Giriş
(28)

Ülkemize giren kalitesiz turistler hk.

travisbrooker
Merhaba,Bayram nedeniyle Alanya'ya geldim. Şöyle biraz inceledim, yabancı turistlerin hepsi apart otel'lerde kalıyor. Alışverişini migrostan veya diğer bilinen marketlerden yapıyor evlerinde yemeklerini yapıyor, içeceklerini yine buralardan alıyor ve esnafa 1 kuruş para kazandırmıyor. Dolayısıyla ül
Merhaba,
Bayram nedeniyle Alanya'ya geldim. Şöyle biraz inceledim, yabancı turistlerin hepsi apart otel'lerde kalıyor. Alışverişini migrostan veya diğer bilinen marketlerden yapıyor evlerinde yemeklerini yapıyor, içeceklerini yine buralardan alıyor ve esnafa 1 kuruş para kazandırmıyor. Dolayısıyla ülkemizde tatil yapan bu turistler 1 kuruş döviz kazandırmıyor. Buna engel olunamaz mı? Veya ülkeye giriş yapan turistlerden en az şu kadar harcama yapmalısın şartı konulamaz mı?


Şahsen çok rahatsız oldum.

Sizin bu konu hakkında düşüncelerinizi merak ettim.
0
travisbrooker
(08.06.25)
Vize denilen şey tam olarak bunun için. Vize koymak ve kriterleri katılaştırmak lazım ama ekonomi o kadar kötü ki yapacak hiçbir şey yok.
0
runaway
(08.06.25)
bunlar bir insanın kalitesini gösteren detaylar değil
0
nahtoderfahrung
(08.06.25)
@nahtoderfahrung mesela ben katı atık vergisi ödüyorum. Bu ülkede yaşıyorum sorumluluklarım var. Bu turistler ise geliyor yiyor içiyor bilmem ne yapıyor gidiyor. Söylemek istediğin şeyi biraz daha açmanı rica edeceğim
0
🌸travisbrooker
(08.06.25)
çok uzun yıllar turizm sektöründeydim ve tam olarak alanya-antalya-belek bölgelerinde çalıştım. yanlış tanıtım politikaları, vizyonsuz ve liyakatsız bakanlık yetkilileri, tekele dönüşmüş tur operatörleri vesaire derken ucuz destinasyon olarak bilinen bir ülke haline getirildik elbirliğiyle. burda turistin suçu yok ki? bulmuş ucuz destinasyon gidiyor keyfine bakıyor. napacaktı, turizm mevzuatımızı mı yenilesin, liyakatlı ekip mi kursun? hatayı yanlış muhatapta arıyorsunuz. zamanında çalıştığım bir otelde ki uluslararası organizasyona zil zurna sarhoş çıkıp yabancı gazetecilere turkiş lan turkiş diyen bakan yardımcısı gördü bu gözler.

ayrıca bu apartlar ve all inclusive patlamadan önce gayet iyi bir turist profili vardı. otel dışında dolandırılanlar, büyük kuyum merkezlerinde elma çaylarına uyuşturucu madde konulup kredi kartlarından boş slip çekilenler, alanya da dolmuş şoförlerinin tecavüzüne uğrayıp uçurumdan atılanlar falan derken size zibilyon tane gerçek hikaye anlatabilirim.

ezcümle, muhatabınız yanlış.
0
Phoebe
(08.06.25)
@HellKeePer devamını bekliyorum.
0
🌸travisbrooker
(08.06.25)
neden sorusunu sormadan nasil sorusunu sormak cogu zaman yanlis sonuclar dogurur.

yani, turizm nasil kurtulur sorusunu sormadan önce, neden turistler marketten alisveris yapip esnafa para kazanadirmiyor sorusunu sormak gerekiyor. Phoebe, nedenini bir miktar anlatmis ama sizin 3 günlük Alanya gözlemlerinizden edindiginiz izlenimden fazlasina ihtiyaciniz var gibi görünüyor.
0
deckard
(08.06.25)
Alanya'da doğmuş, büyümüş,hala burada yaşayan eski turizmci yeni emlakçı olarak yazıyorum.
Aslında buranın geni bu şekilde, sehir merkezinde apart oteller ve pansiyonlar(az da olsa) bulunur, şehrin dışında da geniş arazi üzerine kurulu 5 yıldızlı her şey dahil sistemli oteller vardır.
Özellikle şehrin göbeğindeki apart oteller turizm için oldukça önemliydi. bu oteller en fazla oda+kahvaltı olarak hizmet verirdi. çoğunluğu iskandinav ve avrupalı turistler bu tarz otelleri seçer, kahvaltısını yaptıktan sonra direkt gezmeye, alışverişe giderdi. 5 yıldızlı otellerdeki gibi tıkılıp kalmazdı. odalarında da yemek yapmak için mutfak ve araç-gereçler olduğu için kendileri de yemek yaparlardı. önceleri hiç araştırma yapmadan en yakın buldukları markete girip poşet poşet alışveriş yaparlardı ancak kazıkçı insanlarımız sayesinde artık bim-şok-a101 ve migrosu en güvenilir yer olarak bilip ne kadar uzak olsa da sora sora orayı bulup sadece oradan alışveriş yapar oldular.
Aslında bu sistem Alanya ve tüm çevre için en iyisiydi. turist otelde hapsedilmiyor, dışarı çıkıyor hem geziyor hem harcama yapıyordu ama krizlerle (rus uçak krizi, darbe, corona) giderek götüleşen turizm, en sonunda savaş nedeniyle buraya akın eden rus ve ukraynalıların patlattığı emlak sektörü nedeniyle iyice bitti. apart oteller, pansiyonlar vs yıkılıp yerine 1+1 residanslar yapıldı.rus ve ukraynalılar üçer beşer ev aldı. şehirde otel kalmadı, sokaklar bomboş. bayram tatili nedeniyle 3-4 günlük yoğunluj sizi şaşırtmasın.
şimdi o 1+1 dairelere o rus daire sahiplerinin arkadaşları, ailesi, eşi, dostu, akrabası ve internetten bulup kiraladığı kişiler gelip kalıyor.
savaşta olan rusya bile buradan daha kolay yaşam sunduğu için, gelenler her şeyi doğal olarak pahalı ve gereksiz görüp, mümkün oldukça az harcamaya kaçıyorlar.
norveçli müşterilerimiz bile bundan dert yanıyor. burada bir restoranda yemek yemekle norveçte restoranda yemek yemek aynı tutarda diyorlar. giderek düşen kalitemizden bahsetmiyorum bile.

açıkçası, gördüğünüz tablo iyi bile. çok daha kötü günler bizi bekliyor.
0
MtKrt
(08.06.25)
Siz daha az görmüşsünüz
1. evlerini turistlere kiralayan Ruslar var.
2.bahcelerdeki ağaçlardan meyve toplayıp karnını doyuran turistler var
3.flörtöz takılıp kendini yedirip içtirip gezdiren yaşı geçkin rus kadınları var.
0
parka
(08.06.25)
Yani turistlere zorla kazikci, uckagitci esnaflara para yedirme zorunluluğu gelsin?

Abi şunu derken işe yaramayacagi belli değil mi? Deniz, kum, güneş olan bir sürü ülke var. Türkiye bu kalitesiz ve pahalı servis kültürünü devam ettirirse zaten senin o istediğin turistler gelmeyecek.

Konusulmasi gereken Türkiye'yi bu iğrenç insanlardan nasıl kurtarıp eskisi gibi kisilerin pansiyonlarda kalıp parasını dışarıda kaziklanmadan harcayabildigi yer yapariz. Yunanistan varken ben Türkiye'de deniz tatiline gelmem misal. Her yerini dazlak trasli tiplerin sardigi sahil kentlerine para veremem.
0
logisticsmanager
(08.06.25)
Uzun zamandır bu kadar akıl sır erdiremediğim bir başka duyuru daha olmamıştı. Esnafa para kazandırmayan ülkenin yerlisi senin ne kadar umurunda ki elin turistinden esnafı beslemesini bekleyesin? Yıldızlı otele düdükletmiyor kendini gidiyor apart otele, bize ne? Turizm bakanlığı mısın sen? Sanki adam kendi ülkesinde şatoda yaşıyor da sırf biz tasarruf olanağı sağlıyoruz diye migros otoparkında cızbız yapıyor adam. İmkanı olan zaten gidiyor yıldızlı otele. Olmayan da kendi imkanı dahilinde oradan buradan kısarak tatil yapıyor, bu da haspamı rahatsız ediyor.
0
beyfendi
(08.06.25)
"Alışverişini migrostan veya diğer bilinen marketlerden yapıyor evlerinde yemeklerini yapıyor, içeceklerini yine buralardan alıyor ve esnafa 1 kuruş para kazandırmıyor. Dolayısıyla ülkemizde tatil yapan bu turistler 1 kuruş döviz kazandırmıyor."

niye kazandırmıyor anlamadım, esnaf yerine migros kazanmış oluyor işte, o da türkiye marketi :D

maddi durumu görece iyi olan biri olarak ben bile türkiye'de tatil yapmak istemiyorum.
2023'te günlüğü 3500 lira olan otelin günlüğü geçen sene 9000, bu sene 15000 olmuş.

şimdi bu turist beş günlüğüne gelse 75.000 lira harcayacak. muhtemelen apartta kalsa beş günde bunun yarısından daha az harcar. enayi mi turist? o da türkiye'deki survivor koşullarında tatil yapmaya çalışıyor.
0
tabudeviren
(08.06.25)
x.com
boyle bir yere turist geldigi icin plaket verip, odullendirmek gerekirken kalitesiz turst, harcama yapmiyor falan demek nedir Allah askina?
0
freedonia
(08.06.25)
Ben esnaf değilim ki bana neden yükleniyorsunuz. Arkadaş o kadar elit ki maşallah akıl sır erdiremediği bir başlık olduğunu ifade etmiş. O zaman sen cevap verme arkadaşım.

Ben ülkemi seviyorum, ve boş beleş fakir turistin ülkeme para kazandırmadan gelip gitmesinden rahatsız oluyorum. Sadecr bunu ifade ettim.

Gelen cevaplar beni daha da şaşırttı.
0
🌸travisbrooker
(09.06.25)
Harcama yapmalısın şartı imkansız gibi, yapılamaz değil de mevcut durumda ve vizyonda imkansız.

Vize politikaları mesele bence. Diğer tarafı aman para gelsin de nasıl gelirse gelsin diyen ve apart isletenlerimiz, olabilir. Harcama şartı olmasa bile, belli düzeyde, yerlerde, lisanslı yerlerden rezervasyon şartı isteseler, ki tahminimce zor olmasa gerek (ucuzcu belledikleri ülkelere de yapabilirler), biraz bu mevzu azalır.

Aslında özet cevap, sizin rahatsizliginizi hissedecek bir insan ve tercih kalitesi ortalaması tutturmak gerek. O da çok yapısal bir mesele Türkiye'de.

Diyelim x konuda, alanda yüksek lisansınız var, tecrubelisiniz vs, esdegerleriniz düşük ücrete tamam dediği için siz de ya kendi kalifikasyonunuzu degersizlestirip tamam diyeceksiniz ya da işsiz kalacaksınız.

İlişkiler, evlilik vb de böyle.

Kalite talebi ortalaması çok düşük. Dolayısıyla sizin belirttiğiniz biçimde şeylerden rahatsiz olacak denli duyarsizlasmamak, marjinalize olmuş oluyor ya da anormal alana, "manyak misin" alanına taşınıyor.
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
2500 liraya lahmacun satarsan öyle olur. Ömrü hayatımda böyle bir kepazeliğe maskara olmadım bundan sonra da olmam muhtemelen. Güneyde ahlak yoksunu esnaf çoğunlukta, kurunun yanında yaş da yanıyor ancak yapacak bir şey yok. Bu furya başlarken artık dernekler esnaflar vs toplanıp doğru düzgün karar alacaktı. Turist olsam aynı tarifeyi uygularım.
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
@beyfendi sen kimsin ki brni yargılıyorsun ergen herif. Sen beni ne kadar tanıyorsunda böyle ileri gidebiliyorsun? Canım ister apart otel'de kalırım, canım ister ülkenin en iyi otellerinde kalırım sanane barzo. Hadi işine bak canımı sıkma benim
0
🌸travisbrooker
(09.06.25)
otellere gelen cok fazla turist var seyahat acentelerinin getirdigi. onlar otellere kazandiriyor.

ayrica o bahsettiginiz insanlar her gun evde yemiyordur. arada 1-2 disarida yer icer hediyelik esya alirlar.

harcama sarti dunyanin hicbir yerinde duymadim. cok sacma ve onu takip edemezsin zaten. turist dogrudan veya dolayli islem yapacaktir rahat olun. bu insani rahatsiz edecek bir sey degil.
0
antikadimag
(09.06.25)
1- Migros'tan alışveriş yaptığında da para harcamış oluyor
2- Bunlar kalitesizlik göstergesi değil
3- TR'deki fahiş fiyat uygulamalarından korunmaya çalışmak küçük esnaf tarafından kazıklanmamak aşırı normal bir davranış
4- TR'yi ziyaret etti diye her yabancının nereden alışveriş yaptığına karışma hakkını kendinde görmen senin de kaliteni ortaya koyuyor
5- @runaway ekonomisi turizmden gelecek paraya bağlı bir ülke olarak vize koyar vize başvurusunda da "nereden alışveriş yapmak istiyorsunuz" diye sorarsın. Eminim "kaliteli" turistlerin tamamı da dünyada gezilecek ya da deniz tatili yapılacak onlarca yer varken illa TR'ye gideceğim deyip TR'den vize alırlar. Tebrikler harika çözüm için.
0
but that was just a dream
(09.06.25)
turizm kavramından bihaber sağcı-dinci iktidarlar olduğu sürece hiç bir şey düzelmez. var olan kazanımlar kaybolur.

2016 yılında rus uçağını düşürdük putin bi kapattı kapıları alanya esnafı sinek avladı. sahildeki 100 odalı otel kapalıydı gözümle gördüm. geldiğimiz durum bu.
0
yurtsuz john
(09.06.25)
Türkiye'de kazandığını dışarı kaçıranlar daha fena.
Kalitesiz dediğin turist en azından market veya diğer esnaf için fazladan müşteri potansiyeli demek.
0
diyecevaplandı
(09.06.25)
Asil kalitesiz turist hersey dahil otel turistidir. Otelden disariya adimini atmazlar. Ertesi sabah kahvaltiyi kaciririz diye gece hayatindan, eglenmesinden, icmesinden keseni gordu bu gozler. Apart hotel turisti bagimsizdir, parasini istedigi yere harcar, belki 7-8 yer geziyor bilemezsin. Mesela gaecen yaz Korfu'dan basladim, Kefalonia, Zakynthos, Girit yani Iyonya tarafini bitirmistim Yunanistan'in. Mutevazi yerlerde kaldim, supermarketlerden alisveris yaptim ama yeri geldi iyi restoranlarini denedim, yat turlarina katildim, kucuk esnafindan dondurmalar, simitler, gyroslar, mousakkalar da yedim. Hediyelik esyalar aldim, hatta Hanya'da deli gibi alisveris yapan Iskandinavlardan gaza gelip pahali, marka giyim alisverisi de yapmistim. Buyuk oteller disardan musteri de kabul ediyor zaten, yeri geldi parasi neyse odeyip luks otel imkanlarindan da yararlandim. Oyle cok ucuk fiyatlar da degil hani.
0
speedy
(09.06.25)
yanıtları okumadım ama alanya’yı ibiza sanmış olabilir misin :/ potansiyeli belli zaten.
0
deartheodosia
(09.06.25)
turkiye zaten hicbir zaman ust duzey turist cekmedi, bu kafayla da daha 100 sene cekemez.
orta direk ve alti, hatta buyuk oranda dar gelirli turist agirlayan bir ulkeyiz.
daha ust seviyelere cikmak icin top yekun uzun sureli bir planlama ve seferberlik lazim ama onu da becerebilecek yonetici/lider kalitesi yok zaten.
0
cooperr
(09.06.25)
apart olsun olmasın, otel olarak işletiliyorsa, sizin de ödediğiniz vergiler o turistlerden kazanılan paradan karşılanıyor zaten? ödenen vergiye ortaklar yani eğer sizin ödediğiniz vergileri ödemediklerini düşünüyorsanız. hali hazırda bir de konaklama vergimiz var, fiyatlama da ayrıca gösterilmiyor, fiyatın içerisine yediriliyor. dolayısı ile aslında sizden fazla vergilendirilmiş oluyorlar. buna airbnb'den kiralanan evlerde dahil.

tabii birde şunu düşünün, o turist gelip bilinen marketlerden alış veriş yaparken fişini alıyor, kartı ile ödeme yapıyor, dolayısı ile aldıklarının vergileri ve marketin gelir vergisi ödenmiş oluyor, esnaf'tan, pazarlardan yapılan nakit alışverişlerde vergi kaçağı oluşuyor.

yine'de bahsettiğiniz turist, her şey dahil otellerde kalanlardan daha fazla kişi ile etkileşime girip daha fazla kişiye para kazandırıyor. tek seferde harcama miktarı düşük olabilir ancak gün içerisinde 10 farklı yere ödeme yapıyor, ulaşım, gıda, hediyelik/anı türü ürünleri için.

ama şunu anlamadım tam olarak, mesela günlük bir harcama limiti belirlediniz, ülke veya bölge olarak. bu paranın nereye harcanacağını yine belirleyemezsiniz ki? devlet yada bağlı kurumlar, gidip köşede ki tekel bayisi ile anlaşma yapmaz, gider yine o bahsettiğiniz marketler ile anlaşma yapar ve turisti de oraya yönlendirir. dolayısı ile otelinden çıkmış makarna
ketçap alacak olan turist'in bakkala, tekele, dondurmacıya, köşe başı çalışan turcuya yine para kazandırmaz, kazandırma ihtimalini de komple yok etmiş olursunuz.
0
selam
(09.06.25)
parka
(14.06.25)
gelip bir yer kiralayan ve yemek yiyen herkes para harcıyor abi işte daha ne olacak? Esnaf kazıkçı olmasa eskiden kıyafet çanta bilmemne de alırlardı, müzelere giderlerdi artık onları yapmıyorlar galiba. Restoranlar aşırı kazık olduğu için ona da gitmiyorlar tabii. Ama düşün şimdi, kendi ülkende 50 pounda gayet güzel bi restoranda iki kişi yemek yiyebiliyorken Türkiye'de çok daha fazla para veriyorsun ve o kadar da kaliteli değil. Ayrıca alkolden kör olma ölme tehlikesi falan var. (olmasa bile haberler öyle mesela)

harcama şartı dediğin şeyi plajlarda yapıyorlarmış. Plaj bedava olmalıyken giriş paralı üstüne ödeme ahah çok saçma yav. Ha şezlong şemsiye vb. hizmetlerin paralı olmasına okeyim o ayrı.

Bu arada, bu yabancılar ne kadar para kazanırsa kazansın işe öğle yemeğini götürüyor ısıtıp yiyor. Restoranda artan yemeği paket yaptırıp eve götürüyor(uz). Türkiye'de bunlar ayıp karşılanıyor mesela. Sen de o açıdan bakıyorsun sanırım.

Tabii keşke çok döviz bırakan turist gelse ama onları çekecek bi ülke değil Türkiye. (90'larda falan öyleymiş galiba)

Ek olarak, döviz illa turizmle de olmuyor. Mesela Türkiye'de ucuza üretilen ürünler ebayden etsyden amazondan yurtdışına satılabilir ki yapacak bir sürü girişimci de var. Ama devlet maşallah paypal vb. ödeme yöntemlerini engelleyip, ülkeye giren çıkan malları vergiyle zorlaştırıp bu tür şeyleri engelliyor.
0
nhk ni youkosu
(14.06.25)
vaktim olmadigi icin uzun uzun yazamayacagim ama ingilizlerin kendi marketi, tur firmasi falan var. ya da cocuklari icin ayri park bile vardi. esnaf ayri bir olay. turizme ceki duzen veren biri olmadikca boyle gider.

ben de esnaftan alisveris yapmiyorum o yuzden mana bulmuyorum, yabanci bir ulkede bu konuda haklilar, ama dedigini anladim yani milletin acini doyurup gonderiyoruz.
0
Ley
(14.06.25)
turistik yerler her ülkede pahalı
bir de bizim çoğu bölge 3-4 ay turist çekiyor, bütün yılın parasını çıkartmaya çalışıyorlar doğal olarak
0
mantık
(14.06.25)
(5)

Ağırlık ayakkabısı 2

kizil karga
Ağırlık ayakkabılarının faydalı olduğunu kabul ederek almaya karar verdim ama turuncu rengini sevdiğim için şunu almaya karar verdim, bunun rengi komik mi arkamdan gülerler mi?https://www.barcin.com/nike-metcon-9-training-erkek-spor-ayakkabi-koyu-turuncu-koyu-kahverengi-siyah-2/
Ağırlık ayakkabılarının faydalı olduğunu kabul ederek almaya karar verdim ama turuncu rengini sevdiğim için şunu almaya karar verdim, bunun rengi komik mi arkamdan gülerler mi?

www.barcin.com
0
kizil karga
(08.06.25)
esaretin bedeli filminden bir replikle cevap vereyim:

''how often do you really look at a mans shoes? ''

spor salonunda en son düşüneceğin şey ayakkabı.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Valla brocum turuncu renginden nefret ederim ama bir şekilde ikna edilip şundan almıştım hala ara ara kullanıyorum: www.barcin.com arkamdan gülen olmuş mudur bilmiyorum muhtemelen row makinesine 5 plaka taktığım için kimse gülmüyordur ama gym'lerde senin düşündüğün gibi (çok uç bir örnek yoksa) kimin ne giydiği kimsenin skinde olmaz, turuncu ayakkabı giydin diye de kimse seni ayıplayıp kınamaz, zaten sen bacağını havaya kaldırıp göstermediğin sürece kimse fark etmez de, rahat ol.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.06.25)
kimsenin hiçbir zaman umrunda olmaz.
0
sanal hayvan
(08.06.25)
Spor salonu bence bir insanin en umursamaz, en renkli giyinebilecegi yer.
Ha ben dümdüz adamım ; şort+ siyah decathlon tshirtu ya da beyaz Decathlon tshirtu dışında hiçbir şey giymem. Ama ayakkabım mavi adidas powerlift 4
www.prodirectsport.com

Kısacası bence spor salonunda eğlenceli olani bu tarz renkler giymek ve hayatımda da kimsenin umursadigini görmedim kendim de umursamadim. Spor salonunda meme ucu gostermedigin sürece ya da pipiye kadar kısa sort giymedigin sürece kimse umursamaz.
0
logisticsmanager
(08.06.25)
Kime ne ? Ayakkabıyı onlar için almıyorsun, kendin için alıyorsun. Herkes işine baksın.
0
emirleblebikemir
(09.06.25)
(13)

Kendimi bu şehre ait hissetmiyorum

tchuck
biraz psikolog seansı gibi anlatacağım, bi sonuç çıkarmayı da ummuyorum.10 sene istanbulda yaşadıktan sonra 2 sene önce izmir'e (doğduğum şehir) taşındık. depresyonel süreçlerden geçtim ve o dönem eşimle de boşandık. ben izmirde kaldım, o istanbula geri döndü. aslında ben de istanbula geri dönmek is
biraz psikolog seansı gibi anlatacağım, bi sonuç çıkarmayı da ummuyorum.

10 sene istanbulda yaşadıktan sonra 2 sene önce izmir'e (doğduğum şehir) taşındık. depresyonel süreçlerden geçtim ve o dönem eşimle de boşandık. ben izmirde kaldım, o istanbula geri döndü. aslında ben de istanbula geri dönmek istiyordum ama, o dönemki maddi yükümlülüklerim nedeniyle dönmem mümkün olmadı.

izmirde çok fazla arkadaşım var, istesem 1 dakika boş vaktim kalmayacak kadar sosyalleşebilirim. bazen de sosyalleşiyorum.

remote çalışıyorum.

köpeğim var, iyi de bir evim var. (bu maddelerin hepsinin bir karşılığı var o yüzden yazıyorum)

neyse.
geçtiğimiz hafta 1 haftalığına istanbula gitmem gerekiyordu iş gereği. çok özlemişim, onu farkettim. zaten izmirde kendimi eğreti gibi hissediyordum, artık hepten eğreti gibi hissetmeye başladım. ben istanbula ilk taşındığımda kelimenin tam anlamıyla bir hiçtim, istanbulda iş aile sahibi falan oldum. toparlandım, yani aslında istanbulu kazandım diyebilirim. izmirdeyse hiçbir şey kazanmadım. bugün bile izmir bana hiçbir şey vermiyor, remote çalışıyorum izmirle bir alakası bile yok.

ama diğer yandan..
yarın istanbula taşınsam, istanbulda artık faal arkadaşlarım kalmadı maalesef. çok az görüşebileceğim 2-3 arkadaşım var. remoet çalıştığım için sosyalleşmem de çok zor. köpeğim şuan bahçeli bir evde, acil durumlarda falan bahçede ihtiyaçlarını da giderebiliyor, orada koşup oynaya da biliyor ve bu şekilde rahat açıkçası. istanbulda apartman dairesinde bakmak artık zorlayabilir.

ama en önemli kısmı da; izmire ait hiç hissetmiyorum.
akut kocaman deyimiyle; her çiçek her toprakta açmıyor. ben de burda soluyorum gibi hissediyorum.


ha diğer yandan da acaba zaten mutsuz olduğum için, başka yerde mutlu olabileceğime dair bir varsayımla mı böyle hissediyorum onu da bilmiyorum.

istanbula taşınmak demek;
durduk yere yeni bir maddi yüke girmek demek, arkadaş çevremin kalmaması demek. ama sevdiğim şehirde yaşamak, belki remote yerine ofisten çalşmalı bir işe girebilmek demek.

o kadar kararsız ve o kadar mutsuz bir dönemden geçiyorum ki, bunun şeyiyle 15 kilo civarı aldım 2-3 ayda.
her şey tepetaklak gidiyor gibi hissediyorum.
0
tchuck
(06.06.25)
Hocam 1>0 evrensel bir kanun, İzmir normal şartlarda senin için ideal gibi gözüküyor ama sen mutsuz olduğun için mutsuzluk kaynağı sana İzmir gibi geliyor ama sen bence İstanbul'da da mutsuz olacaksın o nedenle İzmir'de mutlu olmanın yollarını aramak daha doğru olabilir senin için, yani illa bir çiçek olmak zorunda değilsin bir kaktüs ol ya da ne bileyim bir çöl kertenkelesi ol bulunduğun ortama uyum sağla, o şekilde huzur bulabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.06.25)
izmire erken taşınmışsın, arkadaşın kalmasa da istanbulun kendi harala gürelesine hala enerjin varmış

Bi benzetme yapacam, iyi gezdirilmediği için enerjisini atamamış köpek gibisin :)
0
grimavi
(06.06.25)
İzmir her bakımdan daha avantajlı.
İstanbul'da bir yaşam kurduğunuz için orası daha cazip görünüyor.
Ama orada aynı koşullar yok artık. Orada mutlu olacağınızı sanmıyorum.
İzmir'e tutunup avantajlarının tadını çıkarın.
0
pro9it9is9
(06.06.25)
Rahatlik batmis gardas
0
lapaz
(06.06.25)
Bence ya eski eşinizi ya oradaki güzel zamanlarınıza dair bir şeyleri ozlemissiniz.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
İstanbul’u ve oradaki anlarımı ben de çok özlüyorum ama bizim en güzel zamanlarımız orada geçmişti. Evliliğimizin ilk zamanlarıydı mutluyduk ben şehri yeni keşfediyordum zaten pandemi olduğu için sakindi. Şimdi gitme şansım olsa mantıken hayır derim çünkü deprem riski, hayat pahalılığı, kalabalık bunları kaldıramam. Ha ben artık küçük şehirde yaşıyorum o yüzden yoksa sizin için tabi İzmir’de de saydığım eksi faktörler mevcut. Siz de olumlu olumsuz yönleri değerlendirip karar verebilirsiniz…
0
ekimoloji
(06.06.25)
siz aslında istanbul'u özlemiyorsunuz, istanbul'da mutlu olduğunuz zamanları özlüyorsunuz.
izmir'e hiç gitmedim nasıl bir yer bilmiyorum ama istanbul'a her gün küfrediyorum.
imkanım olsa yaşamam istanbul'da. trafiği rezalet, insanlar rezalet, bir yerden bir yere metrobüsle bile olsa gitmek eziyet. iğrenç bir şehir.
izmir'de rahatınız yerindeyse bence istanbul'a gelmeyi aklınızdan bile geçirmeyin.
0
matilda
(06.06.25)
encokbenisevin ve matilda +1
0
deartheodosia
(07.06.25)
Bence dert ariyorsunuz. Zaten denmiş yani bolca ama hiçbir +si yok gibi hareketin. Ve olur da mutsuzluğun sebebi şehir değil çıkarsa bu sefer hayatınızı kötü hale getirip hala mutsuz olduğunuz ile kalirsiniz.

Özellikle köpek ve ofis; ofis isinde çalışmaya başlarsaniz bir de köpek bahcesiz olursa o hayvanin cisi vs gün içinde nasıl hallolur bilmiyorum. Yani köpek için kesinlikle daha kötü bir hayat olacak o kesin.
0
logisticsmanager
(07.06.25)
istanbulun suyunu içen
havasını koklayan
zehirlenir ve bir daha hayatı eskisi gibi olmaz.istanbul seni kabul etmiş içine almış sen çıkmak zorunda kalmışsın.ve tekrar çağırıyor.
ha bazı tipleri de istanbul kusar.ne yapsa barınamaz.
net bilgidir.
0
jamswety
(07.06.25)
Yaş ve cinsiyet belitsen daha iyi olurdu. İzmirde eşinle yaşadığın evde/semtte isen yine İzmir içinde yer değiştir. Bulunduğun yer seni eskiye götürür. İstanbul’u da eski güzel günlerini aradığın için istiyorsun. İstanbul eski güzel İstanbul değil, Ankaraya göç edince anladım. Benim de İstanbul’a dönme riskim var, kara kara düşünüyorum. Köpeğinin de seninle birlikte taşınacağını unutma. Yeri güzelse kal yerinde. Acilen bir sevgili yapmalısın. Aşk oyunu oynayarak merhem sürersin yaralarına. Son çare, 3 aylığına eşyalı ev tut İstanbul’da, baktım herşey güzel, taşın İstanbul’a.
0
rastinon
(08.06.25)
3 ila 6 ay gibi kısa dönemli bir İstanbul denemesi yapmayı değerlendir bence. İstanbul senin için anlam ve kimlik oluşturmuşken İzmir’de bunu hissetmiyor olman gayet anlaşılır. Ama unutma ki yer değişikliği de tek başına mutluluğu garanti etmeyecek.

Ben de doğup büyüdüğüm İstanbul'dan "eeeh eytere bea" diyip New York'a kaçtım vakti zamanında, ilk vakitler büyüleyici geliyor ama sonra "bu ne lan dünün aynısı" diyerek kalkmaya başlayınca yataktan birçok şey anlamını yitiriyo. Kafa nereye sen oraya oluyo. Kendine 3-5 günlük çılgın deneyimler sağla bence bi şekilde. Ne bileyim al bi uçak bileti Mauritius'a veya Madagascar'a falan git finansal problem yoksa. Eğer durum buna müsait değilse İzmir sınırları içinde de çılgın deneyimler yaşanabilir diye düşünüyorum, aklıma gelmedi bi şey ama bulunur bence :)
0
vedatchilipeppers
(08.06.25)
eski esinizle ne kadar sure birlikteydiniz bilmiyorum (iliski arti evlilik) ancak sehirden bagimsiz olarak, halen yas surecinde olmaniz cok yuksek ihtimal. sehir degistirmeye karar verseniz dahi, bu yas surecinin devam edecegini ve yasami bir sure bu pencereden degerlendirip yasayacaginizi bilerek ve kendinize bu anlamda izin vererek yasamanizi tavsiye ederim. iliskileriniz olur, eminim icten de olur ancak yas baska bir surec, onun kendi yasam formu var, icinde kendinizi bogmadan biraz teslim olmak gerekiyor. yazdiklariniz biraz onunla alakali.
0
kassiopeia
(08.06.25)
(2)

Ağırlık ayakkabısı

kizil karga
Bunlar gerçekten işe yarıyor mu yoksa pazarlama hilesi mi?
Bunlar gerçekten işe yarıyor mu yoksa pazarlama hilesi mi?
0
kizil karga
(05.06.25)
Makinelerde oturarak çalışıyorsan çok zorunlu değil ama serbest ağırlıklarla compound çalışıyorsan ayakkabının sert tabanlı stabil olması güvenlik açısından faydalı, yeni nesil ağırlık ayakkabılarının tabanları bu şekilde ama mesela Nike Romaleos gibi ayakkabılar yüksek topukları nedeniyle squat yaparken aşil tendonunun fazla gerilmesini önlüyor, ayrıca topuktan itiş gücü ürettiğin için avantaj sağlıyor; Metcon gibi ayakkabıların da hibrid yapılı tabanları var, tek bir harekete odaklı değil ama squat deadlift ve diğer compound'ları uygularken daha stabil bir duruş şansı veriyor, yani işe yarıyor mu dersen yarıyor pazarlama hilesi değil ama altı kaucuk sert tabanlı (futsal ayakkabıları genelde böyle oluyor) ya da ne bileyim Converse bile aynı mantıkla çalışıyor, bu tür ayakkabılar da denenebilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.06.25)
Compound yapiyorsan çok fark ediyor. Hayatımda harcadığım en iyi 65€ adidas powerlift mavi renk.
0
logisticsmanager
(05.06.25)
(9)

iste/home office'te ögle arasi

sonsuz
napiyorsunuz? ögle araniz ne kadar?
napiyorsunuz? ögle araniz ne kadar?
0
sonsuz
(04.06.25)
ofise gidiyosam öğle aramı öğle aram olarak kullanıyorum. yemeğe çıkıyorum 1 saatten önce dönemiyorum zaten. ama homeoffice olarak çalışırken kahvaltı hazırla/ye-kalk max yarım saat sürüyo. pc başına geri dönüyorum :')
0
chanandler bong
(04.06.25)
evde kahvaltı hazırlama, kahvaltı, sonra kahve ve diş temizliği 1 - 1.5 saat sürüyor.
ofiste de dışarı çık, yemek ye, gel, kahve ve diş temizliği aşağı yukarı aynı süre.
0
inheritance
(04.06.25)
2 saat kadar
Yemek yürüyüş kahve
0
gabe h coud
(04.06.25)
Evdeysem 1 saat 15 dk filan; günün ilk öğününü yapıyorum (kahvaltı), bazen de kitap okuyorum.
Ofisteysem 1,5 saati buluyor. Yemek, çay faslı, alışveriş derken ekipçe biraz uzun tutuyoruz
0
mor oje
(04.06.25)
2 saat.
Sabah gidemediysem spora, öğlen gidiyorum.
Uykum varsa uyuyorum.
Bazen yürüyüşe çıkıyorum.
Bazen dizi falan izliyorum.
Son aylarda çok yoğunum ondan haftada 1-2 gün anca 2 saat full rahat oluyorum.
0
logisticsmanager
(04.06.25)
Benim ogle aram yok sabah 9.30da ofise geliyorum 17.30a kadar hic mola vermeden (tuvalet haric) calisiyorum.
0
matilda
(04.06.25)
Gecen yaz arada antrenmana gidiyordum, bu sene garajdayim arabanın motorunu indiricem. Yemeği çalışma esnasında hallediyorum
0
mirty
(04.06.25)
yemek+namaz+dua
0
mantık
(04.06.25)
yemekten sonra yakindaki parkta yuruyus yapiyorum. hava cok sicak veya cok soguksa lobide boyle ottomanli arkaya yaslanan koltuklar var. onlarda uzanip sindirim suresinde telefonda takiliyorum. en az 1 saat ogle arasi yapiyorum.
0
antikadimag
(05.06.25)
(8)

After Life tadında bir dizi var mı?

HellKeePer
Hayattan alıp götürecek, akşamlarıma keyif katacak After Life tadında başka bir dizi var mıdır? Teşekkürler-fleabag izledim
Hayattan alıp götürecek, akşamlarıma keyif katacak After Life tadında başka bir dizi var mıdır? Teşekkürler


-fleabag izledim
0
HellKeePer
(02.06.25)
fleabag
0
jelly bear
(02.06.25)
Loudermilk
0
sanal hayvan
(02.06.25)
dead to me
0
buenosdias
(02.06.25)
derek olabilir.
0
elorelia
(02.06.25)
Good place
0
antihero
(02.06.25)
6 feet under var ama izlemişsindir
0
gabe h coud
(02.06.25)
Benzer mi tam emin değilim ama

All creatures great and small
Northern exposure
0
logisticsmanager
(02.06.25)
Dying for sex
0
Amaranta ursula
(02.06.25)
(8)

vfs global websitesi

logisticsmanager
Ilk olarak bu websitesinde emeği geçen herkesin yedi sülalesini tebrik ederim.Iphone denedim "üzgünüm, bir şeyler ters gitti".Pixel denedim, aynısı.Bilgisayar denedim (edge, chrome, Firefox). Sürekli aynı.Mobil deniyorum, wifi deniyorum. Cache sildim, her şeyi yaptim yok.Zaten ilk basta girmeme izin
Ilk olarak bu websitesinde emeği geçen herkesin yedi sülalesini tebrik ederim.
Iphone denedim "üzgünüm, bir şeyler ters gitti".
Pixel denedim, aynısı.
Bilgisayar denedim (edge, chrome, Firefox). Sürekli aynı.
Mobil deniyorum, wifi deniyorum. Cache sildim, her şeyi yaptim yok.

Zaten ilk basta girmeme izin verdi, girdim bu sefer de sms şifresini girince saçma salak hata verdi. Sonra komple gitti.

Bunu çözen, bilen var mi?
0
logisticsmanager
(02.06.25)
İphonedan denedim açtı.
0
sanal hayvan
(02.06.25)
Cok fazla kurcalarsan 24 saatlik erisimini kisitliyor. Cok kurcalama baktin girmiyor 1-2 saat sonra tekrar dene.
Sistemleri cok kotu. Cok fazla bot bu siteye girip otomatik randevu almaya calistigi icin kendince onlemler almaya calisiyorlar. Ama aldiklari onlemler normal kullanicilarin siteyi kullanmasini engelliyor.
0
nuevo
(02.06.25)
@sanal hayvan; abi demekki blokluyor. Beni hiçbir yerden açmıyor. Zaten actiginda da salak 4211 hatası veriyordu.

Şu firmanin ceo'suna luigi yapacak biri olsa keşke...
0
🌸logisticsmanager
(02.06.25)
@nuevo; abi vpn var, vpn yok, mobil var, wifi var. Hrr yerden ban yedim :)
0
🌸logisticsmanager
(02.06.25)
Şimdi misal hanımın pc'den Chrome+vpn ile oldu. Yeni hesap açtım risk olmasin diye.
Tabi boş randevu yok ayrı konu.
0
🌸logisticsmanager
(02.06.25)
@logisticsmanager bu arada ben de denedikten sonra ilk aşamadan sonra saniyede ban yedim. meraktan açmıştım sadece ama :D
0
sanal hayvan
(02.06.25)
bi internet kafeye git hocam
0
buenosdias
(02.06.25)
Acildi şimdi. Yaklaşık 6 saat falan sürdü galiba. O sırada açılan randevular gitti tabi...

@sanal hayvan; anladığım yurtdışı ip olursa daha da banliyorlar =d

@buenosdias; abi yurtdışından baglaniyorum, asıl sorun da bu gibi galiba. Pardondaki gibi "gel buraya, sen niye fransa vizesine Fransa'dan bağlanıyorsun?" Diyor.
0
🌸logisticsmanager
(02.06.25)
(18)

Kız arkadaşım ve alkol tartışmalarımız

birsorunumvar
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız ark
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.

İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız arkadaşıyla eğlenen bir erkeğin koluna girip bir şeyler söyledi ama anlamadım ne söylediğini müziğin gürültüsünden, dibimde olmasına rağmen. Eve döndüğümüzde ben eşyalarımı alıp dönmeye karar verdim. Ancak yalvar yakar, bir sürü sözlerle ertesi gün çözdük. Biraz fazla alkol aldığında hafıza problemi yaşıyor, yani hatırlamıyor olanları.

Bunun dışında beraber alkol aldığımızda da yaklaşık yarısında aramızda tartışma yaşanıyor. Alkol eşiği biraz düşük ve sonrasında tersleştiği oluyor. Ama buna alıştım, pek sorun değil.

Biz çoğunlukla bir arada olduğumuzdan bensiz alkol alış sıklığı çok olmadı. Ancak bu 1 yılda biz uzaktayken sarhoş olacak kadar alkol aldıkça, ki cuma, cumartesi ve pazar günlerinin yaklaşık 2’sinde alkol alır. Tümünde sarhoş olmasa da yarısında o noktaya geliyor diyebilirim. Ben de daha ilişkimizin başında olanları düşününce, o dışarıda her alkol alıp sarhoş aldığında rahatsız oluyorum. Yani verdiği sözleri geçiyorum, kararında içmesinin, hafızasının da zayıflığından ötürü bize zarar verdiğini, bende adeta bir travma yarattığını söylüyorum. Söylediğim gibi çoğunlukla bir arada içinde, çok da gündeme gelmedi bu konu son 3 ayda.

5 gündür ayrı şehirlerdeyiz. 4 gün sonra da yine bir araya geleceğiz, 15 gün falan ama sonrasında da büyük oranda bir arada olacağız diye planlamıştık. Neyse cuma alkol aldı arkadaşlarıyla, çakır keyif oldu. Dert etmedim döndü eve ama saçma sapan bir nedenden dolayı tartışma çıkardı o haliyle. Neyse sabahında çözdük. Bugün de öğlen çıktı ve akşam artık yazı yazamayacak noktaya gelmiş. Yanında benim de tanıdığım bir kız arkadaşı var ama yazışırken sadece 2 bira içtiğini, sarhoş olmadığını söyledi. Ben de bunca saat içip nasıl oluyor da 2 birada kaldığını ve sarhoş olmadığını iddia ettiğini sordum. Whatsapptan yazmaya çalışıyor yazamıyor bile öyle sarhoş olmuş. Aradı açtım, kız arkadaşı onun yerine konuştu. Ona vermesini söyledim ve zil zurna sarhoş. Benim güvenimi kırması beni öyle üzdü ki. Ben zaten hayatımı güven üzerine kurgulayan biriyim. Aradığı esnada arkadaşıyla eve dönüyordu. Saatlerdir de arıyor ama açmıyorum. Güvenimi kırdığına ve artık dilediği gibi yaşayabileceğini yazdım.

Biz evlenince bir arada olunca bu problem olmuyor pek belki ama daha ilişki başındayken yanımda dahi bir şeyler olmuşken, emin de olamıyorum. O konuyu aşamadım ancak o esnada verdiği sözlerin de hiçbirini tutmadı ve bunda bana da yardımcı olmadı. Şimdi bir yol ayrımındayım. Siz yaşananları nasıl görüyorsunuz?

Not: bu arada anlattığım alkol konusu dışında oldukça güvenirim kendisine.
0
birsorunumvar
(02.06.25)
Abi benim hanım da sarhoş oluncaya kendini dağıtır,yani daha doğrusu bir şey yaptığı yok ama 3. Içkiden sonra garanti kusar, ne yaptığını hatirlamaz.

Bunu ilk başlarda bildiğimiz için benim olmadığım ya da ne bileyim tanıdık akraba ortamı falan olmayan yerde içmez fazla. Ya da kız arkadaşları ile evde değilse falan.

O yüzden dediğini kesinlikle anliyorum ve beni rahatsız etmişti ve hanım da anladı ve anlaştık yani. Maalesef anlasamayacaginiz bir durum bu eğer böyle devam ederse. Çünkü bir insanın blackout olması baya kötü bir şey ve hele bir kadının çok tehlikeli. Ve ilk örneğiniz de yardımcı olmuyor.

Bence yeteri kadar denemissiniz ama olmuyor gibi :/
0
logisticsmanager
(02.06.25)
abi yanlış anlamazsan hayatını böyle mi geçirmeyi planlıyorsun, ben okurken fenalık geldi. alkol içmesi bambaşka bir sorun zaten de bir de seni sallamamasını ekle oraya
0
nahtoderfahrung
(02.06.25)
Kurtarıcı rolüne girip hayatını başkasını düzeltmeye çalışmaya alttan almaya uğraşma

Bu arada o kişiyi de etiketlemiyorum, hayatını böyle yaşamayı seviyor, eğleniyor ya da rahatlıyor
0
grimavi
(02.06.25)
Konunun ona güvenmenle, sadakatsiz bir şeyler yapmasıyla ilgisi yok, ortada iradesiz ve sorumsuz bir kişilik var.

Tüm bunları yaşayacağını ve sonunda seninle papaz olacağını bile bile niye sarhoş olacak kadar içiyor, bunu bi düşün. İradesizlik harici, kendini sarhoşken iyi hissetmesiyle de ilgisi var muhtemelen. Özgüven problemi mi yaşıyor? Normalde fazla kontrol meraklısı ve anksiyetik ve kendini ancak o sarhoşlukta mı rahat hissediyor?

Ortada ciddi ele alınması gereken bir sorun var, kendisi bunun farkındaysa ciddi çözüm için destek olup atlatmasını sağlayabilirsin.
Durumu ciddi bulmuyorsa kendini daha fazla enayi hissetmemek için ayrılman faydalı olur.
0
Bruce
(02.06.25)
Bruce+1

Eski eşim tanıştığımızda geceleri 1 duble viski içerdi. Yalnız olmak tedirgin ediyor, hem de yorgunluğumu alıyor derdi. Dert etmezdim.
Ben içmeyi çok severim. Ama farkettim ki kendisi sürekli alkole göre plan yapıyor, içtiğini ailesinden gizliyor vb. Ve sürekli içtiği miktar arttı. Bir gün bile bana kötü bir sözü olmadı ya da bir ters davranışı yoktu ama sorumluluklarını ya yerine getirmedi ya da sorumluluk almamaya çalıştı,hep kaçtı.
Akademisyendi, ünvanını kaybetti. Durumuna dayanamadım 10 yıllık beraberlik sonunda boşandık. Ailesi biz boşandıktan sonra öğrendi herşeyi. Beni çok suçladılar ancak alkolik olmadığını kabul etmediği için tedaviyi de kabul etmemişti. Yıllar sonra (15 yıl sonra) beni aradı, haklıydın demek için. Hala sarhoştu. Aradan iki yıl daha geçti öğrendim ki alkol yüzünden işini tümden kaybetmiş.

İçmeyi sevmek başka, alkolik olmak başka.
İyi düşünmenizi tavsiye ederim. Naçizane tavsiyem bitirmemiz yönünde, çevremde de gördüm alkol batağına düşüp de çıkan olmadı henüz. Sizde bir de Kavgalar da cabası... Hayatınız hep diken üstünde geçecek, ne kadar içti, tartışacak mıyız, sapıtacak mı...
Yanımda ol tedavi olayım da sadece yalan. İyileşsin, geldiğinde sizi bulursa devam edersiniz, bulmazsa yapacak bir şey yok. Hayat seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenmemizi gerektirir.
0
strawberry first
(02.06.25)
Sence de alkole karşı çok zayıf değil mi? Üstelik bu konuda göz göre göre yalan söyleyebilen biri diğer konularda da gayet rahat söyler.

Bence kesinlikle ayrılmalısın ve alkol bağımlısı biriyle birlikte olmamalısın. Bu kadın tam olarak bağımlı, değişim falan bekleme derim.
0
muhayyer divan
(02.06.25)
abi yanlış anlama sırf bir duyuru üzerinden hele de birlikte olduğun birisi hakkında densizce yorumlar yapmak istemem ama (ahmet çakar sesiyle okuyunuz) BURNUMA KÖTÜ KOKULAR GELİYOR.

cinsiyetçilik olarak algılanmasın, bir kadının alkol konusunda sınırını bilmemesini ve alkol problemini yaşamasını erkeğe kıyasla daha tehlikeli buluyorum. hele ki bu arkadaş ortamında, dışarıda bar-gece kulübü tarzı bir ortamda gerçekleşiyorsa. temelde kendisi de maalesef öküz gibi içen, benzer ortamlarda/kişilerle bulunmuş birisi olarak argümanım şudur: erkek genelde haddini hududunu bilmese bile mevcut ilişkisine zarar verebilecek potansiyelde şeyler yapma becerisi kısıtlı bir canlıdır eğer bir KARİZMA BOY değilse. genelde kusmak, altına sçmak, facebook'ta İKİNCİ EL ALIM SATIM GRUBU yöneticisiyle kavga etmek vb. abukluklarla yetinir. kadının ise bu tür ortamlarda erkekten daha "kötü/ahlaksız" olduğu için değil ama daha fazla ilgi göreceği için cozutma ihtimalini yüksek görüyorum şahsen ki bunu yine tecrübeme dayanarak söylüyorum, yaşayıp gördüğüm için. elbet tersi de vardır.

hepsini bir kenara bırakıyorum, en başta zaten diğer her şeyden bağımsız, partnerinin "içip saçmalayacak" noktaya gelmesinin seni rahatsız etmesi, güvenini zedelemesi çok normal... yani bu şahıs en iyi ihtimalde bile bir yerde düşüp bayılabilir, saçma bir hareket yapıp kendine ya da başkasına zarar verebilir, "GECE 2'DE İÇKİ ŞİŞELERİM BÜTÜN MAAŞIMI RULETE BASMAMI EMRETTİĞİNDE BEN" tarzı meme'lerin öznesine dönüşüp ertesi gün hatırlamayacağı bir kredi çekebilir... olur da olur.

velhasıl çok içen insanla belki olur ama sınırını bilemeyen ve çok sarhoş olan insanla olmaz, bu konuda endişelerinde sonuna kadar haklısın. bu kişi istemeyerek de olsa ilişkiye şu ya da bu yönden zarar verme potansiyeli yüksek kişidir. "çok içmiştim" ancak problemlerin yüzde 10-15'i için geçerli bir bahane olabilir zira geri kalan kısmı için insan haklı olarak "içmeseydin ulan o zaman zorla mı içirdiler" der.

şahan'ın şahan olduğu zamanlarda "30 yıllık karısını düştü diye terk etti" skeci vardı, hatırlayan var mıdır bilmem. ilişkimiz sadece arkadaşlık düzeyinde olsa da birkaç kişiden böyle soğumuşluğum vakidir. yani normalde çok düzgün, kaliteli bir insan ama iki bira içtikten sonra saçmalıyor, masanın üstüne çıkıp az daha zorlasa boynunu kıracak şekilde oradan düşmeyi başarıyor, kusuyor, tuvalete gideceğim diye kalkıp başka masayı deviriyor, yanında olup olaya şahitlik etmesen ertesi gün "bunun ağzını burnunu kırmışlar" dersin, sağlam yeri kalmıyor vs... kim böyle biriyle ilişki ister ki? bi şeye basıp düşse kolunu kırsa yerine göre aylarca yanında olup desteğini sunarsın e ama sen iki bira içip düşüyon yaa? yarın alkollü bi sosyal ortamda bulunsak "içmiyorum" diyemeyeceksen ya da sınırını bilemeyeceksen ne yapıcaz?

***

kız arkadaşın ya kontrollü bir ortamda alkol direncini arttırsın (ki bence çok saçma bir "amaç") ya da hiç uğraşma, meramını anlat ve "böyle devam edeceksen ben yokum" de. birbirinizi o kadar seviyorsanız ve o da alkol problemi olduğunu kabul ederse ona göre yeni bir yol çizersiniz belki.

dediğim gibi çok içmek ve "sarhoş saçmalaması" ayrı bir şey, sınırı bilmeyip aşırı içmek ayrı bir şey... dünyanın en iyi ve düzgün insanı olsa da ikincisini SÜREKLİ yaşayan birine güvenilmez. şöyle düşün mesela seni 4 saatliğine aptala çeviren bir hap var, sen bunu haftada en az iki gün ve kamuya açık alanda alıyorsun. partnerin "ya birader manyak mısın sen, seninle mi uğraşıcam" dese yadırgar mısın? normal bi tepki değil mi?
0
mark greg sputnik
(02.06.25)
Alkol probleminin kadin/erkek olmakla alakasi yok, kaldi ki partnerizin simdilik oncelikle alkol problemi degil baska sorunlari var bence, Bruce +1. Kadin olsun erkek olsun boyle bir insanla zamaninizi gecirmek istiyor musun soru bu. Ayrica, kadin oldugu icin pek takilinmamis, genellikle kadin alkol aldiginda ilk dert sevgilim/esim baskasiyla sevisir mi oluyor da, her ictiginde sebepsiz terslesen/tartisma cikaran biri fazlasiyla tehlikeli bir durum, genellikle bunu yapan erkekse dikkat cekiyor. Duygusal siddet, istismar ne derseniz diyin, normal degil, demek ki bastirdigi bir sey var. Kahraman olacagim diye hayatinizi mahvetmeyin, insan gibi konusmussunuz olmamis.
0
kassiopeia
(02.06.25)
Şimdi olayın başında sizi alıp başınızı gitmeye yönelten süreç bu kişinin alkollüyken başka bi adamın koluna gidip kulağına bir şeyler söylemesiymiş anladığım kadarıyla. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı alkollüyken sizi aldatma ihtimalinden endişeleniyorsunuz ama alkollü değilken güveniyorsunuz.

Şimdi öncelikle güven tanımı gereği ortası olan bir şey değil. Birisi ya güvenilirdir ya da değildir. Kimse "Biraz güvenilir" olamaz.

İnsan sarhoş olduğunda önemsemediği, detay olayları hatırlamayabilir. Ancak sarhoşluk filmlerdeki gibi bir şey değil. Kişi kritik olayları bal gibi hatırlar. Eğer bu olayı hatırlamadığına samimi olarak inandıysanız cidden önemli bir şey değildir demek ki.

Şimdi bence siz kendinize şunu sorun, burada örnek verdiğiniz bu tek olayda bu kişiyi kıskandığınız için mi o anı hiç unutmadınız yoksa o an cidden içinizi hoplatan kötü bir şüphe mi hissettiniz. Eğer ikincisiyse boşverin gitsin. Eğer ilkiyse, her halükarda bu kişi alkol sorunu yaşamaya devam ediyor, bunla uğraşıp uğraşmamak size kalmış.

Alkollüyken tersleşmesi aynı bir sorun, arkadaşlarına da yapıyor mu bunu? Samimi şekilde evet herkese böyle diyorsanız bilemem, ancak özellikle size böyleyse belki çok da uğraşmamak gerekiyordur. Anlaşamayınca anlaşamıyor insanlar. Ayıkken iyiyiz, sarhoşken kötüyüz demek sosyal mesaj vermeye çalışan filmler dışında çok gerçekçi bir bakış açısı olmaz bence. Sarhoşken ne değişiyor, sizi tersleyen kişi atıyorum hocasına falan da aynı tavrı gösterir mi sarhoşum diye? Göstermez elbette.
0
akhenaten
(02.06.25)
Ay okurken once sinirlendim, sonra uzuldum. Bu kadar emek ve zaman kaybina gerek var mi gercekten.

O gun tartistik, bugun tartistik, alkol aldi, gereksiz yere sorun cikardi tartistik. Alkol aldi, gitti ona buna salca oldu.

Ne bu. Iliskiyi bunun icin mi yasiyorsunuz. Kendisine bile saygisi yok boyle bir insanin. Zaman kaybindan baska bir sey degil benim gozumde.
0
narod
(02.06.25)
ayrıl coco demeye geldim. aynı insanla ilişkim oldu, yürümezdi yürümedi. her gittiğimiz mekanda olaylık olmuştuk neredeyse. bir keresinde tuvalete gidiyorum diye gitti dönüşte başka masaya oturdu, birinde merdivenlerden düştü falan, birilerine sataşıldı, tartışmalar yaşandı, neler neler.. ertesi gün de hatırlamazdı çoğunu seninki gibi.

yani olmuyor, oldurmaya da çalışma gerçekten olmuyor. alkolden bağımsız kişilik bozukluğu da olabilir arkadaşın.
0
Improbable
(02.06.25)
2. deytte ayni evde miydiniz? her gun icen biriyim, sarhosluga 1 gram tahammulum yok. o kadar sarhos olduklarina inanmiyorum o ayri bi sey, hem dagitmak icin icmek cok low, hem de 2 birayla agzi gozu yamuluyo he. ya kendini toparlasin ya da yoluna bak. ben burda ilgi acligi da goruyorum siz varken o kadar icmiyor da siz yokken abartiyor kendini mi kanitlamaya calisiyor kac yas grubundan bahsediyoruz baska eglencesi mi yok
0
ala09
(02.06.25)
sen yanındayken, bir erkeğe salça olmuş. kim bilir sen yokken neler yapıyordur düşüncesi geldi aklıma. belli ki alkol aldıktan sonra düzgün pek bir hareketi yok.

o kızla iyi bir birlikteliğin olsun istiyorsan, alkolü bıraktıracaksın. ya da sadece sen varken içecek o da ayarında.

alkol tüketen biriyim ama sarhoşluk hissini o bilinç kaybını sevmem. dozunda içeceksin. sizin ki çok problemli bir durum.
0
koela
(02.06.25)
Sen daha o ilk saçma hareketi sineye çekerek kendi gidişatını belirledin. Burada sana kim ne dese nafile.

Bazı durumda insana ne söylersen söyle, düşüp kafası gözü yarılmadıkça aklı başına gelmiyor. Muhtemelen sen de bu konuda onlardansın. En son üzülüp dağılan sen olacaksın. O zaman sana iyi şanslar ve sabırlar dilerim.
0
lazor
(02.06.25)
ben de 3 kadeh şarap ile sarhoş oluyorum ama hiç böyle şeyler yapmıyorum.

ben sevgi pıtırcığı olup sevdiğime aşkım yavrum seni çok seviyorum galan der öperim. kavga ne alaka?

millete de salça olmam, yavşamam.

alkol bahane gibi geldi bana. alkol korkularını kaşdırmış ve gerçek kişiliği ortaya çıkmış olabilir.

ayrıl coco
0
art cat chocolate
(02.06.25)
hayatta bir sürü sıkıntı var, başıma bile isteye yeni dertler açmak istemeyeceğim için ilişkiyi bitirirdim. şimdi böyleyse ileride neler olacak, yetişkin bir insanın sorumluluğunu almak istiyor musun? madem alkol problemleri var neden alkol almaya devam ediyor ısrarla?
0
deartheodosia
(02.06.25)
Alkol insanın kişiliğini değiştirmez +1

İçindeki seni dışa vurur, alkollüyken sağa sola yavşayan birisi zaten yavşak birisidir sadece alkolün arkasına sığınarak hareket ediyor, hatırlamıyorum dediğine de inanma bal gibi hatırlıyor senden tepki görmemek için istemsiz yaptım kozunu oynuyor sana. Bunca yıldır her gün alkol tüketirim üç birada birinin koluna girip yavşayıp hatırlamıyorum aşkım diyeni ne duydum ne gördüm. her dışarı adım attığında aklın kalacak, miden bulanacak bir şey yaptımı, yapacakmı hissiyle ömür geçmez. Sonuç olarak ayrıl coco uğraşmaya değmez.
0
IcedFlames
(02.06.25)
Buradaki yazının konusu benim. Okuduğunuz şey sadece bir kişinin, yaşananların kendi yorumunu taşıdığı tek taraflı bir anlatım.
Alkolle ilgili abartılı ve bağlamından kopuk anlatımların böyle bir kitle önüne getirilmesi beni hem şaşırttı hem de üzdü.
Ben bir insanım. Hatalarım olabilir, tartışmalarımız da oldu. Ama burada çizilmeye çalışılan “sorunlu biri” figürü, ne beni ne de bu ilişkinin gerçeğini yansıtıyor.
Yazıyı yazan kişinin beni böyle anlatmayı seçmesi kendi tercihidir. Ama tanımadığınız, sesini duymadığınız biri hakkında böylesine rahat ve küçümseyici yargılarda bulunmanız asıl mesele.
Oysa bir ilişkinin iç yüzünü, bağlamını, kalbinden geçenleri sadece yaşayan bilir.
Bu hikâyede ben ne manipülatörüm, ne alkolik, ne de “drama düşkünü” biriydim.
Ben sadece seven, açık olmaya çalışan ve sonunda beklemediği bir şekilde sessizlikle yüzleşen biriydim.
Yine de herkes kendi içeriğini dışarı taşır. Buraya yazılanlar da sanırım daha çok bunu anlatıyor.
0
Gijua
(03.06.25)
(30)

oğlum çift soyad taşıyabilir mi?

deartheodosia
4 yaşında, babasıyla boşandık. hem babasının hem benim soyismimi taşımasını istiyorum, böyle bi şey mümkün mü? tek ismi olduğu için sorun olacağını düşünmüyorum.
4 yaşında, babasıyla boşandık. hem babasının hem benim soyismimi taşımasını istiyorum, böyle bi şey mümkün mü? tek ismi olduğu için sorun olacağını düşünmüyorum.
0
deartheodosia
(01.06.25)
iki isimli olmak bile sorunken, bu durum çocuğun hayatını zorlaştırmaz mı?
0
neira
(01.06.25)
annesiyim, neden benim taşıdığım soyismi de taşımasın ki? nüfus kayıt örneği taşımadıkça hiçbir bağımız yok gibi duruyor, nasıl benim çocuğum olduğunu kanıtlayabilirim mesela bi şey olsa? anna/baba ismi de yazmıyor artık kimliklerde.

x y çocuğumun ismi soyismiyse a benim soyismimse x a y olabilir gayet. olması gereken de bu.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
dava acarak yapilabilir.

www.evrensel.net

bu artik emsal karar gibi bisi. diger mahkemeler de bu karari takip edecek yoksa istinafta düzeltilir. ama buradaki olayda baba da okay. sizin durumunuzda bunu dikkate alarak hareket etmek lazim.

haddim olmayarak kisisel görüs: baya sacma. öküz ölüp ortaklik bitince yani bosaninca degil de bastan böyle bir sey istesen sik bir hareket olurdu. su an duygusal bir karar gibi duruyor. senin soyadin da senin babanin soyadi. birak cocuk dedesinin soyadini tasiyacagina serefsiz bile olsa babasinin soyadini tasisin.
0
sonsuz
(01.06.25)
nedeni şu; çocuk yaşta zorbalamaya başlayacaklar. ergenlikte özellikte çok uğraşırlar sen evli misin niye iki soyadın var vs vs. yetişkin olduğunda da devlet dairelerinde sorun yaşayabilir. atıyorum bankaya gitti çovuğun adı fernando jose mariano altamiano fernandes muslera olsun. hangi ismini okuyacaklar? eksik okuduklarında üstüne alınacak mı? evlendiğinde bir soyad daha gelecek. brezilyalı futbolcu olacak çocuk :D
0
neira
(01.06.25)
ilkokul, ortaokul, lise'de, bu gelişim dönemlerinde diğer erkek arkadaşlarının arasında kendini farklı hissedebilir.

- senin neden iki soyadın var ?
- ...

frued yaşasa yapmayın derdi.
0
WithWorth
(01.06.25)
Çocugun küçük emrah filmlerindeki gibi olur sonra.
0
runaway
(01.06.25)
Çocuğa eziyet etmeyin. Ne gerek var?
0
mor oje
(01.06.25)
@sonsuz, doğmadan önce istiyordum zaten ama hamileyken ayrıldığımız için yine duygusal kabul edilebilir.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
İşin hukuki yönünü bilmiyorum ama bence olmalı. Hatta okulda vs. zorbalanır denmiş ama ben olsam gurur duyardım hem annemin hem de babamın soyadını da taşıyorum diye. Beni doğuran, hamilelik döneminde bütün hayatını bana göre değiştirmek zorunda kalan, hem bedensel hem ruhsal olarak zorlanan ve hatta doğum sırasında hem kendi hem de bebeğinin hayatı için endişelenen ve tabi tüm bu süreç içinde bu riski taşımak zorunda kalan anneme bu süreçte etkisiz eleman gibi davranılmadığı için.
0
rock n roll
(01.06.25)
@sonsuz, yorum yapmanız için açtım duyuruyu, dilediğiniz gibi linçleyebilirsiniz.

@neira, ne güzel işte :P

@withworth, her konuda toplumla uyuşmak zorunda değiliz, azınlıklar ne yapsın. her çocuk anne baba bir ailede büyümüyor.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
@rock n roll, <3 duygularımı yazmışsın. doğuran, büyüten benim ama kimliklerimizi yanyana koyduğumda aramızda hiçbir bağ gözükmüyor. boşanmadan önce aynı soyisim olduğu için bi sorun yaşamamıştım ama şimdi bi uçak bileti aldığımda yanımda hangi belgeleri taşımam gerekir oğlum olduğunu kanıtlamak için, onu düşünüyorum (yurtdışı).
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
Erkek kardeşiniz var ve soyadı diğerleri üzerinden devam edecekse eğer değmez. Zorbalanmak bir yana, kayıt kuyut işlerinde sürekli karşısına çıkar ileride. Örnek vereyim; önemli bir konuda bir kuruma/kuruluşa çocuğunuz gitti ve pasaportunu/kimliğini verdi. Kayıt ekranında ikinci bir soyadı için alan yoksa eğer biri yazılacak. Diyelim ki bu kayıt yapılan sistemle entegre çalışan bir başka kayıt ekranı daha olsun. Çocuğunuz bu ekrana gireceği soyadının hangisi olduğunu bilmek zorunda. Uyumsuzluk olursa eğer istenmeyen sonuçlar doğuracak, bunun düzeltilmesi gerekecek, düzeltilmesi için belki bireysel müracaat gerekecek, zaman alacak, can sıkacak.. başka kimsenin uğraşmadığı şeylerler çocuğunuz iki soyadı taşıyor diye uğraşacak. Bu verdiğim örnek yaşanması çok muhtemel bir şey. Bu durum defalarca karşısına çıkacak.

Bahsedilmiş zaten, olsun diye zorladığınız soyadı da annenize ait değil, babanızın soyadı.
0
beyfendi
(01.06.25)
Yeni kimliklerin arka sayfasında anne baba adı yazıyor yav. Bunu eklemek istedim konu hakkında bir şey demeyeceğim.
0
nhk ni youkosu
(01.06.25)
@teyze, aşırı alakasız bi yorum olmuş, öyle bi durum yok bizde.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
"anna/baba ismi de yazmıyor artık kimliklerde."

kimliğin arkasında yazıyor.

@rock n roll yazdığı düşünce olarak güzel ama çocugun bu bilince ulaşması zaman alabilir. ortaokulda lisede hunharca zorbalanabilir. "ne öyle kadın gibi iki soyadın var" gibisinden.


ileride büyüyecek, bir yere başvururken iki soyadını yazmak zorunda kalacak. sürekli bir ekstra uğraş, düzeltme, açıklama.

ailenizin soyadınızın devam etmesini istiyorsanız sizin soyadınızla olsun. iki soyadı çok angarya bir iş.
0
tabudeviren
(01.06.25)
Mahkeme ile oluyor, bence duygusal bir karar degil olmasi gerekeni yapiyorsunuz.
0
deckard
(01.06.25)
Biz de hanımla düşünmüştük amma lakin çocuğun adı portekiz adı gibi olacak diye vaz geçtik. Hele bir de belki iki ad koyarız diyorduk ama benden biliyor hanim; bütün eğitim hayatım boyunca ismim testlere sığmadı, bıktım. Ondan ötürü istemedik.

Neyse yani ben size şunu diyeyim; sizin açınızdan çok mantıklı. Kesinlikle anlarım ama çocuk açısından mantıksız olacak ve hayatına ekstra bir zorluk katacak. Hele bir de yurtdışında falan yaşasa vallaha iyice karmaşık oluyor (hintli arkadaşımdan biliyorum).

Umarım tek ismi vardır çocuğun.
0
logisticsmanager
(01.06.25)
Ortaokulda bir kız arkadaşımın iki soyadı vardı. Her sene başında bazı densiz öğretmenler sebebini sınıfın ortasında didiklerdi, kız artık bunalmıştı bu durumdan. Son karar sizin ama ben gördüğümü söylüyorum.
0
mirty
(01.06.25)
bence harika bir sey, acin davayi alsin sizin soyisminizi de. bir arkadasim evlendi, soyisimlerini beraber degistirdiler. kadinin soyismi x, erkeginki y olsun. hem kadin hem erkek tarafi, x-y seklinde aldi ikisi de yeni soyisimlerini.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.06.25)
Cocugunuz sizin gibi feminist olmayacak belki?
0
baldur2
(01.06.25)
okulda zorbalayacak olanlar gözünün üstünde kaşın var der yine zorbalar? 3 iqlu ilkokul ortaokul çocukları çocuğumu zorbalayabilir belki diye kendi düşünce ve isteklerime mi ket vurmalıyım? neden insanların düşük zekalı çocuklarından korkup endişe ederek yaşamalıyız ajsjsjsjs her bir soruda “çocuğun zorbalanır”. 40 yaşında da zorbalığa uğrayan insanlar var ve bunun çözümü zorbaların dikkatini çekmeme çabası olarak yaşam sürdürmek değil.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
@baldur ayyyy feminist hamlesi de geldi :) bi sonraki çirkin, kedili ve mor saçlı olduğum mu olacak :)
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
@beyfendi, soyadım devam etsin etmesin umurumda değil ki, amaç bu değil. kutsal, ayrıcalıklı bi soydan da gelmiyorum. babamın soyismi olduğunun da farkındayım.
0
🌸deartheodosia
(01.06.25)
Çocuğun pratikte yaşayacağı zorlukların hangi durumda rahatlıkla gözardı edilebileceğine dikkat çekmek istedim. Ailede soyadını taşıyacak başka kimse yoktur, o durumda ne uğruna olursa olsun çocuğum benim soyadımı da taşımalı denir, ben derim.

Baba piyasada yoktur, çocuğun doğumuna katılmak dışında hayatınızda hiçbir katkısı yoktur, bu durumda da ikinci soyadı makul ama "hem babasının hem benim soyadımı taşısın" söyleminizden babanın ortalıkta olduğunu anlıyoruz.
0
beyfendi
(01.06.25)
Çocuk zorbalanması muhabbeti baydı cidden. İki soyad zorluyorsa sadece sizinki olsun bence bu taleple gidin
0
ala09
(01.06.25)
Cift soyadli kadinlar surekli sorun yasiyor mu? Sorun yasama argumani biraz zorlama geldi, ilk defa bu cocugun sahip olacagi bir sey olmayacak ki bu.
0
ghilleinthemist
(01.06.25)
@ghilleinthemist, abicim çocuğun adı Ali Muhammed Yılmaz Erkanlıoğlu. Bak kısa, uzunumsu, orta, uzun isim ve soyad salladım. Lan sen çocuğuna bunu reva mı görüyorsun sırf doğurduğun için? Ali derler, Muhammed derler, Yılmaz soyadı ama onu da isim sanabilirler. Çocuk söylemekten sıkılır, sınıfta rezil olur. Uzun işte. Kime faydası var? Sırf burada anası bir şeylerin tatminini yaşamak için çocukla uğraşıyor. Keşke geleceğinin düşünse. Olan oldu. Sen evlenirken boşanabileceğini ve böylesi durumlara düşebileceğini öngörebiliyor olmalısın.
0
Shepard
(01.06.25)
ne bos yapildi ya. kadin size fikrinizi sormamis. doguran, bakan, büyüten kisi olarak soyismini vermek ve cocuguyla resmi olarak bir bagi olsun istiyor, yasal olarak oluru var mi diye sormus. siz ne düsünürsünüz, uygun bulur musunuz dememis. soruya verin cevabi gecin, her konu hakkinda fikir sahibi olmak zorunda degilsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.06.25)
oncelikle 42e, bir oglum var, evliyim.

yasal olarak mumkunse babasinin soyadini siler kendi soyadimla devam ederim.

hamileyken ayrilmak nedir ya, oha diyorum. yemisim adamin soyadini, gelmisini gecmisini..
0
cooperr
(02.06.25)
soy ismi atadan gelen bir şeydir. bu da erkek spermi üremeyi sağladığı için hep erkek soyundan devam etmiştir. tüm dünyada da bu şekildedir. daha sonrasında soy adını yada adnını beğenmeyenler mahkeme yolu ile değiştirebilmektedir.

şimdi şahis fikrime gelecek olursak, bence öncelikle babanızdan gelen soy ismini değiştirin ve çocuğunuza da aynı soy ismini verin. erkek çocuğu için çift soy adı kullanması tam bir saçmalık bana göre. kız olsaydı evlenince üç soyadı mı kullanacaktı.
0
gercekdunya
(02.06.25)
(5)

Ağırlık çalışması öncesi ısınma

kizil karga
Nasıl olmalı?
Nasıl olmalı?
0
kizil karga
(31.05.25)
Kesinlikle kardiyo şeklinde olmamalı, en önemli nokta bu. Onun dışında ilk yapacağın hareket neyse onunla kademe kademe ağırlık artırarak ısınıp sonra ana setlere geçebilirsin. Ben ilk harekette full ısınıp, yani en az 3 tane ısınma seti yapıp sonra ana setlere geçiyorum; ikinci harekette 1 tane ısınma seti yapıp sonra ana setlere geçiyorum, sonraki hareketlerde direkt ana setlere geçiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.05.25)
Önce nabız yükseltmek için 5 dk tempolu yürüyüş yapabilirsiniz.

Sonrasında yapacağınız hareketleri çok düşük ağırlıklar ile 1 2 set yapıp eklem yerlerini çalıştırın. aktif kas grupları biraz hareket etsin

kol çevirme , bacak savurma , dizleri çekerek hafif zıplama yapabilirsiniz

düşük ağırlık ile 1 2 seti mutlaka yapın ama
0
pislick0
(31.05.25)
Çalıştıracağın kas grubunu hafif ağırlıkla 2 set yaparak ısındır.
0
yurtsuz john
(31.05.25)
3 ısınma seti+1

Yaklaşık 13 yıldır 5/3/1 yaptığımdan hep böyle ısındım.
Bir tek omuz sakatlığı sebebiyle omuzlara ekstra bir şeyler yapıyorum (misal face pull vs). goblet squatta 1 dakika kadar oturur halde duruyorum, bir de 1 dakika hanging yapıyorum. Bitti gitti.
0
logisticsmanager
(01.06.25)
Yalnız şunu eklemem lazım; wendler son kitabında kısa bir ziplama ve ağır top atma isinmalari da koyuyor. Pek yaptığım soylenemez ama yaslandikca bunlara daha çok önem veriyor, ondan olabilir.
0
logisticsmanager
(01.06.25)
(27)

Duyuruda herkes

kizil karga
Birbirinden nefret ediyorum sanırım, ben yeniyim ben bile şimdiden birkaç kişiden hoşlanmamaya başladım ama sizler uzun zamandır buradasınız hiç mi sevdiğiniz saygı duyduğunuz birileri yok hep mi kötü enerji?
Birbirinden nefret ediyorum sanırım, ben yeniyim ben bile şimdiden birkaç kişiden hoşlanmamaya başladım ama sizler uzun zamandır buradasınız hiç mi sevdiğiniz saygı duyduğunuz birileri yok hep mi kötü enerji?
0
kizil karga
(30.05.25)
Sevdiğim saygı duygudum nötr olduğum çok kişi var.
0
kisa
(30.05.25)
Sevgi ve saygı duyduklarım var ama yazarsam onlar da hedef alınır. Burası da böyle bir yer kırmızı karga efendi. İşine gelirse hahahah.
0
Shepard
(30.05.25)
Birkaç agresif kadın düşmanı var maalesef. Bunlar dışında çok iyi tavsiyeler verenler var. O yüzden daha çok olumlu enerji bence.
0
pembediken
(30.05.25)
Benim çok sevdiğim kişiler var duyuruda, nick vermeme gerek yok.

Bir de kadın düşmanı, hayvan düşmanı tipler de var, bunlardan da hiç hoşlanmıyorum. Keşke gitseler buradan.
0
rock n roll
(30.05.25)
Burada yoğun aktif hemen herkes (ben dahil) bayağı mutsuz, ondan bu negatif elektrik.
0
sekizdokuzon
(30.05.25)
Valla ben kimseden nefret etmiyorum nefret cok ağır bir duygu. Ama duyurudaki bazı yazarların zeka seviyesini görünce Amaranta ne işin var burda deyip kendime kızıyor ve ara veriyorum. Sonra birkaç yazarin hatırına sorularım olunca arada bakıyorum.
0
Amaranta ursula
(30.05.25)
nefreti anlarım da iftira atıyorlar. kendi eksikliklerini muhatabına yansıtıyorlar.
0
yurtsuz john
(30.05.25)
nefret edilecek bir şey yok aslında.
duyurudaki herkes, dışarıdaki herkes gibi. izole, elit, daha iyiler çoğunluğun gölgesinde kalıyorlar; aynı yaşam gibi.
0
adivar
(30.05.25)
Amacına göre kullanırsan burası güzel bir yer. Şu ana kadar birçok insandan pek çok konuda gerek duyuru cevaplariyla gerek özelden destek aldım burada, sağolsunlar varolsunlar.

Bu kadar sınırlarını bilen ve kimseyle muhattap olmayan beni bile yer yer zorlayan HIYARlar olmuyor değil tabii duyuruda; mesela bir örnek:

www.eksiduyuru.com

Buna verilen bazi cevaplardan sonra bir daha girmeyeyim dedim ama düşününce internet artık herkesin ulaştığı ve her tipin cirit attığı bir çöplük sonuçta. Düzgün insanların hatırı ağır bastı.
0
makbur
(30.05.25)
devamlı seksli konuşanlardan hoşlanmıyorum. onun dışında bi şey yok. neyse ki küfür edemiyorlar o da bi şey.
0
deartheodosia
(30.05.25)
burayı fazla ciddiye almaktan dolayı olabilir.. nefret büyük şeydir, öyle ekran üzerinden inşa edilmiş personalara karşı duyulamaz. sürekli duyuru ve cevap giren bazı aklı eksik tipler var, neyseki bana çok denk gelmiyor. genel olarak buraya sormaktan keyif duyuyorum
0
kel aynak kusu
(30.05.25)
Son 6 aydır psikolojisi bozuk bir grup var. Buraları terapi odası gibi kullanıyorlar. Salak saçma başlık açıp milletin zamanını çalıyorlar. Onlarla muattap olmazsan burada gayet iyi bilgiler var.
0
mikahakkinen
(30.05.25)
Çoğunluk seviliyo. Kollektif sevilmeyen birkaç kişi var, sürekli ekranda olduklari için Algida secicilik olmus
0
abuzer
(30.05.25)
Çok uzun zamandır buradayım, isimler geldi ve geçti. Burada garip bir atışma, kaos ortamı hep vardı. Bunun dışında benim tanıştığım/sevdiğim insanlar da var.
0
rakicandir
(30.05.25)
Soru soran cevap almayı geç linç yeyip çıkıyor. Bu mel’unların nesini seveceksin?

Şaka bir yana vakit ayırıp yardımcı olan insanlar var ama azınlıktalar. 2018de burada cevap yerine akıl vermeye çalışan askeri doktorla tartışmışlığım bile var.
0
filipis
(30.05.25)
Burada çok fazla gergin insan var. Yanlış anlamaya hazır. Tetikte bekliyor :) Bunlar bir duyuru altında karşılaşınca seyredin şamatayı.
Düzgün, mantıklı, akıl sağlığı yerinde kişi sayısı %10 bile yoktur.
0
gabe h coud
(30.05.25)
hayat ayrik otlariyla guzel..
0
cooperr
(30.05.25)
Herkes dük, düşes. Ekşi, Twitter da garabet yerlerdir mesela ama oralarda yine bir alışkanlık, çok seslilik vardır. Burada yıllardır aynı tipler, aynı tripler. Bir yenisemediler. Yazılım öğrendiğimde yapacağım ilk şey bu siteyi uçurmak olacak.
0
sekizdokuzon
(31.05.25)
Sevdiğim ve saygı duyduğum kişiler var ama bunların çok azı şu an duyuruda. Ben lise 1’den beri buradayım mesela ve hayatıma dokunan, minnettar olduğum insanlar var. Tanıyıp da nefret ettiğim kimse yok. Birkaç senedir biraz tırt ama napalım, gülü seven dikenine katlanacak.
0
vedatchilipeppers
(31.05.25)
Sosyal medyanın insana getirdiği garip bir durum var ki bende de birkaç kere oldu. Biraz fazla direkt oluyor insanlar, karşısında bir insan olduğunu unutuyor.
Ben açıkçası belli muhabbetlere girmemek için "bu duyuru kesin olay çıkaracak" dediğim şeylere girmiyorum ve genelde de çok soru sormamaya çalışıyorum çünkü belli mallar/troller var yani yapacak bir şey yok.

Nefret ettiğim kimse yok çünkü nefret edecek kadar hayatıma etkisi olabilecek bir insan yok. Mal olduğunu düşündüğüm insanlar var, bir de mal olmasa da bu sosyal medya ortamını agresif bir şekilde karsindakinin insan olduğunu umursamadan cevap verme şeklinde kullananlar var, bir de baya iyi insanlar da var yani.

Yalan yok; burada ne zaman olay olsa popcornlu maykil jeksin gibi takılıyorum dağımda.
0
logisticsmanager
(31.05.25)
geçmişte tanıştığım veya soruduğum sorulara verdikleri kritik cevaplarla minnettar olduğum kişiler var. belki halen buradadırlar belki de yokturlar.
0
runaway
(31.05.25)
bunun birden fazla sebebi olabilir ama en bariz olanı şu: uzun süre kapalı bir ortama tıkılmış, birbirini çok fazla tanımış insanlar bir noktadan sonra ya çok yakın arkadaş olur ya da yavaş yavaş birbirinden soğur. yani olay sadece "kötü enerji" değil, sosyal yorgunluk, iç dinamikler, kırgınlıklar, belki geçmişte yaşanmış pasif agresif atışmaların birikmiş tortusu.

yeni gelen biri olarak bu atmosferin sana böyle görünmesi çok normal. sen henüz kimsenin ‘eski sevgiliyle takipleşip takipleşmediğini’, whatsapp grubundan kimlerin sessizce çıktığını, kimin kime selam verip kime vermediğini bilmiyorsun. ama içeridekiler yıllardır aynı döngünün içinde, dolayısıyla ilişkiler artık "merhaba" ve "günaydın" seviyesini çoktan geçmiş. iş cümle altı çatmalar, toplantıdaki sessiz sabotajlar, kahve molasında göz devirmeler gibi incelikli savaşlara dönüşmüş olabilir.

ama herkes kötü mü? tabii ki hayır. muhtemelen bu ortamda da birkaç tane gerçekten iyi, düzgün, sessiz sedasız işini yapan insanlar vardır ama onlar genelde bu tür "enerji çatışmalarında" görünmez kalırlar. çünkü dikkat çeken hep yüksek sesliler, kavgacılar ya da pasif agresifler olur.

bir de şu var: insanlar genelde sevdikleri kişileri değil, sevmediklerini daha çok konuşur. bu yüzden ortam sana tamamen karanlık gelmiş olabilir. sevgi sessizdir ama nefret yüksek seslidir.

sonuç olarak, bu hissin çok doğal. ama ortamın tamamını bu ilk izlenimle etiketlemek biraz haksızlık olabilir. zamanla gri tonları fark edersin. belki de sen o küçük ama sağlam insan grubuna katılırsın.

son not: insanlar da ortamlar gibi değişir. birini sevmemek bazen kalıcı olur ama bazen de sadece kötü bir güne denk gelmektir. kendine ve insanlara biraz zaman tanımakta fayda var.
0
goodz
(31.05.25)
Btw kızıl karga sen ve ben dahil, burada en çok kavga eden grup bile yeni nikli eski kullanicilar. O yüzden eskiden ne güzeldi beee yorumları yersiz :) sadece nikler değişti ve o arada toplumsal infilak yaraticak bı olay yaşanınca biraz hareketlendi duyuru. Yoksa değişen bir şey yok
0
abuzer
(31.05.25)
Herkesin birilerine yardım etmek için ya da birilerinin kendisine yardım edeceğini bildiği için girdiği bir yerde nasıl olur da herkes birbirinden nefret eder? Nefret ettiği insana kim neden yardım etsin?

Son derece gıcık tipler de çıkabiliyor tabii. Bilgi istediğin soruya saçma sapan (ve herkesin aklına gelecek basitlikteki) tahminini yazanlar, Ahmet Mümtaz taylan triplerindeki hımhımhım kasıntı moruklar, ukala geri zrkalılar falan çıkıyor ama görmezden gelliniyor. Çünkü duyuru’yu oluşturan kitle aslında bunlar değil.
0
lazor
(31.05.25)
@sonsuz diye biri var. kimsenin sevdiğini sanmıyorum.
0
koela
(31.05.25)
Eskiden daha iyiydi ama son zamanlarda tolerans seviyesi çok düştü. Burası günlük hayatın her noktasından soruların sorulduğu ve insanların kendi perspektiflerinden cevaplar verdiği bir yer. Farklı görüşler olmak zorunda. Bu farklılıklara tahammül yeterince olmadığında da toksikleşme kaçınılmaz oluyor.
0
but that was just a dream
(31.05.25)
@koela

@but that

+1
0
yurtsuz john
(31.05.25)
(15)

2 Euro'ya ekmek

kizil karga
Bu paylaşım evet klasik yandaş gurbetçi aptallığı ona bir şey demiyorum ama ekmek için 2 Euro pahalı değil mi, bana sanki ekmek 2 Euro etmez gibi geliyor ne diyorsunuz?https://x.com/populicc/status/1926740052559937705?s=46&t=vDcUzHG6zvvcP0E_PkymRA
Bu paylaşım evet klasik yandaş gurbetçi aptallığı ona bir şey demiyorum ama ekmek için 2 Euro pahalı değil mi, bana sanki ekmek 2 Euro etmez gibi geliyor ne diyorsunuz?

x.com
0
kizil karga
(26.05.25)
Abi bunun aynısını almaya burada çalış en az 50 60 lire. Beyaz buğdaylı eppek için 50 veriyorum. Susamlısını istesem 60 70. Bunun ne ekmeği olduğunu yazarsan öğrenir yazarız Türkiye fiyatını.
0
Shepard
(26.05.25)
Yok hayır Türkiye fiyatı için sormuyorum, Hollanda'da 2 Euro'ymuş bu ekmek, Hollanda için de pahalı değil mi 2 Euro olması?
0
🌸kizil karga
(26.05.25)
Bunu Hollanda'lılara sorsana delikanlı! Şaka, ben köyden yeni geldim oraların fiyatını bilmemek.
0
Shepard
(26.05.25)
Ahraz bir de yazmış "Türkiye'de kimse ekmeğe elli lira vermez." Uno'nun "premium" ekmeği 50 TL. 50 TL'den büyük iki kağıt para var. 100, 200.
Türkiye'de makarna yanında ekmek yeniyor. Ki makarnadan başka bir şey büyük bir kesim tarafından zor yeniyor.
Fransa ve Norveç arasında kırmızı şarap fiyatlarını karşılaştırırsanız Norveç'ten Fransa'ya iltica olmalı
0
sparkle kiddle
(26.05.25)
Bu websitesine göre 35 gr porsiyonu ve 22 porsiyon var.
Kısacası 770 gr.
www.ah.nl

Hemen migros uno ekmek bakıyoruz;
www.migros.com.tr

400 gr 50 lira. 770 gr 96 lira eder.

Kısacası manipülasyon yapmaya çalışan klasik gurbetçi cahili.
Buna ek olarak bugün şehir merkezindeki ufak marketten bir şeyi 3€ alirsin, büyük marketten 2€ya. Her yerin fiyatı aynı olmuyor (en azından Fransa'da, Hollanda'da da farklı olmaz heralde).

2€ pahalı değil yani. Türkiye'de de benzer fiyatlar var işte.
0
logisticsmanager
(26.05.25)
Para zahiri bir şey. Ülke yönetiminin güvenilirliğine göre zaman içinde değer kazanabilir ya da kaybedebilir. Ayrıca adam Euronun sonundan bir sıfır attım der, ertesi günü ekmek 0,2 Euro olur. Yani paranın o anki değerinin bir anlamlılığı yoktur.

Anlamlı olan o bir ekmeği alacak adamın o ekmek parasını ne kadar çalışarak ödeyebildiğidir. Ona bakılır.

Ayrıca herşey her ülkede veya her şehirde aynı değerle nitelendirilmez. Örneğin mayoyu sahil şehrinde işportada üç kuruşa alırsın, Karşın bir ilçesinde lüks mağazada pahalıdır.
Örneğin Amerikalı çin lokantasına parası yoksa gider, İstanbulda çok para gerekir.

Ekmeğin bizimkilere ifade ettiği şey ile Alamana ifadesi farklıdır.

Bizde herşeye kafana göre zam yaparsın da ekmeğe zamma hükümet karar verir falan.
0
Mirket
(26.05.25)
o ekmek ağırşığına göre pahalı değil. albert heijn'da esas pahalı olanlar l&p olan ekmekler ama onlarında tadı çok güzel
0
biergarten
(26.05.25)
ekmek fiyatlari asiri degisebilen bir sey. ben bu tip ekmekleri almiyorum hic. genelde cavdar ya da kavuzlu bugdaydan eksi mayali ya da karisik undan eksi mayali ekmek aliyorum. 1.5 euroya 1 kilo ekmek de alabiliyorum, 5 euroya 1 kilo da. 2 euro baya normal bir fiyat. ama bu ekmege ben 2 euro verecegime sunu alirim:
tinyurl.com
hem daha ucuz hem daha lezzetli hem de daha doyurucu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.05.25)
paketli ekmekler türkiyede de pahalı. unolar 50 lira hatta untad 65 lira.
0
my fault
(26.05.25)
Fotoyu çeken "sinsi" neden tamamını çekmesi acaba?

Extra lang (ekstra uzun) diyor.

Istanbul'da çük kadar tam buğday ekmegi, çavdar ekmegi 45 tl.

Klasik bildiğimiz beyaz ekmek zaten gerçek ekmek değil ki. Sağlıksız saçma sapan bir şey. İnsanlara reva görülen bu mudur yani?
0
makbur
(27.05.25)
Fotoyu çeken kişinin yapmaya çalıştığı algıyı kenara koyuyorum.

Ekmek tam tahıllı ve A besin değerine sahip. 1€’luk ekmeğe göre daha orta segment kalıyor. 4€’ya da proteinli ıvır zıvırlı ekmekler var. Onlar üst segment.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.25)
keşke o ekmeğin içindeki zengin besin ve içeriği türkiye'de 2 euroya alabilsek.
klasik gurbetçi sinsiliği. kesinlikle avrupa tr'den ucuz. en azından yediğinin bir kalitesi var.
0
adivar
(27.05.25)
Onların Migros’uyla bizim Migrosu karşılaştıralım
www.ah.nl

0,99a bizdeki uno denge ekmeğinin karşılığı satılıyor.
2.5 Euro’ya da var. Ama yine migrosta reyonda 100liraya ekmek alabiliyoruz.

O yüzden 0,99luğu baz alalım. 770grammış paket etmek. Kilo fiyatı düz 1.2 Euro.
(Beğenmezseniz 2.5euroluk ekmeği kıyaslayalım. Onun da kilo fiyatı 3.2 falan civarı. 145 lira falan olsa gerek. )

Uno denge ise kilo fiyatı 120 civarı. 1.2euroluk ürün karşılığı bu.

asgari ücret karşılaştırması yaparsak durum daha acı. sanırım 2300euro civarında orada net.

2300/1.2 = 1900 küsür,
23000 / 120 = 190 küsür, 200 diyelim

hadi yanlış hesapladım, yukarı yuvarladım diyelim. 8 kat değil 6 kat fark olsun.
hadi ucuz değil 2.5euroluk ekmeği hesaplayalım (kg^su 3.2euro) fark 3 kat olsun.


türkiye'de insanların çoğu asgari almıyor ki, öyle gösteriliyor desek bile, aynısı hollanda için de geçerli.
ayrıca bizde asgarinin bi tık üstü diye bir şey var. asgari 1600'ken bana 1610 civarı maaş veriyorlardı -asgari verdik dememek için- ciddi kesim 30bin lira bandında kazanıyor.

velhasıl, kıyaslama bir yana.
sizin sorduğunuz soruya cevap olarak 1euro'ya da bulunuyor 2euro'ya da. ebat olarak bizdekinin neredeyse iki katı ve premium kalite.

hem ürünleri bizden ucuz ve kaliteli hem de daha fazla alabiliyorlar.
O fotoyu çeken ya kötü niyetli ya da aşırı cahil ki bu da kötü niyettir.
0
biseysorcaktim
(27.05.25)
Hollanda'da yaygin satilan siradan ekmek, pek iyi bir ekmek degil. Standart piyasa mali, bildigin dandik yani aslinda. Bu fiyatlar genelde kendi firinlarinda gunluk yapilanlar icin gecerli. Baska bir markette de 2,80 euro aynisi. Bunun disaridan geleni de var, raf omru daha uzun sanirim, bildigin ayni ekmek 1 euroya da oluyor. Firinlardaki kalitesi yuksek olan ekmekler ise 3-5 euro arasinda degisiyor.

Paylasimi yapan sayfayi biliyorum. Yari ciddi yari geyik paylasimlar yapiyor. Bu arada zaten sosyal medyadaki alginin aksine Hollanda ve benzeri ulkelerde market masraflari daha yuksek. Su boyutta ekmek icin 2 euro pahali sayilacak bir fiyat degil.
0
mbond
(27.05.25)
Paris’te la maison d’isabelle gibi ödüllü bir fırında uzun baget ekmeği €1.30 idi bir ay önce. ondan daha ufak baget ekmeğinin migros’taki fiyatı:

www.migros.com.tr

alım gücü, ekmeğin kalitesi gibi detaylar da işin içine girince algıdan başka bir şey değil.
0
phoarbix
(27.05.25)
(4)

viyana aktarmali lyon ucusunda valizi alip tekrar teslim etmek gerekiyor mu

Sour
ilk defa aktarmali ucacagim. bu is nasil oluyor? valizi otomatik bantlarla teslim etip binis karti kullanmayi dusunuyordum ama sanirim kontuara sormam gerekecek. yoksa baska bir genel gecer kurali var mi?
ilk defa aktarmali ucacagim. bu is nasil oluyor? valizi otomatik bantlarla teslim etip binis karti kullanmayi dusunuyordum ama sanirim kontuara sormam gerekecek. yoksa baska bir genel gecer kurali var mi?
0
Sour
(24.05.25)
Abi uçak biletini alırken yazar normalde. Farklı havayolu ile değilse o direkt lyon'a varir.
Kimle ucuyorsun?
0
logisticsmanager
(24.05.25)
biletle alakalı bir durum. arayıp çağrı merkezini sorun.
0
buenosdias
(24.05.25)
@logisticsmanager lufthansa, sen fransa'nin neresindeydin bu arada? tavsiyelerini alirim :D
0
🌸Sour
(24.05.25)
Abi lyon'a yakinim :)
Lyon için tavsiyem; pegasus. Yok biraz lüks olsun dersen thy.
Izmir'e gidiyorsan cenevre-izmir sunexpress ile direkt.

Lufthansa ile sadece toulouse'tan izmir'e gittim hep, onun dışında lyon alakalı asla kullanmadim.
0
logisticsmanager
(24.05.25)
(8)

Avrupa yapımı polisiye diziler

kizil karga
Hangilerini önerirsiniz?
Hangilerini önerirsiniz?
0
kizil karga
(23.05.25)
forbrydelsen
bir de bron
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
Luther (İlk siyahi James Bond)
The Pembrokeshire Murders (Mini dizi)
Slow Horses (Ajanlı majanlı ama polisiye gibi de)
Trapped (İzlandalılık dağlar tepeler kar)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.05.25)
Endeavor
Cb strike
Engrenages
Broadchurch
0
logisticsmanager
(23.05.25)
babylon berlin
0
mikahakkinen
(23.05.25)
Kastanjemanden
0
auroraaurora
(23.05.25)
Tesekkurler late viper, Kobra Takibi'ni belirten birini gormek guzel. Diger hic bir diziyi duymadigimdan basima birsey gelmesin diye belirtmemistim.
0
mbond
(23.05.25)
marcella
trapped
entrapped
0
duyulmasi gerektigi kadar
(23.05.25)
(10)

Şöyle bir şey yapılamaz mı?

respect
Kademeli çalışma sistemiEskiden çoğu şirket 9/6 çalışıyorduŞimdilerde 8/5 hatta 7/4 bile var.Meslekleri sallıyorum;Tekstille uğraşanlar 9/6Plaza çalışanları 8/5 sağlıkla uğraşanlar 7/4 vb gibi belirli mesleklere göre çalışma saati belirleyerek istanbul trafiği rahatlatılamaz mı?Sesli düşünüyorum, vu
Kademeli çalışma sistemi

Eskiden çoğu şirket 9/6 çalışıyordu
Şimdilerde 8/5 hatta 7/4 bile var.

Meslekleri sallıyorum;

Tekstille uğraşanlar 9/6
Plaza çalışanları 8/5 sağlıkla uğraşanlar 7/4 vb gibi belirli mesleklere göre çalışma saati belirleyerek istanbul trafiği rahatlatılamaz mı?

Sesli düşünüyorum, vurmayın
0
respect
(22.05.25)
Valla böyle bazı şirketler, hatta bazıları aynı yakaya 17 çıkış, karşıya 16.30 yapanlar var, sırf trafik çok diye 8-17 çalışan var gibi gibi. Bunu sistematik yapmak etkili olur mu, illaki etkisi olur ama halihazırda uygulayan şirketler var. Hibrit çalışma modunun tüm şirketlerde geçerli olması lazım özetle. Hibritten de 4-1 anlaşılmamalı, 2 veya 3 gün ofis olmalı maks.
0
mor oje
(22.05.25)
İstanbul'de çalışma saatleri düzenleyerek bir şey olmaz. İstanbul'dan insanlari başka yerlere yollayacak fikirler dışında hiçbiri işe yaramaz.
0
logisticsmanager
(22.05.25)
@mor oje

Şirketler nedense hibrite yanaşmıyor özellikle bizim şirket, buna öcü gibi bakıyor yoksa o da olabilir. Mantıklı
0
🌸respect
(22.05.25)
mantıklı ve mantıksız. bir çok firma birbirine bağdaşık yaşıyor. belirli kurumlarla bunu sınırlandırabilirsin fakat o kadar. devamı gelmez.
0
dirildimde geldim
(22.05.25)
@respect valla hiçbir mantıklı açıklaması yok gerekçenin. Ofiste görmek istiyor patronlar. Sanki ofiste daha az çalışmıyormuşuz gibi. Ben evde daha çok çalışıyorum, ofiste git gel zaten yoruluyoruz, bi de üstüne dikkat çok çabuk dağılıyor
0
mor oje
(22.05.25)
istanbul trafiğinin rahatlatılması istenilmiyor. istenilse zaten yapılırdı.
bilinçli olarak bu trafik böyle gidecek.
0
duyurukullanıcısı
(22.05.25)
Benim çalıştığım kurumsal firma Bakırköy'de 8/5 çalışıyoruz. Problem şu ki; Pendik'den, Kartal'dan gelenler var, zaten 6 olmadan kalkıyorlar. 7 iş başı olursa zor olur kendileri için.

Pandemi dönemi bir ara ikiye bölünüp 3 güne 2 gün yapmıştık. Aslında şöyle Pazartesi - Salı bir ekip, Perşembe - cuma bir ekip. Çarşamba kim müsaitse
0
put it in your appropriate place
(22.05.25)
5 gün çalışmak zaten başlı başına bir kölelik sistemi. hafta içi her personelin 1 gün izni veya haftada 2 gün yarım gün izni olmalı.
0
mikahakkinen
(23.05.25)
Ülke nüfusunun 4'de birini tek bir şehre toplayıp, üzerine hala durmaksızın inşaat yaparak yeni nüfus çekmeye çalışan bir yönetimin herhangi bir sorunu çözemeyeceği çok açık değil mi? Daha yeni merkez bankasını istanbul'a taşıdılar sanki burası yeterince kalabalık değilmiş gibi. O yüzden sorunu yaratan yerden çözüm beklemek sadece aptallık olur.

Bir diğer sorun da çalışma saatleri. Yani hala sanayi devriminden kalma çalışma günü ve saatleri ile çalışıyoruz. Yıl olmuş 2025, teknoloji almış yürümüş ama biz hala 1800'lerde fabrikada tavuk yolan işçi için belirlenmiş çalışma saatleri ile işe gidip gelmeye devam ediyoruz. Neden? çünkü sermaye örgütlenmeye izin vermediği, hükümetleri de kucağına alıp istediklerini yaptırdıkları için. Bu dünyanın genelinde böyle bu arada. Neyse ki bu dönemin de sonunu yapay zeka getirecek gibi gözüküyor.
0
thracia
(23.05.25)
Düşünce güzel, örneğin Ankara'da buna benzer uygulamalar vardı.

İstanbul için uygulanabilir ama trafikte hiçbir değişiklik olmaz. İstanbul'da trafiği rahatlatabilecek çözümler çok daha başka ve uzun vadeli.
0
Lethe
(23.05.25)
(7)

Baltik Denizi cok mu kotu ya?

speedy
Yazik Avrupalilara dibinde deniz var, kullanamiyorlar? Niye hepsi Akdeniz'e, Ege'ye akiyor bunlarin. Temmuzda, agustosta da mi soguk oluyor bu meret? Bizim Karadeniz gibi turizm acisindan ise yaramaz bir deniz sanirim bu Baltik Denizi
Yazik Avrupalilara dibinde deniz var, kullanamiyorlar? Niye hepsi Akdeniz'e, Ege'ye akiyor bunlarin. Temmuzda, agustosta da mi soguk oluyor bu meret? Bizim Karadeniz gibi turizm acisindan ise yaramaz bir deniz sanirim bu Baltik Denizi
0
speedy
(20.05.25)
jurmala var fena değil turizm açısından.

bronzlaşacak kadar güneş yok, deniz çok iyi değil.
0
kveldulv
(20.05.25)
Ağustos'ta Estonya'da denize girmeyi denedim. Su sıcaklığı 13 dereceydi, geri nasıl çıktığımı bilemedim.

Yine aynı tarihlerde biz Ege'de Akdeniz'de sıcaktan nefes alamazken orada akşam ince de olsa bir ceket/hırka giymek gerekiyordu.
0
kobuzchu kiz
(20.05.25)
kullanıyolar niye kullanmasınlar, boltenhagen plajı var nienhagen plajı var. ama almanlar daha sıcak yerlere meraklılar o yüzden mallorca'yı işgal ediyorlar. finlandiyadakiler kışın buza delik açıp giriyorlar geçen sene şubattahelsinkiye gittim 10 yaşında çocuklar fok balığı gibi yüzüyorlardı onlara hava farketmiyor.
0
nahtoderfahrung
(20.05.25)
deniz kiyisina güneslenmeye gidiyor insanlar. o da hava güzel olursa. yazin bile montla dolastigin bir yer oranin iklimi. sadece birkac hafta cidden sicak, onda da su soguk.

gecen yaz malaga'ya gittim. suya girilmiyor. okyanus akintisi oldugu icin buz gibi.
marbella'da high class futbolcularin yazligi varmis. ronaldo gibi o kadar paran var ama denize giremedigin bir yerde yazligin var...
en güzel deniz bizde bir de yunanda, italyan'da falan var. yurt disi görmüs özenti olmayan herkesin düsüncesi böyle.

akdeniz ve adriyatik disi cöp.
0
sonsuz
(20.05.25)
En güzel denizler akdeniz bence de ama enteresan şekilde okyanus çok seven insanlar var. Ben egeli olarak "bu ne la" demiştim ama millet de misal normal deniz yerine okyanus seviyor.

Onun dışında akdenize kıyı iyidir. Ispanya, fas, fransa, italya, yunanistan, Türkiye falan iyi yani.

Baltic seveni vardır da yani bir Türk için olamaz. Yoksa oralarin yerlileri yüzüyor yani.

Ya Balıkesir denizi hep soğuk misal:) benim eşim asla yapamıyor orada. Orada yapamazken baltic falan imkansız.
0
logisticsmanager
(20.05.25)
cok kuzeyde, buz gibi oluyordur. su cok soguksa eziyete donusuyor.
ege/akdeniz candir, gerisi heyecan.
0
cooperr
(21.05.25)
kuzye kutbuna yakın.. doğal olarak soğuk.. bir de sıcak su akıntılarının etkisi pek olmaz.
0
jepa
(21.05.25)
(22)

Hangi app'e projeye para ödüyorsunuz/öderdiniz?

optimistbakunin
Merhaba. Ucretli abonelikli bir app yaptim ve neredeyse kimse almadi :))) sonra baska bir sey yaptim o da nafile. Acaba para odemeye degmez seyler mi yaptim diye dusundum. Siz neye para oderdiniz/abone olurdunuz? Dating app youtube premium netflix gibi seyler disinda arkadaslar onlara ben de para od
Merhaba. Ucretli abonelikli bir app yaptim ve neredeyse kimse almadi :))) sonra baska bir sey yaptim o da nafile. Acaba para odemeye degmez seyler mi yaptim diye dusundum. Siz neye para oderdiniz/abone olurdunuz? Dating app youtube premium netflix gibi seyler disinda arkadaslar onlara ben de para oduyorum.
Ozetle fikir ariyorum fikir avina ciktim. Neler yapilabilir para odemeye deger diye
0
optimistbakunin
(19.05.25)
Çok niş bir kitleye hitap etmeniz lazim para odemeleri icin.

Applerin adreslerini verseydiniz daha rahat bir seyler soylenebilirdi.
0
brkylmz
(19.05.25)
Benim applerin sorunlarini ogrenmek icin yazmadim aslinda yeterince aciklayici olamadim sanirim. Biraz fikir avina ciktim diyebilirim hahahah
0
🌸optimistbakunin
(19.05.25)
dil öğrenimi spesifik olarak kelime ezberi içeren bir uygulamaya para veriyorum ama yıllık çok cüzi bir miktar 100 tl falan galiba.

Bir kere de öğretmenler için evrak içeren bir uygulama indirmiştim kendim hazırlamak yerine pratik geldiği için o da tek seferlik 30 40 tlydi.
0
biravekahve
(19.05.25)
Yaptigim.ise.onemli.bir katki yapacaksa, muadili yoksa ve bana para kazandiracaksa ancak o.zaman para oderim. Ofis programlari dahil hicbir uygulamaya para odemedim.
0
deckard
(19.05.25)
Datinglere ödemiyorum artık. escort veya hesap çakma derdinde olan kadınlar doluştu ve olayı bitti.
0
runaway
(19.05.25)
Blinkist
Evernote
Pocket
Busuu
Vpn
Adobe creative cloud
0
anon1m
(19.05.25)
Paraya acimadan aldığım tek şey;
Keylifts.

Tek başına, efsane bir servis sunuyor. Mail attığım an birkaç saatte cevap veriyor sorunla alakalı.
0
logisticsmanager
(19.05.25)
bu zamana kadar tek para verdiğim app deprem ağı oldu. ne spotify ne netflix internetten bulabileceğim apksını indirebileceğim hiç bir şeye para ödemem.
çok çok spesifik bir app olacak o zaman belki.
0
my fault
(19.05.25)
spotify, netflix gibiler disinda hicbir seye.
reklamlardan kazansinlar, reklam görmek istemiyorsam ben premium üyelik alirim gibi bir düsünce seklim var.

bedava trial falan olmayan seyleri de yanlislikla indirmissem de hemen siliyorum valla.
0
sonsuz
(19.05.25)
Hamile yoga
İngilizce pratik
0
abuzer
(19.05.25)
Upnote uygulamasına para bayılıyorum. Yakında takvim için de bayılabilirim.
0
put it in your appropriate place
(19.05.25)
Cok fazla uygulamaya para oduyorum ben. medyadir, office vsdir o tarz seyleri gecince:


chess.com platinum aboneligim var,
duolingo premium var (bunu nisanlim oduyor aile plani)
linkedin premium aldim ama cok ucuz diye aldim stalkerlarimi gormek icin,
bir ara 12 aylik rocksmith+ almistim,
eski telefonumda ses ve bixby tusunu tekrar programlayabilmek icin bir uygulama satin almistim.
expressvpn
gecmiste diyet uygulamalarina, spor uygulamalarina vs. para verdigim de cok oldu



size cok cilgin bir oneride bulunayim. icim en rahat odedigim abonelik senelik 3000 liraya office 365. cunku alternatifi aileme nisanlima korsan office kurup patladiginda onla ugrasmak vs.

teknolojiye yetisemeyen bireylere bir seyleri adim adim gosterebilecegimiz bir uygulama olsa alirim. mevcut alternatifler yetersiz.

edit: kibritsuyu yazmis, cubeacr son kurusuna kadar parasini hak eden bir uygulama.
bir de procreate vs tarzi bir kac uygulamayi satin aldim.
0
aguen
(19.05.25)
1) Marketing yapmadan ürün satabilmek çok zor. Öncelikle bunu aklınızda tutun.

2) Spesifik sektörlere yönelebilirsiniz. Örneğin doktorlar, avukatlar, sigortacılar, kpss kursları, ehliyet kursları vs. vs. Bu insanların dertlerini dinleyip neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeye çalışıp varsa bu sektörde bir boşluk onu doldurmaya çalışabilirsiniz.

3) Dürüst olun. Gerçekten bir işe yarayan şeyler yapın. Piyasada 500 tane wallpaper app varken 501. olmaya çalışmayın.
0
amortisman
(19.05.25)
cube acr.

telefon konuşmalarını kaydetme uygulamasına para ödüyorum. sıklıkla konuştuğum şeyleri sonradan dinleme ihtiyacım oluyor. kiminle, ne zaman, ne konuşmuşum.
0
kibritsuyu
(19.05.25)
Sensortower verilerine göre her 10000 app in 2 tanesi organik büyüyor,

Paid marketing olmadan kimse denemez.

Ayrıca millete 3 veya 7 gün ücretsiz deneme vermelisin

Bir de Türkiye subscription için cimri cenneti, zengin ülkelere gitmeli onların ihtiyaçlarını anlamalısın. Tr de reklam geliri entegre edebilirsin
0
fistikthecat
(19.05.25)
Paralı app kullanmıyorum. Oyun olsun, eğlence/dizi olsun, sosyal olsun vs... Elle tutamadığım neredeyse hiçbir şeye para vermiyorum. Şimdi tüm app'lerime baktım. "Ama şuna vermişim bak" gibi bir şey demek için. Telefonumda ücretli uygulama yok. Hatta ℅60'ı falan açık kaynak kodlu özgür uygulamalar.

Şu an para versem, kaliteli ses kaydı alıp mp3'e çeviren bir uygulama var hi-q isminde, bir de e-kitap okuyucu var yazılı kitabı kişiye okuyan readera adında, bunların ücretsiz versiyonları sınırlı. Pro versiyonlarını alabilirdim belki.

Yani sizin de önce çok beğenilen ücretsiz bir uygulamanız olursa, ek özellikli pro versoyonlarını alabilirler zannımca.

Ücretsiz oyun yapıp ek özellikler satmak en kârlısı... Yahut ücretsizine reklam koyup ücretlisini reklamsız yapmak...
0
yadigar
(19.05.25)
Ben sana soylim;
İşini hakkıyla yapan, tüm uygulamaların en iyi özelliklerini barındıran, ya bir kerelik ödeme ile alınabilen bir SMS uygulamasına para veririm.
Yazılımcı olsam direkt yapardım.
0
etna
(20.05.25)
Öncelikle amortisman +1 diyorum.

Ben biraz eski kafayım, uygulamalara kolay kolay para vermiyorum. Dijital birşeye para vermek garip geliyor. Nişlik konusu vurgulanmış. Bence haklılar, çok acayip teknolojik ürünlerden para kazanılıyor. Mesela Web Scraping yapan uygulamalar gördüm, mobil değil ama örnek olsun diye söylüyorum. Kabaca anlatmak gerekirse webdeki veriyi anlamlı veri haline getirip sana veriyor. Böyle bir tool olabilecegğini bile düşünmemiştim daha önce. Bunun gibi bir sürü şey var. Aaa oyun işinde para varmış gibi düşüncelerle yapılan şeylerin sonu genelde hüsran oluyor.

Bugüne kadar para ödediğim çok az şey oldu. Hollanda'da sıfırdan ehliyet sınavını geçmem gerekiyordu. Örnek sınav soruları olan bir uygulamaya para vermek zorunda kaldım. Az para da değil haftalık 12 euro civarıydı.
0
mbond
(20.05.25)
Belki appleri/siteleri/telefonu kisitlayan, zaman limiti koyan bir uygulamaya para oduyorum.
0
hot potato
(20.05.25)
Psikoloji uygulamasi
0
abuzer
(20.05.25)
Niş denmiş ya, mesela ben pattern keeper uygulamasına para verip premium aldım, cross stitch (kanaviçe) pattern'ı okumaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Ama PDF patternları üzerinde işaretlenebilir bir formata çeviriyor, kaç stitch var, ne kadar kaldı vs gösteriyor, veritabanında en bilinen ip markalarının renk kodları var, doğru kod/renk gösteriyor.
Buna benzer spesifik craft işleri için bir sürü uygulama ve pazar var. Ama ihtiyaç nedir, hangi özelliklere ağırlık vermek gerekir bilip uygulama yazmak için o craftı sizin de yapabiliyor olmanız lazım. Ya da bir bilenle beraber çalışmanız lazım.

Regl takip uygulamasına yıllık çok az bir abonelik ödüyorum.

Disciplined diye bir uygulama var, hediye geldiği için ücretli versiyonunu kullanıyorum.

Windows'ta bir timer/proje takip uygulamasını satın aldım.

Makul kullanılabilir ücretsiz versiyon ve premium özellikler için hiç olmazsa bir hafta ücretsiz deneme şart bence de.
0
kobuzchu kiz
(20.05.25)
automate (ifttt benzeri bir uygulama)
x-plore
poly bridge 2
accubattery
textra
nova launcher prime
greenify
mx player

neredeyse hepsini google ödüllü anketlerden gelen paralarla aldım.
0
inheritance
(20.05.25)
(27)

80 Bin TL Maaşı Bırakıp İtalya Roma’da Garsonluk

tahirkemalbozoglu
80 bin liraya yakin maas aliyorumYari özel yarı devlet işi ama işten çıkartılma ihtimalim yok ben istemediğim sürece, memuriyet diyebiliriz yani şuandaki işeEv ve araba var bana aitBen evet dersem eger İtalya roma da calisma izni ayarlanacak restoranda getir götür garsonluk işi var. riske değer mi U
80 bin liraya yakin maas aliyorum
Yari özel yarı devlet işi ama işten çıkartılma ihtimalim yok ben istemediğim sürece, memuriyet diyebiliriz yani şuandaki işe
Ev ve araba var bana ait
Ben evet dersem eger İtalya roma da calisma izni ayarlanacak restoranda getir götür garsonluk işi var. riske değer mi
Uzun süredir gitmek istiyorum açıkçası, insanların durumu, birbirine karşı sevgisizligi, yozlaşma, bozulma vs vs. Avrupa’da yaşayıp orada yaşlanmak istiyorum. yaş 35 yolun yarisi eder.
0
tahirkemalbozoglu
(19.05.25)
Italya için böyle bir şey yapmazdım. Alım gücü düşük. 80 bin TL maaş fena değil. Italya bana göre overrated bir ülke. Türkiye'de yakın diye bir sempati var abartı var. Yeni zelanda'ya gidemeyen yurdum insanının yurtdışı macerası.

Ev ve araba da varsa hiç değmez. Memuriyet tarzı yatış işindeysen cennettesin
0
runaway
(19.05.25)
roma'da garsonluk ne kadar getirecek? tr'de post-tax $2k is garantisiyle çok güzel bir deal. ben sanmıyorum italya'da bunun üstüne cikasiniz kolayca. bir de kira falan verilecek.

maceraperestseniz olur ama diğer turlu ben garsonluk yapmak icin garanti isimi bırakıp dilini bilmediğim ülkeye gitmeyi çok sacma buldum.
0
antikadimag
(19.05.25)
Attan inip eşeğe binmekse mesele yurt dışına yerleşmek makul değil
0
vedatchilipeppers
(19.05.25)
Havaalanında,
İtalya bir garson kazandı..

diye paylaşım yapamayacaksan boşver.
Aşırı rahatlığın battığını gösteren maceralara hiç girme .
0
diyecevaplandı
(19.05.25)
sen düzenini bozma beni yolla :)
0
anon1m
(19.05.25)
Türkiye mevcut haliyle leş olsa da benefitleri yok değil. Özellikle sağlık sistemi bu kadar suriyeliye falan rağmen halen işleyebiliyor.
0
runaway
(19.05.25)
Boş düşünceler. İşine devam plz.
0
Shepard
(19.05.25)
35ten sonra milletin ağız kokusunu çekemezsin. Düşün arap turist sana atar gider yapıyor.
0
mikahakkinen
(19.05.25)
sacmalama ne garsonlugu. o kadar da degil.
ev ve araban seninmis daha ne istiyorsun. avrupa'da büyük sehirlerde ev alamazsin. vizesiz gezme hayallerine da kapilma derim o maaslarla.

20 yasinda yapsaydin cok güzel hayatin olurdu ama 35 gec.
0
sonsuz
(19.05.25)
Hani avrupanin gelismis bir kosesine gidiyor olsan neyse de Italya hele Roma turkiyeden hallice. Pislik gibi muamele gordugunle, yedigin irkcilikla falan kalirsin.
0
hot potato
(19.05.25)
Mevcut kosullarin vs karsina sunulan kosullar yapinca bir mantığı yok. Hele italya'nin yani.

Aynı hayat kosullarini hayatta yakalayamazsin. Avrupa su kararı verecek kadar da güzel değil, o kadar da değil yani.
0
logisticsmanager
(19.05.25)
Okuyunca "daha neler?" dedim ben. Bahsettiğiniz yer İtalya bir de.

Tamam, Türkiye'de de bir sürü sorun var ama Avrupa da cennet değil. Attan inip eşeğe binilmez şu koşullarda. Bir sene sonra üzülerek geri dönersiniz.
0
fraise
(19.05.25)
Yurtdışında garsonluk guzel is. Bos falan toplamiyorlar. Müşteri goturuyor. Calisma izni olayina inanmadim. Garsonluk icin tr den adam getiremezler. Muhendis olarak gitmeniz daha mumkun.
0
Kahvedesu
(19.05.25)
Attan inip eşşeğe binilmez
0
Rondak
(19.05.25)
oncelikle agir konuscam bastan kusura bakma ama inan senin iyiligin icin. kimseyi tanimiyacaksin, maasin dusecek, statun dusecek, pozisyonun dusecek, devlet memurlugun bitecek, hizmet edilen iken hizmet eden olacaksin vs.. bu sartlarda gitmek icin katiksiz bir gerizekali olmak lazim. ayrica sevgisizlik, yozlasma, bozulma da gecersiz sebepler. cunku orda garson parcasi bir gocmen olarak gorecegin muamele inan bana burda statu sahibi bir devlet memurlugundan cok daha beter olur.
0
buenosdias
(19.05.25)
Çok benzer koşulları bırakıp işsiz olarak yurt dışına gidiyorum, çünkü bey burada iş arıyorken oradan teklif aldı. Yaşlar 38-40. Çok mantıksız bir karar olduğunun farkındayım. Burada masrafımız yoktu, benim gayet oturmuş bir hayatım, gül gibi işim vardı. Şimdi iş bulana kadar tazminatımla geçinmeye gidiyorum ki bulacağım iş vardiyalı olabilir ve geçinmeme ucu ucuna yetecek kadar maaş verebilirler. Bey burada iş bulabilseydi kalmaya ikna ederdim. Yani bence mantıklı değil. Ancak çok sevdiğin biri için yapılabilecek bir fedakarlık. Tek başına sürünmeye hiç gidilmez.
0
cilacı ökkeş usta
(19.05.25)
buradaki konforu orada bulamazsın. orada 2. sınıf insan muamelesi göreceksin. rahat battı galiba, garsonluk dünyanın en zor mesleklerinden biridir. madem iyi para kazanıyorsun ev araba sorunun yok, sürekli yurt dışına tatillere giderek bu özlemini giderebilirsin. hem gezersin, hem eğlenirsin. yaşama fikri her şey güzelken bana saçma geldi.

düzenin yoksa işsiz avare olsaydın neyse de düzen bozmaya değmez.
0
koela
(19.05.25)
git abi. seni buraya bağlayan extra bişey yoksa git. biraz girişken biriysen zaten garsonluktan başka yerlere de atlarsın. ama avrupa için çok çok büyük beklentilere girme.
0
scudman1
(19.05.25)
Anca ilerde pasaportu kesin alacaksan bir ihtimal gidilir.
0
hububrad
(19.05.25)
Senin maaşını alan beyaz yakaların %80'i fıldır fıldır avrupada geziyor senin garsonluk için düşündüğün yerde para eziyor üstelik çoğunun evi de yok.

Avrupaya yerleşme niyetiniz varsa kendi mesleğinizle ilgili şeyler bakın.
0
Mcfly
(19.05.25)
İtalya ücretlerin yüksek olduğu bir ülke değil. Başka bir yer olsa düşünebilirsin belki diyeceğim ama 1800 euro maaş bırakılıp İtalya'da garsonluk yapılmaz. Zaten alacağın para en fazla o kadar olur orda.
0
synesthesia
(19.05.25)
Git, hiç durma. Çoğunluğa göre oldukça net bir durumda kafan "uzun zamandır gitmek istiyorum" kafasıysa seni gitmek paklar.
0
prole
(19.05.25)
Bu arada aklıma şey geldi. Kanada'ya göç programındaki kız. Aselsan'daki işini bırakıp Kanada'ya y.lisans yapmaya gitti. Garsonluk yapıyordu.

Bu arada bir işveren sizi Tr'den getiriyorsa, ilk çalışma izniniz ona bağlı oluyor. Yani Roma'ya garson olarak giderseniz, ilk yıl Roma'da garson olarak çalışabilirsiniz. Ne başka şehre ne de başka alana geçebilirsiniz.
0
Kahvedesu
(19.05.25)
Ben italyanların okumuşlarına bile katlanamıyorum, sen git 1-2 hafta çalış, italyanları tanı, dene. bir daha belki adımını bile atmak istemezsin.
0
spherical
(19.05.25)
gördügüm kadariyla bircok insanin avrupa ile ilgili cok ucari, gercekcilikten cok uzak hayalleri var.
80 bin maas + ev senin. o isin sana sagladigi konforu roma'da garsonluk yapmak saglamaz.
öte yanda sana gelen bu teklifin de bana gercekci gelmeyen bir yani var. ab'den garsonluk icin vize alinamayali baya oluyor cünkü vasifsiz is. adamlarin vasifsiz eleman ihtiyaci yok ki sana vize versinler? bir süre sonra sorunla karsilasma riskin cok yüksek. hele garsonluk gibi bir iste, vizen de isverenine bagliyken sömürülme olsiligin %5000.

en son sözlükte bir yazar, ki onun yasi da 27 civariydi, avusturya'ya gelmisti garsonluk yapmak icin. bir süre sonra isverenle anlasamadi, viyana'ya gecti. orada köpek gibi calisti bir otelde ama sonra orasi da olmadi geri döndü, en son ögrenci olayim falan diye gelmeye calisiyordu. yani, neden? haftada 60 saat karin tokluguna calismak icin neden bu eziyet?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.05.25)
1800 euro'nun türkiye'deki alım gücü muhtemelen roma'da yapacağın garsonluğun alım gücünden daha iyidir ki ev de benim diyorsun.
20'li yaşlar sonrası türkiye'de 1500 euro ve üstü kazanan birinin yurtdışında birebir aynı işi yapmayacaksa yurt dışına gitmesi çok saçma.
0
denizgonen
(19.05.25)
Avrupa göç konusunda iyi, ama kime iyi?

Türkiye'de mavi yakalıysan eğer asgari ücretin biraz üzerinde kazanırsın.
Ama bu mavi yakalılar avrupa'ya gittiklerinde sınıf atlıyorlar.

Aynı şey beyaz yakalı ya da memur için geçerli değil.
35 yaşına kadar burada yakaladığınız yaşam standartları Avrupa'da bulamazsınız.

Eviniz arabanız var. Türkiye'de bunlara sahipseniz ortalamanın çok üstünde bir yaşamınız olacak.

İtalya'da buradaki konforunuzu garsonluk geliriyle sağlayamazsınız.
Muhtemelen göçmen yoğunluklu bir mahallede, göçmen yoğunluklu ufak bir dairede yaşayacaksınız.

Eğer mavi yakalı az kazanan biri olsanız hemen gidin derdim.
Ama beyaz yaka olarak hele 35 yaşında çok zorlanmanız olası.

İtalya diğer avrupa ülkeleri kadar kozmopolit bir yer de değil.

Yani dil bariyeri de olacak.

Bir de garsonluk işinin garantisi var mı?

Mesela daha farklı bir avrupa ülkesini konuşsak, atıyorum İngiltere, Fransa, Hollanda gibi biraz daha kozmopolitleşmiş ülkeleri konuşsak birçok fırsat bulabilirsiniz. Ama italya için bu risk tartışılır.

İtalyan gençleri bile italya'da durmuyor. İmkan azlığı, ağır bürokrasi ötürü. İtalya AB içinde en çok göç veren ülkelerde ilk 5 içinde. Romanya, Polonya, Bulgaristan ve Yunanistan'la yarışıyor bu konuda.

Mevzu paraysa italya'dan başka seçeneklere bakın. Para kazanmak için gidilecek ülke değil. Sizin koşullarınızda yani.
0
anten
(19.05.25)
(5)

Kız arkaadaşla oynamalık pc oyun önerisi

Acil kan
pc'ye bağlarız tv'den beraber oyun oynarız diye iki tane joystick aldım. oyunlardan hiç anlamayan kız arkadaşımla onun da eşlik etmekte zorlanmayacağı, joystick ile oynanacak oyun önerilerinizi bekliyorum.
pc'ye bağlarız tv'den beraber oyun oynarız diye iki tane joystick aldım. oyunlardan hiç anlamayan kız arkadaşımla onun da eşlik etmekte zorlanmayacağı, joystick ile oynanacak oyun önerilerinizi bekliyorum.
0
Acil kan
(17.05.25)
İt takes two
A way out
0
duster
(17.05.25)
1. It Takes Two

2. Overcooked! 2

3. Unravel Two

4. Phasmophobia
0
kiminromeosu
(17.05.25)
unravel two çok uygun, bir kişi diğerine destek atabililiyor oyun içinde. it takes two'da azıcık beceri gerekiyor ama gerekirse bazı yerleri siz geçersiniz, çok keyifli bir oyun.
0
matlii
(17.05.25)
Denilenlerin üstüne trine serisi de olur.
0
logisticsmanager
(17.05.25)
Overcooked
0
jülsezar
(17.05.25)
(5)

1.2 puretech motor triger kayışi problemi hakkinda

dedeminhirkasi
Kullanan var mı bu motora sahip aracı. Pişman mısınız? Yoksa kayışı değiştirip devam mı ettinizAbartılacak bir problem mi?
Kullanan var mı bu motora sahip aracı.
Pişman mısınız? Yoksa kayışı değiştirip devam mı ettiniz
Abartılacak bir problem mi?
0
dedeminhirkasi
(16.05.25)
2015 model 208 aracım vardı. motor sarsıntısı, yağ eksilmesi,şanzıman sorunları çok uğraştım 1.2 puretech çok iyi bir motor değil bence. 1.5dci ve 1.0 ecotsi araçlarımda daha memnun kaldım.
0
alp9900
(16.05.25)
bu eger yagin icinde calisan kayisa sahip motorsa, ben hayatimda duydugum en dandik motor sistemlerinden biri, sikinti cikarmama olasiligi yok.

hidrokarbonlarin birbirini yok ettigi muhendislikte ilk ogretilen seylerden biridir herhalde. yag icinde kayisin olmayacagini bilmek icin einstein olmaya gerek yok.
0
cooperr
(16.05.25)
Motorun hangi yıldan olduğuna göre bu sorunun cevabı farklı.
Misal bu soruyu 2023 modele sorarsaniz cevap farklı olur 2015e sorsaniz farklı. Çünkü o süreçte degisiklikler oldu ve en son mild hybrid ile komple zincir oldu.

Neyse, kısacası problem var. Ama öyle büyüdü ki dünyada sıkıntılı motor tek buymus gibi. Misal 1.2 tce, 1.0 ecoboostun ilk halleri falan acayip sorunlar çıkardı. 1.2 tce'nin de Fransa'da davası vardi. Onun dışında vw motorlarinda da sorunlar var misal 1.5 tsilar hala sogukta sıkıntı çıkarıyor ilk başlangıçta.

Ha Fransa'da yaşayan biri olarak ben almam. Gider 1.2 mild hybrid alırım. Bir de Peugeot 10 sene motor garantisine de çıkarmıştı en son bu sebepten ama Türkiye'de nasıl olur bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(16.05.25)
2024 model var bende. şu ana kadar sorun yok.
0
inheritance
(17.05.25)
youtu.be
ne diyorlar tam izlemedim ama Puretech için dava vs. sonuçlanmış galiba Avrupada'da 2024 sonuna kadar bozulanlara vs. tamir mi tazminat mı bişeyler olacakmış. Bi bakın.

Zamanında ben 1.0 ecoboost Fiesta bakmıştım, bu sebepten almayın diyorlardı almamıştım. Anca sıfır alıp çok iyi bakarsan sorun 'olmayabilir' diyorlardı ama ikinci el alacaksan piyango, asla alma diyorlardı.
0
nhk ni youkosu
(18.05.25)
(5)

Kariyer planlaması

pislick0
Merhaba,Üretim yapan bir firmada 5 yıldır üretim planlama mühendisi olarak çalışıyorum ( mezuniyet kimya mühendisliği) , pozisyonum müdürden sonraki kişi gibi ama resmiyette öyle değil. Firmada maliyet muhasebesine bakan arkadaş işi bıraktı ve CFO onun yerine benim geçmemi teklif etti, ERP , Excel v
Merhaba,

Üretim yapan bir firmada 5 yıldır üretim planlama mühendisi olarak çalışıyorum ( mezuniyet kimya mühendisliği) , pozisyonum müdürden sonraki kişi gibi ama resmiyette öyle değil. Firmada maliyet muhasebesine bakan arkadaş işi bıraktı ve CFO onun yerine benim geçmemi teklif etti, ERP , Excel ve üretimi biliyorum diye. Benim yöneticilik planlarım var ileriki dönemler için ancak bu kariyer değişikliği bana avantaj mı sağlar dezavantaj mı emin değilim. Fikrinizi alabilir miyim


ChatGPT böyle diyor:
GETİRİLERİ

1. Finansal Yetkinlik Kazanımı

Üretimi bilen birinin finansal boyutları öğrenmesi, onu çok yönlü bir yönetici adayı yapar.

Maliyet muhasebesi, bütçeleme, kârlılık analizi, ürün maliyetlendirme gibi konularda tecrübe edinmek, ileride operasyonel liderlik ya da genel müdürlük pozisyonları için büyük avantaj sağlar.


2. Üst Yönetimle Yakın Temas

Maliyet muhasebesi doğrudan CFO veya finans direktörlüğüne bağlıdır. Bu da daha görünür bir rolde olmayı sağlar.

Stratejik kararlar için veri sağlayan kişi konumuna gelinir.


3. Sektör İçinde Rekabet Avantajı

Hem sahayı hem maliyeti bilen mühendis sayısı azdır.

Gelecekte fabrika müdürlüğü, teknik direktörlük veya COO gibi rollerde tercih edilme ihtimali artar.


4. Kariyer Esnekliği

Sadece üretim değil, finans veya ERP danışmanlığı, veri analitiği, maliyet mühendisliği gibi alanlara da geçiş şansı doğar.



---

GÖTÜRÜLERİ

1. Uzmanlık Alanından Uzaklaşma

Kimya mühendisliği eğitimi ve üretim tecrübesi, teknik kariyer isteyen biri için daha ideal bir zemin sunar.

Maliyet muhasebesine geçmek teknik bilgiyi törpüleyebilir.


2. Rutin ve Masa Bağımlılığı

Üretim dinamik, sahaya yakın, sürekli çözüm gerektiren bir iştir.

Maliyet muhasebesi ise daha durağan, Excel-ERP odaklı ve genelde masa başıdır. Bu geçiş kişisel tatmin düzeyini etkileyebilir.


3. İmaj ve Algı Değişikliği

Üretimde karar alan biri, muhasebede raporlayan konuma geçebilir.

Organizasyon içindeki "operasyonel adam" imajı, “finans destekçisi”ne dönüşebilir.



---

KARİYER PLANLAMASI AÇISINDAN NE YAPMALI?

Geçmeli Eğer:

Orta/uzun vadede yöneticilik, çok yönlü liderlik, stratejik roller hedefleniyorsa.

Finansal analiz, bütçeleme gibi konulara ilgi duyuluyorsa.

Sahadan uzaklaşmak, daha planlı-analitik çalışmak cazip geliyorsa.


Kalmalı Eğer:

Teknik uzmanlıkta derinleşmek, örneğin proses mühendisi, üretim müdürü gibi unvanlara yükselmek hedefleniyorsa.

Sahada bulunmaktan, canlı operasyonlardan keyif alınıyorsa.

Mühendislik bilgisinin kullanılacağı bir kariyer daha fazla motive ediyorsa.
0
pislick0
(15.05.25)
Firma borsaya açık mi bilmiyorum ama borsaya açık firmalarda finans bilmek çok önemli. Çünkü bir şey üretim/tedarik açısından mantıklı olsa da finansal açıdan olmayabiliyor ve bunu finans kısmını öğrenmeden düşünemez kişi.

Bence iyi fırsat gibi. 5 yil zaten üretim planlama için yeter artar, başka bir pozisyon size ideal olur.
5 yıl planlama 2-3 yıl finans ile bir sonraki aksiyon operations manager tarzi pozisyonlara gidiş olabilir.
0
logisticsmanager
(15.05.25)
logisticsmanager'ın her söylediğine katılıyorum.

Ben de iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Üretim planlama için 5 yıl gereğinden fazla bile. "Finans bilmek çok önemli" +1000

Üretime hakim, finans bilen birini bulmak asıl mesele zaten. Ayrıca finans departmanları "bal tutan parmağını yalar" hesabı genelde daha yüksek maaşlı departmanlar oluyor. Genelde en çok Ar-Ge (hele bir de katma değeri yüksek bir ürünün ar-gesiyse epey fazla) sonra da satış/finans departmanları yüksek alır. Üretim, kalite çok önemli gibi görünen ama aslında günümüzde pek bir niteliği kalmayan departmanlar. Haliyle çok çalışıp az kazandığın bölümler oluyor.

İmza: 10 yıl üretim + proje yönetimi sonrası 5 yıl finans departmanında çalışan (ve hala devam eden) bir mühendis.
0
himmet dayi
(15.05.25)
Abi kabul et işe yarar daha kıymetli olursun, yükselirsin de. Ama beraber çalıştığım birisi olsaydin chatgpt'ye sorduğun ve cevap aradigin için teklifi geri çekerdim.
0
Shepard
(15.05.25)
maliyet muhasebesi özelinde geçme. finans değil o, muhasebenin en amele işlerinden. oradan başka yere geçmek de, yönetici olmak da zordur. geçeceksen raporlamaya, finansal kontrole geç.
0
gabe h coud
(15.05.25)
@logisticsmanager Bizim firma borsaya bağlı değil ama bağlı olduğumuz holding borsaya açık ve oldukça büyük

@himmet dayı teşekkür ederim, bağlı olacağım yönetici biraz fazla zor birisi, buraya geçip yapamayınca iş bırakma durumu da canımı sıkıyor biraz

@shepard yorumlarda chatgptye Sor yorumu gelecektir diye hazırda bulunsun diye ekledim onu öncesinde 4 5 yönetici ve bir ik ile görüştüm

@gabe h coud , o pozisyonlar daha yetkin , işin uzmanı kişiler tarafından yapılıyor bir daha böyle bir fırsat geleneğini düşünmüyorum açıkçası
0
🌸pislick0
(15.05.25)
(17)

Favori filminiz hangisi?

kizil karga
Sadece bir tane seçecek olsanız hangi filmi seçerdiniz, bir tane ama 1?
Sadece bir tane seçecek olsanız hangi filmi seçerdiniz, bir tane ama 1?
0
kizil karga
(10.05.25)
Mirket
(10.05.25)
12 Angry Men bugüne kadar yapılmış en güzel film olup bu filmi geçebilecek hiçbir film yok benim için.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.05.25)
The Silence of the Lambs
0
yurtsuz john
(10.05.25)
Süper über bir film değil ama zamanında kafamda şimşekler çaktırdığı için Being John Malkovich diyeyim. Hem sinemaya hem hayata bakışımı değiştirmişti, muazzam bir kırılma yaşatmıştı.
0
sekizdokuzon
(10.05.25)
Shrek
0
sonsuz
(10.05.25)
Naked
0
vedatchilipeppers
(10.05.25)
Leon
0
abuzer
(10.05.25)
Saving Private Ryan
0
gabe h coud
(10.05.25)
Leon
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(10.05.25)
The man from earth olur heralde
0
akhenaten
(10.05.25)
Yani belki de çok etkilendiğim filmler daha fazla, misal babanın birinci filmi, matrix 1, 12 angry men falan evet çok daha etkiledi.

Ama once upon a time in Hollywood filmini 4 kere falan izledim. O yüzden galiba bu film. Gene olsa gene izlerim.
0
logisticsmanager
(10.05.25)
schindler's list
0
nothing in my way
(10.05.25)
blade runner
0
orpheus
(10.05.25)
Blade.runner demeyeni allah carpar.
0
deckard
(10.05.25)
The Godfather.

Çok klasik evet ama gerçek bir efsane.
0
soft
(10.05.25)
İklimler... Sade, sakin, dolu dolu. Hayat gibi.
0
luluki
(10.05.25)
the gentleman
0
baldan kaymak
(11.05.25)
(11)

Kira artışı

don’t panic
Arkadaşlar selam; Öncelikle şu bilgiyi vermek isterim: Ev sahiplerimizle (50’li yaşlarda bir çift) inanılmaz iyi bir ilişkimiz var. Aynı sitedeyiz. Doğum günlerini kutlarız, arada ufak tefek sürprizler yapıp kapılarını çalarız; onlar da aynı şekilde bizim çocuğumuza küçük sürprizler yaparlar; birlik
Arkadaşlar selam;

Öncelikle şu bilgiyi vermek isterim: Ev sahiplerimizle (50’li yaşlarda bir çift) inanılmaz iyi bir ilişkimiz var. Aynı sitedeyiz. Doğum günlerini kutlarız, arada ufak tefek sürprizler yapıp kapılarını çalarız; onlar da aynı şekilde bizim çocuğumuza küçük sürprizler yaparlar; birlikte yemekler yer, kahvaltılar yaparız. Her daim değil tabi ki ama en azından 1-2 ayda bir olur bu dediğim şeyler.

Bu hafta 2. senemiz doluyor ve bugün aradım kira artışı için. Evi ilk tuttuğumuzda 21.000 idi ve geçen sene tüfe artışıyla 35.000 yapmıştık. Ben hiç yüzde 25 olaylarına girmemiştim. Bu seneki artış için bugün aradık; yine hiç pazarlığa girmeden direkt tüfe artışı ile 52.000’den devam ederiz diye düşünüyordum ki ev sahibimiz sitede evlerin 70-75’e gittiğini söyledi ve 60.000’den devam etmeyi düşündük biz dedi. Ya arkadaşlar o kadar koydu ki bu bana anlatamam, 5 saattir moralim bozuk dolaşıyorum. Eşimle aklımızdan geçen düşünce “biz geçen sene yüzde 25’i mevzu bahis ile yapmamıştık, 52 yerine düz 50’den devam edelim derler herhalde” iken bu şekil olması sarstı ikimizi de. Maddi kısmından çok manevi yara almış gibi hissediyorum. Ben de orta yol bulalım madem, biz bir konuşalım eşimle deyip 1-2 gün süre istedim.

Sizce ne yapmalıyız? Teşekkürler…
0
don’t panic
(09.05.25)
Simdi oncelikle sunu soyleyeyim gecen sene %25 olayina girmemis olmaniz sadece sizin insafli insanlar oldugunuzu gosterir, zammin normalde %25 olmasi gerektigini ancak sizin fazla yaptiginizi gostermez. Cunku Enflasyonun %60 oldugu bir ortamda kiraya %25 sinir koymak gercekten cok sacmaydi. Her zaman soyluyorum her ev sahibi zengin degil.

Gelelim bu seneki duruma. Bir ev sahibinin evine Tufe kadar zam beklemesi gerekiyor. Turkiyede hem ev sahipleri hem de kiracilar genel anlamda cok kotuler. Herkes birbirini enayi yerine koymaya calisiyor. Dolayisiyla bir ev sahibinin evinin kirasinin yeni verilen kiralara gore her zaman dusecegini ongormesi gerekiyor. TUFE bence gayet ideal bir rakam bu konuda.

Olay yasal cerceveye tasinirsa kiraci olarak buyuk ihtimalle korunursunuz. Kiraci tahliye etmek zor is. Tahliye taahhutnameniz bile olsa en az 1-1.5 yil yine rahatsiniz (tabi noter onayli taahhutname yoksa) Hele bir de taahhutname yoksa sizi cikarmasi imkansiz. Ama bunu istiyor musunuz bunu da dusunun. Yani ev sahibiyle kotu olmak da zor is. Keyfin kaciyor bostan yere. O yuzden yapici olmaya calismanizi oneririm. Mesela siz bu sene yuzde kac zam aldiniz. Al ev sahibini koy karsina anlat abi ben bu kadar zam aldim bu kadar odeyebilirim de mesela.

Mumkunse olayi yapici bir sekilde cozmenizi oneririm. Ayni anda hem ev sahibi hem de kiraci olan birisi olarak yaziyorum bunlari.
0
nuevo
(09.05.25)
Geçmiş olsun. Tanımış oldunuz. Uzun süre kalmayı düşünüyorsanız 60bin yapın geçin. Bundan sonra görüşseniz de ev sahibi-kiracı ilişkisini korumaya çalışın. Evin eksiklerini tamamlayıp kiradan düşün, Sitedeki demirbaş aidatlarını ödemeyin vs.

Zaten çıkarız diyorsanız da yasal olan neyse onu yapıp geçin. Hatta 21'in yüzde yirmi beşinin tüfe artışını yapın. Uğraşsın dursun. Beni de kızdırdılar.
0
nickini vermek istemeyen uye
(09.05.25)
Sizin beklenti kiranız ile ev sahibinin beklenti kirası arasında aman aman bir fark yok.

Bence durumunuzu, düşündüklerinizi anlatıp ara bir yol bulmaya çalışın. Taşınması, ev bulması falan çok daha fazla masraf çıkarır gibi.

Ha ben burada her türlü sorun, anlık sıkıntılara rağmen yaşarım derseniz o da ayrı bir bakış açısı. O zaman yasal zammı yapıp ev sahibi ile iletişimi kesip devam edebilirsiniz.
0
en bi orijinal
(09.05.25)
60 yaparsaniz seneye 100 olunca üzülmeyin.
Burada vardı böyle ev sahibi ne derse he diyip sonra çevredeki evlerden bile pahaliya oturmak zorunda kalanlar.
Bunu aklinizda tutun yani, sonuçta diyelim seneye de aynı Tüfe oldu. 90 oluyor kira. Ve ev sahibi yasal olarak haklı oluyor.
Yüzde 25 ne kadar haksizsa kontratta yazandan fazlasini isteyen de haksız.
0
logisticsmanager
(09.05.25)
öncelikle duygusal olarak takılmayın. bunlar normal şeyler, ülkede bütün fiyatlamalar zıvanadan çıktı herkes en az zarar görecek şekilde yol bulmak istiyor. nezaket içinde görüşülüyorsa gayet olağan, akışında işler. geçen sene %25 yapmamak da gayet doğal. zaten aklı selim bütün insanlar bir noktada uzlaşmaya çalıştı.

yerinizde olsam tüfe'de ısrar ederdim. zaten daha 2. sene dolmuş, kira eşitlemek için çok erken. eski kiracının bir avantajı olmak zorunda. en kötü ihtimalle 55 bin tl'yi de geçmezdim. hala 60 istiyoruz derlerse 52 bin atar geçerdim.

not: kiracıyım.
0
awlmi
(09.05.25)
Ağa yol verin yeni eve çıkın. Boyun egmeyin
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(09.05.25)
Acıma yetime döner koyar g*tune.
0
Mcfly
(09.05.25)
biz de ev sahibiyle öyleydik, bir gün gelip mümkün olduğunca erken çıkın bilmem kim taşınacak diye baskı yapmaya başladılar. kanuni haklarımızı kullansak sittin sene çıkaramazlar ama yapamıyoruz işte.
0
parka
(09.05.25)
52binden bir kuruş fazla vermeyin.

normal şartlarda geçen sene 26,25 yapacaktınız. bu sene de 39bin lira gibi bir şey olacaktı. ev sahibi 60 demiş. 21 bin lira fark var. bir asgari ücret yapar. uğraşsın dursun sizi çıkartmak için. ne yapabilir ki? hiç dert etmeyin. milletin enayisi siz misiniz?
0
co2s2
(10.05.25)
İlk önce ne yaparsanız yapın muhabbetiniz bitecek, dediği kiraya ok derseniz siz ilişkiyi koparacaksınız, hatta bu saatten sonra 52 dese bile ayıp etmiş, gene sonuç değişmez. pazarlık yaparsanız veya hakkınızı ararsanız karşı taraf aynısını yapacak


Evler gerçekten o fiyattan gidiyorsa mevcut rakamı kabul etmek veya tam ortasında buluşmak mantıklı.

Ben kendimi tutamaz gidip %25 arkasına sığınıp kimseyi mağdur etmedim, bana kalkmış bunu yapıyorsunuz, evinizi her sene yeni kiracı parasına kiralamak istiyorsanız mahkemeye taşıyalım derdim. Yeniden değerleme için 5 sene geçmesi lazım.

Benzer senaryoda geçen sene 100k masraf edip evi taşıdım, kiram 2 katına çıktı ama kafam pamuk gibi.

Önümüzdeki ay kiram artacak, ev sahibini aradım, ben de kiracıyım, ev sahibim Tüfe'den yaptı biz de o şekilde yapalım dedi anlaştık, hatta küsüratı vardı onu da düz hesap aşağı yuvarlattım.
0
kimlanbu
(10.05.25)
ben 55 teklif eder orta yolu bulalım derdim. zaten kafanızdakine çok yakın.

moraliniz bozulmamalı iş başka-arkadaşlık başka gibi düşünün. onlar sizin aileniz-akrabanız değiller. iyi insanlar olabilirler ama sizi kayırma zorunlulukları yok.
0
orpheus
(10.05.25)
(12)

Dünyanın en zor spor dalı hangisi?

mikahakkinen
https://www.espn.com/espn/page2/sportSkillsEspn bir araştırma yapmış, bence taraflı. Amerikan sporlarını daha zor olarak sıralamış. bir triatlon, bisiklet veya bazı dayanıklılık gerektiren sporlar boxtan daha zor bence.https://strawpoll.com/PbZqb1Xw0yN
www.espn.com
Espn bir araştırma yapmış, bence taraflı. Amerikan sporlarını daha zor olarak sıralamış. bir triatlon, bisiklet veya bazı dayanıklılık gerektiren sporlar boxtan daha zor bence.



strawpoll.com
0
mikahakkinen
(09.05.25)
bunu tartışmak bile abes. triatlon.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.05.25)
Buz hokeyi, 330km'yi 150 saat içinde koşman gereken Tor des Géants yarışından daha zor olabilir mi?

Elbette tüm sporların kendi içinde zorluğu vardır da triatlon, ultra trail gibi hem fiziksel hem de mental dayanıklılığın sınırlarını zorlayan sporlar varken hokeye futbola falan zor demek komik oluyor.
0
thracia
(09.05.25)
Rugby (bence).
0
logisticsmanager
(09.05.25)
10 tane kategori seçmişler, dayanıklılık bunlardan biri. Evet Triatlon, uzun mesafe koşu/bisiklet endurance açısından en yüksek puanı almış zaten ama diğer kategorilerde o kadar da yüksek olmamasını anlıyorum. Yani kendi yaptıkları sıralama kriterlerine göre boks'un bir olmasına itiraz etmem bence de zor bir spor. Belki sadece beyzbol'un o kadar yüksek olmasına itirazım olabilir.

Mesela teknik olarak en zor spor bence sırıkla yüksek atlama. Zaten bildiğim kadarıyla en çok bileşik teknik barındıran da oydu. Ya da atletizmde kısa mesafe ile uzun mesafenin arasında kalan branşlar da bence zor.

Ayrıca youtube'a falan bakarsanız triatlon yetmeyen kişilerin kendilerine challenge'lar koyup yaptığını görebilirsiniz. Demek ki o kadar da zorlayıcı değil ki millet bunun iki üç katını youtube içeriği olsun diye yapıyor :d
0
nundu
(09.05.25)
Bisiklet ilk üçte olmalı.

İnanmayan olursa oturun bir günlük olmayan bir turu izleyin ne dediğimi anlarsınız.
0
chicha_v2
(09.05.25)
Bisiklet +1
Tourlar cok kafa vücut direnc ve müthis bir disiplin gerektiriyor.
0
sonsuz
(09.05.25)
bence de bisiklet. 5 saat bir seleye oturup hiç kalkmadan aynı pozisyonda kalmak ayrıca herhangi düşme durumunda en az bir kemiğini kırmak. vb....
0
🌸mikahakkinen
(09.05.25)
alanya triatlonuna katıldım. kondisyon açısından triatlon ya da irom man en zoru olabilir.
0
yurtsuz john
(09.05.25)
Prof olan sporların hepsi insan vücudunun limitlerine oynuyor. Sporculara yüklenen kondisyon, antreman programı, beslenmeleri; hepsi birer genetik canavara dönüşüyor.

Yani hangi kafalarla buz Hokeyi, beyzbol gibi sporlar kucumsenmis anlayamadım. Bu sporları ne kadar izlediniz, ne kadar yapmaya çalıştiniz. En kötüsü buz pistine hiç çıktınız mi?

Triatlon yazanlara tek diyeceğim, triatlon eğer futbol basketbol kadar popüler bir spor olsaydı şu anki yapılan dereceler muhtemelen amatör seviyelerde kalırdı.
0
makbur
(09.05.25)
tartışmak bile saçma, açık ara boks.

farkı az bile vermişler espn'de, kategorilerde hız ve çevikliğe 6.30 civarı verilmiş boks için yine de düşük. herhangi bir kategoride en ufak zayıflığı kabul etmeyen bir spor.
0
gule gule
(09.05.25)
@makbur

Hangi kafalarla beyzbol küçümseniyor falan demişsin. Elbette rekabet edilen her spor kendi içinde zorluk taşır. zirveye çıkmak tüm sporlar için büyük fedakarlıklar gerektirir. Bu bağlamda bilardo da beyzbol kadar zor bir spor.

Hangi kafalarla diye sormuşsun. Aşağıda triatlon müsabakaları sırasında içinde limitler aşıldığı için ölen insanların da bulunduğu uzun bir listede görebilirsin. Ben beyzbol sahasında yıldırım düşmesi ölenler haricinde fiziksel olarak zorlandığı için ölen birini görmedim.

Hiçbir sporu küçümsediğimiz yok. Ama fiziki zorlama yüzünden ölen insanların olduğu bir spor dalını da zorluk açısından beyzbolla karşılaştırmayalım bence.

en.wikipedia.org
0
thracia
(09.05.25)
@makbur beyzbolda salakta bekleyebilirsin, buz hockeyinde çok bilgim olmasa da maç boyu kasmazsan bir sorun olmaz. bisiklette duramazsın limitler var. triatlonda da duramazsın tek hatan öldürür. veya f1 de tek kazada yanıp ölebilirsin, her yarış en az 2 kg kaybın var.
0
🌸mikahakkinen
(09.05.25)
(12)

İtalya'dan spagetti getirtmek

muhayyer divan
İstesem ne yapmam gerekir, İtalyanların kendileri için ürettikleri spagettiden bahsediyorum ama, Türkiye için ürettikleri değil.Yiyip yiyip hiç şişmemek uykusu gelmemek kilo almamak ne demek arkadaş. Biri bana bunu açıklasın. Neler yapılıyor getirmek için?
İstesem ne yapmam gerekir, İtalyanların kendileri için ürettikleri spagettiden bahsediyorum ama, Türkiye için ürettikleri değil.

Yiyip yiyip hiç şişmemek uykusu gelmemek kilo almamak ne demek arkadaş. Biri bana bunu açıklasın. Neler yapılıyor getirmek için?
0
muhayyer divan
(09.05.25)
rummo'nun orada satılani ile burada satılani farklı değil. Böyle spesifik ürün üretmek zaten basit bir süreç değil ki bu kadar ufak bir market için yapasin. Basit bir ürün makarna.

Kısacası italyan makarnasindan biraz fazla şey bekliyorsunuz. Ki bunu da eve İtalyan makarnasindan başka bir şey sokmayan bir eşe sahip olan biri olarak söylüyorum. Bir farkını görmüyorum açıkçası düz insan olarak.
0
logisticsmanager
(09.05.25)
@logisticsmanager

Yediğin zaman şişkinlik yapmıyorsa, gluten alerjisi yapmıyorsa, uyku getirmiyorsa ve kilo aldırmıyorsa bence gayet farklıdır.

Bizim unların ve hatta buğdayların dışarıdakinden çok daha bozuk, genetiğiyle çok oynanmış olduğu bilgisi var aklımda, bu ara çok denk geldi. Madem öyle makarna zevkimden niye olayım, ayda bir yerim ama yerim diye düşündüğüm için, bir de spagetti denen şey İtalya ile mehur diye bildiğim için böyle dedim. Yoksa tek derdim nispeten çok daha sağlıklı üretilmiş spagetti yemek.
0
🌸muhayyer divan
(09.05.25)
@arbre

Artık her şeyi kendim yapmaktan bıktım, mutfakta yaşamak istemiyorum arkadaş. Ben eskiden sanatçıydım ya, bi sanat hayatım bi sanat atmosferim vardı, ev kadını oldum çıktım be. Sağlıklı makarna istiyorum!
0
🌸muhayyer divan
(09.05.25)
Gıda maddesi getirtemezsin. Yasaktır. Gümrükten geçmez.

İthal edilmiş, satılanı varsa onu arayıp bulman gerek.

Ya da gelen bir tanıdığa ricacı olacaksın, valizinde bir iki paket getirecek.
0
Mirket
(09.05.25)
@muhayyer; demek istediğim şu. Italyan makarnası çok kaliteli. Ama sismiyorsun, uykun gelmiyor falan bunlar hikaye. Bir de kilo aldirmiyorsa diye bir şey de yok. Bütün makarnaların 100gr kalorisi yüzde 99 aynı. Nuh 357 kalori, rummo 357. Ha protein falan biraz farklı da bunların kiloya etkisi minimal. Yani kafanda kurduğun bu italyan pasta hayali gerçekçi değil.

Illa italyan makarnası istiyorsan gidip al işte marketlerden. Bunlar da Türkiye'ye özel yapılıyor falan diyorsan da diyecek bir şeyim yok tabi.
0
logisticsmanager
(09.05.25)
@teyze

Çocukluğumdan beri bir alışkanlığım vardır, makarnayı mutlaka yoğurtla yerim. Neden bilmem, canım hep öyle çeker. Çok sonradan bunun çok sağlıklı bir yeme olduğunu öğrenmiştim, ne kadar doğru bilmiyorum. Güya unun kan şekerini fırlatmasını önlüyormuş, daha sakin daha dengeli yükseliyordu kan şekeri. Doktorlar bilir.

Benim oldum bittim stres seviyem çok yüksektir, stres bağımlısı olduğumu düşünüyorum. Ve evet bizde stres yeme ile atılıyor. Doğru.

@logisticsmanager

Valla bu ara sıklıkla işitiyorum, Avrupa'daki işte uzak doğudaki tahılların bizdekinden çok daha sağlıklı olduklarını, zaten şu yemek yeme videolarına üst üste bu kadar çok makarna kızartma vs yiyip hiç kilo almamalarını sadece yiyip istifra etmekle açıklayamıyorum, mide kası dayanmaz ona, kusmak çok acı verici bir şey. Neyse aman. Yemeyeceksek yemeyiz napalım. Sonuçta ölecez zaten.
0
🌸muhayyer divan
(09.05.25)
Bunun makarna ile alakası yok. Bir de sosyal medyada görüp bunları gerçek sanmaniz da biraz saçma yani. Sosyal medya bu, millet uçak kiralayıp uçak benim diyor.

Misal et deseniz tavuk deseniz anlarım. Kalitesi aynı değil. Ama makarna Çok basit bir ürün. Dünyanın çoğu yerinde yüzde 90 aynı.

Neyse, Avrupa'da yaşayan biri olarak kilo alan da gördüm kilolu da gördüm. Fark; bizim kadar yemiyorlar. Bizden daha fazla spor yapıp yürüyorlar. Belli ürünlerin kalitesinde fark var ama bu farkı yapacak bir şey yok.
Türkiye fakir bir ülke olduğu için çok karbonhidratli çok yağlı beslenen bir ülke bundan ötürü kilolu fazla.
0
logisticsmanager
(09.05.25)
Bu konuda bir video izlemiştim youtube'da, şimdi bulamadım ama italyanlar makarnayı tartarak pişiriyor. Kişi başı 80 gr bilemedin 100 gr haşlayıp yiyorlar ve yanında bir şey yemiyorlar genelde. Sadece sos ve makarna. Bir de al dente yapıyorlar, az haşlıyorlar, bunun şekeri az zıplattığını iddia ediyordu video, çok haşlayınca glisemik endeksi yükseliyormuş. Bizde hamur gibi yiyen çok gerçekten. Ben de dişe gelecek şekilde severim bu arada rahatsız etmiyor sanki öyle yiyince. Yiyip yiyip kilo almamalarının nedeni porsiyon kontrolü, pişirme tekniği, yağ kullanımı vs olabilir yani

Ayrıca sosyal medya konusuna gelirsek, yeme içmeye meraklı birisi olarak bu konuda çok paylaşım yaparım. Zaman zaman insanlar bana ya sen bu kadar yiyorsun da neden zayıfsın diye sorar. O gün özel bir yere gideceksem, bir gün öncesinden kısmaya başlarım.İtalyan restoranına gideceksem o gün o makarna harici hiçbir carb almam mesela bünyeye. Akşam abartacağımı biliyorsam sabah sadece geç kahvaltı yaparım o kahvaltı da sadece yumurtadan oluşur. Demem o ki sosyal medyada görünen sadece bir an, o mukbang videoları çeken insanlar falan da belki günde tek öğün yiyor, her yere bisiklet sürerek gidiyor vs bilemeyiz yani. Bir de metabolizma meselesi, kimi insanın bünyesi hızlı çalışıyor yapacak bir şey yok.
0
kullanicadi
(09.05.25)
istanbul'da yaşıyorsan Zorlu avm'de eataly mağazasına giderek bakabilirsin ya da internet sitesinden seçebilirsin .
ben değişik soslarını seviyorum .

www.eataly.com.tr
0
devilone
(09.05.25)
@kullanicadi hakli. Benim hanım annem/babam yemek yaptıginda koyduklari yağa sasirirdi. Misal makarnaya yağ koyulmaz. Bizim ailede koyuluyor.
Pilava koyduklari yağ ile 3 pilav yaparsın.
Yağın kalorisi hesaba katılmıyor pek Türkiye'de ama yemekler çok yağlı, her şey yağlı. Bir de bol karbonhidratli (benim babam pilav/makarna olmadan doyamazdi) haliyle çok kilolu var.
Ve dediğin gibi bizim evde de misal eşim sorar 100 gr mi 125 gr mi diye. Ailemde babam 500 gr yapardı 3 kişi yerdik.

Zavallı makarna suçlu olmuş hep.
0
logisticsmanager
(09.05.25)
Yiyip yiyip kilo almamak şişman fantezisinden başka bir şey değil. Acı yoksa başarı da yok. (acı derken süs biber olanı değil)

Buna inanan terleten eşofmanla kilo verip slim fit olacağına, elektrik veren kemerle baklava karın kası yapacağına falan da inanır.
0
thracia
(09.05.25)
Son 10 yıldır pastavilla ve barilla dışında kesinlikle makarna yemiyorum.Diğerleri bildiğin samandan hallice barilla çeşitleri bolca varken buna gerek yok diye düsünüyorum

Ama şimdi onların getirttikleri ne derece şişirmiyor onu bilemiyorum
0
smokee
(09.05.25)
(2)

fransa'da ev kiralamak icin guarantor ariyorum, bu isi bilen var mi?

Sour
bildiginiz bir firma, organizasyon vs. var mi? olabilecek en ucuz yolu ariyorum. malesef ki calistigim yer kabul etmiyor. sozlesmem vs. var. tesekkurler.
bildiginiz bir firma, organizasyon vs. var mi? olabilecek en ucuz yolu ariyorum. malesef ki calistigim yer kabul etmiyor. sozlesmem vs. var. tesekkurler.
0
Sour
(07.05.25)
Action logement visale olmuyor mu?
Genelde bu işlerde çalışılan yerlerin çalıştığı firmalar falan olur. Özellikle şehir dışından gelenlerde falan.
0
logisticsmanager
(07.05.25)
Garantme
0
funl
(07.05.25)
(5)

Pegasus uçak bileti

1837837
Mayıs 16 avrupaya uygun fiyatlı 2 kişi gidiş dönüş bilet almıştık. Vize alamadık. Bu bilet yandı mı? Esnek vs değil düz bilet.
Mayıs 16 avrupaya uygun fiyatlı 2 kişi gidiş dönüş bilet almıştık. Vize alamadık. Bu bilet yandı mı? Esnek vs değil düz bilet.
0
1837837
(07.05.25)
büyük ihtimal yandı evet çok küçük miktarını iade alabilirsiniz. havayolunu arayıp açığa alabilir miyim diye sorabilirsiniz
0
jelly bear
(07.05.25)
O tür biletlerin büyük kısmı vergi oluyor. Muhtemelen çoğunu iade alırsınız
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(07.05.25)
Bir kismi geri alinir, ne kadar olacagina sizin bakmaniz lazim. Bilet islemlerinden online yapilabiliyor. Iade yapilan zamana gore iade edilecek tutar degisebiliyor. Kesin bilgim yok ama erken iade edilmesinde fayda var.

www.flypgs.com
0
mbond
(07.05.25)
Pegasusun sitesinden bilet iptal seçeneğine tiklayinca sana kaç para iade edilecegini tahmini hesapliyor.
Çok bir şey beklemeyin.
0
logisticsmanager
(07.05.25)
ucuz biletin yüzdesel olarak çoğu vergi olduğu için yarısından fazlasını geri alırsınız. web sitesinden iade deyip son aşamaya gelince gösteriyor ne kadar iade olacağını
0
brkylmz
(07.05.25)
(9)

Sürekli ufak tefek krediler çekmek

tahirkemalbozoglu
Sağdan soldan 25 bin, 50 bin faizsiz taksitli kredi, yok nakit avans vs her bankadan bu şekilde kredi veya nakit avans çekip gününde ödemek şartıyla bankalar nezdinde herhangi bir sorunlu müşteri olarak görülür muyum?Esasında örneğin konut kredisi çekeceğim zaman bu ne lan dilenci gibi her yerden kr
Sağdan soldan 25 bin, 50 bin faizsiz taksitli kredi, yok nakit avans vs her bankadan bu şekilde kredi veya nakit avans çekip gününde ödemek şartıyla bankalar nezdinde herhangi bir sorunlu müşteri olarak görülür muyum?
Esasında örneğin konut kredisi çekeceğim zaman bu ne lan dilenci gibi her yerden kredi çekmişsin derler mi?
0
tahirkemalbozoglu
(06.05.25)
hayır aksine kredini notunu arttırır uzun vadede.
0
jelly bear
(06.05.25)
Kısa vadede zararlı, orta ve uzun vadede yararlı olur. Mantık şu bankalardan çok fazla kredi çekiyorsan bir süre banka seni paraya ihtiyacı olan biri olarak etiketleyecek. Ta ki 4-5 ay ödeme yapana kadar. Ancak kredini başarılı bir şekilde ödersen kkb puanın artar risk oranın düşer.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(06.05.25)
hayatımda krediye ihtiyacım olmadı. 2020 yılında bir araba alayım dedim, krediye başvurdum vermediler. dalga geçer gibi 10 bin lira falan çıktı. niye? çünkü daha önce hiç kredi çekmemişim, bankalar beni tanımıyormuş. bankacı özellikle "ihtiyacın olmasa da kredi çekip çekip öde ki bankalar seni tanısın" dedi.

yani tam tersine "kredi çekiyor ama düzenli ödüyor" şeklinde tanınırsın. büyük kredi çekeceğin zaman puanın artar.
0
kibritsuyu
(06.05.25)
Çok çok faydalı okur bu hareketin.
0
michael_knight
(06.05.25)
Hemen babamdan örnek;
Sürekli kredi ile kredi döndürmüş. Findeks notu annemden de yüksekti ve 1 milyon max bütçesi vardi aylik 20 bin lira gelirle. Sebebi de kredi ile kredi ödemesi yıllarca.

Kısacası amacınız sadece kredi notu falan yükseltmekse işe yarar.
0
logisticsmanager
(06.05.25)
Yukarıdaki cevaplara baktığımda bu hususta ilk akla gelen:
Dünyada borçlandırmaya dayalı ekonomi düzeni var ve onun çarkını döndürüyorsunuz diye biz de notunuzu yükseltiyoruz. Çevrenize de anlatın onların da bu çark içine girmesine vesile olun.

Saadet zincirlerinin başka bir versiyonu değil mi bu?

Böyle kredi notu yükseltme için canla başla çalışmayı, okul veya üniversitedeki sınavlarımız için bile yapmamışızdır.
Yanılgımız şu ki, hayatımızın her zaman aynı çizgide devam edeceğini sanıyoruz ve yine hayat gösteriyorki ani iniş ve çıkışlarımız olabiliyor.

Kıyıdan uzaklaşıp denize(borca) açıldıkça bize destek veren neden bankalar da kendi yakınlarımız değil?
Az önce bir video izledim.
konunun uzmanıyla yapılan bir görüşmede intihar vakalarında antidepresan ilaçların konuşulmayan etkisinden de bahsediyordu.
Bu meselede olduğu gibi
İntihar vakaları içerisinde sebep olarak kredi borcu olanlar da var.
Ve neden burada bankaların etkisi hiç konuşulmuyor.

Hoca : merhumu nasıl bilirsiniz?
Cemaat: kredi notu çok iyiydi

sevinelim o halde..

Şu an lüks olan şey, her şeyi ihtiyaç olarak görmeyip borçsuz yaşayabilmektir.
0
diyecevaplandı
(06.05.25)
dolandırıcıların taktiğidir aynı zamanda. hep tutar. en sonunda 2-3 milyon kredi çekip ödemezsin. bunun bir de çek versiyonu var. 1 yıl falan sürekli boş çekler yazıp öderler. yani ayda 1 milyon parça parça çek yazarlar. 50-100 biinl lira ile de günü gününe öderler. en onunda piyasaya 30-40-50 milyon çek yazıp karşılığında mal alaıp kaçarlar.
0
ground
(06.05.25)
diyecevapladı adlı arkadaşa hep katılmasam da söylediği doğru.
doğru olsa da, ne çare. bankadan borç almadan çoğumuz bir şey sahibi olamıyor.

soruya cevap;
krediyi 10'a alıyor 12 veriyorsun en iyi ihtimalle. borç satıp para kazanıyor banka. eğer ödeyebiliyorsan evet kredi notunu yükseltmek için kredi çekip ödemek lazım

ama ödemek lazım. yoksa düşer.

ödenmiş krediler konut kredisini olumsuz etkilemez. aktif krediniz varsa az da olsa, evet etkileyebilir.
0
biseysorcaktim
(06.05.25)
bankaya KâR bırakıyorsan iyi müşterisindir. o mantıkla bak.
0
jamswety
(06.05.25)
(13)

Sezen Aksu’nun müzik haklarını satması

michael_knight
18 milyon dolar diye bir fiyat gördüm. Doğruluğundan emin değilim. Ne diyorsunuz bu işe?
18 milyon dolar diye bir fiyat gördüm. Doğruluğundan emin değilim.
Ne diyorsunuz bu işe?
0
michael_knight
(05.05.25)
Eğer öyleyse çok ucuza gitmiş.

Ben üç haneli bir şeylerdir diye düşünmüştüm en az.
0
chicha_v2
(05.05.25)
hayirli olsun diyelim. bence iyi bir fiyat.
0
sonsuz
(05.05.25)
Abd'de falan yaygın bir hareket bu yaşları belli bir noktaya gelen sanatçılar genelde satıyorlar, en son Bruce Springsteen 500 milyon dolara satmıştı benim bildiğim ama Sezen Aksu'nun aldığı ücret de Türkiye şartlarında güzel para.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.25)
@chicha Türk parası olarak 700 milyon TL civarında olduğunu bilerek mi az olduğunu düşündün?
0
🌸michael_knight
(05.05.25)
Çok güzel fiyat.
Michael Jackson değil sonuçta.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
700 milyon, 70 seneden senede 10milyon yapar bugünki parayla. gayet uygun. sezen bi on sene daha yaşasa 80 sene, ömrü uzadıkça sen uzat hesapla işte.
0
ahmet oturum cerezi
(05.05.25)
Sezen Aksu'yu Sezen Aksu yapan parçalar zaten ona ait degil ki. Hepsi baska besteci ve songwriter'a ait.

Yani 18m dolar çok fazla, alan çikmaz hele bu devirde.
0
feastofthedamned
(05.05.25)
Muhtemelen bi kara para aklama yolu. Hemen atlamayın.
0
luluki
(05.05.25)
Kimsenin göremediği büyük resmi görenler olmasa her şeye inanacağız :)
0
kizil karga
(05.05.25)
Sezen Aksu öldü, yossi kohen bu. Yahudiler para akliyor.
0
logisticsmanager
(06.05.25)
Mithat Can açısından baktım ben hep duruma nedense.
Mithat Can olsam ne düşünürdüm emin değilim.
0
🌸michael_knight
(06.05.25)
@michael, niye belki mithat can i evlendiricek onun icin satti
0
sonsuz
(06.05.25)
eski müzik sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum ucuza gitmiştir. en az 30 m ederdi.sikko topçulara bu ülke ne paralar ödüyor.
ayrıca universal müzik geçmiş yıllarda ülkemizde faaliyet göstermiş ve o dönem ki genel müdür suha yavuz un abuk sabuk işleri dolayısı ile ingiltere universal ülkeden çıkma kararı almıştı.
şimdi ülkeye tekrar hızlı bir giriş yapmak istemişler ama dediğim gibi ucuza gitti sezen.
0
jamswety
(06.05.25)
(13)

Cilt bakımı için

kizil karga
Neler kullanıyorsunuz? Erkek şahıs olarak erkekleri merak ediyorum ama isterlerse kadınlar da cevap verebilirler.
Neler kullanıyorsunuz? Erkek şahıs olarak erkekleri merak ediyorum ama isterlerse kadınlar da cevap verebilirler.
0
kizil karga
(05.05.25)
Eskiden çok geniş bir ürün portföyüm vardı ama zamanla, kendime göre, ideal seviyeye çektim: Sabah c vitamini serumu ve arbutin, geceleri haftada 5 gün retinol ve niacinamide, 2 gün de AHA-BHA serum. Güneş kremini ve temizlik jelleri saymıyorum, nemlendirici kullanmıyorum ama cildi öldüren en büyük etken sigara kullanımı ve cildin direkt güneş ışığına maruz kalması, bunların önüne geçilirse hiçbir şey kullanılmasa bile güzel bir cildin olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.25)
Fransa'da aroma zone var. Annem ve hanım başlayınca onlarla ben de başladım.
Daha birkaç haftalık ama şu an için;
Sabah bilmem neli halep sabunu ile yıkamak.
Üstüne zinc+niacinamideli serum
Üstüne aloe vera + naneli krem

Akşam;
Icinde sabun olmayan sabun gibi bir şey. Içinde yulaf, pirinç ve beyaz kil var.
Sonrasında aloe vera
Göz altina kafeinli ve helicyrhseli bir serum
üstüne gül falan içeren bir yağ

hepsi doğal, made in france. Ve acayip ucuz.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
dışarı çıkarken güneş kremi, duştan çıkınca yüze nemlendirici, duşta yüz temizleyici dışında özel bir şey kullanmıyorum.
0
inheritance
(05.05.25)
Her gün güneş kremi ve nemlendirici. Cildim kuru ve hassas. Bu yüzden bazı bölgelere nemlendirici üzeri vazelin de sürüyorum. Blistex. Ara ara hormonal sebeplerle çıkan sivilceler için cleocin-t kullanıyorum. Cinsiyet: K.
0
gnosis
(05.05.25)
bee beauty köpük temizleyici diye bir şey sattı bana gratisçi kız. ara sıra onunla yüzümü yıkıyorum.
0
yurtsuz john
(05.05.25)
Sadece güneş koruyucu içeriği de olan öyle çok kalite taşmayan bir anti-aging kremim var :D Nivea Q10. Hiçbir cilt problemim yok.

Yaz aylarında dışarı çıkacaksam ekstra güneş kremi kullanıyorum, sebamed.
0
akhenaten
(05.05.25)
Ne güzel lan, erkekler de marka model rutin paylaşıyor.
Dur özendim ben de paylaşıcam.

Yves rocher pure menthe jelle her gün temizliyorum, cerave ile nemlendiriyorum. Bi de blistexim var lol.

Dipnot: erkek adam serumu damardan alır, abartmanın lüzumu yok...
0
Bruce
(05.05.25)
Su. Gün içinde ne kadar su, o kadar fayda. Şaka yapmıyorum.

Mesela siyah noktalar için clean and clear'den tutun siyah maskeye, buzlu havluya dek ne denediysem i#e yaramadı ama günde 4-5 defa yüzümü normal suyla yıkamaya başlayınca, 1 ayda yok oldular.

Hani büyüklerimiz "abdest alan nurlanır" falan derdi ya, işin sırrı suda...

Günlük duşa ilaveten gün içinde 4-5 defa yüzü (yahut nereyi isterseniz) yıkayınca, hem gözenekler açık kalıyor, hem nemini koruyor deri...

Geyik yapmıyorum. Denwyin, farkı göreceksiniz...
0
yadigar
(05.05.25)
Bruce seni tenzih ederim senin ironi yaptığının farkındayım ama toplumumuzda erkek adam şunu yapar erkek adam bunu yapmaz diyenler genelde geceleri en çok travesti hesaplarını stalklayanlar oluyor :)
0
🌸kizil karga
(05.05.25)
@kizil karga, erkek adam travestiyi sokakta stalklar onlaynda değil...
0
Bruce
(05.05.25)
sabah; la roche ile yikama (bunu birakmistim ama ise yariyormus), azelaik asit, niamicidine
aksam; yikama, 1 gun retinol, 1 gun caudaline vino perfet serum.
haftada banyodan once 1-2 maske.
k, benim cildim kotu, bu rutini biraksam putur oluyor.
0
Coma
(05.05.25)
Bu arada ben de ekleyeyim; seboreikli yüzüm. Ondan ekstra dikkat etmek gerekiyor :/

Kanser değil ama seboreik çözümü kesin saklanıyor halktan...
0
logisticsmanager
(06.05.25)
gunes kremi. bu kadar. o da kirismayi geciktirsin diye.
0
antikadimag
(06.05.25)
(8)

lady gaga'nın konserine 2.5 milyon kişinin katıldığı yalanı

ahm1
neden böyle bir yalan söyleniyor? 2 milyon, hatta 2.5 milyon diyor bütün uluslararası medya.zaten herhangi bir organizasyonda 2 milyon kişinin aynı yerde bulunması ilk bakışta bile kulağa imkansız geliyor. bir de bunu kalabalık hesaplama aracıyla yaparsak hepten imkansız. sahnenin yeri zaten plajın
neden böyle bir yalan söyleniyor? 2 milyon, hatta 2.5 milyon diyor bütün uluslararası medya.

zaten herhangi bir organizasyonda 2 milyon kişinin aynı yerde bulunması ilk bakışta bile kulağa imkansız geliyor. bir de bunu kalabalık hesaplama aracıyla yaparsak hepten imkansız. sahnenin yeri zaten plajın ortası, kenardaki dağların konumuna bakarak anlayabiliriz: jang.com.pk

plajın ortasından plajın sonuna, hatta etrafına kadar bir alana bakarsak en en en fazla 1 milyon kişi olur ki bayağı zorladım 1 milyon olsun diye: www.mapchecking.com

ama zaten fotoğraflara baktığımız zaman plajın sahne önündeki kısmı da boş, kalabalıktan plajı göremememiz lazım ama bayağı gözüküyor kumsal. yani muhtemelen 300-400 bin kişi katılmıştır konsere: www.mapchecking.com

foto: preview.redd.it
0
ahm1
(05.05.25)
Abi google yazdim, top 10 konserlerin çoğu rio'da ve 3-4 kere 2.5 milyondan fazla olmus. Misal iki kere rio'da 3.5 milyon var galiba.
Fransa'da bile 1.5-2 milyonluk konserler olmuş.
Şimdi yalan diyorsun, sana göre yalan. Merak edip okudum rio belediyesi midir valilik midir nedir ona dayanıyor ki beklentiler de 1.6 milyonmus en az. Bedava konser (vergilerle ödenen). Türkiye'de de çok rahat milyonlari geçerdi.

Sence neden yalan söyleniyor söyle biz bilelim.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
Neden yalan soylendigini bilsem sormazdim zaten.

3.5 milyon vs. bunlar cok komik rakamlar bence. Hesaplar ortada. Maltepe mitinglerine de milyonlarca kisinin katildigi iddia ediliyor hep ama alanin yarisi bos oluyor mesela ve cok basit bir hesaplamayla 400-500 binden fazla insanin orada olamayacagi goruluyor.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
Bu gibi açık alanlarda hepsi bir arada sayılmıyor bence. Atıyorum konserin / mitingin olduğu 3-4 saat içinde gelip gidenler toplamı bir rakam çıkıyor onu söylüyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(05.05.25)
@SiyamkedisiZorro: siyasi partiler kendilerine desteğin çok olduğunu belirtmek ve daha çok insanın desteğini almak için bilerek çok abartıyorlar ama bu konser olaylarının iç yüzünü bilemiyorum.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
Dünyada kayıtlara geçmiş en kalabalık konser Metallica'nın 1990'daki Moskova konseri. Yaklaşık 1.4 milyon insan katılmış ki videoları nette mevcut, eğer bakarsan nasıl korkunç bir kalabalık olduğunu anlarsın.

Velhasıl 3,5 milyon filan kolpanın da kolpası.
0
feastofthedamned
(05.05.25)
yani şu fotoğrafta dağların konumunu görmesek bizi inandırabilirler 100 milyon kişinin orada olduğuna: jang.com.pk

ne nerede: i.hizliresim.com

normalde böyle bir şeyi bu kadar araştırmam ama milyonların havada uçuşması bana çok saçma geldi. hele de 3.5 milyon vs. denilmiş ki evlere şenlik. çok saçma bulduğum için merak edip baktım.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
www.guinnessworldrecords.com

Guinness rekorlar kitabına göre 3.5 milyonluk rod stewart konseri. Gene rio'dan.

Bilgi olsun.
0
logisticsmanager
(06.05.25)
@logisticsmanager:

evet, güzel, en azından resmi bir kaynak. guiness de sallamamıştır herhalde dedim baktım sayfada ne yazıyor, neye dayandırmışlar bu sayıyı.

"The Incredible Numbers: How Many People Attended?" başlığında "Rod Stewart'ın Yeni Yıl konserine 3,5 milyondan fazla kişi sorunsuz bir şekilde katılabildi. Bu etkileyici bir sayı olsa da, herkesin Rod'u görmeye gelmediği tahmin ediliyor. Birçok kişi muhtemelen Rod'un şöhretinden öncesine dayanan bir gelenek olan gece yarısı havai fişek gösterilerine tanıklık etmek için geldi." yazıyor.

rekorların ne kadar ciddi kaydedildiğine dair şüphelerim oluşmaya başladı. sanırım bunlar dağın başındaki evlerde yaşayanları da konsere katıldı olarak hesaplamışlardır, oradan sahil gözüküyor diye.

sahile baktım, hatta yandaki 2 şeritli yolda da kalabalıklar olduğunu düşündüm, millete nefes alacak yer bırakmadım, böyle bile en fazla 2.7 milyon oldu: www.mapchecking.com

ama en azından kalabalık olduğunu gösteren fotoğraf var, lady gaga konserinde bunun yarısı kadar bile kalabalık yok (rod stewart konseri): www.reddit.com

yani nasıl bir şey ki, rekor olmasına rağmen kimse bu mahşeri kalabalığın fotoğrafını çekmek istememiş (özellikle de lady gaga konserinde). komplo teoristi değilim, hiçbirine de inanmam ama şu duruma hiçbir mantıklı açıklama bulamadım şu ana kadar.

belki de sahili gören bütün yerleşimlerin nüfuslarını konsere katıldı olarak hesaplıyorlar, tek açıklamam bu. ama bu hesap tabii ki çok saçma.
0
🌸ahm1
(06.05.25)
(15)

Hayatın içi bomboş

uşak tezgahlarının halı dokuyanları
Az önce komşu gurultusunden duvar yumrukladim. Yarın yine iş var. Evden çalışıyorum karisan eden yok yaptığım işlerde sorun yok. Hatta yıllarca hayalini kurduğum şartlara sahibim ama yok. OlmuyorKari kız işleri nanay kimseye bağlanamıyorum. Bağlanmak isteğim de yok. İki gün gorus takıl sonra hadi ey
Az önce komşu gurultusunden duvar yumrukladim.
Yarın yine iş var. Evden çalışıyorum karisan eden yok yaptığım işlerde sorun yok. Hatta yıllarca hayalini kurduğum şartlara sahibim ama yok. Olmuyor
Kari kız işleri nanay kimseye bağlanamıyorum. Bağlanmak isteğim de yok. İki gün gorus takıl sonra hadi eyw
Bilmiyorum her şey boş. Ne için uğraşacağım çaba edeceğim bilmiyorum. Dünya umurumda değil. Her şey bana batıyor.

Siz?
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(05.05.25)
Hayatı anlamlı kılacak bir amaç bulmak lazım. Yoksa duvarlara yumruk attıran bir mentalitesi var.
0
sekizdokuzon
(05.05.25)
Kendinize meşgul olacak bir şey(ler) bulun.
0
encokbenisevinnolur
(05.05.25)
Sakin ol ve 2 saat yuru, kendine gelirsin.
0
baldur2
(05.05.25)
sopa yiyeceğin, yerden yere çarpıldığın dövüş kurslarına yazıl.

kickboks olur, bjj olur, aikido, muay-tai, güreş.

kadın-erkek herkese tavsiye ediyorum. 1 ay git yeter. hayatın ne kadar anlamlı olduğunu anlayacaksın.
0
yurtsuz john
(05.05.25)
hayata baglanmak için heyecan yaratacak bir şey bulman lazım. aşk olur iş projesi olur. uğrunda koşacağın bir şey olması lazım. bunlar olmayınca gerçekten niye yaşıyoruz lan noktasına geliyorsun..
0
archmeister8
(05.05.25)
Al işte sabah oldu uyandık. Her şey aynı be her şey aynı. Akşama kadar çalış sonra otur uyumayı bekle
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(05.05.25)
Abi belki de sorun yazdigin cümlededir?
"Aksama kadar calis sonra otur uyumayi bekle"

Kendine seni mutlu edecek bir şeyler bulman lazım. Bilgisayar oyunu olur, spor olur, gidip kutu oyunu oynayan bir gruba katılmak olur, tahta oymak olur vs bir şey.

Yaşamak için calisiyoruz, çalışmak için değil. Sen şu an çalışmak için yasiyorsun gibi.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
Yapacak bir şey yok ki ağa ne yapayım. Kafelerde sürtmekten yoruldum sıkıldım. İlgimi çeken bir şey de yok
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(05.05.25)
One night takilan biri misiniz? Bir de guvendiginiz arkadasiniz falan yok mu?
0
Kahvedesu
(05.05.25)
Öne night ne arkadaş.
Öyle olmamaya calisiyorum ama olmuyor. Süreç beni tek gecelik ilişkilere yönlendiriyor
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(05.05.25)
İnsan duygusal bir canlıdır. Ev, araba, tatil vs hepsi bir noktaya kadar mutlu eder elbette ama bunlar varken bir aile, dost, sevgili vs manevi yönünüzü geliştirecek ilişkiler olmazsa anlamsızlaşır.
Bağlanma isteğiniz neden yok mesela? Bu konuda çekindiğiniz veya sizi kaygılandıran bir şey mi var onu çözmeniz gerekiyor öncelikle.
0
Kediyi üzdün
(05.05.25)
Lustral 100 mg
0
gabe h coud
(05.05.25)
ben de aynıyım (bu tür duyurulara aynı yanıtları verip duruyorum). bi çocuum var, bu sabah anaokuluna gitmemek için kriz geçirdi, muzunu parçaladı fırlattı. zorla kucaklayıp götürdüm sonunda, evde dursa da sıkıldım sıkıldım diyecek parkta bahçede oyalanmıyor tüm gün. öyle çocuk peşinde “yuvarlanıp gidiyor”um :) bi sürü iş güç, sıfır motivasyon. orta yaş krizine mi girdim erkenden bilmiyorum.
0
deartheodosia
(05.05.25)
Arada gelir öyle
0
topkapiaksaray
(05.05.25)
Spor yapman lazim hardcore sekilde baska turlu duzelemezsin

Hormonlarin tikanmis
0
Zetnikov
(05.05.25)
(12)

Haftada kaç gün spor

kizil karga
Yapıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, belli bir programınız var mı?
Yapıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, belli bir programınız var mı?
0
kizil karga
(04.05.25)
5 gün ağırlık antrenmanı/Push-Pull-Legs. Çok eskiden 7 gün gidiyordum yaşlandıkça 6 güne sonra 5 güne düşürdüm, birkaç sene sonra da 4 güne sabitlerim gibime geliyor ama normalde düzgün bir antrenman yapılıyorsa 4-5 günün üstünde yapılan antrenmanın pozitif bir etkisi yok bilakis kazançtan çalıyor, hatta sosyal hayat ve recovery için 4 gün ideal olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.05.25)
Haftada 3-4 gün arasında değişiyor, kaleci saçlı arkadaş gibi ben de push-pull-legs yapıyorum genelde, son zamanlarda ek olarak 15-20 dk kardiyo da ekledim antrenman sonlarına.
0
blue rebel motorcycle club
(04.05.25)
15-18 km koşu + direnç bandıyla yarım saat çalışma + şınav ve plank programını haftada en az 4 kez yapıyorum. Bir gün de salonda ağırlık çalışıyorum, yüzüyorum sonra da sauna.
0
gabe h coud
(04.05.25)
Haftada 5 veya 6 gün

Ağırlık idmanı yapıyorum. Programımı kendim hazırlıyorum. Devamlı değiştiriyorum. Sabit değil.

Spor sorularını bildiğim için cevap veriyorum. Kuru sıkı atmıyorum. 15 yıllık tecrübe. Klişe olmayan sorularınızı sorabilirsiniz.

Kanıtı yok değil.

imgyukle.com
0
yurtsuz john
(04.05.25)
4 gün 5/3/1 türevleri.
Dönem dönem 3 günlük versiyonlarini da yaptım (özellikle yoğun iş dönemleri)

Ek olarak haftada 2-3 gün dağda 1 saat yürüyorum.
0
logisticsmanager
(04.05.25)
3. yok freeletics journey'nin bitmesini bekliyorum. sonra chat gpt ye program yazdırıp salona gitmeye başlayacağım
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.05.25)
haftada 6 gün yüzme, 7 gün yürüyüş.
0
inheritance
(05.05.25)
haftada 4 gün yüzme 1 gün ya da 2 gün ise ağırlık. fakat iş güç uykusuzlukla biraz ağır geliyor. haftanın 7 günü de fix yürüyüşüm var.
0
koela
(05.05.25)
sabah uyanınca 15 dk esneme, plank
akşam aklıma gelirse barfiks, streç bandı filan
0
mantık
(05.05.25)
3 gün sabit, haricinde her gün sabah akşam düzenli yürürüm.
0
mirty
(05.05.25)
bütün gün göt büyütenlerin sesi çıkmamış hiç, soru sanki spor salonunda sorulmuş. cumartesileri ki o da 2 haftada bir, 2-3 saat masatenisi oynuyorum sadece :/
0
bobinhoo
(05.05.25)
Haftada 3-4 gün salonda calisiyorum. Bir süre pt ile calistim şimdi chatgpt ile program yapıyorum. Haftada bir yüzmeye calisiyorum. 2-3 gün de sahilde sonsuzluk yürüyüşüne cikiyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.05.25)
(4)

Gezdikten bir süre sonra sevdiğinizi sonradan fark ettiğiniz şehir oldu?

put it in your appropriate place
Yurtiçi ve Yurtdışı fark etmez.Benim için Budapeşte. Haziran 2019'da 4 gün boyunca epey dolaşmıştım. Şehri sevdiğimi sonradan idrak ettim ve özlediğimi fark ettim.
Yurtiçi ve Yurtdışı fark etmez.

Benim için Budapeşte. Haziran 2019'da 4 gün boyunca epey dolaşmıştım. Şehri sevdiğimi sonradan idrak ettim ve özlediğimi fark ettim.
0
put it in your appropriate place
(04.05.25)
La rochelle

Havalimanina uzak olmasa is tekliflerine bakardim.
0
logisticsmanager
(04.05.25)
Mumbai
0
deckard
(04.05.25)
Bratislava
Torino
0
HellKeePer
(04.05.25)
moskova.
0
tabudeviren
(04.05.25)
(14)

Bu işçilik çok mu kötü?

hadi ya la
Annem fayansları yenilemek istedi, babam da ucuza bir çözüm bulmuş. Fayans görünümlü kaplama yapan bir yerle anlaşıp bir gün içinde bitecek şekilde usta bulup yaptırdı banyoları. Eve geldim, annem ağlıyor. İşçilik çok kötü olmuş. Mahvettiler banyomu diyor. Ben pek anlamıyorum bu işlerden, evet bence
Annem fayansları yenilemek istedi, babam da ucuza bir çözüm bulmuş. Fayans görünümlü kaplama yapan bir yerle anlaşıp bir gün içinde bitecek şekilde usta bulup yaptırdı banyoları. Eve geldim, annem ağlıyor. İşçilik çok kötü olmuş. Mahvettiler banyomu diyor. Ben pek anlamıyorum bu işlerden, evet bence de kötü gözüküyor ama buna bir şey diyemez miyiz? Kabul edilebilir işçiliğin dışında mı olmuş?

Fotoğraflar:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
hadi ya la
(03.05.25)
baya kötü evet. bir şey demeniz lazımdı usta gitmeden para vermişseniz işiniz zor
yine de arayın söyleyin
0
jelly bear
(03.05.25)
İşçilik derken? Şu görüntü yıllardır eline sadece çekiç alıp çivi çakmış benim yapacağım kaplamadan bile kötü. Sallayıp geçmişler hocam, bu işçilik kabul edilemez bir seviyede.

O açık kalan yerlerde su birikecek, o sular zamanla küfe dönüşüp koku yapmaya başlayacak ve temizliği çoook ama çok zor.
0
en bi orijinal
(03.05.25)
benim 9 yasindaki cocuk bundan daha iyi doser..
0
cooperr
(03.05.25)
Çok kötü.
Bazen babalar böyle saçma işler yapabiliyorlar maalesef.
0
logisticsmanager
(03.05.25)
Malzeme ve söküm parası talep edin.
0
Mirket
(03.05.25)
Akıntıyı da ayarlamamıştır muhtemelen, epey kötü. Çırak işi.
0
antihero
(03.05.25)
Bu kadar kötü beklemiyordum açıkçası, anne detaylara takmıştır diye düşünmüştüm ama maalesef anneniz haklı, siz kendiniz de yapsanız böyle olurdu zaten hiç anlamayan biri yapmış gibi.
0
playing star again
(03.05.25)
Ustanın dükkan Google'da kayıtlıysa, yorumlarda yorumsuz olarak bu fotoğrafları yükle.
Ertesi gün hatasını telafi için ayağınıza gelecektir.
0
Mirket
(03.05.25)
Anne haklı. Yaparken ustaya carlanmalıydı. Babaya ağlaşmasın belli ki beta bir adam. Ustanın ağzına sıçsın. Bu nasıl iş.
0
sanal hayvan
(03.05.25)
Fayans görünümlü sallama
olmuş maalesef.
0
diyecevaplandı
(03.05.25)
evet.. sanırım "hiçbir şey olamadım bari fayansçı olayım" diyenlerden kendisi. ahlaklı biriyse gelir eksikleri tamamlar ama parasının tamamını aldıktan sonra zor. iyi bir usta bulup eksikleri yaptırın. biraz daha fazla paranız gider ama annenizin istediği gibi olur.
0
jepa
(03.05.25)
Berbat. Abartıyor herhalde dedim ama ben o ustayı evden çıkarmazdım bile. Resmen mala zarar vermek bu.
O fayanslarda su da birikecek nem de. Olmaz.
0
denizgonen
(04.05.25)
Gordugum en kotu isciliklerden. Anneniz hakli
0
oscar
(04.05.25)
Geçmiş olsun. Baba kendi yapmış olsa elinden bu kadar gelmiş derdik de usta olunca gerçekten kötü olduğu söyleniyor. Gerçekten kötü ama bu işler böyle maalesef. Keşke parayı peşin vermeseydiniz. Pahalı olsa da aynı şey başınıza gelebilirdi. Ustalar dinlemiyor. Ustayı çağırıp döve döve yeniden yaptırsanız yine aynısını yapacak. Onu düzeltecek adam zaten ilk başta öyle yapmazdı.

Anneniniz canı sağolsun. Teselli edin kadını. En azından eskisinden iyidir. Temiz görünür. Gözünüz alışır zaten.
0
nickini vermek istemeyen uye
(04.05.25)
(9)

En son hangi kitabı okudunuz?

kizil karga
Hangisini?
Hangisini?
0
kizil karga
(03.05.25)
Kemal Tahir - Karılar Koğuşu
0
sekizdokuzon
(03.05.25)
en son 31.10.2024'te kuyucakli yusufu bitirmisim :( kitabi cok aksattim
0
sonsuz
(03.05.25)
Şeytan Adası'nda Bir Türk - Polis Cemil Efendi'nin Hatıratı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.05.25)
Dan john - never let go
0
logisticsmanager
(03.05.25)
Baragan'ın Dikenleri - Panait Istrati
0
rock n roll
(03.05.25)
Small things like these.
0
deckard
(03.05.25)
John Berger- Hoşbeş
0
Amaranta ursula
(03.05.25)
harari - nexus
0
adivar
(03.05.25)
Necip Fazıl'ın Kısaküreği
0
Kahvedesu
(03.05.25)
(1)

fransızca çeviri

lil siztah
Merhaba, el yazısıyla yazılmış bir sayfalık bir mektup var elimde. çeviri konusunda -ücreti karşılığında- yardımcı olmak isteyen, en azından okunup okunamayacağı konusunda fikir verebilecek olan varsa çok memnun olacağım. şimdiden teşekkürler.
Merhaba, el yazısıyla yazılmış bir sayfalık bir mektup var elimde. çeviri konusunda -ücreti karşılığında- yardımcı olmak isteyen, en azından okunup okunamayacağı konusunda fikir verebilecek olan varsa çok memnun olacağım.
şimdiden teşekkürler.
0
lil siztah
(03.05.25)
At bana abi, ben okuyamazsam hanıma sorarım. El yazısı çok güçlü olduğum bir konu değil hele Fransız el yazısı.
0
logisticsmanager
(03.05.25)
(7)

Kült şeylerin eksikliği

kararsızataletfilozofu
Yıllar geçtikçe bazı şeyleri eksik yaşadığımı farkediyorum hayata da bir defa geliyoruz, bu durumlarda ne yapmak lazım ?Örneğin futbol maçı, basket maçı hiç takip etmedim arkadaşlar muhabbetini çeviriyorlardı ders aralarında.Game of thrones, peaky blinders, yüzüklerin efendisi, kurtlar vadisi, ezel…
Yıllar geçtikçe bazı şeyleri eksik yaşadığımı farkediyorum hayata da bir defa geliyoruz, bu durumlarda ne yapmak lazım ?

Örneğin futbol maçı, basket maçı hiç takip etmedim arkadaşlar muhabbetini çeviriyorlardı ders aralarında.
Game of thrones, peaky blinders, yüzüklerin efendisi, kurtlar vadisi, ezel…… izlemedim bazılarını keşke izlesem diyorum.
Otostopçunun galaksi rehberi, kromozov kardeşler, klasik diğer kitapların çoğunu okumadım.
Yurtdışına çıkmadım, çok fazla sevgilim olmadı, dost denebilecek arkadaşlarım olmadı, zamanla arkadaş sayım azaldı.
Müzik aleti veya başka bir şeyde profesyonelliğim olmadı.
Çok az tiyatroya ve konsere gittim.
Kıyafet alıyorum ama çok şık olamıyorum konuyla ilgili yetersizlik bu konudada hissettiriyor
Fazla sıradan ve boş geçiyor hayat bazen öyle geliyor,
Sorun ne, psikoloğa gidip anlatsam bunları yap diyecek atalettesin diyecek ne yapmak lazım
0
kararsızataletfilozofu
(03.05.25)
anon1m
(03.05.25)
Abi 100 sene önce dogsan madende kömür çıkarırken ölecektin ya da savaşta gidecektin, gene iyi tarafından bak.

Bunlari yapmamissin. Yap abi seni tutan ne? Hatta git yap gel konuşalım.
Don't panic yani.

Bak ikimiz de babaları aynı dönemde kaybettik. Bu bana yeni bakış açısı kazandirdi hayat konusunda. Belki sana da gereken bu.
0
logisticsmanager
(03.05.25)
- Otostopçunun galaksi rehberi, kromozov kardeşler, klasik diğer kitapların çoğunu okumadım.
+ Klasikleri okumak zorunda değilsin, kimse okumak zorunda değil. Kitap okuyan, kitap okumak alışkanlığı olan klasikleri okumak zorunda değil. Şahsen ilgi duyduğum, merak ettirelen kitapları okuyorum.

- ...çok fazla sevgilim olmadı, dost denebilecek arkadaşlarım olmadı, zamanla arkadaş sayım azaldı.
+ Benim hiç sevgilim olmadı. Benim de dost denebilecek arkadaşlarım olmadı. Birkaç tane arkadaşım kaldı. Onlar da evlendi. Etkinleklerin yüzde 98'ine tek gidiyorum.

- Fazla sıradan ve boş geçiyor hayat bazen öyle geliyor,
+ Hayat biraz sıradan. Anlam yükmeleye gerek yok bence.


ama yine de bir şeyler yapmanı tavsiye ederim. Geçenlerde üniversite öğrencisi kuzenim Recep İvedik'in the Quiz Night'ina gitti 2 arkadaşlarıyla birlikte. 13 grup arasından birinci olmuşlar, şampanya vermişler. Abisine anlatmış, abisi demiş ne boş işler. Evet, bakıldığında cidden boş iş ama sonuçta bilim insani değiliz, keşif insani değiliz. Ya oraya gideceksin, ya evde takılacaksın ya stadyuma gideceksin.

Kafana nasıl esiyorsa, öyle takılmak iyisi.
0
put it in your appropriate place
(03.05.25)
bunlari istemediginiz icin mi olmadi? yoksa istediniz de yapamadiniz mi? yoksa denediniz ama zevk almadiniz mi? yoksa onceden istemiyordunuz ama artik istiyor musunuz? anlayamadim. sordugunuz sorudan sanki simdiye kadar hic istememissiniz, fakat bir anda pismanlik duymussunuz gibi hissettim.
0
Sour
(03.05.25)
merağınız yoksa, herkes bir şeyleri yapıyor diye kendinizi zorlamayın. yaşayın hayatınızı boşverin.

bu yaştan sonra da otostopçunun galaksi rehberi okunmaz hem çevirisi kötü hem çok çocuksu kalır. dizileri de zamanın ruhunda izlemediyseniz sadece vakit geçirme olayı olur çok önemli değil.

Karamazovları belki okuyabilirsiniz ama hayat değiştirici bir etkisi olmaz artık. Klasikler okunmak zorunda değil.

bir gusto geliştirmemişsiniz anladığım kadarıyla, önemli bir şey değil. bence başkalarının ne yaptığını önemsemeden hayatınızdan eğer normalde memnunsanız devam edin derim.

eğer herhangi bir şeye merağınız varsa bunun üzerine gitmeyi tercih edebilirsiniz ama önemli değil. şık olup olmamanız da kimsenin umrunda olmaz bu arada.

başkaları bir şeyler yapıyor diye kendinizi kesinlikle eksik hissetmeyin. kendinize dönün ve hayatınızı yaşayın. gerçekten önemli değil.
0
sanal hayvan
(03.05.25)
Bunlar kült şeyler değil, bunlara popüler kültür diyoruz yani başkaları yapıyor diye yapmaya özeneceğiniz şeyler. Dolayısıyla sanal hayvan +1
0
aloha snackbar 3
(03.05.25)
Kronik depresyon + sosyal anksiyete soslu, özgüven ve özbilinç eksikliği olan bir hayat gördüm okuyunca. Meraksız ilgisiz insan olmaz ama bunları hayata geçirmeye engel psikolojik durumlar yaşanabilir. Atalet insanın huyu değildir, harekete geçmeyi engelleyen duygudurumlar vardır.

Hayatın kendisi sıradan ve boş zaten, saydıklarını yapanların bir kısmı başkası yapıyor diye yapıyor olabilir ama günün sonunda boşa geçen vakti doldurmak için bir şeyler yapıyor olmak o vakti daha keyifli kılıyor. Seni mutlu eden anların peşinden koşman lazım, eğer şikayetçiysen bundan.
0
Bruce
(03.05.25)
(9)

Penaltı + Kart cezası ??

eisberg
Dünkü bilbao manu maçında da oldu. Adam ceza sahasında faul yaptı hakem hem penaltı verdi hem de kırmızı kart. Penaltı zaten o hareket için ceza olmuyor mu neden bir de kart veriliyor üstüne? Teşekkürler
Dünkü bilbao manu maçında da oldu. Adam ceza sahasında faul yaptı hakem hem penaltı verdi hem de kırmızı kart. Penaltı zaten o hareket için ceza olmuyor mu neden bir de kart veriliyor üstüne?

Teşekkürler
0
eisberg
(02.05.25)
hareketin siddetine gore %100'luk gol pozisyonunda kirmizi kart verilir.
0
buenosdias
(02.05.25)
Abi penaltı zaten cezalandırmıyor mu neden bir dw kırmızı hatta sarı verilsin ki? Sportmenliğe aykırı bir durum yoksa tabi
0
🌸eisberg
(02.05.25)
Eğer futbolcunun hareketi net şekilde diğer futbolcuyu indirmeye odakliysa (gole giden adamı çekmek. Gol atacak adama arkadan dalmak) kırmızı verilebiliyor.

Misal futbolcu bir anda topu sola çekti, diğer eleman düşürdü. O zaman dediğiniz oluyor.
Gene sola çekti, bu sefer diğer futbolcu atladi sirtina düşürmek için. Kırmızı yiyor çünkü topla alakası yok.
0
logisticsmanager
(02.05.25)
bariz gol pozisyonunu engelledi diye. artık bunlara sarı veriyorlardı. ancak 6 pasın içinde olduğu için kırmızı olabilir.
0
mikahakkinen
(02.05.25)
Hemen kuralı da atalım;
DENYING A GOAL OR AN OBVIOUS GOAL-SCORING OPPORTUNITY (DOGSO)

Where a player commits an offence against an opponent within their own penalty area which denies an opponent an obvious goal-scoring opportunity and the referee awards a penalty kick, the offender is cautioned if the offence was an attempt to play the ball or a challenge for the ball; in all other circumstances (e.g. holding, pulling, pushing, no possibility to play the ball etc.), the offending player must be sent off.

www.thefa.com

Bahsettiğiniz olay internette gördüğümse son kısımda yazan pullinge giriyor yani kırmızı+penaltı.
0
logisticsmanager
(02.05.25)
pozisyonu izledim. eğer faul, ele çarpma vs olsaydı sarı + penaltı olurdu. ancak bilbao'lu topla alakası yokken, topla oynayan kişiyi direkt olarak çektiği için kırmızı + penaltı olmuş. yine çizgide bekleyip kaleye gelen topu elle çıkarsaydı da penaltı + kırmızı olurdu
0
avatar is back
(02.05.25)
ifab'da şu yazıyor;

Ceza sahası içinde bariz gol şansını engelleyen faul (elle müdahale, tutma, itme vb.)

Faulün topa müdahale niyeti olmaksızın, bariz bir ihlal olması (örneğin elle tutup çekme, rakibi kasıtlı olarak düşürme)

Agresif veya ciddi faul oyunu (sert müdahaleler veya kasıtlı ihlaller)

bu 3'ünden biri olursa penaltı ve kırmızı.

bazen normalde kırmızı olabilecek grimsi fauller bile penaltı olunca sarı ile geçiştiriliyor ama bu 3ünden biri olursa direkt kırmızı da geliyor
0
avatar is back
(02.05.25)
Hocam futbolda en temel beklenti goldür, bu tip pozisyonlarda penaltı verilmesinin nedeni, ortada bariz gol şansı olup bu kurallar haricinde engellendiği için rakip takıma "bu davar senin gol atmanı kurallar çerçevesinde engellemedi, bu gol senin hakkındı, o nedenle sana bir şans veriyoruz" anlamına geliyor, o nedenle penaltı veriliyor; kırmızı kart da kural dışı harekette bulunan futbolcuya ve takıma verilen bir ceza. Mesela düşün, ben altıpasta kaleciyi geçip boş kaleye plase yaptım ama kale dibinden biri yere yatıp eliyle topu çıkardı, halbuki o pozisyon %100 gol ama adam eliyle çıkardı, sen o pozisyonda gol veremeyeceğin için penaltı veriyorsun, topun da kurallar haricinde gol olmasını engelleyen futbolcuya kırmızı kart gösteriyorsun, sadece kırmızı verilirse adalet sağlanmamış olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.05.25)
İnsanlar kendi kafasından kural uyduruyor (hem penaltı hem kart olmaz), bu kuralı da bir mantık çerçevesine sokuyor (2 tane cezalandırma olmaz) sonra da pozisyonları vs buna göre yorumluyor. Aksi olunca da şaşırıyor. Oysa acaba böyle bir kural olmayabilir mi? "Bu kuralı ben uydurmuş veya uyduranlardan duymuş olabilir miyim?" diye düşünmek yerine bu uydurma kuralın dayandığı mantık çerçevesine büyük bir inanç duyuyorlar. Size şahsen demiyoruma ama hem spesifik olarak bu örneğe hem de benzeri başkalarına çok rastlıyorum. Apaçık kuralı belli veya kuralı muğlak olan durumlarda insanlar bambaşka uydurma kurallar üzerinden kanıya varıyor ve tartışıyor. Çok garip bir durum.

Sizin sorunuza gelince, bazı kişişler cevap vermiş zaten ama ben de ekleyeyim: 2 kere cezalandırma olmaz diye bir kaide yok. Bariz golü engelleme, tehlikeli faul vb durumlarda hem kırmızı hem penaltı olabilir.

Ek olarak, ceza sahası dışında kırmızılık olan hareket ceza sahası içinde penaltı+sarı olur diye bir kural da yok.

Son olarak hem gol hem penaltı da yok:)
0
perferil
(02.05.25)
(2)

Antrenmanda strap kullanmak

kizil karga
Bu aldatmak gibi bir şey mi kullanmamalı mıyız yoksa gerçekten faydası var mı?
Bu aldatmak gibi bir şey mi kullanmamalı mıyız yoksa gerçekten faydası var mı?
0
kizil karga
(01.05.25)
Hayır tam aksine çekiş hareketlerinde strap muhakkak kullanılmalı zira kavrama gücü kısıtlıdır, rezervde hala 3-4 tekrarın varken kavrama gücün tükenebilir o noktada hareketi bitirirsen antrenman verimin negatife düşer, strap o rezervdeki hareketleri kullanmanı ve tükenişe gitmene yardımcı olur ama her sette kullanmak zorunda değilsin tabii ilk 2 seti strapsız son seti strapla yapabilirsin, ben her set tükenişe gittiğim için her sette kullanıyorum ama sana her sette tükenişe git demiyorum tabii ama tükenişe gidilen sette muhakkak kullanılmalı, bu "cheat" değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.05.25)
Nerede kullanıyon strap? Bunu çünkü her yerde kullananlar var(barfiks, pulldown, row vs)

Şöyle ki her şeye strap kullanirsan ve grip üstüne calismazsan grip hic gelismez. Bu noktada strape bağımlı kalirsin.
Evet misal wendler gibi "improve your grip you weak fuck" diyecek abiler olacaktir ama hepimiz wendler olamayiz. Bu noktada yüksek kg liftlerde ya da çok yüksek tekrar olup gripi zorlayacak liftlerde kullanımi normaldir.

Faydasi da sudur; misal benim max deadlift 235 mi ne. Bunu strapsiz yapamam çünkü öyle bir grip gücü yok bende. Bu da demektir ki sadece grip sebebiyle kendimi 235 bile atamamak olur. Ama strap kullanirsam grip hariç her yer ilerlemeye devam eder.
Grip için de belli şeyler yapıyorum. Misal rope pull up gibi, ya da strapsiz yüksek tekrar deadlift gibi.

Ronnie bile strap kullanırken kimseye laf demek düşmez:)
youtube.com
0
logisticsmanager
(01.05.25)
(1)

Neden fiiller hep "infinitif" formda ?(Fransızca sorusu)

feastofthedamned
Bu resimde gördüğünüz üzere anlatılan şey geçmişte yaşamış birinin biyografisi(yazı Jules Verne'in hayatından kesitler içeriyor).Anlamdığım buradaki fiillerin passé veya iimparfait olması gerekmez mi ? Neden hepsi présent'da ?https://i.hizliresim.com/e41oi14.jpg
Bu resimde gördüğünüz üzere anlatılan şey geçmişte yaşamış birinin biyografisi(yazı Jules Verne'in hayatından kesitler içeriyor).

Anlamdığım buradaki fiillerin passé veya iimparfait olması gerekmez mi ? Neden hepsi présent'da ?

i.hizliresim.com
0
feastofthedamned
(28.04.25)
Présent de narration galiba bu.
Geçmişte yaşanan şeyleri daha canlı olsun diye present tense kullanma.
Modern kitaplarda var.
0
logisticsmanager
(28.04.25)
(10)

Geleceği merak etmek

kizil karga
Geleceği merak ediyor musunuz? Mesela 100-200 sene değil de daha uzak gelecekler 3 bin 5 bin 1 milyon yıl sonrası dünya nasıl olacak insanlık nasıl olacak teknoloji ne seviyeye gelmiş olacak, bunları merak ediyor musunuz ya da bunların göremeyecek olmak üzüyor mu sizi?
Geleceği merak ediyor musunuz? Mesela 100-200 sene değil de daha uzak gelecekler 3 bin 5 bin 1 milyon yıl sonrası dünya nasıl olacak insanlık nasıl olacak teknoloji ne seviyeye gelmiş olacak, bunları merak ediyor musunuz ya da bunların göremeyecek olmak üzüyor mu sizi?
0
kizil karga
(27.04.25)
yapay zekanın bugün 20.yılında olduğu bir dünyayı görmeyi bugünden isterdim. 2 senede geldiği yer korkunç, hala inanmıyorum. daha bugün kendi sesimi bir kaç dk içinde klonlayıp kendi sesimden random metinler dinledim. videolar, fotoğraflar ve tabi ki de en efsanesi kodlama.

1 milyon yıl sonrası çok afaki onu tahmin etmek bile mümkün değil bugünden. 2-3bin sene sonra tip2 medeniyet olduğumuzda; yıldızlar arası seyahat, kolonizasyon, terraforming vs. o günleri görmek çok acayip olurdu.
0
avatar is back
(28.04.25)
Beni üzen şeyler;
Bazı kitaplari okuyamayacak, bazi filmleri izleyemeyecek, oyunları oynayamayacak olmak. Ne bileyim deniz kenarında arkadaşlarla bir bira icip gülüp eglenememek falan. Misal hanımla vakit geciremeyecek olmak beni üzüyor.

Onun dışında gerçekten umrumda değil. Insan nüfusunun dünyayı getirdiği nokta göz önüne alındığında 200 sene sonrası çok tatlı olmayabilir.

200 sene sonraki insanlar mevcut dönemi de kiskanabilir yani, belki daha basit, daha doğal hayatlar yaşıyor olacagiz. Belki ilerisi idiocracy filmi gibi olacak.
0
logisticsmanager
(28.04.25)
oturup üzülmüyorum ama her yenidogan bir öncekinden daha uzun bir ömür süresi ile doguyor. daha uzun yasamak güzel olabilirdi. yapay zeka vs derken calisma süreleri cok düsecek bence. biz su an cok ve bos calisiyoruz.
ileride sadece insan faktörünün gercekten gerekli oldugu yerlerde calisacagiz. bu iyi bir sey.

onun disinda kendi gelecegimle daha ilgiliyim. böyle sorular teenage yaslarinda daha ilgi cekici geliyordu ama su an cevapsiz sorular sadece. düsünmek anlamsiz geliyor.

"bugünün endiseleri varken, yarinin endiselerini düsünme." jesus christ

"Therefore do not worry about tomorrow, for tomorrow will worry about itself. Each day has enough trouble of its own.” Matthew 6:34
0
sonsuz
(28.04.25)
Yok üzülmüyorum ne zaman öleceğim diye bekliyorum şahsen.
0
muhayyer divan
(28.04.25)
bugun yeterince zengin. 30 kusur yasima geldim hala bir seyler ogreniyorum. bilmedigim tonla sey var, tecrube etmedigim. yani daha bugunu bitirememisken yarini merak etmiyorum. hala bugunu merak ediyorum.

gelecek buyuk oranda spekulasyon. muhtemelen bugun tahmin edemeyecegimiz, akil yurutemeyecegimiz gercekliklere ulasilacak.
0
antikadimag
(28.04.25)
Dünyayı 2 milyar yıl sonra güneş yutacakmış dediklerinde oturup ağlamıştım çocukken.

Şimdi ise gelecek seneyi bile merak etmiyorum.
0
yurtsuz john
(28.04.25)
hiç merak etmiyorum.
göremeyecek olmak üzmüyor.
ben daha çok kendi zamanımda ve hayatımda yetişemediğim, yaşayamadığım ve tamamlayamadığım şeylere üzülüyorum.
0
tabudeviren
(28.04.25)
etmiyorum. tek üzüldüğüm çocuğumun tüm yaşam süreci hariç gelecekle alakalı hiç merakım yok.
0
mikahakkinen
(28.04.25)
Valla yalan olmasın çok merak ediyorum. Ama öyle falcılık gibi, mistik bir şeyler aradığımdan değil. Birkaç yıl önce bir kitap okumuştum. Okumayana da şiddetle tavsiye ederim bu konulara merakı varsa:

Sonsuzluğun Sonu - Isaac Asimov (metallica diye bi grup buldum...) (ayrıca bu kitap Vakıf serisiyle doğrudan bağlantılı olmasa da temelini atıyor o evrenin)

Kiapla ilgili spoiler vermeden anlatmaya çalışayım ama yine de spoiler olabilir diye düşünen olursa devamını okumasın.

Hikayede kahramanımız binlerce yıl ötesine gidip geri gelebiliyor. Özellikle bu kitabı okuduktan sonra aklıma hep "on binlerce yıl sonrası nasıl olur acaba" sorusu gelir.
0
himmet dayi
(28.04.25)
Merak ediyorum, ama tamamen entelektüel bir merak. Bilim kurgu eserlerini de çok severim.
Göremeyecek olmak ilgi duymaya engel değil. Benzer bakış açışıyla tarihe de ilgi duymamak lazım. Olan oldu neticede.
0
auroraaurora
(28.04.25)
(20)

En çok yalan söylenen meslek/sektör hangisi?

isiaha
Bence istatistik. Sizce?
Bence istatistik. Sizce?
0
isiaha
(27.04.25)
siyaset
0
HellKeePer
(27.04.25)
Oto sanayi, tıp sektörü
0
hebanon
(27.04.25)
Her türlü küçük esnaf, inşaat sektörü ustalar ve oto sanayi esnafı.
0
koskoca kirpi
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama / Herhangi bir sektör
0
salihdt
(27.04.25)
Siyaset.
0
logisticsmanager
(27.04.25)
Emlakçıları da unutmayalım.
0
ms brownstone
(27.04.25)
Terapist.
0
encokbenisevinnolur
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama +1

Allah dusurmesin kimseyi, telefon konusmalarini duyuyorum, ben oldugum yerde utancimdan yerin dibine giriyorum. Yalandan samimiyet, karsi tarafla ayni frekansa inme, esprisine yalandan gulmeler, vicik vicik bos bos incir cekirdegini doldurmayan konusmalar, yalanin bini desen bin para, o fiyat kurtarmazmis, koyteyner alan adama sana verdigi fiyati vermiyormus, sana bu sefer guzellik yapacakmis. Lan oglum namusunuzla sokak supurun daha iyi
0
tantamount_to_equivalent
(27.04.25)
Terapist +1
Beş dakikada bir “anlıyorum” diyor :)
0
michael_knight
(27.04.25)
Istatistik ne alaka. Istatistik olamaz oh nooo

Bence de siyaset
0
sonsuz
(27.04.25)
satış pazarlama

geçenlerde sıvetşört almak için bi dükkana girdim. satıcı; ''abi aynısını david beckham giyiyor'' dedi.

ebenin damı dedim. içimden dedim ama.
0
yurtsuz john
(27.04.25)
kimse avukat dememiş hayret.
0
nuisance2
(27.04.25)
ceza avukati tabii ki :)
satis ve pazarlamayi bile cebinden cikarir onlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.04.25)
Siyaset
Avukat
Doktor, tıp
Satis sektoru
Oto sanayi
0
die fetten jahre sind vorbei
(27.04.25)
Avukat ve emlakçı yarışır.
0
luluki
(27.04.25)
yalan söylemek meslekle alakalı değil, karakterle alakalı bence.
0
motosiklet burclu adam
(27.04.25)
Siyaset emlakçılık avukatlık.
0
mikahakkinen
(27.04.25)
Siyaset hariç diye soruyoruz sanırım. Başka seviye o. O zaman cevap küçük esnaf. Özellikle bir şeyin/işin ustası(!) olanlar
0
nawar
(28.04.25)
emlakçılar
0
ashleybon
(28.04.25)
"istatistik, gösterilmek isteneni gösterme sanatıdır." derler. ona yalan demeyelim :)
istatistikle ilgili bir diğer laf da: " istatistik bikini gibidir. pekçok şeyi gösterir ama asıl görmek istenileni saklar."

1. sıra siyaset ile meşgul olanlar (istisnalar vardır mutlaka)
2. sıra satış ve pazarlama yapanlar (istisnalar vardır mutlaka)
0
yemrem
(28.04.25)
(5)

Ayın 10’unda ekstre kesim tarihini 6’sı yaparsam, borç 1 ay ertelenir mi?

avatar is back
2 kartımın da ekstresi her ayın 10’unda kesiliyor. Ben ayın 9’unda ekstre kesim tarihini 5-6 gibi bişey seçersem o dönemki borçlar 25 gün sonraya aktarılıyor mu? Net bilgisi olan cevaplarsa ona göre hareket edeceğim
2 kartımın da ekstresi her ayın 10’unda kesiliyor. Ben ayın 9’unda ekstre kesim tarihini 5-6 gibi bişey seçersem o dönemki borçlar 25 gün sonraya aktarılıyor mu?

Net bilgisi olan cevaplarsa ona göre hareket edeceğim
0
avatar is back
(26.04.25)
Bankadan bankaya değişebilir ama ben Enpara'da benzer bir şey yaptığımda o ay yine aynı günde kesilmişti, sonraki ay değişmişti.

Yani normalde 10 mayısta kesilecekse, 9 mayısta ekstre tarihini her ayın 6'sı yaparsanız; 10 mayısta yine ekstre kesilir, sonraki ekstre tarihi 6 haziran olur. Öteki türlü kolaylıkla kötüye kullanılabilir zaten.
0
duguit
(26.04.25)
Bankadan bankaya değişiyor o.
Kendi bankanızın şartlarına bakın. Örnek; garanti bu ay değil sonraki ayı değiştiriyor yani sizin yöntem olmuyor.
0
logisticsmanager
(26.04.25)
Eğer devam eden taksitleriniz varsa iş bankası değiştirmiyor. Ben ayın 10 undam 29 una aldım aynı ay içerisinde 2 ekstre ödedim.
0
durbidakka
(27.04.25)
geriye alınan tarihte ay değişimi oluyor mu emin değilim.

ileri bir tarih seçerseniz garanti'de ekstre atlatmak mümkün.
0
thugster
(27.04.25)
garanti'de ekstre kesimine 2 gün kala değişirseniz 25 gün öteliyor borcu. (yılda 1 kere yapma hakkı var).

değişmeden önce yeni kesim tarihini ve ödeme tarihini gösteriyor ekranda.
0
brkylmz
(27.04.25)
(13)

Katedral pisliği

michael_knight
Avrupa’daki katedrallerin neredeyse hepsinin dışında oymalı kakmalı süsler desenler var ve bunların girintileri simsiyah kirli. Bu kirli görüntü daha eski göründüğü için beğenilen bir durum mu yoksa temizletmeye paraları mı yok?
Avrupa’daki katedrallerin neredeyse hepsinin dışında oymalı kakmalı süsler desenler var ve bunların girintileri simsiyah kirli.

Bu kirli görüntü daha eski göründüğü için beğenilen bir durum mu yoksa temizletmeye paraları mı yok?
0
michael_knight
(26.04.25)
pics or it didn't happen bro
0
sonsuz
(26.04.25)
Bilmem kaç yüz yıl önce yapıldığı için gidip kloraklayamiyorsun. Kol gibi ücreti var ve çok zaman oluyor ve bazilarinda kullanilan taslar sebebiyle zaten yapamıyorsun. Sonuçta çimento ve kiremit değiller.
Bazılarında arada sırada yapiliyor diye biliyorum.
Bu kadar yıllık katedral geçmişimde hiç kafama takilmadi ama istersen orada bir 1000€ atıp bunu yikamaya kullanın diyebilirsin gönlünden geçiyorsa.
0
logisticsmanager
(26.04.25)
tarihselliği yansıttığı için ellemiyorlardır genelde
(bkz: patina)

yalnız başlık yanlış anlaşılmaya müsait ve sansasyonel olmuş. şöyle olabilirdi:
"Katedral dış cephesindeki taş oymalar üzerindeki siyahlık ve bunların temizlenmemesi"
0
ermanen
(26.04.25)
güzel bir kontrast oluşturduğu için göze hoş geliyor. tamer bey gibi beyazlatsalar yavan görünür bence.

köln katedralini, edinburg yapılarını pammık gibi düşünemiyorum.
0
yurtsuz john
(26.04.25)
tarihi eserler olduğundan powerwash'a çok uygun değiller riskli olduğundan. yoksa içinden bile geçersin. bence de leş gibi duruyor bu arada.

örneğin, normalde roma heykelleri de beyaz değildir ama insanların aklında beyaz mermer görüntüsü normal olduğundan, boyanmış hallerini görünce kanıksarlar ya. bence bu leş katedrallerin de yapıldığı dönemde o majestik görüntüleri zamanla gördüğümüz gibi kapkara hale gelmiş ama tıpkı heykellerdeki gibi aksi yönde kanıksanmış. temizlesen, bok gibi olmuş derler. halbuki intended versiyonu o katedralin normalde. öyle görmen gerekiyor.
0
sanal hayvan
(26.04.25)
sonsuz +1

Ulan bunca yil onlarca katedral gordum, hic de dikkatimi cekmedi, gozumde dahi canlanmadi bile iyi mi?
0
freedonia
(26.04.25)
@sonsuz ve @freedonia, siz foto isteyenlerin hayatında daha önce katedral fotoğrafı gördüğüne bile inanamıyorum. Bakınca ilk gördüğüm şey o kirler:
Örnek fotoda sol tarafı temizlemişler:
buffaloah.com

@logisticsmanager, kilisenin de parası yoksa biz ölelim. Google'a göre 100 milyar dolar civarları veya çok daha fazlası serveti varmış, benim bin euro kaybolur gider.

@ermanen böyle biraz kışkırtıcı sorayım ki ilgi çekip daha fazla cevap alayım istedim. Reha Muhtar izleyerek büyümüş nesilim.

@yurtsuz john tamer bey kimmiş diye baktım, öğrendim. Popi olduğunda görmüştüm ama ismi aklımda kalmamıştı. Hafızanda daha faydalı bilgilere yer açmanı öneririm.

@sanal hayvan, benimle aynı fikirde olduğun için bence en kral insan sensin şu anda.
0
🌸michael_knight
(26.04.25)
Ben bir kere denk geldim, buhar gibi birşey püskürterek temizliyorlardi
0
mirty
(26.04.25)
bence ilginc bir soru. Köln Katedrali temizlenmeye başlanmış mesela:
www.kaercher.com

düşük basınçlı mikropartikül püskürtme yöntemi kullanılarak temizlik yapılıyormuş. taşlar hassas çünkü. basınçlı su daha çok zarar verir sanırım. havadaki kükürt ve asit yağmurları da kararmasına neden oluyor.

Reddit'te de biri kısaca soyle demis:

Köln Katedrali'nde farklı taş türleri ve renkleri kullanıldığı için, temizlenirse bugünkü siyah tonun yarattığı bütünlük kaybolur, yamalı bir görüntü oluşur. Ayrıca temizlik çok maliyetli ve zahmetli olduğu için, katedral atölyesi temizlik yapmamaya karar verdi.

tabii 7 yıl once denmis bu. temizlemeye karar vermisler simdi.
www.reddit.com
www.reddit.com
0
ermanen
(26.04.25)
Bahsettiğiniz olayı direkt anladım ancak zannettiğiniz aksine o durum yüzyılların kiri pisliği değil, tamamen kullanılan materyalin yarattığı bir durum.

O katedrallerin çok büyük bir kısmı kireçtaşı kullanılarak inşa edilmiştir. Kireçtaşı (ve bazen kumtaşı) yüzeyleri havadaki kükürtdioksit ile birleşip jips (kalsiyum sülfat) denen bir katman oluşturur ve bu katman hem koyu renkte olur hem de zamanla taşın üstüne yapışır.

Neden kireçtaşı kullanıyorlardı diyorsanız da birçok sebebi var. Mesela yerel bir malzeme kireçtaşı birçok ülkede. Üstelik, ilk çıkarıldığında yumuşak olması sebebiyle işlemesi kolay bir taş. Bu yumuşaklığı zamanla kaybettiği için zamanla sertleşerek yüksek yük taşıma kapasitesine sahip bir taş. Katedralin tamamında kullanılmayacaksa bile tonozlar, kemerler örülürken kireçtaşı tercih edildiği olmuştur.
Mesela Amiens Katedrali (Fransa) yapısal taşıyıcılarda yerel kireçtaşı ile fakat dış cephedeki heykellerin ve süslemelerin bir kısmında daha ince işlenebilen, bazen başka taş ocaklarından getirilen özel yumuşak taşlarla inşa edilmiştir. Salisbury Katedrali, Westminster Abbey, Rouen Katedrali, Duomo di Milano başka örnekler bu olaya.

Aynı zamanda din, her zaman bu kadar kenara itilmeye müsamaha gösteren bir şey değildi. Çok uzun yüzyıllar boyunca insanlar üzerinde korku aracıydı. Kireçtaşının zamanla kararması insanlar üzerinde bir dini binanın yaratması gerektiğine inanılan gloomy havayı iyi yaratıyordu.

Ek olarak, bu yüzeyler zannettiğiniz aksine sık sık bakıma girer ve temizlenir ancak materyalin tekrar jips ile kaplanması sadece birkaç sene sürer. Bu bakım işlemi genelde 4 aşamada tamamlanır ve her defasında tek cephe üzerinde çalışılır ki katedralin tamamını kapatmak zorunda kalmasınlar. Kireç ve kumtaşı o kadar hızlı kararır ki genelde 4. cephe de bittiği vakit ilk cephe neredeyse yarı yarıya tekrar eski görünümünü yakalamış olur.

Bunu ben de merak etmiştim vaktinde, bana da kirli gözüküyordu ancak sonra mesleğe girince fark ettim ki, fonksiyonellik ve maddiyat estetiğin önüne geçebiliyor ve üstelik bu materyalin sürekli beyaz tutulması resmen imkansız bir şey.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.04.25)
@michael; çoğu kilisenin bakımının sorumlusu devletler, yerel kurumlar. Vatikan değil. O yüzden papa elini cebine atsın diye bir şey yok.

O yüzden 1000€yu devlete yatırırsan yardımı olabilir. Ben misal kiliselere klorak dökülmesi için vergi alınmasını istemem. Görsel olarak bana etkisi yok ve dedigim gibi hayatımda ilk defa umursandigini gördüm demekki çok ufak bir kitlenin gözüne batiyor. Çok önemli bir şey olsa emin ol zaten bir politik partinin konusu olurdu.

Yani soru enteresan olsa da dediğim gibi 8 yıllık yurtdışı hayatımda bunu önemseyen bir insana denk gelmedim demekki bunu pis bulan, önemseyen sayısı sınırlı. Ve olmama sebepleri de zaten açıklanmış.
0
logisticsmanager
(26.04.25)
Her yeri yıkayan dandik bir fenomenimiz vardı, onu göndersinler foşur foşur yıkar.
0
10551037
(26.04.25)
kara taşlı kilise kasvet hissi veriyorsa beyaz taşlı da görkem hissi vererek yaratması gereken havayı yaratır. bkz. bütün vatikan, la sagrada familia...

zaten insan kasvetten çok görkem ile harekete geçer. kasvet bir yerden sonra insanı tüketir.

kilise 500 senelik, 300 sene önce kafaya koyup taşları kazısa 10 seneye tekrar kararacağını elbette biliyorlar, boş yere uğraşmamışlar. buradan ideolojik üfürmeye lüzum yok.

önce fikrini söyleyip sonra hikayesini yazmış. bi taraftan uydurma kötü bi retorik olmuş. nasılsa sallayana bi şey yapmıyorlar ahahahah. freud daha güzel sallıyor.
0
lambırcek
(27.04.25)
(17)

Karma var mi sizce?

Kahvedesu
Kotu insanlar nasil bundan korkmuyor? Az once cocugun basina hic akla gelmeyecek bir kaza geliyordu. Merdivene gomulu lamba parcasi firladi gozune geliyordu. Benim basima gelse kesin bir sey yaptirdim daoldu derdim.
Kotu insanlar nasil bundan korkmuyor? Az once cocugun basina hic akla gelmeyecek bir kaza geliyordu. Merdivene gomulu lamba parcasi firladi gozune geliyordu. Benim basima gelse kesin bir sey yaptirdim daoldu derdim.
0
Kahvedesu
(25.04.25)
Alakasız. Yok
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(25.04.25)
Tarkana sorarsan var.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
bence net var ya da bana var.

kötülük yapmayi düsünsem bile basima hemen kötü bir sey gelir. kendimi durduruyorum o yüzden. bidi yükseltmeden dur artik diyor biri sanki.
0
sonsuz
(25.04.25)
Yok, kötüye de bir şey olmuyor. Bence karmaya, ilahi adalete inananlar tedirgin oldukları için başlarına kötü bir şey geldiğinde kendi davranışlarına yoruyorlar.
0
asteriks
(25.04.25)
Yok.
0
logisticsmanager
(25.04.25)
Var tabiki
Men dakka dukka
0
etna
(25.04.25)
Var.
0
deartheodosia
(25.04.25)
Chatgpt ile dün onu konuştuk. Uzakdoğu ve Asya dinlerinde cennet ve cehennem yok. İnsanları motive etmek için reenkarnasyonda daha iyi şartlar ya da karma vaadedilmiş.
İnsanlar, aykırı olmak maksadıyla semavi dinlerden uzaklaştıkça böyle abuk din ya da öğretilerin kucağına düşüyorlar.
Karma konusu Hinduizm, Budizm ve Sihizme konu olan bir öğretidir. Hurafedir.
0
Mirket
(25.04.25)
Karma diye bir şey olsaydı başta Reis olmak üzere 20 senedir içimizden geçen insanlara iyi kötü bir şey olurdu, elimizde böyle somut bir delil var, bir şey olmadığına göre demek ki yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.04.25)
karmaya inanan = doğal taşlara inanan = ağaca çaput bağlayan = yeni doğan kız bebekleri gömen
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(25.04.25)
batilim cok yoktur ama karmaya inaniyorum.
etkisi bence direk kisinin ustune degil, sevdiklerine. o kanaldan yuruyor.
0
cooperr
(25.04.25)
benim için tersten var.
başıma güzel bir şey gelirse mutlaka acısı çıkar.
0
late viper
(25.04.25)
Fakirler var der.
Kafası az çalışan var der.
Bence yok.
0
Shepard
(25.04.25)
Karma böyle bir şey mi bilemiyorum. Bilinçlice yaptığın bir kötülük, haksızlık, bozgunculuk, ara bozuculuk, yalan, iftira vs vs... bunlar insana yine yaptığı şekliyle geri döner, kişi yaşattığını yaşamadan ölmez diye biliyorum.

Yoksa "vaktiyle ben şuna şunu ettiydim, onun için şimdi kızgın yağ suratıma yapıştı" tarzında olmaması lazım.

2 sene önce 95 yaşında vefat eden anneannem ve onun da ataları evet bu tarz çıkarımlar yapıp "eyvah ne halt yedim de başıma bu geldi" diyerek düşünüp tövbe istiğfar ederlerdi ama bu tamamen kişinin kendi hassasiyeti, iç disiplini, aşırıya kaçabilir, felakete sebep olabilir vs ama bu karmanın olayı değil bence.
0
muhayyer divan
(26.04.25)
Karma bu mu bilmiyorum da kınadığını yaşıyor insan onu gördüm.
Geçenlerde bir şeylerini kaybetmesiyle çok fazla anılan birisi için dedim ki "çocuk gibi daha şuna sahip çıkamıyor" aynı eşyayı birkaç gün sonra ben kaybettim =)
0
Kediyi üzdün
(26.04.25)
Kediyi üzdün+1

E-pasaporttan kendim 2 saniyede gectigimden bazen pasaportu okutamayanlari gorup icimden soyleniyordum bir pasaportu okutamiyorlar, mal bunlar falan diye gecen Stansted'de ben de okutamadim 3-4 dakika falan ugrastim, arkamda kuyruk birikti, kiosk falan degistirdim oyle gectim, sorun makinede de olabiliyormus
0
neck_and_neck
(26.04.25)
Kediyi üzdün kesinlikle haklı. Büyük konuşan kimi gördüysem söylediği şeyi yaşadı. Ben de yaşadım o yüzden konuşurken ııılamaktan kına geldi. Tövbe edip daha da böyük böyük laflar etmiyorum.
Ama karma için daha çok yeni bir şey yaşadık onu söyleyeyim. Depreme dayanıksız bir bina için sorun çıkartan tek kişi deprem anında bahçeden meyve topluyormuş. Koca binada tek bir kişinin yüzünden onlarca insanın canı tehlikede. Tatil olduğu için de çoluk çocuk herkes evdeyken dur aşağıya inip meyveleri toplayayım demiş ve o anda da deprem olmuş. Bu da bir örnek olarak olsun burada.
Karma var mıdır yok mudur cevap veremiyorum. Kötülere bir şey olmuyor ama net bilgi yayalım.
0
mrvln
(27.04.25)
(3)

Dışarda ne zaman acılı turşulu yesem midem bozuluyor?

avatar is back
Acı cin biber olsun, jalapeño olsun hepsi rezillik oluyor ya. Normal mi? Nedeni nedir bunun? Kendi turşularımda olmuyor böle bişey
Acı cin biber olsun, jalapeño olsun hepsi rezillik oluyor ya. Normal mi? Nedeni nedir bunun? Kendi turşularımda olmuyor böle bişey
0
avatar is back
(25.04.25)
Yani evde acı biber turşusu yerken sorun yok dışarıda mi var?
Çünkü ben de acı biber turşusu yediğimde benzer oluyor.
0
logisticsmanager
(25.04.25)
neden: psikolojik
çözüm: dışarıda turşu yememek.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.04.25)
Direkt tedarik aşaması da pis + dükkanda da hem kötü koşullarda saklanıyor hem herkes o cımbız gibi şeyi kullanmıyor elini sokup alan var.

Çalışanlar da aşırı hijyenik koşullarda yeniliyor veya birbirine aktarım yapıyor tabi onu @titanic de söylemiş.
0
chicha_v2
(25.04.25)
(3)

Fazla Yulaf tüketmek sorun mu?

mikahakkinen
Sabahları yoğurt yulaf yiyorum. Açıkınca da günde 2 3 yulaf bar yiyorum. Biraz gaz yapıyor gibi hissettim? Var mı çok tüketip etkilerini bilen?
Sabahları yoğurt yulaf yiyorum. Açıkınca da günde 2 3 yulaf bar yiyorum. Biraz gaz yapıyor gibi hissettim? Var mı çok tüketip etkilerini bilen?
0
mikahakkinen
(23.04.25)
Fazla lif alıyor olabilirsiniz belki. Bunun gastro etkileri oluyor (misal çok sebze çok meyve vs yemenin).

Günde iki üç tane yulaf bar fazla olabilir evet.
0
logisticsmanager
(23.04.25)
Uygun miktarda lif sindirimi düzenlerken fazla alınan lif kabızlık şişkinlik gaz gibi gibi sıkıntılara neden olabilir zira daha fazla lif daha fazla su çekeceği için bağırsaklarda sindirim düzenini bozacaktır, aldığın yulaftan ne kadar lif geldiğine bak 25-30 gramı geçiyorsa problem yaşayabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.04.25)
Gaz yapıyordur evet ama gaz yapması sağlıksız olduğunu göstermez. Çavdar ekmeği de meşhurdur bu konuda (bkz: osuruklu göre çavdar ekmeği bahane)

Arpa ekmeği de meşhurmuş :)

Yeter ki doğal yulaf ye, mümkün olduğu kadar işlem görmemiş olsun.

Bir de her şeyin azı karar çoğu zarar.
0
muhayyer divan
(23.04.25)
(20)

Eşinizle ya da sevgilinizle şaka sınırınız Hk.

bunikkullanimdabaskabitanesectim
Aşağıda bazı örnekler vereceğim. Tabiki her ilişkinin dinamikleri vs farklı. Kimi ilişkide çiftlerin güleceği bir diyalog, başka bir ilişkide hadsizlik olabilir. O sebeple genel yorumlarınızı almak istiyorum. Kendinizi o sözün size söylendiğini düşünün, güler miydiniz, gülmezseniz ne tepki verirdini
Aşağıda bazı örnekler vereceğim. Tabiki her ilişkinin dinamikleri vs farklı. Kimi ilişkide çiftlerin güleceği bir diyalog, başka bir ilişkide hadsizlik olabilir. O sebeple genel yorumlarınızı almak istiyorum. Kendinizi o sözün size söylendiğini düşünün, güler miydiniz, gülmezseniz ne tepki verirdiniz gibi.

Teşekkürler.

Örnek 1) kadın ve erkek çift sohbet ederken konu yetişkin içerikli filmlere geliyor. Laf lafı açıyor, kadın erkeğe "izleyebilirsin aşkım belki birşeyler öğrenirsin" diyor gülerek.

Örnek 2) söz konusu çift ilk cinsel birlikteliklerini yaşıyorlar. Gece sarılıp uyuyorlar. Ertesi konu hakkında konuşurken kadın erkeğe "ne ara içime girdin" diyerek birşey hissetmediği imasını yapıyor. Bunu gülerek söylüyor, hemen arkasından şaka tabiki diye ekliyor.

Örnek 3) çiftimiz sohbet ediyor, kadın erkeğe "dün gece yatakta bana arkamdan sarılıp yaslanman ve..... dokunman çok hoşuma gitti" diyor. Erkek kadına "baya aradım sonunda bulabildim" diyor. Kadının Küçük göğüslü olduğunu ima ediyor. Gülüyor ve hemen arkasından şaka tabiki diyor.

Örnek 4) çiftimiz birbirine eski ilişkilerinden bahsediyor. Laf lafı açıyor, kadın erkeğe onun memnun edip edemediğini soruyor. erkek kadına "senden önce beraber olduğum kadın beni daha çabuk rahatlatıyordu" diyor gülerek. Akabinde şaka olduğunu söylüyor.

Bunları komik bulur musunuz? Yoksa "şakasına bile olsa partnerime zorbalık yapmam, onu küçümsemem" mi dersiniz. Ya da "biz bu konularda birbirimize şakalar yaparız, çünkü ikimizde birbirimizin gerçek düşüncelerini biliyoruz" mu dersiniz.

Dilerseniz bizzat yaşadığınız benzer konulardan örnekler verebilir ve tepkilerinizi yazabilirsiniz.
0
bunikkullanimdabaskabitanesectim
(22.04.25)
Sonunda saka tabii ki diyorsaniz, o saka komik degildir.
0
deckard
(22.04.25)
Bence komik değil bunlar, karşındaki insanın modunu düşürebilecek şey şaka olmaz

Söylenen şeye iki kişi de gülüyorsa bu şaka olur
0
grimavi
(22.04.25)
Abo, olmamış.
0
Shepard
(22.04.25)
Hepsi kırıcı ve saygısızca
0
basond
(22.04.25)
bunların genel bir adı var mı bilmiyorum, iğneleyici şaka olsun,
sadece sevgili değil kime yapsan hoşlanmaz.
0
parka
(22.04.25)
kustum... not funny.
saka degil bence bunlar. birbirini düsürme, igneleme. les bir muhabbet olmus.

mesela ben ehliyet sinavini 3 kere de gectim. bununla ilgili dalga gecip baska birinin "zorbalik" olarak görecegi dozda saka yapabilirsin ama bu bahsedilen konular hassas konular.
önce kendinizinden sonra birbirinizden sogursunuz ayrica.
0
sonsuz
(22.04.25)
Çok vasat, çok avam yahu. Gülmem zira böyle bir tarzı olan insan bununla ilgili ipuçlarını çoktan vermiştir ve ben zaten o kişiyle yatağa gitmemişimdir.
0
Phoebe
(22.04.25)
Komik değil.
0
logisticsmanager
(22.04.25)
Her şaka içinde gerçeklik payı barındırır. Hiçbir şakanın es geçilmemesi gerekir, her şaka çok ciddi bir psikolojik hatta bilinçaltı verisidir.

Ben kadının da erkeğin de özellikle cinsel hayatları ve duygusal ilişkileri konusunda birbirlerine, ciddiye alındığında inciticiliği olan sözler söylemelerini asla doğru bulmuyorum, özellikle de birbirini başkalarına yönlendiren "şaka"(?)lar çok ama çok tehlikeli.

Çocukken ailem hep "ağızdan çıkan sözün ruhu vardır, gün gelir vücut bulur (gerçekleşir)" derlerdi, beni buna göre yetiştirdiler. Yetişkinlikte gördüm ki erkekler özellikle cinsellik alanında, kadınlar özellikle duygusallık alanında çok hassaslar, istediğin kadar samimi ol şakalaşmak çok teklikeli oluyor.

Yukarıdaki örneklerin hepsi kötü, hiç komik değil, şahsen gülmem. Ciddiye alınabilir sözleri şaka diye kullanmam ben.
0
muhayyer divan
(22.04.25)
Şaka böyle birşey değil bunlar laf sokma
0
mirty
(22.04.25)
Tüm çekimi sıfırlayabilir, leş muhabbetler.
0
gabe h coud
(22.04.25)
Yeni Türkçe öğrenen biri "ben anlamadım, bu şaka niye komik" diye sorduğunda niye komik olduğunu açıklayamıyorsanız o şaka komik değildir. Verdiğiniz örneklerin hiçbiri komik ya da eğlenceli değil, basbayağı çirkin laflar.
0
kobuzchu kiz
(22.04.25)
4 hariç gayet okay muhabbetler, bu muhabbeti yapamayacağım kadınla sevgili olmam ben mesela. Benim üslubum böyle biraz, aynı üslupta biriyle çok eğleniyorum.

4te bir mizah yok, olsa dahi ex karşılaştırması. ex'le ilgili ortak bir bilgi ya da geçmişe yönelik bir muhabbet yoksa gereksiz. Ama mesela b ex'imle gittiğim bir şehri bilen kız arkadaşım oraya gidince bana orada ex'imle ilgili laf sokmuştur, gülmüşüzdür; olabilir. Ex'in memeleri mevcuttakinden büyüktür, buna dair laf geçer, "ben artık gay'im memeli kadın sevmiyorum" derim, gülünür.

Bağlam ve hassasiyetlerle ilgilidir, kaldırabilen insan kafadır hoştur.
0
Bruce
(22.04.25)
komiğin k si yok hiçbirinde.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.04.25)
cicim ayı geçtikten sonra birbirinden nefret edecek çift örneği. başka kimseyi bulamadıkları için birbirlerini bulmuşlar, bu şaka(!)ları kim yapıyorsa partnerini aşağılıyor, beğenmiyor.
0
deartheodosia
(23.04.25)
1 komik. Genel olarak hepsi seks muhabbeti. Seksin kendisi ve yöntemleri kadar bireysel bir şey. Seks yaparken girdiğin şekillerde arkadan yandan nasıl görünüyorum acaba demek gibi bir şey bu. Alan razı veren razı, başka kimseyi ilgilendirmez.

Madem tartışmaya açtın, vıcık vıcık leş gibi muhabbet. Çünkü o bizim seksimiz değil.
0
beyfendi
(23.04.25)
Komik değil.
0
Amaranta ursula
(23.04.25)
bu komiklik değil de sululukla karşındakini aşağılamak gibi bir şey.
0
koela
(23.04.25)
bunlar şaka değil laf sokma.
1 numara kaşarlanmış çiftler arasında olabilir belki diğerleri şaka değil.
0
nuisance2
(23.04.25)
i.pinimg.com

Ortam şu herhalde. 13 yaşında biri ilişkiyi böyle sandığı için yazmış gibi esprileri :p @deckard +1

Yani komik değil, komik olsa gülerdik. Kasıntı olacağın, mayın tarlasında gezer gibi konuşacağın biriyle neden sevgili olasın? Tabii ki her türlü konuda espri yapan biri olduğum için ilişkide de her türlü konuda espri yapıyorum, yapıyorlar.
0
nawar
(23.04.25)
(6)

el bileğinde reptüre ganglion kisti

zemberek
merhabalar,pandemi öncesinde egzersiz yaparken bileğimi zorladım (şınav - barfiks - dips gibi şeyler) baya kötü bir duruma geldi, bir tabak yemeği bile zor kaldırıyordum sağ elimle. o zaman doktora gittim mr tahlil vs. artrit demişti diye hatırlıyorum. fizik tedavi ve bazı kremler kullandım.aradan y
merhabalar,

pandemi öncesinde egzersiz yaparken bileğimi zorladım (şınav - barfiks - dips gibi şeyler) baya kötü bir duruma geldi, bir tabak yemeği bile zor kaldırıyordum sağ elimle. o zaman doktora gittim mr tahlil vs. artrit demişti diye hatırlıyorum. fizik tedavi ve bazı kremler kullandım.

aradan yıllar geçti artık elim daha kuvvetli ben de bu egzersizlere devam etmek istiyorum. tekrar doktora gittim, mr sonucunda reptüre ganglion testi çıktı ortaya. biraz soğuk press yap, atel kullan vs dedi ama fark ettirmedi. tekrar doktora da gidemedim. şimdi tekrar şınav çeksem 1 - 2 hafta bileğimde zorlama hissediyorum ve vazgeçiyorum.

internette araştırdığımda gördüğüm kistler de balon gibi ben de bu şekilde bir şey de yok. ne yapmak lazım, tekrar spora başlayabilir miyim.
0
zemberek
(21.04.25)
Ganglion Kisti normalde içi sıvı dolu baloncuk gibi bi şey, olduğu haliyle tehlikeli bir şey değil yani kansere vs çevirmez ama zorlayıp patlatırsan enfeksiyona bağlı sıkıtılara neden olabilir, spor yapıp yapmamana doktorun karar verir ama eğer yapmaya başlarsan Wrist Wrap kullanmayı ihmal etme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.04.25)
uzun süre bileğin aynı pozisyonda kalmasından oluyor sanırım,
kendiliğinden geçiyor,

mouse pad kullanmaya başladıktan sonra bir daha olmadı,
el bileği ağrılarıda gitti.

www.hepsiburada.com
0
designer
(21.04.25)
Benim hanımda var. En son cerrahi müdahale dediler.
Ama sende sislik yoksa bu nasıl olur bilemedim :/ bileği baya zorluyor ya sporda baya zor olur.
0
logisticsmanager
(21.04.25)
2 sene kadar dövüş kursuna gittim, bende de oluştu, doktor kendi haline bırak dedi, verdiği kremi hatırlamıyorum. yaklaşık 1-1.5 ay sonra kendisi yavaş yavaş indi. Herhangi bir zorlanma hissetmiyorum ama hep ters bir hareket yaparsam gene şişecek gibi bir his her zaman var.
0
kimlanbu
(21.04.25)
kistlerin içi genelde sıvı doludur. reptür dediğine göre kistin zarı yırtılmış ve içindeki sıvı boşalmış. bu kistler zarıyla birlikte alınmadan tamamen düzelme sağlanmaz. zamanla tekrar o zar içinde sıvı dolmaya başlar ve şişer.
0
my fault
(21.04.25)
cevaplarınız için teşekkür ederim sizlere. tekrar bir doktora görünmeye karar verdim ben de, şimdilik ara vereyim biraz. sağ olun.
0
🌸zemberek
(22.04.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.