mac touchpadini aratır aratmaz bilemem:

www.amazon.com.tr

Apple marka olmayan demişsiniz öyle bişey mümkün değil. Touchpad klavye kombinasyonlarındaki touchpad'ler meh at best çalışıyor. Apple olmayan klavye ok apple uyumlu güzel klavyeler var ama apple olmayan trackpad ben rastlamadım.

Magic Trackpad 2 ekstra masraf olmakla birlikte başka çözüm yok.

Ben macbook önümde klavye trackpad + mouse + 2. harici monitör olarak kullanıyordum.

Mac mini geçince trackpad alırım dedim ama magicmouse yetiyor şimdilik.

magic trackpad alman lazım. eşi benzeri yok.

Hangi uygulamaları yükleyeceksin? Bence o uygulamaları cep telefonuna bir yükle, kaç GB yer tuttuguna bak ona göre karar ver.
Şimdi kendi Android telefonumda baktım sadece Google haritalar 1.15 GB yer kaplamış.

Sistemin açık haliyle toplamda kullandığı ram miktarını görmek lazım.
Zamanla sistem güncellemesi vs.diğer yüklemelerle ( olabildiğince hiç bir şey yğklemeyin) 2gb ram yetmeyebilir, yavaşlamalar ve ekran geçişlerinde takılmalar olabilir.

Bir de pek sanmıyorum ama harici olarak ram takviyesinin mümkün olup olmadığını araştırın.

Android 12 ve 2gb ram zaten çok yanyana gelmemesi gerekir sanki. Hayret verici bir konfigürasyon çok canınızı sıkabilir 2gb ram çalışırken. Şimdi ikibin lira şubatta 6 bin lira fark olacak 4gb alın en az bence.

2 GB bellek değil, RAM.
Bellek 32 GB.

Henüz montaj yapılmadığı için boşta kaç RAM kullanıyor bilemiyorum.
Kullananlar varsa tecrübelerini paylaşabilir mi?

Şu an tekrar öğrencilik geldiği için ms office, ama olmasaydı libre kullanırdım (ücretsiz muadili).

~
macos'un içinde gelenler ms office ile ne kadar uyumlu save as yapabiliyor bilmiyorum ama kendi içlerinde iyiler epey iş görürler her türlü.
Ben tez, makale mevzularına daldığımdan zorunda olarak ms office.

Google Drive

Ne yaptığına bağlı. Ben de Onedrive'a para ödediğimden dolayı Office kullanıyorum ama mesela Apple'ın kendi Pages-Keynote-Numbers'ı hiç fena değil hatta Keynote Powerpoint'ten çok daha şık şeyler yapmaya izin veriyor.

Sanıyorum sadece Excel rakipsizdir veya Google Spreadsheets online olduğu için iyi alternatiftir.

Cok cok az işim dustugu ixin libre office kullaniyorum.

illa indirmeli bir sey yapacaksam libre office var. genelde google sheets/documents kullaniyorum ama.

-VanCat
-BentySandy
-Akkum (Migros onlineda satılıyor)

Kullanıp memnun kaldıklarımızdan aklıma gelenler bunlar. AKtif karbonlulardan alırsanız kokuyu hapsetme olayı da başarılı.
Proline çok kötüydü bu arada.

proline çok kötü.

birçok marka denedim, topaklanma ve temizlik açısından en iyisi bence signor gatto mavi paket, kokusuz.

Sanicat plastik ambalajdayken efsaneydi görece ucuza sıfır toz topaklanması epey iyiydi. Kağıt ambalaja geçince mıcır gibi salak saçma bişey satmaya başladılar bıraktım. (Bi kontrol edeyim ama eski sisteme dönüş var mı)

Şimdi Mırmır alıyorum topaklanma güzel, biraz tozlanma var. Arkadaşların önerdiklerinin de fiyatlarına bakayım, deneyeyim bi.

çam peleti cok seviyorum youtubetan bakin isterseniz

Çam peleti müthiş icat.

Reflex

www.hepsiburada.com

alibaba aliexpress'in toptan versiyonu değil mi?

Kaç tane olduğuna baktınız mı ürünün orada genellikle tek ürün satılmıyor sanki.

Ben olsam banggood vs diğer güvenilir çinli sitelere bakardım.

tek bir ürünün kargo fiyatı da o kadar yüksek olunca aslında öne çıkmak için ürünü ucuz listeleyip kargo ile normal fiyatına çekme operasyonu oluyor çinli sitelerde benim denk geldiğim.

alibabadan satıcı ile yazışın numune talebinizi belirtin. varsa sizin kargo anlaşmanız üzerinden gelir.

bazı satıcılar numuneyi ücretsiz gönderebiliyorlar

Snazzy Labs kanalının arama çubuğuna mac apps yazın 4 5 tane epey kapsamlı videosu var.

ya da direkt google snazzy labs mac apps araması
www.google.com

Belki bu da işinize yarar:

www.burakgoc.com

Kafası erimiş de tornavida mı tutmuyor, yoksa içeride boşa mı dönüyor da yerinden çıkmıyor?

İnada binen bir yalama vida için bunun benzeri bir şey almıştım hırdavatçıdan, kesin çözüm.

www.hepsiburada.com

Eğer mühim bir vida ise şunları kullanabilirasiniz:
www.cimri.com

Çok çok ince drill ile dikine delebilirsiniz
koskoca kirpi ve mhm'nin attığı linkteki ürünler de güzel çalışıyor kesin.

Salcano, Sedona, Mosso, Carraro yine buralarda üretilen görece ucuz fakat bisan bianchi'den daha düzgün bisikletlerdir onlara da bi göz atmanızı tavsiye ederim.

Bi de direkt şehir bisikleti almak yerine mtb alıp lastikleri inceltirseniz daha rahat edersiniz gibi geliyor bana.

Bilgisayarında Bluetooth varsa bağlayabilirsin.

Sağ altta Şu resimdeki gibi bir simge olması lazım.
imgur.com

bilgisayarda bluetooth var ama bağlanmıyor bir türlü çözemedim.

bluetooth driver güncellemeyi bir deneyin.

Kulaklığı pairing mode'a alın (manuel'inde yazar +, - ya da bi tuş kombinasyonu ile girer o moda)

Daha sonra laptop bluetooth menüsünden cihazları aratın gümert diye bağlanem mi diye sorması lazım bilgisayarın.

Artık çoğu kulaklık birden fazla cihaz da tutabiliyor aklında hatta.

iphone ise notlar uygulaması yapıyor. ya da fotoğrafı çektikten sonra varsa print seçeneğini kurcalayın bakalım, orada print to pdf gibi bir seçenek de olabilir.

Adobe Scan mobil uygulama ile halledebilirsiniz.

Çok fazla çizim yoksa ocr yazılımı da deneyebilirsiniz yazınız görece düzgünse.
Mac'in preview'i benim rezil yazımı bile çatır çatır text'e çeviriyor image'den.
Öyle bi ihtimal daha var.

Iphone notlar kisminda fotograf cekip pdf e donusturebildim. Herkese cok tesekkur ederim.

Normal şartlar altında hali hazırda gitar çalan birine güzel bir amfi profiling pedal al güzel güzel takıl evde de bi ses kaynağına bağlarsın derdim.

Fakat gitar çalmaya yeni başlayacakken pratiklik ve basitlik çok önemli o sebeple kötü olmayan 30 watt'tan aşağı olmayan bir gitar amfisi almanız çok hayırlı olur elinize alıp bir düğme ile çalmaya başlamanız için.

Ki sonra mevzu ilerlerse güzel bir pedal alıp aynı amfide kullanabiliyorsunuz da ses çıkaracak bir kutu hep lazım olacak.

Strat alıyorsanız amfiyi de boş geçmeyin bence fender, marshall, blackstar, orange gibi düzgün markaların giriş segmenti olmayan bir modeli mutlu eder.

Hatta marshall katana gibi kendi içinde amfi modellemesi olan bir amfi ve footswitch alırsanız çok uzun yıllar kullanırsınız mega müzisyen olsanız dahi bir işinize yarar.

scarlett focusrite solo gibi bir ses kartı alıp gitarı bilgisayara bağla

amplitube uygulamasıyla şöyle bir sürü pedal ve amfi modellemesini istediğin gibi dizip denersin
encrypted-tbn0.gstatic.com

bir de kulaküstü kulaklık alırsan kimse de rahatsız olmaz sen gitarını öttürürken :)

@hedep ve @freebird5406_2 teşekkür ederim. Peki Boss ME-80 Efekt Prosesörü işimi görür mü? 20-30 watt amfi ve bu prosesör nasıl olur?

şimdilerde ev için ses kartı daha mantıklı ses kartı ile ucuz amfi ve pedallardan daha güzel sesler alınabiliyor. daha sonra devam edeceksen pedal ve amfi de alabilirsin

Ses kartıyla bence uğraşmayın her gitar çalmak istediğinizde dur bilgisayarı açayım yazılımı açayım hevesiniz kalmaz. (Mesleğim müzik teknolojisi evde de sahnede de çok yıllardır ses kartı + amfi modellemesi kullanıyorum buna rağmen başlangıçta tavsiye etmiyorum)

Boss me 80 işinizi görür fakat hem pedal hem amfi ihtiyacınız yok üzerinde clean/drive ve reverb olan bir amfi alsanız her türlü uzun süre işinizi görür. Blackstar, Vox, Marshall, Fender bunların kendi üzerinden çok efektli amfileri de çözüm olabilir. Pedala vereceğiniz bütçeyi de amfiye katarsanız çok daha tatmin edici sonuç alabilirsiniz. Gitar mevzusunda ses her zaman kabinden çıkıyor sesi en dramatik etkileyen şey de kabin. (Profiling, sim mevzuları hariç orada da IR konuşuyor)

@hedep peki amfi olarak önerebileceğiniz bir model var mı? Bütçe max. 15

Roland Cube 10 serisi satışta var şu an 3 kanal amfi 4 tane de fx var üzerinde
20 olsaydı hemen aşırı alın derdim 10 bi gidip zuhal'de denemek isteyebilirsiniz ev için kafidir aslında
www.zuhalmuzik.com

Boss Katana 50 bu da amfi modellemesi bir arkadaş İnternetten ton indirip atabiliyorsunuz dahi kendi üzerindeki tonlar da başlangıçta üzmez epey fx'i de var
www.zuhalmuzik.com

blackstar core40 yine modelleme bir sürü fx black star dijital modelleme işini biraz daha iyi yaptı sanki diğer arkadaşlara göre diyorlar uzun süre geçirmedim kendisiyle
www.do-re.com.tr

bölgesel zayıflama diye bir şey yok, o yüzden o göbek oluşurken ne yaptıysanız aynı şeyi yapmamanız lazım.

sihirli bir formül yok ama kalori takibi yaparak daha az miktarda, protein ağırlıklı ve sağlıklı yemek, daha çok hareket, düzenli uyku gibi genel kuralları takip edin.

Uzmanlık alanımın çok dışında bi konu.

Fakat ben de "yav kilo verdim mis gibi de bu simitleri napacaz" diye bi ufak araştırma yaptığımda yağ orani epey düşük vücut geliştiricilerin dahi "eh işte bu yanlar biraz zor gider tam istediğim gibi değil benim de" dediğini görünce bi korku sarmıştı içimi :D

Beslenmenize dikkat etmeniz gerekiyor. Yağ oranınız düşmedikçe, hareket etmedikçe simit bölgesi başka şekilde gitmez. Hamur işi, tatlı, cips, alkol vb. Bunlar hayatınızda hep var ise sebebi bellidir.

Brita konusunda fikrim yok.

Su arıtma cihazı ise ters ozmos su arıtma cihazlarının alayı aynı üzerindeki etiket değişiyor yalnızca. Zaten filtreleri altı ayda bir bir kısmını yılda bir alayını değiştirdiğiniz için bambaşka bir arıtma cihazı olmuş oluyor.

Eğer musluk tezgahtan çıkan tiplerden ise (eski tip duvardan değilse) hem arıtma su hem de şebeke suyu bağlanan musluklar var kullanışlılar epey.

Trita kullanan yakınlarım memnun değil.

Çok aşamalı cafcaflı cihazlara kaçmadan sade tezgah altı bir arıtma cihazı alırsanız daha iyi olur. Onlarında su arıtma miktarına göre değişse de 6 ay da bir filtre değişikliği gerekiyor. bir de 1 litre arıtılmış su için 5 litre atık su oluşturuyor gibi olumsuz durumları vardı.

ben yıllardır brita kullanıyorum, gayet memnunum. web sitesinde sadece kireci değil kloru da filtrelediği yazıyor. lezzet olarak damacana suya da çok yakın olduğunu düşünüyorum. tezgah altı sistemler daha iyi filtreleme yapıyordur muhtemelen fakat maliyet ve pratiklik açısından bence brita daha iyi.

Bem brita dan memnunum,arıtma cihazı fazla su tüketimi yaptığı için istememiştim.

brita su arıtma değil ki.
doğru düzgün su arıtma cihazı almanız lazım .

Eşofmanı serbest zamanda giyebilirsin. Eğitimde ve mesai saatleri içinde giyemezsin zaten. Sorun olmaz.

Boxer rengi önemli. Sivil olmayacak. Çorap da aynı şekilde.

Pudra gereksiz ama tabanlık önemli.

Not

Askerî birliklerin sayısı fazla ve her birliğin kendine özgü toleransları olduğunu unutmamak gerekiyor. Bir birlikte bir şeyin sorun olmaması o şeyin başka birlikte sorun olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu nedenle genel anlayışa uygun hareket etmek daha güvenli olacaktır.

Ben birliğimde cep telefonu kullanıyordum. Bunu asteğmen bile biliyordu. Ama aynı davranışı gidip Ankara'da, albay görmenin sıradan bir olay olduğu bir birlikte yapamazdım.

Çorap ve iç çamaşırı zaten kirlileri yok etmek isteyeceksiniz 20 günde kirliyle uğraşılmıyor geri götürsen olcak iş değil o sebeple vasat kalitede 15-20 iç çamaşırı ve çorap götürmek en konforlusu. Onları da zaten yokolacağından dolayı askere uygun bi renk almak daha mantıklı. Çok takık biri gelir farklı renk istemiyorum der orada kapanır mevzu elinizde bir sürü kullanılamayacak riskli çamaşırla kalırsınız :D 20-30 gün için maceraya gerek yok askerlikçilik yapın geçin işte.

Eşofman dümdüz iddiasız bişey olması kafi diye tahmin ediyorum.

tabanlık çok önemli azcık iyi bişey alırsanız hatta (askerlik dükkanındakilerden daha iyi bişey) iyi yapmışım dersiniz postallarda bildiğiniz bi formda taban yok gibi bişey.

dosya formatı hatası olabilir. öyleyse dosya formatını exfat'e dönüştürmen gerekebilir.

Macle ilgim olmadı hiç ama flash bellekte değil de dosyaları masaüstüne kopyalayın da açmayı deneyin

Telefonunuz android ise bi çevirici ile usb'yi takıp dener misiniz ne alemde dosyalar android/linux dosya formatı konusunda yetenekliler.

Hiç evde yoklarsa recuva gibi bi recovery programı çalıştırmayı deneyebilirsiniz isim/exif olmasa da görselleri kurtarma ihtimali var.

dosyaları mac den buluta atın google drive gibi, windows a da ordan indirin

kısırsa kolay kolay sokağa geri gitmek istemez hele kış aylarında hiç istemez. en uygun mevsim.

orpheus + 3 (veya daha çok :)

Hehehe:) komiksin beetlejuice :) katılıyorum ev arkadaşın hayırlı olsun birbirinize sahip çıkın :)

Denersiniz en kötü ihtimal dışarı çıkmak istediğini net bir şekilde belli eder size. (gerçi çip mevzusu da var artık o nasıl olur geri dönmek isterse bilmiyorum)

Ama uysal ise, insana alışkınsa ve hazır mama, su, sıcak ortam ve ilgiyi bulunca mutlu olur bence.

adguard for safari kullanıyorum memnunum

Safari extension'lara eskisi kadar yetki vermediği için hepsi app'a geçti ve extension'ları da çok müthiş çalışmıyor. En azından denediğim bütün ücretsizler tatsızdı. Bazı yıllık üyelik satanlar epey iyi diyorlar denemedim.

Safari ile ublock origin kullanabildiğimiz günler ne güzeldi. Sırf bu yüzden firefox'a geçtim.

sonra dua edersin:

wifi file transfer var simgesi siyah zemin üzerine kablosuz simgesi. onu indir, pro al. aynı kablosuz üzerinden aktar.

en hızlısı budur.

Ücretsiz ftp yazılımları var telefon için
bilgisayara da cyberduck (bu da ücretsiz açık kaynak)

youtube'dan ftp'ye bağlanma videosu izlersiniz (izlicek bişey de yok program bi ip adresi şifre vercek onu bilgisayara yazacaksınız direkt telefonun içini gösterecek)
oradan çekeceksiniz

Bu karışık geldi ise File Commander uygulaması direkt pc share kısmından ip veriyor pc browser'dan buraya girip direkt telefon dosyalarını download edebiliyorsunuz (bunun hızına emin değilim 50 60 gb dosya aldım bu şekilde)

hem arayüzü basit ve kullanışlı hem de bu özelliği sağlıyor o yüzden çok severim. asus file manager ^^ www.apkmirror.com yeni sürümleri yüklenmezse 2.0.0 sürümlerini deneyebilirsin wifi veri aktarımı yine vardı. ama android 11 ve üzerinde video içeren klasörleri açınca çöküyordu uygulama. sadece veri aktarımı için kullanacaksan farketmez eski sürüm de işini görür.

zenfone2 serisi telefon almıştım 2015'de o dönemden beri her telefonumda aktif olarak kullandım bu uygulamayı.

hayatimda ilk kediyi 35 yasimda evime alinca elledim, dunyanin en tembel adamiyim. sorumluluk disinda hic bir zorlugu yok. Sorumlulugu da kopek ya da kusa gore daha az diyebilirim.

Bir kere kıl. Her yer kıl oluyor elini attıgın her yer ama.
Onun dışında gece uykusuna hasret kalıyorsunuz. Kapıyı kapatsanız kapıyı tırmalar bagırır girmek için açsanız uyumaz dolanır tepenizde.

Tabi her kedinin karakteri farklı yani şans meselesi kimi kucaktan inmez kimi dokunulmaktan bile hoşlanmaz ısırır hemen.
Bence kuş daha iyi. Yavru bir muhabbet kuşu alın. Çok kolay alışır size. Güzelce egitirseniz konuşur üstünüzden bile inmez. Bakması da çok kolay. Gece asla sesi çıkmaz kafesinde uyur
Sabah güneş doğarken dışarıdaki kuşların cıvıltısını duyarsa ötebilir. Mevsim geçişlerinde biraz tüy döker. Onda da kafesine tül geçirince çözülür

kediler gece uyur. hatta insandan daha erken uyur. sadece nerdeyse gündoğumuyla uyanırlar bu biraz sorun olabilir.

yavru zamanları güzel ama içinden uysal bi kedi mi manyak bir kedi mi çıkacağı belli olmuyor

bu yüzden sakin huylu karakteri belli olmuş, 2 yaş civarı, kısırlaştırılmış bir dişi kedi sahiplenmenizi öneririm

Tüy döküyorlar evet ama buna karsi önlemler alabilirsiniz. Robot süpürge+ kurutma makinesi evin demirbaşı oluyor. Ayrıca kaliteli mamalar yerse ve sıkça taranirsa tüy sorununu büyük ölçüde halledebilirsiniz. Tabii ki kedinin cinsi de burada önemli; İran kedisi gibi bir kedinin tüy bakımı çok zordur mesela.

Bizimki bize 40 günlükken geldi. Kedinin karakteriyle de ilgili bir durum ama çok kucuklukte biraz da eğitim ile istediğiniz kıvama geliyorlar. İlk geldiği günden beri yatak odasına almıyoruz mesela, ilk zamanlar istiyordu ama öyle ağlamaları filan olmadı. Sonrasında da alıştı. Şimdi 6 yaşında, biz istesek bile gelmiyor yatak odasına. Geceleri öyle haldir haldir oyun oynayan bir kedi değildi hiçbir zaman. Dolayısıyla uykuyla ilgili biz asla sorun yaşamadık.

Bebekken gündüzleri evde kalıyordu yalnız ama 4-5 saatten fazla bırakmamaya çalışıyorduk biz; büyüdükten sonra 2-3 gün yalnız kaldigi da oldu. Maksimum o kadar bıraktık ama.

Bunun dışında uzun uzun düşündüm; o kadar çok seviyorum ki zorlukları gözüme görünmüyor sanırım. Ama genel olarak sorumluluk sahibi oluyorsunuz. Yakın zamanda yurtdışına taşındık; bizden çok onun işlemleri sürdü, maddi olarak da bayağı para döktük mesela. E kaliteli mamalarla besliyoruz, senelik kontrollerini atlamiyoruz vs derken bunların hepsi maddi olarak yük. Dolayısıyla sorumluluğunu alabilecekseniz bu işe kalkismakta yarar var. Yoksa migrostaki kalitesiz mamalarla kedi beslemek kediye yapılan en kötü şey gibi geliyor bana mesela. Sonuçta o hayvan gelip sizi secmiyor, siz onu alıyorsunuz. O zaman een iyi şekilde bakmak gerek. E tatile vs gidecekken bakacak biri olmali, en az 10-15 yil yaşayacağını hesaba katmalisiniz. Sıkıldım göndereyim diye bir şey yok.

Kedinin mizaci diye bir gerçek var ama eğitilebilir olduğunu da düşünüyorum. Bizimki doğuştan sakindi, her bebek kedi gibi hareketli olduğu zamanları oldu. Ama bazı kuralları da ogretebildik. Ben 6 yıldır evde bir tane biblonun yerinin değiştiğini bilmem mesela. Küçükken alırsanız kolay eğitim verebiliyorsunuz. Yine de kendi mizaclari var. Bir de büyüdükten ve kisirlastiktan sonra ister istemez sakinlesiyorlar.

Tuvaleti kokar derler. Koku konusunda aşırı hassas biri olarak şunu soyleyeyim; o kedinin sahibi temiz değilse evleri de leş gibi kokuyor evet. Ama iyi kalite mamayla beslenirse, iyi kum kullanilanirsa ve tuvaleti günlük temizlenirse koku filan olmaz. Ben sık sık 'sizin ev kedili gibi değil ya. Hem kötü kokmuyor hem de tüy yok ortalıkta çok fazla' sözünü isitirim. Dediğim gibi iş sizde bitiyor.

Tırmalama için de çok küçükken tahtasına alistirdik, başka hiçbir yeri tirmalamaz. Düzenli tırnakları da kesiliyor.

Son olarak titizlik konusunda terapi alması gereken kıvamda olan annem birkaç ay kedimizle yaşadı. Tüy sorunuyla bir şekilde baş edebildi. O kadar çok benimsedi lo'annem annem' diye dolaşıyordu peşinden. Öyle bir sevgi.

O yüzden kendinize güveniyorsanız alın derim çünkü çok başka bir sevgi.

Bonus olarak da her yere çocuğunun resmini koyan ebeveynler gibi ben de minnoşumun resmini şöyle ilistireyim; hizliresim.com

Gece uyurlar ya adapte oluyorlar insanlı yaşama, gelip kıvrılıyor üzerimde uyuyor ha sabah 5 gibi kalkıp yemeğini yiyip tekrar yatıyor.


Apartman inletecek kadar bi bağırtıları yok (bağırsa dahi)
Yalnız kalma konusunda en başarılı hayvan ama minikken (karakterine göre) biraz daha düşkün olabiliyorlar insana.

Alışkanlıkları gelişir tabii size güvenmesi vs ama uysal, sevecen, kucak kedisi tamamen karakterine göre. Bir kedim omzumdan inmezdi, şimdiki muhterem 4 sene sonra kucağa oturmaya başladı. Yalnızca yerde ve ayakta kucakta mıncırttı kendini uzun süre gibi gariplikler :D

İnsan yavrusunun 10'da ya da 15'te 1'i kadar zorluğu var. Sorumluluklar benzer. Avantajı zorluğundan fazla. Yavruyken uyandırmaz. Birlikte yatmak hayvanın gelişimi için de ilişki için de daha iyi. Zaten senden benden temiz hayvanlar. Gündüz yalnız kalabilir ama gelince oynatman lazım. Kedinin karakteri belli olmaz ama yetiştirmek de önemli. Mesela bizim çocuklardan biri geldiğinde hırçın ve yaramazdı ama hayvana düzgün davranırsan senden öğrenir. Artık azıtmıyor, masaya çıkmıyor, mutfağa girmiyor falan. Bunlar eğitimle oluyor.

Kedi sevmeyen ya da kedi alerjisi olan arkadaşlarla iletişim, etkileşim sorunu yaşarsınız diye başlanabilir sorunları saymaya.

kedinin götünün dibinden ayrılmayıp öğreteceksiniz, koltuk mu tırmalıor yanına gidip şşşt yapacaksınız ve oradan çekeceksiniz, el mi ısırıyor şşşt yapacaksınız.
geceleri uyumaları için siz yatmadan 1 saat önce 1 saat kadar oyun oynayıp yoracaksınız hayvanı ki o da gece uyusun.
uyumuyor miyavlıyormu şşşt gelecek
bebekse yanınıza alın sizinle uyusun
gündüz evde yalnız kalabilir ama kırılacak atlayacağı şeyleri ortadan kaldırın eve güvenlik kamerası alın koridora koyun
neçıkarsa bahtına benimki saldırgan çıktı elleyemiyoruz herkes kendi başına takılıo evde
zorluk yazın tatile gitmek en fazla 4 gün yalnız bırakabiliyoruz

www.incredibox.com

bildiğim kadarıyla sıkıntı gpu nun 2. monitor takıldığında full performansta çalışmayı istemesi.

* monitor farketmeksizin yapıyor
* eğer monterey kullanıyorsanız alttaki değişiklik işe yarayabiliyor.
Go to Settings -> Battery => Check the Low power mode both for Battery and Power adapter

apple.stackexchange.com

* hep vardı bildiğim kadarıyla, yazın daha fena hale gelebiliyor.

Kronik bi problem olduğuna aşırı eminseniz mac fan control yazlımı ile gpu ile alakalı fanın devrini düşürebilirsiniz.

Fakat kronik bi problem değil de gerçekten ısıntıyla alakalı bir şey ise çok güzel olmaz :D genel sıcaklık seviyelerine en azından ilk etapta kontrol edin sıklıkla.

Bu dediğim bence çok müthiş bi çözüm değil başkaları napmış ona da bakın bence.

moser veya wahl. bu aletten daha ağırdır biraz kol kası yaptırabilir ama iyidir.

Philips bataryasız buna benzer yalnızca saç kesme makinası yıllardır kullandım problem yaşatmadı hiç. Ben 60 liraya almıştım şu an 1 sıfır eklendiği için fiyat ok duruyor :)

Sakal zor oluyor diye Philips MG7720 aldım ondan da memnunum. Max bütçe üzerine çıkabilirseniz 500 lira daha verip çok daha işlevli MG serisini almak daha mantıklı gibi geliyor bana şu an.

~Moser iyi bi makina fakat taşımayı düşünüyorsanız ağırlık ve boyuttan dolayı olacak iş hiç değil o onu da hesaba katın.

pilsiz direkt şebekeden çalışan Wahl almıştım 3 yıl önce, 25mm ucu ile saçımı kesiyorum çok memnunum.

Bence powertec al yeter. Tarak sayısı fazla olsun oylesi iyi olur. Kablolu model alma. 2 yıldır evde tıraş yapıyorum saçımı. Roman beauty markasi var babadan kalma makina 8 senelik. Ama bunlar oem ürünü gibi. Powertec vs markalar. Evde moserde var ama ağır kullanmıyorum. Wahlde çabuk ısınıyordu iade ettim.

Moser 1400 ya da Whal Homepro 200 normal kablolu alın, kurtulun.

Direkt bataryasız çözümler olmakla birlikte eğer elinizden elektronik işi geliyorsa

Direct power android tablet vs yazarsanız bi uygun voltajlı adaptör bi kondansatör bi de kendi bataryasındaki konnektör kart ile kendiniz de yapabilirsiniz bunu gözden çıkardığınız bi tablete.

android in en iyi tableti bence.

www.hepsiburada.com

Sürekli şarjda iken kaliteli bir şarj aleti ile bataryanın öleceğini çok zannetmem, daha çok ekrandan korkardım 24 saat çalışacaksa ekranları yanar ekranda sürekli gösterilen sabit şey sabit kalır

İnce ise sığıyor. Kalın ise sığmayabilir.

Altı lastik olan ince yolluklar da makinada yıkanınca anası ağlıyor öyle de bir şey var. Bahsettiğim bu her halıcıda kestirip aldığımız basit ucuz yolluklar. Çok kısıtlı ömrü var onların.

evet sadece o işleri yapacaksa air, fakat daha sonra belki biraz günlük işlerim için de kullanırım derse pro.

ekonomik güç varsa kesinlikle pro. sadece 120hz ekranı için bile alınır. büyük ekranda düşük tazeleme hızı berbat görünüyor. hele oyun oynayacaksa.

Air çok güzel bir alet işlemci vs bakımından da hayvan gibi her türlü işi görür.

Fakat bütçede kısıt yoksa pro'nun ekranı salak saçma derecede iyi. Kullanırken keyif verir hatta varolan tv, monitörlere yan gözle baktırır.

Bu sebeple tamamen keyfi bir kullanım varsa pro alınması keyif faktörünü arttıracaktır bütçe dert değilse.


"Günlük işler için kullanırım derse pro" gibi bişey söz konusu değil air'de m1 işlemci var m1 işlemcili bilgisayarla baya bi iş yapılıyor performans konusunda sıkıntı çıkarmaz air ama pro m2 ile daha bi hayvan gibi orası da var.

müzik dersinde her öğrenciye gitar aldırıyorlarsa ilginç. Fakat ben de o yaşlarda başlamıştım ve çok severek devam ettim. Aile enstrümana yönlendirecekse gerçekten böyle bi gitar almak lazım, kötüleri çok kötü oluyor.

Model öneremem fakat çok kötü olmayan iş gören giriş gitarları 70-100 dolar civarında olur, kaç TL yapıyor hesaplayıp ona göre beklentinizi şekillendirin derim.

Valencia'nın modelleri iyiydi bi ara, Yamaha'nın giriş modelleri de iyidir ama onlar kaç para oldu bakmaya korkuyorum.

Klasik gitar ve Truss Rod (Sap ayar demiri) kolay gelsin diyorum.

Nasıl bir modelde çıkacak acaba. Truss Rod genelde akustik (ve elektrik) gitarlarda görmeye alıştığımız bir şey. Klasikte genellikle olan bir şey değil. Genellikleyi geçtim hayatımda görmedim öyle bir şey. (Klasik çalıcısı değilim)

Ya inanılmaz spesifik bir şey istiyor hoca ya da biraz kafası mı karışmış acaba?

Bence truss rod boşverip makul bi gitar alacaksınız.

Yamaha C serisi çok düzgün öğrenci modelleriydi ama yamaha fiyat olarak türkiyeye gelirken saçma katlanarak geliyor. Dore satar yamahayı.

Lag gariban dostu düzgün gitarı makul fiyata veren bi firmaydı. Zuhal müzik distribütörü.

Ama tabi bunlar markalı gerçek enstrumanlar fiyatları makul desem de yine ucuz diyemeyiz. Bi de noname bin tane ucuz klasik gitar olacak kimisi gerçek enstruman gibi kimisi hiç değil zor iş.

hassasiyet db yüksek
empedans ohm düşük olursa daha yüksek ses alırsınız da kulaklıkların çapı genelde belli yüksek ses istiyorsanız over the ear büyük sürücülü bişey alın zaten consumer aletlerin hepsi 32 ohm 98db civarında.

Asıl çıkış biriminizi güçlendirmeye çalışın bi minik ses kartı, bi dac falan alırsanız farkı hissedersiniz on board ses kartına ne taksanız meh (mac'ler azcık bi ok sonuç verebiliyo ama desktop demişsiniz)

mac os eğer farklı bir yazılım yüklemezseniz windows (ntfs) dosya biçimini göremez. Disk izlencesinden biçimlendirebiliyorsanız fat32, exFat falan yapın. olmuyorsa windows bir pc ye takıp yapın. ondan sonra görecektir.

Macos native olarak Ntfs dosya sistemini görebilir, okuyabilir yalnızca yazamaz, yazmak için 3. parti yazılıma ihtiyaç duyar ki o yazılımlar da genelde sistemi saçmalatıyor gördüğüm kadarıyla mega elzem değilse girmeyin o topa.

Hem win hem macos ortak kullanım için en uygun format exfat.

Şimdilik dosyaları kurtarayım için telefonunuza typeC adaptörü varsa bağlayıp wetransfer/drive vs ile kurtarabilirsiniz dosyalarınızı android kullanıyorsanız.

hayır benim demek istediğim bilgisayar usb yokmuş gibi davranıyor, halbuki sistem raporunda var. bu yüzden windows'u boot edemiyorum. demek istediğim buydu, yoksa macOS üzerinden usb'e dosya transferi yapmıyorum. kaldı ki, istesem bile böyle bir şeye girişemem çünkü Finder'da veya disk utility'de usb yok :)

Bence bir iki hafta beklenir, getirirlerse gelir.
Getirmezse, belki malzeme parası istenebilir sizi zor duruma sokacak bir miktarsa. İşçilik, kar vs alınmayabilir.
Doğrudan alıp başkasına vereceğiniz miktarı uygun bir dille isteyebilirsiniz belki illaki almak istiyorsanız.

Çok talihsiz olmuş ama tüm işlemleri bittiyse çok saçma dursa da ödemenizi almanız gerekiyor sizin yapabileceğiniz bir şey yok. Yas halindeki aileden ödeme talep etmek çok saçma evet bi süre beklemeniz gerekir ama zaman aşımına da girmemesi lazım.

Gerçi reddi miras yapılırsa yasal olarak yapabileceğiniz bir şey de yok.

Biraz beklemek lazım böyle zamanlarda. Belki varisleri çevreye, komşulara sorar borcu var mıydı? diye.

Böyle durumlarda varislere düşen ilk şey önce borçları kapamaktır zaten.
Ayrıca bu konuda delil/şahit isterlerse bunları da hazırda tutun.

Diğer yandan ölümlü dünya.. diyerek hakkınızdan vaz geçebilirsiniz de.

Yani söylendiği gibi normal süreç yakınları işlemi biliyorsa gelip sorarlar zaten, siz nasıl istersiniz sorusunun cevabı bende de yok. Ücretiniz hakkınız, hiç almamak saçma, maliyetini kurtaracak ücreti almak 2 tarafın iç rahatlığı olur

Sizin için aciliyeti yoksa hemen istemeyin. acılarını yaşarken gelip birilerinin para pul istemesi çok zoruna gidiyor insanın. İnsanlara biraz süre tanıyın beklemek sizi zora sokmayacaksa

Biraz bekleyip sadece maliyet istenebilir

Başka bir komşu çıtlatmış çocuklar da zaten kliniği yeni açtılar deprem falan derken henüz ucu ucuna döndürüyor en azından yarısını verebilirseniz vs. diye sonra oğlu aramış bizimkileri yarısını getireceklermiş. Öyle lafını falan etmemişler sanırım.

Kolonyanın içinde alkolden başka su ve esans var. Çoğu uçmuştur kalan tortu da makineye hasar verecek kıvamda değildir endişeniz varsa %99 ipa ile fırçalayıp oynar mekanizmayı (bıçağın birbirine sürttüğü yüzey) çok hafif yağlayabilirsiniz.

Temizlenebilir ama sonrasında yağlanması gerekir. Yağlanmayan makine zamanla körelecek ve zarar görebilecektir.
@tnz +1

sakin kalıp yavaşlamak hatta durmak bu durumda.
köpeklerde alan koruma iç güdüsü ile alakalı bir durum bu. siz durunca şaşırıyor zaten.

söylediklerim agresif olmayan sıradan şehir köpekleri için geçerli.
psikolojisi bozuk, yaralı ya da başka bir sorunu olan hayvan size saldırabilir.

Dizlik ve kask takin. Ya köpek kovalarsa diye bisiklet surmemek çok engelleyici çünkü. Düşerseniz bir şey olmasını engellemiş olursunuz.

Durup bisikletteki suyla kaçırtabilirsin

Bir videoda seyrettim.
Naber oğlum, gel oğlum, Gel. Napıyosun bakayım sen burada diyor. Elini uzatıyor.
Köpek saldırganlıktan, şaşkınlığa oradan da sırnaşıklığa evriliyor.

Aynı şeyi Bostanlı sahilde minik köpeğini gezdiren bir adam yaptı. hücuma geçmiş gelen 3 tane sokak köpeği kuzu oldu. Adamın köpeğiyle koklaşıp koklaşıp gittiler.

Buradaki hiçbir kesin yanıt geçerli olmayacak, zamanla bu cevabımın ne kadar doğru olduğunu çözeceksin.

Sakın düdük al diyenlerin düdüğüne güvenme.

Sakın durma yada sakın gitme.

Maalesef bu durumun kesin çözüm yöntemi duruma göre hareket etmek..

8-10 köpek saldırdığında oradan çıkabilecek yanıtı bir düdük yada bir satır cevap sağlamaz.

Kendi aptallığımdan dolayı sabah 6 civarı sanayi bölgesine bisikletle dalıp epey fazla miktarda köpek tarafından kovalandığımda önce refleks ile yapıştırıp kaçarım sandım sonra elbette köpekler daha delirip iyice yaklaştılar aha bacak gidiyo ha derken durup bisikletten indim. Bisikleti siper edip arka arka kaçarım en kötü fikri ile.

Fakat kuçu arkadaşlar 4 saniye önce anneme ebeme saldırmıyormuş gibi "haa taam o zaman görüşürüz" edası ile sakinleşip basıp gittiler :D

Ha tavsiye midir bilmiyorum durursunuz saldırmayı kafaya koymuş kuçu bey daha bi güzelce saldırır olur mu olur ama genellikle dönen tekerlek ve "kaçıyor" oluşunuz çok daha gaza getirdiğinden yine olsa yine dururum sanıyorum.


Daha normal zaman ve mekandaki kuçu karşılaşmalarında da yine süratli olmak yerine biraz daha düşük hızda efendice :D yanından geçmeye özen gösteriyorum ama.

Lance Armstron değilsen ya da şu listede* adın yoksa pedala abanıp kaçmak çok mantıklı değil. Şimdiye kadar hayatımda 3 defa köpek ile benzer sorun yaşadım. Birinde ben de köpek sürüsünün üstüne doğru koştum, yaklaşınca da yerden taş alır gibi yaptım. Korktular, dağıldılar. Birinde havlayıp koşarak gelen köpek yaklaşınca ona doğru bir adım atıp elimi kaldırıp "Hayır! Dur!" diye bağırdım tane tane ve net bir şekilde. Köpek durdu, sonra elimle işaret ederek yine emreden tonda "Git!" dedim. Jedi Mindtrick yapmış olabilirim. Emin değilim. Diğerinde ise durdum. İki köpek dibime gelince direkt göz temasına girmeden onlara doğru bakarak, avuç içim yukarı dönmüş halde elimi uzattım. Önce durdular, sonra kokladılar. Ardından yol aldılar.

"Hangisini tavsiye edersin?" dersen, hiçbirini etmem. Onlarda sakinliğimi koruyamasam işe yaramayabilirdi hiçbiri. İlkindeki sürü beni orada parçalayabilir, ikincideki dinlemeden ısırabilir ve üçüncüdeki de parmağımı koparabilirdi. Benim büyük tehlike olacak zamanı saymazsak (mesela ilk hikayede yerden taş alır gibi yaptığımda, korkmasalardı) köpek korkum yok. Korktuğunu ya da tetikte olduğunu fark ediyorlar kesinlikle. Onlar da geriliyor ve korkuyor. Saldırganlaşıyor. O yüzden köpekten korkan birine verilecek tavsiyeler değil kesinlikle.

* en.wikipedia.org

Kimse yazmamış ama (bkz: Dazer).
Önce Dazer. Dazer yoksa:
1. Kaçabilecek kadar hızlıysan sakin kalıp o hızla yoluna devam et.
2. Hızlı değilsen çok yavaşla ve onları rahatsız etmeden sessizce geç.
3. Baktın kalabalık ve tekinsiz bir köpek çetesi var, bisikletten in ve güvenli mesafeye kadar elinde sür.
4. Peşine takılırlarsa ve saldırırlarsa arana bisikleti koyacak şekilde in ve yüksek sesle bağır. Köpekleri korkutmaya çalış ve gerekirse bisikleti yukarı kaldırarak çok büyük görünmeye çalış, köpeklerin üstüne yürü.
5. Sakın el kol uzatma. Köpekler ilk önce kola bacağa saldırır. Hatta elin boşta duracağına yumruk olarak kalsın.
6. Panik yapma çünkü bu havlayan köpeklerin pek ısırdığına denk gelmedim. Sabah erken saatte her şeye artistik yapıyorlar. Onlar artistik yapana kadar sen de bir şey yapma, korkma.

Hangi durumda bunlardan hangilerini yapacağın günün saatine, bulunduğun konuma, köpek sayısı ve profiline göre değişir. Ona göre hareket etmek de biraz tecrübe ve yetenek işi. Tek bir sihirli formül yok ne yazık ki.

Köpekler sizi değil, bisikleti (ve motorsikleti) kovalar. Bisikletten inip, yürüyerek yanlarından geçmeniz en kolay çözümdür.

Bölgelerini koruyorlar aslında. Bölgelerini geçene kadar havlar, ancak saldırmazlar. Zaten insandan korkarlar.

Siz çok korkuyorsanız, ona yapacak bir şey yok gibi. Belki köpek besleyerek daha iyi tanırsanız, korkunuz yok olur.

Kenarda otururken sizi izleyen köpeklere selam verin sakin sevecen bir sesle örn: mrb canım

Havlamadan koşan köpeklerle sakince duyacağı kadar seslenin (lörn: nabion sen sapsik

Havlayarak kovalayan köpeklere onlardan daha fazla bağırarak tepki verin. Örn: huaaağggaaaa

Köpeklerden korkuyorsanız Bisikletten inmeyin. Hızlanıp kaçmaya da çalışmayın. Bagirmaniz yeterli olacaktır. Korkunun keyfinizi etkilenmesine izin vermeyin. İyi sürüşler dilerim.

Not. Sokak köpeklerinden korkuyorsanız severek bu korkuyu aşabilirsiniz. Köpekleri yakından tanımak havlama sebeplerini anlamanızı sağlar. Sevgi isterken bile havlamaktan başka seçeneği olmayan canlılar olduğu gerçeğini kabul edince sesleri o kadar da korkutucu gelmez.

hiçbir zaman manuel sürme ihtimaliniz yoksa otomatik alın geçin. manuel araç üretilmeyecek/satılmayacak neredeyse.

tırt firmalar bile pazarlamacılarına otomatik araba veriyor artık. manuel kalktı gibi bir şey.

ha manuel sürmek de öyle atla deve bir şey değil, ders alırım öğrenirim derseniz alın ama kasmaya da gerek yok bence. son dönem çevremde alan herkes otomatik aldı. (yaşları 23-35 arası)

10 sene oldu ehliyeti alalı aynı bu fikirler vardı kafamda manuel aldım, şu anda da manuel kullanıyorum.

dünya hali belli olmaz manuel almak çok basit ne dengesizler bile alıyor, bugün alacak olsam yine manuel alırdım fiyat farkı vs. yoksa ya da uçurum değilse tavsiye ederim.

bir yakının arabasını acil durumda sürmen gerekebilir o yüzden manuel, pandemide acil durumda çok sıkıntısını çektik ne zaman lazım olacağı belli olmuyor.

Otomobillerden tiksinmeme rağmen ehliyet almak durumunda kaldım.
Manuel seçtim zira durumum olmamasına rağmen şaş kaza bi otomobil alsam manuel'ler bi 10 15 sene daha ucuz olacak (silinene kadar)

Zaten sıkıntılı durumda kullanma ihtiyacından dolayı alıyorum her otomobil maalesef hala otomatik değil. Tamamen kendi yarattığınız bi ortamda yaşıyorsanız otomatik daha mantıklı ama adaptasyon için mauel'in hala gideri var.

manuel araç satılmayacak diyen arkadaş tr'de yaşamıyor sanırım.

Açıkçası decathlon’daki orta kalite (500 lira civarındakiler) çantalarla pahalı çantalar arasında pek fark göremiyorum. Eastpack’e 1500 lira vermeye gerek yok bence. Kullandığım model şu;

www.decathlon.com.tr

Ben de bakıyorum, şu an herschel little america 'ya yakınım:)

wilson.

yaklaşık 10 yıl boyunca hoyratça kullandığım wilson'ın sırt çantası halen sapasağlam duruyor ve beni şaşırtmaya devam ediyor.

Decathlon'daki 800 lira altı ucuzluk çantaları çanta değil. Niyetlenmiştim almaya gidip görünce çok canım sıkıldı baya astarsız falan bi beze fermuar dikmişler berbat ötesiydi günlük kullanımda da kesmez. Anca spora giderken içine tıkayım bir şeyler derseniz.

Yine decathlon'dan NH Escape 500 aldım 23 litresi 1100 32 litresi 1450 lira bu yine çantaya benziyor gözleri, kumaşı dikişi dayanımı olarak.

Bu bahsettiğim escape'nin 10 sene garantisi var bu arada.

marka tavsiyesi direk thule ürünü alın uzun yıllar güzelce kullanın. yaklaşık 10 yıldır kullandığımız ve hiç bir deforme olmayan thule çantamız var. 2 yıldır kullandığımız başka bir çantamız var çok memnunuz. çevremde de thule kullanıp memnun olmayan bir kişi bile yok.

Suyu kestiysen oraya basit bir saten alçı uygulayabilirsin.
Altına alçı bandı diyeceğim ama ufacık yer için kocaman bant almak mantıksız o yüzden onun yerine içine pamuk gibi bir şey doldurup üstüne alçı ile kapatıp bir kredi kartıyla da düzeltebilirsin

Hangi kısmı gözükmeyen tarafsa bi kumaşa yeteri cıvıklıkta alçı yedirilerek bi kaç kat kapatıp (çok oyulduysa dolgu ve sağlamlık için) sonra üzeri daha yoğun alçı ve zımpara.

8 kulak deliğim var, 10 günden uzun takmadım. Küpeyi düzenli aralıklarla çevirmeyi unutmayın. Kıkırdaksa daha uzun tabii.

sonratıkanması açması çok zorlu oluyor küpenin üstünü siyah mat oje ile boyarsanız biraz daha az göze batabilir, çıkarmayın erkenden ben 2+ ay taktığımı hatırlıyorum

28 gün ok ya çıkarabilirsiniz çıkarıp zaten başka bi küpe takacaksınız alışana kadar o küpelerle de biraz çapak yapacak hassasiyet varsa batikona devam edebilirsiniz ama başka küpe takılır artık. Yalnızca delinme küpelerini atmayın kenarda dursun onlar kalın ve uçları sivri olduğu için kapanayazma ihtimaline karşı iş görüyorlar.

~Hadi ben de yazayım 1 tanesi helix 7 deliğim var çok uzun yıllar oldu deldireli de bu mevzularda çok kıl biri olmama rağmen 1 aydan uzun taktığımı sanmıyorum hiçbirini.

Cihaz ve mount kısmını görmediğim için tamamen tahmini yanıt veriyorum da.
Eğer o deliklere mount olmuyorsa dediğiniz gibi o 3m bant opsiyon içindir, delikler matkaplık olabilir. Cihazın ağırlığı ve kullanım senaryosuna göre matkap+dübel ikilisi ile daha makul bi sabitleme olabilir. Zira o bant çıkarken duvarın boyasını sıvasını ebesini de sökerek çıkacak.

@hedef;

yanıt için teşekkür ederim.

arkasındaki yapışkan kısım, 3M bant değil kesinlikle.

Arka kısmı da ön yüzeyiyle aynı gri renge sahip, düz bir yüzey.

Muhtemelen başka bir yapıştırıcı çeşidi kullanmışlar.

Ne marka olursa olsun yapıştırıcı yüzeyi kaka edeceği kesin gibi bişey. En iyi ihtimalle çıkarırken boya kaldırmasa bile yabış yabış kalaıp asetonla/tinerle silmek gerekip yine ortalığı dağıtır. Matkap dübel vida işi bitince de alçı resmen daha az yıkıcı oluyor :D

Muhtemelen yalnızca 1 hdmi çıkışınız vardır 2. için varsa usb c'den (destekliyorsa) görüntü alma ihtimaliniz var. Yoksa usb 3.0 üzerinden çalışan mini ekran kartları var fiyatı tatsızdı ama en son (usb to hdmi dönüştürücü sanıyorlar da bildiğiniz ekran kartı aslında onlar)

fakat bilgisayarınız bu çözünürlüğü destekliyor mu kendi ekranı dahil 3 tane monitör sürmeyi ona bakmanız lazım.

windows kullanıyorsanız en son win+p ile görüntüleme konfigurasyonu değiştiriliyordu

mac'te ise system preferences/display altından halledersiniz

bilgisayarinizda ekran almak icin iki farkli port var mi?

Mac olmadigini varsayiyorum bilgisayarin. o halde muhtemelen hdmi veya display port vardir ekran cogaltmak icin. VGA portu varsa onunla da cogaltabilirsiniz.

usb-c varsa bile harici ekran icin olmayabilir. bende var mesela ama ekran destegi yok.

bilgisayarinizin teknik ozellikler sayfasinda bulabilirsiniz ekran icin hangi portlarin oldugunu.

Hdmi var. Bir tanesini buraya takıyorum. Diğer için usb-c desteği lazım anladığım kadarıyla

Sizin bilgisayarınızda yapmaya çalıştığınız şeyin aynısını yapmaya çalışan bir arkadaş başarsız olmuş. Yani type c gen1 usb c portuna monitör bağlamaya çalışmış ve windows no demiş. %100 kesin sonuç veren bir data değil ama sanırım display port olarak kullanılamıyor c portunuz.
www.dell.com


Bu durumda gerçekten çok çok elzemse şu tip bir ürün işinizi görebilir n vidia ekran kartınız var düzgün çalışma ihtimali var.

www.amazon.com.tr

Fakat bu ürünü ben denemedim yalnızca bir benzerini kullanan yakınım vardı. Yorumlara bakacak olursak millet memnun gibi. Eğer 3. monitör için 1080p bir monitör/tv kullanacaksanız bu çalışabilir. Yüksek çözünürlük istiyorsanız 2. monitöre hdmi'den yüksek çözünürlüklü bir alet bağlarsınız.

cmd+option+esc ile force quit applications menüsünden finder'a restart attırabilirsiniz.

ya da

cmd+space ie spotlight açıp oraya terminal yazın killall finder komutuna enter bastığınızda yine finder restart olur

~Beceriksiz bilgisayarcı yorumumu da yapayım sürekli tekrarlıyorsa bi temiz kurulum yapardım ben.

mızıka

Gitar belli başlı şekilleri ezberleyip tüm klavyede kullanabildiğiniz için kişisel tatmin bakımından en hızlı enstruman olabilir. Kişisel tatmin dediğim elbette dream theater eşliği değil şarkı çalıp söylemek.

Piyano'da bu basit çalıp söylemek için dahi gamları öğrenmeniz gerekecek (aslında gitarda da öğrenseniz fena olmaz da) kolaylıktan bahsediyorsak meh uğraştırır daha da.

Özellikle piyana ilginiz yoksa ya da bi ipada, bilgisayara midi klavye sokup kayıt kuyut da yaparım bi gün ha gibi bi fikriniz yoksa gitar iyidir.

Zebil gibi de hocası var zaten o da görece daha ucuz olur.

Ukulele.

Gitar da kolay bir enstrüman değil çünkü. Ritm gitar öğreneceksiniz daha kolay.

Piano baslangic seviyesi kolay(dogru sesi çıkarmak gibi bir sorun olmadıgından) ama ileri seviyede zor bir enstrumandir.
Gitar ise baslangic seviyesi zor, ileri seviyelere gelince çalması daha kolay bir enstrümandır.

Zorunluluk yok ama şu kişiyle şu kişi arasında şu imei numaralı telefon satıldı şeklinde basit bir sözleşme almakta fayda var, nette örnekleri mevcut.

Satan kişi faturasını verebiliyorsa, faturadaki kişiyle satan aynı kişiyse, sözleşme de yapılırsa hukuken bir sorun çıkmaması lazım. Hukukçu arkadaşlar yanlışım varsa düzeltir.

Faturasız ve sözleşmesiz almamak/satmamak lazım.

Çok güzel fiyatlara düzgün şeyler alma olasılığı var hala düzgün insanlar ya da düzgün telefoncular var satış yapan. Fakat telefon aldım 6 ayrı telefon birleştirilmiş vs gibi korku hikayeleri de sıkça rastladığım için pek güvenilir gelmiyor. X marka bi telefon aldım sanıyorken ekranı, kasası, pili yan sanayi çıkınca fazla verip sıfır alaydım diye düşünüyor insan.

Garantisi devam ediyorsa zaten seri numarasından çıktığı için sıkıntı olmuyor fatura mevcutsa veriliyor genelde. Satıldığına dair bir şey rastlamadım ama 50 bin bandına geldiği için telefonlar artık lazım mıdır tartışılır :D

Ben çok kez aldım. Temiz alın.

Mesela garantisi 20+ ay olan falan.

Yan sanayi batarya çokça deneyip düzgününü bulamayan ve pes eden arkadaşım var. Batarya yokken de cpu yarıdan da düşük hızda çalışıyor adaptörden kullanayım da olmuyor.
İçindeki mekanik disk kullanabilirsiniz de açmak için alacağınız tornavida setine daha düzgün bi harici harddisk alabilirsiniz 5400 rpm sata2 500gb disk var içinde zira ve yaşlı da bi disk olduğunu düşünürsek çıkarıp sata kablo ile içindekileri kurtarabilirsiniz açılmıyorsa da disk olarak çok lezzet vermez gibi.

İnce yıldız ve pentalobe t6 lazımdı sanırım batarya da sökecekseniz triwing de lazım.

İkisinin de alıcısı farklı açıkçası fakat boyasız olan daha çok talep görür.

boyasız çok hoşmuş

ikisi de güzel, boyasızı daha çok sevdim. ama güzel ve doygun bir mavi arka plan üstüne beyaz yazılı da olurmuş, gözüm öyle bir renk aradı

Boyasız <3

boyasız

Boya hiç lüzum yok zaten lazerin yanığı gerekli kontrastı sağlamış bence.

Valla yerini bilmem de kumru diyebilirim. Başka yerde zor

kardeşler büfe kumru, maharet mantı. söğüş. kemaraltı hisarönü şamballicisi. asım usta kokoreç. yani izmirde her türlü alternatif mevcut.

Nokta atisi tavsiyeler super oldu valla cok tesekkurler

hisarönü şambalicisine gitmeyin. abartılmış bir balon. Jün Taiwanese Kitchen'dan
sushi ve wanton yiyebilirsiniz. burgerde de gece yiyen adamı beğenerek yiyorum. üzerine Pastel Patisserie'da bir sade cheesecake yiyebilirsiniz. zemin meksika yemeklerine de gidebilirsiniz. orası da fena değil. kumru dediğiniz olay ekmek arası sosis sucuk gibi zararlı bir ton yiyecek. ekmeğinden dolayı öyle diyorlar. söğüş de yiyebilirsiniz ama ben onu genelde ara sokaklarda yiyorum.

Sogus icin nereye gidebiliriz? Kemeralti civarinda olacagiz

güzelbahçede taze kalamar. başka yerde zor bulursun.

Urla'da yengec restoran

Kardeşler büfede dilli, yumurtalı, kaşarlı sandviç,
Dostlar fırınında Boyozlu kahvaltı,
Aco Bostanlıda söğüş,
Midyeci Ahmet ustadan Midye
Sasalıda bir seyyar kokoreççi vardı. Onu internette bulamadım.

Söğüş Çankaya elektronik çarşısı girişinde (kemeraltına çok yakın) Söğüşçü Hüseyin Usta. Hiç riske atmayın foodie arkadaşla henüz İzmir'de söğüş turuna çıktık sonuç bu :D

öğlen olsaydı zaim usta acılı güveç derdim
eğer kapatmadıysa kokoreççi asım
ya da en iyisi güzelbahçe'de deniz ürünleri ve rakı.

1) Söylediğiniz özelliğin adı "always-on display". bazı saatlerde bu özellik varken bazılarında yok. bu özellik açıkken ekranda ne görüneceği de her saat için aynı değil, bazı saatlerde yalnızca analog bir saat görünümü sürekli açık kalırken bazılarında özelleştirilebiliyor. yani öyle kendinizin ekranı sınırsızca açık tutabileceğiniz bir özellik yok, ekran açık kalma süreleri sınırlı. always-on display olan saatlerde sürekli açık ekran özelliği var ama söylediğim gibi ekranda görünecek şey o saate özel olarak değişebilir. gidecek şarj da saate bağlı olarak değişir. o saati kullanananların yorumlarına, videolarına, saatin teknik özelliklerine vs bakabilirsiniz.

2) Huawei, Samsung ve Apple harici sizi kesmeyebilir, paranız varsa bunlara bakabilirsiniz. Ben mesela pek param olmadığı için geçen yıl 600 liraya Aliexpress'ten Apple Watch 7 görünümlü bir saat almıştım. Arama yapma, cevaplama, kulaklıkla entegre şekilde müziği değiştirme vs vardı ama GPS'i yoktu, telefondan çekiyordu veriyi.

Telefonunuz Samsungsa Samsung alın bence. Ben de kullanıyorum, memnunum. Kötü tarafı muadillerine göre pil ömrü daha az.

Saydıklarınız dışında telefondan uzaklaşınca titremesi, sabah alarmı saatten kapatmak, telefon kaybolunca saatten alarmı çaldırabilmeniz (sessizde de olsa çalıyor) gibi şeyler de var. Always on display var evet ama renkler gidiyor, siyah beyaz alternatif bir görünüm çıkıyor ekranda.

İlk dediğinizi always on display ile yalnızca apple yapıyor henüz sanıyorum tazeleme hızını çok düşürerek.

Diğer cihazlarda aod genelde oled ekranların yalnızca belli bir kısmı çalıştırma özelliğinden faydalanılarak siyah beyaz minik saat gösterme şeklinde oluyor. (Gördüğüm kadarıyla bütün cihazlardan haberim yok tabii)

Dediğiniz diğer özellikler de çoğunda var. Redmiwatch 3 var bende fiyatı (günümüze diğer ürünlere göre) makul. Kendi gps'i var telefonu bırakıp spora gittiğinizde lokasyon track ediyor, çağrı cevaplayıp saat üzerinden konuşturabiliyor (bu low end ürünlerin çoğunda yok) müzik kontrolü, bildirim, çağrı görme vs zaten pebble'dan beri olan şeyler.

güvendiğiniz bir alışveriş sitesinde xiaomi, redmi, amazfit, garmin, samsung arasından özelliklerine bakarak bir şey alsanız üzülme ihtimaliniz düşük.

Always on ıstersen e-paper teknolojili bir şeyler alırsan, rahatça açık kalır

Pupa

gibbi cocktails

pişman olmazsın. alışırsın. kullanabilirlik açısından macos windowstan daha iyi. sadece biraz süre alacak alışman.

önemli olan senin kullandığın programların m2 ile uyumlumu ona bakman.

2017'den beri macos kullanıyorum. windows'ta yapamayacağın çok az şey var. bir kaç gün önce sırf oyun oynayabilmek ve bir yazılım çalıştırmak için usb'ime "wintogo" ile windows yükledim, şu an beni windows yoruyor.

özellikle track pad ile desktop'lar arası geçiş yapamamak ve trackpad ile zoom yapamamak falan, en basit örnekler. en basit ama üç parmak ile 3-4 desktop arası geçiş yapmak büyük nimet.

Windows alışkanlığınız ve kullanabilme seviyenize göre değişir.
Windows'u da zaten düzgün bir seviyede kullanıyorsanız (ki pyhton falan dediğinize göre öyle) Macos'a adapte olmanız kas hafızası geliştirene kadar, cidden her şey homojen yerli yerinde macos'da.

Ama windows'u öğrenene kadar canım çıktı yarım yamalak kullanıyorum tarzı insanların genelde macos'a geçişi (macos'un inanılmaz kolay olmasına rağmen) inatlaşmaktan ötürü zor ya da başarısız oluyor.

Çok severek windows kullanıp apple'dan (bir takım kullanıcılarının apple'ı fazla övmelerinden ötürü) tiksinir vaziyetteyken hackintosh deneyip 2 gün kullandıktan sonra gidip imac satın aldım 2010 civarı :D

Malınız size bu kadar kıymetli geliyorsa kedi sahiplenmeyin derim. Sonuçta insan aklı olmayan bir hayvancağız bu; perde de çizer, mobilya da çizer, yeri gelir sağa sola tuvalet ihtiyacını da giderir.

Mobilyaları düşünüyorsan kedi işine hiç girme, tamamen şans.

Canavarı demeyelim de eğer kumaşı hoşuna gidere, pençeleri geçirip sivriltebilirse baya yıpratır koltuğu. Diğer türlü çok bir zarar vermiyorlar mobilyalara. Ama tabi buna takılıyorsanız yukarıdaki yorumlara katılıyorum; bence de gerek yok, sahiplenmeyin.

yorumları ofansif olarak algılamayın kedilerle ilgili gerçekler bunlar yeri geliyor evde 5 yaşında çocuk beslemekten daha fazla dikkat etmeniz, evin veya eşyaların durumunu kedilere göre değiştirmeniz gerekiyor bazen öyle akıl almaz yerlerden sahibine maddi zarar yada kendilerine sağlık sorunları açıyorlar.

örneğin elektrik süpürgesinin toz torbasını yırtmışlar fark etmeden kullandığım için elektrik süpürgesinin motoru yandı, yeni torbasız süpürge aldım onun filtre süngerini parçaladılar.

bir tanesi buzdolabın üstünde yatarken görmedim buzluğu açmamla kedi hemen yandaki bulaşık makinasının açık kapağındaki bıçak ve çatalların üstüne düştü hafif sıyrıkla atlattı

evde bilgisayar toplarken anakartın cpu yuvasına basıp pinleri yamultu.

kısaca baya masraflı hayvanlar.

Kedisine göre değişir kimi kedi gerçekten tazmanya canavarı gibi fırtına estirirken kimisi biblo gibi duruyor.

Koltuğa gelince kumaşına çok bağlı, eğer böyle tırmalanacak cinsten bir kumaşsa evet efendi olanlar bile bi taktırır tırnağı. Engellemek mümkün mü meh başka opsiyonlar sunarak azaltılabilinir ama siz uyurken kedi kafasına göre takılıyor gece sonuçta o da var.

Bizim kedi yüzünden evde perdeden halıya, koltuktan kanepeye her şeyi değiştirdik. Hoşlarına gideni direk gebertiyorlar.

Ustekki arkadaşın yaşadığı talihsiz serüvenleri yaşamadım

Benim kedi kanepenin kolcagini mahvetmisti, diğer bazali kanepenin ise kumaşını yırtıp içine giriyordu. Dolaşırken saksıları devirirdi, büyük saksıların içinde uyurdu, çişini yapardı. Halıyı da çok tırmalardi. Perdeye bir şey yapmadı galiba hiç.

Sonra başka bir eve taşındım, kolcaksiz bir koltuk aldım, altı boş bir kanepe aldım. Onları hiç tirmalamadi, evde çiçek yok. Halıyı tirmalamiyor arada gerinirken yaptığı zaman da kızıyorum. Bunun yanında eve 3-4 tane tirmalama tahtası, aracı gereci koydum, gidip onları düzenli tirmaliyor. Kendim de tırnaklarını kesiyorum. Yani kedi hep geldiği gibi gitmiyor davranışları değişiyor zamanla. Şimdi mesela saksı almayi düşünüyorum.

Editleyemiyorum şunu da söyleyeyim, isterse her şeyi mahvetsin, odanın ortasına sicsin, yine de ondan vazgeçmem. Ne yaparsa yapsın. Ben onu gerektiği zaman sözlü olarak uyarıyorum, anliyor da valla. Hayvanın yaşayacağı şurada kaç yıl, onun konforu için her şeyi yaparım, yapıyorum. Mobilyayı tirmalayacak diye asla ondan vazgeçmem. Benim başıma gelen en güzel seylerden birisi kedim.

Ayrıca ev arkadaşım, yani zamanla gerçekten uyum sağlıyor, neye kızıyorum neyi sevmiyorum biliyor. Adıni söylemem yetiyor. Bı de Kediler genel olarak 3-4 yaşından sonra sakinliyor. 15 saat uyuyor zaten hayvan, ben evdeyken de kudurmak istiyor haklı olarak.

Non lineer multitrack bi recorder/editor'e ihtiyacınız var iphone dediniz garage band fazla fazla görür o işi. Asıl probleminiz bu backing'i bulmak. Hali hazırda varsa bi kanala onu import alıp daha sonra her kayıt için bir ayrı kanal alarak daha sonra bi yalandan denge ve fx atarak tatmin edici sonuca ulaşırsınız.

kablolu earpods varsa veya o tür 3.5mm mikrofonlu kulaklık varsa onunla kaydedin.

bazı websiteleri müzikle sesi bayağı başarılı şekilde ayırıyor bir bakın(ai vocal remover diye aratın), ama onun haricinde karaoke versiyonu falan diye youtube'a koymuş bile olabilirler.

garageband olur, windowsta bedava audacity ile de yapılabilir.

valla en temizi smule app indirin gayet güzel karaoke ve stüdyo tınısında ses kaydedebiliyorsunuz oradaki çıktıyı alırsınız.

para isterse üç beş bişey atarsınız tek seferlik ne olacak bu kadar ekipman almaya hiç gerek yok

Telefonunuzun ekranı çıtalar hariç 450 lira civarından çinden direkt geliyor. Tr'de de üzerine 100 200 daha koyun ortalama.

Ortalama bi ekran değişim ücreti de 200 300 lira civarında

yani 750~ civarına hallederler onu.

Google'a p30lite ekran değişim fiyatı yazınca da türk bi site 750 lira diye reklam vermiş google'a reklam olduğu için güncel olduğunu varsayabiliriz.

çok teşekkür ederim hocam cevap için. gerçekten de 850 liraya ekran korucuyla beraber yaptırdım, isabetli tahmin olmuş. cevabı sonradan gördüm. belki başka birinin işine yazar diye ekliyorum bunu da.

netten bakıyorum da arkadaş buraya yakın bir güzel beach yok mu? hepsi 50-60 km uzakta.

Netten baktıklarınız doğru en yakın düzgün yüzülecek takılınacak yerler çeşme tarafında. Beach dediğiniz için düzgün club tarzı sağlam tesis arıyorsunuz diye varsayıyorum çeşmeden başka yakın çözüm yok gibi gözüküyor.

Şehrin göbeğinde beach yok, Konak’tan denize de girmiyoruz zaten. Urla veya Çeşme en yakın lokasyonlar.

izmirde bu sıcakta zaten pek gezemezsiniz.

araç varsa konser sonrası doğruca eski foça, orda da nasıl bir beach keyfi (cıstak, sakin vesaire) aradığınıza bağlı olarak farklı beachler var.

daha concon, piyasa yerler istiyorsanız konser sonrası doğruca çeşme, orda da yığınla beach var.