Giriş
(4)

Canlı müzik dinlenebilecek mekan

nehara
İstanbul'dayım, aradığım böyle birşeyler yiyip içerken bir yandan canlı müzik -türkü bar hariç- dinleyebileceğim ortam. Giriş ücreti de olabilir. 2-3 saat vakit geçirilebilecek bir yer olsa iyi olur.Google'da aratınca bir sürü yer geliyor, ama gidenlerin yorumları daha değerli. Var mıdır öneriniz?
İstanbul'dayım, aradığım böyle birşeyler yiyip içerken bir yandan canlı müzik -türkü bar hariç- dinleyebileceğim ortam. Giriş ücreti de olabilir. 2-3 saat vakit geçirilebilecek bir yer olsa iyi olur.

Google'da aratınca bir sürü yer geliyor, ama gidenlerin yorumları daha değerli. Var mıdır öneriniz?
0
nehara
(28.08.21)
İstanbul'un neresindesiniz? Beylikdüzü'nde de, Tuzla'da da canlı müzik olan epey güzel yerler var çünkü :)
0
himmet dayi
(28.08.21)
Beşiktaş veya Kadıköy civarları daha iyi olur tabi ama mutlaka git dediğiniz yerler varsa herhangi bir lokasyon da olabilir.
0
🌸nehara
(28.08.21)
Kadıköy ağaç ev
0
kisa
(28.08.21)
Ama yemek yoktur pardon. İçecek ve kuruyemiş
0
kisa
(28.08.21)
(6)

çöp pc için hikayeli fps oyunu önerisi

Acil kan
cod 2 tarzı falan singleplayer oynamalı iş bilgisayarında çalışabilecek fps oyun öneriniz var mı? 20 yıllık oyunda olsa olur maksat zaman öldürmek.
cod 2 tarzı falan singleplayer oynamalı iş bilgisayarında çalışabilecek fps oyun öneriniz var mı? 20 yıllık oyunda olsa olur maksat zaman öldürmek.
0
Acil kan
(27.08.21)
pcnin özelliklerini yazarsan iyi olur öteki türlü zor.
0
killerbee
(27.08.21)
Half life 2 ve ek paketleri, F.e.a.r olabilir. Zamanının en yüksek puan alan oyunları.
0
nehara
(27.08.21)
kesinlikle deus ex.
oynadığım en derin hikayeye sahip oyun diyebilirim.
0
pangea
(27.08.21)
Crysis
0
westblack
(27.08.21)
ne kadar çöp bilmiyorum ama 2010 öncesi oyunu oynayabilirsen:
(bkz: bioshock)
(bkz: bioshock 2)
(bkz: bioshock infinite)

hikayesine atmosferine bayıldığım harika bir oyundur.
0
nhk ni youkosu
(27.08.21)
mafia
max payne
serious sam
hitman
0
bugisme
(27.08.21)
(12)

Hangi dizileri izliyorsunuz?

chillbabe
Şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz? Var mı tavsiyeleriniz? Ben başlayayım:Giri/HajiMan Seeking WomanPlease Like Me
Şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz? Var mı tavsiyeleriniz? Ben başlayayım:

Giri/Haji
Man Seeking Woman
Please Like Me
0
chillbabe
(26.08.21)
Line of duty. İngiliz polisiye dizi, senaryo ve karakterler çok sağlam.
0
nehara
(26.08.21)
Parks & Recreation. Sitcom. The Office tadı var biraz. Hoşuma gitti.
Daha yeni Devs'i bitirdim. Muazzam bir bilim kurgu dizisi.
Maniac'a ve Years & Years'a başladım ama sarmadı. Belki sizi sarar.
0
herzan
(26.08.21)
Downtown Abbey
0
put it in your appropriate place
(26.08.21)
schitt's creek'e sardım, bitirmek üzereyim.
0
blatta hiberna
(26.08.21)
şuan friends izliyorum,
0
nahtoderfahrung
(26.08.21)
Şantaj
0
respect
(26.08.21)
Mad men izliyorum niye bu kadar geç kaldım diye kendime kızıyorum.
0
signore
(26.08.21)
Bozkır’ı yeni bitirdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.21)
Mr robot
0
inheritance
(26.08.21)
Mad men. Biraz ara verdim ama devam edecem 6. Sezondayim bir sey kalmadı.
0
stavro
(26.08.21)
Grace and Frankie’nin 6 sezonunu izlemiştim 2 ay önce falan. Şimdi netflix’e 7. sezonun 4 bölümü gelince onları izledim bugün. Çok izlenen bir dizi değil ama benim hoşuma gidiyor.

Bu aralar Community ve La Casa de Papel izliyorum ama akmadı ikisi de pek.
0
ms brownstone
(26.08.21)
Grace and Frankie +1
Mr. Robot izliyoruz yavaş yavaş
Leverage (orijinali izliyoruz, ben izlemiştim şimdi eşime izletiyorum ki sonra beraber Redemption da izleyelim.)
Boş kaldıkça Gilmore Girls açıyorum ben yemek yaparken, çamaşır katlarken vs.
0
kobuzchu kiz
(27.08.21)
(4)

Üniversiteye hazırlanan kuzene bilgisayar?

chicha_v2
İnternete bağlanacak, video izleyecek vs.Oyunla falan işi olmaz. Akıcı kullanım sunsun yeter.Fiyatlardan haberdar değiliz ama 5000 lira falan da verecek durumları yok.Hangi marka model önerirsiniz?
İnternete bağlanacak, video izleyecek vs.

Oyunla falan işi olmaz. Akıcı kullanım sunsun yeter.

Fiyatlardan haberdar değiliz ama 5000 lira falan da verecek durumları yok.

Hangi marka model önerirsiniz?
0
chicha_v2
(15.08.21)
benim de bilgisayarla pek işim olmuyor, şunu aldım www.itopya.com

Ben 1999 tlye aldım iki-üç hafta önce, takip ederseniz yine düşer o fiyata. Dediğiniz işler için yeterli. Bütçe 3 bin üstüne atarsa daha iyi şeyler alırsınız.
0
adivar
(15.08.21)
5 lira verecek durum yok da kaç lira verecek durum var onu da yazsaydınız keşke.
0
fff02561
(15.08.21)
@fff hocam fiyatlar bakmayalı çok uçmuş ne kadar 2000-3000 bandında olsa iyi olur yani.
0
🌸chicha_v2
(15.08.21)
www.hepsiburada.com

Şunu öneriyorum, 3500 lira, Acer'dan işlemci gücü olarak 4 kat daha performanslı, 128 gb daha fazla yeri var.

Olur da mühendislik gibi bir bölüm kazanırsa, üniversitede de rahat ettirecek derecede güçlü. İtopya linkindeki çok günü kurtarmaya yönelik bir bilgisayar, önermiyorum.
0
nehara
(15.08.21)
(15)

Bu aralar en büyük eğlenceniz ne?

ms brownstone
Soru başlıkta. En küçüğünden en lüksüne kadar her şeyi yazabilirsiniz.
Soru başlıkta. En küçüğünden en lüksüne kadar her şeyi yazabilirsiniz.
0
ms brownstone
(07.08.21)
Şişme kano aldım, kalamış'tan boğaza salıyorum kendimi boş boş turluyorum
bi de bu ara kamp yapmaya sardık.
0
roket adam
(07.08.21)
saat kisiti olmadan disarda olmak ve mekanda icebilmek. ben bunlari cok ozlemisim ki normalde evciyim
0
ala09
(07.08.21)
Haftada 1 davul dersi
Haftada bir eve masöz
Evde denediğim soğuk kahveleri arkadaşlarla tüketmek
Kalamış festivali nde kenarda takılmak

Bu aralar böyle
0
kisa
(07.08.21)
Modern Family izlemek...
0
black holes in the sky
(07.08.21)
cezerye. çok güzel nom nom nomm.
0
AlsterWasser
(07.08.21)
İkinci el ps4 aldım. İşten vakit bulduğum zamanlarda iyi eğlendiriyor.
0
nehara
(07.08.21)
bir yere varmak icin değil de keyfi olarak motosiklete biniyorum, bir de brawl stars oynuyorum :)
0
orient blue
(07.08.21)
trompet aldım. neyden sonra üflemeli bir saz çalabilmek için kastırıyorum artık.
0
mermize
(07.08.21)
1 kadın 1 erkek izliyorum en baştan. İşin ilginç yanı Zeynep’e çok benziyorum biraz korkutucu
0
Hallegadola
(07.08.21)
kalamışta witcher 3 oynuyorum. keyif almiyorum, bitirmek istiyorum. bitmiyor.
0
WithWorth
(07.08.21)
Nostalji niyetine, beklentiyi de düşük tutarak Avrupa yakası izlemek.
Yeni aldığım fotoğraf makinası ile rastgele şeyler çekmek, evdeki bulaşıklığın bile 5 farklı açıdan fotosunu çekmişimdir.
Arşive yeni sanatçılar eklemek adına hiç tanımadığım sanatçıları keşfedip müzik dinlemek.
0
eksisozlukokuryazari
(07.08.21)
kafayı kendimle bozdum.

-uzun süredir merak ettiğim konularda birilerinden bireysel seanslar alıyorum, çalışmalar yapıyorum.
-senelerdir ötelediğim önemsiz de olsa ilgilenilmesi gereken bir sağlık sorunum için tedaviye başladım.
-yardımda bulunmak, bağış yapmak gibi genelde dağınık düzende, aklıma geldikçe yaptığım şeyleri daha düzenli şekilde yapmaya, prensip haline getirmeye çalışıyorum.
-haftada iki kere masaja gidiyorum.
-uzun süredir istediğim bir eğitime başladım.
-sıcaklarda çok zor olsa da düzenli olarak kürek çekmek için uğraşıyorum.
-eskiden beri kozmetik meraklısı bir insandım ama saçlarıma, cildime bir sürü şey yaptırıyorum.
-imdb watchlist'imdeki filmleri/dizileri eritiyorum.
-farklı meditasyon yöntemleri deniyorum, onu da düzene koymaya çalışıyorum.

genel olarak bu ruh halinde olmak beni mutlu ediyor, eğlendiriyor.
0
blatta hiberna
(08.08.21)
Çıplak dizisinin soundtrackinde bir rap sarkisi var, ilk dinledigimde berbat bulmustum, sonra eglenmek ve biraz dalga gecmek icin dinler oldum su aralar eğlencem o şarkıyı açip bagirarak eslik etmek...
0
(08.08.21)
araba yikama yeri kesfettim hergun araba yikiyorum. Arkadaslari da cagirip 3 liraya sosyallesiyoruz.
0
divit
(08.08.21)
Getirden dondurma isteyip tv önünde yemek
0
photo85
(08.08.21)
(10)

yüksek lisans neden yapılır?

sabenburak
akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar? ya da niçin yapmalı? çevremde birçok kişi yapmaya başladı, ben de yapmak istiyorum ama gözümde de büyüyor açıkcası. işime maddi katkısı yok denecek kadar az olacak.
akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar? ya da niçin yapmalı? çevremde birçok kişi yapmaya başladı, ben de yapmak istiyorum ama gözümde de büyüyor açıkcası. işime maddi katkısı yok denecek kadar az olacak.
0
sabenburak
(07.08.21)
Birisi yapiyor diye yaparsin.
Yapinca da ne gereksizmis dersin.

Ama yapmadikca, ulan duyuruya sorduk keriz gibi yapmadik diyeceksin :)

Hakikaten yapip da bir sey ogrendim isime yaradi diyen gormedim. Hocalar bana soruyordu siz bunu sirkette nasil yapiyorsunz diye.
0
divit
(07.08.21)
Askerliği tecil ettirmek için.
0
j r r tolkien hayrani
(07.08.21)
akademik kariyer yapma amacı yoksa; tamamen bölüme bağlı bir olay. mesela işletme, mühendislik mezunu yaparsa kendini geliştirmiş olur. kariyerini ilerletmede yardımcı olur. ama ne bileyim öğretmenlik, hemşirelik mezunu birisinin yapmasının pek anlamı yok çünkü kariyerlerine pek bir katkısı olmaz.

o yüzden bölümü göre gerekli/gereksiz denilebilir bence.
0
rose parks
(07.08.21)
tam da yüksek lisans okuma/okumama kararı verme sürecindeyim. kamuda öğretmen/yöneticiyim. meslekte 10.yılım ve kendimi aşırı körelmiş hissediyorum. güncel akademik olaylardan baya geride kaldığımı hissediyorum. 2.üniversite auzeften çocuk gelişimi okuyorum. bi konu hakkında akademisyen arkadaşımla konuşurken gelişen ve değişen konular oldu diye söyledi. kendimi geliştirmek adına istiyorum. ancak geçen seneki üniversitelerin yl lisans sonuçlarına baktım. girenlerin mezuniyet ortalamalarına ve ales puanlarına bakınca yarışın ne denli büyük olduğunu gördüm. büyük üniversitelerin kontejyanları inanılmaz yüksek puanlarla kapatıyor. bu sene itibariyle de çoğunluğu en az 40 dil barajı koymuş. velhasıl yarış giderek zorlaşmış. bir yanım boşver napıcaksın işinde maaşına, kariyer yükseltmene katkısı olmayacak vazgeç derken bir yanım da yapabilirsin, kendini geliştirmelisin diyor. araftayım.
0
dedim ben sana
(07.08.21)
-akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar?
Mezun olduğum son dönem staj yapıyordum, çok kötü geçmişti. İş teklifi almadım. Ales'e girip okulun burslu yüksek lisans programına başvurdum. Tek amacım az da olsa elime para geçmesiydi. Eh, başlayınca da bitireyim dedim bitirdim.

Mühendislik özelinde konuşuyorum, eğer özel sektörde çalışacaksan yüksek lisans boş iş. Savunma sanayinde çalışmıyorsan en ufak bir maaş katkısı da getirmiyor. 3 sene boyunca iş sonrası stres yaratmaktan başka bir katkısını göremedim şimdiye kadar. Makale okuma, tez yazma sürecinde üç senede öğrendiğim bilgilerden fazlasını iş değiştirip bir ay içinde öğrendim.

Yerli/yabancı yazılan makalelerin çoğu, bir tane gerçekten işe yarar makaledeki kullanılan metodları alıp, süslü bir giriş yazısı yazıp, parametre değiştirip denemekten ibaret. Her sene konferans düzenleyip birbirinin aynısı makaleler için milletten 300-400 dolar giriş ücreti topluyorlar, böyle böyle koca sektör dönüyor sadasdasd.

Özet, özel sektörde devam edeceksen yüksek lisans yapma, zamanına ve akıl sağlığına yazık olur.
0
nehara
(07.08.21)
+ 1 @ playing star again

Yapamadığım için ikinci üniversite okuyorum mesela.
0
fıytfıyt
(07.08.21)
Memuriyette kademe atlatıyor, yeşil pasaport a bir adim daha yaklaşmak
0
sanguine
(07.08.21)
özel sektöre ha deyince girilemediği için; biraz daha okuyayım, belki bir şeyler olur beklentisi. tabii ki herkesin olayı bu değil, ama sırf bu kafada olan onlarca insan tanıdım, tanıyorum.
0
mermize
(07.08.21)
Aslında başkaları seni ilgilendirmiyor. Canın istiyorsa yap. Ben araştırmayı, öğrenmeyi sevdiğim için yapmayı düşünüyorum. Yüksek lisansın doğrudan akademisyenlikle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Yüksek lisans kendine yaptığın bir yatırım. Sen araştırmayı, öğrenmeyi seven biriysen doktora da yapabilirsin. Gözünde büyüyen bir şeye zaman ayırman zaten mantıksız.
0
dissendium
(07.08.21)
çalıştığınız alana göre değişir. örneğin bizim iş kolunda akademik bilgi de önemli. yaptığınız iş hiçbir akademik bilgi gerektirmiyorsa YL de işe yaramaz.
0
bronz böcek
(07.08.21)
(1)

bu sahneler hangi filmden?

ilgeru
https://youtu.be/oZweJZsIMmQ?t=578bu videoda ara ara gösterilen videolar hangi filme ait bilen var mı acaba? yorumlara baktım, paylaşan kişiye instagram'dan mesaj attım ama dönüş olmadı.videoda uzun bir sahnenin başlangıcından itibaren paylaştım.
youtu.be

bu videoda ara ara gösterilen videolar hangi filme ait bilen var mı acaba? yorumlara baktım, paylaşan kişiye instagram'dan mesaj attım ama dönüş olmadı.

videoda uzun bir sahnenin başlangıcından itibaren paylaştım.
0
ilgeru
(28.07.21)
Kazak hanlığı olarak aratabilirsiniz.
0
nehara
(28.07.21)
(2)

görsellerdeki sahneler hangi filmlerden

penceredengorunenmorbina
sb.
sb.
0
penceredengorunenmorbina
(27.07.21)
ilki two weeks notice
0
Bruce
(27.07.21)
İlki life as we know it, ikincisi two weeks notice .
0
nehara
(27.07.21)
(15)

Ailemin her şeyime müdahale etme sorunu

pikap
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.

Anneme dedim ki yarin belki arkadasim gelir denize gideriz. Vay efendim nerden çikti bu sene bu deniz sevdasi, misafirimiz var de gitme, bayram bayram deniz mi olur, daha iki gun ust uste gitmisim geçenlerde vs bir suru surat asti ve kizarak bunlari soyledi. Bu arada deniz bize yurume mesafesi 15 dk. Bi haftadir evde agir yorucu temizlikler yapiyorum bu 40 derece hissedilen sicaklarda. her dk günümü gün eden biri de degilim ki zaten bu canim ailemle öyle bi sey ne mümkün. Bundan sonrasi daha önceki mudahalelerine vs örneklerden oluşacak yazi. Biraz iç dökme olarak yazacağim icin uzatabilirim. Son olarak da sizden tavsiye oneri vs rica edecegim.


Ben şu an ücretli ögretmenlik yapiyorim. 5 6 yildir bu sekilde calisiyorum. Kismi de olsa bi ekonomik ozgurlugum var ama istanbul gibi bi yerde bu maaşla ayri bi eve cikmak imkansiz. Kadro desen olmuyor. Evlilik desen yok zaten yani belli ki herhangi bir kapi açilana kadar ailemle yasamaya devam edecegim ama artik gercekten yipraniyorum. Örneklerden devam edeyim:

Bir keresinde sofradayken ekmek yemeyisimden bile huzursuzluk cikmisti. O gun de cok patlamistim (cunku her defasinda bu konu yuzume vuruluyordu, ekmek ye niye ekmek yemiyosun doymazmisim vs) yemek zehir olmustu bana oyle bi agladim kalktim ki sofradan o gunden sonra babam bi sey dememeye basladi. Ama her seyin cozumu boyle olmuyor ki.

Istanbul kirsalda yasoyoruz. Merkeze gezmeye gitmek istesem en az 6 saat falan evde olamam. Bu yuzden merkezi bi yere gideceksem haber vermem gerekiyor. Fakat soylenmesinler izin versinler diye direkt gezmeye gidicem demiyorum. Anket isleri var gercekten katildigim. Oraya gidecegimi soyluyorum ki inanin o ek işime bile karismaya basladilar. 100 tl altiysa gitme yok yoruluyosun yok bilmem ne. Yine de bi nebze disari cikmama cok buyuk bi katkisi oldu bu isin. acil mutlaka gitmem gereken bir yer varsa mecburen bazen anket yoksa da anket var deyip yalan soyleyip cikiyorum. Cunku benim merkeze gitmem.icin bi isimin olmasi gerekir. Durduk yere gezmeye gitmek mi ne munasebet.

Yani buna mecbur biraktilar beni. Durust davranip makul bir sey icin izin istedigim ve izin vermedikleri cok oluyor. Ben de artik riske atmak istemiyorum buna siginiyorum. Izin almadan ben gidiyorum deyip cik diyeceksiniz belki ama onu da denemisimdir inanin o da her zmn ise yaramiyor aksine onlari saymiyomusum gibi algilayabiliyolar. Bir ara da ozgur bir birey olduguma alissinlar diye ust uste suraya buraya gidecegim deyip eve kapanmayayayim dedim yok alismiyolar ve bu daha da ters tepiyor.

Bir keresinde ünv arkadaslarimizdan birinin baska bi sehirde dugunu olacakti. Diger baska sehirden iki arkadasim bana ugradilar once ki ailem benim de dugune gitmeme izin versinler diye. Dusunun artik ne derece rezillikler yasadigimi.


Mesela bi ay sonra bir dugun daha var tekirdag civarinda. Yol cok yakin. Atla otobuse iki saatte ordasin. Benim bu kirsal koyden mecidiyekoye gitmek gibi bi mesafe. Ama eminim gidicem desem olay olacak pandemi vs one surcekler pandemi olmasa bile ne isin var diyecekler. Ki o arkadaslarim abimin dugunune gelen bizde kalmisliklari olan hatta ailemin taniyip cok sevdigi arkadaslarimdir. Yani mesele cevreye guvenme ipsiz sapsiz insanlarla takilip takilmama sorunu da degil.

Dedigim gibi calisiyorum onlardan para da istemiyorum hayirsiz bir evlat da degilim yardimci oluyorum uc kurus da olsa maddi katkida bulunuyorum. Cevredeki komsular ne kadar saygili efendi biri oldugumdan sık sık soz ederler. Yani surekli sorun cikaran adi cikmis onlari uzen biri olsam inanin hak ettim der bu kadar icerlenmezdim ama gercekten artik cok zoruma gidiyor hayatimi da cok zorlastiriyorlar. Utaniyorum artik arkadaslarima ailem izin vermiyor demeye. demiyorum da zaten baska bahane one suruyorum
Yanlarinda kaliyorum diye boyle psikolojik siddet uygulama haklari yok ama bunu nasil aşicam bilmiyorum. Izin istesen guzel dille soylesen olmuyor, baskalarini ornek gostersen olmuyor, tartissan hepten olmuyor. Aglasan olmuyor.

Sadece kendi istedikleri olsun istiyolar. Canlarinin istedigi gibi yonlendiriliyorum yani. Bazen kestiremiyorum belki soylenmezler diyorum. Cunku bi dengesizlik durumu da var. Nadir de olsa cicek gibi olup hic soylenmeden kabul ediyorlar istegimi ama genelde bahsettigim sorunlar oluyor. Bazen annem kabul etse babam asiri tepkili oluyor bazen babamin kabul ettigi sey anneme ters oluyor. Kime yanasacagimi da kestiremiyorum.


Bazen yeni tanistigim insanlara boyle bahsedince ünv'yi nerede okudugumu soruyorlar. Ege taraflarinda okudum yurtta kaldim vs. Sasiriyorlar. Disardan baksaniz zaten yobaz dedigim dedik asiri baskici insanlar degil gibidirler. Hatta tum bu olanlara ragmen bazen ben de oyle gormuyorum ama ciddi anlamda yorucular ama ben kabullendigim artik bir sey talep etmedigim icin sorun yasamiyoruz. Inadim devam etse yine tartismalar vs yasanir durur. Dedigim gibi cok yoruldum artik.


Annem kiyafetlerime karisir. Acik sacik giyinen biri degilim. Elbise boyu dizin ustunu azicik gecse olay olur. Uzun kabana siginip bazen gizli cikmaya calisiyorum evden. Adimi feriha koysaniz yeridir yani. Tulum giymiyorum tayt giymiyorum. Konu komsu ne der bilmem ne bir suru kuru laf azarlama ruh emici seyler dinlemk zorunda kaliyorum.
Bakislar bazen oyle degisiyor ki sanirsiniz ne haltlar yemisim.

Sonra gez paspal paspal. Oz guven sifirlansin. Arkadas edinsen ortamlarina gidemeyeceksin. Boyle sacma sapan ot gibi yasa işte.


Bir ara kitapyurdundan cok kitap aliyordum. Ona bile soylenmisti babam.

Cogu hayalimi onlar yuzunden erteledim ya da rafa kaldirdim. Hobi mobi bos is zaten. Para kazandirmiyosa her sey bos onlara gore. Ilgili oldugum ya da ogrenmek istedigim bi cok konu vardi, gitar, keman, aşçilik, yabanci dil, fotografcilik vs kesin o kurslara gitmeme de soylenirler diye ya da belki soylenmislerdir basvurmadim. Yabanci dil icin ismek'e gitmistim ona cok bi sey dememislerdi ama digerlerine soylenmislerdi yine.

Babam kendisi eski sazcilardandir ama biz muzikle ilgilensek bos is olur. Simdi piyano ogrenmk istiyorum. Eve alacagimi soyledim annem yine epey bir soylendi:) param yok diye erteledim su an ama firsatim olur olmaz alacagim. Fotograf makinesini de yillarca erteledim en son kredi cektim gizli aldim aldiktan sonra soyledim gosterdim. Cok bi sey demediler. Kim bilir onceden kac kere alistirmistim. Alicam, baba senin bol bol bahcede kamerayla videolarini cekicem, saz calarken cekicem yotube a koyacagim vs diye diye yumusatmisimdir da ondan cok bi sey dememislerdir.



Simdi onlara soylemeden ucretli bir fotograf kursuna yazildim. Spylemeyi de dusunmuyorum hevesim kirilmasin yok yere. Tepkileri ayni olacak. Ben ciddi anlamda profesyonellesmek istiyorum kendimi bazi alanlarda gelistirmek istiyorum milletin ailesi en kucuk konularda bile buyuk destek oluyolar evlatlarina. Nasil imreniyorim oyle ailelere. En sacma seylerden cocuklarini ovecek sey cikartiyolar. Bizimkiler anca heves sondurur asagilar sacma bulur vs. Toplum icinde bizi elestirir. Abime karsi da boyleler. Bi kere de destek olsunlar yaparsin edersin guveniyoruz desinler yok asla. gecen bi komsu geldi babam basladi abim hakkinda konusmaya. Ekonomik olarak mukemmel bi isi yok ama napsin cocuk. Yaz kis calisiyor bos durmuyor ama baba beye begendiremiyoruz. Komsuya oyle bir bahsedoyor ki sorumlulul bilmiyor isi is degil vs diye kizdim ben de cocuk calisiyor daha ne sikayet ediyosun diye. Konu komsunun yaninda oyle cikislari olan biri degilimdir ama o kadar doldum ki artik...

alakasiz bi geciş olacak ama Yine aklima saçma bi ornek daha geldi. Ben kişin evde sabh 5 te falan kalkip gizli banyo yapiyorum. Cunku evet ona bile laf ediyolar. Kis mevsiminde her gun banyo yapmam (ki her gun degil iki gunde bir) bile buyuk bir sorun oluyor.

Bence bu kadar ornek yeterli. Daha neler neler vardir da Daha ne diyeyim ki cennet gibi bir yerde cehennem gibi bi hayat yasiyorum. Bi cozumu de yok bence. Onlar asla degismiyorlar istedikleri sadece onlara boyun egmemiz. Buyuklerin lafini dinle bizim bildigimiz var kafasindalar. Cevredeki tum aileler bunlarin tersi olsa yine onlara ayak uydurmaya calismazlar. Farkinda ya da umurlarinda degiller belki ama cocuklari oz guvensizse mutsuzsa basarisizsa hayattan bikmis yorulmus ve yipranmissa bunda en cok onlarin katkilari var.

İç dokme seansima burada son veriyorum. Öneriniz tavsiyeniz varsa ya da sadece bi yorumunuz olursa simdiden tesekkurler hepinize.
0
pikap
(20.07.21)
Ücretli öğretmenlikle zaman kaybetme. Gerekirse sektör değiştir. Taşın o evden.
0
dissendium
(20.07.21)
Ev arkadaşı bul ayrıl bence. Durumu düzeltene kadar en azından idare edersin. Bu sefer de maaş yetmicek ama. Off çok bahtsızız. Ben de senin erkek versiyonunum valla okurken bunaldım
0
olaylar olaylar
(20.07.21)
Ekonomik durumunuz tek başınıza eve çıkmaya el verene kadar bi evin ikincisi ya da üçüncüsü olabilirsiniz. Şurası kesin ki aile evinden ayrılma vaktiniz çoktan gelmiş hem yaş hem de yaşadıklarınız itibariyle. Bu şekilde devam etmek mantıklı değil ve düzelmesi de imkansız. Aile evinden kurtulmak için evlenmek de dünyanın en saçma işi olabilir. O kafalara girerseniz mutsuz bi evlilik ile ömrünüzün geri kalanı da mahfolabilir.
0
himmet dayi
(20.07.21)
Maddi kısmına bir şey diyemem ama diğer konularla ilgili cesur olman, radikal kararlar alıp uygulaman lazım. Onlara ayak uydurursan hiçbir şey değişmez, sen onları kendine uymaya zorlayacaksın. Senin durumuna benzer bir arkadaşım vardı, şu an ailesinden ayrı nişanlısıyla beraber yaşıyor. Ailesi korkudan ne zaman evleneceksiniz diye soramıyor :)
0
temasettin
(20.07.21)
Anne babanızın davranışları sizin kontrolünüzde değil. Sizin kontrolünüzde olan yegane alan bğtün bunlar olurken nasıl pozisyon aldığınız. Bütün bunlara neden izin veriyorsunuz? Onların size bunları yaşatacağı alanı neden açıyorsunuz? Bu yaşta izin alarak evden çıkan kişiye ben doğrudan neden bu kurban rolüne bürünüyorsun, madem şikayetçisin neden harekete geçmiyorsun diye sorarım. Bu durumda olmaktan beslenmeye başlamışsınız. Bir an önce uzman desteği almaya başlayın derim nacizane. Onlardan şikayetlenmenin sonu yok. Dönüp kendinize bakın, cevap ve çözüm sadece sizde. Konfor alanınızdan çıkın, öğretmenlik şart değil, başka iş bulun, kendi düzeninizi kurun.
0
Phoebe
(20.07.21)
ev arkadasi arayan cok var. baskasinin yanina eve cikin.

yarisini okudum. cok sinirlendim. ama ailenize degil size. bu kadar aciz biri olamazsiniz. kolesi degilsiniz siz onlarin. size bir hicmissiniz gibi davranan, size karsi boyle rezil hareketler sergileyen bu insanlara anne ve baba demeye devam etmeniz bile bir ozguven eksikligi.

acilen o evden cikin ve psikolojik destek alin.

ben ev ararken hep goruyorum kiralik oda ilanlarini. mutlaka ama mutlaka cik.

baska bir cozumu yok. arada bir ic dokup rahatalayarak bir yere varamazsiniz. kurtulun artik onlardan.

ev arkadasinizla yasamaya basladiginizda oh be dunya varmis diyeceksiniz. cok mutlu olacaksiz. ozguveniniz gelecek. gercekten bakin.

bu hayatiniz hic ama hic normal degil. ben su an 24 yasinda bir kadinim ve 16 yasindan beri ailemden hicbir sey icin izin almadim, izin verip verilmemesi umrumda olmadi. istedigimi giydim, istedigimi yedim ictim. neredesin diye aradilar telefonuacmadim. eve gelince basimin etini yese dinlemeyip odama gectim veya sana ne diye bagirarak karsilik verdim. onlar da zamanla alistilar bu halime. benim ailem de hic rahat degildir. ama ben zorla inatla yaptim yapacagimi. simdi küs degiliz, aramiz gayet normal.


benim arkadasim da size benzer bir durumdaydi. benden gore gore ve benim fiseklemelerim sayesinde ailesini bir nebze daha rahatlatti. kiz biraz daha ozgur artik.

isterseniz size hemen kiralik oda ilanlari atabilirim. siz kurtulursaniz vallahi ben de mutlu olacagim.
0
batlegolas
(20.07.21)
oda bulun çıkın. ona da durumunuz yoksa, ailenizi stratejik olarak iyi tanıyın ve bol yalan söyleyin.(bunu söylediğim için üzgünüm ama başka yolu yok). onların duymak isteyeceği tarzda yalanlar. asla dürüst olmayın zira dürüst olsanız da olmasanız da tepenize çıkacaklar, her şeye karışacaklar. çünkü kendi hayatları sıkıcı, sana bulaşarak keyif alıyorlar.birçok aile böyle inan. heves söndürücü. her şey para. değişmezler maalesef. bir de senden korkmaları lazım. ben çok kavgacıyımdır bağıra çağıra çok kavga ettim ailemle mesela, ondan benden korkuyorlar neyse ki. sen de onların senden korkmasını sağlayarak evde hakimiyetini kurabilirsin. bu baskılarının sağlığına zarar verdiğini vs söyleyip korkutmaya başlayabilirsin mesela. ama uzun vadede esas çözüm tabii ki o evden ayrılmak olur.
0
camene87
(20.07.21)
Herkes eve çık demiş ama bence ekonomik güvenceyi sağlamadan önce eve çıkmak pek doğru değil. Geçinebileceğinize dair güvenceniz oluşunca ilk iş eve çıkın(araba alayım vs... kalmadı bunlar ne yazık ki. Aynı yaştayız, bu dönem gerçekten şanssız, herkes üniversite mezunu ama ev araba almak vs şöyle dursun aileden ayrı yaşayacak ekonomik güce bile sahip olamıyoruz mk)

Atanmayı beklemeden özel yerlere başvursanız nasıl olur? Hem kabul edilirseniz evden ayrılmanız için onların gözünde de geçerli bir sebep olur(okul eve uzaktır vs.)
Üzülmeyin, birikim yapamıyorum vs. kısımlarına hiç takılmadan sadece şahsi mutluluğunuza katkı sağlayacak şeyler yapın.

Bazı konular sadece sizin ailenize mahsus değil, bu yaşa gelmiş bir bireyin hobilerine hiçbir aile destek olmaz diye düşünüyorum.
0
megalomaniac
(20.07.21)
odaya cikma bence.
kimle karsilasacagin belli degil. sokakta degilsin sonucta.
onceden tanidigin biriyle bile ev paylasimi zor olabiliyor. bu riski alma. zaten merkeze uzaksin, uzak yerlerde bir studyo daire mi baksan? ya da studyo tarzi bir apart?

ucretli ogretmenlik kucucuk bir para demek. gecen zaman gecmis, bundan sonra bi ozel okul, kurs falan bak kendine. normal seviyede bir maasin olsun en azindan.

evdeki duruma gelince, bir yere mi gidiceksin cik git. hani yol parasi istiyor olsan neyse de paran var kendine gore. cik git.

kucucuk universiteli kizlar her yerdeler. ne saniyorsun hepsinin ailesi rahat mi?! umursamiyorlar.

sen de umursama. ustelik 30 yasinda akli basinda insansin artik. birak laf soylesinler. gecici kavgalar bunlar. kaniksasinlar biraz. gittikce daha dizlerinin dibinde olmani bekleyecekler yoksa. 30 yasindayim ben, ne istiyorsunuz benden de ciddi bir tonla. kavga cikarmak icin degil, derdini anlat. cocuk gibi davranilmasindan sikildigini soyle.
0
Kittie
(20.07.21)
turkiye'nin en buyuk sorunu normalde 18 yasindaki birinin ayri eve cikmasi gerekirken 31 yasinda birinin hala ailesiyle yasamasidir. bu isler boyledir. denildigi gibi ev arkadasi edinir cikarsiniz. fakat 31 yasindan sonra biraz kasabilir. kendi yasitlarinizda birilerini bulabilirseniz daha iyi olur.
0
Sour
(20.07.21)
Parasal durumunu bilmiyorum ama 1+0 daire dusunebilirsin. Ev arkadasi o yasta hakikaten iskence. 35 metrekare bile olsa en azindan senin olur, kafani dinlersin.
0
hot potato
(20.07.21)
Öncelikle hemen evden ayrıl oda tut ev kirala gibi hareketlere balıklama atlama bence. bu konu hem maddi hem de manevi olarak zordur ve gerçekten koşulların buna uyduğunda bu yola başvurmalısın.
Bazı arkadaşların söylediği gibi ülkemizfe anne babalar genelde icat çıkarma, ne gerek var modunda oluyorlar çoğunlukla maddi nedenlerden dolayı. Öncelikle şunu kabul etmelisin ki ailenin evinde yaşıyorsan genel geçer kurallara uymak zorundasın zira ev onların ve orada yaşamak istiyorsan az çok onların belirledği kurallara uymaya çalışmalısın ama bu yarı kapalı cezaevi şeklinde olmamalı.
Anladığım kadarı ile anne ve baba eğitimli değil ve kafalarındaki belli kalıpların dışındaki her şey onlara saçma geliyor. Açıkcası oturup bize anlattıklarını onlarla da konuşmalısın, sizi seviyorum beraber yaşamak istiyorum ama bu şekilde değil, kendimi geliştirmeme, çevre edinmeme ve de mutlu olmama engeş oluyorsunuz de. Gerekirse defalarca konuş ve bunalt onları, sen bıkacağına onlar bıksın hatta abini de yanına çek onları daha anlayışlı olmaları konusunda ikna etmek için.
0
coney island
(20.07.21)
Üşenmedim hepsini okudum. Maddi özgürlüğünüz marketten birşeyler alırken para istemeyecek kadar var gibi anladım. Bence tek sorun bu. Yeterli paranız yoksa söz hakkınız da olmuyor maalesef. Benzer durumu üniversiteyi yeni bitirip çok düşük bursla yüksek lisansa başladığımda yaşıyordum. Aldığım para sadece harçlık istememi engelliyordu ama evden ayrılamıyordum.

Mesleğiniz öğretmenlikse, hiç 1+1, 1+0 ev olayına İstanbul'da girmeden, farklı bir şehirde -Ankara gibi- iş bakın. Minimum 4 bin lira bandında düzenli bir gelir elde etmeden farklı ev olayını unutun. Daha düşük parada her adımınızı hesaplamak zorunda kalırsınız, bu da şu anki durumunuzdan sizi ileri götürmez.
0
nehara
(20.07.21)
Yazdıklarınızın tamamını okudum. Öncelikle ayrı eve çıkma fikrine direk atılmayın. Her ne kadar söylemesi kolay olsa da uygulaması o kadar kolay değil. İstanbul'da yaşıyorsunuz ve inanın o kazançla ev arkadaşıyla bile ayrı eve çıkmak imkansız. Ev arkadaşı zaten ayrı bir dert. 31 yaşından sonra çekilecek çile değil.

Öncelikle adamakıllı bir işinizin olması gerekiyor. Ne öğretmeni olduğunuzu bilmiyorum ama özel okullara, kolejlere falan başvuru yapabilirsiniz. Özel okulların bazılarında maaşı adamakıllı vermeme sorunu vardı ama şu an ne durumda bilmiyorum. İlla öğretmenlik diye diretmiyorsanız belki başka sektörlere bakabilirsiniz. Düzgün bir işiniz olunca da kendi evinize çıkmaya çalışırsınız. O zamana kadar sabredip ailenizin bu toksik davranışlarına göğüs germeniz gerekiyor.

Şimdi gelelim sorununuzun esas kaynağına: 31 yaşına gelmişsiniz. Ancak hala ailenizin direktiflerine göre yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Hiç kusura bakmayın ama kusurun büyüğü ailenizde olmakla birlikte sizde de kusur var. Çünkü hiç karşı koymamışsınız. Bir dediklerini iki etmemişsiniz. Siz özgür bir bireysiniz ve bu hayat sizin hayatınız. Her şeyinize karışmalarına izin vermişsiniz. 31 yaşında bir insanın hobileri için bile ailesinden izin istemesi ne demek Allah aşkına? Yanlış anlamadıysam onlardan para istemiyorsunuz, yani kendi geçiminizi sağlıyorsunuz. Kendi paranızı harcamaya kimin ne laf etmeye hakkı var ki?

Bu kurban durumundan çıkmanız için hesap vermeyi bırakmanız gerekiyor. Özgür bir birey olduğunuzu idrak etmeleri gerekiyor. Gerekirse kardeşinizi de yanınıza çekin yukarıda dendiği gibi. Kim ne derse desin kulak asmayın. "Bundan sonra böyle, işinize gelirse!" modunda takılmanız gerek artık.

Ha yine yukarıda dendiği gibi ailenizden kurtulmak için evlenme hatasına düşmeyin. Allah korusun, yağmurdan kaçarken doluya tutulma ihtimali de var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.07.21)
Öncelikle ailenizi anlıyorum, bir süredir işsiz biri olarak paranın değersiz olduğu şu dönemde aileniz tam anlamıyla dar gelirli krizi yaşıyor. Yaptığınız her şey onlara para kaybı olarak geri dönüyor, sizin paranızı da bir nevi korumaya çalışıyorlar çünkü size verecek bir gelecekleri yok. Yeni bir kıyafetin adı bile komşu ne der’e dönüyor. Biz fakiriz lafı gurur kırar, bu yüzden bir bahane lazım. Sizi egede okutan insanların hafif düz üstü kıyafete bu kadar laf etmeleri bu olabilir.
Aytıca duş sayınıza bile katışmaları ancak bununla açıklanabilir. Buna takılan kişi ya bayağı fakirdir ya da cimridir.

Branşınızı bilmiyorum ama belli ki piyasada rağbet gören bir branş değil (matematik gibi).
Bana kalırsa düşüncenizde doğru yoldasınız, profesyonelleşebileceğiniz sevdiğiniz bir işe yönelin ve para kazanıp evden ayrılmaya bakın.

Evden şimdi ayrıl diyenlere %50 oranında katılıyorum zira riskli. Esasen comfortzone dan çıkıp daha girişken olmak zorunluluğu size bunu başartabilir fakat malum ülkenin hali ortada; işsizlik had safhada. 2. Bir iş gerekirse çok zor bulunabilir (diğer işe uygun).

Dediğim gibi ailenizi anlıyorum, ama “ot gibi de yaşanmaz” deyiminizde haklısınız. Hayatınız 1 kere var ve o da böyle uçup gidiyorsa bir şeyler yapmak lazım.
0
neysene
(21.07.21)
(12)

Moral düzelten doğal ve sağlıklı ne var, ne tercihiniz

mimo
şeker çukulata hariç tabi. kafein de hariç. 2. taurin tozunu avuçlasam, kaçar mı mesela uykum
şeker çukulata hariç tabi. kafein de hariç.
2. taurin tozunu avuçlasam, kaçar mı mesela uykum
0
mimo
(19.07.21)
Hurmanin arasina kendi yaptigim antep fistigi ezmesini koyuyorum. Oglen 3 gibi sade turk kahvesinin yaninda 2 tane ezmeli hurma yiyorum. Asiri keyfim yerine geliyor. Bu siralar buna taktim. Ve beni baya tatmin ediyor.
0
dedim ben sana
(19.07.21)
Sorbe
0
kaset
(19.07.21)
Ben yaz meyvelerinden yiyince çok mutlu hissediyorum.
0
somethinginthewayshemoves
(19.07.21)
tr.foursquare.com

Moralimi çok düzeltiyor. 360 gram, patatessiz kolasız ve ketçapsız ye. Sağlıklı da sayılır et var içinde ;s
0
nehara
(20.07.21)
tikler gelecek gören yazsın tabi ama
somethinginthewayshemoves un cevabı ektrsa tikli. bulunur şeyleri bir tek o önermiş.

şam fıstığı ezmesi önermişler mesela
0
🌸mimo
(20.07.21)
yaz meyveleri ve domates +1 salata da olur havuc da. kitir kitir iyi gidiyor.

smoothie de yapabilirsin.

mutluluk icin kayisi ve uzum favorim. incir de iyi.

cikolata yok demissin ama nutellaya muz bandirarak yemek gibisi var mi yaaaa
0
batlegolas
(20.07.21)
Üzüm, kiraz, dut ya da böğürtleni buzluğa atıyorum.
Dondurma sevmem, bunları yiyorum kıtır kıtır.
0
dimpled
(20.07.21)
ekmek ustune yogurt kaymagi uzerine de visne receli. dusuk butceli mini cheesecake :)
0
in vino veritas
(20.07.21)
Muz yiyince seratonin salgılanıyomuş, çikolata gibi yani. Hem de sağlıklı.
Çikolataya daha çok benzemesini istersen üstüne kakao dökebilirsin güzel oluyor. Aynısını hurmaya da yapıyorum ben.
Bi de ev yapımı acısos yediğimde öyle hissediyorum.
0
megalomaniac
(20.07.21)
magnezyum hapı.
0
orpheus
(20.07.21)
Biraz şekerli ama doğal şeker olduğu için cevizli sucuk demek istiyorum.
0
Amaranta ursula
(20.07.21)
simdi aklima geldi bir de cennet hurmasi var yemelere doyum olmuyor. cennet hurmasi puresini bir kasik kakao ile karistirinca cikolatali puding oluyor :)
0
in vino veritas
(20.07.21)
(3)

istanbul'da aktif olarak gönüllülük yapacağım stk'lar?

sana bir sarki yazdim fernando
selamlar. bir süredir mülteci çocuklara gönüllü ders veriyordum ama okul dönemi bittiği için ara verdik. şu aralar istanbul'da afiş-broşür dağıtma tarzı olmayan bir gönüllülük arıyorum güzel bir stk'da. tavsiyesi olan?
selamlar. bir süredir mülteci çocuklara gönüllü ders veriyordum ama okul dönemi bittiği için ara verdik. şu aralar istanbul'da afiş-broşür dağıtma tarzı olmayan bir gönüllülük arıyorum güzel bir stk'da. tavsiyesi olan?
0
sana bir sarki yazdim fernando
(19.07.21)
Tercihiniz yine mülteci çalışmaları üzerine mi olur yoksa genel olarak her alana açık mısınız?
0
paramolacak
(19.07.21)
@paramolacak, gerçek işler yapıp faydalı olacağım her alana açığım.
0
🌸sana bir sarki yazdim fernando
(19.07.21)
Çorbada tuzun olsun derneği var bakabilirsiniz:
twitter.com

Evsiz insanlara her gün düzenli yiyecek dağıtıyorlar.
0
nehara
(19.07.21)
(5)

Yüzüklerin efendisi kitap

i think therefore i am
Lotr sevdalısı birine hediye almak istiyorum serinin bir sürü kitabi var hangisini secmeliyim bilemedim yardima ihtiyacım var.Mesela silmarillon u cok sevdigini biliyorum kitabını kaybetmiş, su baskisini buldum nasildir? Bu da tek başına cok ufak kalır gibi geldi bilemedimhttps://www.bkmkitap.com/si
Lotr sevdalısı birine hediye almak istiyorum serinin bir sürü kitabi var hangisini secmeliyim bilemedim yardima ihtiyacım var.

Mesela silmarillon u cok sevdigini biliyorum kitabını kaybetmiş, su baskisini buldum nasildir? Bu da tek başına cok ufak kalır gibi geldi bilemedim
www.bkmkitap.com

Ilkin aklımda şu vardi set diye. Daha iyisini önerirseniz ona da bakabilirim.
www.bkmkitap.com

Ya da lotr hayranina baska ne alinir tavsiyeniz varsa cok iyi olur. 100-150 tl civarı maksimum
0
i think therefore i am
(15.07.21)
www.bkmkitap.com

Şu da güzel bir seçenek, tek cilt özel basım kitap. İçinden harita da çıkıyordu hatırladığım kadarıyla.
0
nehara
(15.07.21)
Filmlerin blu ray versiyonu olabilir evladiyelik

Orta Dünya haritası ama böyle duvara asilabilecek güzel bir şey, ben bayilirdim
0
sanguine
(15.07.21)
Az önce instagram reklamı olarak karşıma çıktı, birsürü LotR temalı ürün var.
Minas Tirith: www.instagram.com
Smaug: www.instagram.com
0
kobuzchu kiz
(15.07.21)
İlk lintekinden ziyade ikinci linkteki gibi özel set veya ciltli şık baskılar daha güzel olur hediye için.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.07.21)
Valla öncelikle Orta Dünya ayrı yüzüklerin efendisi serisi ayrı. Yani alacağın o kitaplar yüzüklerin efendisi serisi değil orta Dünya veya Tolkien üstadın bağımsız çalışmaları. Bunun ne önemi var diye sorabilirsin ancak hassas bir konu, insanların tüm orta dünyayı yüzüklerin efendisi serisi olarak bilmesi bizi biraz yaralıyor azizim.


Neyse, bu kadar geyik yeter. Şimdi konuya dönelim, kişi sadece lotr okumussa silmarillion aslında çok süper bir hediye. Onun dışında direkt kitap yerine o dünyayla ilgili hediyeler bence daha güzel olur. Misal @kobuzchu nun attığı minas tirith cidden güzel bir hediye olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(15.07.21)
(13)

taciz şüphelilerinin linç edilmesi

gelmeistemem
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taci
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taciz ediyor, bana bakıp gülüyor diye ortalığı birbirine katan bir kadın vardı.

Olan gerçekten mağdur edilenlere olmuyor mu?

Kadınım bu arada.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
amerika'da bir cok yerde bu egilimin oldugunu duydum. babalar cocuklariyla disarida yalnizken millet tip tip bakiyor, supheli diye ihbar ediyor vs. Turkiye'ye de geliyor demek ki yavas yavas.
0
robokot
(12.07.21)
bu duyuruyu görünce artık dışarıda çocuktan makas alma vs gibi işlere eskisi kadar girmediğimi fark ettim. doğru tespit.
0
makarnavodka
(12.07.21)
buna bir de karşı cinse en ufak bir yaklaşma ya da adım atma çabasına taciz deme olayı eklendi.
millet hoşlandığı kıza çiçek göndermekten çekinir oldu.

olan mağdur edilene ve uzun vadede aslında kadınlara oluyor.
çünkü erkekler bu nedenle ilişkileri bile ucundan ucundan yaşamaya başladılar.
sahiplenmeyi başa iş almak olarak gören çok ve haklılar da işin kötüsü.

bunun tabii ki cinsler arası diyalog eksikliği gibi sebepleri de var ama artık birinden hoşlanıp baksan dayak yeme ihtimalin varken kim kimle ilişki kurar ki?
0
blatta hiberna
(12.07.21)
konu çok hassas olduğu için insanlar çok gergin. bir erkek olarak ben böyle bir durumla karşılaşmaktan çok korkuyorum.

geçenlerde komşumuzun 4 yaşındaki kızı 3 yaşındaki oğlumla oynamak için bize geldi. kızın hal ve tavırlarından bana karşı özel bir hissi var ki çok normal. 4-5 yaşlarındaki çocuklar yaşça büyük erkeklere özel ilgi besleyebilir, hayranlık duyabilir, aşık olabilir.

neyse annesi ile telefonda konuşmak istediğini söyledi. aradık annesini verdik telefonu konuşmaya başladı. konuşma aynen şu şekilde: "anne ben burda kalmak istiyorum, burty amcam benimle uyumak istiyormuş, ben bu gece onunla yatacakmışım."

o an vücudumdaki tüm damarlarda akan kanı hissettim. ne yapacağımı bilemedim. eşim hemen yanına gitti, telefonu kapatmasını bekledi. kapatınca yan odaya geçip tekrar aradı. böyle bir şey olmadığını söyledi. allah'tan anlayışlı bir aile ve bizi iyi tanıyan bize güvenen bir aile. "sorun değil, kızımız bu aralar çok yalan söylüyor, hayal ettiklerini yaşamış gibi anlatıyor. dert etmeyin." deyip geçiştirdiler.

bahsettiğiniz düşüncelere kısmen katılıyorum. kurunun yanında yaş da yanar gibi bir durum oluşuyor. ya kızlarına inansalardı? ne olurdu ne yapardım, nasıl bir ikna çabam olurdu? çok zor bir durum.
0
burty
(12.07.21)
Kötüye kullanıma çok açık bir durum var. Benim gördüğüm bu.

@burty'nin yaşadığı olay düşük bütçeli korku filmi olmuş.
0
dissendium
(12.07.21)
Bir film vardı jagten miydi neydi adı. Bu konuyu işliyor. Bir hocamız üniversitedeyken sürekli bu konuda dikkatli olmanımizi söylerdi. Kız öğrenci vs sizinle görüşmek isterse odanızda biri daha olsun, şahit olur size vs derdi. Sıkıntılı durumlar kısacası. Yakın zamanda bir arkadaşım da davalık oldu tacizden. Kendisine çok güveniyorum, olaya şahit olmadım ama kuvvetle muhtemel iftira atıldı. Çamur at izi kalsın. Korkunç şeyler ya. Kendini ifade edememek de acayip lanet
0
mezarkabul
(12.07.21)
Konuya ilgi duyanlara şu filmi seyretmelerini öneririm.

www.imdb.com

Bu arada erkekseniz ve yorulduysanız Moskova'da bir çocuk parkında bir banka oturmayın. Metroda veya yolda, annesinin kucağında ya da pusette dahi olsa bir çocuğa gülümseyerek bakmayın. Kendinizi karakolda bulursunuz.
0
Mirket
(12.07.21)
Bu bahsettiğiniz kişilere çok üzülüyorum, iftiraların en ağırı sayılır bence bu. Ama insanların iyice hassas bir hale gelmesini de anlıyorum. Sürekli çocuk tecavüzü, kadın cinayeti vb haberler duyuyoruz ve adalet işlemiyor. Suçlular ceza alacakları yerde destekleniyorlar. Devlet eliyle adalet sağlanmayınca insanlar kendi adaletlerini kendileri sağlama yoluna gidiyor. Sonuçta böyle üzücü bir tablo çıkıyor ortaya. Olan gerçekten madur edilenlere olmuyor mu sorunuza cevaben, hayır olan sadece onlara olmuyor. Hem toplumun birbirine ve adalete duyduğu güvene oluyor hem taciz iftirası ile şiddet görenlere oluyor hem de tacize uğrarken kendisine yardım edecek birilerini arayan ya da devlet yeterince koruyucu önlem almadığı için cinayetlere, tecavüzlere, tacizlere kurban giden insanlara oluyor. Bunları birbirinin doğal sonucu olarak görüyorum.
0
Mossy
(12.07.21)
Benzer bir durumla üniversitede asistanken karşılaşmıştım. Proje gösterimleri için öğrenciler kendilerine uygun zaman aralığını seçip odaya projeyi anlatmaya geliyordu.

Bir kız öğrencinin ödevini incelerken durduk yere "hocam ben zamanında bir asistanı tacizden okuldan attırdım" dedi, nabzım anlık 150 olmuştur. Odada kamera yok, bir de o kadar kötü hazırlamış ki ödevi, 20 vermiştim sadasdasd. Bağırsa, kendimi savunsam bile o an okulda adımı tacizciye çıkartabilirdi.

Benzer taktiği başkalarına da denemiş bu arkadaş. Dolayısıyla artık iletişimi geçtim, iş yerinde yazışmalarda bile iki defa okuyorum göndermeden. Sıkıntılı tip çok.
0
nehara
(12.07.21)
bu duyuruyu okuyunca ben de şeyi fark ettim, uzun süredir herhangi bir yakınımın, akrabamın, iş arkadaşımın vs. çocuğuna belli bir mesafeden daha yakın olmuyorum. eskiden yaptığım yanak sıkma, mıncırma, saç karıştırma tarzı şeyleri de yapmıyorum. buna sebep benim için haberler değil de izlediğim belgesel ve diziler oldu. o yüzden dediğinize katılıyorum. üstelik benzer ruh hali bende de var. anne babası dışında 3. bir kişinin çocukla (yakın aile dostu akrabası olsa bile) çok fazla fiziksel temas kurması beni de "noluyoruz" yapıyor, maalesef. bilinçaltına yerleşti bu.
0
ilgeru
(12.07.21)
İş hayatı, ast-üst ilişkileri gibi istismara açık durumları hariç tutuyorum. Yetişkin-çocuk arasındaki diyalog olması gereken noktaya geldi bence. Biz zaten fazla sırnaş bi milletiz çocuk sevgisi konusunda. Çocuk seviyor diye makas almak öpmek zorunda değil kimse. Anne babasının hoşuna gitmeyebilir, çocuğun ebeveynleri dışında yabancılarla koruması gereken mesafe konusunda kafası karışabilir.. olmayıversin o abartı sevgi gösterisi. Çok da lazım değil.

Yetişkinler arası durum belki biraz kötü anlamda değişti. Bir avrupa değildik hiçbir zaman. Taksici örneği belki kendi elleriyle aşıladıkları antipati yüzünden kötü bir örnek olacak ama, yolcusuyla eskiden girebildiği diyalog artık yok. İki muhabbet etse tedirgin olur kadın haklı olarak. Halbuki bütün gün direksiyon başında, sıkılmış olabilir, konuşkan biridir, gevezedir, şudur budur.. artık bu da kolay değil.
0
IncredibleMau
(12.07.21)
Ah be bacım gel alnından öpücem seni dicem ama şimdi oda tacize girer diye diyemiyorum. Yemin billah korkunç bir durum oldu, hoşlandığım kişiye 2 hafta boyunca açılamadım '' aman yanlış anlar mı, taciz anlar mı, dur yazmayayım, açık açık istemiyorum diyemeyebilir benim anlamam lazım mı gibi, geçende bi duyuru vardı bu şekilde fermuarı açık olan kadına söyler misiniz açık olgunu vs gibi bişeydi, valla afedersiniz donu götünden düşçek noktaya gelip farketmese bile umrumda olmaz, manyağın teki çıkar avazı çıktığı kadar bağırır linç olurum.

Keza geçen hafta başıma geldi, metroda bi kadın oturuyor bende ayaktayım hemen önünde, baktım yanımdaki adam kadının göğüslerine bakıyor sonra kadına baktım yakasında çalıştığı yere ait yaka kartı var isim soy isim ıd no vs yazıyor. Adam hemen girdi instagrama yazı adını soyadını ekledim ne yaptı orasını tam göremedim, diğer sosyal medya hesaplarına bakındı vs vs . Neyse kadınla aynı yerde indik, kalabalıktan dolayı seslendim hanımefendi bakar mısınız diye duymadı, sonra adıyla seslendim baktı, siz kimsiniz nerden biliyorsunuz adımı vs vs diyor, ya diyorum yaka kartınızdan bi adam sizi arattı ekledi sanırım dikkat edin yakanıza asmayın vs yok dinlemiyor manyak. Aman be dedim allah ne belan varsa versin, çok bağırırsın yeri gelince kurtarın beni diye gittim.

Bu își acayip kullanmaya başladı kadınlar.
0
paramolacak
(12.07.21)
çok büyük sıkıntı, ilgi göremedi diye ya da başka bir çıkarı için taciz edildiğini iddia eden kadınlar var. sadece cazgırlıktan karşısındaki insana ne kadar zarar vereceğini hiç düşünmeden bunu iddia eden, hayatta biriktirdiği öfkeyi erkeklerden bu şekilde çıkaran kadınlar var.

the life of david gale benzer bir konuyu anlatıyor.
www.imdb.com
0
orpheus
(13.07.21)
(5)

2016 model iPhone kaç sene daha WhatsApp çalıştırır?

hadi ya la
Babama iPhone SE 1. nesil alacağız, yenilenmiş telefon olacak. Sadece küçük telefon istiyor, hiç kullanmıyor zaten. Ama whatsapp çalıştırması gerekiyor, kırk yılda bir kullanma durumu olabilir.Peki bu telefon kaç yıl daha WhatsApp uygulamasını destekler?
Babama iPhone SE 1. nesil alacağız, yenilenmiş telefon olacak. Sadece küçük telefon istiyor, hiç kullanmıyor zaten. Ama whatsapp çalıştırması gerekiyor, kırk yılda bir kullanma durumu olabilir.

Peki bu telefon kaç yıl daha WhatsApp uygulamasını destekler?
0
hadi ya la
(08.07.21)
Iphone 5 var evde. Kac yılında alındı bilmiyorum ama hala whatsapp var. Kullanılıyor da denedim çünkü. Belki buradan bir sonuc çıkar.
0
westblack
(08.07.21)
5 sene civarı olabilir. iphone se 1. nesil hali hazırda ios 14 güncellemesini destekliyor.
www.gsmarena.com
support.apple.com

Whatsapp'ın şu an çalışmak için ihtiyaç duyduğu minimum ios versiyonu ios 10, 2016 senesinde çıkmış. Minimum versiyonu güncellediklerini varsayarsak düzenli olarak, 4-5 seneye sizin telefonun versiyonuna gelir.
0
nehara
(08.07.21)
Yüklemeyi bildikten sonra çok uzun yıllar çalıştırır. Şu an benim 2012'de aldığım iPhone 4S'e hala whatsapp yüklenebiliyor. Hatta spotify bile yükledim.

iPhone 4S 2011'de piyasaya çıkmıştı.

edit: jailbreak falan olmadan yükleniyor. işin hilesi whatsapp'ı daha yeni bir iPhone'da kendi hesabınla bir kere indirince (indir butonu buluta dönüşecek) eski cihazda 'satın alınanlar' bölümüne düşer. oradan tıklayıp indirilebilir direkt. eski iOS olup olmaması önemli değil.
0
himmet dayi
(08.07.21)
ios 14 geldiği için epey bi destekler ya daha bir sene tamamen güncel gidecek zaten en kötü ihtimal. Ondan sonrakini alma ihtimali yok gibi bişey bi 3 sene de (en kötü ihtimal) geriden desteklese (ki daha fazla olacaktır) 4 senenin garantisi var sanki.

zaten 4 sene sonra se 1 can sıkmaya ufak ufak başlar.
0
hedep
(08.07.21)
kabaca bir hesapla 2026'ya kadar destekler.

iPhone SE yeni cikan iOS 15'i alacak.
Whatsapp iOS 10 istiyor indirmek icin. kabaca 5 sene onceki surumu istiyor desek iOS 15'te kalanlarin daha 5-6 senesi var diyebiliriz.
0
supergirl
(08.07.21)
(18)

Akademide kadin erkek arasindaki esitsizlik

polopan
Dün kendimi kadin erkek esitsizligi konusunda bir tartismanin icinde buldum.Konu akademideki kadin-erkek profesör sayisindaki dengesizlik üzerineydi. Gruptaki birkac insan bu esitsizligi gidermenin yolunun önümüzdeki 10-15 yil boyunca akademik pozisyonlarin sadece kadinlara acilmasindan, erkeklerin
Dün kendimi kadin erkek esitsizligi konusunda bir tartismanin icinde buldum.

Konu akademideki kadin-erkek profesör sayisindaki dengesizlik üzerineydi. Gruptaki birkac insan bu esitsizligi gidermenin yolunun önümüzdeki 10-15 yil boyunca akademik pozisyonlarin sadece kadinlara acilmasindan, erkeklerin basvurularinin degerlendirmeye alinmamasindan gectigini, baska bir cözümün olmadigini savundu. Cinsiyetten bagimsiz sadece liyakat temelli uygulamalarin sadece karinca hizinda ilerleme sagladigi ve yüzde 3 olan kadin oranini son 20 yil icinde sadece yüzde 5'e cikarmaya yaradigi ancak sorunu cözmek icin yeterli olmadigi söylendi. Haketmesine ragmen bu pozisyonlara basvuramayacak erkek adaylara ne olacagi soruldugunda, o adaylarin bu dönem boyunca mecburen dezavantaja ugrayacagi, fakat gectigimiz on yillar boyunca haksizliga ugrayan kadinlara kiyasla o erkeklerin sayisinin yine de az olacagi, erkek adaylari bu dönemde akademik kariyer yapmayi düsünmekten caydiracak bir takim politikalarla bu sekilde dezavantaja ugrayacak erkeklerin sayisinin düsük tutulabilecegi konusuldu.

Son derece sakincali buldum bu düsünceleri, yanlis düsündüklerini, bunun kötü bir ayrimcilik örnegi oldugunu söylememe ragmen sanki radikal düsünceleri olan kisi benmisim gibi bir muamele gördüm. Benim kacirdigim bir sey mi var?

Not: Ben erkegim. Akademideki esitsizligin bir an önce giderilmesi gerektigi konusunda hemfikirim. Söz konusu tartisma daha cok uluslararasi akademik platformalari ilgilendiriyor, Türkiye temelli degerlendirmeyin, Türkiye'de cok cok daha bir vahim durum oldugunu biliyorum.
0
polopan
(07.07.21)
ben de sakıncalı buluyorum. yüzde yüz liyakat odaklı olursa sorunlar hallolur. bence anahtar kelime liyakat burada. pozitif ayrımcılığa gerek yok, hatta bu durum (size muhalif olanların fikri) pozitif ayrımcılığın ötesinde bence.
0
mezarkabul
(07.07.21)
hah işte fenimizm tam olarak bu. erkeklerin haksızlığa uğramasını umursamayan bir düşünce yapısı.
her sene kadınlar gününde şirketlerinde çalışan kadın sayısının erkeklerden daha fazla olduğunu övünerek anlatan şirketler bile var. insanlar arasında ayrımcılık yapmak övünülecek ve savunulacak bir şey değil.
0
dafuq
(07.07.21)
Hocam bende aynı düşüncedeyim, sadece akademik camiada değil her camiada durum böyle. İşin ilginç tarafı bahsettiğiniz gibi bunu dile getirince hemen saldırıya geçiyorlar sanki biz cinsiyetçiymişisiz gibi.

Pozitif ayrımcılık olayı çok yanlış anlaşılıyor, kurumlarda tepki toplamamak için pozitif ayrımcılık diyip geçiyor, hesap sorduğunda da seni ifşalayıp ''aha bu cinsiyetçi yakın'' diyorlar.
0
paramolacak
(07.07.21)
hocam bence sen haklısın. bu saçma bir çözümdür, çözüm değildir hatta. gücü ele geçirenin zulmetme arayışı. adalet değil, tatmin arayışındalar.

geçmişte bir takım insanların suçları yüzünden; alakası olmayan, tek ''suçu'' doğuştan gelen cinsiyeti olan insanlar cezalandırılacaklar.
0
not sure if serious
(07.07.21)
yanlış, yanlışla giderilmez. +1
0
WithWorth
(07.07.21)
Sana katılıyorum, dediğin şekilde olmaz. Ancak sene boyunca başvurularda cinsiyet sayısı ve alınanların cinsiyeti oranlandığında bir tutarsızlık varsa önce onun çözümlenmesi lazım. Yani bir tarafı dengeleyelim diye diğer tarafı atmayalım, tam orta yolu bulalım diye düşünüyorum.

Tüm bunlarla birlikte esas sorun kadınların alınmaması mı kadınların içeride barındırılmaması mı ona da bakılmalı. Çünkü cinsiyete yönelik mobbingler olabilir (farazi konuşuyorum ama mümkün) Çalışma saatleri, çocuğu olan kadının dışarıya itilmesi vs. gibi durumlar söz konusu ise, koşulların güncellenmesi ve denetlenmesi gerekir.
0
lcha
(07.07.21)
yolu bu olmamalı.
ancak daha sağlıklı politikalarla evet, azaltılabilir bir süre.

öte yandan benim için şaşırtıcı gelen bir resmi çıkarım da; ağır sanayiye yönelik mühendislik alanlarında sektörel açıdan dezavantajlı kadın çalışanların akademiye yönelmesi. ben şaşırmıştım çünkü o alanların akademik taraflarında da kadın az gibi geliyordu.
neyse, olay çok komplike yani.
kadın akademisyenlere daha çok teşvik verilebilir. burs vs gibi. bir ara mühendislik yazan kız öğrencilere böyle burs veren vakıflar vardı.
ne bileyim, hocalar proje guruplarında öğrenci çalıştırırken kadınları seçebilir vs. bu da ayrımla değil de ölçüm kriteri olarak "çalışma gurubunuzda ciniyet eşitliğine dikkat ettiniz mi?" gibi belirlenebilir. hoca 7 erkek 1 kadın seçeceğine mecburen eşit seçer; kendi de dönem sonu değerlendirmesinden yüksek puan almak için vs vs
askerlik sonra. bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir. sırf askerliği ötelemek için akademiye dadanan yüzlerce vizyonsuz var:D bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılabilir.

herkes sadece eşit davransa zaten kadınlar alıp yürüyecek engel olmasalar yeter.

kaçırdığınız nokta: evet, bir düzenleme, erkek adayları caydıracak -en azından cezbetmeyecek- bir program yapılmasının gerekli olduğu.
haklı olduğunuz nokta: evet, sen sen sen gel sen gelme gibi direkt ve mesnetsiz bir düzenlemenin işe yaramayacağı.
0
rewlack
(07.07.21)
Şu sjwlerin herşeyi eşitleyeceğiz anlayışı cidden deli ediyor. Fırsat eşitliği ile sonuç eşitliği aynı kavramlar değildir. Kadını da erkeği de aynı şekilde sınava sokarsın, aynı imkanlarla eğitim almasına olanak verirsin yani fırsat eşitliğini sağlarsın ama eğitimleri sonucunda seçtikleri mesleklere karışmazsın. Sosyal mühendislik yaparak zoraki farklı mesleklerde kadın erkek oranlarını eşitlemeye çalışmanın topluma bir yararı olmaz. Bu mantıkla erkek hemşire, erkek ana okulu öğretmeni, kadın tesisatçı sayısını da arttırmamız ve dengeye getirmemiz gerekir.

Grupta bir akıllı sizmişsiniz. Bu konuyla ilgili psikolog Jordan Peterson'un şöyle bir videosu var olayları güzel anlattığı bakılabilir attığım noktadan : www.youtube.com
0
nehara
(07.07.21)
Yukarıda mesleki bilgi sorulursa eşitsizlik kalkar, liyakat sağlanır sorunun çözümünü değil üstünün örtülmesini sağlıyor

şöyle bir örnek ile açıklayabilirim, istanbul şişli'de doğmuş bir genç ile van'ın bir köyünde doğmuş biri aynı üniversite sınavına giriyor buradaki eşitsizliği imkanlar açısından rahatça görebiliyoruz, cinsiyet konusunda bu eşitsizlik muğlaklaşıyor kolayca farkedemiyoruz

Erkeklerin tamamen alınmaması gibi bir uygulama yerine kota uygulaması düşünülebilir
0
freebird5406_2
(07.07.21)
bir şey söyleyeyim, sosyal bilimlerde (sinema) yüksek yaparken de, doktorada da hocalarımın çoğu kadındı. Hatta yeterliliğime mesela 4 kadın 1 erkek hocam girdi Ha buna da "sektörde kadınlara iş vermiyorlar o yüzden bla bla" diyebilirler ama o da tam öyle değil.

Sizin olayda da, olayın özüne bakmıyorlar. Kadınlar sektörde çok mutlu olduğu için mi akademi seçmiyor yoksa cidden akademi sevip sevmemelerine göre mi hareket ediyorlar. Jüride kadınları spesifik olarak eleyen erkekler mi var yoksa? Buna göre çok değişir.

Ayrıca bak "erkek adayları akademik kariyer düşünmekten caydıracak politika..." demişler, şimdi erkek çalışanlar o alanda daha iyi işler bulup mutlu olsa bu sefer iş hayatında kadın sayısı azalacak :D her türlü dengesizlik. Bu tür şeylere çok karışmayıp serbest akışına bırakmak lazım bana kalırsa. Ha dediğim gibi jürilerde istenmeyen veya kayırılan kişiler/cinsiyetler oluyorsa o çözülmeli, o aşama eşitlenmeli.
0
nhk ni youkosu
(07.07.21)
Erkek profesörleri vurarak da sayı eşitliğini sağlamaya çalışabilirlerdi, yine insaflı feministe denk gelmişsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.21)
Bu tartışma hangi ülkede geçiyor bilmiyorum ama Türkiye'de durum vahim filan değil. Hatta diğer sektörler ile karşılaştırırsak ortalamanın çok çok üstünde akademide kadın sayısı.

"Yükseköğretim Kurulu verilerine göre, Türkiye'deki 170 bin 561 akademisyenin yüzde 45'i kadınlardan oluşuyor." www.aa.com.tr

Umarım bu tartışma Türkiye'de geçmemiştir çünkü bulunduğu durumu ölçemeyen kişiler akademisyen olmuş demektir.

Cevaba gelirsek üsttekiler +1
0
austra
(07.07.21)
Bir diğer çözüm de bir kaç profesöre ya cinsiyet degistirme ya da kovulma teklifi sunulabilir.
Liyakat falan önemsiz önemli olan istatistik. O yüzde 50 kadin calisiyor yazisini billboardlara asmak önemli.

Misal saglik sektörü verilerine göre genelde kadin cokluktaymis. Orada da artik kadin almayalim mi diyelim ne kadar saçma düşünceler.

Bu kadar basit cevaplar olsa zaten çözülurdu su ana kadar ve kimsenin üstünde konusmasina gerek kalmazdı. Bu tavsiyeyi verenler iki adım ötesini hayal edemeyip planlayamayan kisiler gibi, stratejik ya da karar verici pozisyonlarda olmalari riskli.
0
logisticsmanager
(07.07.21)
Kadınım ve sizinle konuşanların aşırı saçmaladıklarını düşünüyorum.
Bir adım daha atayım ve diyeyim ki kadın-erkek sayı eşitliği yetmez, aslında 1/3 oranında da LGBT birey almalılar. Ne saçma değil mi? Akademiye katkıları ne olacak kriterine gelemeden bir dolu saçma sapan düşünce. Yapılacak şey aslında gayet belli, liyakat olduktan sonra ancak bu liyakati sağlayanlar arasında kadınlara sosyal anlamda benefitler sağlanarak akademik kariyer seçmelerinin desteklenmesi. Liyakatin ölçülürken de buna kadın-erkek önyargısı ile yaklaşılmamasını sağlayacak bir sistematik oturtulması. Eğer bilimsellikten başka seçim kriterlerimiz olursa eğitim sistemi çöker. Bunu söyleyen hangi milletten olursa olsun cahildir.
Bu arada TR'de akademide bu kadar keskin bir eşitsizlik olduğunu düşünmüyorum. Pek çok kadın arkadaşım akademisyen. Akademiyi seçmelerinin sebebi de (çoğunun) maalesef bilimsel temellere dayanmıyordu.
Erkeklerin bir kısmı askerlikten kaçmak için akademik kariyeri seçerken kadınların da bir kısmı kısıtlı çalışma saatleri ve kolay koca bulma amaçlı seçiyorlar. İki grubun da bir kısmı özel sektörde hayatta kalamayacak insanlardan oluşuyor. Maalesef, maalesef...
0
SiyamkedisiZorro
(07.07.21)
önerisi saçma.
eşitsizliğin olduğu gerçek.

yukarıda anadolu ajansı (!)nın haberini referansla konuyu çarpıtan arkadaşa ve herkese yönelik; akademide kadın çalışan az denmiyor. eşitsizlik yükselmede ve idari görev dağılımında. yüzlerce araştırma görevlisi olması hatta muhtemelen kariyere neredeyse eşit şekilde başlanması eşit şekilde devam ettiğini göstermiyor. konuyu saptırmayalım.
0
jimjim
(07.07.21)
aa nın haberi göz boyama yine sorunun üzerini örtme amaçlı, araştırma görevliliğinden yukarılara çıktıkça oran baskın olarak erkekler lehine artıyor, şurada 2020 yılına ait güncel oranlar var

Türkiye'de Akademide Cinsiyet Eşit(siz)liği Raporu: 2020 Gender (In)equality Report at the Academy in Turkey: 2020

www.researchgate.net'de_Akademide_Cinsiyet_Esitsizligi_Raporu_2020_Gender_Inequality_Report_at_the_Academy_in_Turkey_2020

bir yerden sonra kopuş başlıyor demek ki, bunun akademi içi dışı nedenlerini sorgulamak düşünmek tartışmak gerek, bu sadece akademinin sorunu da değil ve sadece türkiyeye has bir istatistik de değil
0
freebird5406_2
(07.07.21)
öneri doğru ama uygulama şekli saçma, kadınlar için kota koyarsın, o kotayı kadınlar kendi aralarında doldurur, kalan kontenjan da liyakata göre olur.
0
dogu karelyadaki dere agzi
(07.07.21)
Kadınım ve tartıştığınız sjw tayfaya güldüm. Bu hanımablaların tosuncuk gibi bir oğlu olsun o zaman omuzlardan inmesini istemezler paşalarının. O zaman aynı cümleleri ederler mi? Herkes işine geleni söylüyor. Hak hukuk gözettiğinden değil.

Bunun diğer örneği de dinci yobazların"kadınlar çalıştığı için işssizlik oranı yüksek, kadınlar yerine erkekler çalışsa işsizlik düşer" kafasıyla aynı.
0
Hallegadola
(07.07.21)
(3)

windows 11 de nereden çıktı?

hlot
yahu bunlar windows 10'dan sonra başka windows çıkarmayacağız dememişler miydi?windows 10'u satın almış olanlar 11'e ücretsiz geçiş yapabiliyor mu acaba?
yahu bunlar windows 10'dan sonra başka windows çıkarmayacağız dememişler miydi?

windows 10'u satın almış olanlar 11'e ücretsiz geçiş yapabiliyor mu acaba?
0
hlot
(04.07.21)
iki sorunun da cevabı evet. ama her pc değil - www.microsoft.com
0
celeron 300a
(04.07.21)
Evet ücretsiz geçiş mümkün. Aslında windows 10 güncellemesi de olabilecek bir sürüm; ama çeşitli güvenlik gereksinimleri istedikleri için 5 seneden eski bilgisayarların çoğu 11 kaldırmayacak o yüzden ayrı bir sistem olarak geliyor.
0
aguen
(04.07.21)
Desteklenen AMD ve Intel işlemciler için iki link bırakayım:
docs.microsoft.com

docs.microsoft.com

Eğer işlemcin bu listede değilse muhtemelen geçemeyeceksin.
0
nehara
(04.07.21)
(14)

yemek yaptım, gün bitti

dnzbrs
bugün "bir değişiklik yapayım, yemeği kendim yapayım, özeneyim" falan dedim, yemek bittiğinde gün de bitmişti... tavuğu kes, pişmesini bekle, o arada patates soy, onu haşla, semizotu ayıkla, yıka, haşlamayı hallet, patatesleri ez mez bi şeyler yap, semizotu salatasını yap falan filan bir sürü cambaz
bugün "bir değişiklik yapayım, yemeği kendim yapayım, özeneyim" falan dedim, yemek bittiğinde gün de bitmişti... tavuğu kes, pişmesini bekle, o arada patates soy, onu haşla, semizotu ayıkla, yıka, haşlamayı hallet, patatesleri ez mez bi şeyler yap, semizotu salatasını yap falan filan bir sürü cambazlıklar derken aslında söyleyince çok basit olan şeyler 2 saatten fazla sürdü??? e bunun bir de mutfağı toplaması, yemek yemesi, sonra bulaşığı var. bi de yani acayip güzel yapmışım hepsini, bittiler hemen!?? halbuki 2 gün götürür diye düşünmüştüm. bu kadar nankör bir iş olabilir mi ya? püre yapması bile en az 40 dakika sürüyor, püre ya püre. püre yani... semizotu salatası en az yarım saat. tavuk mavuk hiç girmiyorum. böyle ömür mü geçer ya? ben bir de bunu ayda yılda bir, sadece kendim için ve az çeşitle yapıyorum hani her gün veya haftada birkaç kez yapanlar nasıl sabrediyor anlamıyorum. değer mi ya bu kadar uğraşmaya alt tarafı doymak için? sandviçle de doyuluyor yani maks. 10 dk (ve çoğu şeyden sağlıklı ve güzel).

her bu işe yeltendiğimde isyan çıkarasım geliyor, hayatı (aslında daha çok teknolojiyi) sorguluyorum. bu yemek işlerinin çoktan çözülmüş ve hap olayına geçmemiz lazımdı şimdiye dek. isteyen yine yemeğini yapsın uzun uzun ama pratik bir çözüm şart artık. yemek yapmak ve keyfi olmadığı sürece yemek yemek müthiş vakit kaybı bence. (2-3 ay sonra yine bir haller gelene dek) kararlıyım artık asla yemek olayına girmeyeceğim. değmez. bu konuda teknoloji dünyasında bir gelişme var mı ya? şipşak yemek/hap ne bileyim var mı bir girişimler? bir de tabii benim gibi düşünen var mı merak ediyorum.
0
dnzbrs
(03.07.21)
+1
0
edgenabby
(03.07.21)
Yazdıklarını okurken refleks olarak yeni tab açıp yemeksepetine girdim. Tarif okumaya bile üşeniyorum şu an.

Çok vaktimi almasın diyorsan şu videoya bir bakabilirsin, çok lezzetli değiller ama 30-40dk içinde halledebilirsin.

www.youtube.com
0
nehara
(03.07.21)
+1

yemek yapmaktan, yemek düşünmekten, acıkmaktan, yiyince üstüme çöken ağırlıktan kısacası yemekle ilgili kafa yorulması gereken her şeyden nefret ediyorum. bu duyuruyu okuyunca yemek yemediğimi hatırladım ama planladığım yemek için de saat geç oldu, yine ne yiycem diye dolaba aptal aptal bakmaya gitmem lazım.

2-3 gün yetecek kadar pişirin pişirdiğinizde.
0
amugochi
(03.07.21)
ev işi nankör mü evet bir bakıma öyle, ev durmadan bakım isteyen bir makine, mutfak da öyle bugünü ya da iki günü atlattın tekrar yapmak gerekiyor

fakat tek tek baktığımda uzun sürmüş, buradan mutfak pratiğin fazla değil gibi görünüyor, yaptıkça hem eş zamanlı pişirmeyi hem hızlı hazırlamayı hem de en uygun boyutlu tencereyi tabağı gereçleri kullanarak verimli olmayı öğreniyorsun

önden patatesleri haşlamaya koyarsın, bu arada tavuk sotenin hazırlık kısmı 10 dakika pişme kısmı yarım saat, bunlar pişerken 15 dakikada semizotu salatasını hazırlarsın, tavuk piştiğinde patatesler haşlanmış ezilmeye hazır hale gelir 10 dakika bu kısım

yani 3 yemeği 50-70 dk da çıkarabilirsin eş zamanlı
0
freebird5406_2
(03.07.21)
@freebird 50-70 dk de çok ki :D

bir de bunlar basit olanlar bu kadar sürüyor. insanlar daha zor/uğraştırıcı şeyler yapıyorlar 0_o
0
🌸dnzbrs
(03.07.21)
aslında hazırlama süreleri kısa 10ar dakika senin yapacağın işler ama yemeklerin pişme süresi var patates en az 30 dakikada haşlanıyor, tavuk sote de 30 dk da pişiyor bu kısımda yaptığın bir iş yok aslında, yemeklerin ne kadar sürede piştiğini öğrenirsen bu sürede dizi, youtube vs izleyebilirsin, bu his zaman yönetimi mutfağa hakimiyet yaptıkça zamanla oturuyor
0
freebird5406_2
(03.07.21)
freebird5406_2 +1
insan eli alıştıkça ve yemek yapmaktan anlar hâle geldikçe, aynı sürede iki katı şeyi de çıkartabiliyor.
deneyimle ilgili.

ben haftada bir gün fırsat bulduğumda 2-3 saatimi mutfakta geçiriyorum, neredeyse bir haftalık yemeğim hazır oluyor.
o anda pişip sonra tüketilemeyecek şeylerin de en azından hazırlıklarını yapıyorum.
o gün pişecek eti sabah buzluktan çıkardıktan sonra her gün 10-15 dakikada halloluyor.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
Kısmen katılıyorum. İnsan yapa yapa pratik kazanıyor, 2 saat gerçekten uzunmuş. Mesela ben haşlanacak şeyleri veya pişmesi vakit alan şeyleri başka bir iş yaparken ocağa koyuyorum. Yemek yaptığımda 2-3 gün götürecek porsiyon belirliyorum. Sandviç olayına katılmıyorum. Vücudunu seven bir insan olarak gerekirse her gün iki saatimi mutfakta geçiririm yine de o sandviçi yemem.
0
ruhen hastayim ben
(03.07.21)
kesinlikle öyle.. 2 saatte sarma sarıyorsun 15 dkda yok oluyor :) o tür püreli alengirli yemekleri haftada 1 yapıyorum yaparsam. varsa yoksa herşeyin tencereye aynı anda konduğu tencere yemekleri.

bir de derin dondurucu sağolsun doğranmış sebzeler, önceden kavrulmuş et, haşlanmış bakliyat hatta doğranmış dereotu maydanoz vesaireyi çıkarıp oradan kullanıyorum. mesela karnıyarık yapacaksam boş bir zamanımda veya zaten mutfakta işim varsa bir yandan fırında patlıcanları kızartıyorum, buzlukta hazır bekliyor, yapacağım gün çıkarıp pişiriyorum. yani kısacası minik zaman boşluklarında yaptığım hazırlıklar yemek yapma süremi epey azaltıyor.
0
evanka
(04.07.21)
Ben de geçen gün lazanya yaptım ve pişip sofraya gelmesiyle beraber 3 saatten fazla sürdü. 3 kişiydik ve 6 dilimi 5 dakikada falan yedik çünkü çok güzel yapmışım :D Sonra bulaşıkları toplamak falan da yemekten çok daha fazla vaktimi aldı.

Ben de “bu ne içindi” diye düşündüm bi ama ben her türlü seviyorum ya yemeğin her aşamasını. Yeme kısmı zaten en büyük zevklerimden biri ama yapma kısmından da her zaman olmasa da zevk alıyorum çoğu zaman. Kapsüllere geçilmesini asla istemem ama şöyle maksimum 1 saatte birkaç çeşitten oluşan bir sofra kurulabilseydi her gün güzel olurdu.
0
ms brownstone
(04.07.21)
evlenmek istememe sebeplerimden biri de bu. valla. ben zaten 44 kiloyum, pek bir şey yemiyorum. kendim için de oturup özenli yemek yapmam zaten asla. o yüzden yemek derdim yok. evli olsam adama hergün hergün ne pişiricem, bir de dediğiniz gibi vakit alıyor. üstüne işten yorgun argın gelinecek. kadın olmak zulümdür...
0
candide
(04.07.21)
+1. zaten eşim de ben de kiloluyuz, ciddi ciddi şu habit benzeri eve diyet yemek getirme şeysilerine abone olalım diyoruz. böyle zayıflayan bir yakınım var. kaldı ki zaten yemek sepetiyle aynı şeye geliyor. salata malzemesini temizlemek bile -hele de şu pandemide- hem uzun hem zorlayıcı. ya da komple üşengeç olduk (bu ikinci seçenek daha mantıklı geldi şimdi XD )

aslında yaptıkça hızlanırsın da, cidden pişme süresine -düdüklü tencere kullanmak dışında- müdahil olma şansın yok. altına ateş olacak halin yok ya. o bakımdan ya anne yemeği ya da hazır yemek rulez...
0
pasp
(04.07.21)
Hem pratiğiniz eksik, hem de daha pratik yemekler de var. Ben dün akşam zeytinyağlı taze biber dolması yaptım, içini hazırlaması doldurması 20 dakika sürmemiştir. Tencereye pişerken 3-4 tane beybi patates koydum. Yoğurt ile afiyetle yedik.

Tarife bakmaya, düşünmeye giderseniz, çok uzun sürer. Günlük hayatta tek tencere yemekleri yanına salata veya yoğurt daha pratik oluyor. 3 çeşitli yemeği haftada 1-2 yiyoruz. Mesela suyu çektirilerek pişirilen ton balıklı makarna yanına salata, enginarlı pilav-yoğurt, kapaklı borcamda patates tavuk (efsane oluyor) - salata, fırında sebze (ne varsa) ve yoğurt. Daha da sayabilirim. Bu örnekleri hazırlamak yarım saat sürmez. Bulaşıkları da az. Bunlar gerçekten iş değil. Pazar günü yarım gününü mutfakta geçirip haftalık yemek hazırlayanlar da var, duruma göre o da mantıklı.

Haftada bir kez dışarıdan yiyoruz. Daha fazla yemem. Hangi yağı, unu, eti kullanıyorlar belli değil. Paketli ürünlerin içeriğine hiç değinmiyorum bile. Her gün vücudumuza alıyoruz gıdayı, fiziksel sağlıktan ruhsal sağlığımıza kadar binbir türlü etkisi var. Ben bu şekilde beslenip beyaz un ve rafine şekeri hayatımdan çıkardım, senelerdir birlikte yaşadığım yumurtalık kistlerimden kurtuldum.

İzlediğiniz dizilere, oynadığınız oyunlara, patrona para kazandırmaya harcadığınız onca vakti düşünün. Bunların yanında bedeninize yararlı olacak yemeğe her gün bir miktar vakit ayırmak mı çok?
0
gmzo
(04.07.21)
+ 0,5 :D

Ben de yemek yapmayi hic sevmiyorum ama sebebi tek basima yasadigim icin tek kisilik yemek yapmanin zor olmasi. Ertesi gun ayni yemegi yemeyi de pek sevmiyorum cunku.

Burada cook box denilen naneler var. her ogun icin tarifiyle beraber nokta atisi malzemeleri yolluyor. Mesela 50 gr peynir mi diyor? Tam 50 gr peynir. 75 gr domates sosu mu? Tam 75 gr domates sosu…
Sonra kendin yapiyorsun yemekleri. Oyle olunca “ay bi su bardagi hangisi acaba, yarim demet ne abi” vs demeden cat cut yapiyorsun ve hazirlamasi min 40 dk surmesine ragmen keyif aliyorsun.

Evde malzemeleri bir araya getirmeye sinir oluyorum kisaca ve ne yapsam diye dusunmekten nefret ediyorum.
O yzuden salata-meyve-et yanina kepekli pirinc/bulgur pilavi vs seyler yiyorum ya da disarida yiyorum :D eve siparis etme gibi bir huyum yok allahtan. Bazen dondurulmus pizza vs oluyor evde, mumkun oldugunca almiyorum cunku usenip firini acip pizzayi atiyorum, hos olmuyor.

Bulasik makinasi olduktan sonra bulasik hic is degil bence, 5-10 dk ayirabiliyorum ona :) en kotu aciyorum arka planda bi dizi tablette, onla takiliyorum mutfakta, is de akip gidiyor yani
0
kuehles blondes
(04.07.21)
(10)

ezan sesi

biseysorcaktim
bir-iki haftadır yakındaki cami ezan sesini bi kaç kat yükseltti. kışın dahi pencerem açıktı, yani yaz geldi diye farkettiğim bir şey değil.aşırı rahatsız edici. zamansız ve metalik okunuyor. son ses olduğu için de bi şey anlaşılmıyor. normalde ezan ya da selayı seven biri olmama karşın ezan sesini
bir-iki haftadır yakındaki cami ezan sesini bi kaç kat yükseltti.
kışın dahi pencerem açıktı, yani yaz geldi diye farkettiğim bir şey değil.

aşırı rahatsız edici. zamansız ve metalik okunuyor. son ses olduğu için de bi şey anlaşılmıyor. normalde ezan ya da selayı seven biri olmama karşın ezan sesini duyunca sinirle pencereyi kapatır oldum artık.

sizin orada da son haftalarda ezan sesini yükseltmek konusunda ayar çekildi mi?
diyanetten falan baskı kurup tüm camilerde ezanı son ses yapıyorlar sanırım propaganda amaçlı, başka bir açıklaması olamaz bunun.
0
biseysorcaktim
(02.07.21)
evde dizi film izlerken durduruyorum ezan bitince devam ediyorum o kadar çok çıkıyor sesi artık. linç yemeyeceğimi bilsem gidip hocayla kavga ederdim.
0
reanarchy
(02.07.21)
Biz de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Eşim camiye gidip konuştu çocuk var uykusundan uyanıyor diye, onlar da biraz kısarız dediler ama hiç bir değişiklik yok. Belki siz de bu tarz bir bahaneyle gidip konuşabilirsiniz, bakarsınız işe yarar.
0
fotrsapka
(02.07.21)
Keşke sadece ezan okunsa. Haftanın her günü ezan dışında da bir şeyler okuyorlar sürekli bizim buradakiler rastgele zamanlarda. Ses sonda, bir de üç dört farklı cami var civarda.
0
nehara
(02.07.21)
Telefonla konuşurken dışarıdaysam falan karşı tarafın söylediğini anlamıyorum.
0
integrative
(02.07.21)
aynen son ses açtılar, linç yemeyeceğimi bilsem şikayet ederim +1
0
trajikomix
(02.07.21)
evet biz de rahatsız oluyoruz. hatta ev arkadaşım işteki arkadaşlarıyla bile aynı şeyi konuşmuş. ezan mezan sela sömürebilecekleri her şeye daha bir dört elle sarılıp b*kunu çıkartmak istiyorlar şeklinde yorumladım.
0
Mossy
(02.07.21)
Aynı duyguları 1500 yıldır paylaşıyoruz. İnternetin icat edildiği yıllardan bir flash animasyon ile derdimizi anlatmışlardı. Bekleyin yükleniyor...
www.youtube.com
0
rastinon
(02.07.21)
isterse fısıltıyla okusunlar, ezan denen şeye hepten sinir oluyorum. günde 5 kez, kelimenin tam anlamıyla *her yerde* birilerinin yabancı bir dilde uzun uzun bağırmasının nesi nasıl normal olmuş anlamıyorum zaten. dinde zorlama yok derler bir de. bu zorlamayan hali yani. bi de bunun selası bilmem nesi var. tamamen gürültü kirliliği bence.
0
dnzbrs
(02.07.21)
Ben geçenlerde ezan kötü okunduğu için ilçe müftülüğünü aradım, derdimi kibarca anlattım, şaşırtıcı derecede anlayışlı çıktılar ve bir sonraki ezanı başkası okudu asıl müezzin izinde miymiş neymiş onun yerine bakan kötü okuyormuş.

Siz de şansınızı deneyebilirsiniz bence.
0
chicha_v2
(02.07.21)
Cimer'e yazmanızı tavsiye ederim. Ezanda ki kelimeler artık anlaşılmıyor sadece e ve a harfleri uzatılıyor. Aradım ilçe müftülüğü bana hak verdiler ama nedense yine aynı şeyler devam ediyor. Her vakit bir camii okusa aslında daha mantıklı tüm sesler birbirine giriyor ve hepsi son ses kafayı yemiş bu diyanet. Akp propagandası başka birşey değil
0
yamuhu
(03.07.21)
(7)

iş yerinde giymelik düz tişört

megacracker
sb. benim aldıklarım ya tek yıkamayla renk atıyor, ya büzülüyo, bu işi beceremiyorum sanırımnedir sizin beğendiğiniz markalar?
sb.
benim aldıklarım ya tek yıkamayla renk atıyor, ya büzülüyo, bu işi beceremiyorum sanırım
nedir sizin beğendiğiniz markalar?
0
megacracker
(27.06.21)
aerepostale
0
Pertev nail
(27.06.21)
fabrika
0
tahtakafa
(27.06.21)
mavi, loft vb. polo tişörtler. Jack jones premium vardı bi ara hala var mı bilmiyorum Boyner'de göremedim geçen, onun da şık ve düz tişörtleri vardı.

Perwoll renkli veya koyu/siyah deterjan, 30 derece, ters çevirip yıkama ile hiç renk atmadı benimkiler. Sadece oturup kalkarken veya sırt çantası taşırsam o arka kısımlarını deforme ediyor.
0
nhk ni youkosu
(27.06.21)
Lufian
0
all girls dream
(27.06.21)
Ben şunlardan alıyorum ara ara. 30 derecede yıkıyorum renginde bir sorun olmuyor.
ty.gl
0
nehara
(27.06.21)
Bershka ve zara. Özellikle zara bi tık pahalı ama ben tişörtleri uzun süreler giyiniyorum
0
mg3929
(27.06.21)
Ben zamanında Kaft'tan 30 tane falan tişört almıştım, yıllardır çevirip çevirip giyiyorum. Renkte pek bir değişiklik olmadı, ama zaten tek gün giyip makinenin en düşük ayarında yıkıyorum.

Ayrıca @nhk +1, her gün sırt çantasıyla geziyorum, omuzlarında da bir sıkıntı yok.
0
plutongezegendegilmi
(27.06.21)
(9)

İş bulamıyorum. Kendi işimi kursam çok mu tehlikeli?

spartamed
Merhabalar. Ben epey zamandır işsizim. 30 yaşındayım. Dişe dokunur bir iş tecrübem de yok keza hiç ticaret de yapmadım. Ancak iş bulamıyorum. Biraz ablamın desteğiyle bir e-ticaret sitesi kursam sizce ilk deneyimim olduğu için hüsranla karşılaşma olasılığım çok mu yüksek? Bana biraz nasihat verirsen
Merhabalar. Ben epey zamandır işsizim. 30 yaşındayım. Dişe dokunur bir iş tecrübem de yok keza hiç ticaret de yapmadım. Ancak iş bulamıyorum. Biraz ablamın desteğiyle bir e-ticaret sitesi kursam sizce ilk deneyimim olduğu için hüsranla karşılaşma olasılığım çok mu yüksek? Bana biraz nasihat verirseniz belki yol bulabilirim. Sevgiler.
0
spartamed
(26.06.21)
Şuan en çok tavsiye edilen şey bu zaten. Kendi işinizi kurun.
Çevrenizi, interneti bir gözlemleyin. Al sat ile işe başlayın. Olursa kendi üretebileceğiniz şeyleri yapın ve satın. Bir de güvenilir bir iki yakın tanıdık veya arkadaşınızla organize olabilirseniz harika olur.
Her şey yavaş yavaş...
Adamlar süslü taş bile satıyor.
"Taş", bildiğimiz "taş" .
0
Erva
(26.06.21)
Yuzde 98 falan tutunamazsin tecrube olmadan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.06.21)
E-ticaret sitesi -1. Bunun yerine mevcutta olanlara (Hepsiburada, N11, Trendyol vb) şahıs şirketi açıp satış yapmanız çok daha mantıklı olacaktır.

E-ticaret yapılabilecek bir site yazmak, bunu yönetmek işsiz biri için gereğinden fazla maliyetli olur. Sorun çıktığında hatayı düzeltmesi için bir de yazılımcıya/şirkete para vermeniz gerekecek.
0
nehara
(26.06.21)
Ciddi sermayeniz yok ise başarılı olamazsınız
1- Şirket kurmanız gerek ( bi dünya vergi vereceksiniz, kazandığınızın büyük kısmı vergiye gidecek)
2- Mal satarken değil alırken kazanılır, eğer yüklü miktarda toplu ve ucuz alamıyorsanız kazanamazsınız

İş kurun iş kurun diye zırvalıyorlar ama açsınlar bi vergilere baksınlar.
0
paramolacak
(26.06.21)
Bence isin icinde batmak da olsa bir yerden baslamak gerekiyor.
Avukatim ama masraf dâhil ücret vermeyen akrabalar, yakinlar tarafindan dolandirildim. Mizacim alacagini istemeye, pesinden gitmeye uygun biri degil maalesef cok yumusak biriyim. O yuzden meslekte 3 yil olmasina ragmen nankor insanlardan biktim. Su an konfeksiyonda calisiyorum. Biraz birikmisim de vardi, kumas aldim. Elbise yapip satmaya calisacagim. Instagramla baslayip trendyola gecmeyi dusunuyorum ama bakalim. :)

Siz de olumsuz konusan kimseyi dinlemeyin bence. "Denemedim ama olur muydu acaba?" pismanligini yasamaktansa denedim olmadi duygusunu yasamak daha iyidir diye dusunuyorum. :))
0
artik yazar olmak istiyorum be
(26.06.21)
pandemi başından bu yana bu konuda sayısız online eğitim açıldı, söyleşi yapıldı. bence onların bir kısmını izlemekte fayda var karar vermeden önce.
0
Phoebe
(26.06.21)
hepinize çok teşekkür ederim.

artik yazar olmak istiyorum be, cevabınız için çok sağ olun. ancak benim kıyıda köşede birikmişim de yok. ablam belki biraz destek olur o yüzden tek atımlık barut. normalde de iş bulamıyorum çok acı veren bir muallaktayım.
0
🌸spartamed
(26.06.21)
15 senedir falan kendi projelerimi hayata geçirmeye çalışıyorum.
yemediğim kazık, batırmadığım para kalmadı.
yani tecrübe konuşuyor.

1) alıp satacaksanız hayvan gibi sermaya gücüne ihtiyacınız var. ama öyle böyle hayvan değil.

2) kendi eticaret sitesini zaten unutun. trendyol n11 gibi sitelerde satarak başlayın.

3) solucan sümüğü satsanız 30 tane rakibiniz çıkar. piyasa cebinde parası olup altında dolarda tutmak istemeyip ticaret yapmak isteyen milyonlarca dolu.

4) kosgeb desteklerini araştırın.

5) youtube'da kendi işini kurmakla ilgili videoları izleyin. ama şöyle para kazandım böyle para kazandım hikayesi anlatan videoları anında kapatın. 6 ayda şu bu sebeplerden 25.000 dolar batırdım tarzı videolar bulun.

6) %99 ihtimalle batacaksınız. aksi olsa herkes işveren olur, onmilyonlarca insan asgari ücrete çalışmazdı.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.06.21)
Hocam issizlik berbat bir sey. Care aramanizi da anliyorum. E ticarete girmek yerine uretim teknikleri ogrenmenizi tavsiye ederim. Bir arkadasim mum uretip satmaya basladi instagram ve shopier uzerinden. Full time calisiyor bir yandan da ve ugrassa valit ayirsa birkac ayda 3-4 kar birakacak hacme ulasir. Fistik gibi mum 25 liraya satiyor dedim niye bu kadar ucuz e 5 liraya mal ediyorum diyor. Millet alismis 80 liraya mum almaya mesela.

Veya kil, biraz daha zahmetlidir ama daha cok kazanc birakir.

E ticaret demek aslinda bir uretici bulup onun urununu kitlelere ulastirmaktir. Siz belli bir hacme kadar instagram shopierde falan takilip uretici olarak daha sonra marketplace platformlarina gecmelisiniz eger e ticaret istiyorsaniz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.06.21)
(5)

TOEFL Sınavına Nasıl Çalışmalı

pangea
Selamlar. 22 Ağustos'da Toefl Essentails'a gireceğim. Nasıl çalışmak lazım bu sınva? Advance seviyesinde İngilizcem var. Onun tescil ettirmek için de giriyorum bu sınava. Onun harici tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mıdır? Eski soruların oluğu felan birşeyler olursa da iyi olur.
Selamlar.
22 Ağustos'da Toefl Essentails'a gireceğim.
Nasıl çalışmak lazım bu sınva?
Advance seviyesinde İngilizcem var. Onun tescil ettirmek için de giriyorum bu sınava.
Onun harici tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mıdır?
Eski soruların oluğu felan birşeyler olursa da iyi olur.
0
pangea
(24.06.21)
ets’nin çıkmış sorular kitabı var
0
binlercedansozvar
(24.06.21)
youtube
0
hot potato
(24.06.21)
Şuradaki kitaba girmeden bir bakmanızı öneriyorum. Ben hazırlanırken bunu kullanmıştım. Özellikle writing ve reading'de çok işe yarıyor:

www.hepsiburada.com

Kelimelerin hepsi cümle içinde de kullanılmıştı hatırladığım kadarıyla.
0
nehara
(24.06.21)
toefl çıkmış sorular ets'nin kitaplarını kadıköy akmar'dan ucuza alın, gerçekten sınavdaymışsınız gibi çözün. başka da bir şeye gerek yok.
0
brochovich
(24.06.21)
(git: 1479611)
0
nimberjack
(24.06.21)
(5)

Person of interest sonradan mı düzeliyor

potsdamer
Herkes övdüğü için başladım ama bölümlerin çoğu kötü aksiyon filmi gibi. Arada bir tam anlamlı şeyler yaşanacak derken bölüm bitiyor. Neredeyse ilk sezon bitti ama hiç beklentimi karşılamadı. Bu dizi sonradan mı düzeliyor?
Herkes övdüğü için başladım ama bölümlerin çoğu kötü aksiyon filmi gibi. Arada bir tam anlamlı şeyler yaşanacak derken bölüm bitiyor. Neredeyse ilk sezon bitti ama hiç beklentimi karşılamadı. Bu dizi sonradan mı düzeliyor?
0
potsdamer
(12.06.21)
İlk sezonun sonunda ve ikinci sezon 16. bölümden sonra diziye yeni bir karakter geliyor. sonrasında konu çok farklı noktalara gidiyor. İzlemeye değer bence.
0
nehara
(12.06.21)
Ana konu oluşuyor sonradan. Tam iyi giderken sonra tekrar bozuyor yine toparlayor gibi oluyor falan filan. Değişik bir dizi.
0
j r r tolkien hayrani
(12.06.21)
aynen öyle. sonunda ağlamıştım, çok derin bağ kurduruyor insana. bence devam edin. :)
0
durme
(12.06.21)
evet ilk sezon çok sıkıcıydı bırakmıştım fakat sonra devam edince çok güzel oldu.
0
clones
(12.06.21)
dizi evriliyor. ilk bölümler önce hükümet tarafından gözardı edilen şahsi hayatlara odaklanırken sonrasında daha da karmaşık ilişkilere dokunulmaya başlıyor sonrasında the machine rakip çıkmasıyla ve bir grubun kendi çıkarlarına hizmet etmesini istemesiyle beraber etik, ahlak, insan iradesi derken erdemlerinizi sorgularken buluyorsunuz kendinizi.

bu dizi bi' tık daha iyi olsaydı person of interest dizi olarak tanımlanmazdı. diğerleri dizi olur, person of interest için başka bir kelime icat edilirdi.

open.spotify.com
0
phonex
(12.06.21)
(11)

O paraya yurtdışında sürünürsüncüler

phiphi
Selamlar, genel olarak ekşi’de 3 bin euro amsterdam vs 11 bin tl istanbul, 3bin euro münih vs x para izmir gibi saçmasapan troll başkıkları gördüğümde hep 3 bine -3,5 bine orada kötü yaşarsın ama 11 bin tl’ye istanbul’da kralsın gibi entryler görüyorum ve bana aşırı saçma geliyor kesinlikle katılmıy
Selamlar, genel olarak ekşi’de 3 bin euro amsterdam vs 11 bin tl istanbul, 3bin euro münih vs x para izmir gibi saçmasapan troll başkıkları gördüğümde hep 3 bine -3,5 bine orada kötü yaşarsın ama 11 bin tl’ye istanbul’da kralsın gibi entryler görüyorum ve bana aşırı saçma geliyor kesinlikle katılmıyorum.

Mesela şu başlık : eksisozluk.com

adam 3250 euro ile münih’te seyis gibi yaşarsın demiş. paraların net olsuğunu düşünürsek ya bu almanyada ortalama maaş 2.3 civarı bir şey değil mi zaten ? veya amsterdamda 3k ile yaşanmazcılar var. bunlar hayatında yurtdışı görmediği için veya yaşamadığı için sallıyor mu ben mi kaçırıyorum birşeyler ?

tek kişi kiraya 1200 euro verse yiyebileceği aylık para 800-900 euroyu geçmez gibi ya. hayır 4-5 aylık bi tecrübem oldu ordan da biliyorum fakir de yaşamadım da bu arkadaşlar mı fazla lüks yaşıyor ? ve hani aylık 800-1000 euroyu salt kendine ve ihtiyaçlarına harcadığı zaman dışarıda da yer içer, üst baş da alır, dolabı da sürekli dolu olur, gezer de.

Bu ekşidekiler biraz sıkıyor mu ? Bana 2300-2400 net ile avrupa’da yaşanmayacak şehir yok gibi geliyor. hele kiraya 700 falan verilen durumlarda 2’ye de yaşarsın gibi gayet iyi.
0
phiphi
(12.06.21)
Hem de çok sıkıyorlar. aylık 2500 euroya bile gayet güzel şekilde yaşanır.
0
omuriliksorunsali
(12.06.21)
*kşi denen aptal yuvasını herhangi bir konuda dikkate almak büyük hata. oraya ben de gidip şimdi amsterdam'da 5k'dan aşağısına maymun gibi yaşarsın yazarım, halbuki yakınından geçmedim şehrin. bunların alayı kolpacı, kompleksli tipler. arada düzgün tek tük bilgi veren çıkar ama onları da ara ki bulasın.

böyle bir durum olursa ben o şehirde yaşayan insanlara ulaşıp onlara durumu anlatıyorum, kendi masraflarını vs.s oruyorum elimizin altında internet var sonuçta, ekşi başlığında şov yapan tiplerin yazdığına güvenmek anlamsız. onlara kalsa ayda 20 bin euro da para değil.
0
der meister
(12.06.21)
Biraz degil baya salliyorlar hocam.

Begenmedikleri parayi oranin yerlisi bile anca kazanabiliyor.

Bu tarz seyleri yazanlar ya beyni yok fikri var türevi kisiler ya da baba parasi yiyip, neyin ne oldugundan habersiz ergenler.
0
Avoiding The Puddle
(12.06.21)
seyis gibi komikmiş :D

net 3200 euro alan bildiğin ortalamanın üzerindedir almanya'da bekarsa çünkü kazandığın paranın %40'ı falan gidiyor vergilerden.

sizin yaşam seviyenize bağlı ama 2000 eurodan fazla kazanıyorsanız çok rahat yaşarsınız her şehirde.
0
bohr atom modeli
(12.06.21)
Yukarıdakilerin hepsi +1
Muhtemelen kendileri yurtdışına çıkamadığı için kimse çıkamasın isteyen tipler bunlar
Der meister'in dediği gibi herhangi bir konuda ekşi'yi ciddiye almayı bırakalı çok oldu. Hele ki son yıllarda sırf atıp tutmak, gömmek için yazar olan tiplerden sonra
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(12.06.21)
özetle büyük ve pahalı metropollerde 2500 civarına çok rahat, daha küçük yerlerde 2000 civarına çok rahat, ucuz b sınıfı avrupa ülkelerinde 1500’e rahat yaşanır gibi.

en büyük sorun kira gibi.
0
🌸phiphi
(12.06.21)
Bir cogu da daha once o ulkeye turist olarak giden tayfa onlar. E adam turist olarak gitmis, sehrin merkezinde turistik yerlerinde takilmis, haliyle restoranindan, pubina, kafesine hep turist tarifesinden gormus fiyatlari, kira, ev desen merkezi yerlerin, sehrin gobegindeki yerin kirasini baz aliyordur bu saf:) Ruya gibi bir turistik gezi yapiyor, deli para harciyor adam sonra kalkiyor o paraya yasanmaz diyor. Yani adam 365 gun turist gibi, zenginler gibi sehrin merkezinde vs yasanacak diye dusunuyor bunu soylerken:)
0
neverletyougodown
(12.06.21)
İngiltere’de 4k£ maaş idare eder demişti biri bir defasında. Ne desen boş. Yok öyle bişey. Almanya özelinde 2350€ kazanıp 1150’sini direkt birikim hesabına atan tanıdığım var
0
avatar is back
(12.06.21)
Londra için bilgi vereyim, 3000 sterlin net ile zone 2 bölgede yaklaşık 2000'i ev+faturalar, 500'ünü yiyeceğe vererek, geri kalan para ile gezerek konforlu biçimde yaşayabilirsiniz. Bu bahsettiğim kira maliyeti de nispeten lüks sayılabilecek 1+1 bir ev için. Kişiye göre kısılabilir.

Ekşide 4000 liradan fazla maaş alanları linç edip aşağılıyorlar zaten çok sallamayın.
0
nehara
(12.06.21)
Bir kısım var; yurtdışı hakkında bilgisi sifir. Kıskanclik da var.

Bir kısım var; hayati zenginlik olarak görüyor ve yurtdışına cikacaksan illa luks hayat yasaman gerektiğini dusunuyorlar. Öyle yaşamayacaksan ne anlami var diyorlar. Hayatımda duyduğum en saçma sapan düşünce ama böyle. Bu insanlara göre yurtdışında altında bmw, villa falan yasamazsan yasamiyorsun.

Neyse yalniz bir şeyi hesaplamak önemli; ben Fransa'da orta büyüklükte bir şehirdeyim. Su anki hayati stockholmde yaşamam için 3500 Euro lazım. Yani o maaş şehirden şehire acayip değişiyor. Ama Türkiye'deki gibi çalışan 2bin müdür 10bin alıyoru bekleyenler daha cok bekler.
0
logisticsmanager
(12.06.21)
Asgari ücret alanlar bile Avrupa'da normal bir hayat sürebiliyor. Türk insanı için mesela paradan ziyade ırkçılığa maruz kalmamak olmalı.
0
Gabriel
(12.06.21)
(1)

Erased animesi ve dizisi

yazdonumu
Aynı hikayeyi mi anlatıyor. Ana karakter adı aynı gibi ama birebir aynı mı hikayesi yoksa farklı mı? Aynı ya da yakınsa seyir zevki açısından önce anime mi dizi mi izlenmeli
Aynı hikayeyi mi anlatıyor. Ana karakter adı aynı gibi ama birebir aynı mı hikayesi yoksa farklı mı? Aynı ya da yakınsa seyir zevki açısından önce anime mi dizi mi izlenmeli
0
yazdonumu
(03.06.21)
Aynı hikayeyi anlatıyor. Önce anime sonra dizi daha hoş oluyor. İkisi de oldukça iyi.
0
nehara
(04.06.21)
(13)

Mantının yanına ne gider?

noxell
sarımsaklı yoğurt ve biberli yağ haricinde soruyorum :)yanına bişey yapılmasına gerek var mıdır? ya da ne yapılabilir?
sarımsaklı yoğurt ve biberli yağ haricinde soruyorum :)

yanına bişey yapılmasına gerek var mıdır? ya da ne yapılabilir?
0
noxell
(30.05.21)
Salata? Belki kızartma
0
etna
(30.05.21)
Önden bir mercimek, tarhana, domates çorbası olabilir çok açken mantı yiyince mideme oturuyor benim.
0
cilekli pasta
(30.05.21)
cilekli pasta +1 öncesinde çorba iyi gidiyor. başka bir şeye gerek yok bence mantı başlı başına cazibesini koruyor. :)
0
pardus
(30.05.21)
Öncesinde çorba mantıklı. Mantının üstüne azcık da nane serpilebilir.
0
the coon
(30.05.21)
Kola :D
Nane de fena degil. Sogan da severim ben mantiyla ama baska bir seye gerek yok bence.
0
kuehles blondes
(30.05.21)
Manti yanina yemek/salata vb kabul etmez :) Uzerine tatli niyetine tahin-pekmez cok iyi oluyor ama.
0
msb
(30.05.21)
tabldot menulerde genelde manıtının yanında barbunya pilaki oluyor.
0
2027
(30.05.21)
Ben beyaz ekmek, iki bira, bol soğanlı ve zeytinyağlı domates salatası ile kombo yapmıştım en son. +2000 kalori, üç saat boyunca yeni kuzu yemiş yılan gibi yatakta yatma ve rahatsızlık garantili. Ama çok zevk almıştım bundan. Boş(amaçsız?) bir akşamın varsa deneyebilirsin.
0
nehara
(30.05.21)
Rose şarap
0
grid
(30.05.21)
Eğer bahsettiğiniz klasik mantıysa yanına hiçbir şey (içecek dahil) gitmez.

Ama eğer koyu kıvamlı bir yoğurtla daha kalın hamurlu mantı türevi bir yemekten bahsediyorsak meze olarak deniz börülcesi ekşilemesi olabilir. içecek mühim değil ama olsun derseniz alkolsüz olarak kola; alkollü bir şeyler düşünüyorsanız bira olur.

"birlikte" gitmeyecek olsa da illa yanında yemek için başka şeyler de olsun diye düşünüyorsanız zetinyağlı yaprak sarma, kabak çiçeği dolması, kuru domates, kuru kırmızı biber ya da kuru patlıcan dolması gibi çeşitli dolma türleri uygun olur sanırım.
0
akhenaten
(30.05.21)
Hiçbir şey. İçecek sadece kola.
0
Hallegadola
(30.05.21)
mantının yanına bişeye gerek yok yoğurt şişiriyor zaten ekstralar baygınlık geçirtir en fazla kola falan seviyosanız kola içilir, öncesinde bi kap çorba içilir en fazla.
0
nahtoderfahrung
(30.05.21)
Manti yanina salata bile yapilmaz.

sadece sarimsak yuzunden cokersin, bu yuzden yemek sonrasina serbetli falan tatli yapilmasi sart.
0
divit
(30.05.21)
(10)

Hatızam silinse de tekrar izlesem dediğiniz dizi?

cazur
Fringe gibi sürükleyici, seri bir dizi var mı bildiğiniz? Doğru düzgün dizi bulamıyorum şöyle izleyecek. hepsi şok kasıntı, topal, bilindik geliyor.
Fringe gibi sürükleyici, seri bir dizi var mı bildiğiniz? Doğru düzgün dizi bulamıyorum şöyle izleyecek. hepsi şok kasıntı, topal, bilindik geliyor.
0
cazur
(26.05.21)
hafızam* olacaktı. klavyenin azizliği.
0
🌸cazur
(26.05.21)
Lost'u unutsaydım da tekrar izleseydim derim. Homeland'i de unutsaydım keşke diyebilirim.
Dexter kesinlikle. Bazı sahneleri hala aklımdan çıkmaz. Onları hiç izlememiş olup izlemek isterdim. Game of Thrones'un ilk 4 sezonu.

Güncel yapımlardan Dark'ı çok beğenerek izlemiştim. Onu da listeye dahil ediyorum.
0
himmet dayi
(26.05.21)
İlginç gelecek ama kesinlikle "how to get away with murder". Çok çok keyifli seyretmiştim, kurgusuna bayılmıştım. Viola Davis'in bir oyuncu olarak ne kadar görkemli olduğunu kanıtlayan bir diziydi...
0
silverleaf
(26.05.21)
battlestar galactica, the leftovers, six feet under
0
clones
(26.05.21)
Rome, breaking bad, black mirror, prison break ilk sezonu, himym, seinfeld.
0
the coon
(26.05.21)
Person of interest.
0
nehara
(26.05.21)
Ben Dexter diyecegim...
0
invictae
(26.05.21)
seinfeld
0
false pretension
(26.05.21)
Sopranos.
0
elitoangelito
(26.05.21)
Breaking bad
0
but that was just a dream
(27.05.21)
(5)

Bilimsel makalelerdeki görsel şeyleri nasıl yapıyorlar?

sparky
Chartlardır, diyagramlardır her türlü figür ve şekilden bahsediyorum. Bunları yaptıkları ücretsiz yazılımlar da mevcut mu?
Chartlardır, diyagramlardır her türlü figür ve şekilden bahsediyorum. Bunları yaptıkları ücretsiz yazılımlar da mevcut mu?
0
sparky
(16.05.21)
bütün bilimsel makaleler için bir genelleme yapmak ne kadar mümkün?
Excel'in birçok grafik ve diyagram çizebilme yeteneği var. Excel dışında yine yüzlerce, binlerce ücretsiz yazılım vardır bu tarz görsellerin oluşturulabileceği. Ama atıyorum jeoloji gibi spesifik görseller/haritalar/diyagramlar içeren bilim dallarında kullanılan özel programlar var. Bunlar epey pahalı.

Örnek: www.goldensoftware.com

bu gibi diyagramlar belli analizler sonucu ortaya çıkar. Elle yapılabilecek şeyler değil.
0
himmet dayi
(16.05.21)
Yardımcı olabilir;
ipe.otfried.org/
en.wikipedia.org/wiki/Ipe_(software)
0
archmage mahmut
(16.05.21)
karikaturistan.files.wordpress.com

Valla saka bir yana, power point de cidden kullaniliyor bazi seyler icin. Hizlica sekiller uretilebiliyor ordan.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
ben python'da matploblib kullanıyordum. herhangi bir verisetinden çeşit çeşit grafikler çizdirebilirsiniz.

matplotlib.org
0
nehara
(16.05.21)
R, Python, illustrator benzeri programlar -mesela inkscape. Bir de datagraph var ama ben onu hiç kullanmadım, ücretli.
0
evrim halkasi
(16.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(7)

Dayımı aramalıyım

yarey
Anneme diyormuş yarey bizi hiç aramıyor sormuyor, annem de bana söyledi, "ara dayınları, dayın güceniyor Hal hatır sor" diyeDayıma karşı bir şeyim yok ama nedense anne tarafımı aramaktan hep cekinmisimdirSamimi de değilim fazla. Hem şimdi ararsam da annemin "zorlamasıyla" olduğu belli olacak.Seneler
Anneme diyormuş yarey bizi hiç aramıyor sormuyor, annem de bana söyledi, "ara dayınları, dayın güceniyor Hal hatır sor" diye

Dayıma karşı bir şeyim yok ama nedense anne tarafımı aramaktan hep cekinmisimdir
Samimi de değilim fazla.

Hem şimdi ararsam da annemin "zorlamasıyla" olduğu belli olacak.
Senelerdir aramadım çünkü.

Çok utanıyorum ve çekiniyorum.

Neden bu kadar zor geliyor bana anlamış da değilim

Sizce neden böyleyim ve nasıl bir tavır takinayim ararken? Tavsiyeleriniz var mı?
0
yarey
(15.05.21)
geçen gün ben aynı durumdaydım, aşırı yaşlı bir kaç akrabam nerden hatırladılarsa benim adımı sayıklamışlar annemi arayıp, aldım numaralarını 5dk aradım telefonda beni tanımadılar niye adımı sayıkladılar anlamış değilim. bayramınızı kutlarım napıyonuz ne ediyonuz keyfiniz yerinde mi ben diğerlerini de arayayım o zaman görüşmek üzere diyip kapattım
0
nahtoderfahrung
(15.05.21)
aslında önemli bir durumla karşı karşıyasın ve araman güzel olur . Basit görme bu işleri.

hatta meseleyi o an kesip atmak gibi olmasında diye 1 ay kadar sonra tekrar ara.
Aile bağlarını korumak önemli.
0
Erva
(15.05.21)
İçinizden gelmiyorsa hiç aramayın bence, ben öyle yapıyorum. Bu bayram ararsanız, bir sonraki bayramda da beklenir. Başka akrabalar duyar, onu aramışsın bizi neden aramadın olur. Akrabaların benim hayatımda hiçbir yeri yok. Sırf gönülleri olsun diye 5dk bile olsa bu çileyi çekmemeyi tercih ediyorum.
0
kakam gelmis olamaz mi
(15.05.21)
dediğinizin aynısı benim baba tarafı için geçerli. baba tarafı çok kalabalık, çoğu da beş para etmez insanlar. ne öğrenciliğimde, ne de sonrasında bayram dışında konuştuğumuzu hatırlamıyorum. her aradığımda zorlama biçimde konuşulur, birbirinin aynısı kalıp sorular sorulur ve bir sene daha unutulur.

ben de son iki senedir aramamaya karar verdim, kim ne kadar arıyorsa, ilgi gösteriyorsa, hal hatır soruyorsa o kadar karşılık veriyorum. kafam daha rahat. size de öneririm.
0
nehara
(15.05.21)
içinizden gelmiyorsa aramanızı tavsiye etmiyorum
0
superb
(15.05.21)
aranızda kötü birşey geçmediyse
arayın.
2 hal hatır sorun, gönül kazanın
iş güç koşturma diyin bahane olarak da sorarlarsa
yaşlı insanlar istiyorlar birileri arasın sorsun
0
summatinyourteeth
(15.05.21)
Bizim büyükler için hissettiklerimiz ile onların bize karşı hissettikleri aynı değil. Kuzenimin çocuklarını seviyorum bir ihtiyaçları olsa seve seve yardımcı olurum ama belki onlar adımı bile düzgün söyleyemezler. Demem o ki dayınızın sizi düşündüğünüzden daha çok sevdiğini düşünürseniz belki daha rahat olursunuz.
0
cilekli krep
(15.05.21)
(6)

İphone 11

en_birinci
Alınır mı?Kullananlar memnun musunuz?Ne gıbı artı ve eksileri var?
Alınır mı?
Kullananlar memnun musunuz?
Ne gıbı artı ve eksileri var?
0
en_birinci
(15.05.21)
Yaklaşık 8 aydır kullanıyorum çok memnunum. Jarjı bir gün çok rahat gidiyor. 10 yıllık İphone kullanıcısı olarak iphonelerde yaşadığım en büyük sorun şarj olayıydı, ortadan kalkmış oldu. Kamerası çok iyi ayrıca
0
goodyes
(15.05.21)
Memnunum ama bana da ağır geliyor. Kolum kopuyor bazen taşırken. Onun haricinde sevdim.
0
Hallegadola
(15.05.21)
Memnunum, androidden geçtim. Artıları:
-Ekranı dayanıklı. İki üç defa düşürmeme rağmen tek bir çizik yok.
-Şarjı bir günü rahat çıkarıyor. Telefondan düzenli Netflix, video vs izliyorum.
-Telefon çok akıcı, hızlı. İçindeki çip neredeyse bilgisayara takılacak seviyede olduğundan bu noktada sorun yaşamazsınız.

Ekran konusunda yukarda yazan arkadaşlar haklılar. Biraz da kişisel tercih bu noktada. Beni rahatsız etmedi. 12 almak yerine 128 ilk 11 aldım.
0
nehara
(15.05.21)
1,5 yıla yakındır kullanıyorum, çok memnunum. Tasarımı (ya da büyüklüğü) dışında bir eksisi yok. Kullanımı çok pratik, şarjı 1 gün gidiyor, epey hızlı, kamerası gayet iyi. Ha bir de ilk aldığımızda ekranının çok çabuk çizildiğini farkettik hemen koruyucu aldık.
0
but that was just a dream
(15.05.21)
11 aydır kullanıyorum. 5s’ten geçiş yaptım. Gayet memnunum, bir sıkıntı çıkarmadı henüz. Özellikle kamerası mükemmel. Ekran konusunda, telefondan çok fazla film vs. İzleyen biri değilim. Almadan önce çok olumsuz yorum okumuş tereddütte kalmıştım. Ama beni hiç rahatsız etmedi. Beklentiyle alakalı sanırım.
0
hrvl
(15.05.21)
2 ay kullandım, macbook pro ile beraber almıştım ama ekran kalitesi bana göre çok iyi değildi. Daha önce hep note serisi kullanmıştım. 2 ay sonra satıp note 10+ aldım. Şu an gayet memnunum. Apple severler için bildikleri cihaz tam f/p ürünü bence.
0
Weeze3r
(15.05.21)
(6)

şu bilgisayar nasıl, hangi kullanıcılara göre??

1bir1bir1
SelamBilgisayar şu: https://www.vatanbilgisayar.com/acer-aspire-5-core-i3-1005g1-1-2-ghz-8gb-256gb-ssd-14-int-w10.htmlBaşlıktakine ek olarak bu marka bu model bu fiyata alınır mı alınmalı mı, yoksa bu fiyat bandında daha iyi bişeyler bulunur mu? Evet ise nedir?Yardımcı olacak dostlara şimdiden teşek
Selam

Bilgisayar şu: www.vatanbilgisayar.com

Başlıktakine ek olarak bu marka bu model bu fiyata alınır mı alınmalı mı, yoksa bu fiyat bandında daha iyi bişeyler bulunur mu? Evet ise nedir?

Yardımcı olacak dostlara şimdiden teşekkürler...
0
1bir1bir1
(29.04.21)
Uzaktan eğitim, dizi-film izleme, Word'le uğraşma vs. gibi işler için alınır. Oyun oynatmaz. Yakın fiyattaki ürünlerin ram'i 4gb, bu bilgisayarın 8gb olması bir artı. SSD olması iyi, 1 TB'a kadar yükseltilebiliyormuş bu da iyi. Bu fiyatta Lenovo vs almaktansa Acer almayı yeğlerim. Şu an çok detaylı bakamıyorum daha iyisi var mı diye
0
black holes in the sky
(29.04.21)
@black holes in the sky

Teşekkür ederim, ram'in 8 gb olması benim aynı anda hem müzik dinleyip hem de pdf, word, excell vs çalıştırmamı sağlıyor mu yani? Yoksa o iş çekirdek sayısının marifeti mi?

Oyun bilgisayarı istemiyorum ama çok da başlangıç seviyesi olmasın, orta seviyede çalışabileyim istiyorum. Sağ ol desteğin için.
0
🌸1bir1bir1
(29.04.21)
1000 lira daha fazla verebilirseniz şunu öneriyorum:
www.vatanbilgisayar.com

işlemcisi 6 çekirdekli, sizdeki 2. gördüğüm kadarıyla çok çekirdek isteyen işlemlerde %50, teklerde %10 daha hızlı. uzun vadeli olarak rahat ettirir. ayrıca amd üzerindeki işlemcilerde ekran kartı da daha güçlü olduğundan basit düzeyde oyun oynatabilir Intel'in aksine.
0
nehara
(29.04.21)
@nehara

Teşekkürler, ilk bilgisayarda ethernet varmış ikincide (senin gösterdiğinde) yok. Bu sanki bilgisayara kablolu internet uygulayamam anlamına geliyor değil mi? Halbuki ethernetin her bilgisayarda olması gerekmez mi? Acaba yanlış mı anladım olayı?
0
🌸1bir1bir1
(29.04.21)
portlarında bir farklılık göremedim, ikisinde de var gördüğüm kadarıyla. iki bilgisayarın da çıkışları aynı gözüküyor.
0
nehara
(29.04.21)
Teknik özellikler kısmımda yok yazıyor onun için merak ettim. Çok teşekkür ederim.
0
🌸1bir1bir1
(29.04.21)
(29)

Erkeğin babalık testi istemesi

other half
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boş
Güzel giden, sorunsuz, kısacası normal seyrindeki ilişkinizde hamile kalıyorsunuz. Bunu öğrendikten sonra erkek babalık testi yaptırmak istiyor. Kadın buna çok bozuluyor ve teste izin vermiyor. Sizce kadın tepkisinde haklı mı? Erkeğin test yaptırmak istemesi normal mi? O kadının yerinde olsaydım boşanırdım der misiniz?
0
other half
(27.04.21)
Boşanıp testi yaptırır testi de suratına çarpardim
0
carpenic
(27.04.21)
Bir şeylerin ters gittiği kesin. Bi taraf haklı tabi. Eğer kadın olarak haklıysam boşanırdım. Erkek tarafı isem de aklıma kurt düştüğü için boşanırdım
0
olaylar olaylar
(27.04.21)
carpenic +1
0
serbest gezen koala
(27.04.21)
erkek haklı. babalık testi erkeğin istemesine gerek kalmadan yapılması gereken bir test. güven, özellikle bu zamanda abartılan, içi boş bir kelime. ilişkide sadece kadın çocuğun kendinden olduğunu bilme lüksüne sahip. onlarca yıl sürecek maddi manevi sorumluluğu erkeğin üzerine yüklemeden bunu bilme hakkı erkeğe de tanınmalı.
0
nehara
(27.04.21)
erkek tarafını anlamak gerek. kimse sınanmadığı günahın masumu değildir diye bir söz var. insanlar 30 yıl boyunca babası olmadığı çocuğa bakıyor. çocuğa bakmak mesele değil 30 yıllık bir enayi yerine koyulmuşluğu öğrendiğin anı düşün. intihara bile sürükleyebilir.

bana güvenmiyor musun sevgilim diye sormak çok manasız. kimse kimsenin içinde ne olduğunu asla bilemez ve kimse kimseye kendi akıl sağlığı için %100 güvenmemelidir.

bence sorumlu bir eş çocuk doğar doğmaz kendi teklif eder. ben kadın olsam hiç düşünmem ve gocunmam.
0
bohr atom modeli
(27.04.21)
son yazanlara katılmıyorum. bir erkeğin çocuğun kendisinin olduğunu bilme hakkı olduğu kadar bir kadının da çocuk yapacak kadar güvendiği erkekten karşılıklı güven beklemeye hakkı var.

yakın zamanda reddit'te benzer bir gönderi görmüştüm, linkleri aşağı bırakıyorum. ne yazık ki evliliğin sonlandığı bir gönderi.

www.reddit.com
www.reddit.com
0
amugochi
(27.04.21)
boşanırdım. zaten test isteyebilecek bir erkekle değil evlenmek, flört bile etmezdim.
0
candide
(27.04.21)
Dışardan göz olarak: Evli değillerse erkek haklı.

Olaydaki kadın ben olsam: Benimle birlikte olan adam zaten nasıl birisi olduğumu bildiği için benden şüphe duymaz. İster evli olayım ister sevgili, bana sevgilim bu soruyu soramaz. Velev ki istedi, o testi yapar sonra münasip yerine sokardım bana güven duymadığı için.

Ancakkkkkk olması gereken: Bence doğumdan sonra zorunlu babalık testi mutlaka gelmeli. Kaç baba kendisinin olmayan çocuğa bakıyor kandırılarak. Müge Anlı, Esra Erol'da sürekli görüyoruz. Yani bence bu test kadın veya erkek tarafına bırakılmamalı. Her türlü ilişkide zorunlu test gelmeli bir an önce. Öbür türlü çiftlerin arasında yukarıda bahsettiğim gibi güven sorununu ortaya çıkarıyor
0
Hallegadola
(27.04.21)
Valla erkeğin babalık testi istemesi de tuhaf,

Kadının hiç sormadan bak babalık testi yaptırdım, babası sensin, bunu bilmek senin en doğal hakkın falan demesi de tuhaf benim için.

E herhalde yani şüphen mi vardı neden gittin yaptırdın?

Erkek isterse, kadın bozulmakta haklı.

Ama erkek, benim ailemde veya çevremde böyle böyle durumlar yaşandı, benim hayattaki en büyük korkum da bu, sana çok güveniyorum ama lütfen bir test yaptıralım diye anlatsa belki bir nebze yumuşatır ama iki ucu boklu değnek kadın her türlü bozulabilir.

Bir de benim anlamadığım bunu kadına niye söyler ki erkek? Şüphesi varsa çocuk doğunca bir saç telinden falan test yaptırsın, olmuyor mu öyle? Biraz sıksın dişini yani. Ne diye ortalığı geriyor.
0
ananiyimioguz
(27.04.21)
evli ya da değil, fark etmez. bir terslik bir şüphe var bu işte mutlaka. normal değil yani. resmen kadından şüpheleniyor adam. normal bir şey kesinlikle yok. ama boşanmak için de çok geç olabilir bence.

belki erkek de aldatıyordur, aynısının yaşamaktan korkuyordur. kişi kendinden bilir işi. ama kesinlikle sağlıklı bir durum değil.
0
roket adam
(27.04.21)
@nehara +1

Kadının bildiği şeyi erkeğin niye bilmeye hakkı olmasın? Adam kadına güvenmiyorsa başka sorunlar vardır, o ayrı bir konu, ama teste izin vermemesi hatalı bir davranış.
0
plutongezegendegilmi
(27.04.21)
Ortada makul bir şüphe varsa erkek tarafı haklı, değilse büyük sıkıntı.

Konuşup, kafasındakileri öğrenmek lazım. Bazı insanlar geçmişte yaşadıkları olaylardan dolayı, bu tarz kanaatlere sahip olabiliyorlar. Çevresinde sıkıntılı durum çok olmuş olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.04.21)
Meslek hayatım içerisinde ilk boşanma davamı aldığımda müvekkilim erkek kişi ilişkilerinin senelerdir iyi gittiğini eşinin kendine karşı çok iyi olduğundan fakat bir gün eşinin tabletinden dizi izlerken bir google fotoğraflar bildirimi ile eşinin başka bir adamla olan fotoğrafına denk geldiğini belirtmiş ve çocukları için babalık testi yaptırmak istemişti şartları sağlayıp aracı olduk neticede 2 çocuğun da kendisinden olmadığı ortaya çıktı çocuklar 12 ve 4 yaşlarındaydı adam neredeyse kendini kesecekti.

Sonraki süreçlerde de şüpheli durumlarda ben müvekkillerime bu testi tavsiye ettim 4 defa babası farklı çocuk vakası ile karşılaştıktan sonra şimdi diyebilirim ki kendi çocuğum olduğunda eşim hastaneden taburcu olmadan o testi çoktan yaptırmış olurum.
0
apocalipy
(27.04.21)
Güven kontrole engel değil. Ben erkeğim ama benden de isteseler yok demem. Güzelce sebeplerini öğrenirim; konuşalım çözelim. Kadın tarafından bunu istemek de ne var ki? Ben otelde çalışıyorum ve neler görüyorum neler. Bu bir zorunluluk olmalı. Millet habersiz başkasının çocuğuna bakıyor. Bir kadından bunu isteyince boşanmak istemesine şaşıyorum. Korkacak bir şeyi olmayan al sana test ver bana bunun sebebini der. Konuşulur. Her şey konuşulmalı. Banka ekstrelerini göreyim, telefondaki mesajlara bakayım vs. Demek ki bir sebebi var. Ver baksın. "Aaaa güveni yok", "al bak ama bitiririm bu evliliği" demek saçmalık.
0
Amory Lorch
(27.04.21)
10 hafta dolmadan küretaj yaptırıp, materyalden DNA testi yaptırır ve sonucu suratına çarpardım.
0
pro9it9is9
(27.04.21)
apocalipy +1

erkek olsaydım ben kesin isterdim. karakter olarak çok şüpheci biri olmanın yanı sıra benim çevremde bile duyma mesafesindeyse bu olaylar, sanıldığından çok daha yaygın bir durum demek ki diye düşünüyorum. aynı şekilde evli erkeklerin de başka kadınlardan çocukları çıkıyor.

bence de hastaneden çıkmadan zorunlu test yapılmalı +1.
0
deartheodosia
(27.04.21)
Altında sadece çirkin imalar taşıyan bu talepte nedense hep erkek tarafıyla empati yapılıyor, kadının kırılacak onuru belli ki kimsenin umrunda değil. Hastalık derecesine varan bu denli şüpheci biriyle zaten evlenip ondan çocuk yapmazdım, evlendikten sonra karakter evrimi geçirip bu hale gelmişse ve benden böyle bir talebi olduysa o zaman da @pro9it9is9 +1. İnsan ilişkilerinde güven en önem verdiğim husus ve beni tanımasına rağmen bana güvenmeyen birinin sadece merhabalaşmak için dahi olsa hayatımda hiçbir sıfatla yeri yok.
0
kedimedi
(27.04.21)
Tek eşli bir evlilikte çocuğun başkasından olma ihtimali olamaz ki. Bunun tükrçesi bakayım beni aldatıyor musun kiminmiş çocuk demek.
Çok küçültücü bir davranış. O çocuğu aldırıp ardından dna testi yaptırmak ve adamın suratına çarpmak gerek ama ben bir anne olarak evladıma kıyamazdım.
0
cilekli pasta
(27.04.21)
bu testi soracak kadar şüphelendiğim bir durum varsa zaten evliliğin geçerliliği kalmamış demektir.

Kadına çirkin bir itham bu, beni aldatmış olabilirsin diye suçlamak direkt.

ki genelde erkek tarafından bakarım.

ha direkt şüpheleniyorsundur aldatıldığını ispat et, boşan
0
KaraSakall
(27.04.21)
Hamilelikte test yaptırmanın riskli bişey olduğunu duymuştum. Böyle bir şey de olabilir
0
cilekli krep
(27.04.21)
carpenic daha tartışma başlamadan bitirmiş bence.

tek eşli, sorunsuz ve güzel giden bir ilişkide erkek kişisinin böyle fikirleri varsa bi zahmet korunsun çocuk yapmasın.
0
aguen
(27.04.21)
bosanma filan demnmis ama evli olduklari bilgisine nereden ulastik onu anlamadim.

ilk is kurtaj. sonra zaten cok uzun surmez ayrilik gelir.
0
supergirl
(27.04.21)
nehara +1
bohr atom +1

kadınlar bundan zaten otomatikman emin olduğu için bu konuda erkeklerin çok fazla anlaşılabileceklerini sanmıyorum. ilişki mutlu gitsin veya gitmesin bence her erkeğin hakkı. hemen hemen her ilişkide güven konusunda onca tartışma yaşanabilirken babalık testinin bence tartışmasız yapılması lazım.
0
lesmiserables
(27.04.21)
boşanırdım, kürtaj yaptırırdım diyenlerin dünyadan haberi var mı acaba? hadi onu geçtim hiç mi ekşi sözlük'teki müge anlı başlıklarına bakmıyorsunuz? :)

kadın açısından evet güven kırıcı bir olay. bunu kabul ediyorum. ancak erkek tarafından bakınca da niyeyse çok haksız görmüyorum. erkeğin belli ki bir güven problemi var birlikte olduğu kişiye karşı. zaten burada avukat olanlar yazmış, benim de çevremdeki avukat arkadaşlarımdan böyle birkaç olay duymuşluğum var. üstelik 10+ yıl evlilikte ilk çocuk kendisinden iken 2. çocuğun başkasından olma gibi vahim durumlar bile var.

o yüzden erkeğin test istemesi kendince haklı, kendini bilen kadının buna bozulması da yine kendince haklı. teste izin vermemek bence hatalı bir hareket. izin vermemekte diretmek şüphe katsayısını arttırmaktan başka bir işe yarayacağını zannetmiyorum. izin vermeyip çocuğu tek büyütmek / kürtaj yaptırmak gibi sonuçlara kadar gider o iş. o yüzden ne olacaksa test sonucundan sonra olmalı. iş boşanma kısmına veya kürtaja geliyorsa orada oturup karşılıklı duygu paylaşımı yapılmalı. yani erkek neden böyle bir şey istedi, hangi durumlar yüzünden güven problemi oluştu bunlar üzerine konuşulmalı. kadın kendisine söylenenlere ikna olmadıysa boşanmakta da kürtajda da haklı.
0
amandil
(28.04.21)
Şüphelenen erkek olsam, çocuk doğduktan sonra saçından örnek alır gizlice yapardım. Kadının da onuru kırılmazdı.

Belki de çocuk doğunca tıpatıp babaya benzeyecek, teste de gerek kalmayacak.
0
John Bloor
(28.04.21)
O ilişki sorunsuz değildir
O test yaptırılır, adamın yüzüne çarpılır bir daha da görüşülmez.
Sonra karar verir kadın; doğuracaksa sağlam bir nafaka (eşi değilse bile çocuk içşin nafaka şart), ya da kürtaj.
Zaman kötü diye "sorunsuz" ilişki böyle piç edilmez. Sorunludur o...
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.21)
evli olsaydim, kürtaj bosanma dna testi seklinde olurdu.
sevgili olsam, ayrilirdim yine.

ama erkeklere de hak veriyorum, neler var.

ama yapardim vs demek kolay.
0
Ley
(28.04.21)
erkek bunu durum dururken istemez.istiyorsa şüphelendiği mutlaka bir şey vardır.

evli olsam durup dururken niye babalık testi isteyeyim?ama yine de hoş değil tabi ki.
0
drako
(28.04.21)
başka adamların çocuklarına babalık yapan adamlar da eşlerinden şüphelenmiyorlar. onur kırıcı doğrudur ama ben nasıl istersin demezdim. sonunda boşanabilirdim tabi. duruma bağlı.
0
anais
(28.04.21)
(10)

şirketteki "evden çalışma mesaisi" çılgınlığından çıldırmak üzereyim :(

la lykia
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı. aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı.
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı.

aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı. "madem evdeler, 7/24 çalışsınlar, evden de asla çıkmasınlar" salgını bizim şirkete de sirayet etti.

bişini en düzgün şekilde yapmaya gayret eden, yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim. işimi seviyorum, ortamdan memnunum düşüncesi ile kariyer de hedeflediğim için çok çalışmaktan hiç şikayet etmedim ama ben bile artık isyan noktasına geldim.

son birkaç aydır özellikle yöneticilere bir haller oldu. herkes 7/24 çalışıyor vaziyette, kimse de şikayet etmiyor. hadi özel hayatı geçtim, kimsenin evinde işi gücü yok mu anlamıyorum. görüntülü görüşmeler ancak 7'de bitiyor, akşamları sabaha yetişecek işler isteniyor. bu insanlar ne zaman yemek yapıyor, evdeki diğer işlerini hallediyor?

öğle yemeği zaten kalmadı. gün içinde 15 dakika tuvalete gidince telefonu açmadığımız süre bile dikkat çekip espri ile karışık laf konusu oluyor.

08:00 - 18:00 çalışıyoruz. şu anda evden çalışanların mesai saatleri içinde evinden çıkması izne tabii. ofisteyken olan 1 saatlik öğle arası da yalan oldu. ofisten çalışanlar zaten servis ile gidip geliyor, ofis şehir merkezine uzak. yani kimsenin markete, eczaneye vs gitmesine imkan yok.

geceleri, haftasonları mail trafiğini anlatmıyorum bile zaten.

benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi. tamam yoğunuz ama 7/24 çalışacak kadar değiliz. bazı insanlara ya kendinize gelin pandeminin ortasındayız, neden tek derdiniz 5 günlük işi 5 saatte bitirmekmiş gibi davranıyorsunuz diye sorasım geliyor.

herkesin ekonomik kaygıları var, geçim sıkıntısı, işi kaybetme korkusu var, onu da çok iyi anlıyorum çünkü benim de var. ailemin işleri çok bozuldu, 1 senedir neredeyse aileme ben baktım. işimi kaybetmemek benim için de çok önemli ama bu kadarı da insanlıktan çıkmak değil mi?

derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak. insanlara soruyorum, bekarlar dışarıdan söylüyor, çocuklu ailelerde anneanne, babaanne varsa, yakındalarsa, haftada 1-2 onlardan destek alınıyor. yakında değillerse çocuklu anneler de bu şekilde çıldırmış durumda zaten. çocuk yoksa öğünler geçiştiriliyor...

çok uzun oldu ama sözün özü salgında özellikle evden çalışanlar için, mesai saatleri haricinde yapmamız gereken işlerin olduğu gerçeğine bozulan yöneticilere artık dayanamıyorum.

benzer hisleri, durumları yaşayan var mı, nasıl başa çıkıyorsunuz, idare ediyorsunuz?
sizin şirkette bu durumlar nasıl gidiyor?
0
la lykia
(20.04.21)
"...yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim."

üzgünüm, kendin alıştırmışsın. Patron-müdür tayfası olaya senin baktığın gibi bakmıyor.

"benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi."

Çalıştığın yere etten kemikten bir insan muamelesi yapmamanı öneririm. Hayır öyleydi, sen yeni anlıyorsun. Yapman gerektiği kadarını yapıp hakkını talep et, bu kadar.
0
temasettin
(20.04.21)
ilginç bir şekilde uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri kafam hiç olmadığı kadar rahat. şirkete giderken sürekli mesai yapmam gerekiyordu, yöneticiler de dediğiniz gibi işkolik. ekibin zaten eve gitme huyu yok, ortalama çıkış saati 8 civarıydı.

uzaktan çalışmayla beraber zamanı yönetebilir hale geldim. işe odaklanacağım zaman mesajlaşmayı kapatıyorum, 30-40 dk açmadığım oluyor. yeni mesaj geldiyse cevap vermek için ara ara açıp sonra yine kapatıyorum.

9-10 saatlik mesaim 4-5 saat net çalışmaya düştü. hafta sonu yazılanlara yine çok acil değilse hafta içi cevap veriyorum. öğle araları yazılanlara cevap vermiyorum mesela, 1 saat boyunca. o saatlerde kahvaltıyı hazırlıyorum genelde.

siz de bu yaklaşımı deneyebilirsiniz. kendi saatlerinizi kabul ettirin. şirket alev almadıysa sizden kaynaklı bir durumdan dolayı, cevap vermeyin. mobil bildirim varsa kapatın, ara ara kendiniz bakın mesela. işleri aksatmadığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum.
0
nehara
(20.04.21)
Aynııı durumdayız hele yöneticiler hiç çıkmıyor bir de skype olduğu için sürekli online olma durumu söz konusu, o yöneticilerin hepsinin evinde yardımcısı var o yüzden yok yemekmiş felan anlaması çok zor ama ben bazen diyorum yemek yapıcam temizlik yapıcam geç açarım açamıcam diye belli ediyorum yoksa canımızı alıcaklar
0
esinikaybetmiscorap.
(20.04.21)
yani tabii ki kabili kıyas değil ama ben öğretmenim ve haftalık 20 saat derse girerken şu an zorla etüt metüt diye öğrencilere resmen bedava özel ders verme ayağına tamı tamına 30 saat derse giriyorum.

kaldırabilecek noktayı çoktan geçtim. günde 6 saat non stop konuşup, ilkokul öğrencilerini kameranı aç, mikrofonunu kapat demek kadar yorucu bir şey yok. artık cidden okuldan sonra konuşasım hatta nefes alasım gelmiyor. cumartesi pazarları, nasılsa evde olduğumuz için sürekli toplantı geliyor. en son cuma günü bilgisayarı akşam 8'de kapattım ertesi gün sabah 9'da sınav gözetmeniydim.

delirmemek elde değil cidden.
0
wild honey suckle
(20.04.21)
Sizi çok iyi anlıyorum. Eşim böyle çalışıyor. Şimdi bir de ramazanda ne de olsa sahura kalkıyorlar diye sahur mesaisi çıktı. Yöneticiler sürekli online bu adamlar ne yiyor ne içiyor çoluk çocukları ne yapıyor merak ediyorum.
Marketler 6da kapanıyor mesela. Ben evden çıkamıyorum, eşimin de mesaisi bitmediği için alışveriş yapamıyoruz. Saçma sapan bir hal aldı. Gece 1de aramayı gayet normal görüyorlar mesela. Uyuyorken biri arayıp bir şey soruyor falan. Daha ne kadar dayanıcaz bilmiyorum iyice abarttılar. Sektör yazılım.
0
suicides underground
(20.04.21)
**kimse şikayet etmiyor**
**mesai yaparım, haftasonu da çalışırım**
**geçim sıkıntısı, iş kaybetme korkusu**

işte bu üçünü birleştirince böyle bir sıkıntı yaşanması çok doğal. "benim bir özel hayatım, bakmam gereken bir ailem var, kusura bakmayın bu iş burada yetişmez" deyip ara ara net bir çizgi çekmediğin sürece bunu yaşamaya devam edeceksin. iş hiç bir zaman bitmez, biten bir şey değil, sadece akşam değil gece de çalışsan iş zaten bitmeyecek. çizgi çizmek zorundasınız, espriyle karışık falan değil net bir çizgi.
0
roket adam
(20.04.21)
Maalesef bizde de benzer bir durum var. Bir de uluslararası bir şirket olduğumuz için saat farkı konusu ekleniyor. Normalde 08:00-18:00 gibi olan mesai 19,20 lere kadar sarkıyor. Toplantı yapmaktan iş yapamaz hale geldiğimi görüyorum. Pandemi öncesi de organize biriydim ama pandemi benim organize ettiğim pek çok şeyi altüst etti. Normalde haftada bir gelen temizlikçiyi bir süre (korkudan) çağıramayınca kadıncağız haliyle başkasını buldu (benim hatam). Şimdi bana ancak iki haftada bir geliyor. O geldiği günler ofiste çalışıyorum, çocukları dedenin yanına gönderiyorum. Akşam yemeği çocukların ve benim öğle yemeğimiz oluyor. Ama akşama sarkan toplantı varsa fena, akşamın 9'unda ben salondaki masada toplantı yaparken eşim-çocuklarım masanın öbür ucunda yemek yiyorlar. Rezalet.
Bu arada şirkette sürü sepet "midfullness, resilience" eğitimleri veriliyor. "Kendinizi depresif hissetmeniz normal. Biraz yavaşlayın vs" deyip akabinde gerçek hayat koşullarıyla başbaşa kalıyoruz.
Ben haftamı planlarken araya yemek, kendi kendime çalışmak gibi toplantılar koymaya başladım. Bu arada arayan olursa da reddedip sonra geri arıyorum. Ama globalin akşam toplantılarına maalesef bir çözüm bulamadım.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.21)
işlerin bu noktaya gelmesine biraz da sen izin vermişsin. tepkini göstermeliydin. ben de mesai yaparım, içimden geliyorsa veya o işin yetişmesi benim sorumluluğumdaysa sabaha kadar da bilgisayar başında oturduğum olur. ama bunu ben öyle istediğim için yaparım ve kimse de bana neden mesai saatleri dışında çalışmıyorsun/maile cevap vermiyorsun gibi şeyler soramaz.

ama bizim şirkette de bazıları tam olarak senin temponda 7/24 online çalışıp/çalıştırılıp sonra gelip ağlıyorlar.

ben iki seçenek görüyorum, ya sizler de içten içe işkoliksiniz. 7/24 çalışmaktan gerçekten hoşlanıyorsunuz. ya da sesinizi çıkartıp hakkınız savunmuyorsunuz.

mesai saatleri dışında ve hele ki haftasonları çalışmayacaksın. içinden geliyorsa mesai saatleri dışında da çalışsan bile, mail atmayacaksın. online olmayacaksın. kimseye mesai saatleri dışında çalıştığını çaktırmayacaksın. mesai saatleri dışında telefonları açmayacaksın. öğle aralarında ulaşılabilir olmayacaksın, aradık ulaşamadık derlerse de "öğle arasında alışveriş yapayım dedim/yemek yapıyordum/biraz hava almaya çıkmıştım" vs gibi, hatta "öğle arasına çıkmıştım" kadar bile basit cevaplar verip işe geri döneceksin.

demek istediğim, madem onlar mesai saatleri dışında çalışmanızı sizlerin kafasında bu derece normalleştirdiler, sen de mesai saatleri dışında çalışmamayı normalleştireceksin. zira, olması gereken ve normal olan da asıl bu. şu an öyle bir alıştırmışlar ki sizi, bunu göremiyorsun.

bu yüzden seni işten çıkaracaklarını mı düşünüyorsun? anladığım kadarıyla beyaz yaka kalifiye bir elemansın. işi bilen yetişmiş elemanı çıkarmak o kadar kolay değil. şirkete bir sürü masraf.

"derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak."
bunu asla ofiste kimseye bu şekilde aktarma. senin hiçbir sorumluluğun olmasa da, tek derdin mesai saatleri dışında yatıp çizgifilm izlemek olsa da bu da senin hakkın ve konuyu saptırmadan mesai saatleri dışında çalışmak zorunda olmamandan yürü. hem kendine keyif için zamanlar yaratmaz ve böylesine kaygıyla çalışırsan çok yakın zamanda ruh sağlığından olursun. kendi kendine şunu sor, şirketin senin bozulan psikolojini düzeltmek için psikolog masraflarını ödeyecek mi? hadi diyelim ödedi, psikolog seni sağlığına kavuşturabilecek mi?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.04.21)
işler yavaşladı ve karlılık çok düştü. yönetim kurulu ciddi şekilde küçülmeye karar vermek istedi. küçülmemize gerek yok diyebilmek için daha çok çalışıyoruz.

yepyeni mecralara açılmaya çalışıyoruz çünkü işbirliği yaptığımız bazı kurumlar dayanamadı, bazı alanlardan da umudumuz kalmadı. Bu nedenle de daha çok çalışıyoruz.

Tek bir kişi bile maaşını ikramiyesini eksik almadı, tek bir kişi ücretsiz izne çıkarılmadı. Yıl sonu, yöneticiler hem zamdan hem ikramiyelerinden feragat ettiler, yönetim kurulu ne huzur hakkı ne kar payı ne ikramiye aldı, buna karşılık şirket herkes uzaktan çalışabilsin diye teknoloji yatırımına gitti.Yani herkes bir şekilde taşın altına elini koydu. Direnebilmeye devam etmek için daha çok çalışıyoruz.

Hafta içi saatler herkes için hayli uzadı. Hafta sonu ise sadece yöneticiler çalışıyor.
0
latchet
(20.04.21)
Beyaz yakalılılar sendikalaşmayı hep es geçti çünkü kendini "işçi"den saymadı.

Şimdi acısı çıkıyor. Benim çalıştığım sektörde sendikalı "işçi" saati doldu mu şalteri kapatıp gidiyor. O havalı beyaz yakalılar yani biz uyumadığımız her saat çalışıyoruz.
0
anten
(20.04.21)
(3)

Metro Exodus tarzı oyun önerisi

sislerrr
selamlar,Yaklaşık 7-8 senenin ardından aldıgım güzel bir sistem ile birlikte bazı oyunları indirdim ama pek beğenmedim. bununla birlikte metro 2033- ve ozellik exodus serisi ile tanışana kadar. hikayesi, aksiyonu ve oynanabilirliği ile bu tarzda oyun var ise önerilerinize açığım.
selamlar,

Yaklaşık 7-8 senenin ardından aldıgım güzel bir sistem ile birlikte bazı oyunları indirdim ama pek beğenmedim. bununla birlikte metro 2033- ve ozellik exodus serisi ile tanışana kadar. hikayesi, aksiyonu ve oynanabilirliği ile bu tarzda oyun var ise önerilerinize açığım.
0
sislerrr
(17.04.21)
metro exodus'u ayıla bayıla oynayan biri olarak;

yarı açık dünya olması açısından dishonored serisini tavsiye edebilirim

tomb raider serisi güzeldir yine benzer ama fps kamera açısı yok bunda.

bioshock serisi shooter istersen güzel alternatif. eskileri olmaz ama bu saatte artık, infinite oyna .

alakasız bir tarz olabilir yine ama hitman'in son çıkan 3 oyununu ayıla bayıla oynadım.


cyberpunk 2077 madem iyi bir sistemin var. çok eleştiriliyor ama eksiklerine rağmen ben çok beğendim.

ufaktan düşününce bunlar aklıma geldi.
0
syozkn
(17.04.21)
madem yeni bilgisayar aldınız, Stalker 2'yi takip edin, 2021'de geliyor. tam istediğiniz türde bir oyun:

www.stalker2.com

bunların dışında dishonored, dishonored 2 yine aksiyon ve hikaye olarak oldukça doyurucu.

Hellblade yine güzel, daha çok hikaye ağırlıklı.

A plague tale, innocance bir başka önerebileceğim oyun.
0
nehara
(17.04.21)
store.steampowered.com

^tam aradığınız oyun bu
0
aguen
(17.04.21)
(19)

Macbook almali miyim?

nefertarii
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor. 16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor.

16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure kullanabilecegimi dusunuyorum) bana o yuzden almak istiyorum.

siz olsaniz ne yapardiniz? bende su an lenovo thinkpad ve dell latitude var; ikisi de sarj acisindan tam bir epic fail, lenovo yeterince guclu degil; dell ise klavyesi ve acilmasinin bin saat surmesi disinda pek sikintisi yok. bunlar is bilgisayari ama ben mac'i kendi ozel isim icin kullanacagim.

fikirlerinizi alabilir miyim? ozellikle 16 inc mac filan kullananlar varsa ne dusunur?

tesekkurler.
0
nefertarii
(10.04.21)
almalısın
0
ishak77
(10.04.21)
16 buyuk gelmeyecekse al. ben 13 kullaniyorum, clamshell modda desktop gibi kullaniyorum. yeni m1 islemcinin durumuna gore mac miniye gececegim. yillarca goturur seni sikinti cikarmaz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
Benzer sebeplerle 2019'da macbook air aldım. OS'e alışmak biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra verdiğim en doğru kararlardan olduğunu anladım.

"Once you go mac you never go back" sözünün varmış bir hikmeti harbiyesi :)
0
benevolent sun
(10.04.21)
küçük ekrana alıştım bayadır. büyük ekranlı teknolojik cihazları hammallık görüyorum. onun dışında işletim sisteminin esnekliği için macos'dan vazgeçemiyorum. windows tarafı da savunmasını yapabilir ama win önce görüp sonra kendisine ekliyor.
0
evimin paspasi
(10.04.21)
Bilgisayar ve tablet konularında Apple'ın rakibi yok. Tasarım, dayanıklılık, işletim sistemi stabilitesi, ekran kalitesi ve daha birçok konuda mac'ler gerçekten çok iyi. Performans demedim dikkat ederseniz çünkü onun ucu açık. Bence mac alın, hatta ekran boyutu çook da önemli değilse m1 işlemcili macbook air 16gb alın.
0
msb
(10.04.21)
16 inç mac kullanıyorum. Mükemmel bir alet, zaten yazılım sektöründe de standart oldu gibi bir şey, bir sürü şirket yazılımcılara bu bilgisayarı veriyor.

Klavyesi ve yazı yazması aşırı keyifli. Ekran boyutu / kalitesi iyi. Performansı da süper. Ama i9 işlemcili olan versiyonunu sadece o performansa ihtiyacınız varsa alın, tam kapasiteyle çalıştırınca inanılmaz pil yiyor (3-4 saatte bittiğini biliyorum). Sadece yazı yazacaksanız buna ihtiyacınız olmaz diye tahmin ediyorum.

Bi de M1 işlemcili aletler de baya güzel görünüyor. Ben olsam ve vaktim de varsa 16" M işlemcili çıkana kadar beklerdim (en geç sonbaharda, en erken ilkbaharda çıkar).
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
Ha bir de ek olarak m1 işlemcili macbook'ların şarjı bitmiyor resmen.
0
msb
(10.04.21)
16 inç i9'lu macbook pro kullanıyorum. şarj durumunda beklentinizi bilmiyorum, eğer makale okumaya ek olarak kod derlemek veya hesaplama yapan bir program kullanmak gibi bir iş yapmıyorsanız 5+ saat götürüyor. eğer bu tarz performans gerektirecek bir iş yapacaksanız, 1.5-2 saat civarı dayanabiliyor bataryada.

bunun dışında kesinlikle öneririm. m1 çipin getirdiği ekstra performansa anladığım kadarıyla ihtiyacınız yok. 16 inçlik m1'in çıkmasını beklemeden mevcuttaki 16'lıklardan da alabilirsiniz.
0
nehara
(10.04.21)
biraz aykırı olarak ben de ipad pro önermek istiyorum, kalem + klavye kombosu ile hem şarzı çok iyi gidiyor hem de sadece office ve paper okunacaksa çok büyük rahatlık sağlıyor.
0
valkin rockefeller
(10.04.21)
Mac al. 16 inç alma. m1 güncellemesi gelecek onlara, o zaman alırsın. i9'lar eski teknoloji kaldı.
Alıştıktan sonra da dua edersin tavsiye edenlere. Müthiş bir cihaz. Şarjı da bitmiyor, kasası da güzel, kullanımı inanılmaz pratik, her şeyi çok iyi bir ekosistem.
0
roket adam
(10.04.21)
sadece paper okumak için macbook almak bence çok mantıksız. yazılımcı değilseniz grafik tasarımla uğraşmıyorsanız overvalued macbook.
0
yeahbutso
(10.04.21)
1 buçuk senedir macbook kullanıyorum ve hayatımda yaptığım en iyi şey mac'e geçmek. inanılmaz kolay ve güzel bir bilgisayar, hangi modeli olursa olsun. bence maddi olarak imkanın varsa macbook al geç.
0
nathanieltroy
(11.04.21)
2014'te aldığım Macbook Air'in bir kez klavyesini değiştirdim, bir de yakın zamanda fanın tozunu aldırdım.

Çalışmaya devam ediyor. Evde Linux ve Windows da var, ana bilgisayarım Linux ama Mac'ten de çok memnunum.
0
hayirsiz
(11.04.21)
2020 Model 16" Macbook Pro: 25 bin lira
2020 Model 13" Macbook Air (M1): 11 bin lira.

İşin ilginç tarafı ne biliyor musun? Yukarıdaki iki modelden 11 bin liraya satılan diğerinden daha iyi performans sağlıyor. Yukarıda M1'e ihtiyacın yok diyenleri sakın ama sakın dinleme. Tartışmasız tüm teknoloji inceleyenler artık Intel işlemcili macbook almanın devri kapandı diyor. 13" ekran olarak çok küçük dersen iki seçenek öneririm;
1) macbook air m1 ve yanına güzel bir monitör alabilirsin
2) Biraz bekleyip 16" M1 işlemcili MBP alırsın. Aslında bunu da önermem. Bu kadar para vermeye gerek yok. 13" bana yeterli geliyor. Bazen monitore bağlayıp işimi orda da yapıyorum.
0
himmet dayi
(11.04.21)
Bir de şarjı 4-5 saat gidiyor diye övmüşler 16" modeli :(

M1 macbook air 18 saat, M1 macbook pro da 20 saat gidiyor. İkisi de 16" modelin yarı fiyatından ucuz.
0
himmet dayi
(11.04.21)
13" macbook air (m1 islemcili) + monitor

7 sene once mac dunyasina gecmek verdigim en dogru kararlardan biriydi, parasinin hakkini sonuna kadar hakediyor. Servis yuzu gormedi, pili 1200 cycle yapti hala tek sarjla 3-4 saat gidiyor.
0
cooperr
(11.04.21)
50 defa yazılmış ben de yazayım yine.

Apple yalnızca en üst segment bilgisayar üretiyor (bi ara çıkan sade macbook garabeti hariç) bu sebeple çılgın uzun ömürlü oluyor fiziksel olarak da yazılımsal olarak da.

160 defa söylenmiş yine yazayım intel mac ürünü devri kapandı 16 inch olsun diye gidip sakın ola intel işlemcili mac almayın m1 macbook air ya da pro şarj süresi dayanıklılık performans olarak sınıfında şu an tepedeler. Mutlak surette 16 olsun diyorsanız bu son çeyrekte yenilenmiş kasası ile apple işlemcili 16 gelecek çok fena bi alet olacak onu bekleyiniz. Ya da maddiyat gerçekten dert değilse şimdilik m1 air 13 alıp (ki çok güzel bi alet) 16 çıkınca air'i eşiniz/sevgiliniz/çocuğunuz/kuzeninize verin :)
0
hedep
(11.04.21)
intel işlemcili apple'ları enayilik olarak gördüğüm için m1 işlemciye geçtikten sonra anında bir macbook air aldım. işim makale okumak, kod yazmak, nispeten büyük çıktılara analiz yapmak, uzak bilgisayarlara iş göndermek falan. sıradan akademi işleri.

üretkenliğimin tavan yaptığı başka bir dönem olmamıştır herhalde. çok responsive olduğu için dikkatim dağılmadan işimi yapıyorum. eskisinde yeni bir tab açacakken bilgisayarın keyfini beklediğimden yapacaklarımı unuturdum, o derece hantaldı.

bu hap gibi bi' şey zaten, hafif ama kuvvetli. hafta içi 3 gün günde durmaksızın 7-8 saat açık kalıyor, haftada anca bir kere şarj ediyorumdur. alalı 4 ay oldu ama herhalde 15 kere şarj etmemişimdir daha. geçen karantina dolayısıyla labdaki makinalara görsel olarak erişmek için dell'in gene böyle ufak bir modelini verdiler, yok abi kütük gibi bırak allah aşkına.

m1 macbook yılan mübarek ehue.
0
chezidek
(11.04.21)
Tam bu soruyla yola cikmistim, dayanikli, bir iki sene sonra orasi burasi catlamayan, plastik parcalari elimde kalacak bir laptop istemiyordum artik. Sarj suresi cok tatmin edici. Klavyesini de rahat buluyorum. Daha once evde hic mac kullanmamistim, kesinlikle sinif atlatiyor.


Ben de kendi isim icin, okuyup yazmak ve not almak odaginda kullaniyorum.

Yeni seriden (M serisi) aldim bu yilin basinda. Cok memnunum.
0
buf-e kür
(11.04.21)
(2)

Hard Disk İçin Elektronik Kart Arıyorum

wermillion
Samsung Ativ Book 4 laptopımın hard diskinin elektronik kartı arızalandı, yapacak olan elektronikçi aynı model marka seri ve 1 tb olacak şekilde kart bulabilirsek çalıştırabileceğini söyledi netten araştırdım ama bulamadım. Yardımcı olabilecek olan var mıdır? Bütün grafik tasarımlarım içinde :( Foto
Samsung Ativ Book 4 laptopımın hard diskinin elektronik kartı arızalandı, yapacak olan elektronikçi aynı model marka seri ve 1 tb olacak şekilde kart bulabilirsek çalıştırabileceğini söyledi netten araştırdım ama bulamadım. Yardımcı olabilecek olan var mıdır? Bütün grafik tasarımlarım içinde :( Fotoğraflar ekte.
0
wermillion
(10.04.21)
ihtiyacınız olan şu sanırım:
www.amazon.com

ebayde de şunu buldum:
www.ebay.com

hddzone'da:
www.hddzone.com

birebir aynı pcb kart:
www.hdd-parts.com

veya eğer yapılabiliyorsa sizinkiyle birebir aynı modeli ikinci el bulup onun pcb kartını söktürün, takıp çalıştırsın. tasarımlarınızı aldıktan sonra tekrar kartı yeni aldığınıza takıp kullanmaya başlarsınız. bu daha iyi bir yol olur. örnek ürün:

www.bizial.com
0
nehara
(10.04.21)
@nehara teşekkür ederim. üzerinde çok fazla şey yazdığı için neyi arayacağımı bilmiyordum hemen bakıyorum linklere. işte ikinci el disk bozuk kart sağlam şeklinde de bulabilirsek deneyeceğiz de 2014 üretim şans işi.
0
🌸wermillion
(11.04.21)
(1)

Elektronik 101

sumuklurakun
robotik projeler filan görüyorum, aklıma bir fikir geliyor, ne yapacağını nasıl yapacağını, hangi sensörlerin olacağını biliyorum ancak onların birbirine bağlanması ve iletişimi nasıl olacak, hangi direnç nasıl kullanılacak vs bunu bilmiyorumbu küçük işlerde işimi görecek kadar elektronik bilgisini
robotik projeler filan görüyorum, aklıma bir fikir geliyor, ne yapacağını nasıl yapacağını, hangi sensörlerin olacağını biliyorum ancak onların birbirine bağlanması ve iletişimi nasıl olacak, hangi direnç nasıl kullanılacak vs bunu bilmiyorum

bu küçük işlerde işimi görecek kadar elektronik bilgisini nasıl öğrenebilirim ? neleri bilmem lazım?.

Örneğin (bunda mekanik bir şey yok gerçi) arabaya bir tane rakım, basınç, ivme sensörleri ile bu bilgileri gösterecek bir led ekran yapayım diyorum.
0
sumuklurakun
(09.04.21)
arduino ile bu iş yapılabilir gördüğüm kadarıyla, güzel bir kursa benziyor:
www.udemy.com

şu da doğrudan sizin dediğinizi yapan bir video:
www.youtube.com

ingilizce durumunuzu bilmediğimden türkçe attım, yüzlerce kaynak var. ingilizceniz varsa arduino beginner tutorial diyerek aratabilirsiniz. udemy kursuna bakmanızı öneririm. üye olunca daha ucuz fiyata iniyordu.
0
nehara
(09.04.21)
(3)

maslaktaki iş yerine yakın nerede oturulur

wiekannich
bekar erkek arkadaşım iş yerine yakın (itü arı) kolay ulaşımı olan bi yerde oturmak için ev bakıyor, bütçe 3000 +-200. ulaşım max 30 dk olmalı.
bekar erkek arkadaşım iş yerine yakın (itü arı) kolay ulaşımı olan bi yerde oturmak için ev bakıyor, bütçe 3000 +-200. ulaşım max 30 dk olmalı.
0
wiekannich
(09.04.21)
Hacıosman, ferahevler.
0
ekaterina
(09.04.21)
selam, şuraya dediğiniz yere yakın metro hattını bırakayım:
www.metro.istanbul

şişli - hacıosman arasındaki metro hattı üzerinde bulunan yerlerden kiralık ev bakabilirsiniz. seyrantepe ve sanayiyi hiç önermem. isengarddan farkı yok.

hacıosman ve levent civarlarından o paraya bakılabilir.
0
nehara
(09.04.21)
Oyak sitesi
0
nop
(10.04.21)
(9)

60bin USD yatırım?

ifo
Teknopark'ta faaliyet gösteren arkadaşlarıma ait bir yazılım şirketi var. %10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler. Ben de 60binUsd teklif ettim. Su ana kadar hiçbir satış yok bu yüzden doğru bir değerleme yapamıyorum. İK ile ilgili 3 farkli ürünleri var ve bunların hiçbiri
Teknopark'ta faaliyet gösteren arkadaşlarıma ait bir yazılım şirketi var. %10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler.

Ben de 60binUsd teklif ettim.

Su ana kadar hiçbir satış yok bu yüzden doğru bir değerleme yapamıyorum. İK ile ilgili 3 farkli ürünleri var ve bunların hiçbiri orjinal fikir değil yani ciddi rakipleri var sadece rakiplerden daha iyi olma iddialari var.

Değerlemeyi nasıl yapmaliyim?

Çok iyi bile olsa satamama ihtimali var ve bu beni çok korkutuyor. Sizce?
0
ifo
(09.04.21)
1 bitcoin alsan daha mantıklı :)
0
candide
(09.04.21)
geçenlerde burada startup/küçük yazılım şirketi deneyimi olan plutongezegendegilmi isimli bir arkadaşın çok güzel bir yazısına denk gelmiştim, bir startup'un/fikrin nasıl başarılı olup olamayacağını test etmekle ilgiliydi.

fikirlerinin oldukça basit bir versiyonunu proje haline getirip talep olup olmadığını görebilirler. eğer gerçekten ihtiyaç varsa basit hali bile talep görür diyor yazısında. anlattığınıza göre bu arkadaşlarının ürününün bitmiş haline bile talep yoksa çok muhtemel ölü yatırım olacaktır.

fikrin başarılı olup olmayacağı ile ilgili yazısına şuradan bakabilirsiniz, cevaplarda yazmış:
www.eksiduyuru.com
0
nehara
(09.04.21)
yapma. buyuk risk.
0
müptezel dostoyevski
(09.04.21)
Kenarda milyon dolariniz varsa ve bu işe yatırım yapıp bir gün tutma ihtimali sizi heyecanlandiriyorsa girin. Yoksa akıllı insanın yapacağı is değil. Yatırım fikre değil sisteme yapılır. Ben iki ay önce 160 bin TL ile bir işletmeye yüzde 33 ortak oldum. Daha ilk gün kazanmaya başladım. Ortak olduk çünkü sistem gözümün önünde tıkır tıkır işliyordu ve işleten arkadaş da işin her aşamasına hakimdi. Bir senelik hedefim 500 bin TL kazanmak kendi payıma ve ikinci şubeyi açmak beraber. Ortağımin vaadi daha aziydi ama şimdiden mümkün olduğunu kanıtladı.
0
gurur
(09.04.21)
Kaç atımlık kurşununuz olduğuna bağlı. Eğer çoksa girersiniz ve batarlarsa arkadaşlarlarınızı rakı içmeye götürürsünüz ve moral verirsiniz. Az ise onlarla papaz olursunuz. Tabii onları en iyi siz tanıyorsun. Tuvalete bile gidilmeyecek insanlar "arkadaş" olarak kalabiliyorlar.
0
malheiros
(09.04.21)
Nasıl bir geri dönüş beklediğinize bağlı.

Her küçük yazılım şirketi startup olmuyor, ikisi farklı şeyler. Startup olsa 60k yatırır, 3-5 sene sonra 600k, 1M, 10M alıp çıkarsınız (veya çok daha büyük ihtimalle paranız kaybolur). Ama bahsettiğiniz şirket muhtemelen startup değil, o yüzden 60K yatırsanız bile en iyi ihtimalle yıllık 10K para alıp, 3-5 sene sonra kâra geçmeye başlarsınız.

Niye böyle? Yazılım şirketleri genelde tekel olma eğilimde oluyorlar işin doğası gereği. Bir problemi ilk olarak doğru şekilde çözebilen piyasanın %80-90'ına hakim oluyor, diğer şirketler kalan kısımda oynuyor. Piyasanın büyüklüğüne göre geri kalanlar da kâr ediyor olabilir, ama işte onlarda parayı yatırıp 10 katını kısa sürede alma şansınız yok. Yemeksepeti - diğerleri, Whatsapp - diğerleri, Instagram - diğerleri gibi düşünebilirsiniz.

Sizin şirketin niye startup olmayabileceğini düşünüyorum?

1- IK alanını bilmiyorum ama çok eski bir alan, SAP vs. alanı domine etmiş biri zaten yok mu?

2- "3 tane ürünleri" var demeniz büyük red flag. 100K $'a ihtiyacı olan bir şirketin aynı anda 3 ürünü çok iyi bir şekilde geliştirecek kapasitesi yoktur. Startup'ların elindeki en iyi koz tek bir problemi herkesten iyi çözerek o alanda tercih edilir olmaktır. Yoksa büyük şirketlerin her zaman sizden fazla kaynağı var, focus alanını yaymak iyi bir fikir değil.

3- Kolayik diye bi şirket var, sizinkilerle aynı alanda muhtemelen. Bu arkadaşları takip ediyorum. 20-30 tane çalışanları var, ama 2-3 tane kötü yazılımcıları var, gerisi full satışçı. Bu bana ortada "teknik" bir problem olmadığını söylüyor. Ortada teknik bir problem yoksa "startup büyümesi" yaşayamazsınız (yani her yıl 2-3 kat büyümez şirket). Belki bu arkadaşlar bir şeyi yanlış yapıyordur ama sanmıyorum, muhtemelen piyasada "daha iyi ürün"e talep yok, o yüzden böyle devam ediyorlar.

Tüm bunlardan dolayı benim tahminim arkadaşlarınızın startup olmadığı, o yüzden de en iyi ihtimalle 60K yatırıp yıllık 10K geri alacağınız. Bu da kötü bir yatırım değil, ama beklentilerinize uygun mu ona bakın.

Henüz hiç satış olmaması da kötü bir durum, ama bahsettiğim gibi alanda teknik bir sorun yoksa bu çok önemli değil. KolayIK'nın 1-2 yıl gerisinden geliyorlar ama ürünün kalitesi bir şey farketmeyeceği için bir şekilde yetişebilirler de.

Bence asıl sorun şu: adamların 100K'ya ihtiyaçları varken 60K teklif etmek iyi bir şey değil. İstedikleri parayı keyfine istemiyorlardır diye düşünüyorum, verdiğiniz para daha az, giderlere yetmeyecek. Adamlar da aç gezemeyeceğine göre işe odaklanacaklarına yine sermaye aramaya devam edecekler, e bu da ikiniz için de kötü bir haber. Arkadaşınızın dürüst bir insan olmadığını düşünüyorsanız farketmez ama normalde 100K ihtiyacım var diyorsa o kadar ihtiyacı vardır, 60 teklifini onların kabul etmemesi lazım.
0
plutongezegendegilmi
(09.04.21)
bir çok değerlendirme yöntemi var. ama en önemlisi 60k dolar sizin için ne önemde bir para ?kaybetmeyi göze alamıyorsanız zaten şirket mükemmel bile olsa size göre değil.

çalışanları nasıl? kurumsallarda en salak adam bile çalışabilir, ama ufak yazılım firmalarında her çalışanın iyi olması önemli. Çalışanları tutabiliyorlar mı ?
şirketin en önemli hedefi ne ve şu an ne yapıyorlar ?
şirketteki farklı insanlara şirketin bu seneki en önemli hedefini sorunca aynı yanıtı mı alıyorsun. arkadaşlarınla ayrı ayrı konuştuğunda aynı yanıtları mı alıyorsun ?
rakip olması kötü değil. en azından talep olan bir ürün olduğunu anlıyorsunuz. satış yaparken iyi kötü olmak değil ama mesele. satış yapacağınız şirketlere ulaşabilecek misiniz ?
şu an satış yaptıkları yerlerde onların yerine geçebilmek için yeterli finansal güç var mı ? aşırı agresif şekilde sırf referans için mevcut ürünün bakım ücreti fiyatına ürün satabilirsin.
ve onun haricinde de ne kadar para yakabilecek gücünüz var ?

satış konusunda da o sektorde çalışmış bağlantıları olan iyi satıcı bulmanız lazım. konu ik olunca biraz sektor bağımsız oluyor. ik çok geniş, her şirketin ik'si var. sektor bağımsız satış için bağlantı bulmak hem kolay hem zor. belki sap hr kökenli biri iyi olabilir. fikrim yok.

çok dağınık yazdım :S soru olursa mesaj atabilirsin.
0
safak efendisi
(09.04.21)
"Su ana kadar hiçbir satış yok"
"hiçbiri orjinal fikir değil"
"%10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler."
"Ben de 60binUsd teklif ettim."

senin hic dusmana falan ihtiyacin yok, arkadaslarin yeter :)
0
rm
(09.04.21)
tabii ki de dahil olmamalısın.
0
dafuq
(09.04.21)
(10)

Yazılım sektöründe olup ofise giden var mı?

trgydl
Varsa neye göre çağırıyorlar ki bu ortamda? Binlerce şirket evden işleri yürütürken sizin şirketiniz niye ofise gel diyor?
Varsa neye göre çağırıyorlar ki bu ortamda? Binlerce şirket evden işleri yürütürken sizin şirketiniz niye ofise gel diyor?
0
trgydl
(07.04.21)
Benim arkadaşlardan giden var. Valla onlar da memnunlar çünkü evde sıkılmışlar falan, şikayet edene denk gelmedim.
0
plutongezegendegilmi
(07.04.21)
bizde isteyen gidebiliyor ama giden yok sayilir.

bir sirketle gorustum gecenlerde, ofisten calisiyoruz dediler, gorusmeyi bitirdim.
0
lemmiwinks
(07.04.21)
savunma sanayinde genelde güvenlik sebebiyle masaüstü bilgisayarlar kullanıldığından ofise gitmen zorunlu.

bunun dışında hem dizüstü verip hem de ofise çağırmak pandemiden bağımsız olarak ağır gerizekalılık, mantıklı bulmuyorum.
0
nehara
(07.04.21)
IT sektöründe kalburüstü şirketlerden tanıdığım hiç kimse şu anda ofise gitmiyor. Patron şirketlerinde zorlamaya başlamışlardır.
0
roket adam
(07.04.21)
Guvenlik sebebiyle gidiyoruz, savunma sanayi
0
ghilleinthemist
(07.04.21)
Benim erkek arkadaşım gidiyordu 1 ay önce iş değiştirdi. Güvenlik müvenlik değil sebebi zaten kendi bilgisayarını taşıyordu her gün. Tamamen patronun piçliği
0
eatpraylaw
(07.04.21)
Patron gelmeyelim istiyor ama yoneticiler gizli issiz olduklari ortaya ciktigi icin hep gidilmesi yonunde karar aliyorlar.
Vaka sayisi cok azalirsa gidiyoruz(azalmiyor)


Zaten pandemi olmasa bile ofisle bir isimiz yoktu.
Virus bitse bile remote devam edecek diyor patron simdi.
Yoneticileri de kovarlar umarim bu bahaneyle.
0
divit
(07.04.21)
haftada 2 veya 3 gun toplanti yapmaya gidiyoruz sadece. diger gunler herkes uzaktan calisiyor.
0
chezidek
(07.04.21)
teknopark/teknokentler %50 çalışma ile ilerledikleri için bi kısım gitmek zorunda
0
jelly bear
(07.04.21)
bizde isteyen gidebiliyordu, fakat bu son artışlardan sonra ofise gelmek yasaklandı :)
0
nuisance
(08.04.21)
(1)

Laptop ram uyumu sorusu

alaimisema
Arkadaşlar alttaki laptobu kullanıyorum. MSI GP73 LEOPARD 8RD-095XTRhttps://www.hepsiburada.com/msi-gp73-leopard-8rd-095xtr-intel-core-i7-8750h-8gb-1tb-128gb-ssd-gtx1050ti-freedos-17-3-fhd-tasinabilir-bilgisayar-pm-HB00000BST94Mevcutta 8gb rami var. Anladığım kadarıyla aşağıdaki ram benimkinin özel
Arkadaşlar alttaki laptobu kullanıyorum.

MSI GP73 LEOPARD 8RD-095XTR
www.hepsiburada.com

Mevcutta 8gb rami var. Anladığım kadarıyla aşağıdaki ram benimkinin özellikleriyle birebir. Uyumlu mu? bir şey atlıyor muyum?

www.amazon.com.tr

Rami 16 yapmak istiyorum emin olanlar cevap verirse sevinirim teşekkürler.
0
alaimisema
(27.03.21)
Öncelikle kullandığınız bilgisayarın çipsetine baktım:
ark.intel.com

Bu işlemci serisi görünürde DDR4-2666 frekansında ram destekliyor. Çift kanal(2 adet genelde) ram kullanırken önemli nokta frekanslarının ve gecikme(latency) sürelerinin birebir aynı olması. Sizdekinin frekansını ve gecikme sürelerini öğrenmek için CPU-z programını indirin. Memory kısmına gelin, cas değerlerinin ve frekansın(DRAM frequency yazan kısım) almak istediğiniz yeni ramle aynı olması lazım:
hizliresim.com

Dökümantasyonda gördüğüm kadarıyla almak istediğiniz ramin gecikmesi 17-17-17:
www.kingston.com

CPU-Z'de Frequency(Almak istediğiniz 2400 mhz), CAS latency, Ras to CAS delay ve RAS precharge değerleri birebir aynı ise uyum sorunu yaşamazsınız.

Bu arada bendeki ddr 4 ramler 2133 hızında normalde, cpu-z gösterirken bunu 1066 olarak gösteriyor. Siz de gördüğünüz sayıyı 2 ile çarpın. Merak ederseniz sebebi: en.wikipedia.org
0
nehara
(28.03.21)
(2)

Hiçbir konuda tam yetkin olmamak/olacak motivasyonu bulamamak

yaraticinick
Ne hobilerimde , ne profesyonel yaşantımda hiçbir konuda kendimi yetkin görmüyorum. Çevremdekilere göre bu çok acımasızca bi eleştiri, ama ben tam olarak böyle hissediyorum. Hayatıma baktığımda tam bir endüstri mühendisiyim, little little into the middle. Önceden çok hırslı, azimliyken şimdi her şey
Ne hobilerimde , ne profesyonel yaşantımda hiçbir konuda kendimi yetkin görmüyorum. Çevremdekilere göre bu çok acımasızca bi eleştiri, ama ben tam olarak böyle hissediyorum.
Hayatıma baktığımda tam bir endüstri mühendisiyim, little little into the middle.

Önceden çok hırslı, azimliyken şimdi her şeyden bıkmış ve bezmiş durumdayım. Sizi bir şeyler için uğraşmaya iten şeyler, motivasyon kaynaklarınız neler?
0
yaraticinick
(17.03.21)
Tam yetkin olmak ulaşılması çok mümkün olmayan bir istek, özellikle mühendislik konularında. Eğer tüm hayatınızı buna adamayacaksanız. Bu nedenle “yeterince yetkin olmak” hayatınızı daha rahatlatacak bir yaklaşım olur. İşinizin gerektirdiği yetkinliğin belki bir tık üstünde olsanız yeterli, gerisi boş stres.

Motivasyonla başladığım hiçbir işi tamamlayamıyorum ben. Motivasyon yerine yapmak istediğim bir işte oturup kendimi zorlayarak da olsa yapıyorum. Sizi iyiye götüreceğini bildiğiniz ama yapmak istemediğiniz herhangi bir konuda(spor, mesleki vb) iş yapma, bitirme disiplini edinmeye çalışmak daha doğru bence. Motivasyon geçici, zorla de olsa disiplin daha kalıcı.
0
nehara
(17.03.21)
"bir insan bez değiştirebilmeli, bir istilayı planlayabilmeli, dümen tutabilmeli, bir bina tasarlayabilmeli, bir sone yazabilmeli, muhasebe yapabilmeli, bir duvar yapabilmeli, kırık bir kemiği düzeltebilmeli, ölen birini teselli edebilmeli, emir alabilmeli, emir verebilmeli, işbirliği yapabilmeli, tek başına hareket edebilmeli, denklem çözebilmeli, yeni bir problemi inceleyebilmeli, gübre küreyebilmeli, bilgisayar programlayabilmeli, lezzetli bir yemek pişirebilmeli, etkin bir biçimde dövüşebilmeli, onuruyla ölebilmelidir.

uzmanlaşma böcekler içindir."

(bkz: robert heinlein)
0
cometome
(17.03.21)
(4)

Bu ürün sipariş edilir mi?

Unde bach canim
Bu ürünü almak istiyorum. Açıkçası firma güvenilir ve çin firması yani ürün çinden gelecek, vergi için de 10-20 dolar beyan ettiririm fakat aliexpress dışında çinden ürün getirtmek riskli olur mu? Ürünün fiyatı az değil, gümrükte problem olur mu?http://www.dragonhawktattoosupply.com/dragonhawk-mast-
Bu ürünü almak istiyorum. Açıkçası firma güvenilir ve çin firması yani ürün çinden gelecek, vergi için de 10-20 dolar beyan ettiririm fakat aliexpress dışında çinden ürün getirtmek riskli olur mu? Ürünün fiyatı az değil, gümrükte problem olur mu?

www.dragonhawktattoosupply.com
0
Unde bach canim
(05.03.21)
Evet gümrükçü dediğin adam “salak” olmadığı için gelen ürünün fiyatının 10-20 dolar olmadığını anlayacaktır ve problem çıkacaktır.
0
otopsicocugu
(06.03.21)
@otopsicocuğu
Laf sokmaya mı çalıştınız bilmiyorum ama aliexpresste aynı ürünün 1 bataryalısı için 31.5 tl vergi ödediğini yazmış biri. Yani yaklaşık 15 dolar kabul edilmiş.
0
🌸Unde bach canim
(06.03.21)
Selam, ürünle ilgili bilgim yok ama farklı bir noktayı söyleyeyim. Bu alışveriş sitesi HTTPS değil, kart bilgileri muhtemelen açık gidiyor. Şirketi bilemem ama site güvenli değil. Almaya karar verdiyseniz mümkünse sanal kartla alışveriş yapın, gerçek kartınızı vermeyin.
0
nehara
(06.03.21)
Hayır laf sokmaya çalışmadım.
Bu şuna benziyor: a otobanında 10 kişi ceza yemiş 1 kişi yememiş, acaba ben de yemeden geçebilir miyim?
Ben bu tarz durumlarda genelde muhtemel durumu göze alarak hareket ederim, istisna örneklere göre değil.
0
otopsicocugu
(06.03.21)
(5)

takip edilesi yazılım, bilgisayar guruları

nlgyrn
programlama, bilgisayar bilimi, yazılım, bilişim, teknoloji vs alanında takip ettiğiniz podcast, youtube kanalları var mı? ama öyle işin tıklanmasında olan gençlerden ziyade işinin ehli profesörler mesela
programlama, bilgisayar bilimi, yazılım, bilişim, teknoloji vs alanında takip ettiğiniz podcast, youtube kanalları var mı? ama öyle işin tıklanmasında olan gençlerden ziyade işinin ehli profesörler mesela
0
nlgyrn
(01.03.21)
podcast değil de haber sitesi arıyorsan bu işin tillahı hacker news

news.ycombinator.com
0
nahtoderfahrung
(01.03.21)
Sanırım sadece iPhonedo'yu takip ediyorum. Faruk beyciğim yeni apple ya da android ürünlerinin bir kısmını inceliyor. Oldukça geyik. Tüm videolarını izlemişimdir.
0
himmet dayi
(01.03.21)
ben takip ettiklerimi yazayım:

nesne yönelimli programlama hakkında çok bilgili, genel olarak proje yönetimi konusunda da ilginç fikirleri var:
www.yegor256.com
www.youtube.com

bu arkadaş kafka ve go konusunda uzman. eğer olur da bu teknolojilere yolunuz düşerse bakın:
rmoff.net

netflix teknoloji bloğu, akıl almaz bir çapta iş yapıyorlar ve büyük problemleri çözüyorlar genelde. bir de hikayeleştirip anlattıkları için okumayı seviyorum.
netflixtechblog.com

benzer şekilde slack teknoloji bloğu:
slack.engineering


teknoloji olarak linus tech tips meşhurdur oldukça, hemen her güncel teknoloji konusunda videoları var
www.youtube.com

benim gibi eski bilgisayar parçalarına ilgi duyuyorsanız, bunları inceleyen bir kanal LGR:
www.youtube.com

bunlar dışında takip ettiğim iki iyi programlama kanalı:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
nehara
(01.03.21)
youtube yalınkod
0
anten
(01.03.21)
türklerden sadece (bkz: mehmet ince)'yi takip ediyorum.
0
roket adam
(02.03.21)
(1)

Bu bilgisayar özelliklerine ve fiyatına göre nasıl sizce?

goodyes
Anneme alacağım, online derslere girecek, telefonundaki fotoğrafları yükleyecek falan. Linkteki pc f/p olarak nasıldır sizce? 4 bine kadar daha iyi bir öneriniz var mı bir de. Ben en son 10 sene önce pc almıştım, pek bilgim yok PC’ler hakkında. https://www.hepsiburada.com/hp-15s-fq2045nt-intel-core-
Anneme alacağım, online derslere girecek, telefonundaki fotoğrafları yükleyecek falan. Linkteki pc f/p olarak nasıldır sizce? 4 bine kadar daha iyi bir öneriniz var mı bir de. Ben en son 10 sene önce pc almıştım, pek bilgim yok PC’ler hakkında.

www.hepsiburada.com
0
goodyes
(19.02.21)
Selam, attığınız bilgisayar freedos, yani üzerinde bir işletim sistemi yok. Kendiniz kurmanız lazım. Bunun yerine Windows 10 kurulu olanlara yönelin. Örneğin
www.vatanbilgisayar.com

Veya alternatif olarak
www.vatanbilgisayar.com
0
nehara
(20.02.21)
(2)

Evde oturup sürekli ders çalışmak

epistemic_regress
Sürekli evdeyim, haftaici uzaktan eğitimle ders verip geri kalan zamanlarda kpss ye çalışıyorum. Ama özellikle son haftalarda inanılmaz verimsiz bir hale geldi bu çalışmalar. İttire ittire çalışıyorum ama ne keyif alıyorum ne de bir şey öğreniyorum. Sürekli yorgun hissediyorum. Kaygım inanılmaz boyu
Sürekli evdeyim, haftaici uzaktan eğitimle ders verip geri kalan zamanlarda kpss ye çalışıyorum. Ama özellikle son haftalarda inanılmaz verimsiz bir hale geldi bu çalışmalar. İttire ittire çalışıyorum ama ne keyif alıyorum ne de bir şey öğreniyorum. Sürekli yorgun hissediyorum. Kaygım inanılmaz boyutlarda.

Ben size yaptıklarımı söyleyeyim, siz bana uygulanabilir önerilerde bulunun. Minnettar olurum.

Kronometre tutuyorum, 40 dk ders, 10 dk ara
Ders programı yaptım bugün Excel de
Her günun belli saatlerinde masa başında oluyorum. Mesela öğlen beş, akşam sekizde masa başında olmam lazım diye programlamaya çalışıyorum kendimi.
Bir haftadır kar kıyamet yüzünden yürüyüş yapamadım, yarın yürüyüş yapicam umarım
Çalışırken müzik dinlememe kararı aldım

Ama assiri sıkılıyorum, yani öyle bir sıkılmak ve gerginlik ki gözlüğüm burnuma ağır geliyor, o bile asabimi bozuyor. Gün içinde sürekli mutfakla çalışma masası arasında mekik dokuyorum. Aklımda sürekli felâket senaryoları, bu sene de olmayacaklar, olmazsa ne yapacagimlar, özel sektöre lanet olsun, oraya geri dönmek istemiyorum ama ücretli öğretmenlik maaşıyla nasıl gecinicemler, ben ne ara bu kadar kafayı yedim, stresle baş etmeyi neden ogrenemiyorumlar, kendime yuklendigim için kendime kizmalar, ara sıra yaştan vuruyorum kendime, yüzün bile kırış kırış oldu diyorum, bu sene de kazanamazsam ne olacak... Böyle en başa dönüp tekrar tekrar düşünüyorum bunları.

Zihnim stresten durma noktasında olduğundan çok basit, anlaşılır ve ikna edici tavsiyelerinize açığım. Gerisine hak verir, takdir eder, yapana imrenir ama uygulamam.

Çok teşekkürler şimdiden.
0
epistemic_regress
(19.02.21)
Selam, tüm sıkıntılarınızı bitirecek, mutsuzluğunuzu giderecek bir güç yok elimde maalesef. Sadece kendimde işe yarayan bir iki aktiviteyi söyleyeyim.

40 dakika çok uzun, ben tahammül edemiyorum mesaide bile o süreye. O sebeple 20/25dk çalışma, 5 dk mola şeklinde daha katlanılabilir oluyor. Bu 25 dk'yı da bir zamanlayıcıdan açın, bu süre içinde herhangi bir başka aktiviteye odaklanmayın, sadece alarmın sesine kadar çalışın. Pomodoro tekniği olarak geçiyor bu yöntem. Süre çok uzun olmadığından konsantrasyon dağılmadan bakacağınız işe bakabiliyorsunuz.

Ara verdiğiniz süreye de bir komedi dizisinin bölümünün bir parçasını veya dinlemekten zevk aldığınız bir parçayı sıkıştırabilirsiniz. 25 dk çalıştıktan sonra 5 dk bir şarkı dinlemek veya dizide bir kesit izlemek gibi.

Yine kendim için işe yarayan yöntem, spor yapmak. Günde 1.5 saat civarı, eve aldığım ağırlıklarla çalışıyorum. Sonrasında kafa olarak daha rahat olmamı sağlıyor. Buna benzer, orta eforda bir çalışma programı ile daha rahat biçimde güne devam edebilirsiniz. Orta efor dememin sebebi, yürürken genelde düşünce düşünceyi açıyor. Bu da daha fazla sıkıntıya sokabiliyor doğal olarak. Spor yaparken biraz zorlarsanız kendinizi, 1 saat kendinizi ortamdan ve düşüncelerinizden soyutlayabilirsiniz.
0
nehara
(19.02.21)
merhaba, virüs ülkemizde ilk çıktığı günden eylüldeki kpss sınavına kadar evde oturup ders çalıştım. hem hastalık var diye hem de yüksek puan almam şart diye bırakın gezmeyi, evden dışarı adım dahi atmadım. benim motivasyonum, özelde iş bulmamın imkansız ötesinde olmasıydı. yani ya atanacaktım ya da yıllarca evde oturup iş bulmaya çalışacaktım. sürekli bunu düşündüm, kazanacağım parayla neler yapabileceğimin hayalini kurdum. aralık ayındaki ilk atamada atandım, 2 hafta içinde evraklarımı teslim etmem gerekiyor.

ben çok planlı değildim, süre tutayım falan olayım yoktu. öğlen 2 gibi başlıyordum, gece yatmaya yakın bitiriyordum. ama planlı çalışmak, şu gün şu konuyu bitireyim demek daha iyi tabii ki. evden çıkmamazlık yapmayın, benim mart-eylül arasındaki dönemde hiçbir şey net değildi panik hakimdi. şimdi kurallara ve saatlere dikkat ederek dolaşın, arkadaşlarınızla görüşün, dersle boğulmayın yani. ve geleceği bu kadar çok düşünmeyin, atanamazsam ne olur vs. gibi kaygılardan kaçının. sadece sıkı çalışacağım ve iyi puan alıp atanacağım düşüncesinde olun. öğretmenlik mezunusunuz sanırım, öğrencilere bir şeyler aktarırken yaşayacağınız mutluluğu hayal edin, kaç kişinin hayallerini ve yapabileceklerini etkiliyebileceğinizi düşünün. başarılar dilerim.
0
candide
(19.02.21)
(1)

İş analisti hk

kondansator
Selamlar, eski çalıştığım şirkette iş analisti pozisyonunda yazılımcı arkadaşlar vardı. Bugün satış departmanına iş analisti aranan bir ilan gördüm. İş analisti tam olarak be yapar acaba? Online eğitim veren kurumlar görüyorum ayrıca. Her branş için iş analisti eğitimi faydalı olabilir mi sizce
Selamlar, eski çalıştığım şirkette iş analisti pozisyonunda yazılımcı arkadaşlar vardı. Bugün satış departmanına iş analisti aranan bir ilan gördüm. İş analisti tam olarak be yapar acaba? Online eğitim veren kurumlar görüyorum ayrıca. Her branş için iş analisti eğitimi faydalı olabilir mi sizce
0
kondansator
(18.02.21)
Yazılım ekibi ile müşteri arasında köprü görevi görür. Müşterinin isteklerini analiz edip, sisteme uygunsa bunları küçük işler halinde bölüp ekibe sunar. Dolayısıyla sistemi iyi bilmesi, her talebe evet demeyip, müşteriyi yönlendirebilmesi şart. Ayrıca ekibin önünden gider, bir iki hafta sonra getireceği işleri de planlar.
0
nehara
(18.02.21)
(4)

İş için farklı şehre gitmek

dissendium
Farklı şehirlerdeki iş fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul'da bulunan bir firma görüşmeye davet etti ama ben İstanbul'da yaşamıyorum. Sadece görüşme için bile bayağı yol gitmem gerekecek. Bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz? İş görüşmesi için ya da işe kabul edildiğinizde ev bulana kadar
Farklı şehirlerdeki iş fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul'da bulunan bir firma görüşmeye davet etti ama ben İstanbul'da yaşamıyorum. Sadece görüşme için bile bayağı yol gitmem gerekecek. Bu tip durumlarda ne yapıyorsunuz? İş görüşmesi için ya da işe kabul edildiğinizde ev bulana kadar otelde kaldığınız oldu mu?
0
dissendium
(11.02.21)
Is gorusmesini niye online yapmiyorlarmis pandemi zamani? Hem de baska sehirden gidilecekmis...

Yol+otel karsiliyorlarsa giderdim ya da cok cok istedigim bi isse
0
kuehles blondes
(12.02.21)
@kuehles blondes, uygulama sınavı varmış.
0
🌸dissendium
(12.02.21)
Pandemi öncesi İstanbul’a günübirlik sabah gidip, mülakata girip gece uçağı ile dönmüştüm. Sonucu alman zaten bir iki hafta sürüyor. Kabul edildikten sonra da başlangıç tarihini 1.5 ay sonraya vermiştim. Emlak sitelerinden birkaç tane ev belirleyip, bir hafta sonu araba ile gidip evi tutmuştum. Sonraki haftalarda da eşya işlerini yine hafta sonu gidip halletmiştim. Biraz masraflı oluyor ama çalışırken bulmak daha zor bence.
0
nehara
(12.02.21)
Ben görüşmeye kendim uçak biletimi alıp gitmiştim ama görüşmeye çağırıyorlarsa bence yol ve gerekirse konaklama karşılamalılar. Orada olay tabi seni ne kadar istedikleri ya da senin o işi ne kadar istediğinle ve ne kadar ölücü olduklarıyla bağlantılı olabiliyor, bunları da gösterge olarak akılda tutmak gerek. Zira benimkiler çakal çıktı, 12 aylık sözleşmenin 5. ayında topukladım.

Ev konusunda da önden bu olasılıkla eşe dosta haber salmak, biraz bakınmak, danışmak iyi oluyor. Ne aradığına da bağlı ama ben craigslist'ten bulmuş ve otele ihtiyaç duymamıştım.
0
harfitarif
(12.02.21)
(5)

kulaklık tavsiyesi

wonnka
merhaba duyuru ahalisi yine bir satın alma aşamasında size sormak istiyorum. en fazla 2-3 bin liraya kadar bir bütçem var.aradığım en büyük özellikler:harika ses veren bir kulaklık arıyorum haliylehem kablosuz hem kablolu çalışması olabilir ama yoksa da sorun olmaz.güzel bir gürültü engelleyicisi ol
merhaba duyuru ahalisi yine bir satın alma aşamasında size sormak istiyorum. en fazla 2-3 bin liraya kadar bir bütçem var.

aradığım en büyük özellikler:
harika ses veren bir kulaklık arıyorum haliyle
hem kablosuz hem kablolu çalışması olabilir ama yoksa da sorun olmaz.
güzel bir gürültü engelleyicisi olsun
kulağı yormasın veya terletmesin istiyorum

her türlü önerilerinize açığım, ne yazarsanız kabulümdür ben araştırırım :)
0
wonnka
(20.01.21)
şuna bakabilirsin:
www.sony.com

bende 3. nesili olan xm3 var. o bile dediğin tüm özellikleri karşılıyor.
0
nehara
(20.01.21)
nehara +1
O fiyat aralığında ben olsam tereddüt etmeden xm4 alırdım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.01.21)
Tek başına kulaklık yeterli değil, mesela hangi kaynağa bağlayacaksın, 3000 liralık kulaklığı alıp cep telefonunda dinleyeceksen o kadar para vermesen de olur
0
freebird5406_2
(20.01.21)
iyi bir ses kalitesinde müzik dinlemek istiyorum. cep telefonu/bilgisayar yerine neye bağlamalıyım ?

peki hem biraz ucuz hem de daha kolay taşınabilmesi açısından Sennheiser Momentum True Wireless 2 nasıldır WH-1000XM4 yerine saçma bir seçim mi olur ?
0
🌸wonnka
(20.01.21)
öncelikle cep telefonuyla kaliteli müzik dinlenemez diye bir olay yok, oradan başlayalım. kullandığınız telefon apt-x, apt-x hd gibi audio codec desteğine sahipse bluetooth üzerinden gayet kaliteli müzik dinleyebilirsiniz. tabii müzik kaynağına ek olarak dinleyeceğiniz kulaklığın da yine bu codecleri desteklemesi gerekiyor. iphone üzerinden dinleyecekseniz ios apt-x veya apt-x hd desteği sunmuyor herhangi bir modelinde. android ise telefon modelinizle aratıp destekleyip desteklemediğine bakabilirsiniz.

kulak üstü bir model düşünüyorsanız xm4 yerine xm3 öneririm. xm4 daha yeni bir model olmasına rağmen sony bu modelde apt-x desteğini kaldırdı maalesef, xm3 de ise bu mevcut. gürültü önleme özelliği çok başarılı, ses kalitesi de gayet iyi. apt-x önemli değil diyorsanız xm4 alın elbette, sony bir önceki modelin üzerine koymuş çünkü.

kulak üstü kulaklıklar genel olarak uzun süreli kullanımlarda bir rahatsızlık ve havaya bağlı olarak terleme yapıyor maalesef. ses kalitesi için tolere edilebilir olduğunu düşünüyorum. sabahtan akşama kadar pc başında bu kulaklıklarla rahat edemezsiniz örneğin ancak 2-3 saatlik müzik dinleme şeklinde kullanacaksanız bir sorun yaşamazsınız.

momentum 2 gayet iyi bir kulaklık ancak ses kalitesi ve gürültü önleme anlamında sony performansı beklemeyin. bunun en büyük sebebi elbette kulak içi olması. kulak üstü bir kulaklık anc özelliğini açmasanız bile pasif gürültü önleme özelliğine sahiptir yapı itibariyle. ama kulak üstü beni sıkar, portatif de olması gerekiyor vs. derseniz momentum 2 gayet tercih edilebilir. burada sizin ihtiyaçlarınız önemli.
0
sele zeytini
(20.01.21)
(4)

kürek kemiği egzersizi

hlot
bilgisayar başında oturmaktan herhalde, iki kürek kemiğime de bazı hareketler esnasında ani bir ağrı giriyor, kilitlenecek gibi oluyor.arkadaşlara o kısma biraz masaj yaptırıyorum :) iyi geliyor ama her gün olacak şey değil, masajla iyileşmek için gidip bi masör bulmam lazım.nasıl bir egzersiz yapma
bilgisayar başında oturmaktan herhalde, iki kürek kemiğime de bazı hareketler esnasında ani bir ağrı giriyor, kilitlenecek gibi oluyor.

arkadaşlara o kısma biraz masaj yaptırıyorum :) iyi geliyor ama her gün olacak şey değil, masajla iyileşmek için gidip bi masör bulmam lazım.

nasıl bir egzersiz yapmak lazım bu kısımları açmak için? internette her "kürek kemiği egzersizi" yazan yere de dalmak istemedim.
0
hlot
(27.12.20)
pandemi dolayısıyla spor salonundaki aletlerin bir kısmını eve almıştım, kardiyo kısmını ise şununla dolduruyorum:

www.youtube.com

tek seti 10 dakika sürüyor(3 set) ve vücudunu oldukça iyi çalıştırıyor. ayrıca oldukça yoruyor, terletiyor. haftada düzenli 3-4 defa yaptığında vücudunda hareketsizliğe bağlı ağrı kalmayacaktır.

eğer ağırlık çalışabilirim diyorsan, gücüne göre aldığın iki ağırlıkla şu abiyi takip edebilirsin, kaslarını güçlendireceği ve çalıştıracağı için ağrını azaltacaktır:
www.youtube.com
0
nehara
(27.12.20)
açıkçası kürek kemiklerine özel, nokta atışı bir egzersiz arıyorum. öyle olursa daha makbule geçer.
0
🌸hlot
(27.12.20)
şunları buldum doğrudan istediğin bölgeye yönelik, üç seri halinde. videonun başında biraz boş yapıyor, sonrasında egzersizleri göstermiş. hafif bir ağırlık alıp aşağıdakileri deneyebilirsin:

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
nehara
(27.12.20)
bunları yapacağım. çok teşekkürler.
0
🌸hlot
(27.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.