Giriş
(5)

Bu telefon nasıl sizce?

garylineker
https://www.hepsiburada.com/samsung-galaxy-m52-5g-128-gb-samsung-turkiye-garantili-p-HBCV00000SR02A Üst düzey bir beklenti yok. Baba kullanımı için uygun bir telefon mudur?
www.hepsiburada.com

Üst düzey bir beklenti yok. Baba kullanımı için uygun bir telefon mudur?
0
garylineker
(22.03.22)
Yeter de artar
0
freebird5406_2
(22.03.22)
an itibarıyla yılların teknoloji kurdu olarak ben kullanıyorum.
bir baba için çok bile.
0
tabudeviren
(22.03.22)
çok güzel telefon, yeterli olur. bence tek eksiği 3,5mm jack (audio girişi) yok. babanız kablolu kulaklık kullanıyorsa sorun olur, kullanmıyorsa sorun yok.
ben de daha yeni benzer bir duyuru açmıştım (git: www.eksiduyuru.com) , bu telefonda 3,5mm giriş olsa düşünmezdim bile.
0
semyasa
(22.03.22)
www.hepsiburada.com bununla kıyaslarsak hangisi sizce?
0
🌸garylineker
(22.03.22)
www.epey.com

m52den yana kullanıyorum oyumu.
0
dedim ben sana
(22.03.22)
(14)

Karşı komşusal sorunlar ve ortak alan

baal
Merhaba, karşı komşum ile aramızdaki bir durumu danışcam. İlişkimiz düz komşuluk ilişkisi seviyesinde. Kötü değil. Bizde çocuk yok. Komşumda var 2 tane. Bisiklet, puset, scooter vs katta. Buna hiç sözüm de yok. Çocuklar olunca bunları eve sığdırmak zordur diye düşündüm hep.Ancak ayakkabı ve faraş ko
Merhaba, karşı komşum ile aramızdaki bir durumu danışcam. İlişkimiz düz komşuluk ilişkisi seviyesinde. Kötü değil. Bizde çocuk yok. Komşumda var 2 tane. Bisiklet, puset, scooter vs katta. Buna hiç sözüm de yok. Çocuklar olunca bunları eve sığdırmak zordur diye düşündüm hep.

Ancak ayakkabı ve faraş koyması bir miktar rahatsız ediyordu. Çok da takılmadım. İkimiz de kiracı değiliz, tartışalım istemedim. Velhasıl geçen gün duvara monte bir ayakkabılık yaptırmış kapısının yanına kata. Merak ediyorum. Hukuken bu dolabı sök demek diyebilmek mümkün mü?

Ve siz olsanız nasil davranırdınız?

Not: Sök demeyeceğim ama bunun saygısızlık olduğunu da düşündüm. Rahatsızlık hissettiğim için danışmak istedim.
0
baal
(20.03.22)
Ortak alanlara herhangi bir eşya koymak yasak olmalı. Ama çok rahatsız etmiyorsa, sizi engellemiyorsa bulaşmamak belki daha doğru olabilir ya da bina/site yönetimi varsa o kanaldan genel bir uyarı yapılması yerinde olabilir.

Kapı önünde ayakkabı hoş görünmediği kadar yanlış aynı zamanda. Nasıl ki eve gelince montumuzu cüzdanımızı çantamızı kapının dışına bırakmıyorsak ayakkabıların da içerde olması gerekiyor, evet saygısızca.
0
orient blue
(20.03.22)
ortak alanlara eşya koymak yasak, onu geçtim sizin komşu inşaat yapmış resmen. ama bunun muhattabı siz değilsiniz, apartman yönetiminin halleniyor olması lazım. apartman içindeki o tarz yapılar çok çirkin ve varoş görünüyor maalesef.
0
roket adam
(20.03.22)
Görüntüyü falan geç, feci koku yapar.
0
garylineker
(21.03.22)
Geçenlerde ev alırken dikkat edilmesi gerekenler diye bir soru vardı. Kapı önüne ayakkabı konusunu yazmayı unuttum diye üzülmüştüm.

Kapı önlerine ayakkabı bırakılıyor olması, o apartmandaki insanların kafa olarak henüz köyden kente göç edemediklerinin, toplu yaşama ayak uyduramadıklarının göstergesidir diye düşünürüm.

Şurada konuyu çok güzel açıklamış.

avukatcerenyanik.com
0
Mirket
(21.03.22)
Komşu kafasına göre ortak alana, yani bina içi oluyor bu, bişeler söküp takıyor monte ediyorsa, mubtemelen yönetimi vs olmayan alelade bir binadasınız. Yoksa böyle birşeye cüret edemezdi.

Ek olarak, apsrtamnda kapı önüne bu tür şeyler yapan bir insanla/aile ile muhatap olmamayı tercih ederdim. Bunu yapan insanların yaşam tarzı, ahlakı, görgüsü, kültürü vs birşeyleri konuşarak çözmeye müsait değildir.
0
mahone
(21.03.22)
hukuken mümkün, ama bunu ters anlayacaktır. sizin giriş-çıkışınızı engelleyen bir durum yoksa bunu anlamlandıramaz. genelleyerek söyleyeceğim, ayakkabılarını dışarıda bırakan, ayakkabılığını girişe koyan insanlar sıkıntılıdır. yazılmış zaten, apartman hayatını çok iyi bilmiyorlardır.

bence öncelikle hiç takmamaya çalışın. kafanıza taktıkça büyür iş, bir de bakarsınız kavga edebilecek kadar çok takmışsınız.
eğer bu işe yaramıyorsa, hemcinsiniz olan komşu ile konuşun. olabildiğince kibar dille. "içeriye almanız mümkün mü" deyin, çalınır, bir şey olur, falan gibi mantıklı gerekçeler de bulun. ama bu konuşmayı mantıklı karşılamama riskini de düşünün. ikiniz de ev sahibisiniz ve kötü olmanız can sıkar.

geçmiş olsun.
0
lovemyself
(21.03.22)
boşver onun normali o ara bozmaya değmez.
0
ya ben lan neyse
(21.03.22)
Muhtemelen herhangi bir acil durumda musait mekanin ulasilabilirligini etkiledigi icin zaten koymamasi gerekir. Health and Safety acisindan uygun degil yani. Haliyle apartman yonetiminin mudahale etmesi gerekir.

Saygisizca oldugu kesin.
0
sopiro
(21.03.22)
Sürprizi sona sakladım. Binada kapı önünde duran ayakkabıları geceleri toplatan bir yönetim vardı. Herkes gözü kapalı oy atıyordu. O bıraktıktan sonra kimse devralmak istemediği için olay benim komşuya kaldı. Adam yönetici yani. :)
0
🌸baal
(21.03.22)
çocuklarınin puseti arabası scooteri falan tolere edilebilir ama dolap yaptırmak baya abartı bir hareket ve bunu kimseye sormadan yapmasıda bir tuhaf
0
all girls dream
(21.03.22)
ahh tam da benim komşuyu tarif etmişsiniz.

bunları istediğin kadar uyar, istedin kadar kibarca söyle asla ama asla anlamazlar. anlayabilecek kapasite olsa zaten bu davranışın yanlış olduğunu, apartmanda yaşayan diğer insanların rahatsız olabileceğini düşünebilirlerdi. benim karşı komşum karı-koca akademik kariyer yapmış, okumuş etmiş insanlar (göya) görsel olarak biz rahatsız oluyoruz bir de onların alt komşusu gün aşırı apartmanın whatsapp grubundan sürekli gürültü olduğuna dair şikayette bulunuyor, adam artık çıldırmış savcılığa başvurmuş o derece. yönetici defalarca uyardı, yıllardır aynı şekilde ayakkabı-bisiklet vsvs koyan 1-2 daire daha var. uyarmak da yeterli gelmiyor. bakış açıları bu kadar dar insanlar oluyor genellikle. ne şehirli olabilmişler, ne de köylerinde kalabilmişler. apartmanda yaşamanın kurallarından hepsi bihaber. böyleleri yüzünden bile insan kendi evinde sinir stres sahibi oluyor.

benim tavsiyem madem yönetici de kendisi, başkası yönetici olana kadar hiç bulaşmamanız yönünde. söyleseniz de kafaları basmaz, söylediğinizle kalır, hem bu davranışlarına engel olamamış olursunuz, hem aranız bozulur, hem de daha fazla sinir sahibi olursunuz. yönetici değiştiği zaman şikayetinizi iletirsiniz. allah sabır versin.
0
isyankar tosbaga
(21.03.22)
Cevabım çözümsüzlük ve ironi içerir:
Olaya iyi tarafından bakmayı deneyin; belki dolap sayesinde ortalıktaki eşyaları ve ayakkabıları kaldırır?
0
balik kraker
(22.03.22)
Balık krakere tamamen katılıyorum, birebir aynısını düşündüm, çözümsüzlük ve ironi dahil, bu arada ayakkbıyı bile anladım da faraş çok iyiymiş:)
0
(22.03.22)
ortak kullanım alanlarında apartman toplantısı ile karar çıkmadığı sürece bir şey konamaz. buna bisiklet, puset vs. de dahil. acil bir durum söz konusu olduğunda çıkışları daraltıcak bir nesne konamaz. örneğin binaya zarar vermeyen bir deprem de o ayakkabılık devrilebilir, merdiveni kapatabilir veya hane halkının çıkmasına engel olabilir veya o sırada panikle çıkmak isteyen insanlara zarar verebilir.
0
selam
(22.03.22)
(6)

laptop alırken neye dikkat edeyim?

fistikthecat
belli bir bütçe var (15 bin tl)oyunla işim yok. aynı anda 10 dan fazla chrome sekmesi açık oluyor. firefox vs. harici grafik işlemcisi önemli midir?bütçem için ram mi işlemci mi öne çıkarayım.
belli bir bütçe var (15 bin tl)
oyunla işim yok.
aynı anda 10 dan fazla chrome sekmesi açık oluyor. firefox vs.

harici grafik işlemcisi önemli midir?
bütçem için ram mi işlemci mi öne çıkarayım.
0
fistikthecat
(20.03.22)
Oyun oynamayacaksanız veya çizim/video edit vs yapmayacaksanız harici ekran kartına gerek yok.

Hatta bir model önereyim: HUAWEI MateBook 14S Windows 10 Home i7 - 16GB + 1TB SSD (512GB de olur)
0
lancelot du lac
(20.03.22)
Az daha üstüne çıkabiliyorsanız MacBook Air M1 almamak hata olur bu ihtiyaçlara göre.
0
orient blue
(20.03.22)
Air m1 grafik tasarlayanlar için mantıklı diye düşünmüştüm, fiyat performans açısından m1 e vereceğim paradan daha iyi bilgisayar yok mu oyun düşünmediğim takdirde?
0
🌸fistikthecat
(20.03.22)
Şu direkt:

(git: www.vatanbilgisayar.com)

edit: Air M1 grafikerler için değil, MacBook Pro grafikerlere gider. Ben tarih alanında akademisyenim ve MacBook Air kullanıyorum. Bu bilgisayarın olayı tamamen rahatlıktır, adı üstünde. Şarjı 10 saat falan gider, hafiftir, dayanıklıdır, kalitelidir, Mac kullandığınızda zaten içinde yüklü standart uygulamalar sayesinde hiçbirşeye para da vermezsiniz, her işinizi görür. Ekranı da retina zaten, bulunabilecek en iyi ekrandır, göz yormaz, karanlıkta ortalığı aşırı aydınlatmaz...

MacBook Air'ı çantaya atarsın, gider bir kafede akşama kadar çalışırsın, otobüste şehirlerarası seyahatte kullanırsın, evde kablo derdi olmadan rahat rahat kullanırsın, bütün gün çantanda gezdirirsin ağırlık yapmaz vs. vs. En önemlisi bir 6-7 sene başka bilgisayar almayı düşünmezsin.

Hatta yukarıdaki linki boşver, bu var direk:

(git: www.trendyol.com
0
deerguy
(20.03.22)
Macbook 13 inç olduğu için hafif, Macbook olduğu için değil. Herhangi bir 13 inç laptop aynı ağırlıkta olacaktır.

Yeni bir laptopun şarjı 4 saat gidiyor.

Minimum 8gb ram olsun. İşlemci i5 ya da i7 11. Nesil
0
garylineker
(21.03.22)
Yeni alınmış MacBook Air'ın şarjı 12 saate kadar dayanabildiği için yanında sürekli şarj kablosu taşımak zorunda kalmıyorsun, bu yüzden hafif. Yoksa isterse 100 gram olsun, yanında 1.5 kiloluk adaptörle kabloyu taşımak zorunda kaldıktan sonra hafifliğin bir önemi yok. Ben bir deri kılıf yaptırdım mesela, içine atıp kolumun altında gidip geliyordum kütüphaneye, çanta bile taşımıyordum. Trackpad'i iyi olduğu için mouse taşımazsın, şarjı iyi olduğu için kablo taşımazsın, telefon taşır gibi taşırsın yanında. O yüzden hafiftir.
0
deerguy
(21.03.22)
(11)

Tezimden çalıntı yapan birini şikayet etmeli mi?

Fusha
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı sizce?
0
Fusha
(19.03.22)
Ne yapmalı bilmiyorum ama ben olsam şikayet eder, uğraşırdım. Böyle utanmazlıklara tahammül edemiyorum.
0
stronzo
(19.03.22)
Yazdığınız kıstas dışında neler benzerlik gösteriyor bu önemli bence. Her şeyi de intihal olarak yorumlamak yanlış gibi. Sizden başkası bir konuyu bu şekilde çalışıp önemini bu şekilde belirtmiş olamaz mı yani?

Ben genelde ciddi benzerlik varsa ve bana bir şekilde atıf yapılmışsa çalışma içinde sorun etmiyorum.
0
Corpsebridee
(19.03.22)
Az bisey caldiysa salla gitsin, cok caldiysa duzeltme verip atif yapmasini iste.

Keske benim yazdigim seyleri calsalar uni kutuphanesinde curuyordur simdi.
0
divit
(19.03.22)
büyükçe bir paragraf ve yüzde yüz benim yazdıklarım, bir virgül veya kelime farklı değil.
0
🌸Fusha
(19.03.22)
ben olsan şikayet ederim, hırsızlıktan bir farkı yok.
0
kenarortay
(19.03.22)
Anlamadığım intihal programında nasıl gözden kaçırdıkları.. Nolursa olsun kaynak gösterilmesi gerekiyor anlattığınız gibiyse
0
Corpsebridee
(19.03.22)
şikayet et.
0
basond
(19.03.22)
Prosedürel bir kısımda intihal yapmayı sorun olarak görmemiş demek ki (!) Halbuki o kısmı kendi cümleleri ile anlatması gerekirdi. Başka kaynaklardan esinlenme illaki olur ama prosedürel bölüme de doğrudan kopyala yapıştır yapmak bana çok terbiyesizce ve saygısızca geldi. Yine de uğraşmaya değmeyebilir. Ama resmi bir şikâyet olmasa dahi yaptığı şey o kişinin yüzüne vurulmalı bence, yakalandığını bilmeli.
0
bayc
(19.03.22)
Et valla. densize bak.

Koca tez çıkarıyor ve bu kopyaladıgı yeri oldugu gibi koyuyor mu? Garip değil mi?

Var ya o tezden başka haltlar bile çıkar. Belki başkasına parayla yaptırdı. Çünkü bir konu hakkında koca araştırma yapıyorsun, bir şeyler yazıyorsun. Yani tez yazıyorsun ama okudugun bir metni tezinde paylaşmak istiyorsun ve o metni 30 farklı şekilde yazabilecekken noktasına, virgülüne kadar alıyorsun. çok mantıksız değil mi? O kadar mı üşendi? Sabırsızlık mı? Salaklık mı? Hele ki prosedürse, okudugunu kendi cümlesince yazamayacak kadar mı beyin sisi var.

Git şikayet et kardeşim.
0
halboyle
(20.03.22)
@Corpsebride, Sonuçta intihal taramasını yapıp da raporu enstitüye gönderen kişi danışman olduğundan eğer tezi yazan kişi "hocasının bir tanesi" ise oluyor işte.
0
deerguy
(20.03.22)
Çalıntı yapan doktora tezinde yapmamışsa bir şey demezler. Blok halinde sayfalarca çalıntı değilse yine bir şey demezler.

Ama bulgularda araklama varsa işte o zaman her koşulda sıkıntıdır. Tezin esas tez kısmı bulgulardır. Literatürü danışman bile okumamıştır. Hatta yüksek lisans tezlerini hiç okumadan biçimsel olarak bakan hocalar var.

Türkiye'de bu işler baştan sona hatalı. Hem ders yükle hem tezde büyük beklentiye gir derken sonuç böyle oluyor. Bir de bu insanlar çalışıyor bu süreçte.
0
garylineker
(20.03.22)
(6)

Ev kiralarken nelere dikkat edilmeli?

stillalive
İlk defa ev kiralayacağım. Bu işin usulü, incelikleri nedir? Nelere dikkat edilmeli,kazıklanmamak vs. vs.
İlk defa ev kiralayacağım. Bu işin usulü, incelikleri nedir? Nelere dikkat edilmeli,kazıklanmamak vs. vs.
0
stillalive
(17.03.22)
Tesisat sorunu var mı
Rutubet var mı
Apartmanda üst-alt komşu sıkıntılı mı

bunlar önemli.

Bir de ev sahibiyle kira artışını konuş. Sonra enflasyon yüksek diye %50 artış istemesin.
0
garylineker
(17.03.22)
Gördüğünüz tüm kırık dökük şeyleri sözleşmeye yazın. Bana kırık duşakabinli ev veren ev sahibi bunu bile bile sen kırdın deyip depozitoma çökmeye kalkmıştı. Tabi aldı ağzının payını. Hatta camdaki silikon sünger de eskimiş onun parasını da istiyorum dedi. Bunu talep hakkı vs zaten yok tabii. Bi çok kırık şeyi ben tamir edip sizden talep etmedim madem öyle ben de bunları icraya koyacağım deyince susturmuştum. Kırık mırık varsa hepsini tespit ederek girin eve o yüzden.
Ayrıca, boyasız alın boyasız iade edeceğinizi yazın.çıkarken duvar temiz olsa bile illa boya istiyorlar.
Cam kapı kolu vs sağlam mı kontrol edin.
0
photo85
(17.03.22)
Bazı söylediklerim orası için ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama, şöyle:

- Muslukları açın bakın, kaloriferlere bakın ısınıyor mu.
- Etrafa dikkatlice bakın, hasar görmüş bir şey var mı diye. Taşınılan gün evin video ve fotoğraflarını çekin, göze çarpan şeyleri direkt söyleyin. Sonra depozitoya çökülmesin.
- Ev çok hoş olabilir ama akşam/gece saatlerinde de bulunun çevrede. Hem mahalleyi hem de komşuları gözlemleyin.
- Kazıklanmamak için etraftaki dairelerin fiyatlarını araştırın.
- Önceki kiracının bıraktığı borç vs olmadığına emin olun. Sizi bağlamaz belki ama uğraştırabilir.
0
senolll
(17.03.22)
Merkezi ısıtma yerine pay ölçerli olmasına dikkat edin.
0
ruhen hastayim ben
(18.03.22)
-Ev badanalı teslim alınıp badanalı teslim edilecektir, veya ev badanasız teslim alınıp badanasız teslim edlecektir, şeklinde bir madde olsun kontratta.
Depozitoyu dolar olarak belirleyin ve şu kadar dolar karşılığı olan tl diye ibare koyun sözleşmeye. Yasal değildir ama depozitonuzu enflasyona karşı korur.
Banyo ve mutfak tavanına bakın, akıntı ya da akıntı izi varsa kaçın.
Herhangi bir duvarda rutubet izi, kalorifer yanarken herhangi bir duvarda aşırı soğuk, herhangi bir pencerede yaşarma görürseniz kaçın.
Üst komşunun kapısını çalın, insan mı diye bir bakın, 7*24 koşan bir çocuk var mı diye bakın.
Bazı aileler konuşarak değil de bağırarak anlaşıyor. Öyle komşu varsa kaçın.
Sokak başında dikilici ve gelene geçene bakıcı genç erkek kadrolaşması var mı diye bakın.
Bazı apartmanlarda genelde giriş katında geleni gideni kontrol edici bir pencere teyzesi olur, olmamasına dikkat edin.
Kontratta emlakçı maddesi olmamasına dikkat edin ve onun komisyonunu öder ödemez onun işine son verin. O arada gerekli her şeyi ev sahibiyle konuştuğunuzdan emin olun.
Apartmanın veya sitenin yönetim planını isteyin. Size uygun olmayan madde var mı bakın.
Yöneticiyle tanışın ve mutlaka konuşun.
Sizden önceki kiracının yönetime bir borcu olmadığından, elektrik su ve doğalgazı kestirmiş olduğundan emin olun.
Radyatörlerin baş son ve alt ve üst taraflarında ısı farkı olmadığından emin olun.
Üşenmeme mesafesinde Bim, Şok, Migros vs olsun.
Ulaşımın kolaylığı şart.
Çift cephe olması iyi bir şeydir, karanlık oda kötüdür.
İstanbul, Ankara veya bir Kuzey ilindeyse öğleden sonra güneşi alan, İzmir, Antalya veya Güney ilindeyse Öğleden sonra güneşi almayan bir ev olsun.
Maddi durum elveriyorsa ara kat olsun.
Yeni ev ve ankastre ürün varsa garanti belgelerini isteyin.
Park yeri kumandası varsa isteyin.
İlk iş olarak kilit göbeklerini mutlaka değiştirin.
0
Mirket
(18.03.22)
Yukarıdakilere ek olarak:
- Evin içindeki kapılar düzgün kapanıp açılıyor mu diye kontrol edin. Benim evdeki kapıların yarısı kapalı durmuyor mesela. Bakmak hiç aklıma gelmemişti.
- Evde kombi, termosifon vs gibi cihazlar var ise düzenli bakımının yapılıp yapılmadığıyla, sigorta durumuyla ilgili bilgi belge isteyin. Mesela benim evdeki termosifona önceki kiracı hiç bakım yaptırmamış, ben çağırdığımda açarsak elimizde kalır dediler bakım yaptıramadım. Sonra da kazan delindi komple değişmesi gerekti falan onlarla uğraştım.
- Bir de her şey yazılı olsun. Mesela ileride kira artışıydı, tamir işleriydi falan bu tür işleri telefonda sözlü olarak konuşsanız bile en azından mesaj atarak yazılı şekilde elinizde olsun.
- Komşularla konuşun +1, mesela bizim burayı yazın küçük sinekler basıyor, her gün sinek ölüsü temizliyorum. Binanın kendine özgü sorunları olabilir yani.
0
peki madem
(18.03.22)
(10)

tezinizi ne kadar sürede tamamladınız?

vacigok
yüksek lisans veya doktora tezi yazmış olanlar; tezinizin yazma aşamasına ne kadar zaman ayırdınız ve süreç sizin için nasıl geçti genel olarak? ağustosa kadar tezini bitirmesi gereken ama yazma/okuma motivasyonunu tamamen kaybetmiş birisine verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?
yüksek lisans veya doktora tezi yazmış olanlar; tezinizin yazma aşamasına ne kadar zaman ayırdınız ve süreç sizin için nasıl geçti genel olarak? ağustosa kadar tezini bitirmesi gereken ama yazma/okuma motivasyonunu tamamen kaybetmiş birisine verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?
0
vacigok
(15.03.22)
Yüksek lisans tezini her gün hiç aksatmadan 3-5 sayfa arası yazarak yaklaşık 1.5 ayda tamamladım. Motivasyonum yoktu. Akademik devam etmek istemiyordum ve işte bana bir maddi kazanç getirmedi. Başladığım işi yarım bırakmayı sevmiyorum. Sadece bu sebeple her gün düzenli yazdım. Motivasyondan ziyade disiplin gerekiyor, motivasyon çok geçici.
0
sarahkerrigan
(15.03.22)
Tez konusuna ne kadar hakim olduğunuza göre değişir. Benim zaten iş hayatında da çalıştığım bir konu olduğu için kaynak araştırma ve okuma surecinde çok vakit kaybetmemiştim. 2-3 ayda da yazım sürecini tamamlamıştım. Size tavsiyem kendinize bir takvim çıkarın ve şunu en geç bu zamanda tamamlayacağım diye deadlinelar belirleyin.
Motivasyon ise ayrı bir konu. Ben ders sürecinde de çok zorlanmıştim bir yandan çalıştığım için. Ancak tüm o süreç tamamlandıktan sonra tezi bitireyim artık bu kadar uğraş boşa gitmesin motivasyonu ön planda olmuştu. Size tavsiyem kendinize çok da stres yüklemeden planınıza sadık kalarak ilerlemeniz. İnanın özellikle yazıma geçtikten sonra gerisi daha kolay geliyor.
0
limon rengi
(15.03.22)
2019 ağustos'ta savunmam vardı. veri toplama işlerini son birkaç aya girmeden tamamlamıştım galiba. son 2-3 ayı her akşam tez yazarak geçirdim diye hatırlıyorum. o zaman askeriyede çalışıyordum bi de mesai felaket. akşam 8-10'da işten gelip gece 4-5'e kadar tezle uğraşıyordum. çok kötü zamanlardı ya. hatta iş için denizli'deydim, deprem olmuştu. deprem olurken ben de tezle uğraşıyordum, millet masasının altına saklanırken çığlık atarken ben başımı pc'den kaldırmamıştım bile. sonra kameradan izlemiştim kendimi, çok acayipti valla o kafa. demem o ki süreç korkunç ama bitiyor. ben de tez yazarken hep bırakmayı düşünüyordum ama hep. işkence gibi geliyordu. askeri ortam vs zaten psikolojim de bitikti (stresten 47 kiloya düşmüştüm 47). beni yazmaya iten tek şey yazmazsam çok daha berbat bi kafaya girecek olduğumu bilmemdi. ne yapıp edip yazın. kötü olacağını düşünüyorsanız bile yazın. sonra çok iyi hissedeceksiniz. ya da en azından daha kötü hissetmeyeceksiniz...

edi: o tezi sonra makaleye çevirdik hocamla. şimdilerde academia'dan "Are you the XX who wrote YY?" diye mail geliyor. yes, academia I am the XX who wrote YY. güzel bi his :)
0
kimwexler
(16.03.22)
Bitmesi gereken normal zamanda bitirdim. Danışman da pek kasmıyordu açıkçası. Ülkedeki akademiyi görünce motivasyon falan da kalmamıştı.

Motivasyon düşüklüğü ve ne yapacağını bilememe durumu toplam kaç bin kelime yazılacak, beklentiler genel olarak nedir gibi kuralların net olmamasından da kaynaklanıyor olabilir. Geçti-Orta-Kaldı gibi bir puanlama ile değerlendirilmiyor, ne kadar yazman gerektiği hocaya kalmış durumda. Hal böyle olunca da hangi görevi tamamlaman gerektiğini bilemiyorsun.

Tavsiye: hoca ne diyorsa yap. master tezi tamamen hocanın onayına bağlı.
0
garylineker
(16.03.22)
Yillar sürdü. Tüm dersleri vaktinde verip hallettim ve teze bir türlü baslamadim, korktum tez yazmaktan ve tezi bitirmekten. Arada sürekli is buldum, stajlar, tez icin yurtdisi calismalari... On kez tekrar basladim ettim. Yasal olarak fakülteye gidip basvuruyu yapmasam hala bitirememistim.

O nedenle tavsiye veremeyecegim.
0
buf-e kür
(16.03.22)
Enstitüden tez teslim tarihimin 10 Mayıs olduğu ve teslimini yapmadığımda öğrenciliğimin biteceği emailini aldığımda 13 Nisan civarıydı. Danışman hocamla tek kelime konuşmamış hatta belli bir yol haritası bile çıkartmamıştım.

Neyse ertesi gün atladım okula gittim elimde tek sayfa taslakla :) Hocam odasında başka bir doktora öğrencisiyle konuşmaktaydı, sonra tam mesai bittiği için ayaküstü naaptın ne ettin diye sordu. Elimdeki tek sayfayı gösterdim. Birşeyler yazdın mı dedi, bende 10-15 sayfa gibi yazdım dedim, ok dedi yarın işlerim var sonraki gün emaille gönder bakayım dedi. Tamam diyerek oradan ayrıldım, eve geldim 10-15 sayfa yazı yazıp birkaç fotoğraf ekleyip gönderdim.

Güzel böyle devam dedi hocam, 100 -120 sayfayı hedefleyerek 13. günde bitirdim yazmayı.

Kendi işimle ilgili yazdığımdan sadece bilgisayar başında yazma kısmı zor geldi. Savunmada da hocalar okumamış bile, orada rastgele 3-4 soru sordular o kadar.

En zor kısmı ciltletme, 2 hafta okulun atadığı mimarlıktaki okutman kızla uğraştım. Yok şurası 1cm olacak yok şurası satır başı. Günde 50 emaille yazıştık öyle bitti gitti.
0
Northern Mariner
(16.03.22)
Lisans 2 gun surdu, yuksek lisans da 1 hafta falan.

Aleti yapip onlerine koyunca kagit isine bakan olmadi.
Yuksekte de program gorduler yetti zaten.
0
divit
(16.03.22)
Yüksek Lisansımı 1.5 yıl gibi bir sürede tamamladım. 2017 yılının Kasım ayı civarında fiileen yazmaya başladım. 2018 tamamen yazarak geçti. 2019'da Mayıs ayının ortalarında tezi fiilen düzeltmeleri de dahil herşeyiyle bitirdim ama bir iki hocam yurtdışında olduğu için savunmayı Haziran sonuna anca yapabildik.

Sonuçta 19 ay boyunca yazdım. Ama resmi olarak teze geçişim 2017 Temmuz bitirişim de 2019 Haziran olduğu için 4 yarıyıl oldu.

Şimdi atılma geldiği için tez süresine minimum 1 maksimum 2 yıl diyorlar ama bu tarihler pek birşey ifade etmiyor aslında. Bazı alanlarda bazı konular 1 yıldan da kısa sürede biter ama yoğun araştırma gerektiren bir teze 2 yıl bile yeterli olmayabilir. Benim alanım Tarih alanı. Tezimin uzunluğu 350 sayfa kadardı ve çok detaylı ve yorucu bir incelemeyi içeriyordu. 1.5 sene dediğim zaman inanmıyorlar tezi görenler.

Motivasyon konusu biraz aktiflikle ve arkadaşlarla alakalıydı bende. Aynı anda bitirmeye çalıştığım iki üç arkadaşım vardı, sürekli bir araya gelir tezlerimizle ilgili dertleşirdik, birbirimize birşeyler anlatırdık. Bir taraftan tez yazdığım 1.5 yıl boyunca 3 ayrı sempozyuma katılıp konuşma yaptım mesela, o da çok etkiliydi. Şimdi doktora tez aşamasındayım ama hiç başlamadım bile çünkü aynı ortam yok ve pandemi de bir tembellik getirdiği için evden de çıkmıyorum. YL sırasında haftanın 4 günü kütüphanedeydim mesela, alanınızla ilgili bir kütüphaneye müdavim olmak da çok etkili motivasyon konusunda.
0
Kayzer1919
(16.03.22)
Yüksek lisans 10 ay, doktora 24 ay.

Bunaldıkça 1 hafta hiçbir şeyle ilgilenmemek faydalı olmuştu.
0
BuddyGuy
(16.03.22)
Yüksek lisans tezimi yazma kısmı 1 ay kadar sürdü diyebilirim. Benim alanım kimya idi ve deneysel çalışıyordum o kısım 1 buçuk yıl sürdü. Bir de bizim grupta birkaç kere projem ile ilgili sunum yaptığım için aslında reaksiyonlarım, verilerimin düzenlenmesi, şekiller ve tablolar falan gibi işler zaten büyük ölçüde hallolmuştu. Son dakikada hocanın istediği deneyleri yapmaya çalışırken bir yandan da giriş kısmını yazmıştım orası gerçekten angaryaydı. Alanınız sözelse süreç daha farklı işliyordur diye tahmin ediyorum.
0
peki madem
(16.03.22)
(5)

iphone 6s ikinci el piyasa?

rotario
selam,annem fi tarihinden kalma iphone 6s telefonunu satmaya niyetlenmis. 6-7 senelik bir telefon, sarji cok az gidiyor, onun disinda bir sorunu yok. telefoncu 900 lira veririm demis, annem de emin olamamis... ben de piyasayi hic bilmedigimden fikir veremedim. yeterli bir para mi sizce?
selam,

annem fi tarihinden kalma iphone 6s telefonunu satmaya niyetlenmis. 6-7 senelik bir telefon, sarji cok az gidiyor, onun disinda bir sorunu yok. telefoncu 900 lira veririm demis, annem de emin olamamis... ben de piyasayi hic bilmedigimden fikir veremedim. yeterli bir para mi sizce?
0
rotario
(15.03.22)
Yeterli bence. iPhone 6 yı 650 ye satmıştım.
0
garylineker
(15.03.22)
1300-1500 den satıyor telefoncular
0
efruz
(15.03.22)
700
0
ishak77
(16.03.22)
Satis piyasasi cihazin durumuna gore 1100-1500 arasi.

Alis piyasasi 700-850 arasi.

Telefon temizse ve istanbuldaysaniz satis piyasasi fiyatindan ben alabilirim ihtiyacima binaen.
0
celebi efendi
(16.03.22)
easycep var. oradan teklif alabilirsin online.
0
delidir yakalayin
(16.03.22)
(13)

Zalim ev sahibi hk.

digits
5 seneden fazladır evinde oturduğumuz 1 kere bile kirasını aksatmadığımız yurt dışındaki ev sahibimizin dün vekili arayıp 1.600 tl olan kira çok düşük kaldı 3.000-tl yapacağız diyor.Sözleşme yenileme tarihi Temmuz ayında.Temmuz gelmeden böyle bir talepte bulunamıyor ama 5 seneyi aşkın süredir evinde
5 seneden fazladır evinde oturduğumuz 1 kere bile kirasını aksatmadığımız yurt dışındaki ev sahibimizin dün vekili arayıp 1.600 tl olan kira çok düşük kaldı 3.000-tl yapacağız diyor.

Sözleşme yenileme tarihi Temmuz ayında.

Temmuz gelmeden böyle bir talepte bulunamıyor ama 5 seneyi aşkın süredir evinde oturduğumuz için kira tespit davası açıp bizi zor durumda bırakabilir mi?

Önceki senelerde kirayı kanunda olduğu gibi enflasyon artışı kadar yaptık.
0
digits
(11.03.22)
ev sahibiniz zalim degil, hayirsever biri olmak zorunda da degil

kirayi duzenli odemek ise iyi biri yapmaz,

ev sahibiniz dava acabilir, kazanirsa dava suresi boyunca gecen zamandaki kira farkini tahsil eder.

konusarak bir orta yol bulmaya calisin dava surecine girmeden.
0
cairo
(11.03.22)
www.google.com

Şurada anlatmışlar. Sizinki 5 seneyi geçmiş olduğu için, benim çıkardığım sonuç, evet açabilir.
0
el conquerador
(11.03.22)
bilirkişi değilim.

ben olsam bu art niyete ne yaparım. sözleşme zamanı mevcut tüfe mi göre neyse işte ona göre artışı yapar, paramı yatırır bakarım önüme. gerisiyle uğraşırlarsa buyursun uğraşsınlar. versinler mahkemeye, o size gelene kadar bi sene daha oturursunuz. öyle adam çıkarmak kolay mı. çıkaramazlar da. hani bi dede vardı, evden çıkarmak istediği kiracısnın kapısını kırmıştı. adam çıkaramadıgı için ve ucuza kaldıkları için bunu yapmıştı deli amca.

öyle "keyfim böyle istedi, şimdi böyle" yok.

şimdi eski kiracısı olan ev sahiplerinin hepsinin derdi bu; "sen çıksan burayı şu kadara veririm!" kira artışları yüzünden millet evinden çıkamıyor, ev sahipleri çıkarmak ya da böyle bir anda inanuılmaz zamlar yapmak istiyorlar. kusura bakmasınlar.

evet, mahkemeye verirde sen keyfine bak. biz kiracımızı "kira vermiyor" diye mahkemeye verdikte ne zorlandık. adam o sürede bedava oturdu. alacağımız parayı netleştirdik resmi olarak bi de çıkarmak için ayrı, parayı tahsil için ayrı ayrı şeylerden bahsetmişlerdi. ölme eşeem ölme. defolup gittiler. para mara da almadık
0
halboyle
(11.03.22)
Bölgede rayiç bedel 3000 olduysa çok zorlamadan 2750 gibi bir yerde anlaşmaya çalışın. Dava açarsa kazanır ve bir de mahkeme masrafları ödersiniz.
0
kaptankedi
(11.03.22)
yasal olarak 5. yilda bu hakki var. tabi mahkemeden ne sonuc cikar o bilinmez.

bolgeniz de bir kira arastirmasi yapin ona göre karar verin. zaten 5 yili goz ardi etseniz bile sizin kira muhtemelen 2.000 tl civari olacaktir. mahkeme ile ugrasmadan 2 ile 3 arasinda bir noktada anlasin derim.
0
helenart
(11.03.22)
Eğer şu an evin bedelinin 3000 edeceğini düşünüyorsanız bile versinler mahkemeye sonuç gelene kadar oturun. Sonuçta eski kiracı olmanın yeni kiracıdan bir farkı yoksa tek tip kiraya gidilsin. Yasal olarak haklı yerdesiniz her 5 yılı dolan çakallık peşinde koşmasın.
0
lcha
(11.03.22)
Cairo +1
ozetle ev sahibiniz size iyilik yapmak zorunda değil.
Ev sahibi de kiracı da kendi penceresinden haklı. Anormal bir dönemden geçiyoruz ve sinir sahibi olmanızın bir gereği yok. Arayın orta yol biryerde anlasın. Başka Oluru yok. Ama olacakları söyle söyleyeyim.
Sigortali ise sahip, evi ailesi sorumlulukları olan bir insansanız, davayı açar parayı sizden çatır çatır alır.
Yok ben itlik, serserilik ustadiyim; benden para alacak adamın alnını karışlarım diyorsan evet alamaz.
Ev sahipleri de öyle dava açayım kafasında pek olmaz. O da biliyor işin süreceğini. Ev sahibi ile iletişim kurun.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.03.22)
Arkadaşlar öncelikle hepinize cevap ve yorumlarınız için teşekkür ederim. İçimizdeki arkadaşların bazılarının ev sahibi olma ihtimaliyle çok objektif yaklaşmadığını hissettim. :)

TÜrkiye gibi ortalama kiracı kalitesinin çok iyi olmadığı bir ülkede ev sahibinin evini kendi evim gibi koruyarak 6 sene boyunca duvarına tel çivi çakmadan oturdum. Demirbaşları ile ilgili tüm arızaları kendi elimle tamir ettim.

Kendisi yurt dışında yaşıyor.Oturduğumuz apartmandaki dairelerin yarısının sahibi. Şu dönemde paraya ihtiyacı en az olan insanlardan biri.Biz ise tek memur maaşıyla çocuk büyütme derdinde olan bir aileyiz. Tavrını bu yüzden acımasızca bulup zalim dedim ki TDK sözlük anlamı da bu.

Ben kira artış dönemi olan temmuz ayında haziran ayı enflasyon oranına ve piyasa koşullarına göre yeni kira bedelini 2.500 TL den düşük yatırmayacaktım zaten. Reel enflasyon şu an tüik in açıkladığının elbet çok üstünde.Kendisi buna istinaden benden 3.000-TL talep ediyor ama benim maaşım tüik verisi ile belirleniyor. Benim bu kira artışını kompanse edebilecek bir gelirim yok.
0
🌸digits
(11.03.22)
Bir de sözleşmenin yenileme tarihi olan Temmuz ayı gelmeden benden artış talebinde bulunmasını anlamadım.

3 ay daha şimdiki kira bedelinden ödemek benim için önemli.

Temmuz ayı geldiğinde tüik ve enag enflasyon oranları ile çevredeki emsal kiraları araştırıp birlikte bir orta yol bulunurdu elbet ama şimdiden artırmak istemesini hukuken nereye oturtabiliriz?
0
🌸digits
(11.03.22)
2700 teklif edin. Kabul etmezse yapacak bir şey yok. Zaten artık 2500 TL den az kira almaktansa ev sahibi olmamak daha mantıklı. Ev sahibinizde haklı yani. 2500, 2700 falan derken bir şekilde anlaşın.

Bir de gerçekten şanslısınız. İstanbul'da şuan 5000 TL den aşağı düzgün ev yok.
0
garylineker
(11.03.22)
Seni çıkartamaz ya da şuan zam yapamaz. 5. Sözleşme sonunda eğer enflasyondan fazla yapmak istiyorsa da kira tespit davası açacak. Bu davanın masrafları ev sahibine ait. Size yıkılma ihtimali yok. Devlet kirayı belirler, davayı açtığından sonraki aylarda ödemeniz gereken kira farkını topluca ödersiniz. Bu kadar net.

Ama eğer oraların kirası 5000 olduysa, ev sahibi 3000 ver yeter diyosa davaya gitmenizi önermem. Kabul edin ama erteleyin belki biraz. Ama zaten 3000 olduysa oraların kirası o zaman mahkemeye gitsin. Bence uğraşmaz.
0
zimbirik
(11.03.22)
3 ay önceden söylemesi, sözleşmeden 3ay önce haber verilirya o sebepledir. önceden söylüyor işte, çık diye:)
çünkü temmuz ayı gelince dan diye çıkaramaz. önceden haber veriyor işte. dava hakkı elbette var, 5yıl doluncada sanırım bazı haklarınız oluyor. sadece temmuz ayı gelince orta yolu bularak bir artışa gidersiniz o olur. ev sahibi için, evet emsallerine göre şu durumda az bi kira bedeli. bu ev sahipleri bu dehşet rakamları veriyor ya, varya kiracı bulamayacaklar sonunda. onlarca konut boş. o3'e, diğeri 5'e. millet napsın. eski kiracıda ev kötü bile olsa çıkamıyor bu dehşet kiralardan.
0
halboyle
(11.03.22)
bu tarz mahkemelerde kirayı düzenli ödemek kararı sizin lehinize etkiliyor, benzer şekilde iş mahkemelerinin genellikle işci lehine sonuçlanması gibi genelde kiracı lehine kararların çıktığını okumuştum. Bence orta yolu bulmak makul bir fiyatta anlaşmakta fayda var.
0
captainmrg
(11.03.22)
(13)

Aylık mutfak masrafınız ne kadar? Kaç kişisiniz?

duchess jessamine
Azaltan ya da artıran spesifik detaylar varsa ekleyin lütfen. Lüks harcamalar da belirtilebilir.
Azaltan ya da artıran spesifik detaylar varsa ekleyin lütfen. Lüks harcamalar da belirtilebilir.
0
duchess jessamine
(09.03.22)
Hocam 2021 yılında iki kişi, (ikimizde full evden çalışıyoruz ama bu önemli)

Aylık 2000-2500 civarı harcıyorduk mutfağa. Abur cuburumuz biraz fazlaydı, onu da ekliyim.
0
saturn
(09.03.22)
Editleyemedim. 2022 itibariyle hesap tutamıyoruz, komtrol de etmemeye karar verdk. Çünkü baş edilmiyor. Gerektikçe harcıyoruz mecbur.
0
saturn
(09.03.22)
1 kişi, evden çalışma. 1500 tl civarı. Kıyma ve et (kırmızı) dahil değil çünkü onu ailem gönderdiğinden buzlukta stok var.
0
ilgeru
(09.03.22)
Dışardan yemekleri, kahveleri filan saymadan 2000-2500 lira arası tutuyor herhalde rahat. Ben çoğu zaman evdeyim, eşim çalışıyor.

Ben et ürünleri tuketmiyorum ama onun yerine aldığım kinoa, chia filan gibi ürünler var.


Sanırım en en çok ana yemek malzemesi dışında kuruyemiş, meyve, atıştırmalık vs gibi şeylere harcama yapıyoruz. bir de değişik soslar filan alıyoruz.

Baharat, salça, zeytinyağı vs gibi şeyler senede bir kere toplu olarak alındığı için onları saymadım bu arada.
0
fraise
(09.03.22)
1 kişiyim ama evime haftada bir kaç kez kız arkadaşım geliyor. onunla birlikteyken ve tek başıma eve söylenen yemeklerle beraber aylık 6-7 bin. dışarıda mekana gidip yenilenler hariç.

dün 2 kişi chinese sipariş verdik. bahşişle 300 lira tuttu. geçen sene aynı siparişi 100 liraya veriyorduk. bir şarap açtık + 350 lira. bugün macro'dan homemade 3 ürün aldım, 480 lira tuttu. yanına et pişirdim 150 lira. et ve homemade ürünler yarın öğlen de yenir. bir öğün yemek ne yaptı? 300. ne alsak 300 yahu. bunlar içkisiz sadece akşam yemeği. evde ya da dışarıda içki içersen maliyet iki katına çıkıyor.

ayda 7-8 kez iki kişi ortalama 400 liradan 3 bin, ayda 2 kez dışarıda yesek, tek başıma kaldı 20 gün, ortalama 150 liradan 3000 lira. sabah ve öğlen az yiyorum, 1000 de onlara desen işte 7 yaptı.

Benim yemek için endeksim Günaydın tombik döner, 150 gr: Geçen sene 36 liraydı, şimdi 90 lira.
0
gabe h coud
(09.03.22)
2 kişi - 2000-2500TL. (market + pazar) // Et'e fazla abanmıyoruz.
0
ananiyimioguz
(09.03.22)
1 kişi , 2 öğün keto beslenme, 1750 lira civarı.
0
anthemis nobilis
(10.03.22)
Tek kişi 2000-2500 gibi. Tek.
0
garylineker
(10.03.22)
4 kişi, 3500 lira. et tavuk alkol bebek bezi filan dahil toplan market alışverişi
0
babilfish
(10.03.22)
tek kişi, 3000 civarı vardır.
kullandığım markalardan ya da ürünlerden kısmıyorum, çoğunlukla ketojenik besleniyorum ama işler yoğunken dışarıdan da çok yediğim oluyor.
0
blatta hiberna
(10.03.22)
Yakın zamanda toplamadım ama iki kişi 4 bin TL'yi geçiyordur artık. Her hafta kırmızı et - balık - hindi birer kez yiyoruz. Yumurta - süt organik alıyoruz. Atıştırmalıklarımız protein bar, kuruyemiş. Onun dışında da ürünlerde sağlıklı alternatifleri tercih etmeye çalışıyoruz, ton balığı zeytinyağlı olan, pirinç kepekli, bulgur siyez gibi. Bunlar arttırıyor haliyle.
0
gmzo
(10.03.22)
iki kişiyiz, 7000 civarı. Heralde en az 2000 tl içkiye harcıyoruz. Bu sadece market, manav, et vb.
0
kumandanim
(10.03.22)
4 - 5 kişi
5000 minimum. Bazen 6000.
Alkol yok, dışarda yemek yok. Kırmızı et ayda 2-4 kg. Tavuk da öyle. Balık hiç yok. Ama buna kağıt havlu, sabun vs gibi market ürünleri de dahil.
0
photo85
(10.03.22)
(19)

Sıradan vatandaş nasıl araba alacak?

Fusha
Artık araba lüks oldu ya. Zamanında 55 bine arana aldım. Şimdi bu araba 450 bin bandında yanlış bilmiyorsam. Artık araba almak imkansız mı yahu? Bankadan kredi çekeceğim muhtemelen ama yine de çok zor olacak gibi. Değer mi değmez mi onu düşünüyorum. Motosiklet var 200 cclik onla idare edeyim diyorum
Artık araba lüks oldu ya. Zamanında 55 bine arana aldım. Şimdi bu araba 450 bin bandında yanlış bilmiyorsam.

Artık araba almak imkansız mı yahu? Bankadan kredi çekeceğim muhtemelen ama yine de çok zor olacak gibi. Değer mi değmez mi onu düşünüyorum. Motosiklet var 200 cclik onla idare edeyim diyorum ama zor onla da. Kar var yağur var derken yılın dört ayı kullanmıyorum. Zaten tecrübesiz motorcuyum.
0
Fusha
(09.03.22)
Alamayacak. Araba pahalı yakıt pahalı vergisi çok vs vs.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.03.22)
Iyi de zaten turkiye'de cok buyuk bir kesimin arabasi yok. Hic bir zaman herkesin arabasi olacak Kadar zengin bir ulke olmadi.
0
hot potato
(09.03.22)
@hot potato, hiç ama hiç katılmıyorum, ya da derdimi tam anlatamamışım. Ben arabayı 55 bine aldığımda 14 maaşıma denk geliyordu. şimdi aynı arabayı alabilmek için 37 maaşa ihtiyacım var. eskiden ben orta sınıftım, şimdi fakirim. eskiden kara kara düşünmeden gittim rastgele bir araba aldım, şimdi kara kara düşünüyorum ve hala alamıyorum :)

not: eskiden dediğim 2016 yılının son günleri bu arada
0
🌸Fusha
(09.03.22)
Halihazırda arabası olanlar hariç hemen hiçbir asistan doktor bile şu an araba alamıyor. Ya da inanılmaz bi kredi yükünün altına girmek zorunda. Son günlerde bölümde asistan doktorlar arasında en büyük konumuz bu. Bölümde 7 doktoruz sadece birinin arabası var ki o da öncesinde zorunlu hizmeti falan yaparken fiyatlar daha uygunken almış. Ben geçen yaz başladım çalışmaya, değil araba; birkaç ay önce aldığım telefon bozulsa yenisini almaya param yok.
0
nundu
(09.03.22)
trde sıradan vatandaş hiç bir zaman araba alamadı zaten. kişi başına düşen otomobil sayısının en yüksek olduğu dönem zaten bu dönem yani.
0
roket adam
(09.03.22)
@roket adam, hocam gayet de sıradan bir insandım ben hocam 2016 yılında :) maaşım 4500 lira civarında bir maaşım vardı :)
0
🌸Fusha
(09.03.22)
2016da net asgari ücretin 3,5 katı kazanıyormuşsun ülkenin ortalamasının çok üstünde
sıradan olmak için en fazla 2Xasgari gibi bir şey lazım
0
comp
(09.03.22)
comp, hocam şu an asgari ücretin tam üç katını alıyorum. bi "buçuk"tan dolayı mı 37-14:23 maaşlık fark var?

sizin mantığınızla şimdi de sıradan vatandaş değilim ama araba alamıyorum :)
0
🌸Fusha
(09.03.22)
arabayla alakalı bir şey yazmadım
ülkenin ortalaması belli, siz o tarihte ortalama üstündeymişsiniz
0
comp
(09.03.22)
Son olarak şunu eklemek istiyorum, benim maaşıma gelen zama bakarsak, arabanın sıfırı şuan 185000 civarında olması lazım. Diyeceklerim bu kadar :(
0
🌸Fusha
(09.03.22)
55 bin liraya araba aldığında asgari ücret brüt bin liraydı. 55 brüt asgari ücret. şimdi asgari ücret brüt 5 bin lira x 55 = 265 bin lira. alım gücü yarı yarıya azalmış.

55 bine araç aldığında, bankadan 36 aya kadar araç kredisi çıkıyordu. şimdi 48 aya kadar. 60 falan yapsalar standart vatandaş yine uzun vadeye yayıp alabilir, bu sırada da ekonominin düzelmesi için bol dua edilir.
0
gabe h coud
(09.03.22)
Turkiye'de yilda 300 bin sifir arac satilir, ingiltere'de ise yilda 3 milyon. Turklere araba manyagi diyenlere bakmayin. Turklerin arabaya erisimi hicbir zaman kolay ve yaygin olmadi ki.
0
baldur2
(09.03.22)
alamayacak.

clio'nun boşu bile zaten 15bin euro civarında. vergi mergi bile almasan en boşunu bile 15bin euroya alabilirsiniz anca.

türkiye'deki insanlar ortalama 500euro kazanıyor, her halukarda 30 maaş civarı ediyor. yemeden içmeden 30 maaş.

naparsanız yapın kısa vadede ülkedeki insanların maaşı bu seviyelerin üstüne çıkamaz.
vergiler de düşemeyeceğine göre, 15bin euroluk araca 22-23bin euro ödemeye devam ederiz.

yani: normal vatandaş araba alamayacak. burası pakistan gibi 50cc motosikletlerin ülkesi olacak. çok değil, 10 sene içinde.
0
tchuck
(09.03.22)
hocam o zaman asgari ücretin 3.5 katı kazanıyormuşsun. şu anda 15 bin civarına tekabül ediyor. bu "sıradan vatandaş"ın çok ötesinde, çalışanların çok büyük kısmı asgari ücretle çalışıyordu trde en son

o dönemdeki global ekonomik şartlar gereği kredi faizleri çok düşüktü, gelişmekte olan ülkelere para akıyordu borçlanma çok ucuzdu, dolayısıyla bizde de ihtiyaç kredisi ile bile araba alınabiliyordu.

sıfır otomobil fiyatları o zamanlar daha düşüktü ve özellikle bu sene tüm dünyada 0 araç fiyatları kat be kat arttı (amerika'da bile www.kbb.com) dolayısıyla bu bizi de etkiledi.

e döviz kuru ile ilgili hikayeyi konuşmamıza gerek yok, mükemmel bir fırtınaya her zamanki gibi hazırlıksız yakalandık (bu hazırlıksızlığa rağmen ben yine iyi bile geçirdiğimizi düşünüyorum bu fırtınayı)

keza 2016'da özellikle orta üst sınıf otomobillerde ötv daha düşüktü malum. sanırım kademeli ötv 2019'da gelmişti diye hatırlıyorum, o pazarı çok daralttı zaten.

yani alt alta yazınca %30 bizim ülkeden, %70 genel durumdan kaynaklanan bir fiyat artışı var. evet kesinlikle dünyanın her yerinde otomobil sahibi olmak şu an geçmişe göre daha zor, bizde daha da zorlaştı, ama geçmişte de kolay olduğunu düşünmüyorum, onu demek istedim.

bu arada araç sahibi olmak istiyorsan herkes ucuz araçlarla başlayıp zaman içerisinde büyüterek bunu yapıyor, yani sıfırdan 400 binlik araba alan pek tanımıyorum. atıyorum 80-90 binlik alıp zaman içerisinde üstüne koya koya ilerliyor, o da bi kriter.

şu anda pazarı gabe'in dediği gibi bddk'nın kredi düzenlemesi tutuyor, eğer araç bedeline göre vade sınırı olmasa ve borçlanmayı direkt bddk eliyle kısıtlanmış olmasa peynir ekmek gibi otomobil satılacak. kredi faizleri mevcut kur riskine göre hala düşük çünkü. tahmin ediyorum cari açığı artırmamak adına pazarı kısıtlıyor devlet direkt.
0
roket adam
(10.03.22)
Alamayacak: Alsa da diğer masraflarını karşılayamaz.
0
garylineker
(10.03.22)
çok zor 2018'de 55 bine bir araç almıştım şu an ederi 250k. o dönem 30 peşin 25de kredi çekip 1 senede zorlanmadan ödemiştim. şu an 250k değerinde bir aracın borcuna girmek istemem ve gelirim döviz üzerinden.
0
orpheus
(10.03.22)
mantıklı siyasi tercihler yaparak.
0
babilfish
(10.03.22)
Bi gün bence bu zor günler iyiye gidecek
Bi on yıl zor geçer ama, o da bize denk geldi
0
photo85
(10.03.22)
Maalesef o da bize denk geldi kısmına katılıyorum :) işimiz gücümüz yokken alım gücü baya iyiydi, babadan para alıyorduk, mezun olup iş güç sahibi olduktan sonra aşamalı olarak kötüleşti ekonomi. Gerçi şimdi öğrenci olmak çalışan olmaktan çok daha zor.
0
🌸Fusha
(10.03.22)
(3)

yatırım olarak ev yerine dükkan almanın avantajı nedir

roket adam
soru başlıkta. mesela süreli sözleşme yapılabiliyor mu? yoksa ev gibi devletin açıkladığı yalan enflasyon oranında artış ile min 5 yıla mahkum mü kalıyorsun yine?
soru başlıkta. mesela süreli sözleşme yapılabiliyor mu? yoksa ev gibi devletin açıkladığı yalan enflasyon oranında artış ile min 5 yıla mahkum mü kalıyorsun yine?
0
roket adam
(06.03.22)
En büyük avantaj yeni kiracı bakımını yaptırıyor. Bakım masrafı yok gibi.

Ev eskiyor. Sorun çıkarıyor. Değeri düşüyor.
0
garylineker
(06.03.22)
ev dükkan aldırmaz ama dükkan ev aldırır.
dükkan için yeri önemli. ev gibi her mülk sahibiyle takıştığında taşınırsan üç vakte batarsın. yok banyo şöyleymiş yok duvarların rengi kötüymüş gibi kozmetik denebilecek sorunlarla uğraşmıyorsun onlar kiracının sorunu kafasına göre düzenliyor mekanı işte.
diğer apartman sakinleri de senin sorunun olmuyor. komşunun çocuğu koşuyor diye ev sahibi arayanlar biliyorum.
üç tane evim olacağına aynı kira toplamının yüzde yetmişini falan getiren bir dükkanım olmasını tercih ederim.
0
Efoody
(06.03.22)
süreli sözleşme kiracılar yanaşmıyor çünkü dükkanın içine milyon gömüyorlar.
onun dışında “ev gibi devletin açıkladığı yalan enflasyon oranında artış ile min 5 yıla mahküm mü” evet maalesef.

bi mülkümüz var rezil olduk 3aydır sözleşme yapamıyoruz. adam nasılsa enflasyon coşacak diyip bugün emsali kira verip seneye kara geçiyor. yani ekonomi kötüye gidince herkes için kötü. o gider gösteriyor herşeyi sen pasif gelirle zarara mahkum. kendim dükkana açsam simit satsam daha kar ederim ama ortaklı maalesef.
0
gatherer
(06.03.22)
(18)

Telefon, bilgisayar, araba, yaşadığınız semt gibi şeylerde

ms brownstone
Olabilecek en iyisi, en lüksü olsun gibi bir takıntınız var mı? Lüks derken Bebek’te yalıda yaşamak gibi bir şeyden bahsetmiyorum tabii ama mesela telefon son çıkan iphone, araba atıyorum yeni ve iyi bir paket renault yerine eski bir mercedes olmalı vs gibi şeyleri sormaya çalışıyorum aslında. Bir d
Olabilecek en iyisi, en lüksü olsun gibi bir takıntınız var mı? Lüks derken Bebek’te yalıda yaşamak gibi bir şeyden bahsetmiyorum tabii ama mesela telefon son çıkan iphone, araba atıyorum yeni ve iyi bir paket renault yerine eski bir mercedes olmalı vs gibi şeyleri sormaya çalışıyorum aslında.

Bir de bu tarz şeylerde en iyisini alabilecekken almayan kişiler hakkında ne düşünürsünüz? Zaten ihtiyacı olmayan birini sormuyorum ama atıyorum araba alması geekip de çok rahat porsche alabilecekken toyota kullanan biri olsun. Bu insanın yerinde siz olsanız insanların hakkınızda ne düşüneceğini umursar mısınız?

Bu duyuru muhtemelen silinecek daha sonra ama çevremde bu konuda bir anlaşmazlık yaşandı da burdaki insanların fikrini merak ettim ben de.
0
ms brownstone
(03.03.22)
Bunun sonu yok bi yerde vasatlık olarak görüyorum bu isteği.
0
olaylar olaylar
(03.03.22)
Gücüm yetmeyecegi icin arabanin evin en iyisi olsun diye bir takintim yok. Ama gucum yetse evet arabanın kralina binerim, gidip Toyotaya binemem, geniş bir evde otururum vs.

Gucumun yettiği seylerde zaten iyisine yoneliyorum. Kalitesiz mal hayati zorlastirir,ben de hayatı kendime zorlaştırmayi sevmem.
0
stavro
(03.03.22)
Semt huzur için önemli ama diğerlerini umursamıyorum. Lüks telefonla statü atlandığını düşünmüyorum. Kirada oturup da apple fan'ı olanları anlamıyorum.
0
garylineker
(03.03.22)
Hem umursarım hem umursamam. Prestij gereken bir işim varsa (satış müdürü, fabrika müdürü, genel müdür gibi) insanların dediklerini umursayabilirim. Çünkü iş hayatında gösteriş önemli olabiliyor. Şirketi ya da pozisyonunu iyi şekilde temsil etmen gerekebiliyor. Prestij söz konusu değilse araba almayıp toplu taşıma bile kullanabilirim. İnsanların dediklerini umursamam.
0
dissendium
(03.03.22)
Sen yanlış değerlendiriyorsun. Her şeyi alabilecek parası olan adam her şeyi almıştır muhtemelen, aşırı zenginlik bir noktadan sonra muhtemelen doymuşluk ya da değersizlik hissini birlikte getiriyordur, yani belki senin benim imrenerek baktığımız şeyler o kişi için bir anlam ifade etmiyor olabilir, o noktada Bentley ya da Toyota çok fark etmiyor olabilir kendisi için. Misal aynı adam özel jetine binmeye de Toyota ile gidiyor olabilir. Olur yani böyle şeyler aşırı zengin olmadan o psikolojiyi anlamak zor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.03.22)
ya tabii ki ne kadar iyi o kadar iyi. gücüm yetiyorsa tabii ki vasat ya da orta halli markalarla yetinmem, en iyisini almaya çalışırım.

ama bu şu demek değil, mesela gidip timsah derisi çantaya 5 bin dolar vermem ya da ayakkabı alacaksam balenciaga almam yani. güzel bir nike air max fazlasıyla işimi görür, onun altına da inmek istemem. porsche alabileceksem en azından bir aracımı porsche alırım, arabaları seviyorum çünkü hayatın tadını çıkarırım yani ne gerek var. para kazanmayı bilmek kadar harcamak ve harcamaktan zevk alabilmek de önemli, güzel bir porsche araba kullanmayı seven birine cenneti yaşatır.

yeni ve iyi bir reno yerine eski bir mercedes almak mantıksız bir karar çünkü tamir ve bakım masraflarını göz önüne alınca yeni bir reno eski bir mercedes'ten daha iyi oluyor benim gözümde.
0
roket adam
(03.03.22)
Önce standart belirler ona göre en iyisini hedeflerim. İstanbul'da araba kullanmak dert, merkezi yerde oturayım ki istanbul'da yaşamanın bir anlamı olsun gibi kriterler birleşir ve benim için bir standardı belirtiler. Moda'da oturamam belki ama hasanpaşa'da otururum. Ya da Teşvikiye olmaz Fulya olur. Burada da devreye standart giriyor aslında, 80 yıllık modadaki evde de oturabilirim belki ama eski evde oturmak istemem, aynı kiraya yeni ev olur hasanpaşa olur.

Sırf en iyisi diye yapmam yani ama bir standart olur.

Sanırım sadece kahve ve viskide böyle bir standardım var denebilir. Gerekirse az tüketiyorum ama iyisini almaya çalışıyorum.
0
Bruce
(03.03.22)
@Kaleci Saçlı Forvet; aslında bahsettiğin tipteki ütopik zenginler için sormamıştım ama açıklayamamışım sanırım. Aileden gelen holdingleri, milyon dolarları olan insanlarınki evet daha farklı bir psikolojidir ve bizler empati kuramayız sanırım gerçekten :D Benim sormak istediğim profil atıyorum 5-6 milyon tl nakit parası olup da yine maaşlı çalışan ama 6 haneli maaş alan biri gibiydi.
0
🌸ms brownstone
(03.03.22)
6 haneli maaş alıp da toyotaya binen, vasat deneyimlerin peşinden koşan adam hayatın tadını çıkarmayı bilmiyordur hocam bence net bir şekilde. dediğim gibi paran ya da gelirin olmasının bir önemi yok, bankada duran bir rakam bu. bunu nasıl kullandığın ve nasıl deneyimlere dönüştürdüğün önemli. trde bir sürü hacı amca milyoner var, bankada duran paralarıyla apartman alıp duruyorlar, güzel bir sahil görmüşlükleri yoktur hayatında. bunun gibi olmak istemem, sorunlu ve ezik gelir bana yani bu duruş.
0
roket adam
(03.03.22)
ms brownstone anladım. Yani bazısı da parayı harcamayı bilmiyor olabilir o vizyonu olmayabilir bir şekilde parayı kazanmıştır ama ruhu fakirdir, her şey olabilir :) Ali Koç neden Blackberry kullanıyor diye sorgulamam ama bu adam hakkında böyle bir izlenim oluşabilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.03.22)
telefon haric elektronikte benim o.. illa en iyisi en mantiklisi olacak.

"Bir de bu tarz şeylerde en iyisini alabilecekken almayan kişiler hakkında ne düşünürsünüz?"

hicbir sey dusunmem. beni zerre alakadar etmez.

"Bu insanın yerinde siz olsanız insanların hakkınızda ne düşüneceğini umursar mısınız?"

umrumda olmaz.
0
nibba
(04.03.22)
Bu verdigin para ornegi bana cok gelmedi acikcasi.

6 milyon parasi var diye gidip porsche mu alacak yani? Hesap tutarsiz.
Porsche zaten 2-6 milyon arasi paralara gidiyor.

Cogu kucuk esnafin bile hazirda 2 milyonu vardir, 6 milyon nakit su an pek de bir zenginlik gostergesi degil.
En dandik mercedes 1 milyonu zorluyor.

Hesabi ve alinacak seylerin olcegini duzeltirsek, saglam maas alan adamin orta seviye android kullanmasini yadirgamam.
Etrafimdaki insanlar genelde boyle.

Guzel bir japon arabasi isimi goruyorsa her yerde dikkat cekecek sorunlu bir spor arabayla dolasmam.
Gecmiste bi arabam vardi nereye gitsem herkes taniyordu agiz tadiyla bir aldatma yapamiyorduk.
0
divit
(04.03.22)
Sürdürülebilir ve uyumlu bir standart yakalarım. Kenar mahallede oturup Mercedes’e, Porsche’a binmem. Tarabya’da villada oturup Polo’ya binmem. Bilgisayarda amacıma ve bütçeme uygun bir şey alırım.

Porsche alabilecekken Toyota kullanan hayatı kaçırıyor. Kimse aferin demez, madalya takmaz. Jeff Bezos isen 500 milyon doları yata verirsin, veririm.
0
gabe h coud
(04.03.22)
O kafada olan biri umursamaz, umursasa zaten marka takıntısına gösteriş takıntısına düşer. Yani gidip iPhone 13 alacak parası varken ekranı kırık 6s kullanan da var çevremde. Adam işimi görüyor neden değiştirme gereği duyayım diyor.
0
uvcray
(04.03.22)
Umursamaz bence. Ben öyle biriyim umursamıyorum. Bazı konularda paramı daha rahat kullanmamı da sağlıyor zaten.

Zamanında öss sınavında puanımın yettiği en iyi bölüme gittim. Ama beni mutlu edecek şey psikoloji bölümüydü. Tüm hayatımı bilgisayar başında geçiriyorum şimdi. Bazı konularda yapabileceğinin en iyisini yapmak değil istediğin şeyi yapmak, istediğin şeyi almak önemli.
0
zimbirik
(04.03.22)
takıntım yok. kendim için en uygun olanı, tüketim alışkanlıklarıma uyumlu, mantıklı olanı, keyfimin istediğini alırım. kim ne düşünür diye hiç düşünmedim. sonuçta benim için neyin iyi olacağını en iyi ben bilirim.

başkasının kendi parasını nasıl harcayıp harcamaması "gerektiği" konusunda düşünmek, yargıda bulunmak da en nahif tabiriyle görgüsüzlük bence. hiç girmedim o sulara.
0
kimwexler
(04.03.22)
bunların büyük bir kısmı gösteriş tüketimi aslında. tabii belli bir gelire ulaşınca bir refag artar ama insanların çoğu etiketten ve "prestij" elde etmek için belirli kalıplara sokmaya çalışıyor kendini. toplum da bunu bekliyor aslında ve yapmayınca yadırgıyor.

mesela imkanları oldukça iyi ve ünlü birini biliyorum. kullandığı araba opel corsa bile değil. çünkü dikkat çekmek istemiyor ve o ufak araba ile park sorunu yaşamıyor. istese porsche alır ama neden alsın? neye dayanarak porsche'nin opel corsa'dan daha fazla fayda sağlayacağını söyleyebiliriz?

ayrıca dediğim gibi insanlar bu tarz şeyleri sağlayacağı faydadan ziyade aidiyet hissi, kendini kanıtlamak ve etiket için yapıyor. insanların büyük bir kısmına seçenek sunsak. desek ki ya alaçatı'da 2 tün tatil yapacaksın ve herkese bundan bahsedeceksin ya da miami'de 1 ay tatil yapacaksın ancak kimseye bahsetmeyeceksin. kimse miami'ye gitmek istemez. çünkü aradıkları tatilin sağladığı fayda değil etiket.

bir de para herkese aynı şeyi ifade etmiyor. bir orta sınıf iphone'a 15 bin lira vermek zorunda olabilir. ama milyon liralık mal satın alan bir müteahhite belki hediye edilir. ya da şirketi olan biri bir orta sınıfa göre birçok şeyi şirket üzerine alarak daha az para ile daha refah bir hayat sürebilir. paranın etkisi de konuma göre değişiyor aslında.
0
black mamba
(04.03.22)
Yaşadığım semt iyi olsun kısmı önemli. Telefon, bilgisayar ve araba ise sorunumu çözmesi, ihtiyacımı gidermesi açısından önemli. En pahalısı o diye Vertu almam çok mantıksız olur, ama iphone'nun kullanım kolaylığına, bilgisayarımla uyumlu olmasına alıştım. Bunlar şükür ki çalıştığım şirketin standardı, olmasaydı bu sefer androide alışacaktım, bu konuda takıntım olmazdı.
0
SiyamkedisiZorro
(04.03.22)
(18)

Yurt disina gidenler cimrilesiyor mu?

divit
Niye gelirken cop bile getirmiyorlar.Baya kanka modunda takildgimiz ise guce soktugumuz insan bunlar.Herifi sifirdan yazilimci yaptim, ac dolasiyordu.Su an kuzey ulkesinde 5bin euro falan aliyor.Lan dedim gazoz acacagi getir ona da raziyim, hatira kalir.Kanka bura cok pahali diyor :)Hani aslinda bek
Niye gelirken cop bile getirmiyorlar.
Baya kanka modunda takildgimiz ise guce soktugumuz insan bunlar.
Herifi sifirdan yazilimci yaptim, ac dolasiyordu.
Su an kuzey ulkesinde 5bin euro falan aliyor.

Lan dedim gazoz acacagi getir ona da raziyim, hatira kalir.
Kanka bura cok pahali diyor :)

Hani aslinda bekledigimiz ikinci el ps4 falan ama bardak altligina razi olduk.
Remote muhabbetine 2 ayda 1 geliyorlar bu arada, bagaj derdi yok yani.
0
divit
(03.03.22)
Hediye getirmeyi geçtim daha çok bekliyorlar bile. Benim akraba var yurtdışında yaşıyor. Geldiğinde otelde falan kalmaz, bizde kalmak ister.

Pahalı da derler gitmeyesin diye. Şu an istese bana orada güzel imkanlar sağlayabilirler mesela ama diyor ki burada hayat zor.

Bir mekana gitsek hesabı biz ödüyoruz falan. Memleket özlemi, yalnızlık falan çektiler mi de konuşmak isterler. Duygusal olarak da sömürürler.
0
garylineker
(03.03.22)
Yurt disinda yasayip hala tl olarak carptigindan. acacak 5 euro olsa, hala 75 tl bir acicak cok pahali diyor. Ama kendini iyi hissetmek icin 5000 euro aliyorum yerine 75000 tl kazaniyorum diye dusunuyor.
0
oscar
(03.03.22)
Arkadaşınız için demiyorum ama genel olarak yurtdışındaki herkesin durumu iyidir gibi bir algı var. Bizim eşimle birlikte 3200 euro gelirimiz var. Kiramız 1300. Doğalgaz çok pahalı doğru düzgün yakmasak bile 12 üzerinden sabit bir tutar ödüyoruz. Yedik içtik derken (biraz da gezmeyi seviyoruz) birikim yapmak hiç kolay olmuyor.

Eşim gelecek ay TR’ye gidecek. Valizinde sadece 2 parça elbise olacak. Gerisi hep hediye. Niye? Çünkü dayıya aldın teyzeye almazsan olmaz. X’e aldın Y’ye de almalısın. Yaklaşık 4 kilo (40x100 gr) sadece çikolata gidiyor. Ben 2 ay önce gittiğimde arkadaş grubumuzdan içimden gelenlere ufak hediyeler aldım. Diğerlerine de yazın alırım (içimden gelirse) diye düşünmüştüm. Hediye almadıklarım tepki gösterdiler haliyle.

Kapak açacağı falan mesele değil de insan yakın arkadaşlarına ve ailesine düzgün hediyeler almak istiyor. Sizin arkadaşınızın ki biraz öküzlük, hiç tanımadığın birisi bile böyle küçük bir şey istese alırsın. Onun durumu yurtdışı ile alakalı değil bence.
0
but that was just a dream
(03.03.22)
kendi adima daha tutumlu oldugumu soyleyebilirim. bunu da suna bagliyorum; eskiden hic para artiramazdim temel giderlerden araba kredisinden vs. simdi para artiriyorum arabayi pesin aldim ve calistigimin karsiliginda aldigim para ve artan paraya bakarak emeklilikte ne yapacagiz stresi bas gostermeye basladi. tr deyken hic dusunmezdim.

bu sebeple 32 yasindan sonra hesap tutmaya giderleri yazmaya hedef koyamaya basladim. ben de tr dekilere hic bir sey goturmem 2 ser tane cikolata disinda. zaten kimseyi memnun edemiyorsun.
0
lion de la Turquie
(03.03.22)
Valla ben 5 yıldır düzenli gidip geliyorum işim gereği. Kendimden çok çevreme, eşime dostuma, aileme aldım ama niyeyse o kadar da memnun kalıp mutlu olmuşlar gibi hissetmedim. Bir yandan adet tabi, diğer yandan da insan almak istiyor. Para kazanıyorsun, imkanın varken filan birşeyler yapmak istiyorsun.

Senin durumunda kesinlikle düşünülmeli tabi. Para kazanılmasa dahi yardımcı olduğun birisinin en azından çam sakızı çoban armağanı bir incelik göstermesi lazım. Sürekli getirilemez bence (Türkiye'de çok hediye bekliyor insanlar, bunu kabul etmek lazım) ama biraz da kıymet bilmek lazım.
0
burka
(03.03.22)
Yurtdisinin psikolojisi agirdir, insanlar baya gariplesebiliyor. Eminim bende de baya hasar var, ama kendi garipliklerinin farkina varmak zor. Insanlarin cimri gozukmesinin cesitli nedenleri var.

- Yurtdisinda surunuyordur, bilet parasini bile zor denklestiriyordur, birsey getiremez.
- Para yapiyordur ama cogunu biriktiriyordur, alacagi ufak bir kalem bile kafasindaki hesabi bozar, getirmez.
- Para problemi yoktur ama gelenek gorenek islerinden kopmustur, umursamaz getirmez.
- Komple kayisi kopartmistir, kimse umrunda degildir, getirmez.

vs
0
cooperr
(03.03.22)
senin durumunda saglam birsey getirmesi lazim.

ama mesela ben bugun kardesime 40 euroluk market alisverisi yaptim, cikolata, kahve, vs. 600 liralik birsey degil. degmez. Türkiye'de de aynisi var ama ona farkli geliyor. bana sorsan tasimaya degmez.

cooper yazdiklarinin 1. ve 2. olani en cok gördügüm seyler, burda bile bedava kahve icmeye benim odama geliyor burdaki birkac Türk.
0
Coma
(03.03.22)
Ben de pek bir sey getirmiyorum, aileme alacagim hediyeyi genelde Turkiye'den aliyorum zira evet, genellemek gerekirse daha pahali.

Tabi senin arkadas konundan bagimsiz olarak biraz pismis.
0
hot potato
(03.03.22)
Tasindigimdan beri cimrilesmedim ama hediye beklentisi olan insanlara bilerek hediye almadim.

Birinin benden hediye beklemesi irritebediyor ki icimden geldigi kisilere aldim.

Birde o valizleri tasimak zulum oluyor.
0
kuzey li
(03.03.22)
Abi her isteyene bir şey getirmeye kalksak 2 bavul ekstrayla dönmek zorundayız; birine getirsen diğeri duyacak bozulacak vs.

Hatıra isteyene de döndüğümde cebimde kalan bozuk paraları veririm lol
0
vedatchilipeppers
(03.03.22)
vefa ile alakalı bir durum. beni bu sektöre oturup çocuğa anlatır gibi iş anlatan adamlara üstünden 12-13 yıl geçmesine rağmen yemek ısmarlıyorum arada bir. birebir aynı muameleyi benim yaptığım insanlar arayıp sormuyor bile. herkes öyle vefalı değil maalesef yani. yoksa bi gazoz açacağı almak çok zor bir şey değil, onun için milyarder olmana da gerek yok. parayla alakası yok yani, düşüncesizlik, belki de kompleks bile olabilir.

iki hafta önce meksikaya gittim trde kazandığım tl maaşımla hem de, 3 şişe tekila aldım, bir sürü ıvır zıvır hediye aldım, yeni ev alan arkadaşıma kocaman bi hediye bile aldım. bunların hepsi max 150-200 liralık hediyeler. bana hiç yük gelmiyor bunlar, kendim isteyerek alıyorum ama diyorum ya bu adam seni önemsemiyor büyük ihtimalle. alacak adam havaalanından bi tane dandik magnet alır o bile işini görür.
0
roket adam
(03.03.22)
Bir cimrilik var. Çalıştığım yerin genel müdürü Türk, Almanya'dan elektrikli Bmw ile geldi. Çikolata dağıttı. Zam istesen Türkiye'deki pazarlığı bilmiyorum der.

Almanya'daki bir akrabam sünnet hediyesi olarak eski bir saat vermişti.

Yine teyzemin tarafından biri Almanya'da yaşıyor ve Türkiye'ye geldiklerinde hizmet bekliyorlar. Ama sen Almanya'ya gitsen aynı ilgiyi sana göstermezler.

Bence Almanya'da yaşayanlarda bu oluyor.

Kuzey ülkeleri gerçekten pahalı diye biliyorum ama almak isteyen alırdı.
0
dissendium
(03.03.22)
Erasmus ögrencisi iken tonla iyi cikolata, yakin arkadaslarima ickiler, aileme kozmetik urunleri, ailedeki cocuklara kiyafetler vs yukledim getirdim. Baktim ki, gercekten kimse mutesekkir kalmiyor. Birkac kez daha yaptim bu salakligi. Gidip Aldi´den cikolata almadim bu arada, hep özenerek sectim. Sonrasinda ogrenci bursumla tasimaciliga devam ettim.

Kimse gazoz acacagina razi falan degil. Gecelim o kismi. Minik cocuk bile 5 kilo toblerene ile aciyor "pazarligi". Bir senedir cok net diyorum: "Asla bavul bavul hediye getirmeyecegim."

Son geldigimde sadece ailemin ozel olarak istedigi birkac seyi getirdim. Yegenlerimden biri milli takimin trikosunu istiyordu mesela. Tenis takimi oldugu icin muhtemelen Türkiye´de bulunmasi zor. Oyle spesifik seyler...

Arkadasinizdan orada bulunan ozel bir seyi isteseniz, muhtemelen getirecek.


Son senelerde gocenler asla cimrilesmiyor. Benim de tanidiklarim, hep iyi yiyip, gezme pesindeler. Duzgun maasla calisan kimse markette ürün fiyati okumak zorunda degil. Türkiye´de para kazansam herhalde daha tutumlu yasamak zorunda kalacaktim. O dediginiz nesillerin Almanya´da dogmus cocuklari da para sacarak yasiyor. Bitti o "kenara para atalim, koyden tarla alalim" devri.
0
buf-e kür
(03.03.22)
kanka modunda takılıp işe güce soktuğunuz insanın bunu yapması cimrilikten değil, görgüsüzlükten bence.

karşı apartmandaki komşuya kadar valiz valiz hediye getirmesini beklemiyoruz ama çok yakın arkadaşa, sevgiliye falan adam gibi hediye getirilmeli.
adam gibiden kasıt "güzel bir hediye", illa çok pahalı olmasına gerek yok, küçük bir şey de olur.
0
blatta hiberna
(03.03.22)
Yani ben de bagaj dolusu hediye getirsin demiyorum da insan 1 paket milka alir bari.
Konyadan bile gelsen mevlana sekeri getirirsin.
Ben hediye almaktan anlamam bana bile cok ilginc geliyor almamalari.

Ofisten bir tanesi bardak alti getirmis 10 cent etmez allah razi olsun dedik kullaniyoruz.
Avustralyadan gelen biri ufak koalalar getirmis 3 kurusluk sey ama guzel yani.
Ama bunlar kalici gidenler degil, try kazanip 1 haftaligina is icin gidenler.

Kalici olanlarda var bi sikinti.
Almanci akrabalar da getiriyoruz bir sey begenmiyorlar diye hediyeyi kesmisler :D

Bir sey diyen de yoktu, ne diycez sanki
0
🌸divit
(03.03.22)
cimrileşmeseler bile sırf yurtdışında oldukları için o insanların bir şey getirme mecburiyetinde olduklarının düşünülmesi, ya da jest yapmak zorundalarmış gibi davranılması bir tek bana mı garip geliyor?

kaldı ki yoldan geliyor insanlar, en yakın kankam bile olsa bana onlardan bir şey istemek/beklemek çok gereksiz ve sınırı aşan bir davranış olarak geliyor.

ezcümle, mecburiyetleri yok, cimrilikle veya başka şeyle açıklanmak zorunda da değil. cimrileşmişte olabilirler yabancı bir yerde yaşamanın getirdiği psikolojiyle.

bu arada iş bulmasına destek olduğumuz biri için aç dolaşıyordu demek de, yanlış anlamayın ama çok kibirli geliyor okuyunca...
0
Phoebe
(03.03.22)
@cosmic, ya ben de öyle büyük bir şey bekledi gibi düşünmedim zaten ama yine de bu beklentinin oluşması bana nedense tuhaf geliyor. bana kendiliğinden getiren arkadaşlarım var mesela ama ben kendim nerdeyse hiç yapmam bunu seyahat dönüşü falan. beklemem de arkadaşlarımdan. anlatmaya çalıştığım bu tür beklentilerin her iki tarafa da gereksiz bir duygusal yük olmasıydı.

diyet konusunda da çok güldüm örneğine ama yine de internet ortamı artık bence o kadar da anonim değil, böyle ifade etmek, ne bileyim, üstten geldi okuyunca.

divit içimden geldi ben getircem sana açacak fuara gidince :)
0
Phoebe
(03.03.22)
Yok yav mecbur falan degiller, zaten iyilik yaptigim adamdan da beklentim yok.

Sirketim yarisi zaten yurt disina tasindi, cogu iletisimi kesti gerisi de gelince tribe giriyor.
Of gelcem ama orasi da les falan yazan oluyor.
Lan olm gelme o zaman diyorum :)

Ha kibirse de kibir ya.
Beni birisi sifirdan 5bin euro'ya cikarsa adama araba falan alirdim herhalde.
Bu tipler gelince bira ismarlamiyor :))

Su hayatta iyilik gordugum insan yok belki ondan garip geliyordur.
0
🌸divit
(03.03.22)
(8)

Yatırımlık rolex?!

bir ileti paylastim
SelamPiyasayı bilenleriniz vardır, pandemi ile beraber üretimdeki sıkıntı ve bazı ülkelerdeki para çıkışlarının saat olarak yapılması yüzünden ikinci el saatler sıfır fiyatını aştı gitti. Sıfır rolex bulmak neredeyse imkansız oldu.Elimdeki altını rolex e çevirmeyi düşünüyorum. Hem değerini koruyor h
Selam

Piyasayı bilenleriniz vardır, pandemi ile beraber üretimdeki sıkıntı ve bazı ülkelerdeki para çıkışlarının saat olarak yapılması yüzünden ikinci el saatler sıfır fiyatını aştı gitti.

Sıfır rolex bulmak neredeyse imkansız oldu.

Elimdeki altını rolex e çevirmeyi düşünüyorum. Hem değerini koruyor hem de bir yandan takarım.

İkinci el güvenilirliği hem şüpheli bende ama tavsiyeniz var mı?

Piyasa durulsun az da öyle mi alayım? Acelem yok.

Sıfırı için yurtdışından almanın avantajı oluyor mu?

Not. 6-8 bin dolarlık bir şey bakarım maks.

Teşekkür
0
bir ileti paylastim
(02.03.22)
yani bunu pandeminin basinda ongorup bu yatirimi yapsaydin ok de pandeminin 2. yilinde yapmanin iyi fikir olduguna emin misin? piyasa rahatlayana kadar elden cikarabilecek misin?
0
robokot
(02.03.22)
Kendimi yanlış anlattım. Düzeltiyorum o halde. Al-sat yapma derdim yok. Elimdeki altını da umarım mecbur kalmam ve onlarca yıl satmam. Saate çevirirsem de satmayacağım. En azından on sene sonra satsam da çok değer kaybı yaşamayacağını biliyorum. Onu anlatmak istedim.

Şu an arttığı için ikinci el almak istemiyorum zaten. Sıfırdan pahalı olduğu için. Sıfırını almanın kolay yolunu bilen var mı? Derdim o.
0
🌸bir ileti paylastim
(02.03.22)
"değerini koruyor" - bunu nerede okudun tam olarak? son 50 senenin datasini inceledin mi? ha degince istedigin fiyattan satabilecek kadar likit mi?

alisveris yapasin gelmis gibi algiladim bu hikayeyi.
0
hot potato
(02.03.22)
Türkiye piyasasında satışın zor olur. Yabancıya belki satabilirsin. Türkiye'de rolex de olsa 2.el saat alım satımı sıkıntılı.
0
garylineker
(02.03.22)
Her dediğinize var açıklamam da ayık kafa gündüz yazayım.

Bu esnada okuyan varsa, kelime seçimim yanlış oldu muhtemelen. 1 e alıp 1.5 a satayım ve bu işten para kazanayım derdim yok.

8 e sıfırı olan ürün şu son iki yıla özel 10-11 kere çıktı dedim. Bunu derken de ne güxel piyasası var diye demedim. İkinci el alınmaz çok artmış diye yorum yaptım. Sıfırı 8 olanı 5,6 ya bulur muyuz diye sordum.

8 e de alınır gerekirse 5 e satarım ya da satmam torunuma veririm dert değil de değer kaybı bi pırlanta gibi olmuyor. Onu demek istemiştim. Sonuçta aksesuar yani arsa gibi düşünmüyoruz…

Hikaye doğru. Alasım var zaten. Bir yandan böyle de artısı olur diye düşündüm onu danışıyorum.

İyi geceler. Sabah okur, daha çok derdimi anlatırım :p
0
🌸bir ileti paylastim
(02.03.22)
Rolex'in ikinci eli uygun fiyata ancak batik birinden ya da miras kalan birinden alinir, dukkanlarda sacma sapan fiyatlar cekiyorlar, bir ara ikinci eline disarida bakmistim sifir almak daha mantikli gelmisti.

Altina gore daha mi avanajli dersen, bence degil. Altindan kosedeki kuyumcuda kurtulursun da saati okutmaya kalksan karsina buyuk ihtimal oluculer cikar.
0
cooperr
(02.03.22)
Instagram'da gördüğün saat yatırımı postları tamamen yalan. Ünlüler üzerinden PR yapıp Saati emtia gibi gösteriyorlar.

Öncelikle burada saatini satmak istersen değerinin 1/4'ünü anca verirler. ABD'de satarsan ise iyi dyrumdaysa aldığın fiyatın 3/4'ü gibi bir şey öderler. O da en iyi ihtimal.

Kriz olursa, milletin alacağı en son şey kol saati. Bildiğin oyuncak...
0
malheiros
(02.03.22)
Su videoda guzel bi aciklama var:

www.youtube.com
0
cleric
(02.03.22)
(6)

tübitak projesi iptal olduğunda yaptırımı ne olur?

yareen
hem çalışıyorum, hem de doktora yapıyorum.Doktora hocam birlikte çalışma şartı olarak tübitak destek projesi başvurusu istiyor. diyelim ki başvurduk, bu durumda ben kendimi 2-3 yıl prangalamış olacağım. fakat ben yurtdışı fırsatlarını da bir yandan kovalamak istiyorum, ancak tübitak projesi kabul al
hem çalışıyorum, hem de doktora yapıyorum.

Doktora hocam birlikte çalışma şartı olarak tübitak destek projesi başvurusu istiyor. diyelim ki başvurduk, bu durumda ben kendimi 2-3 yıl prangalamış olacağım. fakat ben yurtdışı fırsatlarını da bir yandan kovalamak istiyorum, ancak tübitak projesi kabul alır ve bir noktaya kadar ilerlerse vazgeçmek istediğimde o ana dek verilen maddi destek geri istenir mi?
0
yareen
(28.02.22)
Projedeki rolünü ne olacak?
Doktora hocanız böyle bir şart koşuyorsa yürütücü de olmak isteyecektir. Aksi takdirde ona pek bir faydası olmayacak projenin.
Siz de bursiyer olarak yer alırsanız sizi etkileyen bir durum olmaz.

projenin sorumluluğu yürütücüdedir ve olası yaptırımları yürütücü yüklenir.
size bir şey olmaz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.03.22)
Doktora yaptığınız için hazırladığınız projede hiçbir zaman adınız geçmeyecek. Sizi bağlayan bir durum olmaz. Proje kabul olursa bursiyer olarak projeye dahil olursunuz. İstediğiniz zaman istifa edebilirsiniz/ayrılabilirsiniz.
0
piotr
(01.03.22)
Bir kere hoca kesin takar bu net. Böyle bir şeye ya girme ya da girersen çıkma
0
garylineker
(01.03.22)
@garylineker, hoca istediği kadar taksın.

alanında bilinirliği olan bir hoca değilse kendi çalar kendi oynar anca. yapabileceği şey en fazla trip atmak olur :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.03.22)
yanlis hatirliyor olabilirim cünkü bir sürü program var. ya bursu geri ödüyorsun ya da burs kesilir ama doktorani bitirmek zorunda kalirsin (bunun belli sartlari olabilir).
0
Coma
(01.03.22)
Hocayla yapacağınıza göre siz bursiyer olacaksınız.
Proje siz gittiniz diye iptal olmaz, yerinize başkası alınır. Tübitak düz “öğrenci” burslarında okul bitmezse yasal faiziyle birlikte bursu geri alıyor. Sizin durum için hangi tip projeyse onun sözleşmesine bakmak lazım. Mantıken geçici çalışabilirsiniz, hocaya önceden söylemek daha iyi olur.
0
rewlack
(01.03.22)
(11)

İyi marka erkek kol saatleri

halboyle
Merhaba,Birine güzel bir saat hediye almak istiyorum. Ben saat kullanmadığım için hiç ilgi alanıma girmemişti. Hediye edilen saatler vardı, gerekirse onları takıyorum yetiyor bana. Tasarım bazlı bakıyordum fakat alacağım kişi onu anlamaz, klasik markaları bilir diye düşündüğümden tasarım sayfalarınd
Merhaba,

Birine güzel bir saat hediye almak istiyorum. Ben saat kullanmadığım için hiç ilgi alanıma girmemişti. Hediye edilen saatler vardı, gerekirse onları takıyorum yetiyor bana. Tasarım bazlı bakıyordum fakat alacağım kişi onu anlamaz, klasik markaları bilir diye düşündüğümden tasarım sayfalarından uzak durdum. Kısaca bilgim sıfır. Bu konuda özel ilgisi olan arkadaşlar olduğunu biliyorum. Erkeğin takısı saat ne de olsa.

Edit: Bu paragrafı sildim. Birkaç bin dedim ama sanırım iyi bir şey 8binlerden başlıyor. Alacağım kişi bi iş insanı. Bütçemi 10-15bin liralara çıkarabilirim gerekirse.

www.chrono24.com.tr bu linkteki ürünlere bakıp marka seçeyim, fikrim olsun dedim ama mubarek bende ne göz varsa dehşet pahalı markaları seçiyorum heral. Yanlış yere girmişim belli:) Ya zaten kayda değer normal bir saatte 3-4bin falan olmuş gördüğüm kadarıyla.

Bu konuda ilgisi olanın bilgisini rica ederim:)

Şimdiden teşekkür ederim.

İyi pazarlar
0
halboyle
(27.02.22)
Seiko presage modellerine bakılabilir.

Fiyatlar maalesef uçtu
0
kisa
(27.02.22)
bu sitede hublot, rolex gibi milyon liralık çok saat var sanırım bütçene anca seiko, tissot vb gibi markalar düşer.
0
killerbee
(27.02.22)
@kisa,Bu modeller güzelmiş. Özellikle Deri olanlar. Teşekkür ederim. Demek ki iyi bir şey için zaten 8bini gözden bi çıkaracam hatta buna göre limitimi bile arttırmalıyım. Yarın dolanayım birkaç saatçi.
0
🌸halboyle
(27.02.22)
@killerbee markaları bileyim diye dolandım ama haklısın. Seiko güzel. Memnunşyet oranı yüksek. Özellikli bri şey olsun istiyorum yine. Tissiot falan istemem sanırım. Sağolasın kardeşim.
0
🌸halboyle
(27.02.22)
hamilton bütçenize uyan modelleri var.
efsane bi model adi da veriyim khaki field.
0
all girls dream
(27.02.22)
www.youtube.com

su linke bir göz atin isterseniz
0
all girls dream
(27.02.22)
vermiş olduğunuz linkte sadece longines te 10 15 bin bandinda saat bulabilirsiniz
0
all girls dream
(27.02.22)
Bakmanız gereken markalar: Tissot, Longines, Tag Heuer, Hamilton
0
garylineker
(27.02.22)
iyi bir akıllı saatle de çözebilirsin sorunu esasen?.. veya sportif birisiyse casio G serisinin çok güzel saatleri var. onun haricinde Seiko güzeldir evladiyeliktir ve iş insanları tarafından tutulur. marka olarak weider, u boat twc invicta bi bak istersen..
0
jeanluc
(28.02.22)
Bu markaları detaylıca bir araştırayım. Zaten o sırada önüme başka markalarda çıkacaktır.
Çok teşekkür ederim
0
🌸halboyle
(28.02.22)
oncelikle otomatik saatler genelde koleksiyonu yapilan saatlerdir. giris seviyesi otomatik saatler icin japon urunleri seiko, orient ve isvicre urunu tissot bakilabilir.

ikinci olarak, hediye saate 10-15 bin verecek butcesi olan biri illa ki yurtdisina cikar veya yurtdisina cikan birini tanir. disaridan alirsaniz 1/3 fiyatina denk getirirsiniz. turkiye'de 4 bin liraya satilan saati amerika'da 130 dolara aldim.
0
antikadimag
(28.02.22)
(8)

mart ayında istanbul'da gayrimenkul fiyatları artar mı?

yeahbutso
istanbul'da ev fiyatları artar mı yani?- insanlar ne olacak belirsiz diye gayrimenkul yatırımlarını erteler mi?- usd arttığı takdirde inşaat maliyetleri artacağı için fiyatlar artar mı?
istanbul'da ev fiyatları artar mı yani?

- insanlar ne olacak belirsiz diye gayrimenkul yatırımlarını erteler mi?
- usd arttığı takdirde inşaat maliyetleri artacağı için fiyatlar artar mı?
0
yeahbutso
(27.02.22)
yani istanbuldan çok emin değilim. satışlar yavaşladı ve hatta durdu bile özellikle kadıköyde. fiyatlar artar ama satışlar azalmaya devam eder artarsa. bence yaza kadar biraz düşmesi mümkün fiyatların. kiralamalarda da bir tıkanıklık var. şu an acayip bir arz var boş daireler tarafında. aynı kriterlerde 40 kiralık varsa 700 hatta 1000 satılık var.

pandemiden ötürü yeni daire arzı (tamamlanan kentsel dönüşümler) yavaşlamıştı. geçen mayıstan beri büyük bir hızla biten / bitmeye yaklaşan inşaatlar var. açıkçası ben kiraların ve satış fiyatlarının da yaza kadar biraz düşeceğini hissediyorum. kaydadeğer bir düşüş olmayabilir. üniversite kayıt dönemi / evlenenlerin ev tuttuğu vakitler özellikle kiralar yine biraz yükselirler.

fakat şu an yeni daireleri biten mal sahipleri de tl nin değer kaybı ve enflasyon neticesinde kiraların yükselmesini ya da hali hazırda şişik olan fiyattan satmayı umuyor oldukları için kira arzı özellikle sıkıntılı.

enteresan olarak buna bir tepki de gelişti gibi, özellikle aylardır kapış kapış giden kiralık ve satılıklara rağmen iki aydır ilanlardaki evler (üstelik kiralık çok az olmasına rağmen) kıpırdamıyor gibi.
0
vital
(27.02.22)
Artık istanbul'da konut fiyatlarında hep artış olacak. Göç çok fazla. Ev sayısı yetersiz.
0
garylineker
(27.02.22)
Göç neye göre çok fazla anlamadım, geçen sene nüfusta düşüş dahi vardı.

Konutlar sadece tl bazında değil, döviz bazında da çok hızlı arttı. Artışın yada azalışın döviz artışıyla değil, arz-talep dengesiyle belirleneceğini düşünüyorum. Kar amaçlı gayrimenkul alanlar karı realize etmek için satacaklar, satış çok olursa bir miktar geriler yada uzun süre sabit gidebilir.

13-16 lı yıllarda da çok hızlı yükselmişti daha sonra 17 nin sonuyla beraber 2020 deki faiz kararına kadar yatay gitmişti.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(27.02.22)
@ ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar:
şu an aynı pattern bence tekrarlanıyor. 2013-2016 arasındaki durumu tekrar yaşıyoruz gibi. 2022’de böyle devam etse 2023 gibi fiyatlarda düşüş olur.

biz o dönem şu an oturduğumuz muhitte önceki senenin yarısı kirada ev bulmuştuk. şu anki fiyatlar ülkenin ekonomik gerçekliği ile örtüşmüyor.
0
vital
(27.02.22)
13-16 arası müthiş bir konut arzı vardı, şimdi o arz yok. tek tük proje ve kentsel dönüşüm hariç yeni bina yapılmıyor. yapılanlar da müthiş pahalı.

ayrıca o dönem mevduata verilen reel faiz bu kadar kötü değildi ve enflasyon stabildi.

şimdi hem arz, hem de tlye -30 puan negatif mevduat faizi veriliyor, diğer yandan enflasyon deli gibi artıyor.

bütün koşullar konut fiyatlarını artması için uygun şu an. bu süreç en az 1-2 yıl daha devam eder.
0
sir thomas more
(27.02.22)
@sir thomas more: şimdi kadıköyde en azından yine aynı arza yaklaşılmak üzere. bitmek üzere olan inşaatlarda kiralık çıkacağını düşünüyorum tabi. gerçi hepsi satılık çıkıyor şişik fiyatlar sebebiyle fakat satışlar durduğu için bir noktada kiralığa dönecekler ve fiyatlar biraz olsun normalleşmeye başlar gibi geliyor.
0
vital
(27.02.22)
Göç neye göre fazla diyenler başka bir şehirde yaşıyorlar sanırım. Doların yükselmesiyle birlikte İstanbul avrupalı ve abd'li expat doldu. Şehir onlar için çok ucuz. Ayrıca rusya ve ukrayna'dan da gelenler olacaktır. Şehir zaten 16 milyon, öğrenci ve expatlarla birlikte 20 milyona yakın. Dünyanın en kalanalık 10 şehrinden birinde ev fiyatlarının düşmesini beklemek hiç mantıklı değil.
0
garylineker
(27.02.22)
@Yoq bazıları emlak balonunun patlamasını yok pahasına almak zannediyor. Böyle bir şey olması mümkün değil. 2017-2020 arasında emlak balonu zaten patlamıştı, özellikle 2020 ilk yarısında dolar bazında inanılmaz düşüktü. O dönem nakiti olan almalıydı, siz de almalıydunız.

@sir thomas moore 13-16 da arz yükselirken de fiyatlar artıyordu zaten. Fiyatlar artarken yani alım bölgesi oluştuğunda arz artmaya başlar.
Bu ülkede bir malın fiyatının düşmesi demek,aslında yatay gitmesi demek oluyor. Bugün müthiş pahalı dediğiniz yerler 2026 lara kadar yatay gitse normalleşir.

@garylineker expatlar zaten evlerini almadılar mı?
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(28.02.22)
(3)

Şu radyoyu hatırlayan var mı?

heathen
Aniden aklıma geldi yine. Kablosu - fişi altında saklı olurdu yanından ışığını açardık ve bu ışık S.O.S şeklinde yanabilirdi falan. Siren sesi de çalıyordu. Bununla çok radyo dinledim ortaokulda, kaç yıllıktı bilmiyorum sonra gazabımdan kurtulamamıştı sökmüştüm içini. İnternette aradım bulamadım. Ad
Aniden aklıma geldi yine. Kablosu - fişi altında saklı olurdu yanından ışığını açardık ve bu ışık S.O.S şeklinde yanabilirdi falan. Siren sesi de çalıyordu. Bununla çok radyo dinledim ortaokulda, kaç yıllıktı bilmiyorum sonra gazabımdan kurtulamamıştı sökmüştüm içini. İnternette aradım bulamadım. Adını, modelini bulabilen olsa güzel olurdu.
0
heathen
(24.02.22)
Işıldak deniliyordu buna.
0
garylineker
(24.02.22)
El fenerli radyo. Onu eskiden birmilyoncularda bulabiliyordum. Şimdi de bulunur. Hem pilli hem şarjlı
0
unit44
(24.02.22)
Lantern multifunction radyo araması ile google görsellere bir giriş yapabilirsin.
0
Erva
(24.02.22)
(9)

Başıma iş gelir mi?

adwokat
Türkiyedeki Yabancıların kendi aralarında yardımlaştığı bir facebook grubuna girdim. Kadının biri ev sahibiyle arasındaki problemi yazmış. Ben de ona hukuki haklarını yazdım. Epey bi konuştuk, ne yapması gerektiği vs…Şimdi kadın bana şunu söylüyor, “ben kiramı sana atayım, ev sahibine sen gönder. Be
Türkiyedeki Yabancıların kendi aralarında yardımlaştığı bir facebook grubuna girdim.
Kadının biri ev sahibiyle arasındaki problemi yazmış. Ben de ona hukuki haklarını yazdım.
Epey bi konuştuk, ne yapması gerektiği vs…

Şimdi kadın bana şunu söylüyor,

“ben kiramı sana atayım, ev sahibine sen gönder. Ben muhatap olmak istemiyorum. Ev sahibi ingilizce de bilmiyor. Hem anlaşamıyorum da zaten. Ev sahibiyle sen muhatap ol. Ben de sana ödeme yapayım…”

Başıma ne gelebilir mesela? Kara para aklama falan desem ayda 3-4 bin lirayla mı olacak o işler.. bi de nasıl aklanacak bu yöntemle. Bilemedim.
0
adwokat
(23.02.22)
Bir sorun olur, basin agirir, icine para giren her is sorunlu. Vize almak istersin bu ne diye sorarlar, alamazsin. Parayi kontrati oldugu icin o gondersin. Sen istersen iletisimde yardim edersin.
0
kaset
(23.02.22)
hiç bulaşma kardeşim, iyilikten maraz doğar.
0
gottacatchemall
(23.02.22)
Para aklama falan yoktur işin içinde de, doğrudan aracılığa hiç bulaşma derim.
Yardımcı olmak istiyorsan iletişimde çevirmenlikte yardımcı olabilirim ama bana para gönderme dersin hocam.
0
uvcray
(23.02.22)
Kesinlikle bulaşma. Bu konuda sana yardımcı olamayacağım de geç. Belki kadınla tanışmak falan istiyorsundur ama salla gitsin. Türkiye'deki expat profilinin çoğu sorunlu.

Kadında bir sorun vardır senin üstüne kalır. Ev sahibi parayı almadım der yine senin üstüne kalır.
0
garylineker
(23.02.22)
Kadına hukukî haklarını anlatacak kadar bu işleri biliyorsan, yapmak istediğin şeyin çok sakıncalı olduğunu da biliyorsundur. Ayrıca iyi niyetliyse bile, kadına da çokça sıkıntı yaşatır. Oturduğu eve hiç kira vermiyor görünür en basitinden.
0
etna
(23.02.22)
bulasma +1000
0
cooperr
(23.02.22)
diğer tüm maddelere ek olarak ev sahibi kadına her ulaşmak istediğinde "kirayı adwokat yolluyor muhattabın odur" diyip sana doğru yönlendirecek, böyle bir şeyi istiyor musun gerçekten?
0
montreal
(23.02.22)
Senin bu işten kazancın ne ? Vekalet verip danışmanlık ücreti ödeyecekse tamam
0
photo85
(23.02.22)
Bu gibi iyiliklerden maraz dogar. Ev sahibi mafyatik bir tipse kira odenemedigi zaman "ben seni tanirim gardas parami getir" derse niye ugrasasin ki?
0
celebi efendi
(23.02.22)
(6)

eve temizlikçi çağırmak

fosforlu cevriye
Merhabalar,Malum bahar geldi detaylı temizlik vakti. Ben bir iki ayda bir mutlubievden çağırıyordum. ancak batmışlar sanırım. Sizin kullandığınız günlük temizlik personeli çağırılabilen alternatif uygulamalar var mı?Ya da İstanbulda Beyoğlu Beşiktaş tarafında eve temizlikçi çağıran ve memnun olan va
Merhabalar,

Malum bahar geldi detaylı temizlik vakti. Ben bir iki ayda bir mutlubievden çağırıyordum. ancak batmışlar sanırım. Sizin kullandığınız günlük temizlik personeli çağırılabilen alternatif uygulamalar var mı?

Ya da İstanbulda Beyoğlu Beşiktaş tarafında eve temizlikçi çağıran ve memnun olan var mıdır? Varsa benimle iletişim bilgilerini paylaşmak ister misiniz?

Çok teşekkürler.
0
fosforlu cevriye
(21.02.22)
Konuyla bağlantılı; böyle uygulamalarda toplu para ödemeyin, peşin yani. mutlubiev diyor ki, 1200 tl'lik hizmet için 1000 TL öde. hizmet aldıkça O bakiyeden düşüyor. Adam batınca ama oradaki tüm bakiye gidiyor. Üstüne bir de toplu aldığın hizmet parasının bir son kullanma tarihi vardı mutlubiev'de, korkunç bir uygulama. paranın son kullanma tarihi mi olur? kimse de bir şey diyemiyor. batacakları belliydi.

armut var, deneyebilirsin.
0
gabe h coud
(21.02.22)
armut +1
0
takunyali kokos
(21.02.22)
mutlubiev bence de korkunç bir uygulamaydı.
tamamen müşteri söğüşlemek üzerine kurulu, saçma sapan bir şeydi yani.

armut diyorum ama ankara'da armut'tan çağırdığım iki kişiyi de beğenmedim.
yine de dikkatli olun.
0
blatta hiberna
(21.02.22)
çok teşekkürler. Armut hala daha platform olarak sorumluluk almıyor. Aracı olarak beğenmezsen, evde bir şey kırılır dökülürse bana ne diyor diye biliyorum. o yüzden armutu tercih etmemiştim.

Temizlikyolda diye bir yer buldum bunu deneyen oldu mu acaba?
0
🌸fosforlu cevriye
(21.02.22)
mahallenin (ya da yakınındaki mahallelerin) facebookk grubı varsa bi deneyin çok işe yarayabiliyor.
0
red g
(21.02.22)
kurumsaldan şaşmayın. ülke it kopuk doldu. evi patlatırlar.
0
garylineker
(21.02.22)
(13)

19250 TL Türkiye vs 3000 Euro Göteborg (İsveç)

yareen
Merhaba,Bir süredir Avrupa'da iş arayışındayım ancak yurtdışı maaşları biraz düşük geldi bana. 6-7 yıllık mühendis maaşları net 3000-3500 Euro arasında değişiyor. Numbeo benzeri sitelerde yaptığım kıyaslamada en iyi ihtimalle aynı yaşam standardını yakalayabilecekmişim gibi görünüyor.Sizin tercihini
Merhaba,

Bir süredir Avrupa'da iş arayışındayım ancak yurtdışı maaşları biraz düşük geldi bana. 6-7 yıllık mühendis maaşları net 3000-3500 Euro arasında değişiyor. Numbeo benzeri sitelerde yaptığım kıyaslamada en iyi ihtimalle aynı yaşam standardını yakalayabilecekmişim gibi görünüyor.

Sizin tercihiniz ne olurdu?
0
yareen
(20.02.22)
tespitin doğru, zamanında şurada da tartışmıştık: www.eksiduyuru.com

yani burada ciddi bir para kazanıyorsan - kazanma ihtimalin varsa, dolar kuru vs durumlarından bir şekilde uzak kalabiliyorsan ve tek çalışıyorsan avrupa'ya gittiğinde ekonomik yaşam standartların aynı kalır ya da daha düşük olabilir (araba - elektronik - vize serbestliği dışındaki konularda tabii) bunun dışında gidenlerin hepsi de maddi sebeplerle gitmiyor, belki de oraya gidip bir tık aşağı para kazanmak seni daha mutlu edebilir ya da etmeyebilir.
0
roket adam
(20.02.22)
Göteborg'da bi arkadaşım var, hayatından aşırı memnun. O da 3k civarı bir şey alıyor diye biliyorum. TR'de olsa sizinkine benzer bir maaş alırdı muhtemelen.

Ama bu tercih aşırı kişisel bir şey. Mesela maddi olarak çok daha fazla paran olmaz ama daha "sakin" bir hayatın olur belki, o da istediğin bir şeyse hayat standardın yükselmiş olur vs. 3k Euro çok iyi bir para değil, ama mevzu sadece para da değil. Sırf TC siyasetinden uzaklaşmak için bile kaçan bi sürü insan var.

Ben şahsen 20-30k Euro vermedikleri sürece İsveç'e / Kuzey Avrupa'ya gitmem. Karanlık ve soğuk sevmiyorum, güzel hava, güzel yemek, insanlarla kolay sosyalleşmek benim için önemli. 5-6k civarı Hollanda teklifleri geliyor ayda bir, kabul etmiyorum.

Alanınızı bilmiyorum ama remote iş yapabiliyorsanız o parayı burada almanız imkansız değil. TR'de yaşayıp EU/US maaşı almak tam bir f/p canavarı. Sizin yerinizde olsam bunu yapmaya çalışırdım, ki zaten şu an öyle yapıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Tespit doğru ancak akıl yürütmenizde şu kısım eksik olabilir; göç ettiğiniz gibi mi kalacaksınız? Maaşa zam almayı kastetmiyorum. Ne kadar sürelik bir plan yapıyorsunuz ve o süre zarfında türkiyeydeki ekonomik durumu ve burada yapabileceğiniz işlerin getirisini nasıl değerlendiriyorsunuz. Örneğin dil öğrenecek misiniz, orada bir- iki yıl iş deneyimi isveçteki bir sonraki iş başvurunuzda nasıl bir katkı sağlayacak gibi gibi. Bir de tabii oturum olayı var, yüksek nitelikli göçmen olacağınız için kalıcı oturum almak uzun zaman almaz ye düşünüyorum. Gelir seviyesinden bağımsız olarak türkiyede mutluysanız başka ama diğer türlü kalıcı oturum şansı gibi bir kriter varken kıyaslama bile yapmam ama bu göç kararı çok kişisel birşey.
0
rewlack
(21.02.22)
Eskişehir gibi bir yerde o kadar maaş alan birinin başka ülkeye gitmesi mantıklı değil.

Ama illa başka ülkede yaşamak istiyorum diyorsan o ayrı. Gelir umrumda değil ben farklı ülkede yaşamak istiyorum diyorsan gidilir.

Bu gelirle eskişehir'den ya da başka herhangi bir yerden çok rahatlıkla birkaç ev alırsınız.
0
garylineker
(21.02.22)
Şahsen Türkiye'de 19.250 lira kazanıyor olsam en azından şimdilik yurt dışını düşünmezdim.
0
h1a9t6a7y
(21.02.22)
Cok uzun yazdim sonra sildim.
Zamaninda turkiye'de 3bin dolar aliyorum zaten diye gitmedim. asiri pismanim.

Mutlaka git, bana dua edersin bir de ps5 gonderirsen sevinirim.

O site de sacmaliktan baska bir sey degil. Yari parasina bile buradan daha cok alim gucun olacak.
Bin euro'ya araba alirsin.
0
divit
(21.02.22)
19250 lira bugün için süper bir mühendis maaşı değil. Harcamalarınız çok değildir, azla yetinirseniz bile süper, iyi bir maaş değil. Bugün ve gelecek için size bir güvence sağlayacak bir maaş değil bu maaş. İki kişilik bir aileye bile neredeyse zor yeten bir maaş. Ev almak zor. Arabada öyle.


Avrupa'da iş arayışınız varmış, ben yerinizde olsam Avrupa fırsatını önümüzdeki 2 yılım için denerdim. Bu fırsatı denerseniz hayatınıza ne kadar artısı olur, 1-2 yılın sonunda dönmeye kalksanız iş bulma şansınızı en iyi siz bilirsiniz. Avrupa'da yapacağınız işin size döndüğünüzde burada maaş, prestij açısından artısı olursa tercih edin.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.22)
Çocuklarımı düşünür yoksa da ilerde olacak derhal giderdim.
0
lion de la Turquie
(21.02.22)
Vallaha eğer tek kıstas paraysa ve hiçbir şekilde yurtdışına tatile gitme, çocuğun geleceği, araba alma, ülkenin geleceği, ülkedeki güvenlik, huzur vs önemsizse evet türkiye iyi.

Avrupa'da maaşlar arasında uçurum yok. Yani yeni başlayan asgari alip 5 yıllık deneyimli 3 katı alir diye bir olay yok. Yani bunu seven kişiler tabiki Türkiye gibi yerlerde, dubai'de ya da amerika taraflarında iş bakmalı. Avrupa böyle bir yer değil. Dün hintli bir arkadaş ile konuşuyorduk, bir iş arkadaşı rahatsızlık sebebiyle bir sene falan iş yapamayacak ama ya iyi ki Fransa'dayız resmen hiç aklımıza "what if" sorusu gelmiyor dedik ki harbiden öyle. Aklıma ya işle ilgili sorun olursa, ya sağlıkla ilgili sorun olursa sorusu gelmiyor çünkü hepsinde güvence var.

Bu arada bahsettiğiniz maaşlara isvec'te yaşayan arkadaşın tek derdi ev alamamak çünkü sistem garip ve evler pahalı çünkü Türkiye gibi canı isteyen ev yapamaz. Onun dışında baya mutlu kazandığı para ile. Müzik, fotoğraf, çeşitli hobilere yüzlerce Euro harcıyor, yatırım yapıyor vs. Hayattan çok mutlu. Istediğinde Türkiye'ye geliyor.

Ben de misal şu an 2800 euro civarı net alıyorum Fransa'da. Türkiye'ye birinin gel demesi için 3500 Euro falan Türkiye'de vermesi lazım. Türkiye'ye öyle 20-30 bin lira için ayak basmam izmir/eskisehir fark etmez. Görüş farkı yani.

Bu arada ben giderdim isvec'e ama başka ülke varsa ona bakardım. Nordik ülkeleri sevdiğim yerler değil.
0
logisticsmanager
(21.02.22)
avrupada yasiyorum gelirim net 4000+ €, numbeoyu hic kullanmadim ama 19 bin lira bence para degil. 1000€ nereden bakarsan.

yani avrupada öyle aylik 20 binler olmaz ama rahat yasarsiniz. kendi oturdugum evi almak mesela yerine göre ciddi sacma olabiliyor. bende sacma mesela, surada sormustum hatta
www.eksiduyuru.com

paradan daha degerli seyler var bence, canim istediginde pragda, berlinde konsere giderim, parise, londraya müzeye giderim, disneylanda, legolanda giderim ikinci kere düsünmem, paranin hesabini yapmam. bu bence fark yaratiyor, bunu bana eskisehir veremez.

daha yazdim bir kac sey ama sildim. acikcasi sunu düsünüyorsaniz bence zaten kalin eskisehirde yurt disinda mutsuz olursunuz.
0
bora benim lan aslında
(21.02.22)
türkiye ile isveç arasındaki tek fark alım gücü değil ki. bir şehir magandasına denk gelmenize bakar bu ülkede hayatınızın kayması. en nezih semtte de yaşasanız, en kurumsal ve en iyi maaşlı işte de çalışsanız insanla muhatap olduğunuz sürece medeniyetsizlik, kişisel alana saygısızlık, kültürsüzlük her yerde. türkiye’de 25k kira verip oturacağınız yerde bile huzur bulacağınızın bir garantisi yok, ruh hastası bir komşuya bakar huzurunuzun kaçması. egosu şişik bir yöneticiye bakar aldığınız bol sıfırlı bir maaşın gözünüzde değersizleşmesi.

tabii ki binbir hesap yaparak ev arkadaşıyla oturulacak bir senaryoda konu tartışılır ama tek başınıza sorunsuz yaşayabileceğiniz bir bütçeyle tartışılacak bir tarafı yok bana göre. Çok değil 6 ay sonra iş, sağlık, sosyal hayat anlamında hayatımın nasıl olacağını bilemedikten sonra ne yapayım hesabıma yatan aylık 30k parayı.
0
phoarbix
(21.02.22)
bizim insanimizin en buyuk yanilsamalarindan biri, yurtdisina cikinca birden bire medeniyetin pamukla kapli sevkatli kucagina agircekim dusecegini sanmasi. ulkenin tabelasi isvec olunca default olarak sag kapi komsunun murat bardakci, sag kapi komsunun ilber ortayli kalibresinde adamlar oluvericek saniyorlar. Trafikte karsiniza cikan her adamda bir ustun dokmen nezaketi, patronunuzda bir dogan cuceoglu sukuneti vs.

ben de oyle saniyordum da iste hayaller ile gercekler pek birbirini tutmuyor. asansore beraber bindigim cekik gozlu teyze sabahin korunde gegirince, tiklim tiklim metroda karsimda oturan kiz tirnaklarini kesmeye baslayinca, restaurantta calisan arkadasim bicaklaninca, kafasina bir binadan kopan beton parca dusen arkadasimin nisanlisi olunce tabii hayaller cokuyor.
0
cooperr
(21.02.22)
Bu arada Avrupa'da neden çok yüksek paralar olmadığını şöyle anlatmak istedim çünkü anlamayan oluyor;
Aldığın para Türkiye asgari ücretin 4.5 katı.

Fransa'da asgari ücretin net 4.5 katı 5700 euro yapar.

Yaşadığım 500-600bin kişilik yerde bu para ile yapabileceklerin;
Villa kredisine girip 25 senede havuzlu villa ödersin. Ya da 1300-1400 euroya villa kiralarsın.

Bir adet 2022 model 3.18 m model sıfır araba alırsın. Sigorta ve benzin masrafı ile (vergi yok) sana ayda 1300 euroya falan mal olur. Ha ikinci el falan desen bir sürü seçenek çıkar. Ben premium seçtim.

Tek başına sürekli en kaliteli organik malzemeleri alsan, kaliteli içki takılsan dışarı çıkan falan 1000 euro mutfak masrafı olur.(biz iki kişi 650-700 ödüyoruz. Haftada bir dışarı çıkacak 850 falan oluyor)


Evin giderleri ayda tahminen 400 Euro civarı olur.

Geriye istediğini yapacağın 1700 Euro kalıyor. Yani parayı harcayacak zaman bulamazsın o kadar yüksek para. Ayda bir kez iki günlük tatil yapsan 400-500 Euro gider. Gene bir sürü para kaldı.

Türkiy'de 19 bin lira ile bunun yarısını yap tebrik edeyim. Kısacası Avrupa'da Türkiye'deki gibi maaş verilmemesi normal.
0
logisticsmanager
(21.02.22)
(4)

Laptop tavsiyesi… Macbook air - Matebook 14s ?

dust in the wind
Merhabalar, hafif ve 14” ekran olacak şekilde bir laptop alacağız, max bütçe 12-13 bin tl olarak düşündük. Oyun oynanmayacak, office programları, Photoshop ve Autocad (Çok ağır dosyalar değil) kullanılacak. Lenovo veya Dell de bakıyoruz, bu markalardan biri olabilir gibi ama daha karar veremedik. Ma
Merhabalar, hafif ve 14” ekran olacak şekilde bir laptop alacağız, max bütçe 12-13 bin tl olarak düşündük. Oyun oynanmayacak, office programları, Photoshop ve Autocad (Çok ağır dosyalar değil) kullanılacak. Lenovo veya Dell de bakıyoruz, bu markalardan biri olabilir gibi ama daha karar veremedik.

Macbook air düşünmüyorduk başta ama madem bütçede buraya çıktık şu 256 gb’lık macbook air’lerden mi alsak diyoruz. Daha önce hiç macbook kullanmadım, zor olur mu ya da 256 gb yetersiz gelir mi, bilenlerden yorum alabilirsek çok seviniriz.
0
dust in the wind
(20.02.22)
macbook al yeni m1 işlemcili.

bende matebook 14 var. abime macbook aldım..ama macbook kullanması zor olabilir. adam hala alışamadı.
0
alt4y
(20.02.22)
daha önce mac kullanmadıysan, bunu mac alarak deneme. zerre ısınamayabilirsin. önce mac kurcalaman gerekiyor. ben mac kullanırken zerre zevk almıyorum, sinir stres.
0
fucking machine in my head
(21.02.22)
m1 işlemcili mac'lere native windows kurulamıyor, tercihinizi ona göre yapın. yine de macbook tavsiye ederim.

m1 macbook inanılmaz bir pil ömrü ve performasn sunuyor. ayrıca adaptörü, inceliği ve hafifliğiyle de inanılmaz taşınabilir.
0
kutukcu
(21.02.22)
Macbook'ta ram artışı olmuyor. SSD artabiliyor ama biraz zor bildiğim kadarıyla. Hr şeye rağmen o bütçeye macbook uygun olur.

Matebooktansa Dell vb. bilinen markaların laptopları daha iyidir.
0
garylineker
(21.02.22)
(35)

tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?

der meister
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedi
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.

tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.

geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.

bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?

siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...

örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.

ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
0
der meister
(19.02.22)
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.

Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.

İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.

Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
0
himmet dayi
(19.02.22)
@himmet dayı,

abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.

tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.

avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)

son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
0
spankenstein
(19.02.22)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
0
Kresto
(19.02.22)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.

Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.

"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
0
himmet dayi
(19.02.22)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.

youtu.be

Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
0
dissendium
(19.02.22)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.

@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.

@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
0
🌸der meister
(19.02.22)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
0
osssy
(19.02.22)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.

yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
0
🌸der meister
(19.02.22)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.

yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
0
🌸der meister
(19.02.22)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.

pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
0
floydian
(19.02.22)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.

Olumsuz;

*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde

*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.

*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.

*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...

*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
0
abuzer
(19.02.22)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
0
but that was just a dream
(19.02.22)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.

but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
0
hot potato
(19.02.22)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
0
makarnavodka
(19.02.22)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.

Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.

Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
0
038576
(19.02.22)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.


Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.

Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.

Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.

Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.

Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
0
celebi efendi
(19.02.22)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.

cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.

selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)

zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
0
dafuq
(19.02.22)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
0
grgn
(19.02.22)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.

Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
0
dissendium
(19.02.22)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.

sana tır mır vermem ben.

kızma bana ama güvenmiyorum.

¯\_(ツ)_/¯


ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.

burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.

ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.

ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.

tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.

Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.

Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
0
garylineker
(19.02.22)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.

bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
0
🌸der meister
(19.02.22)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin

yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
0
bir soru sorcam
(20.02.22)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.

temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.

ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.

şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.

son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.

bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.

elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
0
floydian
(20.02.22)
@floydian,

abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.

elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
0
🌸der meister
(20.02.22)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.

benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
0
floydian
(20.02.22)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
0
jazzabel
(20.02.22)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.

Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
0
halk
(21.02.22)
(9)

1 yıl iş için yaşayacak olsanız hangisini tercih edersiniz, neden

halanne
sürekli orta asya coğrafyasında seyahat edilecek aslında ama, sonuçta bir yerde ikamet etmek gerekecek.a.kazakistanb.kırgızistanc.çin
sürekli orta asya coğrafyasında seyahat edilecek aslında ama, sonuçta bir yerde ikamet etmek gerekecek.

a.kazakistan
b.kırgızistan
c.çin
0
halanne
(16.02.22)
1 yıl içinse en çok parayı kazanacağım yeri tercih ederdim ama Rus etkisinden mi bilmiyorum Kazakistan'a gidip de zorbalığa maruz kalmadan dönen kimse yok gibi o nedenle biraz sıkıntılı, illa bi yer söyle dersen tabii ki Çin derim.
0
Zaman Tamircisi
(16.02.22)
normalde çin ama hastalık ve kalabalık nedeniyle elerdim. bir de sürekli seyahat yapılacakmış. daha sakin olan kazakistan ya da kırgızistanı seçerdim.
0
candide
(16.02.22)
kazakistan ve kırgızıstan'da ne olacağı belli olmaz. Çin bence
0
garylineker
(16.02.22)
cin
0
ala09
(16.02.22)
Sürekli seyahat edilecekse her yere uçuş bulabileceğiniz bir yeri tercih etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(16.02.22)
Çin'e gitmiş ve Çin'e hayran kalıp çok sevmiş biri olarak Çin. Hatta arada "taşınsam mı?" diye düşünüyorum.
0
prole
(16.02.22)
Şehir yok mu ? Hepsine gittim fakat şehir belli olmadan net konuşmamak lazım
Kazakistan Astana ve Almaty iyidir, ben kesinlikle yasarim
Kırgızistan bence çok küçük
Çin’in de bi suru şehri var ama Kazakistan gibi yemek anlamında rahat etmezsin bence
0
megacracker
(16.02.22)
Yakin zamandaysa Cin’i birkac kez dusunun. Karantina ve seyahat sinirlamalari var. cok yuksek ihtimalle “butun cin’i gezerim, bi daha ne zaman gelicem” diye dusunebilirsiniz ama bir cok bolgede sinirlamalar var ve ya gidemitorsunuz, ya donemiyorsunuz, ya da karantina ve testler yaptirmaniz gerekiyor. Vizeler islemedigi icin kimse sizi ziyarete gelemez. “E o zaman asyayi gezerim ben de” derseniz de hayir, ulkeye girdiginiz her defada 14-28 gun (daha uzun ev karantinasi da olabilir) otel karantinasi yapmaniz gerekir.

Yani kisaca Cin’e gelirseniz surekli seyahat etmeniz ancak mainland china icinde yukarida bahsettigim bircok problemle mumkun. Bi Japonyaya gidim, dur koreye de gidim gibi bir sey yok yani.

Bilin bakalim nerde yasiyorum.
0
sopiro
(16.02.22)
Çin'i görmek isterdim ama ben Kazakistan'ı tercih ederdim.
0
dissendium
(16.02.22)
(8)

iş bulabilmek için kurs önerileri alıyorum

hlot
30 yaşına girmek üzereyim. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 ku
30 yaşına girmek üzereyim. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.

1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 kurs diyelim biz buna. şu an yaşımdan dolayı "şu sektör hoşuma gidiyor", "şuraya girmek isterim" gibi bir şey demeye hakkım olmadığını düşünüyorum (sektörlerden de bihaberim zaten) ama mümkün mertebe ofis işi, masa başı bir iş arıyorum.

sorum şu: hangi 2 kursa gidersem bu benim için "mevcut durumumda" en iyisi, en "efektifi" olur. hangi 2 kurs, benim işe girme ihtimalimi en çok arttırır? hatta hangi 2 kurs, beni bir işe sokar?

yardımcı olursanız çok çok çok sevinirim. çok teşekkürler.
0
hlot
(13.02.22)
Muhasebe veya muhasebede kullanılan programlarla ilgili bir kursa gidebilirsin. Büyük fabrikaların muhasebe departmanlarına kapak atıp emekli olursun. Çok getirisi olmaz, standart bir hayat.
0
kanlakarisikyagmur
(13.02.22)
Almanca
Sap, erp, saleforce
0
jimjim
(13.02.22)
Dil kurslarını geç. Kursla iş yapabilecek kadar dil öğrenemezsin. Kendi çabanla iş yapabilecek kadar dil öğrenmen bence 5 yılını alır. Tavsiyem muhasebe eğitimi.
0
dissendium
(13.02.22)
sap
0
kenarortay
(13.02.22)
30 yaştan sonra bir dil öğrenilir, ancak akıcı olması için sadece kurs değil pratik de lazım. illaki dili ilerletirsiniz, ancak onun yerine kpss'ye de hazırlanabilirsiniz. yüksek bir puan alırsanız daha rahat bir memurluk seçersiniz, daha sonra dildir, hobi amaçlı ve kendinizi geliştirecek şeylere eğilirsiniz bence. bir an önce ve rahat çalışmak için kpss'yi de düşünün derim. özel sektörde ilerlemek ve iş garantisi sıkıntı zaten.
0
lovemyself
(13.02.22)
Kursla masabaşı iş bulamazsın. Berberlik, kaynakçılık vb eğitimler alarak kendi işini yapabilirsin. Şu aralar gerçekten iş bulmak çok zor.

Kpss çalışabiliyorsanız deneyin. Yoksa şöförlük, berberlik, kaynakçılık vb meslekler düşünülebilir. Üniversite okumuş biri bu işleri sevmez
0
garylineker
(14.02.22)
gördüğüm kadarıyla yazılmamış ve şaşırdım.

ben IT diyorum, bilişim sektörüne ucundan köşesinden girebileceğiniz bir şey. tutup bilgisayar mühendisliği okuyamazsınız ama belki kapsamlı bir programlama kursu olabilir, projeleri olur sonrasında da belki giriş seviye bir iş bulabilirsiniz o bilgilerinizle

ingilizce iyi değil demişsiniz ama şu tarz kurslar var
strive.school

başlangıçta 990 euro alıyor, kurstan sonra 12 ayda iş garanti diyor. Eğer işe giremezseniz kursa başka ücret ödemiyorsunuz ve o 990 euroyu iade ediyor. Girerseniz işe yavaş yavaş ödüyorsunuz.
Başka bir tane vardı, hiç ödenmiyordu sanki girişte.

yalnız türkçe ile türkiyedeki kursları bilemiyorum ama bence kod yazmalı bir şeyler olsun
0
senolll
(14.02.22)
kurs parani bi kenara ayir

bu kursa basla, grow.google bedava. 6 ay gunde 6-8 saat buna calis. 6 ay sonunda sana is bulma garantisi veriyorum
0
try again fail again fail better
(14.02.22)
(13)

İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz?

namidigerkokuc
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
0
namidigerkokuc
(12.02.22)
Eskişehir.
0
denizgonen
(12.02.22)
Eskişehir
0
garylineker
(12.02.22)
Konya Ankara
0
gabe h coud
(12.02.22)
Ankara, Eskişehir. Olmuyorsa Kayseri.
0
pispinti
(12.02.22)
eskişehir-ankara
0
bugisme
(12.02.22)
Eskişehir - Ankara
Bilecik de ucundan kıyısından dahilse 3. seçenek Bilecik derim. Aktivite falan pek yoktur ama Bursa ve Eskişehir'e yakınlığı yeter.
0
uvcray
(12.02.22)
İç Anadolu'nun neredeyse çoğu yerini gezmiş biri olarak söylüyorum. Öncelikle tabii ki Ankara ve Eskişehir. Bunlar olmuyorsa Konya. Milletin Konya hakkında abuk sabuk konuştuğuna bakmayın, büyükşehir olmasının verdiği ciddi avantajlar var. Ayrıca coğrafi avantajları da var.(Ankara ve Eskişehir'e trenle 1,5 saat, en yakın denize (Manavgat) 200km.))
0
pinkman1
(12.02.22)
eskişehir'de yaşıyorum. konya diyorum.
0
ya ben lan neyse
(12.02.22)
1- eskişehir olmuyorsa ankara olmuyorsa konya
0
fff02561
(12.02.22)
Eskişehir
0
tamam sakinim
(12.02.22)
Eskisehirde 1.5 senedir yasiyorum ailem ankarada ama direk esese geldim yerlesmeye. Mezuniyetten sonra degismis ve hala guzel.
0
thesomberlain
(12.02.22)
İc anadoluda yasamak istemem direkt.
Baska caren yok birini seç dersen Ankara. Ben büyüksehir insaniyim.
0
stavro
(12.02.22)
Ankara.
0
dissendium
(12.02.22)
(3)

pendik civarı eski daire satın almak

fatihreis
şu anda sıfır daireler uçmuş durumda 250 bin civarı 20 senelik evler var alınır mı yaşamak için ?
şu anda sıfır daireler uçmuş durumda 250 bin civarı 20 senelik evler var alınır mı yaşamak için ?
0
fatihreis
(11.02.22)
Hocam hiç almamak daha iyi sanki. Pendik’te yaşanabilecek bir mahalle var, o da Batı Mahallesi. Fakat deprem bölgesi olması nedeniyle orada kirada bile oturamaz insan.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.22)
Deprem sonrası binadan numune alınıp test yapıldıysa neden olmasın?
0
kaptankedi
(11.02.22)
istanbul'da iç anadolu'da yaşar gibi yaşamak istiyorsan alınır. insan profili sorunlu olur o fiyata bulsan da.
0
garylineker
(11.02.22)
(7)

İstanbul'da aylık kaç parayla geçinmek mümkün? (kira vs hariç)

rpmcmurphy
Kirayı, faturaları, borçları vb çıkardıktan sonra tek başına İstanbul'da yaşayan bir insan aşağı yukarı kaç para harcayarak sorun yaşamadan geçinebilir sizce?
Kirayı, faturaları, borçları vb çıkardıktan sonra tek başına İstanbul'da yaşayan bir insan aşağı yukarı kaç para harcayarak sorun yaşamadan geçinebilir sizce?
0
rpmcmurphy
(11.02.22)
bu sorunun yanıtı ne kadar sosyal olduğunla ve içki-sigara durumuna göre çok değişebilir. ben yalnız yaşıyorum, sigara içki olmadan ayda minimum 1.500 TL mutfağa gidiyor ki sürekli evde kendim yapıyorum yemeği. sosyalliği de dahil edersek ayda 4-5 bin tl gayet güzel yaşatır bahsettiğiniz masraflar dışında.
0
the man with no name
(11.02.22)
Sadece evde yeyip içeceksen 3000-3500.
0
garylineker
(11.02.22)
ulaşım yemek vs min 3 bin diyorum.

alkol-sigara girerse iş değişir. hobi etkinlik vs eklersek de artar.
0
jelly bear
(11.02.22)
Kira hariç tek başına yaşıyorsan, içki sigara vb yoksa 3000 liraya geçinebilirsin bence.
0
hayirsiz
(11.02.22)
dışarıda yemek yiyorsa 8-9 bin. konsere, sinemaya, arkadaşlarla içmeye, sevgilisi varsa hediyeye, çiçeğe çok para gider.

adam hesaplamış.

64.media.tumblr.com
0
gabe h coud
(11.02.22)
Kirasız aylık 15 bin civarı gidiyor. Bundan birkaç ay önce 7-8 bin civarı gidiyordu. Alkol var ama onun haricinde öyle pahalı zevklere tutkun biri değilim.

istanbul'da para su gibi akıyor.
0
msb
(11.02.22)
Ha buna faturalar da dahil bu arada belirtmeyi unuttum pardon.
0
msb
(11.02.22)
(21)

Marketlerdeki pahalılık sizi de artık delirtmiyor mu?

fraise
Az önce marketten geldim; çığlık atarak oradan uzaklasma isteği geldi. Eve gelip kendi kendime soylenecegime hep beraber söylenelim dedim.Detaylı bir alışveriş de yapmadım bu arada; evde birkaç şey eksikti onları alayım dedim. 300 lira tuttu. Poşete bakıyorum, 300 liralık bir şey yok, gerçekten yok.
Az önce marketten geldim; çığlık atarak oradan uzaklasma isteği geldi. Eve gelip kendi kendime soylenecegime hep beraber söylenelim dedim.

Detaylı bir alışveriş de yapmadım bu arada; evde birkaç şey eksikti onları alayım dedim. 300 lira tuttu. Poşete bakıyorum, 300 liralık bir şey yok, gerçekten yok. Hepsini bir poşete sigdirmisim zaten. Bir süredir sinirim bozulmasın diye fiyatlara bakmadan alıp çıkmayı tercih ediyorum ama geçen hafta ailemin yanında yurtdışındaydim; oradaki alım gucuyle buradaki alım günü karsilastirdigimda gerçekten nefesim kesiliyor. Kendimi aptal yerine koyuluyormus gibi hissediyorum. 1.5 kilo yoğurda 26 lira vermek istemiyorum mesela. Yoğurt bu, Türk sofralarinin temel gidalarindan biri.

Hadi biz bir şekilde her şeyimizi alabiliyoruz, sözlükte zaten herkes aylık 100000 lira kazanıyor tamam da asgari ücretle geçinen o kadar insan ne yapıyor yaa? Bir de her şeye şu anda ulaşabiliyor olmam ses çıkarmamam anlamına mı geliyor? İnsanlara sorsak böyle çünkü. Bu da benim için ayrı bir problem. Ulaşılabilir olmasıyla pahalı olması arasında ciddi fark var bana göre.

Ne olacak bunun sonu böyle? Dün bir yerde okudum, Martta yine zam gelecekmiş.

Not: bu duyuruyu sonrasında silebilirim
0
fraise
(10.02.22)
Sokağa dokulmeli normalde halk ama alıştı millet.
0
stavro
(10.02.22)
Bu dalga 2018'den beri geliyordu ve zamlar 4 yıldır devam ediyordu. Hayata pahalılığı bu hale gelene kadar kimse ses etmedi, umursamadı. Son 6-8 aydır insanlar şikayet etmeye başladı. Sonucun böyle olması kaçınılmazdı.

Zamlar geldikçe geldi. İnsanlar almaya devam etti. Çip krizine rağmen araba fiyatları ortada. Kapış kapış gidiyor. 2 yıl önce 300.000 eden eve 1 milyon ödeyip "LAN NE 1 MİLYONU" demiyor kimse. Ödeyip geçiyor. Anca hayıflandığıyla kalıyor. Ama herkes bunu yapınca yeni eşik milyon liralar oluyor.

İnsanlar gerçekten itiraz edip satın almamaya başlarsa zamlar durabilir ancak.

edit: temel ihtiyaçlar istisnai bu değerlendirmede. onda bile tüketimin düşmesi gerekir ki fiyatlar dengelensin.
0
asaf
(10.02.22)
Türkiye'de artık ucuz bir şey yok ya pahalı ya da çok pahalı, eskiden pahalı ürünlerin ucuz muadili olurdu artık çok pahalı ürünlerin pahalı muadilleri var ve bunun bir çözümü yok, bu kabulleniş insanları delirmekten koruyor sanırım psikolojik olarak hemen adapte oluyoruz.
0
Zaman Tamircisi
(10.02.22)
alıştı hocam millet. sokağa çıkmak eşittir terörist olarak görülüyor artık ülkede. öyle kolay kolay sokağa falan çıkılmaz zamlardan.

yoğurt örneği vermişsiniz, yumurta, peynir de çok pahalı. yarım kilo lor bile 15 lira.

evde yemek yapılıyorsa yağ kullanıyor yağ da çok pahalı.

ülke öyle bir noktada ki, 2 askeri ücretli kirada oturan bir ailenin 2 çocuk okutma şansı yok gibi bir şey. bu yüzden zaten çoluk çocuklar cemaatlerin, hocaların yurtlarında kalıyor yeri geliyor taciz ediliyor yeri geliyor intihar ediyorlar.

tüm bunların yanında da ülkenin kaymak kesmi lüks restorantları doldurmaya, lüks arabaları almaya devam ediyorlar. mesela borusan'ın yaptığı açıklamaya bakalım

"Tüm modellerimiz için aynı durum geçerli. Bizim stratejimiz de bunun üzerine kurulu. Yüksek donanımlı BMW satışlarında Türkiye, 44 ülke arasında birinci.”

Bir taraf var, içeceği sütü, yiyeceği ekmeğin fiyatını düşünüyor. Bir taraf da full araç alma peşinde.

ve evet nisan en zor ay olacak. tekstil ve gıda da daha yüksek zamlar bekliyorum.
0
a darkness coming
(10.02.22)
Ben hayattan beklentimi sıfırladım. 27 yaşındayım bir de henüz. "Dur daha yolun başındasın" denebilir ama bu ülke asla düzelmez ve burada kaldığım için acı çekiyorum. Pahalılık falan da umrumda değil açıkçası. "Nasıl olsa hayat kuramayacağım" gözüyle bakıyorum.

TL kazanıp euro bölgesi pahalılığı çekiyoruz resmen.
0
deveyidiken
(10.02.22)
geçtiğimiz ay sürekli pahalılıktan bahsetmemek ve artık indirimli ürün kovalamak istemediğim için 1 yıllık deodarant, pet, detarjan, yumuşatıcı, yağ, un, şeker vs.. alışverişi yaptım. elimden toplu bir para çıktı ama sürekli sürekli daha pahaşlı hale gelmesi aklımı çok meşgul eder oldu.

ya dün manava girmemek için dışardan söyledik sırf fiyatları görüp sinirlenmeyelim diye.
0
benaslinda
(10.02.22)
bundan uc yil once 600 tl ye iki alisveris sepeti doldurmustuk markette
kasiyer yuh demisti, ne yapacaksiniz bu kadar seyi diye
ev yeni dolap bombostu, ilk alisveristi, unutmuyorum

simdi 600 liralik alisveris iki poset anca ediyor
hele bide et sut yumurta gibi gorece pahali seyler alinca durum daha kotu

gecen bi balik yiyelim dedik, fiyatlar muhtesem :D
uc tarafi denizlerle cevrili ulkede balik yiyemiyoruz, saka gibi
0
foster
(10.02.22)
Delirtiyor tabii ama bence insanlar şikayet ediyor ve tepkili artık, millet alıştı durumu yok. Gidecekler artık bu belli oldu (gitmeden de hiçbir şey düzelmeyecek çünkü ekonomik değil politik bir mesele ile karşı karşıyayız) ama ne zaman ve nasıl gidecekler? Muhalefetin seçim için çok sert bastırması gerekiyor. En son kaybedecekleri zaman neler yapmışlardı hatırlayın. Bu süreç ne kadar hızlı ve az zararla geçerse o kadar iyi. Biz bir şekilde market alışverişimizi yaparız da daha fazla uçuruma sürüklenmekten korkuyorum.
0
gmzo
(10.02.22)
Türkiye'de bireysellik yok. Herkes birbirinin sırtından geçiniyor. O yüzden tepki gösteren yok bu pahalılığa.

Hiçbir şey yapamayan çift maaş olmak için evleniyor. 2-3 de çocuk yapıp çalıştırıyor tamam işte.
0
garylineker
(10.02.22)
2 senedir market alışverişini online yaptığım için farkedebilme şansım oluyor. Aldıklarım hemen hemen aynı şeyler düzenli olarak. İlk aylarda max ayda 1000 ile bol bol alırken şimdi ayda 2500e çıkıyorum aldığım şeylerin kalitesini düşürdüğüm halde. Küçük çocuğum olduğu için bazı şeylerden ödün veremiyoruz ama kısabileceklerimi kısıyorum.
0
curukturpkokusu
(10.02.22)
sadece market degil her seyin fiyati ucmus durumda; ofis icin alisveris yapayim dedim 2-3 ay once aldiklarimin en az 2-3 kati olmus her sey. market icinde kayitli olarak duruyor zaten, onda da her baktigimda fiyatlar artmis durumda. elektrik,su filan faturalar desen onlar da oyle. yani sadece market degil her seyin fiyatlari insani delirtecek sekilde artmis durumda
0
sweetoffice
(10.02.22)
Şu an işçi ve kurye eylemleri grevleri var her yerde, mesela evrensel gazetesi bunu haritalandırmış
www.evrensel.net

Fakat çoğu beyaz yakalıya göre bu geçim derdi eylemleri "amele işi" bulunuyor

Twitter en azından bilgi sahibi olmak adına bu açıdan aktif, zaten bir iki hesap takip edince diğerlerinden de haberdar olursunuz
0
freebird5406_2
(10.02.22)
nasıl delirtmesin ki. kesinlikle sokaklara dökülmemiz lazım ama olmuyor bir türlü. "ne olacak bunun sonu böyle" çok klasik ama hep sormamız gereken soru. cidden benim de en çok merak ettiğim soru bu. nasıl son bulacağını çok merak ediyorum. gerçek bir kriz olsa bunları yaşar mıyız acaba. ölmüyor, sürünüyoruz resmen.
0
nothing in my way
(10.02.22)
Y jenerasyonunun yasi biraz buyuk olanlari 94 krizini cocukken gordu. Geri kalani da 1999-2001 buhraninda kasarlandi.

Kisaca alisik insanlar.

Deliren yeni jenerasyon. Biz coktan delirmistik zaten.
0
darkrocq
(10.02.22)
1 paket 180gr kuruyemiş 62 tl !

delirtmiyor olmasının nedeni bir nebze olsun "tuzu kuru" kesimde olmak. ancak kısıtlı bütçelerle yaşayan insanlar için cidden üzgünüm.
0
orpheus
(10.02.22)
darkrocq + 1
0
dreamnesiac
(10.02.22)
ben bugün 1 şampuan 1 sıvı sabun aldım, 100 tl civarı tuttu.
0
deartheodosia
(10.02.22)
Delirmek değil bu “akıllanmak”(!) ama “uslanmak” anlamında.

Ne zaman dert yanan olsa “abi buraya da siyaset bulaştırmayın” diyen kitlenin konforu dayanılmaz boyutta bozuldu. Ve bu kitle siyasey yapmadan bununla nasıl başa çıkabileceğini bilmiyor. O yüzden isyan etmek yerine deliriyor.

Bugün bu kitle haberlerde x’le mücadele diye kutsal herhangi bir kavramla ilgili haber görse yine sınıfını (ezilen, işçi, emekçi, yoksul vs) unutur. sınıf bilinci yok.

Yoksul insanlar ölür, büyütülmez. Bir fabrika batar, ülkemiz nasıl kalkınacak, ülke kalkınsın ki hepimiz kalkınalım der. Güçsüzü dert etmez, güçlüyü eder.

Fırsat bulsa kendi de %100 zam yapar.

O duygusal, vicdanlı, merhametli, dayanışmacı, filmlerde bile yardımsever görünce gözleri dolan yönünü bir yere evriltemez bizim güzel toplumumuz. O kanallar kopuk.

Böyleyken biz daha çok deliririz…
0
her giriste sifresini unutan adam
(11.02.22)
benim nesil bence çok alıştı. bence biz hiç refahın tadını çıkarmadık. 94'lüyüm, belki 85'li falan olsam en azından araba almış, ev kredisi ödüyor olabilirdim şu an aylık 3k falan ama tam mezun olduk ekonomi serbest düşüş sürecine girdi. ha düzeldi ha düzelecek dedik daha da kötü oldu.

mesela ben part time çalışıyordum öğrenciyken fena da para kazanmıyordum. dedim ki bir sene okulu uzatayım hem ortalamam yükselir hem de şu ekonomik darboğaz çözülür zaten fena para kazanmıyorum full time işe girsem şu ekonomide azıcık fazlasını alıp daha yoğun çalışacağım. büyük hataydı. 2018'e kadar olan şeyler vardı tabii ama 2018 sonrası ben daha net hissetmeye başladım.

şu an arabası olan(bu bir kriter benim için çünkü araba = hayat kalitesine önemli katkı) bütün arkadaşlarım öğrenciyken ailesi aldığı için veya sonrasında aile desteğiyle aldığı için var. market fiyatlarına gelecek olursam, tek yaşayan biri olarak market alışverişi yapmak iyice zorlaştı çünkü ölçeklendiremiyorum ev ekonomimi. mesela 5'li paket bozulabilen x ürünü çok uygun olduğu halde alamıyorum çünkü çöpe gidecek yarısı. tek kişilik yemek yapmak çok zor. hayatıma da yansıyor bu durum, max 2 ay işsiz kalsam aç kalırım böyle bir dünya olabilir mi ya. İngiltere'de yaşıtım Doncaster denen UK'in en rezil şehirlerinden birinde asgari ücret ile detached house'da yaşayıp benzin fiyatlarından şikayet edebiliyor.

mesela zamları da ön göremiyorsun artık. annem tv alacaktı. 2 senede yüzde yüz elli en az zam gelmiş tv'lere. alayım yine zamlanır dedi, içimden "yok ya artık daha ne zam gelecek" dedim ama al bence de dedim. iyi ki almış. yine zam geldi çünkü.

fiyat algısı denen bir şey kalmadı en kötüsü de o. evdeki stoklar bitiyor mesela her alışveriş bir dayak yemiş hissi yaratıyor. bulaşık makinesi tabletlerim bitince nolacak bakalım asıl.

martta ne zammı gelecekmiş market ürünlerine mi?
0
floydian
(11.02.22)
Biberin kilosu 29 tl.
Söyleyeceklerim bu kadar
0
photo85
(11.02.22)
darkrocq +1
0
blatta hiberna
(11.02.22)
(14)

Los Angeles mı Edinburgh mu?

nıç
Çok farklı dokulara sahip iki şehir ancak tatil için siz hangisine gitmeyi tercih ederdiniz?
Çok farklı dokulara sahip iki şehir ancak tatil için siz hangisine gitmeyi tercih ederdiniz?
0
nıç
(09.02.22)
Kışın edinburgh yazın los angeles
0
freebird5406_2
(09.02.22)
Edinburgh. Los Angeles yasamak icin ilginc olabilir ama turizm sirasinda fazla yapay ve yuzeysel gelebilir.
0
hot potato
(09.02.22)
Los angeles.
0
garylineker
(09.02.22)
LA
0
esinikaybetmiscorap
(09.02.22)
Mevsim, tatil uzunluğu, bütçe gibi konulara bağlı. İlkbahar yazsa LA, uzunsa LA, para çoksa LA; tersi için edinburgh.
0
baba jo
(10.02.22)
Edinburgh gördüğüm en özel, beni en etkileyen şehirlerden biriydi. Amerika'yı hiç görmedim ama LA bambaşka bir turizm, Edinburgh tarihi turizm olabilir. Daha kısa sürede biter tabii. LA'de bol bol aktivite vardır sanırım.

Harry Potter evreninin aslında dünyanın bir yerlerinde yaşandığını görmek istersen İskoçya'ya git Edinbro'yu gör.

Bu arada, Ağustos gibi Fringe Festival olmalı, Edinburgh'nun her yeri tiyatro sinema vb. ile doluyor. O dönemde gitmeye çalış gidersen.
0
nhk ni youkosu
(10.02.22)
ikisini de gormus biri olarak LA diyorum.
0
fakyoras
(10.02.22)
Valla Edinburgh'yu bilmiyorum ama birkaç ay önce LA'deydim. NY'dan sonra cennet gibi gelmişti bana, cevabım LA. Git Venice Beach'te Santa Monica'da takıl insanın ömrü uzar orada
0
vedatchilipeppers
(10.02.22)
Yazın Los Angeles mı? Tüm yazı heatwave uyarısı ve yangınlarla geçiriyoruz. Şu an hava 28-29 derece. Kış ve bahar ayları daha uygun LA için. Araba kiralayarak gezebilecek ve yüksek harcamaları dert etmeyecekseniz, tarihi ve kültürel etkinlikler çok ilginizi çekmiyorsa LA. Edinburg düşük ve ortalama bütçeyle bile çok keyifli, kaleler, mezarlıklar, müzeler ve yürüyerek gezebilme olanağı da cabası. Ayrıca mesela tatiliniz bir haftaysa ve özellikle ilk kez long haul uçacaksanız birkaç gün kendinize gelmekle geçecek zaten.
0
feliss
(10.02.22)
Şahsen Edinburgh'i tercih ederdim.
0
put it in your appropriate place
(10.02.22)
Havalarin iyi oldugu zamanlarda kesinlikle LA. Araba kiralanip Vegas ve SF yapilirsa unutulmayacak bir tatile dönüsür.
0
VIPCH
(10.02.22)
Yazın LA kadar yanlış bir fikir olamaz. Yerleşik bir arkadaş da yazmış, sıcaktan kavruluyor. LA+SF+Yosemite National Park gibi bir kombo yapabilecek ve buralara iki haftanızı ayirabiliecekseniz LA.

Değilse Edinburgh. Çevredeki diger şehirlere de gidersiniz.
0
kaptankedi
(10.02.22)
yaşamak için edinburgh'u seçerim. tatil için LA.
edinburg kapalı hava, deniz kenarı, sakin bir şehir. edinburgha festival zamanı gidilir. ağustosta bile soğuk yağmurlu oluyor. tatil anlayışına da bağlı.
0
mikahakkinen
(10.02.22)
yazin bile soguk ve yagmurlu bir yer Edinburg. insani sinir eden cisil cisil bir yagumuru var, hava hep kapali. agustos ayinda 1-2 hafta gunesli oluyor denmisti bana. ama guzel sehir, gidilir ama yaz degil kis tatili olarak dusunurum ben :)
0
65 derece
(10.02.22)
(9)

Bu macbook alınır mı

Olric
Günlük kullanım için macbook almayı dusunuyordum ama son zamlardan sonra biraz zorlasmisti. Baktigim modelin fiyati en son 13500du fiyati, su an https://ty.gl/n63d1zcglx linkte 12200. Satici gurgencler. Ozelliklerinden cok fazla anlamiyorum ama gunluk kullanim icin bunun yeterli olacagini dusundum.
Günlük kullanım için macbook almayı dusunuyordum ama son zamlardan sonra biraz zorlasmisti. Baktigim modelin fiyati en son 13500du fiyati, su an ty.gl linkte 12200. Satici gurgencler.

Ozelliklerinden cok fazla anlamiyorum ama gunluk kullanim icin bunun yeterli olacagini dusundum. Urun soru cevaplarinda 2020 yilinda tanitilan 2021 yilinda uretilen urun oldugunu yazmislar. Ne dersiniz alinir mi?
0
Olric
(09.02.22)
alınır.

ama öğrenci belgesi varsa burdan al

www.pt.com.tr
0
jack lupino
(09.02.22)
iyi fiyat, alınır. ağır bir yazılım veya çizim işi yapmıyorsanız min. 7-8 sene götürür bu bilgisayar.
0
golgi aygıtı
(09.02.22)
pt.com.tr +1

hem daha ucuz hem de vade farksız 6 taksit imkanı var.

www.pt.com.tr
0
himmet dayi
(09.02.22)
@jack @himmet dayı evet öğrenci belgem var, teşekkür ederim hatırlatmanız için. o zaman bundan sonra sorumu cevaplamak isteyenler pt linkini değerlendirip cevaplayabilir :)
0
🌸Olric
(09.02.22)
Alınır bulmasak link vermeyiz :)

Golgi aygıtı söylemiş zaten 7-8 sene götürür en az.
0
himmet dayi
(09.02.22)
Al al iyi fiyat. Daha da cikabilirim diyorsan 16 gb ram'lisine bakabilirsin.

En uygun fiyat Pt'de. 3 ay once ofisten 4 kisiye zorla aldirmistim. (9250'ydi fiyat). Simdi hepsi tesekkur ediyor.
0
brkylmz
(09.02.22)
2014 Macbook Air'i hâlâ kullanıyorum.

Alınır.
0
hayirsiz
(09.02.22)
Çizim işi yapıyorsanız da götürür o ne demek yav :D

Adobe yazılımları native sürümler it gibi çalışıyor m1'lerde.
Metal destekleyen video editing yazılımları it gibi.
Daw'lar it gibi gayet ağır iş de yapılıyor.

Computing, programlama ile ilgili tecrübem yok orada patlıyorsa bilemem.
0
hedep
(09.02.22)
Ram 16gb olsun. 8 gb uzun dayanmaz.
0
garylineker
(09.02.22)
(11)

mevcut iktidar ilk seçimde gider mi?

tmnslp
sb.
sb.
0
tmnslp
(08.02.22)
bence zor. istanbul, ankara vs belediyelerde gittiler de o iş hükümete gözdağıydı. hdp falan desteğini çekince oldu hep bence. kolay kolay gideceklerini sanmam. ülkede hala körü körüne inanan ve inadına destekleyen bu işi gelecek ya da siyaset değil de namus meselesi haline getirmiş bir güruh var ne yazık ki.
konyada bir gezin, iç anadolu güneydoğu vs bir kafanızı çıkarın o sıcak yuvalarınızdan neler göreceksiniz.
3-5 belediye almakla olmaz o iş ne yazık ki.
çok üzgünüm ve umarım yanılırım ki bence en az 2 seçim daha gitmez iktidar.
0
erty_ksk
(08.02.22)
gidecekleri muhtemel de alacakları oy az olmayacak, gittiklerinde bir şeylerin iyiye gideceğine inancımsa yok benim, en çok üzen bu beni.
0
atom karincanin torunu
(08.02.22)
anketlerde en akp aleyhine olan sonuçları bile ele alsanız yine 1.parti. şu an 30 küsür oyları var, seçimde 27'ye düşseler bile 1.parti kalmaya devam edecek gibiler.

çevrem vakti zamanında full akp'ye vermiş insanlarla dolu. bir çok şeyi benden senden iyi görüp farkındalar ama "muhalefet ne öneriyor" soruları hep kafalarında. haksız da değiller. ülke ekonomik açıdan yangın yeri hala 6 parti toplanıp güçlendirilmiş parlementer muhabbetinde oldukları için kararsızlar oraya gitmiyor ya da akp'den oy koparamıyorlar.

ne olacak sonunda bilmiyorum
0
avatar is back
(08.02.22)
gidecek.
0
rose parks
(08.02.22)
gidecek.
0
himmet dayi
(08.02.22)
Koalisyon olur. Gidecek derken tamamen değil yani
0
garylineker
(08.02.22)
Valla her seçim dönemi gidecekler muhabbeti dönüyor ama bu defa durum farklı. Hiç bu denli ağır bir kriz yaşanmamıştı daha önce bu hükumet döneminde. Seçimde gitmeleri muhtemel fakat seçilemeyip "tamam biz gidelim o zaman" derler mi ondan emin değilim. işler karışabilir.
0
msb
(08.02.22)
Valla benim düşünceme göre de ortalık bayağı karışacak son seçimde. NŞA da gitmelerini gerektirecek sonuç çıkacak ancak gitmemek için değişik şeyler yapacaklar. Bakalım ne olacak.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
korkarim ki gitmez. bu sekilde sandigimizdan daha cok var konya'da yapılan akıl dışı röportaj

bu arada gitse bile yerine gelecek yonetimin de elinde sihirli degnek olmayacak. biz aynen devam...
0
exlibris
(08.02.22)
gitmez yüzbinlerce suriyeli ve afgan vatandaş yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. seçimde erdoğana oy verecekler.
0
dafuq
(08.02.22)
(7)

Tum vucut MR

bradfords
Arkadaslar bunun icin doktor talebi gerekli mi? Ya da kendi istegimle bir goruntuleme merkezinde yaptirabiliyormuyuz? Simdiden tesekkurler
Arkadaslar bunun icin doktor talebi gerekli mi? Ya da kendi istegimle bir goruntuleme merkezinde yaptirabiliyormuyuz? Simdiden tesekkurler
0
bradfords
(07.02.22)
Evet yapılır belki ama çok pahalı olur ve bir işine de yaramaz. Boşa para vermiş olursun.
0
malheiros
(07.02.22)
Hastaliklarda erken tani icin cok tercih edilen bir goeuntuleme, neden ise yaramadigini dusnuyorsunuz?
0
🌸bradfords
(07.02.22)
hayatımda tüm vücut için mr çekildiğini görmedim. şikayet olan bölge için kısmi olarak çekiliyor, o bile çok uzun sürüyor. tüm vücut için saatler sürer sanırım.

bahsettiğiniz erken tanı için çekilen olsa olsa bilgisayarlı tomografi olabilir. çok daha hızlıdır fakat epey radyasyon alırsınız.
0
kibritsuyu
(08.02.22)
Çok uzun sürer ve dayanamazsın. 1-1.5 saat hiç kıpırdamadan durman gerekir
0
garylineker
(08.02.22)
Ben de dayanamazsın demeye geldim. bana bir kere yapıldı çooook uzun sürdü. ara vermemek gerekiyormuş. benim normalde klostrofobim falan yok ama sonlara doğru inanılmaz midem bulandı ve resmen nefes alamadım. hani son anları resmen yıl gibi geçti. ayrıca ağzımda neredeyse bir gün boyunca metalik bir tat kaldı ve çok garip metalik bir koku alıyordum kendimden. o günden sonra bir kez dizim için girdim. artık klostrofobi sahibiyim sanırım...
yani doktor istemeden bunu yaptırmak için çılgın olmak gerekir.
0
irene
(08.02.22)
Tüm vücut MR diye bir şey yok.
1- Bir kere bu alet bir yere odaklanarak çekiyor. Yani bel MR'ı bile istendiğinde hangi aralıkta olduğu yazar. Beyin MR veya Beyinin içerisindeki Hipofiz, beyin sapı, beyincik hepsinin ayrı ayrı çekilmesi gerekiyor. Bunların hepsi ilaçlı veya ilaçsız olarak çekilebiliyor. Her biri de odaklanan bölgenin büyüklüğüne ve MR cihazının gücüne göre yaklaşık 45 dk ile 20 dk arasında bir aralıkta çekilecektir. ilaçlı ve ilaçsız çift çekim gerektirir. Bunun dışında daha göz, troid, boyun MR'ları var ve belki benim de hiç duymadıklarım vardır. Sonuç olarak sadece boyun üstü için neredeyse 1 gün MR çektirmeniz gerekecektir.
2- Görüntüleme olarak her şeye çözüm olacak bir konu değildir. Kesin bir sonuç olarak bütün dokular için uygun olmayabilir. Bu nedenle doktor tarafından gerekli görüldüğünde yaptırılması gerekir diye düşünüyorum.
0
yeninesiltupcu
(08.02.22)
amaç tümör veya kanserli hücreleri bulmak ise belki PET yapılabilir. ama oda maliyetli olacaktır.
üst mesajlarda dendiği gibi doktor istemeden zor olur. çünkü doktor istek yaparken hangi tanıyla hangi bölgenin nasıl incelenmesi gerektiği gibi bilgilerde yazıyor. inceleyen radyolog ona göre yorumluyor görüntüleri.
0
astronom bey
(08.02.22)
(9)

Grafik tasarım mezunu olup New Jersey'de ayda $7500 kazanmak...

Avoiding The Puddle
Birkaç saat evvel bir kızla bunu konuştum ve ben en fazla 3k alır derken meğerse aylık alacağı tutar buymuş. Ekim ayında başvurmuş ve şimdi bir haftadır Amerika'da.İnsanı gece gece efkarlandırdı ve kızın şu an tek derdi sıcak bir yerde yaşamakmış(memleketi Adana bu arada). Kız henüz 25 yaşında ve he
Birkaç saat evvel bir kızla bunu konuştum ve ben en fazla 3k alır derken meğerse aylık alacağı tutar buymuş. Ekim ayında başvurmuş ve şimdi bir haftadır Amerika'da.

İnsanı gece gece efkarlandırdı ve kızın şu an tek derdi sıcak bir yerde yaşamakmış(memleketi Adana bu arada). Kız henüz 25 yaşında ve her ay tonla para kazanıyor olacak(Amerika standartlarında bile), fakat o Türkiye'ye daha yakın bir yerde olmak derdinde şaka gibi...zaten hayli kibirli de bir tip, telefonda algıladığım yegane şey buydu. Yani nice Bilkent, Bogaziçi mezunu bile bu maaşa Amerika'ya kapağı atamıyorken grafik tasarımcı birinin bu kadar kolay kabul alması reva mı.

Bu kadar kazanmak sizce standart mı Murica'da ? Yaşımız dayandı 40'a ve burada hâlâ sürünüyoruz hem maddi hem de sosyal anlamda. Madem sağlam bir iş bulup gitmek bu kadar kolay biz niye gidemedik ?
0
Avoiding The Puddle
(07.02.22)
Kamyon şoförü günlük 500 dolar kazanıyor. Başka ülkelerde emek gerektiren işler iyi kazandırıyor.
0
garylineker
(07.02.22)
Ama esas şaşırılması gereken ABD ye nasıl gittiği. O kadar kolay değil.
0
garylineker
(07.02.22)
"Yani nice Bilkent, Bogaziçi mezunu bile bu maaşa Amerika'ya kapağı atamıyorken grafik tasarımcı birinin bu kadar kolay kabul alması reva mı."

ne alakasi var. her grafik tasarim mezununa devlet otomatik maas baglamiyor ki... basvuranlarin arasinda en iyisiymis, ta turkiye'den alinmis.
0
hot potato
(07.02.22)
Grafik Tasarım'ın nesi kötü? "Bilkent, Boğaziçi" mezunu olmakla ne ilgisi var? Hatta "Bilkent, Boğaziçi" mezunu Grafik Tasarımcı olamaz mı? Kafamda deli sorular :)
0
dreamnesiac
(07.02.22)
Uzundur kuzey amerika'dayim, hanim grafik tasarimci.

Ayda burut 7500 yapiyorsa senede $90k patlatiyor demek. Amerika'ya yeni gelen grafik tasarimci gocmen oyle bir parayi ruyasinda bile goremez. Yeni gelen birinin max. alacagi para senede $40-45k. Ayda $3700-3800 burut yapar.

3 aylik egitimle $100k maas falan gibi hurafelere de inanmayin. Oyle olsa Amerika'nin yarisinin acliktan agzi kokmazdi. 6 digit o kadar kolay ulasilabilecek bir mertebe degil.

Haa grafik tasarim degil de IT isi yapiyordur, cilgin kod yaziyordur, CVsi cok saglamdir, herkesin bilmedigi birsey biliyordur, $90-100k ile baslar. Ama bunlar tek tuk.

Ozetle, hatun salliyor. Oraya nasil gittigi bile tartisilir..
0
cooperr
(07.02.22)
kusura bakma ama bu bakış açısı türkiye'deki eğitim sisteminin en büyük eksiği. öğrencinin vizyonunu çok daraltıyor ve bütün öğrencileri tek bir alan yönlendiriyor. öğrencilerin kafasında sayısal > eşit ağırlık > sözel gibi bir sıralama var. ezber yapmayı eğitim sanıyor öğrenciler. ve sayısal bir alanda değilsen sürünmen gerektiğini düşünüyor. doğal olarak grafik tasarım mezunu birinin iyi para kazanmasını kafasında bir yere oturtamıyor. sözel bölümlerden mezun olup ya da lise mezunu olarak çeşitli alanlarda ne paralar kazanan insanlar var.

medya sektörü bence birçok alana göre daha uluslararası ve yurtdışına kapak atmak için uygun olabilir. ve çok uçuk paralar kazanabilirsin. bu arada grafik tasarım eğitimi üstüne neler eklediğin de önemli. mesela hollywood filmlerindeki görsel efektleri yapan ekipteki insanlar da bu tarz eğitimler aldı. haliyle iyi bir projede ve ekipte çalışan bir tasarımcı ortalama bir mühendisten daha iyi kazanabilir.

ayrıca bir grafik tasarımcı neden bir boğaziçi mezunundan daha fazla kazanmasın? mesela refik anadol ortalama bir bilkent mezunundan daha mı donanımsız?
0
black mamba
(07.02.22)
black mamba +1

iş hayatı üniversiteye giriş sınavı gibi sıralamalı bir şey değil.
ne boğaziçi mezunları tanıyorum, sadece boğaziçi'nden mezun olabilmiş.
vizyonla eğitim ayrı şeyler üstelik.
diğer yandan, kimin cv'sinde ne olduğunu sadece okuduğu okuldan tahmin yürüterek bilemezsiniz.

reva mı? kabul aldıysa reva demek ki.
başkalarının yaptıklarını takdir de edebilmek lazım diye düşünüyorum.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
meslek ve okul olarak bakmamak lazim +1
bogazici her zaman kapi acamadigi gibi ismi pek olmayan bir yer kapi acabiliyor kisiye bagli olarak.
ama verdigin ornek biraz tuhaf. 25 yasinda. maks 3 yillik deneyimi var ya da liseden beri isi ogrendi bir sekilde 7 yil diyelim. ama adanada yasayan bir kiz. tabi kiz hep adanada mi yasamis o da var ama ben cok donanimli biri oldugunu dusunemedim. nasil gittigi apayri bir muamma zaten. akrabasi falan varsa kolay olmustur anca.
yani bu profilin linkedinden falan teklif almasi ya da bi basvurusuna yanit almasi ve oyle bir parayla ise baslamasi biraz soru isareti.
bunun disinda ben de anlamiyorum bazi gidenleri. ama bu profil benim anlamadiklarimin altinda bana gore.
0
Kittie
(07.02.22)
grafik tasarımcı derken, düz deneyimsiz tasarımcı değil de Front End Developer dedikleri tasarımla kodu birleştirmiş biriyse belki doğrudur. Diğer türlü vizesine sponsor olur Türkiye'den getirttiklerine inanmam.

Aile şirketi, tanıdık sponsorluğu vb. ile gidip böyle çalışanlar var. Avrupa'ya da bu şekilde "yea dayımın bilmemne şirketi vizeyi ayarlayacak gideceğim" diyen tipler var ama pratikte başarabiliyorlar mı bilmiyorum.

Bu arada Uber yapıp ayda 5-6 bin dolar kazanan gördüm direkt. Çalışana para var orada ama, ne bileyim ABD vatandaşıdır iş bulmuştur okey. Türkiye'den çalışma vizesi/izni alıp gidebilme kısmı sıkıntılı olan şey.

edit: fakat evet, medya ve görsel sanatlar çok evrensel bir iş aslında. Yaptığın iş dünyanın her yerinde anlaşılıp takdir edilebilir. Başarılıysan iş de bulursun.
0
nhk ni youkosu
(07.02.22)
(3)

sürahiler neden kirleniyor

rewlack
sizin sürahiler de kirleniyor mu?içinden bahsediyorumdamacana veya 5lt erikli tüketiyorum genelde.uzun kullanımda içinde beyaz, krecimsi, soluk bir tortu kalıyor. e peki bunun aynısı aldığım sularda neden görünmüyor? belli mi olmuyor? damacana hadi neyse, 5lt petlerde görünürdü en azından. ayrıca ma
sizin sürahiler de kirleniyor mu?
içinden bahsediyorum
damacana veya 5lt erikli tüketiyorum genelde.

uzun kullanımda içinde beyaz, krecimsi, soluk bir tortu kalıyor. e peki bunun aynısı aldığım sularda neden görünmüyor? belli mi olmuyor? damacana hadi neyse, 5lt petlerde görünürdü en azından.

ayrıca markadan bağımsız böyle bir durum var.
0
rewlack
(05.02.22)
Ben bu zamana kadar hiç rastlamadım, ama uzun süreli kullanım derken yıkıyorsunuz sürahinizi değil mi? sonuçta oda sıcaklığında nemli ortam her çeşit mikroorganizma için bulunmaz nimet. Kireç olması pek muhtemel değil, çünkü içme sularında cam sürahiyi kireç bağlatacak kadar bir kireç olmasa gerekir. Dediğim gibi, ben de hiç rastlamadım.
0
akhenaten
(05.02.22)
Yosun oluşuyor.
0
Mistyimage
(05.02.22)
Yosun ya da pas onlar.
0
garylineker
(05.02.22)
(10)

tatil yöreleri temelli yaşanabilir yerler mi sizce?

egokalp
kamuda mühendisim ve tayin almayı düşünüyorum. fikirlerinize ihtiyacım var.muğla, manisa, antalya, aydın gibi şehirler var aklımda. bunlar hala yaşanılabilir yerler mi sizce? yoksa izmir ve istanbulda olduğu gibi dışarıdan gelen göçten dolayı oralarda da yerli nüfus azınlık mı oldu?
kamuda mühendisim ve tayin almayı düşünüyorum. fikirlerinize ihtiyacım var.

muğla, manisa, antalya, aydın gibi şehirler var aklımda. bunlar hala yaşanılabilir yerler mi sizce? yoksa izmir ve istanbulda olduğu gibi dışarıdan gelen göçten dolayı oralarda da yerli nüfus azınlık mı oldu?
0
egokalp
(05.02.22)
Bahsettiğin yerler her türlü İstanbul/Ankara/İzmir üçlüsünden iyidir. Ek olarak Çanakkale ve Trakya bölgesini göz önünde bulundur derim.
0
halitkin
(05.02.22)
Aydın'ın doğusu(Nazilli tarafi) tamamen yerli sayılır. Batısı ise özellikle Söke, Germencik biraz daha göçe teslim olmuş, yerelin azaldığı yerler. Imkanım olsa 1 dk durmam giderim.

Bu Muğla'da yine iç kesimler yerliyken kıyılar göç. Şeklinde. Manisa'yı pek bilmiyorum. Bana çekici de gelmiyor. Insanı Muğla, Aydın insanına göre daha bi kaba bence. 45 plakalı Tofaş teröründen dolayı da olabilir bu ön yargım.
0
westblack
(05.02.22)
Ben de sizin gibi araştırıyorum.

Benim için ilk kriter sağlık hizmetlerine ulaşım ve yeterliliği idi. Bir de ilköğretim için devlet okullarının çok kötü olmaması. Çok iyi olmasını zaten bekleyemeyiz.

Sonra iklimi ve nüfus yoğunluğu..
0
digits
(05.02.22)
Yaşanabilir kriterlerinize bağlı bu biraz. Küçük sakin şehir/kasaba mı arıyorsunuz yoksa büyükşehir olanaklarından uzaklaşmadan sıcak iklimli yerde yaşamak mı? Yaşanabilirlik kriterlerinizi açarsanız ona uygun ilçeler, beldeler de önerilir bleki.

Antalya tatil yöresi değil mesela, merkez çok kalabalık, bir İstanbul olmasa da büyükşehir kalabalığı her zaman var. Alanya kendi başına bir şehir. Ama Side öyle değil, küçük ve tatil sezonu dışında daha sakin bir yer. Bence Antalya'da çok güzel yaşanır, siz kalabalıktan kaçıyorsanız yaşanmaz. Bir de çalışırken yaz sıcağına katlanmak hiç keyifli olmuyor, 40 derece sıcakta takım elbiseyle işe gidecekseniz onu da hesaba katın.

Muğla'da bence Bodrum'da yaz kış yaşanmaz ama sakin kasaba istiyorsanız Milas'ta yaşanır belki. Daha keyifli ilçeleri de vardır mutlaka.
0
kobuzchu kiz
(05.02.22)
Muğla ve antalya gayet yaşanabilir yerler. Bazı bölgelerine göçle gelenler var tabi ama genel olarak iyi.

Manisa'da yaşamadım ama Akhisar'ın ününü çok duydum. İnsanı baya modern derler.
0
garylineker
(05.02.22)
giden arkadaşlardan sağlık konusunda olumsuzluk duydum hep. bilginiz olsun.
0
renegade
(05.02.22)
Kriterlere bagli +1 Bana sorarsan sahil kasabasinda yasamak kabus. Büyük şehir tercih ederim.
0
stavro
(05.02.22)
Antalya dışarıdan güzel gözüküyor ama öyle değil. Antalya'da antalya'nın yerlileri yüzde 10, belkide daha az. . Her yıl 40.000 kişi göç eder antalya'ya. çok yoğun göç var. Trafik eskisi gibi değil yoğun göçlerle beraber trafik arttı ve asayiş olayları çok fazla.

Ev fiyatları ve kiralara girmedim bile. Turizm yöresi diye fiyatlar uçmuş durumda.

Asayiş olayları da patladı arttık şu ekonomik krizle beraber. Şu sıralar klima motorları çalınmaya başlandı.

Ben olsam Ege'nin gelişmiş bir ilçesini düşünürüm.
0
slm ben yalnız komando yasin
(05.02.22)
Ben bu yaz kastamonu'nun cide ilçesine tayin istiycem. Orada karar kıldım. 8-10 bin nüfuslu bi kasaba.
0
antihero
(05.02.22)
kriterim şu aslında büyükşehir kalabalığı ve keşmekeşi olmasın. güvenli olsun eşimle dostumla denize girerken tipleri kaymış şezlong mafyalarıyla uğraşmayım. sokakta gezerken güvende hissedeyim. büyük şehir kadar pahalı da olmasın. bisikletime binip düzgün rotalarda ezilme korkusu olmadan gezebileyim.
0
🌸egokalp
(05.02.22)
(3)

Yenikapı marmaraya yakın düzgün cafe

bir soru sorcam
Oralar pek nezih değil ama var mıdır böyle mekan
Oralar pek nezih değil ama var mıdır böyle mekan
0
bir soru sorcam
(04.02.22)
Mado dışında düzgün bir yer yoktu, orası da Afgan vs doluydu biz gittiğimizde..
0
art pepper
(04.02.22)
Çok yakınlarında yok. Pek durulacak bir yer değil.
0
garylineker
(04.02.22)
İDO iskelesinde cafe Nero var(di). Terminal binasında da bir iki yer olsa gerek.
0
tingen
(04.02.22)
(9)

Gelişmemiş ülkelerde yaşayan Türklerin motivasyonu ne?

hadi ya la
Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?Be
Son zamanlarda YouTube'da çok denk geliyorum, Kolombiya'nın x şehrinde baklavacı, Brezilya'nın gecekondu mahallesinde dükkan sahibi, Bangladeş'te değişik işler yapan insanlar...

Hayat kolay değil, bir şekilde bu eforu Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde harcasalar refah seviyesi daha yüksek olmaz mı?

Belki kendileri öyle mutlu ama bakıyorum refah içinde değiller, yorgun ve bitkinler.

Almanya'da, Hollanda'da zorlu bile olsa çalışmak varken neden Honduras'ta yaşamak için çaba harcayayım ki?
0
hadi ya la
(03.02.22)
Filmlerden bildiklerim dışında bir bilgim yok ama kan davasından veya kanundan kaçanlar mutlaka vardır bu söyledikleriniz arasında.

Ayrıca insan kendi köyünde çok kötü hayat şartlarında yaşıyorken hayatıyla kumar oynayıp belki daha iyi olur diye bir gemiye saklanıp veya para verip kendini başka yere atmaya çalışıyordur.
0
michael_knight
(03.02.22)
Bu saydığınız ülkelerde Türkiye'den daha kötü durumda değil ki. Mesela Honduras, bir kaç haftalığına gittim ve Utila diye bi adasında kaldım, full Amerikalı, Avruplaı turist doluydu adamlar yerleşmişler oraya. Cennet gibi bi yer.

Türkiye'nin Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan Avrupalılar neden geliyorlar, belki aynı nedenle Türkler de gidiyor. Biz o zaman ucuz diye gitmiştik, artık bize her yer pahalı gerçi.
0
euteamo
(03.02.22)
Yurt dışında yaşamak istesem Almanya'ya değil Meksika'ya gitmek isterim. Her insanın ilgi duyduğu kültür farklı. Bu tip şeylerde mantık aranmaz. Bangladeş'i saymıyorum. O uç örnek. Brezilya örneği de yanlış. Sayısal değerlere bakılırsa Brezilya ekonomisi Türkiye ekonomisinden daha büyük.
0
dissendium
(03.02.22)
Abi hayat paradan ibaret değil ki.

Yani yılda bi kaç ay güneş görüp Almanların arasında yaşayacağıma, @dissendium'un dediği gibi sıcakkanlı Meksikalıların arasında yaşayıp, doğru düzgün yemekler yiyebilmeyi tercih ederdim.

Almanya'da bizi yemek yemeye götürüp klopse diye bişey yedirdiler, allah düşmanımın başına vermesin, kıtlık harici yenecek yemek değil. Stockholm'de bi hafta kaldım kışın, güneş yoktu, sıfır yani, adamlar karanlıkta yaşıyorlar.

Bence böyle hayat geçmez. Karşılığında varsın iki model kötü arabaya bineyim, hiç sorun değil.
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
Gelişmiş ülkelerdeki metropollerde yaşam zor. Küçük şehirlerde de iş imkanı az. O yüzden tercih ediliyor olabilir.
0
garylineker
(04.02.22)
Iklim
Plajda yasayayim, ormanda yasayayim gibi dogasal tercihler
Yaptiklari isin orda niche kabul edilmesi sebebiyle iyi para kazanabilmek
Kazanabildikleri para neyse onun yetmesi
Oranin Turkiye (veya nereden gittilerse orasi) olmamasi
Oradaki birine asik olmalari
Alismis olmalari
Orada yaptiklari calismalarin baska yerde taninmayacak ve transfer edilmeyecek olmasi (Barbados’ta corbaci islettim yedi yil diye Turkiyedeki herhangi bir sirkete aciklamanin sacmaligi yani)
Bir seyden kaciyor olmak (kanun, akraba, kan davasi, eski es, askerlik)
Yasaminiza uygun bir komunitenin bir sekilde orda bulunmasi (LGBTQ+ veya baska seyler)
0
sopiro
(04.02.22)
insannlarin goc motivasyonlarini bilmek gerek.
goc etmek kisisel bir surectir.

sudan'a, nijerya'ya, libya'ya, kazakistan'a insaat isleriyle, ticari faaliyetler icin gidip kalanlar var. aile kuranlar var.
kacmak isteyenler var.
degisik iklim arayanlar var.
gittikleri yerde topraga tutunabilenler, bununla ayakta kalanlar var.

var oglu, var kizi var.
0
viva paulista
(04.02.22)
ek olarak bazi ozel seyler de vardir, misal antakya'lilar arapca konustuklarindan arapca konusulan ulkelere gidip, berberlikle, lokantacilikla, kaportacilikla ter akitirlar.
doviz kazandiklari icin cazibesi var.

dunyanin pek cok yerinden isciler, garsonlar vs. paranin bol oldugu yerlere giderler. suudi arabistan col sicaginda, o ortamda taylandli isci, yeni gineli isci, pakistanli isci, filipinli isci, kimisi cennet gibi mekanlari birakip gidiyor. cunki omrunu torpuleyip eline gececek dolarlarla yoksulluguna merhem bulabiliyor.

burada not dusmek isterim.
turkler, turk lokantalari, turk santiyeleri disinda boyle durumlarin icinde olmazlardi. cunki kazak bir garsonu getirmek, kerala'dan bir isci getirmek, afrika'li bekcileri yigmak daha ucuz, daha kolay.
artik turkler icin de bu (kolemenlikler) mal sahipleri adina elverisli, kazancli duruma gelebiliyor gibi gorunuyor.
0
viva paulista
(04.02.22)
Metin iyiköşker bahsi geçmiş adamın serveti onlarca avrupaya göç etmiş türk mühendisi cebinen çıkarır :)
0
nuisance
(04.02.22)
(9)

Bu macbook alınır mı?

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
Uzun süredir bilgisayar almak istiyorsum. Yüzde 90 iş internet, eğlence için kullanılacak. Oyun yok gibi.Huawei matebook çok beğenmiştim ama fiyatlar 8-9 bin olmuş. Onu alacağıma bu macbook alayım mı siZce? Yani bu parayı vermeye değer mi? https://www.hepsiburada.com/apple-macbook-air-m1-ip-8gb-256g
Uzun süredir bilgisayar almak istiyorsum. Yüzde 90 iş internet, eğlence için kullanılacak. Oyun yok gibi.

Huawei matebook çok beğenmiştim ama fiyatlar 8-9 bin olmuş. Onu alacağıma bu macbook alayım mı siZce? Yani bu parayı vermeye değer mi?

www.hepsiburada.com
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(02.02.22)
Deger.
0
kaptankedi
(02.02.22)
değer.

pt'de daha uygundu en son oraya da bakabilirsin.
0
kornisch
(02.02.22)
Kesinlikle değer.
Ama 16 GB versiyonu alırsan, cihazın kullanım ömrüne tahminen 2 sene daha eklersin.
Fark 2500 Lira gibi görünüyor, onu da düşün.
0
michael_knight
(02.02.22)
pt'den 12500e vade farksız taksitle alabilirsin şu an.

2016 macbook pro'dan 8g ram'li m1'e geçiş yaptım. çok memnunum. photoshop'un 3 saniyede açılması güzel bi duygu :)
0
brkylmz
(02.02.22)
değer, dediğin işlemleri yapıyorum 8 gb ram fazla fazla yetiyor bu arada. bi cihazı çok uzun süre kullanmayı sevmediğim için de sıkılınca satar 2-3 sene sonra yenisini alırım dediğimden 16 gblısına bulaşmadım.
0
garavel
(02.02.22)
macbook air'in yeni kasa ve işlemci yakın, eğer acelen yoksa ve daha uzun vadeli düşünüyorsan. gerçi iyimser tarih haziran diyorlar.

buyersguide.macrumors.com
0
passion rules the game
(03.02.22)
Pt linki var mı? Bulamadım o fiyatı
0
🌸bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(03.02.22)
hocam ben de sınırdaydım, sen yazınca araştırdım ettim diğeri çıkana kadar lazımdı, ben de aldım. trendyol'da pt'ye yakın fiyata satan satıcılar var ama en ucuzu 500 tl daha pahalı.
pt eğitim linki bu, öğrenci belgesi vs. gerekiyor:
www.pt.com.tr
bu arada bu da varmış:
www.pt.com.tr (bunda vade farkı varmış ama)
0
passion rules the game
(03.02.22)
Ram 16gb'lık olanını al.
0
garylineker
(03.02.22)
(6)

bilgisayarı prize takılı kullanmak mı bataryada kullanmak mı

tuborg yesili
hangisi daha doğru?
hangisi daha doğru?
0
tuborg yesili
(02.02.22)
doğrusunda fikir birliği yok
benim gördüğüm, 40%a düşene kadar pilde çalıştırıp, 100%e çıkana kadar fişi takmak, sonra tekrar pile dönmek. bunu bazı bilgisayarlar otomatik yapıyor demişlerdi.
0
comp
(02.02.22)
yeni nesil bataryalarda farketmiyor diye biliyorum. yani yeni nesil dediğim yaklaşık 10 senedir falan bu böyle. lityum batarya galiba. batarya dolduğunda bypass ediyor benim bildiğim bataryayı şu anki teknoloji.

prize takmazsanız bilgisayarınız performans modunu açmayacaktır. dolayısıyla olması gereken performansın altında çalışır. ayarlardan kendiniz tam güç çalıştırdığınızda ise hemen şarjı biter zaten.


ben ulaşabileceğim yerdeyse takılı kullanırım.
0
syozkn
(02.02.22)
Bu durumda tartışılan konu pili çıkarıp kullanmak mı yoksa pil takılı (prizde) kullammak mı idi. Yeni bilgisayarların bazılarında pil artık çıkarılamıyor. Bilgisayarların yazılımında örn asus. Pil koruma modunda maks %80 şarj ediyor.

Arada bir fulleyip boşalana kadar kullanmakta fayda var. Ben de artık farketmiyor diye okuyorum.
0
ceketimi alip cikcam
(02.02.22)
uc gunluk dunya icin 20 yillik tartismaya kimse cevap bulamaz

oyun oynuyorsan 3d calisiyorsan render aliyorsan kisaca sistemi kullanacak is yapiyorsan prizde,

diger her sey icin batarya

o pil olecek arkadas istedigin kadar ugras :))
0
nibba
(02.02.22)
Benimkinin kullanım klavuzunda farketmez yazıyordu. Markaya göre değişebilir.
0
garylineker
(03.02.22)
Özellikle pil koruyucu bir yazılımı yoksa yeni tarz pillerde şu şekilde kullanmak pilin ömrünü uzatıyor:

0-100 aralığında değil 30-80 aralığında git gel yapmalısın
Haftada bir full doldur boşalt yapmalısın ama onun dışında bataryayı çıkarıp kullanmalısın.

Eğer bilgisayarın özellikle buna göre yazılım yapmışsa çok iyi. Ama pil koruma özelliği olarak yüzde yüz olunca daha fazla pili doldurmaya çalışmamasından bahsediliyorsa o zaman o aslında benim bahsettiğim pil korumaya girmiyor.
0
zimbirik
(03.02.22)
(8)

Dolandırıcı Emlakçı ve Ev Sahibine karşı izlenecek yollar

taçsız kral pele
arkadaşlar olabildiğinde kısa şekilde özetlemeye çalışacağım, acayip de gerginim. saçma sapan cümleler kurarsam affedin.çok yakın bir tanıdığım eşyalı ev kiralıyor. bizim tanıdık şehir dışından geldiği için çok vakti yok, şehrin de yabancısı haliyle. emlakçıya gidiyor, emlakçı da memur/asker nüfusun
arkadaşlar olabildiğinde kısa şekilde özetlemeye çalışacağım, acayip de gerginim. saçma sapan cümleler kurarsam affedin.

çok yakın bir tanıdığım eşyalı ev kiralıyor. bizim tanıdık şehir dışından geldiği için çok vakti yok, şehrin de yabancısı haliyle. emlakçıya gidiyor, emlakçı da memur/asker nüfusun çoğunlukta olduğu eli yüzü düzgün bir sitede ev gösteriyor.

hesapta göstereceği ev iki hafta içinde boşalacak, ama hali hazırda oturan işte olduğu için birkaç örnek daire gösterip ikna ediyor bizimkini. kiracı evi boşalttığında evi temizletecek, eksiği gediği varsa halledecek, bizimki de şehir dışından gelip yerleşecek.

neyse eve bir gidiyor. koltuklar çökmüş, yatağın yayları çıkmış, boya falan desen çok kötü durumda, evde geçmeyen bir koku var, dış kapının kilidi sorunlu, içerideki kapılardan biri de yumruk atılarak kırılmış, üzerine de levha gibi bir şey asıp kamufle etmişler.

bu durumda ne yapmak gerek. yakınım şehir değiştireceği ve eşyalı ev tuttuğu için hali hazırdaki eşyalarını sattı. evin durumu, eşyaların durumu berbat. emlakçıya da ulaşamıyoruz. 16 yaşındaki oğlunu falan gönderiyor.

gidip savcılıktan suç duyurusunda mı bulunsak, ne yapsak. bildiğin dolandırıcılık bu ya. kaldı ki eşyalı ev diye üç paraya kendi eşyalarını da sattı. her türlü zarar ziyan yani.
0
taçsız kral pele
(02.02.22)
Eşyalar kira sözleşmesinde belirtilmiş mi ?

Belirtilmişse eşyalar temiz durumda vs gibi bir ibare var mı . O şekilde mi imzalamış
0
ceketimi alip cikcam
(02.02.22)
@ceketimi alip cikcam

ondan emin değilim, muhtemelen de belirtilmemiştir diye düşünüyorum. belirtilmese bile kim kullanılamayacak kadar kötü eşyası olan evi, eşyalı ev olarak kiralar? hayatın olağan akışına aykırı değil mi?
0
🌸taçsız kral pele
(02.02.22)
Ben şu açıdan düşündüm sözleşmede eşyalar yoksa bence o konuda bir şey talep edilemez.
0
ceketimi alip cikcam
(02.02.22)
Hiçbir şey yapamazsınız bu durumda
0
garylineker
(02.02.22)
Ne suç duyurusu yahu. Sözleşmeye göre eşyalar sorunsuz olarak teslim edildi ise bir de üzerine eşya parası ödeyeceksin. Çünkü eşyaları sen o hale getirmiş sayılırsın.
0
Mistyimage
(02.02.22)
Evi sahibindendeki ilana göre mi tuttu? Eğer öyleyse ilandaki fotolara güvenip evi tuttuysa şikayetçi olabilirsin. Tutma zamanın belli şikayet zamanın belli. Evi o hale getiremeyeceğim aşikarsa şikayet et.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(02.02.22)
@Mistymage

yok artık daha neler, elimizde whatsapp yazışmaları var, evi görmediğimize dair. adam evin videosunu çekip attı. örnek olarak gösterilen dairelerin kiracıları belki tanık olur vs.

hem insan, bir günde koltukları kırıp, yatağın yayını çıkaracak ne yapmış olabilir?

tck md.157 "hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan..." diye devam ediyor.

dolandırılmak tam olarak böyle bir şey zaten.
0
🌸taçsız kral pele
(02.02.22)
Cezai sorumluluk olmaz. Tazminat borcu gündeme gelir. Ayıplı ifa sebebiyle.
0
adwokat
(03.02.22)
(10)

Kiralık Ev / 3+1 evin tek odasını kapatıp 2+1 olarak kiralamak

sevenay
Bu şekilde ev kiralayan var mı?Emlakçının dediğine göre 3 odadan biri kilitli ve ev sahibinin çocuğunun eşyaları varmış içerde, önceki kiracı da bu şekilde oturmuş. Aklıma gelen en kötü senaryo bir gün mal sahibinin eşyalar eksik sen arakladın falan demesi. Daha fenası olur mu? Kiracı kendini bir şe
Bu şekilde ev kiralayan var mı?

Emlakçının dediğine göre 3 odadan biri kilitli ve ev sahibinin çocuğunun eşyaları varmış içerde, önceki kiracı da bu şekilde oturmuş. Aklıma gelen en kötü senaryo bir gün mal sahibinin eşyalar eksik sen arakladın falan demesi. Daha fenası olur mu? Kiracı kendini bir şekilde sağlama alabilir mi?
Bu durumu kira kontratında ekletmek ya da mallar için tutanak tutturmak dışında aklıma bir şey gelmedi. Sizce?
0
sevenay
(01.02.22)
Ben tam böyle bi evde oturdum, ev sahibi pek umursamaz. Tek sıkıntısı ara sıra o odadan eşya lazım olursa kapınızı çalacak olması. onun dışında büyütecek bir şey yok bence
0
olaylar olaylar
(01.02.22)
Ev sahibi evden kopamamış. Bir sene sonra hadi çık bakalım der. Hiç girme öyle işlere.
0
garylineker
(01.02.22)
Benim bi akrabam da evini bi süre öyle kiralamıştı. Ben olsam kiralamam. Odaya ne koyuyor ne koymuyor bilemezsin. Yarın bi sıkıntı çıkıp başına kalabilir, çok düşük bi ihtimal ama ben güvenmem.
0
mg3929
(01.02.22)
Büyük konuşmayayım ama hayatta tutmam öyle bir ev.

Çok çok daha uyguna veriyorsa düşünülebilir. Eşyasını almaya gelir. Akar kokar böcek olur oda da bişi olur. Örümcek yuvası olur, göremezsin temizleyemezsin.
Kışın soğuk gelir bilmem ne.
Düşük ihtimalde olsa yukarıda söylenildiği gibi eşyalar ile ilgili bir sıkıntı olup başına kakılabilir.
0
ceketimi alip cikcam
(01.02.22)
Böyle bir ev gezdim. Benim aklıma gelen şey, eşyalardan beni sorumlu tutması değil; bir süre sonra "odaya yeğenim yerleşecek" diyerek beni sıkıntıya sokabilecek olmasıydı... Öyle ev sahibinden her şey beklenir...
0
malheiros
(01.02.22)
Ben de böyle 1 evde oturmuştum 1 sene kadar. Oda kilitli anahtarı ev sahibindeydi. Eşi vefat etmiş, çocuğuyla annesinin oturduğu şehre taşınmış kadın.

1 gece "alkollüyken" tribe girdim ve kadının kocasını öldürüp odada sakladığına inandım, evdeki diğer odaların anahtarlarını denedim tek tek salonun anahtarı açtı kapıyı.

İçeride ceset falan yoktu bildiğin üstü örtülü eşyalar falan işte.
0
materyalist imam
(01.02.22)
Ev sahibinin böyle bir hakkı yok. Senin o daireyi kiralaman demek tapuda o daire kaç metrekare ise o alanına kadar sahip olmak demek. Benim de eski ev sahibi buna kalkışmıştı. Depo tut oraya koy diyerek kabul etmemiştim. Tabi sonrasında kira ücretini 3de 1 oranında kırarak anlaşmıştık.
0
limonlu eksi
(02.02.22)
Bu sorunun aynısı sanki 1-2 sene önce de sorulmuştu burada, topluca "yapma, girme o işe" demiştik. Bulabilirsem eklerim soruyu.
0
kobuzchu kiz
(02.02.22)
genelde o eşyalar maddi değerli olduğu için değil hatırası olduğu için atılmayan eşyalar oluyor.

fiyatı uygunsa tutulabilir, zaten muhtemelen sizden 3+1 değil 2+1 kirası istiyor.
0
nuisance
(02.02.22)
bir akrabam da bu şekilde evini kiralıyor kaç senedir. kızı boşandı ve atmaya satmaya kıyamadığı eşyaları bu odaya yığdılar. Kira fiyatı makulse, ev sahibi de güvenilir biriyse neden olmasın bence kiralanabilir.
0
genc irisi
(02.02.22)
(7)

Memur olmak

dissendium
Memur olup da kendini geliştiren var mı? Memur olsam yüksek lisans, doktora için uğraşırdım diye düşündüm ama memurluğu bırakmadıktan sonra da kendini geliştirmek sanki kendini kandırmak gibi oluyor. Nasıl olsa memurluğu bırakmak seçenek dışı. O zaman kendini geliştirsen de tekrar özel sektöre geçme
Memur olup da kendini geliştiren var mı? Memur olsam yüksek lisans, doktora için uğraşırdım diye düşündüm ama memurluğu bırakmadıktan sonra da kendini geliştirmek sanki kendini kandırmak gibi oluyor. Nasıl olsa memurluğu bırakmak seçenek dışı. O zaman kendini geliştirsen de tekrar özel sektöre geçmedikçe çok faydası olmayacak. Bu çıkmaz nasıl aşılabilir? Siz diyelim memursunuz ve kendinizi geliştirdiniz bayağı. Özel sektörde var olan maaşınızın çok daha fazlasına iş buldunuz. Memurluğu bırakır mıydınız? Memurluğu sevdiğiniz bir alanda düşünün.
0
dissendium
(30.01.22)
Mesele artık tek boyutlu insan olmamızdan kaynaklanıyor sanırım. Memuriyet asıl kendini geliştirmek isteyen insan için biçilmiş kaftan. Şöyle bir dönüp geçmişe bakarsak Türk edebiyatının en ünlü romancıları, şairleri, tiyatrocuları ve sanatçıları genelde memur. Çünkü kendilerini geliştirebilecekleri olanaklara sahiplerdi. Şimdi ise insanın kendini geliştirmesi mesai sonrasında da emeğini kapitaliste satarken daha cazip kılabilme, yani iş gününü uzatma üzerinden kurgulanan bir kendini geliştirme anlayışı. "Nereye doğru gelişim?" dersen aslında o yönü tayin eden genelde piyasa ilişkileri oluyor. Dolayısıyla memurluğu bırakıp bırakmama hayatta ne arzuladığınıza göre değişir.
0
prole
(30.01.22)
memursan kendini geliştiremezsin. mevzu o zaten. bizim tüm sülale memur. kurum söyle oradan sana müdür ismi vereyim o derece. sadece network (siyasi) olarak takılman lazım yükselmen için. yoksa bir ara müdürlükte 15 yılın geçer sonra emekli olursun.

memurlukta bilgi ile yükselme olmaz milletin işini yaparsan yükselirsin. o sebeple özel sektöre de geçipde yüksek maaş alamazsın. çok zor yani. çoğu memur istifa edip kendi firmasını kuruyor. danışmanlık adı altında. o tabi danışmanlık değil rüşvet verme metodu.

yani dediğin tarzda ben kimseyi görmedim. zaten yok. ütopik bir roadmap.

bir-iki örnekten yola çıkıp genelleme yapmayın. bu şekilde en az 1000 kişi var mı ona bakmanız lazım.
0
duyurukullanıcısı
(30.01.22)
mesleki olarak soruyorsan zor. devlette bir kurumun avukatı olarak çalışıyorsundur. daha iyi bir avukat olman için aman aman bir motivasyon yok.

ama iş kişisel gelişim ise bence özel sektörden daha iyi olanaklara sahip. bir kere sizi özel sektör kadar hırpalamıyor. mesainiz bittiğinde halen zinde oluyorsunuz çoğunlukla. yan hakları neredeyse eksiksiz alıyorsunuz. ücretli izin, ücretsiz izin, haftasonu, mesai saatleri vs. standart insani koşullarda. bu koşullara uyan özel sektör işi görece az sayıda.

hiç bir firma 5 yılını dolduran bir personele istersen 1 yıl ücretsiz izin alabilirsin demez mesela. oysa bir memur 5. yılın dolduğu gün "ben bir sene yokum, 1 sene boyunca kendimi keşfedeceğim, 1 sene sonra tekrar işe başlayacağım" diyebilir.

ben daha çok bileceğim, kariyer yapacağım diye yüksek lisans yapıp yüksek inşaat mühendisi olacağım diyen devlet memuru mühendis görmedim pek ama mimarlık tarihiyle alakalı yüksek lisans yapan gördüm mesela. mesleki gelişim değildi tam olarak amacı. "gençliğimde ilgim olan bir alandı ama önce para işini çözmem gerekliydi, şimdi para derdi olmadan geniş geniş ilgileniyorum" demişti sorduğumda.
0
syozkn
(30.01.22)
Ek iş yapıyorlar. O şekilde geliştirmen mümkün.

Özel sektörde kendini geliştirme dediğin şey daha yoğun çalışmak. Kimse sana madalya takmıyor.
0
garylineker
(30.01.22)
abicim memur var memur var? hangi memurluk? nüfusta çalışan bi vhki ye özelden nasıl bir iş teklifi gelebilir? ama vergi müfettişi veya ne bileyim hesap uzmanı vs olsan meslekte belli bir süre geçirdikten sonra özelden teklifler yağıyor diye duymuştum.. belki de tek bu örnek vardır bir de belki iyi bi kurumda mühendissen falan ordan sonra özelde şansın olabilir.. onun dışında kalan kadroların çoğu zaten sadece o iş için o pozisyonda işe yarar.. kaymakamlıkta evrak kayıtta çalışan bi memur özelde ne gibi bi iş yapabilir kendi işinin verdiği spesifik yetenekleriyle? ha adam belki memurluğuna ek çok iyi bas gitar çalmayı öğrenmiştir gider bi bara çalar onlar ayrı mesele.
0
fff02561
(30.01.22)
Kendimizi yalnızca mesleğimiz üzerinden mi geliştirebiliyoruz ki? Mesleğiniz dışında hiç ilginizi çeken ya da yapmaktan hoşlandığınız bir şey yoksa evet haklısınız da, biz mesleklerimizden ibaret canlılar değiliz. Memurum, işimle ilgili ortalama bilgiye sahibim. Yapmaktan keyif aldığım birçok hobi ve tonla aktivite var. İlgimi çeken şeyler hakkında isteyerek bilgi ediniyorum, konuşabileceğim şeyler mesleğim ile sınırlı değil. Bir de bu açıdan bakmak lazım.
0
ruhen hastayim ben
(30.01.22)
Memurluk 3 ihtimalli
1-Masa başı bir yer bulursun ordan emekli olursun.
2-Kurum içi network ve eğitimler ile yükselirsin.Özel sektöre göre daha kolaydır ve daha çok liyakat işler.Şuan bile durum böyle.Hani torpil falan belli kademelere adam taşıyor.İşin sonunda iş yapan bürokrat lazım.Lise'yi bitirip memur olup üniversiteyi tamamlayıp 25-30 yaş arasında müdür-müdür yardımcısı olabilirsin liyakatli bir şekilde . Özel sektörde bu imkansız.Genelde iş yapan değil terfi yapmak zorunda oldukları müdür oluyor .Hala daha bu tezati çözemedim.Genelde bu tip kişiler 40'ından sonra özel sektöre davet edilir.
3-Memurluğun dışında bir iş kovalıyorsundur. O işten yürür gidersin.Memurluk külfet olur istifa edersin.

Ben de memurum 3. Seçenek pandemiye kadar göz kırpıyordu. Şuan için ertelendi. Eşim 2. Seçenek pandemide benim istifam ertelenince onun da gözü korktu gelen teklifleri ret ediyor.

Özel sektör iyi hoş ama 8-18 5 gün 8-13 cumartesi çalışıyorsun.10 saatlik mesaide 3-5 saatlik iş yapıyorsun.Kalanı genelde üstlerin angaryasi oluyor.İçeride toksik bir ortam var. Sendika yok, alt-üst ilişkisi bozuk.Özel sektörde 20 senede edinecegin birikimi devlette elini taşının altına koyup iyi bir idareci ile 5 senede edinebilirsin.
Hem de mental olarak daha az yorulursun.
0
aids rakun
(31.01.22)
(11)

Ev sahibi bizi çıkarmak istiyor

Mossy
Kendisi 26 yıldır Belçika'da yaşayan, orada kazandığı parayla buradan bir sürü ev alan biri. Söylediğine geçen yaz ev arkadaşımla bizim oturduğumuz evle beraber 5 6 tane ev almış. Az önce bir sebepten emlakçı ile görüştük laf arasında sene sonu ev sahibimizin kontratı yenilemeyeceğini söyledi. Kendi
Kendisi 26 yıldır Belçika'da yaşayan, orada kazandığı parayla buradan bir sürü ev alan biri. Söylediğine geçen yaz ev arkadaşımla bizim oturduğumuz evle beraber 5 6 tane ev almış. Az önce bir sebepten emlakçı ile görüştük laf arasında sene sonu ev sahibimizin kontratı yenilemeyeceğini söyledi. Kendisi oturacakmış.

Ev sahibinin temelli türkiyeye döneceğini hiç sanmıyorum. Eğer burayı gerçekten kendisi için bile istiyorsa 4 5 ayda bir geldiğinde bir hafta kalmak için belki kullanacak. Ya da cok daha büyük ihtimalle başkasına kiralayacak çünkü biz piyasaya göre şu an çok düşük bir fiyata oturuyoruz. Enflasyon ölçüsünce zam yaptık, yine piyasanın yarısı kadarda kaldı para. Bu yüzden çıkarmak istediğini düşünüyoruz.

Bizim evi tuttuğumuz daha 1 yıl 2 ay oldu. En başta girerken konuştuk, ne kadar kalırsınız tahmini dedi, biz evlenene kadar burada otururuz gerek 5 yıl gerek 10 yıl dedik. Evden 1 2 yılda çıkmak gibi bir planımız yok dedik, ona göre anlaştık.

Bu pahalılıkta tekrar emlakçı parası, depozito, taşınma masrafı kaldırabileceğimiz yükler değil. Ne öyle bir bütçemiz var ne zaman var.

Ne yapabiliriz? Böyle istediği gibi çıkarıyorum sizi diyebilir mi?
0
Mossy
(29.01.22)
kendim oturacağım diyerek çıkarabilir ama bunu yazılı olarak beyan etmesini isteyin. sonrasında kendisi oturmaz ve başkasına kiraya verirse dava açıp kaybınızı talep edebilirsiniz.
0
mustafakesekci
(29.01.22)
sizi çıkartabilmesinin tek yolu kendisinin ya da alt üst soyunun oturması zaten. onun için de ben oturacağım çıkın demesi yetmez. zamanında bildirimde bulunması veya dava açması lazım.
0
hadsafhada
(29.01.22)
Türkiye'de yasalar ev sahibine karşı genellikle ama ihtarname ile kontratı yenilememe yoluna gidebilir. Kendisi oturmak zorunda da değil. Kendisinin gelip oturacağına dair muhabbet dertsiz tasasız çıkın işte diye muhtemelen. Bu arada Türkiye parası olan için cennet. Biz fakir olduğumuz için hep çile hep eziyet. Burada bir sürü evi varsa gelebilir de. Buradaki para orada değersiz ama burada onu krallar gibi yaşatır.
0
nawar
(29.01.22)
Kira düşük kalınca evi satılığa çıkarır. Satarsa çıkmak zorunda kalırsınız. Bir de belli bir zaman diliminden sonra zaten çıkarma hakkı oluyor.
0
garylineker
(29.01.22)
Satilirsa cikmak zorundasiniz diye bir sey yok. Satin alan kisi kontrati da oldugu haliyle satin alir, haklariniz ayni kalir. Satin alan kisi "ben oturacagim" derse oyle bir hakki olur ancak.

Belli zamandan sonra cikarma hakki -> 10 sene sonra

"Evden 1 2 yılda çıkmak gibi bir planımız yok dedik, ona göre anlaştık." -> bu durumda size kazik atiliyor, her sey mubah, cakal avlayacaksiniz. Biraz bas agritici ama baska careniz yoksa cikacakmis gibi yapin, gunu gelince cikamiyoruz deyin. Dava acsin, tahliyeye karar verilirse cikarsiniz ama baya vakit gecer. Sonra evin kiraya verilip verilmedigini gozleyin (3 yil boyunca kiraya veremez yasal olarak). Kiraya verildigi anda dava acin. 1 yillik kira bedeli tazminat kazanin. -> Profit

Olay tahliye icin mahkemelik seviyeye gelmeden once bir teklif de verebilirsiniz. Size depozitonuzu version, emlakci komisyonunu, tasinma masrafinizi ve kaybolacak zamaninizin bedelini vs topluca bir figurde versin - kiraya verilip verilmedigini de takip edeceginizi belirtin. Ona gore hesabini kitabini yapsin.

Son olarak bir suru evi varsa ve hepsi kirada degilse falan ben oturacagim diye de cikarma hakki olmayabilir onu da arastirin. Yasalar kendi uzerine tek evi olan kisinin "ben oturacagim" diye kiraci cikarmasi ile cok evi olan kisi arasinda ayrim yapiyor bildigim kadariyla.
0
robokot
(29.01.22)
Ev satılınca kontrat dolduğu anda çıkmak zorundalar. Nasıl böyle bir şey yok? Böyle olmuş olsa evde kiracı değil evin sahibi olmuş olurlar.
0
garylineker
(29.01.22)
satin alan kisi kendi oturacaksa tabii ki oturabilir. ama ben evi satin aldim kiraciyi cikarip baska kiraci alacagim muhabbeti olmuyor.

Edit: "Tapu devri yapıldıktan sonra 1 ay içinde ihtarname yollanmazsa yeni ev sahibi, kirayı verene ait kira sözleşmesinin şartlarını kabul etmiş sayılır." Yani bu konuda yanilmisim @garylineker dedigi oluyormus ama yasal bir proseduru var. Bu durumda satin alacak kisiyi cikmada zorluk cikaracaginiz imasiyla sogutabilirsiniz.
0
robokot
(29.01.22)
Eğer 5-6 tane ev aldığından eminseniz, tahliye davası açmasını söyleyin.
0
malheiros
(29.01.22)
Benim bildiğim kadarıyla ev satıldığında kiracı oturmaya devam etse de yeni sözleşme oluyor. Önceki sözleşme yeni ev sahibini ilgilendirmez. Tekrar yeni sözleşme yapılır, evi alan kişi de piyasa neyse ona göre bir fiyat belirler.
0
garylineker
(29.01.22)
Sizi hukuki şekilde çıkarması pek mümkün değil. Ancak gelip kendisi(veya oğlu-kızı-torunu, anası-babası) oturacak diye ihtar çekerek yapabilir ama öyle bir durum yok sanırım (Ayrıca elindeki diğer evlerden birisi boşsa, onlardan birine oturması lazım bu oturacak kişilerin)
5. yıl kira emsal davası açıp kirayı etraftaki kiralarla eşitleyebilir ama o da onun için masraflı bir iş.

Evi satıp da sizi çıkaracağını hiç düşünmeyin, o çok mantıksız bir yöntem. Çünkü bir evin alım-satım vergisi en azından 10-20 bin lira. Sizi çıkarmak için o kadar masraf yapmak saçma.
0
michael_knight
(29.01.22)
tamam çıkacağız deyip kontrat sonunda çıkmayın. kötü niyetli olduğu için siz de aynı şekilde karşılık verin yasal süreleri kaçırsın.
0
paintov
(30.01.22)
(11)

motive olamıyorum

passion rules the game
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay,
işim gereği (akademi, püü) yapmam gereken işler var, makale yazmak daha doğrusu diğer işler kolay. ne var ki doktora bitti biteli bir türlü yapamıyorum istediğim gibi, yarım yamalak onlarca şey yazdım ve biraz vakit ayırsam en az 5-6 makale çıkacak ama içimden gelmiyor. deadline olunca işler kolay, 1 haftada 2 kitap bölümü lazımdı ingilizce yazdım yayınlattım ama kendi öz disiplinim olmayınca makaleler aksıyor. gerçi o bölümler içinde 1,5-2 ay falan süre vermişlerdi, son hafta bitirdim. bir şekilde bu gelecek 2 ayda kendi makalelerimi de halletmem lazım.

bu konuda ne yapabilirim? ülkenin bilinmezliği beni de sürüklüyor resmen, aşabilen var mı durumu? 3 ay sonra ne olacak belli değilken hiçbir şey yapasım gelmiyor. millet evlenip çocuk falan yapıyor.

danke.
0
passion rules the game
(28.01.22)
Ben de deadline yaklaşmadıkça işlerimi bitiremiyorum. Bir çeviri elimde bir sene sürünüyor, "bu çok acil, haftaya matbaaya gidecek" dediklerinde 800 sayfa redaksiyonu bir haftada yapıyorum. Birbirimize yalan deadline'lar verip sıkıştıralım mı? :)
0
kobuzchu kiz
(28.01.22)
Özel sektörde olsanız bu motivasyonla işten çıkarılabileceğinizi düşünerek motivasyon sağlayabilirsiniz.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium özel sektörde çalışıyor olsam zaten ilgili işleri mesai saatleri bile bitmeden çoktan halletmiş ve mesai dışı işi düşünmüyor, baya da daha fazla para kazanıyor olurdum :) o yüzden o pek motive edici değil iyice kırdı hatta
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Motivasyon dünyanın en boş kavramı olabilir bence ya, eğer dikkat eksikliği vs gibi bir sağlık sorunu yoksa insanlar sorumlu olduğu konuda hareket etmek için motive olmayı beklememeli bunu sana yaptıracak şey motivasyon değil özdisiplin olmalı, konulara bu şekilde yaklaşırsan bitirmen daha olası olabilir motivasyon bugün var yarın yok; özdisiplin her zaman var.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
@passion rules the game, o zaman çözüm ortaya çıktı. İstifa.
0
dissendium
(28.01.22)
@dissendium doktora tezi için de aynı şey denmişti, genelde herkesin en kolay önerisi bu ama herkes baya yararlandı, öğrenciler de derslerden memnun. özel sektör madden tatmin eder ama ruhen veya mental olarak yapılacak iş değil :) parayla motive olanlar için uygun olsa da bana gelmez. çözüm orada değil yani.
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
Ben deadline sız yazamıyorum maalesef. Halihazırda doktora tezimi yazıyorum. Ayrıca danışmanım bir makale istedi işte bilmem kaçıncı sayıya yetiştirelim mutlaka dedi. Yetişecek gerçekten de. Benim sorunum aşırı mükemmel yazmaya çalışmaktı ama danışmanım sayesinde artık akıllandım. Yaz düzelt yaz düzelt zaten adam oluyor o taslak. Kısacası yayına dönüştürmek istediğiniz yarım kalan işlerinizden birini seçin. Güncel literatürü tarayarak hedef dergilerinizi de seçin. Bu noktada teşvik, puan vs hesabına kadar yapın. Sonra da yetiştirmek için 2 haftanız kaldığını düşünüp yazmaya başlayın. Ödev gibi, zorunluluk gibi. 2 hafta sonunda yazdıklarınız sizi tatmin etmese de ilerlemiş olmak gaz verecek. Bir yayın daha bitmeye yaklaşmış olacak. Kimse güle oynaya yazamıyor bence.
0
buzbebek
(28.01.22)
@buzbebek en iyi tez bitmiş tez ama sonrasını daha farklı hayal etmitşim :₺
0
🌸passion rules the game
(28.01.22)
daha fazla iş edin :) bu akademik anlamda olmak zorunda değil ev temizliği ve market alışverişi bile olabilir. o zaman bi tanesini aksatınca hepsi birden kaydığı için motive oluyorsun ama dezavantajı; sürekli gerginlik :D
0
e mice
(28.01.22)
motivasyon mesajı iste arsiv.ntv.com.tr
0
garylineker
(28.01.22)
@lineker bu mesaj akademide atılsa ortalık baya karışır, kesin atılıyordur da :D
0
🌸passion rules the game
(29.01.22)
(8)

İstanbul'da okul tercihi, hangilerini başa yazmalıyım?

hadi ya la
Öğretmen ataması için günlerdir araştırma yapıyorum. Güvenlik, yaşam maliyeti ve ulaşım kriterlerine göre semtleri belirledim, listeye 33 okul ekledim.Haritadan konumuna göre siz olsanız hangilerini öncelikli seçersiniz, yardımcı olabilir misiniz? Biliyorum biraz meşakkatli olabilir, ama çok çok büy
Öğretmen ataması için günlerdir araştırma yapıyorum. Güvenlik, yaşam maliyeti ve ulaşım kriterlerine göre semtleri belirledim, listeye 33 okul ekledim.

Haritadan konumuna göre siz olsanız hangilerini öncelikli seçersiniz, yardımcı olabilir misiniz? Biliyorum biraz meşakkatli olabilir, ama çok çok büyük yardımınız dokunmuş olacak. Çok teşekkür ederim.

goo.gl
0
hadi ya la
(26.01.22)
semtleri bilmiyorum da 2 saat sonra falan bitmeyecek mi tercih süresi? haberiniz vardır umarım. listenizi doldurun bence yavaştan
0
avatar is back
(26.01.22)
Aa ingilizce tercihi. Sıralamanız kac bilmiyorum ama ilk 15 okula falan baktım. Tercihrobotuna göre ilk 100 içerisine o okullar gitmiş gözüküyor.

Beylikduzu, bağcılar, gungoren, zeytinburnu okulları iyi ve merkezi. sadabat en iyilerden Kağıthane.
0
a darkness coming
(26.01.22)
Bu yerleri daha önceden gördünüz mü? mesela yenibosna var listede. Burası nispeten ucuz semttir ama boğucu bir yerdir. İyi bir öğrenci profilinizin olacağını sanmam. Bence o semtte yaşamakta zorlanırsınız.

Bir sürü başakşehir var mesela. Başakşehir'de yaşayan arkadaş başka bir şehre taşınmak istiyor. Her yer uzak diye. Görmeden gitmeden tercih yapmak yanlış.

Son olarak da öğretmen maaşı ile İstanbul'da yaşamak istediğinize emin misiniz. Evli olsanız da bir maaş kiraya gidecek.
0
garylineker
(27.01.22)
Ben olsam ilk sıralamada bu bölgede bahçelievleri seçerim,
Şehir ercan bulut ortaokulu ve bülent ecevit ortaokulu nedeni ise metrobuse kolayca yurunebilir oradan da istediğin yere gidersin. istanbulda tek ulaşımla bir yere giden sayısı zaten çok az bu yüzden semt te iyi gibi, en azından zeytinburnu gibi sokakları dar değil ha kiralar görece yüksektir.
0
liberal
(27.01.22)
selahattin eyyubi imamhatip te iyi neden zira yakınında stad var ve dolayısıyla metro yapılmış. metro ile ulaşımı kolay. kiralar da o bölgede görece daha ucuz.
0
liberal
(27.01.22)
zeytinburnunda reşat tardu da iyi yakınından tranvay geçiyor. bagcılarda görece ucuz evler olabilir, yeni binalarda kiralarda.
0
liberal
(27.01.22)
Bülent ecevit ortaokulu yazardım bahçelievlerde. Siyavuşpaşada oturursanız hem yürüyerek gidersiniz hem de semt açısından sıkıntı çekmezsiniz. Kiralar biraz yüksek olabilir diğer semtlere göre.
0
mysticriver
(27.01.22)
Terazidere Prof.İbrahim ve Feti Pirlepeli Çok Programlı Anadolu Lisesi, metro ile ulaşım çok kolay görülüyor.
0
vampir akrep
(27.01.22)
(18)

İstanbul'da hangi ilçeleri tercih edeyim?

hadi ya la
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.- Arnavutköy- Avcılar- Bağcılar- Bahçelievler- Başakşehir- Bayrampaşa- Beylikdüzü- Çatalca- Esenler- Esenyurt- Fatih- Gaziosmanpaşa- Güngören- Kağıthane- Küçükçekmece- Sancaktepe- Silivri- Sultanbeyli- Sultangazi- Tuzla- Zeytinb
Öğretmen ataması için tercih yapıyorum, İstanbul'da birçok ilçe açılmış.

- Arnavutköy
- Avcılar
- Bağcılar
- Bahçelievler
- Başakşehir
- Bayrampaşa
- Beylikdüzü
- Çatalca
- Esenler
- Esenyurt
- Fatih
- Gaziosmanpaşa
- Güngören
- Kağıthane
- Küçükçekmece
- Sancaktepe
- Silivri
- Sultanbeyli
- Sultangazi
- Tuzla
- Zeytinburnu

İlla atanayım demiyorum, atanamazsam başka planlarım da var. Bu yerler dışındaki seçenekler genelde doğu illeri, açıkçası oralara gitmeyi tercih etmiyorum, İzmir'de yaşıyorum. Yaptığım iş daha güvenceli olacaksa İstanbul'un merkezi olmayan, can güvenliğimin çok tehlikede olmadığı bir semtte yaşayabilirim.

Bu durumda hangi ilçeleri üste yazmamı önerirsiniz?

* İngilizce öğretmeni, 28/e, kız arkadaşım da MEB'de öğretmen, ileride evlenip birlikte yaşama planımız var.
0
hadi ya la
(25.01.22)
ben ilk etapta kağıthane, sonrasında zeytinburnunu seçerdim.

tuzla da sessiz sakin bir yer aslında marmarayla merkeze bağlanabilirsin ama ilk iki seçenek daha uygun bence.
0
biseysorucam
(25.01.22)
Bu liste içinde en merkezi yerler Fatih, Bahçelievler ve Zeytinburnu gibi duruyor. Özellikle Zeytinburnu son yıllarda tam bir ulaşım ağı merkezi oldu. Nezih bir semt sayılmaz ama konumu her yere çok yakın artık.
0
sekersiz turk kahvesi
(25.01.22)
bütün ilçeleri yazmışsınız zaten :D

ne beklediğinize göre değişir bu liste. sessizlik mi arıyorsunuz, kiram ucuz mu olsun diyorsunuz vs vs. daha detayla sıralama yapabilirim. bir de ilçelerin neresi olduğu da mühim. bağcıların, zb'nin yaşanacak yerleri var, yaşanmayacak yerleri var.
0
rose parks
(25.01.22)
nerde oturacağın da önemli.. önce ona karar ver derim kiralara vs. bak. yoksa günde 2 saat gidiş 2 saat geliş yol ızdırap olur. aynı ilçede hem çalışıp hem oturmak çok güzel bi nimet olur.. bu yüzden de kirasını karşılayamacağın yerleri yazma derim.. listedeki bazı ilçelerde ortalama kiralar bir öğretmen maaşı seviyesinde çünkü
0
fff02561
(25.01.22)
şöyle bir örnek vereyim

Sancaktepe'de semt kötü ama kiralar uygundur.
Bahçelievler'de semt iyidir ama kiralar pahalıdır ve ev bulmak zordur.

Genelde bu tip bir ikilem oluyor. Çözümü ise ev iş arasının uzak olması oluyor.
0
garylineker
(25.01.22)
İstanbul'un Doğu illerinin yanı sıra öğretmenler tarafından tercih edilmez bir yer oluşunun nedeni İstanbul'daki hayat pahalılığıdır. Kiraların çok yüksek, ulaşımın meşakkatli olduğu bir şehirdir İstanbul. Pazardaki fiyatlar bile İzmir'in 1,5 - 2 katıdır.
Öncelikle tercih edeceğiniz semtte kiralık ev var mıdır ve kiralar ne kadardır ona bakmalısınız. İstanbul'da ulaşım konusu, Taşrada yaşayan insanın tahayyül edemeyeceği bir konudur.
Bir arkadaş Fatih'in adını telaffuz etmiş. Orada kümes kiraları 2000den başlıyor.
Sahibinden.com da o saydığın semtlerin tamamının kiralık fiyatlarını tarayarak işe başlamanı tavsiye ederim.
0
Mirket
(26.01.22)
bence bu ilçeler arasındaki en güzel ilçe bahçelievler.

güngören'deki bir okulda çalışmaktansa bahçelievler'deki bir okulda çalışmayı tercih ederdim ben.

bahçelievler kiraları pahalı gelirse güngören'de vs. oturulabilir. hem ucuz hem yakın.

ayrıca metrobüsle şehir merkezine de ulaşım kolay.
0
king lizard
(26.01.22)
ben olsam silivri ya da tuzla gibi uç semtleri seçerim. ya da varsa şile. kiralar daha düşük olur hem. öğretmen maaşıyla fatih vs çok büyük dert. ev bulsan bile eski evler olacak hep deprem riski malum
0
roket adam
(26.01.22)
Çatalca, Tuzla, Silivri pek İstanbul sayılmaz.

Tier 1: Kağıthane, Zeytinburnu, Fatih
Tier 2: Bahçelievler, Avcılar

Geri kalanlar çılgın yerler. Yani çalışmaya git neyse de oturmak için ı ıh.
0
nawar
(26.01.22)
Bahçelievler'de oturup Kadıköy Beşiktaş'a gitmeye üşenirsin, güzel muhitleri olsa da gerçek İstanbul'a uzak bir ilçe. Fatih yakın ama keşmekeş ve deprem riski yüksek, yeni bina az. Kâğıthane'de ise yeni evler daha çok ve yeni metro hattı ile çok yakın hale geldi.
0
Bruce
(26.01.22)
kadıköy, beşiktaş, maltepe gibi direkt genelleme yapılıp seçilebilecek bir ilçe yok bu listede. merkezi boğaz dersek hemen hemen bu ilçelerin hepsi merkezi değil. hatta Tuzla'dan Silivri'ye gitmek ile İzmir'e gitmek trafik zamanında kapışır:) Silivri, Çatalca falan bunların istanbul ile alakası yok zaten. Avcılar, Esenyurt asla tercih edilmeyecek yerler. Diğer ilçelerin ise oturulacak yeri var oturulmayacak yeri var. örneğin Sancaktepe bir sürü yeni proje var ancak araç şart mesela. Kağıthane'de oturan arkadaşlarım var memnunlar, Tuzla da biraz uzak ama bana şirin geliyor. hem havaalanına yakın sayılır hem de karayolu ile izmir'e yakın.
0
surprise
(26.01.22)
bazı ilçelerin semtleri arasında çok var.

mesela bahçelievler için konuşursak yayla falan güzeldir ama şirinevler çevresi pek iyi sayılmaz.

aynı şekilde güngören için de; merter iyi sayılır(gerçi eskisi kadar güzel sayılmaz da yine idare eder) ama diğer yerleri aynı değil.
0
high hopes of the sozluk
(26.01.22)
Silivri, Tuzla İstanbul'da değil denmiş, tam da bu yüzden ilk tercihim olurdu. Silivri gibi kendi halinde bir sahil kentinde, nispeten daha ucuza sakin bir hayat yaşamak varken, istanbul'un göç almaktan nevri dönmüş, üst üste ve ahır gibi evlere dünyanın parasının istendiği, her gün korkunç bir trafik ve insan deniziyle boğuştuğunuz bir semtinde yaşamak bana çılgınlık gibi geliyor.

Yukarıdaki semtlerin çok büyük bir kısmı istanbul'un getto'su. İçlerindeki semtlerin yaşanılabilir bölgeleri ise korkunç pahalı. Geri kalan yerlerini ise getto'nun arka mahalleleri olarak düşünebilirsiniz. Tüm hayat enerjinizi işten eve dönerken yolda bırakırsınız. Hele izmir gibi görece daha rahat ve sakin bir yerden geliyorsanız sizi iki kat etkiler.

Şehrin en civcivli yerlerinin bile bir cazibesi yok artık. Kadıköy'de Beşiktaş'ta bir biraya 50-60 TL vermek için buralara şehrin farklı köşelerinden eğlenmeye gelmeye değmez.

Silivri, İstanbul'un Trakya'ya doğru dışında bir semt. Haftasonu arabaya atlayıp tüm o istanbul trafiğinden uzak olduğun için Tekirdağ, Kırklareli gibi kamp, bisiklet, yamaç paraşütü vs gibi aktiviteleri yapabileceğin yerlere maks 2 saatte ulaşabilirsin. Bu yüzden ben olsam İstanbul'dan ne kadar uzak o kadar iyi diye bakar, diğer semtlere bulaşmazdım.
0
thracia
(26.01.22)
beylikduzu, okuluna yuruyerek gidip gelme ihtimalinin en yuksek oldugu ilce.
0
bay b
(26.01.22)
yaşın ve yaşama tarzın ve branşın da önemli.
matematikçiysen özel ders verme imkanın var bu yüden daha merkezi yerler olabilir ama böyle bir işe girmeyeceksen fatih, zeytinburnu ve beşiktaş gibi yerlerden uzak dururdum.

Beylikdüzü yazardım ev kirası uygun taksime gitsen metrobüs ve metro ile ulaşırsın veya kartal civarına giderdim metro marmaray ile kadıköye gidersin.

beşiktaşta 30 yıllık ev kirasına şehrin çeperlerinde gayet iyi evler tutabilirsin.

ben olsam bahçeşehir, kartal ve beylikdüzü metrobüse yakın yerlerden evlere bakarım.
0
liberal
(26.01.22)
ucuz bir çözüm olmaz ama Tuzla'nin sahile yakın yerlerinde yaşayabilirsiniz. dolayısıyla tuzlayı öneririm hem uzak diye çok fazla tercih eden de olmayabilir.
0
axl
(26.01.22)
kriterleriniz ne? evli misiniz bekar mı?

mesela sancaktepe evli cocuklu bir çift için daha iyi iken. avcılar, fatih, bahçelievler bekar biri için daha iyi olabilir.

kriter fiyatların uygun olması ise tuzla, silivri gibi yerler öne çıkar.
0
nuisance
(26.01.22)
Bahçelievler'de yaşadım kiralar şimdi öğretmen maaşına denk gelir, evler çok bitişik merkezi olması avantaj sayılır ama Avrupa yakası olması benim için dezavantaj. Anadolu yakası tercih etmekte fayda var daha sakin ve kiraların nispeten daha uygun olduğu yerler mevcut kiralar düşük diye profil düşer diye düşünme uygun yerler bulunur, şehirlerarası otobüs çıkışları daha kısa sürüyor Esenler'i baz alıyorum, Sabiha Gökçen'e ulaşım kolay kısacası ben şahsen Avrupa'yı tercih etmem çok karışık, kalabalık ve pahalı.
0
Uncle Sam
(26.01.22)
(5)

İstanbul - Kira Durumları Hk.

biseysorucam
Arkadaşlar merhabalar,Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.1- Ne zaman?Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon tr
Arkadaşlar merhabalar,

Şimdi şöyle bir durumumuz var, Temmuz ayına kadar taşınmamız gerekebilir.

1- Ne zaman?

Yoğun olarak hangi dönemde daha fazla alternatifimiz olur, fiyat konusunda daha avantajlı oluruz, ne dersiniz? Bana sanki okulların kapanışı vs derken Haziran ayı gibi geldi. Malum enflasyon trendine bakarsak da bir yanım bir an önce taşının diyor. Sizce hangisi daha mantıklı?

2- Lokasyon?

Şu anda kadıköyde nispeten şehrin en güzel muhitlerinden birinde oturuyoruz ancak memnun olmadığımız en önemli konu çevremizde sadece konutlar var, çarşıya uzağız ve atmye para çekmeye, çarşı pazar alışverişe bile arabasız gitmek çok çok zor annemle babam için. Muhit kaynaklı market alışverişi vs aşırı pahalı ve bütçeyi zorluyor zaman zaman, yani astarı yüzünden ciddi bir masraf da çıkıyor. daha da önemlisi dediğim gibi çıkıp kafa dağıtmak için bir yerde oturup çay içeyim bir şeyler atıştırayım desen sağlam bir mesafe yürümen gerekiyor ve çeşitlilik çok az. çarşıya veya işlek işletmelerin olduğu yerlere uzağız. bu durum bizi çok zorluyor dediğim gibi annemle babam açısından.

3- Sarı sitede gördüğüm 6.5-7.5 bandındaki ilanlar için teklifte bulunsak aşağı yukarı ne kadar düşürme şansımız olur sizce? Düşerler mi dersiniz şu piyasada çevrenizde örnekleri var mı?

Özel durum:
Ben en geç 1.5-2 sene içinde evlenip taşınacağım evden bu yüzden kendi eksenimde, mesela işyerim 4 leventte olduğu için oraya yakın bir yerde olsun gibi düşünmüyorum şu kısa süre için ancak evlendikten sonra avrupa yakasında oturma ihtimalimiz çok yüksek kağıthane şişli sarıyer taraflarında belki, işyerlerimiz açısından. kaldı ki artık benzin ve köprü parası can yakıyor ülkede her ne kadar karşılayabilecek durumda olsak da. daha da önemlisi sağlık problemleri oluyor annem ile babamın ve bu tür durumlarda onlara yakın olmak istiyorum doğal olarak bir yere götürme getirme ve yetişebilme açısından. dolayısıyla şu ekonomik durumda daha fazla taşınma masrafı olmaması için onların uzun yıllar yaşayabileceği bir yere taşınmak daha mantıklı geliyor bize.

bu durumda siz olsanız nasıl bir yol izlerdiniz? Nereye taşınırdınız böyle düz ayak yokuşu vs pek olmayan çarşıya pazara yakın düzgün bir muhitte oturmak istesek..

Bütçe olarak ise 5, maksimum 6 bin lira civarı bir şey verebiliriz minimum 2+1 bir ev için. yani üstü de zorlanır biraz ama zorlamasak daha iyi tabi çünkü ilerde bir ev daha açacağız malum masraflar iyice artacak. Ev için ise asansör şart, yeni bir bina olsa ne güzel olur tabi içimiz rahat eder.

Çok teşekkürler arkadaşlar şimdiden.
0
biseysorucam
(25.01.22)
1. Sadece okula göre düşünmek yeterli değil. İstanbul'a atananlar da oluyor. En iyi zamanı bulmaya çalışmak yerine taşınmak istediğiniz zamandan 3 ay önce aramaya başlayın. Ev öyle "bulayım" denince bulunabilen bir şey değil. Bazı ilanlar bir günde bile kapanabiliyor. Açılır açılmaz tutuluyor.

3. 100 lira sembolik düşürürler. Kira yerine bence komisyon için indirim daha iyi olabilir.
0
dissendium
(25.01.22)
Çok detaylı okuma şansım olmadı ancak bahsettiğiniz semtlerde ev fiyatlarına bakma şansınız oldu mu son zamanlarda? Olmadıysa bir gözatın derim hızlıca. Ben uzun süredir bahsettiğiniz standartlarda belirtilen fiyat bandında ev gördüğümü hatırlamıyorum. Ya semtleri revize etmeniz ya da beklentiyi değiştirmeniz gerekecek gibi.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
Artık uygun zaman falan yok. Uzaktan çalışan Avrupalılar tutup geçiyor evleri. İstanbul'da azınsanmayacak kadar expat vardır. 700-800 euro'yla mis gibi yaşıyorlar, birikim de yapıyorlar. Artık merkezi yerler Almancıların, expatların ya da ultra zenginlerin.
0
garylineker
(25.01.22)
Ne zaman? Hemen. muhtemelen aylarca ev arayacağınız bir süreç olacak zaten. temmuz diyorsan şimdiden aramaya başlaman lazım.
Lokasyon tamamen hayat beklentine göre değişir. anadolu yakası semtlerini ben daha yaşanabilir buluyorum.
Pazarlık - 100-200 kar edeyim derken beğendiğin evi kaptırırsın. insanlar ev görmeden kapora veriyor şu an. büyük bi pazarlık payı düşünme yani.
0
roket adam
(26.01.22)
1.herhangi bir zaman. en doğru zaman size uygun evi bulduğunuz/gördüğünüz andır.

2.paranıza bağlı. yenisahra-kozyatağı hattında e-5 veya min. yoluna yakın yerler gayet güzel bir seçenek olabilir. evler aşırı eski değil, ulaşım iyi. cadde'ye yakın. yine de deprem etütü vs o olaylara dikkat edin. küçükyalı-idealtepe falan oralara kadar minibüs yolu, sahil hattında da bakabilirsiniz ayrıca. anne-baba için başka bir seçenek düşünemiyorum.

3.aşağı düşürme şansınız olmaz.

özel durum; kağıthane şişli deprem açısından tam risk. ayrıca kaos, keşmekeş yaşam kalitesini aşırı düşüren yerler.

son olarak daha önce hem kaçırdığıma üzüldüğüm hem de benim tuttuğum evler 24 saatte tutuldu. aklınızda olsun.
0
rewlack
(26.01.22)
(14)

doğu illeri arasında tercih ( öğretmenlik ataması için)

passione
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
0
passione
(25.01.22)
Ağrı ve bitlis olmadığı kesin
0
photo85
(25.01.22)
Ilceler illerden daha onemli. ben adana'da bi ilce baktim adanaya arabayla 3.5 saat gozukuyordu.
il siralamasi yapacaksan bulundugun sehir ile ucak sefer sayisina bak. trde en sevmedigim sehir olan sanliurfa bence aralarinda en iyisi.antep mardin secenekleri var yakininda
agri bitlis mus'ta gecen kisi dusunemiyorum hele su anki kar felaketlerinden sonra
0
ala09
(25.01.22)
Bitlisin merkezi değil de tatvan adilcevaz olabilir. Göl kıyısındadır
0
grid
(25.01.22)
Kilis de olabilir
0
grid
(25.01.22)
Şanlıurfa'da memur çoktur. Bence şanlıurfa.
Ağrı'da ağrılılar bile yaşamak istemiyor.
0
garylineker
(25.01.22)
Bence de özellikle ilçe veya köy okulu tercih edecekseniz ulaşımı, havalimanını araştırıp öyle karar verin.
0
gmzo
(25.01.22)
Bunların arasında kesinlikle Urfa. Tek büyükşehir. Diğerleri hakikaten çok küçük ve kışın anormal soğuk.
0
etna
(25.01.22)
Şanlıurfa tabiiki . İlçe olarakta Birecik'i öneririm.
0
komando kani var bende
(25.01.22)
Halfeti falan varsa düşünmeden yaz. Halfeti, Birecik.
0
westblack
(25.01.22)
Güneydoğu > Doğu Anadolu

Şanlıurfa’yı zorlardım. Diğerlerine göre çok çok önde. Ağrı kötü bir yer, Muş çok küçük, Kilis zaten yaşanmaz. Siirt olabilir.
0
but that was just a dream
(25.01.22)
ilçeler, köyler daha mühim. ona göre sıralama değişir. ama sadece şehre bakarsak benim terchim;

urfa, kilis, ağrı, siirt, bitlis, muş şeklinde.
0
rose parks
(25.01.22)
buralara ilçe ilçe bakmak lazım. mesela erzincan iliçe gideceğime van gevaşa giderim.
0
mikahakkinen
(25.01.22)
Siirt Bitlis ağriya gitme.
Urfa ya da muş bence . Kilis i gormedim onu bilmiyorum.
0
coca cola
(25.01.22)
İl merkezi için
1) her şeye rağmen Urfa
2) Muş
3) Kilis- Siirt

İlçeler için 1)Bitlis Tatvan
2. Merkeze en yakın ilçeler
0
cekcekli
(25.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.