Giriş
(20)

acı. kızarık göz. sakinleştirici.

darkprin
güzel bir ilişkiyi bombok ettim ve bitti her şey. şimdi çok kötüyüm. iş yerindeyim ve gerek oturduğum yerde, gerek wc de, gerek bilumum metrekarelerde ağlayıp duruyorum. suratım kıpkırmızı. üstelik acı çekiyorum. kalbim çok yanıyor. vicdanım da tabi.sakinleşmem lazım. ağlayıp durmamam lazım. şu ara
güzel bir ilişkiyi bombok ettim ve bitti her şey. şimdi çok kötüyüm. iş yerindeyim ve gerek oturduğum yerde, gerek wc de, gerek bilumum metrekarelerde ağlayıp duruyorum. suratım kıpkırmızı. üstelik acı çekiyorum. kalbim çok yanıyor. vicdanım da tabi.

sakinleşmem lazım. ağlayıp durmamam lazım. şu ara doktora filan gidemem. bana ağır olmayan rahatlıkla alabileceğim bir sakinleştirici lazım.

sakinleştirici+öneriler de lazım tabi.

off. ben bu adamı nasıl yapsam da geri döndürsem. bok ettim her şeyi. şu hale bak.
0
darkprin
(02.11.08)
geçmiş olsun. durumunuzu anlayabiliyoruz. hepimizin başına geliyor bu olaylar.

öncelikle sakinleşmeniz lazım. sakin kafa ile neler yapacağınızı düşünün. eğer erkek arkadaşınız sizi seviyorsa düzeltebilirsiniz bunu unutmayın. onunla samimi bir şekilde konuşursanız sizi dinleyeceğine eminim.

bu arada biraz sakinleşmek için arada mümkünse dışarı çıkın temiz hava alın, pencereyi açın içeri temiz hava girsin.

ben pek sevmem ama bazı bitki çayları iyi gelebilir sakinleşmek için.

ayrıca bence hemen makyaj yapın. yüzünüze biraz renk gelsin. toparlayın. tekrar ağlarsanız göz makyajı bozulabilir ama yüzünüzü toparlarsınız.

eve gittiğinizde güzel bir banyo yapın, kendinize bakın.

üzüntünüzü anlıyorum ama sakin bir şekilde düşünmeye çalışın. moral bozukluğu ve bir çeşit vicdan azabı ile kendinizi üzmekten başka birşey yapamazsınız. üzülmek ve suçlamak da kendimize yapabileceğimiz en kötü şey. hatanız varsa onu görmeye, anlamaya ve kabul etmeye çalışın. bunun için gerekiyorsa özür dileyin ve bir daha yapmayacağınızı söyleyin. dediğim gibi eğer sizi seviyorsa samimi konuşmanızdan sonra size bir şans daha verecektir.

ve eğer telafi edilmeyecek bir şeyse, sizin dinlemek istemiyorsa filan üzülmeyin, canı cehenneme. böyle insanlar için üzülmeye değmez.
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
çok paniklemişsiniz birazcık sakinleşin eğer geri döndürmek istiyorsanız sürekli ağlayarak iyi bir plan yapamazsınız yapabileceğiniz şey sadece ağlayarak aramak karşısına cıkmak konuşmaya çalışmak falan olur ki aman aman sakın uzak durun o tarz eylemlerden. unutmayın herkesin başına gelebilir böyle şeler. çok çocukca gelebilir şu an size ama " bi daha yapmıcam" olayı gerçekten sizi seviyorsa işe yarayabilir ama bunu bile etraflıca düşünmeniz lazım,terkedilmenin etkisiyle vicdanınıza ve kendinize çok yüklenmeyin yazıktır, zaten ayrılmanın acısı var bi de suçluluk psikoljisi ile eziyet etmeyin kendinize.önce kendinizi toparlayın düzgün bir halde düşünmeye bir şeyler bulmaya çalışın bulamazsanız burdan yardım isteyin :). önce eve gidin güzeeeel bir duş alın sonra vurun kafayı yatın saatlerce uyuyun hafif bir müzik koyun arka fona hatta. uyanınca biraz daha sakinleşirsiniz belki.
0
sleep may be the enemy
(02.11.08)
benzer şeyler yaşamış biri olarak, 10 mglık laroxyl tavsiye ediyorum. azıcık uyku getiriyor ama tüm endişeyi ve o yoğun ağlama isteğini alıp götürüyor.

o günlerde insan sağlıklı ve sakin düşünemiyor ama üzerinden biraz zaman geçtikten sonra sonuç ne olursa olsun, hiç bir şeyin ve hiç kimsenin insanın kendisini bu kadar yıpratmasına değmeyeceğini anlıyorsun. tez zamanda geçer işallah...
0
kizillik
(02.11.08)
geçmiş olsun :( içinde bulunduğun ruh halini ve şu an hissettiklerini anlayabiliyorum, çok hafiftir ama bence Passiflora al. Bir kaşık pek tesir etmez ama birkaç kaşık alırsan belki biraz olsun sakinleşebilirsin. Uzun zamanlı bir çözüm değil tabii benim bu söylediğim, anı kurtarabilir sadece. Eve gidince de biraz bitki çayı ya da bir kaç kadeh bir şey içip vur kafayı yat derim ben. Düşündükçe kafayı yiyiceğini unutma, o yüzden çalışıyor olman aslında senin için bir avantaj. Sakin olmaya çalış, belki de gerçekten yolun sonuna gelmemişsinizdir, kendine ve ona biraz zaman ver.
0
think martini
(02.11.08)
sakinleştiri ilaçları şu an düşünme derim. onun yerine vitamin al, bol bol meyva ye, çünkü şu an yaşadığın stres yüzünden zaten büyük ihtimalle uykun altüst olmuştur ve metabolizmanın işleyişinin, düzenin bozulması psikolojini de daha beter yapar. sakinleşirici ilaçların çoğunun etkisi geçtikten sonra aynı duruma geleceksin ve hatta vücudun dışarıdan bir müdahale olduğunu farkedip uyum sağlamamak için daha da saçmalayabilir. alışkın değilsen ilaçlara ki hiç aklına gelmemesinden bunu anlıyorum zaten alma. güzel bir yemek ye, kendine iyi davran zaten ilaçlar da bu işe yarıyor. hem ilaç aldığını fln bileceksin bu seni daha melankolik bir hale de sokacaktır eminim.

işteyim demişsin bu halde işte olman zor tabii. hasta olduğunu söyleyip, rahatsızlandığını söyleyip bir süre işe gitme, izinlerini kullan eğer şansın varsa. şansın yoksa da işte de kendini kasma o kadar. herkes sevgilisinden ayrılabiliyor, kavga edebiliyor, gayet insan davranışları ve tecrübeleri bunlar. kimse sana deli bu ay yazık fln gözüyle bakmayacaktır. işten arkadaşların destek bile olabilir.

bu süreyi de kendine ayır ama yalnız kalma. arkadaşlarınla ol ama ilişkini konuşmayın kafa dağıtacak birşeyler yapın yeter. daha sonra sağlam kafa olduğunda olan biteni tane tane gözden geçir, objectif olarak bakmaları için en yakın arkadaşlarından çok fazla tanımadığın insanlara bile anlatıp fikir almayı deneyebilirsin.

bir hatayla bütün bir ilişkiyi mahvetmek de zordur. biraz durulsun ortalık. eğer suçun sende olduğunu düşünüyorsan arayıp kibarca özür dilersin ve neden hata yaptığını kendince açıklamaya çalışırsın. o da kendi savlarını söyler ve bir süre daha düşünürsünüz. iki tarafta kafasında günün sıcaklığını geçiştirdikten sonra eğer ortada sevgi aşk dostluk arkadaşlık da varsa anlaşarak konuşarak halledebilir sorunu. acele etme daha da beter olur, söylemek istemediklerini söylersin, duyarsın.

şimdi işten çıkmışsındır heralde. arka arkaya sabun filmler izle biraz, kitap oku, arkadaşlarını vs. davet et eve kahve içip eğlenceli bir film seyredin. ay nooldu diye soran olursa da sonra konuşuruz de geçiştir. hemen ne kendi ne de onun üstüne gitme.

ağlamak istiyorsan da ağla at içinden. ağlamak kötü birşey değildir. stres altındasın, bu stresin etkilerini ne kadar azaltabilirsen azaltmalısın. ağlaman sağlıklı bir bünyen olduğunun habercisidir. bilincin stresi boşaltmak için ağlamanı istiyor, biraz uy ona ve onun istediklerini yap.
0
random blonde
(02.11.08)
hepinize minnettarım.
çok güzel şeyler yazmışsınız.
dün de bir arkadaşımla buluştum hemen ve uzun uzun konuştuk. o da benle benzer bir durumda.

benim çıkmazlarım daha fazla ama. yaş farkı, evli olması vs vs vs. bunlar içimi yeterince acıtıyor zaten. evet dediğiniz gibi o hataları yapmaya beni iten şeyler vardı. yalnızdım, o her akşam karısının yanına giderken ben yalnızdım. ne kadar tapsa da sevse de sonuçta akşam o eve gidiyor işte.

onun da hataları var. bunu görmeye başladım. dünkü kadar kendimi suçlamıyorum.
bütün gece kabuslar gördüm. sabah kalktım ve aradım. sakin bir sesle onunla konuşmak istediğimi söyledim. ki ben telini açmasını bile beklemiyordum çünkü birbirimizin hayatından tamamen çıkmıştık ve gördüğün yerde beni tanıma diyordu dün. ne garip..
1 saat içinde gidicem konuşmaya. iki taraf da yanlışlarını hatalarını dökmeli diycem, yani böyle olmadı hadi kaçalım birbirimizden demekle olmaz ki..

hep benzer şeyler yaşıyoruz aslında değil mi? aldatma, evli biriyle beraber olma, söz verme, söz tutmama.
dün arkadaşım bir şey söyledi.ki çok güzeldi. "her şey çok basit aslında. sana aşıksa seni seviyorsa kalkıp sana gelir. her şey çok basit inan. ve bunun böyle olduğuna inanınca her şey çok kolaylaşıyor."

hep aynı şeyleri yaşıyoruz. sadece isimleri, konumları, görünüşleri değişiyor.

minnettarım hepinize.
0
🌸darkprin
(03.11.08)
arkadaşım, adam evliyse nasıl güzel bir ilişki olabilir ki?

bence hemen bırak onu. bir daha da arkana bakma.

zamanını harcama böyle birisi ile. sonra çok ama çok pişman olursun. ancak giden zaman ve gençliğin geri gelmez. :((

kendini bunları yaşamaya mı layık görüyorsun? senin de düzgün ve özgürce bir ilişki yaşamaya hakkın yok mu?
0
mea maxima culpa
(03.11.08)
terk edilen hakaret edilen ben oldum yine.
şimdiyse beni hayatından tamamen çıkaracakmış. yüzümü dahi görmek istemiyormuş ve en çok içimi acıtan da karısını -vurguluyorum- BENLE aldattığı için çok iğrençmiş. telafi edecekmiş bunu.
içim çok yanıyor. içim çok acıyor. tamam bir sürü haksızlıklar yaptım ama ben hep 2.kadındım. hep ödün verilen taraftım.
çok kötü hissediyorum. çok kötü. kalbim çok acıyor. bu acı geçer mi? ya da nasıl geçer? anılar beynimde dönüp duruyor. kendimi suçlayıp duruyorum.
bu acı nasıl geçecek?
0
🌸darkprin
(03.11.08)
evli bir adamın seni terketmesine üzülmeni anlamıyorum.

sevinmen lazım. hatalı bir ilişki içindeydim, bir şekilde kurtuldum şükür demen lazım.

bence adam bir başkasını bulmuştur. anladığım kadarıyla rahat bir insan.

lütfen biraz kendine gel. adam tabii ki sana hakaret eder. evli bir adamlar beraber olmayı kabul ediyorsun, ikinci kadın olmayı kabul ediyorsun. bu ilişkiyi daha da sürdürmek istiyorsun.

niye kendine böyle bir ilişki layık gördün??? dünya üzerinde milyonlarca evli olmayan, aklı başında düzgün insan var. bunlarla neden beraber olmak istemiyorsun.

karısını aldatan bir insan sana saygı mı duyacak. bunu bekleyemezsin.
0
mea maxima culpa
(03.11.08)
başkasını bulmak değil de sadece benim yaptığım hataları gördü. bir keresinde yakın bir akrabam "istediğinle birlikte olursun ne var ki. evli o!" dedi.
bu adam beni sevdi. sevdiğine inanıyorum ama mutluluk, coşku, keyif hayatında yeniden beliren bütün güzellikleri ona ben açmışım. yani sırtıma öyle bir yük bindirdi ki ezildim büzüldüm.
dün canımı çok acıttı. evet sayende anladım ki ben eve (karıma) çok iğrençlik yaptım. hem de seninle birlikte olarak yaptım. bunu düzelticem, dedi. çok canım yandı.
farkında diil miydi bunca zamandır yani. ben senleyken karımı aldatmış gibi hissetmiyordum. çünkü sevgiye ihtiyacım vardı ve sevgiyi sende bulmuştum ama sen bana bir sürü yalanlar söyledin söylediklerinin %99.5'i yalan dedi.
kendi açımdan içim çok rahat. şimdi yüzünü bile görmek istemiyorum. seni hayatımdan tamamen kazımalıyım. dedi. bana dair her şeyi yok ediyor hayatında. ben bunu hak edecek ne yaptım? allahaşkına ne yaptım?
her akşam eve koşmasına göz yumdum, bana 2 günlük tatili çok görürken karısını tatile götürmesine göz yumdum, bir türlü gerçekleşmeyen buluşmalarımıza ve öğle aralarına sıkışan buluşmalarımıza göz yumdum.

ben bunu hak edecek ne yaptım?
şimdiyse sanki herkes yalan söylüyormuş, herkesin ilgisi sevgisi sahteymiş gibi geliyor. sanki korkunç bir girdap dünya. ben o noktadayım işte. beni o noktaya getirdi.
0
🌸darkprin
(04.11.08)
@darkpin yazdıklarını okuyorum, ama pek birşey anlamıyorum. karman çorman yazmışsın.

bir kavram kargaşası içindesin. bence otur bir kafanı toparla. gerekirse psikoloğa git. bişiler yap yani.

ahlakçı birisi değilim, başkasını rahatsız etmedikçe herkes istediğini yapsın ama evli bir insanla olmaz. adam ikili bir hayat yaşıyor. bunlar sana söyledikleri, peki eşine ne söylüyor acaba?

bir de çok ciddi bir ilişkiniz yokmuş ki? adam her gün muntazam evine gidiyor, hafta sonu evine gidiyor, ailesi ile tatilini yapıyormuş. seninle de iki arada bir derede görüşüyormuş.

niye kendine böyle bir hayatı layık görüyorsun??? evli ve yalancı bir adamla birlikte çarpık bir ilişki içindeydim demiyorsun da ay benim ne hatam varmış, ben fedakarlık yaptım, niye ayrıldı filan diyorsun. hayretler içindeyim.

böyle bir hayata devam etmek mi istiyorsun? yarım yamalak ve yalan dolu.

o zaman tutmayalım...
0
mea maxima culpa
(04.11.08)
(öncelikle kusura bakmayın belki biraz ağır olacak ve hatta çok da haddim değil ama yine de yazayım dedim) sürekli ben katlandım ben ettim ben bekledim o geceleri karısına gitti demişsiniz ne bekliyordunuz böyle bir adamın kafasından "eveet bu çok çekti çok katlandı yav" diyip size hak vermesini mi? e açıkcası zaten asıl olması gerektiği yer karısının yanıydı adamın, ya da karısından ayrılıp sizin yanınızdı... ikinizi birden idare etti ve siz bilincinde olmanıza rağmen göz yumdunuz, şimdi de sizin canınızı yakmak için böyle cümleler kuruyor umarım farkındasınızdır. doğru düzgün olan bir adam böyle yanlış bir ilişkiden ayrıldıktan sonra bile karşısında bir şeyler paylaştığı birine böyle şeyler demez...kendisi sütten cıkmış ak kaşık olmayan bir insanın karşınızda oturup bunları rahatca söylemesi canınızı baya yakma isteğine dalalet bence işte alın size bu adamın bu ilişkinin yanlış olduğuna dair başka bir örnek. arkadaşınızın dediği de gayet her şeyi açıklıyor eğer sizi seviyorsa size gelirdi... açıkcası ne diyelim bence başından beri hataymış bu ilişki şimdi de yaşadınız gördünüz bence hariika bir şekilde yabaş yavaş geçmişe sünger çekin, bundan sonra da ilişkinizi özgürce yaşayabilceğiniz geceleri yanında uyuyabileceğiniz birilerini hayatınıza alma kararı alın.
0
sleep may be the enemy
(05.11.08)
bütün söylediklerinizde haklısınız. ben "normal" bir ilişki gibi görüp ona göre hatalarımı doğrularımı tartmaya çalışıyordum. bunu anladım.
ama ilişkinin her tarafı eğri. biz birbirimizi çok sevdik. ben en çok onun tarafından sevildim ve korundum şimdiye kadar. sevildim ama sevilmekle olmuyormuş sadece. ne kadar sevse de bırakıp bana gelemedi.
bizim gittikçe ciddileşen bi ilişkimiz vardı ve ciddileştikçe geçmişte yaşadığı deneyimleri "aman şunu yapma aman bunu yapma" diyerek bana yükledi. ezildim. yapmamı korktuğu şeylerin ve bana yüklediği misyonların altında ezildim. ama en çok da karısının ağırlığı altında ezildim. kaç kere söyledim o kadını hayatımda istemiyorum diye. ama noldu? her seferinde olduğu gibi hiç!
bir haftadır her gün konuşuyoruz hala. hala bana karşı suçlamaları devam ediyor. üstelik bununla da sınırlı kalmadı. hakaretlere varan sözler ve attığı iftira da cabası. yapmadığım bişeyi sırf kendi mantığı öyle olması gerektiğini söylediği için yapmışım gibi davranıyor.
kızgınlıktan sinirlenmekten ilişkinin yasını tutamadım daha. şuan yas tutacak halim de yok. her gün bağırış çağırış her gün öfke her gün hakaretler.
ben neyi isteyip neyi istemediğimi görmeye başladım artık. söylediği gibi belki de onun kadar seven ve koruyan birini bulamam kim bilir ama en azından sadece benim olan birini bulabilirim. sinemaya gidebileceğim, saat 6 dan sonra da görebileceğim, sadece bana bakan, benimle olan birini bulabilirim.
daha umutluyum. geçen haftaya göre çok daha fazla umutluyum. bu da hem sizlerin hem de bu bir haftadır yaşadıklarım sayesinde. bana çok şey gösterdiniz. kör olan gözlerimi açtınız, en umutsuz anımda aslında salt hatanın bende olmadığını gösterdiniz.
şuan ne kadar minnettarım anlatamam. eğer vaktinizi ayırıp bunları yazmasaydınız, ben hala onun peşinde sürünüyordum. hem de onca hakarete, onca iftiraya ve küfre rağmen.

@sleep may be the enemy: inan yazdıkların hiç ağır değil.aksine benim görmeye çalışıp da göremediğim her şeyi yazmışsın. hem de en güzel şekilde. benim canımı acıtmak istiyor evet. benim canımı -iftiralarla, suçlamalarla- acıtmaya çalışırken, "evet işte o sahtekar yalancı ve şeytan" diye düşünerek kendini de rahatlatmaya çalışıyor. çünkü benden vazgeçmesi için bunlara inanması lazım. benden vazgeçemediğini hala söylüyor. kaç sefer de vazgeçemedi zaten. bana ettiği tüm hakaretler, iftiralar, suçlamalar zaten kendini rahatlatmak için. eskiden olsa yalvar yakar çürütmeye çalışırdım iddiaları. ama artık yok. artık güçlüyüm ve o ne kadar iğrençleşiyorsa karşımda, ben de onun karşısında o kadar iğrençleşiyorum ve altta kalmıyorum.
yeter artık di mi?

mea maxima culpa, snowflake, sleep may be the enemy ve diğer yorum yazan arkadaşlar..
size olan minnettimi ve borçlu olduğum teşekkürü burya ne kadar yazsam da anlatamam.. insan başkalarına ahkam keserken kendine yardım edemiyormuş. ben bunu yaşadım kendimde. ama sayenizde güçlüyüm yeniden. sakinleştiriciye de ihtiyacım yok valla ;)
çok sağolun.....
0
🌸darkprin
(06.11.08)
@darkpin yazdıklarını okudum da görüyorum ki biraz kendine gelmişsin. inşallah yakın zamanda kendini toparlarsın.

kimsenin ilişkisi hakkında birşey söyleyip yorum yapmak haddimize değil, ancak bir taraf evliyse ve karşı tarafı resmen kullanıyorsa bu sağlıklı bir ilişki değil. kadınlar için bu ömür törpüsünden başka birşey değil. erkekler ne yazık ki kadınların bazı zayıflıklarından yararlanarak böyle bir ilişkiyi sürdürüyorlar. karılarını bırakmayı kesinlikle düşünmemelerine rağmen işte ben karımı sevmiyorum, ayrılcaz zaten diyorlar ama eşinden ayrılanların sayısı üçtür, beştir.

ben şu an seni yargılayıp kötülemiyorum. çünkü böyle bir ilişkinin içine girip kendini kaptırınca artık değer yargılarımız karışıyor, doğru ve yanlışı ayırd edemiyoruz. yaşarken göremiyoruz.

o yüzden sana o adamla konuşmayı bırak. bir kafanı dinle. kendine zaman tanı diyorum. zaten saçma bir ilişkiye kendini kaptırmışsın, şimdi de adam kendini ve dejenere yaşantısını haklı çıkartmak için üstüne geliyor ve sana kendini suçlu hissettirmeye çalışıyor. lütfen onu dinleme artık. dinledikçe batarsın.

hem onunla konuşmaya devam ederek ne elde edeceksin ki? koca bir hiç. kafanı karıştırıp sinirini bozmaktan başka bir şey geçmez eline. adam kendini belli etmiş. karısını bırakmayacak, şimdi de kendini haklı çıkartıp rahatlamak için abuk subuk konuşuyor seninle.

lütfen onunla konuşmayı bırak. zararın neresinden dönersen kardır.

ben evli birisi ile ilişki yaşamadım ama saçma şeyler yaptığım değersiz insanlara çok değer verdiğim oldu. ve yaşadıklarımdan biliyorum ki insan böyle saçma bir ilişkinin içinde olduğu zaman kendini kaptırıyor, ne yaptığının farkına varamıyor,değer yargıları karışıyor. ancak sonraları yahu ne yapmışım ben, nasıl kendimi böyle kaptırmışım. aptal da değilim, nasıl oldu diyor.

lütfen kendini de suçlama. kendini kaptırmışsın. adamın hastalıklı sevgisini gerçek sevgi sanmışsın. o kadar çok sevgiye ihtiyacımız var ki böyle sahtekarlara inanıyoruz.

ve lütfen herşeyin en güzelini hakettiğini bil. hiçbir zaman değersiz insanları hakettiğini düşünme. herşeyiyle sana denk, doğru dürüst bir insanı iste. etrafta milyonlarca insan varken böyle birisiyle neden beraber olmayasın.
0
mea maxima culpa
(06.11.08)
valla çok çok daha iyi durumda olmanıza çok sevindim. Adamın gerçek yüzünün farkına varmanız da çok güzel bundan sonra olması gereken bir tek şey var kazandıklarınızı,çıkardığınız dersleri yanınıza alın ve tamamen o adamı hayatınızdan silin ona ait şeyleri de ayrıca. ararsa açmayın cevap vermeyin görüşmeyin hatta en güzel tabirle "muhattap bile olmayın" yaptığı hataların ağırlığını güya sevdiğini iddaa ettiği kadına yıkmaya çalışan bi herifle daha ne kavganız olabilir ki? fakat dikkatli olun siz de demişsiniz benden vazgeçemez diye, korkum şudur ki siz ilişiğinizi kesince cıldırması daha çok arayıp sorması "aman da nerdesin neden cevaplamıyorsun" diye üstünüze düşmesi. bu vazgeçememe durumu başınıza ilerde dert açmadan böyle bir belayı tekrar başınıza sarmadan güzel ve özgür günlere yelken açın ve kendisini silin sonuçta sizin hayatınız ve ne güzeldir ki hatalar da sizin hatalarınız onun bu kısımlara karışmasına izin vermeyin. sizi kimsenin daha çok sevemeyecek olması fikrine gelince... güldürmesin yahu böyle bir şey kendi içinde çelişiyor, size iftira atarken küfrederken kavga cıkarıp saldırırken nerdeymiş o büyük sevgisi? ya da akşam karısının yanına gittiğinde o büyüüük sevgisi de yanında mıymış allah aşkına... kendisi sanırım hayatına heycanı katmış falan şimdi de sucu size yıkmaya kötü kadınmışsınız gibi görmeye göstermeye çalışıyor.Kadınların aşık olunca yaptıkları hatalar çok çeşitlidir elbet yani
mea maxima culpa ya sonuna kadar katılıyorum bu adamın hastalıklı sevgisi ya da karısı dışında güzel bir şeye sahip olup onu şekillendirme dürtüsünü gerçek sevgiyle karıştırmışsın bence.son olarak dediğim gibi benim önerim kendinize büyük bir iyilik yapmakla başlayın ve bu adamı hemen yok edin, bırakın sizin kötü olduğunuz fikrine kaptırmaya devam etsin küçük dünyasında ve hayatında inandığı şeyleriyle ve yerlerde sürünen değerleriyle ve hergün yalan söylediği zavallı karısıyla mutlu olsun... size bundan sonra bu adamın sahip olacağından çok daha güzel günler düşüyor emin olun... güzel ve özgür aşk(lar) dileğiyle kendinizi üzmeyin...
0
sleep may be the enemy
(06.11.08)
valla sayenizde çok çok iyiyim.
hani bir an gelir, ne konuda olursa olsun "eeeh" dersiniz ve o andan itibaren çabaladığınız önemsediğiniz her ne ise boşverirsiniz. gözünüzdeki değeri kaybediverir. bir eşikten atlarsınız sanki. hah işte ben henüz o eşikte değilim bunu anladım. yani "eeeh" deme noktasına gelmedim henüz.
ama şunu anladım ki artık daha az tahammüllüyüm. yani o bağırıyorsa ben daha çok bağırıyorum ve artık sinirden nerdeysekendimi kaybediyorum. susuyor, bekliyor. sonra arıyor iyi misin diye. bu da bir gelişme.
düşüncelerim değişmedi. sayenizde depresyondan kurtuldum. bunalımdan kurtuldum. bugün güleryüzlüysem, keyifliysem sizin sayenizde.
çok sağolun....
0
🌸darkprin
(11.11.08)
haklıymışsınız. her şey söylediğinizden eksik değilmiş hatta fazlaymış. ama hani o "eeeh" deme noktası var ya..
evet şimdi o noktadayım. çünkü yine hakaret etti 3 kere uyarmama rağmen ağır küfretti, ardından küfrünü haklı çıkarmaya çalıştı özür bile dilemedi.
sonra artık konuşacak hiçbir şeyimiz yok deyip beni suçladı yine.
yine yine ve yine..
ve ben en son o kadar çıldırmışım ki, siktir git! diye bağırıp telefonu kapatmışım. o kadar kendimde değildim ve o kadar bunalmışım.
kendime yeni bir yol çizmem lazım.
ilk olarak da kendime sevdiğim bir yemek ısmarladım. bugün gidip canım yeğenimi görücem ve ardından akşam yazdıklarınızı tek tek bir daha okuycam.
aslında her şey bu kadar basitmiş işte. yok evli ama beni seviyor, seviyor ama bırakamıyor filan gibi şeyler sadece işi karmaşıklaştıran şeylermiş..
0
🌸darkprin
(13.11.08)
lütfen bu adamlar görüşmeyi kesin artık. nasıl şirret ve terbiyesi olmayan birisiymiş ki hala arıyor, sizi küfür ettirecek kadar hala sinirlendirebiliyor.

lütfen biraz kafanızı dinleyin artık. onunla görüşeye devam ettikçe yine aynı şeylerin içinde debeleneceksiniz.

kendinize biraz zaman verin, yani o insan mükemmel ve normal birisi bile olsa arada insanın kendisine biraz zaman vermesi, kendisini dinlemesi gerekiyor. durun bir kendinizi dinleyin.

hayatta ne istiyorsunuz, ne yapabilirsiniz bir bakın.

değişik şeylerle ilgilenin. o adamla ilgili, onu hatırlatacak şeylerle uğraşmayın. hatta ufak bir tatile çıkın hafta sonu. şehir içinde veya şehir dışına. iyi geleceğine eminim.

daha fazla yazmıyorum. gerisi kendi bileceğiniz iş.
0
mea maxima culpa
(13.11.08)
o "eeeeh" noktasına gelmeyi neden bekliyorsunuz yahu o noktaya gelmek sizin çok daha yıprandığınızı gösterir ki beklemeyin eğer bi gün yine o noktada olmadığınızı düşünürseniz yani. artık bırakın o adamla görüşmeyi o hesap böyle konuşarak kapanmıyor demekki görmüş oldunuz. boşverin gitsin... lütfen.
0
sleep may be the enemy
(13.11.08)
şimdi her satırı tek tek okudum tekrar. ağlayarak kimi zaman, kimi zaman fonda "siktir git. sahhhhtekar! yalancıııı!" sözleriyle.
yine aynı terane. biz hala kopamadık. bu güçsüzlüğümden mi, çok mu seviyorum, yoksa bağımlılık mı bilemiyorum.
üstelik bu sefer birini eve aldığımı filan iddia ediyor. oysaki telefon kayıtlarını filan alsak kanıtlıycam.
ama ne şerefsizliğim, ne kaltaklığım, ne iğrençliğim kaldı.

ben bilmiyorum bu halden, bu ilişkiden, bu adamdan kurtulabilir miyim..
artık zaten ona inancım yok ama kendime de inancım yok. bi yandan özlüyorum bir yandan kızıyorum bi yandan söyledikleri ve iftiralarını sindiremiyorum, bir yandan da eziliyorum. her lafına hala susup hala "ben bir şey yapmadım. kanıtlayabilirim" diye iddia ettiğim için.
param olsa psikoloğa gidicem. gücüm cesaretim güvenim olsa karşısına çıkıcam. yok.. hiçbiri yok.
10 gün sonra ufak bi yurtdışı seyahatim var. o güne kadar daha iyi olmam kafamı toplamam lazım.

ama benim kendime artık hiç inancım yok.
0
🌸darkprin
(06.02.09)
(9)

Bordo Ruj

quinza
Koyu, mat, kalıcı ve uzun ömürlü bir bordo ruj arıyorum. hangi marka (ve hangi numara) en iyisidir?
Koyu, mat, kalıcı ve uzun ömürlü bir bordo ruj arıyorum. hangi marka (ve hangi numara) en iyisidir?
0
quinza
(02.11.08)
tarif ettiğiniz renk bu sene moda renklerden. birçok markada var. misal ben dior aldım. ama gidip bakmanız ve bizzat denemeniz lazım. cildinize yakışan rengi deneyerek alın.
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
ben de maybelline in ruju var. çok kalıcı olduğunu söyleyebilirim. çok mat değil, hafif bir parlaklığı var. yemek yiyip, bişeyler içsem dahi çıkmıyor.
0
noxell
(02.11.08)
sırf şunu sormak için login oldum, cevapla alakalı;

hani ruj deneniyor ya, o iş nasıl oluyor? kadınlar birbirinin dudağına değen ruju denemekten çekinmiyor mu? ya sizden önceki böyle ağzına burnuna sürmüşse ruju, böyle pis pisse ruj? ıyy rujsa? yoksa herkese özel tek kullanımlık ruj mu var oralarda? yoksa rujda olmaz mı öyle şey?

şimdi işim olmasa çıkıp makyaj malzemecisiye gidicem, o derece.
0
oldu görüşürüz
(02.11.08)
@oldu görüşürüz güldürdün beni epey. makyaj malzemeleri satılan yerlerde bütün rujların deneme ürünleri vardır. ve bunları herkes kullanabilir.

bir kere denemekten birşey olacağını sanmıyorum ben. ayrıca genellikle ordaki makyaj uzmanı eşliğinde deniyorsunuz, kimse suyunu çıkarmıyoru işin yani. ayrıca makyaj uzmanı o ruju fırça ile sürüyor dudağınıza, o fırça da sık temizlendiği için pek sorun olmuyor sizin düşündüğünüz gibi.

ama marketlerde filan bulunan deneme rujlarında sizin bahsettiğiniz sorun olabilir.
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
@mea maxima culpa
thank you very much. hep uzaktan görmüşüm demek ki ya da artık markette mi gördüysem ne yaptıysam, aynanın karşısında dudağına ruj süren kadınlar düşündüm, vardılar. yanılmışım. bir sonraki hayatımda kadın olmak istiyorum artık.

@quinza
mühendislerimiz araştırdı ve size alix avien öneriyorlar. ama çok bordo olmasın. trabzonsporun bordosu gibi olsun. siyah gibi bordo değil baya normal bordo yani.
0
oldu görüşürüz
(02.11.08)
@oldu görüşürüz gerçekten güldürdün.

kadın olmana gerek yok, ünlü makyaj uzmanlarının çoğu erkek. makyaj uzmanı olabilirsin.

maddi durumlar uygunsa ben kaliteli rujları tavsiye ediyorum. dior, sisley, lancome, yves saint lauren gibi. özellikle dior'dan çok memnunum. koyu renk ruj kaliteli ise iyi durur ve bozulmaz.
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
hemen onereyim, biraz daha uygun fiyatlı olsun derseniz body shop ya da sephoranın kendi rujları. sephoranınkiler ozellikle baya kalıcı ve istediğiniz gibi mat bi de mis gibi kokuyor. daha kaliteli bir şey alabilirim derseniz givenchynin lady pulp diye bi ruju var, fırçalı bi ruj ama mat. o da gayet kalıcı. mac de alabilirsiniz ama onlar pek kalıcı değil malesef. azıcık parlak olabilir derseniz de smashbox onerebilirim. diordan ben memnun kalmamıstım hatta baskasına verdim, diorun bi cok ürünü çok simli oluyor. mat malzeme olayının en iyisi givenchy bence.
0
likeinme
(02.11.08)
lancome diyorum daha da bişey demiyorum=)
0
f1
(02.11.08)
ben birçok makyaj malzemesinde lancome'dan çok memnunum. özellikler kapatıcı, rimel, göz farı, allık vs gibi ürünlerde. rujda ise zaman zaman renkler önemli olabiliyor. size uyan renk o markada olmayabiliyor.

her zaman denemekte hatta full makyajda bir görmekte fayda var. sevil parfümeri veya tekin acar gibi yerlerde zibilyon tane makyaj uzmanı oluyor, biraz şirinlik yaparsanız size seve seve full makyaj yapıyorlar. bu çok faydalı bir şey. profesyonel makyajda birçok şey öğrenebiliyorsunuz. herkese tavsiye ederim.

bu arada a şu ruj ve şu far güzel oluyormuş diye bir tane kalem almaya gitmişken benim gibi bi sürü şey alıp sonra iflas edebilirsiniz :)
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
(3)

le fate ignoranti

tai
ferzan özpetek filmlerinin torrentlerine ihtiyacım var. aradım fakat bulamadım. türk torrent sitelerinden de anlamam pek. var mıdır yardımcı olabilecek. !dışarıya kapalı!
ferzan özpetek filmlerinin torrentlerine ihtiyacım var. aradım fakat bulamadım. türk torrent sitelerinden de anlamam pek. var mıdır yardımcı olabilecek.

!dışarıya kapalı!
0
tai
(31.10.08)
mininova'da arattım, orda bir tane var bu filmin torrent'ı

denediniz mi bunu?
0
mea maxima culpa
(01.11.08)
var olmasına var da 2 ay falan diyor zaman zaman 3 5 kb ile olmaz gibi bu iş. olmadı dvd'lerini bulucam hafta içi. şimdilik çekmeye çalışsın bakalım pc. teşekkür ettim.
0
🌸tai
(02.11.08)
bence indirmeye başlayın, sonra daha iyisini veya dvd sini bulabilirsiniz o başka. 2 ay süreceğini sanmam. bazen hafta sonları öyle oluyor hafta için düzeliyor.
0
mea maxima culpa
(02.11.08)
(27)

Gece mezarlığa girmek

nickini vermek istemeyen suser
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı k
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;

1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?

Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
0
nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
tek basina mi?

edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
0
ermanen
(31.10.08)
valla orda bulunma sebebinizi bekçilere açıklayabilecekseniz gidin.
0
rectoa
(31.10.08)
@boilteau: Bana çok uzak kalıyor orası, neden daha heyecanlı olacağını düşünüyorsunuz?
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
karacaahmet çok büyük karanlıkta yönünü kaybedersen zor çıkarsın oradan ayrıca da bir sürü başıboş köpek var. yani dünyevi sıkıntıların daha çok olur. bekçi falan olduğunu zannetmiyorum.
0
synick
(31.10.08)
@ermanen: Hani samhain gecesi olduğundan hayalet zombi falan görürüz belki, ben mezarlığa gitmenin heyecanlı olabilme ihtimalini seviyorum :P

@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(

@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
neden halloween gecesi?

peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?

madem öyle ecnebi mezarlığına git.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
@mea maxima culpa: müslüman mezarlığında bonus olarak cin, evliya çıkma olasılığı var. hem türk islam sentezi frp de oynarız belki.

halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
sahrayicedid te bi mezarlık var ya, ona git,

hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)

ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
0
thefirstfbli
(31.10.08)
kusura bakmazsan epey bir özenti ve çocukça buldum.

artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.

cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
En iyi şu adresten cevap alabilirsin, ayrıntılarıyla açıkla talebini. Eminim yardımcı olacaklardır.

ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
0
gulden kale
(31.10.08)
boşver mezarlığı orda hayat 0.
0
mortifera
(31.10.08)
@thefirstfbl: yola yakın olması kötü ya, izole bir ortam lazım bana.

@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.

@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)

@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
valla ben ciddi bir şekilde yazdım yazdıklarımı. şaka filan yapmıyordum.

başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.

artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
büyük mezarlıklarda kesin sorun olur. bekçi yakalar, satanist damgası yersiniz... polis yakalasa esrarkeş damgası yersin anlatamazsın derdini. daha küçük local bir yer bul derim çok girmek istiyosan. lisedeyken atraksyon olsun diye arkaşlarla bulunduğumuz semtteki(feriköy) mezarlığa girmişliğimiz vardır ki tırsma katsayısı epey yüksek bi eylem. el feneri alın derim. ha bide ne gereği var derim git bi çay demle otur evinde...

ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
0
la grande
(31.10.08)
sabahlayacaksanız eğer yiyecek bişeyler düşünün ekmek arası yaptırın. ac acına gidme a oğul!
0
crystalsoul
(31.10.08)
@mea maxima culpa: dikkate alacağım uyarılarınızı, teşekkürler :)

@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.

@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
yani asıl önemli ihtimali atlamışsınız, ya orada bi tinerci veya serseri size zarar verirse? o tenha yerde size bişey olsa yardım edecek kimse yok. mortifera'ya katılıyorum, ölüleri boşverin onlarda hayat yok. ne demiş şair, "bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden // bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden".
0
tom riddle
(31.10.08)
istanbulda değilim ama onun kadar olmasada büyük bir kentteyim. önceki evimiz mezarlığın yakınında idi. mezarlıkla ilgili çok rüya gördüm. bilmiyorum belkide hergün yanıbaşında olduğum içindir. çocuktum o dönemlerde. şuanda bile (time 02:16) tırsık modundayım.
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.

not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
0
ciddi sallıyorum bak
(31.10.08)
benim asıl korktuğum ise ertesi günü gazetede bir haber okumamız. sabah mezarlıkta şuursuz olarak bulunan genç bakırköy akıl hastanesine kaldırıldı. gencin mezarlığa nasıl geldiği ve orda ne yaptığı bilinmemektedir. tanıyanların bilenlerin polise başvurması rica olunur.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
rentts
(31.10.08)
bekciye falan rastlamadim Karacaahmette
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
0
gdduman
(31.10.08)
karacaahmet'in arkasinda oturuyorum, bekci falan hayatta gormedim seneledir. cicekci tarafina gelmen en mantiklisi cunku hem kimse olmaz hem de kacabilmen rahat olur. (bu otobuslerin kapiagasi duragi olan yerden giriceksin misler gibi) yalniz 3 4 sene once teksas gibiydi oralar, baya bir gasp oluyordu simdi durum oyle degil sanirim, bir de deli kopek olur walla.. bisey gorebilirsen haber ver cok merak ettim :)
0
kenarortay
(31.10.08)
aman diyim
(bkz: eyüp mezarlığı)
(bkz: deli fuat)
0
cedilla
(31.10.08)
sahrayı cedit mezarlığı. süperdir.
0
insanimsi
(31.10.08)
tarlabaşı'yı deneyin, halloween geceleri çok cool tarlabaşı'nda.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(01.11.08)
merak ettim, naptınız gittiniz mi mezarlığa?

bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
0
tom riddle
(02.11.08)
gittik evet :) kafamız güzel olduğundan hayli heyecanlı ve atraksiyonlu geçti fakat cin hortlak falan göremedik.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(05.11.08)
(8)

Sokak kedisi - Kuduz ihtimali -2

kutuyusuk
daha önce bir sokak kedisi tarafından tırmalandığımı belirtmiştim. bir infeksiyon uzmanıyla konusştum. bana kediyi 10 gün boyunca gözlememi önerdi. ben de dışarı çıkıp kediyi aramaya başladım kediyi ararken aynı kedinin birkaç kişiyi ısırdığını öğrendim. nihayetinde kediyi buldum ve bir kutuya koyup
daha önce bir sokak kedisi tarafından tırmalandığımı belirtmiştim. bir infeksiyon uzmanıyla konusştum. bana kediyi 10 gün boyunca gözlememi önerdi. ben de dışarı çıkıp kediyi aramaya başladım kediyi ararken aynı kedinin birkaç kişiyi ısırdığını öğrendim. nihayetinde kediyi buldum ve bir kutuya koyup gözlem altına almaları için belediye ekiplerine teslim ettim. bu arada kediyi yakalamaya çalışırken elimi ısırdı (daha önce sadece tırmalamıştı) bu ısırık çok sert olmadı. ısırdeğı yer kanamadı. kedinin kuduz olma ihtimali üzerinde duruluyor. benim yine sözlükteki değerli kedi uzmanlarına sormak istediklerim var.

kedi kuduzsa diş geçirmediği yerden kuduz bulaşma ihtimali var mıdır? (ısırdı ama kanatmadı)

hayvan yanına yaklaşanlardan kaçmıyor. ayağının biri hafif sakat zira. insanlardan kaçmaması kuduz olma ihtimali açısından nasıl bir gösterge olabilir?

hayvan kuduz olsa da olmasa da kuduz aşısı olmalı mıyım?

not: kedi eskişehir şehir merkezinde yaşamakta.
0
kutuyusuk
(31.10.08)
kuduz aşısı olmalısın zira olmamakla yüklendiğin risk aşının sana bir zararı olması riskinden fazla.
0
kara kadife
(31.10.08)
lütfen olun ve eğer bu kadar tedirgin oluyorsanız lütfen sokakta tanımadığınız hayvanlarla haşır neşir olmayın.
0
zen spider
(31.10.08)
Kuduz kanla veya zedelenmiş deriden bulaşıyor.
Kaçmamasının da kuduzla alakası olduğunu sanmıyorum.
0
inugard
(31.10.08)
kuduz aşıları artık öyle göbekten yapılmıyor hem aşı olmaktan korkuyorsanız bir devlet hastanesine gidip kuduz aşısı olmak istediğinizi söylüyorsunuz normal grip aşısı gibi koldan yapılıyor size bir kart veriyolar sanırım ilk başta 2 gün arayla daha sonra 3 gün arayla toplamda 5 yada 7 aşı oluyorsunuz.(kuzenimi kedi ısırdı)
0
buffy de vampir sayilir
(31.10.08)
yazdıklarını okuyunca çok üzüldüm.

durup dururken bir kedinin hayatı ile oynamışsın. zaten sokaklarda zor durumda yaşayan kediyi almış rezil etmişsin. hem de sakatmış.

kedinin tek suçu insanlara sokulmasıymış. cana yakınmış ki onu yakalayabilmişsin. sokak kedisini tutup kutuya filan sokmaya çalışırsan ısırmasın da ne yapsın zavallı?

ona yaptığın eziyetle yetinmeyip bir de belediye işcilerine teslim etmişsin. iki gün sonra o kedinin başına neler gelir kimbilir. ölüsünü atarlar bir yere.

sakat ve insanlara dostça yaklaşan bir hayvanı belediyeye teslim ederken vicdanın sızlamadıysa birşey diyemiyorum.

kedilerden de böylesine nefret ediyor ve kuduz olmaktan korkuyorsan ne diye sokaktaki hayvanla oynuyorsun.

hayvanın hayatına maloldun. tebrikler yani.

niye bunları yazdın dersen belediyenin o yetkili dediğin kişilerinin ne kadar çok kedi ve köpek öldürdüklerini okuyorum ben her gün onlarca mailde.

ek olarak hayvanlarla haşır neşir olan bizlerin yazdıklarını da kaale almamışsın, bugün tekrar yazıyorsun. kaale almayacaksan niye yazıyorsun?

sakat hayvan insanlardan kaçmıyor diye kuduz mu olması lazım yani???

öncelikle bir veterinere git mahallende ve sor eskişehirin merkezinde sokak kedileri arasında kuduz var mı diye ondan sonra gidip kediyi belediyeye teslim et.

ben hergün hayvanlarla ilgili bir sürü mail okuyorum mail gruplarında hiçbir kuduz vakası yok? sen nerden kafandan kuduz diye uyduruyorsun anlamadım ki?

ya ne kadar kolaymış bir canı harcamak.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
şu duyuruda kendi adıma kuduzla ilgili hiç yoksa iki üç uzuuun cevap yazmışımdır "kedi ısırdı kuduz olur muyum" tarzı sorulara.
soru sormadan önce, bi arama yapsanız , aklınızdaki "her" soruya cevap bulacaksınız.ama sorup sorup cevap alıp , yazılanları uygulamamak size zevk veriyorsa onu bilemicem tabii.

ayrıca kediyi belediyeye teslim ettiğiniz için tebrik ederim sizi.
hayalinizde ,kedilerin geniş otlak alanlarda koşup oynadığı öpe koklaya bakıldığı güzel barınaklar varsa, ve belediyenin kediyi buralara götürdüğü gibi bir hayal dünyasında yaşıyorsanız,sizi gerçeğe davet etmek isterim. kuvvetle muhtemel , size kendisini sevdirmekten ve tehlike anında kendisini koruma maksatlı tırnaklarını kullanmış olmaktan başka hiç bir günahı olmayan bir hayvanı itlafa gönderdiniz.

iki kere kuduz aşısı oldum. biri , tellere takılmış bir kediyi kurtarmaya çalışırken oldu. hayvan can havliyle ısırdı. gittim paşa paşa oldum aşımı.
diğeri de aç kedileri beslerken olmuştu. mama kapma yarışına girmiş kedilerden biri yanlışlıkla tırmalamıştı elimi. gayet sağlıklı hayvanlardı ama aklımda soru işareti kalmasın diye gidip yine olmuştum aşılarımı.
belediye çağırmadan , hayvanları yakalayıp kutulara tıkmadan , itlaf ekiplerine teslim etmeden.

siz de madem bu kadar pipiriklisiniz , "kuduz ihtimali 18" gibi bir başlık açmadan gidin olun aşılarınızı. bir daha da hiç bir sokak hayvanını "sevmeyin" lütfen. allah aşkına sevmeyin.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(31.10.08)
değerli kedi uzmanları diyorsunuz ama bu uzmanlardan ya da kedi hayvanını tanıyan hiçkimse sizin yapmış olduğunuz hareketi önermedi neden acaba? olun kuduz aşısı da cümle alem rahatlasın bence. o kadar da uzun uzun hepimiz yazdık ben dedim 10 gün gözleyin falan diye enfeksiyon uzmanını bırakın yani. o ısırılan insanları ne zaman ısırmış mesela o insanlar hala yaşıyor mu o insanları neden ısırmış? sizi neden ısırmış? bunları hiç düşünmeden belediyeye teslim etmek inanılmaz. bir de belediyeye yani. bi hayvan barınağına en azından ya da birsürü hasta sokak kedisine gonullu bakan veteriner var, goturmeden direk belediyeye. ne anlıcak acaba belediye. sakatmış diyorsunuz belki de hayvanın biyeri acıyordu siz ilk hayvanı severken de o yüzden tırmalamış olabilir. ısırdığına da inanmıyorum benim iki tane azınca çok daha vahşi olabilen kedim var ısırınca kedi kanrevan içinde kalırsınız oyle dişleme gibi kanatmadan bişey yapıyorsa o ısırmış denemez ki! bence hemen hayvanı götürdüğünüz yere gidip ilgilenin. kuduzsa hemen kan orneği alıp kuduz mu diye öğrenmek çok basit bişey ilk iki günde anlaşılması zor sadece ki o günlerde geçmiş. hayvan eğer! hala yaşıyorsa ve kuduz değilse de hayvanı tekrar ait oldugu ortama salın. birçok hayvan barınağında bedavaya aşısını ve tedavisini yaptırabilirsiniz. veterinerlik fakultelerine vs gidip. madem bu yolu seçtiniz artık borcunuzdur bu bence...
0
random blonde
(31.10.08)
ayrıca kuduz bir hayvan eğer hastalığın son aşamasına gelmiş ve artık tedavi edilemezse (ki tedavisi artık mümkün hayvanda da!) o hayvan yine de öldürülmez, ne yazıkki ölmesi beklenir kapalı bir ortamda. ama gidin belediyelere diin her hangi bi hayvanı götürüp ay bu kuduz gaaalba diye ilk işleri öldürmektir. test bile yapmadan. zaten onlara hayvanı getiren kişinin de onlardan genelde farklı bir düşüncesi olmaz. hayvan düşmanları ve belediye iletişim içinde bugunlere kadar geldik. hemde öyle ilaçla falan uyutarak da öldürmüyorlar. bunu aşınızı olurken uzun uzun düşünün böyle. hangi yöntemi uygulayacaklar acaba diye...
0
random blonde
(31.10.08)
(2)

İstanbul Devlet Tiyatroları

peki
DT websitesinde ekimde olduğu gibi kasım ayı için de AKM'de temsil görünmüyor. Tadilat var sanırsam gişe de kapalı. Nedir AKM'nin akıbeti bilen-eden var mı?
DT websitesinde ekimde olduğu gibi kasım ayı için de AKM'de temsil görünmüyor. Tadilat var sanırsam gişe de kapalı. Nedir AKM'nin akıbeti bilen-eden var mı?
0
peki
(30.10.08)
akm yıkılmıyor muydu?
0
mea maxima culpa
(30.10.08)
2 sene boyunca tadilat var. o da minimum sure.
0
la traviata
(30.10.08)
(4)

sözlüğe giremiyorum...

arpaci kumrusu
sözlük sayfası açılmıyor, açamıyorum, yapamıyorum, edemiyorum...bağlanmıyor, ne firefox'da ne de ie'de...bazen "HTTP1.1 SERVER HTTP/1.1 SERVER TOO BUSY TOO BUSY" diyor, bitek ben miyim, sorun bende midir ?aynı dertten müzdari olan başkaları da var mı?ya da ne bileyim "lan kafana taktığına bak, şöyle
sözlük sayfası açılmıyor, açamıyorum, yapamıyorum, edemiyorum...
bağlanmıyor, ne firefox'da ne de ie'de...

bazen "HTTP1.1 SERVER HTTP/1.1 SERVER TOO BUSY TOO BUSY" diyor, bitek ben miyim, sorun bende midir ?
aynı dertten müzdari olan başkaları da var mı?
ya da ne bileyim "lan kafana taktığına bak, şöyle şöyle yap, böyle böyle yap çiçek gibi açılır sözlük" diyen var mı?
0
arpaci kumrusu
(30.10.08)
yapcak bi şey yok server acaip yavaş, bende de baya bekleyince açılıyor..
0
erostrada
(30.10.08)
sanırım ddos atagı falan var
eger oyle biseyse onlemi falan yok uyanık webmaster nameserverdan surekli ip degistirerek kurtulmaya calısır.

ama kesin bi onlemi yok bildigim kadarıyla
0
hellcaraxe
(30.10.08)
ben ara ara görüntülüyorum. öğlenden beri ancak 5-10 tane entry yazıldı. hep aynı başlıklar duruyor saatlerdir. çok komik.
0
mea maxima culpa
(30.10.08)
nazar değmesin düzeldi galiba.
0
mea maxima culpa
(30.10.08)
(6)

Sokak kedisi - Kuduz ihtimali

kutuyusuk
bu soruyu sorduktan tam 48 saat önce sokakta gördüğüm bir kediyi mıncıklayıp sevme dürtüsüyle tahmin edebiledceğiniz gibi kediyi mıncıkladım. sevdim okşadım hatta tırnaklarımla sokak kedisini kaşıdım... neredeyse ısırıcaktım kediyi. hatta severken içime sokasım geldi. neden yaptım bilmiyorum. ama ya
bu soruyu sorduktan tam 48 saat önce sokakta gördüğüm bir kediyi mıncıklayıp sevme dürtüsüyle tahmin edebiledceğiniz gibi kediyi mıncıkladım. sevdim okşadım hatta tırnaklarımla sokak kedisini kaşıdım... neredeyse ısırıcaktım kediyi. hatta severken içime sokasım geldi. neden yaptım bilmiyorum. ama yaptım işte.

şimdi ben bu kediyi severken kedi çok garip hareketler yapmaya başladı. özellikel ellerime odaklandı. patileriyle ellerimi yakalayı ısırmaya çalıştı. ısırdı mı hatırlamıyorum. ama patileriyle ellerimi tırmaladı. tırmalarken kan falan göremedim. ama acıttı diyebilirim.

kediyi sevdikten sonra ellerimi sabunladım. tırnakarımı kesmekse 24 saat sonra aklıma geldi. kedinin hareketlerinin garip olması kedini kuduz olma ihtimalini aklıma getirdi. (kedi hareketlerinden hiç anlamam) acaba kedi kuduz olabilir mi? eğer kuduzsa bana bulaştırmış mıdır? kuduz kesin öldürür mü?

tüm bunlar 2 gündür kafamı inanılmaz meşgul etmekte. birkaç saat önce çıktım dışarı kediyi aradım oralarda mı diye bulamadım. bulsam da aynısından sokaklarda yüzlerce olma ihtimali var. şu paranoyak acize bi yardım edin. ne yapayım şimdi ben?
0
kutuyusuk
(30.10.08)
kanamadıysa bulaşmaz yüksek ihtimal. kuduz değil fiv vardır belki kedide.
0
mortifera
(30.10.08)
beni de gecen gun cirmaladi kedi. kanatti, boyle tirnaklarini gecirdi elime, kendimi zor kurtardim hayvandan :)

bi sey olmadi yani, bak hala burdayim ehehe
0
osuruklu
(30.10.08)
ormanlık arazide falan yaşamıyorsanız, mıncıkladığınız yaban kedisi falan değilse kedinin kuduz olma olasılığı çok düşüktür. bazı kediler fazla mıncıklanmayı sevmiyor, önceleri hoşlarına gitse de sonradan sinirlenip tırmalayabiliyorlar, ilk hedefleri de eller oluyor. bazen bunu oyun amacıyla da yapabiliyorlar.
ellerinizi sabunlayıp yıkadıysanız bir sorun yok.
0
zen spider
(30.10.08)
ne gibi garip hareketler? sadece bu saydıklarınız ise normal kedi hareketleri çünkü.
0
leylak sarabi
(30.10.08)
@leylak şarabına katılıyorum. normal hareketler onlar.

siz onu çok sevince o da oyun oynamaya başlamış sizinle. aha bakın benim elim de tırmık ve diş izi dolu. küçük yavru kedim yaptı az önce.

özellikle şehir merkezlerin kedi ve köpeklerde kuduz hemen hemen hiç yok. o yüzden veteriner kedilerime her yıl yapılması gereken kuduz aşısını yapmaya bile gerek görmüyor.

endişe etmeyin. zaten ısırmamış bile.
0
mea maxima culpa
(30.10.08)
kanamadıysa hiçbirşey olmaz. fiv de kediden insana bulaşan bir virüs değildir. 7 yıl boyunca fiv hastası bir kediye baktım. kedi büyük ihtimalle oyun olarak o hareketleri yapmıştır gibi geliyor bana 2 kedim var daha vahşiler. sokakta 20 ye yakın kedi bakıyoruz artık bakmadığım ellemediğim değişik hastalıklı kedi kalmamıştır. kuduz olan hayvanlar oyle hikayelerdeki gibi bianda delirip ısırıp çılgın gibi saldırmazlar ilk başta yanına yaklaşmanız bile mümkün olmazdı zaten. o saldırgan aşamada olunca hastayken zaten fiziksel olarak çok kolay ayırt edilir salya, gözlerin bugulanmış olması, düzgün yürüyememek vs. Bir ihtimal hani o da var kedi kuduz olmustur daha belirtileri başlamamıştır o zaman sizi ısırırsa olabilir. kediyi 10 gün gözlemlemek tavsiye edilir o zaman. ama tırmıkla bulaşması oldukça zor kuduzun. bir de nerede oturduğunuzu bilmiyorum ama büyük şehirlerde kuduz vakasına artık çok nadir rastlanıyor hatta uzun zamandır duymadım. anca ısırarak ve kanatarak olur zaten. en kötü boyle derisine inecek şekilde sevdiyseniz mantar kapılabilir bir sokak hayvanından o da zaten ertesi gune kabartı şeklinde ellerinizde vs hemen görülürdü olsaydı. korkulacak birşey de değildir bir ilaçla 24 saatte geçer. buraya aklıma gelen her detayı yazdım ki içinizde birşey kalmasın diye. paranoya yapmaya gerek yok, kedileri mıncırmaya devam ama dikkatli dikkatli =)
0
random blonde
(30.10.08)
(15)

eve siparislerde bahsis verilir mi?

armish
mc donalds'ti, burger king'ti, pizza hut'ti falan bunlardan eve siparis verdigimizde, gelen adama bahsis vermek gerekir mi? Genelde tek kisilik bir seyler verdigimden, en fazla 10 milyon civari oluyor siparislerim; adama 1 milyon versem, sanki bir acayip kaciyor falan.Ben de bazen veriyorum, bazen v
mc donalds'ti, burger king'ti, pizza hut'ti falan bunlardan eve siparis verdigimizde, gelen adama bahsis vermek gerekir mi?

Genelde tek kisilik bir seyler verdigimden, en fazla 10 milyon civari oluyor siparislerim; adama 1 milyon versem, sanki bir acayip kaciyor falan.

Ben de bazen veriyorum, bazen vermiyorum; ama hep ayni huzursuzluk. nedir adabi?
0
armish
(29.10.08)
zorunluluk yok, sonucta maaslari var.

ama misal 8,5 - 9 ytl lik falan bir sey aldim diyelim, 10 verip ustunu almiyorum.
veya tam 10 tuttuysa ben de sizin gibi veriyorum bozuk 1-2..

tamamen sizle alakali bir sey.
0
la traviata
(29.10.08)
bence %10 civarı vermek iyi olabilir. 10 ytl ise 1 ytl, 15 ytl ise 1.5 ytl gibi.
0
papado
(29.10.08)
tamam da armish o eleman sadece senin verdiğin 1 lira bahşişi almıyorki. günde onlarca yere gidiyordur. sürümden kazanıyor öyle düşün.
bence bahşiş vermelisin hiç vermesen daha iyi olmaz değil mi?
0
hollowlife
(29.10.08)
ben vermiyorum, tabi adam içinden küfredip gidiyorsa bilemem.

zaten adamlarda refleks mi olmuş ne, parayı alır almaz arkasını dönüp delicesine kaçıyor hepsi :)
0
spacetimereality
(29.10.08)
hayatta vermem ben bahşiş, öğrenci adamım zaten, o parasını kazanıyo. neyse efendim, içinizi rahatlatmak adına yemeksepetine girip siparişinizi getiren şubenin sayfasını açıp orada siparişi isteyeceğiniz bölgeye göre "minimum paket tutarı"na bakabilirsiniz. onun altını zaten yollamıyolar. fazlasını da vermeye gerek yok bence. yine de bahşiş hesabın %10'u kadar olcak derler(krizden sonra oran nasıl değişir bilemiyorum tabi:))..
0
jangara
(29.10.08)
ülkemiz kültürü gereği bahşiş vermeye gerek yoktur. bu da garip, rüşvetin normal olduğu memlekette bahşişe iyi gözle bakılmaz. batılı memleket adetlerinden olan bahşiş bizde de yaygınlaşmakla beraber bir sisteme oturmamış olması insanı güç durumda bırakıyor. bunun en uygunu alınan hizmet bedeli üzerinden %10 vermektir sanırım. ancak kimi müesseseler zaten garsoniye ücretini fiyata yansıttıkları için bahşiş lüzumsuzdur, böyle müesseseler de toptur.
0
tannhauser
(29.10.08)
nerede okudum tam olarak hatırlamıyorum; bir kurye anlatıyordu sanırım. Sipariş teslim etmek için kapıyı çaldıklarında karşılarına çıkan insanların geneli onlara acıyomumuş gibi tavır takınıyorlarmış, kafalarını önlerine eğerek mahçup bir portre çiziyorlarmış. harçlık alma yaşı geçmiş çocuklara bayram bahşişi verme zorumluluğu gibi bir mahçupluk. bu tavrın yerine "merhaba, nasılsın," gibi diyalog kurmayaya çalışışsa daha güzel olurdu. su ikram etmeyi teklif etmek, iki kuruş atmaktan daha insancıl bence. bahşiş meselesine gelince, bu insanlar düzenli olarak maaş alıyorlar, bahşiş zaten temel olarak gönüllülük esasına dayanır. siparişiniz çabuk geldiyse, cebinizde fazladan paranız varsa, iyi gününüzdeyseniz ya da kuryeye ilk görüşte aşık olmuşsanız çıkarır verirsiniz. vermezsenizde kimse bu yaptığın etik değildir diyemez.
0
thelepermessiah
(29.10.08)
bu gibi yerlerde elemanın bahşiş alacağı varsayılarak maaşlar düşük tutulur.

yani adamın maaşı var diye vermemezlik etmeyin. bir yemeğe 10 lira verdikten sonra 1 lira da servis elemanına verince fakirleşmeyeceksiniz herhalde. bu kadar cimrilik de bence ayıp.

bahşiş olayı bütün dünyada var. hatta yurtdışında garsonluğun bahşişlerden dolayı acayip karlı olduğunu duyuyoruz.

ayrıca çoğu yerde bahşişler toplanıp sonra paylaşılıyor. yani bir tek o garson veya eleman kazanmıyor. bütün garsonlar.

sadece bazı yerlerde bahşişi garsoniye adı altında yüzde 10 fiyatlara giydirilmiştir, orda vermeye gerek yoktur.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
ben genelde vermiyorum
0
desdinova
(29.10.08)
%10 civari bir sey verirsen iyi olur. 10 liralik yemegi ayagina getirtecek hic kimse fazladan bir lirayi veremeyecegini iddia edemez. Vermek istemiyorsan o baska. Ama versen iyi olur.

%10 da kaba hesab. Rahatsan daha fazla, sikisiksan biraz daha az verebilirsin. Yeter ki az da olsa bir seyler ver.
0
wpi
(29.10.08)
ben veriyorum ve normal olduğunu düşünüyorum. evet maaşı var, iyi kötü çalışan herkesin maaşı var ama hiç kimse de kolay geçinmiyor.

durumuna bağlı aslında, vereceğin ekstra 1-2 lira senin gırtlağından hatrı sayılır bir eksilmeye yol açacaksa, ucu ucuna denk getiriyorsan o kişiyle pek farkınız yoktur muhtemelen ve bahşiş vermeye gerek yoktur. ama 1-2 liranın hesabını günlük hayatta yapmıyorsanız bence bu durumda da yapmamak iyi olabilir.

tabi tuhaflık faktörü var, yani insan çekiniyor biraz haliyle. bu yüzden ben alacağım şeyin parasını ve vereceğim bahşişi toplu bir şekilde bir yere koyuyorum, gelince adama tek hamlede verip teşekkür edip iyi akşamlar diliyorum (yani bu yemeğin parası al bu da sana bahşiş ehe ehe iyisin hadi demiyorum). Atıyorum eğer 9 liralık bişey aldıysam da 10 lirayı verip teşekkür edip hemen iyi akşamlar diliyorum (evet hep akşamları istiyorum yiyecek bişeyler).

öyle yani. kafasına kakmadan vermek lazım imkan varsa, cebinizdeki bozukluğun kaç para olduğu konusunda bir fikriniz yoksa eksilmesi bişey ifade etmez herhalde. Kuruş sayıyorsanız vermeyiniz tabii. Gönül işi...
0
kurukafa
(29.10.08)
ben vermiyorum. kimse vermezse ne böyle bir talep olur ne de işveren maaşı düşük tutar. işverenin ödemekle mükellef olduğu maaşa niye ben ortak oluyorum ki? hem ürünü satın alıyorum hem de maaşlı elemanının maaşını ödemeye işverenle ortak oluyorum. mantığım almıyor.
0
cha
(29.10.08)
1ytl'yle zengin olmam ama ben de vermemek taraftarıyım (bazen vermem gerektiğini hissettiğim oluyor, veriyorum. neden veriyorum? daha iyi muamele görmek için, işimi gördürmek için, kıyak yapılabilsin diye, velhasıl "daha iyi" olması için malın/hizmetin. o zaman nedir? bahşişle rüşvet arasında çok ince bir çizgi vardır. bağlamsal olarak bakıldığında da benzer kökenlerden türediği gözlemlenir. benim inancım bu. ha bahşiş düşmanı mıyım? değilim dediğim gibi, arada veriyorum.)

bir de kayıtdışıya hizmet ediyor sizin için önemi varsa, heheheh.
0
boshi
(29.10.08)
verdim gitti.
0
🌸armish
(29.10.08)
ben bahşişi bol verme taraftarıyımdır.getiren eleman ikinci sefer benim adresimi gördüğünde son sürat geliyor.çoğu seferde ekstra bedelsiz ürünlerle geliyorlar.keza gittiğim yerlerde de ilk seferde verdiğim yüksek bahşiş ikinci seferde yol su elektrik olarak geri dönüyor.sonuçta bahşişi alan elemandır giren çıkan patronadır.evet muhterem bir insanım.

hatta zamanında kaldığım bir otelde bahşiş verdiğim bir eleman şu anda istanbul da 5 yıldız otelin ön büro müdürü olmuş.oraya gittiğimde tanıdı beni.halihazırda otelde çok komik ücretler karşılığında kalabiliyorum.

bahşiş iyidir.
0
cizgilipijama
(29.10.08)
(12)

eski sevgili suali - gerçekten ne kadar orjinal bir mevzu!!! -

kafamdaki tilkiler
Şimdi bu sualim "gönül mevzusu" kadar basit bir konu gibi gelecek ama aslında pek öyle değil. Ekşi duyuruya girip başka rumuz aldıracak kadar hayatımı etkilemekte.Bundan 1.5 sene kadar evvel 3+ sene beraber olduğum kız arkdaşımdan sadece kendi hatalarım nedeniyle (epey büyük hatalar) bir daha bir ar
Şimdi bu sualim "gönül mevzusu" kadar basit bir konu gibi gelecek ama aslında pek öyle değil. Ekşi duyuruya girip başka rumuz aldıracak kadar hayatımı etkilemekte.

Bundan 1.5 sene kadar evvel 3+ sene beraber olduğum kız arkdaşımdan sadece kendi hatalarım nedeniyle (epey büyük hatalar) bir daha bir araya gelemeyecek şekilde ayrıldık. O kendi hayatına devam etti, 1 seneye de yakın ne görüşüyoruz ne konuşuyoruz.

Arada kendi hatalarımı anladım, çok pişman oldum. Ama dönüşü yoktu (bundan eminim) Bitti gitti yani.

Zaten zor bir sene geçiriyor olmamın etkisiyle -afedersiniz- kafayı hafiften de çizdim. Ana mevzu bu olsa da, yanına eklenenler sağolsun, 6 ay boyunca (epey)ağır ilaç ve psikiyatr tedavisi gördüm. Sonrasında psikiyatrı ve ilaçları yavaş yavaş kendi isteğimle bıraktım, ki zaten büyük bir faydası olduğunu sanmıyorum.
Unuturum, unuturum diye bekledim. Olmadı. Kendimi artık eskisi kadar fazla öldüresiye suçlamasam da, yine bir köşede hep kaldı. (Eşek kadar da adamım, öyle 17-18 yaşında da değilim, kendime bile garip geliyor.)

Gün içinde eskisi kadar çok düşünmüyorum. Her saniye aklımda değil. Günlük hayatıma devam edebiliyorum, lakin neredeyse her gece hala rüyamda görüyorum;

Normal ve ufak bir sorunmuş gibi gelebilir de, sabah kalktığımda hakikaten şaftımı kaydırıyor bu benim. Zaten rüyalardan fazlasıyla etkilenen bir tipim, rüya ile gerçeği birbirinden ayırt edemediğiniz o 3-5 dakika bazen günümün yarısını yiyebiliyor.

Yeni bir ilişkiye başlayamıyorum. Bu şekilde zaten başlanmaz.
Arkadaşlarıma anlatamıyorum. Çünkü -afedersiniz- kafalarını aylar boyunca fazlasıyla siktim. Bana bu konu hakkında bir şey sorduklarında "oooo, bitti gitti yahu..." tarzında cevap veriyorum genelde, iyiyim diyorum.

Psikolog veya psikiyatr ile artık işim olmaz. Bunlar biraz seçenek dışı. Ama yani, artık en azından, her gece rüyamda görmek istemiyorum. Bilinçaltımdan çekip çıkarmak, olmamış gibi devam etmek, silip atmak istiyorum. (ve bunu da ilaç kullanmadan yapmak istiyorum)

1 seneyi geçti hala hala hala aklımda. beraber olmayacağımıza da eminim bir daha, öyle bir umudum da yok. kafayı yiyeceğim. her gece her gece rüyada...

var mıdır bir yolu? neredeyse her şeye açığım? normalde zırvalık olarak göreceğim şeyler bile mantıklı gelecek şu an yani.

(daha 1 saat önce uyandım ve yine rüyamdaydı, buna istinaden gaza gelip soruyu yazabildim)
0
kafamdaki tilkiler
(29.10.08)
bi geyik vardır ya, birini unutmak için birlikte olduğunuz sürenin yarısı kadar zaman geçmesi gerekir diye. çok da geyik diyl aslında.
hem sayılı gün çabuk geçer :)

bence insanlardan size "e bi daha deneyin?" gibi bir tavsiye gelmesini beklemeyin. yani eğer bilinç dışı olsa da böyle bir düşünceniz varsa, ki olabilir, doğaldır, ama ne yazık ki sağlıklı olmaz. denenmişi denemek pek bi işe yaramıyor ne de olsa.

üstelik diğer taraftan yaşadığınız gayet normal bir süreç. 1 sene çok da uzun bi süre sayılmaz yaşadığınız ilişkinin uzunluğu ve yoğunluğu söz konusu olduğunda. ancak saplantı haline gelmememesi için kendinizi şartlamanız gerek. bittiğine inandırmanız, başkalarıyla birlikte olabileceğinize inandırmanız, dünyada gerçekten size uygun ve aynı ya da daha güzel bir ilişki kıvamını yakalayabileceğiniz başkaları olabileceği fikrini kabul etmeniz. boktan bi durum evet. minimum hasarla nasıl atlatabilirim sorusunun cevabı ise aslında sadece sizde. zihni meşgul etmek ise tabi ki en iyi şey. üstelik zırva da diil. bakınız: (bkz: amigdala/@insensitive) beyninizi biraz oyuna getirin kısaca :)
0
insensitive
(29.10.08)
çözüm bizde değil sende. ne desek boş. ya yeni kız, ya da yoğunlaşabileceğin bir hobi bul. kelebek etkisi, itörnıl sanşayn of dı sıpotles maynd izle iyice moralin bozulsun.
0
cha
(29.10.08)
belki de sadece bir takıntı olmuştur artık kendisi senin için. zira aşk, sevgi, tutku gibi duyguların bu kadar uzun ve bu kadar yoğun yaşanacağına inanmıyorum.

ben olsam, sorunun üzerine giderdim. kendisi ile konuşma, görüşme şansın varsa konuş, görüş derim hatta. yeniden bir ilişkiye başlayın demiyorum, zaten bence de olmaz. ama en azından ara sıra vakit geçirince, takıntı yapmaya değmeyecek biri olduğunu anlayabilirsin.

geçmiş zaman oldu, bi keresinde ayrıldığım sevgilim ile bir kaç kez görüşmüştüm de ayrıldıktan sonra. hala seviyordum ve fakat en son gördüğümde artık sevmediğime karar vermiştim mesela. böyle bir aydınlanma anı yaşarsın belki de, kimbilir?
0
mavikedi
(29.10.08)
bu rüya mevzu çok kötü. insan feci etkisinde kalıyor.

psikoloğa gitmem artık, arkadaşlara da anlatamam, sevgili de hikaye oldu diyorsunuz ve pek seçenek kalmıyor.

o zaman öncelikle bir hobi bulacaksınız. misal resim dersi, misal dans dersi bunlar güzel şeyler. evden çıkmanızı sağlar.

bir de puzzle öneriyorum. 1000lik, 1500lük bir puzzle alın. feci şekilde beyni boşaltıyor, insan dünyayı unutuyor yaparken.

benzer şeyler bulabilirsiniz.

veya haftanın uygun bir günü çocuk esirgeme kurumuna gidin, ordaki yavrulara yardım edin. biraz çıkın bu çemberin içinden.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
neyle geçer bilmem de 1000lik puzzle ile geçeceğini sanmam pek.
0
mortifera
(29.10.08)
bir erkek olduğunuzu varsayarak yazıyorum,

madem aradan 1,5 sene geçmesine rağmen unutamadınız, madem yaptığınız hataların farkına vardınız eski sevgilinizi bundan haberdar edin derim. yalnız telafi etmek gibi bir niyetiniz varsa arayın tabi ki. sadece konuşup, kendinizi rahatlatacak ve belki aynı hataları yapmaya devam edecekseniz bu işleri daha da berbat eder. ilk önce iyi niyetle kabul edilecek olan görüşme teklifiniz, aynı sorunlar devam edecek olursa mutlaka laf sokmalara karşılıklı birbirini yıpratmaya dönüşecektir.

tabi burada kızın bu 1,5 sene içersinde neler yaşadığı, hayatına birinin girip girmediği de çok önemli. eğer böyle bir durum yoksa, ne olursa olsun mutlaka görüşme teklifinizi kabul edecektir. başka hiç bir sebebi olmasa bile meraktan kabul eder insan. ve bir erkeğin hatasını anlayıp telafi etmeye çalışması bir kadın için her zaman önemli bir referanstır. o zamanlarda yaşadığınız kötü durumları anlatırsınız, üzgün olduğunuzu söylersiniz ve bundan sonrasında çaba harcayacağınıza ikna edersiniz. denenmişi denemek evet akıl karı bir iş değil genelde ama istisnai durumlar her zaman vardır. denemeye değer bence...

diyelim ki, tekrar yapamayacağınıza karar verdiniz sonuçta. konuştuğunuz için rahatlayacak, en azından ileride hala yapabileceğiniz bir şeyler varken yapmadığınız için pişman olmayacaksınız.

son olarak "hayır benim niyetim kesinlikle tekrar denemek, telafi etmek değil" diyorsanız, bol bol film izlemenizi ve kitap okumanızı öneririm. dizi de olur. maksat gerçek hayattan soyutlanmaksa ard arda izlenen filmler diziler bunda gayet başarılı olmanızı sağlıyorlar.

geçmiş olsun ve kolay gelsin.
0
kizillik
(29.10.08)
Hipnoz ile unutulur mu ki? Tam bilgim yok bu konuda ama bilinçatlından silmek falan deyince direk o geldi aklıma...
0
inugard
(29.10.08)
bir daha beraber olma umudunuz olmasa da en azından içinizi dökmek amacıyla konuşmayı deneyin bence. ayrıldıktan sonra yaşadıklarınızı duygu sömürüsü yapmadan anlatın (şu an yapıyorsunuz diye demiyorum yanlış anlamayın arada çok ince bir çizgi var da ondan söyledim). onun neler yaptığını, mutlu olup olmadığını, hayatında bir insan olup olmadığını vs. öğrenin, konuşun yani her şeyden. tabi tekrar bir araya gelmek ikiniz için de makul bir çözüm olursa o da ayrı bir güzel olur ancak öyle bir beklenti olmadan uzun uzun konuşmak iç dökmek bence bir nebze yardımcı olur diye düşünüyorum.

konuştuktan sonra da güzel şarkılar eşliğinde hayaller kurarsınız, geleceğinizle ilgili iyimser hayaller, bir hobi olsun iş olsun kendinizi yoğunluğa kaptırırsınız biraz, bi süre sonra bi bakarsınız her şey yoluna girmiş. umarım bir an önce olur, kolay gelsin.
0
thejester
(29.10.08)
@thejester önerisi güzel.

rica edin karşılıklı oturun konuşun. belki söylemeyip içinize attığınız şeyler yüzünden bu kadar çok rüya görüyorsunuzdur. bunları ifade edince ortadan kalkabilir.

rüyalar sonuçta yaşanmamış şeyleri yaşamak için görülür. gerçek hayatta eksik kalan şeyleri tamamlamak için.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
insan bir şeylerle ilgilenince hakkaten acısı hafifliyor. ya kız arkadaşını karşına al bi konuş, derdini anlat. en azından vicdan azabın hafifler ya da reddederse olmayacağını iyice görürsün. ya da hiç konuşma ve hobiler bul. ne bileyim dans kursuna git, tiyatroya git, konserlere git, evde yalnız kalma yani.
senin kadar olmasa da ben de kötü dönemler yaşadım. vidan azabı+kötü olaylar üst üste geldi. bu süreçte çalışıyor olmasaydım eminim kafayı yerdim. ama işte olmam çok fayda sağladı.
hobi bul, bir şeylerle ilgilen. hiç olmadı alışverişe çık.
0
oceano
(29.10.08)
kafanızı meşgul ederek en azından gün içinde onu düşünmekten kendinizi alıkoyabilmeniz mümkün tabii. Gece rüyalarınıza girmesi bence gün içinde farkında olmadan onu düşünmeyi geri plana atıyor olmanızdan olabilir, mesela ben etkilendiğim ancak fazla dile getirmediğim olaylarla çoğunlulla rüyamda boğuşurum, sabah kalktığımda fark ederim aslında ne kadar çok kafama takıldığını.
Hobi bulmak, spor yapmak, arkadaşlarla bol bol takılmak vs. en azından başka şeylere kanalize eder sizi ancak tamamen unutabilmenin kesin bir çözümü yok tabii. yukarıda söylenen "eski kız arkadaşınızı karşınıza alıp konuşun" önerisi iki ucu keskin bıçak gibi. İyi ihtimalle onu görür, onunla içinizden geçenleri paylaşınca belki içten içe çektiğiniz vicdan azabı ya da pişmanlık da hafifler, söyleyecek bir şeyiniz kalamadığında da kafanızdan silinebilir her şey. Ancak onun hayatında biri varsa, ya da gördüğünüzde tekrar ondan etkilenir, onu hala sevdiğinizi filan fark ederseniz işiniz daha zorlaşabilir. Bazı insanlar işi son noktasına getirince arınırlar. Sizin için de bu konuda işin son noktası onunla asla olamayacağınızı görmek, ama burada "birlikte olamamak"tan kastım artık ona karşı eskisi gibi bir şeyler hissetmediğinizi anlamanız ya da değiştiğini, artık aynı dili konuşamadığınızı fark etmeniz demek. Bu durumda tamamen aklınızdan çıkartabilirsiniz onu ancak eğer görüşürseniz ve hiçbir şeyin değişmediğini, onun hala sevdiğiniz kişi olduğunu anlarsanız daha fena:)
Kendisinden ne kadar haber alabiliyorsunuz bilmiyorum ancak hayatında biri var mı yok mu, mutlu mu değil mi bilmeden bu görüşmeyi yapmak cesaret ister. Keşke hiç "bir dahası olmaz" durumunuz olmasaydı ama madem var, o zaman üstesinden gelmek için kendinizi zorlayın. Rüyalarınıza giriyorsa girsin, karşınıza yeniden aşık olacağınız biri çıkmadan eski kız arkadaşınızı tamamen silmeniz mümkün değil bence. "Gidin başkasını bulun" çok sığ ve anlamsız bir öneri, dolayısıyla hiç bu konuya girmicem, şanslıysanız karşınıza yeni bir başlangıç yapmanızı sağlıyacak biri çıkar, ama bu da bekleyerek ya da umut ederek olmuyor. En olmadı sakin sakin oturup içinizden, aklınızdan geçenleri kağıda dökün. Bir sayfa, üç sayfa, on sayfa neyse. Bilinçakışı ile aklınıza bu konuda gelen her şeyi yazın, belki farkında olmadan geriye atmaya çalıştıklarınız da çıkar ortaya ve bir nebze rahatlarsınız. Hemen herkes böyle süreçlerden uzun ya da kısa zamanlı olarak geçiyor, bence en önemlisi kendinize bu hakkı vermeniz, saçma sapan gün geçirme çabaları ile kendinizi daha da yormamanız.
0
think martini
(29.10.08)
ne unutmak ne de hatırlamak zorunda degilsin ama
sanirim daha fazla da bununla birlikte yasamak da stemiyorsun diye algiliyorum yazdiklarindan
sadece ama sadece kendini affetmek icin eski kiz arkadasindan af dile ve artik kendini affet
yaptiklarini bir daha yapar misin düsün
pismanliktan, takintiya dogru yol alma
unutamadıgın ne ya da sürekli hatırladıgın sey
hayatinin tama merkezine koymani saglayan duygu ne
yoksa gercekten içinde patlayacak gibi görünüyor
zira sadece gönül mevzusundan uzaaaak duruyor buradan bakinca
istersen buraya yazmaya devam et
istersen baska yerlere ama iyice irdele kendini
yoksa ben de uzunca bir süre unutmadim, unutmayi da pek denemedim (rüyalar,anilar,sarkilar tam bir melankoli,ani ağlama krizlerifalan filan)
ama yine de hayatima kattiği dayanlmz ağirliktan kurtulmayi da istedim ama daha fazlasina izin vermedim
sen daha derinlerinde baska yerlere de sizmasina izin vermissin
0
gdduman
(30.10.08)
(4)

dermatolog olayı

cy7
Şimdi arkadaşlar durum şöyle: 1.Karma bir cildim var, işte T bölgesi yağlı(oldukça), yanaklar kuru. Genelde hep küçük sivilceler oluyor alnımda, arada da 4-5 büyük sivilcem çıkar. Sırtımda bir türlü geçmeyen sivilcelerim var, saçlarım da yağlı, hergün yıkamak zorunda kalıyorum. Doktora gitmek istiyo
Şimdi arkadaşlar durum şöyle:
1.Karma bir cildim var, işte T bölgesi yağlı(oldukça), yanaklar kuru. Genelde hep küçük sivilceler oluyor alnımda, arada da 4-5 büyük sivilcem çıkar. Sırtımda bir türlü geçmeyen sivilcelerim var, saçlarım da yağlı, hergün yıkamak zorunda kalıyorum. Doktora gitmek istiyorum ilaç kullanmak için ama giden arkadaşlarım(özellikle roaccutane vs kullanan), ne işin var, o kadar değil, abartıyosun, boşuna gitme falan diyorlar. 25 yaşında hala sivilceli olmak da güzel bişey değil ama. Doktora gitsem gerçekten sallamaz mı beni?
2.Yaz-kış çok terlerim. Hergün duş alsam da, devamlı deodorant vs. kullansam da, deotak vs dahil herşeyi denedim, devamlı terliyorum. İşin kötüsü her giydiğimi yıkamak zorunda kalıyorum.Nasıl kurtulsam bu dertten?
0
cy7
(29.10.08)
kendi tecrübelerimden yazıyorum sana şimdi.

benim de hassas ve alerjik ve de tarif ettiğin üzere karma bir cildim var.saçlar da aynen dediğin gibi.

doktora gittim ben zamanında içinde antiibiyotikli ilaç olan eczanede yaptırılan solüsyon vermişti, bir süre kullandım iyi geldi. ama o kısıtlı bir süre kullanılabiliyor.

cildin için piyasadaki uyduruk markaları kullanma derim ben. misal ben clinique kullanarak cildimi kötü duruma getirmiştim. sonradan güzellik merkezinde cilt bakımı artı özel ürünle uzun sürede düzeldi.

kaliteli bir güzellik merkezinde 2 ayda bir filan cilt bakımı yaptır. ve onlarda olan özel ürünler var, onları kullan. mesela ben amerikadan gelen bir ürün var onu kullanıyorum. dermatologic cosmetic laboratories ismi.

bunun dışında sadece cilt bakımı için üretilmiş ürünler var, biraz pahalılar ama tekin acar-sevil parfümeri filan oralarda bulunan, ordaki uzmanlar tavsiye ediyor. onlardan al derim. yani böyle makyaj malzemesi üreten markaların cilt bakımlarını değil, sadece cilt bakım ürünü üreten markaların ürünleri.

yağlı saç için yine doktorun tavsiyesini söylüyorum, ki ben çok faydasını gördüm. öyle her gün yıkamıcaksın. ne kadar çok sık yıkarsan o kadar çok yağlanıyor.

doktorun tavsiyesi üzerine ben o günden beri haftada 2 kere saçlarımı yıkıyorum. ilk başlarda çok zor oldu her gün yıkanmaktan 3-4 güne geçiş ama bir kere alıştıktan sonra saç yağlanmıyor artık.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
anlattakların dogruysa eger, cildin ile ilgili saglık sorunların var demektir. vakit kaybetmeden cildiye uzmanına gorun derim. anormal bir durum gibi geldi bana.
0
scp
(29.10.08)
karaciğerinde bi sorun olabilir mi? cok alkol tuketiyorsan falan. bence doktora git.
0
likeinme
(29.10.08)
alkol de pek kullanmam ama karaciğer falan diyip korkuttunuz beni şimdi :)
bi de kan testi falan ister mi her doktor? yaptırmasak olmaz mı?
0
🌸cy7
(29.10.08)
(2)

Hazır alfredo sos

question
Acaba istanbulda hazir (hani marketlerde sise kavanozlarda satilan makarna soslarindan) alfredo sos bulabilecegim yer var mi? amerika'da almistim barillaydi galiba markasi. ama turkiye'de barilla'nin alfredo sosu yok...
Acaba istanbulda hazir (hani marketlerde sise kavanozlarda satilan makarna soslarindan) alfredo sos bulabilecegim yer var mi? amerika'da almistim barillaydi galiba markasi. ama turkiye'de barilla'nin alfredo sosu yok...
0
question
(29.10.08)
gece gece yazarak canımızı çektirdiniz valla.

dikkat ettiğim en çok sos macro marketlerde oluyor.

bir de böyle bebek şarküteri filan gibi özel yerlere bakarsanız onlarda özel getirilmiş olabiliyor. aha buraya yazıyorum orda geçen türkiye'de artık satılmayan ferrero rafaello buldum aldım.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
macrocenter'a bakmistim yoktu galiba orada. belki dediginiz gibi yerlerde olabilir bakmak lazim. tesekkurler...
0
🌸question
(31.10.08)
(10)

Para temizlemek

yapyat
Bavulun içinde bir kısım paranın yanında duran diş macunu patlamış. Bu olay sonucunda elimde yüzeyinin neredeyse tamamı diş macunu kaplı bir miktar para var. En güzel nasıl temizlerim ben bunları? Sadece suyla temizlersem esnaf beni kalpazan diye damgalar mı?
Bavulun içinde bir kısım paranın yanında duran diş macunu patlamış. Bu olay sonucunda elimde yüzeyinin neredeyse tamamı diş macunu kaplı bir miktar para var.

En güzel nasıl temizlerim ben bunları?

Sadece suyla temizlersem esnaf beni kalpazan diye damgalar mı?
0
yapyat
(28.10.08)
parayı çok yıpratmadan biraz temizle. bankaya götür ve onlar merkez bankasına veriyorlar.
0
mea maxima culpa
(28.10.08)
yıka, nazikçe. bir şey olmaz.
sadece son tatilimde dalgınlık nedeniyle 5-6 defa parayla denize girmiştim, poroplem olmadı.
0
agk
(28.10.08)
ben pantolonlarımın cebinde çok unutuyorum paralarımı çamaşır yıkarken, hepsi pırıl pırıl ve sağlam çıkıyorlar makineden. bilinçli olarak yıkanınca da bir şey olmaz bence.
0
inkey
(28.10.08)
evet, pantolon cebinde çamaşır makinesine giren para (ne hikmetse) gıcır gıcır çıkıyor..
0
te cetveli dyr
(28.10.08)
bekle. bekle ki macun kurusun. sonra parayı buruşturunca hepsi dökülür. ya da hepsini bi pantolonun cebine koyup çamaşır makinesine at gıcır gıcır olsunlar. hangisi daha iyi sonuş verir diye merak ediyosan yarısını kurut yarısını da makinede yıka.
0
Poly
(29.10.08)
para kağıttan yapılan bir malzeme olmadığı için çok korkmanıza gerek yok. ama yine de kağıt değil lan bu pamuk demeyin nazikçe temizleyin.
0
deadstar
(29.10.08)
amerikan filmlerindeki gibi kuru temizleme makinalarında damgalı paraları yıkayarak temizleme yöntemini deneyin.
0
alkolik imam
(29.10.08)
denemiş değilim ama geceden suya basmak işe yarar gibi geliyor.
0
jangara
(29.10.08)
paraları gevşek bir şekilde toplayın. pamuk veya penyeden yapılmış bir kese veya t-shirt içine koyun ve sıkıca sarın -paralar dışarı çıkmasın-. çamaşır makinasının içine normalin yarısı kadar deterjan koyup en kısa programda 40 derecede yıkayın. Ütülemeyein, sıcakta rengi değişebilir :(
Denenmis ve garantili temizlik yöntemidir. Yine de sorumluluk kabul edilmez. Bankaya da -mantıklı ve kafası çalışan bir memur ile muhattap olmak kaydı ile- kalpazan veya kaçakçı muamelesi görme tehlikesini de göze alarak gidebilirsiniz.
0
paramedic
(29.10.08)
EK NOT: Banka Ziraat Bankası olmalı
0
paramedic
(29.10.08)
(9)

türkiye'den kullanılamayan internet siteleri

mea maxima culpa
merhabalar,türkiye'den kullanılamayan internet sitelerine giriş yapıp kullanmamızın imkanı var mıdır? örneğin pandora.com. sözlükte bir yol anlatılmıştı ama yapamadım gerçeği söylemek gerekirse.
merhabalar,

türkiye'den kullanılamayan internet sitelerine giriş yapıp kullanmamızın imkanı var mıdır? örneğin pandora.com.

sözlükte bir yol anlatılmıştı ama yapamadım gerçeği söylemek gerekirse.
0
mea maxima culpa
(28.10.08)
comptrol
(28.10.08)
denediğin yöntem bu mudur bilmiyorum ama, bu baya iyi. şu anda bende böyle bağlanıyorum. ama firefox lazım.

sozluk.sourtimes.org
0
asfalt
(28.10.08)
bu programı yükledim de, çalışıyor. bir garip oldu internet bağlantısı. çok yavaş bağlanıyor? nedendir? normal midir.
0
🌸mea maxima culpa
(28.10.08)
derdimi yanlış mı anlattım ben acaba?

yasaklı sitelere girmek değil amacım.

amacım şudur mesela bazı siteler var biz amerikadaki insanlara hizmet veriyoruz. copirayt, mopirayt diyorlar.
0
🌸mea maxima culpa
(28.10.08)
hotspot shield yükledim, pandora.com'a girdim.

ingiltere'den bağlanıyorsunuz, ingiltere'ye hizmet veremiyoruz diyor?

amerika'dan ip alamıyor muyuz?
0
🌸mea maxima culpa
(28.10.08)
şöyle bir şey var ama denemedim:
www.iprivacytools.com
ama ücretli meret...

Oradaki anahtarımız "IP Changer" sonrası size kalıyor.
0
late viper
(28.10.08)
@late viper teşekkürler.

paralıymış o program da.
0
🌸mea maxima culpa
(28.10.08)
@asfalt evet orda anlatılanı denemiştim, ama belki de bu konularda tecrübesiz olduğum için beceremedim.
0
🌸mea maxima culpa
(28.10.08)
senin icin upload ettim ve linkini mesaj ile gonderdim.
zamaninda kullandigim bir program. istedigin bir ülkeden ip alip kullaniyorsun.
umarim calisir. uzun zamandir kullanmiyordum cunku.
0
trimpot
(28.10.08)
(6)

(.bin) uzantılı dosyalar

goodbyecruelworld
hangi programla açabilirim?
hangi programla açabilirim?
0
goodbyecruelworld
(27.10.08)
iso okuyan programları dene derim tamamen kulaktan dolma bilgiyle.
0
teritori
(27.10.08)
Alcohol 120%, Nero... tabi *.bin demek binary dosyası demek, her şey için kullanılabilir. cd image dosyası değilse matlab ile filan da açabilirsiniz.
0
papado
(27.10.08)
bin dosyası farklı türlerde olabilir ama büyük ihtimal ile daemon tools açacaktır.
0
desdinova
(27.10.08)
geçen vlc player ile açtım ben. gayet güzel filmi de seyrettim.
0
mea maxima culpa
(28.10.08)
mea dosya zaten vlc iconu ile karşıma çıkıyor ama açılmıyor... codec falan mı istiyor nedir olay?
0
🌸goodbyecruelworld
(28.10.08)
sanal disk dosyası ise, daemon tools ile açabilirsiniz.
0
edge_nabby
(28.10.08)
(4)

minibüste ayakta durmak

enter saltman
sözlükteki minibüs entrylerinde ayak durmanın falan yasak olduğunu yazıyorlar bu yasak hala devam ediyor mu?
sözlükteki minibüs entrylerinde ayak durmanın falan yasak olduğunu yazıyorlar bu yasak hala devam ediyor mu?
0
enter saltman
(26.10.08)
minibüslerde tabela olur girişte yukarda ayakta ve oturan yolcu sayılarını belirten bu sayılardan fazla yolcu almak yasaktır.Küçük olan magirus marka sanırım olanlarda oturan yolcu dışında yolcu alması normalde yasaktır yani evet hala devam ediyor.
0
buffy de vampir sayilir
(26.10.08)
bu yasak var ama artık takan yok.
0
deckard
(26.10.08)
ayakta durmak yasak değil de ayakta yolcu almak yasak. yakalanırsan sana bişey olmaz :)
0
hububrad
(26.10.08)
o yasak Ankara'da geçerli :))

istanbul'da çok nadir.
0
mea maxima culpa
(27.10.08)
(9)

eski dergi aboneliği

bordeaux
böyle bir site vardı. duyuruda da görmüş olabilirim ama aradım bulamadım sitenin adını. eski sayılı dergilere (eski derken 1-2 ay geriden geliyordu) abonelik sağlayan bir siteydi. neydi?
böyle bir site vardı. duyuruda da görmüş olabilirim ama aradım bulamadım sitenin adını. eski sayılı dergilere (eski derken 1-2 ay geriden geliyordu) abonelik sağlayan bir siteydi. neydi?
0
bordeaux
(26.10.08)
Yaklaşık3-4 yıl kadar önce aboneydim bu sisteme.
İşleyişinden bahsedeyim ben de;
Dergiler 1 ay geriden takip ediliyorlar. Size bu ayın değil geçmiş ayın dergisi getiriliyor. Ve paket olarak abone oluyorsunuz. 5 dergi seçip sisteme bu şekilde dahil olabiliyorsunuz. Fiyatıda normal aboneliklerin %50 ile %60 fiyatı aşşağısında.
0
alkolik imam
(26.10.08)
e adres? bilgi?
0
brkylmz
(26.10.08)
feci karlı bişiymiş bu. bütün dergiler var mı? hemen abone olalım.
0
mea maxima culpa
(26.10.08)
davidian82
(26.10.08)
oha diyorum. aylık minimum 12 liralık bir abonelik yapmak gerekiyormuş.

daha neler hani kar edicektik?
0
mea maxima culpa
(26.10.08)
e kârlı işte yine de. yarı fiyatına, üstelik ücretsiz kargo. tek dergiye abone olma imkanı olsaydı kargo parasını müşteriye ödetirlerdi, bu durumda da bu iş karlı olmazdı...
0
yazark
(26.10.08)
ama işte bütün dergiler yok ki? misal sinema dergisi olsaydı en azından bir tane onu da dahil eder paketi tamamlardım. bir tane bile sinema dergisi yok.
0
mea maxima culpa
(26.10.08)
nasıl bir hevesle daldım. site daha açılmadan, express, roll, toplum ve bilim, tarih ve toplum, toplumsal tarih, doğu-batı hepiniz benimsiniz canlarım dedim. ama erken davranmışım. dandik dergiler varmış sadece!
0
tannhauser
(27.10.08)
@tannhauser ben de senin bahsettiğin dergileri istiyorum.

siteye mail attım. dedim dergi sayınız az. çoğaltma imkanı var mıdır?

cevap vermişler kopyalıyorum. ben de cevaben sinema, tarih dergisi filan olsun dicem. siz de yazın.
-----------------------------------------------------------------------------------------
Merhabalar,
Öncelikle önerileriniz için teşekkür ederiz.
Sistem Türkiye de çok yeni olduğundan tüm yayıncıların katılması doğal bir zaman alacaktır.
Şimdilik DB, Doğuş grupları ile başlanmıştır.
Abone olduğunuzda seçmiş olduğunuz dergileri değiştirme imkanınız bulunduğunu hatırlatmak isteriz.
İlginize teşekkür ederiz.
-----------------------------------------------------------------
0
mea maxima culpa
(27.10.08)
(6)

Çin işi

cumingsoon
Ey Bursalılar, Direk soruya daha doğrusu sorulara giriyorum hazır olun:1) Bursa'da çin restoranı ya da çin yemekleri yapan herhangi bir restoran var mıdır? Varsa nerededir?2) Çin restoranında ne yenmesi tavsiye edilir, hangi yemekler iyidir?
Ey Bursalılar,

Direk soruya daha doğrusu sorulara giriyorum hazır olun:

1) Bursa'da çin restoranı ya da çin yemekleri yapan herhangi bir restoran var mıdır? Varsa nerededir?

2) Çin restoranında ne yenmesi tavsiye edilir, hangi yemekler iyidir?
0
cumingsoon
(26.10.08)
2) noodle iyidir, güzeldir, başlangıç için idealdir.. ayrıca chop stick kullanmaya yeni başlayanları kastırmaz da zorluk olarak..
0
thefalloftekin
(26.10.08)
çin restoranında her şey yiyebilirsin. çorbadan tut, böreğe, pilava, erişteye, dana, tavuk ve balık yemeklerine kadar herşey vardır. tatlı ve salata da vardır.

korkmayın öyle tv deki gibi böcek kızartılmıyor çin restoranlarında. : ))onlar çindeki sokaklarda. bizdeki çin lokantasında bildiğin yemekler var.

sana değişik gelebilecek. tatlı ve ekşi soslu yemekler vardır. zaten bu da yemeğin adında bellidir nasıl bir yemek olduğu. tatlı soslu yemek sevmem dersen ısmarlama o yemekten.

tavuk yemekleri iyi olabilir, genelde bol sebzelidir. bademli tavuk güzeldir mesela. ama tabii bu yiyeceğin restorana da bağlı.
0
mea maxima culpa
(26.10.08)
general tso's chicken, tatlı ekşi tavuk filan çok çin yemeğine aşina olmayan insanlar için iyi. zaten bizim yediğimiz çin yemeğinin esas çin yemeğiyle alakası yok tabi de, neyse.
0
mortifera
(26.10.08)
çin değil ama japon ve tayland mutfağı için sui restaurant var. çekirge meydanına yakın. aşçıları iyi çocuklardır tanırım severim evlerine bol bol giderim :D ama hiç çin mutağı biliyorlar mı diye ayrıca sormadım.

noodle çine özgüdür ama genel olarak uzakdoğulular bayılır. tadı da güzeldir ama chop stick ile kullanmak konusunda aynı fikirde değilim beni zorlamıştı şahsen.

onun dışında restaurant'ta servisi var mı emin değilim ama tom yam (tayland çorbası) pek lezizdir, tavuklu olursa iyice güzeldir. hatta arada ben evde kendime yaparım.

çiğ et konusu size kalmış ilk seferde bulaşmazsanız daha iyi, zira wasabi ve soya sosu gerektirecek bir durum ve insanın damağı alışık olmayabilir her zaman.

bir de çin mutfağı fazlasıyla geniş, ilk önce tadını sevebileceğin tavuk benzeri şeylere yönel.

(bütün bunlara rağmen sui hafif kazıktır belirtmem gerekli)
0
alchoburn
(26.10.08)
Benim favorim çıtır ördektir. Crispy Duck. Her türlüsü yenir, şahanedir. Eğer restoran iyiyse tüm yemekleri güzeldir. Özellikle sosları güzeldir. Tatlı ekşi sos, sarmısak sosu, teriyaki sosu candır. Suşi ve türevleri (japon mutfağı oluyor orası ama çin restoranında da olur mutlaka) öyle herkesin seveceği türden şeyler değiller. Eğer açık büfe menü varsa en güzeli onu almaktır. Herşeyi denersiniz. Suşiyi de deneyin, tecrübe etmiş olursunuz. etrafında siyah şerit sarılı olmayan ve üzerinde somon balığı olanlar daha yenilebilir şeyler. suşi sosları wasabiyle zencefile dikkat etin çok acı ve yoğunlar.
0
neronas
(26.10.08)
pembe çarşının altında vardı eskiden.
0
theunforguven
(27.10.08)
(3)

Elektrik kesintisi

godless killing machine
Çekmeköy'de oturuyorum. Haftada en az üç sefer, gece 01:00, 02:00 civarında elektrikler gidiyor. 45 dakika ile 1 saat arası da gelmek bilmiyor. Bu gece saat 01:01'de gitti yine, tamı tamına 5 saat boyunca gelmedi!!Bunu nereye şikayet etmek gerekir? Derdimizi kime yanmak gerekir? Evdeki her türlü ele
Çekmeköy'de oturuyorum. Haftada en az üç sefer, gece 01:00, 02:00 civarında elektrikler gidiyor. 45 dakika ile 1 saat arası da gelmek bilmiyor. Bu gece saat 01:01'de gitti yine, tamı tamına 5 saat boyunca gelmedi!!

Bunu nereye şikayet etmek gerekir? Derdimizi kime yanmak gerekir? Evdeki her türlü elektronik aletin anasını avradını siktiler cart diye gidiyor elektrik. Harcanan zamanımıza da yazık. Periyodik olarak olmasa normal kesintiler, tasarruf falan der geçerdim ama artık resmen ibneliğine yaptıklarına inanmaya başladım. Orospu çocukları be.
0
godless killing machine
(26.10.08)
bizim mevkii, göztepe, de aynı sorundan muzdarip. ancak 3 yıldır!
gece saat 2 veya 3 oldu mu 15-20 dakikalık elektrik kesintisi yaşıyoruz ve kimse önceden bildirmiyor. bir gün iki gün eyvallah da, her zaman olur mu ya. bu kadar dakik olan bir şeyin hatadan kaynaklandığını düşünmüyorum.
0
head
(26.10.08)
ben bunun ozellikle yapildigini dusunmeye basladim. Head in de dedigi gibi, goztepe'de 3 yildir oluyor bu, bazen bir dakika, bazen 15-20 dakika boyunca kesiliyor elektrikler. Bir sekilde elektrik ve dogal gaz tasarrufu uygulatiyor sanirim tedas, ne de olsa pek cok elektronik cihaz elektrik kesilmesinden sonra yeniden calismiyor kendiliginden..
0
nooneatall
(26.10.08)
peki elektirik idaresini (eski deyimiyle :) aradın mı ne diyorlar? elektrik kesildiği an ara.
0
mea maxima culpa
(26.10.08)
(13)

ağzına kadar yemek, tatlı vs. dolu valiz havaalanında sıkıntı yaratır mı?

o s c a r
yarın bir haftalığına türkiye'ye geliyorum. dönüşte baklavasından, ezinesine sırf yiyecekten oluşan bir valizle dönmeyi planlıyorum. havaalanında sıkıntı yaratırlar mı ne bu böyle diye?erken soruyorum zira ben varır varmaz annem ile anneannem çalışmalara başlayacaklar:)şimdiden teşekkürler.edit: fra
yarın bir haftalığına türkiye'ye geliyorum. dönüşte baklavasından, ezinesine sırf yiyecekten oluşan bir valizle dönmeyi planlıyorum. havaalanında sıkıntı yaratırlar mı ne bu böyle diye?

erken soruyorum zira ben varır varmaz annem ile anneannem çalışmalara başlayacaklar:)

şimdiden teşekkürler.

edit: fransa'ya döneceğim.

@mea maxima culpa, önerin için teşekkürler.
0
o s c a r
(24.10.08)
hangi ülkeye sokmaya çalışacaksın bunları, onu da yaz, belki tecrübesi olanlar ona göre yazarlar.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
Zamanında Almanya'ya giderken ben yapmıştım :) Pek bir sorun çıkmamıştı.
0
alkolik imam
(24.10.08)
oldukça çok aktarmalı bir yolculukla, İstanbul'dan Los angeles'a kadar börek, beyaz peynir ve zeytin dolu bir valiz götürmüştük biz. Bazı ülkelerde "valizlerde bulunması yasak unsurlar" arasında yer alıyordu yiyecekler, ama olay şöyle gelişiyor: - valizinizde X, Y, yiyecek, Q, W var mı? - Yok! - Buyrun!

bence şansını dene en kötü havalanında bir ziyafet verirsin ;p
0
zillosh
(24.10.08)
bu konularda hiçbir tecrübem yok, ama naçizane şunu tavsiye edeyim. hani böyle yiyeceklerin havasını alıyor ambalajlıyorlar ya, ondan yaptır. şarküterilerde yaparlar herhalde. koku ve akma dökülme sorunu kalmaz.
0
mea maxima culpa
(25.10.08)
@zillosh, valla fransa nevi şahsına münhasır, kendine göre kuralları olan bir ülke. eğer "valizlerde bulunması yasak unsurlar" listesi diye bir şey varsa kimi ülkeler için, fransa'da kesin vardır ve büyük ihtimal yiyecek de listede yer alıyordur. size sorun çıkmaması güzel, lakin böyle bir listenin olabilme ihtimali düşündürücü:)

@mea maxima culpa, tekrar teşekkür ederim. benim aklıma sittin sene gelmezdi bunu düşünmek, ama herhalde bizimkiler** biliyorlardır, bir şekilde ayarlarlar.
0
🌸o s c a r
(25.10.08)
bi sıkıntı olacağını sanmıyorum. thy'de check in'ci olarak çalıştığımda alıyorduk öyle bagajları, kimse almayın demiyordu.
0
ravioli
(25.10.08)
italya'da erasmus yaparken 4 türk arkadaşımla beraber; ezine'sinden vişne suyu'na kadar onlarca çeşit yiyecek sokmuştuk italya'ya. hiçbir sorunla karşılaşmadık.
ancak;
yiyecekler kesinlikle akmamalı.(darbe alabileceklerini de düşün)
ve ağır bir biçimde kokmamalı. (belki koku yüzünden, şüphelenip, arama yapmaya kalkabilirler.)
onun dışında fransa'ya özgü bir yasak varsa bilemem.
0
gioberg
(25.10.08)
aslinda biraz da sansa bakar efenim. eger sansiniz varsa sizin valizinizi kontrol etmezler. bazen bu polislerin ipneligi tutuyor ve tum valizinizi dokuyorlar. o yuzden polislerle fazla goz goze gelmeyin hizli adimlarla havaalanini terketmeye bakin :P
0
hollandabocegiilesevismek
(25.10.08)
el cantanizda olmayan seyler nadiren sorun yaratir, takiliniz.
0
twodimensionprism
(25.10.08)
arkadaşlar alakadar olup cevap yazdığınız için hepinize teşekkür ederim. ben şansımı deneyeceğim valla, kafaya koydum;)

@ravioli, ben de thy ile döneceğim, verdiğiniz bilgi rahatlattı valla.

@gioberg, darbelere karşı paketleme, yiyeceklerin kokmamasını sağlamak gibi mevzulardan aile büyükleri sorumlu. valizi onlar yapacak, benim tek görevim valizi sağ salim burada kaldığım yere getirmek:)

@hollandabocegiilesevismek, hani yabancı ülkeye vardıktan sonra pasaport kontrolü bitiminde bekleyen iri kıyım adamları diyorsunuz değil mi?:) valla zaten valizi uçağa vermiş, ülkeye girmiş olucam. bunları sokamazsın derse 2-3 baklava verir hallederiz artık, eheh.
0
🌸o s c a r
(25.10.08)
fransa'yı bilmiyorum ama bu perşembe günkü san diego-chicago-istanbul uçuşumdaki bavullardan kilitli olan bir tanesi açılmış, içindeki çukulatalar (ki kesinlikle kapalı pakette, basbaya marketten alınmış bildiğimiz 4 paket hersheys çukulata) yok olmuş, bavulun içine de "bavulunuzu random kontrol ettik, kilidini kırdık kusura bakmayın" yazısı konulmuştu. yasak filan olmamasına rağmen kontrolcu arkadaşın canı çukulata çekmiş diye tahmin ediyorum. en kötü ihtimal alırlar orada çöpe attırırlar.
0
zkurmus
(25.10.08)
ben lokum ve turk kahvesi götürmüştüm fransa'ya, bir sorun olmadı. ezine falan demişsiniz cidden akıp dökülmeyecek şekilde paketlenmesine dikkat edin. almanya'dan turkiye'ye donerken ise çikolatalarım yok olmustu:)
her ulkenin standardı farklı. yıllar önce hilary swank yeni zellanda'ya girerken elma soktuğu için ciddi problem yaşamıştı. tarım hastalığı taşınır vs muhabbetlerinden ötürü. ama ben geçen ay makedonya'ya giderken bildiğin elma götürdüm yanımda. indiğimde alışveriş yapacak vaktim yok diye. avrupa ülkeleri için çok sert kurallar yok bldiğim kadarıyla.denemeye değer gibi geldi bana.
0
filtre kahve
(25.10.08)
herkese tekrardan ilgilenip cevap yazdıkları için teşekkür ederim.

20 kg'a yakın yiyeceği sorunsuz fransa'ya sokmuş bulunmaktayım. hiçbir sorun çıkmadı;)
0
🌸o s c a r
(04.11.08)
(15)

Depresyondaki anneme süpriz..hediye..

merope
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.
Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?
yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
0
merope
(24.10.08)
kalp şeklindeki bir kutuya kinder surprise doldurun.

hem çikolata, hem oyuncak. :) uzun vadeli hem de.
0
swallowed arsenic
(24.10.08)
onun için değeri olan, uzun süredir görmek istediği ama görüşemediği bir insanı alıp karşısına çıkarırsanız hoş bir sürpriz olur bence.
0
noxell
(24.10.08)
yapmayı sevdiği bi'şey, bi hobisi filan varsa onunla ilgili bi'şey alabilirsiniz.
ya da yapmak istediği ama yapmadığı bir şey bulup onun kursuna filan kayıt ettirebilirsiniz. hem sevdiği bi'şeyi öğrenmiş ve yapmış olur, hem de sosyalleşir.
0
insensitive
(24.10.08)
Kısa vadeli hediyeler; elbise, takı gibi şeyler geliyor benim aklıma ancak bunlar sıkıntısını alacak şeyler değil pek... Doğum gününde sevdikleriyle beraber güzel bir yemek/kutlama da o gün için işe yarayabilir.

Ancak, en iyi çözüm torun :)
Tabii ki doğum gününe yetişmez AMA uzun vadede en iyi çözüm bence :)

Ek olarak, anneniz yalnız mı? Eş veya arkadaş olarak? Eğer evetse bu açıdan da yardımcı olmayı düşünebilirsiniz. Arkadaş bulmasına vs...

Dans veya yemek yapma kursları falan var. Bunlara da -kendisine sorup şüphesiz ki- kaydettirebilirsiniz belki.
0
silhouette
(24.10.08)
lunaparka götürün. kafası dağılır, eğlenir. belki hiç gitmemiştir bile şimdiye dek, değişiklik olur.
0
opucuk baligi
(24.10.08)
bence yapmak isteyipte bir türlü fırsat bulamadığı şeyi bulup ona yapma imkanı sağla. bu seyahat olur, kurs olur, hobi olur... annem bu yaşında bilgisayar kursuna başladı ve gayet mutlu halinden.
0
la grande
(24.10.08)
tektaş pırlanta al, ne hayırlı evlat yetiştirmişim diye düşünsün.
(aklıma gelme sebebi gazetedeki ariş pırlanta katalogu olup, fiyatları 300 liradan başlamaktadır.)
0
whoosie
(24.10.08)
Cocukluguyla veya gecmisiyle ilgili birseyleri gozunde canlandirabilirsiniz, bu da noxell'in dedigi gibi uzun suredir gormedigi birisini karsisina cikarmak veya cocuklugundan kalma bir anisini tekrar yasatmak falan, ne guzel seyler... annemden uzagim degerini bil:(
0
ermanen
(24.10.08)
bence evdeki eski fotolardan ve anı olan herşeyden albüm tadında bişey yapın. özellikle beraber geçirdiğiniz zamanla ilgili olanlardan, hem üzerlerine konuşulacak çok şeyler çıkar, onun için nekadar önemli olduğunuzu ve onu nekadar sevdiğinizi bir kez daha anlar...
0
dinomazu
(24.10.08)
bir boğaz gezisi, rumeli kavağı'nda deniz kıyısında güzel bir midye-balık yemeği. deniz kıyısında yürüyüş. temiz hava. kediler, balıkçılar, çocuklar...

çok iyi gelir diye düşündüm.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
eğer ilgisi varsa ahşap boyama,seramik boyama falan gibi el becerilerini kullanıp kafasını dağıtabileceği,konsantre olabileceği birşeylerin kursunu falan ayarlayabilirsiniz.
0
karamell
(24.10.08)
çok teşekkürler..
annem evli evet babamla hehe :)
izmirdeyiz, gönül isterdi ki bogaz tavsiyesine uyalım. bakalım artık şu gönderdiklerinizden bişiler derlemeye cabalıcam :(
0
🌸merope
(24.10.08)
önerimi değiştiriyorum @merope.

foça'ya gidin ailecek. orda deniz kıyısında yürüyüş ve balık yiyin :))

nasıl öneri ama.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
0
neronas
(24.10.08)
sevgili merope; eger seviyorsa ona bir kedi yavrusu hediye et :) kucakta oksanan kedinin mırıltısı depresyona birebir.. mutlu ve uzun bir ömür dilerim anneciğe..
0
palyacopapi
(25.10.08)
(9)

Deodorant duş jeli

dorga
Yav bu marketler benim kafayı karıştırıyor hepten... dünya kadar marka, fiyatlar da aşağı yukarı aynı.. kendime şöyle temiz temiz kokan, t-shirtte iz bırakmayan deodorant alıcam, allah aşkına "axe" mı iyi "fa" mı iyi gilette mi, her üçünü de deneyeniniz var mı?
Yav bu marketler benim kafayı karıştırıyor hepten... dünya kadar marka, fiyatlar da aşağı yukarı aynı.. kendime şöyle temiz temiz kokan, t-shirtte iz bırakmayan deodorant alıcam, allah aşkına "axe" mı iyi "fa" mı iyi gilette mi, her üçünü de deneyeniniz var mı?
0
dorga
(24.10.08)
erkek deodorantı bakıyorsun sanırım. marka olarak bilemiyorum ama anti-perspirant (terletmeyen) özelliği olmayanından al. anti-perspirantların içinde pudra olduğu için t-shirtte beyaz iz bırakıyor genelde.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
Ferahlık duygusu ise aradığın Nivea Fresh Active'de dertlere derman olabilir. Ama amaç ferahlıktan çok koku ise Axe iyi bir seçim.
0
trocero
(24.10.08)
Rexona iyi.
0
wpi
(24.10.08)
Çok ürün kullandım. Çoğu balondur. Biotherm'den daha iyisini görmedim. Fiyatı biraz pahalıdır. Örneğin stick deodorantı 45ytl civarındaydı, fakat diğerlerinden daha etkilidir. Çok baskın bir parfümü olmasa da ter kokusunu bastırıyor. Tavsiyedir...
0
sheba and the albino girls
(24.10.08)
(bkz: axe nuevo) 6ytl.

axe'ın tek kötü özelliği parfüm kokunuzu bastırabiliyor.
0
kimlanbu
(24.10.08)
fa - 'aqua' ve 'sport' ve bulabilirsen 'cool dive' ki imkansiza yakin malesef; bi gorundu bi kayboldu (bildigin "davidoff cool water" gibiydi)hem deo hem du$ jeli olarak cvptir.

8x4 - 'energy'

mis mis.. : )
0
dolphingirl
(24.10.08)
En ucuzunu kullanın. Beğenmezseniz bir sonraki en ucuzunu deneyin.
0
386 dx
(24.10.08)
ben de bir şey sorayım. peki bu kristal deodorantları nerden bulabiliriz? süpermarketlerde falan satılıyor mu? bir de tavsiye ettiğiniz bir marka var mı ucuzundan?
0
lemmiwinks
(25.10.08)
@snowflake teşekkürler param olduğunda alacağım bir tane.
0
lemmiwinks
(25.10.08)
(23)

romalı derken?

sare
son zamanlarda "sevgili romalılar, ..." diye başlayan soru ve duyurularda müthiş bir patlama var. (sadece ekşi duyuru'da değil) nedir bunun izahı? böyle deyince çok mu ilginç ya da komik oluyor?
son zamanlarda "sevgili romalılar, ..." diye başlayan soru ve duyurularda müthiş bir patlama var. (sadece ekşi duyuru'da değil) nedir bunun izahı? böyle deyince çok mu ilginç ya da komik oluyor?
0
sare
(24.10.08)
kimine göre roma tarihini bildigi icin bilgelik, bana göre gereksiz özenti bir durum.

sözlük moderasyon ekibinden etkilenip -ulan benim neyim eksik- diye dusunerek, cevreye gülücükler dagitmanin kisa özeti sanirim.

buyrun burada tartisilmisti bu konu (git: 42826)
0
trimpot
(24.10.08)
çok ilginç ve komik olduğu için kullanılıyor.
0
gerrain
(24.10.08)
ne bilgelik ne özenti işi.

duyuruya samimi bir hava katmak için yapılıyor. duyurular şu şekilde yapılsa kaç kişi memnun olur ki:

"merhaba arkadaşlar, benim şöyle bir sorunum var, sebebi nedir acaba? teşekkürler"


cevap vereni de kasar böylesi bir hitabet.
0
rectoa
(24.10.08)
birbirimize romalı deyince samimi olacağız yani?
gerçekten çok ilginçmiş.
0
🌸sare
(24.10.08)
bu niye bu kadar sorun oluyor anlamadım?

ekşi duyurda böyle bir hitap şekli oluşmuş. sen istersen çemişgezekliler de.

garipsemeni hele hiç anlamadım.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
"bu kadar" sorun olmuyor, sorun olduğu falan da yok.
garipsememin sebebi ise gayet açık, durup dururken birileri diğerlerine romalı diyor, ben de bunu garip buldum. sebebini sormak istedim. daha önceden yazılmış meğerse.
0
🌸sare
(24.10.08)
kararsız kaldım yazmakta soruyu pek anlayamadığımdan.. ama herşeyi göze alıp yazayım dedim, romalılar hitabının ana kaynağı nereden geliyor diye soruyorsun diye düşünerek cevap veriyorum: (bkz: #2500675)
0
hobele
(24.10.08)
@trimpot, hobele
çok teşekkürler.
0
🌸sare
(24.10.08)
Yav

Sezar'ın vatandaşlarına hitap etmesi (türk film dublajı tabiii)
Bunda da yapılıyor. Dalga geçmek, espiri yapmak amaçlı

Ne büyüdü konu, 2 3 keredir bu tartışılıyor.
0
cruseo
(24.10.08)
romalı deyince samimi olmayacağız samimi bir hava olacak. gülümseme bulaşıcı bir şey ya onun gibi bişey işte.

bide bunlar ufak tefek şeyler, takmamak lazım. illa bişeylere takılacaksa duyurulara verilen bazı cevaplardaki üsluplara da takabilirsiniz misal.

yani bir hitap şekli için uğraşmaya değmez. siz istediğinizi yazın biz istediğimizi yazalım.
0
rectoa
(24.10.08)
çok komik her seferinde gülmekten yazıyı okuyamıyorum mesela. ondan kullanıyorlar.
0
cha
(24.10.08)
ben mesela kabaklı (bal kabağı olan kabaktan yapılan) böreği hiç sevmem neden böyle bir şey var gereksiz derim, börek dediğin tuzlu olmalıdır diye de diretirim önüme gelene, ama bu kabaklı böreği sevenler ve zevkle tüketenler topluluğunu ilgilendirmiyor onlar seviyor afiyetle yiyor. ama bana bireysel olarak sorsalar kabaklı börek var abi buyur al diye, ben teşekkürler deyip, bana peynirli olanından ver derim.

özetle;
kişiden kişiye değişir yahu bu durum. tercihleri tartışmanın anlamı olmadığını düşünüyorum.

ekleme:
kullanıcıların hitap etme hususunda girdikleri dar boğazdan çıkmak için önceki denenmiş örneklerden faydalanarak ve çoğunluğun görmüş/duymuş/bilmiş (aşina) olduğu bir sözle girizgah yapmak için olabilir.
0
lejant
(24.10.08)
belki de geleneksel bir tarafı da vardır, İstanbul, doğu roma imparatorluğunun başkenti ilan ediltikten sonra Nea Roma adını almıştı. Tüm yollar Roma' ya çıkar sözü de esasında İstanbul için söylenmiş diye denir. (bkz: milion tasi)

Osmanlı İmparatorluğu için de Yeni Roma İmparatorluğu diyenler var. (bkz: ilber ortaylı) Fatih Sultan Mehmet için bile fetihten sonra Rum diyarının sultanı denmiştir.

Müsadenizle, çok kastım ama daha aklıma gelen başka bişey çıkamadı.
0
dreamkeeper
(24.10.08)
Mudur, haci, hoca, genc, birader, abi vs bunlarim herkes kullanirkan romali demenin ne sakincasi var?
0
wpi
(24.10.08)
samimi bir havası var. espirili oluyor. güzel yahu yenir.
0
sifatsiz
(24.10.08)
Eet özenti, gıcık, pis..

Julius Caesar'da geçiyo bu romalılar hitabı asıl olarak, Antonius'un tiradında. Geyiğin türemesi oradan şeyoluyo. Bu detaydan bihaber, 2. derece kullanıcılar, evet, özenti, gıcık, pis. : )
0
atomic punk
(24.10.08)
Arkadaşlar, yurttaşlar, yoldaşlar, romalılar...

son zamanlarda görüyorum ki; bu markus antonyus denen denyo'nun jül sezar'daki tiradına benzer entryler almış yürümüş. ayıptır, günahtır.

kaldı ki bunu yapanlar şöyle böyledir, kendileri şerefli bir insandır.
0
buck rogers
(24.10.08)
o degil de, cibanin ba$i gerreyn diye biliyorum :p ilk onun bi entry'sinde gormu$tum bu hitap $eklini.. hadi gerreyn olan biten'de falan kullaninca bir nebze sempatik gibiydi ama herkes bokunu cikarircasina kullandiginda cok egreti duruyor.. bence komik degil o kadar.
0
katafalk
(24.10.08)
386 dx
(24.10.08)
marcus antonyus'un müthiş laf cambazlığına özeniyorum ondan.
0
darknum
(24.10.08)
hepimiz romalıyız
0
wolkymus
(25.10.08)
sezarın hakkı sezara verilmiş oluyor böylelikle, a tribute to caesar.
0
boshi
(25.10.08)
ilk seferinde komik olmuştu belki de sözlük olan biten duyuruları dahil bir çok yerde suyu çıkartıldı bunun da.
0
arnold schwarzeneger
(25.10.08)
(11)

çoo..k yorgunum lan jale

orange coffee
son 1 haftadır fazla gezdim tozdum (aşırı) geç yattım üstüne birde dün maça gittim orada tepindim tabiki yine geç yattım. şu an işyerindeyim halsizim ayağa zar zor kalkıyorum sanki 20 değil 80 yaşındayım gözlerim kapanıyor açık tutmak için ciddi çaba sarfediyorum. açık tutunca da yanıyor bilgisayar
son 1 haftadır fazla gezdim tozdum (aşırı) geç yattım üstüne birde dün maça gittim orada tepindim tabiki yine geç yattım. şu an işyerindeyim halsizim ayağa zar zor kalkıyorum sanki 20 değil 80 yaşındayım gözlerim kapanıyor açık tutmak için ciddi çaba sarfediyorum. açık tutunca da yanıyor bilgisayar basindayim cunku. akşam üstü saat 6ya kadar dayanabilmem lazım. ne yapayım ben 6ya kadar nasıl dayaniyim? birşey yapmazsam klavyeye dayicam kafayı rüyalar alemine dalıcam.. ülker sütlü çikilata aldım belki açar beni diye daha da kötü yaptı iyice mayıştım.
imkanlarim: yemek yiyebilmek,bakkala gidebilmek,hava alabilmek,büfeye gidebilmek,sıcak su soğuk su (içmelik tabi ehe)
bana bir çare!
0
orange coffee
(24.10.08)
ara ara klavyenin üzerine kafayı koyup 10-15 dakika kestirmek iyi gelebilir. özellikle öğleden sonra.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
dayan motive et kendini
kahve gercekten ise yariyor böyle durumlarda
ne kaldi surada heralde idare edersin canim
haftasonu da iyice dinlenirsin artik
uyuma
0
gdduman
(24.10.08)
Gülmek benim uykumu kaçırır.

Webde biraz dolaşın bobiler.örg falan
0
dyna
(24.10.08)
dokunmuyorsa redbull falan içseniz..
0
metox
(24.10.08)
yapacak önemsiz ama konsantrasyon gerektiren bir iş bul, excel'de bir şeyler editle falan. zaman çabuk geçiyor öyle. hem de çalışıyor gibi görünürsün.
0
leylak sarabi
(24.10.08)
www.kongregate.com
0
tai
(24.10.08)
tuvalete gidip uyuyun.
0
insensitive
(24.10.08)
elma ye. en iyi uyku açıcılardandır.
0
dalamar
(24.10.08)
çikolata uykunu getirir. zira kan şekerini lank diye düşürür. senin çaren şekersiz acı kahve.
0
arnold schwarzeneger
(24.10.08)
uyuyor musun?
0
gdduman
(24.10.08)
yok uyumadim 3-4 kahve ictim yemek yedim tuvalette 5 dk kestirdim devamlı yüzümü yıkadom (azcuk bi makyaj vardı oda gitti:)) simdi dakikalari sayiyorum.. 1 saat 14 dk kaldi..

tişekkür ederim cevaplar için.. büyüksünüz..
0
🌸orange coffee
(24.10.08)
(7)

almanya ekonomisi

ali87
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
bitirme ödevi olarak ekonomik açıdan almanyanın ikinici dünya savaşından bugünkü pozisyonuna nasıl geldiğini makroekonomik olarak incelemem gerek. kaynak tavsiye edebilir misiniz?
0
ali87
(23.10.08)
wikipedia.
0
sui
(23.10.08)
Üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ediyorum. Öncelikli olarak konuya ilişkin bilimsel makale ve raporlara, kitaplara bir göz atmanı tavsiye ederim. Wikipedia'dan da faydalan ama bu öncelikli kaynağın olmasın. Ödevini okuyup değerlendirecek akademik şahıs, lisans seviyesinde olduğunun farkında olduğu için ödevi şekli kıstaslara göre değerlendirme eğilimdedir, bu yüzden atıf yapılacak, alıntılanacak kaynaklar önemli. O yüzden internetteki wiki gibi anonim kaynakları tercih etmemeni tavsiye ederim. İlla netten faydalanacaksan, Econlit, EconLib, RePEc gibi sitelerde nice makale var, oralaradan literatür taraması yapabilirsin ufak çapta. JEL kodu filan da girersin hocan ihya olur. : )

Tabii sen ödevi aldığın hocan kimse ona danış kaynakları.. Eminim yardımcı olacaktır.
0
atomic punk
(24.10.08)
ingilizce kaynaklar tavsiye edilmiş. acaba onlardan yararlanabilecek misin?

bir ödev yapmaya başlarken öncelikler ansiklopedilerden genel bilgi edinilir. eskiden kütüphanelere giderdik, şimdi internet var wikipedia'dan ve benzeri yerlerden yararlanıyoruz. ama wikipedia manipulasyonlara çok açık ve bütün yazılanlar akademik değil. bu yüzden wikipedia'dan yararlan ama burda yazanları kontrol etmeyi unutma.

ansikolopediler sana genel bir bilgi verir ve bibliyografyada yardımcı olur.

ansiklopediden elde ettiğin kaynaklardan sonra genel kitaplara geçeceksin. misal genel avrupa iktisat tarihi kitapları, veya almanya tarihi ile ilgili kitaplar.

artık birçok makale internette bulunabiliyor. google a girerek değişik anahtar kelimeler kullanarak aramalar yapacaksın. şaşıracağın kadar çok makale bulacaksın.

ama yayınların çoğu ingilizcedir.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
ingilizce, almanca veya türkçe kaynaklardan yararlanabilirim. lisans son sınıf öğrencisiyim.evet econlib de wirtschaftwunder ile ilgili bir çok makale buldum.tek siteye bağlı kalmak hoş değil tabi. zaten okul bir çok bu türlü makale sitesine ücretsiz erişim filan sağlıyor. eğer başka bu türde siteler varsa çok yardımcı olur.

ansiklöpedilere gelince, bu konu çok spesifik olduğu için ansiklöpedilerde bulmak maalesef mümkün değil.
0
🌸ali87
(24.10.08)
ansiklopediden bul demedik :)) ansiklopediden başlayarak çalışmanı geliştir diye anlattık.

makaleleri tek tek okuyacaksın. google'de anahtar kelimeyi değiştireceksin, ona göre kaynak bulursun.

nedir bunlar misal 2. dünya savaşı sonrası almanya, 20 yyda almanya, 1940 sonrası almanya falan gibi.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
marmara üniversitesi almanca işletme bölümü (anadolu hisarı kampusu)
ve
Yeditepe üniversitesi almanca işletme bölümü (kayışdağı )

bu 2 bölümün kütüphanelerinde yeterli kaynak bulabilirsin, ayrıca türk-alman işadamları derneği var, oranında kütüphanesinden faydalanabiirsin.
0
nema problema
(24.10.08)
(5)

kozyatağı carrefour dan göztepe istasyon caddesine gidiş

indeed
soru başlıkta. kozyatağındaki carrefour ile göztepe istasyon caddesinin birbirine yakın yerler olduğunu biliyorum. taksi dışında nasıl alternatifler var? otobüs numarasıyla vs. belirtirseniz çok makbule geçer.
soru başlıkta. kozyatağındaki carrefour ile göztepe istasyon caddesinin birbirine yakın yerler olduğunu biliyorum. taksi dışında nasıl alternatifler var? otobüs numarasıyla vs. belirtirseniz çok makbule geçer.
0
indeed
(23.10.08)
19M ataşehir'e gidiyor. önünden geçiyor olabilir. bilen birisi onaylasın.
0
head
(23.10.08)
minibus caddesinden giden bütün otobüsler, ki bunların çoğunun numarası 19'dur, hepsi geçer. 19M, 19F, 19T gibi. kaçtır gitmediğim için aklıma gelenler bunlar.

19M mutlaka geçiyor. gelen otobüse sor minibüs caddesinden geçiyor mu, sonra da göztepe'de istasyon caddesine yakın durakta inicem de.
0
mea maxima culpa
(23.10.08)
19T geçmez. E5'ten gider 19t.
19y veya 19s'ye binebilirsiniz sanırım.
0
teritori
(23.10.08)
carrefour'un onunden 19M gecer, goztepe benzinci'de inip, istasyon caddesine gidebilirsin.

eger, carrefour ustgecidinden yolun karsi tarafina gecer, oradan da biraz asagiya, kozyatagi'na yurursen, oradan dolmuslar var siyah sapkali, onlar gecer.

veya, saatlerini bilmiyorum ama carrefour'un servisi var :p
0
kaamos
(23.10.08)
14ŞB ataşehirden çıkıp kozyatağı carreforun önüne çıkıyor ve göztepe benzincinin oradan geçiyor.
Yalnız dikkatli olman gereken carreforun önündeki e5ten geçen otobüs durağında diil carrefoura bitişik olan hemen arkasındaki durağı kullanman.Arada mutlu pelin parkı var.Bu ataşehirden kalkan her otobüs,minibüs için geçerli (256 çift katlısı hariç)
0
chaud
(24.10.08)
(5)

turkish punch?

kofteburger
böyle bir laf varmış ingilizcede. ne oluyor acaba anlamı?
böyle bir laf varmış ingilizcede. ne oluyor acaba anlamı?
0
kofteburger
(23.10.08)
osmanlı tokadı olabilir mi (tamamen salladım)
0
buffy de vampir sayilir
(23.10.08)
Burdan geliyor:
en.wikipedia.org

benzetince:
karagoz punch oluyor
hacivat da judy oluyor

cevap:
Turkish punch = Karagoz
0
ermanen
(23.10.08)
Bi de Istanbul Twist var. Hala ne alaka derim.
0
mabl
(23.10.08)
karagöze punch denebilir ama hacivat judy olmaz ya.

sadece karagöz oyunu "punch and judy" ye benzer diye benzetilmiş. o da benzemez aslında ama böyle bir benzetme yapmışlar. punch and judy kukla şovu, karagöz gölge oyunu.
0
mea maxima culpa
(23.10.08)
yabancilar benzetmis bir kere
yoksa ben de tasvip etmiyorum boyle bir benzetmeyi...
0
ermanen
(23.10.08)
(7)

kedi üzerinde parazit böcekler

robin crusoe
bu akşam eve gelirken bir kedi buldum. çok ufak 1 aylık ya var ya yok. açlıktan midesi sırtına yapışmış halsiz düşmüş. kedileri seven bi adam olduğumdan dayanamadım aldım eve. bi güzel temizledim yıkadım besledim filan. fakat üzerinde parazit böceklerin gezdiğini farketmemle nalet olsun içimdeki ked
bu akşam eve gelirken bir kedi buldum. çok ufak 1 aylık ya var ya yok. açlıktan midesi sırtına yapışmış halsiz düşmüş. kedileri seven bi adam olduğumdan dayanamadım aldım eve. bi güzel temizledim yıkadım besledim filan. fakat üzerinde parazit böceklerin gezdiğini farketmemle nalet olsun içimdeki kedi sevgisine demem bir oldu. bu gece beraberiz ancak yarın veterinere götürüp halledicem bu işi. sorularıma gelecek olursak.

- ankara üniv. veterinerlik fakültesi böyle hayvanlara ücretsiz bakıyor diye biliyorum, yarın gitsem buna bi ilaç falan verirler mi? bilen var mıdır.
- evimde bir kedim daha var, daha da önemlisi bu evde ben ve ailem yaşıyor. bu hayvanın üzerindeki parazit böceklerin bir gecede evi ve/veya evdekileri istila etme olasılığı nedir.

öyle pis bir böcek ki 2-3 milimetre büyüklüğünde siyah bişey. tüylerin arasına giriyor yakalayamıyorum. en az 7-8 tane gördüm. belli ki bisürü var. pire görmedim ama kuvvetle muhtemel pire de vardır. bu geceyi nasıl geçircem bana manevi destek olun ya.
0
robin crusoe
(23.10.08)
:)

valla elimde olsa bütün kedileri eve toplayıp bi aile sahibi yaparım. kedilere karşı böyle bi zaafım var dayanamıyorum ne yazık ki.

zaten eğer istila edecekse çoktan işe koyulmuştur zira yatağımda yatıyor şu an. yarın öğrencez sonucu bakalım.

ufaklık beyaz renkli, kuyruk ucunda ve kulak çevresinde koyu gri lekeleri var. uzun kabarık tüylü. sevimli yani sokak kedisi gibi değil. dişi bir de. ismi yok henüz, önerilere açığım. :)
0
🌸robin crusoe
(23.10.08)
bir arkadaşım kediyi sahiplendi, bir gecede yeni bir ailesi oldu kızcağızın ne şanslı.

bu arada kedideki böceğin pire olduğuna kadar verdim uzun süren ve bilimsel olmayan araştırmalarım sonucu. ve pirelerin yeni bir hayvana geçmek istemedikleri sürece zıplamadıkları, tıpkı bu böcekler gibi kıvrak bi biçimde tüyler arasında gezdikleri bilgisini aldım. ayrıca pireler çok zor ölürmüş, bu böceklerden de bikaç tanesini öldürmeye çalıştım, hayvanı dümdüz ettim inanın kalktı yürüdü o haliyle. sonu lavabo oldu mecburen.. pire tedavisi de kolay bişeymiş, sprey veya tozları varmış 1-2 saat içerisinde temizleniyormuş pireler. bu da ikinci iyi haber.

en geç 2 güne kadar yeni yuvasında olacak şanslı.
şanslı?
şanslı oldu adı sanırım :) tabi asıl sahibi başka bir isim arzu etmezse..

çok teşekkür ediyorum.
0
🌸robin crusoe
(23.10.08)
hocam, o spreyi/tozu pirenin gördüğü ilk güvenli liman olan size koşmasını engelleyecek şekilde tatbik edin. bir de evin dışında bir yerde tatbik edin ki evin habitatına karışmasınlar. amin.
0
boshi
(23.10.08)
ben küçük kedimi 2 aylıkken sokakta buldum, üstü başı bahsetiğiniz böceklerden doluydu yazık. vet ilaç yaptı hemen geçti 1 günde. 1 gün vet de kaldı aonra evdeki kedimin yanına getirdim.

kedilerdeki parazitler insana geçmez. endişeye gerek yok. ancak diğer kedinize geçmesin diye dikkat edeceksiniz.
0
mea maxima culpa
(23.10.08)
bugün veterinere götürdüm bakım aşı ilaç tedavi vesaire için. aşılar için erken şimdilik parazit tedavisi uygulayın 1 ay sonra aşılarını yapalım dedi. ilaçların adını yazdı eczaneden aldım. birisi ağızdan verilen iç parazitler için bir şurup, diğeri de o pireler için pudra şeklindeki ilaç. balkonda ve ellerimde eldivenle uyguladım tozu, mucizevi bi şekilde pireler aniden öldü. hiç bu kadar çabuk etki edeceğini düşünmemiştim. 1 gün sonra tekrar üreme ihtimallerine karşı 2. kez uygulamayı düşünüyorum.

bu arada ben kediye şanslı diyordum ama arkadaşım çok eskiden besledikleri bir kedinin adını verdi ona, micaz oldu adı. :) güzel kızımız bir haftaya kadar tertemiz ve sağlıklı olcak.

cevaplarınız ve ilginiz için teşekkür ederim.
0
🌸robin crusoe
(23.10.08)
o siyah şeyler pire, veterinerde mavi plastik kutuda bir ilaç satılıyor, kedinin ensesine damlatıyorsunuz, bir kaç ay boyunca pireler yaklaşamıyor hayvana.

Banyo soğuk olmuyorsa hayvanı orada bir kutuda muhafaza edin, pireler sağa sola dağılmasın. Siz yavruyu bir kaç gün sonra pirelerden arınıp kendisini toparladığında görün, kedi sevginiz kat kat geri gelir (:

Bu arada uyarı, parazit aşısı yaptırdığınızda kedinin poposundan kurtçuklar kaçışmaya başlayabilir, pek hoş bir tecrübe olmuyor.
0
kimlanbu
(23.10.08)
kedinize düzenli olarak pire damlası damlatmıyorsanız ona da geçmiştir muhtemelen, aynı damladan kedinize de damlatın bence
0
playdead
(24.10.08)
(7)

Ortaköy - Maslak

fredi
Akşam saat 5 civarı Ortaköy'den çıkıp -hayatında ilk defa- Maslak Ata Center'a gitmesi gereken kişi ne yapmalıdır acaba? Teşekkürler.
Akşam saat 5 civarı Ortaköy'den çıkıp -hayatında ilk defa- Maslak Ata Center'a gitmesi gereken kişi ne yapmalıdır acaba? Teşekkürler.
0
fredi
(22.10.08)
saat 5 gibi pek trafik olmuyor normalde ama hiç belli olmuyor malesef. maslak özellikle 6dan sonra tıkanıyor, akşamları 4.leventten 1.levent'e 40 dakikada falan gidildiği oluyor. işte maslak'a gidiş istikametinde de belki 1.köprü trafiği olabilir ama tamamen şans işi.

toplu taşımayla gidecekseniz baktınız çok trafik oldu, 1.levent'ten 4.levent'e metro ile gidip, ardından otobus ya da minibüsle maslak'a geçersiniz.
0
light beam
(22.10.08)
Evet önceliğim İETT'den yana. Fakat hangi otobüse binilir, nereden binilir, hangi durakta inilir Ata Center'a nasıl gidilir bilmiyorum. Tarif edilebilirse legendary olur.
0
🌸fredi
(22.10.08)
Ortaköy'den beşiktaş'a doğru bisürü otobus geçiyor, mesela bunlardan biri 22 numaralı istinye dereiçi otobusleri, buna binip akaretler durağında inin, indiğiniz durağın karşısına geçip ordan da 29C veya 29D otobuslerine binebilirsiniz. bunlar maslak'tan geçiyor. maslak ata center "ahi evren caddesi"ndeymiş ama orayı bilmiyorum.
0
light beam
(22.10.08)
ortaköy'den beşiktaşa filan gitme. ne gerek var anlamadım? yolu uzatmaya gerek yok. hem saat 5 civarı ortaköy beşiktaş arası feci trafik olur.

dt1 otobüsüne bin ulus-akmerkez istikametinden gider o otobüs ve zincirlikuyuda in. o yolda bu saatte çok fazla trafik olmaz.

zincirlikuyu'dan gideceğin yeri tarif etsinler. ordan sonrasını bilmiyorum.
0
mea maxima culpa
(22.10.08)
ben o dt1 mi dt2 lere toplamda 2 defa bindim sanırım ayrı zamanlarda 2sinde de gideceğim yere gidemeden şoforun "son durak" demesiyle kendimi ulusta buldum :) mantıgını sonradan kavradım ama dt fobim var bi kere:)

bu arada ata center'i ben bilmediğim için 41e daha mantıklı görünüyor. eğer dt1'e binerseniz de zincirlikuyu'da inip yine yolun karşısına geçip 41e'ye binebilirsiniz.
0
light beam
(22.10.08)
@light beam, belediye otobüsü fobisi oluşmuş sende sanırım. hem ulus'ta nasıl son durak olmuş onu da anlamadım. hahaha. alacakaranlık kuşağı.

bir ortaköylü olarak diyorum ki DT1 otobüsüne binsin, zincirlikuyuda insin. en rahat ve en çabuk. oturur bile yolda mis gibi.

sonrasını da yazmışsınız 41li otobüslere binsin.
0
mea maxima culpa
(23.10.08)
@mea maxima culpa; çok zor olmadı :) dediğim gibi dt lerden hangisine bindiğimi hatırlamıyorum, akmerkez yazısını görünce atladım nasıl olsa ordan geçer diye bir de hazırlık falandım o sıralar (ben gençkene) ulus mahallesinde adam "son durak" dedi, ben dumur tabi. meğersem akmerkezden önce geçiyormuş. 2.sinde de arkadaslarlaydık bir insan aynı hatayı 2 kere yapar mı deme yaptım onda geç bir saatti hatta son otobustü şofor amca akmerkez in oraya kadar götürmüştü.
0
light beam
(23.10.08)
(8)

zor durumdayım yardım!!!!

fforce26
şimdi arkadaşlar öncelikle adım taner . yaşadıgım olay gerçektir. ben 2 sene önce eşime bir msn adresi almıştım fakat belli bir süre sonra çalındıgını söğledi . vede bende yenisini aldım yenisini şuanda kulanıyor. ama sorun burada değil asıl sorun diğer çalındı dediği,msn adresininde kulanıldıgını t
şimdi arkadaşlar öncelikle adım taner . yaşadıgım olay gerçektir. ben 2 sene önce eşime bir msn adresi almıştım fakat belli bir süre sonra çalındıgını söğledi . vede bende yenisini aldım yenisini şuanda kulanıyor. ama sorun burada değil asıl sorun diğer çalındı dediği,msn adresininde kulanıldıgını tespit ettim.netlogta frendfinderde kim mail listemde bu siteye ekli diye bakarken bir baktım eşimin çalındı dediği msn hesabı ile netlogta bir hesap açılmış . buna fazla şaşırmadım, ama beni aslıl şaşırtan olay arkadaş listesinde bir kişi ekli bu lişide reelden bildiğim tanıdıgım bir erkek . netlog hesabında eşimin şehri: istanbul yazıyor. ama başka yerde oturuyoruz ama doğum tarihi eşimin tarihi ile aynı vede rumuzunun sonunda 2680 var. 2680 de kurdugum ilşikliğe göre 26 plaka 80 de doğum tarihi . buda uyuyor yani eşimin msn sini çaldırmadıgını vede benden gizli kulandıgını . düşünüyorum . bu durumda benim eşimin msn sini geri almam gerek nasıl alırım bir avukata danışsam sonuç verirmi. savcılıga başvursam çalındı diye geri alırmıyım yada ne yapmalıyım yardımcı olursanız sevinirim
0
fforce26
(21.10.08)
dogru anladim mi emin olamadim da. siz simdi, esinizin sizden gizli kullandigi msn'nini mi iptal ettirmek istiyorsunuz? ve de bunu yasal yollarla yapmak istiyorsunuz :s ama siz evli ve ayni evde mi yasiyorsunuz? tum bunlara cevabiniz 'evet'se, sorunuzu dogru anladigimdan emin olacagim ama buna cevap yazmam mumkun gozukmuyor :s
0
pyro clustic flow
(21.10.08)
eşinizin msn adresinizi geri almak ne anlamda işinize yarayacak çözemedim ama eşinizin kullandığı bilgisayara trojan yükleyerek olup biteni takip etmeniz yararınıza olabilir.
0
prodeq
(21.10.08)
bence direk eşinize sorun. ben böyle böyle bir şeye rastladım, şunlar şunlar uyuyor, nedir bu diye. açık açık sormak en iyisi.
0
demirlisomya
(21.10.08)
ben anladığım kadarıyla bir cevap yazayım: garip bir paranoyaya kapılmışsınız. sanırım ilişkinizle ilgili karşılıklı olarak sorunlarınız var, bir takım şeyleri konuşamadığınız bir aşamaya gelmişsiniz. bunları çözebilmek için oturup açıkça konuşmanız gerekiyor. bunun dışında sizin şu ruh halindeki zihninizin üreteceği tüm çözüm yolları herşeyi daha da karmaşık hale getirecektir.
0
blackdog
(21.10.08)
yahu belki msn'ni çaldırmadan önce açmıştır netlog'taki hesabını.
0
miymiymiy
(21.10.08)
cok samimi yazacagim, insallah yanlis anlasilma olmaz.

esinize msn hesaplarini devamli sizin almaniz ve hep sizin kontrolunde interneti kullanabilmesi (hani su ozgurluk sloganli interneti) basli basina bence sakat bir durum.
aranizdaki "guven" sorununun ilk gostergesi bence.

esinizin size mail hesabim calindi (ya da msn, ya da herhangi bir sey) demesi durumunda sizin buna inanmamaniz ve olayi desmeniz yine ayni sorunun ikinci gostergesi. kimbilir daha daha neler var bilmedigimiz.. hele bu 2680 olayini okuyunca, daha nelere taktiniz su hayatta diye dusunmedim degil.

bence her seyin basi duzgun iletisimden gecer. alin karsiniza sevdiceginizi, konusun derim nacizane.
benim esimle bir sorunum olsa zannetmiyorum ki kendisiyle halletmeye calismadan once gelip tanimadigim insanlardan medet umayim (belki son ihtimal)
0
la traviata
(21.10.08)
madem bu kadar gizli iş yaptınız, bir tane daha yapın ve bulduğunuz netlog hesabı aktif mi bir kontrol edin, netlog nasıl çalışır bilmiyorum ama siz de mesaj atın başka bir kimlikle falan filan. bir de bilgisayara keylogger mıydı hani yapılan işleri yazılan yazıları kaydediyor ondan kurun.

eğer eşinizin sizi aldattığını tespit ederseniz eşinizi karşınıza alın konuşun. (gerisini siz bilirsiniz biz bekarız burda, siz evlisiniz)

eşinizin tehlikeli bişi yapmadığını tespit ederseniz. bütün programları kaldırın. paranoyayı bırakın.
0
mea maxima culpa
(22.10.08)
asıl önemli olan o hesabı eşin mi kullanıyor yoksa başka birisi mi. bence bunu çözmeye çalış. bence ilk olarak netlog'ta o kişiyle konuş farklı bir nick ile.

bir de eskişehirlisin galiba. eskişehirli bayanlar nicklerinde 26 çok kullanıyor. o yüzden olaya şüpheci yaklaşmanı doğru buluyorum
0
atmosphere
(22.10.08)
(4)

Duyurudaki istatistiklerimiz

rectoa
kaç duyuruya cevap vermişiz, kaç duyurumuz var, kaç duyurumuz tiklenmiş, ne kadar yararlı oluyoruz şu ortamda falan gibi istatistiki bilgilerimize ulaşsak fena mı olur? ya da var da ben saf gibi bunca zamandır görmedim mi?benim cevap verdiğim ve sorduğum sorular diye 2 tane var da daha genişletileme
kaç duyuruya cevap vermişiz, kaç duyurumuz var, kaç duyurumuz tiklenmiş, ne kadar yararlı oluyoruz şu ortamda falan gibi istatistiki bilgilerimize ulaşsak fena mı olur? ya da var da ben saf gibi bunca zamandır görmedim mi?

benim cevap verdiğim ve sorduğum sorular diye 2 tane var da daha genişletilemez mi diyorum. ekşi duyurunun istatistikleri gibi hani.
0
rectoa
(21.10.08)
mesela en sevilen, en beğenilen, en komik cevap verenler olsa.

ben de birinci seçilsem filan :)) olabülür mü. olsun hatta.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
düzgünce cevap vereyim, sayfanın en altında text link olarak bulabilirsiniz istatistikleri
0
raj
(21.10.08)
ben de düşünüyodum bunu sormayı. herkes gibi ben de merak ediyorum ne kadar yararlı olmuşum etmişim diye. yalnız bu sefer de tribünlere oynayanlar çıkar muhtemelen. gerçi yardım ediyosun sonuçta, iki taraf da mutlu olur. ama işte diğer yandan da cevabını bildiği sorular sorulmaya başlanılır, edilir fln.

not: eheh bu soru diye bir üsttekine yazmışım cevap. ben bu kafayla kime nasıl yardımcı olayım.

edit: @want2die, rectoa'nın istediği daha kapsamlı bişey ama sanırım. yani orası "enler" bölümü gibi bişey. rectoa kişiye özel soruyor.
0
deckard
(21.10.08)
"benimkiler"e tıklayınca kaç duyuruya cevap yazılmış, kaç duyuru yapılmış anlaşılabiliyor zaten. Bunun ötesine geçebilmek için duyuru ve cevap oylama sistemi yapılması lazım. O baya ilginç olabilir. ilgi çekmek için çılgınca duyurular yazar gençler, biz eğleniriz. Boku çıkar mı çıkar tabi.
0
blackdog
(21.10.08)
(6)

Af olaylari ile ilgili.. kafam karisti, nedir durumum?

la traviata
hemen olaya giriyorum uzatmadanelimizdeki malzemeler,* 1999 yilinda uludag uni'de iktisat okumaya basladim.* 2003 yilinda, istanbulda bir lisans programini kazaninca,yani konservatuvari, iktisattan kaydimi aldirdim mezun olmadan ve istanbulda kayit yaptirdim. (bu sirada yanimda verdigim derslerin tr
hemen olaya giriyorum uzatmadan

elimizdeki malzemeler,

* 1999 yilinda uludag uni'de iktisat okumaya basladim.
* 2003 yilinda, istanbulda bir lisans programini kazaninca,yani konservatuvari, iktisattan kaydimi aldirdim mezun olmadan ve istanbulda kayit yaptirdim. (bu sirada yanimda verdigim derslerin transkriptini de aldim geldim, ilk iki senenin derslerinin tamamini vermistim nerdeyse, sonraki dersleri umursamamistim kopmustum okuldan)
* su an yeni okulumda son senem, bu sene mezun olacagim.
* bundan 2 sene once, acikogretim fakultesinin yetkililerine gittim ve dedim ki "bir lisans programi okunurken bir yandan acikogretim de okunuyormus. ben de dolayisiyla istanbulda kendi okulumda okurken, ayni zamanda acikogretimden iktisati bitirebilir miyim" dedim, adamlar evet dediler. fakat sorun su ki, elimdeki transkriptteki hic bir dersi kabul etmeyeceklerini, bastan baslamam gerektigini soylediler (bu kisim ayri bi hastalikli durum)

ve simdi af cikti
bu aftan benim yararlanma sansim var mi?
yani uludag uniye kayit yaptirip, sonra dikey gecis ile kaydimi acikogretime aldirsam ve verdigim dersleri vermis kabul ettirsem?

ama uludaga kayit yaptirmak icin varolan okulumla ilisigimi kesmem gerekiyor degil mi?
eger hal boyleyse, af hakkim ilerde baki kalir mi ben mezun olduktan sonra?

2 lisans programi arasinda askere gitme zorunlulugu var bir de degil mi?

naapsam bana bir cozum onerseniz, iki diploma istiyorum.
0
la traviata
(21.10.08)
aftan tabii ki yararlanabiliyorsun. bir okul kayıt yaptırman için diğerinden kaydını sildirmen gerekmiyor bildiğim kadarıyla. kayıt yaptırdıktan sonra kaydını dondurabilyormuşsun. açık öğretime geçiş imkanı varsa onu da yaparsın.

af hakkı af kanunu gazetede yayınlandıktan sonra 2 ay içinde başvurunca oluyor, 2 ay sonra hak bitiyor.

şimdi www.ogrenciaffi.org da forumda sorabilirsin bunu. yoneticiler baya tecrübeli bu sorulara daha doğru cevap verebiliyorlar. zaten onlar durmadan meclise gidiyorlar filan. yasanın çıkmasında ve tasarıda çok etkili olmuşlar, valla cin gibi çocuklar.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
ya kan ter icinde yuzlerce sayfalik iktisat, isletme, envanter, hukuk o bu su derslerini verip bir devlet universitesinde, sonra da acikogretimde ayni isimli dersler yerine saydiramamak sacmalik degil mi? tersi olsa anlarim da?
0
🌸la traviata
(21.10.08)
@mrtksn

iste bunun baska bir cozumu var mi diye dusunuyorum. cikmazdayim bu durumda sanirim?

gerci simdi dusunuyorum da, dün "keske af seneye ciksaydi" demistim. mezun olurdum en azindan diye dusunmustum.
ama seneye cikmis olsa bile, askere gitmeden once kayit yaptiramayacagima gore, seneye cikmis bir af da isime yaramayacak?
0
🌸la traviata
(21.10.08)
aynı anda iki lisans programına(biri açıköğretim olmadığı sürece) kayıtlı olamıyorsun. bu durumda uludağa af ile geri dönüp bitirebilmen için: konservatuarı bırakman veya konservatuardan mezun olman gerekiyor.

konservatuarı bırakırsan sanırım aftan yararlanıp uludağ'a sorunsuz olarak devam edebilirsin, ama tabii bu durumda konservatuar diploaması almazsın.

konservatuarı bitirdikten sonra ise yaşına göre(29 u bulmadıysan) 2 sene tecil hakkın var. Fakat bir lisans programına kaydolmak istersen bu tecil hakkı gidiyor, izin vermiyorlar diye biliyorum. yani konservatuardan mezun olduktan sonra 4 senelik bir fakülteye devam için askerlik şart olmalı. fakat 2. sınıftan itibaren devam edeceğin için bir şans verirler mi bunu sormak lazım.

Açıköğretim ise 4 senelik bri okul bitirdikten sonra askerliği tecil etmiyor artık. Yani şöyle özetleyebiliriz: konservatuarı bitirdiğin takdirde, yüksek lisans yapmadığın sürece 2 sene sonra askersin, ve yeni bir lisans programına başlayamıyorsun(açıköğretim dahil, başlasn da askerliğine mani olmuyor). Yani istediğin şey için(iki diploma) pek çıkar yol göremiyorum, üzgünüm.

Kolay gelsin
0
kurukafa
(21.10.08)
80 dogumluyum. bu durumda o dedigin tecil olayinda da patlama imkanim var mezun olurken sanirim : )
isin daha da komigi, benim su anki okulumun unutkanligi yuzunden (ya da baska sebep bilmiyorum) 2 kere de asker kacagi oldum bu son egitim surecimde. kanitladik falan tabi ama, dosyam cok komik bir hal aldi askerlik subesinde. o yuzden artik bana hicbi konuda izin vermezler.

yine de arastiracagim bu konuyu.
tesekkurler tum cevap verenlere.
0
🌸la traviata
(21.10.08)
dediğim sitede forumda sor.

misal yarın mecliste konuşulurken askerlikle ilgili madde değiştirilebilir. bunu konuşuyorlar günlerdi forumda.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
(2)

amerika neden göçmene ihtiyaç duyuyor?

perfume
evet soru tam olarak bu. merak ediyorum bu amerika neden her yıl bir sürü insana green card dağıtıyor ama ülkesine giriş için insanları bu kadar kanırtıyor. söz konusu ülke amerika olunca hiçbir şeye masum da yaklaşılamıyor tabi. bu adamların menfaati olmasa böyle havadan green card dağıtmazlar. ned
evet soru tam olarak bu. merak ediyorum bu amerika neden her yıl bir sürü insana green card dağıtıyor ama ülkesine giriş için insanları bu kadar kanırtıyor. söz konusu ülke amerika olunca hiçbir şeye masum da yaklaşılamıyor tabi. bu adamların menfaati olmasa böyle havadan green card dağıtmazlar. nedir bu işin sebebi bilen varsa iki satır yazıversin.
0
perfume
(21.10.08)
basit bir ekonomik neden sonuç ilişkisi. arz-talep. devamlı gelişen ekonomileri var. resmen emperyalist savaş ekonomisi ile yaşıyorlar.

nüfus yapıları bizim gibi değil, nüfus artışı yeterli değil. ve genellikle amerika nüfusu olabildiğine kalifiye durumda. niteliksi ve ucuz işlere tenezzül etmiyorlar. noluyor. ihtiyac olunca bir taraftan bu karşılanıyor.

almanya ve diğer avrupa ülkeleri için bu böyle. yaşlı yerli nüfus, az nüfus artışı ve gelişen ekonomi.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
dinamik nüfusun endüstriyel ihtiyacı karşılamaması bir yanda duruyor zaten. bir de şöyle bir şey var, genç nüfus az, bununla birlikte yaşam standartları çok yüksek. hani klasik mevzudur amerika'da benzin pompacısı bile olsan bi evin bi araban olur geyiği. bu sebeple yüksek eğitim alan kişilerin sayısı görece az. gelişmekte olan ülkelerde eğitimli kişi sayısı çok olur çünkü iş azdır ve onu elde edebilmek için hep bir adım önde olmak gerekir ki bu da eğitimle olur en başta. işte türkiye'nin bir yığın zehir gibi adamı amerika'ya kaptırmasının en önemli sebeplerinden biri bu. amerikalı vatandaşlar açısından da bir sorun yok, e adam pompacı bile olsa rahat rahat yaşıyor neden kassın kendini de üniversite okusun? bu sebeple kalifiye eleman sıkıntısı çekmelerinin de ciddi bir etkisi olduğunu düşünüyorum göçmen mevzusunda.
0
oddity
(21.10.08)
(21)

su markası için isim aranıyor

voldem
kuracağımız su paketleme firması için isim aranıyor(hayat su, erikli su gibi) tavsiye ve görüsleriniz bizim için çok önemlidir. saygılarımızla..
kuracağımız su paketleme firması için isim aranıyor(hayat su, erikli su gibi) tavsiye ve görüsleriniz bizim için çok önemlidir. saygılarımızla..
0
voldem
(20.10.08)
duru su.
gok su.
selale
irmak su
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
değerli taşlardan gidebilirsin
0
mortifera
(21.10.08)
"şellale" gibi ıkırcıklı bir isimle dikkat çekebilirsiniz bence.
0
kurukafa
(21.10.08)
haşikio

ben sırf ismindan dolayı alırdım valla..
0
thefalloftekin
(21.10.08)
sukûnet
0
deckard
(21.10.08)
şellale gibi atraksiyonlara girme çok itici oluyor. ikileme harfleri sakın.
0
cha
(21.10.08)
erikçi. tasarımı da erikli'ye benzettin mi oh mis.
0
kimlanbu
(21.10.08)
hayyat su
havat su
erikki
eriklii
eriqli
dananesa
şırdan
şırlayn

gibi.
0
cha
(21.10.08)
jing su
shen su
kama su

sudan sebep

karsu
aysu
susu
uslusu
ussu
pusu
...

edit: "karanlik su" diyesim de geldi ama kimse almaz heralde
0
ermanen
(21.10.08)
cha: itici olmasında bir sorun yok bence, bu durum tanınırlığını arttırıyor. çiftlemeli markaları ben de itici buluyorum ama bu yüzden almamazlık etmedim hiç.

bu arada eklemekte fayda görüyorum ki doğu illerinde şelaleye şellale derler. yani dediğin gibi bir motivasyonla da düşünmemiştim.
0
kurukafa
(21.10.08)
ab-ı hayat
0
mabl
(21.10.08)
(levent kırca girişi)

gökçek su

(halk bu suyu kapış kapış alacak)
0
kurukafa
(21.10.08)
Bir zamanlar su paketleme konusunda ilginç bir fikrim vardı o zamanlar araştırmıştım tarım köyişleri bakanlığından üretim izni almış tüm firmaları incelemiş ve isimlerine bakmıştım yamulmuyorsam değerli taşlardan doğadan gelen hemen hemen her isim için üretim izni alınmıştı.h2o çok mantıklı gelmişti onunda isim hakları alınmıştı.O zamanlar kalite hissi uyandırıcak yabancı menşeli bir isim ve cin fikirli harf oyunlu isimler yoktu..
0
geldimoraya
(21.10.08)
h20 mantıklı ama hedef kitlesinin yüzde kaçı lise ve üniversite mezunu?

bence doğadan gelen isimlerin yanı sıra istanbul su, marmara su gibi birşeyler de yapbilirsin. akılda kalıcı ve güvenilir.

veya kız isimleri olabilir pelin su, çiğdem su gibi. kadın isimleri her zaman çekici gelir insanlara.

değerli taşlar ve madenler de güzel fikir. filiz su, kristal su, mercan su, safir su, yakut su falan filan.

böyle akılda kalıcı, dikkat çekici, insanda güzel duygular uyandıran isimler.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
Opal Su
değerli taşlardan açılınca konu hoş geldi bi an.
0
prodeq
(21.10.08)
tiramisu.. alırdım şahsen ben.
0
dalamar
(21.10.08)
günsu
altın su
alsu
elmalı(erikliye rakip)
0
atabari19
(21.10.08)
olmayacakları söyleyim

yaşam su olmaz. hayat suya iltibas
billur su olmaz. billur tuz tanınmış marka olduğundan iltibas
yağmur su olmaz. suyun niteliğini belirtir
berrak su olmaz. suyun niteliğini belirtir.


bir de sanırım su da marka ismi çok önemli değil. baksana çene suyu diye bir su var ve insanlar içiyor :)
0
kahvegibi
(21.10.08)
biiçim su =)
0
krasotkin
(21.10.08)
onlar marka ismi değil. suyun çıktığı kaynakla ilgili isimler onlar. demek öyle bir mahallede, dağda, mevkiide çıkıyormuş o su. çene tepesi, erikli ovası filan gibi.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
CanSu
Yaşam

bence güzel isimler...

:)
0
jeanluc
(22.10.08)
(5)

hayali arkadaş tırışka mı gerçek mi?

insensitive
küçükken hayali arkadaşı olmuş olan var mı? nasıl bir şey o yahu? böyle hayalet gibi görüyor muydunuz hayali arkadaşınızı yoksa öyle biri varmış gibi mi yapıyordunuz sadece? yalnızken onunla sesli/sessiz konuşuyor muydunuz mesela? yoksa sadece 3. tekil şahıs olarak bahsedip tamamen atmasyon bi yarat
küçükken hayali arkadaşı olmuş olan var mı? nasıl bir şey o yahu? böyle hayalet gibi görüyor muydunuz hayali arkadaşınızı yoksa öyle biri varmış gibi mi yapıyordunuz sadece? yalnızken onunla sesli/sessiz konuşuyor muydunuz mesela? yoksa sadece 3. tekil şahıs olarak bahsedip tamamen atmasyon bi yaratıktan mı bahsediyoruz.
hayali arkadaşla hep iyi mi geçinirdiniz yoksa kavga da eder miydiniz mesela?
ne zaman terk etti hayali arkadaşınız? nasıl vedalaştınız? ağladınız mı? üzüldünüz mü? hala hayali arkadaşı olan var mı?


hı?

edit: şizofreniden bahsetmiyorum tabi ki..
edit 2: hayali arkadaşa yönlendirmeyiniz.

teşekkürler :)
0
insensitive
(20.10.08)
(bkz: şizofreni)

Başka tanım aklıma gelmiyor valla. İlerde nüksetmesi olağandır.
0
ataturkiye
(20.10.08)
daha çok fikir sormuşsun ama genel bilgi edinecek ingilizce kaynak işine yararsa diye bir önereyim dedim. hem belki başka merak edenler de olur;

en.wikipedia.org

bi' de google books'tan şu kitabın 82. sayfasına da bi' göz atılabilir.

"Developmental Psychology and You
By Julia C. Berryman, Pamela K. Smythe, Alexandra Lamont, Richard Joiner"

bu arada benim yoktu ama yamulmuyo'sam kurt cobain'in de olacak bi' tane =)
0
supercalifragilisticexpialidocious
(20.10.08)
ben en azından benimki için konuşayım. somut olarak görmemiş olsam da, neye benzediğini biliyordum. çünkü çok sevdiğim, sevimli bulduğum bir çizgi film karakteriydi bu. sesli hiç konuşmadım. gayet içimden düşünürdüm ve o da bunlara aynen karşılık verdi. çok çok uzun zaman sonra farkettim ki bu hayali arkadaş benim iç sesime dönüşmüş.
0
baal
(20.10.08)
olaya direkt hayali arkadaş olarak yaklaşmasak.

bir de şu açıdan baksak, çocuklar öte alemlere açık oluyorlar, melek gibi varlıkları görebiliyorlar. yani bunların gerçek varlıkla olabileceklerini de hesaba katın.

arkadaş gerçek, çocuk bunları gerçek olarak yaşıyor, ama biz (veya siz) göremediğimiz için o arkadaşa hayali diyoruz.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
Bence çocuklar gayet salak mahluklar. Ondandır bu. Olması muhtemel tabii, hemen genellemeyelim. Ama zannetmiyorum ki anlatıldığı gibi yaygın bir rahatsızlık olsun. "Deplasyondayım, şizofrengiyim, kan banyoma davetlisin" kabilinden denyoca karşı cins etkileme sözleri eprimiş olacak ki bu sik çıktı başımıza bence, hepsi bu.

Neyse, ben de klementinden çok korkardım. Piskolocim orda bozuldu.
0
atomic punk
(21.10.08)
(6)

Nasıl olur bilemedim

iris
geçen gün rakip firmalarla biraraya gelmemizi gerektiren bir toplantı vardı. bazı malzemelerle katılıyoruz. arkadaşlardan biri bizim malzememiz diye yanlışlıkla diğer firmanın kutusunu almış. öyle büyük birşey değil içinde birkaç tane promosyon malzemesi çıktı. herkes ufak tefek birşeyler aldı içind
geçen gün rakip firmalarla biraraya gelmemizi gerektiren bir toplantı vardı. bazı malzemelerle katılıyoruz. arkadaşlardan biri bizim malzememiz diye yanlışlıkla diğer firmanın kutusunu almış. öyle büyük birşey değil içinde birkaç tane promosyon malzemesi çıktı. herkes ufak tefek birşeyler aldı içinden, ben de alsam mı bilemedim. bu tarz konularda hassasım sanki, bu haksız kazanç mı olur?
0
iris
(20.10.08)
promosyon degil mi ne haksız kazancı ki ?
0
bryan fury
(20.10.08)
Size verilmediği sürece hırsızlıktır.
0
ataturkiye
(20.10.08)
ben olsam almazdım. haksız bir şekilde elde ettiğim en ufak kazancın bile başka şekilde benden fazlasıyla çıkacağına inanıyorum çünkü...
0
blackdog
(20.10.08)
bunu sorman hassas oldugunun bir gostergesi, burada yazilanlara gore icini rahatlasan bile az da olsa dert edeceksin gibime geliyor. bazen, kimi zaman o dert daha da buyuyup, huzursuz edebilir ve pismanliga donusebilir. yillar once, bu tip bir durumda almistim ve sonra cok pisman oldum ve donusu olmadi. ondan beri, kucuk ya da buyuk farketmez almam.
esantiyon bile olsa bir karisiklik olmus ve size verilmis bir sey degil. takdir sizin.
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
yanlışlıkla alındığına ve tekrardan biz bunu yanlışlıkla almışız kardeş, kusura bakmayın geri alın diyerek geri verilemeyeceğine göre içindekileri de aranıza paylaşın. bunda vicdan azabı çekecek birşey yok ki.

zaten @bryan fury'nin dediği gibi bunlar promosyon için yapılmış. dağıtılmak için. kimsenin para ödeyip satın aldığı, hakkı olan bir maddeyi bilerek almış değilsiniz.
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
tam olarak alakalı mı bilemedim ama , 2 sene önce bi pastaneden 2 tane poğaça alıp tüm para vermiştim. adam da sonra ver bozuk yok yigenim demişti. 2 senedir belli aralıklarla ama sık sık aklıma geliyordu,bugün verdim de üstümden büyük bi yük kalktı :)

bence boşver, hiç bulaşma. alırsan belki ilerde çok pişman olursun ama almazsan 1 gün sonra unutuverirsin :)
0
brkylmz
(20.10.08)
(5)

kitap çıkarmak için gereken program

demlikposet
arkadaşlar bir kitap çıkarmayı planlıyoruz kör topal gidiyor işlemler amametinleri resimleri artık bir şablona oturtup sayfa üzerinde görmemiz gerekiyorbunun için özel olarak kullanılan bir program var mı?(ha bunu bilmeden nasıl kitap çıkarıcan diyenlere ben 6 yaşından beri kitap mı çıkarıyorum ulen
arkadaşlar bir kitap çıkarmayı planlıyoruz kör topal gidiyor işlemler ama
metinleri resimleri artık bir şablona oturtup sayfa üzerinde görmemiz gerekiyor

bunun için özel olarak kullanılan bir program var mı?

(ha bunu bilmeden nasıl kitap çıkarıcan diyenlere ben 6 yaşından beri kitap mı çıkarıyorum ulen derim)
0
demlikposet
(20.10.08)
profesyonel programlar olabilir ama word yeterlidir diye biliyorum. kaçımız word'ü bütün fonksiyonları ile kullanabiliyor ki?
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
quarkxpress candır, mizanpaj sayfa hizalama ve coğu word özellikleri
0
efruz
(20.10.08)
Niyetiniz yoktur ama ben yine de uyarayim. Sakin Word'u kullanmayin. 60-80 sayfalik bir odev vermeye calistik biz zamaninda, az daha akil sagligimizdan oluyorduk.
0
wpi
(20.10.08)
word'un nesi varmış? tamam profesyonel değil ama ben kendi tezim dahil yüzlerce sayfalık kaç tane tez yazdım, sonra yine kitap çıkartan arkadaşım oldu.

60-80 sayfa ödev ne alaka?
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
Word, sayfa sayısı arttıkça delirtiyor insanı. Kendi kafasına göre takılıyor. Zaten kitap gibi bir durum söz konusuysa Adobe InDesign ya da efruz'un dediği gibi QuarkXpress kullanmak lazım. Illustrator, Freehand gibi programlar da yardımcı olarak kullanılabilir. Ama bunu yapan kişinin de bu programlara ve baskı ortamlarına az biraz hakim olması faydalıdır tabi.
0
arche
(20.10.08)
(3)

yardım

intihar etsem de kendime gelsem
kız arkadaşımla aynı bilgisayardan sözlüğe giriş yapıyoruz entry giriyoruz(tabiki ikimizinde farklı hesapları var).bu bir sorun yaratabilir mi? bizi tek kişi sanıp uçurma gibi bir durum olaşabilir mi? saygılar
kız arkadaşımla aynı bilgisayardan sözlüğe giriş yapıyoruz entry giriyoruz(tabiki ikimizinde farklı hesapları var).bu bir sorun yaratabilir mi? bizi tek kişi sanıp uçurma gibi bir durum olaşabilir mi? saygılar
0
intihar etsem de kendime gelsem
(20.10.08)
sanırım moderasyona bu durumla alakalı bilgi verince bir sorun olmuyordu. ama emin değilim. yine de moderasyona bi danış.
0
teritori
(20.10.08)
guru'nun zamanında olan biten'e yazdığı:
sozluk.sourtimes.org
0
terrapin
(20.10.08)
bir adet moderatöre mesaj atarsanız filanca yazar ve filanca yazar aynı bilgisayarı kullanıyor diye bu sizin kişisel tarihçenize ekleniyor.

tatile vs gittiğinizde de bunu yapmakta fayda var.
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
(7)

kablo internet

cumaya gittim gelecem
zonguldak ta okuyorum fiyat ve sınırsızlık dolayısıyla kablo internet almak istiyorum.zonguldak ta olupta kablo internet kullanan kişiler varsa performas açısından bilgi verebilirmi?? kablo internetle internete bağlanma olayı zannedersem bölge bölge değişiyo zannedersem, burda nasıl acaba??
zonguldak ta okuyorum fiyat ve sınırsızlık dolayısıyla kablo internet almak istiyorum.zonguldak ta olupta kablo internet kullanan kişiler varsa performas açısından bilgi verebilirmi?? kablo internetle internete bağlanma olayı zannedersem bölge bölge değişiyo zannedersem, burda nasıl acaba??
0
cumaya gittim gelecem
(20.10.08)
Kablonet'teki en büyük sorunun çevredeki abonelerin fazlalığı olarak biliyordum. Yani, çevrenizde bir sürü kablonet abonesi varsa, hızınız azalır. Abone sayısı arttıkça hız azalır. Bir de, servis sağlayan merkeze olan uzaklığınız internet kalitenizi de etkiler. ADSL'den en büyük eksiği bu diye biliyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, böyleydi.

Diğerleriyle konuşmadan önce bunlar aklınızda bulunsun derim.
0
nuage
(20.10.08)
zonguldak'ta kablonet olmaması lazım, bir arayıp sorun isterseniz... (site'de olduğunuzu varsayıyorum)
0
yardimci
(20.10.08)
Çarşı'da bir yerde reklamını görmüştüm, büyük ihtimalle var burada da.

Hani Emral Çarşı'sının karşı sokağı var ya Akm'ye çıkan, orada olacak...
0
bitti
(20.10.08)
zonguldak ta kablo internet war zannedersem yeni geldi abonelik merkezindeki arkadasa sordum pek bi bilgim yok dedi
0
🌸cumaya gittim gelecem
(20.10.08)
ben çok uzun zamandır kablo internet kullanıyorum. her zaman rahatım. istediğim sayıda istediğim şekilde mail adresleri de veriyorlar. daha ne isterim.

zonguldak'ta yeni gelmişse ve abone sayısı azsa hizmetin iyi olacağına inanıyorum. sonuçta kablo tv kabloları ile geliyor bu. ekistra bir teknoloji gerekmiyor.
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
ben 2 yıldır kullanıyorum (ankara). bir aralar cok yavaslamıstı, alakasız zamanlarda kesiliyordu. ama su an performans acisindan iyi durumda.
0
papado
(20.10.08)
mrtskn: Bence yanlış biliyorsunuz. Bilgisayar dergilerindeki karşılaştırmaları okumuştum ben ADSL almadan önce. Hepsinde "Çevrenizde çok fazla abone varsa veya kablonet sağlayısından uzakta iseniz, kablonet'i tercih etmeyin." deniliyordu.
0
nuage
(20.10.08)
(7)

Kronik Şizofreni tanısı olan anneme engelli belgesi..?

vita vinum est
Şimdi şöyle bi şey var,Öncelikle şu duyuruda ele almıştık bu konuyu (git: 40766).İBB Bursu kazandım. Annemi engelli olarak göstermiştim.. Ki zaten kendisi zihinsel olarak engelli, çünkü kronik şizofrendir ve beyin fonksiyonlarının çoğunu kullanamaz haldedir (ne yazık ki.. ve ne yazık ki bu tip şeyle
Şimdi şöyle bi şey var,

Öncelikle şu duyuruda ele almıştık bu konuyu (git: 40766).

İBB Bursu kazandım. Annemi engelli olarak göstermiştim.. Ki zaten kendisi zihinsel olarak engelli, çünkü kronik şizofrendir ve beyin fonksiyonlarının çoğunu kullanamaz haldedir (ne yazık ki.. ve ne yazık ki bu tip şeyleri resmi evraklarla kanıtlamak zorunda bırakılmak daha acı bir olay.. neyse.)

Benden istenen belge şu:

- Engelli Belgesi (Anne)

Şimdi şeker arkadaşlar, ben bu belgeyi nerden alacağım allasen? Kadın zaten şizofren ve hiçbir şekilde doktora gitmiyor. Doktora götürdüğümüz anda acil'e kaldırıyorlar zaten.. Öyle bir halde yani. Tutup annemi doktora götürüp "yeni tarihli" bir rapor alamam. Zaten benden istedikleri şey resmi "engelli belgesi" diye bi şey. Bende "Kronik Şizofreni" tanısı içeren bi rapor ve annemin aldığı ilaçları listeleyip hastalığını belirten 2 çeşit belge var.

Annemin kronik şizofreni olduğunu belirten HEYET RAPORU, onun aynı zamanda zihinsel engelli olduğunu da ispatlamaz mı? Engelli belgesi dedikleri şeyde %40 engellidir falan yazar çünkü.. Ama o oran olayı fiziksel engelliler için var sanırım. Bu tamamen zihinsel bir rahatsızlık. Nasıl olacak bu iş? Ben anneme şimdi hastaneden belge alamam çünkü gitsem diyecekler ki, getir önce bi bakalım durumuna..

Özetliyorum:

Elimde sadece onun KRONİK ŞİZOFRENİ olduğuna dair heyet raporu ve onun son hastaneye yatışında, ona verilen ilaçların yer aldığı ve "şizofrendir" ibaresinin geçtiği 2 tane resmi rapor var. Bu raporları ENGELLİ BELGESİ diye versem bana arıza çıkartırlar mı? Çünkü bi sorun çıkartırlarsa çok sinirlenicem, o memurun kafasını s.kicem o yüzden diyorum yani.

Bi yardım edin, yol yöntem gösterin, nasıl olacak bu ENGELLİ BELGESİ?

Teşekkürler efem.
0
vita vinum est
(19.10.08)
evrak teslim noktasına gidip elinizdeki raporu bi gösterin bence. belki onu kabul ederler ve sizi uğraştırmazlar. "yok bu olmaz" derlerse nerden nası alacağınızı da söylerler herhalde. çünkü her yıl binlerce kişiden evrak topluyorlar. illa ki benzer durumlar olmuştur.
0
cruor
(19.10.08)
Ben de öyle düşündüm. Gidip diğer istenilen 6 belgeyle birlikte annemin şizofreni raporunu ve (tedbiren de olsa) ilaçlarının falan yazılı olduğu belgeleri göstereceğim. Memur belki olayı anlamayabilir.. "İyi de bu sağlık raporu, biz engelli belgesi istedik" diyebilir. Biraz izah etmeye çalışacağım, yine anlamazsa delirebilirim işte ondan korkuyorum.
0
🌸vita vinum est
(19.10.08)
Hukuki ehliyetinin bulunmadığına dair rapor alabilirsiniz. Kronik şizofreni gibi psikotik bozukluklarda kişinin hukuki ehliyeti bulunmamaktadır.
0
hlathguth
(19.10.08)
Ama iste olay hukuki ehliyet/calisip calisamama durumuyla ilgili degil. ENGELLI OLDUGU ICIN CALISAMIYOR OLDUGU ile ilgili. Yani annemin engelli oldugunu ispatlamam gerekiyor, hukuki ehliyetinin olup olmamasi mevzubahis degil.

Bu sizofreni ne lanet bir hastaliktir arkadas ya.. Anlatsan anlamiyorlar, normal bir hastalik gibi degerlendiriyorlar.. Simdi sabahleyin gidip sosyal hizmetler mudurlugundeki memura diyecegim ki, abicim bak goruyorsun kendisi sizofren ve bu bir zihinsel engeldir.. Benden illa "git engellidir belgesi getir, bu raporu kabul edemem" gibi seyler isteyecek. Sonra gel de cildirma ya.

Anlamiyorlar anasini satiym. Bugune kadar su hastaligi kimseye tam olarak anlatamadik zaten.

Tanri kimseye vermesin.
0
🌸vita vinum est
(19.10.08)
öncelikle Allah yardımcınız olsun diyorum. annenizin durumu "kronik" ise bu hastalık kalıcıdır, ve iyileşmesi imkansız demektir bu. başka türlü olsa zaman zaman kontrol edilerek iyilelşip iyileşmediğine bakılır. böyle bir hastayı durmadan doktora oraya buraya götüremezsiniz ki? bunu anlamaları lazım. kronik tanısı bir kez konulur.
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
Ben de hep anlamalarini umdum ama iste diyorum ya anlamiyorlar. Sizofreni konusunda cok sey bilmelerini beklemiyorum, cunku bu hastalik ancak yasanarak ogrenilebiliyor, ben bugune kadar bunu gordum. Ama anlatinca da dinleseler, tamam kardesim biz seni ugrastirmayalim falan deseler keske.. Bu hastaligi grip gibi bir sey zannediyorlar sanirim. :) Gecer mecer saniyorlar. Degisik isler iste, neyse.

Sagolun iyi dilekleriniz icin.
0
🌸vita vinum est
(20.10.08)
Muhtarliga sordum, engelli belgesi olarak raporu kullanacaksin dediler. Yani boyle bir durum yasayaniniz varsa olay boyle istiyormus. Kaymakamliktaki memurlar da boyle dedi ayrica.. Haberiniz olsun.
0
🌸vita vinum est
(20.10.08)
(8)

pastane- kalmış yiyecek

sleepy99
hani bazen pastanede bir yiyeceği gösteririz de (örn: bir ayçöreği verir misiniz) pastaneci "aman abla ayçöreği bayat, sana poğaça vereyim" der.Bu kalmış ayçöreklerini adam sonra ne yapıyor? 20 parça deği$ik çe$it alan adama mı kakalıyor, kedilere mi veriyor, yoksa zaten bizi kandırıyor mu? ne oluyo
hani bazen pastanede bir yiyeceği gösteririz de (örn: bir ayçöreği verir misiniz) pastaneci "aman abla ayçöreği bayat, sana poğaça vereyim" der.

Bu kalmış ayçöreklerini adam sonra ne yapıyor? 20 parça deği$ik çe$it alan adama mı kakalıyor, kedilere mi veriyor, yoksa zaten bizi kandırıyor mu? ne oluyor bu kalmış pasta, börekler?
0
sleepy99
(19.10.08)
büyük ihtimalle senden sonra gelen adama veriyordur. yada zaten poğaça dünden kalmadır :))
0
sehpa fx350
(19.10.08)
buyuk pastanelerde bozulmak ve bayatlamak uzere olanlar pastane personeline verilir. personel ister yer, ister cope atar.
0
papado
(19.10.08)
düşüncelilerse toptan köpek bakımevlerine falan yolluyorlar gün sonunda
0
whoosie
(19.10.08)
köpeklere tatlı ve şekerli şeyler verilmez. sağlıklarına zararlıdır.

ne yazık ki pastanelerin hayvan barınaklarına yemek göndermeyi düşündüklerini sanmıyorum. bazı gönüllüler toplayıp götürüyor o kadar.
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
bir arkadaş çalışıyordu iyi bir pastanede,her akşam kalanlar çalışanlara dağıtılıyordu,ya da çöpe gidiyordu.
0
elbar
(19.10.08)
yine ayçöreği desem inanır mısınız ?

gerçektende böyle bu. pastanede çalışan bir arkadaşım söylemişti, ayçöreğinin nasıl yapıldığına dair sorum üzerine. bu kalan kuru pastaları falan neyin tekrar hamur gibi yapıp ay çöreği üretiminde kullanıyorlarmış. o günden sonra dikat ettim mesela hiç bir zaman standart bir tad alamadım ay çöreklerinde, kimisi daha tuzlu kimisi daha tatlı oluyor. zaten belli olur bi pastanenin ne kadar poça simit kuru pasta sattığı artan küçük miktarıda bu şekilde değerlendirmeleri mantıklı geldi bana.

asıl bu yaşpastalar ne oluyor onu söyleyin bana vitrinlerde tüm gün duruyolar öle kaç gün bozulmuyor mu bu meret?
0
kojiro
(20.10.08)
biz eve götürüyorduk yenebilecek durumda olanları bir pastane personeli olarak.

@kojiro
ayçöreği, bayat veya artan malzemelerden ziyade, taze ama kullanılması mümkün olmayan kırıntılar, çeşitli mamüllerin tavada kalan kısımlarından yapılmakta idi bizim orada.

yaşpastanın ömrü de 3 gün civarıdır. üçüncü günden sonra pastanın altından bir bıçak vasıtasıyla kremasına ulaşılır, kokusuna ve tadına bakılır. herhangi bir ekşime vb. durum, görüntüde de aşırı bozulma yoksa vitrinde durmaya devam eder. görüntüde bozulma var ise fıstık, pudra şekeri, pasta süsü gibi malzemelerle takviye yapılır. dördüncü gün atılır.
0
sallayancay
(20.10.08)
(7)

kedi ve yeni ortam

forumtrak
Kurban bayramı için 10 günlük ailemin yanına gideceğim ve yanımda kedimi de getirmek durumundayım, ne yazık ki annem kedilerden pek haz etmez (kendileri uzaktan severim tribinde) neyse neden sevmediğini sorduğumda, koltukları tırmalar, perdeleri yırtar cevabını aldım. Perde konusunda bir şey yapacağ
Kurban bayramı için 10 günlük ailemin yanına gideceğim ve yanımda kedimi de getirmek durumundayım, ne yazık ki annem kedilerden pek haz etmez (kendileri uzaktan severim tribinde) neyse neden sevmediğini sorduğumda, koltukları tırmalar, perdeleri yırtar cevabını aldım. Perde konusunda bir şey yapacağını sanmıyorum ama itiraf etmeliyim ki koltuk tırmalamaktan gayet hoşlanmakta. Başka bir sorun olarak kedim ne kadar tok olursa olsun, birisi yemek yerken yemek yiyen şahısı hiç rahat bırakmaz illa yemeğin tadına bakmak ister adeta insanı çıldırtır. birde kurban bayramı olduğu için ilk gün et onarma olayı eve hakim olacak ve doğal olarak kediciğim sırf fantezi için koparabildiğini koparmaya çalışacak ve anacığımı taciz edecek
Sonuç olarak
1)Kedimi insanların yemeklerine karışmamasını nasıl ikna edebilirim, çünkü yemek masasına oturmuşken masaya atlayan bir kediye annemin vereceği tepkiyi düşünmek bile istemiyorum.
2)Koltukları tırnaklama olayından vazgeçirmek mümkün müdür?
NOT:Bu sorunları aşabilmemiz için kurban bayramına kadar sürem var ,yardımcı olacaksa kedimin türü Maine Coon ve 9 aylık
0
forumtrak
(19.10.08)
Kısa vadede o alışkanlıklardan vazgeçirmen mümkün değil. En kesin çözüm kedisever-kedianlar bi dosta emanet etmek gibi duruyor...
0
metal revolution
(19.10.08)
7 yıldır kedi beslerim, kediler hakkında bildiğim bişey varsa huylarından vazgeçmemeleri. ben de kedi besleme tecrübesi olan bir arkadaş bulmanı tavsiye ederim.
0
robin crusoe
(19.10.08)
1) kedim limon kolonyasindan nefret edior. annem de kedimin yemek masasina cikmasindan. o yuzden yemege otururken mutlaka yanımda sprey limon kolonyasi oluyor. bi iki pıst pıst yaptim mi ortami terkediyor. bir deneyin isterseniz.
2) kediler alıskanlıklarindan vazgecmezler. sizleri alıskanlıklarinizdan vazgecirirler hatta. o yuzden bence tırmalama olayina en iyi cözüm tırnaklarını kısaltmak. ancak bunu cok dikkatli ve kediler icin olan tırnak makasları ile yapmak gerekiyor. öperim kendisinin patişlerinden :)
0
palyacopapi
(19.10.08)
2) kediler için özel tırnak makasları var onlarla tırnaklarını keserseniz tırmalama problemi olmaz.
0
chavezding
(19.10.08)
bence kediyi bayramda yanında götürme. benim hayat felsefeme ve tecrübelerime göre kedi kendi evinden çıkmaması gereken bir canlıdır.
kediyi evde bırak, bol bol yemek koy. tuvaletini banyoya koy. bir arkadaşın 3-4 günde bir gelsin yemekler tazelesin.
sadece kedinin oturacağı odayı açık bırak, diğer odalar kapalı kalsın.
sen eve dönünce kısa bir süre trip yapar ama geçer kısa sürede.
ben seyahate çıkarken böyle yapıyorum. eskiden tek kedim vardı, şimdi iki. gayet memnunum. her seferinde kediyi yüklenseydim terbiyesi iyice bozulurdu.

kurban bayramına annenlere götürme düşünceni düşününce korktum valla. düşnsene bayram, eve bi sürü insan girip çıkıcak. kedi hadi annenlere alışsa gelip gidenden çok rahatsız olur. benimkiler kapı çalındığında bile korkuyorlar kimi zaman banyoya saklanıyorlar. sonra maazallah gelen giden kapı açık kalır, pencere açık kalır. kaçar maçar.

evde bırak kediyi. bak et met hikayeleri de varmış, niye kediye ve annene işkence ediyorsun. annen kediyi gelsin senin evinde sevsin. o zaman sever onu belki. şimdi sevmicek kızacak.

sorularına da cevap vereyim, kedinin davranışları zor değişir. koltuk tırmalama huyundan ne yaptıysam vazgeçmedi. şimdi koltuk kenarları perişan, üzerinde örtü var.
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
@mea maxima culpa, ailemle farklı şehirlerde yaşıyoruz ve bayramda kedimi kontrol edecek arkadaşım kalmayacak (Pendik). Öte yandan sadece bu tatil için değil yaz tatili olayı geldiğinde kedimin ve annemin birbirlerine alışmasını istiyorum. Ne kadar erken tanışırlarsa o kadar iyi değil mi? Get off adlı sprey akla yatkın geldi, koltuklara sıkarsam oraları tırmalayacağını sanmıyorum ki bunu bayrama kadar deneyeceğim zaten :)Bayramda gelen giden olayında tamamen haklısın ama kendisinin korkacağını sanmıyorum bizzat gelenlere terör estirecektir bunuda misafir gelince ikimizin başka bir odada kalarak aşmamamız mümkün değil midir?. Aklına başka bir çözüm yolu geliyorsa yazarsan çok sevinirim.
0
🌸forumtrak
(19.10.08)
@forumtrak, ben yine de annen kediyi kendi ortamında görsün derim. annenin bayram için temizlediği evinde, hele ki kedinin masaya çıkma huyu varsa iyi hatıralar olmaz. kedilerden hoşlanmayan insanların yanında kediler de huzursuz olur ve ters hareketler yapabilir.

hele hele et kesilirken kedin oraya gelecek ve kan çıkacak diye düşünüyorum. planlarını iyice gözden geçirsen. sen ay ne şirin fantazi yapıyor kedi diye düşünürken annen sinir krizi geçirebilir orda.

kedini bırakabileceğin veteriner veya bir arkadaşın yok mudur? benim evim yakın olsa ben uğrayayım dicem ama ne yazık ki değil.

cins kedim var deme öyle, maine coon yok türkiye'de bu arada :)
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
(10)

olmem yakin midir?

twodimensionprism
sayin tipcilar ve de benim kaynimda da vardi insanlari,son zamanlarda durup dururken beynim yerinden ziplayip, gozlerim bir an odagini kaybedip aptalliyorum ve gozlerimin kararmasi da bonus olabiliyor. agzimdan kopukler sacarak olmem yakin midir? yoksa yogun stres (bok pusur degil ciddi ve de yukl
sayin tipcilar ve de benim kaynimda da vardi insanlari,

son zamanlarda durup dururken beynim yerinden ziplayip, gozlerim bir an odagini kaybedip aptalliyorum ve gozlerimin kararmasi da bonus olabiliyor. agzimdan kopukler sacarak olmem yakin midir? yoksa yogun stres (bok pusur degil ciddi ve de yuklu stres) bunun sebebi olabilir mi? olabilirse nasil kurtulunabilir?
0
twodimensionprism
(18.10.08)
stres ve yorgunluk bir suru garip durum yaratabiliyor ama yine de gidin doktora bir tomografi cektirin iciniz rahatlasin
0
ermanen
(18.10.08)
tez zamanda bir beyin mr'i çektir.
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
an itibariyle saglik karnem olmadigini belirtmeyi unuttum
0
🌸twodimensionprism
(18.10.08)
stresten oluyor sanırım. vitaminmiş neymiş ihmal etme, yürüyüş yap beyin okşijen alsın.

türk flminde yaşıyor olsaydın ölümün yakın olduğu için güzel bir kız, yakışıklı bir genç seni teselli etmek için evlenirdi, ne güzel olurdu.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
mea haklı. oksijen çok önemli. sigara kullanıyorsan kullanma ve içilen yerde de kesinlikle durma.. sabah yürüyüşlerine çık. bol bol su iç. taze meyve sebze tüket.

ama beyin mr'ini mutlaka cektir.
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
strese biraz ara ver. tatile filan çık
0
2day2die
(19.10.08)
uykusuz kalma, beslenmene ve uykuna dikkat et, sigara alkol vs püsür varsa minumuma indir. para bulduğun ilk dakikada doktora git. geçmiş olsun.
0
betty puf puf
(19.10.08)
agzindan kopukler sacarak olebilirsin, doktora gorun.
0
lejant
(19.10.08)
beyin şakaya gelmez hocam, doktor en iyisi.
0
robin crusoe
(19.10.08)
aşırı stres, aniden gelen kriz ve ölmekten söz etmenizi göz önünde bulundurursak derdiniz panik atak olabilir. ama bundan önce fiziksel bir hastalık olup olmadığı anlamak için bazı kan ve tiroid testleri yaptırmanız lazım. bunlar temiz çıkarsa psikolojik bir sorun olduğu düşünülebilir. mutlaka bir doktora görünmelisiniz. önce bir dahiliyeciye gitmek ve onun isteyeceği testleri yaptırmak iyi olacaktır. sağlık karneniz yoksa da bir sağlık ocağına ya da eğer kadınsanız ücretsiz sağlık hizmeti verilen kadın ve aile sağlığı merkezlerine ((bkz: kadin ve aile sagligi merkezi )* gidebilirsiniz.

*bu merkezlerin ücretsiz olduğunu duydum ama prosedürü bilmiyorum, tedavi değil yalnız teşhis konusunda hizmet veriyor sanırım.
0
zen spider
(20.10.08)
(12)

Film tavsiyesi istiyorum ben de izninizle,

uz
Şunları seviyorum mesela,Cassandras DreamThe Big NothingLittle Miss SunshineIn BrugesSix Shooter...Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
Şunları seviyorum mesela,

Cassandras Dream
The Big Nothing
Little Miss Sunshine
In Bruges
Six Shooter
...

Çok alakalı filmler değil ama böyle büyük hikayeleri olmayan, küçük insanlar küçük hikayeler anlatan filmlere bayılıyorum, kendimi buluyorum onlarda.
0
uz
(18.10.08)
(bkz: the truman show)
(bkz: elizabethtown)
(bkz: the number 23)

ilk aklıma gelenler bunlar oldu, izlemediysen bunlar iyidir bence.
0
rectoa
(18.10.08)
ravioli
(18.10.08)
küçük insanlar küçük hikayeler.
(bkz: magnolia)
0
insanimsi
(18.10.08)
(bkz: the straight story) adı gibi straight ama beklenmedik şekilde bir Lynch filmi. İzle pişman olmazsın.
0
sui
(18.10.08)
(bkz: lost in translation)
(bkz: miss potter)
(bkz: the mighty)
(bkz: frozen) (shirley henderson'in oynadigi)
(bkz: la femme de gilles)
(bkz: hours)
(bkz: i am sam)
(bkz: forrest gump) (bu son ikisini seyretmemis olamazsin ama yazayim yine de)
(bkz: shallow grave)
(bkz: rory o'shea was here)
(bkz: abandon)

neyse cok oldu bunlar hosuna giderse dahasini dusunurum :) ayrica yukarida belirtilmis elizabethtown ve high fidelity'nin de tekrar altini cizayim.
0
twodimensionprism
(18.10.08)
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
urga
into the wild
eternity and a day
fried green tomatoes
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
geldiler
(19.10.08)
shane meadows filmlerini de izleyebilirsin.
0
cgcore
(19.10.08)
big fish tam senlik.
0
chaud
(19.10.08)
(bkz: garden state)
0
baal
(19.10.08)
station agent izle. tam senlikmiş.
0
goldenwand
(19.10.08)
(33)

Bekar evi temizliği

ataturkiye
Arkadaşlar merhaba!Afyonkarahisar'da yaşayan bekar/öğrenci/işsiz/freelance bir bayım. Geçen sene haziran ayında asrın hatasını yapıp evi arkadaşlara emanet ettim. Evime döndüğümde karşılaştığım manzara şu idi.* 4 aylık biriken çöp* 4 aydır yıkanmayan bulaşıklar* Kırılan salon camı* Kırık camdan içer
Arkadaşlar merhaba!

Afyonkarahisar'da yaşayan bekar/öğrenci/işsiz/freelance bir bayım. Geçen sene haziran ayında asrın hatasını yapıp evi arkadaşlara emanet ettim. Evime döndüğümde karşılaştığım manzara şu idi.

* 4 aylık biriken çöp
* 4 aydır yıkanmayan bulaşıklar
* Kırılan salon camı
* Kırık camdan içeri dalan sokak kedileri
* Kediler tarafından haşamat edilen bütün eşyalar
* Rutubet tutan duvarlar
* Kısacası çöp evden öte rezillikte bir ev

Şimdilik yaptığım tek şey adam tutup bütün evi boyatmak oldu. Ancak evin bütün pisliği olduğu gibi duruyor ve bu beni oldukça geriyor. Evime girmek istemiyorum, ciddi manada psikolojim bozuldu.

Her eve girdiğimde evin o halini görmekten beynim duruyor. Nereden başlayayım ne yapayım en ufak fikirlerim bile uçup gidiyor.

Şimdi yapabileceğim şunlar var (Bütçe ve diğer detaylar parantez içinde analiz edilecektir - Detay 2 Çamaşır makinam yok)

* Halıları yıkamacıya vermek (Bulunduğum ilde halıların metrekaresi 3 liraya yıkanıyor. 8 m2 ve 6 m2 büyük olmak üzere sayısız küçük halım var. Sadece büyük halılar 40 liranın üzerinde masraf yapıyor)
* Perdeleri yıkamacıya vermek ( En az 2 benim hesabımca 3 makina kapatır perdelerim. Bu da makina başından 5x3=15 lira eder ki perdelerimden de memnun değilim aslında)
* Eve temizlikci kadın almak (ortalama 50 lira bu da ki kadının işini iyi yapmayacağını, yalap şalap ortalığı sildikten sonra gideceğine adım gibi eminim.)

Bu gibi temizlik çalışmaları malzeme vs ile beraber 150 lirayı buluyor.

Şimdilik bütçem çok iyi değil (Aslında iyi de 150 lira lan!? O para cebimden çıkacağına canım çıksın daha iyi). Sizlerin fikirlerini de dinlemek istiyorum. Geyik de olsa cevap yazabilirsiniz çünkü bazen geyik fikirlerden iyi şeyler çıkabiliyor.

Hepinize şimdiden teşekkürler (acıyın lan bana!)

Gelişmeler ve sonuç:

* Kırılan camı taktırdım
* Evi boyattım
* Perdeler yıkandı ve temizlendi
* Halılar yıkandı ve temizlendi (henüz elime geçmediler)
* 4 kişilik temizlik ekibi (2 bayan + 1 bay + 1 ben) tarafından 5 saatlik bir ugraşla ev adam edildi.
* Evden 10 jumbo boy çöp torbası çöp çıktı (lan bildiğin ümraniye çöplüğü olmuş işte)
* Cepten 150 lira buharlaştı!
* 150 lirayı yerine koymak için artık ben evlere temizliğe gidiyorum.

Teşekkürler Türkiye! Teşekkürler Sözlük! :)
0
ataturkiye
(18.10.08)
ben olsam arkadaşların kulaklarından tutup "temizleyin lan sıçtığınız boku" derdim.
0
vincenzo
(18.10.08)
@ataturkiye valla istanbul'da yakın bir yerde olsan üşenmez gelirdim, öyle üzüldüm yani.

aklıma gelenleri yazayım. acaba komşularla aran iyi mi? iyi değilse bile perdelerini çamaşır makinelerinde yıkamalarını rica edebilir misin?

hadi o olmadı diyelim. banyoda küvet var mı? çamaşır makinesi denen şey yeni biliyorsun, annelerimiz hala sıklıkla küvete basar perdeleri. birkaç su yıkarsın. mis gibi olur. sana deterjan ve temizleyici tavsiye ederiz.

halıları yıkatamayacağına göre iş başa düşüyor. silebiliyorsan sil.

yok olmadı. marketten elektrikli süpürgeler için olan halı deterjanı al. hani köpürtüyorsun sonra kuruduktan sonra süpürüyorsun.

kedilerin tırmaladıklarına çare yok. ama mesela koltuk kenarlarına filan örtü örtebilirsin. benim oturma odamda koltuk kenarları perişan. annem evinden örtü getirdi. mis gibi görünüyor.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
"bu olmadan da yaşarım" diyebileceğin eşyaları at kurtul. sonra bir nalbura git, yirmi tane filan moloz çuvalı al. evde kalan çöpleri filan doldur onlara, at çöpe. gözünün önündeki alan ferahlayınca daha iyi düşünürsün.
0
gerrain
(18.10.08)
@vicenzo arkadaşlarım farklı ildeler. Zaten yakalasam değil kulaklarından çekmek, saddam işkenceleri uygulayacağım.

@mea maxima culpa eksik olma düşünmen yeter.

Komşularla aram nasıl bilmiyorum. Çünkü ne zaman beni görseler yüzlerini çeviriyorlar. Malum bekarız ve burası Afyon :). Banyoda küvetim yok. Öyle ilkel bir evde yaşıyorum. Aslında çıkabilirdim de şimdiden bin liraya yakın masrafım oldu. Keşke önceden düşünseydim. Halılar silinebilir gibi değil, mümkün mertebe yıkanmalı. Kediler ise sadece mundarlıktan canımı sıkıyorlar. Yoksa kirden başka zararları olmamış hayvanların. Ama o tüylerini gördükçe midem kalkıyor.

@gerrain hocam öyle yapacağım. Yoksa kadın da girmez eve.
0
🌸ataturkiye
(18.10.08)
bence komşular seçeneğini kullanmak iyi fikir. sonuçta bunlar anadolu insanı. yardım ederler diye düşünüyorum.

peki okuldan arkadaşın yok mu? ailesi ile birlikte veya öğrenci evinde kalan. perdeleri götürebilirsin belki yıkanmaya.

hiç mi elini değmedin, elektrik süpürgesi de mi yok?

anneni veya ablanı çağırsan. yardım etseler? ehehhe. yol parası çok tutar o zaman.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
@mea maxima culpa valla komşular çamaşır fikrine gelmezler bence. Ama arkadaş olabilir gibime geliyor. Gerçi olsa da ben yaptırmam. 15 lira için gidip al yıka şunu diyemem, ayıptır. Elektrik süpürgesi var lakin evi gördüğünde o da kaçacaktır büyük ihtimalle :)

@scp insan değillerdi zaten merak etme. Bi ton da borç bırakmış bilmemneler.
0
🌸ataturkiye
(18.10.08)
ama, ama... bütün önerilerimizi de beğenmiyorsun. napalım. :(
komşu yok, kuvet yok, arkadaş yok, yıkatmak yok, süperge ile süpürmek yok, kadın hele hiç çağırmam diyorsun peki ne var :))

ben afyonda oturuyorum gelip temizleyeyim yazacak birilerini mi? zor valla.

bence öncelikle kalın bir bulaşık eldiveni al. çamaşır suyu ile mutfaktan temizliğe başla.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
esnafina ne dersin bilmem cunku heryerde ogrenciyi zikmek adettendir ama afyonun halki iyidir hacim, samimi bi sekilde derdini anlat mahalledekilere kisa zamanda herseyine kendi isleri gibi kosarlar
0
muslum tangoze
(18.10.08)
@mea maxima culpa çaresiz kalmasam duyuruyu niye işgal edeyim :) yine de teşekkürler o kadar düşündün.

@muslum tangoze yardım edeceklerdir elbette ama senin de dediğin gibi yine işim esnaflarla. Onlar da götümüzü kolluyorlar afedersin. Sanırım bu gidişle zevk almayı öğreneceğiz.
0
🌸ataturkiye
(18.10.08)
şimdi yavrum bu amcalarını teyzelerini dinle herkes güzel yazmış. önce çöplerini at. akabinde bulaşığa gir. akabinde yerleri süpür. eline bez ve temizleyici alıyorsun ve yerleri siliyorsun. bu kabaca rahatlatır seni. sonra yıkatma işleri için çözümler buluyorsun arkadaş komşu vs. tembelsen para çözer. paran yoksa sen çözeceksin. seçimini yap.
0
cha
(18.10.08)
E topla arkadaslarini yardim etsinler temizlige?

Onlar yok artik diyorsan, bence kadin tut, basinda da bekle, sunu sunu yap diye, para veriyorsun sonucta...
0
ermanen
(18.10.08)
hmm herkes topuk yapmışsa
önce herkesin de dediği gibi çöpleri atman lazım, seve seve atacaksın valla. hatta toplarken küfür de et rahatlarsın. benim evi benim başkasının hatası yüzünden su basmıştı, ahşap döşemelerin altından suyu süngerle çekmiştim küfür ede ede.
camı taktır, kırık görürsen moralin bozulur :)
evi her fırsatta havalandır, pencereyi, kapıyı, bacayı her yeri aç. boyatmışsın zaten koku daha çabuk kaybolur.
nalburdan büyük paspas al 3-5 lira bişey (okulda koridor silinen paspaslar varya, viledanın hayvani boyutu)birde kazan yada leğene sabunlu su doldur yerleri bolbol onunla sil, kedi çişinin kokusu zehir gibi valla, çıkmaz.
halıları otoyıkamacıya versen, sende işin ucundan tutup iki fırca sallasan 10-20 liraya halledersin sanırım.
perdeler konusunda komşulardan hayır gelmezse çamaşır makinası olan başka bir arkadaşında yıkatabilirsin, alırsın bir paket omo attırırsın makinaya (herhalde diğer arkadaşlarından daha normal arkadaşın da vardır :)
istanbul'da olsan valla bizim tayfayı toplar gelirdim.
0
vincenzo
(18.10.08)
bi arkadasınız varsa onu çağırın, açın son ses müzik başlayın gerrain'in dediği gibi kullanılmayacak durumda olanları atmaya. yalnız da yapabilirsiniz de arkadasla hem daha zevkli olur hem de daha hızlı biter. temizliğin ilk günü kaldıgınız odayı ve mutfagı mutlaka temizleyin en azından kendinize yaşam alanı oluşturun. halıları yıkayabileceğiniz bi yer varsa kendiniz yıkayın, böle geniş bi balkon falan varsa ideal.
0
light beam
(18.10.08)
o arkadaşlarının tekrar gelme ihtimali varsa hiç uğraşma.
0
cruor
(18.10.08)
arkadaşım, bu tarif ettiğin çöp eve boya yapan hangi ustaysa, onunla bir görüş bence. sana en iyi fikri o verecektir. (bu arada adama benim için sor allahaşkına, nasıl boya yapmış öyle bir evde. o evde boya yapabilen usta senin derdine çare olacak adamdır diyorum, kolaylıklar diliyorum ve "iyilikten maraz doğar" atasözümüzü de hatırlatmak istiyorum.
0
atlantis
(18.10.08)
buna benzer bir olaya arkadaşımın kuzeni (ki benim de arkadaşım olur; lafı niye uzattıysam) ev değiştirerek çözüm bulmuştu. sonradan duyduk ev sahibi de evi satmış, o derece kötü bırakmışlardı ipneler. : )
0
sabit mesnet
(18.10.08)
ben olsam önce kendi yaşadığım odayı temizler, atabildiklerimi atar, kendime minimal bi yaşam ortamı kurardım. mutfak banyo gibi zorunlu yerleri de tahammü edilebilir bi seviyeye çektikten sonra arada bir boş günümde yavaş yavaş tırtıklardım. eldiven, cif, tuz ruhu alıp banyo ve mutfağa girişirdim. diğer odaları kapatır iki gün dinlenirdim. öyle öyle hallolur yavaştan.

bulunduğunuz yerdeki arkadaş miktarı ve ortamınızı bilemiyorum ama bikaç yıllık okul arkadaşları mevcutsa bence yardım al. özellikle delikanlı kız arkadaşlar varsa ev temizlemekten tuhaf bi haz alıyorlar. kesin yardım ederler.
0
geldiler
(19.10.08)
emlakçıya bi kaç kuruş rüşvet ver ve evi sat, sırt çantanı al ve git.
0
betty puf puf
(19.10.08)
- Önce bir çöpleri atmayı tamamla; başka çaresi yok kokudan kurtulmanın.
- Yerdeki cam parçalarını acilen temizle, gece ayağa batma ihtimali çok yüksek.
- Bulaşıklar için böyle gerçek dost diyebileceğin bir kızdan yardım iste. Hatta "beraber yıkarız" de, kesin ikna oluyorlar.
- Halıları kaldır ve açık havada çırpıp güneşte beklet bi süre, halıcıya verinceye kadar rulo halinde bir kenarda beklet. Güneşte bekletmeyi unutma ki içindeki nemden çürümesin rulo yapınca.
- Şu cam silmekte kullanılan (çekçek) aletin biraz büyüğüyle yerlerin kaba pisliklerini alabilirsin.
- Kedi güzel şeydir ama fazlası çekilmez. Kırık camlı pencereye çift kata gazete ile kaplarsan girceklerini sanmıyorum. Dışarı nası atçam dersen; pencerenin dışına bi kaba süt koyup ekmek doğra bak bakalım nası koştura koştura çıkıyolar o pencereden. :-)
- Perdeleri yıkamacıya vermeye değmez. Makinede veya elinde yıka. Ütülemeye gerek yok, as gitsin; kendi düzelir o.

Şu durumda para verecek 2 şeyin var; temizlikçi kadın tutmak, halıları yıkatmak. Eğer eve dokunmadan temizlikçi kadına emanet edersen kabasını alır, sen de buna şükür der parasını mecburen verirsin. Evi biraz adam edip verirsen yukarıda saydıklarımı yapıp, eli mahkum parlatacak. Tabi temizlikçiyi mahallede her gün gördüğün kişilerden olması burada iyi bir şey. Her gün yüzyüze bakacağını ve savsaklaması durumunda hesap sorabileceğini bildiğinden köşeyi bucağı temzilemek konusunda daha az gönülsüz oluyorlar. O yüzden fiyat farkına acımayıp temizlikçiyi mahallenden hatta sokağından tut. Ne yazık ki halı işi tuzluya gelecek, çıkar sokağa at hortumu yıka desem su fiyatları eskisi kadar ucuz değil...

Büyük geçmiş olsun, o arkadaş benzeri varlıklara ulaşamıyorsan verilecek en büyük ceza sanırım ne derece sorumsuz ve pis insanlar olduklarını eş dost tanıdık çevresine yaymaktır...
0
metal revolution
(19.10.08)
Arkadaşlarından söke söke yaptığın masrafların parasını alman lazım en azından salon camının.Bilmiyorum kiraya mı verdin onlara ama bu yine de iyi niyeti suistimal etmek.
0
chaud
(19.10.08)
valla bu kadar pis bir evde oldugunu soyluyorsun ve cebimden 150 lira cıkacagına canım cıksın diyorsun. o zaman sen orda o sekilde yasayabilirsin bence. gerekirse yemek bile yemeyip o evi adam etmeye ugrasırdım ben. sonucta orda yasayacaksın. ayrıca camı kırık bi yerde nası uyuyosun ki?

bi kere kesinlikle temizlikçi kadın çağır. kendin çöpleri at camı taktır kedilerinle ilgilen pisliklerini temizle. daha sonra iki gün temizlikçi kadın al. bi de işe ihtiyacı olan oyle naz yapmayacak kaytarmayacak birini bul ki başında bekleyip istediklerini yaptırabilesin. temizlikçi kadın tek çare. ha bi de çamaşır makinesi ikinci el de olsa spot da olsa bir tane edin bence. elzem bişey yani. çamaşır makinesiz olmaz ozellikle kucuk bi yerde yasıyosun ve laundry diye bi konsept yok turkiyede.
0
likeinme
(19.10.08)
Fikir ve önerileriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum arkadaşlar. Gelişmeleri yazayım hepiniz bilin :)

1- Camı geldiğim ilk gün taktırdım, lakin kırıkları vs yerde duruyor.
2- Çöplerin büyük bir kısmını kaldırdım.
3- Bulaşıkları da 2. gün yıkamıştım. Lakin elimi de yaktığım için diğer işlere fazla bulaşamıyorum. (git: 42639)
4- Halıları ve perdeleri az sonra yıkamacıya vereceğim.
0
🌸ataturkiye
(19.10.08)
yemek pişirmeye yarayanlar hariç tüm bulaşığı bir çuvala doldurup at. zira dezenfekte için vereceğin para muhtemelen yenisini almakla aynıya çıkar ki yenisini de alma, kağıt tabak bardak kullan, bir daha bulaşık derdin de olmaz. koltuklar için ve kedi için yapılabilecek en iyi şey deterjanlı suyla iyi bi silmek. halıları da önce bir silkele, ama komşular görmesin diye de gece yap bu işi kendini rezil etmenin alemi yok. neyse, çöplerini at. sonra da çöpten ve bulaşıktan arınmış evine, ailesiyle yaşayan bir kız arkadaşını çağır. alsın halı yıkama makinesini gelsin. bak, biz beş kız birleşip temizlik yaptık senin evden beter bir evi bir saatte anne evine döndürdük.
0
zipirinsan
(19.10.08)
bi temizlik şirketiyle anlaşsan evi baştan aşa kaldırıp temizleseler (çok mu abardım bilmiyorum)
0
buffy de vampir sayilir
(19.10.08)
@atatürkiye öncelikle bir bulaşık eldiveni al. öyle sıcak suya el sokulur mu? ki anlaşılıyor ki daha önceden hiç temizlik yapmamışsın.

yazdıkların beni çok etkiledi ya. hadi halılara, perdelere dokunmamışsın. insan bir cam kırıklarını süpürge faraş temizler. çöpleri atar. cam kırıkları ve çöplerle oturulup sonra ekşi duyuru okunur mu arkadaşım?

hatta birazdan arkadaşlar cam kırıkları ayağımı kesti? niye acaba diye yazarsın mısın?

yakındır meşe odunu ile afyona gelmem. :))
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
@mea maxima culpa gelişmeleri yazmıştım yahu okumadın mı :) Cam sorunu filan ilk günden halledildi, bulaşıklar 2. gün. Çöpler büyük oranda toplandı. Ben durum değerlendirmesi için onları da bilgi niyetine sunmuştum :)
0
🌸ataturkiye
(20.10.08)
ay şimdi bayılacam. cam taktırmışsın ama yerde cam kırıkları var ve çöplerin de bir kısmı duruyor diyorsun. niye atmıyorsun ki onları. at çöplerin hepsini.
0
mea maxima culpa
(20.10.08)
tüm musluklaır aç, lavoboları tıka, kapıları da açık bırak, 5 saate evde pislik namına bir şey kalırsa buraya yaz.
0
24 saat uyuyan adam
(20.10.08)
önce çöpleri iyice topla bulaşıkları önem sırasıyla yıka kırılan camın pencersine tahta çak veya seloteyp bağla sonra camcıları gez duvarlar için bir badana çek
0
submariner
(20.10.08)
ay şimdi bayılazaam. vallahi bayılazaam. yahu süpür yerleri cam kırıkları diyor hala ya. can krıkları şarkısını aç onu dinle boyna. of daraldım.
0
cha
(21.10.08)
Gelişmeler ve sonuç ilk mesajda :)
0
🌸ataturkiye
(21.10.08)
@ataturkiye büyük geçmiş olsun. temizliğe gelenlere bravo diyorum. bak gerçek arkadaş bunlar.
inşallah bir yerlerden eline bir para geçer de zararın karşılanır.

onun dışında evinde kalan insan görünümündeki hayvansılara (bak hayvan bile demiyorum. hayvan dediğin yattığı yeri temiz tutar, arkadaşına zarar vermez.) ettiğimiz beddualar onları bulur inşallah. şu an elimizden bişi gelmiyor çünkü

yav hani kirletmişler, çöpleri de mi atmamışlar? nasıl birer hayvansı bunlar ya?
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
@mea maxima culpa Valla gerçek arkadaştan ziyade profesyonel temizlikçilerdi. 40 kağıdımı iç ettiler :)

beddualar tutar inşallah :) eksik olma.
0
🌸ataturkiye
(21.10.08)
(6)

avrupa yakası -volkan-sibel can

sosistawa
merhabalar ,avrupa yakasında (son bolum) volkanın sahnede soylediği, sibel can ın olduğunu düşündüğüm sarkının adını bilen varmıdır?
merhabalar ,
avrupa yakasında (son bolum) volkanın sahnede soylediği, sibel can ın olduğunu düşündüğüm sarkının adını bilen varmıdır?
0
sosistawa
(18.10.08)
umarım erkin koray - arap saçı'ndan bahsetmiyorsun. yok artık diyeceğim de...
0
mortifera
(18.10.08)
yanlış hatırlamıyor ve yamulmuyorsam ebru gündeş'ten kaçak isimli şarkıydı o.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
@mortifera
guzel ınsan ,
malesef ki hepimiz aynı sartlar altında buyumedik , buyumuyoruz ...
bilgilerinize.
0
🌸sosistawa
(18.10.08)
büyüme şartlarıyla alakası ne ki?

sibel can'ın tarzı ile alakası yok arap saçı'nın, o yüzden "yok artık" derdim.
gerçi söylese garipsemem aslında. çelik'in söylemesinden de daha iyi olur hea.
0
mortifera
(18.10.08)
ebru gundes'in sarkisi kacak.

bir daha bu yollari falan filan
0
osuruklu
(18.10.08)
sibel can degildi, kahtalı mıcıydı o :) emege saygısızlık olmasın lütfen :)
0
scp
(18.10.08)
(1)

karagarga davetiyesi

axellennox
yollayan kişiyle yüzlerce filmlik dvd arşivimi paylaşıcam. yanında bir de tarak veriyorum. bitti mi bitmedi. yanında bir de ayna. bitti mi bitmedi. bir de çiklet. big babol!
yollayan kişiyle yüzlerce filmlik dvd arşivimi paylaşıcam. yanında bir de tarak veriyorum. bitti mi bitmedi. yanında bir de ayna. bitti mi bitmedi. bir de çiklet. big babol!
0
axellennox
(18.10.08)
hahaha. zaten o siteye üye olanın senin arşivine ihtiyacı olmaz sanırım.

bana yollayın davetiye. ihtiyacınız neyse hallederiz : ))
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
(4)

genizde akıntı

forumtrak
Aylardır böyle bir sorunum var 3 doktor değiştim hiçbiri yardımcı olamadı. En son gittiğim doktor sinüzitsin diyerek verdiği burun spreyi bitirene kadar kullandım bir değişiklik yok, ki sinüzitin belirtilerini annemden bilirim benim durumumla alakasız. Ne yapmamı önerirsiniz? Bu akıntının sebebi ne
Aylardır böyle bir sorunum var 3 doktor değiştim hiçbiri yardımcı olamadı. En son gittiğim doktor sinüzitsin diyerek verdiği burun spreyi bitirene kadar kullandım bir değişiklik yok, ki sinüzitin belirtilerini annemden bilirim benim durumumla alakasız. Ne yapmamı önerirsiniz? Bu akıntının sebebi ne olabilir?
0
forumtrak
(18.10.08)
burnunu sürekli temiz tut, yani devamlı burnundan nefes al, boğazını yumuşatması için salep içebilir, boğazını açması için naneli şeker yiyebilirsin.
0
the bourgeois
(18.10.08)
allerji olabilir. benim alerjim var, aşı oldum epey ama faydası olmadı. geniz akıntısı sıklıkla oluyor. bazen azalır, bazen çoğalır.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
tedavisi yok diye biliyorum, temiz burun ve öğün aralarında birşey yeme diye tavsiye etmişti birisi
0
efruz
(18.10.08)
septum deviasyonu ve/veya konkalarda buyumeden mutevellit burun delikleriniz tikaliysa akacak mecra arayan akinti genize gidiyor olabilir.
0
lykos
(18.10.08)
(12)

regl geciktirici hapları

iris
ne zaman almaya başlamak ve ne zaman bırakmak gerekir?
ne zaman almaya başlamak ve ne zaman bırakmak gerekir?
0
iris
(18.10.08)
bence hormon dengeni hiç bozma. niçin alma gereğini duyuyorsun ki?
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
adet olmadan 2 gün önce. sabah öğle akşamdı yanılmıyorsam.

hem geçerli bir nedeni olmasa neden sorsun? zevkine geciktirmek istemiyor heralde.
0
mortifera
(18.10.08)
ay bu sorulara erkekler bilgiç bilgiç cevap vermiyor mu, bayılıp kalıyorum. bu engin bilgi birikiminiz nerden? kadın olarak geçirdiğiniz enkarnasyonlardan mı?

belki başka şekilde yardımcı oluruz diye düşünmüş idim efendim.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
mortifera'nın dediği gibi adet olmadan 2-3 gün önce (eczacıya sorunuz) almaya başlıyorsunuz sabah-akşam (ya da sabah öğlen akşam olarak, eczacı bilir.) olmak üzere. yaklaşık 7 gün mü ne alacak kadar hap oluyor kutunun içinde. ama siz ondan daha az sürede de kesebilirsiniz.
ben iki kere kullandın, birinde öss ye girerken ağrı çekmek istemediğim için, bi keresinde de önceden ayarlanmış denize girmeli tatili boka çevirmemek içindi. hormon dengemden şikayetçi olmadım.
0
ophelia
(18.10.08)
soru "kullanayım mı kullanmayayım mı" olmadığı sürece "bence o dengeyi bozma sen en güzeli..." demek bence daha bilgiç.

ikinci olarak, eski kız arkadaşlarımdan çoğunun kullandığı oldu, burdan bu engin bilgi haznem. kadın olarak enkarnasyon geçirdiysem de hatırlamıyorum. hatırlasam zaten öncelikli olarak çoğunu anlamakta kullanırım, regl geciktirici tavsiyesi vermek için değil.
0
mortifera
(18.10.08)
"çoğunun kullandığı" mı?

çok ilginç ya. gerçekten böyle mi?

ben bunu okuyunca direkt tehlikeli bişi ne gerek var dedim, gerçekten çok insan kullanıyor mu bunu?

ben öyle bir-iki kere duydun sandım.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
yaz tatili esnasında kullanan bol. bazılarını deli gibi sinirli yapıyor en kötü etkisi o. ondan gayrı bir de sivilce filan yapabiliyor.

ertesi gün hapı filan değil ki bünyenin içine kalıcı sıçsın...
0
mortifera
(18.10.08)
ya tatil esnasında ne gerek var? tampon denen bişi var. gayet güzel ve rahat.
ama bizim kızlarımız hep bilgisiz ve çekingen bu konularda.

ben pek geleneksel kafaya sahip olmadığım için bazı şeylere hala şaşırıyorum. kusura bakmayın yani.

misal seneler önce dergilerde filan okuyup kendi kendime gidip tampon satın almış ve kullanmaya başlamıştım. ne etrafımda kimse kullanırdı ne tavsiye etmişti. o kadar sene sonra bile pek kimse kullanmıyor. halbuki ne kadar hijyenik ve rahat birşey. denizine gir, havuzuna gir, sporunu yap. normalde olan ağrıları bile ortadan kaldırıyor.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
tatilde insanın tek derdi yüzmek atlamak zıplamak olmuyor sanırsam...
0
mortifera
(18.10.08)
eheheh. tek derdin yüzmek olmadığını biliyorum. o kadarını yazdım, napalım :))
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
usulen cevap yazayım, reglinin 2 gün öncesinden almaya başlayacaksın. bıraktıktan 2 gün sonra da regl oluyorsun, ona göre hesap yaparsın.

ama bence alma, son iki defadır kullandıktan sonra tüm hormon dengem altüst oldu. daha sonra internette araştırdım biraz, "geciktirici" yerine doğum kontrol hapı da belli bir süre geciktirebiliyormuş (tabii eğer öncesinde kullanılmıyor ise). bence bir doktora git, doğum kontrol hapı daha iyi olabilir..
0
yumusakdiken
(19.10.08)
regl tam başlamak üzereyken bile alınabilir,bir haftadan fazla kullanmayın.
0
elbar
(19.10.08)
(11)

ne yiyebilirim? - acil

kibritsuyu
sevgili arkadaşlar.işyerindeyim. etrafımda sipariş verebileceğim onlarda yemekçi var. çok şükür yemeğe yetecek kadar param da var ama sorun şu ki kilo problemim aldı yürüdü. şimdi dürüm söylesem, sandviç söylesem, döner, tost, pide neyin söylesem yiyip vicdan azabı çekecem. salata yesem, yıkandı mı
sevgili arkadaşlar.

işyerindeyim. etrafımda sipariş verebileceğim onlarda yemekçi var. çok şükür yemeğe yetecek kadar param da var ama sorun şu ki kilo problemim aldı yürüdü. şimdi dürüm söylesem, sandviç söylesem, döner, tost, pide neyin söylesem yiyip vicdan azabı çekecem. salata yesem, yıkandı mı pis mi kurtlu mu şüpheye düşecem.

ne yiyim lan ben? kalorisi az olan, kilo alıcam ühühü diye vidan azabu çekmeden yiyebileceğim ne önerirsiniz? porsiyonu 10 ytl'den fazla da olmasın ama o kadar sosyetik değilim.

tekrar ediyorum her çeşit dükkanın ortasındayım. dışarıda yenebilecek bir şey olmalı, marketten matlıcan alıp musakka pişirecek vaktim yok.
0
kibritsuyu
(18.10.08)
haşlanmış sebze, tavuk gibi şeyler yiyebilirsiniz mesela.
0
chavezding
(18.10.08)
et al. et. katıksız et.
0
mortifera
(18.10.08)
salatalar niye pis onu anlamadım.

söğüş salatalık, domates isteyin. yoğurt, çorba. bunlar az zararlı.

garnitür sebzelerinden isteyin. biraz haslanmış et, biraz kepek ekmek filan.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
çorba
0
zen spider
(18.10.08)
ızgara gibi bişiler olabilir yanında da içecek olarak kola olmasın onun yerine meyve suyu ya da ayran olsun. ızgaralar da iyi pişsin. sipariş veriyom sanki allam ya :)

@mea maxima culpa; dışarda salata yerken insan tam emin olamıyor iyi yıkandı mı yıkanmadı mı marulu bilmemnesi diye. diğer yemeklerde de geçerli tabi bu da onlar en azından pişiyor diye insan teselli ediyor kendini.
0
light beam
(18.10.08)
ben de aynı kaygıdan mustaribim. kendiniz ton balığı alıp (seviyorsanız tabi) çeşitli varyasyonlar yapabilirsiniz. ya da balık + salata gibi şeyler sipariş edebilirsiniz. bir de bazı öğünleri corn flakes + süt kombosuyla geçiştirme şansınız var, baya tok tutuyor şerefsizler ve bence sağlıksız değil.
0
boshi
(18.10.08)
cesitli sandevicler (kepek ekmekli)
0
ermanen
(18.10.08)
ızgara tavuk yenmiştir. bilginize. ama yanında patates kızartması da gelmiş. dayanamadım ühühü.
0
🌸kibritsuyu
(19.10.08)
yav aynı dertten muzdaripiz. diceksin ki pattiz koymayın yanına. domates salatalık biraz fazla koyun. ühüüh.

ya bi de onun yanında gelen patatesler normal patates değil. iyice yağlanmış, beklemiş kötü patatesler. daha zararlı.
yuh yani yazarken canım çekti iyi mi.
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
duyuruya haftada bir kez falan baktığımdan biraz geç gördüm sorunu. değirmen pastanesi var mı yakınlarında? çok güzel salata çeşitleri oluyor kızarmış tavuklu, jambonlu vs. içinde göbek, domates, mantar vs. de oluyor ve gayet doyurucu. bunlardan denemeni tavsiye ederim, hem de yıkandı mı korkusu duymazsın, ne de olsa değirmen neredeyse marka oldu.
0
kahlan amnell
(20.10.08)
tavuk eti. hem de lezzetlidir.
0
ymerdiveni
(27.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.