Giriş
(6)

vedat milor vs masterchef'teki sefler

bohr atom modeli
sizce dunya mutfagini hangisi/hangileri daha iyi biliyor? turkiye'deykrn annemlerle bayagi izledik ama masterchef'tekiler biraz kasinti gibi geldi. bir de danilo bayagi kolpa gibi mesela. vedat milor'u cok severim videolarini da bayagi izliyorum ama boyle bir kiyasi merak ettim.siz ne dusunuyorsunuz
sizce dunya mutfagini hangisi/hangileri daha iyi biliyor? turkiye'deykrn annemlerle bayagi izledik ama masterchef'tekiler biraz kasinti gibi geldi. bir de danilo bayagi kolpa gibi mesela.
vedat milor'u cok severim videolarini da bayagi izliyorum ama boyle bir kiyasi merak ettim.

siz ne dusunuyorsunuz?
0
bohr atom modeli
(03.08.25)
Milor bilgi olarak üçünü de alır
0
grimavi
(03.08.25)
Konuyla alakalı sıfır bilgiyle yalnızca hissettirdikleri üzerinden yorum yapicam çünkü hem cahil hem cesurum. Içlerinde en çok şeyi Somer biliyor gibi geliyor, müdür yardımcısı kılıklı olan sıfırdan kendini var edecek kadar çalışkan, disiplinli, rigit, Danilo hiçbir şey bilmiyor değil, gayet de biliyor ama sempatik, insancıl olduğu icin hakir görülüyor, Vedat Milor da old money, Kirk kuşak İstanbullu olmanın gorgusunun bilgisinin ekmeğini yiyor.
0
sekizdokuzon
(03.08.25)
Chef olmak ile yemek eleştirmeni olmak farklı şeyler. Vedat milor misal neyin kaç derecede pişecegini falan bilmez. Ama bunun aynısını yapan birçok kişi var; sarap gurmesi, kokteyl gurmesi vs. Misal fransa'da da francois simon var. Aynı havayi alıyorsunuz.
Şöyle düşün; bir şeyin üretimini bilmeden sadece sonuçla ilgilenebilirsin. Yani saraptan anlamak için illa yapmayı bilmeye gerek yok.
Misal vedat milor sana Fransa'da İspanya'da ne yenilecegi, hangi sarapla gidecegi, hangi restoranda yeneceği, hangi sezonda yeneceği falan gösterir. Diğerleri yapamaz. Ama vedat milor'da sana tarif yazamaz ya da gel sana göstereyim diyemez. Hangisi daha bilgili tartışılır çünkü iki farklı processe hitap ediyorlar.
Danilo acayip kolpa. Türkiye'de yabanci şef diye öyle yoksa bir taninirligi vs yok dünyada. Magazin sefi.
Somer'in kitabini hanıma aldık zamanında türk mutfağı için. Çok iyi diyemem. Ama en azindan musa dagdeviren'in kitabindan iyi. Neyse bence danilo'dan falan daha şef.
0
logisticsmanager
(03.08.25)
Sanatçı olamayan (yazar, yönetmek, ressam) sanat eleştirmeni olur derler. Bu yemek konusunda da geçerli bence ancak öte yandan bildiğim kadarıyla Vedat MILOR kendini "Ben gurme değil gurmanım" diye tanımlamıştı. Ben bunu "Bu işin sonu yok, ne kadar bilsem benden daha çok bilenler olacaktır" diye yorumluyorum. Adam bundan 50 sene önce, daha 20 yaşındayken ailesinin seyahat hediyesini Avrupa'da gastro tura çıkarak değerlendirmiş. Bu mentalide olan birisinin bilgisinin yüksek olacağını rahatlıkla varsayabiliriz ki zaten yıllardır yaptıkları, projeleri, çalışmaları ortada, uzağa bakmaya gerek yok. Ben onun bilgisini diğer şefler ile değerlendirecek konumda hiç değilim, nacizane görüşümü söylüyorum.

Bir de işin mutfak tarafı var, orası apayrı bir dünya. Bunun da elbette bir yeme&içme yazarına kıyasla çok büyük farkı olacaktır. Yemeği tatmak, değerlendirmek ile bizzat hazırlamak arasında dağlar kadar fark var; aynı kategoride bile değiller. Sizin sorunuz dünya mutfağı üzerineydi, bu noktada Vedat MILOR belki gene imkanları, yaş farkı sebebiyle öne çıkabilir ama gene de net bir yanıt vermek zor.

Danilo konusunda ise katılıyorum, klasik yabancı sempatikliği kadrosundan bir yer bulmuş birisi. Bizim millet eşşeğin bile yabancısını över, Danilo da bunun örneği işte.
0
burka
(03.08.25)
milor şef değil gurme de değil. masterchefteki ustalar bu işin teknik alanında. vedat milor daha bizden yana.
0
mikahakkinen
(03.08.25)
farkli kulvardalar ya. biri yaratim tarafi, digeri gurman-bilgi tarafi. cok yemek yiyen mi bilir cok yemek pisiren mi?

danilo tam bir uc kagitci da, somer ve ozellikle mehmet sef denen adam tam asci. yapan tarafta olduklarindan turk mutfagini milor'dan daha iyi bildiklerini dusunuyorum. ama dunya mutfaginda milor'la yarisamazlar.
0
antikadimag
(03.08.25)
(15)

satanistler nasıl iş buluyor

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
o kadar gotiklik yapıp, pankçı olup, sürme sürüp, dövme yaptırıp diline jilet çektirdikten sonra nerede geçimini sağlıyorlar?
o kadar gotiklik yapıp, pankçı olup, sürme sürüp, dövme yaptırıp diline jilet çektirdikten sonra nerede geçimini sağlıyorlar?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(30.07.25)
Onların kendi sendikaları var, sendika is buluyor onlara
0
sekizdokuzon
(30.07.25)
Onların ayrı kadroları var 657 sayılı devlet memuru kanunu yerine 66-6 sayılı devlet memurları kanununa göre alımları yapılıyor
0
grimavi
(30.07.25)
Çorbacıda calisabiliyorlar bildiğim kadarıyla. Her şeyin çorbasını yapıyorlar.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.25)
Devlette yapilasmalari sebebiyle torpille ise giriyorlar.
"Selam ve antichrist ile" diye bitiriyorlar topril emaillarini.
0
logisticsmanager
(30.07.25)
Şeytan düzenli ödeme yapıyor.
0
parka
(30.07.25)
linkedin, kariyer.net, eleman online gibi platformlarda satanik işverenler diye bir filtre var. oradan uygun ilanları filtreliyorlar.

"satanist elemanlar aranıyor, yemek (3 kap yemek), yol, ssk mevcuttur, anadolu yakasında oturanlar tercih edilecektir" tarzı ilanlar var.
0
exlibris
(30.07.25)
satan tarikatının iş yerlerinde mürid olarak çalışıyorlar.
0
mikahakkinen
(31.07.25)
Esprileri gerçek sandım. Devlet de böyle kadro mu var diyorum.
0
Kahvedesu
(31.07.25)
kripto satanistler iş buluyor. dilini çıkartmıyor iş görüşmesinde.
0
gabe h coud
(31.07.25)
sadece satanistlerin çalıstıgı klinik ve pastahanelerde çalısıyolar. birbirlerini kolladıkları için sadece satanistlere iş veriyorlar.
0
koela
(31.07.25)
sahsim adina konusayim. emekli maasiyla geciniyorum. 3 yil once babannemi ayin'de kurban ettim. o gunden beri carsafi giyip emekli maasini cekiyorum. ama enflasyon belimizi bukuyor. devlet sesimizi duysun
0
buenosdias
(31.07.25)
italyada ve norveçte kilise restorasyonlarına gizli taşeron üzerinden alıyorlar.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(31.07.25)
@sekizdokuzon: satan-iş miydi sendikanin ismi?
0
supergirl
(31.07.25)
@super: SAT-SEN
0
sekizdokuzon
(01.08.25)
satan-is sarı sendika
0
sekizdokuzon
(01.08.25)
(13)

yerli yabancı en iyi vokaller kimler sizce?

semaforo de medianoche
şarkılarından ve tarzından bağımsız sadece saf vokal kalitesi açısından ayrı bir seviyede bulduğunuz şarkıcıları soruyorum. bir de sadece ses gücüyle öne çıkanlar (mesela adele, mariah carey) değil de daha kendine has bir ses rengi olanlar, sesi büyülü hissettirenleri kast ediyorum. çok düşünmedim a
şarkılarından ve tarzından bağımsız sadece saf vokal kalitesi açısından ayrı bir seviyede bulduğunuz şarkıcıları soruyorum. bir de sadece ses gücüyle öne çıkanlar (mesela adele, mariah carey) değil de daha kendine has bir ses rengi olanlar, sesi büyülü hissettirenleri kast ediyorum. çok düşünmedim ama benim ilk aklıma gelenler şöyle

yabancı: morissey, shakira, rihanna, liam gallagher, amy winehouse, charles aznavour, edith piaf
yerli: selda bağcan, levent yüksel, erkin koray, cem karaca, mazhar alanson, şebnem ferah
0
semaforo de medianoche
(30.07.25)
yerli: nilufer, funda arar
yabanci: kurt ville, catie le bon
0
buenosdias
(30.07.25)
yerli olarak çok ünlü olmasa da ben feride hilal akın'ı beğeniyorum ses rengi farklı geliyo
0
turuncu tonlarda
(30.07.25)
Sizinkilerden Amy Winehouse, Selda Bağcan, Cem Karaca'ya +1

Garou, Slimane, Freddie Mercury, Tom Waits, Johnny Cash, Elvis Costello, Israel Kamakawiwo'ole, Debbie Harry, Bonnie Tyler, Naya Rivera. En çok Garou <3
0
kobuzchu kiz
(30.07.25)
Zack de la rocha
0
thesomberlain
(30.07.25)
mikael akerfeldt

Türk aklıma gelince editlerim
0
koela
(30.07.25)
yerli: sebnem ferah, tarkan edit: sibel can'a bayiliyorum
yabanci: sade, corey taylor
yabanci, soruya cevap olmasa da: eric clapton, john mayer ruhumu dinlendiriyor. :))
0
arakaali
(30.07.25)
Henning May
0
matilda
(30.07.25)
yerli kadin: sertap erener, yildiz tilbe.
yerli erkek: tarkan, ibrahim tatlises, muslum gurses, cem karaca.

yabanci erkek: freddie mercury, tom waits, leonard cohen.
yabanci kadin: amy winehouse, ariana grande (youtu.be
0
antikadimag
(30.07.25)
dimash kuadaibergen.
bu adamin ustune bir ses bir daha cok zor gelir.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(30.07.25)
Cevaplarda hızlıca Bayhan aramak...
0
logisticsmanager
(30.07.25)
yerli: emin igus, birsen tezer
yabancı: eva cassidy, florence welch, elliott smith, roisin murphy, johnny cash

sesi ve yorumu şarkıya karakter katan vokallerden bazıları. freddie mercury’ler morrissey’ler de tabii ki çok özeldir ama en popüler 10 cevap olmasın dedim.
0
phoarbix
(31.07.25)
Bruce Dickinson, Rob Halford, Robert Plant, müteveffa Ozzy Osbourne, yine müteveffa Dolores O'Riordan, Mick Jagger

Jim Morrison, Freddie Mercury +1
0
auroraaurora
(31.07.25)
@logisticsmanager: bayhan aklıma geldi aslında da troll sanılır diye eklemedim ama harbiden özel bir vokal...

müslüm gürses de girer unutmuşum, yıldız tilbe de olur. cem adrian yazılmamış hiç ayıp olmuş ona da. göksel de belki girer.

johnny cash, bob dylan, freddie mercury de eklerim.
0
🌸semaforo de medianoche
(31.07.25)
(5)

Evde sunu yapmak için(fitness sorusu)

feastofthedamned
Ne tarz bir seyler almaliyim ve nasil bir "set-up" kurmaliyim ?https://youtube.com/shorts/GVZ6zte8Aeo?si=HppU7zzb_w0lOnnO
Ne tarz bir seyler almaliyim ve nasil bir "set-up" kurmaliyim ?

youtube.com
0
feastofthedamned
(29.07.25)
Mirket
(29.07.25)
Adı trx. Decathlon falan her yerden alabilirsin.
Mirket'in attığı olmaz gibi çünkü gördüğüm esnek. Illa bunu yapacağım diyorsan sağlam olması lazım çünkü bütün vücut ağırlığını neredeyse koyacaksin. Esnememesi lazım.
0
logisticsmanager
(29.07.25)
Trx bana hep keriz silkeleme gibi gelmiştir :)

Nalburdan serçe parmak kalınlığında halatla (tutma yeri kadar Minik pvc boru) sağlam bir barfiks demirine asarsan süper sistem.

Diy trx vs gibi videolar var.

Önemli Uyarı, asla bu tarz işleri ev kapılarına sikistirarak yapma. Bir de kapının sadece dil tarafından tuttuğu yerlere baglayanlar var ki.. şansa yaşıyorlar bu zeka ile.

Bu tarz işler için 1. Öncelik sağlam bir barfiks demiri.
0
makbur
(29.07.25)
Pardon. Yanlış link

www.temu.com
0
Mirket
(29.07.25)
@mirket

Son gonderdiginin 7. resmindeki "safety" yazan resimdeki Karabina plastik.

İnanılmaz.
0
makbur
(29.07.25)
(3)

yeni gümrük yasası hakkında yurtdışı alışveriş merakı

semenderr
yahu ben artık amazon almanyadan ürün alamayacak mıyım? ps4 alacağım oğlana, orada fiyat 170 euro kargo ile birlikte. burada da 200 euro fiyatı. eskiden vergiyle falan 180 euro ederdi. şimdi durum ne?
yahu ben artık amazon almanyadan ürün alamayacak mıyım? ps4 alacağım oğlana, orada fiyat 170 euro kargo ile birlikte. burada da 200 euro fiyatı. eskiden vergiyle falan 180 euro ederdi. şimdi durum ne?
0
semenderr
(28.07.25)
Maalesef alamayacaksınız, bireyler için sınır 30 Euro ancak devlet "Ücretsiz kargo mu, o da neymiş, en az 3 eurodur o" dediği için efektif olarak 27 Euro sınırı var. Bunun üzerindeki her şey özel gümrük prosedürlerine tabi olduğu için astarı yüzünden pahalıya çıkıyor çünkü bir aracıyla çalışmak ve bir sürü prosedürü yerine getirmek zorundasınız.
0
salihdt
(28.07.25)
Şu an onu sokmaya kalksan 300 falan olur heralde. 27 Euro üstü ürünleri kafamizda tahmini olarak iki kati düşünebiliriz olusacak fiyatı (sikayetvar'a bakarsaniz daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz).
0
logisticsmanager
(28.07.25)
artik alamayacak miyim dediginiz 3 senelik falan bir olay. gunaydin.
0
aguen
(28.07.25)
(22)

Duyuruda en çok kimi seviyorsunuz

encokbenisevinnolur
Ben kedileri en çok sevenler başta olmak üzere herkesi seviyorum.Sizde durumlar nasıl?
Ben kedileri en çok sevenler başta olmak üzere herkesi seviyorum.
Sizde durumlar nasıl?
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
Duyuru nick uyumu.

En çok seni seviyoruz.
0
sekizdokuzon
(27.07.25)
Kendimi seviyorum encokbenisevinnolur.
0
muhayyer divan
(27.07.25)
@sonsuz ona bayılıyorum
0
koela
(27.07.25)
Shepard, sikizdokuzon
0
Shepard
(27.07.25)
Nick ile çok israr ettiğin için seni. Israra dayanamayiz.
0
logisticsmanager
(27.07.25)
Kaleci süper adam bence. Net.
0
gobekliraki
(27.07.25)
koela disinda herkese eser miktarda da olsa bir sevgim ve saygim var.

en cok sevdigim ise ifsa atanlar.
0
sonsuz
(27.07.25)
Tabii ki seni şapşal :P
0
respect
(27.07.25)
Hiçbirinin yaralı parmağa işeyesi yok yine de çoğu görece ok. Çok ciddiye almazsan.
0
sekizdokuzon
(27.07.25)
Yine bizi seven çıkmadı be tüh.
0
olaylar olaylar
(27.07.25)
Lan lun diye konuşan bi soytarı var. Onun dışında iyi insanlar.
0
luluki
(27.07.25)
bana sabırla dinleyen herkesi.
0
Kahvedesu
(27.07.25)
eskiden sevdiğim sevmediğim insanlar vardı, şimdi aradan o kadar uzun zaman geçti ki sevdiğimi niye sevdiğimi sevmediğimi niye sevmediğimi hatırlamıyorum. Bi kaç istisna dışında. Onlardan biri parsons’lı mimar, diğeri de nickinde tuborg olan biri.
0
rentts
(27.07.25)
hayvanları sevenler onlar için taş üstine taş koyanları seviyorum bunu da eklemeden geçmek istemedim.
0
rentts
(27.07.25)
Thunder thunder thunder thundercats ve dilemma of subscribtionality. Kişi kendini sevmeli.
0
yadigar
(28.07.25)
bugün seni sevelim ama yarın mutlaka beni sevmelisiniz. yarın çok yalnız hissedeceğim.
0
semenderr
(28.07.25)
arbre, çünkü isterse sevgili olabiliyor.

başka yok.
0
gabe h coud
(28.07.25)
Gönül işi duyurusunda görüyorum, kadınlara karşı rezil bakış açısı olanlar var. Onlar dışında herkesi seviyorum.
0
Kediyi üzdün
(30.07.25)
valla 18 sene oldu ama kimseyi tanımıyorum. kendimi seviyorum.
0
ya ben lan neyse
(30.07.25)
Şu anki aktif kadın duyurucular hariç herkesi.
Mevcut kadın duyurucular kadar mıymıy çakma feminist bir kitle hiç olmamıştı.
0
Cezcez
(30.07.25)
gabe h coud sempatizaniyim.

parasi olana yakin duracaksin aga..
0
cooperr
(31.07.25)
(8)

meslek sahibi yapacak ön lisans bölümleri

okinawalı taş kağıt makas ustası
iyi pazarlar,bir genç için ailesi tercih aşamasında fakat biraz geri kafalılar sanırım işletme, kamu yönetimi vs.. çevresinde dolanıyorlar, genç bilgisayar destekli bir bölüm okumak istiyor fakat puanı lisans'lara yetmiyor, ön lisans da ise basit bilgi teknoloji bölümlerinin yapay zeka'dan sonra art
iyi pazarlar,

bir genç için ailesi tercih aşamasında fakat biraz geri kafalılar sanırım işletme, kamu yönetimi vs.. çevresinde dolanıyorlar, genç bilgisayar destekli bir bölüm okumak istiyor fakat puanı lisans'lara yetmiyor, ön lisans da ise basit bilgi teknoloji bölümlerinin yapay zeka'dan sonra artık piyasada çok da iş yapabileceğini düşünmüyorum.

iyi bir tavsiye vermek istiyorum en azından ülkede bir gencin geleceğine faydamız olsun, fakat ben de çok uzağım bu işlere. şöyle bir baktım yökatlas'a; drone operatörü, uçak teknikeri, kaynakçılık, pastacılık gibi bölümler var, benim zamanımda yoktu bunlar, bilmediğim bir sürü bölüm çıkmış.

mezuniyet sonrası bir altın bilezik sahibi yapacak bölümler önerebilirseniz çok iyi olur, en azından araştırma alanı daralır. bu arada kesinlikle teknoloji olacak diye bir kaide yok, sektörde kendini yetiştirip ilerleme imkanı olan her bölüm tavsiyesine açığız.

teşekkür ediyorum şimdiden destekleriniz için.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(27.07.25)
Kendi işyerini açabilecek işler buna en iyi örnekler. İklimlendirme ve sogutma düşünülebilir gibi.
0
liberal
(27.07.25)
Bunu yazacagim hiç aklima gelmezdi ama tesisatçilik.

Boktan bir kaloriferci bile dünyanin parasini kaldiriyor.
0
feastofthedamned
(27.07.25)
Her türlü teknisyenlik tercih edilebilir. Bir yandan da çalışıp iş deneyimi edinirse güzel yerlere gelir.
0
runaway
(27.07.25)
en iyisi 2 yıllık bilgi belge yönetimi gibi sözel bölüm okuyup memur olsun.
0
nothing in my way
(27.07.25)
Seçerken mesleki ortamla da ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışın. Verilen örneklerden bazılarının is ortamı çekilecek dert değil tanidiklarimdan biliyorum.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
Enconbenisevinnolur +1
Benzer tavsiyeleri ben de veririm ama Türkiye'de ilk çalışacağı min 5 yıl falan tesisat, araba tamiri vs gibi şeylerde baya kötü olacak. bu işlerin ortami öyle yurtdışı gibi sendikali falan değil yani. Biz daha yeni banyo yaptirdik, vallaha haftada 7 gün calistilar.
Bence ilk yıllarını sendikali bir ortamda geçireceği bir iş iyi olabilir. Onun dışında bence de istediği işin ortamıni görmesi iyi olabilir.
0
logisticsmanager
(27.07.25)
Mimari restorasyon.
0
jepa
(27.07.25)
Ben geçen sene devlet destekli bir özel meslek lisesinde öğretmenlik yaptım iki ay, mühendisim. Biz mühendislere asgari +1860 ödüyordu okul. Branş öğretmenlerine düz asgari ve onlara yazın maaş da ödemiyordu. 12. Sınıfta staj yaptığı firmada diplomayı alır almaz 45.000'e başlayan çocuk vardı.

Benim şimdiki aklım olsa deniz ulaştırma işletme okurdum. Dolarla maaş, gemide takılıyosun mis gibi. Bir süre sürünürsün roro tanker sonra cruise a bi geçtin mi kral sensin.

velhasıl gemi işinin iki yıllığı varsa onu seçerim ben. yoksa piyasadaki şirketler de biliyor 2 yılda myoda hiçbir şey öğrenmediğini çocukların. o yüzden myodansa meslek lisesi bence daha doğru hiç değilse 12 ay stajın var

şimdi yüksekokullar çıktı o da güzel bilişim alanında 4 yıllık. fakülte değil. 3 yıl üni 1 yıl staj.

bunlar biz gençken yoktu.

zaten bu devletin de gezegenin de garezi biz y kuşağına
0
Batuhanolabilir
(27.07.25)
(17)

Bu nasıl fiyatlandırma

messina123
File markette 125 gram böğürtlen 100 lira. 1 litre cam şişese %100 böğürtlen suyu (koruyucu vs hiçbir şey yok gözüküyor sadece böğürtlen suyu) 80 lira. Mantık nedir?
File markette 125 gram böğürtlen 100 lira. 1 litre cam şişese %100 böğürtlen suyu (koruyucu vs hiçbir şey yok gözüküyor sadece böğürtlen suyu) 80 lira.

Mantık nedir?
0
messina123
(26.07.25)
Şişedeki su çöpün çöpü. Yüzde yüz her türlü içeceği denemeye çalışıyorum 300-500 vermiyorsan hepsi çöp. İçmesi güzel, ama en kalitesiz, fiziksel olarak manava koyulsa satılmayacak ürünün suyunu yapıp şişeye koyuyorlar.
0
Shepard
(26.07.25)
@shepard tadı bayağı lezzetli ama fiyatı işkillendiriyor gerçekten
0
🌸messina123
(26.07.25)
Ben sonunu içmiyorum. Yani şişe tabanına yakın olan kısmı bırakıyorum. Çok tozlu, posalı mı artık ne dersen ondan var. Tadı berbat, oraya çökmüş bir tabaka olabiliyor. İçiliyor yani geneli tadı da harika.
0
Shepard
(26.07.25)
youtu.be
4.44u ac. Sana bu ürünü satan da yüzde yüz et diyecek. Sonuçta içine et koyuyor da kimse sana hangi proseslerden geçti falan açıklamıyor tabiki. Kalitesini açıklayan yok.
0
logisticsmanager
(26.07.25)
Şişedeki böğürtlen suyunun bir yerlerinde konsantreden üretilmiştir şeklinde bir ibare olduğunu tahmin ediyorum. Şişelemesi Türkiye'de yapılmış dahi olsa konsantre ürün menşei muhtemelen Çin.

Böğürtlen ise Türkiye üretimlidir ve raf ömrü inanılmaz kısa, rafa gelene kadar geçirdiği evre haddinden fazla meşakkatli bir üründür.
0
Mirket
(26.07.25)
@mirket yazmıyor her tarafına baktım.

Ürün bu

www.ancora.com.tr
0
🌸messina123
(26.07.25)
Ben görmeyeli kodeksi değiştirmişler.

Türk Gıda kodeksi meyve suyu tebliği madde 5, konsantreden elde edilebileceğini söylerken, madde 13.d ile konsantreden elde edilen meyve sularında bunun etikette belirtilme zorunluluğu ortadan kaldırılmış. (Ben bunu şimdi öğrendim :P )

Yani ilk sözümün arkasındayım. Yabancı menşeili konsantreden elde edildiğini iddia ederim ama kanıtlayamam.
0
Mirket
(26.07.25)
Bu marka beni de işkillendiriyor, bu kadar ucuz %100 çok garip

içindekiler kısmında Meyve Oranı %100 yazıyor,

%20 bögürtlen
%80 elma karışımı benzeri birşey mi yapıyorlar acaba, şişe üzerinde de %100 bögürtlen değilde %100 meyve yazıyor

Ekleme : Kontrol ettim internet sitesindeki açıklamalarda %100 bögürtlen yazıyor , şişede %100 meyve yazıyor
0
pislick0
(26.07.25)
Meyve suları tezgaha giremeyecek durumdaki (pörsümüş, rengi kötü, ezilmiş vs) meyvelerden yapılıyor. Yani hurda olacak bi şeyden su çıkarıyorsun, mantık bu.
0
Mcfly
(26.07.25)
bu firmanın ürünleri gerçekten çok ucuz, bilgisi olan var mi ? saglam ve guvenilir mi ? 1 lt cam sise urunu bazen 69 tl filan goruyorum, o sisenin maliyeti zaten kac tl, ustune bir de son satis fiyati nasil o kadar uygun oluyor anlamiyorum
0
sweetoffice
(26.07.25)
içeriğine bakmak lazım ama %100 böğürtlen suyu, %100 hepsi böğürtlen anlamına gelmiyor olabilir. Mesela protein tozlarında %100 whey proteini yazar, ve evet içindeki protein full öyledir ama içinde bir sürü başka madde de vardır.

Yani içindeki meyve %100 böğürtlen olabilir ama su şeker vs. eklemiş olabilirler ve yine %100 yazabilirler galiba.

mesela rasgele baktım üstünde %100 portakal yazıyor:
www.migros.com.tr
içindekiler: SU, PORTAKAL SUYU KONSANTRESİ, ANTİOKSİDAN (askorbik asit)
0
nhk ni youkosu
(26.07.25)
@logisticsmanager 4.44'te bir şey yok ki et, yağ ve baharat direkt atıldığı için garip görüntü olmuş. normalde tüm baharatlı kıyma üretimleri bu şekilde oluyor zaten.
0
synthetic a priori
(26.07.25)
@synthetic; proses başında "et ve hayvansal yağ" diyor. Baharat bahsetmiyor.
devaminda başka prosese alınırken "elde edilen kıyma su ve baharatlarla karistirilacagi makineye alınıyor" diyor.
Şimdi dediğin belki doğru ama duydugumuza göre baharat yok orada.
Buna ek olarak zaten bu tarz köftelerde kalite böyle oluyor da yani yüzde yüz dana eti demek misal yüzde yüz dananin en güzel yeri demek olmuyor. Genelde elde kalan parcalarin kullanıldığı bir ürün oluyor. Aslında demek istediğim de o; bir şeyin yüzde yüz olması kalitesini belirtmez.
0
logisticsmanager
(26.07.25)
koruması çok zor. yarısı bozulup gidiyodur. maliyet yüksek doğal olarak.
0
gurur
(26.07.25)
Bir marka var. Her yere yayıldı. İçerikte sadece “yüzde yüz portakal suyu” diyor. Teknik olarak bunu görünce, adamlar portakalı presleyip suyunu koyup şişeliyor diyor insan. İçinde normal içme suyu bile olmamalı. Eğer su koysalar, su ve portakal suyu yazmaları lazım içeriğe. Ama bunlar sadece meyve yazıyor. Böyle bir şeyin de olmasına olanak yok.

Bir litre içecek kilolarca meyveden zor çıkar, rafta da öyle uzun uzadıya duramaz. Bunlar net kolpa sıkıyor ama maalesef bunu ortya koyacak bir makam da yok.
0
dre mithatoğlu
(27.07.25)
Meyve suyu yapılacak meyveler çürük değildir fakat daha ezik şekli bozulmuş olanlardan seçilir bu yüzden fiyatları daha uygundur, tane böğürtlen dut blueberry gibi meyveler ise hem tat hem görünüş olarak a+ kalitede elle seçmece paketlenir fiyat farkı olur
0
grimavi
(27.07.25)
Meyve yemek ve suyunu içmek arasında majör farklar var, araştırınız.
0
thesomberlain
(27.07.25)
(8)

ev almamak mantıklı mı?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
kirada yaşarım diyenler neden böyle düşünüyorlar?
kirada yaşarım diyenler neden böyle düşünüyorlar?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(25.07.25)
Ev büyük bir promise. Borcunu yillarca ödüyorsun ya da yillarca biriktirdigin parayi veriyorsun.

Bunun üstüne bir de is degisikligi falan derken tasinma ihitmalin de var.

Baska yatirim da yapabiliyorsan (borsa mesela) ev almak cazibesini kaybediyor.

Ben tr gibi bir yerde ev sahibi olmak isterim. Kiracisin diye komsularin mobbing yaptigi yerler var… komsu sikayet eder diye rahat oturamiyorsun.
0
sonsuz
(25.07.25)
Ne kadar mobilize biri olduğuna bağlı. Sonsuz'un dediği doğru, bunu abuk subuk şeyler için bile baskı unsuruna dönüştüren manyaklar var, sırf bunlarla muhatap olmamak için ev alınabilir.
0
encokbenisevinnolur
(25.07.25)
Yaşadığın yere bağlı bir de hayatına.
Misal benim yaşadığım yerde vergiler ve noter ücreti sebebiyle en az 5-6 yıl kalmayacaksan ev almak mantıklı değil.
Kısacası mobilsen, is hayatın expatimsiysa o zaman mantığı yok.
Yani benim birkaç iş arkadaşım son 15 yılda 5. Ülkedeler. Bu adamlar sürekli ev alamaz, sürekli evi kirala, evde sorun olursa onunla uğraşacak birini bul falan oldukça yorucu iş.
0
logisticsmanager
(25.07.25)
çoğu insan yaşamak istediği yerden ev alamıyor, ama zorlarsa orada kirada yaşayabiliyor. Bu en büyük sebeplerden biri. İkincisi de eskiden kira böyle büyük problem değildi o yüzden kira okey derlerdi/derdik. Şimdi kira/maaş oranı çok yükseldi gibi görünüyor.
0
nhk ni youkosu
(25.07.25)
İstediği yerde alamiyor çünkü.

Gücü Bahçelievler’de 1+1 almaya yetiyor ama Beşiktaş’ta oturmak istiyor.

Son dönemde bunun farkına varanlar vicdanını da rahatlatmak için oturmayacağı yerden ev alıp kiraya veriyor üstünü tamamlıyor.
0
Mcfly
(25.07.25)
7 yıl kadar 4 ayrı evde kirada oturdum. 4 farklı ev sahibim oldu. 15 yıla yakındır kendi evimde oturuyorum. İki kez de ofis kiraladım. İnsanın oturduğu yerde mutlak söz sahibi olması kadar güzel bir şey yok. Bencemali gücü yetene mantıklı iki seçenek var:
Ya ev alıp istediği gibi döşeyecek, kullanacak. Ya da eşyalı kiralık evlerde hiçbir detaya karışmadan yaşayacak. Yani kök salan vs. bağlanmayı sevmeyen. Öteki türlü, maddi gücü yetip de ev almamayı akla mantığa sığdıramıyorum. Tabii sermayeyi eve gömmek istemeyenler de var. Mesela bir kiracımız var, adam benim en az 4-5 katım kazanıyordur. Ama kazancını kendisine sermaye yapıyor. Kirasını da düzenli olarak ödüyor. Eğer işine karışmayan, uyumlu bir ev sahibi varsa ve kira da kendisini yormayan miktardaysa kendi eviymiş gibi kirada yaşıyor. Ben anlayamıyorum mesela bu tarz insanları. Evinde gönlünce oturmayacaksa ne yapacak o kadar parayı?
0
yadigar
(26.07.25)
18 yaşından beri kiradayım yaklaşık 15 yıldır.
Hep öğrenci bekar evlerinde yaşadım. Ne konfor vardı ne huzur. Şunu düzelteyim bunu değiştireyim dedim ama seneye çıkarım bu evden diye diye ortalama beş yıl yaşadım aynı evde.

Geçen sene ev aldım, orada oturmuyorum ama kiraya da vermedim. Buradan bunalıp ehh yeter be dersem ya da kiram ocaktan sonra ödeyemeyeceğim hale gelirse ya da eski binaların sorunlarından ya da güvenliğinden bunalırsam, gideceğim bir yer olması bile rahatlatıyor.

Yok olmadı orada yaşayamam dersem de evin taksitleri bir kaç sene içinde bitecek. O zaman satar başkasına peşinat yaparım.

Oturmak içinse kesin alın
Elimde param var eriyor durumundaysanız yine alın
Biraz dişimizi sıksak ev sahibi oluruz. En fazla iki sene zorluk çekeriz diyorsanız yine alın.

Kredim 20bin, seneye kiraya veririm 25 olur ohhh krediyi kiracı öder bana da para gelir ama ben orada yaşamam diyorsanız almayın. Bu önerilen bir biçim değil
0
biseysorcaktim
(26.07.25)
Çocuğun var ya da düşünüyorsun. O ev ona kalacak. Sadece bu sebepten bile ev alınır.
0
luluki
(26.07.25)
(9)

Günde kaç adım atmak iyidir?

michael_knight
Günde ortalama kaç adım atıyorsunuz?Az, çok veya normal mi sizce?
Günde ortalama kaç adım atıyorsunuz?
Az, çok veya normal mi sizce?
0
michael_knight
(25.07.25)
ortalamama baktım telefondan. 8.500 civarı. 10 bin kulağa tok ve sağlam geliyor ama bir bilgim yok.
0
gitdaddy
(25.07.25)
Çok enteresan ki daha yeni bugün 10bin adım olayının yanlışlığı ile alakalı yazı gördüm.
www.bbc.com

Ben de 6-7k atarim hep. 10 k ekstra aktiviteler yaparsam falan anca olur.

Bilimsel olarak illa 10 k yapmaniza gerek yok denmiş ki 10k olayını çıkaran da adım sayar şirketi.
0
logisticsmanager
(25.07.25)
Bu 10 bin adım olayı geçmişte bir ürün reklamı ile ortaya çıkmış bir konu özel olarak bir faydası yok, Logistic'in dediği gibi daha düşük adımlar da kardiyovasküler sistem için çalışan bir miktar, bir de insanların bu tür aktiviteleri kişisel olmalı kadın erkek genç yaşlı zayıf şişman herkesin aynı standart adım sayısına ulaşmaya çalışması biraz saçma bir konu, mesela 100 kilo birinin 10 bin adım atmasıyla 50 kilo birinin 10 bin adım atması aynı derece sağlıklı olur mu biraz şüpheli bence, bana göre bu işin katı sınırları yok 6000-8000 arası güzel bir skor, onun dışında miktar arttıkça fayda da paralel şekilde artar diye bir gerçeklik yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.07.25)
üsttekilere ek asıl önemli olan bu adımları atarken belli bir nabızın üstüne çıkmak. avm gezmekle tempolu yürüyüş arasında fark var.
bu 10bin adıma tempolu ve nabzı yükselten aktiviteler ile ulaşmak önemli.
0
my fault
(25.07.25)
Temmuz ortalamam 7100.

Seviyorum yürümeyi. Haftada 3-4 gün 6 km yürüyüs yapiyorum. Resting heart rateim 72‘den 53e indi bu sayede.

3-4 gün yürümesem geri 65 e falan cikiyor.
0
sonsuz
(25.07.25)
5-10 bin arasi degisiyor. evden calisiyorum. her gün ise gitsem 10 bin rahat yaparim. bana da nedense ideali 10 binmis gibi geliyor.
0
sir gawain
(25.07.25)
2000? 1000? 500?
Ölçmüyorum ama korkunç hareketsizim. Asansörden arabaya 30 adım falan… Balinaya dönmüş bir insanım.
0
yadigar
(26.07.25)
Yeni yayınlanan araştırmaya göre günlük 7 bin ideal denmiş

www.bbc.co.uk

Beni rahatlattı çünkü her gün 10 bini tutturmak ya da ara vermek yerine düzenli 7 bin daha iyi hissettirir diye umuyorum.
0
kaset
(26.07.25)
Geçen yıllara göre inanılmaz düştü ve alışkanlıklarım, karakterim, fiziğim olumsuz manada etkilendi. Yürümek ve düzenli spor şart.

Ama 10bin adım kampanyası yerini 7-8binlere bıraktı. Adım sayar cihazlar da o şekilde öntanımşı geliyor günlük hedef noktasında.

Ben şunu öerak ediyorum. Evde yürüyüş bandında yürümek ile dışarıda yürümenin mental ve fiziksel sağlık açısından farkı var mı.

Dışarısı daha iyidir muhtemelen ama kaldırım, trafik, kalabalık gibi unsurlar da alınan keyfi azaltıyor.
0
biseysorcaktim
(26.07.25)
(15)

kuryeler neden elektrikli motosiklet kullanmıyor?

messina123
şimdi neyimiz doğru ki bu doğru olsun demeyin. çok basit bir şey aslında. avrupa'da kuryeler elektrikli motor, scooter ya da bisiklet kullanmak zorunda. normal motosiklet yasak çünkü gürültü kirliliği çok yüksek seviyede motorlarda. zor bir şey değil yani cumhurbaşkanının tek imzasına bakar. bence c
şimdi neyimiz doğru ki bu doğru olsun demeyin. çok basit bir şey aslında. avrupa'da kuryeler elektrikli motor, scooter ya da bisiklet kullanmak zorunda. normal motosiklet yasak çünkü gürültü kirliliği çok yüksek seviyede motorlarda. zor bir şey değil yani cumhurbaşkanının tek imzasına bakar. bence cumhurbaşkanının veya danışmanlarının bu gürültü kirliliğinden haberleri dahi yok. ülke son yıllarda hindistan, pakistan gibi gürültülü bir hale geldi ve en büyük sebebi kuryeler. ayrıca gece 10'dan sonra komple şunların yemek dağıtımı yasaklanmalı. amerikadan beter kapitalizmi yaşıyoruz.
0
messina123
(25.07.25)
Sorunun kaynağından çözüm dilenmek. Yurdum insanı hiç şaşırtmaz. Evet paşam aynen, reyisi cumhurun ve danışman hazretlerinin haberi olmadığı için. Yoksa iki dudağın arasında çözüm. Biz sorunlarımızı böyle çözmeliyiz haklısın.
0
thracia
(25.07.25)
@thracia sabah sabah ne diyosun kma
0
🌸messina123
(25.07.25)
bunun en büyük çözümü otomobiller gibi motorların da ötv'si vergisi o'su busunu otomobiller kadar yapmak. çünkü otomobil alamayan direkt motor almaya başladı. vergisini artır, denetimleri sıklaştır bak bakalım nasıl azalıyorlar.

elektrikli scooter& bisiklet avrupa'da var evet ama farkı onlar mahalle arası taşımacılık yapıyor, ana yollara çıkmıyorlar e-5 gibi. bizde çoğu kurye ana yollardan gidiyor dolayısıyla elektrikli scooter kullanmaları riskli ve yasak. bir düzenleme yapacak devlet mahalle mahalle ana yola çıkmadan kuryeler işlerini yapacak anca ama onu düşünen birileri olur mu muamma.
0
elektr10
(25.07.25)
@messina123

Ülkenin pakistan gibi olmasının sebebi olan kişi ve kurumlardan çözüm beklemek bu ülkede yaygın olan bir aptallık çeşididir diyorum güzel karşim. Senin anlayabileceğin şekilde daha net nasıl yazarım bilemedim.
0
thracia
(25.07.25)
kullanmaları için iki tane motorsiklet olması lazım, biri şarjdayken diğerini kullanıcak.
0
duyuruuser
(25.07.25)
Keşke dediğiniz gibi olsa da geceleri rahat uyuyabilsem. Gençler arasında moped trendi var.Sabaha kadar sinek vızıltısı gibi egzozlarla uyutmuyırlar insanı.
Motorsikleklet 50cc,125cc) kullanılıyor yemek teslimatı için.
Ham almanya hem de isviçre için lieferendo,uber eats gibi şirketler hem de yerel pizzacılar motosiklet kabul ediyor maalesef.
0
arenas
(25.07.25)
@thracia +1 siyasetçilerden ahlak bekleyip işini yaptırmak için torpil arayan türk insanı gibi konuşmuşsunuz.
ilk olarak genelde firmaların kendi kuryeleri yok, yani bazı paket servis firmalarından servis alıyorlar. (paketle, şutla vb.) bu firmaların bazılarında moto kuryeler firmaya kendi özel motorları ile bağlılar. ikincisi ise zaten sipariş firmaları restaurantlardan para kesiyor, sipariş firmalarından da paket firmaları pay alıyor. yani senin istediğin istek fiyatları yükseltir.

motokuyelerden daha büyük sorunlarımız var bence.
0
mikahakkinen
(25.07.25)
Hükümetin bir tanıdığı elektrikli motor işine girerse olabilir.
Yasa bile çıkar hatta.
0
logisticsmanager
(25.07.25)
aynen cumhurbaşkanının haberi yoktur olsa zaten saniyesinde düzeltir bu durumu.
0
scudman1
(25.07.25)
Gündelik yaşamda böyle bir sürü basit ve yaşamı çevreyi güzelleştirecek çözüm var. Ama geniş çaplı bakılınca bu tür degisiklikler, hep birilerini karşına almak, sermayenin el değiştirmesi, olası işsizlik vb bağlamında durumlara tekabül ediyor. Diğer tarafı, reklamını yapmanın getirisi olmayacak şeyleri öyle kolay kolay yapmıyorlar bence.
0
encokbenisevinnolur
(25.07.25)
Bir imzayla yüzbinlerce motoru çöpe atıp, herkese yeni motor alın demek mi çok basit bir şey? Bu tür dönüşümler kademeli olarak yıllara, on yıllara yapılarak yapılıyor.
Avrupa'da toptan bir yasak yok, eski ve güncel standartlara uymayan motorları 2035 ve sonrasına uzanan bir süreç içinde kademeli olarak yasaklıyorlar. Eğer benzinli motorların tümüyle yasak olduğu bir bölge varsa linkini verin, bakmak isterim.
Bunun dışında, bir noktada mutlaka elektrikliye geçilecek ve çok iyi olacak, ama birkaç yıla olması zor görünüyor.
0
mikro patlama
(25.07.25)
Bir sorun karşısında ilk refleks yasaklansın diye çözüm öneriliyor ve bu birilerinin iki dudağının arasında aranıyor, bir diğeri çıkıp yok asıl vergileri arttırmak lazım diye yumurtluyor, buna cevap verilince "adam gibi soru sorulmuş hasta mısınız oğlum siz" oluyor.

Hastayız birader, bu ülke ve bu kafalar bizi hasta etti. Üslubu beğenmeyen beyaz şov izlesin.
0
thracia
(25.07.25)
Türkiye’de ince zeka, detaylı düşünülmüş vay be bu olay çok avrupai diyebileceğimiz hiçbir şey yok olmaz da. Belki bazı yerel yönetimler (yere çöp attırmamaya dönük cezalar) deniyor ama bence bu bir Ortadoğululuk göstergesi,ç. O yüzden beklentilerinden uzak şehirden kalabalıktan uzak yaşamaya bakmak lazım. Mesela adam şehir içinde güzel gözüksün diye peyzaj yapıyor ama asla araçların görüş açısını kapattığını düşünmüyor. Benim bahsettiğim ince zeka aracın görüş açısını kapatmayacak bir peyzaj yapmayı akıl edebilecek bir zeka. E ama kim işleri işinin ehline yaptırıyor ki
0
olaylar olaylar
(25.07.25)
thracia +1

ayrıca bisikletli kurye de var scooterlı da türkiyede.
0
aguen
(25.07.25)
@herzan soru var soru var adam saçma sapan yazmış ne diyeceklerdi ya. bu kafalar yüzünden bu halde değilmiyiz zaten. kimisi de geliyor basit bir google araması yapmak yerine buraya yazıyor onlara da ayrı ayar oluyorum.
0
gercekdunya
(25.07.25)
(8)

Tümünü reddet

nano mercy
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
Bazı sitelerde çerezlerin hepsini kabul et / reddet opsiyonu varken bazılarında hepsini kabul et / çerez ayarları var. Ben ayarları görünce uğraşmamak için hepsini kabul ediyorum mecbur. Bunu yaparken de reddet seçeneği olanlar için küçük bir vicdan azabı yaşıyorum. Sizde durumlar nasıl?
0
nano mercy
(23.07.25)
Varsa tümünü reddet seçeneğini işaretliyorum.
Yoksa 'Başlarım çerezine' deyip, o linki kapatıyorum.
0
Mirket
(23.07.25)
Siteye bağlı.
Corporationsa reddediyorum. Zaten para kazanıyorsunuz bir de benim cookieme gerek yok.
Blog falansa yani birinin sitesiyse kabul ediyorum çünkü benim hanim da bu işte ve onları anlıyorum.
0
logisticsmanager
(23.07.25)
extention var hepsini kabul ediyor.
0
sonsuz
(23.07.25)
aslında son duruma göre tümünü reddet seçeneğini tek tıkla ya da kolay bir şekilde sunması gerekiyor sitenin.

çakal ekşi sözlük (kanzuk) eskiden reddetmek isteyince 150 tane firmayı tek tek pasife çekmeni istiyordu, şimdi tümünü reddet koymuşlar.
0
brkylmz
(23.07.25)
@Mirket +1, "kurnazlık" sevmiyorum. Bu tarz sitelerde bulabileceğim bir şeyi illa ki başka yerde de bulabiliyorum. Alternatifsiz kaldığımı hatırlamıyorum hiç.

Aynı şeyi reklam engelleyiciyi kapatmaya zorlayan yerlerde de yapıyorum.
0
akhenaten
(23.07.25)
Sitelerin çalışması için zorunlu çerezler ve zorunlu olmayan çerezler var. Reddete bastığınızda sadece zorunlu olmayanları kabul etmemiş oluyorsunuz fakat zorunlu çerezlerde de sizinle alakalı bir sürü veri tutulabilir kimse de bir şey diyemez. O siteyi kullanırsanız zaten kanunen kabul etmiş sayılıyorsunuz.

ben reddet varsa ona yoksa tamama basıp geçerim kvkk için yapılan önemsiz bir ayrıntı
0
duyuruuser
(23.07.25)
Çerezden kaçanlar tum edevlet verilerinin 100-200 tlye satıldığının farkındalar, değil mi?
0
🌸nano mercy
(23.07.25)
"Tümünü reddet" varsa o. Yoksa "sadece zorunlu olanları kabul et" varsa o. Yoksa teker teker seçip reddederim her şeyi. Ayrıca ad-blocker'ı kapat diyen sitelerden %99'undan çıkıyorum. Birkaç site için muafiyet ayarladım gerisi ise siteye bağlı.
0
nawar
(23.07.25)
(8)

Ağırlık çalışmanın

Mirket
Kalp damar sağlığına olumsuz etkisi var mıdır ya da olabilir mi?Varsa minimize etmek için yol yöntem var mı?
Kalp damar sağlığına olumsuz etkisi var mıdır ya da olabilir mi?
Varsa minimize etmek için yol yöntem var mı?
0
Mirket
(21.07.25)
Agirlik çalismak kan sekerini bile regüle edebiliyorken kalbe neden zarar versin.

Ama kas yaktigin için de beslenmene extra dikkat etmen gerekir.
0
feastofthedamned
(21.07.25)
Eğer Ray williams gibi 490 kg squat yapmayacaksan elimizde kalp sağlığına ters etkisi olduğunu söyleyen bir şey yok.
Buradaki olay aslında kendini ne kadar zorladığın. Hatta normal bir şekilde ağırlık kaldırmanın kalbe iyi geldiği çıkıyor arastirmalarda.
www.heartfoundation.org.au

"Increased strength has been shown to reduce your risk of cardiovascular disease. Specifically, a reduced risk of heart attack, stroke and heart disease-related death"

Yöntem belli yani; civkini cikarmamak.
Kaleci yalnız bizden önce giderse misal soru isaretleri ortaya çıkar.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
Doğal çalışma ve normal beslenme çerçevesinde olan insanlar için ağırlık çalışmak vücuda kas eklemek ölümsüzlük iksirinin bir tık altı sayılır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.25)
Yıllar önce burada 'diğerlerinde bir sorun yok ama biceps çalışırken göğsümde bir ağrı, sıkışma hissediyorum.' diye bir soru sorulmuştu. Bugün bugün çelimsiz bir çocuk, salonda gelip aynı soruyu sordu. Dumbbell curlü biraz kendini aşan bir ağırlıkla ve her seferinde valsalva manevrası ile yapıyordu. Kalp sağlığından emin olunmayan birinin nefes tekniğini kullanmadan o manevrayı öyle hoyrat kullanması risk yaratır diye düşünüyorum. Sonuçta göğüs sıkışıyor, kalbe ani ve yoğun kuvvet biniyor. Yeni başlayanların nefesi çok iyi kullanması gerektiğini düşünüyorum. Ve yıllarca ve hep hızlı tempo çalışanlarda da sürekli tekrarlanan o hareketin kalp damar yapısında bozucu etkisi olacaktır.
0
🌸Mirket
(21.07.25)
youtu.be

Abartan birisinin başına gelenler.
0
inheritance
(21.07.25)
Hocam kalp krizinden ölenler arasında bir araştırma yapılsa kaç tanesi hareketsiz yaşam ve kötü beslenme kaç tanesi ağırlık çalışması nedeniyle gerçekleştirmiştir bilemiyorum, gerçeğe en yakın hangisi olabilir emin değilim ama ben valsalva manevrası yaptı diye ölen kimseyi görmedim en fazla götte basur olabiliyor onun da çözümü var, yani yanlış anlama ama valsalva manevrası supraventriküler taşikardi gibi kalp rahatsızlıklarında ritmi düzeltmek için hastaya uygulanan standart bir prosedür, kalbe o denli bir zararı yok, ha nefesini uzun süre tutarsan beynine oksijen gitmez bayılırsın, bu birçok kişinin başına gelir altına işeyenler de oluyor burnu kanayanlar da ama bu valsalva manevrası nedeniyle değil nefesini uzun süre tuttuğun için oluyor, valsalva manevrası böyle bir şey değil; valsalva manevrasını böyle zannedip yapanların başına geliyor bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.25)
Bu arada valsalva manevrası da ağırlık çalışmanın olmazsa olmazı kesin bir zorunluluğu değil istemeyen yapmaz, sorunun içeriğini valsalva manevrası etrafında konuşmak çok anlamlı değil valsalva manevrasının ne olduğunu bilmeyen yapmayan birçok insan var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.25)
duzenli yapilacak ise oncesinde bir kardiyologa görünmenin en ufak zararı olmaz
0
oscar
(22.07.25)
(2)

protein tozu ve kreatin almak

antikadimag
bu protein tozu ve kreatin ne kadar etkiliyor vucut gelistirmeyi? yeterince protein aldigimi dusunuyorum surekli et, yumurta yiyorum zira. ama daha fazla desteklesem veya kreatin alsam cok fark eder mi? bu kazanclar bu urunleri kullanmayi biraktigimda yerinde kalacak mi? sonucta disaridan bir destek
bu protein tozu ve kreatin ne kadar etkiliyor vucut gelistirmeyi? yeterince protein aldigimi dusunuyorum surekli et, yumurta yiyorum zira. ama daha fazla desteklesem veya kreatin alsam cok fark eder mi?

bu kazanclar bu urunleri kullanmayi biraktigimda yerinde kalacak mi? sonucta disaridan bir destekle vucut gelistirince sonra o urunu biraktigimda vucut normal seviyesine gerilemez mi?
0
antikadimag
(21.07.25)
Protein tozunun bir numarası yok adı üstünde protein, yemeklerden yeterli protein alıyorsan gerek yok; kreatin yedek kreafosfat miktarını arttırıyor patlatıcı hareketlerde son tekrarlarına 1-2 ekstra tekrar ekler, etkinliği bilimsel olarak ispatlanmış tek supp. ama bunları kullandığın dönemde kıllanmadığın dömeme göre ekstra kas eklemezsin dolaylı olarak kas miktarını etkiler, o nedenle bırakıp bırakmama durumun kazanç durumunu çok etkilemez, steroid gibi bir şey değil bu, misal bench press'te 7 tekrar yapıyorsan 8-9 tekrar yaptırır, etkisi o seviyede ama "o seviye" aslında doğal çalışan biri için önemli bir nokta.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.25)
Kreatin ek olarak zihinsel olarak da etkisi var diye birkaç makale vardı.
www.bbc.com

Dünyada şunun kadar ucuz olup her işe koşan amele bir supplement yok.
Kelligi durdurma, sımsıkı taş gibi yapma, yağ yakma falan da çıkarsa şaşırmam icinden yakında.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
(6)

calisthenics yapanlar var mi

antikadimag
gym'e gitmeyi sevmedigim icin evde calismaya basladim. sonuclar cok guzel omuz ve gogus kaslarim ortaya cikti 2-3 ayda. ama kilomun fazla olmamasindan dolayi hareketler artik yeterince zorlamiyor. setlerimi 2 dk arayla tukenene kadar yapiyorum. squat'i split squat'a cevirdim. bu tamam ama sinavda ne
gym'e gitmeyi sevmedigim icin evde calismaya basladim. sonuclar cok guzel omuz ve gogus kaslarim ortaya cikti 2-3 ayda. ama kilomun fazla olmamasindan dolayi hareketler artik yeterince zorlamiyor. setlerimi 2 dk arayla tukenene kadar yapiyorum.

squat'i split squat'a cevirdim. bu tamam ama sinavda ne yapmam gerekiyor bilmiyorum.

gunde 100 sinava ulasinca decline push up yani ayaklarin yukarida oldugu sinava cevirdim. bunda su anda 40 - 25 - 25 yapiyorum ve sanki yine hypertrophy'nin cok ustunde setlerim. yeterince zorlamiyor gibi yani. tek kol sinav yapamiyorum. dolayisiyla hareketleri nasil gelistirmeliyim onu arastiriyorum.

sonuc olarak
squat > bulgarian split > pistol
push up > decline push up > archer > one arm
pull up zaten yeterince zor ve kolay gelismiyor. gunde 30 zor yapiyorum hala dusuk replerdeyim.
plank. sonrasini bilmiyorum.

bu gidisat dogru mu? arada baska hareketler var mi yapmam gereken? karin kaslarimi ayri calistiriyorum. ne eksik bu programda.
0
antikadimag
(21.07.25)
Kas kazanımının bir tane yolu var; Progressive overload. Bu da sinir sistemi yüke adapte oldukça yoğunluğu/ağırlık miktarını artırarak gerçekleşir onda da tükeniş yaşaman lazım ama bu tekrar sayısını yükselterek olmaz tekrar sayısını belli bir noktayı geçtiğinde sadece kondisyonun gelişir uydu kaslarının uyarılıp aktive olmasını sağlamaz, o zaman da kas kütlen artmaz, yani beni yanlış anlama 1 her zaman 0'dan büyüktür ama ağırlık yükseltmenin olmadığı bir programın kas gelişimine uzun vadede çok etkisi olmaz, ha benim de calisthenics yapıp video paylaşan arkadaşlarım var vücutları da güzel bilmeyen biri salt calisthenicsle o vücudu inşa etti zanneder ama benimle aynı antrenmanı yapıyor adamlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.07.25)
@kaleci ben buna okeyim. yani vucut agirligimla nereye kadar gelisiyorsa oraya kadar gelissin. daha fazla kas gelistirmek icin haftada 3 gun gym'e gitmen gerekiyor dedigin anda benim kumarim biter. en en fazla agirlik kullanarak calisthenics yaparim.

bir yandan futbol oynuyorum. o kadar kasi zaten yapamam gibi geliyor agresif kardiyo ile. amacim atletik ve kasli bir vucuda sahip olmak, yag oranini dusurup ableri ortaya cikarmak. gogusler ve omuzlar da soyle sekillensin yeter.

sanirim vucudun tek tarafiyla butun agirligi calismak olabilecek en ust seviye calisthenics ile.
0
🌸antikadimag
(21.07.25)
Abi bak sana tavsiyem iki adet kettlebell al, seviyene göre ama iki tanr 20kg oldukça yeterli (bende iki 24 var).
Armor building complex ve armor building formula.
Calisthenics sıkılırsan bir bak.
Kalecinin dediği olacak. Yanlış anlama ama "amacim atletik ve kasli bir vucuda sahip olmak, yag oranini dusurup ableri ortaya cikarmak. gogusler ve omuzlar da soyle sekillensin yeter." Bu baya zor olay yani ve genel olarak calisthenics ile çok da kolay olmayan bir olay.

Bir tavsiyem de kendine ağırlık yeleği al Decathlon.
Yani hareket yapmak tamam, farklı hareketi yapmak da tamam ama duracaksin bir noktada. Bu nokta senin istediklerini verecek nokta olmayabilir.

Eğer ben hayatta spora gitmem diyorsan bodyweight ile kombine kettlebell ve ağırlık yeleği bence herkes için ideal. Bir tavsiyem pullup dikkat etmen, çok dirsek sakatlığı yasayan var. Çok pullup gerçekten riskli.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
@logistics; agirlik yelegi guzelmis. abi gym'e gitmeyecegim cok net. cunku o kadar zamanim yok. is guc, kendi projelerim, hobilerim, yemek temizlik falan derken bir de gym ekleyemem. gecmiste sporun sadece gym'de yapilacagini dusunup hicbir sey yapmiyordum. o cok kotuydu.

simdi 100 tane sinavi, 30 barfiksi 5 dakikada basip gunume devam ediyorum. ve hic zaman kaybi olmadan vucut calismayi gunumun icine yedirmis durumdayim. yani beni gym'e gitmeye ikna edemeyeceksiniz :D demek istedigim ben su andaki kas seviyemden de memnunum. elbette daha fazlasini yapmak istiyorum ama bu sekilde kalmak da tatmin edici benim icin. ben sadece calisthenics'in sinirlarini gormek istiyorum.
0
🌸antikadimag
(21.07.25)
Abi daha geçen hafta kaleci ile konustuk; çok yoğunum ve bu sebepten gittim daha ağır kbleri aldım.
Normalde haftada 4 gidiyordum, ortalama 50 dk.
Iki güne böldüm, daha yoğun, 1.5 saat falan sürüyor.
Buna ek iki gün kettlebell ile armor building complex ya da humane burpee yapıyorum.
Iki gün de yorgunluğa göre ya normal yürüme ya da yelek ile yürüme.

Ben de senin durumdayim, çareyi gyme cuma akşamı ve pazar giderek buldum. Başka zamanım yok. Ondan diyorum kettlebell, ağırlık yeleği, bir barfiks bari seni çözer bu dönemde.

Calisthenics yap tabi ama sinirinda yap çünkü bodyweight diye girip yüzlerce yapınca sıkıntı çıkabiliyor.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
İnstagram'da learn_calisthenics hesabını takip edebilirsin. Pek çok farklı hareketi farklı zorluk seviyelerinde gösteriyorlar. Push up'ları çeşitlendirebilirsin. Hindu, pike, explosive push up gibi varyasyonları ekleyebilirsin. Ayrıca basit bir direnç bandı ile push up'ların yoğunluğunu arttırabilirsin.

Ayrıca calisthenics sadece kendi vücut ağırlığınla çalışmaktan ibaret değil. mobilite, esneklik kısmına da ağırlık verebilirsin.
0
thracia
(22.07.25)
(16)

Sizce hangi araba? Mazda vs VW etc.

mry gc
Selamlar,Önümüzdeki aylarda ilk arabamı almayı planlıyorum. Seçeneklerim ile direkt bir tecrübem olmadığı için siz duyuru ahalisinin tecrübelerine kulak vereyim dedim.Tüm araçlar aşağı yukarı aynı yıllar arasında (2019-2022).Seçeneklere gelelim:1- Mazda 3 (Skyactiv-G 17-18k Euro, Skyactiv-X 19-20k E
Selamlar,

Önümüzdeki aylarda ilk arabamı almayı planlıyorum. Seçeneklerim ile direkt bir tecrübem olmadığı için siz duyuru ahalisinin tecrübelerine kulak vereyim dedim.

Tüm araçlar aşağı yukarı aynı yıllar arasında (2019-2022).

Seçeneklere gelelim:
1- Mazda 3 (Skyactiv-G 17-18k Euro, Skyactiv-X 19-20k Euro)
2- Mazda CX-30 (fiyatlar hemen hemen Mazda 3 modeli ile aynı)
3- VW Golf (2-3k daha uygun)
4- Skoda Scala (Düşünülebilir ama üzerinde fazla durmadım)
5- Kia, Hyundai tarzı daha uygun fiyatlı seçenekler
6- digerleri (Ford, opel, renault vs)

Aklımda açıkçası Mazda 3 var (şu anda gözüme takılan bir ilan var: 2019 model Skyactiv-X 180 bg versiyonu, 25.000 km’de ve 19k Euro). Tasarımı aşırı derecede hoşuma gidiyor. Ancak yukarıdaki seçeneklerden hiçbirini alıp da kullanmışlığım yok. Sizlerin fikri nedir?
0
mry gc
(21.07.25)
ben her daim vw golf seçerim. ama yeni pejo 308 kasa olarak şu an piyasanın en yakışıklısı. japon araçları sıkıntısızlığı ile meşhur ben almancıyım.
0
mikahakkinen
(21.07.25)
Konum neresi? Resale değerine bakın derim. Bir de araçları denemeden almayın. Hepsini deneyin hangisi iyi hissettirirse oradan ilerlersiniz. İlk 3 seçenek ideal görünüyor. VW golf yerine mazda daha sıcak geliyor bana eski bir golf kullanıcısı olarak. Mazda hem donanımsal açıdan hem de güvenilirlik açısından kafa rahat bir şekilde gidilebilecek bir seçenek.
0
but that was just a dream
(21.07.25)
en önemli kriteri yazmamışsın. otomatik mi manuel mi?

otomatiğe göre cevap vereyim.

sana tavsiyem vw grubu ve dsg’den uzak dur. skoda da aynı grubun arabası, onu da ele. dsg'nin kötü şöhretinden haberdar değilsen internette ya da sözlükte dsg'yi ve genel olarak dct'yi biraz araştır derim.

saydığın markalar arasında en iyisi açık ara mazda ama türkiye’de değilsin sanırım. çünkü mazda türkiye’den çekildi diye biliyorum. yurt dışındaysan ve yaşadığın ülkede mazda'nın ikinci el piyasası varsa cevap kesinlikle mazda. şanzımanı cvt olan herhangi bir modeli olabilir.

toyota ve honda'ya da bak.
0
sir gawain
(21.07.25)
Belirtmeyi unuttuklarim:
1- Yurtdisinda yasiyorum (Prag)
2- Tercihim Manuel vites
3- limitim 20k euro ve daha yukari cikmayi dusunmuyorum. O yuzden yeni kasa 308 biraz ihtimal disi. Ancak dusuk km 2022 modelleri 20k civarina mevcut. Yine de fransiz arabalarina karsi bir antipatim var, memleketlerinden oturu de olabilir, bilemedim.

VW golf her zaman gideri olan guvenilir bir arac. Bagaj hacmi ve arka koltuk alani da mazda'lardan daha iyi ancak benim icin belirleyici kriter degiller cunku tek yasiyorum ve arada 1-2 arkadasla beraber kisa yolculuklara cikiyorum.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
Toyota tasarim konusunda biraz kaybediyor gozumde. Honda arac pek gormuyorum burada, ikinci el sayfalarinda da fazla ilan yok. O yuzden degerlendirmeye hic almadim.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
manuelse vw de olur mazda da olur. ama vw hem servis ağı hem ikinci el pazarının büyüklüğü ile daha avantajlı.

hangisi daha çok hoşuna gidiyorsa onu al. ama manuelde benim birinci tercihim golf olurdu sanki.
0
sir gawain
(21.07.25)
Avrupada fiesta çok tutuyordu onun yerini opel corsa aldı herhalde
0
grimavi
(21.07.25)
Fiesta, focus araclarina biraz temkinli yaklasiyorum. Sehir icinde uygun olsalar da 1.0 ecoboost motorundan zevk alamadim. Tamam, oldukca ekonomikler sehir icerisinde ama uzun yollarda yada yokusta tam bir iskence.

Ayni aralikta opel mokka ve astra secenekleri var ancak Opel'den ziyade tercihimi VW'den yana kullanirim.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
Abi mazda'da yanında servis var mı bak, misal Fransa'da mazda servisleri bana uzak vs ford dedigimde şehirde 3 tane resmi ford servisi var misal.
Bu içlerinde en sorunsuzu mazdalar olacak her seyiyle. Yalnız mazda 3 için arka cam görüşü kötü diye çok duydum aklında olsun.

Mazda ben hastasiyim. Iç kalitesi, minimalist dizayn ve motor/vites sorunsuzlugu çok önemli. Ama servis olayına gerçekten bak, sonra 1 saat araba kullanmak zorunda kalma :( ama Prag demissin, vardir heralde büyük şehir.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
Servis konusu sorun degil prag icerisinde. O konuda hangi araci alirsam alayim sorun yasamam. Mazda servisi de yaklasik 10 dk mesafede evime.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
O zaman mazda'yi kendisi de isteyen biri olarak mazda al :( golf belediye dağıtılan bir araba ama mazda has irkek arabası.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
cx-30 test surusu yapmistik almak icin, arkasi cok dar, suv gibi bir havasi olsa da mazda 3 ten daha basik ve bogucu.
Bende su an 2015 mazda 3 var, tasarimi her ne kadar guzel gorunse de biraz iceriye ses aliyor ve ic malzemesi reno-fiat kalitesinde. Distan guzel, mekanik saglam, ama konfor vw e gore daha dusuk olacaktir. Surus zevki iyi ama sanirim golf un daha iyidir. Masraf yapmasin konfor cok onemli degil diyorsaniz mazda olabilir, zaten dusuk kilometre alacaksiniz sanirim, golf de iyi secenek, dusunulebilir. Ikisine de gidin bakin kullanin test surusunden sonra birisi on plana cikacaktir.
0
The_Lollok
(21.07.25)
avrupa'dasin belli ki. mazda yapistir gec. cok guzel arabadir.
0
antikadimag
(21.07.25)
prag'da isem mazda 3 veya cx 30 alırdım.
0
gurur
(22.07.25)
Golf ve mazdalar için bir test sürüşü ayarlayacağım. niyetim en başından bu şekildeydi, sayenizde yaklaşımımı doğrulamış oldum. Gönlüm mazda’dan yana ama deneyip göreyim bakalım. Teşekkürler
0
🌸mry gc
(22.07.25)
mazdayi severim, tek negatifi cabuk paslanmasi.
tuz kullanilan bir ulkede almamak lazim, orda yollara tuz atiyorlar mi bilmiyorum.
atmiyorlarsa mazda 3 bence golf'u gecer.
golf alinacaksa bence gti olmali, gti imkani varsa o zaman golf derim.
butce problemi yoksa hyundai/kia bunlara bulasilmaz.
0
cooperr
(22.07.25)
(9)

avrupadaki hindistanlilarin genel ozellikleri

ala09
hintli(?) mi deniyor bilmiyorum. baharat muhabbeti disinda genel yasayis tarzi için fikir var mi? gerci avrupada ne kadar ozgun olunur tartisilir da illa ki ilginizi ceken kulturel davranislar vardir. nelerdir?
hintli(?) mi deniyor bilmiyorum. baharat muhabbeti disinda genel yasayis tarzi için fikir var mi? gerci avrupada ne kadar ozgun olunur tartisilir da illa ki ilginizi ceken kulturel davranislar vardir. nelerdir?
0
ala09
(21.07.25)
En az 3 nesildir EU'da yasamiyorlarsa adamlar pisliklerini oraya da tasimis oluyorlar(buna konusamadiklari dil de dahil).
0
feastofthedamned
(21.07.25)
Genelleme yapmak ne kadar mümkün bilmiyorum ama benim tanıştıklarım genelde yardımsever ve açık fikirli insanlardı. Irkçılıklarını görmedim pek.

Hepsi pis değil aslında. Kadınlarından falan çok güzel olanları çıkıyor. Hindistan geniş bir coğrafya ve nufusları çok fazla. Genellemeler zor Hindistan hakkında.
0
runaway
(21.07.25)
Yakın arkadaşım hintli (hatta bugün evini taşıdık beraber).
Ilgimi çeken, bak bu garip dediğim bir tane hareketi yok. Anladığım hindistan'in hangi bölgesinden geldiğine göre acayip değişiyor karşılaşacağın kişi (ha sanki Türkiye'de böyle değilmiş gibi davranmak da komik.).
Yani kendi hindistan'daki evlerindeki kültür farklı. Misal işte inandiklari tanriya bir köşe hazirlamislar, oraya taze meyve sebze koyuyorlar. Ondan sonra evlendikleri zaman yaşadıkları köye ziyafet veriyorlar.
Bu arada ona da sormustum bu meşhur yemek videolarini ki üç mülteci (ben, hintli, fasli) grubumuzda birbirimize irkci davranmak günlük aktivitemiz, abi oralarda yasayanlar alışkın ama evet kötü demişti. Ve tuvalet olmayan yerleri falan da söyledi yani ama biz galiba hindistan'i hayal edemiyoruz da adamlar bizim 10 katimizdan da fazla. Türkiye'de de böyle yiyenler var, Türkiye'de de tuvaleti olmayanlar var. Bunu 10* yap işte.

Benim arkadaştan şikayet edeceksem tek diyeceğim dil. Bir öğrenmedi fransizca, vatandaşlık sinavinda sıkıntı yaşayacak.
Onun dışında karşılaştığım, muhatap olduğum her hintli ile iyiydim. Ekibimde de varlar ve ben seviyorum baya.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
Hintliler iyi ya, sadece cok azindan politik giciklik aldim o kadar.
Erkeklerinin bir kismi yuruyor ama pas vermezsen duruyor. Ben bize benzetiyorum gicigi da var, salagi da, cana yakin olani da.
Genelde kendi arkadas gruplariyla takiliyorlar ama disariya aciklar. Bizi andiriyorlar, yardim olsun, yemezsin ama paylasimcilar.
Kulturel bir yanlarini pek gormedim, instagramda ozel gunlerini falan paylasmalari disinda.
Kotu yanlari o yedikleri yemekler yuzunden kokuyorlar. Arkadasim manken gibi ama terlesin yaninda duramazsin.
0
Ley
(21.07.25)
Ben otelde çalışırken çokçası ile karşılaştım. Sub-human diyeceğim olmayacak. Hiç bir kurala uymazlar, pisler, kokarlar, bağırırlar, İngilizce konuşmaları anlaşılmaz. Çok basit bir konuyu bile anlamazlar(wifiye bağlanmak), 1 kuruşun hesabını yaparlar, sözlerinde durmazlar, odaya kahvaltı salonundan tabak üstüne piramit yapar çıkarırlar, ırkçılar, kendi ülkelerini çok güçlü sanıyorlar, yazılım sektöründe süper olduklarını iddia ediyorlar, farkındalıkları düşük, çocukları da kendileri gibi kural tanımaz ve bağırmadan konuşamayan primatlar. Yukarıda yazanlara bakma sen, yüzde 99.9'u dediğim gibi. Gerisi ise ülkeden kendisini kurtarmış kafası biraz çalışan kişiler. Yukarıda yazanlar Hindistan'ı temsil etmiyor, azınlık.
0
Shepard
(21.07.25)
Benim tanıdıklarım yemeklerinden dolayı evleri ve kendilerinde koku olması ve kendi milletini sektörde kayırmaya çalışmaları.
0
mirty
(21.07.25)
benim tanıdıklarımda bölgesel farklılıklardan kaynaklı kültür ve davranış farkları vardı. mesela bazısı çok güleç, yardımsever ve sosyal pıtırcıklar, bazısı da pasif agresif, dalavereci tiplerdi.

yemek davranışı olarak bazısı sadece elleriyle yemek yiyor (pilav var mesela pilavı parmaklarıyla sıyırıp emcüklüyorlar), bazısı da bildiğin çatal bıçak kullannıyor.
0
elektr10
(21.07.25)
Kiraladıkları evlerin önünden geçerken dahi baharat kokusu geliyor, bu nedenle ev bulmakta zorlanıyorlar. Son yıllarda tüm sülale beraber yaşayıp, mortgage benzeri ödeme sistemleriyle kendi evlerini yaptırıyorlar.
Çok tutumlular, para harcamıyorlar ve iyi birikim yapıyorlar.
Önceleri diğer ırkları üstün ırk görecek derecede çekingen ve aşırı gereksiz saygılılardı, şimdilerde ise kendini beğenmişlik ve saygısızlık ön planda. Dengeleri yok bu adamların.
0
VIPCH
(21.07.25)
kapı komşularımız sri lankalı, yani bir nevi hintli sayılırlar. işyerinden ve gittiğim kurslardan da birçok hintli arkadaşım oldu.

diğer göçmen topluluklarıyla kıyasladığımda sıcakkanlı, yardımsever, mizah anlayışları olan, kimseye zararı dokunmayan insanlar.

yemek yapmayı severler, size de bol bol getirirler. avrupalı soğukluğunun aksine samimilerdir, derdinizi anlatsanız ilgilenirler. yalnız hindistan içinde bizdekinden çok daha keskin bir kültür çeşitliliği ve medeniyet uçurumu var. ben genellikle okumuş etmiş tiplerle muhattap oldum.

pencabiler (sikh'ler) apayrı bir kültür mesela. tamil'ler de öyle. bizim kulağımıza hepsi aynı geliyor ama bu etnik grupların sadece kültürleri değil, dilleri bile farklı. o yüzden tüm hintlileri tek bir tip gibi değerlendirmek doğru değil.
0
sir gawain
(21.07.25)
(12)

Uefada son 24 u gecemeyen gs

lapaz
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
0
lapaz
(20.07.25)
Kendi evinin ekonomisini bu kadar ince dusunmuyordur millet.

Cebinden mi cikiyor hocam? Izle gec iste, keyfini cikar.

(Dolayli yoldan cebimizden cikiyorsa, ahmet'i mehmet'i getirince de cikacak zaten)
0
brkylmz
(20.07.25)
israf. benzer bir başlık açıp sordum. klasik türk yorumlarından başka bişey gelmedi. ben aşağı gelecek yorumları şimdiden yazayım;

- fener x'e daha çok para ödedi
- morinyo ve solkeya 3 katını kazanıyor
- gs karapara aklıyor
- ali koç gibi arka kapıdan kulübe para sokuyoruz var mı itirazın.

böyle 3 iq'lu fanatikleri kenara bırakırsak, gs 1-2 sene oynatıp 60'lara satamazsa büyük batağa girer. zaten çok borçlu bir takım ama geriye dönülemez. adamın 4 yıllık maliyeti 120 milyon euro. 6-7 milyar tl para yapıyor.
0
avatar is back
(20.07.25)
15 yıldır şampiyon olamayanlar nasıl galatasaraydan daha fazla para harcayabiliyor peki?
ya da tesislerinde parasızlıktan menemen yiyenler nasıl 30 m'ye adam alabiliyor?

bunlar israf değil mi?
0
koela
(20.07.25)
lan şimdiye kadar bu ülkede yapılan en pahalı transfer 30 milyon euro. o da daha yeni oldu. birden 80 milyon euroluk transferi kimse sorgulamıyor mu arkadaş.
0
nothing in my way
(20.07.25)
E tamam işte son 24'ü geçebilmek gibi bir hedef belirlemiş demek ki?

Edit: Avrupanın 3. kupası ile 1. kupasının aynı avrupa puanlarını kazandırıyor olması üzerinden FB'nin avrupada daha başarılı olduğu algısına kapılan taraftara Ali Koç müstehak.
0
armagan abanuz
(20.07.25)
Para cebinden çıksa dert eder "batacak mıyım?" diye. Hal böyle değilken neden takılsın? Yani normal şartlarda bu paralar israf. Bizde de bir isimler ve paralar konuşuluyor gs kadar olmasa da ama o da israf. En temizini Beşiktaş yapıyor. Fiyat arttırılınca çekilip yoluna devam edeceksin.

@avatar is back medya tam olarak öyle yazıyor çünkü. Fenerbahçe 10 milyon maaş ödese "Korkunç maaşlar ile büyük risk" GS 20 milyon maaş ödese "Avrupa'ya meydan okudu" yazıyorlar. Kaos yaratıp çıkan etkileşim ile para kazanıyorlar.

Bir savcı çıkıp son 30 yılda dönenleri sorgulayamıyorsa bile son 10 seneye baksa çok fena canlar yanar ama işte kimlerin ne kazançları varsa hepsi takipsizlik.

"Fenerbahçe gibi dandik rakip" karşısında kucaklarda Şampiyonlar Ligi'ne gidenler: ibb.co :)
0
nawar
(21.07.25)
israf. Fenerbahçe gibi dandik rakiplerle maç yapmak için böyle starlara gerek yok bence de.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
böyle bir oyuncu fırsatı bir daha gelmez düşüncesiyle yapılmış bir transfer olarak değerlendiriyorum ben. yani 5-10 sene sonra yine kuş taşa çarpar bir adam kiralık gelse bile daha sonra "ben burada kalmak istiyorum"u dedirtebilir misin o muamma.

osimhen de arabistandan gelen teklifleri bile reddedince bence almak zorunluluk oldu. israf olup olmadığını şu an söyleyemeyiz ama bence olması gerekeni yaptı galatasaray ve bu fırsatı değerlendirdi.

öte yandan gomis'ten sonra ne kadar para harcandığını bir hesaplayın. dursun özbek bu hatasını öğrenmiş olacak ki yeni maceralara girmek istemedi. ligi biliyor, takımı biliyor, potansiyelini biliyor. neden başka forvet için risk alınsın?
0
elektr10
(21.07.25)
Ben osimhen özelinde değil de, sektöre harcanan paraların çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bir kişinin top oynaması için 80 milyon euro vermek çok ilginç gerçekten.

Diğer taraftan sektörde başarılı olduğunuzda bu paraları da çıakrtıyorsunuz. Sponsorlar, Şampiyonlar ligi gelirleri filan acayip yüksek seviyelerde.

Bunun dışında UEFA'da başarılı olmak sadece parayla ilgili olmasa gerek. PSG yıllardır para harcıyor, milyar euroları buldu, bu zamana kadar çeyrek finalden öteye gidememişti. Ancak geçen sene kazandılar, bu işler bence üst üste 6-7 yıl istikrar ile oluşacak başarılar. GS'den bu sene de ciddi bir başarı beklemiyorum, ilerleyen yıllarda belki..
0
xephyr
(21.07.25)
ben israf olarak görmüyorum. 3 yıl üste üste şampiyonluk, başarıyla artan gelirler (özellikle kombine, bilet ve store gelirleri eskiye oranla ciddi arttı), şampiyonlar ligi katılım ücreti ve tabi en önemlisi florya'nın satışından gelen sıcak parayla üst seviyeye çıkmak için bir risk aldı aslında galatasaray.

bu riske hiç girmeyip türkiye ligi'nde şampiyon olacak kadro yine kurulurdu ama camia bütünüyle avrupa'da başarı istiyor artık, alınan riski tamamen bu isteğin karşılığı olarak görüyorum. osimhen, sane ve şu an adı geçen diğer isimlerin hepsi şampiyonlar ligi'nde başarı hedefi için isteniyor.

türk futbolu için orkun ve osimhen transferleri bir kırılma oldu, ama bu kırılma şu an bizi avrupa'nın suudi arabistan'ı yaptı sadece. bu algıyı değiştirmek için verilen paralar dışında avrupa'da düzenli olarak adımızdan söz ettirmemiz de çok önemli.
0
dylancash
(21.07.25)
Neyse hadi ben de ciddi cevap vereyim çünkü duyurudaki her sene ötenlerden bıktım ve ciddi cevap vermeyi bıraktım.

Benim futbola bakış açımdan fazla para. Ama bana icardi de fazlaydı, sara da fazlaydi. Ne oldu? Iyi transfer çıktılar. Bana biraksan ben daha altyapi, daha genç yetenek, daha az başarı odakli adamim ama genel kitleye hitap etmiyorum.
Buna ek olarak zaten denilmiş ama Galatasaray zaten bu paraları (ayni Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi ne kadar buradaki belli kişiler böyle değilmiş gibi davransa bile) saçma sapan futbolculara yedirdi. Galatasaray diagne+mitroglou+falcao bile zaten harcadi ve karsiliginda 0 aldi. Yani sanki Galatasaray ilk defa bu kadar para harcayacakmis gibi davranmaya gerek yok çünkü saçma transferler ile zaten çok harcadik.

Buna ek olarak gene diğer takim taraftarlari anlamak istemese de ülkeni top takımı gs. Şu an kombine 100 bin lira dese de o stad dolacak. Daha gelecek nesiller de var. Yani Galatasaray'i ülke gibi düşünürsek para harcayarak büyüme olarak düşünürsün. Şu an Galata gdp büyütüyor ve 75 milyon karşılığı daha çok forma, fiyatlara daha çok yükleme, kombine ve biletleri daha pahalı yapma vs vs diye gidiyor. Ve ülkede nasıl sürekli "lan bu fiyara restorana nasıl gidiyorlar" deniliyorsa benzer kitle de futbol için soylenebilir.

Açık konuşayım; ben bu fiyatlara futbolu sevemiyorum. Misal mevcut türk futbol yapısı Avrupa'da yapamazdi (üç büyükler) çünkü ne kadar pahali yaparsan yap gelecekler mantığı olmazdi. Ama Türkiye'de var ve işliyor gibi. Millet kredi çekip kombine alıyor, kredi çekip stad park ücreti ödüyor falan.

Neyse yani, bu kadar kafa yormaniza gerek yok. Galatasaray diğer takımları zayıf bulduğu ortamda gelecek yılları garantilemeye çalıştığı riskli hareket yapıyor (sebebi de genelde başarı odaklı bir yapilanma olması). Ama osimhen evinde havai fişek patlatip kör olmazsa elinde kalmaz. 75 verirsin 45e gider. Daha 26 yaşında adama 32 yaşında davranmaya gerek yok. Biz bu parayi falcao'ya verdik elimizde sıfır kaldı. Osimhen karakter olarak da potansiyel olarak da böyle biri değil.

Buna ek olarak denildiği gibi artık Türk ligi yeterli değil. Biraz risk alıp avrupa bakiliyor.

Ha bak bu tarz olaylar taraftara kol gibi forma, kombine, store ürünü fiyatları olarak dönecek. Bunun kaçari yok ve buna ek olarak stad büyümez ama localar artar. Daha zenginlere hitap eden bir yapı oluşur. Manchester city de zamaninda böyle oldu, fiyatlar kol gibi arttı yani. Sen istiyor yildiz, verecek avrupa fiyati formaya.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
kluplerin derdi beni mi gerdi diyorum bazen ama bence evet israf.
sadece gs degil butun kluplerin harcadigi paralar israf.
federasyonun harcadigi da israf.
harcanan paranin karsiliginda gelen basari orani cok cok dusuk.
0
bay b
(21.07.25)
(8)

Şu an neredesiniz? Lokasyon olarak

sekizdokuzon
Ben İstanbul Levent'teyim. Hayırlı forumlar, Pazar neşesi!
Ben İstanbul Levent'teyim.

Hayırlı forumlar, Pazar neşesi!
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
maps.app.goo.gl

:) 9 da dönüş
0
kisa
(20.07.25)
Rondak
(20.07.25)
logisticsmanager
(20.07.25)
Kozak yaylasında dağın başında, hiçliğin ortasındayım. Yanımdan akrepler koşarak geçiyo.
0
beetlejuice
(20.07.25)
Bu da manzara: ibb.co
0
🌸sekizdokuzon
(20.07.25)
Bodrum.
0
lebaron
(20.07.25)
Basra - Irak
0
onyx
(20.07.25)
Central park
0
oscar
(21.07.25)
(5)

Yurtdışından dönerken cialis getirebilir miyiz?

tahirkemalbozoglu
Fiyat ne kadardırEczaneden alıp getirebilir miyim?
Fiyat ne kadardır
Eczaneden alıp getirebilir miyim?
0
tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
Türkiyeden al?
0
sehpa fx350
(19.07.25)
*fransa
0
🌸tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
Fiyat acisindan değecek bir fark var mı yani?
0
🌸tahirkemalbozoglu
(19.07.25)
Doktor raporu olmadan alamazsın cialis.
base-donnees-publique.medicaments.gouv.fr
"Sur ordonnance uniquement" yani rapor ile demek.
0
logisticsmanager
(20.07.25)
Lifta vb. Muadilleri gayet uygun fiyatlı
0
yadigar
(20.07.25)
(3)

yurtdışı seyahat sağlık sigortası

inveniam viam
yaptırdığınızda ingilizce poliçe vermişler miydi? online mıydı ve hangi firmaydı?
yaptırdığınızda ingilizce poliçe vermişler miydi? online mıydı ve hangi firmaydı?
0
inveniam viam
(19.07.25)
İngilizce verirler
Online yapılıyor.
Tek bir firma yok, bir sürü firma var. Sigorta şirketleri yapıyor. Allianz'dan yapıyorum şahsen.
0
put it in your appropriate place
(19.07.25)
Evet. Ben hepiyi'den yaptırmıştım genelde kampanyaları oluyor. 6 aylık 5 -10 euro arası değişiyor kampanya olunca
0
incelikler yüzünden
(19.07.25)
Annem haziranda yaptırdı yolda gördüğü axa'ya. Ingilizce poliçe.
0
logisticsmanager
(20.07.25)
(2)

avrupada en uygun fiyatlı pc hangi ülkeden alınır?

iwillsee
İngiltere ile kore fiyatlarını karşılaştırdığımda mac özelinde ingiltere çok daha pahalı geldi. avrupa genel olarak böyle mi? fiyatlar asya ve orta doğuya göre pahalı mı?avrupadan nereden ucuz pc alınır?
İngiltere ile kore fiyatlarını karşılaştırdığımda mac özelinde ingiltere çok daha pahalı geldi. avrupa genel olarak böyle mi? fiyatlar asya ve orta doğuya göre pahalı mı?

avrupadan nereden ucuz pc alınır?
0
iwillsee
(19.07.25)
En ucuz mu bilmiyorum ama misal almanya Fransa'ya göre daha ucuz ve fiyatlarını hep iyi buldum. Ben olsam Almanya bakardım.
Birkaç websitesi;
Csl computer
Dubaro
Memorypc
0
logisticsmanager
(19.07.25)
dediğin gibi abd'de 1000 dolar olan şey Avrupada 1000 euro veya pound olabiliyor. Vergi dahil/hariç muhabbeti bile bunu dengelemiyor.

Geçen hafta Amazon prime days'te mac'ler %10-15 indirime girmişti tam alınacak zamandı ama bitti galiba. İndirim takip edersen black fridayde falan bişeyler olur.(acelesi yoksa)

edit: çevrende öğrenci varsa onun adına öğrenci indirimiyle almak da bir seçenek. O her zaman oluyor. Hatta Apple Türkiye websitesi kimlik bile sormuyordu değişmediyse.
0
nhk ni youkosu
(19.07.25)
(6)

Alkollü araç kullanımı

paintit
Merhaba, Arkadaşım arada bira içmesine rağmen araba kullanmaya devam ediyor. Bir tane içerim, bir şey olmaz diyor. Bu ne kadar olağan bi durum? Araç kullananlar genelde bir tane biradan bi şey olmaz gibi mi takılıyorsunuz? Ve bir şey olmuyor mu? Bana biraz fazla ciddiyetsizlik gibi geldi aksi durumd
Merhaba,
Arkadaşım arada bira içmesine rağmen araba kullanmaya devam ediyor. Bir tane içerim, bir şey olmaz diyor. Bu ne kadar olağan bi durum? Araç kullananlar genelde bir tane biradan bi şey olmaz gibi mi takılıyorsunuz? Ve bir şey olmuyor mu? Bana biraz fazla ciddiyetsizlik gibi geldi aksi durumdaki sonuçlarını düşününce, ama ben mi abartıyorum? Normal ve genelde yapılan araba kullanılacaksa hiç içilmemesi değil mi?
Teşekkürler.
0
paintit
(18.07.25)
"Normal ve genelde yapılan araba kullanılacaksa hiç içilmemesi değil mi?" Ben hayatımda böyle duymadım ve yapana da denk gelmedim.
Yani alkol sınırı dediğin şey zaten öyle 5 shot tekila değil yani kişinin kilosuna, kaç saat önce içtigine hatta proteinli bir yemek yiyip yemedigine göre alkolun etkisi değişiyor.
1 biranin bir kişide iki saat sonra ne kadar kalacağını hesaplayabilirsiniz.
Örnek 90 kilo erkek kişi 1 50lik bira içerse 3 saat içinde %0 alkol kalıyor kanında. 2 saat içinde de 0.02.
Alkol sınırı 0.05

Benim görüşüm sizin bilimsel olarak abarttiginiz. ama arkadasiniz 42 kilo kadinsa ve birayi fondip yapıp kullaniyorsa cevap farklı olur.
0
logisticsmanager
(18.07.25)
Prensip olarak bir yudum bile bir şey içtiysem ben araba kullanmam.
Evet içkiyle aram iyi bir biranın bana bir etkisi olduğunu düşünmesem de %1 ihtimal bile benim arabayı kullanmamama yeter.
Gene de 1 tane biradan bir şey olacağını düşünmüyorum.
0
denizgonen
(18.07.25)
Alkol olayını sana şöyle anlatayım daha iyi anlayacaksın. Şimdi ağırlık kaldıran adamları düşün 100 kilo kaldıran da var 10 kilo kaldıramayan da bu insanın yapısına gücüne göre değişir ama devlet diyor ki 10 kilo yasak ama ben 100 kilo kaldırabiliyordum olsun sana da yasak.

Normali senin dediğin doğru ama yasak olduğu için doğru. kendini bilen insan kullanabiliyor ama bilmeyen de kullananiliyor. tartışmalı kısım da burası zaten
0
Rondak
(18.07.25)
Bir bira içtim, bitirdiğim gibi çevirmeye dek geldim. Çıkmaz diye üfledim 50 promil üstü çıktı ehliyet gitti. 10 yıl önceydi. @rondak +1 her türlü ruh hali,uykusuzluk vb. Etken alkolün vücuttaki etkisini etkiliyor.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Kişi ne kadar kiloluysa vücudunda o kadar su/kan daha fazla olur haliyle bir biranın çıkaracağı promil kişinin kilosuna göre değişiyor. Ve tabiki alkolun etkisi kişiden kişiye farkli. Misal benim hanimin kardeşi alkolü koklasa gidiyor o yüzden hiç icmiyor.

Misal bir biranin etkisini kendim ve eşim için hesapladım ve 30 dakika dedim bira ictikten sonra geçen süre;
Bende oran 0.016
Hanimda 0.05
Kısacası hanim ehliyeti kaptirirdi. Ben paşalar gibi devam ederdim.
0
logisticsmanager
(18.07.25)
Araba kullanabilecek kadar ayık olduğunu düşünen ama direksiyonu başında sızan biri yüzünden aylarım gitti, hayatımı da kaybedebilirdim, o nedenle kural neyse o, insan içkiliyken bazı şeyleri yapabileceğini düşünüyor, arkadaşınız 1 biradan bir şey olacağını düşünmemiş, bi şişe şarap sonrası ayık kaldığını iddia eden de vardır mutlaka, ceza yeme ya da ehliyet kaptırma korkusundan öte vicdani sorumluluğu tartsa keşke insanlar. Abarttığınızı düşünmüyorum.
0
(19.07.25)
(8)

amazon prime video da ne izleyelim?

respect
kargo parası yerine bunu aldım hazır almışken izliyim :)dizi olur, film olur, belgesel varsa o da olur.
kargo parası yerine bunu aldım hazır almışken izliyim :)

dizi olur, film olur, belgesel varsa o da olur.
0
respect
(16.07.25)
fallout
the grand tour
upload
clarkson's farm
hazbin hotel
murder drones
james may: our man in japan
invincible
the boys
good omens
the tick
city the animation
0
inheritance
(16.07.25)
Bilim kurgu seviyorsanız:
Battle star galactica
Ex machina
Undone
0
Amaranta ursula
(16.07.25)
reacher
fleabag
0
jelly bear
(16.07.25)
önce the boys'u izle sonra diğerlerine bakarsın :))
0
false pretension
(16.07.25)
Bosch.
Clarkson's farm +1
Reacher +1
Fallout+1
0
logisticsmanager
(16.07.25)
homeland
the terminal list
cross
jack ryan
bosch
citadel diana
bones
0
duyulmasi gerektigi kadar
(16.07.25)
upload +3
0
put it in your appropriate place
(16.07.25)
upload +3
0
put it in your appropriate place
(16.07.25)
(5)

covid sonrası IT ve offshore işler

xportant
sizin çalıştığınız yerlerde durum nedir? covid sonrası artan ve bitmeyen bir şekilde hindistan vb. ülkelere işleriniz taşındı mı? veyahut bu geçiş azaldı, hatta hiç olmamıştı mı dersiniz? aranızda avrupa’da ve kuzey amerika’da çalışanlar ne söyleyebilir? belki türkiye’ye de yurt dışından taşınmış iş
sizin çalıştığınız yerlerde durum nedir? covid sonrası artan ve bitmeyen bir şekilde hindistan vb. ülkelere işleriniz taşındı mı? veyahut bu geçiş azaldı, hatta hiç olmamıştı mı dersiniz? aranızda avrupa’da ve kuzey amerika’da çalışanlar ne söyleyebilir? belki türkiye’ye de yurt dışından taşınmış işler olabilir. Türkiye’de çalışanlar bu konuda bir fırsat görüyor mu?

Hindistan’da tamamlanan işlerın kalitesi ile ilgli ne söyleyebilirsiniz? avrupa’nın ve abd’nin IT alanında yeni Çin’i oldu mu bu ülke? yani Çin artık her şeyin kalitesini yapabiliyor. Hindistan, IT alanında kendi düşük maliyetine göre yeterli bir performans verebiliyor mu?

kabataslak olarak IT’nin covid, yapa zeka ve bu alana yönelmiş bir dolu insan kaynağıyla beraber yeni dünyada bu alanda çalışan insanlar açısından gitmekte olduğu yol hakkında ne söyleyebilirsiniz?
0
xportant
(16.07.25)
Sap IT komple outsource oldu.
Tedarik zinciri (Bu arada bu böyle tam covid değil belli süredir olan bir şeydi, hatta rakipler falan da aynisini bizden önce yapmıştı) operasyonel işler, IT isleri, dijitalizasyon hindistan oldu. Benim misal sorumlulugum bir ürün grubunun bütün emea'da operasyonu (komponent stoğunda aylık faturalanan siparişe kadar) ve ekibimde bir sürü Hintli var operasyonel (satin almaci, stok uzmani vs).

Neyse yani, hindistan dediğin gibi çoğu işi aliyor ve yalan yok; adamlar Baya iyi. Kültürleri de iş açısından oldukça iyi. Ben kendileri ile çalışmaktan memnunum ve insan gibi davranirsan oldukça iyi bir ilişki ortaya çıkıyor.
Açıkçası ana fabrikam cin'de, operasyonel calisanlar hindistan'da ve ben ikisinden de acayip mutluyum. Cin'deki fabrikayi her ortamda savunurum böyle efsane çalışan fabrika yok.
0
logisticsmanager
(16.07.25)
abd'deyim. sirkete ve isin niteligine gore degisiyor. ama gittikce daha fazla isin outsource edildigi bir gercek. ezilenler ve pozisyonu iptal edilenler surpriz olmayacak sekilde giris seviyesi elemanlar yani en az guce sahip olanlar. ai ve outsource yeni mezun marketini tabiri caizse bicti.

direktor ve ustu rahat. adamlar personel cikarinca veya outsource edince annually $x milyon kurtardik diye bunu basari olarak anlatiyorlar. ozellikle amerika'da ortalama yillik bir yazilimcinin sirkete maliyeti 0.5 milyondan fazla oluyor. dolayisiyla 100 kisi cikardiginda 50 milyon tasarruf oluyor yillik ve hicbir yoneticinin gormezden gelemeyecegi bir durum bu. cunku direktor ve vp'ler de ustlerine karsi sorumlu. hic gozlerinin yasina bakmadan komple takimlari ucuruyorlar.

aslinda kapitalizmin dogal sonucu olarak herkesin gucu gucune yetene sapladigi bir durum var. yazilimcilar da az degil. gunluk 2 saatlik is alip, bunu ben ancak 8 saatte kodlarim diyorlar. haftada 2 gunde isi bitirdikten sonra yatis yapiyorlar. bu sekilde yilda yarim milyon indirenler var. e sirket de bakti ayni hizmetin fazlasini hindistan'dan daha ucuza alabiliyor, oraya pasliyorlar.

hintliler ise tam kole zihniyetli bir millet. baslarina biraz sert bir yonetici koydun mu cok iyi is aliyorsun. ama savsaklamaya cok musaitler. isin kalitesi olarak da cikardiklari isin abd'de calisan birinden hic farki yok. zaten amerika'da da ayni hintlilerin okul okuyup gelmis versiyonlari calisiyor. bizim takimin cogu hintli/paki. 2-3 tane beyaz aldilar hicbiri tutunamadi kacti.
0
antikadimag
(16.07.25)
bir projemiz vardı. hindistan'a devredildi bütçe yüzünden. adamlar bizden bile az maaş oluyor. bizim projede yaptıkları işler çok kaliteli değildi. diğerlerini bilmiyorum.
0
jelly bear
(16.07.25)
Hindistan IBM'e ucuza yaptırmayı denediler ortalık bombok oldu davalık oldular, şimdi yine içerde takım kuruyorlar. 2 haftalığına hindistana gittim başlarında durayım iş yapsınlar diye
0
nahtoderfahrung
(16.07.25)
Benim alanımda (elektronik haberleşme, altyapı) Türkiye içindeki işler için outsource durumu olmadı ancak Hollanda, Almanya ve Cekya da çalışan arkadaşlarımın söylediği departmanlarin Hindistan veya Çinlilere devredildiği. İş ilanları bile kalmadı denilecek kadar az artık
0
mirty
(16.07.25)
(8)

Yemeğin buzdolabına konması.

Mirket
Soğumamakta ısrar eden tencereyi 'Ama yatacağız artık.' deyip sıcak sıcak buzdolabına koyabiliyor muyuz? Koyamıyorsak neden?
Soğumamakta ısrar eden tencereyi 'Ama yatacağız artık.' deyip sıcak sıcak buzdolabına koyabiliyor muyuz? Koyamıyorsak neden?
0
Mirket
(16.07.25)
Koyuyoruz.
Gerçekten ömrü hayatım boyunca umursamadım. Sogumamakta israr eden tencerenin köpeği olmaya karşı birlik beraberlik çağrısı yapıyorum.
0
logisticsmanager
(16.07.25)
koymayın deme sebepleri şuymuş,
1. buzdolabı onu soğutmak için daha çok enerji harcıyormuş galiba
2. onun ısısı çevredeki diğer yiyecekleri biraz ısıtabiliyor (bakteri üreyebilir vs)

ben bu olaylardan çekindiğim için benmari usülü denen şeyle soğutuyorum hep. Büyük plastik bi kap var(borcam falan varsa o da olur sanki), ona biraz soğuk su koyup üstüne tencereyi oturtuyorum. veya tenceredekini birkaç plastik kaba bölüp onları bu şekilde soğutuyorum ev kimya laboratuvarına dönüyor ahah sulu kap içinde kap. Ama böyle gerçekten hızlı soğuyor.

Bu arada o tencere soğumuyor ya hani, açıkta oda sıcaklığında 2-3-4 saat durması da iyi değil diyorlar. (bakteri vs.)
0
nhk ni youkosu
(16.07.25)
raflar camsa rafı çatlatabilir. onun dışında bi sıkıntı yok.
0
asap raki
(16.07.25)
soyle birsey anlatayim,
Kurban bayrami,
Danaya girdik,
kasap olan vatandas etin saklama usülunu anlatti,

Yazin agustos ayi idi,
Kurban eti cok sicak,
Eti direk bu sicakligi ile dondurucuya koyunca,
Dış tarafi soguyor,ici sicak kaliyor ve etin icinde yesillenme vs bakteri ürüyormuş,
yani homojen sekilde sogumayinca iyi olmuyor,

Klimali odanin zeminine temiz örtü vs serdik ve etleri zemine yaydik,bir kac saat etleride birkac defa cevirdik,
Sonra dondurucuya koyduk.

Yemeklerde icerisinde et ve hayvan yağı varsa muhtemel bakteri fermantesi hizli olur,sanirim,galiba.
0
designer
(16.07.25)
hem direk rafa temas etmesin hem de daha hızlı soğusun diye altına buzlukta bekletilmiş ıslak bezle koyuyorum.
0
merhum
(16.07.25)
Yukarıda arkadaşlar sebebini açıkca yazmışlar. Ama dolaba köylü gibi tencereyle yemek konmaz. Yemek sıcak soguk farketmez Saklama kabına aktarılır. Tencere bulaşık makinesine koyulur.
0
limonlu eksi
(16.07.25)
@limonlu eksi

Saklama kabı plastikse olmaz. Sıcaklık yemeğe mikroplastik bulaşmasına hatta yüklenmesine sebep olur.

Buz aküsü / buz kaseti denen şeyleri böyle zamanlarda soğutma için kullanmak da mümkün belki.
0
muhayyer divan
(16.07.25)
@ limonlu eksi'ye katılmadım. Sebebini @ muhayyer divan söylemiş.

Diğer cevapların tamamı çok mantıklı. Bir dahaki seferler için aklıma yazdım.

@ asap raki'nin söylediği, cam rafın ısı farkına kırılarak tepki vermesi ihtimali tencereyi koyarken aklıma geldi ve korkuttu.
0
🌸Mirket
(16.07.25)
(5)

yurt dışına ilaç götürme hakkında

orgyadakull
ağrı kesici ve dideral var orjinal kutularında ve adıma reçeteli. reçete tarihleri yeni. yani yarın olacak. onlarda bir sorun yok ama xanax ilacı var orjinal kutusunda ve adıma reçeteli. ama reçete tarihi geçeli bu günü de sayarsak 6 gün olmuş. malum her gün her gün içilmez bu ilaç ihtiyaç olunca al
ağrı kesici ve dideral var orjinal kutularında ve adıma reçeteli. reçete tarihleri yeni. yani yarın olacak. onlarda bir sorun yok ama xanax ilacı var orjinal kutusunda ve adıma reçeteli. ama reçete tarihi geçeli bu günü de sayarsak 6 gün olmuş. malum her gün her gün içilmez bu ilaç ihtiyaç olunca alınır. hatta 50 adedin sadece 5 ini içmişim daha.şimdi psikiyatrist randevusu yok gitmeme 3 gün var. ne yapsam. reçeteyi yanına koyup e nabızdan da kullanım geçmişi alsam 4 yıllık kullanım geçmişi var.orjinal kutusuna da 50 adet değil 1 flaster koysam olur mu acaba. atarlarsa bari hepsini atamasınlar
0
orgyadakull
(15.07.25)
Hayatımda daha ne ilaç goturdugum kontrol edilmedi. Babam 20 tane ilaç ile gelirdi, kalbinden şekerine tansiyonuna, bir kere bile umursanmadi. Bence cantada peynir olmasi ilac olmasından daha riskli bir şey.
0
logisticsmanager
(15.07.25)
25 senedir okyanus asiri ucuyorum.
receteli ilaca kimse takmaz +1
0
cooperr
(15.07.25)
reçete meçete sorulmaz, ilaç çantadan bile çıkartılmaz. 5 kutu aynı ilaçtan götürmediğin sürece (ona da bakılmaz da işte), sorun yok. ne anlar ordaki görevli reçeteliymiş şuymuş buymuş. havalimanı eczanesinde her daim sıra olur kutu kutu ilaç gider.
0
gitdaddy
(15.07.25)
ben erasmusa giderken 15 kutudan fazla ilaç götürmüştüm, sulinexler busponlar nerviumlar. kimse bir şey demedi ama öyle kontrol de olmadı hiç. güvenlikten geçerken de sorun yaşamadım.

ama nolur nolmaz diye doktordan yazı almıştım. ilaçların bana reçeteli olduğuna dair bir yazı hazırlamıştım, ilaçları yazdım, sonra doktora götürüp imzalatıp/kaşelettim. ama hiç gerek olmadı.
0
substituent
(16.07.25)
polonya krakow için gittim 8 gün kaldım döndüm. çantaya bakan bile olmadı.bir soru soran bile olmadı bırak çantayı mührü bastılar gittim o şekilde de döndüm. selam bile verilmedi. stockholm böyle değildi. dönüş bileti göster ne kadar kalacaksın vs çok soru vardı
0
🌸orgyadakull
(07.09.25)
(10)

Soğan çorbası, kurbağa bacağı, salyangoz yemek mecburi mi?

tahirkemalbozoglu
Paris’e gidince bunları yemeksek ne kaybederiz?
Paris’e gidince bunları yemeksek ne kaybederiz?
0
tahirkemalbozoglu
(14.07.25)
hiçbir şey. soğan çorbası denedim baya kötüydü.
0
jelly bear
(14.07.25)
üçünü de türkiye'de yedim. soğan çorbası bence overrated. pek bir olayı yok sıcak çorba işte. ama tereyağlı salyangoz yemeği ve kurbağa bacağı çok güzeldi. farklı bir yere gitmenin en güzel taraflarından biri de oranın mutfağından bir şeyler denemek bence. biraz açık fikirli olmakta fayda var o yüzden ama size hoş gelmiyorsa da gelmiyordur onlar yerine deneyecek başka şeyler bulabilirsiniz paris'te.
0
semaforo de medianoche
(14.07.25)
Bence kurbaga bacagi güzel degil, salyangoz da güzel degil ama yapisindan ötürü. Disin altinda girc girc ediyor, ben öyle seyleri sevmem. ahtapot ve karides de sevmem bu sebeple.
Sogan corbasi en sevdigim corbalardan biri ama fransa'da hic icmedim. Tariflerde cok fark oldugunu sanmiyorum, avusturya'daki gibidir orada yapilan da ve bence kesinlikle denenmeli.

gittiginiz ülkenin mutfagi kültürünün ayrilmaz bir bütünü. eger zihninizde kurbaga bacagi yemeyi normallestiremiyorsaniz, sogan corbasi deneyin. Illa hepsini yiyeceksiniz diye bir sey yok ama bir iki bir sey deneyin bence.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.07.25)
kurban olduğum bu nasıl soru tanzimat döneminde mi yaşıyoruz :)

fransaya gidersen yapacağın en güzel şey müzeleri gezmek, mimariyi görmektir. kurbağa bacağını fransızlar bile içmiyor.
0
yurtsuz john
(14.07.25)
Bir şey kaybetmezsin. İlgin yoksa yeme. Ben soğan çorbasını seviyorum, içiyorum, üzerinin ekmek ve peynirle kaplı olması hoşuma gidiyor.

Cafe de paris soslu antrikot ve patates yersin le relais de l'entrecote a gidip.
Maison d'isabelle de kruvasan.
Cedric grolet - tatlı
Damak tadına uyan hamur işlerinden yiyebilirsin yani. Paris te sadece escargot yok ki
0
kullanicadi
(14.07.25)
mecburi kardeş,yemezsen bir daha vize vermezler.

şaka bir yana soğan çorbası deneyebilirsin, bence çok lezzetli...
0
exlibris
(14.07.25)
Abi denemek zorunda degilsin tabiki ama denemek bence güzel bir şey bilmiyorum ben gittigim yerlerde denerim böyle şeyler.
Kurbağa bacağını kafanda büyütme, tavuk kanadi gibi oluyor. Ha 2018den beri kaç kere yedin; iki. Yani böyle akşam Fransa'nın anneleri kurbağa yapıyor gibi düşünme.
Salyangoz severim ama. Soslu falan benim hoşuma gidiyor ki annem de sevmişti denediginde.
Soğan çorbası da güzel bir şey de ikisine oranla o kadar kafa yoracak bir şey değil.

Neden bu üçüne kafa yordun bilemedim ama bir sürü yiyecek şey var yani. Bence diğerlerinden bunlara zaman gelmeyebilir.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
kurbağa bacağı yedim, kötü değil. soğan çorbasının bir olayı yok. salyangoz yemedim, denk gelmedi.

paris giden 1000 turistin bir tanesi falan yiyordur salyangozu. kruvasana aban gitsin.
0
sir gawain
(14.07.25)
Soğan çorbası benim yediğim en güzel çorbalardan biri ama hanım yapıyor, Paris'te yemedim. Kurbağa bacağı da tavuk kanata benziyor denenebilir ama çok elzem değil.
0
mirty
(15.07.25)
Her yerde bunlar satılmıyor zaten. Bunları yiceksen bile fransız restaurantına gitmen lazım. Her yer kebapçı kuskusçu falan. Ayrıca her yerde zincir hamburgerciler var. Bir şey kaybetmezsin, fransız mutbağı zaten bize göre değil.
0
mikahakkinen
(15.07.25)
(16)

yurt disinda yasayanlar, turkiye'den ne goturuyorsunuz?

lemmiwinks
1) turkiye ziyaretlerinizden donerken neler goturuyorsunuz bagajinizda (ucakta canta, arabada bagaj)?2) hic goturmemeniz gereken bir seyden ceza yediniz mi? (kara sinir kapisi ya da havaalani?)3) turkiye'den siparisle aldiginiz bir sey var mi? nasil?4) ozel degilse hangi ulke?
1) turkiye ziyaretlerinizden donerken neler goturuyorsunuz bagajinizda (ucakta canta, arabada bagaj)?
2) hic goturmemeniz gereken bir seyden ceza yediniz mi? (kara sinir kapisi ya da havaalani?)
3) turkiye'den siparisle aldiginiz bir sey var mi? nasil?
4) ozel degilse hangi ulke?
0
lemmiwinks
(14.07.25)
Türkiye'de olup da Avrupa'da olmayan bir sey olabilir mi ?

Ve yine Türkiye'de ve Avrupa'da olan bkr sey Türkiye'de daha kaliteli olabilir mi ?

Son olarak Türkiye'de daha ucuza gelmesi söz konusu olabilir mi ?
0
feastofthedamned
(14.07.25)
Salep, özel bir pul biber, bozic antep fıstığı.
Şu üçlü dışında hiçbir şey çünkü yüzde 99 her şey bulunuyor burada.
Bir de ofise ya baklava ya da su lokumlu kuruyemisli paketlerden.
Fransa.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
peynir'den ceza yiyen arkadasim var. buna dikkat edin. et vb ürünler zaten cok riskli.
ben genelde o risklere girmiyorum, ama mesela gecen gelisimde damla sakizli türk kahvesi aldim, baharat vb getirdim. ama genelde cogu sey buralarda da bulunuyor.
bir de vakumlatip enginar getirdim son gelisimde.
0
kaputt
(14.07.25)
Tuzlu fıstık (kırmızı kabuğunun üzerine tuz yapışmış, birahanelerde verilen gibi)
Devekuşu yumurtası
İlaç
0
michael_knight
(14.07.25)
Ben Türk kahvesi, nar ekşisi ve bazen iyi biber salçası (bunu teyzem Antep'te kendi yapıyor) götürüyorum sadece. Diger ülkeleri bilmiyorum ama benim yaşadığım ülkede Türk kahvesi tek çeşit satılıyor ve taze değil.

Peynir vs zaten yasak.

Hediyelik lokum, tatlı aldığım da oluyor dağıtmak için.

Çoğu şey zaten Avrupa'da da var. Baharatlarin da bence Türkiye'de çok daha kaliteli ve güzel olanları bulunuyor (tabii ben evde yapılanlara da erişim saglayabiliyorum) ama taşımıyorum.


Édit: aşağıda cevabı görünce "tabii ki" dedim, kitap ben de taşıyorum. Aklım yiyeceğe gittiği için sadece mutfak odaklı cevaplar verdim. Yoksa en son gelişimde çok güzel bir havlu seti de almıştım, onu da getirdim.
0
fraise
(14.07.25)
1-sarap, baharat (duzgun sumak, dolmalik üzüm, isot...), nadiren tekstil ürünü, taki.

2-hayir.

3-hayir.

4. almanya, italya, hollanda giris-cikis yaptigim ülkeler.
0
buf-e kür
(14.07.25)
@feast, sen nasil patolojik bir eziksin. Cok biliyorsun.

2- Peynirden ceza yiyen var. Türk peyniri ab‘de yok. Peynir et getirmek yasakmis. En son sebze meyveleri de yasaklamislar.

1-3: Mevsim sebzeleri getiriyorum. Mesela en son araka ve yesil erik getirdim. Bunlar türk marketinde oluyor sadece ve de pahali oluyor. Her zaman da olmuyor. Erik gördüm ama taze arala görmedim.
Cerez aliyorum. Daha ucuz tr‘de. Baklava getirdim bi de en son. Cok seviyorum. Serbetli türk tatlilar berlin‘de iyi sadece.

Ben telve makinesi getirdim. Telve satisi yok. Baska markalarin satisi vardi ama ben telve kullanmak istedim. Selamlique türk kahvesi aliyorum poset poset büyük ihtimalle siniri asiyorumdur. Bunu internetten annemin eve siparis ediyorum.

4- almanya
0
sonsuz
(14.07.25)
ütü bezi (burada var mi bilmiyorum acikcasi), perde diktirmistim o zaman buradan kat kat ucuzdu, bazi baharatlar (sumak, kimyon, guzel kirmizi biber, teyzemin yaptigi nane kurusu, zeytinyaginda kekik, zahter vs.), antep fistigi, yesil erik, corek otu, gercek nar eksisi, salca, dogal kozmetik - artik orada daha pahali gerci. vs. vs.
Oklava siparisi almistim, gul suyu , gul receli isteyen oldu, ay coregi, tahinli corek, turk cayi aldigim siparisler arasinda. Bu siparisleri verenler hep yabanci.
0
kassiopeia
(14.07.25)
hemen her sey bulunuyor artik. sadece lojistik zincirinde bozulacak, bayatlayacak seyler getirilebilir. ben antep fistigi getiriyorum. amerika'nin california antep fistiklari kocaman tatsiz tuzsuz. turkce kitaplari da bulamiyorum. o yuzden kitap da getiriyorum.
0
antikadimag
(14.07.25)
Hatay biber salçası, kavurulmuş karışık kuruyemiş ve kabak çekirdeği, bilimum baharat, yeşil sivri biber çarliston gibi, eti cininden damak çikolatasına alaturka cipsine ne kadar ürün varsa hepsi olabilir. Mr. muscle mavi WC şeysi, sifonu basınca mavi mavi olan bu benim ülkemde net yok. Sarpişir içi pişirme kağıdı dışı folyo olan dava. Kuru pasta vs. Geçmişte peynir sucuk zeytin vs. getirmişliğim çok. Hiç yakalanmadım.

Daha migros alışverişi temelli söyledim tabii de oklavam, arçelik türk kahvesi makinam falan var trden getirdim.

Bir sonraki hedefim üstten grilli elektrikli mangal getirmek. Burada hiç benzeri ürün görmedim. amzn.eu şu gibi. Muhtemelen bu yasaktır güvenlik sebebiyle.

Litvanya.
0
wallcan
(14.07.25)
1) genelde ilaç vs azaldıysa onları yeniliyorum, tatlı lokum falan belki millete ikram etmeye. burda bazı ilaçları tane tane veriyorlar, lazım olunca da doktor randevusu bulunmuyor, mecbur getiriyorum.
2) şimdiye kadar yemedim, her türlü ilaç geçirdim sormadılar. yasak olan şeyler hakkında az çok fikrim var, peynirden yiyen çok oluyor da ordan buraya getircek kadar peynir sevdam yok.
3) yok
4) almanya
0
nahtoderfahrung
(14.07.25)
türkçe kitap
kuru domates
taze baharat
boza
kandil simidi
takviye ilaçlar/vitaminler
bir de çorap ve iç çamaşırı (avrupa'da pahalı)

her gittiğimde değişiyor. en son bunları getirdim.
0
sir gawain
(14.07.25)
usttekilere ek; havlu, zeytin
almanya
0
Ley
(14.07.25)
1 - tr'den kiyafet goturuyorum cogunlukla. yiyecek olarak taze cekilmis turk kahvesi, adacayi, ihlamur, tarhana gibi yurtdisinda bulmanin zor oldugu seyler olabilir.

2 - yemek icin ceza yemedim, ama yiyen arkadaslar oldu et/sut urunu getirdikleri icin.

3 - yok

4- kanada
0
cooperr
(15.07.25)
ben de cevap vereyim:

1) bazen turk kahvesi, peynir (1-2 kere risk aldim), konserve enginar getirmistik, ayiklanmis buzluga atmalik bezelye, annemden tarhana. bal. hanimin turkiye'den aldigi bazi dogal urunler (krem, sabun vs). baharat. turkce kitap. bunlarin hepsini burada bulabiliyorum bu arada, yalniz hepsi en iyi kalite olmayabiliyor. turkce kitap da sinirli tabi. ama tek bulamadigim trakya eski kasar ve bu cok uzucu.
2) yemedim, eski kasar getirecegim ama korkuyorum.
3) zeytinyagi ve zeytin aldim, daha once turkiye'de alisveris yaptigim bir yerdi. gelmesi, teslimati biraz sancili oldu. arabayla (minibus kamyon neyse) turkiye'den getiriyorlardi.
4) hollanda.
0
🌸lemmiwinks
(15.07.25)
Artik sadece kuruyemis goturuyorum. Bence Almanyadaki kuruyemisler pek lezzetli degil.
0
turkuaz
(15.07.25)
(8)

kurum içi departman değiştirme

patos64
günaydın duyuru.ben şirkette şuan çalıştığım bölümde minimum düzeyde dahi gereken adaletin ücret ve başka konularda sağlanmadığı için ve ek olarak aslında hep çalışmayı istediğim bölümün de geçmeyi istediğim bölüm olması sebebiyle departman değişikliği iç ilanına başvurmuştum. daha önce duyuru vardı
günaydın duyuru.
ben şirkette şuan çalıştığım bölümde minimum düzeyde dahi gereken adaletin ücret ve başka konularda sağlanmadığı için ve ek olarak aslında hep çalışmayı istediğim bölümün de geçmeyi istediğim bölüm olması sebebiyle departman değişikliği iç ilanına başvurmuştum. daha önce duyuru vardı bununla ilgili.

bana dönüş olarak bu bölüm için iç ilanı durdurduk, tecrübeli alacağız dendi aniden ama ben buna kesinlikle inanmıyorum. doğru dahi olsa yerimde kim olsa inanmaz bence. iyi de bir çalışanım, mükemmel değil ama işimi iyi yaptığıma inanırım ve bu yüzden de şans verilmesi gerekliliğinin hep üstüne bastım. hem şuanki işime gereken itibar sağlanmıyor hem de bence gitmemem için çomak sokuyorlar.

ben de bunun üstüne 3-4 tane daha email gönderdim. aniden kapatılmasının enteresan olduğunu, benim bu işi çok istediğimi hayalim olduğunu anlattım. dışarıdan getirmeyin içeriye şans verin vs birçok şey anlattım. cevap vermediler.

bunlar hep gururuma dokunuyor. aniden ilanı kapattık denmesi, ayrıcalıklı çalışanların olması, üsteledikçe üsteledim çünkü bu ilanlar kolay açılmıyor kim bilir bir daha ne zaman, hatta uzun süre sanmıyorum. ayrıcalıklı çalışanların da çay sigara uykuyla gününü geçirmesi, hatalarının hep üstünün örtülmesi vs ve komik olan ise bu biliniyor yani bazı kişiler için bu durum ayyuka çıkmış durumda.

şimdi ben de size şunu sormak istedim.
yine email atmak istiyorum, son kez tabi.
emailin teması ise; ''cevap vermemenizi anlıyorum çünkü verdiğinizi düşünüyorsunuz. ben de ısrarla yazıyorum çünkü sürecin bu şekilde geliştiğine kimse ikna olmaz ve fırsatlar her zaman gelmez. bana şans verin, yapamazsam, beceremediğimi düşünürsem kendim giderim. nasıl olsa birileri beni koruyor, yatıp uyuyup maaşımı alırım yapmam. hedeflerim var, katkı sağlayamıyorsam, elimden bir şey gelmiyorsa durmam. lütfen kariyer fırsatımı engellemeyin. bu son emailim size, daha fazla rahatsızlık vermek istemiyorum. yetki sizde ama adalet kavramını unutmayın'' diye.

çünkü çok doluyum gerçekten. daha da üstüne gitmeli miyim? kovarlarsa kovsun modundayım artık.

peki siz ne yapardınız?
0
patos64
(14.07.25)
Ne yazacağını ya da ne yapacağını bilmiyorum ama o yazmayı düşündüğün şeyin sakın yazma
0
respect
(14.07.25)
ben olsam e-mail atmak yerine ik departmanına gidip yüz yüze konuşurdum. bu işle ilgilenen en yetkili kişiden randevu alırdım. zaten yüzündeki ifadelerden mimiklerden anlarsınız neyin ne olduğunu.
0
archmeister8
(14.07.25)
Bu ve daha önce açtığın iş ile ilgili duyurulara baktım. Obsesiflik derecesinde bir takıntın var gibi. Kendini kovdurmak için emin adımlarla ilerliyorsun. Attığın maillerin bırak sonuncusunu hiçbirinin bir faydası olmaz bu tonda yazıyorsan. Bir şans verin vs. demek tamam ama "buna kimse inanmaz" diyerek insanları yalancı yerine koyman, hadi diyelim gerçekten yalan söylediler, bu durumda da insanların yalanlarını yüzüne çarpmanın hoş karşılanacağını sana ne düşündürdü bilemiyorum. Şimdi o pozisyonun yöneticisi diğer departmanların yöneticileriyle sohbet arasında "yahu bu patos ne manyakmış. taktı bize, 4-5 tane mail atmış hala darlıyor" gibi bir şey dese başka hiçbir yere adım da atamazsın.

Atmayı düşündüğün son maili iyice hafifletsen bile biri bana "adalet kavramını unutmayın" diye mail atsa içimden "ne saçmalıyor bu" diye geçirir direkt geçerdim o maili. İnsanlara bir şeyler öğretmeye kalkıyorsunuz, üstelik eleştirel ve onları yalancı konumuna koyan bir üslupla.

Duyurudaki tek soruya cevap vermiş olayım: ben olsam o mailleri de atmaz, en fazla pozisyonu çok istediğimi ve şans istediğimi söylediğim bir mail atardım. Sonra peşini bırakırdım.
0
himmet dayi
(14.07.25)
Kızgınlığınızı anlamakla birlikte bence daha fazla üstelemeyin mail atarak. Muhtemelen oraya üst kademelerden birinin tanıdığı gelecek. Ne kadar kurumsal bir firmadasınız bilmiyorum ama oralarda da bu tip işler dönüyor maalesef. O ilanı da muhtemelen usulen açtılar.

İK ile bir toplantı talep edebilirsiniz belki? Ama burada da sakin olmanız gerekir. Mevcut departmandaki durumu anlatıp, kurumu sevdiğinizi, katkı vermekten mutluluk duyduğunuzu, challenge'a açık olduğunuzu anlatabilirsiniz. ilerde o departmanda bir pozisyon açılırsa sizi unutmamalarını söyleyebilirsiniz.
0
elektr10
(14.07.25)
Hocam mail ne ya git ik’yı bas yüzüne baka baka söylesinler dertlerini. Şirketlere bu kadar muhtaç olmayın o firma istediğinizi vermez başkası verir
0
messina123
(14.07.25)
Maili bu kadar fazla kullanma. Hatta şöyle diyeyim bir email attın, ikincisi ya da max üçüncüsü toplanti ya da yüz yüze olmalı. Hele böyle bir konuda.
Sana cevap vermemeleri kesinlikle kötü ama senin de alkol alip arayan sevgili gibi sürekli email atman da şu videonun "kov beni" versiyonu;
youtu.be

O emaili kesinlikle atma. Kovulmak için bu kadar uğraşmaya gerek yok ve yanlış anlama ama adamlara şu anki hareketlerin ile ne kadar haklı olduklarını gösteriyorsun gibi.

Sana gerekli olan başka iş bulmak gibi.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
Bence bu kadar üstüne düşmeniz sizi sorunlu bi tip olarak yansıtır şuan IK’nin “bak bunu geçirmediğimiz ne iyi oldu attığı maillere bak” diye yoneticiyle gorustugune %100e yakın eminim daha fazla e-mail atmayın bölüm yöneticisi ve ik ile yüz yüze görüşseydiniz keşke. Bazen bir iş için sadece o işi iyi yapmak yetmiyor. Kisilik envanterleri bu yüzden var.
0
Mcfly
(15.07.25)
Abi deli bu iyi ki almamışız demişlerdir. Enteresan ve hayalim bu demek çok hadsiz laflar. Dışarıdan getirmeyinnn biz içeriden yapalım. Sonuçta ben de içeriden geldim, bu şirket beni doğurdu... Vallahi senin haddine değil böyle şeyler yazmak, milleti suçlamak. Email teman çok kötü. Fırsatlar her zaman gelmez, şans verin YAPAMAZSAM giderim... Abi kesin psikolojik bir sorun var diyorum sende.
0
Shepard
(15.07.25)
(7)

Ekönömist arkadaşlar bir fikir verin

grimavi
2006 yılında babam 22.000 lira parayı batırdı, o zamanlar bu paraya baz seviye opel corsa ve peugeot 206 alınabiliyorduBu miktarı günümüzde neyle kıyaslayabiliriz, yine bugünün baz seviye opel corsa parası diyebilir miyiz. Corsa şimdi 1.3 milyon tl den başlıyor.
2006 yılında babam 22.000 lira parayı batırdı, o zamanlar bu paraya baz seviye opel corsa ve peugeot 206 alınabiliyordu

Bu miktarı günümüzde neyle kıyaslayabiliriz, yine bugünün baz seviye opel corsa parası diyebilir miyiz.

Corsa şimdi 1.3 milyon tl den başlıyor.
0
grimavi
(13.07.25)
Diyebilirsin bence. 500 lira asgari ücret desen 44 ay yapar. 44 ay çarpı 2025 asgarisi 970 bin yapar.
0
Shepard
(13.07.25)
Asgarî ücret üstünden hesaplarsan o dönem 57.89 asgari yapar, bugünün asgarisiyle 1.273m lira.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
2006 yilindan beri her yil enflasyonu bul.

2007'de enflasyon 10% olsun diyelim. 2008de 20%

2007 degeri 22kx1,1
2008 degeri 22kx1,1x1,2

böyle böyle 2025'e gel.
0
sonsuz
(13.07.25)
TL enflasyonu;
Sonuç: 2006 yılının Temmuz ayında 22.000,00 YTL olan mal sepeti 2025 yılının Haziran ayında 531.203,67 TL olmaktadır.
2006 Yılı Temmuz Ayındaki TÜFE: 129,72
2025 Yılı Haziran Ayındaki TÜFE: 3.132,17
Enflasyon Oranı: %2.314,56 artış
NOT: 2025 yılının Temmuz ayı TÜFE verisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından henüz açıklanmadığından, hesaplamada 2025 yılının Haziran ayı TÜFE verisi kullanılmıştır.

Altın artışı;
Altın Fiyatları Tarihi: 30.06.2006 (Altın fiyatları arşivimizde seçtiğiniz 01.07.2006 tarihine ait herhangi bir veri bulunmadığından, arşivimizde bulunan ve seçtiğiniz tarihe en yakın tarihe ait verilerle hesaplama yapılmıştır.)
Alış Birim Fiyatı: 1 gram 24 Ayar Altın için alış fiyatı 31,1374 TL'dir.
Alış Miktarı: 706,5450 gram 24 Ayar Altın
Alış Tutarı: 22.000 TL'dir.
Satış Birim Fiyatı: 1 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı 31,2193 TL'dir.
Satış Miktarı: 704,6921 gram 24 Ayar Altın
Satış Tutarı: 22.000 TL'dir.
Bilgi: Bu hesaplama 30.06.2006 23:59:59 tarihindeki piyasa verileri kullanılarak yapılmıştır.
Değişim Oranı: 11.07.2025 23:00:00 tarihindeki son piyasa verilerine göre; 1 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı 30.06.2006 tarihindeki kapanış fiyatına oranla %13.804,71 artarak 4.340,96 TL olmuştur. Aynı doğrultuda 704,6921 gram 24 Ayar Altın için satış fiyatı ise 3.059.036,64 TL olarak gerçekleşmiştir.

diğer emtialarla da karşılaştırma yapabilirsin.

www.hesaplama.net
0
spirit crusher
(13.07.25)
2006 yilinda bir arkadas
24bin TL ye sifir corolla sedan almisti,
çok iyi fiyat diyordu,
26bin lira da olabilir.
0
designer
(14.07.25)
tüik verileri güvenilir olmadığından tr enflasyon değerleri ile hesaplama yaparsanız tutmaz. bunun yerine usd üzerinden hesap yapmak daha mantıklı. 2006 yılında usd yaklaşık 1,3 ytl imiş, bu durumda 22 bin tl yaklaşık 16.923 usd yapıyor. usd enflasyonuna göre bu değerin günümüz karşılığı da 26,984 usd (www.usinflationcalculator.com). bugün 1 usd 40 tl desek bu da toplam 1.079.360 tl yapar.

çıkan değerin şimdiki corsa fiyatından düşük olması normal, zira araçların fiyat artışında vergi artmasının etkileri de var. o yüzden salt araç bazında hesap çok doğru değil. altın bazlı hesaplama da çok güvenilir gelmiyor bana, zira yıllar içinde çok dengesiz artış/azalış durumları oldu onun. en garantisi usd üzerinden hesaplama.
0
shadowfollower
(14.07.25)
herkesicin.tcmb.gov.tr

burdan hesapladim 500k TL yapiyor.
0
sonsuz
(15.07.25)
(3)

Sol kolumu kanat açar gibi kaldırınca omuz kasında ağrı oluyor, neden?

santimantal
Omuz kasının yan-arka kısmında... Herhangi bir kaza vb. yaşamadım.Bunun nedeni ne olabilir?Önemli bir sorun olabilir mi?Doktora gitsem mi?Rahatsız eden bir durum değil diyebilirim.Çok rahatsız eden bir ağrı değil.Ama sağlık açısından bir riski olmasından kaygılanıyorum.
Omuz kasının yan-arka kısmında... Herhangi bir kaza vb. yaşamadım.
Bunun nedeni ne olabilir?
Önemli bir sorun olabilir mi?
Doktora gitsem mi?

Rahatsız eden bir durum değil diyebilirim.
Çok rahatsız eden bir ağrı değil.
Ama sağlık açısından bir riski olmasından kaygılanıyorum.
0
santimantal
(13.07.25)
Yatış şekli ile alakalı olabilir. Omuz üstüne mi yatıyorsunuz?
0
logisticsmanager
(13.07.25)
Kas yırtığı olabilir, benim omzumda aylardır ara sıra zorladıkça kendini hissettiren ağrının nedeni kas yırtığı çıktı. Öyle bir şeyse (ya da başka bir şeyse bile) daha kötüye gitmeden tedavi ettirmekte fayda var. Ortopediye gitmiştim ben.
0
kobuzchu kiz
(13.07.25)
doktora git beklemek kasları yapıştırıormuş eğer bir problem oluştuysa omuzda.
bende aman yanlış yattım diye gitmedim geç kaldığım için tedavim uzadı.
bende bişey yaşamadan hem yırtık hem iltihap hem donuk omuz oluştu 3 aydır uğraşıyorum
0
eja
(14.07.25)
(18)

Profesyonel spor neden var?

michael_knight
Profesyonel spor dünyadan bir anda yok olsa ne kaybederiz? Neden ortaya çıkmış?Hadi futbol, basketbol, voleybol gibi ekran başına insan toplayıp oyalayan 10-15 sporu bu soru dışında bırakalım. Atletizmin yüzlerce adını bilmediğim dalı var. Milyonlarca insan “profesyonel sporcu”Ne iş yapıyorsun desem
Profesyonel spor dünyadan bir anda yok olsa ne kaybederiz? Neden ortaya çıkmış?
Hadi futbol, basketbol, voleybol gibi ekran başına insan toplayıp oyalayan 10-15 sporu bu soru dışında bırakalım.

Atletizmin yüzlerce adını bilmediğim dalı var.
Milyonlarca insan “profesyonel sporcu”

Ne iş yapıyorsun desem adam profesyonel gülleci, gülle atıyor.
Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor. Vergiler, federasyonlar aracılığıyla hepimiz finanse ediyoruz bu profesyonel sporcuları. Tüm dünya için diyorum.
Olmasa olmaz mı? İsraf değil mi?

Amatör olarak isteyen istediğini yapsın, bir araya gelip yarışsınlar ama pazartesi sabahı da ofiste masasında olsun kişi.
0
michael_knight
(13.07.25)
Senin maas aldığın neden var?
0
sekizdokuzon
(13.07.25)
Abi ülkeler kaynaşıyor, kültür görüyorsun, insan görüyorsun. İzlemesi keyifli. Heyecanlı. Ben mma maçlarını kaçırmıyorum. Futbol sevmem ama şampiyonlar ligini izlemeyi çok severim. Ülkelerin, insanların yararına bir şey, mesela bayramlar var. Bayram geliyor ve bayram süresince hayatındaki her şey siliniyor, deşarj oluyorsun ve haftaya roket gibi başlıyorsun. Professssiiiooonaaaal spor da aynı etkiyi yaratıyor.
0
Shepard
(13.07.25)
Bütün eğlence sektörü yahudiler tarafından goyim oyalansın biz de üzerlerinden para kazanalım amacıyla yaratılmıştır
0
Hallegadola
(13.07.25)
Olay Prof spor değil, gösteri dünyası.

En az 2-3 bin yıllık tarihi var.

Roma, kolezyum, Sultanahmet at pisti vs vs
0
makbur
(13.07.25)
Profesyonel sporcuların hepsinin federasyonların parasıyla geçinebildigini saniyorsan biraz google yapmani tavsiye ederim.
Hemen sana örnekler vereyim;
Steven Da Costa, karate dünya şampiyonu. Fransa'da sncf tren firmasında çalışıyor.
Nicolas Gestin kanocu, asker.
Shirine Boukli, judoka, asker.
Onun dışında polis olanlar falan da var. Sirketlerde çalışanlar falan. Hepsinin işi var.
Yani toplasan top 10 olanlar dışında kimse senin verginle geçinemiyor zaten. Harbiden Türkiye masa tenisi sporcularının senin verginle mi gecindigini düşündün abi soruyu sorarken?
Neyse şunu izleyebilirsin;
youtu.be
Bu tarz soruları çoğu şekilde sorabiliriz. Misal seni devlet neden vergilerle okuttu da onun yerine tarlada madende çalışmaya yollamadi? Senin total vergilerde israf olup olmadığını nasıl bileceğiz ki yurtdışındasin sonuç olarak israf oldu sana harcanan bütün para...

Hayattaki her şeye "para verdik karşılığında net cash dönüş görmek lazim" diye bakamazsin. Böyle olsaydi okullarda sanat derslerine spor derslerine gerek olmazdı. Sonuçta cash dönüşü yok.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
Bu arada yaşadığın ülkenin mevzuatını açarak kime maaş bağlandıgini görebilirsin. Misal Türkiye mevzuatında sampiyonalarda başarı aranıyor. Yoksa öyle sporcu oldum geldi maaş yok.

Ama sorun harbiden devletler neden sporu destekliyor hiçbir şekilde dünyada spor müsabakası olmamali olimpiyatlar falan kalkmali devlet desteklemeli diyorsan tabiki kendi düşüncen, herkes her düşünceye sahip olabilir.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
senin ülkende futboldan başka bir şey izlenmediği için atletizmdeki hiç bir branşı bilmiyorsun. bu yüzden ben bilmiyorum öyleyse kapatalım gitsin diyorsun.
avrupada köy denecek şehirlerin merkezinde atletizm pistleri var ve halk buraları dolduruyor.
asıl para harcanacaksa bireysel sporlara harcanmalı. devlet katkı yapacaksa bu branşlara yapmalı.
ama bizde bütün para futbola akıtılıyor.
takım sporları, motor sporları, dövüş sporları benim gözümde spor değil. paranın, reklamın bu kadar döndüğü şey spor değildir.
0
my fault
(13.07.25)
Sporun her dalının malzeme biliminden fizyolojiye, biyolojiye kadar birçok alanda faydası var. Örneğin güllecinin attığı güllenin malzeme bilimine, giydiği ayakkabının ortopediye, kondisyon çalışmasının fizyoloji ve biyolojiye faydası var, veri sağlıyor çünkü. Göründüğü kadar basit değil yani. Dolaylı yoldan her spor dalı bilime katkı sağlıyor. Tıpkı F1 gibi. Tabii bir de işin sosyolojik boyutu var.
0
orient blue
(13.07.25)
Özellikle şuraya itiraz etmeye geldim: "Girip bir konfeksiyonda ütü yapıp üretime katkı sağlamak yerine müthiş bir yetenek, emek, zaman, para gülle atmaya harcanıyor."

Patrick Grant bir konuşmasında tüm dünyada üretilen giysilerin üçte birinin hiç kullanılmadan çöpe gittiğini anlatıyordu. Girip bir konfeksiyonda ütü yapmak, uluslararası bir etkinlikte gülle atmaktan daha faydalı bir iş değil.
0
kobuzchu kiz
(13.07.25)
(bkz: bahis)
0
late viper
(13.07.25)
Avrupa birincilikler almış milli tekvandocu tanıdığım var. Birincilere kontenjan olmasına rağmen atanamadı, alım yok.
0
strawberry first
(13.07.25)
Mobil edit: maaaş falan da almıyor, halk eğitim için tekvando kursu açmıştı, halk eğitimin bütçeleri düşürülünce onun kursu da kapandı. Şimdi boşta evde oturuyor.
0
strawberry first
(13.07.25)
Biraz net, cahilce ve kışkırtıcı sormam sanki bazılarınızı sinirlendirdi sanki, ya da yanlış anladım. Şurada cahilce soru sorma özgürlüğümüz olsun arkadaşlar.

Cevaplar için çok teşekkürler.
Zannettiğim kadar para harcanmıyormuş bu bilmediğim branşlara, en azından maaş olarak.
0
🌸michael_knight
(13.07.25)
Abi bence sorun şu; google'da 1 dakikada bulabileceğin bilgiyi almadan fikir sahibi olmussun (milyonlarca sporcunun profesyonel olarak devletten maaş alması ve başka işleri olmaması) ve sorunun temeli buydu.
Misal sorun "devletler olimpiyatlara bu kadar para harcamali mi? Olimpiyat şampiyonuna verilen para fazla değil mi" falan olsa neyse. Yani soruyu bize sormadan googledan biraz okuma yapsan ortada soru olmayacakti zaten.

Bu arada ben emin değilim cahilce soru sormanın normal olup olmamasına. Misal bunu soru olarak sorsan süper olabilir :) çünkü ben googledan bilgiyi aramadan buraya gelip bir şey sormam. Ama başkası da böyle sorular olmasa burada hiç aktivite olmaz der, olabilir.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
@logistics, önce Google’a sormak gibi bir zorunluluğum yok ki. Hem de dediğin kadar Google’da anında cevap bulacağım bir soru değil.
“Macaristan’ın başkenti hangi şehir?” diye sorsaydım o zaman anlardınim Google konulu sitemini.

Çoğu soruya çok özenli çok güzel cevaplar veriyorsun. Senden pek çok şey öğrendim ama burada sebepsiz yere sinirlenmişsin gibi hissediyorum. Hatta benim hayatımdan örnekler vermeni de beni ikna etmek değil de sinirini çıkartmak için yazmışsın gibi geldi bana.
Eğer devletin bana yaptığı masraf da boşa gittiyse bence bu da yanlış, düzeltilmeli ama o başka bir konu.

Burası genelde çok ciddi sorulara çok ciddi cevaplar verdiğimiz bir yer değil benim gözümde. Öyle zamanlar da var ama nadir.

Ben yine cahil sorular sormaya devam etmeyi planlıyorum. Çok da birikimli bir insanımdır hatalı boyunca en azından 15-20 kitap okumuşumdur ama benim bile bilmediğim bilgiler var.

Pinpon federasyonu bu yıl bütçesi 80 milyon tl.
O parayla 2-3 Ferrari alıp polis arabası yapar ve tüm dünyada yayınlanan Show ana haberlere çıkabilirdik. 14 yaşında yetenekli bir Çinli pinponcuyu yenecek bir kişinin bu topraklarda daha önce doğduğundan şüpheliyim.

Takdir halkımızındır.
0
🌸michael_knight
(14.07.25)
profesyonel sporu siz fonlayamazsınız, amatör sporu da zaten fonlamıyorsunuz. amatör sporda fonlanan yöneticilerdir, profesyonel spor tamamen bir endüstri. artık böyle şeylere sabrım kalmadığı için yazayım; büyüyünce farkı anlarsınız.
0
ahmet oturum cerezi
(14.07.25)
Abi sporculara maaş ödeniyor mu sorusu direkt googlea yazınca karşına çıkan bir olay. Hatta sporcuların başka meslekleri var mı sorusu da. Sonuç olarak burada sen hem sporcuların hepsinin maaş aldığını hem de spor dışında meslekleri olmadığı, israf oldukları fikrine arastirmadan ulasmissin. Dediğim gibi ben şahsen ekşiduyuru'yu googleda cevap bulamadigim ya da arada kaldığım ya da googleda cevabi olmayacak şeyler için kullanıyorum. Bu demek değil ki doğrusu bu, benim fikrim ve kullanış biçimim.

Yok benim demek istediğim senin hayatından örnek vererek olayın absürtlüğü ya da isteyen herkesin işi iyice "vergi alinmasin, devlet güvenlik dışında hiçbir şeye karışmasın" noktasina getirebileceği. Bunun da doğrusu yanlışı yok tabiki, herkesin kendi düşüncesi ama sen hakkında araştırma bile yapmadığını kişileri ütücü yapmak isterken ve bu kişilerin israf olduğunu düşünürken sana yapılan israfı (senin ya da libertaryan kişilerin diyeceği şey) sana örnek olarak veriyorum. Ben buna israf demiyorum tabiki.

Bak misal şu anki sorun çok çok daha doğru; pinpon federasyonu acaba 80 milyon bütçe olmalı mi yoksa misal bu bütçeyi başka sporlara mi yonlendirmeli? Bu bütçe ne kadar verimli? Bütçe başına sporcu oranı nedir vs bunlar hep sorulabilecek sorular.
Ama sen gene çok acayip bir fikir veriyorsun yani tartışmak zor oluyor. Neden bunu yaptığını da anlamadım, ciddi ciddi pinpon federasyonu yerine ferrarileri polis arabası yapmanın toplum için daha yararlı olacağını mi düşünüyorsun? Yoksa abartmaya mi çalıştin? Neyse.

Sen benim anladığım (önceki sorularindan/cevaplarindan) liberal ekonomi tarafındasin ve vergiler olmasin/azalsin vs düşünüyorsun ve hayatı para/cokomel egrisine göre bakıyorsun gibi (cikarimlarim tabi). Bunun doğrusu yanlısı yok, kişisel düşünce. (Birazdan der meister gelip liberallere kol bacak girecek...)

Bu arada bu konuda okuyabilirsin ama spora ayrilan bütçe sadece spor için olmaz aslında. Genç nesillere daha çok spor yaptırmak, onlara misal spor ile öğrenilebilecek karakter ve fiziki özellikler kazandirmak, toplumu spora alıştırarak sağlıklı yapmak, toplumu bir spor takımının arkasında birlestirmek (yani bir nesil naim'in arkasında oldu, bir nesil halil'in bir nesil mete'nin. Bunlar hep ulus bilinci için önemli bence). Bunlar senin önem verdiğin üretim vs için de önemli. Misal Amerika'da git bak, eskilerin en çok şikayet ettiği durum eskiden olan spor derslerinin kalkmasi ve haliyle amerikalilari' sagliginin bozulmasi, spor yapmamalari vs. Onun dışında spor bir endüstri. Devletler buralara yatırım yaparak iş yaratıyor (gerek stadyum, tesis vs yapimi, gerek koç, doktor vs işe alimi) ve buna ek olarak yapılan turnuvalar turizm geliri oluyor. Örnek olimpiyatlar yani (ki bu konuda senin tepkine ek paris ufak bir butce ile zarar etmemeye calisti, bu bütçe eleştirilen bir olay). Son bir ek de dünyada taninirlik. Jamaicali atletler 100mde böyle olmasa kaç kişi jamaica bilecek, misal burada bile bilmem kaç kişi yusuf dikec ile gurur duydu, dünyada tanindi.

Neyse yani, belki ben sert çıkıştım, olabilir kusura bakma. Malesef hiçbir şekilde bir şey okumadan fikir sahibi olunması benim galiba trigger noktam özellikle ai vs olan şu dönemde. Belki de dikkat etmem lazım, kirici olabilir.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
Bak Google aramasından edinemeyeceğim bir sürü bilgi edindim.
Kömünist olsan da iyi bir insansın :)
0
🌸michael_knight
(14.07.25)
(8)

zeynep bastık gerçekten başarılı bir sanatçı mı?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
yoksa sadece pr saysesinde şöhrete kavuşmuş biri mi? bayhan gibi kendi özgün eserlerini seslendirmek yerine başkalarının şarkılarını söyleyen birisi nasıl bu kadar çok sevilebiliyor anlayabilmiş değilim. sizce zeynep bastık'ın müzikal başarısı yetenekli olmasından mı yoksa iyi bir reklam şirketiyle
yoksa sadece pr saysesinde şöhrete kavuşmuş biri mi? bayhan gibi kendi özgün eserlerini seslendirmek yerine başkalarının şarkılarını söyleyen birisi nasıl bu kadar çok sevilebiliyor anlayabilmiş değilim. sizce zeynep bastık'ın müzikal başarısı yetenekli olmasından mı yoksa iyi bir reklam şirketiyle çalışmasından mı kaynaklı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.07.25)
onun ayarında söyleyen çok fazla insan var.
diğerleri ünlü değil de bu kişi neden ünlü, cevavbı PR.

bu kadar ünlü olmasa ve kendi halinde cover'lar yapsa çok sevilirdi bence.
ben ne kadar ünlü olduğunu bilmiyorum ama denk geldiğinde şarkılarını dinlediğimde kötü bulmuyorum. hangisi cover hangisi orjinal o kadar bilgim yok.
0
geçici kullanıcı
(13.07.25)
Sesi kötü değil, tarzı eh. Bu kadar antipatik bulunmasının nedeni inanılmaz yapay bir şekilde reklamının yapılması, ünlü edilmesi. İnsanlar bu kadarını sevmiyor.
0
sekizdokuzon
(13.07.25)
Zeynep bastık'i her yerde gördüm (hala kim olduğunu bilmiyorum açıkçası ama ismini biliyorum).
Bayhan'i eğer meşhur bayhanci yazar sensen son 10 yılda sadece senden duydum. Bir de arada silahli catismalarinda falan.
Pr etkisi olabilir.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
eski sevgilisi çok başarılı.

(bkz: hypers)
0
ahmet oturum cerezi
(13.07.25)
Benim gözumde Zeynep Bastık Tolga Akıș'ın bir ürünü. Rocket league steam'de neyse, Zeynep de o.

Yetenekle bir yerlere gelinseydi beni çoktan tanımıştınız ama sorun yok :D
0
funl
(13.07.25)
Kendisi başarısız ama pr konusunda inanılmaz başarılı.
0
hayalhayal
(13.07.25)
pr olmasa şarkıları youtube'da 5-10bin izlenirdi.kimse de adını duymazdı.
0
potsdamer
(13.07.25)
istanbul'da barlarda gece klüplerinde zeynep bastık'tan daha iyi şarkı söyleyen 150 kadar şarkıcı bulabilirsiniz ama hepten de sesi kötü, şarkıcılığı kötü diyemem. iyi kötü şarkı söylüyor işte. ama çok güzel pr'ı yapıldı. o da bu pr'ı iyi kullandı. aynı miktarda ve kalitede pr benim için yapılsa, başarılı olmayacaktı.

ben size daha beterini söyleyeyim.

hadise, zeynep bastık'tan ve piyasadaki neredeyse tüm şarkıcılardan daha kötü bir şarkıcıdır. hem de çok ciddi anlamda kötü bir şarkıcıdır. güzel ya da seksi değil, sesi çirkin, kötü de şarkı söylüyor. hadise, neden bu kadar ünlü bir şarkıcı???
0
co2s2
(13.07.25)
(7)

27€ altında alışverişe SHEIN'de %60 oranında gümrük vergisi çıkıyor.

anaphylacticshock
Merhaba, SHEIN uygulamasında 3 tane saati çok beğendim. Toplamda 450 tl falan tutuyor. Kargo bedava. 50 tl civarında kargo sigortası falan var. Yani her şey dahil 500 - 600 tl almak istediklerim. Benim bildiğim 27 Euro gümrük sınırı var. 27 euro altında yapılan alışverişlerde vergi kesilmemesi lazım
Merhaba,

SHEIN uygulamasında 3 tane saati çok beğendim. Toplamda 450 tl falan tutuyor. Kargo bedava. 50 tl civarında kargo sigortası falan var. Yani her şey dahil 500 - 600 tl almak istediklerim.

Benim bildiğim 27 Euro gümrük sınırı var. 27 euro altında yapılan alışverişlerde vergi kesilmemesi lazım.

Ama buna rağmen SHEIN hem %60 gümrük vergisi kesiyor hem de bir ayda en fazla 5 ürün alabilirsiniz diyor.

Bu durumu yaşayan var mı? Niye böyle oluyor? Ben mi yanlış biliyorum?

NOT: SHEIN uygulamasından ilk defa alışveriş yapıcam. Uygulamayı kullanmayı çok bilmiyorum. Detaylı açıklayabilirseniz çok sevinirim.
0
anaphylacticshock
(13.07.25)
1€ bile alışveriş yapsan gümrük vergisi ödemek zorundasın. 27€ gümrük vergisi ödenmeyecek demek değil.

27€ olayı bireysel olup olmaması ile ilgili. Onu geçersen bildiğin şirket gibi ithalat yapıyor olacaksin ve Gümrükçü ile çalışman gerekecek.

ticaret.gov.tr

"Her bir sevkiyat için kıymeti 30 Avro'yu aşmayan eşyaya geldiği ülkeye göre tek ve maktu vergi oranı uygulanacaktır. Söz konusu vergi oranları, eşyanın

Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelmesi durumunda %30,
Diğer ülkelerden gelmesi durumunda %60,"
0
logisticsmanager
(13.07.25)
Anladım, çok sağolun. Ama 27 Euro bireysel harcama için çok düşük bir sınır değil mi?
Amazon Amerika şubesinden yeni bir harddisk almak istiyordum. Fiyatı 70 Euro civarı. Şimdi ısmarlasam mesela gümrüğe mi takılacak? Ne olacak?
0
🌸anaphylacticshock
(13.07.25)
Sağlık bakanınin hastanesi olmasi ya da tarım bakaninin cargill müdürü olması falan bunların bile umursamadigi ortamda 27€nun düşük mü yüksek mi olduğu sorgulanamayacak bir şey. Tabiki düşük de bu sorulari geçeli çok oldu bu ülkede. Istedikleri 1€ bile harcama yapmamaniz döviz ile.

70€ tahmini 200€ falan çıkar ya da daha fazla. Yani 2-3 kati oluyor çünkü gümrük firmasi ile calismaniz gerekiyor çünkü gümrüğe takılacak evet.

Kısacası 27€ysa gümrük odersiniz, üstüyse hem gümrük odersiniz hem Gümrükçü parası.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
Konuyla ilgili şuradaki şikayetleri okursanız görürsünüz;
www.sikayetvar.com

www.sikayetvar.com

Amazon size gümrük dahil falan derse de inanmayin yani takılacak.
0
logisticsmanager
(13.07.25)
her yere yazıyorum yine yazayım:

eskiden 150 euro altı vergisizdi. 1500'e kadar şu anki 27€ sınırı gibi "vergisini verip" alabiliyorduk. Sonra VERGİSİZ SINIR 75 ve 23'e düşüp en son "ne alırsan al vergi vereceksin"e dönüşmüştü. Sonra vergisini vererek almanı bile kısıtlayıp (bu arayı tam hatırlamıyorum ilgilenmedim) 27€ üzerini komple ticaret gibi görüp mali müşavirlerle saçma sapan işler yapmanı gerektirecek hale getirdiler.

Shein çin'den gönderen bişeyse orada vergi %60 olmalı. O da eskiden 20 miydi 30 muydu neydi, geçenlerde 60'a çıkardılar.
0
nhk ni youkosu
(13.07.25)
Çok sağolun. Harddiski almıyorum o zaman. Ama saatleri dayanamayıp alıcam galiba.

Saatler 27 euronun çok altında. Üzerine binen %60 vergi SHEIN uygulamasında ödeme aşamasında hesaplanıp kesiliyor. Kargo bedava.

Buna rağmen ürünler kapıya geldiğinde benden kargo ya da vergi vs adı altında harici bir ücret talep ederler mi?
0
🌸anaphylacticshock
(13.07.25)
Son soruna cevap veriyorum. Site senden gümrük ücreti/vergi adı altında para alıyorsa kapıda herhangi bir ücret daha ödememen gerekir.

Temu, Amazon siparişlerim bu şekilde gerçekleşiyor.
0
chicha_v2
(14.07.25)
(5)

yatırım aracı olarak neyi tercih ediyorsunuz?

istististist
mevcut gelişmeler göz önüne alındığında, mevduatta ya da para piyasası fonlarında kalmak riskli mi kalıyor sizce?yeni bir borsa, altın, döviz rallisi yaklaşıyor mu?ev almaya parası yetmeyen birisi, mevcut birikimini sizce nasıl değerlendirmeli?
mevcut gelişmeler göz önüne alındığında, mevduatta ya da para piyasası fonlarında kalmak riskli mi kalıyor sizce?

yeni bir borsa, altın, döviz rallisi yaklaşıyor mu?

ev almaya parası yetmeyen birisi, mevcut birikimini sizce nasıl değerlendirmeli?
0
istististist
(12.07.25)
Gümüş, ABD borsaları ve İsviçre frangı gözdem.
Altına hala sıcağım.
BTC ve hatta tüm kriptoların çağdaş lale soğanı olmadığına kendimi ikna edemiyorum.
Vadeliye hep uzaktım da PPF larına da soğuma evresindeyim.
Borsada kağıt bazlı günlük hareketler dışında ben girmem bu dönem.

Son soruna cevap değil. Aman haa. Silerim zaten birazdan.
0
Mirket
(12.07.25)
Etf Msci world
0
logisticsmanager
(12.07.25)
SP500 fonu aliyorum kafam rahat. enflasyona ve dolar kuruna karsi kendimi korumus oluyorum.
Bir sonraki teslayi/bitcoin'i bizzat erkenden kesfetmediginiz surece teorik olarak piyasalarin ortalama buyume hizini gecmeniz zaten olasi degil. o yuzden piyasayi yansitan en istikrarli gosterge olarak SP500 fonlarina yatirim yapiyorum. (VOO,SPY dusuk maliyetli olanlari).
ayrica google ve apple'dan da vaktinde iyi kar elde ettim ama yeni ev alacagimiz zaman satmak durumunda kalmistim.
0
adrianapole
(12.07.25)
Ev almak isteyen ancak parası yetmeyen birisi , önce kendisini hedge etmelidir.

Kendisine yakın bir şehirden varsa bütçesine uygun bir ev alıp, kiraya verebilir.
veya ,

Parası yetiyorsa arsa almayı düşünebilir

veya,

Oda yetmiyorsa, sıkı bir araştırma ile prim yapacak bir yerden toprak alabilir .




Bunlardan hiç biri mümkün değilse o zaman , ağırlıklarını duruma göre değiştirerek sepet yapmalıdır.


-Mevduatın yüzdesi sınırlı olmalı
-Altın şu an yatay ama Fed faiz indirimleri hareketlendirebilir
-Borsa , chp ye olan durumlardan dolayı, kestirmesi zor, bana göre sadece haftalık veya günlük trade yapılır
-dövize yatırım yapmak mantıklı değil, onun yerine altın ve gümüş değerlendirilmeli
- borsada tecrübe varsa gayrimenkul fon veya hisse senetlerini sıkı araştırıp, takip edebiliyorsa belirli bir yüzdede almak düşünülebilir
0
Rao
(12.07.25)
hisse (nasdaq), etf (nasdaq), kripto (btc agirlikli), altin ve gümüs biriktiriyorum yillardir.
0
sir gawain
(12.07.25)
(16)

sebze yemekleri ve ekmek

semaforo de medianoche
ekmek alışkanlığını uzun yıllar önce yendim artık alışkanlıktan değil keyfe keder yiyorum. ancak sebze yemeği olunca tek başına sebzeyle doymak mümkün olmadığından sırf doyabilmek adına yiyorum ekmek. peki hiç yemeyenler nasıl yapıyor bunu sebze yemiyor mu? mesela ıspanak yemeği var yanına et, pilav
ekmek alışkanlığını uzun yıllar önce yendim artık alışkanlıktan değil keyfe keder yiyorum. ancak sebze yemeği olunca tek başına sebzeyle doymak mümkün olmadığından sırf doyabilmek adına yiyorum ekmek. peki hiç yemeyenler nasıl yapıyor bunu sebze yemiyor mu? mesela ıspanak yemeği var yanına et, pilav, makarna da gitmez pek. e sadece ıspanakla da doyulmaz. bir formülü var mıdır bu işin yoksa harbiden sadece ıspanak yiyip sabah kahvaltıya kadar aç mı kalıyor insanlar?
0
semaforo de medianoche
(11.07.25)
Bu baya subjektif bi konu ama türkiyedeki porsiyonların ve ekmeğin fazla tüketilmesinin sebebi daha sofraya "ben bununla doymam" düşüncesiyle oturmak

Sulu yemeğin yanında ekmek severim ekmekle düşman değilim, bir tost ekmeği boyutunda ekşimaya ekmek yesem bana yetiyor
0
grimavi
(11.07.25)
Ispanağın suyunu mümkün olduğunca çektir. Çok sulu olursa ekmek yeme isteği uyandırır. Suyunu son noktaya kadar cektirirsen ve yağını da bir tık fazla koyarsan daha katı olur ve ekmek isteği olmaz. Doymama hissi biraz psikolojik aslında.
0
rock n roll
(11.07.25)
ekmek yeme isteği yok bende yanlış anlaşılmış galiba soru. gerçekten doymuyorum. yani aşırı aç oturduysam zaten ıspanakla doymam mümkün değil, çok acıkmadan oturunca ekmeksiz yer kalkarım ıspanağı sorun değil. ama 2-3 saate midem kazınmaya başlar. tahmin veya önyargı değil bu tecrübe ettiğim bir durumdan bahsediyorum. akşam yemeği olarak ıspanak yediysem gece tekrar yemeye yol açıyor bu da. gerçekten sadece ıspanak yiyip sabaha kadar bir şey yemeden durabiliyor mu insanlar yoksa ıspanakla birlikte bir şeyler mi yiyor ben bunu sormak istedim aslında.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.07.25)
Tok hissetmek için yanında proteinli bir şey yeseniz faydalı olur.
0
peki madem
(11.07.25)
Gece acikmamak aslında gün içinde tükettiğin karbonhidrat& nişasta miktarı ve insülin direncinle alakalı. Gerçekten dengeli bir diyette bir tabak ıspanak ertesi gün öğlene kadar acikmani engeller. Nişastadan kastım mercimek, domates,fasülye vs. Bunların tüketimini de dengede tutmak gerekiyor.
0
sekizdokuzon
(11.07.25)
Hocam ekmek yemeden yediğin yemekten zevk almıyorsan neden ekmek yemiyorsun ekmek yemenin sana, sağlığına bir zararı yok, insanlar günümüzde birçok besin grubunu öcü gibi görüyor terörist muamelesi yapıyor, halbuki alakası yok spesifik bir hastalığın yoksa bu gruba ait ürünlerin bir sıkıntısı yok ye geç, hayatı kendine çekilmez kılmana gerek yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.07.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet: eskiden alışkanlığım vardı ekmek yemeden makarna bile yiyemiyordum. yıllar önce bunun sadece alışkanlık olduğunu fark edip üstüne gidip kırdım bu durumu. şu an dediğin gibi yapıyorum zaten istediğimde yiyorum istemediğimde yemiyorum. öyle katı bir yememe disiplinim yok yani. keyfe keder yiyorum demiştim soruda da. ancak sebze yemekleriyle yemek istemiyorum fakat bu da fiziksel olarak mümkün olmuyor. aç bırakıyor. asla ekmek yemeyen insanlar nasıl yapıyor bunu doyuyorlar mı yoksa başka şekilde mi yiyorlar onu sormak istedim.

@sekizdokuzon: gece acıkmak değil kastım ya gidip niye bir kelime seçip ona takılınıyo bu sitede. bir örnekti o. öğlen 1'de yesem de sade ıspanağı 4'te acıkırım bu sefer de. öyle oluyor bende yani onu demek istedim. doğru düzgün kalori almayınca hızlı acıkıyorum işte doyurucu olmuyor.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.07.25)
Ben bir dönem ekmeği kesmiştim ve ıspanağı bu söylediğim şekilde yapıyordum ve sadece ıspanakla doyuyordum yanında bir şey yemediğimde de. Yani mide kazinmasi falan olmuyordu. Akşam yediğimde sabaha kadar hiçbir sıkıntım olmuyordu.
0
rock n roll
(11.07.25)
Hocam o dediğin olay genelde genel olarak yemeğe karşı çok ilgisi olmayan insanlarda oluyor, yani yemek için yaşayanlar değil de yaşamak için yiyen insanlar oluyor onlar pek aramıyor böyle şeyler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.07.25)
Bizim evde çocukluğumdan beri annem ıspanak yanına köfte yapardı. Bazen de sade makarna + sarımsaklı yogurt.

Ben kendime yaparken ıspanak ve mercimek makarnası yapıyorum mesela; hem protein de almış oluyorum.

Bazen de 1 dilim tam tahıllı ekmek yerim.

Pırasa yaptıysam içine nohut vs ekleyip protein hacmini yükseltmeye çalışıyorum.

Bence sebze yemeklerini yanında proteinle desteklemek gerekiyor; daha doyurucu oluyor. Öteki türlü size katılıyorum; sade ıspanak yesem ben de acikirim.
0
fraise
(11.07.25)
Abi ispanak yemeginin seni kalorik olarak da zeytinyağı dışında doyurma imkani yok. Zaten sıkıntı orada. Misal türlü ile doymuyorum desen farkliydi.

Ispanak yemeğini karbonhidrat olmadan yiyip doyan insan hiçbir şey yemese de yasayabilir bence. Açlık orucunda kilo kaybetmez...
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Yemeğe çok düşkün değilim, az yiyorum. Belki bundandır, az yediğimde de doyuyorum. Saatlerce yemek yemediğimde baş dönmesi gibi şeyler de olmaz bende.
0
rock n roll
(11.07.25)
@fraise: aslında merak ettiğim konu bu. teşekkürler. a: sebze yemeği yersem öncesinde/sonrasında muhakkkak protein ya da karbonhidrat içerikli bir tabak da yerim. b: tek başına sebze yemeği yerim ekstra bir acıkma yaşatmaz bana. c: ekmeksiz yiyemem doymadığım için. gibi cevaplardı merak ettiğim konu.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.07.25)
O zaman cevap vereyim a.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Abi sen ekmek ye, gerginliğini alır
0
sekizdokuzon
(12.07.25)
Spesifik örnek istiyorsanız ıspanak özelinde ben ıspanağı yumurtalı yapıyorum hatta patates de ekliyorum, ıspanaklı patatesli omlet gibi. Tek başına zeytinyağlı ıspanak yaparsam yanına yoğurtlu makarna salatası yapıyorum. Yemek konusunda kendimi doyuracak kadar iyiyim sadece o nedenle bu kombinasyonlar saçma gelmiş olabilir ama bende böyle.
0
peki madem
(12.07.25)
(15)

Pkk gerçekten silah bırakır mı?

messina123
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
Terörün olmadığı insanların pisi pisine ölmediği Türkiye hayali muazzam bir hayal ancak gerçekten pkknın silah bıraktığına inanıyor musunuz? Ayrıca bıraktılarsa bile ne karşılığında bıraktı bunlar?
0
messina123
(11.07.25)
Bırakmadı. Öyle ya da böyle dünya tarafından terör örgütü kabul edilen bir örgüt kendini tasfiye etti ve o örgütle bağlantılı olan özünde terör örgütü olan diğer örgütlerin önü açıldı.
Tarihimiz için kara bir gün.
0
denizgonen
(11.07.25)
Irak’ın kuzeyinde Barzani PKK’yı istemiyordu. Barzani İsrail’den güç alıp PKK’nın üstüne yürüyordu. İran’a sürülen PKK orada biraz yer bulsa da mollalarla ters düştü. Rotayı Suriye’nin kuzeyine çevirdi ve yeni bir kanat oluştu. Silah bırakma sonrası İran ve Irak da nelerin olacağı önemli değil Suriye’de nelerin olacağı önemli. İzleyip göreceğiz.
0
iddaaci
(11.07.25)
Bu kadar tiyatronun tek nedeni var: Erdoğan'ın bir saltanat kurmak isteyişi. Yani seçimleri kaldırmak ve oğlunu varis bırakmak istiyor (yeni anayasa). Bunun için 400 vekile ihtiyacı var.

Dem ve Pkk terör örgütü de bu fırsattan istifade federasyon ve yerel özerklik, terörist başını serbest bıraktırmak istiyor. Senelerdir akp, dem ve pkk'yı çok sert eleştirdiği için de, böyle bir tiyatro oynanıyor.

pkk, asla silah bırakmaz. Bölücülükten asla vazgeçmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Ben barıştan yanayım kürt düşmanı değilim öncelikle belirteyim

Fakat bu silah bırakma meselesi pkk ile ilgili değil. Ortadoğunun şu haline bakınca suriye iran israil lübnan, en küçük aşiret grupları bile silah bırakmaz niye bıraksın
0
grimavi
(11.07.25)
Yıllarca yardım aldıkları devletler kendi derdinde şu an. Türkiye, bir çok kötü plan ve uygulamaya rağmen adından söz ettirdi. Dışarı ile ilişkilerimiz bir çok alanda yoğun şu sıralar.

pkk burada Türkiye'yi her tür zarara uğratmak için kurulan taşeron bir örgüttü. Yıllarca bu örgüte destek olanların başka planları vardır.
pkk silah bırakmadı diye düşünmek yerine yerine rahatlığa çok girmeden, rehavet yapmadan dikkati aleyhimize kullanılabilecek daha farklı noktalara yoğunlaştırmak gerek.
Genel olarak dünya ve dünya
siyaseti değişiyor.
Bir bölgede kaos adına kullanılan
aparatlar da değişecektir.

Batı Türkiye ile iyi geçinmeye çalışıyor,çalışacaktır.
Öyle eskisi gibi her sene ABD kongresinde Ermeni soykırımı yasa tasarısının konuşulması, yok Türkiye'ye başka yaptırımlar uygulama, sürekli aleyhimize olan AİHM kararları, dışarıdan
gelip Türkiye'deki resmi kurumları denetlemek, Yunanistan Ege'de bizi taciz ediyormuş falan.. geçti o günler.

Tabi ara ara rahat durmayacaklardır.
Hazırlıklı olmak şart.
Bölge halkıyla yakınlaşma ve iş olanaklarının artması gerek. Aslında kaynak çok bölgede ama terör engel oldu.
Dünyada ise bize her daim belgesellerle bize fakirlik, açlık, aslan, timsah, kaplandan ibaret bir yer diye gösterilen Afrika da şu bir çok devletin menfaati için karşılaşma alanı olmuş durumda.
Tarım arazilerinden çok bir çok kaynaklara sahip bölge.
Bunu şu an anlıyoruz ve eskiden beri medyanın kendisi doğru şekilde bölgede olan biteni yanlış veya eksik veya her daim problem olarak gösterdi

@kartallar yuksek ucar
irtifayı düşür biraz olaylara biraz daha geniş açıyla bak bir zahmet. dışarı çık gez dolaş.
0
diyecevaplandı
(11.07.25)
Fahrettin Altun un stajyerleri her ne kadar bunu mucizevi bir olay olarak lans etse de öyle değil.

Öncelikle türkler 2500 yıldır tarih sahnesinde yer alıp karşılarina türlü düşmanlar çıkmıştır, örneğin Moğollar, Ruslar, İranlılar, PKKlilar, irticacilar etc.

Bütün bu düşmanlari bir kenara koyduğumuzda ülkemizin başına gelen en büyük bela ak parti adlı oluşum ve içindeki sahislardir. Ak Parti'nin türk milletinin lehine bir iş yapması mümkün değildir. Zira bu eşyanin tabiatına aykırı mesela bir Rus a alkolü yasaklayamazsin, bir dinciye hoşgörüyu, toleransı anlatamazsin, yapamaz tabiatında yok çünkü.

Dolayısıyla geçen 23 yıla baktığımızda, samimi dusuncelerle türk insanınin menfaati için yapılan hiçbir şey olmadığı gibi her birinin altında rant amaçlı çeşitli emeller vardır. Zaten bunları saklamiyolar; hasta garantili hastaneler, araç garantili yollar, savunma sanayini Erdoğan'ın ailesinin yönlendirmesi, en basitinden e devlet e vergi gibi sistemlerin yaygınlasmasi iyi bir şey gibi görünüyor ama aslında bunun amacı insanları daha kolay kategorize etmek, listelemek, daha çabuk parasına konmak. Mesela artık o kadar ileri gittiler ki Türkiye'yi terk etmenin cezası olarak 700 kusur lira ödediğimiz harç için pul bile vermiyorlar. Sözde dijitallesme. Prim borcunu ödemeyene şak diye elektronik haciz. Kurulan radar tuzaklarından toplanan paralar. Sorsan Avrupada e devlet gibi sistem yok, türk bankacılık sistemi çok iyi diye zirvalarlar. İran vurulur türk borsası çöker. Çünkü ülkenin altını oymuslar.

Adalet sistemi tamamen parti örgütunun içinde hakimler mahkemeler günlük kararlarla değiştiriliyor. 50 bin kisibin sogrudan ölümüne sebep olmuş örgüt lideri video konferans yapıyor adeta. Ama belediye başkanının görüntüsü, afişi sesi bile yasak.

Böyle bir ülkede PKK silah bırakması tamamen tiyatro zaten, Türkiye Cumhuriyeti için irtica daima bölücü örgütten daha tehlikelidir. Şu anda da öyle, akp pkkdan daha tehlikeli bir örgüt.

Bunu artık zihinsel engelli bireylere sorsan ucunda Erdoğan'ın yeniden başkan seçilmesi veya kendisinin verasetini sağlamak olduğunu söyler, tereddüt etmez.

Katiyen silah birakacagina inanmıyorum. Altında ne olduğunu yakında öğreniriz.

Bunlar 15 temmuzda cuma günü darbe yapılıp ertesi pazartesi günü 5000 tane hakim savcıyı terör örgütü üyesi diye işten atan adamlar. Yani komediye bakar mısın 5000 tane hakim savcının fetocu olduğunu biliyorsun ad soyadına kadar, çünkü kendin elinle koydun, bu adamlar cuma günü işe gidiyorlar karar veriyorlar, pazartesi de işten atıyorsun bunlari :D neden daha önce yapmadın?

Şimdi esas örgüt guzellemeleri dinleyecegiz yandaş medya ve propana bakanlığımız başlamış bile, örgüt üyelerinin topluma kazandırılması diye. Yani biz orda burda bomba patlatan , toplumu terörize eden adamlari kucaklayacağız bu rezilliklere geldi sıra :)

Akp süper Türkiye ucuyor. Ayrıca lütfen biraz geniş pencereden bakalım Goebbels in de dediği gibi.
0
sanguine
(11.07.25)
İstediğini alırsa, yeni istekleri oluşana (daha doğrusu yeni istekleri reddedilene) kadar bırakır.
0
nawar
(11.07.25)
hayır operasyonlarını iran'a yoğunlaştıracaklar. iran düştüğünde de sıra bize gelecek.

abd kucağındaki bir türk hükümeti pkk'yı zaten bitiremezdi. 30-40 senedir böyle milliyetçi damarı beslediler. şimdi kendi kuklaları güç kaybettirdiği için ona meşruiyet kazandırmak adına "pkk silah bırakıyor" dümeni yapıyorlar.

3-5 sene sonra görürüz ne olduğunu.
0
der meister
(11.07.25)
Irakta Saddam degisim,yeni Irak sloganiyla hükümete geldi,

Sonra sam amcasi irana saldirtti,
Ardindan pkk nin oldugu bölgeye kimyasal bomba attirdi, hikayesi ile sam amcasina bahane ürettiler,

36.ve 32. Paralel bölgede ucus yasagi getirildi,

Bolge pkk ile kontrol edildi,

pkk artik kurumsallasiyor,

Tank,helikopter ve en önemlisi topraga kavusuyor,

ama pkk ismi ile degil,
kuzey suriye pkksi olarak yeni bir isim lanse edecekler,

bizimkilerede bunu ya yaparsiniz yada gidersiniz dediler,

onlarda bunu sözde zafere gibi lanse edip bak nasilda neler yaptik diye deli deli isler yapiyorlar,

sonraki gelen yönetimlerin isi daha da zor olacak,

Tabiki bunun ceremesini halk cekecek.

Hatirlayin,
Ahmet Davutoğlu ile komsularla sifir sorun dediler,
Suan sifir sorunla komsu ulke insanlari ile apartman komsusu olduk..

Yak parti yapar..
Yaptiklari yapacaklarinin teminati..
0
designer
(11.07.25)
Dibe sürüklenen ve çırpınışlarda olan bir rte ile karşı karşıyayız; en baştan bunu unutmamak lazım. Bu haldeyken Atatürk'ü canlandırıp reisicumhur yaptım dese oradan bile bu ülkeye millete faydalı bir şey çıkacağına inanmam.

Pratikte silah bırakılması, teoride silahlı kalmalarından yüzde yüz daha hayırsız bir hal getirecek. Silahlı örgütle mücadele etmek, politik bir örgütle uğraşmaktan daha zor değil.
Buradaki tek hümanist nosyon insan hayatı. Yani evet, terörist ya da değil, ölümler azalacaksa buna sevinelim. Ama bunun ne zaman gerçekleştiğini gördük?
Ölüm gerekiyorsa öldürürler, bunun için pkk'ya ihtiyaçları yok.
0
Bruce
(11.07.25)
%15-20 kürt oyu için yapılan bir tiyatro.
0
runaway
(11.07.25)
Aklı başında olan birisi bu soruyu sormamali.

Yaktıkları silahların sayısı 8
2 tanesinin namlusu egriydi birisinij kabzası parçalanmış.

Yani yaktıkları silahlar bile kenarda duran iskarta
0
topkapiaksaray
(11.07.25)
PKK zaten 2002'de bitmisti. Bil bakalim nasil ve neden dirildi..
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Malesef mevcut hükümetin ve liderlerin ülke yararına bir hamle yapmalari imkansız. 20 yıldır ne haberlere sevinildi de sonra "aaa" oldu herkes. Goebbelslerini saldılar işte, chp=pkk yaptılar. Şimdi gene saldılar "baris geldi" diyorlar.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Uzun kaybettiği oy açığını kürt seçmenden oy alarak kapatmak istiyor. Gördüğüm kadarıyla samimi bir ortam yok, Habur-2 loading... Bu ülkede kalıcı barışı getirecek tek parti chp gözüküyor.
0
HellKeePer
(12.07.25)
(10)

yurtdışında yaşamak için eğitim almak

biseysorcaktim
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.daha önce çalıştığım yerlerde anal
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.

daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.

yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.

yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.

açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.


iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.

o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.

elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.

yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Master = para. Parasını verirsen çok yüksek rankingli üniversiteler dışında her yerde mastera girersin.
0
runaway
(11.07.25)
master bittikten sonra nasıl yaşayacağım?
öğrenci iken çalışma izni veriliyor. tam mı yarım mı bilmiyorum.

giden herkes "buradaki 1.5 - 2 yılımda muhakkak bir yerden iş bulurum" diyerek mi gidiyor.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
mış mişle bu yola girme, bu dediğin 3-4 yıl öncesi için olabilitesi olan bir konuydu şu an çok zor, özellikle IT piyasası yurtdışında da çok durgun ve türk kimliği ile iş bulmak zor çünkü firmaların sana sponsor olması gerekiyor. ben yerinde olsam iş bulamama durumuna göre de a b c planı ile giderdim.
Yurtdışındayımve It sektöründeyim bu fikrim buradan geliyor.
0
tuborg yesili
(11.07.25)
hocam sen almanya'da yüksek lisans'ını bitirdikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl daha oturum veriyorlar sana. bu 2 yılın içinde çalışma iznin de var tabii. iş bulunca oturumun öğrencilikten çıkıyor artık.

yüksek lisans ile kapağı atmak çok mantıklı hareket. okurken de ufaktan iş başvuruları yaparsın zaten öğrenci oturumunda da haftalık belirli bir çalışma saatin yer alıyor.

almanya'da daha kolay iş bulabilmen için almanca öğrenmeni tavsiye ederim.
0
elektr10
(11.07.25)
batinin gocmenlik yollari belli:

1 - iltica
2 - egitim
3 - evlilik

+ yuksek icin cikip kalan cok.
+ master=para tezsiz yaparsan dogru, ama ben bes parasiz gelip, tezli master ustune doktora yapip oturum alan cok insan gordum.
+para problemi varsa tezli master iyi bir opsiyon, kendine bir tane duzgun prof bulmana bakar. arastirma yapman lazim. insanlarin pek gitmek istemedikleri sehirlerde sansin daha yuksek olur.
+ tavsiyem anadilini bilmedigin ulkelerden uzak durman bu durumda almanya/fransa zaten eleniyor.
+ okuldan sonra olay sponsor bulmaya bakar, yani bir sirkete seni ise almaya ikna edeceksin.
+ diyelim ki is bulamadin, hersey boka sardi vizen bitti donmen lazim, care evlilik. kadinsan zaten bu zor degil. erkek isen o zaman sansin daha dusuk.
+ hicbiri olmuyorsa son care iltica ki tavsiye etmem.
0
cooperr
(11.07.25)
Beş parasız hiçbir yerde master yapamazsın. ABD'de fully funded denilen doktora programlarında bile öğrenciler aylık bir miktar cepten yiyorlar. Bu tip bedavacı hayaller sadece zaman kaybettirir. Avrupa'da bedava master yok. Sadece ucuzu pahalısı var.
0
runaway
(11.07.25)
@runaway, sorumun hiç bir yerinde beş parasız nasıl master yaparım demedim ki? benim zaten orada da geçinebileceğim ve uzaktan çalışabildiğim bir işim var. giderken cebimde biraz param da olacak. iki döneme 20 küsür veririm de, 50bin euro civarında para vermem gerekecekse evet o üzer.

benim kaygım lisansımın edebiyat mesleğimin ise yazılım olması üzerine.
yl için de bu konuda eğitim almak istiyorum, ki orada kaldığım süreçte gerekirse başka iş bulayım.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
@biseysorcaktim

sana demedim onu. yukarıda cooper parasız gelip master yapmak falan demiş ona dedim.
0
runaway
(11.07.25)
Yani yazılım hakkında konuşulanlar çok iç açıcı değil de şunu yazmaya geldim;
Çoğu yerde (benim bildiğim) masteri kazansaniz da hesabinizda bloke para falan lazım.
Ve siz bu ülkelere "ben remote calisacagim" diyemzasiniz çünkü o ülkede yaşarken çalışıyor olacaksiniz. Direkt vize reddi olur.

Bir de benim bildiğim fransa yazılım konusunda gelecek için almanya'ya oranla bir tık daha iyi olabilir şu tarz şeyler sebebiyle;
www.euronews.com

Tabi bilgim yok. Zaten sevmediginiz yere de gitmeyin. Ben de almanya sevmem akdeniz kiyisi yok :(
0
logisticsmanager
(11.07.25)
dunya o eski dunya degil. 2015 ve sonrasi cayir cayir herkes goc etmeye basladi. dolayisiyla surecler de tikanmaya basladi. abd'ye gelenler su anda donmek zorunda kaliyor is yok cunku piyasada.
0
antikadimag
(12.07.25)
(26)

Avrupa'da yaşamak mı yoksa Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek mi?

ermanen
Hangisi sizce?Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.- Çocuk yokAvrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya
Hangisi sizce?

Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.

- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.
- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.
- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.
- Çocuk yok

Avrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya veya Hollanda gibi ama başka ülkelere göre de düşünebilirsiniz.

edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Bu arada en başta 'sizce' diye sordum, yani elbette kişiye ve kriterlere göre değişir. Benim durumum ve hayatım aslında daha karmaşık (ya da öyle oldu); herkesin cevabını merak ettiğim için soruyu sadeleştirerek sordum. Özelden konuşmak isteyen olursa, özellikle Avrupa tecrübesi olanlar, yazabilir.
0
ermanen
(11.07.25)
cocuk yoksa avrupa'da yasamak cok da matah bir sey olmayabilir. cocuk yoksa egitim iyi, demokrasi vs derken cok anlamli hale geliyor.

cocuk yapacaksaniz avrupa yoksa tr.
avrupa'da yasamak vatandaslik almak icin mantikli olabilir. alip dönersiniz ve yurt disi deneyimi kazanmis olursunuz.

bir yere tasinmak stresli ve bol bilinmezli bir sürec. ama cok iyi de cikabilir sonu.
0
sonsuz
(11.07.25)
Bu tip soran cok oluyor da, bu cok subjective bir sey. Cunku avrupanin kendi icinde de inanilmaz farketmekle birlikte biraz askerlik gibi bir sey bu, herkes kendi senaryosunu yasiyor kimi cok mutlu kimi cok mutsuz. Kimi mutsuz ama kalmayi seciyor. Kimi mutlu ama hasret cok etkiliyor vs.

Avrupa da daha cok kazaninca daha cok da harcamiyor musunuz? yani bu cok ne kadar cok?

Ailenize arkadaslariniza ne kadar baglisiniz? Annenizi babanizi vs. senede 10 gun gorseniz yetiyor mu? Yalnizlikla iliskiniz nasil? Introvert misiniz extrovert mi?
TR de bir seyleri cozmek denen meseleye ne kadar yatkinsiniz? AVM de alan olmasa tepsinizi gidip cope dokuyor musunuz yada alan bireyin yanina getiriyor musunuz? Park yeri yoksa ikinci siraya gecip 4 luyu yakip isinize bakiyor musunuz? AVM de park yeri o tarafta diye ters yonde gidiyor musunuz? Yaya ya yol veriyor musunuz? Yada bunlari yapabilecek misiniz? Gunessizlikle araniz nasil?
0
wallcan
(11.07.25)
Yurtdışında yaşamak kolay değil, pek çok sıkıntı çekiyor insan.

Eğer ciddi bir sebebiniz yoksa ve rahatınız yerindeyse yurtdışına yerleşmeyi düşünmeyin. Mutlaka pişman olduğunuz, zorlandığınız anlar olacak öyle bir zamanda vazgeçersiniz ve boşa gider her şey.

Tek başınıza yani bekarken taşınmanın da ekstra bir zorluğu olduğunu sanıyorum ama tecrübe etmedim.
0
michael_knight
(11.07.25)
Bence Avrupa'da yaşamak, tabii Polonya da Avrupa, Amsterdam da Avrupa. Ve gerçekten çok subjektif bir şey.

Biz çocuksuz çift olarak taşınmaya niyetliyiz, burada yaşayıp orayı ziyaret etmektense orada yaşayıp burayı ziyaret etmek istiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(11.07.25)
biraz yaşa göre değişiyor sanırım.

yaşam standartım yüksek değilse de, geçen sene avrupada güzel bir şehrinde keyifle yaşayabilecek gelire sahiptim ve gitmeyi düşündüm. sonra aileye uzaklık, gittiğin yerde yabancı hissetme, karşılaştığın az-çok zorluklar, dil bariyeri gibi şeyler beni geri itti, ki yabancı dilim ve avrupa'da yaşamışlığım var.

şimdilerde ise iki kişi olarak gitmeye çalışıyoruz. çünkü kazancımız makul da olsa yetmiyor. kaliteli yaşamak istediğimizde eksiye iniyor ve çıkamıyoruz. iki gezelim tozalım fiyatına bakmadan alalım dediğimizde batıyoruz. akşam yarım saat bir saat yürüyelim yorulursak bir kafe'de çay/kahve içelim kısmı bile çok komplike. yollar kalabalık, insanlar kaba, kaldırımlar kötü, her yer trafik, sürekli korna, bir kafeye oturunca yüksek müzik, tanımadığım masadaki adam bana karşımdakinden daha yakın o kadar her şey içiçe. (istanbul'da) bunlardan kaçmak için sahip olman gelirle de abd'de de avrupa'nın lüks yerinde de yaşarsın.

İstanbul’da bir kafeye girince, servis ücretiyle birlikte korna gürültüsü de ikram ediliyor.

ikinci paragrafta bahsettiklerimden münezzehseniz, türkiye'de yaşamaya devam etmek yeni bir macera atılmaktan daha güzel olabilir. çünkü insan memleketinde (ya da memleketim diyebildiği) yerde kök salar, başka yerde geçici hisseder.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Avrupa'da kira ödeyeceksen birikim yapamazsın. Bu sorunun cevabı Türkiye'deki ortamına bağlı. Leş bir ortamdaysan kaçmak için düşünülebilir. Türkiye'de insani gelişmişlik düşük olsa da her yerde düşük değil.
0
runaway
(11.07.25)
şöyle söyleyeyim. yılda bir kez bir haftalığına türkiye’ye gidiyorum ve üçüncü gün geri dönmek istiyorum. ilke bana resmen negatif enerji yüklüyor.

tüm zorluklarına rağmen avrupa’da gayet mutlu ve huzurluyum. varsın daha az kazanayım, varsın konfor alanımdan çıkmış olayım.

sırf daha az insan, daha temiz ve yeşil sokaklar, dışarıda daha az kavga gürültü, daha az trafik, gece tek başına güvenli bir şekilde evine yürümek için bile avrupa derim.

kimisi işi sadece ekonomik yönünden değerlendiriyor, kimisi kültürüne daha bağlı yetişip ondan kopmak istemiyor. yani bu kişiye göre değişir. ben oldum olası 'boğazda rakı içmek abi, türklük abii' kafasında bir insan olmadım. zengin olmak gibi bir derdim de yok. orta sınıf (ama gerçekten orta sınıf, türkiye'de kendini orta sınıf sanan fakir beyaz yaka hayatı değil) bir hayat yaşayayım benim için yeterli. sevdiklerim dışında türkiye'ye dair özlediğim hiçbir şey yok. o yüzden bu saatten sonra türkiye’nin deliliğine, kaosuna ve yozluğuna tekrar girmemek için elimden geleni yaparım.
0
sir gawain
(11.07.25)
avrupa'da ozellikle hollanda'da yasamak turkiye'den cok daha huzurlu. bazi zorluklara (yuksek kira veya mortgage, dil zorlugu, herkes ingilizce konussa da, kapali hava vs) ragmen boyle. o yuzden avrupa'da yasayip turkiye'ye gezmeye, aile ve arkadaslari gormeye, yemek yemeye gitmek bana daha mantikli geliyor. oyle de yapiyoruz, senede 3-4 kez, 3-4 haftalik gidiyoruz turkiye'ye, boylece cok ozlem de olmuyor. hatta 4 hafta cogunlukla fazla geliyor turkiye'de.

avrupa'dayken turkiye'de yapamadigimiz, ya da yaparken oldukca zorlandigimiz seyleri yapabiliyoruz. spor yapmak daha erisilebilir, doga her yerde. goruntu ve gurultu kirliligi cok cok daha az. insanlar daha durust, daha guleryuzlu, daha saygili.

kisaca imkan varsa avrupa'da yasayip turkiye'yi ziyaret daha guzel.

bir gun belki turkiye'ye donerim ama bu buyuk bir sehir olmaz muhtemelen.

not: amsterdam, cocuk yok, mortgage var, kazanc turkiye ile benzer.
0
lemmiwinks
(11.07.25)
Uzun yıllardır buralarda bu soru olur. Ve her zaman bu olaya ekonomik bakmanın sonucu Türkiye cikaracagini söyledim (eger iyi seviye biriyseniz). Çünkü Türkiye gelir adaletsizligi ülkesi ve bu sebepten iyi kazanirsan iyi hayatın var ama normal kazanirsan hayat kötü. Genelde bati Avrupa'da insanları yüzde 60-70 ayni hayatlarda yasatma çabası var diyelim. Misal dün müdürle konusuyorduk, Türkiye'de ilk müdürüm benim 5 katı maaşım aliyordu dedim. Fransa'da bu imkansiz çünkü bu ciddi gelir adaletsizligi yaratır.

Neyse kendim için konuşursak biraz sir gawain gibi; birak Avrupa'da daha fazla parayi Türkiye'ye beni birinin dönüşmesi için 2-3 katı Avrupa maaşı vermesi lazım (imkansiz haliyle) ve o da birkaç yıl için, aynı nasıl millet dubai falan gidiyorsa öyle. Yoksa Max 2 hafta kalirim, o da tatil sebebiyle. Yoksa acayip kötü yani ülke eğer fanusta yaşamıyorsan (misal hayatin İzmir'de Alaçatı/cesme beach clubsa, bostanli'da bayrakli'da deniz manzaralı evse tabiki senin hayatin fanus).

Bu sebepten bu sorularda benim kendim için cevabım her zaman batı Avrupa çünkü hayatta aradığım tek şey en çok para veren ülkede yaşamak değil.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Denize kıyısı olan bütün avrupa ülkelerine gittim neredeyse, yemeğinden kültürüne, yasalarına, yazılı olmayan kurallarına kadar bizden çok farklılar.

Çocuk yoksa ve 30 yaş altı olsam gitmek isterdim, benim durumumda kaza, bela, savaş olmazsa gitmek istemem
0
kimlanbu
(11.07.25)
Verilen cevaplari okumadim ama neredeyse hepsinin "parasi olan için Türkiye cennet" zirvaligini yazdigina eminim (:

Üstelik bunu yazanlar bu ülkede yasamayanlar hep.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Turkiye'de yasarken gelirim ortalama ustuydu, ev masrafim yoktu.
Ama cocugun gelecegini goremiyordum. Covidin ortasinda pili pirti toplayip geldik yerlestik.
Ne gelir, ne yerlesme stresi su bu, hic biri bu yaptigimiz degisikliklerin artilarini sifirlayamiyor.
Keske gencken, cocuk yokken gelseymisiz diyoruz surekli ustelik. Burada cok daha erken hayat kurmus olmak muhtesem olurdu.
Ulke degistirmek, kafanizda "Turkiye mi daha iyi, yurt disi mi?" sorusu varken pek mantikli degil, gitseniz akliniz kalacak bariz.
Karsilastirma, "Amsterdam mi? Berlin mi?" seviyesindeyse zaten mentalite olarak siz gitmeye hazirsiniz demektir.
0
quaker
(11.07.25)
Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz - bunu neye dayandirdigina gore degisir, eger orda aldigin avroyu tlye cevirip daha cok kazanacam diyorsan komik oluyor.

olay paraya bakar, gelismis ulkelerin sana vaad ettigi hayati yasamak icin iyi para kazanman lazim, o da 3-4bin avro ile olacak sey degil.

"parasi olan için Turkiye cennet" lafina da giydirenler genelde culsuzlar oluyor. abicim sen paraya ulasamamissan, cehennem hayati yasiyorsan bunda bizim sucumuz ne? eger guzel bir hayat olmasaydi zenginlerin alayi satip kacardi, neden hala orda takilmaya devam ediyorlar? Benim tanidigim bir turkiye yahudisi ki herif karun gibi zengindi, bana neden zamaninda "olm yurtdisinda gez toz ama sonunda mutlaka ulkene don, burdaki hayati hicbir yerde yasayamazsin" derken bunu salakligindan mi soyledi sence? elestirirken biraz mantikli olun yahu.
0
cooperr
(11.07.25)
Iyi yetismis bir muhendisi dusunelim. Olaya sadece para kazanmak olarak bakiyorsan bu kisinin Hollanda/ALmanya'da ay sonunda biriktirdigi rakam Turkiye'de biriktirecegi rakamdan kat ve kat yuksek olmayacak.Evet ortalamada daha yuksek olacak ama finansal acidan bakiyorsan bence anlamli bir fark olmaz.Motivasyon para ise Dubai/Isvicre/Amerika gibi yerlere bakmaniz lazim.

Bunu soyledikten sonra asil konuya geleyim.Ailenizden/arkadaslarinizdan uzakta yasamanin sizin icin ne anlama geldigini sorgulamaniz lazim ki dogru sonuca ulasasiniz.Turkiyeyi yilda birkac defa her biri 1-2 hafta olsa da ziyaret etmek ve ailenizi bu siklikla gormek ok midir? bu sorunun cevabini arayin.
0
turkuaz
(11.07.25)
4 bin euro para değil Avrupa'da, sokaktaki dilenciye bahşiş diye atıyoruz biz, gitsin kendine çeki düzen versin diye.
En az 250 bin euro lazım batı Avrupa'da yaşamak için. O da minimum.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
‘avrupa’da 4 bin euro para değil’ diyenler (bir üstte ironi yapan arkadaşı kastetmiyorum) neyin kafasını yaşıyor anlamıyorum. çift olarak gittiğininizi düşünürsek, sen 4 eşin 4 kazansa krallar gibi gerçek bir orta sınıf hayatı yaşarsınız avrupa’da. birkaç aya arabanızı da alırsınız, krediyle ev sahibi de olursunuz, yılda iki üç kez tatilinize de çıkarsınız, dışarıda istediğiniz gibi yiyip içersiniz de. hele kuzey avrupa’da eğitimin sağlığın ücretsiz olduğu bir sosyal devlete yerleştiyseniz daha da kolay. ha ama orta doğu kafasıyla ‘ben 50 bin euro’luk arabadan başkasına binmem, devlet hastanesine gitmem, prenses kızımı sadece özel s*ksok sistemiyle eğitim veren özel koleje gönderirim’ diyorsanız o para türkiye’de de avrupa’da da yetmez tabi.

bunu diyenler muhtemelen a haber’in sokak röportajını izleyip avrupa’da ekmeğin 5 euro olduğuna inanan tayfa sanırım. nasıl bir yanılsama içindesiniz oğlum siz? ya da türkiye’de nasıl bir hayat yaşıyorsunuz ki avrupa’daki bu hayat size yetmiyor?
0
sir gawain
(11.07.25)
ben kendi adıma söylüyorum, türkiye'de yaşayıp avrupa'yı ziyaret etmek.

hayatımı türkiye'den kaçmak hayaliyle yaşadım ama artık yaşlandım. babamı kaybettim. annem yaşlanıyor. şu dünyada beni arayıp soracak 2-3 tane insan var, hepsi burada. ellerinden öper, 1.5 yaşında dünya tatlısı yeğenim var, senede 8-10 gün görmek bile çok az geliyor, 3-4 yılda bir görme fikrini çirkin buluyorum.

hele ki avrupa'ya "daha sonra" gitme imkanım varsa ben şu noktada türkiye'de kalırdım. en azından bildiğim çöplük.

tabii dediğim gibi bunlar çok kişisel şeyler. ben eutard olarak büyüdüm, 25 yaşımdan sonra siyasi sebeplerle avrupa'dan öyle bir nefret etmeye başladım ki bin ladin ya da saddam gelse "olm çok abartıyosun sakin ol" der herhalde. o yüzden yazdıklarımı asteriskle almakta fayda var.
0
der meister
(11.07.25)
abicim sana gore guzel 3-4bin, bana gore degil. sana yeter bana yetmez.
sen titr pesindesin, ben para pesindeyim. ici bos titrler beni tatmin etmiyor.
sen 50bin avroluk araca binmeye gerek yok diyorsun, ben dandik 15 yasinda reno/fiat ile gezinmek istemiyorum.
sen orta direk alti dandik bir gocmen banliyosunde yasamaya OK diyorsun bana gelmez.
dunya sadece siz ve cevrenizden ibaret degil, bunu artik anlasaniz mi yaw?
herkes memur hayati yasamak istemiyor. dolayisiyla bu tarz sorularin cevabi kisiye gore degisir.
0
cooperr
(11.07.25)
Kimse zaten kişiden kişiye değişmez yazmaz da hiçbirimiz de başkasının hayatları hakkında senin kadar fazla konuşmuyoruz. Hepimizin yaşadığı hayati, geliriyle ne yaptığını bizden iyi biliyorsun. Şurada Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun ama cevap verince "kişiden kişiye değişir". Hayır zaten Avrupa'da 4 bin alan kişi Türkiye'de nasıl villalarda yaşıyor 50 bin euroluk araba alacak gelire sahip oluyor anlamadım nasıl bir fantastik durumsa. Bugün 50 bin euroluk arabayı kredi ile alamiyorsun ülkede çünkü max kredi 400 bin lira.

Sunları yaz ki bilginin olmadığı ortaya çıksın istedim. Zaten batı Avrupa'da yaşam konusunds bilgin olmadığını biliyorum çünkü Avrupa'da yaşamıyorsun ama hepimizden çok fikrin var Avrupa'da kime ne kadar çok para gerekir diye. 4 bin euro para değil falan, 4 bin euro net gelir ile banliyöde yasandigini sanan, sadece 15 bin euroluk araba alabilecegini sanan biri enteresan.

Böyle birinin sürekli avrupa'da ne kadar paranın neyi yaptığı hakkında konuşması komik yani. Kabul etmelisin bence. Yaşamadığı hayat hakkında bu kadar fikir sahibi olan pek fazla kişi yok duyuruda.

Kanada anlat, kuzey amerika anlat. Bizden çok bilgin var yani biz bilecek degiliz.

Not; 50 bin euroluk arabanın Türkiye'de 100 bin Euro olması...
0
logisticsmanager
(11.07.25)
lol, 50 bin euro’luk arabanın bir altı 3 bin euro değerindeki 15 yıllık renault mu? ya da ciddi ciddi avrupa’da 4 bin euro kazanan insanların göçmen banliyölerinde mi yaşadığını düşünüyorsun?

yaşadığım ülkede 50 bin euro’luk arabalara sadece nargileci kıro gurbetçi türkler ve araplar biniyor. hepsinin tek derdi sıfır siyah benz ya da bmw almak. muhtemelen aynı kafa yapısında birisin. olur öyle, bu da senin hayatın.
0
sir gawain
(11.07.25)
Kriteri karşıladığım için Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek. Tek derdim vize alabilmek. Şimdilik Şubat 2026'a kadar vizem var.

Hatta kriterin bir üstüne avantajım daha var uçak bileti açısından.
0
put it in your appropriate place
(11.07.25)
@ermanen; yok abi sana neden yazayım :) kendisi kanada'da yaşıyor. Motor yandi senin bir anda :)

@sir gawain; abi merak edip istatistik kastım=d
Ayda 4 bin net, 48 bin Euro yıllık yapar.
Medyan net gelire göre bunun medyan altında kaldığı ülkeler;
Luxembourg

Medyana orani;
Hollanda 1.48 kati
Almanya 1.73 kati
Fransa 1.87 kati
Euro alani 2.01 katı

Ülke ortalama gelirinin iki katını kazanip banliyöde yaşamak icin 3 bin Euro maaş hacizi lazım=d
Işte salla gitsin sonuçta fact check yok.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
@logisticsmanager

adam avrupa’da 4 bin kazananların ciddi ciddi fakir olduklarını düşünüyor. ses etmeyelim, öyle sanmaya devam etsin :) aynen kanka açlıktan kırılıyoruz, domatesin kilosu olmuş 10 euro.
0
sir gawain
(11.07.25)
cooperr amca yasliliktan euro ile cad i karistirdi. yasli basli adam olabilir, üzerine gitmeyin.
0
sonsuz
(11.07.25)
haa, cooper abd’de mi yaşıyor? tamam taşlar şimdi yerine oturdu. muhtemelen 4 bin euro’yu 4 bin usd gibi düşünüyor -ki 4 bin usd ile abd’de cidden fakir hayatı yaşarsın.

sen yine de euro’nun alım gücü, avrupa’da ortalama gelir ne kadar, araba ev fiyatları nasıl, sosyal devlet nedir, avrupa’da insanların mutluluk kriterleri neler, bu tür şeyleri bir araştır hocam. abd kafasında birinin avrupa’daki hayatı anlaması zor, yirmi yıldır orada yaşayan kuzenimden biliyorum. ben onu anlamıyorum, o da beni anlamıyor. bizimkisi biraz öyle oldu. benim de şu dünyada asla yaşamam dediğim yerlerden biri abd ona bakarsan.
0
sir gawain
(11.07.25)
olm teker teker gelin :)

Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun - yok herkese demiyorum yahu, sana diyorum ama (bocek demiyorum estagfurullah memur diyorum) .. cunku sen 4bin avro ile luks icinde yasadigini iddia eden birisin. bunu da benim gibi eski kasarlar yemez kardes..

50bin avroluk arabaya kirolar biniyor - Bu da bizim insanimizin sanrilarindan biri, Steve Jobs'da son kasa spor mercedesle geziyordu, hatta taninmasin diye 6 ayda bir yeniliyordu, kiromuydu? Geciniz.. Yurtdisinda kimsenin sizin bindiginiz araca baktigi falan yok, adamlarin zaten dedeleri babalari coktan o araclara binmis inmis, biz geriden geliyoruz o kadar.

almanya deneyimin yok - evet surekli yasamiyorum ama almanya ile engaje biriyim, aileden oturu. Arada gidip geliyorum, en son gecen sene 1 hafta berlinde idim. Maaslar ne durumda, giderler nasil, mesela buyuk sehirlerde bir daire kac para, bunlarin farkindayim. 3-4 bin avro net paranin orda ne ise yaradigini bizzat yakin akrabalarimdan biliyorum. Pek oyle abarttiginiz gibi bir durum yok ama herhalde onlar baska bir almanya'da yasiyorlar..ya da yoksa siz yogurdum eksi demekten mi cekiniyorsunuz?

medyan gelir muhabbeti: yaw medyan gelir dedigi zaten aclik siniri, bak "fakirlik" demiyorum "aclik". Al burdan ornek vereyim, burda 2024 verileri medyan gelir $45000 burut, net ayda $3000 yapar. Su anda yasadigim sehirde 1+1 daire kirasi dandik bir muhitte $1500 civari ki nispeten ucuz bir yerdeyim. Bir tane kulustur arac alsan, benzin, sigorta, tamir, mutfak masraflari derken zaten eksiye dusuyorsun. Sizin medyan dediginiz bu, uranuse plutona gitsen de bu boyle.

tanimadigin kisiler hakkinda atip tutuyorsun - yaw siz buraya yasadigini sehre, aldiginiz maasa, yaptiginiz ise hatta pozisyona kadar yaziyorsunuz, bende fal bakiyorum. Anlattiklarinizla benim falda gorduklerim birbirini pek tutumuyor, ne yapayim? :)

arkadaslar, ezcumle sizin bu "avrupa cohh eyyi" kafasinin a haberci tayfanin "avrupa bizi kiskaniyor" kafasindan bir farki yok yaw, sorry.

biraz oranin kalbur ustu insanlariyla takilin (kalbur ustu derken sizin white trash sizden 500 avro fazla maas alan mudurunuzden bahsetmiyorum), bir bakin bakalim kac para aliyorlar, kac paralik evlerde oturuyorlar, altlarindaki araclar nasil..

sonra gelin konusalim... bir de cift dalmaniza gerek yok, sakin sakin pls..
merci tout le monde!
0
cooperr
(12.07.25)
(2)

avrupa standartı otomasyon panoları

alp9900
çok yüksek işçilik kalitesi ile otomasyon panoları nerde yapılabilir?
çok yüksek işçilik kalitesi ile otomasyon panoları nerde yapılabilir?
0
alp9900
(10.07.25)
Üretici seninle calismaz. Senin çevrendeki firmalarla konuşup teklif alman lazım.
0
logisticsmanager
(10.07.25)
pano yapım firmaları sormak istemiştim
0
🌸alp9900
(10.07.25)
(21)

Bu yeşil pasaportun hikmeti nedir?

ya ben lan neyse
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederle
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederler diye aldım.

bazen sözlükte yeşil pasaport ayrımcılıktır diye başlıklar açılıyor. bir bakıyorum 2 yüz küsür entry girilmiş.

ben yeşil pasaportu alana kadar hangi ülkelere vizesiz gidebileceğimi bilmiyordum. onu da öğrendim. abd, ingiltere yok.

geçen televizyonda ünlü bir gazeteci "biz bastırıyoruz. gazetecilere de vermelerini istiyoruz. umarım verecekler." diyordu.

eczacılar, avukatlar, daha bilmediğim bir sürü meslek grubu...

bu zamana kadar hep bir yerlere 3 ay vizesiz gidilebilen bir araç olarak biliyordum ama bence bilmediğim bir şeyler var.

insanlar gidip oralarda çalışıyor mu, yeşil pasaportla benim bilmediğim bir şey mi yapılıyor? aklıma başka bir şey gelmiyor.

yılda 10 gün tatil için bu kadar kıyamet koparılması bana böyle düşündürüyor. bu kadar insanımız yurt dışına vizesiz gitmeye bu kadar muhtaç mı?

iş için isteyenler var. iş için bu kadar insanımız mı var yurt dışına gitmesi zaruri olan?
0
ya ben lan neyse
(10.07.25)
Yüzlerce beyaz yakalı vize sırasında beklerken alelade devlet memurunun istediği ülkeye keyfince girip çıkması insanların gururuna dokunuyor. Olay ego davası. Biz devlet memurundan daha büyük artı değer üretiyoruz da bu semelerin Instagram'da bizden daha çok yurtdışı postu var diyor onlar da. Abuk sabuk işler. Sen de biliyorsun bunun böyle olduğunu bence, bir de benden dinledin.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
@sekiz: yok bilmiyorum. yeşil pasaporta gelene kadar... bu mu dokunuyor insanların egosuna? ben 50 bin maaş alıyorum. maaşımın yarısı ev harcamasına gidiyor. ev babamdan kalmasa diğeri de kiraya gidecek. arabam falan yok. ben istesem de gidemem tatile. benden çok katma değer yaratan insan 100 bin falan alıyordur. böyle düşünürse egosu torpülenir.
0
🌸ya ben lan neyse
(10.07.25)
rahatça, vize vs dert etmeden, vize ücreti ödemeden, bir sürü ülkeye eğer istersen yarın çat diye gidebiliyorsun. birçok insan için bu gayet yeterli bir lütuf, bilmediğin gizli bir şeyler yok.
0
king lizard
(10.07.25)
yesil pasaportun ne oldugunu daha yeni ögrenmen senin problemin. interneti olan herhangi bir insanin bilebilecegi alalede bir bilgi.

sorun su an avrupa'nin türklere vize randevusu veremiyor olusu. yesil pasaportu olan biri ucuz bilet kovalayip aniden haftasonu bile gidebilir. üniversitedeyken bir arkadas o sekilde 18 tl'ye mi ne bilet alarak paris'e gidip gelmisti. parasizliktan metroya bile binemeden geri döndü ama gitti mi gitti.

onun disinda baska biri önceden uzun planlar yapmasi, vizeye basvurmasi, parasinin yanmamasi icin dua etmesi gerek.

bu ikisi arasindaki fark birinin devlette memur olarak calismis olmasi. tr'deki cogu memur da vasifsiz ve özelde tek kisinin yaptigi isi 3-5 kisi yapiyorlar. hem devletin kasasina yüksünüz hem de dibimizdeki ülkelere elinizi kolunuza sallaya sallaya gidiyorsunuz.

böyle düsünülüyor sanirim.
0
sonsuz
(10.07.25)
Yeşil pasaportu isteyen genelde parası ve vakti olan insanlar. Ayrımcılık falan diyenlere de gülesim geliyor. Ailede çok doktor ve öğretmen var aldıkları maaşlar yurtdışında tatil yapıp, yiyip içip gezmeye yetmiyor. Benim canım anam benim zorumla yeşil pasaportunu çıkarttırdı. Pasaportunun süresi dolduğunda, üzerinde bir tane damga yoktu. Yenisini çıkarttırmaya zor ikna ettik, emekli maaşı yetmiyor çünkü tatil yapmaya.

Vize süreci gerçekten can sıkıcı olabiliyor ama bu “haksızlık” güruhunun saracağı yer yeşil pasaportlular değil, vize için gördüğümüz muamelenin sebebi olan kişiler.
0
irene
(10.07.25)
Yurt dışına iş ya da gezme amaçlı çok giden biri olsan değerini anlardın. Vize başvuru süreci, reddedilme durumları, yapılan masraf vs. vs. bunların hepsinden kurtuluyorsun.

şu an mesela çok ileri tarihli aşırı ucuz uçak bileti denk getirsen avrupa'da bir yerde, hiç düşünmene gerek yok acaba vizem çıkar mı vs. diye. türkiye'de şehirlerarası otobüse verdiğin paralarla avrupa'ya gidip gelebilirsin. e tabii ben hayatta gitmem vizyonsuzluğunda biriysen o başka.
0
himmet dayi
(10.07.25)
Yakın bölgelerde bir tatil yapabilirsin her yıl. Yurdum memuru aşırı vizyonsuz olduğu için böyle şeylerden anlamaz. Memur dediğin kırsal kafalı bir canlıdır.
0
runaway
(10.07.25)
@ya lan: böyle bir mevzuat var, Türkiye'nin memuru olan tatil sonunda ülkesinde geri döner diye düşünüyor Avrupa hala. Değişebilir bu usul yakında, hevesin varsa birkaç yere git gel.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
Bir de bunların egosu törpülenmez. Çatlasınlar.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
İlk yorum harici diğerlerini okumadım da la beyaz yakalıların kendini böyle görmesi çok komik. Memurlara neden yeşil pasaport veriliyor? Önce bunun mantığını kavra :) Yeşil pasaportu kullanan meslek yelpazesini genişletilerek hata yapılıyor. Beyaz yakalı burada ağlıyor, kendini üstün görüyor ahsjs O zaman asgari ücretli de alsın. Zaten bu gidişle yeşil pasaportu kabul etmeyecek diğer ülkeler. Adam yurt dışı tatili yapabilmek için y pasaport istiyor resmen :) devlet de senin sikik yurt dışı tatilinin derdindeydi. Memur denince adamın aklına sadece devlet dairesinde evrak onaylayan tip geliyor :)

Düz memurun yeşil pasaportu olsa ne? Adam yurt dışına çıkamıyor zaten shsjsk parası yok. Benim arkadaşımın kaç yıllık yeşil pasaportu var, daha bir kere kullanmamış. Neyle çıksın? Gidin birçok devlet dairesine hepsinin y pasaport hakkı olmasına rağmen çoğu başvurmamıştır bile. Zaten bu adamlar kullanmıyor ama ağlayan bizim buradakiler. Yani kaymakam da memur ve bırakın da işi gereği pasaport alabilip yurt dışına rahat çıksın.

İmam eşlerinin çıkıp bize de maaş verilsin, denmesi gibi :)
0
cemallamec
(10.07.25)
Başlık kıskanç beyaz yakalılarla dolmuş.
Hiç öğrenemeyeceksiniz hakkınızı savunmayı. Karşı adamda olan hak bende niye yok diyeceklerine hala onda niye var diyen fesat gorus.

İçlerini rahatlatmak için de özel sektörde bir kişinin işini bunlar dört kişi olarak yapıyor diyor. Ulan sen kole gibi çalışıyorsun işte patronun zengin olsun diye sabahtan akşama pazartesiden pazara. Bunun kalifelikle ne alakası var? Sen patronun yağcılığını seçmişsin adam da devlete hizmet etmeyi tercih etmiş. Sen bu adamdan arta kalir ne katıyorsun ki ondaki hakkı cok goruyorsun kıskanç patron yagcisi.


Sen tezgahtarlık yapan ya da gerçek bir eğitim gerektirmeyen hizmet sektöründe çalışan bir insansın bunu kabul et fazlası değil.
Soruya cevap
Yeşil pasaport Avrupa ülkelerine bu vize kuyruklarında kendini çok üstün gören ve kapi dışarı edilen beyaz yakalıların bana da vize bana da vize demeni gerektirmeyecek bir pasaport türüdür kardeşim.

Güle güle kullan
0
dedeminhirkasi
(10.07.25)
vizyonla alakalı. kullanırsan altın, kenarda durursa pul değerinde.
hiç mi ilgini çekmiyor farklı yerler, kültürler?
çok paraya ihtiyacın da yok, türkiyeden daha ucuza git, gör, gez, öğren.
0
adivar
(10.07.25)
yorumlara bak ashfsaf.
yesil pasaport, türk devleti'nin, %90'i torpilli olan memuruna yaptigi bir baska torpildir.
olay, beyaz yakalinin ayricalik beklemesi degil, bir kismin elde ettigi haksiz ayricalik. devletin kendi vatandasini kendi eliyle ayristirmasi.
vize anlasmalari devletler arasinda yapilan ikili anlasmalara dayanir, devlet oturmus, ülkelerle "benim memura vize ayricaligi tani ama diger vatandaslara tanima" diye pazarlik yapmis. beyaz yakali hakkini savunacakmis. beyaz yakali ne yapacak? almanya ile masaya mi oturacak? aptal saptal konusuluyor.

türk vatandasi degilim. ailemde de kimsenin yesil pasaport ihtiyaci yok. kiskanmak falan akillara zarar ithamlar.

"ek olarak turkiyeye vize zorunlulugunu getiren avrupali ulkeler degil, turkiye. bunu da arastirabilirsiniz."
türkiye bunu zamaninda siyasi olarak sakincali gördükleri yurtdisina kacmasin diye avrupa'ya teklif etmis, avrupa kabul etmis, türkiye bir süre sonra avrupa ile defalarca vizeyi kaldirmasi icin masaya oturmaya calismis ve her seferinde avrupa'dan ret yemis bir ülke.
yani artik o vizeyi sana koyan avrupa, türkiye degil. 45 senelik mevzuyu temcit pilavi gibi öne sürmek kurtarmiyor.
türkiye kac defa avrupa'ya artik vize kalksin diye gitti peki biliyor musunuz? yok.
bu kadar ret üstüne türkiye ne yapiyor? ben memura kefil olurum cünkü memur dedigin adam mayis elden gitmesin diye hicbir seye karismayan, kafasina vur ekmegini al, sümsük, agzini hicbir siyasi olaya acmayan adam, memuru o sebeple sakincali görmem, sakincali gördügüm zaten memur olamaz, ondan ki memuruma verin vize kolayligi diye avrupa ile masaya oturmus.
evet, devlet eliyle ayrimcilik budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.07.25)
tamamen ekonomik sebeplerle yurt dışına gidemiyorsan bir şey diyemem ama bir insanın yaşadığı gezegende doğduğu küçücük ülkeden kafasını çıkartıp başka bir coğrafya, kültür, yaşayış vs. görmek istememesinin ve bu şekilde ölüp gitmeye razı olmasının anormal, hatta mental olarak sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum.

başka yerler görmek senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama birçok insan için şu hayatı çekilir kılan üç beş şeyden biri. insanlar aylarca yapacakları yurt dışı gezisinin hayalini kuruyor, bunu planlamaktan ve gerçekleştirmekten zevk alıyor.

insanlara vizeyi geçtim artık vize randevusu bile verilmiyorken vizesiz birçok ülkeye gidebilmek büyük bir ayrıcalık. bu ayrıcalığa sahip olamayanların öfkesi de gayet normal.
0
sir gawain
(10.07.25)
yurt dışı seyahati yapmak istemeyişiniz veya ekonomik sebeplerle yapamayışınız kişisel bir durum lakin insanların farklı ülkeler, şehirler görmek istemesi çok doğal ve insani bir refleks. yeşil pasaport da bu noktada ülke sınırlarını açan adeta sihirli bir değnek. yani oldukça kıymetli bir şey.

memurlara veriliyor bize verilmiyor, ayrımcılıktır vs. durumu da uluslararası alanda itibarsız ikinci sınıf bir ülke olmamızın sonucu. avrupa ülkeleri son yıllarda, vatandaşlarımıza amiyane tabirle ''sen gelme ulan ayı'' diyor. durum böyle iken memurların yeşil pasaport ile ''buyur sen geç''denilerek ülkelere kabulüne, kalan kitle çıldırıyor. bana kalırsa ülkeler arası seyahat özgürlüğü evrensel bir haktır. muhatap olunan ülke için sakıncalı bir profil olmayan herkes turistik amaçlı seyahat edebilmelidir.

burada bana ve benim gibi yeşil pasaport sahibi insanlara irite edici gelen şey; yeşil pasaport'a sahip olmayan mesleğe sahip kişilerin, ulan seyahat evrensel bir haktır. alt tarafı üç beş günlüğüne turistik amaçlarla gideceğiz, hükumet, devlet olarak bizi dış ülkeler nezdinde niye cüzzamlı durumuna düşüyorsunuz, cebime euro'mu koyup yurt dışına niye gidemiyorum diye durumun asıl sorumluluarın tepkisini göstermek yerine, ya memurlar devletin kamburu, bir halta yaramıyor aşağılık pislikler, oysa biz katma değer üretiyoruz, ülkeyi biz kalkındırıyoruz, biz öyle büyük insanlarınız ki, bizim değerimiz tarif edilemez biz niye gidemiyoruz diye tüm ezilmişliğinin, iş yerinde yediği mobbingin, aşırı çalışma saatlerinin, olmayan özlük haklarının öfkesini memura yöneltmesi. herkesin derdi insan olarak şu ölümlü dünyada, berbat koşullarda, her günü birbirinden kasvetli gündemi olan ülkeden dışarı bir haftasonunda, bir bayram, seyran tatilinde yurt dışına kaçıp nefes almak. bunca hikayeye, biz şöyleyiz de memurlar böyle, onlar da gitmesiin, bize de yeşil pasaport verin sonunda hiçbirimiz gidemeyelim halleri gülünç. kimsenin katma değer ürettiği, süper kahraman olduğu bir ülke değil istisnai örnekler dışında. kapitalist bir ekonomik sistem var ve ülkemizin vatandaşları da bu devasa sistemin içinde tek başına nokta kadar özel anlam ifade etmeyen bir şeyler yapıp sistemi yürütüyor işte. sanırsın memur sabahtan akşama kadar yatıyor da diğer beyaz yakalılar kansere çare buluyor. ayrıca memuriyete başlama yaşının yükselmesi ve yeşil pasaporta ulaşmak için belli bir derece/kademeye ulaşması gerçeğini düşünürsek, o pasaportla diyar diyar gezme aşamasına kadar ömrünü yarılamış oluyor zaten memur, yaşlılıkta gezecek sağlık durumu ve motivasyonunun da pek olmayacağını düşünürsek zaten aktif olarak bunun nimetinden faydalanma süresi de öyle çok da değil.

yabancı ülkelerin bu vize işini türklere bu kadar ulaşılamaz hale getirmediği dönemlerde bu kadar yaygara yoktu. ne zaman ki durum değişti yeşil pasaport sahipliği göze batar oldu.
0
wilhelmwasmuss
(11.07.25)
büyük kolaylık, annemden dolayı 25 yaşıma kadar bende vardı Interrail yapmıştık 23 gün kafamıza göre Avrupa'yı turlamıştık. Hayatımdaki en özel deneyimlerimden biridir. Mesela çocuğunuz varsa onun da belli bi yaşa kadar yeşil pasaportu olacak. (birkaç şart daha var çalışmıyor olmak vs.)

Bu arada göze batmasının tek sebebi vize işlerinin zorlaşması değil bence. Eskiden özel sektördeki kişiler iyi kazanırdı, memurların işi garanti ama az kazanıyor derlerdi. Şimdi memur da ortalama güzelce bir maaş alıyor, özel sektördeki çoğu kişi o maaşları alamıyor bile. Bu sebeple "hem maaşı yüksek hem yeşil pasaport var ooh" diyor insanlar. Bu arada 50-60 bin maaşın iyi gibi görülmesi de ayrıca kötü tabii.
0
nhk ni youkosu
(11.07.25)
Eskiden memurlar özel sektör göre az para alırdı. Hem de ciddi az.
Şu an Türkiye o kadar kötü durumda ki herkes devlet memuru olmak istiyor çünkü;
Düzenli zam aldığın
Sendikanın olduğu
Tatil hakkının olduğu
Saatlerine dikkat edilen
Is garantisi olan
Tek kurum gibi. Türkiye'de özel sektör rezalet halde.
Buna bir de yeşil pasaport ekleyince iyice insanların gözüne batıyor.
Türkiye'de özel sektör iğrenç durumda olmasa, insanlar üç kuruş paralara 2 hafta tatile 50 saat çalışmaya zorunlu kalmasa gene kimsenin pek umrunda olmazdı.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
yeşil pasaport alabilmek için 15 senedir devle kurumunda(boğucu) çalışıyorum.maaşım piyasanın yarısı, beş para etmez insanlara müdürcülük oynatıyoruz. ben bunlara katlanıyorsam, benim 4 5 katım maaş alıp ah vah diyenlerde nasıl vize alırsa alsın bana ne derim. bu seçim meselesi benim devlet memurluğunu seçme nedenim yeşil pasaporttu. yılda 10 kere de olsa bir yurt dışına gitmek beni rahatlatıyor. altımda mercedes olmasın evimde dyson olmasın vb.

herkes kendi seçimini yaşar.

yurt dışı sana zevk vermiyorsa gap gezisine katıl kardeşim. yurt dışına gidince g.tümüz göğe ermiyor ama farklı kültürlerin olduğunu falan görüyoruz.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Biraz şöyle bir hava var.

Yukarıda yeşil pasaport ile istediği yere giden, aşağıda vize ofisleri tarafından köpek çekilen halkı görmeyen bir memur eliti gözüküyor. Adam vize randevusüne bile 1,000-2,000 euro verip, bulmaya çalışırken, 6 ay - 1 sene vize için uğraşırken, bunu çözmesi gereken bürokratlar, yeşil pasaport ile instagram postu paylaşıyor.

Ancak görmedikleri şu. Bugün bordo pasaporta köpek çeken o ülkeleri durdurmazsan, yarın yeşil pasaporta da köpek çekecekler. Bu işler böyledir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Yeşil pasaportun hikmeti; devletin “bu adam gelip sizin ülkenize sığınmaz. Senelerdir bana görev yapıyor sıkıntı çıkmaz. Efendi efendi gider geri döner” dediği kişiler hakkında KARŞI DEVLETİN DE “sen öyle diyorsan öyledir bana uyar. Gelsinler madem abartmadan. Ama sınırda yine de memuruma kontrol ettirir öyle izin veririm” demesi. (örneğin dediğin gibi and veya ingiltere “bana ne yeşilinden yahu git al vizeni gel geleceksen” diyor)

İnsanların son yıllarda yeşil pasaporta nefret duymaları vize süreçleriyle ilgili. İnsanlar vize almak için tonla belge toplayıp, geceler boyu randevu kovalayıp, üstüne para ödeyip, yine de randevu bulamayıp oturabiliyorlar yahut randevu bulsalar başvurularına red yiyebiliyorlar. Son senelerde bu şikayetler çok arttığı için yeşil pasaport göze batar oldu. İnsanlar neye tepki göstereceklerini idrak edemediklerinden, problemi yeşil pasaportta görüyorlar. “Ben de gidebilmeliyim” demek yerine “o da gitmesin lan sıçarım!” diyorlar.

Pasaportumuzla istediğimiz yere vizesiz veya kapıda vizeyle gidebilsek, yahut vize başvuru işlemleri rahat, adil, şeffaf olsa, yeşille pek kimsenin derdi olmayacaktı.

Bir de tabii arkadaşın dediği gibi ego mevzusu da var. Kendini alelade memurdan üstün zannettiği kadar üstün olan kişinin zaten vize derdi de olmaz. Mümkün olan en uzun sürelerde vizesi olur. Birkaç yılda bir rutin işlem gibi yeniler devam eder. Devlet memurlarını dağdan toplanan yabani kabile üyeleri zanneden tipler, üniversite mezunu olup özel şirkette çalışmanın kendilerini daha beyaz, bembeyaz yakalı yaptığını düşündükleri için, böylelerinin kanına dokunuyor mevzu.

(Yeşilim yok, olmayacak.)
0
lazor
(13.07.25)
son yıllardaki vize krizi yüzünden durum "yeşili olmayan şengen'e gidemez" seviyesinde.

bir çok ülkede vize görüşmesi için randevu almak bile zor.
hadi aldın, bir sürü evrak istiyorlar. sorun değil yapılır.
vize başvuru ücreti 80 euro civarında. büyük para değil ödenir.
vize çıkacak mı çıkmayacak mı belli değil. vizeye başvururken uçak bileti, hotel rezervasyonu, yapacağın seyahatin türü şusu buşu bir sürü şey istiyorlar. gelirin, maaş dökümün vs.
vize çıkmadı, hotel iptali uçak iptali uğraşman lazım.
iptalli uçak bileti normalin daha üstü fiyata satılıyor.

yeşili olan bunların hiç birine maruz kalmıyor.
ucuz uçak bileti sitelerine giriyor ve uygun tarihli uçakları buluyor.
sonra günü gelince vınn uçuyor.

amacı gezmek tozmak değil de iş-güçse yine giriyor uçak bileti sitesine istediği tarihe bilet alıyor. yine ucuz.

olay sadece maliyet de değil.
vize başvuru işleri çok can sıkıcı. her şey düzgün de olsa reddedebiliyorlar.
vize redleri arşa çıktı.
insanın kanına da dokunuyor kapıda kul olup ve reddedilmek.

sen öğrenciysen anan baban yeşili olan bir memursa istediğin zaman gidip gezebiliyorsun yurtdışında. 19-20 yaşında sen gidiyor ama başka gençler akp ülkesinde sinemaya bile gidemiyor. işin bir de böyle sosyal bir problemi var.

gitmek isteyene tek engel vize mi kardeşim. gitmek isteyen aşar onu denilecek durumda değil vize muhabbeti. her şey doğru olsa da, işin gücün paran pulun olsa da reddebiliyorlar.

yeşil pasaport orada çalışma hakkı sağlamıyor.
yeşille gidip kaçak kalanlar var ama onların sayısı yüksek değildir.

yani yeşilin olayı çoğunlukla normal seyahat için.

EVS gibi programlarla yeşil pasaportlular daha kolay gidiyorlar ayrıca.

--
yeşil pasaportluları kıskandığımız yok, diğer insanların vize süreci kolaylaştırılsa ve böyle onura aykırı engellenmese devlet memurlarının yeşille gitmesine bu kadar ayrımcılık olarak bakmazdık. yeşil giderse gitsin, ama diğer pasaportlarda vize kalkamıyorsa (yüce devletiminizin gücü yetmiyorsa) ya da vize süreçleri kolaylaşmıyorsa, ortada ciddi bir kayırma var.

imza: eskiden yeşilim vardı. potansiyel yeşil pasaportluyum.
0
biseysorcaktim
(13.07.25)
(8)

dsg hakkında

sir gawain
arabayı yenileme sürecindeyim ama dsg hakkında eleştiriler kafamı karıştırıyor. çevremde ve internette çok fazla dsg sevmeyen var ve eninde sonunda bu şanzımanın bozulacağından emin gibi konuşuyorlar. ama piyasadaki çoğu otomatik vites aracın şanzımanı ya dsg ya da onun aynısı olan ismi farklı çift
arabayı yenileme sürecindeyim ama dsg hakkında eleştiriler kafamı karıştırıyor. çevremde ve internette çok fazla dsg sevmeyen var ve eninde sonunda bu şanzımanın bozulacağından emin gibi konuşuyorlar. ama piyasadaki çoğu otomatik vites aracın şanzımanı ya dsg ya da onun aynısı olan ismi farklı çift kavramalı şanzımanlar. bu insanları ciddiye alırsam piyasada toyota ve honda’dan başka binilecek araç kalmıyor.

neyse uzun lafın kısası, dsg kullanan ve memnun olan birilerinden ikna edici cümleler duymaya ihtiyacım var. sizce de çok abartılmıyor mu bu dsg eleştirileri?

not: iki üç yaşında, maks. 30-40 bin km’de bir araç alacağım. bir vw alıp bu konuyu geçeyim istiyorum.
0
sir gawain
(09.07.25)
Benzer sürecten geçmiş biriyim. Golf alacakken vazgeçtim. Toyota aldım. Aradan yıllar gecti iyi ki diyorum golf almamışım.

Türkiye gibi ülkede birinci kural: kafan rahat olacak. Başlarım konforuna, süratına...

Maalesef dsg baş belası.
0
luluki
(09.07.25)
Skoda octavia'ya çok baktım ama dsg aleyhinde yorumlar sebebiyle geri durdum. Opel manuel vites ile devam.

Otomatik vites araçların manuele göre daha çok yaktığı da belirtiliyorken kullanımda kolaylık sağlasa dahi otomatiklerin arıza yapma olasılığını görmezden gelmek olmaz. Masrafı da büyük.
0
diyecevaplandı
(09.07.25)
Dsg vites geçişleri çok güzel.
Tek söyleyebileceğim olumlu şey bu:)

A3’ümü sırf dsg arızası yüzünden sattım, bu da söyleyebileceğim ikinci şey..

Araçlar mükemmel. Alabilirsiniz ama kenara 150-160bin tl dsg için ayırın ve hep orda kalsın.
0
artci sarsinti
(09.07.25)
Ablamlarda 2010 passat var. Geçen sene dsg arıza verdi 140binde arabaları 50 bine yaptırdılar halen kullanıyorlar. Benim araçta dsg ama yeni 5bin kmde daha. Herhalde 5. senede değiştiririm garantisinin bitmesine yakın.
0
mirty
(09.07.25)
Abi alacağın adamin nasıl kullandığını bilmiyorsun belki de dsg'nin tam da kullanilmamasi gerektiği gibi kullandı. Yani sıfır alsan neyse de ikinci el bence daha riskli.
Toyota gibi araçlarda bu risk daha az işte.
0
logisticsmanager
(09.07.25)
1) piyasada cogu aracta dsg veya cift kavramali sanziman yok. vw grubu araclarda var. bir de renault'da yaygin. onun disinda genelde spor araclarda falan oluyor. ama normal otomatiklerin cogu tork konvertorlu veya cvt.

2) benim aracta dsg var. 3 yildir bende ve 8 yasinda. bir problem yasamadim.

3) dsg cift kavrama kullanir ve diger otomatiklere gore daha komplekstir. bu nedenle sorun cikarma ihtimali prensip olarak daha yuksektir. bu nedenle daha sik bakim ister, ayrica daha hassastir. yani karmasik sistemler her zaman daha cok bakim ister veya sorun cikarir. ozellikle ikinci el alirsan belki bakim zamani gelmis bir arac alacaksin. hic degilse kavramalar asinacak. tork konvertoru sivi kullandigi icin cok daha az isiniyor. cift kavramada metal parcalari surekli temas ediyor ve daha fazla asinma var.

4) sonuc olarak bence dsg spor araclarda ve performansli suruste iyi. porsche alsam manuel yerine pdk almaya okey olurum mesela. ama gunluk suruste, dusuk hizlarda, trafikte iyi degil. daha fazla bozuldugu ve hassas oldugu dogrudur. mesela normalde vites gecisleri iyidir ama dusuk hizlardayken cok sarsabiliyor arabayi.

5) bunun ustune bir de turkiye gibi satis sonrasi hizmetlerin ve destegin dusuk oldugu bir ulkede garanti kapsaminda sayilmadigina dair bir suru hikaye okudum. yani atiyorum bakimlari yetkili serviste yapilmamis bir arac alirsan sanziman patladiginda problem.
0
antikadimag
(09.07.25)
2012'de sıfır Passat aldım 1.6 TDI bluemotion dsg. 2000 yılından beri araba kullanıyordum. 2005'ten beri araç sahibiydim. Kavrama, volan, mekatronik vs. tanımlarına dair zerre fikrim yoktu, kafam rahattı.

Dsg hayatı bana zehir etti, zehir..

2021'den beri corolla hybrid kullanıcısıyım. Kafam rahat...

Bence siz "DSG iyidir ya" diyen kişi aramayın.
0
yadigar
(10.07.25)
@mirty yazmış, 50bine dsg yapılmış, her usta bu kadar iyi niyetli değil. aynı tamir için 150 bin de isteyebilirdi.(belki de başkasının 10 bine yapacağı işe 50 bin de demiş olabilirler bilemeyiz.)

ayrıca sanayide ustalarla röportaj yapılan bir video vardı en çok sanayiye tamire gelen araçlar alman grubu diyor hepsi.
0
duyuruuser
(10.07.25)
(10)

eskinin forumları neye döndü

biseysorcaktim
2010-15'lere dek forumlar hala popülerdi.sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için. eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.b
2010-15'lere dek forumlar hala popülerdi.
sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.

ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için.
eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?

şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.
ben genelde bu amaçla burayı kullanıyorum.
arama motorlarında arıyorum -muhtemelen yerli/yabancı bi yerde bahsi geçmiştir.
bir de AI chatbotlara danışıyorum.

başkaları nerelere danışıyor?

koskoca internet büyük çoğunluk için instagram/twitter oldu gibime geliyor.

çoğunlukla iyi-kötü aradığımı buluyorum
ama kitlesi düzgün bir forum olsa güzel olurdu.


---
gerçi itiraf etmek gerek, forumların popüler olduğu zamanlarda kitle de içerik de çoğunlukla boş beleş şeylerdi. onun güzellemesini yapmak istemiyorum, ama yine de faydalı oluyordu.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
bir çok konuda hatta niş konularda facebook grupları hala en iyi kaynak.
teknoloji forumlarının bazıları yaşıyor, donanımhaber de yaşıyor buralarda da cevaplar geliyor.
0
duyuruuser
(09.07.25)
muhasebe ile ilgili konular için biz hala facebook grubu kullanıyoruz.

ya da şu sıralar epey karşıma çıkıyor, tesisat, tamirat, elektrik, elektronik, arduino, plak, otomobil vs. hepsi facebook grupları üzerinden yürüyor. her marka otomobilin ayrı grubu var mesela, hatta modellere göre birden fazla.
0
kibritsuyu
(09.07.25)
facebook grupları. inanılmaz aktifler. her sorduğunuza anında cevap geliyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.07.25)
Facebook +1
Facebook sahibi olmamın tek sebebi.
0
logisticsmanager
(09.07.25)
Reddit.

Facebook'un hâlâ yasadigina inananiyorum.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
Güzel konu +rep. Eskiden wardom r10 iyinet forumtr gibi yerlerde gezinirdik. Şimdi gezdigim bir yer yok. Demek olay Facebook'ta dönüyormuş
0
onheil
(09.07.25)
forum işi 2005'te falan bitti hiç de öyle 2015 lere kadar sürmedi. frmtr gibi forumsiteleri kaldı sadece. r1o da zaten webmaster sitesi. facebook sonrası forum sitesi diye bir şey kalmadı.
0
koela
(09.07.25)
reddit. baska bir foruma ihtiyac yok. her sey derli toplu istedigin kitleyi bulup iletisime geciyorsun. bulamiyorsan sen yaratiyorsun.

quora.
0
antikadimag
(09.07.25)
Yerli icerik olarak facebook gruplari ve telegram gruplari. (Donanimhaber bitti, en azindan teknik konularda)

Yabanci icerik reddit. Muthis bilgili adamlar/kadinlar muthis yardimseverler hala.
0
brkylmz
(09.07.25)
Forum isi 2010 civari bitti
Inci + fb bitirdi. Fbnin sicramaya basladigi yillardi.
2005 forumlarin en iyi zamanlari. 2005te muadil yoktu yanilsam da mantiken bitemez gibi geliyor.
0
help im alive
(11.07.25)
(11)

İzmir'in en yaşanılası ilçesi hangisidir?

sorucu
İzmir'in en yaşanılası ilçesi hangisidir?
İzmir'in en yaşanılası ilçesi hangisidir?
0
sorucu
(09.07.25)
Ben Urla derim
0
etna
(09.07.25)
Araç var mı? İşe gidip gelme derdi var mı? Deniz mi seviyorsunuz yoksa sakinlik mi? ucu acık soru
0
HellKeePer
(09.07.25)
ilçe merkezdeyse karşıyaka bostanlı. merkeze yakınlık açısından narlıdere urla en mantıklısı.
0
mikahakkinen
(09.07.25)
Altyapı, ulaşım, demografik yapı, konum, iklim, trafik yoğunluğu gibi birçok kritere göre bence; Karşıyaka’da Bostanlı ve Atakent, Güzelbahçe’de sahil hariç Kahramandere ve Yelki tarafı, Urla’da da merkez.
0
orient blue
(09.07.25)
ilçeden çok semt/mahalle fark eder bence. evka 3’te oturabiliyorsanız bornova da iyidir, sahilevleri’nde oturabiliyorsanız narlıdere en iyisidir.

işe gidip gelmek için yolda olmayacaksanız urla, güzelbahçe, seferihisar iyidir.
0
phoarbix
(09.07.25)
ilçe değil bölge diyelim.

bostanlı/atakent
0
tchuck
(09.07.25)
Güzelbahçe yelki
Bostanli

Yelki tabi güney fransa fiyatlarında. Uçmuş halde.
0
logisticsmanager
(09.07.25)
Urla değil, kesinlikle tavsiye etmiyorum. Çünkü;
Bir kere ufak bir ilçe hatta kasaba, sıkıcı yazlık beldesi

Alışveriş vs sıkıntı sürekli izmire bağımlısın gitmesi gelmesi bi dert

Çok şaşırtıcı ama urlada deniz yok, urla merkezi yolun üst tarafında dağlık tepelik düz yolu olmayan bir yer

Deniz yolun altındaki mahallelerinde var

insanlar urlada yaşıyorum diyor ama kilometrelerce uzaktaki mahallelerinde yaşıyor çok dağınık bir şehir.

Ev bulmak filan çok zor evler hep eski ve 2 katlı

Sonuç olarak Urladan uzak dur.
0
infernalcadre
(09.07.25)
yaşanılası ifadesi sizin için ne ifade ediyor? nasıl bir hayat tarzınız var, beklentileriniz neler? eğlence & sosyal hayat mı, doğa mı, kültür sanat mı, ulaşım kolaylığı mı, çocuk varsa düzgün kreş veya okul mu?

mesela urla yazılmış, benim için bakımsız, pis, aşırı pahalı, yazları aşırı kalabalık, overrated bir sahil yerleşimi ama bir sürü urla aşığı var ve bambaşka bir gözle bakıyorlar gibi gibi.

daha spesifik tarif ederseniz daha isabetli önerilerde bulunabiliriz.
0
Phoebe
(09.07.25)
evden çıkmıyorsanız ödemiş-tire
0
9kuyruklukedi
(09.07.25)
Karşıyaka dışında izmir'de yaşamalık düzgün ilçe yok. Karşıyaka'nın da Bostanlı veya mavişehir tarafı iyidir. Genel olarak süper diyemeyiz.
0
runaway
(09.07.25)
(9)

Süzme peynir zararlı mı sizce?

anaphylacticshock
Merhaba, Bu süzme peynir olayına fena alıştım. Artık başka peynir yiyemez oldum. İçeriğine baktım ama çok anlayamadım. Sizce normal peynirlerden zararlı mıdır? Devamlı süzme tüketmek bünyeye dokunur mu? Çok kremsi bir kıvamı olduğu için üretim sürecinde içine margarin/krema vs basıyorlardır diye kor
Merhaba,

Bu süzme peynir olayına fena alıştım. Artık başka peynir yiyemez oldum. İçeriğine baktım ama çok anlayamadım.

Sizce normal peynirlerden zararlı mıdır?

Devamlı süzme tüketmek bünyeye dokunur mu?

Çok kremsi bir kıvamı olduğu için üretim sürecinde içine margarin/krema vs basıyorlardır diye korkuyorum.
0
anaphylacticshock
(08.07.25)
son kullanma tarihi geçmeye yakın olan peynir yumuşuyor,
bozulmaya yüz tutuyor,
bu peynirleri kimyasal ile eritip,
krem peynir,tost peyniri vs yapıyorlar,
yediğin peynirden ziyade kimyasal oluyor,zannediyorum.
0
designer
(08.07.25)
Abi eğer cukibik peynircilikten almıyorsan bilmem kaç bin kişi çalıştıran şirketlerin içeriğine yazmadan sana margarinli peynir satmasi imkansız. Bütün fabrikanın, denetleyenlerin vs komplo içinde olması lazım.
Iceriklerine de baktım, normal peynir işte.
Düşük kalite tabi, tat yok tuz yok bir şey yok ucuz peynir öyle bekletmeye vs de gerek yok.
Devamli peynir yemek bünyeye dokunur, kolesterol vs. Ama elimizde bilimsel olarak süzme peynir daha kötüdür diye bir veri yok aynı markadan alıyorsan.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
besin değeri daha düşük
0
mantık
(08.07.25)
Bak Sütaş anlatmış üretimi;
www.sutas.com.tr

www.kromtech.com.tr

Sadece Türkiye'de olan bir üretim şekli değil bu, taze peynir denilen bu tarz peynirler genelde böyle ultrafiltrasyon ile üretiliyor.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
Süt ürünlerini değerli yapan madde yağıdır, tereyağı yapımı için sütün yağı alındığında elde kalan yağsız/az yağlı süt genelde süzme peynir/lor yapımında kullanılır, bu ürünlere kazein cinsinden orta-yüksek proteinler de geçer, süzme peynir bu anlamda kazein proteininden zengin yağdan fakir bir üründür.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
designer
(08.07.25)
Ayda bir tane şikayet var. Kapatalim fabrikalari. Designer haklı kimyasal bunlar, şikayetler kanıtlıyor kesinlikle.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
sütaş'a süt verdiğim dönem eğitimlerine katılmıştım. eğitimi veren hoca en güvenilir peynirin süzme peynir olduğunu, kaşar peynirden de mümkün olduğunca uzak durduğunu söylemişti. ben ona dayanarak güvenle tüketiyorum süzme peyniri.
0
mustafakesekci
(08.07.25)
Kaşar peynirinde de sorun yok asıl sıkıntı kaşar peynire görünüş ve ambalajlama olarak çok benzeyen ve bilemeyenlerin kaşar peyniri diye aldığı tost peyniri/eritme peynirler, bunlardan uzak durulsa yeter.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
(10)

Gs osimheni nasıl alıyor?

avatar is back
Yok 75 miş, yok pazarlıkla 60-65’e hallolacakmış da sponsorlar da ciddi yatırım yapacaklarmış bilmem ne. Bunlar nasıl paralar? Zaten borca batık bizim kulüpler, neye güveniyorlar yahu? Bir transfer bile batırmaz mı kulübü?
Yok 75 miş, yok pazarlıkla 60-65’e hallolacakmış da sponsorlar da ciddi yatırım yapacaklarmış bilmem ne. Bunlar nasıl paralar? Zaten borca batık bizim kulüpler, neye güveniyorlar yahu? Bir transfer bile batırmaz mı kulübü?
0
avatar is back
(07.07.25)
Yasadışı bahis sitesi reklamı almış, fetöcü şirketten sponsorluk alıp sitesinden reklamı kaldırdıktan sonra hiç sponsorluk almamış gibi yatmış, arsasını devlete fahiş fiyata satıp ucuzundan geri almış, sürekli gizli sponsorları olan, devlet kurumlarından sponsorluk alan kulüp mü bu transfer ile batacak? Yine bir yerlerden "gizli sponsor" gelir, KAP'a da 1905 TL'ye imzaladı derler. Yapmadıkları şey mi? Çok borca batarlarsa da yine vergi ödemezler, vergi borçları silinir. O yanaklar boşa okşatılmıyor.
0
nawar
(07.07.25)
Ali koc'un baklavayı agzina aldığı gibi alıyor kolayca.
www.haberler.com
0
logisticsmanager
(07.07.25)
bu paraları tutmayan transferle harcadı geçen sene
0
mantık
(07.07.25)
türk futbolu tamamen bahis ve kara para çukurunda. tamamen bahis şirketlerinin belirlediği bir lig. futboldan çatır çatır kara para aklanıyor.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
ali koç'un arka cebinden fenere soktuğu paralar gibi alabiliyor.
0
koela
(08.07.25)
Bir spor programı yapan biri vergi verilmiyor gibi bişey düştü ağzından. Spor toplumun afyonudur
0
hunharca ben
(08.07.25)
batik kulupler ama devamli vergi borclari affediliyor.
0
baldur2
(08.07.25)
Bir de şöyle küçük bir detay var: Osimhen'in 75 milyonluk serbest kalma bedeli 15 temmuza kadar, 75 milyonluk serbest kalma bedeli üzerinden yapılan pazarlıklar bu tarihe kadar geçerli, 15 temmuz sonrası Napoli muhtemelen bu bedeli 100 milyon euro'ya çıkaracak zira Osimhen'in sözleşmesi 2026 hazirana kadar, sonra da isterse 1 sene daha uzatabiliyor, yani işler biraz karışık.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.07.25)
geçtiğimiz aylarda bir istatistik görmüştüm, tüm avrupa kulüpleri arasında en çok forma satan kulüpler sıralamasında ilk 10'daydı galatasaray.

aynı şekilde örneğin türkiye'de bilet ve kombine fiyatları en yüksek olan takım galatasaray,

en çok kombine satan takım galatasaray

en çok kapalı gişe oynayan takım galatasaray

tüm stad gelirlerinde, otoparkı, reklam panoları, maç günü store gelirleri, restoranları vs hepsidne zirvede galatasaray

vip bilet ve loca sayısında da zirvede

ayrıca cl'den ne kadar çok gelir geldiğini söylememe gerek yok sanırım.

florya projesi var, sponsorluklar var. örneğin fb'nin koç grubu harici kaç sponsoru var? birkaç tane vardı sanırım.

şimdi tüm bu gelirleri üst üste yazıp toplayınca zaten osimhen parası nerden geliyor anlamak çok zor değil.

aslında fb daha fazla para harcıyor, osimhen'in maliyeti ile nesri, cengiz, maximin, talisca, duran, bunların maliyetleri muhtemelen aynıdır veya daha fazladır hatta.
0
emfuzi
(08.07.25)
GS'nin, sarayin kayyumu oldugunu hala idrak edememis Tr'de 7-8 kisi kaldi, onlar da bizim duyuruda takiliyor.
0
freedonia
(08.07.25)
(6)

dask varsa konut sigortasında deprem teminatına ne gerek var?

chanawar
dask zorunlu biliyorsunuz.konut kredisine istinaden konut sigortası yapılıyor. burda deprem teminatı da var. sigorta bedeli 1.4milyon tl diyor. yani dask'ın teminatıyla aynı nerdeyse. dolayısıyla bu teminatın gerekliliğini sorguluyorum.bilgisi olan var mı? bir şey olursa iki taraftan da mı para alıy
dask zorunlu biliyorsunuz.

konut kredisine istinaden konut sigortası yapılıyor. burda deprem teminatı da var. sigorta bedeli 1.4milyon tl diyor. yani dask'ın teminatıyla aynı nerdeyse. dolayısıyla bu teminatın gerekliliğini sorguluyorum.

bilgisi olan var mı? bir şey olursa iki taraftan da mı para alıyoruz yoksa biri diğerini kapsıyor mu?
0
chanawar
(07.07.25)
Daha bu sabah bir programda denk geldim, su yanginlarla ilgiliydi.

Zorunlu Dask sigortasi evi depremde yikilmaya karsi sigortaliyor ama yangin, sel vs gibi afetlerde zarari karsilamiyormus.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
yanlış bilmiyorsam deprem oldu, ev yıkıldı.
Toplam tutar 2.5 milyon. Dask yazan miktarı karşılar, geri kalan sende. Konut sigortası burada devreye giriyor.
Dask sizin evdeki esyalara, evinizin olağanüstü kalitede yapılmış olmasına falan hiçbir şeye bakmaz.
0
logisticsmanager
(07.07.25)
bu ikisini de biliyorum aslında da. tam öğrenmek istediğim şu

dask teminatı 1.6 milyon
konut sigortasındaki deprem teminatı 1.4 milyon

ev yıkılırsa ben 1.6 mı alıyorum 3 mü?
0
🌸chanawar
(07.07.25)
deprem teminatı denilen şey o konut yıkılırsa yeniden inşasının maliyet hesabı aslında. evin gerçek değeri ile ilgisi yok. dask için m2 maliyet hesabı 9bin tl’den yapılıyor, konutta da 6-10bin arası. eviniz brüt 100m2 ise maliyeti 900bin tl oluyor ve ödemeyi dask yapıyor sadece. evinizin m2 maliyet hesabı 3 milyon çıkarsa alabilirsiniz parayı.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(07.07.25)
O sigortanin asil amaci sen ölürsen banka alacagindan mahrum kalmasin idi sanki.
0
designer
(08.07.25)
@designer

o söylediğin hayat sigortası
0
🌸chanawar
(08.07.25)
(22)

En sevdiğiniz cips hangisi?

ekimoloji
Bu ara mevsim yeşillikli fırından cipse taktım, yedikten sonra tek pişman etmeyen cips diyebilirim. Satıştan kaldırılacak diye çok korkuyorum :d
Bu ara mevsim yeşillikli fırından cipse taktım, yedikten sonra tek pişman etmeyen cips diyebilirim. Satıştan kaldırılacak diye çok korkuyorum :d
0
ekimoloji
(07.07.25)
Klasik, ayak kokulu Doritos.
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
Tyrells;
Tuz ve sirke
Tuz ve karabiber
0
logisticsmanager
(07.07.25)
Tyrrells.
0
orient blue
(07.07.25)
çizinin cipsi
0
ya ben lan neyse
(07.07.25)
Zararlı: turuncu doritos, cheetos biftekli (aroması eskisi gibi diil), soğanlı ruffles, soğanlı çerezos

Az zararlı: carrefour bio nohut cipsi
0
mor oje
(07.07.25)
lays crab ve tuz sirkelisi okdir. yine de yediğimde tadım kaçıyo cips big no
0
ala09
(07.07.25)
lay's tuz ve sirke +1
bozmadan onceki pringles
0
arakaali
(07.07.25)
ketçap cipsi
ama 2 senedir yemiyorum :D
0
ermanen
(07.07.25)
Filedeki nacho cips. İçerik açısından da fena sayilmaz
0
ırene adler
(07.07.25)
hayret kimse yazmamış:

chips master klasik deniz tuzlu kabuklu.

keşfettikten sonra bir daha lays ruffles yüzüne bakmadim.
0
tabudeviren
(07.07.25)
benim için cips klasik rufflestır
0
my fault
(07.07.25)
Lays fırından mevsim yeşilliği ve yoğurt.
Düz cipsler elimi kirletiyor. Yoksa çitos fıstık, peynir ve süt mısır da iyi.
0
Bruce
(07.07.25)
turuncu doritos
0
taurina
(07.07.25)
Tyrrells diyenler içeriklere tekrar göz atsa iyi olur değişti/değişim sürecinde gibi geldi. Sirkelisine baktım başka gıvır zıvırlar da var içinde. Sirkelisi iğrenç değil mi bu arada bir kez aldım hafif sirke tadı vardır diye, zor bitirdim.
0
mbond
(07.07.25)
@mbond; simdi carrefourdan baktım. Normal tyrells, ne garip geldi? Başka Fransız markalariyla, lays ile falan baktım. Aynı şeyler yani bir fark yok genel olarak.

Ne ıvır zivir ki içinde?
Patates
Yağ
Deniz tuzu
Sirke tozu
Alkol sirkesi tozu
Dogal Aroma
Malt sirke tozu
Konsantre elma suyu tozu

Vs lays;
Patates
Yag
Tatlandiricili tuz ve sirke aromalari
Sitrik asit
Potasyum klorür
Şeker
Tuz
Maya
Sitrik asit falan filan

Başka bir lays;
Üsttekilere ek olarak elma sirkesi tozu
Alkol sirkesi
Nisasta
Glikoz şurubu
Konsantre elma suyu tozu

Baktığım çoğu sirke cipsine oranla tyrellse garip bir şey yok.
0
logisticsmanager
(08.07.25)
Cips yemeyin gençler,
icerisindekiler sizi uyuşturuyor,
Beyin küçülmesine neden oluyor,

Monosodyum glutamat,

ticari adları :

AJI-NO-MOTO® ,
Vetsin ,
Ac'cent ,


Merhaba şizofreni;

pmc-ncbi-nlm-nih-gov.translate.goog
0
designer
(08.07.25)
Patos rolls
Cheetos biftekli
Ruffles sade ve ketçaplı
0
Amaranta ursula
(08.07.25)
@designer
youtu.be
0
logisticsmanager
(08.07.25)
patos acılı olan şu yediğinde parmağından kokusu 2 gün çıkmayan
0
eja
(08.07.25)
valla 5 senedir falan yemiyorum zararlı olduğu için ama Lays Fırından'ın yooğurtlusu favorimdi. Daha az zararlı ve fresh bir tadı vardı.
0
elektr10
(08.07.25)
@logisticsmanager ,

alkol ile aynı şey değil,
alkol ,şeker+yağ
0
designer
(08.07.25)
doritos dippas
0
since1907
(08.08.25)
(2)

fransa bordeaux tatil planı

saklubilig
Arkadaşımı bordeaux'ya gitti birkaç ay önce. ben de onu ziyaret vesilesiyle bordeaux'ya gideceğim temmuz sonunda. 9 gün bölgede kalmayı planlıyorum. şehirde ve etrafında ziyaret edilecek nereler önerirsiniz?
Arkadaşımı bordeaux'ya gitti birkaç ay önce. ben de onu ziyaret vesilesiyle bordeaux'ya gideceğim temmuz sonunda. 9 gün bölgede kalmayı planlıyorum. şehirde ve etrafında ziyaret edilecek nereler önerirsiniz?
0
saklubilig
(07.07.25)
Şehiri arkadaş gösterir de civarında benim gittiklerim;
Saint emilion
Bergerac
Bayonne

Araba varsa dune du plat ve kesinlikle arcachon

Gene klâsik fransa önerilerim;
Ingilizce menu olan yerlerden uzak dur. Turist yerlerine takilma, bonjour/merci dediğin sürece her şey hallolur:)

Bir tabacta otur. Kazı kazan oyna, bir şeyler iç.


9 gün uzun süre, şöyle fransiz gibi takıl (sigara içme...)
0
logisticsmanager
(07.07.25)
Aşağıdaki üç yazıda şarabı ön plana alarak eşimle yaptığımız Bordeaux gezimizi anlatmıştım:

1) adimadimgurme.com

2) adimadimgurme.com

3) adimadimgurme.com
0
loras
(07.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.