Giriş
(6)

termos tavsiyesi

soft
http://www.hepsiburada.com/stanley-classic-vakumlu-termos-1-9-lt-pm-outkutkevvvumesela bu nasıldır? 12 saat sıcak çay veya soğuk kahve sağlasa bana yeter.amazon'da 35 dolar gibi bir şey, buradan almayacağım.
www.hepsiburada.com

mesela bu nasıldır? 12 saat sıcak çay veya soğuk kahve sağlasa bana yeter.

amazon'da 35 dolar gibi bir şey, buradan almayacağım.
0
soft
(04.08.17)
(bkz: contigo) f/p olarak iyiydi.
0
kobretti
(04.08.17)
stanley termosların ağa babasıdır. iyi tercih.
0
bipolar
(04.08.17)
stanley alacaksan amazondan al.
en iyi seçim zaten stanley dir
0
bana her yer cehennem
(04.08.17)
2 sene önce Amazon'dan thermos marka almıştım. Gayet iyi.
0
doxanikee
(05.08.17)
Aynisini aldim gecen ay amazondan kargo dahil 31dolara geldi. Kampta kullandim inanilmaz basarili gozunu kirpmadan alabilirsin. 36 saat sonra kaynar su kalmis icinde bosaltirken elim yandi baya sasirdim:)
0
solenkol
(05.08.17)
Termos konusunda uzmanım.

Stanley_ Aralarında en başarılısı ancak kaba. Ofis ortamında falan olmaz kampçılar vs için müthiş bence.
Zojirushi_ benim favorim. ağırlığı kapağı içiş şekli duruşu tam bir Japon estetiği.
Contigo_ bahsedildiği gibi fp ürünü. Sıcakta çok başarılı değil ama soğukta iyi.
0
Mcfly
(05.08.17)
(7)

maden suyunun normal sudan farkı?

diffarentiationation
ikisi de kaynaktan çıkmıyor mu? tek farkı maden suyuna karbondioksit ekleniyor diye biliyordum, yanlış mı?
ikisi de kaynaktan çıkmıyor mu? tek farkı maden suyuna karbondioksit ekleniyor diye biliyordum, yanlış mı?
0
diffarentiationation
(03.08.17)
maden suyunda mineraller de var, gaz olmadan sadece kaynaktan çıkan maden suyunu içemezsin, keskindir.
0
habula
(03.08.17)
kaynak suyunu saf su mu sanıyorsun abi sen çeşme suyunda bile var mineral?
0
🌸diffarentiationation
(03.08.17)
Maden suyuna k.dioksit eklenmiyor. Doğal hali öyle. Karbondioksit eklenenlere soda deniyor.
0
doxanikee
(03.08.17)
(bkz: #7357391)
örnekli gitmiş olayım.
@doxanikee'ye +1 diyoruz.
0
8kobe8
(03.08.17)
çocukken hatırlarım. uludağ'a gittiğimizde maden suyunun aktığı çeşmeleri. tadının acı olmasına rağmen elimizle lıkır lıkır içerdik. sonra tüm maden suyu kaynaklarını işletmelere kiraladılar. karbondioksit ekleyerek şişeleyip satıyorlar.
diğer su kaynaklarında da mineraller var elbette ancak maden suyunun yapısı daha keskin ve mineral açısından diğer sulara göre oldukça zengin. bu sebeple özellikle yaz aylarında tüketmek faydalı.
0
cliquot
(03.08.17)
Maden suyu firmalarının büyük çoğunda içerisine ekstra karbondioksit eklenir. Yoksa pek çoğunun suyu, avrupadaki gazı kaçmış maden suları gibidir. :D

tabi bu durumun içerisindeki mineral dengesi ile bir alakası yoktur, yine bazı maden suları mineral yönünden de ayrıca zenginleştirilmiş olabilirler. Etiketlerini dikkatli kontrol edin.

Sonuç olarak evet karbondioksit eklenebiliyor ama Türkiye'de ki içecek suları ile aralarında farkı bulunmakta.
0
cursor
(03.08.17)
maden "suyu" yeraltindan kaynaktan cikip direkt olarak siselenen suya deniliyor.
maden "sodasi" normal suya gaz eklenince oluyor.

maden "suyu" daha cok mineral barindirir, ama her maden suyu kaynaginin mineral degerleri farklidir.
maden "sodasi" daha az mineral barindirir, hatta cesme suyu gibidir. ama maden suyu gibi mideyi rahatlatma etkisi vardir.
0
emrahday
(03.08.17)
(13)

su siteyi acabiliyo musunuz?

hopeless
http://userstyles.org/yoksa beyaz ekran mi cikiyo sizde de?
userstyles.org
yoksa beyaz ekran mi cikiyo sizde de?
0
hopeless
(03.08.17)
Açılıyor. Ttnet, brave browser
0
leontocephaline
(03.08.17)
Normal açılıyor. Chrome
0
doxanikee
(03.08.17)
açılmıyor safari.
açılıyor, chrome. (mac os)
0
kobretti
(03.08.17)
açılıyor, safari.
0
theseachange
(03.08.17)
Açılıyor.
0
traktör
(03.08.17)
açılıyor, texas instruments TI-Nspire CAS CX
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.08.17)
En sevdiğim site <3

açıyor uydunet ios safari
0
freetakilir
(03.08.17)
ya bende neden bembeyaz gorunuyor su an anlamadim. firefox'a birkac sey yukliycem yukleyemiyorum. opera'yla da acilmiyor.
0
🌸hopeless
(03.08.17)
Bembeyaz

Firefox ,Turknet
0
hakmut
(03.08.17)
adblock çalışırken açılmıyor, kapatınca açılıyor.
0
diffarentiationation
(03.08.17)
Adblock açıkken bastım açıldı, chrome.
0
ekaterina
(03.08.17)
ublock origin biraz daha kapsamli sekilde engelleyebiliyor muhtemelen ondandir. chrome'da gizli sekmede acabilirsin veya o sayfada ublock'u kapat falan
0
hjarteblod
(03.08.17)
@diffarentiationation @hjarteblod evet oyleymis. ama onceden aciliyodu ublock acikken. neyse, tesekkurler herkese.
0
🌸hopeless
(03.08.17)
(4)

Delilik gerçek mi rol mü?

neil manke
deli dediğimiz insanların işine öyle geldiği için sürekli rol yapan yavşaklar olma ihtimalini düşündünüz mü?
deli dediğimiz insanların işine öyle geldiği için sürekli rol yapan yavşaklar olma ihtimalini düşündünüz mü?
0
neil manke
(03.08.17)
hayır çünkü deli taklidi yapmak bir noktadan sonra sıkıcı ve yorucu olur gibime geliyor.
0
tabirimekruh
(03.08.17)
Deli dediğimiz şey mental bir bozukluk ya da bir duygudurum bozukluğu değil. Halk arasındaki bir söylem. Şizofreni gibi bir bozukluğu ya da herhangi psikotik bir durumu tarif ediyorsanız hayır, rol olamaz.
0
kullanıcıadımbuolsun
(03.08.17)
Şu an ismini hatırlayamadım ama yaşanmış eski bir olay vardı. Bir gazeteci akıl hastanesine girmek için hasta taklidi yapıyor, tüm doktorları kandırıp hasta denilerek yatırılıyor ve avukatları vb. araya sokup zar zor "normal"olduğunu kanitlayip taburcu oluyordu.

Elizabeth Jane Cochran'mış ismi.
0
doxanikee
(03.08.17)
Maalesef değil.

Deliliğin aralığı çok büyük. Bize göre uç şeyler yapan insanlara sa yakıştırabiliyoruz; nuekozu olanlara da. Hadi diyelim ki, nevroz veya psikoz sahibi birini deli olarak tanımladık (ki çok kötü bir tanım olur ama hafi olsun), aslında halk arasında daha çok "davranışları sürekli mantıksız olan" veya "tantrumları olan" anlamında kullanılıyor. Bunun da bir spektrumu, derecesi var. Eski erkek arkadaşımın çok sevdiğimiz bir yakını sık sık Lape'ye giderdi paranoid şizofreniden. Onun yanında refakatçi olarak ben de giderdim ve gördüğüm ilginç şeyler vardı.

İlki, "Deli deliyi görünce sopasını saklarmış" atasözünün nasıl doğru bir şey olduğunu öğrendim. Gerçekten o "deli" spektrumun bir hiyerarşisi var ve bakışmalarla anlaşıyorlar. Bir "deli" kendisinden daha gözü kara bir "deli"yi gördüğümde pısıp kalıyor mesela. Bu "Şu hastalık daha kötüdür" gibi bir psikoloji değil ama doğadaki aynı tür iki canlının karşılaşınca daha alfa olana saygı göstermesi gibi. Saçmasapan hareketlerde bulunan ve ortalığa laf atan biri, kendinden gözü kara biri yanından geçtiğinde süt dökmüş kedi gibi sus pus olurdu, kedi gibi büzüşürdü ya da korktuğunu belirten sesler çıkarırlardı.

Sürekli deli olmak zorunda da değil kimse. Sinir krizi, tantrum anları oluyordu beyaz odaya kapatıldıkları. Yaşadığın en büyük öfke krizini düşün; onun çok büyüyüp zaman ve mekan algısından koptuğunu düşün. Sakinleştiğinde nerede olduğunun farkında olduğunu düşün, bunun gibi bir süreç. Şöyle derlerdi, "Bağırdım, çağırdım. Baktım, beyaz odadayım. Susayım da çıkarsınlar diye sakinleşirdim", sakinleşebilince ve kendi kontrolünü yeniden ele geçirebilince zaten tehlike geçmiş oluyordu genelde.

Delinin en büyük zararı kendine ama eğlenceli deli var, zararlı deli var. Eğlenceli bir deli iyi tedavi görmezse zararalı deliye dönebiliyor. Örneğin, sadece konuşan ve başka hiçbir zararı olmayan biri sonradan saldırganlaşabiliyor.

Fonksiyonelliğini yitirmek çok acı da olsa, çok yaratıcı hayal gücü olanları ve çok renkli dünyaları gördüm bahçede beklerken.

Orada kısıtlı refakat süremde bunları gözlemleyebilmiştim. Şu da var yalnız; bizim paranoid şizofren diye götürdüğümüz tanıdık, hakikaten hastaydı ama spektrumda o kadar uç bir noktada değildi. Yani, yatması gerekmiyordu ama bir hata yaptı diyelim, atıyorum karısını aldatmış olsun, anında deliye bağlardı numaradan, sorumluluğunu üzerinden atmak için. Doktorlar gerçekten hasta olup olmadığını anlamak için başka hastaları kullanırlardı. Hastalar birbirlerini gözlerinden anlıyorlar aynı bir tarikatmış gibi ve ona göre tepkiler veriyorlardı. Ona göre "Yemezler" diyorlardı mesela. Tabii tek karar mekanizması bu değildi ama başka hastaların kişinin yanında vereceği tepki gerçekten önemliymiş meğer. "Deli deliyi dakikada bulurmuş" atasözü de doğruymuş.

Yanlış bir gözlemim olduysa düzeltilmesi dileği ile.
0
aychovsky
(03.08.17)
(2)

hasta muayene edemeden staj bitirmek

esmeralda villalobos
pediatri stajında hasta muayene edemeden staj bitirilen bi okulda okuyorum. intörlükte de çok hasta gelmeyen bir okul burası. mezun olduğumda bir çocuk dahi muayene edemezsem diye çok korkuyorum. bu konuda kendimi geliştirmek için ne yapabilirim? help please.
pediatri stajında hasta muayene edemeden staj bitirilen bi okulda okuyorum. intörlükte de çok hasta gelmeyen bir okul burası. mezun olduğumda bir çocuk dahi muayene edemezsem diye çok korkuyorum. bu konuda kendimi geliştirmek için ne yapabilirim? help please.
0
esmeralda villalobos
(02.08.17)
Bağlı olduğunuz hastanede çocuk acil varsa oraya. Yoksa herhangi bir hastanenin çocuk aciline gidip durumu anlatın, odun birine denk gelmezseniz yardımcı olacaktır.
0
gonion
(03.08.17)
Geçen sene bizim okula staj değişimi yapmaya gelenler oluyordu, özellikle küçük stajlar için. Pediatri geçmiş ama çocuk cerrahisi gibi bir stajı degisebilirsin ogr. işlerine sorsan olur belki.
0
doxanikee
(03.08.17)
(18)

Neden kindle?

yaren
SelamPhablet tabir edilen akıllı telefonu olanlar ısrarla kindle alıyorlar. İşte kağıt hissi oluyormuş, başka da aklımda kalan bir sebep yok. Hatırlamıyorum. İyi de ekitap okuyucu bir yığın uygulama varken ve telefonun ekranı da gayet genişken niye kindle? Sizce de biraz tüketim çılgınlığı olmuyor m
Selam

Phablet tabir edilen akıllı telefonu olanlar ısrarla kindle alıyorlar. İşte kağıt hissi oluyormuş, başka da aklımda kalan bir sebep yok. Hatırlamıyorum.

İyi de ekitap okuyucu bir yığın uygulama varken ve telefonun ekranı da gayet genişken niye kindle? Sizce de biraz tüketim çılgınlığı olmuyor mu bu, yoksa cidden çok önemli işlevleri mi var da ben mi bilmiyorum, kindle'ların olay/lar/ı nedir acaba?
0
yaren
(02.08.17)
Ek: hatta tabletlerle de kitap okunabilir ama kindle. Hayır ekranı da küçük. Ne anlıyor bu insanoğlu küçük ekrandan bilmiyorum ki? Niye tablet ve telefon değil de kindle?
0
🌸yaren
(02.08.17)
tek işlevi kitap okuma hissi vermesi ve gözü yormaması bunun dışında başka bir olayı yok. telefondan 20 sayfa bir şey okumaya çalışın bir de kindle'dan aradaki farkı anlayacaksınız.
0
goodman
(02.08.17)
Gozleri yormamasi
0
yarey
(02.08.17)
telefon ya da tablette kitap okumak gozleri cok yoruyor, zarar da veriyor. kindle ve benzeri cihazlarin ekrani e-ink denen bir teknolojiye sahip. yani baktiginiz sey isik yayan minik paneller degil. isiksiz, bildigimiz kagittan bir farki yok gorunurde. ayrica yazilar piksel piksel gorunmuyor tablet ya da telefondaki gibi. hic bu tur cihazlarda okuma yapmayi deneyimlediniz mi? fark cok buyuk. su belki fikir verir: images-na.ssl-images-amazon.com
ayrica ekran yansima ya da parlama da yapmiyor. gunes tepedeyken dahi net bir sekilde okuyabiliyorsunuz.

diger yandan bu cihazlar ekranlarinin sundugu teknoloji sayesinde cok az enerji harciyorlar ve bataryalari haftalarca gidebiliyor. bu da cok onemli bir arti. ekranlari kucuk olunca da yaninizda sadece kitap okumak icin kocaman tablet tasimaniza gerek kalmiyor. telefonlarin bataryalari da bir gunu zor cikariyor zaten.

kendi adima konusayim biraz. isimden dolayi vaktimin buyuk bir kismini bilgisayar ekranina bakarak geciriyorum ve o kadar goz ve boyun yorgunlugunun ustune bir de bilgisayar basinda kitap okumak istemiyorum. 100 liraya ikinci el bir tolino aldim. rahat rahat kitap okuyabiliyorum. ayrica ingilizce ya da almanca kitaplar okumak istedigimde gidip ithal kitaba dunyanin parasini verecegime, elektronik halini alip (ya da illegal yollarla edinip) okuyorum.
0
hopeless
(02.08.17)
göz yorması +1
tabletten uzun bir yazıyı okumak bana işkence gibi geliyor ama e-okuyucular da sayfalarca okuyabilirsin.

başka da bir sebebi yok ama bu çok çok net bir sebep.
0
teritori
(02.08.17)
bence tek olayı göz yormaması değil. en önemli özelliği bu ama şarjının minimum 2 ay gitmesi de gayet güzel bir özellik.

tablette sürekli kitap okursanız 2-3 gün anca dayanır şarjı en iyi ihtimalle. kindle'ın arka ışığı açık değilken ve sayfa değiştirmiyorken şarjı hiç gitmiyor. çok az değil ama; hiç gitmiyor.
0
himmet dayi
(02.08.17)
Kullanmaya başlamadan önce benim de bir ön yargım vardı fakat cidden bambaşka bir cihaz. İki yıldır elim ayağım oldu kendisi.

Yukarıda da yazıldığı gibi saatlerce okusan da gözü yormuyor e-ink teknolojisi sayesinde.
edit: akıllı telefon kriterleriyle e-reader'i kıyaslayarak boktan demek de ayrı bir kafaymış tebrikler.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.08.17)
1- göz yormuyor
2- başka uygulamalar olmadığı için dikkat dağıtmıyor
3- parlama vs. yok, her türlü ışık ve güneş ortamında kullanılabiliyor.
4- çok hafif, okuma sırasında eli veya bileği yormuyor
5- pili çok uzun süre gidiyor, doğrusu şarj etmek aklınıza bile gelmiyor ve sizi yarı yolda bırakmıyor
6- fiyatları diğer ürünlere göre makul düzeyde ve kaybetseniz bile, yüreğinizi bir acı kaplasa da, cebinize etkisi daha az oluyor.
vs. vs.
0
cursor
(02.08.17)
kisaca ozetle, boktan bir cihaz; ama modern insanin zaaflarini cok iyi kullaniyor.

milyarlik telefonlari alirken, hic kullanmayacagimiz aptal saptal ufak bi ozellik icin tercihimizi pahalidan yana kullanirken, sozkonusu kindle olunca, ama dikkat dagitmiyor diye tercih sebebi oluyor.
0
mayeskuel
(02.08.17)
kindle'a boktan bir cihaz diyeni de gördüm ya artık gözüm açık gitmem.

aydınlatma tekniği farkından dolayı kağıttan okuyormuş hissi verir, gözü yormaz. her akşam şarj etmekle uğraşmazsınız. kitap transfer etmek bir e-mail atarak bile yapılabilir. dayanıklıdır düşer falan ekran kırılacak mı korkusu yaşatmaz.
0
catch the arrow
(02.08.17)
kindle'a boktan bir cihaz diyeni de gördüm ya artık gözüm açık gitmem +1

az çok okuyan biri için müthiş cihaz. günümüzde bir şeyler okumak için, kağıt ziyan etmek zorunda kalmadan; en verimli okuma deneyimini sağlıyor kindle ve benzeri cihazlar. kendi içlerinde aynı seviye ürünlerin birbirlerinden pek bir farkı yok.

arkadaşlar bahsetmiş ama ben de ekleyeyim, şarjın çok uzun süre dayanması ve göz yormaması en büyük özelliklerinden. aynı anda birden fazla kitap taşıyabilmek de çok hafif bir bedele mal oluyor.
0
windowsguvenlikduvari
(02.08.17)
Ben mesela astigmatım. E kitap okuyucu almak istiyorum ne zamandır ama malum öğrencilik, bütçe denkleștiremiyorum 1 türlü. Okuldaki derslerim için bilgisayar başında pdf makaleler okurken laptop parlaklığını minimuma çekip yazıları büyütmeme rağmen 1 süre sonra beynime saplanan ağrı mahvediyor beni, devam edemiyorum.

Tablet, telefon kısa şeyleri okumak için iyi ama kitap, makale vs için 10 numara cihaz e kitap okuyucular.
0
materyalist imam
(02.08.17)
Farklı bir okuma deneyimi sunuyor. e-ink teknolojisi göz muhabbetlerini geçiyorum zaten aşikar led ekranla e-ink kıyasalancak şeyler değil. Kindle sadece ve sadece kitap okuma deneyimi için üretilmiş bir şey. Farklı teknolojiler...İnsanlar neden tabletle kıyaslıyor aklım almıyor.

Ancak onun haricinde normal kitaptan çok farklı ve hayatı kolaylaştıran bir deneyim sunuyor.

Eğer amazondan orjinal kitap alırsan mesela kitaba x-ray yapabiliyorsun. Mesela istersen tek tıkla sana kitapta geçen tüm karakterleri sıralıyor. İstersen kitapta geçen tüm terminolojileri sıralıyor ve sözlük anlamlarını yanına yazıyor.. Kitapta altını çizdiğin yerleri sıralı şekilde bir yerde note olarak biriktiriyor. Wifi'a bağlı okuma yaptığında anlamadığın bir sözcüğün tek tıkla küçük bir pop-up ekranında kısa wikipedia özetini sözlük anlamanı ve diğer dillerdeki çevirisini görebiliyorsun. Bir kitapta ortalama hızına göre kaç dk kaldığını veya daha kimlerin nereyi kaç kez highlight ettiğini görebiliyorsun.

Dil öğrenimi için muhteşem. Eğer akıllı okumayı açarsan zor olan kelimelerin üzerine daha basit eş anlamlılarını yazarak senin okuma hızını arttıyor. Sözlükten baktığın kelimeleri kelime kartı olarak bir yerde topluyor sonrasında geriye dönüp bakabiliyorsun.

vs. vs.


Zibilyon tane artısı var. Binlerce kitabı hafızasına alabilmesi, şarjının aylarca gitmesi..Amazonla uyumlu kullanınca gelen artılar kolaylıklar ulaşılabilir kitaplar. Kitap okuyan insanlar için nimet. tek elle istediğin her yerde okuyorsun kitabını. ve evet gözü asla yormuyor..E-ink.

Yani ön yargısı olan insanları gerçekten anlamıyorum..
0
qazaqwsx
(02.08.17)
@qazaqwsx

Bilmiyoruz ki bu özellikleri, bilsek niye ön yargı geliştirelim? Zengin bir ülke değiliz takdir edersin, 8-9 ay çnceki maddi durumumuzla şimdiki bir olmuyor, insan ister istemez sorguluyor...
0
🌸yaren
(02.08.17)
abi ben bunu anlamıyorum, ekşi sözlük'te sayfa sayfa yazı var başlık altında. yanlışım yoksa ben de defalarca yazdım. hala üşengeçlikten aynı soruyu milyon kere soran var. öteki de gelip boktan cihaz yazıyor. kardeşim sen 2017 yılında google kullanmayı bilmiyorsun, ben sana gelip e-ink falan mı anlatayım şimdi?
0
doxanikee
(02.08.17)
@doxanikee

İlgi istiyorum ondan buraya yazdım. Sağ olsunlar, Allah razı olsun herkesten, bütün içtenlikleriyle yazdılar. Sana da buradan çekilip gitmek düşer.
0
🌸yaren
(02.08.17)
Ben de senin ilgini çekmek istiyorum ondan buraya yazdım yaren. Sağ ol, Allah razı olsun senden, bütün içtenliğinle yazdın. Sana da buradan çekilip gitmek düşer.
0
doxanikee
(02.08.17)
@doxanikee :))

Canım benim ne zaman istersen buradayım... fakat bu duyuru bana ait farkındaysan.
0
🌸yaren
(02.08.17)
(21)

online dilencilik

doxanikee
bir bana mı iğrenç geliyor ve benim berbat bir insan olmamdan mı kaynaklanıyor merak ediyorum. şunu gördüm bugün, `onemliuyarilar'a yardım ediyoruz`.elemanın annesi hasta, hasta yatağı ve evinin yenilenmesi için yardım istemiş. hani hasta yatağı eyvallah da mutfak/tesisat/avize yenilenmesi için? ben
bir bana mı iğrenç geliyor ve benim berbat bir insan olmamdan mı kaynaklanıyor merak ediyorum. şunu gördüm bugün, onemliuyarilar'a yardım ediyoruz.
elemanın annesi hasta, hasta yatağı ve evinin yenilenmesi için yardım istemiş. hani hasta yatağı eyvallah da mutfak/tesisat/avize yenilenmesi için? ben bunun için sözlükte yalvar yakar dileneceğime gider çift vardiya çalışır, kemer sıkar para toplarım. çok onursuzca değil mi yahu bu?
0
doxanikee
(01.08.17)
Öyle ve bazıları iyi niyeti de suistimal ediyor.

O tarz yardım isteyen kişileri kara listeye ekleyin
0
MaNOfTheYear
(01.08.17)
onursuzluksa bu kişinin değil, ülkenin ve istihdam durumunun onursuzluğu. nerede gidip çift vardiya çalışıyorsun? söyle bana, ben gidip çalışayım. borçlarım var da.

ayrıca, internet çok geniş bir kaynak. interneti aslında niye gün yapar gibi kullanmıyoruz bilmiyorum. sözlükteki herkes 1 TL havale yapsa 10.000 TL para çıkar belki. 1 TL verene bir şey oldu mu? hayır. peki 10.000 TL alana bir şey oldu mu? evet.

hayatı sadece temel ihtiyaçlardan ibaret görmemek gerek. her insanın hayata yaklaşımı çok farklı. eğer ki hasta bir kadın -okumadım başlığı- "ah avizem, vah mutfağım" diye strese giriyorsa psikolojik refah da o kişi için fizyolojik refah kadar önemli bir konumda oluyor.
0
i drive the hearse
(01.08.17)
Bir de bu adam yanlış hatırlamıyorsam direk sozlukculerden evimi yenileyin diye yardım istemedi. Kanal d de program yapan bir mimar vardı, ona ulaşmak için yardım istedi. Örneğini çok doğru bulmadım ben.
0
rahip janick
(01.08.17)
Sorun aslinda dilencilere para verenlere. Yaslilara bir sey demiyorum ama benim yasimda adam benden para isteyince cok gicik oluyorum. Ben ise giderken ve cok da kazanmazken benim yasimdaki biri dileniyor. Ben bir restoranda 12 saat calisirim yine de dilenmem.

Bir de cocuk dilencilere para verenler var. Cocuklara yardim ettiklerini saniyorlar ama aslinda zarar veriyorlar. Insanlar para verdigi icin aileleri onlari zorla dilendiriyor.
0
Traveller
(01.08.17)
@rahip abi başıdan ne oldu bilmiyorum da benim en son gördüğüm entry şu, eksisozluk.com valla kusura bakmasın benim evimde artema batarya yok. prize bile marka yazmış. birilerini fena sağıyor. afiyet olsun.
0
🌸doxanikee
(01.08.17)
adam direkt yardım istemedi. yazarların hayallerini gerçekleştiriyoruz tarzı bi başlığa entry girmişti. biri de onu referans vererek bu başlığı açtı. buna ben dilencilik demezdim.
0
elorelia
(01.08.17)
ben bu ihtiyaç listesini yeni görüyorum. benim ilk başta anladığım yaşanılmaz durumdaki evi yaşanılır hale getirmekti. olay nasıl artema bataryaya dönüştü anlamadım. hoş olmamış cidden.
0
elorelia
(01.08.17)
Elorelia +1 Ben de bu duruma geldiğini bilmiyordum. Ilk yazdığım gibi hatırlıyordum, takip de etmedim zaten sonrasında. Ilginç buldum açıkçası.
0
rahip janick
(01.08.17)
Duyuruda da oluyor bazen. Hatta adidas çanta isteyen vardı bi ara. Genelde beleş kalacak yer arayan oluyor
0
empedokles
(01.08.17)
Ben de ilk okudugumda "ay ne iyi olur yapilsa" demistim ama bugun konunun artema batarya ile prizin markasina geldigini gorunce yuh dedim. Hakikaten ilginc. Kac para harcandi bilemiyorum ama eminim annesine sorsalar o paranin ihtiyac sahibi birilerine gitmesini isterdi.
0
evrim halkasi
(01.08.17)
reddit'de randomkindness diye biseye takiliyorum arada. ogle yemegi, eski telefon vs isteyen oluyor. veren veriyor.

ilk basta onun gibi birsey sandim ama gercekten cirkinlesmis olay burada. tum evi niye yeniliyorsunuz? artema filan marka vermek kotu olmus.
0
allanpoe
(01.08.17)
Cidden çok üzücü bi durum, insanları resmen enayi yerine koymak bu. Şimdi okkalı bi entry döşedim ama linç edileceğim için girmedim henüz.
Evet kanser kötü bi şey, inşallah annesi sağlığına kavuşur, ama bu annem kanser :( evi baştan aşağı beleşe marka dayayıp döşeyelim seneye yıkılırsa üstüne bi bardak su için :(((( tamamiyle ajitasyon gibi geldi bana. Hani elini yüzünü düzeltmekten ufak şeylerle mutlu etmekten bahsetmiyorlar bütün odaları eşyaları hatta yıkılacak evin tesisatını bile başkalarının parası ile yeniliyorlar ve bunun da bin tane şakşakçısı var.
Nereden baksan çirkin bi durum.
0
bir nick var benden iceri
(01.08.17)
aynı durum olmamakla birlikte, chuck palahniuk'un tıkanma'sını (choke) hatırlattı bu olay bana.

kitapta da esas oğlan yemek yediği yerde bilerek boğuluyordu (yemeği boğazına kaçırıyordu işte, nasıl yapıyorsa), sonra oradan birisi onu kurtarıyordu ve daha sonra ihtiyacı olduğunda kendisini kurtaran kişiden para istiyordu. o kişi de kendisini esas oğlandan sorumlu hissettiği için elinden geldiği kadar yardım ediyordu falan.

kitapta bunu, "hem ben para aldığım için memnunum hem de o kişi kendisini tatmin ettiği için memnun" şeklinde bir argümanla savunuyordu (doğru kelime savunmak değil ama ilk aklıma geleni).

burada da bir parça o var. bu kişi ihtiyacını gideriyor ona yardım edenler de duygusal açıdan kendilerini tatmin ediyorlar. büyüklüklerini gösteriyorlar çevrelerine. bir de böyle bir yönü var bu yardım etme işinin diye düşünüyorum.
0
rahip janick
(01.08.17)
92 haklı. Başlangıcı ne olursa olsun şu anki durum dilencilik ve rahatsız edici.
0
steven wilson
(01.08.17)
Belki 1 yıl sonra yıkılacak, tek derdim annemi mutlu etmek deyip Artema, Viko, Ege Seramik istemek çok iyiymiş. Son hali gerçekten çok çirkin.
0
Lim5
(01.08.17)
çok çirkin buluyorum. çalışırsın, paran yettiğince yaparsın. insanlar hastalıkları da çıkarlarına göre kullanır oldular. liste yapılmış ciddi ciddi. bu çıkardan, dilencilikten başka bir şey değil, başkalarının parasıyla ev yeniliyorsun. eli ayağı tutan bir adamsın yani, git çalış kazan bir zahmet.
0
pinkpeony
(02.08.17)
bilmiyodum sayenizde öğrendim. siz niye ekşisözlüğe giriyonuz ki hacı ? evet olay pek hoş değil. yorum yapmak istemiyorum bitakım insanların ilginç hareketleri. tanımayınca net bişey de diyemiyosun niyetler hakkında. belki hakaten farkındalık sıfır. oluyor yani değişik değişik insanlar. neyse asıl ilk öğrenince ekşiden salakça birşey duydum diye biraz keyfim kaçtı. ama iyi ki girmiyomuşum -yani soldaki şeylere bakmıyorum- dedim biraz keyfim yerine geldi .)
0
klar
(02.08.17)
Bu arada eleman 5800 lira daha istiyor, başlık açmış kendine para topluyor.
0
🌸doxanikee
(06.08.17)
şu an deli gibi bu elamanın bir sonraki entrysini bekliyorum. bir yandan da ona yardım edenlerden çok deli gibi başlıklarına entry girip, sorgulayanlara verip veriştirenleri takip ediyorum.

çok ilginç olay sahiden.
0
rahip janick
(08.08.17)
Olayın haklılık veya haksızlığını tam bilemiyorum ama bu olay sözlükteki yardım kampanyalarına büyük sekte vuracak. O açıdan çok talihsiz olmuş.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.08.17)
epeydiro başlığı görüp tıklamıyordum. iyi ki tıklamamışım. yardım başka bir şey lüks donatım başka şey. iğrendim.
0
rosencruz
(08.08.17)
(2)

kolda deri altında kitle için hangi branş

halanne
derinin hemen altında, muhtemelen yağ bezesi olan bir kitle için dermatoloji mi yoksa genel cerrahiden falan mı randevu almak gerekir?
derinin hemen altında, muhtemelen yağ bezesi olan bir kitle için dermatoloji mi yoksa genel cerrahiden falan mı randevu almak gerekir?
0
halanne
(31.07.17)
Genel cerrahiden almalısınız.
0
ecaeris
(31.07.17)
genel cerrahi. yanlız fazla aksatmadan git, basit bir yağ bezesi de olabilir başka bir şey de çıkabilir.
0
doxanikee
(31.07.17)
(4)

Adım Sayısı

senolll
Merhaba,Günlük ortalama adım sayınız nedir? mesleğiniz/uğraşınız neyse onu da belirtirseniz.Bir de Samsung Health'te aylık yarış falan var 5-6 milyon gibi sayılar. Günlük ortalama 200 bin, neredeyse 200 km demek bu. Bu insanlar hile mi yapıyor nasıl bu değerlere geliyorlar?Son olarak, yine samsung h
Merhaba,

Günlük ortalama adım sayınız nedir? mesleğiniz/uğraşınız neyse onu da belirtirseniz.

Bir de Samsung Health'te aylık yarış falan var 5-6 milyon gibi sayılar. Günlük ortalama 200 bin, neredeyse 200 km demek bu. Bu insanlar hile mi yapıyor nasıl bu değerlere geliyorlar?

Son olarak, yine samsung health'te arkadaşlarınla yarış tarzı bir şey var, Duyuru Yürüme Challenge tarzı bir şey yapsak katılır mısınız? ioslular da katılsın diye ortak bir uygulama bulunur bu özelliği olan. Strava, nike falan bilmiyorum var mı da. Yeni bir başlık açıp davet ederim insanları.

Teşekkürler
0
senolll
(31.07.17)
Günlük 7 bin civarı, normal işe gidiş geliş adımı. Dönüşte yaz olduğu için yolu uzatıp vapura yürüyorum, kışın yarı yarıya azalabiliyor o yüzden. Normal masa başı çalışanıyım.
0
whoosie
(31.07.17)
Evimden metroya, metrodan evime, günlük 7 bin civarı benim de. Akşam yürüyüşe falan çıkarsam 9-10 bin olsun. Masa başı çalışanı. Kışın tabi bayağı bir düşüyor bu sayı...
0
Kamyoncunun vitesi
(31.07.17)
Benimki çok değişken, dün 10 bin yürüdüm mesela ondan önceki gün iki bin bile olmamış.

Bence hile yapıyor onlar günde 150 200 km yürümek de ne demek.
0
buffy de vampir sayılır
(31.07.17)
(git: )Google fit'ten baktım şimdi, default olarak 10 bin hedef koymuş. ona da max haftada 1-2 gün ulaşıyorum. Max 12 bin yapmışım, aktif olduğum günler ortalama 7-10 bin arası gidip geliyor. Sporcu değilsen o sayılar bana imkansız geliyor.

Üni öğrencisiyim.
0
doxanikee
(31.07.17)
(14)

ilahi adalet'ten ne haber?

meyve parcacikli kadin
iki insan bir araya gelip bana çok zararlar verdiler bir sene önce. birisi sevgilimdi diğeri beni aldattığı kişi ama sadece aldatmak değil başka şeyler de yaptılar ve ben aylarca kendime gelemedim. kötü bir insan değilim ve hiçbirini hak etmemiştim. bugün aklıma geldiler şöyle bir baktım ve hala bir
iki insan bir araya gelip bana çok zararlar verdiler bir sene önce. birisi sevgilimdi diğeri beni aldattığı kişi ama sadece aldatmak değil başka şeyler de yaptılar ve ben aylarca kendime gelemedim. kötü bir insan değilim ve hiçbirini hak etmemiştim. bugün aklıma geldiler şöyle bir baktım ve hala birlikte çok mutlular. ben dünyayı anlamıyorum sanırım. ilahi adalet, karma, bu tip bir şey yok mu? başkasının gözyaşları üzerine inşa edilen bir şey nasıl sapasağlam git gide yükselir?
0
meyve parcacikli kadin
(31.07.17)
sana gelene kadar insanlar aç geziyor
0
partizan
(31.07.17)
var ama ha deyince olmuyor. sabır lazım.
0
vayezikhan
(31.07.17)
yok öyle bişey.
0
ghilleinthemist
(31.07.17)
Onların sonsuza kadar normal bi hayat sürme ihtimalleri çok yüksek. Yani herkes kadar mutlu ve herkes kadar mutsuz olabilirler ve mutsuz olduklarında bunun ilahi adalet olduğunu sanabilirsin. Hayat devam ediyor. Senin başına bunlar neden geldi? Bu da mı ilahi adalet?
0
[GODDARD]
(31.07.17)
fazla yeşilçam filmi izledin galiba. hala uyanmamışsan bundan sonra da başına benzerleri gelecek.
0
doxanikee
(31.07.17)
goddard +1

sıradan şeylere olağanüstü anlamlar yükleniyor.

hayatın olağan akışı içinde olan şeyler bunlar. karma yok, ilahi adalet yok. hayatın normal akışı var. insan ilişkileri var.
0
rahip janick
(31.07.17)
İlahi adalet var ve bunun bugünü yarını yok, bir zamanı var. Ama peşine düşüp bunu beklemiceksin, unuttuğun bir zamanda karşına çıkacak ve vay be diyeceksin.
0
mslny
(31.07.17)
Dünya adil bir yer değil.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.07.17)
Benim de kafami cok kurcalayan bir sey bu. Karmaya inaniyor musunuz diye baslik acmistim hatta.

Oluyor oyle... hayatta bir matematik ya da denklem yok. Cok hakli olup kaybettigimde, kazananlara hicbir sey olmadi :)

Uzerinde hakkim bulunan herkese hakkimi helal ediyorum her sabah uyandigimda. Bu kisisel bir sey... benimle ilgili olanlari affederim, gerisini değil.

Fazla dusunmek iyi degil, onu biliyorum. Keske bu kadar takmasaydim her seyi. Aklindan bu tur dusunceleri atmak tek çözüm.
0
runagain
(31.07.17)
n'aptilar abi cok merak ettim.
0
ateistanbul
(31.07.17)
10 yıllar boyunca travma (taciz dayak işkence) yaşamış sonra dayanamayıp intihar etmiş bir çocuğa nasıl bir ilahi adalet karma vs uygulanıyorsa sana da aynısı uygulanacak. kısaca yok yani.
0
perloneth
(31.07.17)
var ama onların mutsuzluğunu beklemekte kötülüğe girdiği için işlemiyor olabilir. işleyişi biraz denişik tam çözülmüyor.
0
for day to break
(31.07.17)
latife tekin bir romanında şuna benzer bir şey diyordu; "üzüntü, başkalarının bizim üzerimizden hata yapmasına yine biz izin verdiğimiz için, saklanması gereken bir şeydir. "

insanlar bir sabah uyanıp saniyeler içinde aldatmaya veya birine kötülük etmeye karar vermezler. davranış ve söylemlerinde zaten bunların ipuçları vardır. bazen bunları görmeyi beceremedik veya gördük ama duygusal nedenlerle görmezden geldik diye, bu bizi mağdur konumuna sokmaz. ama biz toplum ve kültür oalrak bu mağdur psikolojisi ve söylemlerine bayılıyoruz. o yüzden yok ilahi adalet, yok karma, yok ettiğini bulur diye diye doalnıyoruz. oysa siz aldınız onları hayatlarınıza, sıfır belirti ile size bunca kötülük etmiş olmalarına imkan yok. rasyonel düşündüğümüzde bunun geldiğini hiç farketmemiş olmanıza imkan yok.

yani demem o ki, hepimiz insanız, android değiliz. bu kadar anlam yükleyip, sırtınızda taşımayın bir yıl önce olmuş bir şeyi. hayat bu gereksiz yükleri taşımak için çok kısa.
0
Phoebe
(31.07.17)
ilahi adalet diye bir şey yok, bu hayatta ne yaparsan yanına kâr.
0
tughan
(31.07.17)
(16)

Nasıl ateist oldunuz?

neil manke
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şe
ateist/deist/agnostik/gnostik/deistik agnostisizm diye ayırıp oyları bölmeyin, hepimiz ateistiz işte. böyle yapa yapa ülkenin %99.9'u müslüman sanıyorlar.
ama yine de belirtin bari hangi grup içinde olduğunuzu.

90'lı yıllarda doğmuş bir insan olduğum için 2000'lerde yaşım küçüktü sorgulama diye bir şey yoktu tabi. namaz falan kılardım bebeyken, cumalara giderdim oruç tutardım arada. ailem çok dindar değildi ama yine dine bağlılardı, annem hiç başörtüsü falan takmamıştır mesela.

2011-2012 gibi facebookta karikateist sayfasına rastladım ve sorguladıkça olaylar gelişti. ilk postlarını "tövbe allam affet" diye okuyordum sonra sonra ar namus kalmadı tabi. richard dawkins denen abimizin varlığından haberdar oldum daha sonra, yazılarını kitaplarını okudukça daha da koyu bir ateist oldum.

dinler kesin olarak yalandır ama yine de tanrı kesin olarak yoktur demiyorum, tanrı neredeyse kesin olarak yoktur bence.

sizin hikayeniz?
0
neil manke
(30.07.17)
Bir hikayem yok aslında.

Genel olarak seküler bir yaşam tarzıyla yetiştirildim aileden zaten. Çocukluğumdan beri, ortaokul civarlarından beri bu tarz dini şeylere hiç anlam veremedim. O zorunlu din dersinden nerdeyse kalıyordum..Çok net hatırlıyorum son anda hoca 2 vermişti. Beni çekemedi içine ne biliyim.. Hep kuşkulu sorgulayan bir yapıdaydım zaten ama adını koymadan dine bulaşmadan çocukluk geçti.

Oturduğum yerdeki çevremdeki çekirdek arkadaş grubunun da benim gibi olamasının büyük, çok büyük bir etkisi vardır yalnız. Çocukluk arkadaşlarım..Şu an o grupta herkes ateist. Hatta nerdeyse aktif olarak iletişim olarak kurduğum tüm çevrem bu şekilde.

Sonra biraz daha büyüyünce kendimi daha da tanımaya, bilmeye başlayınca özellikle felsefe dersleri almaya başlayınca, üzerine tarih, sosyoloji, psikoloji, dersleri almaya ve bu tarz alakalı kitaplar okumaya başlayınca her şey daha da netleşti.

Sonra daha da sistematik bir hal almaya başladı tabii..
0
qazaqwsx
(30.07.17)
agnostizm

küçükken kuran kursuna, camiye aile teşviğiyle gitmiş biriyim. insanın kafasına vura vura ibadet etmeyi öğrettikleri için ilk önce soğudum. sonra lise zamanımda izlediğim belgeseller, okuduğum kitaplar ve çevremdeki insanların görüşlerini de dikkate alarak, bu kutsal kitaplarda tasvir edilen yaratıcının gerçek olabileceğine dair şüphelerim arttı. tabi ilk zamanlarda şüpheyle başlar, ya varsa dersin. inkar etmeye çekinirsin falan.

zamanla daha da ileri gidip bir yaratıcıyı reddettim. her inanmayanın bir isyankar dönemi olur. artık o kadar isyankar değilim. bu fikirlerin oluşması için insanın düşünsel olarak olgunlaşması gerekli tabi. tanrıyı reddetiğimin 7. yılında kafamda olgunlaşan bir düşünce var o da " yaratıcı illa bir tanrı formunda olup insanlara çeşitli testler uygulayıp sonunda onlara mükafatlandıracak/cezalandıracak bir kavram olmak zorunda değil. hatta yaratıcı, yaratıcı olduğunun bile farkında olmayabilir. "
0
bir sevgi faresi jamal
(30.07.17)
kızlara hava atmak için farklı olmaya çalışırken herkese atayistim deyince geri dönemedim bi daha...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.17)
Agnostik ateistim. İlkokulda sokaktaki bütün arkadaşlarım gidiyor diye kıskanıp ben de kuran kursuna gittim, lisede müdür yardımcısı kafamız çalışmadığı için oruç tutmamızı istemeyince inatlaşıp kadınla kavga edip azimle oruç tuttum. Ama bütün bu zaman boyunca Jules Verne'le başlayıp bilim kurgu okudum, ansiklopediler, Bilim Çocuk dergileri derken bilime hurafeden daha çok güvenmeye başladım. Sonra gerisi geldi zaten.
0
kobuzchu kiz
(30.07.17)
kuran okudum. yeterli oldu.
0
eriksatie
(30.07.17)
annem babam müslüman ama pek ibadetlerle ilgisi olmayan chp zihniyetinde insanlardı. (şimdi namaza falan başladılar o ayrı). babam yazları cumaya gider, bir de ramazanlarda oruç tutarlardı falan. pek dindar olmayan rahat bi çevrede büyüdüm. bir dönem kendi kendime 5 vakit namaz kılmak bir de yaz kuran kursları haricinde zaten dinle pek ilgim yoktu. üniversiteye başlayınca da doğal süreç sonucu ateist oldum işte.

hani böyle kırılma noktası ararsak ilkokul'da okula kuran getirdiğimiz 1-2 ders olmuştu dkab dersinde. o gün rastgele açtığım "kadınlar sizin tarlanızdır, istediğiniz gibi sürün" ayeti beni gerçekten dehşete düşürmüştü o yaşta. onu söyleyebilirim belki.
0
doxanikee
(30.07.17)
Ateistim. Çok uzun sürdü benim süreç. Çünkü son derece dindar bir ailede büyüdüm. Lise çağlarına kadar 5 vakit namaz kılar ağzıma içki sürmezdim. İlk oruç tutmayan insanları ben lisede gördüm mesela, şok olmuştum görünce.

Üniversite yıllarında yavaş yavaş sorgulamaya başladım, ama soğuk denize girer gibi oldu bu süreç, önce ayak parmağımı soktum, geri çektim, bi daha soktum. Önce ufak şüpheler, içimden töğbestağfrullah demeler falan. Sonra kuranın mealini okudum, diğer dini kitapları okudum. Evrim teorisini okudum. Dinlere karşı olan görüşleri okudum falan derken yavaş yavaş kopmaya başladım. O sorgulama korkusundan sıyrıldıkça iyice saçma gelmeye başladı. Böylece dinden çıkmış oldum. Tabii ki bu anlattığım süreç 18 yaşımdan 22-23 yaşıma kadar süren, oldukça uzun bir süreç oldu. Burda yazarken bi anda olmuş gibi gelse de o çocuk yaşlarda derinlere yerleştirilen şeyleri sarsmak oldukça zorluydu.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.07.17)
18-19 yaşlarında, (bkz: an american crime) diye bir film izleyip sonra dünyanın her yerinde bu tür olayların olduğunu idrak edince birşeylerin bize anlatıldığı gibi olmadığını anladım.
0
perloneth
(31.07.17)
İlkokul 5. sınıftayken insanların putlara, güneşe, aya vs taptığını öğrendikten sonra oldu. Bir gün bahçedeki tahta sedirde oturmuş ağaçlara kuşlara bakarken güneş batmaya başladı.
"Güeş her zaman bizimle değil, ay desen keza aynı, demek insanların daha kalıcı bişeye ihtiyacı olmuş, elleriyle putlar yapıp ona tapmışşlar, bi şekilde onların da yandığını yıkıldığını görmüşler ve ulaşılamaz, yanmaz yıkılmaz batmaz bişey bulmuşlar adına da tanrı demişler. Bir düzene kurallara ihtiyaçları vardı çünkü kalabalklaştılar, düzeni bu şekilde sağlamışlar işte..." dedim.

17 yaşarımdayken diğer dinlere ait kitapların bazılarını, islamın çeşitli çevirilerini okudum. 30'lu yaşlarımda antropolojiye, felsefeye baktım,insan davranışlarının kökenleri konusunda inclemelerim oldu, ekonomiyle marksizmden gelen bi yakınlığımız oluştu vs. sonrasında edindiğim her bilgi bana din konusunda ilk düşüncemin doğruluğunu gösterdi. sadece toplumsal düzen gerekliliğine başka olgular ekledim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(31.07.17)
ya cokta kasmaya gerek yok,
biraz aklin , fikrin, beynin varsa, dogustan gelen malligi egitim sayesinde ustunden attiysan ve artik bir gerizekali degilsen , bir tanri olmadigini ve olamayacagini coooookk rahat anliyorsun ve dogal bir ateist haline ister istemez geliyorsun, hepsi tastamam bu iste..
0
alttaraf
(31.07.17)
inançsız olarak yetiştirildim. babam dinlerle dalga geçerdi, dedem bayramlarda falan akrabalarla din tartışmaları yapardı. bana da sirayet etti bu durum. ben de okulda arkadaşlarımla dalga geçerdim. din dersi sınavlarında komikli cevaplar verirdim falan. büyüyünce de dinler inanmadığım, tanrı kavramı da ilgilenmediğim bir şey olarak kaldı.
0
misterturist
(31.07.17)
Doğuştan engelli insanlar beni bu sorgulayışa itti. Ha aileden de aman aman din aşılaması görmedim ama bu tür eşitsizlikleri sorgulamam, ilahi adalet denilen şeyin bir tür kılıfmışçasına şükürcülüğe hizmet ettiğini düşünmem beni bu muğlaklığa itti.
0
lüzumsuz adam
(31.07.17)
Müslüman ve dini bütün? bir ailede yetiştim. yazları camiye gönderildim, ergenliğimde yazları kuran okumayı öğrettiler. ama kimse meali konusunda bir şey söylemiyordu.

2008'de merak edip elmalılı hamdi yazır'ın tefsirini okudum, benim müslümanlık hikayem orada bitti. Allah inancımı kaybetmedim, illa adı konulacaksa deist oldum.
0
kimlanbu
(31.07.17)
Küçükken çok dindardım, anneme kapanması için baskı yapıyordum. Bu tabii ilkokul, en fazla ortaokul zamanı. Ailemde anneannem dışında dindar yoktur. Yazları anneanneme gidiyordum kalmaya, beni kuran kursuna gönderiyordu. Mahallede bir abla vardı, o ara ara çocuklarını çevresine topluyor, din temalı korkunçlu hikayeler anlatıyordu, cehennemde nasıl yanacağımızı falan. Sanırım bunların etkisiyle dindar oldum. Dindar demeyeyim de aslında, korkmaya başladım. O yüzden anneme falan baskı yapıyordum kapanması için:P

Sonra büyüyüp kendi düşüncelerim oluşmaya başlayınca, bu da lise son ve üni ilk yılı oluyor, dinle ilgili her şey saçma gelmeye başladı. Sanki birden aydınlanmaya başladım. Kuranı okudum (türkçe- diyanet vakfı çevirisi), tüm evreni yaratan ilahi güç böyle bir kitap yazmış olamaz dedim. Etkilendiğim biri veya bir olay olmadı. Kendi kendime dinsiz oldum yani. Dünya üzerindeki büyük-küçük hiçbir dine inanmıyorum. Ama bir yaratıcının olup olmadığını bilmiyorum. O yüzden sanırım agnostik düşünceye daha yatkınım. Ateizm de bir inanç şekli bana göre.
0
peggy
(31.07.17)
1-14 yaş arası almanya'da büyüyüp, sonrasında kız çocuklarının inanılmaz kısıtlandığı ve hor görüldüğü bir ortama döndük. almanya'da da kuran kursuna yollardı ailem bizi. ama türkiye'ye o küçük iç anadolu kentine döndükten sonra, kız çocuğu onu yapmaz günah, öyle oturmaz günah, abisine sarılmaz günah, okula gitmez günah diye diye çıldırttılar beni. lise 1 gibi falan oruç tutmayı, eve mahallede ki şeyh gelince başımı kapatmayı, sohbet toplantılarına gitmek için zorlanmayı falan reddetmeye başladım. mahalle muhtarının evinde sabahlara kadar zikir çekildiği bir ortamdan bahsediyorum, senelerde 90 ların başı, refah partisi ev toplantıları falan almış başını gidiyor. kendi öz ablamda bir tarikata girmiş, onunda yöneldirmesiyle, okulumun kapısına falan çarşaflı kadınlar geliyor beni ikna edip doğru yola sokmak için. çok kuvvetli çatışmalar yaşadım ve hatta şiddet gördüm, evden kaçtım üni okuyabilmek için. kişisel gelişimimde önce feminist oldum ben, sonra deist. benim çıkış noktam din ve kadın ilişkisi idi, sadece islamiyetten bahsetmiyorum bu arada.

birden fazla meal okudum, inceledim, notlar aldım, araştırdım derken üniversite hazırlık sınıfının ortalarında din kavramına hiç bir şekilde inanmadığımdan emindim. hala ara ara bu konularda ki yayınları, araştırmaları, belgeselleri falan takip ederim.

şu anda din konusunda inananlara karşı bir saygısızlık etmiyorum, bana saygısızlık edildiğini hissettiğimde tepkimi koyup restimi çekiyorum o kadar. ama bir fikir tartışması olduğunda, karşımdakiler neden inandıklarını, benim neden inanmadığımı anlatabildiğim kadar sağlam bir argümanla anlatamıyorlar ve sohbet mutlak bir sessizlikle bitiyor.

tarikatta olan ablam 80 yaşındaki annemle hiç bir şekilde ilgilenmiyor, telefonlarını açmıyor, yıllardır görüşmüyor. ama ben, hacı annemin orospu olacağından emin olduğu dinsiz kadın, 17 yıldır anneme bakıyorum, her türlü sorunu ile ilgileniyorum, maddi manevi elimden geleni yapıyorum. vicdan sahibi olmak, iyi bir insan olma gayretiyle yaşamak, bütünsel alandan bakabilmek, hümanist olmak gibi yaklaşımların din ile hiç bir ilgisi yok. din eşittir erdemli insan düşüncesine kesinlikle katılmıyorum.
0
Phoebe
(31.07.17)
internetin büyük etkisi oldu. belki üyeleri vardır burada, eskiden ütopyam diye bir forum vardı, hala duruyor mu bilmiyorum. ben o zamanlar 12-13 yaşındayım. atatürk'ün deccal olduğunu söyleyen, el kaide militanından hallice efsanevi bir elemanım. o forumda beni ciddiye alıp da benimle iletişim kuran insanlara cidden çok şey borçluyum. oradan tanıştığım kişiler olmasa belki şu an ışid'e katılmış olurdum jsfhsjk.

benim ailem dindar ama laf olsun diye söylemiyorum gerçekten çok ılımlı insanlar, özellikle annem. bizim evimizde atatürk de dahil kimseye karşı öyle nefret dolu bir konuşma ya da fikir gelişmedi. ben tamamen kendi ergenliğim ve manyaklığım yüzünden aşırıya kaçmıştım.

sonra beni bir aile büyüğümüzün isteği ve desteğiyle "kamp"a gönderdiler üst üste üç sene boyunca. abiler ortamı işte ama fetöcülerin değil, nurcuların. ortam şahaneydı, öyle apartmanda falan değil koskocaman havuzlu, futbol sahalı tesiste takılıyorduk. iki hafta sürüyordu bi kamp. bizim paramız yoktu, aile büyüğü göndermek isteyince ben hiç istemediğim halde (çekingendim ondan istemiyodum, yoksa din iman konusunda dünya markasıydım) ona diş geçiremeyecekleri için mecbur "git oğlum" dediler, gittim.

orada her şey güzeldi. bize iyi davranıyolardı, çokça eğleniyoduk falan, o açıdan hiçbi sıkıntı yok. yani tacizdir, itliktir serseriliktir ben kendim hiç öyle bi şeyle karşılaşmadım. gelgelelim, ilk defa o kadar kalabalık ve "dinli" bir ortama girmiştim ve zamanla soğudum. anlattıkları şeyler olsun, dikte ettikleri yaşam tarzı olsun, din-iman-milliyet üçgeninde anlattıkları olsun pek hoşuma gitmedi. bi keresinde babam aramıştı. "ben burda biraz daha kalırsam ateist olcam baba" dediğimde çıldırmıştı, bağırıp çağırıp küfürler etmişti. daha önce hiç öyle görmemiş, duymamıştım. o olaydan sonra kayış iyice koptu. kendimi yalnız hissettim, "ben bu işlerin adamı değilim, benim yaşayacağım insanlar bu insanlar değil" düşüncesi oluşmaya başladı.

bu kamp mevzuu 12-14 yaş aralığında gerçekleşti diye hatırlıyorum, üç yaz. internette sürtmeye başlamam da yanlış hatırlamıyorsam 12 yaşıma tekabül ediyor. ütopyam'da militanlık yaptığım dönemler. orada bir sürü kuul, atayiz gençle tanışmıştım. başta birbirimizden nefret ediyoduk ama forumda göre göre, iletişim kura kura zamanla aradaki buzlar eridi ve oradan iyi arkadaşlar edindim. ben 12 yaşındaydım ama düzenli olarak benimle konuşan, bana arkadaşı gibi davranan 20-22 yaşında insanlar vardı. o zaman anlamıyosun tabii bunun ne kadar kıymetli olduğunu. ben şimdi 12 yaşında bi çocukla çok samimi olamam, düzenli olarak konuşamam sanırım, hele ki bu arkadaş islamcı militan ayarında biriyse. "amk çocuğu" deyip basarım engeli. onlar öyle yapmadı, babam bile tükmüklü tükmüklü küfrederken her türlü saçmalığımı dinleyip yanımda oldular, yardımcı oldular.

öyle öyle "dış dünya"yla iletişim kurmaya başladım işte. 14 yaşına geldiğimde dinle alakam kalmamıştı, öyle ergen ergen takılıyordum ama ateist falan da değildim. annemle babamın arası o ara pek iyi değildi, kendileri bana gerekli din eğitimini de verdikleri kanısındaydılar, haliyle üzerimdeki baskı azalmıştı - gerçi allah var (pun intended), hiçbir zaman baskıcı sayılmazdı ailem, hiçbir şeye zorlamadılar. ben onlardan görüp istiyodum.

bu arada kamptaki ikinci ve üçüncü senemde satanist olduğunu söyleyen birkaç çocukla tanışmıştım. nurcu kampında allahsız terör örgütü oluşturmuştuk bi nevi, boş vakitlerimizde birlikte takılıp din falan konuşuyoduk artist artist. ergenliğin zirvesindeydik ama gerçekten güzel muhabbetimiz vardı, kendimizce neyi yanlış bulduğumuzu anlatıyoduk birbirimize. o yaşta, öyle bi ortamda, öyle ailelerde büyümüş çocuklar olarak cidden çok büyük cesaretmiş harbiden. ya casus olsalardı? eheh.

neyse işte böyle gelişti mevzu, "öfkeli militan"dan "yontulmuş ayı"ya döndüm. 14-16 yaş aralığında sanırım dinle ilgili hiçbi şey düşünmedim. sonra tekrar bi boşluğa düştüm, dedim ulan allah'ı tamamen unuttuk, böyle yaşanmaz, benim hayata tutunabilmem için bi şey lazım. o dönemde hatırlıyorum, irem diye bi arkadaş vardı. hatta facebook'umda ekli hala haha. ateist olduğunu biliyodum. gittim ona dedim, irem nasıl dayanıyosun amk, ben allah'ın olmadığını düşündükçe delirecek gibi oluyorum. ölünce toprak olmak istemiyorum, cruise seyahatine falan çıkabilmek istiyorum. o da sağolsun aşırı kuul davranıp "deal with it" demişti sadece. o anları hiç unutmuyorum. kendimi o kadar çaresiz ve ezik hissettiğim an sayısı azdır. karşımda ateist ve gayet rahat bi insan var, bense "allah bence yok ama allah'ın olmamasını kabullenemiyorum, bana yardım et" diyen, kafası karışık bi elemanım. kendimi ona kıyasla çok küçük ve güçsüz hissetmiştim.

sonra bi sene falan cidden bayağı kafa patlatmıştım, hatta bi ara delireceğimi düşünüp ekstra üzülmeye başlamıştım. malum, "dinli" çevrelerde böyle hikayeler çok sevilir. allah'ı sorgulamaya başladıktan sonra aklını kaybeden bir sürü insan vardır. öyle olurum, herkesin efendi-zeki bildiği, sevdiği bi çocukken allah'ı sorgulamaya cüret ettiği için kafayı yiyen biri olurum diye korkuyodum.

sanırım lise 2'den itibaren tamamen geçti o mesele de. alıştım ölünce toprak olma, yeryüzünde başıboş olma fikrine. öyle yani. o günden beri de atayiz militan olup çıktım. insan manyak olunca müslümanmış dinsizmiş fark etmiyo, ruh hastası her yerde ruh hastası :((

velhasıl kelam benim hikayem potansiyel ışid militanının yontulup sosyal hayata ve dünyaya kazandırılması şeklinde gerçekleşti. verilmiş sadakam varmış. internet üzerinden türlü türlü "bullying"e maruz kalıp daha da yalnızlaşıp radikalleşebilirdim mesela, haberlerde "çok sakin bi çocuktu, kimseye zararı yoktu, 75 kişiyi niye öldürdü anlamadık :((" diye görebilirdiniz. ama anamın babamın göstermediği anlayışı elin atayizi gösterdi işte, "bak kardeşim böyle bi hayat da var" dediler, sonra kuran'ı falan da okuyunca dedim bence allah yok. öyle yani. şu an 23 yaşında ateistim, bekarım, çocuğum yok. ha "umarım tanrı vardır" diyorum içten içe çünkü sonsuza kadar değilse bile bi 500-600 sene yaşamak istiyorum açıkçası. yaratıcı olsa güzel olurdu.
0
der meister
(31.07.17)
(3)

hadise vs aleyna tilki

bana her yer cehennem
bu aleyla tilki'ye ilk çıktığında çok karşı çıkmıştım ama sonraları görüşümün çok saçma olduğuna kanaat getirdimzira ülkede dünyastarı diye sadece tarkan var (bana göre normal şarkıcı)birde justin bieber ve selena gomez gibi isimler sevin yada sevmeyin aleyna ile aynı yaşlarda piyasaya çıktılar ve ş
bu aleyla tilki'ye ilk çıktığında çok karşı çıkmıştım ama sonraları görüşümün çok saçma olduğuna kanaat getirdim

zira ülkede dünyastarı diye sadece tarkan var (bana göre normal şarkıcı)
birde justin bieber ve selena gomez gibi isimler sevin yada sevmeyin aleyna ile aynı yaşlarda piyasaya çıktılar ve şuan dünya bunların peşinde.

neyse şimdi aleynanın sevilmeme sebebi nedir tam olarak sesi mi ?
eğer öyle ise anlayabilirim. ama şarkıları ise çok saçma

çünkü hadise son şarkısı şampiyona şeker yerine aleynanın söylediği Sen Olsan Bari olsaydı herkes oooowww süper şarkı diyecekti.
demeyecek miydi ?

allah her iki şarkıcının yollarını açık etsin. ikisi de dünya starı olsun.
0
bana her yer cehennem
(30.07.17)
Ben Aleyna Tilki'yi popüler olmadan önce de biliyordum.

www.youtube.com

Yetenek Sizsiniz'de performans gösterdiğinde sevmiştim.

Sonra "kullan-at" tarzı müziğe yönelince kendisini takip etmeyi bıraktım. Bu yaşta iyi bir eğitim alıp, kendini ortaya gerçek eserler koyabilmek için yetiştirmesi gerekirken ucuz müziğe yönelmesi insanı müzikten soğuktan bir hareket.
0
dissendium
(30.07.17)
Bu kizin sevilmeme sebebi insanlarin dedigine gore yasina gore cok ukala tavirlari olmasi, garip garip konusmasidir. Basarisiz oldugunu dusunmuyorum zaten, cunku sarkilarini hic acip dinlemedim kendi basima, ama radyoda, televizyonda gayet de her gun caliyor, demek ki ticari acidan gayet basarili, seven olur sevmeyen olur o ayri mesele.
0
Kamyoncunun vitesi
(30.07.17)
15 yaşındaki, görece ilgi toplayan bir kızı ya da erkeği eleştirmek beğenmekten daha cool görünüyor da ondan. büyüdükçe, fena olmayan işler yapıp sıradana yaklaştıkça bu sefer beğenmek "cool" olacak.
0
doxanikee
(30.07.17)
(4)

Neden duyuruda bugunlerde bu kadar cok alkol karsiti duyuru aciliyor?

Traveller
Sanki Avrupa'da yasiyoruz. Ickinin yasak olmadigi ulkeler disinda zaten en az tuketildigi ulkeler arasindayiz. Bu kisiler Avrupa'da yasasa cildirirlardi heralde.
Sanki Avrupa'da yasiyoruz. Ickinin yasak olmadigi ulkeler disinda zaten en az tuketildigi ulkeler arasindayiz. Bu kisiler Avrupa'da yasasa cildirirlardi heralde.
0
Traveller
(30.07.17)
Böyle bir eğilim görmedim ama alkol karşıtı olmak insan sağlığının temellerini bilen her insanın yapacağı bir eylemdir. Bilinçli insanlar için bu son günlere özgü bir şey değil.
0
dissendium
(30.07.17)
Alkol karşıtı duyurular değil bence, daha çok 'Nesini seviyorsunuz', 'Tadını seviyor musunuz' gibi sorular açılıyor genelde. Alkolün acı tadını sevmeyenlerden biri de benim, kokteylleri seviyorum tatlı tatlı ama şaraptır, biradır sevmiyorum. Avrupa'da yaşadım, Türkiye'de de ya da yaşadığım herhangi bir yerde muhabbetin hatrına içki içiyorum. Türkiye'de genelde bu beraber gittiğimiz rakı sofrası oluyor, yurt dışında duruma göre bira ya da şarap. Çünkü tadı acı geliyor, yoksa tadını seven birine neden karışayım. Muhabbet sırasında içilmesi neden rahatsız gelsin, kaldı ki çakırkeyiflik kafasını severim de. Param varsa Tequila Sunrise söylerim, yoksa votka-vişne. Yaşım geçti artık, üniversiteli değilim. Ağzıyla içmeyip, içki muhabbetini kusmalı işemeli ayine çevirenle de uğraşamam.

Avrupa'da bunu söylemeyi geçtim, iş yerine ilk başladığım gün odaya ilk girdiğimde ellerim çok doluydu. İki kişi 'Biz aşağıya sigara içmeye iniyoruz, gelmek ister misin' demişlerdi. Ben de hem elimdekileri göstermiştim, hem de 'Teşekkürler, sigara içmiyorum' demiştim. Sonra bir buçuk aya yakın kimse benimle 'Günaydın', 'İyi akşamlar' dışında konuşmadı. Milletle konuşmaya çalıştıkça terslediler. Bir tek Kolombiyalı bir arkadaş vardı İngilizce bilmeyen, o benimle konuşuyordu sağ olsun. Bir buçuk ay sonra birlikte çıkışta pizza yemeye karar verdiler ve yanlarında ben olduğum için mecburen sordular. Ben de çok yalnızdım o dönem ve gurursuzca kabul ettim. Onlar da pek memnun olmadılar bu duruma. Peşinden, domuzlu pizza ve şarap geldi. Bunları yiyip içerken 'Dur, ne yapıyorsun! Şu domuzlu, bu da alkol' dediler. 'Eeee' dedim. 'Aaaa, yiyorsun!!!' yaptılar. 'Ne oldu ki' dedim, 'E sigara içmiyorsun' dediler, 'E içmiyorum' dedim. 'İlk gün seni sigara içmeye çağırdım. Gelmeyince, 'O Türk, sigara içmez, içki içmez, neden onu çağırıyorsun, bize vaaz versin diye mi' diye bana kızmışlardı. Başının açık olduğunu söyleyince, burada açıyor ama ülkesinde kapalı' dedi. Ben de bir daha seni bir yere çağırmadım' dedi. Peşinden ülkemizdeki deve varlığından, babamın eş sayısından konu açıldı. Bu grubun da yarısı Fransız, yarısı İspanyol. O kadar uzak ülkeler değil, aramızda birkaç ülke var. İnsanlar da okumamış insanlar değil, doktora öğrencileri. Arada bir iki Kolombiyalı var. O günden sonra selam sabah da verdiler, plaja voleybola da çağırdılar. 1.5 aydan sonra arkadaş grubu diye bir şeyim oldu ve her şey benim 'Sigara içmiyorum' dememle başladı, şarap içmemle son buldu.

Neden ben yaklaşılabilir bir insan olduğumu domuzla ve şarapla kanıtlamak zorundayım? Ben şarabı içmeseydim, domuzu yemeseydim, kötü ve selam sabaha değmez, dışlanan bir insan mı olarak mı kalacaktım? Ben haşema giysem olduğumdan farklı bir insan mı olacaktım, bikini giyenlere karşı mı olacaktım; kaldı ki dini inancım bile yok. Bir arkadaşım var mesela, alkol mayasına alerjisi var. İçtiği anda hastaneye kaldırıyoruz; benim yerimde o olsaydı millet onunla konuşmayacak mıydı hiç? Bu durumda kim kötü niyetli?

Bunu da 'Eyyy Avrupa, sen kimsin' anlamında söylemiyorum. Alkol içmemek alkole karşı olmak demek değil. Alkol sevmemek ve istememek 'Dincisin o halde' demek değil. Alkolü sevmek, 'Oooo sen kafa birisin' demek değil. Ya da 'Bira ne süper şey, tadına bayılıyorum' diye duyuru açsa, onun alkolü yücelttiğini düşünmem. Önyargı ise her yerde önyargı.
0
aychovsky
(30.07.17)
"Nesini seviyorsunuz? Tadını seviyor musunuz? Ciddi cevap verin." Gibi şeylerin temelinde bilinçli ya da değil, alkol karşıtlığı var. Çayın tadını acı bulduğu için şekersiz, kahveyi benzer sebepten sütsüz şekersiz icemeyenler "sade kahvenin, şekersiz çayın nesini seviyorsunuz?" ya da "ciddi cevap verin, tadını seviyor musunuz?" diye 3-4 günde bir sormuyorlar mesela.

İçeceklerin hepsi şekerli, tatlı değil. Turunçgillerden ya da vişneden yapılan meyve suları da şekersizken ekşi, acı arası değişen grupta tada sahiptir. Detokslarda, kürlerde bilmemnelerde içilen şeyler de bitki çayları da acıdır normal içeceklere göre. Daha bunun kefiri, şalgamı vs. var. Fakat bu paragraftaki saydıklarım için çay ve kahvenin bile yarısı kadar kişi veya sefer merak edilip sorulmaz. Böyle daha bir dünya içecek sayabilirim. Hiçbiri için (alkol kadar ya da daha çok ve daha göz önünde tükedildikleri halde) aynı muhabbet dönmez. Konuya naif yaklaşanları anlıyorum fakat sebep kesinlikle içeceğin tadı değil. Daha ziyade yüklenen (bence gereksiz olan) anlamlar ve dini sebepler ile oluşan algı.

@Aychovski senin tecrübene de üzüldüm ama İspanyollar tam ikiyüzlülük yapmış. Hem sünni müslüman "benim-inancım-doğru"cu koyu dindarlığının, hristiyan versiyonu olan katolikler çoğunluk olarak hem de İspanyollar bizden daha çok araplar ve araplarla iç içe yaşadılar.
0
nawar
(30.07.17)
yo, bana hiç öyle gelmedi açıkçası. aksine tr'deki genelgeçer alkole/alkol alana öcü gibi bakan yaklaşımın bayağı uzağında. bu arada senin her duyuruda "yea avrupa'da böyle değil, hehehe" tavrı her cevabın içine sığdırdığın garip vurgu fena kafa açıyor he. bayağı problemli tipsin. her cevapta vurgula, ara sıra unutuyorum ben :)
0
doxanikee
(30.07.17)
(4)

Tarkan çok bozdu

dafuq
abi bu tarkanın son 10 senedeki şarkıları ne kadar kötü ya. evet kral çıplak diyorumşarkıları geçtim sesi berbat. hep aynı bozuk ses tonu ile söylüyor, sanki sesi kısıkmış gibi söylüyor.piyasadaki pek çok pop şarkıcısından daha kötü sesi var. kısık sesle söylüyorşu sesi güzel: https://youtu.be/g36sm
abi bu tarkanın son 10 senedeki şarkıları ne kadar kötü ya. evet kral çıplak diyorum

şarkıları geçtim sesi berbat. hep aynı bozuk ses tonu ile söylüyor, sanki sesi kısıkmış gibi söylüyor.

piyasadaki pek çok pop şarkıcısından daha kötü sesi var. kısık sesle söylüyor

şu sesi güzel: youtu.be
bu sesi berbat: youtu.be

sizce de öyle değil mi?
0
dafuq
(30.07.17)
Evet maalesef bozdu.

Bi tek tsm albümünü beğendim son yıllarda yaptığı çalışmalardan.
0
chicha
(30.07.17)
tarkan'ın şarkıları fena halde demode, çağın gerisinde falan değil ondan da geride. hala deyimleri dizip şarkı yapmaya çalışıyor. altyapılar fena alaturka. pop falan değil, oryantal iğrenç bir çamur. televizyondan tut mağazalarda çalan müziklere kadar her yerden tarkan bombardımanı yaptılar, 1 aylık yolla'nın izlenmesi 53 ml, aleyna tilki'nin 3 günlük şarkısı 17 milyon.

özet: tarkan müzikal olarak bitti, geçmişin ekmeği+basın pompalaması ile nereye kadar giderse.
0
doxanikee
(30.07.17)
elvis presley, baris manco vb kisierin tarkanla ayni yasta yaptiklarina ve tarkan'in yaptiklarina bakarsan tarkan'in tukenmis oldugunu gorursun. eskinin hatrı var sadece.
0
tabudeviren
(30.07.17)
@Trollziya: Onno Tunç Sezen Aksu ile çalışmayı bıraktığında Tarkan diye bir adam piyasada yoktu henüz. Zaten adam 96'da öldü uçak kazasında. Aysel Gürel de keza Sezen ile profesyonel olarak çalışmayı uzun yıllar önce bıraktı, tek tük vardır belki son dönem diskografisinde. Bu konunun o dediklerinle bir ilgisi yok yani özetle.
0
fengari
(30.07.17)
(3)

gss prim borcu

zulfakr
arkadaşlar ben 18'ime girdiğimde gelir testi yaptırmadım. üniversiteye de yerleşemedim. bu 1-2 sene zarfında bana 3 bin lira ceza gelmiş, daha sonra silinmiş. şu an öğrenciyim, borç yazmaya devam ediyor mudur? ne yapmalıyım?
arkadaşlar ben 18'ime girdiğimde gelir testi yaptırmadım. üniversiteye de yerleşemedim. bu 1-2 sene zarfında bana 3 bin lira ceza gelmiş, daha sonra silinmiş. şu an öğrenciyim, borç yazmaya devam ediyor mudur? ne yapmalıyım?
0
zulfakr
(29.07.17)
SGK'ya git. Öğrenci belgeni de al yanına. Silerler öğrenci olduğun kısmını.
0
izmitcan
(29.07.17)
Öğrenciysen 25 yaşında kadar borç yazmıyorlar edevletten bak. Eğer borçlandıdılarsa arkadaşın dediği gibi sgk ya öğrenci belgenle gidip sildirirsin.

Ayrıca adet yerini bulsun: *
0
Ufuk
(29.07.17)
E devlet'e gir, arama kısmından GSS aratırsanız borç sorgulama ekranı vb. çıkacak. Oradan son duruma bakarsanız.
0
doxanikee
(29.07.17)
(32)

Gunde ortalama ne kadar ekmek yiyorsunuz?

stavro
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim ol
Adet olarak soruyorum, bir gunde toplam 1 ekmek, 2 ekmek ya da yarim ekmek gibi.

Bir duyuruda gordum bugun, gunde 1,5 ekmege herkes "cok fazla, o kadar ekmek yenir mi?" falan demis de sasirdim biraz herkes bundan daha az mi yiyor gercekten diye.
Sahsen sadece sabah kahvaltisinda 1 tam ekmek yedigim oluyor, tam bir gun icin en kotu ihtimalle 2,5 ekmek yiyorumdur. Fazlasi da olur. Olecek niyim? Gorunuse gore normal sinirlarin ustunde ekmek tuketiyorum cunku.

Cogunuz gunde 1,5 ekmekten az mi yiyorsunuz gercekten yahu? Bir yarim ekmek arasi atistirmalik bir sey alsan 3'te biri gitti zaten. Genel olarak ekmeksiz mi besleniyorsunuz?
Ekmek yemekten sakinanlar, kilolu musunuz?

Hemen hemen ekmek tuketmeyenler, doyuyor musunuz? Ekmek yemeyi kestigimi farzediyorum, et yiyorsam doymak icin 700gr kemiksiz saf et yemem lazim mesela bir aksam yemeginde sahsen. (Bir kere denedim:) Nasil idare ediyorsunuz? :)

NOt: Halihazirda fazla kilolu olup da rejimde olanlara degil de normal kiloda olanlara soruyorum ozellikle. Rejimde iseniz cevapta belirtiniz.
0
stavro
(29.07.17)
0

(ciddiyim uzun zamandır böyle)

low-carb, glutensiz, rafine şekersiz beslenmeye özen gösteriyorum. İdeal kilomdayım.

edit: evet doyuyorum. doyurucu sağlıklı şeyler yiyince doyuyorsun. Genelde iki ana öğün yemeye çalışıyorum ben ve o kadar da zorlanmıyorum açlık konusunda.
0
qazaqwsx
(29.07.17)
2 dilim yiyorum en fazla ama ona rağmen kilo alıyorum. senin gibi insanlar o kadar yiyip kilo almıyor işte sinir oluyorum:)
0
nothing in my way
(29.07.17)
Sadece kahvaltıda ekmek yerim, o da çeyrek ekmek ya eder ya etmez. Kesmek için falan değil, zayifim çocukluktan beri böyle.
0
doxanikee
(29.07.17)
uzun zamandır ekmek arası bir şey yemedim. ekmek yiyorsam günde hehralde 5-6 dilim falan
0
Kamyoncunun vitesi
(29.07.17)
şüşkoyum, tost yapmıyorsam günde 2-3 dilimden fazla ekmek yemem. kimse sadece ekmek yediği için ölmez, yemediği için de sağlıklı olmaz. cidden günde 2.5 ekmek fazla ama nasıl desem başka şeylerle tolere edebiliyorsan (bol hareket etmek, ekmek dışında genel olarak sağlıklı ve dengeli beslenmek vs) bence çok da büyük mesele değil ya. tamam sağlığımıza dikkat etmeliyiz, vücudumuz en önemli hazinemiz de bugün yediğin sebze için bile zararlı diyolar abi e ne yicez o zaman amk, ben düşünmekten ve uğraşmaktan bunaldım açıkçası.

mevcut kaynaklar bu nüfusu beslemek için yeterli değil. alan sorun değil ama nüfusu doyurmak bence sorun. o yüzden ucuz olan ne varsa basıyolar yiyeceğe de içeceğe de. affedersin ske ske o glikoz şuruplarını falan tüketmemiz lazım. "yok ben tüketmicem" diyorsan ya eşek yüküyle para verip organik kasacaksın ya da kendin yetiştireceksin. ambalajsız ürün tüketmeyin diyolar, doğrudur ama onlardan ne kadar uzak durabilirsin? hiç tüketmeyen adamda çeliğin ötesinde bi irade ve beslenme planı uygulamak için bayağı boş vakit olması lazım.

o yüzden tek derdin ekmekse eğer bence zktir et.
0
der meister
(29.07.17)
Kahvaltıda yarım ekmekten bir dilim eksik gibi yerim, akşam yemeğinde de salata varsa suyuna genelde 1-2 dilim banarım yoksa çorbayla ekmeğin burnunu yerim sadece. Standart gün böyle. Kilo normal.
0
mslny
(29.07.17)
iştahsız olduğum dönemlerde çeyrek.
formda olduğumda yarım ekmek. spor yapıp çok iyi beslendiğim dönemlerde bile yarımı geçmem.
standartlarım bu.

öğrenci şartları falan bazen devreye giriyor ya da gece gece tost istiyor canımız o zamanlar istisnai durum oluşuyor ama çok nadir.
0
Caaannn
(29.07.17)
tüketmiyorum, sıfır. sadece yumurta yiyeceksem bir dilim kızartıp yiyorum yanında. bunun haricinde, dışarda yemek yemem gerekirse ekmeği kafaya takmıyorum (tost, sandviç vb.) çünkü nadiren yiyorum.
0
theseachange
(29.07.17)
Yersem 1 dilim en fazla. Alışınca doyuluyor, bir süre sonra eksikliğini hissetmiyorsun bile. Ekmekle birlikte abur cuburu yemeyi kestim. Porsiyonlarım büyüktü onları da normal seviyeye indirdim. Spor olarak 1 saatlik yürüyüşlere kolayca 13-14 kilo verdim. Şuan kilom normal.
0
reactionic
(29.07.17)
Kahvaltıda 1 veya 2 dilim. Esmer ekmek ne olduğunu bilmiyorum.
0
Lim5
(29.07.17)
@der meister
Derdim ekmek degil acikcasi, zaten kilolu degilim de gunde 1,5 ekmek cok fazla denince sasirdim valla.
0
🌸stavro
(29.07.17)
1 dilim, o da sabah kahvaltıda. Küçüklüğümden beri böyle yerim, hiç ekmek aramam. Annem böyle alıştırdığı için sanırım arkadaşlarımın evine gittiğimde akşam yemeklerinde ekmek masaya koyulunca şaşırırdım, bizde sadece kahvaltıda tüketilir. 4 kişilik aileye bir ekmek alırız.
0
fraise
(29.07.17)
Genelde 1 ekmek. Bazen yarım. Bugün tartıldım, 71 kilo çıktım. Kilolu değilim ama 70+ kilo olmamın temelinde ekmekten çok kola var. Kola içip çikolata, ıvır zıvır şeyleri çok yiyorum bazen.
0
dissendium
(29.07.17)
3 yıldır falan 0 ekmekti. bir iki haftadır hafiften yemeye başladım çok endişeliyim ://
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.07.17)
0. hiç ekmek yeme alışkanlığım yok. aramam.
0
pinkpeony
(29.07.17)
1 dilim.
0
awareim
(29.07.17)
kahvalti ettigimde 2-3 dilim, hafta ici 0. tükettigimde de beyaz degil
0
lemuria
(29.07.17)
Çoğunlukla yarım ekmek. Kahvaltıda çeyrek, akşam yemeğinde 1-2 dilim. Tüm gün evdeysem geniş kahvaltı ve öğle yemeği de eklenince 1'e yaklaşır. Kadınım, ideali kilomdan az bir fazlam var.
0
manuel mandalina
(29.07.17)
Hiç.
Doymak zorunda değilim, doymak için yemek yemiyorum.

Ekmek yememek için menemen gibi ekmekle yemeyi sevdiğim şeyleri hayatımdan çıkardım.
0
kayranin kedisi
(29.07.17)
Genelde yemiyorum. Çok nadir (haftada 1-2 defa) yerim. Onda da en fazla 1-2 dilim tam buğdaylı. Hayatımın hiçbir döneminde 1 ekmeği geçmemişimdir. O da yarım ekmek tost ile başlayan günlerde. Diyette değilim, kilolu değilim ve rahat doyuyorum.

Seninki baya fazla. İnşaatta çalışan işçiler dışında o miktarda ekmek tüketen kişi duymadım. Onlar da ağır yük ve çalışma sebepli zayıflar.
0
nawar
(29.07.17)
Yazılanları gördüm şok oldum. Stavro ben de senin gibiyim. Günde en az 2.5ekmek tüketiyorum.Hatta az önce ekmek olmadığı için yemek yemedim. Annem de dayanamadı bana. Biraz hamur yoğurup pişe(şekerli hamuru yağda kızartma)yaptı. Ekmeksiz yemek yemeyi düşünemiyorum ben.Bu arada şanslı insanlardanım. Yiyip yiyip kilo alamayanlardanım.
Bu arada nerdeyse gece yarısı hamur yapıp bana pişe yapan anneme çok teşekkür ederim. Seni seviyorum.
0
valarmurgulis
(29.07.17)
Yazilnlari gordum ve sok oldum +1 Benim genellikle gun icinde yedigim toplam ekmek 1-1,5 ekmege denk geliyordur. Ekmek benim zayif noktam, keske yememeyi basarabilsem ama olmuyor. Hatta o kadar cok ekmek yiyorum ki cevremdeki insanlara gore, hem bu kadar ekmek yiyip hem nasil 45 kilo kaliyorsun diye sitem ediyorlar.
0
yuzır
(29.07.17)
0

şu sıralar sadece sıvı tüketiyorum.

normal beslendiğim dönemlerde yarım ekmek kadar yiyordum gün içinde. iki dilim sabah, iki dilim akşam gibi.

ne miktar ne tüketirsem tüketeyim tokluk hissi çabuk geliyor. muhtemelen enerji harcamadığım için. enerji harcadığım zamanlarda biraz daha fazla yeme eğilimi gösteriyorum.
0
neseranni
(29.07.17)
Ekmek denen şey kan şekerini çok hızlı yükselten bir besin, kan şekeri aniden yükselince vücut onu dengelemek için insülin salgılıyor habire. Bu ani iniş çıkışlar da başta şeker olmak üzere bir çok hastalığa neden oluyor. Günde 1 dilim falan hadi neyse, ama dediğiniz miktarda ekmek çok çok fazla. Yaşınız nedir bilmiyorum ama genç vücudu bir şekilde tolore edebiliyor ama 35'i geçtikten sonra nur topu gibi hastalıklarınız olur bu ekmek temposuyla giderseniz.

Ben hiç ekmek yemiyorum, bazen işte yemeğine göre 1 dilim yerim o yemekle. Ekmeksiz gayet doyuyorum. Ekmek ile doymak arasındaki ilişki o dediğim kan şekerini yükseltmesi meselesinde yatıyor. İlk önce ani kan şekerini yükseltiyor, doygunluk hissi yaşıyorsunuz. Fakat o ani çıkan kan şekeri, bir süre sonra aniden de düşüyor, bu sefer kısa bir süre sonra yeniden acıkıyorsunuz. Size günde 2.5 ekmek yediren şey de bu habire inip çıkan kan şekeri.
0
fengari
(29.07.17)
Kahvaltı dışında ekmek yemiyorum, yediğim ekmek ekşi mayalı evde yapılan ekmekten. Eve hazır ekmek alınmıyor zaten. Bugün yarım dilim yemiştim, bazı günler hiç yemiyorum, pide filan yediğimde de ekmek yemiş sayarsam günde 1 dilime denk geliyordur bence. Normal kilodayım, rejim yapmıyorum.
0
elikası
(29.07.17)
0.
İki aydır düşük karbonhidratlı besleniyorum, ilk günden itibaren ekmeği bıraktım. Öncesinde de yarım ekmek civarı yerdim, o da kahvaltıda. Glisemik indeksi düşük şeyler yediğim için uzun süre tok kalabiliyorum, asıl fazla ekmek yemek sonrasında açlık hissetmeme sebep oluyor. Başta biraz kilo vereyim diye başladım ama bu şekilde devam ederim çünkü hiç mi hiç aramıyorum ekmeği.
0
pike
(29.07.17)
0

Kilolu değilim ama sebze ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Zaten 2 lokma yemek yesem doyuyorum ekmek yiyince diğer şeylere yer kalmıyor. Birde gluten intoleransı var taş yemiş gibi hissediyorum.

Evde peynir yaptığımızda onun suyuyla ve çok az hamurla lavaş yapıyoruz. Kırk yılda bir onu yerim o kadar.
0
jazzabel
(29.07.17)
2 dilim
0
gazozailacatmauzmani
(29.07.17)
Yazilanlari gorunce tekrar tekrar sok oldum ben de. Bu yazdiklariniz bir ogun degil, tam bir gun icin gecerli degil mi yanlis anlamadim?:) Millet az falan da degil, resmen hic yemiyormus ekmek.
Bulgur pilavi + salata yerken bile 1-2 dilim ekmek goturuyorum ben:) Sisman olsam yemezdim gerci ama bir sikinti da cikmayinca aynen boyle devam ediyor.
Buradaki cevaplardan anladigima gore ben bayagi cok yakiyorum:)
Su an saat 13:10 ve simdiden 1 tam ekmek yedim toplamda.
0
🌸stavro
(29.07.17)
şurada gördüğün dilimlerden maksimum dört, beş adet.
www.damakunlumamulleri.com
0
filteria
(29.07.17)
cok net hatirliyorum yil 1998
gunde 2-3 tane somun ekmek yerdim.
o zamanki ekmek gramajlari simdikine gore buyuktu

60 kilo civariydim hep.
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
sıfır.

kilom normal ne fazla ne zayıf. demek ki ihtiyacım yok
0
shotgunwoman
(29.07.17)
(24)

Atayizler bazen ya bir yaratıcı varsa diye düşünüyor musunuz hiç ?

buffy de vampir sayılır
Ben bir Müslüman olarak ya Allah yoksa diye düşünüyorum bazen. sizde durum nedir ?
Ben bir Müslüman olarak ya Allah yoksa diye düşünüyorum bazen. sizde durum nedir ?
0
buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
"ya bir yaratıcı varsa?" diye değil de "hakkaten yaratıcı olsaydı nasıl bir şey olurdu acep?" diye düşünüyorum bazen.
0
luchetti
(29.07.17)
Videoyu şu an izleyemiyorum maalesef mobilden bağlandığım için :) o yüzden video ile ilgili cevab vermem gereken bir şey varsa veremiyorum. Sonra deme ki cevab veremedi :))
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
yok kardeş düşünmüyoruz. Biz bi de genel olarak hiç düşünmeyiz.

i1.imgiz.com
0
qazaqwsx
(29.07.17)
Yaratıcı fikrini düşündüğüm oluyor. Ama kesinlikle islam veya diğer semavi dinler algısı ile değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(29.07.17)
qazaq niye alındın ki kardiş ?
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
@buffy

niye alınayım quardesh ? olanı söyledim <3
0
qazaqwsx
(29.07.17)
aklımın ucundan bile geçmiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.07.17)
Bir ithamda bulunmuşum gibi hissettim ataistlere karşı. İtham yok merak var.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
Bildiğimiz 3 büyük din zırva geliyor. Onların doğru olmadığına eminim. İslam tanrısı Allah'tan bahsediyorsak olmadığına eminim. başka bir yaratıcı var mı, düşük ihtimal ama olabilir, yüzde 5 falan ihtimal veriyorum.

Bana da kesin Allah var, kesin x var diye görmediği etmediği tanrılara inandığını iddia edenler garip geliyor. Kimsenin yüzde yüz emin olarak, acaba demeden inandığını sanmıyorum.
0
doxanikee
(29.07.17)
Düşünecek o kadar şey var ki ona sıra gelmiyor
0
catch the arrow
(29.07.17)
@doxanikee 5% dediğiniz aslında çok büyük bir oran :)

ben %1 bile şüphelenseydim tanrının var olup olmadığından, direk müslüman olurdum, düşünsenize %1 ihtimalle ölümden sonra ultra her şey dahil bir cennet bizi bekliyor, sınırsız yerli & yabancı içki vs... %1 için bütün hayatı bunun peşinde geçirmek hiç fena bir anlaşma değil :)

eğer tanrı varsa milyarda 1'in milyarda 1'i ihtimal filan vardır.
0
luchetti
(29.07.17)
hayır hic düşünmüyorum.
kendimi bildim bileli (yaklaşık 6 yaş civari) hic düşünmedim.
0
balik kraker
(29.07.17)
Sonra eşim beni niye boşamak istiyor :D ya kusura bakma nolur fakat senin bu hikayelerin inanılmaz eğlenceli geliyor bana :( ben bir müslüman olarak ya allah yoksa diye hiç düşünmüyorum ama bazen böyle bi ayet gerçekten olabilir mi ya diyorum. Araya karışmış gibi gelen şeyler olabiliyor.
0
ekaterina
(29.07.17)
genel olarak konuşacak olursam; ya biz hakikaten bakteri gibiyiz onun için, hiç haberi bile yok bizden, öyle takılıp gidiyoruz ya da tanrı yok. ben yokmuşcasına yaşıyorum çok uzun süredir. ondan önce de üzerine düşünmemiştim zaten.

şimdi konu islam'daki allah ise; onun gerçek olabileceği ihtimali üzerine düşünmeyi dahi bıraktım, hiçbir şekilde mantıklı gelmiyor. milyarlarca galaksinin, trilyonlarca yıldızın yaratıcısının insanlığa seslendiği 23 yıl gibi kısa bir süre içerisinde verilmesi gereken mesajların bunlar olması gerektiğini düşünmüyorum, her şekilde saçma geliyor. kuran'ı okurken büyük hayal kırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum. üstelik allah'ın olmasını hakikaten çok isterim. gayet net çizgileri olan hayatım olurdu. basit, düz, sade, kurallı bir yaşam, sonrasında uçsuz bucaksız, aklımın alamayacağı kadar güzel bir gelecek. kafamda en ufak bir soru işareti olsaydı direkt müslüman olurdum zaten. yani olmaya dünden razıyım da yok, imkanı yok.
0
soso
(29.07.17)
Ateizm bir kurum değildir yani herkesin fikirleri birbirinden farklı olabilir.

Kim istemez öbür tarafın olmasını, kım ister yok olmak ama gerçekleri değiştirmez ki
0
kleider
(29.07.17)
cevap veriyorum; evet.

varsa ve tüm bu olanları izliyorsa, çıkıp bunların hesabını nasıl verecek diye düşünüyorum. sonra ise zaten olmadığına yeniden inanıyorum.
0
karlmarx
(29.07.17)
Özellikle havuza gittiğim günlerde kendimi soruyorum bu soruyu. Havuz ne alaka derseniz eğer açıklayayım. Havuza gittiğim günler sauna odasına ve buhar odasına da gidiyorum. Çok sıcak olduğu için hemen cehennem geliyor aklımıza. Arkadaşlarla konuşuyoruz. Bir tane de müslüman var aramızda.yanacaksınız yanacaksınız diye konuşuyor. Tabi etkilenip konuşuyoruz aramızda. Ya yanılıyorsak. Ama bir türlü yanıldığımıza ikna olmuyoruz. Odadan çıktığımızda da konu unutuluyor. Ta ki diğer gidişi kadar.
0
valarmurgulis
(29.07.17)
inançlı biri olarak bazen, bazı konularda boşluğa düştüğüm oluyor. ama kesin ve sağlam bir imanım var, buna eminim. çok şükür :) ama bazen çok zor bazı şeyleri bağdaştırmak, anlamak... ağır geliyor yani.

nasıl oluyor da oluyorlar en çok kafamı meşgul eden şey. her neyse...

ayrıldığım bir paylaşımlı evde, yerime gelen arkadas duvara astığım atatürk baskılı bayrakları kendisine bırakmamı istemişti. birini alıp birini de ona bıraktım. daha sonra görüştüğümüzde, hasta ve ateşli olduğu bir gün yatakta yatarken, duvarda asılı duran bayrağı görüp bayağı bir korktuğunu ve bildiği bütün duaları okuduğunu anlatmıştı. sonradan bayrak ve atatürk olduğunu fark etmiş. kendisi ateist. öyle olduğunu söylüyor.
0
runagain
(29.07.17)
Allah fikri zaten saçma ve olanaksız geldiği için "atayiz" oluyor insanlar, niye tekrar "Var mıdır lan acaba?" diye düşünsünler. Sen arada bir "yer çekimi yok mu acaba?" diye düşür müsün mesela?

Ha şu oluyor, bazen hayatın içinde o kadar zalimce, adaletsiz ve basbayağı kötü şeyleri görüyorum ki müslümanların yaptıkları, aklımdan "ulan inşallah bunların sabahtan akşama kadar sayıkladıkları allahları vardır da öldüklerinde cehennemde karşılar bunları" diye düşündüğüm oluyor.
0
fengari
(29.07.17)
kleider,bu da güzel bir ezber, e ben zaten ilk cevaptan sonra genelleme mi yaptım ki ezberden bu lafı ediyorsun ?

fengari, e düşünen varmış işte yukarda. Bu tarz soruların doğrusu yanlısı yoktur arkadaş. Kimi arada var mı acaba diye düşünür kimi de düşünmez. Bu kadar basit.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(29.07.17)
Hayır.
Esprisine belki ama ciddi anlamda aklımın ucundan geçmez, septik olduğum dönem geçeli çok oldu.
0
pike
(29.07.17)
Dusunmuyorum
0
eksimeksi
(29.07.17)
düşünmüyorum. varsa da memnun olurum çünkü insan aklının bile çürütebileceği bir din gönderdiğini zannetmiyorum, yaratıcım benden daha akıllı olduğu için muhtemelen anlatılanlardan çok daha adil ve güzel bir sistemi vardır; bundan atayizler de nasiplenir. kendi adıma islam'a kesinlikle inanmıyorum, benim mantığıma göre her şeyi bilen ve her şeyden üstün olan bir yaratıcının böyle bir din göndermesi mümkün değil.

ha belki ben kafayı yemişimdir, o da her zaman ihtimal dahilinde ama zannetmiyorum. öteki tarafta müslümanların anlattığı gibi bir allah görürsem cidden çok şaşırırım.
0
der meister
(29.07.17)
ben bir ara nasreddin hoca var mi yok mu diye dusunuyordum
0
kosun lan mevzu var
(29.07.17)
(5)

dnayı kaba mühürlemek?

uyusam iyi olur
https://eksisozluk.com/entry/69663108bu entry çok sahte,anlamsız, saçma geldi. doğru olduğunu düşünmüyorum. zaten alıntı yaptığı site de uyduruk bir şey. sizce de öyle değil mi?
eksisozluk.com
bu entry çok sahte,anlamsız, saçma geldi. doğru olduğunu düşünmüyorum. zaten alıntı yaptığı site de uyduruk bir şey. sizce de öyle değil mi?
0
uyusam iyi olur
(27.07.17)
bullshit as fuck
0
ghilleinthemist
(27.07.17)
Uyduruk. Açıklayacak bilimsel bir yönünü bulamadım.
0
Lim5
(27.07.17)
Oyle bir sey yok. Duygular gen ekspresyonunu etkilese bile, yan odaya muhurlenmis dnayi etkilemek diye bi varolus tarzi yok. Dna nedir nasil izole edilir biraz video falan izleselermis keske yazarken.
0
passive aggressive
(27.07.17)
site ve yazı zaten sıfır bilimsellik de kaynak diye paylaştıklarının çoğunun da yazıyla alakası yok. birisi görüp entry yazıyor da bunu "ufuk açacak" görüp ekşi şeyler'e taşıyan hıyarı tanımak isterim ben.
0
doxanikee
(27.07.17)
(bkz: pseudoscience)
0
neseranni
(28.07.17)
(2)

çizgi roman soruları

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler,ben çizgi roman okumak istiyorum ama nerden nasıl başlasam bilemedim. Nereden satın alıyorsunuz bunları, arkabahçe, gerekli şeyler gibi yayıncılar gördüm bunların iyisi kötüsü, pahalısı ucuzu var mı? Mesela "ayrıntı yayınları çok pahalıdır, iletişim de pahalıdır ama çevirileri iyidir, kl
iyi geceler,

ben çizgi roman okumak istiyorum ama nerden nasıl başlasam bilemedim. Nereden satın alıyorsunuz bunları, arkabahçe, gerekli şeyler gibi yayıncılar gördüm bunların iyisi kötüsü, pahalısı ucuzu var mı? Mesela "ayrıntı yayınları çok pahalıdır, iletişim de pahalıdır ama çevirileri iyidir, klasiklerde iş bankası bir numaradır hem iyi çeviri hem de uygun fiyat..." gibi önerilerinizi bekliyorum.


Bir de batman okumak istiyoruz mesela hangi seriden nerden nasıl başlanacak? Türkçede doğru düzgün seri yok sen ingilizce al oku derseniz onu nerden alacağım?

Eğer ingilizce alırsam böyle penguen'in, Lombak'ın bir yıllık tüm sayıları bastıkları ciltler gibi çizgi roman bulabilir miyim?

Bir seferde alayım bir seri bir daha uğraşmayayım okuyayım istiyorum çünkü. Batman, örümcek adam, x-men ilk aklıma gelenler.

Bonus soru: shounen jump dergisine abone olmak mümkün mü ingiliççe?

Teşekkürler.
0
nickimin hakkini veremedim
(27.07.17)
basılı şart değil diyorsan ekrandan okumak için comixology var. arşivleri çok geniş. diğer sorular için açıkçası benim de fazla çizgi roman kültürüm yok.
0
doxanikee
(28.07.17)
d&r, idefix çoğunlukla... aradığımı bunlarda bulamazsam; nerde bulursam oradan alıyorum. kadıköy'de büyülü dükkan var, flaneur var.
0
late viper
(28.07.17)
(5)

Tarti/baskul olmayan spor salonu

neumann
Normal midir? Bana cok sacma geldi. Spor yapanlar icin en onemli ekipmanlardan biri degil mi tarti?
Normal midir? Bana cok sacma geldi. Spor yapanlar icin en onemli ekipmanlardan biri degil mi tarti?
0
neumann
(26.07.17)
mahalle arasındaysa doğal. bazı yerlerde sadece ağırlık falan oluyor. aylığı 50 lira gibi komik rakamlar tabi... sigara içen abiler gelip halter emiyolar
0
Tears of Devil
(26.07.17)
Yok, bahsettigim yer bir MacFit subesi.
0
🌸neumann
(26.07.17)
benim gittiğim mahalle arası spor salonunda vardı. en önemli mi bilmem ama gittiklerimin hepsinde vardı.
0
doxanikee
(26.07.17)
Bozulmustur bir sey olmustur belki ya da cok sote bir yerdedir?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.07.17)
olması lazım tabi ama bence spor salonunda tartılmanın bir anlamı yok. tartılma işleminin sabah uyandıktan sonra aç karnına mümkünse tuvaletten sonra yapılması çok daha sağlıklı sonuç veriyor.
0
bobinhoo
(26.07.17)
(28)

Sahip olduğunuz lüksler?

fragile lady
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.

Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
0
fragile lady
(25.07.17)
ayda 1 2 kere avrasya tünelini kullanmak olacak sanırım.
0
sutlu nescafe
(25.07.17)
güzel yemeğe iyi para vermek sanırım en büyük lüksüm. maaşımın en büyük kısmı kaliteli yiyeceğe gidiyor. onun haricinde teknolojik aletlerimi alırken alabileceğimin en iyisini almayı tercih ediyorum, hem evladiyelik hem de hoşuma gidiyor; ego tatmini işte...
0
Bruce
(25.07.17)
Kitap okuyup duruyorum. Kendime kindle aldım. Artık her kitap sonu internete girip kitap almak benim lüksüm.
0
iddaaci
(25.07.17)
seks
0
chillbabe
(25.07.17)
bahçeli bir evde oturuyorum, lüks denilebilecek bir arabam var.
istediğim an tatile gidebiliyorum.
çıkar çıkmaz iphone ve macbook alıyorum.

hoşuma giden bir şeyler aldıkça şımarıyorum. bok herifin tekiyim.
0
kosun lan mevzu var
(25.07.17)
leman, uykusuz falan arasıra...

max. iki bira, yanında fıstık :)
0
runagain
(25.07.17)
etin en yağsızını alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Çok çalıştığım zaman kendime seyahat armağan ediyorum. Tatil olarak değil de gezi olarak daha çok.
0
Erensq06
(25.07.17)
küveti sıcak suyla doldurup içinde uzun süre vakit geçirmek, düzenli nefes egzersizine vakit ayırmak, sıcak su tüketmek, bira çeşitleri denemek, bisikletle doğaya çıkmak.
0
chachachablues
(25.07.17)
kendime buzlu kahve yapıyorum ^^
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
Duyuru'da üyeliğim var. Bu bi lüks. asfasfas
0
MaNOfTheYear
(25.07.17)
hayatımda hiç yemek yapmadım. çünkü hiç ihtiyaç duymadım
işyerinde istersem uyuyabiliyorum. kimse karışmıyor.
mesai saatlerinde iş yerini terk edip çarşıda gezebiliyorum.
kafam çok atarsa 10 gün içinde ülkeyi temelli terk edebilirm
0
bana her yer cehennem
(25.07.17)
Evim metrobüse yakın. Evet beklentilerim biraz düşük sanırım.
0
doxanikee
(25.07.17)
sabah yataktan ne zaman istersem o zaman kalkıyorum.
0
ron dennis
(25.07.17)
Digiturkte spor extra var.
0
brad pitt
(25.07.17)
arada pasta almak
0
faik abi
(25.07.17)
evde nudist takılmak.
0
austra
(25.07.17)
Duyuru'da zaman harcıyorum. Şu aralar hakkaten lüks, ben de lüksü sömürdüm ama biraz da böyle rahatlıyorum. Ciddi ciddi lüks.
Organik şeyler alıyorum ama organik olmayanlar da kaçıyor.
Cilt bakımı yapıyorum.
0
aychovsky
(25.07.17)
Tütüne geçtim geçeli metrobüse yürümek yerine taksiyle gidiyorum. Ama gene metrobüse biniyorum :/
0
klar
(26.07.17)
yemek,bulaşık,çamaşır,ütü vb işlerle meşgul olmamak
kindle çok güzel
kaliteli restoranlar keşfetmek
işim sayesinde yurtdışına gidebilmem
ödül olarak internet alışverişleri, arkadaşlarıma hediyeler almak
...
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Kavurmalı kaşarlı pide. Yuvarlak olacak ama.
Tatlıya da çok para veriyorum.

Bir de motosiklet işte.
0
yirmisantim
(26.07.17)
motosiklet, yılda bir yurtdışı genelde bir hafta, antika arabam var toplamaya çalışıyorum halen, yılda 3-4 kere turne yaptığımız bi toplulugumuz var şimdilik ülke içerisinde
0
mirty
(26.07.17)
günde 2 adet sade soda. yılda 700 tane içsem 50 kuruştan 350tl tutar, bence gayet lüks.
0
nuisance
(26.07.17)
Ev işlerini anneme yıkıp uyumak.
Ev işlerini anneme yıkıp kendin-yap şeysiyle kafa dağıtmak.
Market alışverişi ayağına gidip oralarda acık dolaşmak kafama göre bakınmak.
0
yaren
(26.07.17)
yalnız yaşamak
kendi damak tadıma göre yemek, pasta, börek yapıp bunları birine beğendirmek zorunda olmamak
tatil zamanlarında istediğim saatte istediğim şeyi yapabilmek
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Kendime gtx 1080li oyun bilgisayarı topladım. Bol bol şımartıyorum kendimi.
0
oddyseus
(26.07.17)
Huzur.
Parayla asla satın alınamayacak ve bu zamanda her insanın sahip olmadığı bir lüks. Yüzlerce hatta dolaylı olarak binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığım çok stresli bir işim olmasına rağmen son 1 senedir inanılmaz huzurluyum. Huzurumu bozacak kişileri anında kendimden uzaklaştırıyorum ve olaylardan kendimi soyutluyorum. Huzurlu olmamda İst'da yaşamamamın da etkisi oldukça büyük tabi :)
0
iwasbornonamountainside
(27.07.17)
Smule Sing,
macbook pro,
1 koli milka lila pause,
gitar.
0
kingsley
(21.08.17)
(14)

Evde bakımını üstlendiğmiz hayvanları kısırlaştırmak

Cursed Chico
Ne düşünüyorsunuzu bu konuda? Cevaplarken hayvan var mı evde ya da dasha önce nbaktınız mı, cvaplarsa nız bunu da sevinirim. Evine hayvan kabul etmemiş biri, hayvanlarla yaşamaya başladıktan sonra daha farklı düşnebilyor çünkü.
Ne düşünüyorsunuzu bu konuda? Cevaplarken hayvan var mı evde ya da dasha önce nbaktınız mı, cvaplarsa nız bunu da sevinirim.

Evine hayvan kabul etmemiş biri, hayvanlarla yaşamaya başladıktan sonra daha farklı düşnebilyor çünkü.
0
Cursed Chico
(25.07.17)
Bence kedi kopek sahiplenmek pek de durust olmayan bir eylem. Ornegin ben senin vegan oldugunu biliyorum. Sirketlerin hormonlarla 3 gunde 15 kilo hale getirdigi tavuklara acimadan o tavuklari sansli kedi ve kopeklere yediriyoruz. Yani sansli bir canli icin binlerce sanssiz canlinin aci cekerek yasamasina ve olmesine neden oluyoruz. Bu durum Amerikali cocuklar Nike giysin diye calisan Bangladesli cocuklarin hikayesine benziyor. Onlar hayvan acidan anlamaz diye bir tartismaya elbette girmiyorum ya da hayvanlar insanlar icin yaratilmis ya da evrimlesmis seklinde sig tartismalara.
0
Traveller
(25.07.17)
kısırlaştırmak gerektiğine inanıyorum.
çünkü ülkemizde sokak hayvanlarının bu kadar aşırı olmasının öncelikli nedenlerinden biri kontrolsüz çoğalma ve kısırlaştırmama zaten.

sokağımda sahiplenilebilecek 10 tane yavru varken, benim kedim iki ay sonra unutacağı annelik hissini tatsın diye orada burada perişan olacak yavruları dünyaya getirtmem.
bunu mantıklı bulanın da aklından şüphe ederim.

"o zaman insanlar da üremesin" falan diye düşünenler var.
ama insanların hayvanların yüzde %98'inin aksine, zevk ve ihtiyaç amaçlı seks yaptığını da unutuyorlar.
üstelik, bir kediyi doğurtsanız, sonraki ilk kızgınlık döneminde yine çiftleşecek, yine çiftleşecek ve yine çiftleşecek.
özellikle cahil kesimde nüfus planlaması yapmama örnekleri çok olsa da, insanların genel geçer kısmı bir ya da kaç çocuk istiyorsa o kadar çocuktan sonra üremeyi durduruyor.

bir kedinin ya da köpeğin kısırlaşmadan bir yıl içinde doğmasına neden olduğu yavru sayısıyla, insanınki bir değil.

bunu da açıklamak istedim konu açılmışken.

hayvan hakları olan kısım da şöyle...
ben kedilerimin hepsini sokaktan kurtardım.
benim sorumluluğum ona bakmak, onu sağlıklı tutmak, onu mutlu yaşatmak.
sokaklarda sefil olacaklarına ya da dediğim gibi iki ay sonra unutacakları yavrularına sahip olmak yerine, benimle sağlıklı, uzun ve güzel birer ömür yaşamaları daha doğru.
yani dediğim gibi, özellikle ülkedeki hayvan durumu göz önüne alınacak olursa, kısırlaştırmanın hayvan hakları ihlali falan olduğunu düşünmüyorum.
bunun öyle olduğunu düşünenin de yine aklından şüphe ederim.
0
blatta hiberna
(25.07.17)
kısırlaştırdım. veteriner prostat kanseri riski olur kısırlaşmazsa demişti. diğer köpeğime sürekli çiftleşme hareketi yapıyordu.
bunun dışında zaten çiftleştirmeyecektim, çünkü doğacak yavruların akıbeti benim sorumluluğumda olacak. ben bakmayacak olsam da vebali bana. ki türkiye'de gözüm kapalı kimseye sahiplendirme yapamam, ömür boyu bakar bu diye kimseye güvenemem. ciddi sorumluluk isteyen bir şey. ve o yavrular da büyüyünce kısırlaşacak mı yoksa onlar da mı yavrulayacak, sonrası ne olacak vs vs.
hayvanın doğasına müdahale kısmına gelince, zaten doğası mı kaldı? evde bakıyorum, yürüyüşe çıkartıyorum, yemeğini veriyorum. evcil hayvanın doğası diye bir şey yok, doğal olan bu değil ki. bakımı benim sorumluluğumdaysa olası her şeyine müdahale etme hakkını kendimde görürüm.
herhangi bi barınağa ya da orman beslemesine gidip hayvan kısırlaştırılmazsa ve çiftleştirilirse nelere sebep olunduğu görülür zaten.
bunları düşünüp kısırlaştırdım.
0
pide
(25.07.17)
BEn de vegan mamalar var ve evet, vegan olmayankar kadar sağlıklı ya da kediyi vegan yapmak ne kadar doğru tartışmalarına girmek iste miyorum. Ama zaten veganların bir çoğu vegan olmayn mama kullanıyor türkiyede. Başka hayvanların bedenlerini kullanıyor. Şu an için zorunluluk biraz bu durum.

İnsanlar Kedilerin köpeklerin yaşam alanıarını işgal edip onları çöp kutularına, otoban kenarlarına mahkum edince, bir kaç insanın eve alıp onlara evini açması pek de zorba bir eylem görünmüyor.


Evcilhayvanlarda kısırlaştırma ömürlerini uzatıyor. HOrmonlarını bastıracak kadar sevişemedklerindne sanırım.
0
🌸Cursed Chico
(25.07.17)
Doğasına dokunmamamız gerektiğini düşünüp ilk kedimizi kısırlaştırmadık. 3 yıl sonra yavru dişi bir kedi aldık eve ama ikisini buluşturmadık. Yavru olan çok hastaydı onu iyileştirmek için odama aldık. Kokusunu aldı ve sesini duydu yine de. Zaten amacımız iyileştirip salmak ya da birine vermekti neyse. Dişinin kokusunu alınca bizimki tuhaflaştı çiftleşmek istedi yavru diye uzak tutunca hep depresyona girdi, egzama oldu, çocuk gibi hastalandı iyileşemedi bir türlü ve bir gün kaçtı gitti. Sonraki aldığımız kediyi anında kısırlaştırdık. Sitede beslediğimiz kediler var. Saldırgan köpek çok olduğu için yavruları parçalanıyordu korumak isteyen anne de yaralanıyordu. Onları da sırayla kısırlaştırdık.
0
jazzabel
(25.07.17)
Şehir hayvanseverlerinin en büyük çelişkilerinden biri bu bence. Hayvanların ev ortamına uygun olup olmadığını düşünmeden kendi keyifleri için evlerine alıp sonra kısırlaştırmayı savunuyorlar. Kontrolsüz çoğalma varmış. Evlat edinsen "bu kalabalık dünyaya bir insan daha getirmesin" diye kısırlaştıracak mısın?
0
osssy
(25.07.17)
biatta hiberna +1

@ossssy durumun vehametini anlayabilmek için gerçekten barınak gezmeli, çaresizce yardım etmeye çalışan insanların evindeki onlarca hatta yüzlerce kedi gerçeğiyle yüzleşmeli, her gün sokaklarda ezilen öldürülen tecavüze uğrayan hayvanlara çevirmelisiniz odağınızı.

İnanın o kadar hızlı çoğalıyorlar ki yetişmek mümkün değil. Sırf bizim sitedeki dişi kedi bile bu sene 3 doğumdan 10 yavru doğurdu. Bakın bu tek bir dişi kedi. Yavrularına bakmaya çalışırken erkek kediler tarafından tekrar zorla çiftleşmeye zorlanan sadece tek bir kedi. Her gün bu ülkede doğan kedi yavrularına yetişmek imkansız. Boşu boşuna sokaklarda ölüp gidiyorlar. Köpek üremesi daha kontrollü ve az. Ama kedilerin çoğalma ve aynı hızla da sokakta ölme oranı o kadar yüksek ki insan hayret ediyor.

İşte o doğan zavallı yavrucaklar üç gün sonra arabanın altında kalıp ölmesin -zaten yaşam şansları çok çok düşük- diye kısırlaştırmayı savunuyoruz. Bir arkadaşım bu zavallı hayvanları sokaktaki vahşetten kurtarma işine girişti de şu an 50 kedi var bahçesinde. Kimse sahiplenmiyor, kimse evinde istemiyor, e sokakta ölüyorlar.

Kedi hayvanının nesli tükenme riski baş göstermediği sürece inanın kısırlaştırmak vahşetle ölmelerinden daha iyidir.

Ayrıca kediler ev hayatına uygundur. En sevdikleri yer evdir. Kendi keyfimizden almıyoruz ayrıca. Ben kendi kedimi mesela, o kadar çaresizce evin önünde ağlıyordu ki 1.5 aylıktı, yalnızdı, açtı, ölmek üzereydi, almazsam öleceğini bildiğim için onu orda bırakmaya vicdanım elvermediğinden sahiplendim. Ay tüyü kılı diye eve almasaydım 3 gün sonra ölüsünü bulduğumda "aman evim tüy olmadı" mı deseydim? Merhamet ve şevkat çok yüce duygulardır.

Lütfen ama lütfen allahın yarattığı canlıları günümüz şehir hayatında ölümden kurtararak evlerine alan insanlara ve sokaktaki canlılara karşı daha nazik daha kibar olun.
0
medre
(25.07.17)
Köpekleri niye kısırlaştıralım öyleyse?
0
osssy
(25.07.17)
Bana kalırsa insanlar da üremesin zaten. İnsanları da kontrollü kısırlaştırmalıyız ya da doğacak çocuk sayısına göre ceza vermeliyiz nüfus 2-3 milyona düşünceye kadar. Doğmuş olanların yaşam hakkı ayrı da, bundan sonra en fazla iki çocuk, ki o bile fazla diye düşünüyorum. Bu benim kendimce ütopik görüşüm ama biri önerse karşı çıkmam.

Hayvanlarda ise ev hayvanları için kısırlaştırma uygun olabilir, olmayabilir. Duruma bağlı. Geçmiş yıllarda ailem sokaktaki bir kediye bakıyorlardı, ki evde bile değildi. Onun 5 yavrusu, 4 torunu derken 20-30 kediyi geçti ve mahalleli yetişemiyor. Sokak kedisini alıp kısırlaştırmak tabii ki çok anlamlı değil. Yalnız, kedileri apartmana tıkmak da ayrı bir konu da, ev hayvanının ömrü ile sokak hayvanının ömrü bir olmuyor. Annemlerin gözü gibi baktığı sokak hayvanı her akşam ayrı bir yara, ayrı bir iltihap, ayrı bir sakatlıkla eve geliyor. Daha önceki ev kedimiz de bahçeye, vb. çıkabiliyordu ama o 16 yıl kadar yaşadı. Burada bir sokak hayvanı 5 yıl yaşadığında 'Bir ayağı çukurda, taş çatlasa iki sene' diyoruz. Yani, bir yandan ömrünü uzatıyoruz ama bunu yaparken de 20 metrekareye tıkmak da işkence. 16 sene yaşayan kedimizi kısırlaştırmıştık, çünkü hayvan acı çekiyordu, kız kedi. Bir doğursa her sene 4-5 yavru verecek. Onlar nasıl olacak, ne yapacağız diye düşünüyorduk. Üstüne de doktor 'Kısırlaştırmazsanız, bazı hastalıklara açık olur' dedi, onun üstüne kısırlaştırdık.

Köpeklerde durumu bilmiyorum.
0
aychovsky
(25.07.17)
Ossy +1

Hayvanlar için "iyi" olana karar verip onlar icin yapmak başlı başına üst tür kibri. Bana her türlüsü iğrenç geliyor. Hele bunu hayvana iyilik olarak pazarlamak.
0
doxanikee
(25.07.17)
kedim var. ve evet sancılı bir kısırlaştırma operasyonu ve iyileşme süreci geçirdik. fakat her şeyi ile değdiğine inanıyorum. kedim daha önce iki doğum yapmıştı. ve inanın toplamda beş yavrudan yalnızca ikisi hayatta kaldı ve onları da sahiplendirene kadar canım çıkmıştı. şimdi ne kedimin kızıştığı için evden çıkma isteği, ne doğum sancısı ne de yavruları sahiplendirme stresi yok. resmen huzurluyum. size de en kısa sürede yaptırmanızı öneriririm.
0
mehmed kursad
(25.07.17)
birden fazla kedi sahibi olmak mecbur bırakacaktır. sokak kedileri cins olmuyor ve sahiplendirmek çok zor.
@traveller sen kendi yediğin yemekten verebilirsin elbette. eskiden mama da yokmuş kedi kumu da. ne pişerse evde ondan yermiş kedi. ki köylerde hala aynı şekilde, kimse mama almıyor. tavukların yetiştirilme çeşidine biz değil devlet karışacak, temel insanı haklarımızı bile savunamazken bunu savunmayı denemek bile çok zor bu memlekette. hayır sanki sebzeleri cennette yetiştiriyorlar, ölümsüzlük pınarının suyu ile büyüyorlar. yol kenarındaki tarlalarda egzoz gazını yiye büyüyor organik diye aldıkların, kimyasal gübreler ile büyüyor, üstüne pis derelerde yıkanıp temizleniyor bu sebzelerin kumları. genetiğine tohumuna hiç girmiyorum.
0
hasmetizm 2046
(26.07.17)
@cursed chico hem evde hem bahçede baktığım onlarca kedi var, hepsini elimden geldiğince kısırlaştırıyorum. bu sene eğer komşunun bırakıp gittiği 5 kediyi de kısırlaştırmasaydım şu an bir 20 kedi daha olacaktı bahçede. evdekilere gelince hem en önemli stres kaynağından kurtarıyorsunuz, hem de birçok kanser türünden. yavruların sahiplenilmemesine, saçma sapan insanların eline geçmesine değinmiyorum bile.
@doxanikee ben merak ettim burada neyi "pazarlıyorum"?
somut ya da soyut anlamda olsun ne yaptığını, nelerle uğraştığını bilmediğiniz insanlar hkk önyargılı konuşmayın.
biri köpekleri sormuş, onların hali daha da beter. ama tabii gidip gerçekten görmek lazım barınakları, çoğalınca ormanlara atılan hayvanları. "hayırsız ada" neymiş bir okumak lazım. öyle sallamakla olmuyor.
0
sibertenik
(26.07.17)
blatta hiberna + 1

Bunca senedir kedi bakarız. Aralarında cins olan da vardı sokakta gözümüze hoş bakan da, paspasın üzerinde can çekiştiği için kurtarıp evimizin kedisi yaptığımızda. Eğer sokaktan da alsan bir kere ev kedisi yaptın mı ondan sorumlusun. Bu demek oluyor ki hayvan istediği gibi sokağa çıkıp çiftleşemeyecek. Ve o zaman hayvan bildiğin acı çekiyor. Dişi olsun erkek olsun bu durumdaki bir hayvanı kısırlaştırmak en doğru çözüm. Doğurganlığını kısıtlayarak nasıl bir kötülük yaptığımızı anlayabilmiş değilim. Kendimiz de doğum kontrol hapı, spiral, kondom kullanmayalım, 15 tane çocuğumuz olsun sersefil...
0
SiyamkedisiZorro
(26.07.17)
(15)

Hoca sizi dışarı atsa?

ya ben lan neyse
bir suçunuz da yok mesela. ya bir yanlış anlama var ya da telefonunuz çaldı ve hemen kapattınız. çıkar mısınız dışarı?yer üni.edit: ben çıkmam lan.
bir suçunuz da yok mesela. ya bir yanlış anlama var ya da telefonunuz çaldı ve hemen kapattınız. çıkar mısınız dışarı?

yer üni.

edit: ben çıkmam lan.
0
ya ben lan neyse
(25.07.17)
Çıkarım tabii ki.
0
dissendium
(25.07.17)
Çıkarım onla mı uğraşayım.
0
angelus
(25.07.17)
karşımdaki hocam sonuçta, çıkarım.
0
tabirimekruh
(25.07.17)
Fikrini değiştiremeyeceğim uyuz biriyse muhatap bile olmam çıkarım.

Öteki türlü hoçam kusura bakmayın vs. der, telefonu sessize de almaz direkt kapatırım.
0
chicha
(25.07.17)
Bu sene basima boyle bir olay geldi. Hoca tam bana dogru bakti ve "Cikin!" dedi. Ben de bir sey demedim ciktim. Simdi aciklama yapmaya calissam daha da uzayacak is, hem daha cok dersi bolmus olacaktim, zaten bitmeye az kalmisti, ciktim ben de.
0
yuzır
(25.07.17)
çıkarım hiç polemiğe girmem
0
basond
(25.07.17)
yanlış anlama: hocam ben değildim o ama yine de çıkayım iyi dersler.
telefon: affedersiniz hocam kusura bakmayın iyi dersler.
0
bohr atom modeli
(25.07.17)
çıkarım, uğraşılmaz +1
0
ravenclaw
(25.07.17)
Cikarim ve dersten sonra yanina gider ozur dilerim. Ornegin is yerinde bir toplantida sikiysa telefonun calsin da ozur dileme. Hocan patron degil diye mi ona atar yapiyorsunuz. Her profesor akilli durust falan demiyorum da ogrenciler de az iki yuzlu degil.
0
Traveller
(25.07.17)
yanlış anlaşılma ile telefon çalması çok farklı durumlar. iki durumda da çıkarım. ha telefon çalmışsa özür dilerim sonra yanlış anlaşılma varsa durumu açıklar özür beklerim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
kibar bir şekilde afedersiniz, dersinizi dinlemek istiyorum derim. problemli biriyse hiç konuşmam çıkarım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
çıkmazdım, zamanında çıkmadım da. suçunuz yoksa niye çıkasınız? beni de hoca bana ait olmayan bir çöp yığını gürültüyle ön sıraya düştü diye istemsizce gülünce çıkarmak istedi. çıkmadım, bana ait değil dedim oturdum. küstü bana:) ders boyunca benim bulunduğum yere bakmadan ders anlattı.
0
dahili meddah
(25.07.17)
Çıkmam. Ünide telefon çaldı diye hoca atmaya kalkacak da ben de çıkacağım? hoca rezil olduğuyla kalır.
0
doxanikee
(25.07.17)
Diğer bir açıdan bakarak yazayım. Bugüne kadar üç öğrenciyi topluca dersten çıkardım, birini de derse almadım.

Topluca dersten çıkarmamın sebebi sınıfın en arkasındaki masayı çevreleyip çay kahve modunda dersi dinlemeyip sohbet etmeleriydi. Bakışlarımla ve kaşlarımla uyarmayı denedim fakat üzerine topluca gülüşmeler başlayınca. Sohbetlerine dışarıda devam etmelerini rica ettim, çıktılar. Kimseyi zorla tutamam ki tüm sınıf tavırlarından rahatsız olmuştu. Sonra gelip özür dilediler.

Derse almamam da dersin ilk on dakikasında geç gelenlerden ötürü konsantre olamadığım için 11. dk. geleni lütfen artık kimseyi almıyorum deyip girmemesini istedim. Zaten aynı durum haftalar sonra etkinliğini sunarken kendi başına geldi ve beni anladığını söyledi.

Yani durup dururken öğrenciyi sınıfa almamak gibi bir durum olmuyor, en azından kendi adıma.

Soruya cevap: Kendim üniversitedeyken hocalarımı çok sevdiğim ve saygı duyduğum için çıkardım.
0
duyond
(26.07.17)
Çıkarım. İnatlaştığımda daha da haksız olduğum düşüncesini kafasına çivi gibi çakmış olurum. Sonra da mail atarım 'Özür dilerim, yanlışlıkla oldu' diye. Zaten kendimin %100 haklı olduğunu düşünmem genelde. En kötü ihtimalle bir şeyi yanlış anladığını, o yanlış anlama ile onun bakış açısından da haklı olduğunu düşünürüm. Bu hoca için değil, ailevi ya da arkadaşsal durumlar için de geçerlidir. Beni dinlemeyi reddediyorsa onun öküzlüğü, arkadaşın olsa konuşmazsın ama hoca olduğu için çok bir şey de yapamıyorsun.

Bir de telefon çalınca bence hoca haklıdır. Yani, dışarı atılacak bir şey değil tabii ama hocanın telefonu bile çalsa hoca haksızdır, öğrencinin telefonu çalarsa öğrenci haksızdır bence. Telefonun ders boyunca ele yakın olmaması gerekir bence, tek istisnası öğrenci dersi kaydediyorsa olabilir.,

Hiç kimseyi dışarı çıkarmadım hocalık dönemimde. Çok konuşan olursa öndeki tayfa genelde onları zorla susturur zaten 'Bir şey anlamıyoruz sizin yüzünüzden' diyerek, lince uğrarlar. Onları kendime siper ederim ama olmadığı yerlerde sorun çıkabilir tabii. :)
0
aychovsky
(26.07.17)
(3)

Üniversite Harli Not Sistemi

oscardozo
Dd ile Dc arasında ki fark ?
Dd ile Dc arasında ki fark ?
0
oscardozo
(21.07.17)
4'lü sistemde dd 1,0 dc 1,5
0
doxanikee
(21.07.17)
Okuldan okula değişir intibaka bak. Bizde dd 1 dc 1.3tü. Bunun haricinde bi fark yoktu
0
glamdr1ng
(22.07.17)
sonuç dd gelir. ortalaman yetiyorsa dc-geçti olur. yetmiyorsa dd-kaldı olur.
bizde böyleydi bir zamanlar.
0
8kobe8
(22.07.17)
(2)

Kriptkik enfeksiyonlu birini acil mmüdahale eder mi bu saatte?

Cursed Chico
boğaz ağrısı ateş burun akması var.
boğaz ağrısı ateş burun akması var.
0
Cursed Chico
(21.07.17)
Niye etmesin anlamadım? Saatin nesi var ayrıca?
0
fengari
(21.07.17)
kriptik tonsillit mi var? ederler, antibiyotik verilir.
0
doxanikee
(21.07.17)
(11)

Veganlara / Vejetaryenlere neden karsisiniz?

Traveller
Kendi halinde olanlara yani...Az once haber okudum: https://gaiadergi.com/koylulerden-vegan-yurttasa-sistematik-nefret-saldirilari/Haber ne kadar dogru bilmiyorum (onu tartismayalim) ama bir insanin ne yeMEdigi baskasini neden bu kadar cok ilgilendiriyor?Eskiden ve hatta hala sismanlarla ilgili cok
Kendi halinde olanlara yani...

Az once haber okudum: gaiadergi.com

Haber ne kadar dogru bilmiyorum (onu tartismayalim) ama bir insanin ne yeMEdigi baskasini neden bu kadar cok ilgilendiriyor?

Eskiden ve hatta hala sismanlarla ilgili cok yiyor, baskasinin hakkini yiyor, okuz gibi seklinde karalamalar yapilmakta. Birinin ne yedigine cok takintiliyiz ama ben durum orada bitiyor saniyordum. Ne yazik ki birilerinin ne yeMEdigine de takintiliyiz.

Farkli olan kimseyi mi sevmiyoruz?
0
Traveller
(21.07.17)
Kimsenin ne yemediğine karışmıyoruz da onlar bizim ne yediğimize çok karışıyor, o sıkıntılı.
0
angelus
(21.07.17)
Genelde bunun tam tersi geçerli, asıl veganların et yiyenlere karşı suçlayıcı tavırları var. ama "muhafazakar" türk insanının farklı olan herkese karşı olduğu da bir gerçek.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(21.07.17)
et yediğim için hayvansever olmadığımı kesin bir dille söylüyorlar misal. fazla çirkef buluyorum. doktorlar gibi bunlar da her ortamda illa vegan olduklarını söylerler falan. aferim.
0
hasmetizm 2046
(21.07.17)
Veganlar çok karışıyor+1, ama bu olay doğruysa çok saçmaymış gerçekten, köylülerde garip bir hadise var, ayrık olanı hep ayıklamak istiyorlar maalesef, saygı diye bi şey yok. Bi de o köye sonradan gittiyse baya sıkıntılı bi süreç, vegan olmasına gerek yok zaten köylülerin fuhuş yapıyor demeleri için.

Kendim için konuşacak olursam veganlara karşı değilim ama anlamıyorum, geçen duygu özaslan'ın bi videosunu izledim mesela, vejetaryen olduktan sonra kirpikleri dökülüyormuş, o yüzden kirpik serumu kullanacakmış ömür boyu veya işte başkalarından duydum vitamin takviyeleri almamız gerekiyor dışardan diyorlardı. Piyano hocamın parmağı kırıldı doktor et yemezsen zor iyileşir demişti ve gerçekten iyileşmedi 4 ay öyle alçıda kaldı parmağı, en son pes edip yedi de düzeldi. O zaman demek ki lazım hayvansal besinler. Bir kaç vegana bunlardan bahsettim, lazım olduğunu kesinlikle kabul etmiyorlar ama bir sürü örnek var işte, dışardan haplarla vs. lerle beslenmeyi desteklemek bana çok saçma geliyor. Kendi içimde tabii bu düşüncelerim, kimseyi bir şeye zorlayacak değilim.
0
ekaterina
(21.07.17)
geçen gün "veganlık tam boş adam işi değil mi" sorusunu yönettiğim duyuru hayvani şekilde silindi. veganlar can düşmanımdır, sokakta vegan görsem ısırarak yemeyi planlıyorum.

ceset yemeyin yazan eleman +1
0
doxanikee
(21.07.17)
Simdi bircogunuz birkac tane kotu(?) vegan gordu diye tum veganlara karsi olmussunuz. Bir de burada duyuru acsa ne olacak ki? Herkes istedigi dusunceyi yaymakta ozgur. Ustelik dusunceleri kimseye zarar vermeyecek turden. Bir de duyurunun basinda "Veganlara / Vejetaryenlere neden karsisiniz? Kendi halinde olanlara yani..." yani diye soru sordum.

@doxanikee umarim duyurunun icinde sana elestiri gibi gorunen ama normalde hakaret icerikli bir ifade yoktu. Ornegin "Veganlar bos adam" dersen bu hakarettir cunku bu cumlede kisinin dusuncesini elestirme degil kisiyi tumuyle asagilama var. Tabi ornek verdim, duyurunu hatirlamiyorum.
0
🌸Traveller
(21.07.17)
Soru: Farkli olan kimseyi mi sevmiyoruz?
Cevap: Bu sorunun muhatabı biz değiliz. Veganlara soracaksın, onlar sevmiyor.
0
Lim5
(21.07.17)
kimsenin hayatına ya da beslenme şartlarına karışmayan vegan/vejetaryanlara saldıran kişileri duymadım daha önce. ben de insanların hayatı ve tercihleri benim ve çevremin özgürlüklerine ve yaşam şekline karışmadığı sürece umursamıyorum zaten. vegan ve vejetaryanların saldırılarını ise her yerde görüyoruz. burada bile "ceset yemeyin", "hayvanlar köleniz değildir, her gün bilmemkaç tane köleniz oluyor" falan diye duyurudaki 1 tane kişiye bile acaba dedirtmeyi başaramayacak şekilde saldırgan cümleler seçenler var. ayrıca haber şu şekilde başlıyor:

"Yozgat’ta bir köyde annesi ile birlikte yaşayan vegan Ceren Sansar, köylülerin mal olarak gördüğü hayvanlara birey olarak davrandığı gerekçesi ile köylülerin nefret dolu tavırlarına maruz kalmıştı.

Kendininkinden farklı ve şefkatli tavrı anlayamayan köylüler..."

Yani %90'dan yüksek bir ihtimalle ya yalan ya da yanlı anlatılıyor. Direkt saldırgan vegan/vejetaryan ağzı kullanılmış. Muhtemelen yine propagandasını klasik saldırgan bir şekilde yaptığı için halk rahatsız olmuştur. Burada benzer duyuruları açanlara görmezden gelip, gülüp geçiyorum ben. Başkaları rahatsız oluyorlardır. Bu dürtme abartılınca da tepki gösteriyorlardı.
0
nawar
(21.07.17)
ben kendi halinde olanlara da karşıyım. Ellere karışmıyorum ama sevdiğim biriyse abartırım:

Önce vejeteryan sonra da vegan olan arkadaşımla epey uğraştım. Allahtan dünya tatlısı biriydi de baskıcı rejimimi kibarca savurabildi. Zaten sonra kedisinin et türevlerine nasıl delirdiğini görünce, kendisi için de normal olanın bu olduğuna karar vermiş ve yıllar sonra geri başlamış. Telefonda duyduğumda sevinçten ağlayacaktım.

Tadını sevmeyeni anlarım. Tepkisel olanları da kusura bakmasınlar, anlayamıyorum.
0
fallopian
(21.07.17)
angelus + 1
Benim bir derdim yok, hatta çok saldırgan vejetaryen de tanımıyorum. "Et yemiyorum" diyorlar sadece. Niye bir derdim olsun. Derdim benim yediğime karışanla, beni değiştirmeye çalışanla. Cemaate insan toplar gibi vegan toplanmaz ki. Kendi halinde olanla ne derdim olabilir. Yani, vejetaryen birine denilen "Ohh, kuzu şişi gömmüyor musun sen şimdi" ile, olmayan birine "Ceset yiyorsun" demek aynı anlayışsızlığın sonucu. Olay bireyde. Grupta değilz
0
aychovsky
(21.07.17)
vardı traveller'cığım. veganların anasına avradına sövüyordum.

asadasfsa şaka mısın birader, metni yazmışım oraya. şaka mısın sen ya.
0
doxanikee
(21.07.17)
(2)

fatih terim kebapçı

ravenudon
arkadaşlar kaç gündür yazılıp çizliyor, bir kaç cümleyle ne olmuş?
arkadaşlar kaç gündür yazılıp çizliyor, bir kaç cümleyle ne olmuş?
0
ravenudon
(21.07.17)
terim'in damadının mekanı ve komşu mekan(kebapçı oluyor bu) arasında anlaşmazlık çıkmış. (araya bir çit mi yapıyorlarmış ne ise artık), terim telefonla arayıp tehdit edince diğer mekan sahibi de geri adım atmamış. terim ve tayfası kebapçıyı basmış ama dayak yiyip kaçmışlar.
0
doxanikee
(21.07.17)
fatih damatlarıyla racon kesmeye kalkmış ama tam tersi olmuş.
vermişler eline mendili göndermişler.
kebapçı dayı sıkıyorsa bi daha gelsin, nasıl delikanlı la o, dayağı yiyince hemen kaçtı dedi. fatih yalanlamadı.
0
seyduna6687
(21.07.17)
(5)

deprem

essoist
deprem mi oldu
deprem mi oldu
0
essoist
(21.07.17)
Antalyadayım uykumdan uyandım çok kötü sallandım.
0
pastörizesüt
(21.07.17)
muğla'da olmuş da ben istanbul'da bir şey hissetmedim. 6.2 falan deniyor.
0
doxanikee
(21.07.17)
ben de istanbulda hissetmedim. 13cü katta olmama rağmen tık bile olmadı.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(21.07.17)
ohoo sözlükte 100 entry girdi bile sismogötlüler.

edit. bu sefer iyi sallamış galiba geçmiş olsun herkese.
0
eksineyler
(21.07.17)
Didimdeyim ben de, öküz gibi sallandik. İzmir civarindaki depremlerde izmirde, Muğla civarındaki depremlerde didimde yakalandim. İstikrar..
0
nundu
(21.07.17)
(6)

hakkı bulut dinliyor musunuz

marul hirsizi
sb.
sb.
0
marul hirsizi
(21.07.17)
Tabi lan manyak mısın, en sevdiğim eseri de Kul Hatasız Olmaz.

www.youtube.com
0
apdulera
(21.07.17)
evet. birkaç plağı da var bende hatta. en sevdiğim şarkısı: www.youtube.com
0
misterturist
(21.07.17)
tabi ki dinliyorum. ara ara twit atıyorum hakkı bulut sevmeyen ölsün diye

kul hatasız olmaaaazzz
o da öyledirr
belki de suç bende hata bendedir.
0
sejlav
(21.07.17)
hiç bir şarkısını dinlemedim.
0
doxanikee
(21.07.17)
hayır, dinlemiyorum.
0
MiraTaurus
(21.07.17)
hayır hakkı cloud dinliyorum
0
AWD
(21.07.17)
(7)

Bisiklete binenler

Kamyoncunun vitesi
Bisiklete biniyorum son 1 aydır, her gün binmeye çalışıyorum. Geçen gün de 2 saat kadar sürdüm sonra eve gelip yattım. 1 saat falan uyuya kalmışım, kalkarken bel ağrısından kalkamadım fakat bisiklete binerken en ufak bir ağrı hissetmedim. O gün yattım dışarı da çıkamadım, hareket ettikçe ağrıyordu b
Bisiklete biniyorum son 1 aydır, her gün binmeye çalışıyorum. Geçen gün de 2 saat kadar sürdüm sonra eve gelip yattım. 1 saat falan uyuya kalmışım, kalkarken bel ağrısından kalkamadım fakat bisiklete binerken en ufak bir ağrı hissetmedim. O gün yattım dışarı da çıkamadım, hareket ettikçe ağrıyordu belim, dik otururken ağrı kesiliyordu. Yalnızca yürürken, eğilip kalkarken ağrı yapıyordu.

Üzerinden 2 gün geçti, o bel ağrısı kayboldu fakat sızı gibi devam ediyor hala bazen. Sorum şu; sizin de başınızdan böyle bir şey geçti mi, bel ağrısı gibi? Daha önce böyle bir şey gelmemişti başıma. Doktora falan gitmedim ama keşke gitse miydim? Şimdi tekrardan belim ağrıyacak diye bisiklete binmeye de çekiniyorum.
0
Kamyoncunun vitesi
(20.07.17)
bisiklet kodro boyu, sele yüksekliği falan uygun mu? bunlarda sıkıntı yoksa da normaldir sele bel ağrısı yapabilir ama 1-2 haftada vücudun uyum sağlaması gerekir.
benim eski dandik market bisikletinde 2-3 hafta kıçım belim her yeri ağrımıştı sonra uyum sağladım. daha sonra kaliteli bisiklet aldığımda hiç sorun yaşamadım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.07.17)
sırt cantasi kullaniyor musun? Kullaniyorsan, agirligi yuzunden beline yuk binmis de olabilir. kimisinin bacaklari zorlandigi icin, bacak kaslari yerine bel kaslarindan yardim alarak itmeye calisir. tabi ilk ihtimali bisiklet kadri boyu ve sele yuksekligine veriyorum.
0
evimin paspasi
(20.07.17)
Bisiklet ne bisikleti? yol, şehir, gravel, mtb? ağrı her birinde farklı sebeplerden olur.
0
Tears of Devil
(20.07.17)
1 aydır sıkıntı çekmedim, ne olduysa iki gün önce oldu ilk kez. kadro boyu, sele yüksekliğinin ayarı vücuda göre nasıl değişiyor peki?

sırt çantası kullanıyorum fakat içine çok fazla şey tıkmıyorum, ağır olmuyor yani. ama yine de bele yük binebilir diye düşünmüyorum değil.

bisiklet önden ve arkadan süspansiyonlu dağ bisikleti. arazide de sürüyorum yolda da.
0
🌸Kamyoncunun vitesi
(20.07.17)
"bisiklet önden ve arkadan süspansiyonlu dağ bisikleti."işte ağrıların sebebi bu aslında. market bisikleti var altında. en kısa zamanda iyi bir şehir bisikleti almanı tavsiye ederim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.07.17)
çift amortisörlü (türk icadı) bisiklette inanın sele ve gidon ayarı yapılamaz, çünkü mafsal o kadar saçma bir yerde ki sele boyu hep değişiyor 2 3 santim. acilen arkasında hiç amortisör olmayan bir şehir bisikletine geçmenizi öneririm. bu kararı aldığınızda uygun kadroyu, uygun sele boyunu vb seçmek zor değil :) iyi pedallar
0
Tears of Devil
(20.07.17)
eğer market bisikleti denen sağda solda satılan markasız bisikletlerden aldıysan, bu kadar sık da sürerim diyorsan maddi durumun uygun olduğu an düzgün bir şehir ya da yol bisikleti ile değiştir. bisikletlerin de kadro boyları var, o da uygun olmamış olabilir.

sele ayarı nasıl yapılır falan yazsan youtube'da bayağı kaynak var. www.youtube.com
0
doxanikee
(20.07.17)
(8)

Basit bir soru. Hızlı düşünün. Diğer cevaplara bakmadan yazın.

silver apple
Ben 4 yaşımdayken kardeşim benim yaşımın yarısıydı. Ben şu an 18 yaşımdayım. Kardeşim kaç yaşındadır?
Ben 4 yaşımdayken kardeşim benim yaşımın yarısıydı. Ben şu an 18 yaşımdayım. Kardeşim kaç yaşındadır?
0
silver apple
(20.07.17)
16
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(20.07.17)
kardeşin neyin yarısıydı?
0
diffarentiationation
(20.07.17)
kardeşin senin şimdiki yaşının mı yarısıydı?
0
no problem al maury
(20.07.17)
16. çok kolaymış.
0
doxanikee
(20.07.17)
Bir ara dört işlem soran duyuru vardı, şimdi de yaş problemi. Bu hızla ilerlersek bir kaç seneye temel matematiği çözeceğiz duyurucak.

Cevap: Eğer "Ben 4 yaşındayken kardeşim benim o zamanki yaşımın yarısıydı" demek istiyorsan, 16 canım. Öperim.
0
fengari
(20.07.17)
9. Hızlı düşününce böyle oldu bende.
0
IncredibleMau
(20.07.17)
16
0
captainobvious
(20.07.17)
16
0
PoscheN
(20.07.17)
(11)

BulaŞIKlarınızı makineye koymadan bir işlemden geçiriyor musunuz?

Cursed Chico
Suya tutmak , fırçalamak vs gibi?Bazen bazı bardak tabaklarda bazı kirler çıkmıyor da. Makine de eski biraz.
Suya tutmak , fırçalamak vs gibi?

Bazen bazı bardak tabaklarda bazı kirler çıkmıyor da. Makine de eski biraz.
0
Cursed Chico
(19.07.17)
Kesinlikle.
Deterjan da kullanıyorum hatta, annem bazen kızıyor yıkadın zaten niye makineye atıyorsun diye ama onunkilerde de iz kalıyor yeniden yıkanması gerekiyor.
Bence en iyisi benim yaptığım.
Fırçadan hoşlanmadım bana göre değil ben direk bulaşık süngerini deterjablayıp kullanıyorum.
0
mutekebbir
(19.07.17)
Evet. Tabakları suya tutarım, artıklarını ve leke tutacakmış gibi olan yerlerini çıkarırım. Tencere gibi bir şeyse süngerli müngerli bir şeyler çıkarmam gerekebilir. Başka türlü leke kalıyor, çıkmıyor.
0
aychovsky
(19.07.17)
Annem sabunla süngerle elde yıkayıp durulayıp sonra makineye diziyor.
0
goodz
(19.07.17)
Fırçalıyorum, çünkü üzerinde bişey kalınca makine çalışana kadar kuruyor. Ama yıkar gibi temizlemiyorum, gereksiz.
0
mslny
(19.07.17)
işim biter bitmez suya tutup olmazsa süngerle ufaktan ovalıyorum.
0
doxanikee
(19.07.17)
NSA su tutarım ama fazla yağlı vs ise deterjan ve fırça ile küçük müdahalelerde bulunurum
0
all girls dream
(19.07.17)
Makinelye lavabo arasında 1-2 metre var. YIkasam götürene kadar damlıyor, o yüzdfen yapmak istemiyortum .(
0
🌸Cursed Chico
(19.07.17)
Bizde de kesinlikle sudan geçer. Kati bişey kalmaz üstünde.
0
cabiday
(19.07.17)
üzerinde erimeyecek filtreleden geçemeyecek kadar büyük parçalar varsa suya tutmadan kuru olarak çöpe dökerek temizlerim bunların dışındakileri olduğu gibi koyarım; zaten 60 derecede yağlar, kirler çözünüyor, gerek yok tertemiz yapıp koymaya sonuçta da hepsi temizlenmiş oluyor, en kötü tam temizlenmemiş bulaşık varsa onları sonraki yıkama için tekrar makinede bırakırsın, her yıkamada 1-2 parçayı geçmez bu durum zaten

herkes dikkate almayabilir ama şu mesajı da geçeyim:

su fakiri bir ülkede yaşıyoruz zaten, boşa akıtacak bir damla su bile olmamalı, bilinçli olmak lazım
0
gezegen olan pluton
(19.07.17)
Çok kalıntı yoksa, mesela salata, domates-meyve vb. yenmiş bitmişse öylece makinaya koyarım.
Çay-kola bardaklarını da dibindeki kalıntıyı döküp öylece koyarım.
Fairy kapsül bunları çıkarabiliyor ama finish çıkaramıyor.
0
megalomaniac
(20.07.17)
Hepsini sudan geçirip, pırıl pırıl edip öyle koyuyoruz bulaşık makinesine :)
0
chihirovekohaku
(20.07.17)
(7)

Nöroloji Doktorunun 1dk. sürmeyen muayene ile antidepresan yazması?

livaneli kadir
Bugün annemi baş ağrıları nedeniyle nöroloji doktoruna götürdüm.Yanında girmedim muayeneye. Ama doktorun yanına girip çıkması 1 dk sürmedi.Gerçekten bu kadar kısa sürdü. Kıllandım durumdan ama durup dururken de arıza çıkarmak istemedim.Eczaneye gittin yazdığı ilacı aldım (cipralex 10mg), eve geldim
Bugün annemi baş ağrıları nedeniyle nöroloji doktoruna götürdüm.
Yanında girmedim muayeneye. Ama doktorun yanına girip çıkması 1 dk sürmedi.
Gerçekten bu kadar kısa sürdü. Kıllandım durumdan ama durup dururken de arıza çıkarmak istemedim.

Eczaneye gittin yazdığı ilacı aldım (cipralex 10mg), eve geldim prospektüsünü okudum. Tepem attı haliyle. Antidepresan vermiş.

-Bu kadar kolay mı antidepresan yazmak?
-Bu kadar kısa bir muayenede böyle bir kararı nasıl verebiliyor?
0
livaneli kadir
(19.07.17)
sizi tatmin edecek tedavi yaklaşımı nasıl olmalıydı? antidepreasanların baş ağrısı tedavisinde yeri var, zehir de değiller. bu kadar önyargılı olmanın anlamı yok.

asadsaf standart problemli hasta yakını tablosu. tik atma, aman öldüm bittim.
0
doxanikee
(19.07.17)
Antidepresan, sadece antidepresan olarak kullanılmıyor. Örneğin, babama antidepresan türevi bir ilacı diğer ilaçlara ek olarak irritabl bağırsak sendromunu geçirmek için düşük dozda verdiler. Cipralex çok ağır bir antidepresan değil ve bazı sinirsel sorunlara da yazıldığı oluyordır. Cipralex'i bizim aile hekimi bile yazıyor. Bizim yan komşu eşinden boşanmıştı, üzüntüden kusup duruyordu; aynı aile hekimi çot diye Cipralex'i yazıp 'Gelecek aya gel' demiş. Tam bilmiyorum ve güvenle söyleyemem ama etken maddeleri farklı olsa bile anladığım kadarıyla Cipralex, Passiflora türlerinin bir tık sonrası ve 'çocuk antidepresanı' türünde bir şey.

Tabii ki, herhangi bir ilacın 1 dakika ile muayene edilmesi şüpheli. Ya doktor başından savdı ya da öyle klasik bir vaka ki görür görmez tanıdı. Benim bir arkadaşın doktoru kapıdan girer girmez 'Ahan da Hashimoto Hipotroidi' deyivermiş ama haliyle o bakışıyla teşhis koymamış, testler yapılmış ama kız gerçekten Hashimoto Hipotiroidi çıktı. Testlerden sonraki görüşme birkaç dakika sürmüş zaten. Yine de sizin durumunuzda bu çok da güçlü bir olasılık olmayabilir.

İkinci, hatta üçüncü bir doktora gidip ona göre karar verebilirsiniz.
0
aychovsky
(19.07.17)
Bir dönem çok baş ağrısı çektiğim için baş ağrısı konusunda ne var ne yok okumuştum. Baş ağrılarının çok çok az bir kısmı beyinden kaynaklanan bir sorundan oluyor, geri kalanları genelde boyun, omuz, çene kaslarının gerilmesinden, yani stres kaynaklı oluyor. Benim gittiğim nörolog kendisi muayene etti, envai çeşit kan değerlerime baktı, baş ve boyun mr'ı istedi ve sonuç olarak bana da sadece antidepresan yazdı.

Akut/acil beyin sorunları için zaten kısa süren bir muayene yapıyorlar, eğer orada bir sorun görmediyse antidepresan yazmış olabilir.
0
fengari
(19.07.17)
Bir zaman sonra semptomlarla tanıları birkaç saniyede koyacak kadar eşleştirebiliyorlar. Ama diğer yandan da devlet hastanelerinde hekim başına düşen hasta sayısı o kadar çok ki hastayla yeterince ilgilendiklerinde sırası verilmiş halihazırda bekleyen hastalara sıra gelmeyebiliyor. İkisi arasındaki teraziyi kurmaya çalışıyorlar.
0
goodz
(19.07.17)
Baş ağrısının beyan dışında bir tanısı yok, yüksek derecede ve tekrarlayan ağrılar için ancak mr çekiliyor o da başka teşhileri(beyinde kitle vs) ortadan kaldırmak için.
Yani 1 değil 5 dk sürer 10 dk sürer kısa bir nörolojik kontrol yapabilir ancak tepkileri ölçerek(ışığı takip et şeklinde olan mesela?) O kadar.

Yani normal.
0
kullanıcıadımbuolsun
(19.07.17)
Cipralexi şebeke suyuna bile karıştırıyorlar.
0
kargn
(19.07.17)
Annene nörolojik bir durumunuz yok demiş .
Bana doktorluk ifadesi şu olmuştu .
"Bana bu şekilde gelen (öykü ve görünümden bahsetti sanırım ) hastaya , ileri tahlil yapmak istemem , ama dilersen mr çektirebiliriz."
Reçete ye antidepresan yazıldı .
0
dunyatuhaf
(19.07.17)
(5)

orta-üst sınıf insanın işçi sınıfıyla karşılaşması

proletarier aller lander vereinigt euch
orta-üst sınıf insanlar işçilerle karşılaştığı ve ikili diyaloğa girdikleri zaman konuşma tarzlarında inanılmaz eğreti bir değişiklik oluyor, bilinçli olarak yapıyorlar gibi geliyor bana. mesela; evet demek yerine hee demek, kapalı söylenmesi gereken sesli harfleri açık söylemek gibi falan anladınız
orta-üst sınıf insanlar işçilerle karşılaştığı ve ikili diyaloğa girdikleri zaman konuşma tarzlarında inanılmaz eğreti bir değişiklik oluyor, bilinçli olarak yapıyorlar gibi geliyor bana. mesela; evet demek yerine hee demek, kapalı söylenmesi gereken sesli harfleri açık söylemek gibi falan anladınız demek istediğimi. bunu neden yapıyorlar?

edit: ve işçiler bu konu hakkında ne düşünüyorlar acaba?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.17)
Nick-duyuru uyumu had safhada yalnız, tebrik ederim. Erkek-erkek karşılaşması durumlarında olabilir belki, ben ya da başka bir kadın arkadaşımın bir işçiye "hee" dediğimizi pek hatırlamıyorum.
0
fengari
(19.07.17)
Çok da anlamadım ama aklıma şu geliyor. Tolga Çandar Ege şivesi ile yetişmiş bir adam mesela, ODTÜ'de okumuş ve şivesini burada düzeltmiş. Dolayısıyla İstanbul ağzı ana ağzı değil adamın ama Egeli biri ile karşılaştığında anında ve istemsizce Ege şivesine dönüverdiğini anlatır.
www.youtube.com
Belki, üst sınıftaki kişi de aslında öyle büyümüştür de, beyaz yaka dili sonradan öğrendiği dildir ve aslında özüne dönüyordur.
Ya da ezik görünüp usta parasal olarak adamı yolmasın veya aralarında yakınlık olsun diye öyle konuşmaya dönüyordur.
Düşününce bizim hizmetli Emine Abla vardı, ben de ona 'Emine Ablaa, gel de bir çay içek' derdim. Oysa sülalemde 'içek' diyen bir kişi bile yok, ailemde de diyen yok ama Emine Abla öyle derdi. Ben de Emine Abla'yla hiç farkında olmadan öyle konuşuyordum. Ağzımdan öyle çıkıyordu. Büyükbaşlarla toplantıya girince 'Bu konjonktürde, bu çözümleri uygulayamayız. Bu skecıl fizibıl değil' falan diyordum ki, günlük hayatta konjonktürle, sekcılla, fizibılla falan işim olmaz ama orada konuşurken hiç düşünmüyorum bile. Eminim, hepsi de üstümde emanet gibi duruyordur. Çünkü ne içek'le ne skecıl'la büyüdüm. Eminim ki içek derken Nebahat Çehre'nin içek demesi gibi, skecıl derken de İlyas Salman'ın skecıl demesi gibi oluyordur ama kendimi o havanın içinde kaptırıyorum sanırım.
0
aychovsky
(19.07.17)
yok la ne alagası var, kuruntu yapma köylü köylü...

bence de aychovsky'nin dediği gibi bi öze dönüş var, samimiyet oluşsun diye yapıldığını düşünüyorum. rol kesildiği durumlarda itici olabilir, filmlerde oluyordu bu, jönümüz holding toplantısında plaza türkçsi konuşurken ona aşık köylü kızını görünce birden ağız değiştiriyordu; o durumlar itici geliyor bana. ama bunun gerçek hayatta yaşandığını görmedim hiç gözümle.
0
Bruce
(19.07.17)
iscinin dostu palve yoldasim yine guzel bir noktaya deginmis. temelde "ben senden ustunum" kafasi. komik olansa plazada calisip takim elbise giydi diye bu tiplerin kendini fabrika iscisinden ustun gormesi, "emekci kardesim" tribi yapip aklinca isciyi sahiplenmesi. sen kimsin amk yaa.
0
der meister
(19.07.17)
çok salakça ve apaçık kibir. yapmam, yapanı da sevmem.
0
doxanikee
(19.07.17)
(9)

bu tip müziği yapmak zor mu?

lucky strike
https://www.youtube.com/watch?v=Am3d-xQvU0clinkte verdiğimi soruyorum. bugün biraz dinledim hoşuma gitti benim de aklıma geliyo böyle şeyler. yani sevdiğim underrated şarkılara böyle kafamda güzel ritimler oturtabiliyorum ama hiç bilgim yok. hangi programı yüklemeleyim? sırrı var mıdır? dj tiesto ol
www.youtube.com

linkte verdiğimi soruyorum. bugün biraz dinledim hoşuma gitti benim de aklıma geliyo böyle şeyler. yani sevdiğim underrated şarkılara böyle kafamda güzel ritimler oturtabiliyorum ama hiç bilgim yok. hangi programı yüklemeleyim? sırrı var mıdır? dj tiesto olmak istemiyorum kendim dinlemek istiyorum.
bilal'e anlatır gibi anlatabilecek olan varsa sevinirim.
0
lucky strike
(18.07.17)
www.youtube.com bir bak bakalım böyle yapılıyor aşağı yukarı fikir olsun.
0
qazaqwsx
(18.07.17)
FL studio programıyla yapabilirsin. Ona eşdeğer birkaç program daha var ama en kolay crack'i bulunan ve ilk kullanım için en basiti bu bence. Torrent kullanmayı biliyorsan halledersin, sorun olursa mesaj at.
0
doxanikee
(18.07.17)
youtube.com yine bedük, burada temiz nasıl yapılır anlatmış, farklı program ama aşağı yukarı fikir verir bu da.
0
doxanikee
(18.07.17)
logic de mi yapti yoksa garageband de mi? bir de sample'lar nerede bulunuyor bilen var mi?
0
evimin paspasi
(18.07.17)
ya arkadaşlar yeni gönderi yapayım derken editlemişim, gitti tüm yazdıklarım :) üşendim de şimdi. kısacası herkesin çalışma şekli farklı oluyor işte. ableton, fl studio, hatta renoise gibi programlara da bakabilirsin. özellikle sample tabanlı müzik için saydığım programlar bana daha uygun geliyor. logic de kullanılabilir tabii ki o gönderilen videolardaki gibi ancak seni sıkacaktır. müzik keyif alma işi sonuçta. tabii nasıl keyif ve verim alacağını da bilemeyiz biz, kendin deneyip göreceksin.

@evimin paspasi; youtube yeter işte, oradan alıp kesip biçeceksin. para ayırmak istiyorsan pikap al, plaklardan samplelar al. nerede yaşadığına bağlı olarak, dışarıya çıkıp plak keşfi falan yaparsın. keyifli bi hobin olmuş olur.
0
philus
(18.07.17)
@philus yok ya hepsini bilgisayardan yapma niyetindeyim. plak muhabbbeti de o zaman, plaklari dijitale aktaran sistemi bulmaliyim sanirim degil mi ?
0
evimin paspasi
(18.07.17)
ableton live ya da logic. logic'in avantajı hayvani ses bankası olur.

özel ders konusunda yardımcı olurum. ya da istersen sen parçayı yolla fikrini anlat ben gerçekleştireyim.
0
alperz
(18.07.17)
bu kozmonotun da kafası mı iyiymiş neymiş uşşak parçaya majör akor koymuş. neyse sen bunu çok örnek alma.

öğrenmen gerekenleri söyleyeyim ben yine de. temel müzik teorisi(diziler, akorlar), temel duyum yeteneği(en azından üç sesli akorları algılayabilmen gerek), müzikte zaman(tempo, tartım ve süreler) bir de işte herhangi bir müzik yapma programı hakkında "eh" seviyede bilgi.
0
alperz
(18.07.17)
kurcalayayim, cikamazsam isin icinden, sizlere soracagim
0
evimin paspasi
(19.07.17)
(12)

Politik Doğruculuk ve Kahramanlar

nawar
Politik doğruculuk sebebiyle hemen her hikayedeki (marvel, dc, doctor who vs. aklınıza ne gelirse) beyaz erkekleri, siyahi, kadın, meksikalı vs. şeklinde değiştirme ve lgbtt yönelimler eklenmesine nasıl bakıyorsunuz? Bu karakterlerin hemen hepsi ortalama 60-70 yıl önce yaratılan karakterler. Haliyle
Politik doğruculuk sebebiyle hemen her hikayedeki (marvel, dc, doctor who vs. aklınıza ne gelirse) beyaz erkekleri, siyahi, kadın, meksikalı vs. şeklinde değiştirme ve lgbtt yönelimler eklenmesine nasıl bakıyorsunuz? Bu karakterlerin hemen hepsi ortalama 60-70 yıl önce yaratılan karakterler. Haliyle o zamanki toplum yapısı kaynaklı olarak bu tür ögeler yoktu. Böyle devam etsin demiyorum ama sadece bu sebeple yapılan değişiklikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yani kaliteli oyuncuların, senaryoya uygun olarak değiştirilmesi değil, sırf politik doğruluk olsun diye göze sokulan şeylerden bahsediyorum.

Kadın süper kahramanlar, herhangi bir ırktan veya cinsel yönelimden süper kahramanlar ile ilgili sorunum yok. Hani siyahi Nick Fury, heteroseksüel evli erkekken, lezbiyen olan Hogarth falan çok sorun değil ama tam bir stereotype jock olan Flash Thompson'u Guatemalalı yapmak abartı. Çizgi romanları takip edenler de captain america, iron man, thor, spider man, hawkeye, hulk vs. gibi karakterlerin hepsinin ya cinsiyet ya etnik köken ya da her ikisini değiştirdiğini biliyordur zaten.
0
nawar
(17.07.17)
Roman yazarini "ya senin hikayende neden lgbt karakter yok, homofobik misin sen?" diye elestirdikleri bir donemde yasiyoruz. O yuzden normal karsiliyorum, naapsinlar.
0
stavro
(17.07.17)
Hollywood'un hem eşitsizliğe karşı mücadele ediyormuş gibi göstermesine yarayan hem de yükselişteki politik doğruculuk, LGBT gibi hareketlere (özellikle 'geek'liğin çoğunlukta olduğu kitleler) hitap ederek kar etme amacından öte değil. Maddi ve kültürel temelli ırkçılık ve cinsiyetçilik sorunları çözemediği gibi, nefretini kusmak için hazır bekleyen ırkçı ve cinsiyetçi kitleyi mobilizasyona yarıyor. Ama tabii şu da var, söylemsel bir değişim, eninde sonunda sonraki nesillere normal gelecektir. Yani bu değişiklikler, 1-2 nesil sonra göze batmayacak, olağan akışta olacak ve normalleşecektir. Nasıl kadının politik hakları bugün normalleşti ve kadın halk kahramanları ortaya çıktı, aynısı sonra da olacak.

not: hiç marvel veya dc filmi/çizgi romanı rakip etmedim. O sebeple değişikliklerin 'lore' açısından neye mal olduğu konusunda bir fikrim yok.
0
protector
(17.07.17)
popüler kültür, sanat dünyası yaratıcılık açısından bir tıkanıklık yaşıyor. aynı hikayelerin üzerinden onlarca kez geçiliyor. her türlü malzeme tüketilince batı toplumunun geçirdiği değişimle alakalı eklemeler yapılıyor.

sıfırdan üretilmiş bir hikayedeki lgbt, afro - meksikalı karakter beni hiç rahatsız etmez. ancak halihazırda var olan hikayeye ana karakter üzerinden böyle bir ekleme yapılması beni hikayeden soğutuyor. şekilcilik gibi geliyor.
0
zgrydn
(17.07.17)
Political correctness olayı itici geliyor, şekilcilik muhabbeti de haklı bir eleştiri ama son zamanlarda anti-Political correctness modası çıktı, özellikle ergenler arasında. her Political correctness kötü değil bence, işi abartıp hitler hayranlığına falan götüren tipler türedi. belki geçmişin günah çıkartması bilemiyorum, sinemadaki kısmına abartı tepki göstermek gereksiz geliyor bana.
0
doxanikee
(17.07.17)
Ben seviyorum da, tam böyle değil. Bir süper kahraman yaratılmışsa o odur, değiştirmeye gerek yok. Yeni kahraman yaratır, onu ön plana çıkarırsın Nick cage gibi, mis gibi olur.

Genel olarak da protector + 1

Bu sadece süper kahramanlar ekseninde de yok. Örneğin, Emma Stone'u yarı Çinli bir kadın rolünde oynattılar, o artık çok yuh çekilesi bir hareketti. Geçen gün Alaaddin'de kimler oynayabilir tartışması sonuçlandı ve bayağı bayağı ayaklanma oldu "Alaaddin'i de beyaz birine oynayırsanız, yuh artık" diye ve Mısır kökenli birini seçtiler. Ki, açıkçası buna destek veriyorum. Hiç mi otantik oyuncu kalmadı kardeşim. Brad Pitt'i Alaaddin yapmaları komik olurdu. Bunda para kaygısından öte, o şekilde bir seçim yapmasalardı film daha gişe yapmadan batardı. Dizilerde falan her yerde bir azınlık oluyor mutlaka mesela, ki gerçek hayatta azınlık varsa filmlerde, dizilerde de olmalı. Bunun kör gözüne parmak yapılması garip geliyor ama uzun vadede normalleşexeğine de inanıyorum.

Yeni doktorun kadın olması fikrini sevdim ama.
0
aychovsky
(17.07.17)
aynı durum amerikan dizilerinde pik yaptı son on yılda. her dizide en az bir gey, bir lezbiyen, bir komik aksanlı hintli, bir uzakdoğulu, bir doğruluk timsali zenci ve onun doğru yola evirmeye çalıştığı illegal işler çeviren bir zenci arkadaşı var.
zorlama bir şekilde senaryoya dahil edildikleri bariz oldukları için itici geliyor bana da. bu gibi karakterlerin ekranlardaki varlığı ancak gündelik yaşam akışında çoğunluğun garip görmediği zaman itici durmaz. ama o zaman da yapımcılar dikkat çekici başka şekilci şeyler bulacaktır.
0
yons
(18.07.17)
Politik doğruculuk olayının Marvel çizgi roman satışlarına ciddi anlamda negatif etkisi olduğu açıklamasında bulundu şirket yetkilileri. Bu açıklamaları sebebiyle tabii ki politik doğrucular tarafından topa tutuldu ve sonrasında tam tersi açıklama yaptı. İnandırıcı değil kesinlikle. Hatta bu yeni sistem tutsun diye diğer, hala eski halinde olan, kahramanlar ile birlikte karıştırıp sunulmaya başladı.

Yeni kahramanlar konusunda açığım ben de. Yeniler elbette, kapalı kümeye her yeni eleman eklediğinde karşılaşıldığı gibi kucak açıp karşılanmayacak fakat zamanla alışılcak. küme içinde, insanlar için sembol haline gelmiş, favori edinilmiş karakterleri politik doğruculuk adı altında, başka amaç olmadan bir dayatma ile harcadığınızda elbette nefret oluşacaktır. Bununla birlikte over-correction dünyadaki en aptal hareketlerden biridir ve pc kafası yüzünden beyaz erkekler azınlık hale gelme yolunda. Şu an MCU'daki kahramanlara bakınca öyle gözükmese de.

Bu arada evet, Doctor'un kadın olacak olması zaten bu sezon boyunca gözümüze sokulan bir şeydi. Yadırgamadım. Bence güzel olabilir fakat Doctor zaten rejenere olup, şekil değiştirip duran bir canlı. Yani değişmek onun doğasında var. Beyaz erkek Tony Stark yerine siyahi kadın Riri Williams koyup isimde ufak değişiklikle devam etmek aynı şey değil.
0
🌸nawar
(18.07.17)
radikal değişiklikler yapılmadıkça eyvallahım var. mesela star trek'te sulu karakterini gay yapmak benim için radikaldi. trek evreni dizilerinde lgbti karakterler vardı zaten. ama yan karakterlerdi bunlar. tutup da kaptan kirk ya da sulu gibi ana karakterlere böyle yaklaşırlarsa çok sırıtıyor. yine aynı şekilde val kilmer'ın batman yapılması da saçmaydı. PR meselesi değil bu ama yine de gıcık olmuştum. sarışın bruce wayne mi olur lan, lol. şimdi de asyalı flash yaptılar mesela. o dceu casting elemanını getirin buraya...
0
e a p
(18.07.17)
şu politik doğruculuk kavramından midem bulandı son birkaç gunde. herkes doktorun kadın olması uzerine bunu ve popülere oynama meselesini öne sürüyor. sen de ordan etkilenerek sormuşsun baska karakterlerle süslemiş olsan da konuyu. o yuzden ben de doktor hakkındaki fikrimi söyleyeceğim. zaten diğerlerine aşina da değilim.
izlediğine göre biliyorsun ki doktor bir uzaylı ve cinsiyetler üstü bir kişilik giydirilmiş kendisine. her şey olabilirdi, hangi bedeni seçerse hangi türü seçerse o olabilirdi. bunun uzun yıllar önce yapılmış olması gerekiyordu yapımın en buyuk hatası bu. 40 yıl önce dur bi oturtalım karakteri dediler yapmadılar belki. 30 yıl önce yok ya hiç zamanı değil dediler, 20 yıl önce boşver ya dimyat köşede dursun pilav güzelmiş dediler, 10 yıl önce dur yeniden başlattık şimdi hiç bulandırma suyu dediler. ee.. şimdi olmaz, şimdi zamanı değil, belki başka zamana derken derken derken,
hala mı zamanı değil? ne zaman zamanı olacaktı?
bunu cok cok önceden ikinci veya ucuncu doktorla yapmalılardı ki doktorun bu hususta söyledikleri lafta kalmasın. (insanlarınki gibi cinsiyet algıları olmadıgına dair)
bu konu politik doğruculuktan tamamen ayrı tutulmalı bence o sebeple.
ama derseniz ki moffat ne yaptıysa bundan yaptı ona ben de katılırım.
ama şükür ki artık gitti ve seneler sonra doktor teoride olan ama hiç pratiğe dökülmemiş o gerçeği; değişimin kendisi olan yüzünü bizlere döndü.
çok sevinçliyim açıkçası.
0
river song
(18.07.17)
Bunu dert edinmek yerine her ne isim altında olursan olsun siyah/kadın/lgbti ögelerin öne çıkarılmasına sevinmek gerekiyor zira bunun gerisinde çok ciddi bir mücadele var, öyle kimse kimseye hak/görünürlük lütfetmiyor. Demek ki artık genel olarak böyle bir talep var ve endüstri de buna karşılık veriyor. Olay bundan ibaret. Yoksa endüstri aynı endüstri, aniden çok açık fikirli insanlar gelmedi başlarına, mecbur kaldılar bu taleplere cevap vermeye.
0
fengari
(18.07.17)
@river song

"sen de ordan etkilenerek sormuşsun baska karakterlerle süslemiş olsan da konuyu"

Buna katılmıyorum. Çünkü soruyu sormadan birkaç dakika önce MCU ve DCU karakterlerindeki politik doğruculuk konusunu konuşuyorduk. Bunu onunla ve başka arkadaşlarımla daha önce de konuşmuştum. Doctor'un kadın olması ise bir önceki gün konuştuğumuz bir konu. Eğer o konuyu açmamızdaki asıl sebebi öğrenmek istersen de söyleyeyim. Benim sormamı ve bugün arkadaşımla konuşmamı tetikleyen asıl tetikleyen konu Doctor Who değil Spider-man: Homecoming. Öte yandan Doctor Who ve Doctor'un kadın olması konusunda dediklerine katılıyorum.


@fengari

etnik çeşitlilik/kadın/lgbtt yönelim konusundan ve bunların hikayelerde yer almasını dert edinmiyorum. Politik doğruculuk adı altında over-correction'a gidip bütün karakterlerin değiştirilmesinden bahsediyorum. Kaldı ki tribünlere oynamak, yerel deyişle "benim de Kürt arkadaşlarım var" demeye geliyor bu. Siyahi bir lezbiyen ya da gay bir meksikalı (öznitelikler değişebilir) süper kahraman eklemelerinden bir rahatsızlık duymam.
0
🌸nawar
(18.07.17)
İşte ben de diyorum ki oynanacak bir tribün olduğunu farketmişler/ o tribün sesini çıkara çıkara duyurmuş demek ki. Bu o mücadelelerin başarısıdır, bu açıdan bak olaya.

Bu yazdıklarından homofobik/kadın-siyah düşmanı olduğun sonucu çıkmıyor, öyle bir eleştri getirmiyorum zaten ama bu getirmiş olduğun eleştrileri bir retroperspektifte değerlendirirsen ortada ne kadar büyük bir başarı olduğunu görürsün, görmelisin. Demeye çalıştığım bu.
0
fengari
(18.07.17)
(19)

Bu kadar şehit ve zulüm varken...

yaren
Bu kadar çok tepinmeli düğünler, eğlenceler, bu kadar çok israf...Sizce doğru mu, güzel mi..?
Bu kadar çok tepinmeli düğünler, eğlenceler, bu kadar çok israf...

Sizce doğru mu, güzel mi..?
0
yaren
(17.07.17)
herkesin hayatına hiçkimse karışamaz.
ölüm her zaman vardı o zaman kimse eğlenmesin. öyle saçma şey olur mu? bu dinci kafasını anlayamıyorum hiç.
0
cekilmis gayfe
(17.07.17)
bu kadar şehit ve zulmün olması, seni hayatını yaşayan standart insanı sorgulamaya değil bunun sorumlularını sorgulamaya itmeli. eleştirdiğin insanlar da ülkeyi en az senin kadar seviyor. burada doğdular, burada ölecekler.
0
zgrydn
(17.07.17)
Bunun dinle ne alakası var? Vefa meselesi bana göre. Orada gencecik delikanlı evlatlarımız şehit oluyorlar, nice yaralar alıp gazi oluyorlar o askerler polisler... biz burada tepinelim diye...

İyi de, memlekette çoğu şey yolunda mı da iç huzuruyla gönül ferahlığıyla bu derece tepinebiliyoruz?

Sizce bu biraz hissizlik, umursamazlık, vurdumduymazlık, bana dokunmayan bin yaşasıncılık değil mi?
0
🌸yaren
(17.07.17)
@zgrydn

O dediğine ittiği için bunu soruyorum zaten. Kim kime güç yetirecek? Anıtkabir'in bulunduğu alamı imara açıyorlarmış, buna kim tepki gösterecek mesela? Bu kadar çok eğlenen insanlar mı?
0
🌸yaren
(17.07.17)
zgrydn + 100

Bu kadar şehidin ve zulmün sorumlularına sormak gerekiyor bu soruyu, başka birisine değil.
0
fengari
(17.07.17)
erkek olsam y.dışında çalışarak veya bedelli yaparak askere filan gitmezdim
polisler de başka bir şey olamadıkları için polis oluyorlar
profesyonel asker-polis oluyorsan ölüm riskin var, olma. bu kadar basit.
zaten şehit olmak süper harika bir şey. kutsal, cennette filan hep onlar. hiiiç üzülmememiz hatta özenmemiz lazım, değil mi?
tepindiğim, eğlendiği filan yok da bu memlekette her ne oluyorsa hak edildiği için oluyor. hak etmediğini düşünen için zaten yaşamak yeterince zor.
0
niye ama
(17.07.17)
@fengari

Sorunca nasıl cevaplar alındığını görmüyor musunuz? Çok mu üzülüyorlar, pişman mı oluyorlar, utanç mı duyuyorlar, düzeltiyorlar mı sanki olup bitenleri?

Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? Niye anca yöneticilerden alamadığımız hesapları soruyoruz, başka şeye aklımız ermiyor mu?
0
🌸yaren
(17.07.17)
Bu işin sorumlularının bunu umursamıyor olması, sorumlu olmayanlara saldırmayı gerektirmez diye düşünüyorum. Hepimiz üzülüyoruz olan bitene, ben mesleğimden dolayı bir çok konuda daha aktif rol alıp destek olmaya da çalışıyorum ama "bu kadar zulme, bu kadar şehide" rağmen adamların aldıkları oy ortada, zülme uğrayan da gidip oy verdiği zaman geri kalana yapacak başka bir şey kalmıyor.
0
fengari
(17.07.17)
bu dünyaya keyif çatmaya geldim, birilerinin yasını tutmaya değil. yarın askere gider de ölürsem kimse de benim yasımı tutmasın. kimse için ölmüyorum, elimde olsa bedelli yaparım.
0
doxanikee
(17.07.17)
Lütfen şunu bi ayırt edelim. Ben saldırmıyorum. Sadece çok üzgün ve şaşkınım ve bu şekilde sesli düşünüyorum, size de soruyorum. Saldıracak olsam burada bir dizi küfür ve hakaret sıralamam, hedef göstermem, yüksek bir gerilim oluşturmam gerekmez mi? Bana siz kendi iç geriliminizle baktığınız için gergin konuştuğumu zannediyor olabilirsiniz.

Ben normal hayat akışı içinde gülmüyor muyum, kahkaha atmıyor muyum, geyik muhabbetinin dibine vurmuyor muyum? Hepsini yapıyorum. Anlamadığım şey, bunlar sanki insanın psikolojisini ayakta tutmayan şeylermiş gibi her fırsatı eğlenceye çevirmenin mantığı.

Evlenecek tabii insanlar, elbet bunun sevincini paylaşacaklar, ama mesela gümbür gümbür herkesi rahatsız ederek düğün yapmak nedir? Her bir boş vaktini alabildiğine barlara diskolara adamak, sürekli bir "gevşeyelim" kafasında olmak nedir? Gayet normal, gayet güvenli ve çoğu şeyin tıkırında gittiği bir süreç yaşıyor olsak anlarım ama bu kadar zamanı morali enerjiyi ve parayı düze çıkmak için kullansak olmuyor mu, size de değişimi ve mücadeleyi hep başkasından bekliyoruz gibi görünmüyor mu?
0
🌸yaren
(17.07.17)
Ona bakarsan hicbir zaman eglence yapilmamasi lazim. Acliktan olen insanlar var.
Kriterimiz aci ceken insanlarin yerkurede belli koordinatlarda bulunmasi mi?
0
stavro
(17.07.17)
@stavro

Anlamamışsın. Kriterimiz o değil. Ülkede en azından güvenlik hukuk ve ekonomi gayet sağlıklı yürüsün, gerisi hallolur kafası benim savunduğum kafa. Her ülkenin her türde insanı olur, önemli olan acı çekenlerin sayısını azaltabilmek, gücü bu yönde kullanmak, gücü bu yönde kullanmayı sevmek. Biz gücümüzü ne yönde harcıyoruz farkında değil misiniz?
0
🌸yaren
(17.07.17)
O kadar çok olay oldu ki, hissizleştik. Bir atasözü var, borç bini geçince her gün tavuk eti yenirmiş. Bu da biraz öyle oldu. Hani, 40 yılda bir şehit versek, arada bir ekonomi bozulsa millet isyan da edebilirdi, hesap da sorulabilirdi. Şimdi yarın popomuzun dibinde bomba patlamayacağı ve şehitlik istatistiklerine +1 olarak katılıp katılmayacağı belli değilken, ben de olsam "Eğleneyim bari, yarına çıkacak mıyım belli değil" derim.

Ülke 90'larda deli gibi şehit veriyordu, şehit sayısı 2000'lerde azalır gibi yaptı, o zaman da ekonomik kriz oldu. Zaten sonra şehit sayısı da arttı, ekonomi de iyice dağıttı. Eğlenmek için ülkenin sakin bir gün beklesem ömrüm boyunca bunalımdaydım ya da şimdiye çoktan bir milyon psikosomatik hastalık üretmiştim.

Eğlenmek karşı çıkmaya veya hesap sormaya engel deil ama tek tek kimden ne hesabı soracağım. Millet nasıl tek tek hesap sorsun. Yarın hapse tıkıverirler valla. Toplu bir hareket olsun, hep birlikte başlatalım ve devam edelim, hesap da soralım. O ayrı bir konu ama o zamana kadar, sıra bana da gelmeden tek başıma dövünmek istemiyorum. Bu şehide üzülmemek, acısını yüreğinde hissetmemek değil ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Ben de şehit versem dünya bana da zindan olur ya da buna üzüşmeyecek değilim. Bunun üzerine kafa yormaktan vazgeçecek değilim. Buna destek vermeyecek değilim, elimde geleni yapmayacak değilim ama biri benim bir yakının öldü diye, onlardan da hayatlarını durdurmasını istemem. Bunun için sivil toplum örgütlerine destek veririm, bir ucundan tutarım ama bu eğlenmeye engel değil.

Ha vur patlasın çal oynasın'lı, şafşatalı eğlenceleri zaten görgüsüzce bulurum. Onun için herhangi bir kötü olaya gerek yok.
0
aychovsky
(17.07.17)
herkesin hassasiyeti farklılık gösterebilir. ben mesela millet, vatan, toprak bütünlüğü gibi insanların yarattığı kavramlardaki çatışmalara ve olumsuzluklara üzülmüyorum. elbette herkes güle oynaya askere gitmiyor ama askere yollarken konvoylar, arabalar, en büyük asker bizim asker ölünce aaaaaaaaaauuuuuv. yok öyle. zaten ölen için hiçbir farkı yok.

bu, topluma yedirilmiş bir psikoloji. askerliğin, savaşmanın, hayali sınırların savunulmasının erdemli, onurlu bir şey olduğu yediriliyor. yok öyle bir şey. bizler, ortak paydada insanız. türk, fransız, ingiliz falan değiliz. sırf birileriyle aynı topraklarda doğdum, aynı dili konuşuyorum diye onun ölümüne diğerlerinden daha da fazla üzülecek değilim.

insanların hayatını kaybetmesi olasılığını kabul edilebilir kılacak kadar değerli hiçbir şey yok bu dünyada. savaşlar, çatışmalar hep boşuna.

asıl dert edinilecek şeyler açlıktan, hastalıktan ölen milyonlarca insan. tamamıyla yok ettiğimiz doğal düzen. bizler kadar güçlü olmayan diğer türlere karşı uyguladığımız zulüm, görmezden gelme. asıl bunlar varken eğlenceler falan bana üzücü geliyor. askerin ölmesine madem bu kadar çok üzülen var, 30 milyon insan çıksın yapmıyorum lan askerlik falan desin. belli bir düzeni korumak, yaşamımızdan daha önemli değil. sivil halkın yaşamına dair de bir tehdit varsa bu tehditi bertaraf etmek için anlaşma değil çatışma yoluna giden ve bu bertaraf için de insanı koruma amaçlı başka insanların eğitilmesini amaçlayan militarist anlayışa kafa atalım.

edit: offfff, daraldım duyurudaki mentaliteden. insanların eğlenme seviyeleri de eleştirilebilir sınırlarda görülmüş. artık bu kalıbı aşırı kullanmaya başladım ama herkes işine baksın ya. kimin, ne kadar eğlendiği ya da hangi sınırlar içerisindeki eğlencenin kabul edilebilir olduğu diye bir şey yok. sizin özgürlüğünüze değmediği sürece kimsenin, hiçbir hareketini eleştiremezsiniz. kendinizde toplumsal vicdan kisvesi altında bu hakkı görmeyi bırakın artık.
0
i drive the hearse
(17.07.17)
Tam da vur patlasın çal oynasın'lı aşırı şatafatlı ve çok sıklıkla tekrarlanan eğlenceleri kastediyorum. Yoksa normal efendi efendi, kimseye bir rahatsızlık vermeden yapılan düğünleri, mezuniyet gibi yılbaşı gibi kutlama tarzı ve yine kimseye bir rahatsızlık vermeden yapılan şeylerde sorun görmüyorum. Hayatın durdurulması gerektiğini düşünmüyorum, sadece eğlenme eyleminin kafalardaki hissizlik ölütoprağını söküp atacak miktara çekilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü kopmaksızın süregelip süregiden bir eğlenme odağı hiçbir ülkeyi kurtarmaz da, kalkındırmaz da, refahını sürdürmez de. Bana biraz fazla dertsiz yaşıyırmuşuz gibi geliyor arkadaşlar.

Bu dertsizlikten kastım kişisel değil toplumsal dertsizlik. Birlikte hiçbir şey yapamıyoruz. Bir yolunu bulmak için kafa yormaya bile yanaşmıyoruz. Anca eğleniyoruz. Sorun bu.
0
🌸yaren
(17.07.17)
@bayc

Peki illa başımıza gelince mi isyan edip bişeyler yapılmalı diye haykırıcaz? Cevaplarımı okudun mu bilmiyorum, hayatın durdurulmasından yana değilim, elbette her türlü gerçekliğiyle hayat akacak. Ama bugün müdahale etmediğimiz şeylerden dolayı ileride, şu anda hayal etmeye üşendiğimiz büyüklükte sorunlar yaşama ihtimalimiz var. Adamın gözünde sadece sayıyız demişsin, biz kendimize saygı gösterilmesini sağlamadıkça, bizim kendimize saygımız olmadıkça başkalarının bize saygı göstermeme hakkı var da, sanki devlet temsilcilerinin yok mu? Haydi haydi var. Tekrar ediyorum, hayatın durdurulmasından yana asla değilim. Çünkü yaşamayı da unutmamak zorundayız. İnsan olmak ve toplum olmak, hayvan olmak gibi otomatik ve içgüdüsel bişey değil, toplumca düze çıktığımızda nasıl yaşayacağını unutmamış, insani değerlerinden soyutlanmamış bir toplum olarak hayata devam etmemiz, mesela çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiğini iyi bilmemiz gerekecek. Fakat biz (bu örnek üzerinden gidersem) çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiğini şu anda gayet iyi biliyor muyuz ki? Biz şu anda olması gerektiği gibi yaşıyor muyuz ki suçun sadece devlet temsilcilerinde olduğunu düşünmekte sonuna kadar haklı olalım??
0
🌸yaren
(18.07.17)
@i drive the hearse

"sizin özgürlüğünüze değmediği sürece kimsenin, hiçbir hareketini eleştiremezsiniz." demişsin, senin (lafın gelişi "senin", yoksa konu sen değilsin) özgürlüğün benim özgürlüğümü kısıtlıyor, hatta yer yer yok ediyor, bilmem farkında mısın? Toplumsal alandaki zayıflığımızın verdiği zarar da tam olarak bu yönde. Birbirini anlamamak, birbirine karşı saygısız olmak, birbirine karşı sevgisiz ve ben merkezci davranmak.

Diyorum ki bazı insanların ben merkezcilikleri bazılarımıza aşırı zarar veriyor. Bunu ister siyasi alın ister ekonomik ister hukuki ister eğitimsel ister güvenlik vs. Bu apaçık bir gerçek. Filler tepişiyor çimenler eziliyor meselesi bu, ben çimen olmayı kabul ettikçe filler beni hem yiyecek hem üstümde tepişecek hem de tepeme sıçacak. Bilmem anlatabiliyor muyum.

Tekrar ediyorum, kimsenin eğlenme hakkına itirazım yok, itirazım, sanki ülke çok ferah bir noktadaymış gibi kafayı sürekli eğlenceye, sürekli geyiğe, sürekli üretimsiz tüketime odaklamak. Bunların aşırı yapılması. Çünkü farkında olsanız da olmasanız da psikolojik olarak aşırı bir gevşeklik hali içine girilmiş durumda. Sırf bu yüzden bugün "bugün karnımız doyacak mı" noktasına geldik. Olması gereken anda olması gerekeni olması gerektiği gibi yapmadığımız için.
0
🌸yaren
(18.07.17)
İyi de, 30 yıldır sürekli şehit var. 30 yıl önce 20 yaşında olan biri 50 yaşına kadar hiç eğlenmeden mi gelsin? Bu mu istediğin?
0
babilbaligi
(18.07.17)
@babilbaligi

Aradaki yazdıklarımı bi okur musun...

@bayc

Peki başka ülkelerin halkları ayaklandığında nasıl yaptırım uyguluyorlar? Biz niye bunları hiç incelemiyoruz?
0
🌸yaren
(18.07.17)
(11)

biraya buz atıyor musunuz?

lonelyman
biranın tadını bozar mı sizce
biranın tadını bozar mı sizce
0
lonelyman
(17.07.17)
bira soğutulabiliyorsa hiç gerek yok. bozar, sulu bira sevmem.
0
zgrydn
(17.07.17)
soğuk bira>ılık bira>bira olmaması>sıcak bira>buzlu bira
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.07.17)
ben birayı genel olarak sevmiyorum; ama ılık hali iyice çekilmez oluyor. tadı normalken bile kötüyken ılık hiç içilmiyor.

O yüzden eğer bardak yeni yıkanmış(yani sıcaksa) ya da bira yeterince soğuk değilse buz isterim.

keza su evet tadını bozar ama, zaten bi' dönem çalıştığım yerde biraverin dibine su koyuyorlardı köpürmesin diye. hatta ondan sonra gittiğimiz yerlerde çokcana da espiri yapıyorduk ''abi bi' bira ama suyu az olsun'' diye, garson bazen cevap veriyordu ''şişeyi yanınızda açacağım''.

yani tadını bozar, seyreltir ama sıcak içmektense buzlu ve yeterince soğuduğunda hızlı içmeyi tercih ederim. Zaten mekanda su ilave edildiğine de denk geldikten sonra çok da şeyapmıyorum.

Ona şu konmaz, buna bu konmaz, şunun edebi adabı var diyen aklı-evvel kitleye itibar etmem. benim için birşeyi içmenin kendisi bi' amaç değildir, onu içmemizin bi' amacı vardır. Bu da tadı ve sonunda sana vereceği rahatlık.
0
mete kudur
(17.07.17)
Kesinlikle atarim. Tadini falan da bozmuyor. Buzlar erimeden icmis oluyorum zaten. Alkolsuz iceceklere de buz atmayi severim. Kahve icer gibi 2 saate bir birayi icsem tadini bozardi. Direkt soguk su yerine ilik suya buz atarak sogutup icmeyi tercih ederim ornegin.
0
stavro
(17.07.17)
Kokteyl olmayan hiçbir alkollü içeceğe buz atmıyorum. Rakı ve viski dahil. Çok istiyorsan bu içi sıvı dolu küpler ya da taş olayını deneyebilirsin.
0
nawar
(17.07.17)
Tövbe de.
0
goodz
(17.07.17)
Hayır asla.
0
mutekebbir
(17.07.17)
Atmayınız. çivi gibi soğutup öyle içiniz.
0
veritaslibertas
(17.07.17)
Yo dostum yoo
0
japon askeri
(17.07.17)
atmıyorum. sulandırmanın alemi yok ya.
0
doxanikee
(17.07.17)
Limonata ve birayı karışırıp içine limon kabuğu attığımda buz koyarım
0
fasulyek
(18.07.17)
(2)

Bisiklet lastik

hlt1985
Mtb'ye yol bisikleti lastigi takilir mi? Kalin lastikler yorucu oluyor.
Mtb'ye yol bisikleti lastigi takilir mi? Kalin lastikler yorucu oluyor.
0
hlt1985
(17.07.17)
uygun boyutta olanlar takılır.
0
doxanikee
(17.07.17)
şimdi şöyle yarış bisikleti tekerleği takamazsın.(aynı jantlara takılacak lastik olarak bakıyorum masraftan kaçmak için)

yanlız, mtb lastiğinden daha ince profili olan, dişsiz yol tipi lastikler var, onları taktığın zaman anında değişiyor bisiklet, inanamazsın, lastik deyip geçme. akıyor akıyor alet, 5 pedalla gittiğin yeri 1 pedalla gidiyorsun o derece.

örnek olarak şu lastiği vereyim

www.google.com.tr

bunun bile neredeyse yarısı kadar ince olanlar takılabiliyor.

jant ölçüleri yazar jantın ve lastiğin üstünde. atıyorum 26x1.75 diye. bu ölçülere göre alırsan sıkıntı yaşamazsın. zaten büyük ihtimalle bi bisikletçiye gideceksin.

lastiğin genişliği kadar, tırtıklı ya da düz olması ve profili çok önemli.
0
boomboom
(17.07.17)
(6)

Sela niye okunuyor

razvan rat
Şu anda 4. okunuyor ve uyku muyku kalmadı bende? Yarın sabah erkenden sınav var. Sebebi ne bunun?
Şu anda 4. okunuyor ve uyku muyku kalmadı bende? Yarın sabah erkenden sınav var. Sebebi ne bunun?
0
razvan rat
(16.07.17)
"sokaga cikin" cagrisinin yapildigi saat, bu mesajin yil ve saat donumu o yuzden okunuyor
0
exlibris
(16.07.17)
sen uyumaya devam et kardeş...
0
tuzlanmis sekersever
(16.07.17)
Aslında 1400 yıldır okunuyor. Ama geçen yılki hainlik teşebbüsünden sonra daha bir anlam ve önem kazandı. Sene i devriyesi diye yine okunuyor.
0
1adam
(16.07.17)
why not?
0
doxanikee
(16.07.17)
cunku the show must go on.
0
ontheroad
(16.07.17)
pamuğu tıkadık ondan.
0
Ufuk
(16.07.17)
(7)

Bu ne lan ?

qazaqwsx
http://www.abcgazetesi.com/birisini-aradiginizda-karsiniza-erdogan-cikabilir-58834h.htmbu gerçek mi? o.O
www.abcgazetesi.com

bu gerçek mi? o.O
0
qazaqwsx
(16.07.17)
ahhaha, pideciyi aradim erdogan cikti demis haberde :)
vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke
0
exlibris
(16.07.17)
gece yarısı 4. tur sela okunuyor, şaka olabilir mi sence :)
0
doxanikee
(16.07.17)
evet (:
0
Ufuk
(16.07.17)
Evet malesef
0
all girls dream
(16.07.17)
%100 çalışıyor
0
nawar
(16.07.17)
12 ile 1 arasi tek seferlik rte sey kaydi bandi.
0
imelih
(16.07.17)
Ahaha ay ben sok!

Bu ne boyle ya, ulke evlat olsa sevilmez durumda ^^
0
kuehles blondes
(16.07.17)
(8)

darbe günü atm'lere/marketlere koşanlar ???

vizdilva
darbe günü atm'lere para çekmeye veya marketlere erzak almaya koşmanın neresi yanlış? ihanet anlamına mı geliyor, çıkarcılık mı? sonuçta marketleri yağmalamaya değil kendisinin ve/veya ailesinin zorda kalmaması için gıda vs. almaya gidiyor. bankalar vs de muhtemelen el konulacağı vs nedeniyle kendin
darbe günü atm'lere para çekmeye veya marketlere erzak almaya koşmanın neresi yanlış? ihanet anlamına mı geliyor, çıkarcılık mı? sonuçta marketleri yağmalamaya değil kendisinin ve/veya ailesinin zorda kalmaması için gıda vs. almaya gidiyor. bankalar vs de muhtemelen el konulacağı vs nedeniyle kendine ait parayı almak için atm'ye gidiyor giden, soygun yapmaya değil. benim bilmediğim bir negatif tarafı mı var? yoksa yapılan şeyden çok yapılmayan şeylere mi vurgu yapılıyor bu sözlerle? yani "atm'ye-markete koşanlar" derken "tankların vs önüne çıkmayanlar" mı denmek isteniyor?

not: atm'ye de, markete de gitmedim,
ne bankada param var, ne de mahallenin üstünde alçak geçiş yapan jetlerin seslerini duymazdan gelip sokağa çıkmayı düşündüm.
0
vizdilva
(16.07.17)
biz bira-sigara almaya gittik bi tek. sokakta öyle izdiham falan yoktu. ama gidilebilir de yani tedbir bu sonuçta. çok saçma bir argüman.
0
cekilmis gayfe
(16.07.17)
Burada devlet birey olmanızı değil vatanı kanınızla sulamanızı bekliyor.
0
dunal
(16.07.17)
kişisel olarak kendi canımın sağlığı; bayrak, vatan, devlet, ezan vb. her şeyden daha kıymetli.
0
doxanikee
(16.07.17)
Sen bunu söyleyenleri mi ciddiye alıyorsun allah aşkına? Ben markete ve atm'ye gittim. Popomla gülüp geçiyorum. Belli bi topluluk köprüde toplanıp kendini yaraladı sonra da milli bayram ilan edildi benim gözümde senaryo bu yani.. vatan sevgim kabardı gerçekten. Komik yahu!
0
powerpufgirl
(16.07.17)
Gidip darbeye karsi duracaklarina, durumu kabullenip kendi dertlerine dusmelerine kiziyorlar.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(16.07.17)
@want2die artı bir. (klavyemin artı tuşunu elektrik süpürgesi yedi)

o gün ben de evin faturalarını yatırmıştım ve bize göre yüklü bir miktardı. keşke yatırmasaydım demiştim ben de.

iki paket sigara alıp eve döndüm. insanlar fırın, bakkal ve atm'lerin önünde kuyruktu. çekecek param olsa ben de çekerdim. ve bekar, bir başına olmasam ben de yiyecek içecek falan almaya çalışırdım.

hafif alkollü çıktığım ufak gezintiden sonra, dönüşte bir çay evinde oturup darbeyi(!) izledim. darbeyi canlı yayınla izliyorsun!

yazık o hayatını kaybeden 249 kişiye, yaralanan iki binin üzerindeki kişiye...

bu çağda bize böyle bir saçmalığı yaşatanlardan hesap sorulacağı günü iple çekiyorum.
0
runagain
(16.07.17)
sokakta vatanı korumak yerine kendini kurtardın diye vatan haini ilan ediyorlar kendilerince
0
gazozailacatmauzmani
(16.07.17)
ya bu edebiyatları ciddiye almak için uygun yer burası mı cidden?

darbe girişimini emekli subaylar ve ordu içerisindeki atatürkçüler engelledi zaten. ortaya yatanlar değil. yatanlar var, ancak başarı onların değil. (aksi gibi yansıtılması ayrı mevzu)

siyah-beyaz takılanlar ayakta kalmanın bireysel ve toplumsal olarak ele alındığında giriftleştiği anlaşılan alakasını anlamaz.

ergenekon zart zurt diye zamanında hapse atılan, yıllar sonra da tahliye olan adamlar, tank vs nasıl çalışır bildiklerinden köprüye gidip efektif mücadele edebildiler.

sıradan halk aslında ölmekten veya kaçmaktan başka hiçbir halt yiyemedi. dolasyısıyla sizin ne yapıyor olduğunuzun, ülke içindeyseniz ve öyle olmaya devam edecekseniz, önemi falan yok.

adamlar başkalarının feragatine korsan gibi kondular, hepsi bu.

yoksa insanların korkuyla giriştikleri eylemler falan doğal.

darbe günü x bir yere koşmak abes bir olay değil. ne için koştuğunuz abes olabilir. meclisteki muhalefetin bile satılık olduğu bu ülkede siz kendinize önden koltuk ayarlayanlardan(örnek emrullah uslu veya cengiz çandar veya mustafa akyol vs) değilseniz, sizin yaptığınız hiçbir şey, kim neyi nasıl sömürürse sömürsün, bağlayıcı değildir. yaptığınız şey bağlayıcı değilse, kimse size ve eylemlerine dikkat etmeye tenezzül etmez. (yani sizin şüphe uyandırmak için bir patern sergilemeniz gerekiyor, kozmik oda bilgisi karşılığında avrupa ülkelerinden vatandaşlık alan iğrençler dikkate şayan, bu durumda)
0
godoşu beklerken
(16.07.17)
(3)

hangi spor uygulaması?

neynep
nike+ training mi, freelethics mi?koşu için runtastic mi, başka bişey mi?
nike+ training mi, freelethics mi?

koşu için runtastic mi, başka bişey mi?
0
neynep
(15.07.17)
freeletics
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.07.17)
bisiklet de sürdüğüm için strava kullanıyorum. denenebilir.
0
doxanikee
(15.07.17)
strava
0
baal
(16.07.17)
(4)

öğrenci spotify'ı hakkında

steve rogers
az önce belgeleri yollayıp onayladım ama hala aktif edilmemiş. premium alınca hemen aktif oluyordu. incelemeyi mi girecek? girecekse ne zaman onaylanır?
az önce belgeleri yollayıp onayladım ama hala aktif edilmemiş. premium alınca hemen aktif oluyordu. incelemeyi mi girecek? girecekse ne zaman onaylanır?
0
steve rogers
(13.07.17)
1-2 gün sürüyor inceleme. ondan sonra sana mail geliyor inceleme tamam linke tıkla üyelik işlemi tamamlansın diye. maili bekliyeceksin yani
0
genc irisi
(13.07.17)
benimki bir günde onaylandı
0
fragile lady
(13.07.17)
Ben sabah yollamıştım öğleden sonra onaylanmıştı.
0
mutekebbir
(13.07.17)
benimki 24 saat bile sürmemişti.
0
doxanikee
(13.07.17)
(6)

Aylık kredi kartı ekstreniz (anket)

tchuck
nedir?bu ay umarım kredi kartı illetinden kurtuluyorum. (bilgisayar vb. şeyler almadığm sürece)son 1 senedir 7500 civarı geliyor her ay ekstre.
nedir?

bu ay umarım kredi kartı illetinden kurtuluyorum. (bilgisayar vb. şeyler almadığm sürece)

son 1 senedir 7500 civarı geliyor her ay ekstre.
0
tchuck
(11.07.17)
450 civarı geliyor, minimumunu yatırıp hayatta kalmaya çalışıyorum, öğrenciyim.
0
doxanikee
(11.07.17)
ortalama 2 bin
0
cok joleli ozgur
(11.07.17)
1000-5000 arası değişiyor her ay sıfırlıyoruz.
0
basond
(11.07.17)
Bizim de 200 ile 4000-5000 arası gidip geliyor. Her ay sıfırlanıyor. Cok nadiren taksitli alışveriş yaptığımız oluyor.

Eskiden elimi sürmezdim kredi kartına ama tatilde vs işe yarıyor. Benim ek kartımda hala 100-200 lirayı gecmez aylık harcamam, erkek arkadasım pratik buluyor.
0
fraise
(11.07.17)
aylık ortalama 3 kredi kartı ile toplamda 400 tl geliyor , aşırı yoksulluk içerir :(
0
nivoandmira
(11.07.17)
sabit 110. her ay cekilen abonelik ucreti var. onun disinda kart kullanmiyorum ben. iki lira borcum olsa fenaliklar basiyor, manyaklasiyorum, agiz tadiyla harcama yapamiyorum. buna bu parayi verecegime gideyim borcu kapatayim diyorum. sonra tabi ay sonunda yine para kalmayinca kredi karti. sonsuz dongu. donguden ciktim, umarim tekrar girmem.
0
pide
(11.07.17)
(6)

asus zenfone 3 64 gb alınır mı?

kugsel adam
(git: http://www.hepsiburada.com/asus-zenfone-3-ze552kl-64-gb-dual-sim-asus-turkiye-garantili-p-HBV000003KBMT) linkteki telefon alınır mı? 64 gb hafıza ve 4 gb ram'i var, bu özelliklere sahip f/p oranı en mantıklı telefon gibi duruyor, alsam 3-4 sene beni götürür mü?sosyal medya az, spotify ve harit
(git: www.hepsiburada.com) linkteki telefon alınır mı? 64 gb hafıza ve 4 gb ram'i var, bu özelliklere sahip f/p oranı en mantıklı telefon gibi duruyor, alsam 3-4 sene beni götürür mü?

sosyal medya az, spotify ve haritaları çok kullanıyorum
0
kugsel adam
(11.07.17)
Xiaomi al o paraya
0
gozu acik sevisen yahudi
(11.07.17)
@gözü açık, xiaomi ithalatçı garantili olduğundan çok düşünmüyorum
0
🌸kugsel adam
(11.07.17)
Samsung a5 2017 al, fiyatı düştü. Türkiyede samsung kullanmak garantisi bittiğinde avantajlı, bir şekilde parçası bulunuyor tamiri yapılıyor ekranı bataryası değiştirilebiliyor, bu diğer markalar için daha zor
0
freebird5406_2
(11.07.17)
Asus zenfone 6 kullanan biri olarak asus markasından uzak dur. En azından telefonlarından. Sakın almayı düşünme.
0
diffarentiationation
(11.07.17)
zenfone 5 kullandım, fazlaca memnun kaldım. model bazında değil ama marka olarak fazla kredisi var bende.
0
doxanikee
(11.07.17)
Asus zenfone 2 laser var bende. İş yapıyor. İçine sindiyse al. Xiaomi falan da olabilir tabii. Samsung falan çok çirkinler be.
0
glamdr1ng
(12.07.17)
(2)

Sansürlenen kısım?

owaki
https://youtu.be/Fj5Z-l4LQ6o3.35-3.40 arasındaki sansürlü kısım ne olabilir? Bu kesitin hangi bölümden olduğunu bilen varsa o da iş görebilir pek tabii. Peşin teşekkürler
youtu.be

3.35-3.40 arasındaki sansürlü kısım ne olabilir?
Bu kesitin hangi bölümden olduğunu bilen varsa o da iş görebilir pek tabii.
Peşin teşekkürler
0
owaki
(06.07.17)
"kemancı başımın tacı", kemancı diye bir şarkı var.
0
doxanikee
(06.07.17)
Ha peki, ben küfür sanmıştım
0
🌸owaki
(06.07.17)
(6)

Suskunlar mı poyraz karayel mi?

etna
Fazla TV izlemiyorumda, bu iki dizinin methini duydum. Hangisini izlemeye başlayayım?
Fazla TV izlemiyorumda, bu iki dizinin methini duydum. Hangisini izlemeye başlayayım?
0
etna
(06.07.17)
suskunlar'ın ilk sezonunu sevmiştim ben. suskunlar derim ben.
0
doxanikee
(06.07.17)
suskunlar efsane dizi, diğerini izlemedim. eğer suskunlar'a karar verirsen 1. sezon bitince bırak, 1. sezon efsane, 2. sezon leş. bitti diye düşün.
0
soft
(06.07.17)
Soft +1

İkinci sezona bakma bile, istesen de bakamıyorsun gerçi, o derece berbat.
0
devilred
(06.07.17)
poyrazım karayelim.
0
since1907
(06.07.17)
KARADAYI
0
klar
(06.07.17)
Suskunlar + kayip + ezel + ciplak gercek.
0
fatih in fedaisi
(06.07.17)
(38)

Sigara icenleri 2.sinif insan olarak goruyor musunuz?

Traveller
Elbette kimseye hakaret etmek degil amacim ama elestirmek de hakkimizdir.Sigara icenlerin bunu kendilerini birilerine kanitlama amacli yaptiklarini dusunuyorum. Ornegin "Bakin, ben de sigara iciyorum. Ben de buyudum. Beni de araniza alin." gibi dusunceleri yok mu?17 - 18 yasinda bu durum daha dogald
Elbette kimseye hakaret etmek degil amacim ama elestirmek de hakkimizdir.
Sigara icenlerin bunu kendilerini birilerine kanitlama amacli yaptiklarini dusunuyorum. Ornegin "Bakin, ben de sigara iciyorum. Ben de buyudum. Beni de araniza alin." gibi dusunceleri yok mu?

17 - 18 yasinda bu durum daha dogaldir ama 25 yasindan sonra sigaraya baslayanlar da oluyor. O yastaki insanin artik ergen gibi(?) kotu aliskanliklar edinerek arkadas kazanmaya ve kendini kanitlamaya calismasi cok sig degil mi?

Sigara icmelerinden degil de karakterinin zayif olmasindan ve kendini birilerine kanitlama amaciyla bagimli olmalarindan dolayi sigarayi elestiriyorum.
0
Traveller
(06.07.17)
Her sigara içeni böyle mi görüyorsunuz? Yoksa sigara içenler arasında bir grup olarak mı tanımlıyorsunuz?
0
clones
(06.07.17)
35'e kadar okey. ama +35 olup sigara içenleri 5. sınıf olarak görmekte bir beis görmüyorum.

not: 19-28 yaş arası günde 1 paketten fazla içiyordum.
0
füt
(06.07.17)
Evet ikinci sınıf olarak görüyorum.
Ailemde ben hariç herkes sigara içiyor. Kendi yüzlerine de gayet söylüyorum bunu. Başlamayı geçtim, hadi ergenlikleri yüzünden başlamışlar, ama bırakmamak ya da bırakmak için hiçbir şey yapmamak daha fena.

Edit: Beni dumanıyla pasif içici yapan, izmaritini yerlere atan, aldığım havayı kirleten insanlara niye saygı duyayım ki. Başka konularda saygı duyarım ok ama sigara içmesine saygı gösteremem, kusura bakmasınlar. Sigara üretimi ve tüketimi de ayrıca büyük çevre kirliliğine neden oluyor. Zararı sadece kendilerine olsa umrumda değil ama benim yaşadığım ortam da zarar görüyor.
fortune.com
0
peggy
(06.07.17)
2. sınıf çok iyimser. çok daha faşist düşüncelere sahibim bu konuda. sigara içenlerin çocuk yapması engellenmeli, yaptıysa elinden alınmalı. hatta bunlara nazi almanyasındaki yahudiler gibi işaret bile koyulabilir. yaklaşamyın, sigar içiyor diye.

alkol içene, esrar, kokoin içene saygım sonsuz ama sigara içen insandan nefret ediyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.07.17)
sigarayı yeni bıraktım ve evet sigara içenler gözümde -eski ben dahil- 5. sınıf insandır.
sigarayı bırakmadan önce bir hanım - yeni sigara içmişsin dedi ve iğrenir gibi baktı. anında bıraktım pezevengi.
0
illegalstar
(06.07.17)
Ben bir süre içiyordum ama gereksiz olduğu için bıraktım, hiçbir anlamı yok,zaten içtiğimde herkesten uzak içerdim kimseyi dumanaltı bırakmamak için. ama yine de şimdi sigara içenleri bir sınıf içine koyamam. o da saçma geliyor.
0
clones
(06.07.17)
''ergen gibi(?) kotu aliskanliklar edinerek arkadas kazanmaya ve kendini kanitlamaya calismasi ''

çok sığ bakış açısı olmuş, buna katılmıyorum. arada sigara içerim ve ''gerizekalılık lan sigara içmek'' derim.
0
soft
(06.07.17)
uzun süre çok yoğun sigara içip sonradan bırakmış biri olarak, sigara içenlere ve yanımda içilmesine hiç sigara kullanmamış olanlardan çok daha toleranslıyım.
0
filteria
(06.07.17)
leonard cohen bu sene öldü, dali 90'da sanırım. ayrıca sigara içen ve insanlığa sanat, bilim vs. anlamında katkı sağlamış milyon kadar sigara tiryakisinden aklıma ilk gelenleri söyledim. şu anda elinde duran teknolojiyi geliştiren adam ya da en çok sevdiğin müzisyen de günde 2 paket sigara içiyor olabilir. hatta belki kömür yiyordur, bize ne.

demek istediğim, insanların seviyesini ya da değerini bu tarz komik şeylerle ölçmek saçma, dediğim gibi yaşına veriyorum. bir yerden sonra fikrin değişir muhtemelen.
0
sir gawain
(06.07.17)
abartı buldum ben. sigara içenlere karşı önyargılıyım ama o kadar da değil.

daha soft bi soruyu veganlar için sorunda "tartışma başlatıcı içerik" diye silindi. bu maşallah boru gibi duruyor. tebriks bu arada.
0
doxanikee
(06.07.17)
asdfasdfasdf. abi sen güneşi bacaklarının arasına alıp, truckhead şapkalı kafanı öne eğdiğin dağlardaki pozunu albüm kapağı olarak kullanan adamsın. 2. sınıf insan olarak neyi görebileceğini düşünüyorsun?

şimdi, bu yukarıdaki söylediğimi al ve senin tüm kişiliğini tek bir şeyden yargılamamın ne kadar saçma olduğunu düşün. sana dair milyar tane detay var ama ben bunu gördüm ve bunu yargılıyorum. nasıl hissettiriyor?

26 yaşımdayım, 23 yaşımda sigaraya başladım. herhangi bir arkadaşım başlatmadı, o yaşıma kadar çok arkadaşım teklif etti ve hep reddettim. kendim merak ettim, verdiği rahatlatmayı sevdim ve başladım.

sigara içeni 2. sınıf insan olarak gören varsa diye girişmek istiyorum da moderasyon siler. kimseyi, hiçbir sınıf insan olarak görmeyin abi. işinize bakın. dışarıda da sigara dumanından rahatsız olduğunu iddia eden insan sokakta arkasında yürüyen varken osurmasın da. aynı saçmalıkta bunlar.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
@i drive...

Ifsalari daha sonra ortaya cikmayalim. Biliyorum aranizda herkesin resimlerini kaydeden bile var ama yapmayalim lutfen. Ayrica zaten kendim "Album kapagi ifsasi" diye baslik atip durumun absurdlugunu dile getirdim.

Bu arada ben yapiyorsam normaldir anlayisi da yanlis. Sen 23 yasinda basladiysan her 23 yasinda baslayan senin gibidir anlamina gelmez. Genelleme yapmamaya calistim zaten mumkun oldugunca.
0
🌸Traveller
(06.07.17)
ifşayla ilgilenen kim? orada örnek bir durum attım, eğer gerçekten öyle düşünen bir insan olduğumu düşünüyorsan cevap vermeye tenezzül etmen bile aşırı saçma.

sigara içmek bir kendini kanıtlama çabası değildir. sigara içmek karakter tanımlayıcı bir şey hiç değildir. insanları bir düşünün. Esra'yı ya da Nedim'i ya da Merve'yi düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen şey "aa o sigara içiyor lan." mı oluyor?

edit: ha bana da "lütfen" diyebilecek kadar nazik bir insansan sana karşıt düşüncelere de uğraşıp, kendilerini açıkladıkları için tik atarsın. bana lütfen diyebileceğini düşünüp de sana karşı açıklamaya olan uğraşıma tik atmaman ikiyüzlülük göstergesidir.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
Sigara kullanmıyorum, ailemde de kullanan yok ama sigara konusunda çok toleranslıyım. Evimde içilmesini istemem ama asla içemezsin gibi olaylara da girmem. Sevmiyorum ama aşırı bir nefretim yok yani. 2. Sınıf insan olayına hiç girmiyorum bile.
0
aquarium
(06.07.17)
2.sınıf gördüğüm insanlar var (bu ifade yerine değersiz bulduğum demek daha doğru gerçi 2.sınıf insan nedir yahu?) karakteri, davranışları, eylemleri sebebiyle ama insanları 2.sınıf/değersiz kategorisine alırken sigara içip içmemeleri benim için bir kriter değil.


bunun 2.sınıf/değersiz insan kategorisi kriteri olmasını da komik buluyorum.
0
wilhelmwasmuss
(06.07.17)
insanoğlu olarak karşımızdakini herhangi bir nedenden ötürü 2. sınıf insan görmeye hiçbir şart ve koşulda hakkımız yok bence. bir kere "2. sınıf insan" ne demek? siz kimsiniz de birinin 2. sınıf olduğuna karar verebiliyorsunuz? bilmiyorsunuz galiba ama dünyada herkes eşittir. en azından olması gereken budur. sigara içeni de, uyuşturucu kullananı da, kadını da, çerkezi de, portekizlisi de, esnafı da, hatta cumhurbaşkanı da eşittir. bu bakış açısını benimseyemediğimiz ve bazısına 1. sınıf bazısına 2. sınıf insan muamelesi yaptığımız sürece de insanlık şurdan şuraya ilerleyemez.

ayrıca, sanki siz çok 1.sınıf insansınız da gelmiş başkalarına 2. sınıf insan diyorsunuz. yeni moda bu aralar elitist olmak, herkes hayatın nasıl yaşanması gerektiğini en iyi bir kendisi biliyor sanıyor. size ne, ister eroin çeker ister köyde yaşar. hayat onun hayatı ciğer onun ciğeri, size mi soracak.

sigaradan bağımsız olarak yazdım gerçi ama şunu da söylemeden geçmeyeceğim. şahsen haftada 3-4 adet sigara içerim. bazen onu da içmem. içerken biri gelip "havamı bozuyorsun, iğrençsin ve ergensin" derse de yüzüne duman üflerim. çünkü kimseyi ilgilendirmez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
sokaklardaki tüm hava alanı sadece sigara içmeyenlere mi ait?

saygı duymak, kişinin kendi hayatıyla ne yaptığını herhangi bir şekilde değiştirmeye çalışmamak, eleştirmemek, yargılamamakla olur. saygı duyulacak tabii, sigara içimini tolere etmek gibi düşünceleri olan bir mantık çizgisine sahip olup da oksijen almanın dünyaya hiçbir faydası olamama ihtimalinin yüksek olmasına rağmen gene de benim bu mantıktaki insanların yaşama hakkına saygı duyduğum gibi.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
Yok, 2. sınıf insan olarak görmüyorum ama mümkün olduğunca aynı ortamda bulunmayaya, bir etkileşim içinde olmamaya çalışıyorum rahatsız olduğum için. Herkesin kendi bedeni kendi kararı. Ha ama otobüs durağında ATM sırasında falan sigara içenler oluyor, onları 2. sınıf insan görmek değil de henüz insan olamamış gibi görüyorum toplumsal nezaket kurallarına asgari düzeyde uyum gösteremedikleri için. Bunların dışında, insanların seçimleri kendilerini bağlar sadece.
0
angelus
(06.07.17)
ben de sigara içmeyenleri ikinci sınıf insan olarak görüyorum.
0
sckxyss
(06.07.17)
@istanbul kanatlarımın altında, kendi içtiğin sigaranın dumanını başkasına solutmak seni nasıl ilgilendirmiyor?

Ayırca yukarıda da linki paylaştım, bir okuyun, sigara üretim ve tüketiminin tüm doğaya zararı var, sadece size değil. Ve bu zararlar artık gayet iyi biliniyor ve kanıtlanıyor.

Doktorlara büyük paralar verip "sigara yararlıdır, sigara için" dedirten, yönetmenlere, oyunculara para verip sigarayı yüceltici filmler hatta çizgi filmler yaptıran, her yerde sigara övdürten şirketlerin çağında değiliz artık çok şükür. Herkes neyin ne olduğunu biliyor.

2. sınıf olayını da farklı yere çekmeyin. Pek tabii insanları sınıflandıran bir sistem yok ve olamaz da, ama burada mecazla ne demek istendiğini siz anladınız. İnsanların "keyif" için kendilerine ve çevrelerine, dolayısıyla bana, zarar vermesi hoşuma gitmiyor ve bu konuda da "aman sigara içmesine saygı göstereyim" diyemiyorum.
0
peggy
(06.07.17)
Sadece başlıktaki soruya cevap veriyorum, içeriği okumadım: hayır.

Hepimizin çok çeşitli ve her birimizin kendimize göre değişen alanlarda eksiklerimizin yanlışlarımızın ihtiyaçlarımızın olmasıyla aynı durum. Bana göre. Bu hor görülecek veya aşağılık bir şeymiş gibi yaklaşılacak bir durum değil. Aksine daha çok sevgi daha çok saygı daha çok şefkat ve daha çok bilinç gerek. Her şeyin karşılıklı olduğu alengirli alanlardan biri daha. Ama bunu asla yıkıcı ve kırıcı hislerle karşılamamak taraftarıyım. Çözüm bu değil. Çözüm iyilik, güzellik.
0
yaren
(06.07.17)
sigara içmeyenlere öyle görünebildiğini tahmin edebiliyorum. ancak sigaraya başlamış bir insanın artık ergen gibi gösteriş yapma telaşı içinde olduğunu düşünmüyorum. canım istiyor mereti. bana bakan insanın aklından ne geçirdiği açıkçası çok umrumda olmuyor. ihtiyacımı gideriyorum.
0
srdr
(06.07.17)
@peggy solumasın madem gitsin az ötede dursun. ben onun dibinde sigara içmiyorum ki zaten. kendisi yanıma geliyorsa da ben napayım.

insanlar üstüne lazım olmayan işlere karışmayı çok seviyor bence bunu kabul edin.

deodorant kullananları da 28.sınıf insan görelim bu mantıkla. zira deodorantın doğaya sigaradan çok daha fazla zararı var.

sizin bir şekilde birilerini eleştiresiniz ve böylece kendinizi daha üstün göresiniz varsa, iç huzurunuzu böyle sağlıyorsanız eleştirilecek bir sürü şey bulunur zaten. ama herkes kendine bakmalı. sizler içmiyorsanız ne mutlu size. kimse size için demedi zaten. ne bu endişeniz anlamadım.sokakta bir adam ölüyorum dese gidip yardım etmeyecek ülkeyiz, aynı adamın sigarasına karışıyoruz, hem doğaya hem kendine zararlı diye. yapmacıklığın bu kadarı.

bizleri bu kadar da ilgilendirmeyen şeyler hakkında da "ay vallahi çok yanlış, yıl olmuş 2017, zararlı olduğu da bu kadar biliniyor halbuki, kanser oluyorlar, ona rağmen içiyorlar, vallahi yazık..." gibisinden teyze dırdırı edeceğimize "bana ne!" diyip enerjimizi daha olumlu şeylere harcamalıyız.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
@istanbul, Ay tamam ya sigara içenler mükemmel:) (Senin mantıkla böyle diyeyim artık)

Valla demişsin ya, "sigarayı yüzüne üflerim" diye, hem beni ilgilendirmez deyip hem bunu demek çelişkili işte.

@konuşma'nın dediği gibi, şu ülkede daha birkaç seneye evvel kapalı alanda sigara içme yasağı yoktu yahu, boğuluyorduk her gittiğimiz yerde. O zamanlar ciğerlerimiz nasıl zarar gördü kimbilir. Tayyip Erdoğan'ın tek sevdiğim özelliği sigaraya karşı olması. Keşke sigarayı toptan yasaklasa da hem biz rahat etsek, hem de siz sağlığınıza kavuşsanız.

Ama tabii sigara şirketlerinin paraya ihtiyacı var, kimse içmese batarlar, yazık olur.

Ek: deodorant da kullanmıyorum. Elimden geldiğince az iz bırakmaya çalışıyorum doğada. Aileme ve sigara savunan herkese teyze dırdırı yapmak da elimden gelen şeylerden biri. İçmeyin işte lan.
0
peggy
(06.07.17)
kimseyi 2.sınıf insan olarak görmüyorum.
0
qazaqwsx
(06.07.17)
Sırf sigara içiyor diye 2. sınıf görmek, çok ağır bir sınıflandırma kriteri olur. Ben 1. sınıf 2. sınıf diye görmüyorum, bu sınıflandırma olayı yanlış.

Benim babam günde 3 paket yeni harman sigarası içerdi biz çocukken (şimdi ne bok içiyor bilmiyorum.) Müstakil evimiz vardı, kardeşlerimle ayrı odamız filan yoktu, salonda yatıyorduk haliyle. Gece gündüz demeden bizim yanımızda fosur fosur sigara içti yıllarca. Nefret ettim sigaradan, çok kavga ettik. En sonuda 13 yaşında ayrıldım evden.
Evimde, işyerimde, arabamda sigara içirmem, küsen küser, diyecek birşeyim yok. Sigara içilen ortamlarda da bulunmamaya özen gösteririm. İlla bulunacaksamda gider eşşek gibi o dumanı solurum mecburen, oraya bile bile gittiysem o içenlere birşey deme hakkım yok çünkü.
Saygı başka bir olay, sigara içen insanları anlamıyorum ben. Özet olarak böyle söyleyeyim..

edit: ben hiç sigara içmedim bu arada, denemedim bile.
0
battal gemalmaz
(06.07.17)
@peggy @konuşma..

hala daha önce bütün insanları genelleyip sonra hepsine vurup öldürüyorsunuz, bütün demeye çalıştığım sorun da bu. bakın konu sigara içmek bile değil, ilk cevabımda da bunu dedim. burada sigara içenleri savunuyormuşum gibi bir algı olmasın. ben alt tarafı haftada birkaç dal sigara içiyorum zaten. burada sadece duyuruyu açan ve cevapları veren bazı arkadaşların genellemeleriyle ilgili konuşuyorum.

siz bir şeyin çok ama çok yanlış bir davranış olduğunu düşünüp onu yapmayabilirsiniz ama onu yapana da böyle gereksiz yakıştırmalar yapamaya hakkınız yoktur. zira sizi ilgilendirmez.

yapılan gereksiz yakıştırmalar: "2. sınıf insan, ergen, kendini kanıtlamaya çalışıyor, sığ, karakteri zayıf..vs."

gerçekten mi ya. biri sırf sigara içiyor diye ona böyle nefret dolabiliyorsanız ya da onu böylesine dışlayabiliyorsanız, herhangi birini gerçekten sevebilmeniz mümkün değil. kimse kusursuz değil sonuçta.

insanları doğrularıyla yanlışlarıyla kabul edin. herkesi o şekilde sevmeye çalışın. hayat daha güzel oluyor. bu gerginliği de üzerinizden atın, sakin olun, bari cigara falan için rahatlarsınız :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
evet
0
burya
(06.07.17)
@istanbul, vallahi içim şişti:)

Yahu benim ilk yazdığımı tekrar okuyabilir misin rica etsem?

La ben sigara dumanı içinde büyüdüm, ailemde herkes içiyor diyorum, sigara içenlere nefret dolma, dışlama vs nasıl olabilir?? Onlar benim canım ya. Onu da geçtik sigara içen adamla evlendim ya daha ne diyeyim sana:)

Abartma istersen söylediklerimi. "2. sınıf insan" da tekrar söylüyorum: mecazi bir kullanım.

Benim nefretim direkt olarak sigara içen insanlara değil, sigaranın kendisine. İçen insanlar da bu kötülüğün etrafa yayılmasına yardım ediyorlar, o yüzden sevmiyorum, saygı da duymuyorum onların sigaralarına arkadaşım.

Cigaraya başlatacaksınız beni, ver alırım bi dal..
0
peggy
(06.07.17)
Arkadaş ortamımda, ailemde, sülalemde sigara içen yok. Annem içiyordu o da geçen yıl bıraktı. O yüzden şanslıyım bu konuda.

Az görüştüğüm arkadaşlardan sigara içenler var, onlarla da buluştuğumda sigara içtirtmiyorum yanımda.

Bence 2. sınıf insanlık değil de hastalık gibi kötü bir durum bu sigara içme olayı. Üzülüyorum içen arkadaşlarıma.
0
yukselen gunes evi
(06.07.17)
Sigaradan nefret ediyorum ve bir insan neden sigaraya başlama ihtiyacı duyar, o leş kokuyla nasıl yaşar anlayamıyorum ama ikinci sınıf insan olarak görmek ayrı bir şey. Bir insan sadece sigara içtiği için ikinci sınıf insan olmaz gözümde.
0
ms brownstone
(06.07.17)
Hiç kimseyi kafamda sınıflandırmıyorum. Hayatımda hiç sigara içmedim ağzıma bile sürmedim öyle diyim ama birçok arkadaşım sigara içiyor onlarla takıldığım için ben de ikinci sınıf bir insanım o zaman? Böyle şeylere gerek yok arkadaşlar sadece isgara içerek kendini kanıtlamaya çalışan insan yokki işyerimde bile ikinci planda kldığı için değişik şekillere giren birçok kadın gördüm mesela asıl sınıflandıracaksam o tip insanları sınıflandırır 2. Sınıf olarak görürüm.
0
powerpufgirl
(06.07.17)
görmüyorum. içkiden nefret etseydim, alkolikleri aşağılık insanlar olarak görmezdim. insanları ''karakteri zayıf'' diye genellemek, 2. sınıf görmek filan fazla sığ bir bakış.

insanların saygısız ergence tavırları, sigara içsin veya içmesin beni rahatsız ediyor ve duruma göre sinirlendiriyor, o ayrı.
0
otonomo
(06.07.17)
sigara içenlerin %87,52'si bağımlı, bağımlı insan benim gözümde acizdir.

buna rağmen herhangi birini herhangi bir sebepten 2. 3. sınıf insan olarak görmem mümkün değil. insanların birbirlerine karşı bu kadar acımasız olması en az sigara içenler kadar rahatsız ediyor beni. herkes her şeyi mükemmel yapmalıymış gibi, mükemmel olmayanı hakir görmek normal geliyor onlara. müthiş bir robotiklik, insan gibi duygularıyla var olan, sosyalleşen varlıklar için hele...

istiyoruz ki kimse sigara içmesin, herkes sağlıklı yaşasın, herkes zayıf olsun, herkes güleryüzlü olsun, herkes iyi niyetli olsun. insan olmanın alameti farikalarından birisidir bunların hiçbirini, sonuçlarını bile bile, istememek. sigara içerek kendini yavaş yavaş öldürmek isteyene de, 2 dakikalığına olsun zevk alabilmek için boktan geçen hayatını önemsemeyene de saygı duyuyorum ben. aciz güçsüz demek aynı zamanda, güçlünün güçlüyü hakir görmesine bağlanıyor bir noktada; zalimce...
0
Bruce
(06.07.17)
özentilik - gösteriş için başladıklarını, bağımlı hale geldikleri için de zavallı,iradesiz,problemli insanlar olduklarını ayrıca çevreye rahatsızlık verdikleri için de çok saygısız insanlar olduklarını düşünüyorum. rahatsız oluyorum.

aa bide sigara gibi saçma sapan bişeye ayda minimum 150 tl verdikleri için ağır mal olduklarını düşünüyorum. uyuşturucu, alkol kullananı anlarım, cidden zevk verici ve etkili kimyasallar ama sigara saçma sapan bişey. üstelik süreklilik arz ediyor, alkol arada zevk için içersin anlarım ama sürekliliğe dönüşünce zevk yerine hamallığa dönüşüyor
0
the beste
(06.07.17)
kimseyi 2. sınıf diye etiketlemek gibi bir hakkım olduğunu düşünmüyorum ama çok saçma bir iş yapıyorlar burası doğru. bağımlılık bağımlılıktır, bağımlı insan aciz ve zavallı da değildir.
0
pinkpeony
(06.07.17)
ben sıgara içtiğim halde, sıgara içenleri 2. sınıf görüyorum
0
marul hirsizi
(06.07.17)
sir gawain +1

ayrıca hayatında sigara içmemiş, hatta denememiş biri olarak, bu son yıllardaki duman avcısı havalarını da çok itici buluyorum.
0
blatta hiberna
(06.07.17)
(26)

"Aslında çok da genç değilim galiba" hissi

ms brownstone
Hiç böyle hissettiğiniz oldu mu? Olduysa kaç yaşında böyle düşünmeye başladınız?
Hiç böyle hissettiğiniz oldu mu? Olduysa kaç yaşında böyle düşünmeye başladınız?
0
ms brownstone
(06.07.17)
tam şu yaşımda hissediyorum bunu, 23.
0
yaraticinick
(06.07.17)
Arkadaşımın 1999 doğumlu kardeşini üniversitede görünce "fakat iyi yaşlandık" demiştim.

Edit: 24.
0
dissendium
(06.07.17)
26 yaşındayım. bir yıldır hissediyorum :(
0
nocturnus
(06.07.17)
benim bu sene (25) hafiften oldu ama geçti. sanırım psikolojik baraj falan olayları. bir de saçlarımın seyrekleşmesinin de payı yok değil ama toparlıyoruz gibi.
0
doxanikee
(06.07.17)
35
0
eriksatie
(06.07.17)
Bu yıl hissetmeye başladım. 25
0
pastörizesüt
(06.07.17)
22 üniversite son yıl bunalımı mıdır nedir
0
nodrama
(06.07.17)
26 dan sonra hissetmeye başlamıştım. uykusuzluğa ve hareketliliğe dayanamayıp yorgun düşünce nooluyoruz ya demiştim bünyeme. karşıma alıp yaşlandın mı sen bebeğim diye dertleşmiştim..
sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı...
0
part time pollyanna
(06.07.17)
ben 26 olmama rağmen daha "şu hayatın olgunluğuna da bi uyum sağlayamadık iyi mi" diyorum, siz veledler neyi bu kadar büyütüyonuz anlamadım. 30'a kadar hiçbir şey için geç kalınmamıştır, gençsinizdir, genç hissetmelisinizdir. ölü toprağı mı ne varsa artık atın silkinin kendinize gelin yav, BİZ DAHA ÖLMEDİK DEYİN!
0
Bruce
(06.07.17)
29 yaşındayım ve hayatımda hiç bu şekilde hissetmedim.
0
i m cool with that
(06.07.17)
25
0
neo
(06.07.17)
34 uasindayim ve hissediyorum.

Guya kendime bakiyorum, spor yapiyoeum, iyi beslenmeye calisiyoeum, vs ama yasliyim amk.. Spor salonund hayvan gibi sakalli elemanlar abi diypr bana, uzuluyorum.
0
kint
(06.07.17)
Tam olarak böyle değil ama 19 yaşındakileri ergen gibi görürken şimdi genç hatun denilince onların kastedildiğini, o yaşlardaki kızların erkeklerin gayet yetişkin olduklarını fark edince hımm biz artık zamanın genç nesli olmaktan çıkmışız dedim. 23-24 yasinda dedim bunu.
0
aquarium
(06.07.17)
30 yaşında hissettim bunu ve iki yıldır da devam ediyor. Yazılanlara bakınca yaş ortalaması ne kadar gençmiş, daha da bir yaşlandım hissi çöktü bu başlıkta.
0
nickfury
(06.07.17)
Her şey 26 yaşımda başladı..
0
air
(06.07.17)
geçtiğimiz nisanın sonunda 23 yaşıma girdim, o günden beri tam olsrak böyle hissediyorum.
0
embermane
(06.07.17)
Tam olarak 31. Lanet olsun öyle yaşa hatta.
0
devilred
(06.07.17)
32-33 gibi ortaya çıkan gürültüye karşı aşırı tahammülsüzlükle hissettim.
0
arnold schwarzeneger
(06.07.17)
34 yaşındayım, genel olarak yaşlı hissetmiyorum. Hatta 30lu yaşların 20lerden çok daha keyifli bir gençlik hali olduğunu düşünüyorum. Sadece arada sırada 40lı yaşlarıma 5-6 sene kaldığını düşününce "aa bir dakika ya, ben o kadar da genç değilim herhalde artık" diye bir farkına varma hali düşüyor içime.
0
sopiro
(06.07.17)
23'üm ve iki senedir falan düşünüyorum. şu an için pek rahatsız sayılmam çünkü sorumluluk bilincimi azıcık da olsa geliştirdiğini, beni ittirdiğini düşünüyorum ama uzun vadede bunalacağımı şimdiden hissedebiliyorum. bunun daha 26-27'si, 30'u 35'i falan var. en sonunda altıma bez bağlayıp anama koşmaktan, TEKRAR BAŞLAYACAM diye duvarları yumruklamaktan korkuyorum. gerçi "yetişkin olmak ama dört yaşındaymış gibi hissetmek" durumunu çoğu kişi yaşıyor sanırım, çok da şeyapmama gerek yok bence.
0
der meister
(06.07.17)
ne kadar abartmışsınız. 20lerinde bunları yazanlar 40larında ne hissedecekler merak ediyorum.
0
pinkpeony
(06.07.17)
sopiro'ya %100 katiliyorum.

genclere cok uzuluyorum, bence umutsuzluk ile dogrudan iliskili. insanlarin umudu kalmamis artik, yasli hissediyorlar kendilerini, yasama 'bitse de gitsek' gozuyle bakiyorlar. ve kesinlikle kesinlikle 30'lar 20'lerin cok cok daha guzel hali.
0
kassiopeia
(06.07.17)
Hiç hissetmedim.
0
battal gemalmaz
(06.07.17)
20li yaşlarda ne yapacağanı bilememe vb durumlardan bir depresif ruh hali sonucu yaşlandım geyiği çıkabiliyor bence.30larda geçiyor:)
ben 25-26da öyle bir düşünmüştüm,şimdi 32 yaşında biri olarak alt komşunun kızı bana hala abla dediği ve o teyzeye geçene kadar yaşlanmayacağımı düşünüyorum.
0
demoniclewinsky
(06.07.17)
28 yasindayim ve uc yildir oyle hissediyorum. Ilk olarak sanirim bel fitigi teshisi kondugunda basladi bu his, sonra da hem cesitli fizyolojik sorunlarla hem de psikolojik etkilerle katlanarak devam etti. Hatta ben kendimi artik "yasli" olarak bile goruyorum.
0
lamira
(06.07.17)
2 ile başlayan yaşlarda bunu nasıl düşünürsünüz ?
ben 4 ile başlayan yaşımda asla kaykay ya da paten kullanamayacağımı farkettiğimde bunu düşünmüştüm
0
devilone
(06.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.