araya sızmış vatan haini falan yazinca dayanamadim. yaşadigim iki olayi anlatayim.
bir saglik ocagini ziyaret edecektik kocaelinin girişinde bir semtte. bize bir toros arac vermislerdi ve yatacak yer bulamadigimiz icin battaniyemizi, suyumuzu ve kisisel esyalarimizi arabanın bagajinda tasiyor, gece nerede sona erdiyse orada uyuyorduk. saglik ocaginin önüne geldigimizde, yardim dagitacagimizi sanan insanlar etrafimizi sardilar, ne dagitiyorsunuz diye sormaya basladilar. bizim sadece ziyarete geldigimizi, ihtiyaclari belirleyip gidecegimizi söylememize ragmen, insanlar kalabaliklasti, etrafimizi sardilar. küfreden hakaret edenlere, arabanın bagaj kapagini acmaya calisanlar eklendi. müdahale edince arbede basladi, biz üc kisi otuz kisinin arasında mahsur kaldik, saglik ocagindan doktorlar cikip kurtardi bizi. sonra halk hicbir sey olmamis gibi normal hayatina devam etti.
bir digeri de van depreminden olsun, orada da gönüllü olarak calismistim. van'da ilk günlerde (zaten önceden de) işsiz olanlara devlet ufak tefek işler verip erzak dagitiminda yardim organizasyonunda yardimci olmalari karsiliginda bir miktar para veriyordu. işler ilk haftanın sonunda öyle bir noktaya geldi ki, insanlar isimlerini yazdiriyor, yardim kuruluşuna yardim etme karsiligi paralarini aliyordu, ama ya yardim kuruluşuna hic ugramiyor ya da yardim kuruluslrının dagittigi ilaclari giysileri ve gıdayi çalıp disarida el altından satiyorlardi.
cinsel saldiri, hirsizlik, yagma gibi suclar çok yayginlasmisti, disaridan kamyon kamyon hirsiz ve yagmaci geliyordu, polis bunlarla ugrasmaktan başka bir sey yapamiyordu.
0