kukuleta
Peynirdir tereyağıdır yöresel üreticilerden sipariş verip memnun kaldığınız yerler var mı?
Peynirdir tereyağıdır yöresel üreticilerden sipariş verip memnun kaldığınız yerler var mı?
0
ara ara Kars'tan peynir ve bal alıyoruz, en bilineni büyük zavotlar olsa da ben koçulu peynircilik'i tercih ediyorum. zavot da iyi ama.
0
Rao
Haftalık rutin olarak yatırım kazançlarım ile bir kuruma yardım ediyorum, büyük rakamlar değil ancak süreklilik olunca yekünde büyük oluyor. Konu para olunca güven konusu önemli, siz olsanız hangi kurum veya derneğe bağışta bulunursunuz. Peşinen söylemekte fayda var, sokakta el açan hiç kimseye yar
Haftalık rutin olarak yatırım kazançlarım ile bir kuruma yardım ediyorum, büyük rakamlar değil ancak süreklilik olunca yekünde büyük oluyor.
Konu para olunca güven konusu önemli, siz olsanız hangi kurum veya derneğe bağışta bulunursunuz.
Peşinen söylemekte fayda var, sokakta el açan hiç kimseye yardım etmiyorum, etmemde. Amacım bir damlada olsa
sessiz çığlıkları arşa çıkan insanlara faydam dokunması.
Teşekkürler.
Konu para olunca güven konusu önemli, siz olsanız hangi kurum veya derneğe bağışta bulunursunuz.
Peşinen söylemekte fayda var, sokakta el açan hiç kimseye yardım etmiyorum, etmemde. Amacım bir damlada olsa
sessiz çığlıkları arşa çıkan insanlara faydam dokunması.
Teşekkürler.
0
Ben Darüşşafaka'ya veriyorum. güvendiğim nadir kurumlardan biridir Türkiye'de.
0
şu ya da bu dernek demek istemiyorum ancak eğitim, doğa, vb. konuların dışında sağlık ve tedavi ile ilgilenen kurumları seçmenizi tavsiye edebilirim. Sağlık en önemli konu diğerlerine baktığınızda ve kişinin yaşam hakkı en öncelikli sırada. Tedavi ve sağlık harcamalarında destek olmak en kıymetlisi olabilir.
Yaptığınız şey için şahsım adına minnettarım ve teşekkür ederim. Azı çoğu olmaz bu işlerin, daha çok insana örnek olmanız dileğiyle.
Yaptığınız şey için şahsım adına minnettarım ve teşekkür ederim. Azı çoğu olmaz bu işlerin, daha çok insana örnek olmanız dileğiyle.
0
ihh'nın yetim sponsorluğu projesi var. Türkiye'den veya başka bir ülkeden yetim bir çocuğun aylık düzenli masraflarını üstlenebilirsiniz. aylık 800 TL ödemesi. sponsor olduğunuz yetim çocuğun ismini, yaşadığı şehri de size bildiriyorlar.
0
herkese çok teşekkürler, inanılmaz hızlı bir şeklide cevaplar geldi.
Aslında ben ahbap derneğine gönderiyordum ancak cevaplarda ismi anılmadığı için ağırlıklı cevap olan darüşşafakaya
göndereceğim.
@erty_ksk , ben teşekkür ederim. Dini kavramlardan bağımsız tüm insanlarının birbirinin üzerinde hakkı olduğunu düşünüyorum, özellikle kazançlar anlamında ,o yüzden yardım etmek benim gibi herkesin de borcu.
Kazançlarımın attığı ölçüde yardım miktarlarınıda arttıracağım ki verdikçe azaldığına değil çoğaldığına inanan biriyim.
Aslında ben ahbap derneğine gönderiyordum ancak cevaplarda ismi anılmadığı için ağırlıklı cevap olan darüşşafakaya
göndereceğim.
@erty_ksk , ben teşekkür ederim. Dini kavramlardan bağımsız tüm insanlarının birbirinin üzerinde hakkı olduğunu düşünüyorum, özellikle kazançlar anlamında ,o yüzden yardım etmek benim gibi herkesin de borcu.
Kazançlarımın attığı ölçüde yardım miktarlarınıda arttıracağım ki verdikçe azaldığına değil çoğaldığına inanan biriyim.
0
aydonno
okumaya deger mi sizce, yazarlari iyi mi?
okumaya deger mi sizce, yazarlari iyi mi?
0
yuvarlanantencereninkapagi
giyinmeyi bilmiyorumbu giyim işi inanılmaz kafamı yoruyor. alışveriş yapmayı sevmiyorum, hem internetten hem mağazadan. çok fazla seçenek var, kafam karışıyor içim daraliyor. beğendiğim ve kaliteli ürünlere o paraları vermek istemiyorum ya da veremiyorum. alabildiklerimi beğenmiyorum. her alisverise
giyinmeyi bilmiyorum
bu giyim işi inanılmaz kafamı yoruyor. alışveriş yapmayı sevmiyorum, hem internetten hem mağazadan. çok fazla seçenek var, kafam karışıyor içim daraliyor. beğendiğim ve kaliteli ürünlere o paraları vermek istemiyorum ya da veremiyorum. alabildiklerimi beğenmiyorum. her alisverise gittiğimde ülke ekonomisini düşünmeden edemiyorum. ekonomik sebepler dışında kombin yapamadıgimi düşünüyorum. estetik zevkime guvenmiyorum. bu işle uğraşmak da keyif aldığım bir şey değil. sanırım pinterestten falan kombin fikri alıyormus insanlar ama bunla uğraşmak bile zul geliyor bana. basit parçalarla da şık bir görünüm yakalayamiyorum bence. tüm bunlar ve mükemmelliyetciligim birleşince bir süredir ( 2 yıl falan) alışveriş yapamaz hale geldim. resmen giyecek bir şeyim yok.
bu işi nasıl çözebilirim? aynını yaşayan var mı? nasıl kombin yapıyorsunuz? alışverişi nasıl daha kolay ve zevkli hale getiriyorsunuz? önerileri yönlendirebilecegi için söyleyeyim kadın kişisiyim.
bu giyim işi inanılmaz kafamı yoruyor. alışveriş yapmayı sevmiyorum, hem internetten hem mağazadan. çok fazla seçenek var, kafam karışıyor içim daraliyor. beğendiğim ve kaliteli ürünlere o paraları vermek istemiyorum ya da veremiyorum. alabildiklerimi beğenmiyorum. her alisverise gittiğimde ülke ekonomisini düşünmeden edemiyorum. ekonomik sebepler dışında kombin yapamadıgimi düşünüyorum. estetik zevkime guvenmiyorum. bu işle uğraşmak da keyif aldığım bir şey değil. sanırım pinterestten falan kombin fikri alıyormus insanlar ama bunla uğraşmak bile zul geliyor bana. basit parçalarla da şık bir görünüm yakalayamiyorum bence. tüm bunlar ve mükemmelliyetciligim birleşince bir süredir ( 2 yıl falan) alışveriş yapamaz hale geldim. resmen giyecek bir şeyim yok.
bu işi nasıl çözebilirim? aynını yaşayan var mı? nasıl kombin yapıyorsunuz? alışverişi nasıl daha kolay ve zevkli hale getiriyorsunuz? önerileri yönlendirebilecegi için söyleyeyim kadın kişisiyim.
0
başak dizer'in bir tane girişimi vardı, bir kutu kombin diye. sevdiğin şeyleri, bedenini filan yazıyorsun. sana uygun kıyafetler öneriyor, beğendiğini satın alıyorsun.
hiç denemedim ama fikir olarak güzel gelmişti bana.
hiç denemedim ama fikir olarak güzel gelmişti bana.
0
Alışveriş yapmıyorum. 2012 yılından beri çorap, iç çamaşırı, ayakkabı harici bir şey almadım. Hamileyken 2 tane hamile pantolonu, 2 eşofman altı ve bebek doğduğunda da giyerim diye 3 tane penye gecelik almıştım. Yetti.
Çevremde alışveriş yapan o kadar çok arkadaşım varki, ben onlardan giyiniyorum. Başta ablam olmak üzere, 2 kız arkadaşım, eş dost akraba... Bana kullanmadıkları kıyafetlerini veriyorlar, bana olanları ayırıp olmayanları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorum. Böylece kıyafete para harcamıyorum, başına bir iş gelse (malum çocuk olduktan sonra dökülenin sökülenin haddi yok) verdiğim paraya acımama gerek olmuyor. Kaldı ki gelen markalar bershka, zara, adil ışık... Vb. En kötüsü koton diyeyim... Saydığım markaların mağazasına girip gezmiş değilim ama bütün dolap onlarla dolu.
Böylece düşünmeme de gerek kalmıyor. Elimde olanları birbiri ile eşleyip giyip çıkıyorum. Hepsinin farklı stili olduğu için epey renkli bir dolabım ve sayelerinde içimde abiyeden yağmurluğa tayttan gömleğe sabahlıktan pijamaya herşeyim var. Çantalarımı dahil onlar yolluyor. Sırt çantaları makyaj çantaları portföy çantalar... Pek çoğu bir kaç kere giyilmiş, bazıları üzerinde etiketi ile geliyor.
Almış, sonra beğenmemiş. Ya da ona hediye gelmiş vb.
Tavsiye ederim. Benim kafam da kesem de hayli rahat bu sayede.
Çevremde alışveriş yapan o kadar çok arkadaşım varki, ben onlardan giyiniyorum. Başta ablam olmak üzere, 2 kız arkadaşım, eş dost akraba... Bana kullanmadıkları kıyafetlerini veriyorlar, bana olanları ayırıp olmayanları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorum. Böylece kıyafete para harcamıyorum, başına bir iş gelse (malum çocuk olduktan sonra dökülenin sökülenin haddi yok) verdiğim paraya acımama gerek olmuyor. Kaldı ki gelen markalar bershka, zara, adil ışık... Vb. En kötüsü koton diyeyim... Saydığım markaların mağazasına girip gezmiş değilim ama bütün dolap onlarla dolu.
Böylece düşünmeme de gerek kalmıyor. Elimde olanları birbiri ile eşleyip giyip çıkıyorum. Hepsinin farklı stili olduğu için epey renkli bir dolabım ve sayelerinde içimde abiyeden yağmurluğa tayttan gömleğe sabahlıktan pijamaya herşeyim var. Çantalarımı dahil onlar yolluyor. Sırt çantaları makyaj çantaları portföy çantalar... Pek çoğu bir kaç kere giyilmiş, bazıları üzerinde etiketi ile geliyor.
Almış, sonra beğenmemiş. Ya da ona hediye gelmiş vb.
Tavsiye ederim. Benim kafam da kesem de hayli rahat bu sayede.
0
lapaz
500 liralik bileti olan da var 300 de. Hangisi daha komik emin degilim?
500 liralik bileti olan da var 300 de. Hangisi daha komik emin degilim?
0
Ben bu aralar Özkan Çelik'e gülüyorum ama Özkan Çelik yazınca çıkmıyor Google'da Özkan Çelik stand-up falan yazmak gerekiyor, sanırım bi tek ben gülüyorum.
0
nevzat can ünsal'ı beğeniyorum ama 500 tl olsa gitmezdim sanırım, internetten takip etmeye devam ederdim.
0
Nevzat Can Ünsal'a gittim, 200 liraydı galiba. Kendisini severim ama şovu ortalama bence, ne beklediğine göre değişir yani.
Sonra evde Deniz Göktaş'ın şovunu izledik, ben bayıldım eşim de "bu çok daha iyiydi" dedi. Bu adamın yeni şovuna 500 falan veririm mesela.
Sonra evde Deniz Göktaş'ın şovunu izledik, ben bayıldım eşim de "bu çok daha iyiydi" dedi. Bu adamın yeni şovuna 500 falan veririm mesela.
0
EXXE01
indirim varken bir kaç sipariş vereyim diye düşündüm. İlk tavsiye benden gelsin insanın anlam arayışıkendin olmanın dayanılmaz hafifliği
indirim varken bir kaç sipariş vereyim diye düşündüm.
İlk tavsiye benden gelsin
insanın anlam arayışı
kendin olmanın dayanılmaz hafifliği
İlk tavsiye benden gelsin
insanın anlam arayışı
kendin olmanın dayanılmaz hafifliği
0
hüseyin rahmi gürpınar - kuyruklu yıldız altında bir izdivaç
raymond carver - aşk konuştuğumuzda ne konuşuruz
raymond carver - aşk konuştuğumuzda ne konuşuruz
0
adwokat
Ev yatırımı için hangisi daha cazip sizce? Bütçe 2 milyon tl. İki bölgede de 2 milyona 0-10 yaş arası evler bulabiliyorsunuz.İkisi de havalimanına çok yakın.Bildiğim kadarıyla ikisinşn de deprem riski az.Bizzat oturmayacağım o yüzden istanbul merkezine uzaklıkları çok önemli değil.Arnavutköy çok ger
Ev yatırımı için hangisi daha cazip sizce?
Bütçe 2 milyon tl. İki bölgede de 2 milyona 0-10 yaş arası evler bulabiliyorsunuz.
İkisi de havalimanına çok yakın.
Bildiğim kadarıyla ikisinşn de deprem riski az.
Bizzat oturmayacağım o yüzden istanbul merkezine uzaklıkları çok önemli değil.
Arnavutköy çok geri kalmış bir yer gibi geliyor ama kanal mevzusu gerçekleşirse şahlanabilir.
Pendik Kurtköy tarafı son 5-10 senede çok değişti. Viaport avm gibi avm ler artıyor. Merkezi yerde barınamayan beyaz yaka/memur buralara kayıyor.
İkisinde de artık metro hattı var.
Bu gibi hususları düşününce aradan çıkamıyorum.
Siz olsanız 2 milyon tl bütçeyle ne tarafa yatırım yapardınız?
Bütçe 2 milyon tl. İki bölgede de 2 milyona 0-10 yaş arası evler bulabiliyorsunuz.
İkisi de havalimanına çok yakın.
Bildiğim kadarıyla ikisinşn de deprem riski az.
Bizzat oturmayacağım o yüzden istanbul merkezine uzaklıkları çok önemli değil.
Arnavutköy çok geri kalmış bir yer gibi geliyor ama kanal mevzusu gerçekleşirse şahlanabilir.
Pendik Kurtköy tarafı son 5-10 senede çok değişti. Viaport avm gibi avm ler artıyor. Merkezi yerde barınamayan beyaz yaka/memur buralara kayıyor.
İkisinde de artık metro hattı var.
Bu gibi hususları düşününce aradan çıkamıyorum.
Siz olsanız 2 milyon tl bütçeyle ne tarafa yatırım yapardınız?
0
kurtköy tarafı daha uygun gibi geldi. anladığım kadarıyla kiraya vereceksiniz. beyaz yaka/memur kiracı ile muhatap olmak daha iyi olabilir.
0
dakota
Bi tek bende mi var bu olay? Hayatımda yaptığım her şeyi yarım veya eksik yapıyormuşum gibi bir his var içimde. Her ne yaşarsam yapayım, ne olursa olsun hep bir eksiklik hissi var içimde. Hah tam istediğim gibi oldu dediğim hiçbir şey yok hayatımda ve hiç de olmadı. Bu konuyla alakalı geç olmadan p
Bi tek bende mi var bu olay?
Hayatımda yaptığım her şeyi yarım veya eksik yapıyormuşum gibi bir his var içimde. Her ne yaşarsam yapayım, ne olursa olsun hep bir eksiklik hissi var içimde. Hah tam istediğim gibi oldu dediğim hiçbir şey yok hayatımda ve hiç de olmadı.
Bu konuyla alakalı geç olmadan psikolojik destek almalı mıyım? Veya düzelecek bir şey mi bu? Ömrümün yarısına yaklaştım. Şimdiye kadar düzelmeyen şey bundan sonra düzelir mi?
Ne yapmalıyım bilmiyorum. Tek başıma bi çözüm üretemedim.
Hayatımda yaptığım her şeyi yarım veya eksik yapıyormuşum gibi bir his var içimde. Her ne yaşarsam yapayım, ne olursa olsun hep bir eksiklik hissi var içimde. Hah tam istediğim gibi oldu dediğim hiçbir şey yok hayatımda ve hiç de olmadı.
Bu konuyla alakalı geç olmadan psikolojik destek almalı mıyım? Veya düzelecek bir şey mi bu? Ömrümün yarısına yaklaştım. Şimdiye kadar düzelmeyen şey bundan sonra düzelir mi?
Ne yapmalıyım bilmiyorum. Tek başıma bi çözüm üretemedim.
0
Ben de aynı hissediyorum. Çok çok istediğim bir şeyi yaparken dahi tat alamıyorum, bir olmamışlık hissi oluyor hep. Sanki tam tatmin olabilmem için bir şey olması lazım ama ben ne eksik bilmiyorum.
Düzelir mi, nasıl düzelir bilmiyorum ama bir tek siz böyle değilsiniz.
Düzelir mi, nasıl düzelir bilmiyorum ama bir tek siz böyle değilsiniz.
0
Aynısı bende de var. Kimi insan da herşeyi gerçekten eksik ve hayatında milyonlarca sorun olmasına rağmen bu şekilde hissetmiyor nasıl yapıyorlar? Merak ediyorum.
0
Hayatınızı bilmeden biraz uzaktan üfüreceğim ancak eğer kullanıyorsanız bir müddet için sosyal medyaya (özellikle görsel içerikli) ara verin, 1 ay bile büyük etki ediyor (dateing app kullanıyorsanız onlar da...).
Dilinizi değiştirin. Yalnızca sosyal çevrenizle konuşurken değil kendinizle de konuşurken kendinizi yargılayıcı / cezalandırıcı / hakaret barındıran cümlelerden uzak durun.
Mutlaka psikoterapi ancak önerim sistemsiz terapiler (varoluşçu / psikodrama / gestalt).
Dilinizi değiştirin. Yalnızca sosyal çevrenizle konuşurken değil kendinizle de konuşurken kendinizi yargılayıcı / cezalandırıcı / hakaret barındıran cümlelerden uzak durun.
Mutlaka psikoterapi ancak önerim sistemsiz terapiler (varoluşçu / psikodrama / gestalt).
0
Kendini Kabul etmek, takdir edilmek, başarının tatminini hissetmek çok fazla insanın özlemi günümüzde. hobi denilen olaylar tam olarak bu ihtiyaçları karşılamak ile ilgili. Hobi seçiminde ellerin aktif olarak kullanılıyor olması gereklidir diye düşünüyorum ek olarak. Yaratma, şekillendirme ve yönlendirme vb eylemler kontrol ve tatmin arzusunu çok karşılıyor. Günün sonunda da tek ihtiyaç geribildirim kalıyor. Bir şeyler yapmak, yazmak veya söylemek istiyoruz ve bunları çevremize sunup ne düşündüklerini duymak istiyoruz. Çare aktif bir yaşam, telefondan TV den bilgisayardan kafayı kaldırmak, kendine özen göstermek, paylaşmak ve geri bildirim istemektedir. Hiç bir motorlu taşıt bisikletin verdiği tatmini veremez örneğin. İnsanlık yavaşlamayı, keşfetmeyi, macerayı ve şimdiki zamanı unuttu, geçmişi düşünüp geleceği hayal ediyorlar. Elinizde olan tek bir şey var şimdiki zaman. İsyan etmeyi bırakın (Allahın gücüne gider), yeni bir şey deneyin,.sevmeniz gerekmiyor, denerken hissedeceğiniz şey zaten deneyimin güzelliği.
0
sürekli eksiklik hissi olması normal, insan yaradılışı böyle bana göre
tamamlanması ancak ölmekle mümkün.
demek istediğim şu: doğduk ve belirli bir ömrümüz var ve ölümle tamamlanacak. dolayısıyla hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım, tamamlanmış hissetmeyeceğiz. çünkü ancak ölümle tamamlanır.
bu arada yanlış anlaşılmasın, ölümü övmüyorum ya da dini bir şeyden bahsetmiyorum. doğal süreçten bahsediyorum.
ha bu arada şunu okumak da fayda sağlayabilir, bende işe yaramıştı:
www.milliyet.com.tr
tamamlanması ancak ölmekle mümkün.
demek istediğim şu: doğduk ve belirli bir ömrümüz var ve ölümle tamamlanacak. dolayısıyla hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım, tamamlanmış hissetmeyeceğiz. çünkü ancak ölümle tamamlanır.
bu arada yanlış anlaşılmasın, ölümü övmüyorum ya da dini bir şeyden bahsetmiyorum. doğal süreçten bahsediyorum.
ha bu arada şunu okumak da fayda sağlayabilir, bende işe yaramıştı:
www.milliyet.com.tr
0
ikiicidisibirkisi
mesainiz öğleden sonra 13.30 civarı başlıyor diyelim.siz de ortalama 09.00 gibi uyanıyorsunuz. sonra ne yapıyorsunuz?sabahın getirdiği yüksek enerjiyi harcamak için hiç bir şey uygun değilmiş gibi geliyor bana.o enerjiyi yanlış harcarsam öğleden sonrası için hiç enerjim kalmayacakmış gibi hissediyor
mesainiz öğleden sonra 13.30 civarı başlıyor diyelim.
siz de ortalama 09.00 gibi uyanıyorsunuz. sonra ne yapıyorsunuz?
sabahın getirdiği yüksek enerjiyi harcamak için hiç bir şey uygun değilmiş gibi geliyor bana.
o enerjiyi yanlış harcarsam öğleden sonrası için hiç enerjim kalmayacakmış gibi hissediyorum.
nedir sizin bu konuda çözümünüz?
siz de ortalama 09.00 gibi uyanıyorsunuz. sonra ne yapıyorsunuz?
sabahın getirdiği yüksek enerjiyi harcamak için hiç bir şey uygun değilmiş gibi geliyor bana.
o enerjiyi yanlış harcarsam öğleden sonrası için hiç enerjim kalmayacakmış gibi hissediyorum.
nedir sizin bu konuda çözümünüz?
0
sabahın getirdiği bi enerji bünyemde zaten yok. mesaim 13.30'da başlasa 11'den önce uyanmazdım. Bi saat evde takılıp hazırlanıp işe giderdim zaten onda da.
Ama hadi 9'da uyandığım ve 13.30'da işe gideceğim bir senaryo hayal edeyim. Yine bi şey yapmazdım ama herhalde. Bi şeyler oynar ya da izlerdim işe gitmeden önce en fazla.
Ama hadi 9'da uyandığım ve 13.30'da işe gideceğim bir senaryo hayal edeyim. Yine bi şey yapmazdım ama herhalde. Bi şeyler oynar ya da izlerdim işe gitmeden önce en fazla.
0
Valla normalde yürüyüş- koşu derdim ama saat 9 bunun için geç, sıcak olur ekstra. Daha erken kalkmaya çalışırdım ya da 9'da kalktıktan sonra evde spor vs yapar sonra kişisel gelişim için kendi çalışmalarıma bakardım.
0
Evden calisirken sabah yuruyuse cikardim bazen veya cikasim yoksa evde spor yapardim. O da yoksa kahve icip guzel bir muzik acip kitap okurdum. Hybrid’e gecip yine bunu yapma hayalim var :)
0
en guzeli spor. evde, disarda, salonda nerede olursa. Hatta azicik daha erken kalkabilirseniz cok iyi olur.
benim mesaim 9'da basliyor ama full evden calisiyorum ve bu aralar is yukum oldukca az bu nedenle 45 dakika kendime ayiriyorum ve normalde yuzyuze yaptigimiz dersleri, hocam tatilde oldugundan dolayi online olarak sabahlari yapiyoruz. Gunun gerisi de enerjiniz kaliyor merak etmeyin. Ilk baslarda zor gelebilir ama en azindan haftada 2-3 gun ile baslayin, farki goreceksiniz.
benim mesaim 9'da basliyor ama full evden calisiyorum ve bu aralar is yukum oldukca az bu nedenle 45 dakika kendime ayiriyorum ve normalde yuzyuze yaptigimiz dersleri, hocam tatilde oldugundan dolayi online olarak sabahlari yapiyoruz. Gunun gerisi de enerjiniz kaliyor merak etmeyin. Ilk baslarda zor gelebilir ama en azindan haftada 2-3 gun ile baslayin, farki goreceksiniz.
0
spor yapmak enerjiyi artırıyor bence, eğer düzenli bir şey yapamam diyorsanız çıkıp yürüyebilir, temiz hava alabilirsiniz 1 saat boyunca.
0
Ben haftasonu sabah uyanip oglene doğru spora giderim. Çalışma saatim sizin gibi olsa 10-10.30 gibi spora giderim. Sonra yemek ve ise baslama olur.
0
Bir dönem 1e doğru işe gidiyordum. Sabah 9 gibi kalkıp deniz kenarında yürürdüm, işe yakın parkta gazeteyle kahvaltı ypardım, kulaklıkla müzik dinlerdim vs.
Banka işlerim olursa hallederdim. Daha çok kendime vakit ayırırdım.
Banka işlerim olursa hallederdim. Daha çok kendime vakit ayırırdım.
0
roe
Tesadüfen eskiden tanıdığım biriyle bir ortamda karşılaştım. Numaramı aldı ve iletişim kurmak istiyor bazen. Seninle konuşmak istemiyorum desem olmaz. Ne yapayım sizce? Buluşalım falan diyor.
Tesadüfen eskiden tanıdığım biriyle bir ortamda karşılaştım. Numaramı aldı ve iletişim kurmak istiyor bazen. Seninle konuşmak istemiyorum desem olmaz. Ne yapayım sizce? Buluşalım falan diyor.
0
yalan olmayan ama sudan mazeretler uydurun. Vaktim yok derseniz ille de müsait zaman için ısrar edebilir. bu aralar yoğunum, iş-güç bütün enerjimi alıyor. başkalarına ayıracak boş vaktim olmuyor vs
0
buluşma tekliflerine birkaç kere bahaneler uydurun ve sonradan iletişime geçmeyin, zamanla anlar ve peşinizi bırakır
0
Seinfeld'in bununla ilgili bir bölümü var. Ne yapman veya yapmaman gerektiği ile alakalı fikir verebilir: m.youtube.com 
0
psipsipsi
Kriterlerim:- Mümkünse dizi olsun- Eğer diziyse; konusu, türü fark etmez, sadece çok sarsın; örn: PB, LCDP, You tarzı.
Kriterlerim:
- Mümkünse dizi olsun
- Eğer diziyse; konusu, türü fark etmez, sadece çok sarsın; örn: PB, LCDP, You tarzı.
- Mümkünse dizi olsun
- Eğer diziyse; konusu, türü fark etmez, sadece çok sarsın; örn: PB, LCDP, You tarzı.
0
Turk dizilerine ön yarginiz yoksa prens dizisini oneririm. Degisik bir tür.
0
noxie
Selamlar, Bir hediye sipariş etmiştim internetten anneme, üzerinde yazılar olan. Ama yazıları hatalı göndermişler. Fotoğrafını görmüştüm. Ama sonrasında annem o haliyle kullanmak istememiş. Ben de ancak eve gidince gördüm kullanmadığını. (başka şehirdeyiz)İletişime geçtim firmayla, 2 haftalık süre d
Selamlar,
Bir hediye sipariş etmiştim internetten anneme, üzerinde yazılar olan. Ama yazıları hatalı göndermişler. Fotoğrafını görmüştüm. Ama sonrasında annem o haliyle kullanmak istememiş. Ben de ancak eve gidince gördüm kullanmadığını. (başka şehirdeyiz)
İletişime geçtim firmayla, 2 haftalık süre dolduğu için bir şey yapılamaz diyorlar.
Çok pahalı bir şey değildi ama yine de şu an çöp oldu. Yapılacak bir şey var mıdır yoksa üzerine 1 bardak soğuk su mu içelim?
Bir hediye sipariş etmiştim internetten anneme, üzerinde yazılar olan. Ama yazıları hatalı göndermişler. Fotoğrafını görmüştüm. Ama sonrasında annem o haliyle kullanmak istememiş. Ben de ancak eve gidince gördüm kullanmadığını. (başka şehirdeyiz)
İletişime geçtim firmayla, 2 haftalık süre dolduğu için bir şey yapılamaz diyorlar.
Çok pahalı bir şey değildi ama yine de şu an çöp oldu. Yapılacak bir şey var mıdır yoksa üzerine 1 bardak soğuk su mu içelim?
0
Satış sayfasında iade koşullarına tekrar bakın.
Yüksek ihtimalle bu sürenin dolması ürünle ilgili bir şikayetin söz konusu olmadığı ve olduğu gibi kabullenildiği manasına geldiğinden yapılacak başka bir şey yoktur.
Yüksek ihtimalle bu sürenin dolması ürünle ilgili bir şikayetin söz konusu olmadığı ve olduğu gibi kabullenildiği manasına geldiğinden yapılacak başka bir şey yoktur.
0
farklı şehirde olduğunuzu belirtip iade kabul edilmesini rica edebilirsiniz, o da olmadıysa tüketici hakem heyeti
0
Her halükarda kusurlu bir işlem olmuş, geri gönderin, ihtaratlı bir mail atıp sonrasında hakem heyeti şikayeti yapabilirsiniz
0
gallienus
Geçenlerde deodorantım bitti ve almayı unuttum. Online marketten kullandığım deodorantın deo stick halini bulabildim sadece ve aldım. Yıllar önce bir kere kullanıp beğenmemiştim, şimdi yine beğenmedim ve insanlar bunu neden kullanıyor onu çözemedim.Pratik bir ürün değil, deodorant gibi rahat hissetm
Geçenlerde deodorantım bitti ve almayı unuttum. Online marketten kullandığım deodorantın deo stick halini bulabildim sadece ve aldım. Yıllar önce bir kere kullanıp beğenmemiştim, şimdi yine beğenmedim ve insanlar bunu neden kullanıyor onu çözemedim.
Pratik bir ürün değil, deodorant gibi rahat hissetmediğin anlarda çat diye çıkarıp sıkamıyorsun.
Ayrıca kolunun altına bir şey sürülmesi hissi de bence güzel değil. Hatta bana bir sakızı çiğneyip kenara koymak, sonra tekrar çiğneyip yine kenara koymak, sorna tekrar çiğneyip yine kenara koymak gibi hissettiriyor. Yani hiç hijyen gelmiyor.
Kokusu kalıcı desem o da yok. Deodorant daha kalıcı geliyor bana. Hani benim kullandığım koku kalıcı değilmiş desem, ee aynı kokunun deodorantı daha kalıcıydı zaten?
(bu arada Old Spice marka kullanıyorum, bildiğim kadarıyla da öyle dandik ve hemen uçup giden bir marka değil).
Neyse sanırım birazdan evden çıkınca bir kozmetik mağazaya uğrayıp deodorantını alıp geçeceğim sanırım ama sizlerin de fikrini merak ettim.
Nedir bu deo stickin olayı? Kolunun altına balmumu gibi bir katman sürüp kokuyu hapsetmesi mi mesela tercih edilme sebebi? Eğer ikna olursam kullanmaya devam edeyim bari.
Pratik bir ürün değil, deodorant gibi rahat hissetmediğin anlarda çat diye çıkarıp sıkamıyorsun.
Ayrıca kolunun altına bir şey sürülmesi hissi de bence güzel değil. Hatta bana bir sakızı çiğneyip kenara koymak, sonra tekrar çiğneyip yine kenara koymak, sorna tekrar çiğneyip yine kenara koymak gibi hissettiriyor. Yani hiç hijyen gelmiyor.
Kokusu kalıcı desem o da yok. Deodorant daha kalıcı geliyor bana. Hani benim kullandığım koku kalıcı değilmiş desem, ee aynı kokunun deodorantı daha kalıcıydı zaten?
(bu arada Old Spice marka kullanıyorum, bildiğim kadarıyla da öyle dandik ve hemen uçup giden bir marka değil).
Neyse sanırım birazdan evden çıkınca bir kozmetik mağazaya uğrayıp deodorantını alıp geçeceğim sanırım ama sizlerin de fikrini merak ettim.
Nedir bu deo stickin olayı? Kolunun altına balmumu gibi bir katman sürüp kokuyu hapsetmesi mi mesela tercih edilme sebebi? Eğer ikna olursam kullanmaya devam edeyim bari.
0
soylediklerine katiliyorum.
seveni cok ona da katiliyorum.
bence fiyati daha uygun ve daha uzun sure gidiyor diye cok tercih ediliyor.
seveni cok ona da katiliyorum.
bence fiyati daha uygun ve daha uzun sure gidiyor diye cok tercih ediliyor.
0
Stick bana da yapış yapış geliyor ve bazen partikül bırakıyor, ama roll-on'u spreye tercih ederim. Spreyin havaya saçılan gazı beni çok rahatsız ediyor ve çantada daha fazla yer kaplıyor.
0
ben de sprey olanlara inanmıyorum adjk. ter kokusunu engellemiyor gibi geliyor bana.
oysa ki roll-on'u sabah sürüyorum fıtı fıtı, gayet iyi götürüyor o günü.
oysa ki roll-on'u sabah sürüyorum fıtı fıtı, gayet iyi götürüyor o günü.
0
Stick ve jel olanlar en etkililer gibi geliyor bana da. Ama bu aralar roll on + aynısının aerosol olanını kullanıyorum gün içinde fısırdamam gerekirse.
0
Deodorantların içindeki aerosol kokusunu çok rahatsız edici buluyorum, güzel bir koku olsa bile basınçla püskürtüldüğünde çok yayılıyor ve o gazı solumak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca atmosfer için de zararlı ve kıyafetlerde iz bırakıyor.
0
Ben de tam tersi geçenlerde stick’e döndüm yine. Dünya varmış dedim.
Ama dışarıda bi yerde kullanma konusundaki pratik olmayışına katılıyorum ben de, orası bi dezavantaj.
Ama dışarıda bi yerde kullanma konusundaki pratik olmayışına katılıyorum ben de, orası bi dezavantaj.
0
aerosoller solunum yolumu rahatsız ediyor. ayrıca benim tecrübem stick ya da roll-on'ların daha etkili olduğu yönünde. onun dışında deodorantı sadece koltuk altında bile kullansam, parfümümüm kokusuna karışıyor. diğerlerinde böyle bir sorun yok.
ek olarak spor salonunda duştan sonra deodorant sıkan davarlara kıl oluyorum. zaten havasız olan odaları nefes alınmayacak hale getiriyorlar. hem başkasını rahatsız etmiyorum hem de kendim rahatsız olmuyorum. her türlü roll-on ve stick benim için.
ek olarak spor salonunda duştan sonra deodorant sıkan davarlara kıl oluyorum. zaten havasız olan odaları nefes alınmayacak hale getiriyorlar. hem başkasını rahatsız etmiyorum hem de kendim rahatsız olmuyorum. her türlü roll-on ve stick benim için.
0
respect
gözlüğü ne zaman taksam sanki daha bir sıcak ve terleme oluyor gibi geliyorBu konuda yorumlarınızı merak ediyorum :)
gözlüğü ne zaman taksam sanki daha bir sıcak ve terleme oluyor gibi geliyor
Bu konuda yorumlarınızı merak ediyorum :)
Bu konuda yorumlarınızı merak ediyorum :)
0
Evet yüzün bir kısmını kapattığı için beni de çok terletiyor.
Çok elzem değilse ara ara çıkarıyorum. Hiçbir zaman sabah/akşam, iç mekan/dış mekan gözlük takan insanlardan olamayacağım :(
Çok elzem değilse ara ara çıkarıyorum. Hiçbir zaman sabah/akşam, iç mekan/dış mekan gözlük takan insanlardan olamayacağım :(
0
evet, ben de daha çok terliyorum fakat gözlerimi kısmak istemediğim için kullanıyorum :)
0
gözlüğün daha az terletmek ya da sıcaktak korumak gibi bir iddiası olmadığı için normal diyorum :)
güneşten gelen zararlı ışınları filtrelesin, gözümüzü rahat rahat açalım ama biraz fazla terletsin ben razıyım.
güneşten gelen zararlı ışınları filtrelesin, gözümüzü rahat rahat açalım ama biraz fazla terletsin ben razıyım.
0
put it in your appropriate place
Her sabah kalktığımda eve geldiğim zaman, kendime vakit ayrılacağım diye gaza geliyorum. Kendime vakit ayırmaktan kastım; hobilerimle uğraşmak, Yds için İngilizce çalışmak gibi gibi.ama olmuyor. Bir yorgunluk, bir üşengeçlik oluyor. Bu aralar, sıklıkla vücudumu gerip sıktığım oluyor. Bıraksam arka
Her sabah kalktığımda eve geldiğim zaman, kendime vakit ayrılacağım diye gaza geliyorum. Kendime vakit ayırmaktan kastım; hobilerimle uğraşmak, Yds için İngilizce çalışmak gibi gibi.
ama olmuyor. Bir yorgunluk, bir üşengeçlik oluyor. Bu aralar, sıklıkla vücudumu gerip sıktığım oluyor. Bıraksam arka arkaya 15 defa gerip sıkılarım kendimi.
Masa başı çalışıyorum, öyle yoğun bir işim olmuyor. Ne zihinsel ne fiziksel koşuşturma olmuyor ortalamaya vurduğum zaman.
Hafta içi 2 gün spora gidiyorum. Eve gelip, üstümü değiştirmek ve çantayı hazırlayıp çıkmam zor gelmiyor. Güzel güzel gidiyorum geliyorum spora. Üşengeçlik olmuyor ama evde hobiye gelince ne uğraşayacağım dediğim oluyor bazen ki üşengeç biri değilimdir. Gerçekten değilim.
Mesela eve geldiğimde dediğim bu yorgunluk, bu üşengeçlik, saat 20.30 - 21.00'den azalmaya başlıyor. İşte yarın bunu yapacağım, şunu yapacağım diye motive oluyorum ama sadece motive olduğum kalıp, gene aynı oluyor.
Özellikle sıklıkla vücudumu gerip sıktığım durum can sıkmaya başladı.
Nedir bu durum, ne yapabilirm?
ama olmuyor. Bir yorgunluk, bir üşengeçlik oluyor. Bu aralar, sıklıkla vücudumu gerip sıktığım oluyor. Bıraksam arka arkaya 15 defa gerip sıkılarım kendimi.
Masa başı çalışıyorum, öyle yoğun bir işim olmuyor. Ne zihinsel ne fiziksel koşuşturma olmuyor ortalamaya vurduğum zaman.
Hafta içi 2 gün spora gidiyorum. Eve gelip, üstümü değiştirmek ve çantayı hazırlayıp çıkmam zor gelmiyor. Güzel güzel gidiyorum geliyorum spora. Üşengeçlik olmuyor ama evde hobiye gelince ne uğraşayacağım dediğim oluyor bazen ki üşengeç biri değilimdir. Gerçekten değilim.
Mesela eve geldiğimde dediğim bu yorgunluk, bu üşengeçlik, saat 20.30 - 21.00'den azalmaya başlıyor. İşte yarın bunu yapacağım, şunu yapacağım diye motive oluyorum ama sadece motive olduğum kalıp, gene aynı oluyor.
Özellikle sıklıkla vücudumu gerip sıktığım durum can sıkmaya başladı.
Nedir bu durum, ne yapabilirm?
0
personaa
Abur cubur, tatli, fast food bunlari hic aramıyorum hızlıca kesiyorum. Ama ekmek konusunda ciddi sınanıyorum. Kahvaltıda menemen omlet var mesela ben bunları nasıl ekmeksiz yiyeceğim? Ekmeği hayatımdan tamamen çıkarmam mı gerekir düz karın için :( Bir de spor sonrası korkunç şekilde acıkıyorum. Mese
Abur cubur, tatli, fast food bunlari hic aramıyorum hızlıca kesiyorum. Ama ekmek konusunda ciddi sınanıyorum. Kahvaltıda menemen omlet var mesela ben bunları nasıl ekmeksiz yiyeceğim? Ekmeği hayatımdan tamamen çıkarmam mı gerekir düz karın için :(
Bir de spor sonrası korkunç şekilde acıkıyorum. Mesela ton balıklı salata tarzı şeyler asla açlığımı bastırmıyor. bunun da ekmek tüketimini bir anda kesmemle ilgisi olabilir mi?
Bir de spor sonrası korkunç şekilde acıkıyorum. Mesela ton balıklı salata tarzı şeyler asla açlığımı bastırmıyor. bunun da ekmek tüketimini bir anda kesmemle ilgisi olabilir mi?
0
kahvaltıda 1 dilim ekmek yetiyor bana. ekmeği kesmek zor değil. alışkanlık meselesi. uğraşsam o 1 dilim ekmeği de keserim. fazla zararlı bence kesmeniz yararınıza olur. glutensiz ekmekler var onlardan 1-2 dilim tüketebilirsiniz.
şimdi bünyenizi karbonhidratla doyurmaya alışmışsınız o yüzden vücut karbonhidrat arıyor. pilavla falan doldurulabilir o boşluk. ben ekmek yerine daha çok yemek yeme taraftarıyım.
şimdi bünyenizi karbonhidratla doyurmaya alışmışsınız o yüzden vücut karbonhidrat arıyor. pilavla falan doldurulabilir o boşluk. ben ekmek yerine daha çok yemek yeme taraftarıyım.
0
bence ekmeği tamamen kesmeyin, beyaz unlu ekmekleri kesebilirsiniz
bunun yerine tam buğday ya da çavdar ekmeğinden kahvaltıda günde 1 dilim yiyebilirsiniz.
spor sonrasında ton balıklı salataya da haşlanmış bakliyat (nohut, kuru fasulye, karabuğday vs.) ekleyin kesinlikle
bunun yerine tam buğday ya da çavdar ekmeğinden kahvaltıda günde 1 dilim yiyebilirsiniz.
spor sonrasında ton balıklı salataya da haşlanmış bakliyat (nohut, kuru fasulye, karabuğday vs.) ekleyin kesinlikle
0
Oturuşta bazen 1 ekmek yiyen ben, zamanında çok başarılı şekilde kesmiştim. ama ben de kahvaltılarda çok zorlanıyordum, haftaiçi çalışırken kahvaltıyı kesmiştim, if yapıyordum. haftasonu kahvaltılarında da tam buğday yiyordum 1-2 dilim. çok faydası oluyor. şu an ise ihtimalsiz deneyemiyorum bile. kahvaltıda ekmeksiz yapamıyorsanız siz de kahvaltıyı öğünden kaldırmayı deneyin bence.
0
sonhakan
...
...
0
Barbie.
O alındıysa barbii, barby, barbi vs. türevleri de olur.
Türkçe olsun derseniz de duru güzel olabilir. ışıl olabilir. nur olabilir biraz islama yaklaşırsak :D
Eşinizin adı olabilir.
O alındıysa barbii, barby, barbi vs. türevleri de olur.
Türkçe olsun derseniz de duru güzel olabilir. ışıl olabilir. nur olabilir biraz islama yaklaşırsak :D
Eşinizin adı olabilir.
0
"ad soyad beauty center" veya "ad soyad güzellik merkezi" bence çok kötü oluyor
tek isim gidilebilir
tek isim gidilebilir
0
Betty. kısa ve basit.
Böyle isimleri akılda tutması daha kolaydır. Tüm şirketler logolarını bile akılda kalacak şekilde basitleştiriyor. Windows bile pencere logosunu komple tek renk yaptı hatta perspektifi de yok edip 4 tane düz kareye çevirdi: upload.wikimedia.org
Betty'nin diğer güzel yanı da halk arasında "beti" diye kullanılır ve isim kolayca yayılır. İsim "Victorian Elegance Centre - Beauty Saloon" gibi bir şey olsa kimse ne adını hatırlar ne de telaffuz eder.
Böyle isimleri akılda tutması daha kolaydır. Tüm şirketler logolarını bile akılda kalacak şekilde basitleştiriyor. Windows bile pencere logosunu komple tek renk yaptı hatta perspektifi de yok edip 4 tane düz kareye çevirdi: upload.wikimedia.org
Betty'nin diğer güzel yanı da halk arasında "beti" diye kullanılır ve isim kolayca yayılır. İsim "Victorian Elegance Centre - Beauty Saloon" gibi bir şey olsa kimse ne adını hatırlar ne de telaffuz eder.
0
ben bolgenin adini kullanilmasini seviyorum konum nere hocam? kartalsa kartal beauty, adalardaysa ada guzellik merkezi falan bunu oneririm. google aramasinda da anahtar kelimeyi bastan vermis oluyorsun
0
Burada yazan isimlerin hepsi tescillidir, sonradan değiştirmek zorunda kalırsınız. Ticari marka ismi için profesyonel ajanslarla çalışın derim.
Sonuçta markanızın en önemli unsuru ismi. Özellikle konu moda, kozmetik vs olduğunda ismin, kurumsal kimliğin potansiyel müşteri üzerinde etkisi büyük.
Sonuçta markanızın en önemli unsuru ismi. Özellikle konu moda, kozmetik vs olduğunda ismin, kurumsal kimliğin potansiyel müşteri üzerinde etkisi büyük.
0
bbb_1
kardeşim elektrik elektronik mühendisi ,iyi bir üniversiteden iyi bir ortalama ile geçen sene mezun oldu.İngilizcesi de iyi.Savunma sanayi'deki büyük firmalara girmek istiyordu.Birine mülakata da gitti ,çok istiyordu fakat giremedi.Ondan daha düşük ortalamayla mezun olan arkadaşları bir bir güzel fi
kardeşim elektrik elektronik mühendisi ,iyi bir üniversiteden iyi bir ortalama ile geçen sene mezun oldu.İngilizcesi de iyi.Savunma sanayi'deki büyük firmalara girmek istiyordu.Birine mülakata da gitti ,çok istiyordu fakat giremedi.Ondan daha düşük ortalamayla mezun olan arkadaşları bir bir güzel firmalara girdiler biraz morali bozuldu vs. Neyse şimdi yeniden iş bakma döneminde geçen teknokentteki ufak savunma sanayi firmalarından birine görüşmeyi gitmişti olumlu oldu.Tabi düşük maaşla çalışacak, mesaiye de kalacak ama istediği bir alan.Yine bu hafta, çalışmak istemediği bir alanda ama daha iyi bir şirkette görüşmeye gitti ordan da olumlu yanıt aldı orada ise maaş çok daha iyi,kurumsal bir firma ama istediği alanla neredeyse hiç bir ilgisi yok.Ailem ikincisini seçmesini söylüyor, paradan dolayı ve adı biliniyor diye.O da ilk şirketi istiyor ar-ge yapmak istediği için.Biraz uzattım kusura bakmayın.Siz ne önerirsiniz acaba?
0
Kardeşin ne istiyorsa onu. en az 24 25 yaşında biri sonuçta kendi kararını rahatlıkla verebilir.
0
daha yeni mezunmuş, istediği ilk şirkete girsin. para gelir birkaç yıl sonra. gençlik ve hayaller bir daha gelmez.
ben de öyle yaptım. yeni mezun olduğumda istemediğim bi yerle görüşüp teklif aldım. aynı dönemde istediğim bir yerle de görüşüp stajyer olarak başladım. ilk yeri reddettim. aradan 4 yıl geçti, iş yerini değiştirsem de şu an iyi kazanıyorum. iyi ki istediğim alanı seçmişim.
ben de öyle yaptım. yeni mezun olduğumda istemediğim bi yerle görüşüp teklif aldım. aynı dönemde istediğim bir yerle de görüşüp stajyer olarak başladım. ilk yeri reddettim. aradan 4 yıl geçti, iş yerini değiştirsem de şu an iyi kazanıyorum. iyi ki istediğim alanı seçmişim.
0
Is hayatini ilk is cok belirler. Ve gunde kac saatini gecirecek, birakin istedigi isi secsin.
Istedigi iste cok daha basarili olur, 2. Isi secerse kardesinizin basarisiz olma ihtimali daha yuksek
Istedigi iste cok daha basarili olur, 2. Isi secerse kardesinizin basarisiz olma ihtimali daha yuksek
0
Ilk isin kotu gitmesi motivasyonu bitiriyor. Istemedigi ise sirf parasi iyi diye gidince bazi insanlar is hayatindan soguyor. Bana ilk isim sonrasi oyle olmustu. Bunu da dusunsun. Ilk is sevdigi is olsun derim yani
0
Savunma sanayiine girsin de görsün ebesininkini. Samimi söylüyorum yani girsin, iki seneye kalmaz başka yere kaçar zaten.
0
insomniac
Olumlu karşılanır ters etki mi yapar?
Olumlu karşılanır ters etki mi yapar?
0
ben attım, herhangi bir cevap alamadım.
bence atılır, o sitelerdeki başvurulara baktıklarını pek düşünmüyorum.
bence atılır, o sitelerdeki başvurulara baktıklarını pek düşünmüyorum.
0
en büyük yanılgılardan biri.
ben kariyer.net de ilan verirken gelen mailleri başkalarının hakkına saygısız insanlar olarak görür ve direkt silerdim.
holding ik'sı ise ne yazık ki bunları bana gönderir ve aksiyon beklerdi. Ben de kendilerine ilgili kişileri görüşmeye bile çağırmayacağımı iletir kendilerine cevap verilecekse kariyer.net ten başvurmaları gerektiğini yazdırırdım.
ben kariyer.net de ilan verirken gelen mailleri başkalarının hakkına saygısız insanlar olarak görür ve direkt silerdim.
holding ik'sı ise ne yazık ki bunları bana gönderir ve aksiyon beklerdi. Ben de kendilerine ilgili kişileri görüşmeye bile çağırmayacağımı iletir kendilerine cevap verilecekse kariyer.net ten başvurmaları gerektiğini yazdırırdım.
0
adwokat
nasıl sarıyo mu? sıkılıp bırakan var mı?
nasıl sarıyo mu? sıkılıp bırakan var mı?
0
Hiç dizi finali gibi bir final olmadan bitti, hala çekseler hala izlenir
0
Ben de ilk sezon birakanlardanim. Gerci ben cerezlik bir dizi arayisindayken denk gelmistim, o yuzden sarmamis da olabilir.
0
utkumon
Hakkında anısı olan var mı ? Ya da bir tanıdığının anısı olan, çevreden duyan eden vs.? Durum ne kadar kötüydü onu merak ediyorum.
Hakkında anısı olan var mı ? Ya da bir tanıdığının anısı olan, çevreden duyan eden vs.? Durum ne kadar kötüydü onu merak ediyorum.
0
8 yaşındaydım. Bu tarz şeyleri fark edecek yaşta değildim ama bugüne kadar ne ailemden, ne akrabalarımdan yağma ile ilgili herhangi bir şey duymadım. Harabe bir mahalle olsa da yıkılan bina olmadı hatırladığım kadarıyla. Çoğu hala yerinde duruyor. Yağmalar muhtemelen yıkımın çok olduğu yerlerde yaşandı.
0
ani bana ait degil ama yikimin cok oldugu, insanlarin gocuk altinda kaldiri yerlerde ölmüş kadinlarin kollarindaki bilezikleri yuzukleri cikaramadiklari icin kesen yagmacilar hikayeleri cok vardi. bu boyuta kadar gidebiliyormus o yagma isleri.
0
Evet, benim akrabalarımın adapazarı'nda evleri hasar görmüştü. değerli ve küçük şeylerini kurtarmışlardı ama evdeki danteller çalınmıştı mesela.
0
benim çokça şahit olduğum şuydu. yurtiçi yurtdışı çeşitli yerlerden bir sürü yardım gelirdi. ve bunlar iyi durumdaysa daha halka ulaşamadan satılıyordu depolarda tutulup. ya da şehir dışından gelip ihtiyaç sahibi gibi yardımları alıp gidiyorlardı.
0
roman ve şeyler (ne desem bilemedim) vatan cad. migrosu yağmalamışlardı. biz migrosun otoparkındaydık, oradan biliyorum.
edit: iyi anımı da yazayım. aynı migros (ist. vatan cad.) o dönem koç grubundaydı, bebek bezi bebek maması ve temel tüketim malzemelerini halka "bedelsiz" dağıttı. kimse suistimal etmedi bu organizasyonu. hiç bir kanal veya gazetede yer bulmadı bu. garip.
edit: iyi anımı da yazayım. aynı migros (ist. vatan cad.) o dönem koç grubundaydı, bebek bezi bebek maması ve temel tüketim malzemelerini halka "bedelsiz" dağıttı. kimse suistimal etmedi bu organizasyonu. hiç bir kanal veya gazetede yer bulmadı bu. garip.
0
Depremden sonra bizim mahalleye taşınan bir arkadaşım vardı. Enkazdan sağ kurtulan kadınlara tecavüz edildiğini, dışarıdaki arabaların düz kontakla çalıştırılıp çalındığını anlatmıştı.
0
2000 yılında neredeyse bütün komşularımız İzmit ve Gölcük'ten gelmişti ve onlar da hep bilezik ve yüzükleri için kolu kesilen cesetleri anlatıyorlardı.
0
Enkazdan çıkan kız arkadaş vardı birkac adamın yardım ayağına tecavüze yeltendigini söyledi,ellerinden kurtulmuş ama kötü işte .Bir tanıdık da paketi 4-5 tl olan sigarayi 10 tl ye sattıklarını anlatmıştı. Ne desem bilmiyorum.
0
99 depreminde yakinlarimizim evleri yikildi. Dolayisiyla annem babam ve akrabalar direkt deprem bolgesine gittiler.
Hiçbirinden yağma ile ilgili bir sey duymadim. Gözlerine carpmamos demek ki oyle bir sey.
Hiçbirinden yağma ile ilgili bir sey duymadim. Gözlerine carpmamos demek ki oyle bir sey.
0
Edit: ama bizimkiler can derdinde oldugu icin farketmemis olabilirler. Baska kişilerden kolu kesilenleri ben de duymustum. Bunlari bolgede bizzat bukunanalardan duymadim. Sallamasyon da olabilir. Bizim millet abarti hikayeler uydurmayi da seviyor.
0
Golcükte yaşayan biri olarak biraz bildiklerimden bahsedeyim.
Bu enkaz altinda kalan insanlarin yagmalanmasi konusunu buralarda hep duyduk ama ben birebir görmüş birinden duymadim. Ama eminim ki olmuştur.
Bizim evimiz yikilmisti, aileden baska insanlarimiz da enkaz altindan oldugundan ve zaten bi önemi olmadigindan esyalarimizla hic ilgilenmedik ama calindigini gördük. Hatta bazi esyalarin kullanıldığını da gördük. Yani etraftan insanlar bilmedikleri insanlarin esyalarini aldi utanmadan kullandi.
Bunun dışında bu tip eşya hırsızlıgi için sehir disindan gelen cok insanlar oldu. Insanlar enkaz başında hic tanimadiklari insanlari beklerken gorduklerinden filan bahsetti..
Babam belediyede calisiyordu ve oturdugumuz yerin yerlisi olduğumuzdan genelde aileleri insanlari tanırdi. Ve gelen yardim tirlari ile de ilgileniyordu. bir çok insani kovdugunu filan söylemişti. Gonderilen ayakkabılardan kiyafetlerden onlarca almaya calisanlar filan. Bu cirkin istemiyorum.diyenler.
Evi yıkılmadigi halde yardim icin gonderilen esyalardan almak icin kuyruklarda cirkinlesen insanlar mi dersin. Yukarida bahsedildigi gibi aldiklarini satanlar, stoklayip bakkal acanlar, aylarca cadirkent icin dagitilan yemeklerden evinden sefertasi ile gidip uc öğün alanlar mi dersin. Bu bizim komsumuzdu mesela. 6 ay sonra zorla bi ev bulup oturmustuk. Annem bi tane kucuk tuple yemek yapardi, hic esyamiz yoktu daha, bu insanla bardaklari bile kirilmasi halde her gun usenmeden cadirkente gider yemek alirlardi.
Aşırı derecede igrencti maalesef.
Bu enkaz altinda kalan insanlarin yagmalanmasi konusunu buralarda hep duyduk ama ben birebir görmüş birinden duymadim. Ama eminim ki olmuştur.
Bizim evimiz yikilmisti, aileden baska insanlarimiz da enkaz altindan oldugundan ve zaten bi önemi olmadigindan esyalarimizla hic ilgilenmedik ama calindigini gördük. Hatta bazi esyalarin kullanıldığını da gördük. Yani etraftan insanlar bilmedikleri insanlarin esyalarini aldi utanmadan kullandi.
Bunun dışında bu tip eşya hırsızlıgi için sehir disindan gelen cok insanlar oldu. Insanlar enkaz başında hic tanimadiklari insanlari beklerken gorduklerinden filan bahsetti..
Babam belediyede calisiyordu ve oturdugumuz yerin yerlisi olduğumuzdan genelde aileleri insanlari tanırdi. Ve gelen yardim tirlari ile de ilgileniyordu. bir çok insani kovdugunu filan söylemişti. Gonderilen ayakkabılardan kiyafetlerden onlarca almaya calisanlar filan. Bu cirkin istemiyorum.diyenler.
Evi yıkılmadigi halde yardim icin gonderilen esyalardan almak icin kuyruklarda cirkinlesen insanlar mi dersin. Yukarida bahsedildigi gibi aldiklarini satanlar, stoklayip bakkal acanlar, aylarca cadirkent icin dagitilan yemeklerden evinden sefertasi ile gidip uc öğün alanlar mi dersin. Bu bizim komsumuzdu mesela. 6 ay sonra zorla bi ev bulup oturmustuk. Annem bi tane kucuk tuple yemek yapardi, hic esyamiz yoktu daha, bu insanla bardaklari bile kirilmasi halde her gun usenmeden cadirkente gider yemek alirlardi.
Aşırı derecede igrencti maalesef.
0
trabzonda otobus2 otobus kalkti hayatlarini kaybedenlerin ziynet esyalarinu almak icin evet meshur guguda.
0
a perfect lie'ın yazdıkları aklıma getirdi. Bizim de evimiz yıkılmamıştı ama ağır hasar almıştı. Komşumuz yardım malzemelerini stoklamıştı resmen. Mesela 5 litre su yetecek olmasına rağmen 15 litre falan almaya çalışıyordu sürekli ve bunu hayatta kalma, ihtiyaç giderme için yapmıyordu. Karaborsada satar mıyım diye düşünüyordu. O dönemi başka bir şehirde geçirdim ama 20 yıldır tiksiniyorum o insanlardan bu yüzden.
0
99 depreminde saglik personeli olarak görevliydim kocaelinde. duydugunuz seylerden daha kötülerinin oldugunu söyleyebilirim. uygarlik, medeniyet, devletten eser yoktu ortalikta.
0
5 sene sakaryada kaldım bu anlatılan kolu kesilmiş altın çalınmış hep anlatılıyor lakin. cadirkentten yemek alma subu isi bana çok garip geliyor çünkü sakaryanın insanı gerçekten zengin neden böyle şeyler yapsınlar ki. Benim gorduklerim komşular vs. durumları olan insanlardı.
0
Mevzu Necip milletin arasında krizi fırsata çeviren necip millet çakması klon vatan hainleri yuzunden oluyor daha yakın zamanda Atatürk havalimanındaki patlamada taksileri kullananların bedava taşımayı bırak neredeyse kanin içilen birşey olduğunu bilse orada hem parasını hem kanını içecekler insanların! Van depreminde yardim ayağına gelen adamlar kanallara çıktı lan bildiğin dızo lan ne yardımı babasını bile toprağa bile gömer bu vatansizlar
0
benim anne tarafım sakaryalı. kimseden öyle bir şey duymadım. İnternette falan yazanlar da hep bir yerlerden duymuş olanlar. Bana uydurma ve abartma gibi geliyor.
gelen yardımlara çöken, parayla satan varmış ama öyle yok kol kesti, yok kafa kesti hurafe gibi.
gelen yardımlara çöken, parayla satan varmış ama öyle yok kol kesti, yok kafa kesti hurafe gibi.
0
araya sızmış vatan haini falan yazinca dayanamadim. yaşadigim iki olayi anlatayim.
bir saglik ocagini ziyaret edecektik kocaelinin girişinde bir semtte. bize bir toros arac vermislerdi ve yatacak yer bulamadigimiz icin battaniyemizi, suyumuzu ve kisisel esyalarimizi arabanın bagajinda tasiyor, gece nerede sona erdiyse orada uyuyorduk. saglik ocaginin önüne geldigimizde, yardim dagitacagimizi sanan insanlar etrafimizi sardilar, ne dagitiyorsunuz diye sormaya basladilar. bizim sadece ziyarete geldigimizi, ihtiyaclari belirleyip gidecegimizi söylememize ragmen, insanlar kalabaliklasti, etrafimizi sardilar. küfreden hakaret edenlere, arabanın bagaj kapagini acmaya calisanlar eklendi. müdahale edince arbede basladi, biz üc kisi otuz kisinin arasında mahsur kaldik, saglik ocagindan doktorlar cikip kurtardi bizi. sonra halk hicbir sey olmamis gibi normal hayatina devam etti.
bir digeri de van depreminden olsun, orada da gönüllü olarak calismistim. van'da ilk günlerde (zaten önceden de) işsiz olanlara devlet ufak tefek işler verip erzak dagitiminda yardim organizasyonunda yardimci olmalari karsiliginda bir miktar para veriyordu. işler ilk haftanın sonunda öyle bir noktaya geldi ki, insanlar isimlerini yazdiriyor, yardim kuruluşuna yardim etme karsiligi paralarini aliyordu, ama ya yardim kuruluşuna hic ugramiyor ya da yardim kuruluslrının dagittigi ilaclari giysileri ve gıdayi çalıp disarida el altından satiyorlardi.
cinsel saldiri, hirsizlik, yagma gibi suclar çok yayginlasmisti, disaridan kamyon kamyon hirsiz ve yagmaci geliyordu, polis bunlarla ugrasmaktan başka bir sey yapamiyordu.
bir saglik ocagini ziyaret edecektik kocaelinin girişinde bir semtte. bize bir toros arac vermislerdi ve yatacak yer bulamadigimiz icin battaniyemizi, suyumuzu ve kisisel esyalarimizi arabanın bagajinda tasiyor, gece nerede sona erdiyse orada uyuyorduk. saglik ocaginin önüne geldigimizde, yardim dagitacagimizi sanan insanlar etrafimizi sardilar, ne dagitiyorsunuz diye sormaya basladilar. bizim sadece ziyarete geldigimizi, ihtiyaclari belirleyip gidecegimizi söylememize ragmen, insanlar kalabaliklasti, etrafimizi sardilar. küfreden hakaret edenlere, arabanın bagaj kapagini acmaya calisanlar eklendi. müdahale edince arbede basladi, biz üc kisi otuz kisinin arasında mahsur kaldik, saglik ocagindan doktorlar cikip kurtardi bizi. sonra halk hicbir sey olmamis gibi normal hayatina devam etti.
bir digeri de van depreminden olsun, orada da gönüllü olarak calismistim. van'da ilk günlerde (zaten önceden de) işsiz olanlara devlet ufak tefek işler verip erzak dagitiminda yardim organizasyonunda yardimci olmalari karsiliginda bir miktar para veriyordu. işler ilk haftanın sonunda öyle bir noktaya geldi ki, insanlar isimlerini yazdiriyor, yardim kuruluşuna yardim etme karsiligi paralarini aliyordu, ama ya yardim kuruluşuna hic ugramiyor ya da yardim kuruluslrının dagittigi ilaclari giysileri ve gıdayi çalıp disarida el altından satiyorlardi.
cinsel saldiri, hirsizlik, yagma gibi suclar çok yayginlasmisti, disaridan kamyon kamyon hirsiz ve yagmaci geliyordu, polis bunlarla ugrasmaktan başka bir sey yapamiyordu.
0
