Liberalizm. Yanına bir de "insan insanın kurdudur" ekle hatta.

Liberteryenizm sanırım tam olarak karşılıyor dediğini.

Çok açık liberalizm evet. Neye dayanarak milliyetçilik dedim bir fikrim yok.

Liberalizm, ama onun özellikle objektivizm alt dalı.

(bkz: suçun ve cezanın şahsiliği)

evet doğru anlamışsınız.

Evet ve wow.

gittigidiyor.

İlerde bunu çeşitlendirmek istiyorum. Gittigidiyor ve sahibinden.com'da mağaza açmak yerine daha müstakil bir site olsun istiyorum.

en sahibinden veya gittigidiyorda mağaza aç.
instagramdan filan satış öyle kolay değil.

@teritori ne zorluğu var?

tanıtım, güvenilirlik vs..
şahsen instagramda gördüğüm bir yerden kişi/yerden sipariş vermem.

shopify senin tam aradığın.

amerikanın köpeği falan değilsin, sadece gördüklerinden kolayca etkilenen ve hemen özenen bir yapın var.

İasip yüzünden her ortama girişimde heyooooo wassup bitches diyesim geliyor, sadece bu.

Amerika dunyanin en iyi Pazarlanan ulkesidir. Her anlamda. Adamlar amerikayi arzu nesnesi haline getirdiler. Muzikleri filmleri politikasi herseyiyle.

Durumun normal yani.

ya ben de deli gibi amerikan dizisi izliyorum ama öyle tepkiler vermiyorum. Bu durumdan kurtulmak için size bir doz "tatar ramazan" öneriyorum :)

vallaha dediklerinin hiçbirisini yapmıyorum.
anlık tepkilerim genelde anasıki şeklinde oluyor. soğuk için mesela "oha hava göt kesiyor" ya da "taşak çatlatıyor" derim.

tharcian'ın dediği doğru. izlediğin şeylerin hayatına yön vermesine izin verme.

arada, duruma cuk oturan atasözü, deyim, vecize falan varsa bildiğim, bilinen ortamda kullanırım fakat öyle yes, no, sori, ups falan yok, ama ikinci bahar'da vardı öyle konuşan ve amerika hayalleri kuran iki delikanlı.

amerika'dan döndüğümde kullandığım kelimeleri hiç değiştirmek istemiyordum. aynaya ayna demektense mirror demek daha hoş geliyordu. yolda gördüğüm arkadaşlara how u doin diye sorasım geliyordu. zamanla çay içip derdo bi tavırla sigara çekmek daha cazip hale gelmeye başladı.

Nick the chopper arti 1. Her seyi gectim de ouch nedir aga

ilkokuldan beri ingilizce okuyorum. üniversiteyi yabancı dille egitim veren kurumdan bitirdim. iş icin sürekli yabancı ınsanlarla gorusmek durumundayım ama "holii krepp" i ilk defa duyuyorum. ayrıca ouch ne amk

hadı amk demek varken neden come on diim ki

neyse yeterince linç etmişler, bir şey dememe gerek kalmamış :)

neden class kullanmıyorsun?

www.homeandlearn.co.uk

böyle bir bilgiyi dizide tutmamalısın. Öğretmen sınıfını içinde tutan bir generic list (c# kullanıyorum ben java'da bunun adı farklı olabilir) halinde saklamalısın.

birilerinin daha çok işine yaraması, o ikramiyeyi verenin umurunda değil. o partiden elde edeceği kara bakar o insan. ne kadar yüksek değerli hediye/ikramiye, o kadar çok talep; böyle işliyor insan mantığı/içgüdüleri.

ikramiye çıkma olasılığı kaç kişinin bilet aldığıyla değil, piyango biletindeki sayıların kombinasyonuyla hesaplanabiliyor.

örneğin sayısal loto'da tutturma ihtimali 49*48*47*46*45*44 = 10.068.347.520'de 1 ihtimal. bileti koca ülke sadece sen alsan da, 1 milyon kişi alsa da tutturma ihtimalin değişmiyor; bir kura var neticede.

verilen ikramiye büyüdükçe insanların bütçelerinden şans oyununa ayıracakları pay da artabiliyor ya da adam herhangi bir zaman bilet almayı gereksiz görüyorsa bile büyük bir ikramiye söz konusu olunca "şansımızı deneyelim" deyiveriyor. bence son derece normal bir durum. bu arada ben bilet bulamadım. bulsam kesin bana çıkacaktı.

hayal satın alıyoruz biz de bliyoruz çıkma ihtimalinin düşük olduğunu.

ayrıca milli piyango yılbaşı çekilişine ayrı bir güven var. ben mesela çok uzun zamandır sayısal-süper loto falan oynamıyorum: herifler çekişi yayımlamıyor bile anasını satayım, parayı önceden belirlenen kişilere havale ediyorlar sadece (memleketin her yerinden pislik akıyor malesef). yılbaşı çekilişi canlı yayında verileceği için şaibe olmayacak.

dondurmadan çıkan lamborghiniyi dikmen'deki apartmanın önüne park edersen sevinirim, barikatta kullanırız.

artık gelenek olmuş milli piyango bileti almak ondan dolayı. az-çok heyecana giriyorsun işte 20-30 tl karşılığında

Ben arada şu 10 günlük biletlerden alan biriyim. Her bilet aldığımda şu aklıma geliyor: Bir zamana kadar uçağa bineceğim, uçağın düşme olasılığı ile bunun bana çıkma olasılığı aynı. Ben uçağa binmeye korksam da aynı olasılık için biniyorum. Ama bir yandan da uçağın düşmeyeceğine olan inancım ile piyangonun bana çıkacağına olan inancım arasında dağlar kadar fark var. Bunun biraz da Fayda Teorisi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Hani, sinemaya gidersin ama sinema bileti paralıdır. Para kaybedersin, mali açıdan batmış olabilirsin ama aldığının verdiği fayda kaybettiğinin verdiği zarardan fazladır gibi. ALdığım biletin verdiği bir fayda var, umut. O umut da normalde arada bir 3-5 TL'den değerli demek ki.

Yılbaşı bileti, biraz biletten ötesi gibi. Ne bileyim, milli birlik ve beraberlik anı gibi. Herkesle aynı hayali ve aynı heyecanı paylaşmak güzel. Galiba tek geleneğim. (Zorlasam bir iki tane daha bulurum sanırım)

Keşke daha küçük, daha kurtarıcı hediye verseler ama bu sefer de verilen umudun değeri 12.5 TL etmeyebilir belki.

ben alıyorum sorun olmaz. Biletler numarası belli olarak online bayiilere gidiyor belli bir meblağa(ne kadar bilmiyorum) kadar ikramiyeleri direkt hesabınıza yatırıyorlar üstündeki meblağlarda bileti gidip alıyorsunuz onlardan.

biletler fiziksel olarak vardır. seri halinde basılıp dağıtıldığından seriler o online bahis sitelerince alınıp sisteme girilir o belirli aralık olarak... biletler de onlar tarafından saklanır herhalde.

ben direkt kendim elimde tutmayı tercih ederim. ama o firmalar da büyük ikramiyeden dahi çok daha büyük paralar dönen zengin firmalar... bilyoner, misli vs. gibi yerler o paraya tenezzül edip çamura yatmaz kolay kolay. sıkıntı olmaz.

su anda satiliyor mu hala? satiliyorsa nerde, alamadim daha ben.

perakende satışı yasak. Lokantalar falan alabiliyor.

tanıdık meyhaneci veya arkadaşın varsa oradan el altı alırsın.

psikolojik gerilimde gone girl izle.

the grand hotel budapest
boyhood
the wolf of wallstreet
12 years a slave
rush
prisoners
hobbitses
gone girl

gone girl izlemiştim. sonlarda çok boka sardı be. ama genel olarak iyi diyebilirm

- Her
- Safety Not Guaranteed (değişik bir film her zevke hitap etmeyebilir)
- Guardians of The Galaxy
- The Lego Movie

imd konusunda aratmaya fikir için teşekkürler.

night crawler i de ekledim listeye

o saatte normalde de trafik oluyor zaten. yılbaşı ve hava durumu eklediğimizde ben trafik olmama ihtimalini 0 görüyorum

yolluk hazırla kardeş aç kalma yollarda. en aşağı 3,5 saati gözden çıkar

şimdiden geçmiş olsun. varmanız 10'u bulur.

uçan bir araban, ya da motosikletin yoksa bence hiç çıkma yola.

saat 5 gibi çıkarsan belki tem den kapatır gidersin.

yeni yıla arabada girersin :D

Bosuna cikma gelemezsin

uçakla git en iyisi.

geri döneceksen arabayı metrobüse yakın bir yerde bırakıp metrobüsle git.

Beylikduzu'ne vardiginda varis saatini yazar misin? Merak ettim de :)) ben 9.30 10 gibi diyorum.

@merhum'un teklifi mantıklı söğütlüçeşme'deki otoparka bırakıp metrobüsle gidebilirsin. İlk duraktan bineceğiniz için oturabilirsiniz de.

çanakkale üstünden geç daha çabuk olur :))

şaka bir yana; arabayı es geç. hızlı trenle pendiğe gel. bir taksi tut kartal metro istasyonuna git. kartal kadıköy metrosuyla ayrılıkçeşme istasyonunda marmaraya aktarma yap. yenikapıda aksaray-havaalanı metrosuna geç. ataköy-şirinevler istasyonunda inip beylikdüzü metrobüsüne bin. 21:30-22:00 gibi beylikdüzünde olursun.
Mutlu yıllar :)

izmit-kurtköy 35-40dk
kurtköy-1. köprü çıkışı 1-1,5 saat minimum
devamı allah kerim. ki yağmuru ve yılbaşı trafiğini hesaba katmadım. klasik cuma trafiği bu ki yılbaşında da en az bu kadar olur

ibbceptrafik kur derim. anadolu gişelerinden çıkar çıkmaz bak ki ne taraftan daha hızlı gidebilirsin gör. servis yollarını biliyorsan onları kullan daima. ne zaman hangi şeridin aktığını gözlemle. oralardan bir kaç dakika kazana kazana gidersin işte.

Evdeyim saat 8.50 :)

eh 40 dk ladar hatalı ama kızılacak bir hata değil :)

mixradio :/

deezer'da playlist başına 1000 şarkı sınırı var o nedenle kullanmıyorum.
NOT: oha ne yapacaksın 1000 şarkıyı bi listede diyecekler için açıklama, tüm şarkılarımı bir listeye atıp shuffle'da dinlemeyi seviyorum.

spotify her türlü.

spotify'da da bir dolu şarkı yok mesela. spotify premium üyeliğime rağmen hala itunesdan müzik satın almak zorunda kalıyorum ama senede 100 lira neye vermiyoruz ki.

enpara 1 ocaktan itibaren deezer'ı da kampanyayaya dahil ediyor. ama bence ikisi de yetersiz. grooveshark engellendikten sonra bırakmıştım bu tip uygulama/siteleri.

Enpara artık deezer'da da %50 geri ödüyor, duyrulur!

Aylardır Deezer kullanıyorum, daha samimi daha kullanıcı dostu geliyor ve şarkı arşivleri bi 5 milyon şarkı filan daha fazla imiş.. Özellikle şu son arayüz değişiminden sonra daha güzel oldu

Spootify

aynı boktan ülke sadece toplum yoğun şekilde politize olmuş ve kamplaşmış durumda.

www.radikal.com.tr

bilhassa ilk bikaç paragraftaki rakamlara dikkat. alım gücü gibi konuları gayet iyi açıklıyor.

sosyal hayatta bazı değişiklikler oldu, gezi öncesi ve sonrası diye ikiye ayrıldı. şimdi ufak ufak gezi'nin etkileri unutulmaya başlandı, fakat malum kitlenin belleğinde "ya yine sokağa çıkarlarsa" korkusu olduğu söylemlerinden/eylemlerinden hissediliyor.

bunlar dışında öyle çok büyük değişiklikler yok, zaten 3 yıl kısa süre, anca bu kadar olur.

çok ilginçtir ki 3 yılda benzin / mazot fiyatları bile değişmedi.

yani tabi ki değişti bir ara uçtu ama şu anda 3 yıl önceki fiyatlarda. daha da düşecek.

ülke hakkında söyleyebileceğim tek olumlu şey bu. onun da kaynağı zaten abd.

bombok, hiç anlatılacak gibi değil.

bence bir sorun yok

dün epey kar yağdı. beyaz bir yılbaşı geçireceğiz.

bence oldu. herkeste arabalar evler falan. ama ben de yine tık yok!

insanların genel davranışını, düşünce tarzını görmek istersen haberler.com gibi sitelere girip haber yorumlarını oku. Yılbaşı tatil edildi diye bizi hristiyan ilan edenler mi dersin, cumayı tatil yapın, şeriati getirin diyenler mi dersin, orda memleketin manzarası çok açık.

Sosyal hayat derken, yine etkinlikler, tiyatrolar vs devam ediyor tabi ama işte kıçı başı açılıyor diye trt kış olimpiyatlarını göstermekten vazgeçmişti falan. Aynı şekilde bazı tiyatro oyunlarının belirli bölümlerine sansür getiriyorlar.

Medya ve TV felaket şekilde boktanlaştı. Acun tvnin efendisi gibi, her yerde!

Tüm tartışma programlarında yandaş konuşmacılar dışında kimsenin çıkmasına müsaade etmiyorlar, konuşanı, doğru iş yapanı, gerçekleri ortaya dökeni anında ortadan kaldırıyorlar.

konuşturma beni be.. değişim var tabi ama ileriye dönük değil..

osmanlıca öğrencekmişiz ülke olarak bi de.

turkiye cok guzel gelsene...

her şeyi açık açık yazıp konuşamıyoruz. eskiden de konuşamıyorduk da şimdi biraz daha farklı. eskiden komünizm sosyalizmi konuşamazdık, kitaplar şiirler yasaklıydı. yasakların kapsadığı kesim nispeten azınlıktı. şimdi yasakların içine aldığı kesim oldukça büyük. küçültme çalışmaları da tam hızla devam ediyor. mahalle çalışmaları artarak devam ediyor. artık bir mahallede aynı anda iki üç toplantı yapılabiliyor. haftanın bir gününden iki üç gününe çıkıldı. hiç beklemediğin adamlar hiç beklemediğin açıklamalar yapıyor. dizilerde artık mutlaka din unsuru var. vb. vb. vb.
bu bir yandan iyi gibi de. (polyanna mod on) değişim kanlı olmayacak gibi görünüyor en azından.

alım gücü iyi değil. benim gördüğüm çarşı sokakları insan kaynıyor, eller paketlerle dolup taşmıyor. dükkanlar neredeyse boş gibi. çarşıya, alışveriş marketlerine alışveriş için değil de zaman geçirmek için gidiliyor. çarşı esnafı "sarayın parası çıkacaktı bir yerden" diyor. endişeliler. para dönmüyor.
çok ihtiyaç olmayan şeylere büyük paralar verilip alınabiliyor. özellikle teknoloji (cep telefonları) ve giyim kuşam bu konuda başı çekiyor.
oldukça pahalıya iletişiyoruz, bilgileniyoruz, okuyoruz, temizleniyoruz.

toplu taşım araçlarında sokaklarda telefon kullanmayan insan görmek zorlaşıyor. çoğu oyun oynuyor veya sosyal medya hesaplarında takılıyor.

kısacası, her geçen gün tonlar açıktan koyuya doğru ilerliyor.

bizi sorarsan
bir taş gelir pıtraklı
izini bırakır yüzünün çukurunda
daha ne olsun
iyilik sağlık işte.

3 yıl sonra tatile geldim, aklın varsa gelme

udf uzantıları film-video degildir. Resmi evrak uzantısıdır. Nereden bulduysan tebrik ederim :)

uyap döküman editörü açıyor udf'leri ama ne alaka hiç bilemedim.

isb.esy.es

burada var indirme linki.

Film orjinal, d&r'dan aldım.

bi video oynatıcı ile dvd aç menüsünü deneyin dosya açmayın.

Alkol kullanıyor musunuz? Bütçeniz ne?

3 tane efes extra al kendine. kardeşin de cappy atom 2 kutu. kalanla bim'den mısır al patlatırsınız sınırsız yersiniz.

ne içmek istiyorsun sen alkol olarak?

edit: 35 liraya 35'lik rakı. peynir falan vardır evde? biraz haydari alırsın istersen hatta daha ekonomik olsun diye kendin de yapabilirsin öyle işte birkaç meze. kardeşine de meyve suyu veya asitli içeçek, çerez cips mısır vs. mısırı da kendiniz patlatın.

kendine 2 bira al, cips al, abur cubur çikolata biraz, kardeşe cola-meyva suyu, meyva al biraz, yemek olarakta kıyma ile köfte yapabilir, yanına patates pişirebilirsin veya direkt olarak 4lü pizza al.

Le cola

pizza yanına da birer miller gömün derim..

o paraya bira dışında bir şey içemezsin maalesef. Bira, cips, çerez falan alın işte kardeşinize de kola falan tamamdır.

Cipse filan da para vermeyin patatesinizi kendiniz kızartın bolca. Yanına da biranızı alın oh mis. Ben de bol pattis kızartcam. Oyle inek gibi yemeye gerek yok. Ya da sosıs, sucuk, kaşar, ekmek hamuru alıp kendi pizzanızı kendiniz yapın

cx200 çok güzel bir kulaklık kullanıyorum ve çok memnunum.

cx200 +1

Yikandi - yagmurda kaldi - hor kullanildi, bana misin demedi.

Creative ep630

arada kaldığım vakitler her bulduğumu okumanın yanında aöf ilahiyat önlisansa kaydolmuştum ben. aöf kitaplarında baya ayrıntılı din mevzusunu anlatıyolar. tabi çok çok tarafsız olmuyo da gerçi Allah'ın varlığından hiç şüphe etmedim sizin durumunu bilmiyorum tabi.

dalga geçer gibi olacak ama vikipedi'nin türkçe sayfalarını bu konuda çok doyurucu ve tarafsız buluyorum. zaten her terim için farklı sayfaları da olduğundan kitap gibi gidiyor.
bi bak istersen.

dinlerin kokeni, dunya dinleriyle alakali tarafsiz kaynak isteyen insana oneriler:

1. aof ilahiyat kitaplari
2. turkce vikipedi

duyuru sahibinin adina soruyorum, arkadaslar tasak mi geciyorsunuz?

yav niye dalga geçelim? sorguladığın tarafın da dediklerini okuyacaksın ki mantıksız gelen yerleri yakalayabilesin. bulduğu herşeyi okıcak adam. sana göre richard dawkins tarafsızdır bana göre değil mesela.

soruyu soruşun zaten atayis gibi. kendine neden arada kalmış diyorsun anlamadım. dinlerin kökeni allahtır ya da insandır. ilki gnostik teistlerin ikincisi diğer görüşlerin iddiası.
dini falan boş ver. lisanımızdaki en tırt kelime: sorgulama. bu kadar içi boş başka bir kavram yok hatta. kimse sorgulamıyor. sen de kasma. ama karşılaştırmalı okumalar yap. onu mutlaka yap.

colin ronan - bilim tarihi.

bu elinin altında olsun. asimov'un bilim kurgu olmayan yayınları var. onları oku. carl sagan oku. ne bilem, paleoantropoloji oku. dön geri jacques monod'un rastlantı ve zorunluluk'unu oku. erwin schrödinger'in yaşam nedir'ini oku. ernest mayr'ın biyoloji budur'unu oku.
bi daha dön gazali-kıyamet ahiret'i oku. gel beri kuran'ın mealine başla.
bitirmeden bi de incili oku kenardan kenardan. ikisini karşılaştır.
sonra ver kararını. ya da verme. gödel escher bach var, onu aç. ooohh. anlatırken sarsılarak salya akıttım.
bitirdiğinde hiçbir yere varmak zorunda da değilsin. bırak arada kal. bi tarafı seçersen körelirsin. bi de filmle belgeselle olmaz o iş bence. sktret.

öncelikle din, siyaset ...vb konularda tarafsız yayın bulamazsınız, ki tarafsız olma çabası da bu konuda anlamsız. Çok tarafsız olmaya çalışırsanız aslında önemli hiçbir konuya değinemezsiniz. Bir ateist olarak size önereceğim kitaplar -doğal olarak- dinlere daha eleştirel yaklaşan kitaplardır.

1) Turan Dursun - Din Bu (Daha çok islam üzerine)
2) Carl Sagan - Karanlık Bir Dünya'da bilimin mum ışığı (Dinlerden ziyade bilimsel yöntem üzerine bir kitap ama dinsel düşünüşün yanlışlarını ortaya koyma açısından gerekli bir eser) (bulması sorun olabilir tübitak artık basmıyor)
3) Victor Stenger - Başarısız Hipotez Tanrı (neyle ilgili olduğunu tahmin edebilirsin)

2. öneriniz daha olası ya da başka bir şey sebep oluyor alkol aldıktan sonra böyle bi durum yaşamadım ben hiç

sigaralı ortam, sigara içme vs ?

sigara var ortamda. ben kullanmıyorum ama pasif içiciyim.

bol su iç hocam

bol su az sigarali ortam bence.

evet

Geçen sene sıfırlanmadı benim bakiye? Ayrıca sodexo'nun sitesinde yazan şey ne öyle? Emin misin?

sıfırlanacak dediler benimki de sıfırlanmadı geçen sene. ama riske atmaya değmez bence

Sodexo Twitter'dan cevap verdi, kanunen sıfırlanması gerekiyor diyor.

kanunen sıfırlanıyor ancak şöyle yapıyorlar. Onlar için iade faturası kesiyorlar. Sonra da şirket tekrar yeni fatura kesiyor sodexo'ya böylece yeniden yüklenmiş oluyor. Sizin açınızdan bir şey değişmiyor yani.

yapılandırıp ödememeye devam etmeniz daha kötü olur. Dosyayı hiç çıkartmayın madem ödeyemeyecekseniz pek haciz gelme durumu olmuyor.
Ancak bunu yapılandırıp kendinizi zorlayın bence ne kadar gecikirse o kadar zor olur ödemesi.

benim annesi babası doktor olup kardeşi burs alıyor olmasına rağmen kendisine burs çıkan arkadaşım var. burs çıkması gerekene çıkan bişey değil zaten.
benim erkek arkadaşımın bir dönem aldığı krediden dlayı 4 bin küsur borcu var. bir ara eve ödeme yapması gerektiğine dair kağıt geldi 1 buçuk yıl önce ama o hiç tınmadı. bişey olduğu yok. ödemicem diyor hatta bana da ödeme diyor. pek bilgim yok ama ödemeyenler var sonuç olarak iyice araştırın bakalım.

ya şimdi ben de biraz araştırdım da yapılandırmamak basbaya daha mantıklı ya şaka gibi.
az önce heyecan yapıp gib'in sitesinden başvuru yaptım. dönen dosyaya cevap falan vermesem iptal olur mu? çat diye yapılandırdılar mı yani şimdi

ödeme bir bok olmaz.

Bi bok olmaz diyorsun da e–haciz yoluyla bildiğin maaşına el konulanlar duydum ya, yoksa benim de ödeyesim yok :)

onu bunu bilmem de memur cocukları nasıl karsılıksız burs alıyor lan? öğrenip bana da söylesene benimkilerde memur bana cıkmadı öyle bir şey. gerçi basvurmadım ama olsun. ciddi mi diyon sen?

yanlış yönlendirmeyin. ödemezsen hesapların bloke edilir. bunun kaçışı yok, bir an önce başla ödemeye.

benim arkadaşımın arabasına tedbir koydurdular. Arabayı sattığında bankadan paraya el koydular borç kadar kısmına.

Cumaya geliyo di mi evet calisir

hayat kaldığı yerden devam edecek, tüm kurum ve şirketler çalışıyor.

tüm şirketler demeyelim de (bizimki tatil oldu)
ama bankalar çalışır

bankalar resmi tatil olmadığı sürece çalışır.

bence hoşlandığın aktiviteleri ingilizce dene. ne bileyim ben mesela oyunlardan öğrendim. speakingimi de öyle geliştirdim ventrilo sağolsun. mesela game of thrones hastasısındır. altyazısız izle. filmleri de keza. sana yük olmayacak ama eğlendirecek bir şekilde yap öğrenme kısmını.
bana kalırsa akademik ingilizce tamamiyle zamanla oluşan bir şey. 2 haftada 10 kitap okusan dahi alanınla alakalı laps diye öğrenemezsin. ne kadar çok karşılaşacağınla alakalı bir şey. elde sözlük pek fayda edeceğini zannetmiyorum. %100 ingilizce ise eğitim zaten hocaların türkçe konuşması da türkçe-ingilizce şeklindedir. bu üst sınıflara falan sor en olmadı.

İngilizce kitap okurken sözlük kullanmamak pek mantıklı değil. Ama İngilizce-Türkçe sözlük yerine direkt İngilizce sözlük kullanabilirsin. Daha yararlı olur. Bir de sıkılmaman adına sürükleyici bir roman edinip okumak da yararlı olur.

tekrar öğrenmede çok önemli bir yere sahip. sadece bir kere karşılaştığın (vizelere çalışırken öğrendiğin) kelimeleri hatırlamaman normal. daha çok akademik yazı okursan kelimeler yerleşmeye başlar.

compadrito bu konudaki deneyimlerini yazdı epeyce. o şimdi dinlencede, onun yerine ben linkleyeyim.

eksisozluk.com

cümleyi tamamen anlamadığınız olmadığı sürece sözlük kullanmayın kesinlikle. Ayrıca aslında ingilizce filmleri ingilizce altyazılı olarak izlemek de faydalı oluyor farkında olmadan. Örneğin dizi falan izleyecekseniz ingilizce altyazı koyun.

Ioncube? Tabi mumkunse?

Sanirim biraz yanlis anlasildi @Solem2. Karsi taraf sifreleme yapilmadan tum kodlari goruntuleyecek ve bu durumda iradesi isterse paylasabilecek de dogal olarak. Ama benim amacim hukuki olarak bunu yapmamasi gerektigini karsi tarafa olusturacagim (varolan ve dunyada kullanilan hukuksal cerceve artik neyse bu) durum ile uyarimi yapmak. (ucretsiz bir yol :))

ioncube çok rahat kırılabiliyor. www.decry.pt

Özgür olmayan bir açık kaynak lisans istiyorsunuz sanırım. aşağıda bir listesi var bunları inceleyin isterseniz ama tam olarak kendi isteğinizi sağlamak için bu konularda uzman bir hukukçu bulmanız daha sağlıklı olur kanımca.
en.wikipedia.org

ne amaçla kullanacaksınız? Sadece internete girmek için mi? Film izleyecek misiniz? Oyun oynamayı düşünüyor musunuz? Ekran boyutu önemli mi? Önemliyse büyük mü olsun küçük mü?

Peşin fiyatına taksitle de veriyor çoğu site. Olmadı vade farklı taksit yapılıyor direkt alışveriş esnasında. Bankanın teklifi de vade farkı ile oluyor zaten.

yok telefon alışverişi için olmuyor maalesef ancak ihtiyaç kredisi çekebilirsiniz. Böyle ufak meblağları internet üzerinden bile verebiliyorlar şubeye gitmeden.

@nereye bu gidis telefon için taksit kalktı.

Telefon alışverişlerinde sonradan taksitlendirme de olmuyor, olsa bankaların başı yanar.

mağaradan yeni çıkmışım, kusura kalmayın :)

hot tub time machine
this is the end

the interview

bence gayet eğlenceli.

project x

(bkz: groundhog day)

Afişine ve hugh grant'a aldanmayın gayet hoş filmdir.
www.imdb.com

avast

avira kullanıyordum baktım kendine faydası yok avast kurdum.

avast sıkıntı degıl mıydı ama surekli uyarılar falan veriyordu sanki.

microsoft'un kendi virüs programı gayet yeterli.

security essentials

security essentials +1

combofix ve peşine ccleaner'la temizle öncesinde.

security essentials windows defender oluyor degil mi o zaten varmıs ama calısmıyormus mcafee yi kaldırdım onun için zaten suresi dolmustu

security essential bir işe yaramıyor ne yazık ki. en son onu kullanıyordum ve çok basit bir şekilde virüs bulaştı. ki hani internette yaptığım tek şey dizi izleyip duyuruya/ sözlüğe girmekti.

avast free + malwarebytes kullanıyorum. avast'ın sesi soluğu çıkmıyor işte bi malwarebytes'ın trial'ı bittiği için uyarıyor şu aralar.

çok anlamıyorsan combofix'e bulaşma, iyi programdır ama çözmesi zor.

sonuç olarak ben fazla bir şey yapmayayım o arka planda çalışsın diyorsan dediklerim işini görür.

@g 7

Avast'ın sessiz/oyun modu bulunuyor. Alırsın ona seni rahatsız etmez.

www.youtube.com

www.youtube.com
edit: ahahah üstteki arkadaş da rocky'den girmiş. :)

seks.

hiçbir gün gittiğine pişman oldun mu?





başka sorum yok.
"the only bad workout is the one that didn't happen"

yorgunsan yat dinlen ne kasıyorsun

Spora gidene kizlar teklif ediyomus.

çok zor bir durum ama aileniz için ne gerekiyorsa yapın.

yürümezse yine bırakıp gidebilirsiniz zaten. hem bu sefer elinde genel müdürün referansıyla geri gelmenin gücü olacak, bence gidilir.

seabird +1

1-0 önde olacaksınız. "atara atar, gidere gider, gm referanslıyız, şeklimiz yeter" yaparsınız.

ayrılırken nasıl ayrıldınız firmadan? İyi ayrıldıysanız sorun olacağını sanmam.

Kavga gürültü yoktu ayrılırken. Karşılıklı teşekkür ile ayrıldım. Teşekkürler cevaplar için.

öyle olmayabilir de, telekom dükkanlarına gidip ısrar edersen, internetlerde görülmeyen 100 gb akk'li paketleri var, pek bir fiyat farkı olmuyor. tam akk'si kampanyalı falan 150 liradan başlıyor:/

fixnet var. Memnunum ben adsl hizmeti veriyor.

fixnet'in fiyatlar çok pahalıymış. 8mb 105 lira diyor.

superonline'da varmış ama fiyat belirtmemişler.
www.superonline.net

100 liradan aşağı akk'siz bulacağını zannetmiyorum. uydunet olsa bile 100 lira ödemen lazım. kablo tv vs. ile 110 lira oluyor.

cevap değil kusura bakmayın da aynı dertten muzdaribiz. 75 gb adil kotalılardan en ucuz ve sorunsuzu hangisidir? superonline 50 gb dayım ve bunalıyorum 2 aydır. bari 75 olsun bir süre beni idare etsin.

vodafone.net'e baktın mı?
ttnet tavsiye etmiyorum.

vodafone'a baktım. akk var onlarda da.

ben araştırdım zamanında çok sadece kablonet, fixnet,goonet ve himnet var. Himnet, Semerkand dergisi çevresinin verdiği bir hizmet olduğu için pek tercih etmedim.

dsmart uygulamıyor genelde. bi araştır başka kullanıcılara da sor. uygulanmayan kişi sayısı çoksa dene şansını :D

ırkçılık Avrupa'da hep sorundu zaten. Ancak ülkemizden farklı olarak oralarda ırkçılık normalleşmemiş durumda.

O abartılan insan hakları temsilcilerinin tamamı yalan dolan. Mesela çadın kontrolden çıkınca fransa ekonomisinin büyük bir darbe yiyeceği hatta önemli öüde etkileneceği yaşam koşullarının vb örneklerle çoğaltmak mümkün.

Türkiye'ye göre daha az ırkçı Avrupa genel olarak, ondan sonra sövmeye devam edersiniz gene duyuru altında.

almanyada 5 haftadır gösteri yapılan malum şehirde 3 sene yaşadım ben. 10 kilometreden belli yabancı olduğum.
evet, ırkçılar var. evet, bazen o adamlarla/kadınlarla karşılaştığımız da oldu salıdrıya uğrayan yabancılara ait yerler de oldu. hele eskilerde baya faşist var. yoktur denemez.
ancak bu hiç de "normal" değil. genç kuşak yabancılara karşı bir ayrımcılık hisseder etmez olaya doğrudan müdahele ediyor bu o kadar önemli ki...bize gerekirse evlerimize kadar eşlik eden, yol yordam gösteren, moral veren bi dolu insan da oldu. en önemlisi pis yabancılar , sizi avrupaya aldığımıza şükredin haddinizi bilin, avrupalılığımdan lütfen yapıyorum bunları gibi değil tüm samimiyetleriyle, içtenlikle hümanist insanlardı bunlar. insanlar el ele tutuşup mahalleleri, insanları korudular yeri geldi..tüm bunlar cep telefonu mesajlarıyla yürüyen eylemlerdi. tabi, yahudileri yakmış bir neslin torunları olarak duyarlılar, geçmişin tekrarlanmamasında çok çaba gösteriyorlar.
türkiyede de çok değerli insanlar elbette var ve herkes faşist değil ama insanlar böyle durumlarda "başlarına dert" almak istemiyor, kimse müdahele etme zahmetine girmiyor, hele toplu eylem (gezi hariç) zaten mesele. bizde hem daha azınlıktalar hem bu "kültür" yok...

bikaç şey daha ekleyeyim
afrika kökenlilerin ve arapların çoğunu ben bile sevmiyorum :/ yalan değil adamlar gittikleri her yerde belalar...uyuşturucu, çalışmadan geçinme, kadınlara şiddet, şirretler, sorunlar. hatta artık türklerin ev sahibi olduğu ülkelerde diğer yabancılara karşı türkler bile ayrımcılık yapıyor. :) biz her türlü milliyetçiyiz bence.
buna karşın isveçte ben somalilere karşı hiç negatif birşey hissetmemiştim...hatta bana çok yardımcı olmuştu somalili bir aile. çok iyi de ingilizce biliyorlardı. belki benim örneklemim çok dardır bilemiyorum.
thai'ler konusuna katılıyorum...onlara çok saygı duyuyorlar ister göçmen olsun ister olmasın. çok medeni ve çalışkanlar hiç onları sevmeyeni, gitsinler filan diyeni görmedim.
son olarak, hakikaten samimiyetle her insanı sevmek, değer vermek baya zor bir iş ben yapamıyorum mesela. O kadar da hümanist değilim...Adamların göçmenliği zorlaştıran politikalar geliştirmesini de haksız bulmam benim isveç gibi memleketim olsa ben de sen gelme lan ayı derim kimse kusura kalmasın..ama tabi yakıp öldürsünler dediğim yok herhalde anlaşılmıştır.

avrupada, azınlıklar istediğini yapabilir hale gelip o ülkenin gerçek vatandaşlarının haklarını da gaspetmeye başladığından beri "sikerim sizin sosyal devletinizi" demeye başladı ve kendi ülkesini siken insanlara karşı haklı bir cephe aldı.

pili çıkarılabilen lg g2 arıyorum desen de anlaşılırdı:)
powerbank alırsın, ne diyeyim.

galaxy note 3 neo da düşünebilirsiniz.

g2 al kafan rahat olsun. samsunglara filan bulaşma hiç.

buradan istediğin spesifik ayarları seçerek aradığın telefona ulaşabilirsin.
things.gnod.com

www.hepsiburada.com
batarya çıkmıyor ama şuan en iyi şarj performansına sahip telefon.
ekran 6", ayrıca piyasadaki en iyi görüntü kalitesine sahip ekranlardan. dandik amoled değil, ips...
1450 lira fiyatı var, 100 bonus 150 de hediye çeki veriyor. hediye çekini ister kullan ister sat, bonus kartla al. 1200'e geliyor.
bu fiyata şaka gibi bir telefon resmen. daha iyisi bulunmaz.

Kiymik falan batmasın. Mikrop kapmasına neden olabilir.

ben olsam 1-2 gün beklerdim ama rahatsız oluyorsanız gidin görün başka bi doktor daha.

Ortopediden randevu alayım o zaman. Kıymık değildir, eklemi acıyor ve üst kısmı tamamen şişti. Doktora göre az, bana göre baya çok şişti.

ASPİRİN KULLAN,DOLAŞIMI İYİLEŞTİRİR, AĞRIYI KESER

ben çok kullanıyorum.
gittiğim her yerde checkin yapıyorum. arkadaşlarım görüp aaa biz de geliyoruz diyor.
ya da yakınımdaki kişilere bakıyorum. hmmm x buralardaymış dur bi ariyim diyorum.
herkes 3 4 like alırken ben nedense 15 20 like alıyorum <3
plan yapıyoruz: haftaya şunun konseri var gelecek olanlar?

bu gece şurdayız^^gibi

ama herzaman nerde olduunu paylaşmak zorunda değilsin. ben çok seviyorum swarmm <3 <3

karı olsaydım, kaşar olduğum için derdim. erkek olunca karı sikmek için derdim. ama ben kullanmıyorum yani genel olarak

İkisi farklı biri yer bildirimleri içinken biri harita üzerinde dükkanları görerek hakkında yorumları okuyabildiğiniz uygulama.
Foursquare ile zomato kullanıyorum ve nerede ne iyiymiş ne yenirmiş rahat öğreniyorum.
Yine özellikle foursquare google maps'e göre daha nokta atışı gösteriyor aradığınız haritada genelde daha güncel oluyor.

Bahane falan yok kendimi pazarlamak için kullanıyorum. İşime de yarıyor.

Öyle birisine denk gelmip aa biz de geliyoruz demeleri gibi sikimsonik bi ihtimal için değil.

valla ben "aa biz de geliyoruz!" şeklindeki sikimsonik ihtimal için bir-iki kere kullandım, güzel oluyor gerçekten. ama genelde insanların hava atmak için kullandığını düşünüyorum -swarm'u ve foursquare'in eski halini- foursquare'in şu anki hali mekan yorumları açısından güzel, bilgilendirici bence de. eski halini bana oyun gibi geldiği için kullanıyordum açıkçası, yoksa check-in yaptığım yerler genelde okul-ev-okul-ev-okuldaki laboratuvarlar -yanyana ya da farklı katlardaki laboratuvarlar yani :D - kütüphane, metro-tramway-tren istasyonları, otobüs durakları -otobüs durağının mayor'ı olur mu insan yahu?!- falan :D yani kütüphane mayor'ı olmak güzel de XD neyse, ben eski foursquare'de badge -yani rozet işte, ne haltsa- kazanıyordum bir de, asıl onu seviyordum, insana dışarı çıkma isteği veriyordu bi de -ben biraz sorunluyum dışarı çıkma konusunda, ondan "bak ne güzel dışarı çık, insanlarla kaynaş, hem de badge kazanırsın!" diye kendimi cesaretlendiriyordum :D cidden, istanbul'da yaşıyorum, kardeşimi 1 aydan fazladır, teyzelerimi ise 6 aydan fazladır görmedim, annemle babam geçen hafta bizim eve gelmeseler onları da görmeyeli 1 aydan fazla olacaktı. yazın çalışmaktan 3 ay annemleri göremedim, dahası oturduğum yer dağın başı, ilçe merkezine bile kaç aydır inmedim, paso okula gidip geliyorum -aslında ayağım sakat olduğu için 1,5 haftadır evden de çıkamadım :( - gerçi böyle diyorum ama zaten insanları pek sevmem şimdi o da var -kalabalıktan hoşlanmıyorum- istanbul'un kalabalık semtlerine uzun zamandır gitmedim -taksim, beşiktaş, ortaköy, kadıköy, bakırköy vs, 2 seneden fazladır gitmemişimdir bazılarına- o yüzden uygulamayı falan da kullanmıyorum haliyle, "aa ben de ordayım gelelim yanına?" diyebileceğim kimsem yok çünkü. zaten badge de kazanmıyorsam, lab.da check-in yapmamın ne gereği var, bilen biliyor sabaha kadar orada çalıştığımı zaten, kime neyi göstericem ki? zaten hava atılacak şeyler değil bunlar. yani "ayh gene işe geldiiik" ya da "kuaförüm ve ben" veyahut da "gene bizim elemanlarla rakı keyfi" gibi şeyler de değil ama, öyle gören insanlar var -gerçi bence bu bizim görgüsüzlüğümüzden kaynaklanıyor, başka bir şey değil-

Niye kullaniyorum? Ne zaman nerde oldugumu, nereye kac kere gittigimi geriye donuk gorebilmek icin. Raporlamayi seviyorum.
Bir de yakinlarda yemek yemelik neresi var, ona bakiyorsun.

Sabah spordan kaytaran arkadaşların canını sıkmak için salondan, koşu parkurundan falan check-in yapıyorum. Onun dışında kullanımım yok.

bir yere gittiğimde oraya gidemeyeceğimi düşündükleri için aramayan eşe, dosta rastlayabilmek için kullanıyorum.

Açık ve net söylüyorum; insanların kendilerini pazarlamasından başka bir boka yaramıyor güzel kardeşim. Kimse inkar etmesin. Tanışalım-yazışalım-buluşalım-sevişelim-unutalım bu kural sürekli uygulanır.populerizm kılıfı adı altında sikiş/ruh/beden pazarlıkları.

Çoğu kişi *bence* mekan tavsiyesini görmek için kullanmıyor bu aplikasyonları. yani bunun için bir google var, mekanın (genelde) kendi web sitesi var vs vs.

Hadi bilgi almak için yaptın, neden dakka başı check-in yapılır? Neden bunun için böylesine bir aplikasyon vardır? Haa, ben de yüklemiştim, bir iki kere check-in de yaptım, yabancı bir ülkede bir hostel'de kalmıştım mesela, yorum yazmak istedim. Sonra saçma geldi, bunun için booking.com'a bakacak insanlar, benim foursquare yorumlarımdan değil.

benim sürekli gittiğim barda check-in yapınca vodka shot veriyorlar. Zaten tüm kendi check-in'lerim orada. Bir de bazen abidik gubidik yerlerde eğlencesine check-in yaparım. (mesela berber'de)

Dakika başı check-in yapmıyorum, ayda bir kere bile değildir ortalamaya vursam, foursquare edindiğimden beri. Benim için önemli/özel/gününü saatini unutmak istemediğim anların, bulunduğum yerlerin mekanların kaydını tutmak için yapıyorum check in.

Diyeceksin ki not al telefonuna ya da deftere, ama ı-ııh olmuyor, bundan önce öyle denedim her şeyim gidiyor. Telefonum suya düştü gitti ne sakladığım anı varsa, kağıtlara defterlere yaz desen kayboluyorlar.

Arşivciliğin daha eğlenceli türü. Kim neredeymiş bakmam hiç, dayım kardeşim dışında.

Swarm'ı yer bildirimi için kullanıyorum. Facebook'da yer bildirimi yapmak hoşuma gitmiyor. Facebook listem daha geniş. Listemde çok farklı gelir gurubundan ve sosyal statüden insanlar var. Oraya gidemeyecek olanları düşünerek facebook'da yer bildirimi yapmaktan çekiniyorum. Swarm listemde aynı kafadan arkadaşlarım var. Orada paylaşmaktan sıkıntı duymuyorum.

Swarm özellikle turistik gezilerde ekstra bir yaşanmışlık hissi veriyor. Ahmet'de burdaymış, Ayşe de şurda şunu yapmış demek çok güzel. Bir de dağ bayır gezerken daha önce hiç check-in yapılmamış bir yere denk gelirsem değmeyin keyfime. Beş dakkilalığına Kolomb oluyorum.

Forsquire'ı da mekan bulmak için kullanıyorum. Diğer genel amaçlı siteleri takip etmek yerine arkadaşlarımın tavsiyeleri daha anlamlı geliyor. Mekanın kendi sitesi zaten bir işe yaramıyor genelde.

ben de bilmiyorum ki. herkes check in yapıyor ben de yapıyorum. silcem zaten swarmı da facebooku da. millet ne yapıyor meraktan silemiyorum.

ben de kapattim.
güzel tarafı, gittigin yerde aa bu da burdaymıs diyip onu gorebilmek.
mesela cadde ye gittin; 4 senedir gormedigin bi arkadasin da caddedeymiş, bi taşla iki kuş.

www.7-zip.org

sıkıştırma yöntemi olarak 2-3 tane modern teknik var. çoğu program da bu yöntemleri kullanır. o yüzden tanınmış programların arasında %3-4 den fazla sıkıştırma farkı olmaz. bilinenlerden devam etmenizi tavsiye ederim. ben olsam winrar ile devam ederim mesela.

7z +1

%3-4 biraz iddialı olmuş, 2 son boyut arasında %50 fark var.

media.bestofmicro.com

ben de 7zip diyeceğim ama tiklenmeyecek, olsun canın sağolsun.

edit: link vermemişim, araştırma linki: www.tomshardware.com

gülen'in okullarından birinde işte denetçilere rüşvet vermeye kalkmışlar, denetçiler bunu bildirince de okul kapanmış.

www.imdb.com

Nolan'ın Batman serisi olabilir, (Hepsinde oynadı mı bilmiyorum)

5. Element olabilir. :) İlk aklıma gelenler bunlar.

Bram Stoker's Dracula
The Scarlet Letter
Immortal Beloved

(bkz: interstate 60)

interstate 60

dark knight yerine batman hariç desem daha iyi olurmuş:) interstate 60 ı izlemiş beğenmiştim onun oynadığını şimdi öğreniyorum.

kişilik olarak leondaki karaktere yakın bir film var mı tavsiye ettikleriniz içinde?

@neyapmalı; benim saydıklarım içinde Leon'dakine yakın bir karakter yok ben sadece "kendisinin çokça göründüğü başrol olduğu bir film" kriterine uygun bulduklarımı yazdım..
En sevdiğim filmleridir, Leon'la birlikte sıkılmadan izlediklerimden..

Kötü&Psikopat adam olarak aklımda kalan filmlerden;

The Book of Eli
State of Grace

Aklıma gelen olursa eklerim yine..

Immortal beloved (nokta)

musiki,punk,gary oldman:tabi ki "sid and Nancy"

the firm
www.imdb.com

tv filmi diye onyargili yaklasmayin. oyunculugu epey iyidir bu filmde. leon'daki kadar olmasa da sosyopat yonleri bulunan bir holigani canlandiriyor.

tinker tailor soldier spy

@cici calvo mea culpa
köstebek filmini nuka cola da tavsiye etmiş izledim biraz ancak çok farklı bir film çıktı. istanbul sahnelerini de izleyip yarıda bıraktım malesef. özellikle bu tür bir film izlemek için başına oturmak lazım; ben gary oldman için izlediğimden hakkını verememiş olabilirim.

(bkz: the book of eli)

@timmie
o da tavsiye edilmiş izledim ve beğendim

üstün yanı işletim sisteminin bloatware dolu olmaması ve ekranının daha küçük olması (bu kısım tamamen kişisel). onun dışında s5 ezer geçer

Yazılım güncellemesini daha uzun ve daha hızlı alacak nexus. Ayrıca root falan kurcalayacaksanız nexus o konuda daha fazla destek verir.

donanım olarak yakınlar, kamera olarak s5 daha iyi. yazılım olarak her zaman n5 önde olacak. n5 kullanıcısı olarak hiç bir zaman yolda bırakmadı. görünüş olarak bence n5 yine. fiyat olarak da n5 yine. touchwiz'in olmaması da n5 almaya sebep. :) benim n5 ile duygusal yakınlığım var ama ona göre değerlendir. seviyoruz birbirimizi.

ford fiesta düşünebilirsiniz o fiyata otomatik ve dizel bulunabilir.

@nuca cola

ford fiesta'ların da içi ticari araç gibi ya, sanki minibüs direksiyonu gibi. gel gelelim otomatik şanzımanlarının sorunsuzluğu hakkında bilgim yok, sağlam olabilirler.

@duyulmasi gerektigi kadar

civic'lerin çok eskileri denk geliyor bu fiyatlara otomatik olarak, şanzımanlarını bilir misin?

hem 30.000, hem otomatik hem de dizel olsun diyince ne yazık ki başka bi alandan ödün vermek zorundasınız.

Dizel değil ama lpgli honda city olur.

peugeot 207
hem dizel
hem otomatik.

honda'nın dizeli yok, o yüzden lpg sisteminin kalitesini/ömrünü bilmediğin bir araba alma. benzinli otomatik civic (2004-2005-2006 model falan; kilometresi 120-130 binin üzerinde olmasın) alıp 1000 tl gibi bir lpg harcaması yaparsan daha iyi olur. 10 saniyelik arama sonucu denk gelen bir örnek vereyim:

www.arabam.com

gibi. ilandakine çok benzer bir araba kullanmıştım, otomatik vitesinde sorun yoktu. kayınpederde de var 2008 modeli, onunla uzun yol falan da yaptım ki gyaet keyifliydi. şimdiden kazasız belasız kullanmak nasip olsun diyim.

edit: asla ve asla peugeot alma. fransız arabasından uzak dur.

Arkadasım 2006 ford focusunu satıyor ılgılenırsenız msj atabılırsınız

asla ve asla fransız arabasına düşman olanlara inanma. bir senedir kullanıyorum. bildiğin keyif arabası.

ayrıca 207'nin motoru bmw ile ortak üretildi. o nedenle için rahat olsun.

Honda city, mitsubishi colt, honda jazz.

bende lpg'siz, komşumda lpg'li honda civic var.
benim 2007, onunki 2012 model.

ikimiz de gayet memnunuz.

ben arabayı sıfırken almıştım bir kere sorun çıkarmadı. vites geçişlerini hissetmek mümkün değil. üst segment arabalar dışında kullandığım net en iyi şanzıman diyebilirim.

ama eğer lpg'siz alacam dersen yakıt olayında üzer. şehir içi 11lt/100km.

honda'ya doğru yavaş yavaş kayıyorum sanırım.

citroen'leri önerecek arkadaşım var mı? c3 dizel otomatik falan?

30 bine kadar otomatik sorunsuz ve az yakan araç deyince ilk aklıma gelen ve insanlara önerdiğim araba: jazz

motor olarak bir şey diyemem ama vırt zırt tarzda çok hata veriyor.
abimde c4 ve c5 vardı şirketin verdiği, babamda da c4 picasso var. ikisi de 6 ayda bir far değiştirirler mesela.

3. citroenimi kullanıyorum. hiç problem çıkartmadı. Fakat düz vites hep benim arabalarım. Açıkçası fiyat performans anlamında iyi. c3 çok küçük o yüzden bir yorum yapamam. iyi ustasına denk geldiniz mi rahat götürür sizi.

Milli Piyango, 2011'de bastırılan 92 milyon 550 bin biletin 71 milyon 537 bin 783'ünü sattı. Geçen yıl bastırılan bilet sayısını 96 milyon 600 bine çıkaran idare, bunların 69 milyon 755 bin 570'ini satabildi. Geçen yıl satılan bilet sayısı önceki yıla göre yüzde 2,5'lik gerilemeyle 1 milyon 782 bin 213 azaldı. Satılamayan bilet sayısı 2011'de 21 milyon 12 bin 217 iken geçen yıl basılan bilet sayısının artması ve satışların da azalmasıyla idarede kalan bilet sayısı 26 milyon 844 bin 430'e çıktı. Satılamayan bilet oranı 2011'de yüzde 23 seviyesindeyken geçen yıl bu oran yüzde 28'e ulaştı.

Çeyrek bilet zirvede

Geçen yıl satılan biletlerin kupürlere göre dağılımına bakıldığında çeyrek biletin uzak ara önde bulunuyor. Satılan biletlerin 63 milyon 935 bin 663'ünü çeyrek biletler oluştururken, 4 milyon 361 bin 327 yarım, 1 milyon 458 bin 580 tam bilet satışı gerçekleştirildi. Çeyrek biletlerin satışlar içindeki payı yüzde 91,66'yı bulurken, yarım biletlerin oranı yüzde 6,25, tam biletlerin oranı yüzde 2,09'da kaldı.

bu satılan sayısı işte bana basılan lazım :)

hocam ayiptir sormasi google'a niye yazmiyosun?

Basılan 36 milyon 500 bin adet biletin 34 milyonu yani yüzde 85'i çeyrek, 2 milyonunu oluşturan yüzde 10'u yarım ve yüzde 5'i oluşturan 500 bini de tam bilettir.

google'a yazdım bulamadım :)

Windows 8.1'de masaüstü'nü aç. Görev çuğuna sağ tıkla ve ayarlarını aç.
Ayar menüsünden "bilgisayarım her açılışında Başlat'tan değil, Masaüstü'nden açılsın"ı seç ve kaydet.
Başlat'ta bulunan uygulamaları da sağ tuşla tek tek kaldır. Onun ayarları da var güncelleme hakkında. Başlat ekranını kare kare uygulamalardan temizle madem istemiyorsan.
8.1 varken 7'ye geçme cidden pişman olursun. Performans kaybı yaşarsın.

classic-shell kurun kurtulun. Süper oluyor.
www.classicshell.net

ben mecidiyeköyde lg türkiye teknik servisinde yaptırmıştım. 500 tl fiyatı, garantisi de devam ediyor. 15-20dk'da yapmışlardı.

@orange coffee

telefon spot malesef

@joehigashi

Parasını verdin mi istiyosan mıpot olsun. Yaparlar.

@anonymice yapmıyorlar parasını versen de.

o zaman daha iyi, tahtakaleye gidiyorsun dogubanka hatta, 15 dakıkada yeni ekran takıp cuzi bir miktar alıyorlar.

arkadaşlar nette cüzzi miktarlarda takanlarada şahit oldum ama bunlar acaba orjinal ekran hassasiyetinde olur mu, taktırırsak belli sorunlar çıkar mı ?

Donanımhaber'de lg g2 ekran kırılması ile ilgili bir başlık vardı, ben kırdığımda epey tartışmışlardı nerede ne kadar taktırılır diye. Onu bulup okuyun son dönemde belki yazmışlardır bir şeyler..

kıyıköy. istanbula 170 km falan.

sapanca

Silivri deyip bi üst tıka çıkarıyorum bahisi.

maşukiye de güzel.

Igneada güzel olabilir

konya 4 saat

adalar

buyuk ada heybeli kınalı hepsi birbirinden güzel.

Ortaya koyup pakedi tamamen aç.

öncelikle inancının mantıksız olduğunu kabul ederek başlayabilirsin. (bi tane al gerisi benim)
ikram etmemendense etmen daha doğru. ha umursama salla demiyorum çünkü belli ki bundan rahatsızsın.
bir iki dene alışırsın.

Yatılı okulun gözünü seveyim.
Siktir et değiştirme böyle devam et bence.

piskeviti ortaya koy ordan ye. olay çözülür. ya da yesene lan hırt de. hem samimiyet göstergesi olur.

bir kere açıklamada bulun " ikram etmeme gerek bile yok, her zaman buyrun alın" sonra defalarca söylemene gerek kalmaz.

nuka cola +1

ya da koy "yesenize lan" ya da "buyrun yemez misiniz/almaz mısınız" de

püskevet ikinizin değil sadece senin normal hayat yurt hayatı gibi değil ilk olarak bunu öğren mülkiyet kavramı var sen aldıysan senindir, teklif etmediğin sürece aldığın malların tamamı senindir.o ortamda diye diğer kişilerin mülkiyet hakkı yok. bu cepteyse "püskevet alır mısınız" diye sormaya başlaya bilirsiniz. daha sonra "lütfen istediğiniz kadar alın" gibi cümlelerle zihnindeki sadece biri senin kalanı benim fikrini de bertaraf edebilirsin.

"Yen mi" diyeceksin ağbi, çok basit. Bu arada üslup çok garip bi' şe.

ben de liseyi yatılı okudum.aynı durum bana da garip geliyo bazen.insanların paylaşımcı olmaması falan da.çünkü yatılı okulda herkes kardeşin gibi oluyo herşeyi paylaşıyosun falan.sonra bi bocalama dönemi başka ortamlara girince.bence zamanla aşılacak bişey.kendini zorlama kasma

Sms ile şunu gönder ahadsfsadf :D

.....*
..../.\
.../..'\
.../'.'\
../.''.'\
../.'.'.\
../'.''.'.\
^^[_]^^
May this Christmas be so special,
that you never ever feel lonely again
& be surrounded by loved ones throughout!
Happy Christmas.

Haha şaka bi yana, bence 25'inde ayrı bi mail gönder.

anladığım kadarıyla zaten mail atacaksınız, noel kutlamasını şimdiden aradan çıkarayım mi, yoksa haftaya ayrı bir mail atayım mı diye soruyorsunuz? Eğer öyleyse bence şimdiden kutlayın tabii sık sık mailleşiyorsanız noel arefesi kutlamanız daha iyi olur sanki.

marjinallik yapayım derken yılbaşına kadar da ertelemeyin de :) noel ile yılbaşını ayırt edemiyor bazı insanlar.

yurtdışıyla çalışıyoruz şirket olarak, şimdiden noel kutlamalarını gönderdik çünkü tatile çıkıyor bazıları erkenden.

araya sıkıştırma ayrı mail at ayrıca.

Marjinallikle ne alakası var, adamın bayramını kutlayacağım şurda.

Ayrıca şimdi atmaya karar verdim arefe günü atarsam muhtemelen mailini kontrol etmeyeceği için görmez. O yüzden şimdi daha iyi.

1) oynarsın büyük ihtimalle ama seyircileri, efektleri falan kapatırsın. yoksa maç motoru acayip kasar. onun dısında çok kasacağını sanmam.

suradan bakabilirsin bilgisayarında çalısıp çalısmayacağına: www.systemrequirementslab.com

2) her maçı izlemen gerek. teknik direktörüsün takımın. maçın gidisatına göre taktik kurman, talimatlar vermen gerek zaten. oyunun amacı bu.

2d klasik motorda takılmadan izleyebilirsin maçları. ve evet her maçı izlemen gerek çünkü öyle sarıyor. yani çok bir şey anlaşıldığından değil de işte bazen futbolcunun biri bir pozisyonda saçma salak işler yapacak ve sen de vay babayın kemiğine deyip oyundan alacaksın adamı. sonra beni 25. dakikada neden oyundan aldın diye sorun çıkartacak. sen de takımın patronu benim, ben ne dersem o olur diyeceksin. o da senin gibi managerle çalışmam diyecek. diğer arkadaşlarıyla da bu sorunu paylaşıp takımda huzursuzluk çıkartacak. sen de takımdan kovarım diye tehdit edeceksin. o da konuyu basına sızdıracak. eğer yıldız bir oyuncuysa taraftarın ve yönetimin tepkisini alacaksın. eğer yıldız değilse taraftar sana destek olacak. sen de topçuya siktiri çekip takımda otoriteni sağlayacaksın.

bunlar hep maçı izlemeyle olacak şeyler :)

her maçı izlemen gerekmiyor 2014'den sonra daha classic mode'u var onla oynarsan her maçı izlemene gerek yok. (ama oyundan alacağın keyif azalır bir sürü şeyi kısmışlar onda)

girmez, girmemeli, hatta ne alakası var?

ama zaman ve mekan bağlamında düşününce garantisini de veremiyor insan. davarın biri "bu ne la anarşik mi bu" diyip takabilir. lanet olsun konuştuğumuz, takıldığımız detaylara bak ya.

son kararım: giy gitsin.

girse de değer bence, efsane t-shirtmüş.. attım sepete ben de.. nasılsa şu an öğretmenlikten azledildim, rahat rahat gezerim..

öğretmen ben değilim, hediye olarak alacaktım. aldım da zaten.

nşa'da girmemesi lazım ama türkiye olunca ne yazık ki girebilir.

imax hakikaten süper 3d'den nefret ederim ama 3d imax'i standart 2d'ye tercih ederim yalnız interstellar gibi hem 2d hem imax olan filmler süper ötesi oluyor.

Çok bir şey kaybedileceğini düşünmüyorum, ismini vermek istemediğim bir filmi ankamall'da cinemaximum imax'te izlemiştim o günden beri imax'e bulaşmam. yeni teknolojilerin ilk kullanıcılarının çektiği ortalama çilenin bi 10 katını çektiriyor rahat. özellikle bana film izleyip keyif almaktan ziyade, denek gibi hissettirip, deli gibi rahatsızlık veren bir şey olmuştu.

böyle yani. Ha belki "gravity" arkadaşın da dediği gibi "interstellar" gibi derinlik hissine daha çok ihtiyaç duyulan filmler için güzel bir tecrübe olabilir orası ayrı bir konu.

Bu arada, ben izlediğimde gözlükle izledim evet. Şu an da hala aynı şekilde sanıyorum ki. Yani eğer filmin önüne geçecekse teknoloji kısıtının rahatsızlıkları çok gereksiz olur aynı 3d'deki gibi diyorum ben senin için de.

@solfej, neden öyle oldu? IMAX'ta da gözlük mü veriyorlar kask mı takıyorlar, izlerken rahatsız etmesin istiyorum. Ne bileyim yandaki arkadaşıma dönüp bir şeyler söyleyebileyim mesela.

Bence kesinlikle cok farkli imax. Ben imax opsiyonu olan hicbir filmi normal salonda izlemem.

imax opsiyonu olan hicbir filmi normal salonda izlemem+1
3d imaxler gözlüklü, 3d olmayanlar gözlüksüz oluyor. gözlük yorucu olabiliyor biraz.

Shrek 4 ü izlemiştim imaxte. Girişte bir sahnesi var. Atarabasıyla giderlerken kamera yukarı doğru kayar ve mezarlık mı neysi orayı gösterir. Kamera yukarı doğru kayarken sanki ekran duruyor da salon havalanmış gibi hissetmiştim. Gerçekten normal 3d ile arasında 3 gömlek fark var.

Gözlük basit hafif bir gözlük, aslında imax'te olay görüntünün yüksek kaliteli ve perdenin büyük olması izleyiciyi görüntünün içine daha rahat çekmesi, ve ses sistemi de gerçekten daha iyi. Eğer istediğim bir film imax vizyondaysa ve imkanım varsa imax giderim.
Açıkçası imax'te en çok zevk aldığım film amazing spider-man 2 oldu, 3d'si ile bence çok eğlenceliydi, ama en etkileyici olaraksa gravity güzeldi, bir de ilk defa hp ve melef prensi izlemiştim, ilk 12 dk'sı 3d idi ve çok güzeldi.

Hobbit de imax izlenir.

bence otogar üzerinden daha çabuk gidersiniz. sırf silivri bir saat sürüyor yoksa.

silivri otogardan edirne otobüsleri kalkıyor hala. ama silivri'ye gitmenin tek yolu silivri birlik. kaç saatte bir var bilmiyorum. en kısa öyle sürer sanırım avcılar'dan silivri bir saat sürer.

@mula benim dediğim otobüsler değil 7 kişilik kangoo gibi araçlar vardı eskiden, çorlu'ya tekirdağ'a falanda gidiliyordu. otobüs varsa saat başı ona da tavım.

@fayfim hocam yukardan binip direk silivriye giderim, otobüsle gidince 1.5 saat önceden alıyor sefaköyüy'dü cennetiydi orda yarım saat beklemesiydi sinir oluyorum nedense.

varı sanki ama ne durumda bilemeyeceğim.

avcılar silivri arası -yoğun trafik yoksa- 1 saatten az sürüyüor 40-45 dakika falan.

hiçbir şeye gerek yok, gazete ilanı filan istemiyorlar. yanına vesikalık al git nüfus müdürlüğüne. ben okul kimliğimi de yanıma almıştım. parasını zaten o katta değil üstte vergi bişeysine mi ne ödüyosun. ödeme parasını seçim var seneye af çıkar. al kimliğini ver 6 lira sen sağ onlar selamet. ben ödemedim affa uğramış bu seçimlerde.

nüfus müdürlüğünden önce muhtara gitmen gerekiyor kayıpsa. Oradan bir belge veriyorlar senin sen olduğuna dair onla gidiyorsun.

o şekilde yaparsan 60-70 tl ücreti var, pek etik değil ama karakola gidip çaldırdım diye tutanak tutarsan sadece kimlik ücretiyle (6 tl) yenileyebilirsin.

@nuka ben muhtara gittim muhtar bize gelme direkt nüfusa git dedi, çaldırdım deme hiç poisle baş olmuyo onlar da biliyolar halk çakal

@yuyu sevgili dostum

cumhurbaşkanlığı seçiminde parti yoktu desek yeri. hepi topu 3 aday vardı. demem o ki cemaat madem bu işin bu kadar karşısında idi, ne diye x kişiyi desteklediğini açık açık söylemedi, neden yol göstermedi? neden ekmeleddin kazanamadı örneğin?

çok kalabalık değiller ama
polis ve adalet'te güçlülerdi, sürüldüler- pasifleştirildiler.
devletin tümünden(tayyip) güçlü değiller sonuçta.

akp'nin oylarında bir miktar düşme oldu ama,
akp seçimlerde hile yaparak o açığı kapatıyor.

cemaat dediğiniz illa tekdüze düşünen beyinleri yıkanmış tipler demek değil.içlerinde akp chp ye oy verenlerde var,çoğu ülke sevdalısı ama bu kargaşada cemaat de kendi içinde ayrışmalara gitti.
cemaat iyi bir organizasyon sadece halkın üzerinde etki edebilecek bir güç değil.

çok iğrenç bir kelime oyunu olacak ama nüfusu değil nüfuzu fazla cemaatin. Sayısal güç çok az anlam ifade eder iktidar mücadelesinde.

bazen öldürmektense süründürmek daha fazla kâr sağlar. şu an cemaat dediğin şeyden geriye ne kaldı sanıyorsun? mali kaynaklarının çok büyük kısmını kaybettiler. piç olup gidiyorlar işte.

hani chp li bir yetkili zamaninda ordu icin demisti sanki "meğer kağıttan kaplanlarmis" diye.

cemaati idare edenlerle siyaseten değil de başka saiklerle cemaate bağlılığı olanlar aynı doğrultuyu seçmemiş olabilirler. cemaati müstakbel atraksiyonları öngörerek değil de başka ortak ölçütlerle benimsemiş her kişinin olan biten karşısında tavrı emir-komuta zinciri ile belirlenemiyordur muhtemelen.

tahminlerimi bildirdim.

cemaat güçlü değil ki. 3-5 tane saftirik twitter dan atar yapınca güçlü mü oluyorlar?
ama cemaati kullananlar bayağı güçlü işte. yoksa cemaat dediğin bayaa tırt bi yapı.