Giriş
(6)

Cevrenizdeki insanlarin size attigi videolar sizi kizdiriyor mu?

Zetnikov
Sunu demek istiyorum mesela her guldugu her sasirdigi videoyu size atiyor videolar birikiyor baya. bu konu hakkinda ne dusunuyorsunuz
Sunu demek istiyorum mesela her guldugu her sasirdigi videoyu size atiyor videolar birikiyor baya.

bu konu hakkinda ne dusunuyorsunuz
0
Zetnikov
(20.07.24)
Nerdeyse hiç kizdirmiyor. Gruptan gelmişse ve izleyemiyorsam öyle kaliyor. Sahistan gelirse, ilgimi çekmediyse kapatıyorum, kisa bir cevap yaziyorum.

Sinirlendigim tek nokta, benim mesela belli bir görüşü desteklediğimi düşünüp bundan caymam için video gonderilmesi. Mesela imamoglunu destekliyorum diyelim, onun kotu olduğunu gösteren video.
0
mbond
(20.07.24)
Zirt pirt atmasi kotu tabii ama yazili ortamda hemen cevap vermemek kabalik degil bence, bakamiyorsam ertelerdim, uygun bir zamanda goz atardim.
0
mbond
(20.07.24)
Peki ya sonradan size soruyorsa, haci izledin mi videoyu nasildi diye. (10 tane paylasimdan sonra)
0
🌸Zetnikov
(20.07.24)
bana atanlar yakın arkadaşlarım ve kuzenlerim genelde. onlarla da zaten benzer görüşte olduğumuz için beğenerek izliyorum ve bayacak kadar da atmıyorlar.

ama daha az samimi olduğum veya yaşı büyük akrabalardan gelen facebook paylaşımlarına uyuz oluyordum. hiç cevap yazmayarak, emoji atmayarak ayaklarını kestim. ayıp oldu ama en azından kafam rahat şu an, artık atmıyorlar.
0
noxie
(20.07.24)
Hocam peki kızmak yerine bu kişiyle neden iletişime geçmiyorsun ?

videolar seni eğlendiriyor ama bir iki izlerken takılıp kalıyorum çok vaktimi alıyor bana video göndermesen daha iyi diye söyleyebilirsin

Bu lafta alınacak gücenecek bir şey yok
0
grimavi
(20.07.24)
Amcam atıyor bana genelde,
Beğenmediysem beğene basıp geçiyorum
Sevdiysem yorum yapıyorum.
Herkesin attığı videolara genel tavrım bu.
Her videoyu izlemiyorum şaka sevmem mesela şakalı bir video olduğunu anladığım an açmıyorum bile.
Yakınımsa beğenir geçerim, değilse tepki vermem.
0
mutekebbir
(20.07.24)
(6)

çalışılabilecek stk önerisi?

kel aynak kusu
ahali, acayip bir hastalığın içinden çıktım.. yani, her şey bitip de enerji tekrardan yenilenince, insanın yerinde durası gelmiyor. hayatın kıymetini tekrardan anlamak babında düşünülebilir. şimdi, hangi stk'ları önerirsiniz? çalışmak, ihtiyacı olana dokunmak istiyorum. sosyal olabilir, ekonomik ola
ahali, acayip bir hastalığın içinden çıktım.. yani, her şey bitip de enerji tekrardan yenilenince, insanın yerinde durası gelmiyor. hayatın kıymetini tekrardan anlamak babında düşünülebilir.

şimdi, hangi stk'ları önerirsiniz? çalışmak, ihtiyacı olana dokunmak istiyorum.

sosyal olabilir, ekonomik olabilir, ...... olabilir, şu noktada daraltmayacağım filtreyi. sadece, verdiğim-vereceğim emek piç olmasın yeterli. hiçbir maddi beklentim de yok zaten.
0
kel aynak kusu
(18.07.24)
AFAD Gonullusu olabilirsiniz.
0
isiaha
(18.07.24)
Hocam ilgi alanınız nedir?

Çocuk, kadın, yaşlı, LGBT, göç, kanser vs?
Ona göre nokta atışı öneriler verelim.
0
Amaranta ursula
(18.07.24)
Aklıma ilk gelenler İHD ve Haytap.
0
prole
(18.07.24)
alikev, lösev
0
noxie
(18.07.24)
@isiaha AFAD olmam hocam, o kadar cesur değilim ülkenin bi yerinde bi şey olunca kalkıp gideyim. fikir için teşekkürler.

@amaranta ursula birkaç kanser derneğine gönüllülük başvurusu yaptıum ama ses çıkmadı. ne arayan var ne soran. çocuklarla alakalı yardımcı olabileceğim bildiğiniz bir dernek varsa duymayı isterim.

@noxie alikev'i hatırlatmanız iyi oldu, teşekkürler.
0
🌸kel aynak kusu
(18.07.24)
Türk Kızılayı'nı tavsiye ederim.

www.siviltoplum.gov.tr
0
doharkoman
(18.07.24)
(6)

Uzaktan çalışma ve işe çağrılmak

noxie
Merhaba, 2021'de başka bir şehirdeyken istanbul'daki şirketimle anlaşmıştım. o zamanlar onlar da uzaktan çalışıyordu. şimdi ofise dönme kararı alındı, benim gibi başka şehirde olanları da çağırıyorlar. diğerleri önceden istanbul'da olup pandemide uzağa gidenler. benim gibi zaten uzaktayken başlayan
Merhaba, 2021'de başka bir şehirdeyken istanbul'daki şirketimle anlaşmıştım. o zamanlar onlar da uzaktan çalışıyordu.

şimdi ofise dönme kararı alındı, benim gibi başka şehirde olanları da çağırıyorlar. diğerleri önceden istanbul'da olup pandemide uzağa gidenler. benim gibi zaten uzaktayken başlayan yok.

ben işe dönemeyeceğim. bu durumda ne gibi haklarım var? özellikle hukukçular okuyorsa yardımlarını rica ederim.
0
noxie
(15.07.24)
Sözleşmede ne yazıyor bu durumla ilgili
0
jülsezar
(15.07.24)
İşe girerken imzaladıgın iş sözleşmesini görmeden yorum yapmak zor.
İşverenle imzaladıgın sözleşmede açıkca remote çalışacağın yazıyorsa çalışma koşullarında esaslı degişiklige giriyor
Tüm haklarını alır çıkarsın. Diger türlü eger gitmezseniz durum sizin için çok sıkıntılı olur. İşten tazminatsız çıkarılırsınız
0
limonlu eksi
(15.07.24)
sözleşmeyi hatırlamıyorum maalesef. işe girerken evrakları imzaladım orada ve sonrasında yanıma aldım mı hatırlamıyorum. sonrasında deprem yaşadık, evden taşındık. şu anki eşyalarım arasında da sözleşmeye benzer bir şey bulamadım.
0
🌸noxie
(15.07.24)
Şirketinizle konuştunuz mu? "Ya ofise gel, ya istifa et" mi diyorlar? Oturup konuşursanız ve size tazminatınızı vererek işten ayrılma imkanı sunacaklarsa muhtemelen zaten yasal olarak da alabileceğiniz bu.

Eğer sözleşmenizde hali hazırda uzaktan çalışacağınız yazıyorsa daha kolay olur sanıyorum, ancak bu tür sözleşmelerde genelde işvereni koruyan "İşverenin gösterdiği çalışma yerinde çalışılır, işveren esnek çalışma imkanları sunsa bile bunları değiştirme hakkını saklı tutar" vb. gibi ifadeler bulunuyor. İş kanunu bu tür konularda işçinin yanında ama açıkçası bu uzaktan çalışma konularında bir içtihat var mı bilemiyorum. İşvereninizin durumuna göre bir avukattan danışmanlık almanız faydalı olur.
0
salihdt
(15.07.24)
Uzaktan başladıysan sözleşmeyi sana email atmışlardır, imzalayıp kargolamanı istemişlerdir. Eski emaillere baksana.
0
kanepeee
(15.07.24)
@kanepeee: ofise gelip imzalamıştım :/ bilgisayar aldım, yöneticiyle tanıştım vs
0
🌸noxie
(15.07.24)
(10)

Evden çalışmada son durum nedir

Cezcez
Koç grubu artık ofise dönüyoruz demiş galiba. Geri kafalı herifler. Bi tane yenilikleri yok yeni fikirleri yok. Neyse artık bu karara benzer kararlar duyar mıyız
Koç grubu artık ofise dönüyoruz demiş galiba. Geri kafalı herifler. Bi tane yenilikleri yok yeni fikirleri yok.
Neyse artık bu karara benzer kararlar duyar mıyız
0
Cezcez
(13.07.24)
Biz devam ediyoruz. Ama güvenmemek lazım.
Çoğu yer hibrit çalışıyor.
0
sevilen progressive türkücü
(14.07.24)
Evden çalışan adam hiç çalışmıyor düşüncesinin eseri.
Neyseki ben hala devam.
Muhtemelen benim düzenimle oynamazlar. Çünkü işe alınırken üstüne basa basa dedim. Ben ofise 1000 küsür km uzakta yaşıyorum diye. Bunu bilerek aldıkları için oynayabileceklerini sanmam.
0
limonlu eksi
(14.07.24)
İş ararken Ya remote olsun ya hybrid diye çok aradım. Benim sektördeki ilanların %90'ı bok varmış gibi ''ofiste çalışmayı seven'' ''ofisten çalışacak'' ''ofiste çoook eğleniceeeez'' kafasında ilanlardı. Kırk yılın başında bulduğum bazı remote ya da en azından hybrid ilanlara da ben uygun değildim. Şimdi sektörümle alakasız ve her gün işe gitmek zorunda kalacağım bir işe giriyorum. Çünkü para kazanmam lazım.

Küfür etmek istemiyorum. Ofislerinde çalışsınlar bakalım...
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.07.24)
Bizde herkes ofise dönsün olamaz çünkü tüm çalışanları karşılayabilecek bir ofis alanı yok.

Özellikle IT sektörünün uzaktan çalışma geçmişi 4 yılı geçti. Ofise döndüren döndürdü. Hibrit çalışma modelleri kalıcı oldu. Bir de IT'de tam zamanlı ofise gitmeye kimse yanaşmıyor. İlana çıkıldığında personel alamama durumları arttıkça bu tip kararlar gözden geçirilir.
0
Lethe
(14.07.24)
bizim ofis de hibrit çalışmaya dönmüştü. ama şehir dışında olan kişiler remote çalışıyordu. geçen gün açıklama yaptılar, tamamen ofise dönüş kararı almışlar. gerizekalılar.
0
noxie
(14.07.24)
hibrit e dönüyoruz 20 temmuz gibi. sıkıldım bu tür dönüşlerden.
0
baldan kaymak
(14.07.24)
Koç bi sürü adamı remote olarak işe aldı onlara ne olacak şimdi
0
regina phalange
(14.07.24)
Benim bildiğim yerler hala aynı. Ayda 6 gün, 6 hafta da 2 hafta ofis gibi çeşitli çözümleri var, uzun zamandır değişmiyor.

Patronlar neler olup bittiğini bilmek istiyor sanırım. Ofiste de epey laklak oluyor ama evinde çoluk çocuk olanlar için falan ofiste daha iyi verim alıyorlardır sanırım.
0
mbond
(14.07.24)
Normalde hibrit çalışıyoruz ama yaz mevsiminde kimse gelmiyor ofise, ben yazlıktayım diyen uzaktan çalışıyor. Patronlar zaten kafasına eserse uğruyor, biz de terlemekten su torbasına dönüşmüş şekilde gidip geliyoruz işte.
0
peki madem
(14.07.24)
insanlar artık hibrit sisteme alıştı.
bir yer tam zaman ofise gelmeni istiyorsa
o yer çalışanın kafasında direkt eleniyor.
yani işverenin işçiye dayatması eski kafa.
işçinin işverenleri yönlendirmesi yeni normal.
0
yetkili birine benzeyen abi
(14.07.24)
(16)

bu mertebeye ulaşmak için ne yapmak gerekiyor?

kibritsuyu
daha doğrusu bu anlatacağım mertebede bir arkadaş olabilmek için ne olması lazım?doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mut
daha doğrusu bu anlatacağım mertebede bir arkadaş olabilmek için ne olması lazım?

doğumgünüm oluyor. arkadaşlarım arıyor, mesaj atıyor, doğumgünümü kutluyor. unutulmuyorum, hatırlıyorlar sağolsunlar. yaza denk geldiği için yazlıktaysam yazlık arkadaşlarım geliyorlar, yüzyüze kutluyorlar, sağolsun mutlu ediyorlar. burada kadar sorun yok.

ama instagram'a bakıyorum mesela. bazı arkadaşlarım, doğumgünü olan arkadaşıyla birlikte fotoğraflarını story yapıp "iyi ki doğrun iyi ki varsın" tarzı paylaşımlar yapıyorlar. hatta gün sonunda doğumgünü sahibi bunları kendi story'sine ekliyor falan.

bana hiç böyle şeyler yapan olmuyor. yani beni telefonla arayan yakın arkadaşım bana böyle bir şey yapmıyor, ama başka arkadaşına yapıyor. benim birlikte fotoğrafı paylaşılıp cümle aleme "bak bu benim canım arkadaşım, doğumgününü herkese ilan ederek kutluyorum" şeklinde paylaşılmak için nasıl bir arkadaş olmam lazım?

genellikle kadınlar kadınlara yapıyor gibi. ama hayır, beni arayıp kutlayan yakın kadın arkadaşım, kadın arkadaşlarına da yapıyor, erkek arkadaşlarına da yapıyor. yani yakınlık derecelerini bilmemekle birlikte çocukluktan beri neler neler neler yaşadığım 35 yıllık arkadaşımın beni paylaşmayıp belki benden daha az görüştüğü üniversite arkadaşını paylaşmasının nedeni ne olabilir?

yani benim neyim eksik olabilir? kötü arkadaş mıyım, soğuk muyum, uzak mıyım, gıcık mıyım, götveren miyim, ne olabilirim?

yani bana öyle bir şey söyleyin ki "bunun başına gelmesi için arkadaşlarınla şöyle şöyle olman lazım" falan diyin ki bileyim kendimi. zira hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. şimdi yazarken düşünmesi bile heyecanlandırdı.
0
kibritsuyu
(09.07.24)
İnstagram'da çok story, post paylaşmıyorsan rahatsız olacağını düşünmüşlerdir.
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
Bu taraklarda bezin yoksa olur öyle. En basitinden sen kimseye bunu yapmıyorsan sana da yapmazlar. Ya da sosyal medya kullanımı vs konularında ketumsan hoşuna gitmeyeceğini düşünebilirler.
0
Bruce
(09.07.24)
Arkadaşlarının doğum günlerini hikayede kutlayan ve kutlanan doğum gününü hikayelerinde paylaşanların %99,99'u kadın. O kutlanılan kişiler de aynı şekilde başkalarının doğum günlerini böyle kutluyorlar. Onlar için bir düzen haline gelmiş. Bu kişiler genelde sık sık hikaye paylaşan kişiler tabii.
0
nawar
(09.07.24)
bu mevzuyu ben de daha onceden dusundum. ulastigim sonuc su:
bazi civiklar, bu tarz seyleri dillendirmeyi seviyor. bu tiplerin iliskileri de daha vicik vicik oluyor, sonra bir anda sona erebiliyor.

bizim gibi insanlar ise stabil, ongorulebilir. ben vicik vicik degilim, dolayisiyla etrafimdaki civiklar da bana pek bulasmiyor. ama arkadasliklarimi bitirdigim cok cok nadirdir, cok buyuk bir kazik yersem belki.

gereksiz dogumgunu mesajlarinin onune gecmek icin ben dogumgunumu heryerden kaldirdim, cok cok mecbur kalmadikca kimseninkini de kutlamiyorum. bos isler..
0
cooperr
(09.07.24)
sen arkadaşlarına yaparsan onlar da sana yapmaya başlar, senin yaptığını gören başka arkadaşlarında senin gününde sana yapmaya başlar, bu bir döngü.
0
noxie
(09.07.24)
taktik vereyim kullanırsın; telefonunu çekmeceye koyuyorsun kapatıp.

gidiyorsun yanlarına. 1-2 kişi en sevdiklerine yapıyosun bu taktiği de.

çok tatlı/yakışıklı olmuşsun falan. hadi resim çekilelim. çekiliyosun. sonra da onlar gitmeye yakın diyosun ki ya fotoğrafları da alamadım tel şarjı yok, story atın beni de etiketlersiniz anı kalır hem napalım böyle olsun diyorsun. sonra da ilk buluşmada ‘ya benim hoşuma gitti bu story işi, ne güzel anı kalıyor falan dersin. onlar da aa bunu sevdi hep yapalım moduna girerler.

atmayanlar seninle görünmek istemiyorsa şutungen bile yapılır :d

bol şans.
0
baldan kaymak
(09.07.24)
dün doğum günümdü benim, bir hafta geç yazdırdıkları ve o gün de artık resmi tatil olduğu için benim doğum günüm resmen duyurulmuyor, milletin doğum gününü herkes odasına gelip kutlarken benim doğum günümü bilen sadece 4 yakın arkadaşım kutladı iş yerinden mesela. özellikle söylemedim söylemek istemiyorum.

sanırım bu ben de travma çünkü doğum günüm yaza geldiği için okul arkadaşlarımdan sadece en yakınları arayıp kutlardı o kadar. ben bir kıza lisede başarı bursumdan ayırıp para vermiştim hediyesi için 10 kişi para verdi biz 3 enayi arkadaş para verdik sonra onlardan alırız diye, diğerleri de vermedi. kıza hediyesini verdik hediyeyi aldı sarılmadı bile bastı gitti yanımızdan. böyle böyle çok olay var.

bu yüzden sadece ailemin arkadaşlarımın kutlamasını çok önemserim, instagramdan falan kimseyi paylaşmam doğum günü için, bunları biraz da şov olarak görüyorum.
0
Hallegadola
(09.07.24)
- Instagram' da çok aktif değilseniz yapmıyor olabilirler.
- Siz onlara yapıyor musunuz? Büyük ihtimalle hayır, siz yapsanız onlar da yapar gibi geldi.
0
kumandanim
(09.07.24)
Benim en yakınlarım doğumgünlerini unursamıyor mesela. Bir yıl unutulur, bir yıl kutlanır kimse kimseye alınmaz.

Ama doğumgünlerini umursayıp büyük olay gören daha az yakın olduğum insanlar da var. Onlar unutursa alınırım.

Biraz ilişkilerin dinamiğiyle alakalı bu bence. Birisi önemli gördüğü bir şeyi sizin özelinizde önemsemiyorsa bu kötü. Ancak zaten aranızda böyle bir şey yoksa bu iyi ya da kötü değil.

Burda da talep eden taraf olarak iş size düşüyor. Siz önemsiyorsanız önemsediğinizi belli etmelisiniz.
0
akhenaten
(09.07.24)
Ne istediğini dile getiren bir arkadaş olman yeterli olacaktır. Ya böyle videolar görüyorum, çok hoşuma gidiyor, böyle bir sürpriz beni de çok mutlu ederdi vb ben dili ile kendini ifade edersen seneye alırsın videonu. Kim olduğundan ziyade ne istediğin ne sevdiğin ve bunu ne nasıl duyurduğun ile ilgili olay.
0
hasmetizm 2046
(09.07.24)
siz yapmadığınız için yapmıyorlardır. Siz yakınlarınızın doğum gününü storyden kutlarsanız onlar da sizinkini kutlar genelde.
0
alaimisema
(09.07.24)
sen yaparsan sana da yaparlar.
Çok üzerine düşünülecek bir konu değil.
0
michael_knight
(09.07.24)
Ben bunu yaparlar diye korkuyorum mesela. Niye? Çünkü onlar yapınca alıntılayıp siz de paylaşmak zorundasınız nezaketen. Öyle olunca da sadece paylaşımda gördüğü için yazan bir sürü samimiyetsiz kutlama oluyor. Beni birinin arayp hatta yanıma gelip kutlaması hepsinden daha kıymetli.

Sebebine gelince ben de diğer 15655 cevap gibi düşünüyorum. Sizin bu tarzı sevmediğinizi düşünüyor olabilirler ki ben daha hiçbir erkek arkadaşımın bu şekilde kutlandığını da görmedim. Zaten çok aşko kuşko kızlar bunu yapar.
0
Kediyi üzdün
(09.07.24)
Aşırı keko bi haraket bence bu arada. Bazen kardeşler kuzenler birbirine yapıyor veya belli bir gurup arkadaş kendi aralarında döndürüyorlar, bana böyle salavat zinciri gibi geliyor.

Kesin biri başlatmıştır o yapınca o da yapmıştır sonra adet olmuştur.

Bana biraz sululuk gibi geliyor mesela ben böyle bir şeye özenmem. Beni bilen arkadaşlarım da bana böyle bir şey yapmaz. Ha olur da ben birine yaparım, o da bana yapar herhalde.

Bu tarz şeyleri arkadaşlarını pazarlamak için yapan da var bu arada. Hani yalnızsa biri sorsun da tanıştırırım belki diyen.
0
ananiyimioguz
(09.07.24)
Ben de yaz doğumluyum ama aklına gelip de arayan veya mesaj çeken insan sayısı 3 bile olmuyor bazen. Geçmiş yıllarda kimsenin aklına gelmediğimi bilirim.

Bence bahsettiğin durumlarda biraz menfaat düşüncesi ya da beklentisi rol oynuyor. Onu vurgulayayım ki benim şuyumu unutmasın, onu ön plana çıkarayım ki o da aynısını bana yapsın gibi.

Benim böyle davalarım yok. Unutulmak gerçekten yaralıyor ama karşılık olarak ben de onları unutuyorum, yalnızlaşmaya giden süreç zaten böyle işliyor.
0
muhayyer divan
(09.07.24)
Yani bu yaşadığın şey sana ait bir eksiklik veya yanlışlık değil. Menfaat dünyası bana göre.
0
muhayyer divan
(09.07.24)
(24)

Sinemaya gidiyor musunuz?

put it in your appropriate place
Pandemi öncesi birkaç ayda bir giderdim ama pandemi sonrası senede 3 filan. İşte görsel efektiyle ön plan çıkan filmleri tercih ediyorum veya bir şekilde izlemiş olduğum belli bir serinin devam filmi sinemadaysa gidiyorum.İşte en son Dune'un ikinci filmine gitmiştim. Ondan önce ise John Wick'in dörd
Pandemi öncesi birkaç ayda bir giderdim ama pandemi sonrası senede 3 filan. İşte görsel efektiyle ön plan çıkan filmleri tercih ediyorum veya bir şekilde izlemiş olduğum belli bir serinin devam filmi sinemadaysa gidiyorum.

İşte en son Dune'un ikinci filmine gitmiştim. Ondan önce ise John Wick'in dördüncüsüne gittim. A Quiet Place: Day One gitmeyi düşünüyordum ama sanırsam kötü filmmiş.
0
put it in your appropriate place
(08.07.24)
Eskiden ayda bir giderdim ama en son Poor Things'e gittim.
0
new day new life
(08.07.24)
ben sinemaya en son joker filmine gittim. daha da gitmedim. emin ol cok ucuz fiyat olsa bile gitmem. sinema cazibe alanımdan cıktı.
0
sizofren06
(08.07.24)
poor things +1
0
rentts
(08.07.24)
Çoook ünlü ya da beklediğim bir film olursa. Ya da festival filmine denk gelirsem. Senede 1-2'ye tekabül ediyor.
0
Amaranta ursula
(08.07.24)
kendim için yıllardır gitmiyorum. 5 yaşındaki kızımı götürüyordum bir ara ama genelde filmlerin sonunu getirmeden çıkmak istediği için bayadır onu da bıraktık. sonbahar kış döneminde arkadaşlarla aramızda film gecesi yapıyoruz haftada bir sadece.
0
hrskrs
(08.07.24)
Neden gideyim ki evinde 55 inç tv, rahat koltugum. 40 dk neden reklam izleyeyim?
0
Fritz-X
(08.07.24)
Ben hala gidiyorum, bir çeşit ibadet gibi algılıyorum onu.
0
sekizdokuzon
(08.07.24)
genel olarak hollywood'u boykot ediyorum ve daha fazla zengin etmek istemiyorum. dolayisiyla bir ton para verip sinemada film izlemem cok nadirdir su aralar. son 12-15 ayda sadece dune 2'yi izledim sinemada.
0
hot potato
(08.07.24)
Pandemi öncesinde de çok nadir gidiyodum. Pandemiden sonra ilk kez geçen sene gittim ve bir senede 3 film izleyerek kendi adıma baya yüksek bir sayıya ulaştım.

Spiderman across spiderverse
Oppenheimer
Barbie

Üçlüsünü izledim. Barbie'den beri gitmedim. Bayramda Inside out 2'ye gitmek istiyordum kardeşimle ama burda sadece Türkçe dublaj varmış sinemalarda. Evde izleriz diyip vazgeçtik
0
nundu
(08.07.24)
oldum olası sinema(salonda izleme) meraklısı değildim. malum ortamlardan indirip izlerdim. bir tek sinemia zamanı her hafta bir filme gitmeye başladımdı.
o kapandıktan sonra araya pandemi girdi. ardından da bilet fiyatları anlamsız şekilde arttı. bu sürede maks 3 filme gitmişimdir. o da arkadaşlarımın ısrarıyla.

zaten filmlerde bir iki ay sonra malum ortamlara düşüyor.

eskiden sinemadan handycam çekimi izlemek için saatlerce torrent arardık hey gidi günler hey. artık dijitale gelen 4k torentte.
0
my fault
(08.07.24)
Gitmiyorum.
Son 4 yılda herhalde bir kere gitmişimdir.

Artık çok rahatsız edici geliyor.
Dikkat süresiyle de çok ilgili bence durum. Dikkat sürem çok kısaldı ve bu konuda yalnız olduğumu düşünmüyorum, bence birkaç milyar kişilik bir aileyiz biz.

120 dakika boyunca sadece bir kere ara vermek, tuvalete gitmek yasak, telefona bakmak yasak, gidip su almak yasak, mısır alsan bitiyor, etraftan seyircilerin sesi geliyor vs. Artık evde izlemeye çok alıştığım için çok konforsuz geliyor ve pause tuşu yok.

Bir daha beni sinemaya götürebilecek bir film gelmiyor aklıma. Matrix 4 geldi, ona bile gitmedim.
0
michael_knight
(08.07.24)
pandemiden beri gitmedim ama en son ne zaman gittiğimi de hatırlayamadım.

sanırım en son aslan kral'a gittim. (2019) sonra gittim mi bilmiyorum.
0
tabudeviren
(08.07.24)
Hayır. Yılda 1 kere belki. En son Dune: Part 2'ye gittim ben de. Türkiye'deki sinema salonları asla hak etmiyor ödenen ücretleri. Havalandırması berbat, sürekli öndekilerin telefonlarının ışıkları ve hışırtılar ile dikkatinin dağıldığı, berbat aydınlatma ve vasat ses sistemli çakma IMAX için 300 küsur lira vermek delilik.
0
nawar
(08.07.24)
Pandemiden önce çok sık gidiyordum bazen ayda 4-5 kez. Pandemiden beri hiç gitmedim.
0
yazdonumu
(09.07.24)
Dune 2'ye bile gitmedim. Öyle bir boşvermişlik benimkisi.
0
sevilen progressive türkücü
(09.07.24)
Quiet place kötü bir film zaten. Sırf oyuncular için izledim.
0
sevilen progressive türkücü
(09.07.24)
degecek film ise gidiyorum, senede 1, max. 2

en son Top Gun: Maverick'e gittim..
0
cooperr
(09.07.24)
İstanbul Modern'den sinefil üyeliğl aldım. Ayda birkaç defa gidiyorum. Bunun dışında ön gösterim ve festivalleri takip etmeye çalışıyorum.
0
auroraaurora
(09.07.24)
çok ilgimi çeken bir filmse gidiyorum, onda da eğer mahallemdeki sinemaya gelmişse ancak. farklı semtte, eski filmleri filan gösteren bir sinema daha var ama resmen üşendiğimden gitmiyorum. kötü bir şey aslında.
0
noxie
(09.07.24)
paribu bir bilete bir patlamış mısır verip bizi kandırıyor maalesef.

en son fall guy filmine gittik güzeldi.
0
Hallegadola
(09.07.24)
Pandemiden beri sadece Dune ve Dune 2'yi sinemada izledim.

Öncesinde Marvel filmlerine falan giderdik. Bir aksiyonlu gürültülü filmleri, bir de ağır yavaş sanat filmlerini sinemada izlemeyi seviyorum. (Birincisi dev ekranda bangır bangır güzel oluyor, evde sesi çok açarsak komşular rahatsız olacak diye geriliyorum. İkincisini de sinemada odaklanıp izleyebiliyorum, evde filmi sevsem de dikkatim dağılıyor bitiremiyorum.) Ama aşırı hevesle beklediğimiz filmler dışında "ya şu film gelmiş, gitsek ya" diyoruz, sonra üşeniyoruz. Böyle böyle Dune'dan başka bir şeyi sinemada izleyemedik işte.
0
kobuzchu kiz
(09.07.24)
en son "Doctor Strange in the Multiverse of Madness (2022)" izledim sinemada. onu da başkası istediği için. türkiye'de değildi. bi daha sinemaya gider miyim bilmiyorum. belki bir arkadaşım ısrar ederse olabilir. kendi isteğimle gitmem yani.

evde izlemek en iyisi...
0
ermanen
(09.07.24)
öyle bir noktadayız ki sinemanın ev imkanlarından fazla vadettiği pek bir şey kalmadı. herkesin evinde dev tv'ler, ses sistemleri var. üstelik bir yandan rakınızı, biranızı içebiliyorsunuz. bir de bana son yıllarda bir huysuzluk hali geldi. sinemaya gittiğimde çatır çutur cips yiyen, yanındakiyle sohbet eden, telefona bakan insanları görünce kuruluyorum, dikkatim dağılıyor. o yüzden sadece bir platforma gelmesini bekleyemeyecek kadar merak ettiğim filmlere gidiyorum.
0
brakgn
(09.07.24)
Pandemiden sonra çok azaldı ama bunun salt pandemi ile değil fiyat artışlarıyla ilgisi var en azından benim için.

Şu an film festivalleri dışında tek tük gidiyorum çok merak ettiğim ilgimi çeken bir şey olması lazım mesela en son inside out 2 için gittim.
Kinds of Kindness var şu an merak ettiğim ama sanırım gitmem sinemaya bilmiyorum kararsızım şu an.
0
mutekebbir
(09.07.24)
(6)

yaşlılar için bişiler

cosmicgadin
yaşlılara özel.. yaşlılar için.. kulağa çok kötü geliyor.. muadil kelime de bulamıyorum. seniors gibi bişi olsaydı ne güzel olurdu. yeni bir kelime üretip piyasaya salmak için destekçiler arıyorum.
yaşlılara özel.. yaşlılar için..
kulağa çok kötü geliyor.. muadil kelime de bulamıyorum. seniors gibi bişi olsaydı ne güzel olurdu. yeni bir kelime üretip piyasaya salmak için destekçiler arıyorum.
0
cosmicgadin
(06.07.24)
Erişkin?
X kuşağı?
0
etna
(06.07.24)
Yas siniriniz vardir herhalde.
X yas uzeri icin?
0
Kittie
(06.07.24)
ileri yaş grubu deniyor
yaş almış kişileri de deneyebilirsiniz
0
noxie
(06.07.24)
İhtiyar kelimesi aslında çok güzel, muhtar, yapan eden. Daha doğrusu yapmış, deneyimli anlamında kullanılıyor. Ama dil o kadar gariptir ki devletin veya başka bir zümrenin değil, bizzat kültürün kodlarıyla gelişiyor. Dolayısıyla tümden toplumu elden geçirmemiz gerekiyor.
0
osmanyueksel
(06.07.24)
yaşkın
0
ankarakecisi
(06.07.24)
Türkçede karşılığı yok.
Tıpta "geriatri" diye isimlendiriliyor.
İngilizce olarak "senior" uygun olur.

Belki bir de "gri-saçlı" olabilir (yine İngilizce'den).
0
alfired
(05.02.25)
(6)

Japonya-G.Kore olaylar olaylar

euteamo
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşi duyuru sakinleri,Ağustos sonu Eylül gibi nihayet Japonya ve Güney Kore'ye gidiyorum.Apple watch alma gibi bi planım var Japonya'dan mantıklı mı sizce? TC'den daha uygun olur mu yoksa bi manası yok mu?Bir de oralardan burada bulamayacağımız ne alınır? satmak içi
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşi duyuru sakinleri,
Ağustos sonu Eylül gibi nihayet Japonya ve Güney Kore'ye gidiyorum.

Apple watch alma gibi bi planım var Japonya'dan mantıklı mı sizce? TC'den daha uygun olur mu yoksa bi manası yok mu?

Bir de oralardan burada bulamayacağımız ne alınır? satmak için değil de kendim için..

Her türlü tavisyeye de açığım kalacak yer vs. Özellikle de Fuji'ye çıkanlardan nasıl yaptıklarına dair bilgi alabilirsem şahane olur.

Şimdiden teşekkürler
0
euteamo
(27.06.24)
apple watch cok fark eder mi bilmem ama ikinci el mekanik saatler japonya'da cok ucuz.
0
antikadimag
(28.06.24)
Kabaca bir baktım da örneğin 9. nesil modeli Türkiye’de 15 küsür, Japonya’da 12 küsür bin lira. Fakat burada 6 ay peşin fiyatına taksit olduğunu ve enflasyonu hesaba katarsak cebinizden aslında 13 bin lira civarında bir rakam çıkmış oluyor. Japonya’da apple store’larda vergi iadesi de yokmuş galiba.

Değmez kısacası ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(28.06.24)
Konudan bağımsız Ağustosta Japonya’dan nefret edersin. Yazın pis bi havası var
0
Mcfly
(28.06.24)
uniqlo'dan kıyafet alabilirsin, burada çok pahalı
tokyo banana cake'i deneyebilirsin
0
noxie
(28.06.24)
apple watch japonyada mantıklı değil
İphone mantıklı
0
rentts
(28.06.24)
daha önce de bir soruya verdiğim cevap;
viski olarak:
chichibu
yamazaki
hakushu
nikka

bu markalara odaklanmanızı tavsiye ederim.

ayrıca, 1:18 model araç alabilirsiniz. ignition model markası çok güzel işler yapıyor.
0
MtKrt
(28.06.24)
(6)

Hayat motivasyonu

sırtçantalı
İşbu sorunun cevabına negatif hiçbir şey kabul etmiyorum arkadaşlar.Hayata devam ettirecek şeyler yazın bana, gerçekten ihtiyacım var^^
İşbu sorunun cevabına negatif hiçbir şey kabul etmiyorum arkadaşlar.
Hayata devam ettirecek şeyler yazın bana, gerçekten ihtiyacım var^^
0
sırtçantalı
(10.06.24)
omer hayyam'a atfedilen "ayaga kalk, uyumak icin onumuzde sonsuzluk var" sozu cok hosuma gidiyor. yani her seyin nihayetinde bitecegini ve amacsizligi gercegini kabul edip ne yapilacaksa simdi yapilacak diyerek bundan guc alan bir tavir takinmak cok hos bence.
0
antikadimag
(10.06.24)
çocuk yap
0
nuisance2
(10.06.24)
merak, bir şeyleri merak etmek, bir nevi kendini kandıracaksın yani
0
noxie
(10.06.24)
bu tarz duyurulara spor yap, cocuk yap, cikolata ye gibi antin kuntin tavsiye verenleri dinleme. once psikoljiyi hazirlaman lazim. umut, mutluluk, enerji verecek dizi, film, kitap, video, muzik, ortam, insanlardan yardim alabilirsin. birazcik motivasyon gelince de amac belirlemen lazim. onun icin de kurs, plan, program, ekipman alisverisi vs...
0
buenosdias
(10.06.24)
Hedefleriniz olsun. Mesela şu konuda şu seviyeye gelmeliyim
0
pembediken
(10.06.24)
çocuk yapmayın.
0
nuisance2
(12.06.24)
(11)

Ne istediğini bilmeyen amaçsız birini nasıl yonlendirmeli

optimistbakunin
Yarın 4. Universite sınavina girecek 20lerindeki genç kızımıza nasıl yaklaşip nerelere yonlendirmeli. Detaylandiralim. Goruldugu gibi 4.kez cunku neredeyse 200baraji zar zor geciliyor. Hicbir bolum okul neredeyse gelmiyor. Bu sene de degismeyecektir cunku belli. Nedeni sorunca cevap yok hayal ne cev
Yarın 4. Universite sınavina girecek 20lerindeki genç kızımıza nasıl yaklaşip nerelere yonlendirmeli. Detaylandiralim. Goruldugu gibi 4.kez cunku neredeyse 200baraji zar zor geciliyor. Hicbir bolum okul neredeyse gelmiyor. Bu sene de degismeyecektir cunku belli. Nedeni sorunca cevap yok hayal ne cevap yok plan ne cevap yok.
Simdi madem okul olmayacak bari ise gir basla calis para kazan belki yukselirsin magazalar vs mesela o da yok.
Ne yapmak lazim nasil yaklasmak lazim. Hayat goz gore gore bosa gidiyor gibi bilemiyorum abarti mi ama
0
optimistbakunin
(08.06.24)
Önce duygularını anlamasını sağlamak lazım, muhtemelen duygusal olarak uyuşmuş, ne istediğini bilmemesi bundan. Kendi duygularına ulaşması ve mümkünse sağaltmak gerekir. Muhtemelen ailesinden psikolojik şiddet görmüştür, yetersiz olduğuna, güçsüz olduğuna, değersiz olduğuna inandırılmıştır, ayrıca yine muhtemelen sosyal medya alışkanlığı/bağımlılığı vardır, bunların farkına varması ve mücadele etmeye ikna olması gerekir.

Bunlar ciddi psikolojik süreçler, aslında pedagog ve ergen psikoloğu ilgilenmeli, profesyonel ve psikolojik yardım almalı. Bunlar olmadan o kız ne istediğini de bilemeyecek, hayata karşı parmağını dahi kaldıramaz hale gelecek.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
Evlilik hazırlıkları yapsın.

Eğitim, kariyer, iş vs derken bir
10 yıla yakın bir zamandan da tasarruf edilmiş olur.
10 sonra yapılacaklar, şimdiden yapılmış olur.
ortalık üni. mezunu kaynıyor.
İş beğenmiyorlar/bulamıyorlar.
neye faydası oldu?
Meslek liseleri ve kalifiye ustaları daha da önem kazandı.Günlük kazançları ortada.

Kendi düşüncem, özellikle maddi kaygılarla hem de "bir kıza"
-üniversite okumazsan öldün, hayatın bitti..
gibi belki dile getirilmeyen ama hissettiren ve diğer arkadaşlarıyla kendisinin evde anlamsız kıyaslanmalarıyla
zorlamasını uygun görmüyorum.

Kızlara karşı yapılan çoğu sloganlar evlerimizde standarttır :
- karşı komşunun (ya da akrabanın) kızı Tuğçe gitti okudu. Evde bir sene bekledi sınavlara girdi sonra atandı hayatı kurtuldu. Sen evde böyle otur...
Tuğçe sonraki hayatından ne kadar memnun?
atandıktan sonra tüm dertleri bitti mi? yeni dertlerin sahibi mi oldu?
Ailesi, özellikle onun kendisi gibi sağlam maaşlı memur bir eşle evlenmesini mi istiyor? bilmiyoruz.

"4. kez üniversite sınavı..mı?
çok gerek var mıydı?
Bu süre zarfında en azından ilgi alanına giren en az 3-4 kurs bitirebilirdi. Bazı kurslar zaten online.

Geçen sene bir tanıdık, başka bir yerdeki kızının sınavı için oradaki tanıdıklarının evlerine misafir oluyorlar. Ertesi gün kız yapılan sınavdan geldiğinde daha kapıdan içeri girer girmez ağladı.
O da zamanın yetmediğinden diğer sorularla ilgilenemediğinden bahsediyordu. Ama aileyi de genel olarak bildiğimden sınav anına kadar kızlarına olan olumsuz yaklaşımlarını tahmin etmem hiç zor değil.

Erkekler neyse.. hayatın yükü çoğunlukla onlarda ama kızlarımız asla bu hale gelmemeli/getirilmemeli :

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(08.06.24)
onunla konuştunuz mu? ne diyor? istediği belli bir alanı seçemiyor mu?

meslek testleri var. okuldayken bize yapmışlardı. uzun bir form gibi.

şu linkte: kariyertakibi.com

yan yana olduğunuz bir vakitte ona bu testi yaptırın. böylece ilgisini çeken alanı bulabilirsiniz.

bu arada psikoloğa gitmeyi ben de öneriyorum. pedagoglar sadece çocuklara bakıyor. 12 13 yaşa kadar falan. ergenliği de bitireli çok olmuş.

o artık yetişkin bir birey. çocuk gibi yaklaşılırsa kendine saygı duyulmuyor gibi aşgılar bunu.

onunla ciddi ve yetişkin olduğunu hissettirerek, destekleyici bir dilde konuşun.
0
art cat chocolate
(08.06.24)
Hiçbir şey yapmamanız lazım.
Hayatla karşı karşıya bırakmanız lazım.

Yatak, yemek dışında bir şey sağlamayın.
İsterse para kazansın, isterse parasız yaşama alışsın. Kendi seçsin.

Mecbur kalan insan bir yolunu buluyor. O çok istediği şeyi almak için 10 gün çalışması gerektiğini farkedince hayatı anlamaya başlıyor.

Üniversite çok gerekli bir eğitim değil, kızı "üniversiteye 4 yıldır giremeyen" kız olarak tanımlamaktan vazgeçin. Kimse onu öyle tanımlamasın ki kendisi de kendini öyle görmesin.
0
michael_knight
(08.06.24)
Evlendirin gitsin zira yönlendirmek için epey geç kalinmis.
0
Yourcousinmarvinberry
(08.06.24)
Etrafında ona rol model olabilecek kimse yok mu? Mesela, hayranlık duyduğu, okumuş biri. Evlenme meselesini unutun. 20 yaş evlilik için çok erken. Ayrıca kızların okuması, meslek sahibi olması lazım. Erkekler için de aynı şey geçerli ama kızlar için daha önemli. Yoksa ömür boyu kocasının her yaptığı saçmalığı, kötülüğü sineye çekmek zorunda kalır.
0
rock n roll
(08.06.24)
herhangi bir şeye eğilimi var mı? örneğin makyaj malzemeleri... atıyorum dış görünüşüne önem veren biriyse bu alanda eğitimler, kurslar aldırılabilir üniversite yerine. belki bu alanda bir kariyer yapar, makyöz olur kuaför olur güzellik uzmanı olur.

gezmeyi mi seviyor? turizm ajanslarına staj için zorlayın. belki ilerde etkinlik planlamacısı bile olabilir.

ya da oyunculuğa merakı mı var? yazılsın ajansa, figüran rolleriyle başlar belki. belki sonra oyunculuk kursuna gitmek ister. belki cast ajansı çalışanı olur.

muhakkak ilgi duyduğu bir şeyler vardır, üniversite yerine artık ona göre eğitimler almaya başlayabilir bu kız.
0
noxie
(08.06.24)
@..
Evlilikle ilgili herhangi bir sey yazmadim. Ayrıca keşke kurs olsa emin olun bunda da cevap yok. Sosyal medya internet bagimliligi oyun bagimliligi kesin var.
Cevresinde doktor ogretmen hemsire gibi saygin hanimlar var ama rol model almak 0. Yoksa herkes yardimci olmak istiyor
0
🌸optimistbakunin
(08.06.24)
Üniversite sınavına girmeyi bıraksın. Bu sene ola ki barajı geçip bir bölüm kazanırsa göndermeyin. İlk 150bine falan girmezse gerçekten salın gitsin.

Okumadığı halde para kazanabileceği bazı meslekleri örnek gösterin. Sonra da yemek ve yatak dışında bir şey sağlamayı bırakın. kendi parasını kazanmak zorunda kalsın.

Ama evlenmeye falan yönlendirmeyin sakın. Para kazanmayı öğrenmeden evlenirse ölüm gibi bi şey olur.
0
zimbirik
(08.06.24)
@zimbirik +1

"Para kazanmayı öğrenmeden evlenirse ölüm gibi bir şey olur" +111

Para kazanmanın yanında parayı idare etmeyi, parayo çevirmeyi de öğrenmesi lazım. Bir kadın olarak hayatta tek başına yaşayabilecek hale gelmesi lazım ve bunu yaparken canavarlaşmamalı, zalimleşmemeli. Yoksa bildiğin terörist olur o insan. Onun için ilk cevabımda kendi duygularının farkına varması ve duygu sağaltımı lazım dedim.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
Evlendirin gibi tavsiyeleri doğru bulmuyorum umarım böyle bir tavsiyeye uymazsiniz. Rehber psikolojik danışmanla görüşebilir. Üniversite diploması işe yaramasa bile ortam için üniversiteye başlayabilir. Yazın herhangi bir dükkanda çalışması için yönlendirin işkur a bakın
0
pembediken
(08.06.24)
(19)

Şeker Yerine Ne Olur?

rock n roll
Limonlu kek yapacağım. Şeker yerine ne ile tatlandirabilirim? Bitkisel olması ve zararlı içeriğe sahip olmaması gerekiyor. Söz sizin için de yiyeceğim :)
Limonlu kek yapacağım. Şeker yerine ne ile tatlandirabilirim? Bitkisel olması ve zararlı içeriğe sahip olmaması gerekiyor. Söz sizin için de yiyeceğim :)
0
rock n roll
(02.06.24)
Portakal suyu?
0
diyecevaplandı
(02.06.24)
stevia, coconut flower sugar
0
robert bosch
(02.06.24)
pekmez
0
my fault
(02.06.24)
serçe parmağını 30 saniye harcın içinde tut.
0
numlock
(02.06.24)
Cemil olabilir mi ya da hurma incir veya muz.
0
anon1m
(02.06.24)
@diyecevaplandı, portakal suyu daha da ekşi yapmaz mı?
0
🌸rock n roll
(02.06.24)
icine olgun muz koyabilirsin.

ornek: modernminimalism.com
nadialim.com
0
hot potato
(02.06.24)
@rock n roll

uzmanı değilim ama portakaldan portakala da fark var.
öncesinde bir tadına bakmanda fayda var.
0
diyecevaplandı
(02.06.24)
Hala şeker olduğunu bilmekle birlikte lif değeri vs daha iyi olabilir diyerek dut unu diyorum, ben baharat öğütücüde kuru dut çekip yapıyorum ama satılıyor da.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.06.24)
pekmez güzel olur da limonlu kek dediğin şey beyaz/krem sarımtrak renkte olmalı. pekmez sadece tat vermez, renk de verir, koyu bir şey olur o.

renk problem değilse pekmez olur.

bu arada kimse bal dememiş. bal da olur sanki.

edit: bitkisel kısmını kaçırmışım.
0
kibritsuyu
(02.06.24)
Bal pişirilmez, pekmez de pişince akrilamid oluşuyor, yani şeker daha güvenli. Kuru meyvelerle ya da muzlu kek gibi şeylerle devam etmek en sağlıklısı. Ya da piştikten sonra üzerine tat vermek için bal eklenebilir. Benim muzlu kek eşime tatsız geliyor mesela, incecik bal ekliyor üzerine.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.06.24)
şeker yerine konan bal veya pekmez zararlı. o yüzden hurma tarzı bir şey koymayacaksan şekerden devam
0
paintov
(02.06.24)
hurma, dut, incir gibi meyveler geliyor aklıma, oluyor mu siz araştırırsınız:)
0
kesmekes laleler
(02.06.24)
Keciboynuzu unu da bayağı tatlı bi şey
0
beetlejuice
(03.06.24)
Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkürler ama bal olmaz. Bal hayvansal. Ben sorumu sorarken vegan olduğumu belirtmemişim.
0
🌸rock n roll
(03.06.24)
Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkürler ama bal olmaz. Bal hayvansal. Ben sorumu sorarken vegan olduğumu belirtmemişim.

Bu arada @anon1m, limonlu kekin cennetteki ismi mi? Suat?, Yusuf?,Orhan?
Hımm ok. rock n roll'la kalın, ac/dc diyorum :))
0
🌸rock n roll
(03.06.24)
hurma ezmesi/püresi koyabilirsiniz.
0
elorelia
(03.06.24)
dut şekeri
0
noxie
(03.06.24)
Pamuk şeker
0
Zetnikov
(03.06.24)
(5)

Aç yatıyorum, sabah karnım şiş uyanıyorum

noxie
Merhaba, uzunca bir süredir akşam yemeğinden sonra hiçbir şey yemeden yatıyorum. Yemek 8 gibi bitiyor, yediklerimde de bulgur, makarna vs yok. Tavuk/et ve sebze/salata gibi şeyler. sonrasında meyve, tatlı hiçbir şey yemiyorum. Bazen 1 saat yürüyüş yapıyorum. Sadece şekersiz bitki çayı içiyorum yatma
Merhaba, uzunca bir süredir akşam yemeğinden sonra hiçbir şey yemeden yatıyorum. Yemek 8 gibi bitiyor, yediklerimde de bulgur, makarna vs yok. Tavuk/et ve sebze/salata gibi şeyler. sonrasında meyve, tatlı hiçbir şey yemiyorum. Bazen 1 saat yürüyüş yapıyorum. Sadece şekersiz bitki çayı içiyorum yatmadan önce. Yatarken aç hissediyorum.

Sabah kalktığımda ise hafiflemiş kalkacağımı düşünürken resmen karnım şiş olarak uyanıyorum. Bu ne anlama geliyor?
0
noxie
(28.05.24)
gazın oluyor mu? bağırsak işlevleri ne durumda, tuvalete çıkmakta sorun yaşıyor musun?
0
numlock
(28.05.24)
gaz değil ama bağırsak faaliyetlerimde yavaşlama var. düzenli su içiyorum 2 litreye yakın. çorba, sulu yemek de tüketiyorum. hep kuru şeyler yemiyorum.

ıvır zıvır şeyler yerken, sağlıksız beslenirken hiç sıkıntım olmazdı tuvalete çıkmakla ilgili.
0
🌸noxie
(28.05.24)
yatmadan 1 saat önce bi bardak kefir içersen rahatlatır sabaha.
0
numlock
(28.05.24)
lif alımını arttır, yatmadan önce çay yerine kefir iç. sabahları güzel bir kahve, mümkünse türk kahvesi. bir de karnındaki gaza bi faydası olmaz ama anti-enflamatuar diye geçen besinlere bir süre yönelebilirsin, ödem vs için.
0
nolmus yani
(28.05.24)
Bir gastroenteroloğa görünmek lazım gibi, bağırsakta işlev bozukluğu olunca ne kadar sağlıklı beslenirsek beslenelim faydasını göremiyoruz, önce bi bağırsağın temizlenmesi/iyileşmesi gerekiyor. 1,5 yıldır bağırsak tedavisi gören biri olarak tavsiye ederim.
0
amelie poulain
(29.05.24)
(16)

Uyurken arkada ses olsun diye açılanlar

sekizdokuzon
Selamlar;Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler
Selamlar;

Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.

Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler dinliyorsunuz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Diamond Tema
Rabarba
0
pianeta
(23.05.24)
Selam. Bende öyle bir bağımlılık yok ama, uyku saatime yarım saat kala falan bazen Youtube'dan Engin Deniz, Okan Süvari falan açıyorum. Uykum geliyor. :) Hem de bir iki bir şey öğreniyorum.
0
motosiklet burclu adam
(23.05.24)
benim guilty pleasure'ım bu, twitch'ten ses tonunu beğendiğim birini bulup dinliyorum ne dediği önemli değil ahah. Herkesi mayıştıran kişi farklı olabilir, veya asmr gibisinden sayfa çevirme sesi falan da kafamı dağıtır mesela.
0
nhk ni youkosu
(23.05.24)
Geri dönüyoruz podcast
Varyete podcast
0
grimavi
(24.05.24)
kardeş payı
işler güçler
geniş aile
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.05.24)
Kanıt açıyorum ben de.
0
pispinti
(24.05.24)
fatih altaylı
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.05.24)
avrupa yakası
0
mcsword
(24.05.24)
recep ivedik, cem yılmaz veya bir komedi filmi, dizisi açıyorum, korkunç hikayeler olan bir şey açarsam rahatsız ediyor.
0
kimlanbu
(24.05.24)
avrupa yakası'na bağımlılığım vardı ama bıraktım sonunda, hiçbir şey dinlemeden uyuyabiliyorum artık.
0
noxie
(24.05.24)
nemlizade.
0
since1907
(24.05.24)
müge anlı izle süper kolajlar var
0
sizofren06
(24.05.24)
canlı yayın avrupa yakası
0
megalomaniac
(24.05.24)
hoşuma giden, ama bin kere izlediğim/dinlediğim için merak etmediğim şeyler.

birisi kanıt demiş yukarıda. benim için de kanıt. saati de nefis. gece saat 11'de açıyorum teve2'yi, yetmişaltıncı tekrarını verdiği için konuyu da biliyorum, oturup izlesem yetmişyedinci kere izlerim, ama izlemesem de kaçırdım diye üzülmem. en güzeli kanıt sesleri altında uyumak.

podcast açıp dinleyerek uyuyabilirim, ama ilgimi çekerse ve dinleyemeden uyuyakalırsam aklım onda kalır, başladım diye tekrar dinleme zorunluluğu kesbeder. dinlemezsem o beni dürter "şu başlayıp bitiremediğini dinle" diye. dinleyemedikçe yapmam gereken ama ertelediğim bir görevmiş gibi rahatsız eder o beni. o yüzden öyle toplara hiç girmem.
0
kibritsuyu
(24.05.24)
Tarihin Arka Odası. En güzel kısmı ekrana bakmanın hiç gerekmemesi.
0
michael_knight
(24.05.24)
çok niş bir alan ama, pokemon gameplay videoları açıyorum genelde :')

podcast açamam çünkü dinlediğim bi şeye dikkatimi full vermem lazım. Dizide de bir konu akışı var, bildiğim bir dizi olsa bile (ki hiç bu kadar bildiğimi iddia ettiğim bir Türk dizisi yok) dikkatimi vermem gerekiyor. Pokemon videolarında arkaya genelde oyunun kendi müziklerini koyuyorlar ki çok tatlış müzikleri var sdjdsj konuşanlar da çok bağırıp çağırmıyor hatta spesifik izlediğim bir kanal var flygonhg diye, sakin sakin konuşuyor. Bi de oyunları nuzlocke denen inanılmaz zor bir kural setiyle oynuyor ve konuyu hikayeleştiriyor anlatırken. Masal dinler gibi uyuyakalıyorum :D
0
nundu
(24.05.24)
(9)

doğum günü alarmı

firemanjonny
merhaba ben kereste, karımın anneler günü ve evlilik yıldönümünü unutmuş bulunmaktayım, iki gün sonra da doğum günü, kendisi benim aksime sürprizlerden hoşlanır büyük beklentisi yoktur ama özel bir şey hoşuna gider, bana hususi doğum günü olduğunu belirterek düşün taşın bişeyler yap dedi, şimdi bu k
merhaba ben kereste, karımın anneler günü ve evlilik yıldönümünü unutmuş bulunmaktayım, iki gün sonra da doğum günü, kendisi benim aksime sürprizlerden hoşlanır büyük beklentisi yoktur ama özel bir şey hoşuna gider, bana hususi doğum günü olduğunu belirterek düşün taşın bişeyler yap dedi, şimdi bu konuda da hiçbir fikrim yok neredeyse ihtiyacı olan bluetooth kulaklık var onu alıcam ama ek olarak birşeyler daha yapılmalı zannedersem, 5 yaşındaki oğlanı da katarak belki, fikir verseniz ne güzel olur, teşekkürler.
0
firemanjonny
(23.05.24)
Oğlanı katma işte hocam, karına özel olsun bir kere de sadece tamamen karının gönlünü düşün

Bunlar öyle büyük şeyler olmak zorunda değil, örneğin eve bi çiçek yaptır öyle git, dışarı çıkmayacaksanız eve bir pasta götür, etraftan eve yemek siparişi verebileceğin yerler var mı onu araştır, dışarı çıkmaya ya da yemek hazırlamaya fırsatın yoksa öyle bir güzellik yap hediyeni de verirsin

Bunları çok özel gizli yapmana da gerek yok önden haberi olsun, araştırmanı yaptıktan sonra ona akşam şuradan eve yemek söyleyelim diye düşündüm sen de uğraşma bir de evde kutlama yaparız diye bilgilendir

Ha dışarı çıkma seçeneğiniz varsa o başka
0
grimavi
(23.05.24)
hediye+yemek+çiçek
0
deartheodosia
(23.05.24)
kesinlikle çiçek alın, sevdiği çiçeği biliyorsanız daha da iyi
yine sevdiği bir restorana rez yaptırıp gidebilirsiniz. onu düşündüğünüzü belli eden şeyler olur bu.
0
noxie
(23.05.24)
Çocuğu katmayin +1.

Birlikte dışarıya çıkma imkanınız varsa (çocuğu birakacak bir yer varsa yani), güzel bir yerde rezervasyon yaptırıp yemek yiyebilirsiniz. Hafta sonuna denk geliyor doğum günü; masaj vs gibi şeylerden hoslaniyorsa çift masajı/ spa gibi bir yere gidebilirsiniz.


Eğer çocuğu bırakma/ dışarıya çıkma imkanınız yoksa eve güzel bir restorandan sipariş+ güzel bir pasta bence güzel olur.

Bu arada kadın olarak ben de çiçekten hoşlanmam ama eşiniz seviyorsa çiçek ekleyin tabii ki.
0
fraise
(23.05.24)
Ev ortamı için:
Tek mumlu bir doğum günü pastası,
7-8 tane mum,
Çiçek,
kırmızı şarap,
adam başı ikişer kalem pirzola,
migrostan ya da mezeciden 2-3 çeşit az meze,
ve tabii bir güzel hediye
abartı olsun dersen 2 üç tane de balon alıp
akşam çal kapıyı.

Bu arada ne yaparsan yap, yaptığın her şey bir sonraki sene bir tık daha fazlasını yapmanı gerektirecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
İleriki yıllar için sorun yaşamamanız adına özel günleri size hatırlatacak bir telefon uygulaması kullanmanızı tavsiye ederim. Hayatımızda akıllı telefonlar varken "ben özel günleri asla aklımda tutamam" pek geçerli bir mazeret değil bana göre.
0
pispinti
(23.05.24)
Diğer iki unutmayı da unutturacak bir günlük bir haftasonu kaçamağı + hediye iş görür gibi. Birbirinizle olacağınız (umarım oğlanı bir günlük idare edecek yakın çevre vardır) bir günlük bir otel konaklaması ve o şehirde bir yemek hoş olabilir.
Hazır beklentisi düşükken böyle bir şey çok etkileyici olabilir.
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
manzarali guzel bir restoranda yemek
0
turkuaz
(23.05.24)
kesin iyi mekanda yemek+1 sakin evde fln kalmayin rezervasyonu da yapin ^.^ olden 1772 gibi bisi ist icin ya da ortakoyde bi italyan rest acildi ya. bakinca havali olsun. airpods da guzel gayet
0
ala09
(23.05.24)
(7)

evde kullanmalık termos

MtKrt
evde şuan tupper'ın plastik suluğunu kullanıyorum. ama hem sağlıklı olmadığını düşünmeye başladım (mikro plastik vs?) hem de yazın soğuk tutmuyor.https://cdn.cimri.io/pictures/article/original/26/26742.jpgşu şekil pipetli termoslar kullanışlı gibi, ilgimi çekmeye başladı ama pahalı geldi, çünkü sad
evde şuan tupper'ın plastik suluğunu kullanıyorum. ama hem sağlıklı olmadığını düşünmeye başladım (mikro plastik vs?) hem de yazın soğuk tutmuyor.
cdn.cimri.io


şu şekil pipetli termoslar kullanışlı gibi, ilgimi çekmeye başladı ama pahalı geldi, çünkü sadece evde kullanacağım.
www.bikampingoutdoor.com

evde kullanmak için hangi marka modelleri önerirsiniz?
0
MtKrt
(20.05.24)
www.hepsiburada.com bende bundan var. amazondan almıştım yıllar önce.

yatarken yatağın başında olur hep, dışarı çıkarken de yanımdan eksit etmem ^^ evde gün içinde kullanmıyorum. 2 litrelik termosla masada soğuk su bulunduruyorum.
0
konetsu
(20.05.24)
Aluminyum olanlar var ama bir süre sonra metal tadı geliyor. Bence böyle tezgah üstü büyük musluklu bir termos + cam şişe. Plastik ve türevi sentetik bir şeyi mümkün değil kullanmazdım.
0
prole
(20.05.24)
evde termos mantıksız değil mi ya?
illa evde kullancam diyosam 1 litrelik al yanına bardak koy içtikçe dökersin. hem dışarda da kullanırsın.
stanley iyidir.
0
jelly bear
(20.05.24)
bende şu üç tanesi var,
www.kutupayisi.com
www.trendyol.com
www.polosmart.com

dijital göstergeli olan yeni, henüz kullanmadım ancak termosları dışarıda daha çok kullandığım için 500 ml olması daha avantajlı, kalite açısından elbette stanley ile diğerleri karşılaştırılamaz ancak tantitoni olanının da dizaynı ve kullanımını çok sevdim. kullandığım stanley ve tantitonide herhangi bir koku , metal tadı durumu yaşamadım. stanley i 10 yıldır kullanıyorum, pahalı ama ömürlük diyebilirim.
0
hypathia
(20.05.24)
Madem sadece evde kullanacaksınız, tamamen cam şişe kullansanız daha iyi olmaz mı?
0
muhayyer divan
(20.05.24)
termos değil ama evde olduğu için cam şişe öneririm ben.

şu baya iyi, farklı boyları da var

(git: www.pasabahcemagazalari.com)
0
noxie
(21.05.24)
evde termos yerine cam önerenlere çok anlam veremiyorum... plastikten memnun olmamasının bir sebebi de yazın soğuk tutmuyor oluşu sonuçta. ben yaz kış sadece soğuk su içen biriyim, evde de olsan 1 saate kadar oda sıcaklığına gelmiş oluyor su :D içilecek hali kalmıyor. termos candır.

ama evde kullanılacaksa masada daha büyük bi termos bulundurmak daha kullanışlı olur. taşınabilir pipetli modeller dışarıda da yanında soğuk su bulundurmak isteyenler için ideal. bütçe şuan sadece tek bir termos almaya yetecek seviyedeyse dışarıda da kullanılabileceğinden küçük bişey daha iyi olabilir. ama 2 litrelik termoslar çok pahalı değil.

termoslarda bir de soğuk tutma performansı sıcak tutma performansından daha iyi oluyor. gidip çok pahalı markalardan almak gerekmez soğuk su için. ben liptonun eşantiyon verdiği termosu kullanıyorum mesela evde. tüm gün içilecek seviyede soğuk tutuyor.
0
konetsu
(21.05.24)
(6)

biri istanbul'da biri ankara'da olan iki -çocuklu- aile nerede buluşabilir?

elorelia
önemli nokta iki ailede de 2 yaşında bir çocuk var. iki ailede de araba var ancak çocuklarla uzun yol yapmak istemiyoruz. yani orta noktada buluşmak, bi hafta sonu kaçamağı yapıp evlere dağılmak istiyoruz diyelim. bolu abant dediler ama orada otel var mıdır, ne yapılır, çocukla nasıl vakit geçirilir
önemli nokta iki ailede de 2 yaşında bir çocuk var. iki ailede de araba var ancak çocuklarla uzun yol yapmak istemiyoruz. yani orta noktada buluşmak, bi hafta sonu kaçamağı yapıp evlere dağılmak istiyoruz diyelim.

bolu abant dediler ama orada otel var mıdır, ne yapılır, çocukla nasıl vakit geçirilir kimse bunu bilmiyor.

var mıdır önerisi olan?
0
elorelia
(17.05.24)
öncelikle istanbul ailesi, istanbulun neresinde oturuyor? avcılar, beylikdüzü, büyükçekmece falansa onların istanbuldan çıkması zaten 1.5-2 saat sürer :)

öte taraftan bolu mantıklı, oteller de var yemeği de güzel, yedigöller falan.
0
numlock
(17.05.24)
abant'ta bildiğim kadarıyla çok güzel bungalovlar var. çocuklar da doğayla haşır neşir olur mis gibi ama onun dışında bir şey yok. belki eskişehir eğlenceli olabilir ama ankara ekibi torpilli olmuş olur:)
0
wild honey suckle
(17.05.24)
Eskişehir
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(17.05.24)
Binin hızlı trene Eskişehir'de buluşun. Çocuklar için de değişiklik olur tren yolculuğu. Ben o yaşta trenle seyahati çok severdim ki düz mavi trendi.

Eskişehir'de de Sazova parkına gidersiniz çocuklar için iyi baya
0
nundu
(17.05.24)
nokta atışı bir yer öneriyorum: bolu'da gazelle otel. hem otel iyi, her şey dahil hizmet veriyor hem de çocuklar için birçok oyun alanı, hayvanlar, park vs mevcut.

zaten genelde çocuklular tercih ediyor burayı.
0
noxie
(17.05.24)
mantık olarak en orta yer bolu
0
co2s2
(17.05.24)
(12)

Dikkatli besleniyorum ama yine de ağırlık çöküyor

noxie
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine
Merhaba, yemeklerden sonra ağırlık çökmesi ve uyku halinden şikayetçiydim. Yediklerimi büyük ölçüde değiştirdim ama yine aynı durumu yaşıyorum. İnsülin direncime henüz baktırmadım ama varsa bile hamur işinden, abur cuburdan, işlenmiş şekerden uzak durun diyor. Ben de buna göre besleniyorum ama yine de bir şey değişmiyor.

Bakın size yediklerimi sıralayacağım, bir bakın:

Sabah - bir kahve, sonrasında su
Öğle arası - burada kahvaltı yapıyorum. domates, salatalık, biber, maydonoz (yağsız tuzsuz hepsi), zeytin (5-6 tane), beyaz peynir, kaşar, ceviz (2 adet), bir haşlanmış yumurta, tam buğday ekmek 1,5 dilim, bir kupa çay, bir tatlı kaşığı ev yapımı reçel (bunda işlenmiş şeker var ama bu kadarı da etkilerse bilemiyorum).

hepsi normal porsiyonlarda, abartılı bir şey yok.
yedikten sonra çok iyiyim ama 1 saat sonrasında görseniz, öyle ağırlaştım ki sanki bir tabak mantı yemişim gibi.

şu an çay-kahve içsem kendime gelirim biraz ama demir seviyem de düşük olduğu için çok içmek istemiyorum.

daha sağlıklı nasıl beslenebilirim allah aşkına?
0
noxie
(14.05.24)
gluten etkiliyor olabilir. ekmek yemeyin bir gün öyle deneyin.

gluten dışında diğer yiyecekler de dokunuyor olabilir.

annem keçi sütünden yapılmış peynir yiyebiliyor inek sütü ürünleri dokunuyor vs.

benzer bir şekilde geçici (edit: geçirgen) bağırsak sendromu da olabilir ama tek belirtisi bu değil , amacım internet doktorluğu değil ama sadece sağlıklı görünen yiyecekler ile çözülemiyor olabileceğini ifade etmek istedim.
0
jülsezar
(14.05.24)
protein yok mu?
0
numlock
(14.05.24)
Kahvaltıda protein ağırlığı aşırı az. Hemde düz şeker, ekmek falan da yiyorsunuz, o yüzden olabilir belki.
0
zimbirik
(14.05.24)
ben de bu konudan şikayetçi idim. 1 porsiyon pilav uyutuyormuş meğer.
ekmeği yarım dilime indirebiliyor musunuz ? bi deneyin isterseniz.
0
WithWorth
(14.05.24)
yumurtayı unutmuşum ekledim, peynir de var protein olarak.

salam, sosis gibi işlenmiş gıdaları bıraktım. sucuğu da olursa hafta sonları yiyorum.
0
🌸noxie
(14.05.24)
1 yumurtadaki protein diğer yediklerinizin yanında pek bir şey değil.
0
zimbirik
(14.05.24)
1 yumurtada olan protein hiçbir şey. Aksam iyi yemiyorsaniz low protein diet olmus.

Eğer bu diyet ise yaramiyorsa tam tersini yapıp deneyin (high protein). Cinsiyete göre ideal protein alimini examine.comdan falan bulabilirsiniz.

Olay yedikleriniz ile mi alakalı denemek isterseniz o öğlen yemeginiz yerine dümdüz salata ve ızgara tavuk yapın. Ekmek yok, yağ yok (yağ umrumda değil de böyle olsun simdilik). Sadece sebze ve tavuk. Bundan da ağırlık çökerse o zaman bir baktırın. Hayatımda salata ile ağırlık çökmedi.

Buna ek olarak ben yemekten sonra limonlu sıcak su iciyorum, bilimsel yani ne bilmesem de mideme iyi geliyor.

Her şeyi deneyin ama sadece tek bir seye odaklanmayin (glutenden oluyor, bundan oluyor, sundan oluyor diye. Deneyerek bulun. Herkesin bünyesi farkli. Yıllardır gluten yerim bir derdim yok).
0
logisticsmanager
(14.05.24)
yediklerin sadece bu kadar mı? kaç kilosun? burada pek bir şey yok ki. pek bir şey yemediğin için yorgun hissediyor olabilirsin.

ayrıca ağırlık çökmesi şunlardan olabilir:
bir hastalık olabilir, doktora gidebilirsin.
kan değerlerin düşük olabilir, bu ihtimal var çünkü az yiyorsun, doktora gidip kan tahlili olabilirsin.
gün içinde çok yoruluyor olabilirsin.
uykunu alamıyor olabilirsin.
son olarak alışkanlık olabilir. her akşam yemekten sonra uykun geliyorsa vücut artık buna alışmış ve o saatte uyumak istiyor olabilir.

bence asıl sebep bu:
www.eksiduyuru.com
0
abelardo
(14.05.24)
Bağırsaklarımda işlev bozukluğu vardı, yemek sonrası çöken ağırlık da belirtilerinden biriydi. Sizde de böyle bir şey var demiyorum ama, doktorum yemek sonrası ağırlık çökmesinin normal olmadığını, yemekten sonra ağırlaşmak yerine aksine enerjik olmanın beklendiğini söylemişti. Sindirim sisteminize bir baktırabilirsiniz.
0
amelie poulain
(14.05.24)
1. Kan değerlerine baktır. Özellikle şekerine

2. Bir hafta süreyle glutensiz beslen.
İçinde gluten olan gıdalar ile gluteni taklit eden gıdalar diye arat ve onları hiç yeme. Azıcıktan bir şey olmaz mantığı yanlış. Hiç yeme. Öyle bir dene.

Yine olmazsa safra kesene falan baktır. Bir gastroentorologa görün.
0
Mirket
(14.05.24)
Sağlıklı beslenmede reçel yüksek şeker ierdiği için olmaması gerekir. Ekmekte bir süre çıkarılabilir proteine ağırlık verebilirsiniz. Sağlık sorununuz için hekime görünün.
0
doharkoman
(15.05.24)
Ekmegi tam bugday yap az ye
Sekeri sifirla

Spora basla
0
Zetnikov
(15.05.24)
(8)

Altı gün çalışmak

noxie
selam duyurucular, altı gün çalışıyorum ve artık dayanamıyorum. istifa etmemeye çalışıyorum.iki yıldır bu işteyim. baştan beri altı gün olduğu belliydi. sonra bir hafta beş gün, bir hafta altı güne dönüldü. yılbaşından beri tekrar altı gün. bilmiyorum, dayanamıyorum artık. tamamen evden çalışıyorum.
selam duyurucular, altı gün çalışıyorum ve artık dayanamıyorum. istifa etmemeye çalışıyorum.

iki yıldır bu işteyim. baştan beri altı gün olduğu belliydi. sonra bir hafta beş gün, bir hafta altı güne dönüldü. yılbaşından beri tekrar altı gün.

bilmiyorum, dayanamıyorum artık. tamamen evden çalışıyorum. sabah-akşam trafikle uğraşmadan çalışma lüksü var. ama ne yazık ki çok yoğun hep. bilgisayarla bütünleşmiş gibiyim. mental anlamda çok yorgunum, bir gün yetmiyor pek bir şeye. dinleneyim mi eğleneyim mi işlerimi mi halledeyim... uzaktan çalıştığım iş arkadaşlarım da böyleler. mesai saatlerim net, 9-6. iş dışında kimse bir şey yazmaz, istemez. maaşım (çok değil ama yaşamaya pek vaktim kalmadığı için yetiyor), sigortam düzenli. bunlar artı kısımlar.

ama işte altı gün. toplamda 8 yıldır çalışıyorum, hep 5 gündü. ama özel sektör malum, başka işlerde de bir sürü sıkıntılar yaşadım. burası yine dramanın pek olmadığı bir yer. herkes işini yapıp dağılıyor genelde.

hah bir de en kötü şeylerden biri şu. her gün bir iş günü. mesela bayramda 9 gün tatil olmuyor hiç. iki gruba bölünüyoruz. ben son büyük tatilde 3 gün tatil yaptım mesela. yılbaşı, bayramlar hep böyle...

işsiz kalsam, o da 1 ay dinlendikten sonra böyle boğucu olacak biliyorum. freelance işlerle de asla geçinemem. asgari ücrete bile ulaşmaz.

ara ara iş bakıyorum ama benim sektörümden yok. ya tamamen sektör değiştiricem (bu mesleği elde etmek için çok uğraştım), ya dişimi sıkmaya devam edicem ya da bir süre boşta gezicem.

napsam netsem kafam çok karışık...
0
noxie
(28.04.24)
Durumunu bilmediğim için şunu yap, bunu yap diye bir öneride bulunamıyorum. Ama 6 gün çalışmak 1 gün izin olması gerçekten çok zor ve böyle olmaması gerekiyor. Çünkü dinlenmek ve keyif aldığın şeyleri yapmaya vakit bulabilmek çok önemli bunlar ihtiyaç. Sadece 1 gün izinde ne yapabilirsin ki? Bir süre boşta gezme seçeneğini değerlendir istersen tabii maddi olarak seni zorlamayacaksa ve sonra iş bulabileceksen.
0
rock n roll
(28.04.24)
ara ara değil her gün iş bakın ve bence bulana kadar devam edin. evden 6 gün çalışmak, işte 5 gün çalışmaktan daha iyi bile sayılabilir bence. git gel vakit kaybı, otobüslerde sürünme derdi yok. kıyafet ütüle giy derdi yok. en önemlisi insanlarla yan yana olma muhatap olma derdi yok.

ayrıca ülke geneline baktığımızda çoğu kişi 6 gün çalışıyor zaten o kadar da kötü bir durumda değilsiniz ve çalışan insanların yarısı asgari ücret kazanıyor... bu yönlere de bakıp daha iyi şartlara geçiş için çabalamanız lazım.
0
candide
(28.04.24)
İstifadan önce çatır çatır, sapasağlam bir pazarlık yapmanızı öneriyorum (ya da hatırlatıyorum diyelim).
Zaten çıkmayı kafaya koyduysanız da kaybedecek bi şeyiniz yok. Şartlarda bir iyileşme isteyin (çalışma saatlerinin kısalması, ücret artışı vb tüm mevzular konusunda) ve ısrarcı şekilde bunun pazarlığını yapın.
Tabii çalıştığınız yerin şartlarını bilmiyorum ama böyle şeyler belli olmuyor belki koparıp alırsınız istediklerinizi.
Yakın bir arkadaşım (elk. mühendisi) daha yüksek maaş teklif eden bir yere geçecekti, istife etmek üzere görüşmeye gittiğinde öyle bir paket önermişlerdi ki, hiç aklında yokken kalmaya karar vermişti mesela.
Dediğim gibi eğer kararınız kesinse şöyle güzel bir mücadele vermeden gitmek bize yakışmaz :)
İyi şanslar.
0
norek
(28.04.24)
@anlatamıyorum

ikisinin ortalamasından az, 35 alıyorum
şu anki durumda bana yetiyor, birikim de yapabiliyorum
0
🌸noxie
(28.04.24)
8 yıllık iş tecrübesi + yazılımcı + haftada 6 gün çalışıyor olmanıza rağmen aylık 35k ücret alıyorsanız maalesef ortada çok çok çok büyük bir problem var. Bir an önce iş değiştirmeniz gerekiyor, olmanız gereken yere çok uzaktasınız.
0
silverleaf
(28.04.24)
@silverleaf: hocam sanırım sizin de dikkatli okumama probleminiz var. yazılımcı olduğum nereden çıktı anlamadım. yazdıklarımın hiçbir yerinde böyle bir ifade yok.

medya sektöründe çalışıyorum. bizim sektörde de öyle büyük paralar dönmüyor zaten. yöneticimin dahi öyle çok yüksek bir maaş aldığını düşünmüyorum.

benim derdim maaş değil bu arada tam olarak. altı gün olması ve bayram seyran her günün çalışma günü olması. duyurumu da bu şekilde açtım.
0
🌸noxie
(28.04.24)
Ben sizin yerinizde olsam remote çalışılan ama cumartesi-pazar tatil olan bir iş arardım. İş bulmadan da ayrılmazdım işimden.

Bu arada cumartesi günleri de 9-6 çalışıyorsanız iş kanununa aykırı bir durum var demektir, bilginiz olsun. Haftalık çalışma saati en fazla 45 olabilir çünkü.
0
pispinti
(28.04.24)
Başkan şimdi yaşadığın durum çok normal. Bana Fransa çalışma ortamında bile bazen iki günlük haftasonu yetmeyebiliyor. Hele bir de tr+6 gün; bu noktada bir insana 1 gün yetmemesi çok normal. Evden çalışmak da insani oldukça yoran bir şey. O yüzden durumunda anormal bir şey yok.

Bu noktada is bulmaya çalışmak en iyisi ama sektörden anladığım o kadar da kolay değil. Bence bu noktada remote olmayan ama eve de uzak olmayan yani remote olmamasinin etkisi az hissedilecek bir yer bulunabilir belki. yani bunu tabi siz bizden iyi bileceksiniz.
0
logisticsmanager
(28.04.24)
(8)

Bugün Neler Yapacaksınız?

rock n roll
Planlarınız nedir?
Planlarınız nedir?
0
rock n roll
(28.04.24)
yarı maraton vardı, koştum. evde dinlenirim. yağmurda dışarıda olmayı sevmiyorum.
0
gabe h coud
(28.04.24)
maalesef çalışıyorum
0
noxie
(28.04.24)
Evde biraz taıkılıp, öğleden sonra spora giderim. Sonrasını bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(28.04.24)
akşama kadar evdeyim. akşam nazan öncel konseri.
0
tabudeviren
(28.04.24)
Evden dışarı burnumu bile çıkarmayacağım. Overwatch'a yeni sezon geldi, ona girişeceğim.
Akşam annem gelecek (bende kalacak), çay içeceğiz onunla. Pazar günlerim bu şekilde geçiyor.
0
norek
(28.04.24)
Sabah 5 buçukta kalktım, kitap okudum. Eşim de kalkınca biraz temizlik/ev toplama/çamaşır yıkamayla uğraştık. Yemek yapıcam, akşama arkadaşımız gelecek, yeme içme muhabbet falan.
0
kobuzchu kiz
(28.04.24)
kisisel ve eve yonelik temizlik girisimleri, aksam sevdaliza konseri
0
ala09
(28.04.24)
Yatılı misafirim vardı o gitti şimdi. Temizlik yapacağım şimdi. Akşam üstü arkadaşlar ile piknik yapacağız. Yeşil mercimek salatası ve patates salatası yapacağım sonrasında.
0
Amaranta ursula
(28.04.24)
(7)

Takıntılı günlük rutinleriniz var mı?

psmstc
Bende her akşam tv açma takıntısı var bir iki aydır. Arka planda öyle açık oturumlar filan oluyor. Bi yandan telefonumla sosyal medyada takılıyorum. Sizin de böyle takıntılı günlük rutinleriniz var mı? Ve Nasıl aşılabilir? Teşekkürler..
Bende her akşam tv açma takıntısı var bir iki aydır. Arka planda öyle açık oturumlar filan oluyor. Bi yandan telefonumla sosyal medyada takılıyorum.

Sizin de böyle takıntılı günlük rutinleriniz var mı? Ve Nasıl aşılabilir? Teşekkürler..
0
psmstc
(17.04.24)
bende de uyanır uyanmaz,eve gelir gelmez ses olsun diye müzik veya televizyon açma alışkanlığı var ama takıntı olarak değerlendirmemiştim.
0
penceredengorunenmorbina
(17.04.24)
hiç yok.

telefonla takılıyorum bende yapcak bişi yok diye. ama bu normal.
0
baldan kaymak
(18.04.24)
sabah uyanınca ilk iş çay koyuyorum ocağa. bu özellik yakın zamanda geldi yoktu önceden. yaşlanıyorum sanırım sdfjsg

gün içinde maden suyu içmeye çalışıyorum. yaşlanıyorum x2
0
ananiyimioguz
(18.04.24)
günlük planladığım egzersizi yapmadığımda kendimi baya kötü hissediyorum takıntı gibi oldu
bir de sonradan oluştu ben de akşam yemekten hemen sonra çay içmek çay kırmızı çizgim oldu resmen
0
windymimas
(18.04.24)
Her gün en az 50 sayfa kitap. Sabahları özellikle, uykudan yarım saat feragat edip bir kupa kahve ile kitabımı okur öyle başlarım güne
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(18.04.24)
var hergün saat 11 de kahve ve hergün saat 2bucukta maden suyu içerim.
cumartesi günleri klasik içerim. cumartesi günleri bir aksilik olmazsa yüzde 90 bahçeme giderim.
her sabah işe gelince ilk önce maillerimi kontrol ederim.
0
sizofren06
(18.04.24)
çalıştığım günler sabah muhakkak kahveyle güne başlıyorum.
öğleden sonra 4'te de muhakkak yine kahve içerim çalıştığım günler.
0
noxie
(18.04.24)
(6)

Bayram Tatili Planınız Var mı?

karmaşık
Bakıyorum nerede olsun en dandik otel 4 binden başlıyor neredeyse. Bu kadar para verilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Sizin tatil planlarınız nasıl?
Bakıyorum nerede olsun en dandik otel 4 binden başlıyor neredeyse. Bu kadar para verilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Sizin tatil planlarınız nasıl?
0
karmaşık
(03.04.24)
Bayram için değil ama Haziran gibi var. Şu anda zaten denize girilmez çok soğuk olur.
0
rock n roll
(03.04.24)
iki aile de farklı şehirlerde, 3 gün birinde 3 gün ötekinde kalıp döneceğiz
0
noxie
(03.04.24)
3er gün +1
0
unalub
(03.04.24)
3er gün +2
0
bu yolun yolcusu
(03.04.24)
Maddi nedenlerle yok.
Evde, sabahları erken kalkmama lüksü ve hobilerle geçecek.
0
pro9it9is9
(03.04.24)
Var abd ye gitmeyi planlıyoruz
0
basond
(04.04.24)
(5)

tiyatro koltuk tercihi hk?

islergucler
cüneyt gökçer sahnesi için doğru tercih sizce neresi?fotoğrafta seçenekler işaretli.https://hizliresim.com/ag6amto
cüneyt gökçer sahnesi için doğru tercih sizce neresi?

fotoğrafta seçenekler işaretli.

hizliresim.com
0
islergucler
(28.03.24)
tiyatro önden izlenir. ortadan önlerden almaya çalış.
0
jelly bear
(28.03.24)
Sahneye en yakın olanı
0
Tina
(28.03.24)
Kucuk bi sahneymis, en ondeki sira iyi gibi cok kenar degil
0
brkylmz
(28.03.24)
hocam öncelikle fotoğrafını attığınız sahne cüneyt gökçer değil, şinasi sahnesi. bu yüzden koltuk yerleri ile ilgili kesin bir çıkarım yapamadım. ancak cüneyt gökçer'de ses sorunu var, bu yüzden 3. veya 4. sıradan daha arkadan izlemeyin derim. olabildiğince de ortaya yakın olsun, zira o sahne pek küçük değil.
0
shadowfollower
(28.03.24)
sahneyi bilmiyorum ama attıklarınıza göre, 3 yerden ortadaki kırmızı işaretli olana alabilirsiniz
0
noxie
(28.03.24)
(10)

tek başına yurt dışı gezisi

semaforo de medianoche
çoğu arkadaşım evli oldu, çift oldu artık o yüzden pek birlikte gidebileceğim biri kalmadı. o yüzden tek başıma bir yurt dışı gezisi yapsam mı 1 haftalık diye düşünmekteyim ama biraz korkutuyor da beni. normalde kendi kendime zaman geçirmeyi de severim aslında ama 1 hafta tek başına gezerek geçirmek
çoğu arkadaşım evli oldu, çift oldu artık o yüzden pek birlikte gidebileceğim biri kalmadı. o yüzden tek başıma bir yurt dışı gezisi yapsam mı 1 haftalık diye düşünmekteyim ama biraz korkutuyor da beni. normalde kendi kendime zaman geçirmeyi de severim aslında ama 1 hafta tek başına gezerek geçirmek için insanı sıkabilecek bir süre gibi geliyor, yurt dışına gidip 3 günde dönmek de olmaz. pek sosyal birisi değilim evden çıkmadan 1 ay da yaşarım tek başıma sorunsuz. ama seyahat işi farklı yani yurt dışına gidince odaya kapanıp film izlemek, oyun oynamak gibi bir şey yapmayacağım için aynı şey değil. hatta çok sosyal olmamak, girişken olmamak dezavantaj da olabilir. ne düşünüyorsunuz bu konuda tavsiyeleriniz var mı?
0
semaforo de medianoche
(27.03.24)
seyahatlerimi çoğunlukla yalnız yapıyorum. çok keyif alıyorum. 5 günden uzun kalmadım yalnızken. 1.5 gün zaten yola gidiyor totalde 3.5 gün kalıyor. merak ettiğiniz bi yere güzel bi planla giderseniz sıkılacak zaman bile olmuyor inanın. denemeden bilemezsiniz.
0
dedim ben sana
(27.03.24)
orada seni kimse tanımayacak ki tek başına gez ,dolaş, yürü,bol bol foto çek, bi yerde otur bir şeyler iç sosyalleşmek zorunda değilsin. Bence yalnız yapılabilecek (interneti ve şarjı olan bir telefon ile) en iyi aktivite turistlik.
0
sanguine mcqaer
(27.03.24)
Çok fazla tek gezgin var zaten kimse seni yadırgamaz kafana göre gezersin mis gibi
0
condom kurşunu
(27.03.24)
tek başına katılabileceğin turlar var ve çoğunlukla genç insanlar katılıyor diye biliyorum bunlara. ben katılmadım ama tek katılan arkadaşlardan duydum isimlerini; roar camp ve başka türlü macera.
0
noxie
(27.03.24)
Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık.
0
d max
(27.03.24)
aynı dertten muzdaripim aslında. vizem de var gitmek istiyorum ama tek başına yurtdışı korkutucu geliyo :(
0
chanandler bong
(27.03.24)
Gezilerini çoğunlukla tek birisi olarak diğerlerine hak veriyorum.

seyahatlerimi çoğunlukla yalnız yapıyorum. çok keyif alıyorum +1

orada seni kimse tanımayacak ki tek başına gez ,dolaş, yürü,bol bol foto çek, bi yerde otur bir şeyler iç sosyalleşmek zorunda değilsin. Bence yalnız yapılabilecek (interneti ve şarjı olan bir telefon ile) en iyi aktivite turistlik. +1

Çok fazla tek gezgin var zaten kimse seni yadırgamaz kafana göre gezersin mis gibi +1

tek başına katılabileceğin turlar var +1

Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık. +1

Ben baya baya sadece yalnız başına gezmeye çıkabiliyorum. Başkasıyla olmuyor tam tersine. Büyük rahatlık. +1
0
put it in your appropriate place
(27.03.24)
ilk gittiginde ne yapacagini bilemedigin icin bir sudan cikmis balik gibi olabilirsin ama sonraki geziyi iple cekersin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.03.24)
Tek başına seyahat etmek daha keyiflidir kimseye bağlı olmadan özgürce gezebilirsiniz. Vize istemeyen ucuz balkan turları ile ilk adımı atabilirsiniz.
0
doharkoman
(27.03.24)
kimsenin beni yargılaması, tanıması, yadırgaması umrumda değil zaten o tarzda bazı cevaplar gelmiş birkaç tane de onlara istinaden diyorum. derdim sadece tek başıma 1 hafta gezerken sıkılır mıyımdı. zaten ilk kez yurtdışına çıkmış da olucam zorlar mı beni gibi şeyler işte. maddi açıdan da hatrı sayılacak bir masraf yapılacak işten izin al, tarih ayarla, kalacak yer ayarla, vize ayarla, günlerini planla gibi yorucu işlere girilecek yani öyle aman kötü geçerse nolacak denmelik bir durum yok yılda 1 yapılabilecek bir şey benim için max. acaba birlikte gülüp eğleneceğim o keşif heyecanını birlikte yaşayacağım biri olmamasının eksikliğini çok hisseder miyimdi benim endişem.
0
🌸semaforo de medianoche
(27.03.24)
(8)

Ankaralılara soru: Tunalı Hilmi civarında ne yenir ve gara nasıl gidilir

cccbehzatccc
Merhaba, yemekten sonra havaalanına gideceğim.Gara gidip havaşa binmeyi düşünüyorum. Hem gidii işi hem de yemekle ilgili tavsiyeniz olur mu?
Merhaba, yemekten sonra havaalanına gideceğim.
Gara gidip havaşa binmeyi düşünüyorum.
Hem gidii işi hem de yemekle ilgili tavsiyeniz olur mu?
0
cccbehzatccc
(26.03.24)
aspava tunalı hilmi google enter puana göre sırala
0
kveldulv
(26.03.24)
Aspavaya gidecekseniz hassas’taki ozcelik’e gidin.
Yoksa da tunali’da kitir’da bir seyler yiyebilirsiniz veya kebap turu isterseniz masabasi kebapcisi olabilir. Guzel bir kebap yiyeyim derseniz de kizilaya gidip duveroglu’na ugrayin, ordan da gara gidersiniz
0
mor oje
(26.03.24)
kıtır
cafe botanica
jale ev yemekleri
0
noxie
(26.03.24)
stüdyo pizza var yakınlarda.
ya da hollywood pizza.

burger canın çekerse the log. efsanedir.

aspavayı salla.
0
jelly bear
(26.03.24)
Yürüyerek ya da otobüsle Kızılay.
Kızılay'dan metro ile Gar.
0
heritage
(26.03.24)
eşyanız ağır değilse kızılayda gama iş merkezinin önünden havaalanı otobüsleri geçiyordu. belkoair sanırım ankaraair oldu. aşti'ye gitmek yerine arayıp sorabilirsiniz.
0
jepa
(26.03.24)
Aspavayı sallama bence. Sayılanların tamamı bildiğin her yerde bulunan cafe restaurant. Kıtır da sadece gençliği oralarda geçen adama nostalji yaşatan eski mekan. Yoksa bildiğin bira patates kokoreç mekanı, dışarıdan gelene pek bir şey ifade etmez bence.

Ankaralı değilsen aspava konseptini gör,soslu soğanlı dürüm ye isterim. Vakit dar, hassas'taki özçelik uzak olabilir dersen (google'dan bak), esat caddesindekileri deneyebilirsin.
0
kibritsuyu
(26.03.24)
@kibritsuyu kitir konusuna katilmiyorum; duble firinlanmis kumpiri ekstra guzeldir, her yerde yok. Istanbuldakiler kumpir degil zaten.
Esat caddesindeki aspavalar da kotu bence..
(Ankaraliyim)
0
mor oje
(26.03.24)
(12)

nereden ev alınmalı?

melodi
ankara’yı hiç bilmiyoruz haziran-temmuz gibi yeni bir başlangıç yaparak ankara’ya taşınma planımız var. bundan sonra bütün hayatımızı Ankara’da geçireceğimiz için ev almak istiyoruz.eşimin işi ankamall tarafında(mesai vs gibi derdi yok) ben çalışmıyorum ama ben de iş bulabilirsem çalışmak istiyorum(
ankara’yı hiç bilmiyoruz haziran-temmuz gibi yeni bir başlangıç yaparak ankara’ya taşınma planımız var. bundan sonra bütün hayatımızı Ankara’da geçireceğimiz için ev almak istiyoruz.

eşimin işi ankamall tarafında(mesai vs gibi derdi yok) ben çalışmıyorum ama ben de iş bulabilirsem çalışmak istiyorum(endüstri mühendisiyim).eşim nerdeyse her ay 1-2hafta şehir dışında olucak.yalnız kalacağım için güvenilir bir mahalle olmalı, yürüyerek alışveriş vs halledebilmeliyim ve ulaşım olarak kolay olmalı. (bütçemiz 5) ankaralılar bize yardımcı olur musunuz?
0
melodi
(24.03.24)
Çiğdem Mahallesini tek geçerim.
Emek, Bahçelievler güvenli yerlerdir ve Ankamall a yakın.
0
ankarakecisi
(24.03.24)
bir sure kirada yasayip sehri kesfedin sonra alirsiniz :)
0
The_Lollok
(24.03.24)
emek-bahçelievler'i öneriyorum ben de. 5'e ev bulursunuz ama eski olabilir. yine de ulaşım açısından çok iyi, güvenli, semtten çıkmanıza da gerek yok. her şey elinizin altınca olacak.
0
noxie
(24.03.24)
birlik mahallesi, çankaya. 365 avm ve file market arasında kalan bölge çok iyidir.
0
zeleno
(24.03.24)
yaşam tarzınıza ve politik görüşlerinize göre değişir. bütçenize uygun ve istediğiniz şekilde bir ev bulabilir misiniz bilmiyorum ama sırasıyla; ayrancı, aziziye, güvenevler, remzi oğuz arık, bahçelievler, yukarı bahçelievler, harbiye, küçükesat, emek, esatoğlu, gaziosmanpaşa, mustafa kemal, çiğdem, işçi blokları, ümit ve koru mahallelerine bakabilirsniz. ilk üç mahalle ankara'nın en yaşanılır mahalleleridir. geri kalanlarda sıra duruma göre değişebilir.
0
görünmezkaza
(24.03.24)
Yerliler yerine işi uzmanına bırakmanızı tavsiye ederim iyi bir gayrimenkul danışmanı sizi yönlendirebilir.
0
doharkoman
(24.03.24)
Görünmezkaza +1. Eşin işyerine çok yakın olsun, sakin bi mahalle olsun denilirse gazi mahallesine bakılabilir. Ayrancı en güzel semt ama :D
0
glamdr1ng
(24.03.24)
Çiğdemi de asla önermem bu arada. Toplu taşıması kötü. Yürüyüşle market imkanı kısıtlıydı 6 sene önce. Köpekten korkuyorsanız daha da beter bi yer. Odtü ormanlarındaki köpekler acıkınca mahalleye dalıyorlar
0
glamdr1ng
(24.03.24)
@the lollok kira hiç düşünmüyoruz senelerdir sürekli taşınan bir çift olarak bir taşınmayı daha bünyemiz kaldırmaz.

arkadaş ağırlamayı çok seven, alkol alan, cehapeli bir çiftiz :)
0
🌸melodi
(24.03.24)
cayyolu
0
robert bosch
(24.03.24)
40 yıllık Ankara'lı biri olarak görünmezkaza +1000 bizde ayrancı'da oturuyoruz, başka bir yerde oturmak istemem
0
mirty
(24.03.24)
Ayrancıya yoğunlaşın hocam o zaman. Lokantası, kahvecisi, meyhanesi, atölyesi her şeyi yürüme mesafesinde. Biraz daha param olsaydı oralara bakacaktım ama küçükesat tarafına geldim :D metro falan yok ama diğer özellikleriyle fazlasıyla kompanse eden bi yer
0
glamdr1ng
(24.03.24)
(6)

Yeşil pasaportla gezilecek ülkeler ve yerler ?

ramazanali
Yeşil pasaportumuzu aldık.Gezmek istiyorum.Yavaş yavaş gezilmesi gereken yerleri.Maddi durum olarak şu an öyle aham şaham bir gelirimiz yok.İki öğretmen maaşı.Yani rahat rahat gezecek bir gelirimiz yok. Bunun için seyahati planlamak gerekiyor.Ama gezerken rezillik çekmek de istemiyorum.Sadece saçmas
Yeşil pasaportumuzu aldık.Gezmek istiyorum.Yavaş yavaş gezilmesi gereken yerleri.Maddi durum olarak şu an öyle aham şaham bir gelirimiz yok.İki öğretmen maaşı.Yani rahat rahat gezecek bir gelirimiz yok. Bunun için seyahati planlamak gerekiyor.Ama gezerken rezillik çekmek de istemiyorum.Sadece saçmasapan masraflarım olmasın gezerken istiyorum. Sizce nereden başlanır gezmeye ve gezme planı nasıl yapılır ? Var mı takip ettiğiniz herhangi bir blog sayfa vb..
0
ramazanali
(24.03.24)
Basel Uluslararası Havaalanına uygun fiyatlı uçak buldum.
100-150 Km çapında bir alanda airbnb den rezervasyon yaptırdım. 4 ayrı lokasyonda. Şehrin büyüklüğüne, önemine göre, bazen 1 gün bazen 3 gün. Tren ve toplu taşıma araçlarını kullandım.
Freiburg, Strazburg, Colmar, Mulhouse gezdim. Sonra tekrar Basel den binip geldim. 7 gün.
sabah kahvaltılarını ucuz marketlerden aldığım malzemelerle hallettim. Bazen öğlen için sandviç de yaptım. Akşamları hep dışarıda yedim içtim.
Uçak dahil 2 kişi 1.200-Euro ya hallettim.
belki fikir verir diye yazdım.
0
ankarakecisi
(24.03.24)
@ankarakesi çok makul ve verimli bir gezi olmuş. İlk gezin miydi.Biz de biraz da dil problemi var yani airbnbde kiralarken, tren toplu taşımada filan sıkıntısız nasıl hallediyorsunuz o süreçleri ?
0
🌸ramazanali
(24.03.24)
dil bilmek elbette avantaj ama herhangi bir sorun olmadığı taktirde kimseyle diyalog kurmanıza gerek kalmayabilir. internet paketiniz olduğu sürece her zaman translator kullanabilirsiniz, yaygın kullanılıyor.

Gitmeden evvel tüm uçak, tren, otobüs, müze vs biletlerini online alın. Airbnb’de de önceden ödeme yapıldığı için girişte ve evi kullanırken teknik bir sorun olmaması halinde ev sahibiyle irtibata gerek kalmıyor.

Çok subjektif bir konu ama çok kabaca avrupa’da yiyip içmekle türkiye’de yiyip içmek arasında büyük bir maddi fark yok (özel restoranlardan, michelin’den bahsetmiyorum tabii). hatta kalite ve porsiyon konusuna girersek ucuz bile denebilir bazı spesifik örnekler. Asıl gider ulaşım (şehir içi ulaşım dahil) ve konaklama.

Bunları görece ucuza getirmenin yolu da düşük sezonda seyahat etmek, erken rezervasyon (ama çok da erken değil, daha pahalı olabiliyor), şehir merkezinde değil ama toplu taşımayla gidilebilecek mesafede kalmak, gitmeden önce o şehirle ilgili araştırma yapıp nokta atışı gidilecek yerleri işaretlemek ve bu yerler arasında geçecek zamanı hesap ederek yemek planlarını yapmak gibi yöntemler. biraz alışkanlık istiyor, geze geze tecrübe kazanacaksınız.

Ülke, şehir ve mevsimi seçtikten sonra youtube’dan bol bol o şehirle ilgili o mevsime ait vlog izleyin, çok faydasını görürsünüz turist tuzaklarından kaçınmak, daha keyifli gezmek için.
0
orient blue
(24.03.24)
bence ilk gezinizde tura yazılın. o sırada hem yurtdışını iyi şekilde tecrübe eder, detaylara da hakim olursunuz.
0
noxie
(24.03.24)
Uygun fiyatlı bir Balkan turu ile başlayabilirsiniz devamı gelir.
0
doharkoman
(25.03.24)
Her şey dahil turlara bakılabilir. Ben olsam İtalya ya da Orta Avrupa ile başlardım.

www.prontotour.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(25.03.24)
(7)

Kırılma Noktanız

rock n roll
Selam, sizi şu an olduğunuz kişi yapan kırılma noktanız ne olmuştu?
Selam, sizi şu an olduğunuz kişi yapan kırılma noktanız ne olmuştu?
0
rock n roll
(22.03.24)
genel olarak değil ama şuan için eşim tüm herşeyimi alıp benim ülke dışına çıkmama sebep oldu günlerdir farklı bir durumdayım
0
hhhh99
(22.03.24)
Üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü İngilizce olarak okumam.
0
put it in your appropriate place
(22.03.24)
yediğim kazıkların bileşkesi. tam olarak hangisini seçeceğimi bilemedim.
0
tabudeviren
(22.03.24)
üniversiteyi şehir dışında okumam.
0
jelly bear
(22.03.24)
Hayatım boyunca üç kırılma anı yaşadım.

Birincisi anne babamın lise sınavına gireceğim tarihten bir hafta önce çok şiddetli kavga etmeleri. O gece karar verdim evden ayrılmaya. Çok çok iyi liseleri kazanabileceğim halde bayağı uzakta bir şehirde yatılı lise okudum. (Eskiden çok öfkeliydim bu konuda anne babama. Fakat artık kendi içimde onları affettim. Böyle olması gerekiyormuş diye bakıyorum olaylara)

İkincisi aldatılmam. İnsanlara asla ama asla güvenilmeyeceğini öğrendim. Tek başıma öleceğimi iliklerime kadar hissettim. Duygu yoğunluğum eskiye nazaran hiç yok gibi bir şey. (İyi ki aldatılmışım. Çünkü insanlara her ne olursa olsun sıkıca tutunan, onların yaptıklarını görmezden gelen bir yapım vardı. Sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyiymiş)

Üçüncüsü deprem. Ben memlekette değildim fakat çocukluğum, ilk gençliğim, çok yakınlarım vefat etti. Hayatta istediğimiz bir şeyler varsa hemen yapmalıyız kafasına girdim o günden sonra. Çünkü hayat düşündüğümüz kadar uzun ve ciddi değilmiş. (Yaşadığımız dünyaya ve hayata haddinden fazla anlamlar yüklüyormuşuz. Çocuklukta ve gençlikte kurulan bir çok hayal gerçekleşmeyecekmiş, hayat bir kez daha acı da olsa öğretti)
0
ulukayin
(23.03.24)
en zor zamanimda 7 kat elin yardim etmesi, sozde annemin, babamin sanki birsey olmamis gibi davranmasi.
0
durgunfoton
(23.03.24)
ilk okuduğum üniversiteyi bırakmam; o kararı alma süreci, o üniversiteyi yazma sürecindeki aile ve akraba baskısı...
0
noxie
(24.03.24)
(14)

Güney Afrika

Angelismeee
Arkadaşlar -Güney Afrika ya da Güney Afrika Cumhuriyeti- deyince aklınıza gelenleri yazabilir misiniz? teyit etmenize gerek yok. direk aklınıza ne geliyorsa
Arkadaşlar -Güney Afrika ya da Güney Afrika Cumhuriyeti- deyince aklınıza gelenleri yazabilir misiniz? teyit etmenize gerek yok. direk aklınıza ne geliyorsa
0
Angelismeee
(22.03.24)
Cape Town, Table Mountain, Chappie, Afrikaans, Apartheid, Mandela, Siyahi çalıştırma mecburiyeti, güvenlikli siteler, vahşi cinayetler, fakirlik, zenginlik, barbekü, her yere arabayla gitmek
0
michael_knight
(22.03.24)
albino zenciler
afrikalı beyazlar

kisaca afrika algima ters dusen ten rengi konulari.
0
buenosdias
(22.03.24)
Johannesburg, vergi vermemek için oraya giden bazı teknoloji şirketleri, tten bıçaklanan turistler, ikiye ayrılan bi tarafı müferreh diğer tarafı favela gibi şehirler
0
avatar is back
(22.03.24)
Die Antwoord
Cape Town
Jojannesburg
yasama yürütme yargıya 3 farklı başkent durumu
Charlize Theron
0
AlsterWasser
(22.03.24)
Apartheid, Elon Musk, Desmond Tutu, Mandela.
0
auroraaurora
(22.03.24)
2010 Dünya Kupası
Johannesburg
Kaizer Chiefs FC
Cape town/Bloemfontein/Pretoria başkentleri
Durban
2. Elizabeth ölünce Port Elizabeth şehrinin ismini Gqeberha olarak değiştirmeleri
Tshabalala'nın Meksika'ya attığı gol :d
Table Mountain
Penguenler
Mandela, Apartheid, Afrika Ulusal Kongresi partisi vs
ülkenin içinde başka ülke olan Lesotho
10 kadar resmi dili olması
Çok beğendiğim bayrakları
Çok çirkin olan eski apartheid dönemi bayrakları
Elon Musk
Dünyanın en büyük altın madeni
Cape Town'da özellikle yaz aylarında çok büyük susuzluk olması
0
nundu
(22.03.24)
suç
0
basond
(22.03.24)
charlize theron
0
noxie
(22.03.24)
@Angelismeee sizin aklınıza neler geliyor?
0
michael_knight
(22.03.24)
Açıkçası önceleri hiç dikkatimi çeken bir ülke değildi ilk olarak ümit burnuna yapılan bir turistik geziyi incelememle dikkatimi çekti en güney uç vs diyerek ki orası değilmiş aslında sonrasında İsrail için açtıkları dava ile cidden takdir ettim. Onlar dışında penguenleri direkt aklıma geliyor ve diğer fil, zürafa gibi safari hayvanları. Rengarek evler olan bir mahallesi canlanıyor gözümde.

Tüm bunlardan esinlenerek bir heykel yapmam gerekiyor da. Ondan genel olarak g.afrika deyince ne geliyor akıllara merak ettim. Çünkü yapacağım heykele bakınca ga olduğunun anlaşılması gerekiyor.
0
🌸Angelismeee
(22.03.24)
2010 dünya kupası yazan var ama vuvuzela yazan olmamış, enteresan.
0
hrskrs
(22.03.24)
BRICS
Dunya Sosyal Forumu
yolsuzluk
suc
kirmizi isikta durmamak
Jaracanda agaclari
0
songforsomeone
(22.03.24)
cape town, johannesburg, afrikanın en güneyi, commonwealth, afrikanın en geliş birinci veya ikinci ülkesi olması (diğeri Mısır), BM'de Filistin halkı için İsrail'e karşı açılan soykırım davası
0
doharkoman
(22.03.24)
- johannesburg, cape town şehirleri
- kruger ulusal parkı / safari
- kabileler, zulu
- afrikaans dili
- büyük beyaz köpek balığı (yuzen bi adami yemisti bi tanesi, haberlerde cikmisti)
- suç orani yuksek diye biliyorum

ek:
- afrika'da en gelişmiş birinci veya ikinci ulke saniyordum ama verilere gore yedinci siradaymis. birinci mauritius: worldpopulationreview.com
0
ermanen
(22.03.24)
(5)

Öz disiplin ve irademi nasıl geliştirebilirim?

psmstc
Küçüklüğümden beri uykusuzluğa direnemeyen, yapması gerekenleri ya yapan, veya uzun süre erteleyen bir yapım var. Hala dişlerimi düzenli fırçalamıyorum örneğin. Şekerli abur çukurları 1-2 senedir sözde bırakacağım. 2-3 senedir hesapta spora başlayacağım. Fakat böyle böyle 30 yaşını buldum. Hepsine
Küçüklüğümden beri uykusuzluğa direnemeyen, yapması gerekenleri ya yapan, veya uzun süre erteleyen bir yapım var. Hala dişlerimi düzenli fırçalamıyorum örneğin. Şekerli abur çukurları 1-2 senedir sözde bırakacağım. 2-3 senedir hesapta spora başlayacağım. Fakat böyle böyle 30 yaşını buldum.
Hepsine başlasam da en fazla 2-3 gün sürüyor sonra devamı yok. İş hayatımı da etkilemeye başladı bu durum. Dürtüsel davranmak yerine öz disiplin mi irade mi artık her ne ise nasıl geliştirebilirim?
0
psmstc
(21.03.24)
Yapması 2 dakikadan kısa sürecek işleri ertelemeden yapın. Bunu bi' yerde okumuştum.
0
kumandanim
(21.03.24)
2-3 gün yaptınız, 2-3 gün kestiniz diyelim. sonra aklınıza geldiğinde hemen yeniden başlayın. kendinizi zorlayacaksınız, başka yolu yok. bu şekilde beslenmeme dikkat edip çok yavaş da olsa kilo verebiliyorum.

işin sırrı asla bırakmamak. yani o bıraktığınız anları küçük molalar gibi düşünüp kendinize gelince tekrar başlayın.
0
noxie
(21.03.24)
"atomic habits" diye bir kitap var al oku.
0
tezek
(21.03.24)
Stoacılık oku
0
prole
(21.03.24)
atomatik aliskanliklar kitabini okumani tavsiye ederim
0
robert bosch
(21.03.24)
(10)

sizce hangi çanta?

tuborg yesili
hediye alacağım sizce hangisi,https://hizliresim.com/5osdx96https://hizliresim.com/gnwajxz1 veya 2? alınacak kişi 25 yaş kadın.
hediye alacağım sizce hangisi,

hizliresim.com


hizliresim.com

1 veya 2? alınacak kişi 25 yaş kadın.
0
tuborg yesili
(18.03.24)
1
0
megalomaniac
(18.03.24)
İkisi de çok kötü bence. İlle biri alınacaksa 2 daha iyi. 1 çok uzun ince geldi gözüme
0
yazdonumu
(18.03.24)
ikisini de beğenmedim kusura bakmayın ama illa ikisinden biri olacaksa ikinci diyorum
0
noxie
(18.03.24)
2 en azindan icini gostermiyor. 1 direkt sepet.
0
hot potato
(18.03.24)
plaj çantası bu arada, günlük sokakta kullanmak için değil :(
0
🌸tuborg yesili
(18.03.24)
Yani şimdi kabileden kabileye değişir kadınların tarzı, o yüzden önce kabilesini söylerseniz daha iyi fikir verebiliriz.

Şaka bir yana illa ikisinden biri olacaksa 2. diyorum ama eminim ki daha güzel plaj çantaları vardır.
0
ananiyimioguz
(18.03.24)
2 çok etnik. 1’in içini göstermesi kullanışlı değil ama görüntü açısından 1 diyorum.
0
cilekli pasta
(18.03.24)
2.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.03.24)
1
0
deartheodosia
(18.03.24)
en iyi plaj cantasi ya eski cantalar ya da market posetidir. guneste bunlar erir verdigin paraya yazik.
ozellikle istemediyse baska birsey al bence, ya da gecen sene ipekyolda falan guzel palj cantalari vardi.

ikisinden biri olacaksa 2, en azindan esyalari dusmez.
0
Ley
(19.03.24)
(6)

Vurdumduymazlik, Overthinking, kücük tartismalari kafadana atamama?

allstar
Cuma günü toplantida müdürümle uzun bir tartismaya girdim ve bu sene gerceklesen terfilerde haksizlik oldugunu düsündügümü söyledim. Tartisma sonrasi bir cözüm bulunmadigi gibi ikimizde bir sonuca varamadik. Bu gibi durumlarda is yerinde gerceklesen tartismalari kafamdan atamiyorum. Bütün hafta sonu
Cuma günü toplantida müdürümle uzun bir tartismaya girdim ve bu sene gerceklesen terfilerde haksizlik oldugunu düsündügümü söyledim. Tartisma sonrasi bir cözüm bulunmadigi gibi ikimizde bir sonuca varamadik. Bu gibi durumlarda is yerinde gerceklesen tartismalari kafamdan atamiyorum. Bütün hafta sonu kafamda tek bir sey vardi, hic bir sekilde kendimi rahatlatamadim. Üzerimde hafif bir soguk alginligi gibi bir üsüme, terleme, gözlerde yorgunluk,kafada agirlik ve gögsümün üstünde bir agirlik var.

Bu gibi durumlarla nasil bas ediyorsunuz? Bu tarz tartismalara girip sonrada hayatina oldugu gibi devam eden (biraz da kendini kolayca kandirabilen) vurdumduymaz insanlar var bu insanlar bunu nasil basariyor?
0
allstar
(18.03.24)
Biraz yapısal bir durum kimisi gamsız oluyor kimisi çok şeyi kafaya takıyor. Bunun bir formülü olduğunu sanmıyorum.

Rahatlamak için belki meditasyon yapabilirsiniz ya da sizi mutlu eden şeylerle ilgilenebilirsiniz. Ama takıntı boyutundaysa bu durum psikologa gidebilirsiniz.
0
nuevo
(18.03.24)
öncelikle açık havada yürüyüş. o işe yaramadığında, benzer iş sorunlarıyla ilgili youtube'dan bulduğum meditasyon yöntemlerini denedim, daha iyi hissettirdi.
0
noxie
(18.03.24)
açık havada yürüyüş +1 ya da uyku
0
dedim ben sana
(18.03.24)
her tartismanin bir cozumu ya da sonucu olmak zorunda degil. siz siyah beyaz gibi odaklandiginiz icin boyle hissetmis olabilirsiniz. bence susmayip, rahatsizliginizi dile getirmeniz (saygi cercevesinde) bile gayet guzel. bu sekilde bakin, kendinize arka cikmissiniz. bu insanin kendine olan sevgisini ve saygisini arttirir zaten. buradan sonra, eger illa bir seyler degissin istiyorum diyorsaniz ve degismiyorsa is bakabilirsiniz, ya da soyledim rahatladim ve bir yere gitmeyebilir bu tartisma ya da istedigim gibi sonuclanmayabilir bununla da ok'im diyorsaniz o da bir secenek.
her turlu sorun ve overthinking icin meditasyon +1
genellikle objektif ve ciplak olarak sorun degil, sorunla ilgili kafanizza yarattiginiz hikaye sizi bu kadar yoran, onu farketmek icin meditasyon guzel bir yontem.
0
songforsomeone
(18.03.24)
Hocam iki hafta önce üstlerimle zıtlaştım şimdi hiçbiri benimle konuşmuyor ben ısrarla her gün günaydın demeye devam ediyorum çünkü vicdanım rahat. İki haftadır kendimi çok iyi hissediyorum, ortada bir adaletsizlik vardı ve sayemde o düzelmiş oldu.

Evet gözler üzerinizdeyken tartışmak insanı yıpratıyor ve insanın kafasını meşgul ediyor. Sesinizi çıkarmasaydınız bundan 5-10 yıl sonra şimdiki zamanlarınızı düşünüp “ulan şöyle bir olay vardı ben orda hakkımı savunamadım ya” diyeceksiniz. Bırakın biraz da başkaları kafalarına taksınlar. Sanki herkes çok doğru çok güzel davranıyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.03.24)
ayni dertten muzdaribim. dunya maalesef adil bir yer degil. insanlar nasil bas ediyor diye sormak bence anlamsiz. cunku bazilarinin boyle dertleri yok.

bu semptomlar oyle meditasyonla, acik hava yuruyusuyle yada iyi uykuyla duzelecek seyler degil. vucudunuz boyle olaylari travmatik bir olay olarak algiliyor ve parasempatik sinir sistemizde agir etkileri oluyor.

mukemmeliyetci kisilik, sosyal anksiyete, cocukluk travmasi, karakter tipi vs.. bir suru sebebi olabilir; ama tek ortak noktasi var. bir gunluk sey degil. muhtemelen cocukluk, ergenlik, genclik doneminden suregelen bir sey. o yuzden tek cozum ya uzun sureli bir psikolog danismanligi yada boyle durumlardan kacinmak, sakinmak.
0
buenosdias
(18.03.24)
(6)

İçmek zorunda olduğum smoothie'yi nasıl tatlandırabilirim?

marowak
Merhabalar. Her sabah içmek zorunda olduğum lor peyniri, yulaf ve muz ağırlıklı bir içeceğim var. Bunları süt ile beraber smoothie kıvamına getirip içiyorum ama tadı tahmin edersiniz ki muza rağmen çok kötü oluyor. Doğala özdeş aroma adı altında satılan şuruplar iş görür mü? Bir damla katarak çilek,
Merhabalar. Her sabah içmek zorunda olduğum lor peyniri, yulaf ve muz ağırlıklı bir içeceğim var. Bunları süt ile beraber smoothie kıvamına getirip içiyorum ama tadı tahmin edersiniz ki muza rağmen çok kötü oluyor. Doğala özdeş aroma adı altında satılan şuruplar iş görür mü? Bir damla katarak çilek, antep fıstığı gibi aromalar ekleyip o kötü tadı bastırabilir miyim? Bir ürün tavsiyeniz var mıdır?
0
marowak
(18.03.24)
Normal süt yerine çikolatalı süt denenebilir. Lor’un tadı nasıl bastırılır bilmiyorum açıkçası
0
avatar is back
(18.03.24)
bal olabilir mi?
0
noxie
(18.03.24)
Sıcaklığını mümkün olduğunca düşürerek tadını azaltabilirsiniz. (Smoothie içine buz ekleyerek)
0
michael_knight
(18.03.24)
kakao veya tarçın ekleyin bir de
0
neira
(18.03.24)
cikolatali protein tozu koy bir olcek bence.
0
bohr atom modeli
(18.03.24)
ben cay bardagindan az portakal suyu ekliyorum ama benimki sebze,
sizin ki muz oldugu icin kakaolu sut belki iyi olur.
0
Ley
(18.03.24)
(3)

Kadıköy - Viktor Levi Benzeri Mekan

mor oje
Şarap ya da bira benzeri bir iki kadeh bir şeyler içebileceğimiz, başlangıç veya ana yemek gibi seçenekleri olan, Viktor Levi benzeri mekan var mıdır Kadıköy merkezde? Meyhane ve barlar hariç.
Şarap ya da bira benzeri bir iki kadeh bir şeyler içebileceğimiz, başlangıç veya ana yemek gibi seçenekleri olan, Viktor Levi benzeri mekan var mıdır Kadıköy merkezde?

Meyhane ve barlar hariç.
0
mor oje
(17.03.24)
0
tepedeki psychedelic adam
(18.03.24)
Atlas mühürdar 78
0
since1907
(18.03.24)
il sud
0
noxie
(18.03.24)
(16)

Hediye gelmiş çeyrek altın sahte çıkarsa verene söyler misiniz?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(14.03.24)
Söylemem. Belki o da dolandırıldı sahte altın sattılar. Belki de gerçekten sahte altın aldı yüz göz olmak istemem.
0
rock n roll
(14.03.24)
Söylemem.

Farkında olmadan yaptığını düşünüyorsam konuyu unuturdum.
Bilerek getirmiştir sahte çeyreği diyorsam da saklarım çeyreği onun önemli gününde geri götürüm.
0
nuevo
(14.03.24)
söylerim, "bu ne iş?" derim
0
noxie
(14.03.24)
Söylerim, eğer dolandırıldılarsa gidip hesap sorarlar.
0
salihdt
(14.03.24)
tabii ki söylerim. sonuçta dolandırılmışlar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.03.24)
söylerim.
0
jelly bear
(14.03.24)
Söylemem.
Bilerek de yaptılarsa dolandırılarak da yaptılarsa o dramayı, o "çok özür dileriz, telafi edeceğiz, nasıl olur, inanamıyorum, hayatımda hiç başıma gelmedi, hesap soracağım" gibi sözleri hareketleri dinlemek bana çeyrek altından daha ağır gelir.
Büyük ihtimalle de zaten gerçek altınla değiştirmezler onu.

Bir de üstüne "neden bize iftira atıyorsun?" diye hesap sorma ihtimalleri de var.

Bu konuya hiç girmezdim.
0
michael_knight
(14.03.24)
aileme, çok yakın çevreme söylerim. onun dışında söylemem.
0
elorelia
(14.03.24)
tabi ki söylerim ya öyle saçma şey mi olur. ayrıca altını veren kişi de farkında olmadan mağdur olur söylemezseniz.
0
neira
(14.03.24)
tabii ki soylerim. en azindan onu aldiklari yerden bir daha almasinlar.
0
hot potato
(14.03.24)
çoğu aile stoklarında ki altınları yakınlarına dağıtıyor. yani eskiden gelen bir altın olabilir. boşu boşuna keyifsizlik. değmez.
0
jamswety
(14.03.24)
söylerim dolandırılmışsın derim.
0
mikahakkinen
(14.03.24)
söylemek lazım .
belki bir kaç tane daha almışlardır kendilerine. Aydınlatmak gerek
0
diyecevaplandı
(14.03.24)
söylemem.

kendisi yaptıysa zaten terbiyesizlik. o durumun içine girmek beni daha çok rahatsız eder. kendisi yapmadıysa da mahçup olur bu sefer. suçlu olmadığı halde zan altında kalır. gerek yok.
0
paintov
(14.03.24)
söylemem. muhtemelen bilmeden o da dolandırılmış olabilir. ben de yakın zamanda bir kaç düğün için kuyumcudan gram vs aldım. ama sahte mi gerçek mi sorgulamadım ve gidip taktım. sahteyse ve bana söylenirse çok üzülürüm.
0
exlibris
(14.03.24)
Tabii ki söylerim. Kendileri dolandırıcı değillerse, dolandırılmışlar demektir. Hediye olduğu için ben zarar görmedim diye neden dolandırıcıların rahat gezmesine ya da bana altın hediye eden birinin dolandırılmış olmasına göz yumayım?

www.eksiduyuru.com

Şu duyuru ile birlikte görünce bir "acaba?" dedim tabii :P
0
nawar
(14.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(9)

Tatil ve seyahat yorucu mu oluyor sizin için?

ermanen
Tatil ve seyahat deyince insan dinlenmek ister aslında. Ama çoğunlukla yorucu oluyor gibi. Çok yürümek ve kısa zamanda bir çok yer görmeye çalışmak asıl sebebi oluyor. Fotoğraf çekme kaygısı ve sosyal medyada paylaşma dürtüsü de olabiliyor. Yolculuk da insanı yorabiliyor. Bunun yanında psikolojik yo
Tatil ve seyahat deyince insan dinlenmek ister aslında. Ama çoğunlukla yorucu oluyor gibi. Çok yürümek ve kısa zamanda bir çok yer görmeye çalışmak asıl sebebi oluyor. Fotoğraf çekme kaygısı ve sosyal medyada paylaşma dürtüsü de olabiliyor. Yolculuk da insanı yorabiliyor. Bunun yanında psikolojik yorgunluktan uzaklaşmış oluyoruz sanırım.

Tabii bazıları yorulmasını da seviyordur. Çok gezmeyi, çok görmeyi de. Ama mesela bir otele veya bir yere gidip, yiyip içip yatabilirsiniz de.

Sizin için tatil ve seyahat nasıl oluyor? Yorucu mu? Ya da yorucu ve yorucu olmayan farklı tatiller mi yapıyorsunuz?

benim cevap: benim icin baya yorucu oluyor cunku ben genelde müzik etkinlikleri icin seyahat ediyorum ve ayni zamanda etrafi da geziyorum. dans, yürüyüş, uzun sure ayakta kalma derken baya yorucu oluyor. ama zaten ben böyle tatil seviyorum ve yorulmaya değiyor :D daha kaldırabileceğimiz yaşlarda yorulmak, daha yaşlıyken yorulmaktan daha iyi tabii.
0
ermanen
(11.03.24)
Ben hareket halinde olursam, yeni yerler görür yeni tatlar denersem dinlenmis hissediyorum. Hiçbir yere gitmeyip evde yatarak geçirdiğim tatiller hiç yapilmamis hissettiriyor.

32 k
0
abuzer
(11.03.24)
yeni yerler görünce, yeni şeyler tadınca yorgunluk gibi gelmiyor. sonrası için deşarj olmuş gibi hissediyorum hatta.
0
noxie
(11.03.24)
Gezip görmeyi seviyorum. Otel tatilinin yeri de ayrı, ama 3 günden sonra sıkıyor.
0
auroraaurora
(11.03.24)
Tatil dönüşü evde 1-2 gün dinlenmeden işe dönemiyorum ben :)

Yiyip içip yatmalı tatilden çabuk sıkılıyorum, onu evde de yaparım (tropik adada çok huzurlu tatil hariç, ondan sıkılmam). Yürüyeyim, değişik şeyler yiyip içeyim, müze/antik kent/turistik yer gezeyim, işi düşünmeyeyim... Ama dönünce kendime gelmek için bir günüm olsun.
0
kobuzchu kiz
(11.03.24)
Hem de çok, g.t başı dağıtıyorum. Bazıları nasıl jilet gibi oluyor merak ediyorum.
0
Kahvedesu
(11.03.24)
cok hareket+1 guzel deneyimler yormuyor asiri bomba gibi donuyorum bir de denize falan gidince denizde hem yorulup hem dinleniyorum tatli bi yorgunluk o
0
ala09
(11.03.24)
City break'ler yorucu oluyor ama deniz tatillerimde zaman duruyor, yan gelip yatmali geciyor. Ama en pisi bayram, aile ziyareti, akraba ziyareti, misafir agirlama gibi angaryalarla gecen tatiller.
0
freedonia
(11.03.24)
Kafa yorgunluğu ile vücut yorgunluğuna bağlı değişiyor. Kafa dağıtmak istediğim zaman aklı kurcalayan, yeni yerler gezmeli görmeli, tempolu tatil işe yarıyor. Overthinker insanı dünyanın en güzel denizine plajına da götürsen güneşlenirken aklından uzaklaşamıyor. Yoğun tatiller kafa dağıtmak için daha uygun bana.
0
Bruce
(11.03.24)
Tatil kısa sürecekse yorucu oluyor çünkü zamanım az olduğu için gezmeyi ve görmeyi yetiştirmeye çalışıyorum.
0
rock n roll
(11.03.24)
(3)

Bir buçuk senedir geçmeyen öksürük

havadakarada
Korona zamanları ağır bir grip geçirdim. Test olmadım ama doktor hiç korona olma ihtimali var demedi. Antibiyotik vs verdi bir haftaya geçti. O ara çok öksürük vardı. İyileşince öksürük de azaldı ama tamamen geçmedi. Önce dahiliyeye gittim. Sonra aralıklarla 3 kere göğüs hastalıklarına gittim. Öksür
Korona zamanları ağır bir grip geçirdim. Test olmadım ama doktor hiç korona olma ihtimali var demedi. Antibiyotik vs verdi bir haftaya geçti. O ara çok öksürük vardı. İyileşince öksürük de azaldı ama tamamen geçmedi.

Önce dahiliyeye gittim. Sonra aralıklarla 3 kere göğüs hastalıklarına gittim. Öksürük şurubu, hap, alerji hapı ve alerji inhaler kullandım. Çocuklukta alerjik astım geçirdiğim için alerji testi pozitif çıktı, bu sebeple doktor büyük ihtimalle alerjidendir dedi. Bi doz yüksek başka bir alerji hap/inhaler kombinasyonu verdi. 10 gün kullandım ve işe yaramadı.

Ondan önce gittiğim doktor evde beslediğim kanarya ile ilgili de olabilir demişti çünkü kuşu da 2 sene önce aldım. Bununla alakalı olabilir mi? Neredeyse 2 sene olacak halen geçmedi. Benzer durum yaşayan biri varsa öneri vs iletirseniz memnun olurum.
0
havadakarada
(11.03.24)
ayrıntılı alerji testi yaptırın bence. kuş alerjisi diye bir şey de var evet.

evdeki bir şeylerin değişikliği de alerji/hassasiyet yaratabilir. çamaşır deterjanı, evcil hayvan, herhangi bir koku vs.

uzun covid (long covid) semptomu da olabilirmiş bu arada.
0
ermanen
(11.03.24)
bende de benzer bir durum olmuştu şehir değiştirince, geçmiyordu bir türlü öksürüğüm.
doktor kontrollerimi oldum, herhangi bir şey çıkmadı. alerjidir dediler en son. desmont isimli bir ilaç kullandım, o iyi geldi.

siz de kuşla ilgili tekrar baktırın isterseniz.
0
noxie
(11.03.24)
Desmont etki etmedi. Long covid duydum ama öyle midir hiç düşünmemiştim. Aşılardan olabilir mi diye düşünmüştüm. Yine randevum var doktor endoskopi yapalım reflü de olabilir dedi en son. Oradan da sonuç çıkmazsa bir ay farklı bi evde kalırım bakalım kuştan ayrılınca geçecek mi.
0
🌸havadakarada
(11.03.24)
(7)

sehir icinde eski ev almak

antikadimag
sehir disinda yeni ev almaktan daha mantikli degil mi? yani ileride bina yikilip yenisi yapildiginda yeni evimiz olmuyor mu? zaten iyi muhit oldugu icin muteahhitlerin surekli goz diktikleri bir durum degil mi bu eski evleri yikip yenilemek?
sehir disinda yeni ev almaktan daha mantikli degil mi? yani ileride bina yikilip yenisi yapildiginda yeni evimiz olmuyor mu? zaten iyi muhit oldugu icin muteahhitlerin surekli goz diktikleri bir durum degil mi bu eski evleri yikip yenilemek?
0
antikadimag
(11.03.24)
Valla ailemin iyi bir muhitte eski bir apartmanda dairesi var. Ama bir turlu gelmedi o muteahhitler, kentsel donusum bize. 4 katli ufak bir apartman. Fazla kazanci yok kurtarmiyor belli ki rantsal donusum dedikleri dogru. Bir de evsahipleri de istekli degil yani, bugun teklif gelse, her sey hazir olsa da ne gerek var, bizim bina saglam diye hatta rusvet teklif edip binaya saglam raporu aldiracak tipler. Sagda solda da ornekler var, sozde muteahhit almis, bina yikilmis ama 5 senedir hala yenisi yapilmamis insanlar magdur falan. Bu donusum sureci epey sancili bir surec. Bir de eli kulaginda denilen depreme o eski binada yakalanma olayi var. Hem eski ustune 99 depremi oncesi gevsek yonetmeliklerden dolayi 99% curuktur zaten o bina.
0
freedonia
(11.03.24)
Şehir dışı derken şehrin dış bölgeleri sanıyorum.

Bu bölgelerin yıllar içinde ekonomik olarak değerlenme ihtimali şehir merkezine göre daha hızlı ve yüksek olabilir. Şehir merkezi zaten değerine ulaşmıştır. Ama kenardaki mahalleler geliştikçe fiyatını artırır.

Mesela şehir içinde zaten her türlü altyapı vardır. O yüzden ev fiyatları enflasyon oranında artar genelde. Ama şehir dışında kenar mahallelerde yerleşim başlayınca bölgeye bir üniversite, bir şirket merkezi, bir banka yapılır. Ya da hastane gelir oraya, cafeler açılır. Fiyat anında katlanır.

Ama gelişmeyebilir de. Yıllarca buralar değerlenecek diye bekleyen çok mahalle de var. Ya da mahalle negatif gelişime gidebilir.

Mesela istanbul'da çekmeköy'de 10 yıl önce ev alanlar şu an bölge kalkındığı için çok mutlu ve karda. Esenyurt beylikdüzü taraflarında da aynı beklenti vardı. Ama o bölge göçmen nüfusun yoğunlaştığı bir bölge olunca bölgenin ekonomik değeri o kadar hızlı yükselmedi.

Bu durumda kentsel dönüşüm niyetiyle merkezde ev almak mantıklı görünebilir tabii. Ev yenilenip değer kazanıyor.

Ama bunun riskleri de var.

Öncelikle şehir merkezinde ev demek zamanında satın almış yaşı büyük insanlar demek. Yani o bölgedeki mülk sahipleri büyük oranda yaşlıdır. Haliyle anlaşmak kolay olmayabilir. Böyle bir yerimiz var. Senelerdir kentsel dönüşüme girsin mi girmesin mi diye tartışılıyor. İtiraz edenler de yaşlılar genelde.

İkinci konu şehir merkezinde kentsel dönüşüm o kadar kolay olmuyor. Çünkü alanlar çok sıkışık, haliyle çoğu bölgede inşaat şirketinin 2-3 binayı aynı anda alması gerekiyor. Bu kadar insanla anlaşmak da kolay olmuyor.

Yeni yönetmelikler gereği binaların komşu binalara yaklaşma mesafeleri farklılaştı. Yani binanın küçülme ihtimali yüksek. O yüzden metrekare kaybı olabilir projeye göre. Bu da binanız yenilense bile metrekare kaybı yüzünden evin metrekare değeri artsa bile, metrekareniz azalacağı için o karı elde edememe riski de var.

Bir de bazı bölgelerde maliyetler kurtarmıyor. O zaman da bir ev parası daha ödüyorsunuz inşaat şirketlerine.

Son olarak siz kentsel dönüşüm beklerken o bölge rezerv alan ilan edilebilir. O zaman bir sürü bürokrası ve maliyetle uğraşırsınız.

Özetle gayrimenkul işi her zaman şans:) İkisinin de kendine göre avantajı dezavantajı var.
0
anten
(11.03.24)
bildiğim kadarıyla müteahhitler kar etmek için evini küçültüp daha fazla daire çıkarmaya çalışıyor. ayrıca neredeyse bir ev masrafı kadar da para istiyor.
0
noxie
(11.03.24)
Vallaha karşı apartman vardı bir tane, müteahhite verildi. Sonra müteahhit battı. O yıllarda devletin kira yardımı falan da bitti.
Orada yaşayan bir aile vardi. Baba bu dönemde artık stresten sıkıntıdan kanser oldu öldü. En az 6-7 yıl oldu, evler hala yapılmadı.

O yüzden bu olay böyle masallardaki gibi geçmiyor. Başka yerlerde de m2 düşüyor ve üstüne ciddi para da istiyorlar.
0
logisticsmanager
(11.03.24)
Sevabina yikip yenisini yapmiyorlar hocam iyi muhitse ustune ciddi para istiyorlar. Ben de o yuzden stres oluyorum hatta bizim bina bu islere girisirse ekstra parayi nerden bulurum diye.
0
tantamount_to_equivalent
(11.03.24)
ilk baslarda neredeyse sevabina yikilip yapildigi donem oldu onda da iki uc daire muteahhit aliyordu yetiyordu ama artik yok. istenen para da kucuk sehirde daire parasina tekabul ediyor bu yuzden kenarda parasi olmayan ev sahipleri donusume vermek istemiyor. aksi halde yikim gerceklesiyor ama yeni bina yapilamiyor vs. onceden sizin gibi dusunurdum ama su an donusum isleri maliyeti iyi hesaplamak lazim. paran varsa yatirim amacli makul olabilir fakat diger apt sakinlerinin onaylamasi ve belli bir meblag odemesi gerektigini hatirlatmak istedim
0
ala09
(11.03.24)
Ne açıdan mantıklı mı? Fiyat olarak mı yatırım için mi? Yaşamak için mi?
Eğer yatırım için ise yeni eski farketmez lokasyon önemlidir şehir dışındaki yeni evin bulunduğu lokasyon değerli olabilir şehir içindeki evin bulunduğu yerde değersiz olabilir mesela yerine göre değişir. Yıkıma gidecek bina anlaşmaya bağlı olarak ya malikler üzerine para öder ya da arsa payı bağlı olarak müteahhit kendisine projeden dükkan/daire çıkarır bedelsiz bir biçimde bina dönüştürülür hatta bazı yerlerde arsa degerli veya payı fazla ise müteahhitler üzerine para ödüyorlar. Eger dönüşüme gidecek bir daire düşünüyorsanız seçimden sonra dönüşüm için ciddi teşvikler gelecek
0
doharkoman
(11.03.24)
(9)

Şişlik ve gaz nasıl geçecek?

chillbabe
Asırlardır karnımdaki gaz ve şişkinlik yüzünden acı çekiyorum. düzenli spor yapan, sigara içmeyen ve görünürde stresli olmayan biriyim. bunun haricinde yağlı ve asitli şeyler yemiyorum, gerçekten çok dikkat etmeme rağmen bunun neden olduğunu anlamıyorum ve işin tuhaf yanı buna neden olanın tam olara
Asırlardır karnımdaki gaz ve şişkinlik yüzünden acı çekiyorum. düzenli spor yapan, sigara içmeyen ve görünürde stresli olmayan biriyim. bunun haricinde yağlı ve asitli şeyler yemiyorum, gerçekten çok dikkat etmeme rağmen bunun neden olduğunu anlamıyorum ve işin tuhaf yanı buna neden olanın tam olarak ne olduğunu bilmediğim için bundan kaçınamıyorum da. ama sürekli gaz ve şişkinlik nedeniyle acı çekiyorum. Gastroskopi yaptırdım ve sonucunda gastrit olduğunu öğrendim ama doktor çok da önemsemedi ve herkeste olan bir şey olduğunu söyledi. Çok saçma değil mi? bunun bir çaresi olmalı ne bileyim mesela fodmap diyetini be başka diyetleri gördüm. bunu deneyimlemiş olan var mı?
0
chillbabe
(06.03.24)
Lifli gıdalar ve genel anlamda sebze (özellikle çiğ şekilde) tüketiyorsanız bu da büyük bir sebep.
0
e mice
(06.03.24)
Düzenli spor yapan deyince ilk aklıma gelen protein tozu oldu. Kullanıyorsan tabi

fithub.com.tr

Beslenme alışkanlığını listele. Listedeki her bir şeyi beşer gün yemeyerek öyle bir deneyimle.
0
Mirket
(06.03.24)
Mide mi olduğundan emin miyiz? Bağırsak olabilir mi
0
abuzer
(06.03.24)
laktoz ya da glutenden olabilir mi acaba? bir hafta laktozsuz, bir hafta glutensiz beslenmeyi denerdim ben olsam.
0
duguit
(06.03.24)
1 hafta denemek icin keto diyet yap.
tahil, bakliyat, sebze (yesil salata haric) yemiyorsun, full et/bakik, badem, ceviz vs ile besleniyorsun.
bende cok ise yariyor
0
rentts
(06.03.24)
kolonoskopi yaptırmak gerekiyor. polip gibi birşey olabilir bağırsakta.
bu gibi durumda olan bir tanıdığım ciddi bir diyete ve ilaç tedavisine başladı, çiğ sebze yasak vb gibi ancak neyi yemeyeceğini doktor söyleyebilir.
0
eja
(07.03.24)
Mideden ziyade sorununuz %100 bağırsak kaynaklı. Huzursuz bağırsak sendromu yüksek ihtimal. Yemeklerden 30 dk önce simflat tablet büyük ölçüde rahatlatabiliyor. Benzer şikayetlerim benimde olmuştu, birçok testten sonra tam olarak olmasa da bu yönde bir teşhis konulmuş gibi oldu. Mesela bana iyi pişmemiş, çiğ sebze, salata türevi şeyler özellikle çok dokunurdu o zamanlar ekstra bir şişkinlik hali oluşurdu. Kesin çözümü IF (aralıklı oruç) ile buldum. Eskiden beri 16-8 17-7 yapardım ama tespitim ne kadar sık öğün yaparsam o kadar sorun yaşadığım şeklinde oldu.

4 aydır 20-4 yada 23-1 şeklinde IF yapıyorum ve hayatımın hiçbir döneminde bu kadar rahat olduğumu hatırlamıyorum. Tüm şikayetlerim bıçak gibi kesildi. Bazen hafta sonu vs bozduğum zamanlar yine aynı şikayetler beliriyor.

Özetle sık sık değil az yemek bende çözüm oldu. Sık yeme durumunda da simflat.
0
FAtE
(07.03.24)
yemeklerden sonra nane-zencefil çayı içebilirsiniz

sakız çiğnemek de işe yarıyor bazen
0
noxie
(07.03.24)
Ben de böyleyim. Beslenmeme dikkat edince şişlik iniyor. Kahve, çay, şekerli gıdalar, ekmek, çiğ köfte, üşütmek şişiriyor. Ayrıca günde 30-40 dakika yürüyorum, iyi geliyor.
0
Tutkun
(07.03.24)
(9)

Hiçbirşeyden zevk alamadığınız uzun dönemler oldu mu?

psmstc
Anhedoni dedikleri durum kısacası. Bu sanırım genellikle travmalardan sonra oluyor. Peki sizde geçti mi; nasıl geçti?
Anhedoni dedikleri durum kısacası. Bu sanırım genellikle travmalardan sonra oluyor.


Peki sizde geçti mi; nasıl geçti?
0
psmstc
(05.03.24)
klişe olacak ama zamanla geçti. kendimi dış uyaranlara kapatmıştım ama sonra öylesine boş boş telefona bakıyorsun ve sosyal medyada gördüğün bir yerin resmi seni oraya götürecek bir motivasyon sağlıyor gibi...
0
noxie
(05.03.24)
Multi vitamin +
hobi +
sporumsu seyleri zorlamak +
Guvenilir arkadaşla deri sohbetler ve paylaşimlar +

Haftanin bir gunu kendini odullendirmek +

Deniz kenarina gitmek deniz gormek yada mumkunse bi kac saat bogaz turlarina katilip cay icme esnasinda dusunmek, martilarda simitlenilebilir belki
0
Zetnikov
(05.03.24)
Bu tür ciddi sıkıntılar zamanla geçmez. Zamanla geçiyorsa depresyon değildir zaten. Terapi alarak ilerleme/iyileşme sağlayabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(05.03.24)
Utancı farketmek paylaşmak ve yasını tutmak iyileştirici ilk ve büyük adım olacaktır.
0
hasmetizm 2046
(05.03.24)
Var şuan.
0
Kahvedesu
(05.03.24)
Var gecer gibi oluyor tekrar ayni hale geliyor su an mesela gecmise bakip istediğim hic bir seyin olmadigin dusunup gelecekten de umudu kesiyorum.olsem de olur modu.cok kotu .’mutsuzum
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(05.03.24)
sadece bir seferliğine de olsa yeni bir şey denemek, yeni insanlarla tanışmak vs., monoton düzeni kısa bir süre olsa da bozmak iyi gelmişti.

onun dışında yazılmış zaten ama vitamin ve gün içerisinde olabildiğince fazla aktif olmak, insanlarla iletişim kurmak da genel olarak modu yükseltiyor.
0
william morris
(05.03.24)
6 aydır sürekli bu durumdayım öncesinde de oluyordum ancak 6 aydır kesintisiz sebebini biliyorum boşanma hapise girme ve mahkemelerden dolayı ne zaman geçecek bilmiyorum psikiyatri ilaç verdi kullanmıyorum
0
hhhh99
(05.03.24)
psikiyatriste gitmek lazım. lustral 100mg vaktin gelmiş.
0
gabe h coud
(05.03.24)
(7)

dışarda ne yiyim?

duyurukullanıcısı
çok sağlam diyete girdim iyi gidiyorum.şimdi akşamları ben bir mekana gider gönlümce yer içerdim. şimdi listeye bakıyorum içecek hiçbirşey bulamıyorum. hepsi ya şekerli ya kafeinli.kriterler- şekersiz- kafeinsiz- levent civarıtabi aslında çay var ama çaylar o kadar kötü ki levent civarı ne bir tat a
çok sağlam diyete girdim iyi gidiyorum.

şimdi akşamları ben bir mekana gider gönlümce yer içerdim. şimdi listeye bakıyorum içecek hiçbirşey bulamıyorum. hepsi ya şekerli ya kafeinli.

kriterler
- şekersiz
- kafeinsiz
- levent civarı

tabi aslında çay var ama çaylar o kadar kötü ki levent civarı ne bir tat alabiliyorum ne de verdiğim 50-100tl'ye üzülebiliyorum.

diyet içecek ne içiyorsunuz allasen?
0
duyurukullanıcısı
(01.03.24)
illa bir şey içecekseniz ve meyve suları şekersiz değilse soda.
0
gule gule
(01.03.24)
meyve suları da şekerli olduğu için listedışı
soda içe içe böbrekler madenleşecek yakında...
0
🌸duyurukullanıcısı
(01.03.24)
çay, kahve, sade madensuyu
0
sizofren06
(01.03.24)
şekersiz içecekler konusunda maalesef büyük bir eksiklik bulunuyor.

bu durumda en iyisi ayran veya su. ama kimi uzmanlar da yemekle su içmeyin diyor.

bir de pin markasını duydum şekersiz diye ama detaylı incelemedim.
0
noxie
(01.03.24)
diyet olduğu için değil ama tadını sevdiğim için nane çayı

taze nanenin yapraklarından 5-6 yaprak koparıp suya atıyorum, tadını hissetmek için daha fazla da ekleyebilirsin, alttan gelen belli belirsiz tat daha çok hoşuma gidiyor, 5-6 dk sıcak suda bekleyen yapraklardan çayın hazır

kafeinsiz
pratik
0
grimavi
(01.03.24)
chado, melez ya da tea co ürünleri satan yerleri keşfetmeniz lazım. en güzel çaylar bu markalarda. şekersiz ve kafeinsiz
0
njtbcrn
(01.03.24)
soda limon
(yani gerçek limon suyu ile).
0
alfired
(01.03.24)
(18)

Yediğiniz en iyi hamburger?

ermanen
Yediğiniz en iyi hamburger? En iyi hamburgerci?Franchise ve gurme olarak da ayırabilirsiniz.Franchise olarak yurtdışında Five Guys en iyi bana göre.İstanbul'da Baltazar iyiydi. Adana'da The Bull Burger.
Yediğiniz en iyi hamburger? En iyi hamburgerci?

Franchise ve gurme olarak da ayırabilirsiniz.

Franchise olarak yurtdışında Five Guys en iyi bana göre.
İstanbul'da Baltazar iyiydi. Adana'da The Bull Burger.
0
ermanen
(28.02.24)
ankara'da etmanyak
istanbul'da barto's
amsterdam'da the beef chief
berlin'de burgermeister

1. etmanyak
0
lemmiwinks
(28.02.24)
İzmir’de burger street olabilir, güzel smash burger yapıyorlar. Bir de hamburgerci olmamasına rağmen dükkan sandviç çok güzel hamburger yapıyor.

Yurtdışı için cevap vermek zor, genel kalite çok çok daha yüksek, birçok ülkede/yerde iyi hamburger yenebilir ama benim en çok keyif aldığım Londra honest burger idi sanırım.
0
orient blue
(28.02.24)
istanbul
zapata burger
zula burger
0
neira
(28.02.24)
kadıköy namu burger çok mu açtık bilmiyoruz ama bayadır namu üzerine iyi hamburger yemedik.
0
eja
(28.02.24)
Brno'da, Būcheck 'te yediğim hamburger gerçekten bugüne kadarki en iyisiydi.
0
lüzumsuz adam
(28.02.24)
Amerikadaki Five Guys subeleri.
Patatesi bazen cok tuzluyorlar ama hamburger konusunda benim icin rakipsizler.
0
VIPCH
(28.02.24)
Istanbul zula kesinlikle
0
mor oje
(28.02.24)
ankara'da kulina.
0
summerjam0306
(28.02.24)
zapata burger - istanbul
0
noxie
(28.02.24)
istanbul zula
izmir burger street
0
axl
(28.02.24)
Kapandı ama İstanbul için;
Gourmet Burger Kitchen.
0
kumandanim
(28.02.24)
nisantasi virginia angus disinda yememeye calisiyorum.
zula'yi begenmemistim ben.
halbuki double cheeseburger yani nasil farkli yapilabilir ki. :))
0
arakaali
(28.02.24)
90 Larda yediğim mcdonalds hamburgerleri efsaneydi.
0
ferenc
(28.02.24)
İstanbul Eminönü Virginia Angus.
0
alimcgraw
(28.02.24)
Bostancı'da metro ile sahil arasında bir hamburgerci vardı. Kapandı. Ekmeğini, sosunu vs. taze olarak el yapımı hazırlıyorlardı. Ekmek, inanılmaz önemli hamburgerde. Bayat hamurları ısıtıp hatta ızgarada hafif yakıp kitliyorlar birçok hamburgercide. O yüzden benim için önemli o konu.

Eminönü Virginia Angus birkaç yıl önce yediğimde iyiydi. Bu pahalılıkta kesin bozmuştur ama. Etin pişme oranını sorup daha sonra istediğin pişme miktarında getiren nadir yerlerdendi. Normalde orta-az dersin orta, orta dersin iyi pişirip getirirler.

Koşuyolu'nda da mm&g's burger var. Orayı da üçüncü sıraya yazarım.

Burada sayılan birçok yeri denedim. Güzeller ama adını hatırlayıp yoluna gidecek kadar değil. Yemek tamamen tecrübe konusu. Daha lezzetli halini yiyene kadar, en lezzetlisi o gibi geliyor. McDonald's ve sonrasında Carl's Jr. vs. franchiselar hep bu algı ile hamburgerlerini sattılar.

Gerçi hayal kırıklıklarından dolayı artık dışarıda hamburger yemiyorum pek. Köftesini ve ekmeğini kendin yapıp evde ızgarada, tavada, fırında artık nasıl istersen yapma yolundayım uzun süredir.
0
nawar
(28.02.24)
Ratskeller, Munich
0
gabe h coud
(28.02.24)
Ankara için Volkie's
0
kendi helvasını kavuran zombi
(28.02.24)
Taksim islak hamburger dermişimmmm
0
Zetnikov
(29.02.24)
(2)

Şişli-Beyoğlu civarında sevgili ile gidilecek güzel bir müze?

occupy grove street
Selamlar, soru başlıkta. Aşırı kültürlü sevgilimle gidip birlikte kültürlenecek bir müze arıyorum fakat çok yeniyim bu olaylara. Yardımcı olmak ister misiniz? Çok teşekkürler!
Selamlar, soru başlıkta. Aşırı kültürlü sevgilimle gidip birlikte kültürlenecek bir müze arıyorum fakat çok yeniyim bu olaylara. Yardımcı olmak ister misiniz? Çok teşekkürler!
0
occupy grove street
(15.02.24)
Pera Müzesi
0
prole
(15.02.24)
pera müzesi +1
iş bankası resim heykel müzesi
casa botter
0
noxie
(15.02.24)
(5)

Bir arkadaslik sorunsali

kafamdabiseyvar
Eski bir arkadasim bana durduk yere sevgilimi sorup sonra da ondan cacik olmaz insallah iyi birini bulursun gibi bisey yazmis. Bir kisiye bu konudaki gorusunu sormadan boyle bir yorum yapmasini nasil karsiliyorsunuz?
Eski bir arkadasim bana durduk yere sevgilimi sorup sonra da ondan cacik olmaz insallah iyi birini bulursun gibi bisey yazmis. Bir kisiye bu konudaki gorusunu sormadan boyle bir yorum yapmasini nasil karsiliyorsunuz?
0
kafamdabiseyvar
(15.02.24)
gevezelik yapan, boşboğaz, iyi niyetli olmayan biri diye düşünürüm
0
grimavi
(15.02.24)
arkadaşlığımıza bağlı. samimi bir arkadaşım böyle dese farklı, tanıdık düzeyinde kalmış bir arkadaş dese farklı olurdu etkisi. herkes her şey hakkında yorum yapabilir, herkes özgürdür, önemli olan bu yorumun kıymet verilen bir insandan çıkıp çıkmadığı.
0
kesmekes laleler
(15.02.24)
Belki başka biri ile görmüş ve ağzını aramıştır. Bkz. Şüphe tohumları
0
hasmetizm 2046
(15.02.24)
Bu lafı bana sadece ablam, kız kardeşim diyebilir. Gerisi hadsizlik.
0
ruhen hastayim ben
(15.02.24)
hasmetizm 2046 +1
0
noxie
(15.02.24)
(3)

İstanbul'da bir sinema salonu arıyorum!

kisa bisey olsun istemistim
Selam Ahali!Yıllar önce Ankara'da (yabancısıyım) kızılay'a yakın Büyülü Fener adında bir sinema salonunda Cloud Atlas'ı izlemiştim. Çok hoşuma gitmişti. Büyülü Fener'e benzer bir salon var mı istanbul'da? Poor Things'i izleyebileceğim bir salon. AVM sineması ya da dandirik değil de, sinemayı, film i
Selam Ahali!

Yıllar önce Ankara'da (yabancısıyım) kızılay'a yakın Büyülü Fener adında bir sinema salonunda Cloud Atlas'ı izlemiştim. Çok hoşuma gitmişti. Büyülü Fener'e benzer bir salon var mı istanbul'da? Poor Things'i izleyebileceğim bir salon. AVM sineması ya da dandirik değil de, sinemayı, film için bir araya gelmiş insan topluluğu ambiyansı olan, mass production mass spectator değil de sinemanın güzelliğini hatırlayacağım bir salon. Önerisi olan var mı? İstanbul'un yabancısıyım. Tercihen Beşiktaş Beyoğlu Sarıyer Kağıthane Şişli civarlarında bir salon. Authentic bir salon arıyorum dostlar anladınız işte yaa!

Teşekkürler. Minnettarım şimdiden.
0
kisa bisey olsun istemistim
(13.02.24)
eğer hala aynı şekildeyse İstiklal'deki Atlas sinemasının büyük/ana salonu bana o hissi veriyor.
0
nhk ni youkosu
(13.02.24)
en otantik olanı feriye sinemasıydı:') kapandı. atlas++++++1, sinematek ve ckm sineması var kadıköy'de
0
ala09
(14.02.24)
tabii ki beyoğlu ve atlas sinemaları
0
noxie
(14.02.24)
(3)

Bolu'da 1-2 gecelik konaklama

pianeta
Ankara'dan 1 ya da 2 gecelik bir Bolu yapalım diyoruz kafa dağıtmalık.Doğa içinde ve uygun fiyatlı nerde kalınır?Çok beklentimiz yok kahvaltı falan. Temiz düzgün olsun yeterli.Airbnb diyecek olursanız da konum olarak nerelere bakmak lazım, filtrelemeyi nereye yapalım?Araba var.
Ankara'dan 1 ya da 2 gecelik bir Bolu yapalım diyoruz kafa dağıtmalık.
Doğa içinde ve uygun fiyatlı nerde kalınır?
Çok beklentimiz yok kahvaltı falan. Temiz düzgün olsun yeterli.

Airbnb diyecek olursanız da konum olarak nerelere bakmak lazım, filtrelemeyi nereye yapalım?
Araba var.
0
pianeta
(12.02.24)
Gazelle
0
Ruprect
(12.02.24)
Koru otel belki 10 sene önce gittiğimde bahçesi çamlık kocamandı, hizmetide kaliteliydi.
0
eja
(12.02.24)
aden otel
gazelle
0
noxie
(16.02.24)
(6)

ankarada muhteşem kafeler?

EXXE01
15 gün buralardayım. Gezmelik görmelik kafe ve etkinlik tavsiyeleriniz var mı ?
15 gün buralardayım. Gezmelik görmelik kafe ve etkinlik tavsiyeleriniz var mı ?
0
EXXE01
(08.02.24)
cso'da konser, varsa cermodern'de sergi.
roma temalı bir kafe var roma antico diye bahçelievler'de sıcak içecekleri fena değildi
0
black holes in the sky
(09.02.24)
faust coffee bahçeli, luigi's atakule
0
ala09
(09.02.24)
faust coffee +1
0
noxie
(09.02.24)
Faust y.rrak gibi bir yer. Niye övülmüş anlamadım. Roma antico da çöposlovakya klasörüne gider.

Bosco
Coffehub (bir özel üniversitenin maltepe kampüsünde, pasta fırın şefi okb derecesinde titiz birisi)
Cağ kebabı yemeye sitelerde koç cağ kebap var oraya gidin
Yine sitelerde konyalı tandır var o da müko
Anıttepede ninja kaplumbağa pizzası: new york pizza delivery. Brokoli roll=muazzam
Çiftlikte ya da picolette kokoreç yenir
Artisan pizza: mozz olabilir double zero olabilir. Stüdyo pizza hiç önermem yanlışlıkla bile gitmeyin
Bowl: huhu veya basil
Burger: 100 burger ya da k’sap burger (bahçeli-emek)
Kakule fena bir kafe değildi kızılayda.

Bunlar en aşağı beş yıllık mekanlar, sikik sabun köpüğü instagram işletmelerine gitmeyin.
0
herp
(09.02.24)
Faust ne anasını satayım. Ankara'daki en dandik kafe sıralaması sandım bir an.

Coffee Rost (Emek)
Coffee Project (Emek)
Penguen (Tunalı)
0
pianeta
(09.02.24)
Bilkent - Neuhaus
Atakule-Luigi
Kavaklidere- La Gioia
Chefmade Coffee House
0
hain kostokk
(10.02.24)
(6)

Vivenseden alışveriş yapan var mı

condom kurşunu
Online ya da mağazadan. Bir ara cok kötü yorumlar vardı ama hala öye midir yoksa düzelttiler mi?
Online ya da mağazadan. Bir ara cok kötü yorumlar vardı ama hala öye midir yoksa düzelttiler mi?
0
condom kurşunu
(06.02.24)
2022 Eylül'de yeni eve tüm eşyaları Vivense'den aldık. Mağazada seçip orda personel yardımıyla online sipariş oluşturduk. Çok kötüydü lanet gelsin dedirtmediler ama pek memnun da kalmadık. Eşyalar birbirinden bağımsız, saçma sapan bölük pörçük geliyor en büyük sıkıntı o (belki diğer firmalarda da aynıdır bilmiyorum).
En geç koltuk geldi, Kasım ortası falandı sanırım.
0
anatomik
(06.02.24)
Bildigim kadariyla vivense uretici degil, 100 tane farkli firma var bunyesinde. Sectiginiz sehpa anya'dan, koltuk konya'dan geldigi icin yukaridaki arkadasin bahsettigi sorunlar cokca yasaniyor. Zaten yasanmamasina imkan da yok.
0
brkylmz
(06.02.24)
Vivenselik bi olay yok pek. Onlar ara satıcı. Üretici ne zaman gönderirse o zaman gelir. Ürünlerin gerçek üreticilerini araştırma ile bulup daha ucuza alabilirsiniz bu arada.
0
glamdr1ng
(06.02.24)
evime çok fazla eşya aldım vivense'ten, memnun kaldım
küçük sorunlar olduğunda da yapıcı şekilde ilgilendiler
ben bir problem yaşamadım özetle
0
noxie
(06.02.24)
yakın zamanda aldım, piyasaya göre de uygundu, zamanında geldi. bir sorun yaşamadım
0
efruz
(06.02.24)
Kardeşim evin mobilyalarını komple oradan aldı, karyola çerçevesi gıcırtı yapıyor sürekli. L koltuk ise 1 sene dolmadan çöp oldu, oturma süngeri olduğu gibi göçtü. Koltuğa oturunca direk metal iskeleti poponda hissediyorsun, uzanıp yatmak falan zaten imkansız, direkt bel fıtığı sebebi. Ayrıca aynı L koltuk ve halı sürekli toz salıyor ortama. Evi süpürüyorsun 2 saate her yer toz içinde kalıyor.

Özetle tavsiye etmiyorum.
0
zikardo
(06.02.24)
(6)

Boş vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

cavelier
iş güç, sosyalleşme dışında evde kaldığınızda vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz bireysel aktiviteleriniz neler?
iş güç, sosyalleşme dışında evde kaldığınızda vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz bireysel aktiviteleriniz neler?
0
cavelier
(04.02.24)
Dart oynuyorum tek başıma. Arada kedi yanıma geliyor.
0
pispinti
(04.02.24)
Ne yaparsan yapayım evde yalnızken arkada bi podcast sesli kitap radyo tiyatrosu olur mutlaka. Hızlı bir pilates ardından ağırlık kaldırma karnımı doyurup bilgisayarda kamyon simülasyonlu koloni kurmalı oyunlar. Yazın bi de balkon bahçeciliği.
0
gece abisi
(04.02.24)
MIT açık dersleri var Youtube'da. TEDTalk niyetine izliyorum, hem bu onlardan daha faydalı.

www.youtube.com
0
akhenaten
(04.02.24)
Valla genelde pek olmuyor. Ama kitap okumaca, podcast filan.
0
Amaranta ursula
(04.02.24)
ek işim var, bilgisayar başında ona bakarım ara ara
dizi-film izlerim
0
noxie
(05.02.24)
Örgü örüyorum, arkada da örgünün zorluğuna göre film/dizi veya podcast/sesli kitap/youtube açıyorum.
0
peki madem
(05.02.24)
(9)

Fiziki Olmayan Altın Almak??

eisberg
Altına yatırımı seviyorum. Alış/satış rahatlığı ve saklama derdinin olmamasından dolayı fiziki olmayan altını tercih ediyorum (yatırım fonları ile). Ama büyükler hep "devletin ne yapacağı belli olmaz, bir bakarsın el koymuşlar bir bakarsın vergi gelmiş bir bakarsın uçmuş gitmiş" vs. telkinlerde bulu
Altına yatırımı seviyorum. Alış/satış rahatlığı ve saklama derdinin olmamasından dolayı fiziki olmayan altını tercih ediyorum (yatırım fonları ile). Ama büyükler hep "devletin ne yapacağı belli olmaz, bir bakarsın el koymuşlar bir bakarsın vergi gelmiş bir bakarsın uçmuş gitmiş" vs. telkinlerde bulunuyorlar. E onlarınki de tecrübe neticede, o da değerli.

E fiziki alsam bu sefer de alıp/satması ve saklaması dert. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sanaldan devam mı :)?
0
eisberg
(16.01.24)
Ben sanalcıyım. Ama etrafımdakiler de genelde fiziki almamı söylüyorlar aynı sebepten ve makas durumundan dolayı. Eğer uzun vadeli alıyorsam makası çok dert etmiyorum zaten. Eğer devlet hesaptaki altına el koyacak duruma gelirse, esnaf altıncılar s.sen de alış satış yapmazlar gibime geliyor. Yaparsa da o durumda sakız fiyatından alırlar heralde. Yani o el koyma mevzusu bence de hikaye. Üç beş kuruşluk makası da dert etmiyorsanız sanaldan devam derdim ben de.
0
pianeta
(16.01.24)
fiziki alırsan altın arzını piyasadan eksilteceğin için fiyatın yükselmesine neden olursun. tek başına belki etki edemezsin ama herkes senin gibi yaparsa etkili olur. oy vermek gibi bir şey.

bak zamanında hunt kardeşler nasıl toptan gümüş alarak piyasada gümüş sıkıntısı çıkartmış ve fiyatları uçurmuşlar.

globalbullionsuppliers.com
0
gabe h coud
(16.01.24)
Devletin sebepsiz yere yatırıma el koymasından bahsedenler aslında risk alıyorlar. Bu ortalığı karışmak manasına gelir. Yabancı ülkelerde dahil böyle art niyetli bir telkin herhalde hiçbirinde görülmez. Ceza yaptırımı vardır.

Yatırım konusunda arada aracı kurum olmadan devam edin derim.
5- 10 kilo kadar değil de bir kaç yüz gram fiziki altını çevrenize haber vermeden muhakkak saklayabileceğiniz bir yerler vardır olmalı. Ama taksim ederek saklayın.
0
diyecevaplandı
(16.01.24)
diğer birikimlerinizle birlikte banka kasasında saklayabilirsiniz
0
noxie
(16.01.24)
Bu söylenti uzun zamandır var.
Bu yüzden para yastık altına kaçıyor. Mehmet Şimşek'in çıkıp böyle bir durumun olmayacağının garantisini vermesi lazım. Ha inanılır mı? Orasını bilmem.
0
parka
(16.01.24)
Altının gramına el koyma gibi bir durum olmuyor. Ancak değeri düşürülüyor.

Arjantin örneği var elimizde. Altın fiyatı diyelim 4.000 TL/gram oldu. Banka size "4.100 TL'den gramını satarım" diyor. Peki ben altınımı bozacağım dediğiniz zaman "resmi kur 2.000 TL" diyor. "altınımı ver" diyorsunuz, vermiyor.

Yani elinizde olsa dışarıda 4.000 TL'ye satacağınız altını yarısına bozdurabiliyorsunuz.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.01.24)
Alıp satması neden sıkıntı olsun ki? Yani tabi telefondan birkaç dokunuşla satmak kadar kolay değil ancak bence konusunu açacak kadar da büyük bir olay değil.

Evde saklama derdine de çok katılmıyorum açıkçası. Risk açısından bakarsak bence bankaların makasta hızlı bir ayarlamaya gitme ihtimali eve hırsız girmesi ihtimalinden daha fazla.

Yani hep bir eve hırsız falan girerse konusu açılır bu durumlarda ama en azından ben evine hırsız giren kimseyle karşılaşmadım henüz, illa ki oluyordur haberlerde görüyoruz. Ancak bankaların tuhaf karşılanan makaslar koyduklarıyla son yıllarda defalarca kere karşılaştık.
0
akhenaten
(16.01.24)
Kağıdın üstündeki altını devlet istediği kadar törpüler. Kağıt ile gerçek altın arasında fiyat farkı çok açılıyor. Fiziki altın "daha fazla dertlerimiz" olduğunda hayat kurtarır. Yoksa niye devletler kasalara altın yığmak için savaşırken sana bana kağıt satmaya çalışsın.
0
onepointzero
(17.01.24)
cozum; ALTIN.S1
0
foster
(17.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.