Giriş
(13)

tek yaşayanlar

nadirendeolsa
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
salonda koltukta mı yoksa odanızda yatakta mı uyuyprsunuz cogunlukla
0
nadirendeolsa
(05.06.21)
şu anda tek yaşamıyorum ama tek yaşadığım dönemlerde yatakta uyuyordum.
0
sanal uyku
(05.06.21)
Yatağımda. Ama gündüz uykusu ise salonda kestiririm :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
hiç koltukta uyumam, hep yatağa giderim.
0
irene
(05.06.21)
Önce koltuk sonra yatak.
0
bigbadabum
(05.06.21)
yatakta
0
nahtoderfahrung
(05.06.21)
yatakta ama bazen çok yorgun olup koltukta da sızıyorum
0
Pertev nail
(05.06.21)
yatakta elbette. ama bazen uyuyamadığım zamanlar oluyor böyle sabaha kadar yatakta dönüp duruyorsam o zaman salona geçiyorum çok rahatsız kanepelerim olsa da bu yöntem bazen işe yarıyor uyuyorum.
0
jamiro
(05.06.21)
Yalniz yaşadığım donemde çok uzun sure koltukta, salonda kendime iskence ede ede uyumustum. Hem tembellikten hem de cile cekmek icindi herhalde. Sonra bir gece koca binada kavga cikti. Adamin teki vururum ulan bilmemkimi vurdun seni de vururum filan gibi cumlelerle yirtti kendini. Benim de koltuğum dış kapinin karsisindaydi. Hahahah. O günü saçma saçma şeyler düşünüp ben bi daha burda yatmayayim dedim. Yatak en guzeli.
0
a perfect lie
(05.06.21)
Yatak odasında. Bazen televizyon karşısında kanepede uyuyakaldığım oluyor ama.
0
antihero
(05.06.21)
Salonu yalnızca arkadaşlarım, misafirlerim geldiğinde kullanıyorum. Onun dışında sürekli kendi odamdayım.
0
candoguaydin
(05.06.21)
Yatakta.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.21)
17 yasindan beri tek yasiyorum. Yurt, askerlik, bekar evleri her daim yatakta uyumusumdur.

20 saat otobus yolculugunda bile uyumam, yatakta yatamadigim icin.

Yatak candir.
0
Filinta61
(05.06.21)
Yatakta.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
(17)

Yemek kartınız aylık ne kadar?

anarsika
Sb
Sb
0
anarsika
(03.06.21)
750 ama multinet. ticket veya sodexo olsa daha fazla anlamı olurdu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.06.21)
31TL/gün.
0
teritori
(03.06.21)
25,25 TL/gün

devletin belirlediği rakam

"Her sene asgari ücretin güncellenmesiyle birlikte pek çok tutar da yeniden düzenlenir. Bunlardan biri de yemek yardımıdır. 2021 yemek yardımı bir önceki seneye göre 2 TL zamlanarak 25 TL oldu. Böylece, yeni yemek istisnası vergi hariç 25 TL iken KDV dahil 25,25 TL'ye yükseldi."
0
xdenizx
(03.06.21)
xdenizx + 1.
Genelde evden çalıştığımız için keyfi harcıyoruz.
0
auroraaurora
(03.06.21)
istanbul, 950 TL
0
MiraTaurus
(03.06.21)
770 Multinet
0
paramolacak
(03.06.21)
sinirsiz.
0
turbo sadık
(03.06.21)
880 multinet
0
irene
(03.06.21)
Bize niye 650 multinet yaa koskaca şirket, ayıp valla. 1000 küsür çalışan var onla mı ilgili acaba?

Edit: Ben genelde dışarıdan söylemek yerine eve market alışverişi için kullanıyorum ve 2 poşet alışverişte bitiyor zaten 650
0
ananiyimioguz
(03.06.21)
18 tl/gün. xdenizx'in paylaştığı durum nerede yazıyor? İş kanununda falan mı?
0
teutonic-terror
(03.06.21)
Günlük 30 TL, Sodexo, İstanbul
0
purplee
(03.06.21)
@teutonic-terror

şirketlerin vergisiz verebileceği maksimumu yemek parası tutarını bahsetmiş. bunun altında verebilir şirketler.

üstünde bir tutar vermek istiyorlarsa ekstra vergisini de ödeme zorundalar, fark bu.
0
nuisance
(03.06.21)
21 tl idi galiba günlük. Pandemi nedeniyle çalışırken yemek yemediğimiz için normalde olması gerekenin 1/3'ünü yatırıyorlar. Yani aylık 120 falan yatıyor sodexoya. Çok saçma ama böyle...
0
curukturpkokusu
(03.06.21)
çalışılan gün başı 29 lira.

Evden çalışıyoruz. Bu ay 638 lira.
0
denizgonen
(03.06.21)
330 tl sodexo, istanbul.
0
yanginmerdiveni
(03.06.21)
Günlük 25 TL
0
hrvl
(03.06.21)
40 tl

baya itiraz etmiştik 20 tl idi bastırdık vs. güzel zamladılar.
0
NightBringer
(03.06.21)
(4)

Bakıkesir’de biontech randevusu alan oldu mu

the real brad pitt
Selam. Balıkesir ayvalık’ta olacağımız dönem, 2.doz aşı tarihine denk geliyor. Ancak randevu alamadım enabız’dan. Alabilen oldu mu? Sadece istanbul’da çıkıyor uygun randevu. Tşk.
Selam.

Balıkesir ayvalık’ta olacağımız dönem, 2.doz aşı tarihine denk geliyor. Ancak randevu alamadım enabız’dan. Alabilen oldu mu? Sadece istanbul’da çıkıyor uygun randevu.

Tşk.
0
the real brad pitt
(02.06.21)
Arkadaşım bayramdan sonra Biontech aşısı oldu Balıkesir'de, şu anki durumu bilemiyorum.
0
(02.06.21)
Babamın 2. Dozu cumartesi, annemin ilk dozu cuma günü olacak.
0
irene
(02.06.21)
Eşimin annesi ve babası bayramdan önce Edremit devlet hastanesinde olmuştu.
0
temasettin
(02.06.21)
Geçen ay Edremit' ten aldı arkadaşım.
0
old possum
(02.06.21)
(10)

meze çeşitleri

elma
pratik, kolay hazırlanabilen, şu güzel olur diyebileceğiniz meze ya da salata çeşitleri önerebilir misiniz?teşekkürler :)
pratik, kolay hazırlanabilen, şu güzel olur diyebileceğiniz meze ya da salata çeşitleri önerebilir misiniz?

teşekkürler :)
0
elma
(01.06.21)
humus
haydari
mayonezli kereviz salatası
muhammara
tahinli piyaz
arnavut ciğeri
tarator
babagannuş
0
hooiken
(01.06.21)
pancar salatası yapabilirsiniz.

kırmızı pancarları haşladıktan sonra ince tarafıyla rendeleyin ve yoğurtla karıştırın. ben ekstra bir şey koymuyorum ancak ceviz vs kullananlar var, pratik ve lezzetli oluyor. pancarın tatlı olmasına dikkat edin :)
0
Pertev nail
(01.06.21)
Havuç tarator, Girit ezme ve Haydari favorilerim. Üçü de kolay yapılıyor.
0
etna
(01.06.21)
Cevizli kabak
0
aquarium
(01.06.21)
Hazır közlenmiş patlıcana tahin, zeytinyağı, limon, kimyon, sumak (arzuya göre) ekleyerek birkaç dakika içinde harika bir meze yapabilirsiniz.
0
tingen
(02.06.21)
-kereviz salatası (kesinlikle tavsiye ederim favorim)
-makarna salatası
-kaşarlı mantar
0
susannah delgado
(02.06.21)
Mısırlı semizotu.
Mısırı baharatlarla (kırmızı toz biber, karabiber, pulbiber benim tercih ettiklerim) zeytinyağında kavuruyorsun, semizotunu ayıklayıp bir adet de salatalık doğruyorsun, tuzlayıp yoğurtlayıp (sarımsak opsiyonel kokuya karışmam) en üstüne mısırı döküyorsun.
Çokk güzel oluyor, mısırla semizotu alakasız gelmişti ilk dendiğimde ama gerçekten güzel.
0
somethinginthewayshemoves
(02.06.21)
Deniz börülcesi - Haşla, süz, dikenlerini ayıkla, sirke, limon, zeytinyağı, tuz, biber, bitti.

Brokoli salatası - Aynı
0
Mirket
(02.06.21)
erikli veya çağlalı kuru cacık.
0
irene
(02.06.21)
+1 deniz börülcesi (uğraştırıyor biraz ama değer kesinlikle)

atom (süzme ypğurt üstüne tavada zeytinyağlı ya da tereyağlı kırmızı pul biber ve sarımsak sosu döküyoruz)

semizotu salatası (otları ayıklayıp üstüne limon suyu sarımsak rendesi o kadar )
0
windymimas
(02.06.21)
(2)

Gümrük müşaviri olma süreci, hayata geç kalmak, bilinmezlik

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Şu anda AÖF'den Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi okuyorum ve vermem gereken ders sayısı çok değil. Şimdi ben diplomamı aldıktan sonra gümrük müşaviri olma yolunda ilerlemek istiyorum. Yani diplomamı alınca sudan çıkmış balık gibi ne yapacağımı bilmez halde kalmamak için ş
Merhaba arkadaşlar,

Şu anda AÖF'den Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yönetimi okuyorum ve vermem gereken ders sayısı çok değil. Şimdi ben diplomamı aldıktan sonra gümrük müşaviri olma yolunda ilerlemek istiyorum. Yani diplomamı alınca sudan çıkmış balık gibi ne yapacağımı bilmez halde kalmamak için şimdiden araştırmalara başlamak ve süreç hakkında olabildiğince bilgi almak istiyorum. Bunun oldukça zorlu bir süreç olduğunu biliyorum. Sınavlar falan var, staj süresi var.

Şu an halihazırda Alman Dili ve Edebiyatı mezunuyum ve 30 yaşına gelmeme rağmen henüz kariyerimde istediğim atılımı gerçekleştiremedim. Çevirmenlik falan yapıyorum o da proje gelirse. Tam zamanlı çalışma tecrübem 1 yıl bile değil. Bu zamana göre yaşadığım tecrübelere dayanarak yakın zamanda adamakıllı bir iş bulabileceğimi de düşünmüyorum. Açıkçası iyice tükendim, ne yapacağıma dair bir fikrim yok. Bir çıkış kapısı arıyorum ama ne istediğimi, ne tarafa gitmek istediğimi bilmiyorum, iki tarafında farklı yerlere açılan kapıların olduğu bir koridorda gibiyim. Hangi kapıyı açmam gerektiğini bilmiyorum.

Bu arada bir tarafım sürekli dış ticaret, freight forwarding alanında çalışmak istiyor. İş ilanlarına bakıyorum ama çok tecrübe istiyorlar. Her neyse bunu da dikkate alınca en elle tutulur ve işe yarar gözüken plan gümrük müşavirliği yolunda ilerlemek.

Şimdi her şey yolunda gitse gümrük müşavir yardımcısı, ardından gümrük müşaviri olsam bile en iyimser tahmin 5 yıl olur. Ondan sonra bir düzen kurmak var. Düşününce adamın resmen içi şişiyor. 40 yaşında hayata başlıyorsunuz, iyi bir eş adayı olursa 40 yaşında evleniyorsunuz ki çok iyimser bir hayal. Cidden tüm hayat enerjim gitti. Birçok yaşıtım düzenlerini kurmuş hayatlarını yaşarken, toplantıdan sunuma koşarken ben karanlık bir odada 30 yaşından sonra düzen kurma planı yapıyorum.

Hemen şimdi milletin şikayetçi olduğu beyaz yaka sıkıcılığını, mesaiye başlamadan önce kahve içmeden kendine gelemeyen plaza çalışanının tekdüzeliğini yaşama fırsatı verseler direk atlarım.

Ben bu kaybolmuşluğun içinde yüzerken ve gittikçe heyecanımı, enerjimi kaybederken tek şansım olan bu planı nasıl uygulayacağım? Nasıl kendimi gerçekleştireceğim? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Bu arada gümrük müşaviri olma süreciyle ilgili tecrübesi olanlar tecrübelerini paylaşırsa sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.06.21)
memurlar.nette bu bölümde çalışan birilerini bulabilirsiniz. Bu yorumu biraz da sağ tarafta görünürlük kazanması açısından yazmak istedim.
0
gelmeistemem
(01.06.21)
Gümrük müşavirliği hakkında bir yorum yapamam çünkü tandığım müşavirlerin o noktaya geliş süreçlerini bilmiyorum ancak dış ticaret konusunda bir tavsiye vermek isterim. dış ticaret çalışması çok zevkli bir çalışma alanı ancak bir insanın özellikle dış ticaret, freight forwarding alanında çalışmak istemesi için, içerideki durumu bilmiyor olması lazım :) diğer beyaz yakalılar bayram seyran blok izin yaparken biz yapamıyoruz. cuma'dan izin alıp tatile gidemiyoruz.
pazar günü bae'den sürekli telefon gelebiliyor veya gece 1'de amerika'dan. iş verenine bağlı olarak da bu telefonları cevaplaman beklenebilir.
bu dış ticaret tarafı. freight forwarding tarafı ayrı kaos. armatörlerde çalışan arkadaşlarım var, hangimizin işi daha yoğun bilmiyorum.

ben senin yerinde olsaydım, almancan var, ingilizcen de vardır; direkt dış ticaret pazarlama tarafına girerdim. sıkıntısını çektiğin kadar keyfini de yaşarsın. pandemiden dolayı seyahat etmiyorlar ama normal şartlarda fır fır gezip duruyorlardı. üstelik yükselmeleri de çok daha hızlı oluyor. bizim şirkette bölge müdürleri ortalama 32-35 yaşlarında. yurtdışındaki müdürlerimiz 40'lı yaşlarda. şansın varsa oralara geçersin.

geç değil, bir yerden başla. uzman yardımcısı olarak gir, ne olacak? dış ticaret içindeyken öğrenilen bir şey, asıl mesela yazılı ve sözlü olarak yabancı dilde iyi iletişim kurabilmek.
0
irene
(01.06.21)
(12)

Ekmek süt vb olmadan kahvaltı

Mossy
Yapanlar varsa aranızda, bunlar olmayınca ne yiyorsunuz? Gluten tüketmeyi bırakmayı düşünüyorum. Ekmek olmayınca yulaf süt akla gelir ama inek sütünü de hayatımdan çıkarmış durumdayım. Alternatif bir kahvaltı menüsü oluşturmakta zorluk çekiyorum şu sıralar. Söz sizde.
Yapanlar varsa aranızda, bunlar olmayınca ne yiyorsunuz? Gluten tüketmeyi bırakmayı düşünüyorum. Ekmek olmayınca yulaf süt akla gelir ama inek sütünü de hayatımdan çıkarmış durumdayım. Alternatif bir kahvaltı menüsü oluşturmakta zorluk çekiyorum şu sıralar. Söz sizde.
0
Mossy
(01.06.21)
zeytin peynir yumurta domates maydanoz
sucuk, patates, menemen
0
jelly bear
(01.06.21)
kahvaltıda sadece kahve içiyorum. ekmek ve sütsüz kahvaltı istersen hindi fümeli soğanlı biberli yumurta yapabilirsin. çorba içebilirsin.
0
stewie
(01.06.21)
Her türlü çiğ sebze ve ot, yumurta, peynir, zeytin. Üstlerine çörek otu veya kekik ve zeytinyağı ekliyorum.
0
fotrsapka
(01.06.21)
Kahvaltıda hiç süt içmiyorum. Ekmek de neredeyse hiç tuketmiyorum. Bir de süt çok da faydalı değil diye biliyorum. Süt ve kahvaltı ikilisi çocukluğumdaki reklamlarda kaldı.

Ben genelde haşlanmış yumurta/yulaflı omlet+ 1 kase yoğurt+ peynir+zeytin+domates+salatalık ile yapiyorum.
0
Amaranta ursula
(01.06.21)
haftaiçi kahvaltı yapmıyorum. haftasonları bol sucuk üzerine yumurta kırıyorum 2 ya da 3 tane. yanına domates salatalık yeşillik
0
co2s2
(01.06.21)
Salam-sucuk-sosis, peynir ve yumurta akını çırpıp pişirince ekmek kıvamında olan adını bilmediğim o şey. Yumurta tadı kırılsın, biraz daha ekmeğe benzesin diye un da ekliyorum bazen.
0
IncredibleMau
(01.06.21)
alerjim olduğu için gluten ve süt içeren hiçbir ürün kullanamıyorum (laktozsuz versiyonları da dahil)
mönülerim şu şekilde oluyor genelde(her birini farklı bir gün gibi düşünebilirsin):
* karamelize soğan ve mantarlı omlet, yanına kuzu kulağı, maydonoz, nane gibi yeşil otlar
* viyana usulü patates salatası + haşlanmış yumurta
* menemen
* yeşil biber + yeşil zeytin + siyah zeytin + haşlanmış yumurta + ceviz ( bunların hepsini salata gibi bir kasede yiyorum. üzerine tuz, karabiber, pul biber, kimyon, toz kişniş, limon kekiği koyuyorum)
* avokado + haşlanmış yumurta + ceviz + hindi füme ( bunları da salata gibi kasede yiyorum. baharat olarak da karabiber, fesleğen ve tuz koyuyorum)
*glutensiz brownie (tarifini verebilirim, şekersiz aynı zamanda) + kahve

bir de yeni bir keşfim var, www.trendyol.com
şu paket içerisindeki her şey çok lezzetli. alıp buzluğa atmıştım, bayağı uzun süre idare etti beni. hafta sonu kahvaltılarında yukarıda saydıklarımın yanında ek olarak yiyebilirsin.

eğer karşıya geçersem zapata'dan karabuğday ekmeği alıyorum. onu da tavsiye ederim.

bazı sabahlar ise patatesli yumurta yapıyorum ama bence o biraz kalorili, o yüzden onu sık yapmıyorum.

edit: yukarıda verilen önerilerden paketli olanları satın alacaksan, içindekiler kısmına bakmanı öneririm. hiç aklına gelmeyen ürünlerde gluten olabiliyor. bir de yulaf içeriği, glutenin en büyük taklitçilerinden, onu da deneyerek yemeni öneririm.
0
irene
(01.06.21)
Harika önerileriniz için teşekkür ederim ^^

@irene glutensiz brownie harika olurdu, ne zamandır brownie yapsam diyorum sağlıklı beslenme çabalarımı baltalamak istemediğim için vazgeçiyorum her seferinde.
0
🌸Mossy
(01.06.21)
Sürdürülebilir olarak, yumurta süt ve ekmeksiz olarak, zeytin, yagsiz peynir, domates, salatalik ve maydanoz ile birlikte epeyce kilo vermisligim vardir.

Diger seyler zamanla yapmaya usenilen seyler oldugu icin pek devamliligi olmuyordu. Yumurtayi da kolesterolden oturu birakmistim.

Ki ben agir kahvalticiyimdir, patatesinden sucuguna, yumurtasindan,simitine, boreginden menemenine kadardi, simdi ikisinin ortasinda bir hayat yasiyorum
0
Filinta61
(01.06.21)
-Ceviz
-keçi boynuzu unu ve greçka unu ile yaptığım şekersiz bademli kurabiye
-tatlı patates
0
spankenstein
(01.06.21)
Glutensiz yulaf. Yanina meyveler, kuru meyveler ve findik,fistik... Süt olarak da, bitkisel süt.
0
buf-e kür
(01.06.21)
sabah peynirli omlete yulaf atıp yedim
haslanmış yumurta+lor peyniri karıştırdığım da oluyor.
el blender i ile yulaf+ yogurt+ muz vb yapabilirsin. shake içine taze zencefil de atmaya başladım, çok yakışıyor bence. benim için en sürdürülebilir kahvaltı shake ile yapılanlar.
0
hasmetizm
(01.06.21)
(2)

Corona sonrası yumurtadan iğrenme

rapisa
Merhaba, corona geçirip baxı yiyeceklerden kötü koku alma soru u yaşayan oldu mu. Yumurtanın kokusundan iğrenme gibi. Düzeldiyse nasıl tedavi oldunuz
Merhaba, corona geçirip baxı yiyeceklerden kötü koku alma soru u yaşayan oldu mu. Yumurtanın kokusundan iğrenme gibi. Düzeldiyse nasıl tedavi oldunuz
0
rapisa
(30.05.21)
(git: 1473109)
0
himmet dayi
(30.05.21)
Bana oldu, hatta himmet dayi’nın sorusunda benim de cevabım var. Benim için, kendiliğinden geçti diyebilirim. Şöyle geçti, normalde haşlanmış yumurtanın koktuğunu biliyorum, artık kokusu gelmiyor, tadını düzgün alıyorum ama. Biber, et gibi şeylerden kusacak gibi oluyordum. Biber düzeldi. Etten de ben soğudum sanırım.
Ben doktora gittiğimde doktor bana koku egzersizi yapmam gerektiğini söylemişti. Keskin kokulu şeyleri koklamak iyi geliyormuş nane ve kekik gibi. Benim de evde aromatik bitkisel yağlardan bolca var. Sürekli onları kokluyorum aklıma geldikçe. Bende hala daha gelmeyen kokular var çünkü.
0
irene
(30.05.21)
(13)

Bu ceket nasıl sizce?

rose parks
https://www.koton.com/tr/kadin-cizgili-ceket/p/9YAK52892UW73K?productPosition=44&listName=Kad%C4%B1n%20Ceket#tab-1
0
rose parks
(28.05.21)
Ben beğendim. Günlük giyimde değil de iş için güzel. Günlük için fazla ciddi.
0
himmet dayi
(28.05.21)
aman deyim, o ne. 10 üzerinden 2. nerede giyilir ki?
0
stewie
(28.05.21)
O düğme değişirse harika durur. İş veya günlük gider. İş için daha uygun.
0
Amory Lorch
(28.05.21)
ince uzun yapılıysanız ve işte giyecekseniz eh fena durmaz.
0
levybroo
(28.05.21)
Ben beğenmedim. Keten kumaş için doğru bir kesim değil bence. Kumaş spor, model değil. Ayrıca tek düğmeli bir ceket için önü fazla kapalı. Bir de bazı yerlerde kumaştaki çizgiler birbirinin üzerine oturmamış. Öyle olduğu zaman bir kıyafette, kalitesiz duruyor.
0
irene
(28.05.21)
Kötü bence.
0
j r r tolkien hayrani
(28.05.21)
Bence de kötü. O paraya çok daha güzel çekerler alınır.
0
elorelia
(28.05.21)
Doğru kombinle süper olur. Üzerine taba rengi kemerle denesene
Kolunu kıvırabilirsin
Hem iş hem günlük gideri var
0
photo85
(28.05.21)
bence gayet güzel.
0
all girls dream
(28.05.21)
erkek gözüyle yorum yapayım:

güzel ceket ancak fotoğraftaki kombin olmamış. etek veya şort her ne ise altındaki ya başka bir renk olmalı ya da başka bir tarz. ne olur bunun altına pek emin değilim ama belden aşağısını elinizle kapatıp sadece cekete bakınca gayet güzel görünüyor.
0
syozkn
(28.05.21)
Büşra Develi şekliniz varsa gider. Yoksa o kadar da güzel değil.
0
ryhmer
(28.05.21)
Kötü. Yakalar çok riskli. Geniş ve dik omuzlarınız yoksa kötü duracağını düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(28.05.21)
Çok iyi
0
sumeyye
(29.05.21)
(7)

Akıllı Süpürge Alerjiye Fayda Eder mi?

joker hakki
Merhaba. Eşimin ciddi alerji sorunları var. Evi devamlı süpürme fırsatımız olmuyor. Bir akıllı süpürgenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Akıllı süpürgenin alerjiye faydalı olduğunu deneyimleyen oldu mu? Boşa harcama mı olur? Alın, faydasını görürsünüz diyorsanız ürün tavsiye edebilir misiniz? Teşekk
Merhaba. Eşimin ciddi alerji sorunları var. Evi devamlı süpürme fırsatımız olmuyor. Bir akıllı süpürgenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Akıllı süpürgenin alerjiye faydalı olduğunu deneyimleyen oldu mu? Boşa harcama mı olur? Alın, faydasını görürsünüz diyorsanız ürün tavsiye edebilir misiniz? Teşekkürler.
0
joker hakki
(27.05.21)
Ben faydalı olduğunu düşünüyorum. Normalde gün içerisinde sürekli hapşıran bir insanım. Evimi normalde 2-3 günde bir süpürüyordum. Her hafta sonu da detaylı temizlik yapıyordum ama ona rağmen toz oluyordu evdeki bazı eşyaların üstü.
Duyurudan gelen tavsiyeler üzerine roborock s5 max aldım. Her gün çalıştırıyorum, her gün toz haznesi dolmuş oluyor.
Süpürgeyi aldığımdan beri hapşırmam fark edilecek şekilde azaldı.
Yalnız almadan önce şunu düşünmekte fayda var. Evdeki çoğu eşyanın altına girebilecek mi? Mesela mobilyalarınızın yüksekliği 8 cm olsun, süpürge altına giremeyecek ancak o alanlar toz tutmaya devam edecek. O zaman işlevsiz kalır bence.
0
irene
(27.05.21)
Hocam onu bilmem de ben bu videoyu izleyip aynı spreyden yaptım, fena bir şeye benzemiyor. Haftada bir filan halılara yatağa vs sıkıyorum. Belki bir denersiniz.

youtu.be
0
havadakarada
(27.05.21)
alerjik rinitim var, toz ve akardan çok etkileniyorum, bir de mevsim geçişlerinde.

geçen yıl mayıs ayında roborock s5 max aldım. o kadar memnunum ki..ayda en az 3-4 gün çalışamaz duruma gelen ben, 1 yılda 3 kere krize girmemişimdir.

evdeki eşyaları minimuma indirdik (eşyalar toz tutuyor) sadece salonda 1 halı var onun dışında halı kullanmıyoruz, koltuklar yüksek, evin heryerini çok rahatça gezebiliyor.

çok öneriyorum. eminim fark edecektir.
0
benaslinda
(27.05.21)
ev alerjisi muhtemelen akar alerjisidir.
akar kumaş yüzeylerde yaşayan 0,3 mm boyutunda bir böcek.
evi süpürmenin %5 faydası bile olmaz.
akar diye aratırsanız yapılması tavsiye edilen 10 madde varsa en az 8'ini yapmalısınız.
0
aslindasorunumpsikolojik
(27.05.21)
o dediğiniz iş için bir ürün var. air purifier
0
buenosdias
(28.05.21)
Bu konuda sanirim soz hakkim olabilir. :') Alerji nedeniyle iki kere ameliyat olmus ve kullanmadigi antihistaminik kalmamis birisi olarak, kedili ve tamamiyla hali kapli bir evde yasiyorum.

Halili eve tasindiktan sonra dogrudan roborock aldik ve sayesinde rahatladim. Hemen hemen her gun oturdugumuz yeri, cogunlukla iki gunde bir ise yatak odasini (aslinda tam tersini yapmamiz lazim alerjiyi goz onunde bulundurarak ama oturma kismi daha tozlu oluyor diye sanirim boyle alistik) supuruyoruz ve cikan tozu gordukce hayretler icinde kaliyoruz. Biliyorum ki supurge olmasaydi ev tozdan gecilmezdi ve cok ciddi hapsirirdim toz nedeniyle. Sizin de esinizin alerjisini tetikleyen sey tozsa kesinlikle tavsiye ederim.
0
okuyamıyom ben ya
(28.05.21)
Toz (daha dogrusu toz bocegi boku -turkcesi nedir bilmiyorum-) alerijisi ise yapilacak seyler

Halilari kaldirma, esyalari azaltma, hava temizleyici. Yatak icin antialerjik alez kullanma ve hatta ben yatak ve yastik icin ozel bi supurge almistim o…

Bir de durum ciddiyse doktora gidip alerji icin degisik tedavi yontemleri hakkinda bilgi alabilirsiniz. Desensibilizasyon terapisi gibi.
0
kuehles blondes
(28.05.21)
(5)

Hakim yaka ceket içine gömlek

gelmeistemem
Yarım yollu yazlık bir ceketim var. İçine gömlek giyebilir miyim? Yoksa içine yakasız bir şey mi giymek gerekir? Ceket yanımda değil resmini atamadım ama CNN Türk'de kadın spikerler giyiyor genelde. Adı hakim yaka mı ondan da emin olamadım. Çizmeye çalıştım.
Yarım yollu yazlık bir ceketim var. İçine gömlek giyebilir miyim? Yoksa içine yakasız bir şey mi giymek gerekir? Ceket yanımda değil resmini atamadım ama CNN Türk'de kadın spikerler giyiyor genelde. Adı hakim yaka mı ondan da emin olamadım. Çizmeye çalıştım.
0
gelmeistemem
(26.05.21)
yanlışlıkla drakula pelerini çizmişsiniz gibi duruyor? :)

hakim yaka ceketin içine her gömlek olmuyor, ince tiril tiril kumaşlı yakası dik durmayan gömlek olabilir bir nebze. geniş yakalı bir tişört olabilir. ince askılı bir bluz olabilir. bralet olabilir. nerede giyeceğinize göre değişir.
0
evde liyakat kalmamis
(26.05.21)
Yakasiz sanirim dediginiz ceket. yarim kollu oldugu icin icine sifir kollu gomlek gibi bi sey olabiliyo ama bence yakisani bluz/t shirttur
0
ala09
(26.05.21)
Yakası yüksekte değil. Bulmaya çalıştım:

www.google.com
www.istanbulhaber.com.tr
0
🌸gelmeistemem
(26.05.21)
O tarz ceketlerin içine en güzel boat neck bluzler oluyor. Kayık yaka diye geçiyor türkçede ama kayık yaka diye arattığınızda daha omuzları açıkta bırakan görseller çıkıyor. Ben onu kastetmiyorum.
0
irene
(26.05.21)
Yakasız tshirtlerden giyin.
0
SiyamkedisiZorro
(26.05.21)
(2)

uçucu yağ alışverişi

ayalensoledad
ylang ylang, okaliptüs ve lavanta yağı alacağım buhurdanlıkta kullanmak için. hangi markaları önerirsiniz?
ylang ylang, okaliptüs ve lavanta yağı alacağım buhurdanlıkta kullanmak için. hangi markaları önerirsiniz?
0
ayalensoledad
(21.05.21)
Nuka.
0
old possum
(21.05.21)
tisserand
0
irene
(21.05.21)
(3)

Kil ve guaj boya

4seneayniyerdeduramam
Selamlar, Havayla kuruyan kil, guaj ya da sulu boyayla boyanır mı? Akrilik boya zararli diye istemiyorum.
Selamlar,
Havayla kuruyan kil, guaj ya da sulu boyayla boyanır mı? Akrilik boya zararli diye istemiyorum.
0
4seneayniyerdeduramam
(21.05.21)
Boyanmaz. Kil suyu emer, yüzeyde sadece pigmentler kalır. O pigmentleri de elinizle silseniz bile geçer. Kalıcı olmaz kısacası.
0
irene
(21.05.21)
Akrilik boya en uygunu.
0
ruhen hastayim ben
(21.05.21)
Internette Guaj boyalı kil setleri satılıyor. Olur diye düşünmüştüm
Edit:guaj boya ile oluyor,denendi.
0
🌸4seneayniyerdeduramam
(21.05.21)
(10)

su tarz evlerin ne gibi bir sikintisi olabilir?

buenosdias
2 aydir ev bakiyorum internetten. ve hep karsima su sekilde sisirilmis ilanlar cikiyor. sisirilmis derken, bu butceye uymayacak cinsten esyali, ic dekorasyonu yapilmis, emlakci komisyonu olmayan, tapu masrafini kendilerinin karsiladigi, elektrik-dogalgaz dahil, aylarca satilmadiklari icin bit yenigi
2 aydir ev bakiyorum internetten. ve hep karsima su sekilde sisirilmis ilanlar cikiyor. sisirilmis derken, bu butceye uymayacak cinsten esyali, ic dekorasyonu yapilmis, emlakci komisyonu olmayan, tapu masrafini kendilerinin karsiladigi, elektrik-dogalgaz dahil, aylarca satilmadiklari icin bit yenigi var diye dusunup direkt bu tarz ilanlari pas geciyorum. sizce ne gibi bir problemi vardir?

www.emlakjet.com
0
buenosdias
(21.05.21)
bazen o evler günlük kiralık verilmiş evler olabiliyor. dolayısıyla milletin partilemece ya da daha "farklı" şeyler yaptığı yerler oluyor. bir de apartmandaki diğer daireler de bu dediğim gibi ise normal bir aile/insan orada yaşamak istemiyor doğal olarak.
0
ilgeru
(21.05.21)
Tapu masrafını kendileri ödemiyor, kentsel dönüşümden yapılan projelerde devlet muafiyeti var.

Emlakcı komisyonu yoksa kendileri satış yapıyordur, normal.

Elektrik su gaz ilk abonelik (bağlantı) ücretleri yok diyor, sıfır dairelerde geri alınmayan bir bağlantı ücreti var onları yatırıp saatleri onaylatmışlar, daireyi satın alan ya da kiracı depozitoyu yatırıp kendi üstüne abonelik alacak.

Aslında şüphe uyandıracak hiç bir şey yok, fiyat/bölge/kira vs mantıklıysa olabilir.
0
John Bloor
(21.05.21)
Fotoğraflarda dayamışlar geniş açıyı, hatta neredeyse balık gözünü, olduğundan büyük duruyor, bence acayip ufak bu ev. Ayrıca çok kullanışsız görünüyor, evde hareket edecek alan kalmamış, salonda neyi nereye koyacaksın. Muhtemelen malzeme/işçilik de kötü, muhiti bilemiyorum, belki o da kötüdür. Bu gibi sebeplerden satılmıyor olabilir. Yani ben olsam ben de direkt pas geçerdim.
0
orient blue
(21.05.21)
Genellikle ev arayan insanlar eşyasız ev bakıyorlar çünkü aile evinden çıkıp çat diye ev alabilen kişi sayısı çok çok az. Mesela biz yazlığımızı bu şekilde eşyalı almıştık, gayet memnunuz, ama bazı eşyaları mesela adamın aldığı markadan almak istemezdik, mecburen kullanıyoruz şu anda.

Mesela amerikan mutfağın olduğu yer aynı zamanda salonsa acayip saçma bir yerleşim olmuş. Evde oturup tv izleyebileceğin bir alan yaratman o kocaman koltuklarla imkansız. Kullanmayacağın koltuğun parasını vermiş olacaksın bu durumda.
0
roket adam
(21.05.21)
bence bu evin bir sıkıntısı yok. yakın zamanda ofisten bir arkadaş bu ev ile aynı konumdan bir ev aldı, memnun. sadece internet bağlatırken kriz geçirdiler apartmanca. (yeni bir apartmandı.)
bu arada ben bu eve bakacağım işten izin alabilirsem.
0
irene
(21.05.21)
Kombinin salonda olması :/
Cephe bilgisi yok zaten ışıksız fotoğraf da yok. Muhtemelen kuzey cephesinde ve karanlık :/
0
beetlejuice
(21.05.21)
En konumu sebebiyle o paralara satılıyor
0
otopsicocugu
(21.05.21)
odanın biri göründüğünden daha küçük.
0
silver apple
(21.05.21)
Küçücük bu ev.
0
hayirsiz
(21.05.21)
ilani acmadan kesin kustepe-gulbag tarafidir demistim :) o semtler pek aileye uygun olmuyor. hem muhit iyi degil hem inanilmaz dik yokuslari var. ev de kucukmus ayrica. fiyat bu muhitin piyasasi icin normal.
0
in vino veritas
(21.05.21)
(2)

İstanbul'dakiler bugün napıcaksınız?

Jux
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
Hava güzel, bu tatil gününü nasıl değerlendireyim? Sahile gidip kitap okumayı düşünüyorum ama yaratıcı fikri olanlara açığım.
0
Jux
(19.05.21)
boğaz hattında bisiklet.
şöyle 70 km civarı bir şey yeter bana.
bisiklet olmasa yine kulaklığı takıp boğazda yürüyüşe çıkar, yemeğimi kahvemi dışarıda yer içer akşamı yapıp eve dönerdim.
0
filteria
(19.05.21)
Boğaz hattında koşu / yürüyüş.
0
irene
(19.05.21)
(5)

Polonya Ihracatı için Nakliye Firması

gece lampulu
Arkadaşlar,Polonya'ya hali hazırda ihracatım oluyor fakat epey zamandır çabuk ve güvenilir bir nakliyeci ile buluşamadım maalesef.Direkt Polonya, Litvanya hattı olan bir Nakliyeci var mıdır bildiğiniz.Mevcut 2-3 Nakliyeciden de varış süreleri olarak memnun olmadım bir türlü genel olarak.Teşekkürler.
Arkadaşlar,
Polonya'ya hali hazırda ihracatım oluyor fakat epey zamandır çabuk ve güvenilir bir nakliyeci ile buluşamadım maalesef.
Direkt Polonya, Litvanya hattı olan bir Nakliyeci var mıdır bildiğiniz.
Mevcut 2-3 Nakliyeciden de varış süreleri olarak memnun olmadım bir türlü genel olarak.
Teşekkürler.

Not: Polonya tarafına yakl. 1 yıldır başladık diyelim.
Ürünümüz paletler üzerinde sevk edilen ve beher Palet yakl. olarak 800-2.500 KG arası değişebiliyor.
Genelde de ""parsiyel"" ve en az 2-3-4 Palet olabiliyor duruma göre.
0
gece lampulu
(18.05.21)
Yusen İnci
BDP International
ilk aklıma gelenler.
0
irene
(18.05.21)
Teşekkürler @irene.
BDP'yi biliyorum daha önceden ama çalışmadım hiç, onlardan sorgularım.
0
🌸gece lampulu
(18.05.21)
Facebookta polonyada yaşayan türkler grubu var oraya yazabilirsin. Nakliyeci falan da var ama ne kadar profesyonel çalışıyorlar bilmiyorum tabi.
0
mg3929
(18.05.21)
AHL, Avrupaya hızlı lojistik, bir ara şoförlük yapmıştım. hem tırları var, hem panelvanları, dilersen özelden numara da atabilirim.
0
lostys
(18.05.21)
@mg3929 sağol. O pek sağlıklı olmayabilir.
@lostys olabilir, yollarsan sevinirim.
0
🌸gece lampulu
(18.05.21)
(3)

Airpods'un boyutu kablolu Iphone kullakligi ile ayni mi?

pike
Airpods almayi dusunuyorum ama pro olmayaninin kulagimda nasil duracagi konusunda endiselerim var. Normalde telefonun kendi kulakligi kulagima pek oturmuyor, harket ederken dusuyor bazen. Su modelden bahsediyorum: https://sosyalmedya.co/wp-content/uploads/2015/02/earpod-kullanimi-940x470.jpg Airpods
Airpods almayi dusunuyorum ama pro olmayaninin kulagimda nasil duracagi konusunda endiselerim var. Normalde telefonun kendi kulakligi kulagima pek oturmuyor, harket ederken dusuyor bazen. Su modelden bahsediyorum: sosyalmedya.co

Airpods da tip olarak buna cok yakin ama kablosuz oldugu dusunulerek dizayni daha konforlu bir hale getirildi mi yoksa ayni mi? Kablolusunda rahat edemeyen bunda da edemez mi? Ona gore pro'ya bakacagim.

Tesekkurler.
0
pike
(16.05.21)
Evdekileri yan yana koyup ölçtüm de, airpods’un sap kısmı daha kalın. Sap mı denir bilmiyorum da, kulağa girmeyen kısmı işte. Kulağa giren kısımda fark yok sanırım.
Edit: mobile.twitter.com
0
irene
(16.05.21)
Kulak içi kısmı aynı ama kablolu kulaklığa göre şöyle bir fark var; kablo kulaklık kısmını aşağı çektiği için kulaktan çıkıyor bi süre sonra ya da hareket ederken. kablosuz kulaklıklarda koşsan da yerinden oynamıyor, kulaktan düşmüyor.
0
himmet dayi
(16.05.21)
apple'dan alırsan belli bi süre sorgusuz sualsiz iade edebiliyorsun. direkt apple.com.tr'den alıp dene derim. çünkü pro ile normal AirPods arasında ciddi bi fark var oturma ve konfor olarak, eğer gürültü engelleme aramıyorsan pro'ya hiç bakmanı önermem.
0
roket adam
(16.05.21)
(5)

Bankacılara soru ortak hesap

ayhsegull
Merhaba arkadaşlar Bankacı veya bilgisi olan arkadaşlara sorum En fazla kaç kişi ortak hesap açabilir? Bunda bir sınırlama var mı? 5 kişi bankaya gidip ortak hesap açabilir mi?
Merhaba arkadaşlar
Bankacı veya bilgisi olan arkadaşlara sorum
En fazla kaç kişi ortak hesap açabilir?
Bunda bir sınırlama var mı? 5 kişi bankaya gidip ortak hesap açabilir mi?
0
ayhsegull
(16.05.21)
Açamaz.
2 kişi açabilirsiniz.
0
irene
(16.05.21)
4 kişi açtık. Bazı kira ödemeleri o hesaba yapılıyor (garanti)
0
kisa
(16.05.21)
Not: bankacı değilim müşteriyim.
0
kisa
(16.05.21)
Bankadan bankaya değişiyor uygulama, ama genelde max 4 kişiye izin veriyorlar. Ama 10 kişiye açan banka yok mu, var... Hangi bankada hesap açtırmak istiyorsanız öncesinde call center'dan bilgi alın boşa yorulmayın.
0
koskoca kirpi
(16.05.21)
Merhaba, iş bankası nda 8 kişilik açılabiliyor maksimum.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(16.05.21)
(3)

Kışlıkları kaldırırken hurçların içine sabun, naftalin vb. koyuyor musunuz?

funl
Merhaba, kışlıkları kaldırmaya giriştim. Normalde annemler beyaz katı sabun koyuyor kaldırırken ama kıyafetlere sinen o sabun kokusu inanılmaz derecede rahatsız ediyor beni. 2 3 yıkamada ancak çıkıyor. Diğer taraftan dümdüz kaldırmak da içime sinmiyor. Sizler ne gibi önlem alıyorsunuz ?
Merhaba, kışlıkları kaldırmaya giriştim. Normalde annemler beyaz katı sabun koyuyor kaldırırken ama kıyafetlere sinen o sabun kokusu inanılmaz derecede rahatsız ediyor beni. 2 3 yıkamada ancak çıkıyor. Diğer taraftan dümdüz kaldırmak da içime sinmiyor. Sizler ne gibi önlem alıyorsunuz ?
0
funl
(15.05.21)
Dümdüz kaldırıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.21)
English home’da koku keseleri var. Kese dediğime bakmayın, karton zarf gibi bir şeyin içinde kokulu bir toz var. 9-10 tane de çeşidi vardı sanırım. Onlardan koyuyorum. Bir de pelur kağıdına kendi parfümümü sıkıp onu koyuyorum aralara.
0
irene
(15.05.21)
Gerçek yün olmayan giysiler dümdüz kaldırılabilir. Lavanta kesesi ya da kokulu sabunlar konabilir.
Saf yün giysiler için ise bir aktar kafurun tabletleri önermişti, güveye karşı. Naftalin gibi ağır kokusu yok.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
(4)

pişmeden derin dondurucuya atılan sarmaya bir şey olur mu?

la lykia
dün sarma sardık ama çok oldu biraz.bir kısmını pişmeden derin dondurucuya attık.ne zamana kadar tüketmek gerekir? bir şey olmaz değil mi?çok teşekkürler.
dün sarma sardık ama çok oldu biraz.
bir kısmını pişmeden derin dondurucuya attık.
ne zamana kadar tüketmek gerekir? bir şey olmaz değil mi?
çok teşekkürler.
0
la lykia
(13.05.21)
Bir şey olmaz ama pişerken pirinçler kırılacak, tadı değişecek. Ben mesela hiç sevmem o şekilde. Keşke pişirip dondursaydınız.
0
irene
(13.05.21)
Pişirip dondurunca da pek güzel olmuyor ya. Kesinlikle taze sarilmis tadı vermiyor iki türlü de. Ama buzlukta uzuuuuun süre saklayabilirsiniz. Emin değilim ama dört aylık filan sarma var bende şu an.
0
elorelia
(13.05.21)
Ben pisirmeden koyuyorum gayet guzel oluyor. Porsiyonlayip buzdolabina posetinde buzluga atiyorum. Kucucuk de bi celik tencerem var onda pisiriyorum. Gurme degilim ama benim icin tat farki yok. Zamanini bilmiyorum ama 3 4 ay sonra tuketmisligim vardir sanirim bisey olmuyor.
0
dedim ben sana
(13.05.21)
pişirmeden koyar hep annem. güzel oluyor sıkıntı olmaz. 1 yıl kadar kalabilir hatta buzlukta.
0
jelly bear
(13.05.21)
(8)

Kapanma 1 hafta daha uzayacak mı ?

sislerrr
Merhabalar,İhracat yapan bir firmada çalışıyorum. Bununla birlikte gümrük çalışanları ve müşavirliğiyle konuştugumuzda kapanmanın 1 hafta uzama ihtimalinin yüksek oldugunu ve haber beklediklerini soyluyorlar. Birkaç yerden de boyle haberler alıyorum. Size de geliyor mu ? Düşüncelerinizi alabilir miy
Merhabalar,

İhracat yapan bir firmada çalışıyorum. Bununla birlikte gümrük çalışanları ve müşavirliğiyle konuştugumuzda kapanmanın 1 hafta uzama ihtimalinin yüksek oldugunu ve haber beklediklerini soyluyorlar. Birkaç yerden de boyle haberler alıyorum. Size de geliyor mu ? Düşüncelerinizi alabilir miyim?

teşekkürler.
0
sislerrr
(12.05.21)
Bence uzamaz. RTE bayram sonrası normalleşme adımlarını açıklayacağını söyledi geçenlerde. Ama uzarsa da şaşırmam. 5 dakikada değişiyor işler.
0
himmet dayi
(12.05.21)
Ben de dış ticaret alanındayım. Aynı söylenti bizde de var. Belki de aynı gümrükçüyle çalışıyoruzdur hahah.
0
irene
(12.05.21)
Bence uzamayacak ama 19 mayıs'ı evde geçirelim diyebilirler. RTE kendi dedi zaten 17 Mayıs sonrası kademeli normalleşme diye. Zaten kabine toplantısı da 17 Mayıs da olcak diyorlar ee o gün çoktan sokağa çıkma yasağı bitecek. Önden alelacele bir şey açıklamazlar ise

edit: twitter.com
0
rayde
(12.05.21)
Sağlıkçılardan benzer dedikodular duydum ben de. En azından 19 Mayıs da eklenebilir gibi geliyor.
0
kobuzchu kiz
(12.05.21)
19 mayıs eklenmesi +1 daha da uzamayacak gibi. haber bildirimi geldi an itibariyle, serbestleşme kademeli olarak başlayacak demiş.
0
evimin paspasi
(12.05.21)
memur arkadaşlarımdan duyuyorum ben de, tüm planımı uzayacağı şeklinde yaptım.
0
roket adam
(12.05.21)
benim de söylenenlere bakılırsa düşüncem önce küçük esnaflardan başlayarak açılma olacağı ancak 19 mayıs yasak olacağı şeklinde. kafe, restoran yine bir süre aynı şekilde devam eder diye tahmin ediyorum.
0
sanal uyku
(12.05.21)
Beşiktaş - Antalya kupa final maçı 18 mayısta seyircili oynanacak. TFF hükümete sormadan böyle bir karar alamazdı, çok büyük ihtimalle yasaklar uzamayacak.
0
kanlakarisikyagmur
(12.05.21)
(5)

Uyuşturucu krem/sprey tavsiyesi.

her seye atarlanan adam
Lazer epilasyon öncesi acıyı azaltmak için kullanıp memnun kaldığınız sprey ya da krem var mı?
Lazer epilasyon öncesi acıyı azaltmak için kullanıp memnun kaldığınız sprey ya da krem var mı?
0
her seye atarlanan adam
(11.05.21)
Benim acı eşiğim yüksektir ben hiç kullanmadım net etkisini bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla herkes emla kullanıyo lazer öncesi.
0
hindistan cevizi
(11.05.21)
Emla %50 oraninda azaltiyordu. acili bir surec :(

eksisozluk.com
0
fakyoras
(11.05.21)
bence hiçbir sprey ve krem işe yaramıyor. biz şöyle bir çözüm buluştuk. hani sporcuların kullandığı böyle içi jel gibi mavi bir buz poşeti var ya, iki tane ondan vardı salonda (sadece bana ait) bunu dondururlardı. ben gelmeden önce çıkarırlardı. mesela alt bacağa koyardı o buzu önce orası soğuyunca hemen oraya lazer yapardı. oraya lazer yaparken buz üst bacakta dururdu. sonra soğuyan üst bacağa yapardı.
böyle böyle, nereye önce yapacaksa soğuturdu yani.

bu arada, cidden her şeye atarlanan bir adamsanız eğer, lazer cihazının kablosunu koparıp atmanız olası. acıyor yani.
0
irene
(11.05.21)
@irene evet çok acıdığını biliyorum. 3 seans yaptırdım çünkü :) Söylediğiniz yöntem mantıklı ama ben tüm vücut yaptırdığım için biraz uğraştırabilir beni. Yine de deneyeceğim. Size ve diğer cevap veren arkadaşlara teşekkürler.
0
🌸her seye atarlanan adam
(11.05.21)
Emla kullanınca ölmüyorsunuz ama sürünüyorsunuz yine de. Keşke tamamen geçiren bir şey olsa.
0
jazzabel
(11.05.21)
(12)

ABD'ye aşı olmaya gitme fırsatınız olsa

roket adam
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.böyle bir fırsatınız olsa, t
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.

böyle bir fırsatınız olsa, tek gidip aşı olup döner misiniz, yoksa eşim olmadan asla mı dersiniz?
0
roket adam
(11.05.21)
eşim gelemiyorsa, ben de gitmem.
0
irene
(11.05.21)
yani eşim olmadan gitmezdim ben. ama bir yandan eşim de durmadan git git derse giderdim.
0
wild honey suckle
(11.05.21)
eşiniz olmadan neden gitmeyeceksiniz anlamadım. gidip aşı olmazsanız belki covid olup ona da bulaştıracaksınız. bir mantığa oturmuyor.

not: eşim aralıkta covid oldu, yanında olmak adına evden ayrılmadım, hastayken odayı bile ayırmadım bir şeye ihtiyacı olur diye. bana da bulaştı tabi. amerika'da aşı olma şansım olsa yarın giderim. fedakarlıkla, dayanışmayla bir ilgisi yok yani.
0
brakgn
(11.05.21)
bu soruyu şöyle formüle ediyorum. eşimin gitme imkanı ve fırsatı varsa ben bu durumda ne derim? tabii ki gitsin, hemen bu illetten/stresten kurtulsun, o arada bir de Amerika'yı gezsin vs vs derim. mutlu ve sağlıklı olabileceği her şeyi yapsın isterim. o halde, ben de giderim. o da bunu istemeli zaten.
0
conanmaverick
(11.05.21)
Şu gün, sadece aşı için gitmezdim.

Bayramdan bir süre sonra muhtemelen parası ile aşı olayını çıkartacaklar. 25-30 dolara isteyen aşısını olacak.

Başka türlü aşı olayını götürmeleri mümkün değil. Para yok. İşin kötüsü, "para yok" ta diyemiyorlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.05.21)
aşı için gidilir mi oraya abi ya. tonla param olsa çekmem. ha tatile gidiyorum arada aşı da olacağım dersen ayrı.
0
bohr atom modeli
(11.05.21)
cevremde bircok kisi amerikaya siya gitti esli veya es olmadan, hatta bir arkadasim 2. doz asida beni de cagirdi yanina eslik edeyim diye ucak otel bedava:) sirf yasadigim yerden ucus 16 saat suruyor diye useniyorum.

gidilir tabi ki, gitmeden kapsamli seyahat sigortasi yaptirilir. ilk gun asi olup kalaninda gezilir tozulur...
0
cairo
(11.05.21)
eşim olsa da gitmem ben açıkçası. koronanın muhtemelen perişan edeceği bir şüşko olarak bu virüsten bayağı korkuyorum ama bunun için dünyanın öbür ucuna gitmezdim, kim uğraşacak.
0
der meister
(11.05.21)
sadece aşı için gitmek bana göre yetersiz bir sebep. ama çok sıkıldım kafa dağıtacağım eşim olmasa da arkadaşlarımla güzel vakit geçirebilirim en azından 1 hafta falan derseniz mis gibi tatil olur.
0
ala09
(11.05.21)
Kesinlikle asi icin gitmem. Hatta soyle soyleyeyim.Haziran basinda yurt disindan TRye ucak biletim var. Biraz daha kalsam asi olabilecegim ama asiyi beklemeden TRye gelmeyi tercih ediyorum. Hic bir motivasyon ABD`ye asi icin gitmeye ikna edemez beni
0
turkuaz
(11.05.21)
Ben asi icin giderdim, gayet normal bir fikir. Asla gitmezdim diyenler muhtemelen Turkiye'de de asi olmaya ilgi duyamayan tipler.
0
hot potato
(11.05.21)
eşim olmadan gitmem.
0
basond
(11.05.21)
(5)

çene botoksu

red g
tam kapanmadan sonra bundan yaptırmak istiyorum. ancak şimdi dişçiye gittiğimde bu sebeple iki dişimi kırdığım biri kurtarılacak aşamayı geçtiği için implant vs gerektiğini söyleyecek. bi de gömük 20lik de zorlamaya başladı tekrar. muhakkak başka şeyler de vardır nerden baksanız 2 yıldır dişçiye gid
tam kapanmadan sonra bundan yaptırmak istiyorum. ancak şimdi dişçiye gittiğimde bu sebeple iki dişimi kırdığım biri kurtarılacak aşamayı geçtiği için implant vs gerektiğini söyleyecek. bi de gömük 20lik de zorlamaya başladı tekrar. muhakkak başka şeyler de vardır nerden baksanız 2 yıldır dişçiye gidemedim. son gittiğimde söylenenler bunlar. bu aşamada botoksu yaptırıp gerisini sonraya bırakmak istiyorum. neyse uzattım yakınlarda istanbulda bunu yaptıran memnun kalan var mı? kaça mal oldu, nerede gibi sorularım var.
0
red g
(10.05.21)
diş sıkmasına sebep varsa önce o sebep ortadan kaldırılmalı. botoks sebep ile ilgili değil, sonuç ile ilgili bir işlem.

2-3 sene devamlı botoks yaptırmak gerekiyor kasları regüle etmek için. onun yerine belki de sebep basit şekilde ortadan kalkınca diş sıkmanız da geçecektir...

edit: literatürde geçen 4-6 aylık periyotlarla 4-6 kez yaptırma ile kasta kalıcılık olabileceği. araya çok zaman girmesi uzun dönem başarıda etkisiz.

uygulama fiyatları değişken. botoksun(dysport) flakonu 1000 tl oldu zaten. uygulaması hariç. çok ucuz yere gitmeyin, maliyetini kurtarmaz, kurtarıyorsa da başka iş vardır.
0
bir ileti paylastim
(10.05.21)
çok uzun zamandır sıkıyorum, herhangi bir yöntem değiştirmedi. en sakin dönemde bile sıkıyorum. o yüzden kas unutması için bir süre botox yaptırayım diyorum dediğiniz gibi bir kaç kere. flakon bir uygulama için yeterli mi yoksa birden fazla mı kullanılması gerekir?
0
🌸red g
(10.05.21)
yeterli olur diye düşünüyorum kendi tecrübelerimden. ben çeneme yaptırdım. aile dostumuzun kliniğine gidiyorum iki seferdir yaptırmak için. yapan doktor bir flakonun artacağını istersem yüzümde başka noktalara da uygulama yapılabileceğini söylemişti başlamadan. çeneye yapılan işlem bittiğinde alın çizgime, kaş ortasına ve sol kaşımda bir yere (çok çatıyordum) yaptı. daha artmış bile olabilir çünkü kaz ayağı bölgesine de yapalım dedi, ben istemedim.

ben gece plağı falan da denedim ama çözüm olmamıştı. sanırım 5-6 ay oldu ben yaptıralı, emin değilim, bayağı rahattım. şu an kötü bir dönemden geçiyorum tekrar sıkmaya başladığımı fark ettim özellikle uykumda. bu noktada ilk cevapta verilen öneri çok doğru. sebep ortadan kalkmadığı sürece bu diş sıkma geri dönüyor.
belki de daha sık yaptırmak gerekiyordur. ben ilkini 2019'da yaptırmıştım. arada bayağı zaman var.
0
irene
(10.05.21)
dysport flakonda 150 ünite var. masseter başına 25-30 ünite yapılıyor. yani toplamda 50-60 ünite kullanılıyor. kalanı da maalesef 24 saat içinde tüketilmesi ya da çöpe atılması öneriliyor. o yüzden sürüm olan bir yerde görece ucuza mal edilebilir.

stres sıkmak için başlıca faktör ama ağız içinde erken değen diş varsa, tek taraflı çiğneme varsa vb. durumlar da bariz diş sıkma sebebi ve bu düzeltilmedikçe botoks sadece halının altına süpürmek.
0
bir ileti paylastim
(10.05.21)
bir arkadasim surekli yaptiriyor, inanilmaz sikip verdikleri plaklari bile kiriyordu geceleri. cok memnun, medikal sikma gibi bir sikinti varsa yaptirin derim.
0
dimanche
(10.05.21)
(10)

Pandemide evden çalışanlar

asaf
Ne iş yapıyordunuz ve yaptığınuz işi tamamen evden çalışmaya nasıl entegre ettiniz? Herkes mi hemen tamamen online olabilecek işler yapıyordu?
Ne iş yapıyordunuz ve yaptığınuz işi tamamen evden çalışmaya nasıl entegre ettiniz? Herkes mi hemen tamamen online olabilecek işler yapıyordu?
0
asaf
(09.05.21)
Devlet okulunda öğretmenim. Kısa aralıkları saymazsak 1 yıldır evdeyim.
0
ruhen hastayim ben
(09.05.21)
Benim alanım dış ticaret. İşe girerken bana ik, haftada bir gün evden çalışılabildiğini söylemişti ve bu konuşma pandemiden önceydi. Covid yoktu ortada. Sonra ben işe başladığımda sordum evden çalışma düzenini nasıl ayarlıyorsunuz diye, ekip kahkaha atmıştı. Kim söyledi sana onu bizde evden çalışma yok demişlerdi. Meğer, bizim birim müdürümüz özel olarak izin vermiyormuş evden çalışılmasına. 2020 şubat ayında daha hiçbir şirket evden çalışmaya geçmemişti bizim bildiğimiz, dedim ki ben artık bu hakkımı kullanmak istiyorum, sonuçta bu işe alırken bunu teklif ettiniz bana. Direkt kestirip attı, bizim işimiz HİÇ uygun değil dedi.
Daha bir ay olmamışken, türkiye’deki ilk covid vefatıyla eve geçtik. Çünkü aynı gün şirkette temaslı insanlar olduğu söylendi.

Şimdi bu HİÇ uygun olmayan işi nasıl adapte ettik? Aslında biz ona adapte olduk. Bütün ofisi, yazıcıdan tarayıcıya, kaşeye antetli kağıda kadar eve taşıdık. Günde ortalama 3 kez eve kurye geliyor. Bazılarında evrak getiriyor, bazılarında evrak götürüyor.
İş yerimiz merkeZi bir yerde ve tüm ekip (1 kişi hariç) ofise bayağı yakın oturuyoruz. Bu sebeple kuryeler ofise gideceğine eve gitmiş oluyor. Tek değişen şey bu oldu.
Uzakta oturan arkadaşımızda ise laptop harici bir şey yok. Onun kağıt işlerini back up’ı yapıyor. Ama hepimiz uzakta otursaydık asla evden çalışmaya geçirmezlerdi.
Örneğin şu an bile, yazlığa gideyim oradan çalışayım diye bir durum yok. Yazlığı da geçtim, (yasakların olmadığı zaman) yarım gün kadıköy’e gideyim, orada arkadaşımla çalışayım; bu da yasak...
bizde kullanılan bazı evraklar tüm dünyada hard copy olarak işlem görüyor. Bu sebeple sadece bir bilgisayar ile bu işin yürümesi imkansız.
Satış/pazarlama birimlerinde ve bankalarda çalışan tüm arkadaşlarım komple eve geçti ve istedikleri evden çalışabiliyorlar. Bir de yazılım sektöründe olanlar tabii birim fark etmeksizin eve geçtiler.
0
irene
(09.05.21)
Şirketin yarısı satışcı, tüm şirketler eve geçince doğal olarak evden yürüyebildi ama pandemi bitince ofise dönülecek.

Ben analistim, işim raporlama üzerine ve sadece laptop ile çalışıyorum. Benim çok kolay oldu.
0
jazzabel
(09.05.21)
Satın almaya bağlı çalışıyorum. İşim tedarikçilerle. Ofiste pek işim olmuyordu zaten. Şu an tedarikçiye gitmemize de izin verilmiyor. Evden mail, telefon vs. ile halletmeye çalışıyoruz.
0
himmet dayi
(09.05.21)
avukatım. danışmanlık ağırlıklı bir ofiste çalıştığım için bir yıldır iş için evden çıktığım sayılıdır. benim için kolay oldu. evde de olmak zorunda değilim, başka yerlere de gidebilirim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.05.21)
mali müşavirim. kendi ofisim var, serbest çalışıyorum. elemanım da tam pandemi öncesi şubat sonunda istifa edip gitti, yeni eleman aramaya kalmadan salgın patladı.

ofise otobüsle dolmuşla giderdim (park yeri yok). o yüzden bütün işi gücü eve taşıdım. zaten bana gerekli olan bir masa, bir telefon, bir bilgisayar. elemandan da tasarruf ettim, evde kimi zaman gece, kimi zaman gündüz kafama göre çalışıyorum. zaten gelenim gidenim olmazdıi ofis telefonundan arayan olmazdı. benim için pek bir şey değişmedi.

bir yere gideceğim zaman eve gider, arabayı alır öyle giderdim, oh şimdi evden çıkıp arabamla gidip, geri eve geliyorum.

sadece ciddiyeti kalmadı. kıçımda şort, üstümde yırtık tişörtle iş yapıyorum, yorulunca yatıp uyuyorum. giyinip kuşanıp ciddi şekilde işe gitme, sabah 9 akşam 6 masamda çalışma kavramını kaybettim. kendi ofisimde kendi işimi yapıyor olsam da bir ciddiyeti vardı, o kalmadı.
0
kibritsuyu
(09.05.21)
çevirmenim. zaten 10 yıldır evden çalışıyordum, evden çalışmaya devam ediyorum. benim için değişen bir şey olmadı.
0
lesmiserables
(09.05.21)
yazılımcıyım zaten anlatmaya gerek yok devamını, bilgisayar ve internet olan her yerden çalışırım
0
nahtoderfahrung
(09.05.21)
grafik tasarımcıyım. bilgisayar ve internet olan her yerden çalışırım +1
0
batlegolas
(09.05.21)
elektronik ve yazılım sektöründeyim. 2012den beri ofisi/atölyeyi kapatıp eve geçmiştim ve danışmanlık modeli ile çalışıyordum zaten. bu yüzden de çoğu zaman müşterinin ofisi/atölyesini kullanıyordum. evin bir odasını çalışma odası yaptım. fakat sektör elektronik olunca bu oda daha çok bir elektronik ar-ge atölyesini andırıyor. böyle bir alanım olmasa evden çalışamazdım.
0
orpheus
(09.05.21)
(19)

hangisini alırdınız?

blatta hiberna
merhabalar,diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.800 liralık modelden almaya karar vermişken, m
merhabalar,

diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.
800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.
bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.

800 liralık modelden almaya karar vermişken, muhteşem bir rengine denk geliyorsunuz ama bu özel tasarım gibi bir şey.
ve fiyatı üst modeli gibi 1300 lira, yani 500 lira fazla.

bu durumda aşağıdakilerden hangisini alırsınız?

1. 800 lira verir, bana yeterli olanı alırım. görüntüsüne, rengine bayılmasam da önemsemem.

2. almışken 500 lira daha verir, her özelliğini kullanmayacak olsam da bir üst modelini alırım.

3. tasarımına ve rengine bayıldığım, normalden 500 lira pahalı olan düşük modelin special edition'ını alırım, her baktığımda mutlu olurum, arzu nesnem yaparım, hevesimi tatmin ederim.

edit: arzu nesnesi lafın gelişi tabii ki :)
0
blatta hiberna
(07.05.21)
3
0
Jux
(07.05.21)
Eskiden 1 di ama 3
0
kisa
(07.05.21)
hevesin hep aynı seviyede olacaksa 3, yoksa 1.
0
jelly bear
(07.05.21)
3 ama arzu nesnesi kısmı hariç.
0
dissendium
(07.05.21)
Açık ara 1
0
alfred
(07.05.21)
her zaman 3.

maddi bir zorluk yaratmayacaksa tabi ki.
0
a darkness coming
(07.05.21)
3. şıkkı ballandıra ballandıra anlatarak cevabı kendin vermişsin. sadece destekçi arıyorsun. git special olanı al. hayırlı osun.
0
burty
(07.05.21)
hayati bir ihtiyaç bile değilken ne işlevi ne görüntüsü çok da cezbetmeyen 1'i kafadan eler, bunun listede ne işi var diye bi sorardım.

çok özellikli olandan hevesimi aynı gün alıp bitireceğime göre bakmaktan sıkılmayacağım 3'ü tercih ederdim.
0
IncredibleMau
(07.05.21)
O 500 lira beni ac birakmayacaksa (abarttim tabii ki:D) acik ara 3...


Ama fazladan 500 lira butceyi cok zorluyorsa 1.

2 ise bir secenek bile degil bence.
0
invictae
(07.05.21)
1. Görünüşünden sıkılırsam sonradan bilekliğini falan değiştiririm.
0
bruce mclaren
(07.05.21)
Arzu nesnem yaparım....
0
ceketimi alip cikcam
(07.05.21)
2
0
mikahakkinen
(07.05.21)
Üst modelin tipi biraz daha fiyakalıysa 2 yoksa 3.
0
arnold schwarzeneger
(07.05.21)
İnsanlar bunu parayı çarçur etme, musriflik vs gibi algılayabilir ama bir şey alacaksam ve aradaki fark beni çok etkilemeyecekse içime en sinen şeyi alma taraftariyimdir. Hayatta keyiflerim benim için önemlidir; zaten çok yoğun alışveriş yapan biri değilim. O yüzden ara sıra kendimi simartmayi severim.

Anlatım tarzınıza bakarak 3 diyorum.
0
fraise
(07.05.21)
3

Bunu alınca maddi bir darlığa düşmüyorsun sanırım. Arzu nesneleri insana harika hissettirir. 3'ten başkasına bakmazdım *-*
0
Micella
(07.05.21)
3.
0
irene
(07.05.21)
şöyle belirteyim, zaten akıllı saat konusunda 3 aşama var: garmin, apple watch ve diğerleri. ilk ikisini almıyorsan 200 liralık mi'nin bilekliği bile özellik olarak gayet iş görüyor. o yüzden kalan tüm modellerden görünüş olarak hangisi hoşuna gidiyorsa onu seç derim.
0
roket adam
(07.05.21)
1.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
2 ya da 3.

eğer o güzel tasarım 2.de varsa onu alırım.
0
batlegolas
(07.05.21)
(8)

Dusta kullanmalik bluetooth hoparlor

proletarier aller lander vereinigt euch
Dusta muzik dinlemek icin bluetooth hoparlor kullanan var mi aranizda? Varsa onerebilecegi bir sey var midir? Dusakabinin icinde dursun istiyorum rahat rahat duyabilmek icin. Su gecirmene iyi guzel de sicaktan dolayi yogunlasan su nolacak zarar verir mi alete ne dersiniz?
Dusta muzik dinlemek icin bluetooth hoparlor kullanan var mi aranizda? Varsa onerebilecegi bir sey var midir? Dusakabinin icinde dursun istiyorum rahat rahat duyabilmek icin. Su gecirmene iyi guzel de sicaktan dolayi yogunlasan su nolacak zarar verir mi alete ne dersiniz?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.05.21)
Bende jbl go 2 var. Onceden banyoya birakirdim, sonra bir gun ne olacaksa olsun dedim ve dusakabinin icine almaya basladim. En dip koseye koyuyorum, uzerine direkt su gelmiyor. Hos gelse de 1 metreye kadar 30 dk mi ne dayanikli ama...

Valla yaklasik 1 senedir boyle buharin(kisin epey sicak suyla dus alirim) icinde kullaniyorum, bir problem yasamadim! :) canim jbl im <3
0
invictae
(05.05.21)
Jbl go 2 ile duş alıyorum ben de. Üzerine su geldiği de oluyor, invictae gibi ben de çay suyu ile duş alıyorum adeta kışın; hiçbir şey olmadı.
0
irene
(05.05.21)
www.hepsiburada.com

şuna benzer bir ürün almıştım aliexpressten, linkini bulamadım şimdi. üzerinden nerdeyse 7-8 yıl geçti, hala taş gibi kullanıyorum. bendeki siyah, bazen üzeri tozlanıyor, duşun altına sokup bi güzel yıkıyorum. hiçbir şey olmadı şimdiye kadar.
0
trajikomix
(05.05.21)
ben bundan aldım yeni.
www.hepsiburada.com

duşa sokmadım ama suya dayanıklılık sertifikası var. sesi de gümbür gümbür bu güçte bu fiyata çok zor, şarjı da 14 saat civarı gidiyor. zaten bunu alsan duşun dışında dursa bile yeter sesi.
0
Jux
(05.05.21)
jbl go 2 kullanıyorum. Su gelse de bir şey olmuyor. tam üstüne gelirse sesi boğuklaşıyor silince düzeliyor.
0
hayaletimsi
(05.05.21)
Ue boom2 vardi bende dusun icine sokuyorum bir sey olmuyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(05.05.21)
uzun süredir ue roll kullanıyorum aynı şekilde, bir sorun yaşamadım. eskimeye başladı ama, artık bataryası eskisi kadar uzun dayanmasa da nemin etkilediğini düşünmüyorum.
0
gkhncnzdgn
(05.05.21)
JBL +1
0
kablelvuku
(06.05.21)
(3)

rahatlatıcı güzel koku moku bi şeyler

proletarier aller lander vereinigt euch
böyle bi şeyler bakıyorum da buhurdanlık diye bi şey gördüm üstüne uçucu yağ koyuyorsun altına mum koku salıyor etrafa. bu en iyisi midir yoksa tütsü falan mı bakayım? eğer buhurdanlık derseniz uçucu yağ önerir misiniz?
böyle bi şeyler bakıyorum da buhurdanlık diye bi şey gördüm üstüne uçucu yağ koyuyorsun altına mum koku salıyor etrafa. bu en iyisi midir yoksa tütsü falan mı bakayım? eğer buhurdanlık derseniz uçucu yağ önerir misiniz?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.05.21)
Ben buhurdanlık kullanıyorum. Tütsüler zararlı benim için. Uçucu yağ için de nasıl kokuları sevdiğini bilmeden nasıl öneri yapabilirim bilmiyorum ama benim en sık kullandıklarım sedir, portakal, marjoram ve bergamot. Bunları bazen tek, bazen ise kombinleyerek kullanıyorum. Marka olarak ise tisserand bence gayet iyi. Biraz daha uygun alternatifi olarak homemade aromaterapiyi öneririm.
0
irene
(04.05.21)
teşekkürler. peki bu buhurdanlık denen şeyin kalitesi fark ediyor mu? pek sanmıyorum ama sorayım dedim. yani şöyle basit porselenden bir şey almam yeter değil mi?

www.trendyol.com
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(04.05.21)
evet yeterli. bir de tealight alman lazım tabii. biz lavanta yağı kullanıyoruz genelde. tütsüler duman yaydığı için rahatsız ediyor.
0
sir gawain
(04.05.21)
(7)

Evde spor yaparken ayakkabı giyiyor musunuz?

tuborg yesili
Benim mat üzerinde ayaklarım kayıyor. Şu mattan var,https://www.yinyogashop.com/seeka-yoga-yoga-pilates-mati-baliNormal mi yoksa ayakkabı mı kullanmam lazım bilemedim.
Benim mat üzerinde ayaklarım kayıyor. Şu mattan var,

www.yinyogashop.com

Normal mi yoksa ayakkabı mı kullanmam lazım bilemedim.
0
tuborg yesili
(11.04.21)
Çorap kayabilir. Çıplak ayak ya da ayakkabı tercih edeceksin.
0
arnold schwarzeneger
(11.04.21)
Çıplak ayakla yapıyorum terden yine kayma oluyor ama kuruluyorum. Altı kaydırmaz pilates çorapları da bir alternatif ama en çok çıplak ayakla rahat ediyorum.

Edit: Delta marka mat kullanıyorum. Bu tarz hareketleri matta değil, parke üzerinde yapıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
Ben ayakkabı giyiyorum dengemi daha iyi sağlıyor. Ayakkabı giymeden yaptığım zaman dizlerimde ağrı olduğunu keşfettim.
0
barisa
(11.04.21)
Ben giyiyorum atlamali ziplamali spor ise. Çorapla ya da çıplak ayak olursam tabanlarim ağrıyor.
0
elorelia
(11.04.21)
Ayakkabı giymiyorum ama eğer atlamalı zıplamalı olacaksa @elorelia+1
0
Unde bach canim
(11.04.21)
uzun uçak yolculuklarında verilen, altında lastik çizgiler bulunan çoraplar var. belki mat üstünde kaymayı engeller ama spor yaparken ne kadar rahat olur bilmem.
0
sinek kral
(11.04.21)
Ayakkabı kullanırsan rahat yoga yapabilir misin ki? Ayak bileklerinin esnekliği önemli, canın yanar bence.
Ben üst yüzeyi tay tüyü/süet gibi olan matlardan kullanıyorum. Bazen kayıyor. O zaman matı bir fısfısla çok az nemlendiriyorum. Sadece baş ve ayak ucu kısmını. O zaman hiç kaymıyor. Spreyin içinde lavanta da olduğu için rahatlatıcı bir kokusu oluyor, tavsiye ederim.
0
irene
(11.04.21)
(1)

Kaygili bağlanma kitap önerisi

abuzer
Akademik diil de Ayşe teyzenin okuyup anlayacağı kitap öneriniz var mı?
Akademik diil de Ayşe teyzenin okuyup anlayacağı kitap öneriniz var mı?
0
abuzer
(05.04.21)
Bağlanma - amir levine - rachel heller
0
irene
(05.04.21)
(1)

Kobi için DHL ile ihracat yapmanın avantajı var mı?

havadakarada
DHL emsallerine göre pahalı kalıyor. Peki az sayıda ürünle ihracat yapmak isteyenler için DHL avantajlı olur mu, olursa ne gibi avantajı olur? Çok teşekkürler.
DHL emsallerine göre pahalı kalıyor. Peki az sayıda ürünle ihracat yapmak isteyenler için DHL avantajlı olur mu, olursa ne gibi avantajı olur? Çok teşekkürler.
0
havadakarada
(17.03.21)
Mikro ihracat yaparsanız avantajı olur. Tüm detayları sitesinde var.
0
irene
(17.03.21)
(11)

Ikea Kivik koltuk?

c1b2k3
SelamlarUzun suredir kullanan var mi? Dayanikligi ne durumda? Kose versiyonunu almak istiyoruz?
Selamlar

Uzun suredir kullanan var mi? Dayanikligi ne durumda? Kose versiyonunu almak istiyoruz?
0
c1b2k3
(16.03.21)
Bir de uzerinde uyunabiliyor mu misafir gelse falan?
0
🌸c1b2k3
(16.03.21)
Kuzenimin koltuğu, evine her gittiğimde onda uyuyordum. O da kendi yatağı yerine orada uyuyordu bazen. Şu an koltuk halamda, onlara gittiğimde yatak yerine orada uyumak istiyorum ve söz konusu koltuk rahat 8-9 senelik var. Sadece çok yumuşadı biraz minderleri kayık duruyor ama öğrenci evinde kaldı koltuk kaç sene. Ben bile yamulmuştum öğrenci evinde, koltuk ne yapsın.
0
irene
(16.03.21)
üç yıldır kullanıyorum köşeli üç kişilik versiyonunu.
bazen üzerinde kestirdiğim, gece tv karşısında uyukladığım oluyor.
herhangi bir çökme falan yapmadı.
geniş olduğundan uyumak için çok uygun ve rahat.
tepesinde sürekli koşturan, atlayıp zıplayan ve uyuyan kediler de var.
bize dayanıyor yani en azından.
0
blatta hiberna
(16.03.21)
5 sene oldu, rahat ama cok cabuk coken, kendini salan, kisa omurlu bir arkadas.

Ben kopegim var diye degistirmeyi dusunmuyorum su an. Iki ayda bir yikiyorumdur herhalde o cikarilabilir kiliflari. Onlar kaliteli cikti. Ancak koltuk tum formunu kaybetti, kaliteli kilifi ne yapayim?

Tavsiye etmem.
0
buf-e kür
(16.03.21)
1 yıldır köşeli olanı kullanıyorum. Fena değil. Temizliği zor bir koltuk bence. Sporcuyum o minderleri kaldır indir mahvoluyorum. Kıvığı süpürmek yerine evi üç defa silmeyi tercih ederim.
0
ruhen hastayim ben
(16.03.21)
3 lü ve 2 lisi var 9 senedir. Geçen sene kılıfını değiştirdim sıkıntı yok.
0
Mistyimage
(16.03.21)
indirimden alınabilecek gayet iyi bir koltuk.

hem rahat hem de -indirimdeyken- o fiyata alınabilecek en kaliteli koltuklardan.
0
Anjelik
(16.03.21)
3. senesine geliyor bendeki. Çökme yok, çok rahat köşe tarafına sürekli oturduğum ve hatta zaman zaman uyuduğumdan rengi hafiften soldu, kılıflar pahalı olduğundan değiştirmeye değer görmedim, idare ediyorum. Rahatlığından çok memnunum. Yatması keyifli ancak ufak bir not yatarken geniş olsun diye sırt minderlerini çıkardığımda hafif arkaya doğru eğrilik oluyor, tam düz bir zemin elde edemiyorsunuz.
0
Ezequiel
(17.03.21)
3.senesine giriyor, geniş 2li koltuk , çok memnunum
0
kleider
(17.03.21)
hem üçlü hem ikilisi var. oldukça dayanıklı ve rahat. misafir geldiğinde mutlaka soruyor. gözüm kapalı öneririm.
0
tantunisultansuleyman
(17.03.21)
6 yıl oldu kullanıyorum. mınderlerın ıc kılıfı parcalandı. artık eskı kalıp gıbı formu yok ama hala rahat ustunde yatılıyor. kedim tırmalayarak baya paçavraya cevırmıstı. gecen sene kılıflarını yenıledık farklı bır renk sectık degısıklık oldu. ama artık omru de bıttı bızımkının bu yaz degıstırırız.
0
zenc
(17.03.21)
(2)

Kuzu incik 101

fakyoras
Selam,Tandir kivaminda bir sey yapmak istiyorum evde. Kuzu incik geldi aklima, pek cok yerde duduklu denmis ama evde duduklu yok. Nasil yapmak en iyisidir? Incik yerine baska ne onerirsiniz? 1 kisilik ve tek ogunluk yapacagim. Takip ettigim kanallardan biri soyle yapmisti: https://youtu.be/Iri3I9ZDt
Selam,

Tandir kivaminda bir sey yapmak istiyorum evde. Kuzu incik geldi aklima, pek cok yerde duduklu denmis ama evde duduklu yok. Nasil yapmak en iyisidir? Incik yerine baska ne onerirsiniz? 1 kisilik ve tek ogunluk yapacagim.

Takip ettigim kanallardan biri soyle yapmisti:
youtu.be

Ekside de biri soyle bir tarif vermis, hangisi daha iyi sizce?

önce birkaç kuzu inciğimizi alalım, zeytinyağına bulayıp, karabiber, tuz ve kırmızı biber ile baharatlayıp, kıpkızgın tavamızda 4-5 dk kadar her bir tarafını mühürleyelim ( çok kızgın tava olacak ki, suyunu salmasın incikler ve lezzeti hapsolsun )

ohh mühürledik mi, yumuşak kısımlara birkaç kesi atıp, her bir inciğe ( o kokuyu alsın diye) ikişer diş sarımsak koyalım ( o kesilerden ikisine) abartmayın sarımsağı, bu kez komple sarımsak kokar.

şimdi de her bir inciği 2 kat yağlı fırın kağıdına koyup saralım. 200 derece fırında hemen hemen 4 saat pişirelim. sonuç mu? tam ağzınıza layık kuzu incik. açalım sardığımız kağıtları ve kekik ekleyip servis edelim. afiyet bal şeker olsun :)
0
fakyoras
(12.03.21)
O takip ettiğin kanalı ben de seviyorum

Konuya gelirsek, siniri çok olan veya kemikli olan etler için ekşideki tarif gibi fırınlamak en mantıklısı. Ben de hep öyle yaparım çünkü kemikteki veya sinirdeki kolajen yapılar çok yüksek sıcaklıklarda yumuşuyor. Bu yaklaşık 90-95 derece gibi. Fırını 180-200 dereceye getirip 3-4 saat bıraktıktan sonra etin her tarafı iyice yumuşamış oluyor. Normal antrikot veya bonfile tarzı etlerde bu duruma çok gerek kalmıyor. Dolayısıyla önden ızgara yap, mühürle. Eti de fırın kağıdına sar ve içine sarımsak, karabiber, bol tuz koy. 3-4 saat fırınla, kemikten düşecek seviyede olur etler. Tercihen içine kekik, biberiye, defne yaprağı ve soğan da koyabilirsin. ilk anlattığım şekilde az malzemeli yapıyorum ben öyle daha güzel oluyo. İlaveten eğer malzeme bolsa kağıdın içinde su ve yağ birikir bir miktar. Yuvarlak bi borcama 1 su bardağı pirinç koyup 2-2.5 su bardağı arası su koyarsın. O yağı da pirince ilave edip üstüne incikleri dizersin mis gibi olur fırın pilavın. Not: Pilavı üstünü kapatmadan pişirmelisin.

Edit: ilk kat yağlı kağıda sarıp üstüne 3 kat aliminyum folyo sarmak daha faydalı olacaktır. Burada da amaç su uçmasın ve et kurumasın yumuşak kalsın. Öyle tandır gibi olur. 2 kat fırın kağıdı iş görmez pek
0
onkiloversemtamamım
(12.03.21)
Videoyu izlemedim ama ekşi’deki tarif doğru. Fırın kağıdı yerine fırın poşetinde yapıyorum. 200 derece 4 saatte benim fırınımda kül olur ama o nasıl fırınmış öyle. Ben 180 derecede 3 saat pişirmiştim. Kendim yemedim ama yiyenler bayıldı. 3 saatin sonunda kemiği tuttuğumda et üzerinden düşüyordu.
0
irene
(12.03.21)
(16)

moda'nın abartılmış bir balon olması

roket adam
selamlar arkadaşlar, 31 yıllık istanbulluyum, son 3-4 senedir de Kadıköy'e arabayla 10 dk mesafede bi ilçedeyim, e-scooterla da 15 dk falan sürüyor. tüm duyurularda bir moda övgüsü görüyorum da bu bölgenin neden yaşamak için bu kadar övüldüğünü anlayamıyorum. şöyle ki:- evlerin geneli çok eski, sade
selamlar arkadaşlar, 31 yıllık istanbulluyum, son 3-4 senedir de Kadıköy'e arabayla 10 dk mesafede bi ilçedeyim, e-scooterla da 15 dk falan sürüyor.

tüm duyurularda bir moda övgüsü görüyorum da bu bölgenin neden yaşamak için bu kadar övüldüğünü anlayamıyorum. şöyle ki:

- evlerin geneli çok eski, sadece deprem riski değil yapısal problemli bitişik nizam binalar var
- inanılmaz bir otopark sorunu var
- özellikle haftasonları inanılmaz bir yaya kalabalığı oluyor, sokak aralarında içen sıçan bağıran bir sürü garip tip var
- yine haftasonları arabanızı dışarı çıkarmanız olanaksız, ayrıca sokak aralarındaki trafik aşırı gürültü yapıyor. millet son ses müzik açıp geziyor. alkollü araç kullanan çok.
- mekan olarak öyle kendine özgü diyebileceğimiz ilginç pek bir mekanı da yok
- sahili suriyeliler tarafından ele geçirilmiş durumda, sahil desen o da kullanılabilir durumda değil -bence-, çekirdek çitleyip yerlere atan, çimlerde yiyişen, sağda solda bira şişesi kıran tekin olmayan tipler var hep.

yani hem gezilecek görülecek pek bir şey yok, hem de ufacık bi bölge, bütün istanbulun buraya akmak istemesi bana çok ilginç geliyor. bazen Kadıköy'e gidiyorum metroyla falan, bakıyorum millet giyinmiş süslenmiş bi saat isparkta otopark sırası bekliyor. ya da 50 yıllık her tarafı dökülen bitişik nizam karanlık binaya 3 bin tl kira ödüyor insanlar falan. bi tek bana mı ilginç geliyor bu. havalı diye mi acaba diyeceğim bir havası da yok, mütevazi bir semt yani. neyse sizin yorumlarınızı merak ettim, bu huzursuz semtte neden yaşamak istiyorsunuz genel olarak?
0
roket adam
(21.02.21)
yaklaşık 10 senedir moda'da oturuyorum. arabam olmadığı için arabayla ilgili yazdıklarını geçiyorum. ama bu zaten genel olarak istanbul'un bir sorunu olsa gerek.

moda'nın da sakin sokakları var, ben de onlardan birinde oturuyorum. özellikle korona öncesi haftasonları aşırı kalabalık oluyor evet, bu kadar herkesin gelmesini ben de tercih etmezdim.

sahil de aynı şekilde özellikle yazın haftasonları çok kalabalık oluyor etrafta bir sürü çöp oluyor doğrudur. ama sahil herhangi bir zümre tarafından ele geçirilmiş durumda değil ve tekinsiz tipler de olmuyor öyle. yani ben tek tük olaya denk gelmişimdir bu 10 sene içinde. gerçi haftasonları pek gitmiyorum o da var.

semt huzursuz değil ama kesinlikle benim için. özellikle haftaiçi çok daha güzel oluyor. şimdi korona zamanı da az insan olduğu için daha da güzel. 2 dk'da sahile inip yürüyüş yapıp dönebiliyorum. yaşayan insanları da iyidir genelde. ben memnunum ki kalıyorum 10 yıldır :)

edit: bu arada aşağıda yazıldığını görünce aklıma geldi moda sahili deyince benim aklıma doğrudan kalamış'ın karşısına düşen yer geliyor. rıhtımdan moda'ya kadar uzanan sahilde oradan daha farklı bir kitle var bence ve kadıköy'e farklı ilçelerden gelen çoğu kişinin hala kalamış tarafındaki sahilden haberi bile yoktur bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.02.21)
Bu saatte uyanık olmamın tek sebebi bütün akşam sahibinden’de kadıköy’de ev bakmış olmam :(
Bence insanların övdüğü kısımlar sizin saydığınız noktalar ile örtüşmüyor. Ben çok seviyorum şahsen. Şifa sokakta oturmak isterdim ama param oralara yetmiyor. Sokak var sokak var diyorum o yüzden...
0
irene
(21.02.21)
Ev alma komsu al durumu. Daha gencken pek sallamazdim ama artik cok onemli oldugunu dusunuyorum. Suriyeliler Moda'nin sakin ara sokaklarinda degiller. Guvende olmak gibisi yok.

200 metre yurudukten sonra onlarca kafe, restoran, hayatin kendisi orada. Kadikoy, Turkiye'nin nadir en batili yerlerinden biri.
0
howfaristhesky
(21.02.21)
Ben de Moda'ya 10 dakikalik bi mesafedeyim. Sahil konusunda kismen haklisin, Kadikoy tarafinda kalan bolumu biraz tekinsiz ama Kalamis'a bakan tarafinda gayet nezih tipler var gordugum bildigim kadariyla.

Merkeze cok yakin, Kadikoy'un yani basinda, agaci parki yesilligi bol, denizin dibinde, nispeten duzgun bi kitleye sahip, genel olarak kendine ait kulturu olan bi semt. Elbette sagdan soldan gelen apacisi var ama o kesim bebek'te de var, istanbul'da yasiyoruz tamamen izole olmasi cok zor. Ben seviyorum ya, guzel ara sokaklari var, evinden ciktinmi kadikoy 2 dk falan...
0
msb
(21.02.21)
Son yıllarda farklılaşmış olabilir ama abartılmış balon demek fazla olur bence, huzursuz diye nitelemişsiniz ama Moda benim için huzurun temsiliydi, hala da sabahları Caddebostan civarı ile karşılaştırınca sakin ve huzurlu, kocaman ağaçlar, geniş pencereli evler, artık yeni binalarda hiç kalmamış olan balkonlar, bir yanda Tarihi Yarımada bir yanda Adalar manzarası ve pek çok kişinin belirttiği gibi nezih çevre, benim için Moda bunlardır.

Çok önce değil Gezi sırasında (7 sene olmuş, hiç de az sayılmaz aslında) herkesin Boğaziçi Köprüsü'ne akın ettiği akşam Moda'daydım, hiç kimseler yoktu etrafta, sessizdi, karanlıktı, çıt çıkmıyodu, kimsenin haberi olmadı mı acaba diye şaşırmıştım.

31 yıllık İstanbullu olmanıza rağmen bunu söylemenize şaşırdım, mesela ben yılların Modasını son 3,5 yılı ile değerlendiremem, yoksa sağdan solan yükselen müzik sesi, akın akın sahile giden insan kalabalığı, Ali Usta'nın önünde birikmiş sıra, leş gibi trafik ve korna sesleri benim de hoşuma gitmiyor.
0
(21.02.21)
2012 yılında moda'da ruşenağa sokağında bir yıl yaşamıştım, o zamanlar çok daha güzeldi ama şu an hala çok özel bir yer her şeye rağmen özellikle ist'da yaşayıp da sürekli ege hayali kuran seküler kesim için nimet, benim zamanımda komşuların çoğu sanatla ilgilenen insanlardı, biri oyuncu biri yazar biri ressam vb kültür düzeyi baya yüksekti ve kültür düzeyinin yüksekliği semtin de esas ruhunu oluşturan şeydi, insanlar sıcak ve kibarlar.

nasıl şu an herkes kıyıya, egeye özetle daha seküler insanların yaşadığı yerlere yerleşmek istiyorsa modanın da revaçta olma sebebi biraz da bu, insanlar özgürlük ve 'düzgün' insanlar arıyorlar.

şu an kurtuluş'ta yaşıyorum, her ne kadar deniz hemen yanıbaşımda olmasa da kurtuluş'ta da hafif bir moda havası alıyorum.
0
blue rebel motorcycle club
(21.02.21)
bende bir süre yaşadım. sabah 7.30 - 8 gibi işe giderken bahariyeye kadar mesela yürüyerek yol bomboş olması gibi şeyler.sonra bahariyede bomboş tramvay yolunda yürümek güzel hissettiriyordu. haftasonları- sahilde oturduktan sonra arkadaşlarla 1-2 dakikada evde olmak da güzeldi.
ama mesela haftaiçi iş çıkışı 6-7 gibi geldiğimde kalabalık boğuyordu bazen kadıköyden yürümeye başlıyordum
beşiktaş da aynı hissettiriyor.
bu merkezlere sahillere uzak olmayan bir yerde oturmayı tercih ederim 10-15 dakika yürüyüşte. ben de ev bakıyorum.göztepeyi bile düşünüyorum bir yandan yeni evler var diye
0
ShadowOfMoon
(21.02.21)
Merhaba.
Moda' da hiç ev tutmamış(ev sahibi demiyorum dikkat edersen, tutmamış diyorum zira Moda' da NŞA' da ev almak eşyanın tabiatına aykırıdır. ya çok zengin ya atadan kalmış olması lazım o evin ki genelde atadan dededen kalmıştır evler insanlara);
ama hayatının büyük kısmı(neredeyse yarısı) Küçükyalı- Kadıköy/Moda arasında geçmiş, öte yandan yakın arkadaş/dost/eski sevgili vb. gibi bir sürü insandan dolayı hatırı sayılır süre Moda' da zaman geçirmiş hatta yaşamış, orada çalışmış da birisi olarak yukarıdaki eski/yeni Modalılar gibi birkaç kelam edebilirim sanıyorum.
...
Öncelikle yazarın gözlemlediği olumsuz durumların hemen hepsi Moda' nın son 1-2 senesine ait.
Öncesinde ne bu kadar hafta sonu göçü vardı ne de sahillerine başka semtlerden öyle bir akın. Sahillerin durumunu ve rahatlık skalasını da bir kaç arkadaş hayli güzel belirtmiş.
Bununla birlikte ayrımcılık yapmak istemem ama maalesef gelenler(Suriyeli kitle, barzo/kezban çiftler ve dahi gündelik hayatta Moda' yı gömüp hafta sonu koşup gelen muhafazakar kesim vs.) bu alanların nitelikli/niteliksiz insan profilini ve kalabalığını da belirliyor doğrusu.
Ha, belirtmeliyim ki seküler kesimin kimi gençleri de son dönemde özellikle kalamış' a doğru olan tarafa akın edip, etrafındakilere dikkat etmeden sahili ve çimleri, hem bıraktıkları ile hem de abartılı müzikleri ile kirletmiyor değiller. Sanki iyice C.bostan gibi yapmaya çalışıyorlar -ki yaşadığım yere daha yakın olmasına rağmen zinhar C.bostan tercih eden birisi değilimdir- Hatta arada arkadaşlarım ile Küçükyalı sahili - Suadiye sahili arasına otağ kurmuş ve hayli keyif almışızdır.
Ezcümle, oluşan profil sosyolojik skalaya göre değişen bir durum maalesef.

Öte yandan, kalabalık hali vuku bulmadan önce dahi Moda' ya otomobil ile gitmişliğim sayılıdır, öyle zamanlarda bile örnekse sote yerlerim vardır hala bir park yeri bulunabilir ama gece orada kalınmadıysa başka yerden hafta sonu Kadıköy / Moda' ya araba ile girmek bi nevi intihardır. Kaldı ki bu sadece Moda' nın sorunu değil, şehrin tüm merkezi yerlerinin genel sorunudur takdir edersiniz.
İmkanınız varsa motosiklet ile Moda' ya gitmek çok avantajlı hatta keyiflidir.
...
Mekan konusuna gelecek olursak, üzgünüm ama "Moda' da kendine özgü bir yer yok" demek; Moda' ya pek değil neredeyse hiç gitmemiş birisinin düşüncesi olabilir ancak sevgili dostlar. Burada, son senelerde bir kaç kez o da herhalde hafta sonu yolu düşmek zorunda kalmış birisi izlenimi veriyor başlık sahibi günün sonunda, üzgünüm.

Müzik, meyhane, içki, yemek, bira, kokteyl, tatlı, vegan mutfağı, son senelerde de yabancı ülke mutfakları diğer tarafta; Süreyya operasına, salonlara, sahnelere yakın olmak bir başka tarafta dursun; bir sürü seçenek ve şahsına münhasır mekan bulunmaktadır Moda' da!
Bu kadar deneyimlemeden eleştiri, çıkarım yapmak da ne bileyim..

Son olarak koyu bir BJK taraftarı olup ve bu yüzden Beşiktaş' ı, o semti, köyiçi'ni hayli seven birisi olarak da Moda'yı, Koço' da demlenmeyi, sabah Papatya fırından sıcacık kruvasan almayı, oyun atölyesinde veya başka yerindeki salonda son anda izlenmeye karar verilen bir oyuna dakikalar kala yetişmeyi, mekandan çıkıp yakındaki evde after party ile devam etmeyi, suratsız çalışanları ile tek Büfe'yi, Korkmaz Büfe' de ayak üstü leziz döner yemeyi, motoru sahile çekerek çimenlerdeki dostların yanına gidip sabahlara kadar sohbet etmeyi, akşam üzeri Naan' da Edip Akbayram ile karşılaşıp selamlaşmayı, yürüyüşe çıkıp Barış abinin evinin önünden geçerek bir şarkısını mırıldanmayı, hatta muhalif Yoğurtçu parkı kürsülerini dahi özlüyor ve bu yüzden orada olmayı / yaşamayı seviyorum, genel olarak..
0
oldcosmos
(21.02.21)
Kaotik ve paçoz denilebilecek insanların yoğun yaşadığı bir yer. Özellikle haftasonları bence kötü oluyor.

Evler dediğin gibi eski. Kiralar da pahalı olunca bir evde 3-4 kişi yaşayan çok var. Açıkçası üst katımda böyle birilerinin olmasını istemem. Sahili desen bağımlı ve varoş dolu.

Bence burası batılı falan değil. Ailesinden fonlanan ve kendini sanatçı falan sanan kişilerin mesken tuttuğu yer
0
mj23
(21.02.21)
oldcosmos+1

ayrıca kimse değinmemiş ama modanın en önemli alameti farikası
1. "öteki kimliklere" saygılı şekilde yer açmasıdır.
siz bu duyuruyu muhtemelen genç/orta yaş beyaz erkek olarak açtınız.
kadın olmak, ermeni olmak, musevi olmak, kürt olmak istanbulun her yerinde ne yazıkki pek kolay değil. bakın daha gezilecek görülecek yerler, güzel mekanlar demiyorum bile.

2. toplu taşımanın olmamasıdır.

3. buna benzer bir yeri ; (kuzguncuk, sarıyer, zekeriyaköy, arnavutköy, galata ) bu şartları aynı anda sağlayacak ve bu kadar şehrin merkezinde olup maddi açıdan da bu kadar kolay olacak şekilde bulmak zor.

modayı körü körüne övenlerden değilim de 31 yılda istanbulun neresinde yaşadınız da bunları gözlemleyemediniz bilmiyorum yani, şaşırdım biraz.

yürüyüş yapacak park bahçe, deniz.. bisiklet, tenis, yürüyüş için serbest alanlar.. bu kadar çok tiyatro/konser sahnesi.. kendine özgü mekan yok derken tam ne kastettiniz bilmiyorum ama :/ yine de pek çok seçenek var. başka bir yerde benzer çeşitlilik yok benim bildiğim kadarıyla.

bu kadar merkezde yaşayan biri için araç sahibi olmamak bir problem yaratmıyor.

yukarıda da saydığım sebepden suriyelilere ve pek çok "other" kimliğe daha açık bir yer olduğu için sorun olmuyor sanırım onları görmek.

kira meselesi de her ne kadar şu an çoğu kişinin (ort. bir beyaz yakalının) verebileceği kiralar olduğu için sosyoekonomik seviyede bi standart var diyemesek de; insanlar böyle yerlere zaten kendilerine yakın gelir seviyesinde insanlarla komşuluk yapmak için bu kiraları verirler. bi kahveye 30 lira verilir mi tartışması gibi biraz. midpointte veya fine dining bi yerde kahve içmekle belki aynı kahveyi starbucksta içmek arasında fark olduğu gibi.

abartılmış bir balon değildir.
ist.da yaşanacak çok az yer kalmıştır.
az biledir.


*ayrıca mütavizi değil. mütavazı.
0
rewlack
(21.02.21)
Moda'da Bahariye'de ve tabi ki Kadıköy'de eskiden güzeldi. Halk Eğitim merkezinin yan sokağı olan Halil Ethem sokakta Sauna apartmanında rahmetli babaannemin(bademin) rahmetli büyükbabamın aldığı evde büyüdüm ben bir 90 doğumlu olarak. 2009'da badem gidene kadar 19 yıl boyunca yuvamdı oralar benim. Kışları Modanın ara sokaklarında yalnız başıma gezip kar altında sakince sessizce yürümeye bayılırdım. Bahariye'de havuzlar vardı eskiden ne güzellerdi. Sonradan herkes gelmeye başladı bizim oralara birde utanmadan bizler buralıyız dediler. Zaten bademde gittikten sonra hiç umurumda olmadı oralar ama üzülüyorum hüzünleniyorum eski halini bildiğim için anılarım için izlerim var olduğu için. Birde ''bade'' seni çok özlüyorum...
0
zekicalik
(21.02.21)
teşekkür ederim yorumlarınız için. çok ilginç, çoğunuzla aynı fikri paylaşmıyorum, etrafımda pek paylaşan da yok. gidenler de yaşayanlar da illallah ettiklerini söylüyorlar benim saydığım sebeplerden ötürü. belki hayattan beklentilerle alakalıdır, belli bi yaşı ve gelir grubunu gelince insanın sokakta edip akbayramla karşılaşmaktansa konfor beklentisi oluyor, bununla ilgili olabilir gibi geldi bana. bu arada beşiktaş için de birebir aynı şeyleri düşünüyorum mesela, etiler, akaretler gibi belli bölgeleri dışında yine kaotik, sıkışık, eski, gürültülü ve güvensiz bir bölge benim için. kaosu sevmekle alakalı olabileceğini düşünüyorum. zevk meselesi tabii.

yani atıyorum hafta içi 11'de dışarıda olabiliyorsanız zaten büyük ihtimalle aileden zengin falansınızdır, çalışmak zorunda değilsindir, o zaman modanın keyfini sürersin tabii, bomboş sahile inersin, kafana göre yaşarsın. ama 9-5 çalışan adam, işine gitmek için toplu taşımaya binse dert, binmese araba koyacak yer yok, arabasını sokağa koysa sıkışık tıkışık güvensiz yerler, binanın yalıtımı ısınması zor tadilatı bitmez, akşam evine gelir 2 dk kafa dinleyecek dışarıda bira içip nara atarlar falan. bana sanki bohem takılan aileden zengin tiplerin mekanıymış gibi geliyor daha çok, bu da güzel bir şey tabii kötü değil.

**tüm genellemeler gibi bu başlıktaki tüm genellemelerim de yanlıştır :)***
0
🌸roket adam
(21.02.21)
İlk kez geçen sene uğradığımda Paris Sendromu yaşamıştım. Bence beğenmememizin bir numaralı sebebi moda ve kadıköy övücüler diyorum.

Gittim etrafa bakıyorum: E burası mıydı?! O kadar övüldü?!? Bir şey mi kaçırıyorum acaba??

Şeklinde düşüncelerim olmuştu.


Güzel yerdir tabii, bir sorununu görememiştim. Bu bile ideal yaşamalık yer yapıyor ama o kadar abartılı övgüden sonra biraz hayal kırıklığı idi.
0
aguen
(22.02.21)
ben de modada yaşıyorum, yıllar yılı değişiyor aynı taksim gibi, çok övülmeye başlayınca oranın övülmesine sebep olan insanlardan farkı gruplar gelip profili değiştiriyor. suriyelilerin geçen moda sokaklarında öğrenci kovaladıkları videoları görmüşsünüzdür malesef artık türkiyenin kaderi böyle.
0
nahtoderfahrung
(22.02.21)
liseden beri moda'dayım. 15 seneyi geçti buraya taşınalı. istanbul'da başka bir semtte oturabileceğimi düşünmek bile istemiyorum. hala istanbul'dan taşınmadıysam moda'da oturduğum içindir.

bir yeri nasıl görmek istiyorsa öyle görüyor insan. ben bunca senedir (kurbağalıdere'nin koktuğu dönem ve fb stadında maçlar olduğu akşamlar hariç) hiç rahatsız olmadım moda'dan ve insanlardan. tam aksine her geçen gün daha yaşanabilir oluyor bence. burasının genel bir güzel enerjisi var. bu enerji insanlara geçiyor. buraya gelip magandalık yapamıyorsun, kedi köpek dövemiyorsun, millete zarar veremiyorsun. çünkü ayıplanıyorsun. medeni insanlar çoğunlukta ve birileri illa karşı çıkıyor, seni sindiriyor. bireyin rahatlığı ön planda burada. kimse huzur kaçıramıyor.

genellemelerine karşı çıkmak için yazayım; aileden zengin değilim. beyaz yaka çalışıyorum. akşam 6ya doğru işten eve geliyorum. hava güzelse hemen dışarı çıkıyorum. yürüyüş ya da moda sahil. akşam bir arkadaşım kadıköydeyim diyor, yürüyerek bara gidip yanına oturuyorum. zaten herkes kadıköye geliyor genelde. benim kalkıp bir yere gitmeme gerek kalmıyor sosyalleşmek için.

sessiz bir sokakta, 5 yıllık binada oturuyorum. kiram < 3000 TL. bir de ev arkadaşım var, dolayısıyla kiram < 1500 TL. yeni bina olduğu için ısı yalıtımı effsane, geçen ay 56 tl doğalgaz geldi. arabam yok, hiç olmadı. çünkü ihtiyacım yok. moda zaten çok merkezi bir yer. 7/24 toplu taşıma ile en tekinsiz saatte bile başıma bir şey gelmeden evime ulaşabiliyorum. toplu taşıma kullanmayı da seviyorum açıkçası. biraz insan görmek, hava almak, 10 dakika yürümek falan insanı canlandıran şeyler bence. illa lazım olursa taksiye bin, tatile çıkacaksan araba kirala. her türlü bir araba masrafı etmez.

moda'nın havalı bir mahalle olduğunu hiç düşünmüyorum. tam aksine çok mütevazı gerçekten de. süslenip kadıköye gelip isparkta sıra bekleyen ekibe yazık, öyle keyif alınmaz. rahat olmalılar. ama onlar da kadıköylü değil zaten. başka semtte yaşayıp kadıköye gelmek de zahmetli genel olarak. yolda trafik oluyor. sonra, insanlar kırk yılda bir kadıköye çıkıyorsa özenmek, güzel giyinmek istiyor. arabayla rahat gelmek istiyor. onlar da haklı kendince. ama bu yüzden burada ya da yakınlarda yaşaması ve rahat gelip gidilebilmesi asıl keyifli olan.

en çok sosyal yönünü seviyorum ben buranın. mahalleden tanıştığım arkadaşlarım var. sırf mekanlarda sık karşılaştığımız için tanıştığımız ve kopmadığımız. apartmanda komşuluk ilişkilerimiz çok iyi. tatile gidiyorum, kedilerim komşulara emanet. anahtar bırakıyorum gelip bakıyorlar. "akşam balık yaptım, gel" diye arayan komşum var. çevredeki esnafların neredeyse hepsiyle tanışıyoruz. bakkalın kızı oldu, geçenlerde hediye götürdüm. pastaneden bir şeyler alsam pastaneci tadımlık bir şeyler ikram ediyor. manav illa birkaç erik, çilek, kiraz bir şeyler atıyor poşete. yerel ürünleri satın alabileceğim kooperatifler var. migros vb yerlerden çook nadir alışveriş yapıyorum artık.

neredeyse her gün yürüyüşe çıkıyorum. günbatımları moda ve kalamış sahilden çok güzel izleniyor. evden çıktığım gibi yürüyebileceğim sakin ve ağaçlı sokakları olmasını seviyorum buranın. caddelerden, arabaların ve insanların gürültüsü içinden yürümek zorunda değilsin. neredeyse bütün sokakları denize çıkıyor. her sokak ayır bir manzara. sadece moda da değil, 10 dakika yürüyorsun boğa'dan aşağı, yeldeğirmeni sokakları da böyle. yürürken kafanı kaldırıp binaları izlediğinde şahane köşkler, eski evler, kiliseler görüyorsun. eskiden çok dikkat etmezdim ama son zamanlarda pandeminin de etkisiyle sokaklar bomboş, etrafıma bakına bakına yolun ortasından yürüyorum ve sokakların güzelliğine dalıyorum.

taksim'in "in", kadıköy'ün ise hafiften "out" olduğu zamanlarını da yaşadım burada. yaşlı nüfusu bol, cafeleri daha azdı. yoktu hatta. barlar vardı bir tek. dutluktu bir de buralar :P çok daha sakindi tabi o zamanlar. ama şimdiki halinden de hiç şikayetçi değilim. kalabalıklaştı evet tek eksisi bu, ama iyi yanları da var bu halinin. sahiller çok güzelleşti. eskiden (10 küsür sene önce) moda sahili diye bir yer yoktu. kimse gitmezdi. it kopuk dolu, düzensiz, tekinsiz bir yerdi. geçen seneye kadar kurbağalıderenin kıyısında yürünmüyordu, yol yoktu. şimdi öyle güzel yaptılar ki amsterdam kanalları gibi oldu. canım ibb.

haftasonları yer gök insan oluyor. evet ama gelenler hep kaliteli, modern, en azından laftan anlayan insanlar. kimse moda sahilde mangal yakmaya kalkmıyor, kimse alkol içenlere laf etmiyor, kimse bikiniyle güneşlendin diye yan gözle bakmıyor, kimse "çekirdeğinin kabuğunu yere atma" dedin diye bunu egosuna hakaret olarak algılayıp kavga çıkarmıyor, seni dövmüyor, gidip çöpe atıyor. çünkü yapamaz. burada yemez :) bu rahatlık güzel. kaldı ki, haftaiçi kadıköy'ün yerlisi insanlarla buraların tadını çıkarıyoruz. haftasonu da bu güzellikler haftaiçi gelemeyen isanbul'lulara kalsın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.02.21)
@istanbul kanatlarimin altinda,

Çok güzel anlatmışsın, +1 diyorum.
0
msb
(22.02.21)
(11)

Abur cubur

imnotsureabout
Baya uzun zamandır oturup cips kola maç yapmıyorum.Hazır akşam maç verken bişeyler alacağım çıkıp.Şöyle pringles falan sevdiğiniz spesifik bir şeyler önerir misiniz?
Baya uzun zamandır oturup cips kola maç yapmıyorum.
Hazır akşam maç verken bişeyler alacağım çıkıp.
Şöyle pringles falan sevdiğiniz spesifik bir şeyler önerir misiniz?
0
imnotsureabout
(19.02.21)
pringles
0
groove
(19.02.21)
İşte hangisi :)
0
🌸imnotsureabout
(19.02.21)
Ay yukarıdaki cevap ve verdiğiniz tepki çok güldürdü beni hahahaha

Cevaba gelirsek sour cream (açık yeşil olan) ve paprika (turuncu) benim en sevdiklerim
0
Mossy
(19.02.21)
Ben texas barbekü olanı seviyorum (mor) ama biraz tuzlu.
0
red morning
(19.02.21)
çok kişisel bir şey sormuşsunuz. ben de kendi tercihimi yazayım.
sade pringles ya da açık yeşil olan. güzeldir hoştur.
patos acı baharatlı. içinden az çıkıyor iki üç paket al.
lay's mevsim yeşillikleri ve lay's baharatlı. bunların yanına yoğurt sosu yapabilirsin. (bir kaseye yoğurt koy, içine istediğin baharatı yığ karıştır) bana bana yersin.

hepsinin yanına kola dememe gerek yok sanırım. afiyet olsun :)
0
salvadordali
(19.02.21)
Yoğurtlu Fırından cips favorim.
0
wish i could find a way to disappear
(19.02.21)
Sirkeli pringles akmıştı bir kere yediğimde, ama kafam güzeldi. Ayık olarak yesem nasıl gider bilemedim.
0
rahibeler terasa
(19.02.21)
Mor pringles veya tirtikli sade ruffles.
0
fakyoras
(19.02.21)
Eatreal’ın quinoa cipsi (domatesli olan), bir de hummus cipsi (dereotlu olan)
0
irene
(19.02.21)
Market kapandı ama bir dahakine A101'deki Samba pesto soslu cipsi alın derim, efsane.
0
ryhmer
(19.02.21)
carrefourlarda pringles+cola paketi var. tam bu duyuru için yapmışlar, ısrarla isteyin.
0
barabas
(19.02.21)
(1)

Bursa Yol Durumu

arnold schwarzeneger
Balıkesir’e gideceğim sabah erken. Kar buz durumu nasıl o civarda?
Balıkesir’e gideceğim sabah erken. Kar buz durumu nasıl o civarda?
0
arnold schwarzeneger
(18.02.21)
Babam şu an Bursa’da Altınoluk’a dönecekti, dönemedi. Yollar çok da iyi değilmiş. Yer yer buzlanma olduğunu söylemişler. Ama onun kış lastiği yok. Bunu da belirteyim not olarak.
0
irene
(18.02.21)
(2)

otel önerisi

duyurukullanıcısı
levent'e yakın önümüzdeki hafta için 2 gece neresi var?
levent'e yakın önümüzdeki hafta için 2 gece neresi var?
0
duyurukullanıcısı
(15.02.21)
Park dedeman.
4. Levent için ise mövenpick.
0
irene
(15.02.21)
movenpick+1
0
since1907
(15.02.21)
(6)

evden sigara kokusu nasıl çıkar?

veritaslibertas
sb. normalde hiç içilmiyor. iki gündür iki paket sigara içtim ama salonda. dışarı çktım geldim şimdi, girince kokuyu alıyorsunuz. nasıl çıkarıcaz bunu havalandırsak gider mi
sb. normalde hiç içilmiyor. iki gündür iki paket sigara içtim ama salonda. dışarı çktım geldim şimdi, girince kokuyu alıyorsunuz. nasıl çıkarıcaz bunu havalandırsak gider mi
0
veritaslibertas
(14.02.21)
Havalandırın ama eşyalara da siniyor, ozellikl perdeleri yıkamak iyi olur.
0
red g
(14.02.21)
Adaçayı yakabilirsin, tütsü yakabilirsin, lavanta yakabilirsin.
0
jalapeno
(14.02.21)
kahve çekirdeği beklet, bir kapta süt beklet o da kokuyu emiyor.
0
captainmrg
(14.02.21)
Perdeyi yıkamak, yıkarken de yumuşatıcı koymak en etkilisi. Hatta koltuk kılıfı çıkıyorsa onu da yıka. Sonrasında ise buhurdanlık diyorum ben. Sedir damlatsan mis gibi olur.
0
irene
(14.02.21)
Perdeler başta olmak üzere ortamdaki kumaşlı her şey yıkanacak. Koltuk kılıfları, halı vs.
Yüzeyler sirkeli suyla silinecek, yerler çamaşır suyuyla. Genel olarak ortalığa, sağa sola karbonat bırakmak da bunlara ek olarak yardımcı olur.
Yazık, duvarlara sinmiştir o is kokusu :/ duvarları silin diyemeyeceğim ileride boyanır artık.
0
rewlack
(14.02.21)
eşyalara, perdelere, koltuklara, halılara, parkelere kadar siniyor. biz önceki kiracıdan evi teslim alırken badana yaptırmak zorunda kaldık.
0
roket adam
(14.02.21)
(4)

Sıvı propolisin korkunç tadı ve nasıl yenebileceği

megalomaniac
Hayatımda aldığım en korkunç tat :( gerçekten dayanılır gibi değil. Şu üründen: https://www.vitamindolabi.com/p/beeo-up-propolis-damla-30-20mlDirekt içemezsin suya karıştır dedi eczacı ama suyla da olmuyor. Bala karıştırdım bugün, bal başka bir şeye dönüştü sanki. Var mı tüketen?
Hayatımda aldığım en korkunç tat :( gerçekten dayanılır gibi değil. Şu üründen: www.vitamindolabi.com

Direkt içemezsin suya karıştır dedi eczacı ama suyla da olmuyor. Bala karıştırdım bugün, bal başka bir şeye dönüştü sanki. Var mı tüketen?
0
megalomaniac
(14.02.21)
Yoğurtla tüketiyordum. Bitirene kadar öldüm. Bol sabır:)
0
Bluesque
(14.02.21)
ekmeğe damlatıp yiyin.
0
trajikomix
(14.02.21)
@aloha diyabetim yok, diyabet için kullanmıyorum. Balın şekeri yükselttiğini biliyorum:)
0
🌸megalomaniac
(14.02.21)
Suyla falan olacak iş değil cidden. Benim bulduğum en efektif yöntem pekmez. Eti cici bebe’ye damlatanı da biliyorum ama onu hiç denemedim bisküvi yiyemediğim için.
0
irene
(14.02.21)
(12)

istanbul vs dubai

the junior jr
sizce taşınmalı mı ?aynı banka aynı iş 1-istanbul : 26.000 brüt maaş , yaklaşık 16.500 nete geliyor + senelik 1 maaş civarı bonus var. 2-dubai : 30.000 AED (60.000 TL) net maaş (dolara endeksli) + senelik 1 maaş bonus. 2sinde de aileyi kapsayan özel sağlık sigortası var. istanbulda izin yılda 15 işg
sizce taşınmalı mı ?
aynı banka aynı iş

1-istanbul : 26.000 brüt maaş , yaklaşık 16.500 nete geliyor + senelik 1 maaş civarı bonus var.

2-dubai : 30.000 AED (60.000 TL) net maaş (dolara endeksli) + senelik 1 maaş bonus.

2sinde de aileyi kapsayan özel sağlık sigortası var. istanbulda izin yılda 15 işgünü, dubaide 25 işgünü.

çalışmayan eş + 1 bebek var.
0
the junior jr
(13.02.21)
Soruyu mu anlamadım diye 2-3 kez okudum ama galiba anladım ve burada kalmanız için hiçbir sebep göremedim.

Edit: bankadan istifa ettiğim için kalkıp duvara vuracağım şimdi kafamı. Hangi banka bu qnb mi? Odea mı? Gideyim yatayım kapısında işe alsınlar beni alllahımmm :((
0
irene
(13.02.21)
Mayış dört kat artıyor neredeyse, ben olsam giderdim.

İki ihtimal geliyor aklıma soruyu görünce.

Ya troll sorusu ya da sen gitmek istiyorsun ama eşin istemiyor.
0
mezarkabul
(13.02.21)
mekanlar yerler elbet önemlidir ama asıl önemli olan hayat şartların. birinde 1 senede milyonluk oluyorsun neredeyse. istanbulu daha çok seviyorsan bile bu aradaki maaş farkı için dubai seçilir derim. hayat standartlarının ne kadar değişeceğini düşün bir.
0
papuayenigine02561
(13.02.21)
maaş artıyor ama kiralar, genel ihtiyaç (telefon, internet, su, elektrik, klima vb) + mutfak harcamaları da yüksek dubai de
0
🌸the junior jr
(13.02.21)
Netten hızlıca baktım da İstanbul 38. Dubai 35. Sırada pahalılık bakımından. Aşırı fark yok doğruysa bilgi.

Zengin Araplar, aşırı görgüsüzdür, birkaç yıl para kazanıp, Avrupa ülkelerine geçmenizi veya Türkiye'ye dönmenizi öneririm.
0
mezarkabul
(13.02.21)
Uzun sureli mi dusunuyor yoksa kisa sureli mi?

Dubai uzun sure oturmayi dusunecek bir yer degil bence, cok bilgim yok ama cocuk yetistirmek de zor olabilir. (Yabanci okullar varmis diye duydum). Oraya giden arkadaslarim genelde ya para biriktirmek ya da baska yere adim olmasi icin gitti.

Turkiyeden muhtemelen her turlu iyi olacaktir ama uzun sure durmayi pek onermem.
0
fakyoras
(13.02.21)
gidilir, çocuk okula başlayana kadar kalınır. çocuk okula başlayınca o para sıkıntı yaratır.
0
roket adam
(14.02.21)
bence bu soruyu soruyorsan dubai'ye tasinmak sana gore degil. cevabim istanbul.
0
hot potato
(14.02.21)
Dovizi tlye cevirip karsilastirma yapmanin hicbir faydasi yok.
Yurtdisinda pahali sayilabilecek bir sehirde yasiyorum. Numbeo rakamlari cok dogru degil ama bir fikir veriyor. Calismayan es + cocuk durumu bende de var. Benim yasadigim sehirle dubai'yi karsilastirinca insan gibi yasamaya calisirsaniz verecekleri maasin %80-85ini rahat ezersiniz, biraz artar gibi.

Dolayisiyla amac ciddi para biriktirmek falansa o is zor gibi. Ben arap colune cok ciddi para kenara koyamacaksam gitmem ama kisiye gore degisir tabii.
0
cooperr
(14.02.21)
ne kadar süre kalınacak?
eş neden çalışmıyor? yani eş burada da mı çalışmıyor yoksa bebek izninde falan mı?

TL ye çevirip bakma.
maaşlardan her iki taraf için de kira, faturalar, market alışverişi gibi şeyleri düşüp gün sonunda kalana bak.

dubai pahalı bir şehir, maaş 3 kişi için wow süper değil. ama iyi bir maaş. böyle durumlarda maceraya atılma motivasyonu da sağlayacak bir çeşit maaş olması beklenir. biz türkiyeliler sürekli ülke ülke gezmeye alışık insanlar değiliz üstelik. ayrıca dubai dubai de olsa arap kültürü? :/
çocuğun eğitimi açısından da işler zor. okul öncesi eğitim ne ve nasıl olacak ://


bence gidilir, eş hiç çalışmayacaksa 2 yıl civarı kısa süre kalınır, deneyim kazanılır, başka ve daha batıda bir ülkeye gitmek için güzel bir referans elde edilir.
0
rewlack
(14.02.21)
Havasına suyuna bak 1 hafta tatile gidip
Gerçi şu an kış sayılır ora da
0
bir soru sorcam
(14.02.21)
Ben de burada bir arap bankasındayım. Dubai’ye giden birebir samimi olduğum insan yok ama arkadaşlardan duyduğum kadarıyla gidenler çok memnun.
Ben olsam giderim o tecrübeyi yaşarım. Eş çalışmadığı için çocuk okula başlayana kadar rahatsınız o maaşa da sürünecek haliniz yok. Neden denemeyesiniz ki?
0
cilekli pasta
(14.02.21)
(9)

Çalışma sandalyesi

turk kizi
Evden çalışmaya geçtiğimizden beri normal sandalyedeyim, çok bi ağrı sızı olmuyor spor-pilates yaptığım için bence fakat yine de çalışma sandalyesi alsam çok fark yaratır mı? Fiyatlar 500-1000 gibi hep, değer mi?Bi de ürün tavsiye ederseniz sevinirim. İkeada varsa direkt bugün almayı düşünüyorum.
Evden çalışmaya geçtiğimizden beri normal sandalyedeyim, çok bi ağrı sızı olmuyor spor-pilates yaptığım için bence fakat yine de çalışma sandalyesi alsam çok fark yaratır mı? Fiyatlar 500-1000 gibi hep, değer mi?
Bi de ürün tavsiye ederseniz sevinirim. İkeada varsa direkt bugün almayı düşünüyorum.
0
turk kizi
(12.02.21)
Bence fark eder. Ofise gittiğim zamanlarda 10 saat aralıksız otursam da evdeki gibi kıçımın ağrıdığı olmuyordu.

Şimdi yeni bir işe gireceğim yakın zamanda. Evden çalıma yoğun şu anda. O yüzden şu linkini verdiğim koltuktan almayı düşünüyorum.

www.ikea.com.tr

Ancak sanırım iş yerinde ergonomi desteği olacak. Direkt koltuk mu alırlar, bir kısmını mı karşılarlar bilmiyorum. Ona göre alacağım.
0
himmet dayi
(12.02.21)
Ben de yoga ve pilates yaptığım için sağlam kalırım zannediyordum ama neredeyse 1 yılın sonunda bittim. 4 gündür sırtıma bıçak batıyormuş gibi bir ağrım var. Ağrıdan ağlıyorum, eğilip doğrulamıyorum. Dün gece apar topar hastaneye gidip 1300 lira da para verince anladım ergonomik çalışma sandalyesinin kıymetini. Zamanında alsaydım, dün bu sıkıntıyı çekmeyecektim.
Ben de aşağı linkini verdiğim sandalyeyi almaya karar verdim araştırmalarım sonucunda. Kendini seviyorsan rahat bir çalışma ortamı yarat kendine.

www.ikea.com.tr
0
irene
(12.02.21)
şunu alsam yeterli olur mu acaba www.ikea.com.tr
bin lirayı geçmek istemedim
0
🌸turk kizi
(12.02.21)
Şimdi bütçe yoksa yoktur da hastane mevzusunu şu sebepten anlattım, ben de pahalı geldiği için almamıştım ancak aynı parayı hastaneye verdim. Do the math...
Ben buna benzer bir modeli denedim mağazada, çok rahat olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bu modeli ikeadan başka yerlerde daha ucuza bulabilirsin. Boşuna 800 küsür tl verme madem buna.
Ekşi’de benim ve himmet dayı’nın önerdiği sandalyelerin karşılaştırmalı entryleri var. Bence bir bak. 500 tl daha az vermek için fayda sağlamayacak bir şey alma bence.
0
irene
(12.02.21)
ben ikea dan ucuz bir tane var, mağazalarında da onu gösteriyorlar hep, onu almıştım. sırt kısmı iyi ama oturma kısmı iyi olmadığı için ince bir minder kullanıyorum.

ama böyle uzun süre evden çalışacağımı bilseydim daha konforlu bir şey alırdım. bir de minder ve sırtlık da alırdım. hatta ayak için yükseklik de alınabilir. bir de laptop için yükseltici de olabilir.
0
silver apple
(12.02.21)
bu gönderdiğiniz beyazdan var bizim ofiste, rahat ama şahsen bence en önemlisi boynunuzu yaslayabilmeniz. kafa boşta olunca sorun yaşıyorum ben.

benimki şu, tavsiye ederim: www.ikea.com.tr

ben ofistekini eve getirdim bu arada, öyle bir imkanınız olsa keşke. fiyatlar uçmuş. 750 liraya mı ne almıştık biz bunu.
0
bir garip melek
(12.02.21)
Uzun süredir evden çalışıyorum ve linki verilen "İKEA beyaz" denen JARVFJALLETi geçen sene eve aldım, hiç memnun değilim. Görünüşü güzel ancak o kadar, özellikle oturma yeri 1 saat kadar bile oturduktan sonra inanılmaz rahatsız, demir gibi. Bel desteği ve oturma desteği de denedim, hiçbir şey işe yaramıyor. Görsellik dışında F/P açısından oldukça vasat bence. 10 yıllık da garantisi var:)
0
Bluesque
(12.02.21)
Evdeki oyuncu koltuğunu satıp ikea Markus aldım,boynumu dayayabilirim diye ancak 1.87 boya kafi gelmedi Markus...Boynum yine boşta.Oyuncu koltuğundan sonra biraz da konforsuz geldi.
Ayarlanabilir kafalıklı koltuklara bakmanızı öneririm ,ayrıca laptopu ya da masaüstü pc ise monitörü yükseltmek şart.
0
arenas
(12.02.21)
bence hiçbir sandalye almadan önce bel desteği ve oturma simidi alıp evdeki koltuğunuzu bir deneyin.

oturma desteğini koyduktan sonra koltuğunuzun zemini yumuşak mı değil mi pek bir önemi kalmıyor zaten. bu ikisiyle belinizi koruyabilirsiniz. ama ileride sırtınız ve boynunuz ağrırsa yukarıdaki pahalı koltuklardan almanız gerekir muhtemelen.

www.medikalsat.com

www.trendyol.com
0
ardt
(12.02.21)
(29)

Evden çalışanlar psikolojiniz bozuldu mu?

spacevan
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyo
Sabah 9 da geçiyorum bilgisayarın başına akşam kalkıyorum. Akşamd hiç birşey yapmadan TV karşısında uyuyakaliyorum resmen. Haftasonu da bilgisayar TV artık psikolojim bozuldu. Günler o kadar rutin ki. Başlarda spor falan yapıyordum onu da bıraktım. Hergece ulan yine bişey yapmadan günü bitirdim diyorum.
Siz napiyirsunuz nasıl geçiyor zaman? Lutfen bişey onerin

Bns:m.youtube.com
0
spacevan
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı. 1 yıldır evdeyim.
0
Take it away honey
(11.02.21)
var böyle birşey evet, yalnızsan daha kötüdür.
0
nucleon
(11.02.21)
ben evde takılmayı çok seven biriyim. hatta hep şu güzel evimde doya doya takılamadım tek başına derdim hep.

berbat bi haldeyim. sıfıra yakın verimlilik. asla o planladığım gibi güzel vakit falan geçiremiyorum. eve eliptik bisiklet aldım, sadece tozunu alıyorum.
en son spor salonuna gidip üyeliğimi yenilettim, böyle olmayacak korka korka gideceğim napiim. : /
bomboş geçiyor günlerim. ama bommmmmmmmmmmm boş.
0
rewlack
(11.02.21)
hayatım seyahatlerde geçiyordu bu evden çalışma olayından önce. ofis bile değil sürekli dışarıda. korona öncesi bekardım. evlendim ve şimdi full evdeyim istisnasız. inanılmaz radikal bir değişim oldu bende yani spor yapmaya kitap okumaya iş dışı aktiviteler yaparak hayatımı idame ettirmeye ve psikolojimi korumaya çalışıyorum. spor çok işe yarıyor diyebilirim, bırakınca direkt fark ediyor. yoga falan yap. spor yapmadığım günler gece zor uyuyorum açıkçası.
0
roket adam
(11.02.21)
Aynen yanlız yaşıyorum.
Bbende spor salonunu bırakıp evdeki salona yatırım yaptım. Bir sürü ekipman aldım. Ama salon kapısını acmayya çekiniyorum. Birde üstüne peteklerini bile kapattım resmen hiç girmeyeyim diye.
Önceden PS biraz zevk verirdi. Onu da tamamen bıraktım. Ne oalcak böyle artık işte de verimim düşüyor gitgide
0
🌸spacevan
(11.02.21)
Bozuldu. Bozulmadı diyen varsa tebrik ediyorum kendisini.
0
jjimyl
(11.02.21)
Çok oldu kafayı kıralı +1
Yazın idare ediyordum hafta sonu çıkıp ama son yasaklardan beri evden çıkamıyorum çünkü akşama kadar yoğun çalışıyorum.
Evin kendisi hapis gibi geldiği için içinde ne yaparsam yapayım rahatlayamıyorum.
0
Jux
(11.02.21)
Hayvan gibi çalışıyorum. Normalde de cok calisirdim de su an sabah 9da aciyorum arada aralar yemek vs derken bazen gece 1de kapatıyorum. Ya dur sunu da yapayim diye diye bu hale geldi.

Spor salonu, restoran özledim. Maskesizligi özledim.
Evliyim, aliskiniz evde olmaya ama bu kadar da evde olmak sıkıntı.
Spor yapiyorum ama vallaha barbelle siir yazicam özlemimden.
0
logisticsmanager
(11.02.21)
güzel gidiyor. 1 senedir evdeyim. arada ofise gidiyorum, arada arkadaşlarla buluşuyorum. akşamları da programlama öğreniyorum, egzersiz bazen vs. tv yok, dizi film çok nadir.
0
sttc
(11.02.21)
Yok aksine, benim psikolojim düzeldi.

5 senedir aralıksız günde minimum 10 maksimum 18 saat arası çalışıyordum. Şimdi 2,5 aydır hiç çalışmıyorum. Her gün ev temizliyorum bana süper iyi geliyor. Yıllardır içimde kalan bütün detayları, çekmeceleri, kitapları tek tek düzenliyorum.

Gün aşırı dükkana gidip orada da boya, temizlik vs yapıyorum. Evde resim yapıyorum, taş boyuyorum. Yıllar sonra duyuruya döndüm çok uzun uzun yazıyorum. Kedimle köpeğimle oynuyorum.

Kendime, aileme, arkadaşlarıma yemek yapabiliyorum. Senelerdir yaptığım yemeklerin daha ben tadına bakamadan bitmesinden, stok kaygısıyla yiyememekten ve bunları parayla satmak zorunda kalmaktan çok sıkılmıştım. Dur iki porsiyon kalmış şimdi müşteri isterse eksilmesin diye senelerdir her gün 10 saat yemek yapıp kendim peynir ekmekle besleniyordum asjdkah :D

Haftada 2 gün filan misafir geliyor, bizim gibi evden dışarı adım atmayan arkadaşlarımız. Ya da biz gidiyoruz. Oyun oynuyoruz, mangal yakıyoruz. Yalnızken dizi, film vs. Baktığın zaman verimsizlik akıyor üzerimden ama bu da benim kendi iç verimim diye bakıyorum. Yıllardır hayalini kurduğum bir şeydi. Tek kelimeyle kusursuz.
0
pandispanya
(12.02.21)
kafeler açıkken kafeye gidiyordum arada. onlar kapanınca kötü oldu biraz
dizi vs seyretme açısından iyi oluyor. belgesel açıyorum işle birlikte sürekli
0
ShadowOfMoon
(12.02.21)
Pandeminin basindan beri yaklasik 11 ay evden calistim. Cok nadiren ofise gidiyordum bi degisiklik olsun diye. Sabah 8:30 uyan, 9:00 bilgisayari ac, programlanmis bi makine gibi isleri yap ama 15 dk'lik kahvaltiyi bile saat 13-14 gibi yap gibi bi akis.

1 senelik surecte 3 senelik is cikardim. Ama insan yuzu bile goremiyordum, en buyuk aktivitem markete gitmek ve arabayi yikamakti, ki bazen onlara bile vakit kalmiyordu.

Dedim ben istifa edeyim. Maasim falan da iyiydi baya ama yok dedim bu hayat degil.

Simdi daha iyiyim. Hala anlamsiz bi yogunluk var hayatimda ama oteki turlu olacak gibi degildi.

Birak isi.
0
msb
(12.02.21)
Bozulmadı. Yola giden zamana çok acırdım ben. Şimdi yola gitmeyen zamanda sabah spor yapıyorum, akşam resim, heykel, dizi, film geçiyor öyle. Her güne yapacak bir sey buluyorum.
0
turk kizi
(12.02.21)
Eve geçtiğimizden beri o kadar yoğun 7/24 çalışıyoruz ki yöneticim artık yeter dedi ve istifa etti. İki kişi çalışıyorduk ben tek başıma kaldım. Delirdim biraz.
0
jazzabel
(12.02.21)
Bir aralar hep evdeydik, şimdi 50%. Keşke hep evde olsam. Hazırlanma derdi yok, yol derdi yok.

Boş zamanlarda internette boş boş dolanmak veya telefonda oyun oynamak yerine piyanoya sarmıştım, hayalimdeki oyunun prototipini yapmıştım zengin olacaktım, Just Dance oynuyordum, kitap okuyordum, dizi izliyordum vs :(

Keşke hep evde olsam.
0
aguen
(12.02.21)
katiliyorum, ayrica bu evde calismayi yucelten tiplere de ayrica ayarim. linkedin'de falan ilik ilik postlar paylasiyorlar bunla ilgili hepsinin altina doseyesim geliyor canima yetti valla; ki ben 2-3 gun ofise gidiyorum ona ragmen..
0
bay b
(12.02.21)
evdeyim, mutluyum ofise gitmeyi gerek duymuyorum. uzun vadede bu şekilde çalışmaya pozitif bakıyorum mümkünse insanlar istedikleri şehirlerde yaşayabilsinler.
0
prezarlatif
(12.02.21)
İşimden nefret ettiğimi anladım. Çalıştığım yer değil, işin kendisinden. Evde sadece ben ve iş varız başka hiçbir şey yok. Benim için işe giderken yolda geçirilen zaman (bu benim için günün en güzel kısımlarından biriydi mesela, kitap/müzik/podcast dinliyordum, yolun bir kısmını yürüyordum), ofisteki insanlarla muhabbet etmek falanmış günü kurtaran. Başka bir planım olsa işi bırakacağım ama her şey için motivasyonum o kadar düşük ki işi bıraksam da bir şey yapamayacak haldeyim. Zaten bu dönemde nasıl iş değiştireyim, hele de tamamen sektör değiştirmek hiç mümkün değilmiş gibi geliyor. Yaptığım işin de gittikçe kötüye gittiğini görüyorum. İnsan çalıştıkça işinde daha iyi olmaz mı? Ben geriye gidiyorum işte. O da üstüne biniyor senden bir bok olmaz şu haline bak diye iyice kendimden de nefret ettim. Geçen sene hayatım için baya radikal değişiklikler yapma kararlarım vardı ama bu olay dünyayı öyle bir sikip attı ki onları da asla gerçekleştiremeyeceğim ile de yüzleşmem lazım. Bu dönemin benim için görece ne kadar rahat geçtiğinin farkındayım bu arada, onu aklımda tutarak çabalıyorum işte. Tekrar terapiye başlamam lazım sanırım. Bunu da yıllardır diyorum ama onu bile yapamadım peh

Büdüt: Hep evden çalışalımcı veya hep ofisten çalışalımcı değilim. Herkesin nerede verimli çalıştığı farklı. Bence evden çalışılabilecek işlerde insanlara bu seçenek sunulmalı. Ama bizim şirket full evden çalışmaya geçiyoruz, ofisi kapatıyoruz falan derse işi bırakırım direk. Ben bu şekilde çalışamıyorum, benim için çalışma yeri ve yaşama yerinin ayrı olması çok önemli. Öğrenciyken bile evde ders çalışmazdım hep kütüphaneye, ya da bir kafeye vb giderdim. Ben de sinir oluyorum karantinada verimin dibine vurdum, her akşam gurme yemek yapıyorum, 3 dil öğrendim diyenlere ama dediğim gibi herkes farklı.
0
peki madem
(12.02.21)
Yedim kafayı ya , benim kadar gamsız insanı dert sahibi yaptı, terapi falan alıyorum o derece. Sıyırdık valla
0
paramolacak
(12.02.21)
ev hapsi gibi bir şey evden çalışma + haftasonu yasakları.
0
nuisance
(12.02.21)
ben aylardır atlatamadığım bir ayrılığa rağmen psikolojik olarak gayet iyiyim.

etkisi olduğunu düşündüklerim:

-yıllardır düşük olan demir seviyem için demir ilacı almaya başladım. (kan değerlerine baktır. halihazırda düşük olan değerlerin olabilir ya da bu yeni evde oturma düzeninde düşmüş olabilirler. bazıları direkt psikolojini etkiliyor.)
-çok fazla dışarı çıkıyorum. yürüyüş yapıyorum. birilerine gidiyorum. birileri bana geliyor. senelerdir görüşmediğim arkadaşımı aradım, sıkıntıdan ölüyormuş. arayınca çok sevindi hemen gel dedi. herkes baymış, herkes yalnız hissediyor. sosyalleşmek lazım.
-karbonhidrat yemiyorum olabildiğince.
-yoga yapıyorum. zoom üzerinden yapılan online yoga dersleri var, kendi kendine yapmaktan çok daha iyi ve etkili oluyor. yasaklar başlamadan önce de birçok farklı aktivite yapıyordum. kamp, dalış, wakeboard.. bence kafayı yememenin çözümü hareket etmekten geçiyor.
-evde oturacaksam xbox oynuyorum. hafta boyu bir sürü şey yaptığımdan bazen bütün cumartesiyi oyun oynayarak geçirsem de hiçbir şey yapmadan günü bitirdim hissi olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.02.21)
@nuisance +1

Evden çalışmak iyi güzel de şu düzende tam bir ev hapsi.

Yazılımcıyım, yeni işe başladım Ekim gibi. İş arkadaşlarımın hiçbirini yüz yüze görmedim. Kalabalık bir ekibiz aslında ama bire bir çalıştığım 3-4 kişi var, günlük toplantılarda 3-4 kişi daha ekleniyor bunun haricinde kimseyle tanışmıyor ve işin düşmedikçe iletişim kurmuyorsun. Ama trafik çekmemek, mesaiye beş kala uyanmak vs. bunlar güzel şeyler tabi.

Önceden düzenli spor yapardım. Şu an salon üyeliğim var ama salona gitmek istemiyorum. Havalar 10 derecenin üstüne çıktı mı bisiklet sürüyorum, boş boş yürüyorum evden uzaklaşıp.

Eşimle bazen birlikte bazen ayrı ayrı bir şeyler yapıyoruz da vakit geçiyor. Yoksa yalnız olsam çoktan keçileri kaçırmıştım.

Hasta olmadık, olmuyoruz belki ama bu durum çoğumuzun psikolojisini bozdu. Ben iyiyim, böylesi daha iyi diyen elbette vardır ancak yasaklar devam ederse özellikle yaşlılar vs. ciddi sağlık sorunları yaşayacak fiziksel/psikolojik.
0
chicha_v2
(12.02.21)
Yorumlar için teşekkürler.
En azından yanlız değilmişim çoğu kişi ben gibi kafayı sıyırmış:) Tamamiyle pozitif etkilenen kişilere saygılarımı sunuyorum ve tebrik ediyorum gerçekten.
Ama hayatı aynı kalan kişi pek yok gibi yani ya çok olumsuz etkilemiş ya da pozitif bu durum da ilginç olmuş.
0
🌸spacevan
(12.02.21)
Ben de “yine bir şey yapmadan gün bitti” kısmını anlamıyorum. Diyorum ki ne güzel hayatları varmış pandemiden önce.
Ofise gittiğimiz normal dönemlerde, haftanın 4-5 günü falan yogaya gidiyordum geri kalan 2-3 günde de iş çıkışı yemek, alkol ve sohbet ile geçiyordu. Son bir yılın rutini buydu hatta. Bazen haftasonları 1-2 arkadaşım gelirdi kalmaya. Ama ofise gitmekten, mesaiye ofiste kalmaktan, dedikodulardan nefret ediyordum.
Pandemi ile beraber yoga salonu kapandı onun yerine haftada üç gün özel hoca ile çalışıyorum. Sabahları 15 dakikalık bir akışım var onu yapıyorum. Onun haricinde öğle arasında çamaşır yıkama özgürlüğü var, istediğim müziği dinleyerek çalışabilme özgürlüğüm var mesela bugün ofiste olsam muhtemelen karın ağrısından ağlayarak çalışıyor olurdum ama şu an koltuğa uzandım, sıcak su torbam var. Kapkalın giyindim, topuklu ayakkabı üzerinde ağrıya sabretmeye çalışmıyorum.
Çok stresli bir işim var ama ona rağmen iş arkadaşlarımın yüzünü görmeden çalışabildiğim için her gün şükrediyorum, bu bile yeterli bir sebep mutlu olmam için.
Arkadaşlarımı pek özlemedim sanırım, telefonla görüşüyoruz.
Deniz kenarında yürüyüş yapmayı özledim ama bunu yapamadığım için delirdim, öldüm bittim diyemem.
Sadece daha iyi şartlarda nasıl olabilirdi diyorum. Biraz daha geç yatabilsem daha çok kitap okumak isterdim. Bir de bazen yalnız olmak zorluyor. Mesela geçen haftasonuydu sanırım arayan soran da olmayınca 2 gün konuşmadığımı fark ettim. Garip bir his. Ailesiyle değil ama sevdiği insan ile yaşayanlara özeniyorum. Ben de en azından haftada 3 gün falan sevdiğim bir insanla beraber kalarak birlikte vakit geçirmek isterdim. Sanırım o da olsa, ağzımdan memnuniyetsiz herhangi bir söz çıkmazdı.

Mesela spor yapıyormuşsun, neden bıraktın? Hayat manasız mı geliyor, spor yapmaya mı değmez? ”bir şey yapmak”tan kasıt nedir tam olarak? Kendini geliştirmek mi? Vakti bir şeylerle doldurmak mı?
Mesela ben bu haftasonu resim yapacağım, yazı yazacağım. Temizlik yapacağım mesela, onu bile zevkle bekliyorum. Bu his çok kötü, anlıyorum. Ama öneri verebilmek için en azından normalde sevdiğin şeyleri yapmayı neden bıraktığını anlamamız lazım.
0
irene
(12.02.21)
Evet. Psikoloji bozukluğunun kıstası nedir bilemiyorum ama bir anormallik hali seziyorum ben de.
0
alessandro del pieroglu
(12.02.21)
2020 martindan beri evden calisiyorum, ilk 6 ay turkiyedeydim, son 6 aydir londradayim.

Turkiyedeyken normalde sabah 7.15'te uyanir, eve de 7.30-8 gibi gelirdim. Haftaici pek bir sey yapamazdim haliyle. Evden calismaya baslayinca 6'dan sonra bisiklete binmeye basladim. Esimle duzenli yuruyuse cikmaya basladik.

Ardindan londra'ya geldik, su anda ha istanbul'dayim ha burda. Gunduz calisiyorum, is bitince cevredeki parklara yuruyuse gidiyoruz o kadar. Hayatimda pek degisikligi olmadi.

Koronavirus olmasaydi cok daha farkli olurdu tabi ki ama ofiste olmaktansa evde olmak daha guzel geliyor bana. Hem istedigim gibi calisabiliyorum hem de evde oluyorum (Biraz evci bir insanim).

Eger yalniz olsaydim cok daha kotu gecerdi.
0
fakyoras
(12.02.21)
Evde olmayı aşırı seven ve işe gitmekten nefret eden bir insan olarak bunca zamandır içten içe keşke böyle devam etse diye düşünürken artık dayanamayacak noktaya geldiğimi hissediyorum ne yazık ki

Cafeler, barlar, sinemalar vs. açılsa bu kadar problem olmazdı ama benim için.
0
jacque
(12.02.21)
Her sabah hazırlanıp işe gitmenin kadar iğrenç ve acı verici olduğunu bildiğim için zerre şikayetim yok bu durumdan. Yasaklar bitip de rahat rahat dolaşmaya başladığımız zaman home-office olayı çok daha iyi olacak. Şu an tek sıkıntı akşam işi bitirdikten sonra yapacak bir şeyin, gidecek bir yerin olmaması.
0
synesthesia
(12.02.21)
bozulmaması için bilinçli çaba sarf ediyorum. :) daha doğrusu, bozulma seviyesini asgari seviyede tutmaya çalışıyorum. her ne kadar evde vakit geçirmeyi seven biri olsam da, ben de iş ve ev ortamlarının ayrı olmasını tercih eden insanlardanım. kafeler açık olsa bu kadar zorlanmazdım, bir yandan yiyip içerek saatlerce çalışabiliyordum çünkü. aynı zamanda bir iki insan yüzü görmek, dışarıda hayata karışmış olmak da iyi geliyordu.

bu yeni düzen bakımından, sürekli verimli olmaya çalışmak bana çok yorucu geliyor. buna harcanan çabanın kendisi, işin kendisinden de zorlayıcı. bu açıdan kendimi çok sıkıştırmamaya çalışıyorum ama bir yandan da uzun süreler verimli olmamı gerektiren bir işim var; o yüzden sıkışmışlık hissinden kurtulamıyorum. :) yalnız yaşıyorum ve kendimle keyifli vakit geçirebilen biriyim. düzenli spor yapıyorum, enstrüman çalıyorum, bol bol okuyorum çiziyorum vs. ancak sevgilim olsaydı ve en azından hafta sonlarını onunla birlikte vakit geçirerek ve bir şeyler paylaşarak değerlendirebilseydim, hafta içi iş günleri daha verimli olabilirdi benim açımdan, bir ihtimal. :)

ha şu da var, çok sıkıldığımdan yola çıkarak özellikle sosyal medya bazında abuk subuk insanlarla vakit geçirmeye de çalışmıyorum. enerjimi pozitif ve hayat kalitesini yüksek tutmaya çalışan, buna özen gösteren insanlara yöneltemiyorsam, tek başına vakit geçirmeyi her türlü tercih ediyorum. ötekisi psikolojiyi daha da bozuyor bence. ^^
0
brena
(12.02.21)
(1)

Levent'e yakin reformer pilates/pilates merkezi

kırmızıayakkabılıgargamel
Çok pahalı olmayan bir pilates merkezi arıyorum, Etiler'e yakın olmasın, zira çok para vermek istemiyorum :) Metroyla da kolay gidebileceğim bir merkez var mı?
Çok pahalı olmayan bir pilates merkezi arıyorum, Etiler'e yakın olmasın, zira çok para vermek istemiyorum :) Metroyla da kolay gidebileceğim bir merkez var mı?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(10.02.21)
Storyfit studio, sapphire’e 2 dk yürüme mesafesinde. Metro durağı zaten hemen avm’nin önünde.
0
irene
(10.02.21)
(1)

desolett - uyku sorunu

Kıllanıcı adı:
Merhaba,Kadın doğum doktorum bir süredir regl kanamalarımın çok fazla olması sebebiyle geçen hafta doğum kontrol hapı yazdı. Buna ek olarak transamine (pıhtılaştırıcı) ve metiler de yazdı. 3 ay düzenli kullanmamı önerdi. (Kanama fazlalığı muhtemelen spiralden ama emin olamadı)Sigara içenlere doğum k
Merhaba,

Kadın doğum doktorum bir süredir regl kanamalarımın çok fazla olması sebebiyle geçen hafta doğum kontrol hapı yazdı. Buna ek olarak transamine (pıhtılaştırıcı) ve metiler de yazdı. 3 ay düzenli kullanmamı önerdi. (Kanama fazlalığı muhtemelen spiralden ama emin olamadı)

Sigara içenlere doğum kontrol hapı pıhtı atma ihtimalini arttırdığı gerekçesiyle önerilmiyormuş (dr. google). Transamine de doğum kontrol hapı kullananlara önerilmiyormuş (kaynak prospektüs).

Bir haftadır ölüm korkusuyla hayatım karardı. Doktoruma korkularımı söyledim tabii ki ama öyle düşünürsen korkarsın diyerek rahatlıkta çığır açtı. Özellikle geceleri iki saatte bir uyanıyorum kendiliğimden, tekrar uykuya dönüşüm kolay oluyor. Gün içinde de göz seğirmelerim çok fazla.

İlacın bir yan etkisi mi bu uyku sorunu yoksa anksiyete seviyem arttığı için mi bilemiyorum. Var mı bir tecrübesi olup içimi rahatlatacak?
0
Kıllanıcı adı:
(09.02.21)
Öncelikle ben olsam başka doktora giderim.
Sigarayı bir kere bırakın bu ilacı kullanırken, zaten zararlı bir şey ama evet pıhtı riskini arttırıyor. Yani ben milyonda bir ihtimal bile olsa kullanmazdım ilaç içerken sigara, kullanmıyorum da zaten. Ona rağmen geçtiğimiz yıllarda bacağımdaki morarmayla doktora nasıl koştuğumu bir ben bilirim. Hemen ilacı kesip, kan sulandırıcıya başlanmıştı. Hiç içmeyen insan için bile böyle riskler gerçek olabiliyorsa içen insanın yürek yemiş olması lazım sigara içmeye devam edebilmesi için
Uzmanı değilim ama pıhtılaştırıcı konusunu bir arkadaşımdan biliyorum. Her ay kanında bir değer kontrol ediliyor, ona göre ilacın dozu ayarlanıyor. Mesela sizde böyle detaylı tetkikler istendi mi?
Neyse dediğim gibi, ikinci bir doktordan görüş almakta fayda var bence.
0
irene
(09.02.21)
(5)

türkiye'de 2016'dan beri çalışanlara bir soru

tabudeviren
aldığınız zam oranlarını yazar mısınız?2017 -2018 -2019 -2020 -2021 -
aldığınız zam oranlarını yazar mısınız?

2017 -
2018 -
2019 -
2020 -
2021 -
0
tabudeviren
(05.02.21)
2017 - %18
2018 - %50 (terfi)
2019 - negatif %12 (is değişikliği)
2020 - %60 (iş değişikliği)
0
himmet dayi
(05.02.21)
sirasiyla ve % oraninda:
11
18
27
20
bu sene olmayacakmis diye bir soylenti var gorecegiz martta belli oluyor bizim zamlar
0
in vino veritas
(05.02.21)
2017- % 10,52
2018- %230 (iş değişikliği)
2019- %10 (iş değişikliği)
2020- %10
0
irene
(05.02.21)
2013 Eylul - %5
2014 Eylul - %14
2015 Ocak - %56 (is degisikligi)
2016 Ocak - %13.3
2017 Ocak - %11.7
2017 Kasim - %52.6 (is degisikligi)
2018 Temmuz %0.006 (is degisikligi)
2018 Kasim %16.6 (dolar artisi kaynakli)
2019 Nisan - %20
2019 Kasim - %10 (5 terfi + 5 dolar artisi kaynakli)
2020 Nisan - %15
2021 Ocak - %20
0
lemmiwinks
(05.02.21)
dolar bazında full sabit. dolar ne kadar oynadıysa o kadar

@irene : 2018'deki nasıl bir iş değişikliği öyle? 3.3 katına çıkar mı maaş?
0
co2s2
(05.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(4)

ofis koltuğu parke çiziyor

EasyTiger
günaydın romalılar ve kendini romalı hissedenler,ofis koltuğunun ayağı parkeyi çiziyor. Aklıma gelen yöntem, mobilya keçesi alıp şerit halinde koltuğun ayaklarına yapıştırmak şeklinde. Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum. Farklı bir önerisi olan var mı?ofis koltuğu ve mobilya keçesinden kast
günaydın romalılar ve kendini romalı hissedenler,

ofis koltuğunun ayağı parkeyi çiziyor. Aklıma gelen yöntem, mobilya keçesi alıp şerit halinde koltuğun ayaklarına yapıştırmak şeklinde. Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum.

Farklı bir önerisi olan var mı?


ofis koltuğu ve mobilya keçesinden kastım şunlar tabii :

www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
0
EasyTiger
(25.01.21)
Koltuk eski mi veya dandik mi? Ayaklari yag gibi kaysa kolay kolay cizmez aslinda hele laminant parke ise cok zor
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
evet iş görür.
0
jelly bear
(25.01.21)
irene
(25.01.21)
Paten tekerleği şeklinde çok kaliteli çalışma koltuğu tekerlekleri yaptılar araştırabilirsiniz acaip güzeller.

s.alicdn.com
0
hedep
(25.01.21)
(11)

Köpeğin bok boğazlı olması

wild honey suckle
5 aya yakın cotton terrier kırması bir köpüşümüz var. hayatımda gördüğüm en bok boğaz şey. hem aşşşşırılar aşırısı hızlı yiyor mamasını, hem de ne bulursa ama ne bulursa yutuveriyor. oyuncak ipliği mi? nomnomnomyere düşmüş biber sapı mı? nomnomnommandalinanın beyaz lifleri mi ayrılmış masada? nomnom
5 aya yakın cotton terrier kırması bir köpüşümüz var. hayatımda gördüğüm en bok boğaz şey. hem aşşşşırılar aşırısı hızlı yiyor mamasını, hem de ne bulursa ama ne bulursa yutuveriyor.
oyuncak ipliği mi? nomnomnom
yere düşmüş biber sapı mı? nomnomnom
mandalinanın beyaz lifleri mi ayrılmış masada? nomnomnom
a yerde taş mı var? nomnomnom
kuru yaprak? nomnomnom
oyuncağın düdüğü? nomnomnom

yani çok enteresandır. yere samandağ biberi düşürdüm mutfakta 1.2 saniye içinde koşarak yedi. aklım çıktı yanacak bir şey olacak diye allahtan baya zaman geçti bir şey olmadı ama yani hayatımda böyle seçici olmama görmedim. umrunda değil hayvanın. geçen sehpanın ayağını hafif eşelemiş oradan çıkan tahta parçalarını yemeye çalışıyo.
mamasını da inanılmaz hızlı bitiriyor.
normal mi bu? napcaz bunla?
0
wild honey suckle
(13.01.21)
soruya mantıklı bir cevabım yok ama çok iyi betilemişsin. sabah sabah güldürdün.

bence veterinere bir danış. muhtemelen bir derdi yoktur ama küçük olduğundan seçici olmayabilir. bir de karınca falan bulup yerse o sıkıntı oluşturur.
0
helenart
(13.01.21)
bu hic normal degil. yedigini gordunuz mu. yani disleri kasinir agziyla oyun yapar sonra atar. ama yedi diyorsaniz o sikinti.
uzmana gidin bi yerde bi sikinti var.
0
turbo sadık
(13.01.21)
Yani parçalayıp bırakmıyor baya hapır hupur yiyor. Veteriner dikkat edin çekiştirin yemesin diyip geçiyor ben de anlamadım. Arkadaşlarımın köpekleri mamalarını bile seçerek yiyor bizimki en son duvar yalıyordu. Cidden anlam veremiyorum.
0
🌸wild honey suckle
(13.01.21)
Benim arkadaşımın bernese cinsi bir köpeği var. Bu anlattıklarınızdan fazlası var eksiği yok. Sabah sabah çok güldüm anlatış tarzınıza.
O bir de şey yapardı, bizim elimizdeki yemekten otlanır otlanır; ne zaman bizim yemeğimiz biter, gider kendi mamasını yer. Yemediği tek şey çiğ karides. Onu da koklattım içeri kaçtı hahahha
Veteriner ona da bir şey dememiş. “Alın ağzından” demiş. Yahu hayvan pizzanın üstündeki rokayı çalmaya çalışıyor, ağzından alın mı kalmış.
0
irene
(13.01.21)
eğitebilirsiniz, öyle ki köpeğin önüne en sevdiği yemeği koyuyorlar, sahibi al komutu vermeden yerinden bile kıpırdamıyor hayvan, ağzına koyduğu tavuğu geri çıkaran köpek var. ya da köpeğe kendi yemeğinden uzatıp küçük ısır diyor, hayvan kibarca minicik ısırıyor, bırakıyor. bunların hepsi mümkün, bence bu şekilde nasıl eğitebileceğinize bakmalısınız.
çünkü çok tehlikeli, bir gün sindiremeyeceği ya da zehirleneceği bir şey yer büyük sıkıntı olur
0
ofelia
(13.01.21)
Icinde bir labrador var herhalde. Her yiyecek kopekler icin guvenli degil. Mesela cig sogan, mesela kahve ya da kakao... Bunlari buyuk oranda (vucut agirligina gore) yerse, veterinerlik olur, hatta gec fark edilirse cok tehlikeli...

Hep basariya ulasmis, ondan devam ediyor. Klicker ile "birak" komutunu ogretin. Biraktigi seyin training mamasindan daha lezzetli ve cekici olmamasi gerekiyor. Mesela biber sapini birakirsa yer fistigi ezmeli bir cookie alacak karsiliginda.

Bu "birak" onemli. Cunku oraya buraya fare zehri atan, ekmegin icine civi koyan deli cok. Ozellikle sokakta asla bir seyi yutmasina izin vermeyin. Parmagi takin agzina, sallayin kafasini, cikartsin. Benimki de aliyor, dislerini kitlemesine izin vermeden cikarttiriyorum. Simdiye kadar hep basariya ulasti diye training ile egitilemez diye dusunmeyin. Benim kopegim de bir gece masanin uzerinde biraktigimiz 1 kg, evet 1 kg Alman ekmegini gommustu. Sinirlenip yedigi cuzdan sayisi 4. Canta acip caliyordu hem de. Ama ogrendi.

Masa uzerine de yaklastirmayin, kafasini fazlaca yaklastirdiginda sert ve acik bir dille "hayir" deyin, yemek calmasin. Yemegin sadece mama kabindan geldigi anlayisini oturtmaya calisin. 5 aylik kopek cok kolay egitilir.
0
buf-e kür
(13.01.21)
hayır diyoruz, vermiyoruz, ağlıyor sonra küsüyor. havlamıyor da direkt ağlayıp yastıkların arasına girip küsüyor. hayatımda gördüğüm en komik şey cidden.
kendi mamasını 2 saniyede falan yiyor sonra mama kabını dişliyor. oyuncaklarının gözlerini oydu yemeye çalışırken aldık. sokakta çeke çeke yemesin diye durmaktan bir hal olduk üzülüyoruz da acıyodur canı diye.
insanlar mama vermediğimizi düşünüyor mahallede adımız köpek düşmanına çıkacak.
bir de şey var, kendini insan sanıyor olabilir. karantina köpeği olduğu için hep bizle zaman geçirdi. yemeklerden sonra ağzını falan sildiriyor. garip bir tip.
bekle komutunu biliyor ama biz bakmazken işte halı yiyeyim, jalepeno kaçırıp basur olayım şeklinde çalışıyor kafası.
toksik şeyleri zaten olabildiğince uzak tutuyoruz ama işte düşen maydanoz yaprağını da salya akıtarak yemezsin be kardeşim ya.
kahve kokluyor içmek istiyor, viski kokluyor yalamak istiyor. yani koklayıp tiksindiği hiçbir şey yok.
bir ara sağı solu kemiriyor rahatsız olsun diye sirke sıkmıştık, müptelası oldu pezevenk. şişeyi görse çalıp içecek.
0
🌸wild honey suckle
(13.01.21)
Hahaha, hocam benim de terrier'im var, o da öyleydi.

Hem ben biraz eğittim hem de büyüdü, ama yine de taze fasulye, mandalina, biber, ayçekirdeği vs. ne versem yer. Tek kriteri benim yiyip yememem, benim yediğim bir şeyse yiyo yani, hardallı sirkeli marul salatası yiyen köpek ilk defa gördüm.

Neyse, çözüm yemek konusunda eğitmek. Hala küçük o açıdan şanslısınız, büyüyünce eğitimsiz köpeğin ağzından yemek almak daha zor. Ben yemeğini belli saatlerde ve belli yerlerde, belli kaplarda yemeye alıştırdım. Onun haricinde bir şeyi yemeye kalktığında da kızdım. Bi süre sonra eğer o saat/kap içerisinde değilse ya da ben vermiyorsam yememesi gerektiğini anlayıp bıraktı. Hala yere falan bişey düşünce arasıra bi şansını deniyor tabi ama göz göze geliyoruz, üzülüp bırakıyor :D
0
plutongezegendegilmi
(13.01.21)
ozel mama kaplari var yavas yemeleri icin. icleri bolmeli oluyor, o aralardan almaya calisirken daha yavas yiyor boylece
0
oscar
(13.01.21)
köpek sahibi değilim ama kuzenimde alman çoban köpeği var ve iyi bir eğitimle izinsiz hiçbirşeyi yemiyor şuan. mesela bekle komutundan sonra burnunun üstüne ödül maması koyunca ye diyene kadar bekliyor veya hayır diyince duruyor, çık dışarı diyince mutfakdan çıkıyor. bunları öğrenmezse başetmeye imkan yok çünkü büyük bir köpek ve çok güçlü. her elimizdekine hamle yaparsa işimiz var yani. dışardayken de acımamak lazım, sürünün liderinin sen olduğunu anlaması lazım sen yürüyorsan o da yürümeli sertçe çekmekten korkmayın yani. bir de çocuk gibiler küsünce sizin barışmak için ona ödül verdiğinizi, sevdiğinizi görünce hemen küsme numarasını öğreniyorlar. bu tarz çakallıklara prim vermemek lazım. eğitim gerçekten büyük fark yaratıyormuş onu gördüm. misal yaklaşık aynı tarihte diğer kuzenim malta teriyeri aldı. ufacık beyaz acayip tatlı birşey. bir yılın sonunda ben bunu eğitemiyorum, heryere işiyor, heryeri kemiriyor diye başkasına sahiplendirdi. alman kurdu olan kuzenimse iyi eğitti ve aşk yaşıyorlar halen. profesyonellerden de destek alın hazır daha yavruyken çözülsün bu sorunlar sonra çok rahat edersiniz.
0
genc irisi
(13.01.21)
hehe ayni bizim ufakligin kucukluk donemlerini betimlemissiniz. daha yavruyken o da cok hizli yiyip iciyordu sonra arada oksurup bogulacak gibi olunca kendisi ogrendi yavas yemeyi. ayrica yavas yeme kaplari da bayagi ise yariyormus ama ben denemedim.

bir de egittim. mesela ben onay vermeden kesinlikle yemek yemiyor. bunu egitmek biraz zaman aldi ama yere tane tane mamalar birakip her seferinde size baktiktan sonra aferin derseniz, bakmadan yemeye kalkarsa hizlica alirsaniz, bir sure sonunda guzel ogreniyorlar. dolayisiyla yere bir sey dustugunde direkt atlamiyor artik. atlayip ilgisini cekse bile cik cik metoduyla(birak komutu) uzaklasiyor hemen.

kisacasi biraz buyumesi ve beraberinde de egitilmesi gerekiyor ama tabii her ihtimale karsi bir veteriner faydali olur.
0
tannen
(13.01.21)
(4)

kavanozdaki tavuk-ilik vs sular

condom kurşunu
knorun var vegi bilmem ne diye başka bir marka var bunları deneyen oldu mu? ben 4 kişilik pilav içine bir tavuk suyu kavanozun hepsini koymuştum çok ağır olmuştu. geçende iliklisini aldım tekrar üstünde illa yemeğe koymanıza gerek yok ısıtıp çorba niyetine içebilirsiniz de diyor. var mı böyle laps d
knorun var vegi bilmem ne diye başka bir marka var bunları deneyen oldu mu? ben 4 kişilik pilav içine bir tavuk suyu kavanozun hepsini koymuştum çok ağır olmuştu. geçende iliklisini aldım tekrar üstünde illa yemeğe koymanıza gerek yok ısıtıp çorba niyetine içebilirsiniz de diyor. var mı böyle laps diye içen tadı nasıl? bir de başka nerde kullanılır, masterchefte paso bunu kullanıyorlardı yararlıdır herhalde.
0
condom kurşunu
(10.01.21)
Kemikli et alip kaynatirsaniz aynisinin daha dogalini elde etmis olursunuz aslinda.

Bir de duz corba olarak da icilir tabi ama ben genelde kemikli eti pisirirken icine havuc, pirasa, kereviz vb kok sebzeleri ekliyorum, muthis oluyor. Yani icinde bu sebzeleri kaynatirsaniz olur.

Bu arada seyreltilmemis tavuk suyu elbette cok agir gelir pilava :D bu arada masterchefe reklam almislardir muhtemelen.
0
kuehles blondes
(10.01.21)
Tek başına çorba olarak içmedim hiç ama mercimek çorbasına koyuyorum ben knorr’u. Ağır olmuyor sanki.
3-4 markanınkini denedim ama sanırım en güzeli gurvita.

Kuehles blondes doğru söylüyor aslında ama hem uzun kaynatmak gerekiyor hem de benim evim açık mutfak, o kokuya dayanamıyorum. Bu arada aklınızda olsun bu bahsettiğimiz markaların hepsinin içeriğinde sebzeli kaynatıldığı yazıyor.
0
irene
(10.01.21)
İçeriklerini hatırlamıyorum çok ama evde yapılanla maalesef alakası yok ve çoğu su gibi gelmişti bana. Instagram'da pinoeatshealthy'nin yaptığı kemik sularını görünce anladım bunu da. Gerçek kemik suyu, kolajenden dolayı jel yapida oluyor, kaşık batirabiliyorsunuz resmen.
0
piremses
(10.01.21)
migrostan ilik alıp kaynatıp, sonra pet bardaklara koyup dondurabilirsiniz. biz öyle yapıyoruz. istediğiniz oranda istediğiniz zaman çıkarıp kullanabiliyorsunuz. genelde çorbalar için kullanıyoruz biz. çorbalara tad veriyor neredeyse hepsine koyuyoruz.
0
anarsika
(11.01.21)
(3)

anlık olarak hava yolları çalışanlarının maddi durumu nasıl?

Techsavvy
Maaş almaya devam ediyorlar mı? kesinti yapıldı mı. işten çıkarmalar oldu mu?Bilgilendirebilirseniz sevinirim.
Maaş almaya devam ediyorlar mı? kesinti yapıldı mı. işten çıkarmalar oldu mu?

Bilgilendirebilirseniz sevinirim.
0
Techsavvy
(09.01.21)
Kabinde olan 2 arkadaşım vardı ikisi de işten çıkarıldı. Pilot olanların da uçuş tazminatı kesildi. Kredisi olanlar ağlıyor, diğerleri zaten dünyalığını yaptığından çoktan, rahatlar.
0
irene
(09.01.21)
tk da bildiğim kadarıyla çıkarma olmadı ama kçö geçildi önce,kısıtlamalar,uçuş azladığından otomatik olarak düşüşler oldu.
0
duptıs
(09.01.21)
maaşlarda kesintiler oldu. Uçuş tazminatı kesilmedi ama o da aynı oranda azaldı tabi. Pazar mesai ücreti zaten geçen ocakta kesilmişti. Kayıp büyük tabi ama en azından kimse işinden olmadı. Yabancılar hariç. Onlar ücretsiz izine çıkarıldı.
0
zoghurt
(10.01.21)
(6)

ağlamayana meme yok-dertleşme duyurusudur

Kıllanıcı adı:
Gıcık oluyorum bu söze. Bir anne olarak hiçbir zaman meme vermek için bebeğimin ağlamasını beklemedim. Çünkü değer veriyorum, gözlüyorum, üzerine düşünüyorum ve ihtiyaçlarının farkındayım. Evet ağladığında da verdim ama bunu beklemedim. Canımı sıkan şu. Zam ayındayız, patron yine enflasyon oranında
Gıcık oluyorum bu söze. Bir anne olarak hiçbir zaman meme vermek için bebeğimin ağlamasını beklemedim. Çünkü değer veriyorum, gözlüyorum, üzerine düşünüyorum ve ihtiyaçlarının farkındayım. Evet ağladığında da verdim ama bunu beklemedim.

Canımı sıkan şu. Zam ayındayız, patron yine enflasyon oranında, performansa, ihtiyaca, gidere bakmadan herkese eşit ve dandik bir zam yapacak. Geçinemiyoruz, bu sene bakıcı ya da kreş masrafı olacak ve yapacakları minnacık zamla bunu karşılayamayacağız. En basiti gidip konuşmak, ağlamak, iyileştirme istemek.

Firmada 50 kişi bile yokuz çalışan, herkes herkesin her şeyini biliyor. Patron da o kadar yakından biliyor ki, ev kira, araba yok, bebek var, zar zor geçiniyoruz. Elinde imkan varken neden üç kuruşa mahkum ediyor bizi. Başa dönüyorum, çünkü değer vermiyor, üzerine düşünmüyor. İlla ağlayacaksın bak buradayım ve sana ihtiyacım var diye.

Öleceğimi bilsem bir bardak su istememem ekstradan. Diğerleri burnu aksa peçeteyi firmaya aldırıyor. Bu yüzden de diğer çalışanlara nazaran sürünüyorum.

Müstahak mı bana?
0
Kıllanıcı adı:
(08.01.21)
zam almak için iş değiştirmek gerekiyor.

ilk iş yerimde 4 yıl çalıştım her sene enflasyon civarı zam yaptı patron it gibi çalıştım ne gece ne gündüz dedim ilk iş yerimdi çok şey öğrendim hakkını yiyemem ama iş değiştirmek istiyorum ayrılıcam dediğimde %50 zam teklif etti ama ben %100 civarı zam alarak başka yere geçtim.

diğer yerde 2 yıl çalıştım yine %60 yakın farkla başka yere geçtim.bu şekilde 2 yıl 2 yıl derken cidden iyi bi maaşa eriştim. şu an kurumsalda enflasyon +5 civarı zam alıyorum 3 yıldır o yüzden koymuyor ama geçim sıkıntısı yaşasam direkt iş ararım.

ağlamaktan öte senin ona değil onun sana ihtiyacı olduğu noktaya gelmekte fayda var.
0
prezarlatif
(08.01.21)
iş hayatında bu söz gerçekten doğru. gurur yapacak bir şey de yok, hakkın olana tamah etmeyerek onurlu bir tavır sergilemiyorsun. ağlamaktan ziyade hakkın olanı koparmak için ses çıkarmalısın.
0
theseachange
(08.01.21)
ağlamak + hafiften tehdit. bak giderim haa, gibi. hiç utanma, sıkılma. bebeğinin, senin, eşinin geleceği için ne koparırsan kardır.

soruya cevap, sana müstehak. bu psikolojini değiştirmen gerek.
0
stewie
(08.01.21)
bunun ağlamakla, ağlamamakla bir ilgisi yok. paraya ihtiyacı olan, farklı bir yerde iş bulması kolay olmayan, çocuklu anne babalar patronların en sevdiği tiplerdir çünkü dibine kadar sömürebilirler, kimse de sesini çıkarmaz. sesini çıkarmadığın sürece de bu aynen böyle devam eder. sesini çıkaracak cesaret ya da kariyerin yoksa da sömürüye devam edilir.
0
roket adam
(08.01.21)
Müstehak demek istemezdim ama sanırım biraz öyle. “Geçinemiyoruz” diyeyecek kadar bir ekonomik tablonuz varken neden çocuk sahibi olmayı tercih ettiniz?
Olan olmuş artık gerçi de çocuğun iyiliği için gurur yapmayı bırakıp, eğer burnunuz şirkette akıyor ise peçetesini de firmaya aldıracaksınız.
0
irene
(08.01.21)
@ the cat in the hat, hayır tabii ki. İyi bir performansla çalışan herkese, ünvanına, tecrübesine göre iyi bir zam yapsın. Birinin maaşı uçarken birisinin yerlerde olmasın. Ağlayana al sana meme, ağlamayana birşey yok hesabından rahatsızım sadece.

@irene, geçinme anlayışlarımız farklı olabilir. Kimse aç değil, açıkta değil. Aldığım para borçlarıma ve masraflarıma yetiyor. Birikim yapamıyorum, hobiye, eğlenceye, keyfe keder harcamaya, tatile, almak istediğim eğitimlere, özel sağlık harcamalarına verebilecek ekstra bir param yok. Çocuğum yokken de bir elim yağda bir elim balda değildi.


Teşekkürler cevaplarınız için.
0
🌸Kıllanıcı adı:
(08.01.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.