Giriş
(6)

Cimri nasıl olunur?

kullanilamayan ruhumuzlar
Aşırı harcama yapıyorum. Fena kazanmasam da ay sonu eksiye düşüyorum. Önümüzdeki iki ay artık maaşım kredi kartı borçlarımı ödemiyor.Beni cimri yapacak yol nedir? Kitap önerisi vb. var mı?
Aşırı harcama yapıyorum. Fena kazanmasam da ay sonu eksiye düşüyorum. Önümüzdeki iki ay artık maaşım kredi kartı borçlarımı ödemiyor.

Beni cimri yapacak yol nedir? Kitap önerisi vb. var mı?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.06.25)
cimrilik iyi birşey değil, tasarruflu, iktisatlı olmak üzerine yoğunlaşın.
borçlanarak yatırım yapmayla başlayabilirsiniz
0
efruz
(22.06.25)
Tamam. Tasarruflu ve iktisatlı nasıl olabilirim?

Borçlanarak ne alabilirim?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(22.06.25)
Bes’e en yüksek katkı payıyla gir.
Krediyle emlak al.
İskonto yaptırılabilecek masrafları peşin öde. Kira mesela.
Yaşam kaliteni gelirinin altına çekmen gerekiyor.
0
gabe h coud
(22.06.25)
kalanı biriktirme, biriktir kalanı harca derler. Maaş gelince x lirası direkt fon, altın, bes vb. bişeye gitsin dedikleri gibi. (tabii önce şu kart borcunu bi kapat her ay faiz yazmasın)
0
nhk ni youkosu
(22.06.25)
Amacsizsiniz demek ki. Kısa vadeli hazlardan vazgeçmek için uzun vadeli, anlam affettiğiniz şeyler hedefinizde olmalı. Bu diyelim yoksa, ev yazlık vb almak da olabilir.
0
encokbenisevinnolur
(22.06.25)
Eksiye düşüyorum demiş BES yapsa daha da eksiye düşecek. Öncelikli aksiyon olarak doğru öneri değil bence.
100 tl üstü mümkün oldukça kredi kartıyla alışveriş yap. ay sonu ekstreni excel dosya olarak indirip harcamalarını büyükten küçüğe doğru sırala. ekstrenin %80'lik kısmını oluşturan harcamalara odaklan.
öncelikle 1000 tl üstü olanlara bakabilirsin.
Yaşam biçimini gözden geçir ve değiştir. dışarıda çok yemek yiyorsan evde yemeye başla. çok kıyafet alıyorsan onu azalt. alkol tüketimin fazlaysa onu azalt. sonuç olarak tüketimini her türlü azaltman lazım. önce artıya geçmeye başla. en az 6 ay artıda kalabilirsen daha sonra artıda kaldığın miktar kadar BES yapabilirsin.
0
merhum
(23.06.25)
(6)

Ford otomobili icat etmeseydi ne olurdu?

Bir ben var benden şurada
Yani merak ettiğim şu: Ford kendi modelini üreterek bugünkü teknolojinin önünü açmasaydı bir başkası icat edip sonuçta yine bugünkü teknolojiye mi ulaşırdık ya da farklı bir şey mi olurdu sizce?
Yani merak ettiğim şu: Ford kendi modelini üreterek bugünkü teknolojinin önünü açmasaydı bir başkası icat edip sonuçta yine bugünkü teknolojiye mi ulaşırdık ya da farklı bir şey mi olurdu sizce?
0
Bir ben var benden şurada
(10.09.23)
Ford otomobili icat etmedi sadece üretim bandını icat etti. Böylece daha çok araba yapılmasına imkan sağlandı. Bu da maliyeti düşürdü. Halk daha çok araba alabildi ve araba kullanımı yaygınlaştı.
Bulduğu çok büyük birşey değil o olmasa başkası bulurdu zaten.
0
parka
(10.09.23)
genelde icatlara baktığında bir kişi-firma gibi görünür ama aslında biz ilk piyasaya çıkanı başarılı olanı biliriz. aynı dönem onlarca otomobil yapmaya çalışan vardı. yaptılar da zaten almanyada ve başka ülkelerde.

icatlar-yenilikler teknolojinin-ihtiyaçların gelişimi ile paralel ortaya çıkıyor. ortam hazır olunca biri çıkıp onu ürüne dönüştürüyor.

otomobil burada büyük bir kırılım değil. atom bombası bile büyük bir kırılım değil. amerikalılar erken çözmese ve almanlar kaynaklarını doğru kullansa bu silah almanyada üretilirdi. veya ikisi de çzemeseler 5 sene sonra rusya çözmüş olurdu. çünkü önceki 150 yıllık bilimsel birikim ortamı bu keşfi yapmaya hazır hale getirdi.
0
orpheus
(10.09.23)
Aydın Sayılı'nın Bilim Tarihi kitabında tarihin buluşları her ne kadar bir kişiye yazsa da esasında bilim kümülatif olarak ilerilediğini dolayısıyla bir şey bulunmuşsa o şey bulunma noktasına geldiğini söyler. Bu yüzden Newton ile Leibnz kavga ediyor. Darwin evrim kitabını yayımladığında aynı dönem Darwin'den habersiz biri evrimi içeren makale yazıyor.

Dolayısıyla bilimle teknolojideki ilerileme otomobili doğurmuştur. Eğer şunu sorsaydın daha mantıklı olabilirdi: "bilim ve teknoloji başka şekilde ilerileseydi ne olurdu?" O da mümkün değil çünkü bilimle teknolojinin yolunu bir kral belirlemiyor. İnsanlık tarihinde her kültürden insanın katkısı var ve o yolu insanlık belirliyor. Ne dünyanın en güçlü insanı ne de bilim tarihinin en zekisi bu yolu belirleyebilir. İnsanlığın o anki ihtiyaçları, erişmek istediği şeyleri vb. belirler. Otomobil icat edilmeseydi, o yol farklı aksaydı ne olurdu? sorusunda ısrarcı olursan bence teknolojinin olmadığı toplum düzenine ulaştırır çünkü otomobilin temelinde motor, güç üretimi vardır. Motorun veya güç üretiminin olmadığı bir toplumun zayıf olacağı izlenimi veriyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.09.23)
başkası icat ederdi.
0
ahm1
(10.09.23)
Haftasonu tatilininde Ford tarafından sırf arabaları satılıp halk kullanmaya fırsat bulsun diye uydurulduğunu da buraya bırakalım, belki haftalık tatil farklı olurdu.
0
mirty
(11.09.23)
Ford bir girişimci. Otomobil zaten mevcuttu.

Ford otomobili daha hızlı üretmenin bir yolunu buldu.

Diğer firmalarda otomobil şöyle üretiliyordu. ARaba sabit, bütün ustalar sırayla geliyor kendi kısımlarını arabada yapıyor.

Ford diyor ki böyle olmaz, herkesin bir görevi olsun. Araba bant üstünde yürüyor. Bütün işçiler de kendi takması gereken kısımları takıyor.

Bu sistemi ford bulmasa elbet biri bulurdu. Çünkü benzer ihtiyaçlar söz konusu o dönem sanayi patlaması yaşıyordu dünya.
0
anten
(11.09.23)
(9)

İş hayatını hiç sevemedim

abelardo
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
Yok mu benim gibi olan. Mezun olduğum günden beri nefret ediyorum iş hayatından. Yarın pazartesi ve yine sendroma girdim.
0
abelardo
(03.09.23)
Ben de bayılmıyorum açıkçası ama çok sevmem lazım kafasına da girmemek gerekiyor. Ben sevdiğim işi yapıyorum mesela, ama bir şeyi bir zorunluluk olarak yapınca işn kendisini sevseniz de olmuyor o. Hayatınızdan 5-6 günü 6-8 saati iptal edip zorunlu olarak verdiğiniz şeyi bir yere kadar sevebilirsiniz.

Belki böyle düşünürseniz en azından nefret etmemeye başlarsınız.
0
akhenaten
(03.09.23)
Is hayatından değil de iş arkadaslari ve onların çoğunlukla değişmez oluşu beni çıldırtıyor, anlasamiyorsan yandın.
0
sanguine
(03.09.23)
Fransa'daki ilk isimde pazar günleri zor uyurdum, stres/anksiyete tarzı. Insanlar iyiydi ama yaptığım iş bana Uygun değildi (kısa dönem üretim planlaması, sürekli gelecek 48 saat planlaniyor). Karakterime uygun olmayan bir yapiydi is.

Risk aldim ve uzatmak istemedim. Adamlar üzüldü çünkü iyi yapıyordum ama maliyeti neydi yani bana.

Neyse 3-4 ay is aradıktan sonra su anki isime güle oynaya gidiyorum. Ha tabi yukseldim ettim ama hep aynı şekilde gidiyorum. Bir kere bile lanet olsun demedim, yarın pazartesi demedim.

Kısacası bu biraz yapilan is ya da calisilan insanlarla alakali da olabiliyor.

Ha bazen harbiden sevilmiyor calismak yalan yok :)

Bu arada cok sevmek zorunda da değilsiniz. Misal benim bazi çalışma arkadaslarim benim kadar sevmiyor kesin çünkü ne yükselmek istiyorlar ne başka bir şey. Ömürleri sonlarina kadar bu şekilde devam etmek istiyorlar. Ki bunda yanlışlık yok, genel olarak hepimiz vaktimizi satiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Benzer durumu yaşadım. İş yeri değişikliğine git. Yeni iş yerinde çalışmaktan nefret etmediğimi aksine gergin bir iş yerinden, işten dolayı sevmediğimi kavradım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(03.09.23)
Çatıştığın şirket ile alakalı olabilir. Daha mutlu olacağın alternatif ilanları kovala. Bu arada bir de mesleğin ile alakalı sertifika, eğitim vb araştır derim
0
kondansator
(03.09.23)
tersi işsizlik. o daha berbat birşey :)

ben işimin sevmediğim yanlarının üstüne gidiyorum. sürekli mızmızlanamam hadi öğrenelim neymiş bu iş diyorum kendime. yoksa zihnimde yük olmaya devam edecek.
0
error522
(03.09.23)
İşsizlik en kötü işten bile daha kötü bir şey. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey başkasına muhtaç olmaktır herhalde.
0
ruhen hastayim ben
(04.09.23)
evet. iş değiştirmek bana iyi geldi, çalıştığım yer çok iyiydi ancak iş tanımı bana uygun değildi.

neden sevmediğini kendine sor, ne olsa mutlu olurdun veya daha rahat çalışırdın vs
0
william morris
(04.09.23)
Ben de böyleydim hocam işten ayrıldım maalesef sonunda. Ama iyi mi yaptım kötü mü belli değil maalesef.
0
overthinker
(30.09.23)
(12)

Uçağa termos bardakta çay kahve su vs sokabiliyor muyuz

regina phalange
Bir arkadaşım soktıgunu iddia ediyor ama tam inanamadım?
Bir arkadaşım soktıgunu iddia ediyor ama tam inanamadım?
0
regina phalange
(12.08.23)
'kapılar' güvenliğini geçmeden önce 100 ml üzerinde hiçbir sıvıyı sokamaz. termos bardağı boş geçirip kapıların bulunduğu yerdeki bir yerden çay, kahve aldıysa mümkün.
0
Flybutter
(12.08.23)
Sokabilir. Bazen esnek oluyor güvenlik. Sadece garanti değil.
0
andy kaufman
(12.08.23)
Dün uçtum elinde sallaya sallaya termosla girenleri görünce bildiğim her şeyi sorguladım hatta.
0
ruhen hastayim ben
(12.08.23)
geçen arkadaşım 500ml su şişesiyle girdi, kendisi unutmuş sonra şaşırdık hatta güvenlik ya fark etmedi ya da güvenliği gevşettiler. Havaalanlarında su vb. 60-70 lira olunca böyle bişey mi yapıldı diye düşündük ama güvenlik zaafiyeti yaratabilir bu sefer.
0
nhk ni youkosu
(12.08.23)
Yıllar önce Azerbaycan da başıma geldi. Aslında güvenliğin sıkı olduğu zamanlar. Dalgınlıkla kabin bagajına ustura ve dışarıdan alınma şarap koymuştum. Usturayi fark etmediler, şarap için de geç ama kimse görmesin dediler.

Yani mümkün ama istisnalar kaideyi bozmaz.
0
kisa
(12.08.23)
Ben birçok kez saw’da yurt içi yurt dışı farketmeden çantamla suyla geçebilmiştim. Hatta geçen hafta istanbuldan uçuşum vardı yurtdışına orda direkt yazmışlar suları atmanıza gerek yok diye baya herkes suyla falan geçti dönüşte gerçi attırdılar suları ama bunu anlatınca arkadaşım ben hep göstere göstere geçiyorum termosla diyince şaşırdım yani demek esnedi bu kural.
0
🌸regina phalange
(12.08.23)
ülkesine hatta havalimanına hatta belki adamına göre değişiyor. bi keresinde almanya'dan italya'ya uçarken bir poşet verdiler buna sığmayan her sıvıyı atacaksınız dediler.

dönüşte şehirden aldığım su elimde uçağa bindim.
0
bohr atom modeli
(12.08.23)
Normalde güvenlikten içeri sokamıyoruz. Ama içerideki starbuckstan alabiliyoruz mesela.

Ama güvenliğin esnekliğine göre içeri sokabildiğiniz şeylerin sınırı yok :D
0
invictae
(12.08.23)
Çoğu havaalanında güvenlikten girince içme suyu içebileceğiniz/şişeye doldurabileceğiniz sebiller var. Boş termos bardakla girip içeride su dolduruyoruz biz hep.
0
kobuzchu kiz
(12.08.23)
Kobuzchu kiz +1
Ama buna ek geçen lyon havalimaninda pet siseyi attirmadilar. Siseyi alıp bir şeyde baktilar (alet ne göremedim) sonra tamam diyip yolladilar. Ayni siseyi frankfurt havalimaninda attirdilar :)
Kısacası bazi yerlerde yeni teknolojilerle vs değişiyor olabilir. Ama termos vs giren kişi zaten icini bosalttiktan sonra güvenliği geçip tekrar doldurabilir.
0
logisticsmanager
(12.08.23)
Geçen uçak yolculuğunda davarın teki çantasındaki suyun kapağını iyi kapamamış ve haliyle su önce kabin bagajına ardından yolcuya akmıştı. Hostes bayağı uğraştı. Suyun aktığı çantanın sahibi de için sıvı bir şey yok deyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.08.23)
İsrailden uçarken her şeyi alabiliyorsun uçağa.
Ben de boş şişe/termos geçirip hep öyle dolduruurm, üçüncü havalimanında sebil var mesela sıcak/soğuk su. Orada dolduruyorum aldığım boş kapları.
0
kuehles blondes
(14.08.23)
(6)

okuduğumuz romanı anlamak için ne yapmak lazım?

ahm1
ben şu an chuck palahniuk'un "tıkanma" adlı romanının yarısındayım. yazarın okuduğum ilk romanı.kitabı anlamakta zorlandığım için yarısında olmama rağmen incelemelere bakayım dedim. sonra yalın alpay'ın yazıları arasında bu ismi gördüğümü hatırladım. tabii yalın alpay, yazarı incelerken bütün romanl
ben şu an chuck palahniuk'un "tıkanma" adlı romanının yarısındayım. yazarın okuduğum ilk romanı.

kitabı anlamakta zorlandığım için yarısında olmama rağmen incelemelere bakayım dedim. sonra yalın alpay'ın yazıları arasında bu ismi gördüğümü hatırladım. tabii yalın alpay, yazarı incelerken bütün romanlarını okuyup yazısını yazmış ama sonuçta yine de benim de bir şeyler anlamam lazım okurken. halbuki ben yalın alpay'ın anladığı şeylerin çoooook uzağındayım.

mesela adam "Dövüş Kulübü‘nün, Gösteri Peygamberi‘nin, Görünmez Canavarlar‘ın ve Tıkanma‘nın karakterleri kendilerini ilk fırsatta yıkarlar ve başka kişilere dönüşmek için fırsat kollarlar." demiş. "Kendilerini tanımlayan en kuvvetli özelliklerine saldırır Palahniuk’un ilk romanlarının kahramanları ve kimliklerini yeniden ve yeniden icat ederler. İlk dönem Palahniuk’da insanın bir özü yoktur ve kişi kendi özünü kendisi yaratmaktadır. Üstelik bu süreç ömür boyunca yenilenmekte ve hiç dinmemektedir." demiş. kitap bitince de benim bunlar asla aklıma gelmeyecekti.

tabii bazı şeyleri okuduktan sonra "aa evet doğru ya, bu böyle tabii, basit bir şeymiş, aklıma gelirdi" diye düşünüyor insan ama böyle de olmuyor. insanın aklına gelmiyor, o şekilde anlayamıyorsun.

e peki ne yapacağız, nasıl anlayacağız bu romanları? körü körüne de okunmaz ki ya.

yalın alpay'ın yazısı: www.politikyol.com
0
ahm1
(31.07.23)
Açıkçası, kendim anlamıyorsam filmi varsa filmini izlerim. Anlamak için uğraşırım ama anlamıyorsam o kitabı çöpe atarım. Demekki yazarın derdi anlatmak değil diye düşnürüm, daha da yan yana gelmem. Başkasının yazdığı yorumları kitap için okumam, sinema için eleştiri okuyabilirim.
0
abi bi dizi buldum on numara
(01.08.23)
Herkes kendi payına bir şeyler çıkarır. Nietzsche ve adını hatırlamadığım birkaç yazar bu tarz önsözüne, edebi eser yorumlamalarına karşı çıkarlar. Dahası bir edebi eserden farklı farklı anlamlar çıkarabilir. Yine bir edebiyatçı bir parçayı alıp birçok anlam çıkarıyordu ve sonunda da şunu deyordu, "yazarın bunlarla hiçbir ilgisi olmadan gelişi güzel yazmış bile olabilir."
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(01.08.23)
yazarların yaşadığı döneme, biyografilerine ve bağlı kabul edildikleri akım gibi şeyleri bilmenin faydası olabilir. onun dışında çok farklı açılardan okuma ya da eleştirmenin önü açık. farklı veçhelerden yaklaşmak farklı anlamlarda çıkartmak zenginleştirebilir. kimileri yazarın ya da yönetmenin bilinçli olarak koymadığına ancak yine de etüt edildiğinde anlamlı olduğunu savunabilir psikanalitik yaklaşım gibi.

genel bir fikir sahibi olmak için berna moran'ın edebiyat kuramları ve eleştiri kitabı çok önerilir.
0
Ufuk
(01.08.23)
Okuyup sevdiğim bir romandı öncelikle.

Hocam yazarın veya yönetmenin kendisi hariç kimsenin film/kitap yorumunu çok ciddiye almam. İnsanlar gereksiz kasıyorlar. Siz okurken ne hissettiniz, kafanızda ne tür düşünceler oluştu bunlar sizin payınıza düşenler. En güzeli de o.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.23)
spotify fularsız entellik kitap nasıl okunuz podcasti var, dinle istersen.
0
mikahakkinen
(01.08.23)
İyi roman dediğimiz şeyi anlamak için birikim gerekiyor. Bu da zamanla farklı disiplinlerden kitap okumakla olur. Yalnızca edebiyatla alakalı ya da roman okuyarak bu birikim elde edilmiyor maalesef. Ama yine de edebi metne daha iyi nüfuz edebilmek adına Terry Eagleton'ın Edebiyat Nasıl Okunur kitabını tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(02.08.23)
(6)

Akrabalar

a man alone
Bir yakınımı gördüğünde: x bana böyle yaptı, o bana şunu, ben ona dargınım, bu niye böyle yaptı" . vs diyor. Sorun yaşadığı diğer akrabayı ben de tanıyorum.herkes birinden şikayetçi, kimi görsem 3. kişi eleştiriyor. artık dinlemekten sıkıldım. git onunla konuş dediğimde "söyledim zaten" ya da "yok a
Bir yakınımı gördüğünde: x bana böyle yaptı, o bana şunu, ben ona dargınım, bu niye böyle yaptı" . vs diyor. Sorun yaşadığı diğer akrabayı ben de tanıyorum.

herkes birinden şikayetçi, kimi görsem 3. kişi eleştiriyor. artık dinlemekten sıkıldım. git onunla konuş dediğimde "söyledim zaten" ya da "yok abi ya ne konuşacağım" Vs diyor.

o, onu yapmış, bu bunu yapmış, o buna küsmüş, bu buna kızmış, niye yapmış, darılmış vs vs

sizin de akrabalarınız böyle mi?
0
a man alone
(22.07.23)
Akrabalar genel olarak öyledir. Hepimizin belli statü oyunlarına ihtiyacı var. Geniş aile birçoğumuz için bu statü oyunlarının ilk ve bazen tek oynandığı yer. Haliyle aile içinde kim ne almış, kime ne demiş, neden onu giymiş, kime nasıl davranmış hepsi öenmli, hepsi ucundan kıyısından birilerinin öne geçmesi, bizim statümüze halel gelmesi falan demek.
0
salihdt
(22.07.23)
Çok fenaymış. Benimkiler böyle değil çok şükür, herkes kendi işine bakıyor. Çok ender eski nesillerle ilgili eleştiri dönüyor ama hızlıca kapanıyor konu.
0
fotrsapka
(22.07.23)
Birebir ayni
0
allah yazdiysa bozsun
(22.07.23)
Homo sapiens kitabında dedikodu teorisinden bahsediyordu. Taşralilar bu dedikodularla, arkadan atıp tutmalarla kendi varlığına varıyorlar.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
Böyle o yüzden çoğu ile görüşmüyorum bu konular açılınca kapatıyorum ve kalkıyorum oradan
0
basond
(22.07.23)
ufak yeğenlerim var. 5-12 yaş arasındalar. ben yanlarına gittiğimde sürekli birbirlerini şikayet ediyorlar. o şöyle yaptı, şu şunu dedi vs. ben de bana şikayet ile gelmeyin deyince konuşacak bir şeyleri kalmıyor ve susuyorlar.

bence biz insanlar bu alışkanlığı çocukken alıyoruz. doğru değil ama hiç gözlemleyip bunu sorgulamıyoruz, neden yaptığımızı ve niye o kalıpta konuştuğumuzu.
çocuk gibiyiz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(22.07.23)
(8)

Şu durumda ne yapardınız

dissendium
İşten erken çıkıyorsunuz. Müdürünüz size şirketin şoförünün sizi durağa bırakabileceğini söylüyor. Ama siz insanların işini bölmemek için, keyfi şekilde davranmamak için çekiniyorsunuz. Bu sefer otobüs beklemek gerekiyor. Otobüs beklemek yarım saat. Yolculuk yarım saat. Hava çok sıcak. Ne yapardınız
İşten erken çıkıyorsunuz. Müdürünüz size şirketin şoförünün sizi durağa bırakabileceğini söylüyor. Ama siz insanların işini bölmemek için, keyfi şekilde davranmamak için çekiniyorsunuz. Bu sefer otobüs beklemek gerekiyor. Otobüs beklemek yarım saat. Yolculuk yarım saat. Hava çok sıcak. Ne yapardınız?
0
dissendium
(22.07.23)
Sirketin şoförünün işi zaten insanları saga sola bırakmak değil mi?
Tabiki şoför ile giderdim. Böyle ufak şeylere kafami takmazdim.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
çok sıcak ve çok soğuk/yağışlı havalarda bunu değerlendirirdim
0
freebird5406_2
(22.07.23)
Kurda boynun niye kalın diye sormuşlar, kendi işimi kendim görürüm demiş.
0
allah yazdiysa bozsun
(22.07.23)
Kendi menfaatini bilmek de bence bir erdem. Fakat başkalarını hesaba katmayı ve hatta öncelemeyi daha önemli bir erdem olarak görüyorum.
0
cr
(22.07.23)
Gereksiz yere cok dusunmussunuz bence. Soforle giderdim tabii ki.
0
ahm1
(22.07.23)
Şoför olduğu için bence de sıkıntı yok.
0
enteg
(22.07.23)
Kar, kış vb. dinlemem, her hâlükârda şoförle ulaşımı sağlarım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
İşten erken ayrılma çok zaruri nedenlerden ise şöforle olabilir.
Diğer yandan, aha ne güzel beleşe kondum fırsat bu fırsat diye sevinmek olmaz.

Genelde yöneticiler işine sadık olanlara böyle ince teklif yaparlar.
İnce teklif, burada doğru kişiyi bulmuş olmalı ki kendisi de bir başkasını ayrıca meşgul etmemeyi düşünmekte.
0
diyecevaplandı
(22.07.23)
(8)

rahatlık mı yoksa sorumluluk mu?

ikiicidisibirkisi
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ay
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.

bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ayni pozisyondaki yöneticilerle dönüşümlü gece-gündüz sürekli makamda bulunmanız gerekiyor.

evden çalışma yok, sınırsız izin yok fakat mesai dışında da sorumluluk yok.

bireysel çalışırken tüm personelle muhatap olacaksınız birde.

mevcut pozisyon çok rahat ve ilerleme şansı yok gibi. teklif edilen yöneticiliğin ilerisi ise performansa göre çok açık.

siz bu durumda hangisini tercih ederdiniz?
0
ikiicidisibirkisi
(22.07.23)
"vardiya" varsa ordan kac. 3,5 sene calistim
0
mess
(22.07.23)
sorumluluk bas gec kral.
0
baldur2
(22.07.23)
Maaş farkı yoksa düşünmem bile. Direkt reddederim.
0
dissendium
(22.07.23)
sorumluluğum varken şimdikinin 2 katı para kazanıyordum. şu anda tek sorumluluğum kendi yaptığım iş. fazla mesaim yok. iş yüküm çok az. yılda iki üç hafta yoğunluğum oluyor.

bazen de acil iş geliyor orada da zaten fazla para alıyorum.

çok tavsiye ederim. atasözü bile var. azıcık aşım kaygısız başım.
0
alperz
(22.07.23)
ben olsam kabul etmem. bahsettiğin işte sana çok yük binecek belli ki. ne gereği var.
0
abelardo
(22.07.23)
öncelikle buradaki cevaplara şaşırdığımı belirteyim.

eğer çalıştığınız şirket, yöneticilik pozisyonunda bir şeyler öğrenmeniz için uygun bir ortamsa ve daha önce hiç yöneticilik yapmadıysanız, teklifi değerlendirebilirsiniz. ben olsam değerlendirirdim. şu an bir maaş farkı olmayacaksa bile kariyerinizin devamı için etkili olacaktır. çalıştığınız şirketten başka bir yere geçerken, uzman olarak geçmek var bir de yönetici olarak geçmek var.

Bunun yanı sıra, iş hayatındaki motivasyonunuz, mevcut gelir durumunuzun uzun vadedeki tatmin ediciliği ve nasıl bir hayat istediğiniz de belirleyici etkenler. Bunların tamamını değerlendirip doğru kararı verirsiniz umarım.
0
sailor
(22.07.23)
Sailor +1

Uzun dönem planlariniza bakmak lazım. Misal benim planlarımda daha da üst yönetime geçmek var bu sebepten 28 yasimda yönetici olmak benim için idealdi. Hedeflerime giden yoldu bu.
Sizde bunu düşünmelisiniz. Herkes yönetici olmak zorunda değil ama yöneticilik anlatıldığı kadar kötü bir şey de değil :) ben ekibimdeki calisanlari ileriye tasimayi, onlarin yeni şeyler ogrendigini görmeyi ve insanlarin onlar hakkında iyi konuşmasını seviyorum. Aldığım teklifler de genelde yöneticilik artık.
Kısacası uzun dönem planlarinizda yoksa gerek yok. Ama varsa en kötü 1 sene çeker başka yere de gecebilirsiniz.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
Bunu teklif edene sorsana, "aynı maaşla artan bir sorumluluğun altına girmemi nasıl bekliyorsunuz?"

Kariyer olarak yöneticilik düşünmeseniz bile şu anki pozisyonla kariyeri sürdürmek mümkün mü? İki yılın, 5 yılın sonunda şirkette işler boka sardığında aynı imknânlarla iş bulabilecek misiniz?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(11)

Stalk konusu

kraltaci
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancakelemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.) olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmenhala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir) görseniz evlilik düşünmeye devam
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
0
kraltaci
(21.07.23)
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.
0
gule gule
(21.07.23)
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız
0
personaa
(21.07.23)
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(21.07.23)
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
0
zimbirik
(21.07.23)
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
0
yenibirgüzelnick
(21.07.23)
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.
0
dfn4
(21.07.23)
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.
0
olimpia
(21.07.23)
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
0
Kittie
(21.07.23)
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke
0
olaylar olaylar
(21.07.23)
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
0
akhenaten
(21.07.23)
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(15)

Erdoğan muhalefet olunca

sailor
Merhaba,Geçen gün Ruşen Çakır, "Erdoğan kaybedince AK Parti kadroları çözülür, kısa süre içerisinde mevcut oyları dibi görür" tarzında bir yorum yaptı.Bekir Ağırdır da başka bir ortamda, "Erdoğan muhalefet olunca şimdiki muhalefet gibi insaflı olmaz. 300 bin kişiyle Taksim'de miting yapar düzenli ol
Merhaba,

Geçen gün Ruşen Çakır, "Erdoğan kaybedince AK Parti kadroları çözülür, kısa süre içerisinde mevcut oyları dibi görür" tarzında bir yorum yaptı.

Bekir Ağırdır da başka bir ortamda, "Erdoğan muhalefet olunca şimdiki muhalefet gibi insaflı olmaz. 300 bin kişiyle Taksim'de miting yapar düzenli olarak, iktidara hayatı zehir eder. Ülkeyi erken seçime götürmeye çalışır." dedi.

Sizce hangi senaryo daha gerçekçi?
0
sailor
(26.02.23)
A şıkkı
0
Mirket
(26.02.23)
A.
Belli kitleler aynı İstanbul'da olduğu gibi para yiyemeyince, sağa sola kuzen yeğen koyamayinca, tesvikler dagitilmayinca çoğunun siyasi görüşü kalmaz ki yok.
0
logisticsmanager
(26.02.23)
encrypted-tbn0.gstatic.com

En fakiri bile 3 kusak yetecek kadar kenara koydu. Miting yapmaya yemez cunku o sirada yurt disina kacmaya, vatandaslik almaya veya delilleri yok etmeyle mesgul olacaklar.

Asil biz gelen iktidara hayati dar ederiz bunlari hemen yargilamaya, caldiklarinin bir kismini da olsa geri almaya calismazlarsa.
0
another satisfied lover
(26.02.23)
Ne akp 20 yıl önceki akp, ne de rte 20 yıl önceki rte. rte artık muhalefet yapamaz. Başka bir kafayı bir yaşıyor. Ya ülkeyi terk eder, ya da iktidarı bırakmamak için her yolu dener. Allah'ın Trump'ı iktidarı vermemek için neler yaptı, doğru dürüst devletin hiçbir organına sahip olmadığı halde.
0
vizivozo
(26.02.23)
ilki. çünkü tayyipin o eski gücü yok. azalarak bitecekler. akp'nin vadesi doldu.
0
candide
(26.02.23)
benim fikrim; ak parti ve erdoğan'ın seçilmesini sağlayan besledikleri o azınlık tayfa değil bilakis iktidardan doğrudan veya dolaylı hiçbir şekilde fayda amacı gütmeyen, bunu talep etse bile bu talebi gerçekleşmeyen o asıl çoğunluk. bence bu insanların kararı kaybedilmesini ve kazanmasını sağlayabiliyor. örneğin; param yok, yiyecek ekmeğim yok, bir sürü sorunum var ama benim oyum erdoğan'a sözünü söyleyebilen kesim bu noktada belirleyici oluyor.

yani demem o ki doğrudan beslediği o parazit azınlık ilk yenilgide kendisini besleyecek bir başka organizmaya tutunur kalır. şunu unutmayın, para demek güç demektir. ve bu beslenen güç bağımlısı kitle her zaman bir yolunu bulur. (money talks) elbette olası bir yenilgi durumunda her siyasi cenah için hızlı bir reaksiyon verebilmek, toparlanabilmek çok güç olur fakat burada önemli olan sonrasındaki süreçtir. beslenen tayfa kolaylıkla bu saf geçişini yapabilir hatta bunu kimse yadırgamaz ne muhalefet ne iktidar tarafı. ama esas olarak bu bahsettiğim "asıl" çoğunluğun reaksiyonu belirleyicidir. nitekim bekir ağırdır ağabey bunu kastediyor açıklamasında. diğer açıklamlarında da buna paralel ifadeler söylüyor sıklıkla. ve ben bekir ağabey'in açıklamasını rasyonel buluyorum.
0
debian
(26.02.23)
b. ve sadece bu yüzden a.k. partisi seçimi kazanması gerektiğini düşünüyorum.

-ekonomi dibin dibini görmüş durumda. ki dünyanın en büyük depramini gördük, ultra mega yardımlar yapıyoruz söylemini hiç vakit kaybetmeden pompalamaya başladılar.
-yargı tamamına yakın olarak kendi kadrolarında. yeni gelecek bir muhalif bu sebepşe istediğimi,z hesaplaşmayı kolayca yapamayacaktır. ayrıca basın hala büyük oranda ellerinde. yeni gelen muhalif toplumsal kutuplaşmayı engellemek adına zaten çok sert girişimlerde bulunamaz-ihaleci puştları yargılamak, torpille iş veya maddi çıkan sağlayanlara, dini siyaset veya çıkarı için kullananlara gereğini yapmak gibi- ki çok daha büyük dertleri olacak.
-kitlesinin sanıldığı kadar azaldığını sanmıyorum. hala herifi peygamber gibi gören ve algıları kapalı devasa bir kitle var. ellerindeki basınla-hadi o susturuldu, müthiş çalışan fısıltı gazeteleriyle (90 ları ve o zamanlardaki türban eylemlerini hatırlayanlar bilir.tek bir gazetede tv de haber olmamasına rağmen yüzbinlerce kişiyi sokağa dökebiliyorlardı) bakın biz lozanı kaldırıp petrolleri-elmasları çıkaracaktık. bunlar dış güçler. o yüzden ülke bu durumda söylemini çok hızlı yayacaklardır. ve zaten kucağında bomba bulan seçiliş muhalif çok zorda kalacak, muhtemel bir erken seçimle bu sefer daha güçlü bir şekilde yeniden iktidara gelecekler.

kendi adıma ülkede milyonların inandığı lozan yalanının, biten ekonominin ellerinde patlaması için yeniden a.k. partisinin yeniden seçilmesi gerektiğine inanıyorum. ha 3-5 sene daha ülke soyulacak. yaşadığımız her boktan şeyin benzeri yaşanacak. adamın ev hanımı komşu kızı rektörlük yapacak. 5 li çete 15 li olacak doğru. ama toplumsal bir akıl tutulması yaşadık biz. ve bunun bedelini ödememiz gerekli.
0
unabomber
(26.02.23)
erdoğan muhalefet olmaz, hakkınızı helal edin der çekilir.
0
duyurukullanıcısı
(26.02.23)
erdoğan yaşadığı sürece muhafelet olmaz, olamaz.
0
nuisance
(26.02.23)
Ekonomide dibin dibini gördük diyen arkadaşım:

Bu ülke insanının iyimserliğini seviyorum aslında.

Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar, Pakistanlılar için şu an bir cazibe merkeziysek ve büyük buhran Amerikası ile ilgili birkaç kitap okunsa 'dibin dibi' olmak bir yana çok iyi durumda olduğumuz aşikar aslında.

Daha göreceklerimiz var. İnan düşmeye yeni başladık.
0
Mirket
(26.02.23)
Bizim muhalefete hayranım. Darbeler dışında bu ülkede hangi siyâsî lideri yargılandı? Darbe döneminde yargılanan siyâsîler de kahraman edildi ha.

RTE öyle veya böyle kazanma planları hazır olduğunu düşünüyorum. RTE son kez başkanlık yapar, son döneminde cumhuriyet tarihinin en iyi lideri vb. seçilir, madalya verilir, görevi biter, aşırı lüks hayatını devam ederken iktidarlar bile fikir danışır, tarih sahnesinden yavaş yavaş silinir, 7 ceddi de her zaman her yerde kırmızı halıyla karşılanır. Yargılanacaksınız geyiği yapanların alayı saftirik. 12 Eylül darbe anayasasının değiştirilmediği ülkeden bahsediyoruz, Kenan Evren’in yargılanmadan lüks bir hayat yaşadığı, katıldığı programda da çok rahat hem sağdan hem de soldan astırdım dediği ülke burası. Saftiriklere göre RTE ve tayfası 20 yıl iktidarı elde tuttuğu ülkeden harıl harıl kaçma planları yapıyor. Ulan şu an RTE bu özgeçmişle istediği ülkede krallar gibi yaşar. İngiltere'nin, Almanya'nın, ABD'nin vb. 20 yıl Türkiye gibi bir ülkeyi domine etmiş bir siyasi lidere kapılarını mı kapatır. RTE'ye dava açtığınız gibi bu ülkeyi bırak dünya ayaklanır. TV'ler ve basın yüzyılın rezaleti başlıkları atar, ikinci Adnan Menderes vakası, millî irade yok sayılıyor gibi başlıklar...

En çok daha şunu merak ediyorum, "aman AKP'nin tabanı kızmasın, AKP tabanına yaranalım" diye sesini çıkamayan ve malum kitleye yaranan muhalif iktidara gelince cidden bunları yargılayabilecek mi?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(26.02.23)
açıkçası ben erdoğan'ın kaybedeceğini düşünmüyorum çünkü sosyal medya ve ekşi sözlüğe göre oy dağılımı söz konusu olsaydı çok daha önce erdoğan tarihin tozlu sayfalarına eklenmişti. ama bir türlü öyle olmadı. olmuyor.

benim görüşüm ve gözlemim şu ki; erdoğan taraftarları daha da konsolide olarak çıkarsa bu süreçten kimse şaşırmasın. yani ben buna şaşırmam artık. ama olurda erdoğan seçimleri kazanamayacağını düşünürse öncelikle seçime girmez diye düşünüyorum. girer ve kaybederse de tüm duygusal hayal kırıklıklarına rağmen 2.seçenek daha mantıklı geliyor bana.

her şeyi bir kenara bırakın bu ekonomik krizde dahi akp tek başına birinci parti çıkabiliyorsa hala çoğu ankette bunu görmezden gelmek kendini kandırmak olur. yani adamlar eski sistemde olsak iktidarlar hala...
0
pardus
(26.02.23)
mamaları bi kesilsin görücem ben akp'Li kitleyi.
0
ayseee
(26.02.23)
%50 alamayacağı kesin ama parti olarak hala en yüksek oyu alan parti olabilirler de. İşler karışık.

Bekir Ağırdır'ın söylediği bence doğru ve öyle olursa biz "ulan 10 yıldır biz niye bunu yapamamışız gerçekten muhalefet yokmuş" diyeceğiz bence.

Ama umarım dağılıp giderler. Normal şartlarda hukuksuz her şeyin cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum ama pek ümidim yok. Bence herkes tuttuğunu öpüyor ve yanına kâr kalarak hayatına devam ediyor. Burası böyle bir ülke.

benim en büyük korkum, bu kadar kötü şey üzerine altılı masanın gelmesi ve her şeyin onlara yıkılması. Cumhurbaşkanlığını pek kullanadan hızlıca parlamenter sisteme geçmeleri ve sonra yeni bir sağcı iktidar... Sebep sonuç ilişkisi kurma yetisi yok çünkü çoğu insanda. Ha yaşlıların yıldan yıla hayatlarını kaybetmesi işin matematiğini biraz etkiliyor ama ne bileyim.
0
nhk ni youkosu
(26.02.23)
Ben size C şıkkını söyleyeyim. muhalefet bunlardan çekindiği için perde arkasında iktidarla anlaşıp göstermelik bir iki soruşturma dışında şimdiki iktidarı rahat bırakacak. Birçok şey hasıraltı edilecek. Hatta kılıçdaroğlu'nun tam olarak şu demeci gözümde canlanıyor: "Ne yapalım cadı avı mı başlatalım? böyle bir şey olabilir mi?"

Maalesef Türkiye'de seçmen de bazı gazeteciler de fazla saf ya da saf taklidi yapıyor.

Öncelikle AKP içinde çıkar odaklı bulunan bir kitle var tamam. Ama bu partinin içinde duygusal olarak buraya ait hisseden ve ne olursa olsun aşırı bağlı bir kitle de var, hem de sayıları hiç düşük değil. Son İstanbul seçiminde sokaklarda ağlayıp dövünenleri görmediniz galiba. Eğer bu deprem yaşanmasaydı, iktidar rüzgarı bir şekilde arkasına almaya başlamıştı yine.

Diğer konu, küçücük bir muhtarlıktan, üst düzey tüm kurumlara, medyaya, bürokrasiye kendi adamlarını oturtmuş bir iktidar, koltuktan inince, yeni gelenlere hayatı zehir eder. İBB'nin bile çalışır hale gelmesi neredeyse 1 sene sürdü ki sadece belediye meclisi bile ne kadar kitledi imamoğlu'nun elini hatırlayın.

Algı çok kolay manipule edilen bir şey. İktidar el değiştirirse, şimdiki basın sabahtan akşama kadar tüm ekonomik sıkıntıları yeni gelen iktidara yıkacak ve eminim bunda da başarılı olacak. Bürokrasi de ülkeyi tekrar bir erken seçime götürmek için elinden geleni yapacaktır.

İyi niyetten kastım tam da burada başlıyor. Muhalefette ya da gazeteciler arasında iktidar değişince usulsüzlüklerin peşine düşüleceğini sanan bir kitle var. Muhalefet ve iktidarın perde arkasında görüştüğüne dair bir sürü dedikodu çıktı. Seçim sonrası kimseye dokunulmasın, böylece yumuşak kavgasız gürültüsüz bir geçiş olsun diye.

Tabii tüm bunlar seçimi kaybederlerse ihtimali... Bir de kaybetmeme ihtimali var ki, hiç de az değil. Oyları düşebilir, ama öyle efsane bir kayıp olmayacaktır.

Biraz yaşadığınız mahalleden çıkın, insanlar her şeye rağmen destek veriyor görebilirsiniz.
0
anten
(27.02.23)
(16)

Irkçılık Sorusu

parcaliham
Selamlar,Geçen gün arkadaş ortamında konuşulduğu için kafam karıştı, burada sormak istedim.Bir insanın, 'ben siyahi erkeklerle/kadınlarla birlikte olmak istemem' cümlesi kurması ırkçılık mıdır? Yoksa kişisel bir tercihe mi girer?Bir insanın 'ben uzakdoğulu bir erkek/kadınla birlikte olmak isterim' d
Selamlar,

Geçen gün arkadaş ortamında konuşulduğu için kafam karıştı, burada sormak istedim.

Bir insanın, 'ben siyahi erkeklerle/kadınlarla birlikte olmak istemem' cümlesi kurması ırkçılık mıdır? Yoksa kişisel bir tercihe mi girer?

Bir insanın 'ben uzakdoğulu bir erkek/kadınla birlikte olmak isterim' demesi de aynı minvalde düşünülebilir mi?

Son soru... bir insanın 'ben trans biriyle birlikte olmak istemem' demesi ayrımcılığa girer mi?

Bu konuları tam olarak kafamda oturtamadım. Sizlerin düşüncesini ve toplumsal düşünceyi merak ettim.

Teşekkür ederim.
0
parcaliham
(27.11.22)
Kişisel tercihtir. Sebeplerine göre değerlendirilmesi lazım ama. Derse ki "siyahi/uzakdoğulu/trans kişi insan değil" veya işte kibir göstergesi sözler ederse o ırkçılık, ayrımcılık olur. Ama siyahi kişiyle birlikte olmak istememe sebebi mesela ten rengine bir türlü alışamamaksa, karanlıktan korkmak gibi bir korkum var diyorsa, yakın hissedemiyorum diyorsa bu tamamen kişisel bir durumdur, ırkçılık ya da ayrımcılık olarak değerlendirilemez.

Kaldı ki konu gönül işleri, duygular meselesi. Kişi sevdaya tutulduğunda uzağı yakını siyahı beyazı görmez.
0
muhayyer divan
(27.11.22)
Bunların hepsi kişisel tercih.
0
dissendium
(27.11.22)
Bana kalırsa bunlar ırkçı ifadeler.

“Türk biriyle birlikte olmak istemem” i ele alalım mesela.
Basit bir örnek:
-X ile birlikte olmak istemiyorum
+Neden?
-Çünkü Türk

Örnekten ayrı olarak Türklerle birlikte olmak istemem dediğinde Türk kümesine dahil olan bütün bireylerle birlikte olmak istemediğini söylüyorsun. Yani bir tercih yapıyorsun esasında yukarıda söylendiği gibi fakat bu tercihinin referans noktası “ırk”. Yani bir insana -ya da Türk kümesine dahil olan bütün insanlara- karşı diğer bütün özelliklerine bakmaksızın, tanımaksızın, yalnızca Türk olmasından ötürü yani etnik kimliğinden ötürü bir tutum belirliyorsun, ve bu eylemin tek referans noktası, belirleyici unsuru etnik kimlik ya da ırk.

Irkçılık kişisel tercihler için bir motivasyon olabilir. Verdiğiniz örnekler ırkçılığa dahildir bana kalırsa.

Irkçılık bir ırkı başka bir ırktan üstün/alçak görme olarak sınırlandırılamaz. Zaten öyle olsa bile “Türklerle birlikte olmak istemem” gibi tercih ifadelerinin altında yatan sebep de Türkleri -bir ırk olarak- kültürel, fiziksel ya da başka bir özellik açısından eksik görme durumu vardır diye düşünüyorum.

Oxford’un tanımı: Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır.

Bu tanıma göre Türk oldukları için insanlarla birlikte olmak istememe ön yargısına varmak ırkçılık kapsamına girer zannımca.
0
but that was just a dream
(27.11.22)
but that was just a dream+1

irkci degilim ama melezler eklesin
0
ala09
(27.11.22)
bahsettiklerinizin hepsi irkcilik ayrimcilik ornekleri, aslinda suriyelilerden sonra turkiye'de halk irkciligin ne oldugunu ogrenmis ve ben irkciyim deyip tutarli bir tavir gosteriyordu yer yer, ancak gelen ilk 3 cevap gosteriyor ki durum hala cok karisik...


muhtemeldir ki kimse irkcilik ve ayrimciliktan tamamen azade degildir, bu soylemlerin nerede nasil hangi sartlar altinda kim tarafindan soylendigi, irkcilik ve ayrimcilik olup olmadigi noktasinda onemlidir, ben birinin cikip taksim meydaninda bosluga dogru bagirdigini varsayiyorum. yoksa baltimore'da bir siyahi ben siyahi insanlarla birlikte olmak istemiyorum diyorsa bu tercih, bunu oradaki beyaz diyorsa bu ayrimciliktir. Bu neden boyledir, neden bir cifte standart* vardir bununla ilgili milyon tane bilgi uluslararasi kaynaklardan edinilebilir.

*cifte standart kavramini olumsuz bir kavram olarak degil notr bir kavram olarak kullaniyorum
0
hewit
(27.11.22)
@but that was just a dream -1 :) Türk biriyle birlikte olmak istemem dersem ırkçılık olur. çünkü sarışın, kızıl tenli, yeşil, mavi, siyah gözlü çok farklı fiziksel özelliklerimiz mevcut. ancak tıpkı -örnek, sallıyorum- "siyah kıvırcık saçlı kadınlarla beraber olmak istemem" bunda veya aynı mantıkla siyahilerden -beraberlik anlamında- hoşlanmamam ırkçılık olmaz bence. tercihtir.
0
unabomber
(27.11.22)
ırkçılık değil.

cinsel ilişkide insanlar karşıdaki kişinin pasaportuna değil, fiziksel özelliklerine bakar. eğer bahsedilen konu fiziksel özellikse tercihtir.
0
lesmiserables
(27.11.22)
Kimse kimseyi biriyle birlikte olmaya zorlayamaz tabi ki ancak arkada yatan neden önemli. Mesela "Ben bir asyalıyla birlikte olmam çünkü genel olarak çekici bulmuyorum" anlaşılabilir bir durum... Kişi sırf kendisini daha iyi tanımak için bunun nedenlerini anlamaya çalışabilir tabi... Ancak örneğin "Asyalılarla birlikte olmam çünkü saçma sapan şeyler yiyorlar" baya baya anlamsız bir önyargı olurdu. Bu arada ayrımcılık her zaman negatif olmak zorunda değil tabi ki, mesela Asyalıların matematikte çok iyi olması gibi bir klişe önyargı var, pozitif gibi gözükse de bu da bir genelleme ve o gruptan insanlar için rahatsız edici olabilir.
0
salihdt
(27.11.22)
Irkçılık ve ayrımcılıktır, ama aynı zamanda kişisel bir tercihtir de. Bunlar illa birbirini dışlayan şeyler olmak zorunda değil.

Konu hakkındaki kafa karışıklığı, ırkçılık hakkında (konunun Hitler'e falan bağlanıp) aşırı negatif bir önyargının olması.

Çünkü herkes -çeşitli derecelerde- ırkçıdır. Hatta bu genetik temelleri olan bi durum, toplu halinde yaşayan canlılarda, topluluğa uyumlulukla alakalı genlere göre seçilim olur, uyumlu olmayanlar belli derecelerde dışlanır (ama tamamen dışlanmaz, çünkü varyasyon da lazım) vs. Toplumun selameti için gerekli bir mekanizma bu.

O yüzden asıl önemli nokta bu mekanizmanın nasıl işlediği.

Mesela ABD'de son zamanlarda çok tartışılan bi konu, üniversiteye kabul işini IQ bazlı ölçüm yapan testlerle yapıyorsan bu ırkçı bir tercih, çünkü IQ genetik bi olay ve bazı ırkların IQ'ları diğerlerine göre düşük. Ama sen toplum olarak sınırlı kaynaklarını en verimli şekilde harcamak istiyorsun, o yüzden bu "kötü" bir tercih değil. Aksini yapıyor olsan toplumun selametini tehlikeye atıyor olurdun.

Aynı şekilde beraber olduğun kişinin sana etkisi negatif olacaksa burada ırk bazlı bir ayrım yapmanda sıkıntı yok. Fakat genelde çok büyük bir etkisi olmadığı için çok karşılaşmıyoruz. Misal yine ABD'de insanların %50'si başka ırktan biriyle birlikte olmuş. Ama iş evliliğe geldiğinde negatif etkisinin daha yüksek olabileceğini düşündükleri için farklı ırktan biriyle evlilik oranı daha düşük, %15 civarında.

Özetle ırkçılıktır ama her ırkçılık "kötü" değildir. Kötü olup olmadığına karar vermek için faydasına zararına bakmak lazım.
0
plutongezegendegilmi
(27.11.22)
Değildir, bir süre önce Twitter’da böyle transfobi tartışması çıkmıştı. Yani istemiyorsa sadece istemiyordur insan. Fobi mobi alakası yok.
0
Hallegadola
(27.11.22)
Irkçılık, ayrımcılık olsa da umrumda değil. Kişisel hayatımda alıp bir ömür boyu benimle yaşayacak kararlarım politik doğruculuk ekseninde veremem. X ırktan biriyle birlikte olmak istememek vs. herkesin kendi tercihidir.
0
black holes in the sky
(27.11.22)
Irkçılık vb. değil.

Bir insanın Türklerle evlenmek istememesi Türklerin kültürünü veya insanların fiziksel görüntüsünü beğenmedigi içindir. Bir insan Türkler evrimleşmememiş, insanın alt sınıfında yer alıyor, bu yüzden evlenmem deyorsa bu ırkçılıktır.

Tabii ki genelleme istisna içerir. Türklerle evlenmem deyen bir insan kafasına uygun bir Türkle evlenebilir; fakat isimlendirme, genelleştirme, sınıflandırma bu kusurları içererek hayatı kolaylaştırır;, ön yargılar hayatı kolaylaştırır. Ön yargılar olmadan yani sınıflandırmadan yaşayamayız. Peşinen bazı şeylerden kaçınmalıyız veya yakınlaşmalıyız.

Not: Türküm. Örneğin Bir Hintliyle evlenmem. Bir Hintliyle evlenmem için ön yargımı kırmalı. Türkle evlenmek istemeyen bir kâinat güzeli olursa ön yargısını kırmaya çalışırım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(27.11.22)
Bu konu aklıma geçen hafta iki latin arkadaşımla yaptığım konuşmayı getirdi. İkisi de 25-30 yaş arası güzel kadınlar ve Türk erkekleriyle ilişkileri olmuş. Konu bu duruma gelince tekrar bir Türk erkeğiyle birlikte olur musunuz diye sormuştum. Aşağıdaki cevapları vermişlerdi. Hangisi ırkçı, hangisi değiş sana bırakıyorum.

Cevap 1) hayır tekrar bir Türk erkeğiyle birlikte olmak istemem. Ben evlenip, kendi ailemi Kolombiya’da kurmak istiyorum ve bir Türk erkeğinin Kolombiya’da yaşaması, benim geleneklerime alışması ve ayak uydurması zor. Bir erkekten beklediğim şeyler var, latin erkekleri bunu karşılayabilir ancak Türk erkekleri ilişkilerdeki bu beklentimi karşılayamaz.

Cevap 2) Türk erkeklerini fiziksel olarak çekici bulmuyorum, daha sarışın erkekleri tercih ediyorum.

1. Cevapta aslında kişi aslında karşısındakini Türk olduğundan değil, Türk olmanın kültürünü kendi kültürüyle uyuşturamayacağı için söylüyor. İkincisinde ise sorun Türk olması direk. Karşısına sarışın, yakışıklı bir Türk erkeği de çıksa sadece Türk olduğu için reddedecek. Umarım bu durumu tam anlatabilmişimdir.
0
you are my lethe
(27.11.22)
ırkçılık olsa ne olur?
0
sert siyah krom
(27.11.22)
bunu ne amaçla söylediğine bağlı. salt renginden dolayıysa ırkçılık. konsept önemli. cinsel yönelim ayrı bir şey ama. ne yapsın adam heteroysa homoseksüel biriyle de birlikte olurum mu demek zorunda kalsın. o ayrımcılık değil.

bu biraz algı meselesi. kız çocuk istemem dersen yobaz olursun, erkek çocuk istemem dersen modern bir baba. genel görüş neyi savunuyorsa buna o karar veriyor. tek bir norm yok maalesef.
0
bohr atom modeli
(27.11.22)
eskiden olsaydı ırkçılık olduğunu düşünürdüm. ama artık öyle olduğunu düşünmüyorum. belki de buna en büyük etken artık en ufak bir topluluğa olumsuz bir eleştiri dahi olsun yapamamamızdır. bir diğer ve galiba en önemli sebebi de tarihsel açıdan yarası olan topluluğa mensup olanların hassasiyetlerinin hala devam etmesindendir.

çeşitli sebeplerden ötürü bir insan bir kültürü benimsemeyebilir, hayatına dahil etmek istemeyebilir, ilişkisini en az seviyede tutmak isteyebilir.
ben bir karadenizliyim ve doğu kültürüyle hamuru yoğrulmuş birinin "karadenizli biriyle olmak istemem" cümlesi beni yıkmaz, saygı da duyarım ama aynı şekilde kürt ya da doğulu birinden sırf kültürü sebebiyle hoşlanmama veya onun yaşam standartlarını/değerlerini kabul etmeme özgürlüğü bana da ait olmalı. ben kürt biriyle içli dışmak olmak istemezsem (varsayım olarak), bu "bu ülkede kürtlere hiçbir zaman ayrımcılık bitmedi" cümlesini kurdurtmamalı.

azınlığın, çoğunluğun kültürünü tabii olarak sevmemesi doğalsa aynı şekilde çoğunluğun da azınlığın kültüründen kaynaklı onlardan hoşlanmaması aynı derecede doğaldır.

kısacası ben etnik/dini/siyasi/maddi veya manevi açıdan insanları sevme hakkımızın olduğu kadar sevmeme hakkımızın da olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. neden japonları çalışkanlıkları için sevdiğimizi düşünüyoruz ve kimse itiraz etmiyor da "ben x'leri şu yüzden sevmiyorum ve hayatımda istemiyorum." dediğimiz zaman ayrımcılıkla suçlanıyoruz? (bakın, burada aynı sebepten suçlanmamak için x yerine gerçekten de sevmediğim toplulukları yazamadım bile.)
0
m e b
(27.11.22)
(6)

Vasıflı iş Türkiye vs Vasıfsız iş Amerika , hangisi ?

sassot
Hangisini tercih edersiniz. Bir tarafta saygın duyulacak bir mesleğiniz var ama çalışma şartları kötü maaş kötü zor geçiniyorsunuz. Diğer tarafta vasıf gerektirmeyen fiziki güç harcadığınız bir iş ama iyi hayat şartları.Açıkçası bu soruyu sormamın amacı ; etrafımda Türkiye'de tutunamayan, beceriksiz
Hangisini tercih edersiniz. Bir tarafta saygın duyulacak bir mesleğiniz var ama çalışma şartları kötü maaş kötü zor geçiniyorsunuz. Diğer tarafta vasıf gerektirmeyen fiziki güç harcadığınız bir iş ama iyi hayat şartları.

Açıkçası bu soruyu sormamın amacı ; etrafımda Türkiye'de tutunamayan, beceriksiz, tembel ne kadar adam varsa yurtdışına özellikle Amerika'ya gitmek istiyor. Ben kendime vasıfsız işleri yakıştıramıyorum, kendimi geliştirip mesleğimle ilgili bir iş bulursam giderim anca.
0
sassot
(05.11.22)
ABD deki iş ve imkanları ile ilgili veriler bilgiye mi dayalı yoksa varsayım mı? Yani oradaki şartları kesin olarak biliyor musunuz. Dil bariyeriniz var mı?
Bence de eğitiminizin ve deneyiminizin gerisinde bir işe girmek olacak iş değil zorluk yaşarsınız.
0
anon1m
(05.11.22)
türkiye'de vasıflı iş.
0
Erestor
(06.11.22)
Vasıflı işçi Avrupa'nın en çok aradığı insan. Bir işçinin vasfı burada ortaya çıkmaz mı? Biri mesleğini yurt dışında, özellikle Avrupa canhıraş ararken yapamıyorsa ve Türkiye'de it gibi çalıştırılıyorsa o adam vasıflı mıdır, vasıfsız mıdır?

Tıp doktorları ve savunma sanayiinde çalışan mühendisler dışındaki işçilerin (özellikle mühendislerin) vasıflı iş yaptigini sanmıyorum. Çoğu iş takibi yapıyor veya satış mühendisliği adı altında tacirlik. Mühendislik sektöründe şunu çok rahat söyleyebilirim, lise diplomasının yeterli olduğu işleri yapıyoruz.

Bence vasıflı bir iş yapmıyorsun. ABD'ye git.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(06.11.22)
Vasıfsız işten kasıt garsonluk, kuryecilik gibi işlerse bunlara her yerde hayır. Fiziksel güce dayalı işleri yapan zaten Türkiye'de de iyi kazanır. Sanayideki araba tamircisi mühendisten fazla kazanıyor. Kaç kişi sanayiye girmek ister..
0
seaman
(06.11.22)
vasıfsız abd 1 yıl, vasıflı olan işini orada yapmanın yolunu bulma
0
abi bi dizi buldum on numara
(06.11.22)
Yurtdışında sıfırdan başlamak, hele de düzgün bir işiniz yoksa kolay değil. O etrafınızdaki insanlar muhtemelen hiçbir zaman ABD'ye gitmeyecekler, sadece öyle bir alternatifleri varmış gibi yapıp kendilerini rahatlatıyorlar. Vasıfsız bir işte çalışmak, eğer orta vadede bir şekilde vasıflı işe dönmeyecekse bir anlamı yok bence, özellikle de ABD gibi sosyal devletin de olmadığı bir yerde.
0
salihdt
(06.11.22)
(10)

27 olacağım

goodenuff
selam, 27 olacağım bu aralıkta. merak ettiğim bir olay var, ne arabam, ne evim, ne de herhangi bir mal varlığına sahip değilim. tek istediğim eski zamanlara geri dönebilmek. belki o zaman bişey başarırdım kafası. eski yazılarımı görüyorsanız eğer, bir şey başarabilmiş değilim hala. alkol olarak cidd
selam, 27 olacağım bu aralıkta. merak ettiğim bir olay var, ne arabam, ne evim, ne de herhangi bir mal varlığına sahip değilim. tek istediğim eski zamanlara geri dönebilmek. belki o zaman bişey başarırdım kafası. eski yazılarımı görüyorsanız eğer, bir şey başarabilmiş değilim hala. alkol olarak ciddi açıda bir bağımlılığım var kurtulamıyorum. şuan mesela saat 11 sabah, hala alkol içmeye devam edip eski zamanlarımı hatırlayıp eski yaşlarımı hatırlayıp üzülüyorum, yeri geliyo gözlerim doluyo yeri geliyo ağlıyorum. burada 23 yaşındayken attığım bir gönderi bile var. iyi değilim diye bir gönderimde var, sanırım ben hiçbir ilerleme kaydedemedim. tam bir hayal kırıklığıyım. kendimi böyle hissediyorum, ileri yaşlarda olan insanlardan gerçekten bir tavsiye istiyorum, yani, ne olacak böyle? hep böyle devam edecek sanırım ne bileyim ya hep takılıyoruz şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz diye geçiyo sanırım hayat ya. bir kariyer elde edemedim çünkü uğraştığım iş müzik. öyle vokal falan değil bayağı elektronik müzik. ne bileyim, burda olmuyo, acaba yanlış yerde mi doğdum neler oluyo bilmiyorum. doğru dürüst tartışacak kimsem de yok. her alkolde ağlayıp zırlamaktan sıkıldım. her sabah kalktığımda ağır bir tembellik içinde uyanıyorum ve canım hiçbir şey yapmak istemiyor. hiçbir şey ama. ne bir iş, ne bir güç, hep sallamaca. nereye kadar? ama farkındayım bunun. misal şuan bu şekilde anlatabiliyorum. iyi ya da kötü. ama böyle ne olacak? bir fikri olan, bir tavsiyesi olan? teşekkürler.
0
goodenuff
(29.10.22)
bence öncelikle alkol bağımlılığı ile ilgili uzman destek alın. 27 yaşında malım mülküm yok diye üzülmemek lazım. ben 38 yaşımdayım, benim de arabam yok, evim kira. çok şükür iyi bir ailem, çocuklarım var. eğitim durumunuzu bilmiyorum ama mesleğinizi destekleyici eğitimler, yabancı dil eğitimi alın. bir yerden başlamak lazım. ben bu yaşımda iki yabancı dil üstüne arapça öğrenmeye başladım belki bir adım daha ileri giderim diye. oturup üzülerek ilerleme kaydedemezsiniz. ayağa kalkmanız lazım.
0
mustafakesekci
(29.10.22)
benim kariyerim çok şanslı ve doğru bir şekilde ilerledi, ciddi maaşlar aldım ama 27 yaşında ne evim ne de arabam vardı. buna kafayı takmana gerek yok. tavsiyem alkol bağımlılığından kurtulman ve asgari ücretle de olsa bir işe girmeye çalışman. bu seni en azından düzene sokacaktır, sonrasında ne yapacağına karas verirsin. ama en önemlisi alkolden kurtulmak zorundasın. senin en büyük derdin bu olmalı.
0
roket adam
(29.10.22)
O çukura düşmüş çıkmış biri olarak söylüyorum.
Alkole son bir ay içinde verdiğin parayı hesapla. Birkaç yılda ne ederdi, onu bul, ondan sonra evim arabam niye yok diyebiliyor musun ona bak.

Sabahları akşamdan kalmalığın leş gibi kafasıyla kalktığında hiçbir şey için motivasyon bulamazsın kendinde. Önce bir arın. Öyle destek almayı falan da da düşünme. Buralardan da medet umma. Ne yaparsan kendin yapacaksın. Kendine yapacaksın.

Şu andan itibaren bıraktım diyeceksin. İlk birkaç hafta zor geçiyor ama inan atlatacak güç var sende.

Sonra işte renkleri görmeye, tat almaya, kokuları duymaya başlıyorsun. Sabahları balon olmamış kafayla uyanmamın güzelliğini yaşamaya başladıkça her şey için motivasyonun da artacak. Merak etme.

27 sıfırdan başlamak için hiç de geç değil. Ama önce arın. Kimseden de medet umma. N

Ne yaparsan kendin yaparsın, ne yaparsan kendine yaparsın.
0
Mirket
(29.10.22)
Uzman destegi ile alkolu birakarak ise baslaman lazim. Yasin genc ama bu sorunu cozemezsen hep keskeler seni yiyip bitirecek.
0
kuzey li
(29.10.22)
maddi durumu hiç olmayan bir ailede büyüdüm. 27 arabamı, motosikletimi, evin arabasını, askerlik parasını çoktan kazanmıştım. hayat şartları şu an hiçbiri yok sadece evin eski bir aracı var ve yeniden motosiklet almayı planlıyorum. 1 yıl sonra dünya çapında bilinen bir model için motosiklet alma planım var. Herkes böyle olamıyor, statü vs bir sürü konu var özellikle şans.

Ama bunlar yok diye üzülmeye gerek yok. Zamanla olur. Metalara mutluluk bağlamayın.
0
baldan kaymak
(29.10.22)
Abi parayı düşünme. Hiç düşünme diyorum, o yaşta düşünme değil. Biraz cesaret biraz şans ve istikrarlı büyümeyle para ve kariyer geliyor. Ben daha 23 yaşımda bu kafa yapısındaydım ve her geçen sene paranın katlayarak geleceğini biliyordum ve geldi. Şimdi maaşımı söyleyince çok laf yiyorum, 276k bu ay. Şirkete geçen sene giderim resti çektim Ocak ayında 3 maaş retention prim yani 4x276k maaş Nisan ayında 1.5-1.65 milyon (85 bin eur) ebit üzerinden oran bu, her sene eur bazında %6-7 büyüyoruz en az. sonraki her sene de aynı şekilde anlaştık. Gitmediğim her sene böyle devam. Kafayı yersin. Kusura bakma senin durumun üstüne böyle bir şey neden yazarsın görgüsüz ayı değil olay. Tough love kardeşim. Kalk çalış. Ben şimdi ara verdim ama bugün bile 2 saat de olsa çalışıyorum, Salı gününe bir iş yetiştiriyorum. Sabah ormanda 18 km koştum, geldim duşumu aldım. Temizlikçi çalışıyor, kaçtım bir kafede iş yapayım dedim. Her anını değerlendir. Konfor alanından ne kadar uzaklaşırsan o kadar büyüyorsun. Ne alkol bağımlılığından bahsediyorsun. Daha fazla gençliğini çöpe atma.
0
gabe h coud
(29.10.22)
yaş 32 oldu, ne ev ne araba var. hatta bu yaşta yeniden bir şeyler öğrenip kariyer değiştirmeye çalışıyorum. bunu 55 yaşından sonra yapanları ve başarılı olanları da gördüm.

bu hayatın düzeni senin kalp kırıklıklarını umursamıyor. geçmişine yas tutacaksan bunu olduğunca kısa tutmalı, sonra bir şeylerin peşinde koşmaya çalışmalısın. 27 yaş bazı şeylere başlamak için çok uygun bir yaş. şimdi başlarsan 37'ye geldiğinde elinde sevdiğin bir işin olacak. müzik hobim değil, mesleğim olsun diyorsan bu işi kendi halinde yürütmek yerine profesyonel ortamlara girmeye çalışmalısın. ne bileyim müziğin temellerini daha iyi öğrenip bu işin okulunda, konservatuvarda şansını deneyebilirsin.

zor bir durum, anlıyorum ama alkol bağımlılığı için destek alman gerek +1
0
lesmiserables
(29.10.22)
hayat 25 yaşında kurulan bir şey değil.
senin yaşında üniversite okumaya başlamış, ailesi karşılayamayacağı için burs arayan çok insan biliyorum.

ilk olarak alkolü bırakmalısın. zararlı olduğunu biliyorsundur zaten, ama belki dinî açıdan hassasiyetlerin varsa, o pencereden bakmalısın alkol olayına. kendini engelle. bu tamamen sana kalmış bir şey.

hiçbir mal varlığına sahip olmaman çok normal. ama 10 yıl sonrası için bir adım atmalısın. bölümün işe yaramıyor mu? başka bölüm oku. yazıya mı ilgin vardı? yazarlık eğitimine git. bunun dışında, kendine güzel çevreler yap. eğlen. bu gibi şeyler kendini zorlamayınca olmuyor. bugün cumhuriyet konserleri var çoğu yerde. git dinle. ama kapıyı açıp da çıkmadığın zaman kendin için üzülmeye devam edeceksin.

her şey bir yana, 20 yıl sonra, bu günlerini özleyip, "genç olsam neler yapardım aslında" diye hayıflanabilirsin. bahane, insanın sürekli üreteceği bir şey.

son olarak da, o alkol tipini falan da değiştirebilir. burun büyüyor, cilt yamuluyor. içmen guzum.
0
lovemyself
(29.10.22)
27de bizimde yoktu. aileden destek olmadan zaten yapan varsa 85 milyonda 10dur.sen depresyondasın bir psikoloğa git acil.
0
mikahakkinen
(29.10.22)
Literatürde var mı bilmiyorum da 27 yaşında depresyona girdim ve 30 yaşına değin sürdü. Üstelik 30 yaşında çok daha büyük bir kriz geçireceğimi düşünürken 30’umda kabullendim ve depresyondan çıktım.

Öncelikle depresyonumun odağı kariyerden çok gençliğin elden kayıp gitmesiydi. Eski günleri çok özlüyordum. Hatıralara denk geldiğimde gözlerim kararıyordu, karnımda bir korku hissediyordum.

Şu an çalışmaktan kendime zaman ayıramadığım için eski günleri düşünemiyorum. Sana 9.00-17.00 çalışacağın işe gir demeyeceğim. Bunun tek çaresi seni strese sokacak bir şeyle yoğun şekilde uğraşmak zorunda kalman gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(29.10.22)
(13)

Saygısızca davranan çalışanlara karşı nasıl davranıyorsunuz ?

sassot
Bir mağazada, ya da örnek veriyorum bir restoranda ya da burger king'de mcdonalds'da size saygısızca davranıldı diyelim. Yani direkt hakaret değil de , yüzünüze bakmadan konuştular ya da sinirli bir şekilde cevap verildi ya da kısa kısa cevaplar verildiğinde nasıl davranıyorsunuz.Açıkçası ben bu tip
Bir mağazada, ya da örnek veriyorum bir restoranda ya da burger king'de mcdonalds'da size saygısızca davranıldı diyelim. Yani direkt hakaret değil de , yüzünüze bakmadan konuştular ya da sinirli bir şekilde cevap verildi ya da kısa kısa cevaplar verildiğinde nasıl davranıyorsunuz.

Açıkçası ben bu tip durumlarda hiç umursamayıp, bir daha da o mağazaya gitmiyorum çünkü karşılık versem o seviyeye düşeceğim. Boşu boşuna kendimi yormanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü karşıdaki kişi eğitimsiz ve eğitilemez biri olarak geliyor bana.
0
sassot
(25.10.22)
hizmet sektörü o paraya o yorgunluğa anca o kadar hizmet, bunu kişisel algılama
youtu.be
0
freebird5406_2
(25.10.22)
Kişisel algılamıyorum. Hizmet sektöründeki insanlara saygı duyuyorum. Onlar güler yüz göstermezse ben gösteriyorum. En azından insanlara bir moral olur.
0
ruhen hastayim ben
(25.10.22)
Patron cebini parayla dolduruyorken iki kişi yerine bir kişiyi sömürerek senin düzgün hizmet almanı engelliyorsa kişisel olarak algılamalısın.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(25.10.22)
yakın zamanda yaşadığım olayda önce kibarca uyarıp özür bekledim. Özür gelmeyince genel merkezine şikayet ettim. üşenmeden şikayet ediyorum böyle durumlarda. herkes insan olacak hepimiz çalışanız ve kötü iş koşullarımızdan müşteriler sorumlu değil. herkes tribini patronuna yapsın yiyorsa.
0
alaimisema
(25.10.22)
Kısa cevaplar almak ve yüzünüze bakmadan konuşulması tolere edilebilir ama saygısızlık dediğiniz şey başka bir nokta. Kişisel bir tahrik durumu söz konusu değilse kimse kimseye saygısızlık yapamaz. Böyle bir şey yaşarsam suçu önce kendimde ararım öncelikle. Nazik bir şekilde uyarımı yaparım ve bir daha muhattap olmam ve işletme yöneticisine durumu bildiririm.
0
Jazz
(26.10.22)
kimlerle muattap oluyorlar, normal buluyorum. isimi alip geciyorum ama direkt kabalik varsa uyaririm.
0
durgunfoton
(26.10.22)
Umursamaz davranmalari sorun diil, yuzme bakmamalari fln.. Kimse bana geluryuz gostermek zorunda diil. Ama ters cevap vs verirse ben de tonu sakin tutmak kaydiyla karsilik veririm :) bi gun bi yerde de bicaklaniriz bakalim

Gecenbi kumasciya gittik 3 hamfendiyiz. Bi tane dede var tezgahta. Ölüme yaklaştigi icin mutsuz muhtemelen, sorun diildi bu. Sonra 4 m kumasa ihtiyacimiz oldgu icin arkadas"olcebilir misiniz" Dedi, dede de "alacak misin, almicaksan beni ugrastirma" tarzinda yazdigimdan daha ters bir cevap veeedi. Sonra ben de her firsatta "adami ugrastirmayin belli ki sadece oturmaya gelmiş dükkana" tarzi pasif agresif seyler soyledim. O kumasa muhtac olmasaydim (kucuk yer baska kumasci yok) topu acilmis sekilde almaaz birakirdim.
0
abuzer
(26.10.22)
Henüz ürün/hizmet almamışsam saygısızlığın boyutuna göre hiçbir şey demeden çıkıp giderim tek kuruş kazandırmam.

Ürün/hizmet alındıysa da yeme içme gibi müdürüne veya genel merkeze, en kötü mekanın google yorumlarına ne yaşadıysam uzun uzun yazarım görsün millet ona göre gelsin veya gelmesin.
0
chicha_v2
(26.10.22)
Hizmet / ürün fiyatına göre değişir tepkim, fast food restoranında umursamam, genel olarak yorgunluk aldıkları parayı düşününce iyi bile hizmet veriyor çoğu çalışan bnece,

Ortalama bir restoran veya mağazada başka bir garson / çalışandan hizmet almaya çalışırdım sanırım, pahalı bir restoranda şefi çağırırdım.

Fakat mevzu şu ki ben şahsen kolay kolay büyütmezdim, bir çalışan sürekli kötü davarnışlar sergiliyor olsa zaten orada çalışamaz, bu durumda yapılan saygısızlığı o anlık bir hata olarak görürüm, hepimizin zor zamanları oluyor, belki ben bunu bir müşteriye yansıtamam ama benim çalışma ortamım ve maaşım sürekli insanlarla muhattap olan mesleklere göre daha profesyonel olmamı gerektiriyor.
0
atom karincanin torunu
(26.10.22)
enerjime göre, vaktime göre, yanımdaki insanlara göre değişiyor. ama ne yapmıyorum, mağazaya küsmüyorum. ne alaka, böyle bir olay benim hayatımda bir eksikliğe neden olacak. sonuç odaklıyım her zaman. yanı başımda güzel bir mekan, bir mağazayı neden kaybedeyim. gider konuşurum, olmadı müdürüyle konuşurum. tatlı dille karışık ciddiyet her zaman iyidir.
0
gabe h coud
(26.10.22)
Mudurune sikayet ederim, genel merkezi ararim veya twitterden sikayet yazarim.

Eger sonrasinda ozur gelmezse magazaya gitmem. Herseyin alternatifi var eger uslupsuzlarsa para kazandirmam.
0
kuzey li
(26.10.22)
eskiden uzatıyordum bu konuyu ama artık saldım. insanlar mutsuz be, sabahları metroda bakıyorum bir kişi mutlu değil gerçekten. herkes yüzü sirke satıyor. günde yüzlerce kişiyle muhatap olan sektördeki çalışanların da bazı kusurlarını görmezden geliyorum artık, sonra da google haritalarda verip veriştiriyorum yorumda. çok işe yaradığını düşünüyorum, ben google yorumlarına bakıp mekan seçiyorum senelerdir.
0
duster
(26.10.22)
bu konuda tecrübeliyim. eskiden tepki verirdim. ama bu tepkiler beni de aşağı çektiği için artık önemsemiyorum. istanbul ve türkiye gibi sinir, stres, hayat kalitesi düşüklüğü gibi şeyler olan bir ortamda bir satıcı yüzüme bakmadıysa, ilgisiz konuştuysa falan bir sebebi vardır diyip geçiyorum.

tabi iş haddini aşıp fiziksel, psikolojik saldırıya gelirse tepki veririm.
0
buenosdias
(26.10.22)
(6)

intihar eden fenomen kız hk.

coldegezenkutupayisi
şimdi televizyonda gördüm sizin de fikirlerinizi alayım dedim. bir kız varmış, adı kader. sanırım fenomenmiş. anladığım kadarıyla erkek arkadaşı tarafından aldatılmış ve öğrendikten sonra bir avm'de intihar etmiş. annesi de şu an bir televizyon programında adalet arıyorum, suçlular cezasını çeksin d
şimdi televizyonda gördüm sizin de fikirlerinizi alayım dedim. bir kız varmış, adı kader. sanırım fenomenmiş.

anladığım kadarıyla erkek arkadaşı tarafından aldatılmış ve öğrendikten sonra bir avm'de intihar etmiş. annesi de şu an bir televizyon programında adalet arıyorum, suçlular cezasını çeksin diyor.

öncelikle, hukukçu arkadaşlara soruyorum. bunun cezai bir sorumluluğu var mı? aldatan çocuk intiharla bağlantılı olarak suçlanabilir mi? kızın intihar ettiği anın kamera kayıtları var, avm'de gerçekleştiği için. cinayet şüphesi yok özetle.

hukuki boyutu dışında sizce bu intihardan erkek arkadaş sorumlu mudur? kişisel fikriniz nedir? siz kimseyi aldatmazsınız da yapmış olsanız ve hayatınızdaki insan bu sebeple intihar etse vicdani yükünü kaldırabilir miydiniz? ya da aldatan insan zaten böyle ihtimalleri ölçüp tartıp olabilecek her şeyi göze alıp mı aldatıyor?
0
coldegezenkutupayisi
(24.10.22)
Fenomen olduğunu senden öğrendim. Şöyle bir baktım. Yakında ben de açıcam bir hesap.

Hukuki kısmını bilmiyorum da, şantaj veya intihara sürükleyici başka bir sebep yoksa neden sorumlulukları olsun? Öyle olsa, dışarıda erkek kalmazdı bence.

Ben birini aldatsam ve bu kişi benim yüzümden intihar etse, akşam uyuyamazdım ama akşam uyuyamayacak kadar vicdanlı biri zaten o işlere bulaşmaz. Sevgilisini gördüm videolarda çok itici.

edit: geçen haberlerde ben de gördüm, çocuğu suçlayınca santaj falan yaptı sanmıştım. Fenomen olunca TV'ye çıkmış.
0
Kahvedesu
(24.10.22)
@kahvedesu ben de aynı şekilde düşünüyorum ama kızın annesi çocuğu aldatma olayından dolayı suçlu görüyor ve televizyon ekranlarında da bunu ifade ediyor. acaba benim mantığıma oturmasa da hukuki bir boyutu var mı diye merak ettim.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(24.10.22)
Birisiyle iliskiye başlarken ona bazi vaadlerde bulunuruz ve yeri gelir hayatimizi birlikte planlariz.bu sekilde olmasa hangi evlilik surerdi.sahsen ben aldatma olayinin dolandiriciliktan farkli oldugunu düşünmüyorum.karsidaki kisinin hayatina girip onu degistirip cekip gitmenin bir cezasi olmali.aldatan kisinin kesinlikle bir sucu var hukuk sisteminde karsiligi olmasa da cektirdiklerinin en az iki katini cekmelerini dilerim
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.10.22)
Vicdanen suçlu.

İntihar eden kadının annesine göre kızı kredi çekerek erkeğe veriyor ve erkek de diğer kadına veriyor. Hukuken de suçlu olması lazım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(24.10.22)
aldatmayla alakali bulmuyorum onun hayatini bir erkek arkadasina bagli kilan ebeveyni sucludur hadi bakalim.
0
ala09
(24.10.22)
Bugün de 2 polis memuru intihar etmiş mesela sevgilisiyle tartışıp. Köprüden atlayanın sevgilisi adamı aldattıysa bence suçlu. Belki tehdit etmediği halde tehdit etti falan dedi.
0
Kahvedesu
(25.10.22)
(6)

Roma vs. Milano

vosvos
arkadaşlarla yapacağımız küçük bir yaz tatili için Milano'ya gidip çevre şehirleri gezmeyi mi yoksa roma'ya gitmeyi mi tavsiye edersiniz?bilgisi olan biri yeşillendirebilirse çok sevinirim.
arkadaşlarla yapacağımız küçük bir yaz tatili için Milano'ya gidip çevre şehirleri gezmeyi mi yoksa roma'ya gitmeyi mi tavsiye edersiniz?
bilgisi olan biri yeşillendirebilirse çok sevinirim.
0
vosvos
(24.10.22)
alışveriş değilse amacınız kesinlikle Roma ve çevresi. tarihi açıdan Milano'da pek bir şey yok. savaşlar sırasında bombalandığı için şehir diğerlerine göre bir miktar daha yeni. tabii ısrarla duomo'yu göreceğim derseniz sizin tercihiniz.
0
susannah delgado
(24.10.22)
Daha önce gitmediyseniz Roma daha etkileyici ve güzel bir şehir.
0
salihdt
(24.10.22)
Kesinlikle Roma.
0
pispinti
(24.10.22)
Roma'da çok daha fazla yapılacak, görülecek yerler var, ilk defa gidilecekse Roma mutlaka görülmeli,

Milano'da ise şehir olarak benim için pek görülecek birşey yoktu, Como gölü ve çevresi mutlaka görülmeli.
Venedik de trenle Milano'ya yakın sayılır, bu tarafa geçiliyorsa iki günde Venedik'e zaman ayrılabilir.

Ayrıca Nisan&Mayıs aylarında plan yapın derim, yaz sıcaklarında uzun süren yürüyüş, geziler insanı ekstra yoruyor.
0
sealth
(24.10.22)
Bu yaz bayram tatilinde İtalya'ya gittim, Milano'ya uğramadım. Kimse önermiyor. Zaten Milano gezi videoları izlerseniz pek bir şey yok.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(24.10.22)
Roma+1
0
basond
(24.10.22)
(5)

aylık ve yıllık faiz nasıl hesaplanır

abelardo
yıllık %7.5 faizli kredi, 500.000 lira kredi çekilse,60 ay vade ile.aylık taksitler ne kadar olur ve nasıl hesaplanır?aylık faiz ne olur bu durumda?
yıllık %7.5 faizli kredi,
500.000 lira kredi çekilse,
60 ay vade ile.
aylık taksitler ne kadar olur ve nasıl hesaplanır?
aylık faiz ne olur bu durumda?
0
abelardo
(23.10.22)
www.isbank.com.tr

Aylık orana 0,62 girince 10.000 tl veriyor. Aylık faiz 7,5/12
0
okumakserbestbegenmeksart
(23.10.22)
7,5x2,5=18,75
18,75 / 100 = 0,1875
0,1875+1 = 1,1875
500.000 x 593.750
593.750 / 60 = 9.896 TL
0
Mirket
(23.10.22)
7,5 TL'yi neden 2,5 TL ile çarptıniz?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(23.10.22)
60 ay, yani 5 yılın yarısı
ilk satır
60/12/2 olmalıydı.

Hesaplama böyle de mantığını açıklamak uzun sürer :)
0
Mirket
(23.10.22)
@mirket sonuc doğru ama mantıgı hiç anlamadım.
0
🌸abelardo
(23.10.22)
(6)

Hangi iş tercih edilmeli ?

sassot
Bir arkadaşım birkaç iş teklifi almış. Karar veremiyor 3 gündür konuşuyoruz, yarın bir karar vermesi gerek. Bilgisayar mühendisliği mezunu.Öncelikle amacı yurtdışına gitmek ; İngilizceye öğreniyor şu anda.1.iş ; günde 11 saat çalışma ama kendine bir şeyler katabilecek bir iş. cv'ye katkısı olumlu. O
Bir arkadaşım birkaç iş teklifi almış. Karar veremiyor 3 gündür konuşuyoruz, yarın bir karar vermesi gerek. Bilgisayar mühendisliği mezunu.

Öncelikle amacı yurtdışına gitmek ; İngilizceye öğreniyor şu anda.

1.iş ; günde 11 saat çalışma ama kendine bir şeyler katabilecek bir iş. cv'ye katkısı olumlu. Ofis işi. Cumartesi pazar tatil.

2.iş ; günlük 9 saat çalışma insanlarla daha çok diyalog kurabileceği bir iş telefonla müşteri bağlamak gibi düşünebiliriz. Cumartesi yarım gün çalışma, pazar tatil.

En geç 1 sene sonra Türkiye'den ayrılmış olmayı düşünüyor. Hangisi daha mantıklı sizce onun için ? İki işin de maaşı aynı.
0
sassot
(12.10.22)
hangisini seçerse daha iyi olur diye değil de hangisini seçmezse sonradan pişman olabilir diye tekrar bir düşünürse belki daha kolay karar verebilir.
0
vaveylababa
(12.10.22)
Bana 1 olumlu geldi.
0
havadakarada
(12.10.22)
yazdıklarınızdan şu anlaşılıyor,
ikinci iş sadece maaş kazandıracak. onun dışında bir yıl telefonda operatör kısmında çalışmak bir deneyim değil. bir de, planların değişmesi gibi bir durum da var. belki bir sene sonra gidemeyecek. hasılı, 1'i seçsin. cv katkısı önemli. cumartesi pazar tatili de mühim.
0
lovemyself
(12.10.22)
kariyer yolu ve katkısını bi kenara bırakıyorum; kişisel tercihim haftaiçi ne kadar çalışırsam çalışayım, haftasonu çalışmayayım olurdu.
kariyer fırsatına da bakılırsa yine 1. tercih ön plana çıkıyor, sonuç kendi adıma 1.
0
sirkelimon
(12.10.22)
Illa ikisi arasında ise 1
0
mirty
(12.10.22)
Iddia ediyorum birinci iş bir bok öğretmeyecek. Önemli şeyler Öğretecek denli önemli bir pozisyonda hiçbir firma çalışanını 11 saat çalıştırip yıpranmasını, işi öğrendikten sonra sirketten kacmasini istemez.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.22)
(7)

MacBook Air mi Pro mu?

damba
Arkadaşlar böyle sorular sorulduysa son zamanlarda bulamadım, özür dilerim. Genelde video edit, basit grafik işleri (çok basit), mail, dizi, film vs işleri için bilgisayar alacaktık. En son 10 sene önce video edit için mac book pro alırdım ama şimdi gördüm ki işlemci, ekran vs arada fark dağlar kada
Arkadaşlar böyle sorular sorulduysa son zamanlarda bulamadım, özür dilerim.

Genelde video edit, basit grafik işleri (çok basit), mail, dizi, film vs işleri için bilgisayar alacaktık. En son 10 sene önce video edit için mac book pro alırdım ama şimdi gördüm ki işlemci, ekran vs arada fark dağlar kadar değil.

MacBook Pro’nun en düşük modelini alacağız alırsak, ortalama gözden çıkaracağımız miktar 24 bin TL ve öğrenci indirimi var. Neye göre tercih yapalım, yönlendirebilir misiniz?
0
damba
(10.10.22)
Ögrenci indirimi yanında kulaklık almayacaksanız bana yardımcı olur musunuz ?
0
Gebeş kaplumbağası
(10.10.22)
Air ile Pro'yu kıyaslayınca Air'ın fansız olması dışında Pro'dan daha iyi gibi geliyor. Ekranı daha büyük ve daha hafif.

Fansız Air'ın kullanım süresi ne olur bilmiyorum.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.10.22)
hemen hemen aynı donemde (2020 sonu) bana pro eşime de air aldık. basit işler için kullanıyoruz bilgisayarları ama çok sık kullanıyoruz. air daha iyi bana kalırsa, çünkü hız ve performans açısından basit işlerde hiçbir fark olmuyor. üstelik proda fan var ve çalıştığında biraz rahatsız edici oluyor. bir de air daha hafif. şimdiki aklım olsa air alırdım. pronun tek cazibesi touch barı (basit işler için) o da aman aman bir şey değil yani.
0
but that was just a dream
(10.10.22)
16 gb ramli Air > 8gb ramli Pro

Çünkü ram de ekran kartı belleği de aynı havuzu kullanıyor. 8gb az aslında ama basit işler için o bile baya iş görüyor.
(m1 macbooklar için konuşuyorum, m2 ne fark ettirdi bilmiyorum)
0
nhk ni youkosu
(10.10.22)
nhk ni youkosu'nun dediği aşırı mantıklı pro'ya vereceğiniz fiyat farkını air 16 ram'e yatırın çok çok daha mantıklı olur eğer öyle sağlam zorlanmayacaksa bilgisayar.

Basit grafik ve video editi air'de cayır cayır yapılıyor, günlük kullanım zaten yağ gibi. Basit olmayan video edit de yapılıyor ama işte termal eşiğe geldiğinde işlemci hızı düşürülüyor ama sanmıyorum oralara gelsin sizin senaryoda durum.
0
hedep
(11.10.22)
hiç düşünmeden bi tane 16gb ram m1 macbook air alın geçin. fazla fazla yeter, keşke öbürünü alsaydım diye aklınızdan dahi geçmez. kusursuz bir alet.
0
vaveylababa
(11.10.22)
Air alın. RAM yükseltmek için kullanın bütçenizi..
M2 değil, M1 almanız da yeterli olur diye düşünüyorum.

M2 alacak olursanız 256 GB SSD'leri eski modele göre yavaş, onu araştırmadan almayın.
0
michael_knight
(11.10.22)
(7)

Disiplin kazanmak için neler yapabilirim ?

sassot
Kendimi geliştirmek amaçlı neler yapabilirim. Belli bir disiplin kazanmak ve bu düzeni sürdürmek istiyorum.
Kendimi geliştirmek amaçlı neler yapabilirim. Belli bir disiplin kazanmak ve bu düzeni sürdürmek istiyorum.
0
sassot
(10.10.22)
Her sabah her zaman kalktiginizdan yarım saat erken kalkıp soğuk duş alın. Bunu surdurebilirseniz otomatik guc ve sebatkarlik ekleniyor bünyeye.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
Önce hedef koyacaksın. Sonra o hedefe ulaşmayı gerçekten isteyeceksin. Hedefin gerçekçi, işine yarayacak bir şey olacak. Sonra zaman yönetimi yapacaksın. Çalışman gereken zamanda çalışacaksın ya da ayırman gereken süreyi mutlaka ayıracaksın. Bu her şeyden önce isteyerek ve biraz da kendini zora alıştırarak olur.
0
dissendium
(10.10.22)
Disiplin en zor edinen şeylerden biri.

Az da olsa araştırma yaptım. Ne kadar kale alırsın bilmiyorum.

1. Bir anda büyük değişim yapma, küçük küçük değişimleri kalıcı hâle getirdikten sonra diğer küçük değişimleri ekle. Aşırı irade iradenin çöküşüne neden oluyor.

2. Eğer bir olayı diğer bir olayla bağlarsan katilazör görevi görüyor. Örneğin yataktan kalkar kalkmaz, tuvaletini yap, elini yüzünü yıka, ardından hemen yatağını düzelt. Yatağı düzeltmek tek başına aşılması zor bir görevken her zaman yaptığın çiş ve el yüzü yıkamasından sonra yatak düzeltme görevinin eşiği düşüyor.

3. Yapacağın şeyleri belirli şekilde dile getir. Örneğin "sağlıklı besleneceğim" değil. "Yarın salı günü sabahı peynir zeytin yeyeceğim, öğlen salata yeyeceğim, şeker, çikolata kek yemeyeceğim" gibi oldukça belirli bir iradeli cümle kur.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.10.22)
atomic habits kitabını okuyun.
0
pispinti
(11.10.22)
Bir anda yüzde 10dan yüzde 90a çıkmayarak başlayın bir kere. Normalde atıyorum bir gün spora gidiyorsanız ya da hiç gitmiyorsaniz haftada 5-6 gün gidicem diye niyetlenmeyin. Ya da 9da kalkmaya aliskinsaniz 6da kalkarak başlamayın. Yavaş yavaş adım adım ilerleyin. Birden girisip o plana uymadiginizda başarısızlık duygusu hakim olur yine başa donersiniz
0
sanguine
(11.10.22)
hasmetizm 2046
(11.10.22)
Mirket
(11.10.22)
(10)

Ryanair ve Napoli hakkında karışık sorular (sorular sorular sorular)

akatreil
Selanik'ten Napoli'ye uçuşumuz var ekim ayında. Bu konuda birkaç sorum var, ilk olarak Ryanair ile ilgili;- Dikkat etmem gereken noktalar nelerdir? Sadece sırt çantası ile uçuşu yapacağız. Çantanın boyutları uygun. Check-in için son 24 saatte online işlem yapsak yeterli oluyor değil mi?- Schengen bö
Selanik'ten Napoli'ye uçuşumuz var ekim ayında. Bu konuda birkaç sorum var, ilk olarak Ryanair ile ilgili;

- Dikkat etmem gereken noktalar nelerdir? Sadece sırt çantası ile uçuşu yapacağız. Çantanın boyutları uygun. Check-in için son 24 saatte online işlem yapsak yeterli oluyor değil mi?

- Schengen bölgesi içinde seyahat edeceğiz, pasaport kontrolü vs olmuyor diyorlar. Ama havaalanında dutyfree'yi kullanabilecek miyiz mesela Napoli'den Selanik'e geri dönerken? yoksa iç hat gibi olacağı için o bölgeye girişimiz olmayacak mı?

Diğer sorularım Napoli ile ilgil;

1-) Herkes "aman götünüzü keserler" diyor. Başkaları da "yahu o güvenlik kaygısı güdenler batı avrupalı, siz çok şımarmayın yeter" diyor.

Ben bu Napoli'de hangi bölgede otel tutayım. "şu sokaktan ötesi tehlikeli" gibi youtube videoları yüzünden oteli henüz tutmadım. Nerede tutayım? Tavsiye ettiğiniz bir bölge var mı?

2-) 1 gece napoli, 1 gece pompei, 4 gece salerno gibi bir plan yaptık. Salerno'daki 4 günümüzde de her gün amalfi, sorento taraflarına gideceğiz. 3 yıldır deniz tatili yapamadık bi türlü, bu yüzden çoğunluğu oraya vereceğiz ama;

Ekim ayında deniz nasıl olur, hava durumuna baktık o tarihlerde 25-26 derece gösteriyor. Denize girilir mi?

3-) bölge için başka tavsiyesi olanlardan da tavsiye alabilirsem süper olur.
0
akatreil
(12.09.22)
çok yakın zamanda neredeyse aynı rotayı kullanacağım, hemen ekleneyim dedim :)
bildiklerime de cevap vereyim;

-rynair uçuşu olan hava alanı ve şehir merkezi arası ulaşımı önceden kotnrol edin. bazen çok küçük hava alanlarından uçabiliyor, veya merkeze ulaşım konusunda hava alanı/varış-kalkış saati nedeniyle dikkat etmek gerekebiliyor. check-in çıktısı veya dijital (karekodlu) belgeniz mutlaka yanınızda olsun.

-pasaport kontrolü başka duty free başka, sonuçta uluslararası uçuş olacak. ama bu uçuşunuz da rynair olacaksa alacaklarınıza ve paketlemeye dikkat edin. ekstra poşet istemiyor rynair her şey tek çantaya sığsın diyebilir. (bazen de demiyor gerçi)

1. bilmiyorum ama ist.dan sonra napoliden korkmam için çok bi neden yok gibi düşünüyorum.
2.mevsim biraz geçiyor ama bari de düşünülebilir, sadece söylüyorum.

rynair'le uçan insanlar olduğun/muz için söylüyorum, şehirlerarası aktarmalarda flixbus'e bakabilirsiniz : ) veya duruma göre araç kiralamak da mantıklı olabilir.

şimdiden iyi yolculuklar.
0
jimjim
(12.09.22)
Napoli-Salerno arasını dediğiniz gibi flixbus ile yapıcaz hocam, 89 liraya geliyor zaten:) tren alternatifi de var gerçi 5-6 euro o da, aynı paraya geliyor nerdeyse.

karekod yeterliyse sorun yok.

teşekkür ederim hocam, size de iyi yolculuklar.
0
🌸akatreil
(12.09.22)
İlber Ortaylı'nın en çok övdüğü ve yaşamayı istediği, İtalyan kültürünü en iyi yansıttığını söylediği kenttir, Napoli.

Geçen bayram tatilinde İtalya gittim. Napoli için bir gün kesinlikle az. Merkezdeki en ucuz hostelde kaldım. Arkeoloji müzesini gezilmesi gerekiyor ve şehrin kültürü yakalanmalı. Bol bol insanlarla muhabbet edilmeli, hatta evlerine misafir olunmalı, İstanbul gibi sokak sokak gezilmeli. Dahası Napoli öğrenci şehridir.

Öyle anlatıldığı gibi götünü keserler, cüzdanını çalarlar muhabbetine tanık olmadım. Bir gezgine İstanbul için aynı muhabbetin yapıldığını düşünün. İstanbul’da dışarı çıkarken ne kadar tedirgin oluyorsanız ondan daha az tedirgin olun. Ben hostele gece saat 2.00'den önce dönmüyordum, sürekli geziyordum ki barlarda, kafelerde bir ton genç kız takılıyordu.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.09.22)
Ryanair kısmına cevap vereyim,

Eğer small bag seçtiyseniz check in size son 24 saat açılacak. Ancak AB vatandaşı olmadığınız için size online boarding pass vermeyecek. Verdiği kağıdın çıktısını alıp kontuara gidip bileti bastırmanız gerekiyor. Ücret almıyorlar ancak bileti bastırmanız lazım.
Bazen kontrol edilebiliyor çanta boyutu. 2 hafta önce ben kontrole denk geldim ve 45 euro ödedim.

Ayrıca ryanair aşı kartlarını sisteme yüklemenizi isteyecek check in işleminde bilginiz olsun.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(12.09.22)
her havalimaninda boarding pass okunduktan sonraki bolgede duty free'den alis veris yapabilirsiniz. nereye gittiginizin bir onemi yok. ic hat degil zaten ama Italya icine gitseniz de durum ayni.

1- trenitalia otomatinin uyarisiyla cevap vereyim. "beware of pickpockets!". evet bu uyari var otomattan bilet alirken duyacaksiniz. bana cok komik gelmisti o yuzden unutamadim hic. evet Napoli kaotik bir sehir, ben Istanbullu birisi olarak sevmedim. arabalar manyak gibi gidiyor. ilk gittigimde buraya daha 10 sene gelmem demistim.

ben O vascio vomero diye bir yerde kaldim. resimler cok farkli duruyor (daha guzel su an) ama baktim ayni yer. cingene sokagi gibi gorunuyordu ama beni tek rahatsiz eden gunduz asagidan gelen konfeksiyon sesi olmustu. www.google.com''O+Vascio+Vomero'/@40.8505954,14.2219868,3a,31.4y,291.71h,89.58t/data=!3m6!1e1!3m4!1sGi2TJx4byvTV8cXL9uhicQ!2e0!7i16384!8i8192!4m5!3m4!1s0x133b08e94cab7867:0x4f50cc42d61b1eb!8m2!3d40.8505058!4d14.2220727
merkeze metro filan vardi yanlis hatirlamiyorsam.

yani ben sevmedim ama kotu bir sey oldugu icin degil, hizli gecen arabalar sinirimi bozmustu.

pizza yiyin. her gun margherita pizza yiyin. bir suru yer var guzel, hic isim vermeye gerek yok.

canta ve telefonlara dikkat edin :)
0
supergirl
(13.09.22)
Yeni oralardan geldik uygun bir vakitte yazacağım
0
basond
(13.09.22)
Merhaba napoli pompei sorrento positano amalfi maiori salerno rotasını yapıp döndük 4 gün önce

Öncelikle napoli pompei ve sorrento bir bölge positano amalfi salerno ayrı bir bölge gibi düşün ulaşım için

Napoliden pompei ve sorrentoya aynı hat tren var napoli centrale den binip önlerinde iniyorsun pompei yarım saat sorrento 1 saat sürüyor

Pompei tam gün sorrento yarım gününüzü alır napolide tam gün yer

Salernoda biz 5 gece kaldık salernodan amalfiye sitasud otobüsler var amalfidende positanoya başka hat sitasud hat var yani 2 aktarma. Yollar çok dar ve dönemeçli positanoya ulaşım 3 saat sürüyor amalfiye de 1.5 saat sürüyor. Positana 0.75 gün amalfi yarım gün maiori minori vietri yarım gün salernoda tam gün gezebilirsiniz biz ayrıca capri adası yaptık salernodan tam gün olarak hesapla

Napolide kesinlikle tren garına yakın kalın
Salernoda da tren garına yakın kalın çünkü ulaşım araçlsrı otobüsler vs hep oradan geçiyor ve dolu gelebiliyor

Mobilden bu kadar yazabildim daha ayrıntı isterseniz yazarım

Ha pompeide ayın ilk pazarı giriş ücretsiz denk getirebilirseniz öyle girin paranız cebinizde kalır internetten alabilirsiniz kolayca biletleri
0
basond
(14.09.22)
@supergirl

yanlış hatırlamıyorsam sizin yunanistan özelinde tavsiyeleriniz gayet fazlaydı. Selanik ve Kavala'da totel'de 4 gün geçirmeyi planlıyoruz. Turistik destinasyonlar dışında tavsiye edebileceğiniz taverna, kafe, butik mekan vs önerileri varsa mükemmel olur bizim için.

@basond

Napoli için: eksiup.com
Salerno için: eksiup.com

otellerinden rezervasyon yaptık. Napoli'deki tren istasyonuna yakın ama Salerno'daki çok yakın değil gibi ama çoğu yorumda otobüs duraklarına çok yakın olduğu söylenmiş.

Napoli için seçtiğimiz otel sorunsuz olsun yeterli bize :D sokak görüntüsünden baktığım kadarıyla canlı bi bölge gibi geldi ama yine de hala emin olamadım. 2 gece olarak rezervasyon yaptım, pompei'ye artık Salerno'ya geçerken günübirlik gideriz diye planı küçük bi miktar değiştirdik.
0
🌸akatreil
(14.09.22)
dogru hatirliyorsunuz, Atina'da yasiyorum. ama Kavala'ya hic gitmedim, Selanik'e de sadece gezmeye gittim 3-4 sene evvel. tek onerebilecegim bira seviyorsaniz (ozellikle house beer, IPA) Beer School'a ugrayabilirsiniz. (biz sevdigimiz icin iki aksam orda takilmistik).

goo.gl
0
supergirl
(14.09.22)
Bizim kaldığımız oteller daha yakındı sorun yaşamadık sorrento için evet otobüs durağına yakın alttaki ana hattan geçiyor ama ilk dıiuraklsrda dokuyor 1.5 saat ayakta seyahat etmek zorunda kalabilirsiniz biz çocuklu olduğumuz için önemli detaydı bizim için
0
basond
(14.09.22)
(6)

Nemlenen baharatlar nasil kurtarilir?

floydian
Bazi baharatlar nemlenmis yapismis birbirine. Bunlari nasil kurtarabiliriz?
Bazi baharatlar nemlenmis yapismis birbirine. Bunlari nasil kurtarabiliriz?
0
floydian
(30.07.22)
güneşe koyularak?
0
mr.goodcat
(30.07.22)
Aflatoksin üremiştir onlarda, markalı olmayan, taze olmayan özellikle rutubet görmüş baharattan uzak durmak gerek.
0
Mirket
(30.07.22)
Yok ya bagdat marka toz sarimsak ve sogan. 1 haftada falan nem yaptilar. Gunese koyayim iyi fikir.
0
🌸floydian
(30.07.22)
baharat kavanozlarının içine 5-10 pirinç tanesi atın.
0
halanne
(30.07.22)
Attim ama o kadar nemlenmeden sonra ise yaramadi. Belki daha onleyici olarak ise yarar
0
🌸floydian
(30.07.22)
Baharatlar buzdolabında muhafaza edilmeli, araştırmalar baharatların küflendiğini ve bunun sağlığa ciddî zararı olduğunu gösteriyor. Küflenmiş baharatın dönüşü yok.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(30.07.22)
(8)

GTÜ/YTÜ Kimya veya Elektrik Mühendisligi

damba
Merhaba arkadaslar, Kuzenim Kimya Muhendisligi ya da Elektrik Muhendisliginde iki universiteyi de arastiriyor, Gebze Teknik Uni ve Yildiz Teknik. Nereye gore arastirma yapmak gerekir sizce? Profesyonel tercih danismanligi ise yarar mi?Ben esit agirlik alaninda tercih yaptigim icin seneler once, bura
Merhaba arkadaslar,

Kuzenim Kimya Muhendisligi ya da Elektrik Muhendisliginde iki universiteyi de arastiriyor, Gebze Teknik Uni ve Yildiz Teknik.

Nereye gore arastirma yapmak gerekir sizce? Profesyonel tercih danismanligi ise yarar mi?

Ben esit agirlik alaninda tercih yaptigim icin seneler once, buralari cok bilmiyorum.

Not: Ailesi Gebze'de, GTÙ olursa evden gider gelir.
Not 2: Aslinda dis hekimligi istiyordu ama 48 bin siralama yapti, her iki bolumu de istemiyor gibi.
0
damba
(23.07.22)
Piyasa akademik kadro vb. bakmaz. Okul adına bakar. Tatava yapmasın, YTÜ.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(23.07.22)
Gtü'de elektrik mühendisliği yoktu bildiğim kadarıyla. Benim zamanımda sadece üç üniversitede vardı. Kocaeli, İtü, Yıldız. Tabii ki bölüm sevgisine ve iş bulma, çalışma ortamı gibi konulara göre seçilir. İki bölümde de işsizlik var ama elektrik daha geçerli. Yıldız tabii ki.
0
dissendium
(23.07.22)
Ben olsam ikisini de sallar, ne yapar eder dis hekimligine girerim. Yari burslu ozel falan olmuyor mu?
0
cooperr
(23.07.22)
@cooper maalesef
0
🌸damba
(23.07.22)
Kimya mühendisliği ve elektrik mühendisliği birbirinden iki farklı alan. Belli ikisini de istemediği.
Diş hekimliği iyi bir bölüm ama tıp fakültesinden çok daha ağır bir eğitimi var. Birde öğrencilere karşı gerçekten çok kötü davranıyorlar. Öğrencilerin ilk haftalarda bölümü bıraktığı oluyor.

Bu puanıyla eğer sağlık alanında bölümü gerçekten istiyorsa, üniversitesinde diş hekimliği, eczaclık olan bir okulu tercih etsin. Mesela marmara'da kimyaya yerleşip, birinci senesinin sonunda yatay geçişle diş hekimliğine eczacılığa geçebilir. Üniversite birinci sınıfta derslere çok çalışıp, ortalama yükseltmek üniversite sınavında başarılı olmaktan daha kolay.
0
GoodMorningTeacher
(23.07.22)
uzman olmadan bilgi veremem fakat tecrubelerime dayanarak tavsiye verebilirim.
ben olsam gerekirse bir sene daha bekler ne yapar eder diş hekimliği kazanırdım.
illa tercih yapacaksam yıldız teknik yapardım.
0
benibulmanlazim
(23.07.22)
Kimya Mühendisliği ile ilgili bilgi sahibi değilim.

Elektrik Mühendisliği temelde iki ana bilim dalına ayrılıyor:
1- Elektrik Tesisleri
2- Elektrik Makinaları ve Güç Elektroniği

Elektrik Tesisleri ile ilgili pek bilgim yok. Teyide muhtaç olmakla birlikte, iş bulma ve maaş skalası açısından diğeriyle pek yarışabilecek seviyede olmadığını duyuyorum.

Yıldız özellikle güç elektroniği konusunda unvana sahip. Hacı Bodur ve Faruk Bakan gibi uluslararası alanda da ses getirmiş çalışmaları mevcut olan hocalar barındırıyor.

Ülkenin büyük firmaları bu bölümlerden mezun kişileri işe alıyor. Linkedin üzerinden ülkenin önde gelen Ar-Ge firmalarının kadrolarına bakarsınız özellikle donanım tasarım ve gömülü yazılım alanında bu bölümden mezun kişileri görebilirsiniz. Öğrencilik süresi boyunca yan gelip yatmadığı sürece, daha mezun olmadan dahi güzel iş imkanları yakalanabilir durumda şu an için. Savunma sanayide yer alan alt yüklenici firmalar bu gibi okulların elektrikli araç ve/veya aviyonik kulüplerinde aktif rol almış öğrencilerinin peşinde koşuyor açıkçası.

Ayrıca Yıldız Teknik Üniversitesi bildiğim kadarıyla Erasmus ile yurt dışına en çok öğrenci gönderen üniversite unvanına sahip. Elektrik Mühendisliği bölümü Avrupa'daki birçok ülkenin üniversiteleri ile ikili anlaşmaya sahip. Bazı üniversitelerde Erasmus yapmak ciddi çaba gerektirirken Yıldız'da elini atsan Erasmuslu'ya denk geliyor :D Bunları da sitesinden kontrol edebilirsiniz.

Bütün bu söylediklerim "bugünün koşulları" için tamamen kişisel gözlemlerimden oluşmaktadır. Tercih yapacak kişinin en az beş yıl sonra mezun olacağını düşünecek olursak ülkede neler değişeceğini ön görmek imkansız. İlave olarak kişinin ilgisini çekmiyorsa bu bölümü okumak işkenceye dönüşebilir. İlgisini çekiyor ise ve kendisini geliştirirse zaten başarılı bir mühendis olarak iyi yerlere gelebilir.
0
estranged
(23.07.22)
yapacağı tercihte akademik kadroya bakmanızı öneririm.
hoca (prof/doç) sayısı çok olması
yurt dışında çalışmış/okumuş hoca sayısı
çok sayıda makale/kitap yazmış, bunlardan bol citation almış hoca sayısı
mezun ettiği doktora/master öğrencisi sayısı

bunları akademik kadro kısmına girip inceliyoruz.

** ek öneri: biyomühendislik bölümlerini incelemenizi de öneririm.
0
rakicandir
(23.07.22)
(11)

Osmanlı Hristiyan olsaydı

Kaleci Saçlı Forvet
Bu konu hep aklıma takılmıştır. Bi anektod vardı Papa Fatih Sultan Mehmet'i Hristiyan olmayan davet etmişti, gerçektir değildir bilmiyorum ama gerçek olsaydı ve kabul edilseydi, Osmanlının Katolik bir Hristiyan olması sonrası için ne kazandırırdı? Bunu sorarken Hristiyanlık süper bir din demiyorum a
Bu konu hep aklıma takılmıştır. Bi anektod vardı Papa Fatih Sultan Mehmet'i Hristiyan olmayan davet etmişti, gerçektir değildir bilmiyorum ama gerçek olsaydı ve kabul edilseydi, Osmanlının Katolik bir Hristiyan olması sonrası için ne kazandırırdı? Bunu sorarken Hristiyanlık süper bir din demiyorum ama bugün Avrupa aynı zamanda dini bir birliktelik üzerine de kurulu, Osmanlının yeri ne olurdu bu birlik içinde Avrupa'nın ABD'si mi olurduk yoksa alelade bi Avrupa ülkesi mi olurduk. Ekonomik ve sosyolojik olarak bugünkü durumumuzdan daha iyi olurduk gibi geliyor bana her halükarda ama nihai sonuç ne olurdu acaba. Tabii bunu sorarken ben Osmanlının yine çağdaşları gibi yıkılacağını düiünüyorum ama siz yıkılmamış olduğu bir senaryo üstünden de gidebilirsiniz. Teşekkür ederim.

Edit: Bu arada hiçbir dine mensup değilim dinlere karşı bi sevgim de yok düşmanlığım da, sadece alternatif bir sonuçta ne olurdu diye merak ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
osmanlı teknik olarak katolik olamazdı. olsa olsa ortodoks olurdu. bizi arap ülkelerinden ve kültüründen olabildiğince uzak tutacağı gerçeğinden hareketle çok daha iyi durumda olurduk muhtemelen.

başımıza gelen kötü şeylerin çoğu ortadoğu kültürü ve dini etkisi altındaki insanlardan kaynaklanıyor.
bir fransa-almanya olmazdık belki ama birçok konuda ispanya ve italya seviyelerinde olurduk en azından.
0
bohr atom modeli
(26.02.22)
Osmanlı Hristiyan olsaydı Osmanlı diye bir imparatorluk olmazdı. Osmanlı Devleti gaza politikasıyla hareket etmiş bir Türk devletidir. Yani amaç İslam'ı yaymaktır. Amaç İslam'ı yaymak olduğu için yapılan savaşların amacı budur. Bu nedenle ordu Viyana'ya kadar gidecek motivasyonu bulmuştur. Hristiyanlığı kabul etmesi Osmanlı'nın var oluş amacına terstir. Doğal olarak yayılma duracağı için Osmanlı denen devlet Marmara Bölgesi'nin ötesine geçemezdi. Avuç kadar bir beylik olarak kalırdı ve yok olurdu. İslam'ın Osmanlı'ya en büyük katkısı gaza için yapılan savaşlar sonucunda büyük toprak kazanmasıdır. Hristiyanlığın ise Osmanlı'ya hiçbir katkısı olmazdı. Çünkü Hristiyanlık Orta Çağ'da cennetten yer satılan, bilimin engellendiği bir ortamda yer alıyordu. İslam ise bilginler sayesinde daha zengin bir durumdaydı. Fatih ile Hristiyanlık arasında sürekli zorlama bir bağ kurulmaya çalışılıyor. Fatih bunu kabul etseydi ki etmesi imkânsız, gavur padişah diye kendisini asarlardı.

En fazla Sırbistan düzeyinde bir devlet olurdu. Dünyada hiçbir etkisi olmazdı.
0
dissendium
(26.02.22)
Abi dediğine çok katılmıyorum Hristiyanlar da 1500 yıldır falan kendi aralarında ya da Müslümanlarla savaşıyor, yani Hristiyanlığı kabul etselerdi de savaşmak için, özellikle o dönem için yine bi motivasyonları olurdu muhtemelen, bu yine toprak kazanılmasını sağlayabilirdi. Biz Hristiyan olduk hadi oturup çayımızı kahvemizi içelim demezlerdi sanırım.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
tarihsel olarak, kusatma olarak ne degisirdi bilmiyorum ama arap kulturunden uzak kalirdik. din kardesligi adi altinda su anki multeci sorunumuz da olmazdi mesela. ab'ye de daha kolay girerdik. en kotu kucuk, etliye sutluye dokunmayan bir avrupa ulkesi olurduk. asyada topragimiz da olsa sirf dinden sade avrupa kitasindan sayilirdik otekilestirilmezdik.
0
Kittie
(26.02.22)
Valla Osmanlı değil ama, tarihte Türkler kadar çok din değiştiren başka bir millet yok sanırım, Musevi, Hıristiyan, Budist vs olan bir sürü Türk topluluğu / askeri / komutanı / devleti var tarihte.

İlginç bir şekilde İslam hariç hiçbir din "tutmamış". Tabi başka milyon tane sebep de vardır da, Türklerin asıl olayı askerlik olması ve İslam'daki cihat anlayışı güzel bi sinerji yakalamış gibi görünüyor.

Yani üretimden, ticaretten, sanattan anlamayan bir topluluk var elinde. Asıl meslekleri sağa sola saldırıp yağma yapmak. Zamanın en yeni ve cool ideolojisi de senin yeteneklerinle uyumluysa ona yönelmek en mantıklısı.

Demek istediğim, eğer Türkler Müslüman olmasalardı zaten Osmanlı olmazdı büyük ihtimal. O saatten sonra da tüm ordu Müslüman, Fatih din değiştirse onu takip edip etmeyecekleri şaibeli.

Bi de işte Müslüman olmayan Türklerin, günümüzde istisnasız hepsinin asimile olmuş olması durumu da var. "Alelade bir Avrupa ülkesi" olmak, başımıza gelebilecek en iyi şey olurdu diye düşünüyorum. Gagavuz Türkleri, Karaylar, Uygurların hali ortada.

Edit: bu arada fun fact, Fatih'in oğlu Cem Sultan Vatikan'a kaçıyor, en son da torunları falan Hıristiyan oluyor diye hatırlıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.02.22)
osmanlı hristiyan olsaydı bizans olurdu. bizans osmanlı aynı şey.

fark yok.
0
duyurukullanıcısı
(26.02.22)
İslâm olmasa da o dönem zaten gaza akımları her yerde var. Sürekli sınırları zorlamak, gasp etmek, Sümer döneminde bile mevcut. Yani Osmanlı Müslüman olmasaydı olmazdı söylemi safsata ki Fatih Sultan Mehmed'e değin Hristiyanlar devlet yönetiminde etkin görev alıyor. Fatih Mehmed bunları yollayıp devlet yönetiminde tamamen ele geçiren ilk padişahdır. Bu yüzden ki Halil İnalcık Osmanlının gerçek kurucusuna Fatih der.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(26.02.22)
bence en önemlisi anadolunun türk oldugu değil grek ve ermeni oldugu kabul edilirdi.
osmanlı hristiyan yani ortodoks olsaydı yine rusya ile çekişirdi.
ortodoks hristiyan dünyasının lideri kim olacak diye.
ruslar slav nüfus desteğine, yükselen ivmesine ve kuzey asyadaki sınırsız topraklarına dayanarak yine avantajlı olurdu.
osmanlı avrupada islamiyeti yaymak motivasyonunu kaybederdi, aksine ortadoğu ve afrikadaki müslüman halkları sömürgeleştirmek motivasyonuna sahip olurdu.
abd gibi olması imkansız çünkü bir akdeniz ülkesi. avrupanın lideri yine okyanusa kıyısı olan ingiltere almanya fransa olurdu.
hristiyan oldugu için avrupadaki olumlu ve olumsuz gelişmelere daha çok dahil olurdu.
fransız ihtilali ve napolyon savaşlarında daha aktif olurdu.
monarşi eninde sonunda yine yıkılırdı en geç 2.dünya savaşında veya sonraki darbe dönemlerinde.
yıkıldıktan sonra kurulacak cumhuriyet yunanistana çok yakın olurdu hatta birleşme bile gündeme gelebilirdi. hatta yunan ayaklanması olmazdı bile. bizans gibi bir ülke olunurdu ve yunanlar ayrılmak istemezdi.
0
dafuq
(26.02.22)
önceki cevabın silinmesi sonrası edit'lenmiş cevap:

II. mehmet papa'nın teklifini kabul etseydi devletin başında 2 gün kalamazdı. o zamanın eşrafı ona göre bir alternatifi başa getirir, sistem aynen devam ederdi.

takvimi geriye sarıp islam'ın yayılışının kısıtlı kaldığı bir senaryo üzerinden gidelim:

ortadoğuya yakın oluşumuz dolayısı ile müslümanların azınlık olduğu bir durumda, zamanımızın ve kaynaklarımızın büyük kısmı din temelli çatışmalar ile harcanırdı.

protestanlık sonradan bunu değiştirse de hristiyanlık, islam'a göre ekonomik ve sosyolojik açıdan daha kısıtlayıcı, tutucu bir din idi. bundan dolayı endüstri devrimi öncesinde ekonomik ve sosyolojik olarak kesinlikle daha iyi durumda olmazdık. protestanlığı benimsediğimiz ölçüde erken kapitalist dönemde bazı sistemleri oturtma şansımız olabilirdi. ancak rusya ve dinen karşıtımız olan doğudaki komşularımız karşısında, oluşturduğumuz ekonomik yapıyı bozmadan pek fazla dayanamazdık. 1. dünya savaşı sonrası dünyada olduğu gibi bizde de imparatorluk konsepti yıkılırdı.

refah açısından geri kalmamızda avrupa'daki dini birliktelik elbette bir yere kadar geçerli ancak bizim muhafazakar akademik tayfanın iddia ettiği kadar büyük bir faktör değil. zira dünyanın gördüğü en büyük iki savaş da hristiyanların kendi arasında patlak verdi.
0
zgrydn
(26.02.22)
ingiliz fransız alman ortadoğuda yaşamıyor, din de yok, yüzlerce yıl olmuş dinini unutalı, dünyanın en kanlı savaşını başlattılar 2 kere, milyonlarcası birbirlerini boğazladılar

tarihi eğer şöyle olsaydı diyerek baştan kurgulamak imkansız
0
comp
(26.02.22)
Avrupa dini bir birliktelik üzerine kurulu değil aslına bakarsanız. Bizim ülkenin bakış açısından böyle bu. Avrupa soy bağları üzerine kurulu. Batı, orta ve doğu Avrupa içerisinde teknik olarak aynı dine mensup olmalarına rağmen derin ayrılıklar var.

Bunu anlamak için geç antik çağ tarihine bakmanız gerekiyor, Roma'nın yıkılış sürecinde germen kabilelerinin toprak bölüşümleri kritik öneme sahip. Yüzyıllar boyu karolenj ve merovenj hanedanları daha geç dönemlerde capetler, bourbonlar, plantagenet, tudor, hanoverlar gibi belli başlı aileler arasında miras olarak parçalanıp birleşen topraklarda kurulu bu ülkeler. Bizim "Türki cumhuriyetler" dediğimiz yapıdan çok daha sıkı fıkı bir ortak geçmiş var aralarında. "Aynılık" hissiyatı dini yakınlığın çok ötesinde. Dini aynılığın sebebi dahi bu ailelere mensup monarkların din değiştirmiş olması. Avrupa'nın hristiyanlaşma süreci çok ilgi çekici bir konu ama bizim ülkede ne ilginç ki Avrupa tarihi ile ilgili yazılmış çevrilmiş kitapların sayısı çok az. Özellikle de geç antik çağ ve orta çağı konu edinen kitaplar daha da az.

Osmanlı hristiyan da olsa balkan ülkelerinden ya da ermenilerden çok da farklı olamazdı.

Türkiye'deki Müslümanlar Avrupayı "Hristiyan devletler birliği" olarak görüyor. Bundan daha yanlış bir tanımlama çok zor yapılır sanırım. Zaten bugünkü Avrupa'nın Hristiyanlıkla pek bir ilgisi alakası da kalmadı.

Hristiyan olmamızın bize tek artısı bugün yaşadığımız kimlik bunalımını yaşamıyor olmamız olurdu. Bugün İslami kaygılarla ne batı ne de doğu bloğuna ait hissedemiyoruz, ancak dünyanın güç dengesi bu bloklar arasında kurulu.
0
akhenaten
(26.02.22)
(6)

şunu nasıl hesaplarız

black mamba
her ay köşeye mesela 1000 lira atıcaz ve yıllık 12 bin lira olacak. (enflasyonu hesaba katmıyorum) bu para yıllık %10 artacak ve sonraki her yıl üzerine 12 bin lira daha koyucaz. 10 yıl sonra bu para ne olur? bunun formülü nasıl olur?12.000 x (1 + 1.1)^12şu doğru formül mü?
her ay köşeye mesela 1000 lira atıcaz ve yıllık 12 bin lira olacak. (enflasyonu hesaba katmıyorum) bu para yıllık %10 artacak ve sonraki her yıl üzerine 12 bin lira daha koyucaz. 10 yıl sonra bu para ne olur? bunun formülü nasıl olur?

12.000 x (1 + 1.1)^12

şu doğru formül mü?
0
black mamba
(20.02.22)
12000*1.1^10
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(21.02.22)
10 yerine 12 yazmışım yanlışlıkla sonuna.

Yok abi o sadece ilk yılki paranın bileşik getirisi. Sonraki yıllarda eklenen 12 bin dahil edilmiyor. Onları da dahil etmek istiyorum.
0
🌸black mamba
(21.02.22)
future value of annuity

1000 x (((1+(10%/12)^120)-1)/10%/12 = 206.552,02 TL

bu, her ay 1.000 TL koyarsan.
yıl sonunda tek seferde 12.000 TL koyarsan hesaba, iş değişir.
0
gabe h coud
(21.02.22)
12000*1.1^10 + 12000*1.1^9 + 12000*1.1^8...?

ben soruyu anlamadım her ay 1000 mi atıyorsun yoksa her yıl sonu 12 atıp kalan yıllar için faizini mi alıyorsun?
0
passion rules the game
(21.02.22)
@passion aslında her ay 1000 lira. gabe'in yazdığı formül.
0
🌸black mamba
(21.02.22)
o zaman doğrudan annuite diyoruz.

www.investopedia.com
0
passion rules the game
(21.02.22)
(8)

Bu cümlede anlatım bozukluğu, bir eksiklik var mı?

spackinq
Ön koşul: Konservatuar son sınıf öğrencisi ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan [devamı alt satırda]yeni mezun olunması gerekmektedir.
Ön koşul: Konservatuar son sınıf öğrencisi ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan [devamı alt satırda]

yeni mezun olunması gerekmektedir.
0
spackinq
(11.02.22)
"herhangi bir sanat kurumunda çalışmayan yeni mezun" olunması gerekmektedir.

tırnak içindeki kısmı bütün olarak düşününce bir yanlışlık yok gibi. çalışmayandan sonra virgül olsa anlatım bozukluğu olurdu.
0
himmet dayi
(11.02.22)
*kurumunda
0
🌸spackinq
(11.02.22)
"konservatuvar son sınıf öğrencisi Ya da konservatuvardan yeni mezun olmuş ve herhangi bir sanat kurumunda(topluluğunda) çalışmıyor olması gerekmektedir."

Ben olsam böyle derdim.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.02.22)
"Başvuran kişilerin konservatuvar son sınıf öğrencisi olması veya konservatuvardan yeni mezun olup herhangi bir sanat kurumunda çalışmıyor olması gerekmektedir."
şeklinde de olabilir.
0
cekcekli
(11.02.22)
Arkadaşlar bu kültür ve turizm bakanlığı tarafından yazılmıştır.
0
🌸spackinq
(11.02.22)
Bana bir sorun yok gibi geliyor. Herhangi bir sanat kurumunda calisan konservatuar son sinif ogrencisi kabul ediliyormus diye anliyorum. Benzer sekilde, herhangi bir sanat kurumunda calismayan yeni herhangi bir bolumun mezunu da kabul ediliyormus.
0
dunal
(12.02.22)
‘Konservatuar son sınıf öğrencisi “olan” ya da herhangi bir sanat kunumunda çalışmayan’ şeklinde daha doğru gibi.
0
hrvl
(12.02.22)
Tümce mesajını iletiyor: Bakanlık son sınıf öğrencilerine veya sektöründe çalışmayan insanlara ulaşmaya çalışıyor.

Bağlaçtan (ya da) önce niteleme sıfatı olarak görev alan "konservatuvar" bağlaçtan sonra dolaylı tümleç olarak görev alıyor. Yani konservatuvar bağlaçtan önce "nasıl öğrenci?" sorusunun cevabı iken bağlaçtan sonra "nereden mezun olmalı?" sorusunun cevabı.

Bana kalsaydı:
Ön koşul: Son sınıf konservatuvar öğrencisi ya da herhangi bir sanat kurumunda çalışmayan 2022 yılı konservatuvar mezunu
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.02.22)
(5)

Skeleton Watches iskelet saatler

duyurukullanıcısı
ya bu içi gözüken saatler çok hoşuma gidiyor mühendisim zaten. güzel yani zaten mekanik seviyorumama içimden bir ses bunlar çok kısa sürede patlar diyorgüvenerek avrupa'dan da alabileceğim bir marka var mı?yoksa 3-5 depolayıp sadece aksesuar olarak kullanmalı mıyım? bozulana kadar?
ya bu içi gözüken saatler çok hoşuma gidiyor mühendisim zaten. güzel yani zaten mekanik seviyorum

ama içimden bir ses bunlar çok kısa sürede patlar diyor

güvenerek avrupa'dan da alabileceğim bir marka var mı?

yoksa 3-5 depolayıp sadece aksesuar olarak kullanmalı mıyım? bozulana kadar?
0
duyurukullanıcısı
(10.02.22)
Tourbillon markası güvenilir ve sağlamdır.
0
killerbee
(10.02.22)
Önce şunu bil ki bu saatler pilli değil, otomatiktir yani kurmalı saatlerdir. Çekilecek dert değil, yalnızca özel günlerde takılacak bir saattir.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.02.22)
Kurmalı saat ve otomatik saat bambaşka şeyler. Alacağınız saat kurmalı ya da otomatik olabilir.

Otomatik saat kolunuzun hareketiyle kendi kendine kurulur ve kolunuzda olduğu sürece çalışır. Kolunuzdan çıktıktan sonra da marka model ve çeşidine göre 12 saat ile 40 saat arası çalışabilir. Belki daha uzunları da olabilir.

Pek çok sağlam markanın bu türden saatleri öyle kolay kolay bozulmaz.
0
kaptankedi
(10.02.22)
Orient'in FFT00008B0 otomatik semi-skeleton modelini yıllardır kullanıyorum hiçbir sıkıntı yaşamadım. Otomatik saatler pilli saatlere göre biraz daha hassastır. Sürekli kullanmazsanız ve bakımlarını zamamında yaptırırsanız çocuklarınıza bile bırakabilirsiniz.
0
her seye atarlanan adam
(11.02.22)
Skelton saatler, otomatik saat mekanizmalarının kadran üzerinde de görülebilecek şekilde dizayn edilen modelleridir.

Otomatik saatler hakkında bazı yanlış bilinenleri de düzelterek kısa bir özet yapayım;

-Otomatik saatler mekanik harikalarıdır. Öyle çok hassas, nazik, iki günde bozulacak mekanizmalar falan hiç değiller. Öyle aylık ya da yıllık rutin bakımları yoktur.

-Sürekli kullanılmaz sözü otomatik saatler için tam bir safsatadır. Tam tersi, otomatik saatler sürekli kullanım içindir. Mekanizmanın sürekli çalışır halde olması, zemberek ve diğer iç aksam için istenen, talep edilen bir durumdur. Hatta saatler, kullanmadığınız zamanlarda çalışır halde tutan hareketli standlarda bekletilir. Özetle sürekli çalışacak şekilde dizayn edilmişlerdir.

-İlk kullanmaya başladığınızda bir kalibrasyon süresi mevcuttur. ilk birkaç ay saat ileri ya da geri gidebilir. sonrasında kalibre olarak ayda sadece birkaç saniye farkla seyretmeye devam eder.

Benim için saat demek, otomatik saat demektir. Mekanik seviyorsanız zaten olayınız budur. Ancak mevcut kur yüzünden fiyatlar şu an fezaya erdi. Eğer ismi olan, güvenilir bir markanın otomatik saatlerini almak istiyorsanız sanırım en uygun fiyatlı olanları seiko 5 serisidir. İyi bir otomatik saate giriş seviyesi diyebiliriz. Ama skeleton olsun diyorsanız o zaman işler biraz değişiyor. Çünkü skeleton ekstra tarasım ve dizayn demek, genelde her markanın minimum orta ya da prestili modelleri skeleton oluyor. Giriş seviyesi skeleton bulmak pek olası değil. Benim tavsiyem, özellike avrupa'da yaşıyorsanız, Tissot Skeleton olurdu. Hem çok iyi bir mekanizmaya sahip, hem de görünüş muazzam. Tissot markası da pahalı olmayan isviçrelerin en iyilerinden. Ama tabi fiyat da 2k dolar civarında oluyor maalesef.
0
thracia
(11.02.22)
(4)

Dünya liderleri neden Putin'e mütekabiliyet göstermiyorlar?

levent bilgen
Macron'a son yaptıkları tüm dünyanın gündeminde. Macron hak ettiği için çoğu insan keyifle izliyor. Ben de öyle. Ama daha öncesinde de Merkel'e yaptığı şu hareket var: https://www.sondakika.com/dunya/haber-putin-in-macron-a-yaptiklari-2007-deki-merkel-14722847/Erdoğan ve heyetine de aynı dozda olmas
Macron'a son yaptıkları tüm dünyanın gündeminde. Macron hak ettiği için çoğu insan keyifle izliyor. Ben de öyle. Ama daha öncesinde de Merkel'e yaptığı şu hareket var:

www.sondakika.com

Erdoğan ve heyetine de aynı dozda olmasa da benzer şeyler yapmıştı. Keza Kraliçe Elizabeth ve Papa'ya da. Yani adamın genel olarak tüm dünya liderlerine racon kesmeye kalkan bir tavrı var.

Hal böyleyken neden bütün liderler bu aşağılamalara boyun eğiyor? Koca Almanya başbakanı iki kelam edemiyor mu? Ya da gündem olmayan daha nicesi?
0
levent bilgen
(10.02.22)
Demokrasilerde iktidarın (başkanın) gücü çok çok sınırlı, o yüzden de genelde ezik büzük tipler başa geliyor. Çünkü güç başka yerde olduğu için, o karaktere sahip insanlar o yerlere kayıyorlar.

Misal bana şu an milletvekili ol deseler olmam, kendi şirketimde yönetici olarak hem daha fazla para kazanıyorum, hem de daha fazla gücüm var, belli kararlar alıp uygulayabiliyorum. Uyuşturucu kaçırmayacaksan, köylüne hava atma derdin yoksa bi anlamı yok. Torpille adam bile aldıramıyorsun artık.

Demek istediğim özel sektör > devlet değil. Ama illa güç isteyen yırtıcı bi kişiliksen istihbarata gir, gazeteci ol, iklim ajansı başkanı ol, devlet başkanından daha çok hareket alanın var.

Rusya'da (kısmen bizde de) işler böyle değil, Putin'in cidden gücü var. Bu da hem karaktere yansıyor, hem de o karakterdeki insanlar o pozisyon için daha çok çabalıyor.

Yoksa Belarus gazeteci kaçırdı, EU başkanı çıkıp anca "şiddetle kınıyoruz" diyebildi. Kınamaktan başka yapacak bişeyi yok çünkü, yapacak olsa birilerinin ayağına basar, sonra ertesi gün kasedi çıkar (ya da kahvaltısını alırken kullandığı kredi kartının puanlarıyla bisiklet lastiği şişirttiği ortaya çıkar), postalarlar.

Benim teorim bu.
0
plutongezegendegilmi
(10.02.22)
Cunku butun gelismis ulkelerin hepsinin halki savas istemiyor putin i zorlarsan savas cikar ama hic bir fransiz sarabini kenara koyup rusyaya savasa gitmek istemez ama putin savasmak isteyen cok rus bulur

dolayisi ile avrupalinin tek caresi yaptirim o sebeple ukrayna da savas istemiyorlar cunku ortadoguda oldugu gibi bir kere savas cikti mi virus gibi saga sola yayilma olasiligi cok yuksek
0
duyurukullanıcısı
(10.02.22)
Emrah Sefa Gürkan'dan alınan bilgiyla yorumlama ancak bu kadar olur.

Merkel'in öz geçmişine bir bakın bakalım.

Emmanuel Macron'un da öz geçmişine bakın bakalım, nereden geliyormuş.

Trump'ı söylemeye gerek yok.

He devlet başkanının eli kolu bağlı, sikko ajanın sınırsız gücü var.

Konu savaş değil zaten. Rusya'ya neden yaptırım yapamıyorlar? Rusya'ya gittim, Rus gençleri Avrupalı gençlerden farkı yok ve gençlik Putin'i istemiyor. Halk sefalet içinde. Asgari ücretle bir insanın yaşaması mümkün değil. Rusya'da saçma sapan bir durum var.
Sanırım Avrupa zaten Rusya'ya yaptığı kadar yapabilmiş. Rusya da kimseyi takmıyor. Avrupa'nın Ukrayna konusunda bir çıkarı, faydası yoksa Ukrayna'yı sikine takmayabilir.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(10.02.22)
Ayı ile ayı olmazsın. Olmuyorlar.
0
kaptankedi
(10.02.22)
(12)

Ofis dertleri (Katil kim?)

sormayageldim
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse. şimdi günün muhtelif saatlerinde arka
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse.

şimdi günün muhtelif saatlerinde arkadaşlarım kimisi 1 saate yakın telefonla konuşuyor hepimiz net şekilde duyabiliyoruz. kimisi çekirdek çiğniyor 1 saat onu dinliyoruz. kimisi sakız çiğniyor cart curt (bu arkadaşı uyardım sakıza karşı ekstra hassasiyetim var) azaltsa da bazen hala çiğniyor. kimisi açıyor dizisini hoparlöre veriyor bir saat onu dinliyoruz. işin garip yanı kimse de birbirine hiçbir şey söylemiyor.

ortalama bir dostluk oluştuğu için aramızda ben de bir şey söyleyemiyorum. arada bir laf çakıyorum ama anlamıyorlar. ya da işlerine gelmiyor. mizacım biraz serttir şaka yollu söylediğim şeyleri bile fazlaca ciddiye alıp alınanlar oluyor. bu durumda aramızın bozulmasını da istemiyorum.

bende mi bir anormallik var? eğer sıkıntılı olan bensem psikolojik tedavi almayı düşünüyorum. onların o hallerini görüp işittikçe başıma ağrılar iniyor. teşekkürler.
0
sormayageldim
(18.01.22)
sen haklısın. öyle bir ortamda başkaları duyacak şekilde telefonla konuşulmaz, çekirdek çitlenmez, dizi izlenmez, sakız da sinir bozucu olabilir ama ona net olarak bir şey diyemiyorum, olmasa iyi olur tabii.
0
veritaslibertas
(18.01.22)
Haklısınız.
benzerlerini kısmen yaşadım diyebilirim.
psikolojik tedavi değil de bu gibi şeyleri görmemezlikten gelebilmek burada önemli.

Ailenin (genel) kuralları öğretmesi güzel bir şey tabiki de. Sorunlar ise özelde yaşanıyor.
0
Erva
(18.01.22)
Dostum sen haklısın da açık ofiste tam bir sessizlik elde etmen imkansız. Her yerde aynı sıkıntıyı yaşayacaksın. Çok rahatsız ediyorsa gürültü engellemeli güzel bir kulaklık almanı öneririm.
0
roket adam
(18.01.22)
bu tamamen yetiştirilme tarzı ve görgüyle alakalı. ben de üniversite yıllarımda bir sene yurtta kaldım, insanların ne denli denyo olabileceğini orada öğrenmiştim.

sizde bir anormallik yok belki biraz mizofoni vardır o da problem değil. insanlar nerede ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilmiyorlar gerçekten.
0
wild honey suckle
(18.01.22)
7 kişinin olduğu bir ortamda böyle problemlerin yaşanması normal. doğru demiyorum, normal diyorum. her yerde var. tek tek, üşenmeden uyarmak lazım. kalem kalem bakarsak:

telefon : iş ile ilgili konuşuyorlarsa, bir şey demek mümkün değil ama şahsi telefon görüşmeleri için, "abi şahsi görüşmeleri, özellikle uzun olanları oda dışında yapsak, çalışrken konsantre olamıyorum" denebilir.

çekirdek : ne alaka gerçekten? "abi yemesek burada çekirdek, çok alakasız? iş ortamında hem konsantrasyon bozuyor, hem de pislik çıkartıyor"

sakız : "abi biraz daha sessiz çiğnesen, cakkıdı cakkıdı sinir bozuyor"

diziyi hoparlöre vermek : "abi hoparlöre bari vermesen? çalışıyoruz burada, bir yandan senin dizini takip ediyoruz. çalışırken dizi seyretmek en baştan yanlış da, en azından kulaklıkla dinlesen daha iyi"

tabii bunların hepsini sürekli söylemeniz halinde, nasıl dayak yersiniz bilemem.
0
co2s2
(18.01.22)
@co2s2 bu cümleler sürekli aklımda tekrarlanıyor. ama bunu sadece benim sorun ediyor olmam farklı bir problem doğuruyor. bu sefer suçlu, uyumsuz ben olacağım. çok acayip.
0
🌸sormayageldim
(18.01.22)
Sanırım burası bir devlet dairesi. Yoksa çekirdek çitlemek, dizi izlemek falan hayal edemedim. Ofis ofis değil sirk olmuş.

Son derece haklısınız bu arada. Son 50 yılda köyden kente hızlı göçün ve şehir hayatına uyum sağlamak şöyle görsün, büyük bir dirençle medenileşmeye, nezakete karşı direncin sonucu bu. Şehirlerde yaşayan insanların %90'ının toplu yaşama kurallarından, nezaketten, görgüden falan haberi olmadığı gibi bu kavramları küçük görüyorlar. İzlediği diziyi hoperlöre veren adam senin ondan rahatsız olabileceğini sadece düşünmemekle kalmıyor, aklına gelse bile bunu umursamıyor. Öenmli olan onun istediği çünkü. Bu adamın ailesi de böyle, komşusu da böyle. Bu yüzden apartmanlar bir gürültü cehennemi, toplu taşıma bir sinir harbi. Toplumun geneli böyle olduğu için artık bu davranışlar ayıplanmıyor da. Yani dizi izleyen adama normal şartlarda bu yaptığının seni rahatsız ettiğini söylemek bile onun adına seni utandırırken, adam sana rahatlıkla dinlemek istemiyorsan kulaklık tak diyebilir. Bu onu utandırmıyor çünkü. bunu sana kurduğu üstünlük olarak bile görebiliyor.

Psikolojik tedavi kısmını düşünebilirsin ileride ama bunun sebebi toplum kurallarına entegre olamama zorluğu değil, toplumun sende yarattığı tahribatı nasıl aşarım şeklinde olacaktır.
0
thracia
(18.01.22)
sesli sesli dizi izlemek, gayet medeni ve batılılı bir hareket. bu şehirli olmanın problemi. köylülükle bir alakası yok. benim köyümde dizi izlenmediği gibi çekirdek de yiyen yok. cakkıdı sakız çiğneyenleri kovduk zaten.

onlar gibi karşılık vermek senin için daha konforlu olur. çünkü bi yerden sonra "amma uzattın be" filan diye çamura yatacaklardır.
onlar dizi açıyorsa sen kur ofise 2+1'i kökle diziyi. sorana da sizin sesinizden etkilenmemek için dersin.
0
comp
(18.01.22)
hepsini uyar, anlamazlarsa müzik açarak karşılık ver.

hepsi anormal. dizi ve çekirdek neymiş yahu? patron da mı yok kimse bi şey demiyor mu? bi kere herkesin kulaklık kullanması lazım kısa şeyler harici.
0
jelly bear
(18.01.22)
haklısınız ama çok takmayın.
0
ya ben lan neyse
(18.01.22)
Eğer iletişim ve hitabet becerilerin master degree değilse 7 kişiyi değiştiremezsin ve ikna da edemezsin. İstenmeyen adam olmayı göze alıyorsan inadına davran tabi. Yoksa yerden göğe kadar haklısın. Bazı şeyler böyledir fakat, yapacak bir şey yok…
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.01.22)
Harbiden biz sayılı insanlardanız sanırım.

Benim de ailem çok hassas eğitim verdi. Annem "öndekinin masasına bile dokunup rahatsız etme" derdi. Hayata atılınca sığır gurühla karşılaştım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(18.01.22)
(6)

Çarpışma sorusu (fizik)

kullanilamayan ruhumuzlar
İç güdüsel veya mantıksal olarak çarpışma sonunda trenin 200 km/sa'da ve topun 400 km/sa'da gideceği aşikar. Ancak enerji ve momentum korunum denklemlerimden topun hızını 400 km/sa bulamıyorum.Soru ekte.
İç güdüsel veya mantıksal olarak çarpışma sonunda trenin 200 km/sa'da ve topun 400 km/sa'da gideceği aşikar. Ancak enerji ve momentum korunum denklemlerimden topun hızını 400 km/sa bulamıyorum.

Soru ekte.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
momentum korunumunu kullanabilirsin. m1*v1 + m2*v2 = m1*v1son + m2*v2son ilk denklem, ardından kinetik enerji korunumunu kullanıyoruz. çıkan iki denklem birlikte çözülür.
0
dynamico
(08.12.21)
Trenin hızı v1, topun hızı v2 olsun.

Formül şöyle verilmiş.

acikders.ankara.edu.tr

Sayfa 4.

v1son=(m1-m2/m1+m2).v1

Burada m1 m2'den çok büyük olduğu için m2 0 gibi kabul edilmiş.

Kaynak şurada.

acikders.ankara.edu.tr

Sayfa 20.

Yani direkt v1son=v1=200 km/s

v2son=2.v1=2.200 km/s=400 km/s

Buradaki v1son, v2son formülleri momentum korunum formülünden elde ediliyor. Bu ifadeler yalnız bırakılıyor.
0
dissendium
(08.12.21)
v1son=(m1-m2/m1+m2).v1

m2 sıfır olursa

v1son=v1 oluyor. 2 nereden geldi?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
2 için de v2son=(2.m1/m1+m2).v1 verilmiş.

m2 0 olursa m1'ler sadeleşiyor, 2 kalıyor.

v2son=2.v1 oluyor.
0
dissendium
(08.12.21)
Tamam, formülde var da 2 nereden geliyor? Yoksa ben amprik düşünceyle topun 400 km/sa gideceğine varabiliyorum. Çünkü tren topa çaptığında top ileri doğru fırlayacak. Bunu daha da geliştiriyorum. Bu topu duvara 200 km/sa ile fırlatsaydım 200 km/sa ile dönecekti; ileri giden trene 200 km/sa fırlatırsam top trene göre 200 km/sa gitmesi gerek yani 400 km/sa.
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(08.12.21)
Onun ispatı burada.

www.batesville.k12.in.us
0
dissendium
(08.12.21)
(6)

Bla Bla Car'da yaşadığım garip olay

kullanilamayan ruhumuzlar
Geçen hafta BlaBlaCar üzerinden bir sürücüyle anlaştık ve bir benzinlikte buluştuk. Arabaya bindiğimde yakıt da aldı. O sırada-İnternet bankacılığı var mı?+Var, (yolculuk ücretini) yollayayım.-Ne kadar var?+??-Kardeşime para göndereceğim de 700 TL var mı?+Yok.Yolculuk sırasında Ziraat Bankamatiği ar
Geçen hafta BlaBlaCar üzerinden bir sürücüyle anlaştık ve bir benzinlikte buluştuk. Arabaya bindiğimde yakıt da aldı. O sırada

-İnternet bankacılığı var mı?
+Var, (yolculuk ücretini) yollayayım.
-Ne kadar var?
+??
-Kardeşime para göndereceğim de 700 TL var mı?
+Yok.

Yolculuk sırasında Ziraat Bankamatiği aradık. Yanındaki çocuğuna da "amcan fakirler, çocukları aç, para lazım" gibi şeyler anlattı. Navigasyonundan saçma sapan, ıssız yerlere girdik, çıktık. Yol üstünde bankamatiklerin olduğu yerde durdu. Beni telefonla aradı: "sende hangi banka var?". Ben söyledim. 20 dakika sonra sinirli sinirli geldi. "Dün hattımı değiştirmiştim, olmadı" gibi şeyler söyledi.

Gece 5 gibi yine saçma sapan yerlere girdik. Yine aynı terane fakirler, acil para lazım. Ama bu sefer benim bankayı aramaya başladılar. Hiç, sen yatırır mısın diye soru yok. Bütünüyle yönlendiriyor. Yolda Ziraat Bankamatiği görünce bunda yatırmayı deneyelim dedim. Benim yatırmam için beni yönlendiriyor vb. Ben yatırma ekranına geldim, sahte bir TC yazdım.
+Abi sen yatırırsın
-Olmuyor öyle
+Niye olmasın, senin numaran olmuyorsa çocuğunun telefonunu yazarsın
-olmuyor öyle
+Deneyelim abi, niye olmasın

Neyse çocuğunun numarasını yazdı, çocuğuna SMS geldi ve sanırım yatırdı.

Başkasına para göndermekle bir şey olmaz diye düşünüyorum. Amacı ne olabilir bilemedim.

Bu arada ben TC yazarken telefonu elindey arkamdaydı, arkamı dönüp sen yatır dediğimde telefonun ekranı açıktı, TC’nin fotoğrafını çekmiş olabilir.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(27.11.21)
Dün bize de afganlar denk geldi. Seyahat, oturma izinleri yokmus. Kacakmis adamlar. Almadık tabii ki. 2 tane 18 yaş civarı çocuk. Adam dediysem.
0
westblack
(27.11.21)
Belki de yasal takipteki bir hesaba illegal para gönderdiniz...
0
apocalipy
(28.11.21)
bir hesaba para yatırarak başına her türlü iş gelebilir. tahmin bile edemezsin. adamın bu kadar kasması, vakit harcaması, seni darlaması tüm bunların gecenin 5'inde olması süphe uyandırıcı.

para yatırmayı kabul etmeyerek doğru yapmışsın.
0
orpheus
(28.11.21)
Benim de aklıma illegal bir iş için ödeme gibi geldi.
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(28.11.21)
illegal+
0
adivar
(28.11.21)
orpheus'a katılıyorum ben de.
0
roket adam
(28.11.21)
(3)

Is gorusmesi sonrasi

walser
Merhaba. Dun almanya’da bir pozisyon icin gorustum. Mulakat 1 saat surdu. direkt departman muduruyle konustum, teknik sorular da sordu. Bazilarinda cok iyi degildim ama %60-70 basarili oldum diyebilirim. Mulakatin sonunda da buraya gelmen sorun olmayacak mi ne dusunuyorsun filan dedi. Belki herkese
Merhaba. Dun almanya’da bir pozisyon icin gorustum. Mulakat 1 saat surdu. direkt departman muduruyle konustum, teknik sorular da sordu. Bazilarinda cok iyi degildim ama %60-70 basarili oldum diyebilirim. Mulakatin sonunda da buraya gelmen sorun olmayacak mi ne dusunuyorsun filan dedi. Belki herkese diyordur ama bende de onun icin olumlu bir gorusme oldugu izlenimine kapildim. Gorusmede bi sonraki mulakat direktor’le olacak dedi. 2 hafta icinde sureci tamamen bitiriyoruz dedi. Simdi benim aklima ne yazik ki toplantida bir sonraki gorusme icin aday miyim diye sormak gelmedi. Her sey iyi gecti bence cagirirlar, ozguvensiz gozukmuyum dedim ama bugun gelen giden bir sey yok. Mail atmali miyim sizce? Cok erken mi olmus olur?
0
walser
(25.11.21)
Aslinda ik’ya degil departman mudurune atmak istedim. Herhangi bir sorun olursa yazabilirsin demisti. Hem de isi gercekten istedigimi gostermek adina iyi olur mu yoksa dediginiz gibi darlamak mi olur emin olamadim.
0
🌸walser
(25.11.21)
"Simdi benim aklima ne yazik ki toplantida bir sonraki gorusme icin aday miyim diye sormak gelmedi." bu zaten gereksiz bir soru. Sorsaydin da adam sana evet veya hayir demeyecekti. Secilip secilmeyecegin diger adaylarin senden iyi olup olmamasina bagli.

"Gorusme icin tesekkuler" tarzi bir mail atarsan at da "iyi miydim nasildim" diye yazmak sacma.
0
hot potato
(25.11.21)
İşi çok istediğini göstermek önemli. Öğrenmek istediğini kesinlikle sor, bu pozisyonu çok istediğini gösterir.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(25.11.21)
(3)

bu nasıl olabilir

Filinta61
(git:https://www.ensonhaber.com/3-sayfa/mersinde-daire-sahibi-olmak-isterken-borc-sahibi-oldu)adam evi almış, hem de banka kredisi ile. 4 sene sonra nasıl geri dönülüp elinden alınabiliyor. alıcı neden kanıt aramamk zorunda kalmışhani imza atılınca iş bitiyordu.
(git:www.ensonhaber.com)

adam evi almış, hem de banka kredisi ile. 4 sene sonra nasıl geri dönülüp elinden alınabiliyor.

alıcı neden kanıt aramamk zorunda kalmış

hani imza atılınca iş bitiyordu.
0
Filinta61
(18.11.21)
Sanırım hukuktaki bir açığı değerlendiriyorlar. Türk hukuku bitik
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(18.11.21)
banka kredisi ile almış. bankanın çok büyük hatası var. zaten ev bankaya ipoteklidir. bir banka evi almadan önce eş rızasını almalıydı. zaten karşı dava da açılır muhtemelen veya bir üst merciye taşınır durum.
0
posthuman
(18.11.21)
açık, yanlışlık falan yok. medeni hukukta eşlerden biri diğerinden habersiz aile konutu olarak ikamet ettikleri konutu satamaz. eşinin rızasının alınması gerekmekteydi.
0
paintov
(18.11.21)
(3)

Sıfırdan Yazılım Kaynak Tavsiyesi

melonsucker
Yazılım işlerine en temelden girmek istiyorum --hiçbir bilgim yok.İnternetten tavsiye edebileceğiniz her şeyi basit ve düzenli bir şekilde anlatan bir hoca var mı? İnternette pek çok kaynak var ama mümkünse anlatımı ve bilgisinin daha üst düzey olduğu birisinin derslerini dinleyerek öğrenmek isterim
Yazılım işlerine en temelden girmek istiyorum --hiçbir bilgim yok.

İnternetten tavsiye edebileceğiniz her şeyi basit ve düzenli bir şekilde anlatan bir hoca var mı? İnternette pek çok kaynak var ama mümkünse anlatımı ve bilgisinin daha üst düzey olduğu birisinin derslerini dinleyerek öğrenmek isterim.
0
melonsucker
(13.11.21)
Alanında üst düzeye erişmiş biri oturup da içerik üretmez çünkü emek değerini çalışırken fazlasıyla alır.

Bir şeye başlarken de idealist, seçici olma. Bir an önce başla ve sabırlı ol.

Not: Yazılımcı değilim.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(14.11.21)
En temelden girmek istiyorsanız C ve Sistem Programcıları Derneği'nin Programlamaya Giriş kursunu alabilirsiniz, sanırım online olarak da veriliyor. Böylece temel anlamda yazılım kavramlarını öğrenirsiniz. Sonrasında ister bu derneğin kaynaklarında istersen de internetteki diğer ücretli/ücretsiz kaynaklardan öğrenmek istediğiniz dile dair derslere bakarsınız (Mesela Youtube'ta MIT'nin bir sürü yazılımla ilgili dersi var)
0
salihdt
(14.11.21)
Valla gidip de C ile falan baslama sogur birakirsin. Git youtube uzerinden javascript ya da python baslangic dersleri ile basla oyle ilerle.

Bu arada ust duzeye erismis kisi de icerik uretmek ile gayet ilgilenebilir cunku eger saglam bir kitle edinirse is yasaminda bilmem kac yilda kazanacaginin cok daha fazlasini bir senede urettigi iceriklerden kazanir.
0
j r r tolkien hayrani
(14.11.21)
(7)

Macbook Air M1

ırene adler
>> Macbook air M1 almaya karar verdim. Türkiyeden almayı düşünüyordum. Kuzenim Ocak ayında Las Vegas'a gidecekmiş. Kur bu haldeyken ordan aldırmak mantıklı olur mu? Bekleyeyim mi? Ne kadara mal olur?Las Vegas'ta Macbook Air son modelin vergi dahil satıs fiyatını nereden görebilirim?https://www.apple
>> Macbook air M1 almaya karar verdim. Türkiyeden almayı düşünüyordum. Kuzenim Ocak ayında Las Vegas'a gidecekmiş. Kur bu haldeyken ordan aldırmak mantıklı olur mu? Bekleyeyim mi? Ne kadara mal olur?

Las Vegas'ta Macbook Air son modelin vergi dahil satıs fiyatını nereden görebilirim?

www.apple.com

Almak istediğim model şu an Türkiye'de 11 bin TL.

Edit: Neden PT sitesinde bu kadar ucuz?
0
ırene adler
(12.11.21)
www.pt.com.tr

bi yerden öğrenci belgesi bul al geç. 9249 tl. daha ucuz yok. dünyada en ucuz olabilir hatta.
amerikada vergisiz 1000 dolar şu an.

amerika fiyatı bu www.apple.com
değmeyecek zaten 1080 dolar olacak. 1 yıl garantili bi de.

edit2: bu arada sakın bekleme kur fırladı fiyat artabilir/stok bitebilir.
0
jelly bear
(12.11.21)
Jelly Bear'ın dediği gibi ben de geçen ay m1 mac mini aldım almanya, amerika fiyatından daha ucuz pt'de. Hiç bakınmayın daha ucuzu yok. Apple'ın kendi eğitim satış fiyatından daha ucuz.
0
hedep
(12.11.21)
jelly bear'ın dediği gibi 7-8 ay kadar önce m1 air aldım eğitim inidirimiyle. 8700'dü sanırım o zaman. Daha ucuza bulunabileceğini sanmıyorum.
0
msb
(12.11.21)
Yazılımcı, tasarımcı vb. değilim.

Dışarıda kafede vb. internette takılmayı istediğimde açıp kullanacağım hafif bir dizüstü iyi olur diye düşünüyorum.

Dizüstüler de bildiğiniz gibi kocaman. Macbook dizüstülerinden taşınması kolay hangisini önerirsiniz? Windows'tan da öneriniz varsa bakarım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.11.21)
Alacağın mağaza neredeyse oranın posta kodunu öğrenin. Sepete atıp check out yapın vergisini falan gösterir. Nevada zaten vergisi düşük bir yer. Eğer almayı düşünüyorsanız mantıklı olan eyaletlerden.
0
zoghurt
(12.11.21)
pt Türkiye'de apple dışında tek yetkili eğitim satıcısı. Ucuz olmasının sebebi bu. Alırken herhangi birinin öğrenci ya da öğretmen belgesini yüklüyorsunuz sadece. Fatura onun adına kesiliyor ama ödemenin kimden geldiği ya da teslimin kime yapıldığının bir önemi yok.
0
himmet dayi
(12.11.21)
Pt’den ucuzu yok en karlısı orAdan almak. Güvenilir bir yer.
0
but that was just a dream
(12.11.21)
(11)

Fransızca & Almanca

liberal
Merhaba arkadaşlar,size bir anket ile birlikte geldim.Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gi
Merhaba arkadaşlar,
size bir anket ile birlikte geldim.

Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.

1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.
2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gibi liseler ve sonrasında almanya'da üniversite ve orada bir yaşam.

Siz hangisini seçerdiniz, ayrıca yaşınızı da yazabilir ve anketime katılım gösterirseniz sevinirim.
0
liberal
(01.11.21)
Bu tamamen hangi alanda çalışma planlandığıyla alakalı bir şey. Fransa'nın A sektörü gelişmiştir, o alanda çalışan insanlar için Fransızca bilmek fayda sağlar. B sektöründe Almanya öncüdür, bu alanda çalışanlar için Almanca olmazsa olmazdır.

Yaşam kısmına gelince, bir ülke bir sektörde öncü olsa bile o alanda iş gücüne çok ihtiyacı olmayabilir.

Kısacası bu seçimi yapacak kişinin hangi alanda ilerleyeceği üzerine bir planı yoksa yaptığı seçimin de çok bir anlamı yok açıkçası. Kişisel zevkine göre bir seçim yapabilir.

27
0
akhenaten
(01.11.21)
cocugun neye egilimi olduguna gore degisir.

fen matematik ise almanca
sanat sepet ise fransizca

dil ile de bitmiyor, sonra sectigi universitenin de ekolu onemli, dikkat etmek lazim.

39
0
cooperr
(01.11.21)
Üniversitelerini düsünerek Almanca derim.

Fransiz sistemindeki hoca-ogrenci iliskisini hic sevmiyorum. Hoca gelir, anlatir, ona pek soru sorulmaz, seve seve ulasilmazlari oynar; Türkiye´dekiler gibi... Almanya´daki üniversite anlayisi cok farkli.

Almanya´da lise ve üniversitede ogrenci cok daha ozgur alana sahip, bununla birlikte tek basina hareket edecek ve tek basina kararlar verecek kadar da ozguvenli ve isini halledebilen biri olmasi sart.
0
buf-e kür
(01.11.21)
şu anda almanca çalışıyorum, akademideyim, özel sektörde de çeşitli ama çoklukla alman şirketlerinde çalıştım.
eğitimle ilgili danışmanlık destekleri de verdim. bununla birlikte; fransız liseleri diyorum. mümkünse orada yaşam diyorum.
bir de bi noktadan sonra yetişkinler, ebeveynler olarak daha fazla yönlendirme yapamıyorsunuz. en doğrusu/ideali diye bişey yok. fransada üniversite okuyup, ben rusyaya gitmek istiyorum da diyebilir. sizlik bir durum yok yani.
ısrarla fransız ekolü dememin sebebi (özellikle bu yaşta) alman eğitiminin konservatif, içkin yapısı. fransız eğitim sistemiyse -her şeye rağmen- daha liberal daha aşkındır. hayatta herhangi bir şeyden vazgeçerse alternatif bulma imkanı kolaylaşır diye düşünüyorum.

yaşım 30 civarı : )
0
rewlack
(01.11.21)
Türkiye'de Fransız liseleri Alman liselerine göre daha çok sayıda. Bu da seçeneğin artması demek. Bir de Fransız liseleri daha tanınmış. Ben Fransa'da yaşamayacak olsaydım bile Fransız lisesine giderdim. Yaşam konusu bundan bağımsız.

28
0
dissendium
(01.11.21)
Fransa mı kaldı, oldukça hantallaşmış, geri düşen ülke. Dahası Avrupa'nın birçok ülkesinde Almanca konuşuluyor. Kıyaslanamaz bile, doğrudan Alman lisesi, Almanca.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(01.11.21)
almanca eğitim veren bir anadolu lisesinde okudum. seçme şansım ve imkanım olsa kesinlikle direkt alman lisesinde okurdum. alman lisesi yetmiyorsa en azından abitur verebilen diğer almanca öğretim yapan liselere bakardım. o da olmuyorsa ennn azından sprachdiplom/dsd alabileceği bir lise arardım. ancak bunların hiç biri olmuyorsa fransız liselerine bakardım.

mühendis - 31
0
roket adam
(01.11.21)
cocuk ne okumaya meyilli? politika vs ise fransiz, bilim, mühendislik ise alman okulu.
30
0
Coma
(01.11.21)
eğitimi kendi normalarınızla değerlendirmeyin.
dil veya üniversite "meslek edindirme" için seçilemez.

eğitim, yaşam, gelişim, kazanım hepsinin toteline bakıldığında elbette fransız liseleri daha iyi bir seçenek.
alman lisesine de gitse pişman olmaz.
hem mühendis, hem sosyal bilimci/sanatçıyım.
30
0
jimjim
(01.11.21)
Fransiz mezunuyum, lisenin 1 kurus ekmegini yemedim verdigi ozguven disinda.

Gecmise donsem yabanci liseye zaten gitmem. en guzel zamanlarinda esek gibi calisip sabaha kadar odev yapiyorsun, en fazla 5 ustunden 2 almak icin.
Yazlarin falan okulda geciyor.
Hocalarin egosu kaprisi omrunu kisaltiyor.
Bir de parani aliyorlar.
O paraya 2 ev alsam su an yatardim.

Fransizi da almani da ayni.

Ha 2 okul arasinda kalsam is bulma acisindan almani secerdim.
Su an benim meslegimde(muhendis) almanlik iyi.
Ayrica almanlar disardan isciye daha acik.

Fransiz ik'si ile gorusmek yerine kafana sik daha az aci cekersin. Universite kaydi bile oyle, adamlar is yapmamak icin dogmus.

Is bulma derdi yoksa fransizca kulturu almani dover.
Fransizca egitim alinca tonla dile kulture asina oluyorsun.
0
divit
(01.11.21)
alman&avusturya. fransizcayi da fransayi da pek sevemedim

27
0
ala09
(01.11.21)
(7)

spor salonu - covid

taha1907
selamlar, yaklaşık 2-3 senedir yürüyüş hariç hiç bir spor etkinliği yapmıyorum, bunların üstüne hayatımından da çok memnun değilim.dolayısıyla spor salonuna başlamak istedim, hem mental olarak hem de fiziken toparlanırım diye.fakat ailemle yaşadığım için onlara da durumu söyledim fakat covid olayınd
selamlar, yaklaşık 2-3 senedir yürüyüş hariç hiç bir spor etkinliği yapmıyorum, bunların üstüne hayatımından da çok memnun değilim.

dolayısıyla spor salonuna başlamak istedim, hem mental olarak hem de fiziken toparlanırım diye.

fakat ailemle yaşadığım için onlara da durumu söyledim fakat covid olayından dolayı gitme vs. diyorlar.

spor salonları gerçekten tehlikeli mi kapma riski yüksek mi :(

alternatif olarak ne yapabilirim ?
0
taha1907
(12.10.21)
ben covid yüzünden bıraktım 2 senedir gitmiyorum. bence ciddi şekilde riskli.
0
kanasla intihar eden adam
(12.10.21)
kapalı alan ✓
ortak eşya kullanımı ✓
maskesiz insan yoğunluğu ✓
bolca başka ter, başka nefes, bilmem ne... ✓
yorgun düşüp virüse karşı savunmasızlık (bundan emin değilim) ✓

spor salonu sahiplerine hükümet destek çıkmalı.
0
ya ben lan neyse
(12.10.21)
Bence spor salonlarında virüs bulaşma ihtimali toplu taşıma aracından hastaneden bile çok daha fazla.
Yukarıda ki arkadaş sebepleri yazmış.

Spor salonunda maske takan yok. Ve her şey ortak kullanım.
0
limonlu eksi
(12.10.21)
spor salonundan covid kaptığını düşünen tanıdığım var ve tüm ailesine bulaştırmıştı.

ben de pandemi öncesinde hep gittim, 2 senedir ara verdim. açıkhava yürüyüş 10bin adım :)
0
dreamnesiac
(12.10.21)
Vücut geliştirme salonuna gidiyorum. Virüs burada mutasyona bile geçirir. Hatta yeni virüs çıkar.

Ailene virüs bulaşmamışsa ve özellikle aşı olmadıysa %100 uzak dur.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.21)
Gitme.
Maskenin çıktığı hiç bi yere girme
0
photo85
(13.10.21)
Ben çift biontechimi oldum 2 aydır spora gitmeye başladım. Kalabalık saatlerde gitmiyorum ama tabi kapalı ortam maske falan yok. Tek yaşadığım için risk alabiliyorum. Evden çalıştığım için çok hareketsiz kalıyorum. Şu an spor salonuna gitmemek benim için çok daha büyük bir sağlık riski oluşturuyor diye düşünüyorum. Hareketsizlikten dolayı güçsüz ve şişman bi hale geldim, bunun psikolojik etkileri de oluyor. O yüzden covid riskine rağmen spora gitmeye devam ediyorum çünkü artık daha fazla hareketsizliği kaldırabilecek durumda değilim hem fiziksel hem mental. Ben de yürüyüş yapıyorum ama yürüyüşü de bir spor olarak görmüyorum.
0
mg3929
(13.10.21)
(4)

2x ile x^2 in farkı

ya ben lan neyse
şu ikisinin farkını anlayamıyorum. tamam farklı ama aklıma yatmıyor. 2x (2 tane x'in çarpımı yani x.x)x^2 (x ile x'in çarpımı yani 2 tane x. o da eder 2x)yani 2x = x^2değil mi?
şu ikisinin farkını anlayamıyorum. tamam farklı ama aklıma yatmıyor.

2x (2 tane x'in çarpımı yani x.x)

x^2 (x ile x'in çarpımı yani 2 tane x. o da eder 2x)

yani 2x = x^2

değil mi?
0
ya ben lan neyse
(12.10.21)
2x =x+x
X^2=x . x
0
gokank4
(12.10.21)
2x iki tane x'in çarpımı değil. Bizzat 2 ile x'in çarpımı.

x=3 diyelim

2x=2*3=6

x^2=3*3=9
0
nundu
(12.10.21)
ilki:
(kaç tanesini toplamalıyım)x
3x
x+x+x

ikincisi:
x^(kaç tanesini çarpmalıyım)
x^3
x*x*x
0
celeron 300a
(12.10.21)
n*a = n kadar a'nın toplamı = a kadar n'nin toplamı

n^a = a kadar n'nin çarpımı (dikkat: n kadar a'nın çarpımına eşit değil)
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.21)
(2)

İngilizce Bağlaçlar ve Preposition.

put it in your appropriate place
İngilizce'de Bağlaç (conjunctions) ve preposition zayıf. Bunlara nasıl çalışabilirim? Kelime olarak biliyorum. Yani Despite -e rağmen, In addition to ek olarak biliyorum fakat hangisinden sonra sözcük gelir, cümle gelir gelmezi pek bilmiyorum.Bunlara nasıl ayırt edebilirim?
İngilizce'de Bağlaç (conjunctions) ve preposition zayıf. Bunlara nasıl çalışabilirim? Kelime olarak biliyorum. Yani Despite -e rağmen, In addition to ek olarak biliyorum fakat hangisinden sonra sözcük gelir, cümle gelir gelmezi pek bilmiyorum.

Bunlara nasıl ayırt edebilirim?
0
put it in your appropriate place
(12.10.21)
Kuralları var. Ben bunun için cümle çeviri örneklerini içeren videoları izlemiştim.

Genelde of, to gibi bağlaçlar gelmişse kelime/tamlama, gelmemiş versiyonunda cümle oluyor.
Mesela because of sonrasında kelime, because sonrasında cümle gelir.
0
Unde bach canim
(12.10.21)
Bunları doğruda neden öğreneceksin? Bol bol okuma yap, karşına geldikçe çözümleme yap.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.21)
(12)

Sizce ev almalı mıyım?

eloharp
Arkadaşlar, mevcut durumu ve kafamdaki planı belirteyim. Ona göre bir yorum atabilirseniz sevinirim.İstanbulda yaşıyorum. Şu an kiradayım. Kiram bu ay 2000 lira oldu. Oturduğum evi alabilme imkanım yok gibi. Çünkü şu an 700k civarlarında, zaten satılık da olmayabilir pek. Bu ev her ne kadar 1 senedi
Arkadaşlar, mevcut durumu ve kafamdaki planı belirteyim. Ona göre bir yorum atabilirseniz sevinirim.

İstanbulda yaşıyorum. Şu an kiradayım. Kiram bu ay 2000 lira oldu. Oturduğum evi alabilme imkanım yok gibi. Çünkü şu an 700k civarlarında, zaten satılık da olmayabilir pek. Bu ev her ne kadar 1 senedir ofise gitmiyorsak da işime yakın. Mahalleden vs gayet memnunum. Kısa vadede taşınma niyetim yok.

İstanbulda malesef içime sinerek oturabileceğim ev alma ihtimalim kalmadığını görüyorum. Fiyatlar uçmuş, krediler uçmuş. Çok zor. Bu yüzden diyorum ki, bir yerden bu işe gireyim yoksa hiç bir zaman ev alamayacağım, ne olur ne olmaz. Ailemin yaşadığı şehirde yatırımlık 1 artı 1 alayım diyorum. O amaçla baktığım evler 270 300 arası. 1 artı 1 site içi, yeni. Genelde mevcut kiracılar bu tür evlere 1000 lira kira ödüyor. Emlakçıların genel görüşü kiraların çok arttığı ve yeni kiracı durumunda da 1500 lira civarlarında bu tür evlerin gidebildiği söyleniyor.

Bu zamana kadar yatırımlık ev olayına hep uzaktım. Evleneyim eşimle İstanbulda ev alırız birlikte kafasındaydım ama baktım öyle bir ihtimal yok ve yaş geçiyor.

Önemli bir bilgi evi nakit alma durumum var. Kredi işine falan girmeyeceğim.

Ne dersiniz? Bu tür bir hareket mantıklı mı? Mantıklı diyin diye açtım duyuruyu, teyide ihtiyacım var sanırım. :)
0
eloharp
(29.09.21)
Ev almak her geçen sene daha da zorlaşacak. O yüzden ya şimdi ya hiç. Ben de ev alma arefesindeyim ordan biliyorum.
0
adwokat
(29.09.21)
2-3 sene öncesine kadar da eve para bağlamak yersiz, kira verip istediğim yerde oturumcuların çoğu niye ev almadıysak diye hayıflanıyor. ben geçen sene temmuzda topraktan aldım. ev bitti sayılır, aldığım fiyatın tam iki katına ilana koyan ve satan var. tr de maddi olarak lan ben bunu alabilirim dediğin an düşünmeden alacaksın zira her geçen gün almak daha da zorlaşıyor. geçen sene aldığım evi bugün alamazdım. seni daha da vasata maruz bırakıyorlar. nakitin varsa düşünmeden al daha iyi bir yatırım yok. evlendiğinde satar üstünü eşinle kredi çeker oturabileceğin bir ev alırsın.
0
kapti
(29.09.21)
almalısınız :)

istanbul'da değil, izmir'deyim ama bende buralardaki ev fiyatlarını takip ediyorum çok uzun zamandır.

eğer kredisiz alacaksanız gerçekten daha iyi bir yatırım yok.

sadece şunu tavsiye edeceğim; ben sahibinden.com'daki emlak endekslerini inceliyorum.

kendim de çok uzun zamandır takip ettiğim için gerçekten doğru veriler sağlıyor diyebilirim.

ev baktığınız lokasyonun emlak endesklerine bakın, son 1 yılda ne olmuş, son 3 yılda ne olmuş. ne kadar artmış, aynı mı kalmış vb. böylece ne kadar talep gören bir lokasyon olduğunu da daha iyi kestirebilirsiniz.

başka bir fikir daha; bütçenize göre ve nispeten yeni yapı olan bir yer bulabilirseniz yazlık almak da bir yatırım seçeneği olabilir. pandemi, deprem derken ege bölgesinde yazlık fiyatları da sezonluk kiralar da uçmuş durumda.
0
la lykia
(29.09.21)
eğer nakitse durduğun kabahat.
0
istanbul gecesi
(29.09.21)
Nakitse alın ama araştırmadan ev alınmaz. Madem elinizde 300 bin var, ailenizin yaşadığı şehirden değil, kira getirisi daha yüksek olabilecek şehirlerden, hatta mahallelerden almaya çalışın. Hatta nakit olduğu için pazarlık payı da olabilir.
0
dissendium
(29.09.21)
Ev yerine portföy (döviz, altın ve hisse senetleri) oluşturup biriktirenlerin alayı hâlâ ev almayı önermez.

700.000 TL'lik bir şeyin aylık getirisi 2.000 TL ise insan bir durup düşünmeli! Örneğin sanâyide kimse ayda 2.000 TL kâr için CNC tezgâhı almaz; fakat aynı adam dâireye gömüyor çünkü CNC tezgâhında yaptığı hesabı kitabı yapmıyor.

Ekonomiyi ve piyasaları takip et. Naktini enflasyonun üzerinde bir kârla tutmayı sağlarsan her zaman kârdasın demektir. Ben ekonomiyi, piyasayı vb. takip edemem deyorsan da enflasyonun üzerinde tutmak da çok basit; döviz, altın ve birçok sektörü içine alan bir hisse senedi sepeti naktini enflasyona yenik düşürmez.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(29.09.21)
yatırım için ev almaktan daha saçma bir şey var ise o da bunu peşin parayla yapmak... TL cinsinden borçlanmak kadar güzel bir şey var mı bu memlekette? veya uzun vadeli borçlanıp da zarara giren gördünüz mü hiç etrafınızda? ödeyeceğiniz taksitin alım gücü her ay daha da düşüyor.


300 bin lira paranız mı var? ya gidin bir yatırım enstrümanı bulup ona yatırın ya da üzerine biraz daha kredi çekip ödeyebileceğiniz taksit miktarına göre daha iyi bir ev alın. belki oturabileceğiniz bir ev de alabilirsiniz kim bilir. borçlanmaktan korkmayın. son 20 yıldır türkiye'de tl cinsinden borçlanmak, yapabileceğiniz herhangi bir ticaretten daha fazla kar sağlıyor. bu enflasyon oranıyla da uzunca bir süre değişebileceğini sanmıyorum.


300 bin tl'niz var ise faize yatırarak bile daha fazla getiri alabilirsiniz. e ama ev de değerlenecek diyorsanız gidin araba alın, son 10 yılın istatistiklerine göre onun değerlenme oranı çok daha yüksek.

sözün özü: bu enflasyon oranı ve tl'nin değer kaybı sürekliliği ile türkiye'de peşin parayla bir şey almak bana kalırsa aptallık. borçlanabileceğiniz kadar uzun vadeli borçlanabilirsiniz. aradaki faiz farkı uzun vadede asla enflasyon oranını kapatmıyor çünkü.
0
syozkn
(29.09.21)
Valla bence pek mantikli bir karar olmaz. Sehir belirtmedigine gore kucuk bir sehir diye dusunuyorum, gerci kucuk de olsa buyuk de olsa pek farkmetmez. 1+1 eve 300 bin vermek eger o parayi cok kolay biriktirmediysen -ki bence pek kolay birikmemistir- dogru bir secenek olmaz bence. 300 bin az para degil, bu miktarda paralari boylesine evlere harcamak insana koyar bence, bana sahsen cok koyardi.

O yuzden ben baska kanallara bak derim, ya da illa ev alacaksan git oturmalik ev almaya calis daha iyi.
0
j r r tolkien hayrani
(29.09.21)
Siz bilirsiniz tabii ama oturmayacağınız evi almak bana da mantıklı gelmiyor. Yıpranması, kiracısı, vergisi bir sürü iş. Arsa seçeneğini değerlendirdiniz mi? Yatırım olarak daha mantıklı geliyor bana eğer taşınmaz olacaksa. Ytd değildir tabii, uzman değilim.
0
gmzo
(30.09.21)
şu an alabilecek durumun varsa hemen almalısın. ben geçen sene aldım. bu sene almaya kalksam alamazdım. ev fiyatları iki katı arttı. birisi söylemiş. arsa da bir seçenek. imarı olan bir arsa da aynı şekilde değer kazanıyor. ileride bir müteahhit ile anlaşmanız durumunda daha bile karlı olabilir.
0
draconas
(30.09.21)
Nakitse alın demiş millet. Manyak mısınız la? Uygun faize kredi buluyorsan al, yoksa mal gibi tüm paranı eve kitleme. Değerinin çok daha iyi şekilde artacağı yerler var.
0
noluyo yaa
(30.09.21)
Ne yaptın arkadaşım, verdiğim cevaplara bakarken gördüm.

Aldın mı?
0
istanbul gecesi
(03.12.21)
(11)

arkadaşlarıma hainlik mi ediyorum?

kırmızıayakkabılıgargamel
Merhaba, İki farklı ofiste çalışıyoruz. Bundan 3 ay önce hepimiz yüksek lisans başvurusu yapıyorduk ve benzer yerlere başvuru yapıyorduk. Benim odamda sadece ben, diğer odada 3 kişi başvuru yapıyordu. 3 ay önce arkadaşlar yardımlaşalım, sınavları birbirimize haber verelim vs diyerek bi whatsapp grub
Merhaba,

İki farklı ofiste çalışıyoruz. Bundan 3 ay önce hepimiz yüksek lisans başvurusu yapıyorduk ve benzer yerlere başvuru yapıyorduk. Benim odamda sadece ben, diğer odada 3 kişi başvuru yapıyordu.

3 ay önce arkadaşlar yardımlaşalım, sınavları birbirimize haber verelim vs diyerek bi whatsapp grubu kurdum bunlarla, yükseklerin başvurularını ve takiplerini ben yazıyorum. Arkadaşlar yarın bu sınav var unutmayın, arkadaşlar şu gün şu başvuru son unutmayalım vb. O kadar fazla başvuru var ki, yardımlaşalım unutmayalım tarihleri diye.

Bu süreçte arkadaşlardan ikisi bi bilim sınavını beraber yapıp, kopya çekiyorlar odaca ve ben diğer odada kalıyorum. Bu arkadaşlar sınavdan geçiyorlar ama ben kopya çekmediğim için yeterli puan alamıyorum ve mülakata giremiyorum. Başka bi zaman da, bunlar bana sınav olduğunu haber vermiyorlar, ben de yıllık izinden geri dönmüşüm o gün, tesadüfen sınavı öğrenip son dakika sınava giriyorum vs.

Başvuru işleri vs bitince de bi tanesi bir şey demeden whatsapp grubundan çıkmış gitmiş.

Ben de baktım bi ben çabalıyorum, keriz gibi hissettim kendimi. Puanlarımız yakın, onlar benim rakibim olmalarına rağmen hiçbir şeyi gizlemedim sürekli verici davrandım.

Son bir başvuru kalmıştı, aylar öncesinden bana üni başvuru almayacak dedi arasından bi tanesi, ben de hem sözlü hem yazılı olarak bu üniversiteyi aradığımı, başvuru alacağını ve tarihlerini söyledim. Şimdi onlar bu başvuruyu unuttular gibi gözüküyor, ben de açıkçası bi daha kimse iyi olsun diye peşlerinde koşmamaya karar verdiğim için söylemeyeceğim demiştim, ama vicdan yaptım. Kasıtlı olarak söylemiyor gibi oluyorum. Halbuki bilim sınavına gözleri önünde çalışıyorum, sorsalar söylerim yani sınava çalışıyorum diye ama durup dururken peşlerinden koşmuyorum hadi başvuru yapın diye.

Hem kendim o kadar çabaladım ki onlar iyi olsun diye, verdiğim çabamdan dolayı öfkemden, hem de onların benim rakibim olmasından dolayı (ben değil de onlar kabul alabilir, sınırlı kontenjan) söylemediğim için başvuruların açıldığını, kendimi suçlu hissediyorum. Bu arada arkadaş dediğim, bunlar 4 aydır birlikte çalıştığım, burda tanıştığım insanlar. Sizce ne yapmalıyım?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(09.09.21)
Eğer verdiğiniz emeğin karşılığını alamıyorsanız bir ilişkide ister arkadaşlık ister sevgililik en doğrusu kendinizi geride çekmeniz. Bunlar baya sizi kullanmışlar.

Çok yoğundum unuttum dersiniz.
0
GoodMorningTeacher
(09.09.21)
onların size arkadaşım dediğini düşünmüyorum. boş verin kendinizi suçlu hissedeğiniz bir şey yok.
0
Hallegadola
(09.09.21)
bir şey yapmıyorsun ki. çok kötü niyetliler bence. haber verme.
0
snd88
(09.09.21)
Psikoloji gibi yüksek lisansin oldukça önemli olduğu bir bölümden mezunum. Fazla mezun, az kontenjan gibi bir durum var. Herkes herkesin rakibi yani. Böyle bir bölümden mezun üç yakın arkadaş olarak bilim sınavında 'kimseye hak geçmesin' dusturuyla herkes birbirine kopya verirken biz bireysel olarak girdik bilim sinavlarina. Zaten geçen sene bilim sınavlarının uzaktan olması tam bir fiyaskoydu. Sinavlarin hemen hepsinden ben yüksek puanlar aldım geçtim, arkadaşlarımın geçemediği sınavlar oldu. Ve dönüp de 'aaa fraise keşke yardımcı olsaydın' demediler.

Sizdeki daha saçma bir durum. Bence soylemenize hiç gerek yok.
0
fraise
(09.09.21)
"aylar öncesinden bana üni başvuru almayacak dedi arasından bi tanesi"

Belki siz başvurmayın diye böyle dedi.

Niye böyle şeylerle uğraşıyorsunuz ki?

Aynı iş yerinde çalışmanız arkadaş olduğunuz anlamına gelmez. Arkadaşlık böyle bir şey değil.

Kendinizle ilgilenin. Kimsenin koçu değilsiniz.
0
dissendium
(09.09.21)
Siz kendi kendinize gelin-güvey olmuşsunuz. Ben sadece 4 ay tanıdığım yetişkin bireyle tuvalete bile gitmem.
0
malheiros
(09.09.21)
onlar sizi arkadaşı olarak görmemişler. Öyle olsa çağırırlardı bilim sınavını beraber yapalım diye.

Ben olsam özellikle söylemezdim. Sorsalar da söylemezdim.
0
zimbirik
(09.09.21)
Anlattıklarınıza bakarak bırakın iyilikleri için bir şey yapmayı, zaruri olmadıkça diyalog bile kurmazdım. Bence haklarını kaybetmişler çoktan. İnsanlara fazla değer vermeyin, sonra siz üzülürsünüz. Kendimden biliyorum.
0
hrvl
(09.09.21)
Kesinlikle haber verme.

"Ve tarihte görülmemiştir ki merhametten maraz doğmasın."
0
Cnrays
(09.09.21)
sadece 4 aydır tanıştığınız insanlara bira fazla sadık değil misiniz? doğru anladıysam başvurular için yardım talebi onlardan da gelmemiş. grubu siz kurmuşsunuz.

ortada çıkar çatışması var. baştan bilgi paylaşmışsınız zaten, hiçbir şeyi hatırlatmak zorunda değilsiniz. belki mevzu onlar için önemli bile değil.
0
zgrydn
(09.09.21)
Kendi işine ve kariyerine bak arkadaş. İyi niyetli olmak için çabalarken kibarlık budalası gibi bir şey olmuş.

Yüksek lisans yapacaksan kimseden yardım beklemeden sessiz sakın yap.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.09.21)
(4)

sizce yarın dolar mı alayım euro mu? ya da faiz mi?

kanasla intihar eden adam
100 bin tl geldi bir yerden. daha önce gram altın almıştım paramın büyük kısmıyla. şimdi dolar mı alsak euro mu? ya da faiz mi acaba yüzde 17'den?
100 bin tl geldi bir yerden. daha önce gram altın almıştım paramın büyük kısmıyla. şimdi dolar mı alsak euro mu? ya da faiz mi acaba yüzde 17'den?
0
kanasla intihar eden adam
(31.08.21)
günlük faize koy. akbank arı hesap ilk 2 ay %18.5 günlük faiz veriyor. dolar ya da altını da günlük faizden gelen parayla al. hangisi daha çok düşerse o gün ondan alırsın. flash düşüşlerde daha yüksek alımlar yapabilirsin paran günlükte olduğundan.

www.vakifbank.com.tr

ha bana kalırsa btc al ilk kırmızı gününde ve unut derim.
0
ehti
(31.08.21)
Ben olsam yarısını dövize yarısını vadeliye atardım. Ytd.
0
gmzo
(31.08.21)
Tümüyle ABD Doları al.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(31.08.21)
ABD Doları'nda hedef 9,6 TL. Şu an garip bir şekilde baskılanıyor; fenâ uçuşa geçecek.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(31.08.21)
(5)

Arkadaş ilişkisi sorusu

mg3929
Üniversiteden önce de tanıdığım bir arkadaşımla üniversitenin sonunda bi tartışmamız olmuştu, küsmedik ama aramız baya soğudu. Bunun üstünden 4 sene geçtiSonrasında benim bulunduğum şehre geldiğinde falan aradığı oldu, ortak arkadaşlar vesilesiyle görüştüğümüz falan oldu iletişimimiz kopmadı ama çok
Üniversiteden önce de tanıdığım bir arkadaşımla üniversitenin sonunda bi tartışmamız olmuştu, küsmedik ama aramız baya soğudu. Bunun üstünden 4 sene geçti

Sonrasında benim bulunduğum şehre geldiğinde falan aradığı oldu, ortak arkadaşlar vesilesiyle görüştüğümüz falan oldu iletişimimiz kopmadı ama çok da yakın değildik.

Bir kaç ay önce benim çalıştığım yerde işe başvurdu, başvuruda baya yardımcı oldum, şirketten kimseyi tanıyor musun diye falan sorulunca benim adımı vermiş vs. Gün aşırı yazıyordu konuşuyorduk elimden geleni yapıyordum.

Şimdi bu arkadaş birkaç aydır işe başladı, benim bulunduğum şehre geldi 2 kere ama işe başladıktan sonra hiç arayıp sormadı. Karşılık beklediğimden değil ama acayip uyuz oldum bu duruma. Çok görüşmek istediğimden falan da değil, nezaket gereği bi arayıp sorması gerekirdi gibi geliyor ama hiç aramadı.

Ben bu durumda uyuz olmakta haklıyım diyebilir miyiz yoksa abartıyor muyum?
0
mg3929
(25.06.21)
Haklısınız. Abartmıyorsunuz. O kadar yardımcı olmuşsunuz sonuçta. Yardımcı olmayabilirdiniz de. Kim olsa uyuz olurdu. Ben olsam selam sabahı keserdim o derece.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.06.21)
teşekkür etmedi mi? ettiyse ayrıca niye arasın ki? herhangi bir söz de vermedi sanırım, karşılık beklemediyseniz bence tuhaf bir durum yok. ama teşekkür etmeyip direkt kestirip atmışsa ayıp evet.
0
brochovich
(25.06.21)
haklısın bence. işi düşünce her gün yazıp hallolunca ortadan kaybolan insandan hayır gelmez. ben olsam silerim, muhatap olmam bir daha.
0
bismarck
(25.06.21)
Haklısın. Bazı insanlar iliskilerini çıkar üzerine kuruyor. Çok da takılma bence yine de. herkesin birbirine işi düşüyor bir şekilde.
0
coca cola
(26.06.21)
Kabul edildiğinde bırak mesajı arayıp ilgin için teşekkür etmeliydi. Emin ol yine sana ulaşırsa (teşekkür vb. ederse) başka bir işi düşmüş demektir. Siktiri çek
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(26.06.21)
(9)

ailevi sorun

tunaktunaktun
Ben eril kisi yas 45, eşim 47 iki cocugumuz var. Kayinvalide, kayinpeder ziyaret geldi bir aydir bizdeler. Kadin evde çatal bıçağa kkadar herşeyin yerini değiştirerek kendince eve duzen getirmeye çalışıyor. Nazikçe soyledim bu durum rahatsiz ediyor diye, ilkokul mezunu kadin anlamiyor. Eşim de on gu
Ben eril kisi yas 45, eşim 47 iki cocugumuz var. Kayinvalide, kayinpeder ziyaret geldi bir aydir bizdeler. Kadin evde çatal bıçağa kkadar herşeyin yerini değiştirerek kendince eve duzen getirmeye çalışıyor. Nazikçe soyledim bu durum rahatsiz ediyor diye, ilkokul mezunu kadin anlamiyor. Eşim de on gun idare et modunda. Buyuk ihtimal kocasi rahat etsin diye iki kişilik ikea yatagimizi evin en altina koy diye hanima baski kurdu. Ben de duydum bunu ve istemedigimi israrla soyledim. Bugun eve geldigimde yatağin en alta taşindiğini gorunce kan beynime sicradi. yeter artik yatak odama da mudahale etmeyin diye cikişarak esimi konusmaya cagirdim. bu esnada kayinvalide ayilip bayilip hopladi. E haliyle aileyi çatirdatiyor. Bilmiyorum belki de yuvam yikildi haberim yok. Sonra çektim kadini kenara yaw dedim sen kizinin evliligi mi bitsin istiyorsun, iki ay olmus babam vefat etmis dengem bozuk ozur dilerim lutfen otur gitme diye resmen yalvardim. Ben eşimi seviyordum ve aile hayatim onemli. Ama şuan hiçbirini gormek dahi istemiyorum. Resmen kişiligimden taviz verdim. Eşimin cok yakin bir kankasi var ona mi içimi dokeyim dedim emin olamadim. Dostlarima danissam agizda sakiz olacagim. Ailem duysa kriz cikar. Esim diyor ki erkek kismi bu işlere karişmaz, ben cok mu burnumu soktum, haksiz miyim ?
0
tunaktunaktun
(20.06.21)
Ben sorunuzu ilk paylaştığınızda görmüştüm. Siz haklısınız. Eşinizin annesi haddini aşmış. Sizin evinizin düzenine kimse karışamaz. Bırakın gitsinler. Araya mesafe koyun. Eşiniz de annesini savunarak yanlış yapıyor.
0
dissendium
(20.06.21)
Bence sorunu eşinizin annesi ile değil, eşiniz ile çözebilirsiniz. O yüzden kayınvalideniz ile tartışmaya girmeyin derim. Bu durumda eşinizle gereksiz yere aranız bozulacak.

İlk olarak eşinize "erkek kısmı bu işlere karışmaz" diye bir şey olmadığını söyleyin. Farklı bir durumda "elinin hamuru ile bu işlere karışma" diye bir erkek söylese feministler kabus gibi çöker erkeklerin üstüne. Eğer sizin da hayatınızı etkileyen değişiklikler yapıyorsa kayınvalideniz tabii ki buna karışabilirsiniz.

Aryıca yine 'bence' 1 ay kalmalı bir ziyaret olmaz. Zorunlu bir hal yoksa eşinize söyleyin bir an önce evlerine yollasın anne babasını.
0
himmet dayi
(20.06.21)
Hocam kriz anlarında ani karar vermeyin. Soğukkanlı kalmaya çalışın

Aileler evin içine bu kadar dahil olmamalı. Bizimkiler kesinlikle karismaz ama ayni duurmda olsam ayni tepkiyi verirdim. Eşiniz arayı yapsin kurallarına saygi duysunlar
0
intern in the house
(20.06.21)
Ben evli olmadigim icin yabanciyim konuya belki de ama

1) niye gitme diye yalvardin. Gitselerdi
2) niye 1 aydir sizde kaliyorlar?
0
hot potato
(20.06.21)
45-47 yaşlarındaki çiftin evine karışmak için bayağı IQ düşüklüğü gerekiyor. Bence olaya böyle bakın, geçici olarak kalıyorsa katlanın, bence kadının yaşlılığa bağlı nörolojik problemleri var.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.06.21)
hepiniz sagolun var olun, yasadigim cevrede sevilen saygi duyulan biriyim. dengem bozuldu, enerjim çekildi, iki saattir midem bulaniyor. Nasil bir ulkede doğduk, nasil bir kültürdür yarabbi... bir söze bir harekete evlilikler bitebiliyor...yazik.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
Hocam bu sekilde tartisarak, zitlasarak bir sey elde edemezsin. Yatagi oraya almislar, tabak canagi yer degitstirmisler salla gitsin. Bu savastan bi galip cikmaz. Herkes yaralanir sadece.

Bu sure zarfinda kendini ise guce ver. Gec gel eve, iki selam verip gec yat, imkanin varsa arkadaslarinla 2 3 gun tatile git (is seyahati olarak bilsin kayinvalideler) vs vs.

20li yaslar olsa neyse diycem de bu yastan sonra kimsenin karakteri degismez. Anasini babasini da cope atacak hali yok esinin. Onlar evden gidene kadar gormezden gel olanlari. Otele geliyormus gibi gel git. Sonra yine devam edersiniz kaldiginiz yerden nasilsa, duzen sizin duzeniniz. Onlar gecici.

Zor isler kesinlikle, keske esiniz stopper olabilseymis ki burada sorunu cozebilecek yegane kisi esiniz. Ne siz ne kayinvalideniz.
0
brkylmz
(20.06.21)
@hot potato, kadin ağlayarak taksiye binip evden çiksaydi, şuan ben bunlari yazamiyor olurdum. Aci tatli on yil geçirdiğim eşimin bu hukuk şartlarinda beni süründürmemesi, evden polisle kovdurmamasi için neden yok. Karadenizli aile, giresun, geliyor evi gibi bir ay yiyip icip her sene duzenimin icine edip gidiyor. Git diyemiyorsun ki. Ahh o yazdigin ilk 4 kelime var ya, o özgürlügün kiymetini bil. Hayatimin ozeti şu : evlenme. oldu ki o şeyi yedin, bu kez sakinn boşanma. bu sozumu de sakiiiin unutma.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
@brkylmz valla şuan yanimda olsan sana sarilirdim dostum. o kadar guzel yazmissin ki tam olarak nasil bir çukurda olduğumu sanki görmüşsun gibi yazmişsin. Çok akillica. sagolasin.
0
🌸tunaktunaktun
(20.06.21)
(10)

İlk Çağ'ın, Orta Çağ'dan daha ileride olması

Avoiding The Puddle
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
Tarihsel kronoloji olarak değil elbette, toplumsal, felsefi ve bilimsel olarak. Bunda da Antik Yunan'ın ve Roma İmparatorluğu'nun etkisi çok büyük şüphesiz.

Bu durum bir tek bana mı tuhaf geliyor ?

Sonrasında gelen Orta Çağ'da savaş, kan ve feodalite dışında hiçbir şey yok...
0
Avoiding The Puddle
(20.06.21)
daha genel düşünülüyor ilerleme bence. evet ilk çağda ufak yunan şehir devletleri ve romanın merkezi ve belli başlı bazı şehirleri daha ileride gibi görünsede dünyanın kalan diğer kısımlarında ve imparatorluğun da bizzat genelinde gene kölelik vb. yaygın aynı şekilde karanlık zamanlardı. orta çağda en azından rönesans ve reformla daha genele yayıldığını düşünüyorum.
0
fff02561
(20.06.21)
Batı'ya göre düşündüğünüz için öyle, doğu toplumları orta çağ'da oldukça ileri seviyedeydiler. Ayrıca orta çağı bir geçiş dönemi olarak görmek gerekiyor, doğum sancısı gibi. Rönesansın reformun başlaması için orta çağ'da yaşananların yaşanması elzemdi.
0
rose parks
(20.06.21)
ff25 Hocam yalnız Rönesans, Orta Çağ'ın bitimine denk geliyor (yaygın kanıya göre), ki bana sorarsan Fransız Devrimi'ne kadar Orta Çağ bir şekilde devam etti, keşifler devrinde bile.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
Bunlar milli egitim bakanligi hayat bilgisi kitaplarinda yazildigi gibi keskin ayrimlar degil ki. ilk cag orta cag falan, o tarih anlatimini yazan kisilerin basitlestirmek icin kullandigi araclar. baska tarih yaklasimlari da baska donemler uydurabilir, bunlar da herhangi bir cografyaya veya topluma gore degisebilir.

Meslea surada bunun ornekleri var, ki bunlarin disinda onlarcasi vardir: en.wikipedia.org
0
hot potato
(20.06.21)
rose argümanında haklısın fakat ben başlıktaki önermeyi sadece batı medeniyetiyle sınırlamadım. Yakın dönemlerdeki Mezopotamya ve Antik Mısır da astronomi ve diğer bazı bilimlerde çok ilerlemişlerdi, ki Antik Mısır'ın dünya kültürüne etkisi Helen dönemi ile zirveye çıkmıştır.
0
🌸Avoiding The Puddle
(20.06.21)
“Although evidence is sparse, it can even be argued (as Marx and Engels, incidentally, did argue, for example in The German Ideology), that the result was a destruction of productive forces, a regression from the development of Roman antiquity. At any rate, long after the ‘crisis’, indeed after the better part of a millennium, the level of material life remained very low; and economic growth, when it did occur, for a long time was based not so much on the improvement of productivity as on the ‘extra-economic’ logic of a war economy, the logic of coercive appropriation and pillage.” (Wood E. M., 2003, p. 131)

Yani bu ilerlemeci teknolojik determinist sayısalcılara çok inanmamak lazım. İlgili kitap Ellen Meiksins Wood'un "Kapitalizm demokrasiye karşı" kitabı. İçindeki bir iki makale bu konuyla ilgili.
0
prole
(20.06.21)
Aslında tuhaf değil. Bunu çeşitlendirmek mümkün. Resim sanatı olarak da Orta Çağ bugünden daha ileride sayılır. Bugün Mona Lisa düzeyinde resim çıkıyor mu? Bunu mimarlık için de düşünebilirsin, müzik için de düşünebilirsin. Bunun sebebi bazı konuların zaman zaman yükselişe geçip bazen etkisini yitirmesi.
0
dissendium
(20.06.21)
Orta Çağ'ın "geri" olduğuna dair temelsiz bir inanç var, ama aslında böyle bir şey yok.

Bu inancın temel sebebi, rönesans yazarlarının Roma'yı (ve Antik Yunan'ı) idealize etmesi. İşte senato vardı demokrasiydi şuydu buydu, o yüzden iyi, Orta Çağ'da da kilise hakimdi, o yüzden "karanlık" dönemlerdi, biz de "aydınlanmayı" getiriyoruz gibilerinden bir propoganda var. Bu muhabbetin çıkış noktası bu yani.

Misal insanların orta çağ'da dünyanın düz olduğuna inandığı çok yaygın bir aydınlanmacı yalanı. Böyle bir şey yok, ama propoganda.

Ayrıca "orta çağ" terimi de buradan geliyor, yani "Roma'nın çöküşünden bizim gelişimize kadar olan dönem" gibi.

"İleriliği" nasıl ölçeceğimiz zor bi soru, o yüzden onu geçiyorum. Ama "savaş, kan ve feodalite" dışında bir şey yok demişsin, ona ilişkin bi kaç örnek vereceğim:

En basitinden, 11. yüzyılda Avrupa'da bugün adına "üniversite" dediğimiz şey icat ediliyor. Bu kurum günümüze ulaşmamış olsa da, insanlığın en büyük icatlarından birisi. Ve orta çağ'ın bir ürünü :)

Thomas Aquinas ve Dante Alighieri gibi filozoflar var.

Mimari açıdan mesela Köln katedrali var, içinde köle dövüştürmek için inşa edilen kolezyumdan çok daha etkileyici bir yapı bence. Zaten orta çağ'da da kölelik yok, serflik var, daha iyi bir sistem yine Roma dönemine göre.

Yani günümüzde ortalama ömür daha uzundur falan tabi, teknoloji sürekli gelişiyor da, Orta Çağ'ın "çok korkunç bir dönem" olduğunu düşünmek için nasıl bir sebebimiz var bilmiyorum ben.
0
plutongezegendegilmi
(20.06.21)
İnsanlık tarihi doğrusal olarak sürekli gelişen bir tarihe sahip değil. Hegel'e ve Marx'a göre inişleri çıkışları çöküşleri olabiliyor.

Ancak Orta Çağ hem düşünce hem de bilim, teknolojik olarak İlk Çağın ilerisindedir. Birçok düşünür Orta Çağı över. Yani kan gölünden ibaret değil.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(20.06.21)
Bu batı eksenli tarih düşüncesi için böyle.

Dönem dönem dünyanın denge ve bilgi merkezleri değişimiş.
İlk çağ'da aslında sadece antik yunan'da değil, doğu akdeniz bölgesinde ciddi bir hareketlilik var. Mısır, Fenike, Sümerlerin yaşadığı bölgeler bu dönemde oldukça hareketli. Keza doğuda Çin öyle.

Ne zaman ki orta çağ geliyor, Avrupa, doğu roma biraz geriliyor. Burada Roma'nın çöküşü ve ortaya çıkan siyasi ve kültürel boşluğun da etkisi var.

Ama bu çöküş Avrupa için böyle. Doğuda özellike islamiyet'in ilk dönemlerinde dinin birleştirici ve bir ülkü birliği sağlayıcı gücü sayesinde büyük bir kültürel zenginlik oluşuyor. İslam deyince bugünün. bakış açısıyla düşünmeyin. Sadece islam coğrafyasında da değil, hindistan, doğu asya uçuyor gidiyor. Bu arada ilk dönem islam kültürü çok daha açık ve bilimsel gelişmeye daha meraklı. Eğer biraz incelerseniz, bu dönem yaşanan fikir zenginliğine hayret edebilirsiniz. Bugün bile söylediğinizde linç edilebileceğiniz yorumları yapan alimler, sorgulayan felsefe geliştiren insanlar var.

Düşünün platon'a "eflatun" denmiş ve benimsenmiş bu coğrafyada.

O antik yunan'ın, mısırın bütün eserleri arapça, farsça, türkçe, hintçe gibi doğu dillerine çeviriliyor. Avrupa karanlıktayken aydınlanma hareketi doğuda devam ediyor. Hindistan'da, İran'da, orta doğu'da özellikle matematik, mimari, mühendislik, felsefe ve sağlık alanında çok ciddi gelişmeler yaşanıyor.

Özellikle matematik ve geometri... Yani bu ikisi mısır ve antik yunan'da temellendi. Sonra bir anda 1000 yıllık boşluktan rönesans'a zıplanmadı. Antik yunan ve mısırlıların matematikle ilgili temelleri, doğu dünyasına ulaştı.

Doğuda özellike Hindistan ve İran dolaylarında modern matematiğin doğmasını sağlayacak gelişmeler yaşandı. Bugün kullandığımız birçok kavram bu tarafta bulundu. Algoritma aslında oldukça doğulu bir kelimedir mesela. (el-goritm)

Orta çağ avrupası kiliseyle boğuşurken doğu gerçekten ilk çağın mirasının üzerine çok tuğla koydu.

Sonra güç dengeleri yine değişti. Batı ticaretle, göçlerle, savaşlarla, doğudaki bilgi akışından yavaş yavaş etkilendi. İlk çağda gelişen düşünceleri, daha da gelişmiş olarak yeniden elde etti. Şimdi de batı bu mirasın üstüne inşa etmeye devam ediyor.

Bakalım dengeler değişecek mi?
0
anten
(21.06.21)
(4)

cv verdikten sonra kaç gün içinde dönüş

rofwts
yapılıyor bunun bir standardı var mı?
yapılıyor bunun bir standardı var mı?
0
rofwts
(19.06.21)
Standardı yok. Hiç geri dönüş de olmayabilir 6 ay sonra da olabilir 1 gün sonra da olabilir. Tamamen keyfi.
0
himmet dayi
(19.06.21)
Bir standardı yok. İdeali aslında aynı hafta dönmek ama herkes öyle yapmıyor maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
aksam cv yollayip, ertesi sabah arandigim da oldu, 7-8 ay sonra su pozisyona basvurmussunuz diye arayan da oldu. Ne cikarsa bahtina
0
neverletyougodown
(19.06.21)
Bence olay bütünüyle ilandaki pozisyona uygunluğunuzla ilgili. Ben 3 gün içinde işe başladım.

Çok uyumluysa iki hafta içinde kesin dönüş alırsınız. Ben ilanlara başvururken arayacak firmaları tahmin edebiliyorum, öz geçmişime de bakmışlarsa ilk kayıtlı olmayan numaranın söz konusu şirketin olduğunu bilerek açıyorum.

İş aramak çok zor süreç. Umarım en yakın zamanda ararsınız.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(19.06.21)
(5)

Film önerisi (okulun internetinden inecek)

kullanilamayan ruhumuzlar
İndirip evde izleyeceğim.Komedi, seyahat türünde film arıyorum.Dram olmasın
İndirip evde izleyeceğim.

Komedi, seyahat türünde film arıyorum.

Dram olmasın
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(23.09.18)
Im juli
Chef
Limonata

Kafa dağıtırsın bunlarla
0
kablelvuku
(23.09.18)
Kafamın dağıtılması gerektiğini çok güzel anladınız. Siz Tanrı mısınız?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(23.09.18)
Due date ;)
0
hz emreyiz
(23.09.18)
ingrid goes west
0
feykalade
(24.09.18)
Y tu mamá también
Eurotrip
Johnson family vacation
0
iwasbornonamountainside
(24.09.18)
(6)

Hobi önerisi

lady andromeda
Merhabalar, ben sürekli evden işe işten eve gitmekten çok sıkıldım.Gerçekten kafayı yiyecek gibi oluyorum bazen.Bir ara aikido düşündüm emin olamadım.Sonra latin dansları düşündüm ona da eşli gitmek gerekiyor.Uzun süreli bir hobim olsun 3-5 ayda bırakmayayım ömür boyu tutkum olsun istiyorum. Bir bir
Merhabalar, ben sürekli evden işe işten eve gitmekten çok sıkıldım.Gerçekten kafayı yiyecek gibi oluyorum bazen.Bir ara aikido düşündüm emin olamadım.Sonra latin dansları düşündüm ona da eşli gitmek gerekiyor.Uzun süreli bir hobim olsun 3-5 ayda bırakmayayım ömür boyu tutkum olsun istiyorum. Bir biriyle alakasız bir kaç kişi bana sürekli sen seslendirme yapmalısın sesini çok değişik kullanabiliyorsun dedi.Sonra bununla ilgili kurs araştırdım ama bu öyle hobi gibi yapılabilecek bir şey değil anladığım kadarıyla .Siz ne önerirsiniz. Lütfen yardım edin . Şimdiden teşekkür ediyorum .
0
lady andromeda
(07.09.18)
Dansa eşli gitmene gerek yok. Çoğu kişi tek gidiyor ve bi sürü arkadaşın oluyor.
0
isimmisimyok
(07.09.18)
Zumba, balıkçılık, yapboz, hat, enstrüman öğrenip çalmak. teleskop alıp yaz aylarında kampa gidip açık gökyüzünü izleyebilirsiniz. Photoshop CS serisini öğrenip behance gibi platformlara koyduğunuzda tek seferlik iş teklifi bile gelebilir. Dünya mutfaklarına merak sarıp yemek yapabilirsiniz sonuçta aynı zamanda yapmak zorunda olduğunuz bir şey bu.
0
black holes in the sky
(07.09.18)
Kesinlikle dansa git. Dans insalığın çıkışıyla denktir. Yani insanlığın ilk uğraşısı (İngilizce hobby) denilebilir.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(07.09.18)
statik model düşünmez misiniz?
0
unique hint kumasi
(07.09.18)
Statik model nedir hiç duymadım :)
0
🌸lady andromeda
(08.09.18)
masa tenisi. tüm arkadaşlarıma öneriyorum. kulüplerde çok farklı insanlarla tanışıyorsunuz. emekli albaydan, üniversite öğrencisine, öğretmenden hippiye. sürekli kendinizi geliştirebileceğiniz bir alan. pahalı değil. orta sınıf bir raket, ayakkabı ve masa kiralamak dışında hiçbir masrafı yok. ki bunlar bedava sayılır aslında. zamanla bölgesel turnuvalara katılıp çevrenizi ve kendinizi de geliştirirsiniz. masa tenisi vücudu çalıştırırken beyni dinlendiriyor. bu açıdan çok faydasını gördüm.

mekaniğe eliniz yatkınsa bozulmuş analog cihazlar alıp tamir etmeyi deneyebilir koleksiyon yapabilirsiniz. analog radyo, saat, fotoğraf makinesi vs. youtube'da murat şen var mesela. videolarını izlerseniz ne demek istediğimi daha rahat anlarsınız. bu da bedava sayılabilecek bir uğraş.

enstrüman çalmak da sizi rahatlatır. hayatınızı heyecanlı bir hale getirir. ama tabii belli bir süre yani.

ben bu sıralar savaş tarihi üzerine okumalar yapıp not alıyorum. ikinci dünya savaşı hakkındaki kitapları alıp not üzerinden gidip harita üzerinde çalışmak gibi uzun ve yorucu bir planım var. olayların ve hamlelerin farklı olması durumunda ne olabileceği hakkında düşünüyorum. konu ve olay çok. ömrüm boyunca sıkılmazsam devam ederim sanırım.
0
mind mischief
(08.09.18)
(14)

Sevgilinin karşı cinsiyetten arkadaşını konaklaması

kullanilamayan ruhumuzlar
Sevgilim ilişkimizin başlangıcında ilkokuldan beri arkadaşım dediği karşı cinsiyetten biri sevgilimin yaşadığı şehre geldiğinde onun evinde kalıyordu.Bu durumu istemiyordum. Zar zor, bir ton güçlüklerle konaklamamasını ikna ettim. Ben istememe karşın birkaç kez konatlattı da vb.Ben her erkeğin/kadın
Sevgilim ilişkimizin başlangıcında ilkokuldan beri arkadaşım dediği karşı cinsiyetten biri sevgilimin yaşadığı şehre geldiğinde onun evinde kalıyordu.

Bu durumu istemiyordum. Zar zor, bir ton güçlüklerle konaklamamasını ikna ettim. Ben istememe karşın birkaç kez konatlattı da vb.

Ben her erkeğin/kadının biyolojik aile dışındaki her kadına/erkeğe cinsellik duyacağını düşüncesindeyim. Aksini yaşamadığım için bunun dışındaki görüşü kabullenmem söz konusu değildir.

Arkadaşı çok yakın zamana değin hâlâ gelip kalayım ısrarında bulunmuş.

O arkadaş da sevgilisinin karşı cinsiyetten birisine evini açmayı asla kabul etmeyecek biri.

En son, birçok kez onun düğününe gitme dediğimde gitti ve bu geçmişte yaşadığımız tartışmalar gün yüzüne çıktı. Benim için artık o kişi eski sevgilisiyle denkti ve bir daha iletişim kurmaması gereken biriydi.

Ekşi Duyuru'daki arkadaşlarının yorumunu merak ettim.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(03.08.18)
Haklisin
0
cok joleli ozgur
(03.08.18)
Neden haklı gördün?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(04.08.18)
Bu kadar takmak saglikli olmasa da artik bir sekilde bir taraf bir kisiye takildiysa sevgilinin bu kisiyle iletisimini seni kirmayacak bir boyutta tutmasi gerektigini, aksi halde iliskinin guven yonunden zarar gorecegini düşünüyorum. Bu nedenle haklisin...
0
her giriste sifresini unutan adam
(04.08.18)
birincisi; sevgilinin yaşadığı şehre sürekli gitmesinin sebebi ne? ben olsam bunu etraflıca sorgulardım. mesela diyelim ki iş için geliyor... ne işi? neden işi orada oluyor? nasıl bir iş bu? iş içinse şirket neden otel ayarlamıyor?

ikincisi; "O arkadaş da sevgilisinin karşı cinsiyetten birisine evini açmayı asla kabul etmeyecek biri." bu önemli bir kırmızı bayrak bence. üzerinde iyice düşünülmeli.

bir de sözlükte benzer bir başlığa bir arkadaşın yazdığı etry'leri bırakayım: eksisozluk.com

son olarak da şunu söylemek isterim; ister istemez konuyla ilgili olumsuz düşüncelere kapılıp bu düşünceleri doğrulayacak verilere odaklanıyoruz. insan beyni böyle çalışır. beynin yarattığı bu ilüzyondan kurtulup doğruya ulaşmak için bir de aksini, yani olumlu olanı düşünüp bunu doğrulayan verilere dikkat kesilmek lazım. yani arkadaşının kalmasının bir problem yaratmadığını düşünüp bunu doğrulayacak olguları hatırlamak, bunlara odaklanmak lazım. bu şekilde gerçeğe daha kolay ulaşılır.
0
novemba
(04.08.18)
Aynı yatakta değillerse benim için sorun olmaz, özellikle benden eski arkadaşıysa iyice laf etmem. Şu anda yok ama daha önce evime gelip kalan arkadaşlarım oldu. Bir tanesi tatile bizim şehre gelmişti, bende kalmıştı. Sevgilimde öyle bir arkadaşı kalsa sorun etmem, başka kalacak yeri yoksa da “Ne biçim arkadaşsın” derim.

Eski sevgilisiyle denk deyince aralarında bir şey geçmiş mi ve ne seviyede neyin geçtiğine bakar.

Bir de karşı cinsi evine almaz demişsiniz; hem evine almaması hem de sevgilinin evine gitmesi ayıp ama bence bu kadar.
0
aychovsky
(04.08.18)
@novemba
Şehri gezmek, sevgileriyle buluşmak hatta evde sevişmek.

Ortada olgu yok. Daha çok karanlık zihniyetli biri var. Örneğin kendisi birçok kadınla ilişkiye girmiştir, evlendiği kadın büyük olasılıkla kimseyle ilişkisi olmamıştır.

@aychovsky
Hiçbir şey olmadığını söylüyor, buna nasıl ikna olacaksın?
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(04.08.18)
Söylediğine inanarak.

Beni aldatması biriyle aynı evde kalmasına bakıyorsa, aldatsın zaten. Bunun için ekstra çaba göstereceğimi düşünmüyorum.
0
aychovsky
(04.08.18)
@aychovsky
İnsana ve insan ilişkilerine sizin gibi bakmıyorum. Bana göre insan bazen yapmak istemediklerini yapmaması için o ortama, o duruma girmekten kaçınmalıdır. Yalnızca bilinç, karar yetmeyebilir.
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(04.08.18)
olasılıkar dünyası... bir zarı 1 kere atarsan 6 gelme ihtimali düşüktür. 100 kere atarsan neredeyse kesindir.

1 kere şehri gezmeye gittin. bi sevgili yaptın birkaç kere de onun için gittin. ama sevgililerin neden hep yaşadığın şehrin dışındaki belirli bir şehirde olur?

aklıma başka sorular da geliyor. siz hiç çocukla bir araya geldiniz mi? aranızda bir samimiyet var mıydı? sevgilin çocuğa senin durumdan hoşlanmadığını söyledi mi? söylemediyse niye söylemedi? söylediyse çocuk neden gelmeye devam etti?
0
novemba
(04.08.18)
Sen haklısın. Ama kız seni sallanıyor malesef çok ortada. İstersen devam et ama çok ciddiye bindirme bu işi.
0
dougsampson
(04.08.18)
Ben her erkeğin/kadının biyolojik aile dışındaki her kadına/erkeğe cinsellik duyacağını düşüncesindeyim. Aksini yaşamadığım için bunun dışındaki görüşü kabullenmem söz konusu değildir.

bu kafa yapısınu değiştirmediğiniz müddetçe çok daha büyük sıkıntılar yaşarsınız ilerde, hiç sağlıklı değil, hatta saçmalık.
0
nice tnetennba
(04.08.18)
Çevremden örnek vererek konuşcam. Cinsiyetim kadın, yaşım 26.

O kişi kız arkadaşınızın gerçekten yıllardır sadece arkadaşı olabilir, yıllardır arkadaşı olup sonrasında fuckbuddysi olan biri de olabilir. Peki bunu nasıl anlayacaksınız? Çocukla tanışarak. Sevgilinize bu talebinizi de şöyle belirtmelisiniz “Ya ben bu X’i çok merak ettim, eh madem senin de bu kadar sıkı dostun bize de artık tanışıp sevmek düşer”. Tam olarak böyle dedikten sonra tepkisini bekleyin. Eğer gerçekten arkadaşıysa buna sevinecektir. Yok eğer fbuddy iseler veya bu tür uygunsuz durumlar var ise tanışmanıza olasılık sağlamayacağı düşüncesindeyim.

Son olarak sizin yetişme kültürünüz karşı cinsi beraber olunacak biri olarak görebilir bunu kız arkadaşınıza dayatma çabanız anlamsız. Ona görüşme deseniz ve tehdit etseniz bile kafasına koyduysa bir şekilde görüşecektir. Bunun önüne geçebilmeniz mümkün değil. Size görüşmedim der yine bir şekilde görüşür. Bu yüzden baskı kurmaya çalışmayın. Olayın içine dahil olun ve duruma göre aksiyon alın.
0
sacrilegious
(04.08.18)
Adamın düğününe gittiyse aralarında bişey yoktur bence. Gerçi insanları da anlamak zor ya neyse.
0
mabesa
(05.08.18)
Herkesin mesajını okuyorum. Sağ olun. Eklemek isteyen, hak veren veya hak vermeyen yazsın.
0
🌸kullanilamayan ruhumuzlar
(05.08.18)
(8)

bilgisayarımı satmadan önce yapmam gereken bir şey var mı ?

concretestep
mesela benden sonra alacak olan kişinin herhangi bir suç işlemesi halinde, ihalenin bana kalmasından çekiniyorum. bunun için ne yapabilirim ?
mesela benden sonra alacak olan kişinin herhangi bir suç işlemesi halinde, ihalenin bana kalmasından çekiniyorum. bunun için ne yapabilirim ?
0
concretestep
(14.06.18)
herhangi bir suç işlemesi için ipsi üzerinden internete çıkması lazım.
donanım bu konuda bir fikir vermez. mac adresleri değiştirilebiliyor.
format atıp, faturanın arkasına teslim ettiğine dair yazı yazsan yeter sanırım.
0
rhan
(14.06.18)
özel şeyler varsa foto video belge gibi. bunları silebilmen için hddyi 75 defa full doldurup tekrar silmen gerekiyormuş.

ona göre artık özel dosyalarının durumuna bakarsın.
0
Photographer
(14.06.18)
bişey olmaz
0
KendineAteist
(14.06.18)
hdd low level format atmassan başına iş açılabilir
0
baknedicem
(14.06.18)
Ccleaner ile detaylı silme olayı işe yarar mı ?
0
🌸concretestep
(14.06.18)
HDD özel şeyler varsa verme, al ikinci el bir hdd tak öyle ver.
0
John Bloor
(14.06.18)
harddisk verme++ suc vs ile ilgili bir sey olmaz ama ozel bilgilerin varsa duruma gore erisilebilir veri kurtarma ile falan. ben bilgisayar vs. satilirken verilirken diskin verilmemesi gerektigini dusunenlerdenim.
0
robokot
(14.06.18)
HDD'yi al ve sakın çöpe de atma. Eline geçen insan sırf merak ettiği için sildiğin fotoğraflara bakmak için deli gibi uğraşır.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(14.06.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.