Giriş
(4)

Avukat arkadaşlardan yardım _ çocuğun soyadı

balik kraker
3 sene önce bu platformda bana yardımcı olan, desteğini esirgemeyip yol gösteren avukat arkadaşlar sayesinde; çekişmeli bir dava sonrası eşimden ayrıldım.Şu an işsizim, sigortam yok dolayısıyla avukat tutamıyorum. Baronun bana atadığı adli yardım avukatı ile gelebildiğimiz yere kadar geldik ama şu a
3 sene önce bu platformda bana yardımcı olan, desteğini esirgemeyip yol gösteren avukat arkadaşlar sayesinde; çekişmeli bir dava sonrası eşimden ayrıldım.
Şu an işsizim, sigortam yok dolayısıyla avukat tutamıyorum. Baronun bana atadığı adli yardım avukatı ile gelebildiğimiz yere kadar geldik ama şu an tek başınayım.

Oğlumun velayeti bende. Soyisminin benimki ile aynı olmasını istiyorum. Bu sebepten bulunduğum yerdeki aile mahkemesine dava açacağım. Ancak nasıl bir yol izlemeliyim, dosyaya konacak evraklar ve deliller nelerdir vb konularında yardıma ihtiyacım var.
Yardımcı olacak, yol gösterecek avukat arkadaşlardan yardım rica ediyorum.

Durumu özetlemek gerekirse eski eşimden gelen çocuğa/bana hükmedilmiş nafakaların, maddi ve manevi tazminatların ödemesi yok. Babanın çocukla fiziksel herhangi bir bağı yok. Ayrıldığı günden beri görmedi, görüşme talebi de yok. Baba da işsiz ve sigortası bulunmuyor. Boşanma davası duruşma tutanaklarında da kayıt altına alındığı üzere baba duruşmalara bile gelmedi.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
balik kraker
(17.12.19)
Avukat değilim ama bir karar var burda
www.hurriyet.com.tr
0
efruz
(17.12.19)
Link için teşekkür ederim. O haberi ben de okudum. Keşke uygulamada da haberde anlatıldığı gibi kolay olsa :/
0
🌸balik kraker
(17.12.19)
aile ve sosyal politikalar bakanlığının 187li bir hattı var, hukuki destek veriyorlarmış. Onlar yardımcı olmaz mı? Bir de kadınlarkulubü, hukuki.net, avukatasor sitelerinde de belki biri yardımcı olabilir.
0
geçerkenugradım
(17.12.19)
Merhaba,

Bana yarın özelden göndereceğim e mail adresine bir hatırlatma maili atarsanız, ben size bir dilekçe yazarım kısaca, gerekli yerleri siz doldurursunuz. Babanın çocukla hiçbir fiziksel bağ kurmadığını vs anlatan tanıklarınız da olursa iyi olur. Nereye gideceksiniz, davayı nasıl açacaksınız anlatırım.
0
fengari
(19.12.19)
(7)

Bu kaçıncı dereceden eziklik?

epistemic_regress
Selamlar,Yaklaşık 6 - 7 aydır flörtlerde performans kaygısı yaşıyorum (öyle değil). Yani sıkıcı, boş biriymişim, kimse benle uuzn süre ilgilenmezmiş gibi geliyor. Çok bakımlı, alımlı falan bir kadın değilim ama dikkat çekiciyim. Flört edenim eksik olmuyor ama hiçbiri bir iki haftayı geçmiyor. Beni b
Selamlar,

Yaklaşık 6 - 7 aydır flörtlerde performans kaygısı yaşıyorum (öyle değil). Yani sıkıcı, boş biriymişim, kimse benle uuzn süre ilgilenmezmiş gibi geliyor. Çok bakımlı, alımlı falan bir kadın değilim ama dikkat çekiciyim. Flört edenim eksik olmuyor ama hiçbiri bir iki haftayı geçmiyor. Beni biraz Tanımaya başladıklarında benden sıkıldıklarını, ilgilerinin kolayca kaybolduğunu hissediyorum. Ki bu adamlar yani öyle çok da ayılıp bayıldığım tipler değil. Öyle zamanlar oluyor ki, adam bana ilgi göstermeye devam etse ben gerisini getiremeyeceğim çok büyük ihtimalle.

Bu kadarla kalsa iyi, ben bu insanlara bir de hırslanıyorum. "Beni nasıl beğenmezsin ya, kimsin sen?" kafalarına giriyorum. Bu da olayı atlatmama engel oluyor. Takıntılı halde mevzu bahis kişilerin dikkatini çekmeye uğraştığımı görüyorum. Bu da hali hazırda yerle yeksan olan özgüvenimi iyice sıfırlıyor.

Bu durumdan ciddi anlamda sıkıldım. Ne yapayım, bir süre kapatayım mı kendimi dışa?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(16.12.19)
Bir süre kapatın.
0
veritaslibertas
(16.12.19)
Ilginizi karsi taraf uzerinde tutun, yani disari ciktiginizda anlattiklarini buyuk bir dikkatle dinleyin, bol bol sorular sorun, ilginizi onun uzerinde tuttukca rahatlayip an'a geri donersiniz, sizin sorununuz kendinize fazla odaklanmak bence, o zaman da kasiyorsunuz
0
songforsomeone
(16.12.19)
Bahsettiklerin, yani hirs yapmam vs dogal tepkiler. Bir anorallik yok sende.

Kendini bir sure kapatmak hicbir seye faydasi olmayan gereksiz bir hareket. Bir sure kapanip acilinca ne degisecek?

Gonlu yokmus gibi bir tavir sergiliyesundur belki, adamlar da ugrasmiyordur.
0
stavro
(16.12.19)
Bir de eziklik derken, milleti ne sanıyorsun allahaskina? Kimse "asmis" falan degil. Kimse boyle durumlarda hic hirslanmayacak kadar erdemli falan degil.
0
stavro
(16.12.19)
İyi niyetinden şüphe etmesem, ya da ilginin yalnızca bana yöneldiğinden emin olsam güzel yürürüm ben de. Kapatmam kendimi.
0
🌸epistemic_regress
(16.12.19)
Begenilmedigi icin hirslanmak nedir ya? Kimse kimseyi begenmek zorunda degil. Once bunu kabullenmelisiniz bence.
0
nax
(17.12.19)
Valla eski kafalı bir cevap olacak belki ama yelkenleri hızlı suya indiriyor olabilir misiniz? Derler ki, erkekler biraz mücadele etmek ister, öyle hemen kazanınca ilgilerini kaybederler. Ben bu görüşe göre yaşamadım hiç hayatımı ama kabul etmeliyim ki doğruluk payı var biraz.

Teyze gibi cevap verdim ama duyuruyu okuyunca bu geldi aklıma:)
0
fengari
(19.12.19)
(33)

Arkadaşımın eşinin gösterdiği tepki normal mi?

m e b
Üç erkek olarak yakın bir arkadaş grubuyuz. Bir arkadaşımız geçtiğimiz aylarda evlendi. Arkadaşım evlenmeden önce yerine göre kalp atan emoji, gözlerinde kalp olan emoji atardık vs. Geçenlerde yazışırken bana bu emojiden attı ve ben de attım derken konuşmanın ortasında "Merhaba, ben X (arkadaşımın e
Üç erkek olarak yakın bir arkadaş grubuyuz. Bir arkadaşımız geçtiğimiz aylarda evlendi. Arkadaşım evlenmeden önce yerine göre kalp atan emoji, gözlerinde kalp olan emoji atardık vs. Geçenlerde yazışırken bana bu emojiden attı ve ben de attım derken konuşmanın ortasında "Merhaba, ben X (arkadaşımın eşi). Eğer Ali'ye Aliciğim, canım gibi şeyler yazmazsan sevinirim. Kalpli şeyler de atmayın birbirinize. Yazdıklarınızı okuyorum ona göre..." yazdı. Ben en başta şaka yapıyor sanıyordum ama son derece ciddiymiş. Bugün üç arkadaş başka bir arkadaşın düğününe giderken buluştuk, karısı da vardı. "Siz üçünüzün olduğu WhatsApp grubunuzda yazdıklarınızı okudum. Yine hep birbirinize balım, canım, fıstığım, künefem gibi şeyler demişsiniz. Ona öpücük de atmışsınız. Ali bu sefer yazdıklarınızı silmeyi unutmuş." dedi son derece ciddi şekilde.

Yani üçümüz erkek olmasak ve kadın olsak da kıskansa neyse de bir erkeğin samimi arkadaşına öpücük emojisi atması çok mu tepki gösterilmesi gereken bir şey? Tamam, arkadaşımda da var bir hata, eşine özelimizi açması vs ama cidden merak ediyorum çok mu anormal yazışmalar bunlar? Siz yakın arkadaşınıza yapmıyor musunuz böyle?
0
m e b
(15.12.19)
kadın sorunlu.

3 erkeksiniz yahu. ne var bunda. elemanın eşiyle konuşması lazım.
0
jelly bear
(15.12.19)
abartı.
0
tabirimekruh
(15.12.19)
kadın ruh hastası ve tam bir kocişime sunumsuz yakanmadım çok şükür tayfasından gibi geldi.
0
basond
(15.12.19)
Ali'nin gay olma şüphesiyle dolu sanırım Ayşe. Eşcinsellikle ilgili bastırdigı büyük bir korkusu ya da travması da olabilir. Eski erkek arkadaşı gay çıkmıştır vs. Bunun başka bir açıklamasını bulamıyorum. Ya da patolojik boyutta bir kıskançlık soz konusu. Bunlar anormal yazışmalar değil. Künefem belki biraz ahahaha yok olm, degil vallahi. Eğleniyorsunuz. Açık bu.
0
velvetmorning
(15.12.19)
sizde anormal bir şey yok. kadın ruh hastası +1

ben olsam iyice üstüne giderim. elinden alacağım onu, ali benim olacak falan derim asdfghjkl aliye de bu minvalde mesajlar atarım.
0
nrmnm
(15.12.19)
kadın çok da sorunlu değil bence, erkek erkeğe sürekli öpücük atılması, balım falan denilmesi bana da tuhaf gelir, hani bi adam bi adama ayda yılda 1 kere esprisine kalp atsa komik olur belki de, fıstığım künefem nedir
0
Hakan1980
(15.12.19)
kadın problemli erkek geyiğini anlamayıp saçma sapan davranıyor. arkadaşın da bir zahmet okutmasın yazışmalarınızı, eşin de olsa bir sınır olmalı insanın hayatında.
0
tantunizade murat efendi
(15.12.19)
Kadının kocasının mesajlarını didiklemesi psikopatlık. Telefonu eline alıp size yazması bambaşka bir boyut.

Sizin yaptığınızda bence bir şey yok. Kadın bayağı ağır sorunlu hem de. Arkadaşınıza da çok geçmiş olsun şimdiden. Çok kötü günler onu bekliyor
0
levpontryagin
(15.12.19)
kaçın aga. arkadaşın da mutlu değildir muhtemelen. mutlaka ruh hastası o kadın.
0
Tears of Devil
(15.12.19)
Size en fazla sizin yolunuz yol degil diye, homofobik bir espri yapilir, baska da garip bir yaniniz yok. Var diyende homofobik bir gizli gay'dir :)

Arkadasin esi sorunlunun önde gideni, adami aldi diye sahibi oldu saniyor heralde, ona nasil hitap edeceginize karismak ne cürretine!

Ama tabii erkeklerin ya da kadinlarin cogu da böyle man kafa, normalde garipseyecekleri seyleri iliski icerisinde, cok uzun süre, hatta belki ömür boyu tolere ediyorlar. Sonra da bunun adi ask oluyor. Neyse sinirlendim bak.
0
bosver nicki
(15.12.19)
böyle konuşursanız eşinin gey olacağı gibi bir korkusu var
0
freebird5406_2
(15.12.19)
Kadın manyak tamam da aga erkek erkeğe kalpli emojiler öpücükler canımlar cicimler baklavamlar nedir yahu.

Ateist, milliyetçi duyguları sıfır bi arkadaşımla kavga ediyoruz hep selamlasma mevzusuna, ben ülkücü selami veriyorum kafa tokusturmali(ülkücü değilim) her seferinde bu ne amk diyor, ben de her seferinde yürü git lan adam adamı öpermiymis diyorum. Hic de sevmem oyle şap sup öpmeli yılışık şeyleri.
Neyse, kadın manyak, sizin grup islak :p
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(15.12.19)
bi dahakine gruba şeyinizin fotosunu atın da kadın erkeklik görsün ne diyim hahaha. ben bi daha o arkadaşımın yüzüne bakmam, değil manyak karısıyla görüşmek.
0
windows95
(15.12.19)
Acaba kocasının gizli gay olduğunu falan mı kurdu kafasında o geyiği görünce. Bazıları şakadan anlamıyor zira. Misal espri yapınca bile dönüp yapılan espriyi açıkladığımız insanlar var. Onlardan sanırım bu kadın.
Ama sizinki de cidden komik balım, canım vs. gerçekten komik:)
0
kirmizipilotkalem
(15.12.19)
Kadın ruh hastası +11
0
patatespüresi
(16.12.19)
Yazık arkadaşına üzüldüm, zor günler onu bekliyor.
0
acckr
(16.12.19)
Haha ben evli arkadaşlarıma gecenin köründe özledim mesajı atıyorum. Demek ki kadin kafayı yiyecek benim gibi birisi olsa haha. Kadin ruh hastası. O değil bir ara da ama evlisin şarkısını arıyordum.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.12.19)
Arkadaşin tam bir fino :(
0
kleider
(16.12.19)
Ben arkadasi gruptan atardim. Kendi sorunu.
0
hot potato
(16.12.19)
normal değil.
kadın normal değil.
adam da normal değil.
adam yakında gizli gizli gelip ağlar size.
0
kablelvuku
(16.12.19)
@Hakan1980 +1 abi :(
0
güneyli çocuk
(16.12.19)
Everybody Lies isimli kitapta bahsedilen bir detay vardı. Kadınların Google'da arattığı "is my husband..." diye başlayan soruların çok çok büyük bir kısmı "...gay?" diye bitiyormuş. Yani big data'ya bakarsak, kadınların çok fazlası eşlerinin gay olabileceğinden "endişe ediyor". Haliyle bu kadının da böyle bir kaygısı olabilir.

Ben olsam ben de "ay ne uzatıyorlar şu saçma espriyi" diye düşünürdüm ama gidip de arkadaşlarına bir şey söylemezdim.
0
sopiro
(16.12.19)
benim de çok samimi birkaç arkadaşımla konuşma tarzım bu. kalpli öpücük falan zaten standart oldu artık hep gönderiyoruz. homofobiklik yoksa aslında normal. yıllarınız birlikte geçtikten sonra kardeş gibi oluyorsunuz ve kardeşinize bunları söylemiş gibi sayıyorsunuz içinizde. benim eşim de sürekli bunları görüyor, duyuyor, bizde bir problem yok.
0
prodeq
(16.12.19)
kadin ruh hastasi, arkadasiniza gecmis olsun..
0
ebabil curnatasi
(16.12.19)
ben yukarıdaki cevaplardan farklı düşünüyorum.

evet kadın anormal, çünkü bunu size değil kocasına söylemeliydi. sizi muhatap alması çok aşırı yanlış ve kocasını küçük düşürücü bir durum.

erkekler olarak da artık koskoca adam olduysanız bu yazılar ve emojilerin bu kadar çok kullanılması saçma.

yani ortamda herkes anormal.

bonus olarak aklıma black mirror striking vipers bölümü geldi. erkekler arasında bu derece yakınlık bence normal değil.
0
dafuq
(16.12.19)
kadın gerçekten ruh hastası imiş, arkadaşın da kılıbık anlaşılan. yalnız balım, böceğim nedir arkadaşım? yarrağım ne güne duruyor? en azından biz genelde öyle hitap ederiz arkadaş arasında, lise dö sen benuğa mezunu musunuz nesiniz?
0
tekkullanimlikhesap
(16.12.19)
neredeyse tam olarak batlegolas+1

biz kadinlar istedigimizi yapiyoruz da erkekler neden yapamiyor? istediginiz kadar kalp emoji fln gonderebilirsinz, ne kadar guzel ki kendinizi kisitlamadiginiz bir grubunuz var.
kadin manyak, arkadasi atip baska bir grup kurun :)
0
songforsomeone
(16.12.19)
Kadin agir ruh hastasi ve uranyum kadar tehlikeli. Aman diyim uzak durun, bulasmayin.
Arkadasinla araniza biraz mesafe girmek zorunda, sen istsen de istemesen de boyle olacak.
O arkadasla mesafeyi acip kaderine terk etmek zorundasiniz.

O eleman cok sikinti cekecek. Karisi watsap yazismalarini tek tek okuyor falan, zor is. Daha neler vardir onda.
0
stavro
(16.12.19)
Kadın ruh hastası ama eşinin homo filan olduğunu düşünmüyor, sizin kadın olma ihtimalinizden çıldırmıştır o. Bir de ne bileyim espriden, kanka muhabbetinden anlamaz, şimdi akıllı başlı adamı yolda çıkarırsınız maazallah diye şeetmiştir.
Hey Allahım, benim kocamın da böyle değişik bir grubu var, başka bir konuşmayı gösterdiğinde üst metinde vardı bu künefemsi ifadeden ben kendisiyle epey dalga geçmiştim ama aklıma gelmez orada arkadaşlarına Rotenmayerlik yapmak. Biz olsak kadınla topluca dalga geçerdik, yazık lan.
0
SiyamkedisiZorro
(16.12.19)
abi bizim erkek grubunda atılan fotoğrafları dönen muhabbeti bir gören olsa lgbti derneklerine helal sertifikası verir, öpücük emojisi falan hiçbiji.

birinin eşi dostu yakını gruba böyle müdahale etse veya bana bu şekilde atar yapsa afedersin de açar sallar gif yapar gruba düzenli atarım, "kocan zaten pegging seviyor bir gün bi erkek için seni terk eder diye mi bu paniğin" derim, üstüne gider çıldırtırım ağlatırım yemin ediyorum.

Özet: kadın sorunlu, arkadaşın ibiş. vatsap grubunu eşe okutmak nedir ya...
0
kambek
(16.12.19)
Kadın sorunlu gibi duruyor evet. Whatsapp mesajlarını okumak, bununla yetinmeyip bunu size aktarması vs problematik hareketler, hemfikiriz.

Ama ben bu erkek milletinin, hem topluca bu kadar homofobik olup da, hem de kendi aralarında "bebeğim, erkeğim, balım, kaymaklı künefem" muhabbetleri yapmasını da anlamıyorum arkadaş. Aranızdaki homoerotizm üst düzeyde vallahi. Neyse, siz mutluysanız, allah daim etsin.
0
fengari
(19.12.19)
kadın kesin sorunlu, kocasının bu konuda bir açıklama yapmamış olmaması onun da sorunlu olduğunu gösteriyor.

ama contexten bağımsız olarak; sizin de üç erkek arkadaş grubunda kalpler, peteğim, balım falan yazmanız (bence bir kadın olarak) çok itici. bunu gay'likle falan ilgisi olmasa da çok itici.
0
kenarortay
(19.12.19)
bugüne kadar hiç bir erkek cinsiyetindeki arkadaşıma tatlım, balım, canım künefem demedim (künefem ne ya :D ) bana böyle yazan arkadaşım da yok, o samimiyetteki arkadaşım da yazarsa aramdaki samimiyet ne kadar fazla olursa olsun rahatsız olurum ve düzeltirim.. "başkan, müdür, kanka, dostum, kardeşim vb" kelimelerin suyu mu çıktı?

eşini sizi kıskandığından değil de cıvık konuşmadan rahatsız olmuşsa demek ki..
0
Oscar
(19.12.19)
(4)

Friends dizisi daha doğrusu bir karakteri hakkında bir şey sormak istiyorum

lukas
Spoiler vermeden cevaplamak isteyen var mı acaba?
Spoiler vermeden cevaplamak isteyen var mı acaba?
0
lukas
(13.02.19)
e sorsaydin ya cevaplardik.
0
aydonno
(13.02.19)
@aydonno, mesaj attım
0
🌸lukas
(13.02.19)
buyrun.
0
tabirimekruh
(13.02.19)
Hala ihtiyaç varsa, buyrun +1
0
fengari
(13.02.19)
(1)

icra hukuk davama baksin artik diye ne yapabilirim

lion de la Turquie
Kalemine rica etsem diye aklimdan geçiriyorum bunun icin 300 km yol gidecegim.Sizce en efektif yol nedir? Her gecen ay maasimdan hacizle para aliyorlar haksız yere.
Kalemine rica etsem diye aklimdan geçiriyorum bunun icin 300 km yol gidecegim.

Sizce en efektif yol nedir? Her gecen ay maasimdan hacizle para aliyorlar haksız yere.
0
lion de la Turquie
(13.02.19)
Tensip zaptını hazırladı mı mahkeme? Duruşma günü verdiyse onu erkene alma şansın yok pek.
0
fengari
(13.02.19)
(3)

Bayilma sonrasi gecici hafiza kaybi

overdose
Bu tur bir olay yasayan ya da sahit olan var mi? Sonrasinda ne oluyor? Duzelme oluyor mu? Hastamiz travmatik bir durum sonrasi bayildi ve ayildiginda adini bile hatirlamiyor ama komutlari yerine getirebiliyor.
Bu tur bir olay yasayan ya da sahit olan var mi?

Sonrasinda ne oluyor?
Duzelme oluyor mu?
Hastamiz travmatik bir durum sonrasi bayildi ve ayildiginda adini bile hatirlamiyor ama komutlari yerine getirebiliyor.
0
overdose
(05.08.17)
Yaşamadım şahit olmadım ama söylediğinden anlaşılan o ki hastanız müthiş bir tepki duyuyor, o kadar ki beyin yanmamak için bir süreliğine elektrikleri kesmiş, geldiğinde de olabildiğince az çalışmaya uğraşıyor ki konuya uzaklaşsın. Başına darbe almadıysa ve beyinde kist tümör gibi bişey yoksa muhtemelen mevzu bu.
0
yaren
(05.08.17)
Acile götürün, normal değil.
@yaren'in dediği şey de olabilir ama kısa sürede hafıza yerine gelmediyse götürün mutlaka.
0
fengari
(05.08.17)
benim basima gelmisti. 2 kadeh jager icmistim. banyoda iserken dusup bayilmistim.sanirim kafami parkeye vurmustum. kalktigimda nasil dustugumu hatirlamiyordum. diger seyleri hatirliyordum tabi psikolojik olarak hassas bir gundeydim. 2 yil oldu.
0
mayeskuel
(05.08.17)
(11)

nerde bu basket topu ya

klar
ya yıllar evvel bi basket topu aldıydım. inik minik evin girişinde duruyodu. o evden taşındık. bu evde hiç gördüğümü hatırlamıyorum. e koca topu bırakacak da değiliz zira aynı mahalle içinde taşındık peyder pey. nerdedir ki bu top?
ya yıllar evvel bi basket topu aldıydım. inik minik evin girişinde duruyodu. o evden taşındık. bu evde hiç gördüğümü hatırlamıyorum. e koca topu bırakacak da değiliz zira aynı mahalle içinde taşındık peyder pey. nerdedir ki bu top?
0
klar
(05.08.17)
Odandaki dedenin yaptığı gardırobun içine baktın mı? Onun en dibinde bi hurç vardı arkasında olabilir.
0
ekaterina
(05.08.17)
Ben de gözlüğümü kaybettim evin içinde geçen hafta, klar'ın basket topunun yerini bilen benim gözlüğü de bulur, haydi be.
0
fengari
(05.08.17)
@madafaka baktım oraya 2 kere. gene bakcam galiba.

@ekaterina hurcun içinde basket topunun işi ne yha !
0
🌸klar
(05.08.17)
başlığı okuyunca bir resimden basket topu bulacağız sanmıştım. hani "bilin bakalım, bu resimde panda nerede? :))" soruları olur ya, öyle.


herhalde çöp diye atılmıştır.
0
m e b
(05.08.17)
@klar sen o topu unut

@fengani sen de kalorifer peteklerinin üzerine bak bence
0
rahip janick
(05.08.17)
@fengari kafanızda olmasın?
0
leontocephaline
(05.08.17)
Evin diger sakinleri, mahalledeki cocuklara itelemistir. Senin patlak topunun kapladigi alanla mı ugrascaklar?
0
maria puder
(05.08.17)
E futbol topu bulamayan çocuklara verilmemiş miydi o top? Hatta aynı günün akşamına şekli şemali kaymıştı da çocuklar geri verince istenmemişti. Atıldı diye biliyorum ben.
0
tel tokasini duzelten samuray
(05.08.17)
@tel tokasini duzelten samuray

onun yerine direk futbol topunu verirlerdi. bak ama iyi hatırlattın. cami açıksa gidip sahasında şut atayım. gerçi karanlıktır ya :(
0
🌸klar
(05.08.17)
arkası dedim evladım içinde ne arasın. basket topum nerdeymiş!!!!. Evdeki her şeyin bekçisi miyim ben, kafamda top sanki. baktığın yerde de görmezsin ki, bakarkörlük var herkeste, hele bi geleyim o top hurcun arkasından cıksın bak sana napıyorum.

tamam mı anne azarını da işittin bence bulman lazım artık :D
0
ekaterina
(05.08.17)
@ekaterina :)) kesin anamın parmağı var zaten bu işte
0
🌸klar
(05.08.17)
(3)

aynı anda hem yurt içi hem yurt dışında üniversite kaydı olması

tejeve
merhabalar, eş zamanlı olarak iki farklı ülkede lisans kaydının bulunması herhangi bir açıdan sorun yaratır mı?italya'dan kabulüm geldi, 15 ağustos'ta öğrenci vizesine başvuracağım. 27 ağustos'ta da yolculuk.lakin her ihtimale karşı, ailemin de yönlendirmesiyle, 11-12 ağustos gibi boğaziçi'ne kayıt
merhabalar, eş zamanlı olarak iki farklı ülkede lisans kaydının bulunması herhangi bir açıdan sorun yaratır mı?

italya'dan kabulüm geldi, 15 ağustos'ta öğrenci vizesine başvuracağım. 27 ağustos'ta da yolculuk.
lakin her ihtimale karşı, ailemin de yönlendirmesiyle, 11-12 ağustos gibi boğaziçi'ne kayıt yaptıracağım.

vizede sorun yapma ihtimalleri var mı, sen zaten halihazırda öğrencisin türkiye'de diye?
yahut italya'ya okumaya gittikten sonra 3. senede askerlik şube "boğaziçi'nde öğrenciymişsin ama hiç gitmemişsin, kaydın düşmüş, haydi askere" der mi italya'yı bildirmezsek?

bu işin usulü, yolu, yordamı nedir?
teşekkürler ^^
0
tejeve
(04.08.17)
Tebrikler öncelikle :)

Vizede sorun çıkmaz, sen konsolosluğa kendin beyan etmediğin müddetçe onlar bilmez zaten senin Boğaziçi^ne kayıt yaptırdığını.

Askerlik kısmını bilmiyorum, onu yazsınlar bilenler.
0
fengari
(04.08.17)
e tabi italyayi bildirmeniz lazim subeye o isler de sanirim konsolosluk uzerinden yapiliyor.
0
enaz3kedi
(05.08.17)
italya'ya gidersen eğer lisans olarak italyayı seçmen ve tecilini oradan yaptırman ve boğaziçine zaten gitmemen lazım. şu an boğaziçine kayıt yaptırsan bile eğitim olarak italyayı seçersen iki lisansı aynı anda sanırım örgün olarak okuyamayacağın için birini seçmen gerekecek askerlikte tecilini oradan yapacak. kaldı ki atıyorum sen iki lisans işini hallettin boğaziçine hiç gitmedin askerlik tecilin oradan düştü diyelim, ülkeye dönmediğin sürece italyadaki eğitimin bozulmaz. böyle bi durum olsa bile italyada olan öğrenciliğini gösterip türkiye konsolosluğu ile italyadan sorunu çözersin :) tebrikler.
0
total paranoia
(05.08.17)
(12)

dini başlıklara "allah yok" yazan insanın amacı ne?

diffarentiationation
https://eksisozluk.com/alkol-icenin-cennete-gidemeyecegi-gercegi--5426808bu gibi başlıklara sürekli entry giriyor dinle alakası olmayan insanlar. ben bu tür başlıklara tıklamam bile, dindarlar kendi arasında tartışsın derim. niye zamanımı boşa harcayayım ki benim için masal olan şeylere?ama ateist g
eksisozluk.com

bu gibi başlıklara sürekli entry giriyor dinle alakası olmayan insanlar. ben bu tür başlıklara tıklamam bile, dindarlar kendi arasında tartışsın derim. niye zamanımı boşa harcayayım ki benim için masal olan şeylere?
ama ateist girip din yalan yazınca anlam veremiyorum. niye böyle bir şey yapar ki insan?
0
diffarentiationation
(04.08.17)
tanrı yok fikrini paylaşınca ne gelişecek ve anlamlı olması ne demek ki bunun?
0
🌸diffarentiationation
(04.08.17)
Kötü niyetle yapıyorlar çoğunlukla. Zaten dini çevrelerde ateistlere olan tepkinin sebebi bu. Hır çıkarmaya çalıştıkları için.
0
yaren
(04.08.17)
Din başlıklarına yorum yapmak için illa dindar olmaya gerek yok. Birileri nasıl "allah var" diyorsa, başka birileri de gelip "allah yok" diyebilir, aşırı doğal.

Ayrıca yani şu bulunduğumuz ülkede, dindar geçinen kesimin herkesin her şeyine karıştığı, ahkam kestiği ve dindarlık dayattığı şu ülkede, amaç sorgulanacaksa "allah yok" yazanın değil, diğer tarafın amacını sorgulamakta sonsuz faydalar görüyorum.
0
fengari
(04.08.17)
Hakaret edilmedikce, ki her gruplasmada iki tarafta da kufurler hakaretler havada ucusuyor.
Dindari da, ateisti de dinlerim. Dinlemek isterim.
0
runagain
(04.08.17)
Kim niye kotu niyetle yapsin yahu. Bilgi paylastikca cogalir. Inancli kesimin bir yerden sonra argumanlari bitiyor ve asil cirkefe onlar bagliyor. Gozlemim bu yonde.
0
bruceandwayne
(04.08.17)
epeydir ben de bu konu hakkında o tür başlıklardan birine yazmayı düşünüyordum aslında.
bana biraz aptalca geliyor. adamın inançlara bakış açısı masallara bakış açısı gibi, kendisini bağlayan hiçbir görev, vaat, ödül veya ceza yok. yahu hiç inanmadığın varlık ve kurallar bütününü önemseyip misal "en azından tek hatam içki içmek olacak, kıps ;)", "cennet diye bir yer yok zaten xD xD" veya "bana kafir diyorlar :(" triplerine girmek ne diye? burada da var o tiplerden. daha önce sormuştum hatta:
eksiduyu.ru
0
m e b
(04.08.17)
Bence bu tamamen bir tepki. Asıl sorun, bu ülke genelinde konuşursak, islamı, peygamberini ve tanrısını reddedenlerin sürekli gözüne 'cehennem azabının' sokulması. Doğal olarak, takıntı bence farklı bir tarafta aranmalı.

Bunu geçip "niye zamanımı boşa harcayayım ki benim için masal olan şeylere?" kısmına gelelim. Bir şeyin maddi olarak bulunmaması, yalan olması, gerçek olmaması ve hatta masal olması bu şeyin günlük hayatta maddi etkilerinin olmadığı anlamına gelmez. Günlük maddi hayatta, idea olan şeyler, gayet maddi etkiler doğurabiliyor. Bu sebeple bir şeyin gerçek ve materyal dışı olduğunu iddia etmek, onun materyalist bir eleştiri üzerinden ele alınmayacağı anlamına gelmez.
0
protector
(04.08.17)
Asıl cirkef olan inançlı kesim. Onlar cehaletleri gereği ofansif davranıyorlar. Çok cahiller ama ben hoşgörülüyüm mesela. Sokakta kedi görsem oturur ağlarım. Kim inançlılar mi? Onlar çok cirkef ve saygısız. Ne olmuş yani inandığın değerlerle biraz dalga geçmişsem? Inançlar mi? Ya onların hiçbir şeye saygisi yok. Tamam benim gibi düşünmüyor olabilirsin ama azıcık saygı duysan ne olur? (Bu böyle sonsuza kadar gider.)
0
fear factor
(04.08.17)
itici. herkeste bir dawkins bir sam harris havası. zaten şüphede olan kişinin tek ihtiyacı da ekşi sözlük idi. böyle çöp başlıkların açılma amacı heveslileri toplayıp çekişmesini izlemek. zaman kaybı yani.
0
sporty
(04.08.17)
Ben Müslümanım, inanmıyorsan saygı duy falan diyecek kadar da ılık değilim.
Ama gelip de konuyla alakasız bir başlığın altına allah yok diyen net gerizekalıdır. Her tartışmanın bir referans noktası vardır. Türkiye de tartisma kulturunun olmama sebebi de insanların bu referans noktalarindan bihaber şekile saga sola arguman sıçmasıdır. Olay bu. Milleti bilinçlendirecekmiş o zaman çok doğru konu başlığına yazmış bravo ahdhahsjdjc
0
fyodor fyodorovic
(04.08.17)
zihinsel ergenlikten yazıyorlar. zaten şu yazdığım cevap dahil sosyal medyada fikir yarıştırmayı zihinsel ergenlik olarak görüyorum.

kimsenin umurunda olmayan müthiş fikrim ve cevabımla herkesi yendim oh yeah.
0
misterturist
(04.08.17)
@jimmy mcnutty troll sayısı çok arttı hepsi aklımızda kalmıyor.
0
uyusam iyi olur
(04.08.17)
(3)

yasemin pirinci ile imtihanım

proletarier aller lander vereinigt euch
bi de şu pirinci deneyeyim diye aldım, pişirdim ve kokusu dayanılır gibi değil. bu pirinç kesinlikle sade yenemez bir şey benim için, ne yapayım da kokusunu bastırarak yiyeyim bunu, yani ne bastırır bunun kokusunu?
bi de şu pirinci deneyeyim diye aldım, pişirdim ve kokusu dayanılır gibi değil. bu pirinç kesinlikle sade yenemez bir şey benim için, ne yapayım da kokusunu bastırarak yiyeyim bunu, yani ne bastırır bunun kokusunu?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
Hangi marka aldınız? O kadar kokulu olmuyor aslında. Suda mı az yıkadınız?
0
funl
(04.08.17)
funl +1
Ben hep yasemin kullanırım, hiç koktuğunu görmedim.
0
fengari
(04.08.17)
funl + 1
Kokusu ağırı geçtim, pek kokan bir pirinç de değil. Pirincin kendisi mi sorunlu ki?
0
aychovsky
(04.08.17)
(2)

elinizde wordpress jupiter teması varsa talibim

klar
ya bu tema için visual composer denen plugin required yazıyodu. ben de dedim ki temayı almadan bi şu plugini alayım. belki yeterli olur, pluginle kendime kadar bi site hazırlarım. satın aldıktan hemen sonra ne göreyim. temanın içinde plugin zaten ücretsizmiş. 34 doları boşa verdim :(
ya bu tema için visual composer denen plugin required yazıyodu. ben de dedim ki temayı almadan bi şu plugini alayım. belki yeterli olur, pluginle kendime kadar bi site hazırlarım. satın aldıktan hemen sonra ne göreyim. temanın içinde plugin zaten ücretsizmiş. 34 doları boşa verdim :(
0
klar
(04.08.17)
Fazla zaman gecemediyse iade sartlarina bak derim.

Ben olsam aldigim yerle iletisime gecer durumu anlatirdim.
0
VIPCH
(04.08.17)
Eğer Jupiter şart değil diyorsan, Kleo gönderebilirim.

themeforest.net
0
fengari
(04.08.17)
(54)

sevgilimle don krizimiz - kim haklı?

aegeanfatheramerican
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgil
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgilime çaktırmadan içimdeki donun bedenine bakmasını söyledim. o da çevik bir el hareketiyle donumun lastiğinden tutup çevirdi ve large giydiğimi öğrendim. Böylece large bedendeki donlardan seçtim ve kasaya yöneldim. seçtiğim donun etiket fiyatı 60 tl idi ancak kasiyer kız aldığım üçlü paketteki donların 20 tl'ye düştüğünü söyledi. Bu demek oluyordu ki bir paket üçlü don için ödemeyi göze aldığım tutara 3 paket üçlü don sahibi olabilecektim. kasiyer kız o sırada donlarda iade olmadığını söyleyerek üçlü paketin içinden bir donu çıkararak bana uzattı.

bundan sonra işler dramatik bir hal aldı. sevgilim ve annesi donun bana küçük geleceğini söylediler. Ben de donu üzerime tuttum ve kasiyer kıza "sizce bu don bana olur mu?" Diye sordum. kasiyer kız ise olacağını belirtti. ben de sevgilim ve annesini dinleyerek xl almak istedim ve kasiyer kız "gelin birlikte bakalım indirimli ve xl olan donlara" dedi. ben de oradan oraya sürüklenmesini istemediğim sevgilime "iki dakika bekle geliyorum" deyip kasiyer kızla birlikte donların olduğu tarafa doğru yollandım.

sevgilimin ilk kızdığı nokta donu üstüme tutarak kasiyer kıza göstermem-miş. ikinci ve bardağı taşıran damla ise ona "iki dakika bekle geliyorum" demem ve don bakmaya kasiyer kızla gitmem-miş. o anda sevgilim fevri hareketlerle mağazadan çıktı ben de ilk baktığım donun xl'sini alarak 60 tl kotamı doldurmaksızın mağazadan ayrıldım ve avm'nin çıkış kapısında sevgilimi yakaladım. bana çok sinirlenmişti. bense o anda bu kadar kötü ne yapmış olabilirim acaba diye düşünüyordum. Elin kadınının karşısına geçip üzerime don gibi özel bir giysiyi tutarak soru sormamın yersiz olduğunu düşünüyor.

bu arada ilişkimiz beş senelik ve sevgilim beş senede "benim neye kızacağımı anlayamamışsın" diye de kızıyor bana.

ikimiz de yorumları okuyacağız ve kimin haklı olduğunu anlamaya çalışacağız.

edit: aldığım donlardan memnun kalmam üzerine bugün tek başıma aynı avm'ye ve aynı mağazaya gittim. sevgilimi daha çok kızdırdı bu durum ve "bütün avm'lerde var o mağaza neden yine oraya gittin?" diyerek üstüme geldi, geliyor.
0
aegeanfatheramerican
(04.08.17)
ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.
0
basond
(04.08.17)
TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.
0
sopiro
(04.08.17)
yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.08.17)
o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.
0
buneperhizwhatisthis
(04.08.17)
Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.
0
pastörizesüt
(04.08.17)
abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..
0
freetakilir
(04.08.17)
Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1
0
aychovsky
(04.08.17)
Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)
0
old possum
(04.08.17)
Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?
0
mslny
(04.08.17)
ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.
0
treamorg
(04.08.17)
Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.
0
freetakilir
(04.08.17)
@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.
0
humblebirth
(04.08.17)
Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.
0
love my way
(04.08.17)
Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.
0
valarmurgulis
(04.08.17)
kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.
0
reso aga
(04.08.17)
ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?
0
manuel mandalina
(04.08.17)
@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.
0
cikis yolu
(04.08.17)
yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.
0
i drive the hearse
(04.08.17)
Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.
0
twelfth
(04.08.17)
Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.08.17)
blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık
0
gochebe
(04.08.17)
Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.17)
@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
bayan kişisi abartmış
0
çınarım
(04.08.17)
Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.
0
fengari
(04.08.17)
Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.
0
pamuk helvalar cebe
(04.08.17)
bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.
0
Bruce
(04.08.17)
ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.08.17)
kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?
0
elorelia
(04.08.17)
sevgilin haksız.
0
sckxyss
(04.08.17)
@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
güldüm ve sana hak veriyorum.
0
alkolsuz icecek
(04.08.17)
çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)
0
sopiro
(04.08.17)
Kasiyer güzel mi bari?
0
humat
(04.08.17)
@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.
0
mutekebbir
(04.08.17)
ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.
0
elorelia
(04.08.17)
ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?
0
pinkpeony
(04.08.17)
@pinkpeony h&m
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.17)
ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D
0
tughan
(05.08.17)
bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.
0
kenjataimu
(07.08.17)
sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.
0
selam
(08.08.17)
çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.
0
pietro
(08.08.17)
Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.
0
yirmisantim
(08.08.17)
çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.17)
(4)

iş mülakatlar vs.

you are my lethe
duyuru sakinleri,şimdi size bugün öğrendiğim, içime oturmuş ve beni baya rencide etmiş bir olay anlatacağım. olay benle bir şirket arasında. derdine sıçayım, bunu mu dert ettin diyenler olabilir, saygı duyarım. benim bölümden mezunların çoğu mezun olduğu işi yapamıyor çünkü bu işe uygun yeterince iş
duyuru sakinleri,

şimdi size bugün öğrendiğim, içime oturmuş ve beni baya rencide etmiş bir olay anlatacağım. olay benle bir şirket arasında. derdine sıçayım, bunu mu dert ettin diyenler olabilir, saygı duyarım.

benim bölümden mezunların çoğu mezun olduğu işi yapamıyor çünkü bu işe uygun yeterince iş kolu yok. piyasada da sadece 2-3 firma var tamamen bu alanda çalışan.

bu firmalardan biri ve benim en çok girmek istediğim işe alımında !)yetenek ve ingilizce sınavı 2)ik görüşmesi 3)bölüm görüşmesi 4)direktör görüşmesi yapıyor. firmanın aradığı tüm koşullara ve hatta daha fazlasına uygunum.

bu firmaya geçen yıl, mezun olur olmaz bir pozisyon için başvurdum. 3. aşamadan sonra reddettiler. sebep olarak fazla hırslı işi öğrendikten sonra daha iyi yere kaçar demişler. (içeride yakın bir arkadaşımın sevgilisi ik'da çalışıyor)

bir yıl sonra başka bir pozisyon için gene başvurdum. bu sefer 2 ile 4'ü aynı anda yaptılar 3'Ü direk atladılar. gene reddettiler. sonradan öğrendim ki bu pozisyon için alınacak aday zaten belliymiş ama benim cv'im daha iyi olduğu için ve yurtdışına yazacakları raporda beni neden işe almadıklarını açıklamak için görüşme yapmak zorundalarmış.

reddedikten hemen 2 gün sonra pek istemediğim bir pozisyona iş görüşmesine çağırdılar. bu sefer sadece 2'yi yaptılar. derken tekrar arayıp geçen yıl başvurduğum pozisyon için yer açıldığına ve düşünüp düşünmediğimi sordular. tabi hemen üstüne atladım zira hayallerimin işiydi.

bu sefer direk 3 ve 4'ü yaptık. sona kalan 3 adaydan biri olduğumu öğrendim. bugün gene reddedildim. öğrendim ki diğer adayın içeriden referansı varmış ve beni sadece prosedür gereği çağırmışlar.

moralim çok bozuk. mezun olduğumdan beri bu firmada çalışmak istiyordum. en çok istediğim işler buradaydı. 6 kere görüşmeye çağırıp, her defasında süreç olumlu sizi bir sonraki aşamaya bekliyoruz deyip altından böyle bir şey çıkması çok koydu.

sadece anlatmak istedim.
0
you are my lethe
(03.08.17)
Ben firma sahibi olsam, bu kadar istekli adamı işe almazdım açıkçası...
0
malheiros
(03.08.17)
Tam tersi, ben bu kadar azimli adamı bir noktada işe alırdım.
Valla hep prosedür gereği seni çağırmışlar, laf olsun diye mulakatlar yapmışlar gibi duruyor, insanın canını çok sıkar haklısın, hele ki bu kadar isterken.
0
fengari
(03.08.17)
Senin için üzgünüm ama genelde işler böyle ilerliyor. Kurumsalından aile şirketine hepsinde senin vasıfların bir yere kadar önem taşıyor.

Ben de benzer durumları yaşadım. Senelerce okuyup çalışabileceğim tek şirketin mülakatından iki kez çıkamayınca ve -çıkan kişiler yakın tanıdıklarım oldugu icin- iceride neler döndüğünü anladığımdan bir daha denememeye karar vermiştim. Şimdi çok alakasız ama daha mutlu olduğum bir işim var. Eninde sonunda iyi olacak merak etme.
0
fin
(03.08.17)
Duyduğum en saçma işe alım iş akışı. Hiç güven vermedi bana. Bu prosedüre sahip bir yere kendimi ben yakıştırmazdım açıkçası. Sizin de içiniz rahat olsun. Böyle saçmalık olmaz.
ayrıca çok klişe olacak ama burası türkiye. Siz bu adaletsizliğe şaşırdınız mı? Bizim şirkette bir tane stajyer var. Staj yaptığı pozisyona kadro için mülakata çağırılmaya bile yetecek yeterlilikleri yok. Nasıl stajyer olmuş dedim. Çalışanlardan birinin erkek kardeşinin sevgilisiymiş. Midem bulanıyor.

Kendinizi üzmemeye çalışın. İş meseleleri insanın şansına kalmış. Şansınız bol olsun diyeyim.
0
irene
(03.08.17)
(11)

İtalya schengen vizesi reddi

knux
Merhabalar,Geçen hafta perşembe günü (27.07.2017) bir arkadaşımın Kadıköy iData şubesinden yaptığı İtalya Schengen vizesi başvurusu reddedilmiş. Gerekçe olarak şu madde işaretlenmiş:"Md. 8. Öngörülen seyahatin amacı ve şartlarını gösteren kanıtlayıcı belgeler inandırıcı değildir"Kendisi öğrenci (hem
Merhabalar,

Geçen hafta perşembe günü (27.07.2017) bir arkadaşımın Kadıköy iData şubesinden yaptığı İtalya Schengen vizesi başvurusu reddedilmiş. Gerekçe olarak şu madde işaretlenmiş:

"Md. 8. Öngörülen seyahatin amacı ve şartlarını gösteren kanıtlayıcı belgeler inandırıcı değildir"

Kendisi öğrenci (hem yüksek lisans hem de aöf), 30 yaşında, çalışmıyor, ancak hesabında (yaklaşık 1 senedir) 43000 TL civarı bir para var.

Vize başvurusunda istenen tüm belgeleri verdi, hatta istenmeyen belgeleri bile başvurusuna ekledik (örneğin ikametgah)

Daha önce İtalya'da Erasmus yapmış ve oturum izni var (1 senelik), Schengen vizesi de var.

Bu durumda ne yapabiliriz? Tecrübesi olan var mı? Yarın Konsolosluğa gidip itiraz edeceğiz ancak nasıl yapıldığını bilmiyorum.

Teşekkürler.
0
knux
(03.08.17)
acaba kalacağı yere ait belgeler ile alakalı problem olabilir mi
0
gazozailacatmauzmani
(03.08.17)
Başvurudaki eksik kısımları değiştirmeden itiraz etmenin bir anlamı yok, o da reddedilir.
Seyahatin amacı neydi ve arkadaşınız bunu hangi belgelerle/nasıl ispatladı?
0
fengari
(03.08.17)
booking.com'dan hostel rezervasyonu yaptırmıştı, 22 ağustos-17 eylül tarih aralığı için. onun da çıktısını vize başvurusuna eklemiştik.

seyahat turistik amaçlı.
0
🌸knux
(03.08.17)
Gariptir ki hesapta çok fazla para bulunması da (eğer patron vs değilse) ret sebebi olabiliyor.
0
whoosie
(03.08.17)
bence de çok fazla para göstermiş. 30 yaşında işsiz ve çok parası var. geri dönmeyebilir diye düşünmüş olabilirler. Ev araba falan var mı?
0
hononu
(03.08.17)
30 yaşında işsiz olması en büyük sorun,
0
oscar
(03.08.17)
Neden çok açık: 30 yaşında ve işsiz.
0
Mcfly
(03.08.17)
Bana kalirsa gecmise donuk kalma tarihleriyle alakali bir sikinti vardir.gosterdigi para 10k euro buda gidipte donmemeye bir sbep degil.issiz ama ogrenci belgeleri var.
0
duptıs
(03.08.17)
30 yaşında işsiz olarak 43 bin tl gösterip red alması normal zaten. bu şartlarda itiraz etseniz de işe yaramaz.
0
ada meltemi
(03.08.17)
cevaplar için teşekkürler. üstüne kayıtlı ev veya araba yok. herhangi bir şekilde schengen süresini aşmamış zaten italya'da oturum izni olduğu için.

asıl duyuruya yazmayı unutmuşum, 2012'de almanya'dan red almış (dil okulu için gitmek istemiş, iki ayrı davet mektubu-biri abisinden/oturum izni var almanya'dan, diğeri bir alman vatandaşından-olmasına rağmen reddetmişler). ondan sonra yurt dışına çıkmamış zaten, sebep bu olabilir mi?

bundan sonraki süreçte ne yapmalıyız? aslında planımız roma'ya beraber gidip 1.5 hafta kadar italya'da kalıp sonrasında slovenya-budapeşte-viyana-prag (belki berlin) güzergahından tekrar viyana'ya dönüp oradan istanbul'a dönmekti. en uzun süre italya'da kalacağımız için ve ilk giriş yapılacak ülke orası olduğu için (ve daha önce oturumu olduğunu düşünerek) oraya başvurdu. avusturya'dan başvurmak istemedik çünkü zor verdiğini duyduk-okuduk. tekrar italya'ya mı başvurmalıyız? yoksa almanya veya avusturya'ya mı? abisinden sponsorluk belgesi alsa işine yarar mı başvuruda? (abisi almanya'da çalışıyor, geliri iyi düzeyde).
0
🌸knux
(03.08.17)
Cok zor. Red yer itiraz etse de. Bir işte calisiyor olup 3000 lira gosterseydi hemen alirdi ama su an potansiyel göçmen profiline birebir uyuyor. Sansini yunanistan dan denesin bir de seyahat planini yunan adalari ve atina olarak gostersin. Fake ucak ve otel rezervasyonlari, guzel bir gezi planı yazisiyla belki yunandan alabilir.
0
goodman
(03.08.17)
(6)

iş sonrası yorgunluğu

steve rogers
iştem 6'da çıkıyorum, bir planım olmazsa 7 gibi evde oluyorum. bir sitemiz oraya yazı hazırlamaya çalşıyorum ama yapamıyorum. modum çok düşüyor, odaklanamıyorum yani. film bile izleyemiyorum. akşam saat 7 - 10 arası motivasyonumu yükseltmek, yani yazı yazabilmek için ne yapmam lazım? önerisi olan va
iştem 6'da çıkıyorum, bir planım olmazsa 7 gibi evde oluyorum. bir sitemiz oraya yazı hazırlamaya çalşıyorum ama yapamıyorum. modum çok düşüyor, odaklanamıyorum yani. film bile izleyemiyorum. akşam saat 7 - 10 arası motivasyonumu yükseltmek, yani yazı yazabilmek için ne yapmam lazım? önerisi olan var mı? enerji içeceği, kuruyemiş vs... mi kullansam düzenli olarak?
0
steve rogers
(03.08.17)
Spor iyi gelebilir. Şöyle yarım saat 45 dakikalık bir şey yapıp, devamında bir ılık/soğuk duş alırsan zımba gibi olursun.
0
fengari
(03.08.17)
vitaminlerine bir baktır. b12 ve d vitaminine.. dengeli beslenmeye dikkat et.
0
1917
(03.08.17)
Evdeki işlerimi (yemek, çamaşır, ütü vb.) bitirip dinlenme moduna geçince inanılmaz ağırlık çöküyordu bana da. Bünyenizi alıştırmanız lazım uyku moduna geçmemeye. Bir süre ısrarla yazı yazmayı sürdürürseniz rutininizin parçası olur.
0
auroraaurora
(03.08.17)
Ne yaparsan yap enerji içeceği-kuruyemiş vs yapma. Ek iş yapmak için o yola girmiştim hayvan gibi oldum aldığım kiloları hala da veremiyorum.
0
Sulfoxaflor
(03.08.17)
Normalde yazı yazmayı seviyor musun? Bana sanki istemediğin bir işmiş ve o yüzden motivasyon düşükmüş gibi geldi.
Kendine birkaç gün izin ver, sonra tekrar dene derim.
0
peggy
(03.08.17)
bende de aynı problem vardı. inanmayarak pharmaton kullanmaya başladım psikolojik mi bilmiyorum ama baya enerjik hissediyorum kendimi.
0
contavolta
(03.08.17)
(3)

wordpress'te öne çıkan görsel mevzusu?

kivanc1
merhabalar, wp'de yeniyim de. bu öne çıkan görsel şeyini kullanmadan anasayfada resimli post paylaşamıyor muyuz? bu zımbırtı ile benim resimler sola yaslı görünüyor. onu ortalamak için ne yapmamız gerekiyor?metin içine en başta resim koyup onu anasayfada göstermeyi sağlasak o da işe yarar. hatta dah
merhabalar, wp'de yeniyim de. bu öne çıkan görsel şeyini kullanmadan anasayfada resimli post paylaşamıyor muyuz? bu zımbırtı ile benim resimler sola yaslı görünüyor. onu ortalamak için ne yapmamız gerekiyor?

metin içine en başta resim koyup onu anasayfada göstermeyi sağlasak o da işe yarar. hatta daha iyi olur.
0
kivanc1
(03.08.17)
Hangi temayı kullanıyorsun? Ona göre yardımcı olayım.
0
fengari
(03.08.17)
kullandığım temanın ismi treville.
themezee.com
0
🌸kivanc1
(03.08.17)
ok. ayrıntıya girecek, mesaj atıyorum.
0
fengari
(03.08.17)
(3)

Ray-ban gözlük orjinallik sorunsalı?

islergucler
http://urun.gittigidiyor.com/giyim-aksesuar/ray-ban-rb3025-004-51-62-14-gunes-gozlugu-294658027https://www.atasunoptik.com.tr/rayban-rb-3025-00451-6214-Erkek-gunes-gozlukleri_78101daha önce atasun dan alıp yitirdigim gözlüğü atasun stoklarında olmaması sebebiyle gittigidiyor dan alayım diyorum ama o
urun.gittigidiyor.com

www.atasunoptik.com.tr

daha önce atasun dan alıp yitirdigim gözlüğü atasun stoklarında olmaması sebebiyle gittigidiyor dan alayım diyorum ama orjinallik konusunda çekincelerim var.

sizce alınır mı?
0
islergucler
(03.08.17)
Valla üşenmedim yorumlara baktım, görebildiğim kadarıyla 1 kişi "ürün orijinal değil" demiş, diğer herkes pek memnun, orijinal ürün geldi yazanlar da olmuş.

Şöyle yapabilirsin, bu mesafeli satış olduğu için 14 günlük cayma süren var, siparişi ver, geldiğinde baktın orijinal değil, hemen iade sürecini başlat.
0
fengari
(03.08.17)
Bence alınmaz, replika olma ihtimali çok yüksek, ben olsam fiyat farkı da o kadar fazla olan bir ürün için risk almazdım. Ayrıca eline geldiği vakit orijinal olup olmadığını anlayamayabilirsin, boş yere o parayı vermiş olursun.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(03.08.17)
alınmaz.net

atasun'a çin'den gelen ray-banları gösterin ayırt edemezler. kullanıcı nasıl ayırt etsin?
0
steven wilson
(03.08.17)
(3)

Kadıköy İlçe Emniyet Bağdat Caddesi

stratejisizsiniz
Ehliyeti yenileneceğim.Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü bildiğim Sahrayıcedid Minibüs yolundadır ama trafik şube CaddedeymişBağdat Caddesi 555 diyor.Neresi burası?
Ehliyeti yenileneceğim.

Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü bildiğim Sahrayıcedid Minibüs yolundadır ama trafik şube Caddedeymiş

Bağdat Caddesi 555 diyor.

Neresi burası?
0
stratejisizsiniz
(03.08.17)
Eğer yeri değişmediyse, bağdat caddesi üzerinde bostancı mıntıkasında. Yani bostancıdan bağdat caddesine geçin, yürüme mesafesinde sağ tarafınızda kalacak.
0
fengari
(03.08.17)
Kadıköy İlçe Emniyet esasen Sahrayiceditte evet, ama trafik şube Bağdat Caddesinde. Daha dün gittim hatta, numarası 555 değil de 505 diye hatırlıyorum ancak. Fengarinin dediği gibi bağdat caddesinin bostancı tarafında. Bostancı iskeleden yürüyerek 5 dk mesafede. Kadıköy yönünde sağınızda kalacak.
0
okuyamıyom ben ya
(03.08.17)
505 evet yanlış yazmışım
0
🌸stratejisizsiniz
(03.08.17)
(18)

2 cumlelik ingilizce ceviri

theli
1) I suspect manufacturing would be better unless you want to be on the product development side.2) I think you could easily come in as a lead engineer.İlk cümlede "suspect" olumlu mu, olumsuz mu yaptı cümleyi? "bence imalat daha iyi olur" mu diyor yoksa "imalatın daha iyi olacağından şüpheliyim" mi
1) I suspect manufacturing would be better unless you want to be on the product development side.

2) I think you could easily come in as a lead engineer.

İlk cümlede "suspect" olumlu mu, olumsuz mu yaptı cümleyi? "bence imalat daha iyi olur" mu diyor yoksa "imalatın daha iyi olacağından şüpheliyim" mi diyor?

İkincisinde ise "come in" derken "become" dan mı bahsediyor? Yani "baş mühendis olarak gelirsin" mi? yoksa "sen gel, ilerde kolayca baş mühendis olursun" mu?

thanks..
0
theli
(03.08.17)
Olumlu.

Aynen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
@proletarier neye "aynen" dedin?
0
🌸theli
(03.08.17)
Manufacturing in daha iyi olacagindan kuskulu,

Ikide de, Sen bas muhendis olarak katilabilirsin diyo ama pozisyon icabi mi yoksa ileride alacagi bir vasif mi buradan cikarmak zor. Sendeki potansiyeli gordum demek istemis olabilir.
0
baldur2
(03.08.17)
Ilk dusuncelerin hep dogru.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
1) "[Senin için] imalatın daha iyi olduğunu düşünüyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında bulunmak istemiyorsan." (Burada suspect'i "öyle olduğunu düşünüyorum/muhtemeldir ki" anlamı ile kullanmış. Zaten cümleyi düz "şüpheleniyorum" ile çevirdiğimiz zaman çok anlamsız bir şey çıkıyor ortaya.)

2) Oldukça kolay bir şekilde baş mühendis olarak gelebilirsin/katılabilirsin. Şu an için söylenmiş bir şey, gelecekle ilgili bir ibare yok.

Ek: Arkadaşlar "suspect"i görünce olumsuz diye atlamışsınız hemen, suspect'in yukarıda belirttiğim olumlu anlamda kullanımı da vardır ki bu cümlede o anlamıyla kullanılmış.
"İmalatın daha iyi olacağından şüpheleniyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında çalışmak istemezsen" diye bir cümle yok, bunun bir anlamı da yok. Söyleyen kişi "ürün geliştimede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur" demek istiyor burada.
0
fengari
(03.08.17)
Suspect olumsuzluk icerir

Ben yine de yazan kisinin nereli oldugunu merak ettim bazen yanlis kullanimlar olabiliyor anadilden oturu. Nereli bu arkadas?

Come in: gel bas muhendis olarak basla
0
my pink
(03.08.17)
I suspect xx would be better: bence xx daha iyi olur. Sonrasi da : sen yy'de calismak istiyorsan ayri tabii.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
Fengari dogru demis, suspect burada oyle tahmin ediyorum ki anlami veriyor, diger turlu anlamsiz oluyor hakikaten, baska yerde calismicaksan burasi daha iyi olmaz senin icin. Boyle anlamsiz bir sey cikiyo ortaya
0
baldur2
(03.08.17)
Birinci cümlenin olumlu mu olumsuz mu olduğunu belirleyen kilit sözcük “unless”.
Kural gereği “unless” ile başlayan cümlede fiil olumlu kullanılır ama cümle olumsuz anlam verir: Örneğin,
“I can’t let you in unless you have an invitation.” “Davetiyeniz yoksa sizi içeri alamam.”

Bizim cümlede de durum şöyle:
“Ürün geliştirme tarafında çalışmak istemiyorsan, manufacturing’in senin için daha iyi olacağından kuşku duyarım.”

Başka bir deyişle: “Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan manufacturing senin için daha iyi olur. Öyle bir isteğin yoksa hiç manufacturing’e bulaşmanı tavsiye etmem.” demek istiyor şair bence.

İkinci cümle de “Hemen şimdi başmühendis olarak başlayabilirsin” diyor. Orada “come in” aramıza katılmak, ekibe katılmak, anlamında bence.
0
aynadakileke
(03.08.17)
resmen 10 kişiden 11 ayrı fikir gelmiş cevap olarak.
"suspect" i şüphelenmek olarak değil de, "bence" olarak alıyorum.

Not; vatandaş süzme ingiliz.
0
🌸theli
(03.08.17)
@fengari +1 diğerleri ingilizce kursu kurallarına göre cevap vermişler.
0
i am a legal alien
(03.08.17)
“Manufacturing” ve “product development” sanki birbirinin alternatifi olan iki farklı işmiş gibi düşünüyorsunuz. Ama ben buna katılmıyorum. Cümleye bakınca da öyle anlamıyorum maalesef.

"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur" demiyor burada.

"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan ancak o zaman imalat senin için daha iyi olur, aksi takdirde iyi olmaz bence" diyor şair.
0
aynadakileke
(03.08.17)
@aynadakileke: Sen inatla suspect'i olumsuz olarak algılamaya çalışıyorsun bu cümleden ve çok yanlış bir şekilde oradaki suspect kullanımını "I don't think" olarak ikame ediyorsun. Yani senin yorumlamana göre o cümle "I don't think manufacturing would be better unless you want to be on the product development side" oluyor. Fakat atladığın şey şu, suspect'i olumsuz anlamlı bir cümlede o cümle kalıbı ile kullanamazsın, yani I suspect x would be better" ile olmaz. Bu kalıp "X'in senin için iyi olacağını düşünüyorum/sanıyorum" anlamına çıkar ve o cümledeki suspect'in ikamesi "I guess" olur, "I don't think" değil. Senin dediğin anlamda kullanım şöyle olur mesela:"I suspect his honesty" Anlatabiliyor muyum? Bu biraz "advance" kaldı sanırım bir kısmınıza, ezber üzerinden yorum yapmaya çalışıyorsunuz.

@camussar: Ek yorum gelmiş, ilk yazdığımı kaldırıyorum bu durumda. Ama bunun bağlam bilgisi ile bir ilgisi yok, bu cümlenin tek bir anlamı var.
0
fengari
(03.08.17)
manufacturing ve product development bambaşka iki şeydir. neden zorla olayı daha karışık bir hale getirmeye çalışıyorsunuz anlamış değilim.

edit: ev arkadaşıma sordum, kendisi ingiliz bir akademik editör. duyuru sahibi umarım içinde şüphe kalmamıştır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
Kendimi duvarlara çarpacağım şimdi. Yahu bunu anlamak bu kadar zor değil?

I doubt(suspect) "A" would be better unless you want to be on "B". cümlesindeki suspect'in doubt ile ikame edilmesi mümkün değildir. Türkçeye ikisi de "şüphe duymak" olarak çeviriliyor ama İngilizcedeki kullanım alanlar farklı.

O yüzden yukarıdaki cümlenin olası tercümesi olarak verilen: "B tarafında olmak istemiyorsan, A'nın daha iyi olacağından kuşkuluyum." --> bu anlam o cümle ile verilmez, verilemez.

Suspect bizim Türkçedeki "şüphe kelimesinde olduğu gibi "her şeyden/herkesten şüphe duyulan durumlar" için kullanılmaz. Bir insana, bir duruma karşı güven sorunu/inanıp inanmama meselesi vb. olması lazım ki suspect girsin devreye. Yukarıda verdiğim aynı örneği tekrarlıyorum: "I suspect his honesty" gibi. Bu cümleyi yazan kişi, eğer ki şu yukarıda alıntıladığım tercümeyi demek isteseydi cümleyi "doubt" ile veya "I don't think" ile kurardı.

Yurtdışında ingilizce hukuk masterı yapmış insanız şurda, gayet hukuki bir kelime olan suspect'in nasıl kullanıldığını biliriz, insanı delirtmeyin :)
0
fengari
(03.08.17)
@fengari

“suspect”i olumsuz olarak algıladığım falan yok, bilakis olumlu olarak kullanıyorum. Zaten anlaşamadığımız nokta da o değil.
Senin çevirine ilk itiraz ettiğim nokta, “unless”ten itibaren olan kısmın yanlış çevrilmiş olmasıydı.

Senin çevirin şöyleydi:
"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan sen bilirsin ama bence imalat daha iyi olur"
Burada eksik olan şey, “unless”in bir şart, bir koşul olarak cümleye kattığı anlam.
“A’yı istiyorsan sen bilirsin, ama B daha iyi olur” demiyor adam.
“… sen bilirsin, ama ..” ifadesi tamamen orijinal cümleyle alakasız. Adam isteğe bağlı iki seçenekten bahsetmiyor, biri diğerinin koşulu olan iki durumdan bahsediyor. Senin çevirine itirazımın sebebi buydu.

İlk yorumumda “Başka bir deyişle:” dedikten sonra yazdığım çeviriyi savunuyorum hâlâ:
“Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan [bu koşul altında] manufacturing senin için daha iyi olur.”
Kısaca söylersek: “A’yı istiyorsan, [bu koşul altında] B senin için daha iyi olur.” (Burada “suspect” olumlu olarak kullanılmış zaten.)


İkinci yorumumdaki çeviri de şuydu:
"Ürün geliştirmede çalışmak istiyorsan ancak o zaman imalat senin için daha iyi olur.”
Burada da “ancak o zaman” ifadesi, [bu koşul altında] anlamına geliyor ve senin çevirinde eksik olan şey tam olarak buydu.

“A’yı istiyorsan sen bilirsin, ama B daha iyi olur” gibi isteğe bağlı iki seçenekten bahsetmiyor, biri diğerinin koşulu olan iki durumdan bahsediyor.
Ayrıca “suspect” yine olumlu kullanılmış: “senin için daha iyi olur.”
Ama dediğim gibi, asıl konumuz “suspect” değil, senin çevirinde “unless”in yanlış / eksik çevrilmiş olması.
0
aynadakileke
(04.08.17)
Soruyu soran çoktan takibi bıraktı ama biz hala tartışıyoruz. Olayı gereksiz bir kayıkçı kavgasına çevirmek istemiyorum ancak yanlış/eksik bilgi ile bir argüman kuruyorsun, düzeltmek icap ediyor:

Birincisi suspect açıklaması sana yapılmadı, cevapları incelersen benden hemen önce cevap yazan ve suspect'in o cümledeki anlamına dair yorum yapan @camussar'a yazıldı o cevap.

Gelelim sana @aynadakileke:

Ben o cümleyi ilk cevapta nasıl çevirmişim bir bak bakalım:

"[Senin için] imalatın daha iyi olduğunu düşünüyorum, eğer ki ürün geliştirme tarafında bulunmak istemiyorsan."

Gördüğün gibi çeviride unless tarafı atlanmış falan değil. Daha sonra mesele anlaşılamayınca, olayı basitleştimek için aynı anlama gelecek şekilde farklı çevirilerine yer verdim.

Ama sen cümleyi düpedüz yanlış ve söylenmek istenen şeyin tam tersi anlama gelecek şekilde çeviriyorsun:

“Sadece ürün geliştirme tarafında çalışmak istiyorsan [bu koşul altında] manufacturing senin için daha iyi olur.”

Bu senin cümlen unless değil "only if" cümlesi canım. Koy bak oraya unless yerine only if'i, her şey bir anda yerine oturacak, hayatı daha çok seveceksin.

Sorun şurada başlıyor, unless'i tek bir kalıp olarak ezberlediğin için, her unless'li cümle gördüğünde o kalıba yerleştirmeye çalışıyorsun doğal olarak. Sana İngilizce öğretenler o dili kendi mantığı ve semantiği içinde öğretmek yerine yani her kelimeyi/ifadeyi kurulduğu cümle içinde yorumlamayı öğretmek yerine, her kalıbın birebir Türkçe çevirisini ezberlettikleri için, sen de dili sadece o kalıp ve kurallar üzerinden okuyorsun. Bu senin hatan değil ama hata yaptığın kısım şu, sana yanlış olduğu defaatle söylendiği ve açıklandığı halde hala bunda ısrar edip cümleye taklalar attırıyorsun.

Bak mesela söyle cümleler var İngilizcede, "We can go surfing unless you want to stay home." Şimdi bunu senin kalıpla çevirelim gel:

"Evde oturmak istiyorsan, [bu koşul altında] sörf yapmaya gidebiliriz" veya "Sadece evde oturmak istiyorsan sörf yapmaya gidebiliriz"

Oldu mu şimdi bu?

Eğer illa bir şeyler ezberleyeceksen, unless'i Türkçe bir kalıpla değil, "if not" kalıbıyla aklında tut. Yani cümlenin unless'li kısmını if+zamir+verb+not haline getir.

Artık daha fazla açıklama yapmayacağım, olabildiğince basit bir şekilde anlatmaya çalıştım konuyu. Bir cümle için kaç kere cevap yazacağım yahu ben? Hala anlaşılmadıysa veya hatada ısrarcı olunuyorsa, bırakalım dağınık kalsın. Tüm duyuruya İngilizceyi doğru öğretmek gibi hasletlerim yok en nihayetinde.
0
fengari
(04.08.17)
yok ulan burdayım, bana mevzuyla ilgili bişi sorarsınız diye takip ediyorum.
0
🌸theli
(04.08.17)
(5)

Senin adını bir bilsem, sarılıp öpebilsem...

yazar yazmaz yazan yazar
çaresizlik benim neşem, platonik aşığınım ben:(kendimi aynen bu şarkının klibindeki adam gibi hissediyorum.kız istanbulda özel bir klinikte çalışıyor. sekreter gibi bir şey anladığım kadarıyla. gelenleri karşılıyor, doktorun yanına götürüyor tıpkı bana yaptığı gibi...:( doktora da yardımcı oluyor fa
çaresizlik benim neşem, platonik aşığınım ben:(

kendimi aynen bu şarkının klibindeki adam gibi hissediyorum.

kız istanbulda özel bir klinikte çalışıyor. sekreter gibi bir şey anladığım kadarıyla. gelenleri karşılıyor, doktorun yanına götürüyor tıpkı bana yaptığı gibi...:( doktora da yardımcı oluyor falan.

aşık mı oldum nedir anlamadım ya. ilk gördüğümde önüne diz çöküp direk evlenme teklif etmem gerekli diye düşündüm. kendi halinde, efendi ben de dahil hiç kimseye bakmayan bir tip. bu kibirden değil ağırbaşlılğından kaynaklı ama bunu çok net hissettim. ya o kadar sempatik ki gülüşü falan...:/ bu gözlemleri doktoru beklerken ki yarım saatlik süreç içinde yaptım.

hiç muhabbetimiz olmadı neredeyse. sadece ilk gittiğimde doktorun odasında muayene olurken doktor vücudumdaki çatlakları sordu bana. çok kilo verdin galiba dedi. evet dedim 30 kg kadar verdim. bu dünyalar güzeli dedi ki: aaa nasıl verdin ya keşke ben de verebilsem.(gayet yerinde aslında kilosu) sana da diyet yazabilirim dedim. "gülümsedi" sadece. ama ne gülümseme...

kliniğin insta sayfasından kızı buldum oradan face mace derken her şeyini inceledim çok kafa dengi birisi aynı zamanda paylaştıklarına göre. bu cumartesi yine randevum var. yine onu göreceğim, yine kalbim 150 bpm'lere çıkacak.

Ne yapayım ne edeyim nasıl bir konu açayım bir yardımcı olun çok hayırlı bir iş bu ya:( kesin konuşmalıyım artık. kızla yalnız kalma ihtimalimiz yok. beni karşıladığında mesela "hoş bulduk x" diye adıyla hitap edip şaşırtsam nasıl olur? sosyal medyadan eklesem direk bu duyuruyu göndersem ya da?:) hadi bir fikir verin...

not: yaş 28
not2: duyuruyu silebilirim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.08.17)
Tipik eğer ben kadından hoslandıysam kesin çok ağırbaşlı tatlı kafadengidir sendromu. hormon dostum bunlar.

git kadına laf arasında adın ne benim adım hüseyin de. elini sık gülümse. iş çıkışında seninle bir kahve içelim de. bahane uydurursa peki doktoru ne zaman görebilirim bekliyorum burada gibi bir şey gevele. aklından da tamamen sil.

that's the way it is aha aha..
0
twelfth
(03.08.17)
Merhaba, ne yapacağını bilmiyorum ama ne yapmayacağını biliyorum; instagram vs. oradan filan ekleme abi. Benzer bir durumu ben yaşadım ve yeni yeni kendime geliyorum. Madem bir daha gidiceksin bul bir yolunu kur muhabbeti. Ayrıca duyuruyu da silme. Şunu da söyliyim, birazdan "o iş olmaz hacı" cılar gelecek, bence durumun o kadar vahim değil, umut var diye düşünüyorum.
0
braveheart xakah
(03.08.17)
Selam, o iş olmaz hacıcı geldi.

O iş olmaz hacı. Burası Türkiye.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.08.17)
direkt konuşacaksın hocam. durum böyle böyle. hayatında kimse yoksa diye gireceksin lafa. sosyal hesaplardan takip edeyim, yavaş yavaş yazayım işlerine girmemek en iyisi. evet derse ne ala hayır derse de ne ala. bazı şeyler yeşermeden gömülmeli.

ben olsam ama giderken çiçek alırdım ve direkt kıza verirdim. bu konularda atak oynamayı seviyorum. ne için derse çicek geçen gün öyle güzel güldünki içim ısındı teşekkür etmek istedim der veririm.
0
secrex
(03.08.17)
Ay allahım ne dan dun adamlarsınız ya. Ne o öyle yok direkt söylerim, yok atak oynarım.
Yapacağın şu: Kahveye davet edeceksin, bu kadar. Eğer biriyle beraberse zaten yekten reddeder, ok verirse de ilk yeşil ışığı almış olursun. Çiçek miçek de götürme, o daha sonranın hamlesi, şimdinin değil.
0
fengari
(03.08.17)
(4)

amerika'dan gelen macbook pro

renkli hayalet
arkadaşıma macbook pro aldırdım ve 1 hafta sonra türkiyeye gelecek. ambalajlı bir şekilde yanına alacak, türkiyeye girişte sıkıntı cıkar mı gümrükte vs? başka bilgisayar olmayacak yanında.
arkadaşıma macbook pro aldırdım ve 1 hafta sonra türkiyeye gelecek. ambalajlı bir şekilde yanına alacak, türkiyeye girişte sıkıntı cıkar mı gümrükte vs? başka bilgisayar olmayacak yanında.
0
renkli hayalet
(03.08.17)
1 taneyse bir sorun olmaz.
0
nrmnm
(03.08.17)
iki tane getirmişti bir tanıdığım onda da sorun olmamıştı
0
ravenudon
(03.08.17)
Gümrükte sorun olmaz da laptopu bagaja vermesin, yanına alsın. Bagajda kalırsa çalınma tehlikesi var. El bagajında laptop yasağı vardı gerçi ama o buradan abd'ye uçuşlardaydı heralde eğer yanılmıyorsam.
0
fengari
(03.08.17)
oncelikle abd ve ingiltereye olan ucuslardaki kabinde elektronik tasima yasagi kalkti.

arkadasin bence de kabin cantasinda tasisin, bagajlardan calindigi oluyor.

www.gittigidiyor.com
bu sokete ihtiyacin olacak, simdiden siparis verebilirsin
0
jedilance
(03.08.17)
(5)

İnternetten Parfüm Alanlar?

Dağcı
Fiyat farkı büyük gibi duruyor ama mesela trendyol ya da diğer sitelere bakıyorum 650 den 350 ye düştü diyor ykm ye bakıyorum aslında parfüm 450 lira.Yani internette olması gereken fiyatı bihayli yükseltiyorlar neyse sorum şu;Hangi siteden daha uyguna alıyorsunuz parfümü. Daha az para verip rezillik
Fiyat farkı büyük gibi duruyor ama mesela trendyol ya da diğer sitelere bakıyorum 650 den 350 ye düştü diyor ykm ye bakıyorum aslında parfüm 450 lira.
Yani internette olması gereken fiyatı bihayli yükseltiyorlar neyse sorum şu;
Hangi siteden daha uyguna alıyorsunuz parfümü. Daha az para verip rezillik çekmek istemiyorum arada öyle yazıldığı gibi büyük farklar da olmadığı için orijinal olabilme ihtimali yüksek geliyor.
Yine de tarihi geçmiş çıkabilir bundan korkuyorum.

Problemsiz alışveriş yapanlar nereden alıyorlar?
0
Dağcı
(02.08.17)
o risklere hiç girmeden dolum alıyorum ben. 50'liği 15 lira falan. kafam rahat.
0
diffarentiationation
(02.08.17)
Onlar çok ağır geliyor bana bu yüzden almak istemiyorum. Eğer aynı ürünse neden gereksiz yere fazla para vereyim ki diye düşünüyorum ama aynısı mı işte bunu bilemiyorum :)
0
🌸Dağcı
(02.08.17)
trendyoldan aliyorum, orda calisan arkadaslarim da ordan aliyor :) guvenilir yer.
0
fakyoras
(02.08.17)
Ben N11'den aldım 1 ay önce (Burberry Touch), oldukça iyi fiyatı vardı, bir de benim kuponlarım vardı, fantastik uygun bir fiyata aldım sonuç olarak. Gelen ürün de orijinaldi, kullanıyorum, pek memnunum.
0
fengari
(03.08.17)
Ben batmadan önce Markafoni'den yüklü bir parfüm alışverişi yapmıştım hepsi de orijinaldi.

Batch kodundan sorguladığımda bir tanesi haricinde hepsi bir senelik bile değildi.
0
chicha
(03.08.17)
(5)

İş için anne babayı yollamak

neysene
Ben bir şehirde ailem başka şehirde iken iş arama olayına daldım. Hem bulunduğum şehirde hem de ailemin olduğu şehirde iş bakarken ailemin olduğu şehirde güzel bir iş olduğunu söyledi annem. İş şantiye işi. Gakat şantiye daha başlamamış ve alım olup olmayacağı meçhul iken yol parası verip 4 saatlik
Ben bir şehirde ailem başka şehirde iken iş arama olayına daldım. Hem bulunduğum şehirde hem de ailemin olduğu şehirde iş bakarken ailemin olduğu şehirde güzel bir iş olduğunu söyledi annem. İş şantiye işi. Gakat şantiye daha başlamamış ve alım olup olmayacağı meçhul iken yol parası verip 4 saatlik yol için eğer olmazsa para ve zaman kaybı yaşamak istemedim ve bizimkilere gidin bi sorun alım var mı dedim. Onlarda şantiyenin içine kadar girip sormuşlar. Onlar da bir adamın telefon ve mailini vermişler anneme. Ben de aradım dedim böyle böyle bizimkiler gelmiş iş var mı ondan cv ni bi hönder bakalım alım olunca.

Bu alım için eksi puan mı sizce? Ulan adam 27 yaşına gelmiş götünü kaldırıp gelmiyo anasını yolluyo bu tembeldir işe yaramaz deyip biz sizi ararız a bağlarlar mı?
0
neysene
(01.08.17)
Sanmam bir sorun olacağını.
0
fengari
(01.08.17)
karşı tarafa bağlı, bi tarafta sizin için gereksiz zaman kaybı olabilirdi alım yoksa, diğer tarafta ise kıçını kaldırmayıp annesine sorduran biri var elimizde.
0
hosein
(01.08.17)
is aramaya kendisi değil de ailesi giden birini ise alacak kişi cok azdir.
eksi puan olmuş.
0
for the record
(01.08.17)
şantiye işlerinde çok ona bakmazlar. güvenilir birini buldular mı alırlar. alacak olsalar zaten gel görüşelim derlerdi. şu an iş yok ki ortada. lazım olunca ararlar. herkes önce cv gönderiyor. iş görüşmesine göndermemişsiniz siz anne babanızı, iş var mı diye sormaya göndermişsiniz. bu gayet normal.
0
prodeq
(01.08.17)
@prodeq evet açıkçası ben de bu düşünceyle gönderdim açıkçası. İş var mı diye sordular sadece
0
🌸neysene
(01.08.17)
(4)

Bel ağrısı - acil :(

nıç
sağ kalça kemiğimde yoğun bir ağrı var nerdeyse 1 haftadır. son günlerde daha çok arttı. sıcak bi ağrı, yoğun şekilde hissediyorum. aralıksız ağrıyor, ara ara değil kesinlikle.belime de vuruyor, kuyruk sokumuma da, bacaklarıma da. ayağımda uyuşma da oluyor.çok kötü ya :( yeni iş değiştirdim şu an öz
sağ kalça kemiğimde yoğun bir ağrı var nerdeyse 1 haftadır. son günlerde daha çok arttı. sıcak bi ağrı, yoğun şekilde hissediyorum. aralıksız ağrıyor, ara ara değil kesinlikle.
belime de vuruyor, kuyruk sokumuma da, bacaklarıma da. ayağımda uyuşma da oluyor.

çok kötü ya :( yeni iş değiştirdim şu an özel sağlık sigortam daha başlamadı. devlet hastanesine gidecek vaktim de olmadı. nedir bu ona göre 1-2 gün daha dayanmaya çalışıp gitmeyi düşünüyorum en olmadı.
geçici rahatlama yöntemi var mıdır acaba?
0
nıç
(30.07.17)
Sırtüstü yat dizlerini karnına doğru çekerek baldırlarını yere paralel tut. Yandan bakınca devrilmiş bir sandalye gibi dur yani. Beline binen yükü azaltır.
0
alperz
(30.07.17)
@alperz evet dizlerimi öyle yukarı çekince rahatlıyorum biraz. dediğin işe yarayabilir. ama çalışmak zorundayım.
0
🌸nıç
(30.07.17)
Bacağa vuruyorsa fıtık olabilir, kas gevşetici ve ağrı kesici alımı, beli sıcak tutma işeyarayabilir.
0
neferkitty
(30.07.17)
Eğer dayanamıyorsan en temizi yakınlarda bir acil varsa oraya gidip kalçadan bir ağrı kesici/kas gevşetici kombosu almak olur, bir süre rahatlatır.
0
fengari
(30.07.17)
(4)

Tarkan çok bozdu

dafuq
abi bu tarkanın son 10 senedeki şarkıları ne kadar kötü ya. evet kral çıplak diyorumşarkıları geçtim sesi berbat. hep aynı bozuk ses tonu ile söylüyor, sanki sesi kısıkmış gibi söylüyor.piyasadaki pek çok pop şarkıcısından daha kötü sesi var. kısık sesle söylüyorşu sesi güzel: https://youtu.be/g36sm
abi bu tarkanın son 10 senedeki şarkıları ne kadar kötü ya. evet kral çıplak diyorum

şarkıları geçtim sesi berbat. hep aynı bozuk ses tonu ile söylüyor, sanki sesi kısıkmış gibi söylüyor.

piyasadaki pek çok pop şarkıcısından daha kötü sesi var. kısık sesle söylüyor

şu sesi güzel: youtu.be
bu sesi berbat: youtu.be

sizce de öyle değil mi?
0
dafuq
(30.07.17)
Evet maalesef bozdu.

Bi tek tsm albümünü beğendim son yıllarda yaptığı çalışmalardan.
0
chicha
(30.07.17)
tarkan'ın şarkıları fena halde demode, çağın gerisinde falan değil ondan da geride. hala deyimleri dizip şarkı yapmaya çalışıyor. altyapılar fena alaturka. pop falan değil, oryantal iğrenç bir çamur. televizyondan tut mağazalarda çalan müziklere kadar her yerden tarkan bombardımanı yaptılar, 1 aylık yolla'nın izlenmesi 53 ml, aleyna tilki'nin 3 günlük şarkısı 17 milyon.

özet: tarkan müzikal olarak bitti, geçmişin ekmeği+basın pompalaması ile nereye kadar giderse.
0
doxanikee
(30.07.17)
elvis presley, baris manco vb kisierin tarkanla ayni yasta yaptiklarina ve tarkan'in yaptiklarina bakarsan tarkan'in tukenmis oldugunu gorursun. eskinin hatrı var sadece.
0
tabudeviren
(30.07.17)
@Trollziya: Onno Tunç Sezen Aksu ile çalışmayı bıraktığında Tarkan diye bir adam piyasada yoktu henüz. Zaten adam 96'da öldü uçak kazasında. Aysel Gürel de keza Sezen ile profesyonel olarak çalışmayı uzun yıllar önce bıraktı, tek tük vardır belki son dönem diskografisinde. Bu konunun o dediklerinle bir ilgisi yok yani özetle.
0
fengari
(30.07.17)
(7)

odeme yapmadigim halde bankadan gelen sms

dik dur egilme kanzuk durum seninle
bugun aksam sms geldi, 3d secure icin, telefon faturasi olarak gozuken 180 tl tutan odeme icin kod geldi telefona. halbuki boyle bir islem yapmadim. 180tl fatura da baya fazla genel kullanimima gore. sormak icin telefon actim, operator (cep telefonu ile ilgili) birsey goremedi. banka kimin nereden b
bugun aksam sms geldi, 3d secure icin, telefon faturasi olarak gozuken 180 tl tutan odeme icin kod geldi telefona. halbuki boyle bir islem yapmadim. 180tl fatura da baya fazla genel kullanimima gore. sormak icin telefon actim, operator (cep telefonu ile ilgili) birsey goremedi. banka kimin nereden boyle bir islem yapildigini goremediklerini soyluyor zira kod girilip islem tamamlanmamis.


3 saattir bakiyorum, boyle bir harcama yok. banka kartini internet alisverisine kapattim ama cok pis iskillendim.

var mi boyle basina gelen ? kart bilgilerini calan kisiyi bulmak icin ne yapmak lazim ?
0
dik dur egilme kanzuk durum seninle
(30.07.17)
Gelen sms'te en azından nereden istendiğine istendiğine dair bir bilgi olması lazım, yazmıyor mu bir şey, sadece şifre mi yazıyor?
0
fengari
(30.07.17)
telefon faturasi olarak gozukuyor. ama boyle bir fatura yok
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(30.07.17)
Bankanın o bilgiyi haiz olması lazım, "göremiyoruz" süper yazış, kendi sistemlerine bu talebin nereden geldiğini göremiyor olamazlar, öyle bir dünya yok artık. Sen bence bankayı zorla. Hangi banka bu?
0
fengari
(30.07.17)
ben de anlamadim. tekrar arayip sorayim.
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(30.07.17)
Bana da bu mesaj ara ara geliyor daha önce bir tanıdık herbalife dan alışveriş yapmıştı. Aradan yıllar geçti sürekli herbalife 3d mesajı gelir bankayı aradığımda böyle işlem gözükmüyor diyorlar birnsorun yasamadim
0
seyyar satıcı
(30.07.17)
arkadasim kartinin calindigini bu sekilde ogrenmisti. oncesinde 3d'siz harcamalar falan da yapmislar hatta
0
jedilance
(30.07.17)
ilginc, simdi baktim bir anomallik yok . karti iptal ettirdim her ihtimale karsi
0
🌸dik dur egilme kanzuk durum seninle
(30.07.17)
(15)

ekşi sözlük hiçbir zaman "kutsal bilgi kaynağı" olabildi mi?

lucky strike
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duym
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duymadığınız? ben böyle 5 başlık sayamam gibime geliyor.

şu an bir çöp yığını olduğu için tarihte bugün sekmesinde geziniyorum ve hala eski bir alışkanlıkla merak ettiğim bir konuda önce sözlüğe başvuruyorum ve sonuç hep hüsran. cumartesi gecesi düşünecek daha önemli konularım olmasına rağmen bunu düşündüm. ekşi sözlük çöptür. topluca terketmeliyiz bence.

daha önce "erkin koray, cem karaca ve barış manço çok matah değillerdi, kendi dönemlerindeki adam eksikliğinden kaynaklı büyük sanatçı sanıyoruz" dedim diye çok kızmıştınız bana. ekşi sözlük için de aynısı geçerli, ikamesi olmadığı için "oooo ne günlerdi ya sözlüğün 2005 zamanları" diyorsunuz bence.
0
lucky strike
(30.07.17)
Şu an için de kutsal bilgi kaynağı, yani spesifik olarak bir şey arayıp da bulamama ihtimalin yok, o zaman sorun da yok.
0
angelus
(30.07.17)
2002 - 2006 arasi superdi. gelisme donemindeydi
2006 - 2008 eh iste yine de okunur durumdaydi.

2008 den sonra 2012 ye kadar bocaladi.

2012 den sonra afedersiniz ama sicti.
0
bindokuzyuzkusur
(30.07.17)
Ben author lagrima ve dengizik için okuyordum
0
kargn
(30.07.17)
o kadar uzun süredir kullanıyorum ki sözlüğü hangi zaman diliminde kutsal bilgi kaynağıydı söyleyemem.

Teknik terminoloji, bilim, tarih ve aklına gelebilecek her alanda türkçe olarak efsane bir kaynaktır sözlük.

Son birkaç seneyi saymazsak cidden önemli entryler vardır.

Hala açar bakarım bir isim veya kişi ya da kent için ve ta 2002 de yazılan entry işimi görür 15 sene olmuş.
0
bos gezenin bos ustasi
(30.07.17)
Ekşi Sözlük'ü farklı kılan şey ansikopedik bilgi kaynağı olmasından ziyade olaylara farklı yerlerden bakan, toplum ortalamasının çok üstünde gözlem yeteneği olan, aykırı fikirler/hipotezler öne sürebilen insanların sözlükteki varlığı idi. Bu insanlar zamanla kaybolunca şu anki ortalamaya hitap eden sözlük ortaya çıktı.
0
fengari
(30.07.17)
ben yl tezi yazarken konumla uzaktan alakalı olmakla birlikte aşina olmam gereken sanal gerçekliğin teori ve pratiği üzerine bi çok şey hakkında kısa yoldan fikir sahibi olmamamı (edit: olmamı) sağlamıştı mesela.

çöp başlıklar tonla ama diğer bi çok şey gibi sözlük de nasıl kullandığınızla alakalı nihayetinde.
0
manuel mandalina
(30.07.17)
Olmuştur, hala oluyordur.

Sosyal medya bu kadar patlamadan önce, İnstagram o şu bundan önce orası vardı.

Hava cıva veya boş içerik girmeye çalışıp prim yapılacak tabiki. Şimdiki devir ve sosyal medyalar zaten böyle.

İnternet değişiyor orası da değişiyor
0
MaNOfTheYear
(30.07.17)
Eskiden; 140 karakter sınırından, storylerden, fotoğraf paylaşımlı sitelerden, liste sitelerinden önce, güzel zamanlarda, internet başka bir yerdi. Hem ona ulaşabilen kitlenin demografik özelliklerinden dolayı, hem o yeni teknoloji ile eski insanın tanışma, alışma sürecinden dolayı. Biçok şey daha değerli, daha samimiydi.

Bilgi kaynaklığı da o minvalde konu hakkında bilgili bi abiyle oturup iki dakika muhabbet etmek şeklinde oluyordu. Bazı temel isimler, kavramlar, bazı ilginç detaylar, temel tartışmalar. Tartışmalar önemli, kafa açıyordu, çünkü tartışmayı kısmen bilen bir kitleydi. İlgini çekerse yazara ulaşır, devamını sorarsın, yazdıklarından yola çıkarak okumaya başlarsın vs.

Yılını falan hatırlamıyorum, artık söylemesi bile komik geliyor zaten. Yine de verimli kullanmak isteyen kullanır heralde. Birini blokla, ötekini favorile falan. Ben uğraşamıyorum.

O isimlerin üzerinden kaç dönem geçti. Hala arkaplanda Cem Karaca çalıyordu benim. Bu konular çok subjektif ama bkz. Lindy Effect ve yine belki fularsizentellik.com
0
Zeth
(30.07.17)
birçok şeye hala vikipedi yerine ekşiye bakarım ama ilk entryler arka sayfalara bulaşmam
0
docrivers
(30.07.17)
ekşi sözlük hiç bi zaman öyle efsane elit bi ortam olmadı. böyle bi amacı da yoktu. zaten öyle bi site popüler olamazdı. olan şey şu:önceden internete erişimi olan kesimle şuan internete erişimi olan kesim arasında fark var. internet erişimi geneli kapsayınca ekşi sözlük de tabi ki türkiyenin aynası oldu.
0
ghilleinthemist
(30.07.17)
fengari +1, sözlüğün alemeti farikasını oluşturan kesim ne zaman çoğunluk olmaktan çıktı o zaman sözlük o kutsiyetini(bence kutsal değildi hiçbir zaman ama bağlam dahilinde kullanayım) kaybetti bence. çünkü sadece sol frame'de rastgele gezinerek bile bir şeyler öğrenebiliyordun bir zamanlar; şimdi ise önce başlığı arayıp bulman, sonra onca yazılanın içinden nitelikli olanı tek tek okuyarak seçmen lazım. eh, bunu yapana kadar makale okurum daha iyi diyor insan bir yerden sonra, aptal saptal şeyler okuyup sinirini de bozmamış oluyorsun.

sözlüğün amacı bilgiyi sistematik bir biçimde yaymak olmadığı için her aradığın şeyle ilgili nitelikli bilgi bulamayabiliyorsun, geçmişte de böyleydi ama bu durum " ekşi sözlük" teması içinde değildi zaten; onun için normal sözlükler var zaten.
0
Bruce
(30.07.17)
ekşi sözlük bozdu derken burada ifade edilen geyik kısmıdır. Yoksa ekşi sözlük hâlâ bilgi kaynağı. Hangi başlıklarla değerlendirdiğinize bağlı. Sol frame'e bakarsanız laçka bir ortam. Merak ettiğiniz konularda bakarsanız yine en güzel bilgiler mevcuttur. Ben bir konuyu merak ettiğimde daima ilk olarak sözlüğe bakarım. Benim için bilgi kaynağı özelliğini koruyor.
0
oziloz
(30.07.17)
Ah anılarım canlandı gece gece. Sözlük para kazanmaya başlamadan çok önce, ssg ile kler beraberlerken, develer tellal iken, kanzuk henüz piyasada yokken, arama sonuçlarında "ve clairvoyant ssg'yi seviyor" çıkardı, o kadar samimi ve küçük bir topluluktu sözlük. Hey gidi.
0
fengari
(30.07.17)
Bu mantikla Michael Jordan bok gibi bir basketbolcu. Senin kafana yatiyorsa bu daha fazla parmaklarimizi yormaya gerek yok.
0
baldur2
(30.07.17)
Sözlükle ikl zamanlarında tanıştım. Yazmaktan çok okuyucuyum, 471 badim varmış geçende android uygulaması indirince gördüm.

17 yılsonra bugun hâlâ ekşiyi okuyorum. Sürekli takılıp her yazılanı okumak değil benimki. Merak ettiğim, ilgimi çeken veya günlük yaşamımla ilgili bilgilenmek istediğim konuları değişik görüşlerin, tecrübelerin olduğu mecrada okumak, kısa yoldan geniş yelpazeye ulaşmak. Sözlük benim için budur. Kutsallığı başlık altındaki derinlikten ziyade çeşitlilikten gelir.

Yazarları defalarca kırdı, küstürdü, önemli derecede değer kaybetti. Yine de yazmaya devam eden, deneyimlerini paylaşan değerli yazarlar az değil. Evet internet ulaşımı yaygınlaşınca yazar profili değişti ivme aşağı kaydı katılıyorum. Yalnız internetin geneline bakarsanız durum o kadar da kötü görünmüyor, sözlük hala okunabilirliği olan, alanında alternatifi olmayan (uludağ yakınsıyor) bir mecra.

Esas bozan internet oldu eski halinden eser kalmadı. O kadar güzeldi ki eskiden. Kalite vardı, herkes bi hevesle bildiği ne varsa ortaya koymuştu. Sonra hoax, trolleme, manipule, yalan, yanlış.. aldı başını gitti.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
(6)

gürültü - ışık - uyku etkileme? tik garantili anket...

zunkatsar
çok çok yorgunkenki halinizi saymıyorum tabii. o ayrı.ortalama bir gece uyuyacağınız zaman:1. gürültü sizi nasıl etkiler? top atsan duymam mı dersiniz? çıt çıksa uyanır mısınız?2. ışık nasıl etkiler? zifiri karanlık mı olmalı? ışıkta rahat uyur musunuz yoksa?
çok çok yorgunkenki halinizi saymıyorum tabii. o ayrı.

ortalama bir gece uyuyacağınız zaman:


1. gürültü sizi nasıl etkiler? top atsan duymam mı dersiniz? çıt çıksa uyanır mısınız?

2. ışık nasıl etkiler? zifiri karanlık mı olmalı? ışıkta rahat uyur musunuz yoksa?
0
zunkatsar
(29.07.17)
1. Eğer yorgunluktan/uykusuzluktan bayılıp uyuma durumu yoksa, gürültü çok etkiler, uyanırım.
2. Zifiri karanlıkta uyuyamıyorum, çok az loş bir ışık olması lazım.
0
fengari
(29.07.17)
1- Ağır etkiler uyuyamam hiç.
2- Az da olsa etkiler.
0
goodz
(29.07.17)
1. Top atsalar uyanmam. Gerçi bir sefer yan odamda yedi kişilik alkollü, bağırmalı parti vardı uyanmıştım ama milletin uyandığı şeye genelde uyanmam. Aynı evin alt katında mobilya kaldırıp indirdiklerinde ve düşürdüklerinde duymuyorum mesela.
2. Gözüme fener sokarlarsa belki uyanırım. Zifiri karanlıkta uyuyamam, çok rahatsız olurum.
Tam tersine uyumak için biraz gürültü ve ışığa ihtiyacım var. Üniversitede yurtta kalırken oda arkadaşım televizoyn getirmişti ve tek televizyon bizdeydi. Odanın herhangi bir saatinde 10 kişi olurdu, ya televizyon ya ışık hep açık olurdu ve hep muhabbet olurdu. En iyi ihtimalle odada ışık açık sabahlayarak çalışanlar olurdu. O ortamda 5 yıl geçirdim. Şimdi gürültü ve ışıksız uyuyamıyorum.
0
aychovsky
(29.07.17)
1) nefes sesinden bile uyuyamadığım oluyor.
2) zifiri karanlık olmalı. Elektronik eşya ışığı bile rahatsız ediyor.
0
irene
(29.07.17)
ikisi de çok etkiler. uyku gözlüğü, kulak tıkacı gibi güzel icatlarla bertaraf etmeye çalışıyorum.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
1- gurultulu ortamda yatip uyuyabilirim uykum geldiyse. Ama uykudayken ses oldugunda uyanırım, top atsalar uyanmam degil. Bazi siradan seslere uyanamayabilirim ama siradisi bir sese - sinek viziltisi kadar bile olsa - uyanirim. Bir seye karsi tetikte uyuduysam ciplak ayakla yurume sesine bile uyanirim. Tetikte falan değilsem gürültü sorun degil.

Ayrica etrfimda birbiriyle muahbbet eden 5-6 kisi olsun, ustune bir de tv acik olsun sorunsuz uyurum uykum varsa. Uykum yoksa ne yaparsan yap uyuyamam zaten.
Kısacası odadan buharli tren falan gecmiyorsa gurultu cok da problem degil benim icin.

2- guzel soru. Soyle soyleyeyim, dun gece lambayi sondurmeyi unuttum, sabaha kadar lamba yanık yattim. Odadaki lamba da odaya isigi biraz fazla gelen cool-white led lamba.
Hemen hemen her zaman pc yi acik birakip yatarım, ekranda da YouTube'dan bie belgesel acip oyle birakirim ve ses de açık olur.
Hatta odada lamba yanarken daha rahat uyuyorum diyebilirim daha da ileri gidip. Oda tamamen karanlik olduğunda uykum yavas yavas acilmaya basliyor ve bir noktadan sonra uykudan eser kalmiyoe cin gibi oluyorum.
Bazen uyuyamayıp kalkip lambayi yakip geri yattigim olur, bazen de lamba zaten aciktir ve uzanmisimdir lambayi kapatmadan devam eder uyurum.
Butun evin isiklari yansın hic problem degil.

Bende halihazırda uyku problemi var, uykum kactigi zaman karanlik-aydinlik, sesli-sessiz ortam farketmez s*ksen uyuyamam.

Uykum varsa isik ve ses problem degil, aksine tamamen karanlik ve sessiz ortamda uyuyamıyorum genelde. Uyusam da daha gec daliyirum uykuya. Isik varsa uykuya daha hizli dalarim. Su anda da isik acik ve uykum gelmeye basladi, kapatmadan yatacagim:)
0
stavro
(30.07.17)
(16)

hatun ve hanımefendi kelimeleri üzerine ne düşünüyorsunuz?

reavelyn
soru başlıkta aslında ama biraz daha açayım. hatun kelimesini kaba bulanlar var, hanımefendi veya hanımı da eski bulup beğenmeyenler. buna üzülüyorum biraz aslında, hatun harika bir kelime değil mi? kadına verilen değeri gösteren kelimelerden birisi bence.
soru başlıkta aslında ama biraz daha açayım. hatun kelimesini kaba bulanlar var, hanımefendi veya hanımı da eski bulup beğenmeyenler. buna üzülüyorum biraz aslında, hatun harika bir kelime değil mi? kadına verilen değeri gösteren kelimelerden birisi bence.
0
reavelyn
(29.07.17)
hatunu eskiden çok severdim. şimdi özenti gibi geliyor. söyleyen kişiyle de alakalı bence. hanımefendi çok şık bence yabancı insanlar kullandığında. ayrıca yanımdaki bir erkek de üçüncü birisine benden hanımefensi diye bahsederse bu da hoşuma gider. ama her halükarda ikisi de söyleyen kişiye çok bağlı. özenti mi yoksa ağzına yakışmış mı diye
0
blacksky
(29.07.17)
Hatun itici. Biraz varoş geliyor hatta; ceceli dinleyip nargile kafeye giden tipler canlanıyor gözümde.
Hanımefendi gayet normal. Önceden dolmuş şoförleri bile kullanıyordu ne oldu da değişik bişi gibi gelmeye başladı bize şaşkınım.
0
jimjim
(29.07.17)
Ben sadece güzel kızlara hatun derim. Hatun fena gibi. Güzel olmayan kızlara kızcağız falan derim. Hanımefendi de güzel bir kelime ama gerçekten bir hanımefendi için kullanılırsa. Kezbanlar için kullanılırsa hoş olmuyor.
0
dissendium
(29.07.17)
Hatunu severdim çok da kullanırdım sonra bir şey oldu artık kaba geliyor sanırım yukarıdaki arkadaşın söyediği ile ilgili kimin nasıl söylediği önemli.
Hanımefendi gayet kibar bence çok şık.
0
mutekebbir
(29.07.17)
Hatun leş, hanımefendi cici.
0
harvey
(29.07.17)
İkisini de severim ama kullanım yerlerine göre. Hatun, samimi olduğum birine genelde çok güzel, çok fettan ya da böyle dişi bir özelliği olan bir kadından bahsederken kullandığım bir ifade. 'Hatun taş!' gibi. Çok yakın kız arkadaşımızla ismimizin sonuna hatun koyarak hitap ettiğimiz de olur ama isimler yeni nesil isimler olunca bir Nene Hatun gibi durmuyor; İrem Hatun, Ceren Hatun falan oluyor. Sonra da kıkırdıyoruz 'Ayça Hatun size bakraçla ayran çalkasın heee', 'Seçil Hatun, hele makaleleri bana tez forward eyleyesün' diye saçmalayıp mutlu oluyoruz. Kadından bahsederken hatun kullanımı bana çok samimi geliyor, 'Hatuna bak, gelirim dedi, gelmedi' gibi. İçeriğe bağlı olarak hatun kelimesini çok severim.
Hanımefendi daha çok sokaktaki 'bayan' lafını karşılayan bir şey gibi geliyor, 'Hanımefendi, cüzdanınızı düşürdünüz' gibi.
İkisi birbirinin alternatifi gibi gelmiyor.
0
aychovsky
(29.07.17)
iş yerindeysem genelde kadınlara hanımefendi diyorum. mesela müşteri aradığı zaman selamın aleyküm hanımefendi diyorum. nasılsınız diyorum. sizli bizli konuşuyorum.

ama normal arkadaş ortamında "naber kadın" derim.
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
hatun cok itici bi hitap sekli. kullanmayınız lütfen.
0
all girls dream
(29.07.17)
@dissendium ve @aychovsky + 1 çok güzel açıklamışlar.

ama "hatun"un itici, kaba gelen bir yönü de var. kırsal; erkeğin, kadının efendisi olduğu çağrışımı yapıyor. bunu birebir kullanan şahıslarda gözlemledim. bu yönüyle hoş değil. "nene hatun"daki kullanımı ise çok hayranlık uyandırıcı, hanımefendinin de hanımefendisi gibi bir çağrışım yapıyor bende.
0
runagain
(29.07.17)
Ikisi birbirini karşılamıyor ki. Ayri ayri degerlendirmek lazim. Hatun diye nasil hitap edilir ki zaten. Birinden bahsederken geyik ortaminda hatun diye bahsedilir en fazla. Hatun şeklinde seslenmek... bilemedim. Hanimefendi birçok ortamda, asıl kullanilmasi gereken hitap şekli zaten.
0
aquarium
(29.07.17)
hatun lafını kullanmam, kullanılması da itici geliyor.
hanımefendiyi ben dahil çevremdeki pek çok kişi sinirlenince kullanıyor sanırım, düşünce farkettim.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Aman "bayan" demeyin de, ne derseniz deyin.

kakao +1
0
fengari
(29.07.17)
Hatun kelimesi itici geliyor açıkçası. Aksine hanımefendi 80'ler İstanbul'una ait, kibar bir kelime gibi geliyor kulağıma, daima eskileri hatırlatıyor. Keşke daha çok kullanılsa.
0
sytemofadownmanyagi
(29.07.17)
Ikisi de problem degil benim icin. Hatun kullanmak icin pek uygun durum yok ama biri kullansa rahatsiz olmam. Ben hatun demiyorum. Hatun diyince gozumde kocakari canlaniyor biraz:)
0
stavro
(30.07.17)
Hatun kelimesi çok afedersiniz erotiğime gidiyor. Halbuse yasal eş demek. Hele bi de yasadışı olsa var ya off
0
kargn
(30.07.17)
Hatun boktan.

Xxx hanfendicim iyidir.
0
Apocalypse
(30.07.17)
(15)

Sevgili yapmayan güzel kadınlar sorusu

Bruce
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgi
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgilisiz kalıyor?

Bu noktada "istediği gibi birini bulamıyor" bahanesi şu açıdan değerlendirmek istiyorum. Bu kadınlar öyle güzeller ki isteyebilecekleri erkekler rüyaya yatarlar bunlarla beraber olmak için. Hadi iyimser olalım biraz, bu kadınlar istediği gibi erkek bulma yüzdesi en yüksek %5'lik dilimde diyelim.

O halde, bu kadınlar gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar mı? Güzel olmanın getirdiği "çok yüksek isteklere sahip olmak" durumu nihayetinde var olmayan, ütopik bir erkek arayışına mı itiyor?

Ya da art niyetli düşünelim biraz, sevgili edinince etraftan gelecek güzellik poh pohları azalır diye alttan alttan düşünerek, "sevgililik düşünmüyorum" mu diyorlar.

Dikkat etmenizi istediğim nokta herhangi bir insanın neden sevgili istemeyeceğine dair 136 sebep tarzı 3 milisaniyede aklına gelebilecek şeyleri bu soru için devredışı bırakmanız. Pek tabii ki herhangi bir insan, isterse çok güzel olsun, güzelliğinden bağımsız olarak, gönül ilişkilerinde başarısız olabilir ya da kafa rahatlığı isteyebilir. Ben biraz daha genelleme yapıp cevap vermenizi rica edeceğim: normal şartlar altında her insan gönül ilişkisi yaşayacak birini bulmak ister.
0
Bruce
(29.07.17)
Bir kadın olarak cevaplıyorum. Hayatımda aşık olduğum bir adam olsun istiyorum. Herhangi bir kriterim yok. Evet hayalimde bir tip var ama öyle olmasını beklemiyorum. Hayatımda 1 kere aşık oldum. O da 3 yıl sevgilim oldu. Onun sorunları yüzünden ayrıldık. Sonra aşık olmadığım biriyle denedim ama olmadı. Bir süre sonra soğuyorum ve yaptığı her şey gözüme batıyor. Sonuç olarak aşık olmayı bekliyorum.
0
beyaztenlikiz
(29.07.17)
Beyaz atlı prenslerini bekliyorlar sanırım.

Uzun zaman sonra bir duyuruyu favladım cevapları takip :)
0
goodz
(29.07.17)
Çok metasal yaklaşmışsınız. Her şey güzel kadın güzel erkek denklemiyle bitmiyorki?
İnsanlar anlaşılmak, birlikte güzel şeyler paylaşabilmek, kendini rahat ifade edebilmek, huzur, sevgi, ilgi vs. başka şeyler de bekliyor. Karşınızdakinin sizi sadece çok sevmesi (üstelik sizi henüz tanımıyorsa sadece görünüşünüze göre karar vermiş yani görüntünüzü sevmiş olacak) çoğu zaman yetmiyor.
Bir de bunlara ek olarak bu kadınların önceliği, hayatlarına birini almak olmayabilir. Yani doğru demişsiniz kim istemez birimi ama "önceliği" olmayabilir. İş, akademi, hayat stamdartları.. derken başka şeylere odaklanmaktan, bir an önce birini bulma olayını es geçmiş olabilirler.
Bahsettiğiniz ölçütlerde, dünyalar güzeli değilim. Fakat erkek açısından şansı bol, tatlı, eğlenceli biriyim bence yine de hayatımda biri yok. Bu bana ilgi duyup reddettiğim insanları kötü, yetersiz yapmıyor. Beni de egoist hayalperest yapmıyor. Sadece kadınlar da tüm herkes gibi mutlu olmak istiyor hepsi bu.
0
jimjim
(29.07.17)
Öncelikle bkz. pussyconomics.

Dediğinizden ziyade, fazla talep varsa/ tek eşlilik benimsenmişse=> daha titiz bir seçim süreci olacaktır.

Yine güzellik seviyelerinde üstlere çıkıldıkça, kişi kendisinin "gerçekten" sevildiğinden daha emin olmak isteyebilir. Zira o kadar güzeli benim babaannem de sever. Bu sefer bu "gerçeklik" arayışı da diğerlerine nazaran daha çok zaman alır.

Bu zaman da onları endişeye sevk etmiyor, zira her türlü piyasada değerleri var, her türlü ilgi, sevgi ihtiyaçları gideriliyor. İyi bir adayı bekletebilme lüksleri de var.

Pohpohunun azalmasına şöyle ya da böyle üzülmeyen kadın görmedim. Hani deli gibi ağlamazlar tabi de, derler yani ey gidi günler. Yine de pohpohun geçerli bir kriter olduğunu zannetmiyorum. Ortalama insan ne kadar pohpoh meraklısı ise güzel insanların ortalaması da odur.

Ütopik bir erkek aradıklarını zannetmiyorum. Sonuçlar ortada çünkü.

Benim teklifim, güzeller de bildiğimiz insan, ekonomik ve psikolojik sebeplerle eş seçimlerinde daha uzun süre bekliyorlar, beklemek de onlar için sıkıntı yaratmıyor.

Bence tezimin en çığır açan noktası güzellerin de insan olduğunu tespit etmiş olmam.

İyi akşamlar.
0
Zeth
(29.07.17)
"Erkek milletinin kadınlar hakkında o kadar hiçbir şey bilmiyor olmaları ki aman yarabbi" konulu bir çalışma olmuş bu yazılanlar daha çok.

Arkadaş o kadar sığ bakıyorsunuz ki olaya "Aa bu kadınlar çok güzel, neden bu kadar güzel olmalarına rağmen sevgilileri yok??" diye çalışıyor sizin kafalar. Et pazarı mı arkadaş burası, kim daha güzelse hemen sevgili bulsun? Gerçek hayatta Tinder'ı mı yaşıyorsunuz siz?

50 bin tane nedeni olabilir; o dediğiniz güzel kadınların kariyerleri de iyiyse, bununla "deal edebilecek" erkek bulamıyor olabilirler, biraz kafaları çalışıyorsa entelektüel tatmin de arıyor olabilirler, daha önceki ilişkilerinden kaynaklı güven sorunu yaşıyor olabilirler, aşk arıyorlarsa aşık olabilecekleri bir adam karşılarına çıkmamış olabilir, sadece güzelliğinden etkilenen adamlar ile beraber olmak istemiyor olabilir, olabilir oğlu olabilir yani.
0
fengari
(29.07.17)
güzel bir kadın, güzel olduğunun farkındadır.
sevgililik olgusu, "bir sevgiliye sahip olma" durumunun artısını bir tarafa ayırırsak, sıkıntıları da beraberinde getirir; kendini anlatma derdi, karşılıklı kıskançlıklar, öz/güven sorunları, uyumsuzluklarla mücadele, geçmişten gelen yüklerle mücadele vs vs...
dolayısıyla, sorunuzda bahsi geçen bu 3 efsane kadın, "manitasızlıktan yakınma"yı, "bir manitaya sahip olma"ya yeğliyor olabilir. bilinçli ya da bilinçsiz olarak...
isteseler zaten bir sevgilileri olurdu... amaç bir sevgili edinmekse yani... bunun da farkındalar gayet.

--

bir başka alternatif ise şu olabilir:
zamanında bunu bana çok efsane güzel bir kadın söylemişti...
"güzelmişim vs... ne önemi var ki; birini sevdim, o beni sevmedi, end of story"
0
iz
(29.07.17)
cevaplardan anladığım kadarıyla bütün insanlar biriyle sevgili olmak için milyonlarca kritere sahipler. evlenmekten bahsetmiyorum yav, alt tarafı sevgili olunacak; herkes mi bu kadar seçici, bu kadar ciddi, bu kadar detaycı? birini görür beğenirsin, o da seni beğendiyse tanışırsın birlikte vakit geçirirsin ve tüm bu süreç hoşuna gidiyorsa devam edersin; sevgililik deyince aklınıza ne geliyor anlamadım. herkes mi the one'ın peşinde?

bahsettiğim kadınlar bundan bile muzdarip gibiler. standart güzellikte bir insan minimum seviyede bile olsa uyuştuğu birileriyle birlikte olmak için çaba harcamak zorundayken ve ekstra şanssız değilse gayet normal bir sevgililik hayatı yaşıyorken bu çabayı harcamak zorunda olmayanların standart insana göre nasıl oluyor da daha az sevgilisi oluyor onu soruyorum. en son yazdığım cümlede de bunu belirttim ama anlaşılmadı galiba. kriter hesabına takılmayın, genelleyin dedim; bütün insanların ilişkiye "beyaz atlı prens/prensesimi buldum" diye başladığını mı sanıyorsunuz ki...
0
🌸Bruce
(30.07.17)
@kurcalamabozarsin, dışarıda sevgilisi olan o kadar çok standart insan olduğuna göre şu çıkarımları yapabiliriz sanırım:

1-demek ki the one arayanların çoğu nispeten bahsettiğimiz güzel kadınlar. bunun kabullenmekle ilgisi olabilir mi, standart güzeller konumunu biliyor ve the one aramıyorlar diyebilir miyiz?
ya da;
2-demek ki the one arayışında standartların kriterleri daha karşılanabilir ki bulabiliyorlar. bu durumda güzel kadınların bahsettiğim ütopik arayışı mı söz konusu hale geliyor?
0
🌸Bruce
(30.07.17)
benim şahsi gözlemim erkeklerin güzelliğe o kadar bakmadıkları. yok daha neler diyeceksiniz ama öyle. erkek elde edebildiğine bakar.

iki kadın düşünelim, biri çok güzel olsun ama çok hızlı samimi olamayan biri olsun. öbürü o kadar güzel olmasın ama sevimli ve flörtöz olsun. ikincisine hemen talip çıkar çünkü erkeğin bakış açısına göre daha ulaşılabilirdir ve erkekte özgüven sorunu ve kıskançlık oluşturmaz. erkek buna hemen yanaşır, çabucak samimi olurlar ve iş tamam. hele tinder gibi dating piyasası yaratan uygulamalarla bu eğilim iyice arttı bence.

'efsane' olmamakla beraber güzel olup ilk gruba dahil olan biri olarak bunu çok kere gözlemledim o yüzden eminim. karşısındakini tanımaya vakit ayırmak isteyen birini bulana kadar bekliyorum şahsen.
0
lily briscoe
(30.07.17)
game theory senin aradigin cevap.
0
eriksatie
(30.07.17)
kucukluklerinden itibaren uzerilerinde cok fazla ilgi var; basinc olusturuyor.

ilaveten, gecerkenugradim hakli.

gorunus karsisinda insanlarin alabildigi sefil haller iclerini kaldiriyor olabilir; arzuladigin insanlar kumesiyle karsinda maymun olmayan insanlar kumesi oyle cok kesismeyebiliyor.
0
e haliyle
(30.07.17)
Öncelikle @Zeth ve @lily briscoe ile aynı düşünüyorum.
Aranan şey güzel olduğu için özellikle amacı sadece yatıp kalkmak olan ve her gördüğüne bulaşık tip erkeklerin ilgisi, beğenisi, aşkı(!) değil gerçeklik oluyor, zaten herkes beğeniyor, onun istediği bu değil. Sırf bişeyler yaşamak için, bişeyleri kaçırmak korkusuyla ilişkiye başlamaz, evlenmez, ya hep ya hiç der. Ona sadece güzel olduğu için aşık olmayan ve tutkusu cezbeden, vazgeçmeyen, onda merak uyandıran adamı seçer. ve o adam da onu en üzen olur genelde, çünkü çoğunlukla erkeğin kıskançlığı aşkının önüne geçer. O yüzden her güzel kadının ruhsal bir katili vardır üzerine hikâyeler yazılan, filmler çekilen. Şanssızdır genel itibariyle.
0
mslny
(30.07.17)
Güzel değilim ama güzel kızın yanındaki çirkin kankası olarak güzel kızların omzunda ağladığı bir kişi olarak yazayım.

Bir kısmı 'güzel olduğu kadar küstah' olmaları nedeniyle sevgilisizdi. Asla kimseyle konuşmazlardı. Birisi merhaba dese, ters ters bakardı. Arkadaş sayıları da azdı. Bir kısmı, 'Beni sadece yanındaki çanta gibi görüyor, nasıl anlayacağım beni ne için sevdiğini' der ve güvenemezdi. Bir arkadaşım 16 yaşında sinir krizi geçirerek yüzünü çizmişti mesela, çok uzun süre geçmeyecek bir façaydı. 'Hadi bakalım, şimdi benimle birlikte olacak mı' diye. Üniversiteye gidince koptuk, şu an ne yapıyor bilmiyorum.

Bir kısmına çok güzel olduğu için erkekler yanaşmaya çekinirdi 'Nasıl olsa reddeder', 'Kesin sevgilisi vardır' ya da 'Beni mi kabul edecek' gibi nedenlerle, hiç şansını denemezdi; ki çoğunluğun sevgilisiz kalma nedeni buydu. Çok güzel bir arkadaşım 'Ne olur biri teklif etsin, vallahi kabul edeceğim ama millet vitrindeki süs bebeği gibi bakıyor, geçiyor' gibi bir şey söylemişti zamanında. Kız birine yürüyünce bile tırsıyordu erkekler.

Bir tanesinin hedefi çok yüksekti, 'E bu kadar güzelim. Ali Ağaoğlu zenginliğinde, Brad Pitt yakışıklılığında olsun. Olmazsa da olmasın' diye bekledi. Sonra hakkaten buna yakın biriyle evlendi ve kocası iflas etti ve onu aldattı, çok mutsuz oldu. Şu anda güzelliğini hayatındaki en büyük laneti sayıyor. Bir tanesi ilgiyi seviyordu ve sevgilisi olursa o ilgi azalacak diye kimseyle birlikte değildi.

Herkesin kendine göre nedeni var. Bir de iki sevgili arasında olanlar var. Haliyle sevgilisinin olması için, sevgilisiz de bir dönemden geçmesi gerek. Güzel diye o ilişki ömür boyu sürmüyor.

Konu 'the one'a gelince, 'the one'a inanmayan bir kişi olarak bile şunu söyleyebilirim. Sevgili olacağım kişi evlenmek isteyeceğim ya da birlikte yaşamak isteyeceğim kişi olmayabilir, zaman ilerledikçe fikrim değişebilir ama en basitinden 'ileride ayrılırım ben bununla nasıl olsa' diyeceğim bir kişi ile, ufukta ayrılığı görebildiğim biri ile sevgili olmam ya da ayrılığın ilişkinin başında opsiyon olduğu ilişkiyi istemem. Kader, kısmet, ayrılınır, bunlar ayrı da; baştan bu şartlarla sevgili olmam. Evlilik için sevgililik kriterinden öte kriterim yok mesela. Bunu her kadın için genelleyemem, devir değişti sonuçta ama güzeli olsun, çirkini olsun; çok kadından duyduğum bir şey bu. Yani, şöyle söyleyeyim. Sevgili olmak 'Hadi, ben duvağımı hazırlıyorum' demek değil kesinlikle ama atıyorum, garsona kötü davranan biri ile sevgili olmam imkansız ya da hoşgörüsüz biri ile sevgili olmam imkansız. Ya da 'Ben sinirli bir insanım' diyen birinin insanın yanında gerilirim, sevgili olayım. İlişki içindeyken birini tanımaksa ayrı konu.
0
aychovsky
(30.07.17)
Ergenliğinden itibaren egosu sürekli şişirilen bir cinsiyetten bahsediyorsun. Normal.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
soru eksik ama cevabi da basit.

eksik, cunku erkeklerin onlarla ne siklikla birlikte olmak istedigini yazmamissin. erkekler tarafindan boyle bir talep yoksa, guzel olmalarina ragmen baska bir sorunlari vardir.

erkeklerin boyle bir talebi varsa da, daha iyi bir aday bekliyorlardir. o vasat/siradan kizlarin birlikte oldugu erkekleri yeterli bulmuyorlardir.


evin, sana gore 1milyon tl etse, onu 100.000tl verenlere mi satardin, yoksa 1milyona yakin bedel veren birilerinin gelmesini mi beklerdin?
0
scars dont fade
(01.08.17)
(17)

Böyle bir ülke var mı ?

sorunvar
Asgari ücretlinin rahatlıkla ev araba alabildiği bir ülke var mı ?
Asgari ücretlinin rahatlıkla ev araba alabildiği bir ülke var mı ?
0
sorunvar
(29.07.17)
İsveç.
Tabii burada öyle para biriktirip ev alma olayı çok yok. Daha çok krediyle alınıyor. Ancak kredi ödemesi maaşının 4te 1i falan, iki kişi çalışıyorsa gayet rahat geçinebiliyor aile.
0
senolll
(29.07.17)
isveç.
asgari ücret bile almayan arkadaşım sadece çocuk yaparak alıyor. çalışmıyor. haftada bi 2-3 saat çim biçiyor sitesi de ona belli bi ücret ödüyor.
0
aşksız prens
(29.07.17)
asgari ücretlinin rahatlıkla ev alabilmesi fikri çok saçma, çok ütopik.

asgari ücret vasıfsız elemanlara verilen bir ücret türü. bir ülkede ne kadar çok asgari ücretli varsa ülke o kadar gelişmeye kapalıdır. (türkiye pek çok boktan alanda olduğu gibi bu alanda da lider sanırım oecd arasında; toplam işgücünün %50'si asgari ücrete çalışıyor)
asgari ücretlinin ev alabildiği ülke boktan ve eşitliğin olmadığı geri kalmış bir ülkedir. umarım dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ülke yoktur ve olmaz.
0
lucky strike
(29.07.17)
@lucky strike, neden saçma ve ütopik olsun?

"gelişmiş ve eşitliğin olduğu bir ülke" ifadesi ne kadar ütopikse, bu da o kadar ütopik işte. kendi karton kutularınız içinden neden yorumluyorsunuz hayatı, insanları, insanlığı...

bak iki kişi de demiş işte, isveç'te, ispatlı iki örnek. isveç boktan bir ülke mi? eşitliğin olmadığı geri kalmış bir ülke mi?

asgari ücret sadece vasıfsız elemanlara mı veriliyor? emin misin?

"gelişmeye kapalı" ne demek?

bu kadar kelimeyi, sonlarında nokta olacak şekilde birkaç parça halinde (cümle?) yazınca bir şey ifade etmesi gerekir normalde.
0
runagain
(29.07.17)
"asgari ücretin sadece vasıfsıza verilmesi" pıhhhhh.

"asgari ücretlinin ev alabildiği ülke eşitliğin olmadığı ülkedir" pufffff.
0
medre
(29.07.17)
@lucky strike, nasıl bir eşitlik olmamasından bahsediyorsun acaba?
Zaten burada devlet Türkiye gibi gelirler arasında uçurum olmasın eşitlik olsun diye uğraşıyor. Minimum şartları vatandaşları kazanabilsin diye.
Asgari ücretliden %20 vergi kesilirken yüksek ücretliden %50 lere kadar çıkıyor kesilen vergi.
Ha noluyor elbette fazla ve az kazananlar var, az kazanan 2 odalı dairede oturuyorsa çok kazanan villada. Ama kendi evlerini de alabiliyorlar yaşam şartları zorlanmadan, yıllık 5 hafta minimum izinlerini alarak.
0
senolll
(29.07.17)
@runagain, kimsenin hayatını yorumlamadım, asgari ücretlileri aşağılayacak bir şey de söylemedim.
çok basit bir matematik var: ekonomik gelişmişlik ve eşitlik aynı anda olmaz. saçma ve ütopya dediğim kısım burası. bunu sabaha kadar tartışabiliriz dm'den. burada tartışmaya dönmesin (çünkü site kurallarına aykırı) diye uzatmayıp anafikrimi yazıp geçiyorum.
isveç konusunda örnek veren iki arkadaş da yanılıyor. kulaktan dolma şehir efsaneleri bunlar.
ben asgari ücretin olmasına tümden karşıyım. devlet tarafından işverene dikte ettirilen bir ücret olması sebebiyle maliyetleri arttıran bir ücret türü olduğu için karşıyım ve "gelişmeye kapalı" derken de buradan bir çıkarım yaparak söyledim. (bu da soruya cevap değil, bunu da tartışabiliriz dilersen)

@senolll, minimum şartları devlet dikte ediyor. işçilerin arz ettikleri emeğin karşılığı minimum mudur? niye minimuma razı oluyorlar? ve daha fazlasını hak edenlerin maaşlarının düşmesine sebep olup "uçurumu" derinleştiriyorlar?
işçilerin haklarının korunması hayati önemde, ancak (bu sözüme çok içerlediniz ama hepinizin bildiğini biliyorum) "hiçbir vasfı olmayanlara" verilen bu ücret işçilerin çok azının hak ettiğinden daha fazla almasına sebep olurken çoğunluğun hak ettiğinden daha azını almasına sebep oluyor.
0
lucky strike
(29.07.17)
@kosun lan mevzu var, aahahhaha. smith'in böyle bir teorisi yok. smith, işçi ücretlerinin sürekli artış göstermesi gerektiğini söyler hatta ama bunun ne şekilde olması gerektiğini söylemez (ürün fiyatından bahsederken bundan bahseder hatta ama fiyat oluşumunu yine fiyatla açıklamaya çalıştığı için çeliştiği nokta da burasıdır). işkembeden basmakalıp ve uydurma cevaplar yazmadan önce lütfen (bkz: econ 101)
0
lucky strike
(30.07.17)
@lucky ben başlıkta asgari ücret dendiği için burada asgari ücret gibi kabul edilen rakam üzerinden söyledim. Senin söylediğin gibi burada devlet tarafından dikta edilen asgari ücret diye bir kavram yok. İşveren istediğini verebilir ama o maaş azsa insanlar zaten işe girmez. Öte yandan insanlar gerçekten az kazanıyorlarsa devlet sosyal yardım veriyor onlara.

Ayrıca kulaktan dolma bilgiler değil, burada yaşayan akrabalarım var ve hem onları hem diğer insanları görüyorum. Bir kuzenim fabrikada işçi olarak çalışıyor, vasıfsız diyebileceğimiz, üniversite okumayı gerektirmeyen ve Türkiye'de olsa muhtemelen asgari ücret alacağı bir iş. Aldığı para 19000 SEK. Eşi de benzer miktarda kazanıyor, hem daireleri var hem arabaları, hem de yılda 1 ay tatillerini güzel güzel yapıyorlar, daha geçen 12 gün Çeşme Sheraton otelinde kaldılar. Şimdi de hem Audi 2008 model arabasını değiştirmeyi düşünüyorlar, hem de daha büyük bir eve geçmeyi. Ha 2 de çocukları var bu arada ve 50 tane lego oyuncağı var. Ben hayatımda legoyla oynamadım.

İkili konuşma kurala uygun olmayabilir ama bu söylediklerim soruya da dolaylı cevap olduğu için mesaj atmak yerine buraya yazıyorum.
0
senolll
(30.07.17)
@senolll, "asgari ücret gibi kabul edilen rakam" ile "asgari ücret" farklı şeyler.
isveç örneği geçersizdir derken bunu kastediyordum. duyuru sahibinin sormaya çalıştığı şeye cevap değil ayrıca aşağıda tırnak içine aldığım bölümü yazarak zaten benim "asgari ücret vasıfsızlara verilen ücrettir" tezimi doğruladınız diye düşünüyorum.

"Bir kuzenim fabrikada işçi olarak çalışıyor, vasıfsız diyebileceğimiz, üniversite okumayı gerektirmeyen ve Türkiye'de olsa muhtemelen asgari ücret alacağı bir iş."
0
lucky strike
(30.07.17)
@lucky strike, sokaktan, yok vazgeçtim... herhangi bir plazadan ya da en yetkin sayılan akademik kurumlardan birinden rastgele 10 kişi okusnu yazdıklarınızı, onlar "şunu anladık" derse ben de altına imzamı atarım.

"asgari ücretlinin rahatlıkla ev alabilmesi fikri çok saçma, çok ütopik." cümlesinin izahı mümkün değil. bunu kabul etmelisin önce. "almasınlar" anlamı da çıkar "alamasınlar tabii" anlamı da. bu bir tespit değil. adeta bir nefret, aşağılama içeren cümle ve "çok saçma, çok ütopik" ifadeleri de hayli iddialı.

isveç'ten örnek veren arkadaşlara "yanılıyorlar" demişsin ama sen "doğrusu nedir" söylememişsin. de ki misal isveç'te asgari ücret budur, ev fiyatı şudur. bir asgari ücretli zinhar ev sahibi olamaz.

eşitlik illa ki herkes için ve birebir olmaz ama vahşi kapital de olmaz. ama korkunç uçurumlar da olmaz. biri 1 000 m2 evde oturur diğeri 50 m2'de. bu matematik değil :) sözel bir şey bu. bu bir duruş meselesi. nerede, kimin yanında durduğun meselesi.

"asgari" bir şey nasıl maliyetleri arttırabilir? artı bu işverene dikte edilmiyor, en az bunu verebilirsin, deniyor. ve buradan "gelişmeye kapalı" gibi bir şeyi nasıl çıkardın tuhaf...

şu site kuralına aykırı şeyine de gerek yok. sorulan sorunun ve verilen cevapların daha iyi anlaşılmasına yönelik bu konuşmalar. özel hayatımızdan sohbet etmiyoruz ki.
0
runagain
(30.07.17)
@runagain, işgücünün en vasıfsız kesiminin rahatlıkla ev ve/veya araba alabilmesi için aklıma 2 yol geliyor:
1- ekonomi tam kapasiteye ulaşmıştır, inşaat sektörü diye bir sektör kalmamış ve herkese yetecek kadar toprak ve o topraklar üzerinde bir ev inşa edilmiştir ve aktif olarak sağlam kalan hiçbir ev ne eskiyecektir ne de yıkılma tehlikesindedir.
2- devlet herkese ev ve araba dağıtmıştır.
madde 1 ütopik, madde 2 saçma olan kısım. nefret veya aşağılama yok gördüğün gibi bu kişilere karşı.
madde 1 herhalde anlaşılmıştır ama madde 2 dünya görüşünüze göre değişir. ama yine asgari ücretliden ve diğer ücretlilerden toplanan vergilerle herkese ev verilmesi devlete tanrı rolü verir, yönetenleri yolsuzluğu sürükler ve kimse zannediyorum o ülkede özgürlükten söz edemez, kimse rejim karşıtı olamaz mesela o ülkede. benim saçma bulma nedenim bu.

isveç'ten örnek veren arkadaşın kendi söylediği gibi isveç'te asgari ücret diye bir kavram yok. ironik olarak dar gelirliler bile ev alabiliyor. asgari ücretin olmadığı durumda ev alınabiliyor görüldüğü gibi, belki de ekonomik gelişmenin sırrı burdadır? :)

mühim olanın eşitlik değil özgürlük olduğunu savunuyorum ben. bedeli ne olursa olsun. "vasıfsızlara en az bu kadar vereceksin" diye dikte eden devlet aygıtı gerçekten daha fazla hak eden vasıflı insanların hak ettiğinden daha fazla kazanmasını engelliyor.
önceliği eşitlikten daha ziyade ekonomik özgürlüğe vermeli ve işveren, işçi ile hangi maaşa anlaşıyorsa o maaşa çalıştırmalı. 750 lira kazanması gereken bir işçiye 1300 tl (bu net rakam, işverenin cebinden asgari ücretli her kelle başına 3200 lira gibi bir şey çıkıyor) vermek, 2000 lira alması gereken vasıflı işçiyi de 1500 liraya falan çalışmaya razı ediyor. asgari ücretin çıkmazı tam olarak burası. ülke ekonomisinin verimini düşüyor yani bu durum.

asgari bir şeyin maliyetleri ne kadar arttığını da bence ben söylemeyeyim, kobi tarzı bir işletmesi olan işverene sorarsan çok daha iyi ve sağlıklı anlatır.
0
lucky strike
(30.07.17)
@kosun lan mevzu var, üç kuruş almasi gerekiyorsa bir kisi üç kuruş almalidir benim görüşüme göre. Cunku o uc kurus almasin diye 10 kurusluk deger ureten de o 3 kurus deger uretenle birlikte 5 kurus almak zorunda kaliyor. Rekabet ne olacak? Isgucu kalitesi ne olacak? Urunlerin fiyatini arttiramayan sektordeki firmalar neden bu maliyete katlansin? Devletin gorevi iscilerin serbest bicimde orgutlenebilmesi ve grev haklari gibi temel haklari korumaktir. Piyasaya ne kadar min ucret dikte etmek degil.

Not: Kelle kelimesi benim gunluk hayatta kullandigim bir kelime, lafin gelisi soyledim, hakaret olsun diye degil. Mobile gectigim icin edit de yapamiyorum
0
lucky strike
(30.07.17)
@lucky strike, sorun şu ki... senin aklına gelen yol ve yöntemler dışında da seçenekler, ihtimaller var. iki seçenek, sunduğun seçenekler ve o seçenklerle bağlantılı verdiğin örnekler de kısıtlı bir düşünce ve hayal gücünün ürünü ve ayrıca kabul etmek istemesen de, "vasıfsız", "en vasıfsız" diyerek önyargılı hatta ötekileştirici, tepeden bakan sorunlu bir zihniyetin ürünü.

tr'de asgari ücret, asgari ücret belirleme komisyonunca her altı ayda bir belirlenip hükümete öneriliyor ve nihai kararı hükümet veriyor. komisyonda bir üye işveren, bir üye işçi, bir üye de hükümet temsilcisi. işte o komisyondaki fakir halkın oy yağdırdığı hükümet temsilcisi işçi temsilcisiyle bir hareket etse ve dahi bilimsel, objektif verileri göz önüne alsa insani, ahlaki her türlü kritere açık bir hakaret olan bu rakamlara milyonlarca insan maruz kalmaz. ha, o milyonlarca insan uyansa zaten bu düzen değişir ama o ayrı bir konu.

bahsettiğim bu işte. durduğun yer! tuttuğun zihniyet! olaya, insana, insanlara baktığın. bu sorunlu! bunu görmelisin.

her defasında yazdığın şeyleri düzelterek ilerliyorsun. isveç örneğini düzeltmene rağmen, "ama orada asgari ücret yok :)" diyorsun. adı illa ayşe, fatma mı olmalı? isveç'teki en düşük ücreti, tr'deki asgari ücretle kıyaslayıp, "oranın asgari ücreti/buranın asgari ücreti demek çok mu saçma? anlamsız mı gerçekten, iki minimum/asgari gelir seviyesini karşılaştırıp "oluyormuş" demek? senin söylediğini çürüten bir şey olduğunu fark etmen lazım...

verdiğin iki seçeneğe burada gelecek olursak, isveç örneğiyle birlikte...

1- "ekonomi tam kapasiteye ulaşmıştır" (ekonominin tam kapasiteye ulaşması ne demek acaba? daha ileri gidemez mi demek? ekonominin son noktasıdır mı demek? isveç... buraya kadar...) , inşaat sektörü diye bir sektör kalmamış (isveç'te inşaat sektörü bitmiş!)ve herkese yetecek kadar toprak (milyonlarca kilometrekare toprağı mı var isveç'in?)ve o topraklar üzerinde bir ev inşa edilmiştir ve aktif olarak sağlam kalan hiçbir ev ne eskiyecektir ne de yıkılma tehlikesindedir (çünkü bütün evler kırılmaz, dökülmez, yanmaz, eskimez bir maddeden yapılmıştır! çünkü bunu da ekonomisi tam kapasiteye ulaştığı için isveç bulmuştur! mesela isveç başka bir şey daha bulamayacaktır; yıkılmaz, eskimez evden sonra çünkü isveç'in ekonomisi tam kapasiteye ulaşmıştır!?).

2- devlet herkese ev ve araba dağıtmıştır (sscb diyosun? halbuki birilerinin bir şey dağıtmasından bahsetmedi kimse.).

ama yine asgari ücretliden ve diğer ücretlilerden toplanan vergilerle herkese ev verilmesi devlete tanrı rolü verir (ne ben ne de bir başkası böyle bir şey önermedi zaten. haddizatında, devletin birilerine birşeyler vermesinden dahi bahsedilmedi! devlet verirse kupon arazi verir ancak! devlet verirse vergi indirim/affı verir kodamanlara! çünkü devlet verirse ancak ihale verir, iş verir, kadro verir yandaşlarına! çünkü çalışan aktif nüfusun yarısının asgari ücretli göründüğü -göründüğü, çünkü bir kısmı asgari almadığı halde asgariden gösterilir sigortası- halde nüfusun yüzde bir ikisi daha eşit, daha layıktır devletin onlara bir şeyler vermesine. versin demedik zaten... vermesin. asgari ücretlinin ev sahibi olması/olabilmesini konuşuyoruz. devletin bir şey vermesini değil.), yönetenleri yolsuzluğu sürükler (çünkü ancak ve sadece yoksul, dar gelirli insanlar için bir şeyler yapılması yolsuzluğa sürükler!) ve kimse zannediyorum o ülkede özgürlükten söz edemez (kimin haddine!), kimse rejim karşıtı olamaz mesela o ülkede (kesin! inandım. çok bilimsel bir düşünce). benim saçma bulma nedenim bu.

mühim olan eşitlik, özgürlük ve adalet'tir! tek başına biri değil, birine feda edilmiş diğeri değil! eşitliksiz özgürlük, özgürlük değildir! adaletsiz eşitlik, eşitlik değildir! yasama-yürütme-yargı gibi hani... hatta yanına basın, dördüncü kuvvet olarak ve olmazsa olmaz, sivil toplum örgütleri!

liberal masallar, kapital hikayeler... bunu din/ırk/ideoloji sömürücüsü kitle ya da fikir partileri ideolojileriyle soslayıp halka pazarlar ve tr'de olduğu gibi bu tutar. vahşi kapitalizmin asıl yüzü de işte böyle görünür olur gören göze...

@senolll'un da dediği gibi... devlet kimseye bir şeyi dikte etmiyor. zaten bizatihi devletin bir kurumu olan tüik'in açlık sınırının da altı olan bir rakamı, asgari ücret olarak belirliyor. o halde tüik "karın tokluğuna", "canı çıkasıya" gibi kriterler de getirsin; "açlık sınırı" gibi... ona göre daha da az verilsin misal hak etmeyen vasıfsızın da vasıfsızılara!..

@senolll, bunu yazdığı halde, daha sonra verdiğin cevapta kullanman ilginç... devlet, yukarıda da açıkladığım gibi, kendi kurumunun verdiği "açlık sınırı"nın da altında asgari bir asgari ücret belirliyor ama "illa da bunu ver, beş kuruş da fazla verme" demiyor...

tüsiad'da ya da müstakil/müslüman(!) siad'da mı çalışıyorsunuz siz? :) "kelle" oldu şimdi de vasıfsızın da vasıfsızı, allahın belaları :) çünkü kullandığınız ifadeler, insandan değil de kölelerden bahsediyormuşsunuz gibi. sanki birkaç yüz yıl önce kölelere ağalık edip "şuna bir dilim ekmek, ona iki dilim ekmek" diyen biri gibi.

bakın kuzum...
tr gibi gelişmekte olan ve biat (dini/ideolojik) kültürünün çok baskın olduğu, hala şehirleşememiş (plazalardan bahsetmiyorum. kültürdür şehirleşmek!) bir toplumda "bırakınız işçi-işveren anlaşsın" demek, bırakınız parası olan "köle" gibi "işçi" çalıştırsın demektir!

kobi tarzı bir işletmecinin nasıl çalıştığını çok iyi biliyorum :) giderini gelirini kafasına göre gösterebildiğini :) kişisel/aile harcamalarını gider olarak gösterebildiğini :) kâr/zarar hesabını yine nasıl gösterebildiğini :) ... ki canımız ciğerimiz, sebebi hayatımızdır kendileri lordlarımız :)

tüm yazdıklarınız... bir bilimsel görüş/düşünce ya da sosyolojik bir tespit değil, ideolojidir! paranın, gücün ideolojisi! gerçekleri ters yüz etmektir. özgürlük diyerek, insan olmaktan kaynaklanan ve doğuştan elde edilen ve uğruna yüzyıllardır kan dökülerek geri alınan eşitliği yok etmektir! ama çok ayıptır :(
0
runagain
(30.07.17)
almanya'da saati 8.84 euro günde 8 saat çalış 70.72 euro yapar. hafta sonları çalışma diyelim temmuz ayında 21 iş günü var 1485.12 euro olur aylık asgari ücretin.

şöyle bir aile arabası alınabiliyor 1 tane aylık maaşınla;
www.ooyyo.com

türkiye'de 1200 - 3000 arasında şu var mesela;
www.sahibinden.com
0
rain when i die
(30.07.17)
Bu soru asgari ücretten son cevaptaki vida/sandalye yorumuna nasıl geldi bilmiyorum ama madem İsveç denmiş, İsveç'te durumlar nasıl biraz bilgi vereyim.

İsveç'te bizdeki gibi devlet tarafından belirlenen "asgari ücret" diye bir kavram yoktur ama hemen hemen her iş kolu için sendikaların o iş kolundaki şirketler ile yaptıkları anlaşmalar vardır ve ücretler buna göre verilir. O ücretler de tek kalem değildir, işçinin tecrübesine, eğitimine göre farklı ücret tipleri vardır. Örneğin x iş kolunda çalışan 2 yıllık iş tecrübesi bulunan biri ile 6 yıllık iş tecrübesi olan biri aynı maaşı almazlar.

Gelelim şu fabrikada çalışıp gününü gün eden meşhur kuzene. O kuzen orada mı doğmuş, sonradan mı göçmüş bilmiyorum ama İsveç'te bizdeki gibi hiçbir eğitimi olmayan vasıfsız adam bulmak için uğraşmanız gerekir. Eğitim sistemine dahilse (yani küçükten gittiyse oraya) zaten en kötü bir meslek lisesi bitirmiş olur kişi. Yok sonradan gittiyse de, o devlet seni eğitim vermeden bırakmaz, işsizlik maaşı alabilmek için dahi meslek kurslarına gitmen gerekir, öyle yattığın yerden maaş alamazsın. Fabrikada çalışacak işçiler öyle sokaktan seçmece usulu seçilmezler, mutlaka işin asgari bir eğitimini almıştır o kuzen. (Bu arada İsveç'teki fabrika işçisi bu "vasıfsız işçi" tanımına pek uygun değildir, siz yaşadığınız yerden yola çıkarak vasıflıdan "beyaz yaka" anlıyorsunuz ama gelişmiş ülkelerin mavi yakaları da vasıflıdır, bunu da bir not olarak düşeyim. İsveç'te x sektöründe 20 yıl tecrübeli bir mavi yaka hiçbirinizin o kadar yıl çalışıp kazanamayacağı paralar kazanır.)

Ev almaya gelince, yani yerine, işine göre değişir bu, standart bir tanım vermek çok zor. Stockholm'de yaşıyorsa biraz zor alır mesela, Lund'da yaşıyorsa daha rahat alır, gibi. İsveç'te esas zor olan krediyi çekmektir, buradaki bankalar gibi bol keseden dağıtmazlar, 3 sene önce ödemesini geciktirdiğiniz bir fatura yüzünden dahi red yiyebilirsiniz. Hele bir alacağınız icraya düştüyse falan, geçmiş olsun, 100 yıl kredi çekemezsiniz. Ama o krediyi bir kere çektiniz mi, gerisi daha kolaydır, geri ödemeler daha adildir.
0
fengari
(30.07.17)
Asgari=minimum ucret artik anlasilip, kabul edilip devam edilmesi gereken bir karsilastirma.

Ayni isimlendirme, ayni prosedur olmasi gerekmiyor. Minimum gelir=asgari demek zaten. Buna bu kadar takilmamak gerekiyor.

Ozellikle calisan haklari soz konusu oldugunda sahin gibi hucuma gecmek, yakaligiyla ovunup kendisinin de bir emekci oldugunu unutup sermaye/guc guzellemesi yapmak cok tuhaf bir şey.

Tr'de de 2 yillik isciyle 6 yillik iscinin aldigi ucret ayni degildir. Valistigi is koluna, deneyimine, egitimine, pozisyonuna gore ucreti degisir. Hal boyleyken, 'isvec'te boyledir' demek, tr'de degildir demeye geliyor, öyle olmadigi bilindigi halde. Bilinen seylerin kiyisindan kosesinden yarim benzetmeler, tam inkarlarla aciklanmaya calismasi komedi...

Yenikoy'den ev alamazsin da aydinlidan alirsin. Caddebostandan alamazsin da kayabasindan alirsin atiyorum.

Arkadaslar ornek verirken, daha yazarken yazdiklarinizi okusaniz hic yazmayacaksiniz.

Kredi almak belki tr'de daha kolay belki daha zor. Ama isvecte odeme sartlarinin daha kolay oldugu kesin.

Rica ederim bu bahsi kapatalim artik. Isvecte aagari ucret yok demesin artik biri lutfen. Isvecte ptt de yok ama karsiligi bir kurum var degil mi?

Cevabi defalarca yazilmis seylerin uzerinde ziplayip durmak artik neyin nesi?
0
runagain
(30.07.17)
(2)

minik bir çeviri"

fear factor
And we're gonna get evenfurther in a minute.There's another way tostate this first law.konu: hoca doğru bilinen ama yanlışlanan birşey anlattı. ama nasıl yanlışladığını ve doğrusunun ne olduğunu henuz söylemedi.
And we're gonna get even
further in a minute.There's another way to
state this first law.

konu: hoca doğru bilinen ama yanlışlanan birşey anlattı. ama nasıl yanlışladığını ve doğrusunun ne olduğunu henuz söylemedi.
0
fear factor
(29.07.17)
Ve bir dakika içinde daha da ileri gideceğiz. Bu kanunu açıklamanın bir başka yolu daha var.
0
senolll
(29.07.17)
first law dediğine göre orada denmek istenen kanun değil de, kuraldır.
0
fengari
(29.07.17)
(32)

Gunde ortalama ne kadar ekmek yiyorsunuz?

stavro
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim ol
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.

Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.
Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim oluyor, tam bir gun icin en kotu ihtimalle 2,5 ekmek yiyorumdur. Fazlasi da olur. Olecek niyim? Gorunuse gore normal sinirlarin ustunde ekmek tuketiyorum cunku.

Cogunuz gunde 1,5 ekmekten az mi yiyorsunuz gercekten yahu? Bir yarim ekmek arasi atistirmalik bir sey alsan 3'te biri gitti zaten. Genel olarak ekmeksiz mi besleniyorsunuz?
Ekmek yemekten sakinanlar, kilolu musunuz?

Hemen hemen ekmek tuketmeyenler, doyuyor musunuz? Ekmek yemeyi kestigimi farzediyorum, et yiyorsam doymak icin 700gr kemiksiz saf et yemem lazim mesela bir aksam yemeginde sahsen. (Bir kere denedim:) Nasil idare ediyorsunuz? :)

NOt: Halihazirda fazla kilolu olup da rejimde olanlara degil de normal kiloda olanlara soruyorum ozellikle. Rejimde iseniz cevapta belirtiniz.
0
stavro
(29.07.17)
0

(ciddiyim uzun zamandır böyle)

low-carb, glutensiz, rafine şekersiz beslenmeye özen gösteriyorum. İdeal kilomdayım.

edit: evet doyuyorum. doyurucu sağlıklı şeyler yiyince doyuyorsun. Genelde iki ana öğün yemeye çalışıyorum ben ve o kadar da zorlanmıyorum açlık konusunda.
0
qazaqwsx
(29.07.17)
2 dilim yiyorum en fazla ama ona rağmen kilo alıyorum. senin gibi insanlar o kadar yiyip kilo almıyor işte sinir oluyorum:)
0
nothing in my way
(29.07.17)
Sadece kahvaltıda ekmek yerim, o da çeyrek ekmek ya eder ya etmez. Kesmek için falan değil, zayifim çocukluktan beri böyle.
0
doxanikee
(29.07.17)
uzun zamandır ekmek arası bir şey yemedim. ekmek yiyorsam günde hehralde 5-6 dilim falan
0
Kamyoncunun vitesi
(29.07.17)
şüşkoyum, tost yapmıyorsam günde 2-3 dilimden fazla ekmek yemem. kimse sadece ekmek yediği için ölmez, yemediği için de sağlıklı olmaz. cidden günde 2.5 ekmek fazla ama nasıl desem başka şeylerle tolere edebiliyorsan (bol hareket etmek, ekmek dışında genel olarak sağlıklı ve dengeli beslenmek vs) bence çok da büyük mesele değil ya. tamam sağlığımıza dikkat etmeliyiz, vücudumuz en önemli hazinemiz de bugün yediğin sebze için bile zararlı diyolar abi e ne yicez o zaman amk, ben düşünmekten ve uğraşmaktan bunaldım açıkçası.

mevcut kaynaklar bu nüfusu beslemek için yeterli değil. alan sorun değil ama nüfusu doyurmak bence sorun. o yüzden ucuz olan ne varsa basıyolar yiyeceğe de içeceğe de. affedersin ske ske o glikoz şuruplarını falan tüketmemiz lazım. "yok ben tüketmicem" diyorsan ya eşek yüküyle para verip organik kasacaksın ya da kendin yetiştireceksin. ambalajsız ürün tüketmeyin diyolar, doğrudur ama onlardan ne kadar uzak durabilirsin? hiç tüketmeyen adamda çeliğin ötesinde bi irade ve beslenme planı uygulamak için bayağı boş vakit olması lazım.

o yüzden tek derdin ekmekse eğer bence zktir et.
0
der meister
(29.07.17)
Kahvaltıda yarım ekmekten bir dilim eksik gibi yerim, akşam yemeğinde de salata varsa suyuna genelde 1-2 dilim banarım yoksa çorbayla ekmeğin burnunu yerim sadece. Standart gün böyle. Kilo normal.
0
mslny
(29.07.17)
iştahsız olduğum dönemlerde çeyrek.
formda olduğumda yarım ekmek. spor yapıp çok iyi beslendiğim dönemlerde bile yarımı geçmem.
standartlarım bu.

öğrenci şartları falan bazen devreye giriyor ya da gece gece tost istiyor canımız o zamanlar istisnai durum oluşuyor ama çok nadir.
0
Caaannn
(29.07.17)
tüketmiyorum, sıfır. sadece yumurta yiyeceksem bir dilim kızartıp yiyorum yanında. bunun haricinde, dışarda yemek yemem gerekirse ekmeği kafaya takmıyorum (tost, sandviç vb.) çünkü nadiren yiyorum.
0
theseachange
(29.07.17)
Yersem 1 dilim en fazla. Alışınca doyuluyor, bir süre sonra eksikliğini hissetmiyorsun bile. Ekmekle birlikte abur cuburu yemeyi kestim. Porsiyonlarım büyüktü onları da normal seviyeye indirdim. Spor olarak 1 saatlik yürüyüşlere kolayca 13-14 kilo verdim. Şuan kilom normal.
0
reactionic
(29.07.17)
Kahvaltıda 1 veya 2 dilim. Esmer ekmek ne olduğunu bilmiyorum.
0
Lim5
(29.07.17)
@der meister
Derdim ekmek degil acikcasi, zaten kilolu degilim de gunde 1,5 ekmek cok fazla denince sasirdim valla.
0
🌸stavro
(29.07.17)
1 dilim, o da sabah kahvaltıda. Küçüklüğümden beri böyle yerim, hiç ekmek aramam. Annem böyle alıştırdığı için sanırım arkadaşlarımın evine gittiğimde akşam yemeklerinde ekmek masaya koyulunca şaşırırdım, bizde sadece kahvaltıda tüketilir. 4 kişilik aileye bir ekmek alırız.
0
fraise
(29.07.17)
Genelde 1 ekmek. Bazen yarım. Bugün tartıldım, 71 kilo çıktım. Kilolu değilim ama 70+ kilo olmamın temelinde ekmekten çok kola var. Kola içip çikolata, ıvır zıvır şeyleri çok yiyorum bazen.
0
dissendium
(29.07.17)
3 yıldır falan 0 ekmekti. bir iki haftadır hafiften yemeye başladım çok endişeliyim ://
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.07.17)
0. hiç ekmek yeme alışkanlığım yok. aramam.
0
pinkpeony
(29.07.17)
1 dilim.
0
awareim
(29.07.17)
kahvalti ettigimde 2-3 dilim, hafta ici 0. tükettigimde de beyaz degil
0
lemuria
(29.07.17)
Çoğunlukla yarım ekmek. Kahvaltıda çeyrek, akşam yemeğinde 1-2 dilim. Tüm gün evdeysem geniş kahvaltı ve öğle yemeği de eklenince 1'e yaklaşır. Kadınım, ideali kilomdan az bir fazlam var.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Hiç.
Doymak zorunda değilim, doymak için yemek yemiyorum.

Ekmek yememek için menemen gibi ekmekle yemeyi sevdiğim şeyleri hayatımdan çıkardım.
0
kayranin kedisi
(29.07.17)
Genelde yemiyorum. Çok nadir (haftada 1-2 defa) yerim. Onda da en fazla 1-2 dilim tam buğdaylı. Hayatımın hiçbir döneminde 1 ekmeği geçmemişimdir. O da yarım ekmek tost ile başlayan günlerde. Diyette değilim, kilolu değilim ve rahat doyuyorum.

Seninki baya fazla. İnşaatta çalışan işçiler dışında o miktarda ekmek tüketen kişi duymadım. Onlar da ağır yük ve çalışma sebepli zayıflar.
0
nawar
(29.07.17)
Yazılanları gördüm şok oldum. Stavro ben de senin gibiyim. Günde en az 2.5ekmek tüketiyorum.Hatta az önce ekmek olmadığı için yemek yemedim. Annem de dayanamadı bana. Biraz hamur yoğurup pişe(şekerli hamuru yağda kızartma)yaptı. Ekmeksiz yemek yemeyi düşünemiyorum ben.Bu arada şanslı insanlardanım. Yiyip yiyip kilo alamayanlardanım.
Bu arada nerdeyse gece yarısı hamur yapıp bana pişe yapan anneme çok teşekkür ederim. Seni seviyorum.
0
valarmurgulis
(29.07.17)
Yazilnlari gordum ve sok oldum +1 Benim genellikle gun icinde yedigim toplam ekmek 1-1,5 ekmege denk geliyordur. Ekmek benim zayif noktam, keske yememeyi basarabilsem ama olmuyor. Hatta o kadar cok ekmek yiyorum ki cevremdeki insanlara gore, hem bu kadar ekmek yiyip hem nasil 45 kilo kaliyorsun diye sitem ediyorlar.
0
yuzır
(29.07.17)
0

şu sıralar sadece sıvı tüketiyorum.

normal beslendiğim dönemlerde yarım ekmek kadar yiyordum gün içinde. iki dilim sabah, iki dilim akşam gibi.

ne miktar ne tüketirsem tüketeyim tokluk hissi çabuk geliyor. muhtemelen enerji harcamadığım için. enerji harcadığım zamanlarda biraz daha fazla yeme eğilimi gösteriyorum.
0
neseranni
(29.07.17)
Ekmek denen şey kan şekerini çok hızlı yükselten bir besin, kan şekeri aniden yükselince vücut onu dengelemek için insülin salgılıyor habire. Bu ani iniş çıkışlar da başta şeker olmak üzere bir çok hastalığa neden oluyor. Günde 1 dilim falan hadi neyse, ama dediğiniz miktarda ekmek çok çok fazla. Yaşınız nedir bilmiyorum ama genç vücudu bir şekilde tolore edebiliyor ama 35'i geçtikten sonra nur topu gibi hastalıklarınız olur bu ekmek temposuyla giderseniz.

Ben hiç ekmek yemiyorum, bazen işte yemeğine göre 1 dilim yerim o yemekle. Ekmeksiz gayet doyuyorum. Ekmek ile doymak arasındaki ilişki o dediğim kan şekerini yükseltmesi meselesinde yatıyor. İlk önce ani kan şekerini yükseltiyor, doygunluk hissi yaşıyorsunuz. Fakat o ani çıkan kan şekeri, bir süre sonra aniden de düşüyor, bu sefer kısa bir süre sonra yeniden acıkıyorsunuz. Size günde 2.5 ekmek yediren şey de bu habire inip çıkan kan şekeri.
0
fengari
(29.07.17)
Kahvaltı dışında ekmek yemiyorum, yediğim ekmek ekşi mayalı evde yapılan ekmekten. Eve hazır ekmek alınmıyor zaten. Bugün yarım dilim yemiştim, bazı günler hiç yemiyorum, pide filan yediğimde de ekmek yemiş sayarsam günde 1 dilime denk geliyordur bence. Normal kilodayım, rejim yapmıyorum.
0
elikası
(29.07.17)
0.
İki aydır düşük karbonhidratlı besleniyorum, ilk günden itibaren ekmeği bıraktım. Öncesinde de yarım ekmek civarı yerdim, o da kahvaltıda. Glisemik indeksi düşük şeyler yediğim için uzun süre tok kalabiliyorum, asıl fazla ekmek yemek sonrasında açlık hissetmeme sebep oluyor. Başta biraz kilo vereyim diye başladım ama bu şekilde devam ederim çünkü hiç mi hiç aramıyorum ekmeği.
0
pike
(29.07.17)
0

Kilolu değilim ama sebze ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Zaten 2 lokma yemek yesem doyuyorum ekmek yiyince diğer şeylere yer kalmıyor. Birde gluten intoleransı var taş yemiş gibi hissediyorum.

Evde peynir yaptığımızda onun suyuyla ve çok az hamurla lavaş yapıyoruz. Kırk yılda bir onu yerim o kadar.
0
jazzabel
(29.07.17)
2 dilim
0
gazozailacatmauzmani
(29.07.17)
Yazilanlari gorunce tekrar tekrar sok oldum ben de. Bu yazdiklariniz bir ogun degil, tam bir gun icin gecerli degil mi yanlis anlamadim?:) Millet az falan da degil, resmen hic yemiyormus ekmek.
Bulgur pilavi + salata yerken bile 1-2 dilim ekmek goturuyorum ben:) Sisman olsam yemezdim gerci ama bir sikinti da cikmayinca aynen boyle devam ediyor.
Buradaki cevaplardan anladigima gore ben bayagi cok yakiyorum:)
Su an saat 13:10 ve simdiden 1 tam ekmek yedim toplamda.
0
🌸stavro
(29.07.17)
şurada gördüğün dilimlerden maksimum dört, beş adet.
www.damakunlumamulleri.com
0
filteria
(29.07.17)
cok net hatirliyorum yil 1998
gunde 2-3 tane somun ekmek yerdim.
o zamanki ekmek gramajlari simdikine gore buyuktu

60 kilo civariydim hep.
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
sıfır.

kilom normal ne fazla ne zayıf. demek ki ihtiyacım yok
0
shotgunwoman
(29.07.17)
(24)

Atayizler bazen ya bir yaratıcı varsa diye düşünüyor musunuz hiç ?

buffy de vampir sayılır
Ben bir Müslüman olarak ya Allah yoksa diye düşünüyorum bazen. sizde durum nedir ?
Ben bir Müslüman olarak ya Allah yoksa diye düşünüyorum bazen. sizde durum nedir ?
0
buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
"ya bir yaratıcı varsa?" diye değil de "hakkaten yaratıcı olsaydı nasıl bir şey olurdu acep?" diye düşünüyorum bazen.
0
luchetti
(29.07.17)
Videoyu şu an izleyemiyorum maalesef mobilden bağlandığım için :) o yüzden video ile ilgili cevab vermem gereken bir şey varsa veremiyorum. Sonra deme ki cevab veremedi :))
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
yok kardeş düşünmüyoruz. Biz bi de genel olarak hiç düşünmeyiz.

i1.imgiz.com
0
qazaqwsx
(29.07.17)
Yaratıcı fikrini düşündüğüm oluyor. Ama kesinlikle islam veya diğer semavi dinler algısı ile değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(29.07.17)
qazaq niye alındın ki kardiş ?
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
@buffy

niye alınayım quardesh ? olanı söyledim <3
0
qazaqwsx
(29.07.17)
aklımın ucundan bile geçmiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.07.17)
Bir ithamda bulunmuşum gibi hissettim ataistlere karşı. İtham yok merak var.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
Bildiğimiz 3 büyük din zırva geliyor. Onların doğru olmadığına eminim. İslam tanrısı Allah'tan bahsediyorsak olmadığına eminim. başka bir yaratıcı var mı, düşük ihtimal ama olabilir, yüzde 5 falan ihtimal veriyorum.

Bana da kesin Allah var, kesin x var diye görmediği etmediği tanrılara inandığını iddia edenler garip geliyor. Kimsenin yüzde yüz emin olarak, acaba demeden inandığını sanmıyorum.
0
doxanikee
(29.07.17)
Düşünecek o kadar şey var ki ona sıra gelmiyor
0
catch the arrow
(29.07.17)
@doxanikee 5% dediğiniz aslında çok büyük bir oran :)

ben %1 bile şüphelenseydim tanrının var olup olmadığından, direk müslüman olurdum, düşünsenize %1 ihtimalle ölümden sonra ultra her şey dahil bir cennet bizi bekliyor, sınırsız yerli & yabancı içki vs... %1 için bütün hayatı bunun peşinde geçirmek hiç fena bir anlaşma değil :)

eğer tanrı varsa milyarda 1'in milyarda 1'i ihtimal filan vardır.
0
luchetti
(29.07.17)
hayır hic düşünmüyorum.
kendimi bildim bileli (yaklaşık 6 yaş civari) hic düşünmedim.
0
balik kraker
(29.07.17)
Sonra eşim beni niye boşamak istiyor :D ya kusura bakma nolur fakat senin bu hikayelerin inanılmaz eğlenceli geliyor bana :( ben bir müslüman olarak ya allah yoksa diye hiç düşünmüyorum ama bazen böyle bi ayet gerçekten olabilir mi ya diyorum. Araya karışmış gibi gelen şeyler olabiliyor.
0
ekaterina
(29.07.17)
genel olarak konuşacak olursam; ya biz hakikaten bakteri gibiyiz onun için, hiç haberi bile yok bizden, öyle takılıp gidiyoruz ya da tanrı yok. ben yokmuşcasına yaşıyorum çok uzun süredir. ondan önce de üzerine düşünmemiştim zaten.

şimdi konu islam'daki allah ise; onun gerçek olabileceği ihtimali üzerine düşünmeyi dahi bıraktım, hiçbir şekilde mantıklı gelmiyor. milyarlarca galaksinin, trilyonlarca yıldızın yaratıcısının insanlığa seslendiği 23 yıl gibi kısa bir süre içerisinde verilmesi gereken mesajların bunlar olması gerektiğini düşünmüyorum, her şekilde saçma geliyor. kuran'ı okurken büyük hayal kırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum. üstelik allah'ın olmasını hakikaten çok isterim. gayet net çizgileri olan hayatım olurdu. basit, düz, sade, kurallı bir yaşam, sonrasında uçsuz bucaksız, aklımın alamayacağı kadar güzel bir gelecek. kafamda en ufak bir soru işareti olsaydı direkt müslüman olurdum zaten. yani olmaya dünden razıyım da yok, imkanı yok.
0
soso
(29.07.17)
Ateizm bir kurum değildir yani herkesin fikirleri birbirinden farklı olabilir.

Kim istemez öbür tarafın olmasını, kım ister yok olmak ama gerçekleri değiştirmez ki
0
kleider
(29.07.17)
cevap veriyorum; evet.

varsa ve tüm bu olanları izliyorsa, çıkıp bunların hesabını nasıl verecek diye düşünüyorum. sonra ise zaten olmadığına yeniden inanıyorum.
0
karlmarx
(29.07.17)
Özellikle havuza gittiğim günlerde kendimi soruyorum bu soruyu. Havuz ne alaka derseniz eğer açıklayayım. Havuza gittiğim günler sauna odasına ve buhar odasına da gidiyorum. Çok sıcak olduğu için hemen cehennem geliyor aklımıza. Arkadaşlarla konuşuyoruz. Bir tane de müslüman var aramızda.yanacaksınız yanacaksınız diye konuşuyor. Tabi etkilenip konuşuyoruz aramızda. Ya yanılıyorsak. Ama bir türlü yanıldığımıza ikna olmuyoruz. Odadan çıktığımızda da konu unutuluyor. Ta ki diğer gidişi kadar.
0
valarmurgulis
(29.07.17)
inançlı biri olarak bazen, bazı konularda boşluğa düştüğüm oluyor. ama kesin ve sağlam bir imanım var, buna eminim. çok şükür :) ama bazen çok zor bazı şeyleri bağdaştırmak, anlamak... ağır geliyor yani.

nasıl oluyor da oluyorlar en çok kafamı meşgul eden şey. her neyse...

ayrıldığım bir paylaşımlı evde, yerime gelen arkadas duvara astığım atatürk baskılı bayrakları kendisine bırakmamı istemişti. birini alıp birini de ona bıraktım. daha sonra görüştüğümüzde, hasta ve ateşli olduğu bir gün yatakta yatarken, duvarda asılı duran bayrağı görüp bayağı bir korktuğunu ve bildiği bütün duaları okuduğunu anlatmıştı. sonradan bayrak ve atatürk olduğunu fark etmiş. kendisi ateist. öyle olduğunu söylüyor.
0
runagain
(29.07.17)
Allah fikri zaten saçma ve olanaksız geldiği için "atayiz" oluyor insanlar, niye tekrar "Var mıdır lan acaba?" diye düşünsünler. Sen arada bir "yer çekimi yok mu acaba?" diye düşür müsün mesela?

Ha şu oluyor, bazen hayatın içinde o kadar zalimce, adaletsiz ve basbayağı kötü şeyleri görüyorum ki müslümanların yaptıkları, aklımdan "ulan inşallah bunların sabahtan akşama kadar sayıkladıkları allahları vardır da öldüklerinde cehennemde karşılar bunları" diye düşündüğüm oluyor.
0
fengari
(29.07.17)
kleider,bu da güzel bir ezber, e ben zaten ilk cevaptan sonra genelleme mi yaptım ki ezberden bu lafı ediyorsun ?

fengari, e düşünen varmış işte yukarda. Bu tarz soruların doğrusu yanlısı yoktur arkadaş. Kimi arada var mı acaba diye düşünür kimi de düşünmez. Bu kadar basit.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
Hayır.
Esprisine belki ama ciddi anlamda aklımın ucundan geçmez, septik olduğum dönem geçeli çok oldu.
0
pike
(29.07.17)
Dusunmuyorum
0
eksimeksi
(29.07.17)
düşünmüyorum. varsa da memnun olurum çünkü insan aklının bile çürütebileceği bir din gönderdiğini zannetmiyorum, yaratıcım benden daha akıllı olduğu için muhtemelen anlatılanlardan çok daha adil ve güzel bir sistemi vardır; bundan atayizler de nasiplenir. kendi adıma islam'a kesinlikle inanmıyorum, benim mantığıma göre her şeyi bilen ve her şeyden üstün olan bir yaratıcının böyle bir din göndermesi mümkün değil.

ha belki ben kafayı yemişimdir, o da her zaman ihtimal dahilinde ama zannetmiyorum. öteki tarafta müslümanların anlattığı gibi bir allah görürsem cidden çok şaşırırım.
0
der meister
(29.07.17)
ben bir ara nasreddin hoca var mi yok mu diye dusunuyordum
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
(15)

Kilo almak için çok ekmek az hareket diyen diyetisyen

for day to break
158 boya 41 kiloyum. Diyetisyen bana günde 1buçuk ekmeği güne yayarak yemeyi tavsiye etti. Bunun yaninda günde 6 öğün dedi. Dün bunu harfiyen uyguladım ama lokmaları en son boğazimdan ittirerek yolladım diyebilirim. Bundan öncekilerde günde 2 defa mutlaka acikirdim severek bir şeyler yerdim. Bugün h
158 boya 41 kiloyum. Diyetisyen bana günde 1buçuk ekmeği güne yayarak yemeyi tavsiye etti. Bunun yaninda günde 6 öğün dedi. Dün bunu harfiyen uyguladım ama lokmaları en son boğazimdan ittirerek yolladım diyebilirim. Bundan öncekilerde günde 2 defa mutlaka acikirdim severek bir şeyler yerdim. Bugün hiç açlık hissetmedim. Ayrıca çok hareket etmememi söyledi. Bu kadar zorlamayacağım kendimi. Soruma gelince tüm anlattiklarimdan çok alakasiz ama simdi ben kayisi, kiraz, kavun karpuz severek yiyorum. Bazı arkadaslarin spordan önce meyve yediklerini duydum. Bu saydiklarimi yemek ve hatta egzersizden önce yemek zararli olur mu?
0
for day to break
(28.07.17)
Diyetisyenin söyledikleri bana çok ters geldi, sağlıklı bir insan mı olmak istiyorsun yoksa sağlıksız ama normal kiloda birisi mi ? 1,5 ekmek nedir ayrıca, o kadar karbonhidratı vücuduna alacaksın, bir de hiç hareket etmeyeceksin, bence başka bir uzmana daha mutlaka danış. Bu programla kilo alsa bile sağlığına etkileri hiç iyi olmaz.
0
elikası
(28.07.17)
Evet haklısin ya. Gerçi hiç hareket etme demedi. Azalt dedi. Ćunku ben cok hareketli olduğumu soyledim ona. O gunden beri hic bisiklet surmuyorum mesela. Kafam karman çorman. Rabbim dert verip derman aratmasın.
0
🌸for day to break
(28.07.17)
Hocam acilen o diyetisyeni değiştir
0
lcha
(28.07.17)
Aman hepsi ayni. Ayrica kimseye derdimi anlatamiyorum. Ben 6 öğun yiyemiyorum yoksa açklik hissetmiyorum diyorum anlamiyorlar.
0
🌸for day to break
(28.07.17)
Bana da o kadar karbonhidrata o kadar az hareket biraz garip geldi. Bence ekmeği de diğer besinleri de normal seviyede tut, geri kalanını tahmin edersin zaten, protein de ye yağ da ye karbonhidrat da ye ama kalitesiz yemeklerden alma bunları, vb.
0
Kamyoncunun vitesi
(28.07.17)
Mobildeyim duzeltemiyorum da yazmayi unutmusum, bisiklete de binmeye devam edin bence hocam, gayet sağlıklı bi şeydir.
0
Kamyoncunun vitesi
(28.07.17)
Sadece karbonhidrat alırsan göbek olur. Protein almaya çalış. Bir de spor yap. 6 öğün yemen normal ve acıkmaman da normal mideni genişletmen lazım ilk zamanlar zorlayığ yerken bulantı hissi bile yaşayabilirsin.
0
cemallamec
(28.07.17)
1.5 ekmek mi? Bu diyete 6 ay devam et, ondan sonra hastalıktan hastalık beğenirsin kendine.
0
fengari
(28.07.17)
Ben sana bir sey onereyim, sadece ve sadece canin istedigi seyleri ye. Oyle karnimi doyurayim diye yeme, sevdigin seyleri ye. Ayrica aclik hisettigin an acilen karnini doyur hic vakit kaybetmeden.
Bu sekilde devam edersen kilo alman kacinilmaz. Bu surecte biraz saglikliz beslenirsin belki ama kilon cok kritik durumdaysa biraz toparlamak icin bir sure boyle devam edebilirsin. En azindan kiyafetler uzerinde biraz duzgun durana kadar.
0
stavro
(28.07.17)
O diyetisyeni degistir. Bazi diyetisyenler kilo aldircam diye karbohidrati dayiyor. O kadar ekmegi yersen hasta olursun. Bence hareketini azaltmana falan gerek yok, kilo olmak icin hareket azaltmak nedir yahu? Hareket berekettir bisikler surebiliyoken nasil birakirsin?! Sinirlendim bak simdi o diyetisyeni degistirin gercekten sagliniza yazik. Hala boyle listeler verildigini gorunce cildiriyorum.
0
ruh i tibbiye
(28.07.17)
Hareket azaltmak asiri sacmaymis gercekten. Kilo alirken de verirken de hareket edilir, hareket kesilmez. Hareketsiz kalmanin insan vucuduna zarari saymakla bitmez oyle soyleyeyim.
0
stavro
(28.07.17)
Sizin diyetisyen dediğiniz kişinin gercekten diyetisyen oldugundan emin misiniz? Günümüzde çoğu meslekte çantacılar kol geziyor.
0
goodz
(28.07.17)
saçmalamış, vucudun yağ biriktiriyor olsaydı bu güne kadar zaten bunu yapardı.
hareketsiz kalarak ve fazla karbonhidrat alarak kilo alamazsın. alabiliyor olsaydın bile çok sağlıksız olurdu.

yapman gereken düzgün bir antreman programı ile beraber kalori ve protein alımına dikkat ederek kilo alma işini uzun zamana yaymak. 40 kilo biri için aylık 0.5-0.6 kg gibi düşün bunu. yani yavaş bir süreç. ektormorflara uygun bir program ve beslenme izlemeni tavsiye ederim.
0
orpheus
(28.07.17)
Birde kandida diye mikrop olurmuş bağırsaklarimizda. Hindistan yağı iyi olurmus falan. Birde bunun uzerine giedecem.
0
🌸for day to break
(29.07.17)
Tabi youtube da bi kiz var 43 kilo dan 50 ye cikmis. Onun videolarini izleyeceğim.
0
🌸for day to break
(29.07.17)
(9)

Çok fena ishalim

neysene
Dün geceden beri ishalim. Heralde 7 kez dışkıladım fakat mukuslu ve aşırı sulu. Özellikle yemek yediğim an vücut dışarı atmak için mücadele veriyor. Günlük rutinimde bu kadar uzun süreli ve ağrılı ishal yullar önce olmuştum.Tek aklıma gelen güneşin en şiddetli zamanlarında dışarıda spor yapmak ve ti
Dün geceden beri ishalim. Heralde 7 kez dışkıladım fakat mukuslu ve aşırı sulu. Özellikle yemek yediğim an vücut dışarı atmak için mücadele veriyor. Günlük rutinimde bu kadar uzun süreli ve ağrılı ishal yullar önce olmuştum.

Tek aklıma gelen güneşin en şiddetli zamanlarında dışarıda spor yapmak ve tişörtüm üstümdeyken sırılsıklam olup üstümde kuruması, ha bir de yarı buzlu su içmem. Bunlar böyle şiddetli bir ishale neden olur mu? İshal mikrobik olabilir mi?

Not: yarın doktora gideceğim ama merak ettim. Bir de debridat fort içtim bi düzelme de olmadı.
0
neysene
(28.07.17)
ne zaman güneş altında kalsam bende de aynı durum söz konusu oluyor iyi gözlemledim artık kendimi, yani gayet olabilir diyorum ben. geçmiş olsun.
0
toblerone denizindeki jelibon
(28.07.17)
İshal için ilk 2-3 gün önleyici ilaç içmeyin derler, vücudun her ne ise o sorunu yaratan onu dışarı atması gerekiyor diye. Bol su, patates, pirinç, havuç püresi gibi şeyler yiyin, lifli gıdalar yemeyin ve dinlenin. 3 günde geçmiyorsa ondan sonra doktora gidin. Ondan önce gidene genelde hiçbir şey yapmıyorlar, en fazla bir serum takıyorlar. Tabii bu sıvı kaybından bayılmadığınız durumlar için geçerli :)
0
fengari
(28.07.17)
Çay bardagina 2 yarımşar tatlı kaşığı türk kahvesi onu bulandırıp icilebilecek hale getirecek kadar da limon sıkıp fondip yap yat bi şey kalmaz
0
fyodor fyodorovic
(28.07.17)
Muz ye. Peklik verir. Bir öğünde 4-5 muz iyi tutar.

Angelus nerdesin!
0
yaren
(28.07.17)
at bi' reflor, kendine gelirsin. 1 saat sonra ishali unutursun. geçmiş olsun.
0
byco
(28.07.17)
Bağırsak enfeksiyonu olabilir. Bahsettiğin gibi ne yesem hunharca atıyordum vücuttan. Umarım hemen atlatirsın her ne ise. Benim bir haftaya yakın sürmüştü 6-7 kilo atmıştım vücuttan.:v
0
lüzumsuz adam
(28.07.17)
muz, patates, pirinç lapası vs yiyin. ve boool su kesin.

tabii acilen doktora gitmek şart.
0
piremses
(28.07.17)
doktor, kahve limon, bol su, soda, patates, lapa vb +1

ayrıca probiyotik al, kefir iyidir ve nane limon veya kekik suyu iç.

geçmiş olsun.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.07.17)
Bu sabah daha sakindi barsaklarım ve debridat içtim bir tane daha, kesildi. Sanırım yoğun ishal ilacın emilimini kesmişti. Doktora gitmeye gerek kalmadı, midem de pek iyi olmadığı için sadece 2 muz yiyebildim. Sanırım güneş mahvetti beni
0
🌸neysene
(28.07.17)
(14)

Evin kırılan camlarını kiracı mi öder, ev sahibi mi?

ilkinci
Bugünkü dolu yağışı ve fırtına mağlum. Soru yukarıda. Nedir bu işin kuralı? Teşekkürler..
Bugünkü dolu yağışı ve fırtına mağlum. Soru yukarıda. Nedir bu işin kuralı? Teşekkürler..
0
ilkinci
(28.07.17)
Yarı yarıya iyidir.
0
maria puder
(28.07.17)
o ödemeli. Sen oturmasan ev boş olsa da kırılacaktı. Senin suçun değil yani
0
Cruyff
(28.07.17)
Bence siz yaptirirsiniz kiradan düşülür.
Hep boyle olur.
0
runagain
(28.07.17)
Dış cam, dolu yağışı nedeniyle kırıldı. Sağlam cam kalmadı.
0
🌸ilkinci
(28.07.17)
Siz yaptırın, faturası mutlaka olsun. Sonra ev sahibine kirayı havale/eft yaparken "x tl cam onarım ücreti kira bedelinden düşülmüştür" notunu ekleyin.
0
fengari
(28.07.17)
Eger kredi karti kullaniyorsaniz cam kirilmasina karşı sigortası oluyor çoğu kartin. Kartınızın tipini soylerseniz var yada yok söyleyebilirim
0
goodman
(28.07.17)
ev sahibi öder
0
sta
(28.07.17)
ev sahibi kesin bilgi.
0
nuisance
(28.07.17)
ödeyin sonra noterden ihtar çekip kiradan düşün
0
argent dawn
(28.07.17)
Goodman, visa ykb
0
🌸ilkinci
(28.07.17)
Ev sahibine soyleyin evin sigortasi varsa o öder.
0
ykyt
(28.07.17)
yapı kredi olması güzel. world kartınızın ev asistans hizmeti var. 75dolara kadar yılda 2 kez nedensiz cam değiştirme hakkınız var. 444 0 444'ü arayıp dış cephe camım kırıldı, asistans hizmetinden yararlanmak istiyorum demeniz yeterli. bilgileri alıp camcıyı göndereceklerdir.
0
goodman
(28.07.17)
4440444'ü aradım, ev asistan hizmetinden yararlanmak için kaydoldum. Yalnız sadece servis ve işçilik masrafları karşılanıyormuş. Eğer servis masraflarını cam parasının içine gömmezlerse güzel hizmet.
Teşekkürler Goodman
0
🌸ilkinci
(28.07.17)
Hic karismayin o odesin. Kartinizi falan da karistirmayin. Sonucta onun evi cikarken camlari yaninizda mi gotureceksiniz? Hic karismayin. Odemezse ihtarname ceker oyle yaptirirsiniz kiradan dusersiniz.
0
c1b2k3
(28.07.17)
(5)

tasarimciyim ama unlu tablolar beni hic cezbetmiyor

mayeskuel
isimde iyi ve egitimli sayilirim. renk, sembolizm, psikoloji, estetik tasarim kurallari hepsine asinayim ama su milletin ove ove bitiremedigi, saatlerce kitlenip kaldiklari tablolar bende hicbir dtki yapmiyor. iste sanatci burada perspektif algisini yikmis, cisimleri farkli bir boyutta cizmis gibi b
isimde iyi ve egitimli sayilirim. renk, sembolizm, psikoloji, estetik tasarim kurallari hepsine asinayim ama su milletin ove ove bitiremedigi, saatlerce kitlenip kaldiklari tablolar bende hicbir dtki yapmiyor. iste sanatci burada perspektif algisini yikmis, cisimleri farkli bir boyutta cizmis gibi beni pek cezbetmiyor. acaba sorun bende mi? sizin boyle kilitlenip kaldiginiz tablolar var mi? varsa neler ve neden.
0
mayeskuel
(28.07.17)
Bir de tasarim daha cok estetikle alakali. Sanatsallila estetik farkli, estetik icin temel estetik kurallarini yerine getiriyorsun ama sanatsal bir sey ortaya cikarman icin boyle belirli kurallar yok. Yani tasarimdaki gibi - dogrudan - begenilip begenilmeme kaygisiyla yola cikma yok. Bu yuzden dedigim gibi begenmedigin noktada zaten zorlama bence. Ben de ucundan tasarim isinin icindeyim, farkli seyler:)

Edit: cevapla yapacaktim eski cevabi editlemis eskisini silmisim:)
0
stavro
(28.07.17)
sanat eserini beğendim beğenmedim olmaz perde değil bu. teknik olarak birşeyleri biliyor olmak ayrı eserin altını doldurmak ayrı. benim okuduğum bölümde deli dehşet kompozitörler vardı adam duyduğunu notasyona alıyor, piyano başında çılgın atıyor ama john cage 4:33 e laf atabilecek cürreti kendinde bulabiliyor çünkü anlayamayacak kadar sığ.(seni tenzih ederim tanımıyorum)
0
guitarissimo
(28.07.17)
Muhtemelen biliyorsundur işin gereği ama başka benzer bir soruya şöyle bir cevap vermiştim, onu yapıltıracağım.

Ünlü ressamların tablolarından eskiden ben de bir şey anlamazdım. Sonra sanat tarihine biraz bakınca anlamaya başladım. Olay doğrudan hissetmek değil zaten, önce bilmek, bildikten sonra anlamak, anlattıktan sonra "Vay be, adamlar ne düşünmüş" demek.

Örneğin, en ünlü tablolardan biri ve en ünlü ressam. Picasso'nun Guernica'sı.
goo.gl
Buna bakıp çok bir şey anlamak mümkün değil. İlk başta konudan başlayalım. Guernica kasabasının Nazi Almanyası tarafından bombalanmasını anlatıyor. Ama bomba falan görünmüyor ama örneğin, yerde yatan insanın veya sağdaki kollarını kaldıran insanın yüzündeki ifadenin nedeni belli oldu. Solda da aynı şekilde ölü çocuğunu kucağında tutarak ağlayan bir kadın var. Aynı şekilde oradaki öküz başı da, "Sadece insanlar değil, hayvanlar da telef oldu" kısmını anlatıyor.

Ama hala bir şeyler eksik, bu resim daha etkileyici ve daha duygulu, gerçekmiş gibi yapılabilirdi, değil mi? İşte, burada akımlar devreye giriyor. Picasso kübizm akımının en büyük temsilcilerinden biri. Kübizm analitik ve sentetik kübizm olarak ikiye ayrılır.

Örneğin, şurada mandolin veya gitar çalan bir kadın var, şekli deforme
web.sbu.edu
Burada, kübizmi anlamak için ilk başta iki şeyi bilmek gerekiyor.
1. Kendisine yol açan akım fovizm akımı. Fovizm, vahşilik demek Fransızca. Fovist ressamlar da daha önce diğer ressamlar renklerin birbirine uyumunu, resmin daha sakin olmasını gözetirke, fovlar cart diye tüm tabloyu aynı ve parlak renge boyamış. Örneğin, aşağıdaki resim çoğunlukla cart kırmızı
goo.gl
Aynı zamanda masanın şeklinde de deformasyon var. Kübizm, nesnelerin doğal şeklinde ve renginde olmamasını fovizmden alan bir akım.

2. Bilim: Kübizm bilimden oldukça etkilenen bir akımdır. Kübizmle aynı dönemde çok fazla atomla ilgili çalışmalar var. Atom bombaları gündemde, atom artık bölünemeyen bir parça değil. Hem maddenin parçalaya parçalaya o atoma geliyorsun, hem de o atomu parçalayarak çılgın bir enerji elde ediyorsun. İşte analitik kübizmde de bir atomlara ayırma felsefesi var.

Gitar çalan kadına dönelim, resim atomlarına ayrılmış ama hala şekil görülebiliyor, henüz soyutlamaya varılmamış.

Bir de sentetik kübizm var. Bu da analitiğe tepki olarak doğuyor. Her şey daha bütün ve birleştirici. Aslında o atomlara ayrılıyor ve o atomlar daha sonra yeniden birleştiriliyor.

Gelelim, Picasso'ya. Picasso bilimle de yakından ilgili. Uğraşmasa bile anlamak istiyor ve hevesli. Bu dönemde Albert Einstein 4. boyut kavramını ortaya atıyor. Hepimizin eni, boyu ve yüksekliği var ama 4. boyut da zaman; zaman içinde en, boy ve yüksekliğimiz değişiyor. Picasso da bunu resimlerine katmak istiyor ve "Peki, bunun zamanı nasıl olacak" diye düşünüyor. Buluyor, mankenin etrafında dönerek ve eğilip doğrularak çizmeye, boyamaya başlıyor. Böylelikle bir burnunu tam görüyor, bir gözünü yandan görüyor, vb. Ve ortaya bu çıkıyor.
goo.gl

Resmi bu şekilde yapmanın bir açıklaması daha var, o da resimden heykelciliğe geçiş yapma evresi olarak algılanıyor. Resim gibi gördüğü yerden yapmıyor, heykel gibi üç boyutlu da değil; bir ara form. Bir yandan antik Mısır'da da aynı yaklaşım var. Antik Mısır resimlerinde vücudun herhangi bir uzvu en iyi hangi açıdan görülüyorsa o şekilde çizilir.
goo.gl
Örneğin, başın ayrıntıları, burnun girinti çıkıntıları en iyi profilden görüşeceği içi kafa profilden ama göz karşıdan. Gövde en iyi karşıdan algılanacağı için karşıdan. Bacaklar diz etkisini göstermek için profilden. Picasso bilinçli ya da bilinçsiz Antik mısır'a selam çakmış zaman boyutunu kullanırken, burun en iyi ayrıntıları veriyor, göz de. Tabii, fiston ve füzyon gereği resim atomlarına ayrılıp yeniden birleştirilmiş.

Bu dandik resim açıklamadan sonra bir "Haaaa" dedirtecek anlam kazandırmıştır sanırım.

Guernica da aynı şekilde Picasso'nun zaman boyutunu ortaya koyduğu ve sentetik kübizmi kullandığı bir eseri. İşte, bu yüzden bu kadar değerli ve bunları öğrenince insan bu zeka karşısında duygulanmadan edemiyor.

Bundan sonra anladım ki, eğer dünyanın beğendiği resim karşısında bir şey hissetmiyorsam, bunun nedeni altındaki hikayeyi bilmemem. Altındaki hikaye ve nasıl yaratıldığını bilirsem, o resim bana da bir şey ifade eder.

Boticelli'nin Primavera'sı
goo.gl
Bu resim üstüne sayısız akademik tez ve ondan fazla kitap var. Üç bölümlük özet belgeselden sonra "Haaa"yı çekmişrim bunun için ve mıhtemelen gördüğüm yerde hıçkıra hıçkıra ağlayabilirim "Hayatımın top boktası burası" diye.
0
aychovsky
(28.07.17)
Şu an günümüzde öğretilen "tasarım" ile o bahsettiğin ünlü tabloların ne biçim ne de içerik olarak hiçbir ilgisi yok. O ünlü tabloların bir çoğu sana okulda öğretilen estetik algısını, tasarım kurallarını zamanında yıkıp bambaşka algılar yaratabildikleri için o kadar ünlü zaten. O yüzden kurduğun bağlam ve paralelliğin fazlaca bir anlamı yok. (cümleyi böyle yazınca da sanki hakaret ediyormuşum gibi oluyor ama esasen "does not make any sense" demeye çalışıyorum)

aychovsky'nin de dediği gibi o tabloları anlamak için biraz sanat tarihi okuması yapmak, o devrin olaylarına hakim olmak, sanatçının duruşunu bilmek, akımları bilmek vs gerekiyor. Bunları bilmeden zaten etkilensen bir garip olur.
0
fengari
(28.07.17)
tasarım ve sanat arasındaki keskin çizgiyi öğrenmemişseniz çok da eğitimli sayılmazsınız.
0
brakgn
(28.07.17)
(7)

İngilizce Hazırlık Sınıfına Başlayacağım, Tavsiyeleriniz Neler?

siyah giyen adam
Öncelikle durumdan bahsedeyim ilk. Okuyacağım bölüm yüzde 30 ingilizce olacağı için zorunlu hazırlık var. Seviyem ise sanırım a1. Sanırım diyorum çünkü şu ana kadar ingilizceyle o kadar ilgisizdim ki. İnanın ne ortaokulda ne lisede sıfır sıfır sıfır, hiç ingilizce dersi dinlemedim, asla ingilizce ça
Öncelikle durumdan bahsedeyim ilk. Okuyacağım bölüm yüzde 30 ingilizce olacağı için zorunlu hazırlık var. Seviyem ise sanırım a1. Sanırım diyorum çünkü şu ana kadar ingilizceyle o kadar ilgisizdim ki. İnanın ne ortaokulda ne lisede sıfır sıfır sıfır, hiç ingilizce dersi dinlemedim, asla ingilizce çalışmadım. 40-45 kişilik sınıfta onca ders dururken haftada 2 saat beni kafamı vurup yatmama sebep verdi, şimdi it gibi pişmanım ama iş işten geçti artık.

Yani sıfıra yakn gramer ve İlköğretim 5.sınıf düzeyinde kelime bilgim var. Şimdiki nesil ilkokul 2 de 3 de ingilizce görüyor ama, biz 4.sınıfta başlamıştık ve ben 5.sınıf seviyesindeyim. Am/is/are cümlesi bile kuramam.

İşte bu yüzden bu hazırlık senesinde günah çıkarmak istiyorum. Ne de olsa haftada 25-30 saat sadece ingilizce dersi göreceğiz. İlgilenecek başka bir ders, başka bir dersin ödevi ya da sınavı olmayacak, sadece ingilizce! Bu müthiş bir şey.

Ve ingilizce hazırlığı geçmek değil, İngilizceyi öğrenmek istiyorum bu 1 yıl içinde. Hiç değilse kendimi açık program haline getirip 4 yıl bölüm okurken bu hazırlık sınıfının verdiği sağlam ingilizce temelini geliştirdikçe geliştirmek istiyorum. Dili kolayca öğrenecek zeka kapasitem yok, dil yatkınlığım yok ama istek ve hevesim var, okul başladığında azim ve hırsa dönüşecek bir süreç başlayabilir. 1 yıl içinde altyazısız film, dizi izlemek istiyorum, hiç değilse ingilizce altyazılı ve anlayarak.

Bu süreç çerçevesinde sizce ne yapmalıyım? Hazırlıkta ingilizce öğrenilmiyor diyebilirsiniz hele çok iyi bir okul değilse, ama hiç önemli değil. Bir, sıfırdan büyüktür. Şimdiki ingilizce seviyem atıyorum %5 ise 1 yıl sonra bugün bunu %55'e getirmiş olmak bile olumlu bir şeydir bence. Fakat yine de dedikleri gibi ingilizce hazırlık hiç işe yaramıyor mu öğrenmek konusunda? Kendi çabalarımla ne yapabilirim evde internette? İngilizce altyazılı dizi izlemek ve Google play ingilizce pratik yaptıran uygulamaları kullanmak listemde var, bunlar dışında? Yani İngilizceyi öğrenirken siz neler yapmıştınız?

Hazırlık okuyacağım üniversite yüzde 90 ihtimalle İÜ olacak, ytü ve marmara da ihtimal dahilinde ama düşük ihtimalli yerler, biz İÜ hazırlık diyelim. İÜ nün Herkesin kötülediği bir hazırlık olması da motivasyonumu kırıyor. :/
0
siyah giyen adam
(27.07.17)
yüzde 30 ingilizce demek aslında yüzde yüz türkçe demek. içinden gelmiyorsa zorlama çünkü motivasyonunu kıracak bir sürü şey olacak. yani pes etmemen için ciddi bir motivasyonun yoksa boşuna kasma kendini bu kadar.

ne mi yap, türkçeyi hayatından çıkar. siyah giyen adamları aç türkçe değil ingilizce izle(alt yazı ile tabii ki), oyun oynuyorsan burada ne dedi yav deyip aç sözlük karıştır. müzik dinliyorsan aç sözlükten anlamlarına bak.

ingilizce hazırlık senin şu seviyene göre sadece temel bir yapı oluşturur daha da ötesine götürmez.(sınıftakilerin seviyesi de sana yakın olacak diye varsayıyorum)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.07.17)
1. Dersleri düzenli takip edeceksin öncelikle, verilen ödevleri aksatmadan yapacaksın.
2. Piyasada yabancı menşeli gramer kitapları var, onları al, öğrendiğiniz konulara göre alıştırmalarını çöz. Yani sana derste verilen ödevler ile yetinme, pekiştirme yap.
3. Ayda bir 2-3 önceki konuya dön, tekrar et, alıştırma çöz.
4. Basit ingilizce hikaye kitapları var, biraz ilerleyince onları al, oku, sözlük en yakın arkadaşın olsun, seviş hatta sözlükle.
5. Kendi seviyene yakın bulabildiğin her şeyi oku. İnternet alıştırma/ dil öğretme videoları kaynıyor, hepsini aç, dinle, not al.
6. Bu kadar kısa sürede hızlı bir yükselme istiyorsan bu 1 sene boyunca için, dışın, her hücren ingilizceyi dert edinmeli, sürekli bununla yatıp kalkman gerekir yani.
0
fengari
(27.07.17)
cosmicstring +1
ingilizce - türkçe'yi hayatınızdan en kısa zamanda çıkarın. sadece ingilizce sözlüklüklerin seviyeleri var, en alt seviyeden baslayın.
0
pinocchio
(27.07.17)
Bu arada am is are cumle kuramam diyen birine ing ing sozluk onermek ne kadar mantikli bilemiyorum. Ing ing sozlukten bir sey anlayabilecegini sanmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.07.17)
@proletarier aller lander vereinigt euch
Dikkat ettiyseniz cosmicstring de, ben de "mümkün oldugu kadar erken" dedik. Kaldi ki sifirdan baslayanlar için bile ingilizce - ingilizce sözlükler var ; resimle açikliyor, sema ile açikliyor ama ingilizce açikliyor. Ingilizce - türkçe sözlük kullanmak, ingilizce bir kelimenin türkçe bir kelime olduguna inanmak gibi bir aliskanlik yaratiyor. "Extension of the universe" deyimini duyunca, "anlamadim, evrenin dahili telefon numarasi da ne?" diyenler gördüm ben.
0
pinocchio
(27.07.17)
İngilizce hazırlık işe yaramıyor diyen insan tembeldir. Ben de yüzde 30 İngilizce eğitim veren bir okulda iki yıl okudum, sonra bıraktım. Lisede sayısalcı olduğum için haftada 5 saat matematik, 4 saat geometri, 3'er saat fizik, kimya, biyoloji falan görüyorduk. İlkokulda İngilizceyi seviyordum ama lisede bayağı koptum. Hazırlığı 84 ile bitirdim ve sıralamada ilk 10-15 arası bir yerdeydim. Bana bir sürü şey kattı. Amerikalı bir hocadan bile ders aldım. Okulda zaten İngiliz ve Rus hocalar vardı ama yurt dışından gelen misafir hocaları kastediyorum Amerikalı derken. Hazırlıkta esas olan İngilizcenin içine girebildiğin kadar girmek. Ben derste anlatılan her şeyi yazardım. Hala da yazarım. Mutlaka yazı yaz, konuşmaktan korkma. Sana gülecek adam gitsin Oxford'ta okusun. Orada senden çok daha kötü seviyede insanlar var. Ben bile kendimi kötü görmeme rağmen telaffuz, kelime bilgisi, genel kültür anlamında okulun yüzde 70'inden daha iyiydim. Sen de dizi, film kültürü olan bir insansan, 9GAG vs. takip ediyorsan büyük ihtimalle sen de onlardan daha iyi olacaksın. Sınıfında hazırlık ne abi yeaaa, mezun olunca kursa giderim diyen Einstein'lar olacak. O sığırları dinleme sakın. 1. sınıfa başladıktan sonra İngilizce anlatılan derslerde çok işine yarayacak.
0
dissendium
(27.07.17)
Tavsiyeleriniz için teşekkürler ve daha varsa dinlemeye açığım. Gramer kitaplarını, sözlükleri vb okulun vereceği listeye bırakmayı düşünüyorum? Sonuçta muhakkak okul gramer sözlük vb almamız için isim verecektir. O dönem geldiğinde ekstra olarak resimli ingilizce ingilizce ve a1 seviyesine uygun ingilizce türkçe sözlükler de alabilirim.

Benim ingilizce hazırlığı isteme nedenim okuldaki eğitimden ziyade 1 yıl gibi büyük bir zamanı sadece İngilizce'ye ayırma imkanımın olmasıdır. Yani okul 8.30-12.30 desek bile öyle böyle 14.00'ten sonra tüm gün bana kalıyor ve 3-4 saatimi daha ingilizce çalışmaya ayırabilirim. Ayrıca İngilizce altyazılı dizi izlemek, ingilizce pratik Android uygulamaları, internetteki ingilizceyle ilgili her türlü olanak yine elimin altında olacak. Youtube da ne yazık ki matematik kadar doğru düzgün ingilizce eğitimi veren bir kanal yok sanırım? Bi Özkan Çelen kaliteliye benziyor, onun derslerini de takip etmeyi düşünüyorum.

Ağustosun ikinci haftası eve gelince How ı met your mother'a başlayacağım ama diziyi hiç izlememiş olduğum için direkt ingilizce altyazılı izlemek diziyi çöp etmek gibi geliyor bana, acaba önce bölümü Tr altyazılı ardından İng altyazılı mı izlesem. Öyle de çok zamanımı alır, zaten romantik komediye çok ilgim yok ama kararsızım yine de.
0
🌸siyah giyen adam
(27.07.17)
(1)

Kinizm ile sinizm

sack jparrow
Aynı kavram mıdır farklı olduğunu söyleyen bazı yazılar gördüm. Tam aynı şey değil sanki.
Aynı kavram mıdır farklı olduğunu söyleyen bazı yazılar gördüm. Tam aynı şey değil sanki.
0
sack jparrow
(27.07.17)
Maari anlatmış:
eksisozluk.com
0
fengari
(27.07.17)
(10)

Ölüme nasıl dayanılır?

kismisolungac
Az once google a da sordum.Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edec
Az once google a da sordum.
Arkadasim öldü ve ben 27 yaşımda ilk defa bu kadar saçma hissediyorum.
Çok sinirliyim, çok üzgünüm. Dünyada en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda öldü. O kadar saçma geliyor ki yarin sabah uyandigimda sanki her şey rüyaydı diyecekler ve o yaşamaya devam edecek.
Ben bu kadar acı hissediyosam ailesinin çektiği acıyı hayal bile edemiyorum.
İnsanlar buna nasil dayaniyor??
Bir sürü planı olan, tanıdığı herkesin hayatinda bir yer edinmis olan gencecik bir insanin birden yok olması çok saçma değil mi?
Zamanı geri alamaz mıyız?
Onu yeniden canlandırmak mümkün değil mi?
0
kismisolungac
(27.07.17)
dayanamazsan neslini devam ettirme şansın azalır. tamamen evrimsel süreç.
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Başınız sağolsun. Yas şu an çok taze ve yoğun ama zamanla şekil değiştiriyor ve insanlar bununla beraber yaşamayı öğreniyorlar. Kayıp duygusu hep var olacak ama bir noktadan sonra insanlar hayatlarına devam edecekler. Zaman bir şekilde ayağa kaldırıyor şu an yerle yeksan olmuş insanları. Elbette çok yakınları için durum çok daha zor, kabullenmesi, o acıya alışması/dayanması tahayyül edilebilecek bir şey değil. Tekrar başınız sağolsun, sabırlar dilerim.
0
fengari
(27.07.17)
Evet, en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda ölmesi çok saçma, buna katlanmak çok zor, bu durum insani her seye isyan etmeye kadar götürebilir.

Zamani geri almanin bir yolu öleni iyi anilariyla yasatmak, geride kalanlarin önlerindeki zamani sonradan pismanlik duyulacak davranislarla geçirmemektir. Dusünün ki sizi izliyor. Yasaminizi zehir edecek kadar üzülmesinize razi olur muydu ?

Yarin sabah uyandiginzda "bugün hayatimin geriye kalan kisminin ilk günü" deyin ve hem kendiniz hem de onun için yasayin.
0
pinocchio
(27.07.17)
nasıl dayanıldığını bilemiyorum. çok zor. bir anda her şey, yaşanmış, yaşanılan, yaşanılacak olan her şey, insana saçma, anlamsız geliyor. şöyle teselli ediyorum kendimi; insan bu hayatta her duygusunu sonuna kadar yaşamalı. her duygumuzun ayrı lezzeti var. mutluysan sonuna kadar mutlu olacaksın. üzgünsen sonuna kadar üzgün. o yüzden üzülme diyemem üzülen insana. üzülün, ağlayın. bu yaşadıklarınız en kötü, tecrübe olacak size.
başınız sağolsun.
0
at mi bu
(27.07.17)
başınız sağ olsun.

her şeye alışıyor insan. yapacak bir şey yok.
0
runagain
(27.07.17)
Unutmak bazen bir ceza, bazen bir hediye gibi. Unutuyorsun. Her şey hayal gibi geliyor. Başın sağ olsun.
0
dissendium
(27.07.17)
çok sağolun arkadaslar.
@differentiation kesinlikle onun verecegi cevap da bu olurdu.
Şuan ona acayip kızıyorum ve sövüyorum
0
🌸kismisolungac
(27.07.17)
dayanılmaz, kabul edilir.
0
secrex
(27.07.17)
ölüme degil de; hic gidilmeyecekmis gibi insanlarin kibirlenerek yasamasina, kalp kirmasina, aldatmasina, kin beslemesine alismis olmak daha garip.

ölüm cok eski bir gercek ama insanlar hic yokmus gibi davranmaya devam ediyorlar. garip. basiniz sagolsun.
0
boyle buyurdum
(27.07.17)
Başın sağolsun.
İnsanlar bu gibi durumlara yani değiştiremeyecekleri şeylere onları olduğu gibi kabul ederek dayanıyor.
Bu bi süreç meselesi, önce kızıp üzülüyoruz sonra kabul süreci geliyor.
Zaman zaman özlem hissederek zaman zaman onu anarak devam ediyoruz. Evlat kaybı başka bişey, o daha çok zaman zaman unutarak oluyor. Kabul evlat kaybında da var. Kabul olmazsa olmaz.

İnsanlar buna nasıl dayanıyor diye sormuşsun. Ölüm her kültürde farklı farklı karşılanıyor. Biz türkler acıyı uzatıyoruz biraz, kabul sürecimiz de uzuyor haliyle. Dayanma kelimesini kullanmamız da bu nedenden. Yaşamın bir parçası olarak kabul görülen toplumlarda acı o kadar derin olmuyor. Kimi ölümden sonraki durumlarla ilgili senaryolar üretiyor, kimi reenkarnosyona inanmış, kimi doğaya geri dönmek demiş... Mesela bildiğim kadarıyla hristiyanlıkta taziye 3 gün içinde yapılır üç günden sora taziyede bulunulmaz başın sağolsun falan denmez. biz 40'ı 52'si sene devriyesi ritüelleri yaparız.
Cenaze ağlamacısı diye meslek var bizde.

Sen acını yaşa, erteleme ama uzatma da. Arkadaşın kısa ömründe birilerinin yaşamlarında kendine yer bulmuş, sen de onun yaşamının bir parçası olmuşsun. Bu çok değerli bişey. Bu değerle yoluna devam et.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
(1)

PEt şişede zeytin aldıktan sonra napmalı?

Cursed Chico
Siyah zeytin aldım, üzerinde bilgi yok. Açmadım da daha.Raştırınca yağ koyun demişler içine. Küflnmesin diye.Başka yolu yok mu tuzku sufilan?Yıkamaya gerek var mı?
Siyah zeytin aldım, üzerinde bilgi yok. Açmadım da daha.

Raştırınca yağ koyun demişler içine. Küflnmesin diye.

Başka yolu yok mu tuzku sufilan?

Yıkamaya gerek var mı?
0
Cursed Chico
(27.07.17)
Eğer aldığın pet şişe temiz ise ok ama değilse başka bir plastik kabın içine koymak gerekir. Siyah zeytin için çiçek yağında saklayın derler, zeytinyağı bozarmış. Önce biraz yıkayın, sonra plastik şişe/plastik kavanozun içine koyun, içine çiçek yağı koyun ve kapağını iyice kapatarak serin bir yerde muhafaza edin. Haftada bir kabı alıp sallayın.
0
fengari
(27.07.17)
(6)

üst kattan sigara atan orospu evladına ne yapılır?

diffarentiationation
görevli birkaç kere bizzat uyardı, apartmanın girişine uyarı asıldı. ben aşağıdan bağırdım ulan hayvan mısın diye, duydu mu bilmiyorum. görür görmez saldırmamak için zor tutuyorum kendimi. siz ne yapardınız?
görevli birkaç kere bizzat uyardı, apartmanın girişine uyarı asıldı. ben aşağıdan bağırdım ulan hayvan mısın diye, duydu mu bilmiyorum. görür görmez saldırmamak için zor tutuyorum kendimi. siz ne yapardınız?
0
diffarentiationation
(27.07.17)
Çık yukarı çal kapısını konuş. Eğer kiracıysa ev sahibinin numarasını bul, onu ara.
0
fengari
(27.07.17)
Elinde bir poset cop olsun. Bir daha olursa copu buraya bosaltirim de.

Benim eski evde icki icip sisesini sokaga atan universite ogrenciler vardi. Disarida gorsen adam sanirdin ama... neyse
0
Traveller
(27.07.17)
Yolda karşılaşınca ya da kapısına çıkıp konuyu aç. Tembel ya da evdekilerden sigara içtiğini saklamaya çalışan ya da yere çöp atarken de rahatsız olmayan hayvanlardan olabilir. 3 ihtimali de düşünmek lazım. Sigara içenlerin %90'ı sokağa izmarit attığı için normal geliyor da olabilir.
0
nawar
(27.07.17)
ailemle kaldığımda, balkonda sigara içerdim; küllük vardı balkonda. uyar bence uygun bir dille. insan evladı çıkar umarım.
0
runagain
(27.07.17)
İzmaritleri kapısına bırak. Hergün usanmadan temizlesin. Sonunda bıkacaktır.
0
medre
(27.07.17)
@nawar 3 ihtimalin 3'ü de hayvanlık mı ya hakaten? :D

ben aynen dediğin şekilde evdekiler görmesin diyerekten çoğunlukla sallıyorum yola. ama böyle apartımanın oturulan edilen biyeri değil.. yola atmam mesela normalde. ama benim balkondan attığım yola atanlar oluyor, biraz da onun rahatlığıyla atıyorum.
0
klar
(27.07.17)
(5)

Yardımcı doçent olayının aslı

bana her yer cehennem
Neden böyle bir çıkış yapıldı.Yardımcı doçentler neyi yapamıyor. Veya yerine düşünülen kişiler kimler, ne yapacak
Neden böyle bir çıkış yapıldı.
Yardımcı doçentler neyi yapamıyor. Veya yerine düşünülen kişiler kimler, ne yapacak
0
bana her yer cehennem
(27.07.17)
Yardımcı doçentlik unvanı boş zamanlarında laboratuvarlarda deney yapan akademisyenlerimiz için bir engelmiş. Doktora yapınca iş bitiyormuş. Direkt doçent doktor olmaları lazımmış. Üniversitelerdeki kendi adamlarının önlerini açacaklar işte. Slayttan not okuyan adamlar doktoradan sonra doçent doktor olabilecekler.
0
dissendium
(27.07.17)
fengari
(27.07.17)
aslında dünya genelinde "yardımcı doçent" diye bir şey yok. bizde doktoralı elemanlara ara kadro olarak böyle bir şey var çünkü bu seneye kadar arş.gör.dr. olsanız da derslere kendi başınıza girmeniz yasaktı (artık girebiliyorsunuz) ve çoğu üniversite doçentlik kriterlerine 2 sene ders vermiş olmak ya da tez danışmanlığı yapmış olmak gibi bir koşul koyduğu için ya öğr.gör. kadrosu bulabilirseniz öğr.gör. olup doktora bitince direkt doçentliğe başvuruyordunuz ya da arş.gör.dr olduktan sonra yrd.doç. kadrosu bekliyordunuz (bizim bölümde 6 senedir beklediğini iddia eden var) ya da arş.gör.dr olarak derse resmi olarak giremeyeceğiniz için hocaların yerine derse giriyordunuz, ders ücretini de çoğu hoca dersi yürüten siz olmanıza rağmen kendisi alıyordu.

bu tablodan sonra her ne kadar işin içerisinde Türkiye ve YÖK varsa saçma sapan bir yere bağlanabilecek olsa da, anladığım kadarıyla yrd.doç kadrosu ve maaşı vermek yerine zaten şu an artık mümkün olduğu gibi doktorasını bitiren arş.gör. derslere girebilecek. doçentlik kriterlerini sağlayıp direkt doç. olmak için çalışacaklar. diğer yandan büyük ihtimalle yandaş yrd.doç'lar hızla doç olacak bu bahaneyle (malum YÖKDİL ile yabancı dil puanı almayan kalmadı herhalde, daha ne yapsınlar), 5 yıla da gelsin taze yandaş proflar.

Umarım ben fesatlık düşünüyorumdur ya da eksik bilgim vardır da olayları yanlış yorumlamışımdır. evet bu kadro saçmaydı ama yeni düzenleme başka saçmalıklara gebe mi bilmiyoruz.
0
kayranin kedisi
(27.07.17)
Aklıma ilk gelen iki şey var, bir taşla iki kuşumsu.

1. İş güvncesizliği: Bu asistanlarla başlamıştı, memurlar da tehdit altındaydı en son. Sözleşmeli öğretmenlik zaten yıllardır yürürlülükte. Bu da onun bir parçası olabilir.

2. Zaten KHK'larla birçok kişiyi çıkardılar, bu sefer aradakileri toptan kaldıralım, bizimkileri baştan yerleştirelim demiş olabilirler.

Bir yandan da iyice garip. Yıllardır 'Amerikan sistemini benimseyeceğiz' derken, birden Alman, daha doğrusu Avrupai sistem gibi bir şey önerdi. Biz de çok anlamadık. Tartışıyoruz hala.
0
aychovsky
(27.07.17)
Saatlerdir ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Sözlük başlıklarından takip ediyorum, belki bakabilirsiniz.
0
duyond
(27.07.17)
(6)

Kentsel donusum

insanlik icin buyuk bir adim
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek
Kentsel donusumle birlikte havuzlu siteler, saunali betonlar, ultraluks gorgusuz apartmanlar yukselirken orta gelir sinifinda kalan kisiler ev bulmakta zorlanmiyor mu? Ev kiralari yeni yapilan yapilarda cok ucuk ve satin almak benim gibi orta gelire sahip kisiler icin imkansiza yakin. Oturulabilecek (kombili, bodrum kat olmayan) ev bulmakta zorlaniyor musunuz?

Ben hayli zorlaniyorum. Ilerde daha da zorlanacagimi dusunuyorum. Su an yasadigim semtte bu tur projeler revacta ve onumu gormekte gercekten zorlaniyorum. Bir taraftan uretmeden, kazanmadan sabit gelirle hayatta kalma planlariniz var mi?

Gercekten cok bunaldim, merak ediyorum sizde durumlar nasil? 5-10 yil sonra neler bekliyor bizi?

Neden bir insaat firmasi cikip da biz projelerimize havuz, fitness salonu, sauna koymayacagiz, orta sinifi hedefliyoruz demiyor? O kadar zengin miyiz biz?
0
insanlik icin buyuk bir adim
(27.07.17)
zorlanıyor tabi, şehrin daha dış ve göreceli ucuz semtlerine kaçıyorlar. dolaylı olarak talep artışı ile o bölgelerde de fiyatlar artıyor.
0
orpheus
(27.07.17)
Zorlanıyorlar. Ev kiraları bile çok yüksek. Ben şahsen 5 bin TL ve üzeri bir maaşım olmazsa ev alabileceğimi düşünmüyorum. Büyük şehirlerde arsa fiyatları çok fazla. Kısıtlı bir alanı en fazla kar alacak şekilde değerlendirmek gerekiyor. Orta sınıfa hitap eden evlerin şehrin hareketli bölgelerinde yer alma şansı bence artık yok. Çünkü sahip olduğun arsaya hiçbir özelliği olmayan bir apartman diktiğinde o arsadan kar etmiş olmuyorsun. Ama sahip olduğun arsaya içinde market, iş yeri açılabilecek şekilde bir yapı inşa ettiğin zaman daha fazla kar elde etme şansın oluyor. Arsa sahibi, iş yerlerinden evlere göre çok daha fazla kira alıyor. Eğer nüfus çok artarsa şehrin dışındaki bölgelere Çin'deki gibi 20-30 katlı gökdelenler yapılabilir. Müteahhit orta sınıfı düşünmez. Bir projeden ne kadar kar elde edebilirim diye düşünür. Türkiye'nin ekonomik geleceğini ben iyi görmüyorum.
0
dissendium
(27.07.17)
Kentsel dönüşümün 3 amacı 3 de sonucu var. Bunlar önem sırasına göre:

Amaç
1-) İnşaatçıların para kazanması
2-) Düşük gelirli grubun şehir merkezlerinden uzaklaştırılarak şehrin daha elit, daha zengin görünüm kazanması ve konutların değer kazanması. Madde 1'e de fayda sağlıyor
3-) Çevre veya içinde yaşayanlara tehlike olan veya metal yorgunluğu vs. sebebiyle olacak binaların, depreme dayanıklı hale gelmesi.

Sonuç
1-) Otopark sorununun azalması ve sitelerin lüksleşmesi.
2-) Dairelerin hacimlerinin azalması.
3-) O evi almak için 10-20 sene arası borca girip, kredi çekmek ve geleceği ipotek altına almak.
0
nawar
(27.07.17)
M.koyde oturuyordum simdi bu yaz Maltepe'de bir siteye tasindik. Buradaki havuzlu saunali guvenlikli 30 katli site M.koy'deki 15 yillik apartmandan daha ucuz.
0
Traveller
(27.07.17)
@nawar kentsel dönüşümü iyi anlatmış.

dar/orta gelirli oy veriyor nasılsa, üstelik o sitelere bakıp gurur duyuyor bir de! "fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi" diyordu ya şarkıda. özdeşim kurma deniyor buna psikolojide. erişemeyeceğin bir konuma gıpta eder, kendini onunla özdeşleştirirsin. futbol (spor?) ya da eğlence sektöründeki idoller gibi.

güzel yerden yakalamış götürüyor ve onunla birlikte olanlar da kazanıyor. bizim fakirler de eşek gibi çalışıp, manevi bir tatmin hissediyor üstelik.
0
runagain
(27.07.17)
@dissendium: Sen onu minimum 15.000 yap.

Şu yazıyı okumanızı tavsiye ederim, konuyla ilgili tam olarak dediğiniz şeyi anlatıyor:
rhetorica.blog
0
fengari
(27.07.17)
(4)

Kilo verince cok degisme ve güzellesme

basubadelmevt
Bazi insanlar var, kilo verince pek degisime ugramıyorlar. Yani fiziksel ozellikleri cok iyi degilse gene aynı kalıyor, bazisi cok sarkiyor, yüzü cöküyor falan fistan.Bir de karsi tarafta kilo verince baya güzel ve daha da cekici hale gelenler var. Cevrenizde boyle tipler var mi? Ya da sizin bu tarz
Bazi insanlar var, kilo verince pek degisime ugramıyorlar. Yani fiziksel ozellikleri cok iyi degilse gene aynı kalıyor, bazisi cok sarkiyor, yüzü cöküyor falan fistan.Bir de karsi tarafta kilo verince baya güzel ve daha da cekici hale gelenler var. Cevrenizde boyle tipler var mi? Ya da sizin bu tarz hikayeniz?Bi arkadasim vardi,gene alımlı kızdı. 25 kilo vermis, baya degismis,yüzü harika olmuş. Tanıyamadim ilk etapta.
0
basubadelmevt
(27.07.17)
ben.

kilo verdikten sonra "iyidin ama şimdi tam olmuşsun" tepkilerini büyük bir mütevazilikle kabul ettim :D
0
qazaqwsx
(27.07.17)
Aynen ben de :D
0
fengari
(27.07.17)
Aslında sarkmalar hep oluyor. Sarkmayı belirleyen üç şey var: İlki yavaş kilo verme. Yavaş ve sporla kilo verince vücutta çok sarkma pek olmaz. Hızlı verince birdenbire çöker. İkincisi de nereden kilo verdiği. Kilolarını ilk ve en çok yüzünden veren bir yapısı varsa, vücut normal hale gelene kadar yüz çöker. Bu insanlar şişmanken de yüzleri normaldir, çok şişman değildir zaten. Zayıflayınca yüzleri kaşık gibi kalır. Bazılarının yüzü vücudu ile aynı oranda kilo verir, onların yüzü sakin görünür. Bu kişiler kiloluyken yüzleri de kiloludur, kilo verince yüz de normale döner. Üçüncüsü de para. O sarkmaları, yüz çökmelerini bakımlarla çılgınca toplayabiliyorlar; yine dipdiri, ışıl ışıl olabiliyor kişinin yüzü.
0
aychovsky
(27.07.17)
Tam tersi var, en iyi, sağlıklı hissettiğim, karın kaslarımı her sabah koşuya çıkardığım kiloda(59-60, 1.76 boy) suratım fare gibiydi. 76 kiloda ve herkes bu halimin çok güzel olduğunu asla kilo vermemem gerektiğini söylüyor,4 kilo verdim homurdanmalar başladı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(27.07.17)
(2)

preorikuler fistul kokusu

bushwacker
selamlar,bende de preorikuler fistul denilen kulak deliginden var. (https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/0/09/Preauricular_sinus.jpg/300px-Preauricular_sinus.jpg) iltihaplanma falan pek yapmaz, hic sistigi olmadi (31 yasindayim) ama ne zaman dokunsam az da olsa icinden bir sivi cikiy
selamlar,

bende de preorikuler fistul denilen kulak deliginden var. (upload.wikimedia.org ) iltihaplanma falan pek yapmaz, hic sistigi olmadi (31 yasindayim) ama ne zaman dokunsam az da olsa icinden bir sivi cikiyor ve cok kotu kokuyor. koku beni cok rahatsiz etmiyor ama sosyal ortamlarda kulagima yanlislikla dokunursam insanlarin suratlarindan rahatsiz olduklarini anlayabiliyorum. hos benim oldugumu anlamiyorlar aslinda :D ama yine de bu kokudan ve sividan kurtulmak istiyorum. bunu ceken, buna bir care bilen var midir acaba?
0
bushwacker
(27.07.17)
Doktora gittin mi peki bunun için? Onlar bir şey önermiyor mu?
0
fengari
(27.07.17)
KBB doktoruna görünmenizi öneririm. Cerrahi tedavisi var diye biliyorum. İnternette preaurikuler fistül olarak araştırabilirsiniz.
0
tiptansoguyantipci
(27.07.17)
(55)

Nişanlım ve annem arasında kaldım imdat

anladım
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor. Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken anne
Arkadaşlar gerçekten çok bunalmış durumdayım, annemle nişanlımın arasını bir türlü bulamıyorum. Annem küstü 4 gündür aynı evde konuşmuyoruz, yemeğe bile çağırmıyor.

Bir kaç olay var anlatmak istediğim, anlatım kolaylığı için nişanlımın adına zeynep diyelim. Geçen sene nişanlandık, nişanlanırken annem bir kolye aldı nişanda takmak için, alırken bana neden göstermediniz diye zeynep bi bozuldu ama annemin hediyesi canım falan dedim çok da şey olmadı. Sonra 3 ay sonra ben ev aldım, evde bir sürü yapılacak iş vardı, duşakabin değişmesi, seramikler vs. bunlara bakmaya gidecektik, annem ablan da gelsin dedi erteledik. Ben de çok yoğun çalışıyorum, ya ben müsait olmuyorum ya ablam olmuyor, evlenmemize 2 ay kaldı hala ortada bir şey yok diye zeynep çok sinirlendi. Haklı bi şey demiyorum, biz de aynı gün hem seramikleri hem de gelinliği aldık. Bu defa ablam zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten diye annemi doldurmuş, annemle kavga ettik.

Hadi bu kavgayı da bi şekilde atlattım, annemle ablam gidip düğün için 5 taş yüzükle, kolye ve küpe almışlar. Bana eve gelince söylediler haberim yoktu, iyi yapmışsınız dedim ne bileyim ya. Zeynep de düğün için bi kolye mi alsam deyince annemler aldı ki dedim, ooo kıyametler koptu, "nişanda da aynısını yaptılar zaten, neden beni götürmüyorlar takacak olan onlar mı" diye saydı da saydı. Yine annem sürpriz bi hediye yapmak istemiş ya dedim, tam gönlünü alıyordum ki fotoğraflarına bakayım bari dedi. İstedim fotoğrafları attılar, Lan ablam kendi kolyesi ve yüzüğünün aynısını almış, kız çıldırdı iyice, senin bana saygın yok dedi konuşmadı 2 gün. Arkadaşlara sordum kız haklı, sen onun beğendiği bi şey daha al dediler, aradım söyledim yine gönlünü almayı başardım. Bu defa eve geldim, annem perdeciye gitmiş, perde yaptırıyormuş onu söyledi, ben de sinirlendim ya bak kız görmeyince sorun oluyor, o kolyeyi de aldınız zeynep onu düğünde takmayacak biz başka bi şey alcaz dedim. Bu kız kim sanıyor kendisini, beğenmezse beğenmesin diye bu sefer o başladı, yemin ederim allahım al canımı kurtar şundan diyesim geliyor artık. Bu son kavgaydı 4 gündür konuşmuyor işte.

Eylül'ün 5'ine kadar öleceğim arkadaşlar napayım ben bilmiyorum bana bi akıl verin allah aşkına ya. Bi de ablam bi gün otururken zeynep'in falına bakmış 10 gün önce falan, sen çok şükürsüz bi dönemdesin, her şeyin var ama tatmin olmayı bilmiyorsun demiş, niye diyorsun abla NİYE. Bu ne lan, parçalayacaklar beni, İMDAT.
0
anladım
(26.07.17)
İki kadın görümce ve kaynana çok tehlikeli gelini kabullenmeleri zaman alacak. Sen nişanlının yanında ol yalnızlık çekmesin. Kız sonuna kadar haklı
0
hernezıkkımsa
(26.07.17)
okumadım ama anne mühim.
0
secrex
(26.07.17)
zeynep haklı.
0
ghilleinthemist
(26.07.17)
bende anne her zaman haklıdır diyecektim ama annen haksız.
kızı götürecekler.
perde, kolye, yüzük bunlar önemli.
hacı perde alacak kızı niye götürmüyorlar böyle saçmalık mı olur:))
allah yardım etsin.
bu kadınlar adamı deli ediyor yemin ederim ulan hayatımda kimse yokken ne güzel mutlu mesut bir adammışım aklıma sokayım gram huzur yok her gün kavga..bak sinirlendim şimdi.
0
lonelyman
(26.07.17)
İkisini birbirine kirdir.
0
partizan
(26.07.17)
SENİN anlattığın şekliyle zeynep hanım sonuna kadar haklı. annenin ve ablanın yaklaşımları çok art niyetli ve elalemi kendi gibi / çocuk gibi sanıyor. annengile burnunu sokmamayı / kendi başlarına iş yapmamayı öğreteceksin bence çünkü yarın da oğlumun evi değil mi istediğim zaman gelir kalırım moduna gireceğe benziyor. zeynebin yerine bir kez daha sinir oldum.
0
aydogank
(26.07.17)
Bir araya gelip hiç vakit geçirmediler mi? Benim bildiğim nişan alışverişine kız götürülür ve o ne beğenirse o alınır. Doğum günü hediyesi değil ki sonuçta bak bakalım beğenecek misin diyebileceğin bir şey olsun. Beraber vakit geçirin bir gün. Kızı ablana ve annene ısındır.
0
dissendium
(26.07.17)
zeynep haklı
0
balpolen
(26.07.17)
@dissendium abi hayret ettiğim nokta da bu, ailelerimiz 8 yıldır tanışıyor ve sürekli gidip geliyoruz zaten. Başkası bi şey deyince güzel gelinim diye bahseden annem, niye böyle yapıyor anlayamıyorum. Ben bilmiyordum böyle gösterilmesi gerektiğini falan, annem gerek yok demişti ne bileyim ya. Bi de diyor ki o hafta doğumgünüydü, ben onları doğumgünü için aldım ama düğünde takacağım, kitlendim bi şey diyemedim.

Bu da şöyle doğumgünü hediyesi aldık bi şey alma dedi almadım (meğer bunlarmış), doğumgününe evlerine gittik, ben bekliyorum ki hediye çıksın çıkmadı, sonra evde sorunca düğünde takacağız işte dedi. Bi de kızdan trip yedim doğumgünümü önemsemedin diye.
0
🌸anladım
(26.07.17)
Zeynep haklı.
Geleneklerle zerre işi olmayan bir insanım ama bu memleketin örf ve adetleri bu tarz alışverişlerin kaynanalar, gelin, varsa abla kardeş ile vs yapılmasını gerektirir. Takıları nişanlınız beğenmeliydi. Açıkçası perdeleri de kullanmasa sonuna kadar haklı. Kendi evinde kullanacağı şeyi başkasına mı soracak?

Anneniz ve ablanız kendi kayınvalidelerinden gördükleri sinir bozucu şeyleri nişanlınızdan çıkarıyor gibi. Ya da kontrol manyağı olmuşlar. Nişanlınızı destekleyin bence. "Bak ben şimdi senin yanındayım, düğün müğün bitsin annemlerle de aramızı düzeltelim e mi" deyip orta yolcu olun derim ben.
0
sopiro
(26.07.17)
Evi siz almışsınız sanırım. Bence aileniz kıza bu konuda içerli hani oğlumuz ev bile aldı daha ne diye nedense ben öyle hissettim yoksa kızın kullanacağı evdeki perdeleri kızdan habersiz seçmek akıl karı değil.
0
pastörizesüt
(26.07.17)
valla kusura bakma da annenle ablan çok fena. zeynep haklı. anneni ablanı çift işlerinize karıştırma derim. bundan sonra hayatını zeyneple yaşayacaksın.
0
sanguine mcqaer
(26.07.17)
@zeynep +1

Sen ve Zeynep'in kalacağı eve anne ve ablanın kafalarına göre perde alması, duşakabin tercihine karışması, gelinin düğünde takacaklarına karışması çok saçma. Ben gelinlerin saçma telaşı modunda bir şey bekliyordum, tam tersi çıktı.

Annende tipik bir "oğlumu başka kadına kaptırıyorum ve o ona yeterince iyi bakamayacak" bakışı var. Türk annelerinin ortak bakışı. Biraz da dışlanmışlık hissi var. Her şey mükemmel olsun istiyor ama kendi kriterlerine göre mükemmel. Benim annemde de o süreç geldiğinde olacak herhalde. Şimdilik aksini iddia etse de. O yüzden Zeynep'i süreçle ilgili haberdar edip, anneyi de gelin konusunda ve dışlanmışlık konusunda içini rahatlatma ve sözlü telkin yoluna gidebilirsin.

Zeynep'e konuyu açtığın için ondan lojistik destek alabilirsin. Yani o annene gidip alışverişe çıkmak, onun bol bol fikrini almak yoluna gidebilir. Tabii bunları kendisinin kesin fikri olmayan konularda ve annenle hemfikir olabildiği alanlarda yapması gibi. Örnek veremedim şimdi. Ben mesela yatak örtüsü derdim azıcık bile umrumda olmayan ev eşyası olarak gördüğüm için ama kadınlar için anayasanın değiştirilemez maddesi gibi olabiliyor sanırım o. Belki beyaz eşya?

Bu arada kusura bakma ama ablanın kahve falı büyük terbiyesizlik.
0
nawar
(26.07.17)
annen ve ablanla konuştuğun sahneler kafamda tam olarak şu şekilde canlandı -> llcdn.listelist.com

zeynep sonuna kadar haklı. allah yardımcın olsun..
0
nrmnm
(26.07.17)
ablan fena. kıskanıyo bariz.

annenin bu tarz davranışlarında ablanın etkisi varmış gibi geliyor.

ailene rest çek ama zeynep çakmasın.
0
füt
(26.07.17)
Nişanlınla senin oturacağın evin perdesine duşakabinine annen ablan niye karışıyor ya, ne alaka amk. Olayda en büyük suç sende. Annenin ve ablanın saçmalıklarına engel olması gereken ve onları kontrol altında tutması gereken sensin. Hani iki taraf da irrasyonel davranıyor olsa "arada kaldım" deme hakkın olur da bu olayda senin savunman gereken taraf çok bariz ortada. Kuracağın aileyi doğduğun aileden koru.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.07.17)
zeynep haklı +1
o evde onlar değil siz yaşayacaksınız. alınan takıları onlar değil zeynep takacak. bişeyler yapılacaksa gelin kıza sorulur bu böyledir. ayrıca annelerin bu tarz şeylere karışmasını da aşırı itici buluyorum. fikir istenirse belirtsinler kız yanlış da yapıyor olabilir bırakın tecrübe etsin biraz para kaybetsin dünyanın sonu değil ya.
oğlan anaları böyle malesef türkiyede. ama sen annenlere karşı gerçekten bi mesafe koyamazsan evliliğinde çok daha büyük problemler seni bekliyor şimdiden söyliyeyim.
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Zeynep Bacı haklı. Sonuçta evi siz kullanacaksınız ve siz oturacaksınız. Onun ve sizin birlikte düzenlemeniz, ondan habersiz iş yapmamanız gerek.

Ancak, bu nişan döneminde kalacak, evliliğe yansımayacak düşünüyorsanız çok fena yanılıyorsunuz. O zamanda evinizin anahtarının yedeği olsun mu, istediği zaman girsin mi tartışmaları olacak.

Şu ana kadar hep ailenizle mi yaşadınız, aynı şehirde misiniz bilmiyorum ama bu tarz anne ve görümce tepkileri ‘Elalemin kızı oğlumu üzüyor’ diye görünür ama derininde ‘Oğlumuzu bizden uzaklaştırıyor, oğlumuzu bize düşman edecek’ paniği yatar. Kendi doğurup bugünlere getirdiği oğlunun hayatında hala kraliçe olabilmek ve söz sahibi kalabilmek için hayatıyla ilgili kararları zorlar. Çünkü annenize uydukça, onun dediğini kabul ettikçe rahatlar, ‘Oh, hala benim oğlum’ diye sakinleşir. Gelin inatlaştıkça, ‘Oğlumu benden koparmaya çalışıyor’ diye ona bilenir. Bunun birçok adı var ama annenizdeki bu yaklaşımı Nusret Kaya ‘ateş rahim’ olarak, başka insanlar başka terimlerle ve yaklaşımlarla açıklar. Siz Zeynep’in haklı olarak tarafını alenen tutarsanız, anneniz ve ablanız ‘Fesat kız, oğlumun aklını çeldi. Şimdi parmağında oynatıyor. Evladım hayırsız çıktı’ der. Siz Zeynep’le aralarını yapmaya kalksanız ‘Gördün mü fesat kızı. Oğlumu iki arada bıraktı’ der.

Bununla ilgili bir fıkra bile var: Bir kadın güne gitmiş ve arkadaşı ile konuşmaya başlamış. ‘Ah, komşu! Gelin öyle kötü çıktı ki anlatamam. Tutturdu tatile gidelim diye, oğlanın tüm parasını harcattı. Evde hiç yemek yapmıyor, her akşam dışarıda yediği parasını oğluma ödetiyor. Oğlum yazık, çalış çalış çok yoruldu’ der. Komşusu ‘E, kızın nasıl’ diye sorar. Kadın anlatmaya başlar. ‘Ay komşu, öyle hayırlı bir koca buldu ki, her istediğini yapıyor. Tatile gidelim diyor kızım, götürüyor. Evde hiç yemek yapmıyor, bir eli yağda, bir eli balda. Her akşam yemeğe başka bir yere gidiyorlar, kızıma hiç ödetmiyor. Bir de çalışkan ki, sorma’ diye. Bizim annelerin çoğunluğunun durumu bu.

Dolayısıyla siz ağzınızla kuş tutsanız Zeynep’i sevdiremezsiniz. Zeynep’in de bunun farkına varması ve haklı olduğu halde ailenin gönlünü çalması ve orta yol bulması gerek. Başka türlü anneniz illa ki ona karşı dolacak ama bir yandan da Zeynep hayatında hep annenle senin aranda orta yol bulmak durumunda kalacak böyle olursa da.

Bu arada anneyi sakinleştirebilirsiniz. Evlenince sizi kaybetmeyeceği yönünde teskinde bulunun. Zeynep'in düşman olmadığı fikrini örneklerle anlatmanız gerek.
0
aychovsky
(26.07.17)
sizin aile biraz kontrol manyağı gibi. zeynep haklı diyorum ben. abi sonuçta aldığınız evde yapılacak en ufak bir değişikliği kendisi yapmalı. annenizin veya ablanızın herhangi bir söz hakkı yok bu işte. eve perde diktirilecekse zeynep beğenir ve anneniz yaptırmak istiyorsa zeynep modeli annenize gösterir gider anneniz aynı modeli yaptırır. anne ve ablayı frenlemezseniz daha kötü şeyler olabilir. alın karşınıza sakin sakin konuşun ikisiyle de. ben ikinize de çok değer veriyorum ama o ev zeynep'le benim ve o eve ne yapılacaksa zeynep'in istediği gibi olacak, zeynep'e bir hediye alınacaksa gidip de ikiz çocuk gibi ablamınkiyle aynı olmayacak vs. ama bu arada zeynep'in yaptığı da çok ayıp. sonuçta aileniz ona hediye alıyor ve bu hatun kalkıp hediyeyi beğenmezlik yapıyor veya hediyeye laf atıyor. alırsın iki gün görsünler diye takarsın beğenmezsen de kenara koyarsın veya satarsın. ama burada kusurun yüzde 75'i sizin ailenizde yüzde 25'i zeynep'e ait bence.
0
golgi aygıtı
(26.07.17)
zeynep haklı. kız kendi oturacağı evin perdesini haklı olarak seçmek ister çok net.
0
habula
(26.07.17)
İlk kolye olayında haksız
sonuçta hediye olarak alınmış ama geri kalan tüm olaylarda hakli. Ablan da ortalığı karıştıran tipik görümce, asıl o kim oluyor? Zeynep'in yanında ol. Bu aile ile kimle nisanlanirsan nişanlan sorun yaşarsın çünkü.
0
elorelia
(26.07.17)
Zeynep haklı.

Aileler tanışıyor olabilir, araları önceden çok iyi olabilir ama bazı anneler evlenme işi ciddileştiğinde otoritelerini koymak ve her şeyi kontrol etmek istiyorlar. Benim ailem de böyle.
0
jazzabel
(26.07.17)
Zeynep haklı tabii ki her kadın kendisi seçmek ister takılarını, perdesini, sürekli kullanacağı eşyasını. Annen ve ablanla oturup konuşmalısın bence yoksa bu kavgalar uzar gider bir zaman sonra annenler aradan çekilse bile siz bu olayların kavgasını baya bir süre yaparsınız, en azından bizim öyle olmuştu. Sonra olay karşılıklı senin ailen şöyle böyle şeklinde bir boyuta gidiyor ki gerçekten içinden çıkılmıyor. Bu güzel zamanları zehir etmesinler bence daha fazla.
0
strangerinhere
(26.07.17)
Zeynep'e allah sabir versin. Bu işler gelinle beraber onun begendigi seye göre alinir. Arada hediye almaları normal de evimin perdesinin siparişini verseler ben o perdeyi ya yakarim ya da alin siz kullanın diye onlara veririm.
0
passive aggressive
(26.07.17)
Anne her zaman haklıdır.

Ancak eşinizi (nişanlınızı da) korumanız, ezdirmemeniz lazım. Yoksa 40 sene "annen şöyle yaptı, ablan böyle yaptı" emdiğiniz sütü burnunuzdan getirir. İmkanınız varsa, annenizle ablanıza "siz karışmayın" deyin ve nişanlınızla kendiniz alışverişi tamamlayın. Beğenmediği şeyleri anında kırın atın veya annenize verin...

İnsiyatif almazsanız, aradan çekiliyim kendileri aralarında halletsin derseniz olaylar çok büyür.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.07.17)
zeynep hakli gibi.

oncelikle evdeki perdeleri toplayip ustune benzin dokup yakiyorsun annenle ablanin gozunun onunde. 'zeynepe sormadan cay kasigi bile almayacaksiniz' diyorsun.

zeynepe gidip begenmedigi ne varsa elinden alip esdeger miktarda parayi verip 'git ne istiyosan al kendine' diyorsun. (insallah paran vardir pmkfkfk)

iki taraf da bir aradayken 'bi daha dunya mali icin birbirinizi ve beni uzerseniz iki tarafi da silerim haberiniz olsun' diyip postayi koyup dolasmaya cikiyorsun.

ben olsam boyle yapardim en azindan. yatirim tavsiyesi degildir.
0
icim urperiyor
(26.07.17)
Hadi ilk kolye neyse hediye de beştaş diğer kolye perde falan. Annen ablan haksız. Kızın gönlünü al bir şekilde.
0
hrvl
(26.07.17)
yorumları okuyup inanamadım. bence Zeynep sadece ev için seçilecek eşyalar konusunda haklı, alınan hediyelere bikbik etmesinde haklı bir yan göremiyorum. daha neler ya, bir sürü arkadaşım evlendi hiçbiri de düğünde ne takılacak ne alınacak filan gidip şımarıklık yapmadılar. sonuçta hediyedir, anıdır. uzatıp saçmalamanın lüzumu yok. haddini bilsin.
0
evde liyakat kalmamis
(26.07.17)
iki taraf da birbirinden uyuzmuş açıkçası, sabır diliyorum, üzüldüm. bir taraf kızı görmezden geliyor, diğer taraf hediyeye çemkiriyor falan abooov.
0
der meister
(26.07.17)
Ben de gelinin şımarıklığıyla ilgili birsürü şey dinlicez zannediyordum ki tam tersiymiş.
Zeynep haklı.
Ablan çok fesat annen de eski otoritesini kaybetme düşüncesiyle eline geçirdiği her fırsatta saçmalıyor gibi geldi.
Annen ve ablanla konuş.
0
chitosan
(26.07.17)
nisanlina sabirlar diliyorum. yuzugu, perdeyi annenin secmesi nedir ya. ben olsam kosarak kacardim ailenizden kusura bakmayin ama.
0
theworldismine
(26.07.17)
Zeynep haklı. Bu sürtüşmeler hep oluyor, kaynana-görümce-gelin şeytan üçgeni gibi bir şeydir ve olan da aynen senin gibi arada kalıp kimseye yaranamayan er kişisine olur. Bu anlattıklarında Zeynep haklı gibi duruyor genel olarak ama bundan sonrası için zeynepin de haksız olduğu olaylar olabilir, önemli olan her olayda hakim gibi kim haklı/kim haksız diye bakmak yerine iki tarafın da senin hatrın için birbirine asgari bir saygı göstermesini istemek olmalı. Yoksa bu üçgenin içinden çıkamaz ve evliliği sürdüremezsiniz.

Yalnız ablanız felaket bir şeymiş, o kahve falını bana o şekilde bakmış olacak, ben orada üstüne atlardım, büyük terbiyesizlik yapmış. Nişanlınız yine iyi susmuş.

Bir de ablanız ve annenizin şunu anlaması gerekiyor, "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarmaya çalışıyor, bi haller oldu ona zaten" demiş ya ablanız, hah zeynep artık onların üstünde zaten, siz yeni bir aile kuruyorsunuz, önceliğiniz elbette zeynep olacak, çocuklarınız olacak vs yeni aile>anne+abla. Sizinkiler bunu kabullenmek istemiyor, bunun aksini göstermek için de kendi kararları ile sizin hayatınızı yönetmeye çalışıyorlar.
0
fengari
(26.07.17)
Sucun buyugu sende yalniz; dogruyu yanlisi biraz tartip iki tarafa da gerektigi zaman sert cikman lazim.

Hediyeye cemkirilmez, hediyeyi secmezsin, sana gelir.

Elalemin oturacagi eve -oglunun evi dahi olsa- cok burnunu sokmazsin. Ha illa sokacagim dersen de gelinini de pasa pasa cagirman lazim.

Kolayliklar diliyorum ama su asamada nisanlinin haklilik yuzdesi yuksek.
0
piremses
(26.07.17)
Altta yazan yorumları okumadım aynı şeyleri yazarsam kusur bilinmesin.

Çok net zeynep haklı annenler haksız. Bencilce ve düşüncesiz davranıyorlar. sakın kızı yalnız bırakma annenleri bir yerden sora savunma ihtiyacı duyarak. Takılan şeyler satılır hiç önemi yok en fazla takmaz kız. Ama perde nedir ya? Ben de senle aynı dönemde evleneceğim, aynı süreçteyiz. Düşünüyorum nişanlımın annesi ablası bunları yapsa diye, sinirlerim bozulur ama öyle böyle değil. O perde takı konusu dışında bunların bana saygısı yok, nedir bu diye sorgularım. Annenle ablanın suçu çok net.

Seni bu kadar strese sokarak bile hata ediyorlar. Burada en çok yıpranan sensin. Senin suçun da ailenin bunları yapmasına fırsat vermiş olman. Net bir şekilde konuş, tavrını yaklaşımını bilsinler. Zeynep istemez dersen Zeynep'e tavır alırlar sonuçta aile dışından biri. Ben bu perdeyi istemiyorum, görmediğim beğenmediğim şeyi evime takmam; ben düğünümde beğenmediğim takıyı evleneceğim kişiye takmam, taktırmam vs diye ailene yansıt. O net tavrını bilsinler görsünler ve cesaret edemesinler artık. Zeynep beğenmez dedikçe suçu sürekli Zeynep'te görüp yaptıklarını anne kız birbirlerini gazlayarak normal görüyorlar, Zeynep'i şükürsüzlükle suçluyorlar.
Onlara sorsan; biz takı alıyoruz beğenmiyor, evine perde yapıp masraf ediyoruz yardımcı luyouz burun kıvırıyor; bu nasıl kız başkalarının eline geçmiyor bu beğenmiyor vs vs... diyorlardır. Haklılardır yani kendilerince.
0
uzunuzunilgi
(26.07.17)
testis agrisi
(26.07.17)
Zeynep haklı bence de. Hadi hediye olarak takı alınır(bunu giyecek diye bir zorlama olması saçma), ama kadının kendi evinde kullanacağı şeylere anneniz neden karışıyor mesela?

Aileniz biraz sizi kızın üzerinde görüyor veya sizi çok sahipleniyor gibi geldi bana.
0
noluyo yaa
(26.07.17)
Evlilikle ilgili beklentilerini düşük tut daha evlenmeden haklı bile olsa ailene posta koymaya başladıysa iş vahim demektir. Bu konuda hem aileni hem aile olmak kurmak istediğin kadını iyi tart seçimini ona göre yap. Evlenmedim ama çevremden biliyorum yakın arkadaşlarım ve kuzenim evlendi şu anda en heyecanlı en mutlu günleriniz olması gerekirken böyle bir strese girdiyseniz bence evlilik işini tekrar tekrar düşünün.
0
rickon stark
(26.07.17)
ablana de ki "senin yaşayacağın evi kaynanan düzse, takacağın takıyı kendi zevkine göre alamasan mutlu olur muydun?" annene de diyebilirsin benzer bir şey.

belki de zaten ablan böyle bir şey yaşadığından zeynep'in de öyle olmasını istiyor olabilir.

bana kalırsa ablanı özel olarak al karşına oturt konuş. bari anneni doldurmasın.
sen de 1 kez evleniyorsun, nişanlın da.
ve o evde nişanlın yaşayacak. o kız ses etmeyip her şeye tamam diyip 2 ay sonra söylemeden her şeyin yenisini de alabilir gayet ama öyle olmasını istemiyor, adam gibi olsun istiyor belli ki.

arada kalma evdekilere restini çek. "1 kere evleniyorum benim huzurumu kaçırmayın, bari bana azıcık saygı duyun" de.

benim düşünceme göre kuracağın aileye kol kanat germen gerekiyor. anne baba kardeşimiz de ailemiz tabii ki ama sen artık başka bir ailenin parçası olacaksın, tercihinle kuracağın bir aile. nişanlını da kendilerine karşı dolduruyorlar haberleri yok.
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(26.07.17)
çok pasifsin. biraz annene ablana dur demen lazım. nişanlının hiçbir hatası yok burada neyin arada kalmasından bahsediyorsun. kızın oturacağı eve kızdan habersiz perde diktirip bir de o kim oluyormuş ne karışıyormuş ne demek lan. üste çıkmaya çalışan kız değil senin annenle ablan. nişanlın gene çok iyi bir kız emin ol şu durumlara yine sabredebileceği ölçüde sabrediyor.
0
shin
(27.07.17)
deli misin kardeş? anneni ablanı karşına al da konuş. Habire nişanlına karışmak nişanlının perdesini seçmek,onun oturacağı evi ona göstermemek de noluyor. Ağzını açıp annenle ablanla konuşmazsan daha çok mutsuz olursun.Allah muhafaza nişanlını bile kaybedersin bu gidişle
0
ütopya
(27.07.17)
Anne her zaman hakli diyenlerin yasi bes falan sanirim.
Zeynep hakli ve en haksiz sizsiniz. Bunun 'nasil olmali'si yoktur. Kendi evinizin perdesini annenizin secmesi size garip gelmiyorsa, annenizden ve ablanizdan bagimsiz bir 'aile' kurdugunzun farkinda degilseniz, gerektiginde ailenize karsi dik duramayacaksaniz, olaylara karsi kendi fikriniz yoksa ve ne oldugunu algilayamiyorsaniz evlenmemelisiniz. Siz kizin neye sinirlendigini anlamamissiniz, 'gormeyince sorun cikiyor' diyorsunuz. Kizin alyansini/bes tasini ablanizin secmesi size hic garip gelmemis (ki boyle adetler deli sacmasi bence).
Belki tek bir mantigi olabilir, eger dugun masraflarini tamamen anne-babaniz karsiliyorsa 'biz ne istersek onu yapariz' diyorlardir belki, ki yine de hos degil.
Ayrica evlendikten sonra bu anne abla cok salca olur +1
Zeynep buraya bunlari yazsa, bana boyle yaptilar dese, buradakilerden alacagi cevap cok net.
0
kassiopeia
(27.07.17)
bence bu hikayede haksız kişi damat adayı. Herkes saçmalamaya başlamış.Sen bu durumda ortalığı sakinleştirmeliydin.El atmalıydın.
0
turkuaz
(27.07.17)
Ablan fena işler yapıyor, dizginleri ele almazsan devamını da getirecek gibi görünüyor.

İkisini birbirine kırdır diyenler hatalı, kesinlikle öyle bişey yapma.

Anne her zaman haklı değildir. Anne haklı olmadığı zamanlarda anneyi mümkün olduğunca kırmamaya özen gösterilerek çözüm bulunur.

Düğün öncesinde bu tür şeyler oluyor, sırf seninkilere özgü değil, erkek annesinde bi kıskançlık oluyor, doğasında var. Elinden başka türlüsü gelmiyor olarak düşün anneye kızıp bilenme ancak ablanda olması ablanın kişiliğiyle ilgili, onunki normal değil. Ablaya bi tımar gerekli.

Süreci akıllıca yönetecek olan tek kişi sensin. Dizginleri ele al. Yapılcak şeyleri önceden sor soruştur, doğrusunu öğren, anneye hele ablaya hiç bırakma. Ben böyle yapılmasını istiyorum de, Zeynep beğenmedi deme, biz beğenmedik de.

Sizin herşeye Zeynep'le beraber karar vermeniz lazım, evlenecek olan sizsiniz, o evde yaşayacak olan sizsiniz, alınanları kullanacak olan sizsiniz. Doğru olan bu.

Sen de kolayına kaçma, allahım al canımı demekle bişeyleri yönetemezsin. İki parça eşya almak değil olay, mesele ailene sahip olmak meselesi. Bu yaşadıklarınız daha başlangıç, huzurlu bir evlilik istiyorsan emek vermen lazım, emek verdiğin konuda başarılı olabiliyorsun, ne kadar emek o kadar iyi sonuç.

Mesela ablan inşaat işinde oyaladığında, münasip bir şekilde ablayı devreden çıkarıp işin devamını sağlayacak olan sendin. Abla kendi kolyesinin aynısını aldı demi, beğenmedik ya da beğenmedim diyeceksin. Ailenle konuşurken "sorun oluyor sonra" deme, nişanlının beğenmemesi değil sorun olan, sorun onun hiçe sayılması ona sorulmadan onun kullanacağı şeyin alınması. Sizin kullanacağınız perdeyi seçebileceğini düşünüp üstüne üstlük " bu kız kim oluyor " diyebilen bir ailen olduğu için nişanlını mümkün olduğunca ortaya sürmeden ilerlemek daha sağlıklı olacak. Bırak yaptırsınlar, beğenmedim onları asamayız de başka yaptırın de, yine beğenmezsem başka yaptırırsınız de. Kararlı ol, kararlı olduğunu anlasınlar. Aile içine karışamayacaklarını ne kadar erken anlarlarsa sizin için o kadar iyi olur.
Ailen nişanlını çağırmıyorsa siz nişanlınla gidip beğeneceksiniz, ailene biz bunu beğendik diyeceksin, "biz" demenden rahatsız olurlarsa ben bunu beğendim de.

Ben geçtiğimiz yılarda iki kız çocuğumu evlendirdim, önsesinde biri kız ikisi erkek kardeşlerimin evliliklerinde annemiz olmadığı için büyük abla olarak annemin vazifelerini de üstlendim. Soracağın bişey olursa memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
ek olarak:
Annenle konuş. Ablaya pas verme, biraz dışarda kalması gerekiyor onun. "böyle yaparsan seni dikkate almam hatta beni kaybedebilirsin" mesajını almasını sağla.
Annene;
"Bizim için uğraşıp didiniyorsun ne kadar teşekkür etsem azdır" şeklinde başlayıp teknik konulardaki tecrübelerine ihtiyacınız olduğunu vurgulayarak beğenme kısmını ikinizin yapmasını istediğini söyle. Hem anneyi onure et hem sınırlarını çiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.07.17)
Sürekli gönüllerini yapmaya çalıştığın için böyle oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
Gelin haksızdır kesin diyerek geldim ama annen de ablan da çok bencil. Kızın evinin perdesine annen neden karışıyor ? Kızın takacağı kolyeyi neden ablan seçiyor ? İkinizin oturacağı evin tadilatından ablana ne ? Hadi annen klasik kaynana moduna girmiş, onun yaptıkları bir şekilde tolere edilebilir, oğlunun evi özenmiş diyelim, onu da konuşman lazım. Madem işin içinde bulunmak istiyor, kızın fikrini alması lazım. Ablanı tamamen işin dışında tutman şart, yaptığı çok ayıp, gidip kendi takılarının aynısından alması çok ayıp, burada ben iyi niyet göremiyorum, sanki kızı sinirlendirmek için yapmış. Kısaca elini masanın üzerine vur, herkesin çizgisini belli et. Anneni kırmadan, nişanlını üzmeden, ablanı karıştırmadan bu işleri hallet.
0
elikası
(27.07.17)
annen haksız, ota boka burnunu sokmaması gerekir, senin evinin duşakabininden ablana ne. 2 sene önce evlendim hem kendi aileme hem eşimin ailesine evlenmeden önce elinizi ayağınızı bizden çekin dedim. iki aileden de belli miktarda para alıp düğün nişan ev vs aklına gelecek her şeyi eşimle ben yaptık. annemler eşime hediye alacaksa kızım ister parasını verelim sen al gönlüne göre istersen beraber gidelim dediler. ben zaten hediye vs sevmediğim için hiç birşey istemiyorum diye başta belirtmiştim.

işin içine onun anası kaynı bunun dayısı teyzesi girdi mi cılkı çıkar. annenle konuş anne yardımların için sağol teşekkürler bundan sonra gerekli işleri biz hallederiz diye.
0
prezarlatif
(27.07.17)
Zeynep haklı. şimdi ortada gelin kayınvalide görümce üçlemesi varsa kayınvalide ve görümcede mutlaka alttan alta bir art niyet oluyor ya. İlk kolye neyse ama sonraki yüzük kolye küpe falan usulen gelinin de yanında götürülmesi şeklinde olur. O beğenir ve öyle alınır.

hadi bunları da geçelim ablanız ve anneniz arasında "zeynep kendisini bizim üstümüze çıkarıyor" gibi bir yorum yapması olayı özetliyor aslında. kız evleniyor, ona takı alınıyor, onun evi düzenleniyor ama kendi fikri sorulmadı ve seramikler için bile ablanız beklendi diye sinirlenince üste çıkmış oluyor.

Yapmayın. nişanlınız ailenize saygısızlık etmediği sürece onu ezdirmeyin.
0
aquarium
(27.07.17)
ıssız adaya falan git abi sen, sağın solun kezban dolmuş.
0
legalize marijuana
(27.07.17)
tipik anne inatciligi, her seyi ben bilirimciligi. maalesef zeynep yok sayilmanin siniri icerisinde ki hakli.
0
baldur2
(27.07.17)
zeynep %100 haklı. kaynana görümce olmuşlar tam ya. sinir olurum bir insanın adına konuşanlara, annenle ablanın yaptığı da bu. başka biri adına karar vermek. bu kadın yetişkin değil mi? yıllarca kullanacağı şeyler için bir fikir alsalarmış gidip satın almadan önce.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ortalığı karıştıran da abla kişisi gibi geldi bana. anneyi dolduruyor, gelin kişisine de laflar hazırlıyor :) ben bile sinirlendim, konuşmaması kızması çok normal yani.
0
pinkpeony
(29.07.17)
ablan ve annen haksız. zeynep'in de tek haksız olduğu şey belki ilk kolyedir. o hediye olduğu için mırın kırın etmesi gereksiz. ama geri kalanı... çok pasif duruyorsun açıkçası. ben zeynep'in yerinde olsam kendimi kimsesiz hissederdim. anne ve abla senin kanından olabilir ama yaptıkları şeyin saygısızlık olduğunu değiştirmiyor (ağır olduysa şimdiden özür dilerim) yani zeynep sizin ailenin bir parçası olacak ilerde, böyle lafların arkasından bile söylenmiş olması sıkıntı. yarın öbür gün nasıl birbirlerinin suratına bakacak bu insanlar? bence al annenin ve ablanı karşına konuş, zeynep şikayet ediyor filan da deme konuşurken, ben rahatsızım de, ben zeynep adına üzülüyorum de. zeynep rahatsız dersen, bu sefer sana ikisi çıkıp "o kız seni dolduruyor di mi" filan yapacaklar, daha kötü olacak.
0
loveless
(29.07.17)
yorumları şimdi okudum kassiopeia +10000000
ve loveless +1
0
pinkpeony
(29.07.17)
Zeynep haklı. Allah sabır versin kendisine.
0
Lim5
(29.07.17)
(1)

Özel hayatın gizliliği ihlali

bana her yer cehennem
Önceden böyle bir duyuru açmıştımhttps://www.eksiduyuru.com/duyuru/1190383/hukukta-usulsuz-dinlemeBugün gazetede benzer bir haber gördüm.Kadın kendisini aldatan kocasının resimlerini çekip mahkemeye delil olarak sunduğu için 3 yıl hapis cezası almışBu nasıl bir hukuk. Kadın nasıl ispatlayacak peki ?
Önceden böyle bir duyuru açmıştım
www.eksiduyuru.com

Bugün gazetede benzer bir haber gördüm.
Kadın kendisini aldatan kocasının resimlerini çekip mahkemeye delil olarak sunduğu için 3 yıl hapis cezası almış

Bu nasıl bir hukuk. Kadın nasıl ispatlayacak peki ?
0
bana her yer cehennem
(26.07.17)
Ceza hukuku kadının nasıl ispatlayacağı ile ilgilenmez zira orada korunan daha üstün bir hak var. Özel hayatın gizliliği ilkesi ayrıca Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır, eşlerin birbiri ile boşanması ve devamında bir tarafın alacağı tazminatın çok daha üstünde bir yerdedir. Zaten sen bir aldatmayı izinsiz kayda aldığın zaman, diğer kişinin de özel hayatının gizliliğini ihlal etmiş oluyorsun, birisi bir adam/kadınla sevişti diye Anayasal güvencelerinden feragat etmiş olmuyor. Maalesef durum bu.
0
fengari
(26.07.17)
(7)

küflü ekmek yedim

yuvarlanantencereninkapagi
yemeğe başladıktan bir süre sonra farkettim. kimi noktaları yesillenmis :/bir şey olur mu, napmaliyim? önemliyse diye ekmek çavdar ekmegi.
yemeğe başladıktan bir süre sonra farkettim. kimi noktaları yesillenmis :/

bir şey olur mu, napmaliyim?

önemliyse diye ekmek çavdar ekmegi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(26.07.17)
bir şey olmaz.
0
whoosie
(26.07.17)
Bir kereden bir şey olmaz.
0
fengari
(26.07.17)
tasalanmana gerek yok.
yaşayacaksın.
0
pangea
(26.07.17)
Alışkanlık haline getirmediğin sürece sorun yok.
0
oguz altun
(26.07.17)
ensar vakfı mevzusunda aile bakanı gibi düşün.
bir seferden bir şey olmaz.
0
seyduna6687
(26.07.17)
olmaz bişi, bu kadar hassas olmayın.
0
pamuk helvalar cebe
(26.07.17)
Bir sey olmaz. Ben de birkac kez yedim.
0
stavro
(26.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.