Giriş
(2)

Tarife kelimesi Almanca mı şimdi?

alperz
Alakasız bir Almanca sitede dolanırken "tarife" kelimesine rastladım. Daha evvel hiç görmemiştim. "price rates" anlamına geliyormuş. Bizdeki anlamı yani.Şimdi bu kelime Almanca'dan mı dilimize geçmiş oluyor? Yoksa Almanca'ya başka bir dilden mi geçmiş?
Alakasız bir Almanca sitede dolanırken "tarife" kelimesine rastladım. Daha evvel hiç görmemiştim. "price rates" anlamına geliyormuş. Bizdeki anlamı yani.

Şimdi bu kelime Almanca'dan mı dilimize geçmiş oluyor? Yoksa Almanca'ya başka bir dilden mi geçmiş?
0
alperz
(27.01.18)
biz taarife diyoruz, alman tarif yazıp tariif diyor. eyyprlamam bu kadar. gerisi için bkz sevanyansozluk.com
0
pilav
(27.01.18)
TDK'de kelimelerin nereden geldiği yazıyor.

tarife
isim (ta:rife) Arapça taʿrife
0
i was made for you
(27.01.18)
(9)

ali koç'un derdi ne?

doxanikee
yahu ben zengin insanın elit olmasını, rafine zevkleri falan olmasını beklerim de bu adamın ülkedeki en sikko iş olan futbolla başkanlıkla ne işi var? kürsüye çıkıp laf yiyip laf sokmaya çalışıyor. adam dün zengin olmuş falan da değil, koca koç ailesi. nasıl bir tatminsizliği olabilir ki bu işlere g
yahu ben zengin insanın elit olmasını, rafine zevkleri falan olmasını beklerim de bu adamın ülkedeki en sikko iş olan futbolla başkanlıkla ne işi var? kürsüye çıkıp laf yiyip laf sokmaya çalışıyor. adam dün zengin olmuş falan da değil, koca koç ailesi. nasıl bir tatminsizliği olabilir ki bu işlere girmek için anlamadım gitti?
0
doxanikee
(27.01.18)
fenerbahce gibi köklü dev bir klubü karanlık tiplere birakmaya gonlu elvermiyor.

futbol sikko olabilir ama soz konusu 15-20 milyon seveni olan devasa bi klup.

ben destekliyorum.iyi yapiyor
0
technicalte
(27.01.18)
Hayatta her şey para değil.
0
valarmurgulis
(27.01.18)
Futbolun varos eglencesi oldugu varsayimin dogru degilse ya, bir de boyle dusun. Futbol sevmiyorum cok elitim hala prim yapiyor mu ?
0
pofudukayi
(27.01.18)
parasiyla alamayacagi bir seyin basina geciyor. adamin universitesi bile var, ama fb gibi bir kulubu yok
0
oscar
(27.01.18)
futbolun varoş eğlencesi olduğu varsayımımın doğru olmama ihtimali yok.
0
🌸doxanikee
(27.01.18)
Abramoviç de mi varoş? Anlamadığın şey şu, ben de futbol izlemeyi bırakalı seneler oldu ama mesela hâlâ NBA izliyorum, açıp oyununu oynuyorum. Benim oyununu oynadığım şeyin adamlar (takım sahipleri) gerçeğini oynuyor. Oyun dediğin küçük çocuk için de koca insan için de zevkli bir şey ve bunu en üst seviyede yapabiliyorlar. Şimdi Ali Koç Türkiye'de yaşıyor, gidip de İngiltere liginden takım alamaz, yani alır da başında duramaz. Zaten kişisel serveti de Abramoviç seviyesinde falan değil. E adam zaten Fenerbahçeli, bu takım da boru değil 110 senelik takım. Bu takımın başkanı olmak da parayla satın alamayacağın bir şey.
0
i was made for you
(27.01.18)
Öncelikle hiçbir takımı tutmuyorum, genel olarak da sporları severim, fırsat buldukça izlerim.

Sonra Fenerbahçe Spor Kulübü sadece futboldan ibaret değil. Türkiye'deki hayran kitle koşullarında futbol en çok parayı getiriyor, en çok seyirciyi getiriyor diye o en öne çıkıyor. Olan bu.

Ali Koç neden bu kulübe ilgili onu da kendisine bizzat sormak lazım, fakat şu ülkede bir işlerin ucundan doğru dürüst adamlar tutup uğraştıkları alanları biraz temizlese fena olmaz. Bunu tek başına ne Ali Koç becerebilir ne başkası tabi. O yüzden tabanı dönüştürücü hareketler başlatmaları, birkaç başka kuruma örnek ve lider olmaları, tembel toplumu özendirmeleri, öğrenmelerine fırsat yaratmaları gerek.

Futbolsa uzun zaman önce sporluktan çıktı, kumara döndü. Bu da ayrı bir tartışma konusu.
0
idexo
(27.01.18)
Pr
0
freetakilir
(27.01.18)
eagofant
(27.01.18)
(6)

Nasıl zengin oldular ?

sorunvar
Çevrenizde bildiğiniz kişiler nasıl zengin oldular ? Aylık minumum kazancı 100 k olanları kast ediyorum.Önce ufak bir restuarant açtı ve sonra büyüdü akabinde 3 tane şubesi oldu .Ortalama kazancı min 100 k diye düsünüyorum.Başka bir tanesi de turizm şirketi açtı ve işverenlerin iş yeri servisi vb ş
Çevrenizde bildiğiniz kişiler nasıl zengin oldular ?

Aylık minumum kazancı 100 k olanları kast ediyorum.

Önce ufak bir restuarant açtı ve sonra büyüdü akabinde 3 tane şubesi oldu .Ortalama kazancı min 100 k diye düsünüyorum.

Başka bir tanesi de turizm şirketi açtı ve işverenlerin iş yeri servisi vb şeyleri alarak o seviyeye geldi .Sizin bildiğiniz hikayeler nedir ?
0
sorunvar
(27.01.18)
Minimum kazancı olarak bilemiyorum ama yazar bir arkadaşım kitabının haklarını Hollywood’ta çok ünlü bir yapımcı/yönetmene sattı. Birdenbire milyon dolarlar telafuz edildi. Tam zamanlı işini bıraktı. Yani normal standartlardan zengine geçişe örnek olarak söyledim bunu, tam aradığınız cevap olmamış olabilir.
0
sopiro
(27.01.18)
10-15 bin maaşla çalışan müdürdü, önce minik butik otel açtı kartepe-sapanca arasında, işine devam etti, otelini büyüttü, sonra başka bir otel aldı, onu da adam etti, bu arada çalışmaya yine devam etti, sonra iki otelini satıp daha büyük bir otel açtı. aylık 100k kazanıyor mu tam emin değilim ama hala yatırım peşinde, uzak değildir.

bir başka tanıdığımın tarlasına istimlak bedeli 1 milyon civarı ödendi, o parayla fındık tüccarlığına başladı. ferrero'nun sahibi olduğu bir gıda firmasına satıyor direkt çiftçiden aldığı fındığı. dönemlik iş olduğu için aya vurunca değişir ama senede milyondan çok kazanıyordur.
0
Bruce
(27.01.18)
Spesifik ornekler disinda butun zenginlik yollari egitime, zekaya, sermayeye, cevreye, egoya, mantiga, saglamciliga, memur kafasina degil pratiklige, dusunmek yerine yapmaya, sezgileri kuvvetli olmaya, sokagi insani hayati kendisini sinirlarini tanimaya ve en cok da cesarete cikar.cesur ve pratik olmayan birinin ticarette basarili olma sansi yok.

Benim cevremde herkes ticaretle ugrasiyor.cogumuz da hemen hemen ayni isleri yapiyoruz.icimizde ayda 20 k kazanan da var 150 k kazanan da.ama hepimiz ise cok dusunmeden baslamisiz.masraflara degil kazanca odaklanmisiz. Afili isleri degil reelde gercekten ölümsüz olan isleri yapiyoruz.is kurarken kimseye kuralim mi diye sormamisiz. Isimizin cefasini da sefasini da seviyoruz.

Su kadar param var parlak da bir fikrim var napayim diyen biri veya cok zeki cok egitimli ama egosundan kasintisindan baska bir alemde yasayan biri ticarette ilerleyemez. Benim ayda 3 milyon tl cirosu olan celik ureticisi arkadasim var.ne zaman ziyaretine gitsem ya makina basinda ya elinde cekic vs. 40 kisi calisiyor yaninda ama farki ancak geceleri ve tatillerde yasiyor.harika iki villasi harika arabalari var ama egosu yok.bugun fabrikasi yansa gider sanayide calisir ama 3 sene sonra eski seviyesine gelir.

Ben yanimda 6-7 kisi calistiriyorum ortalama.donem donem degisiyor. Iclerinde her sene ancak bir tanesine isi ogretip kendi isinin sahibi olmasini saglayabiliyorum. O da digerlerinden daha egitimli daha bilmemne oldugundan degil.ise daha basit ama daha gercekci baktigi icin.digerlerinin eline 300 er bin lira versen gider adi cok afili ama halkta talep edenlerde karsiligi olmayan bir iste 6 ayda tuketirler.
0
zargana75
(27.01.18)
zargana'nın dediği şey doğru, ama örnek verdiği arkadaşı hiç de güzel bir hayat yaşamıyor bence. Ayda üç milyon kazanıp bütün gün çekiç sallıyorsan sana ne faydası var paranın? Anca çocuğun yer, tüküreyim öyle paraya. Gece villada uyusam ne uyumasam ne.
0
i was made for you
(27.01.18)
Yolda issiz gezerken, bir tanidiginin rastlayip "benim su arsayi sat, komisyonunu al" demesiyle, bugun kose olan bir emlakci var bildigim.

@i was made'e katiliyorum. Ama ben tukurmek kelimesini degil, daha agir bir kelime kullanirdim.

Popo tavan yapip alemlerde her gece para sacmak degil bunun alternatifi. Ama isci gibi de calisacaksam ..kayim oyle paraya. Isinin basinda durmak, isini takip etmek farkli; amele hayati surmek farkli.
0
runagain
(27.01.18)
Kariyer degistirip, biraz cile cektikten sonra firsat buldukca kodlayabildigim kendi yazilimimi satarak zengin oldum. Aylik gelirim bahsettigin miktarin 2 kati civarina yaklasmak uzere ve benden baska kimse bilmiyor bunu.
Hala freelancer usulu musteri isi yapmaya devam ediyorum. 3 kurus para verip de kendini senin sahibinmis gibi sanan tiplerle ugrasmak hosuma gitmese de yaptigim isten keyif aldigim icin devam ediyorum.
0
gormemisin oglu
(28.01.18)
(7)

Starbuks vs. Starbaks

guneslihavalardacokmutluoluyorum
İyi geceler. Çok kısa ve saçma bir soru soracağım. Bugün bir arkadaşımla kahve içmeye gidecektik kendisi hem Türk hem İngiliz. Doğma büyüme İngiltere'de yaşadığı için anadili ingilizce. "Starbuks'a (bildiğin bu şekilde) mı gidelim?" dedi. Yani bunun okunuşu starbaks değil miydi? Sormaya da utandım:/
İyi geceler. Çok kısa ve saçma bir soru soracağım. Bugün bir arkadaşımla kahve içmeye gidecektik kendisi hem Türk hem İngiliz. Doğma büyüme İngiltere'de yaşadığı için anadili ingilizce. "Starbuks'a (bildiğin bu şekilde) mı gidelim?" dedi. Yani bunun okunuşu starbaks değil miydi? Sormaya da utandım:/
0
guneslihavalardacokmutluoluyorum
(27.01.18)
Geyiğine yapmıştır?
0
kayranin kedisi
(27.01.18)
Sanmıyorum açıkçası yani çok doğal bir şekilde hep öyle diyormuş gibi söyledi.
0
🌸guneslihavalardacokmutluoluyorum
(27.01.18)
Baks, tartışması yok bunun, arkadaşın İngiltere köylüsü olabilir. Şaka tabii ki öyle demek hoşuna gidiyordur, başka bir açıklaması yok.
0
i was made for you
(27.01.18)
Aklıma şey geldi biz hep Türkçe konuştuk/konuşmaya çabaladık acaba Türkçe'de buks diye okunuyor şeklinde mi düşündü, bilemedim.
0
🌸guneslihavalardacokmutluoluyorum
(27.01.18)
Aksan?

edit: aksandan dolayı o şekilde söylüyor olabilir o zaman. (bkz: ingiliz aksanı )
0
rahip janick
(27.01.18)
@rahip janick aksanı bildiğimiz ingiliz aksanı. Bir sonraki buluşmada mertçe soracağım:d
0
🌸guneslihavalardacokmutluoluyorum
(27.01.18)
aksanı öyledir +1

Sen Türkçe düşündüğün için öyle 'u'yu 'u' şeklinde okuyorsun ama alışkanlık gereği sürekli ingilizle konuşurken konuştuğu gibi yazmıştır.
0
idexo
(27.01.18)
(4)

tel aviv - kudüs güvenlik

superb
3 günlüğüne gidelim diyoruzgüvenli midir sizce?tecrübelerinizi paylaşabilirseniz sevinirimayrıca israil vizesi nsaıl alınıyor?bir de evli olmadan konaklamda sorun var mı?teşekkürler
3 günlüğüne gidelim diyoruz
güvenli midir sizce?
tecrübelerinizi paylaşabilirseniz sevinirim

ayrıca israil vizesi nsaıl alınıyor?
bir de evli olmadan konaklamda sorun var mı?

teşekkürler
0
superb
(26.01.18)
Yani Türkiye'de yaşıyorsun, İsrail gibi bir ülkeye güvenli mi diye sormak komik, tabii ki güvenli.
Evli olmadan konaklamanda da sorun olması için bir sebep yok.
Havalimanına giriş çıkışlar yavaşmış ama, 2-3 saat sürüyormuş.
Vizeyi de normal başvurup alıyorsun: embassies.gov.il
0
i was made for you
(26.01.18)
gerekli belgeleriniz varsa ve tamsa vize almakta sorun cikmaz.
eger daha öncesinde, iran, irak,lubnan gibi ülkelere girişiniz varsa sorun cikarabilirler.
evli olmadan konaklamada, eger cok tuhaf bir yerde kalmiyorsaniz, sorun cikmaz.
vaktiniz varsa, hayfa'ya da ugramanizi öneririm.
0
for the record
(26.01.18)
Türkiye'den daha güvenli olduğu kesin. Vize de epey basit diyorlardı.
0
roket adam
(26.01.18)
gittik sorunsuzdu
evli olmadan konaklamada problem çıktı
0
🌸superb
(24.04.18)
(8)

Kanal İstanbul gibi projelere nasıl izin veriliyor?

m e b
Mevcut hükümetten ve projenin gerekliliğinden bağımsız olarak böyle devasa ve geri dönüşü olmayan projelere bir engel yok mu? Diyelim ben MEB Parti olarak iktidara geldim ve "Bundan sonra Silivri'yi devasa yapay göl haline getireceğiz. Çanakkale'nin bir yakasını da kesip bir ada haline getireceğiz."
Mevcut hükümetten ve projenin gerekliliğinden bağımsız olarak böyle devasa ve geri dönüşü olmayan projelere bir engel yok mu? Diyelim ben MEB Parti olarak iktidara geldim ve "Bundan sonra Silivri'yi devasa yapay göl haline getireceğiz. Çanakkale'nin bir yakasını da kesip bir ada haline getireceğiz." diyerek işe koyuldum. Beni durduracak bir yasa yok mu teknik olarak? Yani her hükümetin böyle bir şey yapmaya izni var mı? Asıl öğrenmek istediğim şey bu.
0
m e b
(26.01.18)
yurutmeyi durdurma davasi acilir. danistay bakar. daha sonra cikacak karar yargitaya tasiniyor mu hatirlamiyorum. ayrica anayasa mahkemesine basvuruda bulunabilir belki. gerci bundan da emin degilim.
0
baldur2
(26.01.18)
Olsa bile KHK'yla işlevsiz hale getirilemez miydi? Belki başka zamanda evet ama şuanda koruyacak bir kanun olsa da işe yaramazdı.
0
Nature Works
(26.01.18)
Normal şartlarda izin çıkmayabilir. Tabiatı koruma kanunu var mesela. Ama şartlar normal değil.
0
amortisman
(26.01.18)
karar çıksa bile "kamu yararına değil, zaten para harcadık bundan sonrası daha zarar" deyip devam edilir.
0
hosein
(26.01.18)
Soru yanlış çünkü izin isteyen yok, dolayısıyla veren de. Normal bir ülkede evet biri birilerinden izin almak zorunda olurdu.

Edit: Tamam ben başka bir şey kastettiğini sanmıştım o cümleyle. Ama cevabım aynı, Türkiye'de biri iktidara geldiyse her istediği haltı yapar, kim olduğu önemli değil. Sen de yaparsın.
0
i was made for you
(26.01.18)
@i was made for you: O yüzden mevcut hükümetten bağımsız olarak ele alalım dedim. Yani mevcut yasa ve kurumlar arasındaki yönetmeliklerde vs bu konuda bir boşluk/engel var mı normalde Türkiye'de? Sen, ben, Kemal Kılıçdaroğlu ya da Devlet Bahçeli bile olsa başta, böyle bir şeye kalkışabilir mi? Asıl öğrenmek istediğim şey bu.
0
🌸m e b
(26.01.18)
nee? sen türkiye'nin gelişmesini istemiyorsun! bunlaaaar, birinci köprüye de karşı çıkmıştı!

idare mahkemesiydi, danıştaydı, aym'ydi falan hiç oluru yok. geçti, bitti onlar.

ortak akıl falan da hak getire... o, herkesten daha akıllı ve her şeyin en iyisini düşünür zaten!
0
runagain
(26.01.18)
Çed raporu diye bir şey var, çevre etki değerlendirmesi, normalde bu rapordan olur almayan şeylerin yapılmaması gerek ama uyduruyorlar.

Bir de mevcut hükümetten yine bağımsız, çevre düzeni planı denen bir şey var. Büyük planlar bunlar. Bunları da genelde bakanlık onaylıyor, e bakanları atayan da başbakan.

Sonra tmmob falan planlara itiraz ediyor eğer imar yasalarına falan göre yapılmadı ise. Ama öte yandan yasaları belirleyen kim, meclis. Mecliste de salt çoğunluk elde edebiliyorsa hükümet istediği yasayı geçirebiliyor.
0
senolll
(26.01.18)
(2)

zorlu psm etkinliklerde kimlik kontrolü hakkında

yedinci his
merhabalar.zorlu psmde bir etkinlik için öğrenci bileti aldım. öğrenci değilim ancak öğrenci kimliğim vardı ve bunu kullanmaya devam ediyordum, evet, istediğiniz gibi yargılayabilirsiniz. fakat kimliği kaybettim ve şunu merak ediyorum: zorluda etkinlik girişlerinde öğrenci kimliği kontrolü yapılıyor
merhabalar.

zorlu psmde bir etkinlik için öğrenci bileti aldım. öğrenci değilim ancak öğrenci kimliğim vardı ve bunu kullanmaya devam ediyordum, evet, istediğiniz gibi yargılayabilirsiniz. fakat kimliği kaybettim ve şunu merak ediyorum: zorluda etkinlik girişlerinde öğrenci kimliği kontrolü yapılıyor mu? yapılıyorsa bu durumda bilet üstünde yazan ismin bir önemi var mı? sonuçta iki bilette de aynı isim yazıyor ve bileti kullanan kişiyi bağlayan bir durum olmamalı diye düşünüyorum. belki iki tane öğrenciye hediye ettim biletleri? hm, buna ne demeli?

konu hakkında bilgisi olan varsa bi yardımcı olursa sevinirim.
0
yedinci his
(26.01.18)
Zorlu Psm de birçok etkinliğe gittim ve hiç öğrenci kartı sorulmadı.
0
mutekebbir
(26.01.18)
Ben dört kere gittim, öğrenci kartını son gittiğim tiyatroda sormuşlardı, konserlerde sorulmamıştı.
0
i was made for you
(26.01.18)
(9)

işlem görmemiş şeker ya da tatlandırıcı önerisi

gölgede aynı
Beyaz şekere göre daha az zararlı olan bir tatlandırıcı ya da esmer şeker önerebilir misiniz ?
Beyaz şekere göre daha az zararlı olan bir tatlandırıcı ya da esmer şeker önerebilir misiniz ?
0
gölgede aynı
(26.01.18)
Stevia
Ama tatlı yaparken kullanılacaksa hurma denenebilir.
0
red g
(26.01.18)
çay, kahve için
0
🌸gölgede aynı
(26.01.18)
seker en zararsizi.
Esmer seker,siyah seker,beyaz seker arasinda daha zararsiz diye bir secenek yok.sadece pancar sekeri,kamis sekeri diye ikiye ayirabilirsin.
Mumkunse kullanma,kullanacaksanda normal seker kullan.kimyasal olanlara girme.
0
duptıs
(26.01.18)
Beyaz şeker en çok işlem göreni. Hepsi zararlı ama aralarında illa ki fark var.

Bir de stevia,da aspartam olabilir mi ?
0
🌸gölgede aynı
(26.01.18)
Beyaz seker en cok islem goreni dendiginde yanlis oluyor.
Oncelikle esmer seker ,seker kamisindan elde edilen bir arkadas.bizde marketten aldigin beyaz sekerler seker pancarindan elde edilen sekerler.
Esmer sekerin rengini veren sey icerisine katilan seker kamisi melasi.orjinalinde eldeki sekeri arttirmanin bir hilesi bu.normal uretilmis olan sekere,yuzde 5 oraninda seker kamisi melasi karistirilir.bu yuzdende normal seker kamisi sekerinin 400 kalori oldugu yerde esmer seker 380 kalori sonuc verir.bu melasin kariatirilmasiyla bazi mineraller vs de sekere gecer.bunlari beyaz sekerde bulamazsin.
Kisacasi esmer seker dedigimiz arkadas aslinda beyaz olarak uretilmis sekerin makyaj yapilmis halidir.
Senin marketten alacagin beyaz sekerde pancar sekeri.uretiminde de santrifuje girmeden evvel bu arkadaslar gri-kahverengi arasi bir renkte oluyorlar ancak santrifujde donerken iyice kuruyup beyaz kristaller halini aliyorlar.bolgenin pancarina gore aralarinda renk farkliliklar oluyor.turkiye deki 20 kusur fabrikanin her birinden cikan sekerin rengi,hatta tadi birbirinden farklidir.
0
duptıs
(26.01.18)
Aspartamın kanıtlanmış bir zararı yok. Stevia ile aspartamın alakası yok. Bir hafta şekersiz iç alışırsın.
0
i was made for you
(26.01.18)
Aspartam = kanser. Bununla ilgili bir sürü araştırma var.
0
🌸gölgede aynı
(26.01.18)
Stevianın aspartamla ilgisi yok, stevia bitkisinden yapılıyor. Bitkinin kendisini alıp kurutanlar da vat sanırım.
0
red g
(26.01.18)
gölgede aynı, öyle bir araştırma yok. Varsa at bakayım ama yok. Blog yazıları araştırma değil. Bak bunlar zıttını söyleyen araştırmalar.

www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Belki de zararlıdır ama şu an kanıtlanmış bir zararı yok, hele aspartam = kanser diye bir şey kesinlikle yok.
0
i was made for you
(26.01.18)
(13)

Aldığınız radikal kararları merak ediyorum

vonkhar
Almayı planlayanları da duymak isterim evet.Yaşamınızı farklı bir yöne taşıyan bu kararlar sizi beklediğiniz sonuca ne denli yaklaştırabildi?
Almayı planlayanları da duymak isterim evet.
Yaşamınızı farklı bir yöne taşıyan bu kararlar sizi beklediğiniz sonuca ne denli yaklaştırabildi?
0
vonkhar
(25.01.18)
önce nişanlandım.
sonra ayrıldım.
son zamanlarda aldığım en radikal kararlar bunlar. beraberinde hayatımda bir çok değişiklik oldu. Mesela nişanlanmamış olsaydım başka bir şehirde mesleğimi yapıyor olacaktım. şimdi doğup,büyüdüğüm şehirdeyim, öylesine çalışıyorum. pişman mıyım,değilim.
0
denef
(25.01.18)
Şeytanla anlaşma yaptım.

Bir parçamı verip güzel bir gelecek satın aldım. Tabi daha alamadım, 1 sene içinde gerçekleşmesi planlanıyor.
0
binder dandet
(25.01.18)
Her ne pahasına olursa olsun psikoterapiye gitmek. Bunun için en değerli şey olan zamanı bile yönetmek o kadar zor ki bazen...
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(25.01.18)
geçen sene benim için çok önemli bir karar verdim. ondan sonra her şey daha da kötü oldu.

sonuçtan iyice uzaklaştım.
0
kablelvuku
(25.01.18)
Bilkent'i bıraktım, sonra da GS'yi bıraktım. Henüz bir şey gerçekleşmedi.
0
i was made for you
(25.01.18)
Zigaraya başladım. Herhangi bir amaca yönelik başlamadım ama bu sabah sol kolumda uyuşukluk, kalp çarpıntısı ve soğuk ter boşalması ile uyanıp on dakika öleceğimi sanmamla sonuçlandı.
0
Batuhanolabilir
(25.01.18)
Şu zamana kadar çok var. En yakın 10gün önce sigarayı bıraktım. Şu sıralar da işi bırakmak için araştırma yapıyorum ama henüz yemiyor. 3 senedir belli bir noktaya geldim. Planım bırakıp daha mutlu olabileceğimi düşündüğüm bir işte junior olarak başlamak, belki ülke bile değiştirmek.
0
Nature Works
(25.01.18)
Olmuyor, olamıyor diyerek işten ayrıldım. Sonra bir şekilde çok istediğim işle ilgili olan birisine ulaştım derken derken işten ayrıldıktan 1 sene sonra tam olarak istediğim şeyi elde ettim. Şimdi dünyayı gezerek mesleğimi yapıp para kazanıyorum, huzurum yerinde. Mutluyum işte :)
Not : İstediğim şey için belki 2 sene uğraştım.
0
burka
(26.01.18)
Sigarayi biraktim.
Arkadas cevremi degistirdim.
Mesleğimi biraktim.
Yasadigim şehri degistirdim.
0
beetlejuice
(26.01.18)
30 yıllık istanbul hayatıma son verip Akdeniz'in güzel bir ilçesine taşındım. Her şey çok güzel oldu. Afedersin ama s... İstanbul'u.
0
denklemci
(26.01.18)
20'li yaşların başında aldığım iki büyük radikal karar var. Biri zirveye taşıdı diğeri tünele soktu. Ying yang gibi bi yanım karanlık bir yanım aydınlık yaşadım bir süre.
Sonra hayat ışığa arkamı dönüp tünelde olmamı gerektirdi. Bir süre de öyle gittim. Fakat tünel bana iyi gelmedi ve kötü hastalandım. Bu kez bir büyük radikal karar daha alıp hastalıkla satranç masasına oturdum.
Baktım yeniyorum hoşuma gitti, bu kez bir büyük radikal karar daha alıp tünelden çıkmaya karar verdim.
Şimdi ışık göründü, çıktım çıkacağım aşamasındayım.

Büyükler böyle. Küçük küçüklerin sonuçları toplamda kötü olmadı sanki. Yaş ilerledikçe sonucun iyi olma olasılığı artıyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.01.18)
özelde hukuk fakültesini bıraktım.
gittim devlet üniversitesinde iletişim okudum.

anlatırken insanlar hala hafiften acıyan gözlerle bakıyorlar bana. bense hiç pişman değilim.
0
noxell
(26.01.18)
bir ayrılık,sancılı bir süreç sonra aynı şehirde yaşanmayacağını anlayıp işinden istifa etmek ve o şehri terketmek...Şimdi daha iyi bir iş ve daha iyi bir hayat:)
0
arale
(26.01.18)
(16)

kuzenlik

kablelvuku
kuzenlik ilişkileriniz nasıl? gerçekten bir şeyler paylaşıp konuşurken eğlenebileceğim kuzenlerim hem benden 20 yaş büyük hem de evliler. kendi yaşıtım olan kuzenlerim ise dangalak. zaten baba tarafı akrabalarımı hiç sevmem. bu kuzenlik kardeşlik gibi bir şey değil miydi? bende mi çok ters ilerliyor
kuzenlik ilişkileriniz nasıl? gerçekten bir şeyler paylaşıp konuşurken eğlenebileceğim kuzenlerim hem benden 20 yaş büyük hem de evliler. kendi yaşıtım olan kuzenlerim ise dangalak. zaten baba tarafı akrabalarımı hiç sevmem.

bu kuzenlik kardeşlik gibi bir şey değil miydi? bende mi çok ters ilerliyor bu ilişki?

evet bunu sormamın nedeni az önce kuzenimin geyik yapıp eğlenmek istediğim bir konuyu ciddiye alıp yok yere beni germesi oldu. sinirimi ona yansıtmadım geldim buraya döktüm içimi. çok gerek varmış gibi.
0
kablelvuku
(25.01.18)
benim en yakın arkadaşım kuzenim. okuyosa burdan selam gönderiyorum kendisine. cnm benim <3
0
elorelia
(25.01.18)
1 tanesiyle çok iyiyiz
0
O beni prenses peri sanıyor
(25.01.18)
Kuzenler de akraba sonuçta. Akrabalarin cogu ne kadar gereksizse onlar da o kadar gereksiz ve yorucu. 8 tane kuzenim var sadece biri aşk, elimde buyudu kerata. Gerisi çöp.
0
beetlejuice
(25.01.18)
baba tarafımda birkaç kuzenim var hiç görüşmüyoruz. anne tarafımda iki kuzenim var, biri benden 1 yaş büyük pek anlaşamayız ve çok nadir görüşürüz. ama kardeşi olan benden de 3 yaş küçük kuzenimle çok samimiyiz, hep buluşur görüşürüz. aile buluşmalarında yoksa bayağı ararım falan.
0
pinkpeony
(25.01.18)
Hepsiyle resmiyim
0
sen gibi
(25.01.18)
Anne tarafından sevdiğim bir tane kuzenim var onunla da seyrek görüşürüz rahat 5 yıldır görüşmemişizdir. Bu yüzden severim, kendi halinde, iyidir.

Baba tarafıyla çok yakınız bütün kuzenler çok iyi anlaşırız.
Özellikle iki tanesiyle kardeş gibiyiz diyebilirim.
0
mutekebbir
(25.01.18)
Senin durum kötü, ben baya iyiyim. Özellikle teyze kızları ile. Kardeş yarısı gibidirler.
0
cabiday
(25.01.18)
sanırım 35 civarı kuzenim var (sallamış olmayayım ama ortalama durum bu)
şimdiye kadar sadece 5 tanesiyle konuşmuşumdur. tanımıyorum yani kendilerini.
0
thomaswantsmore
(25.01.18)
Birkaçını hiç tanımıyorum. Sıkıntılı olduğum zamanlarda da arayacak bir kuzenim yok. Gerek de duymuyorum. Zaten benim akrabalarıma yönelik genel görüşüm gölge etmesinler başka ihsan istemem'dir.
0
tociess
(25.01.18)
hepsinin köküne kibrit suyu. tabi bunda teyze,dayı ve amcanın da payı var. hepsi saçma sapan çomar evlat yetiştirmişler. annemi babamı bir kere aramamışlardır. ben de onları aramıyorum ne zamandır. böyle karar aldım. ölseler cenazelerine gitmem. dışardaki herhangi biri gibiler. uzak olsunlar.
0
hemsta
(25.01.18)
1 yıldır hiçbirini görmedim, hele koydekileri görmeyeli 10 yıl falan olmuş. Şu an sayısını bile düşünüyorum, +10'du en son.
0
doxanikee
(25.01.18)
Üç tanesini hiç tanımıyorum, biri benimle yaşıt, anlaşsak iyi olabilirdi. Onların haricinde iki kuzenim daha var, severim onları. Benden küçükler, arada mesajlaşırız.
0
antikitleruhlu
(25.01.18)
2 tane baba tarafından var, velet onlar. 2 tane de anne tarafından var, biri üç yaş büyük benden biri daha fazla. Hiçbiriyle görüşmüyorum, İstanbul'da yaşıyorlar benim gibi.
0
i was made for you
(25.01.18)
Baba tarafından tek bir kuzenim var, yaşı bana en yakın o. Çok iyidir kendisi ama oturup sohbet edecek ortak konu pek bulamıyoruz, kafalar bambaşka. Anne tarafındakilerle aramızda yaş farkı var, hatta en küçükler olan ikizlerle aramız 24 yaş, çocuğum gibi filan olur herhalde onlar. <3 Büyük olanlar evli çocuklu, sohbet müthiş açıyor ama sık görüşemiyoruz. Bu kuzen mevzusu konusunda ben de evrene kırgınım, kuzenlerle şuraya gidiyoruz diyemedim hiç :/
0
saveur
(25.01.18)
baba tarafından kuzenlerin en büyüğü benden 10 yaş küçük. Bir yerlerde, aile ziyaretinde filan karşılaşırsak naber lan filan diyorum en fazla. 2-3 tanesini toplam birkaç kez görmüşümdür.
Anne tarafında 20nin üzerinde kuzenim var. 1 tanesiyle arada sırada görüşürüz. Geçen bir tanesi askere gidecekemiş iskenderun,a, beni de ziyarete geldi ankaraya. o zaman gördüm.
0
battal gemalmaz
(26.01.18)
en yakın arkadaşlarım kuzenlerim +1. aile bağları kuvvetli bir şekilde büyüdüğümüz için çocukluktan beri tanıştığım 2'siyle(biri amcaoğlu, diğeri babamın kuzeninin torunu) kendimi bildim bileli yakınız, başka da çocukluk arkadaşım yok zaten. halamın çocukları benden 10 ve 15 yaş büyük, ablalık-abilik etmişlerdir bana çok.

anne tarafındakilerle de samimiyiz, bayramları ya da yaz tatillerini illa 1-2 hafta beraber geçirirdik ufakken. hala da bayramlarda mümkün olduğunca bir araya geliriz, anne tarafımdakilerle baba tarafımdakiler de tanışır, severler birbirlerini. yaşı benden büyük olanlar daha bi saygı çerçevesinde ama benden küçük 2 tane var dayımın, onlarla daha samimiyiz. hatta benden büyük olanların toplamda 5 tane de çocuğu var, 11-5 yaş arasında, onlara da bebekliklerinden beri yakınım, vakit buldukça ilgilenmeye, derslerine destek olmaya çalışırım.

tüm bu kuzenlerin içinde kuzenim olmasa pek sevmeyeceğim 1 tane var, onun dışındakilerin bir sorunu olduğunu düşünmüyorum. o da bana karşı değil de, hayata karşı biraz sorumsuz bir kadın. tabii yaşadığı travmalar var, o yüzden aile içinde mazur görülüyor bazı davranışları, idare ediyoruz.
0
Bruce
(26.01.18)
(9)

10 terabyte'lık depolamanız olsaydı ne yapardınız?

binder dandet
10 tb harddisk hediye geldi diyelim,NE yapardınız? ne şekilde yararlanırdınız bundan?
10 tb harddisk hediye geldi diyelim,

NE yapardınız? ne şekilde yararlanırdınız bundan?
0
binder dandet
(25.01.18)
hali hazırda toplam 16 TB civardı hdd'm var. 1900'a yakın film 100'e yakın da dizi var.
0
washe
(25.01.18)
Dizi, film stoklardım.
0
lana del rey
(25.01.18)
Film/dizi koymazdim.

Dusunuyorum dusunuyorum yapacak bir sey cikmiyor. Bulut sistemlere o kadar alismisiz ki... su anki bilgisayarimin kapasitesi 250 gb, 100u falan bostur sanirim

Eger tek parca degil de 5+5, 2+2+2+2+2 falansa yedekli personal cloud yapardim belki.
0
fakyoras
(25.01.18)
Film dizi muzik

Sonra açıp izlemezsiniz lol. Ben hep öyle yapıyorum
0
allanpoe
(25.01.18)
10dan fazla alanim var halihazirda. icinde islerim, fotograflarim filan var. fazladan bir 10 daha hediye gelse yine bunlar gibi kullanirdim sanirim.
eskiden deli gibi film dizi belgesel depolardim, harici diskler fazla yaygin olmadigi zamanlarda dvd arsivlerdim. simdi film dizi hic arsivlemiyorum, izleyip direk siliyorum. tekrar izleyeceksem tekrar indiriyorum, baglanti hizim gayet iyi.
0
battal gemalmaz
(25.01.18)
Masanın kısa bacağının altına koyardım. Masa önemli.
0
[GODDARD]
(25.01.18)
Nasıl bir disk? Kapı önüne rüzgardan çarpmasın diye koymalık mı yoksa WD Gold falan mı?
0
alperz
(25.01.18)
Satarım. Nijerya gezisine çıkmayacaksam diskte film biriktirmenin bir anlamı yok artık.
0
i was made for you
(25.01.18)
Hızlı, sınırsız bir internetin olduğu ve ücretini de benim ödemediğim bir yerde kalıyorum. Sanırım sevdiğim dizi ve filmlerin yüksek çözünürlüklü bir arşivini yapardım. Bir de izlemeyi planladığım dizilerin tabii.
0
taktikmaktikyokbambambam
(26.01.18)
(28)

grip aşısı yaptırıyor musunuz?

centrolenidae
yıllardır yaz kış grip falan olmadığım için daha önce hiç düşünmemiştim aşı yaptırmayı. ama bu yıl eylül sıcağında ve son bir ay içinde iki kere yakalanınca seneye yaptırsam mı diye düşünüyorum.yan etkisi vs. var mıdır, bir zararı olur mu? siz yaptırdıysanız koruyuculuğu nasıl? sanırım tamamen enge
yıllardır yaz kış grip falan olmadığım için daha önce hiç düşünmemiştim aşı yaptırmayı. ama bu yıl eylül sıcağında ve son bir ay içinde iki kere yakalanınca seneye yaptırsam mı diye düşünüyorum.

yan etkisi vs. var mıdır, bir zararı olur mu? siz yaptırdıysanız koruyuculuğu nasıl? sanırım tamamen engellemiyor, daha hafif geçirmenizi sağlıyor yakalanırsanız. bir de herhangi bir hastaneye gidip yaptırabilir miyim yoksa aile hekiminde falan mı olması gerekiyor?

teşekkürler şimdiden ^^

ek: enfeksiyondan etkilenen ve normalden daha kötü seyreden bir rahatsızlığım var. yani grip üzerine onun yarattığı etkilerle daha ağır seyrediyor.
0
centrolenidae
(25.01.18)
Grip aşısını önermiyorum, hem öyle çok kötü bir hastalık değil hem de aşının çok işe yarayacağını düşünmüyorum
0
meyve parcacikli kadin
(25.01.18)
@cureforlove, grip olmak tabii ki kötü bir şey değil. ama önemli dönemlere denk geldiğinde sorun olabiliyor (sınav haftaları, seyahat vs.) normalde ağrı kesici bile kullanmam fakat yatıp dinlenme imkanı olmayınca ağrı kesici, burun spreyi falan kullanmaktansa aşının bir zararı yok ise yaptırmayı düşündüm.
0
🌸centrolenidae
(25.01.18)
doktor ve eczacı tavsiyesidir. grip aşısı yalan bir şey. yaptırma.

her sene bir sürü insan grip oluyor ve bu yüzden grip mikropları her sene daha da dirençli olmak için mutasyona uğruyor. sen aşı olunca vücuduna grip mikrobu alıyorsun ya hani, o senenin yeni grip mikropları senin aşıyla vücuduna aldıklarından çok daha çetin ceviz olmuş oluyorlar. dolayısıyla aşı bir işe yaramamış oluyor, hatta tam tersi boşu boşuna vücudu yormuş oluyorsun.

grip sözkonusu olduğunda doğrusu düzgün beslenmek. ben yıllardır hiç ilaç almam, antibiyotik kullanmam, aşı olmam ama hasta da olmam mesela.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
grip diye nezle oluyor olabilir misin?
0
alperz
(25.01.18)
@alperz, grip olduğuna eminim. yüksek ateş oluyor ve ağır geçiyor.
0
🌸centrolenidae
(25.01.18)
Bizim fakultedeki enfeksiyon hocalari bize her ders mutlaka olun dediler, hatta zorunlu tuttular bile denebilir. Hepsi bu alanda uzman profesörler olduğu ve okuduğum okul da Türkiye'de onemli bi tıp fakültesi olduğu için bence olunması gerekiyor
0
nundu
(25.01.18)
@nundu

kimseye bilmeden etmeden laf etmek istemem, eminim değerli profesörlerdir. ama eğer bazı doktorlar ve profesörler grip aşısı olun diye diretmezse kimse grip aşısı olmaz ve grip aşısı üreticileri para kazanamaz.

bashico.blogspot.com.tr
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
Aşı karşıtlığı benim gözümde düz dünyaya inanmak gibi hatta daha zararlı bir batıl. Dünya sağlik örgütü başta olmak üzere tüm sağlık otoritelerin önerdiği aşıları komplo teorileriyle küçük düşürmek toplum sağlığı açısından da zararlı.
0
nundu
(25.01.18)
ben yaptırdıktan 2 hafta sonra penisim düştü.

neyse az buçuk ingilizcen varsa şunu oku, boşver kaynım bunu dedi, hocam şunu dedi zırvalıklarını. www.cdc.gov
0
doxanikee
(25.01.18)
Bazı seneler oluyorum, bazı seneler üşeniyorum. Bilim aşığıyım, modern tıbba güveniyorum. Aşı olduğum seneler 1, olmadığım seneler 3 kere grip oluyorum hiç sekmedi şu ana kadar.

Grip aşısı eğer yaşlı veya bebekle yaşamıyorsan, bağışıklık sistemin kuvvetliyse o kadar zorunlu değil. Güçlü bir insanı devirebilecek seviyedeki grip virüsü zaten aşı maşı dinlemez, ona özel ayrı aşı yaparlar en iyi şartta.

Öteki taraftan şunu farkettim ki grip olunca doktoruma gidiyorum, raporumu alıp işten azcık kafa izni alıp evde yatmış oluyorum. Düşününce avantajlı sayılırım.
0
cleric
(25.01.18)
Bu arada aşıların kar marjı çok düşük, eğer ilaç firmalarına saldıracaksanız kanser ilaçları ve insülin üzerinden saldırın ki manalı olsun.
0
cleric
(25.01.18)
aşı karşıtlığını ben de "batıl" buluyorum ama söz konusu grip aşısı %100 koruma sağlayan bir aşı değil, o senenin virüsünün alacağı şekil tahmin edilerek üretiliyor ve tutmayabiliyor(tartışmadaki arkadaşların benden daha iyi bildiği üzere). bu seneki "sürümün" çok başarılı olmadığı konuşuluyor mesela.

bu şartlar altında grip aşısının "pazarlanıyor" olması tartışmalarının çıkması bence mantıksız değil. bakış açısıyla alakalı aslında, kimi "%10 koruma ihtimali varsa bile yaptırın, bir önlemdir" diyor, kapitalist açıdan değerlendirmiyor bile, umrunda değil çünkü o kısmı, olmak zorunda da değil zaten. kimi de "ben göz göre göre bu insanların ekmeğine yağ süremem" diyor, hele ki %100 koruma sağlamıyorken. doğru ya da yanlış hangisi, en azından grip aşısı özelinde karar vermek hatalı olur diye düşünüyorum; herkes kendi bakış açısıyla değerlendirsin.

ben yaptırmıyorum, gerek görmüyorum.
0
Bruce
(25.01.18)
Bağışıklık sistemin güçlü değilse yaptır demeye geldim.

Ben senelerdir grip olmuyorum, dolayısıyla yaptırmaya gerek duymadım ama sıklıkla gribe yakalanıyor olsam yaptırırdım.
0
peggy
(25.01.18)
aile sağlığı merkezindeki doktorum grip aşısı ve kafaya göre antibiyotik kullanılmaması konusunda inatçı birisiydi. Gerçekten grip olsak yataktan çıkamayacağımızı, hatta ve hatta ölebileceğimizi belirtmişti. grip virüsü için aşı geliştirilmekte ama geliştirilen aşı bir önceki senenin grip virüsü baz alınarak geliştirilmiştir. Virüs dediğimiz canlı kendi genetik yapısını değiştirebilme özelliğine sahip bir yaşam formudur. yani yaptırdığınız aşının bu seneki grip salgını için hiçbir faydasını görmeme ihtimali yüksek. Örneğin bir sene domuz gribi, başka bir yıl kuş gribi vb...

Antibiyotik konusuna gelirsek eğer, antibiyotik bakterilere karşı geliştirilmiş bir ilaçtır. Bakteriler virüslerin yaptığı gibi genetik yapılarını değiştiremezler. Bu yüzden antibiyotikler "gerektiği" kadar kullanılırsa işe yarar. Ama her sıkıntıda kafanıza göre antibiyotik kullanmanız da bakterilerin antibiyotiklere karşı bağışıklık kazanmasına neden olacaktır.

sonuç olarak, kafanıza göre antibiyotik kullanmayın ve -şahsi fikrim- grip aşısı saçmalıktır.
0
silah taciri
(25.01.18)
"Antibiyotik konusuna gelirsek eğer, antibiyotik bakterilere karşı geliştirilmiş bir ilaçtır. Bakteriler virüslerin yaptığı gibi genetik yapılarını değiştiremezler."

Yanlış

Evrim virüs ve bakteri gibi hayat döngüsü kısa canlılarda çok daha hızlıdır. (bkz: lenski deneyi) Bakteri antibiyotiğe bağışıklık kazandı dediğinde aslında antibiyotikle ölmemiş olabilecek %1 mutant bir bakteriden bahsediyorsun. O mutant bakteri hayatta kalınca sonraki nesiller hep aynı mutasyona sahip oluyor. O yüzden kafamıza göre antibiyotik kullanmamamız gerekiyor zira şu an 100küsür farklı antibiyotiğin %80-90nına dayanıklı bakteriler var ortalıkta.
0
cleric
(25.01.18)
Her sene yaptırıyorum.
Yani 10 grip saldırısının 4 ünden kurtarıyor.
Tamamen aşının içeriğine bağlı
Yan etkisini görmedim
0
infernalcadre
(25.01.18)
Hocam yine herkes bi yerinden saydırmaya başladı.

19 yıldır grip aşısı vuruluyorum. Eğer bi yan etkisi çıkacaksa ilk bende çıkacak kesin diyorum hatta..

Olay şu: Deli miyim? hayır.. Herkesin gribi yaşama durumu farklı. Grip olup 3 gün yatıp sonra toplayan adam aşı vurulmasa da olur. Ama bende durum fena, grip bronşite hatta ordan yol bulursa astıma çeviriyor. Çocukluğum sayısını hatırlayamadığım iğneler, aylarca alınan raporlarla geçti. Durum böyle olunca, doktor tavsiyesiyle başladım. Sonrasında da gerçekten böyle sürünme durumum olmadı. Hiç olmuyor değilim. Çok daha az oluyorum ve çabuk atlatıyorum.

Şimdi herkes kendi bildiğini okusun.
0
lcha
(25.01.18)
grip asisi herkese önerilen bir asi degil. yapilmasi önerilen belli risk altindaki kisiler var. saglik personeli, yaslilar, koah hastalari vs vs bir liste var. bu sekilde risk altindaki kisilerdenseniz yaptirmaniz mutlaka önerilir. digerleri icin yaptirmasaniz da olur ama yaptirirsaniz da bir zarari olmaz. size kalmis.
asilar pazarlaniyor, cocuklari kisir ediyor, icinde civa varmis, domuz kani varmis sacmaliklari ise toplum sagligi ile oynamayi görev edinmis zirtopozlarin uydurdugu hurafeler. he diyin gecin. sizle bizle ayni oksijeni alip dünyanin düz oldugunu savunan insanlar da var sonucta.
grip asisinin icinde bir önceki sene en sik görülmüs 3 grip virüsü bulunur. bu sene de ayni Virus turlerinin hastalik yapacagi Garantie olmadigi icin de yüzde yüz bir koruma söz konusu degildir. ama en azindan korunma sansinizi artirmis olursunuz, grip olacaksaniz da daha hafif atlatirsiniz. canan karatayci tereyagcilar da geldigine göre tükani kapatin. zeytinyagina tereyagi banip yerseniz kansere iyi geliyormus. canan karatay diyor.
0
fayfim
(25.01.18)
Aşıların güvenilirliğinden şüphem yok, olanları da ciddiye almam. Ancak olmuyorum, en son ateşim çıktığında 12 yaşındaydım. Burun akıntısı ve öksürük oluyor en fazla.
0
i was made for you
(25.01.18)
Bir kac sene araliksiz yaptiriyordum ama pek bir yararini görmedim. Bu sene bende yaptirmadim simdiye kadar mis gibi :)
0
VIPCH
(25.01.18)
Aşıya karşı olup canan karatay gibi medya şarlataninı savunmak cidden iyi trollmüş saygılar.

Canan Karatayın enfeksiyon branşı üzerindeki bilgi duzeyi ne ki ömrünü bu anabilim dalina ayiran hocalara laf ediyor?

Not: grip aşisini risk gruplari mutlaka, halk ise isteğe bağlı olmalidir. Bizim hocalarin bize zorunlu tutma nedeni hastanedeki hastalarin sagliklarini korumamiz gerekmesi, o konuyu netleştirmemişim ilk cevapta, burda belirteyim. Ama bence olmanin hiçbir zarari yokken %1 faydasi bile varsa olunmasi gerekir.
0
nundu
(25.01.18)
Aşı karşıtı değilim ama grip aşısı hiç yaptırmam bunun yerine bağışıklık sistemimi besin yoluyla desteklerim. Aşı olup beslenme çöp olduğunda onun da pek faydası olmayabilir.
0
neferkitty
(25.01.18)
Eğri oturup doğru konuşalım ilaç firmaları dr.ları prof.ları avuçlarının içine almak için neler yapıyorlar bilseniz hiç o konuya girmeyeceğim neyse.
Canan hoca bu ülkede göte göt diyen ilk prof tur.
Grip aşısı uzun vadede etkisini sizde olmasa bile soyunuzda gösterecektir az sabırlı olun.
Yaptırmıyorum ilk çıktığında düşünmüştüm hakkında okudukça o ve türevlerinden ürktüm.
0
esmeralda
(25.01.18)
iki sene üst üste aşı yaptırdım.ne zaman grip aşısı yaptırsam bi haftaya kalmadan grip oluyordum.bağışıklık direncim düşük sanırım bu yüzden.

grip aşısını yaptırdığında bir kere grip oluyorsun sonra kışı rahat atlatıyorsun
0
regardless of what they say
(25.01.18)
ben yaptırmıyorum. ama senin durumunda yani immun sistemin bir sekilde bastırıldığı kişiler yaptırmalı. yeni aşı olmadı.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.01.18)
doğal değil diye, senelerce grip aşısı yaptırmadım. "grip olmak kötü bi şi diil kii" derken kızarmış bir burnum ve omzunda battaniye vardı. kışın dışarı çıkmaya korkardım. tam reklam tadında yazmış gibi oldum ama, bir gün gidip aşı oldum. tek püf noktası şu, aşı olmadan önceki 7-10 gün hiç bir kırgınlık yaşamamış olmanız, çok sağlam hissetmeniz gerek. mesela "dün hapşırdım bikaç kere ama geçti" derseniz bile yaptırmıyorlar.

gerçekten de kendimi birkaç haftadır iyi hissediyordum, hiç hapşırmamış ya da boğazımda hafif şişlik falan hissetmemiştim, gittim aşıyı yaptırdım. ve bütün kış ahenkle dans ettim. kış boyu koruyor.

her hastalığa iyi gelemez diyorlar ama çoğuna etkili işte o aşı. eğer ağır geçmiyorsa olmayın isterseniz, ama bir gribim bir ay etkiliyordu beni. hasılı, kola içen, paketlenmiş gıda maddelerinden kaçamayan insanlarız. aşı iyidir, candır, kötülenmemelidir.
0
lovemyself
(25.01.18)
oo duyuru seviyeli bi tartışmaya dönmüş. en sevdiğim. madem öyle ben de ilaç firmalarıyla alakalı olarak dediklerimi biraz açmak isterim. konudan çok sapacağım ama baştan uyarayım.

aşağıdakileri bu duyuruyla alakalı mesajlaştığım birine yazdım, size de kopyalıyorum.

her şeyi kenara koyup şunu düşünün. bir ilaç firması sahibisiniz. görünürde işiniz sağlık sektörü olsa da asıl işiniz para kazanmak, kar elde etmek. sonuçta ekmek paranızı çıkardığınız yer o şirket. istemez misiniz daha çok kazanmayı, sonra daha da çok kazanmayı, sonra daha daha çok? bunun için insanlara pek zarar vermeden ama pek de bir fayda sağlamadan bir şeyler yapma fırsatınız varsa ve üstelik tüm diğer ilaç firmaları da bu işi böyle yapıyorsa siz de yapmaz mısınız? ya da insanları “tedavi edici” değil de “şikayetlerini önleyici” ilaçlar geliştirerek onları bu ilaçları sürekli kullanmaya mecbur bırakmaz mısınız?

dürüst bir insansanız yapmazsınız. ama dünyayı yöneten para babalarının hangisi dürüst ki?

konu sağlık olunca insanlar normal olarak çok cahil oluyorlar ve bu işin 6+ yıl okulunu okumuş doktorların her dediğinin doğru olduğunu düşünüyorlar. oysa, genellemiyorum ama doktorların bir kısmı direkt olarak ilaç firmalarına çalışıyor. bunları böyle havadan konuşmuyorum, benim ailem baştan aşağı sağlıkçı. en yakınım olarak babam devlet hastanesinde göz doktoru. onlardan dinlediğim, ya da bizzat şahit olduğum o kadar şaşırtıcı şeyler var ki. hatta burada da doktorlar var, onlar da başlarına geldiyse anlatsın isterim.

bu ilaç şirketleri evimize tehdit mektubu yolladı ya. uygun bir dille yazılmış, “çocuklarının sağlığından endişe etmeye başlayabilirsin” temalı tehdit mektubu. hem de "benim ilacımdan şu kadar sat, karşılığında sana ve ailene tatil, ya da tıp alanındaki sempozyumlara gidiş (bu sempozyumlar doktorların kendilerini geliştirmeleri ve tıp alanındaki yeniliklerden geri kalmamaları için yapılır ama pahalılardır) ve oralarda konaklama olanakları" dediler sonra babam bunların mümessillerini tekme tokat dışarı attı diye üstelik. ben daha ne diyim.

yanlış anlaşılmasın, ben ilaca, tıp bilimine, aşıya falan karşı değilim. gerektiği noktada her türlü ilaç alınır. hele ki soruyu soran arkadaşın ek’te belirttiği gibi bir ekstrem durum varsa muhtemelen yaptırmak da gerekiyordur. hepimizin bildiği gibi tıp bu kadar ilerlemese 50 yaşına gelmeden ölürdük ve bu normal karşılanırdı. kişisel olarak da işini doğru yapan doktora duyduğum saygıyı başka hiçbir meslek sahibine duymuyorum. “vay efendim doktor hastaya sen demiş de niye siz dememiş” gibi şeylere takılmaktansa, doktorun bana uyguladığı tedavi yöntemi benim için önemlidir. ama bu sektör malesef manipülasyona o kadar açık bir sektör ki. ilaç firmaları da bunu bildikleri için “sağlık önemli" diye diye, medyayı ve bazı doktorları da yanlarına alarak işin suyunu çıkardılar. herkese habire ilaç dayıyorlar. oysa her ilacın, her aşının yan etkisi mutlaka ama mutlaka vardır. sizin yan etksini görmemiş olmanız, vücudunuzda yan etki yapmadığı anlamına gelmez. nereden bileceksiniz karaciğer yağlanmanızın kullandığınız bilmemne ilacı yüzünden olup olmadığını? ve basit rahatsızlıkların ilaçsız ve doğal çözümleri de vardır. elbette gereken durumda gereken ilaç kullanılır ama hangi durum gerçekten ilaç kullanmayı gerektiriyor? bu aşamada tek güveneceğimiz kişi doktorumuz. ama ya doktorumuz ilaç firmasına çalışıyorsa? nereden emin olabiliriz ki? bu yüzden ben diyorum ki, doktor bile olsa herkesin her dediğine inanmamakta, en azından şüpheyle yaklaşmakta fayda var.

en sevdiğim konu olan antibiyotik örneğini vereceğim. hastalanmamanız için gerekn doğal çözümlerden birisi olur olmaz her yerde antibiyotik kullanmamak. çünkü antibiyotik elbette hastalığınızı geçirir ama bir yandan bağışıklığı düşürür (bunu şuradan anlayabilirsiniz; özellikle kışın ya da direnciniz düşükken antibiyotik kullandığınızda dudağınızda direk uçuk çıkar) ve bağırsak florasını bozarak oradaki hem iyi hem kötü bütün bakterileri yok eder. oysa o iyi bakterilere çok ihtiyacımız var. bu nedenle antibiyotik yazan bir doktorun size "mutlaka bu aralar doğal probiyotikli şeyler tüket ki bağırsaklarındaki iyi bakterilerin bitmesin, bağışıklığın düşmemesi için de sebze ve meyvelerden bol bol vitamin almaya çalış" demesi gerekir. bir tane doktordan bunu duydunuz mu? sanmıyorum. augmentin verip gönderirler. çünkü onların gözünde sadece satılan bir adet daha antibiyotik kutususunuz belki.

üzücü ama durum bu. tabiki doktora gidin, ama şüpheniz varsa ikinci bir doktora daha gidin. benim hiçbir şeyim yokken sırf o gün rapor almak için gittiğim aile doktoru bana antibiyotik ağrı kesici ve c vitamini yazıp gönderdi mesela. ne bu şimdi? ben bu adama mı güvenicem? devlet bi de aile hekimi diye koymuş başıma.

ideal bir dünyada sağlığın ve eğitimin herkese ücretsiz ve adil bir şekilde ulaştırılması gerektiğini savunuyorum. bu dediğim olsun, doktorların her dediğini harfiyen uygulamazsam bana da adımla seslenmesinler :)

bu arda canan karatay’ı öyle çok takip etmiyorum, sanırım üslubu yüzünden biraz manyakça kaçan söylemleri var. o yüzden tüm dediklerine deli zırvası olarak bakılıyor. ama çok doğru şeyler söylüyor aslında. o kadar kestirip atmayın. örneğin kollestrol ilacı konusu vardı bi ara, yan etkileri çok fazlaymış o yüzden bunu kullanmak yerine yürüyüş yapın, beslenme düzeninizi değiştirin diyordu canan karatay. ben de olmayan tıp bilgimle böyle şeyleri savunuyorum işte. her şeyi ilaçtan beklememek lazım, azıcık popomuzu kaldıracağız, emek vereceğiz. habire patates yiyip tv izlersek tabiki hasta oluruz.

tl; dr: sağlıkla ilgili yazılan her şeye (benim dediklerim de dahil) körü körüne inanmayın. “doktordan daha mı iyi bileceğim” demeyin. hep bir şüpheyle yakşaşın. interneti kullanın, size verilen ilaç aşı vs neyse açın neymiş bir okuyun.

sağlıklı günneer :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.01.18)
Data iki hafta once bizim kurumdan biri gribin zaturreye cevirmesi sonucu oldu ve hastanede yatmisti iki hafta oncesinde grip icin, bakiliyordu. Bunyeye cok bagli bu durum.

Bir de soguk alginligi ile gribi karistirmamak gerek. Yetiskin insanlar ortalama 5 yilda bir gribe yakalaniyorlarmis. "Her sene oluyorum" diyorsaniz, buyuk olasilikla gribe benzer belirtileri olan soguk alginligi olabilir. Dolayisiyla grip dedigimiz "Iki gun yatinca geciyor" cinsinden hastaliklar degil. Grip olundugunda yataktan kalkmanin bile cok cok zor oldugunu soyluyorlar.
journals.plos.org

Her sene yaptirmiyorum ama genelde yaptiriyorum. Bu sene yaptirdim. Ben asi yaptirdiktan bir ay sonra bir grip salgini cevrede basladi. Hatta, isyerime kadar geldi iste. Grip asilari o senenin populer viruslerine ya da virus tahminlerine gore yapiliyor. Bunlardan koruyor, bunlara yakin viruslerin yol actigi gribin daha hafif gecmesini sagliyor ama virus cok saparsa da asinin yapabilecegi bir sey yok. Simdilik "Asi korudu sanirim" diye dusunuyorum ama tabii ki surekli bir el yikama, surekli bir buruna kulak pamugu ile tuz basma gibi onlemleri uyguluyoruz.
0
aychovsky
(25.01.18)
(7)

Operatör seçimi hakkında tavsiye

rumelian
Turkcell den bir anlık kızgınlıkla vodafone’a geçtim. çevremdekiler köppek gibin pişman olacaksın diyor. taşıma başvuruma 24 saat dolmadı. ne yapayım iptal mi edeyim? not: işim gereği 07-19 saatleri arası her an ulaşılabilir olmalıyım ve telefonum mobil ofis gibi. internetsiz kalırsam rezil olurum.
Turkcell den bir anlık kızgınlıkla vodafone’a geçtim. çevremdekiler köppek gibin pişman olacaksın diyor. taşıma başvuruma 24 saat dolmadı. ne yapayım iptal mi edeyim? not: işim gereği 07-19 saatleri arası her an ulaşılabilir olmalıyım ve telefonum mobil ofis gibi. internetsiz kalırsam rezil olurum.
0
rumelian
(25.01.18)
Turkcell diğerlerine göre kaliteli ve fakat pahalı
Vodafone çok ucuz değil fakat kalitelide değil

Lokasyon çok önemli olmakla Turkcell in internetini mumla ararsın eğer interneti aktif kullanıyorsan

Ulaşılabilir olmak yine lokasyona bağlı ama genelleme yapar isem artık hemen hemen hepsi aynı ulaşılırsın, temel telekomünikasyon işlerini (SMS arama gibi) yaparsın ama dediğin gibi Vodafone nun 4g si Turkcell in 3 g sine eşit hemen hemen

Bir de Vodafone nun müşteri hizmetlerine işin düşmesin olabildiğince
0
infernalcadre
(25.01.18)
pisman falan olmazsin. hayirli olsun.
0
imnotsureabout
(25.01.18)
Dağda falan mı yaşıyorsunuz, hiçbir sorunu yok Vodafone'un.
0
i was made for you
(25.01.18)
İstanbulun bazı ilçeleri hariç (esenler, ümraniye ve kağıthane gibi) çok fark olduğunu düşünmüyorum. Ama genel itbariyle turkcell ile arasında kalite farkı var
0
filipis
(25.01.18)
7 yıldır Vodafone kullanıyorum ve çok memnunum. Son 4 yıldır da Vodafone red tarifesindeyim. Ensarcılardan uzak durmak da başlı başına bir sebep gerçi zaten.
0
mutlusismankedi2015
(25.01.18)
bas geç boşver
kime sorsan pişmandır hattından
0
kingcyrax
(25.01.18)
pişman olmazsınız yıllardır kullanıyoruz ailece. kontörlüsü olsun red'i olsun bir dakika pişman etmedi.
tcell kaliteli gibi bir algı var nedense ama şirket hattından dolayı tcell de kullanmak zorunda kalan birisi olarak farklarını henüz göremedim. dün akşam yolda giderken tcell koptu mesela. otoban üzerinde internete giremediğim yerler oldu. lte yazıyor ama alakası yok internet yokken bile yazıyor.
çok kaliteli diye tcell kullanan bir arkadaşla şehirdışı bir yerdeki yaptığımız hız testlerine göre vodafone 3 kat daha hızlı çıkmıştı.
tamamen psikolojik. nusret'te yemek yedim derken ne hissediyorsak tcell kullanınca da aynısını hissediyoruz.
0
ozdek
(25.01.18)
(3)

Bademcik ameliyatı olacağım - önerileriniz lazım

hayaatt
Yakında ameliyat olacağım. Hayatımdaki ilk ameliyatım olacak ve okuduklarımdan sonra baya bir tırsmış haldeyim. Yetişkin yaşlarda ameliyat olanlar vardır illa ki aramızda. Süreç tam olarak nasıl işliyor? Ağrı acı ne kadar kötü? Ne yemek ne içmek lazım? *Hangi hastanede, ne kadar masraf ödeyerek amel
Yakında ameliyat olacağım. Hayatımdaki ilk ameliyatım olacak ve okuduklarımdan sonra baya bir tırsmış haldeyim.

Yetişkin yaşlarda ameliyat olanlar vardır illa ki aramızda. Süreç tam olarak nasıl işliyor? Ağrı acı ne kadar kötü? Ne yemek ne içmek lazım?

*Hangi hastanede, ne kadar masraf ödeyerek ameliyat olduğunuzu yazarsanız şükela olur.
0
hayaatt
(25.01.18)
Okuma, uyuyup uyanacaksın bu kadar.

Tabii uyumama ihtimalin de var, anestezi sıkıntı çıkarıyor, felç oluyorsun ama bilincin açık kalıyor, tüm yapılan işlemleri hissediyorsun.
0
i was made for you
(25.01.18)
32 yaşında oldum ameliyatı. Tr'de olmadığım için fiyat konusunda bilgi veremeyeceğim ama burada 5 gün hastanede yatman gerekiyor kanama riskine karşılık ancak Tr'de ertesi gün çıkıyorsun. İlk 2-3 gün zor olacak elbette ama bu zamana kadar çektiğin acıların son bulacağını ve bir daha tekrarlanmayacağını bildikçe olsun değer diyorsun. ilk 1 hafta kanama riski yüksek, kanama olmaması için uğraş, en önemli noktalardan biri bu. Kendini yoracak hareketlerden kaçın, bu bile kan akışını hızlnadırıp kanamaya neden olabiliyor. Dinlen dinlen dinlen. Doktorun yiyebileceklerin konusunda sana yapman ve yapmaman gerekenleri söyleyecektir, onlara harfiyen uy. Bol bol su iç. Anastezi genelde kabızlık yapabiliyor,, bol bol su su su iç. İnternette kola cips yedim diyenler falan olacaktır. Asitli yiyecek ve içeceklerden uzak dur derim ben. Portakal mandalina gibi meyveler de dahil buna, sonuçta orada iyileşen dokular var ve meyve asitleri orayı az da olsa tahriş edebiliyor. Gece ağrılarının olması muhtemel, ağrı kesici alacaksın. Kimisi için kolay geçer , kimisi için zor ama bademcik iltihabıyla yılda 4-5 kez uğraşan biri olarak geç kaldığım için pişmanım. Keşke daha öcne olsaymışım diyorum.
0
nickfury
(25.01.18)
Kuzenim oldu yakın zamanda. Onda geniz eti de vardı. Ameliyattan sonra hafif bir kanama olabilir. Doktor on günlük bir beslenme listesi veriyor. Tamamı sıvı gıdalardan oluşan bir liste bu. Daha sonra ise bir süreliğine yumuşak yiyecekleri tercih etmeniz gerekiyor. Dondurmayı tavsiye ediyorlar ama tüm besinler beyaz renkte olacak. Kanama olursa renk farklılığından anlaşılsın diye. Örneğin sade süt içebilirsiniz ama kakaolu süt içemezsiniz gibi. Doktorunuz açıklar zaten. Ben daha önce başka bir ameliyat olmuştum. Genel anestezi biraz baş ağrısı, huysuzluk yapabilir. Etkileri geçiyor ertesi güne.
0
dissendium
(25.01.18)
(6)

hindistan'dan ne istenir? çay?

nucleon
selamlar,arkadaş iş için hindistana gitti.şimdi benim bildiğim buranın çayları iyiymiş, egzotik şeyler olabilir diye düşündüm ama arkadaştan ne isteyeyim?sen bana çay getir desem gidip araştıracak bi yapısı yok, direkt şundan getir demem lazım.tavsiyeleriniz olursa değerlendiririm
selamlar,

arkadaş iş için hindistana gitti.

şimdi benim bildiğim buranın çayları iyiymiş, egzotik şeyler olabilir diye düşündüm ama arkadaştan ne isteyeyim?

sen bana çay getir desem gidip araştıracak bi yapısı yok, direkt şundan getir demem lazım.

tavsiyeleriniz olursa değerlendiririm
0
nucleon
(24.01.18)
nokta atışı olmayacak ama bayan içinse, kaşmir di galiba güzel bir kumaşları vardı. mutlaka gittiği şehirde çarşılarda filan görür.
ya da böyle yöresel ve gençlere hitap eden kıyafetler satan dükkanlardan kıyafet olabilir.
ya da baharat olabilir?
0
puc
(24.01.18)
tulsi cayi getirebilir, el boyamasi pamuk sal vs getirebilir.
baharat tabi.
el islemesi/taki vs seyler..

ben hint usulu kiyafet, baharat ve hazir yemek getirmistim :D
0
kuehles blondes
(24.01.18)
Otantik ve rengarenk duvara asmalık farklı boyutlarda kilimler oluyor havaalanında alınabilir, lokal yerleri gezme imkanı yoksa.
0
Uncle Sam
(24.01.18)
Darjeeling çayı, ama onun da farklı kalitelerde olanı var, en iyisi sftgfop1 imiş, ona göre alsın.
0
i was made for you
(24.01.18)
Navratna oil.
Astigmat ağrısı, migrene, diğer ağrılara çok etkili.
Hintliler saç gürleştirmek için kulanıyorlar daha çok. Saç, kaş için de kullanılabilir çünkü gerçekten gürleştiriyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.01.18)
safran
0
kjswbdlkjfdlkj
(24.01.18)
(5)

"Profesyonel" tiyatro oyununu izlemişlere

akatreil
Bu oyunda "Sizin halka rağmen içeriye attığınız bir adam çıkar, o umursamadığınız halk sayesinde ülkenin başına geçer" gibisinden Recep Tayyip Erdoğan'a gönderme yapan bir replik var mıydı?İstanbul'da birkaç defa izlemiştim hatırlayamadım.
Bu oyunda "Sizin halka rağmen içeriye attığınız bir adam çıkar, o umursamadığınız halk sayesinde ülkenin başına geçer" gibisinden Recep Tayyip Erdoğan'a gönderme yapan bir replik var mıydı?

İstanbul'da birkaç defa izlemiştim hatırlayamadım.
0
akatreil
(24.01.18)
İzledim ama bu repliği hatırlamadım. Fakat bu replik oyunun kurgusuna uyan bi replik. Geçmiş olabilir.
0
iddaaci
(24.01.18)
Ben bu oyunu 3 kez izledim, net olarak böyle bir replik duyduğumu hatırlamıyorum ama iddaaci +1
Cümle oyuna aitmiş hissi bıraktı bende.
Tayyip Erdoğan göndermesi olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
0
mutekebbir
(24.01.18)
Sormamin sebebi şu Geçen de Anadolu turnesinde de izledim. Bu replik geçti.hatirlayamadim. Seyirciden de alkış aldı. Acaba Anadolu turkesine özel biraz revize mi edildi diye düşündüm.
0
🌸akatreil
(24.01.18)
Ben de hatırlayamadım.
0
arockm
(24.01.18)
Kaç senelik oyun bu, ben izlediğimde kimsenin AKP ile bir derdi yoktu. Zaten oyun da yabancı.
0
i was made for you
(24.01.18)
(8)

Kız Arkadaşa Saat Hediyesi

reyals
Saat konusunda ağır cahilim. Hangisi iyidir, fiyatlar nasıldır hiçbir fikrim yok.Yıldönümü + doğum günü hediyesi olarak şık ve güzel bir saat alayım istiyorum. Biraz yönlendirseniz çok şahane olur.Yer İstanbul ama internet üzerinden güvenilir bir yerden alabiliyorsak ne ala.
Saat konusunda ağır cahilim. Hangisi iyidir, fiyatlar nasıldır hiçbir fikrim yok.

Yıldönümü + doğum günü hediyesi olarak şık ve güzel bir saat alayım istiyorum. Biraz yönlendirseniz çok şahane olur.

Yer İstanbul ama internet üzerinden güvenilir bir yerden alabiliyorsak ne ala.
0
reyals
(24.01.18)
Skagen
0
harvey
(24.01.18)
Saat işi ince iş. Nasıl sevdiğini bilmiyorsan girme o topa. Skagen iyidir. Çok şık saatleri var ama benim kız arkadaşım çok beğenmiyor mesela. Biraz kanına gir öğren.
0
westblack
(24.01.18)
ben saat ve gözlük konusunda üzerinde görülmeden karar verilmesi taraftarı değilim
0
baharat
(24.01.18)
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

şu ikisini aldım ben geçenlerde. kombinasyon olarak. bilekliği türkiye'den saati almanya'dan aldım. bileklik tr'de daha ucuzdu çünkü
0
burya
(24.01.18)
www.saatvesaat.com.tr (Bu konsepte de uygun bence hediye bütçenizi aşmıyorsa)

www.saatvesaat.com.tr
0
kayranin kedisi
(24.01.18)
Bana fossil marka hediye gelmişti, severek kullanıyorum. Hem kaliteli, hem fiyatı da uygun oluyor diğerlerine göre.
0
peggy
(24.01.18)
Ne yaparsan yap quartz saate 1800 ya da 3500 lira verme. On liralık mekanizma beş liralık pil var içinde.
0
i was made for you
(24.01.18)
0
silah taciri
(24.01.18)
(8)

bir insanın hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl anlıyorsunuz ki?

blame
iyi akşamlar:)şu an soracak kimsem yok etrafımda o yüzden sizlerden görüş almak istedim. herhangi bir arkadaşınızla saatlerce yazışır mısınız? yoksa bu bir işaret midir romantik anlamda hoşlanmaya dair? eğer işaret değilse kendimi pek kaptırmak istemiyorum da:/özellikle erkeklerin görüşünü merak edi
iyi akşamlar:)

şu an soracak kimsem yok etrafımda o yüzden sizlerden görüş almak istedim. herhangi bir arkadaşınızla saatlerce yazışır mısınız? yoksa bu bir işaret midir romantik anlamda hoşlanmaya dair? eğer işaret değilse kendimi pek kaptırmak istemiyorum da:/

özellikle erkeklerin görüşünü merak ediyorum.

şimdiden herkese teşekkürler.
0
blame
(24.01.18)
Saatlerce yazışdığım kişi oldu 10 dk yazışmadığım kişi de oldu hoşlantı anlamında. Bence bu bir gösterge değil. Konuşma içerikleri daha önemli.
0
valarmurgulis
(24.01.18)
Erkeğim, işaret değil, lütfen kaptırma.
0
i was made for you
(24.01.18)
erkeğim, işaret değil. saatlerce konuşup sadece sohbet ve düşünce paylaşımında bulunduğum insanlar çok oldu.
0
break your happy home
(24.01.18)
erkeğim, bence işaret
0
hayati cozemeyen adam
(24.01.18)
Ben, büyük bir odun ateşine atıyorum, yanmıyorsa hoşlanıyordur, yanıyorsa allah zaten günahlarını affe... Dur, o başka bir şeydi.

Konuştukça anlaşılıyor işte. Saatlerce konuştuğum arkadaşlarım oldu. Her işareti de oraya yormamak lazım.
0
rahip janick
(24.01.18)
kadınım, işaret değil. bazen saatlerce konuştuğum arkadaşlarım oldu. hiçbirinden de hoşlanmadım . onlar da aynı anda benimle konuşuyorlarsa da onlar da benden hoşlanmıyordu.

saatlerce konuşmak tek kıstas olamaz :/
0
cabiday
(24.01.18)
herkese teşekkürler kafamı karıştırdınız iyice:D

ama hoşlanmadığına daha yakınım sanırım. benim de çok konuşup çekici bulmadığım olmadığım insanlar oldu. erkekler de durum farklı mı acaba emin olmak istedim. bir de aşırı sosyal biri bu yüzden herkesle konuşuyor olabilir. senle konuşmak güzel falan dedi ama bilemiyorum altan.
0
🌸blame
(24.01.18)
(19)

bye bye

AlsterWasser
http://www.strawpoll.me/14911394Konuşmalarınızı veya görüşmelerinizi sonlandırırken bu ifadeyi kullanıyor musunuz ? Yazı dilinden bahsetmiyorum yalnız. Örneğin, telefonda görüşmeniz biterken ya da arkadaşınızın yanından ayrılırken vs. Yoksa sevmeyip özellikle kullanmamak için dikkat edenlerden misin
www.strawpoll.me

Konuşmalarınızı veya görüşmelerinizi sonlandırırken bu ifadeyi kullanıyor musunuz ?

Yazı dilinden bahsetmiyorum yalnız. Örneğin, telefonda görüşmeniz biterken ya da arkadaşınızın yanından ayrılırken vs.

Yoksa sevmeyip özellikle kullanmamak için dikkat edenlerden misiniz ?

Bu ifade nasıl ve ne zaman yaygınlaştı? Bir de 90larda Friends dizisinin bir etkisi var mı ?


not: Türkçe konuşurken tabii ki.
0
AlsterWasser
(23.01.18)
Nefret ediyorum kullanmaktan. Yazarken kaçınıyorum ama telefonu kapatırken istemsizce ağzımdan çıkıyor. Fark edince ağzıma vurasım geliyor.
0
Amaranta ursula
(23.01.18)
Yazışırken kullanmıyorum hiç ama konuşurken kullandığım oluyor.
0
ms brownstone
(23.01.18)
samimi olmadığı arkadaşlarıyla vedalaşan plaza kadını lafı bu, bay bay dediğini duyduğum son erkek konuşmayı yeni öğrenen 5 yaşındaki yeğenimdi.
0
Bruce
(23.01.18)
Kullanmıyorum.
Görüşürüz diyorum. Hoşçakal'ı sevmiyorum, ayrılığı çağrıştırıyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(23.01.18)
hoşçakal demeyi tercih ediyorum.
0
biravekahve
(23.01.18)
kullanmıyorum. dayım kanada'da yaşadığı zamanlar, anamları aradığında telefonu kapatırken "babay!" dermiş. o yüzden annem bu ifadeyi çok sevdiği için zaman zaman telefon kapatırken "babay" dediğim olur, onun dışında kimseye ne konuşurken ne de yüz yüze "bay bay" demiyorum. genelde "kendine iyi bak", "görüşürüz" yahut arkadaş arası geyiklerinden biri olan "çay içecem sktir git" kullanırım. alakasız olacak ama sonuncusunu da anlatayım,

dersten çıktık, dışarıya çıkacağız sigara içmeye. ben kantinciye sabah takmış olduğum borcu ödemek üzere bir şey söylemeden ayrıldım diğerlerinden. sorduklarında da açıkladım durumu, "siz gidin, ben geliyorum" dedim. sonra bir arkadaşım, hiçbir şey söylemeden peşime takıldı. bunu gören diğerleri de gelmeye, "sen nereye?" diye sormaya başlayınca, arkadaş "çay içecem sktirin gidin" deyiverdi. yani benimle kantine gelecekmiş çay almaya. o umursamazlığı, tonlaması muazzamdı sahfjfajs
0
der meister
(23.01.18)
şöyle bi düşündüm de... yok, kullanmıyorum.
şu var ki: eğer ki ilk adımı karşımdaki kişi atmış ve içten bir "bye" demişse aynı şekilde karşılık veririm.
ukala, ukala türkçe üzerine ahkam kesip, ne karşıdakinin canını sıkarım; ne de kendi enerjimi çarçur ederim.
üstelik, bazen görmesini bilen için o görüşmeyi sonlandıran kısacık cümlede hayatın manası saklı da olabiliyor :)
0
pangea
(23.01.18)
Yazarken de konuşurken de kullanmam.
Görüşürüz ya da görüşmek üzere en çok kullandığımdır.
0
mutekebbir
(23.01.18)
Gerçek hayatta kullanıyorum, kullanılmasında bir sakınca görmüyorum. Kimseden garip bir tepki almadım, insanlar da kullanıyorlar. Yazarken de bb şeklinde kullanıyorum şimdi hatırladım.
0
i was made for you
(23.01.18)
Konusurken hep kullaniyorum. Bu kadar irrite edici bir sey miymis sasirdim.
0
theworldismine
(23.01.18)
yazışırken bay bay yazıyorum. konuşurken de çok sık kullanıyorum çok şirin bişi bence.
0
theseachange
(23.01.18)
bazen telefonda cok samimi oldugum biriyle konusuyorsam cok cheesy bir sekilde "baaaayyyy" dedigim oluyor, bye bye degil ama. baaaaay. araya yumusak g de girebilir :D

hadi bye oluyor bazen. bye bye i bebelere ya da veletlere diyorum, allahaismarladik, hoscakaliniz filan zor gelir.
0
kuehles blondes
(23.01.18)
yüzyüze görüştüğüm kişiden ayrılırken derim daha cok, ekseriyetle el sallayarak
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.01.18)
87’de annem babam köyde öğretmenken köylüler bana giderken eğilip “Bay baay” yapıyorlardı. Demek ki daha önceden girmiş.

YaArken kullanmıyorum. Konuşurken “Görüşürüz” diyorum daha çok ama telefonda ağzımdan çıktığı oluyor. Hoşçakal temelli vedalaşma gibi geliyor. Bazen el sallayıp “Güle güleee” dediğim oluyor; özellikle ailemle görüntülü konuşurken.
0
aychovsky
(23.01.18)
Kullanmıyorum, sağ olsun teyzem geliştirdi bu hassasiyeti ben küçükken. Ben de o zamanlardan beri dikkat ederim kullanmamaya. Otomatikleşti zaten Türkçe konuşurken baybay ağzımda yavan duruyor işimin İngilizceyle ilgili olmasına rağmen. Görüşürüz derim onun yerine ama bazen eksikliğini hissediyorum çünkü görüşme ihtimalimin olmadığı kişilere de görüşürüz diyorum. Bi düşündüm çevremde de kimse kullanmıyor bu lafı.
0
olutaklidi
(24.01.18)
telefonda konuşurken "hadi görüşürüz bay bay" kalıbını kullanıyorum ama yazarken aslaaa! BYE yazmamaya dikkat ederim, nedendir bilmem.
0
pinkpeony
(24.01.18)
Asla kullanmam diyenler neyin kafasını yaşıyor, merak ediyorum. Kullanma da, neden asla?

Telefonda da günlük hayatta da kullanıyorum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(24.01.18)
Telefon gorusmelerinde kullanirim sadece. Hadi bay bay
0
imelih
(24.01.18)
ya sabah sabah aklıma geldi, şunu da paylaşmazsam olmaz, canım navas ya "thank you my friend, bye bye" ne ahnfhsaafka

www.youtube.com
0
der meister
(24.01.18)
(1)

oj simpson belgeselleri

semaforo de medianoche
oj simpson hikayesini merak ediyorum. sizce american crime story'nin 1. sezonu mu daha iyi yoksa oj: made in america mı? ikisinden birini izliycem ama karar veremedim hangisine baksam.
oj simpson hikayesini merak ediyorum. sizce american crime story'nin 1. sezonu mu daha iyi yoksa oj: made in america mı? ikisinden birini izliycem ama karar veremedim hangisine baksam.
0
semaforo de medianoche
(23.01.18)
OJ: Made in America çok detaylı bir belgesel, sadece davayı anlatmıyor, Amerika'nın o zamanki sosyal durumunu ve karara etki eden şeyleri de anlatıyor, jüri görevi yapmış kişilerle röportajlar var. Yani onu izle.
0
i was made for you
(23.01.18)
(13)

Bu fotoğrafı çok seviyorum

i was made for you
https://timedotcom.files.wordpress.com/2015/01/woody-allen.jpg?quality=85Kıyafetleri, duruşu falan çok sıcak geliyor, sizce de öyle değil mi?Edit: Woody Allen'ın sineması hakkındaki boş fikirlerinizi kendinize saklayın lütfen, sorum bu değildi. Aynı şekilde taciz iddialarını da sormadım.
timedotcom.files.wordpress.com

Kıyafetleri, duruşu falan çok sıcak geliyor, sizce de öyle değil mi?

Edit: Woody Allen'ın sineması hakkındaki boş fikirlerinizi kendinize saklayın lütfen, sorum bu değildi. Aynı şekilde taciz iddialarını da sormadım.
0
i was made for you
(23.01.18)
Katiliyorum.
Woody Allen in tarzi boyle zaten, gosteristen uzak.
Ziraat bankasinda maas sirasinda gorsen yadirgamazsin, adeta icimizden biri.
0
battal gemalmaz
(23.01.18)
Türk gibi çıkmış. Mahallede görsem, "Nasılsın İsmet Amca, bayramda geliyor mu torunlar?" derim. Normalde takip ettiğim, samimi bulduğum biri değil.
0
dissendium
(23.01.18)
bu fotografa baktigimda evlat edindigi kizina defalarca tecavüz etmis birisini görüyorum. şuradan okuyalim.

kristof.blogs.nytimes.com
0
eriksatie
(23.01.18)
Pfdsfdf defalarca bir de ha, yalanın bu kadarı. Hiçbir kanıt yok bunu yaptığına dair, aksine kanıtlar var, kızın beyni yıkanmış annesi tarafından.

Attığın linki de okumamışsın galiba, tecavüz iddiası falan yok, kızın iddiası bir keresinde oyuncak trenle oynarken tacize uğradığı, iki gün önce aynı şeyi gene demiş. Evlat edindiği kızı değil ayrıca öz kızı. Olaydan bu kadar habersiz olup fikir belirtmek...

www.cbsnews.com

Edit: İngilizce bilen birisine demiş asdfasfads. Evet ben de o konuda hatalıymışım kabul ediyorum. Peki söylesene defalarca tecavüz nerede yazıyor?
0
🌸i was made for you
(23.01.18)
o zaman şuradan alalim.

www.vanityfair.com

ingilizce bilen birisine su cümleyi cevirtsene aslan parcasi, tirnaklar bana ait. senin verdigin linkte yaziyor bu.

Only on "CBS This Morning," Dylan Farrow is speaking candidly for the first time on television about her sexual assault allegations against "her adoptive father", actor and director Woody Allen.
0
eriksatie
(23.01.18)
çok tatlı. severim kendisini.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.01.18)
adam iyi foto kıyafet kötü
0
dedim dedim de kime dedim
(23.01.18)
Bence degil abi. Duz adam. Bayagi duz yani.
0
stavro
(23.01.18)
değil.
0
tepedeki psychedelic adam
(23.01.18)
adamı görünce midem bulanıyor, isterse Güneş'ten ceket yapsın yine sıcak olamaz.
0
nice tnetennba
(23.01.18)
"bu kadar şöhreti edinecek ne yaptım" diye boş gözlerle bakan biri intibasını aldım ben.

ya da dur vazgeçtim;
"bu alemde benden daha overrated başka yönetmen var mı ki acaba" bakışı diyorum.
0
Bruce
(23.01.18)
Değil.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(23.01.18)
bana biraz sert bakıyor gibi geldi woody.
yani gözlere dikkatlice bakınca, vücuduna hasıl olan asabiyeti farketmemek elde değil.
0
pangea
(23.01.18)
(2)

Devlet Hastanesi implant

ovungec zeus
Devlet Hastaneleri implant tedavisi yapıyor mu? İmplant için Ankara'da bildiginiz iyi bir yer var mı?
Devlet Hastaneleri implant tedavisi yapıyor mu? İmplant için Ankara'da bildiginiz iyi bir yer var mı?
0
ovungec zeus
(23.01.18)
Hayır yapmıyor.
0
i was made for you
(23.01.18)
devlet sayilir, universite hastaneleri yapiyor.
0
carabelli
(23.01.18)
(1)

ingilizce kitap önerisi

jispace
amerikan edebiyatından roman arıyorum, dili sade sayılabilecek. genelde klasik kitaplar var bilindik. eski tarihli kitaplar olduğu için pek verimli gelmediği için günümüz amerikan yazarlarının romanlarını arıyorum. kısaca, yakın tarihte yayınlanmış amerikan edebiyatı olan ve dili çok edebi olmayan r
amerikan edebiyatından roman arıyorum, dili sade sayılabilecek. genelde klasik kitaplar var bilindik. eski tarihli kitaplar olduğu için pek verimli gelmediği için günümüz amerikan yazarlarının romanlarını arıyorum. kısaca, yakın tarihte yayınlanmış amerikan edebiyatı olan ve dili çok edebi olmayan romanlar arıyorum. yardımcı olabilecek arkadaşlardan yardım bekliyorum.
0
jispace
(23.01.18)
Her türlü Stephen King kitabı.
0
i was made for you
(23.01.18)
(11)

Tonight ne demek?

apolitikherif
Hava saat 16’da kararıyorsa 16.30 için tonight kelimesi kullanamaz mıyım?? Bugün bi kullandım ve ortalık karıştı. Vay efendim lunch ve dinner time arasına tonight denmezmiş de falan filan. Tonight için daha geç vakit olması gerekiyormuş? Doğru mu bu?
Hava saat 16’da kararıyorsa 16.30 için tonight kelimesi kullanamaz mıyım?? Bugün bi kullandım ve ortalık karıştı. Vay efendim lunch ve dinner time arasına tonight denmezmiş de falan filan. Tonight için daha geç vakit olması gerekiyormuş? Doğru mu bu?
0
apolitikherif
(23.01.18)
16:30 "afternoon" bana sorarsanız, havanın kararma saatinden bağımsız olarak (ona bağlı olsa yaz ve kış mevsimlerindeki aynı zaman dilimlerini farklı isimlendirmek gerekirdi).
0
fotrsapka
(23.01.18)
Bence de tonight için çok erken. Burada da hava 17'de kararıyor ama "gece" demiyoruz, akşam diyoruz. Hava karanlık olsa bile 16.30'dan anca evening olur.
0
kobuzchu kiz
(23.01.18)
Siz bu cümleyi nerede kurdunuz ki ortalığı karıştıracak?

ayrıca @fotrsapka ve @kobuzchu kiz +1

edit: bir de, bence en temizi am ve pm kullanmak saat belirtirken.
0
rahip janick
(23.01.18)
Four thirty tonight dendiğinde, benim de aklıma sabaha karşı 4:30 gelir. Bu sebeple, this evening veya daha da iyisi, this afternoon demek daha mantıklı.
0
agluna
(23.01.18)
Türkçe düşünmeyiniz. Türkiye'deki gibi de düşünmeyiniz. 16'da hava kararması da ne demek? Gece herkes için aynıdır. 22,23,24 gibi
0
MaNOfTheYear
(23.01.18)
Tonight we drink to youth;

www.youtube.com

gibi.

(açmışken dinleyelim)
0
onemoremile
(23.01.18)
İngilizce sorusu değil ki bu. siz 16.30 için gece mi diyorsunuz? Bence olay bundan çıkmış. Türkçe olsa da çıkardı yani.
Afternoon: öğleden sonra
Evening: akşam
Tonight: gece

16.30 için en uygunu afternoon elbette.

Ben tonight'ı 22-23ten sonra kullanıyorum.

19-22 arası için de evening makul geliyor. Yaz ayları için 20'den sonrası için.

Neyse yazdıklarım şahsi şeyler ama 16.30un afternoon olması şahsi değil.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.01.18)
Keşke biriniz de kafanızdan atacağınıza bir sözlük açıp baksanız.

Örnek cümlelere bakıyoruz.

www.merriam-webster.com

CARDIFF Dinner fundraiser at Chipotle tonight The Cardiff Schools Education Association holds a dinner fundraiser from 4 to 8 p.m. tonight at Chipotle, 268 N. El Camino Real in Encinitas.

Every vote counts and anything can happen before 8 p.m. tonight.

4 ile 8 arasına tonight demiş, ikincide de 8'den önceye tonight demiş.

Tonight yalnızca bu gece değil bu akşam demek aynı zamanda.

The evening or night of the present day.
en.oxforddictionaries.com

Afternoon'un tanımı da tam olarak "the part of day between noon and sunset", yani henüz güneşin batmadığı vakit için kullanılabilir.

Onca dizi izlemişsinizdir, I'll see you tonight derken ciddi ciddi gece 10-12'yi falan kastettiğini mi sanıyorsunuz insanların?
0
i was made for you
(23.01.18)
Verdiğin örneklerdeki tonight kullanımı bizdeki bugün anlamında yalnız farkında mısın?

Bugün anlamında kullanılırken noon'dan sonrası tonight olarak kullanılabiliniyor zaten.

Ama "iyi akşamlar, iyi geceler" minvalinde bir söz söyleniyorsa saat önemli.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.01.18)
Tonight da zaten bizdeki bugün (bu akşam, bu gece) anlamına geliyor, başka bir anlamı yok. Ne iyi akşamları ne iyi geceleri, have a nice tonight ya da I'll see you tomorrow tonight diye bir şey duydun mu hayatında? Yalnızca içinde bulunduğumuz gün için kullanabilirsin tonight kelimesini.
0
i was made for you
(23.01.18)
Night ile karıştırıyorum şu an, haklısın.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.01.18)
(1)

ingilizce altyazılı film ve dizi izleyebileceğimiz bir web sitesi arıyorum

my pink
sb
sb
0
my pink
(22.01.18)
i was made for you
(22.01.18)
(7)

5 yaşındaki erkek çocuğa hediye

noeldayın
5 yaşındaki erkek yeğenime doğum günü için ne hediye alabilirim?
5 yaşındaki erkek yeğenime doğum günü için ne hediye alabilirim?
0
noeldayın
(22.01.18)
Boyama kitabi ve renkli kalem, kitap, ilgisini bilime ve ogrenmeye dogru cekecek eglenceli seyler.
0
Traveller
(22.01.18)
Lego
0
EasyTiger
(22.01.18)
play-doh oyun hamuru seti
0
hot potato
(22.01.18)
Lego +1. Ama orijinal Lego al çakma değil.
0
i was made for you
(22.01.18)
(bkz: Satranç takımı.)
Dayım aldıydı bana da sağ olsun.
0
nickini vermek istemeyen uye
(22.01.18)
para konusu dert değilse uzaktan kumandalı olan herhangi bir şey.
en sevdiği akrabası olacaksın. bi anda.
0
lovemyself
(22.01.18)
Şuraya bakabilirsiniz: www.brainshop.com.tr
0
fotrsapka
(22.01.18)
(14)

sinemaya disaridan misirla gitmek?

alttaraf
buyuk ayip midir?her hafta en az 1 sinemaya giden biriyim, migrosta 3 lira olan misiri sinema da 30 liraya satiyorlar, elbette bu da bilet satmanin bir parcasi ama bu kadari da cidden kaziklanma hissi uyandiriyor,nedir fikriniz..
buyuk ayip midir?
her hafta en az 1 sinemaya giden biriyim, migrosta 3 lira olan misiri sinema da 30 liraya satiyorlar, elbette bu da bilet satmanin bir parcasi ama bu kadari da cidden kaziklanma hissi uyandiriyor,
nedir fikriniz..
0
alttaraf
(22.01.18)
ayıp diildir de göstermeden girmekte fayda var, durduk yere tartışıp tadınızı kaçırabilirler
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.01.18)
Bence getirmekte sakinca yok ama tartismamak icin bunu belli etme. Gecen bir Nero'da soya sutu yoktu yakindaki Starbucks'tan kahve aldim. yanimdaki arkadaslar Nero'dan kahve aldilar ama Nero'nun elemani geldi ve kahvemi orada icemeyecegimi soyledi. Simdi bu durum sanirim orta sinif ulkelerin sorunu, lisedeyken de Adidas posetiyle Nike magazasina almamislardi. Bir gun biraz daha zenginlesip ve akillanip bu sorunu da asariz.

Merak ettigim bir soru: Sinemada patlamis misir yemek zorunda misin? Ornegin, cikolata yesen olmaz mi? Neden sinema izlerken patlamis misir yeme zorunlulugu var?
0
Traveller
(22.01.18)
Traveller'ın anlattığı olayın tam tersi olsa, yani elinde Nero kahveyle Starbucks'ta oturmak istese biri hiç problem olmazdı, umarım Starbucks dışındaki tüm kahve zincirleri batar, iyi ki varsınız Araplar <3.

Soruya cevap: Sokarsın, hiçbir şey de olmaz. Bu arada bileti enayi gibi gişeden alıyorsan alma.
0
i was made for you
(22.01.18)
Değildir.
O mısıra o parayı veren enayilere şaşıyorum.
0
elf of darkness
(22.01.18)
Ben evde patlatıp götürüyorum, bir şey olmaz. O mısıra fahiş fiyat çekenlerin ayıbı.
0
peggy
(22.01.18)
tabii ki de değil. aksine ısrarla yapılmalı
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
bence mısırı sinemanın içinde alıp yemek de ayıptır ama.
0
elorelia
(22.01.18)
biz migrostan alışveriş yapıp gidiyoz :)) tabi poşetin içinde her şey
0
hosein
(22.01.18)
Hayır çok normal bir davranıştır. Onlar üç kuruşluk mısırı onlarca liraya satmaya utanmıyor da ben dışarıdan getirmeye mi utanacağım? Mis gibi evimde kendi bildiğim gibi patlatır atarım çantama ohh.
0
i m cool with that
(22.01.18)
sürekli filme gidip, orada da bi şeyler atıştırmak isteyen için ayıp değildir.
yine de çoğunluğun dediği gibi, çantana koyup öyle gir, içerde çıkar derim. laf anlatma millete.

proletarier, msır konulan kartonlar var ya, onları toplu alabilirsin. İstanbul'da Mısır Çarşısı yakınından almıştım. Evde film izlerken de iyi oluyor.
0
lovemyself
(22.01.18)
cevaplar icin thanks, kararsiz kaldim acikcasi
misir yemek zorunda misin? demis bir arkadas,
elbette zorunda degilim de, bazi filmler gercekten akmiyo,ya da ingilizce disinda bir dille ve 145 dk oluyorda, o zaman ilaccc...
0
🌸alttaraf
(22.01.18)
sinemada mısır yemek ayıptır +1
0
nıç
(22.01.18)
sinemada hic misir yemedim :( cok mu guzel lan?
0
brkylmz
(23.01.18)
dayanamadım, yazıcam.
şinemada mısır yemek ayıptır denilmiş. lakin sinema simgesi olarak bile mısır var bütün dünyada. yani yenilmese belki iyidir de, fazla ses çıkarmasın diye poşete değil de karton kutuya koyuyorlar zaten. evet mısır yenirken ses çıkaran bi şey, ama bu işin doğuşundan bugüne gelen bir klişedir. sanki adam belediye otobüsünde mısır yemekten bahsetmiş gibi davranan arkadaşların hassasiyetlerinden istemiyorum. Bu konu çok şaşırılacak bir şey değil ki.
0
lovemyself
(23.01.18)
(3)

ya youtube dolsun artık noolur dolsun ulan

kibritsuyu
yeter bıktım ben bu memleketin internetinden. youtube'daki herifler bilmiyor tabi türkiye diye bi memleket var, internet sürünüyor. gavur ellerinde de böyle kota, akk falan mı var?niye dolmuyor oğlum bu youtube? ne zıkkıma derman olacağını da anlamadım. eskiden izlemek istediğin videoyu açık bırakıp
yeter bıktım ben bu memleketin internetinden. youtube'daki herifler bilmiyor tabi türkiye diye bi memleket var, internet sürünüyor. gavur ellerinde de böyle kota, akk falan mı var?

niye dolmuyor oğlum bu youtube? ne zıkkıma derman olacağını da anlamadım. eskiden izlemek istediğin videoyu açık bırakıp durdururdun, video dolardı. o birazcık dolsun, ben öbürüne bakayım derdin. umut sarıkaya'nın , yiğit özgür'ün de karikatürleri vardı.

ne olduysa 3-5 yıldır dolmuyor. ben durduruyorum, dolması da duruyor. ben başlatıyorum, dolmaya da başlıyor.

lan bu internetini öptüğümün memleketinde dolma hızı, oynatma hızından yavaş amk ya. oynatıp illa yetişip takılıyor. dolsun diye bırakınca dolmuyor. takıla takıla sonunu getirip baştan başlatınca boşalıp baştan dolmaya başlıyor.

en azından 10 saniyesi değil de 3-5 dakikası dolsun da sonra dursun. 10 saniye dolup duruyor. o 10 saniyeyi oynatana kadar 2 saniye daha dolup 12. saniyenin sonunda takılıyor. yeter yemin ederim delirecem. bi ayarı yok mu, "boşver veri korumayı, dol anasını sayatım da rahat izleyeyim" diye bir ayarı faan yok mu?

daha önce de sormuştum yok demiştiniz. belki çıkmıştır artık. yok mu ha?
0
kibritsuyu
(22.01.18)
i was made for you
(22.01.18)
dolmasın ya. ufacık bi şeye bakayım derken tamamını yüklüyor (hızlı internet kullanan insanın first world problemlerinden biri)
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.01.18)
Yanlış hatırlamıyprsam interneti yavaş ülkeler için özel bir youtube sayfası açılacaktı. Belki o zaman dediğin olur.
0
sutlu nescafe
(23.01.18)
(6)

Nesneler için "whose" kullanılabilir mi?

kitap arasında kalmış silgi tozu
"Yukarıda bilgileri verilen başvuru dosyası ile ilgili belgeler""The documents regarding the application file whose information given above"Nesneler için whose kullanılabilir mi bu şekilde? Hayır ise, bu kalıp nasıl kurulmalı?
"Yukarıda bilgileri verilen başvuru dosyası ile ilgili belgeler"

"The documents regarding the application file whose information given above"

Nesneler için whose kullanılabilir mi bu şekilde? Hayır ise, bu kalıp nasıl kurulmalı?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.01.18)
mentioned above deyin sadece?
The documents regarding the application file mentioned above gibi.
0
sopiro
(22.01.18)
@sopiro aslında bu kalıbın nesneler için nasıl kullanılabileceğini de merak ediyorum.
0
🌸kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.01.18)
www.merriam-webster.com

Kullanma, of which kullan gerektiğinde.
0
i was made for you
(22.01.18)
whose değil de which kullanılır nesneler için.
0
kaputt
(22.01.18)
for which olur burda ama gereksiz uzamış biraz cümle
0
nucleon
(22.01.18)
Bol bol kullanılıyor. Dediğin gibi kullanılabilir ama çok çok resmi yazışmalarda pek tercih edilmiyor.

i.hizliresim.com

Yukarıdaki örnek olsun diye yazdıysan güzel ama sopiro’nun dediği şekilde net ve sade olarak daha güzel olabilir.
0
aychovsky
(22.01.18)
(7)

Bir zamanlar anadolu'da filmi gibi filmler var mı?

for day to break
S.b?
S.b?
0
for day to break
(21.01.18)
Nuri Bilge Ceylan'ın diğer filmleri.
0
i was made for you
(21.01.18)
İki Dil Bir Bavul olabilir.
0
femme vitale
(21.01.18)
Cannes formatlı filmlere bakabilirsin.

Hanekenin son dönemleri veya zvyagintsev. Üçü de neredeyse aynı tarz. Zvyagintsev bu üçü arasında en iyisi
0
lesmiserables
(21.01.18)
ben de zvyagintsev demeye gelmiştim. nbc'nin rus ikizi gibi bir şey.
0
yeteramadenedimherseyi
(21.01.18)
ne açıdan benzerlik aradığını (konu,işleniş tarzı) anlamasam da

theo angelopoulos,abbas kiarostami filmleri olabilir.
0
biravekahve
(21.01.18)
(bkz: a ay)
0
malumolankus
(28.01.18)
reha erdem filmlerine de bakabilirsin. çok güzel filmleri bence.
0
nathanieltroy
(28.01.18)
(2)

Çok kısa Almanca çevirti sorusu

roket adam
Bir arkadaşımın vize başvuru reddine karşı itiraz dilekçesi yazıyorum da, şurada tıkandım, ne diyelim?SONUÇ VE İSTEK: Yukarıda arz ettiğim üzere turistik amaçlı seyahat planımı gerçekleştirmek üzere talep etmiş olduğum Schengen vizesi başvurumuz için verilen RED KARARININ KALDIRILARAK YASAL HAKKIM O
Bir arkadaşımın vize başvuru reddine karşı itiraz dilekçesi yazıyorum da, şurada tıkandım, ne diyelim?

SONUÇ VE İSTEK: Yukarıda arz ettiğim üzere turistik amaçlı seyahat planımı gerçekleştirmek üzere talep etmiş olduğum Schengen vizesi başvurumuz için verilen RED KARARININ KALDIRILARAK YASAL HAKKIM OLAN VİZENİN TARAFIMA VERİLMESİNİ talep ederim.

Komiklik olsun diye yazayım, ancak şunu diyebildim: Mit diesem Informationen und die angehängte Dokumenten, bitte überprüfen Sie mein Visumantrag nocheinmal.
0
roket adam
(21.01.18)
Umarım verirler vizeyi ama yasal hakkım demek bence mantıklı olmamış, yasal hakkı olsa zaten vize alması gerekmezdi, vizeyi de istemezlerse saçın sarı der vermezler.
0
i was made for you
(21.01.18)
"Ich erbitte Sie meinen Visumantrag mit den neu übermittelten, zusätzlichen Dokumenten bis zu meiner Reise noch einmal zu prüfen"

diyebilirsiniz bence, motamot bir ceviri yapmadim.

Bu arada ben sizin yaptiginiz ceviriden dolayi yeni belge eklediginizi dusundum. Eger oyle degilse, "Ich erbitte Sie meinen Visumantrag bis zu meiner Reise noch einmal zu prüfen" diyebilirsiniz gibi.
0
yuzır
(21.01.18)
(16)

ABD'de nereye yerleşelim?

elon
- 27 yaşlarında yeni evli çiftiz. - Bi 5 sene kadar daha çocuk düşünmüyoruz.- Ben (erkek) yazılım mühendisi, eşim analist. ABD'de analistlik yapmayı pek düşünmüyor. Spor hocalığı düşünüyor (TR'de böyle bir tecrübesi yok)- TR ile saat farkı ve mesafe bi tık daha az olduğu için eşimin gönlü doğu yakas
- 27 yaşlarında yeni evli çiftiz.
- Bi 5 sene kadar daha çocuk düşünmüyoruz.
- Ben (erkek) yazılım mühendisi, eşim analist. ABD'de analistlik yapmayı pek düşünmüyor. Spor hocalığı düşünüyor (TR'de böyle bir tecrübesi yok)
- TR ile saat farkı ve mesafe bi tık daha az olduğu için eşimin gönlü doğu yakasından yana.
- NBA, NFL fan boy'um. Sağlam spor kültürü olan bi şehir beni mutlu eder.

üstte verilen bilgiler dikkate alındığında hangi şehre yerleşmemiz mantıklı duruyor?

Yazılımcı olduğum için doğal olarak SF ve Seattle öne çıkıyor ancak hayat pahalılığı göz korkutuyor.
0
elon
(20.01.18)
Pek bir bilgim yok fakat spor kültürü ve doğu yakası kriterlerinden dolayı Chicago diyeyim. Ama dediğim gibi hayat pahalılığı vs. hiçbir bilgim yok.
0
ravenclaw
(20.01.18)
Chicago daha önce gezdiğim ve sevdiğim bir şehir, ancak popüler kültürde Detroit ile birlikte sürekli suç oranının yüksekliği ile öne çıktığı için tedirgin oluyorum.
0
🌸elon
(20.01.18)
Yerlesmeden once is bulursaniz bence daha mantikli olur. Sonucta SFe yerlesseniz de is durumu belli degil, ev acarsiniz vs vs sonra istediginiz gibi bir sey bulamazsiniz falan.

Austin'e yerlesin bence. Ya da houston.
0
kuehles blondes
(20.01.18)
Yazılımcı ve NBA fanıysan tek yol Oakland.
0
i was made for you
(20.01.18)
Boston
0
dissendium
(20.01.18)
@i was made for you, peki ya "pace and space"ten zerre haz etmiyorsak :)) ?

@dissendium, seçenek listemizdeen üstte olan 3 şehirden biri Boston ancak New York ile birlikte aşırı soğuk havası biz Akdeniz insanlarında nasıl etki bırakacak, ondan emin olamıyoruz.
0
🌸elon
(20.01.18)
Kuzey sf. Sacramento falan olabilir. Kuzey ile Güney arasında ciddi ekonomik farklılık var nitekim.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.01.18)
Amerika'lilarin en cok tasinmak istedikleri cennet vatan San Diego olacak benim onerim. Spor kulturu acisindan biraz zayif kalabili, spor barlar tabi ki var ve yogun ama sehir takimlari olarak belki zor olabilir.

2 saat los angeles a gider gelirsiniz belki mac gunleri.

Spor yapmayan cok az sehirde.

4 mevsim hava super.

Yazilim konusunda amiral degil ama is oldugunu dusunuyorum.

Saat farki maksimum ama:/

Eglence ve rahat hayatin dibini yasarsiniz. 5 sene sonra cocugunuza olur en buyuk iyilik de.

La jolla da nacizane ev adresi onerim.
0
Corrigan prefers beer
(20.01.18)
şehir seçecek kadar kolayca iş bulabileceğinize emin misiniz? H1 filan hazırda var mı?
0
507
(20.01.18)
@bos gezenin bos ustasi, Sacramento'yu hiç düşünmemiştik, listeye ekliyorum teşekkürler.

@Corrigan prefers beer, muazzam öneri. West coast olması dışında bence de bir falsosu yok :)

@507, green card ile gideceğiz.
0
🌸elon
(20.01.18)
umarım hayallerinize kavuşursunuz ancak önce iş ve çalışma izni kısmını hallettiniz mi ?

bunlar sorun değil ise san diego derim ben.
0
oscar
(20.01.18)
austin, texas? (formula 1 pisti bile var)
san francisco bay area, yarımada dışı? (plesenton, livermore, dublin şeytan üçgeni mesela)?
san diego da güzeldir.
0
rain when i die
(20.01.18)
Nereye gidiyorsanız beni de götürün.

26 - Erkek-iOS developer.
Ciddiyim. Green Card talihlisiyim.
0
nickini vermek istemeyen uye
(20.01.18)
dostum hem doğu diyorsun hemde bostona soğuk diyorsun, abd'nin doğusu koca bir ankara iklim olarak baz alırsak, washington'a git o zaman
0
docrivers
(20.01.18)
Indianapolis
Washington eyaletinin herhangi bir kismi
New Jerseynin tasra taraflari
Austin

Bu arada suc konusunda endiseliyseniz buyuk sehirlerin hepsindr suc var oturdugunuz yere gore degisiyor sadece
0
yeni dunya duzeni
(21.01.18)
bu arada ben green card çıkarsa eğer staj yaptığım firmaya dalacağım. victorville, california'da. mojave çölünde.

böyle değişik tercihlerde de bulunabilirsin. en kötü ihtimal desert rock, stoner rock falan yaparsın ortamdan dolayı.
0
rain when i die
(21.01.18)
(9)

Hakiki zeytin yağı

stk
Selamlar,Şöyle aroması zengin hakikaten hakiki :d zeytin yağı tavsiyesi olan ?Falancadan aldım, filanca yerden getiriyor, şu markanın iyi, şuna dikkat ediyoruz gibi bilgilere de açığım.Teşekkürler şimdiden.
Selamlar,

Şöyle aroması zengin hakikaten hakiki :d zeytin yağı tavsiyesi olan ?

Falancadan aldım, filanca yerden getiriyor, şu markanın iyi, şuna dikkat ediyoruz gibi bilgilere de açığım.

Teşekkürler şimdiden.
0
stk
(20.01.18)
Direk adres veremem ama edremit, havran, gure bolgesinin zeytinyaglarindaki nefaset hicbiyerde yok.
0
zargana75
(20.01.18)
ben direk arkadaştan aldım hataydan getiriyor babası yapıyor
0
horizon
(20.01.18)
Ne kadar veriyorsunuz kilosuna ortalama ?
0
🌸stk
(20.01.18)
Bodrum-milas aliyorum 3 senedir.

En son kilosu 15 tl aldim.
0
kaiserr76
(20.01.18)
www.dryagci.com.tr

Bunu kullanıyoruz güzel.
0
i was made for you
(20.01.18)
tr'de açıkta satılan hicbirseye guvenmem. markalılar biraz daha güvenilir yine de.
0
herhaltibiliyoring
(20.01.18)
Ben İzmir Tire'den getirtiyorum. Gayet memnunum tadı çok iyi fiyatını net olarak hatırlamıyorum ama 5 lt 80-90 tl gibi birşeydi
0
112 hayat kurtarır
(20.01.18)
asit oranına dikkat etmen lazım, aile mesleği zeytincilik, pilavdan her türlü yemeğe başka yağ girmemiştir eve.
bu sene bizim asit oranı % 0,3
asit oranı arttıkça yemeklerde kullanımı rahatsız eder, fiyatı da düşer.
0
nocturness
(20.01.18)
Benim kendi zeytinliğim var. Aynı zamanda yağ fabrikasında kimyagerim. Tüm analizlerini yaptım. Asit 0.47 geliyor. Uv, fame, sterol vs hepsi tebliğe uygun gerekirse (yorumlayabilirseniz) kromatogramları yollarım.
Litre fiyatı litresi 17.5 lira.
0
ismira007
(20.01.18)
(6)

Seçenekli dizi önerisi

cok iyi yol
Tek kriterim izlerken sıkılmamak. 5 tane adayım var. Sizce hangisi ve neden?HomelandUtopiaLutherLouieThe Hanmaid's Tale"sen ne yapacaksın bunları, al şunu izle" önerilerine de açayım. Popüler dizilerin hepsini izledim ama.
Tek kriterim izlerken sıkılmamak. 5 tane adayım var. Sizce hangisi ve neden?

Homeland
Utopia
Luther
Louie
The Hanmaid's Tale

"sen ne yapacaksın bunları, al şunu izle" önerilerine de açayım. Popüler dizilerin hepsini izledim ama.
0
cok iyi yol
(20.01.18)
Utopia
0
clones
(20.01.18)
Homeland çünkü muhteşem.
0
i was made for you
(20.01.18)
Louis C.K. seviyorsan öncelikle Louie izle, sonra diğerlerine geçersin.
0
late viper
(20.01.18)
Utopia
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(20.01.18)
Handmade's tale'i kimsenin dememesine şaşırdım.
0
curukturpkokusu
(20.01.18)
the handmaid's tale çok sürükleyici bir dizi kesinlikle, zaten bu yılın favori draması olarak gösteriliyor
utopia da güzel ama herkesin sevebileceği bir dizi değil
0
feykalade
(20.01.18)
(1)

ck slip ve trunk ama nereden?

Tears of Devil
bu meredi istanbulda "orjinal" bulabileceğim bir yer var mı? sanki bir ara beşiktaştan almıştım diye hatırlıyorum ama yerini anımsayamadım. internetteki fiyatlar çok yanıltıcı. bu yüzden birebir alışveriş yapmak istiyorum
bu meredi istanbulda "orjinal" bulabileceğim bir yer var mı? sanki bir ara beşiktaştan almıştım diye hatırlıyorum ama yerini anımsayamadım. internetteki fiyatlar çok yanıltıcı. bu yüzden birebir alışveriş yapmak istiyorum
0
Tears of Devil
(19.01.18)
Beymenlerde var.
0
i was made for you
(19.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(6)

duyuruda yardım isteyip sonra da umursamama

nickfury
en son bir kitap pdfsinde başıma gelen durum. Bu kitaba mutlaka ulaşmalıyım tarzı bir duyuru. Scribdden indirilmesi, Aaaa nasıl yaptınız,sağolun tarzı mailleşme, dosya boyutunun büyük olması nedeniyle wetransfer ile gönderilmesi. Buraya kadar her şey normal. Ama bilenler bilir wetransfer ile gönderd
en son bir kitap pdfsinde başıma gelen durum. Bu kitaba mutlaka ulaşmalıyım tarzı bir duyuru. Scribdden indirilmesi, Aaaa nasıl yaptınız,sağolun tarzı mailleşme, dosya boyutunun büyük olması nedeniyle wetransfer ile gönderilmesi. Buraya kadar her şey normal. Ama bilenler bilir wetransfer ile gönderdiğinizde karşı taraf dosyayı indirdiğinde size bildirim gelir. Bu bildirim bana hala gelmedi, ki dosya silinecek wetransfer üzerinden.

tamam kimseden karşılık beklediğimiz yok duyuruda cevap verirken ama ben zamanımı verip, yok indirme yok upload uğraştıktan sonra ihtiyacı olduğunu iddia eden tarafın umursamaması insanın cevap verme isteğini kırıyor.

Olasılıklar :
1. Belki wetransfer sisteminde sorun var, indirildi ama bildirim yollanmadı
2. Duyuruyu açan kişinin başına bir şey geldi, sağlık sorunu, ailevi nedenler vb girmeye fırsatı dahi olmadı

ama yine de sinirlenmedim dersem yalan olur. Sizin de başınıza benzer durumlar geliyor mu? ne hissediyorsunuz? Sİz ne düşünüyorsunuz? Takıntılı mıyım neyim? Babam bu kadar güzel pasta yapmayı nerden öğrendi?

Söylemenize gerek kalmadan izninizle kendi derdimi kendim ..... :)
0
nickfury
(19.01.18)
Pek sallamıyorum, dün bir pm geldi bakayım dedim 10 gün önce yazdığım bir şeye teşekkürmüş, düşünmemiştim bile ne oldu diye.
0
i was made for you
(19.01.18)
belki başka bir yerden bulmuştur.
0
facebook
(19.01.18)
bu ben degilim ya :D
en son kitqbi ben sorunca sanki benmisim gibi oldu.

ben bazen unutuyorum yazmayi, bi ay sonra yaziyorum pardon diye.
tesekkur etmezlerse emek harcadigim bir seye gicik oluyorum kendi capimda.
0
kuehles blondes
(19.01.18)
piyasada normal şartlarda alabileceğin en ucuz fiyatın %35 civarı daha ucuzuna, sırf işi görülsün diye fiyat teklifi aldım duyuru açanın tam da istediği bir şirketten, yaklaşık 4bin lira daha az ödeyecekti piyasada bulacağı en ucuz yerden; "fiyat budur hocam" mesajıma cevap verme gereği bile duymadı. ucuz fiyat almak için uzak akraba dedim işi yapacak olana, sağ olsunlar yaptılar baya bi güzellik yani. sonra sorup durdular "ne oldu anlaşıcak mıyız" diye, bi ton yalan söylemek zorunda kaldım.

hadi güvenmedin bana, ne bileyim, içine sinmedi, kendi kar payımı koyduğumu düşündün; olabilir. bari "eyvallah düşüneceğim" deme tenezzülünü göster. duyuruyu yardım isteme amaçlı açan da kendisi, yazdığı bir cevaba istinaden kendi kendime gelin güvey de olmadım hani. öyle çok iyilik yapan biri de değilim, hadi dedim bi işe yarasın bağlantılar, böyle olunca baya içime oturdu. hayat tecrübesi işte, o açıdan bakıyorum artık.
0
Bruce
(19.01.18)
Duyuruda bahsi geçen kişi @kuehles blondes değildir. :)
0
🌸nickfury
(19.01.18)
Basima geldi, bir kere de ben yapmis bulundum Sozluk'te. Bir makale istemistim, 4-5 kisiden gelmis ama ben ilkini gordum, ona tesekkur ettim ve hemen onu indirip apar topar isi yetistirmeye calistim. Daha sonra rahatlayip buraya girdigimde ilki disindakilerden mesaj gelmisti. Bu karsidan indirmeyi gorecek bir durum degildi ama tesekkur etmemis bulundum onlara gorene kadar. O iki kisiden biri "Elinize gecti mi" diye sormus, digeri de kufretmisti. Ben de hepsine tesekkur ettim.

Belki baskasindan bulmustur siz gonderene kadar.

Ben gonderdikten sonra eline ulasmamissa haber beklerim sadece. Son durumu bilsem sevinirim haber verdigi icin ama otesinde bir beklentim yok.
0
aychovsky
(19.01.18)
(1)

Klavye mi midi klavye mi? Müzik kayıt sorusu

dave87
Gitar çalıyorum. Kendi kendime bazı şarkılar yapıyorum ve bunları kaydetmek istiyorum.Bir yandan da, gitar kadar olmasa da klavye çalmayı öğrenmek istiyorum. bestelere altyapı hazırlayıp kaydetme niyetim de var.Bu saatten sonra iyi klavye çalmayı öğrenenecek vaktim olmaz gibi duruyor. Dolayısıyla da
Gitar çalıyorum. Kendi kendime bazı şarkılar yapıyorum ve bunları kaydetmek istiyorum.

Bir yandan da, gitar kadar olmasa da klavye çalmayı öğrenmek istiyorum. bestelere altyapı hazırlayıp kaydetme niyetim de var.

Bu saatten sonra iyi klavye çalmayı öğrenenecek vaktim olmaz gibi duruyor. Dolayısıyla daha pratik davranmam gerekebilir. alacağım klavyenin bazı akorları basmama yardım etmesi gibi kolaylıkları da olsun istiyorum.

Sizce klavye alıp kayıtlarda kullanmak ve bir yandan çalmayı öğrenmek mi, yoksa doğrudan midi klavye alıp kayıtlara altyapı hazırlamakta kullanmak mı daha makul bu koşullar altında?

Ve hangisi marka modeli önerirsiniz?
0
dave87
(18.01.18)
Sadece şarkıların arkasında kaydetmek için ben de almayı düşündüm ama sonra para israfı gibi geldi çünkü kullandığım programda (Logic Pro) zaten klavye var, bilgisayar klavyesinde tuşlara aynı anda basarak akorlar çalınıyordu, dedim ha bunda çalmışım ha tuşa basmışım. Yani amaç sadece buysa yazılım üzerinden çalmak daha mantıklı. Yok ciddi öğrenirim dersen de normal klavye.
0
i was made for you
(19.01.18)
(35)

25 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım

nihilist at
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim
Toplasan 3 ay çalışmışımdır, üniversitede ailemin yönlendirmesiyle istemediğim bir bölüm okudum, bitti, evde oturuyorum 1 yıldır psikolojim bozuldu..

Ailemin durumu kötü değil. Bana bu bölümü okuttukları için çok üzgün ve pişmanlar keşke istediğin okula gitseydin diyolar ama ne çare, benim senelerim çöp olmuş..

Daha onlardan da yemek istemiyorum, bu işi de yapmak istemiyorum. Onlar sorun etmiyolar istediğin başka bölüm oku kafana göre biz destek oluruz diyolar ama bu yaştan sonra ne okiyim ben ya bi de üniversite sınavı değişti etti bilgiler gitti..

kusa kusa okudum çalıştım her sınav dönemi sinir stresten mideme ağrılar kramplar girdi, okul arkadaşlarım iş güç peşinde kimi doktoraya başladı ben evdeyim malak gibi duruyorum..

ben de başarılı olmak istedim ben de hevesle okumak istedim, hiçbiri olmadı. Kız arkadaşım dereceyle bitirdi çok seviyordu, ben dönemin belki de en kötü ortalamasıyla bitirdim, az buçuk ingilizcem var başka da bir şeyim yok. lisedeki halim nerede şimdiki nerede..

soru yok ama cevap verin allah aşkına
0
nihilist at
(18.01.18)
aile desteği varsa yurtdışına git.
0
icim urperiyor
(18.01.18)
aile desteği var da öyle bir destek isteyemem utanırım. yurtdışı çok masraflı olur bana harcasınlar istemem o kadar. keşke 18 yaşına tekrar dönebilsem..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
+1 icim urperiyor

yurt dışına çık. sandığın kadar pahalıya mal olmuyor. hatta cepken delik git ki başını çaresine bakabil. ''çok masraflı olur'' işin bahanesi. durumu hiç de iyi olmayan bir aileden gelip çıkmış biri olarak diyorum. insan kendi kendine mazlum edebiyatı yapıyor, çok pahalı olur vs. diye. tembellik, bahane, anksiyete, yapmaya çekinme miksi bu.

kendini beğenmiyor ve değiştirmek istiyorsan aileden dışarı çık ve gerekirse başka işler yapıp kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalış. yurt dışı güzel bir bahane bunun için. herkes yabancı, kimse yok. sike sike yapmak zorundasın.

keşke sağlığım yerinde, biraz da maddi ailevi desteğim olsaydı. bir dakika düşünmezdim kalmayı.
0
çaykovski
(18.01.18)
yurtdışında napacam ki? 3 ay ingilizce kursu ingiltere’de 50.000 liraya geliyor kalmasıyla yemeğiyle, az para mı bu..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
İstediğin bölümü oku. Zor bir şey değil.
0
dissendium
(18.01.18)
Yerinizde olsam sevebileceğim bir yüksek lisans programı bulmaya çalışırdım.
0
inawen
(18.01.18)
turist vizesiyle git. workaway yap. bulaşıkçılık yap, garsonluk yap.

istesen yapacak bir yığın şey bulursun. amerikaya başvur işte, çıkarsa senindir çıkmazsa hiç senin olmamıştır zaten... şu an sağlığım ve vizem olsa cebimde iki bin dolarla gidip iki ayda tüm düzenimi kurardım.

bunlar hayatı öğrenene kadar geçici yapacağın işler. hiç çalışmamışsın mesela, bunların sana ne öğreteceğini tahmin bile edemezsin. öncelikle ''napıyorum ben burada ya'' hissini tatmak bile bambaşka bir şey. bunları tadınca yolun belirginleşiyor zaten. okumakla bir yere varılmıyor gerçekten. o sadece kendini geliştirme yolunda bir araç. ha çok istiyorsan asıl okumak istediğin bölümün yüksek lisanslarına başvur orada. amerika bölüm dışı başvuru kabul etmede esnektir. ortalaman düşükse bir tık düşük kolejlere gidersin, onların feesini de çalışıp ödersin zaten.. çalışmak bir şey değil orada, çalışma iznini/ssn'i vatandaşı bile takmaz. okul rakamlarını da kafanda büyütme, ödenir.

böyle bir şey düşünürsen, bana yazabilirsin. bildiklerimi anlatıp yardımcı olmaya çalışırım.
0
çaykovski
(18.01.18)
Nihilist olmak başka depresyonda olmak başka.
At olmak başka at kafalı olmak başka.

Bahane herkeste bulunur.
Kendi hayatın için başkalarını suçlama.Suçluysalar bile suçlama çünkü bu sadece bugün olduğun kişiye zaman kaybı yaratır.

Umutsuzlanma. Evde oturma. Uykuyla günlerini geçirme.

Kafası çalışan bir iki arkadaşın varsa onlarla buluş. Çözersin.
0
kalemdefter
(18.01.18)
turkiyede ne okudunuz ?

amerikada community college araştır
0
oscar
(18.01.18)
31 yaşındayım, hiçbir şey yapmadım. Ben kendimde yeniden başlama gücü buluyorsam sen de bulursun. Şimdi "Keşke 25 yaşıma geri dönsem..." hoş mu? :) zaman geçiyor, zaman izafi. Siktiret yani.
0
femme vitale
(18.01.18)
istanbul hukuk mezunuyum.. hukukçuluğu hiç sevemedim, zaten bölüm iğrenç sıkıcı mesleği de görüyoruz etraftan.. diplomam çekmecede duruyor
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
taşaklı bölümmüş, cv referans biraz şişirirsen bir tık aşağı okulda da değil iyi okullarda da master bulabilirsin.
hukuk zaten zor bir bölüm gpa nın düşük olmasına tolerans gösteren okullar var, zaten öğrenciyken ne yaptığına daha çok bakanlar da var.

ilgilendiğin bölüm ne? ne okumak isterdin, bulalım sana bir master program.
0
çaykovski
(18.01.18)
Çaykovski, ilgin için çok sağ teşekkürler..
2.21’le bitirdim, rezalet..
İlgilendiğim alan psikoloji sosyoloji felsefe gibi şeyler.. nasıl master buluruz ki? öyle çat diye bulunur mu?

Edit: Aslında tıp ve mühendislik de ilgi çekici, hukuk dışında hepsini yapabilirmişim gibi geliyor, hukuktan acaip nefret ettim..
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
rica ederim. işim gücüm yok, yapabilecek birilerine motivasyon sağlayabilirsem ne mutlu bana.

psikoloji sosyoloji felsefe...

şimdi şöyle söyleyeyim. ben vaktinde psikolojide çap yapmak istedim. sonra bir kaç ders aldım, işin hiç de beni ilgilendirmeyen bir kısmı olduğunu gördüm. akademik psikoloji bana hiç verimli gelmedi hatta biraz kahvehane muhabbeti gibi geldi.
master psikoloji bir işe ne yazık ki yaramaz. doktora da yapmak gerek. ancak öyle hem akademide hem klinikte bir şeyler yapabilirsin lisansı başka olan bir kimse olarak. bunu vakit konusuyla eliyorum şimdilik.

felsefe. bir arakdaşım avrupada felsefe okudu berlinde doktroasını yapıyor. ben de felsefeyle ilgiliydim fakat yaptıkları tam olarak x kişinin felsefesi, kuramı üzerinden bokla oynamak. akademik felsefe tam bir yalan, en azından bence amerikada bu okunmaz.

bu durumda bana mantıklı gelen tek şey sosyoloji. kişinin kendini geliştirmesiyle akademide ilerlemeye çok müsait bir alan.
bu alandan baksak uygun olur mu?

bir de amerikada çok farklı özelleştirilmiş alanlara master var. hani uluslararası ilişkiler değil de mülteci ilişkileri gibi. atıyorum kafadan tabi ama tam nokta atışı bir konuyu ve alanı hedef alan veya daha genel bir dalın daha alt başlığı üzerine programlar var.

senin yapmak istediğin iş ne tarz bir iş olur. akademi seçeneklerinin dahilinde mi? düşündüğün ''şöyle yapsam hoş olurdu'' dediğin, yakın bulduğun bir çalışma alanı var mı?
0
çaykovski
(18.01.18)
akademi seçeneklerim dahilinde tabii..
soruya net cevap veremem de hoş olurdu diyebileceğim bir sürü iş var..

mesela ağaçların içinde, denizin üstünde belki de altında, havada, daha doğrusu doğanın içinde doğayla ilgili bir iş yapmak çok hoş olurdu. tek bildiğim bu. bir de alet kullanarak(cerrahın neşteri, aşçının bıçağı vs) ,hesap yaparak, çok insanla muhatap olmayarak bu tip işler isterdim...
0
🌸nihilist at
(18.01.18)
Ne yaparsan yap bi yerden başla bence. Durdukça daha kötü olacaksın.
0
femme vitale
(18.01.18)
stajını da yapmamışsın galiba, mesleğin içine girmeden ne olduğunu anlayamazsın hukuk öyle bir şey. okulda gördüğün dersler seni kusturmuş olabilir ama uygulamada belki kendine göre bir şeyler bulursun. sevdiğin bir alana yoğunlaşırsın, birkaç yıl içinde o alanda aranan avukatlardan biri olursun. sana benzer bir süreçten geçip iühf'yi 3 yıl uzatarak bitiren birinden tavsiye, stajını tamamla ruhsatını al, meslek sana göre mi değil mi anca o zaman anlarsın.
0
loser blueser
(18.01.18)
nihilist at

E hocam o zaman naturel tarım diye bir şey var onu yapsanza direkt? Ahım şahım bir para da gerekmiyor onun için. eksisozluk.com ekşi Sözlük’te matematik köyü nickli arkadaş bu işi yapıyor ve nasıl yaptığını anlatıyor. Entryleri nde bir incelersen ve biri aracılığıyla iletişime girersen belki sen de benzer şey yapabilirsin.
0
çaykovski
(18.01.18)
25 yaşımda istediğim bölümü okumaya başladım.
senin gibiydim ancak lise versiyonuydu. zorla istemediğim bi liseyi okuttular üstüne de 3-4 sene okuduğum bölümün mesleğini yaptım. sonra 2 sene yatıp bi yandan sınava tekrar hazırlandım.
benim istediğim bölümün üni sınavı puanıyla çok alakası yoktu yetenek sınavı istediği için o yüzden teorik ders yerine resim çizmeye ağırlık vermem gerekti.

valla istediğin bölümü okuman için hiç de öyle geç değil bu depresifliği üstünden atıp artık her şey için çok geç olduğunu düşündüğün kafa yapısından çıkarsan hoş şeyler olacak.
0
nolmus yani
(18.01.18)
Tek bişi dicem : aynı durumda olup 33 yaşındayım ve 25 olsam hiç durmam 2. Okul okurdum
Hemen yap bunu !
Ben maddi olarak 2. Okula bütçe ayıramazdım imkan varken hemen başla
0
isimmisimyok
(18.01.18)
Hazırlan, çalış, özel ders al ve İlgilendiğin alanlardan birini -psikoloji sosyoloji felsefe gibi- boğaziçi üniversitesinde kazanmaya uğraş. Benim de içimde kaldı. Benim yerime de okursun:)
0
koola
(18.01.18)
her şeyden üniversiteye kadar aynıyız bölüm farklı :)
0
nodrama
(19.01.18)
ales puani kasip YLSY'ye basvurabilirsin.
0
kimsesiz kimse
(19.01.18)
Avukat olma, biraz İspanyolca öğren gir Zara'ya mağaza müdür ol yükselirsin sonra. Tabii bunu örnek olarak verdim birçok şey yapılabilir bölümünle alakasız.

Ben de iki tane adı güzel okul bıraktım, senden biraz daha gencim, Fransa'ya gitmeye çalışıyorum, psikolojiyi okuyacağım gidersem. Asıl istediğim bu mu? Yoo ama maksat hem yurt dışına gitmek hem de az çok ilgim olan bir şeyi okumak. Bu sene gidemezsem seneye kesin giderim, o bir senede de girer bir yere çalışırım herhâlde bilmiyorum. Senin gibi çok insan var yani onun için anlattım.
0
i was made for you
(19.01.18)
Ne istediğinizi bilmiyorsunuz, temel sıkıntınız bu.

Ailenize hukuk okumak istemediğinizi söylediğinizde alternatif ne okumak istediğinizi söylüyor muydunuz? Öyleyse o istediğinize yönelebilirsiniz. Değilse ailenizi suçlamayın.

Psikoloji, sosyoloji, felsefe demişsin. Bu bile karambole bir cevap.

Kısacası ne istediğini net bulmaya çalış. Hala bulamazsan en iyisi bir yerden başlamaktır. I was made for you doğru demiş, ben senin yerinde olsam meslek hayatına girerdim zira okuyacağın ikinci bölüme de böyle tepki vermeyeceğinin garantisi yok.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(19.01.18)
Bence çalış.Boş ver okulu ..
0
sorunvar
(19.01.18)
yurtdışı konusunda parayı dert ediyorsan avrupa düşün, hem ilgilendiğin alanlarda iyi okullar var hem de okullar ücretsiz gibi bir şey. üstelik bir sürü burs var, dad yi araştır. kaldı ki misal berlinde hem okuyup hem çalışabilirsin türk şehri gibi. ingilizce programlar da vardır, ama otur bir sene almanca çalış hakkaten hevesliysen.

hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine. fakültedeki ezber sınavlardan tiksinmiş olman hukuku sevmediğin anlamına gelmez. hukuk çok kapsamlı bi alan, felsefesi de var sosyolojisi de. felsefe sosyoloji seven bir insan hukuku da sever. fakültedeki hukuk felsefesi ve sosyolojisi dersini de düşünme bunları okurken :)

almanya konusunda niyetlenirsen mesaj at, programlar hakkında yardımcı olurum. ulaşması çok zor şeyler değil bunlar, ama içine girdikten sonra ne yaparsan yap yine çok çalışman gerekecek.

ayrıca türkiyede istediğin bölümü okuyacaksan da ailene yük olmak zorunda değilsin. hem çalış hem oku. yaşın bitirdiğinde problem olmaz çünkü hukuk diploman da ister istemez işine yarayacak, cvni dolduracak hangi mesleği yaparsan yap.
0
skayas
(19.01.18)
“hukuka olan uzaklığın memlekette hukuka ilişkin mesleklerin ayağa düşmüşlüğünden dolayı ise bi daha düşün yine”

abi hukukçu olmak şerefsiz olmak demek bu devirde, kimse sevmiyo herkes şerefsiz ahlaksız gözüyle bakıyor, insanların bakışı beni çok soğuttu sözlüğe avukat başlığı altına bakınca bile tanımadan etmeden ne küfürler hakaretler saydırmışlar.. ayıptır abi böyle iş mi olur zaten depresyonla anksiyeteyle boğuşuyorum bir de böyle şeyler bana çok ağır geliyor.. geçen bir ortamdaydım hukukçu olduğumu duyan dört kişi de saldırmaya başladı yok şöyle olurlar yok böyle paragözler yok hukuk olmayan memlekette saçma iş yapıyolar yok antipatikler ahlaksızlar vs vs ne biçim salladılar. ama sen üstüne alınma vs.. alınıyorum abi dedim ben de.. alınıyorum yani, neyin nefreti bu anlamıyorum..
0
🌸nihilist at
(19.01.18)
etraftaki insanlarin cahil cahil sacmalamalarini umursamamayi ogrenecek yasa gelmissiniz aslinda.

oyle kariyer yapacam, en mudur olacam, head of ceo olacam gibi bir derdiniz yoksa, girin devlete bir memuriyete. Sabah git, oglen adliyeye gidiyom ddiye cik, macka parkina git. hafasonu bos, gez dolas. 4'te isten cik, kurslara git neyi ogrenmek istiyorsan.
0
jimicik
(19.01.18)
psikoloji-sosyoloji ile ilgilenmene engel değil hukuk geçmişin.Hatta farklı bir disiplinden gelmen avantaj bile oluyor çoğu zaman.Bardağın dolu kısmına bak.Farklı bir bakış açısı getirmiş olursun yapacağın işlere
0
turkuaz
(19.01.18)
istediğin bölümün yüksek lisanslarına seri başvuru yap. güzel bir niyet mektubu hazırla, ottan boktan üniversiteler dahil her yere başvur.

25 yaş hiçbir şey için geç değil.
0
babilbaligi
(19.01.18)
Çalışma hayatıma 27 yaşında başladım. Tavsiye şu an için veremem, durumlar farklı fakat kendini kötü hissetme sadece. Yavaş yavaş da gerçekleşmedi yani birden işe girdim ve arkası geldi.
0
awareim
(19.01.18)
Ne istedigini bilmiyorsun. Ben de hukuk mezunuyum ve ben de hala ne istedigimi bilmiyorum. Okuli nefret ederek okudum. Ilk gunden burada olmamaliyim dedim ama tekrar sinava hazirlanmaya cesaret edemeyip koyverdim. Nefret ede ede okudum. Kafam hep bulanikti. Sonra staj yaptim yine nefret ettim. Staj bitince sansim yaver gitti ve iyi bir patronum oldu. Isi kitabina gore yapan, meslegi cok seven, heyecanli ve ahlakli biri. Calistikca ve insanlarin sorunlarini cozmeye basladikca isimi sevdigimi fark ettim. Bazen dellenip kafama sicayim dedigim oluyor tabi ama genel olarak mutluyum.

Baskalarinin meslek hakkinda atip tutmasina aldirma. Yozlasma bir tek hukukcularda degil tum toplumda var. Isini duzgun yapan insan sayisi cok az. Ben artik onlara yav he he diyorum. Sen de oyle yap. Baskalarinin dusunceleri senin hayatin icin belirleyici kriter olmamali. Muhtemelen aksini dusundugun icin bu bolumu sectin ama unutma millet olarak baskasini yermeye bayiliyoruz. Fiilen calisiyor olsan sen de muhtemelen adliyedeki memurlarin allah belasini versin falan diye gezerdin. Her yerde her zaman istisnalar vardir bunu unutmamak lazim.

Benim tavsiyem ise girip bir sans daha vermen yonunde olacak. Kendi deneyimimden yola cikarak soyluyorum bunu.

Eger boyle de olmazsa baska seyler denemekte fayda var. Ben fakultenin 5. Yilinda girip bir yerde baristalik yaptim. Yok bu degilmis dedim mesela. Isin icine girmeden ogrenemiyorsun gercegi.
0
rusyalı kozmonot
(19.01.18)
aşçılık kursu vb. ilgi alanına yönel, gencecik adamsın.
0
Apocalypse
(19.01.18)
benim avukat istanbul hukuk mezunu 12 yıl çalıştı sonra ben marangoz olucam dedi mesleği bıraktı. insan marangoz olucam derken böyle tahta at, aslan, gemi falan yapar değil mi? yok bu eleman ben mutfak dolabı yapıcam dedi. şu an kendisi mutfak dolapları yapıyor lşte masa falan. öyle mutlu ki oturup konuşmaya başla sana 5 saat mutfak dolaplarını anlatsın. sonra soluklanıp masalara geçiyor.

yani try try try and try again you will find your luck.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.01.18)
(23)

Yeni dogacak kizimiza isim bulamadik. Bi el atin.

kolbasti oynayan koala
merhabalar,yeni dogacak kizimiz icin bi isim secemedik. bize yardimci olmak adina anketi doldurabilir misiniz?https://strawpoll.com/z67s3b2bedit: isimlerin anlamlariLoren: Lora ağacı. Onur ve zafer simgesi. Luna: Ay. Yeryüzünü aydınlatan.Mila: Sudan gelmek, sudan gelen.
merhabalar,

yeni dogacak kizimiz icin bi isim secemedik. bize yardimci olmak adina anketi doldurabilir misiniz?

strawpoll.com

edit: isimlerin anlamlari

Loren: Lora ağacı. Onur ve zafer simgesi.
Luna: Ay. Yeryüzünü aydınlatan.
Mila: Sudan gelmek, sudan gelen.
0
kolbasti oynayan koala
(18.01.18)
çocuk türk mü yabancı mı? eğer türk ise seçeneklerden hiç biri. bu eziyeti yapmayın yani. yabancı ise loren.
0
elorelia
(18.01.18)
Loren çok hoş duruyor, Allah sağlıklı ve mutlu bir ömür versin :)
0
algoritma uzmani
(18.01.18)
elorelia +1
0
Rudy Baylor
(18.01.18)
türk. ama türkiye'de degil.
0
🌸kolbasti oynayan koala
(18.01.18)
Luna. Türkiyeye gelirseniz ayla dersiniz olur biter.
0
sutlu nescafe
(18.01.18)
amcam yıllar önce aradı kızın ismini siz koyun dedi. kendisi fransada yaşıyor. biz melisa dedik. oda dediki: melisa burda kötü kadınların ismi dedi kızın ismini lisa yaptı. Fransada sıkıntı yaşamasada Türkiyede sıkıntı yaşayabiliyor.
0
mikahakkinen
(18.01.18)
Mila, bin (1000) değil mi? Epey oy almış ama bin anlamında bi isim çevresinde nasıl karşılanır bilemedim.

Seçeneklerden Loren güzel bence.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.18)
Mila yerine Mia daha iyi olur. madem bu tarz düşünüyorsunuz
0
burya
(18.01.18)
mile 1000 mila değil :p

diğerlerinin çağrıştırdıkları için yüksek hoşgörünüze sığınarak;

luna: ''ââ lââ luna'' diye şarkılı margarin var.

loren: schaub lorenz televizyonları var.

ee? diyecek olursanız da Türkiye'de bu tarz şakalaşmalar yaşayabilir.
0
onemoremile
(18.01.18)
nerde yasiyorsunuz?
yurtdisinda luna kedi/köpek ismi.
loren isim bile degil. sophia loren'in soyadi, lorenzo (erkek ismi) isminin kisaltilmisi. baska? ne demek loren? sirf kulaga hos geliyor diye herhangi bir kelimenin isim olarak konulmasi cok sacma.
bu ikisini cikarinca mila kaliyor.
0
pilav
(18.01.18)
mille bin evet ama her zaman değil :p
www.youtube.com

@pilav, Loren ismi yok evet ama olmayacak anlamına gelmez bence.

Yaşadığınız yerde kürt kökenli insanlar varsa Lorin ismiyle karıştırabilirler, onun dışında bi sıkıntı olmaz kanısındayım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.18)
tamam pes :p
0
onemoremile
(18.01.18)
hollanda/eindhoven'dayiz.

Loren'in orijinali 'Lorene' ve rusca kokenli bir isim esasen. kelimenin kokeni ile de pek ilgilenmiyoruz. guzel bir telaffuzu olmasi, guzel bir anlam ifade etmesi ve soy ismimizle uyumlu, buyudugunde 'bula bula bu ismi mi buldunuz' demeyecegi bir isim secmeye calistik.

kedi kopek ismi olmasi, alaluna margarin olmasi da pek umurumuzda degil acikcasi. yarin 'pelin' adi altinda deterjan/margarin markasi ciksa da bu umursamazligimiz devam ederdi.

tepkileriniz icin cok tesekkurler. umarim saglikla kucagimiza aliriz da tek derdimiz ismi olur :)
0
🌸kolbasti oynayan koala
(18.01.18)
Ben insanların isminin ağırlığını taşıdığına ve etkisine inanırım, o yüzden kelimenin kökeni ile ilgilenmiyoruz demek bana çok bencilce geliyor. adım saçmasapan olsaydı anlamsız yahut sırf farklı diye konmuş olsaydı sanırım siz ne ettiniz derdim aileme. İsimlerden seçemedim, konu geçtiği için haddim değilken yorum yaptım şu an da ne gereği vardı diye pişman oldum ama silemem artık.
0
mslny
(18.01.18)
bir tür bir de yabancı ismi koyun bence.
istedigini kullansın.
0
herhaltibiliyoring
(18.01.18)
isimlerin hicbirini begenmedim.

yurtdisinda yasiyor diye full yabanci isme gerek yok bence. ama illa yabanci isim koyacaksaniz

nina, lena.

onun disinda gayet alev, simay, simge, yasmin... vb bir suru guzel turkce isimler de var.
oyle yani.

loren in bana hatirlattigi iki sey var, sophia loren in soyadi bir de quiche lorraine :D
luna - lunapark
mila - ufak tefek cinayetlerden mi duydunuz? :D
0
kuehles blondes
(18.01.18)
zeynep
0
mysql34
(18.01.18)
eliz koyabilirsiniz. hem yurtiçinde hem de yurtdışında sıkıntı çekmez.
0
boyalı kuş
(18.01.18)
Ben Taylor koyacağım ki Taylor Swift'e benzesin.
0
i was made for you
(18.01.18)
baska isimler uzerinde yogunlasırsanız onları işaretleyelim, ankete katılamadım bile :/
loren değil de lorin cok guzel cidden.
0
river song
(18.01.18)
Luna bence muthis bir isim cok severim
0
hacilaklak
(18.01.18)
Alina tavsiye ederim. Hem rusca bir isim telaffuzu koçay hemde türkçe isimlere benziyor
0
boran79
(19.01.18)
degerli insanlar hepinize cok tesekkur ederiz. bu uc ismin de kendine has anlamlari var. daha once de telaffuz ettigim gibi kokeninin turk olup olmamasi, turkiye'de zorluk cekip cekmemesi pek umurumuzda degil.

benim adimi benim babaannem halen duzgun soyleyemez. oyle alelade bir isim halbuki.
yegenimiz var 3 yasinda, ismi 'almıla' (evet ı ile). orijinal turkce bir isim. telaffuzu da kolay degil ama guzel, hos bir isim misal. fakat telaffuzu zor oldugu icin cogu insan zorlaniyor fakat ailesinin umurunda degil bu pek. bizde de durum boyle.
0
🌸kolbasti oynayan koala
(19.01.18)
(4)

Kaç tane Amerika var?

trejemu
Bir oyleler bir boyle, pentagon ayri konusur, savunma bakani ayri, Trump'in basinsozcusu bi ayri vb.Kurumlar arasi bu tutarsizlik sadece bir politika mi yoksa aralarinda bir mucadele mi soz konusu?
Bir oyleler bir boyle, pentagon ayri konusur, savunma bakani ayri, Trump'in basinsozcusu bi ayri vb.
Kurumlar arasi bu tutarsizlik sadece bir politika mi yoksa aralarinda bir mucadele mi soz konusu?
0
trejemu
(18.01.18)
Tabii ki politika, o kurumların önemsediği tek şey Amerika'nın çıkarları, kendi aralarında mücadele vs. söz konusu olamaz dış işlerinde.
0
i was made for you
(18.01.18)
Abd'nin Turkiye politikasi noktasinda Pentagon ve Cia'nin ciddi fikir ayriligi yasadigini okumustum bir yerlerde.
0
🌸trejemu
(18.01.18)
Fikir ayriligi demokrasinin gostergesi, biz aliskin olmadigimiz icin bize garip geliyor boyle seyler.
0
Traveller
(18.01.18)
traveller +1

farklı sesler çıkabiliyor ve bu çok normal. tarih boyunca da böyleydi, abd'de tek adam olmaz.
0
cedex
(18.01.18)
(3)

Kisa bir ceviri

ahm1
Uefa'nin bugun yayinladigi rapordan:"An eye watering €1,270m of agent commissions were reported by clubs on the2,000 transfers reviewed, which covered about 40% of overall European clubtransfer spending during the period 2013-2017. In total these commissions wereequivalent to 12.6%of the transfer fe
Uefa'nin bugun yayinladigi rapordan:

"An eye watering €1,270m of agent commissions were reported by clubs on the
2,000 transfers reviewed, which covered about 40% of overall European club
transfer spending during the period 2013-2017. In total these commissions were
equivalent to 12.6%of the transfer fees with the mid commission rate at 13.3%."

İngilizce okumalar yapiyorum, fena degil aslinda ingilizcem ama su paragrafi bir cozemedim.

Turkcesini yazip, ardindan da "bak cumleleri soyle soyle kaliplara ayir, karistirmazsin o zaman ne anlatmak istedigini" vs. diyebilecek varsa cok sevinirim.

İkisinden birisini yazan olursa ona da tesekkur tabii ki.
0
ahm1
(18.01.18)
Gözleri yaşartan 1,270 milyon euroluk topçu menajeri komisyonu yapılan 2000 transfer incelemesinde kulüpler tarafından raporlanmış, bu da avrupalı kulüplerin 2013-2017 arasında yaptığı transfer harcamalarının %40'ına denk düşüyormuş. bu komisyonlar toplamda %13.3 mid komisyonu (mid komisyonu ne bulamadım, bir şeyin ortalaması galiba) oranına sahip transfer harcamalarının %12.6'sına eşitmiş.

--

Böyle bir yazıyı anlamak için yapman gereken şey Türkçe düşünmemek çünkü Türkçe baştan sona gidiyor, bunları çevirmek için sondan başlamak gerekiyor, o zaman kafa karışıyor. İngilizce okuyup direkt anlamaya çalış.
0
i was made for you
(18.01.18)
2000 transferde 1.270.000.000€ aracılara gitmiş, bu da 2013-2017'deki tüm transfer harcamalarının %40'ıymış.

ingiliççede virgüller önemli ve genelde virgüller arasında ya sıralı, ya önceki kelime/cümle/tamlamayı açan cümleler oluyor (sıralı sıfatlar filan yoksa). buradaki ilk cümlede de iki cümle var esasında. x, therefore y gibi bir şey denmiş.

themid diye bir kelime yok, mid commission rate de nedir ben bilemedim. ikinci cümle, sanırım, "aracıların aldığı komisyonlar transfer bedellerinin %12.6'sı kadar, ortalama(?) komisyon oranı da %13.3" oluyor.

-

ingiliççe, yukarıda da dendiği gibi, baştan sona değil sondan başa gittiğinde anlamlı oluyor. biz "uyandım, dişimi fırçaladım, giyindim, otobüse koştum, ayakta geldim, bu yüzden şu anda yorgunum" şeklinde kurarken cümleyi, ingilizler "şu anda yorgunum zira bıdı bıdı" şeklinde kuruyor cümleyi. sen de yorgun olduğunu görüyorsun ama bıdı bıdılara bakıp anca tüm konteksti anlıyorsun. ondan, sanırım, zihni bu farklı dile alıştırmak lazım.

bunu, bence, en kolay felsefe metinleri okuyup yaparsın. "allah belanızı versin, şerefsiz ... çocukları" diye diye başlarsın ama sonunda ingiliççe oturmuş olur. bu yapıyı bu şekliyle oturtunca fransızca ve ispanyolca metinleri, diller bilinmese bile, ingiliççe bilgisi ve farklı cümle yapısı sayesinde, yeterince (yeterince dediğim hepten kör olmak yerine temel olarak ne dediğini, yani yarısını filan) anlayabilirsin. ve dahi bu sayede farsça da çözülmesi iyice kolaylaşmış bir dil olur, 6-8 ay ortalama bir çalışmayla a2-b1 seviyesinde farsça biliyorum diyebilirsin.
0
cagdas donem kuramcisi
(18.01.18)
Cok tesekkur ediyorum.

Sanirim o "themid" degil, "the mid" olacakti. Ya uefa yazim hatasi yapti ya da kopyalarken bir sey oldu. Bakicam birazdan.

Edit: evet, "the mid" imis
0
🌸ahm1
(18.01.18)
(7)

böyle beslenerek ne kadar sürede ölürüm?

veritaslibertas
çok mu sağlıksız besleniyorum bilmiyorum. resmen yemek gelmiyor aklıma.-sabah kahvaltısı: süt+yulaf ezmesi+muz+ceviz karışımı. hafta içi her sabah böyle.öğlen dışarıdan sölüyorum işyerine mecbur. genelde yediklerim şöyle:-beşamel soslu tavuk, pilav, ayran-hindi tandır, iç pilav, ayran-ciğer, pilav,
çok mu sağlıksız besleniyorum bilmiyorum. resmen yemek gelmiyor aklıma.

-sabah kahvaltısı: süt+yulaf ezmesi+muz+ceviz karışımı. hafta içi her sabah böyle.

öğlen dışarıdan sölüyorum işyerine mecbur. genelde yediklerim şöyle:

-beşamel soslu tavuk, pilav, ayran
-hindi tandır, iç pilav, ayran
-ciğer, pilav, ayran (ciğer yemiyorum artık çok yedim çünkü)
-tavuk sote, dolma, ayran
-ekmek arası köfte, ayran
-ekmek arası kaşarlı tavuk, ayran
vs,vs

akşam;
yorgun geldiğim ve aklıma bir şey gelmediği için bazen hazır köfte alıp pişiriyorum.
a101'in ıspanaklı böreği var onu alıyorum bazen
bazen kaşarlı domatesli tost ile geçiştiriyorum
makarna yapıyorum, yoğurtlu mayonezli, havuç, salatalık, mısır koyup salata gibi yapıyorum
bu aralar ton balıklı salata yapıyorum.

hep et ağırlıklı bir beslenme ama. annem gut olacaksın deyip duruyor. cidden sebze az yiyorum yani. napsam? ne zaman ölürüm?
0
veritaslibertas
(17.01.18)
Gut falan olmazsın da biraz daha sebze yemelisin. Kahvaltın sağlıklı, öğlen her gün pirinç yiyor gibisin, o pek iyi değil, etlerde sorun yok. Akşam kötüymüş onu düzeltmeye çalış. Bu hâliyle 71 sene yaşayabilirsin.
0
i was made for you
(17.01.18)
kg kaç? hemen houstona uçup doktor nowzaradanın yanına git.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
ekmek arası olanları çıkarsan aslında fena değil. tabi akşam yemeklerini biraz zenginleştirip yeşilliği de genele yaysan tadından yenmez.

bu diyetle ölmezsin. ben de hergğn mcd yiyorsun filan sandım :)
0
eindaclub
(17.01.18)
gut riskini azaltmak için bol su tüketebilirsiniz. tüketin.
0
dilemma of subscribtionability
(17.01.18)
@mikahakkinen, 1.82 boy, 75kg
0
🌸veritaslibertas
(17.01.18)
Cok sikinti yok da aksam imkan varsa sebze. Ama olmuyorsa oglenleri tavugun etin yanina zeytinyagli bir sey koyun. Aksam da bir cacik olur, karnibahar brokoli haslamasidir gibi seyler deneyebilirsiniz 10dakikanizi almaz.
0
red g
(17.01.18)
kg fazla değil. sana kademe kademe öneri veriyorum.

sabah kahvaltısı çok iyi devam.

öğlen yemeğinde pilav,makarnayı kesiyorsun. et yiyeceksen tavuk yeme.
ekmeği azalt.

akşam yemeği için hazır köfte hazır börek hazır ne yersen ye vücuduna net zarar veriyorsun. akşam yemeğin kansere 5 kala.

sebze tüketimini salata ile başarabilirsin. turşu ye. lahana turşusu, biber,salatalık etc.

sabahları zeytin tüket.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
(10)

Fenerbahçe'nin Yeşil Renk Forması

dilemma of subscribtionability
Bir ben mi güzel buluyorum? Millet hep eleştiriyor da bence gayet şık bir üçüncü forma. Sizin fikriniz nedir?not: neolursanolgelspor.
Bir ben mi güzel buluyorum? Millet hep eleştiriyor da bence gayet şık bir üçüncü forma. Sizin fikriniz nedir?
not: neolursanolgelspor.
0
dilemma of subscribtionability
(17.01.18)
Maviyle sariyi karistirinca yesil oluyor diye mi secmisler bilemedim ama bence ne guzel ne de kotu. Normal forma.
0
lamira
(17.01.18)
gs li olarak bende beğeniyorum
0
gozu acik sevisen yahudi
(17.01.18)
Ben de beğeniyorum. Beğenmeyen kim?
0
valarmurgulis
(17.01.18)
@sl78,

100. yılda yeşil forma yoktu, 2011 yılında yaptılar ilk kez, onu da iki kez giydiler sadece, kupada Yeni Malatyaspor'a kaybedilince bir daha giyilmedi.
0
i was made for you
(17.01.18)
galatasaraylı olarak benim de hoşuma gitmişti. fenerli olsam alırdım.
0
contavolta
(17.01.18)
Ailecek 3 nesildir hasta fenerliyiz. Bizden beğenen çıkmadı.

Ailede herkes ya çubuklu ya da sarı forma aldı bu sene. Ben hem kendime hem oğluma sarı formadan aldım.
0
battal gemalmaz
(17.01.18)
sari-yesil kombinasyonunu ezelden begenmem.
0
pilav
(17.01.18)
çok güzel çok. çok asil. hala alamadım
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(17.01.18)
Bende beğendim
0
frontrow
(17.01.18)
Ben de beğeniyorum. Bu arada o kadar cevap alıp tek kelime holiganizm olmamasına çok şaşırdım.
0
kumulatifvergimatrahi
(17.01.18)
(4)

kanal istanbul hakkında ne düşünüyorsunuz?

attirmayin makedonun kafasini
çevre kirliliği/katliamı yahut insanların evlerinin arsalarının istimlak edilmesi ve yahut rant alanlarının açılması gibi konulardan uzak,sadece ekonomik/askeri/diplomatik ne gibi avantajları ve dezavantajları olur?diyelim ki kanalı yaptık, boğazdan geçecek olan bir gemiyi kanala hangi gerekçeyle so
çevre kirliliği/katliamı yahut insanların evlerinin arsalarının istimlak edilmesi ve yahut rant alanlarının açılması gibi konulardan uzak,

sadece ekonomik/askeri/diplomatik ne gibi avantajları ve dezavantajları olur?

diyelim ki kanalı yaptık, boğazdan geçecek olan bir gemiyi kanala hangi gerekçeyle sokabiliriz?

montrö boğazlar sözleşmesi ve kanal istanbul arasındaki ilişkinin aslı astarı nedir?

kanal istanbul konusunda bizim diğer ülkelere karşı ve onların da bize karşı kozu nedir?
0
attirmayin makedonun kafasini
(17.01.18)
Boğazlar sözleşmesi 2023'te bitecekmiş gibi bir algı var ama o sözleşme sonsuza kadar devam edecek, bunlar futbolcu kontratı gibi belli bir süreyi kapsayan anlaşmalar değil, barış dönemi devam ettiği sürece devam eder, yenisinin yapılması için de benzeri süreçlerin yaşanması gerekir. O nedenle bedava boğazlar varken kimse para verip geçmez.
0
angelus
(17.01.18)
şöyle bir güzelliği var. eğer montrö'ye dahil kabul edilirse, burası boğaz statüsü göreceğinden, gemiler buraya yönlendirilebilir. eğer dahil kabul edilmezse, türkiye için inanılmaz bir stratejik alternatif olur. her durumda kazançlı.

ama şahsi fikrim masrafına deymeyecek ve çılgından ziyade henüz gereksiz ve önceliksiz bir proje olduğu...
0
dilemma of subscribtionability
(17.01.18)
ihtimal vermiyorum ama, montrö'ye dahil edilirse zaten ekonomik olarak hiçbir katkısı olmaz.
bir boğaz yerine iki boğaz olur istanbul'da gemiler istediğinden girer istediğinden çıkar kimseye de hesap vermez.

ben de şahsen anlam veremiyorum. bu kadar büyük projeler yerine kalkınmayı daha kısa sürede sağlayacak projelere yatırım yapılsa daha çok işe yarar.

yok ayrı bir kanal olsa montrö'den ayrı, o zaman da herkes halihazırda uygulamada olan montrö'yü devam ettirecek, beş kuruş vermeyecek.

neresinden tutsak elimizden kalacak gibi geliyor. yanlış mıyım?
0
🌸attirmayin makedonun kafasini
(17.01.18)
Boğazın içini doldurup kanal istanbul'u da boğaz olarak değil kanal olarak kullanırsalar anca öyle işe yarar.
0
i was made for you
(17.01.18)
(2)

antibiyotik - alkol

sos fistik olsun mu
doktorum tetradox diye bir antibiyotik yazdı ama haftada 2 gün alacaksın dedi. alkol olayını sormayı unuttum. içinde alkolle birlikte alınmamalı demiş ama ilaç bitene kadar hiç mi almamalıyım ki bu 7 hafta ediyor, bu kadar süre alkol almazsam kafayı kırarım. yoksa ilacı aldığım günler alkol almasam
doktorum tetradox diye bir antibiyotik yazdı ama haftada 2 gün alacaksın dedi. alkol olayını sormayı unuttum. içinde alkolle birlikte alınmamalı demiş ama ilaç bitene kadar hiç mi almamalıyım ki bu 7 hafta ediyor, bu kadar süre alkol almazsam kafayı kırarım. yoksa ilacı aldığım günler alkol almasam yeterli olur mu?
0
sos fistik olsun mu
(17.01.18)
Onu bilmiyorum ama ilacı bol suyla iç, yemek borunda takılı kalır da orada erirse parçalama özelliğine sahip tetradox.
0
i was made for you
(17.01.18)
sarap dumani
(17.01.18)
(4)

ucuz deri kemer almak

icim urperiyor
selam. 3-4 yıl önce kayseri'de yeraltı çarşısından pazarlıkla 13 liraya mı ne kemer almıştım. hala kullanıyorum, hafif yıpranma dışında sapasağlam. baya da zorlandı kendisi ve tek kemer olarak kullandım. soru; ben ilk başta hakiki olduğuna inanmadığım ama çakmakla bile yanmayan bu kemeri nasıl bu ka
selam. 3-4 yıl önce kayseri'de yeraltı çarşısından pazarlıkla 13 liraya mı ne kemer almıştım. hala kullanıyorum, hafif yıpranma dışında sapasağlam. baya da zorlandı kendisi ve tek kemer olarak kullandım.

soru; ben ilk başta hakiki olduğuna inanmadığım ama çakmakla bile yanmayan bu kemeri nasıl bu kadar ucuza aldım?

soru2; şimdi farklı renkte 2 deri kemer alayım diyorum, hatta uygun bulursam abime falan da alırım. nereden bulurum bu şekilde istanbul'da?

teşekkürler.
0
icim urperiyor
(16.01.18)
ben 6 sene önce bimden 5 liraya 2 tane deri kemer aldım, hala kullanıyorum.

çok da efsane pahalı bişey değil yani. tabi kalkıp mağazaya falan gidersen işin boyutu değişiyor.
0
Photographer
(16.01.18)
tahtakale'de toptan kemer satan bir yer var, bulabilirsin malı çok iyidir. ben dükkanın adını bilmiyorum giderken denk geldikçe alıyordum bişiler.
0
megasalexandros
(16.01.18)
Optimum Network outlet 50 TL, aynı kemeri sezonda 150 200'e satıyorlar.
0
i was made for you
(16.01.18)
kapalıçarşının, süleymaniye cami tarafına çıkan kapısının karşısında 20 liraya satılıyor. hakiki deri
0
onurrrrr
(16.01.18)
(4)

ayakkabı puanlamaca

durbikonusucaz
https://www.incideri.com/hakiki-deri-suet-vizon-erkek-bot-120130003281nasıl sizce? ayrıca denedim yakıştı. hangi tarz pantolonla giyilir bu?teşekkürler
www.incideri.com

nasıl sizce? ayrıca denedim yakıştı. hangi tarz pantolonla giyilir bu?

teşekkürler
0
durbikonusucaz
(16.01.18)
şık gayet. skinny'yle giyilir.
0
fragile lady
(16.01.18)
Bu Türk deri markaları ne kadar haysiyetsizler yahu, yarım saatliğine bile 875 liraya satmadıkları ürününün fiyatı oymuş da sanki indirmişler gibi utanmadan yazıyorlar.

Neyse güzel, kotla giyilir, pantolonun tarzına bağlı olarak çeşitli kumaş pantolonlarla da giyilebilir.

Bir de benden sana tavsiye slim fit kot güzel de skinny giyme s'il te plaît.
0
i was made for you
(16.01.18)
çok güzel. skinny ya da slim fit kesimle güzel olur. renk olarak jean ya da kahve/krem tonları kanvas pantolonla falan güzel olur.
0
theseachange
(16.01.18)
arkadaşlar tarzı söylemiş. boru/dar paca kanvas ve kotlara çok yakışır.

ama ben ayakkabıya bayıldım. gerçekten çok zevkli.
0
balik kraker
(17.01.18)
(1)

ÇAP öğrencileri üniversite derecesine girebilir mi?

duyurunun bug'ı
Mesela ben A bölümünde okuyorum fakat B bölümü ile de ÇAP yapıyorum.Ben B bölümünün derece sıralamasında yer alabilir miyim?
Mesela ben A bölümünde okuyorum fakat B bölümü ile de ÇAP yapıyorum.

Ben B bölümünün derece sıralamasında yer alabilir miyim?
0
duyurunun bug'ı
(16.01.18)
Tabii ki, iki bölüm okurken derece yapacak kadar çalışkansan girebilirsin.
0
i was made for you
(16.01.18)
(23)

sağlık hizmetlerinden memnun musunuz?

demirr
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.hastane,randevu alma, muayene olma,
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.

hastane,randevu alma, muayene olma,ilaç tedariği,masraflar gibi konularda sağlık sisteminden memnun musunuz? memnun değilseniz hangi aksaklıklar var?

nedir sağlık sisteminin aksayan yanları?
0
demirr
(16.01.18)
memnun değilim. sürekli özel hastanelere gidiyorum o yüzden. aşırı kalabalık. suriyeliler her yerde. doktorlardan yana bi şikayetim yok. bu konulardan dolayı.
0
sizofren06
(16.01.18)
yaşlılar memnun, randevusunu alma, aynı doktora görünebilme rutin ilaçlarını yazdırma yönünden hiç sıkıntı yok, ama bir şeyin çıktı ameliyat olacaksan o zaman durup yavaşça özele yöneliyorsun varsa birikimini kullanıyorsun yoksa kredi çekiyorsun.
0
eja
(16.01.18)
internetten ya da telefonla randevu alıyosun. sonra hastaneye gidip o randevuyu alabilmek için tekrar sıra alıyosun.
0
elorelia
(16.01.18)
hiç memnun değilim.

anlatılmaz yaşanır, her hangi bir zamanda ülkedeki herhangi bir hastenye git kendin gör.
0
Photographer
(16.01.18)
Hekim sayısı az, hasta sayısı fazla. Sistem optimum muayene süresine göre randevu vermiyor. Psikiyatri hekimini 10 dk arayka hasta görmeye zorluyor. Hekim hastalığın kendisini değil en yüksek olasılıkla ne olabileceğini bulmaya mecbur kalıyor. Muayene süresi biraz uzasa sıra bekleyen diğer hastaların sabırsız tepkisi ile karşılaşıyor. Doğru tanıyı alamayan hasta tekrar tekrar sisteme dahil oluyor hem kendi tedavi süreci aksıyor hem sistemde kısır döngü oluşuyor. Hastalar da sıkıntılı, verilen tedaviyi düzgün uygulayan kişi sayısı o kadar az ki, bunlar da başka bir şekilde tekrar hastaneye geliyorlar. Özel hastanelerde yoğunluk yok ama oradaki sağlık personelllerinin de bir standardı yok, hekim dahil.
0
curukturpkokusu
(16.01.18)
çok memnunum (!) sabah akşam hüloğluyorum.
0
burya
(16.01.18)
Hiç memnun değilim, o nedenle özele gidiyorum artık.

Geçen yaz ya insanlarlar övüyor, belki düzelmiştir diye evimin yakınındaki kadın doğum hastanesinin ek kliniğine gittim. Gitmez olaydım. Herkesin surat zaten bir karış. Hasta koltuğuna yatacağım bir baktım ıslak leke var, hemşireye rica ettim değiştirebilir misiniz diye "Yeni değiştirdik zaten" diye çemkirdi ve ben girdikten sonra değiştirilen bir örtü olmamıştı. Doktor sorması gereken şeyleri sormadı. Smear sonuçları da 40 gün sonra çıkıyormuş (deveyle falan yolluyorlar herhalde laboratuvara). Sonuçları göstermeye gittiğimde de hemşire ayakkabılarınızı çıkarmanıza gerek yok dedi, doktorun önüne yatınca bu defa doktor niye ayakkabılarını çıkarmıyorsun, çıkar da gel dedi (ki ayakkabı hiçbir engel teşkil etmiyor). Bu saçma tavırların üzerine de hayatta devlet hastanesine gitmem.

Bu olaydan 6 ay sonra özele gittim, doktor her şeyi detaylıca anlattı, hangi testi neden yaptığını, neler olabileceğini vs belirtti. Sonuç randevusunda şehir dışında olacağımı söylediğimde telefonla ararız istediğiniz saatte dedi ve telefonla bilgi verdi. Devlet hastanesindeki gibi insanı geren bir ortam ve ilgisizlik+hijyensizlik yoktu.
0
kayranin kedisi
(16.01.18)
en yakın zaman deneyimlerim:
ilaç yazdırmak ile yazdırmamak arasında sizin kârınıza olacak bir fark yok. kalkıp gidip randevu, yol, zaman, program vs, yine para veriyorsunuz, yan binadan alacağınız ilaca.

bir kere, "oha bu kadar iyi doktoru ilk defa görüyorum" dediğim biri vardı, onun dışındakiler ortalama.
iki tane de "bunun burada oturması insan sağlığı ve hayatı için tehlike" dediğim. Hele sonuncu, ruh hastalıkları hastanesinde, sanırım hastaydı.
Ben olumsuz etkisini yaşamadım ama konu hakkında bilgisi olmayana kalıcı hasar verebilecek biri orada oturuyorsa, sağlık sistemine toptan "berbat" demek isterim.

ayrıca saçmasapan kurallar, yaş sınırı ile ilaç vermiyor filan.

ek: online olarak randevu almak ve o zamanda randevuya girmek, memnun olduğum kısmı. ama bu zaten, zamanın gereği.
0
neynep
(16.01.18)
Ankara'nın göbeğinde, Ankara'nın en büyük ilk 3 devlet hastanesinde zatüre olduğumu bilemedikleri için neredeyse ölüyordum. Bu yüzden artık hep özele gidiyorum.
0
mayday
(16.01.18)
değişken genel olarak.

üniversite hastaneleri daha karmaşık ve sistemsiz. çapa'ya gidince ömrümden ömür gidiyor her seferinde ki burada aylarca kemoterapi aldım, ailecek bu iğrenç prosedürler nedeniyle psikolojimiz bozuldu. resmen bok bile hastadan daha kıymetli oralarda. mesela geçen ay bi muayene olacaktım, ücretli olsun çabuk olsun dedim. lan ücreti yatıracağım yerdeki veznede adam yok. belli bi zamanda bankaya kasalarındaki parayı yatırmaları gerekiyormuş. başka binaya geçtim. orada da aynı. son anda başka binanın veznesinden gideceğim polikliniğin parasını yatırabildim. neyse ki kendi ihtiyacımı giderecek durumdaydım o zaman ama daha kötü günlerimi anlatsam roman olur. doktorların da suçu yok. bana 2 kez aynı soruyu sorsa biri bi asabileşiyorum, insanlar napsın günde kaç kaçıkla uğraşıyorlar ki bazı insanların para veriyoruz sen bizim malımızsın tavrıyla doktorla iletişim kurduklarını inkar edemeyiz.

şuan küçük bir yerde memleketimde tatildeyim. annemi hastaneye götürdüm. randevum yoktu, hiç beklemedim. doktor harikulade bir şekilde dinledi. sonra elimizdeki tetkiklere baktı, sonra kendi ufak tefek şeyler istedi ve yine son olarak her şeyi detaylıca anlattı. maaile hayran kaldık doktora. böyle güzel şeyler de yaşayabiliyoruz ama nadir.
0
ruh i tibbiye
(16.01.18)
Sağlık sektörünün bizzat içinde bir insan olarak kimse bu sektördeki çok büyük bir çoğunluğun eline düşmesin diyorum.
0
ms brownstone
(16.01.18)
Hastahanede calisan (devlet, özel, vakif) ve etrafindakileri fazlasiyla hastaneye götüren biri olarak;

-Özel/devlet/vakif hastanesi ayrimi degil, DOKTOR ayrimi yapin.

-Durum ciddi ise en az 2 doktorun görüşünü alin.

Bunlarin disinda polikinlik hizmetlerinde internetten/telefondan randevu alma sistemi güzel. Aile olarak kullaniyoruz.

Muayene de tabiki sizinle ilgilenilen süre ve doktor sayisi az. Ve bu düzelmeyecek.

İlaç tedarigi konusunda asil sorun bence talep degil. O ilaclarin o hasta için gerek olmamasi ve/veya yanlis ilac kullanimi.

Masraflar konusunda ise saglik sistemi su an yari özel gibi bi sey zaten. Ödeyecegimiz para gittikce artacak.
0
bir3iki7
(16.01.18)
acemi ye katılıyorum. kan sırası beklemek baya depresif. ultrasona bi kaç ay sonrasına gün alınabiliyor.
0
barankovan
(16.01.18)
maalesef berbat. yirmi yaş dişi için 2019 haziran'a anca gün bulabildik. yakın zamanda bir çok kez devlet hastanelerine gitmek zorunda kaldım. çok kalabalık. her yer pislik içinde. doktorlar(belki de iş yoğunluğundan) oldukça ilgisiz. allah düşürmesin.
0
tantunisultansuleyman
(16.01.18)
Kuş kadar asgari ücret, kuş kadar emekli maaşı verilip sağlık hizmetinden katkı payı alınması.

-Katkı payları neden sürekli artıyor?
-Bazen sisteme girmeden ilacı direkt eczaneden almak daha ekonomik oluyor.
-Emekliye ve asgari ücretliye neden katkı payı var? Maaşlar geçinmesine yetecek kadar bile değil. 1400 maaş alıp 200 tl sini katkı payı ödeyen biliyorum. Eczaneye ödediği de var artı olarak. Muayeneye gitmek için yolu var, tahlil sonucu beklerken yemeği var...

Doktor başına düşen hasta sayısı çok çok fazla. Devlet hastanelerinde daha çok doktor olmalı.

Kalifiye sağlık persıoneli yetiştirilmeli.
Geçenlerde burada bi duyuruda tıp fakultesinde okuyup stajinda bir tek hasta muayene edemeyen bi arkadaş hasta muayene edip deneyim kazanma arayışındaydı, nasıl yapabilirim diye sormuştu.
Mantar gibi tıp fakültesi açıp içini boş bırakmamak lazım.

Tetkiklerde gün verme olayı olmamalı bir de. Bi alet kaç para? Onun kaç katı tutarlar nerelere harcanıyor. Yapılmayacak bişi değil bu. Neden yapılmıyor?

Bütün olarak;
Bir memlekette halkın mutluluk kaynağı olarak ezici çoğunlukta "sağlık" demesinin işaret ettiği konu; sağlık hizmetlerinin yolunda gittiği değil, o yönde yaygın endişe olduğunun göstergesi olsa gerek.
(Tabii insan sağlığına etki eden diğer etkenler beslenme, karnını doyuruyor olabilme vb. ile birlikte)
dergipark.gov.tr

Teknolojinin sağlık hizmetlerine girmesi konusunda fena değiliz. Daha ileri aşamaları beklemedeyiz.

"Devletin okulu varken dershaneye ne gerek var" sorusundan sonra şimdi "devletin hastanesi varken özel hastaneye ne gerek var" sorusunu sormalıyız.
Sağlık hizmetlerinde bana göre en büyük sıkıntılardan biri devletin hastanesi özel hastane ayrımı.
Devlet özel hastane ihtimamında hastane hizmete sunacak kadar aciz değildir mutlaka.

En önemlisini en arkaya sakladım.
İlaç konusunda da tedavi konusunda da skandal niteliğinde durumlar yaşanıyor. İnsanlar aralarında yardım toplayıp hasta tedavi etmeye çalışıyorlar.
Yalnış tedaviler yapılıyor, yanlış ve fazla ilaçlar veriliyor.

Sonuç:
Sağlık hizmetlerinden bütün olarak bakınca memnun değilim.
İyi ki insan gibi insan, doktor gibi doktor, herşeye rağmen özveriyle çalışan sağlık personellerimiz var. Azalmaya başladılar ama henüz varlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.01.18)
Hiç memnun değilim. İnsan çok, hekim az. Her hekim devlette çalışacak diye bir kural yok ama resmen devlette çalışmak için boyun eğmek gerekiyor her şeye. Muayene süresinin kısalığı, insanların tahammülsüzlüğü(Hekim kapısında beklemezse ölecek insan çok çok fazla.), hastanelerin yapılırken hiç bir şekilde gelişme göstermemesi gibi(En basitinden bina çok büyük yapılıyor ama nüfus çoğalınca veya gelişen teknoloji hastaneye girmek isteyince yer yok deniliyor. Ama cami yapılırken çok büyük yapılıyor.) bir çok madde sıralayabilirim. Aslında bazen aklıma geliyor hastanelerde işlerin düzenli yürümesi için her gelene bir insan(çoban) verilmesi. Çünkü bizim milletimiz ondan anlıyor ancak. İlla ki biri ona direktif verecek, ona neyi yapıp yapmaması gerektiğini söyleyecek.(Şuraya git, buraya gitme... İçeriyi görmeden kapıyı açma, hekimin kapısının önünde bekleme diyecek.)

Ben dişim için bir sıkıntı olduğunda özel arabamla 220 kilometre yol gidip diş hekimi arkadaşıma gözüküyorum. Hatta belki herkes okumuştur bir yerlerde. "Önceden MHRS yokken hastanelerde sıra bekliyorduk, şimdi aynı sırayı evlerimizde bekliyoruz." diye.
0
ceyhan prensi adana
(16.01.18)
Şehir İstanbul. Şikayetçi olduğum söylenemez. Randevu alma sistemi güzel, daha önce gittiğin bir hastaneyse barkod falan da uğraşmana gerek yok direkt doktorun odaya gidip ekrana bakabiliyorsun. Endoskopi yaptırdım uyuttular falan gayet güzeldi. Sonucuma bakan doktoru beğenmedim, başka doktora gittim dedim şu ilaçları istiyorum o da evet bunlar doğru dedi yazdı.

Geçen mesela burnumda üç dört senedir duran ufak bir kist için gittim, bir de üşenmedim GATA'ya gittim iyi doktor olsun diye, hıyar herif antibiyotik bir sıvı verdi, yani geçirmeyeceğini ben biliyorum o bilmiyor, kullandım geçmedi tabii. Bugün başka doktora gittim o da azot sıktı, geçer umarım. Yani dandik doktorlar var ama iyisi de var.

Ben bir de hep son randevuları alıyorum hastane bomboş oluyor. Neyse Amerika'dan iyi sonuç olarak buna şükür.
0
i was made for you
(16.01.18)
boynu tutulan doktora gitmese veya insanlar kendi sağlıkları konusunda azıcık fikir sahibi olup saçma sapan şehir efsaneleriyle kendilerini tedavi etmeye çalışırken daha da kötüleştirmeseler sağlık hizmetleri o kadar da kötü olmaz sanki. ben ise hep küçük şehirlerde gittiğim için hastanelere hep memnun kaldım ama büyük şehirlerde öyle olmadığını duyuyorsak doğrudur.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.01.18)
Teknolojinin kullanımında daha ileri aşamaları beklemedeyiz demiştim. Vaktim olmadığı için içerik yazamamıştım. cevabı okuyup tiklemişsin o nedenle yeni cevap olarak yazıyorum.

Öğrencilik yıllarından başlayarak meslek hayatı boyunca çalışanların mesleğiyle ilgili yapılan çalışmalara gelişmelere, yayınlara ücretsiz şekilde ulaşabiliyor olması hizmetin kalitesinde, başarısında çok büyük fark yaratır.

Bilgiyi ulaşılabilir kılmak lazım. Türkçe olarak. Çünkü şimdi bilgi çağındayız. Bilgi çığ gibi büyüyor. 1.5 senede iki katına çıkıyor ortalama olarak.
Devlet bilgiyi üretene telifini ödeyip, bilgiyi halkın kullanımına sunabilirse bizim önümüzde kimse duramaz.

Uluslararası düzeyde seminerler, kongreler, çalıştaylar vs olduğunda bas parayı bağla hastanelere. Alanıyla ilgili olan biteni öğrenmek için zaman ve para harcayıp gitmesin insanlar. Bağlanamıyorsan illa gidilmesi gerekiyorsa da sen gömder. Gitsin sonra gelip burada anlatsın.

Yayınların çevirisini yaptır. Gençler işsiz, istihtam olur, ve bedelini fazlasıyla geri alırsın.

Ben eminin ki "ben devlet olarak bilim üretmek, teknoloji geliştirmek istiyorum" dense bu gençler fazladan çalışırlar, ellerindeki işi bırakıp koşarlar. -özellikle 80 kuşağı başı çekecektir-

Kimse duramaz önümüzde kimse.

Hintlinin evinde fırın yok, (en üst kast) ders araç gereci ekmek gibi nimetten sayılıyor. Adamlar ilacın içeriğini çözümlüyorlar hükmet kararıyla.Sonucu görüyoruz. Amerikalı gidip Hindistan'da tedavi olmaya başladı.

Her şey mümkün, çok güzel işler yapabiliriz. Başımızı oraya çevirelim yeter ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
Vallahi ben gram memnun değilim, yaşadıklarımı saysam şuradan yol olur. Ulan bir kere şu nasıl bir mantık; 2 ameliyat oldum biri devlet biri özelde (başkent'te) devlete daha fazla para verdim? O zaman niye sigortam var benim, neye prim yatırıyorum?

Acil durumda hastaneler sizi kabul etmemek için takla atıyor, acil durumda bir hastaneden bir hastaneye sevk gerekti diyelim, hastanelerden cevap gelmiyor, 112 tepkisiz kalıyor. Daha da sayarım. 2-3 kere bu durumla karşılaştım, araya 1500 adam sokarak hallettik tüm işleri. Böyle sistem mi olur ya?
0
dilligaf
(17.01.18)
"doktor az" denilmiş. ben de sayı vereyim. küçük bir İLÇEDE devlet hastanesinde göz doktoru olan babam günde 100-120 hasta bakıyor. sağlık sisteminin aksayan yanı bu.

ve gerçekten doktor için önemli değil. mesaisi devam ettiği sürece kalır, elinden geldiğince tedavi eder. işi bu. 10 hasta gelmiş, 500 hasta gelmiş, bir o kadar hasta yakınıyla uğraşmış falan o kadar da çok fark etmez. kafasını yastığa koyar unutur. ama hasta olarak sen bir sürü şey bekliyorken doktorun sana ayıracak 4-5 dakikası var.

ikinci bir konu da doktora güvenememek. bir kere gerçekten çok tecrübesiz ve bilgisiz doktorlar var. görmesem inanmazdım ama lisede en tembel arkadaşlarımdan biri Bulgaristan'da tıp okudu, şimdi doktor. kendisi bile şaşırıyor doktor olduğuna. dediğine göre hiçbir şey öğrenmemişler şimdi stajda falan görüyormuş yeni yeni. bir akrabam ve arkadaşları sırf puanları düşük diye yeni açılan bir özel üniversitenin tıp bölümünü yazdılar, kuş kadar puanla tıp okuyorlar. "ay hem de arkadaşlarımdan ayrılmamış oldum, ne güzel ^^" diyor.

güvensizliğimin ikinci sebebi de, seni doğru dürüst dinlemeden ilaç yazıp gönderiyor artık çoğu doktor. özellikle antibiyotiklerin ve antidepresanların bu kadar kolay yazılabiliyor olmasını aklım almıyor. oysa yan etkileri böyle güçlü olan ilaçlar ancak son çare olarak kullanılmalı. gerçi bu konuda hastada da suç var. çünkü hasta ilaç yazan doktoru seviyor. çoğu insan doktora uyduruktan bir şikayetle gidip muayene olduktan sonra "bir şeyin yok" lafını duymaktan hoşlanmıyor. istiyor ki illa bir rahatsızlığı olsun. illa tedavi edilsin. oysa doktorluk şöyle bir şey; sen kolunu kaldırdığında kalbinin köşesi acıyor diye doktora gidersen aslında doktor sana bakıp "kolunu kaldırma o zaman" demek ister. ama diyemez çünkü sonra olay çıkar "dohtor bağa bahmiyir" diye. yav önemli bir şeyin olsa doktor sana niye bakmasın?

son olarak; sağlığın özelleştirilmesi benim etik değerlerime çok ters. işin içine para girince doktor da hasta da çekilmez oluyor. daha fazla para almak için gereksiz tedavi uygulayan doktorlar ve "parasını verdik o kadar, elbette ki yapacak" modundaki hastalar yüzünden özele gidemeyen kesim asla düzgün sağlık hizmeti alamıyor.

tabi para demişken doktorlara belli sayılarda ilaç hedefleri koyup onları sattırmaya çalışan, karşılığında doktorlara "küçük süprizler" yapan ilaç firmalarını ve bu teklifleri kabul eden doktorları da unutmamak gerek.

hof ben bu sağlık sistemini cidden sevmiyorum ya.

gerçi bu kadar konuştum ama hakkını yemeyeyim, geçen sabah Haydarpaşa numune'deydim rutin kan ve idrar tahlil için. 20 dakikada bütün işlerimi halledip çıktım. şahaneydi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.01.18)
bugün gözüme çarpan (!) bir haber konuyu özetliyor aslında. sosyal güvenlik kurumumuzun üzerinde çok büyük bir baskı var.

"İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğu saptandı." haber detayı: www.hurriyet.com.tr

zaten yetersiz olan doktorlarımızın bakması gereken hastalara 3-4 milyon suriyeli daha eklenmiş durumda. üstelik bu hastalar ücretsiz bakıldığı için içlerinde (ab'den para alınıyor olması bir şeyi değiştirmez) canları sıkılınca dahi hastaneye gidenlerin olduğunu düşünüyorum ben. 65 yaş üstü vatandaşlarımıza ücretsiz ulaşım hakkı verildikten sonra ihtiyacı olanın da olmayanın da ulaşım araçlarını kullandıklarını biliyoruz. birkaç yıl içinde bu duruma müdahale edilmezse sağlık sistemi çok daha kötü olacaktır
0
burya
(17.01.18)
Ek olarak:
Bir arkadaşın eşi alzheimer. Yatalak ve tek bakıcısı arkadaşım.
Eşinin raporlu ilaçlarını yazdırmak için hastaneye gitmesi gerekiyor. Başka bi yolu bulunmalı bunun diyordu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.