Alimelli
Kızlara sorum flört dönemindeki erkeklerle konuşmayı en çok sevdiğiniz konu nedir?Erkeklere sorum flört etmeye başladığınız kızlarla konuşmayı en çok sevdiğiniz konu neydi? Genel cevaplar vermezseniz sevinirim, sadece 1 2 örnek istiyorum.
Kızlara sorum flört dönemindeki erkeklerle konuşmayı en çok sevdiğiniz konu nedir?
Erkeklere sorum flört etmeye başladığınız kızlarla konuşmayı en çok sevdiğiniz konu neydi?
Genel cevaplar vermezseniz sevinirim, sadece 1 2 örnek istiyorum.
Erkeklere sorum flört etmeye başladığınız kızlarla konuşmayı en çok sevdiğiniz konu neydi?
Genel cevaplar vermezseniz sevinirim, sadece 1 2 örnek istiyorum.
0
gelecek beklentisi yaşam tarzı dinlediği müzikler aile yapısı ve günlük rutinini konuşuyorsun başka ne konuşcan
0
Her flortte ayni konu konusulmaz, sevilmez ki. Yeni insan, yeni sayfa, yeni muhabbetler.
0
Her şey konuşulur. Film, müzik, kitap hakkında neler sevdiği, ortak nokta bulmaya çalışma. Oyun oynar mı, spor yapar mı, gün içinde ne yapar. Ben fular takıp ahlak felsefesi yapıyorum mesela. Konuşulmaması gerekenleri yazmak istiyorum esas kendi adıma yaa. Eski sevgililer, eski hoşlanılan kızlar, her türlü 3. şahıslar. Iy.
0
Sarhossam edebiyat. Ki edebiyati okumaktan çok yaşamayı daha çok severim.
Ustadlarimiz sağolsun, edebi betimlemelerle siksok muhabbetine girmeden orgazm etmişliğim cok var.
Normal moddaysam, mind trickleri çok severim(karşı taraf da aynı kapasite, seviyedeyse) farkli bir enerjisi var.
Muzik film v.s muhabbetini zamparaligin çömezlik zamanlarında yapardık, yorucu geliyor yaş aldıkça. 2 sene olmuştur bir kadınla muzik yahut sinema sohbeti yapmıyorum. Muzik ve sinemayi buna değer bulmadigimdan değil, sonu seksle bitecek bir hadiseye sanatı alet etmeyi kendime yakıştıramiyorum artık.
Ustadlarimiz sağolsun, edebi betimlemelerle siksok muhabbetine girmeden orgazm etmişliğim cok var.
Normal moddaysam, mind trickleri çok severim(karşı taraf da aynı kapasite, seviyedeyse) farkli bir enerjisi var.
Muzik film v.s muhabbetini zamparaligin çömezlik zamanlarında yapardık, yorucu geliyor yaş aldıkça. 2 sene olmuştur bir kadınla muzik yahut sinema sohbeti yapmıyorum. Muzik ve sinemayi buna değer bulmadigimdan değil, sonu seksle bitecek bir hadiseye sanatı alet etmeyi kendime yakıştıramiyorum artık.
0
leiah
Arkadaşlar hepinize merhaba,Bu soruyu artık içinden çıkılamayacak bir hal aldığı için sormaya karar verdim.ben şu anda 20 yaşında üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. bölümüm iiibf de bir bölüm. bu bölüme gelişim biraz zor oldu, istemeyerek geldim. şöyle ki, 12. sınıfta istediğim bölüm gelmeyince yenid
Arkadaşlar hepinize merhaba,
Bu soruyu artık içinden çıkılamayacak bir hal aldığı için sormaya karar verdim.
ben şu anda 20 yaşında üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. bölümüm iiibf de bir bölüm. bu bölüme gelişim biraz zor oldu, istemeyerek geldim. şöyle ki, 12. sınıfta istediğim bölüm gelmeyince yeniden hazırlanmak istedim fakat bu süreçte kendi suçum olarak gördüğüm bir kaza geçirdim ve 2 yıl boyunca nerdeyse yarı yatalak durumda kaldım. bu nedenle 2 sene boyunca üni sınavlarına da giremedim, haliyle herhangi bir bölüme de yerleşemedim. bu sene artık hayata atılmak, ailemi daha fazla yıpratmamak için şehir dışında bir yer yazdım ve geldim.
şimdi hem istemediğim bir şehirde hem istemedigim bir bölümde hem de hasta halimle okuyorum. o kadar mutsuz ve umutsuzum ki... yeniden hazırlanmak istediğim işi yapmak ıstiyorum. fakat en iyi ihtimalle seneye kazanabilirim (obp kırıldığı ve sınava çok az bir zaman kaldığı için) ... fakat bu dusuncelerimi aileme de açamıyorum... üstelik kazansam bile kendimden 4 yaş küçüklerle okuyacak olmam, 25 yaşında mezun olacak olmam...
artık intihar edecek noktaya geldiğimi söyleyebilirim. kendimin sebep olduğu bir kaza sonucu bunları yaşamak, belki de istediğim bölüme hic gidemeyecek olmak, ailemi ve kendimi yıprattigim yıllar...
kazaya sebep olup kendimi bu duruma getirmek...
bir türlü bu pişmanlık duygusunu aşamıyorum.
herşeye geç kalmis- kalacak olmak.
bir şeyler söyleyin. gerçekleri ve yapmam gerekeni söyleyin nolur...
ınanın bu yasadigim 2 yıl boyunca kimseyle konuşamadım. 17 yaşında 2 sene boyunca evde yatağa mahkum olmanın acısı, annenin hergün senin için ağlaması.... kazadan bir gün öncesine dönme isteği... hâlâ iyileşememiş olmam... ve artık ailen kahrolmasın diye her şeyi bırakıp gitmek.
hayallerimin gerçekleşmeye bu kadar yakınken elimden bir anda uçması....
tüm olaya ailesine tedavi için muhtaç 20 yaşında hasta bir kadın gözünden bakın., lütfen.
sözlüğün formatını biliyorum. ama konuşacak tek bir kimsem bile yok. en azından 3-4 yildir okudugum yazdığım bu yerde belki bir yardımı dokunacak birileri vardır.
Bu soruyu artık içinden çıkılamayacak bir hal aldığı için sormaya karar verdim.
ben şu anda 20 yaşında üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. bölümüm iiibf de bir bölüm. bu bölüme gelişim biraz zor oldu, istemeyerek geldim. şöyle ki, 12. sınıfta istediğim bölüm gelmeyince yeniden hazırlanmak istedim fakat bu süreçte kendi suçum olarak gördüğüm bir kaza geçirdim ve 2 yıl boyunca nerdeyse yarı yatalak durumda kaldım. bu nedenle 2 sene boyunca üni sınavlarına da giremedim, haliyle herhangi bir bölüme de yerleşemedim. bu sene artık hayata atılmak, ailemi daha fazla yıpratmamak için şehir dışında bir yer yazdım ve geldim.
şimdi hem istemediğim bir şehirde hem istemedigim bir bölümde hem de hasta halimle okuyorum. o kadar mutsuz ve umutsuzum ki... yeniden hazırlanmak istediğim işi yapmak ıstiyorum. fakat en iyi ihtimalle seneye kazanabilirim (obp kırıldığı ve sınava çok az bir zaman kaldığı için) ... fakat bu dusuncelerimi aileme de açamıyorum... üstelik kazansam bile kendimden 4 yaş küçüklerle okuyacak olmam, 25 yaşında mezun olacak olmam...
artık intihar edecek noktaya geldiğimi söyleyebilirim. kendimin sebep olduğu bir kaza sonucu bunları yaşamak, belki de istediğim bölüme hic gidemeyecek olmak, ailemi ve kendimi yıprattigim yıllar...
kazaya sebep olup kendimi bu duruma getirmek...
bir türlü bu pişmanlık duygusunu aşamıyorum.
herşeye geç kalmis- kalacak olmak.
bir şeyler söyleyin. gerçekleri ve yapmam gerekeni söyleyin nolur...
ınanın bu yasadigim 2 yıl boyunca kimseyle konuşamadım. 17 yaşında 2 sene boyunca evde yatağa mahkum olmanın acısı, annenin hergün senin için ağlaması.... kazadan bir gün öncesine dönme isteği... hâlâ iyileşememiş olmam... ve artık ailen kahrolmasın diye her şeyi bırakıp gitmek.
hayallerimin gerçekleşmeye bu kadar yakınken elimden bir anda uçması....
tüm olaya ailesine tedavi için muhtaç 20 yaşında hasta bir kadın gözünden bakın., lütfen.
sözlüğün formatını biliyorum. ama konuşacak tek bir kimsem bile yok. en azından 3-4 yildir okudugum yazdığım bu yerde belki bir yardımı dokunacak birileri vardır.
0
Daha uzun yazmak isterdim. Yazdiklarindan birkac cumle degistir beni yazmissin. Biliyorum tanimadigin biri yaziyor, ne kadar inandirici ve ikna edici olacak ki ! Ama sunu unutma, "bunlarin hepsi gececek"
Yalnizca biraz daha sabret. Bir hekime gorun, hafif bir dozla ilaca baslatir. Uykularin duzelir... 35 e gelince keske o yasima geri donebilsem diyeceksin...
Yalnizca biraz daha sabret. Bir hekime gorun, hafif bir dozla ilaca baslatir. Uykularin duzelir... 35 e gelince keske o yasima geri donebilsem diyeceksin...
0
valla 25 inde üniye başlayan var bizzat benim arkadasım. o yüzden intihar mintihar saçmalama. sakin ol ve hayatini planlamaya çalış. bu sene giremezsen seneye girersin, hiç bi şey için geç değil.
0
bence hayata bakış açını değiştirmelisin.
Birçok insan istemediği bölümlere gidiyor.
ama sonra iyi ki gelmişim diyor.
istediğimiz bölümler aslında uzaktan baktığımız meçhul şeylerdir.
varolmanın dayanılmaz hafifliği romanını okuyabilirsiniz.
ancak yaşayarak görebiliriz ne olduğunu.
okuduğunuz bölümün olumlu yönlerine odaklanın.
eğer intihar düşüncesi çok yoğunsa psikoloğa gitmeniz gerekebilir.
yardım almaktan çekinmeyin.
kendinizi suçlamaktan vazgeçin.
hayatta her deneyimin bizi yönelttiği ilginç yollar var.
zor günler yıllar geçirmişsiniz ve atlatmışsınız, artık mutlu olmanın zamanı.
kendinizi ödüllendirin.
hayatın tadını çıkarmanın yollarını arayın.
Nil Gün'ün motivasyon vb. CD'leri var. Hepsini alıp dinlemenizi öneririm. Ben zor zamanlarımda hep onları dinleyerek kendimi yoluna koydum.
Birçok insan istemediği bölümlere gidiyor.
ama sonra iyi ki gelmişim diyor.
istediğimiz bölümler aslında uzaktan baktığımız meçhul şeylerdir.
varolmanın dayanılmaz hafifliği romanını okuyabilirsiniz.
ancak yaşayarak görebiliriz ne olduğunu.
okuduğunuz bölümün olumlu yönlerine odaklanın.
eğer intihar düşüncesi çok yoğunsa psikoloğa gitmeniz gerekebilir.
yardım almaktan çekinmeyin.
kendinizi suçlamaktan vazgeçin.
hayatta her deneyimin bizi yönelttiği ilginç yollar var.
zor günler yıllar geçirmişsiniz ve atlatmışsınız, artık mutlu olmanın zamanı.
kendinizi ödüllendirin.
hayatın tadını çıkarmanın yollarını arayın.
Nil Gün'ün motivasyon vb. CD'leri var. Hepsini alıp dinlemenizi öneririm. Ben zor zamanlarımda hep onları dinleyerek kendimi yoluna koydum.
0
Abim üniversite sınavını kazanıp, Ankara'da güzel bir üniversitede mühendisliğe başlaıyp tam 3.5 sene okuyup bir gece ansızın kapımıza gelip "ben okulu bıraktım" dediğinde 22 yaşındaydı. 26 yaşında mezun olmaya giderken 19 yaşında kardeşimiz yaşındaki çocuklarla aynı sınıftaydı.
Aynı sene, Türkiye'nin en iyi üniversitesi diyebileceğimiz bir okulda güzel bir bölüm kazanıp okumak istemediğimi fark edince tam 37 puanımın kırılmasına göz yumarak bırakan da bendim. 20 yaşındaydım. Gittiğim dersanenin dışına fotoğrafım asılmıştı ama ben sonraki sene için kayıt olmuştum bile çoktan, herkes bana manyak gözüyle bakıyordu...
Sonraki sene tekrar hazırlandım, bazen yolda ağlıyordum boşuna çalışıyorum zaten gidemeyeceğim bu kadar puanım kırıldığı için diye. Hakikaten korkunç puanım kırıldı ama yine de istediğim bölüme gelme mutluluğu...
Hayatta başınıza bir şey geldiğinde, "bunu yaşadım ve daha ağırı olmaz" diyorsunuz ama oluyor. Çok şükür sağlığımla alakalı bir şey yaşamadım ama çok travmatize olduğum zamanlar oldu, boşlukta süzülür gibi etrafta dolaştığım zamanlar yaşadım, bu süreçte de sonrasında da. Ama geçiyor. Geçti. Geçmek zorunda kaldı.
Şefkatse, önce kendinizze şefkat göstermelisiniz. Kendinizi anlamalı, kendinizi kızınızmış gibi kucağınıza yatırıp başını okşamalısınız. Ben öyle yaptım. Ben kendimin kızı olsaydım ne yapardım, nelere üzülmesine müsaade ederdim diyerek... Sonra, çok sevdiğim annemin kızının böyle şeylerde yılmaması gerektiğini düşündüm. Maalesef ben bu işi bırakıyorum, mücadele edemiyorum diye bir şey yapamıyoruz bu dünya üzerinde: Her gün bir adım, bir adım daha atarak ilerliyoruz. Parça parça, her gün bir nefes daha fazla olarak devam ediyoruz hayata. Herkes böyle ve siz de böyle olmalısınız.
Aynı sene, Türkiye'nin en iyi üniversitesi diyebileceğimiz bir okulda güzel bir bölüm kazanıp okumak istemediğimi fark edince tam 37 puanımın kırılmasına göz yumarak bırakan da bendim. 20 yaşındaydım. Gittiğim dersanenin dışına fotoğrafım asılmıştı ama ben sonraki sene için kayıt olmuştum bile çoktan, herkes bana manyak gözüyle bakıyordu...
Sonraki sene tekrar hazırlandım, bazen yolda ağlıyordum boşuna çalışıyorum zaten gidemeyeceğim bu kadar puanım kırıldığı için diye. Hakikaten korkunç puanım kırıldı ama yine de istediğim bölüme gelme mutluluğu...
Hayatta başınıza bir şey geldiğinde, "bunu yaşadım ve daha ağırı olmaz" diyorsunuz ama oluyor. Çok şükür sağlığımla alakalı bir şey yaşamadım ama çok travmatize olduğum zamanlar oldu, boşlukta süzülür gibi etrafta dolaştığım zamanlar yaşadım, bu süreçte de sonrasında da. Ama geçiyor. Geçti. Geçmek zorunda kaldı.
Şefkatse, önce kendinizze şefkat göstermelisiniz. Kendinizi anlamalı, kendinizi kızınızmış gibi kucağınıza yatırıp başını okşamalısınız. Ben öyle yaptım. Ben kendimin kızı olsaydım ne yapardım, nelere üzülmesine müsaade ederdim diyerek... Sonra, çok sevdiğim annemin kızının böyle şeylerde yılmaması gerektiğini düşündüm. Maalesef ben bu işi bırakıyorum, mücadele edemiyorum diye bir şey yapamıyoruz bu dünya üzerinde: Her gün bir adım, bir adım daha atarak ilerliyoruz. Parça parça, her gün bir nefes daha fazla olarak devam ediyoruz hayata. Herkes böyle ve siz de böyle olmalısınız.
0
Kişisel kısmı bir yana koyarsak; sözel bölümlerde özellikle ne okuduğunuzun yapacağınız işle çok bir alakası yok. Hangi bölümü okumak istediğinizi değil hangi işi yapmak istediğinizi düşünün, o alanda yavaş yavaş çalışmaya başlayın, okulu da diploma için bitirin.
25 yaşında mezun olacak olma endişesi ileriki yaşlardan bakınca çok komik geliyor, hiç dert değil bu, benden söylemesi. Ama ne olursa olsun, birincisi dil öğrenin çok iyi şekilde, ikincisi de evden de olsa çalışın, para kazanın, deneyim kazanın.
25 yaşında mezun olacak olma endişesi ileriki yaşlardan bakınca çok komik geliyor, hiç dert değil bu, benden söylemesi. Ama ne olursa olsun, birincisi dil öğrenin çok iyi şekilde, ikincisi de evden de olsa çalışın, para kazanın, deneyim kazanın.
0
lafıolmaz
Merhaba arkadaşlar,Bir süredir çok büyük bir ikilemin, son derece klişe bir aşkın kıskacındayım. Yaklaşık iki yıl önce lisans tahsilim sırasında alt sınıftan güzelliği kimse tarafından sorgulanmayacak bir kıza vurulmuştum. Aramızdaki sosyoekonomik uçurum ve o dönemki gözlemlerim nedeniyle kendisine
Merhaba arkadaşlar,
Bir süredir çok büyük bir ikilemin, son derece klişe bir aşkın kıskacındayım. Yaklaşık iki yıl önce lisans tahsilim sırasında alt sınıftan güzelliği kimse tarafından sorgulanmayacak bir kıza vurulmuştum. Aramızdaki sosyoekonomik uçurum ve o dönemki gözlemlerim nedeniyle kendisine açılmamıştım. Ders aralarında kimseyle muhatap olmayıp arabasında oturuyor; verilen ara kaç dakikalık olursa olsun vaktini orada geçiriyordu. Bir keresinde gözlerimin önünde aynı sınıfta olduğu birinin tanışma teklifini de son derece net ve kesin bir şekilde, hiç dinlemeden reddetmişti. Mutsuz ve tatmin edilmez görünüyordu. Ben de "Unuturum elbet." diye uzak kalmayı daha doğru bulmuştum. Ama yine de beklenmedik fırsatlar yaratıp kendisini sık sık izliyordum. O da bunun farkındaydı.
Ben ekonomik imkânları ona göre son derece kötü, çirkin denilemeyecek yakışıklılıkta, büyük çabalar sonucunda çok iyi bir imaj yaratmış yabaninin biriyim. Vaktimin çoğunu takıntılı şekilde aynı mekânlarda geçiriyorum ve çevremi dar tutmaya özen gösterdim şimdiye kadar. Hâliyle tanımayanlar için soğuk, ciddî, çekinilen bir tipim. Bu muhitimde beni muhitimde popüler ve saygı duyulan biri hâline getirdi zamanla. İşsizim, yüksek lisans yapıyorum. Talihimi değiştirebileceğime inancım tam ama bu 5 yıl da sürebilir 10 yıl da. O zamana kadar sürüneceğim.
Hoşlandığım kız o zamanlar alâkamın farkındaydı ve bundan rahatsızlık duymuyor gibiydi. Çünkü hiç alışkanlığı olmadığı hâlde takıldığım muhitlere geliyor, beni süzüyordu. Bir kaç defa yanımdakilerin telkiniyle beni arkadaşlarına işaret ettiğini görmüştüm. Onun da müspet ya da menfi bir alâkası vardı bana karşı. Gelgelelim bölümünü değiştirdikten sonra izini kaybettim ve onu unuttuğumu sandım. Tâ ki geçen haftaya kadar.
Kütüphanede hep aynı masada çalışıyorum. Sabah en geç 9.30'da oradayım. (Bunu o da biliyor.) Geçen Salı kendimden geçmiş vaziyette çalışırken çıkageldi, birkaç saniye düşündükten sonra çaprazıma oturdu ve alâkasını belli etmek istercesine defalarca gözlerini bana dikti. O bakarken yanımda oturan hanımefendi de merak edip "Kim bu salak acaba?" dercesine dönüp dönüp bana bakıp güldü. :D Ertesi gün tekrar kütüphaneye geldi, bu kez ne okuduğuma baktı, göz ucuyla inceledi ve aynı yere oturdu. Açıkçası ders çalışmak için gelmemiş gibiydi, dikkati çok dağınıktı. Zaten hemen kalktı.
Sorunum şu: kendimi trajik duruma sokmaktan şimdiye kadar hep kaçındım. Haddimi bilerek, kayda değer derecede sıkı çalışarak statü atlamaya, kendime iyi bir gelecek hazırlamaya gayret ediyorum. Şimdiye kadar kimsenin bana acımasına müsaade etmedim. Varsa var, yoksa yok. Sosyal biri de olmadığımdan kendime yetmeyi biliyorum. Kızla ortak arkadaşlarım var, beni ona çok iyi şekilde tanıtacak ve tanışmamızı sağlayacak birilerini tanıyorum. Ne var ki, bu işin zamanla bir trajediye dönüşeceğini bildiğimden (gerçi şimdi de dönüşmüş durumda sadece kimseye ayan olmadı.) sürekli düşünüyorum. Hayal ettiğim güzellikte, akranlarımın çoğunun birlikte olmak isteyeceği bir kızdan ilginç şekilde uzak duruyorum ama diğer taraftan onu tanımayı çok istiyorum. Ben otobüs durağına giderken onun yanımdan 200 binlik jipiyle geçmesi beni çok güldürüyor. Yıllardır okuduğum romanlardan birinin kahramanıyım sanki. :)
Neden harekete geçmediğimi sorguluyorum. Korkak, şimdiye kadar hiçbir kızla tanışmamış, çok utangaç biri değilim. Acaba imkânlarımla mı yüzleşemiyorum? Yoksa zannettiğimin aksine korkak mıyım? Hayatımın fırsatı ayağıma geldi ve elimin tersiyle itiyor muyum? Son derece saçma bir soru soracağım, buradaki hiç kimseyle karakterim uyuşmaz muhtemelen ama merak ediyorum: Benim imkânlarımın ve hislerimin sahibi olsaydınız, o kızla tanışır mıydınız?
Bir süredir çok büyük bir ikilemin, son derece klişe bir aşkın kıskacındayım. Yaklaşık iki yıl önce lisans tahsilim sırasında alt sınıftan güzelliği kimse tarafından sorgulanmayacak bir kıza vurulmuştum. Aramızdaki sosyoekonomik uçurum ve o dönemki gözlemlerim nedeniyle kendisine açılmamıştım. Ders aralarında kimseyle muhatap olmayıp arabasında oturuyor; verilen ara kaç dakikalık olursa olsun vaktini orada geçiriyordu. Bir keresinde gözlerimin önünde aynı sınıfta olduğu birinin tanışma teklifini de son derece net ve kesin bir şekilde, hiç dinlemeden reddetmişti. Mutsuz ve tatmin edilmez görünüyordu. Ben de "Unuturum elbet." diye uzak kalmayı daha doğru bulmuştum. Ama yine de beklenmedik fırsatlar yaratıp kendisini sık sık izliyordum. O da bunun farkındaydı.
Ben ekonomik imkânları ona göre son derece kötü, çirkin denilemeyecek yakışıklılıkta, büyük çabalar sonucunda çok iyi bir imaj yaratmış yabaninin biriyim. Vaktimin çoğunu takıntılı şekilde aynı mekânlarda geçiriyorum ve çevremi dar tutmaya özen gösterdim şimdiye kadar. Hâliyle tanımayanlar için soğuk, ciddî, çekinilen bir tipim. Bu muhitimde beni muhitimde popüler ve saygı duyulan biri hâline getirdi zamanla. İşsizim, yüksek lisans yapıyorum. Talihimi değiştirebileceğime inancım tam ama bu 5 yıl da sürebilir 10 yıl da. O zamana kadar sürüneceğim.
Hoşlandığım kız o zamanlar alâkamın farkındaydı ve bundan rahatsızlık duymuyor gibiydi. Çünkü hiç alışkanlığı olmadığı hâlde takıldığım muhitlere geliyor, beni süzüyordu. Bir kaç defa yanımdakilerin telkiniyle beni arkadaşlarına işaret ettiğini görmüştüm. Onun da müspet ya da menfi bir alâkası vardı bana karşı. Gelgelelim bölümünü değiştirdikten sonra izini kaybettim ve onu unuttuğumu sandım. Tâ ki geçen haftaya kadar.
Kütüphanede hep aynı masada çalışıyorum. Sabah en geç 9.30'da oradayım. (Bunu o da biliyor.) Geçen Salı kendimden geçmiş vaziyette çalışırken çıkageldi, birkaç saniye düşündükten sonra çaprazıma oturdu ve alâkasını belli etmek istercesine defalarca gözlerini bana dikti. O bakarken yanımda oturan hanımefendi de merak edip "Kim bu salak acaba?" dercesine dönüp dönüp bana bakıp güldü. :D Ertesi gün tekrar kütüphaneye geldi, bu kez ne okuduğuma baktı, göz ucuyla inceledi ve aynı yere oturdu. Açıkçası ders çalışmak için gelmemiş gibiydi, dikkati çok dağınıktı. Zaten hemen kalktı.
Sorunum şu: kendimi trajik duruma sokmaktan şimdiye kadar hep kaçındım. Haddimi bilerek, kayda değer derecede sıkı çalışarak statü atlamaya, kendime iyi bir gelecek hazırlamaya gayret ediyorum. Şimdiye kadar kimsenin bana acımasına müsaade etmedim. Varsa var, yoksa yok. Sosyal biri de olmadığımdan kendime yetmeyi biliyorum. Kızla ortak arkadaşlarım var, beni ona çok iyi şekilde tanıtacak ve tanışmamızı sağlayacak birilerini tanıyorum. Ne var ki, bu işin zamanla bir trajediye dönüşeceğini bildiğimden (gerçi şimdi de dönüşmüş durumda sadece kimseye ayan olmadı.) sürekli düşünüyorum. Hayal ettiğim güzellikte, akranlarımın çoğunun birlikte olmak isteyeceği bir kızdan ilginç şekilde uzak duruyorum ama diğer taraftan onu tanımayı çok istiyorum. Ben otobüs durağına giderken onun yanımdan 200 binlik jipiyle geçmesi beni çok güldürüyor. Yıllardır okuduğum romanlardan birinin kahramanıyım sanki. :)
Neden harekete geçmediğimi sorguluyorum. Korkak, şimdiye kadar hiçbir kızla tanışmamış, çok utangaç biri değilim. Acaba imkânlarımla mı yüzleşemiyorum? Yoksa zannettiğimin aksine korkak mıyım? Hayatımın fırsatı ayağıma geldi ve elimin tersiyle itiyor muyum? Son derece saçma bir soru soracağım, buradaki hiç kimseyle karakterim uyuşmaz muhtemelen ama merak ediyorum: Benim imkânlarımın ve hislerimin sahibi olsaydınız, o kızla tanışır mıydınız?
0
bütün bu söylediklerini bir kenara bırakıp hayatın kısa olduğu gerçeğini tekrar aklına getir, ben de hayatımın uzun bir dönemini senin gibi geçirdim ve iyi bir tercih değildi bence. ne kadar çok şey yaşarsan iyidir.
konuya gelecek olursak olaya bu kadar çok resmi bakma olaya, kızla tanışıp hemen evlenecek halin yok, belki sevgili bile olmak istemeyeceksin. o yüzden madem karşıdan da hareket var neden duruyorsun, bir kahve iç iki sohbet et.
konuya gelecek olursak olaya bu kadar çok resmi bakma olaya, kızla tanışıp hemen evlenecek halin yok, belki sevgili bile olmak istemeyeceksin. o yüzden madem karşıdan da hareket var neden duruyorsun, bir kahve iç iki sohbet et.
0
Anlatimin bile fiyasko. Yazdiklarin dusuncelerin dersek, hic girisme.
Kiz guzel. Kiz cok guzel. Kizla herkes birlikte olmak ister. Kiz cok zengin. Kiz cok cok zengin.
Seni etkileyen guzellik, korkutan zenginlik.
Kizi ucurmussun, sen yerle yeksan. O da hissetmis herhalde gelip suzulup gidiyor.
Farklilik cazip gelmis ve neyi kanitlamak istiyorsan kime, vurgunlugunun altinda yatan bu. Bence.
Kiz guzel. Kiz cok guzel. Kizla herkes birlikte olmak ister. Kiz cok zengin. Kiz cok cok zengin.
Seni etkileyen guzellik, korkutan zenginlik.
Kizi ucurmussun, sen yerle yeksan. O da hissetmis herhalde gelip suzulup gidiyor.
Farklilik cazip gelmis ve neyi kanitlamak istiyorsan kime, vurgunlugunun altinda yatan bu. Bence.
0
kız sağlıklı gelmedi. ders aralarında üşenmeyip otoparka inip tek başına arabada oturmak ne ya.
sen de çok sağlıklı gelmedin aslında. etrafına çok kafa yoruyorsun ve sanki her an birileri sana hayat hikayen için mikrofon uzatabilecekmiş gibi kendini anlatabiliyorsun, yok statümü yükseltmeye çalışıyorum falan
bunlara bu kadar kafa yormak normal değil. kimse kimsenin inan umrumda değil yok atlamış yok zıplamış. yaşa gitsin. kızı da beğeniyorsan git konuş yani kimse sana oradan çıkıp "sen fakirsin bu kızla konuşamazsın nayırr" demeyecek. işin özeti, kasma moruk.
sen de çok sağlıklı gelmedin aslında. etrafına çok kafa yoruyorsun ve sanki her an birileri sana hayat hikayen için mikrofon uzatabilecekmiş gibi kendini anlatabiliyorsun, yok statümü yükseltmeye çalışıyorum falan
bunlara bu kadar kafa yormak normal değil. kimse kimsenin inan umrumda değil yok atlamış yok zıplamış. yaşa gitsin. kızı da beğeniyorsan git konuş yani kimse sana oradan çıkıp "sen fakirsin bu kızla konuşamazsın nayırr" demeyecek. işin özeti, kasma moruk.
0
Kızı kendinden çok yüksekte, kendini de bu kadar aşağıda gördükçe hayır gelmez bu işten.
Birşeyler başlasa bile sen bu kafayla kendine de kıza da zehir edersin onu.
O yüzden bulaşma.
Birşeyler başlasa bile sen bu kafayla kendine de kıza da zehir edersin onu.
O yüzden bulaşma.
0
Belli ki bayağı dramatik bir insansın. Biz ne desek, sen bu hikayeyi seni tatmin edecek dramatik doygunluğa getirecek, trajedi dediğin birtakım hadiseler yaşayacaksın bu kızla. Seni jipiyle muhitine bıraktığı noktada mı yaşarsın zirveyi, yoksa sümmehaşa kıza selam verip kahve mi içersiniz, inan bilmiyorum. Her koşulda umarım trajediye, demirkubuz romantizmine doyarsın kardeşim.
0
Kızla da böyle 1955-2019 yıllları arasında sürekli bocalayan bir Türkçeyle konuş. “Merhaba hanımefendi, izninizle sizinle hoş bir muhabbet kurmayı arzu ediyorum” diye söze girebilirsin. Bence başarılı olacaksın. Özellikle muhit kelimesini çok kullanmaya özen göster.
0
Okurken müthiş heyecanlandım nereye bağlanacak acaba diye. Kesinlikle şansını dene. Ne okuduğuna bakacak kadar ilgisini belli etmişse, bi hamle yapmazsan o zaman acınacak duruma düşersin bence. Kızın ekonomik durumunu umursama, aranızda muhtemel birlikteliğinize engel olarak herhangi sosyo-eko farkı varmış gibi davranma. İlk fırsatta yürü.
0
sevgili olup bir müddet mutlu olsanız dahi sonu acılı olacak gibi. kız da pek normal değil gibi, bence boşverin.
0
Birşey başlamadan sonunu hiçkimse tahmin edemez. Basit bir merhaba'dan da kimseye zarar gelmez. Ayrıca korkaklık neden kötü bir şey olsun? Farzedin ki korkaksınız, ne olur? Mükemmeliyetçi olmamaya başlayın. Savaş verdikçe inatlaştıkça daha çok yorulucaksınız. Duymaktan nefret ediyorsunuzdur ama akışına bırakın.
0
Çok keyif alarak ve büyük bir heyecanla okudum. Yazdıklarınız bana yıllar önce okuduğum, hatta ara ara tekrar okuduğum iskochakemoynayindiyor'un yaşam hikayesini anımsattı. Aradaki farklar; siz sınıfınızı değiştirmeyi zengin aileye taşınma yerine, kendinizi geliştirmekte bulmuşsunuz ve amacınız zengin olmak değil, etkinin peşinden gitmek. Hikayede zengin kız kendisini gerçekten seven birisine aşık olmanın etkilerini yaşıyordu. Ben çok karamsar, çok gerçekçi biriyimdir. Nedense şu an aklıma gelen sizin de karşılık vermeniz gerektiği. Ne de olsa insan yapamadıklarından değil yaptıklarından pişman olmalı. Kaldı ki o ışığı karşı tarafta görmüşsünüz. Bunun üstüne olmazsa bile bir trajedi yaşamayacaksınız.
0
avatar is back
Lisansım bitti, yüksek lisans için yurtdışına gidecem ama yl yapacağım alanla alakalı lisansta ne çalışma ne de doğru düzgün bir proje yapmadım o yüzden 1-2 bildiri yazmak istiyorum. hatta bir tanesini dağınıkta olsa notlarını tamamladım bile. sorum şu yl için en iyi yerlerden kabul almak için bildi
Lisansım bitti, yüksek lisans için yurtdışına gidecem ama yl yapacağım alanla alakalı lisansta ne çalışma ne de doğru düzgün bir proje yapmadım o yüzden 1-2 bildiri yazmak istiyorum. hatta bir tanesini dağınıkta olsa notlarını tamamladım bile.
sorum şu yl için en iyi yerlerden kabul almak için bildiri yayınlamak vs istiyorum ama dediğim gibi lisans-yl arasıyım nasıl olacak bu iş? mühendislik dergilerine çalışmamı göndersem yayınlarlar mı beğenirlerse? ayrıca bir kaç üniversiteden hocada çalışmama yardımcı olurlar bu şekilde yanlarına gidip gelerek bir şeyler yapabilir miyim?
bildiri deyip duruyorum da bunun yerine geçebilecek başvuru yaparken faydasını görebileceğim başka şeylerde olur
sorum şu yl için en iyi yerlerden kabul almak için bildiri yayınlamak vs istiyorum ama dediğim gibi lisans-yl arasıyım nasıl olacak bu iş? mühendislik dergilerine çalışmamı göndersem yayınlarlar mı beğenirlerse? ayrıca bir kaç üniversiteden hocada çalışmama yardımcı olurlar bu şekilde yanlarına gidip gelerek bir şeyler yapabilir miyim?
bildiri deyip duruyorum da bunun yerine geçebilecek başvuru yaparken faydasını görebileceğim başka şeylerde olur
0
ceann deas
Bakın sevgili bile değil flört diyorum. 3-4 yıldır kimseyle görüşmüyordum 1 aydır biriyle flört halindeyiz biz sevgililiğe yaklaştıkça bana talip yağıyor resmen. Geçen ilk kez buluştuk akşamında 2 kişi yazdı biri işinde başarılı kaslı maslı biri baya eğlenceli. İnsani yoldan çıkaracaklar. Hayır flör
Bakın sevgili bile değil flört diyorum. 3-4 yıldır kimseyle görüşmüyordum 1 aydır biriyle flört halindeyiz biz sevgililiğe yaklaştıkça bana talip yağıyor resmen. Geçen ilk kez buluştuk akşamında 2 kişi yazdı biri işinde başarılı kaslı maslı biri baya eğlenceli. İnsani yoldan çıkaracaklar. Hayır flörtümden kimsenin haberi yok story falan da atmıyordum nereden toplanıp geliyorsunuz o kadar sap gezdiğim yıllar neredeydiniz? İnstagramdan takip atanların profili bile değişti düzgün düzgün insanlar gelmeye başladı ne bu arkadaşlar murphy kuralı falan mı?
0
Ne güzel işte bir alana 2 bedava olmuş. Bundan sıkılınca öbürüne gidersin hemen ;)
0
Sürekli aynı durumu yaşıyorum. Gelen ekstra taliplere prim vermeyip flörtümle devam ediyorum sonra yanlış seçim yapmış oluyorum :D karakterli davranmanın bir işe yaradığını hiç görmedim.
0
tam tersini yaşıyorum.
not even, 1 tane bile yok. neyi eksik yaptım ki acaba? bir sürü seed ettim. kızlar yanılıyor olamaz, yanılıyorlarsa da yapcak birşey yok. vazgeçmek üzereyim. tik tok.
ha unutmadan siz bunları nerede yaşıyorsunuz :D
not even, 1 tane bile yok. neyi eksik yaptım ki acaba? bir sürü seed ettim. kızlar yanılıyor olamaz, yanılıyorlarsa da yapcak birşey yok. vazgeçmek üzereyim. tik tok.
ha unutmadan siz bunları nerede yaşıyorsunuz :D
0
gmzo
Türkiye`nin en köklü kurumlarından birinde araştırma görevlisi ve doktora öğrencisiyim (tez aşamasında), alanım mimarlık. Bulunduğum kurumdaki etik yoksunluğundan, araştırma görevlisini sömürülecek köle olarak görme mantığından, kurumun hantallığından ve hocalarının kendileri dışındaki herkes ve her
Türkiye`nin en köklü kurumlarından birinde araştırma görevlisi ve doktora öğrencisiyim (tez aşamasında), alanım mimarlık. Bulunduğum kurumdaki etik yoksunluğundan, araştırma görevlisini sömürülecek köle olarak görme mantığından, kurumun hantallığından ve hocalarının kendileri dışındaki herkes ve her şeyi göz ardı eden egolarından bıktım.
Çifte vatandaşlığım var, bugün uçak bileti alıp yarın herhangi bir AB üyesi ülkede yaşamaya başlayabilirim. 4 dil biliyorum. Fakat ben yıllardır toplumsal faydayı göz önünde bulundurarak (akademik kariyeri seçmenin sebebi de buydu) Türkiye'de çalışıp bu topraklara faydalı olmayı seçtim. Pişman değilim ama tahammülümün sonuna geldim.
Daha önce çalışılmamış, yurtiçi ve yurtdışından önemli hocaların desteklediği bir doktora araştırmam var. Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle iyi bir bursla Almanya'da misafir araştırmacı olarak bulunacağım. Fakat bu aşamada bile, 10 aylığına gidecek olmamla ilgili sorun çıkarıp çıkarmayacaklarına dair endişe yaşıyorum. Her neyse.
Akademik kariyere yurtdışında devam etmenin en olur yolunun orada doktora yapmaktan geçtiğini biliyorum, ama hem buradaki danışmanıma olan saygı ve sevgimden, hem de araştırmanın bulunduğu noktadan dolayı buradaki doktoramı yarıda bırakıp gitmek istemiyorum. Bu doğrultuda tecrübeli arkadaşlardan tavsiyede ihtiyacım var.
- Buradaki doktoraya bitirip, Avrupa'da bir doktora pozisyonu bulup mu gitmeli?
- Yoksa iyi bir yayın arka planı ve kalifikasyonla, buradaki doktorayla yurtdışında postdoc pozisyonu bulmak mümkün mü? Özellikle Almanca konuşulan çevre, yani Almanya - İsviçre - Avusturya için merak ediyorum.
Kadrom 33a, bu yüzden bu kararımla ilgili vicdan azabı da çekiyorum çünkü kadro yanacak ve gelen kişi 50d ile yerleşmek zorunda kalacak ama gerçekten tahammülüm kalmadı. Ömrümü bu kurumda geçiremeyeceğim.
Çifte vatandaşlığım var, bugün uçak bileti alıp yarın herhangi bir AB üyesi ülkede yaşamaya başlayabilirim. 4 dil biliyorum. Fakat ben yıllardır toplumsal faydayı göz önünde bulundurarak (akademik kariyeri seçmenin sebebi de buydu) Türkiye'de çalışıp bu topraklara faydalı olmayı seçtim. Pişman değilim ama tahammülümün sonuna geldim.
Daha önce çalışılmamış, yurtiçi ve yurtdışından önemli hocaların desteklediği bir doktora araştırmam var. Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle iyi bir bursla Almanya'da misafir araştırmacı olarak bulunacağım. Fakat bu aşamada bile, 10 aylığına gidecek olmamla ilgili sorun çıkarıp çıkarmayacaklarına dair endişe yaşıyorum. Her neyse.
Akademik kariyere yurtdışında devam etmenin en olur yolunun orada doktora yapmaktan geçtiğini biliyorum, ama hem buradaki danışmanıma olan saygı ve sevgimden, hem de araştırmanın bulunduğu noktadan dolayı buradaki doktoramı yarıda bırakıp gitmek istemiyorum. Bu doğrultuda tecrübeli arkadaşlardan tavsiyede ihtiyacım var.
- Buradaki doktoraya bitirip, Avrupa'da bir doktora pozisyonu bulup mu gitmeli?
- Yoksa iyi bir yayın arka planı ve kalifikasyonla, buradaki doktorayla yurtdışında postdoc pozisyonu bulmak mümkün mü? Özellikle Almanca konuşulan çevre, yani Almanya - İsviçre - Avusturya için merak ediyorum.
Kadrom 33a, bu yüzden bu kararımla ilgili vicdan azabı da çekiyorum çünkü kadro yanacak ve gelen kişi 50d ile yerleşmek zorunda kalacak ama gerçekten tahammülüm kalmadı. Ömrümü bu kurumda geçiremeyeceğim.
0
Benzer durumda olan bir arkadaşım doktorayı bırakıp başka ülkede doktoraya başladı ve orada arş gör kadrosu aldı. Eğitimine devam ediyor.
Eğer Türkiye'de yaşamak istemiyorsan orada doktora yapman en temiz yol.
Eğer Türkiye'de yaşamak istemiyorsan orada doktora yapman en temiz yol.
0
ya çok benzer süreçlerden geçtim, geçiyorum.
kesinlikle git.
hele bir de çifte vatandaşlığın varsa hiç anlamıyorum böyle bir fırsat varken doktorayı türkiyede yapmanızı.
bence beklemeden doktorayı yani dereceyi oradan alacak şekilde gidin.
post doc bulursunuz da ne gerek var burada geçen süreye.
*sizi buraya bağlayan biri olmadığını varsayıyorum.
kesinlikle git.
hele bir de çifte vatandaşlığın varsa hiç anlamıyorum böyle bir fırsat varken doktorayı türkiyede yapmanızı.
bence beklemeden doktorayı yani dereceyi oradan alacak şekilde gidin.
post doc bulursunuz da ne gerek var burada geçen süreye.
*sizi buraya bağlayan biri olmadığını varsayıyorum.
0
alanlarımız farklı ona göre değerlendir, kendi paranla gidiyorsan doktora, postdoc kesin bulursun. paran, bursun yoksa senin başarına bağlı.
ve bizim hoca mesela kadro vermiyor. okulda kadro bulman zor ama dilin varsa işe girersin.
ve bizim hoca mesela kadro vermiyor. okulda kadro bulman zor ama dilin varsa işe girersin.
0
selam. bu işlerin azıcık içinde ve bilgi sahibi birisi olarak şöyle düşünüyorum,
köklü 1 okulda 33a lı olmak çok önemli bir şey. biraz araştırırsan postdoc bulursun bence. dr. bittikten sonra kimse sana karışmayacak. yavaş yavaş yayınlarını yaparsın ve doçent olursun. bence türkiyede kal. 50d li olsan git derdim. bence pozitif taraflara odaklanmaya çalış. kadron daimi, doktora konun güzel dillerin de var daha nolsun?
köklü 1 okulda 33a lı olmak çok önemli bir şey. biraz araştırırsan postdoc bulursun bence. dr. bittikten sonra kimse sana karışmayacak. yavaş yavaş yayınlarını yaparsın ve doçent olursun. bence türkiyede kal. 50d li olsan git derdim. bence pozitif taraflara odaklanmaya çalış. kadron daimi, doktora konun güzel dillerin de var daha nolsun?
0
justinial
Tez yazımı için 2 adet DIN standardına ihtiyacım var. Okul kütüphane hesabından arattım ancak DIN'i kapsamıyor sanırım, bulamadım. Nasıl bulabilirim. Torrent&deep web falan nedir bunları bulmanın yolu? Her yola varım, herşey eğitim uğruna.
Tez yazımı için 2 adet DIN standardına ihtiyacım var. Okul kütüphane hesabından arattım ancak DIN'i kapsamıyor sanırım, bulamadım. Nasıl bulabilirim. Torrent&deep web falan nedir bunları bulmanın yolu? Her yola varım, herşey eğitim uğruna.
0
DIN'i kapsamıyor bile olsa EN olarak aratıldığında çıkması lazım. üniversitenizin kütüphanesi ile görüşün, standartları getiriyorlar, yalnız danışmanınızdan yardım istemeniz gerekebilir, bazı kütüphaneler hocalar ya da asistanlar üzerinden giderek standart satın alıyorlar. bir de bazı üniversitelerde direkt standart veritabanı aboneliği oluyor, okuldayken okulun internet hesabına bağlanarak da indirebilirsiniz. gerçi hangi ünidesiniz bilemiyorum ama bir kısım ünide var bu imkanlar.
0
sir gawain
aklıma muzlu sütten başka bir şey gelmiyor. fazla kalorili olmayan ne yapsam? süt+meyve basitliğinin ötesinde daha özel bir şeyler şöyle.
aklıma muzlu sütten başka bir şey gelmiyor. fazla kalorili olmayan ne yapsam? süt+meyve basitliğinin ötesinde daha özel bir şeyler şöyle.
0
Taze fesleğen, zeytinyağ, dolmalık fıstık, tuz, karabiber ile pesto sosu yapabilirsiniz.
Ekmeğe sürüp yiyebilirsiniz.
Ekmeğe sürüp yiyebilirsiniz.
0
Yoğurt, buz ve bol taze naneden ayran
Dilimlenmiş meyveleri dondur, Nescafe ve süt ile hafif karıştır.
Dilimlenmiş meyveleri dondur, Nescafe ve süt ile hafif karıştır.
0
Smoothie bowl. Orman meyveleri (blackberry,ahududu,bluberry) ni buzlukta dondur.blenderin içine bir muzu dilimle,dondurulmuş meyveleri ve hindistan cevizi sütü ekle,ayrıca istediğin bir tatlandırıcıdan çok az ekleyebilirsin, bal, şurup ya da stevia falan.blenderdan 1dakika geçiriyorsun ve hazır.sütü çok az koy ama, yoksa çok fazla sulu olur.kaseye koyup üzerine hindistan cevizi,chia,badem,ceviz vs.ekleyip afiyetle ye.
0
meraklitursucu
Akşam evde yemek saatine uyan, aile üyesi geç kalsa da beklenilen gelenek önemli mi sizce?
Akşam evde yemek saatine uyan, aile üyesi geç kalsa da beklenilen gelenek önemli mi sizce?
0
Ben beklerim beklenilmesini de beklerim, dikkat ettiğim nadir konulardan biri yemeği birlikte yemekle ilgili.
0
benim ailemde hiç yenilmedi. evde yemek de yapılmazdı. bence çok önemli ve aileyi bir arada tutan bir şey.
0
Bence de önemli. Bizde özellikle babami bekler öyle sofrayi sereriz. Ya da biz disardaysak annnem arar, yakinsan gel yemegi hazirlayacagim yetiş vs.
0
Önemli.
Önemli işi olan ve gerçekten yemeğe yetişemeyecek olan aile bireyi haber verir, onu beklemeye gerek olmaz ama her evin bir akşam yemeği saati olmalı aile bireyleri de önemli bir mazereti yoksa sofrada bulunmalı bence. Bir sebepten karnı tok olsa bile akşam sofrasına oturmalı en azından bir kase yoğurt ile o sofraya eşlik etmeli.
Önemli işi olan ve gerçekten yemeğe yetişemeyecek olan aile bireyi haber verir, onu beklemeye gerek olmaz ama her evin bir akşam yemeği saati olmalı aile bireyleri de önemli bir mazereti yoksa sofrada bulunmalı bence. Bir sebepten karnı tok olsa bile akşam sofrasına oturmalı en azından bir kase yoğurt ile o sofraya eşlik etmeli.
0
zerre önemli degil.
hayatim boyunca yemek yeme ritüelini anlayamadim, benim gözümde böyle gereksiz seykerden biridir toplu yemek yeme ritüeli.
normalde 10 dakikalik yemek yeme seansini topluca oturup 1 saate yaymak sacmalik. koca koca masalari ufak gruplar icin donatmak keza ayni sekilde sacma gelir.
hayatim boyunca yemek yeme ritüelini anlayamadim, benim gözümde böyle gereksiz seykerden biridir toplu yemek yeme ritüeli.
normalde 10 dakikalik yemek yeme seansini topluca oturup 1 saate yaymak sacmalik. koca koca masalari ufak gruplar icin donatmak keza ayni sekilde sacma gelir.
0
Çok güzel bir şeydir beraber yiyebilmek. Ama biz hafta içi yapamıyoruz. Çocuklar eve erken geliyor ve aç oluyorlar. Yemek yemeden ödeve başlayamıyorlar. Ben nisbeten geç geliyorum (7 gibi). Eşim epey geç geliyor (8 gibi). Ayrı yiyoruz mecburen. Ama eşim yemek yerken ben de yanına oturur yemesem de eşlik ederim.
0
levent bilgen
Trump Bağdadi’nin operasyonda köşeye sıkışıp 3 çocuğunu öldürerek intihar ettiğini söylüyor. Erdoğan ve Boris Johnson destek açıklamaları yapıyor. Rusya “Güvenilir kaynaktan teyit edemedik” minvalinde bir şeyler söylerken İran “Kendi yarattığınız kuklayı yok ettiniz” diyor. Ayrıca bu 5000. Bağdadi ö
Trump Bağdadi’nin operasyonda köşeye sıkışıp 3 çocuğunu öldürerek intihar ettiğini söylüyor. Erdoğan ve Boris Johnson destek açıklamaları yapıyor. Rusya “Güvenilir kaynaktan teyit edemedik” minvalinde bir şeyler söylerken İran “Kendi yarattığınız kuklayı yok ettiniz” diyor.
Ayrıca bu 5000. Bağdadi öldürüldü haberi. Bende bir parça Cem Garipoğluvarî bir şüphe ve muğlaklık duygusu hakim. Sizce gerçek ne? İnanıyor musunuz öldüğüne?
Ayrıca bu 5000. Bağdadi öldürüldü haberi. Bende bir parça Cem Garipoğluvarî bir şüphe ve muğlaklık duygusu hakim. Sizce gerçek ne? İnanıyor musunuz öldüğüne?
0
öldürüldü ise bile bence trump çok saçma sapan alflar söyledi.
dna testi ile kimlik tespiti yapıldı falan dedi, bir gün sürüyormuş dediğine göre. hadi diyelim ki bir gün sürdü, kimlik tespiti yapmak için dna'yı karşılaştırmak gerekiyor. yani bağdadi'ye ait bir dna'nın elde bulunması gerekiyor ki uyup uymadığına bakılsın. bağdadi'nin dna'sını nerden biliyorlardı ki?
görüntü paylaşılmadı, trump bey amca da "kendini patlattı" diyip durdu. saçma sapan laf kalabalığı yaptı, ülkelere teşekkür etti falan sonra gitti.
öldürüldüyse de öldürülmediyse de değişen bir şey olmaz terör konusunda. ama eğer ışid azalarak biterse yakın zamanda ben anlayacağım ki bağdadi amerika'nın bir adamıydı ve götürüp bir yere sakladılar(veya gerçekten öldürdüler), ışid de misyonunu tamamladı. yakın zamanda ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
dna testi ile kimlik tespiti yapıldı falan dedi, bir gün sürüyormuş dediğine göre. hadi diyelim ki bir gün sürdü, kimlik tespiti yapmak için dna'yı karşılaştırmak gerekiyor. yani bağdadi'ye ait bir dna'nın elde bulunması gerekiyor ki uyup uymadığına bakılsın. bağdadi'nin dna'sını nerden biliyorlardı ki?
görüntü paylaşılmadı, trump bey amca da "kendini patlattı" diyip durdu. saçma sapan laf kalabalığı yaptı, ülkelere teşekkür etti falan sonra gitti.
öldürüldüyse de öldürülmediyse de değişen bir şey olmaz terör konusunda. ama eğer ışid azalarak biterse yakın zamanda ben anlayacağım ki bağdadi amerika'nın bir adamıydı ve götürüp bir yere sakladılar(veya gerçekten öldürdüler), ışid de misyonunu tamamladı. yakın zamanda ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
0
sacrilegious
1. Sedan olmamalı2. Otomatik vites olmalı3. İç donanımı tatmin edici olmalı4. 7-8 sene fazla zorluk çıkarmadan idare etmeli5. Arızası, parça değişimi vs. kolay ve uygun rakamlarla giderilmeliNot: kadın kişisi kullanacakBu şartların hepsini sağlayabilecek bir araba var mı? Bu bütçe ile ne almamızı ta
1. Sedan olmamalı
2. Otomatik vites olmalı
3. İç donanımı tatmin edici olmalı
4. 7-8 sene fazla zorluk çıkarmadan idare etmeli
5. Arızası, parça değişimi vs. kolay ve uygun rakamlarla giderilmeli
Not: kadın kişisi kullanacak
Bu şartların hepsini sağlayabilecek bir araba var mı? Bu bütçe ile ne almamızı tavsiye edersiniz, teşekkürler.
2. Otomatik vites olmalı
3. İç donanımı tatmin edici olmalı
4. 7-8 sene fazla zorluk çıkarmadan idare etmeli
5. Arızası, parça değişimi vs. kolay ve uygun rakamlarla giderilmeli
Not: kadın kişisi kullanacak
Bu şartların hepsini sağlayabilecek bir araba var mı? Bu bütçe ile ne almamızı tavsiye edersiniz, teşekkürler.
0
3008 kullanıyorum benzer rakamlarda temiz bir ikinci el bulursunuz muhtemelen. üstelik garantisi devam eden 2017-2018 falan da olabilir.
0
biri de çıkıp qasqai dememiş. otomatik dizelini al mis gibi, kar edip satarsın istediğin zaman.
0
pati
güneş battıktan sonra mont giyecek kadar soğuk oluyor mu? yoksa kalın hırka yeterli olur mu? bir gece için mont taşımak istemiyorum ama akşam donarak ölmeyeyim.
güneş battıktan sonra mont giyecek kadar soğuk oluyor mu? yoksa kalın hırka yeterli olur mu? bir gece için mont taşımak istemiyorum ama akşam donarak ölmeyeyim.
0
Bu ara iyi gibi. Gunduz tisortle ciktim usumedim.
Aksam cikarsam tek pamuklu oduncu gomlegi giyip kollarini kiviriyorum.
Usumedim son bi haftadir.
Aksam cikarsam tek pamuklu oduncu gomlegi giyip kollarini kiviriyorum.
Usumedim son bi haftadir.
0
son gunler daha iyi; cok usuyen biri degilseniz hafif bir sey isinizi rahat gorur...
0
gündüz çok sıcak genelde tişört
öğlene doğru ve akşam üstü kazak
sabah ve akşam tişört+kazak+mont
:)
öğlene doğru ve akşam üstü kazak
sabah ve akşam tişört+kazak+mont
:)
0
SERSERİ ÇEKETİ ismini verdiğim, deri de değil ama plastik diyim, saçmasapan bi ceketim var. motorcu şeysilerine benziyor. tişörtün üstüne onu giydiğim ve önünü açık tuttuğum halde akşam karanlığında 20 dakika yürüsem terlemeye başlıyorum.
yani kolay üşüyen biri değilseniz tişörtle bile dolaşırsınız. risk almayayım derseniz inceden bir hırka iş görebilir. en azından son 8-10 gündür böyle. nasıl iş anlamadım. bi ara 4 dereceyi gördüm ben gece, son zamanlarda yazdan kalma havalar. neyse böyle iyi, kombiye para yok.
yani kolay üşüyen biri değilseniz tişörtle bile dolaşırsınız. risk almayayım derseniz inceden bir hırka iş görebilir. en azından son 8-10 gündür böyle. nasıl iş anlamadım. bi ara 4 dereceyi gördüm ben gece, son zamanlarda yazdan kalma havalar. neyse böyle iyi, kombiye para yok.
0
CursedChico
Fiş , slip, fatura, vs biriktiriyor musunuz?
Fiş , slip, fatura, vs biriktiriyor musunuz?
0
Herseyi kredi kartiyla aliyorum.bankada kaydi oldugu icin hic bir belgeyi saklamiyorum
0
hazır tüketim malzemelerinde mesela süt et gibi şeyleri arada saklıyorum. geri kalan her şeyin mutlaka fatura+slip ini saklarım. acı bir olay yaşadım gibi gibi o yüzden hiç bir şeyi atmıyorum.
0
Günlük alınan basit şeyler için değil de uzun süreli kullanıma sahip beyaz eşya vs. için saklıyorum.
0
iade degisim veya garanti suresi boyunca sakliyorum faturalari fisleri.
0
Aracımı aldığımdan beri satın aldığım tüm yakıtın fişini saklıyorum. 7 yıl oldu.
0
Y.dışı alışveriş fişlerimi saklarım, atmam uzun bir aradan sonra bakınca hatıralar canlanır falan. Ama bazı fişlerdeki yazı dura dura soluklaşıp, zamanla kayboluyor, o kötü tarafı.
Tr'de ise biriktiriyorum. Ama karalama kağıdı olarak kullanmak için. Matematiksel işlem yaparım, bir şey çizerim, yeni öğrendiğim ingilizce kalıbı, kelimeyi yazarım falan. Kağıtta yazacak yer varsa kesinlikle çöpe atmam .
Tr'de ise biriktiriyorum. Ama karalama kağıdı olarak kullanmak için. Matematiksel işlem yaparım, bir şey çizerim, yeni öğrendiğim ingilizce kalıbı, kelimeyi yazarım falan. Kağıtta yazacak yer varsa kesinlikle çöpe atmam .
0
mariposa
işler yolunda gitmediğini zaman, kendi başınıza kaldığınız zaman sarıldığınız şey nedir? inanç vs. değil de daha somut olarak soruyorum, bir enstrüman çalmak vs. gibi
işler yolunda gitmediğini zaman, kendi başınıza kaldığınız zaman sarıldığınız şey nedir? inanç vs. değil de daha somut olarak soruyorum, bir enstrüman çalmak vs. gibi
0
Alisveris yapiyorum. Giysi aliyorum, cilt bakimi urunlerine dunya para veriyorum cok da mutlu ediyor. Bir de korku gerilim filmi filan izliyorum cok beynimi yormadan dusunmeyi gerektirmeyen mis gibi aktiviteler. Bir de saatlerce kosuyorum. Cocukluktan beri lisansliyim o cok is goruyor.
0
Bazen koşuya çıkarım, bazen arabayla gece yarısı boş yollarda gezerim. Şimdi arabanın yerini motosiklet aldı.
0
Yemek <3
Uzun zamandır yemediğim ama çok sevdiğim bir yemek ısmarlıyorum kendime. Bazen çok yıkık olunca eve sipariş ediyorum, bazen de üşenmeden sırf yemek için restoranına gidiyorum. Normalde sigara içmem ama üstüne de bi sigara yakıp peşine de tatlı kombini yapınca dert tasa kalmıyor, pamık gibi oluyorum.
Uzun zamandır yemediğim ama çok sevdiğim bir yemek ısmarlıyorum kendime. Bazen çok yıkık olunca eve sipariş ediyorum, bazen de üşenmeden sırf yemek için restoranına gidiyorum. Normalde sigara içmem ama üstüne de bi sigara yakıp peşine de tatlı kombini yapınca dert tasa kalmıyor, pamık gibi oluyorum.
0
yürüyüş, müzik dinleme yemek hazırlama süreci(evde tarif arastirip marketten malzemeleri alip yapip yemek)
0
Erken saatse ada vapurunda yan tarafa otururum, geç saatse tarabya oteli, kireçburnu sahil tarafına çıkar kafayı boşaltırım
0
Değişik şeyler deneyip üstüne düşüyorum onların. Mesela etobur bitki tohumu aldım, yetiştiritorum. Killfish miydi neydi, cins bi balık var, onun yumurtalarını aldım, ufacık fanusta elimde büyüteçle uğraşıp duruyorum. En olmadı yeni bi diziye başlıyorum, canım sıkıldıkça bi bölüm izliyorum. Tabi bunların hiçbiri işleri yoluna koymuyor fakat yeni şeyler öğrenmek, bi şeylere heves etmek bana hep iyi geliyor.
0
temizlik, oyun, motosiklet... araba ya da motosiklet yıkamak da kafayı pırıl pırıl yapıyor.
0
motosiklet ve kamp, evde temizlik, bahce isleri, evde duzenleme derleme toplama isleri, diy projeler
0
Uzun ve hızlı yürürüm tek başıma.
Kendi başınıza kaldığınız zaman demişsiniz. Eğer kendi başıma değilsem eşime sarılırım.
Kendi başınıza kaldığınız zaman demişsiniz. Eğer kendi başıma değilsem eşime sarılırım.
0
aretwoane
Merhabalar genç işi 20'li yaşlar, sportif saat arıyorum uygun fiyatlarla. Ne önerirsiniz?Hangi markalar iyidir ve kalitelidir.
Merhabalar genç işi 20'li yaşlar, sportif saat arıyorum uygun fiyatlarla. Ne önerirsiniz?
Hangi markalar iyidir ve kalitelidir.
Hangi markalar iyidir ve kalitelidir.
0
"xiaomi amazfit stratos 2"
bunların ekran görüntüsü de değiştirilebiliyor, her hafta farklı bi saat takıyormuşsun gibi oluyor..
bunların ekran görüntüsü de değiştirilebiliyor, her hafta farklı bi saat takıyormuşsun gibi oluyor..
0
valentinov
Flo tarafından garanti kapsamına alınmadı. Bildiğin başparmağın üstü açıldı kocaman. 300₺lik bir adidas. Ne yapabilirm?
Flo tarafından garanti kapsamına alınmadı.
Bildiğin başparmağın üstü açıldı kocaman.
300₺lik bir adidas. Ne yapabilirm?
Bildiğin başparmağın üstü açıldı kocaman.
300₺lik bir adidas. Ne yapabilirm?
0
deepness
bir aile dostumuz , sıfır dairesını kıraya verecek. bir ya da ıkı kıra bedelı depozito yerine dolar cınsınden depozito almak ıstıyor, cunku dıyelım kı yıllar sonra kıracı evden cıkarken eve zarar vermıs olması durumunda, zararı kurtarabılmek amacıyla. Bıldıgım kadarıyla sozlesmelerde dovız uzerınden
bir aile dostumuz , sıfır dairesını kıraya verecek. bir ya da ıkı kıra bedelı depozito yerine dolar cınsınden depozito almak ıstıyor, cunku dıyelım kı yıllar sonra kıracı evden cıkarken eve zarar vermıs olması durumunda, zararı kurtarabılmek amacıyla. Bıldıgım kadarıyla sozlesmelerde dovız uzerınden rakamlar yazılamıyordu, en azından kira için. belkı ozel sartlara yazılabılıyor olabılır mı? cunku ılerde mahkemeye ıntıkal durumu olursa da suclu duruma dusmesın. diğer taraftan tl olarak 1 kıra bedelı aldı dıyelım, bugunun rakamıyla 3500 tl, 5 sene sonra evden cıkınca bu rakamın alım gucu cok dusmus olacak. Ev sahıbının eve bır zarar verılıp verılmedıgınden nasıl bılgısı olabılır kanunı olarak ve nasıl guvenecek? bu konunun kanundakı yerı neyse onu uygulamak ıstıyoruz elbette. sizin deneyımlerınız veya yonlendırmelerınız ıcın sımdıden tesekkur edıyorum.
0
en fazla 3 kira bedeli kadar depozito alabilir.
yabancı para cinsinden depozito alınamayağı kanunda belirtilmişse alınamaz. özel şartlarla da alınamaz. sözleşme kanuna uygun olmalı.
yabancı para cinsinden depozito alınamayağı kanunda belirtilmişse alınamaz. özel şartlarla da alınamaz. sözleşme kanuna uygun olmalı.
0
Elorelia+1 demekle beraber aynı şey kiracı için de geçerli. Ev sahibine parasını verecek, geri aldığında verdiği paranın değeri düşmüş olacak. Dezavantajlı olan kişi burada kiracı zaten çünkü o parayı istediği gibi değerlendirebilecek
Benim önerim kiracı ve ev sahibi adına bankada “müşterek” hesap açılıp paranın oraya yatırılması. Bu bir döviz hesabı olabilir, altın olabilir, vadeli tl hesap olabilir. Madem bu paranın kullanım amacı eve verilen zararın kira sözleşmesi bittiminde tazmin edilebilmesi, yatırırlar parayı, adam evden çıkana kadar durur. O arada da değerlenir. Ha yine enflasyonun altında kalır ama bahsettiğiniz kadar da değeri düşmez. Hesap müşterek olduğu için de ikisi aynı anda şubeye gitmeden veya vekalet vermeden işlem yapamazlar, para da güvende olur.
Benim önerim kiracı ve ev sahibi adına bankada “müşterek” hesap açılıp paranın oraya yatırılması. Bu bir döviz hesabı olabilir, altın olabilir, vadeli tl hesap olabilir. Madem bu paranın kullanım amacı eve verilen zararın kira sözleşmesi bittiminde tazmin edilebilmesi, yatırırlar parayı, adam evden çıkana kadar durur. O arada da değerlenir. Ha yine enflasyonun altında kalır ama bahsettiğiniz kadar da değeri düşmez. Hesap müşterek olduğu için de ikisi aynı anda şubeye gitmeden veya vekalet vermeden işlem yapamazlar, para da güvende olur.
0
Kaç kira sepozito alacaksa aldığı tutarı dövize ya da altına çevirsin, dokunmasın o tutara.
0
ceann deas
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu? Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversite
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu?
Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversitede, biri 3 hafta digeri 1 hafta sürdü. İlkinde ilk sevgili olarak buluşmamızda elini tutmak istemediğim için kavga ettik öyle böyle 3 hafta sürdü. Bu 3 haftada 2 kez falan buluştuk her seferinde bir yakınlaşma bekledi benden karşık alamayinca ayrıldık. Ayrılırken “Senin kafandaki ilişki türü bu dünyada yok” gibi bir şey söyledi sirf yakınlaşmak istemediğim için. Üniversitedeki de aynı şekilde daha yeni sevgili olmuşuz kolunu omzuma atmalar yürürken karşıdan erkek geçiyorsa diğer tarafa çekiştirmeler falan. İnanılmaz kıro ve özgüvensiz biriydi bunu anladığım an ayrıldım.
Madem el ele tutuşmayacaksın kol kola gezmeyeceksin neden sevgili oldun derseniz de şöyle söyliyeyim kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. Ayrıca konuşmaya yeni başladığım biri boydan fotoğraf atar mısın falan dediginde de inanılmaz irrite oluyorum. Sanki sadece bedenimden ibaretmişim, onunla o ana kadar konuştuklarımı sırf bitsin de fotograf isteyeyim iyiyse dinliyor gibi yapmaya devam ederim beğenmezsem ortadan tüyerim kafasında dinlemiş diyorum.
Neyse durumu genel olarak anladığınıza göre net 2 sorum var.
1- Bu durumda bir insanı tanımadan, onunla belli bir süre geçirmeden cinsel çekim hissedemediğim için ben mi sorunluyum? Çok mu eski kafalıyım?
2- Gerçekten de benim aradığım ilişki türü bu dünyada yok mu? Erkekler çok sevseler de cinsellik olmadan birini gercekten bekleyemez mi?
Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversitede, biri 3 hafta digeri 1 hafta sürdü. İlkinde ilk sevgili olarak buluşmamızda elini tutmak istemediğim için kavga ettik öyle böyle 3 hafta sürdü. Bu 3 haftada 2 kez falan buluştuk her seferinde bir yakınlaşma bekledi benden karşık alamayinca ayrıldık. Ayrılırken “Senin kafandaki ilişki türü bu dünyada yok” gibi bir şey söyledi sirf yakınlaşmak istemediğim için. Üniversitedeki de aynı şekilde daha yeni sevgili olmuşuz kolunu omzuma atmalar yürürken karşıdan erkek geçiyorsa diğer tarafa çekiştirmeler falan. İnanılmaz kıro ve özgüvensiz biriydi bunu anladığım an ayrıldım.
Madem el ele tutuşmayacaksın kol kola gezmeyeceksin neden sevgili oldun derseniz de şöyle söyliyeyim kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. Ayrıca konuşmaya yeni başladığım biri boydan fotoğraf atar mısın falan dediginde de inanılmaz irrite oluyorum. Sanki sadece bedenimden ibaretmişim, onunla o ana kadar konuştuklarımı sırf bitsin de fotograf isteyeyim iyiyse dinliyor gibi yapmaya devam ederim beğenmezsem ortadan tüyerim kafasında dinlemiş diyorum.
Neyse durumu genel olarak anladığınıza göre net 2 sorum var.
1- Bu durumda bir insanı tanımadan, onunla belli bir süre geçirmeden cinsel çekim hissedemediğim için ben mi sorunluyum? Çok mu eski kafalıyım?
2- Gerçekten de benim aradığım ilişki türü bu dünyada yok mu? Erkekler çok sevseler de cinsellik olmadan birini gercekten bekleyemez mi?
0
1-) belli bir süre ne kadar? İlk baş başa kalmak temas olmadan geçebilir ama 2., 3.’de de böyleyse ben de ayrılırım.
2-) var da onlar da sana gelmez.
2-) var da onlar da sana gelmez.
0
3 haftada el ele bile tutuşamıyorsan ve bunu sen engelliyorsan ve de kişisel alanına giren birisi olduğu vakit miden bulanması yaşıyorsan tedavi olman gerekebilir. aşağılamak için söylemiyorum bunu.
2- anlattığın olaylarda cinsellik yok denecek kadar az gibi geldi. el tutuşmak çok normal birşey. uzaktan birbirinize dokunmadan yaşanacak bir ilişki türü yok. cinsellik belki bir süre ertelenebilir. ne kadın ne erkek cinsellik olmadan birini beklemez.
2- anlattığın olaylarda cinsellik yok denecek kadar az gibi geldi. el tutuşmak çok normal birşey. uzaktan birbirinize dokunmadan yaşanacak bir ilişki türü yok. cinsellik belki bir süre ertelenebilir. ne kadın ne erkek cinsellik olmadan birini beklemez.
0
1)süresine ve ortama bağlı
2) erkekler cinsellik olmadan bekleyebilir. ama herkesin bi tahammül sınırı vardır. kimisininki 1 ay kimisininki de 3 senedir. bence değer verip seven erkek kendi isteklerini 1 süre göz ardı edebilir. ne kadar süre göz ardı ettiği karisdakinin ona cinsellik disinda verdigi başka şeylere göre de artabilir.
ben mesela bir kişiye güvenmem onunla cinsel bir seyler yaşamamdan önce gelir (erkekim)
2) erkekler cinsellik olmadan bekleyebilir. ama herkesin bi tahammül sınırı vardır. kimisininki 1 ay kimisininki de 3 senedir. bence değer verip seven erkek kendi isteklerini 1 süre göz ardı edebilir. ne kadar süre göz ardı ettiği karisdakinin ona cinsellik disinda verdigi başka şeylere göre de artabilir.
ben mesela bir kişiye güvenmem onunla cinsel bir seyler yaşamamdan önce gelir (erkekim)
0
1. sorunlusun denmez tabii de karşı tarafın kötü hissetmesi veya sıkılması doğal. ortada yanlış bir şey yok. sadece karakteriniz/düşünce yapınız ve ilişkiye bakış açınız uyuşmuyor. eski kafalılıkla alâkası yok ama. onu çözemedim. eskiden insanlar sevişmiyor muydu?
2. elbette vardır, "böyle düşünen/yapan bir tek ben miyim" sorusunun cevabı %99 oranında "hayır" olur ama öyle birini bulmak kolay değil çünkü gerçekten nadir rastlanan türde bir şey bu bence. "evlenmeden ilişki yaşamam" desen tamam, ülkenin belki yarısı öyle zaten ama yani sen hem sevgili olalım hem de el ele tutuşmayalım diyorsun. bu ikisini birden sindirecek adam bulmak kolay olmaz.
***
ayrıca erkekler konusundaki genellemelerin can sıkıcı. biz aynısını yapsak kadın düşmanından girip cinsiyetçiden çıkarsınız, demediğinizi bırakmazsınız. erkekler daha çok seks istiyor, erkekler şöyle, erkekler böyle... alâkası bile yok. ben daha önce "ilk aşamada cinsellik istemiyorum" dedim diye kibarca sktir edilmiştim. öncesinde kötü bir ilişkim olmuştu, o yüzden çok çekiniyordum, tıpkı senin gibi önce iyice tanımak ve yanında kendimi güvende hissedebilmek istedim. tek sınırım seksti, yoksa elini de tutuyordum, öpüşüyordum da. vurdu ama kız tekmeyi, seninle mi uğraşcam dedi. haksız değil, eyvallah. beklentileri ve istekleri farklıydı, insanca vedalaştık. ama çok rica ediyorum böyle erkekler seks düşkünüdür, erkekler göt ellemeden duramaz, erkekler pancar motorudur gibi genellemelerde bulunmayın ya.
her şeyi geçtim yetişkin bir insanın "sevgilim" dediği insandan cinsellik beklemesi de oldukça doğal zaten, bunun erkeğin azgın veya seks düşkünü olmasıyla alâkası yok. sen sevişmiyosundur, o ayrı mesele, herkesin yaşam tarzı farklı ama yani sevgilisiyle sevişmek isteyen adama da sapık muamelesi yapmamak lazım.
2. elbette vardır, "böyle düşünen/yapan bir tek ben miyim" sorusunun cevabı %99 oranında "hayır" olur ama öyle birini bulmak kolay değil çünkü gerçekten nadir rastlanan türde bir şey bu bence. "evlenmeden ilişki yaşamam" desen tamam, ülkenin belki yarısı öyle zaten ama yani sen hem sevgili olalım hem de el ele tutuşmayalım diyorsun. bu ikisini birden sindirecek adam bulmak kolay olmaz.
***
ayrıca erkekler konusundaki genellemelerin can sıkıcı. biz aynısını yapsak kadın düşmanından girip cinsiyetçiden çıkarsınız, demediğinizi bırakmazsınız. erkekler daha çok seks istiyor, erkekler şöyle, erkekler böyle... alâkası bile yok. ben daha önce "ilk aşamada cinsellik istemiyorum" dedim diye kibarca sktir edilmiştim. öncesinde kötü bir ilişkim olmuştu, o yüzden çok çekiniyordum, tıpkı senin gibi önce iyice tanımak ve yanında kendimi güvende hissedebilmek istedim. tek sınırım seksti, yoksa elini de tutuyordum, öpüşüyordum da. vurdu ama kız tekmeyi, seninle mi uğraşcam dedi. haksız değil, eyvallah. beklentileri ve istekleri farklıydı, insanca vedalaştık. ama çok rica ediyorum böyle erkekler seks düşkünüdür, erkekler göt ellemeden duramaz, erkekler pancar motorudur gibi genellemelerde bulunmayın ya.
her şeyi geçtim yetişkin bir insanın "sevgilim" dediği insandan cinsellik beklemesi de oldukça doğal zaten, bunun erkeğin azgın veya seks düşkünü olmasıyla alâkası yok. sen sevişmiyosundur, o ayrı mesele, herkesin yaşam tarzı farklı ama yani sevgilisiyle sevişmek isteyen adama da sapık muamelesi yapmamak lazım.
0
1) Tutumunuz ve yaklaşımınız son derece normal. Böyle olguların katı, köşeli, evrensel sınırları ve kaideleri yoktur, olamaz da. Doğrusu, yanlışı da sadece onu yaşayan ve yorumlayan kişiyi bağlar.
2) Böyle bir sürü erkek var ama sosyal çevreniz ve içine dahil olduğunuz sosyolojik ekosistemde sınırlı gibi.
2) Böyle bir sürü erkek var ama sosyal çevreniz ve içine dahil olduğunuz sosyolojik ekosistemde sınırlı gibi.
0
Kimseyle beraber olmak zorunda degilsin. Bunu kendine izah ettiginde cok daha rahatlayacaksin ve kendine guvenin olusmaya baslayacak. Sevismek istemiyorsan sevisme. Nokta.
Ote yandan seninle birlikte olan erkegin sonsuza kadar beklemesi gerekebilir gibi. Hani anlattigin seye gore 1 hafta/1 ay/1 yil gibi bir sure yok. Ne kadar beklemesi gerektigini bilmeyen biri illa ki sikilacaktir.
Ote yandan seninle birlikte olan erkegin sonsuza kadar beklemesi gerekebilir gibi. Hani anlattigin seye gore 1 hafta/1 ay/1 yil gibi bir sure yok. Ne kadar beklemesi gerektigini bilmeyen biri illa ki sikilacaktir.
0
Belki de aseksüelsin ne zorluyorsun? Daha el ele tutuşmaktan bile kaçıyosun. Cinselliğe daha çoook yolun var.
0
2. Hayir yok. Cinsellik yoksa iliskinin bir anlami yoktur erkek icin, kimse kuru iliski istemez.
Kimse cikmaz ayin son carsambasini beklemez senin icin.
Kimse cikmaz ayin son carsambasini beklemez senin icin.
0
2-Cinsellik yaşamadığım bi kadınla beraber olmam. Sevgilim yok kabul ederim. Kimseyi beklemem. Ama vardır illa ki seks yapmamaya takılmayan erkekler.
1- ilk buluşmada el ele tutuşmak isterim ama kız kabul etmezse dert etmem. İlk buluşma sonuçta. Bence 1 ay iyi bi süre birbirini az çok tanımak için. 1 ay sonrasında hala seks yoksa, cinsel çekim oluşmadıysa sorun vardır bana göre.
Çok tecrübesizsin. Enteresan.
1- ilk buluşmada el ele tutuşmak isterim ama kız kabul etmezse dert etmem. İlk buluşma sonuçta. Bence 1 ay iyi bi süre birbirini az çok tanımak için. 1 ay sonrasında hala seks yoksa, cinsel çekim oluşmadıysa sorun vardır bana göre.
Çok tecrübesizsin. Enteresan.
0
"kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. "
:/
e ama aseksüel olabilir misin? yani neden böyle düşündüğünü inceleme lazım, sıra dışı bir durum çünkü.
1-sorunlu değilsin.cinselliğinle ilgili sorunlar olabilir bu "seni" sorunlu yapmaz.
2-ne aradığını anlamadım.
not: önceki deneyimlerindeki hareketlerin kıroluğuna katılıyorum.
:/
e ama aseksüel olabilir misin? yani neden böyle düşündüğünü inceleme lazım, sıra dışı bir durum çünkü.
1-sorunlu değilsin.cinselliğinle ilgili sorunlar olabilir bu "seni" sorunlu yapmaz.
2-ne aradığını anlamadım.
not: önceki deneyimlerindeki hareketlerin kıroluğuna katılıyorum.
0
Cevapların hiçbirini okumadım.
Bana güven
- senin hiç sevgilin olmadı aslında, bunu bil. Sevgili olmak için sadece hoşlanmak, sevmek, çıkmak yetmez. Tanımak, güvenmek, bişiler paylaşmak gerekir.
- bi insanı tanımak için zaman gerekir. Yeterince tanımadığın , yaşamadığın biri ile cinsellik yaşama mecburiyetin yok . İçinden gelirse yaparsın. Gelmemesin sorunun değil, demek ki karşı taraf ve aranızdaki duygu bu hissi henüz vermiyor ya da sen buna hazır değilsin
- hiç cinsellik olmadan da müthiş sevgililik olur. Bırak da önce arkaşlık flört eğlence olsun
Sex için aceleye inan hiç gerek yok.
Bana güven
- senin hiç sevgilin olmadı aslında, bunu bil. Sevgili olmak için sadece hoşlanmak, sevmek, çıkmak yetmez. Tanımak, güvenmek, bişiler paylaşmak gerekir.
- bi insanı tanımak için zaman gerekir. Yeterince tanımadığın , yaşamadığın biri ile cinsellik yaşama mecburiyetin yok . İçinden gelirse yaparsın. Gelmemesin sorunun değil, demek ki karşı taraf ve aranızdaki duygu bu hissi henüz vermiyor ya da sen buna hazır değilsin
- hiç cinsellik olmadan da müthiş sevgililik olur. Bırak da önce arkaşlık flört eğlence olsun
Sex için aceleye inan hiç gerek yok.
0
bence cinsellik olmadan sevgilik olur erkeğim
sen cinsellik yaşamamışsın hatta bence sevgililik de yaşamamışsın dedikleri gibi.
birine karşı yakın durunca alanını kaybedince miden bulanıyorsa bence de problemlerin var?
benim sormak istediğim bir sorum var oğlanlarla gördüğüm kadarıyla özel birşey paylaşmamışsın anı olarak.el ele tutuşmak bile istemiyorsun cinsellik hiç istemiyorsun.sen neden sevgili olmak istiyorsun.bence sen şekilcisin seviglim olssun ortamda hava atayım kafasındasın.
bana göre de senin düşüncendekine göre sevişeyim sevgilim olsun diye 10larca kişiyle yatıp kalkan biri sanan göre daha dürüst bir insan.
ayrıca bence seven insan bir şey yaşamasa bile karşıdakini ister aşk cinsel arzuyu doğurur.bence sen aseksüel olabilirsin
sen cinsellik yaşamamışsın hatta bence sevgililik de yaşamamışsın dedikleri gibi.
birine karşı yakın durunca alanını kaybedince miden bulanıyorsa bence de problemlerin var?
benim sormak istediğim bir sorum var oğlanlarla gördüğüm kadarıyla özel birşey paylaşmamışsın anı olarak.el ele tutuşmak bile istemiyorsun cinsellik hiç istemiyorsun.sen neden sevgili olmak istiyorsun.bence sen şekilcisin seviglim olssun ortamda hava atayım kafasındasın.
bana göre de senin düşüncendekine göre sevişeyim sevgilim olsun diye 10larca kişiyle yatıp kalkan biri sanan göre daha dürüst bir insan.
ayrıca bence seven insan bir şey yaşamasa bile karşıdakini ister aşk cinsel arzuyu doğurur.bence sen aseksüel olabilirsin
0
Erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğunu nasıl çıkardınız? Elinizde böyle bir araştırma mı var? Bu toplumun genel kabulleriyle alakalı bir durum. Yoksa erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğu külliyen yalan. Kadınların erkeklerden daha fazla seks düşkünü olduğunu da çıkaramayız bu sonuçtan. Bunu bireysel çerçevede değerlendirmeliyiz.
İlişkiye başlar başlamaz seks bekleyenlerin durumu sizi hiç ilgilendirmez. Herkes beklentilerini ortaya koyar. Gerisi karşı tarafa kalmış. Bunu abartı olarak görmek hakkınız değil. Kimseyi bu düşüncesiyle yargılayamazsınız. Kadın veyahut erkek, fark etmez.
Benim anladığım kadarıyla, eğer bu soruları soruyorsan sen de bu durumdan rahatsızsın. Eğer erkekleri veya kadınları değiştirmeyi düşünmüyorsan; çok net söylemek gerekirse iğneyle kuyu kazman gerekiyor. İnsanın varoluşundan bu yana cinsellik onun parçasıdır. Bu cinsellikten kastım sadece seks değil, aynı zamanda dokunma, koklama ve bilumum temastır. Bunları istememek de bir tercihtir saygı duyulabilir ama erkek ya da kadının bunlar olmadan bir ilişkinin yürüyemeyeceğini söylemesine de saygı duymak gerekiyor. Açıkçası sizin yazdıklarınızı okuduğumda sizin karşı tarafa saygı duymadığınızı anlamak zor olmuyor. Bence bunu bir düşünün.
Sorularınıza gelirsek;
1) Herkesin kendi fikridir saygı duymak lazım ama bu durumdan bir rahatsızlık hissedip hissetmediğinize göre değişir bu sorunun cevabı.
2) Bahsettiğiniz sadece evlenmeden seks yapmam türünde bir bakış açısı olmadığı için, bence yok. Sevgi cinsellikten ayrı bir mefhum değildir. Sevgiyi cinsellikten soyutlayarak, kavramı yüceltmiyor aksine içini boşaltıyorsunuz. Gerçekten seven kişi bekleyemez. Eğer sizi belli toplumsal cinsiyet argümanlarına göre kafasında konumlandıran birini bulursanız bekleyebilir ( Örneğin ceann deas'dan iyi anne olur, iyi eş olur... ).
İlişkiye başlar başlamaz seks bekleyenlerin durumu sizi hiç ilgilendirmez. Herkes beklentilerini ortaya koyar. Gerisi karşı tarafa kalmış. Bunu abartı olarak görmek hakkınız değil. Kimseyi bu düşüncesiyle yargılayamazsınız. Kadın veyahut erkek, fark etmez.
Benim anladığım kadarıyla, eğer bu soruları soruyorsan sen de bu durumdan rahatsızsın. Eğer erkekleri veya kadınları değiştirmeyi düşünmüyorsan; çok net söylemek gerekirse iğneyle kuyu kazman gerekiyor. İnsanın varoluşundan bu yana cinsellik onun parçasıdır. Bu cinsellikten kastım sadece seks değil, aynı zamanda dokunma, koklama ve bilumum temastır. Bunları istememek de bir tercihtir saygı duyulabilir ama erkek ya da kadının bunlar olmadan bir ilişkinin yürüyemeyeceğini söylemesine de saygı duymak gerekiyor. Açıkçası sizin yazdıklarınızı okuduğumda sizin karşı tarafa saygı duymadığınızı anlamak zor olmuyor. Bence bunu bir düşünün.
Sorularınıza gelirsek;
1) Herkesin kendi fikridir saygı duymak lazım ama bu durumdan bir rahatsızlık hissedip hissetmediğinize göre değişir bu sorunun cevabı.
2) Bahsettiğiniz sadece evlenmeden seks yapmam türünde bir bakış açısı olmadığı için, bence yok. Sevgi cinsellikten ayrı bir mefhum değildir. Sevgiyi cinsellikten soyutlayarak, kavramı yüceltmiyor aksine içini boşaltıyorsunuz. Gerçekten seven kişi bekleyemez. Eğer sizi belli toplumsal cinsiyet argümanlarına göre kafasında konumlandıran birini bulursanız bekleyebilir ( Örneğin ceann deas'dan iyi anne olur, iyi eş olur... ).
0
seks bütünleşmenin, bir olmanın araçlarından biridir, öcü değildir, kutsal günlerde eylenebilecek bir özel aktivite değildir, sadece belirli insanlarla yapılması makbul bir ayin değildir. arzuladığın insanla sevişmek dünyanın en güzel eylemlerinden biridir. arzulamıyorsan sevişmezsin olur biter ama arzulamadığın biriyle sevgili oluyorsan bu manasızdır, arkadaş ol o zaman. yani içinde meyve olmayan meyve salatası istiyorsun, sonra da garipliği başkalarında arıyorsun. sevgililik-sevmek-sevişmek bunlar aynı kökten gelir. elini tutmaya bile kişisel alan olarak bakıyorsun, nasıl bir mantık aklım almıyor, dindar insanlar bile bu kafalarda değil. birlikte olduğun insanın bedenini merak etmek, keşfetmek istemek, bunlar güzel şeyler, bayağılık falan değil yani. bayağılık karşındakini sadece bedene indirgemektir ama karşındakini sadece bir bilince indirgemenin de ondan geri kalır yanı yok, robot değiliz neticede. aseksüel olduğunu sanmıyorum, bence kendini kasıyorsun, onun da sebepleri vardır muhakkak.
0
"Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum"
Kabulun baştan yanlış, genellemen bile yanlış.
1-Sorunlu değilsin
2-Bekler
Kabulun baştan yanlış, genellemen bile yanlış.
1-Sorunlu değilsin
2-Bekler
0
1- Tersten bakıyorsunuz. Cinsel çekim yoksa, bir arzulama hissetmiyorsam, dokunmak/keşfetmek/hissetmek istemiyorsam neden tanımak isteyeyim? Neden flört edeyim?
2- Mutlaka vardır böyle düşünen ama sağlıklı değil, ikifarklı cins neden beraberlik kurar? Evlilik, beraber yaşama, sevgililik, bunların hepsinin temelinde seks var, cinsellik var.
Eğer seks iyiyse diğer her negatif huy/karakter/alışkanlık idare edilebilir. Ama seks kötüyse diğer herşey mükemmel olsa bile beraberlik olmaz, yürümez.
Eğer aseksüel değilse nasıl ve ne kadar bekleyecek erkek?
2- Mutlaka vardır böyle düşünen ama sağlıklı değil, ikifarklı cins neden beraberlik kurar? Evlilik, beraber yaşama, sevgililik, bunların hepsinin temelinde seks var, cinsellik var.
Eğer seks iyiyse diğer her negatif huy/karakter/alışkanlık idare edilebilir. Ama seks kötüyse diğer herşey mükemmel olsa bile beraberlik olmaz, yürümez.
Eğer aseksüel değilse nasıl ve ne kadar bekleyecek erkek?
0
"o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum."
Selamlar kardeşim, bence sorunun erkekler değil. Öncelikle kendini iyice tanımalısın. Boşver erkekleri. Profesyonel birileri ile görüş, terapiye başla.
Selamlar kardeşim, bence sorunun erkekler değil. Öncelikle kendini iyice tanımalısın. Boşver erkekleri. Profesyonel birileri ile görüş, terapiye başla.
0
1) Değilsin. senin kafandaki ilişki türü bu dünyada var. Kimse herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak zorunda değil. Hasta oluyorum şöyle normlar belirleyip yüksek notadan atıp tutanlara. Bu konuda problem yaşaman karşı tarafla aynı bakış açısına sahip olmamandan kaynaklanıyor. Taraflardan herhangi biri haklı, haksız, aydın veya eski kafalı değil. Tarz, karakter ve keyfinin nasıl istediğine bağlı bunlar.
2) İlk soruda cevap vermisim
2) İlk soruda cevap vermisim
0
herkes uzun uzun yazmış hepsini okuyamadım ama söylenmesi gereken şeyler kesin söylenmiştir. ben daha kısa ve öz konuşucam.
sevgilisiyle sevişmek dünyanın en doğal eylemidir. ancak ülkemizde sekse bakış ve toplumsal normlar yüzünden bir kadının evlenmeden biriyle seks yapması tü kaka olarak benimsenmiştir. bu ülkenin ortalama bir vatandaşı olarak bu kadar doğal olan bir eylemi yapmak istemediğini sanman ne yazık ki normaldir ama sağlıklı değildir. "sanman" diyorum çünkü böyle yetiştirilmesen senin için de kolay olacaktı, istediğinin farkına varacaktın. zaten bu ülkedeki seks/taciz saldırı/suçlarının çoğu bu tarz bastırılmışlıklar yüzünden yaşanıyor.
herkesin bir anda kültürel/cinsel devrim yapması beklenemez, o yüzden sana "duvarlarını yık ve bu bakış açını değiştir" diyemem ama "nolcak canım çok doğal bişey bu" denmesini de doğru bulmuyorum. temel yanlışların yanlış kalmasına sebep oluyor bu tutum. sen istemiyorsan elbet sevişme ama bunun temelinde yatan şeylerin gerici düşünceler olduğunu da unutma. sevişmekle ilericilik oluyor evet, soranlara şimdiden söyleyeyim. insanın en temel hakkını elinden alacak her türlü baskı gericidir.
kısa yazıcam dedim ama söyleyeceklerimin yarısı bile olmadı, vay amk.
bi de bu işin herkes seks mi istiyor kısmı var. işte herkes sevdiğiyle sevişemediği için erkekler de sadece bu ihtiyacı karşılayacak taktikler geliştiriyor. kısır döngü ama bu erkeklerin oiyasada olmasının sebepleri arasında yukarıda bahsettiğim gerici düşünce de var.
birinci sorunun cevabı bu yüzden bence evet, eski kafalısın. cinsel çekim hissedemediğin için değil, sevişmeye gereğinden fazla anlam yüklediğin için. senin suçun ne kadar bunda, çok diyemem.
sevgilisiyle sevişmek dünyanın en doğal eylemidir. ancak ülkemizde sekse bakış ve toplumsal normlar yüzünden bir kadının evlenmeden biriyle seks yapması tü kaka olarak benimsenmiştir. bu ülkenin ortalama bir vatandaşı olarak bu kadar doğal olan bir eylemi yapmak istemediğini sanman ne yazık ki normaldir ama sağlıklı değildir. "sanman" diyorum çünkü böyle yetiştirilmesen senin için de kolay olacaktı, istediğinin farkına varacaktın. zaten bu ülkedeki seks/taciz saldırı/suçlarının çoğu bu tarz bastırılmışlıklar yüzünden yaşanıyor.
herkesin bir anda kültürel/cinsel devrim yapması beklenemez, o yüzden sana "duvarlarını yık ve bu bakış açını değiştir" diyemem ama "nolcak canım çok doğal bişey bu" denmesini de doğru bulmuyorum. temel yanlışların yanlış kalmasına sebep oluyor bu tutum. sen istemiyorsan elbet sevişme ama bunun temelinde yatan şeylerin gerici düşünceler olduğunu da unutma. sevişmekle ilericilik oluyor evet, soranlara şimdiden söyleyeyim. insanın en temel hakkını elinden alacak her türlü baskı gericidir.
kısa yazıcam dedim ama söyleyeceklerimin yarısı bile olmadı, vay amk.
bi de bu işin herkes seks mi istiyor kısmı var. işte herkes sevdiğiyle sevişemediği için erkekler de sadece bu ihtiyacı karşılayacak taktikler geliştiriyor. kısır döngü ama bu erkeklerin oiyasada olmasının sebepleri arasında yukarıda bahsettiğim gerici düşünce de var.
birinci sorunun cevabı bu yüzden bence evet, eski kafalısın. cinsel çekim hissedemediğin için değil, sevişmeye gereğinden fazla anlam yüklediğin için. senin suçun ne kadar bunda, çok diyemem.
0
Erkekleri cinsel olarak arzulamıyor olabilirsin. Senin eski bir duyurun vardı bi kızdan hoşlanıyorum diye diye hatırlıyorum. Gay olup olmadığını irdele.
0
sen gibi
Biri olarak hissediyor musunuz zaman zaman?
Biri olarak hissediyor musunuz zaman zaman?
0
hiç 1 zaman öyle hissetmedim. kendimi mutlu edecek şeyler yapmamı bile işe yarar 1 iş yapmış olarak saydım.
0
jamiro
Merhaba. Bu iki versus arasinda takili kaldim. Seat Leon’da aynı zamanda sunroof, led far-stop, dsg gibi güzel bir detayı var bu yüzden de eğey yakışıklı. Golf ise comfortline paketli pek donanım yok ama iphone örneğinde olduğu gibi ikinci elde değer kaybetmemesi, konforu var bir de bir model yılı d
Merhaba. Bu iki versus arasinda takili kaldim. Seat Leon’da aynı zamanda sunroof, led far-stop, dsg gibi güzel bir detayı var bu yüzden de eğey yakışıklı. Golf ise comfortline paketli pek donanım yok ama iphone örneğinde olduğu gibi ikinci elde değer kaybetmemesi, konforu var bir de bir model yılı daha yeni. Yani seat 2016 golf 2017. Fakat golf manuel dediğim gibi. Fiyatlar da üş aşağı beş yukarı aynı diyeyim. Km’ler de aynı şekilde. 30 bin civarındalar.
0
dsg şanzıman sıkıntılarıyla uğraşman büyük ihtimal. Ayrıca dediğin gibi değerini kaybetmemesi bakımından golf diyorum.
0
Leon'un avantajı otomatik vites olması ama kimse kusura bakmasın apaçi arabası. Aynı zamanda 2017'da leon makyajlandı diye biliyorum o yüzden tutulmuyor makyajdan bir önceki yıl modelleri.
Golf daha oturaklı ve güzel. Üstelik bir yıl daha yeni garantisi bile sürüyor olabilir. Vites konusuna göre seçimini yap derim yine de.
Golf daha oturaklı ve güzel. Üstelik bir yıl daha yeni garantisi bile sürüyor olabilir. Vites konusuna göre seçimini yap derim yine de.
0
@bahoho +111
Her dsg arızalıdır diye birşey yok ama potansiyel arızalı şanzıman..
Manuel golf derim. Hem daha şık, leona göre.
Her dsg arızalıdır diye birşey yok ama potansiyel arızalı şanzıman..
Manuel golf derim. Hem daha şık, leona göre.
0
golf daha sağlam ve güvenli, değer kaybetmez. ancak paketi boş ve manuel.dsgler problemli.
seatin tek artısı donanımı. kendimi zorlar dolu golf alırım. dsgye yanaşmam.
seatin tek artısı donanımı. kendimi zorlar dolu golf alırım. dsgye yanaşmam.
0
İstanbul trafiğine beni manuel Ferrari ile bile sokamazsın. Araç kullanım tipine göre otomatik vitesin seçenek değil zorunluluk olduğu bir durum varsa tabii ki leon. Aralarındaki farkla atla eşek değil zaten.
Ha yok, benim trafik derdim yok diyorsan golf al tabii. Ki ben yine de dolu arabayı boşa tercih ederim segment farkı bile olsa. Neticede leon da mainstream bir araba, mazda lancia gibi değil.
Ha yok, benim trafik derdim yok diyorsan golf al tabii. Ki ben yine de dolu arabayı boşa tercih ederim segment farkı bile olsa. Neticede leon da mainstream bir araba, mazda lancia gibi değil.
0
leon şekli 10 numara araç hem de otomatik, istanbul içinde kullanacaksan leon
golf ise leon'a göre daha kaliteli, yalıtımı daha iyi ( youtube leonunun kapıları falan söküp saçma sapan ilave yalıtım yapanları vs. bi izle)
arada bir kullanacaksan golf
ikisi de çok değer kaybetmez.
golf ise leon'a göre daha kaliteli, yalıtımı daha iyi ( youtube leonunun kapıları falan söküp saçma sapan ilave yalıtım yapanları vs. bi izle)
arada bir kullanacaksan golf
ikisi de çok değer kaybetmez.
0
Keyif adamıysan leon, düz adamsan golf gibi görünüyor.
Golf elden çıkarırken rahat çıkar da manuel kullanmak isteyen insan sayısı gün geçtikçe azalıyor. Kafam rahat derken 5 sene sonra manuel kullanan mı kaldı abi’ciler yüzünden elinde de kalabilir.
Başka alternatif bulmak lazım sanki. İkisi de aynı şanzıman olsun mesela öyle karşılaştırın.
Corolla da bakın mmt şanzıman sıkıntılı ama ben efsane kondisyonda bir tane sattım 6 ay önce. Şanslıysanız çok iyi yatırım olur. Şimdiden özledim eski arabamı. Hele benzin 7 tl olunca her gün özlüyorum.
Golf elden çıkarırken rahat çıkar da manuel kullanmak isteyen insan sayısı gün geçtikçe azalıyor. Kafam rahat derken 5 sene sonra manuel kullanan mı kaldı abi’ciler yüzünden elinde de kalabilir.
Başka alternatif bulmak lazım sanki. İkisi de aynı şanzıman olsun mesela öyle karşılaştırın.
Corolla da bakın mmt şanzıman sıkıntılı ama ben efsane kondisyonda bir tane sattım 6 ay önce. Şanslıysanız çok iyi yatırım olur. Şimdiden özledim eski arabamı. Hele benzin 7 tl olunca her gün özlüyorum.
0
alvarez
Malum Zeytin yağı pahalı olduğu için yerine kullanıyoruz. Ne diyorsunuz?
Malum Zeytin yağı pahalı olduğu için yerine kullanıyoruz. Ne diyorsunuz?
0
yüzlerce yıldır kullanılıyor hafız çok da şey yapmamak lazım bence. yanma ısısı daha yüksek olduğu için kızartmalarda falan gerekli zaten de zeytinyağını yemeklerde kullanmak daha yeni bi moda bence. akdeniz bölgeleri haricinde çok kullanıldığını düşünmüyorum eskiden
0
arada mısır yağı da kullanmayı önermişti bir uzman. ayçiçek yağı ile hemen hemen aynı fiyattaydı sanırım.
0
Ay çiçek yağı yüzyıllardır kullanılmıyor, yaklaşık 200 yıldır kullanılıyor (1800 lerde başlıyor bundan yağ çıkarırız biz konusu ama kullanımı birinci dünya savaşı sonrası yaygınlaşıyor) daha öncesinde süs bitkisi ayçiçeği.
Mısır özü yağı ise 1900 lerde üretime başlanıyor. Öncesinde mısır sadece mısır.
Ben evde tereyağı ile zeytin yağını karıştırarak yemek yapıyorum, kizartmalari da zeytin yağında yapiyorum ama çok kızartma yiyen biri değilim.
Mısır özü yağı ise 1900 lerde üretime başlanıyor. Öncesinde mısır sadece mısır.
Ben evde tereyağı ile zeytin yağını karıştırarak yemek yapıyorum, kizartmalari da zeytin yağında yapiyorum ama çok kızartma yiyen biri değilim.
0
winston insani
MerhabalarBu olayda bir şeyler çıktı mı acaba sonuç olarak? Tam olarak ne oldu en son?
Merhabalar
Bu olayda bir şeyler çıktı mı acaba sonuç olarak? Tam olarak ne oldu en son?
Bu olayda bir şeyler çıktı mı acaba sonuç olarak? Tam olarak ne oldu en son?
0
Reddit’ten banlandılardı sonra başka bir reddit klonuna geçtilerdi...
İddialar büyük bir pedofili zinciri ve bunların aralarında dönen muhabbetler, işaretler, imalar, şifreli konuşmalar üzerineydi. Bazı zenginlerin yine bir zengine ait özel adaya bu kişinin özel uçağıyla gidip gelmesinden, kayıp çocuklardan vs bahsediliyordu.
Böyle bir durumda bu kişiler hakkında devletin resmi kurumlarınca derin soruşturmaların yapılması gerekirdi ki sonuç alınsın. Fakat zan altında bırakılanlar zaten devlet otoritesinde yüksek insanlardı.
Ben somut sonuçlar göremedim.
Mea maxima culpa’daki gibi çok daha ortada olan olayların üzeri örtülürken pizzagate’in tam bir sonuca ulaşmaması normal gibi. Öte yandan politik olarak amerikadaki seçimleri etkilemeye yönelik de bir operasyondu galiba. Yani daha önce de ortaya çıkabilirdi veya sonra da ama iddialar seçimlere doğru tartışıldı.
Büyük ihtimal bu iddiaları ortaya atan kaynaklar da zan altında kalanların yakınındaydılar. Baya bir sosyal medya hesaplarının ekran görüntüleri, email konuşmaları, bir takım fotolar vs paylaşılmıştı.
Son noktada hoax’tır vs dir diye anaakım medya olayı kapatıyor ama bu tarz zenginlerin kapalı kapı ardında çok acayip işler döndürdüğü bir sır değil.
Mesela george bush bir programda secret society hakkında o kadar sır ki konuşamam diyor: youtu.be
İddialar büyük bir pedofili zinciri ve bunların aralarında dönen muhabbetler, işaretler, imalar, şifreli konuşmalar üzerineydi. Bazı zenginlerin yine bir zengine ait özel adaya bu kişinin özel uçağıyla gidip gelmesinden, kayıp çocuklardan vs bahsediliyordu.
Böyle bir durumda bu kişiler hakkında devletin resmi kurumlarınca derin soruşturmaların yapılması gerekirdi ki sonuç alınsın. Fakat zan altında bırakılanlar zaten devlet otoritesinde yüksek insanlardı.
Ben somut sonuçlar göremedim.
Mea maxima culpa’daki gibi çok daha ortada olan olayların üzeri örtülürken pizzagate’in tam bir sonuca ulaşmaması normal gibi. Öte yandan politik olarak amerikadaki seçimleri etkilemeye yönelik de bir operasyondu galiba. Yani daha önce de ortaya çıkabilirdi veya sonra da ama iddialar seçimlere doğru tartışıldı.
Büyük ihtimal bu iddiaları ortaya atan kaynaklar da zan altında kalanların yakınındaydılar. Baya bir sosyal medya hesaplarının ekran görüntüleri, email konuşmaları, bir takım fotolar vs paylaşılmıştı.
Son noktada hoax’tır vs dir diye anaakım medya olayı kapatıyor ama bu tarz zenginlerin kapalı kapı ardında çok acayip işler döndürdüğü bir sır değil.
Mesela george bush bir programda secret society hakkında o kadar sır ki konuşamam diyor: youtu.be
0
fbi somut delil olmadığı için üstüne gidemedi sanırım..
bana da pizzagate fake gibi geliyor ama bu tür işlerin olduğuna kesinlikle inaniyorum..
~tamamen öznel yorumumdur.
bana da pizzagate fake gibi geliyor ama bu tür işlerin olduğuna kesinlikle inaniyorum..
~tamamen öznel yorumumdur.
0
Saçmasapan bir şeydi, Epstein olayıyla da gördük ki bunu yapan adamların öyle çok şifreli falan konuşmalara ihtiyacı yok, gayet malikanelerinde baya baya herkesin gözü önünde yıllarca bunu yapabiliyorlar. Kendilerini savunan avukat orduları ve arkalarını koruyup kollayan arkadaşları var, bokunu çıkarmazlarsa da kendilerine hiçbir şey olmuyor.
0
The_Lollok
Para yok, haftada 40 saat çalışmak zorundasınız, istediğiniz mesleği seçebilirsiniz.
Para yok, haftada 40 saat çalışmak zorundasınız, istediğiniz mesleği seçebilirsiniz.
0
Sefa işlerini seçerdim ben.
Nisan2018-ocak 2019 arası inziva donemimi bekçilik yaparak geçirdim mesela ben. Kimse yoktu, akşam rakımı etimi sarabimi mangalimi çayımı kahvemi zıgaramı laptopumu artik canim o gün ne istediyse alip kurardım tezgahımı. Sabah diğer bekçi gelene dek yıldızlarla dolu geceler gecirirdim :))
Sonra biraz kendime gelince biraz da uretme dürtüsü dürtmeye başlayınca kendi işime döndüm. Arada bir özlemiyor değilim o günleri.
Insanin 3-5 senede bir kendini nadasa bıraktığı dönemler olmalı.
Nisan2018-ocak 2019 arası inziva donemimi bekçilik yaparak geçirdim mesela ben. Kimse yoktu, akşam rakımı etimi sarabimi mangalimi çayımı kahvemi zıgaramı laptopumu artik canim o gün ne istediyse alip kurardım tezgahımı. Sabah diğer bekçi gelene dek yıldızlarla dolu geceler gecirirdim :))
Sonra biraz kendime gelince biraz da uretme dürtüsü dürtmeye başlayınca kendi işime döndüm. Arada bir özlemiyor değilim o günleri.
Insanin 3-5 senede bir kendini nadasa bıraktığı dönemler olmalı.
0
Arşiv düzenlemekle ilgili bir işi yapmak isterdim.
0
e insanların yemesi içmesi de lazım. ben aşçıbaşı veya içki üreticisi olabilirim.
dur ya, içki tadımcısı da olabilirim aslında.
dur ya, içki tadımcısı da olabilirim aslında.
0
makinist olmayı isteyebilirdim sanırım.
ulaşımla ilgili şeyler çok hoşuma gidiyor. özellikle treni çok severim. hem çok verimli bir sistem olması, hem endüstriyel devrimi çağrıştırması... post-sovyet ülkelerinde demiryolu taşımacılığının hayvani ölçüde gelişmiş olması da tesadüf değil. makinist olarak komünizmi doruklarda yaşayabilirdim sanırım.
%100 komünist ülke dediğine göre dünya birlik olmuş durumda... portekiz'den çin'e kadar götürürdüm treni valla.
ulaşımla ilgili şeyler çok hoşuma gidiyor. özellikle treni çok severim. hem çok verimli bir sistem olması, hem endüstriyel devrimi çağrıştırması... post-sovyet ülkelerinde demiryolu taşımacılığının hayvani ölçüde gelişmiş olması da tesadüf değil. makinist olarak komünizmi doruklarda yaşayabilirdim sanırım.
%100 komünist ülke dediğine göre dünya birlik olmuş durumda... portekiz'den çin'e kadar götürürdüm treni valla.
0
gseyrek
Merhaba arkadaşlar. Dgs ile makine mühendisliğine geçmek için 2 yıllık makine, makine resim, mekatronik gibi bölümlerden birini okumayı düşünüyorum. Hangi bölümü okursam daha çok dersten muaf olurum? Hangisini okursam dgs ile geçtikten sonra daha yararlı olur? DGS'de okuduğun üniversitenin bir etkis
Merhaba arkadaşlar.
Dgs ile makine mühendisliğine geçmek için 2 yıllık makine, makine resim, mekatronik gibi bölümlerden birini okumayı düşünüyorum. Hangi bölümü okursam daha çok dersten muaf olurum? Hangisini okursam dgs ile geçtikten sonra daha yararlı olur? DGS'de okuduğun üniversitenin bir etkisi oluyor mu? Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Dgs ile makine mühendisliğine geçmek için 2 yıllık makine, makine resim, mekatronik gibi bölümlerden birini okumayı düşünüyorum. Hangi bölümü okursam daha çok dersten muaf olurum? Hangisini okursam dgs ile geçtikten sonra daha yararlı olur? DGS'de okuduğun üniversitenin bir etkisi oluyor mu? Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
0
Hangi bölümü okursam daha çok dersten muaf olurum?
muafiyetin garantisini kimse vermez. okuldan okula hatta yıldan yıla bile değişebilir. tamamen değerlendirmeyi yapan kurulun elinde.
DGS'de okuduğun üniversitenin bir etkisi oluyor mu?
nasıl bir etki soruyorsunuz bilmiyorum ancak hiçbir önemi yok ister açıktan oku gir istersen marmarada oku gir istersen ibrahim çeçende oku gir ya da apartmandan bozma özellerde. en iyi ihtimalle okuduğun ile geçiş yaptığın okul aynı ise belki daha fazla ders saydırabilirsin. o da belki. garanti değil.
muafiyetin garantisini kimse vermez. okuldan okula hatta yıldan yıla bile değişebilir. tamamen değerlendirmeyi yapan kurulun elinde.
DGS'de okuduğun üniversitenin bir etkisi oluyor mu?
nasıl bir etki soruyorsunuz bilmiyorum ancak hiçbir önemi yok ister açıktan oku gir istersen marmarada oku gir istersen ibrahim çeçende oku gir ya da apartmandan bozma özellerde. en iyi ihtimalle okuduğun ile geçiş yaptığın okul aynı ise belki daha fazla ders saydırabilirsin. o da belki. garanti değil.
0
makineciyim, dgs ile gelen birçok arkadaşım oldu kimisi altyapısı yetersiz olduğu için çok zorlandı, iki senelikte okuduğu derslerin sadece inkılap türk dili ve birkaç seçmeliyi saydırdı. kimisi çok zorlansa dahi gece gündüz çalışıp aradaki farkı kapatmaya çalıştı. muafiyet tamamiyle şans..
0
meraklitursucu
Kendim uzun süre sonra iş buldum. Arkadaşımda 4 senedir işsiz. Iş bulduğumu onunla paylaştığımda tepkisi hiç hoşuma gitmedi. Belki üzülürdü kendisi için ama o sinirlendi, suratı bozuldu. İş bulmamı istememiş gibi.. şimdi bizim ofiste eleman aranıyor, önersem mi kararsız kaldım. Bir yandan burdaki or
Kendim uzun süre sonra iş buldum. Arkadaşımda 4 senedir işsiz. Iş bulduğumu onunla paylaştığımda tepkisi hiç hoşuma gitmedi. Belki üzülürdü kendisi için ama o sinirlendi, suratı bozuldu. İş bulmamı istememiş gibi..
şimdi bizim ofiste eleman aranıyor, önersem mi kararsız kaldım. Bir yandan burdaki ortamı hiç sevmiyorum. Yakın zamanda da yalnız kalırım yemeklerde falan. O olsa eğleniriz diye geçiriyorum hep içimden. Ama o tepkisi de aklımda. Ne yapmalı sizce??
şimdi bizim ofiste eleman aranıyor, önersem mi kararsız kaldım. Bir yandan burdaki ortamı hiç sevmiyorum. Yakın zamanda da yalnız kalırım yemeklerde falan. O olsa eğleniriz diye geçiriyorum hep içimden. Ama o tepkisi de aklımda. Ne yapmalı sizce??
0
kıskanmıştır.
Zor, büyüklük sizde kalsın, imkanınız varsa aldırın
işsizlik, parasızlık, önünü görememezlik zor.
yaşamışsınız, bilirsiniz.
Zor, büyüklük sizde kalsın, imkanınız varsa aldırın
işsizlik, parasızlık, önünü görememezlik zor.
yaşamışsınız, bilirsiniz.
0
4 sene işsiz kalmak çok zor bir şey, insanın psikolojisini nasıl bozduğunu bilemezsiniz. yada bilirsiniz, siz de uzun süre işsiz kalmışsınız. yani evet verilen tepki hoş değil ama yanınıza aldırırsanız hem onun için hem sizin için daha iyi olur.
0
4 yildir issiz olmak cok buyuk bir yuk, gene iyi dayanmis psikolojisi, oyle dusunun.
0
eğer sen ondan yüksek mertebede olmayacaksan iyi olur.
işyerine "aman ben ne olursa olsun kefilim kendisine, süperdir" falan demeyin. arkadaş olarak süperdir, ama işyerinde kefil olmak başka.
arkadaşınızla aranızda bir daha ne olursa olsun asla içinizden ya da dışınızdan "bu işi ben ayarladım ona" cümlesi ve benzerleri geçmeyecekse yapın bu işi. çok kızdığınızda bunu da hatırlayıp sinir olacaksanız hiç yapmamanız daha iyi.
böyle durumda insan "yok demem" diye düşünüyor ama bakın arkadaşınız da sizi şaşırtmış.
bunun yanısıra, artık işyerinde olacağınız için, sizinle, yani kendisi gibi işsiz ve her zaman görüşmeye müsait biriyle iletişimi azalacak diye üzülmüş olması normal. böyle durumlarda pat diye suratına sorun böyle soruları bence. aklınızda kalmasından iyi. cevaptan sonra da pat diye kapatın. uzun süreli arkadaşlıklar bunu gerektirir.
işyerine "aman ben ne olursa olsun kefilim kendisine, süperdir" falan demeyin. arkadaş olarak süperdir, ama işyerinde kefil olmak başka.
arkadaşınızla aranızda bir daha ne olursa olsun asla içinizden ya da dışınızdan "bu işi ben ayarladım ona" cümlesi ve benzerleri geçmeyecekse yapın bu işi. çok kızdığınızda bunu da hatırlayıp sinir olacaksanız hiç yapmamanız daha iyi.
böyle durumda insan "yok demem" diye düşünüyor ama bakın arkadaşınız da sizi şaşırtmış.
bunun yanısıra, artık işyerinde olacağınız için, sizinle, yani kendisi gibi işsiz ve her zaman görüşmeye müsait biriyle iletişimi azalacak diye üzülmüş olması normal. böyle durumlarda pat diye suratına sorun böyle soruları bence. aklınızda kalmasından iyi. cevaptan sonra da pat diye kapatın. uzun süreli arkadaşlıklar bunu gerektirir.
0
Mutlaka önermelisin. Ben bile tanımadığım bu 4 yıldır iş bakan kişinin mutluluğunda, senin fikrini netleştiririm umuduyla yazdığım cevapta sorumlu hissediyorum kendimi. Senin bundan çok daha fazla sorumlu olman lazım.
0
iş bulduğunda seni kıskanan aynı işte çalışmaya başlayınca ilk fırsatta ağzına sıçar. acırsan yetime, döner koyar götüne, hiç kusura bakma. arkandan kuyunu kazan ilk kişinin bu arkadaş olmasına hazırsan öner.
yemişim büyüklüğü.
edit: işsizlik karşısında senin iş bulmana sinirlenen tekrar işsiz kalma tehlikesi sezerse sana neler yapmaz. bir düşün derim.
yemişim büyüklüğü.
edit: işsizlik karşısında senin iş bulmana sinirlenen tekrar işsiz kalma tehlikesi sezerse sana neler yapmaz. bir düşün derim.
0
Kendin de yalnız kalmamak için istiyorsun arkadaşını, bu da en az arkadaşının tepkisi kadar hoş olmayan bir yaklaşım. Çok iyi niyetli gelmedin bana, büyüklüğün sende kalacağı bir durum yok ortada. Tamamen iyi niyetli olsaydın düşünmeden söyle arkadaşını derdim ama bu durumda bilemedim.
0
4 yılda iş bulamayan adamda bir eksik vardır ben olsam yardım etmezdim. Açık adı kendini sizden vasıflı görüyor ii bulmanıza o yüzden bozulmuş :)
0
babilbaligi +1
Daha arkadasinken verdigin iyi haberi kaldiramamis adami, ben olsam calisma arkadasi olarak istemezdim.
Ayni yere aldir da arkandan kuyunu kazsin.
Benim de arkadaslarim cok iyi firsatlar edindiginde kendim icin üzülürüm belki ama karsimdaki insan icin sevinirim. Sinirlenmek de ne demekmis :O
Daha arkadasinken verdigin iyi haberi kaldiramamis adami, ben olsam calisma arkadasi olarak istemezdim.
Ayni yere aldir da arkandan kuyunu kazsin.
Benim de arkadaslarim cok iyi firsatlar edindiginde kendim icin üzülürüm belki ama karsimdaki insan icin sevinirim. Sinirlenmek de ne demekmis :O
0
İşsizlik kötü bir psikoloji. Karşındaki insan sağlıklı düşünemiyor bir süre sonra. Verdiği tepkiyi bu çerçevede değerlendir. Aldırma imkanın varsa aldır işe.
0
tanıdığın hiç kimse ile aynı işte çalışma, hiç kimseyi kendini araya koyup işe aldırma . bizim millet öyle orospu çocuğu dur ki , evine senin sayende ekmek götürdüğünü unutur,döner sana kinlenir,ayağını kaydırır.
0
@hatun daha öncesinde de hep içimden onunla aynı işyerinde olmak geçerdi. Sonuçta arkadaşım eğleniyorum dertleşiyorum. Burda da olmasını isterdim. Ama kararsız kaldım.
0
işe alınması konusunda nihai karar size mi ait? önerip mülakata girmesini sağlayabilirsiniz en azından sonrası zaten adayın potansiyeline göre belirlenir.
0
İyilik yaparsın ilk arkasını dönen o olur. Hiiç ellemeyin, sizin iş bulmanıza sevinmeyen insan arkadaş değildir, içten pazarlıklıdır.
Ayrıca 4 sene iş bulamamak Türkiye şartlarında bile abes, vardır bi yamuğu.
Ayrıca 4 sene iş bulamamak Türkiye şartlarında bile abes, vardır bi yamuğu.
0
1 yıldır işsiz biri olarak babilbalığı +1 diyorum.
İşsizlik psikoloji gerçekten kötü bir şey ama böyle bir tepki vermesinin sebebi bu olamaz, olmamalı. Şahsen ben böyle bir tepki vermem. Gerçekten dostun olsaydı senin kadar mutlu olurdu. İyi gününde yanında olmayan kötü gününde sana sırt çevirir. Ona iyilik yaparak kendine düşman yaratma.
İşsizlik psikoloji gerçekten kötü bir şey ama böyle bir tepki vermesinin sebebi bu olamaz, olmamalı. Şahsen ben böyle bir tepki vermem. Gerçekten dostun olsaydı senin kadar mutlu olurdu. İyi gününde yanında olmayan kötü gününde sana sırt çevirir. Ona iyilik yaparak kendine düşman yaratma.
0
heee
1 haftadır evde sürekli bir gerginlik hakim çocugu memeden ayırmaya calısıyorum geç saatlere kadar uyumuyor yemek yemiyor hamileyim ve sürekli kucağımda onu teselli etmeye çalışıyorum.aynı zamanda çalışıyorum aynı zaman da evde yemek yapmam gerekiyor ütü birikiyor süpürge açılması lazım ve hepsine y
1 haftadır evde sürekli bir gerginlik hakim çocugu memeden ayırmaya calısıyorum geç saatlere kadar uyumuyor yemek yemiyor hamileyim ve sürekli kucağımda onu teselli etmeye çalışıyorum.
aynı zamanda çalışıyorum aynı zaman da evde yemek yapmam gerekiyor ütü birikiyor süpürge açılması lazım ve hepsine yetişmeye çalışmaktan acayip yoruldum.
dün kardeşim yanıma ugradı, çocuk 2 saatlik öğle uykusuna yatmıstı bende onunla biraz sohbet edeyip kafam dağılsın diye dışarı çıktım.
eşim evde çocukla beraber yataga uzanmış oyun oynuyordu.
eve döndüm hala oyun oynuyor. aradan 15-20 dk geçti çocuk uyandı telinde sarjı bitti ben açım kaç saattir dışardasın ben ne yicem şimdi şimdi diye kavga çıkardı.
normalde ikimizde çalıştıgımız için hep beraber yaparız bana yardım eder böyle hareketleri çok yoktur.
bende su koydum kaynatayım diye geçti ocağın başına şimdi bu suyu kafandan boşaltırım ne bu öğrenci gibi makarna mı yicem diye bağırıyor üstelik kardeşim ve çocukta yanımda.
ben cevap verdikçe o daha çok verdi. bana elimden bi kaza çıkacak çık git gözümün önünden diye bağırıyor.
evet sinirlendiğimizde zaman zaman böyle şeyler söyleyebiliyoruz ama bu seferki çok zoruma gitti.
kardeşim gitmiş babama anlatmış babam aradı gelip alcam seni o evden diyor.
kim bilir bize söylemediğin neler var diyor.
kardeşim gittikten sonra çocugu kayınvalideme verdim 2-3 saat işlerimi bitirdim eşimde tv izliyordu istanbulu almışız diye laf attı.
cevap vermedim gece de konuşmaya çalıştı hiç bir şekilde konuşmadım.
sabah işe giderken ben uyuyordum geldi öptü.
işe geldiğimden beri ne o aradı ne ben.
tabiki kimseye anlatıp fikir alabileceğim bir konu değil ama çok gururum kırıldı.
babamı arasam 1 hafta 10 gün belki ayrı mı kalsak.
o kadar şeyle tek basıma ugrasırken üstüme bu kadar gelmesine anlam veremedim.
1 haftadır bi oyuna sardı sürekli elinde telefon var.kaç kere söyledim bırak şunu diye anlamıyor.
aynı zamanda çalışıyorum aynı zaman da evde yemek yapmam gerekiyor ütü birikiyor süpürge açılması lazım ve hepsine yetişmeye çalışmaktan acayip yoruldum.
dün kardeşim yanıma ugradı, çocuk 2 saatlik öğle uykusuna yatmıstı bende onunla biraz sohbet edeyip kafam dağılsın diye dışarı çıktım.
eşim evde çocukla beraber yataga uzanmış oyun oynuyordu.
eve döndüm hala oyun oynuyor. aradan 15-20 dk geçti çocuk uyandı telinde sarjı bitti ben açım kaç saattir dışardasın ben ne yicem şimdi şimdi diye kavga çıkardı.
normalde ikimizde çalıştıgımız için hep beraber yaparız bana yardım eder böyle hareketleri çok yoktur.
bende su koydum kaynatayım diye geçti ocağın başına şimdi bu suyu kafandan boşaltırım ne bu öğrenci gibi makarna mı yicem diye bağırıyor üstelik kardeşim ve çocukta yanımda.
ben cevap verdikçe o daha çok verdi. bana elimden bi kaza çıkacak çık git gözümün önünden diye bağırıyor.
evet sinirlendiğimizde zaman zaman böyle şeyler söyleyebiliyoruz ama bu seferki çok zoruma gitti.
kardeşim gitmiş babama anlatmış babam aradı gelip alcam seni o evden diyor.
kim bilir bize söylemediğin neler var diyor.
kardeşim gittikten sonra çocugu kayınvalideme verdim 2-3 saat işlerimi bitirdim eşimde tv izliyordu istanbulu almışız diye laf attı.
cevap vermedim gece de konuşmaya çalıştı hiç bir şekilde konuşmadım.
sabah işe giderken ben uyuyordum geldi öptü.
işe geldiğimden beri ne o aradı ne ben.
tabiki kimseye anlatıp fikir alabileceğim bir konu değil ama çok gururum kırıldı.
babamı arasam 1 hafta 10 gün belki ayrı mı kalsak.
o kadar şeyle tek basıma ugrasırken üstüme bu kadar gelmesine anlam veremedim.
1 haftadır bi oyuna sardı sürekli elinde telefon var.kaç kere söyledim bırak şunu diye anlamıyor.
0
öyle görünüyor ki eşinin öküzlük modu açılmış bir anlık. ama böyle suyu kafandan falan boşaltırım lafları biraz öküzlüğün de ötesine geçmiş. sağlam bir özür dilemesi gerekiyor. tekrarı olmaz umarım.
0
ayrılın tabi, böyle bir öküzle ömür geçer mi yahu! evlenmen bile baştan hataymış. küçük bebekli, üstelik hamile eşini çalıştırmak zorunda bırakan, üstüne üstlük bir de ev işlerini kitleyen bir öküz ''erkeğim'' diye dolanmasın etrafta çünkü değil!
0
her olay olduğunda babanin yanina gidilmez ama eşinin de yaptiklarindan pisman olmasi lazim.
gelip ozur dileyene kadar soğuk yap, babana da durumu da anlatma. evde olan dışarı çıkmaz.
gelip ozur dileyene kadar soğuk yap, babana da durumu da anlatma. evde olan dışarı çıkmaz.
0
bunu nasıl söyleyeceğimi uzun uzun düşündüm ama bulamadım. yanlış anlama ama telefonla oyun oynadığından emin misin? bu hikaye bana sanki başka bir sorun var gibi düşündürttü. kusura bakma belki bu durumda üzgün birine böyle şüpheci birşey söylenmez ama böyle bir sebepten bu kadar büyük bir kavga çıkması çok tuhaf geldi bana. yani bu kişi sürekli bu karakterde biriyse dediklerimi unutun ama normal bir insandan bahsediyorsak bu sert tepki bana biraz tuhaf geldi.
son zamanlarda telefon elinden düşmüyor, telefon ile bağı kopunca çılgına dönüyor. kavga çıkarıyor. siz hamilesiniz.
son zamanlarda telefon elinden düşmüyor, telefon ile bağı kopunca çılgına dönüyor. kavga çıkarıyor. siz hamilesiniz.
0
Al cocugu da git babanin evine.
Insan kendi cocugunu tasiyan, baska bir tanesini büyüten, eve ekonomik destek olan, mümkün oldugunca da evi cekip ceviren karisinin kiymetini bilmiyorsa sktirsin gitsin afedersin.
Git babanin evine iki hafta, biraz "ögrenci isi" makarna yesin de akli basina gelsin aptal herifin. Eger bunlari sineye cekersen ileride o kaynar suyu kafana da indirir.
Ne demek hamile kadina "bu suyu kafandan boşaltırım!" demek.
Hic mi terbiye, insanlik görmemis bu adam.
Hayvan herif. Kusura bakma esin bu adam ama benim cok zoruma gitti bu durum :(
Insan kendi cocugunu tasiyan, baska bir tanesini büyüten, eve ekonomik destek olan, mümkün oldugunca da evi cekip ceviren karisinin kiymetini bilmiyorsa sktirsin gitsin afedersin.
Git babanin evine iki hafta, biraz "ögrenci isi" makarna yesin de akli basina gelsin aptal herifin. Eger bunlari sineye cekersen ileride o kaynar suyu kafana da indirir.
Ne demek hamile kadina "bu suyu kafandan boşaltırım!" demek.
Hic mi terbiye, insanlik görmemis bu adam.
Hayvan herif. Kusura bakma esin bu adam ama benim cok zoruma gitti bu durum :(
0
her olay aileye anlatilmaz - eger kendiniz basa cikabiliyorsaniz.
ancak siz cikamayan bir karaktersiniz, onceki duyurularinizdan biliyorum. bunu samimiyetle soyluyorum, lutfen yanlis anlamayin. iyi kalplisiniz ama basa cikamiyorsunuz, sinirlariniza saygi duyulmasini saglayamiyorsunuz.
oncelikle o kadar seyle tek basiniza ugrasmaniz zaten sacmaligin daniskasi, eger degisebilirseniz size kesinlikle hicbir sey yapmamanizi salik veriyorum. evlenilmesinin nedeni kadinin tum evin sorumlulugu almasi degil, birlikte bir yasam surmektir. birlikte yasamin ilk kurali da sorumluluklari paylasmaktir. size yardim etmesi ne guzel gibi bir sey olamaz, yardim etmek demek sorumlulugun aslinda diger kiside olmasi kocanizin da lutfedip yardim etmesi demek. oncelikle ev onun da evi, cocuk onun da cocugu, dolayisiyla yardim etmek degil, onun da sorumlulugu oldugu icin kendi uzerine duseni yapmasi (ya da bu durumda yapmamasi) soz konusu, bunu bir tespit etmek lazim. yani yardim etmeyecek, o da uzerine duseni yapacak cunku onun da gorevi bu, sadece sizin degil.
anlatin babaniza, sizin kocaniz ve ailesi gibi tipler kadin buldu mu uzerine coreklenip sahipsiz sanip somurdukce somuruyorlar. babaniz iyice bir tartaklasin, ben kizimi sana hizmetcilik yapsin diye yetistirmedim desin, kocaniz da kendine gelsin.
kocaniz bence hep boyle bir adamdi, ailesi de sorunlu tipler.
birakin yasami iki kisinin ortaklasa yasamasini, hamile ve cocuk sahibi bir insan olarak uc kisinin pislettigi evi tek basiniza temizlemekten, utu yapmaktan ve yemek yapmaktan bahsediyorsunuz. zikkimin kokunu yesin bir zahmet, kendi donunu kendi yikamayi ogrensin, kendi utusunu de kendisinin yapmasini. yazdikca sinirlendim, kusura bakmayin.
bu saatten sonra degismeniz cok zor ama en azindan sahipsiz olmadiginizi bilsin.
ancak siz cikamayan bir karaktersiniz, onceki duyurularinizdan biliyorum. bunu samimiyetle soyluyorum, lutfen yanlis anlamayin. iyi kalplisiniz ama basa cikamiyorsunuz, sinirlariniza saygi duyulmasini saglayamiyorsunuz.
oncelikle o kadar seyle tek basiniza ugrasmaniz zaten sacmaligin daniskasi, eger degisebilirseniz size kesinlikle hicbir sey yapmamanizi salik veriyorum. evlenilmesinin nedeni kadinin tum evin sorumlulugu almasi degil, birlikte bir yasam surmektir. birlikte yasamin ilk kurali da sorumluluklari paylasmaktir. size yardim etmesi ne guzel gibi bir sey olamaz, yardim etmek demek sorumlulugun aslinda diger kiside olmasi kocanizin da lutfedip yardim etmesi demek. oncelikle ev onun da evi, cocuk onun da cocugu, dolayisiyla yardim etmek degil, onun da sorumlulugu oldugu icin kendi uzerine duseni yapmasi (ya da bu durumda yapmamasi) soz konusu, bunu bir tespit etmek lazim. yani yardim etmeyecek, o da uzerine duseni yapacak cunku onun da gorevi bu, sadece sizin degil.
anlatin babaniza, sizin kocaniz ve ailesi gibi tipler kadin buldu mu uzerine coreklenip sahipsiz sanip somurdukce somuruyorlar. babaniz iyice bir tartaklasin, ben kizimi sana hizmetcilik yapsin diye yetistirmedim desin, kocaniz da kendine gelsin.
kocaniz bence hep boyle bir adamdi, ailesi de sorunlu tipler.
birakin yasami iki kisinin ortaklasa yasamasini, hamile ve cocuk sahibi bir insan olarak uc kisinin pislettigi evi tek basiniza temizlemekten, utu yapmaktan ve yemek yapmaktan bahsediyorsunuz. zikkimin kokunu yesin bir zahmet, kendi donunu kendi yikamayi ogrensin, kendi utusunu de kendisinin yapmasini. yazdikca sinirlendim, kusura bakmayin.
bu saatten sonra degismeniz cok zor ama en azindan sahipsiz olmadiginizi bilsin.
0
Arkadaş, kaç yaşında insan, çocuğu falan var, yemek yapamıyorsa kendine kadar, yemesin. Yani eskisi gibi de değil ki. Açıyorsun youtube, bilmem ne yemeği yazıyorsun. Beraber yapıyorsun. Eskisi gibi olsa da bir şey değişmez. Şimdi yapamamak daha da kötü. Onu diyorum.
Hadi geniş düşüneyim. Bir engeli olsun, yapamıyor olsun, bir eli olmasın mesela. Telefonla oynayabildiğine göre, yemek söyleyebilirdi dışarıdan. Bunu da mı yapamıyor?
Yani sorun belli ki başka. Onu anlatmaya çalışıyorum aslında.
Bir insan ne kadar sinirlenirse sinirlensin, "elimden bir kaza çıkacak şimdi" diyememeli. Bu denebilecek, açıklaması olabilecek bir şey değil. Ne demek ki bu? Ne yapacakmış, dövecek miymiş? Ne sebeple olursa olsun, şiddeti meşru göremeyiz. Resmen bir tehdit var ortada.
Babanız haklı.
Hadi geniş düşüneyim. Bir engeli olsun, yapamıyor olsun, bir eli olmasın mesela. Telefonla oynayabildiğine göre, yemek söyleyebilirdi dışarıdan. Bunu da mı yapamıyor?
Yani sorun belli ki başka. Onu anlatmaya çalışıyorum aslında.
Bir insan ne kadar sinirlenirse sinirlensin, "elimden bir kaza çıkacak şimdi" diyememeli. Bu denebilecek, açıklaması olabilecek bir şey değil. Ne demek ki bu? Ne yapacakmış, dövecek miymiş? Ne sebeple olursa olsun, şiddeti meşru göremeyiz. Resmen bir tehdit var ortada.
Babanız haklı.
0
ayrıl, bu da sana ders olsun, öküz, ayı severken iyi böyle oldu mu kötü oluyor. olan çocuklara olur hep zaten, evlendin iyice emin oldun çocuk yaptın, doğdu, üzerinden zaman geçti ikinciye gebe kaldın., evlendikten sonra çocuk yapmak bana sorarsan en az 3 ila 5 sene arası olmalı.
senin ne kadar oldu evlenip ilk çocuğu yapalı?
senin ne kadar oldu evlenip ilk çocuğu yapalı?
0
Eşin ve ailesi ile yaşadığın onca soruna rağmen boşanmak yerine ikinci çocuğa hamile kaldın ya, müstehak sana. Sadece çocuklarına acıyorum.
0
ablacım şu öküzlerle niye evleniyorsunuz ya, evlenmeyin soyları tükensin.
yazık vallahi yazık. kadın, adamın çocuğunu doğurmuş. üstüne yine hamile. çalışıp eve para getiriyor, çocuğa bakıyor, evin işini yapıyor, bir de adama bakıyor (o da çocukmuş gibi) adamın afrasını tafrasını çekiyor üstüne!!
hiç acımıyor musunuz kendinize?
siz insan değil misiniz? hayvan muamelesini hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?
adamın da dediği gibi yarın öbür gün elinden kaza çıkabilir, o suyu hakikaten başınızdan aşağı dökebilir.
üzüldüm vallahi. yazık size de.
yazık vallahi yazık. kadın, adamın çocuğunu doğurmuş. üstüne yine hamile. çalışıp eve para getiriyor, çocuğa bakıyor, evin işini yapıyor, bir de adama bakıyor (o da çocukmuş gibi) adamın afrasını tafrasını çekiyor üstüne!!
hiç acımıyor musunuz kendinize?
siz insan değil misiniz? hayvan muamelesini hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?
adamın da dediği gibi yarın öbür gün elinden kaza çıkabilir, o suyu hakikaten başınızdan aşağı dökebilir.
üzüldüm vallahi. yazık size de.
0
buralara gelip evlilik gibi ciddi bir konuda akıl arıyorsanız vay sizin aklınıza... ne diyeceğimi bilemedim, buradakilerin çoğu evlenmeyi geçtim 20 lerin başında üniversiteyi bitirmemiş öğrenci, nasıl fikir verebilirler ki size? bu ortamdan verilen fikirlerle mi evliliğinize yön vereceksiniz? bu kadar basit bir şey mi evlilik? bir laf vardır "bekara karı boşamak kolay" diye, bakın okuyun yazılanları, boşan diyen var, kocanız aldatıyor diyen... millet iki paragraf yazıdan evliliğinizin anatomisini çıkarmış, akıl veriyor size, iki paragraflık bir şey mi evliliğiniz?
olay babanızın dediği gibi mi? anlatmadığınız daha kim bilir neler var mı? yoksa ayda yılda bir olan bir şey mi bu? kocanızın yaptığı bariz hayvanlık lakin olur bazen kadında da erkekte de böyle şeyler, basireti mi bağlanır derler ne derler, çıkıverir insanın ağzından düşünmeden. burnu sürtüle sürtüle özür dilemesi gerek evet ki uyurken gelip öpmesi fala pişmanlığının küçük göstergeleri olamaz mı? yapılacak doğru şey kırgınlığınızı gösterin olmadı alın karşınıza konuşun, anlatın ne hissettiğinizi, durumunuzu, hamileliğinizi... zaten yaptığı hatayla yüzleşip, sarılıp, pişman olup özür dilemezse adamlığı, erkekliği falan geçtim insan değildir en başta.
bir tartışma, ters hareketle baba evine dönme gibi şeyler olmamalı. konuşarak halledilmeli ki bir daha yaşanmasın bu tip şeyler. bu hareketler boşanmanın bir tık öncesidir, o kadar kötü mü evliliğinizin gidişatı?
olay babanızın dediği gibi mi? anlatmadığınız daha kim bilir neler var mı? yoksa ayda yılda bir olan bir şey mi bu? kocanızın yaptığı bariz hayvanlık lakin olur bazen kadında da erkekte de böyle şeyler, basireti mi bağlanır derler ne derler, çıkıverir insanın ağzından düşünmeden. burnu sürtüle sürtüle özür dilemesi gerek evet ki uyurken gelip öpmesi fala pişmanlığının küçük göstergeleri olamaz mı? yapılacak doğru şey kırgınlığınızı gösterin olmadı alın karşınıza konuşun, anlatın ne hissettiğinizi, durumunuzu, hamileliğinizi... zaten yaptığı hatayla yüzleşip, sarılıp, pişman olup özür dilemezse adamlığı, erkekliği falan geçtim insan değildir en başta.
bir tartışma, ters hareketle baba evine dönme gibi şeyler olmamalı. konuşarak halledilmeli ki bir daha yaşanmasın bu tip şeyler. bu hareketler boşanmanın bir tık öncesidir, o kadar kötü mü evliliğinizin gidişatı?
0
baba evinde bi hafta 10 gün kalmak gerekiyor bence. sen her şeye koştur ev işleri yemek ütü temizlik çocuk falan paşam oyun oynasın sonra senin yaptığın yemeği beğenmediği gibi ağır ve kırıcı şeyler söylesin hemde kardeşinin ve çocuğun yanında olacak şey değil bi yere kadar ok derdim ama okuzlukte zirveye oynamış arkadas
dünya markası olmuş. sınir falan tanımamış
dünya markası olmuş. sınir falan tanımamış
0
Adam elimden bir kaza cikacak diyor, döverim diyor yani, burada birisi çıkıp hem insanların fikrini beğenmiyor hem de arada olur diyor. Ortada tartışma yok, dövme tehditi var. Olur arada diyen var yahu. Bunun bir üst modeli, dövmemiş yahu, bir tane vurmuş, olur öyle, demek.
0
Başından beri sorunlu değil miydi zaten bu ilişki? Zaten saygınız yoktu birbirinize, tam olmuş işte. Çocuğa yazık, yapmasaymışsınız keşke.
0
söylediğim gibi sürekli olan şeyler değil
ütü işi tamamen eşimdedir normalde. bu öyle anlık öfke patlaması gibi bir şeydi yinede kaldıramıyorum.
tabiki burada ki söylenenlere göre evliliğimi yönlendirmiyorum ama kimseyle konuşamam bilen tek kişi kardeşim oda boşan abla ne bu böyle sen onun kölesi misin diyor.
babam normalde sakindir ama o bile öfkelendi.
ona kırgın oldugumun farkında ama özel bir çabasını göremiyorum.
en azından o an çok sinirlendim özür dilerim dese bile yumuşardım biliyor huyumu.
dün eve gittim yemek falan yapmadım hemen dışardan söyledi beni çağırdı çocugu yedirdi yorgundum yattım uyudum.
pişmansa bile konuyu dile getirmiyor.
ütü işi tamamen eşimdedir normalde. bu öyle anlık öfke patlaması gibi bir şeydi yinede kaldıramıyorum.
tabiki burada ki söylenenlere göre evliliğimi yönlendirmiyorum ama kimseyle konuşamam bilen tek kişi kardeşim oda boşan abla ne bu böyle sen onun kölesi misin diyor.
babam normalde sakindir ama o bile öfkelendi.
ona kırgın oldugumun farkında ama özel bir çabasını göremiyorum.
en azından o an çok sinirlendim özür dilerim dese bile yumuşardım biliyor huyumu.
dün eve gittim yemek falan yapmadım hemen dışardan söyledi beni çağırdı çocugu yedirdi yorgundum yattım uyudum.
pişmansa bile konuyu dile getirmiyor.
0
dafuq
diyelim ki 5 lira buldunuz yatıyor yerde alırmısınız?veya bir deste para buldunuz ne yaparsınız
diyelim ki 5 lira buldunuz yatıyor yerde alırmısınız?
veya bir deste para buldunuz ne yaparsınız
veya bir deste para buldunuz ne yaparsınız
0
20 tl'ye kadar alır harcarım. 20 tl üstünü alıp sahibi gelir mi diye 15-20 dakika beklerim. gelmezse "nasıl olsa ben almasam başka biri alacak mantığıyla" alırım
0
ufak miktarları alır kağıt toplayanlara veririm. büyük miktarları da tutanak karsiligi polise.
0
çocukken 20 TL almıştım, çok mutlu olmuştum. ama şimdi almam. zaten kesin bir yerden youtuber çıkar. paraya ip bağlamıştır. bırakın yine çocuklar alsın.
0
almam. eğer etrafta güvenlik, polis vs. varsa ona götürürüm. gerisi onun karakterine kalır. o parayı ilkokul öğrencisi ya da son parası olan biri düşürmüş ve arıyor olabilir.
0
Para buldum mu alıyorum ve güvendiğim esnaf var fırıncı askıda ekmek yapıyorum. En iyi çözümü kendi adıma böyle buldum. Dilenciye de para vermem kim olursa olsun. Onun için de askıda ekmek yapıyorum. Kafam rahat bu konularda.
0
yolda görsem almam ama geçen şok marketin kapısının önünde buldum. gittim içeri verdim.
0
gecenlerde 250tl bulmustum, yaninda da yakindaki michael kors magazasinin fisi vardi para ustu yaklasik 270-280tl olacak sekilde. magazadan alisveris yapanin ad/soyad bilgilerini alip internetten paranin sahibi olabilecek kisinin sirketini buldum. mail attim kendisine ama cevap vermedi. 10 gun sonra da parayi ihtiyaci olan birisine verdim
0
. Aldıktan sonra internette falan sahibini ararım. Şu civarlarda para buldum. Kaybeden varsa miktarını ve yerini yaklaşık olarak da olsa söylerse teslim ederim diye paylaşım yaparım. Biri çıkmazsa tutarım elimde.
0
küçük miktarsa alırım. o an durumum iyiyse birilerine veririm, kötüyse yemek yerim. sahibini aramakla uğraşmam.
büyük miktarsa da alırım. kamera kayıtlarından vs bulunur bi şekilde sahibini bulmaya çalışırım. yazıktır, ihtiyacı olan biridir filan, ihtiyacı olan zaten peşine düşer o paranın. çıkmıyorsa da yapacak bir şey yok, demek ki ihtiyacı yok diyip, bir kısmını ihtiyacı olan biriyle paylaşırım. durumum iyiyse sahibi çıkana kadar parayı tutarım.
miktar küçükse de büyükse de, eğer bir youtuber şakasına denk gelmişsem, ağzına sıçarım o youtuber'ın. bu şey şaka değil, insan her türlü durumda denk gelebilir paraya, açtır, borca batmıştır, normalde yapmayacağı şeye yapar. öyle şaka olmaz.
büyük miktarsa da alırım. kamera kayıtlarından vs bulunur bi şekilde sahibini bulmaya çalışırım. yazıktır, ihtiyacı olan biridir filan, ihtiyacı olan zaten peşine düşer o paranın. çıkmıyorsa da yapacak bir şey yok, demek ki ihtiyacı yok diyip, bir kısmını ihtiyacı olan biriyle paylaşırım. durumum iyiyse sahibi çıkana kadar parayı tutarım.
miktar küçükse de büyükse de, eğer bir youtuber şakasına denk gelmişsem, ağzına sıçarım o youtuber'ın. bu şey şaka değil, insan her türlü durumda denk gelebilir paraya, açtır, borca batmıştır, normalde yapmayacağı şeye yapar. öyle şaka olmaz.
0
Geçen gayrettepe metrosuna inen yürüyen merdivenin en altında 10 lira duruyor, kimse almıyor. Acımadım , aldım. DEste bulursam da kartvizitimi bırakırım çevredeki büfeye ve giderim. 1-2 hafta içinde harcarım twittera biraz bakıp ilan var mı vs.
0
almam. fakir birisine denk gelsin o alsın işine yarar. yüklü görürsem de almam bana ne başkası uğraşsın.
0
problem34
Aklımda dizel a180 ve ya bmw1 klasmanında bir araç var .Ne tavsiye ediyorsunuz ?
Aklımda dizel a180 ve ya bmw1 klasmanında bir araç var .Ne tavsiye ediyorsunuz ?
0
sıfır seat leon fr. müthiş yakit tuketimi uygun fiyat 150bg ve full donanım. kesinlikle üzmez.
0
bu bütçeyle alman alma, üzülürsün. senin ilacın japonlar. mesela 250 hplik cillop gibi bir rx8!
0
Eğer sürüş dinamikleriyle ilgili beklentim var diyorsanız zaten kafadan 1 serisi arkadan itişli olması nedeniyle bu karşılaştırmaların tümünden sıyrılıp öne çıkar. Ama benim için konfor (1 serisi konforsuzdur demiyorum) ve kalite algısı ilk planda diyorsanız a serisi ya da a3'e bakabilirsiniz. ben a serisinden reno motoru diye vazgeçmiştim pişman değilim :)
leon mantıklı arabadır evet sıfır olsun derseniz düşünebilirsiniz. ama sorunuza göre bu karşılaştırmanın içinde yer bulamaz.
leon mantıklı arabadır evet sıfır olsun derseniz düşünebilirsiniz. ama sorunuza göre bu karşılaştırmanın içinde yer bulamaz.
0
Tavsiyem: 320d
Hem az yakar, hem kaçar.
Mercedes A-B serisi motor renault uzak dur.
Seat falan iyi kaçabilir de, 150 bin liraya seat'e mi binmek istersin? Ben istemem.
Motoru güçlüdür, belki 320 den de iyidir de, sonunda Seat!
Hem az yakar, hem kaçar.
Mercedes A-B serisi motor renault uzak dur.
Seat falan iyi kaçabilir de, 150 bin liraya seat'e mi binmek istersin? Ben istemem.
Motoru güçlüdür, belki 320 den de iyidir de, sonunda Seat!
0
dizel a180 spor görünür performans vermez. bmw 316i seni mutlu eder bulabilirsen.
0
Sıfır düşünüyorsan gerçekten de Leon alabilirsin, 150 bg motoru gerçekten çok sağlam gidiyor. İkinci el düşünürsen şuna bakabilirsin ben üçünü de denemiştim zamanında: eksisozluk.com
Dizel A180 aralarında en kötüsü bu arada.
Dizel A180 aralarında en kötüsü bu arada.
0
issiz karga
bilinen markaların taklidiymiş çoğu. şimdi insan işkillenmeden edemiyor tabi, lan ya bunlar 10 liralık sokakta satılan parfümlerin janjanlı şişelere doldurulmuş haliyse diye.siz ne dersiniz? kalıcılıkları falan nasıl?
bilinen markaların taklidiymiş çoğu. şimdi insan işkillenmeden edemiyor tabi, lan ya bunlar 10 liralık sokakta satılan parfümlerin janjanlı şişelere doldurulmuş haliyse diye.
siz ne dersiniz? kalıcılıkları falan nasıl?
siz ne dersiniz? kalıcılıkları falan nasıl?
0
10 liralık sokakta satılan parfümlerin janjanlı şişelere doldurulmuş hali. ancak bilinen markalar da aynı şekilde olduğu için bu kötü bir şey değil. sadece mağazada olması daha güvenilir. doğrudan cilde zarar veren, tam merdiven altı olanları dışarıda bırakıyorum tabii ki.
aynı şekilde gözlükte de tekel var mesela. normalde ray-ban, diesel, tag heuer gibi aklınıza gelecek bilindik tüm markaların üreticisi luxottica diye bir grup. Normalde 10 lira olan gözlükleri binlerce liraya satıyor tekel olduğu için. Sokakta satılan uv korunumlu gözlüklerden hiç bir farkı olmamasına rağmen biz de bu paraları veriyoruz. Arz-talep-marka tutkusu.
aynı şekilde gözlükte de tekel var mesela. normalde ray-ban, diesel, tag heuer gibi aklınıza gelecek bilindik tüm markaların üreticisi luxottica diye bir grup. Normalde 10 lira olan gözlükleri binlerce liraya satıyor tekel olduğu için. Sokakta satılan uv korunumlu gözlüklerden hiç bir farkı olmamasına rağmen biz de bu paraları veriyoruz. Arz-talep-marka tutkusu.
0
dahası ucuz parfümlerde geriye kalan default alkol kokusu bunlarda da kalıyor.
0
ben sadece bir adet parfümünü kullanıyorum black peony diye. narciso rodriguez for her bilenler direkt soruyor bu mu diye. ben onun muadili olduğunu bilmiyordum bile sonra baktım gerçekten aynısıymış. yani koku benzerliği başarılı. kalıcılık aman aman değil ama o fiyata göre iyi. bence ilk sıkıldığında da sonrasında da alkol kokusu yoğun olmuyor.
0
Youtube yorumları ve blog sitelerindeki yorumlara aldanıp gittim dior sauvage ve dior intense için benzerlik taşıyan zara parfümlerini test ettim, kolumu 2 fıs sıkıp yarım saat dolaştım ve sonuç tam bir fiyasko. D&P parfümü daha çok benzerlik taşıyor.
0
f/p açısından gayet tatmin edici.
bazı ürünleri çok iyi tutturamıyorlar ama .
yani kendi içinde de kalite farkı var ki zaten fiyata da yansıyor; az üretim yapılan beyaz sert kutulular mesela; 80 Tl civarıydı.. ama 40 tlye de var.
normalde ben de estee lauder kullanıyorum. ama indirimde bile 700-800lere çıktı. her gün sıkıp bitirmemek için zara, yves rocher gibi markaların ürünlerini de kullanıyorum.
yani elbette 800 lira verdiğim parfümle 80 liraya aldığım parfümün kalıcılığı/kalitesi vs aynı olmayacaktır, insanın böyle bir beklentisi neden ve nasıl olsun?
bazı ürünleri çok iyi tutturamıyorlar ama .
yani kendi içinde de kalite farkı var ki zaten fiyata da yansıyor; az üretim yapılan beyaz sert kutulular mesela; 80 Tl civarıydı.. ama 40 tlye de var.
normalde ben de estee lauder kullanıyorum. ama indirimde bile 700-800lere çıktı. her gün sıkıp bitirmemek için zara, yves rocher gibi markaların ürünlerini de kullanıyorum.
yani elbette 800 lira verdiğim parfümle 80 liraya aldığım parfümün kalıcılığı/kalitesi vs aynı olmayacaktır, insanın böyle bir beklentisi neden ve nasıl olsun?
0
belki lazim olur
Ankara'da guzel bi hatunla ilk bulusma.Nereyi onerirsiniz? Alkol almadigi icin, kafe&restoran konsepti bilhassa.
Ankara'da guzel bi hatunla ilk bulusma.
Nereyi onerirsiniz? Alkol almadigi icin, kafe&restoran konsepti bilhassa.
Nereyi onerirsiniz? Alkol almadigi icin, kafe&restoran konsepti bilhassa.
0
Gaga manjero ya gidin.
Güzel olmasa farklı bir tavsiye mi verecektik? O detayın sebebine adam veremedim.
Güzel olmasa farklı bir tavsiye mi verecektik? O detayın sebebine adam veremedim.
0
ne kadar çabuk sevişmek istediğini söylersen ona göre öneride bulunalım.
0
Bilkent'e götür. Bilkent station'da her yer yan yana zaten birine karar verir oturursunuz.
0
Cok tesekkurler cevaplar icin.
onedio.com
Soyle bi sey buldum, aradigim konsepte uygun yeterince tavsiye var. Sizlerinkini de gozetecegim.
onedio.com
Soyle bi sey buldum, aradigim konsepte uygun yeterince tavsiye var. Sizlerinkini de gozetecegim.
0
zunkatsar
Maddi manevi ulaşım ortam fiziksel şartlar kariyer imkanı vs vs hepsini değerlendirirseniz:10 puan: işime aşığım5: nötr0: çalıştığım her an lanet ediyorum. Dersek, siz işinize kaç verirsiniz? Aralardan da puan verebilirsiniz.. 10? 9? 8? 7? 6? 5? 4? 3? 2? 1? 0?
Maddi manevi ulaşım ortam fiziksel şartlar kariyer imkanı vs vs hepsini değerlendirirseniz:
10 puan: işime aşığım
5: nötr
0: çalıştığım her an lanet ediyorum.
Dersek, siz işinize kaç verirsiniz? Aralardan da puan verebilirsiniz..
10? 9? 8? 7? 6? 5? 4? 3? 2? 1? 0?
10 puan: işime aşığım
5: nötr
0: çalıştığım her an lanet ediyorum.
Dersek, siz işinize kaç verirsiniz? Aralardan da puan verebilirsiniz..
10? 9? 8? 7? 6? 5? 4? 3? 2? 1? 0?
0
2
Ama buna kendim sebep oldum. Ben hariç herkes mutlu. Bense yok kendimi geliştireyim bilmem ne derken tüm yükü üzerime aldım. İş değiştirsem kesinlikle aptal rolü oynarım.
Ama buna kendim sebep oldum. Ben hariç herkes mutlu. Bense yok kendimi geliştireyim bilmem ne derken tüm yükü üzerime aldım. İş değiştirsem kesinlikle aptal rolü oynarım.
0
İş gereği sürekli farklı insanlarla beraber çalışıyoruz. Çalıştığım kişi türk ise genelde 10 üzerinden 4-5, avrupalı ise 9-10 oluyor. Türklerin egosu çekilmez oluyor.
0
ben yaptığım işleri hep sevdim, şimdi de seviyorum. 7, 8, 9 seviyorum hatta... iş ahlakı yokluğu, erkek baskınlığı zırvalığı gibi aşırı yaygın bazı meseleyi bırakalım sevmemeyi, iç bulandırıcı buluyorum, mesele o.
0
mariposa
Sınavlardan 1 hafta önce, bu sıcaklara rağmen halsizlik ve burun akıntısı var, niye oldu ki bu :( Ne yapsam kendime gelirim?
Sınavlardan 1 hafta önce, bu sıcaklara rağmen halsizlik ve burun akıntısı var, niye oldu ki bu :( Ne yapsam kendime gelirim?
0
mevsim hastaligidir gecmis olsun
bol hastalik corbasi ic
tavuk suyuna corba icine bol limon ve karabiber ekle mutlaka, toparlarsin
eskilerin dedigi gibi bogazina bak, cok cesitli beslen, atlatirsin
bol hastalik corbasi ic
tavuk suyuna corba icine bol limon ve karabiber ekle mutlaka, toparlarsin
eskilerin dedigi gibi bogazina bak, cok cesitli beslen, atlatirsin
0
bence doktora git. sade bogaz agrisi ile gittim tonsilit çıktı. o yüzden dikkat etmek lazım.
0
Ben de cok hastayim :(
Kelle paca bol sarimsakli
Umca
Calcium sandoz
Kemik suyu (bol limonlu)
Nurofen
Dinlenme
Sebze ve yesillik tuketerek saglikli beslenme
2 gune ayaga kalktim ev temizliyorum
Kelle paca bol sarimsakli
Umca
Calcium sandoz
Kemik suyu (bol limonlu)
Nurofen
Dinlenme
Sebze ve yesillik tuketerek saglikli beslenme
2 gune ayaga kalktim ev temizliyorum
0
problem34
400 ve 500 k bandında Sizce hangi araç daha iyi
400 ve 500 k bandında Sizce hangi araç daha iyi
0
teslanin hangi modeli. tesla saf elektrik i8 plug-in hybrid.
turkiyede servis acisindan hernekadar i8 uzmani olmasalar da bmw servisi daha fazla. tipi de daha uzay araci gibi. benim tercihim i8 olur.
sekil olarak tesla aile arabasi, gunluk kullanima cok daha uygun. i8 spor araba. inip binmesi zor :) yanina bir de dizel suv almak gerekir gundelik kullanim icin. tesla tek arac olabilir. 400-500k bandinda arac alacaksan ve tek aracin olabiliyorsa bu zaten baya mantiksiz bir secim.
turkiyede servis acisindan hernekadar i8 uzmani olmasalar da bmw servisi daha fazla. tipi de daha uzay araci gibi. benim tercihim i8 olur.
sekil olarak tesla aile arabasi, gunluk kullanima cok daha uygun. i8 spor araba. inip binmesi zor :) yanina bir de dizel suv almak gerekir gundelik kullanim icin. tesla tek arac olabilir. 400-500k bandinda arac alacaksan ve tek aracin olabiliyorsa bu zaten baya mantiksiz bir secim.
0
Tesla hala Türkiyeye çok uygun değil bence. Superchargerlar gelince tekrar düşünülebilir. Ben i8 alırdım.
0
türkiyede teslanın desteği yok, geçen birisi saat yanlış düzeltin diye ağlıyodu redditte, o yüzden i8 diyorum.
0
i8'de elektrik motoru gösteriş gibi bir şey işlevselliği çok az, youtube'da konuyla ilgili videolar var. tesla'nın olayı zaten elektrik motor. ha servis vs dersen olay değişir, tamamen beklentine bağlı.
hibrit istersen toyota auris ve corolla'nın hibritleri var, kia niro var, illa bmw dersen i3'e bak.
hibrit istersen toyota auris ve corolla'nın hibritleri var, kia niro var, illa bmw dersen i3'e bak.
0
avatar is back
bugün olmaya başladı max 20-30 sn açılı kalıyor ardından uyku moduna geçiyor. prgram indirip pil kapasitesine baktım %50 diyor, ölmemiş daha yani batarya.şu an bataryayı çıkarttım rahatça kullanabiliyorum ama batarya takıp yine prizde olsa bile çalıştırsam 1 dk'yı bile göremeden hemen kapanıyor. fan
bugün olmaya başladı max 20-30 sn açılı kalıyor ardından uyku moduna geçiyor. prgram indirip pil kapasitesine baktım %50 diyor, ölmemiş daha yani batarya.
şu an bataryayı çıkarttım rahatça kullanabiliyorum ama batarya takıp yine prizde olsa bile çalıştırsam 1 dk'yı bile göremeden hemen kapanıyor. fan hızlı çalışıyor ısınıyor ve disk %100 oluyor.
çözümü ne bunun? durduk yere ne olmuş olabilir?
şu an bataryayı çıkarttım rahatça kullanabiliyorum ama batarya takıp yine prizde olsa bile çalıştırsam 1 dk'yı bile göremeden hemen kapanıyor. fan hızlı çalışıyor ısınıyor ve disk %100 oluyor.
çözümü ne bunun? durduk yere ne olmuş olabilir?
0
Ek olarak aygıt yöneticisinden pille alakalı her şeyi devre dışı bırakıp bataryayı taktım ve etkinleştirdim kapattığım şeyleri aynı anda kapandı uyku moduna geçti yine
0
bataryanın öyle göründüğüne bakmasan da bir çakallık yapıp n11 den yeni batarya alıp denesen, aynı şeyler oluyorsa geri yollasan falan.
aynı şeyin olması> sensörler mensörler meme yapmış olabilir. komplex bir tamir gerektirir.
aynı şeyin olması> sensörler mensörler meme yapmış olabilir. komplex bir tamir gerektirir.
0
acaba windows disk indexleme mi yapıyor 100% disk kullanımının bi sebebi oydu yanlış hatırlamıyorsam. disk i taradığı için her saniye vs vs
www.online-tech-tips.com
www.online-tech-tips.com
0
master of ceremonies
evden çıktıktan sonra 3-5 saat tüketilmediğinde kendinden geçmeyen soğuk sandviç tarifiniz var mı?ben peynir, domates falan koyuyorum ama 1-2 saat içinde yenilmediğinde başkalaşım geçiriyor. var mı püf noktası bu işin? yoksa boşa mı çabam?özel istek: salam, sosis, yumurta olmasın içinde.
evden çıktıktan sonra 3-5 saat tüketilmediğinde kendinden geçmeyen soğuk sandviç tarifiniz var mı?
ben peynir, domates falan koyuyorum ama 1-2 saat içinde yenilmediğinde başkalaşım geçiriyor.
var mı püf noktası bu işin? yoksa boşa mı çabam?
özel istek: salam, sosis, yumurta olmasın içinde.
ben peynir, domates falan koyuyorum ama 1-2 saat içinde yenilmediğinde başkalaşım geçiriyor.
var mı püf noktası bu işin? yoksa boşa mı çabam?
özel istek: salam, sosis, yumurta olmasın içinde.
0
domates bozuyor
salatalik, kasar peyniri daha uzun sure dayanir
altina da zeytin ezmesi ve marul yapraklari koyarsan daha lezzetli olur
domates koyacaksan ortadaki sulu kisimlarini degil de hemen kabugun altindaki sert kismi koy ki suyunu salmasin, ince dilimlenmis biberli yesil zeytin de yakisir
salatalik, kasar peyniri daha uzun sure dayanir
altina da zeytin ezmesi ve marul yapraklari koyarsan daha lezzetli olur
domates koyacaksan ortadaki sulu kisimlarini degil de hemen kabugun altindaki sert kismi koy ki suyunu salmasin, ince dilimlenmis biberli yesil zeytin de yakisir
0
Sulu malzemeyi çıkart.
Misal kuru domates kaşar peyniri ile sandviç yapmayı dene. Isıtabilirsen eğer bu ikili efsane oluyor.
Onun dışında kaşar peynir ve jambon güzel gidiyor.
Biber tavsiyesine ek olarak taze nane ve maydanozu da ben çok seviyorum sandviçte tavsiye ederim.
Misal kuru domates kaşar peyniri ile sandviç yapmayı dene. Isıtabilirsen eğer bu ikili efsane oluyor.
Onun dışında kaşar peynir ve jambon güzel gidiyor.
Biber tavsiyesine ek olarak taze nane ve maydanozu da ben çok seviyorum sandviçte tavsiye ederim.
0
pesto sos, keçi peyniri, kuru domates.
parmaklarını yememeye dikkat et :)
parmaklarını yememeye dikkat et :)
0
iwasbornonamountainside
Planlarınız neler?
Planlarınız neler?
0
anamın yanına gitçem ben, anneannemle dedemi görürüm bi de. finallere çalışıcam, bi planım yok, evdeyim. çalışan çoğu filthy peasant'ın aksine finallerden sonra neredeyse 3 ay tatilim var ama onda da bi planım yok açıkçası. bol bol hastaneye gitmem gerekecek, düzenli iş gelirse çalışırım güzelce, aralık-ocak için doğal gaz parası biriktirek. yoksa sıcağa sövüp mal gibi ekim ayının gelmesini beklicem.
0
16 gün izinliyim 3-1 Döngüsünde ağırlık antrenmanı, her gün kardiyo yapmayı planlıyorum.
0
ilk önce hanımın kaynanasına sonra benim kaynanaya gidicez. bir hafta iki şehir 4er gün.
0
sen kendini vintage mi sandin
yaklaşık iki buçuk yıldır uzak mesafe ilişkisi yürüttüğüm biri vardı. çok değer verdiğim ve değer gördüğüm, sevildiğim bir ilişkiydi. sevgili olduğumuzdan bu yana o bursa'da ben istanbul'da, onun iki haftada bir istanbul'a gelmesiyle yürüyen bir ilişkiydi bu. her gelişinde masraf, psikolojik yük, ha
yaklaşık iki buçuk yıldır uzak mesafe ilişkisi yürüttüğüm biri vardı. çok değer verdiğim ve değer gördüğüm, sevildiğim bir ilişkiydi. sevgili olduğumuzdan bu yana o bursa'da ben istanbul'da, onun iki haftada bir istanbul'a gelmesiyle yürüyen bir ilişkiydi bu. her gelişinde masraf, psikolojik yük, haftada iki gün olan tatilinin yollarda ve ayrı bir şehirde geçmesi gibi durumlar, geldiğinde üzerimde sorumluluk hissettiriyordu. bir araya gelmemizin tek yolu onun istanbula gelmesiydi ve bu da benim için oldukça büyük bir yüktü. bunu hem istiyor hem de buraya gelirse ve mutsuz olursak ne olacak? diye sormama sebep oluyordu. burada iş bulmak için üç yıl çabalamış, ben ondan ayrılmak istesem bile yapamam bunu gibi hissettiriyordu. verdiği onca çabaya rağmen üç yıldır burada hayal ettiği gibi bir iş bulamadı ve bu ilişki bitti. sevdiğim, sevildiğim bir ilişki, ayrı şehirlerde doğmuş büyümüş olmamızdan dolayı bitti. yani sanki olmamamız gerekirmiş gibi evren buna müsaade etmedi. sizce doğru mu yaptım?
0
şu yazıda sadece mazeret gördüm ben. bunun kötü bi şey olduğunu söylemiyorum, ama belli ki zaten iki buçuk yıldır içten içe bitirmek için kendini gazlıyormuşsun. o yüzden iyi olmuş.
0
aklındaki soru işaretleri ile iyi bile sürdürmüşsün. her şey istediğimiz gibi şekillenmiyor maalesef, bunu kabullenmek lazım. belki başka zamanda, başka biriyle.
0
lukas
Başa çıkmak zorunda olduğunuz en büyük dert nedir hayatınızda?İşsizlik, parasızlık, amansız hastalık, kimsesizlik, ailevi sorunlar, borç batağı gibi dertlerle savaş vereniniz var mı aranızda?
Başa çıkmak zorunda olduğunuz en büyük dert nedir hayatınızda?
İşsizlik, parasızlık, amansız hastalık, kimsesizlik, ailevi sorunlar, borç batağı gibi dertlerle savaş vereniniz var mı aranızda?
İşsizlik, parasızlık, amansız hastalık, kimsesizlik, ailevi sorunlar, borç batağı gibi dertlerle savaş vereniniz var mı aranızda?
0
Dünya’daki kısıtlı zamanımda; yetersiz, etkisiz ve tembel kişilerle muhatap olmak zorunda kalmak.
0
parasızlık. öngörülebilir bir süre için de çözülmeyecek bu sorun. vasıfsız, elinden hiçbir iş gelmeyen birisi olarak üniversite okumayı 23 yaşında akıl edince böyle oluyor. çalışmıyor değilim ama gelir hem düzensiz hem de az. herhalde 30 yaşına kadar babamın desteğiyle yürüyeceğim, bugünün parasıyla kendime ayırabileceğim aylık 350-400 lirayla idare edeceğim. ayırmaktan kastım, beslenme ve günlük diğer işler için bu parayı kullanacağım. kira ve faturalar dışında aylık 400 işte. şimdi öyle mesela. tişört yırtılsa diktiremiyorum, yani diktiriyorum da babamdan istemem gerekiyor. skiim böyle hayatı. iki iş yapsam okul tepetaklak olur, zaten iki tane beyin hücrem var onlar da gidecek, 9 yılda mezun olacağım.
açıkçası mezun olduğumda da düzeleceğini sanmıyorum. diplomamı aldığım gün 8 bin lira maaşla iş vermeyecekler sonuçta. şimdi en azından öğrenciliğin rahatlığı var... mezun olduğumda akşamdan akşama eve gelicem, kendime ayırabileceğim zamanım olmayacak. 3 bin lira maaş alsam, şu an yaşadığım hayatı yaşayacağım yine aşağı yukarı; sadece tişörtü diktirecek param olacak ekstra.
üzülüyorum. çocukken hiç böyle hayal etmemiştim bu yaşları. bundan sonra hep böyle galiba. mezun olup işe girince de "ya atarlarsa?" korkusu olacak. hiç arkama yaslanıp da mutlu günler, mutlu dönemler yaşayamayacağım gibime geliyor. param olsa muhtemelen kafası gayet rahat, keyifli bir insan olurdum.
açıkçası mezun olduğumda da düzeleceğini sanmıyorum. diplomamı aldığım gün 8 bin lira maaşla iş vermeyecekler sonuçta. şimdi en azından öğrenciliğin rahatlığı var... mezun olduğumda akşamdan akşama eve gelicem, kendime ayırabileceğim zamanım olmayacak. 3 bin lira maaş alsam, şu an yaşadığım hayatı yaşayacağım yine aşağı yukarı; sadece tişörtü diktirecek param olacak ekstra.
üzülüyorum. çocukken hiç böyle hayal etmemiştim bu yaşları. bundan sonra hep böyle galiba. mezun olup işe girince de "ya atarlarsa?" korkusu olacak. hiç arkama yaslanıp da mutlu günler, mutlu dönemler yaşayamayacağım gibime geliyor. param olsa muhtemelen kafası gayet rahat, keyifli bir insan olurdum.
0
çok şükür yok. her şeyi aşmış da gelmiş gibi hissediyorum. hiçbir konunun üzerinde fazla duramazmışım gibi. üç kuruş paramı kriz var diye biriktirmiyorum bile, çatır çatır yiyorum. varken olanı yaşıyorum yokken düşünürüz zaten olmadığı zamanlar da oldu yabancılık çekmeyiz diyip geçiyorum.
biraz çok yorucu çalışıyorum ona biraz uyuzum ama yapçak bişi yok.
biraz çok yorucu çalışıyorum ona biraz uyuzum ama yapçak bişi yok.
0
ailevi sorunlar, parasızlık, arkadassizlik, bu hafta içinde bir de hastalık çıkabilir. bakalım, inşallah çıkmaz
0
işsizlik, parasızlık, anksiyete, depresiflik, aldatılma, ailevi sorunlar.
hangisi daha büyük bir dert seçemedim.
hangisi daha büyük bir dert seçemedim.
0
hastalık, maddi kısıtlılık, bir tane daha var söyleyemem.
aşk, yalnızlık, varoluşa sıra gelmiyor.
aşk, yalnızlık, varoluşa sıra gelmiyor.
0
zunkatsar
Kaç yaşındasınız? Öğrenci? Çalışan vs?Nasıl bir bileklik takıyorsunuz? Plastik mi ipli mi altın mı vs?Veya takmayanlardan mısınız?
Kaç yaşındasınız? Öğrenci? Çalışan vs?
Nasıl bir bileklik takıyorsunuz? Plastik mi ipli mi altın mı vs?
Veya takmayanlardan mısınız?
Nasıl bir bileklik takıyorsunuz? Plastik mi ipli mi altın mı vs?
Veya takmayanlardan mısınız?
0
Benim tanıdığım tek kişi var takan. 4 tane almis genç işi. Saçını ettirdi yakın zamanda normalin 3 katı para verdi. Amerikada retina değişimi ile gözlerini mavi yaptırmak istiyor. Saçlarını platin sarı yapacakmış ettirdiği saçlar uzayınca. Evli çocuklu 30 yaşında ama 40 yaşında gösteren bir arkadaş. Gençlerin önünü açmak lazım bu konularda.
0
Hani şu, ipi çapa ile tutturulan ve bir ara epey popüler olan bileklikler vardı ya; zamanında bir arkadaştan almıştım, hatırasına binaen onu takıyorum. Bir de, pek bileklik sayılmaz ama bir toka takıyorum genelde bileğime. İkisini döndüre döndüre kullanıyorum.
İkisi haricinde, mazisi olan bir marteniçka var bir de, bağlı olduğu için o sürekli duruyor.
Yaş 25, öğrenciyim bu arada.
İkisi haricinde, mazisi olan bir marteniçka var bir de, bağlı olduğu için o sürekli duruyor.
Yaş 25, öğrenciyim bu arada.
0
takarım takmayı çok severim. ip takıyorum, ekseriyetle siyah ve koyu mavi oluyor.
yaş 20 öğrenci erkek:D
yaş 20 öğrenci erkek:D
0
günlük hayatımda bileklik ve saat kullanıyourm her zaman çok güzel dönüşler alıyorum genelde kızlar begenıyor ama kullandıgım bıleklıkler kendi yaptıklarım.
ayrıca cok varos/apaci/ozenti/demode bunların hiç birine katılmıyorum :)
ayrıca cok varos/apaci/ozenti/demode bunların hiç birine katılmıyorum :)
0
Slash'in bileklikleri gibi bir çok modelim var. Deri, gümüş, çelik vs..
Çalışırken takmam. Kıyafete göre, gideceğim yere, bulunacağım mekana göre değiştirerek takıyorum.
Çalışırken takmam. Kıyafete göre, gideceğim yere, bulunacağım mekana göre değiştirerek takıyorum.
0
26 yaşındayım. bi yazılım firmasında satış yöneticisiyim.
mi band 2 akıllı bileklik takıyorum. plastik kordonlu. çin'den tanesi 40 cent gibi bir fiyata bir çok farklı renk ve desene sahip kordonlar da aldım, giydiğim kıyafetin rengine göre takıp çıkarıyorum.
mi band 2 akıllı bileklik takıyorum. plastik kordonlu. çin'den tanesi 40 cent gibi bir fiyata bir çok farklı renk ve desene sahip kordonlar da aldım, giydiğim kıyafetin rengine göre takıp çıkarıyorum.
0
Bir tane deri bir tane metal takıyorum. Metal olan somun anahtarı şeklinde açık bir şey deri olan da üçlü standart çapalı olanlardan.
28 takım giyen çalışan.
28 takım giyen çalışan.
0
Takıyorum bende
O günki ruh halime göre değişiyor . Annemin kendi elleriyle yaptığı var hiç çıkarmadım mesela.
yaş 33
O günki ruh halime göre değişiyor . Annemin kendi elleriyle yaptığı var hiç çıkarmadım mesela.
yaş 33
0
Takamıyorum. Anlamsız kötü bi hissiyat veriyor bileğimde bir şey hissetmek.
Not: Bilekliğimsi dövmem var sol bileğimde.
Not: Bilekliğimsi dövmem var sol bileğimde.
0
Şimdiye kadar sadece aşık olduğum kadınların tokasını bileklik olarak kullandım. O da yıllar öncesiydi.
Şimdi sadece çelik kordonlu saat takıyorum. Deri asla takmam.
29’u doldurmak üzereyim. Erkek, çalışan
Şimdi sadece çelik kordonlu saat takıyorum. Deri asla takmam.
29’u doldurmak üzereyim. Erkek, çalışan
0
yalnızca yazın takıyorum birkaç parça renkli deri bilekliği doluyorum ince ince, güzel bir aksesuar olduğunu düşünüyorum +30
0
takmiyorum. karsilastigim bileklik takanlar genelde hep havali karaketere sahip insanlardi.
0
Yarı akıllı bir bilekliğim var, onu takıyorum.
Kötü durduğunu düşünmüyorum. Takım elbiseyle sunuma gittiğim zamanlar da taktım, şu an daha rahat bir giyim tarzım var ama yine takıyorum. Merak eden, soran ve beğenen çok oluyor.
28 yaşındayım, kurumsal bir şirkette çalışıyorum.
cdn1.expertreviews.co.uk
Kötü durduğunu düşünmüyorum. Takım elbiseyle sunuma gittiğim zamanlar da taktım, şu an daha rahat bir giyim tarzım var ama yine takıyorum. Merak eden, soran ve beğenen çok oluyor.
28 yaşındayım, kurumsal bir şirkette çalışıyorum.
cdn1.expertreviews.co.uk
0
adwokat
Bugün tramvay beklerken 2 tane sarışın adam gördüm. Bizim mahallede yabancı uyruklu birini ilk defa görüyordum. (Aralarında rusça konuşuyorlardı.) Merak ettim rus mu ukraynalı mı olduklarını sordum. Ruslarmış. Bi kaç kelime rusça konuştum. Onların türkçesi de benim rusçam kadardı. 1-2 dakikalık bir
Bugün tramvay beklerken 2 tane sarışın adam gördüm. Bizim mahallede yabancı uyruklu birini ilk defa görüyordum. (Aralarında rusça konuşuyorlardı.) Merak ettim rus mu ukraynalı mı olduklarını sordum. Ruslarmış. Bi kaç kelime rusça konuştum. Onların türkçesi de benim rusçam kadardı.
1-2 dakikalık bir diyalogdan sonra komik bir espri oldu ve adam bana sarılmak istedi. Sarıldık. (Dostane bir sarılma, eşcinsel değildir heralde.:))
Sonra benim tramvay geldi. Ama öncesinde adam benim telefon numaramı almak istedi. Verdim. Turist sonuçta, belki bi ihtiyacı olur diye.
10 dakika sonra telefona mesaj geldi rus’tan: merhaba, nasılsınız?
İyiyim bro senden? Yazdım. Cevap gelmedi.
Sonra aklıma takıldı. Ajan olabilir mi? Belki sarılınca üstüme bir çip yerleştirmiş olabilir?
Daha sonra telefona mesaj atarak aldığı cevap sayesinde hem konumumu belirlemiştir hem de üstüme veya çantama taktığı çip etkin hale gelmiştir? Belki de dakika dakika konum olarak takip ediyor hatta sesimi kaydediyor olabilir mi?
1-2 dakikalık bir diyalogdan sonra komik bir espri oldu ve adam bana sarılmak istedi. Sarıldık. (Dostane bir sarılma, eşcinsel değildir heralde.:))
Sonra benim tramvay geldi. Ama öncesinde adam benim telefon numaramı almak istedi. Verdim. Turist sonuçta, belki bi ihtiyacı olur diye.
10 dakika sonra telefona mesaj geldi rus’tan: merhaba, nasılsınız?
İyiyim bro senden? Yazdım. Cevap gelmedi.
Sonra aklıma takıldı. Ajan olabilir mi? Belki sarılınca üstüme bir çip yerleştirmiş olabilir?
Daha sonra telefona mesaj atarak aldığı cevap sayesinde hem konumumu belirlemiştir hem de üstüme veya çantama taktığı çip etkin hale gelmiştir? Belki de dakika dakika konum olarak takip ediyor hatta sesimi kaydediyor olabilir mi?
0
bi gün metroda gidiyorum en son metro, bi turist grubu var karşımda. ingilizce konuşuyolar ama tipler çok kayık, bu radikal islamcılar gibi saç sakal, üstleri modern ama.
neyse aktarma yapacakmış bunlar, tabi en son metrodayız aktarma falan yapamazlar, metro saatlerini sordular, açtım telefonu gösterdim, metro haritası falan vardı işte şuradan inip şuna binmeniz lazım ama bu saatten sonra sefer yok diye.
telefon numarası istedilerdi vermedim. facebooktan eklemek istediler ekledim ama tedirgin olmuştum.
ışıdçiye kot pantolon tişört giydir ingilizce öğret ancak o kadar olur yani.
sanıyorum ki bu suriyelilerin elini kolunu sallayarak tr ye gelmesi olayı ve pkklı teröristlerin davul zurna ile karşılanmasından dolayı, türkiye'de metre kare başına düşen ajan ve terörist miktarı dünyanın hiç bir yerinde yoktur.
kabul ediyorum cool story bro tarzı bir duyuru olmuş ama bu yönden bakınca da kimse haksız değil.
neyse aktarma yapacakmış bunlar, tabi en son metrodayız aktarma falan yapamazlar, metro saatlerini sordular, açtım telefonu gösterdim, metro haritası falan vardı işte şuradan inip şuna binmeniz lazım ama bu saatten sonra sefer yok diye.
telefon numarası istedilerdi vermedim. facebooktan eklemek istediler ekledim ama tedirgin olmuştum.
ışıdçiye kot pantolon tişört giydir ingilizce öğret ancak o kadar olur yani.
sanıyorum ki bu suriyelilerin elini kolunu sallayarak tr ye gelmesi olayı ve pkklı teröristlerin davul zurna ile karşılanmasından dolayı, türkiye'de metre kare başına düşen ajan ve terörist miktarı dünyanın hiç bir yerinde yoktur.
kabul ediyorum cool story bro tarzı bir duyuru olmuş ama bu yönden bakınca da kimse haksız değil.
0
Olabilir. Bi kere de bana üniversite çağlarındayken, ziyaret için gittiğim anadoluda bi şehrin en büyük camiinin avlusunda avusturalyalı bi adam yeni müslüman olduğunu, ingilizce konuşacak pek insan bulamadığını falan söylemişti. Sonra kartvizitin var mı falan diyince ben bi bahane bulup sıvışmıştım. Ajan olduğunu düşündüm.
0
sınırdan elini kolunu sallayan girdigi için ajan kaynıyor o doğru ama bunların işi gücü yok sana çip mi takacaklar ? önemli bir burokrat veya iş adamıysan o başka ama öyle birinin de tramvayda işi ne.
0
Bu tarz "ajanlar beni takip ediyorlar" düşünceleri beni korkutur hep. Bakırköy+1..
0
hocam her şey olabilir ama büyük resmi görüp kafanı bu vesveselerle yorma bence. yalnız kafama takılan bir şey oldu. tramvay beklerken konuştuğun, öncesinde tanışıklığın olmadığı bir adamla nasıl bu kadar çabuk samimi olup telefon numaranız gibi şahsi ve özel bir bilgiyi paylaşabiliyorsunuz, bunu pek anlayamıyorum.
0
ajan olsalardı senin kadar iyi türkçe konuşurlardı +1 ve ajan olduğu konusunda kesinlikle bundan ajan olmaz derdin:P
0
Bro, adam senden elektrik almış, yürümüş sana. Sen de ya mesajlara cevap verme ya da ben de sana boş değilim diye mesaj at. Hatta mesajı Rusça at. Şaşırt onu :)
0
Aynısı bizim bir arkadaşa oldu, şimdi Rus çarına hizmet ediyor. Çalıştığının %20'sini Rusya güzelleştirme be yaşatma derneğine bağışlıyor.
0
Mizahsa fena değil, ciddiyse psikiyatri değerlendirmesi gerekir cidden. Bir görün.
0
jouissance_
yorumları alayımhttps://i.hizliresim.com/zj6jY4.png
0
olsa da olur olmasa da olur bir ceket. kötünün iyisi.
50 tl ise alırdım arada giyerdim
50 tl ise alırdım arada giyerdim
0
sanat guresi
bunu nasıl daha lezzetli hale getirebilirim? şu anda kullandığım burger haritası'nda verilen tarif. kabaca şekil verip, sadece tuzlayıp dökme demir tavaya atıyorum. tadının biraz daha iyileşmesi için başka neler yapabilirim/ekleyebilirim?
bunu nasıl daha lezzetli hale getirebilirim?
şu anda kullandığım burger haritası'nda verilen tarif. kabaca şekil verip, sadece tuzlayıp dökme demir tavaya atıyorum. tadının biraz daha iyileşmesi için başka neler yapabilirim/ekleyebilirim?
şu anda kullandığım burger haritası'nda verilen tarif. kabaca şekil verip, sadece tuzlayıp dökme demir tavaya atıyorum. tadının biraz daha iyileşmesi için başka neler yapabilirim/ekleyebilirim?
0
bütün tariflere ek olarak kıymayı yoğururken içine küçük küpler halinde kaşar ya da cheddar koymak da iyi oluyor.
ama koyulan peynirin tuzunu da unutmamak lazım.
ama koyulan peynirin tuzunu da unutmamak lazım.
0
simdi eminim bir torba laf edecek vardir burger koftesi oyle olmaz diye ama;
ben mutfak robotuna yarim kilo kiyma, 1 kucuk sogan, tuz, karabiber ve pul biberi atip camur gibi yapiyorum, ates ediyor.
mutfak robotun yoksa aynisini sogani rendeleyip elde yogurarak yine yapabilirsin
ben mutfak robotuna yarim kilo kiyma, 1 kucuk sogan, tuz, karabiber ve pul biberi atip camur gibi yapiyorum, ates ediyor.
mutfak robotun yoksa aynisini sogani rendeleyip elde yogurarak yine yapabilirsin
0
kabaca şekil verip sadece tuzlayıp, içine de bazen yarım diş sarımsak atıp dökme demir tavaya atıyorum ben de. ama kıymayı kasaptan almıyorum, evde kendim satırla çekiyorum.
0
köfteye lezzetini kıymanın kendi verir. yağ oranı, hayvanın hangi bölgesinden olduğu vs.
burger haritasındaki tarifteki et kalın çekilmiş, dövülmemiş ve etin yağlı kesiminden olan haliyle veriliyor. etin kaliteli değilse, çok çekilmişse ve yağsızsa bahsedilen lezzeti yakalayamazsın. baharat, yumurta vs. eklersen de farklı bir tür köfte elde edersin.
senin lezzetli köfte diyince aklına ne geldiğiyle alakalı aslında. sinan'ın aklına sulu sulu, "et gibi" tat geliyor, o yüzden suyunu kaybetmemesi için yoğurma, ince çekme, içine baharat koyma diyor. senin için lezzetli köfte bol baharatlı kıtır kıtır bişeyse ona uygun tarif yaparsın, yukarıda verilmiş güzel örnekler.
burger haritasındaki tarifteki et kalın çekilmiş, dövülmemiş ve etin yağlı kesiminden olan haliyle veriliyor. etin kaliteli değilse, çok çekilmişse ve yağsızsa bahsedilen lezzeti yakalayamazsın. baharat, yumurta vs. eklersen de farklı bir tür köfte elde edersin.
senin lezzetli köfte diyince aklına ne geldiğiyle alakalı aslında. sinan'ın aklına sulu sulu, "et gibi" tat geliyor, o yüzden suyunu kaybetmemesi için yoğurma, ince çekme, içine baharat koyma diyor. senin için lezzetli köfte bol baharatlı kıtır kıtır bişeyse ona uygun tarif yaparsın, yukarıda verilmiş güzel örnekler.
0
mg3929
Sb?
Sb?
0
oruc tutuyorum donem donem ama sizin bahsettiginiz dini oruc/ ramazan orucu zannedersem, onu tutmuyorum.
0
hayır, ateistim.
irade tesi için su içmeli versiyonunu yapıcam bir gün ama. if denen beslenme düzenini.
irade tesi için su içmeli versiyonunu yapıcam bir gün ama. if denen beslenme düzenini.
0
Hayir ama zaten gun icinde cok yiyen bi insan da degilim. Ateist de degilim.
0
Evet, tutacağım. Ramazan ayını insan ruhunda apayrı İlahi ilhamlar uyandırdığı, insanı farklı bir iç yolculuğa ve düşünsel bir ufka götürdüğü için çok seviyorum.
Tutanlar ve tutmayanların şahsında dönen kısır ve birbirinin aynı muhabbetlerle meseleye yaklaşanların, gösterişli iftarları, şaşaalı sofraları ramazan ayıyla bağdaştıranların, sadece yeme-içme üzerinden meseleyi tek ve kör bir katmandan görenlerin çok şey kaçırdıkları muhakkak.
Tutanlar ve tutmayanların şahsında dönen kısır ve birbirinin aynı muhabbetlerle meseleye yaklaşanların, gösterişli iftarları, şaşaalı sofraları ramazan ayıyla bağdaştıranların, sadece yeme-içme üzerinden meseleyi tek ve kör bir katmandan görenlerin çok şey kaçırdıkları muhakkak.
0
Hayir tutmuyorum ama 16-8 veya 18-6 seklinde aralikli besleniyorum aralarda su cay kahve icerek.
Oruc tutacaklar icin kolayliklar diliyorum, allah ibadetinizi kabul etsin.
Oruc tutacaklar icin kolayliklar diliyorum, allah ibadetinizi kabul etsin.
0
"sizin tuttugunuz oruç yalnizca yemek saatlerinizi degistirmek" demiş ali şeriati.
Onçün oruç 12 ay 365 gün 24 saat tutulmali. Kul hakki yemeden, iyi bir insan olarak. Gercek oruc budur bildiginiz üzere.
İlac iciyorum.tutamiyorum. hoş ilacsiz zamanlarimda da tam tutmazdim. Allah affetsin.
Onçün oruç 12 ay 365 gün 24 saat tutulmali. Kul hakki yemeden, iyi bir insan olarak. Gercek oruc budur bildiginiz üzere.
İlac iciyorum.tutamiyorum. hoş ilacsiz zamanlarimda da tam tutmazdim. Allah affetsin.
0
yok tutmuyorum çünkü çok cool biriyim ben. benden zekisi yok. o kadar zekiyim ki oruç tutmayı aptallık olarak görüyorum.
niye tutayım ki? havalı olduğumdan bahsetmiş miydim? ha bu arada oruç tutmuyorum
niye tutayım ki? havalı olduğumdan bahsetmiş miydim? ha bu arada oruç tutmuyorum
0
myocastor
Öncelikle selam herkese,iyi bir anadolu lisesinden mezun olduktan sonra, Fransa'nin Lyon sehrinde siyaset bilimi okumaya basladim. Fakat daha ilk seneden sinifta kalmam (dil konusundaki zorluktan dolayi) gibi bir olasilik var ve bu beni endiselendirmeye basladi. Akademik kariyer hedefliyorum, lisans
Öncelikle selam herkese,
iyi bir anadolu lisesinden mezun olduktan sonra, Fransa'nin Lyon sehrinde siyaset bilimi okumaya basladim. Fakat daha ilk seneden sinifta kalmam (dil konusundaki zorluktan dolayi) gibi bir olasilik var ve bu beni endiselendirmeye basladi. Akademik kariyer hedefliyorum, lisanstan sonra türkiye'deki iyi bir üniversitede (sabanci vb.) ya da baska bir ulkede (ingiltere ya da hollanda) yüksek lisans yapmak istiyorum. Sizce sinifta kalip okulu uzatmam yuksek lisans veya doktora basvurularinda sorun yaratir mi, eksi puan olup dezavantaj yaratmasi gibi bir durum var midir ? Ya da ileride akademisyen olmamda sorun cikarir mi ?
Bu sinifta kalmayi bir sekilde telafi etmem gerekir mi (not ortalamasi ile vesaire) yoksa onemsiz bir detay midir ?
Cevaplayan herkese simdiden tesekkur ediyorum.
iyi bir anadolu lisesinden mezun olduktan sonra, Fransa'nin Lyon sehrinde siyaset bilimi okumaya basladim. Fakat daha ilk seneden sinifta kalmam (dil konusundaki zorluktan dolayi) gibi bir olasilik var ve bu beni endiselendirmeye basladi. Akademik kariyer hedefliyorum, lisanstan sonra türkiye'deki iyi bir üniversitede (sabanci vb.) ya da baska bir ulkede (ingiltere ya da hollanda) yüksek lisans yapmak istiyorum. Sizce sinifta kalip okulu uzatmam yuksek lisans veya doktora basvurularinda sorun yaratir mi, eksi puan olup dezavantaj yaratmasi gibi bir durum var midir ? Ya da ileride akademisyen olmamda sorun cikarir mi ?
Bu sinifta kalmayi bir sekilde telafi etmem gerekir mi (not ortalamasi ile vesaire) yoksa onemsiz bir detay midir ?
Cevaplayan herkese simdiden tesekkur ediyorum.
0
not ort. iyi olsun da seneye kimse bakmaz. ama not ortalamasindan ziyade akademiye türkiyede girmek istiyorsan hocaların seninle çalışmak istemesi lazım. önemli bir avantajın var ydışında lisans eğitimi alman. iyi kullan.
0
Avrupa´da bir üniversiteye basvuracaksaniz panik yapmaniza gerek yok. Ortalamadan asla onemli degil. Lisansi zaten vaktinde cok az ogrenci bitiriyor. Bircok tanidigim bolum degistirmis; baska üniversiteye gecmis ya da kendini finanse etmek durumunda oldugundan okulu uzatmis. Endiselenmeyin.
0
adwokat
Bir üni öğrencisinin normal bir hayat yaşaması için ne kadar para gerekir aylık?(Lütfen kira aidat ve faturayı hariç tutarak cevaplayınız)Yer ankara.Ayrıca istanbul için de belirleme yaparsanız sevinirim.
Bir üni öğrencisinin normal bir hayat yaşaması için ne kadar para gerekir aylık?
(Lütfen kira aidat ve faturayı hariç tutarak cevaplayınız)
Yer ankara.
Ayrıca istanbul için de belirleme yaparsanız sevinirim.
(Lütfen kira aidat ve faturayı hariç tutarak cevaplayınız)
Yer ankara.
Ayrıca istanbul için de belirleme yaparsanız sevinirim.
0
normal hayat ne demek ona göre değişir aslında. hiç sosyal hayatı, sigarası, içkisi olmazsa 1000 tl yeter evi döndürmek için.
edit: arkadaşlar 1000 liraya çok demişsiniz, doğrudur öğrenci adam eğer sabah akşam makarna yerse tabii ki daha ucuza beslenebilir ama lütfen gidin bir markete bakın. normal şartlarda yaşam için 1000 tl şart bence.
edit: arkadaşlar 1000 liraya çok demişsiniz, doğrudur öğrenci adam eğer sabah akşam makarna yerse tabii ki daha ucuza beslenebilir ama lütfen gidin bir markete bakın. normal şartlarda yaşam için 1000 tl şart bence.
0
Bunun bir alt limiti var ama üstü yok. Hangi standartlarda yaşıyor bilemeyiz. Hangi semtte oturacağına veya yurtta kalacaksa nasıl bir yurtta kalacağını bilmeden fiyat vermek zor. Ama her detayı standart düşünürsek ben kira hariç 1000-1500 ₺ yeterli diye düşünüyorum.
0
Ayda 500 liraya da yaşayan var 1500 liraya da. Nasıl yaşandığına bağlı. Sigara ve alkol kullanıyorsa,sevgilisi varsa ve yemeği sürekli dışarda yiyip cafelerden çıkmıyorsa para yetiştiremezsiniz. Ama ortalama bir hayat için 750 lira yeterlidir.
0
Ankara için: sadece harçlık olarak (kira-aidat-fatura) 1000 yüksek bir rakam.
Ben inanmıyorumki öğrencilerin büyük bir kısmı buna sahip olabilsin. Hatta şöyle anlatayım, ben çalışan insanlar biliyorum Ankarada onlar bile bu sayıya sahip olamıyorlar. İlginç bir kullanıcı refleksi göstermiş duyuru burada.
Mutfak masrafını kaç kişiyle paylaştığı değişkenine göre; aylık için öğrenci harçlığı 400-500 lira filandır diye tahmin ediyorum. Alt limit değil bu, ortalama bence.
Üst limiti ise olmadığı konusunda hem fikir olarak;
Üst Orta: 800
İyi : 1500-2000
Güzel: 3000
krallar gibi bir hayat içinse : 9000 diyorum.
Kira aidat ve faturaları harıç tutuyoruz
Ben inanmıyorumki öğrencilerin büyük bir kısmı buna sahip olabilsin. Hatta şöyle anlatayım, ben çalışan insanlar biliyorum Ankarada onlar bile bu sayıya sahip olamıyorlar. İlginç bir kullanıcı refleksi göstermiş duyuru burada.
Mutfak masrafını kaç kişiyle paylaştığı değişkenine göre; aylık için öğrenci harçlığı 400-500 lira filandır diye tahmin ediyorum. Alt limit değil bu, ortalama bence.
Üst limiti ise olmadığı konusunda hem fikir olarak;
Üst Orta: 800
İyi : 1500-2000
Güzel: 3000
krallar gibi bir hayat içinse : 9000 diyorum.
Kira aidat ve faturaları harıç tutuyoruz
0
arkadaşlar zenginler sanırım kira olmazsa sosyal hayat içki sigara olmazsa 1000-1500 yeter demişler :)
soruya gelirsek, 500-600 lira yeter diye düşünüyorum. bende öyleydi ve çok aktiftim bir de. zaten kira+fatura+ev için yiyeceği ekleyince her öğrencinin +1500 lirayı görüyor. düz harçlık olarak dediğim gibi 500-600 iyi paradır (şu son 1 senedeki krize göre değerlendirmedim)
soruya gelirsek, 500-600 lira yeter diye düşünüyorum. bende öyleydi ve çok aktiftim bir de. zaten kira+fatura+ev için yiyeceği ekleyince her öğrencinin +1500 lirayı görüyor. düz harçlık olarak dediğim gibi 500-600 iyi paradır (şu son 1 senedeki krize göre değerlendirmedim)
0
aylık 400 lira harcıyorum ama ailemin yanında yaşıyorum. ekstra kitap gibi giderlerim onlar karşılıyor. yer ankara. ayda 2 kere de dışarı çıkıyorum. okula başladığımda (2017) 350 lira fazlasıyla yetiyordu şimdi kafama göre rahat rahat harcayamıyorum.
edit: sigara alkol vs yok.
edit: sigara alkol vs yok.
0
Ben 1. ve 2. sınıfta yurtta kaldım. Aylık 500 TL veriyordum yurt için. 800 TL alırdım ailemden. Devletten burs almıyordum. Yani 300 TL yeterdi. Son 2 senedir eve çıktık 4 kişi. Geçen sene ve bu sene geri ödemeli kredi alıyorum. Ailemden bu ay yaklaşık 5-6 ay sonra harçlık istedim.
Yani tamamen sana bağlı. Ben sigara ve alkol kullanmıyorum. Fazla gezen birisi değilim. Bundan dolayı az harcıyorum. Ama bence aylık maksimum 600 TL yetiyor olmalı öğrenci birisine. Ama tabi okuduğun kente göre değişir.
Yani tamamen sana bağlı. Ben sigara ve alkol kullanmıyorum. Fazla gezen birisi değilim. Bundan dolayı az harcıyorum. Ama bence aylık maksimum 600 TL yetiyor olmalı öğrenci birisine. Ama tabi okuduğun kente göre değişir.
0
ankara dayım.
250 yurt ücretim, bunlara ek yemek, ufak eğlenceler falan derken, 700-800 yetiyor bana. her gün sabah akşam yemekhanede yesem mesela, 500 de yeter.
250 yurt ücretim, bunlara ek yemek, ufak eğlenceler falan derken, 700-800 yetiyor bana. her gün sabah akşam yemekhanede yesem mesela, 500 de yeter.
0
ceann deas
Baya Akbank, yemeksepeti, Papsi’den falan yöneticiler olacak büyük veri hakkında konuşacaklar etkinlik sonunda değerlendirme yapılıp sertifika verecekler vs vs.Ne giyim nasil gideyim? Metrobüsle gideceğim için etek, elbise, topuklu ayakkabı direk out. Kendimce şöyle bir sey yaptım da olmuş mu? Olduy
Baya Akbank, yemeksepeti, Papsi’den falan yöneticiler olacak büyük veri hakkında konuşacaklar etkinlik sonunda değerlendirme yapılıp sertifika verecekler vs vs.
Ne giyim nasil gideyim? Metrobüsle gideceğim için etek, elbise, topuklu ayakkabı direk out.
Kendimce şöyle bir sey yaptım da olmuş mu? Olduysa bu kumaş pantolon altına nasil bir ayakkabi giyilebilir? Ya da çok mu kasıyorum daha spor ama şık mı giyinsem? Siyah kot beyaz tişört falan? Daha önce hiç boyle bir ortama girmemiştim ne giyebilirim yardım:(
eksiup.com
Ne giyim nasil gideyim? Metrobüsle gideceğim için etek, elbise, topuklu ayakkabı direk out.
Kendimce şöyle bir sey yaptım da olmuş mu? Olduysa bu kumaş pantolon altına nasil bir ayakkabi giyilebilir? Ya da çok mu kasıyorum daha spor ama şık mı giyinsem? Siyah kot beyaz tişört falan? Daha önce hiç boyle bir ortama girmemiştim ne giyebilirim yardım:(
eksiup.com
0
bu olmamış. kot ve beyaz tişört iyi ama henüz etrafımda siyah kotun güzel durduğu bi' kadına rastlamadım. Mavi kot daha iyi bence.
0
ahaha haftasonu olan etkinlik mi ?
erkek olsan takim giyme derdim, gitseydim takim degil pantul - gomlek giyeektim. business casual yeterli olur. kadinlarda nasil bilmiyorum :(
erkek olsan takim giyme derdim, gitseydim takim degil pantul - gomlek giyeektim. business casual yeterli olur. kadinlarda nasil bilmiyorum :(
0
Elbise neden out anlamadim? Elbise her zaman en guvenli secenektir, guzel bir elbise varsa spor sik bir cekek altina rahat bir ayakkabi yaniniza da topuklu ayakkabi alin, girmeden degistirip vestireye birakin ayakkabiyi. Ben pek begenmedim resimdekini. Elbiseyle, Insanlar plaja gider gibi gelmedigi surece, en fazla onlardan bir tik daha bakimli/sik olursunuz, bu da kotu bir sey degil.
0
lata
20li yaşa gider mi bu saatler?ve uygun fiyatlı(1k tl ye kadar), sade saat öneriniz var mı?şimdiden danke!:)
20li yaşa gider mi bu saatler?
ve uygun fiyatlı(1k tl ye kadar), sade saat öneriniz var mı?
şimdiden danke!:)
ve uygun fiyatlı(1k tl ye kadar), sade saat öneriniz var mı?
şimdiden danke!:)
0
ben foto görmüyorum
sade metal saat için skagen markasına bi bak. bahsettiğin fiyatın biraz üstünde
sade metal saat için skagen markasına bi bak. bahsettiğin fiyatın biraz üstünde
0
Improbable
atıyorum 5k maaşınız var. 350.000 lotodan çıktı. aylık 5.5k faiz veriyor. hiç düşünmeden basar mısınız istifayı? istifayı basıp hayat boyu ense mi? yoksa çalışmaya devam mı?
atıyorum 5k maaşınız var. 350.000 lotodan çıktı. aylık 5.5k faiz veriyor. hiç düşünmeden basar mısınız istifayı?
istifayı basıp hayat boyu ense mi? yoksa çalışmaya devam mı?
istifayı basıp hayat boyu ense mi? yoksa çalışmaya devam mı?
0
çalışmaya devam. hayat boyu ense ölümden beter. düşününce sıkıldı içim.
0
Çalışmaya devam ederim. Hem işimi seviyorum, hem de boş dursam kafayı yerim. Belki çalışmamam durumunda bana her gün kaliteli zaman geçirtecek bir uğraş bulursam düşünebilirim. Ama bir şekilde bir şeyler üretiyor olmam lazım.
0
maaş kadar bile olmasına gerek yok. ''Bi'daha mı geleceğim lan dünyaya'' der hamaliye bütün işlerimi bırakırım.
Ama işleri toparlamadan da ayrılmam. (prensiplerim var)
Ama işleri toparlamadan da ayrılmam. (prensiplerim var)
0
işimden memnunsam çıkmam, işimden memnun değilsem çıkar 1 ay kafa izni yapar, devamında iş aramaya devam ederim. 350b tr şartlarında bir ömrü garanti etmeyecektir 'hazır' olduğu sürece. yoksa tabi asgari ücretli bu parayı 15 senede anca kazanıyor.
ama insanların kanısı-tepkisi aynı olacaktır diye düşünüyorum.
ama insanların kanısı-tepkisi aynı olacaktır diye düşünüyorum.
0
Ben tembel bi insanım ve hayatım boyunca çalışkanlığın övülmesine, çalışmanın yüceltilmesine uyuz oldum. Henüz öğrenciyim ama mezun olduktan sonra beni bekleyen maaş kadar parayı aylık alsam en azından bi 10 sene kesin çalışmam, gezip tozarım her yeri. İlla lüks gezmeme de gerek yok. Gidip göreyim, iki foto çekip instaya atayım, müzelerini gezeyim, sokaklarında dolaşayım yeter.
0
o parayı sürekli faizde tutacaksan basmam istifayı.
iş kuracak kadar bilgim varsa basarım
iş kuracak kadar bilgim varsa basarım
0
Hayatımda hiç maaşlı bir işte calismadim. Ama calissaydim kesinlikle istifa ederdim fakat çalışmayıp faiz yemek gibi saçma bişey yapıp miskinlesmek korelmek için değil iş kurup yine çalışmak için.
0
350bin pek bi cacık olmaz. ev alsan 1000 lira kiraya verirsin. faize yatırsan 2 sene iyi ama sonra anapara cük kadar kalır.
0
istifayı da basarım, o parayı da çatır çatır yerim hiç öyle faiz maiz beklemem, param bitince yeniden çalışırım. elime o para 10 kere de geçse 10 keresinde de istisnasız aynı şeyi yaparım. keşke elime para geçseymiş yalnız güzel yermişim.
0
ana paraya hiç dokunmadan sadece faiz ile hayatımı devam ettiririm gibi bir düşünceniz varsa türkiye gibi ülkelerde uzun süreli bunu yapmak mümkün değil şu an aldığınız şeyleri 10 sene sonra hatta 1 sene sonra bile aynı paraya alamaz hale geleceksiniz kısacası enflasyon tr çok yüksek bu yüzden faizler yüksek zaten
3 sene önce bimin bir broşürünü gördüm soğan 0,45 satılıyor soğan şu an max 10 TL gördü :) 3 senede oluşan farkı görebildinizmi ? bankada duracak sabit 100k para zamanla durduğu yerde eriyecektir
3 sene önce bimin bir broşürünü gördüm soğan 0,45 satılıyor soğan şu an max 10 TL gördü :) 3 senede oluşan farkı görebildinizmi ? bankada duracak sabit 100k para zamanla durduğu yerde eriyecektir
0
Calismaya devam. Isi birakirsam da baska bir yapmak icin birakirim, ense yapmak icin degil.
0
kendime yatırım yapar daha yüksek maaşlı bi işe girmeye bakarım. bahsettiğin rakam küçük. 350.000 lira hayat boyu ense garantisi veremez.
0
Nundu ve evde liyakat kalmamış gibi düşüyorum ve düşünmekle kalmayıp öyle yaşıyorum. Ben çalışsam zaten bana 5 bin vermezler :D Faiz getirisi değil kira olarak her ay 4.800 bin benim hesaba yatıyor o yüzden çalışmıyorum. Hee çalışıyorken bu kira meseleleri başıma gelseydi direkt istifa ederdim.
Çalışmadım değil üni yıllarında barlarda kusmuk bile temizledim, arkadaşla kendi işimizi yaptık gayet iyi takıldık ama artık bana göre değil emekliliğin tadını çıkarıyorum :P İlk başlarda çok gezerdim, avrupa'ya gitmedim çünkü vize versinler diye yalvarmak tarzım değil o yüzden vizesiz yerlere gittim türkiye içi gitmediğim yer kalmadı. Gider 2 gün kalır geri dönerdim, oralarda buralarda sabahlara kadar takılırdım ama artık sıkıldım. Yani gez gez sıkıcı oluyor bir süre sonra. Ama çalışmakta sıkıcıa.q her sabah kalk işe git, akşam eve gel, yorgun ol erkenden yat falan.
Faiz işlerinden anlamam ama en güzeli benim yaptığım. Keşke herkesin başına böyle bir şans gelse :)
Çalışmadım değil üni yıllarında barlarda kusmuk bile temizledim, arkadaşla kendi işimizi yaptık gayet iyi takıldık ama artık bana göre değil emekliliğin tadını çıkarıyorum :P İlk başlarda çok gezerdim, avrupa'ya gitmedim çünkü vize versinler diye yalvarmak tarzım değil o yüzden vizesiz yerlere gittim türkiye içi gitmediğim yer kalmadı. Gider 2 gün kalır geri dönerdim, oralarda buralarda sabahlara kadar takılırdım ama artık sıkıldım. Yani gez gez sıkıcı oluyor bir süre sonra. Ama çalışmakta sıkıcıa.q her sabah kalk işe git, akşam eve gel, yorgun ol erkenden yat falan.
Faiz işlerinden anlamam ama en güzeli benim yaptığım. Keşke herkesin başına böyle bir şans gelse :)
0
O kadar rakam için istifa edecek kafada insanın o para elinde kuş olup uçar gider zaten.
0
yazmıyacaktım ama 350 bine ev alıp 1 bin lira kira alırsın demiş birisi.
350 bin liraya 1+1 daireler ile 3000-3500 lira alırsın.
bizim buralarda aylık 800-850 kira getirili daireler 90-95 bin lira. bayağıda çok
350 bin liraya 1+1 daireler ile 3000-3500 lira alırsın.
bizim buralarda aylık 800-850 kira getirili daireler 90-95 bin lira. bayağıda çok
0
x dolar alıyorsam ve ek gelirim de dolar olarak geliyorsa hiç düşünmem, saniyesinde basarım istifayı. gider yaşaması ucuz olan biyerlerde yaşarım, filipinler filan.
tl ise istifa etmem, ülke dengesiz.
tl ise istifa etmem, ülke dengesiz.
0
Inflation which means reduce your invested money.
Bu reel efekti göz ardı edemezsiniz.
şöyle anlatayım: 350.000 TL bundan 10 yıl önce dolar kuru belki de 2 iken 175.000 dolar yapıyordu. ama bugün 50.000 dolar bile yapmıyor.
ee sen türkiye'de yaşıyorsun. ithalat bağımlısısın. halen araba üretememişsin yıl 2019. 10 yıl sonra senin 350.000 TL paran 25.000 dolar etmez. hayat standardın düşer. bugün 5.000 TL ile oturabildiğin evin değeri en az 2 kat artarsa emekliliği görürsün evet.
350.000 doların olsa yat. ama TL'de olmaz o işler.
çalışmaya gelince ufak bir sakız dükkanı açardım herhalde.
Bu reel efekti göz ardı edemezsiniz.
şöyle anlatayım: 350.000 TL bundan 10 yıl önce dolar kuru belki de 2 iken 175.000 dolar yapıyordu. ama bugün 50.000 dolar bile yapmıyor.
ee sen türkiye'de yaşıyorsun. ithalat bağımlısısın. halen araba üretememişsin yıl 2019. 10 yıl sonra senin 350.000 TL paran 25.000 dolar etmez. hayat standardın düşer. bugün 5.000 TL ile oturabildiğin evin değeri en az 2 kat artarsa emekliliği görürsün evet.
350.000 doların olsa yat. ama TL'de olmaz o işler.
çalışmaya gelince ufak bir sakız dükkanı açardım herhalde.
0
istifa etmeye şirkete bile gitmem, aradıklarında olur da telefonu açarsam en fazla gelmicem artık ben işe derim.
0
350 bin komik bir rakam. 750 bin doların üzerinde bir paranın aylık döviz vadeli getirisi ancak maaşımın dolar karşılığına geliyor, ana para dolar olarak kaldığı zaman en azından paranın değeri kaybolmaz diye düşünerek ayrılabilirim. Evde oturmak yerine gezmeyi tercih ederim ama.
0
tejeve
merhabalar, bu yaz tamamen boş 1 ayım var. (6 haftaya da uzatılabilir)Bu süreyi tek bir konuda yoğunlaşıp o konuda kitaplar okuyarak, videolar izleyerek o konuda bilgi sahibi olarak değerlendirme niyetindeyim.Ekonomi ve işletme öğrencisiyim, bununla bağlantılı olabilir. Pek ala bağlantısız da olabil
merhabalar, bu yaz tamamen boş 1 ayım var. (6 haftaya da uzatılabilir)
Bu süreyi tek bir konuda yoğunlaşıp o konuda kitaplar okuyarak, videolar izleyerek o konuda bilgi sahibi olarak değerlendirme niyetindeyim.
Ekonomi ve işletme öğrencisiyim, bununla bağlantılı olabilir. Pek ala bağlantısız da olabilir.
Konu ve kaynak tavsiyelerinize talibim, teşekkürler ^^
edit: yaş 21-22, ingilizce ve fransızca var
Bu süreyi tek bir konuda yoğunlaşıp o konuda kitaplar okuyarak, videolar izleyerek o konuda bilgi sahibi olarak değerlendirme niyetindeyim.
Ekonomi ve işletme öğrencisiyim, bununla bağlantılı olabilir. Pek ala bağlantısız da olabilir.
Konu ve kaynak tavsiyelerinize talibim, teşekkürler ^^
edit: yaş 21-22, ingilizce ve fransızca var
0
zizek okuyabilir ve felsefesi hakkında fikir üretebilirsiniz
jung ya da freud hakkında karşılaştırmalı araştırma yapabilirsiniz.
workaway; tarlada bağda bahçede çalışmak olabillir. yani toprakta bişiler yetiştirmek üzerine okuyup, uygulamalar yapabilirsiniz.
or restorasyon diyorum; yine bir yerlerde çalışarak.
jung ya da freud hakkında karşılaştırmalı araştırma yapabilirsiniz.
workaway; tarlada bağda bahçede çalışmak olabillir. yani toprakta bişiler yetiştirmek üzerine okuyup, uygulamalar yapabilirsiniz.
or restorasyon diyorum; yine bir yerlerde çalışarak.
0
jrr +1. 6 haftada programlama ogrenilseydik 4 yillik muhendislik bolumu olmazdi. bu surede anca "hello world" yazmayi ogrenirsin. 6 haftada sifirdan birseyler ogrenmek kolay degil. alaninla ilgili belli bir konuda uzmanlasmak daha kolay ve mantikli bir yaklasim olur. ekonomi/isletme konularinda ilgini ceken seyler ne bilmiyorum ama ekonomi alaninda brexit'in etkileri ve sonrasinda olacak degisiklikler ile ilgili arastirmalar yapip kendini gelecege hazirlayabilirsin belki. uzmanlik alanim olmadigi icin bu kadar soyleyebiliyorum maalesef.
0
Ben olsam yemek yapmayı öğrenirdim. Böyle değişik şeyler bilmiyorum. Erkek de olsan hep dışarıdan hep dışarıdan olmuyor. Ayrıca hatunla güzel bi aktivite olur. zaten kadınsan bilmiyorum. spor falan yap. Karın kası çok güzel bişey. danstayken sporcu bi kadınla dans etmiştim. figür gereği elimizi kadının karın bölgesinden sürüyerek arkasına geçmemiz gerekiyodu. ben kadınlarda karın kasının bu kadar güzel bir hissiyat yarattığını bilmezdim. şimdiye kadar hep yumuşak zemine değdi elim :)
vücuduna yatırım yap yani. görsellik çok şeydir.
vücuduna yatırım yap yani. görsellik çok şeydir.
0
hakim değilseniz ben de excel öneririm meslek ne olursa olsun bir yerde excel illaki lazım oluyor. Bahsettiğim makro seviyesinde excel tabii
0
maradonanindonu
Merhaba. Ben şu fona yatırım yapmayı düşünüyorum. http://www.hsbcportfoy.com.tr/yatirim-fonlari/yatirim-fonlari/hsbc-portfoy-global-byf-fon-sepeti-fonuBu fona yatırım yaparken kazancım sadece bu yabancı varlıkların getirdiği yüzdeden mi olacak? Mesela 100 bin lira yatırdım diyelim ve yatırım yapılan
Merhaba. Ben şu fona yatırım yapmayı düşünüyorum. www.hsbcportfoy.com.tr
Bu fona yatırım yaparken kazancım sadece bu yabancı varlıkların getirdiği yüzdeden mi olacak? Mesela 100 bin lira yatırdım diyelim ve yatırım yapılan hisseler yüzde 5 arttı. Bu durumda 5 bin lira mı gelir elde ediyorum yoksa 5 bin lira + doların try karşısında kazandığı değer de kazancıma ekleniyor mu?
Şimdiden çok teşekkürler cevaplar için.
Bu fona yatırım yaparken kazancım sadece bu yabancı varlıkların getirdiği yüzdeden mi olacak? Mesela 100 bin lira yatırdım diyelim ve yatırım yapılan hisseler yüzde 5 arttı. Bu durumda 5 bin lira mı gelir elde ediyorum yoksa 5 bin lira + doların try karşısında kazandığı değer de kazancıma ekleniyor mu?
Şimdiden çok teşekkürler cevaplar için.
0
100 bin tl t+2 deki (veya t+3) teki kurdan usd ye çevirilir, ilgili varlıklar satın alınır. satacagin zaman ilgili varlık % kaç değiştiyse atıyorum 100 dolar olan şey 150 dolar olduysa o günkü kurdan tl ye dönülür komisyon alınır ve sana iade edilir. senin burda bakacagin sey usd % kaç + yazdı + aldığın fon % kaç + yazdı. bunun neti sana net tl kazancini verir.
0
