ms brownstone
Sadece rimel, bb krem ve rujdan oluşan bir makyaj kötü makyaj mıdır? Yani kötüden kastım şu: hiç olmasa daha iyi olacak olan bir makyaj mıdır sizce?
Sadece rimel, bb krem ve rujdan oluşan bir makyaj kötü makyaj mıdır? Yani kötüden kastım şu: hiç olmasa daha iyi olacak olan bir makyaj mıdır sizce?
0
bence nemlendirici veya makyaj bazı yoksa biraz eksiktir. sürdüğünüz bb/cc krem kalıp gibi durmasına karşı ufak bi önlem sadece.
0
Göz makyajı yapmayınca ben ölü gibi duruyorum. Far şart bana göre. Ama senin gözler canlı ise gayet normal bence makyajın.
0
benim makyajım da böyle ben bi de ekstradan allık kullanıyorum.
bence olması gereken makyaj böyle günlük kullanım için. kontür, far vs bana abartı geliyor o kadar seyi her gün sürmeye üşenirim.
bence olması gereken makyaj böyle günlük kullanım için. kontür, far vs bana abartı geliyor o kadar seyi her gün sürmeye üşenirim.
0
kötü değil ama bence allık eksik.zaten allığı da ekleyince standart günlük makyaj.
Yanaklarım renksiz olunca ölü gibi duruyor bende.
alnıma kadar simli allık değil azcık bir benetint kullanıyorum zaten.
Yanaklarım renksiz olunca ölü gibi duruyor bende.
alnıma kadar simli allık değil azcık bir benetint kullanıyorum zaten.
0
bence iyi makyaj yüzünü güzel gösteren makyajtır. aynaya baktğın zaman vuav diyorsan tamamdır. mesela bazen kan kırmızısı bir ruj bazı dudaklarda öyle güzel duruyor ki. ruj sürdüğün çok belli ama çok güzel durmuş ama bazıkadınlar bazen mat bir ruj sürüyor aman fazla makyaj yaptığım belli olmasın diye ama dudak böyle çarpılmış gibi. makyaj yapıyorsan ne sürersen sür kendin hoşuna giderse başkaları da beğeniyor. eyyorlayamam bu kadar.
0
Cilt sorunu yoksa kötü değil.
Sadece ben olsam yüzü biraz boyutlandırmak için gölgelendirme ya da allık uygulaması da yapardım.
Sadece ben olsam yüzü biraz boyutlandırmak için gölgelendirme ya da allık uygulaması da yapardım.
0
Bb krem veya fondöten ıvır zıvırları yerine sağlıklı beslenip sadece allık kullanabilirsin.
0
attirmayin makedonun kafasini
mideniz bulanıyor mu?başınız ağrıyor mu?herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?çok hoşlaşıyorum onnarnan.
mideniz bulanıyor mu?
başınız ağrıyor mu?
herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?
uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?
bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?
çok hoşlaşıyorum onnarnan.
başınız ağrıyor mu?
herhangi bir başka rahatsızlık yaşıyor musunuz?
uçaklarda rahatsız hissetmemeniz için ne olmasını isterdiniz ?
bu arada a380 anısı olanlar da paylaşabilirler mi ?
çok hoşlaşıyorum onnarnan.
0
Boyum uzun olduğu için ve business uçmadığım için genelde dizlerim ağrıyor oturmaktan. onun dışında bir rahatsızlık duymuyorum hiç.
0
ben hostesim uçakta yolcuların en çok şikayet ettikleri şey kulak tıkanması oluyor, malum basınç olayı. mide bulantısı çok değil, nadiren çocuklarda oluyor.
0
kalkış ve inişi bir uçak yolculuğu sayacak olursak, sanırım 8-9 kez uçağa bindim. indiğim şehirler istanbul, kiev, lviv, harkiv. bu yolculuklarımda SADECE istanbul'a inerken basınçtan kulaklarım patlayacak gibi oldu, son dönüşümde iki gün boyunca kulağım ağrıdı ve doğru dürüst duyamadım. sonra geçti. hiç abartmıyorum, sakız çiğnediğim halde kulağımın ağrısından ağlayacaktım artık. bu sadece istanbul'a dönerken ve ilginç bir şekilde her dönüşte oluyor. diğer şehirlerde hiç olmadı ama ne zaman pilot istanbul'a alçalıyoruz deyip denizin üstünde dönmeye başlasa kafam patlıyor. nasıl iş anlamadım.
bunun dışında rahatsızlık yaşamıyorum ama çok canım sıkılıyor. otobüste 10 saat gözümü kırpmadan giderim mesela ama uçak havalandıktan sonra bir uyku bastırıyor ki sorma gitsin. yol 1 saat olsa bile dalıyorum direkt. koltuk desen minicik, ne rahat rahat bulmaca çözülüyo ne kitap okunuyo sinir oluyorum, bunalıyorum.
bunun dışında rahatsızlık yaşamıyorum ama çok canım sıkılıyor. otobüste 10 saat gözümü kırpmadan giderim mesela ama uçak havalandıktan sonra bir uyku bastırıyor ki sorma gitsin. yol 1 saat olsa bile dalıyorum direkt. koltuk desen minicik, ne rahat rahat bulmaca çözülüyo ne kitap okunuyo sinir oluyorum, bunalıyorum.
0
Uçak bence koltuk dar da olsa otobüsten daha rahat. Çok daha rahat uyunuyor titreme vs olmadığından çok fazla. Müzik dinleyerek uyuyorum ben genelde. Ya da cam kenarindan etrafı izliyorum hava kapali ya da cok bulutlu değilse. O da benim coğrafi merakım olabilir.
0
küçük uçaklarla büyük uçaklar arasında nasıl fark görüyosunuz?
0
A380 le ucuyorum is icin, haliyle is oldugu icin business ucabiliyorum. Emirates Cok cok iyi zaten. Iste ust katta oturuyorsunuz, bar var icinde, istediginiz gibi gidip oturup sosyallesiyorsunuz vs. business icin herkesin bir de kendi koltugunda alkolsuz icecek bari var. yemekleri cok guzel. Gece ucusu ise Bulgari set veriyorlar, oyle minik seyleri pek severim ben. Fist class'ta spa -daha dogrusu dus alma yeri- vs varmis, fist class kullanamiyoruz. Baska sorun olursa cevaplarim. Oyle ani olacak birsey yok benim icin, giderken stres icinde ucakta calisiyor oluyorum donerken de bol icki film.
0
suan piyasada olan boeing 787 haric her ucakla ucmusumdur. a380 diger ucaklara gore oldukca buyuk oldugu icin, cok fazla ani manevra vs hissetmiyorsun. en son a380 ile uctugumda british airways los angeles-londra ucusuydu. biraz uzun, lakin rahat bir yolculuktu.
bas agrisinin nedenlerinden biri yeterince sivi tuketmemek. ucus sirasinda dusuk basinctan dolayi vucut fazlasiyla sivi kaybediyor, bunu dengelemek icin ucus sirasinda sivi tuketmeniz lazim.
rahat bir ucus icin, rahat koltuklar olmasi; cocuk aglamasinin olmamasi lazim. bir de bir zahmet koltuk arkasindaki ekranlar calissin. ayrica amerikalilarin asirili yagli igrenc ucak yemeklerinden nefret ediyorum. american airlines bu konuda en dipte. yalniz en kafa hostesler de onlarda.
kulak tikanmasinin min olmasi icin, agzinizi acmaniz lazim.
bas agrisinin nedenlerinden biri yeterince sivi tuketmemek. ucus sirasinda dusuk basinctan dolayi vucut fazlasiyla sivi kaybediyor, bunu dengelemek icin ucus sirasinda sivi tuketmeniz lazim.
rahat bir ucus icin, rahat koltuklar olmasi; cocuk aglamasinin olmamasi lazim. bir de bir zahmet koltuk arkasindaki ekranlar calissin. ayrica amerikalilarin asirili yagli igrenc ucak yemeklerinden nefret ediyorum. american airlines bu konuda en dipte. yalniz en kafa hostesler de onlarda.
kulak tikanmasinin min olmasi icin, agzinizi acmaniz lazim.
0
Midem bulanmıyor, başım ağrımıyor.
Özellikle uçak kalkarken bi kafa oluyorsun ya, o müthiş bir şey:)
Rahatsız hissetmemek için ön koltukları (motor sesi daha az) ve koridor koltuğu (ayağı koridora uzatma, tuvalete fırt diye kaçma, uçaktan daha rahat çıkma) tercih ederdim
A380'e bindim. Uçak işte, öyle "Vay anasını" diyeceğim bir özelliğini görmedim; çok dikkat de etmedim. 747 gibi bu da bana nispeten sessiz geldi; sanırım büyük olduklarından dolayı 737, A320 gibi küçük uçaklara göre sesi belki daha iyi emiyorlardır.
Özellikle uçak kalkarken bi kafa oluyorsun ya, o müthiş bir şey:)
Rahatsız hissetmemek için ön koltukları (motor sesi daha az) ve koridor koltuğu (ayağı koridora uzatma, tuvalete fırt diye kaçma, uçaktan daha rahat çıkma) tercih ederdim
A380'e bindim. Uçak işte, öyle "Vay anasını" diyeceğim bir özelliğini görmedim; çok dikkat de etmedim. 747 gibi bu da bana nispeten sessiz geldi; sanırım büyük olduklarından dolayı 737, A320 gibi küçük uçaklara göre sesi belki daha iyi emiyorlardır.
0
Ucak pistte hizlanirken eylemsizlik kanununa kendimi birakarak koltuga yapismayi, indikten sonra da ucak fran yaparken yine eylemsizlik ilkesi geregince koltukta one gitmeyi seviyorum. Buna hic direnc gostermemeyi :)
Onun disinda kulak tikanmasi olayi oldu mu nefret ediyorum :/
Ha bir de ilginc bir sekilde surekli yaptigim yol (viyana-istanbul) kalkar kalkmaz uyuyakaliyorum, thydeysem tam yemek servisinde uyaniyorum. Hic sasmadi su ana kadar :D
Onun disinda kulak tikanmasi olayi oldu mu nefret ediyorum :/
Ha bir de ilginc bir sekilde surekli yaptigim yol (viyana-istanbul) kalkar kalkmaz uyuyakaliyorum, thydeysem tam yemek servisinde uyaniyorum. Hic sasmadi su ana kadar :D
0
Tam olarak the wade'in şurada anlattığı gibi:
eksisozluk.com
Onun dışında, bir de inince kulak ağrısı oluyor.
A380 değil de, onun Boeing karşılığı olan 747'ye bindim. İlk kattaydım, 50 sıra vardı. 49.da idim. Çok dardı. Önümdeki koltuğa sarılarak yerimden kalkabiliyordum. Frankfurt'tan aktarma sırasında binmiştim. Yanımdakine 'Bu balina uçmaz bence' demiştim. Normalde uçak koşar koşar, tırmanış hızını alınca kalkar ya; haliyle büyük uçak daha çok koşmalı. Koştuk, koştuk, koştuk (adına ne deniyorsa o hız almanın). O süreç o kadar uzun sürdü ki, 'Yolun kalanı karadan herhalde' diyesim geldi. Frankfurt'u falan geçtik sanırım bayağı bir :)
Yine de büyük uçaklarda rahatım, çünkü büyük uçaklar hem cüsse büyüklüğünden, hem de genelde uluslararası uçuşlar nedeniyle daha yükseğe çıktığından sanırım; daha az sallanıyor ve sarsılıyor. Küçük uçaklar yaprak gibi sallanıyor yukarıda. Kalkışı çok kolay değildir belki rüzgarda ama yukarıda daha rahat. Büyük uçakla manevralar yavaş yapıldığı için bir 'Amanın, ne biçim döndük' hissi de olmuyor.
eksisozluk.com
Onun dışında, bir de inince kulak ağrısı oluyor.
A380 değil de, onun Boeing karşılığı olan 747'ye bindim. İlk kattaydım, 50 sıra vardı. 49.da idim. Çok dardı. Önümdeki koltuğa sarılarak yerimden kalkabiliyordum. Frankfurt'tan aktarma sırasında binmiştim. Yanımdakine 'Bu balina uçmaz bence' demiştim. Normalde uçak koşar koşar, tırmanış hızını alınca kalkar ya; haliyle büyük uçak daha çok koşmalı. Koştuk, koştuk, koştuk (adına ne deniyorsa o hız almanın). O süreç o kadar uzun sürdü ki, 'Yolun kalanı karadan herhalde' diyesim geldi. Frankfurt'u falan geçtik sanırım bayağı bir :)
Yine de büyük uçaklarda rahatım, çünkü büyük uçaklar hem cüsse büyüklüğünden, hem de genelde uluslararası uçuşlar nedeniyle daha yükseğe çıktığından sanırım; daha az sallanıyor ve sarsılıyor. Küçük uçaklar yaprak gibi sallanıyor yukarıda. Kalkışı çok kolay değildir belki rüzgarda ama yukarıda daha rahat. Büyük uçakla manevralar yavaş yapıldığı için bir 'Amanın, ne biçim döndük' hissi de olmuyor.
0
2015 ağustos bodruma beraber tatile gittiğim sevgilimden tatilin daha 2. gününde ayrılmışım, ayrılmak zorunda kaldım her neyse yani kısmet olmadı diyelim acil dönmem lazım tabi istanbula orda kalmaya devam edemem. hemen dönüş uçağını değiştirdim en yakın bugün saat kaçta varsa ona verin döneyim dedim. neyse vardım havalimanına ama ben insanlıktan çıkmışım tabi açlık, sinir bozukluğu, stres inanılmaz kötüyüm. uçağın kalkmasına 2 saat var daha dedim şurda bari bişey yiyim kendime gelirim. o kafayla hamburger patatesi gömdüm 5 dk içinde falan 2şer de bira içtim yanına biraz gevşetsin diye. neyse bindim uçağa inanki kalktığımızı bile hatırlamıyorum biner binmez uyumuşum snra bi tuhaf hisle uyandım. sağa sola bakıyorum derken bi içim kaydı bi fenalık geldi yanımda oturan kıza ben bayılıyorum dediğimi hatırlıyorum gerisi yok. gitmişim. sonra gözümü açtım başımda hostes ve uçakta tesadüfen bulunan bir doktor hanım. meğer ben bayıldığımda tam inişe geçmek üzereymişz. neyse beni ayılttılar sağolsunlar 3lü koltukta yatarak iniş yaptım. hayatımda yaşadığım en kötü yolculuktu. o yüzden artık uçuştan önce kesinlikle ağır şeyler yemiyorum ve içki içmiyorum. çünkü gerçekten hayatımın en kötü deneyimiydi.
0
Bende hem yükseklik korkusu var hem de kapalı alanlarda çok kötü olurum, çoğu zaman nefesim sıkışır.
İlk defa uçağa bineceğim zaman günlerce düşünüp korkmuştum. Uçak kalkana kadar sürekli diken üstündeydim. Resmen o gün öleceğime inandırmıştım kendimi. Olsijen maskelerinin kullanımı anlatılırken falan nefesim daralmaya başlamıştı yine. Ama sonra nedense bir rahatlama geldi bana uçak havadayken. Diğer insanları çok rahat görünce ben de gevşedim. Kulaklarımda falan da hiç sorun yaşamadım.
Sonra pek binmedim zaten uçağa ama daha rahattım binerken. Ama şimdi aylar sonra tekrar binecek olsam yine o ilk günkü stresi yaşarım muhtemelen, sonradan alışırım. Diğer insanların rahatlığını görene kadar bana rahatlık yok uçakta.
İlk defa uçağa bineceğim zaman günlerce düşünüp korkmuştum. Uçak kalkana kadar sürekli diken üstündeydim. Resmen o gün öleceğime inandırmıştım kendimi. Olsijen maskelerinin kullanımı anlatılırken falan nefesim daralmaya başlamıştı yine. Ama sonra nedense bir rahatlama geldi bana uçak havadayken. Diğer insanları çok rahat görünce ben de gevşedim. Kulaklarımda falan da hiç sorun yaşamadım.
Sonra pek binmedim zaten uçağa ama daha rahattım binerken. Ama şimdi aylar sonra tekrar binecek olsam yine o ilk günkü stresi yaşarım muhtemelen, sonradan alışırım. Diğer insanların rahatlığını görene kadar bana rahatlık yok uçakta.
0
otobüsten bin kat daha konforlu. zaten acil çıkış koltuğu almak için kırk takla atıyorum. acil çıkıştaysam dünyayı dolaşabilirim uçakla inanılmaz rahat. diğer koltuklar benim için dar evet ama yine de otobüsten iyi.
2+2 koltuklu emberar'la da uçtum, boeing ve airbus'ın çift kat modelleri hariç jumbolarıyla uçtum. boeing 777-300ER güzel uçaktı. benim koltuk kuyruktaydı, körükten bindim yarım saat yol yürüdüm yaklaşık :)
pegasus'un yeni airbus'ları güzel modelini bilmiyorum da 3+3 düzeninde olan işte. koltukları çok rahat.
mesela geçen sene 1 hafta içinde ankara-istanbul-atina-roma-atina-istanbul-ankara gittim hiç sorun çıkmadı. baş dönmesi, bulantı hiç olmaz. kulak tıkanması çok nadir olur o zaman da sakız çiğniyorum geçiyor.
2+2 koltuklu emberar'la da uçtum, boeing ve airbus'ın çift kat modelleri hariç jumbolarıyla uçtum. boeing 777-300ER güzel uçaktı. benim koltuk kuyruktaydı, körükten bindim yarım saat yol yürüdüm yaklaşık :)
pegasus'un yeni airbus'ları güzel modelini bilmiyorum da 3+3 düzeninde olan işte. koltukları çok rahat.
mesela geçen sene 1 hafta içinde ankara-istanbul-atina-roma-atina-istanbul-ankara gittim hiç sorun çıkmadı. baş dönmesi, bulantı hiç olmaz. kulak tıkanması çok nadir olur o zaman da sakız çiğniyorum geçiyor.
0
Easyjetin ekonomik ucaklariyla ucmayanlar ucaklardan sikayet etmesin bence:) hele de 4 saatlik bir yolculuksa. Kulaklarimda kalici hasara neden oldugu dogrudur. 2 senede bir orta kulak iltihabiyla acillik oluyorum. Kulaklarim artik daha az duyuyor falan. Kulak en buyuk sikinti bence
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Ya abi sadece benim mi psikolojimi bozuyor bu ülke? Beyler, bayanlar? Abartıyorsun, drama queen'sin diyin, kendine gel lan ağlama falan diyin ne bileyim bir şey diyin bana. La geçen hafta tatilde Beyrut'u gezmeye gidecektik arkadaşla, "boşver abi oralar karışık şimdi bomba momba olur" dedik
Selamlar.
Ya abi sadece benim mi psikolojimi bozuyor bu ülke? Beyler, bayanlar? Abartıyorsun, drama queen'sin diyin, kendine gel lan ağlama falan diyin ne bileyim bir şey diyin bana. La geçen hafta tatilde Beyrut'u gezmeye gidecektik arkadaşla, "boşver abi oralar karışık şimdi bomba momba olur" dedik gitmedik, Türkiye'de kaldık. Fıkra gibi. Evden çıkmaya korkuyorum şimdi.
Ya az önce maç izleyelim kafa dağılır diye arkadaşla dışarı çıktık. Daha oturalı 5 dakika olmadı ki, garsonla girdiğimiz "sandalyeni benim geçtiğim yerden çek" tartışması yüzünden az kalsın kavga çıkıyordu, ki ben garsona "tamam abicim kusura bakma" diyip arkadaşı kolundan zorla çekip götürmesem herif bıçak elinde bekliyor, arkamızdan bağırarak ana avrat sövüyor. Adam şu sikko tartışma yüzünden bizi öldürüp hapis yatmakta hiçbir sakınca görmüyor lan! Ya abi nasıl insanlar yaşıyor bu memlekette? Korkuyorum abi. Yeminle korkuyorum. Bu sikik ülkede yanlış adama yanlış şekilde baktığım için, kafede sandalyemi yanlış yere çektiğim için, akşam eve gitmek için otobüsü yanlış durakta beklediğim için bok yoluna gitmek istemiyorum ve ciddi şekilde korkuyorum. Resmen hayatta tesadüfen kalıyormuşum gibi hissediyorum. Aşağıda bir duyuru var, adam öğrencimin velisi beni silahla tehdit etti diyor, savcılığa gideyim mi diye soruyor ve verilecek en mantıklı cevap "gitme, başına iş gelmesin". Distopik roman gibi.
Hapsolmuş gibi hissediyorum burda, gitme şansım da yok ülkeden. Nasıl yaşayacağız abi biz bu ülkede? Hayatta kalmak için kendimizi herkesten soyutlayıp evde mi oturacağız sadece? Bir şey diyin bana lütfen lan, ya sarsıp kendime getirin ya da ne bileyim ben de öyle hissediyorum diyin, yalnız olmadığımı bileyim en azından.
Of içimi döktüm.
Ya abi sadece benim mi psikolojimi bozuyor bu ülke? Beyler, bayanlar? Abartıyorsun, drama queen'sin diyin, kendine gel lan ağlama falan diyin ne bileyim bir şey diyin bana. La geçen hafta tatilde Beyrut'u gezmeye gidecektik arkadaşla, "boşver abi oralar karışık şimdi bomba momba olur" dedik gitmedik, Türkiye'de kaldık. Fıkra gibi. Evden çıkmaya korkuyorum şimdi.
Ya az önce maç izleyelim kafa dağılır diye arkadaşla dışarı çıktık. Daha oturalı 5 dakika olmadı ki, garsonla girdiğimiz "sandalyeni benim geçtiğim yerden çek" tartışması yüzünden az kalsın kavga çıkıyordu, ki ben garsona "tamam abicim kusura bakma" diyip arkadaşı kolundan zorla çekip götürmesem herif bıçak elinde bekliyor, arkamızdan bağırarak ana avrat sövüyor. Adam şu sikko tartışma yüzünden bizi öldürüp hapis yatmakta hiçbir sakınca görmüyor lan! Ya abi nasıl insanlar yaşıyor bu memlekette? Korkuyorum abi. Yeminle korkuyorum. Bu sikik ülkede yanlış adama yanlış şekilde baktığım için, kafede sandalyemi yanlış yere çektiğim için, akşam eve gitmek için otobüsü yanlış durakta beklediğim için bok yoluna gitmek istemiyorum ve ciddi şekilde korkuyorum. Resmen hayatta tesadüfen kalıyormuşum gibi hissediyorum. Aşağıda bir duyuru var, adam öğrencimin velisi beni silahla tehdit etti diyor, savcılığa gideyim mi diye soruyor ve verilecek en mantıklı cevap "gitme, başına iş gelmesin". Distopik roman gibi.
Hapsolmuş gibi hissediyorum burda, gitme şansım da yok ülkeden. Nasıl yaşayacağız abi biz bu ülkede? Hayatta kalmak için kendimizi herkesten soyutlayıp evde mi oturacağız sadece? Bir şey diyin bana lütfen lan, ya sarsıp kendime getirin ya da ne bileyim ben de öyle hissediyorum diyin, yalnız olmadığımı bileyim en azından.
Of içimi döktüm.
0
abi sen pilot degil misin, disarda yasayayim desen olmaz mi ki? ben de kafayi yedim ki cok belli oluyor sanirim. kabul alirsam ukrayna'ya kacacagim. kotunun iyisi iste, param o kadarina yetiyo hskds. en azindan "yabanci" olurum. ulkenin boku pisligi beni yerli halk kadar cildirtmaz.
0
haklısın, çok haklısın. pamuk ipliğinde yaşıyoruz sanki. bi örnek olarak da bugün annemin çalıştığı okulda mafya kılıklı velinin teki okulu basmış müdüre bıçak çekmiş tehditler savurmuş falan.
otobüse binsen tacizi, sokağa çıksan korka korka yürümesi. bitmiyor. ülkenin psikolojisi dipte. buna cahillik+düşünce tembelliği de ekle.
otobüse binsen tacizi, sokağa çıksan korka korka yürümesi. bitmiyor. ülkenin psikolojisi dipte. buna cahillik+düşünce tembelliği de ekle.
0
@der meister yok gidemiyorum ülkeden, çeşitli sebeplerden dolayı en azından 5-6 sene imkansız. sonrasında da çok çok zor olmakla beraber belki katar'a, dubai'ye falan anca. şu an gitmek için bir fırsatım olsa bir saniye düşünmem üzerine zaten.
0
Haklısınız kesinlikle. Ben de bir an önce bu ülkeden gitmek için gün sayıyorum. Sosyal medyada 'kalabalıkta bomba korkusu, tenhada tecavüz korkusu' diye bir söz dolaşıyor bu ara. O kadar doğru ki. İlerde çocuğumu da bu ülkede yetiştirmek istemiyorum açıkçası. İnsanlar giderek daha da cahillesiyor, tuhaflasiyor sanki. Bilemiyorum. İyi insanlar kalmadı artık çevremizde. Herkes kaba, saba, duyarsız. Burada bile verdiğin cevap yüzünden sana hakaret eden insanlar mevcut en basiti.
Bu ülkeden de, insanlarından da soğudum iyice. Tamamen izole bir hayat yaşayabilsek keşke.
Bu ülkeden de, insanlarından da soğudum iyice. Tamamen izole bir hayat yaşayabilsek keşke.
0
Ankaralıyım, valla bi arkadaşla buluşalım dedik, en son derdimizi sikelim diyip bırakıp derse döndük. Alt tarafı ikimizin boktan hayatlarını konuşcaz kapancak, çok top secret bir şey yapmayacağız. Ama şurada bu olabilir, şöyle gidelim, ama orada bomba patlamıştı insanlar temkinlidir orada bir şey olmaz...
0
Turkiye'de yasasam, ne kadar izole bir hayatim olursa olsun, ben de oyle dusunurdum. Yalniz degilsiniz.
0
sırf metroya binmemek için kaç saat erken gitmem gerektiğini hesaplıyorum, yapacak bir şey yok ne yazık ki.
0
Haklısın. Dükkan açmaya kalkıyorum, girişim istihdam sağlayalım diyoruz birden envai çeşit eşkiyayla uğraşıyoruz. Durakta otobüs bekliyoruz sakat tipler, hastaneye gidiyoruz kavga gürültü, polis çeviriyor kılıfı açık eli silahında kimliğe bakıyor. Eskaza birine omzun çarpsa ölme riskin var.
0
ankaralıysan suan böyle hissetmen çok normal hepimiz aynı ruh halindeyiz.
nasıl geçecek, zamanla.. başka da yolu yok sanırım.
nasıl geçecek, zamanla.. başka da yolu yok sanırım.
0
Yıllardır siyasi kaygılarla insanlara nefret yükleniyor. Böylece safları sıklaştırıp, aradan da düşenleri toplayıp iktidar sevdası koşuyor partiler. Son yıllarda bu daha da arttı. Yalnız bunlar asıl sorun değil. İnsanlar karınları tok, sırtları pek olduğu ve cüzdanlarında para olduğu sürece bir ton küfür saysan "senle mi uğraşacağım" deyip, yoluna devam ediyor.
İşsizliğin artması ve alım gücünün düşmesi çok büyük sorun yaratıyor. Yol verdi-vermedi gibi İstanbul trafiğinde insanı geren vak'aları geçtim, selamını almadı diye ölen oldu. Maalesef ülkenin durumu bu ve daha da kötüye gidecek elbette. Şurada ekşi sözlük/duyuruda bile sağda üstteki çarpıya basarak tamamen kurtulabileceğin tartışma için nasıl küfür ediyorlar birbirlerine baksana.
İşsizliğin artması ve alım gücünün düşmesi çok büyük sorun yaratıyor. Yol verdi-vermedi gibi İstanbul trafiğinde insanı geren vak'aları geçtim, selamını almadı diye ölen oldu. Maalesef ülkenin durumu bu ve daha da kötüye gidecek elbette. Şurada ekşi sözlük/duyuruda bile sağda üstteki çarpıya basarak tamamen kurtulabileceğin tartışma için nasıl küfür ediyorlar birbirlerine baksana.
0
I might be a little too depressed. Friends have been posting rumors about future attacks in specific places. There seems to be an on-going war between two forces, but innocent civilians are dying. I am scared I might just end up being one of the victims. I feel like I might end up dying any moment. I really do not know what to do.
Moreover, uneducated people demand war on innocent Kurdish people. I fear this might open up the mental gap between two societies.
The news channels under some forces that I cannot tell due to some censorship claim that the country is just fine, the economy is booming, more and more people find jobs, children and women are happy.
I am so fed up with everything.
Diye bir yazi gordum bugun. Cok iyi ozetlemis biri bir uluslararasi forumda.
Moreover, uneducated people demand war on innocent Kurdish people. I fear this might open up the mental gap between two societies.
The news channels under some forces that I cannot tell due to some censorship claim that the country is just fine, the economy is booming, more and more people find jobs, children and women are happy.
I am so fed up with everything.
Diye bir yazi gordum bugun. Cok iyi ozetlemis biri bir uluslararasi forumda.
0
ben bugunlerde iyice ayyuka cikan bir kavramdan bahsedeyim, akepeli olmayan insanlarin bile bilincaltina birseyler oldu, toplum olarak daha once cok varolmayan bir kavrami iyice sahiplendik; atarlanmak. benim gencligimde, cocuklugumda boyle bie kelime henuz icat edilmismiydi hatirlamiyorum ama simdiki gibi gundelik kullanilmadigini biliyorum, simdi ise sadece genclerden degil herkesten duyuyorum ve bu kelimeden igreniyorum. zira bana cahil cesaretini, insan gibi sozle kendini ifade etmeyi degil, sozel siddet ile tehdit etmeyi hatirlatiyor. misal; bir musterimiz, calisanlarimizdan birinden bir konuda sikayetci olmasi gerekirken, isyerimizin isleyisini belki de tam anlamadigindan, benim hakkini aramasi yonundeki cesaretlendirmemi cok yanlis yorumlayarak, ne yani kavga mi etseydim? dedi. simdi halkimiz ara asamalari kaybetmis, bir sorun oldugunda herkes birbirine atarlaniyor, kavga etmeye hazir. yahu kavga etmenin herhangi bir olayi verimli bir sekilde cozmuslugu var mi ki boyle bir yontem ilk olarak akla geliyor? ben musteriye bir kere daha gerizekali gibi anlattim, hayir, kavga etmeyeceksiniz, siz sunlari sunlari mi bizden hizmet olarak bekliyorsunuz?, bu calisanimiz sizin aldiginiz hizmetin kalitesinin dusmesine mi yol acmis, bizim icin o insanin is yapma bicimini, yeterligini degerlendirebilmemiz icin once kendisiyle konusup neden sonuc iliskisini ogreneceksiniz, calisanimiz sizin memnuniyetsizliginizi bilecek, size kendi tarafindan olan aciklamayi sunacak, eger tatmin olmazsaniz, bize kendisini sikayet edeceksiniz, biz de iki tarafi dinleyerek, durumu degerlendirecegiz. bu kadar basit.
herhalde bu yuzden sadece yasanmasi degil, beraber calismasi da en zor milletlerden biriyiz. kendimizi ifade edemiyoruz, bu vesileyle kitap okumak ne ise yarar ki diyen duyuruculara da selam edeyim, kelimeleri kendine dost edinen insanlar bu senaryodaki gibi salakca davranmiyorlar.
herhalde bu yuzden sadece yasanmasi degil, beraber calismasi da en zor milletlerden biriyiz. kendimizi ifade edemiyoruz, bu vesileyle kitap okumak ne ise yarar ki diyen duyuruculara da selam edeyim, kelimeleri kendine dost edinen insanlar bu senaryodaki gibi salakca davranmiyorlar.
0
korkmakta haklısın, çok doğal. ama istedikleri de buydu. burada kalmak zorunda olanlara naçizane tavsiyem: korkmayı kesin, daha doğrusu korksanız bile buna odaklanmayı kesin, tepki gösterin. evden çıkmayacak haliniz yok.
dicle ve fırat'ı vermek istiyorsan, yeraltı kaynaklarından olmak istiyorsan, yanında 2. bir israil'in başına ördüğü çoraplarla, kurdurduğu üslerle, savaş azdırmak için israil gibi yaptığı hava ve kara sahası ihlalleriyle mütemadiyen boğuşmak istiyorsan, onun borçlarını, harcamalarını garantör ülke olarak üstlenirken, istanbul'da izmir'de tüm dükkanlarda cirit atıp para kazanabilmelerini, torpillenmeye devam etmelerini destekliyorsan, bir de senin meclisinde ayrıca bulunmalarını ve karar almalarını istiyorsan, bu mecliste herhangi bir partiyi desteklemen yeterli.
vermek istemiyorsan tepkini başka arayışlarla göstermen gerekecek. ama burada yaşamak zorundaysan bir şey yapmaya çalışman, her halükarda çaresizlik duygunu azaltacaktır.
dicle ve fırat'ı vermek istiyorsan, yeraltı kaynaklarından olmak istiyorsan, yanında 2. bir israil'in başına ördüğü çoraplarla, kurdurduğu üslerle, savaş azdırmak için israil gibi yaptığı hava ve kara sahası ihlalleriyle mütemadiyen boğuşmak istiyorsan, onun borçlarını, harcamalarını garantör ülke olarak üstlenirken, istanbul'da izmir'de tüm dükkanlarda cirit atıp para kazanabilmelerini, torpillenmeye devam etmelerini destekliyorsan, bir de senin meclisinde ayrıca bulunmalarını ve karar almalarını istiyorsan, bu mecliste herhangi bir partiyi desteklemen yeterli.
vermek istemiyorsan tepkini başka arayışlarla göstermen gerekecek. ama burada yaşamak zorundaysan bir şey yapmaya çalışman, her halükarda çaresizlik duygunu azaltacaktır.
0
ilk yurtdışı deneyimimde amsterdam'a gitmiştim. oradaki bilinci, insanların insanlara duyduğu saygı sevgiyi gördükten sonra ülkem vatanım dediğim yere dönmeye utanmıştım. cümlelerinin sonunu "enjoy" diyerek bitiriyorlar, yani hayattan zevk alıyor adamlar, hümanistler. o kadar özendim ki, keşke oraya gidip yaşamamın ir imkanı olsa dakika düşünmezdim. bir kere yaşıyoruz şu dünyada pisi pisine gidelim mi? sahi nasıl gidilir ya?
0
@arkburak paran varsa gidersin her türlü, benim ilk yurtdışında kalışım mesleğim sebebiyle oldu. o gün thy'nin uçak biletine bakmıştım meraktan, 4 bin küsür idi. git-gel + konaklama falan. maç için gidiyorlar yani. bu adamlar her türlü her yere gider de orta direk aileler nereye gidecek allasen.
0
@fekat orta direk aileden hallice benim durum da. oraya gitmek orada yaşamak ve oraya yerleşmekten bahsettim. yoksa ben de turistik amaçla gitmiştim ve biletleri de pegasustan çok öncelerden alarak, ucuza getirerek:) ama yerleşmek için hangi yollar geçerli bilmiyorum bir master için bile yıllık 20k eurolardan bahsediyorlar...
0
e tamam işte, bir tatil bile öyleyse yerleşmek nasıldır sence. adamlar da kollarını açmıyor ki bize, iş okul bağlantısı varsa gidersin elbette, bir çok yol var ama ben genel geçer fikrimi söyledim. gerçi benim aklıma hayalime gelmeyecek şeyler oldu, olmaz dememek lazım, kimbilir yani gidilir de neden olmasın
0
Ya buraya gelip yurt dışını konuşanlara iki çift lafım var. Bu aynı zaman da sizin yalnız olmadığınızı gösterecektir ne olursa olsun.
Ne zaman böyle başlık okusam sözlükte veya duyuruda bir şekilde muhabbet "ah şu ülke böyle ah şu şehirde şöyle" diye konuşuluyor. Haklılar tabii ki. Küfretmekte de, bir arayış içinde olmalarında da..Ancak şu unutuluyor, sen bir şekilde yurtdışına yerleşince bile değer verdiğin insanları arkanda bırakıyorsun. Bırakmak zorunda kalıyorsun, toplu göç edecek halin yok ya..Annen, baban, kardeşin, sevgilin, dostun ne biliyim senden parçalar da o senin arkada bıraktığın ülkede kalıyor. Senin için ne kadar hayat güzel olması gerekirken, sen her telefonla konuştuğunda duyduklarından, her haberlere bakışında aklına gelenlerden, her an acaba bir şey mi oldu diye arayıp sormaktan ya da cebine düşen herhangi bildirimde bile onlardan o an uzak olduğunu bilmen ve onların orda o halde olduğunu bilmen, ne sana o refahı yaşatıyor ne de gülecek halin kalıyor..Hatta kendini suçluyorsun, gülmeye utanıyorsun, yaşaman gerekenleri yaşayamıyorsun..
Bu tarz şeyleri sürekli dile getiren insalara bunu hatırlatmak istedim. Öyle her şeyin çözümü bu kadar kestirme ve kolay değil.. Sanıldığı gibi hiç değil.
Yani anlyacağınız siz yalnız değilsiniz. Nerde nasıl olursa olsun etkiliyor işte..İnsanız biz de..
Ne zaman böyle başlık okusam sözlükte veya duyuruda bir şekilde muhabbet "ah şu ülke böyle ah şu şehirde şöyle" diye konuşuluyor. Haklılar tabii ki. Küfretmekte de, bir arayış içinde olmalarında da..Ancak şu unutuluyor, sen bir şekilde yurtdışına yerleşince bile değer verdiğin insanları arkanda bırakıyorsun. Bırakmak zorunda kalıyorsun, toplu göç edecek halin yok ya..Annen, baban, kardeşin, sevgilin, dostun ne biliyim senden parçalar da o senin arkada bıraktığın ülkede kalıyor. Senin için ne kadar hayat güzel olması gerekirken, sen her telefonla konuştuğunda duyduklarından, her haberlere bakışında aklına gelenlerden, her an acaba bir şey mi oldu diye arayıp sormaktan ya da cebine düşen herhangi bildirimde bile onlardan o an uzak olduğunu bilmen ve onların orda o halde olduğunu bilmen, ne sana o refahı yaşatıyor ne de gülecek halin kalıyor..Hatta kendini suçluyorsun, gülmeye utanıyorsun, yaşaman gerekenleri yaşayamıyorsun..
Bu tarz şeyleri sürekli dile getiren insalara bunu hatırlatmak istedim. Öyle her şeyin çözümü bu kadar kestirme ve kolay değil.. Sanıldığı gibi hiç değil.
Yani anlyacağınız siz yalnız değilsiniz. Nerde nasıl olursa olsun etkiliyor işte..İnsanız biz de..
0
bu ülkeye uyum sağlayamayan biri olarak, muht. 6 ay sonra doğu avrupaya göçeceğim ama zaman geçmek bilmiyor. burayı terk etmek uzun vadeli en önemli planım ama sırf ekonomik ve kişisel sebepler nedeniyle göçebilmek adına yıllarca üniv. eğitim bile almadım burada, almış olsam boktan bir işte burada ömrümün geçeceğine şüphem yoktu çünkü.
ayrıca şuan okuyan kız kardeşim var, kampüsten yakın yerler hariç şehire inmesine izin vermiyoruz bir nevi dönem sonuna kadar. onun içinde uzun vadeli bir göç planı var zaten ama böyle giderse okula orada tekrar başlayacak seviyeye çekmeyi de düşünüyoruz.
bundan daha kötüye gidecek olması asıl korkutucu olan.
ayrıca şuan okuyan kız kardeşim var, kampüsten yakın yerler hariç şehire inmesine izin vermiyoruz bir nevi dönem sonuna kadar. onun içinde uzun vadeli bir göç planı var zaten ama böyle giderse okula orada tekrar başlayacak seviyeye çekmeyi de düşünüyoruz.
bundan daha kötüye gidecek olması asıl korkutucu olan.
0
yoo yani ben hiçbir zaman ekşi'deki meşhur ''türkiyeden defolup gitmek'' başlığında söylenenlerden olmadım, hatta porto'da muhabbeti geçmişti böyle başka bir ülkede yaşar mısın vs diye. ben yapamam mesela, ne olursa olsun olmuyor işte aidiyet var senden bağımsız bir his bu. ayrıca istanbul gibi de değil o bahsedilen yerler, ülkeler. istanbul bir başka diyorlar ya, aynen öyle. ben sadece insanlardan bahsediyorum, kafa yapısından neyse suser'in duyurusunu geyik merkezine çevirmeyelim umarım her şey daha bir güzel olur herkes için.
0
prinz-frost
Arkadaşlar merhaba ,Ben birisi için tişört alacağım ama bedenini bilemediğim için arada kalıyorum S-M arasında .. Tahminen boyu 180 olabilir kilosu da 75 gibi.****Alacağım ürünün ölçüleriS boy 70 Genişlik 50 M boy 72 Genişlik 53L boy 74 Genişlik 56
Arkadaşlar merhaba ,
Ben birisi için tişört alacağım ama bedenini bilemediğim için arada kalıyorum S-M arasında ..
Tahminen boyu 180 olabilir kilosu da 75 gibi.
****Alacağım ürünün ölçüleri
S boy 70 Genişlik 50
M boy 72 Genişlik 53
L boy 74 Genişlik 56
Ben birisi için tişört alacağım ama bedenini bilemediğim için arada kalıyorum S-M arasında ..
Tahminen boyu 180 olabilir kilosu da 75 gibi.
****Alacağım ürünün ölçüleri
S boy 70 Genişlik 50
M boy 72 Genişlik 53
L boy 74 Genişlik 56
0
Ya bana sanki minyon tipli gibi geliyor alt bedeni belki kotlarda 29-30 beden giyiyor gibi ama yine de emin olamıyorum. Öyle yağ oranı yok gibi. Vücudu orantılı.
@meyve parcacikli kadin L sanki çok büyük olur gibi alacağım kişiye.
@meyve parcacikli kadin L sanki çok büyük olur gibi alacağım kişiye.
0
182 68 kiloyum m giyiyorum amerikadan falan bi şey alıcaksam s giyiyorum hatta. L 75 kiloya büyük gelebilir.
0
s mi? göğüs dekoltesi mi verdireceksin adama asadsfg. m-l arası. göbeği varsa m sıkar. fit ise m. kalıbına göre bir bakmalısın tabi m ve l'ye.
0
@fekat ihihih ya işte tahmini boy ve kilo verdim emin değilim ki S-M arası giyiyor gibi geldi bana ondan dedim gögüs dekoltesi de fena olmaz hani fnewkfnke
0
@td Olur hocu. 185'im, 77kg, m giyiyorum, super slim fitse l olur belki.
Polo tarzi normal kesimlerde l bildigin buyuk gelir, pot yapar.
M al, yanina da koy degistirme kartini, tatliya baglayalim bu isi.
Bu yaz kardesim l tisort almis hediye, degistirme karti da yok, cok da para vermis, dolapta duruyor oyle. Dar falan giyen bi tip de degilim.
Hediyede degistirme karti onemli.
Polo tarzi normal kesimlerde l bildigin buyuk gelir, pot yapar.
M al, yanina da koy degistirme kartini, tatliya baglayalim bu isi.
Bu yaz kardesim l tisort almis hediye, degistirme karti da yok, cok da para vermis, dolapta duruyor oyle. Dar falan giyen bi tip de degilim.
Hediyede degistirme karti onemli.
0
@tdl boyunu kilosunu tahmini söylüyorum . Alacağım ürünün slim fit'i yok ki.
0
@crescendo internet üzerinden alacağım için değiştirme kartı olmayacak . Maksimum 15 gün iadesi falan var ama ben o tişörtü muhtemelemen hemen veremeyeceğim durumlar karışık biraz. Ya herro ya merro diyip M alacağım galiba :)
0
alacağım ürünün ölçüleri
S boy 70 Genişlik 50
M boy 72 Genişlik 53
L boy 74 Genişlik 56
S boy 70 Genişlik 50
M boy 72 Genişlik 53
L boy 74 Genişlik 56
0
ofsayti bozan stoper
Merhaba arkadaşlar GCM Menkul Kıymetler A.Ş isimli forex şirketinden iş görüşmesine çağrıldım. Müşteri temsilcisi pozisyonu için.bu pozisyonda çalışan arkadaşlardan veya eşi dostu çalışan arkadaşlardan iş hakkında ve maddi getirisi hakkında bilgi alabilirmiyim. yeni mezunlara asgari ücrete yakın bir
Merhaba arkadaşlar GCM Menkul Kıymetler A.Ş isimli forex şirketinden iş görüşmesine çağrıldım. Müşteri temsilcisi pozisyonu için.
bu pozisyonda çalışan arkadaşlardan veya eşi dostu çalışan arkadaşlardan iş hakkında ve maddi getirisi hakkında bilgi alabilirmiyim. yeni mezunlara asgari ücrete yakın bir teklif veren firmaysa görüşmeye gitmeyi düşünmüyorum da, siz değerli arkadaşların yardımına ihtiyacım var.
bu pozisyonda çalışan arkadaşlardan veya eşi dostu çalışan arkadaşlardan iş hakkında ve maddi getirisi hakkında bilgi alabilirmiyim. yeni mezunlara asgari ücrete yakın bir teklif veren firmaysa görüşmeye gitmeyi düşünmüyorum da, siz değerli arkadaşların yardımına ihtiyacım var.
0
arkadaşım birkaç ay çalışmıştı. maaş konusu tatmin edici değil, aldığın yatırım kadar prim de veriyorlar sanırım. fakat ondan önemlisi iş stresi.
anlattığına göre sana bir kota koyuluyor şu kadar kişiden yatırım alman gerekiyor diye ve onu yapana kadar attığın taklanın / yalanın hesabı yok diyordu.
sirkülasyon fazla o da 2-3 ay sonra bıraktı zaten.
anlattığına göre sana bir kota koyuluyor şu kadar kişiden yatırım alman gerekiyor diye ve onu yapana kadar attığın taklanın / yalanın hesabı yok diyordu.
sirkülasyon fazla o da 2-3 ay sonra bıraktı zaten.
0
çağrı merkezinde saçma sapan bütün gün zorla milleti arattırıp forexi anlattırıyorlar belli kota altında. maaş 1500 verirler ayrıca ik'sı süperdir (!)
0
mistreated
efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiği
efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiğim için soruyorum.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
0
Piç kızlar evde kalmazlar, illa ki birini bulurlar. Aynı şekilde piç erkeklerde. Karşı cinslere pislik gibi davranan bu insanlar bir bakmışsın sevgi pıtırcığına dönüşmüşler. Hayat yine onlara güzeldir. Sen de evde tırnaklarını yersin, nasıl yaaaa diyerekten.
0
şimdi genellemenin hası geliyooooo: piç kızlar herkesten önce evlenir dostum. piçlik dediğin içte, planda , stratejide, iyisini ben kapayımcılık da.yoksa çok ilişkisi olan kız çok kişiyle çıkan kız illa piç olacak diye bişey yok belki geçmişindeki ilgi açlığını doyuruyordur filan. dinamikler değişir, herşey değişir.
piç erkeklere gelince o kısımdan okumadım hiç bilmiyorum.
piç erkeklere gelince o kısımdan okumadım hiç bilmiyorum.
0
Beni anlatmıssın, efendi adam önce vay be kız beni istiyor diye sevinip mutlu oluyor, sonra kıskanacak seyler bulup iliskiyi zehir etmeye Başlıyor, kız piç erkeklere dönüş yapıyor.
0
böyle bir tanıdığım kadın vardı. sonunda efendi bir adama denk gelip farklı tanıttı kendisini, değişti de tabi. eski hallerini de açığa vurmadı. onunla evlendi. şimdi hamile. çalışmıyor kocişi ona bakıyor.
0
piç erkekler salak bi kız bulup evlenir, piç kızlar da gerizekalı bi çocuk bulup evlenir. konu kapanır. sonra, vay kocam böyle karım böyle..
0
pic kizlar da efendi kizlar da gordum. efendi adam sayilirim, lakin mal degilim. cin olmadan adam carpmaya calisan cok kiz gordum, sktir ettim hepsini. demem o ki, kim ne sendromuna girmis umrumda degildir. evlilik de sacma aga..her an esin, sevgilin vs'den kazik yeme riskin var, yok demeyin..yiyen bilir. en saf temiz kizin bile ardinda neler var neler..kimseyi sahiplenmeyeceksin, kimseye umit vermeyeceksin, insanlar ne isterlerse istesinler sen mutlu oldugunun yaninda olacaksin. gerisi falan fistan..
0
yani bana gore pismanlik degil de, yusuf yusuf modundalar. pismanlik falan yok, kiskanclik var gordugum kadariyla. pismanim falan diyorsa, karsisindakine rol kesiyordur net.
0
efendi erkekleri kendi içinde kategorize etmek lazım,
bu yazdığın metindeki piç kızın, ulan artık bi efendi adamla evleneyim, hiç kendimi de çaktırmayayım şirin masum kız rolüyle devam edeyim gitsinci gruptan olduğunu/olduklarını farz edelim.
efendi ama, aynı zamanda saf, keriz ayarında tipler, kızın piçliğindne haberdar bile olmadan 30 yıl yaşıyorlar,
bir de efendi ama salak olmayan, aklı çalışan efendi adamlar var, saf anlamında değil de, karakterli anlamında; bu 2.grup, bu duruma uyanıp, oh sen, piçliğe ve piçlere doy, emniyet olarak beni tercih et, bi çakal sen misin diyerek, bu durum onları mutlu etmezi aksine gıcık kaparlar.
bu yazdığın metindeki piç kızın, ulan artık bi efendi adamla evleneyim, hiç kendimi de çaktırmayayım şirin masum kız rolüyle devam edeyim gitsinci gruptan olduğunu/olduklarını farz edelim.
efendi ama, aynı zamanda saf, keriz ayarında tipler, kızın piçliğindne haberdar bile olmadan 30 yıl yaşıyorlar,
bir de efendi ama salak olmayan, aklı çalışan efendi adamlar var, saf anlamında değil de, karakterli anlamında; bu 2.grup, bu duruma uyanıp, oh sen, piçliğe ve piçlere doy, emniyet olarak beni tercih et, bi çakal sen misin diyerek, bu durum onları mutlu etmezi aksine gıcık kaparlar.
0
davul dengi dengine çalar. bu sebepten yorumlar değişkenlik gösterir. efendi adam için söylediklerin geçerli.
0
bana denk geldi bitane hatta tam da cokkarisik'in dedigi gibi oldu, 5 ay sonra (yazıyla bes) evlenme niyetimin olmadıgını söyleiyip ayrıldı
0
kakamelsokoban
erkeklerin bu mevzuya genel bakış açısını merak ettiğimden soruyorum,diyelim ki 2 kadın var birisi makyajsızken 7/10 ve günlük hayatında yalnızca renkli nemlendirici en fazla rimel kullanıyo. pek makyaj yapmadığı için de eli alışkın değil. önemli bi günde makyaj yapsa bile görüntüsü 8/10 üstüne çıka
erkeklerin bu mevzuya genel bakış açısını merak ettiğimden soruyorum,
diyelim ki 2 kadın var birisi makyajsızken 7/10 ve günlük hayatında yalnızca renkli nemlendirici en fazla rimel kullanıyo. pek makyaj yapmadığı için de eli alışkın değil. önemli bi günde makyaj yapsa bile görüntüsü 8/10 üstüne çıkamıyo
diğeri de normalde 6/10. ancak her gün full makyajlı geziyo ve güzel de yapıyo. öyle ki 9/10luk oluyo
bu iki seçenekten hangisi daha cazip gelir erkeklere? doğal haliyle de fena olmayan ancak makyaj yapsa bile çok değişmeyen biri mi yoksa doğal halini hemen hiç göstermeyen ama makyajla kendine dönüp dönüp baktıran biri mi?
diyelim ki 2 kadın var birisi makyajsızken 7/10 ve günlük hayatında yalnızca renkli nemlendirici en fazla rimel kullanıyo. pek makyaj yapmadığı için de eli alışkın değil. önemli bi günde makyaj yapsa bile görüntüsü 8/10 üstüne çıkamıyo
diğeri de normalde 6/10. ancak her gün full makyajlı geziyo ve güzel de yapıyo. öyle ki 9/10luk oluyo
bu iki seçenekten hangisi daha cazip gelir erkeklere? doğal haliyle de fena olmayan ancak makyaj yapsa bile çok değişmeyen biri mi yoksa doğal halini hemen hiç göstermeyen ama makyajla kendine dönüp dönüp baktıran biri mi?
0
2'ye bakar geçerim 1'i tercih ederim genelde..
Çok makyaj direkt eksi puan :)
Çok makyaj direkt eksi puan :)
0
kesinlikle 1. makyaj yapıp "güzelim" demek, mikropenis bir abinin sevgilisine hortum sokup "BENDE KAMAŞULLAH VAR" demesi gibi bir şey. bu feci absürt örnek için kusura bakmayın ama öyle yani.
ağır makyaj zaten iğrenç bir şey. nefret ediyorum. güzel kadın, zaten güzeldir. hafif makyajla da çüş aşırı güzel olur be. tamam işte daha ne? normalde güzel değilse, makyajla ne kadar güzel olduğu beni ilgilendirmiyor. ben KADINIM makyajı akar diye ağlayamayan, memesi patlamasın diye hareket bile edemeyen bir biblo olsun istemem. kendinden güzel olsun. ay makyajım var, ay şuyum var demesine gerek olmasın. güzelliğinin dışa bağlı olmadığını, kendisinden olduğunu bilsin.
ağır makyaj zaten iğrenç bir şey. nefret ediyorum. güzel kadın, zaten güzeldir. hafif makyajla da çüş aşırı güzel olur be. tamam işte daha ne? normalde güzel değilse, makyajla ne kadar güzel olduğu beni ilgilendirmiyor. ben KADINIM makyajı akar diye ağlayamayan, memesi patlamasın diye hareket bile edemeyen bir biblo olsun istemem. kendinden güzel olsun. ay makyajım var, ay şuyum var demesine gerek olmasın. güzelliğinin dışa bağlı olmadığını, kendisinden olduğunu bilsin.
0
kadın olarak cevaplayayım, makyajsız ama bakımlısı idealdir, çok makyaj görselde de güzel durmaz her türlü maskeleme içi de dışı da fos çıkar bunların...
0
Hadi rujla öpüşmeyi de bi nebze anlıyorum. Ama o fondötenler? insan partnerinin yanaklarını, tenini, boynunu tadamadan nasıl sevişir?
0
4/10 olsa da 1 +1
pescador un ornegi +1
makyajsiz ama bakimli +1
nefret ediyorum makyajdan ben. nefret.
edit: truman in cevabini okumamistim hahah. benim makyajla ilgili sevmedigim nokta insani oldugundan cok farkli gostermesi, yoksa makyaj kotu oldugundan degil. ikiyuzlulugu sevmiyom ben.
pescador un ornegi +1
makyajsiz ama bakimli +1
nefret ediyorum makyajdan ben. nefret.
edit: truman in cevabini okumamistim hahah. benim makyajla ilgili sevmedigim nokta insani oldugundan cok farkli gostermesi, yoksa makyaj kotu oldugundan degil. ikiyuzlulugu sevmiyom ben.
0
1, ya cok netim bu konuda.
1 makyaj yapmayla ilgilenmedigi icin 2 kadar 1 puan artiyordur ;) bi de her gün mü makyajla görecegiz ki
1 makyaj yapmayla ilgilenmedigi icin 2 kadar 1 puan artiyordur ;) bi de her gün mü makyajla görecegiz ki
0
@trumanshow'a katılıyorum, makyaj yapmayı bilmek diye bir şey var. 2. kız 6'dan 9'a çıkacak kadar güzel makyaj yapabiliyorsa bakımlıdır, alımlıdır onu da sevin. Erkekler burada 1. der ama çoğu 2.yi seçer.
0
Erkekler burda 1 der 2yi seçer diyenler..Ben götürmek için 2yi seçerim 1 hafta takılır tanımam, ama düzeyli bir ilişkim olsun istersem kesinlikle 1'i seçerim istisnasız
0
1 tabii manyak mısın
edit: trumanshow sen şimdi çok mu güzel makyaj yapıyorsun demek oluyor bu?
edit: trumanshow sen şimdi çok mu güzel makyaj yapıyorsun demek oluyor bu?
0
2 ye illaki şöyle bir bakarız ama iş ciddiyete binince doğal güzellik puanına bakarız.
0
letheavendangered
ama bi sorun hele niye arıyorum.içinden çıkamadığım bir durumdayım. yaklaşık geçen ay bir soru sormuştum. almanya'da birisiyle - ismine hans diyelim - uzak mesafeden ve görüşememekten dolayı ne idüğü belirsiz bir durum haline gelen bir ilişkimsi var. bir de onun yarı türk yarı alman komşusu ve aynı
ama bi sorun hele niye arıyorum.
içinden çıkamadığım bir durumdayım. yaklaşık geçen ay bir soru sormuştum. almanya'da birisiyle - ismine hans diyelim - uzak mesafeden ve görüşememekten dolayı ne idüğü belirsiz bir durum haline gelen bir ilişkimsi var. bir de onun yarı türk yarı alman komşusu ve aynı zamanda en yakın arkadaşı var. bu arkadaş, ismine bilal diyelim, geçen ay bizim aramız hansla bozukken bir anda çıkıp izmire geldi. anneannesini ziyaret etmek istemiş. aslında geleceği 1 hafta 10 gün öncesinden belliydi ama bana "hans'a sakın söyleme, ben söylerim" dedi. son güne kadar bekledim, söylemedi. öyle olunca son gece ben dedim, "yarın bilal buraya geliyor". normal insan söylerdi dimi? yani birbirini göremeyen ama 1 yıldır birbirlerine dönecekleri günü bekleyen 2 insan var, sen birinin yanından diğerine gidiyorsun. neden son güne bıraktığını da söylemedi. işte geçen ay sorduğum soru da "bu adam meriçliğe mi geliyor?" idi.
neyse, buraya geldiği gün telefonda "bu gece sizde kalabilir miyim" dedi, ben de tabii ki hayır dedim. birincisi, hani anneannesine geliyordu? ikincisi, bana mı güvendi de geldi? üçüncüsü, neden son anda söyledi? neyse o gece bir şekilde dışarda vakit geçirdi, ertesi gün buluştuk, hans'a neden söyledin, ben şimdi sana nasıl güveneyim diye bana kızdı. ben de ona kızdım tabii. burda kaldığı süre boyunca 3-4 kez görüştük. her görüşmemizde bana hans'ı kötüledi, sana değer verseydi rerörö vs vs şeyler. sen de uzak dur biraz vs vs. her neyse, sonra gitti.
şimdi ben okul için almanyaya gidiyorum ve kalacak yere ihtiyacım var. aynı evde yaşamaya cesaret edemediğimizden (bunu bir süre denedik, ama evi paylaşma konusu ilişkiye zarar veriyordu, yok kalsın dedik) hans'ın yanında kalmayacağım. bilal dedi ki gel bende kal, ben de zaten bu dönemi dondurup izmire gideceğim 6 ay. hem evi kapatmamış olurum, kirasını sen ödersin, hem ev aramana gerek kalmaz - ki zaten oraya gitmeden ev ayarlamak imkansız - ben de tamam dedim, o her şeyi ayarladığını vs söyledi. biz haliyle sürekli whatsapp'tan yazışıyoruz, işte ev şöyle mi, eşyaları böyle mi yapsak vs diye. bu arada hans yoğun çalışıyor, mıçmıç sürekli konuşacak bir şey bulamıyoruz, 3-4 güne bir toptan update ediyoruz birbirimizi. işte biz bilalle konuşurken bana ne dese beğenirsiniz; "hansla konuştuğum zaman letheavensdasd çok sıkıcı, tam bir pain in the ass diyorum ki sana yazdığımı falan sanmasın"!! sinirlendim, neden zaten uzak olduğumuz için benden soğumaya meyilli bir insana benim için sıkıcı diyor ki? işte buradan bir tartışma çıktı, yok işte buraya gelir gelmez ilk işin yine onu koynuna almak olacak, hep böylesiniz zaten, nerde sizi sallamayan var ona bakarsınız, benim senden hoşlandığımı bile anlamadın vs vs diye atarlandı. ben araya laf sıkıştırdım, konuyu değiştirdim, bak istemediğin şeyleri duymuyorsun bile vs vs dedi. yine geçiştirdim.
bu olay beni rahatsız etti. adam sadece hoşlansa tamam, yine olur. ama en yakın arkadaşı hans, bizim aramızda bir ilişki var ve ona benim hakkımda, bana da onun hakkında abuk şeyler söyleyip duruyor. bu daha benim bildiğim. kim bilir bilmediğim neler söyledi hansa.
şimdi ben bu ayın sonunda gidiyorum. ben gidince muhtemelen ilk 2-3 gün hansta kalacağım bilal izmire gelene kadar, sonrasında onun evine geçeceğim. bu olayı - bilalin bana benden hoşlandığını ve ikimize de birbirimizin hakkında saçamadıklarını - hansa henüz söylemedim. çünkü yüzyüze olmadığımızda yanlış anlaşılmalara yol açmak çok olası. oraya gitmeyi bekliyorum anlatmak için, ama acaba hiç anlatmasam mı?
hans, 29 yaşında, 20sinde evlenip, 25inde karısı bunu ortak yakın arkadaşlarından biriyle aldatınca (hatta şimdi o adamla evli) boşanmış, benden çok çok olgun düşünen birisi. şimdi bu olayı ona anlatsam, en yakın arkadaşıyla arası açılır mı? yoksa nasıl olsa ben bilali sallamamdım diye o da sallamaz mı? ya da arası açılır, buna da ben sebep oldum diye bilalin yanında beni de mi yakar?
25-30 yaş üstü olgun erkekler - karşımdaki insan öyle olduğu için sizlerden fikir almak daha uygun olur diye düşündüm - ne yapayım sizce? kafam çok dağınık, yazdıklarım da dağınık olabilir. anlaşılmayan yerleri öğretmene sorar gibi sorabilirsiniz.
içinden çıkamadığım bir durumdayım. yaklaşık geçen ay bir soru sormuştum. almanya'da birisiyle - ismine hans diyelim - uzak mesafeden ve görüşememekten dolayı ne idüğü belirsiz bir durum haline gelen bir ilişkimsi var. bir de onun yarı türk yarı alman komşusu ve aynı zamanda en yakın arkadaşı var. bu arkadaş, ismine bilal diyelim, geçen ay bizim aramız hansla bozukken bir anda çıkıp izmire geldi. anneannesini ziyaret etmek istemiş. aslında geleceği 1 hafta 10 gün öncesinden belliydi ama bana "hans'a sakın söyleme, ben söylerim" dedi. son güne kadar bekledim, söylemedi. öyle olunca son gece ben dedim, "yarın bilal buraya geliyor". normal insan söylerdi dimi? yani birbirini göremeyen ama 1 yıldır birbirlerine dönecekleri günü bekleyen 2 insan var, sen birinin yanından diğerine gidiyorsun. neden son güne bıraktığını da söylemedi. işte geçen ay sorduğum soru da "bu adam meriçliğe mi geliyor?" idi.
neyse, buraya geldiği gün telefonda "bu gece sizde kalabilir miyim" dedi, ben de tabii ki hayır dedim. birincisi, hani anneannesine geliyordu? ikincisi, bana mı güvendi de geldi? üçüncüsü, neden son anda söyledi? neyse o gece bir şekilde dışarda vakit geçirdi, ertesi gün buluştuk, hans'a neden söyledin, ben şimdi sana nasıl güveneyim diye bana kızdı. ben de ona kızdım tabii. burda kaldığı süre boyunca 3-4 kez görüştük. her görüşmemizde bana hans'ı kötüledi, sana değer verseydi rerörö vs vs şeyler. sen de uzak dur biraz vs vs. her neyse, sonra gitti.
şimdi ben okul için almanyaya gidiyorum ve kalacak yere ihtiyacım var. aynı evde yaşamaya cesaret edemediğimizden (bunu bir süre denedik, ama evi paylaşma konusu ilişkiye zarar veriyordu, yok kalsın dedik) hans'ın yanında kalmayacağım. bilal dedi ki gel bende kal, ben de zaten bu dönemi dondurup izmire gideceğim 6 ay. hem evi kapatmamış olurum, kirasını sen ödersin, hem ev aramana gerek kalmaz - ki zaten oraya gitmeden ev ayarlamak imkansız - ben de tamam dedim, o her şeyi ayarladığını vs söyledi. biz haliyle sürekli whatsapp'tan yazışıyoruz, işte ev şöyle mi, eşyaları böyle mi yapsak vs diye. bu arada hans yoğun çalışıyor, mıçmıç sürekli konuşacak bir şey bulamıyoruz, 3-4 güne bir toptan update ediyoruz birbirimizi. işte biz bilalle konuşurken bana ne dese beğenirsiniz; "hansla konuştuğum zaman letheavensdasd çok sıkıcı, tam bir pain in the ass diyorum ki sana yazdığımı falan sanmasın"!! sinirlendim, neden zaten uzak olduğumuz için benden soğumaya meyilli bir insana benim için sıkıcı diyor ki? işte buradan bir tartışma çıktı, yok işte buraya gelir gelmez ilk işin yine onu koynuna almak olacak, hep böylesiniz zaten, nerde sizi sallamayan var ona bakarsınız, benim senden hoşlandığımı bile anlamadın vs vs diye atarlandı. ben araya laf sıkıştırdım, konuyu değiştirdim, bak istemediğin şeyleri duymuyorsun bile vs vs dedi. yine geçiştirdim.
bu olay beni rahatsız etti. adam sadece hoşlansa tamam, yine olur. ama en yakın arkadaşı hans, bizim aramızda bir ilişki var ve ona benim hakkımda, bana da onun hakkında abuk şeyler söyleyip duruyor. bu daha benim bildiğim. kim bilir bilmediğim neler söyledi hansa.
şimdi ben bu ayın sonunda gidiyorum. ben gidince muhtemelen ilk 2-3 gün hansta kalacağım bilal izmire gelene kadar, sonrasında onun evine geçeceğim. bu olayı - bilalin bana benden hoşlandığını ve ikimize de birbirimizin hakkında saçamadıklarını - hansa henüz söylemedim. çünkü yüzyüze olmadığımızda yanlış anlaşılmalara yol açmak çok olası. oraya gitmeyi bekliyorum anlatmak için, ama acaba hiç anlatmasam mı?
hans, 29 yaşında, 20sinde evlenip, 25inde karısı bunu ortak yakın arkadaşlarından biriyle aldatınca (hatta şimdi o adamla evli) boşanmış, benden çok çok olgun düşünen birisi. şimdi bu olayı ona anlatsam, en yakın arkadaşıyla arası açılır mı? yoksa nasıl olsa ben bilali sallamamdım diye o da sallamaz mı? ya da arası açılır, buna da ben sebep oldum diye bilalin yanında beni de mi yakar?
25-30 yaş üstü olgun erkekler - karşımdaki insan öyle olduğu için sizlerden fikir almak daha uygun olur diye düşündüm - ne yapayım sizce? kafam çok dağınık, yazdıklarım da dağınık olabilir. anlaşılmayan yerleri öğretmene sorar gibi sorabilirsiniz.
0
üşenmedim okudum..
bence sen de bilali kötüle dur.. çünkü bilal ilerde sana iftira atabilir kız beni seviyordu seni benle aldattı fln der.. o sebeple zemini hazırla sen de, bilalden hoşlanmadığını, seni tedirgin ettiğini fln söyle hans'a.
bilal'in evinde kalmasan da iyi olur neblim, kendine ait bi evin olsun.. daha sağlam durman için.. hans da değişik bi herif , aynı evde kalamıyorsan bu adamla gelecek planlıyor olamazsın değil mi??
bence sen de bilali kötüle dur.. çünkü bilal ilerde sana iftira atabilir kız beni seviyordu seni benle aldattı fln der.. o sebeple zemini hazırla sen de, bilalden hoşlanmadığını, seni tedirgin ettiğini fln söyle hans'a.
bilal'in evinde kalmasan da iyi olur neblim, kendine ait bi evin olsun.. daha sağlam durman için.. hans da değişik bi herif , aynı evde kalamıyorsan bu adamla gelecek planlıyor olamazsın değil mi??
0
@defnex, henüz gelecek planlama durumunda değiliz, olamazdık da zaten benim oraya yerleşip yerleşemeyeceğim belli olmadan. şimdi kalıcı olarak gidiyorum ve o aşamaya şimdi bakacağız. ama ikimiz de uzun yıllar tek yaşamaya alışkın olduğumuz için bir anda yaşam alanı denen şeyden mahrum kalınca bir tuhaf olduk. sinirlerimiz gerildi, hiç yoktan problemler çıktı. en iyisi hiç zedelemeyelim birbirimizi dedik, ayrı evlerde yaşama kararı aldık.
şu anda bilalin evinde kalmayı ben de istemiyorum ama başka şansım yok. dediğim gibi, oraya gitmeden ev bulmam imkansız. bulsam da o kadar ucuza bulamam - ilk etapta hep cepten yiyeceğim iş bulana kadar, bu yüzden maddi durum çok önemli. zaten sadece 6 ay kalacağım o evde, o zamanda da o almanyada olmayacak. ben de 6 ay sonrası için zemin hazırlayıp ev bulma işlerine girişeceğim zaman yaklaştıkça.
@freekara, neyin neresinden bu çıkakrımı yaptığını bilmiyorum ama benim almanyaya yerleşme planım hanstan çok önce vardı. onun peşinden gidiyor olsam olaya çok daha farklı yaklaşırdım.
şu anda bilalin evinde kalmayı ben de istemiyorum ama başka şansım yok. dediğim gibi, oraya gitmeden ev bulmam imkansız. bulsam da o kadar ucuza bulamam - ilk etapta hep cepten yiyeceğim iş bulana kadar, bu yüzden maddi durum çok önemli. zaten sadece 6 ay kalacağım o evde, o zamanda da o almanyada olmayacak. ben de 6 ay sonrası için zemin hazırlayıp ev bulma işlerine girişeceğim zaman yaklaştıkça.
@freekara, neyin neresinden bu çıkakrımı yaptığını bilmiyorum ama benim almanyaya yerleşme planım hanstan çok önce vardı. onun peşinden gidiyor olsam olaya çok daha farklı yaklaşırdım.
0
@divit, hans etli sütlü biri de değil. amacım yararlanmak olsa başkalarından yararlanırım, hanstan değil.
@yesilimtrak, işte şu anda neye bağlı olduğunu biz bile kestiremiyoruz. o yüzden ilişkimsi dedim zaten. gidince göreceğiz neye benzetiyoruz. ya aynı evde kalmak ayrı bir şeymiş, ikimiz de resmen tahammül edemedik. ayrı kalmak da zor olacak ama en azından belli bir süre daha o aşamada kalmamız gerekiyor anlaşılan. bir de pencerelerimiz birbirine bakıyor be, 4 günde bir değil, kafamızı uzatsak oracıktayız, bence çok sevimli olacak :)
@yesilimtrak, işte şu anda neye bağlı olduğunu biz bile kestiremiyoruz. o yüzden ilişkimsi dedim zaten. gidince göreceğiz neye benzetiyoruz. ya aynı evde kalmak ayrı bir şeymiş, ikimiz de resmen tahammül edemedik. ayrı kalmak da zor olacak ama en azından belli bir süre daha o aşamada kalmamız gerekiyor anlaşılan. bir de pencerelerimiz birbirine bakıyor be, 4 günde bir değil, kafamızı uzatsak oracıktayız, bence çok sevimli olacak :)
0
iş bulana kdr bilal'de idare etmen tamam..
yanlış anlama ama o hans'ı gözüm tutmadı sen yine de temkinli davran derim.. kaptırma kendini çok.. umarım saçma süprizlerle karşılaşmazsın..
yanlış anlama ama o hans'ı gözüm tutmadı sen yine de temkinli davran derim.. kaptırma kendini çok.. umarım saçma süprizlerle karşılaşmazsın..
0
bizim turk milletinde, yabanciyi insandan saymamak gibi bir huy var. Ben adim gibi eminim eger senin hans, ahmet olsaydi, o bilal oglan dedigin adam bunlari yapmaya cesaret edemezdi. ama yabanci birisi olunca -en yakin arkadasi da olsa- arkasindan is cevirilebilir, sevdigine yan gozle bakilabilir ya da malina mulkune el konulabilir olarak goruyor.
bu bizim turk milletinin cogunda var. bunu genel gozlemlerime dayanarak rahatca soyleyebiliyorum. senin o adamin evinde kalacak olman bile buyuk bir hata emin ol. o bilal oglanla iliskini kes.
bu bizim turk milletinin cogunda var. bunu genel gozlemlerime dayanarak rahatca soyleyebiliyorum. senin o adamin evinde kalacak olman bile buyuk bir hata emin ol. o bilal oglanla iliskini kes.
0
arkadaşlar, ben ordayken bilal oğlan orda olmayacak, ben onun evinde tek kalacağım. o türkiyede olacak o zaman. diğer türlüsü zaten söz konusu olamazdı, hele ki bu olaylardan sonra.
ha, bilal oğlanın "yeaa ben türkiyede yapamadım" diye komik(!) bir sürprizle çıkıp gelmesi ihtimalini de düşünüyorum. ama öyle olsa bile en kötü ihtimalle gidip hansta kalırım geçici süre. o kadar da tahammülsüz değiliz.
ha, bilal oğlanın "yeaa ben türkiyede yapamadım" diye komik(!) bir sürprizle çıkıp gelmesi ihtimalini de düşünüyorum. ama öyle olsa bile en kötü ihtimalle gidip hansta kalırım geçici süre. o kadar da tahammülsüz değiliz.
0
o değil de hans da ne kadersizmiş arkadaş.. bu ikincidir kadınına göz koymuşlar.. adamda bi iş yok dimi?
0
simdi sen o bilal oglanin evinde kaldigin icin, bu bilal kendi kafasinda seninle iliski kurmayi hak gormezse iyidir.
0
@defnex, işte ben de ondan dolayı özellikle dikkatli davranmak istiyorum söyleyip söylememe konusunda. yalnız eski karısını ve o adamı bile affetmiş ,gerektiğinde hala görüşüyorlar. kin güdemez kimseye böyle bir durumda bile. yazık ya, kıyamam ki. söylemezsem yesilimtrak'ın dediği gibi ben bir şey yapmamış olsam da kandırmış olacağımı hissediyorum ama söylersem de kaç senelik arkadaşıyla ilgili çok pislik bir şey söylemiş olacağım.
0
sen bu hans'ı seviyorsun.. dediğin gibi gidince bi durumlara bak.. bilal yavşaklık edecek mi? hans seni istediğin/beklediğin gibi canıgönülden karşılayacak mı? yoksa soğuk mu davranacak kopukluk mu olacak.. uzak mesafe ilişkisi ile yakın temas farklı oluyor bazen..
önce bi dur bu konuları ölç tart.. ona göre bi "B" planı yaparsın.. gerekirse yepyeni bi hayat kurarsın ikisinden de uzakta..
önce bi dur bu konuları ölç tart.. ona göre bi "B" planı yaparsın.. gerekirse yepyeni bi hayat kurarsın ikisinden de uzakta..
0
Bu noktadan sonra Bilal'in evinde falan kalmayi unut aklin basindaysa. Bu Bilal bes para etmez bir insan, anlattigin kadarindan bunu cikarmak zor olmadi. Anlatman Hans'in Bilal ile arasini acar mi yoksa sallamaz mi bilmem ama zaten bu adam Hans'în da uzak durmasi gereken bir adam, ister ne mal oldugunu ogrensin dersin, ister beni ilgilendirmez nasil olsa birgun anlar ne mal oldgunu dersin buna sen karar ver. Arasi acilip bundan seni sorumlu tutmasi icin anormal olmasi lazim Hans'in. Boyle yaprasa zaten ondan da hayir gelmez. Ben Hans'a Bilal'in ne mal oldugunu anlatmandan yana kullanirdim oyumu.
Hans ile ayri oturmaya karar verdik diyorsunda Bilal'in evini kullanmak daha mi mantikli geliyor? Sokakta yatsan daha iyi.
Edit: Eski karisini ve adami affetmis. Bu adama anlatmaktan mi cekiniyorsun?
Bilal ile evde ayni anda kalmayacagini bilerek soyledim yukaridakileri.
Hans ile ayri oturmaya karar verdik diyorsunda Bilal'in evini kullanmak daha mi mantikli geliyor? Sokakta yatsan daha iyi.
Edit: Eski karisini ve adami affetmis. Bu adama anlatmaktan mi cekiniyorsun?
Bilal ile evde ayni anda kalmayacagini bilerek soyledim yukaridakileri.
0
@defnex, tam olarak düşündüğüm bu. dediğim gibi, o var veya olacak diye gitmiyorum. gidiyorum, o da olursa güzel olacak. ama o olmazsa zaten yeni bir düzen beni bekliyor. bilodan da uzak durmak şart.
0
@delifaruk, ya o 6 ay boyunca orda olmayacak. o gelmeden de ben çıkıp gideceğim zaten. eve yerleştikten sonra "yangın çıktı, tüp patladı, su bastı" gibi şeyler olmadıkça iletişimde zaten olmayacağız.
0
Bence de evinde kalma bilal'in. Bu herif sana yazdığını anlamasın diye hans'a yalanlar sıkmamış mı? Sıkmış. E şimdi sen evinde kalsan; bir şekilde ayarlayıp o eve gelebilecek, hans'a olanlar oldu birlikte olduk diyebilecek bir iftara atma potansiyelli meriç gördüm şahsen.
Hans da afedersin hıyar mı? Kaç zamandır görmediği sevdiceğine git öte karşı dairede kal mı diyecek? Bence demez ya. Kal sen işte hans'ın yanında bi süre.
Defnex'e de acayip katılıyorum. Hans'a ''bilal beni tedirgin ediyor, sözlerinden rahatsız oldum biraz, mecbur kaldım evinde kalmaya ama aslında kalmayı hiç istmiyorum'' diye belirtmelisin. Hem bilal'in iftira girişimini def eder hem de hans yanını yurdunu açar sana. Ya da beraber kalacak yer, iş vs ararsınız sana. Biraz zaman geçince de Bilal'in niyetini hans'a açar, arkadaşının tekin olmadğı hususunda uyarırsın.
Sonuç olarak BİLAL'DE KALMA. DEFNEX HAKLI.
Hans da afedersin hıyar mı? Kaç zamandır görmediği sevdiceğine git öte karşı dairede kal mı diyecek? Bence demez ya. Kal sen işte hans'ın yanında bi süre.
Defnex'e de acayip katılıyorum. Hans'a ''bilal beni tedirgin ediyor, sözlerinden rahatsız oldum biraz, mecbur kaldım evinde kalmaya ama aslında kalmayı hiç istmiyorum'' diye belirtmelisin. Hem bilal'in iftira girişimini def eder hem de hans yanını yurdunu açar sana. Ya da beraber kalacak yer, iş vs ararsınız sana. Biraz zaman geçince de Bilal'in niyetini hans'a açar, arkadaşının tekin olmadğı hususunda uyarırsın.
Sonuç olarak BİLAL'DE KALMA. DEFNEX HAKLI.
0
@oranjlaturanj, "bilal beni tedirgin ediyor, sözlerinden rahatsız oldum biraz, mecbur kaldım evinde kalmaya ama aslında kalmayı hiç istmiyorum" bugün tam olarak bunları söylemek için konuşalım dedim zaten hansa, ama hem bugün vakti yok, hem de bir anlık dürtüyle böyle skype'tan whatsapp'tan böyle bir konuyu konuşmak çok doğru olmayabilir. gidince bunları kesinlikle söyleyeceğim zaten.
0
sevgilinin arkadaşı sana asılıyor, sen gidip bir de adamın evinde kalacaksın. saçmalık. adam evde olmasa bile saçma. sevgiline söyle
0
@comptrol, sen okuma kardeş. okusan da idrak edemeyeceğin ortada. edememişsin işte.
0
Bana kizmada Bilal'in evinde kalmak -ne olursa olsun- Hans ile kalmaktan nasil daha mantikli geliyor anlamadim.
Bu Bilal denen adam rahat durmaz. Olay Brezilya dizilerinin sonlara yakin bolumlerine donmeden once bu adami uzaklastirman lazim. Irtibatiniz olmamali yani hicbir sekilde bu adamla.
Bu Bilal denen adam rahat durmaz. Olay Brezilya dizilerinin sonlara yakin bolumlerine donmeden once bu adami uzaklastirman lazim. Irtibatiniz olmamali yani hicbir sekilde bu adamla.
0
@delifaruk ve o adamın evinde kalma diyenler, o zaman hans'a bunu mecbur telefonda falan söylemek zorundayım. sanırım yarın anlatacağım her şeyi. oraya gitmeyi beklersem geç olacak sanki.
0
evet gitmeden anlat enazından önünü görürsün, orada ne olacak diye kaygıların olmadan gidersin.. ya hans'ta kalırsın ya da başka türlü başının çaresine bakarsın.. bi öğrenci yurdu fln belki...
0
öğrenci yurdu yok, yer yokmuş hiçbirisinde ama en en en kötü ihtimalle couchsurfing yaparım, arkadaşlarımda kalırım 3er 5er gün.
0
Koskocaman Almanya'da Bilal'inkinden başka ev mi yok? Ucuzunu arıyorsunuz ama illa en ucuzu o diye huzursuzluk yaratma ihtimali olan seçeneğe niye bu kadar mecbur ediyorsunuz kendinizi? 50-100 euro daha fazla verirsiniz, kafanız rahat olur.
Bilal'e gelirsek, insanız tabii ki hoşlanır sevebiliriz ama en yakın arkadaşının sevgilisine açılmak ve ona arkadaşını kötülemek nasıl bir haysiyetsizliktir? Sizin böyle şeref yoksunu biriyle hala muhatap olmanıza şaşırdım. Böyle bir herifin, mazallah, siz evdeyken aniden çıkıp geleceğini ve tacizde bulunmayacağını nereden bilebilirsiniz? Adamın yaptığı anlamsız hareketlere göre böyle bir şey yapabilme ihtimalini göz ardı etmeyin. Tüm bunlarla birlikte o elemanın evinde kalmanızı yangına körükle gitmek olarak düşünüyorum.
Hans içinse, oraya gittiğiniz gibi bu konuları konuşup nasıl şerefsiz bir insanla dostluk ettiğini söylemek ilk önceliğiniz olmalı bence.
Ve anlattıklarınızı fazla "modern" buldum.
Bilal'e gelirsek, insanız tabii ki hoşlanır sevebiliriz ama en yakın arkadaşının sevgilisine açılmak ve ona arkadaşını kötülemek nasıl bir haysiyetsizliktir? Sizin böyle şeref yoksunu biriyle hala muhatap olmanıza şaşırdım. Böyle bir herifin, mazallah, siz evdeyken aniden çıkıp geleceğini ve tacizde bulunmayacağını nereden bilebilirsiniz? Adamın yaptığı anlamsız hareketlere göre böyle bir şey yapabilme ihtimalini göz ardı etmeyin. Tüm bunlarla birlikte o elemanın evinde kalmanızı yangına körükle gitmek olarak düşünüyorum.
Hans içinse, oraya gittiğiniz gibi bu konuları konuşup nasıl şerefsiz bir insanla dostluk ettiğini söylemek ilk önceliğiniz olmalı bence.
Ve anlattıklarınızı fazla "modern" buldum.
0
arkadaşlar, hans'a şimdi anlatıyorum durumu. zaten seninle ilk tanıştığı andan itibaren böyle bir hareket beklemiştim, geç bile kalmış dedi. bilalin yapmayı planladığı muhtemel şeyleri saydı. ben pat diye "bilal bana böyle böyle dedi" demedim, azıcık anlattım, bana karşı tavrından rahatsız olduğumu söyledim, o da yaptığı, söylediği her şeyi tahmin etti, ben de doğru olduğunu söyledim. şimdi vardığımız karar, ben yine bilalin evinde kalacağım, ama hans da benimle orada kalacak. arada da hans onu arayıp yoklayacak, çıkıp gelme ihtimaline karşı.
0
Bayağı 'arkası yarın' gibi takip ettim ashahahha. Hans'ın evi varken neden bilal'de kalıyorsunuz ikiniz birden hiç anlayamadım.
Neyse sonuçta olay çözülmüş. Gözün aydın deyip mutluluklar dileyelim.
Neyse sonuçta olay çözülmüş. Gözün aydın deyip mutluluklar dileyelim.
0
gitmeden önce anlatmakla cok dogru bir karar vermişsin.
yalşnız bu bilal oglan kıl oğlan. senin yalnız kalacagını düşünüp eve kamera falan yerleştirmesin? (fazla paranoyakca olabilir ama hiç sevmedim adamı)
yalşnız bu bilal oglan kıl oğlan. senin yalnız kalacagını düşünüp eve kamera falan yerleştirmesin? (fazla paranoyakca olabilir ama hiç sevmedim adamı)
0
hans da enteresan arkadaş kendi evi varken ve bunları öğrenmişken neden kendi de gelip adamın evinde kalıyor neden neden aklımda deli sorular.....
dikkatli ol..
dikkatli ol..
0
bilal oğlan son ana kadar her şey normal, ben orada anlaştığımız gibi kalacağım diye bilecek. ama oraya geçtiğim gün "biz birlikte kalıcaz yaa, 6 ay sonrası da allah kerim" diyeceğiz ki anlaştığımız tarihten önce geri dönme ihtimali olmasın, olursa da bilsin ki ben tek olmayacağım. yani hansla sürekli birlikte kalmayacağız. biloyu birlikte kalacağımıza inandırdıktan sonra hans döner evine, evini kapatması gibi bir durum söz konusu olamaz.
0
goodyes
Az önce ilk Kumarbaz'ı bitirdim, Dosto'dan devam edeyim diyorum şimdi hangi eserini alsam, bir sıralama var mı? Karamazov kardeşler'e başlayayım mı mesela?
Az önce ilk Kumarbaz'ı bitirdim, Dosto'dan devam edeyim diyorum şimdi hangi eserini alsam, bir sıralama var mı? Karamazov kardeşler'e başlayayım mı mesela?
0
umarım suç ve ceza'yı okumuşsundur. ondan sonra yeraltından notlar iyi.
mektup tarzı dersen insancıklar da güzel.
bi sıralama yok aslında öyle.
mektup tarzı dersen insancıklar da güzel.
bi sıralama yok aslında öyle.
0
cankoc
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
abiciğim dünyada candan erçetin başkan'ın dediği gibi ölümden başkası yalan. koy götüne.
0
uzunuzunilgi
ne olabilir ?mağaza dışında.az önce cevap alamadım da şimdi kısaca soruyorum. kusuruma bakmayın tekrar için. fikir gerek bu dönem.şehir: gaziantep
ne olabilir ?
mağaza dışında.
az önce cevap alamadım da şimdi kısaca soruyorum. kusuruma bakmayın tekrar için. fikir gerek bu dönem.
şehir: gaziantep
mağaza dışında.
az önce cevap alamadım da şimdi kısaca soruyorum. kusuruma bakmayın tekrar için. fikir gerek bu dönem.
şehir: gaziantep
0
kırmızıkaşekaban
oje alırken neye göre o fiyatı hakedip haketmediğini hesaplıyorsunuz? kalıcılık, kıvam, renk vs.
oje alırken neye göre o fiyatı hakedip haketmediğini hesaplıyorsunuz? kalıcılık, kıvam, renk vs.
0
Alix avien aliyorum. 1 - 2,5 tl arasi veririm en fazla.
0
en fazla 8 lira falan verdim şimdiye kadar. kalıcılık hiç önemli değil çünkü bir günden fazla kullanmam sürdüğüm ojeyi, kıvam elbette ki en önemli faktör benim için. ikinci ise fırça sanırım. renk pek önemli değil, önceden yalnızca belli markalarda olurdu bazı renkler ama artık ucuz muadilleri her türlü bulunuyor.
0
2, 5 dan metelik fazla vermedim, vermem.
Renk onemli
1 gun kullanirim, kalicilik beklentim yok.
Kivam da cok umurumda degil.
Renk onemli
1 gun kullanirim, kalicilik beklentim yok.
Kivam da cok umurumda degil.
0
3-3,5 vermişimdir. Rengine bakarım. Öyle Sally Hansen'miş, Chanel'miş veremem o kadar.
0
Aşırı aşırı beğenirsem, rüyalarıma falan girerse 15 liraya kadar çıkarım. Yoksa, 5 lira civarı yeter. Şu ana kadar en yüksek 8 vermişimdir herhalde, o da Sally Hansen indirimdeydi.
0
pastel alıyorum hep, 2,5 lira o da.
fazlasını da vermem.
böyle a acayip bir ürünse en fazla 5 lira verebilirim, evet.
fazlasını da vermem.
böyle a acayip bir ürünse en fazla 5 lira verebilirim, evet.
0
Eger kokmuyorsa parasini hakediyordur benim icin. 10-15-20 yeter ki kokmasin aseton gibi.
0
rimmel london 4 lira. max 5.
20 30 lira ojeye asla vermem, ki bir kozmetik manyağı olarak bile.
20 30 lira ojeye asla vermem, ki bir kozmetik manyağı olarak bile.
0
mayeskuel
klişeleşmiş en hızlı, en ucuz ve en iyi grafik, en iyi ekran gibi şeyleri sormayacağım. donanım ve yazılımdan iyi anlarım. ama tecrübelerinizi öğrenmek istiyorum.günlerdir onlarca yabancı review sitesinden yüzlerce kritik okudum. öne çıkan 4 marka var.dellasussonytoshibabenim için aşağıdaki kriterle
klişeleşmiş en hızlı, en ucuz ve en iyi grafik, en iyi ekran gibi şeyleri sormayacağım. donanım ve yazılımdan iyi anlarım. ama tecrübelerinizi öğrenmek istiyorum.günlerdir onlarca yabancı review sitesinden yüzlerce kritik okudum. öne çıkan 4 marka var.
dell
asus
sony
toshiba
benim için aşağıdaki kriterler çok önemli.
1.satış sonrası hizmet kalitesi
2.kendi ürettiği teknolojiler
3.işletim sisteminde kusursuz çalışması
4.donanım'ında kusursuzluk
5.klavye, ekran ve şekil itibari ile kullanıcıyı tatmin etmesi
apple ile ilgilenmiyorum. bunlardan herhangi birinin son çıkarttığı ürünlerden birine sahip olan varsa lütfen laptop'unun üstteki kriterlerin hangisine uyup uymadığını söyleyebilir mi?
dell
asus
sony
toshiba
benim için aşağıdaki kriterler çok önemli.
1.satış sonrası hizmet kalitesi
2.kendi ürettiği teknolojiler
3.işletim sisteminde kusursuz çalışması
4.donanım'ında kusursuzluk
5.klavye, ekran ve şekil itibari ile kullanıcıyı tatmin etmesi
apple ile ilgilenmiyorum. bunlardan herhangi birinin son çıkarttığı ürünlerden birine sahip olan varsa lütfen laptop'unun üstteki kriterlerin hangisine uyup uymadığını söyleyebilir mi?
0
babama dell aldık, eve gelen servis güzel bir + bence.
bunun dışında üst serilerden alırsan donanım ve parçasıda çok kalitelidir. ama tutup 1000 liralık dell alınırsada diğer markalar gibi ucuz plastik olacaktır.
işletim sistemi mac olmadığı sürece kusursuz çalışmaz. babamın dell'inde i7, 8 gb ram, 2 gb ekran kartı var ama hala komik bir şekilde kasıyor bazen
bunun dışında üst serilerden alırsan donanım ve parçasıda çok kalitelidir. ama tutup 1000 liralık dell alınırsada diğer markalar gibi ucuz plastik olacaktır.
işletim sistemi mac olmadığı sürece kusursuz çalışmaz. babamın dell'inde i7, 8 gb ram, 2 gb ekran kartı var ama hala komik bir şekilde kasıyor bazen
0
Sony Vaio aldım 1.5 ay önce. Bana sorarsan MacBook Pro kalitesine en yakın olan ve şu ana kadar en memnun oldugum laptoplardan biri. Dış görüntüsüde Mac'le aynı (aydınlatmalı klavye, tuslar ve kasası, ikizi gibi Pro'nun). Fiyatıda daha ucuz denilebilir, mac'ler 3000'i geçip giderken ben bunu 2100'e aldım. Her ne kadar 2100 diğer laptoplardan daha pahalı gibi gelsede değer bence. hizmet kalitesini bilmiyorum işim düşmedi şimdiye kadar bir şey söyleyemem.
0
Dell ile 3 ay önce tanıştık nerdeyse 24 saate yakın süre açık kalan laptop ne bir kitlenme donma gayet stabil çalışmaya devam ediyor aynı tempoya bir önceki bilgisayarım samsung en fazla 4 ay dayanıp cortlamıştı...
0
dizüstü dünyasında samsung diye bir gerçek var; tanıştırayım.
dell mell hikaye yanında.
sony iyidir, ama biraz pahalı olacaktır.
toshiba'yı hiçbir zaman önermem.
sonuç olarak asus ve samsung'a ait canavar gibi dizüstü bilgisayarlar var. performans olarak çok iyiler; tasarım olarak da oldukça zarif ve şık oluyorlar.
dell mell hikaye yanında.
sony iyidir, ama biraz pahalı olacaktır.
toshiba'yı hiçbir zaman önermem.
sonuç olarak asus ve samsung'a ait canavar gibi dizüstü bilgisayarlar var. performans olarak çok iyiler; tasarım olarak da oldukça zarif ve şık oluyorlar.
0
pek anlamam ama dişi halimle araştırıp dell aldım memnunum. önceden casper vardı of of of.
0
benim dell'in şarj şeyi bozulduydu, tamir ettirecek servis bile bulamadım. sonra "sokarım böyle bilgisayara" deyip babama kitledim onu, ondan samsung'u aldım.
sonra onu bozdum, gittik yeni samsung aldık.
laptop'ta tam anlamıyla bir samsung fanboyuyum. servisleri o kadar güzel ki çay içmeye bile gidilir. samsung recovery çok güzel bi şey mesela, bilgisayarın ne zaman affedersin anasını sksem çat, geri alıveriyorum. çöktüğü zaman bile format atıyo kendi kendine mis gibi, en beceriksiz adam bile kullanabiliyo.
servis, dediğim gibi, çok güzel ve gayet hızlı. profesyonel. tasarımlarını da beğeniyorum ben, şahane.
samsung iyidir ya. allahıma iyidir samsung. görmezden gelmeyin onu. hobi olarak yine başka bi şey alın istiyosanız ama samsung'u hor görmeyin.
sonra onu bozdum, gittik yeni samsung aldık.
laptop'ta tam anlamıyla bir samsung fanboyuyum. servisleri o kadar güzel ki çay içmeye bile gidilir. samsung recovery çok güzel bi şey mesela, bilgisayarın ne zaman affedersin anasını sksem çat, geri alıveriyorum. çöktüğü zaman bile format atıyo kendi kendine mis gibi, en beceriksiz adam bile kullanabiliyo.
servis, dediğim gibi, çok güzel ve gayet hızlı. profesyonel. tasarımlarını da beğeniyorum ben, şahane.
samsung iyidir ya. allahıma iyidir samsung. görmezden gelmeyin onu. hobi olarak yine başka bi şey alın istiyosanız ama samsung'u hor görmeyin.
0
asus g75vx aldım.
1. ihtiyacım olmadı hiç satış sonrası desteğe.
2. bir kere bile ısınmadı makine.
3. win 8.1, dokunmatik olmadığı için tam kusursuz diyemeyiz.
4. donanım tatmin edici.
5. biraz hantal belki ama görüntüsünü seviyorum, ekranı full hd boyutu ideal. beni tatmin etti.
1. ihtiyacım olmadı hiç satış sonrası desteğe.
2. bir kere bile ısınmadı makine.
3. win 8.1, dokunmatik olmadığı için tam kusursuz diyemeyiz.
4. donanım tatmin edici.
5. biraz hantal belki ama görüntüsünü seviyorum, ekranı full hd boyutu ideal. beni tatmin etti.
0
toshiba satellite sınıfı kaçar. başkasını düşünemiyorum. sadece sony nin ekran parlaklığı beni cezbediyor o kadar. 12 senedir 4 toshiba kullandım diğerleri benimkini görünce dumur oluyor. üst segment yani. skaoda gibi. superb harici skodaya nasıl bulaşmayacaksan ,satellite harici diğer toshibaları unut.
0
İki bilgisayarımız da toshiba birini 4 yıl önce aldık yaşıyor, diğerini de 6 ay oldu. Satellite ikisi de ama eski olanın malzemesi daha iyi yeni olanın tuşları parlamaya başladı. Bir de piano black çabuk çiziliyor. Onun haricinde muhtemelen sonraki bilgisayarım da ya toshiba olur ya da macbook.
0
samsung markasi bana pek profesyonel gelmiyor. adamlar buzdolabindan saate kadar herseyi uretiyorlar. keza kasalari da cok basit eski casper kasalari gibi duruyor. asus a gelince o nunda kasalari cirkin ve amator duruyor. konfig.lar saglam ama klavye, ekran ve kasa konusunda sikinti var.
kasa tasarimi. kalitesi, klavye guzelligi ve ekran kalitesi olarak sony, dell ve toshibayi dusunuyorum.
kasa tasarimi. kalitesi, klavye guzelligi ve ekran kalitesi olarak sony, dell ve toshibayi dusunuyorum.
0
bradshaw
Bir excel dummy'si olarak yardiminiz lazim :)Simdi ben bi hucreye metin girdim ama yan hucreye tasmasin, ben rahatlikla hucrenin icine yazmaya devam edeyim istiyorum; nasil yaparim?
Bir excel dummy'si olarak yardiminiz lazim :)
Simdi ben bi hucreye metin girdim ama yan hucreye tasmasin, ben rahatlikla hucrenin icine yazmaya devam edeyim istiyorum; nasil yaparim?
Simdi ben bi hucreye metin girdim ama yan hucreye tasmasin, ben rahatlikla hucrenin icine yazmaya devam edeyim istiyorum; nasil yaparim?
0
Belirli bir genişlik belirledikten sonra sağ tıklayıp FOrmat Cells veya Hücreleri Biçimlendir'den, ikinci sekmeyi açıp (Alignment - Hizalama) Metni Kaydır ya da Wrap Text'i seçebilirsiniz.
Gerçi böyle yapınca yan hücreye kaymaz, alt satıra geçer, hücrenin sütun boyutunu büyütür.
Onu da siz ayarlayabilirsiniz.
Gerçi böyle yapınca yan hücreye kaymaz, alt satıra geçer, hücrenin sütun boyutunu büyütür.
Onu da siz ayarlayabilirsiniz.
0
metehan01
Merhabalar planınız nedir? Fikir arıyorum da. Geçen sene iğrenç bir ev partisiydi, sevgilim olmasa intihar ederdim herhalde o gece. Neyse öneriler falan her şeye açığım, istanbuldayım.edit: bütçe var 1000 ayırabilirim, öğrenciyim, pasaport yok, evimiz de varedit 2: haftada 2 gün mesleğimle ilgili bi
Merhabalar planınız nedir? Fikir arıyorum da. Geçen sene iğrenç bir ev partisiydi, sevgilim olmasa intihar ederdim herhalde o gece. Neyse öneriler falan her şeye açığım, istanbuldayım.
edit: bütçe var 1000 ayırabilirim, öğrenciyim, pasaport yok, evimiz de var
edit 2: haftada 2 gün mesleğimle ilgili bi firmada çalışan bir öğrenciyim :)
edit: bütçe var 1000 ayırabilirim, öğrenciyim, pasaport yok, evimiz de var
edit 2: haftada 2 gün mesleğimle ilgili bi firmada çalışan bir öğrenciyim :)
0
hep arkadaşlarımla oldum yılbaşında, bu sene ailemle teyzelerim kuzenlerimle falan olacağım :) e sevgilinle kutlayın o zaman sadece ikiniz.
0
az kişiyle evde toplanmaca. parti değil bak toplanmaca. pilavlı sohbet. sevgilin varsa güzel planlar yapabilirsin aslında. bütçen var mı? eviniz var mı? pasaportun var mı?
0
biz Turkiye'de olacagiz bu sene. izmir'de bir otelde babamlara o eglence paketinden aliriz. sonra ev bize kalir. :)
0
1000 liraya bar kapatırsın. öğrenciliğin de böylesi iyiymiş.
ben olsam 1 gün için bu parayı harcamaz, tatile çıkardım.
ben olsam 1 gün için bu parayı harcamaz, tatile çıkardım.
0
tolga asp
şaka şaka, nedir bu? kafada bulduk, korktuğum şey değildir dimi?
şaka şaka, nedir bu? kafada bulduk, korktuğum şey değildir dimi?
0
yok artık onu göremezsin.
bir yerden düşmüş gelmiştir o çok şey yapmayın onu.
bir yerden düşmüş gelmiştir o çok şey yapmayın onu.
0
kafada onlarca var bundan, hepsi koala gibi saç tellerine yapışmış. bit değil midir?
0
abi yürüyen susam olur mu, canlı hepsi. babannemin kafada koloni kurmuşlar sosyal hayatları var. fotoğraf net olsa belki kesin bir şey çıkarda telefondan bu kadar çekebildik.
0
bit o, bitler illa koyu olacak değil, büyüdükçe koyulaşırlar. pire hayvanlardan insanlara atlamaz, hayvan vücudunda yaşar.
0
yumurta kenesi.
kırım kongo kanamalı ateşine sebep olur. çok özel durumlarda tedavisi mümkün olmakla birlikte maruz kalmış kişi kısa süre içerisinde hakka yürür.
şaka, şaka... sizin şakanıza karşılık şey ettim. pire bu.
kırım kongo kanamalı ateşine sebep olur. çok özel durumlarda tedavisi mümkün olmakla birlikte maruz kalmış kişi kısa süre içerisinde hakka yürür.
şaka, şaka... sizin şakanıza karşılık şey ettim. pire bu.
0
sirke var mı? siyah minik saça yapışık benek şeklinde... tırnakla sıyırıp iki tırnağın arasında "çıt"latıyoruz. çıt sesini duydunuz mu? heh işte bit.
0
pire olma ihtimali hiç yok moruk. pire öyle yerinde durmaz. adamın ayağından dizine sıçrayabiliyo acaip bişey pire. 3-4 defa pirelendim bu yaz.
bu sende ki bit olabilir olsa olsa. ki bence bit de değildir.
bit çünkü biraz daha küçük oluyo. şekil olarak da biti andırmıyo pek o.
bence başka bişeydir.
ayrıca bit bile olsa bu işler için özel şampuanlar ilaçlar var. kılık kılavatı evi odayı sağı solu ilaçlarsın sen de özel şampuanıyla yıkarnırsın olur biter.
ben 3-4 kere bitlendim (pirelenme hadisemden öncedir bunlar) elbiselerimi çıkarıp toz ilaç döktüm, kendim de duş aldım geçti.
çok büyütülcek bişi deil.
bu sende ki bit olabilir olsa olsa. ki bence bit de değildir.
bit çünkü biraz daha küçük oluyo. şekil olarak da biti andırmıyo pek o.
bence başka bişeydir.
ayrıca bit bile olsa bu işler için özel şampuanlar ilaçlar var. kılık kılavatı evi odayı sağı solu ilaçlarsın sen de özel şampuanıyla yıkarnırsın olur biter.
ben 3-4 kere bitlendim (pirelenme hadisemden öncedir bunlar) elbiselerimi çıkarıp toz ilaç döktüm, kendim de duş aldım geçti.
çok büyütülcek bişi deil.
0
rock n roll
selam herkese,birkaç gündür dudaklarım acıyor,kuruyor ve soyuluyor.deri kalınlaşmış gibi bir his var.krem sürüyorum ama geçmiyor.ne önerirsiniz?
selam herkese,birkaç gündür dudaklarım acıyor,kuruyor ve soyuluyor.deri kalınlaşmış gibi bir his var.krem sürüyorum ama geçmiyor.ne önerirsiniz?
0
havalardan hepimizde aynı dert var. Eczane'den blistex marka dudak kremi almanı tavsiye ederim. cildiye doktorumun tavsiyesiydi.
0
blisteks aldım da işe yaramadı bende mesela, yves rocher badem özlü dudak nemlendiricisi çogzel.
0
blistex'in biir sürü dudak kremi var, bildiğim kadarıyla en iyilerden birisi. doğru seçimi yapamamış olabilirsin. ben ilk defa blistex ise yaramadı diyen duydum acikcasi.
0
acilen öpüşmen lazım hacı. her derde deva sdfs.
Saka bi yana, kremini degistir. her insanin cildi farkli olduğu için ayni etkileri göstermiyor.
Saka bi yana, kremini degistir. her insanin cildi farkli olduğu için ayni etkileri göstermiyor.
0
blistex'in acıyı hafifleten bir türü var. blistex relief gibi bir şey. mucize gerçekten. dene mutlaka.
0
bol su için, bir de vitamin alın. bana ne zaman böyle olsa, bağışıklığımın zayıfladığının habercisi.
0
bağışıklık sisteminin zayıfladığını, yeterli su tüketmediğini gösterir.
geec yatmadan bepanten merhem sürün. sabaha kadar iyileşir. iyileşmezse gün içerisinde de sürün.
bağışıklık sistemi için yeterli ve düzenli beslenin. vitamin kullanın. hatta imuneks alabilirsiniz. ayrıntılı bilgi için eczane ile görüşün.
bol bol su içmeyi unutmayın.
geec yatmadan bepanten merhem sürün. sabaha kadar iyileşir. iyileşmezse gün içerisinde de sürün.
bağışıklık sistemi için yeterli ve düzenli beslenin. vitamin kullanın. hatta imuneks alabilirsiniz. ayrıntılı bilgi için eczane ile görüşün.
bol bol su içmeyi unutmayın.
0
chapitefe
beyler çok sevdiğim bi erkek arkadaşım var ve bi hatunla beraber 2 yıldır.hatun face'ini benim laptopta açık bırakmış bende karıştırdım.başka bi herifle daha birlikte. deliller çok açık. arkadaşıma bunu söyleyip söylememe arasında gidip geliyorum. arkadaşım şeker hastası ve çok fevri olabiliyor baze
beyler çok sevdiğim bi erkek arkadaşım var ve bi hatunla beraber 2 yıldır.
hatun face'ini benim laptopta açık bırakmış bende karıştırdım.
başka bi herifle daha birlikte. deliller çok açık. arkadaşıma bunu söyleyip söylememe arasında gidip geliyorum. arkadaşım şeker hastası ve çok fevri olabiliyor bazen. sizce ne yapmam gerek?
hatun face'ini benim laptopta açık bırakmış bende karıştırdım.
başka bi herifle daha birlikte. deliller çok açık. arkadaşıma bunu söyleyip söylememe arasında gidip geliyorum. arkadaşım şeker hastası ve çok fevri olabiliyor bazen. sizce ne yapmam gerek?
0
screen shot al sende kalsın.
sonra arkadaşına bi çıtlat, kendisi baksın.
yalancı durumuna düşecek olursan screen shotarı gösterirsin.
sonra arkadaşına bi çıtlat, kendisi baksın.
yalancı durumuna düşecek olursan screen shotarı gösterirsin.
0
hatun ile konuşun. "faceini laptopumda açık bırakmışsın geçen gün" derseniz gerisi gelir sanırım.
0
nasıl yaparsın bilmem ama mutlaka öğrenmesini sağla. senin arkadaşın böyle bir şey bilip sana söylemese, salak yerine konulmana ses etmese kızmaz mıydın.
fevriliğini azaltmak için ani şekilde değil yavaşça göster bu durumu. yani önce kızdan şüphe etsin, sonra tam olarak bilsin durumu. o zaman belki ani tepki vermez.
fevriliğini azaltmak için ani şekilde değil yavaşça göster bu durumu. yani önce kızdan şüphe etsin, sonra tam olarak bilsin durumu. o zaman belki ani tepki vermez.
0
mutlaka screen shot al. sonra hatun sana iftira atmasın, "aramızı bozmak için yalan söylüyo" falan diye. sonra arkadaşınla sen kötü olursun.
0
sen niye karisiyorsun ki anlamadim. cok sevdigin bi erkek arkadas lafi da pek mantikli gelmedi. kiza uyuz oluyorsun bence. kadin kadinin kurdudur demisler.
ayrica baskasinin kisisel bilgilerini karistirman daha buyuk bir saygisizlik. kendine bak önce.
ayrica baskasinin kisisel bilgilerini karistirman daha buyuk bir saygisizlik. kendine bak önce.
0
saçma sapan "kızla konuş" falan demeyin ya. git söyle arkadaşınsa. arkadaş demek bu demek.
0
Kesinlikle git arkadasina soyle. Sen kendini onun yerine koy ve belki adam sirf o kiz icin hayatinin geri kalanini etkileyecek biseylerden vaZgeciyor veya vazgecmek uzere. Vakit bile kaybetme. Seker hastasi olmasi bahane degil.
0
ayıp etmişsin. Ayıbın dibi. Ben sevgilim olsa bakmam lan. O çocukta öyle yapıyor. Sana ne yarram diyebilirler..
0
kadınla konuşun dememin sebebi: sonuçta o da arkadaşınız, tanımadığınız biri değil yani ve binde bir ihtimal dahi yanılma payı varsa insan çok sevdiği bir arkadaşının beynine şüphe tohumları salmamalı. ha doğruysa bile kendi aralarında kopmalı dava. ben böyle düşünüyorum ve bunun "saçma sapan" olduğunu da düşünmüyorum. doğruysa ve kadın da sizin bildiğinizi anlarsa zaten bitirir arkadaşınız ile ilişkisini. o şekilde devam edecek hali yok.
0
burdaki en mantıklı cevap pandispanyanın.
kızla konuşursan kız sana düşman gözüyle bakacak ve senden önce arkadaşına gidecek ve sana karsı dolduracak onu.
facebokunu karıştırman ayıp olmuş gerçekten de. eger gidip kızla konuşursan da her türlü tepkisine hazır ol, haklı çıkar her şekilde(haksız olmasına rağmen).
kızla hiç muhattap olmadan, erkek arkadaşının bunu görmesini sağla.
kızla konuşursan kız sana düşman gözüyle bakacak ve senden önce arkadaşına gidecek ve sana karsı dolduracak onu.
facebokunu karıştırman ayıp olmuş gerçekten de. eger gidip kızla konuşursan da her türlü tepkisine hazır ol, haklı çıkar her şekilde(haksız olmasına rağmen).
kızla hiç muhattap olmadan, erkek arkadaşının bunu görmesini sağla.
0
electra kompleksi
Öncelikle siparişi verdim ama aklıma takıldı fondotenin rengi bana açık gelecek diye.http://www.mizu.com/lancome-teint-visionnaire-fondotenben 02 lys rose'u aldım ama pembemsi bir cildim yok. ten rengim açık buğday diyebiliriz. acaba değiştirip 03 beige diaphane'i mi alsam? koyu mu gelir sizce?
Öncelikle siparişi verdim ama aklıma takıldı fondotenin rengi bana açık gelecek diye.
www.mizu.com
ben 02 lys rose'u aldım ama pembemsi bir cildim yok. ten rengim açık buğday diyebiliriz. acaba değiştirip 03 beige diaphane'i mi alsam? koyu mu gelir sizce?
www.mizu.com
ben 02 lys rose'u aldım ama pembemsi bir cildim yok. ten rengim açık buğday diyebiliriz. acaba değiştirip 03 beige diaphane'i mi alsam? koyu mu gelir sizce?
0
yani denemeden alınmaz tabii ama açık buğdaysanız 3 numara bir ürün koyu gelir diye düşünüyorum.
nette bir bakındım mac nc25 bi hatun 02 lys rose kullanıyormuş.
mac tonunuzu biliyorsanız oradan bir çıkarım yapabilirsiniz belki.
nette bir bakındım mac nc25 bi hatun 02 lys rose kullanıyormuş.
mac tonunuzu biliyorsanız oradan bir çıkarım yapabilirsiniz belki.
0
lancome'un pembesi çok fena oluyor, ciddi ciddi heidini yanakları gibi böyle. diğeri daha iyi sana, çok beyaz falan değilsen idare eder. ben beyazım alamıyorum o renkleri. ama pembeyi de almıyorum mesela.
0
şöyle diyeyim max factor'un panstick fondoteni var onun şu fotodaki 12 numarasını kullanmıştım. biraz açık gelmişti. ama bir ton koyusu da baya koyu gelmişti. onun için 12 numarayı almıştım.
www.botanikecza.com
www.botanikecza.com
0
hain kostokk
İkisinden birini tercih etmek zorundasiniz.Cok cok cok iyi bir is sahibi mi olmayi tercih edersiniz(ayda yaklasik 40.000), yoksa kariyer umrumda degil, askima bisey olmasin onu kaybetmiyim mi dersiniz? Aski tercih ederseniz ama isinizden olcaksiniz ve bu sans bir daha ayaginiza gelmeyecek.İsi secers
İkisinden birini tercih etmek zorundasiniz.
Cok cok cok iyi bir is sahibi mi olmayi tercih edersiniz(ayda yaklasik 40.000), yoksa kariyer umrumda degil, askima bisey olmasin onu kaybetmiyim mi dersiniz?
Aski tercih ederseniz ama isinizden olcaksiniz ve bu sans bir daha ayaginiza gelmeyecek.İsi secersenizde askinizdan vazgececeksiniz ve omrunuz boyunca o aski bulamayacaksiniz.
Cok cok cok iyi bir is sahibi mi olmayi tercih edersiniz(ayda yaklasik 40.000), yoksa kariyer umrumda degil, askima bisey olmasin onu kaybetmiyim mi dersiniz?
Aski tercih ederseniz ama isinizden olcaksiniz ve bu sans bir daha ayaginiza gelmeyecek.İsi secersenizde askinizdan vazgececeksiniz ve omrunuz boyunca o aski bulamayacaksiniz.
0
iş. (ekledim)
"İsi secersenizde askinizdan vazgececeksiniz ve omrunuz boyunca o aski bulamayacaksiniz" yok öyle bir dünya.kim bilir kaç yaşındasın ilk defa mı aşık oluyorsun ? aşk için hayatını yönlendirmeye kalkıyorsun.senin hayatına köstek olacaksa başlarım öyle aşkın ızdırabı
"İsi secersenizde askinizdan vazgececeksiniz ve omrunuz boyunca o aski bulamayacaksiniz" yok öyle bir dünya.kim bilir kaç yaşındasın ilk defa mı aşık oluyorsun ? aşk için hayatını yönlendirmeye kalkıyorsun.senin hayatına köstek olacaksa başlarım öyle aşkın ızdırabı
0
"her türlü sınırsız güç hacu, bütün dinlerdeki cennet tasvirini birleştir öyle bişe yapcaz sana ortaya karışık." desinler yine hayır derim. ayda 40 bin çok az kalıyor bunun yanında. :)
0
hobilerime daha çok faydası olacağı için; iş.
hobilerim dünyadaki her şeyden daha önemli benim için. her şeyden.
hobilerim dünyadaki her şeyden daha önemli benim için. her şeyden.
0
iş. aşk karın doyurmuyor yeri gelir o senden vazgeçer sonra gayette başka aşk bulursun hiç öyle değil o işler fasa fiso yalan.
0
Aşk ne kadar sahici aşk ve hayatınızda o kişi olmazsa o para size mutluluk getirecek mi, yani bir anlamı olacak mı çok kazanıyor olmanın? Sağlam bir sevgiyse parayla kıyaslanamaz bence.
0
iş.
Önce kendimi sağlama alırım sonra aşk meşk işlerine girerim. Zaten öyle bi iş sahibi olduktan sonra illa ki birileri çıkar, belki aşk olmaz ama iyi birileri gelir elbet.
Önce kendimi sağlama alırım sonra aşk meşk işlerine girerim. Zaten öyle bi iş sahibi olduktan sonra illa ki birileri çıkar, belki aşk olmaz ama iyi birileri gelir elbet.
0
iki ay sonra sevgilim beni terk etti göt gibi ortada kaldım diye ağlamayacaksan aşkı seç.
0
0
erkan can bir filminde söylüyordu: "Kadın peşinde koşarsan para kaybedersin, para peşinde koşarsan ne kadın kaybedersin ne de para"
tabi cigara kafasıyla söylenmiş bir söz ama öncelikle sen maddi olarak güçlü ol gerisi kendiliğinden olur hayatta...
tabi cigara kafasıyla söylenmiş bir söz ama öncelikle sen maddi olarak güçlü ol gerisi kendiliğinden olur hayatta...
0
is tabi ki. zamanin ne getirecegi belli olmaz. o cok sevdiginiz insan, bir daha asla bulamam dediginiz ask gun gelir en nefret ettiginiz olur.
zaten dediginiz kadarsa askiniz bir cozum yolu da bulursunuz beraber. ya birlikte goc edersiniz ya da birbirinizi beklersiniz.
zaten dediginiz kadarsa askiniz bir cozum yolu da bulursunuz beraber. ya birlikte goc edersiniz ya da birbirinizi beklersiniz.
0
pinar123
Bu konuda milyonlarca makyaj blogu olduğunu biliyorum ama kendime uygun ürün bi türlü bulamıyorum. Biraz daha alıp alıp kullanmamaya devam edersem borç batağından çıkamayacağım.BB krem arayışındayım. Cilt sorunlarım şöyle özetleyebilirim: beyaz tenliyim, derim de biraz ince. Yanaklarım çok çabuk çık
Bu konuda milyonlarca makyaj blogu olduğunu biliyorum ama kendime uygun ürün bi türlü bulamıyorum. Biraz daha alıp alıp kullanmamaya devam edersem borç batağından çıkamayacağım.
BB krem arayışındayım. Cilt sorunlarım şöyle özetleyebilirim: beyaz tenliyim, derim de biraz ince. Yanaklarım çok çabuk çıkarıyor ve bayağı kurular. T bölgem fena yağlanıyor. La Roche Posay’in soothing creme’ini yanaklarımda kullanıyorum sadece. Kiehl’s marka BB krem aldım. 2 haftadır onu kullanıyorum. Mağaza içerisinde denediğimde natural süper durmuştu, şimdi sürüyorum sanki yüzüme koyu geldi gibi. İnsanlar sivilceli ciltlerini bile mükemmel kapatıyolar, bi ben kızaran yanaklarımı kapatacak krem bulamıyorum. Uzun lafın kısası bana kaliteli, pişman olmayacağım bi BB krem önerin nolur :(
BB krem arayışındayım. Cilt sorunlarım şöyle özetleyebilirim: beyaz tenliyim, derim de biraz ince. Yanaklarım çok çabuk çıkarıyor ve bayağı kurular. T bölgem fena yağlanıyor. La Roche Posay’in soothing creme’ini yanaklarımda kullanıyorum sadece. Kiehl’s marka BB krem aldım. 2 haftadır onu kullanıyorum. Mağaza içerisinde denediğimde natural süper durmuştu, şimdi sürüyorum sanki yüzüme koyu geldi gibi. İnsanlar sivilceli ciltlerini bile mükemmel kapatıyolar, bi ben kızaran yanaklarımı kapatacak krem bulamıyorum. Uzun lafın kısası bana kaliteli, pişman olmayacağım bi BB krem önerin nolur :(
0
missha no:23 her gün sürüyorum çok güzel kapatıyor ve ciltle bütünleşiyor ama sivilce yaptı ilk haftalar, bakalım bekliyorum belki cildin uyum sağlama sürecidir diye
0
missha +1 diyorum.
çok memnunum ve tavsiyem üzerine kullanan arkadaşlarımın da vazgeçilmezi oldu diyebilirim.
çok memnunum ve tavsiyem üzerine kullanan arkadaşlarımın da vazgeçilmezi oldu diyebilirim.
0
missha klasik tabi ama dünyanın en mükemmeli falan değil onu diyeyim. cildin benimle aynı karma. yanaklar kuru t bölgesi yağlı falan. bb kremler yağlı ürünlerdir bu arada, yazın karma cilde bb krem fena olur mesela.
beyazsan missha ve watsonsdaki pure beauty bulgarian rose dışındakiler sana koyu gelir, piyasa beyaz teni pek sevmiyor galiba ben de uyuz oluyorum o duruma. pure beauty'nin o dediğim bb kremi ve missha 21 no tam senlik renklerde. üstüne de rimmel stay matte 01 no pudra ile matlık sağlarsın. ama sadece mineral pudra sürerek de kotarabilirsin durumu kaapatıcılık açısından daha yoğundur. ben minerale geçeceğim mesela.
cilt tipimiz aynı olduğu için cilt bakım ürünü olarak:
sadece yanaklara sürmek için biodermanın nemsiz ciltler için nem serumu, üstüne de tüm cilde sürmek için la roche posay Hydreane Legere öneririm naçizane.
ayyy daha ne diyeyim :)
beyazsan missha ve watsonsdaki pure beauty bulgarian rose dışındakiler sana koyu gelir, piyasa beyaz teni pek sevmiyor galiba ben de uyuz oluyorum o duruma. pure beauty'nin o dediğim bb kremi ve missha 21 no tam senlik renklerde. üstüne de rimmel stay matte 01 no pudra ile matlık sağlarsın. ama sadece mineral pudra sürerek de kotarabilirsin durumu kaapatıcılık açısından daha yoğundur. ben minerale geçeceğim mesela.
cilt tipimiz aynı olduğu için cilt bakım ürünü olarak:
sadece yanaklara sürmek için biodermanın nemsiz ciltler için nem serumu, üstüne de tüm cilde sürmek için la roche posay Hydreane Legere öneririm naçizane.
ayyy daha ne diyeyim :)
0
ihtiyacınız olan ürün BB krem değildir belki de.
renk düzenleyici ürünlere bakabilirsiniz çünkü bb kremler renk dengelemesi yapmıyor hatta şimdi cc krem diye bir şey çıktı sırf bu yüzden. (color correction)
loreal'in var mesela anti redness cc kremi.
özellikle yeşil ve belki de sarı tonlu primerlara da bakabilirsiniz. çünkü kırmızılığı bunlar gideriyor/dengeliyor. smashbox'ın var. e.l.f'de de var.
www.sephora.com
eyeslipsface.co.uk
fikir olsun diye verdim linkleri, diğer markalarda da vardır mutlaka.
siz kapatıcılık aramıyorsunuz. o yüzden aradığınız ürün cinsini değiştirmeniz lazım diye düşünüyorum.
hafif-kurutmayacak bi pudra bile daha iyi olabilir bb kremden çünkü bb krem ciltle bütünleşip pürüzsüzleştirme özelliğine sahip. sizin ihtiyacınızı karşılamıyor bu yüzden.
renk düzenleyici ürünlere bakabilirsiniz çünkü bb kremler renk dengelemesi yapmıyor hatta şimdi cc krem diye bir şey çıktı sırf bu yüzden. (color correction)
loreal'in var mesela anti redness cc kremi.
özellikle yeşil ve belki de sarı tonlu primerlara da bakabilirsiniz. çünkü kırmızılığı bunlar gideriyor/dengeliyor. smashbox'ın var. e.l.f'de de var.
www.sephora.com
eyeslipsface.co.uk
fikir olsun diye verdim linkleri, diğer markalarda da vardır mutlaka.
siz kapatıcılık aramıyorsunuz. o yüzden aradığınız ürün cinsini değiştirmeniz lazım diye düşünüyorum.
hafif-kurutmayacak bi pudra bile daha iyi olabilir bb kremden çünkü bb krem ciltle bütünleşip pürüzsüzleştirme özelliğine sahip. sizin ihtiyacınızı karşılamıyor bu yüzden.
0
bende missha 23 kullanıyorum memnunum ama dedikleri gibi mucizevi değil yani :)
artı bi tavsitye olarak doa'nın cilt serumu var. mükemmel bişey. benim de karma cildim var bazı yerler pul pul dökülüyor kuruluktan bazı yerler yağlı falan ama bu serum çok güzel nemlendirdi cildimi yımışacık yaptı.
artı bi tavsitye olarak doa'nın cilt serumu var. mükemmel bişey. benim de karma cildim var bazı yerler pul pul dökülüyor kuruluktan bazı yerler yağlı falan ama bu serum çok güzel nemlendirdi cildimi yımışacık yaptı.
0
Kaczynski
4 yıllık iktisat veya işletme mezunu (tam emin değilim) bir yakınımız bankalara işe girmek istiyor ama hangi bankalara ne şekilde girebileceği konusunda pek bir fikri yok. bu konuda bilirkişi olan yada bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olabilirse çok sevinirim
4 yıllık iktisat veya işletme mezunu (tam emin değilim) bir yakınımız bankalara işe girmek istiyor ama hangi bankalara ne şekilde girebileceği konusunda pek bir fikri yok. bu konuda bilirkişi olan yada bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olabilirse çok sevinirim
0
kamu bankalarına girmek için kpss'ye girmeli.
özel bankaların sitelerine girip kariyer sayfalarından iş olanaklarına ulaşabilir.
garanti'nin örneğin kariyer sayfası var. buradan uzmanlık, müfettişlik vs sınavlara ve mülakatlara girebiliyorsun.
kişisel tavsiyem özel bankalar en son tercih edilmesi gereken yerlerdir, tavsiye etmiyorum asla.
özel bankaların sitelerine girip kariyer sayfalarından iş olanaklarına ulaşabilir.
garanti'nin örneğin kariyer sayfası var. buradan uzmanlık, müfettişlik vs sınavlara ve mülakatlara girebiliyorsun.
kişisel tavsiyem özel bankalar en son tercih edilmesi gereken yerlerdir, tavsiye etmiyorum asla.
0
bankalar sınav açıyorlar, eğer kriterlerine uyuyorsa o sınavlara girme hakkında sahip. Kriter genelde lisans diploması ve Kpss'den yeterli puan almak. Ama bazı özel bankalar kpss istemiyor. Kamu bankaları özellere göre daha rahat tabii. Hangi pozisyonda işe girmek istiyorsa zorluğu ona göre değişir. Örneğin gişe görevlisi olmak istiyorsa nisbeten daha kolay, ama uzman yardımcılığı, denetçilik gibi daha yüksek kadrolar düşünüyorsa sıkı çalışmalı ve maalesef her yerde olduğu gibi bunda da torpil şart.
0
kariyer.net'e ilan verir özel bankalar. ilanlardan başvuru yapabilir. ingilizcesi varsa, bitirdiği okul da taşrada değilse iyi pozisyonlara başvurabilir, değilse gişe mişe başlayacak bir yerden.
0
facebookta ''ziraat bankası sınavlarına hazırlık gibi bir grup var, orada ilanları paylaşıyorlar hemen, oraya katıl, görürsün sürekli.
ziraat dedim ama tüm banka sınavlarını paylaşıyorlar yani.
ziraat dedim ama tüm banka sınavlarını paylaşıyorlar yani.
0
halkbank ziraat bankası ve vakıfbank kpss istemiyor. bunlar kendi sınavlarını yapıyorlar. halkbank ve ziraat bankasının sınavlarını anadolu üniversitesi yapıyor ama vakıftan emin değilim. iller bankası exim bank ve kalkınma bankası ise kpss ile alıyor. özel bankalar da yine sınav açıyorlar tecrübesiz eleman alımı için. bunları kariyer sitelerinden ya da bankaların kendi sitelerinde ya da forumlardan takip edebilir.
0
şimdi ordaki hayvanlar çok zor şartlar altında yaşıyorlar kafeslerde (içim parçalanıyo görünce), en azından 1 tanesi bu hayattan kurtulmuş oluyo, ama uzun vadede sisteme hizmet etmiş oluyoruz, öte yandan da sokakta bir sürü sahipsiz perişan hayvan var, cins kedi-köpek ayırımı yapmayı sevmiyorummm..
şimdi ordaki hayvanlar çok zor şartlar altında yaşıyorlar kafeslerde (içim parçalanıyo görünce), en azından 1 tanesi bu hayattan kurtulmuş oluyo, ama uzun vadede sisteme hizmet etmiş oluyoruz, öte yandan da sokakta bir sürü sahipsiz perişan hayvan var, cins kedi-köpek ayırımı yapmayı sevmiyorummm..
not: evcil hayvanım yok
siz hayvanınızı nasıl sahiplendiniz?
not: evcil hayvanım yok
siz hayvanınızı nasıl sahiplendiniz?
0
facebookta gruplar var evcil'i doğum yapan/yapacak olan. oradaki bir aileden aldım. ücret de ödedim ama sembolik gibi. petshop'tan almadım çünkü sağlıklı olmuyorlar ama bazi cinsler de kolay bulunmuyor diye oralar tercih edilebiliyor.
0
Su anki kedimi henuz 1 aylik bile degilken metroda bir basina bulmustuk. Cok zor durumdaydi, tek gozunu kaybedecekti neredeyse. Cok urkek ve zavalliydi simdi o kadar farkli ki. Gozu duzelmek uzere, artik insanlardan korkmuyor, onceden hep uyurdu simdi gayeg hareketli ve oyuncu. Pet shop konusunda haklisin insanin ici parcalaniyor gercekten de ama onlardandaha zor durumda olan hayvanlar var, yasayamayacak durumda olanlara oncelik ver bence.
Bir de bir canliyi "satin alma" fikri cok kotu.
Bir de bir canliyi "satin alma" fikri cok kotu.
0
hic aklimda yoktu aslinda. bir gun yolda yuzu kanlar icinde bir sokak kopegi gordum. refuje firlatilip atilmis otlarin arasindaydi. beklenmedik sekilde o kopek hayatimdaki en degerli kisi oluverdi. gunde iki kisi tarafindan saatlerce opulup koklaniyor simdi.
0
pet shop'a hiç sıcak bakmıyorum. sebebi de basit sisteme hizmet şeysi. bu çarkı döndürmüş oluyorsun petshoptan alarak.
bir veteriner kliniğinde gördüm şu anki kedimi. yavru hayvanları sahiplendiriyorlardı. ilk görüşte vurulduktan sonra da gittim benim olacaksın dedim alıp geldim. gayet mutlu mesuduz ilk haftamız bitti.
bir veteriner kliniğinde gördüm şu anki kedimi. yavru hayvanları sahiplendiriyorlardı. ilk görüşte vurulduktan sonra da gittim benim olacaksın dedim alıp geldim. gayet mutlu mesuduz ilk haftamız bitti.
0
pet shoptaki hayvanlara da yazık dediğiniz gibi. ben onlara çok üzülüyorum. ufacık kafeslerde bir sürü hayvanla bir arada, pek de hijyenik olmayan bir ortamda yaşıyorlar. gün boyunca da bir sürü insan sevip okşuyor, belki de rahatsız oluyorlar ama saklanmak gibi bir şansları dahi yok. diğer yandan, iyi kötü besleniyorlar. araba altında kalma, başka canlıların maması olma gibi tehlikeleri yok. bence en iyisi sokaktan-barınaktan bir yavru hayvan almak. nasıl olsa pet shoptakileri birileri satın alır. sokaktakinin-barınaktakinin durumu zor.
biz kedilerimizi sokaktan aldık. nişanlımın oturduğu sitenin bahçesindeki kedileri düzenli olarak besliyoruz uzun zamandır. o kedilerden biri doğum yaptı, yavruyu ve anneyi birlikte aldık. yaklaşık 2 senedir bizimle yaşıyorlar.
(bkz: #35332990)
biz kedilerimizi sokaktan aldık. nişanlımın oturduğu sitenin bahçesindeki kedileri düzenli olarak besliyoruz uzun zamandır. o kedilerden biri doğum yaptı, yavruyu ve anneyi birlikte aldık. yaklaşık 2 senedir bizimle yaşıyorlar.
(bkz: #35332990)
0
petshoptan almak gerçekten uzun vadede birçok hayvanın acı çekmesi demek. çiftliklerde bunları doğurtup doğurtup sağlığı bozulunca direkt sokaklara atıyorlar çünkü astarı yüzünden pahalıya gelecek o zamana kadar yaşadığı şartlardan dolayı. ayrıca belki denk gelmişsindir, pet shoptan alınan çoğu hayvan da kötü şartlarda bakılıyor. sadece görüntüde güzel kalıyor hayvan. bu döngünün sona ermesi için petshoplardan hayvan alımlarının kitlesel olarak önüne geçilmesi lazım. malesef ne belediyelerden hayır var bu konuda ne de başka bir merciden.
benim de en yaşlı kedim şu an 13 yaşında. annemin bir arkadaşı hastane bahçesinde diğer kardeşleri ve annesiyle birlikte bulmuş. bu yavruyu kendine saklamış ama evdeki köpekle geçinemeyince onu da biz aldık. diğer 2 kedimiz de sokaktan.
birinin hikayesi burada bkz*
diğeri de insanın avucunu doldurmayacak kadar küçükken yolda görmüştüm, solunum yollarında ciddi problemleri vardı.
demek istediğim eğer kedi sahipleneceksen çık sokağa, elbet biriyle iletişim kurarsın ve gözlerini yuvalarında fırlatacak şeyler yapar sana, köpek alacaksan da barınağa gidip bakabilirsin. =)
benim de en yaşlı kedim şu an 13 yaşında. annemin bir arkadaşı hastane bahçesinde diğer kardeşleri ve annesiyle birlikte bulmuş. bu yavruyu kendine saklamış ama evdeki köpekle geçinemeyince onu da biz aldık. diğer 2 kedimiz de sokaktan.
birinin hikayesi burada bkz*
diğeri de insanın avucunu doldurmayacak kadar küçükken yolda görmüştüm, solunum yollarında ciddi problemleri vardı.
demek istediğim eğer kedi sahipleneceksen çık sokağa, elbet biriyle iletişim kurarsın ve gözlerini yuvalarında fırlatacak şeyler yapar sana, köpek alacaksan da barınağa gidip bakabilirsin. =)
0
petshoptaki hayvanların çok zor şartlar altında yaşadığını düşünüyorsan herhangi bir barınağa gidip oradaki hayvanların ne şartlar altında hayatta kalmaya çalıştığını gözlemlemeni tavsiye ederim.
eğer mesele hayvanları böylesi hayatlardan kurtarmaksa, barınaktan sahiplenerek hem hayvan ticaretine katkıda bulunmamış hem de bir hayvanı zor hayatın daniskasından kurtarmış olabilirsin.
eğer mesele hayvanları böylesi hayatlardan kurtarmaksa, barınaktan sahiplenerek hem hayvan ticaretine katkıda bulunmamış hem de bir hayvanı zor hayatın daniskasından kurtarmış olabilirsin.
0
bilmemkacincinick
Arkadaşlar öncelikle evrime karşı herhangi bir önyargım olmadığını belirterek başlamak istiyorum. Tüm samimiyetimle soruyorum bu soruyu. Umarım siz de aynı şekilde cevaplarsınız..Biyolog, doktor ya da antropolog değilim. Bu yüzden olaya tam anlamıyla hakim değilim.Şimdi evrim dediğimiz olay, -yanlış
Arkadaşlar öncelikle evrime karşı herhangi bir önyargım olmadığını belirterek başlamak istiyorum. Tüm samimiyetimle soruyorum bu soruyu. Umarım siz de aynı şekilde cevaplarsınız..
Biyolog, doktor ya da antropolog değilim. Bu yüzden olaya tam anlamıyla hakim değilim.
Şimdi evrim dediğimiz olay, -yanlış anlamadıysam- zaman içerisinde canlıların çevrelerine uyum, adaptasyon için geçirmiş oldukları değişim, evrilme.. Peki bu değişime kim karar veriyor? Yani bünye, birey, canlı bir değişim ihtiyacı hissediyor ve bu değişim ne şekilde gerçekleşip bir sonraki kuşağa aktarılıyor. Genlerdeki bu değişim nasıl bir sonraki evreye aktarılıyor. Ve bu değişime canlının kendisi mi karar veriyor yoksa o farkında olmadan hücreler, dokular mı karar veriyor.
Bu konuda aydınlatırsanız beni çok sevinirim.
Not: aklıma geldikçe soruya ilave yapabilirim :/
Biyolog, doktor ya da antropolog değilim. Bu yüzden olaya tam anlamıyla hakim değilim.
Şimdi evrim dediğimiz olay, -yanlış anlamadıysam- zaman içerisinde canlıların çevrelerine uyum, adaptasyon için geçirmiş oldukları değişim, evrilme.. Peki bu değişime kim karar veriyor? Yani bünye, birey, canlı bir değişim ihtiyacı hissediyor ve bu değişim ne şekilde gerçekleşip bir sonraki kuşağa aktarılıyor. Genlerdeki bu değişim nasıl bir sonraki evreye aktarılıyor. Ve bu değişime canlının kendisi mi karar veriyor yoksa o farkında olmadan hücreler, dokular mı karar veriyor.
Bu konuda aydınlatırsanız beni çok sevinirim.
Not: aklıma geldikçe soruya ilave yapabilirim :/
0
değişimi yapabilenler yaşamaya devam ediyor. yapamayanlar geberip gidiyor, soyu kuruyor. bilinçli bir karar verme mekanizması yok. şuranın altını üstüne getir:
evrimagaci.org
evrimagaci.org
0
burada doğal seleksiyon devreye girerek, en çok iş gören yapıya sahip canlı hayatta kalıyor, diğerleri eleniyor ve en çok iş gören canlı çoğaldıkça kendisindeki üstün yapıyı üst jenerasyona geçiriyor.
mesela göz, ya da daha kalın deri, ya da daha kısa vücut gibi. coğrafyaya uyum sağlayan her etmen daha çok hayatta kalır. bu yüzden canlılar eşleşirken en güçlüler en güzelleri kapar (doğal seleksiyonun parçası)
mesela göz, ya da daha kalın deri, ya da daha kısa vücut gibi. coğrafyaya uyum sağlayan her etmen daha çok hayatta kalır. bu yüzden canlılar eşleşirken en güçlüler en güzelleri kapar (doğal seleksiyonun parçası)
0
tamam, doğal seleksiyon var. iyi ama benim bünyem "aga, hadi baş parmağımı uzatmalıyım, elimden ayırmalıyım" ya da "hacı artık çok fazla et tüketmiyorum, 20lik dişe gerek yok" diyerek nasıl engel olabiliyor ya da değişimi başlatabiliyor. benim anlamadığım kısım değişimin fiziksel olarak başlayıp bir sonrakijenerasyona değişimin genetik olarak aktarılabilmesi..
0
tum samimiyetimle cevapliyorum etrafimiz cehalet ile cevrili. evrim bilimsel bir olgudur. eger yonunuz bilim ise su anki dunyada genel gorus boyledir, nettir. anlamadiginiz noktalar varsa konu uzerinde milyon insan calisma vermistir, dolayisiyla 'bu uydurmasyon' demeden once okuyup calismalari anlamaniz gerekir.
anlamadiginiz nokta icin 'genetik varyasyon' ve 'dogal secilim' terimlerine bakacaksiniz. kolay gelsin.
anlamadiginiz nokta icin 'genetik varyasyon' ve 'dogal secilim' terimlerine bakacaksiniz. kolay gelsin.
0
değişime kim karar veriyor ne demek? ''ay hadi değişeyim'' diye bir şey olabilir mi? doğa karar veriyor ona. çevreye uyum sağlama meselesi. hayatta kalma adına. seleksiyon, elenme üzerine bir değişim.
0
evrime önyargılı değilim. bu soruyu öğrenmek için sordum. çevre koşullarına göre değişim başlıyorsa bünye bunu kendine nasıl entegre edip bir sonraki jenerasyona aktarabiliyor. yani bunu genetik kodlarına nasıl işleyebiliyor. bunu öğrenmek istiyorum basit bir şekilde.
0
sana merak ettiğin konunun düşündüğün gibi olmadığı nasıl olduğunu anlayabilmen için de anahtar kelimeler verilmiş
(bkz: doğal seleksiyon) tabi bunu ekşisözlükten oku diye vermedim dikkat çeksin diye belirttim e hala soruyorsan
(bkz: doğal seleksiyon) tabi bunu ekşisözlükten oku diye vermedim dikkat çeksin diye belirttim e hala soruyorsan
0
Arkadaşlar tersten yaklaşmışlar. Canlılar çevrelerine uyum sağlamak için değişmiyorlar. Memeliler için konuşmak gerekirse, eşeyli ürediğimiz için her çiftleşmede iki farklı dna kombine olup bir tane dna ortaya çıkarıyor. bu sayede çocuklarımız farklı farklı olabiliyor. bu farklı özelliklere sahip çocuklardan uzun yaşayan, çok çocuk sahibi olanlar gen havuzunda daha çok yer tutuyor, genlerini sonraki nesile aktarıyor. örneğin ekvatora yakın yaşayan insanlardan koyu tenli olanlar açık tenli olanlara göre daha az cilt kanseri olduğu için hayatta kalma oranı daha yüksek. oysa kuzeyde yaşayanlarda cildin şeffaf olması daha işe yarar bir durum. bunun ötesinde rastgele mutasyonlar, dna kopyalanmasında oluşan hatalar gibi başka etmenler de var.
0
Evrim adı üstünde teori, kanitlamaya çalışanlarla aksini iddia edenler var ama, böyle soyleyincede bu teoriyi geliştirmeye ömrünü vakfetmiş adamlara da haksızlık etmeyelim. Uydurmasyon mu valla Darwin duysa kemikleri sizlardi, o gemideki yolculuğu pek de iç açıcı olmamış, uydurmak için pek sebebi yokmuş yanii... Neyse COgitonunu özel sayısı var, darvin ve teorisi üzerine mutlaka bul, oku derim.
0
örnekle açıklayalım;
Şimdi güneşte bir patlama olsa ve daha zararlı ışınlar yaymaya başlasa ve beyaz tenlileri etkilerken siyahi arkadaşlara zarar vermese.
ben naparsam yapayım kendimi kurtaramam insanlık siyahi arkadaşlar üstünden yürümüş olur.
Ama birde esmerler ve açık siyahi arkadaşlar var. İşte belki onların bir kısmı hayatta kalabilir ve onlardan sonraki nesillerinde daha siyahi torunları yaşar beyaza yakın olanlar zamanla yokulur.
İşte bunlar hep darwin.
Şimdi güneşte bir patlama olsa ve daha zararlı ışınlar yaymaya başlasa ve beyaz tenlileri etkilerken siyahi arkadaşlara zarar vermese.
ben naparsam yapayım kendimi kurtaramam insanlık siyahi arkadaşlar üstünden yürümüş olur.
Ama birde esmerler ve açık siyahi arkadaşlar var. İşte belki onların bir kısmı hayatta kalabilir ve onlardan sonraki nesillerinde daha siyahi torunları yaşar beyaza yakın olanlar zamanla yokulur.
İşte bunlar hep darwin.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Taşımak, götürmek gibi bi manaya gelen bir kelime vardı. Bir şey etmek. Nakletmek değil. Böyle tınısı "lağvetmek" falan gibi, edebi bir şey. Neydi o?Ek soru: Türkçe eş anlamlı kelimeler sözlüğü tipi bir şey var mı? Tdk'nınki çok kötü.
Selamlar.
Taşımak, götürmek gibi bi manaya gelen bir kelime vardı. Bir şey etmek. Nakletmek değil. Böyle tınısı "lağvetmek" falan gibi, edebi bir şey. Neydi o?
Ek soru: Türkçe eş anlamlı kelimeler sözlüğü tipi bir şey var mı? Tdk'nınki çok kötü.
Taşımak, götürmek gibi bi manaya gelen bir kelime vardı. Bir şey etmek. Nakletmek değil. Böyle tınısı "lağvetmek" falan gibi, edebi bir şey. Neydi o?
Ek soru: Türkçe eş anlamlı kelimeler sözlüğü tipi bir şey var mı? Tdk'nınki çok kötü.
0
fantasma danza
Okulu bitirdim gibi bir şey. Çok fazla dersim kalmadı mezun olmadan önce İngilizce çalışacağım ancak kurslara gitmek istemiyorum. Bir hocam kitap al çalış gibisinden bir tavsiye verdi. İngilizce'nin gramer yapısını Türkçe anlatan kitaplar var. Onlardan alıp ingilizce altyazılı film/dizi izlemeyi düş
Okulu bitirdim gibi bir şey. Çok fazla dersim kalmadı mezun olmadan önce İngilizce çalışacağım ancak kurslara gitmek istemiyorum. Bir hocam kitap al çalış gibisinden bir tavsiye verdi. İngilizce'nin gramer yapısını Türkçe anlatan kitaplar var. Onlardan alıp ingilizce altyazılı film/dizi izlemeyi düşünüyorum. Bunların haricinde önerileriniz var mı ? Ya da şu gramer kitabı daha iyi bundan al diyebileceğiniz bir kitap ?
0
bu arada ingilizce'den epey uzak kaldım neredeyse sıfır sayılır şu anda sadece çok basit cümleleri falan anlayabiliyorum onlarında anlamlarını kelimelerden çıkartıyorum.
0
ben de aynı durumdayım, buradan bu konuda çok yardımcı olan biri var. önce zamanları öğren az çok, sonra ilgini çeken bir konu ile ilgili ingilizce yazılar oku internette. ben kozmetik blogları okuyacağım mesela.
0
türkçe gramer kitabından çalışmayın. hatta seviyeniz azcık ilerledikten sonra türkçe sözlük bile az kullanın. bu en önemli tavsiyelerimden biri.
grammar in use var gramer için. ben gramer çalımayı hiç sevmeyen biriyim. bunun tarzı gramer çalımayı pek sevmeyenler için uygun. 1 sayfada bir konu. yan sayfası alıştırmalar. ve grameri çok katı şekilde anlatmıyor. çeşitli seviyelerde var bu kitap. en basit seviyesine çalışabilirsiniz.
diğer önemli tavsiyem ise stage kitapları. stage 1 bir kitapla başlayıp seviyeniz arttıkça artırırsınız. zaten stage 1'i kesin çok rahat anlayacaksınızdır. bunu çoğu kişi ihmal eder ama her seviyeden 'er kitap okusanız bile seviyeniz çok kısa sürede epey artar; dile aşinalık kesbedersiniz.
daha da ilerleyince gazete filan takip etmeye başlayabilirsiniz. internette ilgilendiğiniz konularla ilgili ingilizce siteleri vs kullanabilirsiniz.
ingilizce alt yazılı film ise bence bu seviyeye gelince yapılacak bir şey. yoksa çok zorlanırsınız gibi geliyor.
ayrıca bir thesarus sözlük edinin. faydası saymakla bitmez.
son olarak bir de şu linkteki kaynakları inceleyin: forum.donanimhaber.com
grammar in use var gramer için. ben gramer çalımayı hiç sevmeyen biriyim. bunun tarzı gramer çalımayı pek sevmeyenler için uygun. 1 sayfada bir konu. yan sayfası alıştırmalar. ve grameri çok katı şekilde anlatmıyor. çeşitli seviyelerde var bu kitap. en basit seviyesine çalışabilirsiniz.
diğer önemli tavsiyem ise stage kitapları. stage 1 bir kitapla başlayıp seviyeniz arttıkça artırırsınız. zaten stage 1'i kesin çok rahat anlayacaksınızdır. bunu çoğu kişi ihmal eder ama her seviyeden 'er kitap okusanız bile seviyeniz çok kısa sürede epey artar; dile aşinalık kesbedersiniz.
daha da ilerleyince gazete filan takip etmeye başlayabilirsiniz. internette ilgilendiğiniz konularla ilgili ingilizce siteleri vs kullanabilirsiniz.
ingilizce alt yazılı film ise bence bu seviyeye gelince yapılacak bir şey. yoksa çok zorlanırsınız gibi geliyor.
ayrıca bir thesarus sözlük edinin. faydası saymakla bitmez.
son olarak bir de şu linkteki kaynakları inceleyin: forum.donanimhaber.com
0
önerileriniz için teşekkür ederim ama ingilizce gramer kitaplarını anlayabilir miyim ki kendi başıma? sonuçta pek bilmiyorum ingilizceyi.
0
noise
24 yaşındayım, mühendislik fakültesinden yeni mezun oldum. master yapmak ile işe girmek arasında kararsız kaldım. mezun olduğumda (haziran 2013) işe girme düşüncesindeydim ancak haziran'dan beri iş bakmama rağmen bulamadım. bu süreçte kafama master yapma fikri girdi. şimdi ocak'ta başvurmayı düşünüy
24 yaşındayım, mühendislik fakültesinden yeni mezun oldum. master yapmak ile işe girmek arasında kararsız kaldım. mezun olduğumda (haziran 2013) işe girme düşüncesindeydim ancak haziran'dan beri iş bakmama rağmen bulamadım. bu süreçte kafama master yapma fikri girdi. şimdi ocak'ta başvurmayı düşünüyorum ama kafamı karıştıran bazı noktalar var.
1. master'a şimdi başlarsam 26 yaşında bitireceğim ve bu yaş piyasaya atılmak için geç bir yaş mı?
2. başvurmak istediğim bölümde bir yandan çalışma/bir yandan master olayını istemiyorlar. o yüzden eğer üniversite bünyesinde bir projeye falan giremezsem maddi bir gelirim olmayacak. ailem memur ailesi. senin gönlün master'dan yanaysa destek oluruz diyorlar ama benim bu yaşta hala anne-baba desteği almak zoruma gidiyor. sizce de 24 yaşında birinin anne-baba parası alması anormal mi?
3. master yaptıktan sonra piyasada iş bulma şansımın artacağına inansam eyvallah ama türkiye piyasasında bunun böyle olduğunu düşünmüyorum. siz ne dersiniz?
edit: bölüm kimya mühendisliği
1. master'a şimdi başlarsam 26 yaşında bitireceğim ve bu yaş piyasaya atılmak için geç bir yaş mı?
2. başvurmak istediğim bölümde bir yandan çalışma/bir yandan master olayını istemiyorlar. o yüzden eğer üniversite bünyesinde bir projeye falan giremezsem maddi bir gelirim olmayacak. ailem memur ailesi. senin gönlün master'dan yanaysa destek oluruz diyorlar ama benim bu yaşta hala anne-baba desteği almak zoruma gidiyor. sizce de 24 yaşında birinin anne-baba parası alması anormal mi?
3. master yaptıktan sonra piyasada iş bulma şansımın artacağına inansam eyvallah ama türkiye piyasasında bunun böyle olduğunu düşünmüyorum. siz ne dersiniz?
edit: bölüm kimya mühendisliği
0
eğer iş hayatına atılmayı düşünüyorsan şu anda master çok gereksiz. askerliğini yap bitir, başla. eğer kendine akademik bir gelecek düşünüyorsan yüksek lisans vs. yapman şart zaten.
eninde (önünde?) sonunda iş hayatına atılacaksan, master iş hayatı için geçerli değil, en azından şu aşamada.
eninde (önünde?) sonunda iş hayatına atılacaksan, master iş hayatı için geçerli değil, en azından şu aşamada.
0
Piyasan is bitirmenin diploma niyetine kullanildigi muhendis muteahhit piyasasi. Yillarin kulak asinaligiyla diyebilirim ki diploma cok aman aman degil. Babam makinaci devlet memuru, ihale baskanli kontrolluk bilir kisilik yapmis biri. Oyle ya da boyle bir cok muteahhit muteahhit oglu kizi ile muhatapligimiz var. Gordugum su ki money talks. Ister yasin 26 olsun ister 56.
Bu arada ucak bilgisayar mekatronikelektronik isletme kimya muhendisi olmadigin varsayimi altinda butun soylediklerim.
24 yasinda param bitti param yok biraz para versen eeoo paraa cumleleri kurmak hic kolay degil. Ama anne babadan aksi olaganustu alisilmadik bir tutum yoksa nihayetinde anne baba isteniyor. Onlar da veriyor. Bazen kivranmani anliyor etejerin ustune birakiyor falan :)
Baba parasi yemek sevap derler bi de.
Basta soylediklerim master piyasada ise yarar mi soruna da cevap olsun.
Sunu da unutma kisinin kendini gerceklestirmesi ihtiyaclar hiyerarsisinde en tepede yer alir , yani karninin doymasi guvende olman sevmen sevilmen ve sevismenden sonra kendini gerceklestirmeyi isteyeceksin. Simdilerde para yas oyle boyle diye sikissanda 10 yil sonra ben master yapsam soyle olurdu ah ulan master yapsaydim boyle olurdu demekte var.
Oyle bi anda esti geldik tekrar okula, ya allah diyeerekte yuksek yapilmaz bunu da unutma, kan aldiklari gorulmustur.
Bu arada ucak bilgisayar mekatronikelektronik isletme kimya muhendisi olmadigin varsayimi altinda butun soylediklerim.
24 yasinda param bitti param yok biraz para versen eeoo paraa cumleleri kurmak hic kolay degil. Ama anne babadan aksi olaganustu alisilmadik bir tutum yoksa nihayetinde anne baba isteniyor. Onlar da veriyor. Bazen kivranmani anliyor etejerin ustune birakiyor falan :)
Baba parasi yemek sevap derler bi de.
Basta soylediklerim master piyasada ise yarar mi soruna da cevap olsun.
Sunu da unutma kisinin kendini gerceklestirmesi ihtiyaclar hiyerarsisinde en tepede yer alir , yani karninin doymasi guvende olman sevmen sevilmen ve sevismenden sonra kendini gerceklestirmeyi isteyeceksin. Simdilerde para yas oyle boyle diye sikissanda 10 yil sonra ben master yapsam soyle olurdu ah ulan master yapsaydim boyle olurdu demekte var.
Oyle bi anda esti geldik tekrar okula, ya allah diyeerekte yuksek yapilmaz bunu da unutma, kan aldiklari gorulmustur.
0
akademik kariyer düşünmüyorsan o süreyi askerlik için kullan bence, masterla falan uğraşmak yerine işe girip tecrübe edinmek masterdan daha geçerli artık piyasada.
0
Ailenizin pili bitmediyse ve yarım ağız değil de, cân-ı gönülden söylüyolarsa, master yapın.
Babam bana, "oğlum yeter ki sen oku, ben gömleğimi satar, gene sana para yaratırım" gibi bir açık çek vemişti. Ah babam ahhhhh!!!
(bkz: eskit oğlum yine alırız)
(bkz: babayı özlemek/@compadrito)
Babam bana, "oğlum yeter ki sen oku, ben gömleğimi satar, gene sana para yaratırım" gibi bir açık çek vemişti. Ah babam ahhhhh!!!
(bkz: eskit oğlum yine alırız)
(bkz: babayı özlemek/@compadrito)
0
letheavendangered
selamlar.ağustos sonunda, bir ay öncesinde başvurduğum dev bir petrol şirketinde bir işin son aşama mülakatlarına gitmiştim çek cumhuriyetine. ancak ben mülakat için vizemi aldıktan bir gün sonra ve mülakattan sadece 5 gün önce bu mülakatı iptal etmişlerdi o süre içinde benim yerime bir başkasını al
selamlar.
ağustos sonunda, bir ay öncesinde başvurduğum dev bir petrol şirketinde bir işin son aşama mülakatlarına gitmiştim çek cumhuriyetine. ancak ben mülakat için vizemi aldıktan bir gün sonra ve mülakattan sadece 5 gün önce bu mülakatı iptal etmişlerdi o süre içinde benim yerime bir başkasını aldıkları için. uçak biletimi vs aldığımı ve bunu değiştiremeyeceğimi söylediğimde de "o zaman mülakatı yine de yapalım, bu pozisyon için olmaz artık ama ilerde açılması muhtemel başka bir pozisyon için olur" dediler. mülakat sonunda bana en geç 10 gün içinde geri dönüş yapacaklarını söylediler ama 20 gün geçti, ses çıkmadı, ben de mail attım noldu bu iş diye. dedikleri şey, mülakat sonucum olumluymuş ancak hala bir pozisyon olmadığı için benimle bir şey yapamıyorlarmış. yine de ilanları takip etmemi, yeni bir pozisyon bulmam durumunda yine iletişime geçmemi istediler - benimle iletişimde olanlar her zaman her pozisyondan haberdar olamıyormuş şirket çok büyük olduğu için, bu da nasıl bir işleyiş, anlamadım ben. bu durumda tekrar mülakata gerek kalmadan, eski mülakat sonuçlarıma dayanarak alacaklarını söylediler beni.
geçen hafta orada çalışan bir türk aracılığıyla yeni bir ilan açtıklarını duydum, hem de tamamen aynı pozisyon için. yine başvurumu gönderdim, ve daha önceden benimle yazışmaları yapan kişiye de durumu anlatan mail attım. sadece birkaç saat sonra bir başkası cevap verdi, "bizimle çalışmayı çok istiyor olmanız ve işe alım departmanı tarafından kabul edilmiş olumlu mülakat sonuçlarınızın olmasından dolayı sizinle ilgileniyoruz. ancak ilk olarak burada çalışma vizesini ne kadar sürede alabileceğinizi bilmemiz gerekiyor bir planlama yapabilmek açısından" diye. aynı gün içinde konsolosluğu aradım, gereken bildileri aldım ve hemen arkasından "böyle böyleymiş, en fazla 2 ay" diye açıklayan bir mail attım.
bugün tam 1 hafta oldu, hala ses soluk yok. daha önceden de benzer iletişim probleminden dolayı yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğim fırsatı kaçırdığımı düşünüyorum.
bu adamları dürtmek adına dün akşam mesai saati dışında bir mail daha attım, "vizeyi kolaylaştıran şöyle bir şey de varmış, yani 2 aydan bile kısa sürer işe alınmam durumunda" dedim. tamam daha yarım gün geçmiş, adamların işi vardır falan ama toplamda 5. iş günü bitecek bugün ve hala ses oluk yok adamlardan.
ne yapayım şimdi? dürtmek için başka bir bahane daha bulup yine bir mail atayım mı? yoksa bu kez "ööeehh yeter bee" gibi tepki mi alırım?
fikirleriniz benim için çok önemli. aşırı stresli bir dönemden geçiyorum her açıdan ve bu iş zaten 3 aydan fazla süredir psikolojimi bozdu. şu an kim ne derse onu yapacak durumdayım bu konuyla ilgili. "takma, unut o işi" derseniz unutamayacağım, o ayrı tabii :/
ağustos sonunda, bir ay öncesinde başvurduğum dev bir petrol şirketinde bir işin son aşama mülakatlarına gitmiştim çek cumhuriyetine. ancak ben mülakat için vizemi aldıktan bir gün sonra ve mülakattan sadece 5 gün önce bu mülakatı iptal etmişlerdi o süre içinde benim yerime bir başkasını aldıkları için. uçak biletimi vs aldığımı ve bunu değiştiremeyeceğimi söylediğimde de "o zaman mülakatı yine de yapalım, bu pozisyon için olmaz artık ama ilerde açılması muhtemel başka bir pozisyon için olur" dediler. mülakat sonunda bana en geç 10 gün içinde geri dönüş yapacaklarını söylediler ama 20 gün geçti, ses çıkmadı, ben de mail attım noldu bu iş diye. dedikleri şey, mülakat sonucum olumluymuş ancak hala bir pozisyon olmadığı için benimle bir şey yapamıyorlarmış. yine de ilanları takip etmemi, yeni bir pozisyon bulmam durumunda yine iletişime geçmemi istediler - benimle iletişimde olanlar her zaman her pozisyondan haberdar olamıyormuş şirket çok büyük olduğu için, bu da nasıl bir işleyiş, anlamadım ben. bu durumda tekrar mülakata gerek kalmadan, eski mülakat sonuçlarıma dayanarak alacaklarını söylediler beni.
geçen hafta orada çalışan bir türk aracılığıyla yeni bir ilan açtıklarını duydum, hem de tamamen aynı pozisyon için. yine başvurumu gönderdim, ve daha önceden benimle yazışmaları yapan kişiye de durumu anlatan mail attım. sadece birkaç saat sonra bir başkası cevap verdi, "bizimle çalışmayı çok istiyor olmanız ve işe alım departmanı tarafından kabul edilmiş olumlu mülakat sonuçlarınızın olmasından dolayı sizinle ilgileniyoruz. ancak ilk olarak burada çalışma vizesini ne kadar sürede alabileceğinizi bilmemiz gerekiyor bir planlama yapabilmek açısından" diye. aynı gün içinde konsolosluğu aradım, gereken bildileri aldım ve hemen arkasından "böyle böyleymiş, en fazla 2 ay" diye açıklayan bir mail attım.
bugün tam 1 hafta oldu, hala ses soluk yok. daha önceden de benzer iletişim probleminden dolayı yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğim fırsatı kaçırdığımı düşünüyorum.
bu adamları dürtmek adına dün akşam mesai saati dışında bir mail daha attım, "vizeyi kolaylaştıran şöyle bir şey de varmış, yani 2 aydan bile kısa sürer işe alınmam durumunda" dedim. tamam daha yarım gün geçmiş, adamların işi vardır falan ama toplamda 5. iş günü bitecek bugün ve hala ses oluk yok adamlardan.
ne yapayım şimdi? dürtmek için başka bir bahane daha bulup yine bir mail atayım mı? yoksa bu kez "ööeehh yeter bee" gibi tepki mi alırım?
fikirleriniz benim için çok önemli. aşırı stresli bir dönemden geçiyorum her açıdan ve bu iş zaten 3 aydan fazla süredir psikolojimi bozdu. şu an kim ne derse onu yapacak durumdayım bu konuyla ilgili. "takma, unut o işi" derseniz unutamayacağım, o ayrı tabii :/
0
kendini hatırlat hocam. ağlamayana meme yok. rahatsız olsalar dahi hatırlasınlar seni.
11880 reklamlarından herkesin nefret etmesine rağmen on yıllarca o rakamların akıllardan çıkmayacağı gibi :)
çok uğraşmışsın, umarım istediğin şekilde sonuçlanır.
11880 reklamlarından herkesin nefret etmesine rağmen on yıllarca o rakamların akıllardan çıkmayacağı gibi :)
çok uğraşmışsın, umarım istediğin şekilde sonuçlanır.
0
@japon askeri, daha dün attım ya mail, o yüzden tedirginim. bir de ne bahane bulabileceğimi bilmiyorum. en fazla "konsolosluktan öğrendim, her çarşamba günü başvuru yapabiliyormuşum yani eğer beni alırsanız, siz bana belgeleri ne kadar erken gönderirseniz vizeyi alma süresi de o kadar kısalır" diyebilirim sanırım.
0
Benzer bir süreçten geçtim. Genel olarak firmalar bu konuda çok etik çalışmıyorlar, istediği kadar büyük olsun. Her şey çok hızlı gelişirken bir anda yavaşlıyorsa karşı tarafın backup planı devrededir veya alınacak pozisyonun aciliyeti yoktur. Ben sabah arayıp "her şey olmulu, öğleden sonra teklif gönderiyoruz" cevabını almışken, 2 gün sonra "pozisyon donduruldu :((((" diye mail aldım.
Tavsiyem cuma sabahına kadar beklemen. Çünkü dün atmışsın maili daha. Cuma sabahı mail atmak yerine mail attığın kişiyi dahili numarasından arayıp cevabı öğrenmen. Cevap vermek zorunda kalacaktır, o zaman netleşir ne olup olmayacağı.
Kolay gelsin.
Tavsiyem cuma sabahına kadar beklemen. Çünkü dün atmışsın maili daha. Cuma sabahı mail atmak yerine mail attığın kişiyi dahili numarasından arayıp cevabı öğrenmen. Cevap vermek zorunda kalacaktır, o zaman netleşir ne olup olmayacağı.
Kolay gelsin.
0
simdi acikcasi senin is yalan olmus orasi kesin. bunu ne kadar cabuk kabul edersen o kadar stressin azalir. takilmazsin konuya.
muhtemelen sana sirket gercekleri dogrudan aktarmiyor, yani mülakatin dedikleri kadar iyi degildir muhtemelen, ek olarak mülakatin ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar mükemmel olursa olsun baska pozisyon acilir ise görüsmeden, eski mülakatlarla adam almazlar, cok iyi ise mülakatin iyi referans olur bu bir gercek ama calisacagin departman, alandakiler de senle görüsmek isteyeceklerdir bu kesin.
kisaca mülakat sayisi azabilir ama sifirlanmaz. minimum 1 görüsme yapilir. bu telefon görüsmesi mi olur, skype mi olur yoksa birebir olupta cagirirlar mi bilmem ama %90 birebir olur.
yani isterse sikistir biraz daha, ama ters tepedebilir acikcasi. bu biraz muamma. yani ikdaki kisi gicikta olabilir. dikkat et buna bence.
muhtemelen sana sirket gercekleri dogrudan aktarmiyor, yani mülakatin dedikleri kadar iyi degildir muhtemelen, ek olarak mülakatin ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar mükemmel olursa olsun baska pozisyon acilir ise görüsmeden, eski mülakatlarla adam almazlar, cok iyi ise mülakatin iyi referans olur bu bir gercek ama calisacagin departman, alandakiler de senle görüsmek isteyeceklerdir bu kesin.
kisaca mülakat sayisi azabilir ama sifirlanmaz. minimum 1 görüsme yapilir. bu telefon görüsmesi mi olur, skype mi olur yoksa birebir olupta cagirirlar mi bilmem ama %90 birebir olur.
yani isterse sikistir biraz daha, ama ters tepedebilir acikcasi. bu biraz muamma. yani ikdaki kisi gicikta olabilir. dikkat et buna bence.
0
ya beni mülakata alan adamlarla baya geyik de yapmıştık, birisini facebook'ta mı eklesem napsam :(( göz göre göre elimden kaçıp gidecek yine :(
bir de mülakat iyi değilse neden iyi deyip ya da seninle hala ilgileniyoruz bize şunları şunları söylersen planlamayı ona göre yapacağız diyorlar ki? kendileri de hiç uğraşmayıp başlarından savabilirler "kriterlerimize uygun değilsin" vs diyerek :/
bir de mülakat iyi değilse neden iyi deyip ya da seninle hala ilgileniyoruz bize şunları şunları söylersen planlamayı ona göre yapacağız diyorlar ki? kendileri de hiç uğraşmayıp başlarından savabilirler "kriterlerimize uygun değilsin" vs diyerek :/
0
dün açık açık soran bir email attım sonunda ve verdikleri cevap: "bizim boşta uygun pozisyonumuz yok ki?!" oldu. dedim ben şu linkteki ilana göre başvurdum ki bak ilan hala daha yayında ve siz de beni o pozisyon için düşündüğünüzü söylediniz madem öyle bu nasıl oluyor, "ha bize gelen en son bilgi türk eleman alımını durdurmak yönündeydi, o yüzden sorry" gibisinden bir şey dediler. dava açsam kazanırım aslında bende 4 aydır yarattıkları bu stres yüzünden.
0
ya bu iş meselelerinde böyle bekletip mıymıy eden kişilerden hayır gelmiyor genelde. yoksa adamlar net bir şey söyler ve tek mailde konuyu hallederler ama uzatıyorlar. genelde olumsuz demek yerine süreç devam ediyor, şöyle böyle diye kıvırmayı daha çok seviyor bunlar. kurumsallığına bakma, koca bankalar da öyle yapıyor insanlara. son yazdığını okudum, artık kafaya takma. insanları heves ettirip de böyle yapanların...
0
doktor sagbirakmayan
Sınavlardan önce arkadaşlardan binbir rica ile aldığım concerta'nın muadili ritalin'e sahip oldum, o da beni yan etkisiyle vurdu.Şimdi sevgili romalılar,Dikkat eksikliğime bir türlü çare bulamayınca ben de en sonunda psikiyatriste gittim. Önce hafiften rica ettim yazıver ilacı diye. Yok olmaz onun ö
Sınavlardan önce arkadaşlardan binbir rica ile aldığım concerta'nın muadili ritalin'e sahip oldum, o da beni yan etkisiyle vurdu.
Şimdi sevgili romalılar,
Dikkat eksikliğime bir türlü çare bulamayınca ben de en sonunda psikiyatriste gittim. Önce hafiften rica ettim yazıver ilacı diye. Yok olmaz onun özel testi var dedi, testi yaptı sonra "aaa! şaşırdım valla, hakikatten de dikkat eksikliği varmış sende" dedi, ritalin yazdı. Yan etkileri konusunda da uyardı, kalp çarpıntısı, uykusuzluk en yaygınlarıdır dedi.
Bende hiçbiri yok, uyumamak için kendimi zor tutuyorum mesela. Ama şu kabızlık öldürüyor beni, öldürüyor...
Bütün diyetim lifli gıdalar üzerine. tam tahıllı ekmek, kuru kayısı, kuru incir, erik, havuç, elma.. hiçbiri s.çmama yardımcı olmadı, bolca gaz yapıyorlar orası ayrı.
Bir tek ilaç; dulcolax ile tuvalete gidebildim bugün, yoksa içim çürüyecekti.
Activa aldım bugün, kahvaltı için olanından, yardımcı olur mu dersiniz?
Bir de bu ilaç bağırsakta emildiği için böyle yapıyormuş. dozunu düşürdüm ama hiçbir etki yapmadı.
tam tahıllı ekmek, activa, erik, elma, kayısı, incir, havuç fazla gelir mi? Yoksa yine bolca gaz mı yapacaklar?
Bir de en çok şunu merak ediyorum; ilaç bağırsakta emildiği sırada etken maddesi bağırsağı uyuşturuyor sanırım, benim bunları yemem amaçsız olmaz değil mi? Yani çalışmayacak motora benzin koymak gibi olmuyordur inşallah.
Var mıdır hiç antidepresan kullanıp kabız olan; ama sonunda sindirimi rayına oturan?
Şimdi sevgili romalılar,
Dikkat eksikliğime bir türlü çare bulamayınca ben de en sonunda psikiyatriste gittim. Önce hafiften rica ettim yazıver ilacı diye. Yok olmaz onun özel testi var dedi, testi yaptı sonra "aaa! şaşırdım valla, hakikatten de dikkat eksikliği varmış sende" dedi, ritalin yazdı. Yan etkileri konusunda da uyardı, kalp çarpıntısı, uykusuzluk en yaygınlarıdır dedi.
Bende hiçbiri yok, uyumamak için kendimi zor tutuyorum mesela. Ama şu kabızlık öldürüyor beni, öldürüyor...
Bütün diyetim lifli gıdalar üzerine. tam tahıllı ekmek, kuru kayısı, kuru incir, erik, havuç, elma.. hiçbiri s.çmama yardımcı olmadı, bolca gaz yapıyorlar orası ayrı.
Bir tek ilaç; dulcolax ile tuvalete gidebildim bugün, yoksa içim çürüyecekti.
Activa aldım bugün, kahvaltı için olanından, yardımcı olur mu dersiniz?
Bir de bu ilaç bağırsakta emildiği için böyle yapıyormuş. dozunu düşürdüm ama hiçbir etki yapmadı.
tam tahıllı ekmek, activa, erik, elma, kayısı, incir, havuç fazla gelir mi? Yoksa yine bolca gaz mı yapacaklar?
Bir de en çok şunu merak ediyorum; ilaç bağırsakta emildiği sırada etken maddesi bağırsağı uyuşturuyor sanırım, benim bunları yemem amaçsız olmaz değil mi? Yani çalışmayacak motora benzin koymak gibi olmuyordur inşallah.
Var mıdır hiç antidepresan kullanıp kabız olan; ama sonunda sindirimi rayına oturan?
0
@MtKrt: içmezmiyim ya, tuvalete sadece işemeye gidiyorum o yüzden. En az 3-4 litre su içiyorum günde.
0
hint yağı. inanılmaz etkili. müsil şakalarında da kullanılıyormuşmuşmuş.
normalde 1, abartılı durumlarda 2 yemek kaşığı yeter. en fazla 2! evde deneyin ama.
aktarlarda 3 5 lira.
normalde 1, abartılı durumlarda 2 yemek kaşığı yeter. en fazla 2! evde deneyin ama.
aktarlarda 3 5 lira.
0
kayısı iyi gelmeli, o da iyi gelmezse sıkıntı. ayrıca bol bol su iç, sakız çiğne.
0
Kuru erik, siyaha yakın koyu bordo renkli olanından, bol miktarda. Ayrıca bu etkiyi, ilaç firmasına bildirmeniz gerekiyor, insaniyet nâmına.
0
sabah aç karnına 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı iç.
yemeklerde, ara öğünlerde filan mutlaka küçük bir tabağa zeytinyağı, kekik, pulbiber filan karıştırıp onu ye bol bol.
yımışacık olacak her şey........
yemeklerde, ara öğünlerde filan mutlaka küçük bir tabağa zeytinyağı, kekik, pulbiber filan karıştırıp onu ye bol bol.
yımışacık olacak her şey........
0
1 tatlı kaşığı zeytin yağı..
form çay..sinameki çayı..eczanelerde 10-15 harfli almancaya benzer bi form çay var..
form çay..sinameki çayı..eczanelerde 10-15 harfli almancaya benzer bi form çay var..
0
Kabızlık benim olayım ya.
Bak şimdi zeytinyağı hint yağı at yağı fil yağı ejderha yağı.. bende bi işe yaramadı. İşe yarayan tek şey şuydu.
Sabah uyanınca bi bardak ılık suya bi yemek kaşığı kadar elma sirkesi dök bal koy iç. Üç saat sonra bağırsakların uyanacak.
Sakın form çayı içme. İyi geliyo mu evet. Ama bugün içtin iyi geldi yarın içmedin daha fena yaptı.
Bak şimdi zeytinyağı hint yağı at yağı fil yağı ejderha yağı.. bende bi işe yaramadı. İşe yarayan tek şey şuydu.
Sabah uyanınca bi bardak ılık suya bi yemek kaşığı kadar elma sirkesi dök bal koy iç. Üç saat sonra bağırsakların uyanacak.
Sakın form çayı içme. İyi geliyo mu evet. Ama bugün içtin iyi geldi yarın içmedin daha fena yaptı.
0
robin crusoe
dün mutfak masasının üstünde, bugün de çalışma masamın üstünde gördüm. ne bu?
dün mutfak masasının üstünde, bugün de çalışma masamın üstünde gördüm. ne bu?
0
mevsiminde üzeri fosforluya yakın yeşil olur. ama bu aylara kalanların kabukları bu hale geliyor. kendisi anlı şanlı osuruk böceği; en.wikipedia.org
0
haydaa ne alaka lan evde osuruk böceği. bi saksı bitki bile yok. iki gündür göç yoluna mı denk geldi bizim ev...
0
Ölmeye yaklaştıklarında renkleri neredeyse bronz oluyormuş. Sizinki de korkarım ölecek... :(
0
yasli ateist
ben mesela bunu çok merak ediyorum. konuşuyoruz mesela adamla, diyor ki dün bi kız gördüm böyle 22-23 yaşlarında. tamam da nereden tahmin ettin bunu? mesela birini gördüğümü farz edelim, birisi benden o kişinin yaşını tahmin etmemi istedi. ben 22-23 diyemiyorum aga. giyim kuşamını düşünüyorum, yüzün
ben mesela bunu çok merak ediyorum. konuşuyoruz mesela adamla, diyor ki dün bi kız gördüm böyle 22-23 yaşlarında. tamam da nereden tahmin ettin bunu? mesela birini gördüğümü farz edelim, birisi benden o kişinin yaşını tahmin etmemi istedi. ben 22-23 diyemiyorum aga. giyim kuşamını düşünüyorum, yüzündeki kırışıkları düşünüyorum, hal ve hareketlerini, konuşma tarzını hesaba katıyorum, vardığım sonuç 17-35 arası.
ben neyi yanlış yapıyorum lan. nasıl böyle direkt sayı veriyosunuz olm, manyak mısınız acaba. hayır atıyonuz diyecem ama baya bir tutma oranı da var bu tahminlerin.
ben neyi yanlış yapıyorum lan. nasıl böyle direkt sayı veriyosunuz olm, manyak mısınız acaba. hayır atıyonuz diyecem ama baya bir tutma oranı da var bu tahminlerin.
0
tecrübe heralde, ayrıca 17-35 arası çok geniş bir zaman dilimi.
ben de artı eksi 3 yaşla doğru tahmin ediyorum mesela.
ben de artı eksi 3 yaşla doğru tahmin ediyorum mesela.
0
senle ayni durumdayim. bilen bilir, cennetten kovulan 30'lu yaslarda bir adam. bana kac yasindayimdir diye sordu 23-24 dedim.
hayir insan rezil oluyor bir yerde. asddsffd
hayir insan rezil oluyor bir yerde. asddsffd
0
kimseyle çok yakın olmadığın için tahmin edemiyorsundur. herkes genel olarak 17-35 senin için. ondandır o.
0
bak sana bir tip vereyim hiç şaşmaz bende; biri sürekli yıllardır şu işle uğraşıyorum, uzun zamandır şunu yapıyorum vs diyorsa bil ki ergendir.(anneni babanı düşün uzun yıllar bir işte çalışmış hatta emekli olmuşlardır ama kolay kolay yıllarımı verdim diyip övünme ihtiyacı hissetmezler, ergenler boylarından büyük konuşmaya meyilliler) Bak en son o ses türkiye'de teyit ettim bunu. yıllardır müzikle uğraşıyorum vs diye sallıyodu yaş: 19.
Yüzünde belirgin bir kırışık, sarkık gıdı, saçlarda beyaz, dişlerin durumu vs hepsi bir bütün. kıyafete bakarak karar verilmez yanılırsın. biraz da görüp geçirme işi. mesela 90 nesli daha yapılı, daha büyük gösteren bir nesil.
Yüzünde belirgin bir kırışık, sarkık gıdı, saçlarda beyaz, dişlerin durumu vs hepsi bir bütün. kıyafete bakarak karar verilmez yanılırsın. biraz da görüp geçirme işi. mesela 90 nesli daha yapılı, daha büyük gösteren bir nesil.
0
ben de tipten uyanamıyorum, konuşursam bi fikir sahibi olabilirim sadece
0
bir de 30+ için eller çok belirleyici oluyor yüzü cildi genç dursa bile elleri bayağı bi yaşlanmış görünebiliyor.
0
dikkat edilmesi gereken şeyler diye sıralayamayız ki, görünüşten-davranışlardan belli oluyor işte. ama her zaman değil tabi. bilemiyorsanız yerli yersiz tahminlerde bulunmayın bence hiç gerek yok, beni küçük sandıklarında cidden bozuluyorum mesela. soruyorum sanki kaç gösteriyorum diye.
0
işin sırrı dirsekte. ağaçlarda halka sayılır, insanda dirseğe bakılır. dirsek ne kadar eskiyse insan da o kadar eskidir.
0
beatli hippie
hayatında kadın erkek ilişkileri üzerine hiç kafa yormamış, bu konularda birileriyle bi şeyler konuşmayı vakit kaybı olarak görmüş, yani ilişkiler konusunda oldukça bilgisiz biri olarak, bi adamla tanıştığımdan bu yana bu konular (ilişkiler) dışında kimseyle hiçbi şey konuşasım gelmiyor. şimdi kendi
hayatında kadın erkek ilişkileri üzerine hiç kafa yormamış, bu konularda birileriyle bi şeyler konuşmayı vakit kaybı olarak görmüş, yani ilişkiler konusunda oldukça bilgisiz biri olarak, bi adamla tanıştığımdan bu yana bu konular (ilişkiler) dışında kimseyle hiçbi şey konuşasım gelmiyor.
şimdi kendisiyle bikaç kez zorunlu olarak görüştük, (iş dolayısıyla) ondan sonra o beni çalıştığı yere davet etti, bahane olarak (ya da bana öyle geldi, benden hoşlandığını zannediyorum ya da kendi kendime gelin güvey oluyorum ) da benden ona gelirken bi şey getirmemi falan istedi. ben de istediği şeyi götürüp görevliye teslim edip ona ulaştırmasını rica edip, yanına uğramadan ayrıldım.
yani ben şimdi görüşmeyi reddetmiş gibi mi oldum ? bu birinci sorum?
ikinci sorum ise ben şimdi ne yapacağım ? o benim ne evimi, ne adresimi, ne tel no'mu biliyor, beni görmek istese bile bana ulaşması imkansız, yani sadece ben onun yanına gidersem görüşebileceğiz, ayrıca o beni görmek istiyor mu onu bile bilmiyorum, ama sanki istiyormuş gibi geliyor. fena halde hoşlanıyorum onu görmek istiyorum o halde ne yapmalıyım ? bi bahaneyle yanına gitsem sizce nasıl olur ? sizce gideyim mi lan ?
he ayrıca ikimiz de facebook kullanmıyorduk, ben acaba bir ise yarar mı, bana ulaşmak ister mi belki acaba falan diye bi hesap açtım kendime, bi kaç gün önce baktım o da açmış fotoğrafı falan yok öylesine bi hesap.
şimdi kendisiyle bikaç kez zorunlu olarak görüştük, (iş dolayısıyla) ondan sonra o beni çalıştığı yere davet etti, bahane olarak (ya da bana öyle geldi, benden hoşlandığını zannediyorum ya da kendi kendime gelin güvey oluyorum ) da benden ona gelirken bi şey getirmemi falan istedi. ben de istediği şeyi götürüp görevliye teslim edip ona ulaştırmasını rica edip, yanına uğramadan ayrıldım.
yani ben şimdi görüşmeyi reddetmiş gibi mi oldum ? bu birinci sorum?
ikinci sorum ise ben şimdi ne yapacağım ? o benim ne evimi, ne adresimi, ne tel no'mu biliyor, beni görmek istese bile bana ulaşması imkansız, yani sadece ben onun yanına gidersem görüşebileceğiz, ayrıca o beni görmek istiyor mu onu bile bilmiyorum, ama sanki istiyormuş gibi geliyor. fena halde hoşlanıyorum onu görmek istiyorum o halde ne yapmalıyım ? bi bahaneyle yanına gitsem sizce nasıl olur ? sizce gideyim mi lan ?
he ayrıca ikimiz de facebook kullanmıyorduk, ben acaba bir ise yarar mı, bana ulaşmak ister mi belki acaba falan diye bi hesap açtım kendime, bi kaç gün önce baktım o da açmış fotoğrafı falan yok öylesine bi hesap.
0
hem hoşlanıyorsun, hem de istediği şeyi görevliye teslim edip yanına uğramadın. bravo! gidesin varsa kalk git. önceki hareketine bi kılıf bul gitmeden de. özür ziyareti gibi olsun.
0
freekara +1
daha yanına neden gitmediğin hakkında kendine bile mantıklı bir açıklama getiremiyorsun ki, sen bu kişi ile bir ilişkiye başlasan iki ay sonra "ben tükenmişlik sendromuna tutuldum, gitmem lazım kusura bakma" diyebilirsin.
hoşlanıyorsan git konuş bence.
daha yanına neden gitmediğin hakkında kendine bile mantıklı bir açıklama getiremiyorsun ki, sen bu kişi ile bir ilişkiye başlasan iki ay sonra "ben tükenmişlik sendromuna tutuldum, gitmem lazım kusura bakma" diyebilirsin.
hoşlanıyorsan git konuş bence.
0
barzo falan degilsin. bir bahaneyle tekrar ugramaya calis, bir onceki actigin soruda evli olup olmadigindan emin degildin, onu netlestirebildin mi?
0
yaa iş böyle hoşlanma boyutuna doğru evrilince açıkçası utandım yanına uğramaya. evet.
0
freekara +1
yahu amacın neydi ki senden istediği şeyi götürüp de yanına uğramamakta? çok saçma olmuş. adama tabii ki bir şekilde ulaşman gerekiyor, tabii yaptığın şeyin etkisinden kurtulup seninle görüşmek isterse.
yahu amacın neydi ki senden istediği şeyi götürüp de yanına uğramamakta? çok saçma olmuş. adama tabii ki bir şekilde ulaşman gerekiyor, tabii yaptığın şeyin etkisinden kurtulup seninle görüşmek isterse.
0
resmen saçmalamışsın. hem adamdan hoşlanıyorsun hem de yüzünü bile görmek istemiyorum der gibi o şeyi bırakıp kaçıyorsun. aynısını bir erkek bana yapsa o sayfa kapanırdı, adamın bana ilgisi yok diye düşünürdüm. biz kızlar bazen abartıyoruz ama sen fena abartmışsın.
0
barzo? görgüsüz? bu kelimeleri kullanma amacınızı anlayabilirsem ya da açıklarsanız belki ben de katilabilirim fikirlerinize ?
0
ay dayanamayacağım ekleme yapacağım,
adam ilk adımı atıp seni çağırmış, sen bu fırsatı kullanamamışsın. şimdi bahane falan derken adam senin de ona meyilli olduğunu kesin anlayacak. hiç zekice davranamadın, kızdım sana. bol şans.
adam ilk adımı atıp seni çağırmış, sen bu fırsatı kullanamamışsın. şimdi bahane falan derken adam senin de ona meyilli olduğunu kesin anlayacak. hiç zekice davranamadın, kızdım sana. bol şans.
0
barzo derken, yani hödük gibi bir şey demek istiyor. lök diye görevliye teslim edip ayrılmışsın ya oradan, ona istinaden diyorlar.
0
tamam yaptığım şeyin hödüklük olduğunu daha net kavradım şimdi siz bu kadar üstüme gelince. teşekkürler gerçekten hakaretler için. hadi bakalım ne halt edeceğim şimdi. nasıl düzelteceğim durumu.
0
şuna bir bak: #9022282
8.misal:
ne sana ne (de) ona inaniyorum= ikinize de inanmiyorum.
ne sana ne(de) ona inanmiyorum = -belirsiz anlam-
8.misal:
ne sana ne (de) ona inaniyorum= ikinize de inanmiyorum.
ne sana ne(de) ona inanmiyorum = -belirsiz anlam-
0
anlamına da anlatım bozukluğuna da...
he ben de farkındayım, bu kafayla bu yazı çıktı, hayatını anlatım bozukluklarını düzeltmeye adamış, en ufak yanlışa tahammülü olmayan sevgili türkçe gönüllüsü sözlük kişisi.
he ben de farkındayım, bu kafayla bu yazı çıktı, hayatını anlatım bozukluklarını düzeltmeye adamış, en ufak yanlışa tahammülü olmayan sevgili türkçe gönüllüsü sözlük kişisi.
0
gidip söyleyemezsen facebooktan msj at acil işim vardı yanına gelemedim diye.yavaştan ilerlersin.adamın sana ilgisi varsa zaten devam etirir.ilk konuşmada olmazsa bir kaç konuşma sonra görüşelim birşeyler içelimmi olayına girer.ilgisi yoksa kesip atar.
0
maryjane
yarın yönetici ile görüşmem var; lacivert etek-ceket mi giysem yoksa lacivert ceketimle bordo elbise mi giysem?
yarın yönetici ile görüşmem var; lacivert etek-ceket mi giysem yoksa lacivert ceketimle bordo elbise mi giysem?
0
işin ne olduğu da önemli olmakla birlikte ciddi bir görüşme olduğunu düşünerek lacivert etek-ceket beyaz gömlek ve hatta minik inci kolye bence.
0
kesinlikle elbise. herkes aynı renk vs giyiyor, daha dikkat çekersin. tabi abartılı bir elbise olmadığını düşünüyorum.
0
ermanen
http://static1.businessinsider.com/image/526fc68d6bb3f7bd78bf5147-960/rtx14s6v.jpgtelevizyon ekranı o kadar duman içinde nasıl o kadar net gözükebiliyor?
0
passion rules the game
Sürekli miyavlıyor, ben nasıl müdahele edeyim? ilgi gösterirsem daha çok mu miyavlar, kendi haline mi bıraksam? yoksa yalnız bırakmasam mı hiç?bir kendini temizlemiyor, bu alışkanlığı nasıl kazandırabilirim? annesinden erken ayrılmış belli ki.aslında yavru kedi bakımı ile ilgili her öneriye açığım.
Sürekli miyavlıyor, ben nasıl müdahele edeyim? ilgi gösterirsem daha çok mu miyavlar, kendi haline mi bıraksam? yoksa yalnız bırakmasam mı hiç?
bir kendini temizlemiyor, bu alışkanlığı nasıl kazandırabilirim? annesinden erken ayrılmış belli ki.
aslında yavru kedi bakımı ile ilgili her öneriye açığım.
bir kendini temizlemiyor, bu alışkanlığı nasıl kazandırabilirim? annesinden erken ayrılmış belli ki.
aslında yavru kedi bakımı ile ilgili her öneriye açığım.
0
duyamadığı için dokunmaya ihtiyaç hisseder, kucağında okşa uyut temas et. ip yumakları, kağıttan top gibi oyuncaklar at önüne, sıkılıyor hayvan belli ki. annesinden erken ayrıldıysa sosyal olarak tam gelişmemiştir, temizleme vb şeyleri içgüdüsel halleder ama merak etme.
0
Sağır olmasaydı da miyavlayacaktı, insan yavrusu gibi o da ilgi istiyor.SIcak tutmalısın ve şırıngayla süt verebilirsin. 2 aylık olunca yaş mamaya geçiş yapabilirsin.
Tuvalet alışkanlığı kazandırmak için evin ücra bir köşesine kumunu hazırlamak ve bu kumu ona koklatmak gerekir. Bayağı bildiğin kediyi alıp burnunu kumun dibine sokarak koklatmalı. Böylece onun toprak olduğunu hatırlar ve içgüdüsel olarak tuvaletini oraya yapar.
Tuvalet alışkanlığı kazandırmak için evin ücra bir köşesine kumunu hazırlamak ve bu kumu ona koklatmak gerekir. Bayağı bildiğin kediyi alıp burnunu kumun dibine sokarak koklatmalı. Böylece onun toprak olduğunu hatırlar ve içgüdüsel olarak tuvaletini oraya yapar.
0
kediler sadece insanlarla iletişim kurmak için miyavlar, daha bebek olduğu için ilgi istemesi doğal, pışpışlayacaksınız, mesela tuvalet kağıdına lens solüsyonu dökerek silebilirsiniz özellikle gözlerini neydi o isim fotosundaki hali ayol? :) annesi yalıyor sanıp mırlayacaktır. Zamanla da yalanmaya başlar.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Size en son ne zaman iltifat edildi, neydi bu iltifat?
Selamlar.
Size en son ne zaman iltifat edildi, neydi bu iltifat?
Size en son ne zaman iltifat edildi, neydi bu iltifat?
0
-vay amkodumu çocuğu nasıl da vurdu
(counter strike source internet kafe turnuvası yaptık dün)
not: bazen küfürler, hiçbir kibar kelimenin karşılayamayacağı bir iltifatın yüceliğine erişebilir.
(counter strike source internet kafe turnuvası yaptık dün)
not: bazen küfürler, hiçbir kibar kelimenin karşılayamayacağı bir iltifatın yüceliğine erişebilir.
0
"üslubun gerçekten müthiş. kitap yazmayı düşünmelisin"
10-15 gün önce bi arkadaşım dediydi. çok duygulandım.
10-15 gün önce bi arkadaşım dediydi. çok duygulandım.
0
bugün kpss için gittiğim dersanede kimsenin bilemediği bir soruya cevap verdim.hoca da 'harikasın'dedi.
0
''Etegin de iyiymis , yakısmıs '' 3 days ago , bu saatlerde (AYRILDILAR)
0
sabah eczacı kadın saçlar yakışmış dedi! maşallah dedim (içimden)senede 1-2 kere ya açarım ya açmam ben saçımı eczaneye de 3 ayda bir gidiyorum ve çok da büyük olmayan model değişikliğini fark edebildi helal olsun.
0
kızın biri gözlerin çok güzel dedi, ben de hangisi diye sorunca gitti.
yok lan kim iltifat etcek bana. kendim bile etmiyorum kendi kendime
yok lan kim iltifat etcek bana. kendim bile etmiyorum kendi kendime
0
-egon çok büyük. (2 sene once, reddedilirken)
yenilsek de, sahadan basimiz dik ayrildik
yenilsek de, sahadan basimiz dik ayrildik
0
1 hafta önce mac kozmetik çalışanı bana bir mankenin fotoğrafına bakıyorduk ona benziyorsun dedi.
fotoğrafı görmedim gerçi. lan?!
fotoğrafı görmedim gerçi. lan?!
0
(2 gun once, kopi peyst)
ben gocunmuyorum egonu yukseltırken :) bır daha soylerım: zekısın, zekısın, cok zekısıın!
ben gocunmuyorum egonu yukseltırken :) bır daha soylerım: zekısın, zekısın, cok zekısıın!
0
dün gece:
ben seni kıskanırım...
o kadar çok anlam içeriyordu ki <3
ki başka bir sürü belki de çok daha net iltifat sayılacak şeyler söylemiş de olsa. hala kulaklarımda saçımı düzeltirken ki kıskanırım ben seni deyişi.
aynı anda o kadar çok duygu hissedip söylediği ve bana hissettiren. sanırım uzun süre onu söylediği sesi kulaklarımdan gitmeyecek. defalarca içimden tekrarladım ve gloriniz aşık oluyor galiba..
ben seni kıskanırım...
o kadar çok anlam içeriyordu ki <3
ki başka bir sürü belki de çok daha net iltifat sayılacak şeyler söylemiş de olsa. hala kulaklarımda saçımı düzeltirken ki kıskanırım ben seni deyişi.
aynı anda o kadar çok duygu hissedip söylediği ve bana hissettiren. sanırım uzun süre onu söylediği sesi kulaklarımdan gitmeyecek. defalarca içimden tekrarladım ve gloriniz aşık oluyor galiba..
0
kare baklava ve dolama sonra da dondurma
normalde fast food çok tüketmem ama ara ara yerimmesela ortalama 2 haftada bir yesek,sağlık açısından çok zarar görürmüyüz?kilo, kolestrol falan her bişey açısından.
normalde fast food çok tüketmem ama ara ara yerim
mesela ortalama 2 haftada bir yesek,
sağlık açısından çok zarar görürmüyüz?
kilo, kolestrol falan her bişey açısından.
mesela ortalama 2 haftada bir yesek,
sağlık açısından çok zarar görürmüyüz?
kilo, kolestrol falan her bişey açısından.
0
iki haftada bir whopper menu veya kfc kanat menu diyelim
0
her gün bunları yiyenleri düşün ve 2 haftada bir git ye canın ne istiyorsa.
bas bas paraları leyla'ya
bi daha mı gelicez dünyaya.
bas bas paraları leyla'ya
bi daha mı gelicez dünyaya.
0
eskidenküçüktüm
Meydandan, capacity onunden veya incirliden otobüs/minibüs var mı direkt? Nasıl giderim en kolay? Ha bi de sorduklarım evet dedi de ekstradan sorum olsun yarın adliye açık di mi?
Meydandan, capacity onunden veya incirliden otobüs/minibüs var mı direkt? Nasıl giderim en kolay? Ha bi de sorduklarım evet dedi de ekstradan sorum olsun yarın adliye açık di mi?
0
incirli ömürün oradan direkt yürüyerek gidilir zaten. metronun oradan adliyeye gideceksin, lunaparkın oradan geçerek. capacityden de minibüs kalkar incirliye
0
letheavendangered
ingilizce öğretmenliği mezunuyum, orta seviyede almanca bilgim var. alan dışına kaymak, özel sektörde bir pozisyon bulmak istiyorum ama açıktan başka bir bölüm okumadan ya da sertifika programlarına katılmadan bir şey bulmam pek mümkün değil gibi görünüyor.bu bölümlerden hangisini seçersem daha avan
ingilizce öğretmenliği mezunuyum, orta seviyede almanca bilgim var. alan dışına kaymak, özel sektörde bir pozisyon bulmak istiyorum ama açıktan başka bir bölüm okumadan ya da sertifika programlarına katılmadan bir şey bulmam pek mümkün değil gibi görünüyor.
bu bölümlerden hangisini seçersem daha avantajlı olur? bu sektörlerde çalışanlar, sizler yaptığınız işten memnun musunuz? şu anki durumunuzu, bu işlere girmeden önce bilseydiniz, yine de aynı şeyi yapar mıydınız ya da başka alana mı yönelirdiniz?
bu konularda genel olarak fikirlerinize ihtiyacım var.
teşekkürler
bu bölümlerden hangisini seçersem daha avantajlı olur? bu sektörlerde çalışanlar, sizler yaptığınız işten memnun musunuz? şu anki durumunuzu, bu işlere girmeden önce bilseydiniz, yine de aynı şeyi yapar mıydınız ya da başka alana mı yönelirdiniz?
bu konularda genel olarak fikirlerinize ihtiyacım var.
teşekkürler
0
2 dil avantajı varken özel sektör baya iyi olurdu sizin için. iibf üzerinden gidin. yani iibf ile alakalı, ya da direkt ona yönelik bir bölüm okumakla ilgilenin bence. mühendislik vs de var tabi ki hepsinde ama banka, kpss vs genel olarak iibf üzerinden dönüyor.
0
4 yıllık lisans bölümlerini bitirmeye vaktim ve artık sabrım olmadığından aöf'ye yönelmeyi tercih ettim aslında. ama yukarıda saydığım 3 bölümden hangisinin daha mantıklı ve sonuca yönelik olduğuna karar veremiyorum sektörleri bilmediğim için.
bir de dış ticaret sertifikası alacağım aöf'den seçmeye çalıştığım bir bölüme ek olarak.
bir de dış ticaret sertifikası alacağım aöf'den seçmeye çalıştığım bir bölüme ek olarak.
0
işletme master'ı tavsiye ederim. bir yandan çalışırken de devam edebilirsiniz. sertifika programları ile kıyas almaz bile. hangi şehirdesiniz?
0
ete summer
şu tip ayakkabı giymek istiyorum, ancak bütçem daima kısıtlı olmuştur. en pahalı ayakkabım 90tl falan. neyse şu ayakkabılar 180(internet fiyatı) ile 230+ şeklinde fiyatlanıyor. zaten tek marka patentli gibi timberland dışında, bu tipte ayakkabılar fazla taklit görünüyor gözüme.sözün kısası ben bu ti
şu tip ayakkabı giymek istiyorum, ancak bütçem daima kısıtlı olmuştur. en pahalı ayakkabım 90tl falan. neyse şu ayakkabılar 180(internet fiyatı) ile 230+ şeklinde fiyatlanıyor. zaten tek marka patentli gibi timberland dışında, bu tipte ayakkabılar fazla taklit görünüyor gözüme.
sözün kısası ben bu tip ayakkabıyı nasıl daha ucuza alırım? bilmem ne sitesini takip et falan orda ucuzdur, bilmem ne markasının bu tip ayakkabıları var fiyat/kalite oranı iyidir vs.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
sözün kısası ben bu tip ayakkabıyı nasıl daha ucuza alırım? bilmem ne sitesini takip et falan orda ucuzdur, bilmem ne markasının bu tip ayakkabıları var fiyat/kalite oranı iyidir vs.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
0
Greyderden bunların daha güzelini 100 tlye aldım bi uğra oraya güzel ayakkabılar var
0
via port timberland mağasında 2014 yaz sezonu sample urunler 90 liraya satılıyor aynı modelin kırmızı vardı.
0
bu ayakkabıyı -dexter ve sebago dahil- timberland'dan daha güzel üreten bir firma bulmanın imkanı yok. çok net söylüyorum bunu bak. timberland'a bu tarz ayakkabılarda kafa tutacak tek bir marka var. o da; sperry. bunun fiyatlarıda timberland'in fiyatlarıyla hemen hemen aynı.
yukarıdaki arkadaşlara inanma, kandırma kendini boşa. yok 40tlye daha güzeli var, yok greyder daha güzel. geç bunları.
indirim kovalayacaksın o paraları vermek istemiyorsan. başka çaren yok. o kaliteyi 170tl'den aşağı bulman çok zor. ben indirimde 220ye aldım şunu; www.laptecblog.com
(erkek modelini aldım ben. gerçi pek bir farkları yok.)
ek. ayakkabı konusunda oldukça iddialıyım.
yukarıdaki arkadaşlara inanma, kandırma kendini boşa. yok 40tlye daha güzeli var, yok greyder daha güzel. geç bunları.
indirim kovalayacaksın o paraları vermek istemiyorsan. başka çaren yok. o kaliteyi 170tl'den aşağı bulman çok zor. ben indirimde 220ye aldım şunu; www.laptecblog.com
(erkek modelini aldım ben. gerçi pek bir farkları yok.)ek. ayakkabı konusunda oldukça iddialıyım.
0
juvee
1-) Genel Kültür - Genel Yetenek bölümünden sınava gireceğim ve sizce hangi yayınevini tercih etmeliyim?2-) Yanlızca haftasonları ve işten sonra çalışarak bu sınavda 90 üstünde bir puan alabilir miyim? (2012'deki sınavda çalışmadan kpssp3'den 82 almışlığım vardır)3-) Nasıl bir çalışma yöntemi önerir
1-) Genel Kültür - Genel Yetenek bölümünden sınava gireceğim ve sizce hangi yayınevini tercih etmeliyim?
2-) Yanlızca haftasonları ve işten sonra çalışarak bu sınavda 90 üstünde bir puan alabilir miyim? (2012'deki sınavda çalışmadan kpssp3'den 82 almışlığım vardır)
3-) Nasıl bir çalışma yöntemi önerirsiniz? Ne yapayım? Matematik ve Türkçe'de herhangi bir sıkıntım yok. Genel Kültür'de şu anda 60/30-35 doğru yapabilecek bir düzeydeyim.
Herhangi bir soruya cevap verebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Juvee
2-) Yanlızca haftasonları ve işten sonra çalışarak bu sınavda 90 üstünde bir puan alabilir miyim? (2012'deki sınavda çalışmadan kpssp3'den 82 almışlığım vardır)
3-) Nasıl bir çalışma yöntemi önerirsiniz? Ne yapayım? Matematik ve Türkçe'de herhangi bir sıkıntım yok. Genel Kültür'de şu anda 60/30-35 doğru yapabilecek bir düzeydeyim.
Herhangi bir soruya cevap verebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Juvee
0
bence yapılmaz değil. Sadece her gün soru çözün. Haftada bir iki gün yoğun çalışma yerine her gün birer yaprak test çözseniz iki üç ayda bile yapılır.
0
gk gy'den sınava girecekseniz gayet yapılabilir. ben de aynı şekilde iş ile birlikte devam ettirmeyi düşünüyorum bu süreci.
matematik ve türkçe'de ben de iyiyimdir. genel kültür kısmına iyi çalışmak gerekiyor. tarih için hakan dede'nin videoları çok iyi oluyor. yeni videoları var mı bilmiyorum şu an ama bakacağım.
çalışma yöntemi olarak ise; haftasonu konu çalışmak, haftaiçi akşamları test çözmek en ideali bence. haftaiçi işten sonra konu çalışmak zorlayabilir ancak test çözmek daha pratik olur.
matematik ve türkçe'de ben de iyiyimdir. genel kültür kısmına iyi çalışmak gerekiyor. tarih için hakan dede'nin videoları çok iyi oluyor. yeni videoları var mı bilmiyorum şu an ama bakacağım.
çalışma yöntemi olarak ise; haftasonu konu çalışmak, haftaiçi akşamları test çözmek en ideali bence. haftaiçi işten sonra konu çalışmak zorlayabilir ancak test çözmek daha pratik olur.
0
ben de acaba askerde haftada toplam birkaç saat ayırabilecek vakit bulur muyum diye düşünüyorum. keşke görece biraz daha rahat bir yere düşsem de, en azındana günde 30-40 dakikalık vakit ayırabilsem. kalanını da nisan-temmuz arası performans artırarak halletmeye çalışırım.
0
Olur olur. Olmusu var. Ben öyle yaptım. Genel kültürde dersane ve bol bol soru çözümüne bakar.
0
Konu anlatım için ihtiyaç set önermişlerdi hep, onu aldım. Coğrafya, türkçe ve anayasanın da data yayınları soru bankasını aldım.
Yayın önerileri pek doğru olmuyor. Çünkü herkesin temeli farklı. Şakalı, komikli, renkli kitaplar var mesela (ihtiyaç da böyle) ben doğru bulmasam da herkes tarafından öneriliyor.
O yüzden bi kitapçıya gidip ısındığını almak iyi olur. Bahara çoğu yayının tek soru bankaları çıkarsa; ucuz ucuz onlardan alırız.
Yayın önerileri pek doğru olmuyor. Çünkü herkesin temeli farklı. Şakalı, komikli, renkli kitaplar var mesela (ihtiyaç da böyle) ben doğru bulmasam da herkes tarafından öneriliyor.
O yüzden bi kitapçıya gidip ısındığını almak iyi olur. Bahara çoğu yayının tek soru bankaları çıkarsa; ucuz ucuz onlardan alırız.
0
gizli saklı
önceki duyurularıma da link vereyim, 1- (git: 662811) 2- (git: 675923)zaman ayıran herkese teşekkürler...özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldıla
önceki duyurularıma da link vereyim, 1- (git: 662811) 2- (git: 675923)
zaman ayıran herkese teşekkürler...
özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldılar, sonra evi değiştirin dediler...bize de geldiler, kasım'ın ilk haftasına gün aldık nikah için. bunu haber vermeye geldik bize ve olaylar gelişti.
bugün yine zorla (çünkü tatlı dille isteyince bir türlü görüşme ayarlamıyorlar) eve geldik beraber. dedim nikah gününü konuşucaz. evden çıktım ben işimiz vardı, dedim evde olduğunuzda haber verin gelicez. babam aradı dışardayken "annenle nikah meselesini konuşmuşsun yine ne saçmalıyorsun" filan dedi, neyse gelin madem dedi gittik...
buyrun dediler. başladık konuşmaya. evin eksiklerinden, nişandan beri 1 ay geçmesinden ama onlardan bi tepki alamamamızdan filan başladık, onlar zaten direk evliliği ertelemek için o da olsun bu da olsun iyi bi işe gir iyi maaşın olsun bordronu göreyim filan demeye başladılar. bir de evi değiştir diye tutturuyorlar bir yandan.. ps: hobimden para kazandığım part time iyi para aldığım bir işim var ama mesleğimi yapmıyorum, nişanlım da iyi kazanıyor.
bunlara yetişemeyeceğini, cünkü annemin ricası ile kasım'da evleneceğimizi söyledik. olay biraz daha büyüdü. gün aldık biz dedik. daha da büyüdü sonra.
biz yokuz o zaman dedi babam, ona baba demeyeyemişim, nikahıma da gelmezmiş. bana bi sürü emek vermiş, okutmuş etmiş dersanelere götürmüş getirmiş gık demeden (ben minibüsle giderim diyordum adam illa götürücem diyordu. hatta part time çalıştığım işe bile paket gibi götürüp alıyordu) emeğini görmeden evlendirmezmiş.
hasta oldum artık diyorum, krizler geçiriyorum diyorum, cildim yara bere doldu sinirden, bayılıp duruyorum diyorum, umurlarında değil, hatta yeni bir bahane buldular, psikiyatra gidelim, iyileş öyle evlen. (bi kaç sene önce cildiyecinin tavsiyesi ile psikiyatra gitmek istedim de millet ne der aman ilaç verip bırakıcak diye izin vermediler) sizin yüzünüzden tavrınızdan, bizi adam yerine koymayıp yok saymanızdan dolayı oldu diyorum, daha ertele tadını cıkara cıkara yapalım bu işleri diyorlar. beni krizlere sokmaktan zevk mi alıyorlar anlamadım.
sevgilim yıllardır kardesi ile yaşıyor, annesi evlendi baska bir evde. cocuga da atarlandı babam. senin ailen yok, ama onun var, bize sorcaksınız, sen aile bilmezsin anlamazsın filan. cok kızdım. sevgilim de bozuldu baya, cevap da verdi zaten. ama seviye böyle yani yerlerde.
sonuç olarak, beklediğimiz tepkileri aldık. beni sildiklerini söylediler, ceyizini alır gidersin dediler. onlar da gelmicekmiş nikaha, ne haliniz varsa görün dediler. zaten gününü bile sormadılar. gerçi giderken babam sevgilimin elini sıktı yanağından öptü ama bilemedim.
simdi yarın bayram. ben bunlarla hiç bir yere gitmek istemiyorum ziyarete filan. madem beni silmişler, yemeklerini de yemek istemiyorum. acaba diyorum, kalmış 20gün, esyaları toplayıp eve taşısam da bu süreçte arkadaşımda filan mı kalsam?
bir de akrabaları filan davet edip davetiye vereyim yine de di mi?
zaman ayıran herkese teşekkürler...
özetle, sevgilimi istemeyen bi ailem var. zorla nişan yaptılar. ertesi gün arıza çıakrdılar. tutup gelinlik aldılar filan ama simdi hala ayırmaya çalışıyorlar. evi begenmediler gidip perde aldılar, sonra evi değiştirin dediler...bize de geldiler, kasım'ın ilk haftasına gün aldık nikah için. bunu haber vermeye geldik bize ve olaylar gelişti.
bugün yine zorla (çünkü tatlı dille isteyince bir türlü görüşme ayarlamıyorlar) eve geldik beraber. dedim nikah gününü konuşucaz. evden çıktım ben işimiz vardı, dedim evde olduğunuzda haber verin gelicez. babam aradı dışardayken "annenle nikah meselesini konuşmuşsun yine ne saçmalıyorsun" filan dedi, neyse gelin madem dedi gittik...
buyrun dediler. başladık konuşmaya. evin eksiklerinden, nişandan beri 1 ay geçmesinden ama onlardan bi tepki alamamamızdan filan başladık, onlar zaten direk evliliği ertelemek için o da olsun bu da olsun iyi bi işe gir iyi maaşın olsun bordronu göreyim filan demeye başladılar. bir de evi değiştir diye tutturuyorlar bir yandan.. ps: hobimden para kazandığım part time iyi para aldığım bir işim var ama mesleğimi yapmıyorum, nişanlım da iyi kazanıyor.
bunlara yetişemeyeceğini, cünkü annemin ricası ile kasım'da evleneceğimizi söyledik. olay biraz daha büyüdü. gün aldık biz dedik. daha da büyüdü sonra.
biz yokuz o zaman dedi babam, ona baba demeyeyemişim, nikahıma da gelmezmiş. bana bi sürü emek vermiş, okutmuş etmiş dersanelere götürmüş getirmiş gık demeden (ben minibüsle giderim diyordum adam illa götürücem diyordu. hatta part time çalıştığım işe bile paket gibi götürüp alıyordu) emeğini görmeden evlendirmezmiş.
hasta oldum artık diyorum, krizler geçiriyorum diyorum, cildim yara bere doldu sinirden, bayılıp duruyorum diyorum, umurlarında değil, hatta yeni bir bahane buldular, psikiyatra gidelim, iyileş öyle evlen. (bi kaç sene önce cildiyecinin tavsiyesi ile psikiyatra gitmek istedim de millet ne der aman ilaç verip bırakıcak diye izin vermediler) sizin yüzünüzden tavrınızdan, bizi adam yerine koymayıp yok saymanızdan dolayı oldu diyorum, daha ertele tadını cıkara cıkara yapalım bu işleri diyorlar. beni krizlere sokmaktan zevk mi alıyorlar anlamadım.
sevgilim yıllardır kardesi ile yaşıyor, annesi evlendi baska bir evde. cocuga da atarlandı babam. senin ailen yok, ama onun var, bize sorcaksınız, sen aile bilmezsin anlamazsın filan. cok kızdım. sevgilim de bozuldu baya, cevap da verdi zaten. ama seviye böyle yani yerlerde.
sonuç olarak, beklediğimiz tepkileri aldık. beni sildiklerini söylediler, ceyizini alır gidersin dediler. onlar da gelmicekmiş nikaha, ne haliniz varsa görün dediler. zaten gününü bile sormadılar. gerçi giderken babam sevgilimin elini sıktı yanağından öptü ama bilemedim.
simdi yarın bayram. ben bunlarla hiç bir yere gitmek istemiyorum ziyarete filan. madem beni silmişler, yemeklerini de yemek istemiyorum. acaba diyorum, kalmış 20gün, esyaları toplayıp eve taşısam da bu süreçte arkadaşımda filan mı kalsam?
bir de akrabaları filan davet edip davetiye vereyim yine de di mi?
0
üzülerek takip ediyorum seni :/
ailen gelmeli nikahınıza. of iyice yılan hikayesine döndü. yarın evlerine git. daha sonra olmasının ne önemi var de duygu sömürüsü yap ağla birşey yap gelsinler barışın. alttan al dicem de aslıda sen neler neler söylemişsindir. ama onların yanında sinirliymişsin gibi geliyo. gerekirse bir ilaç al kafan biraz rahat olsun. off üzülüyorum baya. artık evlenin :( akrabalarına da ver tabikide davetiye
ailen gelmeli nikahınıza. of iyice yılan hikayesine döndü. yarın evlerine git. daha sonra olmasının ne önemi var de duygu sömürüsü yap ağla birşey yap gelsinler barışın. alttan al dicem de aslıda sen neler neler söylemişsindir. ama onların yanında sinirliymişsin gibi geliyo. gerekirse bir ilaç al kafan biraz rahat olsun. off üzülüyorum baya. artık evlenin :( akrabalarına da ver tabikide davetiye
0
bence kalmış 20 gün biraz daha sabret. bu kadar sabrettin zaten. bayramı da onlarla geçir. ha kıçlarını yala demiyorum ama ters de gitme. bence sakinleşince kabullenirler durumu. gider ayak düşman olmayın. kendi evine geçince zaten bitecek bu kabus.
0
senin derdin çok buyuk yaa :/
ne desen ne yapsan kabahat olacak.
artık ya allah de canın nasıl istiyorsa öyle yap. ama en kısa enn kısa sürede hallet herşeyi.
ne desen ne yapsan kabahat olacak.
artık ya allah de canın nasıl istiyorsa öyle yap. ama en kısa enn kısa sürede hallet herşeyi.
0
zaten topu topu 20 günün kalmış, bu 20 günde de hazırlıklarla uğraşırsın hiçbir yere gitme bence. sen evlatlık görevini yaparak çık gerisini onlar düşünecekler. akrabalarına tabi ki davetiye ver, sen ver ki gelmedikleri zaman üste çıkma ihtimalleri olmasın.
0
20 gün kaldı diyorsun saçma bir şeyler yapma, normal normal bekle 3 hafta. sonra alakanı kesersin, az görüşürsün vs rahat edersin. ama şu an olay çıkarma bence, he de geç. davetiyeni de ver. yani normal süreç nasıl işliyorsa öyle davran boşver. nikaha da gelirler mutkala, görürsün.
0
@glori, bence de gelmeli ama bi yandan da düşünüyorum ki benim yanımda sadece benim için mutlu olacak, mutluluğumu paylaşacak insanlar olsun... yani bütün gün suratsız suratsız duracaklarına olmasınlar belki de? onlar pişman olur hem sonra, biz kibarca çağırdık sonuçta... ayrıca onlarla yaşıyorum zaten, ev dubleks, üst kattayım sadece.
@biyik, bayramda atar yapmiyim diyosun yani, haklısında herhalde ama ziyaretlere nişanlı ile gitmek gerekmez mi? bir de giderken davetiye de dağıtalım diyorduk... sonraki haftaya mı bıraksak davetiye dağıtma işini?
@cecilia, bitmedi çilem bitemedi... aynen dediğin gibi, ne dersem kabahat. aldım günümü de, gelinliğim bile hazır olmak üzere. evin iki gıdım eşyası kaldı annemlerin "alıcaz" deyip de almadıkları...!
@bayankus, (nick güzel :) ) haklısın, çağırmadım olmasın sonra, di mi? gerçi nişan günü annemi çekip fitne yapan bi kuzen var onu çağırmicam ama normal şartlarda davetiye vereceklerime vereyim, hem gelenlerden para gelir di mi?
@biyik, bayramda atar yapmiyim diyosun yani, haklısında herhalde ama ziyaretlere nişanlı ile gitmek gerekmez mi? bir de giderken davetiye de dağıtalım diyorduk... sonraki haftaya mı bıraksak davetiye dağıtma işini?
@cecilia, bitmedi çilem bitemedi... aynen dediğin gibi, ne dersem kabahat. aldım günümü de, gelinliğim bile hazır olmak üzere. evin iki gıdım eşyası kaldı annemlerin "alıcaz" deyip de almadıkları...!
@bayankus, (nick güzel :) ) haklısın, çağırmadım olmasın sonra, di mi? gerçi nişan günü annemi çekip fitne yapan bi kuzen var onu çağırmicam ama normal şartlarda davetiye vereceklerime vereyim, hem gelenlerden para gelir di mi?
0
teşekkürler :) evet bazen akrabalar sırf gitmedik denmesin diye gider bir şeyler takarlar. ayrıca sen utanacak bir şey yapmıyorsun ki, git davetiyeni ver evine gelip hazırlıklarınla uğraş.
0
yanlış yapmışsın. yanlış yaparsın anam bacım. bu bir gün değil, bir ömürdür. aney babay rızasını al mutlaka. bir şekilde uzlaş onlarla. hiçbir anne baba evladının kötülüğünüistemez. bu nedenden bildikleri vardır onu bulmaya çalış.belli ki sen de dik kaafasın. bu sana zarar verir. ailensiz yapamazsın yapsan da yapamazsın.
eşin olacak kişiye baban ayıp etmiş yalınız. öyle denmez kimsenin yüzüne. sanırım biraz ennenle dedikodu etmişler. ordan yerleşmiştir kafasına. bu nedenle eşin olacak kişiyi bir kenarda sen tut. onu bulaştırma bu süreç en çok onu yıpratır. sen ne de olsa onları evladısın, ama onun durumu farklı. böyle burası.
akrabalarını çağır tabi. ama aileni bölme.
öbür yanda unutmadan diyeyim ki, türk tipi boşanmalarda önemli bir yer tutuyordur sanırım aile müdahalesi. bunu kaçırma.
yolun bahtın açık olsun, ne demiş atalar: gelin ata binmiş daha hala ya nasip diyor vay babayın kemiği!
eşin olacak kişiye baban ayıp etmiş yalınız. öyle denmez kimsenin yüzüne. sanırım biraz ennenle dedikodu etmişler. ordan yerleşmiştir kafasına. bu nedenle eşin olacak kişiyi bir kenarda sen tut. onu bulaştırma bu süreç en çok onu yıpratır. sen ne de olsa onları evladısın, ama onun durumu farklı. böyle burası.
akrabalarını çağır tabi. ama aileni bölme.
öbür yanda unutmadan diyeyim ki, türk tipi boşanmalarda önemli bir yer tutuyordur sanırım aile müdahalesi. bunu kaçırma.
yolun bahtın açık olsun, ne demiş atalar: gelin ata binmiş daha hala ya nasip diyor vay babayın kemiği!
0
diger duyuruna da yazmistim zaten bugun patlak vermesi iyi olmus,yarina bahane var barisma icin :) sen simdi o kadar anlatiyosun siz boyle yaptiniz ben boyle oldum vs hepsini gormezden geliyolar ya, siz de yarin sabah gelsin nisanlin hic bisey olmamis gibi davranin alin davetiyeleri de yaniniza,senin ailen ve nisanlinla gezin akraba ziyaretine artik nereye gidilecekse,verin kartlari da hic bisey olmamiş gibi yapin. ben olsam oyle yapardim. karsilikli bildigini okuma olsun yani.
0
şu anne baba en iyisini bilircilere şaşıyorum. arkadaşım dünyadan haberiniz yok mu sizin? Anne baba dediğin kişiler de senin benim gibi insan. psikolojik rahatsızlıkları olan, manyağı olan, sapığı olan insanlar. nedir bu kutsallaştırma anlayabilmiş değilim. benim bildiğim çocuklar küslük yapar, hovardalık yapar, anne baba alttan alır, barışır eder. bacım seninkiler çocuktan beter.
benim annem babam bunları yapsa bir dakka daha durmam, o ne be öyle?! sen aklı başında birine benziyorsun, düzgünce her şeyi açıkladıysan daha ne yapacaksın?
hayatta anne baba bi tane filan değil. sana kötülüğü dokunan insan, seni hasta eden insandan hiç olmasın daha iyi.
benim annem babam bunları yapsa bir dakka daha durmam, o ne be öyle?! sen aklı başında birine benziyorsun, düzgünce her şeyi açıkladıysan daha ne yapacaksın?
hayatta anne baba bi tane filan değil. sana kötülüğü dokunan insan, seni hasta eden insandan hiç olmasın daha iyi.
0
bana göre bayram ziyaretlerinde ailenize nişanlınızın eşlik etmesi gerekmez. ben evliyim, kendim bile ziyaretlerden patlarken eşimi hiç sürüklemiyorum, ben de her bayram her yere gitmiyorum, nadiren...istiyorsa geliyor, istemiyorsa (ben de istemiyorum ve anlıyorum) gelmiyor. şimdiden ve kendi ayağınızla böyle yaparsanız evlendikten sonra nasıl mesafe koyacaksınız? bence çok zor. eğer aileniz hatalıysa bunu mazur görüp bişiy yokmuş gibi davranacaksanız veya bayram ziyaretlerini önemseyecekseniz, farkında olmadan onlara benziyor olabilirsiniz. anladığım kadarıyla sizi ellerinden geldiğince zorlayacaklar, ancak kesip atamayacağınızdan da eminler. bu süreçte müstakbel eşinizi de dikkate alın, hele evlendikten sonra ailenin emrine amade olmak zorunda bırakmayın.
davetiye verin tabii, bunu ailenizle birlikte yapmanız da gerekmez, şart değil yani. sanırım siz de ailelerin, toplumun önemsediği ritüelleri benimsiyorsunuz, damat adayında anlaşamıyorsunuz sadece. ancak bu esasta değil detayda anlaşamamaktan ibaret gibi. işler düzelirse hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz ve 'yumuşak' müdahalelere maruz kalacaksınız bence, sert olmadığı için de tavır göstermeyeceksiniz belki. umarım ileriki süreç tahmin ettiğim gibi olmaz ve evliliğinizi zedelemez.
sizi sildiklerini söyledilerse, ne haliniz varsa görün dedilerse, bana göre gitmek doğrudur. fakat gitmeye kararlı olmadığınız görüyorlar, zira doğduğunuzdan beri (sizin kendinizi tanıdığınız süreden daha uzun süredir) sizi tanıyorlar.
kararlıysanız devam edin, duraksamanız onların elini güçlendirecek. ancak kararlı görünmüyorsanız, süreci az çok belirleyecekler veya sizin belirliyormuş gibi görünmenize izin verecekler sadece.
davetiye verin tabii, bunu ailenizle birlikte yapmanız da gerekmez, şart değil yani. sanırım siz de ailelerin, toplumun önemsediği ritüelleri benimsiyorsunuz, damat adayında anlaşamıyorsunuz sadece. ancak bu esasta değil detayda anlaşamamaktan ibaret gibi. işler düzelirse hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz ve 'yumuşak' müdahalelere maruz kalacaksınız bence, sert olmadığı için de tavır göstermeyeceksiniz belki. umarım ileriki süreç tahmin ettiğim gibi olmaz ve evliliğinizi zedelemez.
sizi sildiklerini söyledilerse, ne haliniz varsa görün dedilerse, bana göre gitmek doğrudur. fakat gitmeye kararlı olmadığınız görüyorlar, zira doğduğunuzdan beri (sizin kendinizi tanıdığınız süreden daha uzun süredir) sizi tanıyorlar.
kararlıysanız devam edin, duraksamanız onların elini güçlendirecek. ancak kararlı görünmüyorsanız, süreci az çok belirleyecekler veya sizin belirliyormuş gibi görünmenize izin verecekler sadece.
0
40 yıldır mağarada yaşıyorum. annem öldü ve bir kurt tarafından büyütüldüm. yine de hiçbir anne baba sapık olmadıktan sonra evladının kötülüğünü istemez. sen onları tanıyorsundur, ister diyorsan bambaşka...
0
güncelleme :)
ablamı gönderdiler yanıma, kadını evinden cagırmışlar ki önceki duyuruları okuyan bilir kendisinin fesat oldğunu ve ona güvenmediğimi. 2 saat onunla konuştuk. en azından yapıcı gibi duruyordu. yine de güvenmiyorum.
@fempusay, onların rızasını aldık, sonra yine döndüler. olaylar da orda patladı zaten.
@slalom, ben de isterdim o dediğini yapmak ama nişanlıma da o kadar laftan sonra al davetiyeleri gel diyemem. öyle çok kırdılar ki bizi. şimdi davetiye alıp gelmek de daha da üzerlerine gitmek gibi olmaz mı ayrıca? korktumm.. zaten nişanlım olmasa ben söyleyemezdim hala...
@inawen, sana katılıyorum. hani sapık mapık değiller en azından ama çocuklarınu kukla gibi görüp kontrol etmeye calıstıkları kesin. bir yerde dur demek gerekiyordu, davetiye verme işi suratlarına tokat gibi çarptı, ki zaten bana önce "seni sildim" deyip ardından ablamı yanıma göndermek de ilginç. dengesizler işte.... yoruldum yaa :(
@jamalbsf, hayat cok dengesiz, belli olmaz belki de mutsuz oluruz ama sonucta anne baba ve insan yanında dursun istiyor. dediğin gibi, sonra yola gelecekler diye düşünüyorum, yazık olacak... ama yanımda mutsuz mutsuz duracaklarsa gelmesinler...
@tedirginlik hucresi, bayram gezmesine getirme olayının sebebi, nişanda herkes "bayramda bekliyoruz" dedi durdu, biz de tamam dedik. e arabamız yok, annemlerle beraber herkesı gezer aradan cıkarırız idi. en azından ablamlar nişanlıyken böyle yapmışlardı. ben hiç sevmiyorum bu törenleri de bayram ritüellerini de.. her sene kaytarıyorum bazılarından zaten bir şekilde. bu tatsızlıklardan sonra nişan olunca sülaleyi de beraber gezer millete kendimizi sevdiririz hem de davetiye dagıtırız derdindeydik biraz. yalan oldu. yoksa normalde yaptığım bir şey değil.
@fempusay, tabii ki kötülüğümü istemiyorlar ama isteklerin sınırlarını çoktan aştılar. artık hayatıma saygı duymaları gerekiyor. bence.
ablamı gönderdiler yanıma, kadını evinden cagırmışlar ki önceki duyuruları okuyan bilir kendisinin fesat oldğunu ve ona güvenmediğimi. 2 saat onunla konuştuk. en azından yapıcı gibi duruyordu. yine de güvenmiyorum.
@fempusay, onların rızasını aldık, sonra yine döndüler. olaylar da orda patladı zaten.
@slalom, ben de isterdim o dediğini yapmak ama nişanlıma da o kadar laftan sonra al davetiyeleri gel diyemem. öyle çok kırdılar ki bizi. şimdi davetiye alıp gelmek de daha da üzerlerine gitmek gibi olmaz mı ayrıca? korktumm.. zaten nişanlım olmasa ben söyleyemezdim hala...
@inawen, sana katılıyorum. hani sapık mapık değiller en azından ama çocuklarınu kukla gibi görüp kontrol etmeye calıstıkları kesin. bir yerde dur demek gerekiyordu, davetiye verme işi suratlarına tokat gibi çarptı, ki zaten bana önce "seni sildim" deyip ardından ablamı yanıma göndermek de ilginç. dengesizler işte.... yoruldum yaa :(
@jamalbsf, hayat cok dengesiz, belli olmaz belki de mutsuz oluruz ama sonucta anne baba ve insan yanında dursun istiyor. dediğin gibi, sonra yola gelecekler diye düşünüyorum, yazık olacak... ama yanımda mutsuz mutsuz duracaklarsa gelmesinler...
@tedirginlik hucresi, bayram gezmesine getirme olayının sebebi, nişanda herkes "bayramda bekliyoruz" dedi durdu, biz de tamam dedik. e arabamız yok, annemlerle beraber herkesı gezer aradan cıkarırız idi. en azından ablamlar nişanlıyken böyle yapmışlardı. ben hiç sevmiyorum bu törenleri de bayram ritüellerini de.. her sene kaytarıyorum bazılarından zaten bir şekilde. bu tatsızlıklardan sonra nişan olunca sülaleyi de beraber gezer millete kendimizi sevdiririz hem de davetiye dagıtırız derdindeydik biraz. yalan oldu. yoksa normalde yaptığım bir şey değil.
@fempusay, tabii ki kötülüğümü istemiyorlar ama isteklerin sınırlarını çoktan aştılar. artık hayatıma saygı duymaları gerekiyor. bence.
0
önceki duyurularini ve onlara yapilmis yorumlari okudum. kusura bakma ancak bence ailen tamamen catlaklardan olusuyor. esasinda ben de bircok yorumcu gibi insanin evlenmeden önce ailesinin rizasini almasindan yanayim. ancak ailen sana gercekten deger veriyor olsaydi, senin panik atak hastasi olmana neden olmazdi; ya da en azindan "biz kizimizi hasta ettik, bari bundan sonra üzmeyelim kizimizi" demeleri gerekirdi ve seni üzmeyecek sekilde davranirlardi. ancak bunlar olmadigina göre demek ki senden önce kendilerini düsünüyorlar; ki bu bence normal olmadiklarinin en ala kaniti.
sevgilin delikanli adammis ve seni gercekten seviyormus. baskasi olsa seni terkedebilirdi sirf o deli ailenle muhatap olmamak icin.
ikinize de ömür boyu mutluluklar dilerim.
sevgilin delikanli adammis ve seni gercekten seviyormus. baskasi olsa seni terkedebilirdi sirf o deli ailenle muhatap olmamak icin.
ikinize de ömür boyu mutluluklar dilerim.
0
denizaya
Benim kuran-i kerim hakkında merak ettiğim bir dizi sorularım var...Muhammed peygamber'den önce yahudilerin kutsal kitabı tevrat kitap olarak piyasada bulunuyordu...Benim merak ettiğim Muhammed peygamber neden Kuran-i Kerim'i kitap olarak piyasaya sürmemiştir...Yani kuran-ı kitap kitap hiç okumamış
Benim kuran-i kerim hakkında merak ettiğim bir dizi sorularım var...
Muhammed peygamber'den önce yahudilerin kutsal kitabı tevrat kitap olarak piyasada bulunuyordu...
Benim merak ettiğim Muhammed peygamber neden Kuran-i Kerim'i kitap olarak piyasaya sürmemiştir...Yani kuran-ı kitap kitap hiç okumamış hayatında Muhammed peygamber bu bana çok garip geliyor...
Hadi ömrü yetmedi iyelim hadislerinde falan ben ölünce hemen bu deri parçalarına yazılmış ayetleri kitap haline çevirin diye vasiy etmiş midir... haisler falan var mıdır...
Peygamber öldükten 2 yıl sonra basılan bazı kuranları Ebubekir doğru bulmayıp yaktırmıştır..peki o ben ölürken yaparsınız mı demiştir bu işi...
Sonra peygamber öldükten taa 20 küsür yıl sonra hz. osman kitap haline getiriyor kuranı... kendi başına neden böyle bişey yapıyor muhammed peygamber böyle bişey istemiş mdiir?
Sonra hz. muhammed'in günümüzde hırka-i şerifi sakal tüyü ayak izi falan sergileniyorda ilk deriye yazılan kuran ayetleri neden saklanmamış?
şöyle toptan düşününce çok garibime gidiyor...
Muhammed peygamber'den önce yahudilerin kutsal kitabı tevrat kitap olarak piyasada bulunuyordu...
Benim merak ettiğim Muhammed peygamber neden Kuran-i Kerim'i kitap olarak piyasaya sürmemiştir...Yani kuran-ı kitap kitap hiç okumamış hayatında Muhammed peygamber bu bana çok garip geliyor...
Hadi ömrü yetmedi iyelim hadislerinde falan ben ölünce hemen bu deri parçalarına yazılmış ayetleri kitap haline çevirin diye vasiy etmiş midir... haisler falan var mıdır...
Peygamber öldükten 2 yıl sonra basılan bazı kuranları Ebubekir doğru bulmayıp yaktırmıştır..peki o ben ölürken yaparsınız mı demiştir bu işi...
Sonra peygamber öldükten taa 20 küsür yıl sonra hz. osman kitap haline getiriyor kuranı... kendi başına neden böyle bişey yapıyor muhammed peygamber böyle bişey istemiş mdiir?
Sonra hz. muhammed'in günümüzde hırka-i şerifi sakal tüyü ayak izi falan sergileniyorda ilk deriye yazılan kuran ayetleri neden saklanmamış?
şöyle toptan düşününce çok garibime gidiyor...
0
okuyamazdı çünkü o ümmmiydi :D yani okuma yazma bilmiyordu kendisine cebrail a.s. ezberletiyordu oda kuran katiplerine yazdırıyordu
ben hadis alimi olmadığım için bilmiyorum öyle bir hadis duymadım ama şu hadis var hulefa i raşidin ne yaparsa o benim yaptığım şeydir demiştir yani 4 büyük halifem ne yaparsa onları ben yaptırmışım gibidir diye bir hadisi vardır örnek olarak cuma namazında iki ezan olması
Kuranı yakma olayı yalandır
Kendi başına yapmıyor artı onun cevabı işte hadiste var
son sorunun cevabınıda bilmiyorum saklanmıştır meraklı koleksiyoncusu sonra iç etmiştir herşey olabilir :D
not olarak şunu düşeyim umarım dalga ya da küçümseme amaçlı konuyu açmamışsındır bende kendimi yormamışımdır :) inanmayanlar dalga ve aşağılama amaçlı yazıyor boşuna yazı yazıyoruz (:
ben hadis alimi olmadığım için bilmiyorum öyle bir hadis duymadım ama şu hadis var hulefa i raşidin ne yaparsa o benim yaptığım şeydir demiştir yani 4 büyük halifem ne yaparsa onları ben yaptırmışım gibidir diye bir hadisi vardır örnek olarak cuma namazında iki ezan olması
Kuranı yakma olayı yalandır
Kendi başına yapmıyor artı onun cevabı işte hadiste var
son sorunun cevabınıda bilmiyorum saklanmıştır meraklı koleksiyoncusu sonra iç etmiştir herşey olabilir :D
not olarak şunu düşeyim umarım dalga ya da küçümseme amaçlı konuyu açmamışsındır bende kendimi yormamışımdır :) inanmayanlar dalga ve aşağılama amaçlı yazıyor boşuna yazı yazıyoruz (:
0
bu konuda bir sürü spekülasyon var; kesin bişey yok, diyemezsin de. Dönem tarihi kaynakları birbiriyle çelişen birçok içeriğe sahip çünkü. Ancak net olan bişey var ki kuran-ı kerim dedğin sadece arapça bir kitabtan ibaret değildir. "oku, yaratan rabbinin adıyla" tüm varlık alemini kapsayan bir okumadır. Yani yazılmasını isteyip istememesi bişey ifade etmiyor.
Ancak sözlerinin (hadis-i şerif) yazılmasını istemeyişi kesindir. Hatta ömer ve ali döneminde buna yeltenenler ağır birbiçimde cezalandırılmıştır, rivayetlerde mevcut.
Yakma olayı da şöyle. Osman kitabı tek tipleştirip katolik kilisesi benzeri bir yapılanmaya gidiyor. Muhalif sesleri bastırmak için de "tek kitab tek yorum ve doğru olan bu tek yorum tek kitab" haline getirmek için de kitablaştırma olayı sırasında sahabelerden aykırı seslerin tefsirlerini yaktırıyor. Zaten kendisi ebu bekir'in oğlu muhammed'in de aralarında bulunduğu büyük bir isyan sonucu öldürülüyor. İsyanın sebebi de bu tip eylemlerde bulunması.
Ancak sözlerinin (hadis-i şerif) yazılmasını istemeyişi kesindir. Hatta ömer ve ali döneminde buna yeltenenler ağır birbiçimde cezalandırılmıştır, rivayetlerde mevcut.
Yakma olayı da şöyle. Osman kitabı tek tipleştirip katolik kilisesi benzeri bir yapılanmaya gidiyor. Muhalif sesleri bastırmak için de "tek kitab tek yorum ve doğru olan bu tek yorum tek kitab" haline getirmek için de kitablaştırma olayı sırasında sahabelerden aykırı seslerin tefsirlerini yaktırıyor. Zaten kendisi ebu bekir'in oğlu muhammed'in de aralarında bulunduğu büyük bir isyan sonucu öldürülüyor. İsyanın sebebi de bu tip eylemlerde bulunması.
0
yuvarlanantencereninkapagi
ten rengim çok açık. aldığım bb kremlerin açık tonları bile çok koyu geliyor. cildi yağlandırmayan, kullanışlı, çok pahalı olmayan müthiş bir bb krem arıyorum sevgili kadınlar? çok makyaj yapan biri değilim şöyle hafiften başlayayım diyorum.
ten rengim çok açık. aldığım bb kremlerin açık tonları bile çok koyu geliyor. cildi yağlandırmayan, kullanışlı, çok pahalı olmayan müthiş bir bb krem arıyorum sevgili kadınlar? çok makyaj yapan biri değilim şöyle hafiften başlayayım diyorum.
0
missha 21 ve 13 numaraya bakın. 50 lira falan.
watsonslarda satılan pure beauty bulgarian rose bb krem de olur. 20 lira. o da süper.
watsonslarda satılan pure beauty bulgarian rose bb krem de olur. 20 lira. o da süper.
0
ben butun cbnce dizilerini izliyorum
saçımı evde kendim boyuyordum, dipleri biraz daha koyu oluyordu, uçlara doğru açılıyordu rengi. her yerinde aynı renk olması için kuaför bu kusturma denen işlemi yaptı, sonrasında benim her zaman boyadığım renge boyadı. fakat şimdi de dipleri açık, uçları koyu oldu. güleyim mi ağlayayım mı bilemedim
saçımı evde kendim boyuyordum, dipleri biraz daha koyu oluyordu, uçlara doğru açılıyordu rengi. her yerinde aynı renk olması için kuaför bu kusturma denen işlemi yaptı, sonrasında benim her zaman boyadığım renge boyadı. fakat şimdi de dipleri açık, uçları koyu oldu. güleyim mi ağlayayım mı bilemedim ama çok komik göründüğüm için gülsem daha iyi herhalde.
bu işlemi yaptırıp aynı sorunla karşılaşan varsa diye soruyorum, şimdi ben kendim tekrar boyasam bu saçı, dipleri koyulaşır mı acaba?
kusturma işlemi oryal gibi yakmaz bilmem ne demişti ama eve gelip saçımı tekrar yıkadığımda eskisinden çok daha sert olduğunu fark ettim. üzerine tekrar boya yapıp şansımı denesem mi yoksa ölümcül bir vuruş mu olur?
boya konusunda deneyimli hanımlar, söyleyecek iki çift lafınız varsa esirgemeyin olur mu :/
bu işlemi yaptırıp aynı sorunla karşılaşan varsa diye soruyorum, şimdi ben kendim tekrar boyasam bu saçı, dipleri koyulaşır mı acaba?
kusturma işlemi oryal gibi yakmaz bilmem ne demişti ama eve gelip saçımı tekrar yıkadığımda eskisinden çok daha sert olduğunu fark ettim. üzerine tekrar boya yapıp şansımı denesem mi yoksa ölümcül bir vuruş mu olur?
boya konusunda deneyimli hanımlar, söyleyecek iki çift lafınız varsa esirgemeyin olur mu :/
0
ya sen güler misin ağlar mısın bilemem de, ben güldüm.
zamanla düzelecektir iyice sıçarsın gibi geldi bana uğraşırsan ama, boya konusunda sıfır bilgi ve deneyim saihibiyim.
zamanla düzelecektir iyice sıçarsın gibi geldi bana uğraşırsan ama, boya konusunda sıfır bilgi ve deneyim saihibiyim.
0
tarçın bakırı denen renk. uzun zamandır bu renge boyuyorum. turuncu gibi bir şey işte. bugün kuaföre gitmeden önce dipleri koyu bakır, uçlara doğru açılıyordu. en uçlar sarı gibiydi. şimdi tepesi sarı, kalan tarafı tam istediğim renk.
hani sarıya boyatırlar da diplerden siyah kendi saçları gelir ya, sanki benim saçımın rengi doğal sarı da bakıra boyamışım, dip boyam gelmiş gibi bir durum var.
hani sarıya boyatırlar da diplerden siyah kendi saçları gelir ya, sanki benim saçımın rengi doğal sarı da bakıra boyamışım, dip boyam gelmiş gibi bir durum var.
0
yok yok boyama tekrar. bi arkadasimin da oyle dipleri acik olmustu bi ara, sonra kendiliginden normallesti.
0
Evet kusturma da açıcı içeren bi işlem. Bence diplerin açık olması kötü değil 2 hafta bekle diplerin çıkınca düzeltirsin olmadı. Dipteki doğal saçı platine de boyasan tutar, demek ki az bekleyiyomuşsun diplerde boyayı.
0
Yaklaşık 4 senedir kızıla boyattığım ve ne yaparsam yapayım koyultamadığım (2 yıkamadan sonra tekrar kızıla dönüyordu) saçlarımı bakıra çevirmek için kuaför bana tam da yazdığın işlemi uyguladı. Şimdi saçlarım bakır ve çok güzel.
Senin kuaförün saçlarının içine sıçmış, kaldı ki o kusturma parası da fazladır benim saçlarım için 100 lira istemişti. Tekrardan açtırırsan saçların yanabilir, sadece boya problemi olsaydı neyse diğer gün boyarsın geçer diyecektim ama açtırma olunca yanma riski var. Saçlarını fazla bekletmeden kusturma işlemini yaptığın kuaföre göstermelisin, mümkünse biraz çıkıntılık yap, bir dahaki sefere daha ucuza yapması gerektiğini söyle. Senin yapabileceğin bi şey yok, kuaför eli değmeli o saça.
Senin kuaförün saçlarının içine sıçmış, kaldı ki o kusturma parası da fazladır benim saçlarım için 100 lira istemişti. Tekrardan açtırırsan saçların yanabilir, sadece boya problemi olsaydı neyse diğer gün boyarsın geçer diyecektim ama açtırma olunca yanma riski var. Saçlarını fazla bekletmeden kusturma işlemini yaptığın kuaföre göstermelisin, mümkünse biraz çıkıntılık yap, bir dahaki sefere daha ucuza yapması gerektiğini söyle. Senin yapabileceğin bi şey yok, kuaför eli değmeli o saça.
0
moonwell
Saç rengi ile ilgili duyurulara göz attım, saçıma ne yapsam diyen beyaz tenlilere simsiyah ya da kızıla boyat denmiş hep. Kızıldan kızıla inanılmaz fark var. Hangi kızıl tonu en güzel sizce?(Beyaz ten için soruyorum tabii...)
Saç rengi ile ilgili duyurulara göz attım, saçıma ne yapsam diyen beyaz tenlilere simsiyah ya da kızıla boyat denmiş hep. Kızıldan kızıla inanılmaz fark var. Hangi kızıl tonu en güzel sizce?
(Beyaz ten için soruyorum tabii...)
(Beyaz ten için soruyorum tabii...)
0
0
manic panic internet sitesini kurcala, classic cream formula'da renklere bak. en güzeli sana en güzel gelendir. kızıl değil ama kırmızı ve turunculara bak bence.
ben vampire red gibi bir renk kullanıyorum şu anda, ve sürekli saçıma iltifat alıyorum.
ben vampire red gibi bir renk kullanıyorum şu anda, ve sürekli saçıma iltifat alıyorum.
0
kızıl yapınca dizilerdeki kadınlar gibi olmuyor malesef, ha ben her gün fön çekerim dersen tamam. ama fönsüz çok kötü bakımsız duruyor, illa şekillendirmen gerekiyor. iyi düşün. beyaz ten yeşil göz sahibi olarak bir daha kızıl mı, asla diyorum. makyaj yapması da çok zorluyor, kafan zaten renkli, çok cümbüş oluyor makyaj olayı. ya da bana öyle geliyordu. ayrıca diğerlerinin söylediğine bakma, beyaz ten deyince siyah ve kızıl diyorlar hemen ama bence açık kumral en güzeli. bihteri kızıl saçla düşün, kararını ver.
0
neira +1 turuncu-kızıl cache.desktopnexus.com ama nolur tüm bu ton kızıllar gibi kolaya kaçıp yeşil giyme. nerede yeşil giymiş kızıl görsem içim bayılıyor artık.
ama nolur tüm bu ton kızıllar gibi kolaya kaçıp yeşil giyme. nerede yeşil giymiş kızıl görsem içim bayılıyor artık.
0
asabi
markalardan almayalım, üç kuruşluk malı otuz liraya satıyorlar tamam ama tek seferde giyip çöpe atmayacağımız, kaliteli giysileri nereden alıcaz? nereden giyiniyor sunuz?
markalardan almayalım, üç kuruşluk malı otuz liraya satıyorlar tamam ama tek seferde giyip çöpe atmayacağımız, kaliteli giysileri nereden alıcaz? nereden giyiniyor sunuz?
0
mango'nun outlet'i fena değil. benzer şekilde outlet avm'ler var.
ayrıca çok ciddiyim, sosyete pazarlarına git. ben yeni dadandım ama yıllardır oralardan giyinen, (önceleri tek bir elbiseye 100lerce bazen 1000lerce lira dökülen bir arkadaşımdan) ve süper giyinen insanlar var.
ve ne oluyor biliyor musun, mağazada gördüğün seyin aynısını görüyorsun, 50tl fiyat biçilen şeyi 10-5-2-1 tlye alabiliyorsun. bir tshirt vardı o arkadaşımın aldığı, 2 liraya, david bowie'li, mangoda gördü bir hafta sonra, gittik baktık etiketi filan her seyi aynı, ve adamlar 55tl mi ne etiketle satıyordu.
zaten görüyorsun, etiketleri kesiyorlar, ve bazılarında duruyor ve markayı kullandıysan daha önce anlıyorsun ki hakikaten onların malı.
ilginç yani.
ben bu hafta bir converse dizisi gördüm, 35liraya satıyorlardı, ben çakma bir şey giymeyi sevmem, converse değilse yazmasın converse yani. yahu her yerini inceledim, hiç bir falso yok, sadece tabınındaki converse all star filan yazısı ayna görüntüsü olarak basılmış. ya yanlıs üretimden defolu diye elden çıktı ya da çakma konusunda kendilerini aştılar da biraz şaşırdılar. bilmiyorum.
velhasıl, pazarlar iyidir, bir de taksim'de terkos pasajı ve beyoğlu iş hanı diyoroar. terkos beni daraltıyor, ordan bir şey alamam, beyoğlu iş hanı'na bakmadım hiç.
ayrıca çok ciddiyim, sosyete pazarlarına git. ben yeni dadandım ama yıllardır oralardan giyinen, (önceleri tek bir elbiseye 100lerce bazen 1000lerce lira dökülen bir arkadaşımdan) ve süper giyinen insanlar var.
ve ne oluyor biliyor musun, mağazada gördüğün seyin aynısını görüyorsun, 50tl fiyat biçilen şeyi 10-5-2-1 tlye alabiliyorsun. bir tshirt vardı o arkadaşımın aldığı, 2 liraya, david bowie'li, mangoda gördü bir hafta sonra, gittik baktık etiketi filan her seyi aynı, ve adamlar 55tl mi ne etiketle satıyordu.
zaten görüyorsun, etiketleri kesiyorlar, ve bazılarında duruyor ve markayı kullandıysan daha önce anlıyorsun ki hakikaten onların malı.
ilginç yani.
ben bu hafta bir converse dizisi gördüm, 35liraya satıyorlardı, ben çakma bir şey giymeyi sevmem, converse değilse yazmasın converse yani. yahu her yerini inceledim, hiç bir falso yok, sadece tabınındaki converse all star filan yazısı ayna görüntüsü olarak basılmış. ya yanlıs üretimden defolu diye elden çıktı ya da çakma konusunda kendilerini aştılar da biraz şaşırdılar. bilmiyorum.
velhasıl, pazarlar iyidir, bir de taksim'de terkos pasajı ve beyoğlu iş hanı diyoroar. terkos beni daraltıyor, ordan bir şey alamam, beyoğlu iş hanı'na bakmadım hiç.
0
gorki
tavuklu pilav yemiştim sanırım zehirlendım.Midem bulanıyor..bağırsaklar bozuk.evde yapılabilecek bir şey var mı midemin düzelmesi için ? hani şunu ye iyi gelir gibisinden
tavuklu pilav yemiştim sanırım zehirlendım.Midem bulanıyor..bağırsaklar bozuk.
evde yapılabilecek bir şey var mı midemin düzelmesi için ? hani şunu ye iyi gelir gibisinden
evde yapılabilecek bir şey var mı midemin düzelmesi için ? hani şunu ye iyi gelir gibisinden
0
aynen bende kusunca düzelmiştim
ama sormazsam olmaz pilavcı cengiz abiden mi aldın? :D
ama sormazsam olmaz pilavcı cengiz abiden mi aldın? :D
0
emir135
geçen yıl en az 7-8 ay boyunca yüzümü sabunla (sebamed değil, bildiğin hacı şakir) yıkadım. (ozellıkle burun ve burun kenarları) Cıldımı o kadar kuruttum ki boylelikle sivilce hiç çıkmayacak diye dusundum. Bu yaz ayına doğru kızarıklıgım arttı özellıkle burnumda , cılt doktoruna gıttım. Seboreık der
geçen yıl en az 7-8 ay boyunca yüzümü sabunla (sebamed değil, bildiğin hacı şakir) yıkadım. (ozellıkle burun ve burun kenarları) Cıldımı o kadar kuruttum ki boylelikle sivilce hiç çıkmayacak diye dusundum. Bu yaz ayına doğru kızarıklıgım arttı özellıkle burnumda , cılt doktoruna gıttım. Seboreık dermatıt oldugumu ama strese baglı oldugunu (kuruluktan egzamanın bır turu oldugunu soyledı) Ben de doktora o an yuzumu her gun (8 ay boyunca sabah oğle aksam) yuzumu sabunla yıkadıgımı soylemeyı unuttum . (zaten doktor da bastan sagma bır sekılde sadece yuzume bakıp teshıs koydu. Bişey kullandığımı vs sormadı.) Psikolojik olarak yuzumu kurudugunda daha iyi hissediyordum ve her gun bu işlemi yaptım. Sabun kullanmadan once boyle degıldı sankı burun ve kenarlarım. Bu doktordan sonra iyi bir cilt bakımına gittim . Orda durumumu anlattım ve sabun cildimin üst tabakasındaki ph'ı bozdugunu soyledı (bır nevi yakmışım). yanı korkmama gerek yokmus seboreik dermatit degılmışım. 4 ay oldu sabun kullanmıyorum ve kızarıklıgım gecmeye basladı ama tam olarak cildimin rengi eşitlenmedi burnum hala kızarık (eskısı kadar olmasada). Seboreik dermatit olabilir miyim diye hala dusunuyorum cunku korkuyorum o hastalıktan ?
0
doktor değilsin demiş daha neden endişeleniyorsun ki, o hastalık öyle burun kızarıklığı falan değil. sabubla yıkayarak bozmuşsun cildin dengesini, cilt hassasdır öyle ellere kullandığın şeyle yüz yıkanır mı. biodermanın sitesine girip ürünleri incele. sabun yerine yüz yıkama jeli kullanabilirsin.
0
ben burun ameliyatı geçirdim, ameliyat sonrası burun yüzeyi ve burundan şakaklara doğru olan kısımda kabuklanma, kızarma meydana geldi. çok uzun süre devam etti bu. arada bir elimi attığımda kabuk kabuk elime geliyordu. aldım bir paket ıslak mendili, her gün birkaç defa sürekli sildim. yeniden oluşmasını engelleyecek şekilde. tamamen geçti diyebilirim.
0
kenobi
böyle bir sete ihtiyacım var. kılları dökülmeyen, iş görür, kaliteli bir şey olsun istiyorum. bir de utanmadan ucuz olsun istiyorum. ucuz olmasa da uygun bir fiyatı olsun. tavsiyeleriniz nelerdir?cevaplar için teşekkürler.
böyle bir sete ihtiyacım var. kılları dökülmeyen, iş görür, kaliteli bir şey olsun istiyorum. bir de utanmadan ucuz olsun istiyorum. ucuz olmasa da uygun bir fiyatı olsun.
tavsiyeleriniz nelerdir?
cevaplar için teşekkürler.
tavsiyeleriniz nelerdir?
cevaplar için teşekkürler.
0
ucuz ve iyi istiyorsan ecotools. yani setleri 30 40 lira. bir de flormarın ''yeni'' çıkan fırçalarına bak, onlar da iyi. eski kazık gibi fırçaları değil ama, yeniler. yumuşak olanlar.
0
