ıhlamur ya da ıhlamur zencefilli kış karışımları çok işe yarar. ancak asla çözüm değil ve çok içerseniz yine sıcak su tüketimi yüzünden iyi gelmeyebilir istediğiniz kadar.

bir yandan nefes ve konuşma egzersizleri ile diyaframınızı ve ses tellerinizi daha kontrollü çalıştırabilirseniz yıpranmayı da azaltabilirsiniz.

hazır olun reçeteyi veriyorum;
- iri bir taze zencefil rendeliyoruz ya da robottan geçiyoruz, kabuklarını soyarak elbetten.
-6-7 adet limon suyunu sıkıyoruz.
-1/2 çay kaşığı toz zencefil
-1/2 çay kaşığı toz zerdaçal
-1/2 çay kaşığı toz karabiber
-bir tutam hibiskus
-yarım kilo çam ya da çiçek balı
hepsini bir kavanozda karıştırıp buz dolabına koyuyoruz.

içmek istediğimizde karıştırıp sıcak suyun içine istediğiniz kadar koyup(genelde 1-2 tatlı kaşığı bir kupa için yeterli oluyor. artık tadını kendinize göre ayarlayabilirsiniz.)
afiyet olsun.

büyün kış içtiğimiz en güzel şey oluyor.
içerken rende zencefilleri ve hibiskusu bardağınıza geldikçe çiğneyebilir, yiyebilirsiniz.

Bitki çaylarının tamamında bir hafta içerseniz bir hafta ara verin der. Zarar verecek bir etken madde varsa atılımı sağlansın diyedir.

Bu yüzden bitki çaylarını denemeyi düşünüyorsanız, hoşlandıklarınızı dönüşümlü olarak kullanın. Zaten söylediğiniz konuda işe yararlığı çayın içindeki madde değil ılık suyun etkisidir.

Strepsils benzeri pastiller veya Atilla Yeşilada'nın videolarını çekerken kullandığı fısfıs denenebilir.

ıhlamur+bal

Ilık içecekler ve su iyi geliyor.

Ekstrem durumlar için (ses kısılması boğaz tahrişi vs) vokalzone diye bir pastil var, bende işe yaramıştı.

Bitki çayları çok içince böbreklere fazla yüklenebiliyor, özellikle böbrekte taş/kum varsa sıkıntı olabiliyor. Günde 10 bardak hiçbiri içilmez.

Sıcak değil ılık içtiğiniz sürece her bitki çayı olur, hatta bildiğimiz siyah çayı da demli içiyorsanız açık (baya açık) tüketirseniz daha rahatlatıcı olur. Dümdüz ılık su bile iyi gelir, ben boğaz ağrısına karşı en çok su tüketiyorum.

Çay değil ama:
1-2 tatlı kaşığı bal
2-3 damla limon
1-2 tatlı kaşığı toz zencefil
zencefilin yarısı kadar toz zerdeçal

Miktarları tam veremiyorum, bu yukarıdakileri macun kıvamında karıştırıp boğazınız kötü hissetmeye başlayınca 1 çay kaşığı yiyebilirsiniz. Ufak bir kavanozla yanınızda taşınır mı bilemedim ama ofisinizde oda sıcaklığında durabilir.

Adaçayı, çubuğunu sıcak suya koyar sonra atarsın.

içecek değil de ben bi pastil önereyim: vocalzone. diğerleri gibi şeker değil ilaç gibi.

bankalar iyi müşterilerini arayıp özel faiz uyguluyor. sitelerinde açıklamıyorlar
mesela hsbc geçen arayıp faiz %17 önerdi bana kkm için

%17 faizi zaten TL için veriyorlar.

yani? ben mevduatta verilmiyor demedim zaten. kkm için %17 verilmesi yeni bir olay onu diyorum. faiz aynı olsa bile kkmde gelir vergisi stopajı yok ve en önemlisi seçim öncesi döviz riski almıyorsun. daha ne olsun?

arayıp özel oran verdiler ama sitelerini kontrol ettiğimde hala %12 veriyorlar, bir saçmalık var gerçekten de.

tl faizi %27 28 şu an

qnb finansbank 32 günlük %30-32 arası veriyor.

Fiba 20 dedi en son ddkkm .

akbank 1.79 ile veriyor
halkbankası 0.99 ile ve 1.29 ile evin durumunda göre
bir de yeni çıkan kampanya var 0.69 ile veren.
diğer özel bankalar vs hepsi %2 nin üzeirnde

2.el konuta vakıfbank en fazla 200 bin TL kredi veriyor, geçen hafta sordum. Diğer kamu bankalarında da durum aşağı yukarı aynı.

Değerleme uzmanıyım özelden bildiğim kadarıyla bilgi verebilirim.

yüzüstü yatağa yatıp bilg vs. yere veya daha alçak bir şeyin üzerine koyarak denediniz mi?
düz zeminde 30 dk bile fazla bence,

Geçmiş olsun, şu kafayı koyunca yüzü açıkta bırakıp aşağı bakmayı sağlayan masaj yatakları iş görür mü acaba?

Yani ondan ilham alınarak bir yatak/sedye geliştirilebilir. Omuz kısımlarını sıkmayacak, rahatca kolları hareket ettirebilecek bir şekil yapılabilir.

Laptop, kitap, defter vs üstüne konabilecek bir hareketli masa da ayarlanır, yükseklik ve açı ayarlı bir şey.

Tekrar geçmiş olsun.

Ara ara piriformisi nükseden biri olarak çözüm yüz üstü yatmak değil hocam. Siyatik sinirinizi esnetmek için hareketler egzersizler var youtube'ta. En etkilisi tenis topu üzerine bir kalçayı oturttuğumuz hareket oldu bende.
youtu.be
youtu.be
youtu.be
youtu.be

Ayakta çalışmak için dizayn edilmiş masalar var. Amerika'da özellikle çok moda. Deneyebilirsiniz.

4 olması lazım. aslında soru şu : beyaz araç 3 tam tur atana kadar kaç kez aynı hizada buluşurlar diyor. 10m muhabbeti o.
beyaz aracın ilk turunda, tur devam ederken ilk kez, turun sonunda 2. kez karşılaşıyorlar. sonraki turlarda 1 kez karşılaşıyorlar. toplam 3 turda 4 kez oluyor.

media.kunduz.com

eksisozluk.com

ve akabinde gelen özür
eksisozluk.com

adamın gerçek adını unuttum sayende. ümit özberk miydi?

yakın zamanda benzer bir durumu yaşadım, kusur başta %100 karşı taraftaydı, sonrasında komisyon kararıyla %50 olarak değiştirildi. komisyon kararına ancak mahkeme yoluyla itiraz edebiliyorsunuz. ben, bende de kusur olduğunu düşündüğümden mahkeme yoluna gitmemiştim. avukata danıştığımda önce arabulucuya gidilebileceğini, orada uzlaşılamazsa dava açılacağını, bunun da biraz zaman alacağını (1-2 yıl gibi) söylemişti. karar değişirse cüzi bir miktar faiz de alıyorsunuz diye biliyorum.

değer kaybıyla ilgili olarak da sigortacımla görüştüğümde kusur %50 olduğundan bana ancak değer kaybının yarısının ödeneceğini söylemişti, sizin durumunuzda size hiç ödeme yapılmayabilir, sigortacınızla ve bir avukatla görüşün derim.

kusur tamamen sizdeyse değer kaybı alamazsınız. önce onu çözmeniz lazım.

olayın oluş şeklinden eminseniz bir avukata vekalet veriyorsunuz. tahkim komisyonuna itirazda bulunuyor itiraz değelendiriliyor. kusur oranı değişirse değişen kusur oranında karşı taraftan hem aracınızın masrafını hem de sonrasında ikinci bir işlem olarak değer kaybına başvurabiliyorsunuz.
sigortacı gözüyle hasarın oluşuna bir yorum alın önce gereksiz yere avukat masrafıyla falan uğraşmayın derim.

çarpıp hasar almanız değil, olay yerindeki kusurunuz önemli faktör. kırmızıda geçip adama çarparsanız adam mı suçlu olsun?

değer kaybı açmanız için kusurun karşı tarafta da olması lazım.

@mikahak çarpan derken yanlış olmuş orası bize çarpıldı, sağ ön kapıya çarpılarak kapı içe göçtü 2 airbag patladı arabanın direği eğildi bu kazanın e-5 ve hız yapılabilecek bir yerde olması gerekirken kartalda minibüs yolunda oldu hızlı geldiği için
Kaza oluş anında dönüş izni olan yerden yolu kesip dönerken minibüs yol veriyor ve geçiyoruz, minibüs durup yol veriyor vuran kişi minibüsün durmasına rağmen sağdan sollama yaparak geliyor ve vuruyor ikimizinde kör noktası olduğu için durmayıp vuruyor

Yakın zamanda ben de kaza yaptım.
Tutanaktaki ifadelere göre 50 50 kusur verdiler.
Daha sonra ben kamera görüntülerini temin ederek(Savcılık aracılığı ile emniyetten mobese görüntüleri alındı) bunları kasko firmamda benimle ilgilenen birime gönderdim. O birim de tramere sunarak itiraz etti. Sonrasında kusur %100 olarak karşı tarafa verildi.

Valla dediğine göre suçun karşı tarafta olması lazım cidden. Eğer tam dediğin gibi olduysa, karşı tarafın karşı şeritte olması lazım, senin de dönüş hakkın varsa karşı taraf her türlü suçlu olmalı. Araç kameran falan olsaydı işte bu işten tertemiz sıyrılırdın diye düşünüyorum.

2020 model 1.2 motor arabaya 2022 Temmuz'da ikinci kez yenilerken kaskoya 4000 tl civarı, sigortaya 2500 tl civarı ödemişim.

Bi yüzde 30 koy bence en az üstüne öyle bir şey çıkar.

kasko 5-6 bin tl çıkar.
sigorta kişiye bağlı ama 3-4 bin arası.

araç nedir? bedeli nedir?
bunları bilmeden tüm hesaplar yanlış çıkacaktır.

Sigortam.net tarzı yerlerden sorgulayınca çıkmıyor mu? Ben görebiliyorum. Kasko ve sigorta devam ederken bittiği an yenilenecek şekilde teklif alabiliyorsun.

Araç, şehir, kişi, yaş, ehliyet yaşı bir sürü etken var. En doğrusu son bir ay içinde tekliflere bakmak.

@Lethe o teklifler enflasyona yenik düşmemesi için güncel çarpanların çok üzerinde primlendiriliyor. vadesinde tekrar bakarsanız primlerin daha uygun olduğunu görürsünüz.
ayrıca size şöyle bir tüyo da vereyim arkadaşlar;
sigorta şirketleri dağıtım kanalları arasında haksız rekabeti önlemek için sigortalıdan gelen taleplerde ilk gelen kanalı her zaman korur. Bu ne demek?
siz vadesinden önce internet sitelerinden vs. teklif alıp bakıyorsunuz ya hah işte o aracı kurum tüm sigorta şirketlerine sizin teklifinizi çalıştırttığı için kendini kaydettirmiş oluyor. örneğin sonrasında bana geliyorrsunuz erty_ksk abi şuna bi kasko çalış dediğinizde ben sittin sene o tekliflerde ne indirim yaptırabiliyorum ne uygun bir teklif hazırlayabiliyorum. sebebi benim sizin yani müşteri özelinde 2. teklif isteyen olmam. yani aslında siz başkasının müşterisisiniz de ben sonradan işe dahil olup ortalığı karıştırıyor gibi oluyorum. halbuki siz benim kuzenim kardeşim eşim dostum olabilirsiniz. sonra bana "ulan bir de tanıdık bak elin internet sitesi daha ucuz veriyor bizim kuzen pahalı verdi" diyeceksiniz. işin kötüsü bize de bu müşteri daha önce şu aracı ile çalıştı gibi bilgileri vermedikleri için biz de geleni en uygun teklif sanıp size iletiyoruz. bunu bilirsek bir şekilde, bunu kırmak için sizden ıslak imzalı evrak vs almamız gerekiyor falan filan...uzun iş.

sigorta şirketlerinin nasıl çalıştığını bilirseniz karlı çıkarsınız!

*vadesi gelmeden öyle meraktan teklif çalıştırmayın ileriye dönük 15gün 1 aydan uzun teklifler pahalıya gelir.
*vadesi gelmeden sağdan soldan teklif istemeyin tanımadığınız aracıları öncelikli kaydedersiniz sonra asıl sigortacınıza pahalı teklif veriyor buşt herif dersiniz :)
*hasar anında alo diyip hasarınızı yönetecek sigortacılarla çalışın, sigortacılık poliçe satışında değil hasar yönetiminde yapılan bir iştir. bunu unutmayın.
*son olarak da sigortalarınızda en ucuza değil en kapsamlı olana para ödeyin, aldığınız poliçede nelerin kapsamda olup olmadığını sorun sigortacınız anlatsın. bilmediğiniz bir çok detay var. öğrenmekte ısrarcı olun.

hasarsız güzel bir yıl dilerim.

özel sektör derken 100 farklı iş var.

nitelikli isleri kast ediyorsan savunma sanayii gibi dolar/enflasyon bazinda ayni tutmaya calisiyorlar ancak su alan tekneden kovayla disari su atmak gibi. nafile caba.

Knk biraz daha spesifik olman lazım, mühendis mi, bankaci mi, grafiker mi nedir yani? özel sektor maaslari derken 12bin tlye calisan da var 45bin tl ye de.
Ne tur işlerden bahsediyirsun biraz daraltman lazim.

it dahil çoğu mühendislik, nitelikli beyaz yaka işleri vs vs

Sigorta sektöründe, bilinen sigorta şirketlerinin çalışan maaşları
10k dan başlıyor tecrübesizlerden, 30k ya kadar yönetici olmayıp tecrübeli çalışan maaşı var benim bildiğim.
14-15 yıllık ortalama bir çalışan 20+ üzerinde rahat alıyordur.
orta düzey yöneticilerde bu maaş 30-45k arası olmalı.

bu sene seçim ekonomisi var baz almamak lazım. tahminim hükümet özel sektöre de baskı yapıyor iyi zam yapın diye. öte taraftan doları sabit tutuyor.

şu an geçtiğimiz 4-5 yıla göre dolar bazlı en iyi dönem diyebilirim.

It senior 3k usd.

Geçmiş olsun. Günlük tükettiğiniz suyu ılıtarak için.
Kendinizi de sıcak tutun. Düzgün beslenmeye devam edip bol su icince daha kolay geçiyor. İlaç olarak Coldaway C kullanıyorum böyle sıkıntılı olursa.

geçmiş olsun.
covid salgını var özellikle boğaz ağrısı ile başladıyse test yapın evde.
eşim de annem de covid çıktı bu şikayetlerden. eğer covidse parol ve c vitamini takviyesi ile 3-4 günde toparlarsınız.

siteye girmişken bir kaç şey yazalım bari ...
üstadım karaturp al 1 -2 adet orta kısımının üst kısımından 1 -2 cm yukarısından keserek içini oyarak . içini boşalt beyaz bölümlerini , bir igne yardımı ile alt kısmından delerek , içine koyacağın BAL ın aşşağıya süzülmesini sağlamalısın. bir bardağın içine koy turpu ... oyduğun kara turpun içine bal dök ve yaklaşık 12 saat bardağın içinde bekleterek . turpun içinden süzülerek gelen bal sana şifa olacaktır. emin olabilirsin ...bir de dua edersin bana olur biter ..

sanirim o calma sesini duyman gerekiyordu, karsi tarafa cagrinin gitmesi icin.

operatörüne, senin ve onun bölgesindeki çağrı yoğunluğuna göre değişebiliyor.
çağrı sesi gelmeden de çağrının iletilmiş olması mümkün ama bu 1 saniye değildir tahminimce. ama sizin 1 saniye sandığınız zaman da 1 saniyeden uzun olabilir.
ekranınızın çağrı konumuna geçer geçmez kapattığınız durumda çağrınızın girmeme ihtimali yüksek. müsterih olun bence gitmemiştir.

temel olarak erty_ksk +1

Çağrı sesi gelmeden karşı tarafa çağrının gitmesi başıma geldi. Lakin dediğiniz gibi ekranda görür görmez iptal ettiyseniz o çağrı kesinlikle karşıya ulaşmamıştır.

Değişiyor mesela bazen birisi aradığında çok çaldı diyor halbuki telefon elimde olduğu için hemen açmış oluyorum.

eskiden çalma sesi gelene kadardı. ama son zamanlarda çalmadan gittiğine de şahit oldum

1 saniyede gitmemiştir ya. bu arada normal şebekeden arama ile voice over wifi arasında da değişiyor bağlanma süresi, whatsapp vb. programlar üzerinden arayınca da farklı.

kalite standartı olarak 3 saniye hedefleniyordu operatörlerde galiba, 1 saniyede olabilme durumu şöyle olabilir, vowifi ile ikiniz de bağlıysanız çok hızlı bağlayıp ulaşabilir belki - düşük ihtimal.
Evet çalma sesini duymadan diğer kişinin telefonu çalabilir eskiden bunu ayarlardık karşı tarafın telefonunda cevapsız çağrı oluşurdu çünkü telefon da çalamazdı o sürede.

Sabununuzu düşürmeyin.

bikininizi unutmayın ve kese yaptıracaksanız kendi kesenizi götürün. terlik, havlu, bornoz verilmiyorsa onları da unutmayın.

Alti kaymayan terlik. Hamam/spa gibi yerlerde şu ustu beyaz bez olan tek kullaninlik terlikler veriyorlar genelde ama hepsinde olmayabilir.

Çıkışta giymek için temiz iç çamaşırları ve kendi havlunuzu götürmenizi öneririm.

tok karnına (yemek yer yemez) ya da alkol alıp gitmeyin.

Şampuan yoksa yanınıza alın

yanınızda bolca su, içerseniz soda olsun, hatta atıştırmalık meyve olsun. hamamdan sonra insanın hem şekeri/tansiyonu düşüyor hem de çok terlendiği için su dengesini takviye etmek gerekiyor. orada 1 şişe suya 50 tl vermeyin.

saunada ve hamamda çok bunalmadan max süre içeride kalabilmek için başınızın altına yastık gibi soğuk su dolu hamam tası koyun, ense kökünüz ve başınız o suyun içinde olacak şekilde yatın.

çıktıktan sonra uzun süre terleme devam ediyor, hemen giyinirseniz kıyafet değiştirmek gerekebilir. o yüzden bornoz ya da havluya sarınıp teriniz soğuyana kadar takılın, tabi ki üşütmeyecek şekilde.

kaymaz terlik +11111

illa ki orada saç kurutma makinası vardır ama gene de sorun, yoksa siz götürün.

kendi şampuan, sabun, lif, kese, havlu vs vs. götürün. gerçi eminim ki sizin kesenizi beğenmeyip, bundan hiç kir çıkmaz diyip orada kese satmaya çalışacaklar ama neyse.

beklerken, keseden önce asla ama asla ama asssslllaaaaa vücudunuza sabun, şampuan vs sürmeyin. sadece su dökünün ve terleyin.

keselenirken çıkanları görününce kendinizden iğrenecek ve etrafınızdakilerden utanacaksınız ama normaldir :)

temiz kıyafet ve havlu +111

çıkışta ıslak şeylerinizi koymak için torba veya çanta, kirlilerinizi koymak için torba veya çanta.

keyfiniz bol olsun...

Mahallende kağıt toplayanlar varsa onlara şişenin tanesine 5 lira veririm falan de, onlar sana toplar getirir. Telefonlaşırsınız.

Selam, olmaz olur mu biri satmasa diğeri satar. ben de tekelden aldım.
en kötü barlardan falan isteyebilirsiniz. Bud şişeleri depozitosuz bildiğim kadarıyla ve bira yapımı için ben beğeniyorum şişesini. atacaklarına size versinler bir gecede çıkar 50 tane rahatlıkla.

Barlara yakın değilim maalesef, şişelerle ulaşım sıkıntı olur

Birkaç gün temizlenmeden beklemişin içinde temizlemesi zor küf kalıntısı oluşuyor.

Ben Tekel bayisinden almıştım. Temizleme aşamasında içim kaldırmadı. Attım hepsini. Gittim 4 dolu kasa aldım. Haliyle kendim yapma işim biraz ötelenmiş oldu :)

sıfır şişe alabilirsiniz. www.butikbira.com

Üstat 900 kağada şişe mi alınır???

tuborg gold'a 37 lira diyorlar internette (marketten bakmadım, ne kadar doğru bilmiyorum). iki kasa alsanız 40 * 37TL = 1480TL (artı kasa parası ve depozito). Ha derseniz ki o kadar para veriyorum bari boş şişe alacağıma dolu şişe alayım biram da olsun onu anlarım.

biri satmazsa diğeri satar +1
kendi biranızı yapacaksanız buraya üye olun, hem sorun yaşadığınızda yardımlaşırsınız hem de yakın civarınızdaki ev biracılarından şişe temin edebilirsiniz: www.facebook.com

edit: şişe aldığınız yerden kasa da alın.

Gacebook evde bira yapım gruplarında satanlar oluyor. Ya da siz bi post açıp talip olduğunuzu belirtin.

Evet tekeller "biz artık taş mı yiyek" tepkisiyle satmak istemeyebilir.

Caddebostan vb gibi gençliğin bolca bira içtiği parklarda bir tur dolaşsanız yüzlerce şişe toplarsınız o da işin free versiyonu.

*Facebook

"3 kapılı suhulet han" yaz google'a ve o sokaklarda esnafa sor.
yada istoç Z ada civarına git.
cam sektörü ordadır.

başkasının içtiği attığı bardaktan ben içmezdim.
gerçi ben bira alkolda içmiyorumda o ayrı konu :)

1560 kağat verdim. ilk sahibi olarak biriktireceğim.

içer içmez yıka sonra çok uğraşıyorsun. afiyet olsun

Klaseas Hoteli tavsiye ederim. Özellikle çiftler için uygun bir yer. Sakin ve romantik ortamı var. Odaları çok büyük değil, 2 geceden fazlası sıkabilir.

kırkınca konakları iyiydi
bölgenin en büyük işletmelerinden biri. evler ayrı ayrı çok tatlı köy evlerinde kalıyorsunuz.

ad*** ya**
ADile YAlçın
ADnan YAvuz
vs. gibi bir isme bırakılmış.

"Adresteki yakını" muhtemelen

evde bulunmadığım bir kargo, "do*** sa*** isimli kişiye teslim edildi" şeklinde mesaj geldi. kime verdiler lan kargomu derken eve gittim, doğalgaz sayacı imiş do*** sa***, üstüne koymuş.

kargonuz teslim edilmiş mi? kime teslim edildiğini mi anlamaya çalışıyorsunuz, teslim edilmiş de sadece meraktan mı ad*** ya*** kim olabilir onu soruyorsunuz?

Harem choclate göndermiş yılbaşında şirket. Ürünleri gayet güzel. Farklı porsiyonlar da mevcut.
Online satışı da var. Bakın, deneyin derim.

www.melodicikolata.com

Kahve dünyasının trüf çikolata paketlerinden alabilirsiniz. 16'lı ve 25'li paketlerin fiyatı belirttiğiniz bütçeye uygun.

www.kahvedunyasi.com

eski foça, dikili, cunda, bu mevsimde boş, sakin ve güzel olur. ben olsam alırdım kitaplarımı gider orda 1 hafta kafa dinlerdim. balık tutar, kitap okur, akşamları bir şeyler içer kafayı boşaltır dönerdim. otel vs fiyatları da uygun bu dönemde, butik güzel oteller var hala açık olan, hizmet veren. huzur bulurdum kısacası.

ben tilt oluyorum bu ev sahiplerine ya neyse,
şartlı şurtlu geliyorlar böyle 4-5 yıldır tıkır tıkır kira almışsın, kiracın malına zarar vermemiş hala aç gözlülüğün peşindesin. kiracın neye uygun diyorsa orta yol bulup oturtacaksın işte uzatmanın anlamı yok.

siz ödeme gücünüz varsa ödeyebileceğiniz şeklini söylemişsiniz uyarsa oturtsun uymazsa 25 yapın geçin bir daha da yüzüne bakmayın. vakti gelince de boşaltırsınız artık kaçağa mı veriyor göçeğe mi veriyor evini kime veriyorsa versin.
yüz vermeyin şunlara, iyice abarttılar artık.
ayrıca 5 yıl dolup emsal davası açsa dahi sizin bütün apartmanda yeni taşınanlar 15 bin olsun mahkeme sizin evi 15 yapmıyor, muhit ortalaması alıyor, kaç yıldır oturduğuna bakıyor ona göre bir bedel biçiyor. atıyorum 12 olsun diyor 10 olsun diyor. komşu 15 diye sen de 15 ver demiyor.

5. senede davayı çakar sana kira tespit davası. 1 senelik farkı + avukat masrafı ödersin. kadiköyde 10binden aşağıya kulube yok, ev sahibinle iletişimi koparma. sonra evsiz kaldım böhü diye 20 bin liraya ev bulamayabilirsin.

Kveldulv'a katılıyorum. 5. senen dolacağı için dezavantajlı durumdasın. Bir şekilde orta bir yol bulup kontratı yenile 5 yıl daha kazan derim.

kira tespit davası niye bir tehdit unsuru oluyor, niye korkulması gereken ve ev sahibinin "piyasa" diyerek yaptığı fahiş artışına razı olmayı gerektiriyor?

söylemişsiniz işte, takdir edilen kira farkı ve mahkeme + avukat masrafı, sizin ev sahibine peşin peşin vereceğiniz fazla kiradan daha mı fazla olacak? bir avukat gelsin söylesin. bu davanın avukat masrafı ne kadar? mahkeme harcı ne kadar?

mahkemenin takdir ettiği kira ile arasındaki kira farkı dediğin şeyi zaten ya ev sahibinin teklifini kabul edip peşin peşin vereceksin, ya da mahkeme belirleyince çıkarıp o zaman vereceksin.

sen %25 artışı ev sahibine öde, durumun varsa ev sahibinin istediği rakamla farkına da altın al kenara koy, ev sahibi de kira tespit davası açsın. dava sonuçlanınca mahkemenin takdir ettiği fark ve mahkeme masrafları biriken altından çok tutmayacaktır. beklenenden az takdir ederse de fazlası birikimin olur. yani ev sahibinin istediğini peşin peşin bodoslama şimdiden vereceğine, mahkeme takdir ettikten sonra ver (mahkemenin takdir edeceği rakamın, ev sahibinin istediğinden yüksek olmayacağına eminim). aradaki farkı da değerini koruyacak şekilde sakla.

ben olsam yasal hakkımı kullanırım. 1 ağustos 2023'a kadar mevcut kirayı öder, 1 ağustos'ta da kendi uygun gördüğüm şekilde hakkaniyetli bir artış yaparım. kabul etmiyorsa yine kendi öngördüğüm artışı (örneğin 10.000) yapar dava açmasını isterim ve yukarıdaki yöntemi uygularım.

sen yine gayet makul bir teklif ve hakkaniyetli bir artış yapmışsın bence.

@kveldulv +1

1 ağustos 2023-2024 arasında 15 bin diye tahmin ediyorum. Yazım yanlışı olmuş sanırım. İki hesap arasında toplama bakınca 1,5 senede toplam 25000 TL gibi bir fark oluyor. İkisinin arasını da bulabilirsiniz. 1 Ağustos 2023'te 10000'den fazla olabilir kiralar. Orada da @kveldulv söz etmiş zaten.

@erty_ksk -1 şu bakış açısına bayılıyorum. "kiranı tıkır tıkır yatırmış, malına zarar vermemişsin" ahahaha e senin sözleşme gereği borcun bu. Bunu nasıl övünecek bir durum? Ev sahibi de çıksa dese ki "4-5 yıldır benim evimde oturuyorsun, gelip seni çıkarmadım elektriğini suyunu kesmedim, ne kadar aç gözlüsünüz" ne fark var iki söylem arasında? Bir de orada Tüfe-Üfe ortalaması yazan sözleşmede o oranda zam yaptığı için övünen kiracı var. E o da sözleşme kurallarına uyman. Bunların sizi "iyi kiracı" yapması iddiası komik. İşverenleri de sigorta yaptı diye övelim sonra. Neyse 1 milyon örnek eklenir de gerek yok. :P

Ben olsam uzlasirdim. Seninle ayni durumda iki kiracim var ben ara zam istemedim ama zam donumunde ya kabul edersin ya da mahkemede gorusuruz diyecegim.

Yasal hakkimi kullanmak tehdit degil. Emsalleri 6-7 k olan evde 1.5k ya oturmalari da adalet degil. Devlet ne derse de razi olurum. Dava iki yil sursun o da sorun degil elime toplu para gecer.

Edit yapamiyorum mobildeyim.

Borcunu odemek erdem degil. Yasadigin yere iyi bakmak da erdem degil. Eve iyi bakmazsan ahir gibi yerde yasayacak olan ev sahibi degil kiraci. Kiracinin evinde oturuyorum sana para veriyorumu lutuf gormesi cok sacma. Bu ticari bir akit.

Benzer durumdan dolayı mahkemelik olacağım. Hayatta en nefret ettiğim şey insanların nezaketsiz bir şekilde dan dun rest çekmesi. Ev sahibi de olsa sözleşme varken kafasına göre oynayamaz. Ayrıca kira tespit davası hakkaniyetli bir yöntem hiç de korkulacak bir şey değil. Ara zam yapıp milletin aç gözünü doyuracağıma onurumla gururumla 20 binlik eve çıkar aç gezerim. Kaldı ki elzem durumlar hariç evden çıkartamazlar. Az biraz hakkımızı bilelim.

yasal hakkınızı kullanmak elbette tehdit değil ama bu tip sorulara verilen cevaplar hep "ev sahibiyle uzlaş yoksa tespit davası açar haa" şeklinde.

e açsın? yani "ya kabul et ya da dava açar" deniyorsa bu bir nevi davayı tehdit aracı olarak kullanmak gibi oluyor. sanki dava açarsa çok büyük kayıplara girecek gibi. gireceği tek kayıp aradan geçen zamanın gecikme faizi ve mahkeme masrafı. onun dışında vereceği farkı peşin peşin vermek yerine mahkeme sonucunda toplu olarak verecek hepsi o.

eve iyi bakmak, kirayı zamanında ödemek erdem değil, ama sözleşmeye kanuna kurala o kadar bağlıysak, %25 veya sözleşmede tüfe yazıyorsa ona göre zam yapmak da yasal değil. ev sahibi piyasayı emsal gösterip kontrat döneminde %25, hadi bilemedin tüfe oranında zam yapmak yerine daha kontrat dönemi gelmeden fazla fazla zam istemeyi biliyor. zammı isterken ona bir şey diyen yok, ama evine iyi baktım, seni üzmedim diyince erdem değil. ara zammı yapıp kirayı ikiye üçe katlamak nedir peki?

ben de benzer durumdayım. evine iyi baktım, kiramı geciktirmedim, her yıl tüfe dediysek tüfe oranında zammı yaptım. bu yıl 5. yılım doldu, kiramı dörde katlamak istedi. ben iki katına çıkardım. dava açarım, bütün mahkeme masrafları sana yazar dedi (tehdit unsuru olarak kullanılıyor derken boş konuşmuyoruz, kullanıyor işte), aç davayı, mahkeme ne takdir ederse o zaman ödeyeyim dedim, dava falan açmadı. evi satıyorum emlakçı gelecek, uygun bir gün söyle dedi. gelsin, cumartesi sabahları genellikle uygunum, ver numaramı gelmeden önce arasın evi göstereyim ama kaça satacaksan önce bana söyle dedim. aylardır ne emlakçı aradı, ne fiyat verdi. ben kendi söylediğim gibi iki kat arttırdığım kirayı yine her ay tıkır tıkır yatırıyorum.

ben yasal olarak ne gerekiyorsa fazlasını bütün iyi niyetimle yapıyorum. ama beni davayla, evi satmakla tehdit edip hiçbir şey yapmıyor. aç davayı mahkeme belirlesin ödeyeyim, yok. satacaksan söyle fiyatını ben alayım? yok. bekliyor ki "aman yeter ki dava açma, evi satma, ben senin istediğin kirayı vereyim" diyeyim.

Kibrit suyu deme zaten uzlasmak icin mahkeme var. uzlasamazsak verecegim bunu hakkim oldugu icin yapacagim.

5. senede dava açsa 1 senelik farkı niye ödeyesin. yok öyle bir şey.
%25 yap geç bence haber verme

Shadowofmoon dava acilis tarihinden gecerli oluyor yeni kira. Yasal faizi ile kiracidan talep ediliyor.

@nawar @kuzey
Sözleşmesel yükümlülüklerimizi karşılıklı olarak yerine getiriyoruz. ben kiramı tıkır tıkır ödedim, malına zarar vermedim diye ek bir indirim, kirasız oturayım, bu ay da aidatı ev sahibi ödesin demiyorum. ben nasıl yükümlülüklerimi yerine getirdiysem karşındakinden de aynı şekilde kanun, sözleşme ve kurallar çerçevesinde hareket etmesini bekliyorum sadece. Aramızdaki sözleşmeye göre tefe-tüfe oranında artış yapmam beklenir, kanun sözleşmeden üstündür, çıkartılan kanunla 1 yıl boyunca %25 üst sınır denmiş. bunu devlet vatandaşının mağduriyetinin önüne geçmesi için yapmış. Ülke regulasyonları böyledir. Uygulama dogru belki ama oran yanlış. bilemiyorum onu da işin uzmanları açıklasın. olaya sözleşme/akit gözüyle bakılıyorsa kanunen %25 net sonuçtur gerisini konuşmayalım. Ama ev sahiplerine yeterli gelmediği için bu tartışmalar yaşanıyor.

örnek olayda da ev sahibi yasal artış oranı üzerinde zam yapılmasını talep etmiş, kiracı da kendi bütçesinde karşılayabileceği şekli ile cevabını iletmiş. buraya kadar her şey doğal ve mantıklı. bu aşamadan sonra kiracının talebine karşılık ev sahibi iki şey yapabilir,
1) kiracının önerisine uyup kiralamaya devam etmek
2) kendi istediği kirayı almak için masaya çıkıp tepinmek
başka bir yol var mı? yok.

İlk seçenekte her iki taraf da mutlu, peki ikinci seçenekte ne olacak?
kiracı, önerdiği artışlı kirayı kabul etmeyen birine artışlı kirayı ödemeyi ve buna rağmen evden çıkarılmayı göze almak zorunda mı? elbette hayır.
böyle bir durumda kiracı da yaklaşım göstermeyen ev sahibine %25 yasal zammını yapıp ödemesine devam edecek. zaten ev sahibinin bu durumda yapacağı kiracıyı evden çıkartmak için yasal süreçlere başvurmak. Bu yasal süreçte ister kiracı sürecin tamamlanmasını bekler, ister sürece girmeden taşınma işlemlerine başlayıp evini değiştirir. ev sahiplerinin elinde "nasılsa taşınma masrafı kira farkından pahalı olacağı için farkı ödeyecektir" argumanı olduğundan kafasına göre bu kiraları isteyebiliyorlar.
Aynı süreci yaşıyorum şuan; 2.100 TL olan ev kiramı 8.500 yapmak istedi. 4.000-4.500'e kadar ödeyebileceğimi, dilerse sözleşmeyi yenileyip yeni kira bedelinden devam edebileceğimi ilettim. "1 tl geri gelmem ya öde ya çık" dedi. bu durumda %25 yasal zammı yaparak devam ettik. Mahkemeye verdi yasal süreci başlattı.
sizi evden atmak için 40 takla atacağını bildiğiniz, bunu açıkça söyleyen ev sahibine 5.000tl öder misiniz?
Sırf ev sahibinin istediği kirayı ödemediğiniz için evinizi barkınızı toplayıp taşınır mısınız?
yasal düzenlemede %25 üst sınır varken, o ayın tefe tüfesi %80 iken, siz %130 zamla gittiğiniz halde bunu kabul etmeyip %400'den fazla zam isteyen ev sahibine ne denir?
objektif olarak baktığımızda %25 lik bir artışın reel olmadığını biliyoruz ancak sırf ellerinde tahliye taahhütnamesi vs. bir çok dava açıp evi boşalttırabilecek güçleri var diye ev sahiplerinin yaptığı bu fahiş artışları da kabul etmek anlamlı değil.
yukarıdaki senaryoda ev sahibi aylık 150.000tl isteseydi ne olacaktı cevabınız? "o da çok fazla canım" diyemezsiniz. ev sahibi 15bini de gözünden atıyor, 150 bini de.
boş mülkünüze 150 bin bedel biçebilirsiniz kimse karışamaz tutan tutar tutmayan tutmaz ancak içeride hazır kiracı var, nasılsa taşınması daha masraflı göze alamaz diyerek istediğiniz kira rakamlarını kiracıya dayatamaz vermezse çıkartırım diyemezsiniz. konu bu kadar basit aslında.

kadıköy'de 5000'e kalmak ev sahibine yaptığınız büyük ayıp. evlerin minimum değerinin 15.000 olduğu yerde bence bu yapılmamalı.

Erty devlet %25 yapilacak demis. Sonuna kadar yanlis zaten bu yuzden fiyatlar daha cok artti o ayri konu ama ben de kabul ettim.

Ama devlet de bana demis ki bes yilda kira pul oluyor bana basvur ben ortalamaya gore bir duzeltme yapacagim sana.

Ki bak ne ara zam yaptim ne baska bir talebim oldu ama besinci yilda ya emsal ya mahkeme diyecegim. Mahkeme 2 yil surse de sonunda 1500 alacagima en az 5000 alacagim. Derse kiraci hukumuz bozulmasin okay ne guzel ama derse iste hakim iste mahkeme yasal hakkimi kullanacagim. Ki bak su an cevrede kiralar 7000 tl kasimda olacak minimum 10000tl. Devlet bana 5000 vermeyecek mi verecek.

Eski kiracilarin kiralari cerez parasi oldu. Evet ara donemde hakkimiz yok ama 5 yilda mahkemeye veririm kirayi arttirim 10 yilda da evden cikartirim. bu da benim hakkim.

Evimi ahira cevirmeyen kiraciya da tesekkur etmem. Zaten yapman gerekeni yapiyorsun. Ben de hukuk cercevesindr yapabileceklerimi yapiyorum.

5.yılınız dolduysa uzlaşmaya bakın atıyorum rayiç 10sa 8-9 teklif edin. Çünkü iş mahkemeye gidince de zaten o rakamlara gelecek hiç bir kazancınız olmaz.

Kira konusunda rayiç her sene yakalanmalı diye bir kaide yok arkadaşlar bu ülkede yıllardır zaten eski kiracılar daha düşük öder 5. Senede gözden geçirilir. Bunu bilerek ev kiralanır

%25ten fazla zam atan da alan da suçlu olur. khk var. yapmayın etmeyin. banka soymak gibi bir şey. yasaya karşı gelmeyelim

evet gidin en iyi ihtimalle kornea çizilmesi, iltihaptan ziyade acıyı azaltıcı merhem verirler. 1 günde iyileşir. mutlaka gidip görünün.

Bunun icin gitmeyeceksen neden gideceksin ki.

Kedi ev kedisi degil mi asilari falan tam. Yoksa kuduz asisi da olmam lazim.

Teşekkürler cevaplar için, randevu aldım bakalım ne diyecekler.

@kuzey li: Dışarı da çıkan bir ev kedisi ama ben aşılarını takip ediyorum, kuduz aşısı da var.

Hocam iltihap olursa zaten belirti verir anlarsınız, şu an söylediğiniz gibi diğer gözünüzle aynıysa gitmeye gerek yok bence.

Dışarı çıkan bir kediyse direkt gidin allah muhafaza tetanoz bile bulaşabilir.

Anlattığınız hikayeye göre risk düşük. Ama riskin düşük olması piyangonun size vurmayacağı anlamına gelmiyor. İmkanınız varsa doktora görünün.

bankadan altın hesabı.
fiziki altında alım satımlarda tüm aracılara komisyon ödersiniz.
bankada aracı sayınız daha azdır.
7/24 işlem yapabilirsiniz. Örn. geçen yıl yaşanan sert düşüşte 1000tl bandındaki altını 900 tl den akşamın o saatinde bozabildim ama fiziki olsaydı elinde patlardı.
hızlı ve güvenilir işlem istiyorsanız banka şart. bir de bunun saklaması vs. var evde orda burda gerek yok bence hiç fizikiye bulaşmaya.

bankadan almak tabii ki. bunun güvenlik riskine değer mi.

istediğiniz klasöre kaydettiğinizi sanıp farklı bir yere kaydetmiş olabilirsiniz. dosya isimlerini hatırlıyorsanız dosya isimlerinden aratın.

@ertY_ksk, hem dosya ismini hem de içindekileri arattım ama çıkmıyor hocam; kafayi yedim resmen :)

excel i açıp son açılan dosyalar listesine bakın. daha önce açtıysanız konumunu gösterir

valla bir arkadaşım uzun zamandır yapıyor istanbulda bu işi sanırım. yurt dışına falan gidip geliyor arada. keyfi yerinde. maaşlar iyi diye biliyorum ama yine işe girince belli olur.

araba tam olarak herkesi kar ettirmese de paranın kıymetini koruyor evet ama maliyetlerini de hesap etmek riski görmek önemli.
araca yapılan masrafların da mutlaka dikkate alınması önemli, trafik, kasko, vergi gibi ağır kalemleri var ayrıca kullanımı durumunda bakım ve yakıt gibi giderler devam ediyor. bir aracın yıllık maliyeti ortalama bir sürücü için 10 binden aşağı değil. bunu yeni araç sahibi geçmiş sigortalılığı olmayan biri için konuşursak araç marka modeline de bağlı olarak 15bin hatta 20 bini bulacağından bahsedebiliriz.
geçen mart ayında 430 bine aldığım araç için 10 bin sigorta + vergiler derken 15 bine yakın harcama yapmama rağmen aracın piyasası bugün 490 bin bandında. yeni yılda en iyi ihtimal ilk üç ayda 520bini görecektir.
kısa vadede fiyatı artmış olarak görünse de parasını farklı finansal araçlarda daha iyi değerlendirmek mümkün. benim amacım finansal olarak bir yere bağlamak değildi, araç ihtiyacından dolayı almıştım ancak bunu yatırım olarak yapmış olsaydım bugün öyle aman aman bir karım olmayacaktı.
araç bir ihtiyaçsa alınıp hem kullanılıp ihtiyacınızı giderip hem yatırım amaçlı düşünebilirsiniz. bunun dışında alınıp saklanan araçların getirisinin olduğunu düşünmüyorum. ciddi al-satçı değilseniz, birden fazla aracı hızlıca çevirip ucuz bulup yüksek satamıyorsanız bence vakit kaybı ve risk. sonuçta kasko vs. de yapsanız aracın başına gelebilecek her olay değer kaybettiriyor. bu risk alınacak bir risk değil benim açımdan. yine göze alanlar var.

ez cümle, araç ihtiyaçsa alın, değilse, zaten bir aracınız varsa hiç bulaşmayın birikime devam bence.

parasal genişlemeye bakılırsa gelecek yıl da enflasyon %60-70 olacak en az. borçlanmak hala iyi olabilir uygun faiz ile. 70 bin birikimle kalanı kredi olarak 200 bin lira civarı bir araç almak mümkün.

borç ödemek parayı elde tutmak konusunda işleri kolaylaştırıyor. 22 bin (30 olursa daha iyi) bu işi halletmek için yeterli. 12x13 olarak ödersiniz krediyi. kredi kartlarınızın limitinin olduğunu ve boşta olduklarını varsayıyorum çünkü 5-10-15 masraf çıkabilir (sigorta, arabanın küçük masrafları).

araba olarak 200 bin km'lerde arabaları tavsiye ederim, 210bini geçmesin mesela. ancak daha öncesinde temiz olsun. chevrolet aveo gibi arabalar dolu doludur, chevrolet & opel aynı çatı altında ve chevrolet türkiye ve avrupa'dan çekildiği için (geri gelmesi bekleniyor) fiyatları bizim milletin cehaletinden düştü. parça sıkıntısı vs yok. opel servisleri bakıyor zaten parçalar aynı. aveo, cruze > opel corsa, astra. bir bakın. euro ncap 5 yıldız güvenli ve içi dolu bir arabadır. peugeot 206 gibi bir başlangıç modeli de tercih edilebilir yne parça sıkıntısı yok. etrafta her şeyi söyleyen insan var, çok dikkat etmeyin bunlar yüzünden araba almayacaktım az kalsın. her araba için felaket tellalları var.


bist çok zaman alır. kripto belirsiz. altın paranın değerini korur. acelem yok böyle de rahatım derseniz arabayı erteleyip para biriktirin, sonra girişin.

* Ocak'ta kredi genişlemesi olacak. Kredi ile ne alabiliyorsanız, alın.

* Araçlar gereksiz masraflı (kasko, vergi, yakıt, sigorta vs.) ancak Türkiye'de şu an araba ve emlak artıyor ve yok satıyor. Seçimden sonra tam terse dönebilir. Bir anda 30-35 bin $ olan araç 20 bin $ a düşebilir. Tabii ki : yatırım tavsiyesi değildir. Ne olacağı belli olmuyor.

* Kriz zamanlarında genel tavsiye, nakitte kalmaktır.


.

Hayat mottom 3 günlük dünya neye ihtiyacın varsa almak bu enflasyonist ortamda akıllıca, düşük faizden kredi alabiliyorsan araç mantıklı, kredin sabit kalıyor her şekilde kuş kadar kalıyor, 2019da 4000 kredi ile ev aldım burda kiralar 6 binden başlıyor ev 7x değer kazandı 3 yılda. Hesabını ona göre yap, gelirin garantiyse ve yaşın gençse borçtan korkma.

Tek taraflı ve direkt duvara vurma olduğu için şüpheli olay falan diye incelemeye almış olabilirler, sigorta şirketini bir ara görüş derim.

yıl sonu yoğunluğunu da dikkate alın. bence normal ama öncelikli olarak roket adamın dediği gibi incelemeye alınması daha muhtemel.

''Kaza tek taraflı, duvara çarptım, far ve çamurluk değişecek''

Noktasına virgülüne kadar aynı süreci yaşadık, peder çarpmıştı.

bizim kaskonun verdiği ikame araç dandikti, süresi dolunca ekspertiz bitti, parça beklemeye başladık, servis parçaların geç geleceğini anlayınca mağdur etmemek için premium ikame araç verdi. iyi niyetten yaptı, yapmasa yapmazdı.

süreç malesef tedarik sürecinden dolayı uzuyor, kafanızda başka sebepler kurup huzursuz olmayın.

ortalama 2 hafta expertiz, 1,5 ay da servis sürdü.

merhaba çok geçmiş olsun.
sigortacılar daha iyi bilgi verecektir ancak ö.s.sigortaları mevcut hastalıklarınızı karşılamıyor, karşılasa bile farkettiklerinde sonrasında geri talep ediyorlar.

tam emin değilim, ordaki tahlillerinizi görebilirler mi sigorta firmaları, uluslararası firmaların (allianz vs) bir ağı var mıdır, daha önce dr.a o şüpheyle gittiğiniz anlaşılır mı? ama dikkat edin bence.

ve ayrıca benim sağlık sigortamda şöyle bir ibare var, "teşhis koyulan hastahanede tedavi yapılacaktır" diye..ancak böyle karşılıyor sigortam.. burada yaptıracağınız sigortada böyle bir ibare olursa direkt düzgün bir yere gitmeniz gerekecektir.

çok geçmiş olsun tekrardan, umarım kötü bir şey çıkmaz.

yatarak+ayakta özel sağlık yaptıran, ingilterede yaşayan müşterilerim var. sektirmeden poliçelerini yıllardır devam ettiriyorlar. bence ayakta tedaviyi ekletmenizde fayda var TR de ihtiyaç halinde kullanmanızdan ziyade ömür boyu yenileme garantinizde de işinize yarar.
ayrıca bu poliçelerin yurtdışında da geçerli olanları var. sigortayı yaptırıp kullanmasınız bile özel bir duruma karşı yurtdışında kullanımına başvurabilirsiniz. avrupa ülkelerinde iseniz işinizi fazlasıyla görür. sonuçta bu sigortayı güvence için satın alıyorsunuz.

Belli bir seviyeye geçmek için lazım ama internette keyfine oynayacaksanız lazım değil. Lichess'te 1600 ratingim var çok değil yani aşırı iddalı değilim. Ama keyif alıyorum oynarken. Belli başlı açılış fikirlerini bilmek önemli tabii ki işte tahtanın merkezindeki 4 kareyi kontrol etmek, taşları geliştirmek, piyon dizilimini bozmamak vs. Ondan sonrası senin kendi elinde yani belli bi süre sonra beyazken sevdiğin bi açılış oluyor ya da siyahken rakip e4 yaptığında ya da d4 yaptığında devam ettiğin belli yollar oluyor. Bi de tabii her zaman aklındaki açılışı tahtaya süremiyosun rakip beklenmedik bir şey yaptığında da içgüdüyle ne cevap vereceğini bulman gerekiyor.

Ustaların farkı burda işte çok farklı açılışları ve varyasyonlarını bilmek. Satranç ortalama ilk 5-15 hamle sonrasında yeni bir oyun oluyor matematiksel olarak. Ustalar o farklı varyasyonları ezberleyerek usta oluyorlar

Tl; dr: şampiyonalara katılcam derdin yoksa bi iki basit açılış ve tuzak falan öğrenip keyifle oynayabilirsin

Ortalama satranç oyuncusu mutlaka bir noktada hata yapar. Hata yaptığında taş alırsın, zayıflatırsın, mat edersin. Senin dediğin şeyler üst seviye bir grup arasında yaşanan şeyler. Üstteki arkadaş tuzak demiş. Sadece çatal atma tuzağıyla bile bir sürü oyuncu yenebilirsin. Zaten örnek aldığın kişiler satranç oyuncuları olmamalı. Onların en iyisini bilgisayar mahvediyor. Örnek alacaksan bilgisayarı örnek al.

Oyun çok basit ama bir o kadar karmaşık. Tüm açılışları, varyasyonları ezberlemek sizin, benim gibi hobi sporcuları için zor ve zahmetli. Çok derin çalışma ve emek istiyor.
Oyunun temel prensiplerini bilip kendi içgörünüzle oynamakta şöyle bir problem var, rakiplerinizin 3-5 hamlelik açılış bilgisi ile bile çoook geriden başladığınız oyunlar oynamaya, sürekli kaybetmeye, kaybettikçe oyundan soğumaya başlayacaksınız. Tavsiye etmem.
Lichess.com da bedava dersler var, öğrenme modülünde farklı açılışlar, farklı alıştırmalar, farklı problemler üzerinde çalışabilirsiniz. Hangi hamlenin neden yapıldığını anlatıyor, sıradaki hamleyi bulmanız isteniyor, bunun neden en iyi hamle olduğu açıklanıyor. Ayrıca youtube da bir çok maçın incelemesini bulabilirsiniz. Ayrıca eski kitapçılardan da ucuza güzel kitaplar bulabilirsiniz. Kitaptan çalışmak için notasyon egzersizinizi geliştirin. Güzel açılış kitapları var.
Biraz vakit ayırarak temel prensiplerin üzerinde, beyaz için ayrı siyah için ayrı bir kaç açılış öğrenmiş olursunuz.
Bunların yanında oyun sonu için mutlaka vakit ayırın. İyi başlayan, önde olunan bir çok oyunda oyuncular oyun sonu, piyon sonu, farklı taşlarla mat bilmediği için maçı kaybediyor en iyi ihtimalle berabere kalabiliyorlar. Açılış kadar oyun sonunun da güçlü olması gerekir. Hatta şöyle söyleyeyim, oyun sonunuz çok iyiyse maçta piyon hariç tüm taşlarınızı takas edip karşınıza çıkan 10 kişiden 6-7 sini yenebilirsiniz.
Bol problem çözün. İnstagramda günde 2-3 soru paylaşan hesaplar var, çözümünü de veriyorlar. Beyaz 3 hamlede mat eder... Gibi
Bunlar ilk başta karmaşık gelebilir ama bakmakla görmek arasındaki farkı soruları çözmeye başlayınca öğreniyorsunuz.
Keyifli bir oyun, kendiniz sıkmadan, hırs yapmadan, keyifle güzel oyunlar dilerim.
Yeşillendirirseniz az bilgimle bazı temel prensipleri lichess üzerinden gösterebilir, birlikte vakit oldukça oynayabiliriz..

pro oyunları sever izler analizleri izlerim vakit buldukça ama bunları öğrenmek turnuva düzeyinde oyuncular için gerekli normal oyuncular için baya mesai işi, istediğin kadar kendi oyununu kur karşıya hamle geçince o da sana belli kurallar çerçevesinde tuzaklar hazırlayacaktır bunları öğrenmen üst düzey olabilmek için şart

Kiracı vermemiştir, taşıma firması vermiştir.
Taşıma firmasından onarımını ya da zararın karşılanmasını isteyebilirsiniz.

emin misiniz taşınanların yaptığına?

@teritori evet eminim.

taşıma firmasından zararı talep edebilirsiniz. kiracının kasıtlı bir durumu yoktur

Hukuki durumu bilmiyorum ama tabi ki kiracıyla bir konuşun. Mümkünse konuşmadan önce ne kadar tamir ücreti çıkacağı ile ilgili bir fikir de edinin.
Taşıma firmasından bir talepte bulunmanız garip olur. Sizin muhattabınız kiracı.
Ne siz taşıma şirketini tanırsınız ne de şirket sizi tanır.

Bizde aynı durim oldu taşıma firması tamiratı yaptı. Siz kiracıya söyleyin onun halletmesi lazım

Kiracıdan isteyin parasını. Sonuçta firmayı bulan ve anlaşan o. O da doğan mağduriyet sebebiyle nakliye firmasına yansıtsın. Sizin direkt bir bağınız yok firma ile.

aşağı çeviriyosun yukarı gidiyorsa pili azalmıştır. pili azaldığında bazen öyle oluyor, pili değiştir

MX master 3 genelde tasarımcılar kullanıyor. Çok para vermene gerek yok bence.
Logitech M705 hem ergonomik, hem sağlam, hem fiyat olarak avantajlı ve infinite scroll'u mevcut. Tavsiye ederim yıllardır kullanıyorum, bozulsa yine aynısından alırım.

söz konusu 3 mouse'a baktım hiçbiri dikey değil. bu kadar pc başında duruluyorsa ileride karpal tünel sendromuna yakalanmamak için dikey mouse öneririm. ilk başlarda alışmak zor geliyor, hissiyat olarak arog'daki kalecinin penaltıyı kurtardıktan sonraki parmakları gibi birbirine giriyor ama alışınca büyük rahatlık. normal mouse'larda kolumuzdaki damarlar doğal konumda değil, damar damar üstüne biniyor, bileği 90 derece yukarı çevirince doğal konuma geliyor.

xiaomi mouse kullanıyorum office uygulamaları yoğunlukta. memnunum. bir scroll bozuldu gönderdim garantiden yenisini gönderdiler. f/P ürünü hem ucuz hem basit hem kaliteli.

Logitech m191 tavsiye etmem. Scroll yaparken ara ara ters yöne gidiyor. Geçen aldığım bilgisayarın yanından Lenovo m100 çıktı o fena değil ama kablolu

Cv göndermek kafi, şirketine göre, işe olan isteğinize göre hr bilgisi varsa dm den ulaşıp biraz ön bilgiyle kendiniz tanıtmakta, istekli olduğunuzu göstermekte fayda var. Network +1

Valla sanirim her ilan icin sadece cv gondermek yeterli olmayabiliyor. Bazi sirketler kendi isteklerine gore ekstra sorular vs ilistirebiliyorlar. Atiyorum 'x konusundaki kac sene tecrubeniz var' ya da 'X dilindeki seviyeniz nedir?' tarzi sorular vs de ekleyebiliyorlar.

seyahat sigortası olarak geçiyor, bankaların mobil uygulamarından yapabiliyorsunuz.

Seyahat sağlık sigortası mı?

www.unionib.com.tr

Birkaç sefer Mapfre yapmıştım. En son Allianz'dan yapmıştım.

vakıfbanktan yaptırın çok ucuz

çünkü sürekli fiyatlar artıyor. bazıları 1 hafta öncesinden veriyor.
eskiden 2 yıllık kasko yapan firmalar vardı. artık zor.

aslında hep vardı. teklifi çalışsanız da teklifler 15 gün süre ile geçerliydi. 15 gün geçince primi değişiyordu.
şimdi realize ettiler 15 günden önce teklif çalıştırmıyor sigorta şirketleri. 15 gün kaskolar için çok uzun bir süre bu döviz dalgalanmalarından dolayı.

Tüketici Hakem Heyetine

Bildiğim kadarıyla işlem e-devletten yapılabiliyor.

Ptt kargo Benim arkadasin kargosunuda baska birine vermisti. Pttyi arayip bildirdik. 2 gun sonra getirdiler kargoyu. Siz durumu bildireli ne ladar oldu?

birinden bana gelen bir kargo. önemli de. aslında 10 gündür peşindeyim. önce yanlış şubeye yönlendirip günlerce orada tuttular. ben hastanede olduğumdan oraya istemiştim. tam taburcu oldum, ertesi gün dağıtıma çıktı. akşamına da "tarafıma" teslim edildiği haberini aldım. yani yekunda 10 günü aşkındır bela oldu başıma. iki gündür her yerden iletişime geçtim ama ilgili şube telefonlara dahi bakmıyor. müşteri hizmetleri de inceleyeceklerini söyledi. vallahi "paketi almışsınız, yalan söylüyorsunuz." derlerse de şaşırmayacağım.

Kargo işlerinde şikayet süreci çalışmıyor ne yazık ki.
Mng benim kargomu başka bir apartmanda asansörde unutmuş bana bildirim gelmişti bana teslim edildiğine dair. Allahtan apt görevlisi insan evladıymış da bizim apartmanın yerini biliyormuş bizim görevliye haber göndermişti gidip almıştım. Mng yi aradım şubeye gittim şikayet ettim. Hiç bir şey olmadı. Pardon diyip geçtiler. Uğraşıp canınızı sıkmayın.

o yüzden mahkemeye başvuracağım zaten. kuryenin yalan söylediğini düşünüyorum. hiçbir enayi başkasının adına gelen, içinde ne olduğu belli olmayan bir paketi almaz.

Eşya bedeline beyaz eşyalar ve elektronik eşyalar dahildir.
Teklifteki enflasyon oranını kontrol edin. yıl içindeki fiyat farklılıklarından etkilenmeyin.
hasar ödemelerinde muafiyetlerin neler olduğuna bakın, poliçe özel şartlarını okuyun, ek verdiği asistans hizmetlerine göre karşılaştırma yapabilirsiniz.
Allianz, Mapfre, Türkiye, HDİ sigorta konut poliçeleri iyidir. Bunun yanında bazı şirketlerin dönemsel konut kampanyaları oluyor, fiyat avantajı ya da ek hizmet anlamında destek veriyorlar.
bu işten anlayan bir aracı ile karşılaştırmalı teklif çalışması yaptırarak artıları ve eksileri yorumlamasını isterseniz daha da kolaylaşır işiniz.
NŞA bütün teklifleri okuyup karşılaştırmanız gerekir.

geçmiş olsun, maaş hesabınız varsa maaş hesabınıza işlem yapılması için maaş hesabı beyanında bulunabilirsiniz. bu süreçte vergi dairesi çalıştığınız kuruma yazarak her ay maaşın bir bölümünü kendilerine kalanı size yatırmasını isteyecektir. işlem tamamlandığında bloke hesaptan kalkar.
maaş hesabınız yoksa borcu peşin ödeyebilirsiniz. ya da bir süre bu süreçte devam edip devletin yapılandırma vb. sürece girmesini af kapsamında vadelendirmesini ya da peşin ödemeyi deneyebilirsiniz.

karşılar.
kazaen kırılma teminatına girer.
poliçenizdeki elektronik cihaz klozuna bakınız. tv vb. eşyalar için bir üst limit belirtilmiştir. o limite kadar karşılar.

Karşılar, daha önce bu tür bir hasar ödemesi aldım, çocuğun fırlattığı bardak ile kırılan televizyonun hasarını ödediler.

Muhafiyet filan olabilir poliçede, ama bir şekilde tamamı olmasa da büyük kısmını alırsınız.

sana kredi verip 1 birim kazanacağına aynı parayı kendi kullanıp 2 birim kazanıyor şuan. o yüzden vermek istemiyorlar. hiç vermemiş olmamak için de küçük miktarlarda verip soran olursa müşterilere kredi verdik diyorlar.

@erty_ksk iyi de 300k zaten küçük miktar değil mi? yanlış anlaşılmasın elbette gayet iyi para fakat bir ev veya araba parası hatta yarısı bile değil malesef. bunu bile vermiyorsa ne veriyor merak ettim.

banka sizin düşündüğünüz şeyi kendisi de düşünüyor. size kredi vermek yerine, kendi öz kaynaklarıyla o parayı daha iyi bir şekilde değerlendirebilir. belli bir oranda kredi zorunluluğu var, onu da emekli maaşıyla geçinen riskli insanlara vermek yerine daha yüksek geliri olan, yaştan dolayı sağlık riski olmayan daha genç insanlara vermeyi tercih ediyor. yani banka olsam ben de öyle yapardım. hesabında bir sürü parası olan birinin o parayı tutup kredi kullanmak istemesi de şüpheli bir durum zaten.

yani işin özeti sizin düşündüğünüzü bankalar 40 türlü düşünüyor. 300 bin tl çok bir para değil demişsiniz ama 15 bin tl kazanan birinin 20 aylık kemiksiz maaşı. adam hiç yemeyecek içmeyecek, kazandığının tamamını kenara koyacak 20 ayda ödeyebilir bu parayı. yani öyle çok küçük bir para da değil trnin genelini düşünürsen.

daha dün iş bankası 350 bin tl teklif etti. hemen yatıralım belgesiz diyerek. yani veriliyor kredi.

teb daha bugun aradı 200k hemen yatıralım hesabınıza diye. yani bence kredi veriyorlar ve bahsetiğiniz kişinin finseks skoru o kadar da iyi değil.

Yalnız arkadaşlar, krediniz hazır, ön onaylı falan diyorlar. Sonra talep ettiğinde vermeyebiliyorlar. Böyle birşey de var.

Devlet bankasına gittim 275 k direk limit açtılar ihtiyaç kredisi ve buraya gelmenize gerek yok mobilden istediğiniz zaman istediğiniz kadar çekin dediler. İsterseniz eşiniz de gelsin ona da açalım dediler. Eşimi götürdüm ona vermediler, hiçbir borcu filan da yok, sebep; findeks skoru.

Değerlerinize baktırın başlangıç olarak bir mineral vitamin eksikliği bile sebebiyet verebiliyor böyle şeylere. Tabii bir sürü sebebi olabilir, hekim değil başına gelen kişi olarak yazdım.

geçmiş olsun, son 4-5 gün tükettiklerinize bakın öncelikle. kahve çay alkol çok tüketildi ise alkol veya kafein eksikliği yapabilir. yine gereğinden fazla spor yapıldı kaslar yorgun ise olabilir, sık ve ağır taşımalar yaptıysanız yine kaslardan dolayı yapabilir. ama bunlar devamlılık göstermez. 1 maks 2 gün içinde son bulmalı. ancak sizin tüketimi sürdürmeniz halinde 4-5 günü bulur.
muhtemel geçicidir, parkinsonluk bir durum yoktur bence ve umarım. ama 2-3 gün tükettiklerinize dikkat ederek takip edin devam etmesi ya da artması halinde doktora görünebilirsiniz.

Stres olabilir muhtemelen. Kum torbasına vurmak gibi fiziksel aktivitelerden de oluşuyor.

insülin direnci. karbonhidrat,yağ ve şeker ağırlıklı besleyorsanız vücut alarm vermeye başlamış demektir. bir sonraki süreç göz kararması ve baygınlık ve şeker hastalığı... kan tahlili sonucu gösterir.

yerine emsaline göre karar verseniz daha iyi. ev gibi değil dükkan kiraları.
yenidir, kurumsala uygundur yüksek getirir. eskidir merkezidir yüksek getirir, yenidir yeri kötü ara sokaktadır bir şey getirmez vs. gibi çok değişkeni var.
sokakta bir üst bir alt caddede emsal dükkanlara göre değer biçebilirsiniz. ev gibi değişken olmaz genelde yakın olur dükkan kiraları aynı muhitte

hiçbişey olmaz bence. olsa olsa 1-1,5 tl geriler ama bence o da olmaz.
akp cenahı işi tartışmalı hale getirirse seçim sonrası iyice de artabilir. o da başka bir ihtimal tabi

yerine gelecek olana bağlı. her şeyden bağımsız hükümetin değişmesi merkez bankası bağımsızlığı, yargının daha bağımsız olması, hukuk devletini güçlenmesi gibi anlamlara gelirse bu zaten kendiliğinden epey bir düşüşe sebep olur. Buna ek olarak piyasaların sevdiği biri gelirse atıyorum 20'yse dolar 1-2 günde 14-15 seviyelerine gelebilir. Bunu niye söylüyorum sadece Berat'ın istifası bile bir iki günde kuru ne kadar oynatmıştı. Sonrası da yönetecek olanlar kabiliyetine kalır.

bankalarda kiralık kasalardaki ve yastık altındaki döviz piyasaya girecek. dolar euro düşecek. 10-15 arasına düşer bir kaç ayda.

Muhalefetin adayı bile belli değilken yapacağın her tahmin sadece sallamak olur.

diğer yorumlar kadar iyimser değilim. akp sadece cumhurbaşkanı ve kabineden oluşmuyor. akp il başkanı gibi takılan sayısız vali, akpli takılan sayısız savcı ve bürokrat var. sallıyorum il milli eğitim müdürlüğü bile onlarda.

erdoğan'ın da aa seçimi kaybetmişim hadi ben emekli olmaya gidiyorum torunlarla oynarım demesini beklemek çok hayali.

bugün ibb'de abb'de yaşanan tıkanıklığı daha geniş çapta yaşarız. o yüzden 1-2 ayda iyi yönlü değişecek bir süreç değil bu.

net cevap vereyim hiç felaket senaryosu yazmaya ya da pollyanacılık oynamaya gerek yok. düşmeyecek. bu ülkede devrim yapılmadığı sürece hiçbir şey değişmeyecek. partiler değişse de zihniyetler aynı kaldığı için hiçbir şey olmayacak.

her şey iyi giderse uzunca bir süre sabit kalacağı yönünde oy kullanıyorum ben
doların birden yükselmesi kadar birden düşmesi de çok büyük risk ülke için.

sivrisinek +1

Sivrisinek +1
Dövizin düşmesi durumunda maaslar dusmezse ki düşmez ülkede sanayi biter. Eu'de üretim yapmak varken kim niye Türkiye'de pahaliya üretsin? Bugün bile sanayiciler "lan kur çok düşük" diye ağlıyor ki normal. Enflasyonun yüzde 100, kur oynamıyor.

Döviz asgari ücret orani bence max 400-500 olur. Fazlasini yapmaz.

Herşeyin normalleşip tüm taşların yerine oturduğu zamana kadar, bu ülkede hiç kimse hiçbir şey için mantık yürütmesin.

Sahibinin 'çok pahalı' dediği SASA'nın tavan yaptığı bir gün yaşıyoruz. Mantıktan nasıl bahsedilebilir ki?

şu an döviz çok sıkı önlemlerle tutuluyor, baya baya kambiyo kısıtlamaları uygulanıyor bu serbest kaldığı zaman yukarı bir sıçrama yapacaktır, daha sonra nerede sabitleneceği veya tekrar geriye gelip gelmeyeceğini o zamanki politikalar ve politikacılar belirleyecektir.

fakat bundan sonra artık 20tl altı dolar kurunu unutun, bu kadar yüksek gerçek enlfasyon olan ülkede o döviz geri gelmez.

nuisance +1
Doların baskılanmasını sağlayan hükümet gittiğinde, politikalar sıfırlandığında fırlayacak doları yeni hükümetin güvenli politikaları kısa vadede kompanse edemez. Akp'nin güvenli ekonomi politikaları zamanında bile dolar-tl'nin dip noktası 3-4 seneyi bulmuştu.
Ki hükümetin değiştiği noktada yatırımcı koşa koşa gelmeyecek, yukarıda da söylendiği gibi bu ülkenin siyasal islamı damarlarından atabilmesi çok kolay olmayacak.

Bir diğer seçenek, akp'nin kaybedeceğini anladığı anda basklınan doları salıp seçime girmeden uçup kaçan bir dolar senaryosunda yeni hükümet sayesinde düşse bile 22-23lerin altına ineceğini sanmıyorum.

İzmir'in neresinde yaşanacağına göre değişir. İzmir'in iyice köy bölgeleri dışında rahatça yaşanabileceğini sanmıyorum.

yaşanır tabi eğer buna yaşamak denirse.

İdare eder evler 8 binden başlıyor.

kemeraltı
hisarönü
kordon
birbirine yakın noktalar.
alsancağa uzanırsanız sahilde nargileci de bulursunuz. güzel seyirlik sahili de vardır.

Hayko Cepkin'in Geç Kaldım ve Melekler klipleri de kafa tutar bence.

athena - ses etme
tam bir yönetmen harikası
klipteki araç plakaları bile anlamlı araştırdığında.
çok acayip alttan alttan işlemiş yönetmen. benim 1 numaram türkiyede.

Öztürk - Kaç Gel de klastır. Ben bir de Soner Sarıkabadayı'nın aynalı klibini başarılı buluyorum. Ayrıca Bedük konusunda da hakkın var.

değil çünkü o dönem öyle bir akım vardı, bedük ün klibi orijinal bir iş değil

bence orhan atasoy gemiler klibi

Cingene yuregim
Yasandi bitti saygisizca

beduk'un klibini izlemedim.

aklima gelen guzel klipler:
emel - hovarda
tarkan - kir zincirlerini
sertab erener - aslolan asktir.

murad kucuk'le umur turagay'in iyi klipleri var 90lar ve 00lardan ama aklima net bir sey gelmedi.

youtu.be

çarpan kişi kaçmış mı ne olmuş? hastane polisinin ifade alıp yönlendirmiş olması lazım zaten. bir ihmal varsa şikayetçi olsunlar tabi.

geçmiş olsun

Geçmiş olsun, avukatla hareket edin atladığı ız konular olabilir. Sonrasında zarar görmemeniz için bir uzmana danışın.

Hemen bu işi bilen birine sorsunlar. Mesela olay yerindeki fren izleri yok olmadan kayda geçirmek gerekiyor olabilir. Etraftaki esnafın kamera kayıtları 24 saat sonra silinecek şekilde olabilir vs.

Hastaneye acilden giriş yaptığınızda nasıl olduğunu sorduklarında trafık kazası demedınız mı? Beyanınız sonrası hastane guvenliği en yakın karakola haber verir ve sizin ifadenizi almak için ilgili yerden gelirler.

Sonradan şikayetçi olacaksanız bile hastanenin raporu onemlidir, raporda kaza sonucu oldugunu belırtır vs. Hastaneye gidip raporunuzu alıp sonra hastanenin bağlı bulunduğu ilçe karakoluna gidebilirsiniz. Şahidiniz varsa o da sizinle gelsin karakola.

Siz şikayetçi olduktan sonra ve polis belgeleri savcılığa gondermeden once etraftaki kamera kayıtlarını araştırıyor, fakat ustunden zaman gececegı için kayıtları bulamama ıhtımallerı yuksek. Carpan kişinin bilgileri, aracın plakası varsa işiniz kolaylaşır.

e adam o kahve bardağını 90 derece açıyla tutarak Maslak turu yapamayacaksa ne anlamı kaldı :) kartonla alır isterse içeride içer. kalanını da yanına alır, dışarıda gezer. kupa talebi olmadığı için direkt kartonlarda veriliyor. Eğer büyük çoğunluk kupada isteseydi, tam tersi olurdu.

ben de cahilliğimden soruyorum, starbucks a gittiğimizde filtre kahve ya da amerikano alırken kupada olsun istersek kupada veriyorlar mı tşk

@gabe h coud :)
Isletmelerin dogrudan talebi sekillendirme secenekleri de var ama hic o yola girmiyorlar gibi. Cogu insan kupada icmenin secenek oldugunu dahi bilmiyor olabilir. Bazi ulkelerde karton bardak istendiginde ekstra odemesi oluyor mesela.

Konu uzerine arastirma yapmadim fakat karton bardak ve logonun pazarlama etkisi bahsettigim karton bardak maliyetini gormezden gelmelerine olanak sagliyor olabilir.

pandemi vs. bir sebeple kaldırmadıysalar evet isteyince kupada/bardakta veriyorlar. hatta starbucksta kendi kupanızı götürürebiliyordunuz. ama büyük boylar kupada olmuyordu sanırım.

Prag ve Los Angeles'ta içtiğim kahvelerde de kartonda gelmişti. Diğer şehirlerde zincir kahveciye gitmediğim için mug istemiyorsam hep "to go" diye özellikle belirttim.

Bir de sene 2023 (oldu diyelim) hala Starbucks bardağıyla hava attığını düşünen kimse kalmamıştır diye düşünüyorum.

@freebird'ün sorusuna cevabım: Nero veriyor, Starbucks her yerde vermiyor, şubesine göre değişiyor.

“Diğer ülkelerde aksi belirtilmedigi muddetce kahve kupada servis edilir.” Starbucks vb kahveciler için bu önerme çok geçerli değil. Masaya oturmadan ayakta sipariş verdiğiniz yerlerde alıp gidersiniz varsayımı oluyor.

Ben hep bulaşık çıkmasın diye böyle yaptıklarını düşünmüştüm. Deterjan, su, elektrik, bulaşıkları dizecek personel ve bardakların makinede olacağı sürede kullanılacak ekstra bardaklar kartondan pahalıya geliyordur. Starbucks'ta istersek kupada geliyor ama sanki biraz yüz eğiyorlar gibi geliyor bana. Ben kupada olsun dediğimde sanki ekstrem bir şey istemişim gibi hissediyorum.

@archmage mahmut, yasadigim ulkede de ziyaret ettigim diger Avrupa ulkelerinde de bana boyle denk geldi. Subeye gore degisiklik gosterebilir belki.

Porselen fincandaki kahveye insanların adını yazamıyorsun, onlar da paylaşamıyorlar sosyal medyada. O da sosyal medyadaki bedava reklamını ortadan kaldırıyor.

Frençayz şeysi yüzünden,
İşletmelere her ay satıyorlar o bardağı zorla adam da ne yapsın kullanıyor. Kullanmasa parasını ödeyip, bir de bulaşık yıkamayayım diyor.

Umut Sarıyaka karton bardak olayını çözmüş:

i.pinimg.com

Nyx professional epic inkliner hanım tek geçermiş :)

Clinique pretty easy iyiydi ama cruelty-free olmadigi icin artik almiyorum, sizin de boyle bi tercihiniz varsa body shop'in likit eyeliner'ini onerebilirim. Ikisi de kolay suruluyor ama baz yoksa akma yapiyor biraz.

Estee

Yeni başlayanlara krem/jel tavsiye edilir genelde. Müdahalesi kolay. Kremde inglot kullanıyorum.

Ben araçtan çok göz yapısına odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Gözler düşükse ve ona uygun eyeliner çekilmiyorsa çekilen araç fark etmez olmuyormuş gibi gözükecektir. Gözün katlanma bölgesine göre çizilmeli.

ulus'ta yeni bahar otel'de kalırım ben hep.
arabayla (taksiyle) en fazla 15 dk sürer. temiz ve uygun fiyatlı bir otel.

tunalı gordion otel
çok merkezi gezip alışveriş de yapabilir, bir şeyler yiyip içmeye de çıkabilirsiniz.
sıkılmazsınız.
altta restoranı da yeni yapıldı efsane güzel bir yer oldu. keyifli, temiz ve merkezi bir otel.

Holiday Inn var yürüyerek 5 dk mesafede.

holiday inn +1 bi de ramada var yakınlarda.

Tam karsisinda jw marriot yurume mesafesinde de movenpick var. Ikisi de pahali ve guzel oteller.

Liv hospitalın karşısında bir otelde kaldı arkadaşım. Adını bilmiyorum. ABD elçiliği'ne de çok yakın.

fiyat farketmiyor demişsiniz ama büyükelçiliğin tam karşısında best hotel var, bahsedilen diğer otellerden ucuzdur. biz de vize için gittiğimizde burada kalmıştık, eski fakat temiz bir otel. penceresinden büyükelçilik görünüyor, ulaşım açısından tercih edilebilir. yürüyerek 170 metre / 3 dakika.

driclor rollon
tek geçerim

Ben de öyleyim Rexona Clinical Protection kullanıyorum uzun süredir. Ter manyağı olsam da gram koku yok.

botoks yaptiriyor genelde erkekler

Bende de oyle mevsim farketmeksizin. Kimsede bir sey yokken benim koltukalti sırılsıklam.

Kıyafetin koltukaltina yerlestirmek icin bir ürün var teri emiyor, onu kullanabilirsin.
Deodorant bir yere kadar cunku.

ceket ve montların kol içlerine içeriden yani ped yapıştırabilirsiniz. en azından ter cekete/monta geçmeyeceği için kokmaz.

İlk iletide konu kapanmış aslında. Driclor çözmezse paranı ben iade ederim.

Kilo vermek ve koşmak da terlemeyi azaltabilir.

normal tencerede nereden baksan 10-12 saat kaynatman gerekebilir.

iyi yapmışsınız. içiniz rahat olsun bence.

Çok iyi yapmışsınız. hayırlısı olsun.
dinlenin, kendinize vakit ayırın, yapmak isteyip ötelediğiniz şeylere odaklanın 1 ay çok kısa bir süre anlamadan geçecektir.
işe gitme ya da çalışma alışkanlığınızdan kaynaklı kısa süreli bir boşluk yaşadınız hepsi bu.
yeni işinizde başarılar.

Böyle hissetmeniz çok normal. Yeni yer iyi midir değil midir yaşayarak göreceksiniz. Şu an bir aylık boş zamanı ve bunun size çok iyi geleceğini düşünün. Bence büyük bir lüks iş değişimi öncesi 1 aylık boş vakite sahip olabilmeniz. Hayırlı olsun.

Darısı başıma

o hooo en iyisini yapmışsın, o sadece bir boşluk hissi. mükemmel karar vermişsin.
şimdi bısa bir süre boş dur, sonra neden ben böyle duruyorum hissi gelecek. o yüzden hemen bir tatil, yakın şehirlere gezi, tur, müze, tiyatro, konser vs biletleri al.hafta içi trafiksiz boş zamanları yakalamaya çalış.
söylemiş miydim? çok iyi yapmışsın

sevindim senin adına hayırlı olsun inşallah yeni işinde çok mutlu olursun :)

daha nolsun, en iyisini yapmışsın.

beş yıl önce ben de yapmıştım. huzursuzluğunuzu anlayabiliyorum. ilk hafta yoğun hissedeceksiniz. ayrıldığınız ofiste geçen son gün gözünüzün önüne gelecek devamlı. "ay orası da iyi gibiydi," gibi düşünceler geçecek aklınızdan.
ikinci hafta gevşeme dönemi. mis gibi yürüyüşler yapın. yolun kenarından çiçek toplayın filan.
üçüncü hafta alışma dönemi. en güzel hafta bu işte :) gün batarken iş, güç, akşam ne yiyeceğim diye düşünmeden geçen günler. şu ünlü "anda kal!" söyleminin gerçek olduğu zaman bence bu ancak.
sonra da yeni işinize hazırlanırsınız.
minik tavsiye, acil ufak bir tatile çıkın ki ilk hafta bunalımını hızlandırıp geçin

yahu yetişkin hayali yaşıyorsun resmen, tabii ki iyi yapmışsın. düşünsene önünde tamamen rahat ve boş olduğun koca bir ay var. para sıkıntım yok diyorsun. e bir sonraki işin de hazır, gelecek kaygısı en azından bu anlamda yok.

bence müthiş bir zaman bu. çoğu insanın 25-65 yaş arasında belki hiç yaşamadığı, belki birkaç kez görebileceği bir aralık.

tadını çıkar. git tatil yap. canın istemiyorsa boş boş duvar izle. parkta kuşlarla konuş, cevap vermiyorlarsa kız. mis yahu.

wala ben devlet darelerinde hastaneerdeki işleri yapıyorum
büyük rahatlık
bir de gözlememi var otobüsler mazot kokuyormuş mesai saatlerdışında dolduruyorlar heralde

Ne kadar ara verirsen başlamak o kadar zor gelecek. Bence bir iki haftada başla.

Selamlar, 16 sene profesyonel yüzmüş, 6 yıl yüzme hocalığı yapmış birinden duymak istersen anlatıyorum; daha bir çok detay var ama kabaca aşağıdaki konulara dikket edersen bu iş zor değil.
Isınma bu işin en temeli. yüzme çok ilginç bir şekilde hemen her kası bir şekilde çalıştırıyor. bu sebeple gündelik hayatta, fitnessda ya da diğer sporlarda kullanmadığın pasif kasların yüzmede birden aktif olması tehlikeli bir durum.
profesyonel yüzücülerin havuza girmeden önce neredeyse 1,5-2 saat ısınmak için spor yaptığını biliyor muydun? en az 45 dk koşu, yarım saat fitness ve diğer ısınma ve gerdirme hareketleri sayesinde kasları yüzmeye elverişli hale getirmelisin. yüzme kasları fitnessda olduğu gibi kısa kaslar değildir. uzun kas yapısı oluşturur bu sebeple ısınma, ısındıkça esneme çok önemlidir.
ısınmayı suda da yapabilirsiniz ancak bu süreyi uzatır.
standart profesyonel bir idmandan önce yüzücüler hem karada yukarıda saydığım idmanları yapar hem de suda ısınmak için yüzerler. bu yüzme seansı daha ağır tempoda ve uzun mesafede genelde karışık stilde gerçekleşir. akabinde branş ve kondisyonu arttırıcı ve zorlayıcı idman başlar. 2 saatlik standart bir antrenmanda 3-5 km yol yapılır.
bu denli kritik bir sporu yaparken mutlaka sporun gerekliliklerini yerine getirmeniz gerekiyor.
Nefes olayına gelince, yeni başlamanız sebebi ile doğru nefes alma tekniğini öğrenmiş olduğunuzdan emin olun. nefes alırken sadece başın dönmesi vücudun sabit kalması fazla eforun önüne geçer ve nefesi daha sağlıklı kullanmanız demektir. gerekli tekniği havuzdaki varsa yüzme hocalarından sorup öğrenebilirsiniz.
Yüzerken nefesinizi ayarlamanın en iyi yolu dururken yaptığınız nefes idmanları ile olur. yüzerken harcadığınız efor sebebi ile aldığınız oksijen yeterli gelmiyor belli ki ve yolda kesiliyorsunuz. bunun için havuz kenarında suda nargile diye tabir edilen nefes egzersizini uzun uzun yapmanız gerekir. bu sizin nefes alıp vermenizi yüzerken bunu uygulamanızı pekiştirir.
ilk etapta 3-4 kulaçta bir sonrasında yorgunluğunuza göre bunu azaltarak 2 kulaçta bire kadar gerileyebilirsiniz. nefes ihtiyacınıza göre bu kulaç sayısını ayarlayın.
ayak vurmak sabit hızda standart enerjide ve vücudu itici güçte olmalıdır. ne eksik ne fazla. saniyenin altında bir sürede ciğerlerinize aldığınız bir havayı tüm bu koordinasyon ve harcadığınız enerjiye sağlamak kolay değil.
Tüm bunlar bir orkestra gibi tam uyum içinde olmadığı sürece hep bir noktada duraksama ve zorluk yaşanacaktır.
çok alıştırma, doğru teknik ve sabırla başarılamayacak bir iş değil. yüzme konusunda sıkıntınız yoksa yüzmeyi ve tekniklerini iyi bilen bir hocadan bunun eğitimini 3-5 derste alabilirsiniz.

verdiğiniz bilgiler çok değerli. acele etmeden düzenli gidip gelmeye bi yandan da kendimi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim o zaman. çok teşekkürler.

uzman degilim ama @erty_ksk verdigi degerli bilgilerden havuz kenarinda nefes egzersizi cok cok yararli olmustu bana. ozellikle bu calismalar sirasinda nefes almakta degil nefes verirken problem yasadigimi anlamistim. yani dogru nefes vermek de cok onemli diye dusunuyorum. bu calismadan sonra ciddi oranda daha uzun mesafeler yuzmeye basladim. ama hala koordinasyon konusunda kendimi gelistirmeye calisiyorum ve koordinasyon da cok yavas gelisiyor

Kaynak için youtube'ta Serkan Özkeskin'in kanalında bütün videoları izle. Hepsi hap bilgi. Serbest stille başla izlemeye, sonra kelebek, kurbağa devam edersin. Videolar arasında kullanıcılardan gelen amatör videolar var, orada neleri doğru-yanlış yaptıklarını gösteriyor onlara da göz at. Drill çalışmaları çok önemli. 1 gününü sadece bacak drill'ine bir gününü sağ kola bir gününü sol kola bir gününü 2 kulaç ir nefese, bir gününü 3 kulaç sağ nefese bir gününü 3 kulaç sol nefese ayır. üstüne koya koya en sonunda ahenk içinde yorulmadan saatlerce yüzecek kıvama gelip kendini şu siteye kayıt olup advanced düzeye geçmeye çalışırken bulursun:

www.facebook.com

yukarıda çok kıymetli bilgiler verilmiş. ben de nacizane amatör bir yüzücü olarak ekleme yapmak isterim.

bence sizin yorulmanızın en büyük sebebi yüzmeyi geç öğrenmiş ve yeteri kadar antrenman yapmamış olmanızdan kaynaklanıyor. burada antrenmandan kast ettiğim drill falan değil, su üzerinde eforsuz durabilme antrenmanı.

yürümek, yüzmek, bisiklete binmek, araba kullanmak gibi beceriler, insanın düşünerek yaptığı işler değil, yani öyle olmaması gerekli. yürürken "sol ayağımdan destek alırken sağ ayağımı kaldırıp ileri atayım, onu yere koyup ondan destek alırken solu ileri atayım" diye düşünmezsiniz, o artık refleks olmuştır, kendiliğinden olur.

araba kullanmak da öyle. ilk ehliyet alanlar hep sorar "kavşakta önce frene mi basayım, sonra debriyaja basıp üçten ikiye mi atayım, debriyajdan çekerken gaza mı basayım". yav ne bileyim otomatik oluyor onlar, reflekse dönüşmüş artık, düşünerek yapmazsın, kendiliğinden olur.

yüzmeyi geç öğrenenlerde fark ettiğim en büyük problem bu. yüzmezken bile suyun üstünde durabilmek için çaba sarf ediyorlar, efor harcıyorlar. oysa hiç el kol oynatmadan, minimum hareketle suyun üstünde durabilmek gerekiyor. bu olmamışsa öncelikle su üstünde durabilme işini beyinden alıp omuriliğe bağlamanız lazım. suyun üzerinde kalabilmek için düşünmemeniz lazım. bu henüz omuriliğe bağlanmamışsa, yani yüzerken şimdi sol kulaç atayım, solu çekerken sağı atayım, sağı çekerken kolum tam şurdayken yandan kafamı çıkarayım falan diye düşüne düşüne yüzüyorsanız sizi en çok o yorar. bunların otomatik olması gerekiyor.

mesela ben kafamı hep sağdan çıkarırım, soldan çıkaramam. sağdan çıkararak yüzerken sorun yok, ama bazen ulan biraz da tersten çıkarmaya çalışayım diyip soldan çıkararak yüzmeye çalışınca düzen bozuluyor. düşünmeye başlayınca olmuyor. oysa havuz aynı, yüzme hızı aynı, yüzen herif aynı.

bence sizi asıl yoran bu. çalışıp omuriliğe bağladığınız zaman bu sıkıntı geçecek. teknik falan sonraki iş.