Sabun veya şampuan neden zararlı olsun ki daha az zararlı olanı soruyorsun? Kil mi zararsız sana göre?

Sampuanda silikon var. sac alisinca surekli sampuanlaman gerekiyor. Sabun o acidan daha iyi olabilir

@diffarentiationation

sen başka bir dünya da yaşıyorsun herhalde ? şampuanları ve içindeki maddeleri araştır biraz.

sabunun bazikliği saç derisinin asidik yapısına uyumlu değil. hele kuruluk ve kepek probleminiz varsa, kıvırcık ve zor açılan saçlarınız varsa aman diyeyim. başka bir dünyada yaşıyorsun herhalde diye çıkışmışsınız birine de sabun ağaçlarda mı yetişiyor anlamadım :) ki "doğal" olan her şey yararlı ve temiz içerikli falan değil. yapısı deterjana benzeyen şeyden korkmuyorsunuz da saçınızın ph'ına ve sorunlarına uygun geliştirilmiş şampuandan korkuyorsunuz öyle mi? sls'den kaçınabilirsiniz saçınız ağırlaşmasın diye mesela. şampuan içindeki başka "korkunç" maddeler hakkında bizi aydınlatabilirseniz sevinirim.

@regenbogen

cevap yazarken açtığım duyuruyu düzgün okumamışsın bile , okursan göreceksin sabun mu şampuan mı diye soruyorum sabun zararsız demiyorum zaten.

Sodium Laureth Sulfate (SLES): Sülfaktan. Petrolden elde edilen sentetik bir kimyasal. Deterjan etkisi göstermesi ve köpürmesi için temizlik ürünlerine konuyor. Boru hatlarını temizlemek için bulunmuş. Vücuda teması halinde 1-2 dk içinde emilerek kana ve organlarımıza karışır. Saç derisini fazlaca kurutabilir. Beyin ve Sinir sistemimizi etkileyebilir. Üreme ve Endokrin sistemimizi bozabilir. Karsinojendir.

Sodium Lauryl Sulfate (SLS): Sürfaktan. Anyonik Sürfaktan. Emilgatör etkisini arttırmak, deterjan ve köpürmenin etkisini arttırmak için kullanılır.Vücuda teması halinde 1-2 dk içinde emilerek kana ve iç organlarımıza karışır. Saç derisini fazlaca kurutarak ve saç köklerine zarar vererek saç dökülmesine yol açabilir. İç organlarda birikmeye yol açarak iltihaplanmasına yol açabilir. Çocuklarda göz gelişimini engeller.
Karsinojendir.

Sodium Xylene Sulfonate: Kişisel Bakım ürünlerine Konan bir kimyasal katkı, Diğer Katkı maddelerinin suda çözünmelerini arttırmak için konulmaktadır. Zehirlidir. Üreme sistemini etkiler. Doğal çevreye çok zararlıdır.

Parfum: Sülfaktanlar ve diğer katkı maddelerinin Kötü Kokularını gizlemek için kullanılır. Gizlediklerinden daha fazla probleme yol açarlar.
sürfaktanların ve diğer maddelerin nahoş kokusunu maskelemek için kullanılıyor. Kendileri, ortadan kaldırdıkları problemden daha fazla probleme (alerjik tepkiler, astım atakları, baş ağrısı, vb.) yol açabiliyor.

Cocomide MEA: Şampuanlarda köpüğün çok ve kalıcı olmasını sağlayan bu maddeler, trietanolamin (TEA), dietanolamin (DEA), monoetanolamin (MEA) özellikle SLS ve diğer sülfatlı hammaddelerle birleşince, vücuda teması halinde dahi zarar verebilecek olan “nitrozoamin”leri oluştururlar. Bu maddelerin laboratuvar hayvanlarında yapılan incelemelerde beyin hasarına neden olduğu tespit edilmiştir. ​İnsana zarar verdikten sonra atık sularla, nehirlere göllere karışıp, o bölgedeki canlılığı tehdit ediyorlar. Bizler derelerin çevresinde atık bırakan fabrika arayaduralım, aslında fabrika evlerimizin içinde, gün be gün atık sularla birlikte doğayı biz zehirliyoruz.

Sodium Benzoate (E211): Bir kimyasal koruyucudur. Hücrelerin “güç istasyonu” olarak tanımlanan mitokondrilerinde D.N.A hasarına yol açtığı tespit edildi. En son Coca Cola firması bu maddeyi kullandığı için özür dileyerek kullanımına son vereceklerini söyledi.

pili tak bir daha cıkar
sıkıntı devam ediyorsa pilden

Sıkıntı pilden değil. Kabloların birinde temassızlık var. Kabloda dışarıdan hasar yoksa elinle eğip büküp düzelt, düzelmezse yenisini alman lazım.

hacı kablo ile ne alaka cihaz a elektrik gidiyor?
kablo gitse pc kapanır
cep telefonu gibi bir kablo degil bu bir sure sonra bozulsun

Pili take çıkar sonuç vermedi maalesef.

Kabloları deneyecegim,ama kablo bozuksa bilgisayar nasıl çalışacak ki?

Orda geçen aslında bağıl nem. Yani havanın maksimum tutabileceği nem %100 diyelim ona göre bir oran elde ediliyor.

Bağıl nem %100ü aştığında da yağmur yağar.

Yerine göre değişmekle birlikte havada en fazla %2-3 oranında nem olabilir. %100 dediği toplam madde miktarının %2'si aslında.

hizliresim

hizliresim

Hiçbirini takip etmiyorum ama kamusal mizahin bi iki videosuna ve batesmotelin reklamli videolarına gulmustum ayrica baris ozcan da izledim birkaç tane

Ama destansi rep savaşlari ve repci super kahramanlarin adini okurken bile cringe oldum.. epic rap battles of historynin cakmasini yapmislar muhtemelen ama düşük produksiyon ve anlamsiz ve kalitesiz turkce sozlerle olduğunu düşününce sinirlerim hopluyor

Hepsini ilk defa duydum ve hiçbirinin izlemeye değer olduğunu düşünmüyorum.

Bir tek barış özcan'ın izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi, türkiye'nin vsauce'u gibi oluşu ve yaptığı şeylerin diğer kanallardan daha orijinal ve bir amaç uğruna yapılıyor oluşu.

Bugün türk youtube kanallarının %80 i zaten normalde var olan konspeti alıp kopyalayan replika kanallar olduğu için orijinallerini izlerim eğer izlemek istersem.

İlk çıktığından beri 9-14 yaş arasına hitap ettiğini düşündüğüm ve artık "lisede göreceğiniz tiplemeler eheheh" veya "anneanneme ben homoseksüelim dedim" tarzında ekşi sözlük başlığı gibi videolar çekip koyan enes batur, berkcan güven, efe aydal gibi tiplemelerin cidden aşırı derecede antipatik ve irrite edici olduğunu düşünüyorum, çektikleri videoların da zaman israfından başka bir şey olduğunu düşünmüyorum.

barış özcan sesli bir kişisel gelişim kitabı gibi. ses tonuyla, yüzüyle bile yürüyen kişisel gelişim kitabı. faydasız buluyor ve sevmiyorum.

kamusal mizah'ı çok severim.

tahsin hasoğlu da ehhhh bazen yetenek sizsiniz yarışmasına çıkan kel adam gibi şakalar yapıyor. bazen de fena değil, özellikle hiç açıp izlemedim sağdan soldan denk gelirse baktım.

Bu kadar gereksiz tipi görmemi sağladığın için sağol. Çok zeki dediğin kişiler bildiğin malmış. Çekiliş anlayışını gözden geçir

bazisini duydum bazisini ilk defa duyuyorum, baris özcani hic sevmem, efe aydali ayni sekilde, belki ikisi ile de karsilassak güzelce oturup muhabbet edebiliriz ama videolarini hic sevmiyorum.

hasoglunu bir kac defa gördüm, komikti ama takip etmeye deger degil bence.

2 türk kanali var takip ettigim teknoseyir ile ilker gümüsoluk, ilker cok tatli bir insan, stand uplari bence basarisiz, röportajlari cok güzel.

teknoseyire tek lafim yok, cok harika insanlar ve islerini harika yapiyorlar.

Refika nın mutfağı
Foodtube
Drinktube
Chrislle lime
Tati seviyorum ama çok videosu var arada bakıyorum
Berrak tuna
British vogue
Health nerd
Exploring alternatives
Vice
Kristen dirksen
Lisa eldridge
Tate
Corning museum
Living big in a tiny house
Munchies
Homemademodern
Bir de işimle ilgili ayrıca yirmi kadar kanal takip ediyorum çok faydasını gördüm. Dıy delisi olarak yeteneğimi geliştirmemde de yardımcı oldu

Dostum senin izlediğin kanalların çoğunu duymadım baktım aman allahım ne kadar boş pis kanal varsa izliyormussun.
Şimdi bunları history den silicem umarım önermez.
❤️ Yuck fou ❤️

Bir Stolk'u takip ediyorum, bir de Asım Can Gündüz'ün oğlunu (adını unuttum). Yukarıdakilerden sadece Batesmotelpro'yu severim ve bilirim; gerisini tanımıyorum.
Kamusal Mizah ilgimi çekti. Nasıl bir şey bilmiyorum ama öizahın toplumsal olanını severim.

Barış Özcan'ı da biliyorum sanırım, beyaz t-shirt giymiş adam mı? Bayağı bayağı hiç sevmiyorum. Çok plaza insanı geliyor. İçi boş geliyor. Daha doğrusu, kendi bakış açısını temel kullanıp çok güzel mimarlığını yapıyor ama ben onun bakış açısına sajip olmadığım için, onun inşa ettiği bina temelsiz geliyor bana.

Tohumsuz,porçay,nüktedanlar idris usta usa iyidir.

yazdıklarından yorumlayacaklarım aşağıda, diğerlerini yorumlamam bile.
-Barış Özcan; bayıyor ve youtube'un 6 kişiye verdiği o olaydan sonra götü arşa vurdu.
-Kamusal Mizah; bazen çok başarılı ama bazen de çok kasıntı ve komik olmayan skeçleri olduğunu düşünüyorum.
-batesmotelpro; çıktığı ilk günden beri bok gibi bir kanal. içeriği tamamen bok gibi, tek artıları bu işleri Türkiye'de çok erken yapmaya başlayan ve kurgulamaya önem veren insanlar olmaları.

izlediklerim
-Yorekok; açıklamıyorum bile.
-Global Cycling Network; adı kendini anlatıyor.
-Kurcala; Kamusal Mizah'ın daha doğru dürüst versiyonu bence, güldürüyor.
-Tohumsuz Esrar; Amerika'da yaşayan ve esrar yetiştirip satan bir Türk arkadaşımız. muhabbeti akıcı geliyor, kafası iyiyken de komikleşiyor.
-Foil Arms and Hog; güzel skeçleri olan bir kanal.
-Jimbenator; güzel geyik yapabilen, Overwatch game playleri olan bir kanal
-Asla Durma; semttaşım olan, ağırlıklı bisiklet ama yüzme ve koşu sporlarına da dair çoğunlukla vlog çeken ve muhabbeti de dinlenebilir olan bir kanal. üst model bisikletlere hasta olan yol bisikletçilerine izlemesini çok öneremem, adamda muhteşem bir Trek Madone var ve her gördüğümde en azından benim sinirim bozuluyor. :(
-Açık Büfe; tüm kanal içeriğini değil sadece "Amansız Övücüler" serisini ara ara izliyorum.

sevgili vegas gönderdiğin video gayet güzel ve bencede duyurudan hak edenlere gitsin

youtu.be

Hiçbirini izlemiyorum, bunları ilk defa duyuyorum

muhtemelen iş kurarak en yüksek kazancı elde edersin.

borsa'dan anlamıyorum diyosun. altın, dolar, euro'da da risk var az da olsa.

vadeli hesaba yatırmak kesin kazandıracak bir yöntem. onu yapabilirsin.

Enparada hesap aç. 4000 tl'yi yinelenen 32 gün vadeli hesaba çevir. Bir sonraki ay 1000 tl yatır, dolar satın al ve yinelenen 32 gün vadeli döviz hesabına çevir. Bir ay tl bir ay dolar olarak aynı işleme devam et.
@christopher nolan 'ın dediği mantıklı ise de, risk iştahın ne olursa olsun, yarım atımlık barutla ava çıkılmaz. Dişten tırnaktan artıyor o.

Euro al. Kafa rahat.

önce döviz al sonra vadeliye yatır işte.

Dolaşıma açtır. Telefonun sim kodunu girmeden hemen mobil veriyi kapat. Gerisi 3-5 Tl bişey tutar.

Ben şebekeyi değiştirince sms gelmeye başlamıştı. Mesela otomatik olarak avea'ya bağlandıysa onu vodafone olarak değiştir ayarlardan.

Kyivatar diye bir operatör görünüyor. Şebeke değiştirme işini de çözemedim.

maden suyunda mineraller de var, gaz olmadan sadece kaynaktan çıkan maden suyunu içemezsin, keskindir.

kaynak suyunu saf su mu sanıyorsun abi sen çeşme suyunda bile var mineral?

Maden suyuna k.dioksit eklenmiyor. Doğal hali öyle. Karbondioksit eklenenlere soda deniyor.

(bkz: #7357391)
örnekli gitmiş olayım.
@doxanikee'ye +1 diyoruz.

çocukken hatırlarım. uludağ'a gittiğimizde maden suyunun aktığı çeşmeleri. tadının acı olmasına rağmen elimizle lıkır lıkır içerdik. sonra tüm maden suyu kaynaklarını işletmelere kiraladılar. karbondioksit ekleyerek şişeleyip satıyorlar.
diğer su kaynaklarında da mineraller var elbette ancak maden suyunun yapısı daha keskin ve mineral açısından diğer sulara göre oldukça zengin. bu sebeple özellikle yaz aylarında tüketmek faydalı.

Maden suyu firmalarının büyük çoğunda içerisine ekstra karbondioksit eklenir. Yoksa pek çoğunun suyu, avrupadaki gazı kaçmış maden suları gibidir. :D

tabi bu durumun içerisindeki mineral dengesi ile bir alakası yoktur, yine bazı maden suları mineral yönünden de ayrıca zenginleştirilmiş olabilirler. Etiketlerini dikkatli kontrol edin.

Sonuç olarak evet karbondioksit eklenebiliyor ama Türkiye'de ki içecek suları ile aralarında farkı bulunmakta.

maden "suyu" yeraltindan kaynaktan cikip direkt olarak siselenen suya deniliyor.
maden "sodasi" normal suya gaz eklenince oluyor.

maden "suyu" daha cok mineral barindirir, ama her maden suyu kaynaginin mineral degerleri farklidir.
maden "sodasi" daha az mineral barindirir, hatta cesme suyu gibidir. ama maden suyu gibi mideyi rahatlatma etkisi vardir.

Açılıyor. Ttnet, brave browser

Normal açılıyor. Chrome

açılmıyor safari.
açılıyor, chrome. (mac os)

açılıyor, safari.

Açılıyor.

açılıyor, texas instruments TI-Nspire CAS CX

En sevdiğim site <3

açıyor uydunet ios safari

ya bende neden bembeyaz gorunuyor su an anlamadim. firefox'a birkac sey yukliycem yukleyemiyorum. opera'yla da acilmiyor.

Bembeyaz

Firefox ,Turknet

adblock çalışırken açılmıyor, kapatınca açılıyor.

Adblock açıkken bastım açıldı, chrome.

ublock origin biraz daha kapsamli sekilde engelleyebiliyor muhtemelen ondandir. chrome'da gizli sekmede acabilirsin veya o sayfada ublock'u kapat falan

@diffarentiationation @hjarteblod evet oyleymis. ama onceden aciliyodu ublock acikken. neyse, tesekkurler herkese.

o risklere hiç girmeden dolum alıyorum ben. 50'liği 15 lira falan. kafam rahat.

Onlar çok ağır geliyor bana bu yüzden almak istemiyorum. Eğer aynı ürünse neden gereksiz yere fazla para vereyim ki diye düşünüyorum ama aynısı mı işte bunu bilemiyorum :)

trendyoldan aliyorum, orda calisan arkadaslarim da ordan aliyor :) guvenilir yer.

Ben N11'den aldım 1 ay önce (Burberry Touch), oldukça iyi fiyatı vardı, bir de benim kuponlarım vardı, fantastik uygun bir fiyata aldım sonuç olarak. Gelen ürün de orijinaldi, kullanıyorum, pek memnunum.

Ben batmadan önce Markafoni'den yüklü bir parfüm alışverişi yapmıştım hepsi de orijinaldi.

Batch kodundan sorguladığımda bir tanesi haricinde hepsi bir senelik bile değildi.

eksisozluk.com
eksisozluk.com

opera kullanıyorum chrome'dan iyi gibi şimdilik.

al. güzelmiş.

alma. çirkinmiş.

beğendiysen al tabiki

nescafe gibi çözülür kahve mi o? seviyorsan ve içeceksen al. yoksa o kupaya 15-20 tl vermeye değmez.

dün neredeyse alacaktım ben de ^-^

bardağını sevdim, bence al :)

30-40 iş gününe hallolur.

Bence trollenecek bir sey yok, gayet normal soru sormus.tabi arkadas konuyu biraz "task" mantigiyla ele alinca komik olmus hafif.

stephen hawking falan kısa sürede halledebilir. bence günde 3 saat ile 2 ay.

nesi komik amk 1 sene diyin 2 sene diyin ama bi fikir verin. bi baltaya sap olamamış adam yorum yapmasın

ben almanca öğrendim. 2 yılda b2 denilen seviyeye geldim, haftada 2 gün akşamları 3'er saat kurs, haftasonu da kendim 6-7 saat çalışarak.
b2 upper intermediate mi ne oluyor işte.
bence ingilizce için en az 1 yıl, ispanyolca için ise 2 yıl diyelim temizinden.

hem türklere hem ispanyollara ingilizce öğretmiş biri olarak söyleme ihtiyacı duyduğum birkaç şey var:

1- orta seviye dediğin ingilizcen çok yüksek ihtimalle a2 civarındadır. speaking-listening-writing-reading içeren bir sınavla seviye tespitini yapmanı tavsiye ederim.cambridge'in sınavları seviye tespiti açısından çok başarılı. toefl ve ielts önermiyorum çünkü bu iki sınav bütün skalayı kapsarken cambridge sadece başvuracağın seviyeyi kapsar.

2- ingilizce seviyen tespit edildikten sonra eksiklerine bakılır. eksiğin gramerse kendi başına bile öğrenebilirsin. ama eksiğin özellikle konuşma ve yazmaysa yardıma ihtiyaç var.

3- eksiklerin de belli olunca bu eksikleri gidereceğin bir çalışma programı çıkarılır. o programı takip edersin. yine senin eksiğine, dil öğrenme konusundaki yatkınlığına, ne kadar açık bir insan olduğuna (bazı öğrenciler müthiş potansiyel barındırsalar da utangaç oldukları için konuşturmak zor olabiliyor) bağlı olarak değişir.

b1 sınavını geçecek ingilizcen varsa, sana yol gösteren biri varsa günde 1-2 saat çalışmayla yaklaşık 6 ayda b2 seviyesine gelirsin. tabii bunları ortalama kişiler için söylüyorum. daha çabuk veya daha yavaşsan süre değişir.

tek başına çalıştığın takdirde de deneme/yanılma sürecini sık sık yaşayacağın için 1 seneye yakın uğraşırsın sanırım b2 için. c1 ve ötesindeki seviye ise bol bol konuşmak ve yazmakla oluyor, c1'de öğreneceğin gramer çok az çünkü. ayrıca c1 seviyesi akademik ingilizce aynı zamanda, soyut düşünme becerilerinin de gelişmiş olması lazım. yani c1 sadece ve sadece ingilizce değil. türkiye'deki insanların çoğu türkçeyi b1-b2 seviyesinde konuşuyor, bu da şahsi gözlemim karşı çıkan olursa tartışmaya açığım.
----
biraz ispanyolca da biliyorum, sınava girmedim de b1'i bitireli epey oluyor b2'yi ya geçmişimdir ya sınırındayımdır. ingilizceyi c1'e çıkarttıktan sonra ispanyolca öğrenmek daha kolay olacaktır. ispanyolca hem türkçeyi hem ingilizceyi andıran bir dil belli oranlarda. ama isimlerin cinsiyeti olması, nesne zamirleri, dilek kipi, şart kipi, geçmiş zamanlar kafa karıştıracak konulardan ilk aklıma gelenler. ben bildiğim ispanyolcanın çok büyük bir kısmını ispanya'da öğrendim, burada o eğitim nasıl veriliyor bilmiyorum ama kendi tecrübemi şöyle anlatayım: 5 ay ispanya'da kaldım ve ingilizce konuşulmayan bir kasabada yaşıyordum. dışarıda geçen vakitte sürekli ispanyolcaya maruz kalıyordum yani, ve akşam işten çıkıp eve geldiğimde de bir iki saat ispanyolca çalışıyordum. bu şekilde üçüncü ayın sonunda b1 seviyesine ulaşmıştım. türkiye'de tek başına veya kurs/özel ders ile alacağın eğitimde 10-12 ay civarında b1 olursun diye tahmin ediyorum.

dil öğrenmek sabır ve irade işi. ne yaptığını bilerek çalıştığın müddetçe sonuç alacağını ben garanti ediyorum, ama istediğin yere ulaşmanın ne kadar süreceğini sana kimse söyleyemez.

arabanın markası ve modeli nedir

Soğuk su maalesef. Onu da çeşmeden içmeyin, kanalizasyon suyu karıştı deniyor.

iş yerinde muhabbeti geçmişti, sigorta karşılıyormuş sanırım.

belediye mi yağdırdı yağmuru?

ispark'tan 1 hafta ücretsiz park hizmeti versinler mi istiyorsunuz?

geçmiş olsun.

geçmiş olsun. soğuk su +1.
boyasız tamir yaptıran yerlere bir gösterin.

şuradan yürünebilir belki :

www.radikal.com.tr

inanmazsınız sigorta diye bişey var çok enteresan.

dayanamazsan neslini devam ettirme şansın azalır. tamamen evrimsel süreç.

Başınız sağolsun. Yas şu an çok taze ve yoğun ama zamanla şekil değiştiriyor ve insanlar bununla beraber yaşamayı öğreniyorlar. Kayıp duygusu hep var olacak ama bir noktadan sonra insanlar hayatlarına devam edecekler. Zaman bir şekilde ayağa kaldırıyor şu an yerle yeksan olmuş insanları. Elbette çok yakınları için durum çok daha zor, kabullenmesi, o acıya alışması/dayanması tahayyül edilebilecek bir şey değil. Tekrar başınız sağolsun, sabırlar dilerim.

Evet, en ölmemesi gereken insan en ölmemesi gereken zamanda ölmesi çok saçma, buna katlanmak çok zor, bu durum insani her seye isyan etmeye kadar götürebilir.

Zamani geri almanin bir yolu öleni iyi anilariyla yasatmak, geride kalanlarin önlerindeki zamani sonradan pismanlik duyulacak davranislarla geçirmemektir. Dusünün ki sizi izliyor. Yasaminizi zehir edecek kadar üzülmesinize razi olur muydu ?

Yarin sabah uyandiginzda "bugün hayatimin geriye kalan kisminin ilk günü" deyin ve hem kendiniz hem de onun için yasayin.

nasıl dayanıldığını bilemiyorum. çok zor. bir anda her şey, yaşanmış, yaşanılan, yaşanılacak olan her şey, insana saçma, anlamsız geliyor. şöyle teselli ediyorum kendimi; insan bu hayatta her duygusunu sonuna kadar yaşamalı. her duygumuzun ayrı lezzeti var. mutluysan sonuna kadar mutlu olacaksın. üzgünsen sonuna kadar üzgün. o yüzden üzülme diyemem üzülen insana. üzülün, ağlayın. bu yaşadıklarınız en kötü, tecrübe olacak size.
başınız sağolsun.

başınız sağ olsun.

her şeye alışıyor insan. yapacak bir şey yok.

Unutmak bazen bir ceza, bazen bir hediye gibi. Unutuyorsun. Her şey hayal gibi geliyor. Başın sağ olsun.

çok sağolun arkadaslar.
@differentiation kesinlikle onun verecegi cevap da bu olurdu.
Şuan ona acayip kızıyorum ve sövüyorum

dayanılmaz, kabul edilir.

ölüme degil de; hic gidilmeyecekmis gibi insanlarin kibirlenerek yasamasina, kalp kirmasina, aldatmasina, kin beslemesine alismis olmak daha garip.

ölüm cok eski bir gercek ama insanlar hic yokmus gibi davranmaya devam ediyorlar. garip. basiniz sagolsun.

Başın sağolsun.
İnsanlar bu gibi durumlara yani değiştiremeyecekleri şeylere onları olduğu gibi kabul ederek dayanıyor.
Bu bi süreç meselesi, önce kızıp üzülüyoruz sonra kabul süreci geliyor.
Zaman zaman özlem hissederek zaman zaman onu anarak devam ediyoruz. Evlat kaybı başka bişey, o daha çok zaman zaman unutarak oluyor. Kabul evlat kaybında da var. Kabul olmazsa olmaz.

İnsanlar buna nasıl dayanıyor diye sormuşsun. Ölüm her kültürde farklı farklı karşılanıyor. Biz türkler acıyı uzatıyoruz biraz, kabul sürecimiz de uzuyor haliyle. Dayanma kelimesini kullanmamız da bu nedenden. Yaşamın bir parçası olarak kabul görülen toplumlarda acı o kadar derin olmuyor. Kimi ölümden sonraki durumlarla ilgili senaryolar üretiyor, kimi reenkarnosyona inanmış, kimi doğaya geri dönmek demiş... Mesela bildiğim kadarıyla hristiyanlıkta taziye 3 gün içinde yapılır üç günden sora taziyede bulunulmaz başın sağolsun falan denmez. biz 40'ı 52'si sene devriyesi ritüelleri yaparız.
Cenaze ağlamacısı diye meslek var bizde.

Sen acını yaşa, erteleme ama uzatma da. Arkadaşın kısa ömründe birilerinin yaşamlarında kendine yer bulmuş, sen de onun yaşamının bir parçası olmuşsun. Bu çok değerli bişey. Bu değerle yoluna devam et.

x abi

doktora hocam demek neden abes olsun ki? hastanede herkes hocam diye hitap ediyor, alışkındır o. mühendis adama bile hocam diyorsan ona da de gitsin.

Tenis ortamında hiç gerek yok bu işlere girmeye. Kendine güvenli bir şekilde X de geç.

@skoofer ulan doktor falan diyeyim abi istersen linç ederler aman diyeyim

teke tekken sor, nasıl hitap edeyim diye. en temizi o oluyor.

bence de adını söyle sadece. saygı / sevgi belirten bir sey eklemek zorunda değilsin ki.

X bey de geç ya. Abi diyemiyorsan zaten samimi bir ilişkiniz yok, resmi kaçsın boşver.

X de geç +1

Bey diyecek resmiyette bir ortam değil sanki. Yaş itibariyle bey diyeyim desen yine olmaz. Adam 40lı yaşlarında olsa belki ama şu an X de geç bence de.

hocam de ya, bence güzel bi hitap ve doktorlar arasında da kullanılıyor zaten

Adam doktor ise sen de mühendissin. Karşısında ezilip büzülmeye gerek yok. Sen de o da "Tenis" ortamında eşit birer bireysiniz.
Belli bir yaşın üstünde ve olgunlukta isen, 9 gibi bir yaş farkı karşındakine "ağabey" çekmen için gerekçe değil.
Adama el-ense çek demiyorum beni yanlış anlama. Herkese olduğun gibi saygılı olacaksın ancak karşındakine eşitin gibi davran. O da sana bir süre sonra eşitinmiş gibi davranacaktır zaten.

Hocam niye diyorsun ya? Sana tenis öğreten adama hocam de. Doktora doktor olduğu için hocam demek enteresan. Bu kadar ezik yaşamaya gerek yok. X abi de geç.

Diğerlerine 'hocam' diyorsan ona da hocut diyebilirsin mesela asdf

O değil de aslında onun yaklaşımına da bağlı. O nasıl hitap ediyor sana? İsim eklemeden abi diyebilirsin aslında, ortada kalır mevzu. Hani aradaki yaş farkı için mi abi diyorsun yoksa kanka, hacı gibi bir abi mi? ama -sız-siz eklemeden. "İyi abi sen nasılsın?" gibi. Ama ben bunu sevmediğim birine söylemem.

Resmiyet aşılmadıysa hiç bir hitap eklemeden, isim kullanmadan göz temasıyla onunla konuştuğunu hissettirerek cümlelerine -sız-siz koyabilirsin.

Ya da ona da hocam diyebilirsin. Diğerlerine hocam nasılsınız derken, ona hocam nasılsın diyebilirsin.

Ama sanırım arkadaş götün teki ve sen hazzetmiyorsun kendisini. Yapıştır x de geç bence. Hiç bir şey olmaz.

Yapraam diyebilirsin. Ya da topraam.

hamdi koç sadece çok satmıyor, iyi de yazıyor.
murat gülsoy iyidir.
edebi değerlerini bilemiyorum ama afili filintalar grubunu bir araştır.

ben de klasikçi olduğum için bu noktada bittim.

şöyle bir öykücüler listem var

ahmet büke
yavuz ekinci
hüseyin kıran
niyazi zorlu
ferat emen
hatice meryem
türker ayyıldız
özgür çakır
Yalçın Tosun
Hakan Bıçakcı
Mustafa Orman
Melisa Kesmez
Sema Kaygusuz
Nilüfer Altunkaya
Ercan Y.Yılmaz
Hakkı İnanç
Ömür İklim Demir
Orçun Ünal
Birsen Ferahlı
İsmail Pelit
Murat Özyaşar
Pelin Buzluk
Semra Aktunç
Sezgin Kaymaz
meriç demiray
Banu Özyürek
Bora Abdo
burhan sönmez
cem kalender
mehmet erte
Giray Kemer
Mahir ünsal eriş
seray şahiner
aylin balboa

uyurkulak bakilabilir ilk iki roman.

1980 sonrası edebi eser yazılabileceğini düşünmüyorum. Şahsen büyük yazarların kitaplarını bitirmeden yeni yazarlarınkileri asla okumam, onları bitirmeye de ömür yetmez zaten.

Alper canıgüz ,sema kaygusuz, Murat Gülsoy, yekta kopan. Herhangi birinden başla.

Kimsenin Baris Bicakci yazmamasi....o.O

Nermin Yıldırım
Alper Canıgüz
Murat Menteş

tamamen 2000 sonrası denilemese de yakın dönem türk edebiyatının bence en sağlam kalemlerine örnek olarak;

asli erdoğan
latife tekin
yekta kopan
selim ileri
...
de sayılabilir. diğerlerini yukarıda arkadaşlar yazmışlar zaten...

hayatımda hiç uçuk çıkmadı. hep nemlendirici kullanırım, acaba ondan mı yoksa genetik mi?

Bende de cikmadi hic ama bi kez paranoya olmustum sivilceyi ucuk sanarak, o ara tum ilaclari toplamistim.
@diffarent...
ucuk bir virustur, nemlendirici de gecirmez. Virusu hic kapmamissindir ya da kendini hic gostermemistir.

@gijilti

Genelde o ucuk kremlerini ucugun cikacagini hissettigin andan itibaren kullanman gerekiyor diye biliyorum. Bi de hap map da var. onu da cikacagini hissettifin andan itibaren kremle beraber uyguluyosun.

Uçuk kremi en sağlıklısı. Direkt sönüyor.

ucuk yuzunden 4 gün rapor alıp evde yatmış biri olarak yıllarca uğraştım.
baskılayıcı tedavi bile aldim 6 ay ama sonrasında başa döndük.

lavanta yağı bir kaç kere ise yaramıştı bende. ancak piyasada satılan 5 10 liralık yağlar değil. özel sıkım saf yağ olacak. kulak pamuğu ile ucuga sık sık uygulamak gerek.

bir de buz uygulamak. en çok bunun faydasını görüyorum. benim düzeyimde bile yok etmese de minimum şekilde atlatmalı sağlıyor.

10 dakika buz tutup, 10 dakika dinlenip, 10 dakika buz tutup...bu uygulamayı 4 kere yapıyorsunuz. yani ortalama 1,5 saatinizi alıyor. ihtiyaç duyarsanız gün içinde de 10 dakika buz uygulamaya devam edin. doktorunun tavsiyesi.

bir diğeri de tuz ve yumurta akı karıştırıp ucugun üzerine sürmek. bu da doktor tavsiyesi ama bende ise yaramadı.

sıcak uygulamak pek tavsiye edilmiyor. mikropların daha hizli üremesine sebep olduğu için.
uçuk kremi kullanırken de dikkat edin. kremi boca etmeyin. uçuk harici sağlam dokuya temas ettirmeyin. içerdiği asit sebebiyle cildi tahris ediyor. hasarlı cilt ise ucuga mükemmel bir zemin.bir kaç günlük uygulama sonrası kurumaya baslayinca cildi bepaantenle nemlendirin.

bir de solgardan falan takviye alın.
geçmiş olsun.

ben de uçuk konusunda dertliyim. en son keşfim annemin kendi hazırladığı kantaron yağı, uçuk kreminden de etkili geldi bana.

Latince adıyla Herpes simplex virüsü konuya böyle bilimsel gireyim dedim :)
Limon.
Evet limondan kes bir parça ve çıkacağını anlayınca sür üzerine
Korkutma her zaman işe yaramıyor hem de çok eziyetli
Limon ise bir mucize.
uçuk mikrobu herkeste olan bir şey değilmiş herkeste uçuk çıkmaz ben de çıkmıyor diyenlerin vücutlarında bu virüsten yok çünkü
Vücudunda olanlar ise bağışıklık düşünce v.s sebeplerden senenin belli günleri bununla uğraşırlar şimdiye kadar en etkili yöntemin limon olduğunu gördüm uçuk kremleri bende pek işe yaramıyor açıkçası

Ben bebek pudrasını su ile bulamaç yapıp sürüyorum. Afrika çölleri gibi kurutuyor.

geçersin.

Np.

Sizin ekranınız mı var ki ekran görüntünüz olsun?
Muhtemelen fetö'den alırlar sizi, geçmiş olsun.

X rayden geçen esyalarinizin mi ekran görüntüsünü çektiler? Ilginç hiç başıma gelmedi böyle bir durum. Yine de endişe edilecek bir durum olduğunu sanmıyorum.

sarkıntılık nasıl bol ya? biz de gidelim öyleyse, kim yapıyormuş sarkıntılık?

@diffarentiationation; asdfsdf ya bi blogta diyo ki tek başınıza boş sahilde gezmeyin bu davet anlamına gelir, bi başkasında diyo ki birkaç kişi olsanız dahi gece kadın başınıza gezmeyin falan, ben de gidip resorttan çıkmadan denize girip dönen tiplerden olacak biri değilim gittim mi gezmek istiyorum :)

Tayland çok planlama istemez, hem "yayılmak" için uygundur hem de güvenlik açısından fena değildir. Onun dışında Kore olabilir.

Sri lanka

kadirşinas
ehli-keyf
kalender mesrep
muskulpesent
naif

burada bir cok var
www.guzelkelimelerdukkani.com

müptezel

Nevi şahsına münhasır

aynaya bakmak bu cihazdan daha etkili bir ölçüm bence. paran da cebinde kalır.

aslında çok teknik/profesyonel bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyorsa @diff'e katılıyorum.

Belli bir aşamadan sonra ama ayna yetmeyebilir işte ama..örneğin amaç %10un altı ise o civarlarda ölçüm lazım oluyor.

bence gerek yok. çünkü doğru bir rakam vermeyeceğini bile bile almak mantıklı gelmiyor.
devlet hastanekerinde de diyatisyen hekimler var ve gidip muayene olabiliyorsunuz. bi deneyin derim.

diyetisyenlerin kullandıklarının fiyatı emekli ikramiyesi ayarında.
50-100 liraya vücut analizi yapan tartılar var ama kullanmadım, kullananı bilmiyorum.
bir de kaliper'i araştır. o da güvenilir.

o parayı sağlıklı beslenmeyi öğrenmeye, kendine göre hayatına entegre etmeye ada. yaşlandıkça tek derdin göbek vb yerlerdeki yağlar olsun.

Valla o salonlardaki 30bin liralık tanita vücut analizi aletleri bile tam doğru sonuç vermiyor, %5 ila %13 yanılma payı varmış. Normal tartılara hiç güvenmem.
İnternette araştırırsan, yağ oranını vücut ölçülerine göre hesaplayabileceğin siteler var. Benim yağ oranım tanita'da %17 çıkarken (ki kesinlikle 17-18 değilim eminim), vücut ölçüleriyle hesaplayınca %20-21 çıkıyor, bence bu daha doğru sonuç.
www.healthstatus.com

@for a day to break, o aletler vücuduna elektrik verip, elektriğin vücudunda karşılaştığı dirence göre yağ-kas-sıvı kütleni ölçüyor, ama vücudundaki suyla yağı karıştırabiliyor misal.

16

kardeşin neyin yarısıydı?

kardeşin senin şimdiki yaşının mı yarısıydı?

16. çok kolaymış.

Bir ara dört işlem soran duyuru vardı, şimdi de yaş problemi. Bu hızla ilerlersek bir kaç seneye temel matematiği çözeceğiz duyurucak.

Cevap: Eğer "Ben 4 yaşındayken kardeşim benim o zamanki yaşımın yarısıydı" demek istiyorsan, 16 canım. Öperim.

9. Hızlı düşününce böyle oldu bende.

16

16

Öyle birinin o seviyeye gelmesine izin verileceğini sanmıyorum. Dünyada LGBT bireyler ne kadar kabul görmüş olsa da federasyonlar ahlaki durumları göz önüne alarak sporcuları müsabakalardan men edebiliyorlar.

Soruya yanıt olarak erkeklerle oynaması daha doğru. Cinsiyet doğrudan kromozomlarla ilgili. Trans bir birey kadın gibi yaşasa da XY kromozomuna sahip. XY kromozomunun (erkek olmanın) getirdiği fiziksel güç çok farklı. Erkeklerin anatomik ve fizyolojik olarak kadınlardan daha farklı oldukları bir gerçek. Görünürde mümkün olsa da teknik olarak mümkün değil.

hangisi daha doğrudur demedim ki, trans sporcular şöyle oynar diye bir kural yok mu?

belli şartlar altında wta'de mücadele edebiliyorlar: www.wtatennis.com
bu trans kadın da 40'larından sonra ameliyat olduğu için çok başarılı olamamış ama abd açık'ta 3. tur görmüş, 20. sıraya kadar yükselmiş:
en.wikipedia.org

ek: erkek-kadın maçları da tek taraflı olacağı için sıkıcı olurdu. "serena williams atp'de mücadele etse sıralaması ne olurdu?" sorusuna dair profesyonellerin görüşleri: www.bbc.com
www.express.co.uk

İntersex ve transların durumu tartışmalı. Caster semenya konusunu inceleyebilirsin. Onun gibi aşırı örnekler olmasa da her kadın eşit değil. Bazılarının testosteron hormonları yüksek bunun da bazı artıları var kas kütlesindeki fark gibi. Fiziksel sporlarda çok büyük fark yaratıyor. Elektronik sporlarda(bilgisayae oyunu turnuvaları) translar cinsiyetlerinin klasmanında yarışabiliyor bu bile huzursuzluk çıkarmaya başladı.

www.washingtonpost.com

Hormon değişimi kemik yoğunluğu, kas kütlesinde değişimlere yol açıyormuş ama ortalama bir kadından daha iyi fiziksel yeterliliklere sahip olacağı bariz.

Erkek ve kadınlar arasındaki farklar yıllardır inceleniyor. Erkeklerin fiziksel olarak daha üstün oldukları aşikar. Gözle görülür nörolojik farklar çok bulunamasa da erkeklerin durumsal farkındalıkların kadınlarınkinden daha iyi olduğu kadınların ise multi taskingte daha iyi olduğu düşünülüyor. Biri leoparın bulunduğu ormanda geyik kovaladı binlerce yıl, diğeri yemek yaparken çocuğa baktı falan herhalde :D herhangi bir fiziksel güç gerektirmeyen satranç vb oyunlara baktığımızda da erkeklerin dominasyonunu görüyoruz. Bi de erkekler hayatlarını bir şeye adama konusunda daha istekliymiş.

Her neyse kadın ve erkeğin aynı olduğunu düşünmek saçmalık. Nadal sağ eliyle Serenaya oyun vermez :D

Federer Serena Williamsi 6-0, 6-0 duman eder gecer. Fiziksel farkliliklar oyle kucumsenecek olcude degil.

bir birey karşı cinsiyeti tercih etse bile bu durum o bireyi fizyolojik olarak doğduğu cinsiyetten farklılaştırmaz. fizyolojik cinsiyet kromozomlarla belirlenir ve vücut yapısı bebeklikten itibaren cinsiyete özgü bir şekilde gelişir. dolayısıyla ben bu durumun dezavantaj oluşturacağını düşünüyorum.

daha fazla güç gerektiren sporları düşünüyorum mesela (güreş gibi) bir kadınla erkeğin maç yapması (cinsel tercihleri ne olursa olsun) herhalde çok adil olmazdı.

abi federer, cokoviç ile serena williams şarapova'yı falan karşılaştırmışsın tamam da.

ben yanlış okumadıysam bir çok yerde "serena williams wimbledon'da bir tur geçip elenir. diğer kadın tenisçiler, erkek tenisinde ilk 500'e bile giremezler" tarzı yorumlar yapılıyordu.

ortada izlenmeye değer bir rekabet yok yani. barcelona şanlıurfa spor maçı ne kadar keyif verirse bu da o kadar verir.

Örneği var; caster semenya . Ben hala trans olduğunu düşünüyorum, hakkında bu kadar spekülasyonlar olan bir orta mesafe atletin cinsiyet testi sonuçları nasıl paylaşılmaz anlamıyorum. Benim gibi düşünen yüz binlerce insan var. Kadın kategorisinde koşan bu arkadaş bugüne kadar katıldığı neredeyse tüm müsabakalarda altın aldı...

@delaparma linç edilicen kardeş, çekirdeğimi aldım izliyorum.


bir ara sanki denendi bu tarz bir şey teniste, tabi şov amaçlı. ama şeyi hatırlıyorum, erkek sporcular baya götüyle falan vuruyodu topa artık...

Tears of Devil +1 Zaten belli onun trans olduğu. Güney Afrika nasıl rüşvetle Dünya Kupası gibi muazzam bir organizasyonu alabildiyse, onu da şimdiye kadar aynı şekilde desteklediler. Son yıllarda atletizmin sayısız dalında o kadar çok skandal oldu ki artık hiçbir ilgim kalmadı.

Mümkünse herkes kendi kategorisinde yarışsın. Zaten yeterince doping, şike, bahis, rüşvet, vs skandalları hali hazırda profesyonel sporu mahvetmişken, bir de bununla uğraşmayalım..

Trans bireylerin hormon kontrolünün denetimi zor, hatta imkansız. Yani bir trans kadının östrojen almayı kesip böbreküstü bezlerinin testosteron salınımı yapmasıyla kazanacağı ekstra avantaj farklılık yaratır, trans erkeğin fazladan alacağı testosteron hormonu farklılık yaratır. Bunların denetimini yapamazsın bugünkü düzenlemeyle. Mevcut düzenleme kadın-erkek yarışmacıların doping yapıp yapmadıklarını bile takip edemiyor, zor iş yani o.

Bildiğim kadarıyla en az 2 sene önce operasyon geçirmiş ve kanunen cinsiyet değişikliği kabul görmüş olmalı.

erkekler tüm sporlarda kadınları bozuk para diye harcar
çok komik duruma düşürür karşısındaki kadını
insan izleyemez o derece utanç verici olur

gelmiş geçmiş en iyi kadın basketbolcu dedikleri Diana Taurasi'nin bir maçta 20 sayı attığı falan var
20 sayıyı darüşafaka doğuşun yedeği atıyor bir maçta.

ışıl alben (rusyaya transfer oldu, gitti geldi falan yani)
4-5 sayı ile kapattığı maç var

4-5 sayıyı aynı maça girsem ben atarım 120 kilo ve 0 basketbol bilgimle.

Ben de aynısını acısı ayarlanır bench ve dambil setiyle yapacağım çok yakında. Hacim hedeflemedigimden olum gibi geliyor o salon bana.
Bench önemli, onu da düşün.

1 yıldır falan evde yapıyorum. salondakinden daha iyi sonuç aldım. bench sehpası yok. 2 tane büyük yastığın üstüne yatıp dambılla göğüs çalışıyorm. barfiks barı çok önemli, birçok bölge çalıştırabilirsin. sadece dambıl seti ve bar ile iyi yerlere gelebilirsin.

Barfiks barın da olursa bir şeyler yaparsın.

her şehir için bul bir tane. lazım olursa orada rezervasyon yaparsın.
ulaşım için bence flixbus.

hostelworld.com
goeuro.com

-
booking.com (tr de kapalıydı en son ama?)
hostelworld.com
hostels.com

-önceden book yapmak (en garanti ve mantıklı olan)

-regional trenler yahut eurolines,flixbus vb ucuz otobüs şirketleri en olmadı blablacar

ayrıca oraya gidince hostelde de sorarsın ben şuraya nasıl giderim en ucuz diye yardımcı olurlar :) önemli olan konuşmak :)

-booking ya da hostelworld ama genelde booking.com

-onceden ayarliyorum planim belliyse, paris,roma gibi sehirlerde yuksek sezonda hic yer kalmayabiliyor mesela. birdenncok sehre spontan gittigim bir geziyse bulundugfm sehirden otekine yine onceden yapiyorum

-nerede oldugunuza gore degisir ama genelde otobus (flixbus, megabus), tren, blablacar ve yerine gore ucak. Ryanair filan domestic uyguna ucuyor cogu ulkede mesela.

hostel ayarlama gittiğiniz mevsime göre değişir. yaz aylarında gidecekseniz mutlaka önceden rezervasyon yapın. hostelworld iyidir.
eylül ve sonrasında gidecekseniz gittiğiniz gün de rez yapabilirsiniz, mutlaka yer olur. böylece daha ucuza bulabilirsiniz.
şehirlerarası ulaşım için tren kolay ve ucuz bir yol. hatta interrail bileti alın en ucuzu öyle olur bence.

Uncharted külliyat
The last of us 1 2
God of war
Horizon zero dawn
Nier automata

Trailerlarını izle bi. Gaza geliyorsan al bi ps4

ben olsam iyi bir bilgisayar alırdım.

ps4 al ps4.

@glamdr1ng last of us 2 derken? (((:

@baharat trailer dedim kenks. Seneye gelmeyecek miydi :D 1. Trailer ile gaza gelen 2yi de bekler zaten

@baharat birkaç sebep de söylersen çok mutlu olurum
@glamdr1ng eve gidince izleyeceğim

Farklı bir tavsiye vereyim. Direksiyon seti al ve araba yarışı yükle. Acayip zevkli. Bizde var. Bazen tır sürüyoruz. Euro Truck Simulator oynayabilirsin. PS4 alacaksan Uncharted 4 mutlaka oynanmalı.

@pastör ps4 şu an için,
alınıp yalnızca exclusive kült oyunlarını bitirmek için bile fiyatının hakkını fazlası ile çıkaracak bi alet. dilediğin tarzda seni uzun süre oyalayabilecek oyun geçmişine de sahip olduğunu düşünüyorum. iyi bi gamersan multiplayer olarak da tatmin eder seni. tarzdır oyundur bilmemnedir tavsiyesi isteyecek olursan da ben dahil bir çok insan sana yardımcı olur.

ama kesinlikle f/p olarak pişman etmeyecek bi durumda şu an cihaz.

ps4 için konuşuyorum, kışın aldım ve başladım kült oyunlara.

God of War eskidir ama güzeldir.

Uncharted serisi de ps4 için revize dilmiş(1,2 ve 3. oyunu 4 zaten uber grafiklerle ps4 e çıkmıştı)

sonuç olarak bilgisayarda oyun devri kapandı.(nacizane benim düşüncem saldırmayın) yok bilgisayar kaldırır mı derdi de yok al bence. Bir de ucuza almak için çok kampanya var d&r bile bunlara dahil.

pc al
televizyona baglarsın
her seyi yaparsın
playstation o kadar rahat takılamazsin

ya zaten azıcık bile oyuncuyum diyosan kendine,
sırf şu last of us, uncharted falan gibi exclusiveleri oynamak için insan kiralar da oynar. sen ne tarz seviyorsun ki?

@baharat o dediğin oyunları hiç bilmiyorum :( ne tarz sevdiğimi de bilmiyorum dedim ya çok cahilim. Glamdr1ngin dediklerini izleyip fikir edinmeye çalışacağım.

Her kesime hitap eden bir çok oyun var. Eğer maddi sorunun yoksa alınabilir.

Kendi türünün en iyisi oyunları alabilirsin.

Heavy Rain, Little Big Planet, Red Dead Redemption, Batman serileri, Dead space serisi gayet keyifli oyunlar.

cs seviyorsan last of us'ı seversin. araba yarışları da var onlardan da oynarsın. zaten spor oyunları hariç kalanı tek kişilik oyunlar genelde. call of duty falan filan takılırsın. sen yine de 2 tane kol al misafir gelirse oynarsınız. bi de nintendo wii ye de bak onda da akılalmaz şeyler görmüşem.

PC alma. Adam gibi oyun oynamak icin iyi para vermen lazim, degmez o kadar. KArdesim aldi 4k kusur verdi, oynamiyor da. Yatiyor oyle PC, 2 gunde sikilidi. Pisman degilim diyor bir de hala asadffggh.
2.el bir ps4 al gitsin.

bu zamana kadar hangi oyunları sevdin hangilerinin tadı damağında kaldı?

bence pc al, oyunlardan sıkılırsan en azından bir bilgisayarın olur :)

Tv series Turkcede diziye karsilik geliyor. Hem tekil hem cogul kullaniliyor. Yani hem dizi hem de diziler derken tv series diyoruz.

serie değilmiş. tv series'i de bilmiyordum ayrıca. sadece series sanıyordum.

Breaking Bad is one of the best TV shows I've ever watched.

diyebilirsin ikinci cümlen için. Breaking Bad yerine istediğin diziyi koyabilirsin.

Ya da direkt şu olabilir.

Breaking Bad is the best television series I have seen.

Series cogul olarak kullanilir. kelime anlami olarak dizi demek ama bir seyin dizisi anlaminda. A series of events: olaylar dizisi mesela. Televizyon dizileri icin tv series ya da tv show/shows tv program/programs kullaniliyor.

Series = dizi.

benzer örnek: news = haber.

Benzer bir örnek mi bilmiyorum ama peoples kelimesini düşünün, halklar demek.

Cliff-hanger olur mu?

ya series de ya tv shows de ikisi de olur. cliffhanger ne alaka lan?

bugün kadınlar finali 16'da başlamıştı. erkekler finali de 16'dan önce olmaz diye tahmin ediyorum. zaten mantıken de ingiltere saatiyle 11'de başlatmazlar maçı. tsi 13 çok erken olur yani bence. sitede yanlışlık vardır diye düşünüyorum.

@bir fincan kahve:
normalde hep 16:00 civarında oluyor, evet.
hatta erken olmasına şaşırdım.

fakat, eurosport'un digiturk'teki program akışında 16:30'da canlı değil, tekrar görünüyor erkekler finali.
maç 13:00'daysa, o saatte tekrarı olur tabii.

yani eurosport'un sitesindeki saatle, digiturk'un programındaki saat birbirini tutuyor, o yüzden demek ki 13:00'da başlıyor maç diye düşündüm.
biraz daha araştıracağım.

edit:
eurosport'un internet sitesinde yazan yarı final saatleri de doğruydu bu arada.

eurosport sitesindeki saatin türkiye saati olduğundan emin misin? maç tsi 16'da. turnuvayı eurosport veriyordu, yine oradan izlenebilir sanırım. benim aylık paketim bittiği için ben kaçak izledim bugün aşqım mugu'yu, yarın da öyle yapacağım. riske etmek istemezsen ve internetten izlemek seçenekler arasındaysa eğer eurosport'un aylık paketi 3eur. gerçi tek maç için değmez artık ama yine de yazayım dedim.

edit: saatleri ciddiye alma bence, yanlış yazmışlardır. maç tsi 16'da, kesin bilgi. başka türlü olabilemez.

@der meister:

tr.eurosport.com
şuradan baktım.
yarı final saatleri tutuyordu, o yüzden kayıtsız şartsız doğru olarak düşündüm.

3 euro değil, gerekirse maç satın alır digiturk'e daha fazlasını da veririm.
geçen yıllarda Wimbledon finallerini futbol maçları gibi özel spor kanalından vermişlerdi çünkü.
bana göre o parayı vermeye değer de, maksat maçı izleyebilmek.

O değil de beleşe izleyemeyiz demi :(

@diffarentiationation:
izlenebilen bazı siteler vardı, ama bilemiyorum ben de.
yarın benim de o sitelerin peşine düşmem gerekebilir bu durumda.

Maç 16.00'da, kesin bilgi. Wimbledon saati ile 14.00'te başlayacak.
www.wimbledon.com

Eurosport 2'den canlı yayınlanacak. Eurosport'un sitesindeki yayın akışına bakma sen, hıyar gibi yanlış yazıyorlar hep.

@battal gemalmaz:
evet, eurosport yanıltmış beni.
oh, omuzlarımdan yük kalktı vallahi.
neticede federer söz konusu. :)

teşekkürler!

Maç 4te başlıcak. Maçı izlemek isteyenler mobdro adlı uygulamadan kanalları izleyebilir. Bbc yayınından izlerim sanırım

Tek biletteyse kacirsan bile bi sonraki ucusa ucretsiz aktariyorlar. Ayri ayri alirsan sikinti, tek bilette alirsan sorun yok.

Ama ucu ucuna yani.

İlk iki uçuş tek bilet. Budapeşte ile firmalar farklı.

aşırı riskli
başka şekilde istanbula ulaşman mümkün değil mi?

buram buram risk kokuyor. birincide olmazsa ikinci uçuşta patlar budapeşte biletin :/

1)hayır
2)because it's too mainstream
alakalı:
cf.chucklesnetwork.agj.co

1. evet
2. s2.quickmeme.com

bir kaç kere snapchat üzerinden attım.

ilk zamanlarda millet yapıyor diye. birde çok sevdiğim ama kimselerin bilmediği bir şarkıyı teypte ayarlayıp, tam nakaratı çıktığında attım ki herkes duysun bilsin...

instagramım yok ama whatsapp duruma bunu atıyorlar. atanların sorunları olduğunu düşünüyorum.

1) Hayır

2) Gerek yok ve aptalca

3) Daha aptalca olanı bunu aptalca bulmak

türklerle gezme arkadaş. yabancı turist bul, yerli bul onlar anlatsın sana. ben prag ve budapeşte'de böyle yaptım, inanılmaz bir deneyimdi.

Ilk defa gitmenin verdiği bir heyecan ve belirsizlik var. :)

merhaba öneri istemiyorsunuz arkadaş istiyorsunuz biliyorum ancak venedikte free city tour yapın. baya keyifli oluyor.onun haricinde venedik baya para tuzağı ve yazın biraz sıkıntı.

tek gez derim daha eğlenceli olacak. herkesle frekans tutmayabiliyor, ben mesela deli gibi yürüyorum dolaşıyorum, kız arkadaşım bile isyan etti o derece. tek gezsen oo

cuma namazı saatleri her şehirde farklı olduğu için bulunduğun ile göre değişir.

Basmati pirincinin glisemik indeksi 50'ydi sanırım, normal pirinç 70. Hem glutensiz hem glisemik indeksi düşük kaliteli bir ürün ona bakabilirsin.

baklagil unları var

çölyak hastalığınız mı var? gluten tüketmeme sebebiniz nedir?

Keten tohumunu çekip un olarak kullanabilirsin. Mesela;

www.instagram.com

Merhabalar, şu an tez önerimi verdim ve yumurtasız kek çalışacağım.
Umarım bir gün sizlere ulaşan ürünün satışını da görür bu gözler.

Merhaba, ben de bu tarz beslenmeye özen gösteriyorum. Takip ettiğim instagram hesapları şöyle: pinoeatshealthy, badeninsekeri, diet_eatclean, semaninsagliklimutfagi

omuzların dar ve popon büyük evet. kolun da kaslı değilse bıngıl bıngıldır kesin.

kollar kaslı. Allahtan o var :(

Popo ve omuz gerçekten çok mu orantısız arkadaşlar :(

Foto olsa daha iyi anlarız ama 178 boya 101 basen olmamış

geçen ben de böyle bir site olsa diye düşündüm. biz kendi ölçülerimizi girelim, site bize vücut şeklimizi neye benzediğimizi çıkarsın. böylece ekranda o vücudu görünce nasıl olduğuna daha objektif bakarız, hatta kaç olursak, nasıl görünürüz onu görürüz.

araya girdim ama ben de benzer durumdan muzdaripim, boy kilo görünümüm nasıl değerlendiremiyorum aynaya bakınca..

neyse bu da böyle bir fikir, belki biri yapar :)

Sayılar tek başlarına fikir vermez. Fotoğraf eklemelisin.

Seviye nasıl ölçülüyor bilmiyorum, seviyemi de bilmiyorum. Sadece Yds puanım 87,5.
Çalışma falan yapmadım, sevdiğim oyunları oynadım, dizi filmleri izledim, haberleri okudum, videoları izledim. Çalışsaydım muhtemelen eziyet çekerdim ve bu kadar ilerleyemezdim.

odtünün master'ında ingilizce sınavını geçen var ama bu hangi seviye onu bilmiyorum.

Çalışma şekli de şöyleymiş;

önce dili nasıl öğrenebilir onun üzerine kitaplar okumuş
sonra kelime çalışmış devamında grammar ve kelimeyi birlikte çalışmış ve bu esnada da ingilizce öğreten basit çizgi filmler varmış onun döneminde onları izleyip bol bol kitap okumuş. ve halletmiş işte.

bunun dışında başka bi' arkadaşım ise kendi kendine ingilizce çalışırken longman'in sarı sözlüğünü ezberlemiş. ben duyduğumda çok şaşırmıştım. yine aynı kişi, ses kaydı yapıp bi' kelimeyi önce türkçe söylüyormuş sonra bekleyip ingilizcesini söylüyormuş.

ardından bunu da yollarda dinleyerek o bekleme anında kendisi söyleyip doğru mu değil mi diye de kontrol edebiliyormuş.


not: 2'si de 30+ yaşında. Yani o dönem kaynakları çok daha kısıtlıyken yapmışlar bunları. şimdi irade ve çalışma azmi olsa çok daha kolay gelinebilir o seviyelere diye düşünüyorum.

devlet okulundaki egitimin disinda hic ekstra bir egitim almadim. kendimi gelistirmemde en cok yabanci diziler ve merak ettigim seyler hakkinda turkce kaynak olmamasi yardimci oldu.

Kismen bu gruba dahil oldugumu soyleyebilirim. Sarki cevirileri yapmaya, bilgisayar oyunlarini oynarken sozluk karistirmaya, bos zamanlarimda gramer kurallarını okumaya, turkce-ingilizce altyazili dizi/film izlemeye gayret ettim.

Ilkokuldan beri yabanci dilim ingilizce degildi. 2006'da fransizca dil okulu icin fransa'ya gittigimde, okuldaki herkes amerikali, kanadali, ganali ya da senegalliydi. Fransizca dil okulu icin gittigim yerde ingilizcem gelismisti.

Sonra calisma kampi vesilesiyle 3 farkli sefer yurtdisima ciktim. Bunlarin da pratigime inanilmaz yararli olmustu.

En nihayetinde yabanci bir sevgilim vardi, ingilizcem onunla zirve yapmisti. Sonra da uzerine yurtdisinda master derken hatri sayilir bir yerlere geldim diyebilirim. Ama temeli kendi cabamla kurdum.

Tchibo'da 100gr 5,95 idi en son gittiğimde :/

Öyle böyle bir kazik degil.Napmış onlar öyle ya. O kahveyi azar azar iç.Keske benzersiz bi tadı filan olsa da bu paraya değse.

35 lira 100 gr kahveye verip fiyati garipsemediniz mi?

bu arada o kadar parantez kullanmaniza ve olayi aciklamanizya gerek yok, biz sizin evinizdeki biten kahveyi pek umursamiyoruz.

garipsemedim, fiyatlarını bilmiyorum zaten. alternatif olarak kahveye 35 lira vermemi de yada başka bi' problemimi de umursamayabilrsiniz ama ben nasıl onları da yazıyorsam evde kahvenin bitmesini de yazdım. Yani senin neyi umursayıp umursamadığın benim umrumda değil.

Kilosu 350 liraya bir şey içiyorsun, tadını çıkar, resim falan çek. İleride ortamlarda anlatırsın.
Parantezleri de nolur kullanma. Olayı doğrudan anlat geç.

kardeş kubar olmasın o iyi bak o paraya kubar almış olabilirsiniz :(

Standart bir kahveye gore bir miktar pahali olmus evet bahsettigin dukkani bilmiyorum, bazi yerler kahveleri dunyanin farkli yerlerinden kendileri getiriyor ve gurme olarak sattiklari icin ortalamanin ustunde satiyorlar, bu da onlardan biri olabilir.
(Parantez kullanan insan candir)

bir yıldan önce kavrulmuş, aylar önce öğütülmüş bir kahve yerine düzgün bir şey almışsınız, almadım fakat kahvelerini denedim, afiyetle için, değer.

@kullanici

kahve ithalati yapan bir tanidigim var diyelim, ithalati yaptigi, calistigi sirket avrupada ilk 5te.

ictigimiz kahveler ortalama 1 senelik, taze degil, taze olmasi istenen ve begenilen bir sey degil, lezzeti degisiyor bekledikce, taze kahveyi gidip hasatindan toplamiyorsaniz kimse ithal edemez, zira bu is fiskobirlik, marmara birlik gibi isliyor, kahve yetistiren satiyor, bir merkezden alma durumu yok. genelde bir önceki senenin hasati bunun nedeni yeni hasati almiyor bu kurumlar. onlardan ithal edenlerde alamiyor. bazi kahveler 2 senelik. ama bu sikinti degil, zira bayatlama süreci kahvede gec olan ve kavrulma ile alakali, bu süreci uzatip kisaltabiliyorlar.

özet olarak dünyada tarlasindan kendiniz toplamadiysaniz hic bir yerde 1 aylik/haftalik taze kahve bulamazsiniz, zira bu gecen 8-12 aylik sürecte kahve taze kabul ediliyor. aksini iddia eden kurum kahveyi kendi üretim bandina soktugu tarihi baz alarak yaziyor.

Kesin olarak evet.

Öyle bir servis yok.

Bana da gelmiyordu, şebekeyi değiştirdim gelmeye başladı. Mesela Turkcell(3G) ise Vodafone(3G) yapıyorsun manuel olarak.

Telefon ve sim kart çalışır durumda yurtiçinde kalacaksa SMS forwarding diye arayın. Şu var mesela: autoforwardsms.com

Bunun dışında telefon yanınızdayken yurtdışında sms alabiliyor olmanız lazım, yurtdışında kullanıma açık olması gerekir sanırım, telekoma bir sorun.

Xiaomi al o paraya

@gözü açık, xiaomi ithalatçı garantili olduğundan çok düşünmüyorum

Samsung a5 2017 al, fiyatı düştü. Türkiyede samsung kullanmak garantisi bittiğinde avantajlı, bir şekilde parçası bulunuyor tamiri yapılıyor ekranı bataryası değiştirilebiliyor, bu diğer markalar için daha zor

Asus zenfone 6 kullanan biri olarak asus markasından uzak dur. En azından telefonlarından. Sakın almayı düşünme.

zenfone 5 kullandım, fazlaca memnun kaldım. model bazında değil ama marka olarak fazla kredisi var bende.

Asus zenfone 2 laser var bende. İş yapıyor. İçine sindiyse al. Xiaomi falan da olabilir tabii. Samsung falan çok çirkinler be.

Gaz olmasın o?

Yok ya bildigin lombur lombur su sesi geliyor. Gastrit ve ulser var ama endoskipide cikmisti tedavi gormustum.

midende su birikse ölürsün dostum, emin misin?

Çok soğuk bişiler mi içtin acaba mide kasılmış kalmış olabilir mi? Mide bulantısı veya başka bi anormal durum yoksa sıcak sıcak kekik suyu iç bakalım bi. Kekiği kaynatma, sıcak suya at biraz bekle özünü salsın öyle iç.

Abi doktora git cidden boyle bir sey hissediyorsan.

Ya hissettigim siskinlik gibi bisey. O kadar ciddi olabilir mi?

Kekik suyunu içtin mi? Sıcak tut biraz, ılık havlu /duş vs. Şişkinlik su değiştirince bile olabiliyor, yarına geçer büyük olasılık.

Daha yeni eve geldim, kekik suyunu deniyecegim birazdan. Tesekkuler

nasıl 6. kattan düşmüş ? camı mı açık bırakmışlar ? neden dikkat etmemişler ? neden sineklik takmamışlar ? ben şu an evin içi 30 derece olduğundan cam açamıyorum kedim düşer diye kurdeşen döküp oturuyorum. kendi sorumsuzluklarının cezasını çeksinler, telefonlarını bilgisayarlarını tabletlerini satıp ödesinler. kedim düştü diyerek parak toplamak ne kadar yüzsüzce

1. sokaktaki kötü durumdaki bir hayvanın resmini çek.
2. tedavi için 10bin tl lazım diye oraya buraya yaz.
3. saf insanlar sana havadan 10bin lira bıraksın.
4. bu döngüyü tekrarla.

Onlarca kez soruldu bu soru.

Ortak karar: isteyen istediğini yapsın, rahatsız olan bakmasın ve instagram'a giriyorsa o yemeği yiyecek parası da vardır, artık her şey ulaşılır.

Bence gereksiz.

bu biz daha önceki derslerimizde işledik. İnsan neden paylaşır ? Tanrıyla aynı sebepten dolayı. Bilinmek için yani.

Yoksa zaten o an'ı paylaşarak, asıl paylaşması gereken şey ile paylaşmamış; kaçırmış oluyor.

edit: apocalypse inanılmaz haksız, hayatımda çok ender rastlıyorum bu kadar haksız bi' yargıya. Bu da o anlardan birisi vay arkadaş. nasıl bu kadar haksız olunabiliyor, şaşıp kaldım.

Hayatta kalıp neslini devam ettirebilmek için.
Evet, gerçek sebep bu. Biraz irdelersen bu sonuca çıkacaksın.

fotoğraf kelimesini görene kadar başkalarına ikram etmek sandım olayı.

o zenginlere bakıp özeniyor, arkadaşları da ona özensin istiyor.

ya galiba sorun başka biyerde. ben de çok samimi olmadığım tanıdıklarımın fotoğraflarını görmekten hoşlanmıyorum. ister yemek olsun ister pisa kulesi. bu fotoğraflar ya klişe bir hareket, söz, tavır içeriyor (mesela nusretin hareketini yapmak) ya da nispet içeriyor. ama bana nispet olarak görünen fotograf o kişinin çok yakın arkadaşına öyle görünmeyebiliyor. ya da benim klişe bulduğumu yakınları gülerek karşılayabiliyor. o zaman sorun nerde? sorun facebooktaki ve instagramdaki gereksiz kitle. benim 10 senelik lise arkadaşarımın olduğu 10-15 kişilik bir whatsapp grubum var. tüm "paylaşım"larımı oraya yaparım. o grup facebook, whatsapp, twitter 3ünün yerini de dolduruyor benim için. mesela oraya yemek koysam görgüsüzlük olmaz, samimiyetsiz derecede vıcık vıcık yorumlar yapılmaz mis gibi paylaşmam gereken insanlara paylaşmış olurum yeter.

Yukarda da bir arkadas soylemis tamamen turunu devam ettirmek icin yapilan bir hareket.Sosyal statusunu percinleyip, ben secilmeye ya da secmeye degerimin fotoya yansimasidir. Evrimsel biyolojiye biraz bakarsan, insanin gunluk yasamdaki tum davranislarinin altinda bunu bulabilirsin. Yani serengeti'de caliliklara iseyip alaninin sinirlarini cizen aslanlardan cok da uzaklasmis sayilmayiz.

Çünkü yemek yemek sadece karın doyurmak değildir. Önce koklanır hatta sonra küçük bir ğarça alınır ve tadına bakılır. O yüzden yemek dediğin şey önc egöze hitap etmeli. Ee göze hitap eden bir şey estetik açıdan da insanı tatmin eder instagramda aslında bir estetik programı bana göre ya da diğer sosyal mecralar. Ben normalde paylaşmıyorum ama paylaşan insana da neden paylaştı demem. Herkes istediğini paylaşmakta özgür sonuçta. Ramazan ayı bile olsa yemek paylaşabilir insanlar bana göre bu böyledir.

maslow'un piramitine bakınca durumu biraz anlarız.

en alt kademe yeme, içme, uyuma, cinsel ihtiyaçlar, barınak. İkinci kademede güvenlik ve yaşamını devam ettirebilme duyusu geliyor. Üçüncü kademede ise ait olma ve sevilme duygusu.

görünen o ki bu çağda insanların ne yemek içmekle, ne de bir yağmurdan veya güneşten, sıcaktan veya soğuktan korunmakla ilgili bir sorunu var. bunları -yani maslow piramidinin ilk iki basamağını- zaten elde edebiliyorlar. ancak üçüncü kademenin yani aitlik ve sevilme basamağının başarılması için toplumsal statüsünü ortaya koymalı ve "ne kadar güzel beslendiğini, ne kadar seçkin ortamlarda olduğunu" herkese tanıtması gerekiyor. olay özetle bu.

Hayatında başka anlam yoktur, bununla ruhen doyuyordur ondandır.

ben guzel bir yemegi gormek isterim acikcasi. su siralar baya yemek resimlerine bakiyorum ilham almak icin, gidip kendim ariyorum yemek resmini. manzara resmiyle arasindaki farki goremiyorum.

bu paylaşım instagram'da yapılıyorsa saçma değil, aksine çok güzel bir olay.

bunun yazısı vardı. statüyü yüksek gösteren şeylere bayılıyoruz. mesela bir sene aç takılıyor, sonra atıyorum bir haftalık venedik turunda hiç yapmadığı şeyleri yapıyor sevmese bile. bu durum da ondan geliyor. gurmedir, reklam alıyordur orası işin farklı tarafı.

praha

Uçuş saati her zaman yerel saat ile belirtilir.

prag saati +1

Saatim Tsi'de duruyor umarım karıştırmam. Teşekkürler.

8 puan fark çok az, tabiki tek ders. 55 falan olsa 2 ders derdim galiba.

cok vakit var. tek derse odaklan derim.

tek ders 76.

tek ders kesinlikle.

2 dersten 68.

0 +1

Haziran'da 4 kitap okudum, bunların ikisi tek oturumda bitecek ince kitaplardı;

Mithistorima - Yorgos Seferis
Baran Peregrine'in Tuhaf Çocukları - Ransom Riggs
Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez
2001: Eski Türkiye'nin Son Yılı - Mirgün Cabas

0. Hatta son 4 yıl için de geçerli bu rakam.

2
har
merhume
ikisi de murat uyurkulak

2
samarit'in sırrı
vahşi adalet.

normalde haftada 1 kitap okurum ama bu aralar pek zaman bulamıyorum.

Isabel Allende - Ruhlar Evi
Ursula K. Le guin - Mülksüzler
Hasan Ali Toptaş - Gölgesizler
Dostoyevski - Budala (Yarısındayım.)

2 kitap, 1 de çizgi roman

genç werther'in acıları-goethe
liseden arkadaşlar-selçuk aydemir

y: the last man (cilt 7)

not: şu anda da "ölüm bir varmış bir yokmuş"u okuyorum (jose saramago)

Darwin ve darwincilik
Sözde kızlar - Peyami safa
Deniz kurdu - Jack london
Otostopçunun galaksi rehberi (henüz bitmedi)

3 okundu, 4. bugün bitecek.

Uyuyan Adam, Rosshalde, Kâtip Bartleby
+
İnsan Olmak

2.yi okuyorum. :(

Chuck Palahniuk - Kaçaklar ve Mülteciler
Charles Dickens - Oliver Twist

Orta zekalılar cenneti
Kırmızı pazartesi
Sapiens
Kara kitap'a devam ediyorum. Daha uzun bir zamanımı alacak gibi.

2
muhteşem gatsby - f. fitzgerald.
echo'nun kemikleri - samuel beckett.

3.5

Aşkın en güzel tarihi
Seninle başlamadı - mark wolynn
Antik dünya - susan wise bauer
Ortaçağ dünyası - susan wise bauer bu bitmedi daha

bir :(
i.hizliresim.com

Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Halkidona'dan Kadıköy'e Körler Ülkesinin Hikayesi
Fransız Teğmenin Kadını (devam ediyor)

25 mayısta 7 tane kitap almıştım hedefim haziran içinde bunların hepsini okumaktı ama sadece 2 tanesini okuyabildim (Sapiens ve Bülbülü Öldürmek).
3. kitaba bu akşam başlayacağım.

4 oldu dün itibariyla

Ah, berlindeki ilk haftam; o gül yüzlü dilberle bakıştık, gülüştük ama bir hay diyemedim, kaybettim sonra. Bitkin bi sekilde metroya bindim döncem, bi durakta durdu tren. İki yanimdaki biri iyi geceler deyip indi. Meger benim dilbermiş :(

Bu da böyle bir animdir. Böyle böyle öğreniyor insan işte.

Gönül işiyle aşkla kalple ne alakası var ya sadece taktik sormuştum.

are you sex te diyebilirsin..cola da olur.

abi neden öpüyorsun hemen. konuş işte insan gibi, sonrasını zaman gösterir.

hi what do you suggest me to drink de.bu tarz muhabbetlerle iletişimi başlat 20 dk sonra sevişmeye başlarsınız zaten:)

Would u like some company den gir, ben bora de. Gerisi gelir zaten.

Çekip öpersen taciz etmiş olursun. Sonra seninle sevişmezler.

Namazın kazası olur fırsatın kazası olmaz.

barzo musun lan, yurtdışı neresi ayrıca hepsi bir yer sanki, kafaya gel

SKT çok önemli değil de havalar çok sıcak, bu sıcaklarda risk olabilir. O nedenle kokusuna bak, kedi osuruğu gibi kokmuyorsa sorun yok demektir.

Dik kafaya, bir şey olmaz.

kotu koku yok. topaklanma da yok. dogru duzgun saklandi.

Benimkinin de bir ay geçmiş, cayır cayır kullanıyorum henüz ölmedim.

dolapta kavanozda saklanan skt'si neredeyse 2 yılı dolduracak çilekli protein tozunu içtim, bi şey olmadı.

keşke söylemeseydin :)

www.youtube.com

diyor ama daha iyi bilenler olabilir

sırt üstü yattığında miden ve yemek borusu hemen hemen aynı hizaya geliyor. midenin yediklerini sindirmek için salgıladığı mide asidi yemek boruna gelip reflü gibi hastalıklara sebep olabiliyor.

en sağlıklısı yatmadan minimum 2 saat önce yemeyi kesmek. tabii eğer belirgin bir rahatsızlığın yoksa ufak bir kaçamaktan zarar gelmez.

bir mide hastası olarak önerilerim bunlar.

uzun süredir gece yatmadan önce yaklaşık 1500 kalori alıyorum bir sıkıntı yaşamadım. 2 saat öncesine yayıyorum tabi.