Giriş
(3)

dil bilmiyor cem yılmaz

yetkili birine benzeyen abi
cem yılmaz'ın dil bilmiyor esprisi nerede geçiyordu?yabancı birine türkçe konuşup dil bilmiyor diyordu.
cem yılmaz'ın dil bilmiyor esprisi nerede geçiyordu?
yabancı birine türkçe konuşup dil bilmiyor diyordu.
0
yetkili birine benzeyen abi
(09.06.21)
0
himmet dayi
(09.06.21)
Valla cem yilmaz degil de cok guzel hareketler bunlarin ilk ekibinin bir skecinde geciyordu sanki boyle bir olay. Adres falan tarif etmeye calisiyorlardi yabanciya turkce. Bilmiyor bu olayi falan da geciyordu galiba.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Yok değil ikisi de
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(10.06.21)
(4)

Birçok zorluk karşısında sizi motive eden şey nedir?

psmstc
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz? Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz?

Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?

Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
0
psmstc
(09.06.21)
Bişeyin motive etmesi gerekmiyor. Yaşamak, hayatta kalmak zaten kendi kendini devam ettiren bişey. Yani vücudun yaşamaya devam etmek için senden izin/sebep vs talep etmiyor. Sistemi sürdürmeye programlı zaten. Yani kısaca dünyaya geldiğimiz için yaşıyoruz bence.

Hocam sen de biraz aksiyon al. Ara ara duyurularını görüyorum, sürekli bir sızlanma modundasın. Sadece ama sadece bu ama. Problemleri biliyorsan problemi çözmek için uğraş, mesela bu bir aksiyondur. Yok problemin çözülemez olduğunu düşünüyorsan da o ortamdan (kurtlar sofrası olarak nitelendirdiğin) yerden uzaklaş, bu da başka bir aksiyon almadır.

Öyle oturup "çok güçsüzüm kahrolsun" deyip bişey yapmamak ise zaten doğada yok. Madem kurtlar sofrası örneğinden girdin ordan devam edeyim, kurtlara hangi avın öylece oturup gelin beni avlayın dediğini gördün? Av zayıfsa da beceriksizse de sonuna kadar mücadele ediyor hayatı için.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
hayat uzun bir yolculuk. kah gulecez, kah agliycaz, kah cosacaz. sen bu yolculugun bazi noktalarinda uzulmus olabilirsin; ama hatalarinda israr eden bir aptal degilsen guzel gunlerin de olacak.
0
buenosdias
(09.06.21)
Yaşarken her an bir süprizle bir insanla bir kitapla tanışıp sevinebilir duygulanabilir ve üzülebilirsin. Özetle insan hissedebilmek için yaşar. Acıyı, mutluluğu, ayrılıgı, kavusmayı hissetmek için yaşar.

6 yıl oldu intihar üzerine doktora tezi yazıyorum. Son demlerine geldim. Tezim bitmek üzere. Bu hayatı istedigim gibi yaşamayı gerekirse sıfırdan başlamayı öğrendim. Hayatımın kendim için ne kadar kıymetli oldugunun farkına vardım. Ölüm elbet gelecek, güzel ölmek istiyorum. Ölene kadar da yalnızca iyi duyguları hissedebilmek için yaşıyorum. Bir çiçegi, karıncayı yahu düşmanımı bile seviyorum. Her bi yaşam özel ve kıymetli. Her başlangıç yeni bir umut. Insan yeter ki kendisiyle mutlu olmaya çalışsın.
0
Corpsebridee
(09.06.21)
Surec icinde kendimle olan kavgalar, zoru basardiktan sonraki hissiyati cok seviyorum.

Sansin yuzune gulmesi icin sansi yaratman lazim, dogru zamanda dogru yerde degilse o sans kolay kolay sana gulmez.

Hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan birine ben amator spor oneriyorum. Ultra hirsiz ve utangac bir cocuktum, musabakalarda mucadele uzerine cok sey ogrendim.
0
cooperr
(09.06.21)
(6)

Demirören totali piyangoyu da krediyle almadı mı

condom kurşunu
Onlrın da geri ödemesini yapmmaıştır. Neden sadece medya üzernden gidiliyor ki?
Onlrın da geri ödemesini yapmmaıştır. Neden sadece medya üzernden gidiliyor ki?
0
condom kurşunu
(09.06.21)
ortaya bir havuc atiyorlar iste herkes onun pesinden kosuyor. peker su anda bilinmeyen sadece iki gazeteci suikasti ile ilgili yeni seyler ortaya atti. diger anllattiklari yillardir bilinen olaylar.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.06.21)
Ben de onu anlamıyorum işte. Bu olay zaten biliniyprdu. Neden yeni bişeymiş gibi herkes atladı anlamadım.
0
🌸condom kurşunu
(09.06.21)
Sansasyonellik önemli, krediyi Ziraatten aldığı biliyordu ama ödeme yapmadığı bilinmiyordu sanırım,

Mit tırları can dündardan aylar önce haber yapılmıştı, yabancı ülkelerin raporlarına yansımıştı ama hapse gönderilmek istenen can dündar oldu.

Sedat peker nasıl desem paket olarak sunuyor her şeyi, yoksa evet söylediği bir çok şeyi bilen biliyor ama kimse direkt böyle video haber yapıp anlatmıyordu.

Belediyelerde rüşvet nasıl alınır belediyeyle iş yapan biliyor olabilir ama düz insanların bu işin nasıl işlediğini de bilmediğine eminim.

Şimdi ben size taa 2010 yılında boyunsuzun oğlu kanal istanbul güzegahında arazi topluyordu, şimdi o araziler 20-30 kat değerlenmiştir desem çok bir şey ifade etmeyecek ama bunu sedat peker gibiler daha iyi anlatıyor, belki o paranın kaynağını anlatabiliyor.

yıldırım ailesi zengin oldu ama nelere bulaştıklarını bilmiyordum ben, gemiler var, tuzlada arazi almışlar bir anda imar gelip otel falan dikmişler, bu kadar biliyoruz biz, zengiliklerin kaynaklarını bir kaç yolsuzluk seviyesinde düşünürken bir anda uyuşturucu ticaretleri, zenginlerin malına konma gibi şeyler ortaya çıktı.

Demirören mevzusunda gündem olan üzerinden gidiliyor, sadece ödememesi değil, Peker'in dediği başkası ödeyecekti sözü de önemli, ziraatin çiftçi bankası olması gerekirken iş adamına kredi vermesi falan bunlar hep siyaset işte, buradan yükleniliyor ve hükümet kanadı saçma sapan konuşmalar yapıyor yani yüklenme işe yarıyor.
0
atom karincanin torunu
(09.06.21)
Hocam diyorsun ki "yapmamıştır" yani bir kesinlik yok cümlende. Sadece bir tahmin var, o tahmine nasıl ulaştığın meçhul ve kesinliği de çok düşük yüzdeli. Şimdi olan olay ise bizzat o işlerin içindeki birinden bişeyleri duymak ki bu da insanların yaptığı tahmini güçlendirdiği için doğal olarak gidip bişeyler yapabiliyorlar çünkü desteklendi düşünce.

Sadece medya üzerinden gidilme demek de en önemli olay. Iktidarin zaten en önemli silahlarından biri medya. Bununla birlikte bir de devlet bankası olayı devreye girmiş. Niye üstüne gidilmesin ki?
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Konu ödeme yapmaması ise normal bir ülkede medyanın işlevi olur, konu haberleştirilir, kamuoyu baskısı oluşur, yasal işlem yürütülür. Türkiye’de birinci basamak aşılamadığı için ve bankalar da baskı altında olduğundan Sedat Peker’den kitlelere yayılıyor. Videolarını seyretmemiş biri olarak söylüyorum. Demirören ve benzerleri bu ülkenin en çok duyurulması gereken konuları. Çarpık şekilde de olsa gündeme gelmesi iyi olmuş.
Bu ülkede Pamukova tren kazasında “bir şov uğruna öldüler” manşeti atabilen bir milliyet gazetesi vardı. Artık ana akım işaret bekliyor neyi ne kadar söyleyebileceğini tartmak için. Ancak birbirlerini yerken kopan gürültüyü duyuyoruz. O günden bugüne yaşanan değişimin meyveleri bunlar hiç şaşılacak bir şey yok.
0
not dark yet
(09.06.21)
Cunku medya AKP yalakaligi yapsin diye Dogan'in medyasina cokup guvendikleri birini basa gecirmek istediler. Demiroren, Dogan grubunu almak bile istemiyordu muhtemelen.Parayi biz hallederiz sen sadece gostermelik olarak basta duracaksin dedi AKP.Neresinden baksan her tarafi kirli bir oyun.Kirli bir sekilde medyayi ele gecirdiler.SOnuclarini goruyoruz
0
turkuaz
(09.06.21)
(14)

Bölüm Tercihi

pisiklet
Üniversite için eşit ağırlık ya da sözelden tercih yapıyor olsaydınız hangi bölümü seçerdiniz? Sebepleriniz ne olurdu? Teşekkürler, P.
Üniversite için eşit ağırlık ya da sözelden tercih yapıyor olsaydınız hangi bölümü seçerdiniz? Sebepleriniz ne olurdu? Teşekkürler, P.
0
pisiklet
(09.06.21)
ingilizce, sınıf, rehber öğretmenliği yada besyo. diğerleri aç bırakır.
0
xrated
(09.06.21)
Hukuk. Sebebine gelince ülkenin gerçek hukukçulara ihtiyacı olması derim. Parasını bilmiyorum ama bazı avukatlar dosya incelemeye bile iyi para alıyor. Bir bak derim.
0
prole
(09.06.21)
işletme,
aç kalmazsın. ingilizce ve güzel baglantıların varsa gayet iyi de para kazanırsın.
0
liberal
(09.06.21)
hukuk ya da psikoloji.
0
zimbirik
(09.06.21)
Güzel meslek, severek yaptığın meslektir. maaşı daha az olsun ama iş tatminin olsun. kafan daha rahat olur. Bu nedenle ilgi alanlarını öğrenmen çok önemli
0
zimbirik
(09.06.21)
hukuk ya da psikoloji diyorum ben de.

avukatin bir dilekce yazmasi en az 829 lira. iyi bir sirkette calisirsan daha fazla. dosya takibi adina 20 bin istiyorlar.

avukatlikta iyi para var.

psikologlar da iyi kazaniyor. sabah 9 aksam 9 calisiyorlar. tabii ozel klinigin olacak kafana gore ayarlarsin. seans basi 400 lira istiyorlar. gunde 2 saat mola verse, ayda 56 bin lira kazaniyor.

...

ama ben idealist bir mal olarak, yetenegimin ve hayallerimin pesinden gittim. sonuc: gunde 12 saat calisip ayda 4 bin kazanmak. fazla mesai ucreti yok. berilen ticket yetmiyor. agi ve yol hak getire. sigortalari bile tamdan yatirmiyor bu reklam ajansi denilen boktan yerlerde.

hayalinizdeki isi is olarak degil, hobi olarak yapin. avukat veya psikolog olun hayatinizi yasayin.
0
batlegolas
(09.06.21)
İşletme gibi iibf bölümleri ve hukuk diyen ülkeyi tanımıyordur net. Aç kalma ihtimalin %90 falan. Elini sallasam avukata çarpıyorsun Ankara’da.

Boğaziçi’ni de hiç ettiler ama Boğaziçi gibi birkaç üniversite hariç iibf bölümü yazılmaz. Hele baban bürokrat ya da büyükelçi değilse asla uluslararası ilişkiler yazılmaz. Hacettepe uluslararası ilişkiler mezunu olarak yazıyorum.

Hukuk ise aç bırakır. Yeni mezunlar asgari ücretle başlıyor o da şanslılarsa. Orada oraya koşturup ayak işlerini yaptırıyorlar. Hakim ve savcı olman zaten aşırı zor, eğer öyle bir referansın olsaydı zaten buraya yazmaz direkt hukuk okurdun. Milletvekili torpilinin yetmediğini gördü bu gözler. Ne kadar yukarıya ulaşabiliyorsan o kadar şanslısın.

Psikoloji hakkında hukuk ve iibf kadar bilgim olmasa da psikoloji okuyan arkadaşlarımın dediğinde göre yüksek lisansta klinik psikoloji okumadan öyle psikologluk yapamıyorsun. Hal böyleyken özel üniversitelere para versen bile klinik psikoloji yüksek lisans yapmak için bu sefer akademiden referans bulman lazım. Çok psikoloğun da zor durumda olduğunu görüyorum Twitter’dan. Danışman adı altında milleti söğüşlüyor millet.

Ben olsam pdr okurdum, ataması iyi. Ha bana kalsa yukarıda bir arkadaş da demiş dil okurdum ama İngilizce ya da Amerikan dili ve edebiyatı gibi bölümlere atardım kendimi. Sonra da yurt dışı yüksek lisans kovalar çeker giderdim.
0
Arkabi08
(09.06.21)
Ben yazmazdım ama yazılabilecek iki bölüm

Sınıf öğretmenliği

Özel eğitim öğretmenliği

Hukuk mezunu çok. Hukuk yazılacaksa üniversite çok iyi olmalı.

İşletme, iktisat da aynı şekilde, bu bölümleri ülkede okumayan yok. Üniversitenin çok iyi olması lazım. Bu arada çok iyi dediğim Marmara falan değil. Boğaziçi, Koç, Sabancı gibi CV'de parlayacak üniversiteler.
0
dissendium
(09.06.21)
eşit ağırlık: yönetim bilişim sistemleri (ingilizce)
sözel: amerikan kültürü ve edebiyatı
0
makarnavodka
(09.06.21)
dil bölümleri sözel ya da eşit ağırlıkla almıyor, bazı cevaplara istinaden belirtmek istedim.
0
kedimedi
(09.06.21)
Sosyoloji ya da antropoloji okurdum.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Bir de şey durumu var,

Sevdiğin meslek genel anlamda para getirmiyorsa bile, seven kişi o meslekte başarılı olur, para da kazanır.

Ama bir mesleği önceliğin ilgi alanı olmadan seçersen ortalama bir çalışan olmaktan ileri gidemezsin.

Bu nedenle ilgi alanını keşfet. Bu bölüm kolay iş bulamayan, ya da çok kazanmayan bir bölüm olsa bile, senin ilgi alanın olduğu için başarıyı yakalarsın.

Başarının (ve dolayısıyla paranın) anahtarı yaptığın işi seviyor olmaktan geçiyor.
0
zimbirik
(09.06.21)
psikoloji bölümünü bitirdim ama bu bölümü okumasaydım bilgi ve belge yönetimi okuyup köklü bir kütüphanede kütüphaneci olarak çalışmayı isterdim. bölümün ders içerikleri de çok güzel gözüküyor, hem edebiyat, hem yazılıma yönelik dersler var.
0
vacigok
(09.06.21)
Yurtdisi olsaydi kesinlikle hukuk derdim zira cok prestijli ve guzel para kazanilan bir meslek, ama turkiye'de son donemde her dandik okul binlerce hukuk mezunu vermisken , hukugun da genel durumu ortada iken hukuk okumak direk ayagina sikmak olur. Sadece benim tanidigim basit bir zeka testinde bile rahatlikla cakabilecek kapasite olan 3-5 kisi hukuk okudu bitirdi avukatlik yapiyor. Inanilmaz..

Isletme falan da ayni sekilde.

Ben olsam tip ile baglantili ne varsa onu okumaya calisirim. Fizyoterapi, diyetisyenlik falan olabilir bilmiyorum esit agirlik ile oluyor mu?

Olmuyorsa ahcilik falan okurum. O da olmuyorsa okumam zanaat falan ogrenmeye calisirim.

Herkesin kostugu yone kosarsaniz sonu husrandir..
0
cooperr
(09.06.21)
(9)

tez konusu değişir mi?

diffarentiationation
yüksek lisans. başka bir hocayla çalışmak istiyorum. danışmanıma "şu alanda çalışmak istediğim için danışman değiştirmek istiyorum." diyeceğim. "tez konun belirlendi o iş olmaz." diyebilir mi?
yüksek lisans. başka bir hocayla çalışmak istiyorum. danışmanıma "şu alanda çalışmak istediğim için danışman değiştirmek istiyorum." diyeceğim.

"tez konun belirlendi o iş olmaz." diyebilir mi?
0
diffarentiationation
(09.06.21)
lisansüstü eğitim yönetmeliğinize bakın. ben değişebilir diyorum :)
0
Ufuk
(09.06.21)
@ufuk neden? Her üniversite böyle önemli bir konuda kafasına göre karar alabilir mi?
0
🌸diffarentiationation
(09.06.21)
Dsnisman imza atacagi icin mesele konudan cok danismanin degisime ikna olmasidir
0
fempusay
(09.06.21)
@fempusay danışmanımı ikna etmek için diyeceğim zaten. Yoksa ben belirlediğimim konuyu da yapabilirim farketmez.
0
🌸diffarentiationation
(09.06.21)
Enstituye bildirseler bile dilekceyle konunu degistirebilirsin.
Danismanini degistirmek istersen hocalara imzalatman gereken bir form var ve o formda yeni hoca ve eski danisman icin kutucuklar var.
Hocana kendisiyle calismak istemedigini acikca soyleyebilirsin.
0
nax
(09.06.21)
@ufuğa sorduğun soruya cevaben, her üniversite böyle bir kararı elbette farklı farklı şekillerde alabilir. Tez başlığının/konusunun değişmesi için bir süre sınırı vardır genelde. O süre de uniden üniye değişkenlik gösterebilir. Hatta daha da önemlisi öyle kafana göre konu da alamayabilirsin. Tez konunu enstitüden kabul alması da gerekebilir.

Bir de "böyle önemli bir kararı üni kafasına göre belirleyebilir mi" diye sorup danışmanı ikna etmeye çalışma da biraz ironik olmuş. Danisman dediğin o üninin sadece bir parçası, yani eğer her üni kafasına göre karar alamıyorsa danışmanın ikna olayının hiç devreye girmemesi gerekirdi.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Ben danışman hocama bu konuda yazmak istemiyorum sizin de vaktinizi almak istemiyorum farklı danışman hocayla çalışabilir miyim diye sormuştum ve tamam demişti. Normalde imza ile oluyor ama pandemi dönemi olduğu için okula yeni tez konusunu da içeren dilekçeyi mail olarak atmıştım. İki hoca da onaylıyorum diye okula dönüş yaptı ve bitti.
0
jazzabel
(09.06.21)
bana demisti, istedigim konuyu alamayinca tez yazamadim hevesim kacti. yuksek lisans olayi da rafa kalkti :/
0
in vino veritas
(09.06.21)
Eger tezini resmi olarak danismanin da imzaladigi tez konusu belirleme formunike bekirleyip enstituye verdiysen evet tezini degistirmek icin byetki ve usulde denklik ilkesi geregince ayni islemleri yapacaksin.
Konu da değişebilir ama prosedurler vs
0
fempusay
(09.06.21)
(6)

Bu kadar yolsuzluk sonrası halkın ne yapması lazım?

mikahakkinen
muhalefet (sp) mafya liderini ciddi alıp bize saldırıyor denilmesin diye sessizlikte. peki halk sokaklara mı dökülmeli? corona buna engel olmasına rağmen ahmet şık sokaklara çıkmalısınız diyor. zaten kendini bilinçli grubuna girdiğini düşünen kesim geziden sonra afişe olmaktan çekiniyor?bu yolsuzluk
muhalefet (sp) mafya liderini ciddi alıp bize saldırıyor denilmesin diye sessizlikte.

peki halk sokaklara mı dökülmeli? corona buna engel olmasına rağmen ahmet şık sokaklara çıkmalısınız diyor. zaten kendini bilinçli grubuna girdiğini düşünen kesim geziden sonra afişe olmaktan çekiniyor?

bu yolsuzlukların sonucu olarak en doğru tepki nedir?
0
mikahakkinen
(07.06.21)
sistem kendi kendini yeyip bitirecek.
0
OrangeYellow
(07.06.21)
Sokağa çıkılmamalı. Çıkılırsa bunlar yine kendine mağduriyet yaratır.
0
les yeux blanches
(07.06.21)
Ahmet Şık'a prensipte katılıyorum ama pratikte bunu yapabilecek gücümüz olduğunu zannetmiyorum. Bi 10 sene önce polis bazı üniversitelere giremiyordu, molotof marifetiyle de olsa uğraşabiliyordun mesela. Şimdi üniversitelerde sol öğrenci grubu bile kalmadı, artı polis çok daha güçlü/pervasız. Takır takır vururlar valla. Yani sevmediğimiz/beğenmediğimiz üniversite solcusu bile kalmadı, çok acayip.

Ayrıca TR değil dünyanın genelinde hayvan gibi otoriterleşme var, en kör adam bile covid sürecinde bunu görmüş olmalıydı. Yani korona engel olmaktan çok tam olarak bu amaca hizmet ediyor, otoriterleşmenin aracı oldu falan filan.

Napcaz? Valla yapacak bir şey yok. İdealinde gaspedilen bütün hakları teker teker geri almak lazım. Ama bugün bırak bişeylerin hesabını sormayı, "saatin" geldiğinde evinden kafanı çıkaramıyorsun, bir sürü keriz de bu kararları doğru buluyor, "evet abi tam kapanma yaa" falan diye.

Yani daha sana dayatılan ev hapsine karşı çıkamadan, yüzüne takılan yuları atamadan ne yolsuzluğa itirazı allasen. Geçicez onları. Kendimizi avuturuz "geçer bi gün belki" diye, en fazla o.
0
plutongezegendegilmi
(08.06.21)
Örgütsüz ve öncüsüz geniş kitlelerin maksimumu gezidir, o bile en güçlü zamanlarında dengelerini bozdu, zaten darmadagin oldukları bugün siler süpürür bunları. Ahmet Șık haklı yani. Ellerine koz verir goygoyu yapanların insanlık tarihi hakkında en ufak fikirleri yok. Özünde, biraz zedelenmiș de olsa konforunu koruma güdüsü yatıyor. Fransız devrimine denk gelseler "camları kırıyür vandallar" derlerdi heralde.
0
temasettin
(08.06.21)
kendi kendilerini bitiriyorlar zaten çok az kaldı, bizim bir şey yapmamıza gerek yok. zaten yapılabilecek büyük küçük her türlü şey ters tepecektir.
0
candide
(08.06.21)
@tema+1
Valla bildigim tek sey su ki, 'sokaga cikmayin istedikleri o' lafinin duydugum en sacma laf oldugu. Tarih tepkiler sonucu devrilenlerle dolu,

www.youtube.com

Surda soyle bir uc ornek var mesela, miting olayinda gosterilen bir tepki nelere yol acmis.


Bu hukumetin aradan gecen nerdeyse on seneye ragmen hala geziyi agzindan dusurmemesinin sebebi bu. Cunku bir halk ayaklanmasinin, halkin tepki gostermesinin nelere yol acacagini biliyorlar. Hatta isin soyle bir yani var ki, gezi parki aslinda maalesef gercekten bilincli tepki gosteren gorece az kisi disinda cogunlukla kuru kalabaliktan olusuyordu. Yani o kalabalik oyle gercekten bir seyi isteyen, kararli bir kalabalik degildi ancak o bile onlari korkutmaya yetti. Simdi gercekten ne istedigini bilen ve kararli bir kalabalik ciksa siz inaniyor musunuz ki gezideki gibi millet evine erkenden dagilip birakacak?

Tepkisizlik hicbir zaman bir tepki olmadi. Muhalefet de 'aman agzimizin tadi bozulmasin' tarzindan ote hareket etmiyor. Surekli ama surekli gunu kurtarma cabalari var. O gunu kurtarma cabalari yuzunden yani 'anayasaya aykiri ancak evet diyecegiz' tarzi yaklasimlari yuzunden de ulke bu halde. Iktidarin yaptiklari hicbir seyin hesabini soracak bir girisimde bulunulmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(08.06.21)
(8)

ucuz türk aksiyon filmi müziği yaptım nasıl olmuş kasdgjnkgjasd

elektrodöner
https://soundcloud.com/elektro-doener/tales
0
elektrodöner
(07.06.21)
Mahmut Tuncerin başrolde olacağı bir aksiyon filmi için biçilmiş kaftan. Aksiyonun ortasında halaya başlayabilirler.
0
j r r tolkien hayrani
(07.06.21)
Düşündüğünden daha kaliteli buldum.
0
dissendium
(07.06.21)
Güzel
0
zidan
(07.06.21)
* 29. saniyeden 30. saniyeye geçişte müzik kesiliyor ama orada bir nota tek başına kalıyor gibi. Tam istediğiniz bir anda müziğin durması efekti gibi olmamış sanki.

fade out mu olsa onun yerine yoksa belli saliseler sonra mı kesilse. çok rahatsız etti o an beni.

* giriş çok uzun geldi ama filmin o kısmında hareketin başlaması uzun sürmüş olabilir. by design durumu :)

* www.youtube.com ölümlü dünyanın hareketli sahnelerinde sesi kısıp sizin parçayı koyunca kötü bulmadım bazı yerlerini.
0
la traviata
(07.06.21)
Firestarter geldi aklıma. Prodigy mi dinledin son zamanlarda?
0
evimin paspasi
(08.06.21)
prodigy sürekli sabahları dinlerim uyanmak için birebir.
0
🌸elektrodöner
(08.06.21)
@la traviata

teşekkür ederim detaylı eleştiri için. uzun olmasının sebebi evet ben genel olarak o gerginliğin uzamasını sevdiğimden öyle yapmıştım.

29. ve 30. saniye arasındaki o bir nota benim hoşuma gittiğinden öyle bırakmıştım yani o da kesememişlik değil ancak diğer türlü de deneyeceğim belki öyle daha güzel olur.
0
🌸elektrodöner
(08.06.21)
Güzel olmuş
0
westblack
(08.06.21)
(9)

Ölüm nedeni nasil sorulur / sorulur mu?

polopan
26-27 yaslarinda bunda 2 yil evvel yanimda 1 sene boyunca stajyerlik yapmis ve zamanla arkadasim olmus, sonradan baska bir ülkeye yerlesmis birisinin hayatini kaybettigini ögrendim ve cok üzüldüm. Ölüm nedenini merak ediyorum. Kendisinin tanimadigim yakin bir arkadasi (ya da bir süredir sevgilisi ol
26-27 yaslarinda bunda 2 yil evvel yanimda 1 sene boyunca stajyerlik yapmis ve zamanla arkadasim olmus, sonradan baska bir ülkeye yerlesmis birisinin hayatini kaybettigini ögrendim ve cok üzüldüm. Ölüm nedenini merak ediyorum. Kendisinin tanimadigim yakin bir arkadasi (ya da bir süredir sevgilisi olan birisi) bir sekilde bana ulasip ölüm haberini verdi, birkac kez karsilikli mesajlastik ama kendisi dogal olarak ölüm nedenini ben sormadan söylemiyor. Böyle birsey sorulur mu?
0
polopan
(06.06.21)
Niye sorulmasın sorulur. Annesi, babası olsa belki sorulmazdı ama arkadaşıymış. Ben olsam sorardım.
0
anarsika
(06.06.21)
"Bir rahatsızlığı mı vardı?"
0
ryhmer
(06.06.21)
Ben de olsam sorardım açıkcası, hatta pek tereddüt etmezdim sorarken.
0
a perfect lie
(06.06.21)
haklisiniz, ben belki gereksiz duyar yapiyorum. icgüdülerim intihar olabilecegini söylüyor nedense (en son is yerinden ayrilirken özel hayatinda sikintilar yasiyor gibiydi), belki de o yüzden hassaslasiyorum. tesekkürler.
0
🌸polopan
(06.06.21)
açıkçası annem öldüğünde hatırlıyorum, başsağlığı için arayan arkadaşlarımdan ikisi "nesi vardı?", "rahatsızlığı neydi?" gibi sorularla meraklarını gidermişlerdi. şahsen, soran kişilere karşı kötü bir şey, bir rahatsızlık da hissetmedim açıkçası ama tabii herkes farklı. ek olarak da intihar ise insan daha bir üzgün hissedebilir. farklı trajik bir olay çünkü intihar.
0
ardt
(06.06.21)
Sorulur ama cok disdiklemeden. Ararsin ya cok ızuldum, sevdigim bir arkadasimdi allah sabir versin diye giris yapip, nasil oldu(öldü değil oldu) cok ani bir durum galiba diye arada sorarsan karsi taraf da basitce anltir zaten

Basiniz sagolsun
0
exlibris
(06.06.21)
Bence bunu sormamak lazim. Nasil olmussa olmus. Ne yapabilirsiniz ogrenince? Sordugunuz kisi sinir olabilir. Uzerinden vakit gecmesini bekleyin.
Abimi kaybettigimizde "neyi vardi?" "Hasta miydi" "evli miydi" "cocugu var miydi" sorularini soranlardan gina gelmisti.
0
nax
(06.06.21)
@nax: Basiniz sagolsun. Beklenmedik bir ölüm oldugu icin merak ediyorum, durumu kabullenebilmek icin biraz daha bilgiye ihtiyacim var gibi hissediyorum, kaza miydi, hastalandi mi, bir anda mi oldu, cani yandi mi... Insan bilmek istiyor. Dedigim gibi benim ögrencimdi, 1 sene boyunca dip dibe calistik, bildigim herseyi ögretmeye calistim, o da sag olsun cok iyi ögrendi, bir sürü güzel is yaptik beraber, zamaninda cok vakit gecirdik :(
0
🌸polopan
(06.06.21)
Valla bence sorulabilir. Hatta simdi direkt corona olaylarina gonderme yaparsin. Yani 'coronadan dolayi mi?' seklinde de sorabilirsin.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
(7)

Doktora öğrencisi yüksek lisansa kayıt yapabilir mi?

chavezding
Bir bölümde doktora öğrencisi olan birisi, başka bir okulun başka bir bölümünde yüksek lisans programına kayıt yaptırabilir mi? Teknik bir engel var mı buna?
Bir bölümde doktora öğrencisi olan birisi, başka bir okulun başka bir bölümünde yüksek lisans programına kayıt yaptırabilir mi? Teknik bir engel var mı buna?
0
chavezding
(06.06.21)
Yaptıramaz diye biliyorum
0
Arkabi08
(06.06.21)
Yukarıda da belirtildiği gibi Tezsiz yüksek lisansa yaptırabilir, tezli yüksek lisansa yaptıramaz.
0
cursor
(06.06.21)
Benim bildiğim herhangi bir engel yok. Aynı derecede aynı anda öğrenci olamıyorsunuz sadece. Yani tezli yüksek lisans öğrencisiyken başka bir dalda tezli yüksek lisans öğrencisi olunamıyor ama doktora yapan tezli yüksek lisans yapabiliyor ya da lisans öğrencisi aynı anda yüksek lisans yapabiliyor (şu an bu durumdayım).

Bence öğrencisi olduğunuz enstitüsüye sorun, bu sorunun cevabı her yerde aynıdır.
0
Rh Negatif
(06.06.21)
@Rh
Hocam engel var, o engeli de @cosmic in paylastigi yonetmelik direkt soyluyor. Senin durum eger lisans+yuksek lisans ise sana engelin olmamasi dogal cunku sen su an sadece bir 'lisansustu' programina kayitlisin. Yonetmelik ayni anda tezsiz haric kayit olmaz diyor.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
Evet lisans + y.lisans benimkisi.
0
Rh Negatif
(06.06.21)
Tamam iste hocam, sende engelin olmamasi dogal. Sadece bir lisansustu programa kayitlisin sen. Yani senin durum ile arkadasin sordugu sey ayni degil. Onun sordugu ayni anda iki lisansustu kayit ki onun da tezsiz haric mumkun olmadigi yonetmelikte belli. Yani bir engel var.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
@j r r tolkien hayrani +1
Lisansüstü terimi mevcut yönetmeliğe göre hem yüksek lisans hem de doktora dönemlerini kapsamaktadır.
0
cursor
(07.06.21)
(13)

tek yaşayanlar

nadirendeolsa
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
0
nadirendeolsa
(05.06.21)
şu anda tek yaşamıyorum ama tek yaşadığım dönemlerde yatakta uyuyordum.
0
sanal uyku
(05.06.21)
Yatağımda. Ama gündüz uykusu ise salonda kestiririm :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
hiç koltukta uyumam, hep yatağa giderim.
0
irene
(05.06.21)
Önce koltuk sonra yatak.
0
bigbadabum
(05.06.21)
yatakta
0
nahtoderfahrung
(05.06.21)
yatakta ama bazen çok yorgun olup koltukta da sızıyorum
0
Pertev nail
(05.06.21)
yatakta elbette. ama bazen uyuyamadığım zamanlar oluyor böyle sabaha kadar yatakta dönüp duruyorsam o zaman salona geçiyorum çok rahatsız kanepelerim olsa da bu yöntem bazen işe yarıyor uyuyorum.
0
jamiro
(05.06.21)
Yalniz yaşadığım donemde çok uzun sure koltukta, salonda kendime iskence ede ede uyumustum. Hem tembellikten hem de cile cekmek icindi herhalde. Sonra bir gece koca binada kavga cikti. Adamin teki vururum ulan bilmemkimi vurdun seni de vururum filan gibi cumlelerle yirtti kendini. Benim de koltuğum dış kapinin karsisindaydi. Hahahah. O günü saçma saçma şeyler düşünüp ben bi daha burda yatmayayim dedim. Yatak en guzeli.
0
a perfect lie
(05.06.21)
Yatak odasında. Bazen televizyon karşısında kanepede uyuyakaldığım oluyor ama.
0
antihero
(05.06.21)
Salonu yalnızca arkadaşlarım, misafirlerim geldiğinde kullanıyorum. Onun dışında sürekli kendi odamdayım.
0
candoguaydin
(05.06.21)
Yatakta.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
17 yasindan beri tek yasiyorum. Yurt, askerlik, bekar evleri her daim yatakta uyumusumdur.

20 saat otobus yolculugunda bile uyumam, yatakta yatamadigim icin.

Yatak candir.
0
Filinta61
(05.06.21)
Yatakta.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
(14)

Müzeler hakkında ne düşünüyorsunuz ?

phiphi
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mese
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mesela vatikan'ın müzesini gezdiğimde ekstra para verilip içeri girilen kısma girdim oradaki eserlere bakıyorum falan ama hiç ilgimi çekmiyor. Belki anlatan birisi olmadığı içindir tabi ama ilgimi çekmiyor yani elimde değil. Aziz petrus bazilikası, pantheon vs müthiş yapılar büyülü falan içine girince ' wow ' oldum ama eser bakımından söylüyorum.

Onun haricinde floransa'da dünyaca ünlü 2-3 müzeyi falan da gezdik mi gezmedik mi hayal meyal hatırlıyorum tamamen. Davut'un olduğu müzeye girmedik, dolayısıyla davutu'da görmedik mesela. Tamam bu belki abartıydı ama, internetten bakınca falan öyle yine çok ilgimi çekmiyor. Görsem öyle 1-2 dkmı ayırır bakarım geçerim gibime geliyor. Uffizi'deki o tablolar vs hiç ama hiç ilgimi çekmiyor mesela girip bakmadım bile.

Onun haricinde 3 ay londra'da bulundum, ki müzeler ingiltere'de ücretsiz olmasına rağmen british museum, national gallery ( önünden kaç kere geçtim hatırlamıyorum ) , london science museum falan hiç ilgimi çekmedi. Yani pandemi de vardı tabi orası ayrı randevu işiyle uğraşamam dedim ama, girip 30 dk dolaşsam patlarım sanırım sıkıntıdan. Greenwich'i gezmiştim mesela dünyanın 0 noktasındasın falan filan da yani ee ? Yine öyle yanımdakileri ayıp olmasın diye ilgileniyormuş gibi yaptım. Bunun haricinde açık havada gezmek, sokak turu veya doğal güzellikler vs daha çok ilgimi çekiyor.

Etrafımda çok samimi olduğum tüm arkadaşlarım da benimle aynı düşünüyor. Parise gidip louvre'u gezmeyen var mesela. Adamın ilgisini çekmiyor.

Sözün özü, sorun bende mi ya ? Harbiden kasıyorum kendimi ulan dur diyorum bişeyleri kaçırıyorum diye de yok yani olmuyor. Bana öyle geliyor ki gerçekten oraya gidenlerin %80i sanki paylaşmak, 1-2 story post çıksın diye gidiyor. Gerçekten ilgisini çeken kısım %10-15i geçmez gibi. Sizce, sizde durum nasıl ?
0
phiphi
(05.06.21)
İlgi meselesi bence. Hayatta en çok sevdiğim şeylerden biridir müze gezmek, antik şehir gezmek.
Ama ilgi alanlarimla alakalı biraz da. Tarih sevmiyorsan, geleceğe dönük insansan vs. Müze sevmemen de doğal.
Zorlamaya gerek yok yani doğa gezin onun yerine :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
müze var müze var. mesela amsterdam'daki van gogh müzesi bana biraz bayık gelmişti, çünkü modern sanatla falan alakam yok. ama stuttgart'taki mercedes benz müzesi hayatımda gittiğim en güzel aktivitelerden biriydi, yarım günden fazla kalmışımdır içeride. ilgi meselesi yani. tüm müzeler hoşuna gidecek diye bir şey yok, sorun sende değil diye düşünüyorum.
0
roket adam
(05.06.21)
Ben de gittiğim şehirde en önemli 1 belki 2 müzeyi ve özel olarak ilgi duyduğum şeylere dair müzeler varsa onları geziyorum sadece. Mesela Paris’te büyük müzelerden sadece Louvre’a gitmiştim ama çok sevdiğim için Victor Hugo’nun evine de gitmiştim ve bu beni daha çok etkilemişti. Aynı şekilde Prag’da da Kafka Müzesi’nden çok etkilenmiştim. Bu tarz daha spesifik ve ilgi duyduğum şeylere dair bir yerleri gezmeyi daha çok seviyorum büyük müzelerden.

Bahsettiğiniz gibi şehirde park bahçe gezmeyi ya da şehrin sokaklarında yürümeyi daha çok seviyorum galiba ben de. Ama müzeye girince de sıkılmıyorum çünkü büyük ihtimalle ilgimi çekecek şeyler olduğunu bildiğim yerlere giriyorum sadece. Uffizi’yi çok beğenmiştim mesela sizin aksinize. “Müze gezmeliyim” kafasında değilim yani pek ama ilgimi çeken bir şeyler varsa da gayet keyif alıyorum.
0
ms brownstone
(05.06.21)
sanat ve mimarlık tarihi hatta siyasi tarih ile ilgili olmak gerek zevk almak için. hikayesini bildiğiniz olayların objelerini görmek, olayın geçtiği atmosferi solumak duvarlarına dokunmak müthiş bir şey benim için.

ama ilginiz yoksa daha eğlenceli aktivitelere yönelin gezdiğiniz şehirlerde. bilmediğiniz şeylerin müzedeki etiketini okumak çok açmaz. sizin için demiyorum çoğu kişiyi açmaz sıkılır yani.
0
xrated
(05.06.21)
Abi müze öyle random gezilen bir şey değil zaten. Bir konuya ilgin (ve bilgin) olur, o konuyla ilgili müzeye gidersin, hem bi kaç bişey daha öğrenirsin, hem de internetten öğrendiğin şeyleri kanlı canlı görmüş olursun, daha ilginç bir tecrübe olur.

Yani sanat tarihi sevmeyen adam Louvre'a gidip napsın, ne anlasın, ne ifade etsin gördüğü şeyler ona. Louvre hadi çok geniş ve popüler ama özellikle küçük ve odaklı müzeleri gezmenin hiçbir anlamı yok konuya özel bir ilgin yoksa.

Bi de TR'de orta eğitim bok gibi olduğu için Avrupa'da ne olup ne bitmiş kimsenin haberi yok. O yüzden normal yani arkadaşlarının da böyle düşünmesi, haklılar.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.21)
Sindire sindire gezmek önemli. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bir yerde 100 tane Ferrari, 1 tane Audi görsen Audi'ye burun kıvırırsın ama Ferrari'nin olmadığı bir yerde Audi iyi bir arabadır. Müze de aynı şekilde daha ünlü eserleri görünce geri kalanlar daha sönük kalabilir. Benim gezdiğim müzeler çok büyük ya da önemli değildi ama ilgili olduğum konuların eserlerini incelerken keyif almıştım.
0
dissendium
(05.06.21)
Son paragrafa katılıyorum. Öyle ki bazı müzelerde aptal aptal fotoğraf çeken insanlar yüzünden eserleri göremiyorsun. Zaten google’da milyonlarca fotoğrafını bulabileceğin bir eserin fotoğrafını neden çekerler anlamıyorum. Vatikan’da Pieta heykelini görebilmek için fotoğraf çeken japonlarla kavga etmem gerekmişti.

Heykel mezunuyum.Floransa’da master eğitimi aldım ve David heykelini canlı görmedim öyle söyliyim:) o kadar çok fotoğrafını gördüm, araştırmasını yaptım ki gerçeğini görmek istemedim.

Ayrıca taş toprak sergilenen müzeler var ya bir de onlar da hiç ilgimi çekmiyor. Bilmemkaç yılında bulunmuş bir mağara taşı, ee??

Ama mesela Koç Müzesi çok güzel:)
0
suicides underground
(05.06.21)
@roket adam o da şimdi aklıma geldi, amsterdamda da bir tane bile tarihi yeri gezmemiştik.. vondelpark'da kafayı çekmek daha cazipti mesela öyle de yaptık, ya da şehirde bisiklet turu. büyük keyifti bana göre. hatta ajax maçına gitmiştik o ara yine en keyif aldığım aktivitelerden biriydi. ne anne frank, ne van gogh yani düşünmedik bile.

yalnız o bmw müzesi, mercedes müzesi falan sanırım evet ilgi alakaya göre şeyler benim de çok çok fazla ilgimi çeker.
0
🌸phiphi
(05.06.21)
Ben çok severim müze gezmeyi. Floransa'ya gidip Davut'u görmemeyi düşünemem bile. Once in a life time experience resmen. Hatta böyle minnoş, ufak müzelere ayrıca bayılırım. Böyle dandik kasaba etnografya müzesi olsun mesela, birinin özel müzesi olsun direkt gitmek isterim. Garip nostaljik/romantik bir şeyler hissediyorum müze gezerken. Tanrısal olmayan bir tür huşu hissediyorum, bir tür huzur. Yaşadığımız zamanın öncesinde birilerinin aktüel olarak elinin değdiği bir şeylerle karşılaşmak çok özel bir deneyim bence. Neyse.

Açıkhava müzeleri, antik kentler falan apayrı bir mevzu zaten. Büyülü gibi geliyor bana öyle yerler.

Ama mesele kalabalık olmayan zamanları bulmakta sanırım. Yaşayan insanlar büyüyü bozuyor. Belki sende de öyle bir durum olabilir. Mesele sanatsevmezlik değil insansevmezliktir belki.

Yıllar önce bi şubat ayında Perge'yi ve Aspendos'u gezmiştim mesela, kimse yoktu neredeyse ve aklım gitmişti. Hala unutamıyorum, inanılmaz etkilenmiştim. Ama aynı yerlere atıyorum haziranda falan gitmiş olsaydım bu kadar etkilenir miydim, eminim etkilenmezdim.

Ek: Hayalim The London Dungeon'u ziyaret etmek <3
0
buff
(05.06.21)
Bilmiyorum bazıları ilgimi cekiyor ama genel olarak ilgimi çekmiyor. Esim sevdiği icin her muzeye gidiyoruz ki o da biliyor umursamadigimi ama onun için gittigimi.
Sosyal medyamız zaten yok. Ama onun icin giden coktur eminim.
0
logisticsmanager
(05.06.21)
Valla benim de hiç ilgimi çekmiyor. Ne bileyim gidip bir takım nesneleri görmek ya da o atmosferde bulunmak pek ilgi çekici gelmiyor bana. Yani atıyorum X kişisinin Y zamanında Z yaparken kullandığı şeyi görünce pek bişey değişmiyor benim için. Verdiğim tepki "iyiymiş" tarzında bir tepkiden fazlası olmuyor.

Gerçekten ilgi duyanların oranıyla ilgili bişey söyleyemem doğal olarak ancak story olayı vs dışında bişekil zorunluluk gibi bakan da var. Yani "hazır şuraya gittim bari şurayı da gezeyim" tarzı bir mantıkla gezen de çok.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
@j r r tolkien bende o zorunluluktan var işte. sanki oraya gitmezsem gezimin verimliliği %100 değilde %50-60’da kalcak gibi. özellikle çok çok ünlüyse o müze vs.

o yüzden de sırf görmüş olmak için ilgimi çekmese de girmeye çalışıyorum ama nafile..
0
🌸phiphi
(06.06.21)
Gormus olmak icin gormemek isin anahtari. Ilginiz yoksa paranizi ilginiz olan bir seye harcarsiniz, daha verimli olur.

Mesea ben de ne kadar meshur olursa olsun, “yapmadan dönme!” listesinde olsa da yapmiyorum. Kime gore neye gore yani. Sadece bu gitmeme durumunun bilincli olmasi gerektigini dusunuyorum. Baskalari ne der gitmedigimi ogrenirse diye degil
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Görmüş olmak için görmemek +1

Ben mimar/akademisyenim, sanat tarihi ve siyasi tarihe ilgim yüksek. Bununla birlikte doktora da müzeler üzerine. Dolayısıyla yurtdışı gezilerimin önemli bir kısmını müze gezileri ve kenti yaya olarak gezmek oluşturuyor. Eşimin de tarihe, özellikle yakın dönem tarihe ilgisi yüksek, o da bana ayak uyduruyor çoğunlukla ama sanat ilgisini çekmiyor. O yüzden bir noktada ayrılıp, birimiz sanat müzesine, birimiz askeri müzeye gidip sonra tekrar buluşuyoruz mesela :)

Bu noktada önceden bilgi birikimi yoksa araştırarak gitmek, sesli rehber edinmek veya müze rehberi ile gezmek çok fark yaratıyor. Yoksa hiçbir bilginizin olmadığı tabloya dümdüz bakmak elbette bir şey ifade etmez. Mesela Viyana'da çağdaş sanat müzesinde her hafta ücretsiz gerçekleştirilen rehberli tura katılmıştım, muhteşemdi. Ama herkesin "mutlaka görmelisiniz" dediği, Viyana'nın ünlü saraylarının hiçbirinin içine girmedim çünkü ilgimi çekmiyor.

Bununla birlikte müzeler çok çeşitli artık. Hem konu, hem de çalışma yöntemleri bakımından. Dolayısıyla herkese göre bir müze mutlaka oluyor. Doğa tarihi, sanat tarihi gibi konvansiyonel müzelerin yanı sıra müzik müzesi, ne bileyim bilgisayar oyunları müzesi, 90'lar müzesi bile var. Kimi müze uzaktan bakmalı, kimisi daha interaktif.

Dolayısıyla anahtar nokta kendi ilgi alanlarını bilmek ve önden araştırma yapmak. Buna rağmen ilginiz çeken bir şey yoksa o şehirde, o müzelere gitmeseniz de olur. Sizin seyahatiniz, başkalarının nasıl değerlendireceğinize karar vermesine izin vermeyin.
0
gmzo
(06.06.21)
(7)

tüm sebzeleri kızartarak yemek

diffarentiationation
soğan, kabak, patlıcan, domates, biber yiyorum düzenli olarak ve hep küçük doğrayıp tavada yağ ile kızartıyorum. acaba boşa mı yiyorum yani tüm besin değerleri ölüyor olabilir mi? inşallah ölmüyordur çünkü başka şekilde yiyemem, çiğ yiyince midem bulanıyor.
soğan, kabak, patlıcan, domates, biber yiyorum düzenli olarak ve hep küçük doğrayıp tavada yağ ile kızartıyorum. acaba boşa mı yiyorum yani tüm besin değerleri ölüyor olabilir mi? inşallah ölmüyordur çünkü başka şekilde yiyemem, çiğ yiyince midem bulanıyor.
0
diffarentiationation
(05.06.21)
yağda kızartmak yerine az yağlayıp fırında yapsanız? çok daha sağlıklı olur.
0
benaslinda
(05.06.21)
Her sebzeden maksimum verimi almak için bir pişirme yöntemi ve sıcaklığı var diye okumuştum. Ayrıca fırınlamak kızartmaktan çok daha iyi besin değeri açısından.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
Valla bazi vitaminleri kaybediyorlar da hepsini degil.
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
az yağda kapak kapatıp yap en azından, bol yağda kızartıyorsan çok sıkıntı. hele patlıcan sünger gibi emiyor. yemek haline getirebilirsin aslında türlü tarzı yada kabak kalye gibi yemekler var. zeytinyağlı yaparsın mis.
0
xrated
(05.06.21)
Fırında zeytinyağlı yapınca da kızartma gibi lezzetli oluyor
0
Mistyimage
(05.06.21)
Hocam şimdi bu arkadaşlar zaten sulu sebzeler oldukları için aslında çok kızartmaya gerek yok. Bunları minik minik doğra, üstüne azcık zeytinyağı gezdir, mümkünse dibi tutmayan bir tencereye atıp kapağını kapat (sarımsak opsiyonel).

10-15 dakika sonra mis gibi olacak. Tuzunu da piştikten sonra at bence, ama biraz daha sulu bişey olsun istiyorsan (ki istemiyorsundur diye tahmin ediyorum) pişmeye başlamadan önce de tuzlayabilirsin.

Böyle yaparsan aslında kızartmamış, kendi içindeki suyuyla pişirmiş oluyorsun. Hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı bence.

Fırında yapacaksan büyük büyük kesmen lazım ki suyu bitip kuru kuru yemeyesin. Ben fırın yöntemini üstünü kapatamadığın ve bütün suyu buharlaşıp kaçtığı için sevmiyorum. Tercih meselesi.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.21)
Acı gercek ile tanişmissin.
Evet yag almamak icin yag aliyorsun.

Kizartmayi azaltmak lazim belli bi zamandan sonra

Maalesef kizartma gibi olmuyor onu bi kere soyleyeyim. Ki ben kizartmayi sarimsakli yogurtlu ya da domates soslu bayilarak yerim. Her daim agzimin suyunu akitiyirlar.

Ben artik hic kizartmiyorum. Patlican, kabak , havuc fir8nda sifir yag ile,

Sogani tuzla eze eze, biberi kozleyerek yiyorum. Bunlarin hic birine yag atmiyorum.

Ama dedigim gibi kizartma gibi olmuyor ama nefsin köreliyor.

Benim karaciger yaglanmasi oldugu icin biraktim kizartmayi onu belirteyim.
0
Filinta61
(05.06.21)
(7)

intikam hikayeleriniz var mı?

cosmicgadin
Birinden intikam aldınız mı? Bunu nasıl yaptınız? Hayatınızı mahfeden, dönüşü olmayan, tüm seyrini değiştirecek bir şey yapan ve bunu umursamadan yaşayan biri olduğunu düşünün. Ondan nasıl intikam alırdınız? (Gerçekle ilgisi yoktur)
Birinden intikam aldınız mı? Bunu nasıl yaptınız?
Hayatınızı mahfeden, dönüşü olmayan, tüm seyrini değiştirecek bir şey yapan ve bunu umursamadan yaşayan biri olduğunu düşünün. Ondan nasıl intikam alırdınız?
(Gerçekle ilgisi yoktur)
0
cosmicgadin
(05.06.21)
Hiçbir şey yapmayarak yok sayarak devam etmek en büyük intikam şeklidir, desem de bana yapılanın en kötüsünü yapmak isterdim
0
olaylar olaylar
(05.06.21)
Yok. Bahsettigin senaryoyu da anlamadim tam. Yani ne yapmis ki benim tum hayatimi mahvetmis ya da o onu yaparken ben ne yapiyordum? Hayatimin tum kontrolunu ona verip oyle takiliyor muydum?
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
Hayatta çoğu kişiden intikamımı aldım, o da onları yok sayarak,
0
Arkabi08
(05.06.21)
İntikam değil de biri bana yaşattıkları yüzünden babamın ona söylediği bir cümle ile 10 yıl koruma ile dolaştı korkudan.
0
suicides underground
(05.06.21)
Birinden intikam almak icin bir sey kurgulamaya calismak buna kafa yormak vakit ayirmak fiziksel olarak ugrasmak filan bana gereksiz gelir. Yani yaptığı şey suç sayilabilecek nitelikte bir kotulukse belki cezasini ceksin diye caba sarf ederdim ama kendi kendime bir intikam icin ugrasmazdim sanirim. Bomboş işsiz bi insan olsam belki.
0
a perfect lie
(05.06.21)
hayır. intikam soğuk yenilen yemektir denir ama o kadar soğuyunca bende de kalmıyor ki bir şey. anlık öfkeyle bir plan tasarlarsam ona bile uzun süre sadık kalacağımı düşünmüyorum, eh skerler deyip işime gücüme bakarım herhalde. yalnız, hayatı mahveden kısmını açmak gerek; varımı yoğumu alıp terkedip giden çok aşık olduğum biri filan mı (meeh) yoksa ailemden birine geri döndürülemeyecek bir hasar mı veriliyor? ikinci durumda karanlık tarafa geçiş sanırım mümkün. kendimi oldukça soğukkanlı görüyorum, benden geldiği bile hiç anlaşılamayacak intikamlar da alabileceğimi sanıyorum. umarım hayat boyu öyle bir gereksinim hiç olmaz ben de haklı olup olmadığımı öğrenemem.
0
engelbert humperdinck
(05.06.21)
Çok ekstre, aşırı bir şey olmafığı müddetçe intikam için oturup plan yapmak bana doğru gelmiyor.ona harcayacağım vakit ve enerji gene bana ziyan çünkü. Ha ama bi fırsat olursa ona yok demem. Soruda mahveden demişsiniz evet o durum bir motivasyon yaratır belki ama o kadar büyük kazıkları herkes yemiyor bana göre
0
yazdonumu
(05.06.21)
(4)

İşyerinde toksik tiplerle mücadele

redskull
Özellikle memurlar için soruyorum. Süreki mobbing yapan sorunlu amirlerle mücadelede ana akım olarak savaş veya kaç yöntemleri akla geliyor. Şikayet, birim değişikliği vs. gibi. Bunların dışında neler yapılabilir?
Özellikle memurlar için soruyorum. Süreki mobbing yapan sorunlu amirlerle mücadelede ana akım olarak savaş veya kaç yöntemleri akla geliyor. Şikayet, birim değişikliği vs. gibi. Bunların dışında neler yapılabilir?
0
redskull
(05.06.21)
Sikayet, birim değişikliği vs olarak gösterdiğin şeyler savaşma ve kaçma yöntemleri değil sadece kaçma yöntemleri gibi. Savaş yöntemi görev tanımını bilip görev tanımı dışında bişey istenildiğinde açık açık yapmıyorum demektir. Görev tanımını, yanlış uygulamaları bilip onlara bişekil dur dersen savaşmış ve bişekilde karşıyı durdurmuş olursun.
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
Sikayet vs edemem diyorsunuz. Baska sektor deneyemez misiniz? Birim degistirmiyorlar mi?
0
gelmeistemem
(05.06.21)
Nasil mobbing yapıyorlar mesela? Ozelden de yazabilirsiniz ifsa olmaktan korkuyorsaniz.
0
gelmeistemem
(05.06.21)
Memursanız mobbing uygulayan amiri atlayarak, aşağıdan yukarıya dilekçe ile şikayet edebilirsiniz. Bu sizin kanunen hakkınız.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
(9)

Yatakta yaşanır mı?

Piukh
Son zamanlarda bu alışkanlığım iyice yapıştı üzerime ve artık yatakta yaşamaya başladım gibi hissediyorum. Mesela kahvaltımı yaptım ve şimdi kahvemi alıp kitap okuyacağım yatağa yöneliyorum hemen, çalışırken yatak, film izlerken yatak, dur utube'a bakayım yatak... Yatağı toplayamaz oldum. Evde yalnı
Son zamanlarda bu alışkanlığım iyice yapıştı üzerime ve artık yatakta yaşamaya başladım gibi hissediyorum. Mesela kahvaltımı yaptım ve şimdi kahvemi alıp kitap okuyacağım yatağa yöneliyorum hemen, çalışırken yatak, film izlerken yatak, dur utube'a bakayım yatak... Yatağı toplayamaz oldum. Evde yalnız yaşıyorum ve yatak, yatak odasında. Çalışma odası var, salon var ama ben yine yatağa gidiyorum. Verimlilik açısından da bir şey değişmiyor gibi zaten masada da verimli çalışamıyorum ama hoşuma gitmeyen bir tarafı var.

Siz ne düşünüyorsunuz, var mı böyle huyunuz?
0
Piukh
(05.06.21)
psikoloji uzmanları yatağın yatmak için kullanılmasını öneriyor ama bana göre bir sorun yok.

bildiğim kısım beden olduğundan onunla ilgili yorum yapabilirim. vücut sağlığın açısından sürekli uzanır durumda olmak pek iyi değil. yatakta ve kimi zaman oturuyor kimi zaman yatıyor kimi zaman köpek pozisyonunda duruyorsan yine sorun yok tabii. sabit kalmak kötü.
0
d e j i n
(05.06.21)
Yatak yatmak icindir desturuylaym yasiyorum :D yatakta yemek asla yemem, bir sey icmem. Ha toplamiyorum da ama her seyi tek yerde yapma fikri irrite ediyor. Evde pijamayla da oturmam mesela.
0
kuehles blondes
(05.06.21)
Valla yaşanmaz bence. Hani ben de sabahları yataktan çıkmakta zorlanıyorum, tel karıştırıyorum falan ancak her şeyi yatakta yapma boyutu da ayrı bir olay bence

Haa ev küçüktür, stüdyo daire tarzındadir ve pek eşya yoktur o ayrı. O zaman bir mecburiyet olayı olur ancak onun ötesi biraz sıkıntılı bence. Kendini düşünmüyorsan yatağı düşün, o kadar üstüne gitme.
0
j r r tolkien hayrani
(05.06.21)
İnşallah evlenince düzelirim ya. Aynı dert bende de var.
Yatakta çay kahve içmek mi dersin meyve sebze yemek mi istersin. Film YouTube ayip film hepsi yatak. Düşünmek için yatak
0
allah yazdiysa bozsun
(05.06.21)
Çevremde birisi böyle dese depresyonda mısın bir doktora git derdim.
0
zoghurt
(05.06.21)
Takinti etmissiniz bence cok rahat bi koltuk olsa belki salona yonelirsiniz yatak gibi yayilabileceginiz bi koltuk? mevzu sadece yatmak degil yatak odasindan ayrilmamak
0
ala09
(05.06.21)
www.cnbc.com
Şu haber geldi aklıma.

zoghurt +1
0
kobuzchu kiz
(05.06.21)
Zoghurt +1. Yatak size tam olarak ne ifade ediyor? Güvenli alan? Konfor alanı? Sığınma ihtiyacı? Korkular, sorumluluklardan kaçınmak? Bu öyle basit bir durumdan öte bir şey gibi görünüyor biraz.
0
Phoebe
(05.06.21)
Yok. sabah 5 gibi çıkıyorum yataktan akşam da 22.00 gibi giriyorum. Yatakla münasebetim bu kadar. Başımı koyunca uyurum, saat çalınca kalkarım. Yani bu bağımlılık gibi bir sey değil ki, çalışmak için masaya gideceksin, bir iki hafta yapınca zaten düzelir her şey.
0
velvetmorning
(05.06.21)
(7)

Mado'da bir turk kahvesi 20 tl

balpolen
Bugun 2 kahve ictik 38 tl odedik, cok degil mi ya? Hadi 10 tl tamam, 15 de tamam degil ama tamam, 19 tl nedir?
Bugun 2 kahve ictik 38 tl odedik, cok degil mi ya? Hadi 10 tl tamam, 15 de tamam degil ama tamam, 19 tl nedir?
0
balpolen
(04.06.21)
Çok bence de.
0
Negy
(04.06.21)
Cok.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
Artik buyuk/kucuk isletme fark etmiyor sanirim her yer boyle olmus. Ederinden cok daha fazlasina satip aradaki kayip donemi mi kapatmaya calisiyorlardir nedir. Ben kendimce protesto edip alabilecegim minimum seyi aliyorum, disarda yiyip icmiyorum. Umarim hepsi batar.
0
e mice
(04.06.21)
Mado’ya giderseniz olacağı bu.
0
suicides underground
(05.06.21)
Tam fa kahvaltıya madoya mı gitsek evin yanjndaki diye düşünürken iyi oldu bu. Ayrıca yuh.
0
regina phalange
(05.06.21)
Az bile ben olsam 30 tl. yaparım. Nasılolsa gelen bulunur.
0
Mistyimage
(05.06.21)
(13)

marjinal değişiklik ne anlama gelir?

estranged
"sistemde marjinal değişiklikler yapıldı." cümlesinde, değişikliğin büyük mü yoksa küçük mü olduğu anlatılmak isteniyor?
"sistemde marjinal değişiklikler yapıldı." cümlesinde, değişikliğin büyük mü yoksa küçük mü olduğu anlatılmak isteniyor?
0
estranged
(04.06.21)
büyük
0
sir gawain
(04.06.21)
Büyük.
0
archmage mahmut
(04.06.21)
Böyük.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
büyük ve küçükten bağımsız değişikliğin köklü ve radikal olduğunu da belirtmek istemiş olabilir.
0
pardus
(04.06.21)
büyük diyebilirsiniz, pardus+1.
işleyişi, anlayışı değiştirecek şeyler.
belki değişikliğin kendisi küçüktür ama etkisi büyüktür. ama genel olarak büyük değişiklik diye bakılabilir.
0
kisa
(04.06.21)
Marjinal değişiklik küçük değişiklik demektir. Bu kadar kişi nasıl büyük demis anlamadım.

Sistemde marjinal değişiklik yapıldı demek de ufak tefek değişiklikler yapıldı anlamına gelir.

En azından İngilizcede ki kullanımı bu şekilde.

Sistemsel, radikal değişikliğin tam tersidir aslında.
0
sckxyss
(04.06.21)
sckxyss +1

İngilizce ve Fransızca'da küçük demektir. Türkçe'ye tam tersi olarak geçmiş ise çok ilginç. TDK da pek yardımcı olamıyor:

marjinal
1. sıfat, mecaz Aykırı.
2. isim, matematik Son birim.

Ekleme: Sanıyorum karışıklık şundan kaynaklanıyor: Fransızca marjinal aykırı, birinci derecede önemli olmayan, azınlığa ait anlamına geliyor. Yani aslında ortada büyük/küçük olmaya dair doğrudan bir unsur yok. Türkçe sanıyorum bu aykırı olma durumunu "büyük bir farklılık" olarak yorumlamış.
0
fotrsapka
(04.06.21)
marjinal degisiklik yapildi diye bir kullanim Turkce'de pek yok. Yani ingilizceden birebir alinmis, cevrilmis cumle. Ingililzcede de marjinal kucuk, onemsiz demektir. Karistiran arkadaslar secimlerdeki marginal seat, marginal bolge seklindeki secim muhabbetlerinden karistiriyorlar sanirim. Marjinal bolge cok az farkla kazanilan secim bolgesidir, o bakimdan orasi onemli olur, secim tahminlerinde onemli, kilit bolge diye anlatilir falan. Marginal decrease, increase dendiginde onemsiz, kucuk degisiklik anlasilmali
0
neverletyougodown
(04.06.21)
büyük.
çünkü marjinal'in türkçe karşılığı sıra dışı, aşırı gibi bir şey.
verdiğiniz örnekte; normal olmayan / sıra dışı değişiklik - büyük, önemli değişiklik mantığına denk geliyor ve günlük hayatta kullanımı da var bu şekilde.

*ben de ingilizce küçük anlamına geldiğini okuyunca şaşırdım. yani aradığınız cevap; söz konusu metnin orijinali ingilizce/fransızcaysa küçük, türkçeyse büyük diye düşünüyorum.
0
asisamus
(04.06.21)
Kucuk ama etki eden degisiklikler olarak kullandiysa dogru kullanmis derdim. Yoksa bana gore de Turkcede boyle bir kullanim yok.
0
dunal
(04.06.21)
küçük ya. minnacık.

marjinal = en son birimin etkisi. hatta iktisatta bir fonksiyonun türevine bakılıyor marjinal etkiyi görebilmek için :D
0
passion rules the game
(04.06.21)
İngilizce düşününce küçük ama cidden Türkçe bakarsak biri bunu dese büyük bi değişiklik gibi anlarız sanki. Çeviri bir metinse direkt İngilizce anlamı geçerli olur.

Bunu yazan Türk ise, önemli/etkili bir değişiklik olduğu anlamaya daha yatkın olurdum ben. Esas anlamını bilip yazması daha küçük bir ihtimal çünkü. Sorabiliyorsan sorup editler misin? :D
0
nhk ni youkosu
(04.06.21)
Benim de anladığım, küçük ama genel düzene adapte olmakla beraber sıradışı kalan göze çarpan deşiklik denebilir.
0
Erva
(04.06.21)
(18)

iş başvurusu

uzaktan bir tanıdık (mentörlük yapan bir mühendis, 55 yaşlarında) iş ilanı yayınlıyor. CVmi gönderdim; bana aşağıdaki mail ile dönüş yaptı. 5 yıl orada çalışma sözü vermemi istemiş.birisine 5 yıl söz vermek ne şart olursa olsun zor bir durum benim için.ancak kabul edecegim yine de. nasıl bir mail dö
uzaktan bir tanıdık (mentörlük yapan bir mühendis, 55 yaşlarında) iş ilanı yayınlıyor.
CVmi gönderdim; bana aşağıdaki mail ile dönüş yaptı. 5 yıl orada çalışma sözü vermemi istemiş.
birisine 5 yıl söz vermek ne şart olursa olsun zor bir durum benim için.
ancak kabul edecegim yine de. nasıl bir mail dönüş yapayım?
siz olsanız nasıl düşünürdünüz? 5 yıllık bir sözleşme imzalamam beklenirse bu normal bir durum mudur piyasa şartlarında? tecrübesi ve fikri olan siz duyurucu arkadaşlarımı yanıta bekliyorum.


XXXXXXXX Bey merhaba,

CV'ni okudum, dikkat çeken tarafı her firmada 1 yıl ve daha az süre görev yapmış olman.

Ben de iki müşteri firma var, biri hidrolik firması aynı zamanda makine ve otomasyon da yapıyor, ama orası daha tecrübeli mühendis arıyor.

İkinci firma dekorasyon firması ama aynı zamanda dezenfektan standı üretiyor ve bu standı akıllı yazılım ve donanımla ar-geye sokacağız. Firmanın 3 inşaat ve 1 mimar mühendis kadrosu var, ama yaptığı işi metal işleme, kaynak, aparatlama, parlatma, montaj, yani inşaat mühendisinin veya mimarın yapamayacağı işler; o yüzden makine mühendisi önerdim. Şu anda da xxxxx'de şantiyesi var. Yurt dışı ihracatı da var.

Akraba olmamız nedeniyle eğer bana aynı yerde en az beş yıl çalışacağına söz verirsen buraya önerebilirim. Zaten tavsiyem, önce bir yerde hiçbir bahane bulmadan beş yıl sebatkâr olman ve kendini iyi donatmandır. Bu firmada ben de destekçin olacağım (firmanın mentorüyüm ve haftada bir kez uğrayıp sorunlara destek oluyorum. Şayet uyumlu çalışır ve vereceğim görevleri eksiksiz yaparsan beş yıl sonra sizi Dünya devi firmalara öneririm.

Ücret beklentini göremedim.

Tüm tanıyanlara selam ve sevgilerimle.
0
(04.06.21)
Parası iyiyse tamam de geç. Her şey çok iyi olursa 5 yıl çalışırsın. Bir şeyler kötü giderse de kötü bir yerde çalışmaya devam etmen için kimse sana ısrar edemez.
0
roket adam
(04.06.21)
fakat 5 senelik bir sözleşme imzalanırsa ne olacak?
0
🌸
(04.06.21)
standart iş sözleşmesi yap, gerisini yav he he deyip sözlü olarak geç. beş sene çalışma sözü diye bir şey ne duydum, ne gördüm daha önce. çok saçmaymış.
0
sir gawain
(04.06.21)
5 senelik sözleşme yapılmaz bence ya, hastalığı var osu var busu var. normal sözleşme yapıp uzun süre kalacağım/kalmak için elimden geleni yapacağım dersiniz.
0
rose parks
(04.06.21)
bence 1 sene yaptığın işle ilgili fikir sahibi olmak için yeterli bir süre fakat o işle ilgili donanım sahibi olmak için yeterli değil. o manada çekinceyi biraz haklı bulmakla birlikte 5 sene beklentisinin abartı olduğunu düşünüyorum. sebatkar olmanın sınırları çok açık çünkü. Öğrenmeye gelişmeye açık olman ve iş yerinde yaşayabileceğin zorluklara karşı motivasyonunu bozmadan mücadele etmen ayrı bir şey, sırf bir başkasının egosunu şişireceksin diye iş yerinde insana karşı mücadele etmen ayrı bir şey örneğin.

yanlış anlamadıysam sözleşmenin 5 sene olmasıyla alakalı bir şey yazmıyor mailde, aranızdaki akraba ilişkisine dayanarak böyle bir söz vermeniz beklentisine girilmiş. ben olsam bu süre zarfında iş değiştirmeyeceğimin sözünü veremem ama size beni bu iş yerine önerdiğiniz için mahcup etmeyeceğimin, yaptığım işi üzerine koyarak başladığım noktadan ileriye götüreceğimin sözünü verebilirim gibi bir dönüş yaparım.
0
evde liyakat kalmamis
(04.06.21)
Valla her şey bir yana ben böyle maili atan biri ile bir işe girişmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
Bu madde iş kanununa aykırı 2 yıl sonra istifa etsen seni mahkemeye verseler davayı sen kazanırsın. 5 yıl çok saçma olmuş.
0
senbensennedenbenlen
(04.06.21)
Çok tırt bir dil kullanmış. Muhtemelen ilerde seni manipüle edeceğini şimdiden söyleyebilirim. Bu üsluptaki ve düşüncedeki biriyle çok zorda değilsem çalışmazdım.
0
imnotsureabout
(04.06.21)
Ben mailde iyi niyet gosterisinden baska bir sey gormedim. Bir cok iste isveren calisanina belli yatirimlar yapar ve karsiligini gormek ister. Hele boyle personel sayisi az olan firmalarda uygun kisiyi bulmak icin daha ince eleyip sık dokumak durumundadir. Sizin cv de biraz sabikali. Buna ragmen size sans vermek istemis ve beklentisini ifade etmis.

Nitekim ise baslayip yarin obur gun yogun bi donemde zirt diye birakip giderseniz is veren zor durumda kalacak ve sizin akrabada mahcup olacaktır.

5 yil ayrilmayacagim diye cevap donmek mantikli olmaz tabi ama siz de bu iste uzun sureli calismak istiyorsaniz bunu ifade etmelisiniz.
0
Kirmizibavul
(04.06.21)
mail'i size atan adam, çok doğru şeyler söylemiş. kaldı ki adam kendi iş yaptığı yere, kendi kefaletiyle adam aldıracak. doğal olarak sizin de orada uzun çalışmanız gerekiyor ki adam mahçup olmasın.
0
co2s2
(04.06.21)
@co2s2, peki nasıl bir dönüş yapmalıyım?
mailde yazan telefon numarasını dogrudan aramalı mı yoksa mail ile bir yanıt yollamalı mıyım ki bi sonraki aşamaya geçelim?
0
🌸
(04.06.21)
arkadaşlar cevap maili yazalım mı yardım edin bana please.
0
🌸
(04.06.21)
5 yıl iş garantisi diye bakın olaya.
Maile gerek yok görüşmeye gidin.
0
gatherer
(04.06.21)
bence 5 yıldan kastı önceki işlerin gibi 1 senede çıkmaman. Yani 5 olmaz 4 olur. Sonrasında değiştirmek istersen destek olur bence.

Bir de biraz haklı gibi, 5 biraz abartılı ama sektöre alışman zaten 1 sene, sonrasında kendini teknik olarak geliştirip doğru kararlar alacak hala getirebiliyor insan.

Bence mail atabilirsin. benimde planım bu şekilde vs diye
0
zimbirik
(04.06.21)
Senin icin bir firsat olarak gorunuyor. Oyle bir sozlesme imzalaman gerekmez, gerekirse de senin icin fazla bir sorun teskil etmeyecegini tahmin ediyorum.
Bu arada mailde olumsuz ne gordu arkadaslar ben hic anlamadim. Begenmeyenlere sebeplerini sorabilir miyim?
0
dunal
(04.06.21)
@bö : mail yazılmış, mail ile cevap verin
0
co2s2
(04.06.21)
şuna benzer bir yanıt iş görür diye düşünüyorum;

Xxxx bey merhaba,

Öncelikle nazik ilginiz ve desteğiniz için teşekkür ederim.

Söz konusu pozisyonun benim açımdan ne kadar önemli bir imkan olduğunun farkındayım ve sizi mahcup etmemek için elimden geleni yapacağım. Kişisel olarak ben de, olağanüstü bir durum olmadığı sürece, uzun süreli çalışıp kendimi geliştirebileceğim bir işyerini tercih ederim. Sizin deneyim paylaşımınız da benim için çok önemli ve mesleki gelişimime faydalı olacaktır.

Ücret beklentimle ilgili olarak; .........

Tekrar teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla,

xxxxx
0
Phoebe
(04.06.21)
Ben de kesinlikle böyle bi üslupla yardımcı oluyorsa biri bana yanaşmazdım.
imnotsureabout, j r r tolkien hayrani +1
0
guguklusaat
(04.06.21)
(25)

Yalnız tatile çıkmak

les yeux blanches
Aşağıda bir yazar yazınca aklıma geldi benimde.Erkek veya kadın bağımsız olarak, tek başına tatile gidilir mi?İnsanın canı sıkılmaz mı bir süre sonra?Mesela ben yalnızlığı seven biriyim ama tatile gidersem sıkılırmışım gibi geliyor nedense.Sizin düşünceleriniz neler?
Aşağıda bir yazar yazınca aklıma geldi benimde.
Erkek veya kadın bağımsız olarak, tek başına tatile gidilir mi?
İnsanın canı sıkılmaz mı bir süre sonra?
Mesela ben yalnızlığı seven biriyim ama tatile gidersem sıkılırmışım gibi geliyor nedense.

Sizin düşünceleriniz neler?
0
les yeux blanches
(03.06.21)
Kişiden kişiye değişen bir şey. Genel bir yorum yapılmaz ki böyle bir konuda.

Ben gitmem tek başıma. 2. gün sıkılırım. Ama tek başına çok eğleneceğini bildiğim arkadaşlarım da var.
0
himmet dayi
(03.06.21)
cok gittim tek basima yurt disi seyahatine. cok guzeldir cok severim, hic sıkıldığım olmadi yalniz basima yaptigim tatillerde.
0
in vino veritas
(03.06.21)
ne bekleyerek gittiğin önemli.
sabah istediğin saatte kalk, istediğin zaman yemek ye, istediğin zaman plaja git. iki kulaç at gel tak kulaklığını, soğuk biranı içerken denizi izle, insanları izle. sonra yat kestir biraz, kalk yüz iyice yorul gel bi bira daha çekerek kitap oku. güneş güzel mi batıyor, bekle batana kadar. ya da git yemek ye, akşama bir daha in plaja, bu sefer farklı playlist, mehtaba karşı düşüncelere dal.

kendinden sıkılmayan insan için tek başına tatil nimettir. ben her sene tek yapmam. bazen zaman olur 2 kere çıkarım, birinde yalnız birinde arkadaş-sevgili ile. ikisinin de yeri ayrı.
0
Jux
(03.06.21)
Yalnızlığı seven, yalnız yaşayan biri olarak tatile yalnız gitmezdim. Tatil işi bana çok angarya geliyor. Ancak sevdiğim biri varsa katlanabilirim.
0
ruhen hastayim ben
(03.06.21)
Yurtdisina gitmistim tek basima 15 gunlugune, guzeldi baya. Yurtici olsa sıkılırdım sanirim.
0
fakyoras
(03.06.21)
@jux
İşte o rutin insanı sıkmaz mı bir kaç gün sonra?
15 günlük tatile çıksam acaba konuşacak birilerini arar mıyım diye düşünüyorum.
Gerçi sıkılırsa insan geri döner.
Ulen zaman var maddi imkan var gidecek insanım yok, acaip bir çıkmaz
0
🌸les yeux blanches
(03.06.21)
@les yeux blanches, hayatında ilk defa mı 15 gün yalnız kalacaksın? tatilde değilken tecrübe etmediysen böyle bir durumu, tatilde de etme. çünkü yalnız kalmaya ihtiyaç duyan insan kalır, bu vakte kadar kalmadıysan demek ki yalnız kalmamak adına bir şeyler yapma ihtiyacı duyuyorsun. ki normal bir şey bu aslında, sadece tercih meselesi.
illa deneyimlemek istiyorsan 15 gün gitme 5 gün git.
0
Jux
(04.06.21)
hayattan keyif alan biriyseniz, tek başına da güzel olur. ben de acabalarla yaşardım bir zamanlar ama bazen insana iyi geliyor.
0
evimin paspasi
(04.06.21)
@jux
Aksine yalnızlığı çok severim, 12 yıldır yalnız yaşıyorum ve kimseye ihtiyaç duymuyorum ama sanki tatilde farklı olurmuş gibime geliyor.
Mesela buradayken eve yemek söylüyorum evde yiyorum, dışarı fazla çıkmıyorum sosyal aktivitelere fln
Ama iş tatil olunca dışarı çık herkes topluluk halindeyken sen ezikler gibi tek başına yemek ye, iç.
Plajda da öyle herkes en az 2 kişi ama sen tek başına.
Ne biliyim tuhaf geliyor.
0
🌸les yeux blanches
(04.06.21)
ayrica tatillerde de insanlarla tanisilabiliyor. yani sadece karsi cinsten bahsetmiyorum. bir keresinde venedik'te banka oturmus haritayi inceliyor, gidecegim yerleri isaretliyordum. yanima 50li yaslarda bir teyze oturdu amerikaliymis bir universitede profesormus. guzel bir sohbet etmistik sonrasinda da bir muzeye girip beraber gezmis cikista vedalasmistik. oyle anlik arkadasliklar bile kurulabiliyor yani. tum ihtimallere, surprizlere acik bir durum.
0
in vino veritas
(04.06.21)
Hocam erkek olmama rağmen yanıma tanışmak için hemcinsim gelse kıllanırım, yol veririm hemen. Burası Türkiye
0
🌸les yeux blanches
(04.06.21)
Ben severim tek başıma bir yerlere gitmeyi. Birilerine göre plan yapmak pek sevdiğim bişey değil, esasen plan yapmak sevdiğim bişey değil. Başkalarıyla gidince muhakkak bir planları oluyor, o plana katılsan bir dert katılmasan bir dert. Ben plan yapmadığım için istediğim gibi geçirebiliyorum ki o da çok hoşuma gidiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(04.06.21)
Evet beklenti çok önemli. Bir keresinde bir kız arkadaşımla tatile çıkacağız diye karar vermiştim, kız son anda ekmişti, ben de tek giderim demiştim, çok fena moral bozucu olmuştu. Ama tek başıma iş seyahatlerine falan çıkıyorum tek takılıyorum insanlarla tanışıyor(dum) o zamanlar keyifli oluyor.
0
roket adam
(04.06.21)
yalnız tatillerimden her zaman daha mutlu döndüm. hatta artık başkasıyla tatil yapmak eziyet gibi geliyor. bence muhteşem bişey.
0
dedim ben sana
(04.06.21)
12 yildir yalniz yasiyorsun ama simdiye kadar tatile hep birileriyle mi gittin? Ama simdi gidecek kimse yok, kimseyle denk getiremedin?

Yalnizligindan sikayetciysen yalniz tatil de izdirap gelir. Bence tatil dedigin kalabalik, sen sakrak bir seydir. Herkesin tatil anlayisi farkli olabilir.

Biz guneyde tatil yaparken yabanci kizin biri bizim gruna dahil olmustu. Yani insan tek basina tatile de ciksa bir gruba dahil olmak istiyor ama bunu ayni milletten bir gruba yapsaniz pek hos karsilanmayabilir, yabancilara yaparsaniz daha rahat olur muhtemelen.
0
hlot
(04.06.21)
harika.
0
baldur2
(04.06.21)
gidilir
sıkılmaz
0
bay b
(04.06.21)
Tek başına plajda veya restoranda olmaya ezik gibi demişsiniz ya, kendinize bir sorun bakalım böyle düşünen siz misiniz yoksa çoğunluk mu? o kdar ıvır zıvır gereksiz kodlamayla dolduruluyoruz ki çocukluğumuzdan itibaren, bunlardan biri olabilir. Siz de çoğunluk gibi düşünüyorsanız gitmeyin, iç buhranlar yaşarsınız burnunuzdan gelir. Cevabınız çoğunluğun bunu eziklik gördüğü yönündeyse kendinize yeni bir soru sorun, çoğunluğun ne düşündüğü umurumda mı, ne kadar umurumda, umurumda olmalı mı? Cevabınız evetse gitmeyin o yalnız tatile zaten. Cevabınız hayırsa dedim ben sana +1. Arkadaşlarla gitmeyi de severim ama tek başıma denizde olmanın, özgürce plan yapabilmenin, müze-sokak-cafe vb. gezmenin verdiği huzur bana çok iyi geliyor. resetlenmiş pırıl pırıl dönüyorum evime.
0
Phoebe
(04.06.21)
Cok sevdigin birisiyle birlikte bir sey yapmak ne kadar keyifliyse tek basina yapmak da bir o kadar oyle. Ne 1 eksik ne 1 fazla. Ayni oranda. Bu ikisi cocuklarim gibi, birbirinden ayiramam.

Yalniz yemek = asker arkadaslariyla yemek

yalniz motosiklet turu = kafa dengi grup turu

Yalniz tatil = degerli bir insanla tatil.

Esit hepsi. Esit ve farkli. Biri armutsa digeri buyuk armut degil, elma anca.
0
onemoremile
(04.06.21)
Sanırım hiç tek başıma tatile gitmedim ama gittiğim tatillerde, gezilerde en çok aklımda yer eden, beni en etkilemiş anlar hep tek başıma olduğum zamanlar, insan sanki daha bir tadına varıyor her şeyin o nedenle bana tek başına tatil fikri hep çok hoş gelmiştir.

Zamanını yanındakilerle paylaşmak da çok zevkli, hele de frekansının tuttuğu insanlarla birlikteysen ama tek başına değilken yanındakilerin zevk ve isteklerine göre hareket ediyorsun, aynı şekilde onlar da seninkilere uyuyor, aklındaki ideal olandan biraz uzaklaşabiliyorsun zaman zaman.

Can sıkıntısı benim aklıma bile gelmez, nesi sıkıcı olabilir ki, değişik bir yerdesin, ya dinleniyorsun, ya merak ettiğin yerleri görüyorsun, zaten en anlayamadığım kişiler herhangi bir yer için burası 3 günde biter, ben orada 2 günde sıkılırım diyen kişilerdir, 40 yıllık İstanbulluyum, burada sevdiğim yerlerden 40 yıldır sıkılmadım, 3 günde yeni tanıdığım şehirden mi sıkılacağım..
0
(04.06.21)
gidilir tabi. ama bundan önce tek başına bir şeyler yapmakla ya da yalnızlıkla ilgili sorunları çözmüş olmak gerekebilir. Sıkılmak ayrı mesele, birileri ile gidince de insan sıkılabilir. Kötü hissetmek asıl problem. Kendini ezik gibi hissetmek, buruk hissetmek gibi şeyler olacaksa öyle gidilmez tabi. Onun dışında gayet güzel olay.
0
aquarium
(04.06.21)
yeni insanlarla rahatça tanışabileceğin, yerine göre tek takılabileceğin bir yere gidebilirsin.

Türkiye'de bu dediğim zor. Bir erkek olarak herhangi bir arkadaş grubuna ya da ortama dahil olman zor olur. Mekanlara girip çıkarken seni alırlar almazlar vs.

Bir kadın olarak bunu yapsan yine zor. O daha da garip karşılanabilir. Tek başına rahat edememe ihtimalin çok yüksek.

Güvenilir bir avrupa ülkesinde çok daha rahat oluyor böyle şeyler.
yemek yediğin mekanda insanlarla sohbet edersin, seni severlerse "hadi biz şuraya buraya gidiyoruz gel" diye davet ederler falan.
0
anten
(04.06.21)
Ben hep tek başıma giderim mesela. Birisi ile tatile gitmek, sürekli beraber olmak da bana angarya geliyor. Kendim gidince istediğim zaman istediğimi yapıyorum.
0
peki madem
(04.06.21)
Normalde yalnız takılmayı sevdiğinizi söylemişsiniz ama yalnız tatile gidecek cesareti de toplayamıyorsunuz ilginç.

Aktiviteli bir tatil planı yapabilirsiniz. mesela bir gün sahil 1 gün dalı, 1 gün sahil 2 gün rüzgar förfü, 1 gün sahil 1 gün gezilecek yerleri gezme gibi.

Sıcak davranıp tanışan insanlardan da kıllanmayın. Bu çok normal. Ben çok fazla yapamıyorum ama yapabilenlere çok özeniyorum. Aramızdan birileri bu şekilde sosyal olmasa evde tek başına oturan insan sayısı çoook artardı. O yüzden tanışma , sohbet tekliflerini geri çevirmeyin.
0
zimbirik
(04.06.21)
Yurtdışı gezilerine yalnız gittim müthiş. Şimdilik bekarım. Bekar olduğum sürece her daim tek gideceğim.

Yurtiçi bir şey diyemem.
0
put it in your appropriate place
(04.06.21)
(10)

yeni açıklanan anketlere güveniyor musunuz?

neoluyokardesimnebutantantana
örneğin metropoll'ün yaptığı son araştırmada mansur,imamoğlu,meral akşener rte'yi geçmiş gözüküyor.kararsız seçmenler ve muhalif adaya oy atacağını söyleyen kişiler oy günü rte'ye verir mi sizce ?özellikle iç anadolu ve karadeniz bölgesi seçim günü 'son kez akp amugggee' derler mi sizce?
örneğin metropoll'ün yaptığı son araştırmada mansur,imamoğlu,meral akşener rte'yi geçmiş gözüküyor.

kararsız seçmenler ve muhalif adaya oy atacağını söyleyen kişiler oy günü rte'ye verir mi sizce ?
özellikle iç anadolu ve karadeniz bölgesi seçim günü 'son kez akp amugggee' derler mi sizce?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(03.06.21)
Hiçbir ankete güvenmiyorum, bu anket firmalarının güvensizliğinden değil vatandaşın denyoluğundan kaynaklı. Bu coğrafyada seçim sandıkta kazanılır.

Şu an kızgınlıkla sinirle tü kaka derler
Sandıkta ampül derler. Bu hep böyle olmuştur amerikayı yeniden keşfe gerek yok. O nedenle akp yüzde 10 bile çıksa kemiksiz yüzde 50 si var. Neden var çünkü ihtiyaç anında her zaman din, ülke güvenliği, hak hukuk helalliği kavramlarını çıkardılar çekmeceden. Millet zaten ne dersen yiyor.
0
paramolacak
(03.06.21)
genel gidişatı göstermesi açısından önemli.
fakat seçim sathı mahalline girmeden yapılan anketler çok gerçekçi olmaz.
0
nuisance
(03.06.21)
metropoll ve konda en iyi firmalardan. konda anketi sadece seçimden önceki perşembe yayınlıyor.

seçim yoluna girmeden hiç bir şey belli olmaz. pandemiden önce akp oyları 35 civarıyken nisan mayıs ayında 45'leri geçmişti. aşırı tehlikeli ve insanların korktuğu zamanlarda iktidar kim olursa olsun oyları artar. ancak ortam sakin devam eder ve akp hata üstüne hata yaparsa 31 mart veya 23 haziran gibi, akp oyları daha da düşer diye düşünüyorum.
0
avatar is back
(03.06.21)
Ankete degil halkin kaypakligina guvenmiyorum.
- Mesela z kusagindan bile onemli miktar oy gelecek Akpye. Cunku bir cogu Akpyi destekliyorum demeye utaniyor, arkadas cevre baskisindan muhalefete atarim diyor. Kaldi ki bizim gordugumuz hep buyuk sehirlerdeki z kusagi. Anadolu'daki z kusagini bilmiyoruz.
- Pandemi muhabbetinden anketlerin cogunlugu telefonla yapiliyor, fislenirim korkusuyla insanlar gercek dusuncesini soylemeyebilir. Atiyorum telefona cagri geliyor bilmemne arastirmadan yarin secim olsa kime oy verirsiniz diye soruyor bu sartlar altindaki beyana ne kadar guvenebiliriz ki. AKPnin oyu daha yuksek gozukuyor bir anlamda telefonda. Cunku insanlar korkuyor
- Bir de yuksek miktarda kararsiz denen tek hucreli yasam formlari var. Ulan demokrasiden yana mi yoksa diktatorlukten yana misin onun secimini yapiyorsun bir nevi bu neyin karasizligi:) Sen bunca olaydan bunca yildan sonra hala kararsiz olabiliyorsan kripto AKPlisindir zaten birak bu kararsiz ayaklarini. Onceden akpye oy vermistir, simdi gonul koymustur pahalilik vs diye ama sandigi koysan onune caat diye basar gene Uzun adama. Onun kararsizligi sandigi gorene kadar.
- AKP ve RTE tamamen farkli ek olarak, RTE her zaman buyuktur AKPden. Ozellikle son raddede RTEyi gorunce pusulada RTEyi sececek dolu secmen vardir, diger partilerden oylar da akacak RTEye. Belediye secimi ve baskanlik tamamen farkli dinamikleri olan 2 secim. Muhalefet belediye secimlerini asla kistas almamali.
- Son olarak da simdiki siyasi ortam ve secimler oncesi siyasi ortam kesinlikle ayni olmayacak. Ne yalan haberler, manipulasyonlar olaylar yasanacak, icerde, disarda. Sinir otesi harekatlar, beka sorunu, teror, Israil, basortulu bacilar, icki icen chpli, kasetler falan. Acilisi yapti zaten Reis. Rize'de halk geregini yapti geline diye sufleyi verdi.
0
neverletyougodown
(03.06.21)
Anketlere güvenmiyorum çünkü insanlar bu atmosferde fişlenirim korkusuyla düşündüğünü kolay kolay belirtmeyebilir. Onu geçtim örneklemlerini nasıl belirlediklerini de bilmiyorum.


Yalniz hepsi bir yana, AKP'nin yüzde 50 oyunun olduğunu söyleyen ya da kararsızlari tek hücreliler olarak nitelendiren üstteki arkadaşlara da hiç katılmıyorum.

Akp şu an hiçbir koşulda yüzde elli alamaz, akp yüzde elli alacağına inansa zaten gidip MHP ile ittifak olaylarına girişmez ve direkt su an seçim yapar. Tarihte hangi güç gücünü paylaşmaya gerek yokken gönüllü olmuştur? Ittifak kuruyorlarsa demek ki adamlar tek başlarına iktidar olamıyor.

Kararsız gözüken çoğu kişi de ya dediğim gibi fişlenmek istemiyor olabilir ya diğer taraftan bir çıkarı olabilir ancak ona rağmen emin olmayabilir ya da gerçekten kararsız olabilir ki bu da oldukça normal. Seçimler öyle soyut şu Xci şu Yci şeklindeki düşüncelere göre ilerlemiyor hep. Kişinin X partisinden bir çıkarı varsa inanmasa bile gidip X partisine verebilir. Yani adamlar seçimlerini yaparken "şuradan pay alayım" ya da "payımdan olmayayım" düşüncesi ile yapabilir. Bir de her şey bir yana kararsız kişiyi tek hücreli olarak nitelendirmek de çok saçma bir olay bana kalırsa.

Türkiye'nin güncel siyasi ortamında hiçbir parti iyi değil. Insanlar da gidip kötünün iyisini seçmek istemeyebilir gayet. Hatta bence kararsız adam körü körüne AKP ya da CHP yi savunan adamdan daha mantıklıdır.

Edit: Koalisyon degil ittifak olacakti.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
Yukardaki aga neyin koalisyonundan bahsediyor. Baskanlik sistemine gectigimiz bilgisi ulasmadi mi henuz ona?
0
ishak77
(03.06.21)
@j r r tolkien hayrani tek hucreli sozume takilmissin kardes, hak verebilirdim onceden ama artik baskanlik sistemi denen bir ucube sistem var, merkez bankasi baskanini kovarsin, Montro'den, istanbul sozlesmesinden bilmemne sozlesmesinden cikarsin, kayyum atar, savasa girer, bakan kovarsin, secim iptal edersin kimse sana naapiyorsun diyemez. Yani gelecek secim artik saraydan, diktatorlukden yana olanlar ve demokrasiden yana olanlar seklinde bir secim olacak. Ki son secim olabilir. Bundan sonra formaliteden sandik koyulur sadece onumuze, Navalny'nin basina gelenler gibi muhalifleri hastanelerden toplariz. E adam yaslaniyor zaten kukla yapar biz yonetiriz arka planda diye parti icinden, cemaatlerden, derin devletten ne entrikalar donecek, ki donuyor zaten, sen bir de yabanci istihbarati gor, diktator bizden olsun diye Amerika, Rusya ne komplolar kuracak, sonucta bir kisiye bagli olacak tum ulke. Suriye gibi oluruz saka maka. O yuzden bu saatten sonra hala kararsizim diyen adama saygim yok, parti meselesini coktan asti cunku olay rejim meselesi artik
0
neverletyougodown
(03.06.21)
ben bu sayfada türkiye ile ilgili anketlere güveniyorum. daha doğrusu bana mantıklı geliyor.

www.instagram.com
0
dafuq
(03.06.21)
Şu an konuşmak için bence çok erken.
0
roket adam
(03.06.21)
Parti isimlerine takılmadan, Türkiye'de seçimler,
1. İnanç,
2. Yürütülen siyaset ve uygulamalar
3. Çıkar/menfaat
4. anlık sinir veya önemsememezlikle verilen oylarla belirleniyor.

partilerin hatrına bazı kişilerin de millet vekili olduğu malum.
Böyleleri için geçen şöyle bir yorum yapılıyordu: bağımsız aday olarak bulundukları yerde seçime girseler hanımlarının bile oy vereceği şüpheli.
Doğruya doğru bir söz .

Soruya gelirsek oyları alırsa zaten alırsa akp değil başta Erdoğan ve sonra Süleyman soylu alır.
MHP de her zaman (akp için değil devlet adına) destek olur.

Ciddi olarak şunu da söylemek gerekirse Akp'li seçmen, çeşitli sosyal alanlarda parti ve Erdoğan'ın etrafını saran yiyici, ihaleci, her daim malı götüren takımdan çok rahatsızlık duyuyor.
Ve bunlardan genel olarak Erdoğan'ın haberini olmadığını düşünüyor.

Covidle birlikte, ekonomik kriz, halktaki genel psikolojik yorgunluk ve son olarak s.peker açıklamalarına rağmen akp'nin seçimi almasını ben asla şaşırtıcı bulmam.
Çünkü Türkiye gibi her an gündemi, coğrafyası, denizleri, toplumsal sorunlu bir ülke temelde maneviyatla ayakta durur. Başka hiç bir ülke hiç bir şekilde bu yıllar yılı süregelen problemlere dayanamaz.
0
Erva
(03.06.21)
(9)

iki kişinin ilk seferde maksimum koşu süresi farkı neye bağlıdır?

bohr atom modeli
bir ay önce falan yeniden düzenli koşmaya başladım. ilk çıktığım gün 12-13 dakika ancak koşabildim. bir arkadaşım da geçen gün ilk defa çıkmış, sigara içmesine ve benden kilolu olmasına rağmen 40 dakika koşmuş. ben hayatımda hiç sigara içmedim. bunun nedeni ne olabilir?
bir ay önce falan yeniden düzenli koşmaya başladım. ilk çıktığım gün 12-13 dakika ancak koşabildim.

bir arkadaşım da geçen gün ilk defa çıkmış, sigara içmesine ve benden kilolu olmasına rağmen 40 dakika koşmuş.

ben hayatımda hiç sigara içmedim. bunun nedeni ne olabilir?
0
bohr atom modeli
(03.06.21)
Kanındaki hemoglobin sayısına, maksimum oksijen taşıma kapasitesine vs bunlar sonradan değiştirilebildiği gibi genetik olarak da yüksek-düşük olabilir ama arkadaşınınki hikaye tabii pece skoru km/13 falan değilse.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.06.21)
Koşma temposu önemli. Belki sen hızlı koştun, o yavaş koştu. Birlikte aynı tempoda koşarsanız karşılaştırmak daha sağlıklı olur. Koşu süresi birçok şeye bağlı. O günkü yorgunluk bile bayağı etkiler.
0
dissendium
(03.06.21)
Kosma hizina da bagli olabilir de yalan soyleme olasiligi da yuksek gibi. Ne bileyim ilk kez kosmaya cikan kilolu biri kolay kolay 40 dk kosamaz bence.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
yok ya yalan söylemez. çok kilolu da değil de benden biraz daha kilolu diyeyim. :)
0
🌸bohr atom modeli
(03.06.21)
Sen az koşmuşsun, o da fazla sallamış. Arkadaş ilk seferde 100kg bench press falan da yapar dikkat etsin.
0
zoghurt
(03.06.21)
Ciğer kapasitesini arttıracak başka bir şey yapıyordur belki bilmeden.

40 dk yeni başlayan birine göre çok fazlaymış. Ama tempo önemli.

Bu işte motivasyonda çok önemli
spor için koşmaya çıktığımda yarım saat zor dayanıyordum ben. 20 dkdan sonra bırakıyordum. sonra istanbul maratonuna katıldım 15 km de. Aralıksız koştum, 2 saatin altında bitirdim.

O belki daha motive koşmuştur. Ben sıkılıyorum mesela koşarken. Ulaşma istediğim hedef yarım saat olduğu için 25. dk da dayanamayıp bitiriyorum. Ama maratonda yorulsam da koştum.
0
zimbirik
(03.06.21)
tempo. yurumekten biraz hallice 1 saat kostum gecen. covidden beri hic kosmamistim.

yani tempo onemli. ama saatte 12 km kosacan dersen ance 5 dk kosabilirim simdi.
0
camussar
(03.06.21)
Ergenliğinde kondisyona dayalı bir spor yaptıysa onun da etkisi olur.
0
arnold schwarzeneger
(03.06.21)
182 boy 72 kg 25 yasinda ilk kostugumda saatte 8-9 km hizla(apple watch’a gore) tam 35 dk kosmustum bi sure duzenli devam ettim hic 30 dakikanin altina dusmedim ama 35 ustune azar azar ciktim. Sonra sehir degisikligi oldu kosu parkuru olmayan bi yere tasindim kosmayi biraktim.. 4 ay sonra kosu bandinda ilk seferde 32 kostum direk istesem devam ederdimde canim istemedi daha fazla kosmak. Yani bence kisisel bisey olmakla beraber kosuyu sevip sevmemeklede alakasi olabilir bende cok arkadasimi ikna ettim beraber kosalim diye kondisyonlari benim ayarimda olanlarda vazgectiler benden az kosuyorlar genelde. Muzik dinlemessem 15 dk bile kosamam bu da bir etken olabilir.
0
ishak77
(03.06.21)
(7)

Şu emoji hangi anlama geliyor sizce?

ananiyimioguz
Dün arkadas grubunda kullandım ama benim düşündüğüm gibi algılanmayınca gün boyu kafama takıldı. Ahahah evet derdi olmayanlar böyle boş şeylere takılıyor.Size de sorayım dedim tekrar aklıma gelmişken.Bilelim de ona göre kullanalım ^^https://www.hizliresim.com/aowmari
Dün arkadas grubunda kullandım ama benim düşündüğüm gibi algılanmayınca gün boyu kafama takıldı. Ahahah evet derdi olmayanlar böyle boş şeylere takılıyor.

Size de sorayım dedim tekrar aklıma gelmişken.

Bilelim de ona göre kullanalım ^^

www.hizliresim.com
0
ananiyimioguz
(03.06.21)
"ayyy hihihihi"
0
kibritsuyu
(03.06.21)
"kısskıskıskıss"
0
msb
(03.06.21)
"gülmem geldi tuttum" çok iyiymiş, hiç kullanmadığım bir emoji ama bu neye benziyor diye gösterseler sizinkine yakın bir cevap verirdim.
0
ofelia
(03.06.21)
Utanma için utanan maymun var, bunun neresi utandım allasen.

Arkadaşın emojileri bi incelesin bence ^^
0
chicha_v2
(03.06.21)
utanan maymun da aslında utanan maymun değil. görmeyen, duymayan, konuşmayan meşhur "üç maymun"un görmeyeni.
0
kibritsuyu
(03.06.21)
Yanaklar kizardigi için utanma bu bence. +18 şakaya utanıp gülen insan gibi yani.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
ahahah tam da bel altı bir şeye çekilebilecek bir cümleye gülmüştüm, güzel tespit.

@kibritsuyu, kafamda muttley dog canlandı? Meh. O da yakın geldi biraz ama ben en çok ofelia ve tolkien hayranı ile örtüştüm sanırım.
0
🌸ananiyimioguz
(03.06.21)
(10)

Negatif ve Umutsuz bir insan olarak yaftalanmam hakkında

paramolacak
Konumuz gelecekten umutlu olmak,Geçtiğimiz gün bir sohbet grubunda bir birey Z kuğaından ve gelecekten çok umutlu olduğunu ülkeyi değiştirecek gücün onların ellerinde olduğunu ve gelecekten kendide umutlu olduğunu söyledi ( ülkemiz adına)Bende bu Z kuşağı olayının sadece bir pr olduğunu, sadece bir
Konumuz gelecekten umutlu olmak,

Geçtiğimiz gün bir sohbet grubunda bir birey Z kuğaından ve gelecekten çok umutlu olduğunu ülkeyi değiştirecek gücün onların ellerinde olduğunu ve gelecekten kendide umutlu olduğunu söyledi ( ülkemiz adına)

Bende bu Z kuşağı olayının sadece bir pr olduğunu, sadece bir neslin tek başına ülkeyi düze çıkarmasının mümkün olmadığını ülkenin farklı kodlarının, gelenekselci yapısının ve bazı toplumsal normlarının olduğunu söyledim. Ayrıca sadece büyük kentlerin güzel semtlerinde yetişmiş çocukları gördüklerini bu coğrafyada kararı niteliksiz çoğunluğun belirliedğini ve Nişantaşı'nda tek çocuklu ailelere bakarak bu kararı vermenin yanlış oluğunu Fatih'te 6 çocuklu ailelere de bakması gerektiğini söyledim

Akabinde umutlu ve negatif bir insan ilan edildim, bunun karşısında umutsuz değil gerçekçi olduğumu söyleyerek çekildim masadan.

Yahu ben gerçekten umutsuz muyum sizce de ? Fatih Tezcan'ı, Hacı Yakışıklıyı, Abdulkadir Selvi'yi Nagehan Alçı'yı bilmiyorsan , tabi ki umutlu olursun, sadece kendi küçük pencerenden bakarsan dünyaya tabi ki mutlu olursun dedim, bana onlar kim onları hiç duymadım dedi.

Bu tip insanları Pembe Bulut olarak tanımlıyorum, yani iç dökmek istedim sadece o nedenle açtım soruyu bana artık bunlardan gına geldi vallahi.
0
paramolacak
(03.06.21)
bu dünyayı değiştiremeyen kuşakların umudu bir sonraki kuşağın sırtına yüklemesi, gelecekte iyi şeyler olacak umudunu canlı tutması

gezi sürecinde de y kuşağı güzellemesi vardı, ellerinden geleni de yaptılar fakat düzen onları da öğüttü

z kuşağı bireylerinin kendileriyle ilgili şüphem yok, hepsinin aklı çalışıyor aptal değiller fakat imkanları olmadıktan sonra ne yapabilirler, yani gençlere ne verdin de bunun çıktısını bekliyorsun
0
freebird5406_2
(03.06.21)
içeriği bize uzun uzun anlatmanıza gerek yok. önemli olan kendinizi nasıl ne zaman ve ne şekilde ifade ettiğiniz. golden elmalar starkinglerden kötü derken de gereksiz negatiflik basabilir biri ortama.. önemli olan haklılık değil.
yani örneğin öleceğimiz bir gerçek. her ortamda öleceğiz biliyorsun di mi demiyoruz ama..

bir de tespitlerinize ek olarak, Fatih'te 6 çocuklu aileler veya onları görebilenler de nişantaşında tek çocuklu aileleri anlayamıyor/göremiyor olabilir.
ama neyse konu dediğim gibi bu değil zaten.
0
rewlack
(03.06.21)
Ben de tam tersine z kuşağı pr'ının hak ettiği kadar yapılamadığını düşünüyorum. Dijitalin sağı şu an yok. Dini değerler sürekli zayıflıyor, anne babanın siyasi görüşü popüler bir youtuberın fikirlerinden daha cool değil. Daha doğru da değil zaten. Böyle giderse önümüzdeki 20 senede sağ diye bir şey kalmayacak, solun sağı ve solu şeklinde siyaset ayrılacak gibi geliyor bana.

Dolayısıyla evet, negatif ve umutsuzsun.
0
IncredibleMau
(03.06.21)
bence de z kuşağı ile bir şeyler değişecek ve bu değişim 50-100 yıl sonra avrupa'dan bile daha seküler hale getirecek ülkeyi.

bunun altında yatan bir neden var çünkü. almanya'da hristiyan partisinden şansölye merkel çok uzun zamandır ülkeyi yönetmesine rağmen ateist dahi olsalar insanlar ondan şikayet etmiyor, hatta destekleyenler de çok. bizde ise öyle bir nefret birikti ki bunların köklü değişimler yapmaması imkansız.

zaten geçen yıllarda gördüğüme göre türkiye'deki ateist oranı italya'dan fazla olabilirmiş mesela. dinsizleşme kendi başına olumlu olarak değerlendirilebilecek bir olgu değil fakat bunun getirileri çok olacak.
0
bohr atom modeli
(03.06.21)
size umutsuz diyemem ama küreselleşmenin kültürleşmeye olan etkilerinin hiç olmadığı kadar arttığından ve özellikle bu etkilerin Türkiye gibi kültürü Doğu-Batı çatışması altında yaşayan bir ülkede daha keskin görüldüğünden haberiniz yok veya görmezden geliyorsunuz derim. muhafazakar Türk kültürü büyük bir sınanma içinde ve bu "nisantasi" çocukları arasında değil, Z ve (belki) geç-Y kuşağı üyelerinin çoğunda geçerli bir durum. Z kuşağında bir kırılma beklemesinin en büyük sebebi bu.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(03.06.21)
Ben de sizin gibi düşünüyorum bu nedenle size gerçekçi derim. Ülkedeki eğitim bizim çocukluğumuza göre daha kötü bir noktada. Eğitimli insanların çocuklarına bakarak Z kuşağı güzellemek çok doğru gelmiyor bana.

Her kuşak bir sonraki kuşaktan medet umuyor. Ama ben işlerin olumluya doğru değil olumsuza doğru gideceğini düşünüyorum.

Dijitalin sağını görmüyor olmamız olmadığı ya da olmayacağı anlamına gelmiyor. Şuanki sosyal medya teknolojinin gelişmesiyle insanı kendi fanusunun içine hapsedecek şekilde ilerliyor. Sizinle aynı fikirde olmayan insanlar ile karşılaşmıyorsunuz, karşılaşsanız da aslına olması gerektiği düzeyde karşılaşmıyorsunuz. Ya da onların en saçma abzürt fikirleri sizin fanusun içine girebiliyor. İnsanlar da bunun yanılsamasını yaşıyor. Youtubeda, twitterda sizinle aynı fikirde olan insanlar ile daha çok karşılaşıyor olmanız dışarıda da bu şekilde olduğunu göstermiyor maalesef.

Herkes Z kuşağının kendi fikirleri doğrultusunda güzel adımlar atacağını düşünüyor. Sağcılar da, solcular da, bağnazlar da, devrimciler de.
0
zimbirik
(03.06.21)
z kuşağının geneli bomboş olabilir ama bu genelleme işte. biz yeni bir cumhuriyetiz, yeni nesillerin ülkeyi ileri taşıyacağını düşünüyorum. artık bu dünyada fakirliği çek ahirette kralsın duyarı dindar kesimin çocuklarını da bağlamıyor. son 20 senede siyaset insanları kutuplaştırdı. okullarda baş örtü serbestisi yüzünden mesela kaç çocuğun zorla çocuk yaşta başı kapatılıyor. twitterda falan bu kızların en büyük hayalinin şehir dışını kazanmak ve bir daha aile evine dönmemek. bence siyasal islam denendi ve bir bok olmadığı görüldü. bir daha böyle bir dönem olmayacak, yıllar sonra toruna torbaya anlatırız bunları tarih kitaplarınad okurlar.
0
Hallegadola
(03.06.21)
çünkü insanlar denge unsurundan ve rasyonel zeminden uzak. hop bir twitle kahraman ilan edebiliyorlar birini ve sonsuz umutlar bağlayabiliyorlar. ya da tak diye koca bir paragraftan cımbızlanmış bir cümle nedeniyle öncesinde pozitif baktığı kişiyi linç edebiliyorlar. o nedenle şu anda da z kuşağını ya itin ...tüne sokuyorlar ya da kurtarıcı mesihler gibi davranıyorlar. kaldı ki böyle düşünenlerinde yaklaşımları tapınmaktan hiç farklı değil.

siz daha gerçekçi bir bakış açısıyla yorumlamışsınız. böyle durumlarda hımmm, ha öyle mi, pr smile üçlüsünü kullanmak dışında hiç yormuyorum kendimi. siz de yormayın. umutsuz insan sizin argümanınızı sunamazdı, battık bittik öldük geberdik daha da bir halt olmaz bizden vesaire derdi.
0
Phoebe
(03.06.21)
yav zaten her gelen nesil öncekinden daha gelişmiş, daha eğitimli, daha özgür olur. 1870 nesli de 1850'den daha ileriydi mesela, bunun z ile alakası yok. yani ülkeyi z kurtaracak diye bir şey yok. her nesil biraz biraz ilerletiyor işte. ilerde z kuşağı da "biz çok beceremedik alfa kuşağı ilerletecek" diyecek. o yüzden kurtarır kurtarmaz muhabbetini komik buluyorum. az az ilerliyoruz işte. bu ülkeden bir bok olmaz demek de saçma, ülkeyi bunlar kurtaracak!!!1 demek de saçma.
0
rose parks
(03.06.21)
Valla AKP nin bu ulkeye en buyuk faydasi neredeyse herkesi direkt politiklestirmesi ve herkesi siyasetle ilgili hale getirmesi olmustur. Misal ben y jenerasyonundanim ve genel anlamda guzel bir jenerasyondu ancak bizim jenerasyonun sikintisi bisekil apolitiklikti. Ben uni zamaninda dogru duzgun siyaset, politika konusacak kisi bilmiyordum. Hani elbet vardi bikac kisi ancak cogu biraz uzak gibiydi.

Simdiki nesilde ise dedigim gibi herkes ilgili cunku surekli degisik degisik karar alip direkt millete hayat tarzi dayatmasi yapiyorlar. Ancak olur da degisim olursa eger, degisimi baslatacak kesim de sadece z kusagi degil. Aksine eskinin gorece apolitik y kusagi da dahil oldu olaya.

Genel anlamda benim Z kusagina cok fazla elestirilerim var kendimce ancak siyasete de y kusaginin ayni donemlerine gore daha ilgililer bunu da kabul etmek gerek.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
(14)

Sevgilinizle ne derece özelinizi paylaşıyorsunuz?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki. Sevgilisinin ishal oldu
Aile içinde yaşanan ve sizi de ilgilendiren sorunlar (tartışmalar vb.), çocukluk travmalarınız, hemoroid ya da kıl dönmesinden muzdarip olmanız... Mesela bunlara sevgilinizi ne derece ortak ediyorsunuz? Aklıma öylesine gelenleri sıraladım, başka örnekler de olabilir tabii ki.

Sevgilisinin ishal olduğunu öğrenince tiksinen de tanıdım, çözüm önerisi sunmaya çalışan da. Siz hangi tarafa yakınsınız? Arada mutlaka bir sınır olması gerektiğini düşünüyor musunuz?
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(03.06.21)
Güldüm xd. Bunların hepsini paylaşabileceğim bi sevgili arıyorum diyeyim sen anla gerisini
0
olaylar olaylar
(03.06.21)
Sevgilimi her anıma ortak etmek isterim, her şeyi paylaşmak, danışmak vs aynı şekilde ona da bu hakkı tanıyabilmek isterim
Diğeri türlüsü bana biraz soğuk geliyor

Böyle birini de bulamadığımız için yalnızlığa devam
0
purplee
(03.06.21)
sevgilim varken bunların hepsini paylaşırdım ve paylaşılmasını beklerdim. Sevgilim ishal olsa bilemem içten içe tiksinsem de çözüm önerisi sunar hatta kendi elimle getirir veririm çözümü. Başı ağrısa masaj yaparım dizime yatırıp bebek gibi. Aile sorunu olsa destek olurum. Aynılarını da beklerim.

Bunları alırken genelde sorun yoktur insanlar için ama aynı özveriyi pek göstermeye hevesli olmazlar. Ya da bu içtenlikte yaşayan çok az insan var. O sebeple de yalnızım ama aradığım tam olarak böyle bir ilişki.
0
bismarck
(03.06.21)
her seyi paylasabilecegim/her seyini paylasacabilecek biriyle sevgili olmak yeglerdim sahsen.
0
baldur2
(03.06.21)
Valla kisi sevgilim de olsa annem babam da olsa kardesim de olsa paylasim olayinin bir yeri ve zamani olmali bana gore. Durup dururken saglik sorunlari ya da psikolojik olaylar anlatilmaz gibime geliyor. Ne bileyim tv izlerken birden 'benim su travmam var' denmez gibi. O olayin konusulacagi bir ortam olusursa paylasilabilir ancak diger turlusu garip kacar.

Dolayisiyla paylasim olayi o ortamin olusup olusmadigina bagli olarak degisir. Olustuysa ortak ederim, olusmadiysa ortak etmem.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
İshal olunmanın nesi tiksindirici çözemedim.

Sağlıkla ilgili bir durum ve gayet sıradan. Doktorla paylaşıyorsun sevgiliyle neden paylaşamayasın.
0
Avoiding The Puddle
(03.06.21)
zihinsel haric her seyi paylasirim. cok komik de gelir. partnerim de paylasir genelde.

sabah bunun geyigi dondu. #off bi biraktim kedi kadar, aklin varsa tuvalete girme# dedim. ilkin ufff ne igrensin sozcukleri dokuldu ama sonra gulmece eglenmece. fiziksel olan her seyi paylasiriz egleniriz de ancak ruhsal seylerde ben kimseye bir sey anlatmam. bu biraz da yapi ile alakali galiba.

bazilari sarhos olunca mahallede bagirir masa ustune sandalye ustune cikar dans eder. ben sarhos olunca kose ararim kendime. o koseye gider sirtimi kose duvara yaslarim. oyle sessiz sessiz otururum. tribe mi giriyorum ne oluyorsa artik.
0
turbo sadık
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım. Sadece başka arkadaşların, kuzenlerin sırlarını paylaşmıyorum o kadar.
0
zimbirik
(03.06.21)
Soruda yazdiklarinizi paylasirim. Diger kisilerin ozelleri degilse tabii ki.

İshal mishal de igrenmem acikcasi. boka merakli oldugumdan degil, saglikla ilgili bu tip seyler mahrem degil benim icin. Burada cok sevdigim bir kisi olmasi onemli benim icin. Yolda onumde biri kussa ben de kusacak gibi olurum cok igrenirim, ama sevdigim biriyse(sevgili olmasi sart degil) ellerimle temizlerim hic sorun olmaz. Oyle iste...
0
invictae
(03.06.21)
İshalden tiksinilir mi ya, ben sevgilimin donlarını da yıkarım. genellikle düzelmesi için uğraşıyorum ya da ay bebeğim götünü tutamıyormuş da napsın diye takılıyorum. ben de hemoroid problemimi söyledim mesela bunlar sorun değil. hastalık vs söylenir bence. travmalarını da söylüyor. ben ona daha çok bağlanıyorum öyle oldukça.

sadece ailemin özel hayatını ve kavgalarını söylemiyorum çünkü onu çok ilgilindirmez, sıkılır yani. ben de onun ailesine dair özel şeyleri duymak istemem.
0
Hallegadola
(03.06.21)
her şeyi paylaşmaya gerek yoksa ki benim için gerek yok, her şeyi paylaşmam. ishal örneğinde de azıcık aklı başındaysa ne yapınca iyileşeceğini bilir, bunu sevgiliye* söylemenin gereği ne? bana çok saçma geldi açıkçası (tiksinmekle alakası yok). sevgilinin çözebileceği bir sorun, bir durum vardır paylaşılır anlarım ama ıncığını cıncığını paylaşmak benim için normal değil. o kadar sınırsız bi ilişki kurmam, kurandan da uzaklaşırım. travmalarını da paylaşmak isterse pekala dinlerim, yardım isterse ederim; ama bu demek değil ki sevgiliyiz diye herkes her şeyini anlatsın. ortamı oluşmuş gelişmişse zaten heralde istediği insana anlatır da bu sevgililikle gelen bir şey değil benim için. arada mutlaka bir sınır olmalı, herkesle olmalı. sınırı nereye taşıdığım da kişiyle olan yakınlığıma bağlı ama bi sınır her zaman olur.

*edit: ya da herhangi bir insana.
0
levybroo
(03.06.21)
Her şeyi paylaşırım konu fark etmez. Paylaşamadığım insanla beraber olmam.

Bazen sıkmamak için kısa keserim konuyu. Kendisi daha fazla ayrıntı ister sürekli sorar
0
jazzabel
(03.06.21)
ben paylaşamıyorum çünkü genelde onlar da paylaşmamış oluyor. ishal paylaşmasak da olur ama söylese tiksinmem çözüm bulmaya çalışırım. veya çocukluk travması vs anlatılsa beni yakın görüyor diye mutlu olurum. kendim anlatır mıyım bilmiyorum çünkü daha sonra her davranışın altında başka bir şey aranır vs. gerek yok sanki.
0
Benyinegulerim
(03.06.21)
Biz 5 yıllık sevgiliyiz her şeyi paylaşıyoruz. Hiç bi şeyi özel bulup sakladığım olmadı.
0
turuncu tonlarda
(05.06.21)
(6)

Sizce hangisi?

prensesim
Arkadaşlar gala batıkentten ( ankara/ yenimahalle) 1+1 mi almalıyım yoksa araba mı? (Fiyatlar aynı ortalama) Ankara, yenimahalle/batıkent semt ve evler nasıldır sizce? Yatırım amaçlı fikrinizi alabilir miyim? Çok teşekkür ederim..Not :acil bi ihtiyaç değil araba, belki araba yatırım değildir dersin
Arkadaşlar gala batıkentten ( ankara/ yenimahalle) 1+1 mi almalıyım yoksa araba mı? (Fiyatlar aynı ortalama) Ankara, yenimahalle/batıkent semt ve evler nasıldır sizce? Yatırım amaçlı fikrinizi alabilir miyim? Çok teşekkür ederim..

Not :acil bi ihtiyaç değil araba, belki araba yatırım değildir dersiniz ama fiyatlar durmadan durmadan artıyor, bir şeyin ucundan tutma niyetiyle düşündüm
0
prensesim
(03.06.21)
Enteresan bir soru, arabaya ihtiyacın varsa araba. Yoksa, sadece yatırım diyorsan ev.
0
Jux
(03.06.21)
Batıkent semt olarak çok güzel de, gala inanılmaz çirkin bi site. Yani özellikle uğraşsam o kadar çirkin ev yapmayı beceremezdim ben. Yatırım olarak belki fiyatı yükselir de, oturulcak yer değil bence. Oturanlar da kötü, altındaki kahveciye gidiyorum ara sıra, aptal beyaz yaka suratı görmekten içim dışıma çıkıyor.

Araban yoksa ve ihtiyaçsa önce bi araba al +1
0
plutongezegendegilmi
(03.06.21)
Batıkentte bakmamı önerebileceğiniz bir site var mı peki? @plutongezegendegilmi
0
🌸prensesim
(03.06.21)
ev elbette arabanın üstünden para kazanmıyosun bilakis masraf açıyo evi alın eşyalayın airbnb yapın hem para kazanıyorsunuz hem de zamanla değeri artıyor kendiniz kullanabiliyorsunuz günlük aylık yıllık kiraya verilir içinde yasadışı işler yapabilirsiniz her türlü kazandırır
0
kushkush
(03.06.21)
Valla hocam bütçenize bağlı. Bi 500-600 bütçeniz varsa Atlantis'in çaprazındaki müstakil evlerin şekli şemali çok güzel, alıp içini yaptırırsanız bebek gibi olur. Benzer çok ev var bu şekilde batıkent'te.

Müstakil evin de biraz sıkıntısı var ama en azından 40m2'lik kümes kadar yerde yaşamıyor olursunuz, ufak bi bahçeniz olur çiçek falan dikersiniz. 200-300 m2 oluyor o evler.

Daha düşük bütçe için giriş ya da çatı katı olmadığı sürece eski sitelerden de iyiler var, ve çok daha ucuz. Bunlar son 10-20 yılın laz müteahhitleri tarafından yapılmadığı için doğru düzgün ses yalıtımları, bahçesinde ağaçları, dipdibe olmayan pencereleri/manzaraları falan da oluyor. Yani apartmanlara bakınca anlarsınız zaten, mesela özellikle çapraz çapraz yapmışlar ki balkonda otururken kimseyle gözgöze gelmek zorunda kalmayın. Gala'yı yapan ahraz bunu bile düşünememiş mesela, daire şeklinde yapmış siteyi, herkesin sizi gördüğünden emin olun diye.

Ama nedir, eski apartman alırsanız içi kötü olabilir, yaptırmak lazım. Ama en azından keyfinize göre yaptırırsınız, dandik laminata bi kamyon para bayılmamış olursunuz, yine daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(03.06.21)
Valla ben 1+1 evlerin çok da iyi olduğunu düşünmüyorum. Hani kiralık oturulur belki ancak gidip 1+1 ev almak da kiraya vermeyeceksen pek mantıklı değil bence. Hem çok küçük oluyorlar, hem genelde aynı binada 1500 daire oluyor bu şekil, hem de duvar değil kağıt ördükleri için her taraftan bir gürültü akıyor. O yüzden ev alacaksan 1+1 tercihi bence kötü. Bu seçenekler içinden de önerim araba alman şeklinde olur.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
(6)

Hep daha iyisini istemek

olaylar olaylar
Bunun bi sonu yok mu sizce, kısa süreli flörtlerimin sonlanmasına yakın fark ettiğim ya da hissettiğim bir şey var, genelde herkes daha iyisini hedefliyormuş gibi hissediyorum. Bunu bazen kendimde de görüyorum ama onlardaki bu doyumsuzluğu görene kadar böyle düşünmüyorum. Sonra diyorum ki evet bu bö
Bunun bi sonu yok mu sizce, kısa süreli flörtlerimin sonlanmasına yakın fark ettiğim ya da hissettiğim bir şey var, genelde herkes daha iyisini hedefliyormuş gibi hissediyorum. Bunu bazen kendimde de görüyorum ama onlardaki bu doyumsuzluğu görene kadar böyle düşünmüyorum. Sonra diyorum ki evet bu böyle kabul et. Böyle mi olmak zorunda hep, makul olmak imkansız mı?
0
olaylar olaylar
(02.06.21)
Bu flört işi bitmedikçe böyle devam eder. Sevişelim takılalım ama sevgili olmayalım ayakları yüzünden kadınlar darmadağın oluyor erkekler azıyor. Çıkma teklifi gelmeli.
0
Hallegadola
(02.06.21)
Valla ben bunu istemenin makul olmamak olduğuna katılmıyorum açıkçası. Hatta bir yerde bunun ben doğru olduğunu düşünüyorum.

Şöyle ki, eskiden insanların başka insanlar ile etkileşime girmesi o kadar kolay değildi. Çevre sınırlıydı bişekil, hal böyle olunca insanlar da o çevresi içinden kendilerine en çok uyan kişi ile birlikte olurlardı. Yani bişekil local maksimum olayı.

Simdi ise teknolojinin verdiği imkanlar ile insanlar o local maksimumun eldeki tek maksimum olmadığını gördü. Daha başka birçok maksimum varken, yani kendilerine uygun birileri varken de bu sefer global maksimumu aramaya başladılar. Yani mantık yine aynı sadece imkan ve alan geniş.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
@j r r tolkien hayranı tam aradığım mükemmel insan bu dediğinin de iyisi vardır illaki hayatta. Global, teknoloji, imkan falan filan bunlar da doğrudur da somut olarak bu normları oluşturan şey ne ? Yarın biri çıkıp dese hadi artık bu normu terk ediyoruz, makul olacağız bundan sonra dese ne olacak? İlerde tamamen duyguyu yok edecekmişiz gibi geliyor.
0
🌸olaylar olaylar
(03.06.21)
Valla hocam aslinda makul olmak olarak nitelendirdigin sey de temelde yine iyisini istemeye dayali. Tabii onda bir de elindekilerle yetinme olayi var, o yuzden ben onun makul oldugunu dusunmuyorum.

Daha iyisini isteme de birilerinin sana direkt dikte edecegi bisey degil. Yani insanlar birileri 'hadi daha iyisini isteyelim, hep daha iyisini isteyelim' dedigi icin daha iyisini istemiyor. Etki-tepki sonucu bu sonuca kendileri variyor. Etki nedir dersen, atiyorum tinder hesabi actiginda gelen begenilerdir, yeni ortamlara girip yeni insanlar tanimandir. Tepki ise yeni beklentiler ve 'demek ki ben beklentilerimin tamamini bisekil karsilayabilirim' dusuncesinin olusmasidir.

Eskiden olay suydu, sen elindeki seceneklerin pek degismeyecegini bildigin icin kendini onlarla yetinmeye zorlardin. Yani atiyorum bir iliskide karsi tarafin begenmedigin bir ozelligini farkettiginde onu tolere etmeye calisabiliyordun. Tolere etmeye calisman da en temelde daha iyisini bulamayacagin dusuncesine dayaniyordu. Simdi ise beklentilerini tam karsilayabilecek birini, yani daha iyisini bulabilecegini dusundugun icin tolere etmek istemeyebiliyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.21)
hep daha iyisini istemek kisir dongu yaratiyor cunku hep daha iyisi var. bir tik ile hep daha iyilerine ulasma imkanin varken kisinin kafasinda hep soru isareti oluyor, o daha uzun ona mi yogunlassam, onun arabasi daha guzel ona mi yogunlassam vs.

biraz da bu cag ve bu erisim kolayligi yuzunden hem aldatmalar cogaldi hem de kimse kolayca ciddi iliski bakmaz oldu.
0
baldur2
(03.06.21)
İnsanlar tabiki hep daha iyisini isteyebilirler. jrrt hayranının dediği gibi bu daha iyiyi aramanın alanı genişledi sadece. Rekabet arttı. Ben bir yanlışlık görmüyorum. 38E'yim. 70 yaşımda yalnız kalma riskini alma gücüne sahipsem hala bekar kalıp daha iyisini aramaya devam edebilirim. Riski alamayacak olan da oyundan çekilir. Özetle şu olmalı bu olmayı diye bir şey yok. Herkes kendi yüreğinin ekmeğini yer. :)
0
twelfth
(03.06.21)
(35)

Sizce Zeynep ismi nasıl?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama ge
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama geleneksellik ve dincilik üzerine çok fazla yorum alınca tereddütte kaldı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Edit: Yeni isim tavsiyesi vermezseniz sevinirim, sadece bu isim özelinde soruyorum.
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(02.06.21)
Bence muhteşem bir isim.
0
messina123
(02.06.21)
Bence kötü isim de dinci olmak ile alakasını çözemedim ben.
0
j r r tolkien hayrani
(02.06.21)
bu sitede aşırı seveni var, her kız çocuk isim sorusuna baya bi kişi Zeynep yazıyor ama bence çok eski bi isim ve fonetiği güzel gelmiyor. Hayatta tanıdığım tüm Zeynepler de çok itici insanlardı (şans tabi bu). Bilmiyorum ben eski isimler sevmem zaten de, Zeynep iyice itici geliyor bana
0
nundu
(02.06.21)
zeynep biraz ayrılıyor geleneksel isimlerden sanki. bir sümeyye rabia değil :)

onun dışında çok fazla koyulan isim seçmek bana biraz tuhaf geliyor. çok anonim.
0
xrated
(02.06.21)
Bence klasik bir isim, tanıdığım tüm Zeynepler'i çok severim, dolayısıyla ismi de seviyorum, dincilikle hiç ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
(02.06.21)
Harika bir isim.

Zeynepler hep akkı başında akıllı insanlar olmuştur. Her zaman olgun düzgün ve çalışkan. Yamuğuna daha denk gelmedım varsa bile o da ıstısna olsun.


Bazen bunun için bile kızım olursa zeynep ismini koyasım gelir.
0
mobydick
(02.06.21)
tatlı bi isim bence de ama muhafazakarlıkta merve seviyesinde falan, hafif yani:)
0
theseachange
(02.06.21)
Güzel isim hatta klas. Ne yeni nesil saçmalıklarından ne de ayşe, fatma, emine gibi köy çağrımışı yapan isimlerden değil. Ben seviyorum.
0
anarsika
(02.06.21)
peygamberin kızının adı. dolayısıyla dindar ailelerin tercih ettiği isimlerden ve böyle bir çağrışım yapması normal. elbette her aile bu sebeple koymuyordur ama 'dinle ne alakası var' denilecek kadar da alakasız değil bence.
0
asisamus
(02.06.21)
oyle bir soruki herkes birsey yazabilir, ben normalde yazmam ama nickinde Norvec gordugum icin geldim, zaafim var Norvece:)
gelelim soruya:
Zeynep nedir yaa, yapmayin etmeyin, dinden falan bagimsiz soyluyorum, zaten demode bir isim, 10 sene 40 sene sonra fulldemode olacak.. sahsi tavsiyem EYLULdur, incedir, naiftir, kibardir, naziktir, cicek gibi isimdir..
0
alttaraf
(02.06.21)
Zeynep bayağı kötü bence. Köylü kız imajı var.
0
Mossy
(02.06.21)
Herhangi bir din ile hiç bir alakam olmamasına rağmen ben çok severim tanıdığım bütün Zeynepler über güzeldi. Kızım olsa Zeynep koymayı isterdim.
0
mirty
(02.06.21)
Mis gibi çiçek gibi bi isim.
0
matilda
(02.06.21)
Hoş bir isim olduğunu düşünüyorum, özellikle köylü bulanlara pek anlam veremedim açıkçası.
0
kedimedi
(02.06.21)
Zeynep ismi birilerine göre dinci bir isim ise, bu çevre de herhalde çocuklarına dinden uzak isimler seçiyor olmalı.
Genel olarak bazı zenginlerin çocuklarına nasıl isimler verdiklerini ekşideki başlıkta ayrıca zaten görüyoruz.

Zeynep , "babasının süsü" demektir.
Demek ki bu isim aslen abd destekli olan işidçi ve sadece kafa kesmeyke meşgul bir örgütle bağlantısı yok.

Arapçaya dair her şeyi İslam'ı hatırlattığı için eleştirmekte ayrı bir zihniyet.
Akla şu İstiklal Marşı'nın arapça okunması meselesini hatırlattı geçen senelerde. Ortalık ayağa kalktı. Yok arapça okunmamış vs. bir sürü laf. Oysa istiklal marşında arapça kelimeler oldukça yoğun olarak bulunuyor.
0
Erva
(02.06.21)
Kötü bir isim değil aslında ama bu kadar çok sevilmesine anlam veremiyorum, fonetiği de anlamı da sıradan ayrıca Arapça isimdense Türkçe isimleri tercih ederdim çocuğum olsa. Normal bir isim bence.
0
Josephine.
(02.06.21)
sahane isim. bu aralar da moda herkes iki isim koyuyor zeynep-bilmem ne.
0
turbo sadık
(02.06.21)
Geleneksel ve muhafazakarların taktığı isimlerden olduğuna katılıyorum. Öyleyseniz uygundur tabii, ama değilseniz saçma durur.

Bu arada arapçada zeynep'in anlamı: babasının süsü. Hani modern duruyor falan diyorlar ya direkt arap feodalizminin temsilcisi aslında.
0
roket adam
(02.06.21)
İsmim zeynep ve çok memnunum. İsim değiştirme hakkım olsa bile yine de değiştirmem adımı, çok seviyorum. Bence müthiş bir isim :) dinle falan da alakası yok. Babam ateist ve bana zeynep adını koymuş.
0
sta
(02.06.21)
Hayatımda gördüğüm tüm Zeynep'ler çok tatlı ve güzeldi. Çoğu da gayet modern insanlardı. Belki bana öyle gelmiştir ama bu isme karşı aşırı olumluyum ve ilerde kızım olursa bu isme sahip olmasını çok isterim.
0
ilgeru
(02.06.21)
Zeynep ve Leyla'yı bi salmamız lazım artık. İlla klasik isteniyorsa Belgin koyulsun, ikisinden de güzel.
0
Jux
(02.06.21)
Zeynep ismine dinci diyen kafayı yemiştir, herhangi bir konuda fikirlerine itibar etmeyin.

Çok iyi isim.
0
mg3929
(02.06.21)
simdi ki cocuklari adi mia lia vs oldugu icin kendi yasitlarinda eski durabilir.
0
durgunfoton
(02.06.21)
burada duydum dinci isim oldugunu ilk kez.

guzel isim bence. ismin demodesi olduguna inanmiyorum.

bir de tum cevaplara baktim yazan olmus mu diye ve olmus :)
zeynepler caliskan oluyor evet
0
Kittie
(02.06.21)
Çok kötü asla koyma. Ne kadar Zeynep gördüysem hepsi kalitesiz insanlardı, bir de aşırı çok Zeynep var lütfen bunu yapmayın. Mia bile daha iyi bundan.
0
Hallegadola
(02.06.21)
Dümdüz bir isim. Aşırı çok insanın ismi olmasından başka bir şey çağrıştırmıyor bana.
0
buff
(02.06.21)
Klasik, güzel bir isim ama ben de çok duyuyorum.
0
kaset
(02.06.21)
klasik isimler arasında sempati beslediklerimden biri.

tercih edip etmemek size kalmış ama dincilikle veya toplumun herhangi bir kesimiyle ilişkilendirilemeyecek kadar yaygın ve eski bir isim.
biraz saçma bir yorum olmuş.
0
blatta hiberna
(02.06.21)
Kızıma koymayı düşündüğümü isimlerdendi. Dinle filan ne alakası var anlayamadım. Saçma bir düşünce empoze etmiş çevreniz.

Biz vazgeçtik çünkü 2010-2015 arası doğan 10 kızdan 3ünün adı zeynep :)
0
teritori
(02.06.21)
Zeynep iyidir, çağ dışı ne alaka çözemedim.
çağı yakalamak için Zeyno dersiniz o zaman.
0
neymis
(03.06.21)
Zeynep güzel isimdir çağdışı olmakla ne alakası var anlamadım
asıl çağdaş diye saçma sapan isim koyanlara uyuz oluyorum
0
basond
(03.06.21)
Klasik bir isim ama severim, guzel isim bence.
0
kuehles blondes
(03.06.21)
Belli bir kesime cekilecek bir isim degil cok sacma buldum o yorumu. Ama ayni merve gibi çok klışe bir isim ben koymazdim.
0
pofudukayi
(03.06.21)
Bu başlığa bakana kadar zeynep isminin bir anlamı olduğunu bile bilmiyordum, anlamını öğrenince çağ dışı yorumuna katılmadan edemedim. Ben olsam anlamı babasının süsü olan bir ismi kızıma koymazdım. Tıpkı oğlumun adını oral koymayacağım gibi. Ama ablanız seviyorsa, onun için Zeynep babasının süsü demek değil de ne bileyim benim zarif kızım demek ise koysun tabi ki.
0
evde liyakat kalmamis
(03.06.21)
isim güzel ama çok yaygınlaştı.
büşra, merve, kübra kadar çok duyuyorum artık.

ben bu nedenle seçmezdim.
dinci bir isim gibi gelmiyor bana.
0
noxell
(05.06.21)
(3)

İş tavsiyeniz olur mu?

psmstc
Kıymetli dostlarım, bendeniz rehber öğretmenlik okumuş bir kardeşinizim. Bu yıl işten çıkarıldım. Bulunduğum yerde bir özel okul daha var. Fakat buraya yıl içinde başvurup, kurum sahibi dengesiz bir intiba verdiği için vazgeçmiştim. Bir taraftan özel sektörde tutunabilecek kapasitede bir adam değili
Kıymetli dostlarım, bendeniz rehber öğretmenlik okumuş bir kardeşinizim. Bu yıl işten çıkarıldım. Bulunduğum yerde bir özel okul daha var. Fakat buraya yıl içinde başvurup, kurum sahibi dengesiz bir intiba verdiği için vazgeçmiştim. Bir taraftan özel sektörde tutunabilecek kapasitede bir adam değilim. Bunu farkediyorum. Yüksek lisansı bitirmek üzereyim, kpssye çalışabilirim. Bu vazgeçtiğim özel okula tekrar başvurabilirim. (Kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum) Araştırma görevliliği için ales, yds çalışabilirim. İçimden geçen özelde dikiş tutturabilmekti fakat tutturamadım. Boş durmak hiç istemiyorum. Ne tavsiye ederdiniz?
0
psmstc
(02.06.21)
Valla yüksek lisansı bitirmek üzereysen bende araştırma görevliliğinden vazgeç. Hem genel olarak zorlu bir süreç, hem kadrolar çok yok ve torpil dönüyor hem de çoğu kadro sanırım yüksek lisans yapıyor olma şartı ile açılıyor. Elbette çok istiyorsan yardır ancak öyle açıkta kalmamak için belirlenecek bir alternatif değil bence.

Bunun dışında sadece devlet kadrolarına yoğunlaşmak da iyi değil. Misal bildiğim kadarıyla KPSS belli sürelerde oluyor. Amacın KPSS olursa sınav süresine kadar işsiz mi kalacaksın? Eğer öyleyse çok mantıklı bir seçim değil çünkü KPSS de yerleşmek de sanırım biraz zor. Nihai amacını KPSS olarak belirleyebilirsin tabii ancak bence sınav süresine kadar falan da özelde çalış.
0
j r r tolkien hayrani
(02.06.21)
Bence özel okulda şansınızı deneyin. Olursa orası. Olmazsa bakalım.
0
mobydick
(02.06.21)
boş durup kuruntu yapmaktansa, o okulda şansını bir dene. Kurum sahibiyle işe alım dışında ne kadar muhatap olacaksın ki zaten?

Baktın olmuyor, salarsın:)

Ama ben başka bir şey söyleyeceğim. ne olursa olsun sosyal medyada aktif olmanı öneririm. Mesleğin buna epey uygun, sosyal medyada alanınla ilgili paylaşımlar yaptığın bir kanalın hesabın vs olursa, atıyorum çocuklara etkili çalışma tavsiyeleri verdiğin, velilere önerilerde bulunduğun vs, bir süre sonra buradan yürürsen marka değerin inanılmaz yükselir. Özel sektörde elin güçlenir. Hatta çok iyi giderse şansına, bi bakarsın özel sektöre de ihtiyacın kalmaz.
0
anten
(02.06.21)
(26)

Kiz cocuk ismi

goklerdengelenkarar
Arkadaslar selam. Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu. Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mu
Arkadaslar selam.

Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu.

Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mutlu edecek, kendimizce ozel olacagini disundugimiz bir isim ariyoruz. Ilk kizimiza ozen gostermis, bu kizimizin ismini onemsememisiz gibi olmasin. Bu sefer bulamadim. Benim gonlumden Leyla geciyordu ama esim cok istemedi. Ilk kizimizinki kadar nadir olsun istiyor.

Sizce Leyla guzel bir isim degil mi? Baska isim onerileriniz nedir?

Batici biri olarak bati degil de dogu esintili isim ariyorum. Arap haric.
0
goklerdengelenkarar
(01.06.21)
neva
0
turbo sadık
(01.06.21)
Leyla da farah da guzel

eli$eva :)bkz.shtisel ben de dizide bunu duymustum
elisa gibi bi seye donusebilir. yahudi ismi

inana, maya, lena, lina bu da arap arkadaslardan begendiklerim
rozerin de guzel kurtce olarak
0
ala09
(01.06.21)
Leyla cok guzel bir isim bence.
0
kuehles blondes
(01.06.21)
Valla Leyla çok da güzel bir isim değil bence de. O yüzden eşin begenmemekte haklı. İsim önerim de yağmur olur.
0
j r r tolkien hayrani
(01.06.21)
leyla güzel isim ama şiirle bağlantılı, nadir isim aradığınız için lavinya veya destina’yı da düşünün derim.
0
miranda
(01.06.21)
nadir isim ile basladiysan oyle gitmek lazim, bence hanim hakli.
Leyla guzel isim ama uymuyor gibi..

Isim vermeyi unuttum, "yazgülü".."ü" paterni devam ediyor ve nadir.
0
cooperr
(01.06.21)
Leyla iyi
0
prole
(01.06.21)
Kiziniz bir gun buyuyecek ve verdiginiz isim onda omur boyu kalacak. Anne ve babalar bunu hic dusunmuyor. Leyla guzel bir isim degil. Aslinda Gulce de degil, uzgunum. Isimler kisinin sosyoekonomik durumunu anlatir. Hatta ailesinin muhafazakarlik seviyesini. O nedenle 15 yasinda gelince de, 60 yasina gelince de insanlarin onun hakkinda ilk goruste iyi seyler dusununecegi isimler secin. Durustce yanit vermek istedim.
0
howfaristhesky
(01.06.21)
Leyla bence de iyi. Klasik bir isim. Nadir olan isim koyma telasindakiler aslinda tam tersine moda isimlere yoneliyor ki bu da acayip bir celiski.
0
hot potato
(01.06.21)
soruyu okur okumaz aklımda tek bir isim canlandı: nazende.

benim kendi kızıma koyacağım bir isim değil, fakat sizin anlattığınız kriterlere göre zihnimde canlanan bu oldu.
0
kibritsuyu
(01.06.21)
leyla bence de güzel isim ama bu çok göreceli bi şey ve eşiniz istemediyse bir anlamı kalmıyor :)
kardeşlerin uyumlu isimleri olmasını itici bulmuyorsanız aklıma gökçe geldi.
0
asisamus
(01.06.21)
isimle sosyoekonomik durumun alakası yok. ismi dolduran kişinin kendisidir. o zaman koç holding çocuklarına niye ömer, ali, mustafa gibi isimler koymuş?

gülce güzel isim ama leyla güzel değil bana göre.

beril, beren, suna, nevbahar, hanzade olabilir.
0
xrated
(01.06.21)
Son derece klasik bakisli ve antin kuntin isimlere sicak bakmasam da Onereyim

Simla

Bir dag adi birazda mistik bir tarZi var

He bana kalsa ayse koyarim ben
0
exlibris
(01.06.21)
güzel mi değil mi bilmiyorum da okuduğum kitapta geçiyor şu an. doğu esintili deyince yazayım dedim, belki siz beğenirsiniz: arha (arya'nın doğu muadili gibi geldi bana)

bir de, ilya.
0
levybroo
(01.06.21)
Gülce çok güzel bir isim aslında yanına türkçe olarak duru, derin çok hoş olur. Arap hariç demişsiniz ama nehir ve şiir geldi aklıma.
Birkaç isim daha yazmak istedim:rüya, öykü, gökçe, nil, defne, ekin, bilge
0
oyokbuyoknevar
(01.06.21)
Leyla demeye gelmiştim :)
0
bigbadabum
(01.06.21)
Leyla çok güzel ama kendi önerilerimi de diyeyim.

Nadide
Güzide
Gülru
Aysel
Jale
Jülide

Sağlıkla büyüsün bebeğiniz
0
Hallegadola
(01.06.21)
duyurunuzun sonunu okumadan aklıma Leyla gelmişti. bence Leylanın yaşı yok 5 yaşındakine 50 yaşındakine gidiyor. Gülce ismi de sizin sandığınız kadar nadir değil aslına bakarsanız :) Gülce'ye de uygun olarak duyup beğendiğim , çevrede çok da duymadığım tatlış mı tatlış öğrencimizin de ismi olan Gülfem'i öneriyorum size ben. sağlıkla kucağınıza alın inşallah.
0
dedim ben sana
(01.06.21)
hanzade :)
0
hooiken
(01.06.21)
bana bi hande cagristi sanirim hanzade onerilerinin coklugu sebebiyle. anlami da guzel gülce ile de uyumlu, ablasi gül-ce kendisi gülücük :)
0
in vino veritas
(01.06.21)
(bkz: yosma )

osmanlı döneminde güzel kadınlar için kullanılırmış.
0
yenibenyeniden
(01.06.21)
inci.

kısa ve net.

az ve öz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.06.21)
adın kulağımda bir sır Burçe…
beklemediğim bir an beklemediğim bir şekilde çıkageldin
gülüşlerin âh sarıyor her yanımı gidemiyorum istesemde...
........

Burçe güzel isim, bence değerlendir.
0
krtkartal
(01.06.21)
Şiir olsun ismi. Olmaz mı? Benim kızım olsaydı ismi Şiir olacaktı. Ayrıca Müjgan da çok güzel bence. Hem de şiirde geçiyor.

Leyla ismini çok severim ancak bu ara nedense fazla popüler oldu.
0
suicides underground
(02.06.21)
Attilâ İlhan'ın pek sevdiğim Belma Sebil şiiri aklıma geldi okuyunca. Belma olabilir. Ferda belki...
0
Mossy
(02.06.21)
Duyuruyu dun okumustum. Gece ruyama girdi :)) ruyamda Misra koyuyordunuz kizin ismini :)

@in vino veritas +1 hande guzel isim, anlami da cok hos.
0
invictae
(02.06.21)
(6)

Full remote şirket hakkında bir soru

there are too many yobaz
Merhaba arkadaşlar;Bugün bir firma ile görüşme yaptım. kendileri full remote olarak devam eden bir firma. Daha önce böyle bir firmada çalışmadığım için soruyorum, yazılım için gerekli donanımları genelde şirketler karşılıyor mu? yoksa karşılanmaması çok ender bir durum mu? bilgisayar dahil.
Merhaba arkadaşlar;

Bugün bir firma ile görüşme yaptım. kendileri full remote olarak devam eden bir firma. Daha önce böyle bir firmada çalışmadığım için soruyorum, yazılım için gerekli donanımları genelde şirketler karşılıyor mu? yoksa karşılanmaması çok ender bir durum mu? bilgisayar dahil.
0
there are too many yobaz
(31.05.21)
tabii ki karşılıyorlar. bilgisayar dışında ihtiyacınız olan monitör, trackpad gerekli kablolar vs. iş yaparken kullanılan ne varsa karşılamak zorundalar zaten. bazısı çalışanına değer vermez istediği monitörü bile almaz ama yazılım şirketleri değil daha çok yazılım departmanı olan şirketler yapar bunları.
0
golgi aygıtı
(31.05.21)
karşılarlar ama süresini kısaltmak için bastırman gerekebilir.
0
makarnavodka
(31.05.21)
Valla kesin bisey soylemek imkansiz. Turlu turlu yazilim sirketi ve onlari yoneten de turlu turlu insan var. Adam 'ben karsilamiyorum, isine gelirse' diyebilir ki oyle dusuk olasilik da degil bu. O yuzden bunu direkt firmaya falan sor.
0
j r r tolkien hayrani
(31.05.21)
teşekkürler arkadaşlar. zaten sormamın amacı bu, işe acil ihtiyacım yok, sadece teklif geldi diye görüşmek istedim işyeriyle. fakat donanımların karşılanmadığı söylendi. aslında yeterli donanımım var diye umursamadım ama benim gözümde elemana verilen kaliteyi gösterir bu. gerçi remote olduğu halde yemek kartıyla aylık ücret veriyolar ekstra ama eğer genelde donanım karşılanıyorsa, süreci daha fazla uzatmadan geri çekileceğim.
0
🌸there are too many yobaz
(31.05.21)
Şirkete göre değişiyor +1

Ayrıca şirketin donanım vermemesi kötü bir şey değil. Ben yazılımcının "iş" dışında da kod yazmasını bekliyorum, o yüzden de zaten kendisine en uygun bilgisayarı almış olmalı ve şirketin vereceği laptop'ı beğenmemeli vs. Yani bu senin üretim aletin ve kişisel bir şey, bu konuda şirkete bağlı kalmak, bağımsız olmamış olmak kötü bir şey. Aday yeni mezun veya junior'sa değişir tabi.

Şirket donanım göndermiyorsa para da isteyebilirsin, ben öyle yapmıştım. Şimdi iş değiştirdim, şirketin bilgisayarını değil kendi bilgisayarımı kullanıcam, çünkü şirketin verebileceğinden daha iyi. Şirketten yine para istedim, onunla da ayarlanabilir masa vs. alıcam.

Çok spesifik bir iş değilse donanımına kendin karar ver yani, daha iyi öylesi.
0
plutongezegendegilmi
(31.05.21)
şirkete göre değişiyor, şirketin kalitesini değil tercihini gösterir. byod denen bir politika var, bring your own device. genelde maaşa yansıtırlar bu farkı, kendi bilgisayarını alırsın. bu şirket kalitesiz diye olumsuz düşünme yani, gayet normal bir şey bu.

son 3 işyerinde de şirket laptopu yerine kendi bilgisayarlarımı kullandım mesela, şirket laptopları öylece durdu kenarda hep. tercih meselesi.
0
roket adam
(31.05.21)
(8)

şimdiki gençler manowar, iron maiden, duman, pearl jam falan dinliyor mu?

proletarier aller lander vereinigt euch
bu liste çok uzar aklıma gelen birkaç örnek yazdım. ben 2012'de lisedeydim en son o zamanlar bile azdı şimdi nasıl durumlar?
bu liste çok uzar aklıma gelen birkaç örnek yazdım. ben 2012'de lisedeydim en son o zamanlar bile azdı şimdi nasıl durumlar?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.05.21)
Var var olmaz mı hiç.
Bir kaç yıl önce Camel gelmişti. Onda bile gençler vardı çok şaşırmıştım.(evet tür farklı ama gecelerin dinleyip bileceğine ihtimal vermemiştim)
0
kisa
(30.05.21)
Valla değişik türden grupları yazmışsın, yani yelpazeyi oldukça geniş tutmuşsun. Elbet dinleyen vardır.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
Bence dinleyen bir kitle vardır mutlaka. Zira Iron Maiden ben lisedeyken de (2008-2012 arası) eski bir grup konumundaydı, metal en popüler müzik türü değildi ama bir şekilde denk gelmişim dinlemişim demek ki. Ben aynı şekilde şimdi de olduğunu düşünüyorum genç dinleyicilerinin.
0
evandro roncatto
(30.05.21)
var tabii ki, çok var da duman'ın alakasını pek anlayamadım açıkçası. piercing takıp bira içince asi ve bohem olduğunu sanan kadıköy ergenleri her daim popüler tutuyor bu tarz arabesk rockçı grupları, popülerliği kaybetme gibi bir durum söz konusu değil.
0
kedimedi
(30.05.21)
aynen ben de 2012'de liseden mezun oldum, o zaman benim çevremde metal dinleyen bir tane adam yoktu. norm ender, şehinşah vs. herkes repçiydi. o açıdan çok yalnız kalıyordum müzik konusunda.

benim birader 2003'lü, lise 3'e gidiyor. o sağlam metalci, sabah akşam metalika aşağı megadet yukarı. davulumuz yok ama bagetlerle kah havayı döverek kah yastıklara vurarak çalmaya çalışıyor vs. bildiğim kadarıyla arkadaş grubunda da dinliyorlar. b1 ingilizcesiyle lyricstranslate'te her türlü metal çevirisini türkçeye çevirmeye çalışıyor arsız jdfdj. ha bizim zamanımızda olduğu gibi "METALCİYİM!1!! METAL!!1!" şeklinde kimliği biçimlendirecek ölçüde bir tutku olduğunu sanmıyorum, malum yeni nesil çok daha fazla şeye maruz kalıyor, dikkatleri kolay dağılıyor o yüzden bizim kadar değillerdir diye düşünüyorum.
0
der meister
(30.05.21)
Şu an gençler spotify weekly digest ne önerirse onu dinliyor. İndie rock hepsinden popüler.
0
westblack
(30.05.21)
2010-2019 arası istanbul dahil avrupa'da farklı ülkelerde yaklaşık 12 iron maiden konserine gittim, başka grupların konserlerine ya da başka festivallere de gittim, gözlem üzerinden yazabilirim, gördüğüm kadarıyla gençlik çılgın atıyor gayet konserlerde/festivallerde. manowar, pearl jam falan bilemiyorum tabii, iron maiden hala epey aktif olduğundan ve farklı pazarlarda görünür durmaya devam ettiğinden genç kitlelere ulaşıyor hala ve birçok nesil tarafından seviliyor dinleniyor. metallica da aynı sebepten dinleniyordur gençler tarafından sanırım hala.

genelde gördüğüm, bu saydıklarınıza yakın tarzların yeni grupları/sanatçıları gençler tarafından dinleniyor, tarzı dinleyenler eskilerini de öğrenip dinliyordur tahminim. festivallerde ya da konser öncesi ortamlarda çalan şarkıları biliyor gözüküyorlar genelde. ghost mesela genç takipçisi bol, ya da gojira, baya genç bir kitlesi var bildiğim. epica falan da bilinip seviliyor gördüğüm. benim bilmediğim yeni bir sürü grubu bilip seviyorlar mesela. muhtemelen yenileri bildiklerinden eskilerin klasiklerini de bilip dinliyorlardır.

ek olarak bu tür müziğin dinleyicisi genel toplamın içerisinde her zaman az kalacaktır diye düşünüyorum. yani etrafımızda az olması popüler edilmemesiyle alakalı. "pop" başlı başına bir silip süpürücü. insanlar önlerine ne servis edilirse istemsizce ona dönüyorlar. heavy metal ya da yakın türler ne zaman "popüler" oldu ki tam olarak, belki nwobhm dönemlerinde olmuştur, onda bile dünya çapına michael jackson gibi yayılamazdı sonuçta. grunge da akım olarak popüler olmuştu mesela, o da sattı yani bir dönem ve dönemi bitti aslında.

yani dinleyici kitlenin az olması normal, oranla baktığınızda da şimdi de azdır ama bence var iyi kitleler. ama tabii ki ana akım değiller, @kıyıyavurandildolar'ın belirttiği gibi.
0
nimberjack
(30.05.21)
açılın genç geldi. evet dinliyor efendim. türkiye seçim sonuçları gibi örnek verirsek ise şöyle bir tablo çıkıyor ortaya

akp - indie
chp - rap
iyip - rock
hdp - metal
mhp - pop

yani evet. böyle bir tablo var. açıkçası gayet normal. hiçbir zaman ana akım olmadı zaten metal. ama dinleyen dinliyor bir şekilde. gençler arasında en dramatik düşüş gösteren pop müzik. y kuşağının aksine çok az pop müzik dinleniyor. hatta dalga geçmek/eğlenmek için dinlendiği oluyor :P
0
xaloc
(30.05.21)
(13)

Ne okurdunuz

Filinta61
Gunumuz turkiyesinde 5 yada 6 sene sonrasini da hesap edip, Lisede hangi bolumu secip üniversitede ne okurdunuz.
Gunumuz turkiyesinde 5 yada 6 sene sonrasini da hesap edip, Lisede hangi bolumu secip üniversitede ne okurdunuz.
0
Filinta61
(30.05.21)
2023 seçimleri sonrasında bile ülkenin rayına iyi kötü oturmasının en az 20 yıl olacağını düşünürsek, en kısa sürede beni yurtdışına çıkaracak bölümler okurdum. bilgisayar-yazılım müh. vs.
0
fff02561
(30.05.21)
Valla hocam gunumuz turkiyesinde birak 5-6 sene sonrasini bir hafta sonrasini bile hesap etmek imkansiz. O yuzden benim sececegim bolum 5-6 sene sonrasini hesaplama olayindan ziyade neyi yapmak istedigime gore sekillenirdi. Lisede sayisal secerdim sonrasina da duruma gore karar verirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
Ben makine mühendisliği okudum ama bilgisayar mühendisliği okuyabilirdim. Alan yine aynı zaten lisede, fen bilimleri.

Dil seçip iyi üniversitelerde İngilizce öğretmenliği okuyabilirdim.
0
dissendium
(30.05.21)
98 senesinde "gitme, üniversiteye giremezsin" demelerine rağmen anadolu teknik lisesi yazılım bölümüne sınavla girdim. liseden mezun olur olmaz çalışmaya başladım. sonrasında 2 yıllık falan okuyup 7 sene evvelde dgs ile lisans (bilgisayar öğrt.) bitirdim. yurtdışı iş teklifi falan aldım ama ailevi nedenlerden ötürü kabul edemedim (hasta, bakıma muhtaç ebeveynler) remote olarak yurtdışına iş yapıyorum. hâlâ bu bölümü tercih ederdim. çünkü geleceği vardı ama sektörün bu denli büyüyeceğini çok az insan tahmin edebilirdi.

edit: birincilikle girdiğim bitirdiğim liseye ikinci olarak da mezun oldum.
0
phonex
(30.05.21)
Teknik lise, kaynak, döküm, kalıp vs
0
kisa
(30.05.21)
ben liseden sonra okumazdım. bu 4 senede herhangi bir konuda kendimi geliştirmek için işe girerdim, 4 sene sonra o işin her şeyini öğrenmiş olur kendi işimi kurmak için kolları sıvardım. bu restoran da olabilir, kuru temizleme de olabilir, petrol istasyonu da olabilir. neyi istediğine ve ne kadar kazanman gerektiğine göre kendin bulursun.
0
etna
(30.05.21)
Gerçekten başarılı bir öğrenci olduğumuzu varsayarsak:
1. Fen lisesi, daha sonra önü açık bir mühendislik
2. IB diploması veren bir okula gitmek, hazırlık okumak mümkünse, IB diplomasıyla yurt dışında okumak.
0
black holes in the sky
(30.05.21)
Fen lisesi + diş hekimliği
0
somethinginthewayshemoves
(30.05.21)
1) sayısal seçip endüstri mühendisliği ya da ilgi var ise bilgisayar okurdum (iyi bir üniversite kazanabileceğime eminsem)

2) olmazsa ingilizce öğretmenliği, çeviribilim falan kasardım boğaziçinde. ordan bir şekilde başka bir sektöre sekerdim.
0
a darkness coming
(30.05.21)
çok iyi derecede yabancı dil öğrenir, mutlaka bilgisayar ile ilgili bir bölüm okur kendimi de geliştirirdim.
0
roket adam
(30.05.21)
Robert koleji+amerikada burslu tıp eğitimi
Ya da
Romanya gibi doğu bloku ab üyeliği olan bir ülkede tıp eğitimi ve almanyada doktorluk
0
filipis
(30.05.21)
Lisede mf, sonrasinda bilgisayar-yazilimla ilgili ne oluyorsa. Okurken ingilizceyi/isle ilgili yetkinlikleri gelistirirdim. Iyi olan bilgisayarciya hep ihtiyac olacak
0
fakyoras
(30.05.21)
hiçbir şey okumazdım. okusam da hobi olarak falan okurdum. ben mühendislik yapacak insan değilim. iibf mezunuyum zaten o yüzden de. okudum bölüm 4 senelikti. 30-35 saatlik video eğitime sığardı.(türkçe-tarih-etik vs. gibi gereksiz dersleri çıkardığımı varsayıyorum)

edit: çok çok iyi bir ünide olsa belki daha iyi olabilirdi tabii de o okullara girmek için gerekli ders çalışma potansiyeline sahip değilim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.05.21)
(9)

iş teklifi kararsızlığı

hooiken
merhaba,durumlar çok karışık, özetlemeye çalışayım.halihazırda, salı günü bir yere işbaşı yapıyorum. istenen belgeleri de o gün götüreceğim.derken, görüşme halinde olduğum başka bir yerden daha teklif geldi. salı günü başlayacağım yerden 500 lira daha fazla maaşı var, özel sağlık sigortası yok fakat
merhaba,

durumlar çok karışık, özetlemeye çalışayım.

halihazırda, salı günü bir yere işbaşı yapıyorum. istenen belgeleri de o gün götüreceğim.

derken, görüşme halinde olduğum başka bir yerden daha teklif geldi. salı günü başlayacağım yerden 500 lira daha fazla maaşı var, özel sağlık sigortası yok fakat oraya sanki biraz yetersiz profil kalırmışım gibi geliyor. 2 ay sonra, olmadı yolları ayıralım derlerse; tekrar iş arama sürecine girmek istemiyorum.

kabul edildiğim diğer yerin de öyle ya da böyle süreç içinde tabi ne olacağı belli değil.

kafam çok karışık. aşağı yukarı birbirine denk firmalar.

birine salı günü başlıyoruz derken, diğerini kabul edersem; salı günü başlamam gereken yere yarın ne demem lazım? ayıp değil mi sanki ya? bilemiyorum. diğer yeri sırf maaşı yüksek diye kabul edersem de sonra yolları ayırırsak ne olur bilemiyorum.

biraz dağınık yazdım, kusura bakmayın lütfen.
0
hooiken
(30.05.21)
oncelikle ayip olmaz.

hepimiz para icin calsiyoruz. daha cok kazanma firsati varken neden kazanmayasin?

onlar daha ucuz isci bulsa seni kovarlar. ve hic oyle ayip oldu filan demezler :)

burada ki sorun su; 500 lira senin icin ne ifade ediyor ?

2bin lira alan biri icin 500 lira super para. 20bin lira alan biri icin cok gereksiz bir caba olabilir.

o yuzden miktari oransal belirtsen daha iyi olur.
0
foster
(30.05.21)
Öss’li yeri tercih ederdim ben. Eğitim için yatıırm yapıyoruz yalanını her şirket söyler. Sen şu eğitimi bıldum gönderir misibiz deidğinde bütçe cok canım yhaa :/ derler. Şirketlerin loksyasonuna, repütasyonuna gçre de karar verebilirsin. Yani burdan ayrılsam sonraki şirketim için hangisi daha iyi görnür cvde diye de bakabilirsin. Yani sallıyorum biri türk şirketidir biri yabancı ortaklı bi şirkettir. Ben yabncıyı seçerim mesela.
0
regina phalange
(30.05.21)
hocam yetersiz gelecegini dusunuyorsan ilk isi kabul et iste. zaten 500 lira fark varmis cok degil. oss de var.
0
nibba
(30.05.21)
Valla verdiğin bilgilere göre tek fark maaş ve sağlık sigortası gibi. Yani eğer diğer her şeyin(mesai saatleri, izinler, konumlar vs gibi) eşit olduğunu varsayarsak olay işte hangisine daha fazla ihtiyacın olduğunda göre değişir. Sağlık sigortası mi yoksa aylık 500 mü? Misal ben ayda yılda bir hastaneye gittiğim için 500 fazla vereni seçerdim.

Yok başka farklar da varsa o zaman o farklari da hesaba katip değerlendirme yapmak gerek.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
Hangisi daha iyidir sizin için bilmem ama işverene hiçbir şey ayıp değildir, özellikle de daha başlamadığıniz bir isten vazgecmeniz
0
sanguine
(30.05.21)
yüksek veren yerde sanırım işten çıkarma olasılığı var. bence daha garanti olan yeri tercih edin ve de özel sağlık sigortası cidden nimet. özel sigortaya alışınca sgk günlerinin ne kadar işkence olduğunu anlayabiliyorsunuz. bir de sigortada tamamlayıcı varsa tadından yenmez.
500 tl çok önemkli bir fark değil ancak işe başlayacağınız kurumla son bir kez görüşün. başka bir yerden daha teklif aldığınızı, ama kendileriyle devam etmek istediğinizi söyleyin. fakat teklifleri düşük kaldığı için 6 ay sonra bir düzeltme yapmak üzere anlaşmak istediğinizi söyleyin. hem deneme süremiz tamamlanmış olur, hem de sizinle uzun yıllar çalışmak istediğim için maaşım düşük kalmamış olur diye bir açıklama yapabilirsiniz. biraz da özgüvenli bir ses tonu ile konuşursanız kendinizi daha iyi pazarlarsınız diye düşünüyorum :)
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(30.05.21)
özel sağlık sigortası süper bişi
0
sen nasıl bir insansın
(30.05.21)
Ozel saglik sigortasi yabana atilacak bisey degil. Degerlendirmeye alirken onemsiz gorme bence.
0
dream
(30.05.21)
Personeline özel sağlık sigortası yapan firma, yapmayana nazaran daha kurumsal ve sistematik bir yapıya sahip gibi geldi. Şahsi yorumum, bu durumda 500 lira fazla almak kağıt üzerinde daha avantajlı görünmüyor.
0
vogojin
(30.05.21)
(4)

üzerimizdeki kara bulutlar

isimsiz uye
hayatta daha evvel nazar, kara bulut, kötü enerji gibi tabirlere inanmazdım ama bir dükkan açtık ailece başımıza gelmeyen kalmadı! daha önce yaşamadığımız sağlık sorunları, ruh hallerimizdeki gel-gitler, ev ve iş yerinde düzeni oturtamama vs vs.şöyle somut bir örnek vereyim: bizim hiçbirimiz daha ev
hayatta daha evvel nazar, kara bulut, kötü enerji gibi tabirlere inanmazdım ama bir dükkan açtık ailece başımıza gelmeyen kalmadı! daha önce yaşamadığımız sağlık sorunları, ruh hallerimizdeki gel-gitler, ev ve iş yerinde düzeni oturtamama vs vs.

şöyle somut bir örnek vereyim: bizim hiçbirimiz daha evvel kırık vakası yaşamamıştık. son bir yılda 4 defa yaşadık.

ne yapılması gerek? 'mantıklı' olsun lütfen.
0
isimsiz uye
(30.05.21)
Bunlar kara bulut değil hocam. Hiçbir şey yapmayan adamın başına hiçbir şey gelmez genelde. Kırık vakası yaşamanın sebebi dükkan açman değil. O dükkan icin daha çok hareket edince ne bileyim merdivenle rafa cıkarsın, dükkan için alışverişe gidersin vs, yani hareketin ve hareket alanın artar bu da kırıkla karşı karşıya olma olasılığını artırır vs gibi.. iş te kazanırsın, kaybedersin ruh halin değişir. Zaten hiçbir şey yapmasan şu dönemde kendi işini yapmak bile sağlam psikoloji istiyor. Zaman geçtikçe yönetebilirsin bu durumu dert etme bence
0
primetime
(30.05.21)
kendiniz kara bulut, nazar, kötü enerji diyip "mantıklı" bişiler bekliyorsunuz. o bana biraz tuhaf geldi.

olaya mantıklı bakıyorum; o dediğiniz kara bulutların dükkanla en ufak alakası yok. olayları dükkanla ilişkilendirmeyin. sonuçta dükkan gidip sizin kemikleri kırmıyor değil mi? olaya daha sakin ve "mantıklı" bakın.
0
ilgeru
(30.05.21)
Valla @ilgeru nun dediği gibi "kara bulutlara, nazara inanmaya başladım" ve "mantıklı öneri verin" ifadeleri çelişkili olmuş. Yani böyle şeylere inanan biri için mantıklı öneriler, "kurşun döktürün" ya da "şu duayı okuyun" tarzında mi olmalı?

Eğer öyle değilse, @prime in dediği gibi olay bişekil sebep-sonuç ilişkisi. Yani dükkan olunca onunla ilgili yaptıkların seni zayıflatıp, belki tehlikeye açık hale getiriyordur falan. Kırık vakaları nasıl yaşandı, o kişi ya da varsa olaydaki başka kişi dükkanda ne yapıyordu vs şeklinde bakmak gerek olaya. Yani evet dükkan sebep oluyor olabilir ancak düşündüğün şekliyle değil.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
bkz. kendi kendini gerçeklestiren kehanet / self fulfilling prophecy

çok çok özet olarak olumsuz duygular, olumsuz sonuçlar doğurur.

kaygılı ruh hali kazaları ve aksilikleri mıknatıs gibi çekebilir.

derin kaygı, uzun süren belirsizlik ve yorgunluk hali ve insanın alıştığından fazla mental yük hali insanın kafasını allak bullak ederek dikkat dağınıklığına, planlama yapamamaya, yanlış kararlara, kazalara, sakarlıklara, depresyona yol açabilir.

tr.m.wikipedia.org

bunların ötesinde değişim her zaman stres getirir. değişim çok sevindiğimiz, beklediğimiz bir müjde dahi olsa değişimdir ve stres yükü getirir.
0
la lykia
(30.05.21)
(3)

Ekşi Duyuru da daha fazla duyuru okumanın yolları nelerdir

yamuhu
Bugün kısmı zaten hemen bitiyor.her bir şey kısmında ise nerde kaldığımı unutuyorum ve sayı devamlı yeni konular geldiği için değişiyor. resmen siteye hayran kaldım birçok şey öğreniyorum.pratik bir yöntem olarak zaman buldukça rastgele yazarların profiline girip tüm duyurularını okuyorum. eski kurt
Bugün kısmı zaten hemen bitiyor.
her bir şey kısmında ise nerde kaldığımı unutuyorum ve sayı devamlı yeni konular geldiği için değişiyor. resmen siteye hayran kaldım birçok şey öğreniyorum.

pratik bir yöntem olarak zaman buldukça rastgele yazarların profiline girip tüm duyurularını okuyorum.
eski kurtlar mutlaka daha pratik yöntemler bulmuştur eminim.
0
yamuhu
(30.05.21)
İlgi alanına göre anahtar kavramlarla arama yapabilirsin.
0
Erva
(30.05.21)
sağ üstteki araba bölümünde etikete ve kullanıcıya göre arama yaptırılabiliyor. sözlükteki yıldızlı "*" arama fonksiyonları burada geçerli değil. arattığınız şey benzerleriyle birlikte aratılıyor. Örneğin "araba" yazdıysanız "şaraba" içeren sonuçlar da geliyor. arama sadece duyuru ve soru içeriğini değil, yapılan yorumlarda geçen sözcükleri de kapsıyor. Yani arama yaptığınızda ekşi duyuruyu koca bir word dosyası gibi düşünürseniz "ctrl+f" kısayolunu kullanmışsınız gibi oluyor.

bunun dışında ekstra gizli bir yol yok bildiğim kadarıyla, yerleşeyim de varsa ben de göreyim.
0
akhenaten
(30.05.21)
Masaüstü sürümünde en altta istatistikler bölümü var. Oraya tıklayınca genel, haftalık, aylık en popüler duyurular var.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
(1)

olasılık kullanarak hata bulma yöntemine ne denir?

architects creed
merhaba, şöyle bir durum vardı: mesela bir kitap yazdık. bu kitabın içerisinde belirli bir miktar yazım hatası var. şimdi biz de redaksiyon yapacak(hataları düzeltecek) birine bu işi vereceğiz. fakat ne kadar başarılı olduğunu bulmak için bir metot kullanıyoruz. kitabı açıp içinden rastgele 10 tane
merhaba,
şöyle bir durum vardı: mesela bir kitap yazdık. bu kitabın içerisinde belirli bir miktar yazım hatası var. şimdi biz de redaksiyon yapacak(hataları düzeltecek) birine bu işi vereceğiz. fakat ne kadar başarılı olduğunu bulmak için bir metot kullanıyoruz.
kitabı açıp içinden rastgele 10 tane seçtiğimiz kelimeyi bilerek yanlış yazıma çeviriyoruz. sonra bunu redaktöre söylemeden kitabı düzeltmesi için ona veriyoruz. o da düzeltip bize geri veriyor. sonra bakıyoruz redaktör bizim hatalı olarak yerleştirdiğimiz kelimelerin kaç tanesini düzeltmiş. eğer 9 tanesini düzeltmişse, demek ki kitaptaki TÜM hataların da %90'ını düzeltmiş demektir.
bu metot'a ne deniyordu?
teşekkürler.

key: yazılım, hata düzeltme, kod, olasılık.
0
architects creed
(30.05.21)
İşin içine yanlış pozitif, yanlış negatif vs gibi kavramlarını da eklersen "precision and recall" metrigine bir göz atabilirsin.
0
j r r tolkien hayrani
(30.05.21)
(15)

bire bir tanıdığınız en zengin insanın geliri & serveti ne kadardı?

avatar is back
istanbul'a geldiğimden beri bambaşka bir dünyayla karşılaştım. meraktan soruyorum tamamen.geçen tanıştığım bir adamın istanbulda 2 oteli, 8 tane çok sağlam kiralı dükkanı olduğunu söyledi. tahmini aylık 400-500bin tl kira + otel geliri var sanırım. ortak arkadaşım da "tahminen 700 milyon lira civarı
istanbul'a geldiğimden beri bambaşka bir dünyayla karşılaştım. meraktan soruyorum tamamen.

geçen tanıştığım bir adamın istanbulda 2 oteli, 8 tane çok sağlam kiralı dükkanı olduğunu söyledi. tahmini aylık 400-500bin tl kira + otel geliri var sanırım. ortak arkadaşım da "tahminen 700 milyon lira civarı parası var demişti.

sizin çevreniz de en uçuk örnek ne? mesela tanıdığı (uzaktan 1 saatlik falan bile olsa) max zengin aylık 10-15bin lira gelirli olan var mı (geçen seneye kadar bendim bu haha)
0
avatar is back
(29.05.21)
Yazının başları bi kenara ama son paragrafta fakirliğe övgü var resmen :)

Edit: Sirf bunun edit'i icin desktop surume gectim. 10-15 bin az para demiyorum kimse yanlis anlamasin. Ama ulke sartlari da belli.
0
msb
(29.05.21)
Beylikdüzü'nde bir sanayii sitesinin tamamına sahip birini tanıyorum, arazi ve içindeki yapıların tamamı ona ait. geçenlerde çalıştığım fabrika kira sözleşmesini yeniledi
1 aylık kira bedeli 500.000 TL ve bizim gibi epey fabrika var.
0
yamuhu
(29.05.21)
Yakın bir arkadaşımın eniştesi ve ailesi, eski deutsche bank orta dogu sorumlusu ve isvicrede ozel bir bankanın başı su an, gelirini ve ailesinin varlıklarını duyunca rengim atmıştı, ülkeye borç verecek düzeyde gelirleri var.
0
mirty
(29.05.21)
öyle tanışma falansa iskandinavya top50 30 yaş altı en zenginlerden arkadaşım var benimde.

bence soruyu size bir faydası dokunmuş diye sor.
0
duyurukullanıcısı
(29.05.21)
benimki alanında populer bir akademisyen. bazı top üniversitelerde akademisyenler ciddi anlamda çok para kazanıyorlar. yani aylık 60k dolar gibi. belki daha fazla kazananlar da vardır ama benim tanıdığım bu kadar kazanıyor. tabii bu bir söylenti, şu kadar kazanıyorum diyecek hali yok ama populer ve tanınan biri olduğu için mümkün.
0
Sour
(29.05.21)
sakıp sabancı'nın makedonya versiyonunu görmüştüm. hani burada yazmak sadece parmaklarımı yorar. sen hesap et.
0
evimin paspasi
(29.05.21)
Yüzlerce bitcoin, altcoin, zort coin, vs kripto parası olan tanıdığım var. 2013 yılında btc-e trolbox’ta tanışmıştık. ben bırakmıştım kripto işlerini o devam etmişti şimdi dolar milyoneri. gerçi hala Beşiktaş’ta bir apartman dairesinde oturuyor. Arabası gayet sıradan bir 320i. dükkanları, daireleri var, deposu var orada mining de yapıyor yani pasif gelir de o biçim ama ruhu fakir galiba.
0
zoghurt
(29.05.21)
rakam veremeyeceğim ama hem entry'lerimde hem de burada ara ara bahsettiğim ukraynalı bir abi var. sovyetler yıkılınca devleti soyup yolunu bulan oligarkların yerel versiyonu gibi düşünebilirsin. kuzeninin fabrikası mı ne vardı, çin'den boya ithal ediyorlardı, o tarz bir şey. bu da orada yönetici olarak çalışıyordu ama o işin teferruatı. "maaşımı kuzenim veriyor" diye şaka yapıyordu.

kiev'de şehrin dışında üç katlı villaları, iki arabaları vardı ve SÜREKLİ yurtdışına çıkıyorlardı.

siz nasıl tanıştınız dersen ben adamın eşiyle workaway.info'da tanıştım. bunlar "biz zengin ve elitiz, ukraynalılar köylü, yabancı arkadaşlar edinmek istiyoruz" kafasındaydı jdfjdjk ingilizce geliştirmek istiyorlardı falan öylelikle gitmiş bulundum, çok güzel ağırladılar yediler içirdiler. yıllar içinde defalarca görüştük öyle. yeri geldi kışın bahçelerinde kar küredim, yeri geldi içip içip uyudum bi şey bile yapmadım.

şahsen tanıdığım en zengin adam oydu sanırım. lüks yaşamıyordu ama para şifresi yazmış gibiydi yani "aman o bizi aşar" dediği bi şey yoktu, işi çıktı diye sabah kalkıp amerika'ya gidebilen bi adamdı. düşününce çok tuhaf geldi ya 21-22 yaşında başımıza neler gelmiş, şimdi bakkal selamımı almıyo
0
der meister
(29.05.21)
sadece patronlarım var :)

biri eski büyükşehir belediye başkanıydı. sanırım en zengini o idi.
0
naksidil
(29.05.21)
Aylik gelirinin $100.000 uzeri oldugunu tahmin ettigim 4-5 kisi taniyorumdur herhalde..

Aylik geliri asgarinin 5-6 kati olmayan adam orta direk bile degil zaten..
0
cooperr
(29.05.21)
Valla sanırım milyar dolar seviyesinde serveti olan biri ancak her gördüğümde dalasım geliyor. Adam da oldukça saygılı, kibar gibi ama sevmiyorum ben öyle zengin kişileri. Milleti deli gibi sömürmüşlerdir bu hale gelmek için.
0
j r r tolkien hayrani
(29.05.21)
eski patronum var 40 kusur dairesi var, 7-8 subeli supermarketi var. Ama asiri cimri, isciyi somurur, kimseye guvenmez, herkesi ondan caldigina dair paranoyakligi var, muhasebeci, mudur, isci herkes caliyor, yan gelip yatiyor diye dusunuyor adam, bir de kendini hep daha ust seviye adamlarla kiyasliyor, yani para mutluluk dogru orantili olarak lineer sekilde gitmiyor ya da gidiyor ama bir yere kadar sonrasi zarar kisisine gore. Ama bunun parasini y-z kusagi ogullari cok pis yiyor Ibizalarda, Las Vegaslarda alem yapiyorlar
0
neverletyougodown
(30.05.21)
arkadasimin kayinpederi, uzun yillardir enerji sektorunde. yurtidisinda kendilerine ait adalari var :)
0
tahtakafa
(30.05.21)
birinci dereceden birkaç akrabamın yurt dışında ortak olduğu yiyecek imalathanesi var. kişi başı aylık gelir 50 bin eurodan fazladır diye düşünüyorum.
0
biravekahve
(30.05.21)
Yurtiçi ve dışında 140 tane şubesi olan özel okulu, üniversitesi vs olan birini tanıyorum.

Yıllık 120 milyon lira burs verdiğini açıklamıştı geçenlerde. Servetinin 2 milyar dolar olduğu söyleniyor.
0
lancelot du lac
(30.05.21)
(12)

anne babanızla aranız nasıl?

abelardo
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
0
abelardo
(29.05.21)
annemle aram iyi de babam kadar no comment, etliye sutluye karismayan bir adam gormedim. ne desem hayirlisi diye cevap veriyor. uhasudha.
0
baldur2
(29.05.21)
babamla 3-4 senedir görüşmüyorum. annemle aram iyi.
0
stewie
(29.05.21)
Babamla aram daha iyi çünkü aynı kafa yapısındayız.

Annemle iyi geçinmeye çalışıyoruz ama iyi anlaşamayız. Bir şey paylaşmadığım için kavga etmiyoruz.
0
jazzabel
(29.05.21)
Babamla aram birkaç sene öncesine kadar çok iyiydi. O arada bir şeyler yaşadık ve biraz koptuk ama şimdi yine iyi sayılır çünkü zaten uzaktayız.

Annemle benim ya da başka bir insanın düzenli olarak iyi olma ihtimali yok çünkü gerçekten ciddi anlamda sorunlu bir insan. Aynı evde hatta aynı şehirde bile yaşamadığımız için uzaktan iyi sayılırız yine de ama aynı evde sorunsuz bir gün geçirme ihtimalimiz yok.
0
ms brownstone
(29.05.21)
Valla aram gayet iyi benimkilerle.
0
Amaranta ursula
(29.05.21)
annemle iyi ancak babamla anlaşamıyorum, sorunlu bi tip. 2-3 ayda bir görüşüyorum o yüzden sorun olmuyor
0
Pertev nail
(29.05.21)
3 ayda bir görüyorum ikisini de annemle aram biraz daha iyi babam değişik bir tip, her yanlarına gittiğimde yapma dediğim herşeyi yapmış buluyorum adam anlamak istemiyor.
0
nahtoderfahrung
(29.05.21)
Valla benim de aram iyi ikisiyle de. Öl derlerse ölmem ancak gönülleri olsun diye belli süre ölü taklidi yapabilirim, o derece.
0
j r r tolkien hayrani
(29.05.21)
İkisiyle de çok iyi, naza değmesin çok severim onları.
0
roket adam
(29.05.21)
Annemle aram iyi, babamla da iyi tutmaya çalışıyorum. Babamla çok anlaşamıyorum kafa yapımız çok farklı, tartışmaya girince kesin kavgayla sonuçlanıyor. Ben de artık pes ettim. He he evet öyle tabi yaaa diyip geçiyorum dinlemiyorum, gerginlik çıkmıyor kimsenin huzuru bozulmuyor. Sonuçta yaşlanıyorlar saçma sapan şeyler için pişmanlık duymak istemiyorum.
0
titanyum
(31.05.21)
Annemle yillardir gelgitliydik. Aylarca kus oldugumuz donemler oldu. Ozellikle din ve hayat tarzi ekseninde carpistik. Evime gelmesi yasakti. Gorusecegimiz zaman ben gidiyordum.

Babami hep dominant annemin golgesinde bir ezik olarak goruyordum. Iletisimimiz cok sinirliydi.

Babamin kanser olmasi bir suru farkindaliga sebep oldu. Aslinda onu ne kadar sevdigimi ve ornek aldigimi fark ettim. Babam oldukten sonra annemle sakinlestik, su anda farkli ulkelerdeyiz vee goruntulu konusma yapiyoruz. Konusmanin cogunu da esim yapiyor cunku annemle konustugumda hala enerjimin emildigini hissediyorum.
0
cleric
(31.05.21)
Babamı şahsen pek iplemiyorum. İplenecek bir tarafı yok çünkü. Annem ile normal.
0
put it in your appropriate place
(31.05.21)
(5)

meme kızı

yetkili birine benzeyen abi
Bu meme’deki kız yıldız asyalı mı?https://twitter.com/wflaniko/status/1398595689798672385?s=21
Bu meme’deki kız yıldız asyalı mı?

twitter.com
0
yetkili birine benzeyen abi
(29.05.21)
jelly bear
(29.05.21)
Elissa Slater
0
ceketimi alip cikcam
(29.05.21)
jennifer lawrence değil miydi bu. ben niye hep jennifer lawrence sanıyordum
0
dafuq
(29.05.21)
Değil gibi de "meme kızı" nasıl bir ifade abi ya. Mal mal gülüyorum okuduğumdan beri :D
0
j r r tolkien hayrani
(29.05.21)
oha ben ilk gördüğümde hülya avşar sanmıştım. o değil miymiş?
0
mkrk
(29.05.21)
(13)

Bu ceket nasıl sizce?

rose parks
https://www.koton.com/tr/kadin-cizgili-ceket/p/9YAK52892UW73K?productPosition=44&listName=Kad%C4%B1n%20Ceket#tab-1
0
rose parks
(28.05.21)
Ben beğendim. Günlük giyimde değil de iş için güzel. Günlük için fazla ciddi.
0
himmet dayi
(28.05.21)
aman deyim, o ne. 10 üzerinden 2. nerede giyilir ki?
0
stewie
(28.05.21)
O düğme değişirse harika durur. İş veya günlük gider. İş için daha uygun.
0
Amory Lorch
(28.05.21)
ince uzun yapılıysanız ve işte giyecekseniz eh fena durmaz.
0
levybroo
(28.05.21)
Ben beğenmedim. Keten kumaş için doğru bir kesim değil bence. Kumaş spor, model değil. Ayrıca tek düğmeli bir ceket için önü fazla kapalı. Bir de bazı yerlerde kumaştaki çizgiler birbirinin üzerine oturmamış. Öyle olduğu zaman bir kıyafette, kalitesiz duruyor.
0
irene
(28.05.21)
Kötü bence.
0
j r r tolkien hayrani
(28.05.21)
Bence de kötü. O paraya çok daha güzel çekerler alınır.
0
elorelia
(28.05.21)
Doğru kombinle süper olur. Üzerine taba rengi kemerle denesene
Kolunu kıvırabilirsin
Hem iş hem günlük gideri var
0
photo85
(28.05.21)
bence gayet güzel.
0
all girls dream
(28.05.21)
erkek gözüyle yorum yapayım:

güzel ceket ancak fotoğraftaki kombin olmamış. etek veya şort her ne ise altındaki ya başka bir renk olmalı ya da başka bir tarz. ne olur bunun altına pek emin değilim ama belden aşağısını elinizle kapatıp sadece cekete bakınca gayet güzel görünüyor.
0
syozkn
(28.05.21)
Büşra Develi şekliniz varsa gider. Yoksa o kadar da güzel değil.
0
ryhmer
(28.05.21)
Kötü. Yakalar çok riskli. Geniş ve dik omuzlarınız yoksa kötü duracağını düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(28.05.21)
Çok iyi
0
sumeyye
(29.05.21)
(6)

burada ne yazıyor?

levybroo
GönNo yazan yerdeki sayılar neler?edit: doğrusu hangisi bilsem ona göre tiklicem ama bilemiyoruz :D herkese benden tik.
GönNo yazan yerdeki sayılar neler?

edit: doğrusu hangisi bilsem ona göre tiklicem ama bilemiyoruz :D herkese benden tik.
0
levybroo
(28.05.21)
999720580598
0
logisticsmanager
(28.05.21)
999720560550
diye okudum.
0
mutekebbir
(28.05.21)
999720560598
0
juliette
(28.05.21)
@juli+1
..72056.. ya da ..72058.. olmalı tam belli değil ancak bana 6 gibi geliyor.
0
j r r tolkien hayrani
(28.05.21)
"imam hatipler kapatılsın" gibi okudum. emin değilim.
0
himmet dayi
(28.05.21)
999720500598
0
pro9it9is9
(28.05.21)
(27)

Anneniz/babanız/eşiniz bir ayda sizin 30-40 katınız para kazansa

ms brownstone
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız? Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu d
Ve size keyfinize bakmanızı, çalışmanıza gerek olmadığını söylese yine de çalışır mıydınız? Yoksa başkasından para almayı kabul edip işinizden ayrılır mıydınız?

Bu soru silinecek muhtemelen ama fikirlerinizi merak ediyorum. İstifa ederim diyenler hayatlarına nasıl ve ne yaparak devam ederlerdi onu da yazarlarsa iyi olur.
0
ms brownstone
(26.05.21)
Maddi olarak başkasına bağımlı olmayı asla istemem. Ne kadar yakınım olursa olsun, ne kadar fazla kazanırsa kazansın maddi bağımsızlığım çok önemli.

Yaptığım işi seviyorum. Sevmiyor olsam, söz konusu kişi istediğim işi yapmam için sermaye sağlasa, mevcut işimi bırakıp ona geçebilirim. Ama maddi olarak bağımlı hale gelmeyi asla kabul etmem.
0
gmzo
(26.05.21)
Birden derlerse 'hayirdir ne is' derim. Oyle bir anda bu kadar gelen aylik para kuskulandirir beni. Yok hep oyle oldugunu varsayiyorsak da ben yine de kendimi garantiye almaya calisirdim. Yani tamam, aylik bana bir miktar veriyorlardir da bu hep boyle mi gidecek? 5-10 sene sonra pasa gonulleri oyle istedigi icin vermeyi kesseler ben ne yapacam?

O yuzden direkt onlara bel baglamam.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
Çalışırdım. Ya da Bana müstakil ev yapacak kadar para ver ben yolumu bulurum derdim. İşi bırakır mıydım bilmiyorum.

Uzun vadeli sürekli para almak, maaşa bağlanmak gibi şeyler kabul edilmez şeylerdir. Tek seferde büyük para koparıp yoluna bakmak en doğrusudur. Benzeri bi durumda olduğum oldu iyi bilirim o psikolojiyi
0
avatar is back
(26.05.21)
Keyif alacağım işte çalışırdım ya da kendim bir şeyler yapmaya çalışırdım. Şu andakinden daha cesaretli davranırdım herhalde.
0
jazzabel
(26.05.21)
Master+doktora+post doc yaparım sonra çalışırım. Bana burs verilmiş gibi olur.

Bunları yapmaktan vazgeçersem de işten çıkmam. Ne münasebet ben evcil hayvan gibi bakılma fikrinden hoşlanmıyorum.

Bi sıkıntısı yoksa insan neden çalışmayıp eş eline baksın ki.
0
tessera
(26.05.21)
Çalışmam, vaktimi yeteri kadar kiraladım zaten patrona bundan sonra kendim için kullanırım. 30-40 kat diyoruz ağabeyler uyanın, asgari ücret bile kazansanız deli para yapıyor ki burada en düşük maaş alan min 20 bin dolar kazanıyor. Ne çalışıcam
0
paramolacak
(26.05.21)
Okul üstüne okul okurdum agahshs bu da nasıl tanımlamaksa :)
0
somethinginthewayshemoves
(26.05.21)
Hobi olarak yapabileceğim az buçuk da para kazanalabileceğim bir işi yapardım. Atölye açardım mesela.
0
olaylar olaylar
(26.05.21)
Okula falan imkani yok donmem.

Calismaya devam ederim, cok daha fazla risk alirim totom rahatta oldugu icin. Bende ayni seviyeye gelmeye calisirim. En kotu batarim, sifirdan tekrar baslarim.
0
cooperr
(26.05.21)
30-40 katı kazanıyorsa, babam rahmi koç herhalde. çalışmam, dünyayı gezerdim. ayda bir babacım para bitti, para gönder derdim. o da göndermez, gir bir işe çalış derdi. koç ailesi böyle, geleneklerine bağlı. tamam, o zaman güler sabancı olsun. o iyi.
0
stewie
(26.05.21)
Annem veya babamsa çalışmam ama eşimse çalışırım. Ne olur ne olmaz :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.05.21)
Çalışırdım ama aynı işte çalışmazdım, daha fazla risk alabileceğim işlere girişirdim. Kendimi tatmin etmek üzere yani, kafama göre merak ettiğim işler kurardım.
0
roket adam
(26.05.21)
30-40 kattan bahsediyoruz, 3-4 kattan değil. 30-40 kata çalışılmaz.
0
sanal uyku
(26.05.21)
kendimi çok yormayacak şekilde bir yardım kuruluşunda çalışırdım.
0
rose parks
(26.05.21)
çalışırım ama hobi olarak. kazandığım parayı da ölümüne ezmek için kazanırım. yani başkasından aldığım parayı borsaya bitcoine gömemem ama kendi kazandığım kısmı gömerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.05.21)
anne baba ayrı eş ayrı, eş olayı sıkıntı, para üzerinden bi süre sonra hakimiyet kurma olayı başlar, kim olursa olsun başlar, beklentiler değişir. iş çirkinleşir yani. yorumlardaki bi tavsiyeye +1; her ihtimalde daha az kazanacağım daha rahat bi işe geçerdim.
0
sipsiyah
(26.05.21)
Çalışmazdım. Asla. Kat'a. Son derece erkek ve mağrur halimle söylüyorum bunu. Mutlaka bir iş kurar, ne yapar eder hayatıma bir başkası adına çalışmayacak şekilde devam ederdim. Her yeni yaşımda dünyaya sadece bir kez geldiğimi iliklerime kadar daha çok hissediyorum. Ne iş yaptığın, kime çalıştığın, üretkenlik anlamında ortaya koyduğun bu gerçeği ne yoğunlukta hissedeceğini direkt olarak etkiler ama nihayetinde şu masada her gün ömrümün 8 saatini benimle hiçbir alakası olmayan şeylerle geçirmenin anlamsızlığı değişmiyor. Hatta "işini seviyor olmak" söylemi bile dünyadaki varlığıma, bağımsız ve hür oluşuma ihanet gibi geliyor. İşini sevmeyen, nefret eden birinin sitemi gibi görünmesin söylediklerim. Yeterince boş vaktim var, işim kolay.

ek : anne/baba durumu için bu yazdığım.
0
IncredibleMau
(27.05.21)
legal şekilde kazandığını varsayıyorum.

evli olduğum senaryoda, anne babam dese kabul etmem

eşim derse çalışmaya devam edebilirdim ya da işi tamamen bırakmak yerine daha şahsi bir çalışma düzeni oluşturabilirdim. üretiyor/para kazanıyor olmayı sonlandırmanın bünyeye iyi geleceğini düşünmüyorum.

ya da gider para yuzunden alamadığım eğitimleri alır, yurtdısında yüksek vs yapardım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(27.05.21)
Niye calisayim ya salak miyim milletle deadlinelarla sinir stresle ugrasmaya devam edeyim. Isten ayrilim gider gezerim, seramik atolyesi falan açar takilirim. Patronlara kolelik yapacagima sevdigim bir seylere harcarim enerji ve vaktimi, bunun sonucunda gene gelir getirecek bi is yapiyor olsam bile elaleme para kazandirmak icin kendi hayatimdan verdigim bir is olmaz en azından.
0
passive aggressive
(27.05.21)
ben iyice düşündüm taşındım, başkası için çalışmaya asla devam etmem. çalışmana gerek yok dese annem/eşim/babam o saniye patronumu arar kusura bakma ben artık çalışmak istemiyorum derim. gerçekten şu hayattan beklentim sıfıra çok yakın, dolayısıyla sadece beni mutlu edecek şeyler yaparım. giderim bir barınakta part-time gönüllü olurum, aşçılık kursuna yazılırım, resim yaparım, ne bileyim normalde mesai saatleri olacak saatlerde gider ormanda ağaca kuşa bakarım.

böyle bir fırsat verilse beni tatmin ettiği sürece bu fırsatı kullanırım, tatmin etmediği noktada da kendi yoluma odaklanırım. çalışmak istesem iş bulur çalışırım, bir işten istifa etmek sonsuza kadar işsiz kalacağım anlamına gelmiyor ki. teklifi niye kabul etmiyim, teklif müthiş, keşke olsa.
0
evde liyakat kalmamis
(27.05.21)
sabahtan öğlene kadar çalışırdım, sonrasında da hobilerime zaman ayırırdım bolca gezerdim
yarın diyet olarak karşıma bişi çıkması söz konusuysa iş değişir
0
firemanjonny
(27.05.21)
bu imkanlarla daha rahat riske girer dener kazanmaya çalışırdım tutturursan zaten sen de kazanan biri olursun
0
seyyar satıcı
(27.05.21)
ben bunu yaşıyorum. babam da eşim de benim yıllık kazanacağım parayı bir ayda kazanıyor.
işimi çok seviyorum, gelirimle kendim kısa sürede alamayacağım evimi arabamı babam almıştı, kazandığım parayı yalnızca kendi gezmeme, ev geçindirmeme harcıyordum.
evlendikten sonra da durum değişmedi. senin paran benim param meselesi olmadı. gerek büyüdüğüm ailede, gerek kurduğum ailede senin paran benim param meselesi yoktu. illa kendi yaptığın işten kazanmaksa para, şu an yaptığım meslekte ilerledikçe zaten kazancım artacak. belli olan bir durum bu.
ama benim yaşam tarzımda bir değişiklik olmadı.
hep üretimin içinde olan bir insandım, hala daha öyleyim, öyle olmaya da devam edeceğim.
yalnızca hayat standardım olduğu seviyeyi hiç değiştirmedi. büyüdüğüm evde nasıl yaşadıysam, tek başıma yaşarken de öyleydim, evlendikten sonra da aynı şekilde olmaya devam ettim.

istifa etsem tüm gün evde ne yapacağım? yerine dolduracak bir şeyler bulsam, belki yaptığım iş fazla yorarsa veya devlet yerine özelin bana daha avantajlı olacağı bir seçeneğim olursa belki istifayı düşünürüm ama yine çalışmak için işimi bırakmış olurum. bu da pek bir değişiklik yapmıyor zaten. :)

üretmeyen, sabah uyandığında bir amacı olmayan bir insan bir süre sonra sıkılır, saracak bir yer arar. o nedenle bir amaç lazım, kimininkisi çalışma olur, kimininkisi sabahları spor salonu, sauna, alışveriş vs olur.
hayat amacı lazım.
0
ananotherlife
(27.05.21)
calistigim iste mutlu olsaydim sanirim devam ederdim ama ayrildim. esimin maasi benim 4-5 katim. gerci kendisi de ayrildi isten mutlu olmadigi icin. simdi ikimiz de issiz ve mutluyuz :)
0
bir varmis bir yokmus
(27.05.21)
anne, babam derse kabul etmem; ancak eşim, gel evinin erkeği ol. parayı dert etme, ben sana veririm derse, ev erkeği olmayı kabul etmem 1,04314 nano saniye sürer!
0
pangea
(27.05.21)
Valla emekliliğim gelmiş zaten. Keşke dese eşim böyle bir şey. Öyle rahat ederim ki muhtemelen bu rahatlıkla daha fazla iş fırsatı çıkar karşıma.
0
SiyamkedisiZorro
(27.05.21)
Bu durumun 2 olumsuz tarafı var;

1-Bağımlı oluyorsun
2-Belirsizlik, 5 sene 10 sene sonra ortada kalma ihtimalin var

Böyle bir imkanım varsa, bununla yaşamak değil de bunu kullanıp kendi yolumu bulmak isterim.
0
alfred
(27.05.21)
(5)

rte'nin bundan sonraki hamlesi ne olabilir?

msb
Bugunku Soylu'ya destek aciklamasina kadar sessizdi.Fakat simdi Peker'in son tweet'iyle birlikte tamamiyla olayin icine cekilmis oldu.Filmin bundan sonraki bolumlerinde neler goruyorsunuz?
Bugunku Soylu'ya destek aciklamasina kadar sessizdi.

Fakat simdi Peker'in son tweet'iyle birlikte tamamiyla olayin icine cekilmis oldu.

Filmin bundan sonraki bolumlerinde neler goruyorsunuz?
0
msb
(26.05.21)
Valla cok az bilgi ile bunu tahmin etmeye calismak bence zor. Bu kadar sure bisey dememesi oturup dusundugu icin degil, o sirada degisik degisik kisilerle gorusmelere onlarin olasi hamlelerinin ne olacagina o hamlelerin onu nasil etkieyecegine vs bagliydi bence. Kimlerle ne konusutu, ne duzenlemeler yapti vs bilmeden zor is. Yani bizim gordugumuz hamleler arasinda aslinda cok daha fazla hamleleri var. Burda da aynidir. O tweet sonrasi esas hamlesini yapmistir bile.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
tayyip gidişata göre önlem alan birisi. mesela 2 ay önce ne oldu neyden faydalanmaya çalıştı hatırlayan var mı? önünü görmeye ona göre önlem almaya çalışıyordur. fetöden allah affetsin ile sıyrılan adamdan bahsediyoruz.

p.s.: 2 ay önce 104 amiral olayı patlak vermişti. muhalefet derdimiz bu değil ekonomi deyince muhalefete söylenmeyen döşemeyen kalmamıştı. yazının erkenden sızdırıldığı ortaya çıkmış. amiraller bu gece değil sabah yayınlanacak diye biliyorduk demişlerdi. hatta bu insanların elinden emeklilik hakları bile alındı. peki son durum hakkında ne biliyoruz?
0
phonex
(26.05.21)
rte, sp'nin kurşunları bitene kadar bekleyip ee bu muymuş mesajını verdi herkese, bugünkü magazinsel olay da tuzu biberi oldu. bu saatten sonra bir şey çıkacağını sanmıyorum sp davasından çünkü rte'ye çok güveniyormuş tivitlerinden anladığım kadarıyla.
0
roket adam
(26.05.21)
Algı değiştirmek.
0
bigbadabum
(26.05.21)
Muhalif avı başlatabilir. Korkutma, bazı önemli isimleri içeri atma, bir kça kişi kim vurduya gidebilir.
0
neymis
(27.05.21)
(6)

şikayet hakkında

jesues
Herkese merhabalar...Bir devlet kurumunda memur olarak görev yapıyorum. Görev yaptığım bölümdeki yetersizliklerin bir türlü tamamlanamaması nedeniyle çok fazla sıkıntı yaşamaktayım. 6 kişi 10 m2 bile olmayacak alanda görev yapmanın sıkıntısını yaşıyoruz. Bu durumu idareye bildirmeme rağmen kimsenin
Herkese merhabalar...
Bir devlet kurumunda memur olarak görev yapıyorum. Görev yaptığım bölümdeki yetersizliklerin bir türlü tamamlanamaması nedeniyle çok fazla sıkıntı yaşamaktayım. 6 kişi 10 m2 bile olmayacak alanda görev yapmanın sıkıntısını yaşıyoruz. Bu durumu idareye bildirmeme rağmen kimsenin şikayetimle ilgilendiği de yok.

Tek çare olarak artık CİMER'e başvuru yapmayı düşünüyorum ancak bu durum 657 sayılı kanun çerçevesinde suç teşkil eder mi bilmiyorum. Başıma bir iş gelmeyecekse bu şikayeti gerçekleştirmek istiyorum ancak iş gelecekse ne tür bir iş gelir bu hususta da değerli duyuru halkından bir bilgilendirmeyi talep ederim. Sevgiler, saygılar...
0
jesues
(26.05.21)
Hocam herhangi bir suç teşkil etmez ancak olacağı söyleyeyim. Cimer bağlı olduğunuz kuruma paslar mesajınızı onlarda yalandan bir cevap verir konu kapanır. Sonra bizi niye şikayet ettin diye ensenizde boza pişirirler... Yaşam standartınızda olumlu değişim olmaz.
0
Ufuk
(26.05.21)
memursan katlanıcan hocam. maalesef.
0
duyurukullanıcısı
(26.05.21)
Valla @ufugun dediği gibi sana karşı bir tavır alınır ancak bence ise de yarayabilir. Memurlar falan üstlerden gelen her şeyden deli gibi tirsiyor, dolayısıyla o şikayet de bir "acaba bişey olur mu" şeklinde soru yaratır kafalarında. Baksana mesela sende de durum aynı, "şikayet edersem bişey olur mu" sorusunu sen de soruyorsun şu an. O yüzden onlar da böyle düşünüp bişekilde adım atarlar sorunu çözmek için.
0
j r r tolkien hayrani
(26.05.21)
Ben vatandaş olarak cimerin bir faydasını görmedim. Ben sizi şikayet ediyorum, siz de diyorsunuz ki; yok öyle bir şey. Şikayet kapanıyor.
0
gelmeistemem
(26.05.21)
Cimerin olayı şikayeti ilgili kuruma ulaştırmak. Yani memur açısından düşünüldüğünde amir atlamamak gerekiyor mesela ama cimere yapılınca o silsile atlanmamış oluyor ve kurumlar arası dolaşıp uygun yere şikayet ulaşıyor.

Çözüm kısmına gelirsek, sizin işinize ne kadar yarar bilemem ama kurum savunmasını yapar ve kendi başını rahatlatacak bir çözüm de üretebilir. Dikkat edin kendi başını rahatlatacak yani öncelik kendisidir, ya bir daha böyle şikayet falan oluşmasın diye ilgili bölümü kapatmak vs gibi de olur duruma uygun başka şey de.

Diğer yandan şikayet sahibinin bilgileri net şekilde paylaşıldığı için sizin şikayetinizi bilirler. Burda da aklıma iki yol geliyor; biri sizi mimleyip bundan sonra o şekilde muameleyle karşılaşmanız ikincisi de sağı solu belli olmuyor diye size temkinli yaklaşmaları. Ancak birinci durum her halükarda ceptedir, orda da güç devreye giriyor.
0
epitaf
(26.05.21)
bir devlet kurumunda yüklenici firmayız. biri bizi şikayet etmiş cimere. daire başkanı whatsapptan kurumdaki personelime ekran görüntüsünü yollamış. şikayet eden kişinin ismi cismi adresi her şey var nerdeyse. allahtan düzgün, aklı başında bir personelimizde arayıp bana haber verdi, başkana usulünce bir daha böyle bir şey yapmayın demeye çalıştık.

o kadar uzaklar ki usüle uygun davranmaktan, başınıza neler gelebilir, bilemiyorum altan...
0
Phoebe
(26.05.21)
(13)

24 saat yetmiyor

tuborg yesili
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldık
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldıkça kendime sinirlenip mini bir depresyon yaşıyorum. Akışına bırakıp rahat olamıyorum. Denge kuramıyorum. Ders çalışacaksam ama dışarı çıkmışsam mesela vcidan azabı çekiyorum. Ama eve gelince de yapmam gereken 15262727 tane şey olduğunu görüp seçim yapamıyorum.

Derdim ne olabilir benim? her şeye yetiştiğinizi düşünüyor musunuz ben mi abartıyorum?
0
tuborg yesili
(25.05.21)
Mükemmeliyetçilik olabilir mi?
0
EasyTiger
(25.05.21)
hayır, abartmıyorsun. ben de hem temiz hem bakımlı hem işinde iyi hem kültürlü hem sosyal hem hayatındaki kişiyle ilgilenebilen hem gündemi takip eden hem de geyik yapabilecek kadar boş muhabbetleri bilmek istiyorum. ama olmuyor hepsi aynı anda.

dönemsel olarak biri öne geçiyor bende de. mesela bu aralar beslenmeme süper dikkat ediyorum ama ev temiz değil gibi. büyük ihtimal 2 haftaya evimin sürekli temiz olduğu ama benim de yeterince okuyamadığım dönem gelecek. böyle böyle geçiyor ömür :)
0
noxell
(25.05.21)
O zaman soruma mükemmelliyetçilikten nasıl kurtulurum diye ekliyorum :(
0
🌸tuborg yesili
(25.05.21)
Ben de çok sık derim keşke gün 36 saat olsa diye.
0
Hallegadola
(25.05.21)
Valla bence ders calismamak icin bahane ariyor gibisin. Ders ve is disinda saydiklarinin hepsini yapmaya calissan max 4 saat falan gider zaten. Her gun git 20 dk temizlik yap, 1 saat kitap oku, 1 saat spor yap, 1 saat yemek yap, 20 dk gundemi takip et desen 3 saat 40 dk yapar.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Outsource edeceksin. Temizlikçi çağır, yemek de yapanından olsun. Benim bir arkadaş catering şirketiyle yıllık para verip anlaşmıştı, her gün 3 öğün yemeği sabahtan getiriyorlardı, mesela, böyle bir şeyler. Sana hoşlandığın şeyleri yapmak kalır.

Tavsiye istememişsin aslında, yukarıyı okuma o zaman.

Valla mükemmelliyetçilik değil, tabağında çok şey var. Mükemmelliyetçiler verimli değildir. Sen mükemmel yapayım değil de her şeye yetişeyim diyorsun. Neyse tamam oku yukarıyı.
0
stewie
(25.05.21)
Önemsiz şeyleri yapmayarak zaman yaratmak gerekiyor, başka hiçbir çözümü yok. Sadece çok önemli şeylere odaklanmaya çalış.
0
hayirsiz
(25.05.21)
Daha yeni DEHB teşhisi alan bende de aynı sorunlar var çok uzun zamandır. Bir araştırın derim. Mükemmelliyetçilik de var.
0
Mossy
(25.05.21)
Böyle giderse burnouta gidebiliyor, relax olup çok da umursamamak lazım.
0
JohnOakley
(26.05.21)
Önceliklendirme yapabilirsiniz.

Şu ikisi öncelikli, yetişirse 3.aksiyon da şu.

Yahut baktınız o gün sadece bir tanesini yapabileceksiniz. Sadece bir tanesini programlarsınız.

Bazılarını günde 2 tane 15'er dakikaya bölüp büyük parçalar olmaktan kurtulabilirsiniz. Örneğin spor temizlik.

Temizlik hsonu sabah, kitap akşam 9-10 (haftada 4) gibi bazı rutinler deneyip işe yarayıp yaramadığına bakabilirsin. Yani deney yapın.

Bir de irade için çok fazla karar alımca gün içinde irademiz azalıyor gibi bir şey dinledim. Beyhan budak youtube. İsterseniz bakın.
0
EasyTiger
(26.05.21)
marifet gün içinde 1000 tane şeyi yapmak değil, hakkıyla yapılacak 10 tane şeyi seçmek. sen 1000 şey yapmaya çalışıyorsun, hepsi de ucundan oluyor ancak.
0
roket adam
(26.05.21)
Ciddi zaman planlamasına ihtiyaç var gibi. Bence bir ajanda edinin. Yapacağınız işleri önceliklendirin ve sıraya koyun.

Tabi bir de gerçekçi olmak önemli. Yani bir gün içinde hem tez yazayım, hem evi temizleyeyim, hem sosyalleşeyim, hem spor yapayım, üstüne de işe gideyim gerçekçi değil.

Ben olsam şunu yapardım. Haftalık plan yaparım. Atıyorum bu hafta en az 10 saat teze oturmam lazım. 2 saat spor yapmam lazım. 3 saat temizlik yapmam lazım. Sonra bu saatleri günlere dağıtırım. Her gün 2 önemli konu olacak şekilde.

Atıyorum pazartesi çarşamba cuma cumartesi yarım saat spor. 2 saati doldurdun haftalık. Anterman programına göre sen ayarlarsın gün aralıklarını:)

Salı akşam yarım saat temizlik. cumartesi pazar 1 saat temizlik.

Salı perşembe 2'şer saat tez.
Cumartesi pazar 3'er saat tez gibi...
0
anten
(26.05.21)
Hem sağlıklı besleneyim,
-fazla yemeği buzluğa at
-gıda alışverişini haftalık planla
yemek işi stresi alır hoşuna giden bi şeyse, ister müzik aç ister gündemi takip et, ister bi şey dinle

hem spor yapayım,
yürüyüş de spordur, fazla iş yaparken zaten vucut enerji harcar sadece kas oluşmaz

hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım,
-işde boş vakit yoksa y.lisans uzar normal

ama evi de temizleyeyim
-haftasonu yarım gün temizlik yeter

-e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken ban resmen gün yetmiyor
bunlar da kolay yorulduğun zaman aç bir kitapp
0
bir soru sorcam
(26.05.21)
(9)

hint ingilizcesinden nefret etmenin sebebi?

denizzz
evet bende böyle bir durum var. acayip derecede rahatsız oluyorum hintlilerin konuştuğu ingilizceden. bu durumun sebebi ne olabilir? ağır konuşabilirsiniz, gücenmem. gerçekten anlamlandırmaya çalışıyorum çünkü bu konuşma biçimine bu kadar ayar olmamın sebebini.
evet bende böyle bir durum var. acayip derecede rahatsız oluyorum hintlilerin konuştuğu ingilizceden. bu durumun sebebi ne olabilir? ağır konuşabilirsiniz, gücenmem. gerçekten anlamlandırmaya çalışıyorum çünkü bu konuşma biçimine bu kadar ayar olmamın sebebini.
0
denizzz
(25.05.21)
Algıda seçicilik olabilir. Millet sürekli alay edince ve sürekli de gündemde olunca daha çok dikkat etmeye başlamışsındır. Daha çok dikkat ettikçe de daha çok hata bulmaya, daha da rahatsız olmaya başlamışsındır belki.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Adamlarin kendi dillerinden kaynaklanan bir sey, mesela bizim alfabedeki t ile ingiliz alfabesindeki t benzer sesler, Biz biraz daha sansliyiz th, w'yu ogrendin mi yolu yariliyorsun nerdeyse diger cogu ses benzer cunku telaffuz acisindan. ama hint ingilizcesinde oyle degil iste bir suru ses de fakliliklar var. Ingiltere dogumlu Cambridge mezunu su arkadasin How To Speak: INDIAN Accent video serisine bakabilirsiniz. www.youtube.com
0
neverletyougodown
(25.05.21)
türk insanının mükemmel ingilizce kompleksinden kaynaklanan bir şey bu. bir almandan bu cümleyi duyamazsın çünkü aksanlı konuşmak çok normal bir şey herkes için. adamın da aksanı bu, dili dönmüyor ne yapsın.
0
roket adam
(25.05.21)
belki sadece kulağınıza kötü geliyor olabilir. bence bunu bir önyargıya dönüştürüp hintlileri alenen küçümsemediğiniz, hintli birine bu sebeple öyargıyla yaklaşmadığınız sürece sorun yok. insan her şeyi katlanılır bulmak zorunda değil neticede, bazı dillerin kendisi de kulağımıza hoş gelmeyebilir bazen.

ben de fransızlarınkine zor katlanıyorum mesela, ağır aksanlı ispanyolların ne dediğini anlamaya çalışırken darlanıyorum falan. hatta bazı ingilizlerin de "bi doğru düzgün konuş" dedirticek bi aksanları oluyor mesela :) hintlilerinkine kulağım daha alışık nedense, batmıyor bana. demek ki size de onlarınki batıyor, uç bir noktada sıkıntı yaratmıyorsa "olur böyle şeyler" denilip geçilebilecek bir konu gibi.
0
nimberjack
(25.05.21)
British English daha komik.

www.instagram.com

British people be like: it’s chewsday innit

Munday, Chewsday, Wensday, Thuhsday, Froiday, Sa-a-day, Sunday.

“Wah uh boh uhl”

Hintli aksanını komik bulmanın İngiliz aksanını komik bulmaktan farkı yok. Irkçı değil, adamlar gerçekten de komik yani ne yapalım.

Asyalı İngilizcesi de ayrı komiktir. R yerine L, L yerine R söylemeleri gibi.

Ayar oluyorsun çünkü adamlar umursamıyor, gülsen de r yerine l telaffuz ediyor.
0
stewie
(25.05.21)
belki adamların telaffuza bu kadar az dikkat etmesi seni geriyordur. Ben de dikkat ettiğimde adam nasıl bu kadar yanlış söylüyor o kelimeyi sanki özellikle uğraşıyor diyorum.
0
amusan
(25.05.21)
Sevdigimiz ve sevmedigimiz seyler bize ogretilmistir. Yillarca irkci bir Ingilizce ogretimine maruz kalip, Ingiliz Ingilizcesini Ingiltere kralicesinden daha cok benimsemis insanlar yetistiriliyor (ya da beyazlarin konustugu bir tur Ingilizceyi iste).
0
howfaristhesky
(25.05.21)
cevrende bu adamlarin ingilizcelerinden nefret edecek ne kadar hintli var? ben mesela 29000 kisilik bi sirkette calisiyorum, 10bini en az hintlidir ve gunun 8 saatini geciriyorum, gayet normal geliyor. kotu de konusmuyorlar hani (en azindan bizim sirkettekiler) grammerler cok iyi ve cok iyi ifade ediyorlar kendilerini.
0
try again fail again fail better
(25.05.21)
+1
0
mrduck
(26.05.21)
(18)

Kahve Hakkındaki Düşünceleriniz

bay b
"kahve olmadan asla güne başlayamam""kahvesiz bir hayat dusunemiyorum""bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar
"kahve olmadan asla güne başlayamam"
"kahvesiz bir hayat dusunemiyorum"
"bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"

seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar zarari da olan bir madde, insanlarin bu asiri kahve meraki ve yuceltmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz? Ayrica sizce bu bir bagimlilik mi?

ben bir sure kafein almayacagim diye basladim ve devami da geldikce geldi, komple birakmadim tabi ki ama yarin icsem bile bundan sonra her sabah icer miyim, evde yapar miyim bilmiyorum;iceceksem de disarda guzel yapilmis bir espresso falan icip keyfine varmak icin icerim gibi geliyor. boyle dusunme sebebim de uzun zaman icmiyor olmam degil, gunde 3 fincan kahve icerken de benzer dusunuyordum onu da ekleyim.

fikirlerinizi merak ediyorum, tesekkurler.
0
bay b
(24.05.21)
hayatımda gerektiği kadar içiyorum. önemli işim vardır ve bir miktar daha ayakta kalmak için içerim. spordan önce ve if yaptığım dönemlerde kullandım. bazen de demleme teknikleri farklı olan kahveleri denemek için içtim. saydığınız düşüncelerdeki gibi hayatımda aman aman bir yeri yok sadece ihtiyaçlar dahilinde...

wilson wilson'ın sözü ile kapatalım,

"kafein'i fbi buldu"
0
evimin paspasi
(24.05.21)
Abartıyolar. Bağımlısı olmuşlar. "Bana bi' americano, latte içiyorum" demek bazılarımıza havalı geliyor. Çavdarlı ekmeksiz olmuyor demek pek havalı değil. Gibi gibi.
0
Amory Lorch
(24.05.21)
kafein bağımlılık yapıcı bir madde sonuçta, insanların alıştıktan sonra deli gibi istemesi çok normal. ayılayım diye bir gün içince geri kalan günler mutlaka canım istiyor yine, içmeyince de kendimi kötü hissediyorum ayılamıyorum. günde 1-2 bardak içince bile akşam çarpıntı, sinir, mide yanması ve uykusuzluk yapıyor bende. o yüzden neredeyse tamamen bıraktım kahveyi.
0
roket adam
(24.05.21)
1-2 ay çay dışında kafeinden uzak kalınca ne olduğunu daha iyi anladım. Özellikle ilk 1 hafta yoğun bir biçimde yoksunluk çektim ve ayılmakta çok zorlandım.(O ara çayı da çok azalttım zaten) Bizde kahve kültürü biraz da alkolün ayıplanmasından dolayı bu kadar popüler oldu bence. Dışarıda içecek bir şey bulamayınca kahveye sarıyor herkes.

Keyfine varmak dışında içmenin anlamsız olduğunu düşünmeye başlayanlardanım. Havalı yanı yok ama dışarıda bir yerde oturduğunuzda alternatifi çok az. Ve bunlar dışındaki mekanların çoğu alkollü ya da nargile tarzı. Alkollü mekanlarda alkol dışında pek bir şey olmaması gibi bunlarda da kahve harici bir şey yok. Bazen de mecbur kalıyor insanlar.

Biraz beyaz yaka abartması olan sıradan bir içecek işte. Ve gereksiz pahalı dışarıda.

Spor yapılacaksa içilir ama. Onu ayrı tutuyorum.
0
westblack
(24.05.21)
Ben kahve içmeye çok geç yaşta başladım önce nescafe sonra yavaş yavaş orta türk kahvesi, az şekerli türk kahvesi, sade türk kahvesi sonra sütlü filtre kahveye geldi sonra da sade filtre kahveye.

Hazır içecek de yok denecek kadar azdır hayatımda (kola asla içmem, fanta nadiren, meyve suyu nadiren)

Çayı da aynı şekilde çok geç yaşta içmeye başladım ve dışarıda çok nadir çay içerim dışarıda yapılan çayları beğenmediğim için hep kahve içmeye başladım.

Sevdikçe sürekli dışarıdan almak yerine paket alıp kendim demlemeye başladım.
Evde boş kaldıkça da ya çay ya kahve içiyorsun ya da iş yerinde su bir yere kadar idare ediyor.

Geçenlerde yine burada biri sormuştu ne kadar kahve tüketiyorsunuz diye o zaman ortalama bi hesap yapmıştım şu an yine grama vuramayacağım ama 800 ml french pressle günde 3 bazen 4 kez kahve demlediğim oluyor.

Ve bunu uzun süre tekrarladığında vücut bir yerden sonra arıyor.

Gribal hastalıklarda kahve içmem mesela tam olarak iyileşene kadar ara veririm. Geçenlerde grip olduğum süre boyunca içmedim, grip geçti ama halsizlik ve baş dönmesi kaldı birkaç gün daha yanımda çalışan arkadaşım "sen çok kahve içiyordun ya uzun zaman oldu bence ondan böyle oldun" deyince ufak bi tırstım.
Kahve içtikten sonra da düzelince iyice tribe girdim.
Azaltmaya çalışıyorum.

Yüceltmeye gelince de alt tarafı kahve yani bunu ne kadar yüceltebilirsin ki diyorum, işin şovunu yapanlar vardır mutlaka duyuyorum böyle şeyler komik de olur ama ben denk gelmedim hiç.
0
mutekebbir
(24.05.21)
şimdi inanmayacaksınız ama konuyu kapitalizme bağlayacağım sdkfgl

kafein bağımlılığı da sigara bağımlılığı gibi bir bağımlılık. örnek cümlelerinizdeki kahve kelimesini sigarayla değiştirince hiçbir şekilde sırıtmıyor değil mi? peki neden biraz uyku açma, belki de çok hafif odaklanmadan başka pek de olumlu yanı olmayan şeye böylesine bağımlı bir güruh var?

bu güruha ben de dahilim şu an, tek sebebi ise kapitalizm. 6 ay önce çalışmaya başlamadan önce yılda 10 bardak kahve içmeyen bir insan olarak şu an günde en az 2 bardak kahve içiyorum. gerçekten içmeden kafam açılmıyor ve o ayıklık insanı tam vurmadan işin başına oturamıyorum. işin başına oturamazsam da para kazanamayacağım için mecburum gibi bir şey. ha hala nescafe, türk kahvesi ve white chocolate mochadan başka bir şey içmiyorum o ayrı mesele.

bu kadar insanın basit işlevleri yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu bir şey de kendi kültürünü oluşturuyor elbette. yine sigara meselesine dönecek olursak ilk gençlikte yapılan abi şu sigara iyi bu sigara kötü veya sabah kalkar kalkmaz bir tane yakarım muhabbetinden farklı gelmiyor bana.
0
amugochi
(24.05.21)
Her gün 10 fincan kahve içerim, bir bağımlılığını görmedim.
0
himmet dayi
(24.05.21)
Kafeini sürekli fazla miktarda tüketen insanlarda, kafein yokluğunda fiziksel bağımlılık belirtileri ortaya çıkıyor. Baya madde bağımlılığı gibi. Ama sigaranın aksine kahve bağımlısı olmak çok popi çok cool. Sigara gibi zararlı da değil zaten, ciddi zarar vermesi için insanlık dışı miktarlarda tüketmek gerekiyor.

Ben çok net bağımlıyım diye düşünüyorum mesela, en son ne zaman hiç kahve içmediğim bir gün olduğunu hatırlamıyorum. Bazen yoğunluktan ya da dalgınlıktan günün büyük kısmını kahve içmeden geçirirsem migren atağı gibi baş ağrısı başlıyor ki kahve içince azalsa da hemen geçmiyor. Ama günde 6-7 koca kupadan 1-2 küçük kupaya kadar azalttım.

Bir de daha iyisini içtikçe geri dönmesi zor bir şey kahve. Filtre kahve içmeye başlayınca Nescafe nasıl berbat geliyorsa "taze kavrulmuş çekirdek öğütüp hazırlanan americano"dan sonra Starbucks'ın filtre kahvesi meh, bayat market kahveleri de BİM'in nescafesi gibi geliyor. Tam olarak doğru sıcaklıkta değil de 1 derece yüksek/düşük sıcaklıkta demlenirse kahvenin tadının bozulduğunu düşünen insan tanıyorum, manyak. Bana da kahve konusunda manyak diyenler vardır tabii, normal. Bazıları abartıyor, bazıları popüler dye sevmese de kahve içip poz veriyor falan ama hepsi normal. Çok konuştum.
0
kobuzchu kiz
(24.05.21)
Valla ben kahveye tamamen pragmatist yaklaşıyorum.

Kahveyi sevmiyorum ama kokusu ve french press yapım süreci güzel. Oturup mükemmel kahve tadını yakalamak için ya da damak tadıma uyan kahveyi bulmak için buna mesai harcamaya üşeniyorum, istemiyorum. Vakit kaybı buluyorum. Bu uğurda harcanan efor ve alınan sonuç arasındaki korelasyon beni tatmin etmiyor. Hepi topu 5 dkda soğuyan içilen bir şey.

Kahveyi uyanık kalmak için tüketiyorum. Ya da arkadaşlarla sohbet muhabbet için. En en çok tukettigim zamanlarda bile günde 1 taneyi geçmiyor. Eyyorlamam bu kadar.
0
Amaranta ursula
(24.05.21)
günde 1 lt kahve içiyordum. geçen hafta ailemin yanında gittim. bir hafta hiç içmedim. herhangi bir etkisini görmedim.

ayılmaya etkisi oluyor mu, çok emin değilim. içmediğimde de aynıyım. sabah kahvaltı yapmıyorum, bunun yerine sütlü kahve içiyorum.

türk kahvesini sevmem. arkadaşıma gittiğimde, misafirliğe gittiğimde, iş yerinde verildiğinde herkesle beraberken istemem demem ama içmem kahveyi. elime alıp içiyormuş gibi götürüp lavaboya dökerim. bu da itiraf gibi olsun. normative conformity, deniyor sanırım buna.
0
stewie
(24.05.21)
Bütün cevapları okuyamadım fakat bana göre de kahve orta sınıfın sosyal statü sembolü oldu, eskiden bir çay edebiyatı vardı şimdi de kahvenin farklı bir alıcısı var, ne yapıyorsun denildiğinde boş boş oturuyorum demek yerine kahve içiyorum cevabı daha havalı
0
freebird5406_2
(24.05.21)
"kahve olmadan asla güne başlayamam" vb. sözler bu akım çok abartıldı. 2. nesil 3. nesil bunlar pazarlama stratejileri. ben de kahve seviyorum ama içmezsem ölmem. her şeyi abartmayı seviyoruz.
0
mikahakkinen
(24.05.21)
Valla ben de çok tüketiyorum ancak benim sanırım kahve konusunda çok bir damak tadım yok. Mesela @kobuzchu nun dediği gibi çoğu kişi "filtre kahve sonrası nescafe çok kötü gelir" diyor ancak bende pek bir farkı oluşmadı. Farklı farklı kahve makineleri ile içtim, french press ile içtim ancak sonra Nescafe içmeye başladığımda "bu ne lan böyle" demedim. Kimbilir belki de en son kolonya içmeye çalışan alkol bağımlıları gibi ben de bu şekil kahve bağımlısı olmuşumdur da haberim yoktur :D

Bunun dışında sürekli bir kahve edebiyatı yüzünden de sana hak veriyorum. Devamlı bir "elimde kahve kitap okuyorum', "kahve varsa hayat vardır", "güne kahvesiz başlayamam" şeklinde cümlelere hatta daha da kötüsü fotolara denk geliyoruz. Bu yüzden bazi insanlar da özenti bence. Yani amaç kahve değil amaç kahve ile popüler olmak bazı kişiler için. Kahve nasıl popüler olma aracı olabilir dersen de işte o da popüler kültür.
0
j r r tolkien hayrani
(24.05.21)
Kahve bence de saraptan sonra, en derinlikli icecek. Saraba ilgim var, kahve de cok ilgi cekici geliyor, hakkinda ogrenecek cok sey var.

Evde biraz ekipmanim var, farkli ulkelerden ve farkli aracilardan alim yapiyorum. Kophenhag´dan, coffee collective´den bir paket bulursam, bir arkadasimi da cagirip farkli farkli demleme yaparim, ayrica sosyallesme araci. Disarida icmek zaten oyle...

Hic kahve icmeden yasayabilir miyim? Tabii ki yasarim. Hedonistik konular... Kahve olmazsa surada dusup bayilmam.

Kacinci kahvem oldugunu da bilirim, ictigim kahvenin kaynagini da bilirim. Kahve lüks tüketim, zorunlu degil. Bu kadar sorgusuzca tüketilmesine, kilosuna 3-5 Euro verip iscilerin, ozellikle de cocuk iscilerin köle gibi calistirilmasinin da hic umursamamasina sasiriyorum.
0
buf-e kür
(24.05.21)
söylemeye geldiğim şeyi @freebird5406_2 söylemiş. +1.
0
filteria
(24.05.21)
3,5 sene önce nescafe vs. türevlerini içmeyi bıraktım. zincir kahvecilerdeki kahveleri de oldum olası sevmezdim, sadece içmek zorunda olduğum için içerdim bazen içtikten sonra kustuğum oluyordu :( nescafe vs. de midemi bulandırmaya başladığı için bıraktım. filtre kahve birkaç defa denedim pek damak tadıma uygun değil. türk kahvesini senede on kere ya içiyordur ya içmiyorumdur.

bol bol su tüketiyorum, en kötü 2 günde bir soda içiyorum. her gün çay içiyorum. bunlar karşılıyor sanırım sıvı ihtiyacımı, kahveye ya da başka bir şeye ihtiyaç duymuyorum.

yani bilmiyorum gerçekten ayıltıyor mu insanı yoksa plasebo etkisi mi yaratıyor diğer birçok şey gibi, bilmiyorum. ama gerçekten kahve içmeden ders başına oturamayacağını söyleyen arkadaşlarım çoktu. belki ders çalışma alışkanlığını sürdürebilmek için kahve yapıyorlardı kendine bir ön hazırlık gibi.
0
black holes in the sky
(24.05.21)
Lezzetli kahve çok az.
Çoğumuz çöp içip kahve zannediyoruz
0
photo85
(25.05.21)
bana hicbir sekilde uyandirici veya daha dinc hissettirici etkisi yok. gunde bir-iki tane icerdim ama subattan beri hic icmedim, en ufak bir farki da olmadi.
0
hot potato
(25.05.21)
(18)

Su sandalye hakkindaki duygu ve dusunceleriniz

buf-e kür
Panton Chair-VitraEve sokar misiniz? Begendiniz mi, taniyor muydunuz? Kült bir tasarimdir deyip, bagriniza basar miydiniz?Bizde atesli bir tartisma baslatti.Yorumlari bekliyorum.
Panton Chair-Vitra


Eve sokar misiniz? Begendiniz mi, taniyor muydunuz? Kült bir tasarimdir deyip, bagriniza basar miydiniz?

Bizde atesli bir tartisma baslatti.

Yorumlari bekliyorum.
0
buf-e kür
(23.05.21)
Valla ben evime sokmam. Beğenmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.05.21)
Tasarım ğrünleri severim genelde, cam bir masa ile kendini çok güzel gösterir bence Ok
0
esinikaybetmiscorap.
(23.05.21)
Hele o ayaklar...
Sokmam. Beğenmedim.
0
Amaranta ursula
(23.05.21)
Anneme babama gösterdim evde infial yarattı, babamla biz arne jacobsen'ciyiz annemle kaynım bayıldılar. Ortam biraz yatışırsa çıktılarla gelicem..
0
Jux
(23.05.21)
@Jux, Arne´ye de pek saygi duyarim, ancak Egg chair bir Eames Lounge olabilir mi? Eames´e kalbimi ve servetimi birakabilirim. Siz yine de bir sorun.
0
🌸buf-e kür
(24.05.21)
Şahane tasarım. Fakat ortalama Türk ailesi evinde bu sandalye kelebek gibi durur.
0
kobuzchu kiz
(24.05.21)
oturmaya korkarım. beğenmedim.
0
trajikomix
(24.05.21)
Çok ağır duruyor. Şato gibi bir evim olması lazım bunun için. Hayalimdeki ev tarzı bu değil.
0
roket adam
(24.05.21)
Bir mühendis olarak çok güvensiz buldum. Artık çat diye kırılır mı, devrilir mi, hislerim kötü yönde. Eve sokmazdım o yüzden.
0
dissendium
(24.05.21)
@buf-e kür, eames'lerin mevzusunu açtım, yenidünya tasarımcılarının bu karşılaştırmaya hakaret olduğuna karar verildi. Konuyu uzatmadım çünkü hepsi wegner'in wishbone'u üzerinde oturuyor, kafama sallamalarını istemiyorum.
0
Jux
(24.05.21)
evim ilk fotoğraftakine benzese ya da ben tasarımdan iyi anlayan biri olsam ev içinde kullanmaya cesaret ederdim.
yine de bahçe, veranda, teras, geniş balkon vs'de güzel olabilir.
0
filteria
(24.05.21)
Kult tasarim bi tur yol gosterici artik. Pek cok kult tasarim uzerinden ilerlenerek cok daha sik (en azindan gunumuz zevkine uygun) urunler uretiliyor. Bu tasarim ozelinde bilgim yok ama wassily chairin ilk hali ile gunumuzde ondan esinlenerek uretilen modeller arasinda ucurum var. Ucurum derken orijinal wassily chaire berbat hayatta eve sokmam derken ondan ilham alarak tasarlanmis baska modellere dibiniz duser.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.05.21)
@dissendium,vitra´nin bu serisi 40 yili askin suredir kullaniliyor. 70lerden kalma pantonlar da hala kullaniliyor, cok saglamlar.


@Jux, cok haklilar. siz yine de hayirli bir evlat gibi arkalarina soyle kalin bir yastik koyun, wisebone rahatsiz bir sandalye.
0
🌸buf-e kür
(24.05.21)
@buf-e kür, rahat etmek istediklerinde Rohe'ye geçiyorlar, böyle de rahatına düşkünler napıcaksın...
0
Jux
(24.05.21)
daha önce gördüğümü sanıyorum ama tanımıyordum, alıcı gözle bakınca beğendim. gece elbisesiyle dans eden zarif bi kadını andırıyor hatları. bu bir sandalyede aranacak özellik olmayabilir ama gerektiğinde nazikçe yere yatırıp oğlum için araba atlama & yarış pisti köprü tünel vb olark kullanabilecek olmak beni cezbetti. bu tür imkanlar ayaklı sandalyelerde yok :)
0
engelbert humperdinck
(24.05.21)
Beğendim ama evimin büyük olması lazım almam için.
0
jazzabel
(24.05.21)
Benim evimde çok eğreti durur bu, çünkü eşyalarım genelde toplama, ikinci el, ailenin eskisi falan şeklinde. Dekorasyonla ilgilenen birinin evinde güzel durabilir diye düşünüyorum. Yalnız çok rahatsız duruyor o biraz sorun.
0
peki madem
(24.05.21)
tanıyorum, tasarım konusunda favorilerimden olmasa da, kült olduğu için saygı duyuyorum ama evimin tarzıyla aşırı uyumsuz.

bir de otururken kıpırdanan ve bazen sandalyenin önüne doğru kayabilen biri olarak bu tip tasarımlarda rahat edemeyebiliyorum.
0
blatta hiberna
(24.05.21)
(8)

süleyman soylu habertürk yayını

aynose
gazeteci olarak kimin çıkmasını isterdiniz?
gazeteci olarak kimin çıkmasını isterdiniz?
0
aynose
(23.05.21)
ünsal ünlü çıksa herhalde yayının ortasında saç saça baş başa kavga çıkardı. (:
0
avianthem
(23.05.21)
ismail saymaz.
0
drako
(23.05.21)
ismail saymaz yeterli olur diye düşünüyorum da bu konulara uzun süre ayırırlar umarım. merdan yanardağ'ın cins sorularla kutuplaştıracağını düşünüyorum. harbi sorular sorulsun da kim sorarsa sorsun.
0
avatar is back
(23.05.21)
Valla ben ülkede şu dönemde gerçek manada bir gazeteci olduğunu düşünmüyorum. Hepsi birbirinin aynısı, hiçbiri gidip önceden sormak için izin almadığı soruları soramaz bence. Gazeteci yerine direkt muhalefet partisinden birilerinin olmasını isterdim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.05.21)
Kuru kuruya muhaliflik yapmadan sadece Tarafsızlık esas alınacaksa adına aklıma şu an bir gazeteci adı gelmiyor doğrusu.

İsmail saymaz her ne kadar bir şekilde popüler de olsa, hemen her konuya el atsa da bir çok şeyden bihaber olduğunu
m.youtube.com
buradan öğreniyoruz.
Hocayı ve ona yakın kurumları hedef alan argümanları bile zaten legal şeyler. O, hocanın değil ama hoca onun argümanlarını cürütmüştür.
İnanmayan, özet geçmek isteyen altaki yorumları okuyabilir.
..

Hayatta şunu anladım iki ayrı zıt taraftan birisinde de olsa insan, en azında diğer tarafın olumlu şeylerine de destek olur hak verir.
Ben de uzun bir aradan sonra (kendisi sevmesem dahi)İsmail saymaz'ın şu konuşmasına tamamen olmasa da %90 hak verdim :
m.youtube.com
0
Erva
(23.05.21)
rusen cakir, can dundar... cubbeli karsisinda bir halt diyemeyen saymaz'a cok bel baglamiyorum, umarim yanilirim...
0
hewit
(24.05.21)
barış pehlivan
0
Ufuk
(24.05.21)
Süleyman soylu için can ataklı diyorum
0
olaylar olaylar
(24.05.21)
(19)

Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler

dissendium
Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler neler? Ben genelde yeşillikli Lays, Doritos Turca, limonlu Lipton ice tea alıyorum. Sizin markete girdiğinizde sık sık ya da mutlaka aldığınız neler var? Şu an markete girseniz neler alırdınız?
Marketten sık sık aldığınız yiyecekler ve içecekler neler? Ben genelde yeşillikli Lays, Doritos Turca, limonlu Lipton ice tea alıyorum. Sizin markete girdiğinizde sık sık ya da mutlaka aldığınız neler var? Şu an markete girseniz neler alırdınız?
0
dissendium
(23.05.21)
Eti antep fistikli uzun stick cikol
Eti kare kakaolu biskuvi cayla fena oluyor
Madiren eti brownie klasik kek tek porsyonluk olandan

Baska aburcınut pek tuketmem. Cok nadiren baska seyler
0
exlibris
(23.05.21)
Su, ayran, süt.
Peynir, kaşar çeşitleri.
Meyve, sebze.
Bunlar her alışverişimde olur.
0
ruhen hastayim ben
(23.05.21)
muz ayran genelde sık sık alıyorum.
onun dışında gözüme hoş gelen abur cubur vs.
0
fff02561
(23.05.21)
Abur cubur bayadır almiyorum.
Maden Suyu ve süt alıyorum.
0
2027
(23.05.21)
Muz, süt, maden suyu, ananaslı maltana, çilekli milka.
0
Josephine.
(23.05.21)
Konserve misir ve kapya biber, visneli dankek.
0
dedim ben sana
(23.05.21)
Su an markete gitsem cikolatali ikram ve probis alirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(23.05.21)
Bitter çikolata ve lifalif'in yulaf topları mutlaka sepette oluyor.

Meyve illa ki olur.

Bir de çok çabuk midesi bulanan bir insan olduğum icin her gittiğimde bir paket de olsa tuzlu çubuk kraker alırım. Çantamda, iş yerinde cekmecemde, evde hep vardır.
0
fraise
(23.05.21)
Kinik soda, varsa cilek, elma, dondurulmus baget ekmek, antep fistigi, eker gunluk sut, kurkahveci mehmet efendi turk kahvesi, cubuk kraker.
Bu grup fix aldiklarimiz haftada 2 kez ortalama.
0
somethinginthewayshemoves
(23.05.21)
beypazarı ve perrier maden suyu sürekli alırım çünkü düzenli tüketiyorum.
evde varsa bile nasılsa içiliyor diye fazladan alıp yedeklerim.

yeşillik muhakkak her alışverişimde oluyor.
ihtiyaca göre bazen bir demet maydanoz, bazen taze soğandan naneye kadar.

mevsiminde nar (varsa hazır ayıklanmış olanlarından), çilek ve kavun her alışverişte olmasa bile, iki ya da üç alışverişte bir muhakkak olur.
0
blatta hiberna
(23.05.21)
Aaa kimse sakiz yazmamis. Ben sakizi da cok alirim :)
0
e mice
(23.05.21)
maden suyu, beyaz-kırmızı et, yumurta, süt, muz

abur cubur türü aldığım ay çekirdeği ve kabak çekirdeği var.
0
zoghurt
(23.05.21)
Kefir, şarap, kırmızı et, yulaf, lor, ezine, fındık, ceviz, cola zero, harnup pekmezi, domates, biber, roka... Diye gidiyor.
0
msb
(23.05.21)
beyaz leblebi
0
freebird5406_2
(23.05.21)
Maden suyu, peynir, tam bugday ekmek, yumurta, yogurt, sut, bazen sebze pazara gitmediysem, et&hindi, bitter ciko, kuruyemis
0
bradshaw
(23.05.21)
Altınkılıç kefir, exotica portakal, tipi dil peyniri, çitliyo çekirdek, köy biberi, yeşil zeytin, ekşi mayalı tam buğday ekmeği, beypazarı maden suyu
0
condom kurşunu
(23.05.21)
Nogger dondurma, sade maden suyu.
0
Amaranta ursula
(23.05.21)
çubuk kraker ve etibör
0
photo85
(23.05.21)
bi' kişi de bira yazmamış mı yoksa ben mi göremedim.

Her gittiğimde alırım desem yeridir.
0
kumandanim
(25.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.