Giriş
(4)

Reddi miras hakkında

ruhumm
Mahkemeden süresi dahilinde alınan kesinleşmiş reddi miras kararımız var. Fakat belirli aralıklarla kamu yada özel üçüncü kişiler borcun tahsili için tebligat yolluyor. Bu durumda tüm aile bireyleri panikle mahkemeye giderek davanın tarafı olmadığımıza dair dava açıyoruz (avukat yönlendirmesi bu şek
Mahkemeden süresi dahilinde alınan kesinleşmiş reddi miras kararımız var. Fakat belirli aralıklarla kamu yada özel üçüncü kişiler borcun tahsili için tebligat yolluyor.
Bu durumda tüm aile bireyleri panikle mahkemeye giderek davanın tarafı olmadığımıza dair dava açıyoruz (avukat yönlendirmesi bu şekilde )
Bu işin kökten çözümü var mıdır? Her seferinde mahkeme ve avukat masrafı zaman kaybı ve stres yaşıyoruz
0
ruhumm
(27.09.21)
Yolu yok
Ama dava açmaniza da gerek yok
Aynı yoldan geçmiş biri olarak her seferinde karari bir dilekçe ekinde mahkemeyse mahkemeye, icra daireleriyse oraya veriyorum.
Dava acilacak bir sey de yok doğrusu. Daha bugün tapu tescilinin bozulma davasına gönderdim bir örnek.
0
fempusay
(28.09.21)
borçlu olunan kurumlara reddi miras belgenizi gönderdiniz mi? zaten onların size açtığı bir dava var niye tekrar siz dava açıyorsunuz anlamadım. reddi miras olsa bile bankalar dava açıyor maalesef çünkü yasal bir itiraz süresi var. ya tutarsa yani. avukat da bu süre zarfında itiraz dilekçesi veriyor. her seferinde avukatınız ayrı ücret mi talep ediyor?
0
bana bir nick verin
(28.09.21)
Dava açmaya gerek yok. Yazı gönderen kurum ve şirketlere mahkeme kararını göndermeniz yeterli.
0
robin one persie
(28.09.21)
Avukatınızı bir gözden geçirin bence.

Belgeyi kuruma, ilgili mahkemeye iletmeniz yeterli olmalı, her seferinde karşı dava açmak da neymiş.
0
chicha_v2
(28.09.21)
(4)

2005 model fabia alınır mı?

gap
merhaba,bir süredir araba arayışındayım ve bütçem çok kısıtlı, ilk arabam olacak. bir yakınım 2005 model Skoda fabiasını satacak hatta 92bin TL'ye anlaştık (baktığımızda bir sıkıntısı olmazsa) özellikleri ise otomatik, 150 bin km, değişen yok, sadece bagaj kapağının plastik kısmı boyalı, 1700 tl tr
merhaba,
bir süredir araba arayışındayım ve bütçem çok kısıtlı, ilk arabam olacak. bir yakınım 2005 model Skoda fabiasını satacak hatta 92bin TL'ye anlaştık (baktığımızda bir sıkıntısı olmazsa) özellikleri ise otomatik, 150 bin km, değişen yok, sadece bagaj kapağının plastik kısmı boyalı, 1700 tl tramerii var. bir kısım yakınım çok düşük model vs diyip duruyor ama bütçem kısıtlı. gönül 2012 üstü Yaris istiyor ama 150bine bile temiz bulmak imkansız.
saydığım özellikleri göre araba kötü mü gerçekten araba?
0
gap
(26.09.21)
Motor, şanzıman vs iyiyse al
Baktir arabaya
Motor, şanzıman muhim zira bütçe kısıtlı iki gün sonra arıza verirse olmayan bütçeden yersin
0
fempusay
(26.09.21)
Fabia iyidir ama o paraya alınmaz. O paraya daha yeni model yaris ya da benzer yaşlarda corolla alınabilir, focus 2 alınabilir.
0
goklerdengelenkarar
(26.09.21)
2005 model cok eskiymis ya ve 150.000 km de. Yorucu bir araba olur. Biraz daha butcenizi zorlayin bence
0
balpolen
(26.09.21)
Alınmaz ikinci eli de zayıf 2005-2007 corolla olur.
0
komando kani var bende
(26.09.21)
(2)

e-yds esenboğa

fempusay
bu esenboğa merkezinde yeteri kadar park alanı mevcut mu? arabayla gitmeyi düşünüyorum, ortada kalır mıyım ne dersiniz? bilen eden, daha evvel sınbava girenler, araç parkı ve saatler konusunda ikaz edebilirler mi beni?
bu esenboğa merkezinde yeteri kadar park alanı mevcut mu? arabayla gitmeyi düşünüyorum, ortada kalır mıyım ne dersiniz?
bilen eden, daha evvel sınbava girenler, araç parkı ve saatler konusunda ikaz edebilirler mi beni?
0
fempusay
(24.09.21)
Kendi otoparki var miydi hatirlayamadim yol kenarinda makul yuruyus mesafesine koymustum 2,5 sene once, normal vaktinden yarim saat once git bence araba olayi biraz sakat
0
pofudukayi
(24.09.21)
Kendi otoparkı varmış. Binanın arka tarafında. Ucretsiz ve epeyi büyük görünüyor.
erken geldim il dışından, ancak yine de iki sıra park var.
Bilgi edinmek isteyenler için kendim yazayım.
0
🌸fempusay
(25.09.21)
(3)

kişiden kişiye 2.el araç satışı eksper zorunluluğu

esnafin derdinii mustafa keser
eksper zorunlu mu? internette daha çok galeriden alınırken noterde rapor isteniyor gibi anladım.
eksper zorunlu mu? internette daha çok galeriden alınırken noterde rapor isteniyor gibi anladım.
0
esnafin derdinii mustafa keser
(07.09.21)
Experin zorunlu olduğunu hicbir şekilde duymadım.
İlk defa sizden duydum hatta...
0
fempusay
(07.09.21)
Bir kaç önce bir kanun çıktı, galericiler araç satışında TSE onaylı bir ekpertiz raporu olmak zorunda diye. Ama bireysel satışlarda bu zorunluluk var mı bilmiyorum.

Kaldı ki ekspertiz olmadan satış yapmayın zaten, ne satın en alın.
0
John Bloor
(08.09.21)
Daha yeni sattım ve aldım; hayır, böyle bir zorunluluk yok şu anda.
0
marla is in my head
(08.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(3)

2. El Araç alış satışında eksper raporunun usulü nedir? Ücreti ne kadardır?

aksiyom
Merhabalar. Arabamı satacağım. Elimde eksper raporu yok aracıma dair.Arabayi almaya niyetli kisi haklı olarak ekspere götürecek. Burda eksper parasını kim karşılar, arabayı alacak kişi mi, arabayı satacak kişi mi?Eger, daha önceki pazarlık konuşmalarinda yazılanların disinda şeyler çıkar ve alacak k
Merhabalar. Arabamı satacağım. Elimde eksper raporu yok aracıma dair.
Arabayi almaya niyetli kisi haklı olarak ekspere götürecek. Burda eksper parasını kim karşılar, arabayı alacak kişi mi, arabayı satacak kişi mi?
Eger, daha önceki pazarlık konuşmalarinda yazılanların disinda şeyler çıkar ve alacak kişi almaktan vazgeçerse, parayı kim verir? Ya da bolusulur mu? Farkliliklara rağmen yine de almaya karar verirse parayi kim verir?

Benden sonraki her şeyini açık acik yazdım ama arabanın benden önceki geçmişini bilmiyorum. Araba 12 yaşında ve 8 senedir bende. Alırken ustaya göstermiştim sadece, eksper falan yaygın değildi bu kadar, gayet temiz araba al demişlerdi, almıştım.

Bir de bu eksper ücretleri ne kadardır? Yakın zamanlarda yaptıran varsa yazarsa çok sevinirim.
0
aksiyom
(04.09.21)
Sondan basliyayim:
Gecen sene 500 tl verdim. Ama paket secebiliyorsun.
Normalde experi talep eden öder. Alıcı yani. Ancak anlaşmaya da bağlı.
Eger bildurilen dışında cok absurd bir sey çıkarsa ben vastan karşı tarafi (satıcıyı) ikaz ediyorum. Genelde kabul ediliyor. Ama motor-mekanik icin misal ayni seyi soylemek zor. Yani bitik motor bir yere kadar ama diyelim baski balatayi bilemeyebilir.
0
fempusay
(04.09.21)
Fiyatlar 250-750 arasında. Çeşitli paketler var.

Ekspertizi alıcı öder. Ama satıcının dediğinin haricinde birşey çıkarsa ya fiyatta yardımcı olur. Ya da eksper parasını öder ve satmaz. Racon budur.
0
Arthur Dayne
(05.09.21)
Eksperi alıcı öder, satıcının dediği haricinde bir şey çıkarsa satıcı öder + indirim yapar.
Ben olsam bir kere götürür ekspere sokarım, her şeyini bilir ona göre fiyat yazarım, gelene de mahçup olmam.
0
roket adam
(05.09.21)
(10)

İş konusunda sorular

dissendium
Merhaba arkadaşlar. İş konusunda sorularım var. Biraz uzun olabilir. Cevap veren olursa teşekkür ederim şimdiden.Ben yeni mezun makine mühendisiyim. İlk işime başladım. İkinci haftamdayım. 5000 TL net teklif ettiler. Yemek ve servis var. Cumartesi, pazar tatil. 08.00, 18.00 çalışıyorum. Ama işle ilg
Merhaba arkadaşlar. İş konusunda sorularım var. Biraz uzun olabilir. Cevap veren olursa teşekkür ederim şimdiden.

Ben yeni mezun makine mühendisiyim. İlk işime başladım. İkinci haftamdayım. 5000 TL net teklif ettiler. Yemek ve servis var. Cumartesi, pazar tatil. 08.00, 18.00 çalışıyorum. Ama işle ilgili bazı sorun oluşturan kısımlar var.

1. Fabrika uzak. Her gün 1,5 saat gidiş, 1,5 saat geliş yol gidiyorum. Kendime zamanım kalmıyor.

2. Üretimde çalışıyorum. Yetiştirilmek üzere olan bir iş ilanıydı. Yetiştirilmek üzere olduğu için günde ortalama 2 saat kadar bir işçinin yapacağı işleri yapmam gerekebiliyor. Etiket yapıştırma, bantlama, gerekirse koli taşıma gibi şeyler. Bunlar da yoruyor.

Bunların dışında kalan kısımlarda sorun yok. Üretimdeki robotları başlatmayı, kapatmayı, sorun olursa nasıl müdahale edeceğimi öğreniyorum.

3. Gıda sektöründe çalışıyorum. Bazı ürünler sıcak olarak dolduruluyor. Sürekli bone ve eldiven takmak zorundayım. Bu da çalışma rahatlığımı düşürüyor.

Sizce bu durumda işe devam edebildiğim kadar devam etmeli miyim yoksa 2 aylık deneme süresi sonunda başka iş aramaya başlamalı mıyım? Zamanla sorumluluğumun, maaşımın artacağı söylendi. Ama o zamana kadar bu şekilde devam edip etmeme konusunda kararsızım.

Ben aslında evime yakın, ofiste çalışabileceğim, hatta araba kullanıp gezebileceğim işlerde çalışmak istiyorum. Tecrübe kazanmak için ne kadar süre devam edeyim? Tavsiyelerinize açığım.
0
dissendium
(01.09.21)
Istediğiniz is satış muhendisi gibi. Yani teknik satis yapmaniz lazim (misal ben elektrikle alakali ürünler satan bir firmadayim. Satiscilar muhendis).

Yaptiginiz is ise üretim. Buradan satışa belki gecersiniz ama kolay olmaz.
Eger illa satis istiyorsaniz ki fabrikaya gitmenize pek de gerek olmaz, genelde ana ofislerde calisirlar, o tarz işlere bakmalisiniz.

Yalnız ben de calisirken cok amelelik yaptim ama su an işin amelelik kismi ne kadar sürer nasıl yapılır, ne kadar yorar biliyorum. Bunlar önemli şeyler. Operasyonun nasıl olduğunu bilmeden yükselince bazen alt tarafin yoruculugunu unutuyorsun.

Uretimde bone olmasa bile en kötü ihtimal sürekli kasket, gözlük, bazen de kulaklik takacaksin. Bunlardan kaçış pek yok. Is güvenliği en önemli şey.

Yol fazla. Ben benzerini Türkiye'de yaşarken yapiyordum. Çok yorucu yani.

Yabanci dilin varsa ben olsam satış mühendisi gibi islere bakardim.
0
logisticsmanager
(01.09.21)
sen devam et bi yandan da başka işlere başvur
0
a darkness coming
(01.09.21)
Yaptığın şeyler sorun edilecek türden değil. Nefsine ağır gelen şeyleri yaptığın sürece fayda göreceksin. En azından tecrübe edinirsin . Asla (eğer görüşüyorsan) diğer arkadaşlarının başka yerlerdeki iş hususunda yaşadıkları rahatlıkları da kafaya takma.
0
Erva
(01.09.21)
1- Fabrikada çalıştığını varsayarak servis ile gidiyorsan dert etme. Servis yoksa sıkıntı hele kış gelince.

2- Senin üstün, senden daha eski mühendisler de hala bantlama, etiketleme yapıyorsa endişe et ama yapmıyorlarsa zamanla zaten iş yoğunluğun-önceliklerin artar kendi işinle daha fazla yorulursun.

3- İlk iş deneyiminse devam edebildiğin kadar devam et (Bu başka iş aramana engel değil, çalışırken de arayabilirsin) ayrıca bilindik bir firma ise bu sana her zaman artı yazar, ilişkilerini iyi tut bundan sonraki iş görüşmelerinde bu firmayı referans vereceksini cv'ne yazacaksın. İş görüşmesine gittiğinde karşı taraf şimdi çalıştığın müdürünü arayıp seni soracak ve bu yaptığın iş ile ilgili değil, insan ilişkileri, sorumluluklarını yerine getirme, takım içi uyum vs. şeklinde olacak.
0
catamenia
(01.09.21)
Devam et
0
fempusay
(01.09.21)
yeni bir iş bulana kadar devam edin.
0
sparkle kiddle
(01.09.21)
@sevilen progressive türkücü, yeni mezunum ama yakın zamanda mezun olmadım. 6 ay askerlik yaptım. Hafta sonu tatil olması iyi, ondan memnunum bayağı.

Bantlama, taşıma gibi şeyler aslında sürekli yaptığım şeyler değil. Robotta bir hata olunca üretimin durmaması için müdahale ediyoruz. Üretimi en temelden öğrenmemiz için biraz bu şekilde olmamızı istiyorlar.

Teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸dissendium
(01.09.21)
3. lafı bile edilmez
2. mühendise yakışmaz denilecek bir tarafı yok, iş tanımının çok dışına çıkmıyorsun, üretim devam etsin diye koşturuyorsun
1. işte bu mesele, bunu mesele edebilirsin ama haftasonunun olması da büyük kıymet
0
comp
(01.09.21)
Hocam,

Her şeyden önce ne istediğin önemli. Türkiye'de iş hayatı oldukça etiketli. Eğer çalıştığın yer cv'nde şaşalı 1 isme sahipse ve senin buna ihtiyacın varsa dayan dayanabildiğin kadar.

Ama sen arabamı versinler, gezeyim istiyorum diyorsun. Bunun için ya satış ya da satın almacı olman lazım. Bulunamazsin değil bulursun böyle bir iş ama neden makine mühendisliği seçtin ki demedim değil içimden.

Kolay gelsin.
0
materyalist imam
(02.09.21)
kusura bakma ama daha 2 ay olmadan sikayet ederek hayat gecmez. 1nci husus icin hakli olabilirsin ama 2 ve 3 biraz simariklik olmus; hayat bu kadar kolay degil malesef biraz sebat etmeyi ogren bence.
0
bay b
(02.09.21)
(5)

Fıkhi ya da İslami soru

ya ben lan neyse
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazan
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazanır mı?

mesela sigara içmek. (ya da aklınıza ne gelirse. ben bulamadım.)
0
ya ben lan neyse
(01.09.21)
islam alimi degilim, inancsizim hatta ama kutsal kitaplari okumus biri olarak sadece mantik yurutuyorum: kuran insanlik icin son mesaji acik ve secik bir sekilde getirdigini iddia ediyor. bu durumda "ne yapmaliyim" sorusu icin baska kisilerin agzinin icine bakmak biraz "şirk" tınlıyor bana. sonucta islam oncesinde insanlar baska insanlari ilahlastirmislar, yaratici ile aralarina almislar. kuran buna son verilmesini istedigini bir kac kere soyluyor. islamda peygamber bile bu role soyunmayip "sadece elçiyim" diyorsa bence neyi nasil yapacagini baskasindan ogrenmeye calisan bir musluman yanlis yapiyordur. kuranin iddiasi cok acik bir mesaj oldugu, o yuzden bir muslumanin evrenin sonuna kadar gerekli her seyi kuran'dan elde edebilmesi lazim tutarli olmasi icin.
0
robokot
(01.09.21)
aslında her insan evladı neyi nasıl yapacağını çevresinden öğrenir. ta ki mümeyyiz olana kadar. özetle denilebilir ki; iyiyi kötüden ayırdetme yetisini haiz her insan, yaptığı her eylemden bireysel olarak tek başına sorumludur. "falan beni tembihledi, ondan aldandım", "filan bana böyle öğretti, bundan yanıldım" diye bir mazeret olamaz.
0
ensar
(01.09.21)
Ayet "arastirin" (hucurat/6 diyor; "akledin" (saffat/138) diyor. Ayet bunları diyorsa farzdır.
Yapmıyorsan, iki türlü günah bonusu alırsın. Hem yapmadığın için hem de hocanın dediğini yaptığın için.
Hoca ise kendi kusurlu kararı ve senin günaha girmene neden olduğundan çoklu bonuslar alarak ilerler.
0
fempusay
(01.09.21)
Gerçek anlamda itibarlı hocan kaynaksız delilsiz senetsiz olarak bir şey hakkında konuşmaz. Fetva veremez.

Fetve veren meselenin kaynağını da bilmelidir. Fıkıh kitaplarına uymayan fetvalar da yanlıştır.
Yanlış fetva vermenin vebali büyüktür.Harama helal diyen, helale haram diyen küfre girer (Dinden çıkar).

Bir Alıntı:
Bilmeden, kitaba bakmadan, caizdir veya caiz değildir demekten çok sakınmalı! Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fetva vermeye en cüretli olanınız, ateşe girmeye en cüretli olanınızdır.) [Darimi]

Özellikle iman ve itikat bilgileri hususunda kendi görüşünü söyleyen din adamları ve böyle inanların imanı gider.. diye de okumuştum.
0
Erva
(01.09.21)
Bir fıkra var ya hani;

adam yaptığını günahtan bahsedilince "günah olmadığını, caiz olduğunu hocadan öğrendim" demiş. "Ya hu hangi hocadan öğrendin öyle şey olur mu? denilince "karıştırmayın orasını, [elime] göre bir hoca buldum" demiş.

Şimdi zamanımızda namaz 5 vakit değil 3 vakittir diyen hoca da var, kaderi inkar eden hoca da var. Allah ne bilsin evladım X'i, onunla mı uğraşacak diyen hoca da var. Horozdan kurban olur diyen hoca da var, namaz için bu hareketler şart değil dua da etsen yeter diyen de var, miraç yok o aslında tefsiri diyen de var.

Yani var da var, bu yüzden hangi hocanın sözünü dinleyeceğimiz bizim için önemli.

1400 senedir hiç bir alimin, hocanın, fıkıhcının bahsetmediği şeyi sen söylüyorsan buna delil getirmen lazım. Hangi ayet, hangi hadis, hangi kaynakta var olduğunu halka değil ilk önce diğer din alimlerine gösterip ikna etmen lazım.

Sorudaki vatandaşa ne olur durumu;

bu şahıs gerçekten iyi niyetli ve saf bir vatandaşsa, bilgiye ulaşamıyorsa ve iyi niyetle bu hocanın fetvasını uyguluyorsa. Umulur ki Allah bu kula bu saflığından ötürü ceza vermez.

Ama şeytanın yattığı yeri bilip de, sırf işine geldiği için bu hocanın yanlış fetvasına göre amel ediyorsa biri. Allah'ı kandıramaz tabi ki.

Hani Cübbelinin bir lafı var ya, "hıyar alırken seçiyorsun, karpuz alırken seçiyorsun da hoca dinlerken neden seçmiyorsun?"
0
John Bloor
(02.09.21)
(4)

Toprak altında insan kemiği ne kadarda çürür?

bigg
Kimi 20 yıl sonra babaannemin mezarını açtık hiçbir şey kalmamıştı diyor. Kimi kemikler 200 sene durur diyor. Bilim adamları bilmem kaç yıl önceki insana ait kemikler buluyor.Nedir bu işin aslı? Özel bir işlemden geçirilmemiş, sıradan bir ceset kemiği, standart bir toprak altında ne kadar sürede tam
Kimi 20 yıl sonra babaannemin mezarını açtık hiçbir şey kalmamıştı diyor. Kimi kemikler 200 sene durur diyor.

Bilim adamları bilmem kaç yıl önceki insana ait kemikler buluyor.

Nedir bu işin aslı? Özel bir işlemden geçirilmemiş, sıradan bir ceset kemiği, standart bir toprak altında ne kadar sürede tamamen yok olur?
0
bigg
(01.08.21)
Kemiklerin daha evvel ama en son olmak üzere kemik iliğinin 10 yılda curudugunu hatırlıyorum, adli tıp dersinden...
0
fempusay
(01.08.21)
Çürüyor ya. O eski bulunan şeyler fosil, kemiğin kendisi değil.

Wikipedia 20 yıl diyor çürüme sürecine, ama tabi sıcaklık, nem, şu bu, bir sürü faktöre bağlı bi durum.

en.wikipedia.org
0
plutongezegendegilmi
(01.08.21)
muhtemelen bulunduğu topraga ve floraya bağlı. nemli ve bol miktarda bakteri bulunan toprak kemikleri çok daha hızlı çözecektir. kuru toprakta çok daha uzun süre bozulmadan kalır.
0
orpheus
(01.08.21)
Değişkendir. Bulunduğu toprak, hava, iklim artı muhtemelen cesedin yapısı etkilidir.

Hatta bir örnek verirsek Medine’de peygamberin yerini tayin ettiği mezarlıkta çürüme çok kısa sürede oluyor. Şu an süreyi hatırlayamadım, atmayım ama 6 ay mı baya kısa bir zamandı.
0
epitaf
(01.08.21)
(1)

Trabzon'da kalacak yer?

marsli gocmen
İki aile (5 yetişkin + 2 çocuk) olarak Trabzon'a gezmeye geldik ama planlama dehası olduğumuz için önceden kalacak yer ayarlamadık. Şu an nereyi arasak "dolu" diyor. Yardımlarınızı bekliyoruz.
İki aile (5 yetişkin + 2 çocuk) olarak Trabzon'a gezmeye geldik ama planlama dehası olduğumuz için önceden kalacak yer ayarlamadık. Şu an nereyi arasak "dolu" diyor. Yardımlarınızı bekliyoruz.
0
marsli gocmen
(21.07.21)
Sozlukte trabzonda otel calistiran (mudur) birisi vardı yomrali nicki ona bir yazin bakalim
0
fempusay
(21.07.21)
(9)

tez konusu değişir mi?

diffarentiationation
yüksek lisans. başka bir hocayla çalışmak istiyorum. danışmanıma "şu alanda çalışmak istediğim için danışman değiştirmek istiyorum." diyeceğim. "tez konun belirlendi o iş olmaz." diyebilir mi?
yüksek lisans. başka bir hocayla çalışmak istiyorum. danışmanıma "şu alanda çalışmak istediğim için danışman değiştirmek istiyorum." diyeceğim.

"tez konun belirlendi o iş olmaz." diyebilir mi?
0
diffarentiationation
(09.06.21)
lisansüstü eğitim yönetmeliğinize bakın. ben değişebilir diyorum :)
0
Ufuk
(09.06.21)
@ufuk neden? Her üniversite böyle önemli bir konuda kafasına göre karar alabilir mi?
0
🌸diffarentiationation
(09.06.21)
Dsnisman imza atacagi icin mesele konudan cok danismanin degisime ikna olmasidir
0
fempusay
(09.06.21)
@fempusay danışmanımı ikna etmek için diyeceğim zaten. Yoksa ben belirlediğimim konuyu da yapabilirim farketmez.
0
🌸diffarentiationation
(09.06.21)
Enstituye bildirseler bile dilekceyle konunu degistirebilirsin.
Danismanini degistirmek istersen hocalara imzalatman gereken bir form var ve o formda yeni hoca ve eski danisman icin kutucuklar var.
Hocana kendisiyle calismak istemedigini acikca soyleyebilirsin.
0
nax
(09.06.21)
@ufuğa sorduğun soruya cevaben, her üniversite böyle bir kararı elbette farklı farklı şekillerde alabilir. Tez başlığının/konusunun değişmesi için bir süre sınırı vardır genelde. O süre de uniden üniye değişkenlik gösterebilir. Hatta daha da önemlisi öyle kafana göre konu da alamayabilirsin. Tez konunu enstitüden kabul alması da gerekebilir.

Bir de "böyle önemli bir kararı üni kafasına göre belirleyebilir mi" diye sorup danışmanı ikna etmeye çalışma da biraz ironik olmuş. Danisman dediğin o üninin sadece bir parçası, yani eğer her üni kafasına göre karar alamıyorsa danışmanın ikna olayının hiç devreye girmemesi gerekirdi.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
Ben danışman hocama bu konuda yazmak istemiyorum sizin de vaktinizi almak istemiyorum farklı danışman hocayla çalışabilir miyim diye sormuştum ve tamam demişti. Normalde imza ile oluyor ama pandemi dönemi olduğu için okula yeni tez konusunu da içeren dilekçeyi mail olarak atmıştım. İki hoca da onaylıyorum diye okula dönüş yaptı ve bitti.
0
jazzabel
(09.06.21)
bana demisti, istedigim konuyu alamayinca tez yazamadim hevesim kacti. yuksek lisans olayi da rafa kalkti :/
0
in vino veritas
(09.06.21)
Eger tezini resmi olarak danismanin da imzaladigi tez konusu belirleme formunike bekirleyip enstituye verdiysen evet tezini degistirmek icin byetki ve usulde denklik ilkesi geregince ayni islemleri yapacaksin.
Konu da değişebilir ama prosedurler vs
0
fempusay
(09.06.21)
(10)

sozlukten mesaj atip yardim isteyen birine

oscar
sozlukten biri (caylak) mesaj atti ve maddi olarak zor durumda oldugundan bahsetti. kredi karti borcu oldugunu ve isin icinden cikamadigi anlatti. bana mesaj atma nedeni de yazdiklarimdan amerikada yasadigimi gormus ve gerekli olan tutarin benim icin cok onemli olmayacagini dusunmus. acikcasi istedi
sozlukten biri (caylak) mesaj atti ve maddi olarak zor durumda oldugundan bahsetti. kredi karti borcu oldugunu ve isin icinden cikamadigi anlatti. bana mesaj atma nedeni de yazdiklarimdan amerikada yasadigimi gormus ve gerekli olan tutarin benim icin cok onemli olmayacagini dusunmus.

acikcasi istedigi tutar benim icin cok cuzi bir miktar konusu bile olmaz ama bir yandan da acabalarim var.

sosyal medya hesabini gonderir misin diye sordum, kadin oldugundan cekindigini ama okul kimligini yollayabilecegini israr edersem sosyal medya hesabini da yollayabilecegini soyledi.

acikcasi rencide eder gibi cok da kurcalamak da istemiyorum ama yardim edeceksem de gercekten ihtiyaci olan birine gitmesini isterim.

mesaj atip yardim etmesine hic takilmiyorum, belki son raddeye gelmistir, calisacak durumu yoktur o konulara hic takilmiyorum. kredi karti borcunu neden yaptigina da takilmiyorum belki gitti makyaj makzemesi aldi, cok heveslendi bir sey aldi bu da umrumda degil.

ben de bu aralar gercekten ozellikle ihtiyaci olan bir ogrenciye yardim etmek istiyorum. esimle de 1 haftadir bu konu uzerine konusuyorduk belki ondan cok aklima da takildi.

kisacasi aklim da karisti icim de pek rahat degil. belki ihtiyaci olan birine benim icin onemsiz bir miktar ile nefes aldirabilirim diye dusunuyorum.

siz olsaniz ne yapardiniz ?
0
oscar
(17.04.21)
kusura bakmayın etmem. sözlüükten mesaj atıp kredi kartı borcu için yardım isteyen birisi bence o kadar da acil değil. aç-açıkta olan binlerce insan var. ne kredi kartı ne sözlük hesabı?
0
papuayenigine02561
(17.04.21)
valla ekşisözlükte cüzi bir tutar için dilencilik yapanlara güvenmiyorum. arkadaşımın ablası öğretmen. çok fakir olan, 3 çocuk 2 ebeveyn tek telefonla EBA eğitimi almaya çalışan, fakirlik içinde insanlar var. Kendi içimizde birleşip o tarz birebir bildiğimiz ailelere ve öğrencilere yardım ediyoruz. Tavsiyem sizde birebir tanıdığınız insanlara veya onların dediklerine elden verin.
0
KaraSakall
(17.04.21)
senden 3 kuruş benden 3 kuruş ondan 3 kuruş...
iyi para eder.
yardım etmem.
0
sutlu nescafe
(17.04.21)
2 defa rakamın sizin için önemsiz olduğunu belirtmenize rağmen konuya bu kadar mesai harcamanızı anlamadım. E gönder içinden de geliyormuş zaten.
0
dadasalon
(17.04.21)
Göndermeyin. Edilencidir o. Aldığı parayı iddiaya yatırabilir, keriz silkeledik diyebilir. Burada bile kedi için ameliyat parası toplayıp insanları dolandıran oldu. Mesaj atıp istiyor bir de. Yüzsüzlük. Senin için önemli bir miktar değildir düşüncesi daha büyük yüzsüzlük. Dün müge anlı’da da vardı, kadını ihtiyacım var diye dolandırmış, yediği karpuz için bile para istiyormuş ve gidip kumar oynuyormuş.
0
anais
(17.04.21)
Bence yardım etmeyin. Kendim de dahil pek çok yardıma muhtaç öğrenci tanıdım, kimse böyle bir şey yapmıyor. Ben babamdan para istemeye utanıyorum. Tanımadığım birinden para istemeyi hayal bile edemiyorum. Bunu yapabilmek için gerçekten umursamaz ve yüzsüz olmak gerekiyor. Pek çok insan borç içinde boğuşsa bile o parayı kendi biriktirip ödemeye çalışıyor. Tanıdığınız ve ihtiyacı olduğundan emin olduğunuz biri olsa tamam derim ama bu şahıs aynı mesajı 100 kişiye göndermiş olabilir.
0
isabella was a ginger
(17.04.21)
sizin için istediği miktar cüzi bile olsa böyle durumlarda karşı taraftan emin olmadan yardım etmemek lazım. kaybedeceğiniz paradan ötürü değil, kandırıldığınızı fark ederseniz içinizdeki muhtaç insanlara yardım etme duygusu yara alacağından. ilerde bir gün gerçekten ihtiyacı olan birini görüp umursamaz hale gelebilirsiniz. iyi bir insanın etraftaki kötüleri göre göre iyi olmayı enayilik olarak görmeye başlaması gibi.
0
del piero10
(17.04.21)
sozluk dolandirici dolu aman diyim 5 kurus bile vermeyin
0
rentts
(17.04.21)
Benim zengin olduğumu belirten ifadeler yok ama bu tarz çok mesaj alıyorum. Karşıdakinin parası var mı yok mu düşünmüyorlar bile.
0
gelmeistemem
(17.04.21)
Çok değilse eederim, ettim de hatta :)
0
fempusay
(17.04.21)
(8)

Sürekli Dudak Derisi Yolmak

evanesco
Sürekli olarak dudak derimi yoluyorum, bu öyle bir hal aldı ki bazen farkında olmadan yapıyorum ve bu durumla mücadele edemiyorum bir türlü. Aynı durumu yaşayıp kendini frenleyebilmiş olan var mı? Nasıl bir yol izlediniz?
Sürekli olarak dudak derimi yoluyorum, bu öyle bir hal aldı ki bazen farkında olmadan yapıyorum ve bu durumla mücadele edemiyorum bir türlü. Aynı durumu yaşayıp kendini frenleyebilmiş olan var mı? Nasıl bir yol izlediniz?
0
evanesco
(17.04.21)
Bunun ilk defa nasıl başladığını hatırlamak önemli. O anda ne oluyordu, ne olmuştu bunu hatırlarken gözlemlemek lazım. Mesela ben annemin ve anneannemin dudaklarını çok ısırdıklarını görmüştüm küçükken, ama bunu yapmaya hangi olayla başladım bilmiyorum, sadece annemle anneannemin bunu yaptıklarını fark ettiğimi hatırlıyorum. Zaten de çocuk kısmısı rol model aldığı kişileri aynen taklit ede ede öğrendiği ve büyüdüğü için, benim o hareketi yapmaya başlamamda annemle anneannemi fark etmem çok etkili oldu ve yetti yani başka bir şeye gerek bike yok. Bunun böyle olduğunu fark ettiğimden beridir dudaklarımı çok daha az ısırdığımı fark ettim ama bu sefer stres altındayken çok beter yiyorum o var. Resmen yaralıyorum kendimi. Bunu da sanırım eft denen yöntemle düzeltmek gerekiyor.
0
1bir1bir1
(17.04.21)
bu bir dürtü kontrol bozukluğu, ileri seviyedeyse uzman yardımı almanız daha sağlıklı olabilir. çocukluğumdan beri yapıyorum ben de bunu. dönem dönem azalıyor dürtüm, stresli bir dönemdeysem biraz artıyor. son yıllarda kendi kendime bulduğum basit bir çözümle oldukça azalttım sanıyorum. çözümüm, dudağımı asla boş bırakmamak. böyle yazınca garip oldu ama durum şöyle, sürekli bir şeyler sürüyorum dudağıma. dışarı çıkacaksam rujsuz çıkmıyorum, hiç olmadı basit bir dudak balsamı sürüyorum. evdeysem yemek anı dışında sürekli vazelin sürüyorum dudağıma, hem kopartmamı engelliyor hem de besliyor. bu şekilde çok azalttım koparmayı, tavsiye ederim.
0
kedimedi
(17.04.21)
Bu öyle bir lanet ki o an dudağınızı yolduğunuzun farkında olsanız bile kendinizi durduramıyorsunuz. tamamen bırakamadım streslendiğimde yine yoluyorum ama biraz azalttım. dişlerimi fırçalarken dudaklarımı da fırçalıyorum. dudak yüzeyi böylece pürüzsüz oluyor ve yolacak bir şey bulamıyorsunuz.
0
cometome
(17.04.21)
biz de arkadasimla yoluyoruz. corona ciktiktan beri cok artti bu davranisimiz. oncesinde nadiren yapiyordum.

dudak kremi surdugum zamanlar yolamiyorum ben de evet. eczaneden alin bir tane.

su an bile dudagim yolunmus halde. bir de icini de isirdim. oh mis. :(
0
batlegolas
(17.04.21)
Kendimi bildim bileli yapıyorum, okurken de yaptım. :) şimdi kedimedi gibi yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. Mat ruju sildikten sonra böyle kuruyup kalkıyor deriler aşırı hoşuma gidiyor yapmak. Dışarıda yapamıyorum korona var diye. Ama evde hep yapıyorum. Tedavisi nedir bilmiyorum.
0
Hallegadola
(17.04.21)
cevaplari okumadim belki ayni seyleri yazabilirim. stresli, sinirli zamanlarda oluyor bende de. hatta su an oyle bi anda degilim ama bunu okuyunca bi refleks olarak gitti dislerim dudagima sonra durdum :)

disarida eskiden maske yokken hic yapmazdim cunku ruj surerdim. ruj bende etkili oluyordu. evdeyken ruj sursem de fayda etmiyor, aman bozulursa bozulsun modunda oluyorum cunku.

ayni sekilde naneli falan dudak koruyucu da cozum olmuyor, tad yolma hissinin onune geciyor bende. ama sende belki etkili olur. tadini sevmeyecegin balmlar alabilirsin.

kimi zaman bugun yapmicam diyip yapmayabiliyorum ama surekli cozumu ben de bilmiyorum.
0
Kittie
(17.04.21)
yaş 30 küsür, çocukluğumdan beri yaparım bunu. Bazı insanlar stres veya sıkıntıya böyle tepki veriyor galiba. Daha stresli zamanlarda kanatana kadar koparıyorum dudak derisini başkası o kadar ileri gitmiyordur belki. Çözmeye çalışsam da çözemezdim.
0
amusan
(17.04.21)
Sakız çiğniyorum. Ağzını bir şeylerle meşgul ettiğinde dudaklarını isirmiyorsun ilgincitr.
0
fempusay
(17.04.21)
(6)

Bu lambadan nerede bulabilirim?

ala09
Bunun daha genis sapkali daha buyuk versiyonlari vardi ama nerede!!!!!!???????
Bunun daha genis sapkali daha buyuk versiyonlari vardi ama nerede!!!!!!???????
0
ala09
(10.01.21)
Sitelerde ki aydınlatmacılarda var.
0
1917
(10.01.21)
sahibinden isimli sitede mevcut
0
fempusay
(10.01.21)
Yani bir ipucu anahtr kelime vs varsa duymak isterim
0
🌸ala09
(10.01.21)
Camel/deve lambader diye arayın
0
zihua
(10.01.21)
zihua cok tesekkurler
0
🌸ala09
(10.01.21)
Lambader olabilir
0
fempusay
(10.01.21)
(16)

kuyrukta öne geçmeye çalışan güzel kızlar

buenosdias
dün markette kızın teki kuyruğa rağmen önüme geçip ödeme yapmaya yeltendi. ben de sıra var arkaya geç deyip bozdum. cevap falan verdi bir süre tartıştık, sonra arkama geçti.sorum şu. bu 3. kez başıma geliyor. sadece ben tepki veriyorum. kimse tepki vermiyor. hatta çoğunda hakkı olmamalarına rağmen a
dün markette kızın teki kuyruğa rağmen önüme geçip ödeme yapmaya yeltendi. ben de sıra var arkaya geç deyip bozdum. cevap falan verdi bir süre tartıştık, sonra arkama geçti.

sorum şu. bu 3. kez başıma geliyor. sadece ben tepki veriyorum. kimse tepki vermiyor. hatta çoğunda hakkı olmamalarına rağmen arkama geçiyorlar. arkadakiler de kuzu kuzu biat edip ses çıkarmıyorlar. bana inanılmaz anlamsız geliyor, acaba güzel kızlara sırada öncelik tanımak bir görgü kuralı mı? yoksa sevgili, baba yada abaza erkekler tarafından sosyal hayatta prenses gibi yetiştirilen kezbanların triplerine ses çıkarılmaması tamamen ezik kültürden mi geliyor?

siz nasıl tepki verirdiniz?
0
buenosdias
(01.01.21)
Tartismazdim muhtemelen. O anki ruh halime de bağlı tabi bu ama. Dediğiniz gibi bir durumla de hiç karşılaşmadım.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.01.21)
Kim olduğundan bağımsız cevap veriyorum, çünkü fark etmiyor. Cahille tartışmaya girmekten kaçınırım. Kişi dış görünüşüyle az çok belli eder zaten kendini.

Bir keresinde markette kasanın diğer tarafından, yani çıkış kapısının ordan gelen bi adam sıra bende olmasına rağmen elindeki ürünleri kasanın oraya koydu. Zaten orası daracık bir alan. 4-5 ufak ürün koyunca dolan bir yer. Adama "pardon sırada ben varım." dedim. Adam sinirli sinirli "sıranı yemedik ya. elimde durmasın diye oraya koydum." falan demeye başladı. Agresif tavırlar sergilemeye başladı. Ben de karşılık versem kavga çıkacak. Bu tip adamlarla kavga etmek bana bir şey kazandırmaz. O yüzden çoğu zaman sesimi çıkarmıyorum. "Hakkın yeniyor" diye düşünebilirsin. Varsın market sırasında önüme geçsin. O kadar ciddi bir hak değil açıkçası.
0
himmet dayi
(01.01.21)
tabiiki değil.
ayrıca sizin önüne geçmeleri sizin izninize bağlı değil sadece; arkanızda birileri varsa onların da önüne geçmiş oluyor.
uygun ve nazik bir dille uyarmak lazım kadın erkek genç yaşlı fark etmez.

edit: cahille mücadeleye inanıyorum -elbette uygun koşullarda- hiçbir şey yapmamak hareketlerini onadığınız anlamına geliyor, sürekli yapıyorlar.
0
jimjim
(01.01.21)
Sırra var ama madem çok öne geçmek istiyorsunuz buyurun derdim
0
fempusay
(01.01.21)
Kurnazlık her zaman var ama tartışılacak bir konu değil.sende basit bir konudan hem dolmussun hemde hala atarlanır gibisin,dun olmus olayda hala kezbanlar,ezikler falan modundasın.bu marketten çıktığında kapanacak bir konu,bu ezik kültüre son verdiğin için alkışlanacak bir durum değil.

Ben cok takılmam,acelesi olanı anlarsam buyur gec derim.yuzsuzlukle yapana hele bşr dur,soluklan yaparım ama uzatmam.
0
duptıs
(01.01.21)
@jimjim

mücadele ettiğinde de yapmaya devam ediyorlar. bir şey değişmiyor. sadece o an sıranın arkasına geçebilir ama bu davranış onun sonsuza dek değiştiği anlamına gelmiyor. fırsatı varsa yine yapıyor. sen orada tartıştığın ve sinirlendiğinle kalıyorsun.
0
himmet dayi
(01.01.21)
yoo sinirlenmeden yap. :D
yani ben de şöyle düşünüp sinirleniyorum; şimdi bişey söylemediğim için kendini haklı, yaptığını doğru ve beni de keriz olarak düşündü.

yani evet, ruh sağlığımızı bozmadan devam etmek gerek.
0
jimjim
(01.01.21)
Otobüs durağında çok oluyor. Ama güzel kız değil genelde kilolu kapalı teyzeler çok yapıyor. Bir de ergen irisi tipler kulaklıkla duymuyorum ayağı yapıyor. Ben de fırsatını bulursam sıra var yapıyorum. Genelde uyarılsa da en sona gitmiyorlar. Doğrudur, kimse sallanıyor, hatta binsin nolacak tadında herkes. En arkadaki adam efendin sıra beklediği için ayakta kalacak. Bu kaynakçı otururken belki. Tane tane herkese anlatmak mümkün değil.
0
baal
(01.01.21)
Aslinda kimse tepki vermiyor sorusunun teyidini de almışsınız cevaplari okuyunca.
Ben tepki veririm. Çünkü bu ulkede susarsan hep hakkını yerler. Saygisiz bir milletiz. Şark kurnazi bir tipin kendiliginden bir şeyleri anlamasini beklemek boşa bir çaba. Gayet net bir ses tonuyla “sıra var” derim. Uzatmasam da onun huzursuz bir şekilde marketten ayrilmasi lazim, benim değil.
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.01.21)
Ben uyaririm
0
nax
(01.01.21)
Ben sirayi bozan herkesi nerede olursa olsun uyaririm.
0
eylul
(01.01.21)
uyarırım, topluluk kuralları diye bir şey var, birbirimize saygılı olmak zorundayız yapılan yanlış, doğru insanlar çoğunlukta olduğu sürece bu sırtlanlar da duruma ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Bunu market sırası özelinde yazmıyorum genel olarak düşünebilirsiniz, başkası tartışırken de haklı olandan yana konuşup bende destek veririm hatta.
0
firavunfaresi
(01.01.21)
kız güzelse öne geçmeye hakkı vardır. değilse sıra var diye bağırırım.
0
Sour
(01.01.21)
benzer sey otobuste basima geldi ama sira degil, benim biletimin numarasina oturmus kalkmiyor, insan gibi söyledim, kalkmadi. kalkmiyor bir de hic suclu gibi degil yani ben olsam utanirim yapamam. polis diye bagirdim, muavin gelince hanimefendi yerimi gasp ediyor diye olay cikardim. öyle saca böyle tarak yani bende az cingen degilim.
ezik kültürden ziyade bana da bizim duskun erkeklerden rica etmeye alismislar gibi geldi. bir de deliye bulasacagina caliyi dolas diye de düsünüyo olabilir insanlar.
0
wishmaythşngs
(01.01.21)
"ben güzelim bu bana ses çıkarmaz" böcek muamelesi yapar ezerim.

"Ben kurnazım araya kaynarım" yedirmem o sırayı.

"Telaşlı hareket edeyim acelem olduğunu düşünüp idare etsinler" idare ederim.
0
IncredibleMau
(01.01.21)
güzel kızlara ben önüme geçiririm. yakından izliyorum iyi oluyor.
0
diffarentiationation
(01.01.21)
(12)

Muhafazakar bölüm başkanı sorusu

anladespina
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazak
Merhaba. Ben bir devlet üniversitesinde bilim olan bir bölüm okuyorum. Bölümümdeki hemen her öğrenciden iyi olduğuma inanıyorum, gerçekten bilim insanı olma isteğim, yaşamımı bu uğurda harcama arzum var. Sanırım bunun için kendimi de "önemli kimselere" göstermem gerekiyor. Bölüm başkanımız muhafazakar, benim ilgilendiğim alanlardaki fikirlerimle onunkiler bayağı bayağı çatışıyor. Sizce ne yapmalıyım; çatışan düşünceleri belli etmeden, başka konularda kendimi göstererek uyum içinde mi olmalıyım (böyle yaparsam ilgilendiğim konular bambaşka noktaya evrilebilir, ki bunu istemem), yoksa kendimi hocalara ve bölüm başkanına göstermeden kendi halimde mi kalayım?

"Aç kalırsın, sürünürsün, Türkiye'de olmaz o işler" tavsiyeleri yerine daha yaratıcı cevaplar gelirse çok sevinirim.

Edit: Zaten yurtdışına gitmek istiyorum. Fakirim ve idealistim. En mantıklı yolu bulmaya çalışıyorum. Yurtdışına çıkmak için sanırım burada daha birçok şey tecrübe etmem gerekiyor.
0
anladespina
(30.12.20)
Bazen pragmatik davranmak gerekebilir, bunda bir sakınca yoktur.
0
hepbiarayisicinde
(30.12.20)
MEB'in yurtdışı bursları var bu bir.
İkincisi bölüm başkanı sizden daha yaşlı biri olarak bir kere sizin ne olduğunuzu kestirmistir. Yani siz başka birini oynasaniz da sanırım beklediğiniz gibi olmaz. Bu iki.
Ayrıca her şey bölüm baskani da değil (bu arada kendisine dair önyargılarınizi kurmanızı öneririm). Bu önemsiz olduğu anlamına gelmez ama kadrolar rektörü tahsis edilir. Güçlü dekanlar veya hocalar (bol Bask dahil) bu kadrolardan gönüllerince beslenirler. Bu gönüllerince rektöre olan mesafelerini ifade eder.
Moralini bozma. İyi işler çıkar, kimse önünü kesmez. Kesmeye çalışır ama hala akdemide fikri hür, vicdanı hür onlarcası var. Tam bilemezsiniz, belki sizin bölüm başkanı da öyledir.
0
fempusay
(30.12.20)
Normalde olması gereken iki tarafın da kendi görüşlerinin olması ve bunlara saygı gösterilmesi, bunun profesyonel hayatı etkilememesi.

Ama bu hayal tabi.
Bence düşüncelerinizi vs hiç belli etmeyin. Işinizi yapın ve bu tarz konusmalarin oldugu ortamlarda konusmayin. Idealistlik Türkiye'de özellikle akademide iyi sonuclanmayabilir.
0
logisticsmanager
(30.12.20)
Yurtdisina gitme planiniz varsa bunu daha lisans zamanindan iyi planlamaniz lazim. Turkiye'de deneyim kazanayim sonra giderim diye bir durum yok.

Gitmek istediginiz, ilgilendiginiz bolumle ilgili en iyi destegi size sunacak universitelerin oldugu ulkeleri arastirip ona gore bir plan program yapin.
0
2oda1salon
(30.12.20)
Bölüm başkanını da onun çizgisini de bu kadar büyütmeyin. Bi kaç sene sonra başka biri oturacak orada mıhtemelen.
Kötü geçinmeyin ama iyi geçinmeniz şart değil büyük bi etkisi olmaz onu demek istiyorum.
Yurt dışına gidecekseniz mesela, bi kaç hocadan (idari görevi çok önemli değil) referansı garantileyin
Okulun tüm yurt dışı imkanlarından yararlanın. Erasmus, aisec, best vs vs
Work and travel yapın.
Workaway yapın.
Evs yapın hatta. Yurt dışı başvuruları sadece akademik yeterlilik beklemez, böyle şeylerin katkısı bölüm başkanının size sağlayacağı yarardan kat be kat büyük katkı sunar


Bi de “bilim olan bölüm” nedir allasen? Bilim olmayan lisans mı var? Önce bi buradan başlayın :)
0
rewlack
(30.12.20)
muhafazakar olsun ne var bunda. muhafazakarları öcü gibi görmeyi bırakın. bilimin bir yolu yordamı var. siz bu yolu yordamı terk etmezseniz kimse size karışamaz.
0
yigit inebolu
(30.12.20)
Bölüm başkanının, dekan yardımcısının bile hükmü olmuyor bazı durumlarda. Bazı durumlarda ise bir öğretim görevlisinin dekan yardımcısından daha fazla ağırlığı olabiliyor.

Ayrıca bir lisans öğrencisi ile kimse uğraşmaz. Ancak siz bir kadro isteğinde iseniz en geçer akçeler "uyumlu olmak (sallabaş olmaya gerek de yok), işe yarıyor olmak (kötü bir tabir olsa da bazıları sadece görev tanımına bağlı kalmadan işini hafifletecek insan arıyor)"

Ve son olarak hem fakir hem idealist olunmaz bu devirde :)

Bu kadro durumları hep bir pislik barındırmak durumunda da değil bu arada. Mail atın hocam size danışmam gereken konular var diyip hedeflerinizle ilgili bir şeyler danışın. Zaten hocanın buradaki tavrı ipucu verir. Uzaktan bakıp da adam muhafazakar diyip yaklaşmamak pek mantıklı değil. Hocam şöyledir, böyledir, siz ne önerirsiniz diyin...
0
armagan abanuz
(30.12.20)
Enteresan bir soruymuş. Ölmeyi göze alan Galileo gibi bir örnek varken bölüm başkanından çekinen insandan bilim insanı olmaz. Kusura bakmayın. Bölüm başkanının bilim insanı olmanıza doğrudan bir etkisi olamaz.
0
dissendium
(30.12.20)
Yani ne dram yapmışsınız şaşırdım. Türkiye'de rektörler Cb tarafından ataniyor bilginiz vardır zaten. Haliyle sanki muhafazakar hoca ile ilk kez karşılaşiyor gibi yapmak saçma olmuş. Kaldı ki bilim üretmek için siz bu üniversiteyi seçmişsiniz. Çok zorlanıyorsanız alternatiflere ya da yurtdışına gitmek için daha fazla çalışabilirsiniz.
Ayrıca @ yiğit İnebolu+1 Tüm muhafazakar insanları bilimin karşısında gören bu üstten bakan bakış açısı da kendisine bilim insanı diyecek birinin diyebileceği bir söz olmamalı diye düşünüyorum. Türkiye'de muhafazakar olup çok idealist açık görüşlü hocalar da var.

Zira farklı görüşlerle hayatınızın her alanında karşılaşacaksınız, çalışmanıza fikirlerinize karşı çıktıkları zaman bir aksiyon geliştirirsiniz.
0
japon balığı
(30.12.20)
içerden bilgi veriyorum: akademisyen olmak için öncelikle norm kadro müsait olacak, sonrasından sırasıyla bölümün ihtiyacı olacak, hocalar isteyecek, bölüm başkanı isteyecek, dekan isteyecek, rektörlük isteyecek ve finalde yök onay verecek. sonrasında açılan sınavı kazanmanız gerekecek. bu silsileden biri aksarsa iş yatıyor. dolayısıyla istediğiniz yere girme ihtimaliniz oldukça az oluyor.

siz yine de öncelikle notlarınızı olabildiğince yüksek tutun. çünkü sizin bölüm çok zor ve çok nitelikli eğitim veriyor olsa da boşbeleş bir üniversiteden mezun birinin ortalaması sizden yüksekse sizin önünüze geçiyor.

sonrasında alesten ve yabancı dilden mümkün mertebe yüksek puan almaya bakın.

her şey yolunda gider ve akademiye girerseniz (araştırma görevlisi kadrosuyla girdiğinizi farzediyorum) lisansüsütü eğitiminizin bittiği gün üniversiteyle ilişiğinizin kesileceğini ve doktoralı bir işsiz olarak kadro peşinde koşacağınızın bilincinde olun.
0
yemrem
(30.12.20)
Meb bursu, fullbright gibi seylere hazırlanın. Bolum baskanina yaranmanin esprisi yok. Zaten oyle bir tipse yine kendi tarzinda birilerini yuksek lisansa sokacaktir. Baska unilerde olsun gozunuz.
0
red g
(30.12.20)
Muhafazakarlığını bir kenarı bırak...

Kaç yayın yapmış, çalışkan mı, nerede okumuş..bütün bunlar önemli. Taşrada okumuş bir muhafazakarsa intihal risalesi yazmıştır.

Herkesle çalışılmaz. Bir konum elde etmiş ama nasıl gelmiş oraya diye bakmak lazım. Bazı kişi ve kurumların etiketi çok kötü

Bunlara ek olarak kendisi çok iyi olsa bile sana faydası olmayabilir. Dünyada ilk 10'daki bir okuldan doktora dereceli ama iyi işler yapamayan hoca gördük.
0
OrangeYellow
(30.12.20)
(4)

Kariyer konusunda bir karar almam lazım

the coon
Önümde birkaç seçenek var. Henüz hiçbiri garanti değil. İlla büyükşehir olsun diye zorlamalı mıyım? Yoksa bu bir şımarıklık mı? Akademik alanda olacağım için şartlar aynı. Küçük bir yere gidersem, sonrasında kalma durumu var. Beni korkutan da bu. İyi bir yer için bekleyim dersem, belki de 1 yıl daha
Önümde birkaç seçenek var. Henüz hiçbiri garanti değil. İlla büyükşehir olsun diye zorlamalı mıyım? Yoksa bu bir şımarıklık mı? Akademik alanda olacağım için şartlar aynı. Küçük bir yere gidersem, sonrasında kalma durumu var. Beni korkutan da bu. İyi bir yer için bekleyim dersem, belki de 1 yıl daha beklemek zorunda kalırım. 1 yıl sonra da bir garanti yok elbette.
0
the coon
(30.12.20)
Türkiye'de büyükşehir olsun diye zorlamak bence şımarıklık değil.
0
turkce konusan uzayli
(30.12.20)
valla büyükşehirler nerelermiş diye baktım da, kriteri buna göre belirlemek saçma. mesela erzurum büükşehir ama ben orada yaşayamam. çanakkale büyükşehir değil ama bana göre yaşanılası bir yer. o yüzde il bazından düşünmek lazım. ha senin için büyükşehir demek illa istanbul-ankara-izmir ise garntisi olmayan bir durum için bence beklenmez. yaşayabileceğin diğer illere yönelmen gerek. iş bulmak zor cidden. 1 sene beklemek normal şartlarda problem olmayabilir ama 1 sene sonrasının garantisi olmadığı için pek mantığı yok.
0
elorelia
(30.12.20)
büyükşehir neresi? küçük şehir neresi?

bence devam edeceğiniz üniversiteye göre seçseniz daha iyi. hangi üniversitede daha iyi bir ortam var? hangisinde sizin konunuzla ilgili daha başarılı çalışmalar var?
0
co2s2
(30.12.20)
Şehre göre değil üniversiteye göre bakmalısın.
Üniversite büyükse, eskiyse, kokluyse işbirliği, başarı ve fon olanakları daha yüksek olur. Yeniyse, küçükse vs her şey kısıtlı olur.
Yeni başlayan için köklü unibersite daha önemli bence.
0
fempusay
(30.12.20)
(2)

Hemşerim memleket nere samplelı 90'lı yıllardan rap şarkısı

the patient
Herkese hello,Barış manço'nun hemşerim memleket nere samplelı 1992-93 ya da 94 yılından, eski cartelci ya da onlarla takılan ve hayatını kaybeden abimizin istanbullu parçasının adı neydi? Parça ingilizce bu arada. abimiz de çok kült, ölmeseymiş en baba rapçilerden biri olacaklardan.Teşekkürler şimdi
Herkese hello,

Barış manço'nun hemşerim memleket nere samplelı 1992-93 ya da 94 yılından, eski cartelci ya da onlarla takılan ve hayatını kaybeden abimizin istanbullu parçasının adı neydi? Parça ingilizce bu arada. abimiz de çok kült, ölmeseymiş en baba rapçilerden biri olacaklardan.

Teşekkürler şimdiden
0
the patient
(29.12.20)
Boe b - istanbul
0
alisamadim
(29.12.20)
Cartel-yetmedi mi?
Şöyle de dinleyebilirsin:
m.youtube.com
0
fempusay
(29.12.20)
(12)

Fiat Stilo (Stop etme ve 20 dakika çalışmama) Tüm Tanrılar Aşkına!

the reader was here
Arkadaşlar arabaya ilk bindiğimde 30-40 dakika genelde bir problem yok. Ancak sonrasında ne zaman bir ışıkta dursam ya da duraklasam stop ediyor ve marş bir türlü basmıyor. Zorluyorum olmuyor. Yaklaşık 20 dakika bekliyorum ve düzelirse kendiliğinden düzeliyor ve yola devam ediyorum. Yoksa çekici. Ga
Arkadaşlar arabaya ilk bindiğimde 30-40 dakika genelde bir problem yok. Ancak sonrasında ne zaman bir ışıkta dursam ya da duraklasam stop ediyor ve marş bir türlü basmıyor. Zorluyorum olmuyor. Yaklaşık 20 dakika bekliyorum ve düzelirse kendiliğinden düzeliyor ve yola devam ediyorum. Yoksa çekici.

Gaz kelebeği temizletildi.
Map sensör temizletildi.
Yeni Akü alındı.
Marş motoru değiştirildi.
Yeni yağ eklendi.

Ustalar anlamıyor ve sürekli deneme yanılma yöntemi istiyorlar. Çok masraf çıkardı.

Neden olabilir?
0
the reader was here
(28.12.20)
bahsettiğin sorunda anahtarı çevirdiğinde marş basıyo mu? yoksa yarım saat süresince hiç çevirmeden mi kalıyor?
0
johnnie w lker
(28.12.20)
Anahtarı çevirdiğimde marş basmıyor.

sonra ben anahtarı çıkarıp bekliyorum. 30 40 dakika sonra denediğimde bu sefer marş basıyor ve yola devam edebiliyorum. ara sokaklarda sıkıntı değil de e-5 te bekleyemiyorsun.
0
🌸the reader was here
(28.12.20)
Elektrik aksama baktırdınız mı kablolar vs. Distribütör Kapağı var mı bunlarda bilmiyorum ama ondan da kaynaklanıyor olabilir. Benim aklım direkt elektrik sistemine gitti.
0
westblack
(28.12.20)
Elektrik aksama hiç baktırmadım. Bana beyin ya da benzin pompası diyor herhes.
0
🌸the reader was here
(28.12.20)
benzin pompası olablir evet ama oraya elektrik randımanlı gidiyor mu acaba? en az 15 senelik araç. kablolar oksitlenme vs de yapmış olabilir.
0
westblack
(28.12.20)
benzin pompası değil. öyle olsa marşı çevirir ama yakıt olmadığı için araç çalışmaz.

marşa basmak istediğinde tık diye bi ses geliyo mu? marş otomatiğinden tık diye bi ses gelmesi lazım.
0
johnnie w lker
(29.12.20)
marş motoru değişti demişsin ama otomatiği de beraberinde değiştirdiler mi?

bu arada hangi ustaya gidiyosan ya art niyetli veya ustalıktan bir dirhem anlamıyor.
anahtarı çevirdiğin halde marş motoru devreye girip pistonları çevirmiyosa yaptırdığın tüm işlemlerin arasında tek mantıklı işlem marş motoru değiştirmek, o da otomatiği de beraberinde değiştirdiyseniz.. eğer değişmediyse o dahil hepsi gereksiz masraf olmuş.
0
johnnie w lker
(29.12.20)
Araç LPG'li mi?
0
fempusay
(29.12.20)
Yetkili bir servise gidip arıza tespiti yaptırın bence. İşlem ücreti fazla çıkarsa sanayide yaptirirsiniz. Ustanız tespitte başarılı degil gibi.
0
vampir akrep
(29.12.20)
Bana arac hararet yaptigini saniyor ve beyin motoru yakma diye calistirmani engeliyor gibi geldi. 20 dakika bekliyorsun arac soguyor ve mars basmana izin veriyor.
Sogutma sistemine baktin mi? Termostat ile baslamak lazim..Beyine de bir baktir, su falan girmis mi, oksitlenme var mi biyerde, kartta yanik var mi vs..

Bir de arac markasi ve senesi versen arastirabiliriz..
0
cooperr
(29.12.20)
arastirdim biraz:
gaz kelebegi denmis, bakmissin
MAP sensor denmis bakmissin
Crank position sensor diyen var ona da bir baktir. Bu yuzden bendeki bir arac olur olmaz stop ediyordu bir kere yolda kaldim.
bilgisayara baglamak lazim araci bir de belki motor isigini yakmiyor ama ariza kodu veriyor olabilir.
0
cooperr
(29.12.20)
Tüm cevaplar için çok teşekkürler.

Fiat Stilo başlığında da yazmıştım. Üzerinde çok fazla durulan iki konu var. Beyin ve Benzin Pompası.

Yasakların gevşemesi ile beraber ilk iş beyninde, sigortalara ve benzin pompasına baktıracağım. Zaten bunlardan biri değilse bulması daha da zor olacak.
0
🌸the reader was here
(01.01.21)
(5)

Vodafone Müşteri Hizmetlerine Derdinizi Nasıl Anlatıyorsunuz?

paramolacak
Merhaba,Az önce bir iş için aramak mecburiyetinde kaldım, acayip akıllı diye öve öve bitiremedikleri sesli yanıt sistemini ilk denememde aşamadım, derdimi anahtar kelime ile söylüyorum ancak saçma sapan yerlere yönlendiriyor, ikinci aramamda da kullandığım nahoş kalimelerdenmidir nedir yine alakasız
Merhaba,

Az önce bir iş için aramak mecburiyetinde kaldım, acayip akıllı diye öve öve bitiremedikleri sesli yanıt sistemini ilk denememde aşamadım, derdimi anahtar kelime ile söylüyorum ancak saçma sapan yerlere yönlendiriyor, ikinci aramamda da kullandığım nahoş kalimelerdenmidir nedir yine alakasız da olsa bir insan evladına bağladı ve sorunumu çözdüm ama acil bişey olsa sesli yanıtı aşmak için vakit kaybetmek yerine yok mudur şunun kısa yolu, internette şuna şuna bas denilen tüm algoritmaları oluşturdum ancak yine çözemedim
0
paramolacak
(25.12.20)
Hayatımda gördüğüm en küçük düşürücü olay bu. Resmen insanları küçümsüyorlar. Ben de senj gibi küfürler ederek bağlandım
0
olaylar olaylar
(25.12.20)
Turkcell’de şöyle yapıyorum belki vodafoneda’da olur

Birkaç kelimeyle anlatın derdinizi diyince “müşteri hizmetleri” diyorum sonra anlamadık diyip bir daha soruyor ben yine aynı şekilde “müşteri hizmetleri” diyorum hemen bağlıyor.
0
sta
(25.12.20)
Vodafone pişmanlıktır.
0
neymis
(25.12.20)
sta +1 veya böyle durumlarda random tuşlara basıyorum olabiliyor.

ayrıca evet vodafone pişmanlıktır hiç burada savunmayın bana.

alın ispatı, izleyip ibret alın; youtu.be
0
top_secret
(26.12.20)
İki defa müşteri temsilcisiyle görüşmek istiyorum deyince aktarıyor
0
fempusay
(26.12.20)
(4)

Avukatlara ya da ev sahiplerine bir soru

jupiter gazozu
Naçizane bir kiracı vardı. Yeni aldığım evde çıkarken bu vatandaş evdeki demirbaşları söküp götürmüş. Ankastre setini bir iki dolabı falan. Bununla ilgili şikayette bulunacağım ama nereye şikayet etmeliyim. Savcılık polis tüketici mahkemesi falan.Yalnız kiracı dediysem ilk defa ev sahibi oldum. Orad
Naçizane bir kiracı vardı. Yeni aldığım evde çıkarken bu vatandaş evdeki demirbaşları söküp götürmüş. Ankastre setini bir iki dolabı falan. Bununla ilgili şikayette bulunacağım ama nereye şikayet etmeliyim. Savcılık polis tüketici mahkemesi falan.

Yalnız kiracı dediysem ilk defa ev sahibi oldum. Orada oturuyordu. Çıkacağım dedi. İşlerim kötü dedi kira falan bile almadım 3 aydır şimdi bir de eşyaları kaçırmış. Yani onlara para vermiştim ben biraz enayi yerine konmak canımı sıktı. Biliyorum bir şey çıkmaz ama ona da Bi bildirim gitsin bir ceza çeksin istiyorum.

Ne yapmalıyım.
0
jupiter gazozu
(23.12.20)
Oha nasıl ya?? Bayağı bayağı hırsızlık bu. İ
0
mantarsevmem
(23.12.20)
Aynı bu şekilde savcılığa dilekçe verceeksin. Elindeki delil doküman sözleşme ne varsa ekleyeceksin ki adamın haklı bir şekilde malı mülkü alıp gitmediğini ortaya koyacaksın. Belki adam yaptırdı ankastreyi? Bu sorunu senin aşman lazım. Adamın adresi telefonu ismi cismini verceeksin. Savcılığa gidip islemi kayda aldiracaksin sonra da bekleyeceksin
0
fempusay
(23.12.20)
1- sulh hukuk mahkemesine "delil tespiti ve zararın belirlenmesi" istemli dava açacaksın.

2- istersen suç duyurusunda bulun, bulunduktan sonra bu kısmı unut, seni ilgilendiren bir karar çıkmayacak savcılık yada ceza mahkemesinden.

3- sulh hukuk mahkemesi tarafından yapılacak delil tespitinde zarar tespit edilecek, bu zarar miktarıyla birlikte alacağını almak için yasal yollara girişeceksin.
0
trajikomix
(24.12.20)
Kira sözleşmesinde kiracı eve girmeden önce evde bulunan eşyalar listelenir. Böyle bir belge varsa elinizde işinize yarar.
0
oyokbuyoknevar
(24.12.20)
(6)

Hukukçu arkadaşlara bir soru

yazar yazmaz yazan yazar
iki halam davacı olmuş bizlerden. davacı olduğu kişiler: babam, annem, 2 amcam ve 2 çocuğu.dava konusu: tapu iptali ve tescil.olayın özeti: rahmetli dedem vakti zamanında evlerin tapusunu babam ve amcamlara verdi. daha sonra babam kendi tapusunu annemin üzerine amcalar da çocukların üstüne vermiş. a
iki halam davacı olmuş bizlerden.
davacı olduğu kişiler: babam, annem, 2 amcam ve 2 çocuğu.
dava konusu: tapu iptali ve tescil.

olayın özeti: rahmetli dedem vakti zamanında evlerin tapusunu babam ve amcamlara verdi. daha sonra babam kendi tapusunu annemin üzerine amcalar da çocukların üstüne vermiş. aradan yıllar geçti dedem ölünce halalarım hak talep etmişler şimdi.

soru: dedemin hür iradesiyle verdiği hatta onlardan da başka kişilere geçen tapuların iptali gibi bir şey söz konusu olabilir mi?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(23.12.20)
hür irade kısmını sorgulamak lazım.
akıl sağlığı yerinde miydi? bunu yapmasının amacı miras kaçırmak mıydı? vs vs.
evet tapu iptali mümkün olsa da bu sizin tapuların iptal olacağı anlamına gelmiyor.
0
kisa
(23.12.20)
Olabilir. Bir benzerini yaşıyoruz.babamin halası basrolde ve 70lerde verdiği feragat yazısına rağmen babasından kalan ve şimdilerde hepsi torunlar veya torun cicuklarindaki tapuyu bozmaya çok yakin
0
fempusay
(23.12.20)
evet gayet sağlıklı sıhhatli bir insandı akıl sağlığı da yerindeydi bu işler olurken ve halalar da razıydı zaen en ufak tepki göstermediler.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(23.12.20)
dede kaç yaşındaydı tapuları verirken? halalara başka bir şey verilmiş mi?
0
co2s2
(23.12.20)
Muris muvazaasi bakman gereken konu.tapularin iptali sozkonusu olur.yasal haklarini sizden talep ederler.
0
duptıs
(23.12.20)
tapu verileli 10 yıl oldu dede 70 yaşındaydı. en ufak bir hastane kaydı bile yoktur sapasağlam adamdı öldüğünde. ansızın öldü bir akşam bundan 2 yıl önce.

halalara da köyden fındık bahçeleri verildi. bu olay şehirdeki evler üzerine yaşanıyor.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(23.12.20)
(11)

büyük kazık mı yedim?

birmilyonunvarmi
bugün sabah anahtarı içerde unutup dışarıda kaldım. çilingir çağırdım. adam 1 saat uğraştı açamadı. sonra bu böyle olmayacak kilidi kırmamız lazım dedi. kilidi kırdı. 2 tane kilit getirdi. Birisi alman malı hırsız korumalı falan dedi. diğeri ise bildiğimiz kilit. alman malı kilit + işçiliğe 300 lira
bugün sabah anahtarı içerde unutup dışarıda kaldım. çilingir çağırdım. adam 1 saat uğraştı açamadı. sonra bu böyle olmayacak kilidi kırmamız lazım dedi. kilidi kırdı. 2 tane kilit getirdi. Birisi alman malı hırsız korumalı falan dedi. diğeri ise bildiğimiz kilit. alman malı kilit + işçiliğe 300 lira para ödedim. çok sağlam kazık yemişim gibi hissediyorum. yaklaşık 2 saatlik bu süreç için ödediğim fiyat normal mi?
0
birmilyonunvarmi
(23.12.20)
normal.
0
rose parks
(23.12.20)
Hiçbir şey yapmasa da 100 lira alacaktı zaten
0
olaylar olaylar
(23.12.20)
Normal evet.
0
roket adam
(23.12.20)
Kilitli olmayan kapıyı 1 saate açamaması hayra alamet değil. Biraz lockpicking lawyer izleyip moralinizi bozabilirsiniz.
0
the coon
(23.12.20)
aynısı benim başıma geldi kilidi kırmadan sadece kredi kartıyla 15 dakikada falan açmıştım kapıyı.
0
reanarchy
(23.12.20)
Evet.
0
battal gemalmaz
(23.12.20)
fiyat normal, çilingirin kapıyı açamaması anormal.
0
pisiklet
(23.12.20)
Çok iyi fiyat boşver alman malı bi de
0
fempusay
(23.12.20)
@reanarchy daha önce eski evdeki kapıyı defalarca kez bende açmıştım. hatta komşular kapıda kaldığında beni çağırırdı ama bu yeni evin kapısı bayağı güvenlikli
0
🌸birmilyonunvarmi
(23.12.20)
300 TL bence gayet normal.

kapıyı açamaması anormal değil. bazı çok üst düzey kilitler için her çilingir yeterli gelmiyor.
0
co2s2
(23.12.20)
abartı bir ücret değil. için rahat olsun
0
d e j i n
(23.12.20)
(4)

Aklıma gelmeyen söz!

mslny
Bana şunu deme şunu yapmayı öğret-anlat gibi bi söz vardı hani, Bulamıyorum taktım kafayı!! Böyle yazınca gugıldan hiçbi şey çıkmıyor tabii!
Bana şunu deme şunu yapmayı öğret-anlat gibi bi söz vardı hani, Bulamıyorum taktım kafayı!! Böyle yazınca gugıldan hiçbi şey çıkmıyor tabii!
0
mslny
(19.12.20)
Bana balık verme balık tutmayı öğret şeklinde aratabilirsin.
0
IncredibleMau
(19.12.20)
Huh! Teşekkür ederim=)
0
🌸mslny
(19.12.20)
Acta nonverba olabilir mi?
0
fempusay
(19.12.20)
@fempusay Söz olarak arıyordum ama aslında konusu geçecek yerdeki mantığı dediğiniz gibiydi=)
0
🌸mslny
(19.12.20)
(3)

Youtube videolarını mp3'e çevirme

a man alone
Play store'dan bakıyorum. Bulduğum programlar müzik üzerinden calisiyor. Ama ben mesela bir saatlik bir videoyu da cevirmek istiyorum.Böyle bir app var mı?
Play store'dan bakıyorum. Bulduğum programlar müzik üzerinden calisiyor. Ama ben mesela bir saatlik bir videoyu da cevirmek istiyorum.

Böyle bir app var mı?
0
a man alone
(13.12.20)
linke ''ss'' ekleyince oluyor. www.ssyoutube.com/örneklink gibi

tr.savefrom.net bu siteden de yapabilirsin ilk dediğim kısayol.
0
xrated
(13.12.20)
Ben y2mate.com kullanıyorum. App değil maalesef güzel bir app bulamadım üç-beş denedimse de
0
fempusay
(13.12.20)
clipgrab.de
0
battal gemalmaz
(13.12.20)
(5)

Kaloriferin üzerine gelen tül perde ısı kaybına neden olur mu?

santimantal
Perdelerim petek üstü değil, yere kadar uzanıyor. Petekler perdelerin arkasında kalıyor. Güneşlikler ise petek üstü. Tül perdeleri ısıyı engellemesin diye açsam evde görüntü hoş olmuyor. Ama kolay ısınmayan da bir ev olduğu için merak ediyorum tüllerin ısıyı ne kadar engellediğini.
Perdelerim petek üstü değil, yere kadar uzanıyor. Petekler perdelerin arkasında kalıyor. Güneşlikler ise petek üstü. Tül perdeleri ısıyı engellemesin diye açsam evde görüntü hoş olmuyor. Ama kolay ısınmayan da bir ev olduğu için merak ediyorum tüllerin ısıyı ne kadar engellediğini.
0
santimantal
(04.12.20)
Ben de böyle düşündüğüm için perdeleri kaloriferin arka tarafına sıkıştırıyorumn.
0
fempusay
(04.12.20)
ışıkla ısınmıyorsan o sıcağın direkt yüzeye vurmasının ya da önünde engel olmasının bir mahsuru yok. havayı ısıtıyor, yalıtım iyiyse o hava perdenin önünden geçmese yanından odaya dağılır.
anne endişesi b, bir kayıp olması için o havanın perdeyi geçemeyip başka yere gitmesi lazım.

gerçi sıcak havayı böyle bir yere gitmeli olarak anlatmak da saçma da, anlaşılsın diye söyledim.
0
Jux
(04.12.20)
kalorifer peteklerinin üzerinin kapalı olması yaklaşık %40, önünün kapanması da yaklaşık olarak %15' lik bir ısınma kaybına sebep olur. Petekler sadece konveksiyonla değil ışıma yaparak da ısıtır. Oranlar makine mühendisliği bölümünde derste yapılan bir deneyin hatırlanan sonuçlarıdır.
0
yazmamaya yemin eden adam
(04.12.20)
evin yalitimi iyiyse cok isi kaybi olmaz ama evet, petegin onune dusen tul perde isiyi bir miktar hapseder, o yuzden petek ustu daha kullanisli, bir de petek uzerinden isinan havanin odaya daha iyi yayilmasi icin soyle aparatlar var. www.isitac.com
0
exlibris
(04.12.20)
@fempusay +1 arkasına sıkıştır, radyatörün önüne ve tam üstüne birşey gelmesin. Kolay ısınmadığına göre yalıtım ve/veya pencere doğramaları sıkıntılı bu nedenle radyatörü o alandan ne kadar ayırabilirsen o kadar iyi olur.

Güneşlikler tam petek üstünde kalıyorsa o da ısınmayı ciddi etkiler.
0
cursor
(04.12.20)
(4)

Muhasebe - E-Fatura E-Arşiv Sorusu

hayal fazlasi
Merhaba,Sıkıntılı bir müşteri ile davalık olma noktasındayız. İş azdan az çoktan çok noktasında şu an. Yarın avukat ve mali müşavir ile görüşeceğim fakat fikri olanlardan fikir almak istedim. Ben e-fatura, karşı taraf e-arşiv mükellefi. Ben satıcıyım. Mesafeli satış sözleşmesi, hizmetin verildiğine
Merhaba,

Sıkıntılı bir müşteri ile davalık olma noktasındayız. İş azdan az çoktan çok noktasında şu an. Yarın avukat ve mali müşavir ile görüşeceğim fakat fikri olanlardan fikir almak istedim. Ben e-fatura, karşı taraf e-arşiv mükellefi. Ben satıcıyım.

Mesafeli satış sözleşmesi, hizmetin verildiğine dair her türlü ispat, alıcı ile mail yazışmaları, borcun kabulüne ve tutarına dair mail kayıtları, gerekirse firma tarafından uyarı ile alınmış görüşme kayıtları da var. İadesi olmayacak da bir hizmet.

İlk önce normal bir şekilde borç hatırlatması yaptık. Yokuşa sürdüler. Sonra resmi olarak faturayı kestik ve gönderdik. "Yasal unsurları taşımayan fatura içeriğine itiraz ederiz" diyerek üstüne bize iade faturası kesmişler. Normalde benim bildiğim buna iade fatura kesilmez noter aracılığıyla itiraz edilmesi gerekir. Ben bu fatura ile direkt ilamsız icra takibi başlatmak istiyorum ve sonuna kadar gitmek istiyorum, iade itiraz vs. kabul etmiyorum.

1- Bana kestikleri iade faturası ile ilgili bir şey yapmam gerekir mi? Veya karşı tarafa kabul edilmemiştir vb. bilgi vermem gerekir mi?
2- Benim kestiğim faturayı ben normal bir şekilde işleyeyim mi?

Teşekkürler.
0
hayal fazlasi
(02.12.20)
Hizmet verildiğine dair elinizde somut deliller var ise firma aleyhinde icra takibi başlatmanız yerinde olur. Büyük ihtimal takibe itiraz edecekti ve dava açmanız gerekecek. Ayrıca kestiğiniz faturayı da işlemeniz gerekir.
0
limon rengi
(02.12.20)
"yasal unsurları taşımayan" kısmı kafamı karıştırdı. Senin işlemde sakat bir durum var mı? Tuzağa düşmeyin...
0
fempusay
(02.12.20)
@fempusay yavuz hırsız gibi bir durum söz konusu. daha önce yapılan bitmiş bir iş için aylar sonra iade istedi. iade isteği kabul edilmeyince bizim diğer faturadan alacağımız olduğu halde bastırmak için bize icra başlattı red edildi. aylar önce ödediği parayı almaya ve yeni aldığı hizmetin faturasını da ödememeye çalışıyor. hizmetlerin bizim tarafımızdan verildiğini tamamen inkar yoluna gidiyor. ne faturası ne hizmeti gibi bir tavır takınıyor. gönderdiğim faturayı da ya kabul edecekti ya da inkar edecekti. inkar yolu seçti.
0
🌸hayal fazlasi
(03.12.20)
BeNzer bir durum yaşamıştık. Davalık olursunuz, bilirkişi atanır. Biz faturayı işlemiştik. Faturaya zamanında itiraz olayı var. Süresi içinde itiraz edildi ise ilamsız icra işi olmayabilir.
0
istege bagli sigortasiz
(03.12.20)
(3)

Allerjik Rinit , Bronsit ve Covid

fearisthemindkiller
Merhaba,Allerjik Rinit veya bronsiti olup Coid gecirmis olan var mi?
Merhaba,

Allerjik Rinit veya bronsiti olup Coid gecirmis olan var mi?
0
fearisthemindkiller
(27.11.20)
Bir ara covidin mühim bukgulari stadına girmidti döküntü. Şöyle googleladim, belki siz de yapmissinizdir. Geçmiş olsun. Umarım değildir.
www.google.com.tr
0
fempusay
(28.11.20)
Ben varım. Semptomsuz atlattım.
0
kaderimse np
(28.11.20)
Alerjik rinitim var, ağır bir grip şeklinde atlattım.
0
inawen
(28.11.20)
(6)

Masculinist Nasıl Çevireyim?

kendi helvasını kavuran zombi
Google "Erkeklikçi" diye çevirdi ama saçma. Başka ne denebilir?
Google "Erkeklikçi" diye çevirdi ama saçma. Başka ne denebilir?
0
kendi helvasını kavuran zombi
(27.11.20)
Eril?
0
kaptan memo
(27.11.20)
Maçoluk daha uygun sanirim, ya da ona yakin bir tabir. Masculinity erkeklikten ziyade bazi spesifik ozellikleri tasvir ediyor cunku.
0
kurbanlik koyun
(27.11.20)
Erilcilik
0
fempusay
(27.11.20)
-luk'lu -lik'li şeyler olmaz, -ist ekini karşılamaz. Erilci olarak çevirebilirsin bence.
0
buff
(27.11.20)
‘You’re Not One of Those Boring Masculinists, Are You?’ makalenin adı.
"Sen O Sıkıcı Erilcilerden Değilsin, Değil mi?" diyorum o zaman. bilemedim
0
🌸kendi helvasını kavuran zombi
(27.11.20)
Terminolojide çevrilmiş ve oturmuş bir karşılığı yoksa çevir öyle, gayet olmuş bence.

Ekleme: Maskülinist/maskülist diye de kullanılıyor sanırım. Daha yaygınsa maskülinist diye çevirip (yani aslında çevirmeyip) bırakabilirsin. "Feminist"e de feminist diyoruz sonuçta.
0
buff
(27.11.20)
(5)

kadife pantolon giyen erkek

blue eyes white dragon
çocukluğumdan beri giymediğim kadife pantolon kışın da etkisiyle alıp giyem dedim ama zaten çok da markada yok. beden olayına kafam gitti. en son 31 beden giydiğim bir kot var yeni aldım. ancak bu kadifelerde beden olayı nasıl ilerliyor? mağazada yok, internete mahkumum gibi. varsa elinde bir örnek.
çocukluğumdan beri giymediğim kadife pantolon kışın da etkisiyle alıp giyem dedim ama zaten çok da markada yok. beden olayına kafam gitti.

en son 31 beden giydiğim bir kot var yeni aldım. ancak bu kadifelerde beden olayı nasıl ilerliyor? mağazada yok, internete mahkumum gibi.

varsa elinde bir örnek. kot ile kıyaslamama yardımcı da olabilir.
0
blue eyes white dragon
(25.11.20)
Kot kesim ksdifeler kot bedeni, kumaş kesim kadifeler kumas bedeni.
Ben kotta 31, kumaşta 48 giyerim. Kadife de aynıdır.
0
fempusay
(25.11.20)
Ama mesuliyet kabul etmem bro. Sonna neden şöyle dedin de öyle olmadı demeyesin. Not. Cepten takılıyom düzeltme şansım yoktur.
0
fempusay
(25.11.20)
Sahip olduğum son kadife pantolonu levisten 5 sene önce almıştım. Beden numaraları jeanleri ile aynıydı.
0
geven kafa
(25.11.20)
Pantolonda spor ayakkabi-deri ayakkabı gibi numara farkı olayı yok. Pantolonlar hep aynı, markadan markaya kalıptan kalıba değişir sadece.
0
her giriste sifresini unutan adam
(25.11.20)
Ben sadece kadife pantalon giyiyorum 5-6 yıldır. Her sene bulmak daha da zorlaşıyor. Kotla ya da herhangi pantalonla aynı beden alıyorum. Her markanın kesimi farklı. Mağazanın sitesinde kalıp ölçüleri yazması lazım. O ölçüleri elindeki pantalonlarla kıyasla.
0
mirafiori
(25.11.20)
(1)

zoom uygulamasında görüntüyü sesle birlikte nasıl kaydederim?

leeloodallas
görüntülü görüşmemizi kaydetmek istiyoruz ancak telefon uygulamasında böyle bir seçenek yok. ekran kaydında da sesi kaydetmiyor. farklı bir yöntem ya da uygulama önerebilecek var mı görüntülü görüşmeyi hem ses hem görüntü olarak telefon üzerinde kolay kaydedebilmek için?
görüntülü görüşmemizi kaydetmek istiyoruz ancak telefon uygulamasında böyle bir seçenek yok. ekran kaydında da sesi kaydetmiyor. farklı bir yöntem ya da uygulama önerebilecek var mı görüntülü görüşmeyi hem ses hem görüntü olarak telefon üzerinde kolay kaydedebilmek için?
0
leeloodallas
(23.11.20)
Neden zoomun kendi otomatik kayıt seçeneğini kullanmıyorsunuz? Cloud veya yerel diske kayıt edebilirsiniz.
0
fempusay
(23.11.20)
(4)

Süt izninde online ders

iwishiwasthemoontonight
MerhabalarOkuldaki yaziyla da beraber sut iznim geregi mesaim 15 30da bitiyor.simdi bu online ders geregi evde ders yapiyor olucaz. Bana 15 30 sonrasi etut dersi verebilirler mi?
Merhabalar
Okuldaki yaziyla da beraber sut iznim geregi mesaim 15 30da bitiyor.simdi bu online ders geregi evde ders yapiyor olucaz. Bana 15 30 sonrasi etut dersi verebilirler mi?
0
iwishiwasthemoontonight
(20.11.20)
Süt izninde çalışmamanız lazım, çalışırsanız fazla mesai olarak değerlendirilir.
0
kojonotsuki
(20.11.20)
Online veya yüzyüze fark etmez. Süt izni saatinde iş verilemez.
0
fempusay
(20.11.20)
Süt iznini öğretmen istediği saatte kullanabilir. Kanun böyle.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.20)
hocam ders saatinizi doldurmanız istenir. cumartesi de ders yapmamanız gerekiyor normal şartlarda.
0
dedim ben sana
(20.11.20)
(4)

Telefon çalınması için adliyeye başvurmak

namidigerkokuc
Yaklaşık 3 sene önce telefonum çalındı ve Çağlayan adliyesine başvurmuştum. Bana dilekçe falan yazdırmışlardı sanırım. Biraz önce aklıma geldi de, ben şu an telefonum hakkında durumun ne olduğunu nasıl öğrenebilirim. Link falan var mıdır öğrenebileceğim
Yaklaşık 3 sene önce telefonum çalındı ve Çağlayan adliyesine başvurmuştum. Bana dilekçe falan yazdırmışlardı sanırım. Biraz önce aklıma geldi de, ben şu an telefonum hakkında durumun ne olduğunu nasıl öğrenebilirim. Link falan var mıdır öğrenebileceğim
0
namidigerkokuc
(15.11.20)
E-devlet
vatandasuyap
0
fempusay
(15.11.20)
savcı dava açmayıp takipsizlik verdiyse, veya hala soruşturma aşamasındaysa uyaptan görünmez
0
efruz
(15.11.20)
3 yıldır ses yoksa savcılığın daimi arama bürosundadır. (Savcılıkta çocuk, bilişim, hırsızlık gibi bürolar var) Süreyi tam bilmemekle 3 ayda bir sanırım daimi arama bürosu emniyete yazı yazar “hacılar adamın telefonunu buldunuz mu” diye emniyette “yok qanqa ya nasıl bulalım” diye cevap verir. 5 sene sonrada zaten “bu telefon bulunmaz karşiiiim geçmiş olsun git kendine iPhone 12 al bitane” der savcılık ve olay biter.
0
infernalcadre
(15.11.20)
Efruz +1, ilave olarak da;
İfade verdiğiniz kagıdı saklıyorsanız oradaki numara ile dilekçe verin dosya fotokopisini istiyorum diye. Savcılık ön büro alıyor dilekçeyi yönlendiriyorlar. Dosya no oradan da öğrenilebilir. Bakarsınız dosyada ne olmuş ne bitmiş.
0
cilekli pasta
(15.11.20)
(11)

siz de kızgın mısınız?

dedi ayca
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. eur
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.

sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
0
dedi ayca
(11.11.20)
Yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.11.20)
Samsaraya hoşgeldin. Ben de aynı tatminsizligi derin yaşadım, kendi çıkışımi Budist pratikte buldum.
0
JohnOakley
(11.11.20)
vardı da ayrıldık :)) şimdi yok. bundan sonra da olmasını istemem. daha yeni, hayatım düzene girdi. gelirim katlandı. bundan sonra vur patlasın, çal oynasın.
0
stewie
(11.11.20)
Kızdığım ve suçu attığım kimse yok. Hayatımdaki insanlar da köpeğim de, bana hayatımı sınırlamak için değil, aksine yeni alanlar açmak için var olmalılar. Yoksa onlardan uzaklaşırım.

Hastalıklı ilişkileri, kimle ve neyle olursa olsun kendimden uzak tutuyorum.
0
buf-e kür
(11.11.20)
@buf-e-kür hastalıklı ilişki gibi düşünmemek lazım aslında. sonuçta beni bundan alıkoyan şey "annem mahvolur, eşim çok üzülür..." düşüncesi. ilişkilerimiz sağlıklı ama annesi hayatta olan ya da kendine ait bir ailesi olan herkes için intihar etmek 10 kere düşünülen bir şey bence.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
valla benim eşim de yok. hatta doğru düzgün bir ilişkim de yok.

yaşamayı seviyorum sadece mevzu bu heralde, yoksa çekilecek çile değil cidden. İstanbul'da ilk depremde yıkılacak 2+1 evi 4000e kiraya vermişler. Bu ülkeden gitmedikçe bu dertlere çözüm yok. burda oldukça cidden o satrançtaki piyonlardan farksızız.
0
lcha
(11.11.20)
@Icha ben işte bu sebeplerden yaşamayı da sevmiyorum. buradan gitmenin çözüm olacağını ya da şartları çok çok daha iyileştireceğini düşündüğüm için, gitmek üzere her şeye sahiptim 2 ay öncesine kadar, corona yüzünden tüm planlarım, elimdeki her şey yok oldu gitti. şimdi burada ekstra mutsuzlukla sürünmeye devam ediyorum.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
@dedi ayca, yasamak icin bir sebep olarak baska insanlari gormuyorum. Kimse beni hayata baglamiyor, kimse de hayattan sogutmuyor. Sadece baskalari icin hayatta kalma dusuncesi bana gore saglikli degil. Ama bana gore iste. "Sıkıstırılmıs" hissetmemek bence yasamaya dair en guzel seylerden. Boyle hissetmemenize uzuldum.

"o uzulur, bu aglar, sunun akli bende kalir, su ben olmasam hayatta kalamaz" diye yasanmiyor, bu tip sinirlamalar beni o insanlardan ve seylerden bir süre sonra otomatik olarak uzaklastiriyor. bence sadece bunlara sarilarak hayata tutunmak tehlikeli.

Benim de bir ailem var. Ornegin annem bir kontrol-delisi oldugu icin onunla arama fiziki bir mesafe koymam sart. Cok seviyorum ve seviliyorum, ancak her hareketim onu uzecek diye, onun istedigi gibi yasayamam. Bana iyi gelmedigini gordugum akraba ve arkadas iliskilerinden kendimi bir derece soyutluyorum. Cünkü yasamak boyle bir sey degil.
0
buf-e kür
(11.11.20)
kizgin degilim, afganistan’da da dogabilirdim. kosullarimi kabullendim. ayrica is yerindeki insanlar da senin icin ayni seyi dusunuyor olabilirler.
0
anais
(11.11.20)
Ben hayatta en çok kendime kızarım.
Kendimden de şu an kurtulmak istemiyorum.
Bir bakalım neler olur, diye bekliyorum.
0
fempusay
(11.11.20)
Beni hayatta tutabilecek bir şey yok. Battı balık yan gider bakalım neler olacak diye bekliyorum bakalım.
0
jazzabel
(11.11.20)
(14)

Memurla olan diyaloğum

sanguine
İşe başlayacağım yerdeki personel şefi ile geçen gün bir tartışma yaşadım, çok uzun zamandır birileriyle sürtüşme yaşamıyordum üst üste enteresan oldu.Tartıştığımız konuyu postun en sonuna koyuyorum çünkü olayla doğrudan alakası yok, mesele bu manyak karının üslubu. konuyu merak eden orayı da okuyab
İşe başlayacağım yerdeki personel şefi ile geçen gün bir tartışma yaşadım, çok uzun zamandır birileriyle sürtüşme yaşamıyordum üst üste enteresan oldu.

Tartıştığımız konuyu postun en sonuna koyuyorum çünkü olayla doğrudan alakası yok, mesele bu manyak karının üslubu. konuyu merak eden orayı da okuyabilir.

Şimdi ben bu kadını katiyen tanımıyorum, zaten atandığım yere de hiç gitmedim daha. Yani ilk defa konuşuyorum düşünün ve bilgi almak için aradığımdan tamamen karşımdakine kanalize olmuş durumda oldukça nazik ve normal şekilde konuşuyorum. Telefonu açtı, aşırı gergin, merhabalar rahatsız ediyorum kurumunuza avukat olarak atandım, tarafıma sms geldi, şu anda da başka bi yerde çalışıyorum, istifa dilekçemi sundum, bana tebligat göndereceksiniz değil mi görev sürem kaçmasın o yüzden soruyorum, dedim. karı bir başladı bana saydırmaya, smsle başlar süreniz, ama devlet memurları kanunu var vs vs dedim, ardından şöyle dedi.

"burada sizin avukatlığınız geçerli değil, burası adliye değil, ben 32 yıllık memurum, ben böyle diyorum, bana avukatlıkla gelmeyin, ankarayı arayın onlara sorun" aynen bu cümleyi kurdu. neye uğradığımı şaşırdım, sırf küfür etmemek için tamam deyip kapattım. zaten ağzımı açtığım anda ben konuşuyorum diyerek bana da izin vermiyordu. sonra aynı kurumda bir müdür yardımcısını aradım onun da sekreteri mi ne çıktı kendisi yok bana anlatın dedi, anlatmaya başlayınca "göt hanım diyorsa doğrudur, ne uzatıyorsunuz, o kadar kişi alındı sorun çıkmadı sizde mi sorun olacak" deyince tepem attı onun da suratına kapattım.

sonra söz konusu sorunu çözdüm bir şekilde, tabi ki kendisinin embesilliğinden kaynaklı bir durum vardı. bu aynı yere atandığım insanlarla iletişimimiz var, hatta orada çalışmakta olan birinin de telefonunu buldum, "biz de tartıştık onla, gergin birisi, size özel değil, uğraşmayın boşuna (cimere şikayet edeceğimi söylemiştim) buranın demirbaşlarından biri, aynı yerde çalışacaksınız huzursuzluk olmasın" vs bunları dediler. bu karı belli burada bir hegemonya kurmuş kimse buna gık demek istemiyor. bir de avukat olacaklar (bunları diyen arkadaşlar) nasıl olsa sinmişler işte.

ben bu lafı duyduğumdan beri bildiğiniz uyuyamıyorum, senin avukatlığın burada sökmez ne demek, sen nasıl böyle konuşursun, sen kimsin, ilk defa konuştuğun üstelik aynı ortamda çalışacağın (benim üstüm amirim vs hiçbir şeyim olmayacak bu arada, aynı binada olacağız) insana nasıl böyle terbiyesizce konuşursun. aklım almıyor, laf öyle bir oturdu ki içime, zaten daha telefonu kapatır kapatmaz cimer ekranını açtım şikayet yazmaya başladım. sonra yol açtığı sorunu düzeltmek için uğraştım biraz, dedim atamam yapılsın önce bir, ondan sonra şikayet ederim. ama duramıyorum yani.

1-doğrudan adını zikrederek ve şikayet sekmesi altından şikayet edecektim olayın ilk öfkesiyle, bundan vazgeçtim. çünkü şahsileştirmiş olacağım, gitmeden bir düşman edinmiş olacağım, baya bildiğiniz baş düşmanım olacak o kurumda, uzun yıllar çalıştığı için kurum amirleri nezdinde sorun çıkartma durumu olabilir, haklıyken de haksız duruma düşmek istemiyorum.

2-şikayet yerine görüş ve öneri olarak, atama işlemlerinde yaşadığım problemi ve personelin tarafıma yaklaşımıyla ilgili böyle daha soft bir metin kaleme almayı düşündüm bunu da hazırladım, karıya da o lafını yutturacak şekilde. işyeri hekimi de o zaman işyerinde doktorluk yapmasın o zaman orası hastane değil, 30-40 sene tecrübesi olup avukatların tek çalışma alanının yalnızca adliye olduğunun bilinmemesi memurlar adına çok üzücü vs gibi (tabi ki son derece resmi bir üslupla) kendisinden değil yaptıklarından bahsederek bu olayı gündeme getirmek, susup oturmadığımı ve tepkimi bu şekilde göstermek. nasıl olsa o lafı diyen kendini biliyor.

3-içim katiyen soğumadı, kendimi dizginliyorum, hala cimerde bir şey yapmadım, göndermedim, cimerden bir şey çıkacağı için değil bu arada, kendisinin verdiğim tepki kulağına gitsin yeterli, sadece bu. arkadaşlarımla konuşuyorum ya boş ver sana ileride izinlerini kullanırken, özlük dosyanı hazırlarken zorluk çıkarır, her gün göreceksin, (uzun yıllar durmayı düşündüğüm bir yer bir de) daha hiç gitmemişsin, bu olayla beraber anılma, gider gitmez sorun yaşama vs diyorlar. şu an çalıştığım yerdeki memurlar da sallama dedi, yalnızca çok sevdiğim bir abla tabi şikayet et dedi. hiçbir şey yapmamak belki en makul seçenek ama bunu yapamayacağım galiba

hangi yolu izlemek konusunda kararsız kaldım, en güzeli ikincisi bence ama. o cahilliği, iş bilmezliği, kanun tanımazlığı ismini vermeden gözüne sokmak. sen kimsin de avukatlığı küçümsüyorsun, allahım aklıma geldikçe deliriyorum, ben kendi mesleğimden zaten nefret ediyorum ama kendi mesleğime sadece ben bok atabilirim sen atamazsın. nereden ne tanıdığı varsa var, böyle bir cümle kuramaz bana. görsünler en azından bunu cimerde, bu lafı hangi gerizekalı memur söylemiş ehehehe desinler bakalım ben dedim diyebilecek mi.

mesele: şu an bi devlet kurumunda çalışıyorum, başka bir devlet kurumuna da yeni atandım oraya geçeceğim. atandığım yerden geçen cuma günü mesaj geldi, atamanız onaylandı, kuruma müracaat edin diye. sonra ben kurumu aradım, smsten sonra tebligat da göndereceksiniz değil mi dedim, çünkü usulü böyle, resmi görevlendirme yazısı gönderirler onu tebliğ aldıktan sonra 15 günlük göreve başlama süreniz başlar. ilk atandığım yerde böyle olmuştu. düz memur evet deyince ben de döndüm hazır çalıştığım yere bu ayın 14ünden itibaren geçerli olacak şekilde istifa dilekçemi verdim. 14ünde istifa etmemin sebebi hem çalıştığım kurumu seviyorum, maaşı önden aldığımız için bir kısmını iade etmekle uğraşmak istemiyorum, üçüncüsü de zaten sürem başlamadığı için kafadan tebligat gelene kadar 5-10 gün artı 15 günüm var. Acelem yok.

Sonra yeni atandığım yerde aynı konumda çalışacağımız insanlarla kurduğumuz bir whatsapp grubu vardı, orada işe benden önce başlayan arkadaşa bu tebligat olayıyla beraber çeşitli şeyler sordum. o da ben personel şefi (insan kaynaklarında çalışan memurların şefi yani şube müdürü falan değil öyle bir unvanı yok) kadın sms ile süre başlar dedi, dedi. Bunu duyunca benim bütün planım berbat olmuş oldu çünkü smsi tebliğ kabul edersem (ki bu kanuna katiyen aykırı ve emsali görülmemiş bir saçmalık) sürem istifa edeceğim tarihten bir gün önce dolmuş oluyor. Yani hakkımı kaybetmiş oluyorum gibi bir şey. Bunu duyunca hemen aradım bu kadının dahilisini ve bağlandım. Dediğinde diretince istifamı geri çekmeye çalıştım, çalıştığım kurum kabul etmedi, az daha göt gibi ortada kalacaktım. Sonra ankaradaki hukuk müşavirliğini aradım avukat meslektaş allah razı olsun ilgilendi ve bu kadının da üstü olan ildeki atama şube müdürünü aradı, kimlik numaramı verdi ona ve ayın 16sinda başlayabileceğimi tebligatın çıkacağını vs söyledi. bu karının götünden uydurduğu bir şey olduğu ortaya çıkmış oldu yani. Ben de rahat bir nefes alabildim.
0
sanguine
(05.11.20)
İlk önce şunu diyeceğim, merkez uzman yardımcısıyım 2 yıl olacak, hayatımda görmediğim en değişik, saçma, allah belasını versin diyeceğiniz insanları bu iki yılımda gördüm, hayatımda hiç bu kadar bezdiğim dönem olmamıştı.

İkincisi, personelciler kıldır. Bizde de hemen ertesi gün gelin dediler, ben işin acemisiydim, siz tabi önceki tecrübenizle biliyormuşsunuz başlama sürenizi. Bizde şehir dışından gelen adamlara hemen gelin dediler. Muvafakatname zamanında daire başkanından memuruna bir sürü sıkıntı çıkardılar. Daire başkanıma hakkımı helal etmiyorum. Sevgilimle aynı iş yerindeyiz, ona bir haksızlık yapıldı ama o hakkını çatır çatır savundu, sonra istediğini de aldı. Yine de başka bir konuda yaşadığımız şeylerin aynısının beteri sülalesinden çıksın.

Hiçbir şekilde kimseye kendinizi ezdirmeyin. Doğrudan amiriniz olmayan kişi hariç lafınızı kimseden esirgemeyin. Bu bir taktiktir, yenilere her zaman psikolojik olarak baskı yapılır, ezdirme ve özgüvenim düşürme yöntemleri. Bir kere kendinizi ezdirdiniz mi devamı gelir.

Sizin yaşadıklarınıza gelince, yazılı bir şey vermeyin. İlk önce kuruma başlayın, insanları gözlemleyin. Bu kadın herkese böyledir ve davranışları alışılagelmiştir belki, bu size yaptığı saygısızlığı ortadan kaldırmaz ancak acele bir davranışınız ilk günlerde antipati yaratır. Telefonda gereken cevabı vermişsiniz zaten. Konu açılınca ilerde lafı gediğine koyarsınız.
0
Hallegadola
(05.11.20)
"sana ileride izinlerini kullanırken, özlük dosyanı hazırlarken zorluk çıkarır" mı? orası bakkal mı, hiçbir şey yapamaz. onun adını da vererek cimere yaz
0
esref
(05.11.20)
Klasik devlet memuru. Her yerde böyle bunlar. Ben de denk geldim. Alttan alma kesinlikle. Avukatsın. Kanunu, hakkını daha iyi biliyorsun. Eğer tanıdığı falan varsa senin konumun daha iyi olduğu için daha yetkili kişilerden çevre edinebilirsin. Gücünün farkına var bence ve zaman içinde uğraş bence onunla. Düşman edinirim diye düşünüyorsan o düşman edindi bile. Ondan daha avantajlı konumdasın. O alttan alsın .
0
black mamba
(05.11.20)
Ben sadece cimer tecrübemi aktarayım. Siz şikayet ediyorsunuz, o memur da, öyle bir şey olmamıştır, diyor şikayet kapanıyor. Kaç kere denedim, hep aynı.
0
gelmeistemem
(05.11.20)
Özür dileyeewk avukat hanım/bey şunu diyecegim ama kan davası gitmenizi anlayamadım doğrusu.
Bahsini ettiğiniz kişi gerçekten de kompleksli olabilir ancak yazınızı baştan aşağıya okuduğumda sizi de ondan çok daha rasyonel hareket ediyor görmedim . Bunu söylemek biraz beni de tedirgin etmedi değil. Hatta bana dava açar mısınız diye de düşündüm doğrusu.
25 yılı aşkın yurt içi dışı memuriyet hayatım az konuşup az duyarak rahat edilebileceğini bana gösterdi. Hayırlı olsun yeni işiniz, savaş baltanizi gomunuz ve muvaffakiyetler dilerim.
0
fempusay
(05.11.20)
Bence bulaşmayın. Sadece ilk kadın değil, sekreter de size bayağı ters cevap vermiş. Telefonda böyle konuşan gerçekte daha fazla huzursuzluk çıkarabilir. O kurumda çalışmaya başladıktan sonra düşünürsünüz.
0
dissendium
(06.11.20)
Bulaş. Yanına gittiğinde nasıl bir konuşma tarziydi o, siz kim olduğunuzu zannediyorsunuz de. Zorluk falan da çıkaramaz. Çıkarırsa senin de elin armut toplamicak
0
abuzer
(06.11.20)
hem cimere şikayet et hem de işe gittiğinde bi söyle sen hayırdır amacın neydi diye, dava aç hakaret davası aç. ben böyle aptal insanlara asla tahammül edemiyorum. yok öyle "onun mizacı o takılma" demek. o kadar çabala "senin avukatlığın burada sökmez" desin yok ya.
0
Cebrikkuş
(06.11.20)
bir devlet kurumunda memurum. size tek önerim bence cimerden cevap alamazsınız hiç kendinizi boşuna saçma bir şeyin içine atmayın fakat kurumda dik durun sözünüzü esirgemeyin, hatta ters davranın fakat kavga da etmeyin. kim kime diş geçirebilirse.
0
herseyi birakip gitmek istiyorum
(06.11.20)
@fempusay

Hangi davranışım irrasyonel söyleyin, gerçekten farkında değilim, biraz da onun için açtım duyuruyu yani haklı olduğumu düşünüyorum elbette ama dışarıdan bakamıyorum. Ben bu kadina hakaret etmedim, üstünlük taslamadim, bir şey sordum sadece. Kendi fikri her ne kadar yanlis da olsa, bunu daha düzgün dile getirebilirdi.

Cimerden yanıt almak ya da yaptırım uygulatmak niyetim yok. Bunu zaten yazdım yukarıda da hiçbir şey çıkmasın önemli degil. Ben tepkimi göstermek istiyorum yalnızca.
0
🌸sanguine
(06.11.20)
Bu kadın gibileri çoğunluktadır kurumlarda. Bunun kuramı bile var. Bunlarla uğraşarak ömür tukeyenez, performans uretemezsiniz.
Benim dünya görüşüm kan davasına elverişli değil. Sizde bir kan davası arayışı görüyorum. Oysa insan nitelikleri itibariyle, özellikle medenilesememis, kurallara uymayı becerememislere ne şart altında olursa olsun örnek olmalıdır
Siz farkında değilsiniz zannımca ancak kendi mesleginiz itibariyle sanıyorum fazla elitist hareket ediyorsunuz. Ancak bunca elitizmin bir köşesine de "kan davası" girişiminizi sıkıştırmak istiyorsunuz (tesbih için kusura bakmayın) kan davası dememin hususi nedeni ziya gokalptir. Ona göre kan davasının bittiği yerde devlet başlar. Ben böyle bakıyorum.biraz daha sakin olup kin gutmeden işinize odaklanirsaniz, çeşitli kompleksler barındıran muhataplarinizdan daha çok yararlanır, iş hayatında daha az yara alırsinız.
Sanıyorum biraz gencsiniz, kizginliklarinizi yönetmek ve yaşamınızın merkezine almamak konusunda kendinizi ikna edin ve yönetin. :)
İrasyonalite çok duygusal hareket etmenizden kaynaklanıyor. Kimse sizi ezmedi, kırmadı,dagitmadi, rezil etmedi. Küçük dustugunuzu (avukat olduğunuz ve muhataplarinizin sizden daha düşük statülü olduğundan bahisle) düşünüyorsunuz, gururunuz incindi değil mi? Gerçek büyüklük işte bunlarin hiçbirine takılmamak yürüyüp gitmek, kendi işine, yoluna bakmaktır. Tavrinizin, davranisinizin orijin olarak kendinizden çıkmasıdır, baskalarininkine eklemleenmesi, başkalarına tepki verilmesi, sırf onlara had bildirme, ders vermede değil.
0
fempusay
(07.11.20)
@fempusay

Özür diliyorum ama yazdıklarınızın benim yaşadığım olay ile ne yazık ki hiçbir ilgisi, alakası yok. Önemli tavsiyeler hepsi tabi ki.

Mesleğiniz ne bilmiyorum, önemi de yok zaten. Çünkü meselenin benim avukat olmamla da hiçbir alakası yok. Bu olayin içine avukatlığı çeken kendisi. Muhtemelen yazdıklarımın tamamını okumadınız. Tekrar etmem gerekirse, ilk defa konuştuğum birisine kurumlarina atandığımi, tebligat gönderip göndermeyeceklerini soruyorum. Konuyla hiç alakası olmamasına rağmen, mesleğime hakaret ediyor kendisi. Olay bu.

Siz bir insaat muhendisisiniz diyelim, bu şahıs, tamamen durduk yere size burası şantiye değil, senin bilginin geçerliliği yok dese "ezilmiş, kırılmış" hissetmeyecek misiniz, gülümseyerek estağfurullah mi diyeceksiniz, eğer öyleyse tamam, bu sizin tercihiniz ve sorgulamiyorum.

Ayrıca kompleksi olan da kendisi, konunun mesleklerle hiçbir alakası yokken, bilgisinin yanlış olabileceğini söyleyince komplekse girip burası adliye değil diyerek kibrin, ilkelligin, kural tanımaz ligin, nezaketsizligin Allah'ını yapan yine kendisi.

Bu hareketini üstelik sıkça herkese tekrarladığı da biliniyor ayrıca. Ben kan davası gitmek istesem, hiçbir şey çıkmayacagini bildiğim halde savciliga hakaretten suç duyurusunda bulunurdum ve gerçekten ömür boyu bu kan davası olarak devam ederdi.

Ben yalnizca, cimer üzerinden görüş ve öneri olarak yaşadığım bu terbiyesizligi kendisinin ismini vermeden ama o olduğu anlaşılacak şekilde anlattım ve gönderdim. Artık utanır mi yediği halttan ötürü, yoksa kan davasına mi dönüştürür kendi bileceği iş.
0
🌸sanguine
(07.11.20)
Şansınıza tam olarak şunu okudum şimdi:
"Pay bad people with your goodness; fight their hatred with your kindness. Even if you do not achieve victory over other people, you will conquer yourself."
Leo Tolstoy, "War and Peace"
-
Yazdıklarınızı harfiyen okudum. Dikkat ederseniz reddetseniz bile, kaç gündür bu olayla yatıp kalkiyorsunuz. Sakin olun, o kadın şimdi koca bir taş kahve içip kendine göre mükellef bir kahvaltı yapıyor. Sizi çoktan unuttu bile. Ama siz maalesef atağa kalkmissiniz bile.
Kendimi daha fazla yormayayim. Ben uzun yıllar yöneticilik yaptım. Sanırım son bir iki sen hariç. Eski memurlar kadar iyi koku alabilen ve sabırla avını bekleyeni görmedim. Sakin olmakta her zaman fayda vardır. Bana kizmaniza gerek yok. :)
Farkında değilsiniz ama kendinizi muhataplarinizla denk hale getirdiniz. Hiç de seçkin bir tavır değil.
Arada kavganın gidişatını yazın madem umalım ki ben külliyen haksız çıkayım. Ama uygar tavır,medeni tepki benim onerrdigimdir.
0
fempusay
(07.11.20)
Güncelleme yapayım ise başlayalı bir hafta oldu

İlk gün kadını gördüm, her ne kadar insanları genelde dış gorunusuyle yargilamasam da karşımda pespaye, pasakli, kısa boylu, yuvarlak suratlı, himbil, gözlüklerinin cami kirden görünmeyen, kadınlar günü hirkasiyla gezen ve bağıra bağıra konuşan bu insan kaynakları şefi kadını gördüğüm anda bütün hırsım kayboldu ve şikayetçi olmadım. Zaten onunla da hiç isim olmadi, olmayacak. Beklediğim iyi olmuş dedim.
0
🌸sanguine
(20.11.20)
(11)

kamu kurumunun dilekçeye yanıt vermemesi

anti-kahraman
6 7 ay geçti yazılı bir yanıt vermediler. Dilekçeme yanıt verin temalı bir dilekçe yazacağım ama nasıl uygun bir dille yazılır. Örnek de bulamadım bu konu hakkında.
6 7 ay geçti yazılı bir yanıt vermediler. Dilekçeme yanıt verin temalı bir dilekçe yazacağım ama nasıl uygun bir dille yazılır. Örnek de bulamadım bu konu hakkında.
0
anti-kahraman
(04.11.20)
Dilekçeniz işleme alınmamış olabilir mi? Dilekçeyi verirken evrak kodu almış mıydınız?
0
armagan abanuz
(04.11.20)
Sayı no almış olman gerek
0
giovanne
(04.11.20)
... tarih ... sayılı dilekçeme .... tarihi itibariyle cevap verilmemiştir.

gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.
0
cilekli krep
(04.11.20)
Evrağı verdiğinizde evrak takip no veya kayıt fişi almaydıysanız o iş zaten baştan yatmıştır. Yok aldıysanız ;

İlgi : ...... tarihli ...../... sayılı dilekçeme, 04/11/2020 tarihi itibari ile resmi olarak verilmiş herhangi bir cevap bulunmamaktadır. Vermiş bulunduğum dilekçeye istinaden yapılmış olan iş ve işlemler hususunda tarafıma bilgi verilmesini arz ederim.
0
synax
(04.11.20)
Aldim onları.
0
🌸anti-kahraman
(04.11.20)
Cimere de yazabilirsiniz.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(04.11.20)
Zimni red
kavramını araştırın
0
Erva
(04.11.20)
60 günden sonrası zımni red'e girer. konuyu googleya bilirsin.
0
helenart
(04.11.20)
zımni red, yalnızca dava yolunu açar öyle değil mi?
0
🌸anti-kahraman
(04.11.20)
Talep mi vardı dilekçede nedir? Bilgi mi veryodun, bilgi mi istiyodun?
Zimni red (idarenin sessiz kalması) dava yolunu açar ancak dava açmak için de 60 günlük süren olur kaçırma
0
fempusay
(04.11.20)
dm'de bilgilendirdim.
0
🌸anti-kahraman
(04.11.20)
(6)

Enkaz arama hızı?

jamiro
Bilen söylesin bu iş nasıl yapılıyor sizce yavaş mı normal mi? Bir de gerçekten ama gerçekten bilmediğim için soruyorum oradaki molozlar üstten tane tane vinç yardımı ile aralıksız bir şekilde kaldırılsa şimdiye her katmanı hızlıca bitirmezler miydi böylece 60 saat beklemeden daha çabuk çıkarılmaz m
Bilen söylesin bu iş nasıl yapılıyor sizce yavaş mı normal mi?

Bir de gerçekten ama gerçekten bilmediğim için soruyorum oradaki molozlar üstten tane tane vinç yardımı ile aralıksız bir şekilde kaldırılsa şimdiye her katmanı hızlıca bitirmezler miydi böylece 60 saat beklemeden daha çabuk çıkarılmaz mıydı? Yanlış düşünüyor olabilirim öyleyse düzeltin, amacım öğrenmek.
0
jamiro
(02.11.20)
bildiğim kadarıyla bir kişi hangi parçanın ne zaman kaldırılacağını yönetiyor. kulaktan dolma bir bilgi ama bu. duyuruyu takipteyim.
0
ilkot
(02.11.20)
Neyin altında ne olduğunu bilmiyorlar ki, azami dikkat ve özen göstermeli. Ya canlı varsa, ya canlıya zarar verilirse. Böyle dusunmeli
0
fempusay
(02.11.20)
Eğer normali buysa yıkılan apartman 40 değil de beklenen İstanbul depremindeki gibi 40 bin olunca ne olacak? Kim kimi kurtaracak? Daha pencere camına sepetli vinç koyup 2 tane kediyi alacak donanım ve becerileri yok.
0
koskoca kirpi
(02.11.20)
@fempusay,

üst üste sigara paketlerini koy ve her birini üstten tane tane "yukarı" kaldırıp başka bir alana geri koy. böylece zarar mı verirsin enkazdakilere yoksa alttakilerin yükünü mü azaltırsın?

ve ayrıca bunu başından beri yapsalar şu an orası çorak bi araziye dönerdi, yani moloz falan kalmazdı hepsi alınıp yan tarafına konurdu binanın diye düşünüyorum.

enkaz görüntülerine ne zaman baksanız binanın tepesinde ayakta duran 20 adam var, 4-5 tanesi çalışıyor.

bana saçma geliyor.
0
🌸jamiro
(02.11.20)
Blokları kaldırıp, sessizliği sağlayıp, canlı yaşam var mı diye bakıyorlar her seferinde. Betonlar kırıldıkça kalkan toz içerdekileri boğmasın diye enkazın üzeri sürekli ıslatılıyor. Canlı olduğu anlaşıldıkça ona ulaşmak için delerek ilerliyorlar. Elif'i sanıyorum 1.5 saatte çıkarmışlar. O süre zarfında enkazın altına birini indirip çocuğun yanında bekletmişler. Yapılacak en ufak hata yaşayanları da öldürebilir. O yüzden yavaş çalışmaları çok normal. Bildiğimden değil ama enkazı öyle tek tek blokları kaldırarak temizlenecek bir şey olarak hayal edemiyorum ben. Neresinde insan var kestirmek mümkün değil. Hatta insanların hangi odada bulunabileceğine odaklanıp o şekilde kazıyorlardı. O yüzden snap görüntülerini arıyorlardı sosyal medyada.

Daha iyi hatırlayan vardır ama 17 Ağustos depreminden sonra yaşam umudu kalmadığı zaman kepçelerle vinçlerle kaldırmışlardı enkazları. Bir sürü ceset parçalanmıştı. Tabii ki siz daha dikkatli bir şey öneriyorsunuz ama o kadar doğrusal olmayabilir mesele.
0
evrim halkasi
(02.11.20)
Şunu düşünün: sizin aklınıza gelen bu fikir ordaki yüzlerce görevlinin aklına gelmemiş olabilir mi?

Bu adamların bir çoğu 99 depremi dahil birçok depremde enkaz kaldırma çalışmasına katılmışlar. Profesyonel kaynaklardan eğitimler alarak bu günlere hazırlanmışlar. Yani sizin tv başında otururken akıl ettiğiniz gibi "üst üste sigara paketlerini koy ve her birini üstten tane tane yukarı kaldırıp başka bir alana geri koy" kadar kolay bir çözüm olsaydı ortada, uygulanırdı. Ama sigara paketine benzettiğiniz kirişler birçok yerinden kırılmış, un ufak olmuş beton yığınları. Ayrıca altlarında farklı açılarla kırılmış yüzlerce eşya ve boşluklar var. Bir yerine anı müdahale etseniz kaç farklı noktada nasıl bir basınca ve harekete yol açacak belli değil. İşte bu yüzden yaşam olan yerlere milim milim koridor açmakla uğraşıyorlar. Maalesef bahsettiğiniz gibi kolay bir çözüm yok. Ve yüzlerce, binlerce enkazın olduğu bir depremde bu ekipler herşeyi doğru yapsalar bile birçok kişi yardım yetersiz kaldığı için ölecek. Tek çözüm inşaat güvenilirliği.
0
zihua
(02.11.20)
(2)

58 saat sonra bir ses

her giriste sifresini unutan adam
Enkazdan iki gün sonra bir ses duyuluyor. Ki önceki depremlerde bu daha uzun sureler için de sözkonusu olmuştu. Bu nasıl oluyor? Geçici bir baygınlık oluyor da o mu son buluyor vs. İhtimaller nedir?
Enkazdan iki gün sonra bir ses duyuluyor. Ki önceki depremlerde bu daha uzun sureler için de sözkonusu olmuştu. Bu nasıl oluyor? Geçici bir baygınlık oluyor da o mu son buluyor vs. İhtimaller nedir?
0
her giriste sifresini unutan adam
(02.11.20)
ufak ufak hareket ederek eline ses çıkartabilecek bir şey almıştır. ya da ufak bir boşluk gördüyse yine ufak ufak hareket ederek yaklaşmıştır, sesini duyurabilme ihtimali artmıştır. belki de ilk dakikalardan beri belirli aralıkla ses çıkartıyordu ama o hengamede duyulmadı bir şekilde. bir de küçük olduğu için hareket etmesi daha kolay olmuştur diye tahmin ediyorum. umarım kız kardeşi de sağ bir şekilde çıkartılır.
0
rose parks
(02.11.20)
Enkaz eselendigi icin, ayristirildigi, işlendiği icin için daha kolay hareket etme, ses duyurma imkanı bulunmuş olabilir.
Allah hepsinin hepimizin yardımcısı olsun zor iş.
0
fempusay
(02.11.20)
(18)

sobayı yaktınız mı? kaloriferi, klimayı, yerden ısıtmayı açtınız mı?

stewie
ben an itibariyle açtım. yerden yerden ısıtıyor.2. soru, kışı sevenler nesini seviyor?
ben an itibariyle açtım. yerden yerden ısıtıyor.

2. soru, kışı sevenler nesini seviyor?
0
stewie
(30.10.20)
Açmadım, iyi daha
0
fempusay
(30.10.20)
Geçen Hafta basında açtık
0
data
(30.10.20)
Sıcak sevmiyorum dolayısı ile kışın çok mutlu oluyorum.
0
giovanne
(30.10.20)
Açmadım.

Uzun kollu kıyafetleri ve mont giymeyi seviyorum. Kışı seviyorum o yüzden.
0
himmet dayi
(30.10.20)
istanbul.
Henüz açmadım. bir iki kez gece üşüme gelince klimayı ya da fön makinasını açıp on dakika ısındım o kadar. onun dışında hala üzerimi örtmeden yatıyorum.
eskiden kışı daha çok severdim ama artık sıcak o kadar rahatsız etmemeye başladı. bu nedenle abartmasın da havalar yazı kışı çok fark etmez modundayım.
0
kisa
(30.10.20)
sıcaktan nefret ederim. daha havalar soğumadı benim için. kalorifer erken.
şort tişört devam. gece battaniye kullanıyorum.
istanbul.
0
sutlu nescafe
(30.10.20)
dün kaloriferi açtım çünkü üşüdüm bayağı sabah da istanbul'da gök yarıldı resmen. ama akşam üzeri çok sıcak oldu kapattım. sabah da evden çıkarken camı falan açtım inşallah eve gidince ev donmamış olur şdfklgdgfk
kışa bayılmıyorum ama aşırı nemden iyidir.
0
matilda
(30.10.20)
istanbul pendik. açmadım daha, ama haftasonu 10 derece düşecek hava dendi, o zaman yakmak gerekir diye kombiyi kontrol ettim. basınç düşüktü su bastım biraz, çalıştırıp tüm peteklere baktım ısınıyor mu diye.
0
surprise
(30.10.20)
Açık cam ve tişörtle uyuyorum hala. Kışın geldiğini kabul edemiyorum ben.
0
jazzabel
(30.10.20)
yer ankara; gecen hafta calistirdim kombiyi
0
sweetoffice
(30.10.20)
direniyorum arada bi ufak veriyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(30.10.20)
1. Açmadık, Aralık'a girmeden de açmayız. Konum İstanbul.
2. Soğuğun çaresi var, sıcağın çaresi yok. Klima var ama onun verdiği soğuk da doğal bir soğuk olmadığı için sıkıntı yaratıyor uzun vadede. Kalorifer ısınınca doğal sıcak veriyor.

3. Hafif üşüyerek üzerime battaniye/polar vs alıp da tv/pc karşısında oturmak veya kitap okumak beni hayatta en mutlu eden şeylerden biridir.
0
varos cloudstrider
(30.10.20)
Açtık. Kışı seven insanlar aslında sıcağı seven insanlardır. Toplu taşıma ile işe gitmezler evleri sıcaktır ve bir palto ile ısanabilecekleri bir iklimde yaşıyorlardır. Ben de ankarada yaşamıyorken severdşm kışı artık nefret ediyorum.
0
cilekli krep
(30.10.20)
Merkezi ısıtmalı bi yerdeyim, henüz kalorifer yanmıyor ama kendi kontrolümde olsa da kesinlikle açmazdım henüz, mümkün olduğu yere kadar battaniye vs yardımı ile ısınmayı seviyorum, zaten henüz üşümüyorum. Sabah çok kısa bir alışveriş için bir markete girdim, ısıtılmıştı ve 1 dk içinde daraldım.

Kışı sevmemin nedenlerine gelince, günün herhangi bir saatinde dışarda bulunabilmeyi seviyorum, yazın yürüyüş için günün çok erken saatlerini seçmem gerekiyor mesela, gölge takipçisi olmam gerekiyor.
Kışın sokakların daha az kalabalık olmasını seviyorum.
Yazın güneş tam tepede olduğunda oluşan aydınlık hoşuma gitmiyor, loş ışık severim, kış o yönden daha çok hitap ediyor bana.
Soğuk havanın diriliğini seviyorum, beni kendime getiriyor, sıcak yaz havasında büzüşmekten ve enerjimin düşmesinden hiç hoşlanmıyorum.

Her mevsimin hoşuma giden tarafları var, hepsinin tadını çıkarmayı seviyorum ama vücudum kesinlikle soğuk havada daha rahat ediyor. cileklikrepin dediği gibi sıcağı seven bir insan değilim, 23 dereceden daha sıcak havada rahatsız olurum genelde.
0
(30.10.20)
insanların dışarı çıkmamasını seviyorum.
0
ya ben lan neyse
(30.10.20)
bizim apartmanda merkezi sistem var, henüz yanmıyor ama ev de aşırı soğumadı zaten.

kış sevilmez mi ya?
serin hava insanı kendine getiriyor.
terlemiyorsun her şeyden önce.
giyiniyorsun kuşanıyorsun mis gibi.
saçın bozulmuyor, makyajın akmıyor, kılığın kıyafetin yamulmuyor.
pufidik pufidik yorgan, battaniye keyfine falan hiç girmiyorum bile.
0
blatta hiberna
(30.10.20)
Bursa.
Kombi temizliği yapıyoruz çarşamba öğleden sonradan beri. Şimdilik açmadık ama ben kalın giyiniyorum evde.
0
black holes in the sky
(30.10.20)
Merkezi ısıtmayı açmadı yönetici daha. Bir tane elektrikli fanım var onu açıyorum arada soğuğu kırması için ama genelde kat kat giyinip bol çay içerek ısınmaya çalışıyorum :)
0
peki madem
(30.10.20)
(6)

Rica Ederim ifadesi, neden emir ederim anlamına gelir?

Etanglement
Bildiğim kadarıyla alt makamlara yazılırken rica edilir ve üst makama yazılırken arz edilir. Üst makama rica etmek kabahat sayılır. Pekii günlük dilde de kullanmamak gerkeir mi? Bu anlamı veren bir sebep var mıdır yoksa sadece protokol gereği böyle mi kabul edilir?
Bildiğim kadarıyla alt makamlara yazılırken rica edilir ve üst makama yazılırken arz edilir. Üst makama rica etmek kabahat sayılır. Pekii günlük dilde de kullanmamak gerkeir mi? Bu anlamı veren bir sebep var mıdır yoksa sadece protokol gereği böyle mi kabul edilir?
0
Etanglement
(30.10.20)
Günlük kullanımda bir problem yok. Resmi yazışmalarda 'rica ederim' emir anlamına gelir. Günlük kullanımda rica etmek nezaket belirtisidir.
0
himmet dayi
(30.10.20)
Bu söyleyiş tarzı ve konu ile ilgili bence, mesela herhangi bir konu ile ilgili bir konuşmada '' olur mu canım rica derim'' demek farklı.

Kamuda'da ''ben sana anca ricada bulunurum'' kafası heralde o nedenle öyle
0
paramolacak
(30.10.20)
Rica etmek ve istirham etmek iki ayrı kelime olarak temenni, dilek, umma, bekleme ifadesi verir. Birincisi büyüklerin küçüklerden; ikincisi ise küçüklerin büyüklerden bir şey dilemesi durumunda kullanılır.
Dolayısıyla üst makamda (mafevk) bulunan rica eder. Ast (ve denk) ise arz eder.
0
fempusay
(30.10.20)
"arz etmek" karsi tarafa birseyin yapilirligini sunmaktir. yani "bu is yapilabilir mi ?" diye sunarsin ve karsi taraf da buna onay verirse yapilir.

"rica etmek" cumlesinde ise karsi taraftan onay istemek yoktur, karsi tarafin yapmasi beklenir, onayi degil.

o nedenle "arz etmek" ust makama veya kisiye sunmak, onay almak, ve onay alirsa yapilmasini istemektir. "rica etmek" ise bir makamdan veya kisiden, onaylama dusuncesi dahil edilmeden yapilmasini bekliyorum, yapilirsa iyi olur demektir.

aradaki "eger onaylarsaniz" nuansi ust makama gosterilen saygiyi belirtir.
0
emrahday
(30.10.20)
Bu mevzu özelikle devlet kurumlarında ciddi olarak ego öğesi gibi kullanılıyor. Ama özel bir şirkette atıyorum İK'dan bir şey rica edebilirsiniz, kimse üstüne alınmaz. Ama yöneticinizle konuşurken iki kalıbı da kullanmaktan kaçının.
0
varos cloudstrider
(30.10.20)
Bu tamamen senden birey olmani degil kul olmani bekleyen yonetim hiyerarsisi dili ile ilgili bir konu. Gunluk hayatta rica etmek oldukca kibar bir anlamdadir. Talep belirtir ve lutfen demek ile benzerdir. Rica etmek kendi basina kabahat degildir. Ne gunluk hayatta ne baska yerde hakikaten sunusta bulunmuyorsaniz kimseye bir sey arz etmenize gerek yoktur. Arz etmek sunmak demektir. Hele hele istirham etmenize normal sartlarda katiyen gerek yoktur. Istirham temenni degil yalvaris belirtir. Buyukler kucuklerden yalvarmasini asla beklemez. Bunlarin aksini iddia eden taocudur.
0
dunal
(30.10.20)
(5)

Sosyal fobi, yalnızlık, bir baltaya sap olamama

huçi kuçi
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor. Bu saate kadar hep bir asalak olarak
Başlıktaki üçlü, 25 yıllık yaşamımın gelip dayandığı noktayı en iyi özetleyen kavramlar. O kadar ki, durumumu tarif ederken bunların üstüne bir şeyler eklemek, bu genel olgular altındaki özel konumumu belirleyen detaylardan bahsetmek bile bana lüzumsuz görünüyor.

Bu saate kadar hep bir asalak olarak yaşadım, 25 yaşımda bile halen ailemin sırtında yük olmaya devam ediyorum. Hiç iş deneyimim olmadı. Paraya dönüştürebileceğim bir meziyetim de yok, kelimenin tam anlamıyla vasıfsızım. Felaket korkağım ayrıca, başkalarının kafasından benimle ilgili neler geçtiğini düşünmeden adım bile atamıyorum. İnsan içindeyken kendimi hilkat garibesi gibi hissediyorum. Acınası bir yaratığım. Güvenli alanımın dışında bulunduğum anlar, etrafımdaki insanların her hareketimde ve her sözümde bir acayiplik saptadıkları düşüncesiyle çarpışarak geçiyor. Hiçbir şeyi sıradan bir insan gibi doğru biçimde yapmayı beceremiyorum. Basit, gündelik bir diyaloğu bile geride utanç duyacağım bir anı bırakmadan tamamlayamıyorum. Bu da beni az konuşmaya, insanlarla ilişkilerimi asgari düzeyde tutmaya itiyor. Yalnızım, hiç arkadaşım yok. Günlerim evde oturarak geçiyor. İnternette geziniyorum, oyun oynuyorum, bir şeyler okuyorum, müzik dinliyorum, haberlere bakıyorum vesaire vesaire... Kendimi ikna edebildiğim zamanlar, ara sıra dışarı çıkıp deniz kıyısında öylece yürüyorum. Yürüyen bir boşluğum. Kapasitemin sınırlarına dayanmış gibiyim. Görülecek yeni bir şey yok, daha ilerisi yok. Herkese rolleri dağıtılırken beni es geçmişler sanki, senaryodaki yerime dair hiçbir fikrim yok. Mantığım, bundan böyle bu varoluşu sürdürmenin anlamsız ve acı verici bir çırpınış olacağını söylüyor. Bu yargıyı başkasının ağzından duymak gurur kırıcı olurdu ama doğruluğuna itiraz edemiyorum. Yine de olduğum kişiyi bazı yönleriyle seviyorum. Hayatta olmayı yeğliyorum. Ancak hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Baştan yanlış temeller üzerine kurulmuş bir kişiliğim var, başarısız bir ürünüm. Böyle gitmeyeceği çok açık.
0
huçi kuçi
(30.10.20)
Öncelikle kendine acımayı bırakmadıkça bu durumun düzelmeyeceğini bilmelisin. İki şey insanı başarısız yapıyor; birincisi “benden bi halt olmazı kabullenmek” diğeri de “benim suçum değildi deyip hatalar için başkasını suçlamak”

Hayatta başarının en önemli sırrı da pes etmemek. Çok boş laf gibi gelebilir ama hayatın her alanında bu kesin kaidedir. Bazıları şanslıdır/yeteneklidir çok uğraşması gerekmez ama başkası için çok uğraşmak gerekliliktir.

Tenis, piyano ve gitar eğitimi aldım. Hepsinde orta düzeye gelince pes ettim. Halbu ki benimle devam edenlere baktığımda iyi seviyelerdeler. Örneğin profesyonel olduğu halde başarılı olabilmek için bir tenisçi haftada kaç kez topa vuruyordur? Gerçekten binleri buluyor. Hayatın her ayrıntısı böyledir. Bir hedef belirleyip pes etmeden devam edersen başarmamak için dünyanın en şanssız insanı olmalısın ve emin ol o kişi sen değilsin.

Asosyallik konusunda bi tavsiye verecek olursam ancak psikolog tavsiyesi verebilirim.

Yaşım senden büyük ve mesleğim artık kazandırmıyor ve işsizim. Çok azimli olmasam da aöf yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım öğreniyorum kendi çabamla.

Son olarak da; eğer bu senin için anormalse ve normal olmak istiyorsan bir sorun olduğunu kabullenip yardım almalısın.
0
Unde bach canim
(30.10.20)
Sakin ol. Bu dönem yaşamakta olan insanların herhalde 4/10 bu şekildedir.
Bakış acini ve şimdiye kadar yaptığın şeyleri yapma biçimini değiştir bence...
0
fempusay
(30.10.20)
Bir yardım almadan sosyal fobiyi aşabilirsiniz ama yardım alarak daha kolay bir süreç geçirirsiniz bence. Hayatınızı bu kadar etkileyecek seviyede olduğuna göre almanız iyi olur. 1-2 sene önce sizinle aynı şeyleri hissediyordum, şuanda da özgüven patlaması yaşamıyorum ama, rezil olma korkum yok. Düşüncelerimle savaşmıyorum kabullenip geçiyorum. Kendimizi kastıkça daha da sıkıntı çekiyoruz. Ben karakter olarak da içedönüğüm. Ailem ve 3 4 kişi hariç çok yakınlığım yok, bu bana normal geliyor aslında. İyiki çevremde çok insan yok yani mutluyum bu durumdan. Ancak kendime eziyet etmeyi de bıraktım. Psikologtan yardım almak bana iyi geldi.
0
Hazelelif18
(30.10.20)
Hayatı yeniden keşfedin ve iyi hissetmek diye iki kitap var. Kendi kendine yardım, terapi kitapları. Oku mutlaka. Testleri çöz onlardaki.
0
black mamba
(30.10.20)
Psikolojik danışmanlık yapacak bilgiye sahip değilim ama 25 yaş bir şeyi düzeltmek için hala çok erken.
0
arnold schwarzeneger
(30.10.20)
(6)

Emlakci depozitoya yatacak gibi

materyalist imam
20 Ekim 2019'da 3000 depozito, 2500 kira, 2500 emlakci komisyonu olan bir ev tuttum.O tarihte oturduğum daireden 1 Kasım'da çıkacağım için 500 tl kapora ile evi 10 gün tutmayı reddetti ve 830 tl 10 günlük kira verdim ve 1 Kasım'da tam kirayı ödeyerek kontratı başlattım. Duvarlarda toplam 4 küçük sıv
20 Ekim 2019'da 3000 depozito, 2500 kira, 2500 emlakci komisyonu olan bir ev tuttum.

O tarihte oturduğum daireden 1 Kasım'da çıkacağım için 500 tl kapora ile evi 10 gün tutmayı reddetti ve 830 tl 10 günlük kira verdim ve 1 Kasım'da tam kirayı ödeyerek kontratı başlattım.

Duvarlarda toplam 4 küçük sıva dökülmesi (masa vs dayanan yerler), 2 iz bulunuyor (gene koltuk vs dayandığı için boyası geçmiş)

Buna ek olarak da ev 1 hayli pis. Ekim ayının başında özel durumum sebebiyle tüm eşyalarımı ailemin yaşadığı şehire götürmüştüm ki süpürge, vileda gibi temizlik araç gereçlerinin hepsi gitti. 1 aydır ev arkadaşım kalmaya devam etti ve temizlik yapacak malzeme olmadı, zaten ay sonu çıkacağız diye salmış o da.

Ben dün geldim evin olduğu şehre, bugün emlakciyla görüştüm ve 3k depozitonun tamamen üstüne yatmaya çalışıyor. Ev arkadaşım bu akşam boşalttı eşyalarını ve gitti yarın tekrar gelecek boş haline de tekrar bakmak için.

Ben temizlik ve ufak tefek siva dökülmeleri için max 1000 tl kesse okeydim ancak tavır hoşuma gitmedi.

İşin kötüsü Cumartesi günü askerlik görevim için başka 1 şehre gideceğim ve 6 ay boyunca bu durumu takip edemeyeceğim. Yani emlakcinin elinde iban'im olacak, yollarsa yollar yollamazsa yapabileceğim 1 şey yok gibi.

Ev arkadaşım çok sonradan geldi, kontrat benim adıma muhatap benim o yüzden.

Bu gibi bir durumda yapabileceğim bir şey var mı? Adam parayı hiç yollamasa veya 300-500 tl gibi komik 1 meblağ yollasa itiraz etmeyi bırak belki kontrol bile edemeyeceğim hesabımı.
0
materyalist imam
(29.10.20)
Depozitlerin geri alınamama durumu olduğu için, depozit kadar oturup, paraya denk getiriyoruz millet olarak. Şimdi emlakçı "abi evin içine sıçmışınız, 5000'toparlayamam derse, hiçbir şey diyemezsin. Baştan konuşurken boyalı alma-teslim etme durumu konusulmuş olsa dahi, ancak ev sahibi ile bu şartlarda uzlaşılabilir. Emlakçı ile kattiyen uzlaşılmaz (yüzde 99).

Biraz daha oturup depoziti kiraya denk getir. Hepimiz öyle yapıyoruz.
0
rezilrusfaadam
(30.10.20)
@rezilrusfaadam maalesef mümkün değil. 4 gün sonra askerlik için birliğime teslim olacağım.
0
🌸materyalist imam
(30.10.20)
Noterden ihtar çek. Belki tirsar da öder.
0
fempusay
(30.10.20)
Evi bilmiyorum da istanbulda artık 2+1 evin boyanması 1300 lira var.
Temizlik desen temizlik malzemesi olmayan bir eve temizlikçi çağırmak da 300-350 vardır.

Demek istediğim adam paraya yatıyor tartışmasız da başta ev nasıl teslim edildiyse öyle geri alınıyor ülkemizde. (Gerçi temizlik haricinde boyayı da kiracının yapmasını adil bulmam, boya da ev sahibinin sorumluluğu olmalı bence)

Eğer ev temiz ve boyalı teslim edildiyse 1500 en az sıkışmış zaten. Paramı ver aldığım gibi teslim edeyim diye konuş derim.
0
denizgonen
(30.10.20)
Evi boyalı teslim aldıysanız zaten boyalı teslim etmeniz gerekir. Sonuçta o sıva dökülmesinin üstüne alçı atıp geçmeyecek adam, tekrar boyatacak. Ev bir hayli bis diyorsunuz, bir de temizlik masrafı var. Onu da düşünce kalan tutar ne ise onun üzerinden anlaşmaya çalışın. Yani depozito - tüm ev boyası ve temizliği
0
elorelia
(30.10.20)
depozito ev sahibinin parası emlakçının değil. haliyle sorumluluk da ev sahibinde. emlakçıya uygun bir dil ile bunu yaparsa evden çıkmayacağını anahtarı teslim etmeyeceğini onları çok uzun süre uğraştıracağını hissettir. mesela gelin depozitomu elden getirin anahtarını teslim edeyim gibi işleri yokuşa sür derim.

bu durumda emlakçı 500-1000 lira temizlik keseyim gibi bir teklifle gelebilir. boyalı aldıydan boyalı teslim edersin. boyasız aldıysan boyalı teslim etme yükümlülüğün yok.
0
orpheus
(30.10.20)
(12)

elleriniz için hangi dezenfektanı kullanıyorsunuz?

chihirovekohaku
Eczacıbaşı Maratem yüzde 70 alkol içeriyormuş. Tüm obsesifliğimle dedim ki "Olmuşken şöyle yüzde 80-90 alkol olsun içinde." Var mı bildiğiniz yüzde 80-90 alkollü dezenfektan?
Eczacıbaşı Maratem yüzde 70 alkol içeriyormuş. Tüm obsesifliğimle dedim ki "Olmuşken şöyle yüzde 80-90 alkol olsun içinde."

Var mı bildiğiniz yüzde 80-90 alkollü dezenfektan?
0
chihirovekohaku
(29.10.20)
Alkol oranının yüksek olması sadece ellerine zarar verir, daha fazla alkol daha hijyenik diye bir kural yok, sabunla bile elimine edilebilen bir şey neticede bu virüs. Ellerini düşünüyorsan daha cilt dostu ürünlere yönel derim.
0
Avoiding The Puddle
(29.10.20)
rebul lavanda kolonya. su sabun..
0
sutlu nescafe
(29.10.20)
avoiding the puddle+1
dezenfektan pek kullanmıyorum, kullandığımın da markasını unuttum şimdi.

sürekli elimi yıkıyorum, gerekirse kolonya kullanıyorum.
0
blatta hiberna
(29.10.20)
Blatta hiberna +1

Maratemi biz üretiyoruz o yüzden adım başı her yerde, tüm masalarda var. Herkes çok memnun ama benim nefesimi tıkıyor kokusu ve ellerimde egzama oldu. (Ama normalde de cildim hassas zaten)

Dezenfektan kullanacağım zaman bunu kullanıyorum. Kokusu hoş bile denebilir, ellerime de zarar vermiyor. www.hepsiburada.com
0
irene
(29.10.20)
Promast el dezenfektani. Deodorantli ve el kremi nemlendiricili.
0
fempusay
(29.10.20)
Kendim yapıyorum
0
purplee
(29.10.20)
Bebak'tan memnun kaldım ben de ama sadece dışarıdayken ve ellerimi yıkama şansım yoksa kullanıyorum.
0
gmzo
(29.10.20)
hic bir dezenfektan su ve sabunun verdigi temizlik hissini vermiyor, ama disaridayken mecburen kullaniyoruz, ben nilco kullaniyorum, memnunum. isletmelerin kapilarina koyduklarini da kullanmiyorum onlara da guvenemiyorum, suyla karistirmis olabilirler ya da hijyenik doldurulmamis olabilir diye dusunuyorum

www.hepsiburada.com
0
exlibris
(29.10.20)
Avoiding the puddle +1. Yeterli alkol derecesinde olmasi yeterli cunku alkol ayni zamanda deriye de zarar veriyor. Zaten kolonya kullaniminin gittikce azalmasinin sebebi buydu hatirlarsaniz.
0
dunal
(29.10.20)
Maratem
0
1837837
(29.10.20)
www.hepsiburada.com

şunu taşıyorum. %70 alkol, gerçekten vodka gibi hahah. Ellerime bi zarar vermedi ama kişiden kişiye değişiyor, kiminin elleri soyulmuş falan. Ben dışarıdayken günde 3-4 kez bununla ovuşturuyorum sanırım.
0
nhk ni youkosu
(29.10.20)
Alkollü dezenfektan için %70 optimum orandır. Daha yükseğe çıkınca dezenfekte edici özelliğini kaybetmeye başlar.
0
Haldamir
(29.10.20)
(7)

üniversiteye polis görmesi mevzusu?

mehmed resad
bildiğim kadarıyla rektör onayı hariç uni ye polis giremiyor. fakat diyelim ki valilik bir genelge ile o ildeki tüm eylemleri yasakladı ancak universite içinde bir eylem yapılıyor. Bu durumda polis rektöre danışmadan müdahale edebilir mi? (öyle bir durum varsa ve kaynak gösterirseniz coook sevinirim
bildiğim kadarıyla rektör onayı hariç uni ye polis giremiyor. fakat diyelim ki valilik bir genelge ile o ildeki tüm eylemleri yasakladı ancak universite içinde bir eylem yapılıyor. Bu durumda polis rektöre danışmadan müdahale edebilir mi? (öyle bir durum varsa ve kaynak gösterirseniz coook sevinirim, kaynağa ihtiyacım olacak)
0
mehmed resad
(26.10.20)
Pvsk 2559 Md 20.
Bunun ikinci fıkrası sanırım suç ve suçluları kovalamak için her zaman diyor. Yani karışık birn durum var. Konuyu ayrıntılarsan iz belki daha iyi yardımcı olaboliriz
0
fempusay
(26.10.20)
@fempusay,detaylandirayim.

univeristemde bir lgbt yürüyüşü yapılmak istendi. fakat o sırada şehirdeki tüm lgbt eylemlerinin yasaklandığını belirten bir valilik genelgesi yayınlanmisti. rektörlük de kendisi suçlu duruma düşünce valiliğin emri biz bir şey yapamayız dedi. bir grup da polis okula rektörün izni olmadan giremez, istese sokmayabilirdi dedi.. bu durumda kim haklı anlamaya çalışıyorum.
0
🌸mehmed resad
(26.10.20)
İlk fıkrada sizin bahsini ettiğiniz rektör, acele hallerde dekan mevzusu var.
Bu hususlarda yüksek yargı kararları da bulabilirsiniz Google'da vardır.
0
fempusay
(26.10.20)
@fempusay, teşekkür ederim. son bi sorum olacak.

B) Herhangi bir davet veya izne bağlı olmaksızın suç ve suçluların kovuşturulması için
her zaman,

böyle diyor dediğiniz gibi. valilik kararnamesine karşı gelmek suç kovustuulmasi kapsamına girer mi? polis girdiğinde gözaltılar ve sert bir müdahale olmuştu ayrıca.
0
🌸mehmed resad
(26.10.20)
Dedigim gibi kolluk genel karar/emir dediğimiz valilik emrrini almış. Bu emir de kanuna (il idaresi kanunu 9/ç) uygundur muhtemelen. Dolayısıyla sorunlu gorunmuyor ilk tahlilde.
Netameli bir konu yine de mahkemeye gitseler, misal, mahkeme kararının (lehe /aleyhe) gerekçesini merak ederdim doğrusu.
0
fempusay
(26.10.20)
@fempusay,teşekkürler tekrar. mahkeme yasağı iptal etti diye bir haber buldum ben de bakmak isterseniz.

m.bianet.org
0
🌸mehmed resad
(26.10.20)
Tesekkurler
0
fempusay
(27.10.20)
(14)

sabahları ağız kokusu

taha1907
selamlar, sabahları ne zaman kalksam ağzımın çok pis koktuğunu hissediyorum ve öyle de.. bunu her sabah yaşıyorum, şu anlık bana ağrı veren bir diş ağrım yok. bunu nasıl yok edebilirim ? var mı tavsiyeler.
selamlar, sabahları ne zaman kalksam ağzımın çok pis koktuğunu hissediyorum ve öyle de.. bunu her sabah yaşıyorum, şu anlık bana ağrı veren bir diş ağrım yok. bunu nasıl yok edebilirim ? var mı tavsiyeler.
0
taha1907
(26.10.20)
Sabahları ağzı kokmayan var mı? Herkesin kokuyordur, bir şeyler yemeden de geçmez o koku.
0
aynabugusu
(26.10.20)
yatmandan once agiz gargarasi yap mentollu, alkolsuz olandan kullanmak lazim.
sabah mis gibi kalkiyorsun.
0
cooperr
(26.10.20)
Aksamlari yatmadan dis ipi, sonra fircalama. Tam yatmadan önce de gargara(agiz calkalanmaz gargara sonrasi)
Bir de cok gec yemeyin. Ne zaman tok yatsam agzimda tadla uyanirim.
0
logisticsmanager
(26.10.20)
sabahki ağız kokusu ya diş çürüğü ya sigara kullanımı ya da mide rahatsızlığındandır. bunları bir araştır derim.
0
neira
(26.10.20)
Ben ayak mantarı ile ağız içine yerleşen bakteri gibilerin aynı familyadan olduğuna inanıyorum. Dil içindeki gozeEnek ve yariklara yerleşerek afedersin ama çok pis koku yapiyor lavuklar.
0
fempusay
(26.10.20)
Gece fırça - ip - fırça şeklinde temizlik yapıyorum. 20dk sürüyor ama öyle koku falan olmuyor sabah uyanınca.
Bir de bademciklerine bak belki taş oluşmuştur.
0
catch the arrow
(26.10.20)
Diş taşın varsa temizlettir
0
sta
(26.10.20)
bademcik taşı da olabilir.
0
egokalp
(26.10.20)
diş fırçalama + dil sıyırıcı ile dili temizleme + listerine ile gargara
misler gibi olur.
0
ruby elixir
(26.10.20)
Sinüzit ihtimalini de eleyin isterseniz?
0
balik kraker
(26.10.20)
Benim bu problemim misvakla çözüldü. Nemli bir misvak alıyorsunuz, kuru almayın kullanması zor oluyor. Misvağı narince kullanıyorsunuz ve suda bekletiyorsunuz gün içinde de nemi gitmesin diye ya da buzdolabında. Kullanım videoları YouTube’da var. Tabii hijyene dikkat. Dişlerimi fırçaladıktan sonra misvak kullanıyorum, sabah ağız kokusu olmuyor.

Önceden diş fırçası, diş ipi, ağız çalkalama suyu kullanırdım o zaman da olmazdı ama her gün ağız çalkalama suyu ve ip kullanmak çok da sağlıklı değil diye içim yanardı. Misvak iyi bir çözüm, denemenizi tavsiye ederim, üstelik aşırı ucuz, beğenmezseniz de üzülmezsiniz.
0
damba
(26.10.20)
diş ipi daha önce kullanmadıysanız diş etinizi kanatırsanız sabah pis değil ceset gibi kokar ağzınız.
0
nahtoderfahrung
(26.10.20)
Benim de aynı problemim vardı. Dişlerimin görünmeyen noktalarında ufak tefek çürükler varmış, onları aldı doktor hepsine dolgu yaptı. Ağrım falan yoktu bu arada. Bu işlem sonrası koku tamamen geçti şükürler olsun. Çürüklere baktır.
0
mg3929
(27.10.20)
Her yıl 300 tl'ye kıyıp iyi bir dişçide diş temizliği yaptır. Ayrıca her gece yatmadan önce dişlerini fırçalamadan önce diş ipiyle dişlerin arasındaki gıda artıklarından kurtul. Diş ipi kullanmadan salt fırçalamakla yetinmenin acı sonuçlarını yaşadığımdan beri bunlara özen gösteriyorum, gayet memnunum.
0
dogumdansancili
(27.10.20)
(9)

Sizce Krediyle Ev Almalı Mıyım?

yanqoue
Arkadaşlar 20.000 TL birikmişim var, hepsi bu.Ancak iş değişikliği sebebiyle maaşım 11.500 TL olacak, ki bu benim için çok fazla, bunun 7000 lirasını zorlanmadan krediye verebilirim. Almak istediğim ev için 400.000 TL kredi çekmem gerek. Siz olsanız nasıl bir yol izlerdiniz?1-2 sene birikim yapıp (y
Arkadaşlar 20.000 TL birikmişim var, hepsi bu.

Ancak iş değişikliği sebebiyle maaşım 11.500 TL olacak, ki bu benim için çok fazla, bunun 7000 lirasını zorlanmadan krediye verebilirim. Almak istediğim ev için 400.000 TL kredi çekmem gerek. Siz olsanız nasıl bir yol izlerdiniz?

1-2 sene birikim yapıp (yılda 60.000 TL biriktirebilirim), faiz oranlarının düşmesini mi beklemeliyim? Yoksa beklemeden kredi çekip 7000-8000 TL civarı yüksek bir aylık taksit ile 7 senede kapatmak mı mantıklı?
0
yanqoue
(25.10.20)
Bir kaç ay önce elimde sadece 17 bin tl vardı, evet yanlış okumadınız 17 bin tl :)
Bankaya gidip 60 ay vade ile 90 bin tl kredi çektim
Trakya'nın şirin bir ilinin merkezinde kiracılı 1+1 bir ev buldum 117 bin tl ye
İçide ki kiracılar ve eşyaları ile birlikte :) Mart ayına kadar biriktirdiğim para ile de ara ödeme yapacağım. Kredinin yarısını ben yarısını kira geliri ödüyor. Tabi ben faizler düşükken aldım, bir daha o derece düşeceğini tahmin etmiyorum. Uzman falan değilim sadece tahmin. Yatırım yap dolar bitcoin vs derler şimdi ama ben anlamam o işlerden zaten 3 kuruşum var kafasında olduğum için sanada al derim.
0
paramolacak
(25.10.20)
o birikmişle ev alamayacağınızı biliyorsunuz değil mi?

400.000 kredi için 80.000 tl en az birikmişiniz olmalı.

ayrıca 11.500 tl'ye aylık 8000 kredi çıkacağını sanmam hele ki kirada oturuyorsanız.
0
alors
(25.10.20)
Normalde yüzde 20 pesinat olmali, korona dönemi yuzde 10a düştü. Ziraatten baktim simdi;
"Ekspertiz değeri 500.000 TL ve altında olan konutlara ekspertiz değerinin %90’ına kadar, 500.000 TL’nin üzerinde olan konutlara ise ekspertiz değerinin %80’ine kadar 180 aya varan vadeler ile kredi kullanabilirsiniz."
Sizin 40 bine ihtiyaciniz var yani ekspertiz değeri 400ise. Bu sebepten bir kac ay o 8bin lirayı kenara koymanız lazim.
Onun dışında 11e 8bin cikar mi bilmiyorum açıkçası. Bu siteye göre size aylik 8bin lira cikamaz, max 5700 lira, 400bin.Baska sitede baktim 5750 lira ama max 340 bin.
www.hangikredi.com:~:text=Ne%20kadar%20ihtiya%C3%A7%20kredisi%20%C3%A7ekebilirim,k%C4%B1s%C4%B1m%20i%C3%A7in%20kredi%20kullanman%C4%B1z%20m%C3%BCmk%C3%BCn.

Kisacasi istediginiz ödeme plani zor gibi.
0
logisticsmanager
(25.10.20)
400.000 kredi için 20.000 yetersiz diye biliyorum, eskiden yüzde 20 olması gerekiyordu şu anda değişti demişler yukarda ama yine yetersiz geldi bana.

Kendi tercihim o kadar az parayla o krediye girmezdim, bir iki yıl birikim yapardım. Altın, döviz, katılım hesabı şeklinde. Maaş dışında faizli bankalara hiç bulaşmıyorum, kafam rahat birikim yapar sonrasını duruma göre değerlendirirdim. Bu benim kendi taktiğim kendi yolum, herkesin yolu kendine tabi.
0
epitaf
(25.10.20)
Halkban 0.99 veriyor
0
fempusay
(25.10.20)
Ödeme planına göre ev alamazsın, peşinatı biraz daha yükseltmen gerekir. Ama ev her türlü alınır. Al yani. Faizler şu an yüksek evet ama düştüğü zaman tekrar yapılandırırsın.
0
etna
(25.10.20)
Tapu harcı ve komisyon gibi kalamler de var yalnız. o birikmişle 400.000'lik ev imkansız m
0
elorelia
(25.10.20)
ihtiyaç kredisi + ev kredisi ile alabilirsin. Ben de tam olarak o yolu izledim. Ciddi bir miktar ihtiyaç kredisi çektim, sonra da peşinatı %20'ye tamamlayıp ev kredisi çektim. Şu an ayda 2 kredi ödüyorum. Hatta tapu harcını da kredi kartına taksit yaptım.

Yani işin özeti gidip 20 bin liralık ihtiyaç kredisi çekeceksin, elinde 40 bin olacak, sonra da kalan tüm kısımla çat diye ev kredisi çekeceksin. Çok yüksek ihtimalle de sana kredi çıkar diye düşünüyorum.
0
roket adam
(25.10.20)
youtu.be

2x hızla izle.cvp videoda.
0
istanbullu zenci
(25.10.20)
(8)

blazer ceket giyen erkeklere

blue eyes white dragon
1- https://www.hepsiburada.com/altinyildiz-classics-slim-fit-dar-kesim-mono-yaka-blazer-ceket-p-HBV00000ZJHP4?magaza=ALTINYILDIZ%20CLASSICS2- https://www.hepsiburada.com/hatemoglu-siyah-slim-fit-ceket-p-HBV00000K4NPW?magaza=HATEMO%C4%9ELUneden 1 veya neden 2. tüm her şeyin aynı, sadece ceplerin fark
1- www.hepsiburada.com

2- www.hepsiburada.com

neden 1 veya neden 2.

tüm her şeyin aynı, sadece ceplerin farklı olduğunu düşünerek cevap verelim.

kısaca; açık cep mi yoksa takım elbise cebi gibi kapalı mı?


ek soru!!!

bir de bu arkadaşları, siyah kot pantolon üzerine giyebiliriz değil mi ya? illaha kumaş olma zorunluluğu yok?
0
blue eyes white dragon
(21.10.20)
2 daha güzel görünüyor. Kotun üstüne giyilir.

Bence bu paralar verilmez. Trendyol'dan 100 lira civarına birsürü almıştım orayı takip etmelisin.
0
Tochinoshin
(21.10.20)
Çok para +1
İkisi de bence alınmaz zira kot duzdur renk olarak. E bunlar da düz. O halde kareli veya desenli bir ceket daha çok işe yarar kanaati oluştu bende.
0
fempusay
(21.10.20)
Blazer bence kot üzerine çok yakışıyor. Ben 1.sini beğendim. İş için de gayet uygun. İçine ister t-shirt ister boğazlı...
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.20)
kot ile giyeceksen 2 daha spor. 1 kotla garip durabilir.

Cep detayında 1 daha klasik geliyor. genelde 2yi tercih ediyorum veya bu kadar büyük olmayıp flato cep tarzı olanlar var. onlar da güzel. kapaklılar klasik geliyor.
0
PoscheN
(21.10.20)
İlla bunlardan biriyse kesin 1 ama ikisi de değil.
0
ir10
(21.10.20)
1 güzel, ama giyecek kişi kiloluysa olmaz o iş. Yıllardır ceket giyerim. O yakanın kıvrılan, önden görünen kısmı dar ise giyecek kişi zayıf, fit bi insan olmalı. Bi de internetten almak sıkıntı, bedenini bilsen bile düğmeyi iliklediğin kısmın da ayrı bi ölçüsü var. Denemeden alma yani.
0
antihero
(21.10.20)
Hepinize teşekkür ediyorum ben daha çok ceple ilgili sormuştum. Şu şununla giyilmez deniyor mu?

Öyle çok giymeyi seven biri değilim. Bir adet olsun, düzgün olsun, adam akıllı bir şey olsun diye bu markalardan bakıyorum. Dolabimda bir adet ikincideki gibi cebi olan lacivert ceketim var. Bir tane de siyah olsun dedim ama ceplere takıldım ben sadece.

@antihero'nun söylediğine dikkat ederim çünkü azıcık göbeğim var. Yaka olayı aklımda.
0
🌸blue eyes white dragon
(21.10.20)
Koysa, cebi dışarda almalısın. Spora spor...
0
fempusay
(21.10.20)
(1)

akademiklere soru

Tochinoshin
tamamlanmış bir bildirimin birkaç kaynağının sayfa sayısı eksik ve bunu tamamla dedi hoca. ben hangi cümleleri hangi kaynaktan aldığımı şuan bilmiyorum ki nasıl bulacağım o sayfaları? kolay bir yolu var mı bunun?
tamamlanmış bir bildirimin birkaç kaynağının sayfa sayısı eksik ve bunu tamamla dedi hoca. ben hangi cümleleri hangi kaynaktan aldığımı şuan bilmiyorum ki nasıl bulacağım o sayfaları? kolay bir yolu var mı bunun?
0
Tochinoshin
(20.10.20)
Google yapicam mecbur olanak varsa veya diğer databaselere asilican
0
fempusay
(21.10.20)
(6)

istanbula yakın trekking bölgesi

rentts
istanbul a böyle max 3-4 saat mesafede trekking yapabileceğimiz (kaybolmadan:) mekan tavsiyeniz var mıdır?20–25 km max parkurlar tercihimizdir.göllü nehirli şelaleli vs olsa ne güzel olur.
istanbul a böyle max 3-4 saat mesafede trekking yapabileceğimiz (kaybolmadan:) mekan tavsiyeniz var mıdır?
20–25 km max parkurlar tercihimizdir.
göllü nehirli şelaleli vs olsa ne güzel olur.
0
rentts
(17.10.20)
Ulaşabilirseniz Sakarya, Akyazı, Yörükyeri bayağı iyiydi. Yine Sakarya'da Karagöl Yaylası'nı da tavsiye ederim.
0
dissendium
(17.10.20)
Bolu/Abant ve Yedigöller ve yine Bolu/Seben ilçesi taraflarında mevcuttur. Doğayı, yeşili ve maviyi bir arada bulabileceğiniz trekking parkurlarının olduğu bir bölgedir. Araç ile 2,5 saatte buradasınız. Bekleriz, her konuda da yardımcı oluruz.
0
pccopath
(17.10.20)
Yalova'da hafta sonları geziler oluyor. Facebook'tan bulabilirsiniz.
0
oyokbuyoknevar
(17.10.20)
Kocaeli Maşukiye Derbent Kartepe
0
fempusay
(17.10.20)
catalca da cok miktarda yer var, cilingoz bunlardan biri, dere icerisinde yuruyus, ufagindan göl şelale falan da var ama parkur icin birilerine danismak gerek, kaybolma riski olabilir
0
alttaraf
(18.10.20)
Kocaeli Aytepe yürüyüş parkuru. 15km civarıydı yanlış hatırlamıyorsam.
0
desdenova34
(18.10.20)
(7)

Kat İrtifaklı ( Yani İskansız) Ev Satın alacağım , Dikkat Etmek Gerekenler?

technicalte
selamlar,istanbul kağıthane bölgesinde sevdiğim bir muhitte 15 yıllık bir binadan teraslı dubleks ev almaya niyet ettik. ev biraz harap tadilat vs. de yapacağım alırsamemlakçı tapu görselini attı, yapacağın kontrolleri yap, ardından kapora istiyeceğim dedi.Tapuda arsa gözüküyor malum ama elektrik su
selamlar,

istanbul kağıthane bölgesinde sevdiğim bir muhitte 15 yıllık bir binadan teraslı dubleks ev almaya niyet ettik. ev biraz harap tadilat vs. de yapacağım alırsam
emlakçı tapu görselini attı, yapacağın kontrolleri yap, ardından kapora istiyeceğim dedi.

Tapuda arsa gözüküyor malum ama elektrik su doğalgaz ayrıymış.

benim şimdi ilk iş ne yapmam lazım belediyeye gidip bu ev neden iskansız diye mi sorgulayacağım
tapuya mı gideceğim dikkat etmem gerekenler nelerdir.?

yardımcı olabileceklere teşekkürler
0
technicalte
(14.10.20)
İskansiz evde oturursaniz inşaatta oturuyorsunuz demektir. Birine bir şey olacak olsa hafezanallah başınıza iş olur birincisi ikincisi elektrik şu abonesi inşaat olarak yapılmış olmalı veya eskiden normal abonelik almış olabilirler. Buna bakmalisiniz. Ben olsam almazdım. Sizi bilemiyorum
0
fempusay
(14.10.20)
İskan olmayıp da suyu elektriği ayrıysa 15 yıldan daha eski bina olabilir, o zamanlar elektrik su aboneliği için sıkıntı çıkmıyordu. İstanbul'un yarısı bu haldedir, belki de fazlası.

Bunlardan önce bina gerçekten 15 yıl önce ve de deprem yönetmeliğine uygun mu yapılmış ona bakın.

Binanın fotosu ya da ilan linki varsa at bakalım, proje tipinden belli olur yapısı.
0
John Bloor
(14.10.20)
Bırak istanbulu tr de bulunan evlerin yüzde 80 i bu durumda, ben daha önce bir sıkıntı ile karşılaşmadım, ama karşılaşılmayacağı anlamına da gelmemeli tabi ki bu.
0
paramolacak
(14.10.20)
selamlar,

kat mülkiyetine çevrilirse alacağınızı iletebilirsiniz.

aksi halde belediyeye gidip oturma ruhsatı vs. sormanız gerekli
0
konsomatrix
(14.10.20)
O kadar eski binalarda iskan olmaması abonelik için sıkıntı olmaz normal abone gibi oluyor daireye fatura geliyor binaya değil. Yeni binalarda şantiye olarak geçiyor ve uçuk ödemeler oluyor.
0
Uncle Sam
(14.10.20)
hocam
tapuyu bankaya at
kredi cikiyorsa
güvenilirdir

ama arsa tapusuna kredi cikmaz
0
kingcyrax
(14.10.20)
Tapu arsa tapusu mu diye geçiyor emin değilim ama kat irtifakı kurulmuş olsa gerek. Ben böyle bir ev için kredi talep ettim, halkbank sebep vermeden reddetti, akbank kredi verdş. Yani kredi talep et, veriyorlarsa sıkıntı yok diye düşünmeyin. İlk akbank'a başvursam haberim bile olmayacaktı.
0
crescendo
(15.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.