Giriş
(2)

yön karmaşası

legolas_21
merhebaşimdi bişi okuyorum metinde ilginç bi yönlendirme var. böle evirip çevirip bakıyorum ama anladığım sonuç biraz uzun ve yorucu yani resme göre şöyle anlıyorum. ilk çift taraflı ok a'dan b'ye sonra b'den a'ya ve a'ya iki yönlendirme oldugu için b'den a'ya geldikten sonra a'dan c'ye c'den a'ya
merheba

şimdi bişi okuyorum metinde ilginç bi yönlendirme var. böle evirip çevirip bakıyorum ama anladığım sonuç biraz uzun ve yorucu yani resme göre şöyle anlıyorum. ilk çift taraflı ok a'dan b'ye sonra b'den a'ya ve a'ya iki yönlendirme oldugu için b'den a'ya geldikten sonra a'dan c'ye c'den a'ya yani öyle mi oluyor?

Yani şöyle bişi ;
Planning-drafting-planning-revising-planning-drafting-revising-drafting-editing-drafting-revising-editing-revising-planning-revising-editing finish

daha anlaşılır bi yöntemi yok mu uygulamak için. Kendi bakış açımı yetersiz buluyorum farklı yönden bakma önerileriniz varsa lütfen yazar mısınız? ya da mesajı yeşilleyin. Anlamak istiyorum böyle şeyleri :D

Teşekkürler
0
legolas_21
(19.11.13)
hata yaptığın nokta akış şemasının lineer olmaması, yani planningden sonra gideceğin yer kesin değil, kendin yeterli görene kadar ister önce planı revise edersin, ister hemen drafta girer sonra beğenmezsen draftı revise edersin hatta komple geri gidip planı da revise edebilirsin, tekrar değerlendirdikten sonra yeni draftlar oluşturabilirsin. en son tatmin olunca elindeki hammaddeden editini yapar ve bitirirsin.
0
yakuza123
(19.11.13)
planing ile drafting arasında gidiş geliş var, normal böyle bir şema, olabilir yani. drafting'ten sonra planning'e de geri dönme imkanın var diyor yani. dönüp tekrar gözden geçirip tekrar drafting'e gelirsin diyor.
0
nereye bu gidis
(19.11.13)
(14)

sevdigim kiz dinsizim diye ayrildi.

bluebey
Cok mutsuzum bana cok guvenip mutlu olmasina ragmen ileride ayrilmak daha zor olacak deyip ayrildi.
Cok mutsuzum bana cok guvenip mutlu olmasina ragmen ileride ayrilmak daha zor olacak deyip ayrildi.
0
bluebey
(19.11.13)
yeterince mutlu değilmiş demek ki ziktiret
0
dinsiz adam
(19.11.13)
dine dön sen de.
0
ganyotçu
(19.11.13)
iyi güzelde senin sevdiğin insan dinsizsin diye senden ayrılcak bir goruste ise onu sevmen hata zaten. ateistlerin ya da agnostiklerin ortak sorunu yapacak bişi yok algıları gelişmemiş belki ilerde çözerler sistemi
0
Aşk Adamı
(19.11.13)
Bu kizla beraber olmadan once dinsiz olmadigini biliyor muydu? Eger biliyordu ise ayrilmak icin bahane bulamamis aklina bu gelmis.
0
matilda
(19.11.13)
facebooktan cami de yer bildirimi yap
0
ceycey e
(19.11.13)
haha hayatimda duydugum en ilginc bahane. altini ciziyorum "bahane"
0
cedex
(19.11.13)
vay anasını be, ne sağlam irade varmış kızda. ben olsam köpek gibi aşık olur sonuna kadar giderim sonunda da ayrılamaz intihar falan ederim.
saygı duydum hanımkızın iradesine.

bu arada kız anlaşamayacağını/sevmediğini anlayıp sıyrılmak için bahane aramış ve bulamamış. demek ki hakikaten bir eksiğin yok ki böyle sığırca bir sebep göstermiş. sevinmelisin buna.
gerçekten bir his beslese ve gereken olgunluğa erişmiş olsa bunları asla asla asla takmazdı.
üzülme desek de üzüleceksin evet fakat mümkün olduğu kadar az üzül.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(19.11.13)
Dinsizliğini bahane edip ayrılan insandan iyilik gelmez, iyi olmuş ayrıldığı. İlerde daha çok sıkıntı yaşarsınız.

Her şeyden önce senin inanışın bu. Bazı kimseler kendi inançlarına saygı gösterilmesi için kıçlarını yırtarken, başka insanların inançlarına, inanışları saygısızlık etmeyi marifet sayıyorlar. Bu kız da onlardan muhtemelen. Salla gitsin, kurtulmuşsun...
0
belirtmekistedim
(19.11.13)
boşver ya.çok iyi olmuş bak, sana söyleyim.ondan sana hayır gelmez
0
rock n roll
(19.11.13)
ilahi bir işaret bu. dine dönmelisiniz. benimle birlikte tekrar edin: eşhedü en lâ ilâhe illa'llah ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve rasûlühû...

geçmiş olsun, müslüman oldunuz.
0
nereye bu gidis
(19.11.13)
Bence doğru yapmış hacı. Bende güvenmiyorum Allah korkusu olmayanlara.
0
EXXE01
(19.11.13)
düşünmeye değmez
0
matematik koyu
(19.11.13)
Kiz sevdigini soyluyodu bana ama birden degisme ihtmalin var mi dedi bende herseyi yaparim senin icin ama bekleme boyle seyler bekleme dedin oyle bitti basta biliyodu ama degisirim sanmis
0
🌸bluebey
(19.11.13)
aynısını yasadım cok sevıyordum ama ınancı olmadıgı ıcın ayrıldım... Sanırım hala sevıyorum ancak 4 ay oldu ayrılalı.. demem oki illa bahane diye bakma. en azından benımkı bahane degıldı..
0
judith
(26.02.14)
(12)

kadın ve sinsilik hakkında

tv_ye_konan_sinek
öncelikle işim gereği çok insanlarla içli dışlıyım tabi erkekler arasında da varda kadın nesli daha bi başka kırk tilki dolaşır kırıkınında kuyruğu değmez şimdi bayanlar alınmasın ama gerçek bu inkar etseniz de siz ne düşünüyorsunuz?not:şimdi seni de bi kadın dünyaya getirdi geyiği yapmayın ne olur
öncelikle işim gereği çok insanlarla içli dışlıyım tabi erkekler arasında da varda kadın nesli daha bi başka kırk tilki dolaşır kırıkınında kuyruğu değmez şimdi bayanlar alınmasın ama gerçek bu inkar etseniz de siz ne düşünüyorsunuz?
not:şimdi seni de bi kadın dünyaya getirdi geyiği yapmayın ne olur
0
tv_ye_konan_sinek
(19.11.13)
evet öyle
0
dafuq
(19.11.13)
nikini görünce aklıma pembe mezarlıkla ilgili açtığın duyuru geliyor, ciddi olamıyorum. ama katılıyorum bu konuda sana. daha dolaylı ve detaylı düşündüğümüzden bence de erkeklerden daha sinsi olabiliyoruz.
0
mayaa
(19.11.13)
haset ve elde etme çabası.bu söylediğimi annem inkâr etse o'na dahi inanmam.
0
ataturkist
(19.11.13)
dolaylı ve detaylı pratik çözümler falan filan konu o değil konu taktığınız maskeler bir hikayeyle destekliyim adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. hemen ...tabancasını almış ve öteki adama:- 'madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. seni düelloya davet ediyorum'...öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış:
-
'aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş
edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına
koşarsa en çok sevdiği odur'...
böylece ikisi havaya bir el ateş
edip hemen kendilerini yere atmışlar...
kadın silah sesini duyar duymaz
koşarak içeri girmiş...
yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:
- 'hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!
0
_k_u_z_g_u_n_
(19.11.13)
bir orospu tanıdım duyuruda tam dediğin cinsten . elde ki ciddi parayı ayrılmayacam ben seninle diyerek harcatır. elde bişi kamayıncada sonrada bırakır göt gibi gider. sinsice davranır yılan gibi tahrik eder sokar durur sözlerini hiç tutmaz tutmamak için bahanesi de tahrik ettiği kişinin tahriklere kapılıp çıldırmasıdır. ama sorsan sevgi kelebeğidir sürtük. kendi agzı ile itiraf etmiştir ama 3 ay evvel bazı hareketleri lafları özellikle beni tahrik edip denemek için söylediğini.
0
tık tık tık
(19.11.13)
ben de ne zaman konu ''biz mükemmel insanlarız ama pis orospular sinsice kandırıyolar bizi:('' kıvamına gelecekdiye bekliyordum.
0
mayaa
(19.11.13)
normal,fiziki açıdan olan zayıflıklarını sinsilikle kapatıyorlar.
0
ganyotçu
(19.11.13)
valla kişiye göre çok değişiyor aga ya. genel olarak doğru olsa da ben hayatımda hem kadın gibi kadın olup hem de içinde sinsilik barındırmayan bi kaç tanesine denk geldim, çok sevdim hiç de pişman olmadım.

diğer türlüsüne de denk geldim tabi ama canımı yaktıracak kadar asla yaklaşmadım.
0
calligrapher
(19.11.13)
Kadınlara bu konuda çok gaz veriliyor, onun da etkisi var.
0
arnold schwarzeneger
(19.11.13)
Bunun Evrimsel psikolojide yeri vardi, kas gucunu kullanamadiklarindan art niyetli olarak evrimlesmislerdi kisaca

evrimagaci.org

"İnsan Dişileri ''Zalim'' Olacak Şekilde Mi Evrimleşti?"

Yapılan bir araştırmaya göre, dedikoducu, antipatik ve sırttan bıçaklayan "zalim kız" tiplemesi, kadınların sosyal etkileşimlerinin gerçekçi bir tablosu olabilir.


Her ne kadar hem erkekler, hem de dişiler ilişkilerinde "dolaylı öfke"ye (doğrudan öfke ve fiziksel şiddet göstermeden, dolaylı yollarla karşı tarafa saldırma) başvurabiliyor olsalar da, 27 Ekim 2013'te Philosophical Transactions of the Royal Society B dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, cinsel rekabette rakiplerin morallerini düşürmek için dedikoduculuk yapmak kadınların daha sık başvurdukları bir yöntem. Kanada'da bulunan Ottawa Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Dr. Tracy Vaillancourt şunları söylüyor:

"Dişiler erkekler için mücadele ederler ve bunu yaparken, birbirleriyle oldukça sert bir mücadeleye girebilirler. Genellikle bu mücadele dolaylı öfke şeklinde olur, çünkü bedeli düşüktür: Saldırıda bulunan taraf yaralanmıyor. Genellikle bu şekilde saldıran kişilerin saldırganlıkları fark edilmez, ancak saldırının hedefinde olan kişi bundan hasar görebilir."
0
comptrol
(19.11.13)
alakası yok
0
rock n roll
(19.11.13)
öyle değil, kadın-erkek (bu konuda) aynı.
0
nereye bu gidis
(19.11.13)
(4)

Süper bir internet sitesi -çoğu yanıtı bulabiliyorsunuz- denediniz mi?

ben bizzat kendim
Kankilettolar ve peripellalar,Daha önce duymuş da olabilirsiniz ama müthiş bir internet sitesi buldum. Duyuruya yazılan soruların çok büyük bir kısmını sitenin ana sayfasına yazıyorsunuz, isterseniz soru kalıbıyla, isterseniz de bir kaç kelime ile, size pek çok cevap getiriyor.Deneyenler vardır mutl
Kankilettolar ve peripellalar,

Daha önce duymuş da olabilirsiniz ama müthiş bir internet sitesi buldum. Duyuruya yazılan soruların çok büyük bir kısmını sitenin ana sayfasına yazıyorsunuz, isterseniz soru kalıbıyla, isterseniz de bir kaç kelime ile, size pek çok cevap getiriyor.

Deneyenler vardır mutlaka, denediniz mi?

www.google.com
0
ben bizzat kendim
(18.11.13)
denemedim
0
click here to see her naked
(18.11.13)
bana da gugıl diye bir siteyi tavsiye etmişlerdi. o da güzelmiş.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
"bu da benim ***** hüsnü"
0
infernalcadre
(18.11.13)
yine duşa soktun
0
beter olun
(18.11.13)
(7)

bu havalarda nasıl ayakkabı giyilir?

proculianus
İşe giderken topuklu ayakkabı, uzun çizme dışında dar paça ya da boru paça pantolon altına nasıl ayakkabı giyilir?Babet desek çorapsız olmaz; ince siyah çorapla giymem gerek, bence kötü durmuyor ama çok da emin değilim nasıl durduğundan.Siz ne düşünüyorsunuz? Ne giyeyim?
İşe giderken topuklu ayakkabı, uzun çizme dışında dar paça ya da boru paça pantolon altına nasıl ayakkabı giyilir?
Babet desek çorapsız olmaz; ince siyah çorapla giymem gerek, bence kötü durmuyor ama çok da emin değilim nasıl durduğundan.
Siz ne düşünüyorsunuz? Ne giyeyim?
0
proculianus
(18.11.13)
bence ince siyah çorabın gözüktüğü babet ya da topuklu hangisi olursa olsun , ayağın ön sırtı açık ayakkabıların hepsi çok kötü duruyor.

paça seviyesinde biten topuklu botlar olabilir.
0
neferkitty
(18.11.13)
Topuklu dışında dedim ama topuklu ayakkabı ya da bot her neyse onlarla yürüyemiyorum.
0
🌸proculianus
(18.11.13)
kısa botlar var, bilek hizasında veya az biraz üstünde. onlar giyilebilir ki uzun çizme giyenler de var artık. giyersen abes durmaz.
0
sirkelimon
(18.11.13)
o halde kısa botlar var yine şık hem de spor olabilen onlardan giyebilirsiniz ,

kısacası bence ayakkabı kapalı olmalı.
0
neferkitty
(18.11.13)
ince çorapla babet mi :( babet başlı başına kötü duran bir ayakkabı zaten bi de çorapla hiç hayal edemedim o görüntüyü. en iyisi bootie giy sen
0
feykalade
(18.11.13)
topuksuz botlar var, onları deneyebilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
oxford mu ne deniyor, ben beğeniyorum şunları. www.incideri.com
0
alice practice
(18.11.13)
(8)

işyeri açmak

hasanli
100 metrekare bir dükkan tuttunuz. Yanınızda 3 kişi çalışacak bunların yemekleriydi maaşlarıydı- dükkan kirası- faturalar...vs genel olarak her ay ne kadar masraf ederim? Dükkan kirasıda 1600tl olsun.
100 metrekare bir dükkan tuttunuz. Yanınızda 3 kişi çalışacak bunların yemekleriydi maaşlarıydı- dükkan kirası- faturalar...vs genel olarak her ay ne kadar masraf ederim? Dükkan kirasıda 1600tl olsun.
0
hasanli
(18.11.13)
10.000
0
sifirin altinda
(18.11.13)
Sifirin altinda hakli.
0
comptrol
(18.11.13)
comptrol'e bu konuda ben de katılıyorum.
0
hjarteblod
(18.11.13)
zikardo rispekt.
0
anonymice
(18.11.13)
Burka @anonymice beğendi
0
burka
(18.11.13)
burka'ya karşı boş değilim.
0
long live rock n roll
(18.11.13)
yanınızda çalışanlar ne kadar maaş alacak, ne tip aletler kullanacaksınız(elektrik, su tüketimi vs), bunlar hep belirsiz. ama en az 6-7 bin.
0
yakuza123
(18.11.13)
1 asgari ücretlinin masrafı aylık brüt 1300 civarında. 200 lira da yemek parası olur adam başı en az. dolayısıyla 5000 lira elemanlara.

3000 de sizin masrafınız olur. etti mi 8.000.

kira+faturalar ile 10.000'i geçer.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
(7)

Tc kimlik numarası gizlenmeli mi

klorlu su boregi
Selamlar dostlar. Sahip olduğumuz kimlik numaralarını birisi sorarken tedirgin oluyoruz. Acaba bunları başkalarıyla paylaşmalı mıyız? Paylaşsak ne tür sorun çıkar başımıza? Örneğin benim kimlik numaram bir başkasında olsa bununla ne yapabilir? Tedirginliğimizde haklı mıyız? Sevgiler herkese
Selamlar dostlar. Sahip olduğumuz kimlik numaralarını birisi sorarken tedirgin oluyoruz. Acaba bunları başkalarıyla paylaşmalı mıyız? Paylaşsak ne tür sorun çıkar başımıza? Örneğin benim kimlik numaram bir başkasında olsa bununla ne yapabilir? Tedirginliğimizde haklı mıyız? Sevgiler herkese
0
klorlu su boregi
(18.11.13)
bi bok yapamaz?

adınıza kayıtlı menkul,gayrimenkul,araç bilgilerinin tümünü öğrenebilir.ne amaçla sahip olduğu önemli olmakla birlikte,kötüniyetli insanların elinde paha biçilmez bir silahtır tc kimlik no. gözünüz gibi sakınınız.
0
dahili meddah
(18.11.13)
Yani, aslında tedirginlik duymak normal, bence her kişiye de verilmemeli ama artık eticaret için falan gerekiyor, kaçış yok yani.
Onun dışında asıl önemli olan kimlik fotokopisi, onu vereceğin zaman üzerine gelecek şekilde "xxxx içindir" yazmalı kağıda.
0
whoosie
(18.11.13)
sadece tc kimlik no tek başına kimsenin işine yaramaz. en azından teoride böyle. pratikte ise, zaman zaman kurumların verileri ele geçiriliyor veya yanlışlıkla dışarıya açılıyor, şifrelemesi kaldırılıyor. bu gibi risklere karşı, ne kadar az kişiye verirseniz o kadar iyidir.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
bi bok yapamaz +1.

hiçbir halt öğrenemez. elli kere yazdım, yine yazayım. bir otomobilin plakası ne kadar gizli bir bilgiyse, insanın tc kimlik numarası da o kadar gizli bilgidir. plakayla da arabanın cezasını, vergi borcunu, arabanın haczini rehnini, ruhsat sahibini, adresini, trafiğe çıkış tarihini, arabanın rengini modelini falan bile öğrenirsiniz. ama plaka gizlenmiyor. bu bilgiler öğrenildi diye de hiçbir şey olmuyor. herkesin plakası arabada takılı kütür kütür geziyor.

milyonlarca kişinin tc kimlik numarası internette falan değil, elden ele fink atıyor ki zaten. çok uzaklara gitmeye gerke yok. git kurumsal olmayan bi kebapçıda yemek yiyip fiş al. bak üstünde kebapçı amcanın tc kimlik numarası yazar. şirketse vergi numarası, şahıs ise tc kimlik numarası yazar. gizli bilgi falan değildir. kendi elinle herkese verirsin. dükkanından her alışveriş yapan senden tc kimlik numaranı, hem de senin elinden alır. kimse de bir bok ya-pa-maz.

kötü niyetli adam tc kimlik numarası olmadan da sırf adınızla soyadınızla da ağzınıza sıçar. o yüzden boşa sakınmaya falan çalışmayınız.
0
kibritsuyu
(18.11.13)
alın size istemediğiniz kadar isim adres, tc kimlik no, hem de devletten :)

www.google.com
0
spankenstein
(18.11.13)
seçim listeleri falan asılıyor ya, gece gündüz sokaklarda milletin tc kimlik numarası gösteriliyor. gösterildiğine göre bi zararı yoktur heralde.
0
utkucbkc
(18.11.13)
kendimi tam ifade edemedim sanırım, ayar sırasına girmiş herkes. :)

"pratikte ise, zaman zaman kurumların verileri ele geçiriliyor veya yanlışlıkla dışarıya açılıyor, şifrelemesi kaldırılıyor" derken, tckn'den bahsetmedim. o bilgiyi, arkadaşın, zaten vermiş olduğunu var sayıyorum. gerisini de hayal gücünüze bırakıyorum.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
(5)

çok fena aşık oldum

yule
Çok fena aşığım. O da bana aşık olduğunu söylüyor. 7 ay oldu başlayalı. Başlarda emin değildim "o" kişinin o olduğuna ama artık eminim. Çok şiddetli kavgalar ettik çok tartıştık birbirimizi çok yıprattık benim kıskançlığım yüzünden ama hiç ayrılmadık. Hep bir çıkar yol bulup devam etme kararı aldık.
Çok fena aşığım. O da bana aşık olduğunu söylüyor. 7 ay oldu başlayalı. Başlarda emin değildim "o" kişinin o olduğuna ama artık eminim. Çok şiddetli kavgalar ettik çok tartıştık birbirimizi çok yıprattık benim kıskançlığım yüzünden ama hiç ayrılmadık. Hep bir çıkar yol bulup devam etme kararı aldık...

Onla hayatımı geçirmek istediğimi söyledim, o da benimle hayatını geçirmek istediğini söylüyor.

Güvenmemem için bir sebep yok.

Ama koşulsuz güvenip, kendimi koşulsuz teslim edersem üzüleceğimden korkuyorum. Şimdi korkma aşıksan, cesur ol falan diyenler çıkacak biliyorum; ama bu durumda bulunup koşulsuz güvendikten sonra kazık yiyenleri de dinlemek isterim.

yaşlar 24, er kişisiyim.
0
yule
(18.11.13)
Denemeden bilemezsin :) mutlu olun :)
0
sanal cicek
(18.11.13)
kazığı her zaman herkesten yiyebiliyorsun. şu durumda da denemeyeceksen ne zaman deneyeceksin? yersen de yediğin zaman kahredersin kendini, şimdi niye böyle şeyler düşünüyorsun?

go go go
0
der meister
(18.11.13)
Evlenmeden bilemezsin. evlendikten sonra iyiki evlenmişim de diyebilirsin, keşke evlenmeseydim de. yaşayıp görmek lazım.
0
stratejistyen
(18.11.13)
insan ön görülemez bir yaratıktır. kadın da erkek de böyledir. şimdi aşıktır gerçekten ama yarın ne olacağı, ne yapacağı belli olmaz. siz de aynı şekilde. bu itibarla, koşulsuz teslimiyet rasyonel bir davranış olmaz. bunu göz önünde bulundurarak istediğinizi yapabilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(18.11.13)
24 yaş, "bir" kişiyle hayatını birleştime kararı almak için çok erken, nacizane fikrimce.
özellikle de erkek kısmısı için.
24-30 yaş arasında 6 yıllık bir zaman dilimi vardır ama bunun zihinsel yansımaları yaklaşık 30 yıldır. bu yansımalar kadın ve erkek de aynı paralellikte gitmiyor maalesef. bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi?:)
30 yaşındaki erkekle 24 yalşındaki bir kadın daha mutlu olur diye düşünüyorum. 24 yaşındaki bir erkek de hayatını biriyle birleştimeden önce biraz daha takılmalı hayatta.
0
tustin jimberlake
(18.11.13)
(3)

ilk iş sözleşmesi

letheavendangered
pazartesi günü hayatımda ilk kez iş sözleşmesi imzalayacağım. yapacağım iş, aylardır yapmamak için uğraşıp işsizliğe katlandığım bir iş ancak bu işten kurtulmam için öncelikle kendimi başka alanlarda geliştirmem, bunun için de para kazanmam lazım. alacağım para, bana görüşmede söylenen şartlara göre
pazartesi günü hayatımda ilk kez iş sözleşmesi imzalayacağım. yapacağım iş, aylardır yapmamak için uğraşıp işsizliğe katlandığım bir iş ancak bu işten kurtulmam için öncelikle kendimi başka alanlarda geliştirmem, bunun için de para kazanmam lazım. alacağım para, bana görüşmede söylenen şartlara göre çok iyi. sırf o yüzden kabul etmek zorunda kaldım zaten.

sözleşmenin hiçbir maddi yaptırımının olmayacağı, sadece kaçak işçi çalıştırıyor gibi görünmemek için, yasal sürece uymak için bir formalite olacağı söylendi ama yine de çok bilgisizim bu konuda. imzalamadan önce nelere dikkat etmem lazım? ne yazıyorsa "hacı sen burda bi dur" demeliyim?
0
letheavendangered
(16.11.13)
çalışma koşulları, sigorta, maaş, yükümlülükler kısmına dikkat et.
bir de işten ayrılma koşulları neler ona dikkat et.
0
livaneli kadir
(16.11.13)
Sozlesme, isciye, is kanununda belirtilenden fazla gorev yukleyemez zaten, ancak ucretler ve tazminatlar onemli olabilir.
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
Yazılanlara ek olarak imzalandıktan sonra fotokopisini al .. Vermemek için diretemez yasal hakkın .
0
ondkz
(17.11.13)
(7)

renk

trinitrotoluen
şuna ne renk dersinizhttp://www.colourlovers.com/color/D2D69F/urban_yellow
şuna ne renk dersiniz

www.colourlovers.com
0
trinitrotoluen
(16.11.13)
kum
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
vizon da denebilir.
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
nil yeşili
açık zeytin
küllü lim
0
neyleyim
(16.11.13)
Kirli sari
0
cecilia
(16.11.13)
söylediğiniz renkleri bir yandan gugılda arıyorum ama çok alakasız şeyler çıkıyor
0
🌸trinitrotoluen
(16.11.13)
olive diye aratırsan çıkar belki
0
vedat chili peppers
(16.11.13)
şurada renk tonlarını listeliyor, ben en çok dark khaki'ye benzettim.
en.wikipedia.org
0
aychovsky
(16.11.13)
(2)

Kozyatağı'ndan Koşuyolu'na ulaşım

dothraki
Kozyatağı-Acıbadem hastanesi taraflarından, Koşuyolu'na nasıl gidilir? gideceğim yer ekteki fotoğrafta mevcut, en yakın durak ise Koşuyolu durağı. İett'nin sitesinden bakmaya çalıştım ama beceremedim. Bildiğim tüm otobüsler ise e-5'te bırakıyor. Bilen eden varsa bi yardım etsin lütfen.
Kozyatağı-Acıbadem hastanesi taraflarından, Koşuyolu'na nasıl gidilir? gideceğim yer ekteki fotoğrafta mevcut, en yakın durak ise Koşuyolu durağı.

İett'nin sitesinden bakmaya çalıştım ama beceremedim. Bildiğim tüm otobüsler ise e-5'te bırakıyor. Bilen eden varsa bi yardım etsin lütfen.
0
dothraki
(16.11.13)
e-5e çıkıp üsküdara giden arabalardan birine biniceksin koşuyolu köprüsünde iniceksin. ordan koşuyolunun neresine istersen yürürsün 5dk da.
0
mutantking
(16.11.13)
koşuyolu'nda inin, hastane var, orada, oradan minibüsler geçiyor, koşuyolu caddesinden gidiyorlar. size uygun tek vasıta yok bildiğim kadarıyla.
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
(13)

Bildiğiniz en zararsız abur cuburları söyler misiniz

slm
soru başlıkta. cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
soru başlıkta. cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
0
slm
(16.11.13)
Abur cuburdan sayarsanız fındık-ceviz-kuru üzüm- günkurusu
0
aychovsky
(16.11.13)
probis olabilir
0
melancholyman
(16.11.13)
meyveli yoğurt
0
kakao
(16.11.13)
grissini'yi abur cubur sayarsak ki bence öyle, grissini.
0
baba jo
(16.11.13)
tefal actifry ile yapılan patates kızartması, cips
0
[silinmiş]
(16.11.13)
meyveli yoğurt oldukça katkılı ve zararlıdır (evde kendiniz yapıyorsanız ayrı)
0
aychovsky
(16.11.13)
Meyvenin kendisi.
0
herospower
(16.11.13)
kabuklu fistik ve cikolata en az zararli bulduklarim bunlar. tahilli minik ekmekler ve peynir cok daha zararsiz tabi, bunlari da abur cubur ermis gibi yemeyi ogrendim. meyevli yogurt, ya da yogurda karistirilmis ceviz, bal ya da recel de zararsiz kategorisinde benim icin. abur cubur yiyesim geldiyse bazen ot cop caylari yapiyorum, en azindan vakit geciriyorum boylelikle; zencefil,bal ve tarcin favorim. meyve tabi basli basina en zararsiz abur cubur.
afiyet olsun
0
dnznc
(16.11.13)
markette son kullanma tarihi ile satılan fabrikasyon tüm abur cuburlar sağlıksız. kuru meyveler, kuru yemiş türevleri <3
0
robin sparkles
(16.11.13)
lays fırında.
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
yağsız ve tuzsuz patlamış mısır, baharat olabilir.
elma
portokal

sugar crash dediğimiz şeyden muzdarip olmamak için bu saydıklarımı tavsiye ederim.

ayrıca probis gibi karbonhidrat, şeker ve yağ deposu olan bir yiyeceği zararsız abur cubur ilan eden arkadaşın kaç kilo olduğunu sorabilir miyim?
0
bira sisesi kapagi
(16.11.13)
lays fırında...

abur cuburların TÜMÜ zararlıdır. bunu kafana öncelikle sok.

yapman gereken şey, aslında abur cubur olmayan şeyleri atıştırmalık şeyler haline getirmek. mesela kavrulmamış, tuzlanmamış kuruyemişler (özellikle badem, ceviz, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı gibi) buna bir örnek. ha sen alıp da bir avuç fındık bir avuç badem yiyeyim dersen o zaman o da zararlı olur. kararında yiyeceksin.

meyve sebze yiyebilirsin atıştırmalık olarak. ben karnabahar çok severim mesela, çiğden koparıp yerim aralarda. bunun gibi mesela salatalık olur, havuç olur, çiğ yenen sebzeleri tüketebilirsin. meyve zaten kafana göre takıl ancak meyvelerin de şeker içerdiğini ve yine abartılmaması gerektiğini unutma. (kocaman bir ananası bir oturuşta bitirmiyoruz örneğin.)

süt ürünleri ve yoğurt da yine tüketilebilir, hatta bunlarla söylendiği gibi meyveli yoğurt, meyveli süt gibi şeyler hazırlayabilirsin. tatlandırmak adına da çok az bal ekleyebilirsin içine.

kepekli galetalar falan yine imdadına yetişebilirler. tabii yine söyleyeyim, bunları da abartmıyoruz. veya kendi uyguladığım bir teknik olarak, bayatlayan ekmeği küp küp kestikten sonra fırınlayıp kendi atıştırmalığımı yapıyordum, çok canım isteyince bir iki tane yiyordum. bu da ilham verebilir yine.

çok tavsiye etmiyorum ama şu diyet bisküviler de değerlendirilebilir. hepsi değil elbette, kremalılarını falan yapıyorlar, onlardan uzak dur. (kremalı diyet bisküvi bir oksimoron örneği resmen.) pirinç patlakları var disk şeklinde, onlar olabilir. veya 'sunta' şeklinde bahsi geçen kepekli bisküviler var, onlara kendini alıştırabilirsen süper oluyor. (vakit alır ama imkansız değil en azından.)

diyorsan ki "abur cuburumu yiyeyim ama en zararsızından yiyeyim." o halde yazdıklarımı takmana pek gerek yok ancak "abur cubur niyetine zararsız şeyler yiyeyim." diyorsan o halde bu sese kulak vereceksin. marketi abur cubur reyonundan alacağın hiçbir şey işine yaramaz (diyet reyonunun ayrı olduğunu varsayıyorum ehehe).

ekleme: "abur cuburların tümü zararlıdır." cümlesini özellikle kurdum çünkü zararsız abur cubur arayışına girildiğinde bisküvi ve tatlıların olduğu reyonlarda aranıyor genellikle. bakış açısının değiştirilmesi lazım, abur cubur söz öbeği orada durdukça da o iş zor oluyor. (bkz: kendimden biliyorum)
0
knight of cydonia
(16.11.13)
salatalik
0
exlibris
(16.11.13)
(4)

Sanal ortamda hesabın gerçekliğini ispat etme...

draconas
Arkadaşlar merhaba, Aklıma birşey takıldı. İnternet ortamında kullandığımız hesapların gerçekten size ait olup olmadığı ispat edilebilir mi? Yani diyelim Savcı sizi çağırdı ve bu websitesindeki ( twitter, facebook, sözlük vs.) hesabın size ait olup olmadığını sordu. Sizde değil derseniz. İspatı müm
Arkadaşlar merhaba,

Aklıma birşey takıldı. İnternet ortamında kullandığımız hesapların gerçekten size ait olup olmadığı ispat edilebilir mi? Yani diyelim Savcı sizi çağırdı ve bu websitesindeki ( twitter, facebook, sözlük vs.) hesabın size ait olup olmadığını sordu. Sizde değil derseniz. İspatı mümkün müdür? Sonuçta iddia makamı hesabın size ait olduğunu ispatla yükümlü, değil mi?

Teşekkürler...
0
draconas
(16.11.13)
IP adresinden bakabiliyorlar bildigim kadariyla...
0
mucaravci
(16.11.13)
sözlük çat diye veriyor ip'leri, oradan da adresin bulunuyor. Uluslararası siteler vermiyor sanırım şimdilik, yani aşırı ciddi cinayet falan yoksa vermiyorlar sanırım.
0
whoosie
(16.11.13)
sadece ip ile ispat olmaz, o esnada bizzat sizin işlem yaptığınızı da ispatlaması lazım.
0
nereye bu gidis
(16.11.13)
Twitter vermez, diğerleri veriyor.
VPN kullan kafa rahat olsun.
0
afush
(16.11.13)
(4)

asgari geçim indirimi hak edişi

nereye bu gidis
selamün aleyküm kıymetli ali tezel ve aliye tezele'ler,bu asgari geçim indirimi hak edişi nasıl hesaplanıyor. misal adam ayın 5'inde işe başladı. ay sonunda bunu verecek miyiz kendisine? ya da ayın 25'inde ayrıldı, verecek miyiz? vereceksek gün sayısına göre oranlayacak mıyız? nasıl oluyor bu işler?
selamün aleyküm kıymetli ali tezel ve aliye tezele'ler,

bu asgari geçim indirimi hak edişi nasıl hesaplanıyor. misal adam ayın 5'inde işe başladı. ay sonunda bunu verecek miyiz kendisine? ya da ayın 25'inde ayrıldı, verecek miyiz? vereceksek gün sayısına göre oranlayacak mıyız? nasıl oluyor bu işler?

hörmet ederim.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
güne göre oranlanmayacak. 1 gün bile çalışsa verilmesi gerekir. daha doğrusu bu verilen bir ödeme değil, gelir vergisinden yapılacak bir indirimdir. çalıştığa güne göre oluşan gelir vergisini hesaplamalı ve tabloya göre hak edişi kadar indirim yapılmalı.
0
sijwocaq
(15.11.13)
teşekkürler.

yani brüt aylık ücreti 900 lira ise, 20 gün çalıştıysa, 600 lira hak ediş oluyor, onun gelir vergisi de 90 lira ise, (bekar ve çocuksuz çalışan) 70 küsur liranın tamamını vereceğiz. ama 10 gün çalıştıysa, gelir vergisi 45 lira yapar, o zaman 45 lira vereceğiz.

doğru anlamış mıyım?
0
🌸nereye bu gidis
(16.11.13)
evet doğrudur.
0
sijwocaq
(18.11.13)
ARO
0
🌸nereye bu gidis
(19.11.13)
(3)

yeni başlayanlar için İş görüşmesi

proculianus
Şimdi sevgili plaza insanları bir şey soracağım. Başvurulan bir işin ücreti için mesela 800+ yol(155)+yemek(200) TL deniyorsa maaş 1155 TL midir yoksa 800 TL mi?Bir iş görüşmesine gittim ama şartlarını beğenmedim. Direkt reddetmek yerine de "Başka bir yerle de görüşmem var, ondan sonra karar vereceğ
Şimdi sevgili plaza insanları bir şey soracağım. Başvurulan bir işin ücreti için mesela 800+ yol(155)+yemek(200) TL deniyorsa maaş 1155 TL midir yoksa 800 TL mi?
Bir iş görüşmesine gittim ama şartlarını beğenmedim. Direkt reddetmek yerine de "Başka bir yerle de görüşmem var, ondan sonra karar vereceğim" dedim. Şimdi ben adamları arayıp "sizinle çalışmak istemiyorum" diyeyim mi? Ya da aramayınca anlarlar mı zaten? Aramaya gerek var mı yani? Adam zaten beğenmediğimi anlamıştı. Belli ettim biraz.
Ve son olarak bir iş görüşmesinde dikkat etmem gereken başka neler var?

İş dünyasına yeni yeni adım atmaya çalışan bu tecrübesiz kardeşinizden yardımlarınızı esirgemeyin lütfen.
Şimdiden teşekkürler.
0
proculianus
(15.11.13)
maaş 800dür. diğerleri ek faydadır.
aslında onların yaptığı gibi aramayacaksın boşuna bekleyecek ipneler ama sen ara bilgi ver yine.
yüzlerce iş görüşmesi blogu var internette. googledan araştır, çok yararlı bilgiler edinebilirsin.
Dilediğin gibi olsun her şey.
0
japon askeri
(15.11.13)
maaş 800 olur.
aramanıza gerek yok bence, işleri düşseydi zaten onlar arardı. :)

iş görüşmesi konusunda ise son 10 yılım tam bir fiyasko olduğu için tavsiye vermemem daha doğru olur. ama personel alımında iyiyimdir. kafası çalışan ve tembel olmayan (çok çalışkanlık iyi değil bence zaten) insanı şıp diye anlarım, alırım.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
Maaş 800 TL.

Başka bir yerle de görüşmem var demek yerine "Bana x gün/hafta müsade eder misiniz? Ben bi şartları değerlendireyim." diyebilirsin.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(15.11.13)
(10)

Kartal-Levent Ulaşım

soulpuppet
Toplu taşıma ile en hızlı nasıl ulaşabilirim acaba?
Toplu taşıma ile en hızlı nasıl ulaşabilirim acaba?
0
soulpuppet
(15.11.13)
kartal metrodan uzunçayıra, uzunçayırdan metrobüse, metrobüsten zincrlikuyuya, zincirlikuyudan gayrettepe metrosuna, oradan da levente.
0
utkucbkc
(15.11.13)
metro-zincirlikuyu metrobus - uzuncayirdan kartal metro
0
rentts
(15.11.13)
Sabah saat 10 gibi leventte olmam lazım.
0
🌸soulpuppet
(15.11.13)
metro kadıköy iskele vapur beşiktaştan otübüs
0
fukka
(15.11.13)
en iyisini fukka söylemiş bence. ama o saatte vapur olur mu bilmem. beşiktaş'tan sarıyer minibüsleri de gidiyor.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
Kartal'ın tam neresinden bineceksin bilmiyorum da, 500T en hızlı seçenek bence :)
0
Lethe
(15.11.13)
en leşi olmakla birlikte e hızlısı 500t. yani kriterin sadece hızsa bu.
yorulmaya razıyım (çok yürüyeceksin) ama daha az kokarak biraz daha uzun sürsün diyorsan metro+metrobüs+ ve diğerleri
0
jimjim
(15.11.13)
peki 500t ile gitsem. Levent metro durağının yakınlarından geçiyormu acaba? Birde şifatan kaçta kalkan otobüse binmem lazım saat 9 gibi orada olmam için?
0
🌸soulpuppet
(15.11.13)
bu 500t leventten de mi geçiyor artık, eskiden dört leventten geçiyordu, sonra maslak tarafından tem'e bağlanıyordu.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
500T leventten geçmez. 4. leventten geçiyor. 4. leventte inip metro ile levente geçebilirsin. 5 dk.
0
beter olun
(15.11.13)
(8)

haldır huldur öpüşen kız

yarey
beni sorunum şu: kızla öpüşürken kız öyle bir öpüşüyor ki, dilini resmen gırtlağıma kadar sokuyor. nerdeyse kusturacak beni. bir de zaten o an nefes almakta zorlanıyorum. kız böyle beni öperken resmen böğürdüm kusacaktım ama farketmedi. dilimi öyle bir çekiyor ki sanki koparacak.gözlerim falan yaşar
beni sorunum şu: kızla öpüşürken kız öyle bir öpüşüyor ki, dilini resmen gırtlağıma kadar sokuyor. nerdeyse kusturacak beni. bir de zaten o an nefes almakta zorlanıyorum. kız böyle beni öperken resmen böğürdüm kusacaktım ama farketmedi. dilimi öyle bir çekiyor ki sanki koparacak.
gözlerim falan yaşarıyor böğürmekten.

yavaş ol felan da diyemiyorum kırılır diye... of ya

söylesem mi?
0
yarey
(15.11.13)
Fazla film izlememesini söyle. Öpme denen şey, yavaş sakin olur.
0
urnganic
(15.11.13)
ilişkide iki taraf da hoşlanmadığı şeyleri söylemeli, feedback vermeli. kız öyle iyi öpüştüğünü sanarak seni bir gün boğacak.
bence söyle, baştan şaka yollu ehehe boğmak mı istiyorsun de, sonra daha yavaş öpüşmek istediğini. bu kadar acele etme dudaklarının tadını çıkarmak istiyorum gibi yivrenç bayağı süslü cümleler falan kur nebliyim, öpüşürken ellerinle yüzünü tutarak olaya yön vermeyi deneyebilirsin.
ahahsdfghj kusura bakma ama komik bir sorunmuş.
0
urasil
(15.11.13)
kendi sahanda acısını çıkarırsın.
0
ermanen
(15.11.13)
öpme denen şey yavaş, sakin olmaz. o an durum neyse öyle olur. rahatsız oluyorsan kibarca söyle olsun bitsin.
0
zazazaraeta
(15.11.13)
bence başka birini bulun. partneri cinsel şeyler esnasında herhangi bir şekilde kısıtlamak doğru değil kanaatimce.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
öpüşmeyi bilmeyince böyle oluyor tabii,kimbilir bunuda öpüşmek sanıyordur. söyle tabii
0
matematik koyu
(16.11.13)
Boşaldım.
0
arcsinx
(22.11.13)
ahahhaha yazık :D
kız küçük mü kaç yaşında

söyleme şöyle yap:

romantik öpüşelim de dudaklar değer gibi olsun değmesin nefesimi içime çek yavaş olsun sadece dudakları hissedelim dil olmasın romantik olsun de

hem o düzgün öpüşür hem de sana artıı poinntssss (:
0
glori
(22.11.13)
(7)

Çizgi Romanları Kim Okurdu?

ete summer
teksas tommiksler, zagorlar vs. kimler okurdu bunları? bugün penguen, uykusuz okuyan insanlar mı? yoksa 5-6 sene önce altyazılı yabancı dizi izleyen insanlar mı? bunu okuyan insanlar ile ilgili sınıfsal, sosyolojik bir tespit yapılabilir mi?açıkcası çizgi roman denilen şeyi medyada,filmlerde, tvdeki
teksas tommiksler, zagorlar vs. kimler okurdu bunları? bugün penguen, uykusuz okuyan insanlar mı? yoksa 5-6 sene önce altyazılı yabancı dizi izleyen insanlar mı? bunu okuyan insanlar ile ilgili sınıfsal, sosyolojik bir tespit yapılabilir mi?

açıkcası çizgi roman denilen şeyi medyada,filmlerde, tvdeki konuşma programlarında vs. gerçekten yaygın bir okur geçmişi olduğunun vurgulanması dışında özellikle yakın çevremde böyle bir çizgi roman okurluğu geçmişi olmadığını görüyorum. eğitim hayatım boyunca da hocalarımdan böyle bir geçmişleri olduğuna dair izlenim edinmedim, çizgi roman okuduğunu söyleyenlerin de ( çocukluk zamanı okudum demeleri ) kaba bir tabirle entel görünmeye çalıştıklarını düşündüm.( elbette okuyan olmuş olabilir ancak bana nedense inandırıcı gelmemiştir okudukları. önyargılı olmuş olabilirim).

çocukluğum, haliyle yakın çevremin üstünkörü bir tabirle, asgari geçim seviyesi işçi sınıfı( köyden yeni gelmiş, fabrika ve inşaatlarda çalışmaya başlamış) olan bir çevre. kıytırıktan bir memuriyete sahip olan bir kaç komşunun bile "üst" olarak algılandığı 80ler sonu 90lar başı bir dönemin çevresi. çok uzattım farkındayım, ama çevrem ve ucundan o dönemleri yakalayan ben tv ve sokak üzerine sağlam bir, mazi sandığı açabiliriz ama bu çizgi roman mevzusu gelince benim üst kuşaklarımda bile nerdeyse bir boşluk oluşuyor. tv ve sokak bedava, ama bu çizgi romanlar çok mu pahalıydı?

bu sadece bir çizgi roman okumama veya genel olarak okumama kültürsüzlüğü mü( alışkanlık olmaması anlamında) , yoksa açıkça bir yoksulluk sonucu mu?

ek: tikler gelecek, pazara gidiyorum.
0
ete summer
(15.11.13)
Okuyan bi ailedeyim evde zibilyon tane tommik teksaslar vardı en son taşındığımızda yer darlığından verildi onlar :(

annemde babamda okurmuş çizgi romanları, çocukkende ergenkende büyüdüklerindede okumuşlar ama hiç böyle muhabbeti geçmedi bunların, okundu ve unutuldular sanırım.

şuan penguen uykusuz okuyucusu değiller ben alırsam okuyorlar ya da tatilde deniz kenarında okumak için alıyorlar.

eskinin orta direği bizimkiler ama kitap için her zaman parası olan insanlar. ilginç bi şekilde gerçektende hiç muhabbeti donmedi çizgi romanların.
0
eja
(15.11.13)
Genelde büyükşehirlede yaşayan genç kesimin 80 lerde yaygın olarak okuduğunu biliyorum.
Günümüzde de hala çok büyük bir kitle var ama zagor tommiks kalmadı tabi.

Penguen, uykusuz okuyan insanlar gibi bir kitle o dönem gırgır okuyordu.
Çizgi roman işi daha farklı.

Türkiyede yaygın olarak okunanlar arasında: Teksas, tommiks, zagor, conan, atlantis, spider man sayılabilir
0
thewishcaster
(15.11.13)
bugünün yayınlarının okuyucuları ile kıyaslanamayacak kadar geniş bir kitle okurdu bunları. gırgır falan da öyleydi. sanayideki kalfalardan tutun da lise-üniversite öğrencilerine kadar. tabii bir de elden ele dolaştığı için tiraj rakamları gerçeği yansıtmazdı. pera'ya da kıravatsız çıkmazdık biz.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
çok pahalı değildi, zaten çok kalitesizdi baskıları bu çizgi romanların. telifsiz melifsiz basılıyordu. ben ortaokuldayken bakkaldan alıp, kaldırıma oturup okuyup bitirdiğimi ve babam görüp kızmasın diye çöpe atıp eve gittiğimi hatırlıyorum. sonra da lisede birçok arkadaştan elime okunmuşları geçti, derslerde de alttan onları okurdum.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
internet öncesi ve başlangıcı döneminde basılı yayınlara yönelik ilgi doğal olarak günümüzdekinden çok daha üst seviyedeydi. bu mizah dergileri açısından da çizgi romanlar açısından da geçerli. türkiye'de zagor vb. çizgi romanların hiçbir zaman o kadar da büyük satış rakamlarına ulaşabildiğini düşünmesem de satış rakamlarının okur kitlesinin büyüklük derecesini yansıtmadığı görüşüne katılıyorum.
0
zgrydn
(15.11.13)
ögretmen aileden geliyorum, zamaninda bizde de teksas tommiksler vardi, leman alinirdi eve ve sürekli takip edilirdi. simdilerde ise ben uykusuz takip etmekteyim ama hicbir mizah dergisi 90'larin ortasindaki leman cizgisini yakalayamadi daha.
0
hosein
(15.11.13)
bi faydası olur mu bilmem ama kendimden örnek veriyim, 83'lüyüm ve ben henüz okuma yazma bilmeyecek yaştayken babamın red kit, asterix, teksas ve tommiks okuduğunu, benim de o dönem özenip buna yeltendiğimi, ancak italyan çizgi romanlarını çok sevmediğimden ötürü red kit ve asterix'e yöneldiğimi, hatta okumayı da okul çağından çok önce red kit ciltleriyle öğrendiğimi hatırlıyorum. ben şu an mizah dergilerini takip ediyorum ama babamın gırgır'dan başka bişey okuduğunu zannetmiyorum. ekonomik olarak orta direk sayılırız ama annem de babam da gayet entelektüel insanlar, hatta annem 70 küsür kitabı olan bi yazar. dolayısıyla sadece çizgi roman değil her bir şeyi okurlar. hala da benden çok okurlar.
0
reso aga
(15.11.13)
(15)

ailenizin size yaptığı masrafları geri ödeyen ya da ödemeyi düşünenler

yue
var mı? bu konuda ne düşünüyorsunuz? ailemiz her türlü masrafımızı karşılamak zorunda mı (gücü yettiğince tabii) yoksa 18 gibi belirli bir yaştan sonrasını borç olarak mı düşünmeli?
var mı? bu konuda ne düşünüyorsunuz? ailemiz her türlü masrafımızı karşılamak zorunda mı (gücü yettiğince tabii) yoksa 18 gibi belirli bir yaştan sonrasını borç olarak mı düşünmeli?
0
yue
(15.11.13)
belli bir yaştan sonra biz bakıyoruz onlara. bu bir nevi geri ödeme sayılabilir.

18den sonrası borç olarak düşünülmemeli. 18de aileden maddi olarak ayrılmak ancak işe girmekle mümkün olur. e o zaman nerede eğitim? 25 olabilir belki.

ama şu da var çocuğu yapıyorsan gücünün yettiğince destekleyeceksin. en azından ben böyle düşünüyorum.
0
goldentitan
(15.11.13)
zorunluları ödeseler de ben her şeyi ödemek zorunda olduklarını düşünmüyorum. mesela üniversitede okurken burs aldım, onlar da az bir miktar gönderip yardımcı oldular ama bazı akademik kurslara gitmek istemiş olsam da parası onlardan çıkacağı için gitmedim. şimdi hala işsizim ve o kurslara gitmem lazım, bu durumda mecbur birisi ödeme yapacak ve onlar olacak bu da. ha işe girince direkt onun geri ödemesi olarak değil de, bir şekilde destek olarak karşılığını veririm.

yahu senelerdir mevzu olan miktar da 950 lira sadece. lanet olsun züğürtlük.
0
letheavendangered
(15.11.13)
çok uzun zamandır kendi bütçeme sahibim, bu sebeple de bana bir masraf yapmadılar (dersane, kitap, yurt, harç, yol, giysi, tatil, ameliyat vb herşeyi kendim karşıladım)15 yaşından beri bu böyle.
ben böyle bi kafaya sahiptim çünkü evin büyük çocuğuyum, aile kalabalık, imkan dardı...biraz da mecburdum. Ama kendi çocuğum olsa veya daha imkanları olan bir ailede olsaydım böyle düşünmezdim belki 15 değil de 20 olurdu o sınır, belki 25.
0
niye ama
(15.11.13)
kriter bence kişinin para kazanmaya başladığı andır, 18 yaş değil.
asgari ücret bile alıyor olsa misal 10 lira bile olsa eve katkıda bulunmalı.
yine nasıl ki onlar okutup büyüttüyse ''aile'' olarak, ileride de ihtiyaçlarına destek olunmalı.
borç olduğu için aile olunduğu için.
0
neferkitty
(15.11.13)
ödemeyi öneriyorsan eğer evlatlıksın derim.
ödemeyi öneriyorsan ve aile kabul etmeyip üstüne bağırıp çağırıyorsa: hayırsız evlatsın
ödemeyi öneriyorsan ve aile akbul ediyorsa: kesin evlatlıksın
ödemeyi önermediysen ve aile istediyse: ailen yanlış yere yatırım yapmış demektir.
0
derectus
(15.11.13)
bazen bu argumanla geliyor sinirlendiğinde, bakmicaksan neden doğurdun diyorum. şımarık bi evlat olarak evet karşılamalı, karşılamak zorunda. turklerde bi 18 yaş muhabbeti yok neyseki. evlenene kadar bakcak her türlü :)
0
eja
(15.11.13)
ben ödüyorum ama tabi biraz da ailedeki maddi sıkıntılara destek olması için.
0
sanal cicek
(15.11.13)
borç olarak düşünmemeli. olan olmayana vermek zorunda bence, aile olsun, olmasın.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
herkes çocuğunun bakımından sorumlu onlar üstüne düşeni yaptı, sende kendi çocuklarına bakacaksın bu devran böyle dönüyor, öyle ödemek olmaz ama ihtiyaçları olduğunda yanlarında olmak evlatlık vazifesidir tabi
0
sirena
(15.11.13)
Eğitim hayatı bitene kadar aile her konuda yardımcı olmalı bence.

Bizde durum böyle, "masterını bitirene kadar herşeyin bizden sonrası sende" diyor bizimkiler.

Geri ödemeye gelince bizimkilerin benden maddi bi beklentisi olmaz, ben de hesaplayıp şu kadar para harcatmışım dur tam olarak aynısını vereyim demem ama bi çok kıyak yapmayı düşünüyorum.

Yurtdışına turlara gönderme valideye ziynet eşyası falan peder beye de ne isterse artık.
0
giderbey
(15.11.13)
ailemin maddi durumu oldukca yetiyor olsa da egitimimi hep bir sekilde kendim odemeye calistim (ilkokul-lise haric). burslar buldum, ek asistanliklar yaptim para kazanabilmek icin. simdi de iki iste calisiyorum. daha cok para kazandikca odemeyi dusunuyorum ama ailem odememi kabul etmeyecek kesin.
0
little miss rejectee
(15.11.13)
Hayatim boyunca calissam okullara odediklerini anca oderim
0
coconel
(15.11.13)
18 yas bir sinir degil zira o yastan sonra da egitim devam ediyor, e madem cocuk yaptılar sorumluluğunu da bilerek yapiyorlar.Ben simdiye kadar calismaya baslayinca 'alin bu da size olan borcum' diye odeme yapmayi dusunmedim.Ailem su an icin kendilerini idare edebilecek kardesimi ve beni okutabilecek durumdalar.ileride maddi durumlarında bir sorun olursa tabii ki elimden geldigince yardim ederim.Kaldi ki ailem de bana ve kardesime yaptiklarini görev/borc verme olarak dusunmuyorlar, istedikleri icin yapiyorlar.

Ileride benim de cocugum olsa ben de ileriki yaslarinda gelip 'borc' odemesini istemem.
0
fraise
(15.11.13)
konuyla paralel olarak bu konuda ne düşünüyorsanız, benzer düşünceye sahip bir eş ile evlenmek gerekiyor. Yoksa bu konuda farklı düşünen iki insanın eylemleri evde hep huzursuzluk çıkaracaktır.

üniversitedeyken çok nadir para isterdim ailemden. mezun olduktan sonra düşük maaşla çalışmaya başladığımda da yardımcı oldum, şimdi iyi kazanıyorum yine yardımcı oluyorum. Sadece anne-babama değil, kardeşime de destek çıkıyorum ihtiyacı olduğunda. Sonuçta ihtiyaçları varsa ve ilk başvurdukları ben değilsem, bende bir sorun var diye düşünürüm. Olayı realize edip, 18 yaş sınırı koymanın gereği yok. Ben 24 yaşımda göndermeye başladım, çünkü okulum o zaman bitti.
0
spatzle
(15.11.13)
Türk aile yapısında böyle bir şey pek yok.Ama ülke sınırlarımızı geçip batıya doğru gittikçe kafa yapısı "18 yaş" olarak değişiyor."50 yaşına da gelsen benim gözümde hala çocuksun" sözü bizim kültürümüzü ve aile yapımızı anlatır.Yani geri ödeme ve borç değil de yapılan jestler,alınan hediyeler ile borçlu olma duygusu giderilebilir."Anne,baba ben size borcumu ödeyeyim artık" dersen üzülürler,kırılırlar.
0
ucaninekbanakarsi
(15.11.13)
(9)

Kadıköy Mekan

metehan01
Taksim sıktı şöyle çift olarak takılabileceğimiz kadıköyde mekan tavsiyesi alabilir miyiz?edit: isis güzeldi sigara içilmiyor ve aydınlıktı teşekkürler :)
Taksim sıktı şöyle çift olarak takılabileceğimiz kadıköyde mekan tavsiyesi alabilir miyiz?

edit: isis güzeldi sigara içilmiyor ve aydınlıktı teşekkürler :)
0
metehan01
(15.11.13)
karga,barlar sokağında.
0
dahili meddah
(15.11.13)
kibrit kutusu
0
reavelyn
(15.11.13)
(bkz: zeplin)
(bkz: arka oda)
(bkz: shaft)
0
yimirta
(15.11.13)
liman da fena değil, barlar sokağında, isis vardı, duruyor mu bilmem.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
karga ve belfast'ı tek geçerim.

zeplin hipster yuvası ve gereksiz kalabalık. kemik çerçeve gözlük yoksa da almıyorlar galiba.
0
negatif pollyanna
(15.11.13)
Kibrit Kutusu can'dır. :)
0
elsanin mecnunu
(15.11.13)
dunia..
0
archely
(15.11.13)
isis duruyor evet.
gözü en yormayan nezih yerlerden biri bence, dekoratif anlamda da.
0
la traviata
(15.11.13)
isis benim de hoşuma gitmişti ama en son belki 10 sene evvel gittim. :)
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
(11)

sabiha gökçen havaalanı- bostancı metrosu

hayrayor
sabiha gökçen havaalanından bostancı metrosuna en yakın ve en kolay nasıl ulaşım sağlarım? veya metronun yakınlarındaki bahçeler durağına da olur.. yardımcı olursanız sevinirim.
sabiha gökçen havaalanından bostancı metrosuna en yakın ve en kolay nasıl ulaşım sağlarım? veya metronun yakınlarındaki bahçeler durağına da olur..

yardımcı olursanız sevinirim.
0
hayrayor
(15.11.13)
bostancı e-5'ten geçip hava alanına giden belediye otobüsleri var. sanırım e10 ve e11.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
e 5'ten geçerek kadıköye giden veya sadece kartal metrosuna kadar getiren iett araçları var. onlardan birine atlayıp metroya geçerek e hızlı ve kolay şekilde ulaşırsınız.
0
jimjim
(15.11.13)
arkadaşlar havaalanından bostancıya dönüş için değil mi tarifleriniz?? havaalanından metro durağına giden iett dediğiniz otobüsün no su kaç oluyo acaba?
0
🌸hayrayor
(15.11.13)
pardon, ben tersi zannetmişim. jimjim'e de özür beyan ediyorum.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
hayır havaalanındayım, nereye bu gidis. hiç bilmiyorum ist u. ona göre tarif ederseniz arkadaşlar lütfen.
0
🌸hayrayor
(15.11.13)
jimjim'in tarifi doğru. alternatif olarak, doğrudan bostancı metrosunun oraya giden (bostancı köprüsü'dür durağın adı) iett var. e10.

bir de bahçeler durağından geçen e11 var. resme bakın, sizin bahçeler bu bahçelerse, zırt diye oraya iniyor e11, ekspresmiş çünkü.

i41.tinypic.com
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
rica ederim.
iett'nin sitesinde tam numaraları bulabilirsiniz ya da ordaa şoförlere sorabilirsiniz. e -- bir şey de tam bilemedim, (sahilden geçen de var) karıştırıyorum.
0
jimjim
(15.11.13)
teşekkrler nereye. bostancı köprüsü durağı ile 10 dk yolum kalıyor. e-10 nolu otobüs. süper oldu. tamamdır ;)

ilginiz için her ikinize de teşekkrler.
0
🌸hayrayor
(15.11.13)
Kafanızı karıştırmak gibi olmasın ama Bostancı köprüsüne çıkarken bir Bahçeler durağı daha var.
Yani @nereye bu gidis arkadaşın verdiği linkteki durak, Göztepe ya da Ataşehir civarında.
Eğer Bostancı'daki Bahçeler durağına gitmek istiyorsanız "E-10" otobüsünden, "Bostancı Köprüsü" durağında inip 2 dakika yürümeniz lazım.
Öncelikle hangi "Bahçeler Durağı" olduğunu kesinleştirirsek, ona göre tarif yapabiliriz.

Düzenleme: Bostancı Köprüsü girişindeki bahçeler durağı linkini de veriyorum.

(git: www.haritamap.com )
0
bugraa
(15.11.13)
bugraa haklı, haritayı onun için göndermiştim. sizin bahçeler bu bahçeler mi diye. :)
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
bnm bostancıdaki bahçeler durağı. bostancı köprüsü uygun oldu.aynen bugraa. teşekkrler arkadaşlar.
0
🌸hayrayor
(15.11.13)
(7)

Cins misiniz?

ermanen
yaptığınız en cins şey nedir?
yaptığınız en cins şey nedir?
0
ermanen
(14.11.13)
cinsim. yani cins olmamam mümkün değil, herkeste bir kusur buluyorum. herkes kusurlu ben doğru olamam ya.
0
nereye bu gidis
(14.11.13)
cinsimdir . seven çok sever ,sevmeyen nefret eder. birşey yanlışsa pat diye derim sinirlenceğini bilsem bile oda benim cinsliğim.
0
hmm
(14.11.13)
okulun asi çocuğu korhan'a 2001 yılında yaptığım piç bir hareket neticesinde yediğim efsane dayaktan sonra bıraktım cinsliği.
0
tannen
(14.11.13)
eskiden oyleydim. mesela asi ve metalci bir ergenken son sesle otobuste muzik dinliyordum. tek elimle mp3 playeri kontrol ettigim icin sallana sallana gidiyordum. sofor ikide bir fren yapinca da kulakligi cikarmadan,kaptan adam gibi sur lan su otobusu diye bagirmistim. sonra ani bir fren sesi ve bagirma sesi ardindan tum gozler uzerimdueydi. megerki adam begenmiyorsan in asagiya demis
0
dokunmakalbime
(14.11.13)
Hem de cok ender bi cinsim.
Ilk girdigim ortamda en son soylenecek lafi soyler herkesin antipatisini kazanir herkes mincik mincik olup sevisene kadar yalniz takilirim. Sonra artik nasil olursa benim aslinda kafa kiz oldugum anlasilir. Tabi donem biter sene biter okul biter kurs biter o mahalleden tasinirim, o yurttan cikarim ... lan hep boyle oldu hep.
0
cecilia
(14.11.13)
hiç cins değilimdir de bi kere bi cinslik yaptıydım. ilk çıktığım çocuk (12,5 falanız) sevgililer gününde gümüş bilezik gibi bişey vermek istemişti, ben de çok mu film izlemişim ne olmuşsa "ay ben bunu kabul edemem" diye triplere girdiydim. yazık lan çocuğa, o kadar heves etmiş almış işte. "bunu annem görürse nerden çıktı derse ne bok yerim" falan diye düşündüm heralde :)
0
kül
(14.11.13)
mutfakta bulaşık deterjanını, banyoda sıvı sabun şişesini, tıraş köpüğünü hep "yamuk" koyuyorum. yani altında su kalmayacak şekilde, lavabonun kenarı hafif çıkıntılı olur, oraya pisa kulesi gibi dikiyorum.

eğer bunu yapmazsam altındaki suda insanlığın sonunu getirecek bir salgına sebep olacak korkunç bakteriler üreyeceğine inanıyorum. o faunaya izin vermemem gerektğine inanıyorum.
0
celeron 300a
(15.11.13)
(10)

150 bin liralık yatirim

omer gibi
6 ay 1 sene sonra yuzde 50 kar edebilecegimiz bir yatirim önerisi olan var mi?
6 ay 1 sene sonra yuzde 50 kar edebilecegimiz bir yatirim önerisi olan var mi?
0
omer gibi
(14.11.13)
standart yatırım araçlarıyla imkansız bence(altın,döviz vs gibi). belki arsa ama o da çok büyük şans vuracak. örneğin imarsız alacaksın, sonra imara açılacak.
0
dahili meddah
(14.11.13)
%50 cok yuksek bir oran. Ben senin yerinde olsam populer kooperatiflere girer sonra oradaki hakkimi baskasina satardim.
0
EXXE01
(14.11.13)
zannederim böyle bir öneri yoktur, olsa da rasyonel olamayacak kadar risklidir.
0
nereye bu gidis
(14.11.13)
Bitcoin
0
fatalsoul
(14.11.13)
riskli ama bu kadar yüksek bi kar anca borsada elde edilebilir
0
berginyonbaenre
(14.11.13)
borsada sana ıkı kagıt soyleyebılırım
0
Bysb
(14.11.13)
Ben zeytinle yapmistim 2005 te
0
nop
(14.11.13)
İnşaat. 75bin liralık 2 daire yapıp, 150binden satabilirsiniz tanesini.

nereye bu gidis'in uyarısı üzerin edit: Ben bunu çok daireli bir inşaata 2 daireli bir ortak olarak girmek olarak düşünmüştüm. Ama küçük bir parsele girip tek başınıza yaparsanız arsa payı da dahil olacaktır. O da inşaatı yaptığınız yere göre değişiyor tabi.
0
bazilika
(14.11.13)
böyle bir kar oranı yakalayabileceğin bir alan olsa bile böyle burada sorarak bulamazsın. Çok iyi bildiğin bir alan olacakta birşeyler yapabilesin.
0
game of thrones
(14.11.13)
bazilika, arsa payını hesap etmediniz.
0
nereye bu gidis
(14.11.13)
(12)

Denişik Yanıt?

urnganic
İlgili Soru;---------------------------------------------------------- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor mu?+ • hayır, oynanmıyor | • evet, oynanmıyor..---------------------------------------------------------Burada hangi yanıt şekli doğru sizce? Çünkü günlük hayatta buna benzer bir
İlgili Soru;

---------------------------------------------------------

- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor mu?

+ • hayır, oynanmıyor | • evet, oynanmıyor..

---------------------------------------------------------

Burada hangi yanıt şekli doğru sizce? Çünkü günlük hayatta buna benzer bir çok konuşmalara şahit oluyorum, kafam karışmıyor değil.
Olası yanıt, yanıtlar için şimdiden teşekkürler...
0
urnganic
(14.11.13)
Sanki "Evet, oynanmıyor" cevabı için "Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor değil mi?" gibi sorulması lazım. Ama tamamen sallıyorum tabi..
0
quaker
(14.11.13)
bence evet oynanmıyor demek daha mantıklı. ama sanırım dilbilgisi olarak hayır doğru olan.
ama benim kafamı da karıştıran konuşardan biri. cevaplarımın doğruluğundan emin değilim.
0
goldentitan
(14.11.13)
Hayır oynanmıyor, soru aslında oynanıyor mu demek istiyor.
0
redeath
(14.11.13)
Akademik olarak doğru olanı Evet, oynanmıyor bence.
0
hicunutmam
(14.11.13)
birincisi daha doğru gibi ama vurguya göre de değişebilir.

oynanmıyor öyle mi? dese cevap olarak evet derdim.
0
blackmamba
(14.11.13)
En sevdiğim sorunlardan biri bu, çok güzel kafa karıştırıyor.
Benim yöntemim şu; önce soruyu çeviriyoruz:
- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanıyor mu?
+Hayır, oynanmıyor.
Bu soru ve yanıt kuşku oluşturmayacak şekilde doğru. Buradan bu soruyu tersten sorunca yanıtı da ters vermemiz gerekir diye düşünüp "evet, oynanmıyor"a oy veriyorum.
0
whoosie
(14.11.13)
- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor mu?
+ evet, oynanıyor.

oldu mu? olmadı. o yüzden "+ evet, oynanmıyor." olacak.
0
himmet dayi
(14.11.13)
oynanıyor mu? evet, oynanıyor. ya da olumsuzu hayır, oynanmıyor.

oynanmıyor mu? evet, oynanmıyor. ya da olumsuzu hayır oynanıyor.

doğrusu budur.
0
sporty
(14.11.13)
- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor mu?
+ Evet, oynanmıyor

- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanıyor mu?
+ Evet, oynanıyor
0
ergunplak
(14.11.13)
Şöyle düşünmek lazım; cevabım tam tersi (oynanıyor) olsa ne diyecektim?

---------------------------------------------------------

- Cenk, senin bilgisayarında call of duty oynanmıyor mu?

+ • hayır, oynanıyor | • evet, oynanıyor..

---------------------------------------------------------

Cevap "oynanıyor" olsa "hayır, oynanıyor" diyecektik, değil mi? Çünkü "evet, oynanıyor" demek çok saçma olurdu. Bu durumda:

oynanıyorsa: "hayır, oynanıyor"
oynanmıyorsa: "evet, oynanmıyor"

şeklinde olmalı. Çünkü şöyle olması tutarsız olur:

oynanıyorsa: "hayır, oynanıyor"
oynanmıyorsa: "hayır, oynanmıyor"

Sonuç: Doğru cevap "evet, oynanmıyor.."
0
long live rock n roll
(14.11.13)
soru bir evet/hayır sorusu olduğundan evet ya da hayır dediğinizde sorunun cevaplama faslı tamamlanmış oldu. sonrasındaki 'oynanmıyor' kısmını ayrı düşünmek gerek, zaten bu nedenle araya virgul koymak gerekiyor.

soruya evet cevabı verdiğinizi varsayarsk, ardından oynanmıyor ile kendi içinde çelişki yarattığınızdan doğru cevap 'hayır, oynanmıyor' olmalı.
0
burgcry
(14.11.13)
nereye bu gidis
(14.11.13)
(6)

İstanbul anadolu yakasında iyi balık lokantası...

sonhakan
var mı tavsiye edebileceğiniz
var mı tavsiye edebileceğiniz
0
sonhakan
(14.11.13)
Alkolsüz dersen Sahrayıcedit'te Yakamoz var, fiyatları da gayet iyidir
0
zaugnakhaldun
(14.11.13)
alkollü dersen idealtepe sahil'de "poyraz" var.

ayrıca;

anadolu hisarında lacivert restaurant var,

onun sırasında "uskumru" var.

suadiye'de çatana var.
idealtepe sahil'de çapari var.

bunların hepsi iyi.

poyraz'a dikkat et ama, yeni simalara hesabı baya kabarık getirirler genelde.
0
brotha b
(14.11.13)
kadı nimet, kadıköy.
0
nereye bu gidis
(14.11.13)
koşuyolu ceviz ağazının yanında radika var, ortamı çok hoşuma gitmişti fiyatlar ortalama üstü diyebiliriz ama alkolde baya geçiriyorlar.
0
Golgi
(14.11.13)
Küçükyalı Balıkçısı.
0
civardanegezer
(14.11.13)
Bir donem haftada uc kez balik yemeye cikmis biri olarak; Tuzla - kiraca

Bunlarin balik corbasindan iyisini icmedim hala.
Levrek pirzola yaptirin
Izgara kalamar yaptirin
Patlican salata

Ohh
0
nop
(14.11.13)
(3)

sure ya da ayet arıyorum

allstar
Küçükken din dersinde bir sure ya da ayetten bahsetmişti hoca tam da hatırlaymırum.İnanmayan birine islamı anlat anlamazsa bir daha anlat gene anlamazsa zorla anlat gibi bir şeydi var mı böyle bir ayet sure falan?
Küçükken din dersinde bir sure ya da ayetten bahsetmişti hoca tam da hatırlaymırum.İnanmayan birine islamı anlat anlamazsa bir daha anlat gene anlamazsa zorla anlat gibi bir şeydi var mı böyle bir ayet sure falan?
0
allstar
(13.11.13)
zorla anlat kısmi garip geldi. zorla nasıl anlatıcan.

şu var.

“Bir kötülük gördüğünde elinle düzelt, ona gücün yetmiyorsa dilinle düzelt, ona da gücün yetmiyorsa kalbinle buğz et, işte bu -kalple buğz etmek- imanın en zayıf derecesidir.”
0
hepiniz oleceksiniz
(13.11.13)
Hepiniz oleceksiniz'in dedigi de sure ya da ayet degildir. Zorla anlat yok, tam tersi, "cok kasma" mealinde ayet var.
0
nereye bu gidis
(14.11.13)
öyle bir ayet yok.
0
dafaiss
(14.11.13)
(9)

atatürk

uzunuzunilgi
atatürk bu aralar o kadar çok tartışılıyor ki..sakinliğimi koruyamıyorum böyle olunca da dinlemiyorum bile artık atatürk le dalga geçenleri vs.atatürk ü putlaştırmıyorum.evet insan evet hataları var tabi.kim mükemmel ki değil mi ? yanlış politikalar olmamış mı elbet olmuş ama şöyle bir bakınca kesin
atatürk bu aralar o kadar çok tartışılıyor ki..sakinliğimi koruyamıyorum böyle olunca da dinlemiyorum bile artık atatürk le dalga geçenleri vs.atatürk ü putlaştırmıyorum.evet insan evet hataları var tabi.kim mükemmel ki değil mi ? yanlış politikalar olmamış mı elbet olmuş ama şöyle bir bakınca kesinlikle ama kesinlikle saygı duyulması gerekildiğini düşünüyorum.
atatürk ü sevmiyorum demek dillere dolandı ya da benim çevreme birikti bu adamlar bilmiyorum.

şimdi soruya gelince,

1-bu aralar atatürk neden bu kadar gündemde ? neden sevilmeme oranı arttı ? millet zaten sevmiyordu da şimdi mi açığa çıkarmaya başladılar bunu ?
2-sevmeme daha doğrusu saygı göstermeyip tamamen kötüleme gerekçeleri neler ?
3-atatürk-din konusunda fikirlerinizi de alabilir miyim ?

bu arada herkes atatürk ü sevmeli demiyorum,kızdığım şey direkt dalga geçmeleri nefret ediyorum modunda olmaları falan.bu duyuruyu okuyup da atatürk e karşı soğuk olanlar yazarsa cevaplarıma daha sağlıklı cevaplar bulabilirim hatta.

şimdiden herkese teşekkürler.
iyi geceler
0
uzunuzunilgi
(13.11.13)
1- atatürk'e laf etmek artık kolaylaştı. eskiden adamın şeyinden kan alırlardı afedersiniz.
2- tamamen kötülemenin sebebi, birincisi cehaletten, ikincisi de iktidar olan atatürkçülük düşüncesinin yobazlığına karşı bir tepki olarak. (türkiyedeki ateistlerin daha "aşırı" ateist olmaları gibi, çünkü burada çok yobazlık var ve doğal olarak tepki gelişiyor bu yobazlığa)
3- atatürk "din vardır ve lazımdır" demiştir. :))))))))))))))
şaka bir yana, atatürk dindar olmadığı gibi din ile pek ilgisi olan bir insan da değildi benim bildiğim kadarıyla. müslüman olmasaydım, doğrudan "atatürk müslüman değildi" derdim. ama müslümansa, bu durumda benim inancıma göre bu iftira olacağı için bunu demekten sakınırım.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
1-) 10 kasım için koç holding ''olmasaydın olmazdık'' şeklinde bir reklam yayınlamıştı. bunun üzerine de sancaktar dergisi akit gazetesine ''olmasaydı da olurduk'' şeklinde ilan verdi. bu sıralar bu yüzden bu kadar gündemde. bu ilandan cesaret alan, gaza gelen sevmeyenler de internet ortamında saygısızca nefret söylemlerinde bulunmaya başladı.

kesinlikle anlarım, elbette eleştirilecek yanları vardır ki kendisi putlaştırılmak istememiştir sonuçta. ancak saygı duymamak ayrı bir şey.
eleştirebilirsin, sevmeyebilirsin ancak alenen insanları kutuplaştırarak, tahrik ederek böyle ilanlar vermek saygısızlığa girer diye düşünüyorum.

2-) saygı duymadan kin kusma gerekçeleri tamamen dini sebepler. dini olguları ve kitleyi arkalarına alarak atatürk ve kitlesini bu yönden vurmak istiyorlar anlayacağınız.

3-) atatürk-din konusuna gelince insanlar daha doğrusu kendisini sevmeyenler insanlar bunu bir ayrışma aracı olarak kullanıyorlar. günümüzde tamamen ''atatürk'ü seviyorsan dinsizsin'' gibi alenen bir düşünce ortamı oluşturuldu.

benim düşüncem ise atatürk'ü sevmek veya sevmemenin dine bağlanması manasız. tamamen kutuplaştırma derdinde olan aşırı muhafazakar kesim dini, atatürk'e karşı bir koz olarak kullanma gibi manasız bir girişim içindeler.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.11.13)
bir de 3. soruya mühim bir cevabı unutmuşum. atatürk, "islam terakkiye manidir" düşüncesinde bir insandı bence.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
yanlış şeyleri şimdiye kadar insanlar asla ve asla dillendiremediği için, özgürlük olunca hepsi bir anda ortaya çıkmaya başladı. bir süre daha böyle devam eder, bi 20 yıl sonra normalleşiriz. "kim mükemmel değil ki.s" diye basitçe geçiştirilecek şeyler değil yalnız.
0
tescillimarka
(13.11.13)
1) Ben bu konunun bu aralar fazla konuşulmasını reklamla bağdaştırmıyorum çünkü son birkaç yıldır var bu olay. Popüler oldu gibi bişey. Bir aralar nasıl millet ateist olduğunu söyleyip vs marjinal olduğunu sanıyorduysa (lafım marjinal olduğunu düşündüğü için ateist olduğunu söyleyenlere.) şimdi de Atatürk'ü sevmiyorum demek marjinallik gibi bişey.

2) Saygı subjektif bi kavram. Yani kimse kesinlikle Atatürk'e saygı duymak zorunda diye bişey yok. Yaptığı şeylerle senin saygını kazanmış olabilir ama bir başkasının nefretini kazanmış olabilir. Bu normal bir şey. Ama önemli olan, Atatürk'e değer veren, saygı duyan insanların görüp / duyabileceği yerlerde ağır, hakarete varan, dalga geçen vb. şeyler söylenmemeli. Bu da diğer insanlara saygıdan olması gereken bir şeydir. Diğer insanlara saygı duymayan biri de zaten kendi gibilerle bir arada olur sadece. (Sevmediğini belirtmeyi saymıyorum buna, Atatürk'ü sevmediğini söylemek saygısızlık olmaz.)

3) Ben kendisinin dini inancı olmadığını veya olsa bile öyle lafta sözde olduğunu düşünüyorum. Ama her siyasi, dinin gerekli olduğunu düşünür.

Kendimin Atatürk hakkındaki düşüncelerine gelecek olursam, ben seviyorum bireysel özelliklerini. Yani dinlediği müzikler, rakı ve sigara ile olan ilişkisi aramızda bir samimiyet kuruyor sanki. Beraber oturup içmek istediğim adamlardan biri. Giyim kuşamı, karizması, hitabet sanatı vs. ile de gayet saygı duyduğum bir insan.

Siyasi yönüne gelecek olursak tam olarak seviyorum veya tam olarak sevmiyorum diyemem. Dönem şartlarına göre çok yerinde ve akıllıca kararlar aldığı kadar, Dersim olayları ve radyolarda Türkçe müziğin yasaklanması gibi olaylara anlam veremiyorum. Bu nedenle katıksız savunduğum ve sevdiğim birisi değil Atatürk.

Ancak dediğim gibi, öyle bir dönemde elini taşın altına koyma cesaretini gösterip -belki de kapasitesi doğrultusunda- yapabileceği en uygun adımları atmış olmasıyla şahsi olarak son derece saygı duyduğum ve bu yönüyle de çok sevdiğim bir devlet adamıdır kendisi.

Ekleme: Atatürk'ün ciddi psikolojik bunalıma girdiğini düşünüyorum özellikle ömrünün son zamanlarında. Yaşadığı şeylerin ağırlığı, çevresinde güvenebileceği kimselerle arasının birer birer açılması ve en son her şeyi bırakıp gemisiyle gitme isteğini dillendirmesi bunu düşündürtüyor bana. Zaten, yaverlerinden birinin söylediğine göre koca sarayda tek başına sabaha kadar öylece oturup rakı içme olayı ciddi bunalımlar yaşadığının göstergesi. Ve bu adamın destek alacağı bir ailesi de yoktu. Kalabalıklar içinde yalnız dediğimiz adamlardandı Mustafa Kemal Atatürk.
0
materyalist imam
(13.11.13)
atatürke karşı soğuk duygularım var :)
takdir edilesi şeyler yaptığını inkar etmiyorum ama soğukluğumun başlıca kaynağı milliyetçiliğidir. çok daha birleştirici olabilirdi.
ayrıca "olmasaydı da olurduk" reklamını iğrenç buluyorum, gerçekten. bu kadar saldırgan, saygısız ve pişkin olabildikleri için iğrenç buluyorum. ama "olmasaydın olmazdık" fikrini de saçma buluyorum. olmasaydı da olurduk ki. tamam farklı olurduk ama bi şekilde bu coğrafyada birileri olarak olunacaktı yani. bi duyuru vardı geçenlerde "atatürk olmasaydı ingiliz piçi olurdunuz" diyen bi öğretmenle ilgili. iyi de o zaman da ingiliz olduğunuz için gurur duyacaktınız? koloni değiliz diyeyse bu sevinç, koloninin dibiyiz.
0
mezzosprite
(13.11.13)
1- Aslında tarihte çok basit bir kural var. Bu dünyada kötüleyen kötülenir. Atatürk de vakti zamanında kendinden önceki yönetimi bir manada kötüledi (ki o günün şartlarında ulus devlete sağlıklı bir geçiş için bu kötüleme gayet normaldi) Neticede bugüne baktığımızda halk içinde muhafazakar demokratlar, liberaller ve islami hassasiyet taşıyan kesim de şuanda bu zihniyeti kötülüyorlar. Bütün bu gruplar Atatürk'ten nefret ediyor anlamında söyleyemeyiz ama bu ülkede herkesin Atatürk'ü "olma" sebebi olarak görmediği aşikar..

2- Gerekçesi ise tabiki dünya görüşüdür. Doğuyu benimseyen, kendini batılı gibi görmek istemeyen halk kendisine tepeden inme dayatılan ilke ve inkılapları benimsemedi.
0
psmstc
(13.11.13)
1- Yaşadığımız ülkede, Atatürk, bir siyasetçi, devlet adamı vb. olmaktan öte bir yere kondu. Çocukların ilk öğrendiği kelimeler arasına girdi, küçücük çocuklar onun adına yemin etti, adına "manevi şahsına hakaret" adında özel yasalar çıkarıldı, neredeyse her 100 kişiye 1 heykeli/büstü dikildi ve nihayetinde darbeler vesilesiyle "aldığın nefesi ona borçlusun" diye bir şey türetildi.

Bu durum, ilk defa kemalist bir gelenekten gelmeyen bir hükümet döneminde yavaşça ortadan kaldırılıyor. Ben iktidarı destekliyor falan değilim ama yaşadığımız sürecin sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

2- Atatürkü sevmek, saygı duymak zorunda değiliz. Atatürk, ulvi falan değildir. Bir insandır. Kendi adıma Atatürk'e saygı duymuyorum, saygı duymak zorunda değilim, sevgi de beslemiyorum. Neden mi?

Öncelikle, Atatürk, bu Atatürk mitini yaratan kişinin kendisidir. 1919'da Samsun'a padişahın emriyle yola çıktığı halde, bunun aksini anlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı neredeyse baştan aşağı bir efsanedir. Yola çıktığı önce İttihatçılar başta olmak üzere sonradan Kazım Karabekir vb. bütün arkadaşlarını kendine rakip olarak görmüş ve sürekli tasfiye etmiştir. Bu tasfiyelerde bazen "ihtimaldir ki bazı kelleler" uçmuştur.

Topal Osman başlığına bir bakın. Acımasız bir katliamcı olan bu adamı korumuş kollamış, kendisine "koruma" yapmıştır.

İdeolojik olarak ulus devlet inşasını ırka dayandırmıştır. Nüfusun hatırı sayılır bir kısmı olan müslüman olmayan veya müslüman olup türk olmayan nüfusa yönelik sürgün, baskı politikalarının mimarıdır.

Daha da basit ve önemli neden, Atatürk, diktatördür. Şaşırmayınız. Atatürk'ün yaşadığı dönemde çok kısa bir aralık dışında tek parti diktatörlüğü mevcuttur. Atatürk'ün genel başkanı olduğu parti dışında siyasi faaliyetler yasaklanmıştır. Adı Cumhuriyet olan ama gerçekte, tek bir kişi tarafından yönetilen bir ülkede, gerçekten cumhuriyetten, demokrasiden bahsetmek mümkün olabilir mi?

Tarihi resmi kaynaklardan değil de, bilimsel araştırmalardan önyargısız okur, tartışırsanız, bir anda kendinizi inanılmaz bir yalan denizinde yıllar boyu kalmış olarak bulursunuz.

3- Şahsi kanaatim Atatürk'ün politik strateji ve taktikler konusunda başarılı olduğudur. Atatürk'ün din ile ilişkisi de tam da bu eksendedir. Yeri gelip fetva çıkarttıran, islami söylemi kullanan, yeri geldiğinde de sekülerleşen bir yapısı vardır. Dönemin hemen bütün ulusçu siyasetçileri gibi, kişisel olarak seküler ama tanrısal inancı olan biri olduğunu düşünüyorum. Ama öyle namaz niyazla işi olduğunu sanmıyorum. Ateist olduğuna da inanmıyorum.
0
ben bizzat kendim
(14.11.13)
1- gündem değiştirme ve kendi pisliklerini örtme. gücenme lütfen, sen gibi anlamsızca sinirlenen insanları oyalıyorlar işte böyle.
2- 24-38 dönemini okuman yeterli, görebilirsin. Sen "elbette hataları olmuş" diye geçebilirsin ama o hatalar kanından canından insanların zulüm görmesine neden olduysa tepkin bu kadar basit olamıyor; gerçi buna da gerek yok biraz vicdan yeterli. ayrıca saygı gösterme zorunluluğu da çok saçma. zaten bu "son dönemlerde..."ki tepkinin sebebi de o, bastırılmışlık. Eskiden bu kadar rahat yazılıp çizilemiyordu, şimdi birden serbestleşince, ki bunda interneti kontrol mekanizmasının pek etkili olmaması da bir etken, "acısını çıkarmak" misali bokunu çıkaran da oluyor elbette.
3- hiçbir önemi yok benim için.
0
dafaiss
(14.11.13)
(8)

alevilik-bektaşilik, tasavvuf hakkında kitap

denizin kulleri
merhabalar.alevilik-bektaşilik ve tasavvuf hakkında kitaplar arıyorum. niyetim bilgi edinmek; ancak direkt din felsefesi kitabı gibi olmasa, eğlenelim öğrenelim tadında olsa çok güzel olur.gerçeklikleri çarpıtmayan roman vb. bir şeyler bulabilir miyim? en azından konuya iştahımı artırır.veya çok ağı
merhabalar.

alevilik-bektaşilik ve tasavvuf hakkında kitaplar arıyorum. niyetim bilgi edinmek; ancak direkt din felsefesi kitabı gibi olmasa, eğlenelim öğrenelim tadında olsa çok güzel olur.

gerçeklikleri çarpıtmayan roman vb. bir şeyler bulabilir miyim? en azından konuya iştahımı artırır.
veya çok ağır olmayan başka türlü kaynaklar da olur.

yardım ederseniz çok sevinirim, teşekkürler! :)
0
denizin kulleri
(13.11.13)
ciddi bir şey arıyorsanız bedri noyan'ın 9 ciltlik bir serisi var.
0
yol
(13.11.13)
ben reha çamuroğlu'nun "değişen koşullarda alevilik" kitabını okumuştum. teoriden çok, alevilerin şu anki pratik inanç ve yaşayışlarını aktarmaya çalıştığı için sosyolojik manada bir bilgilenme istiyorsanız daha faydalı olur kanaatindeyim.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
@cigerdelen

Makalat'ı okuyacaksa,kimden olduğuna dikkat etmek gerek :)
0
yol
(13.11.13)
Ömer Tuğrul İnançer hocanın güzel kitapları var. Hiçbirini okumadım ama belki onlardan biri sizin isteğinizi karşılıyordur. İsterseniz bir bakabilirsiniz.
0
aguilas negras
(13.11.13)
ömer tuğrul inançer oku. o çok popüler :) dsjdksjkdsk. Hamile kadından korkan adam ya o. Okuma onu.
0
theodor
(13.11.13)
ahmet ümit-bir ses böler geceyi
0
cldplay
(13.11.13)
ömer tuğrul tipi adamlardan uzak dur da kimden okursan oku.
Bana kalırsa kaynak okumadan önce birinci ağızdan, yani bir aleviden bektaşiden dinlemen daha faydalı olur.
Tasavvuf için de üstte yazdıklarım geçerli, yani ö.tuğrul tipi adamlardan okuma. Tasavvufun asıl ruhu ve cevheri hallac-ı mansurdadır, karmatilerdedir. Sonra şeyh bedreddin'e bak. Onları oku araştır. şimdi aklıma gelmiyor ama o konuda kaynak önerebilirim, yazarının adını unuttum. Onlar için de yok kafirmiş yok eşlerinipaylaşırlar vb. İftiracılara denk gelirsen doğrudan at çöpe. Zaten onlar da yine başa döndük inançer tipi adamlar oluyor.
0
dafaiss
(14.11.13)
buldum, hatrlayamadım dediğim kitap şu:
abdullah ekinci- ortadoğuda marjinal bir hareket:karmatiler.
0
dafaiss
(14.11.13)
(2)

e vadeli hesaptan kesilen ücret

iddaaci
Garanti Bankası kesiyor. Var mı kesmeyen filan? Ya da bunu devlet mi kesiyor? Her bankadan kesiliyor mu?
Garanti Bankası kesiyor. Var mı kesmeyen filan? Ya da bunu devlet mi kesiyor? Her bankadan kesiliyor mu?
0
iddaaci
(13.11.13)
ücretin tam adı nedir?
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
ne ücreti?
stopaj mı? gelir vergisi olarak %15 gibi bir miktar tüm vadeli ürünlerden kesiliyor. garantiyle alakası yok.
tabi soruyu düzgün sorsanız anlayacaktık baştan. soruya soruyla cevap verdiriyorsunuz illa...
0
ozdek
(13.11.13)
(8)

hiç bir şey yapmadan öylece durma

ronartest
hiç bir şey yapmadan öylece durma halini tek kelimeyle karşılayan bir ifade var mıdır?
hiç bir şey yapmadan öylece durma halini tek kelimeyle karşılayan bir ifade var mıdır?
0
ronartest
(13.11.13)
dikilmek?
0
rock n roll
(13.11.13)
dikilmek güzel, evet. bir de kalakalmak var ama o daha çok tepki gibi.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
beklemek.
0
zgrydn
(13.11.13)
diñelmek'tir efendim, geniz N'si ile telaffuz edilir yörük ellerinde
0
fallopian
(13.11.13)
dikilmek güzel ama bana oturmalık hali lazım bunun.
0
🌸ronartest
(13.11.13)
pineklemek
ya da sadece "oturmak" deseniz.
0
neyleyim
(13.11.13)
pineklemek +1
0
kibritsuyu
(13.11.13)
eylemsizlik

hatta abartayım

zugzwang
0
nwnd
(13.11.13)
(10)

kara para aklamak tam olarak ne demek

Sarix
cok basitce aciklayabilir misiniz?benim 10 trilyonum var diyelim kacak ulkeye soktugum, gittim ev aldim 20 tane. kara para aklamis oldum mu?
cok basitce aciklayabilir misiniz?
benim 10 trilyonum var diyelim kacak ulkeye soktugum, gittim ev aldim 20 tane. kara para aklamis oldum mu?
0
Sarix
(13.11.13)
paranı legal şekilde kazanmış gibi göstermek. bunun için bu parayı oradan kazanmış gibi gösterebileceğin bir işletme kuruyorsun, ya da burayı satın alıyorsun. sahte satışlar yaparak, karını olduğundan daha yüksek göstererek vergi dairesi sana "bu parayı nereden buldun?" sorusunu yönelttiğinde verecek bir cevabın oluyor.
0
zgrydn
(13.11.13)
sen 10 ev alırsan (teoride) devletin bu adam ne iş yaptı da bu kadar para kazandı, biz şunu bir araştıralım deyip çevirdiğin haltları bulması lazım. bunun olmaması için de o parayı ticarette yada benzeri şekilde başta bir işte gelir gösterip sağ cebinden alıp sol cebine koyman lazım. sonra biri sana bu kadar parayı nereden kazandın diye sorduğunda şu işten diyebilirsin.
0
yakuza123
(13.11.13)
Olmadın. O 20 evi hangi parayla aldığını merak ederler, sorarlar. Önce o parayı çaktırmadan kazanman lazım. Gidersin dağ başında bir yere "dayının yeri" diye mekan açarsın. Kredi kartı koymazsın, tüm işler nakit olur. Sonra sürekli müşteri geliyormuş gibi fiş kesersin. Paralar aklanır.
0
kanepeee
(13.11.13)
kanepee doğru söylüyor. yani mühim olan, o paranın sana gelmesini legal göstermek, harcanmasını değil.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
mesela bir otobüs şirketi kurarsın, ankaradan istanbula günde 500 tane yolcu taşıyor gibi gösterip kimseyi taşımazsın, sadece yolcu vergisine malolacak şekilde 500x50 desen 25000tl aklarsın. %18 ini vergiye verince kimse sana sormaz nerden geldi bu para? diye.

basit ve kapsamsız bir örnek ama sistem genel olarak böyle işliyor.
0
calligrapher
(13.11.13)
eski bir kemal sunal filminde vardı. kemal sunal milli piyangodan büyük bir para kazanıyordu.
adamın teki de o bileti adamdan satın almak istiyordu. çünkü elinde yasal yollardan kazanılmamış çok para vardı.
adamın kemal sunalın biletini alacak, ve devlet "nerden buldun bu kadar parayı" derse de piyangodan kazandım diyecekti.
Ben ordan öğrendim kara para aklama olayını.
yani elindeki o nerden feldiği belli olmayan 10 trilyonu yasal bir yoldan kazanmış gibi göstermeye denir.
0
innerbliss
(13.11.13)
bilet olayı pek doğru değil. zira bileti satıyorsun ve bileti başkası tahsil ediyor. sonuç itibariyle elinde resmi bir belge yok. belge lazım.
0
sifirin altinda
(13.11.13)
Mesela lunaparklar çok iyi yerlerdir para aklama için, o kadar bilet satmazsın ama sattın gösterirsin çok rahat.
0
ekaterina
(13.11.13)
ev alarak olmaz.

kara para aklamak özetle kayıt dışı olan bir parayı kayda almaktır. örneğin bir spor salonu açar üye sayısı 100'ken 1000 kişi kaydolmuş gibi gösterirsin. bu gerçekte olmayan insanların parasını kasaya sen önder vergisini verip kdvsini ödersen o parayı aklamış olursun.

aynı şey oto yıkama için de geçerli. ancak bunlar masrafı çok yüksek uğraştırıcı yöntemler kitabına uygun ltd veya aş üzerinden çok daha büyük ve az masraflı aklama yöntemleri mutlaka vardır.
0
orpheus
(13.11.13)
(9)

niyetsiz oruç

cosmicgadin
hiç bişey yemedim, niyet te etmedim. şimdiden sonra niyet edip oruç tutulur mu?
hiç bişey yemedim, niyet te etmedim. şimdiden sonra niyet edip oruç tutulur mu?
0
cosmicgadin
(13.11.13)
eğer sahurdayken ertesi gün oruça tutayım niyetiyle yatıp, ertesi gün de niyet etmeyi unuttuysan tutulur.
ama bu saate kadar aç durup da, "madem açım, oruç tutayım bari" diye karar verirsen bu saatte sanırım pek sayılmaz.
0
innerbliss
(13.11.13)
olmaz, öğlen ezanına 1 saat kalana kadar niyet edilebilir. yine de isterseniz müftülüğü arayıp sorabilirsiniz.
0
elikası
(13.11.13)
enkolaykullaniciadi
(13.11.13)
farz oruçlarda olur, örneğin ramazan. ancak nafile bir oruçsa olmaz.
0
al basmadan donu var
(13.11.13)
Ben de unuttum niyet etmeyi. Saat 12'yi geçerken niyet ettim.

Allah büyüktür, kabul eder inşallah.

Bu arada @innerbliss de güzel demiş.

Alo 190 fetva makamını arayabilirsin istersen.
0
aguilas negras
(13.11.13)
bugün oruç tutmaya dünden niyetliyseniz ve niyet etmeyi unuttuysanız problem olmaz.

ama innerblisin dediği gibi lan madem aç durduk şurda 4 saat kaldı bari oruç tutalım dersen olur mu emin değilim.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(13.11.13)
innerbliss doğru demiş ama nafile olduğu için sorun olmaz. farz olsaydı sorun olurdu. nafiledir, tutarsınız, elbet bir sevap gelir. :)
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
Allah olsam, buraya sormadan niyet etmiş olsan tutmuş olsan kabul ederdim. Şimdi etmem, aç kaldığında kalırsın.
0
franz kafka
(13.11.13)
siz öyle dediniz diye yedim ama sonra bunu gördüm. (Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
0
🌸cosmicgadin
(13.11.13)
(1)

Çanta aranıyor

hilmy
Böyle yandan takılan erkekler için çanta arıyorum kovalskinin ve adidasın var ona benzer nerden bulabilirim
Böyle yandan takılan erkekler için çanta arıyorum kovalskinin ve adidasın var ona benzer nerden bulabilirim
0
hilmy
(13.11.13)
beyoğlunda bir pasajda vardı o tür çantalar, istiklal'de tünel yönüne giderken sağda görülüyor dışarıdan.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
(4)

Araç muayenesi geçmiş. Acil bir bakiverin

la traviata
Dün gece alkol muayenesi için köprüde geç saatte durduruldum. Alkol almadigimdan ve her sey eksiksiz oldugunu dusundugumden rahatken, megersem arac muayene tarihim gecmis.daha onceden ceza almadigimdan dolayi 1 hafta süre verdiler. araci baglamadilar. 50 küsür tl de ceza verdiler.buraya kadar tamam.
Dün gece alkol muayenesi için köprüde geç saatte durduruldum. Alkol almadigimdan ve her sey eksiksiz oldugunu dusundugumden rahatken, megersem arac muayene tarihim gecmis.

daha onceden ceza almadigimdan dolayi 1 hafta süre verdiler. araci baglamadilar. 50 küsür tl de ceza verdiler.

buraya kadar tamam. cok da kibar ve aciklayicilardi sagolsunlar.

sorum şu ki,
benim yabanci misafirim var ve yine gec saatlerde onu gezdirme ve otele birakma işlerim olcak.

ben tekrar durdurulursam, arac baglanmaz degil mi? elimdeki ceza kagidini gosteririm ve randevu aldigimi söylerim?
yoksa şu an arabami kullanmam yasak mi o işi yaptirmadan?

şu an muayeneye gidemiyorum bu arada, bugünün geçmesi gerekiyor.
google'dan anlayamadim cevabi, size sordum.
teşekkürler.
0
la traviata
(13.11.13)
bağlanmaz, süre vermişler.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
randevu alırsanız ve kağıdı da yanınızda olursa âlâ olur.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
ruhsat sahibi ile şoför aynı ise verilen sürede o kağıt da yanında olmak suretiyle verilen süre içinde kullanabilirsin.
0
kibritsuyu
(13.11.13)
teşekkür ederim.

cuma'ya randevu aldim pendik'ten. randevu sayfasinin da ciktisini aldim nolur nolmaz o ceza kagidiyla birlikte.

ruhsat da benim, şöför de. tamam.
0
🌸la traviata
(13.11.13)
(11)

cafe isim önerisi

ben bizzat kendim
sadece siparişle çalışan işletmeme isim önerisi arıyorum. tercihen isim rakamla veya a harfiyle başlarsa iyi olur. (ürünler temel olarak çıtır tavuk, körili tavuk vb., salatalar ) aklımda 221b var şu an, (Sherlock Holmes'un evinin numarası baker street 221b) ama akılda kalıcı olur mu bilmiyorum. Ve
sadece siparişle çalışan işletmeme isim önerisi arıyorum. tercihen isim rakamla veya a harfiyle başlarsa iyi olur. (ürünler temel olarak çıtır tavuk, körili tavuk vb., salatalar )

aklımda 221b var şu an, (Sherlock Holmes'un evinin numarası baker street 221b) ama akılda kalıcı olur mu bilmiyorum. Ve evet, böyle bir göndermesi esprisi olsa süper olur.
0
ben bizzat kendim
(13.11.13)
adia
kaynak: www.youtube.com
0
bass solo take one
(13.11.13)
ankara-esat ama dediğim gibi mekandan bağımsız olacak bu. sadece sipariş.

okunduğu gibi yazılması falan iyi olur. telefonda ediya, yazarken adia falan filan.
0
🌸ben bizzat kendim
(13.11.13)
ben olsam "why did the chicken cross the road" koyarım.
0
ron dennis
(13.11.13)
911, 155 daha akilda kalici bence.. route66 veya dukkanin onunden gecen otobusun hat numarasi da olabilir..

isim dusunuyorum...
0
bigman
(13.11.13)
42
sadeceye
112sipariş
acilyemek
0
ermanen
(13.11.13)
110piliç - itfaiyenin söndüremeyeceği açlık ateşi
gallus gallus - latince tavuk turkce lezzet
123 - bir iki üç, lezzete karşı koymak güç
1e1
0
bigman
(13.11.13)
chicken69
0
armagan
(13.11.13)
artı1, +bir
0
tedirginlik hucresi
(13.11.13)
42 çok başarılı. ama kesin plaka numarası sanarlar onu :) Şimdilik favorim bu. belki de "açlığa dair herşeyin yanıtı" falan taglinelı olabilir.

dükkan sadece tavuk satmıyor bu arada, çin böreğidir, köftedir o tip şeyler de var. bu ürünleri patates kızartması, patates salatası, salata, patlıcan salatası türü şeylerle kombo menü yapıp alıyor tüketiciler.

Bir de hayvanları kesip satıyoruz da bunu ifşa etmeyi çok sevmiyom galiba.
0
🌸ben bizzat kendim
(13.11.13)
4N4nın Y3ri olsun. :)
0
yazgisiz infaz
(13.11.13)
chicken translate
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
(13)

nasıl yapıyorlar, yapıyorsunuz..

retronology
bir insanı hayatınızdan nasıl sonsuza dek çıkartırsınız? silersiniz.. bunu düşünüyorum. böyle bir şey nasıl mumkün olabilir, nasıl üstesinden gelinebilir diye. sık sık aklıma düşüyor.bilemiyorum. çöp değil ki atasınız. izleri, kokusu, düşü vs. bilmiyorum ben.bezen istiyorum, deniyorum yapmayı. olmuy
bir insanı hayatınızdan nasıl sonsuza dek çıkartırsınız? silersiniz..
bunu düşünüyorum. böyle bir şey nasıl mumkün olabilir, nasıl üstesinden gelinebilir diye. sık sık aklıma düşüyor.
bilemiyorum. çöp değil ki atasınız. izleri, kokusu, düşü vs. bilmiyorum ben.
bezen istiyorum, deniyorum yapmayı. olmuyor ama.. korkuyorum o zamanlar ben çok.

nasıl insan silinir ki hayattan bir anda?
çok sevdiğini silebilir mi insan hayatından, kalbinden..
0
retronology
(12.11.13)
olmaz öyle şey, olmuyor. Şunu hatırlattı:

"Nasıl yaşamayı bırakmak nasıl?
Bir memleket mi bu, bir elbise mi ki?
Ben nasıl yok olurum, anlamıyorum
Dünya yok olabilir belki..."
0
kampaspe
(12.11.13)
O kişinin kim olduğuna ve kişiyi hayatından çıkarmayı isteyip istemediğine bağlı bu sorunun cevabı.
Hayatından çıkmak zorundaysa, bir şekilde bir zaman sonra daha az düşünmeye, daha az aklına düşürmeye, işin mantıklı kısımlarına ağırlık vermeye başlıyorsun.

Unutmak istemiyorsan, o şekilde yaşamaya alışıyorsun ama sonunda, bir şekilde, şimdiki haliyle kalmıyor birtakım insanlar hayatınızda.
0
amelie poulain
(12.11.13)
Silemez bir anda, uzun zamanda silebilir. Çok şükür gibi unutmak insanoğlunun en önemli yetilerinden biri.

Bana öyle geliyor ki 3 ay hiç müzik dinlemesek, kimseyi ona benzetmesek unutabiliriz. Müzik önemli.
0
aguilas negras
(12.11.13)
ben yapıyorum bunu. Robot gibi oluyorum hiçbir his duymuyorum hemde. Yani duygularımı bastırmıyorum da, kızmıyorum da, sadece hiçbirşey hissetmiyorum sanki hayatımda biç bir yeri olmamış gibi.
korkutucu bir durum aslında bu, kendime şaşıyorum.
0
innerbliss
(12.11.13)
@innerbliss nasıl oluyor o süreç? ne yapıyorsunuz da hissiz kalıyorsunuz? bir anda mı?
0
🌸retronology
(12.11.13)
yani duruma göre değişiyor, bazen bana söylenen bir sözden bile soğuyabiliyorum ve o an benim için bitiyor. kendimi zorlamıyorum yani. otomatik oluyor herşey. kendimi koruma iç güdüsü herhalde. yani bilinçaltım birinin bana zarar verme durumunda direk şalterleri indiriyor.
eğer çok yakın bir insansa (birinci dereceden ailem gibi) biraz uzun sürüyor o süreç ama sonunda oluyor gene. çünkü o zaman ileride vicdan azabı ve pişmanlık duymamak için şans veriyorsunuz bir süre ama değişien bi şey yoksa çıkartıyorum hayatımdan.
0
innerbliss
(12.11.13)
duygusal bir insansan zor. ikinci olarak bencil insanlar - sevdiğim bir özelliktir. - öncelikle kendilerini düşündükleri için daha kolay çıkartıyorlar.
0
foradream
(12.11.13)
işin kötüsü normalde bencil ve duygusuz bir insan da değilim, karıncayı incitmem, yedi kat yabancı üzgün birini görsem mutlaka derdini anlattırana kadar konuşurum falan. en ufak bi şeyde gözlerim dolar, duygulanırım. ama biri kalbimi kırmaya görsün. dünyanın en soğuk kalpli ve duygusuz insanı olabiliyorum.
0
innerbliss
(12.11.13)
Çıkarılmaz ama çıkarılmaya çalışılır. En azından ona öyle gösterilir ki o da çıkarsın ve onun çıkarması ile senin cikarabilme ihtimalin artsın. Onun çıkarması çıkarman için güç versin.
0
mojiziku
(13.11.13)
ölmüş gibi düşünüyorum. üstüne toprak atıp bi de fatiha okuyup yoluma bakıyorum.
0
rentts
(13.11.13)
sorunun cevabı gamsızlık. gamsız olmak lazım. ben öyleyim mesela.

anında olup bitmez ama geçeceğini bilmek bile rahatlatabilir. bir sonraki denemen yine hüsranla sonuçlanırsa eskiyi de hatırlarsın ama o da geçer.

biraz gamsız biraz da tatminkar olunca hayat daha kolaylaşır.
0
spatzle
(13.11.13)
bütün bu hislerin aslında bir trip olduğunu düşünün.
0
nereye bu gidis
(13.11.13)
ilk kez en yakın arkadaşımla görüşmeyi kesmek zorunda olduğumda yaşadım bunu, düşünmemeye çalışıyorsun en sonunda da oluyor düşünmüyorsun, sonra gerisi geldi, gitmeleri umrumda bile değil artık
0
elyafiyaffellaffelebelyafelyaf
(13.11.13)
(2)

Uzay Belgeseli

aeroflot
merhaba sevgili astronotlar. görüntüsü çok kaliteli olan uzayla(gezegenler, galaksiler, nebulalar, kara delikler vs.) ilgili belgesel arıyorum. önerilerinizi beklemekteyim.
merhaba sevgili astronotlar. görüntüsü çok kaliteli olan uzayla(gezegenler, galaksiler, nebulalar, kara delikler vs.) ilgili belgesel arıyorum. önerilerinizi beklemekteyim.
0
aeroflot
(12.11.13)
onu bunu bırak bence what is reality? belgeseline bak önce. ha dersen ki faraziyatla beynimi bulandıramam o zaman sam neill' lı space ve morgan freeman'lı through the wormhole biraz keser. discovery planet lar da güzel, hele ki satürnün uyduları filan.
0
kediebesi
(12.11.13)
satürn'ün uyduları'nı ben de çok beğenmiştim.
0
nereye bu gidis
(12.11.13)
(8)

araç muayene gecikmesi"

teritori
Arabamın muayensini 21'inde doluyor sanıyordum, meğer 12'siymiş hıamına.cumartesi günü muayeneye götüreceğim aracı. haftasonuna kadar herhangi bir çevirmeye yakalanırsam bir sıkıntı olur mu a dostlar?
Arabamın muayensini 21'inde doluyor sanıyordum, meğer 12'siymiş hıamına.
cumartesi günü muayeneye götüreceğim aracı. haftasonuna kadar herhangi bir çevirmeye yakalanırsam bir sıkıntı olur mu a dostlar?
0
teritori
(12.11.13)
arabayı bağlarlar.
Polise bağlı ama bağlarlar yani.
Başıma benzeri geldi o yüzden diyorum. Yoksa kanunlarda nasıl geçiyor cezası nedir bilmiyorum.
0
basond
(12.11.13)
amına koyim onların bağlarlarsa.
0
🌸teritori
(12.11.13)
ben uyarı verdiklerini ( ceza ile ) ve belli bir süre içinde ( 1 hafta, 15 gün, 1 ay vs. ) muayene işlemlerini yapmanız gerektiğini duymuştum.
0
ete summer
(12.11.13)
ikincide bağlıyorlar. başıma geldi. o zamana kadar bir kere yakalanma hakkınız var. :)
0
nereye bu gidis
(12.11.13)
@basond: panik anında ortamda bulunmaması gereken adamlar vardır bildin mi? sen osun işte. "bağlarlaaarrr!!! arabayı denize aaattt!!!"

diğer arkadaşlara teşekkür ederim. basond sen cezalısın!
0
🌸teritori
(12.11.13)
"Başıma benzeri geldi o yüzden diyorum. Yoksa kanunlarda nasıl geçiyor cezası nedir bilmiyorum."

bak dostum kanunda nasıl geçiyor bilmiyorum demişim, demek ki kanunda böle geçiyormuş bana kuralı bilmeyen/yada o an beni korkutmak isteyen polis denk gelmiş demek ki.

Neyse canın sağolsun.
0
basond
(12.11.13)
6 geciktirtiğim için biraz daha fazla para vermiştim. polis çevirdi. baktı trafik sigortan varsa seni yollicam dedi. sigorta vardı ki ceza kesti bi daha kine bağlanıcak dedi polis çevirdikten 2 3 ay sonra götürmüştüm.
0
glori
(12.11.13)
@basond: bu kadar ciddiye alma hayatı. raad ol başgan :)
0
🌸teritori
(12.11.13)
(10)

otomatik c180

alm est
iş nedeni ile bir süre bunu kullanmak gerekecek fakat daha önce hiç otomatik araba kullanmadım. uzun yıllardır araba sürüyorum ama hep manueldi. pratik yapacak araba ya da zaman yok. arabayı değiştirecek talebim de olamaz bu iş önemli rezil olmak da istemiyorum.şöyle yap, şuna dikkat et diyeceğiniz
iş nedeni ile bir süre bunu kullanmak gerekecek fakat daha önce hiç otomatik araba kullanmadım. uzun yıllardır araba sürüyorum ama hep manueldi. pratik yapacak araba ya da zaman yok. arabayı değiştirecek talebim de olamaz bu iş önemli rezil olmak da istemiyorum.

şöyle yap, şuna dikkat et diyeceğiniz bir şey var mı?

(gözümün önüne arabayı aldıktan sonra kaldıramamak gibi olasılıklar geliyor pff)
0
alm est
(11.11.13)
otomatik arabayı kaldıramamak gibi bir şansın olmaz. manuel kullandıysan otomatiği gözün kapalı kullanırsın. yalnız sol ayağını boşta tutmaya özen göster, sag ayakla gaz solla fren gibi bişey yapma.
0
kullanici_adimiz
(11.11.13)
delimisin sen rahatlığın dibine vurucan.
0
tadutadu
(11.11.13)
ay neden bütün bu sadece manuel kullananların anlamsız otomatiktee napıcam sancısı.
çok daha rahat çok daha mantıklı.
ama sol ayağa dikkat istemsiz gidiyor sonra frene basma solla.
kaldıramamak mı. c180 ayağını frenden hafifçekerken ilerlemeye başlıyor zaten. kendi gidiyor yahu.
0
glori
(11.11.13)
Frene basınca duruyor gaza basında gidiyor

P r n d p park r geri n boş d drive modu

Şimdi bi daha düşün hala kullanamayacağını düşünüyorsan ehliyetinide anahtarınıda geri iade et.

Otomatik kullanamama tribi ne la? Kafanız mı güzel olm ne kullanıyorsunuz siz?
0
Sskywalkeremre
(11.11.13)
tek dikkat etmen gereken refleks olarak sol ayağını dururken kullanmamak. zira fren pedalı büyük debriyaja basar gibi zank diye basmaman önemli. Ben ilk kullanışımda sol ayağımı bağdaş kurar gibi sağ ayağımın altına almıştım. Alışınca zaten sol ayağı koyarsın en solda ayak koyma yeri vardır zaten onlarda
0
veilofsin
(11.11.13)
Arabaya ilk binişte ayna, koltuk ve direksiyon ayarlarını düzgünce yapın. Kaçınılmaz olarak yarım saatlik bir acemilikten sonra rahatça alışırsınız, hiç problem olmaz.

Vitesi D'ye çekmek için sağ ayağınız frende basılı tutulmalı.
0
cosa nostra
(11.11.13)
gaza basınca değil, freni bırakınca gidiyor otomatikler genelde. çok önemli.
0
nereye bu gidis
(11.11.13)
sol ayağını koltuğun altına doğru çek bir süre. frene debriyaj diye asılabilirsin. onun dışında c180 kullanmadım ama muhtemelen çalıştırırken p pozisyonunda, ne bileyim frene basılı tutarak çalıştırma gibi bir trick vardır. onu da anlarsın binince.

sonrası akülü araba gibi. ki mercedes rahatlığı da var. daha nolsun. bela?
0
spatzle
(11.11.13)
gazı köklerseniz vites düşürür, yüksek devire geçer. bırakınca tekrar vites yükseltir alçak devire geçer. köklemek de şart değil, gaza uyguladığınız gücü değiştirerek ile vites düşürüp yükseltebilir, devir ayarlaması yapabilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(11.11.13)
sürücü kursuna git 2 saat otomatik vitesli arabada direksiyon dersi al eğer bu kadar tedirgin oluyorsan.
0
kayranin kedisi
(11.11.13)
(9)

seks ihtiyacı hissetmemek

anonymice
2.5 sene oldu tık yok ve bu konudan rahatsız değilim.Badak level 5 mi oldum?
2.5 sene oldu tık yok ve bu konudan rahatsız değilim.
Badak level 5 mi oldum?
0
anonymice
(11.11.13)
2.5 saatte coşan ortalamamız olduğunu düşünüyorum. biraz sorun var gibi. cinsiyet?
0
alm est
(11.11.13)
normal. devam et.
0
baldur
(11.11.13)
dişiyse normal erkekse yazık.
0
rentts
(11.11.13)
mastürbasyonu iyi yapıyosun demek ki
0
kosun lan mevzu var
(11.11.13)
Rahatsız mı olmak istiyorsun?
0
arnold schwarzeneger
(11.11.13)
rahatsız değilseniz badak değilsiniz. badak bu durumdan rahatsızdır ama rahatsız olduğunu belli edecek saçma hareketlere girmez.

siz daha çok aseksüel diyebileceğimiz bir insansınız. tebrikler, melek olmuşsunuz.
0
nereye bu gidis
(11.11.13)
Hocam biraz nutella isi cozmezse kebap cozer
0
EXXE01
(11.11.13)
"dişiyse normal erkekse yazık."

Sana yazık, tam bir seksist cahilsin. @rentts
0
wynter
(11.11.13)
ciddi soruyorsan soyle soyleyeyim;

insanlar irrasyonel olabilirler, herhangi bir seyi aliskanlik edinebilirsin ya da negatif giden bir seyleri hayat bicimi olarak benimseyebilirsin.

hikikomori diye bir sey var, fast food bagimlilari var; ote yandan spor yapmayinca cani skilanlar var, kitap okuyacak zaman bulamadigi icin de uzulenler var. pozitif ya da negatif aliskanliklar...

bana kalirsa durumu kabullenmis kendini caresiz hissedip boyle olmussundur. bir sekilde porno izleyip kendini tatmin ediyorsan bu da bir aliskanlik/bagimlilik. sozlukte biri vardi bunun hakkinda uzun bir entry giren, ayrica internette arastirabilirsin pornoyu birakmaya calisan tonla adam var :)

kisaca dogana aykiri, genlerin silinip gitsin istemiyorsan bu ihtiyaci duy ve bir insan olarak kontrol altina al.
0
idexo
(12.11.13)
(4)

ciddi şizofreni belirtileri olan ve ailesinin yardım etmediği arkadaş+komşu

p shadow
öncelikle; kimseye kafama göre şizofreni teşhisi koyabilecek biri olmadığımı biliyorum. ancak yakın çevremde şizofreni hastaları ile tanışmış kişiler ve youtube'da izlediğim şizofreni ile ilgili belgeselin ilk 15 dakikası (sonra içim inanılmaz bunaldı ve devam edemedim) beni buna yöneltti.arkadaşım;
öncelikle; kimseye kafama göre şizofreni teşhisi koyabilecek biri olmadığımı biliyorum. ancak yakın çevremde şizofreni hastaları ile tanışmış kişiler ve youtube'da izlediğim şizofreni ile ilgili belgeselin ilk 15 dakikası (sonra içim inanılmaz bunaldı ve devam edemedim) beni buna yöneltti.

arkadaşım;
27 yaşında, erkek, gayet zeki sağlıklı birisiydi. uyuşturucu bağımlılığı yok fakat lsd ve hayatında ilk defa denemiş olmasına rağmen (onun için yüksek miktarda aldığı söylenen) kokaini birlikte kullandıktan sonra karakteri önemli ölçüde değişti. babası polis müfettişi olduğundan dolayı sadece bu bilgiyi kullanarak, kapısına gelen her hangi bi şikayeti bile defedebiliyor.
ailesi ile görüşüyorum, doktora götüremiyorlar, şu anda bi şekilde hastaneden birilerini çağırıp getirmeyi de pek kabul etmiyorlar (oğlunu tımarhaneye kapattı dedirtmem kafası)

gözlemlerim; (sorularınıza göre ekleme yapabilirim)
- genel anlamda bambaşka biri oldu. hiç bu kadar değişmiş birini tanımamıştım.
- diyalogları anlaşılamaz oldu. konu bütünlüğü sağlayamıyor, sorularımıza çok alakasız şekilde yanıt veriyor.
- aşırı bir egosu oldu, kimseyi dinlemiyor, tek haklı kendisini görüyor.
- davranışları konusunda şaka yaptığını, bizi trollediğini iddia ediyor.
- sağlıklı olduğunu iddia ediyor.
- aşırı derecede ilgi çekmeye çalışıyor.
- sosyal ilişkilerinde çok ani kararlar veriyor. birinden bi anda nefret edip üç dakika sonra affediyor veya tam tersi.
- 2 haftadır değişme yok, kötüleşiyor.
- hiç uyumuyor.
- herkesle tartıştı, kavga etti. çok sakin, hatta insanları kavgadan uzaklaştıran birisiyken artık aniden agresifleşebiliyor. babasını dövdü, babası elini kaldırmadığını ve kum torbası gibi durduğunu söylüyor. bu olayların hemen başında kız arkadaşımla da kavga etmişti, kız arkadaşım sonunda dayanamayıp (ilk defa) onu evden kovmuştu, ona da çok içerlemiş durumda.

son olan olayı anlatayım,

ben kız arkadaşımla yaşıyorum. bu kişi de hem çok yakın arkadaşımdı hem de karşı daireme taşınmıştı. bahçe katında oturuyoruz.
geçen gün yatak odamıza bir bıçak bırakmış. bunu şu şekilde yapıyor, yatak odamız bahçe tarafında, çok dandik bir ahşap kapımız ve üstüne asma kilit takılı bir demir kapımız var. demir kapıyı geçememiş ama demirlerin arasından ahşap kapıyı zorla açmış, (ya biz uyurken ya da evde yokken) yere bir bıçak bırakmış. bunu da pek çok kişiye anlatmış.

bu arada, bu iki haftalık süreçte gerçekten yıprandım. inanılmaz huzursuzum. kız arkadaşımdan nefret ettiğini söylediği için ona bir zarar vermesinden de endişeleniyorum. bi kaç gün arkadaşlarda kaldık ama o da zor oluyor bizim için. taşınmak istesek maddi gücümüz yok maalesef.

sizce nasıl bir yol izlemeliyim, nasıl davranmalıyım?

edit 1:
üsteki metni aynen, bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine de gönderdim. belki bi şekilde yardımcı olurlar.

edit 2:
bakırköy'den; "Göndermiş olduğunuz mailiniz değerlendirmeye alınmıştır. Anlattığınız bilgiler gereği, bağlı bulunduğunuz Cumhuriyet Başavcılığına giderek ilgili kişi hakkında bildirimde bulunmanız gerekmektedir." şeklinde bir dönüş geldi.
0
p shadow
(11.11.13)
savcılığa gitmeyi deneyebilirsiniz. savcı, polisin bir nevi üstü (polisin, adalet için hizmet dediği kısım) olduğu için gerekeni yaptırma ve mahkemeye sevk etme imkanı olabilir.
0
nereye bu gidis
(11.11.13)
sizin adınıza çok üzüldümi sizle benzer bir durumdayım. sevdiğim bir arkadaşımın henüz şizofreni tanısı kesinleşmese de şizofreniform bozukluğu var.

1 ay kadar önce burada bir duyuru yapmıştım. ot, bonzai, lsd vs kullanımı ile ilgili. arkadaşımın durumundan da bahsetmiştim. mesajla üstüme çullanmışlardı. umarım artık bir şeyler değişir.

benim arkadaşıma uyguladığım yöntemden bahsedeyim size. ama öncelikle bir psikiyatriste götürmeye ikna etmeniz gerekli. kafasındki engelleyemediği düşünceler ilaç ile biraz olsun diner çünkü.



arkadaşımın da egosu çok yüksek olduğu için, akıl sağlığından endişe ettiğimizi göstermedik, onun yanındaymış gibi, sadece şu aralar olan iç sıkıntısını gidermek için bir doktora gitmesi gerektiğini söyledik. ilacı fazlasıyla reddetti, en son söz vermiş doktoruna, içiyordu.

şu an onun dediklerine karşı saldırgan tutum sergilemediğim için, diğer arkadaşlar gibi deli demediğim için bir tek bana güveniyor. bunu kullanmaya çalışıyorum. onu kendi egosuyla yeniyorum. her düşüncesini dinleyip mantıklı antitezler sunuyorum, aslında kendinin bulmasını sağlıyorum.

inançlı birisi, korkuları vardı. cinler ve ona uygulanan düşüncelerine müdahale ile ilgili. ona felak, nas okumasını, namaz kılmasını söyledim. en azından içi rahat. onlar uğraştıkça, bu imanla kalkan oluşturuyor şu an.

kullandığı maddeyi bıraktıramadım sanıyorum. çünkü istediği an yapmaması mümkün değil. bıraktığı zaman ve ilaçlarını düzenli kullandığında kısa bir düzelme hali olmuştu, mutlu etmişti beni. ancak yine ot içtiği için eski haline döndü. ot çok masum bir şey onun için.

kız arkadaşınız ve sizin sağlığınız için, onun dilinden konuşun, yanında olun. ama doktora gitsin. ailesi, kötü bir sonuç olunca mı doktora götüreceklermiş ayrıca, böyle şeyde artık elalem ne der olmaz.

sizlere de kolaylıklar diliyorum
0
fallopian
(11.11.13)
Durum 2 haftadır böyle demişsiniz. Etken maddeleri aldıktan sonra 2 hafta mı geçti ? Şu sebeple soruyorum, 2 haftada toparlayamamış olabilir bünyesi. Herkes aynı etkiyi vermiyor. Eroin kullandıktan 1 ay sonra etkisini hala hissettiğini söyleyen insanlar var.
Gerçi kafamda canlandırmaya çalışıyorum da, herkes üzerine düştüyse ilk zamanlar böyle gider ne yazık ki. Şımarmış belli ki (doğru tabiri bulamadım), doktora kesinlikle gitmesi lazım, şu noktada tek dinleyebileceği kişi o. Babayı dövmeye fln geldiyse siz bireysel olarak zor durdurursunuz. Babasıyla konuşmayı denediniz mi ? Aile dışından bu duruma müdahale etmek çok zor. Mümkün değil ikna edemezsiniz, ego tavan yapmıştır tahmin edebiliyorum.
Geçmiş oslun.
0
liriamer
(11.11.13)
etken maddeleri almasının üzerinden iki hafta geçti, lsd'yi daha önce kullanmıştı fakat bu tutarlı bir uyuşturucu değil. bu sefer kullandığı daha farklı etkilemiş olmalı. ya da kokain ile birlikte kullandığı için bu şekilde etkilemiş olabilir.

yakın arkadaşı olduğum ve bu ortamlara girmesine biraz vesile olduğum için (her ne kadar kendisini durdurmaya çalışsam da) babası en başta beni suçluyor. ne yapacaklarını da bilemiyorlar. zorla doktora götürmek istemiyorlar, ikna çabaları da sonuçsuz kalıyor.
0
🌸p shadow
(11.11.13)
(12)

beyler baba olmak için ideal bir yaş var mı sizce?

yue
idealini değilde sizin baba olmak istediğiniz yaşı da paylaşabilirsiniz.
idealini değilde sizin baba olmak istediğiniz yaşı da paylaşabilirsiniz.
0
yue
(11.11.13)
Bence 30-32 aralığı ideal. Yaş 27 şu anda.
0
Dr_Stat
(11.11.13)
Aldığın sorumluluklara göre değişir. Mesela abim 28 yaşında, işi falan yerinde ama eve alışveriş yaptığını son 5 senede 2 defa falan gördüm. Bu bence önemli bir kriter, evlenince gerekli sorumlulukları edinir ama biraz zorlanabilir. Ha bir de askere gitmedi ama birkaç ay içinde evlenecek. Bu da önemli bir sorun bence.

Ben 20 yaşındayım. Şimdilik para kazanmıyorum ama sorumluluk sahibi olduğumu düşünüyorum. O da benim hakkımda tam tersini düşünüyor işin ilginci.

Ben konuya çok yanlış yerden girdim galiba, tam olarak aklımdakini de aktaramadım galiba. Neyse cevabım 27-28 yaş iyidir gibi. Üniversiteyi bitirdikten sonra 4-5 yıl geçirilirse iyi olur bir aile kurmak ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için.
0
aguilas negras
(11.11.13)
29-32
0
gogu delen adam
(11.11.13)
Ekonomin iyiyse 30 sonrası iyi bence, ama ekonomi ofsaytsa çocuğa yazık olur.
0
redeath
(11.11.13)
Belki erken gelebilir ama ben 26 civarında baba olmak istiyorum. Şu anda yaşım 22 ve çok şükür işim ve maaşım iyi, baba olmak namına tek eksik evlenecek birini bulmakta. :-)
0
yazgisiz infaz
(11.11.13)
ben erken baba oldum ama tavsiye etmem. çekirdek ailede erken ebeveyn olmak doğru değil. 30'dan sonrası iyidir.
0
nereye bu gidis
(11.11.13)
insanlar ilk yapabildikleri anda ve anadan cocuk yapiyorlar, fakat gercekte ne yaptiklarinin daha onemlisi kendilerinin kim olduklarinin farkinda bile olmuyorlar. gercekten cok aci sonuclari oluyor, kendi hayatiniza dair bazi hatalar pismanliklar vardir, neyse tecrubeydi falan der iyi tarafindan gorursunuz fakat o hatayi cocugunuzun hakkinda yapinca biraz beyin ve vicdan sahibi bir insansaniz, asla sizi birakmiyor. yani gercekten insan olarak bireysel gelisiminizi belli bir noktaya getirdiginizde yani hayatinizdaki sorunlari bilgiye dayali ve basarili bir sekilde rutin olarak cozer hala geldiginizde cocuk sahibi olmaya hazirsinizdir bence.
0
mavicorap
(11.11.13)
baba olmak icin ideal yas karinin ya da sevgilinin 35'in altinda oldugu yastir bence. niye boyle, 40'a varmadan arka arkaya cocuk sahibi olmak gerekiyor birden fazla isteniyorsa diye dusunuyorum ve yapmayi planliyorum. bizim planimiz 30'da baslayip ard arda 4 tane yapmak :) hadi kismet.
0
beriberi
(11.11.13)
30 falan diyesim geliyor benim de ama çocuk yapmış herkes de keşke daha erken yapsaydık, hayatın anlamı buymuş, boşuna beklemişiz falan diyor :)
0
fayfim
(11.11.13)
36
0
ganyotçu
(11.11.13)
30-40 yas araligi iyidir. yas 30.
0
modlar bu benim feykim silebilirsiniz
(11.11.13)
22-23

askerden doner donmez.
0
compadrito
(12.11.13)
(17)

Evlilik

afush
Evlilik konusunda ne düşünüyorsunuz? Gerekli mi? Gereksiz mi? Size göre çekinilecek, kaçınılacak bir şey mi yoksa olsa keşke mi diyorsunuz?Yanıtınıza göre, neden? Evliyseniz memnun musunuz? O kişiyle evlenmek istediğinizi nasıl anladınız?Cevaplayanların cinsiyeti fark etmiyor ama belirtirseniz sevin
Evlilik konusunda ne düşünüyorsunuz? Gerekli mi? Gereksiz mi? Size göre çekinilecek, kaçınılacak bir şey mi yoksa olsa keşke mi diyorsunuz?
Yanıtınıza göre, neden?
Evliyseniz memnun musunuz? O kişiyle evlenmek istediğinizi nasıl anladınız?
Cevaplayanların cinsiyeti fark etmiyor ama belirtirseniz sevinirim.
Şu sıralar bu konu hakkında çok düşünüyorum ve karmaşık fikirlerim var, farklı düşünceleri ve görüşleri görmek istedim de.
0
afush
(09.11.13)
hsyatınızda ömrünüzün geri kalanını birlikte geçirmek istediğiniz bir insan yoksa evlilik fikri saçma. evlenmiş olmak için evlenmek. bundan şu kadar sene sonra evlenmiş çocuklu görüyorum kendimi vs demek..
ama eğer o insanla karşılaşırsanız evlilik ufak bir teferruat olarak kalıcaktır.

kadın, bekar, aday adayı bile yok.
0
nwnd
(09.11.13)
erkek. bekar.

açıkçası evliliği oldukça gereksiz buluyorum. bence evlilik öncesinde de tıpkı evlilikten sonra olduğu gibi taraflar birbirlerine saygı çerçevesinde yaklaşabilmeli ve güven duygusunu hissettirmeli. eğer evlenirsem bunun nedeni çok büyük ihtimalle ileride çocuğum saçmasalak formaliteler yüzünden gayrimeşru olarak görülmesin devlet nazarında diye olurdu, onun dışında bence atılan bir imza getirecese o ilişkiye bir ciddiyet, zaten ortada problem var demektir bence.

bu dediklerim tabii güzel ülkemde sıkmıyor pek, bu kafayla düşünen bir kadın bulmak oldukça zor (e tabii onlar da haklılar, etraftaki erkeklere baktıkça böyle nasıl güvensinler karşı tarafa?).
0
knight of cydonia
(09.11.13)
evlilik = buyuk sorumluluk gerekli ama zamani gelince gerekli..hani evlenmek icin evlenilmemeli diye dusunuyorum...

erkek bekar..en az bir 10 yil daha bekar hedef 2023 :)
0
mustancigano
(09.11.13)
Hafta içi en büyük aktivitesi yemek yerken dizi-film izlemek olmayan bir adam bulursam düşünürüm. Bana sırf evlendiğim için köşeye sıkışmışım gibi hissettirmeyecek, gereksiz pek çok sorumluluk yüklemeyecek ve boğmayacak biriyle olabilir. Bunun dışında büyük konuşmamak gerekiyor ama istemem naçizane olarak.

Uyuşuk, domestik ve kadına aşırı yüklenen bir erkekle olsun istemem. Aksini bulursam fazla uzatmadan evlenirim. Yıllarca ilişki yaşanmasını doğru bulmuyorum.
0
wynter
(09.11.13)
evlilik, inanç meselesini dışarıda bırakırsak tuhaf, hatta komik. evlilik olmadan cinsellik olmayacağına inananlar dışındakiler neden evlenirler, yaş 35'i geçti, anlayamadım, anlayamayacağım. (zenginlerin, miras vs. muhabbeti için evlenmesi ayrı tabii, ona bir şey diyemem)
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
Evlilik bence gerekli bir kurum, kiminle evli olduğuna bağlı diyorum. Kaçınılacak bir durum değil.

Mutluyum, nasıl anladığımın "şu oldu da anladım" diye bir cevabı yok ben her şeyini her hareketini sevdim, eşimle beraberken mutlu hissediyorum kendimi,
Erkek yaşım 30 eşim 28 yaşında 2,5 yıllık evliyiz.
0
basond
(09.11.13)
Önceleri gayet gereksiz bulurdum ama hayatini gecirebilecegin birini bulduktan sonra o kadar sacma bir durum da değil zira işin içine diplomatik şeyler giriyor. Evet sevdiğim adamla birlikte de yasayabilirim ama günün birinde hastaneye yatsa, acil bir durum olsa yasalar önünde hicbir bagimiz yok; o durumda elim kolum bagli oturmak en son isteyecegimsey olur.

Bu yuzden cok seviyorsam, yaninda olmak istiyorsam bir imza da atarim gozuyle bakiyorum artik.
0
fraise
(09.11.13)
evlenene kadar evliliğin gercekten beraber yaşamaktan farklı olduğunu bilmiyordum. zaman içerisinde anladım, tecrübe ettim ki, sadece mutlu bir evlilik değil, aynı zamanda mutlu bir boşanma da yaşayabileceğin insanı bulmak gerek, aile ilişkileri minimumda ( bağımlılığı olmayan) biri olması gerek. Duygusal ve cinsel açıdan çekilen açlık, "nasılsa seviyorum" la idare edilebilir birşey değil. Yemek zevkin tamamen uyumsuzsa olmuyor, cunku bir ömür birlikte geçecek, ben 33 eşim 38 yaşındayız, en buyuk problemleri hep onun herseye burnunu sokan ailesi yüzünden yasadık ( bir de avrupalı sözüm ona) ama bir an geldi, ayrıldık, o kadar guzel ayrıldık, o kadar guzel arkadas kaldık ki, şimdi bebek bekliyoruz.
evlilik, hiçbir duygundan ve halinden utanmayacağın insanla güzel. evlilik asla acaba ? diye sordurmayan insanla güzel.
bir an gelip, "ben onu seviyoruuuum" dediğin ile değil,
"ulan.! herşeyimi kabul ediyor" dediğinle güzel.
0
The Pleasure of Pain
(09.11.13)
çevremde evlenip de gerçekten mutlu olan çift o kadar az ki bu beni evlilik fikrinden gittikçe soğutuyor.

mutlu gibi görünen ama esasında çok mutsuz olanlar var bir de. bence elzem değil. hele çocuk sahibi olmak gibi bir özlem yoksa ortada hiç gereği yok.
0
halitkin
(09.11.13)
merhaba. bu konu 2-3 senedir benim de kafamı epey kurcalıyor. yaşım 24, erkeğim.

ben açıkçası evliliğin toplumun geneli için gerekli/gereksiz şeklinde genelleştirilebileceğini düşünmüyorum. kimi bireyler için gerekli, kimileri için gereksiz olabilir. neticede, bir kişi ile -boşanma olmadığını varsayarsak- hayatın geri kalanını bir kişiyle önemli ölçüde paylaşmak, kimilerine cazip gelebildiği gibi kimilerine itici/korkutucu gelebilir.

genel olarak evliliğin çok basit bir kavrama indirgendiğini görüyorum. 'belli bir yaşa geldiysen evlenmek durumundasın' gibi genel bir algı var. hayatın geri kalanını veya birkaç senesini birlikte geçirilecek kişi ile paylaşırken, hele hele ortada bu kritere uygun bir sevgili yokken 'evlenmek' amaçlı birilerini bulmaya çalışmak çabasını çok tehlikeli buluyorum. uzunca bir süre aynı yatağı paylaşacağım kişiyle 'gelişigüzel, herhangi birini ararken denk gelmek' fikri hoşuma gitmiyor.

bu açıdan, evlenmeyi aslında şanslı bir popülasyonun elde ettiği bir ayrıcalık olarak görüyorum diyebilirim. aşkın, duyulan heyecanların bir ömrü olduğunu ve bu heyecanların, kalp atışlarının zamanla geçeceğini biliyorum. ancak bunlar geçtiğinde dahi, kendisiyle birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanacağım bir hayat arkadaşı ile birlikte yaşamak fikri bana açıkçası oldukça sevimli görünüyor. ama bu, 'ne olursa olsun evlenmek zorundayım.' gibi bir düşünceyi elbette beraberinde getirmiyor. genel olarak; benimle tamamen kafa dengi bir kişi ile rastlaşmak, onunla birliktelik kurmak ve sonra evlenmeyi isterim. ancak, böyle bir durumun yaşanmaması gibi bir ihtimalin de olduğunu kanıksadım. bu anlamda, 28-30 yaşına gelmiş, sevgilisi olmayan birisi olursam, 'evlenmek' amaçlı olarak birisini arayacağımı düşünmüyorum.

içgüdülerimin etkisinden midir bilinmez, çocuğun da yer aldığı ve tarafların birbirlerinin hayatlarını zorlaştırmayıp, aksine güzelleştirdiği keyifli bir evliliğim olmasını isterim. bugün benim için nasıl ki aile bireylerimin önemi benim için çok yüksek bir seviyedeyse, benzer şekilde, kendisinin önemi benim için çok yüksek seviyede olacak bir kimse ile uzun vadeli bir birliktelik ve aile kurmak benim için keyifli olur diye düşünüyorum.

evlilikle ilgili kaygıların önemli ölçüde, insanların birbirlerini kısıtlama hastalığından kaynaklandığını düşünüyorum. neticede bireyler sırf evliler diye, birbirleri üzerinde kısıtlama yapma haklarına sahip değiller.

insan doğasının tek eşli mi çok eşli mi olduğu sorusu zaman zaman kafa kurcalatabiliyor. muhtemelen doğamız tek eşli değil. ancak, kafa dengi bir kimse ile oluşturulacak birlikteliğin/evliliğin keyfinin, sık sık başka kimselerle birliktelik kurmanın getireceği hazdan baskın olacağını düşünüyorum.

bazen; her ikisi de 55-60 yaşına gelmiş turistleri el ele gezerken görüyorum ve içten içe, kendilerinin sahip olduğu gibi bir birlikteliğe sahip olmak isterdim, diye geçirmeden edemiyorum.

kafamı kurcalayan bir konu olmasından dolayı, görebileceğiniz gibi uzun bir cevap oldu. ben yazarken keyif aldım, dilerim siz de okurken (okursanız) keyif alırsınız.
0
gogu delen adam
(09.11.13)
@The Pleasure of Pain "bir an gelip, "ben onu seviyoruuuum" dediğin ile değil,
"ulan.! herşeyimi kabul ediyor" dediğinle güzel." Bu ksıım üzerinde düşünmeye değer gerçekten. Teşekkürler. Yalnız, o kadar güzel ayrıldık ki şimdi bebek bekliyoruz kısmını anlayamadım :) Ayrıldıktan sonra mı bebek yapmaya karar verdiniz?
0
🌸afush
(09.11.13)
@afush o kadar türbülansı birbirimizden nefret etmeden atlatıp, arkadas olarak yine harika vakit geçirmeye başlayınca birlikte bebek sahibi olmak istediğimiz kişinin birbirimiz olduguna karar verdik. Dışarıdan , kaosun dışından bakınca dogru adam / dogru kadın senmişsin ayılması yani.
0
The Pleasure of Pain
(09.11.13)
@The Pleasure of Pain İlginç bir yaklaşım ama demek ki işe yarıyor. Umarım mutluluğunuz hep devam eder. :) Allah analı babalı büyütsün diyorum.
0
🌸afush
(09.11.13)
teşekkürler darısı başınıza ;)
0
The Pleasure of Pain
(09.11.13)
Son sınıfta evlendik. Harika bir yasam tarzı. Hayat kurmak ve merdivenin basamaklarini gore gore çıkmak cok zevkli. Oglumu öpmek cok guzel. Gülüşünü izlemek cok guzel. Benim notum sudur: evlenip de cesareti kalmayan basireti kesilen inanci zayiflayan bir maasa bakan kisiler mutsuz olurlar. Evlilik beni kamciladi ve bekarken hayal edemedigim basarilara götürüyor. Bunu esim ve oglumla yapmak da cok ayri bir haz veriyor.
0
omer gibi
(09.11.13)
bana göre gerekli ya da gereksiz olarak değerlendirmek doğru olmaz. sevdiğiniz ve gerçekten aşık olduğunuz doğru kişiyi bulma lütfuna erişti iseniz eğer, o zaman evlenirsiniz (gereklidir şıkkı burası için geçerlidir). şayet böyle birşey yok ise, tam tersi bir durum var ise, o zaman da böyle birşeyin düşünülmesi mantıksız, saçmadır. (burda da gereksiz geçerlidir.)hepimiz ilk sıradaki şanslı kişiler olmak isteriz tabi. olmadığımız zaman da bu evlilik konusu hep böyle kafamızı kurcalar durur. ben de bu kişilere dahil.

erkek, bekar, 26
0
va
(09.11.13)
bundan bir yıl önce bu soruyu sormuş olsanız "gerek yok" şeklinde ahkam kesebilirdim önce onu belirteyim.

evlilik, gerekli olduğu için yapılmamalı bana kalırsa. benim kırılma noktam "doğru insan" ı bulmamla başladı. birlikte güzel vakit geçirmekten (çok önemli ancak bence ancak 3. hatta 4. sırada filan gelir) daha fazla, güven duygusuyla beraber bir karar aşamasına geldik herhalde.

o kişiyle evlenmek istediğimi anladığım bir çok nokta oldu. birkaç anektod aktarmam gerekli bunu anlatabilmek için. mesela, onun evinde ilk kaldığım gecenin sabahı, sabah 7 de işe gitmeden önce kahvaltımı hazırlamış, tostuma kadar yapıp tost makinesinin yanına koymuş, bana sadece makinenin içine koyması kalmış... mesela, ben sedef hastasıyım, kafamda vücudumda bir sürü yaralarım var, ilaç sürmeyi aksattığım zaman eline kremi alıp "ihmaall ediyorsun! aç sırtını şu ilacını süreyim" demesi, en çok lezyon olan zamanlarımda bile dokunmaktan hiç çekinmemesi... ilacı sürekli kullanmamın zararlı olduğunu öğrendiği zaman "kullanma hayatım sen her halinle güzelsin, sürme boşuna o kremleri" demesi... mesela babamla tanışırken sakin görünüp şakaklarından damla damla ter süzülmesi, yemekte bıldırcın olması, babamın "ye kemiğiyle bişey olmaz?!" argümanına gık demeden uyup çatır çatır kemikli bıldırcın yemesi...

inanın ki o karşıma çıkmadan önce "ne evliliği yaa adam kahrı mı çekicem" düşüncesindeydim, şimdi ise onun olmadığı hayatı düşünemiyorum. Biliyorum ki birkaç yıl içinde aşk bitecek. Ama önemli değil, biz hem sevgiliyiz hem de çok iyi dostuz. Biliyorum ki bu adam bana bir şey olmasın diye üzerime titreyecek. Biliyorum ki ben onun için ömrüm boyunca çok şey feda ederim ki şimdiden ediyorum da. Biliyorum ki onun da benden yana hiç şüphesi yok. Biliyorum ki bana ne kadar sinirlense de beni dövmez. Biliyorum ki hasta olsam, yatalak olsam, karnım burnumda hamile, sonrasında obez olsam benim yine de yanımda olacak.

işte böyle bir güvenle evlenmeye karar verdik biz de. Allah utandırmasın.

26 yaş, kadın, nişanlı.
0
physcos physcos
(10.11.13)
(19)

kadınlara gösterilen nezaket hakkında

gogu delen adam
sevgililer/arkadaşlar birlikte vakit geçirirken; bir cafeye/bara vs girişte erkeğin kadına kapıyı açması, kendisi oturmadan önce kadının oturacağı sandalyeyi geri doğru çekmesi, bir taşıma aracına (taksi, otobüs, vs) önce kadının binmesi için durağa/taksiye yürümesi (akşam-gece saatleri hariç) ve be
sevgililer/arkadaşlar birlikte vakit geçirirken; bir cafeye/bara vs girişte erkeğin kadına kapıyı açması, kendisi oturmadan önce kadının oturacağı sandalyeyi geri doğru çekmesi, bir taşıma aracına (taksi, otobüs, vs) önce kadının binmesi için durağa/taksiye yürümesi (akşam-gece saatleri hariç) ve benzeri davranışları nasıl değerlendiriyorsunuz?

kadını aşağılayıcı? yapay? kibar?
eğer mümkünse cevaba cinsiyetinizi de eklemenizi rica ediyorum.

ben bunları tamamen kadını aşağılar davranış olarak görüyorum ama bakalım duyuru ahalisi ne düşünüyor. böylece yanlış düşünüyorsam farkına varabiliyor olurum.
0
gogu delen adam
(09.11.13)
erkek. bence olması gereken bu saydıkların. sandalye geri çekme dışında hepsini yaparım
0
fuerteventura
(09.11.13)
Kadınım, kibar bir davranış olduğunu düşünüyorum fakat bana yapılmasından hoşlanmam.. Sevmiyorum böyle kibar erkek, bu yüzden belki..

Not: Adamın kim olduğuyla da alakalı olarak dönem dönem "yapay" gelebiliyor.. Bazısına kibarlık hiç yakışmıyor hakikatten, önceden planladığı o kadar belli oluyor ki..
0
mutekebbir
(09.11.13)
bana da hiç samimi gelmiyor, yapay geliyo. erkek.
0
vatkavisne
(09.11.13)
aşağıayıcı görmüyorum, ama yapabileceğim birşey için başkasına ihtiyaç yok diye düşünüyorum.

lakin zamanla anladım ki erkeğin böyle davranması her zaman kadının yapamıyacağından ihtiyacı olduğundan değil, kadının erkeğe bunları yapmak için müsade etmesiyle alakalı..erkek kendini işe yarar hissetmek istiyor, kadından da bunun için imkan bekliyor..

eğer içten gelen davranışlarsa sorun yok ama belli kalıplardan dolayı bu böyle olması gerekiyor diye bir durum varsa itici.

kadın
0
nwnd
(09.11.13)
erkeğim. ben de saçma buluyorum açıkçası. kapı açmak, sandalye çekmek niye "centilmenlik" oluyor anlamıyorum. kadın bu, bebek değil ki. yani arkamdadır kapıyı açar buyur ederim, "kadınlar kapıyı kendisi açsın!!!" demiyorum ama bu tarz saçmasapan işlere girişmeyi de anlamsız buluyorum işin açığı.

ama taksi-otobüse binmesi için durağa yürümek iyidir, hele ki türkiye gibi ipsizin sapsızın bol olduğu bir yerde. kadına kapıyı "nezaketen" açmak "sen gerizekalısın açamazsın" demekmiş gibi geliyor bana ama durağa kadar eşlik etmek öyle değil. onu yabarım.
0
der meister
(09.11.13)
bir kadın olarak bunları gereksiz buluyorum. ama ne yazık ki toplumsal yaşamda oldukça yerleşmiş davranışlar olduğu için değiştirmek pek mümkün değil. bazı durumlarda sinir bozucu bile olabiliyor benim için. mesela trekking yaparken yüksekçe bir yere çıkacağız, adam çıkıyor hoop bana elini uzatıyor. ya kardeşim benim senden neyim eksik ki? tabii ben o eli kibarca geri çeviriyorum. ama bazen de göz yummak gerekebiliyor. örneğin lüks bir restorana gidildiğinde saydıklarını geri çevirmek biraz saçma olur. ama dediğim gibi bence çoğu zaman gereksiz.
0
falafila
(09.11.13)
lokantaya girerken erkek onden girer kapiyi ardina kadar acar ama lokantaya once erkek girer.

sandalyeyi hafifce tutup kadini buyur etmek asagilamak degil, yontulmusluk gostergesidir. ama baglam ve aradaki iliski cok onemli. bayaa resmi bi hareket cunku.

taksiye once erkek biner ki, kadin soforun arkasina dogru ilerleme zahmetine katlanmasin. kendimden baska bunu yapana da rastlamadim. ama bacak dikiz mevzuuna karsi tedbirse o baska.

kadina duraga kadar eslik etmek de yontulmusluk gostergesi.

soz konusu kadinin hardcore feminist ogreti ile enfekte olmadigini varsayiyoruz.
0
compadrito
(09.11.13)
Bana göre 2 ay sonra göremeyeceğin her tavır yapaydır ve güzel değildir.
Adam 2 ay sonra tüm bu saydıklarının büyük bir çoğunluğunu yapmayacağına ve kalan bir kısmı da unutacağına göre hiç gereği yok bu tür şovların.

Sırf benzin aldı diye özür dileyen erkek gördüm. İlerleyen zamanlarda aynı erkekten gördüğüm eşşeklikleri duymak bile istemezsiniz, geçelim yani bunları.

Erkeğin bir kadına gösterebileceği en büyük nezaket istikrardır. Erkekte olması gereken en önemli iki özellik: Tutarlılık ve istikrardır.
0
wynter
(09.11.13)
saydıklarının hepsini yaparım, daha kötü karşılayanını görmedim hatta oldukça da beğenilir yani bu hareketlerim.
sandalye çekme olayını tabii cheesy bir hareket olduğunu bilerek ve onlara da belli ederek komik bir şekilde yapıyorum. öbür türlü yapılanı değişik ve fazla resmi geliyor hatta yapmacık bile diyebilirim.
0
deliverance
(09.11.13)
Bayanım. Kadın bayan diye bir ayrım veya bayan dersen kaba olursun/aşağılarsın gibi bir yaklaşımım yok.
Sandalye çekme, kapı açma, bineceği taksiye vs. kadar birlikte yürüme, arabasıyla eve bırakma/alma gibi hareketleri onore edici buluyorum. Yalnız bunlar çok abartılmadan yapılmalı. Yapaysa değeri yok, gerçekse çok + puandır benim (ve tanıdığım diğer bayan arkadaşların) gözünde.
0
afush
(09.11.13)
genel görgü / kadının yapısı / samimiyet üçgeninde düşünmek lazım bunu. şimdi kusura bakmayın da yani 15 yıllık arkadaşım var gidip kapısını tutsam gülmekten kopar.

benzer şekilde bir iş arkadaşım, biraz "centilmen" bir arkadaş yüzünden biraz kasılmak zorunda kaldığını söylemişti. sizin yanınızda daha rahatım demişti. yani adam hep asansörde öncelik veriyor, kapıyı tutuyor vs, tam hardcore beyefendi. ama bu durumda kız da hani fazla "hanım" davranmak zorunda hissediyor benim anladığım.

kişiye, birlikte geçirilen zamana göre değişken diyebilirim buradan hareketle. eyyorlamam bu kadar.

ha bu arada "başında neyse öyle olsun" olayının mümkün olduğunu düşünmüyorum. ilişki dinamik bir kavram "heh sevgili olduk" anından sonra yıllarca her şeyin aynı kalacağını düşünmek çocukluk olur. yeni tanıştığın, daha elini bile tutmadığın bir kadına karşı elbet kibar olacaksın - olman gerekir. bir süre sonra doğallaşması normal, yani 1 haftadır tanıdığın adamın dişinde kalan maydanoz ile sevgilinin maydanozu aynı izlenimi bırakmıyor doğru konuşalım.

erkeğim bu arada.
0
celeron 300a
(09.11.13)
bir erkek olarak çoğu arkadaşıma saydığınız şeylerin çoğunu yapıyorum. arkadaşlarımın yüzde %70 kadınlardan oluşuyor ama saydıklarınızı sadece kadın arkadaşlarıma yapmıyorum. şimdiye kadar hiç kimsenin oturması için sandalyesini çekmedim ama neredeyse her zaman kapıyı açıp önce onların geçmesine, saat fark etmeksizin durakta otobüse binmesini beklemişimdir. hatta bazen dalgınlığıma gelir, kapıyı açıp önce ben çıkarım. daha sonra özür dilerim.

ama mesela otobüste otururken benle yaşıt bir kadın ayaktaysa ona yer vermem. çünkü herhangi bir sorunu yoksa ben nasıl ayakta kalabiliyorsam o da kalabilir. kadınların herhangi doğuştan gelen bir eksikliğe sahip olduğunu düşünmüyorum. ama önceki paragrafta saydıklarımın hepsini bir nezaket örneği olarak görüyorum. ben böyle yetiştirildim ve bir gün bir çocuk sahibi olursam çocuklarıma da nezaketli olmayı öğreteceğim.

üstümdeki cevaplardan birinde "Bana göre 2 ay sonra göremeyeceğin her tavır yapaydır ve güzel değildir." denilmiş ve bugün duyduğum en güzel cümle bu galiba. ben 6 yıllık arkadaşıma şimdiye kadar nezakette kusur ettiğimi düşünmüyorum mesela ve onu hiçbir şekilde aşağıladığımı düşünmüyorum.

ataerkil toplum yapısı diyeceksiniz belki ama insanlar toplayıcılık-avcılık dönemini geçtiğinden beri anaerkillik etkisini kaybetmiştir. ataerkil olmak, anaerkil olmaktan daha az/daha fazla zararlı ya da yararlı değildir, normal koşullarda. o yüzden saydığınız hareketleri aşağılama olarak görmeyi gereksiz bir feminist hareketi olarak değerlendiriyorum, affınıza sığınarak.

ve bu yazdıklarımın hepsinin altına eşcinsel bir erkek olarak imzamı atıyorum. yani şimdiye kadar yaptığım bu davranışları herhangi bir kadını elde etmek amacıyla yapmadığımı söylüyorum ve herhangi bir heteroseksüel erkeğin de bu tür davranışları sadece nezaket gereği yapabileceğini düşünüyorum.
0
empati kuramayan psikolog
(09.11.13)
@empati Teşekkür ederim :)
0
wynter
(09.11.13)
bayanım, kadın bayan vs denilmesine de karşı değilim.
öncelikle elbette nezaket gösterilecek ama aşırı abartı davranışlara geçilmeyecek. o zaman yapay olur, kadının aşağılanması konusunda da hemfikir değilim. böyle bir ülke de elbette durağa/taksiye bırakacaksın, yanında doğru düzgün konuşacaksın yanında askerlik arkadaşın, dostun kankan vs varmış gibi hitaplarda bulunmayacaksın samimi olacağım diye. kapıyı da açacaksın, sonuç olarak dikkat edilmeli.
0
bebokumsu
(09.11.13)
bir kadın olarak gereksiz buluyorum. nezaketen cinsiyetine bakmadan kimle olursam olayım kapıyı açarım, önce o geçsin diye beklerim vs; karşımdaki de öyleyse iyi peki ama kadınım diye böyle şeyler yapılmasını beklemem, o sebeple yapılmasından da hoşlanmam.
0
slackerbitch
(09.11.13)
aşağılayıcı demek çok modernist bir bakış olur. safça diyebiliriz belki. bir de bu hareketler, eğer bir işlevi varsa yapılmalı. misal, kadın daha önce binsin gitsin de başına bir şey gelmediğinden emin olalım. ya da kadınların bazen kıyafetlerinden dolayı frikik vermemek için vesaire böyle ihtiyaçları olabiliyor, yardımcı olmak lazım.
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
O olmazsa ya da o bunları yapmazsa sanki yaşayamayacakmışım, sanki porselen bebekmişim gibi değil de, doğal akış içinde, kendinden fiziksel olarak daha narin bir varlığğa nezaket gösterme amacıylaysa hiçbir aşağılayıcılığı yoktur; gayet de güzeldir.

Sandalye mevzusu öyle her yerde yapılmaz, daha resmi bi iştir, günlük hayatta devamlı yapılırsa berbat hissettirir.

Taksi için; erkek ön tarafa binmeyecekse önce kendisinin binmesi gerekiyor taksiye ama bunu bilen pek yok.

Merdivende önce erkek iner, (sevgililik mevzu bahisse) sonra erkek çıkar.

Durağa/taksiye yürümek filan bunu ben bile başka kadın arkadaşlarıma yapıyorum, kendimi kendisinden daha güçlü görüyosam valla.

Öyle işte yani, güzel şeyler bunlar.
0
pandispanya
(09.11.13)
eger yakin bir arkadasiniz/tanidiginiz bu hareketleri her girip ciktiginiz mekanda gunde 10 kere yapiyorsa biraz garip kacmaya basliyor. boyle bir arkadasim var, grup projesi yaparken tum gun takilmamiz gerekiyor, gittigimiz her yerde, gectigimiz her kapida bu hareketleri tekrarliyor biraz utaniyorum acikcasi. bence belli bir samimiyet kurulduktan sonra gerek yok. diger turlusunu kibar buluyorum. ben de insanlara kapi acarim, yol veririm bunda bir sorun yok.

kadinim
0
little miss rejectee
(09.11.13)
sandalyemin çekilmesi falan bana yapay gelir. mesela sevgilim sandalyemi çekmez ama her zaman kapıyı açar ve önce beni geçirir, merdivende belli belirsiz dirseğimi tutar tökezlersem yakalayabilsin diye. hep böyle, gayet doğal bir şekilde düşünmeden yapıyor. o yüzden rahatsız olmak bir yana memnun oluyorum. karşımdaki erkeğin beni etkilemek için yapay hareket ettiği izlenimi edinirsem o zaman soğurum. ayrıca kimsenin beni gündüz vakti durağa kadar götürmesini istemem, gece geç saat olursa kendi içi rahat etsin diye yapabilir.
0
quasiromantic
(09.11.13)
(2)

Uzman Sorusu - Maaş

aradaki uzaklik
Arkadaşlar merhaba.Şimdi önümde bir iş teklifi var. Maaş maddeleri şöyle:1. Yıllık brüt 40.0002. 3 ayda bir %30 Prim (hedefler tutturulursa)Şimdi 3 ayda bir hedefi tutturduğumda net kaç para alacağım ben prim olarak? 3 aylık toplam brüt maaşımın %30'u mu yoksa son ayın %30'u mu? hesap kitap yapabili
Arkadaşlar merhaba.

Şimdi önümde bir iş teklifi var. Maaş maddeleri şöyle:

1. Yıllık brüt 40.000
2. 3 ayda bir %30 Prim (hedefler tutturulursa)

Şimdi 3 ayda bir hedefi tutturduğumda net kaç para alacağım ben prim olarak? 3 aylık toplam brüt maaşımın %30'u mu yoksa son ayın %30'u mu? hesap kitap yapabilir misiniz?
0
aradaki uzaklik
(09.11.13)
onu şirkete sorun bence. biz ne desek boş. aylığın da yıllığın da kastetmiş olabilirler. o netleşsin, brütten nete çeviririz, kolay.
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
bence 1 maaşın %30u primdir o.
0
joe dalton
(03.01.14)
(11)

ben teşekkür ederim

dullahan
ya şimdi biri bize teşekkür etmişse ve biz de ona "yo hayır ben teşekkür ederim" demek istiyorsak ne demeliyiz? yani sadece thank you tam istediğim ifadeyi veremiyor gibi. yoksa sadece no, thank you blabla yazsak verebilir miyiz bu anlamı?
ya şimdi biri bize teşekkür etmişse ve biz de ona "yo hayır ben teşekkür ederim" demek istiyorsak ne demeliyiz? yani sadece thank you tam istediğim ifadeyi veremiyor gibi. yoksa sadece no, thank you blabla yazsak verebilir miyiz bu anlamı?
0
dullahan
(09.11.13)
oh noo, i thank you.
0
cokponcik
(09.11.13)
thank you derken vurguyu you'ya yapman lazım.

- thank you!
- oh no, thank YOU.

yazıyla anlatmak zor da anladın galiba.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(09.11.13)
sadece "thank you" ile bu anlamı verebilirsin ancak vurgu önemli. yazı dilinde vurgulamak istiyorsan "thank You" bile yazman karşı tarafın anlaması için yeterli olacaktır.
0
loveinaflipbook
(09.11.13)
no demeye gerek yok ki!

-thank you
+I thank you

dersin biter
0
exlibris
(09.11.13)
alternatif olarak "favor" kelimesini içeren birkalıp vardı sanki ama aklıma getiremedim bir türlü.
0
dafaiss
(09.11.13)
teşekkür ettim. konuşurken "you"yu bastırıyoruz yani.
0
🌸dullahan
(09.11.13)
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu doğru söylemiş. thank YOU diye cevap verilir.
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
yaziyla oldugunda, ben you'yu bold ve italik yapiyorum, sonuna da bi unlem isareti patlatiyorum oluyo. (yani umarim oluyodur, eheh)
0
compadrito
(09.11.13)
my pleasure diyebilirsin duruma göre alternatif olarak. ama tabi her durumda söylenmez.
0
innerbliss
(09.11.13)
You are welcome ya da not at all diyebilirsiniz..bu tarz seylerin ingilizcede tam karsiligi olmayabiliyor.
0
ruh i tibbiye
(09.11.13)
@ruh i tibbiye

tam karsiligi var hocam. hergun duyuyorum.

you'nun u'sunu uzatiyosun ve daha kuvvetli ve yukariya dogru cikan bir entonasyonla soyluyosun.
0
compadrito
(09.11.13)
(4)

Erenköy - Kazasker'den Ataşehir'e gitmek

zaugnakhaldun
Spesifik olursam, Memorial'a gitmeye çalışıyorumToplu taşıma ile nasıl gidebilirim acaba?
Spesifik olursam, Memorial'a gitmeye çalışıyorum

Toplu taşıma ile nasıl gidebilirim acaba?
0
zaugnakhaldun
(09.11.13)
bostancı'ya git, oradan 10 numaraya bin ataşehir'e gidiyor ama gidiş istikametinde memorial'ın önünden geçmiyor, küçükbakkalköy'de inip yürümen gerekebilir.
0
varos cloudstrider
(09.11.13)
belki daha kısa bi yolu vardır, başka biri daha iyi bir cevap verir ama daha iyi bir cevap gelene kadar şunu söyleyeyim ben;
minibüs caddesinden siyah başlıklı küçükbakkalköy minibüsleri geçiyor, sanırım onlar en azından yakın bir yere götürür ve nerde inip neye binmen gerektiğini söyleyebilir.
0
innerbliss
(09.11.13)
19m sahrayicedit'ten atasehir'e gider. 2 durak kadikoy yonune yuru veya minibuse bin. ordan 19m. memorial'in onunden de gecer. ama duragin yerini tam bilmiyorum. sofor yardimci olacaktir.

evden cikmadan once 19m'nin saatine bakmani oneririm. cok sik bir otobus degil.
0
deadstar
(09.11.13)
innerbliss cevabına ek: oradan e-5'e doğru çıkan minibüsler var, kozyatağı'na çıkıyor. kozyatağı carrefour'un orada da ataşehir minibüsleri vardı, hala varsa, onlarla gidebilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
(2)

kirlenmeyen/kolay temizlenen yere serilecek malzeme, hali

idexo
odada; yerde; eskiden kalmis bir "haliflex" var, ustune dertsiz, zor kirlenen, kolay temizlenen bir malzeme sermek istesek yer icin boyle malzemeler var mi?parke kaplatmak disinda hali atmayi dusundum ama temizligi ve cok toz tutmasi hos degil. parke de buyuk is, pahali, kalitesiz vs..
odada; yerde; eskiden kalmis bir "haliflex" var, ustune dertsiz, zor kirlenen, kolay temizlenen bir malzeme sermek istesek yer icin boyle malzemeler var mi?

parke kaplatmak disinda hali atmayi dusundum ama temizligi ve cok toz tutmasi hos degil. parke de buyuk is, pahali, kalitesiz vs..
0
idexo
(09.11.13)
mineflo, alev almaz, hijyenik
mineflo, binbir renkli, tertemiz
mineflo, sevdim ben seni
mineflo, serdim ben seni.
0
nereye bu gidis
(09.11.13)
linoleum ya da musamba denen plastigimsi bir kaplama var
0
beriberi
(09.11.13)
(10)

Katıldığınız Düğünlerden Hoş Detaylar

gevrek boyoz klorak
evet, katıldığınız düğünlerde aklınızda kalan hoş detaylar nelerdir? kendi düğününüzde kullandığınız şeyler de olabilir. dans, şarkılar, anı defteri... ileride hatırlandıkça gülümseten, mütevazı, küçük başka neler olabilir? fikirlerinize ihtiyacım var.
evet, katıldığınız düğünlerde aklınızda kalan hoş detaylar nelerdir? kendi düğününüzde kullandığınız şeyler de olabilir. dans, şarkılar, anı defteri... ileride hatırlandıkça gülümseten, mütevazı, küçük başka neler olabilir? fikirlerinize ihtiyacım var.
0
gevrek boyoz klorak
(07.11.13)
masalardaki fanuslarda yüzen süs balıkları
0
nax
(07.11.13)
eğer içki olabilecek ise şampanya patlatmak yerine bira tokuşturun..
0
ben smyrna
(07.11.13)
balık koyarsanız üstü kapalı olsun. veletlere oyuncak olmasın balıklar. hatta hiç koymanın bence.
0
ben smyrna
(07.11.13)
nikah şekeri yerine çam ağacı fidesi dağıtılması.
0
goldentitan
(07.11.13)
*sandalye arkasına bağlanan uçuş uçuş tüller (kıro gibi kocaman yastıkklı arkalıklar değil)
*dilek fenerleri; ışıklı fenerleri havaya bırakıyor millet
*göl kenarı kır düğünü için; davetlilerin arasına gölden sal üstünde (ayakta) gelen gelin damat
*gelin ve damat giriş kapısına davetliler içinden mutlu evli çiftlerin düğün fotoğraflarını asmıştı
*iyi dj/tarzı başka yaşlı davetli sayısının çok olduğu durumlarda bir kopkopçu bir gazinocu şarkıcı
*salon girişinde, gelin ve damat aralarından geçsin diye garsonların karşılıklı sıra olması ve adını bilmediğim alevli konfeti dediğim fişekleri yakması


anı defteri hiç bir işe yaramıyor bence kimsenin de salladığı olmuyor
0
jimjim
(07.11.13)
- çok büyük bir buluş değil ama oturacağım yerde bir isim kartı görmek bana özel hissettiriyor. bunun önemli bir detay olduğunu düşünüyorum.

- peçetelerde çiftin adları vardı bir düğünde çok hoşuma gitmişti.

- kadın ve erkek konuklara bileklik tarzı çok da pahalı olmayan ama anısı olabilecek bileklik hediyeleri hoşuma gider.

- yurt dışında bir düğünde küçük bir sepet yapmışlardı içine terlik koymuşlar parmak arası beyaz ve siyah. dans ederken ve eğlenirken bunları giyiniz gibi "dans ayakkabıları" yazmışlar üstüne. isteyen topuklularından ya da ayakkabılarından kurtulup tüm gece onlardan bir tane giyip eğlenebiliyordu.

- küçük fener dekorları, lamba dekorları, ışıklı ağaçlar hoşuma gidiyor.
0
kirazıseviyorum
(07.11.13)
Mekan fotoğrafçısı yoksa izinde sıkıntı yaşamazsanız tek kullanımlık çek-at fotoğraf makinaları var.36 pozluk. her masaya 1 tane bırakacaksınız ziyaretçilerin gözünden fotoğraflarla düğüne bir hatıra kalacak.
0
ben eskiden kucuktum
(07.11.13)
kına gecesinde nikah şekeri ebatlarında yastık dağıtmıştı bi arkadaşım, sadece bekar kızlara :) subliminal mesajını geçersek şirindi, hala saklıyorum.
0
proverb haste makes waste
(07.11.13)
Hani en başta tanışmadan evliliğe kadar çekilen fotolardan slayt olur ya. Hatta çocukluk fotoları falan. Biz o fotolara esprili bi hikaye yazıp radyo dj'i diksiyonu düzgün bi arkadaşa seslendirttik. Çok süper oldu.
0
kibritsuyu
(07.11.13)
bir arkadaş masadan kalkıp piste doğru sakince yürüyüp pistte birden oynamaya başlamıştı.
0
nereye bu gidis
(07.11.13)
(7)

Camların hepsini kırsam

35.spartalı
Mahalleye gidip evin tüm camlarını indirsem... ne kadar ceza alırım?camları kırılan şikayetçi olmaz olamaz.
Mahalleye gidip evin tüm camlarını indirsem... ne kadar ceza alırım?camları kırılan şikayetçi olmaz olamaz.
0
35.spartalı
(07.11.13)
camları kırılan kişi şikayetçi olmadıkça ceza almazsınız.
0
nesilsiz
(07.11.13)
atmacaged
(07.11.13)
arkadaşım özür dilerim de sen ne çeşit bi değişiksin ya?!
0
reverse engineer
(07.11.13)
evinde bardak çanak kır. tatmin etmiyorsa git sokak ortasında bardak çanak kır. elalemin evinin camını mamını indirip çoluk çocuğu hasta etme.

ayriyetten kamu davası +1
0
kirazıseviyorum
(07.11.13)
Etik olarak sormadım teknik olarak sordum.yapıcam vebali benim.
0
🌸35.spartalı
(07.11.13)
kamu davası diyen arkadaşlar yanlış yorumluyorlar.

burada söz konusu suç, mala zarar verme suçu. bu da şikayete bağlı bir suçtur. dolayısıyla camları kırılan insanlar şikayetçi olmazlarsa arkadaş da ceza almaz.

teknik açıdan doğru cevap budur.
0
nesilsiz
(07.11.13)
www.youtube.com

ayrıca, emrah'taki gömlek modaydı. ben 10 yaşında falandım ama her iki abimde de vardı o gömleklerden.
0
nereye bu gidis
(07.11.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.