Arapçaya başladım. Haftada 3 gün akşamları 2-3'er saat canlı ders var. Onun haricinde de günde yarım saat kadar kendim çalışıyorum. Başlayalı 2 aya yakın oldu.

almanca ve web geliştirme öğreniyorum. almancayı kurslarda belirli bir seviyeye getirdim. şimdi çeşitli sosyal etkinlikler ve cambly benzeri bir uygulamayla geliştiriyorum. arada podcast dinliyorum, almanca içerik izliyorum, bir şeyler okuyorum. sanırım a1'den bu yana 1,5 sene geçti.

web geliştirme için bootcamp'e başladım. onun dışında udemy ve internette sayısız kaynaktan öğrenebildiğim kadar öğreniyorum. başlayalı henüz 2 ay oldu.

bir ara almancaya günde 5-6 saatimi ayırıyordum. şu anda ikisi toplamda günümün yarısını dolduruyor.

rainbow

ben de 4.dili öğrenmekle meşgulum. Ama bundan sonra dil mil öğrenmem RAM yetişmiyor artık.

@birmilyonunvarmi, o ne?

@AlsterWasser, 3 ve 4 ne?

Almanca
Finans, muhasebe, vergi, gümrük, sigorta, strateji, yatırım değerleme, ekonomi vb. üzerine konular
Liderlik, vücut dili

bilardoda gelişmeye çalışıyorum. organize işler'deki müslüm gibiyim. tabii farkımız ben o kadar zengin değilim, bir de o golf oynuyor. "ben günde bir saat bilardo oynuyorum, çok mu?"

snooker'da amatör oyuncu olarak belli seviyeye gelebilmek isterdim. benim için hem müthiş kafa rahatlatıcı, hem manevi tatmin sağlayan hem de evden dışarı çıkmak için motive eden bir aktivite. uyaran ve dopamin bombardımanına maruz kalan beynimi bir saat tek bir işe odaklayarak dingin, odaklanmış vakit geçirmeye çalışmak hoşuma gidiyor.

spesifik bir mesleğim yok henüz, olduğunda o alanda da kendime bir şeyler katmaya çalışırım sanırım ama ne yalan söyleyeyim "kariyer gelişimi" muhabbetlerinden ben nefret ediyorum.

ayda 10 bin kazanıp iyi snooker oynayan bir adam olmayı ayda 20 bin kazanıp kariyer kasmaya tercih ederim. ikincisini sevmiyorum çünkü. prensip olarak para kazandığım şeylere (eğer kendi işim değilse) gereken minimumdan fazlasını vermemeye çalışırım. yeterli, düzgün ve kaliteli iş çıkarmaya çalışırım. daha fazlasını sunmak için motivasyonum yok, beni ilgilendirmez.

Yeni bir alanda ilerleme kaydetmiyorum iki yildir.

Saraptan ve Fransizca´dan devam.

Sarap günde en az 1-2 saat.

Fransizca 10-15 dakika kadar, sadece ogrendiklerimi unutmamak icin.

Blockchain öğreniyorum bi kaç aydır. Günde 1 saat falan ayırıyorumdur. Acayip bişeymiş.

son bir buçuk senedir roma ve yunan arkeolojisi, anadolu tarihi gibi konulara bakıyorum. ayrıca eski yunan bölümündeyim, dolayısıyla eski yunanca öğreniyorum. bu sene olursa arkeoloji yl'sine başvurdum, bakalım. anadolu tarihi baya renkliymiş.

siber güvenlik, tamamen sektör değiştirmek için. 1 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum.

İngilizce'ye zaman ayırmaya çalışıyorum. Vakit ayırmaktan ziyade, haberleri İngilizce Bbc'den bakmaya, Reddit gibi platform'dan okumaya çalışıyorum.

Filmler/diziler İngilizce altyazılı, şarkı dinlerken bazen sözlerini takip ediyorum. Ara ara orijinal dilinde İngilizce roman okuyorum.

Dogaclama tiyatro 2 aydir

Piyanoda yeni biseyler calabilme, her sene biseyler deniyorum

Faizler, krediler, gayrimenkul yatirimi, finansal planlama, 2-3 yildir

Insanlik tarihinin cesitli acilardan yorumlari 3 aydir, acayim biraz: ozlelikle arastirdigimdan degil ama elime 1-2 kitap gecti hakkinda ve cok hosuma gitti. birisi Michael Pollan - Etobur-Otobur Ikilemi, digeri Tom Standage - Alti Bardakta Dunya Tarihi. Benzer seyleri okumayi sevdigimi fark ettim sayelerinde.

Saglik: fitness, beslenme ve vucudumuza olan etkileri, 2017den beri

Google Machine Learning Engineer sertifikasyonu, isyerim istedi diye, daha baslamadim

ziyaretçi kaydı yaptığınızda yaka kartı, giriş belgesi gibi birşey mutlaka veriyordur. onun çıktısını koyun. biz geçen ay fransada bir fuara gittik, ziyaretçi kaydı yapınca sistem otomatik davet mektubu oluşturuyordu. öyle birşey yoksa da bilet/giriş kartı yeterli olur kanımca. bir de bu fuarın sizin işinizle alakalı olduğunu gösterirseniz sorun çıkacağını sanmam.

hayır etkilemez. evrak eksikliğinden bile red verilebiliyor.

aynı ülkeye başvuru yaparsan etkilemez fakat farklı bir ülkeye yaparsan geçmişteki kayıtlarını görebildikleri için olumsuz bir intiba bırakır fakat oradan da red alacağın anlamına gelmez.

ak parti üyeliğimi sonlandırıp istifa edeceğim

üzülürüm

Hiçbir şey. Yerine gelenin de farklı olacağını düşünmüyorum. 4-5 sene sonra bu ülkede kalmam, umarım.

büyük ihtimalle kaybedilecek zaten. seçim öncesi dağıtılacak kredilerden faydalanıp normal hayatıma devam edeceğim.

kaybedilecek zaten ona göre plan yapabilirsiniz.

cevap: mecbur survivor devam edecek.

zaten hep kaybedilmedi mi? kaybetmeye hazırlıklıyız kazanırsak ne yapacağız onu belirlemek lazım.

Avrupa'ya giderim

hiç istemesem de yurt dışına yerleşmek için aksiyon alırım

muhalefet partilerine kına yollamak istiyorum. zira kazanamamaları için tek bir adayı aday göstermemeleri gerekiyor.

Edilecek zaten. Ben kapıma gelip kellemi uçuracak AKPIŞİD militanlarına hazırlıklıyım. Yeterince yaşadım zaten, hayatım da eh fena geçti sayılmaz. Metin bir şekilde akıbetimi bekleyeceğim.

kazanılsa da, kaybedilse de gitmek istiyorum. bu ülke düzelmez.

Makus talihimiz deyip her seçim olduğu gibi sineye çekeceğim. Öte yandan rant için elini ovuşturan diğerlerinin hayalleri suya düştü diye sevineceğim.

manzarası güzel yerde içerim. bileceğim ki daha beter anamızı aglatacaklar...

Çok gönüllü değilim ama yurtdışına giderim benim düzeltebileceğim yerden iyice uzakta demektir o zaman ülke.

Benimle aynı fikri, kafayı bırak tahammül seviyesinde olmayan milyonlarca insan + ne idüğü belirsiz milyonlarca mülteci/terörist/ajanla aynı yerde yaşamak zor, zamanla imkansız olacak çünkü.

Kaybedileceğini düşünüyorum. Türkiye'den kaçabilenler zaten şimdi de kaçıp gidiyor. Seçim sonrası turist vizesi bile almak zorlaşır diye tahmin ediyorum. İran'dan nasıl Türkiye'ye geliyorlarsa bizden de romanya, mekadonya gibi vasat avrupa ülkelerine gidiş olabilir.

türk finansal sisteminde 1tl paramı bile tutmayacağım.

Kurumsal işim dışında yurtdışında daha kolay iş bulabileceğim bir iş öğreniyorum şu an. İşler kötü giderse bu işle çıkmaya çalışıcam bakalım

kaybedilecek. bu garanti. ve maalesef bi planim yok. cok uzgunum. soruya cevap vermis olayim bos bos bi sure duvara bakarim

Bu öyledir demiyorum ama,
Çok cazip ilan verip, telefon edene, şimdi geliyor bir alıcı var, hemen kaporayı yollarsanız size ayıralım deyip, kaporayı alınca sırra kadem basma şeklinde bir dolandırıcılık şekli var.

dolandırıcılık +1

Müge anlıda bir ara işlemişlerdi böyle ev gösteriyorlar parayı aldıktan sonra yok oluyorlar

Dolandırıcılık olmayabilir.
Bu emlakçı bu bölgede çok ilan veriyor. İş yapıyor gibi görünüyor.

Benzer bir ev ilanı vardı. Hiçbir bilgide veya fotoğrafta yalan veya hile yoktu. 4-5 yıllık, güzel bir daireydi. Gidince çok şaşırdım.

Zenci binaları kompleksi gibi bir şeyin içindeymiş daire.
5-6 apartman bir avluya bakıyor ve tamamında Afrika vatandaşları yoğunlukta olmak üzere genelde başka ülke vatandaşları var. Tam tarif edemiyorum ama başka bir ülkeymiş gibi bambaşka bir kültür hakimdi o avluya. İnsanların kıyafetleri, aksesuarları, hareketleri vs. alıştığımdan çok farklı.

Bu ilandaki de aynı şey değildir ama benzer ve aklıma gelmeyen bir fark olabilir. Kuştepe'nin ara sokaklarından birinde olabilir mesela bina.

bana dolandırıcı gibi gelmedi.
en kötü ararsanız bu satıldı başka bir daire verelim derler.

7bin tl kira olayı şöyle, full eşyalı verirseniz belki 7 binliraya verilebilir tabi emlakcının iddiası. siz onu eşyalı 6bin. eşyayız 4bin olarak düşünün.

Evin camları dışarıyı görmüyor, yan binanın duvarıyla bitişik.

1, 12, 13 fotoğraflarda görebilirsiniz.

Evin konumu, mevcut durumu vs. bu fiyatı destekler durumda. Çevrede 1 milyon altında bunun gibi 5-6 tane daha daire var.

ben sırf emlakçının adından dolayı işkillenir ve bulaşmazdım. paranın merkezi gayrımenkul nedir ak

soruya cevap değil ama ben olsam lüksemburgtan alırım. hem çok yakın tarihe randevu veriyorlar hem de red ihtimali diğer şengen ülkelerine göre çok düşük. almanyadan randevu bulamayan arkadaşım 8-10 gün içinde lüksemburgtan alıp gitti, ordan da almanyaya geçti.

hepsinden önce maliyetlerinize göre fiyatları belirlemeniz lazım (işçilik, hammadde, nakliye vs). sizin girdilerinizin maliyeti enflasyonla doğru orantılı artmıyor olabilir. dolayısıyla her ürün ve hizmet özelinde bu sorunun cevabı değişir bence.

Maliyetletinizi tek tek hesaplayın, ama alış döviz cinsine göre, her döviz için ayrı ayrı toplamları belirleyin.

Örn. USD kısmının toplamı X, EUR kısmının toplamı Y. Satış fiyatını bu kurların güncel değerine göre TL belirleyin, tabii ki güncel vergi oranlarını da gözönüne almalısınız, KDV, ÖTV, gelir vergisi, muhtasar oranı.

Veya hesap yapmayın hiç. Size yakın ürünü olan rakiplerinizin fiyatlarına göre uydurun gitsin, çoğu firma böyle yapıyor. Buna enflasyonun katılaşması (psikolojik bir olay, hesapla filan ilgisi yok) diyorlar. Beklentiye göre fiyatını artırıyor herkes, adil bir fiyat yok.

Seçimlerden sonra bambaşka olur hesaplar, çok belirsiz bugün.

www.acibadem.com.tr

çok ilgili bir hekim. benim uyku apnesi ameliyatımı da o yaptı. çok memnun kaldım ben. hastane de dört dörtlük. sağlık sigortanız varsa hiç düşünmeyin

ameliyat kararını uyku testi, tahliller vs sonrasında verdi tabi. nokta atışı da oldu çok şükür

benim yıllardır bazen burnum yok gibiydi. tamamen tıkanıyordu , değişik yollar denedim. kortizonlu spreyler , biberiye yağı,çin yağı,kekik yağı,nane yağı koklamak .otrivine mentollü ile yaşamak.levamont ve başka isimlerle alerji ilaçları içip uyumaya çalışmak gibi.ve her gece burun bandı kullanıyordum
2 yıl içinde birçok doktor ile görüştüm medicana kadıköy , başkent üniversitesi hastanesi ve medical park hastanelerinde kafa tomografisi ve doktorların teşhisi ile ameliyat dediler.benim de özel sağlık sigortam var ama bir işe yaramadı açıkcası.burunla ilgili işlemlerde kullanamıyoruz dedi doktorlar. sadece tomografi ve muayne ücretlerinde bazılarında kullanabildim.
doğuştan nefes kanallarımda sorun varmış , kist oluşmuş .
hatta bir doktor bu şekilde nasıl yaşıyorsun demişti.
geçen yıl ekim ayında kbb uzmanı rahmi özçelep isimli doktor ameliyat etti. bana yeniden nefes kanalları yaptığını söyledi. 1 hafta tamponla gezmek dışında başka bir sorunum olmadı çok kolay ve olaysız geçti operasyon.
tamamen iyileştim.
güzel nefes aldığım için daha sağlıklı ve enerjik hissediyorum.merdivenlerden koşarken yokuş çıkarken tıkanıyordum eskiden, şimdi süper derin nefesler alıyorum ve her gece rahat uyuyorum.
ameliyatı para olayı olarak görme bence belki de tek çözüm ameliyattır.

icerenkoy yeditepe hastanesi ilhan topaloglu.
cok tatli bir adam. benim yillardir nefes alamama sorunum var ve bir cok doktora gittim bu nedenle ve hic biri bir aciklama yapamadi. burun etim de yok, alinmisti yillar once. oglesine bir bogaz enfeksiyonu icin gittim, bu konuyu soylemedim. burna bakti "ah yazik sen nefes alamadigini hissediyorsundur" dedi! cok almislar burun etlerini, hic bir sey kalmamis, eski teknoloji tabi, artik oyle yapilmiyor diye aciklama getirdi:)
bir sefer de azicik duzeltsek mi burnumu diye gittigimde olmamasi gerektigine ikna edip geri gondermisti.
seviyorum ben, tavsiye ederim.

herkes aynı amaçla söylemiyor. kimisi aktroll zaten kasti olarak bunu yayıyorlar.
daha güçlü adaylar varken kendisini ortaya koymasına kızan var.
chp'nin atatürkçü yapısını bozduğu için kızanlar var.
kendi adıma rte gitsin terlik gelsin modundayım. sırf şu siyasal islam havasından kurtulalım diye yoksa bu ülkenin geleceğinden o kadar da ümitli değilim.

Ben kendisinin bencil olduğunu düşünüyorum. Son siyaset sahnesinde bir cumhurbaşkanlığı yapabilir miyim derdinde. Kendi şahsından daha önemli bir durum var. Partin 2002 den beri AKP'ye karşı kazanamıyor. Senin de kaybettiğin seçimin haddi hesabı yok. Artık fırsat ayağına gelmiş. Herkes illallah etmiş. Çekilirsen yüksek ihtimal partin seçimi kazanacaksın. Ancak kendisinin inatla benim benim diye ısrarını hiç samimi bulmuyorum. İstemiyor halkın çoğu seni. Ama sen inatla ben adayım diyorsun. Halkın sözüne kulak arkası yapıp kendisini düşünmesinden dolayı oy vermemeyi düşünüyorum.

Bu sebeple kendisine hiç sıcak bakmıyorum ve aynen başlıktaki gibi düşünüyorum.

Kendi fantezisi için ülkeyi riske atmayı düşünüyorsa bunları görsün aday olmasın diye bunu söyleyen çok insan var.

Anketlerde çok daha yüksek oy potansiyeli olan adaylar varken, ısrarla kendini öne atması biraz yenilen pehlivan güreşe doymaz havası yaratıyor çünkü.

kk aday olursa oy vermem diyenler chp muhafazakarların hoşuna gitmek için saçma sapan adımlar atınca zırlamasın. aynı yolun yolcususunuz.

ne olursa olsun bu ülkenin tam da hak ettiği gibi yönetildiğini düşünüyorum. seçim kazanılsın kaybedilsin değişen bir şey olmayacak.

Asla oy vermeyeceğim iki parti var biri akp diğeri hdp. KK, selo selo demeye devam ederse boş atacağım gibi görünüyor.

demokrasilerde iktidarlar kadar muhalefet de önemlidir. doğru düzgün muhalefet yapamadığı için TC'nin bu halde olduğunu düşünüyorum. defalarca kaybettiği bir yarışa tekrar tekrar girmek istemesini de gerçekten anlamıyorum. ona kalsaydı istanbul ankara da kaybedilirdi bence.

hayatım boyunca chp'ye oy verdim ama akp seçmenini de anlayabilen biriyim. ben kendisini başarısız buluyorum, çok uzun zamandır seçim kaybediyor. bu bile bir değişim olması için gerekli bir sebeptir. diğer saçmalamalarına hiç girmesem bile (muhtarlara yardımcı, başörtüsü, ıvır zıvır vs) sırf bu bile kesinlikle bir değişiklik yapılması gerektiğini gösteriyor bize. burası bir yapboz tahtası değil 20 yıldır başarısız olan birisi başta tutulamaz.

istanbul'u net bir şekilde imamoğlu kendisi aldı, ankara'da ise insanlar melih gökçek'ten bıktığı ve karşı aday çok başarısız olduğu için mansur yavaş aldı diye düşünüyorum. benim kılıçdara oy vermekteki tek motivasyonum akp'nin gitmesi olacak. motivasyonuyla, kariyeriyle mevcut siyaset sahnesinde herkesten oy alabilecek tek aday bence (maalesef) imamoğlu diye düşünüyorum. sadece kendisinde yeni rte potansiyeli var.

İstanbul ve Ankara'daki başarı tamamen adaylara yazılır. Kılıçdaroğlu'na rağmen kazandılar, bir de son 2 yıldır iktidarın puan kaybı da etkili oldu.

yapilan anketler bize sunu soyluyor; bu secimi kaybedebilecek tek aday kilicdaroglu. tayyip erdogan acikca kilicdaroglu'nu gormek istiyor karsisinda. butun bu eldeki bilgileri isledigimizde ulkede tek aday olmamasi gereken adam aday olacagim diye diretirse tepkiler de gelecektir. akp-mhp yuksek ihtimalle meclis cogunlugunu alamayacak, cumhurbaskanligini da garanti aday ile kazanip gecis doneminden sonra kendisi yetkisiz cumhurbaskani olsa daha iyi olur.

Benim dusuncem, aday olmakta ne kadar ozgurse oy vermem diyenler de o kadar ozgur.

vasıfsız ve profili düşük bir adam olduğunu düşünüyorum. çok rahat manipüle edilebilen biri, bu yüzden partisine hdp'li bir kaç yöneticinin girmesiyle, bir kaç yılda çok fazla radikal hdp'li ile doldu partisi.

iddia ediyorum ki tayyiple 3 gün beraber dolaşsın, 4.gün akpli bile olur. kendisinin bir türkiye hayali ya da başka bir şey yok. yardımcıları ve danışmanlarının tamamı eğitim ve kalite olarak çok düşük insanlar. max köy kahvesi tayfa. bu sebepten kemale oy vermeye soğuktum, taki ne zaman insanlar bunu dayatmaya çevirip "eşek gibi vereceksiniz, vermezsen tayyibi desteklersin o yüzden oy vereceksin" moduna girdiler ben de oy vereni öpsünler diyorum. o kadar hakaret edilen akp seçmeni bile dayatma ile oy vermiyor (ibb seçimlerinde binalinin kazanamaması gibi, mesela tayyip olsa +10 puan daha alırdı ama seçmen istemedi vermedi)

su anda amac ulkeyi felakete surukleyen sistemi degistirmek. kk secilirse sistemi degistirip 2 sene sonra emekli olacak. sonra muhtemelen imamoglu, mansur yavas gibi kisiler chpden aday olur.

bu sistemin degismesi ve yeni sistemin kurulmasi icin olabildigince cok kisinin destegine ihtiyaci var. akplisi hdplisi mhplisi herkes burada olmali ki yeni sistem duzgun kurulsun ve carklar islesin. insanlar bence bunu goremiyor, iste hdpye yaklasti, muhafazakar oldu vs...adam ulkenin gelecegini dusunuyor,

Karizmatik lider profili içine çok oturtamıyorlar.

Biat kültüründen gelme bir algı bu.

Tek adamın karşısında kendi tek adamları olsun istiyorlar.

beni görmezden gelen kimseye oy yok. ben akp seçmeni değilim benim oyumu garanti gören kimseyle işim olmaz. valla çok kritik seçimmiş ülkenin kaderiymiş falan hiç umrumda değil. benim keyfim şu an yerinde.

ülkenin en büyük sansür yasalarından biri konuşulurken dalga geçer gibi abd gezisi yapıyordu kendisi. bir kelime bile etmedi. ben oy verdiğim insanın en azından gidip görevini yaparak yasa geçse bile oylamada şerhini düşmesini beklerim. erkan baş da yasanın geçmesine hiçbir şey yapamazdı ama son ana kadar kamuoyu oluşturmaya çalıştı.

siz bu siyasetçileri ülkeyi düşünüyor falan sanıyorsunuz çok enteresan geliyor bana. akp gider chp gelir, şimdi akp'den nemalananlar gider chp'den nemalananlar gelir. mevcut sistemin değişmesi için iktidarı elinde tutanların değil siyaseti yapanların değişmesi gerekiyor. o da kısa vaadede mümkün olmadığı için su veren itfaiyenin diyorum.

ayrıca akp'nin adaydan bağımsız olarak seçim kaybedeceğini, kaybetse de sakin sakin yenilgiyi kabul edeceğini düşünmüyorum. 2023 çok enteresan bir sene olacak. keşke uzaktan izleme imkanım olsaydı seçimlerden sonraki süreci ama maalesef buraya mahkumuz.

yani televizyona çıkıp da "bir de beni deneyin ya" diyen bir adam artık siyaseti bırakmalıdır bence. O yüzden oy vermem diyene hak veriyorum. Bu adamın milyonları arkasından sürüklemesini bekliyoruz. Sağ seçmeni ikna etmesini bekliyoruz. Adamın argümanı "bir de beni deneyin"

Şimdi "çünkü kibar adam, avrupai siyasetçi" diyenler var. Bak karizmatik lider bağıran çağıran lider demek değildir. İş bitirici liderdir. Ecevit de kibar liderdi. Ama Ecevit iradeli bir adamdı. Kıbrıs'a girdi, afyon krizinde meydan okudu, ırak ambagrosunu deldi.
Halk da karaoğlan diye bağrına bastı. Kılıçdaroğlu'nda bunu göremiyor kimse.

Başarısız arkadaşlar adam başarısız. İmamoğlu'nun başarısını kendine mal ediyor ama alakası yok. İmamoğlu'nun kampanya stratejisiyle, kemal kılıçdaroğlu'nun yıllardır uyguladığı kampanyaların alakası yok.

Kılıçdaroğlu bürokrat. İş bitirici bir adam değil, bürokratlar talimat uygulamaya alışıktır. Liderlik edemezler. Kılıçdaroğlu'nun söylemlerine bak bir bütünlük yok. Danışmanlarının dediklerini tekrarlıyor. Liberal danışmanı bir şey diyor, kılıçdaroğlu ABD güzellemesi yapıyor. Ulusalcı danışmanları bir şey diyor ertesi gün kalkıp her şeyi kamulaştıracağız diyor. Adamın bir stratejisi falan yok o kadar net ki bu.

Bak imamoğlu aday olana kadar CHP kılıçdaroğlu döneminde öyle bütünleştirici bir kampanya görmedi. Eğer imamoğlu kendi danışmanlarıyla değil kılıçdaroğlu'yla ilerleseydi İstanbul'u alamazdı. Ha bir de İstanbul'da adayın binali olması da etkili oldu onu da kimse unutmasın. Binali yerine genç dinamik bir aday çıkartsaydı iktidar, İstanbul'u alamazdı ki imamoğlu bile aslında az bir farkla kazandı seçimi. Sonraki oy farkı tamamen seçimin yenilenmesine bir tepkiydi.

Bunları iyi okumak lazım. Yani şu anda muhalefet bir zafer sarhoşluğunda İstanbul'u alan genel seçimi alır kafasında yaşıyor herkes de o kadar kolay değil.

Şimdi bu şartlar altında yıllardır aynı şeyleri tekrarlayan bir adam çıkıp bu seçimi alacağım diyemez. Yani der ama çoooook süper bir rüzgar yakalaması lazım. Bu yaz rüzgar muhalefetten yana döndü. Çok iyi bir ivme yakalanabilirdi yine başaramadı adam.

Şu anda CHP'de başta imamoğlu olmak üzere partiyi çok iyi idare edecek, halkı CHP'ye çekecek bir sürü genç siyasetçi adayı var. Bırak onlara yerini.

Adam kendini başarısız ve aciz göstermek için her şeyi yapıyor resmen.

En kötü aday da olsa chp'ye oy veririm, partinin kolektif zihnine ve oy veren tabanının siyasi ahlakına çok güveniyorum. Fakat kılıçdar'a oy vermeme noktasına geldim maalesef. Bakalım ne olacak. Şu noktada adam kendi tabanını komple kaybetmiş durumda, kaldı ki diğer partilerden oy çekecek.
Not: Gerekçelere girmedim, zaten yukarıda arkadaşlar gayet güzel açıklamışlar, aynen öyle.

hangi ülke? bir acente aracılığı ile mi başvurdunuz direk konsolosluğa mı başvurdunuz?

almanya. acente değil, idata aracılığıyla başvurdum. 2 hafta oldu

almanya'da sürenin uzun olduğunu söylüyorlar hep. idatanın web sitesinde başvuru takip koduyla sorgulama ekranı falan vardır belki. ben geçenlerde fransaya başvurdum. adım adım takip ediliyordu vfs sitesinden.

edit : varmış

idata.com.tr

teşekkür ederim. evet biliyorum takip sistemini ama pasaportu verdiğimden beri işlem süreci başlamıştır deniliyor, bir gelişme yok maalesef.

Soruya cevap olmayacak ama Almanya ortalama 4-5 haftada çıkıyor. Benim de Ankaradan yaptığım başvurunun üzerinden 25 gün geçti, hala statüsü aynı. Sizinle benzer durumdaki bir arkadaş muhatap bulamayıp parası yanmasın diye uçak ve oteli iptal etti yakın zamanda. Umarım siz birilerine ulaşabilirsiniz.

ben de kedi maması ve kedi kumu için beklemedeyim .

Telefon

kulaklık

kedi ve köpek maması. kendimden geçtim artık.

-Mouse
-Okuma Koltuğu
-Lambader
-Çay Makinesi
İçimden bir ses beklemenin hata olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur.

Yeğenime bebek bezi
Anneme bulaşık tableti
Kendime hediye olarak da saat:D

telefon, lastik ve imkanım el verirse kışlık bot da alasım var...

Kedi kumu da almam lazimmis, hatirlatanlara tesekkurler :)

kitap

Monitör

Trendyol'un yapacağı nerede yazıyor?

Sektör içinden kargocular ile günlük çıkan paket sayılarında anlaşamadıkları için bu sene girişmeyeceklerini duydum da..

Valla ne ihtiyacım varsa alayını sepete ekleyip ss alacağım yarın. Bakacağım gerçekten indirime giren bir şey varsa onu alırım. Çok aşırı acil ihtiyacım sadece taraklı fön ve bilgisayar- bilgisayar parçaları

Güzel fırsat olursa buharlı temizleyici düşünüyorum

hiç aklımda yoktu. kedi kumu alırım madem var bi şeyler

hanım ne zamandır ütü istiyor, onu alırım iyi indirim olursa. bir de kendime ayakkabı

@ananiyimioguz aaa gercekten mi? Gecen sene buyuk kilitlediler kargolari. Ki tv reklami cikmamalarindan uyanmaliydim ama yine de bf’e girmemeleri cok buyuk karar ya bilemedim. Cok iddiali yani. Trendyolla hb buyuk rakip cunku

Kedi kumu ve mama stokları
Kendime de foreodan bir seyler alıcam diye umuyorum. Denk gelirse spor ayakkabı da alabilirim.

@mor oje, evet ilginc.. hb de sorun yaşadı fakat şuan kendi kargosuna da güveniyor sanırım. Bu arada ben de wifi ev kamerası ve dik duran rgb şerit led alacağım kampanya olursa.

Ben de airfryer ama cok da bi indirim beklemiyorum acikcasi

telefon, ayakkabi, canta, televizyon, sac duzlestirici simdilik dusunduklerim. ama black friday kasim sonu oluyor. hepsiburada erkene mi cekmis diye baktim yoo aynen 21 kasim sonrasi diyor

güzel roman yakalarsam alırım. taht oyunlarını takipteyim.

@kittie aslinda 24’uydu, sonra 20’si ysptilar, sonra trendyol yuzunden kasim basinda baslatmaya basladilar. Simdi de push basiyorlar son 2 gun diye. Resmi black friday oncesi on indirim gibi bir surec yapiyorlar, o benxece

@balpolen xiaomi 2 bin tl idi, zam gelmis 3 bin olmus. :( gecen hb 2600 yapti bence yine yapsr

aslında kindle paperwhite 5 istiyorum ya da 4 ama muhtemelen kindle için indirim olmayacak çok talep gören bir ürün olmadığı için.

%70 falan indirim olursa ve stok olursa ps5 isterim açıkcası ama bu hususta anca babayı alırım gibi geliyor lol

muhtemelen kedi kumu ve maması, sweatshirt, eşofman altı, kitaplar ve eşime bolca çamaşır ve çorap alacağım boxerların fiyatı uçmuş gitmiş çünkü.

@Mor oje ben tefalinkini istiyorum. Xiomi beyaz, bi de tefal daha lezzetli yapiyormusm

Tefal ne varsa sende var.

Sjsjjs tefal’inkinin yorumunu hic okumamistim. Ben de xiaomi ile philips arasinda kalip xiaomi’ye kaydim, bakalim. :) @balpolen

sağdaki sağlık, soldakine trafik diyeceğim ama hayvan ne alaka bilemedim :D yola çıkabilirler diye mi demek istiyor nedir.

trafik ve sağlık. trafikte hayvan da çıkabilir karşınıza.

@pide ben de yol işaretleri ile ilgili bir şeydir diye düşündüm ama, yeğenim de trafik dedi :D

Trafik ve sağlık. Trafik kelimesinin tanımında hayvan da geçiyor.

Ulaşım ve sağlık daha tutarlı gibi ama trafiktir muhtemelen.

soruyu anlamadım ben. büyükerşen rektörlüğünü devam mı ettiriyor şu anda? mümkün değil ki öyle bir şey

Soruyu ben de tam anlamadım?

İki dönem rektörlük yaptı, 99'dan beri de belediye başkanı. Ay adam resmen AKP hükümetinden de uzun süredir iktidardaymış, şu an bir aydınlanma yaşadım.

Büyükerşen Eskişehir'de çok seviliyor, genel seçimde muhafazakâr partilere oy verenlerin bir kısmı yerel seçimde Büyükerşen'e oy veriyor yine. Ta akademi (şimdiki İİBF) zamanından beri tanınıyor, yaptığı işler takdir ediliyor. Bundan sonra aday olabilir mi bilmiyorum, 85 yaşına geldi adam ama yine aday olursa yine seçilme ihtimali çok yüksek.

tam soramadım. yani darbe sonrası rektördü. akp zamanı belediye başkanı. akpyi çıkardığımızda zor dönemlerde rektör kalabilme sebebi neydi?

Bahsettiğiniz dönemler darbe sonrası Özal ve koalisyon dönemleri. O yıllarda tek bir partinin devlete hakim olması durumu yoktu. Devlet ve hükümet ayrımı vardı. Aşırı sol veya sağcı değilsen görevinde başarılı olman yeterliydi. Muhtemelen kendisi de o yıllarda öyle davranmıştır.

adam son 2 seçimde, aday olmak istemediğini söylemesine rağmen aday olmak durumunda kaldı. yıllardır AKP orayı alamadığı için çok hırs yapmış durumdalar, karşısına da ona göre iyi olduğu söylenen adaylar çıkartılıyor, muhtemelen büyükerşen giderse AKP kazanır, biraz bu yüzden de adamın üzerinde baskı vardı ve bırakamadı diye düşünüyorum. ama artık bırakır muhtemelen. elitistlikten fln değil yani.

arapça ya sîdî şarkının adı. türkçesini duymadım.

Türkçe duymadım hiç

www.youtube.com

bence öncelikle alkol bağımlılığı ile ilgili uzman destek alın. 27 yaşında malım mülküm yok diye üzülmemek lazım. ben 38 yaşımdayım, benim de arabam yok, evim kira. çok şükür iyi bir ailem, çocuklarım var. eğitim durumunuzu bilmiyorum ama mesleğinizi destekleyici eğitimler, yabancı dil eğitimi alın. bir yerden başlamak lazım. ben bu yaşımda iki yabancı dil üstüne arapça öğrenmeye başladım belki bir adım daha ileri giderim diye. oturup üzülerek ilerleme kaydedemezsiniz. ayağa kalkmanız lazım.

benim kariyerim çok şanslı ve doğru bir şekilde ilerledi, ciddi maaşlar aldım ama 27 yaşında ne evim ne de arabam vardı. buna kafayı takmana gerek yok. tavsiyem alkol bağımlılığından kurtulman ve asgari ücretle de olsa bir işe girmeye çalışman. bu seni en azından düzene sokacaktır, sonrasında ne yapacağına karas verirsin. ama en önemlisi alkolden kurtulmak zorundasın. senin en büyük derdin bu olmalı.

O çukura düşmüş çıkmış biri olarak söylüyorum.
Alkole son bir ay içinde verdiğin parayı hesapla. Birkaç yılda ne ederdi, onu bul, ondan sonra evim arabam niye yok diyebiliyor musun ona bak.

Sabahları akşamdan kalmalığın leş gibi kafasıyla kalktığında hiçbir şey için motivasyon bulamazsın kendinde. Önce bir arın. Öyle destek almayı falan da da düşünme. Buralardan da medet umma. Ne yaparsan kendin yapacaksın. Kendine yapacaksın.

Şu andan itibaren bıraktım diyeceksin. İlk birkaç hafta zor geçiyor ama inan atlatacak güç var sende.

Sonra işte renkleri görmeye, tat almaya, kokuları duymaya başlıyorsun. Sabahları balon olmamış kafayla uyanmamın güzelliğini yaşamaya başladıkça her şey için motivasyonun da artacak. Merak etme.

27 sıfırdan başlamak için hiç de geç değil. Ama önce arın. Kimseden de medet umma. N

Ne yaparsan kendin yaparsın, ne yaparsan kendine yaparsın.

Uzman destegi ile alkolu birakarak ise baslaman lazim. Yasin genc ama bu sorunu cozemezsen hep keskeler seni yiyip bitirecek.

maddi durumu hiç olmayan bir ailede büyüdüm. 27 arabamı, motosikletimi, evin arabasını, askerlik parasını çoktan kazanmıştım. hayat şartları şu an hiçbiri yok sadece evin eski bir aracı var ve yeniden motosiklet almayı planlıyorum. 1 yıl sonra dünya çapında bilinen bir model için motosiklet alma planım var. Herkes böyle olamıyor, statü vs bir sürü konu var özellikle şans.

Ama bunlar yok diye üzülmeye gerek yok. Zamanla olur. Metalara mutluluk bağlamayın.

Abi parayı düşünme. Hiç düşünme diyorum, o yaşta düşünme değil. Biraz cesaret biraz şans ve istikrarlı büyümeyle para ve kariyer geliyor. Ben daha 23 yaşımda bu kafa yapısındaydım ve her geçen sene paranın katlayarak geleceğini biliyordum ve geldi. Şimdi maaşımı söyleyince çok laf yiyorum, 276k bu ay. Şirkete geçen sene giderim resti çektim Ocak ayında 3 maaş retention prim yani 4x276k maaş Nisan ayında 1.5-1.65 milyon (85 bin eur) ebit üzerinden oran bu, her sene eur bazında %6-7 büyüyoruz en az. sonraki her sene de aynı şekilde anlaştık. Gitmediğim her sene böyle devam. Kafayı yersin. Kusura bakma senin durumun üstüne böyle bir şey neden yazarsın görgüsüz ayı değil olay. Tough love kardeşim. Kalk çalış. Ben şimdi ara verdim ama bugün bile 2 saat de olsa çalışıyorum, Salı gününe bir iş yetiştiriyorum. Sabah ormanda 18 km koştum, geldim duşumu aldım. Temizlikçi çalışıyor, kaçtım bir kafede iş yapayım dedim. Her anını değerlendir. Konfor alanından ne kadar uzaklaşırsan o kadar büyüyorsun. Ne alkol bağımlılığından bahsediyorsun. Daha fazla gençliğini çöpe atma.

yaş 32 oldu, ne ev ne araba var. hatta bu yaşta yeniden bir şeyler öğrenip kariyer değiştirmeye çalışıyorum. bunu 55 yaşından sonra yapanları ve başarılı olanları da gördüm.

bu hayatın düzeni senin kalp kırıklıklarını umursamıyor. geçmişine yas tutacaksan bunu olduğunca kısa tutmalı, sonra bir şeylerin peşinde koşmaya çalışmalısın. 27 yaş bazı şeylere başlamak için çok uygun bir yaş. şimdi başlarsan 37'ye geldiğinde elinde sevdiğin bir işin olacak. müzik hobim değil, mesleğim olsun diyorsan bu işi kendi halinde yürütmek yerine profesyonel ortamlara girmeye çalışmalısın. ne bileyim müziğin temellerini daha iyi öğrenip bu işin okulunda, konservatuvarda şansını deneyebilirsin.

zor bir durum, anlıyorum ama alkol bağımlılığı için destek alman gerek +1

hayat 25 yaşında kurulan bir şey değil.
senin yaşında üniversite okumaya başlamış, ailesi karşılayamayacağı için burs arayan çok insan biliyorum.

ilk olarak alkolü bırakmalısın. zararlı olduğunu biliyorsundur zaten, ama belki dinî açıdan hassasiyetlerin varsa, o pencereden bakmalısın alkol olayına. kendini engelle. bu tamamen sana kalmış bir şey.

hiçbir mal varlığına sahip olmaman çok normal. ama 10 yıl sonrası için bir adım atmalısın. bölümün işe yaramıyor mu? başka bölüm oku. yazıya mı ilgin vardı? yazarlık eğitimine git. bunun dışında, kendine güzel çevreler yap. eğlen. bu gibi şeyler kendini zorlamayınca olmuyor. bugün cumhuriyet konserleri var çoğu yerde. git dinle. ama kapıyı açıp da çıkmadığın zaman kendin için üzülmeye devam edeceksin.

her şey bir yana, 20 yıl sonra, bu günlerini özleyip, "genç olsam neler yapardım aslında" diye hayıflanabilirsin. bahane, insanın sürekli üreteceği bir şey.

son olarak da, o alkol tipini falan da değiştirebilir. burun büyüyor, cilt yamuluyor. içmen guzum.

27de bizimde yoktu. aileden destek olmadan zaten yapan varsa 85 milyonda 10dur.sen depresyondasın bir psikoloğa git acil.

Literatürde var mı bilmiyorum da 27 yaşında depresyona girdim ve 30 yaşına değin sürdü. Üstelik 30 yaşında çok daha büyük bir kriz geçireceğimi düşünürken 30’umda kabullendim ve depresyondan çıktım.

Öncelikle depresyonumun odağı kariyerden çok gençliğin elden kayıp gitmesiydi. Eski günleri çok özlüyordum. Hatıralara denk geldiğimde gözlerim kararıyordu, karnımda bir korku hissediyordum.

Şu an çalışmaktan kendime zaman ayıramadığım için eski günleri düşünemiyorum. Sana 9.00-17.00 çalışacağın işe gir demeyeceğim. Bunun tek çaresi seni strese sokacak bir şeyle yoğun şekilde uğraşmak zorunda kalman gerekiyor.

salata sosuna eklenir
kızartma, cips, sebze, atıştırmalık banmalık yoğurtlu soslara eklenir

Geçen gün tahinli irmik helvası yedim. Yok böyle bir şey diyorum. Efsane.

pekmez katar yerim, kahvaltıda ekmek banar yerim, hanım tahinli kek yapar, tahinli kurabiye yapar. kabak tatlısına dökerim. tahini her türlü tüketirim, çok da severim. marka olarak da Okyay ve Metin Baba markalarını tek geçerim. Açık ara en iyi markalar.

tahin ve fistik ezmesi vazgecemediklerimdendir. her seyin icinde seviyorum ben de. tahini kurabiye ve kekte kullanirim. pekmezle karistiririm. cocukken ekmegi once tahine sonra toz sekere bandirip yemeye bayilirdim tadi hala damagimda (hala nasil obez olmadigimi sorgularim ara ara :)). kabak tatlisinin uzerine (kaymak yerine) dokmeyi ve uzerine ceviz serpip yemeyi de cok severim. tahinin en az sevdigim hali tahin helvasi. sanirim tahinin o hafif buruk tadi hissedilmiyor diye pek sevmiyorum.

Humus yapıyorum. Susam yağı bildiğim kadarıyla çok sağlıklı. Haşlanmış nohut varsa hemen humus yaparım, yoksa kırmızı mercimekle yarım saat içinde hazırlarım. Kahvaltıda mutlaka humus yiyorum, gün içinde tok tutuyor. Makro ve mikro besin açısından da çok zengin.

porridge yaptığımda üzerine döküyorum biraz kahvaltı/1.öğünde.

akrabalar da çok kullanır bizde.
kahvaltıda bir kaseye koyup, ekmek batırıp yerler en çok. ağzı buruyor, ama o tada alışınca istiyorsun.
kabak tatlısının üstüne cevizle beraber dökerseniz efsane oluyor.
suriye mutfağında yoğurtla karıştırıyorlar. ama çok az bir miktar. hafif rengini döndürecek kadar. tavuk yemeklerine özellikle, güzel gidiyor.
pekmez ile karıştırmak zaten en bilindik yöntemi. çikolata gibi oluyor.

www.memurhukuku.com

bisey farketmiyor. hat ablanin uzerineyse ablanin bi yurtdisina cikip girmesi lazim. ayni sekilde senin uzerine kayitliysa senin de yurtdisina cikip girmen lazim. tabi son 3 yilda adina baska telefon kayitli olmamasi lazim. bi de son 2 ayda yurtdisina cikip girdiyse o da yeter.

@buenosdias ablası değil kendisi çıkacakmış yurtdışına.

hattı kendi adınıza devralırsanız sorunsuz kullanırsınız. pasaport kaydını da devir işleminden sonra yapmanız daha sağlıklı olur bence.

Evet hattı üzerinize alacaksınız beş dakikalık iş, sonra da pasaport kaydı

Evet ben şu an yurtdisindayim zaten, turkiyeye gelirken iphone ile geleceğim. Ama kullandığım hat ablamın üzerine kayıtlı, benim değil

Delonghi bir zamanlar çok iyiydi ve popülerdi yağlı radyatörde

bence onun yerine konvektör ısıtıcılara bakın. ivigo güzel. yağlı radyatöre göre daha hızlı ısıtıyor. termostatı da var çoğu modelin, elektrik sarfiyatı da radyatöre göre daha az.

www.trendyol.com biz şunu kullanıyoruz. (mart 2020'de 809 TL'ye almışım yuhh) konvektörler havayı çok kuruttuğu için tercih etmiyoruz.

Çok kasmayın hocam. "Bu özel günümüzde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız". Bitti gitti. Kimse o sözlere tav olup gelmiyor neticede. İngilizce davetiyelere bakıyorum "join us to celebrate the engagement of..." falan yazmış geçmiş adamlar.

en güzeli en basit, sade olanı.
mustafakesekci +1

Kapadokya

Eskişehir. Ulaşım çok rahat, şehir kompakt.

eskisehir ya da bursa

logitech m340 var , 1 yıldır içinden çıkan pil bitmedi henüz.

Hocam pilin kalitesi ile de alakalı. Duracell'i 8 ay kadar kullandım. Sonra Philips taktım 1 ay ancak gitti. Duracell kullanırsanız daha uzun gider diye tahmin ediyorum.

G603; 1.5 sene oldu galiba, daha değiştirmedim.

logitech m330, mavi renk.

kaç yıl oldu, ne zaman aldım hatırlamıyorum, pil değiştirmedim.

eksisozluk.com

Hp ve logitech kullaniyorum ikisininde ne zaman pilini degistirdim hatirlamiyorum.

Çin sitelerinde satılan kablosuz mauselar aşırı pil yiyor. Eğer öyle bir ürünse normal. Logitech ten şaşmayın.

g502 kablosuz var. usb ile şarj ediyor, ortalama 1 hafta şarjı gidiyor. 40-45 dakikada şarj edilebiliyor. Ancak kabloyu takınca kullanmaya devam edebiliyorsun bir nevi kablolu mouse'a dönüşüyor. Ama çok pahalı bence sarhoş kafayla almıştım şu anki aklım olsa almam.

Logitech M330 mouse kullanıyorum. En az 1 yıl götürüyor pil. Duracell kullanın. Sıradan çinko karbon piller nanay.

2 ay normal. Neden şarjlı pil kullanmıyorsunuz ki? 4lü bir gp set alsanız yıllarca pil almazsanız, başka cihazlarda da kullanırsınız. Alkalin pil büyük israf, hem de çevre zararı var.

Hangi şehir yazmamışsınız, fakat en azından Ankara ve İstanbul'da böyle bir durum söz konusu değil. Kira sözleşmesini bir A4 kağıda iki madde kendiniz ev sahibi ile aranızda karalayarak da yapabilirsiniz. O kırtasiyelerde satılan matbu evraklardan olmasına bile gerek yok.

istanbul'da böyle bir şey yok. zaten her şeyi online başvuru ile yapıyorsunuz artık hiç bu belgeyi sormadılar.

aleni seni yiyor hocam o emlakçı. herkes kendi mülkünü gerçek kişi olarak kiraya verebilir (mülk sahibi gerçek kişi ise). hiçbir gaz tedarikçisi de sen emlakçı aracılığı ile vermemişsin diye gaz vermemezlik YAPAMAZ.

Sahibinden ev kiraya verebilirsin sorun olmaz ama evden cikarken sorun olabilir. Kimse evden cikmak istemiyor ve gerelirse mahkeme karariyla dahi zorla cikiyorlar. Tahliye taahhutnamesi ne nasil yapilir nasil imzalanmali detayli arastir madur olma.

emlakçı sizi yiyor. bilmediğiniz bir şeylerden konuşup, işi bilene, yani kendisine devretmenizi istemiş.
daha yeni sıfır eve gaz bağlattık, herbi şey yapıldı, hiç de tüzel kişilik falan gerekmedi.

ama ilan sitede dururken sürekli sizi arayacaklar. bazıları artist artist "seni kazıklarlar, ben tahmininin iki katına veririm kiraya" diyecek. "evi siz de gösterin, ama hazır kiracım var, ben de göstereyim" diye uzlaşmacı yaklaşan olacak, abartılı kibarlıkla sana üstinsanmışsın gibi konuşan da olacak. çünkü evi atıyorum 5 bine kiralarsan, o emlakçı bir günlük iş karşılığı 9 bin alacak kiracıdan. elbette her yöntemi denerler.

telefon saat gece 12 ila sabah 07 arası rahatsız etme moduna ayarlı otomatik.

Önceleri alıyordum ama bir gece çok önemli bir durum için defalarca aranıp ulaşılamadığımdan dolayı artık sesi de açık olarak yanımda tutuyorum. sadece bildirimleri kapatıyorum.

benim 24 saat boyunca sessiz ve titreşimsiz modda duruyor. aslında gece acil bir durum olsa sabaha kadar kimse ulaşamayacağı için çok da saçma ama alışkanlığı kıramıyorum.

Rahatsız etme modu açıyorum, ses ve titreşim tamamen kapanıyor. İnsanlar da artık alıştı ulaşamaya ulaşamaya, o yüzden sorun da olmuyor.

sadece mesaj sesi ve internet kapalı olur. acil bir durumdan habersiz olmak istemem.

gece 12 sabah 8 arası otomatik giriyor. tabi ailem falan acil listesinde. onlar hariç.

cogu zaman sessizde oluyor zaten, geceleri de ucak modu olmasa da interneti kapatip sessize alip uzak bir yere koymaya calisiyorum ama cogu zaman uyuyamadim bahanesiyle youtube'dan bir seyler acip dinleyerek yine uykuya daliyorum malesef.

Aksine uyurken sesli moda alıyorum. Uykum çok ağır. Sabah bir şey olursa telefonu duymak isterim.

otomatik rahatsız etme moduna giriyor saatleri ayarlı. hafta içi farklı, hafta sonu farklı. aile üyeleri hariç, onlar ararsa direkt çalıyor. aynı numara 15 dk içinde iki kere ararsa ikinci aramasında çalıyor.

Sessize alıp uyuyordum. En olmayacak en alakasız gece, bir telefon geldi. O an da ne hikmetse gözümü açtım telefon ışığı yanıyordu. Babamın vefat haberi için arandigim bir telefonmuş. Şansa uyanmasam sabaha anca haberim olacaktı. O geceden sonra sessize almadım bir daha geceleri.

Sessiz ama titreşimli moda alıyorum. Başımın hemen yanına yatağa koyduğum için acil bir durumda aranırsam duyarım. İnterneti kapatırım.

Sessiz ancak titreşimli modda tutuyorum.
Sabaha karşı, babamın ölüm haberini vermek için hastaneden arandığımda tümüyle sessiz oldugundan duymamıştım. Hâlâ üzülürüm.
Bir de 24 saat ulaşılabilir olmam gereken durumlar oluyor.
Yatağımda başımın yanında duruyor.

Hayir 7-24 telefon internet gps her sey açık.

benim ucak modunda yastigimin altinda sarjda duruyor. en az bi 10 yildir bu sekilde kullaniyorum. icim rahat ediyor boyle.

mesaj sesleri ve diğer bildirimler kapalı ama aramalar açık. aramalarda da sadece rehberimdeki kişiler aradığında çalıyor.

Evin satılması demek kiracının evden çıkarılması demek değildir. Satışla beraber yeni malik kira sözleşmesinin tarafı haline gelir, artık kiralar ona ödenir.
Şayet yeni malik evi satın aldıktan sonraki 1 ay içerisinde kiracıya ihtar çeker ve kendisi yahut yasada izin verilen kişilerin oturacağını bildirirse 6 ay sonra tahliye etmesi gerekir, tahliye etmezse yeni ev sahibinin tahliye davası açma hakkı olur.

yeni malik herhangi bir sebep göstermeksizin evi aldıktan sonra 1 ay içerisinde kiracıya tahliye için ihtar çekerse kiracı 6 ay içinde tahliye etmek zorundadır. Eğer 1 ay içinde ihtar çekilmemişse yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur.

www.turkishairlines.com
Şuradaki bilgilere güvenebilirsiniz bence.

istemiyor.

Henüz geçen hafta gidip geldim, ne aşı kartı ne de pcr sordular. ama tedbiren aşı kartının çıktısını alıp pasaportun yanına koydum ben

kurumsal kimlik oluşturan freelancerlar var, googleda veya bionluk.com'da falan bulabilirsiniz

nemlendiricinin mutlaka faydası olur. ben nevşehirde yaşıyorum, yaz boyunca perişandım. 4-5 günlüğüne istanbula gittim, nefes almanın tadına vardım resmen. kuru hava alerji için çok fena. ben de nemlendirici alacağım ilk fırsatta.
nebulizator konusunda bilgim ve fikrim yok malesef.

@mustafakesekci, ben istanbul'da yasiyorum hava yaz kis nemli. yazin %95leri gordugumuz bile oluyor ama benim nefese pek bi etkisi olmuyor :( yine de nemlendirici ise yarar mi acaba?

görüşlerine %100 katılıyorum, bence kıpırdama. hele ki erp geçiş süreçleri çok ciddi tecrübe kazandırır. 200 euronun ne kadar fark ettiğini şimdiki maaşına oranlayarak sen değerlendireceksin tabi ama müdür pozisyonunda birinin maaşında %5-10 arasıdır diye tahmin ediyorum. özetle; otur oturduğun yerde bence :)

Yani şöyle diyim;
Bana bugün zam gelmese tahminen yüzde 15-20 civarı artış olurdu bu teklif ile
Ama ben zaten karşı teklif ile yüzde 10 civarı artış bekliyorum(belki daha fazla) Arada yüzde 5-10 belki oynar oynamaz. Bu da 200-300 Euro arası para yapar.

Bana da öyle geliyor. Acil para ihtiyacim yok, zam alırsam zaten beni iki sene tutar o zaman müdür yerine geçince iyice rahatlarim düşüncem var.

hocam öyle bir anlatmışsın ki sanki aradaki fark 200 değil, 2000 euro. 1200 bile değil bak.

@edgenabby; aslında emin değilim çünkü teklifler yazılı gelmedi. maaş banti tahminen konusuyorum.
Bu arada bahsettiğim fark benim şirketin vereceği karşı teklif sonrası olur diye düşünüyorum. Yani su anki maaşım ile fark tahminen 700 euro falan olur. Bu da mantiken benim misal yarin sıfır full Peugeot 5008 kredisine girmem demek (hani etkiyi anlamak için) ya da ayda iki kere Türkiye'ye gidip gelmek demek.

Bu arada bahsettiğiniz parayi fark olarak almak Avrupa'da imkansiz. O kadar fark olmaz hiçbir yerde. ben kendi calisanlarimdan 600-700 euro fazla alıyorum. Benim müdür de benden 1.5k euro fazla alıyor olsun (63 yaşında adam)

ayda 2 kez Türkiye'ye gelmek istiyorsanız (bunu istediğinize emin misiniz :p) yeni iş veya hemen yarın sıfır Peugeot alacaksanız. yani böyle ekstra paraya değecek ve hemen/çok yakında olmasını beklediğiniz istekleriniz/hedefleriniz yoksa yeni işe geçmeniz için hiçbir tanecik bile sebep göremedim.

@summer: :) ya iste beklediğim maasa cikarsa ben de geçmem de sanki bu soruyu sorma amacım (ben de tam emin degilim) böyle bir değişim yapmam için ne kadar farklı olmalı gibi. çünkü firma karşı teklif vermese belki derdim ama vereceği için yüzde 99 kalma tarafindayim ama sacma karar vermek de istemem.

Galiba bir tam anlatilamayan sorum da müdürlüğe daha devam etmemin kariyer açısından mantıklı olup olmamasi. Çünkü diğer role geçersem ne zaman insan yonetecegim belirsiz ve bence çok deneyim isteyen bir olay.

Misal diger is gene insan yönetim olan ama daha üst pozisyon olsa o zaman daha zor seçim olurdu gibi.

17 inç laptop yok ki
yani var da öyle uygun fiyatlı değil

dediğiniz işler için giriş seviyesi
"intel core serisi" veya "amd ryzen serisi" işlemcisi bile olmayan 8/16gb ramlı bilgisayarlar yeterince iş görür. harddisk yerine ssd hatta "nvme" ya da "m.2" tip ssd olsa çok iyi olur. bir de sata ssd var. o da eski harddisklerden iyidir

uzun ömürlü olanlar üst seviye bilgisayarlar oluyor. giriş seviye için yorumlara iyice bakmak lazım

numpad için de fotoğraflara iyice bakmalı

şu an dell ve lenovo piyasanın iyi laptoplarını yapıyor

Cevabı etkileyecek çok değişken var.

Ben iş için hep Thinkpad aldım windows tarafında, hiç pişman etmedi.
Kişisel olarak Macbook pro kullanıyorum, taşıyorum. O da pişman etmedi.

www.hepsiburada.com

thinkpad

Şimdiye kadar gördüğüm tüm kurumsal şirketler ya Lenovo ya da Dell kullanıyor. Lenovo Thinkpad +1

17" değil ama thinkpad e15

17 inç bulsan da alma. 15.6 iyidir. Dell vostroya bak

ASUS X515 aldırdım ben kendim için, numpad benm için de olmazsa olmaz. şu ana kadar çok memnunum. ağırlığı ideal, ekranı iyi, performans harika.

www.hepsiburada.com

kumaş aynı değil hocam, birinde geri dönüştürülmüş polyester birinde sadece polyester yazıyor. kullanım açısından fark var mıdır bilmiyorum tabi.

forma yerine futbol üstü gibi türkçe karşılığını kullanmışlar diye yorumladım.

eğer aynı senenin ürünleri olsaydı, farklı yorumlamaya çalışırdım ama 2020'de forma diyorlarmış, 2022'de "futbol üst" demeye başlamışlar. pratikte bir fark olduğunu düşünmüyorum. ikisi de aynı kategorinin ürünleri ama biri 2020'nin ürünü, farklı teknolojiler var, biri 2022'nin ürünü farklı teknolojiler var.

@co2s2 aynı senenin ürünü olan iki aynı ürün de var. Formanın kollarında kırmızı şerit var diğerine ek olarak ayrıca bir iki detay daha var.

yanlız şu ürün gözüme çarptı

(git: eshop.tff.org)

fiyatı baya iyi şuan bu paraya t-shirt satıyolar bide nike yani

@gencfb bu ürünün stoğu olduğunu yalnızca bir defa gördüm o da en küçük bedendi.

hangi detay görünmüyor? evraklar kısmına göz attınız mı? orada bütün evraklar yükleniyor, belki aradığınız detay evrak üzerindedir.

evraklar hiç yüklenmemiş hocam. her durumda evraklar yükleniyor mu acaba?

Hiç evrak yoksa değişik iş dosyası olabilir.

benimde bir davamda dava dilekçesine eklediğim ekler gözükmüyor, sanırım tüm dosyaları taramıyorlar üyapa. mahkemenin telefon numarasını bulabilirseniz arayıp bilgi edinebilirsiniz belki.

vatandaşportaldan bakıyorsunuz değil mi ?
e devletin içinden açınca sadece dosyanın ismine durumuna ulaşıyorsunuz ama vatandaş portalda ayrıntıları görürsünüz. googlea vatandaş portal yazın e devlet şifrenizle oraya girin.

UYAP vatandaştan baktığınıza emin misiniz?

evet uyap'tan bakıyorum, eminim :)

@cloudybloody, evet değişik iş dosyası. öyle olunca yüklemiyorlar mı?

Bazen evraklar geç yüklenebiliyor ilgili mahkemenin yazı işlerini arayıp durumu izah edin.

Biraz geç oldu kusura bakmayın attığım cevaplara bakarken gördün. Değişik iş dosyası UYAP’ta görünmez. Yani sadece vatandaş uyap değil, bizim avukat uyapta da görünmüyor. O yüzden adliyeden fiziki sorgulamak gerekiyor.

çevremde çok fazla öğretmen var ve evet, öğretmenlik genel olarak zor bir meslek olsa da türkiye'de yapması çok kolay. resmen part-time çalışıp, zerre kendini geliştirmeye gerek kalmadan, senden istenenin minimumunu hatta daha azını verip tam maaş alıyorsun.

atanamayıp da özel okulda asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalan çok öğretmen de var. işin olumsuz taraflarını da ele alın değerlendirirken.

davulun sesi uzaktan hoş gelir.
atanma sorunu ve atanamazsan asgariye zor iş bulursun.
atansan maaşın 9-10.
birilerine bi şey öğretmen 20-30 çocukla uğraşmak kolay değil.
kariyer olarak kötü. en fazla müdür olabilirsin o da zor. maaşı kesinlikle tatmin edici değil.

Daha iyi çok meslek var. Öğretmenlikte sadece müdür olunmaz özel eğitim kurumu açılabilir online veya yüzyüze ders verilebilir ders kitabı yazilabilir örnekleri çoğaltmak mümkün. Kamuda öğretmenlik gerçekten güzel çalışma saatleri ve tatilerin dışında sendika, sosyal tesisler, memur pasaportu, lojmanlar vs. Gibi bir çok hak var.

Günde 5 saat mesai: günde 11 saat derse girdiğimi biliyorum. Ders anlatmayı sunum yapmak olarak düşünebilirsin. Ama karşı taraf kuzu kuzu oturup dinlemiyor.
Hafta sonu ve resmi tatiller:ücret almadan hafta sonu etütler yaptım. Denemelere gözetmen oldum.
Yaz tatili: sigorta ve maaşım kesildi. Keşke tatil olmasa dedim.
Yıl boyu bu ay maaşı zamanında alabileceğim mi acaba korkusu da mevcut.
Bunlar hemen hemen her dershane çalışanı öğretmenin yaşadıkları.
Ne kadar ideal değil mi?
Atanırsanız biraz rahatlıyorsunuz. En azında bu ay maaş alacak mıyım korkusu bitiyor.

Dusundum bulamadim ben de. Ek olarak okul acildi ilk gunler, ilk haftalar muhabbeti, okul kapaniyor son gunler muhabbeti ile epey bir yatis, ders yapmama, dusuk tempo da var baska hic bir meslekte olmayan

hayır daha iyi meslek yok hemen gidin öğretmen olun. koşarak gidip olun hemen olun.

not: yazmayayım yazmayayım, öğretmen de değilim zaten diyorum da. sormanız gereken soru bu değil. sormanız gereken soru, "neden ben düzgün bi hayat yaşayacak bir para kazanamama rağmen ağır ve fazla mesailer, kötü patronlar, güvencesizlik, milyon tane hak gaspı ile çalışıyorum?"

şu soruyu sorsanız herkes rahatlayacak oysa ki.

düşük tempolu, az mesaili ve az kazançlı meslektir. diğer yandan büyük sorumluluk cünkü bütün öğrencileri onun "emaneti" oluyor. hangi okulda ne seviyede öğrencilerle çalışacağınız belli değil. bence öğretmenlikte bol vakit var iyi hoş ama para yok gibi bir şey. ama maddi durumu maaşla değerlendirmek de pek tatmin edici değil çünkü çok etken olabilir ailenin genel durumu, evliyse eşi vs. yalnız biri için tek güzelliği patronculuk olayının olmaması. bana az zam yapıldı kavgası yapamıyorsun çünkü öyle biri yok karşında. diğer taraftan sizi teftiş eden bi göz yok gibi.

dönüp eğitim hayatınıza bakarsanız kaç öğretmen size ne kadar şey kattı? işte öğretmenin kaygısı budur. 300 tane öğrencinden kaç tanesinin vaktini çalıyorsun, kaçına bir şey katabildin?

yeni öğretmen oldum. tatmin olabilen biri değilim zaten ama o ya bir şey veremezsem hüznü var üzerimde. vebal bence. ki okullarımız eğitim yuvası olmaktan ziyade cocukları zapt etmek üzere kuruldugu icin daha da üzülüyorum.

türkiye'de patronaj1'ın dediği gibi bir ülkede yasadıgımız icin uzaktan hoş görünüyor. benim gibi duygusal toplar üzüledursun

Benim de annem öğretmendi, kolay bir meslek değil elin çocuğunun kahrını çekmek ama özel sektördeki en kurumsal yerde bile dönen dolapları görünce insan ideal geliyor. Daha stressiz çalışma saatleri kafana göre olan meslek neye becerin varsa artık internetten el yapımı ürünler satmak.

bir kere mesleğin cinsiyeti olmaz.
alt sınıfa göre ideal tabiiki, hem memuriyetle gelen sınıfsal dönüşüm ihtimali hem işin yapısı gereği rekabetten nispeten daha uzak olması.

bunlar dışında öğretmenlik çok yıpratıcı, eğer her meslekte olduğu gibi bunu da severek yapmıyorsanız işkence olabilir. aynı anda birden fazla "gelişmemiş" çocuk insanla uğraşıyor bir de bunların velileriyle ilgileniyorsunuz. kasabada, küçük ilçelerde yaşayan, iş imkanı ve gelişim ihtimali az olan insanlar için iyi tabiiki zaten başka seçenek yok. ama büyük şehirlerde öğretmenlere aynı koşulların sunulması haksızlık.
bu arada ülke genelinde eğitim sistemimizin eşit ve adil olmadığını varsayarak yorum yapıyorum.

mesleğin cinsiyetini düşünmek çok gülünç, söylemiş miydim?

var, puan topluyorlar o puana göre de döner sermaye alıyorlar. Eskiden öyleydi en azından, hala aynı sistem mi emin değilim

Var ama doktorlar gereksizce ameliyat yapmak istemiyor çünkü para için yapılacak bir şey değil, çok yorucu olay ameliyata girmek.

ameliyatın maaşa etkisi var. prim sistemi gibi düşünün. fix maaş var bir de performansa göre ek ödeme gibi.

elbette ameliyatın türüne ve uzmanlığa göre bu miktarlar değişir.

örneğin; bademcik ameliyatı ile apandisit ameliyatı aynı parayla yapılamaz. risk aynı değil çünkü.

var ama bazı ameliyatların puanı o kadar düşük ki yapmak istemiyorlar. değmiyor yani. saçma bi sistemi var.

ürolojide asistan arkadaşım 6-7 ay önce demişti ki, ameliyat başına 87 tl mi ne alıyorlarmış. şimdi belki artmıştır ama yine de "wow" olmazsınız. sonuçta riskine değmez.

@bir ileti paylastim +1
Riske ve emeğe değmeyecek bir para.
O yüzden birçok cerrah ayrıldı.

birkaç sene önce bir sezaryen den 140 tl alınıyordu, 140tl için değmiyor o yüzden boş ameliyat genelde olmaz.

Orada yasamiyorum sadece gezdim. bence göreme cunku carsi ici gibi oluyor. cok guzel bir fikir. turkiye'de cok sevdigim uc yerden biri. umarim dusunce iz gerceklesir ve cok mutlu olursunuz

@ala09: güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz. 30 senedir Antalya’dayiz ve baktık ki hayatiminizin tamamını burada (her ne kadar güzel olsa da) geçirmemeliyiz.
Umarım alabiliriz ancak iyi bir araştırma sonucu almamız lazım.

göreme'de 3-4 odalı evler bile 2-3 milyon lirayı buldu çünkü aşırı turist rağbeti var ve herkes evini ya otele çeviriyor, ya da otele çevirecek olana satıyor. ticari düşünen adam da basıyor parayı. dolayısıyla çok yüksek ev fiyatları.
ürgüp nispeten daha uygun. ilçe olduğu için konut sayısı da fazla ama taş ev sayısı da göremedeki kadar çok değil. ben nevşehir merkezde yaşıyorum. hangi ilçede yaşamak isterdin deseler avanos'ta şahane müstakil evler yapılıyor. ırmak kenarı. starbucks var hemen kıyıda. ilçeler arasında en yaşanabilecek yer bence avanos.

Tam aradığım cevabı vermişsiniz @mustafakesekci çok teşekkürler. Peki avanosta tas bir ev bulma şansımız var mi? Avanos ta sadece 1-2 saat yemek yedik kahve içtik.
Aslında aradığımız çok tadilat gerektirmeyen taş bir ev. Aklımıza yatarsa bir miktar bütçeyi arttırma şansımız var.

Avanos demeye gelmiştim ben de

avanos merkezde taş ev bulma şansınız çok az sanırım. belki kasabalarında falan olabilir. Taş ev konusunda ısrarcı değilseniz avanos candır. Diğer ilçelere göre daha yeşildir ırmaktan dolayı. göreme çöl gibidir mesela. gölgesine sığınabileceğiniz ağaç bulmanız bile zor. avanosta mesire alanları, ırmak kenarı çay bahçeleri vs güzeldir.

Sadece türbeyi diyorsan birkaç saatte biter. Avanos, Ürgüp, Göreme vs. oradan görülecek epey yer var. 1 tam günü türbeye ayırmayın derim.

türbe maksimum 1 saat, bir de delikli taş, aşık mahzuni şerifin kabri var. oraları da görürseniz 2-3 saat fazla fazla yeter.
vaktiniz kalırsa himmet dayının dediği gibi göreme, uçhisar, avanos gezebilirsiniz. derinkuyu ve kaymaklı'da yer altı şehirleri var, kaymaklıyı tavsiye ederim bence daha güzel. soracağınız birşey olursa kapadokya sakini olarak yardımcı olabilirim.

m.n11.com

Vichy dercos a geçtim, saçları daha yumuşak yapıyor. 2x400 ml 400 TL ye aldım yeni

@himmet dayi eyvallah ben bunu nasıl görmemişim? trendyol, hepsiburada vs baktım hep 600 tl bandında. bunu kaçırmadan alayım

www.happy.com.tr

ya da vichy dercos anti dandruff öneririm.

Piyasada çok fazla çakması satılıyor bu ürünün hemde çok yakın fiyata dikkatli olun.

Ben daha önce happymarket’ten aldım. Attığım link happymarketin resmi mağazası. Oradan alabilirsin, sorun olmaz.

Bir ara ilk ay ücretsiz vardı ama ölücüler yüzünden kaldırdılar. En düşük paket 46TL, en yüksek 93TL. Yeni zam geldi. Papara, tosla, fups vs birazını geri ödüyor.

ben İNAT ettim, üye olmuyorum. İNAT'la başka yerden izleyeceğim terim belgeselini de.

odemeyi yap uye ol sonra uyelikten cik. 43₺ odersin sonra 1 ay kullanim hakki duruyor daha da karttan cekmez

netflix aile paketi olan birine yanlayabilirsiniz. ese dosta sorun.

bence şu durumda kimsenin almak istemeyeceği bir risk. dolayısıyla terim'in söylemesine gerek bile kalmamıştır diye düşünüyorum.

eğer bu bir belgeselse gösterilmeliydi ama şu şu sebeplerden sıkıntılı da denmeliydi. Filmi yapan Türk yapımcı ise onun kararıdır.

Bugün yapılamıyorsa demek ki belgeseli erken yapmışlar. 20-25 yıl sonra üzerine daha rahat konuşulurken ve belki Terim vefat ettiğinde yapmalılarmış.

Zaten tam bir pr calismasi,Hakan Sukure gelene kadar bin tane sey sayilir

netflix riske girmek istememistir.
terim'in boyle bir istekte bulunma olasiligi bence sifira yakin.

Fatih Terim Turkiye'deki en megaloman kisileri listesinden top 3'e girer tartismasiz. Belgesele 20-30 kere mudahale edip, ekleme cikarma yapmistir, Hakan Sukur gibi tehlikeli bir konuya niye girsin? Simdiye kadar Okan Buruk kovulur, Galatasaray'in tekrar basina gecerim belgeselle de taraftari kenetlerim plani yapiyordu. Ama Okan Buruku Allah korudu 3 tane son dakika galibiyeti ile sapkadan tavsan cikti, Ama simdi daha zor Okan'in isi cunku yildizlar geldi en ufak tokezlemede Okan yildizlari yonetemiyor, kariyerli, tecrubeli hoca lazim diyen Terimciler basini yiyecek adamin

Renkli de olacaksa bu kullanım için en mantıklısı mürekkep püskürtmeli bir yazıcı. Renkli lazerler aşırı pahalı ve ev kullanımı için böyle bir yatırım pek mantıklı değil.

Kartuş dolumunda problem çıkarmayan bir model seçmek lazım, yani eski kartuşu doldurup doldurup kullanabilmek büyük avantaj.

Ama bazı modeller iki dolumdan sonra nasıl anlıyolarsa "sahte veya bozuk kartuş" uyarısı veriyor yazdırmıyor namussuz. Halbuki aynı kartuşu başka makineye takınca çalışıyor.

Hatta kendisine de araya başka kartuşlar takıp çıkarıp kafasını karıştırdıktan sonra çalışıyor.

Aslında bu dertlere bakınca en güzeli tanklı, dolumda sıkıntı olmayan modeller sanırım.

tanklı tavsiye ederim. ben de aşağı yukarı sizin kadar kullanıyorum. Epson L3151 modeli var. Wifi özelliği de iyi iş görüyor.

yedekleme yapmadan servise pc vermem hayatta. erişimlerini geçtim, hepsinin silinme/kaybolma riski var. google drive 100 gb için aylığı 5-6 tl bişey, hiç imkanınız yoksa buluta yedekleyin bence vermeden önce.

HDD ya da SSD, sabit diskinizi vermeyin, sökün cihazdan öyle verin servise.

Ha yok, yaptırmak istediğiniz şey işletim sistemi ya da başka bir program ile ilgiliyse bunun için servise de vermeyin. Buradan ya da ilgili forumlardan çok kolay yardım alırsınız.

Kişisel bilgisayarlarda program ve yazılım işleri çocuk oyuncağı son 10-15 senedir. Hadi eskiden "başlatma diski" gibi, "program cd'si" gibi dertler vardı, şimdi her şey online.

ben de philips'in bunların üst model olanı var. tek farkı kahve çeşidi. Kahve tercihinize göre herhangi birini tercih edebilirsiniz. Ben çok memnunum.

Bende 2220 modeli var, süt köpürtmesi iyi değil ya da ben beceremedim ama onun dışında memnumum, zaten genelde americano tercih ediyorum

Ben de ilk linkteki 2220 var,çok memnunum.Köpürtmesi de iyi bendekinin.
Diğer modellere gerek yok bence.Kahve çeşitlerini manuel olarak elde edebilirsiniz.Ben zaten manuel makina alacakken,öğütücüsü de var diye buna yöneldim.Süt miktarını kendim manuel ayarlamam daha hoşuma gidiyor.Yoksa ben alırken zaten aralarında 300₺ fark vardı,yine de tercih etmedim lattegoyu.Süt haznesini temizle, doldur-boşalt,buzdolabında sakla falan bi sürü iş.

10000 mah'lık bi powerbank mini olmaz malesef. Ama xiaominin powerbanki telefon gibi ince. şarj hızı da tatmin edici seviyede. type-c girişli. tavsiye ederim.

www.hepsiburada.com

işveren fatura yerine gider pusulası ile çözebilir, en azından bi sorun bence

normal görünüyor. 56 lira gelmiş bize ki bir hafta da evde yoktuk.

merak edip geçen seneye de baktım.

bu sene 32 gün 11 metreküp - 56 lira
geçen sene 34 gün 9 metreküp- 20 lira

Biraz çok gibi. Ben son ay 35 TL ödedim. 3 çocuk var, sürekli yemek pişer.

40-50TL geliyor bize. Evde iki kişiyiz.

73 lira gelmiş aynıyız. Galiba yeni normal bu.

2 kişi;
Haziran'da ödediğimiz: 59
Temmuz: 49
Ağustos: 31

Temmuz - Ağustos'ta birer hafta evde değildik sanırım.
Birimizi çok sıcak birimiz ılık duş tercih ediyor. Yemek az pişiyor. Çay - kahve elektrikli.

70-80 fazla göründü bana da, tabi kaç kişi olduğunuzu bilmeden bir şey söylemek zor.
2 kişi bile olsanız çayı ocakta demliyor ve bulaşıkları bazen elde yıkıyorsanız böyle bir fark olması normal.

60lik anne babamin son 3 ay odedikleri: 33, 49, 69
Zamlar var anlasilan

10 tl'den az geliyor bana.

Ps: tek yaşayan bekar, haftada max 3 gün yemek pişer, yaz aylarında sıcak suyu tamamen iptal edip soğuk suyla duş alıyorum.

Ben 37 yaşımdayım ve bu sene arapçaya heves ettim, arap dili ve edebiyatı bölümünü kazandım. inşallah zorlanmadan öğrenirim. Bu yaşa kadar öğrenmediğime pişmanım.
Bu arada İSMEK kursları devletin değil, İBB'nin. Belediye el değiştirince kurslar da çeşitlenmiştir belki. Eğer yeni baktıysanız bilemiyorum.

Başlığa cevap vereyim. Korece öğrendim, pişman değilim ama öğrenmesemde olurdu. Boşu boşuna zaman kaybettim diye düşünüyorum. Aslında dizileri izlerken öğrendim sonrasında 2 yıl kursa gittim. O zamanlar çok hevesliydim ama şu an tüm ilgim kayboldu.
Korece öğrenmek yerine daha geçerli bir dil öğrenebilirdim ya da ingilizcemi dahada geliştirebilirdim diye düşünüyorum.
Irmak konusundada çok haklısınız neredeyse tüm dillerin kursları vardı ama Şu an hem dil sayısı kısıtlı hem çoğu sadece A1, A2 seviye. Üst seviyeler yok denecek kadar az

İsmek konusunda haklısınız olacaktı.

Rusça.
Tedarik zincirinde savaş öncesi de yerleri çok azdı. Doğru düzgün bir üretim yok, fabrika vs yok. Savaş sebebiyle komple gg.

Dili çok seviyorum, ülkeyi de. Ama kariyer için önemi yok. Avrupa dili öğrenmeyi tercih ederdim. Buna ek olarak yaşanacak yer de değil. Ahanda Fransa'da yaşıyorum keşke okulda Fransızca öğreneydim diyorum :)

Olaya konuşma açısından bakmak bence doğru değil. Bilgi ve iletişimin çok yüksek seviyede olduğu bir çağdayız. Etkileşim çok fazla. Dünyanın bir ucundaki insanlarla konuşma şansımız var. Dünyanın herhangi bir yerinde bir olay olsa Instagram'da paylaşılma süresi dakikalarla ölçülüyor. Böyle bir ortamda bence hiçbir dili öğrenmek pişmanlık olmamalı. Sen İspanyolca bir haberi okuyup anlıyorsan, yanındaki kişi okuyup anlamıyorsa iş bitmiştir. Sen bilgiye ulaştın, o bilgiye ulaşamadı.

Almanca öğrenmeye başlamıştım. Pişman değilim. Dil öğrenmenin çok faydası var.

Sevme konusuna katılıyorum. Mühendis olduğum için Almanca tavsiye ediliyor hep. Almanya merkezli bir şirkette de çalıştım. Ama zor. Zor olduğu için sevmiyorum. İtalyanca güzel geliyor. Kapıyorum hemen. Aklımda kalıyor hemen. Keşke öğrenseydim değil ama keşke zaman ayırıp öğrensem diyorum.

Yasadigim ulkenin dilini ogrenmeye calistim, cok zor geldi ve biraktim. Pisman degilim. Ogrenseydim hayatim suphesiz cok daha kolay olurdu, ama ogrenmek icin ozel bir caba gostermeyi dusunmuyorum. Google translate ve lokal ceviri programlarini kullanarak gundelik islerimin buyuk bir kismini halledebiliyorum.

Kendi kendime ispanyolca calisiyorum, memnunum, 40 yasima gelince bir sene calismaya ara verip Ispanya'ya gitmeyi ve daha iyi ogrenmeyi planliyorum.

ısınma merkezi ise doğalgaz başvurusu online olmuyordu.

elektrik ve suya e devletten başvuru yapılabiliyor istanbul'da.
doğalgazdan haberim yok.

eğer abonelikler ev sahibinin üzerine ise online olmaz. Ev sahibi ile birlikte gidip devir yapmanız lazım. Nevşehir'de böyle en azından. Her ilde uygulama farklı olabilir tabi.

Isınma merkezi.
Ankara Çankaya'da ev.

istanbul için elektrik, su ve dogalagz hepsi online oluyor.

Doğalgaz için doğalgazı açmak içinr andevu veriliyor ve kontrol sürevci sonrası gaz açılıyor.

elinizde dask'ın olması lazım, daskon sözleşme numarası ile başlangıc ve bitiş tarihini istiyor.

daha önceki kiraco veya ev sahibinden faturaları alırsanız oradakigerekli numaraları girince çok daha basit oluyor. yoksa da adresten bulunur ama bazı adresler çok karışık, örnegin sokak farklı gözüküyor elektrikte.

yeni sözleşme için abonelik bedellerini ilk faturaya veya taksit yapıyorlar.

hayırlı olsun.

ctrl + ok işareti ile son hücreye gidebiliyor olmanız lazım. istediğiniz tam olarak bu değilse başka çözüm bilmiyorum malesef.

ctrl + yön tuşları ile hızlı hareket edebiliyorum, ama bu şekilde bile son kaldığım hücreyi bulmak zaman alıyor ve yorucu.

enteresan bir istek. her gun googledoc kullanan bir insan olarak bunun bir ayari oldugunu sanmiyorum. eger dosyayi sizden baskasi kullanmiyorsa son kaldiginiz hucreye bir anahtar kelime yazin. ornegin cukubik. girdiginizde ctrl F yapin ve o kelimeyi arayin.

sunu dener misin

gist.github.com

@supergirl;

fikir iyiymiş, genelde tarihlerle işim olduğu için günün tarihini yazabilirim aramaya, aklıma gelmemişti bu. Teşekkürler.

@nibba; kodun başlığında yazan açıklama tam da benim istediğim şey aslında, ama bu kodu nereye yapıştıracağımı anlayamadım!

Sayfayı biraz daha kurcalayayım bakayım anlayabilecek miyim? Ya da biliyorsanız doğrudan tarif ederseniz sevinirim.

Edit: Kodun başlangıcından önce ne yapılacağını yazmışlar sanırım, dur bir okuyamaya çalışayım tarzancamla.

ayarlardan uygulamalara gidip verileri sil diyin, tekrar deneyin. işe yarayabilir belki

çözünürlükten kastın nedir?

Fotoğraf çözünürlüğü. Bazı görseller çok bulanık oluyor ve eşdeğerini bulamıyorum, onun için.

Remini