Giriş
(7)

Dating app'ten konuştuğunuz birini hiç direkt eve davet ettiniz mi?

magni
Ekşi Sözlük'teki türlü dating app'lerin başlıklarında denk geliyorum bu eve çağırma mevzusuna. Kadınların bu kadar hızlı olunmasından şikayet ettiği entryler görüyorum.Hemcinsim olan erkeklere sorum şu. Dating app'ten konuştuğu birini hiç direkt evine davet etmişliği olan var mı aramızda? (Öncesinde
Ekşi Sözlük'teki türlü dating app'lerin başlıklarında denk geliyorum bu eve çağırma mevzusuna. Kadınların bu kadar hızlı olunmasından şikayet ettiği entryler görüyorum.

Hemcinsim olan erkeklere sorum şu. Dating app'ten konuştuğu birini hiç direkt evine davet etmişliği olan var mı aramızda? (Öncesinde dışarıda hiçbir şekilde görüşme olmadan) Varsa teklifinize ne tür bir cevap aldınız?

Veya direkt sizi evine çağıran oldu mu? Olduysa ne cevap verdiniz?

Teşekkürler.
0
magni
(27.05.22)
Sözlük'ten evet. Dating app'ten hayır. Sözlük'te yazdıklarından biraz fikrin oluyor.

App'ten beni direkt evine çağıran oldu, no dedim, dışarıda kahveye veya yürüyüşe davet ettim.
0
gabe h coud
(27.05.22)
beni doğrudan evine çağıran kadınlar oldu ve gittim
ama öncesinde bir süre mesajlaştık ettik tabi
0
dafuq
(28.05.22)
birçok kez eve de gittim, eve de çağırdım. burada mesele birkaç diyalog bile olsa sanalda bir etkileşim yakalayabilmek ve doğru yaklaşımda bulunabilmek. bu iki faktör mevcutsa, davetler yabancı gelmiyor. elbette tr standartları başta aksini söylüyor ama yaklaşım ve etkileşim daha belirleyici bir etken.
0
the man with no name
(28.05.22)
Çağıran kadın oldu ve gittim, ben de çağırdım. App'den bunun dışında bir şey çıkma ihtimali düşük zaten. Diğer türlüsü için gerçek yaşamda alternatif daha çok.
0
nvidia
(28.05.22)
Evime gelen de oldu, benim evine gittiğim de oldu.

Öncesinde yürütülen güzel bir iletişim sürecinin üzerine bu olayın heyecanı aşırı güzel bir şey. O kapıdan ilk girişteki tatlı heyecanlar, ilk karşılaşma anı ve günün devamı... Severim :)
0
norules
(29.05.22)
Dating app ve sonrasında diğer mecralar üzerinde ne kadar ve nasıl bir muhabbet döndüğü ile alakalı.

gece tanıştığım kişiyi 2 saat sonra eve davet ettim 5 aydır beraberiz.

davet eden taraf, davet ettiği kişiyi yeterince heyecanlandırırsa davet edilen kişi bundan şikayet etmez aksine heyecanlanır.

şikayet edenlerde sorun yok, ben davet ederim gelmez, sen davet edersin işini gücünü hasta yatağını bırakır gelir.
0
selam
(30.05.22)
Çağırmadım. Bir sefer sözlükten davet edildim, gittim ama zaten ortak arkadaşlarımıza bilinen biriydi. Flört olası olmadığını gördük, yıllardır arkadaşız.

Diğer dating uygulamalarında olmadım zaten.
0
kaptankedi
(02.06.22)
(3)

kilo vermedeki göbek sorunsalı

inancsiz deve
baya bi kilo verdim diyet ve egzersizle. kollar, bacaklar, yüzüm falan incecik oldu.göbek de baya eridi ama kesinlikle tamamen kaybolmuyor.yani nedir bunun olayı anlamadım, daha devam edersem hafif göbekli iskelete döncem.napcaz dostlar?
baya bi kilo verdim diyet ve egzersizle.
kollar, bacaklar, yüzüm falan incecik oldu.
göbek de baya eridi ama kesinlikle tamamen kaybolmuyor.
yani nedir bunun olayı anlamadım, daha devam edersem hafif göbekli iskelete döncem.

napcaz dostlar?
0
inancsiz deve
(18.05.22)
Karbonhidratların tümünü kesip, protein alımını artıracaksın. 19:30’dan sonra hiç bir şey yemeyeceksin.

5 dakikalık karin bölgesi hareketleri yaptıktan sonra da en az 40 dakikalık kardiyo yapacaksın. Yürüyüş olur, koşu olur, bisiklet olur, eliptik olur, yüzme olur.

5 hafta sonra gelip, oh be dünya varmış diyeceksin.
0
kaptankedi
(18.05.22)
Hocam skinnyfat'siniz, o kalan göbek vücutta olması gereken esansiyel yağ miktarı onu yok edemezsin zaten o olmasa ölürsün, o boşluğu daha sert ve bıngıl bıngıl olmayan bi nesneyle doldurman lazım o da kas, kas inşa edeceksin yani ancak o zaman düz bir karnın olur. Yoksa 10 kilo versen yine göbeğin kalır senin sorunun yağ-göbek sorunu değil yetersiz kas kütlesi sorunu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.05.22)
kas yüzden düşük.
0
dafuq
(19.05.22)
(5)

Dow Jones mu SP500 mü takip etmeliyiz?

dolantindr
ABD piyasalarını takip açısından dow jones'u mu, SP500 endeksini mi takip etmeliyiz?
ABD piyasalarını takip açısından dow jones'u mu, SP500 endeksini mi takip etmeliyiz?
0
dolantindr
(10.05.22)
İkisi de. Hatta nasdaq da. Zaten paralel hareket ediyorlar
0
dafuq
(10.05.22)
nasdaq teknoloji endeksi, piyasanın genelini okumak açısından dow ve sp500 gibi değil bana göre. nasdaq piyasanın genelinden farklı davranabiliyor. benim merak ettiğim dow mu sp500 mü.
0
🌸dolantindr
(10.05.22)
3 yıldır Dow Jones da trade ediyorum.

ABD de en değerli 30 şirketin yer aldığı oluşum.

Bundan dolayı Apple hissesinin hareketlerinden çok etkilendiğini düşünüyorum

Sorunuza cevap değil fakat Dow Jones hakkında bildiklerini paylaşmak istedim.
0
kaiserr76
(10.05.22)
DXY 'a da bakmak lazim bence
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.05.22)
ABD piyasası ne durumda diye şöyle bir bakacaksan S&P500 yeterli. Özellikle teknoloji hisselerini merak ediyorsan ve kripto ile ilgileniyorsan özellikle NASDAQ QQQ.
Dow Jones da iyidir, önemlidir tabi ama tek bir taneye bakacaksan ve genel gidişatı görmek istiyorsan S&P 500.
0
tiny penny
(10.05.22)
(10)

Falcı nasıl bildi?

adwokat
Asla inandığım şeyler değildir. Dün bir arkadaşımın zorlamasıyla baktırmış bulundum. Kadın o kadar spesifik detaylar verdi ki ben şok oldum hatta hıçkırıklara boğularak ağladım.Çocukluğumdan bazı detaylar verdi. Hatta çocuğuma koymak istediğim ismi söyledi. Ben orada koptum. O ismi bilmesine imkan y
Asla inandığım şeyler değildir.
Dün bir arkadaşımın zorlamasıyla baktırmış bulundum. Kadın o kadar spesifik detaylar verdi ki ben şok oldum hatta hıçkırıklara boğularak ağladım.

Çocukluğumdan bazı detaylar verdi. Hatta çocuğuma koymak istediğim ismi söyledi. Ben orada koptum. O ismi bilmesine imkan yok. O isteğimi bilen tek kişi var. Onun da bu kadınla alakası yok.

Bu nasıl oluyor Allah için biri açıklasın. Bunları bildiyse gelecek tahminleri de tutacak mı yani :/:/
0
adwokat
(07.05.22)
Mümkün,bilen biliyor. Değişik bir şey. Her tatmini tutmayabilir ama tutanlar olacaktır.
0
ırene adler
(07.05.22)
Geleceğe dair umutsuz şeyler söylediyse gerçekten medyumdur, inanabilirsin. Bi falcı verdiği kötü haberler kadar falcıdır...
0
Jux
(07.05.22)
Falcı değilim ama bazen gevezelik olsun diye fal bakıyorum, birini gördüğünüz zaman sırf duruşundan, bakışından bile az çok ne karakterde bir insan olduğunu anlıyorsunuz. Sonra buna uygun bir şeyler söylemeye başlıyorsunuz, karşınızdaki kişinin harikulade bir pokerface'i yoksa da zaten verdiği tepkilerden detaylara indikçe iniyorsunuz.

Fal dışında da insanlar genelde anlatmak isteyip anlatamadıkları duyguyu,ruh halini vs tarif ettiğimde "hah evet evet evet işte bunu diyorum" moduna geçiyor.

Halbuki tek yaptığım herkesin yaşadığı şeyleri başka başka sözcüklerle anlatmak.

Gerçi gerçekten insan sarrafı olan falcıların bir kısmı kendileri bile inanıyor sanırım başka bir çeşit güçleri olduğuna.

Gerçek şu ki siz gidip her dediği doğru diye ayılıp bayılırken, bazıları gidip "ehh, yani" deyip geçiyor bazılarıysa ne saçmalıyorsun paramı geri ver diye çemkiriyor. Her zaman tutturamazsınız sonuçta.

Aynı falcıya uzun bir süre sonra tekrar gidip gerçekte olmadığınız bir kişilikte davranın ve söyledikleri karşısında nötr kalmaya çalışın. Farkı anlarsınız :d
0
akhenaten
(07.05.22)
akhenaten +1 çok güzel yazmış. gözümle şahit oldum ve yaşadım.

çocuklugundan detayları bilmesi normal. anlattıklarından, durusundan, konusmandan, vs anlaşılır, ben de tahmin ederim

çocuguna koymak istediğin isim ise kesin baş harfini son harfini falan sorup öyle bilmiştir.
0
dafuq
(07.05.22)
Var böyle şeyler. Öyle karşıma geç sana bakayım da tahmin edeyim falcıları denk gelmiş arkadaşlara, cafelerde 10 liraya bakıyorlardı bi dönem.

Fizik dünyanın ötesinde başka kapılar var. Son senelerde çok hızlı yaşadığımız için böyle şeyler saçma geliyor tabii.
0
msb
(07.05.22)
Cinler kulağına fısıldıyor. Esaslı falcıysa.
0
elitoangelito
(07.05.22)
Benim de başıma böyle bi şey gelmişti bundan yaklaşık 6-7 yıl filan önce. Kardeşimin ismini filan bilmişti falcı. Aşşırı korkmuştum ben de.

Geleceğe dönük olarak baya bişiler söylemişti hepsini aklımda tutamadım ama mesela şey dedi "kendinden büyük yaşta biriyle evlenceksin ve çok uzun boylu" demişti. Şu an nişanlımın özellikleri böyle değil. Yani geçmişle ilgili şeyleri bildi ama geleceği bilemez bence. Cini bile olsa bilemez. İslamiyetteki inanış geleceği allahtan başka hiçbir varlığın bilemeyeceğini söyler.
0
turuncu tonlarda
(07.05.22)
Arkadaşlar cold readingten ve verdiğim tepkilerden dolayı bildiğinden bahsetmişsiniz ama Ben ağzımı açmadım sadece WhatsApp‘tan fotoğraf gönderdim sonra o beni telefonla arayarak anlattı.

Çocuğun ismine gelince, yaygın bir isim değil. Direkt çocuğuna x ismini koymak istiyorsun. İkincisi de kız olacak dedi.

Ben şokkk. Dediğim gibi özellikle karakterimi ve kişilik özelliklerimi anlamasın diye bunu belli etmemeye özen gösterdim.
0
🌸adwokat
(07.05.22)
fotoğrafını internetten aratıp sosyal medya hesaplarına göz atmış olabilir. eğer gerçekten de geleceği tahmin etme yeteniğin olsa "şöyle bir şey gelecek başına, şu tedbirleri al" gibi işe yarar bilgiler vermeye çalışmaz mısın?, çoçuğun ismini bilsen ne bilmesen ne, hicbir faydası yok bu bilginin.
0
mungojerry
(08.05.22)
Gerçekten bazıları kimsenin tahmin edemeyeceği şeyleri bilip insanı şaşırtabiliyorlar, kimseye bahsetmediğin bir hastalık da olabiliyor ya da kimsenin bilmediği geçmişte yaşanmış bir şey de.

Buna bizzat şahit olmuşluğum da var özelden spesifik olarak ayrıntı verebilirim.

Yalnız şuna çok dikkat edin, geçmişi ve ya şu anki gizliyi bilmesi, gelecek hakkında söylediklerinin doğru çıkacağı anlamına gelmez.

Gelecek hakkında söylediklerinin çoğu sallama olacaktır, tutan da olabilir tutmayan da. Kendinizi kaptırıp da sürekli fal baktırıp gerçeklerden uzaklaşmayın.

İnançlı biriyseniz günah/haram olduğunu bilin.
0
John Bloor
(09.05.22)
(4)

Maaş beklentisi

patos64
Merhabalar, işe girerken konuştuğum müdür maaş sordu talep olarak, ben de şu şu sebeple direk siz söylerseniz ne kadar verdiğinizi daha iyi olur dedim, o da 6500 e kadar çıkabiliyoruz en fazla, üstü maalesef mümkün değil dedi, ben de hmm 6500 kem küm peki dedim. Soru ise bu çıkabiliyoruz derken bu
Merhabalar, işe girerken konuştuğum müdür maaş sordu talep olarak, ben de şu şu sebeple direk siz söylerseniz ne kadar verdiğinizi daha iyi olur dedim, o da 6500 e kadar çıkabiliyoruz en fazla, üstü maalesef mümkün değil dedi, ben de hmm 6500 kem küm peki dedim.
Soru ise bu çıkabiliyoruz derken bunu veriyoruz mu yoksa bir şeyler olursa mesai vs zart zurt bu olur gibi mi yani ikincisi hinlik içeriyor ama insanlara belli olmaz:) sizce?
0
patos64
(07.05.22)
direkt maaş olarak anladım ben ama henüz anlaşma olmadıysa tavan 6500'dü size 6000 düşündük diyebilirler.
0
lazpalle
(07.05.22)
Hata yapmışsın. Önce sen yüksek bir rakam söylecektin sonra orta noktada buluşacaktınız.
0
grabbing hands
(07.05.22)
Önce karşı tarafa söyletmen doğru. Şimdi sen "tamam devam edelim o zaman" dersen 6500'ü alırsın. Az zorlayarak 7'yi de görürsün muhtemelen. Ama karşı taraf daha iyi pazarlık yapıyorsa ya da seni çok beğenmedilerse 6000 de teklif edebilirler.

Bu işlerde genelde ilk söylenen rakam tavan/taban oluyor. Sen 8000 desen mesela yine 7000 teklif ederlerdi gibi gibi. Ama "çok pahalı bu eleman" diyip cayma ihtimalleri de olurdu o zaman.
0
plutongezegendegilmi
(07.05.22)
pazarlık etmiş. 6500 teklif etmiş. sen 7500 düşünüyordum ben aslında diyeceksin.
tamam 7000 olsun diyecek. pazarlığa 6500den başlamış yani
0
dafuq
(07.05.22)
(10)

Disneyplus alacak mısınız

condom kurşunu
İçerikleri fena değil gibi ama bilemedim. Kampanysı var bide şidi 8 ay al 12 ay izle gibisinden frna bir praya fenk gelmiyor.
İçerikleri fena değil gibi ama bilemedim. Kampanysı var bide şidi 8 ay al 12 ay izle gibisinden frna bir praya fenk gelmiyor.
0
condom kurşunu
(06.05.22)
alıcam.
0
clones
(06.05.22)
Alcam. Netflix artik yok hukmunde cunku benim icin
0
floydian
(06.05.22)
Alacağız. Netflixi iptal edeceğiz.
0
fraise
(06.05.22)
Almayı düşünüyorum. Animated Spider-Man'ın olup olmadığını merak ediyorum. Sırf bunun için almayı düşünüyorum. Varsa, keyifler o biçim.
0
put it in your appropriate place
(06.05.22)
Evet. fiyatı uygun şu an.
0
himmet dayi
(06.05.22)
bir kız babası olarak kesin alacağım, bütün prensesler orada :)
0
teritori
(06.05.22)
Evet. Spotify, youtube, netflix, gain, amazon video hepsi var. Nedense engel olamıyorum bu konuda kendime :d gain dışında hepsini de aktif kullanıyorum.
0
akhenaten
(07.05.22)
hayır
0
dafuq
(07.05.22)
iptv diye bir şey var dediler, hepsini kapsıyormuş. disneyplus da olacakmış. onu araştırıyorum
0
mustafakesekci
(07.05.22)
Bu kadar çok içerik dünyaya fazla içimiz dışımız içerik oldu artık anlamlı sohbetler edemiyoruz herkesin izlediği farklı, ben almam :(
0
freebird5406_2
(07.05.22)
(24)

Gururumu inciten sevgili adayı

Mirabel
Bugün 2 kız, 2 erkek öğlen yemeği yedik. İş yerine yürüme mesafesinde. Erkeklerden bir tanesi benim sevgili adayım. Hepimiz arkadaşız. Çıkarken diğer kız ve erkek önden yürüyorlardı. Benim aday ellerini yıkamaya girdi. Ben de onu bekledim. Çıkarken bana baktı ama yürümeye devam etti. Onlara yetişmek
Bugün 2 kız, 2 erkek öğlen yemeği yedik. İş yerine yürüme mesafesinde. Erkeklerden bir tanesi benim sevgili adayım. Hepimiz arkadaşız. Çıkarken diğer kız ve erkek önden yürüyorlardı. Benim aday ellerini yıkamaya girdi. Ben de onu bekledim. Çıkarken bana baktı ama yürümeye devam etti. Onlara yetişmek için resmen koştu. Ben de öylece kalakaldım arkada. Arkadan yavaş yürüyorum. Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Sonra ben de başlarım yaa diye gittim tuvalete girdim. Böyle zavallı duruma düşeceğime onlar gitsin bari ben de tuvalette vakit geçireyim dedim. Sonra telefonum çaldı sevgili adayı arıyor. Nerdesin falan dedi. Dedim tuvaletteyim, e seni bekliyoruz dedi. Ben de aaa yazık canım günahımı aldım deyip hıZlıca çıktım ama kapının önünde falan değiller, beni falan beklemiyorlar. İş yerine kdar yürüdüm. Diğer erkek binaya girmiş, diğer kızla benim aday kızın arabasının başında konuşuyor. Kız da evine gidecekmiş. Ben de aşırı gıcık oldum haliyle. Beni aramasının sebebi de sırf o kıZla onu konuşurken göreceğim diyeydi bence. E ben seni aradım ya falan diyecekti aklınca uyanık.

Ben bozuldum haliyle o da anladı. Biraz konuşalım dedi ben de bakarız dedim sonra gitmedim gerek yok dedim, itici geldi olay. İşte çok darlanmış da kuzeninin ölüm yıl dönümüymüş, işle ilgili kafasında bir aürü şey varmış, babası hastaymış falan filan. Alakasız şeyler saydı. Şimdi de arıyor hiç bişey olmamış gibi ama konuşasım gelmiyor.

Sizce ben mi abartıyorum? Paranoyaklık mı? Kendimi kötü hissettim. Sizce yanlış mı düşünüyorum. Ne yapayım?
0
Mirabel
(06.05.22)
Siz abartıyorsunuz. Sacma sapan bi sebepten hoşlandığınız kişiden olmak istemiyorsanız normale dönün, abartmayın.
0
jen
(06.05.22)
Ayrıl.
Kız arkadaş adayını restoranda öylece bırakıp gitmek normal değil.
0
mungojerry
(06.05.22)
Siz abartmıyorsunuz. Doğru olanı yapmışsınız hatta ben erkek halimle bile az yaptığınızı düşünüyorum. Kısacası kapıyı göster, numaralarını sil/engelle. Varsa ortak arkadaşınız konuş bir daha seni aramasın, mesaj atmasın. Yaptığı çok büyük terbiyesizlik.
0
skzr
(06.05.22)
Abartma falan yok. Ayrıl, uzaklaş. Kimsenin senin üzerinden egosunu beslemesine müsade etme. Yol yakınken üzülmemek için exit.
0
baldan kaymak
(06.05.22)
öfff gerçekten. hödüklük yapıp yapıp sonra da "senin bilmediğin sorunlarım var" moduna geçiyorlar.

abartmıyorsunuz.

insanların sorunları olabilir, dalgın da olabilirler. ama nazik biri genel olarak her zaman naziktir. nezaket skalasında atıyorum 100 üzerinden 90 iken 20'ye düşmez kafası dolu diye, 80'e falan düşer.

ayrıca demekki sorunları olunca kabalaşan biri. kabalaşmadığı anları görmek için hayatının sorunsuz olmasını mı bekleyeceğiz? öyle bir an var mı?

abartmıyorsunuz, uğraşmaya değmez.
0
la lykia
(06.05.22)
abartmıyorsun haklısın, engelle geç
0
Hallegadola
(06.05.22)
ilkokul çocuğu mu bu tuvaletten çıkınca koşup diğerlerine yetişmeye çalışmış?

hayır gelmez bence, salla gitsin.
0
rose parks
(06.05.22)
Abartmiyorsunuz, erkeğim ve sevgili adayi varken başka millete yetişmek için uğraşmam.
Bence de ya karşılıklı değil ya da kişi hoduk biraz.
0
logisticsmanager
(06.05.22)
"eşeklik ettim, bir daha olmaz" diyerek kolayca sıyrılmak varken dedem mutsuz babam depresyonda yalanları aşırı komik. tam bir kalitesizlik örneği.

öteki kızla ilgili detay vermemişsin ama orada başka şeyler var sanki. gözü ötekinde miydi yoksa?!?

açıklama fırsatı vermen yanlış olmuş.
0
IncredibleMau
(06.05.22)
Ben erkek halimle yerime koyunca naziklik diye hoşlandığım kızı beklesem ve şu durumu yapsa verdiğim değerin karşılığını görmüyor olarak düşünürüm. Bende silinir, üzerini çizerim.
0
Dartagnan
(06.05.22)
Aksi yonde bir sey yazacaktim ama yorumlar o kadar mantikli geldi ki son cevaplara dogru fikrim tamamen degisti.

Yukaridaki arkadaslar +1
0
brkylmz
(06.05.22)
senin elemandan sevgili adayi degil aday adayi bile olmaz..ilk turda elenmesi lazim buraya kadar iyi gelmis.
0
cooperr
(06.05.22)
bahaneler bahaneler

bana yüz veren biri olsa tüm mutsuzluklarımı an olarak unuturum

olay bu kadar basit

ama bir yandan böyleleri müstehak
0
rain when i die
(06.05.22)
Açıklama yapmasından belli senin farkında olarak yaptığı. Sen yedektesin gibi geldi bana. Aklı sende değil.
0
zimbirik
(06.05.22)
acayip sinir oldum sevgiline. dobra dobra konuşmayıp da karşısıdakini aptal yerine koymaya çalışan, babam hapiste dedem yatalak bahanesi sıralayan insanlara uyuz oluyorum. yaptığı hayvanlığın da çok farkında yani, konuşalım mı falan dediğine göre. gerçekten farkında olmasa o yalanları sıralamazdı öyle.
üzgünüm mirabel ama sevgilinin gözü o kızda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.05.22)
Tek kelime ile "toksik".

Kendi icinde sorunlari var, baskalari ile saglikli iliski kuramiyor.
0
buf-e kür
(06.05.22)
Şu kısım çok iyiymiş.

Acaba beni görmedi mi diye düşünürken bi de kafasını çevirip baktı ve hıZlı yürümeye devam etti.

Aklıma şu gif geldi.

thumbs.gfycat.com

Bence çok saçma bir hareket. Abartmıyorsun.
0
dissendium
(06.05.22)
Flört aşamasındaki bu tip yok babam hasta, yok kafam karışık bahaneleri sizinle ciddi düşünmediğini gösterir. Yedek durumu yüzde 90. Eğer çok beğeniyorum, siz bilmiyorsunuz aslında harika biri diyebiliyorsanız biraz daha zorlayın, resti çekin. Eğer ciddi ciddi pişman olup özür dilerse ve vazgeçmezse bi düşünürsünüz=)
0
mslny
(06.05.22)
salla bence bu çocuğu. muhtemelen diğer kıza yanlıyor ya da seninle olan iletişimine çok da bir değer vermiyor.

ayrıl coco diyorum.
0
Mossy
(06.05.22)
Hislerine güven.
0
imnotsureabout
(06.05.22)
sevgili adayı olmaz ondan. uzaklaş bence.
0
gabe h coud
(06.05.22)
ayrıl.
0
mg3929
(06.05.22)
Bence abartmıyorsunuz, nezaketen beklemesi gerekirdi. Nezaketi önemseyen insanlar önemseyenlerle önemsemeyenler önemsemeyenlerle birlikte olsun bence. Aksi şeylere ben katlanamıyorum.

Bir iki böyle olayla daha karşılaşıp boş bulunarak yapmadığına emin olursanız yol yakınken bırakın bence bu işi. Gerçi böyle bir olayda böyle saçma bahaneler öne süren birinin sizi daha komplike bir olayda krizlere sürükleme ihtimali de yüksek.

Nedense böyle şeyler insanların büyük gördüğü sorunlardan çok daha fazla irrite ediyor beni.
0
akhenaten
(07.05.22)
abartmıyorsun, bu adam seninle ilgilenmiyor, anlattığı bahanelerin hepsi yalan.
bundan sonra hiç ilgilenme.
0
dafuq
(07.05.22)
(8)

Toksik insan diye birşey gerçekte var mı?

psmstc
Yanında durunca kötü hissettiğiniz, gerildiğiniz kişiler için mi bu ifade kullanılıyor? Çevrenizde hiç var mı?
Yanında durunca kötü hissettiğiniz, gerildiğiniz kişiler için mi bu ifade kullanılıyor? Çevrenizde hiç var mı?
0
psmstc
(05.05.22)
toksik biraz daha bilinçsiz rahatsızlık veren insan tipi için
özellikle uğraşmıyor, doğal hali öyle
0
mantık
(05.05.22)
Bana kalırsa evet.

Böyle insanlardan uzak durmakta fayda var.
0
hayirsiz
(05.05.22)
evet var. onlar sınırlara saygı duymazlar ve sıklıkla manipülasyona başvururlar. insanlarla empati kurmazlar, kendi duygularıyla ve başkalarının duygularıyla bağ kuramazlar çünkü. bir de sürekli şikayetlenerek insanın enerjisini düşüren insanlar... bir de sürekli zan altında bırakarak, suçlayarak konuşan insanlar. çeşit çeşit toksik insan modeli var, insan bazen kendisinin toksiklik yapıp yapmadığını da kontrol etmeli bence çünkü bilinçsizce yapılan bir şey.

narsisistik eğilimleri olan insanların en toksik olanlar olduğunu düşünüyorum.
0
Mossy
(05.05.22)
"hiç var mı" seviyesi çok iyimser. insanların çoğu toksik. modu sürekli düşük, sürekli negatif basan insana tahammülüm yok ve hemen uzaklaştırıyorum etrafımdan.
0
ilgeru
(06.05.22)
Bunları genelde çevrendekiler fark eder. Senin fark etmen için ondan kurtulman gerekiyor. Var böyle kişiler.
0
nawar
(06.05.22)
Kesinlikle var. Havadan sudan konuşurken bile öyle bi ince ayarla size telkinde bulunuyorlar ki onlara kanıp mutsuzluğunuzu katmerliyorsunuz. Aa evet bu kişi toksik diyene dek epey zehirlenirsiniz. Dost görünümlü akrep olur bunlar
0
photo85
(06.05.22)
kesinlikle var. bazı insanlar başkalarını ezerek yaşıyorlar, aksini bilmiyorlar adeta. bu insanların yanında gerilen de var gerilmeyen de var. aklı ve kendine saygısı olan insanlar gerilir elbette.
0
dafuq
(07.05.22)
Cevremde yok.

Disney filmlerindeki kötü karekterler gibi, safi kötü ve toksik olan, buram buram negatiflik yayan bir is verenim vardi. Hem bilgisiz hem de saf kötü olunca hic cekilmiyordu. Büroya girince hava soguyordu sanki, huzursuzluk saciyordu kadin. Her gün, altinda sadece elestiri yapma niyeti olan ama ici bos konusmalar yapiyordu.

Böu kadin disinda, boyle bir insan tanimadim. Toksik davranislar var ama basli basina "toksik" insan herhalde cok cok nadirdir.
0
buf-e kür
(07.05.22)
(21)

kuzen ve borç problemi

bohr atom modeli
merhaba, kuzenimle kavga ettik ve farklı görüşler almak için olayı anlatıp sormak istiyorum. şimdiden teşekkürler. ben almanya'da yaşıyorum, 4 yaş ufak kuzenim(26) ben istanbul'a ziyarete gelmeden bana "bohr abi arabanın hoparlörü problem yapıyor ama burdan alırsam pahalıya geliyor oradan ikinci el
merhaba, kuzenimle kavga ettik ve farklı görüşler almak için olayı anlatıp sormak istiyorum. şimdiden teşekkürler.

ben almanya'da yaşıyorum, 4 yaş ufak kuzenim(26) ben istanbul'a ziyarete gelmeden bana

"bohr abi arabanın hoparlörü problem yapıyor ama burdan alırsam pahalıya geliyor oradan ikinci el buldum alıp getirir misin, ben sana gelince parasını vereceğim"

dedi. 25 euro tuttu. sonra istanbul'a gittim verdim, yine "ben sana veririm" dedi. dedim ki tamam o zaman anneme verirsin.

aradan 2-3 ay falan geçti, ben anneme söyledim, bana bir şey vermedi dedi. ben bu noktada enayi yerine konduğumu düşündüm, para ciddi olarak umrumda bile değildi (ki aslında 400 lira da az para değil). sonra buna yazdım. bana verdiği yanıt şuydu:

"sen onu hediye edersin diye düşünmüştüm". sonra ben "hediye alsaydım zaten söylerdim ama sen vereceğim demiştin" dediğimde "sen hediye alsaydın da parasını isterdin demek ki" gibi bir yanıt verdi.

sonra "ben sana abd'den x getirdiğimde parasını mı istedim" diye sordum ve o da "ben de seni havalimanından aldım benzin harcadım onu söylüyor muyum" diye çıkıştı. (mesafe maltepe-sabiha gökçen arası bu arada)

sonra diğer kuzenim gelip "25 euro için kavga etmeyin parayı ben veririm" gibi bir şey söyledi. kafayı yiyeceğim çünkü kendisine birkaç yıl önce 50 dolara yakın borç verdim ve adam bunca zaman konusunu bile açmadı gelmiş bana 25 euro verip kuzenimle aramı yapacak :D

neyse, ben bu asalakla iletişimi kestim fakat diğer kuzenimin olayı para sanması beni acaba dışarıdan öyle mi görünüyor diye bir şüpheye düşürdü. yanlış bir şey mi yaptım ben?

edit: kuzenimi tanıtayım biraz daha açık olsun. her sene iphone değiştirir, emekli babasına ödetir. sizi gezdireceğim diye zar zor araba aldırır, teyzesine bile götürmez. 300-400 liralık boxer alacak kadar lüks yaşar ama eve yemek söyleyip kız arkadaşına ödetir. sıfır abartı.
0
bohr atom modeli
(05.05.22)
tamamen anlattığınız gibiyse herhangi bir yanlışınız yok
0
hadsafhada
(05.05.22)
Haklı taraf sensin.
0
kisa
(05.05.22)
Almanyada çalışıp euro kazandığınızı varsayarak, Ben olsam 25 euroluk şeyi hediye ederdim. Kuzeniniz de edersiniz diye beklemiş sonra da salağa yatmış tabi. Onun yaptığı da yanlış, en kötü parayı vereyim diye teklif edip sizin cevabınızı beklemesi lazımdı.
0
bigcaptain
(05.05.22)
kuzeniniz parasını vericem diyip vermeyerek apaçık ayıp etmiş. o ayrı.

para umrumda değildi diyorsunuz ama parayı konuşuyorsunuz, demek ki bir şekilde umrunuzda. "öyle"den kastınızı tam olarak anlamamakla birlikte konu ettiğiniz miktarların hakikatten çok ufak miktarlar olması sizi dışarıdan "öyle" görünüyor kılıyor olabilir. eyyorlamam bu kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(05.05.22)
Sanırım siz Almanya'da yaşadığınız için halinizin vaktinizin yerinde olduğunu düşünüp böyle yapıyorlar... Öyle bile olsa davranış şekilleri yanlış. Sonrasında benzin parası muhabbeti falan iyice çiğleşmiş.

Onların gözünde şu an "bohr da Almanya'da gül gibi yaşıyor gelip burada 25 Euro'nun hesabını yapıyor" durumu söz konusu. Teknik olarak böyle düşünmeleri normal. Ben olsaydım daha önce bu tarz 'borç takma' durumu gerçekleşmediyse 25 Euro'nun peşinde koşmazdım. Ama tekrarlanmasına da izin vermezdim. Sonuç olarak bu sizin paranız ve sipariş verilirken ödeneceği söylenmiş.
0
pispinti
(05.05.22)
yahu parayı istemedim zaten sonrasında da. hatta tüm bu tartışmanın hiçbir yerinde para talebim olmadı.

ben bu durumda para konusunu açmasam -ki yaptığım sadece neden üstüne yattın diye sormak oldu- kendimi nasıl ifade edeceğim ki başka türlü? sizin hiç böyle parası önemli olmayan ama ufak çakallığa kurban gittiğinizde aptal yeirne konduğunuz için sitem ettiğiniz bir konu olmadı mı hayatınızda?
0
🌸bohr atom modeli
(05.05.22)
sen haklısın da diğer taraf da uyanık belli ki.

ben olsam parayı veririm dediysem kuruşuna kadar verirdim ayıp etmiş. bi daha para mevzularına girmemek en iyisi bu kişilerle. ne alın ne verin. belli ki geri vermiyorlar.

ben seni havaalanından aldım demek baya ezikçe bir laf bu arada.
0
jelly bear
(05.05.22)
çok haklısın
0
megacracker
(05.05.22)
Para talebim olmadı demişsiniz de annenize sorduktan sonra kuzeninize yazdığınızda 25 euronun hatrini mi sordunuz? Başta haklıysaniz bile sonrasinda o kadar cirkinlesmis ki muhabbet, haktan hukuktan çıkmış olay. Almanya'da yaşayan birinin 25 birim parayı bu kadar dert etmesi, kuzenin paranın üstüne yatması, diğer kuzenin hadsizligi, arada geçen diyaloglar falan komple rezalet diyorum.
0
jen
(05.05.22)
Assssiri öteki haklisin. Mevzu tabii ki para değil; güven, aptal yerine konmak vsvsvvsv

Ama asıl sorun şu bu yasa gelinceye kadar bu kadar karaktersiz oldugunu nasıl fark etmedin
0
abuzer
(05.05.22)
Kuzen bir asalak, sen de 25 euroyu dert edecek kadar pinti.
0
balpolen
(05.05.22)
tam olarak balpolen +1

euro kazanan insanın 25 euro'nun peşine düşüp bunun tartışmasına girmesi bile çok büyük falso.
zaten kuzeninizi tanıyorsanız, huyunu biliyorsanız bunu ödeyeceğini beklemek de biraz saflık.
ben olsam ödeyeceğini bilsem ve böyle fırsatçı biri olmasaydı bile hediye ederdim.
arada bir insanlara jest yapabilmek lazım.

diğer yandan, konu para değil demişsiniz de, konu güven ya da kullanılmak falan değil, konu para ve 25 euro kavgası.

daha büyük ve hediye edilemeyecek bir meblağ olsaydı da, işin içine hiç girmemeniz gerekirdi.
yani biraz karşıdakini tanıyarak davranabilmek gerek bu tarz olaylarda.
0
blatta hiberna
(05.05.22)
valla konu para da olabilirdi. bunun nesi ayıp anlamadım. ben burada öğrenciyim ve kimseden beş kuruş para almadan yaşıyorum ve okulun yanında çalışıyorum da. 25 euroya da bir haftalık market alışverişi yapılıyor burada.

fakat herhalde ben derdimi anlatamadım. sağlık olsun.
0
🌸bohr atom modeli
(05.05.22)
Kuzenin akrabalık ilişkilerine dayanarak bi güzellik yapmanı beklemiş. Vericem demiş ama verme demeni de beklemiş işte, bunu beklemesini yadırgamam ben senin yerinde olsam. Zaten işgüzar biriymiş, vermeme ihtimalini bile düşünmek gerekirdi.
0
Bruce
(05.05.22)
Normal şartlar altında 25 Euro'nun lafı edilmeyebilir doğru ancak "ben gelince parasını vereceğim" demiş bir kere. Dediyse verecekti. İşler sonrasında ben bunu yaptım, sen bunu yapmadın vs. kıvamına geldiği için çirkinleşmiş. İlişkinizi kesmeniz en iyisi olmuş. Benzer karakterde insanlar sizden bir şey isterse bir daha, bence önden ödemesini isteyin.
0
south park in kapusonlu uyesi
(05.05.22)
@balpolen +1
0
rose parks
(05.05.22)
Butun 1. derece kuzenlerle kusum, kafam rahat. Hele bir tanesinin bana attigi kazik film senaryosu olur.

Zaman icerisinde sunu fark ediyorsunuz. Icine dogdugunuz aile kotuyse, gidip kendi sevdiginiz kaliteli insanlardan kendi "ailenizi" kurmaniz lazim.
0
cleric
(05.05.22)
kerizlenmişsin abi sıkma canını akraba çok tehlikeli olabilen bir şey.
0
floydian
(05.05.22)
bu parayi aldigin dersin ücreti olarak say, alabiliyorsan al o ayri. ben de asagi yukari ayni durumdayim. birsey isteyen olursa, para diyorum ilk. cünkü bu almanya ile de ilgili degil Tr' de atiyorum doktor olsaydin, biraz iyi durumda olsaydin mesela gibi, mutlaka birsey isteyen oluyor.
birde siniflandirma yap, su bisey istese getiririm, suna sümügümü vermem.
bana göre senin sucun, dedigin gibi bir asalaksa en azindan bahane bulup basindan atmaliydin.
kuzenin bence, ona göre 25 lira demis en basindan düsünmüstür, yol parasina karsilikta valiz parasini öne at.
0
Ley
(05.05.22)
ben 25 euronun lafını yapmışsın yorumlarına katılmıyorum. isterseniz beş euronun lafını yapın sonuçta size verilmiş bir söz var. ve sözünde durmayan ve üste çıkmaya çalışan insanlarla iletişimi kesmek en doğru karar olacaktır.
0
pikap
(05.05.22)
sen haklısın. kuzen şöyle düşünmüş, 25 euro bu adama koymaz nasıl olsa euro kazanıyor. tipik türk bakış açısı yani. üzerine yatmak istemiş. ders alırsın umarım.
fakirlerle mümkün oldugu kadar az iletişim kurmak, parasal hiç bir ilişkiye girmemek en doğrusu.
0
dafuq
(07.05.22)
(3)

Kadıköy'den Küçükçekmece'ye nasıl gidilir?

msb
Aydın Üniversitesi'ne gidilecek.
Aydın Üniversitesi'ne gidilecek.
0
msb
(17.04.22)
Metrobüsle
0
Cruyff
(17.04.22)
en rahatı metrobus
0
all girls dream
(17.04.22)
metrobüs ile beşyol durağında in. üstgeçitten karşıya geç. kimse sorsan gösterir
0
dafuq
(17.04.22)
(12)

Mutlu musunuz?

goodyes
Ben mutsuzum çünkü çok yoğun, stresli ve saatleri zor bir işim var. 30 yaşına giricem henüz evlenmek için doğru insanı bulamadım bunun stresi de var. Peki siz mutlu musunuz mutsuz musunuz? And Why?
Ben mutsuzum çünkü çok yoğun, stresli ve saatleri zor bir işim var. 30 yaşına giricem henüz evlenmek için doğru insanı bulamadım bunun stresi de var. Peki siz mutlu musunuz mutsuz musunuz? And Why?
0
goodyes
(16.04.22)
- Ne mutluyum ne mutsuz. Ortada bir yerdeyim. Sevdiğim bir kadın tarafından geri dönüş alamadım. Halen etkisindeyim. Gerginliğe iten bu.

- İnce bir çizgi üzerindeyim. Kendime çeki düzen verme konusunda düşündüklerimi eyleme dönüştürebilirsem olacak.

- Kendime çeki düzenden kastım;
* spora gidip kilo verme ve fit olma.
* Araba kullanmayı öğrenmek
* İngilizceyi daha da geliştirmek
* Dünyayı gezmek
* Daha güzel konuşabilmek
* Strese alışabilmek
* Kılık kıyafet seçimleri

Kısaca daha derli toplu olmak.


Doğru insandan kastınız ne tam olarak? Benim doğru düzgün bir arkadaşım yok aslında. Birkaçıyla iletişimimi kestim. Aramıyorum, yazmıyorum. Evlenirsem evlenirim. Olmazsa olmaz.
0
put it in your appropriate place
(16.04.22)
mutluyum. aşk olmasa da sevgiyi buldum. harika bir kız arkadaşım var. çok para kazanıyorum. işimde çok iyiyim. her hafta yeni bir iş için headhunterlar arıyor. çok arkadaşım var. beni düşünen, çok sevdiğim dostlarım da var. sağlığım yerinde. full set saçım var. yaş aldıkça daha hoş, daha yağuşuklu, daha olmuş bir adam oluyorum. 5 pace’de aralıksız 30 km koşabiliyorum. Bugün koştum mesela. en hoşuma giden de gelecekten umutluyum. (ülke şartlarına rağmen) mutlu olmak için çok şey var.

mutsuz olmak için de başka şeyler var ama düşünmüyorum üzerinde. iyiye, güzele, naifliğe odaklanıyorum.
0
gabe h coud
(17.04.22)
değilim
30 yaşındayım
yalnızım
ve o yalnızlık bozulmaz bence
millet hayatını kurarken ben şu an forza 5 oynuyorum
evimden memnun olmasam da ev bulamıyorum başka veya beğenmiyorum
yurt dışında, memnun olduğum bir işte (bu işte piyasanın en iyilerindenim bence) (ki parası buraya göre de güzel) ama çok da muhteşem olmayan bir ülkedeyim (ki yeri gelince bunu bile kıskanıyorum)
araba alacak param olsa da (4-5 senelik c sınıfı ikinci el, cash) araba beğenmiyorum, alsam da gidecek yerim yok.
mesela aynı paraya fiesta 1.0 hibrid alabilirdim 2022.25 model, 0, ama onu da beğenmedim.
instagramdaki arkadaşlara bakınca bok içinde yüzen bile çok mutlu geliyor bana
sokakta yürüyorum, etrafıma bakıyorum kimler kimlerle beraber.
bana tinder veya atıyorum bumble'da anca paralı askerler veya aşırı sorunlu tipler düşer.
0
rain when i die
(17.04.22)
Genelde mutluyum çünkü hayatımda kalıcı olan kişilerden ve genel gidişatımdan memnunum. Galiba bu sene kendimi net tanımaya başladım.

Bu aralar hiç mutlu değilim ailevi problemler ve sağlık sorunları var. Bitsin de mutlu olayım diye bekliyorum.
0
jazzabel
(17.04.22)
Değilim.
0
el conquerador
(17.04.22)
aşırı derecede mutsuzum. Dün 36 yaşım bitti ve yalnızım. İşsizim. İşsizlik bir tık benim tercihim çünkü formasyon alıp öğretmen oldum ve tükendim çocuklar benim gibi bir öğretmenle asla çalışmamalı. UK başvurum büyük ihtimalle olumlu olur diye evimi kapattım kira krizi öncesi ve annemin yanına geldim. UK den ret geldi, kira krizi başladı. Birikmişim vardı bir üniversiteden asıl işimle alakalı eğitim alayım dedim kuruma parayı ödedim ilk 2 ay çok iyiydi sonra sistemini kurmuş hoca işi bıraktı yerine gelen piyasada çok deneyimli ama onun da öğretmenliği benimkinden hallice yüksek başladığım kurs durmadan sekteye uğradı. 26 kişilik kursta en son 8 kişi ders yaptık millet umudunu kesti. Sabaha karşı uyanıp volta atıyorum evde ben ne yapacağım şimdi diye. Büyük bir tutkuyla başladığım kurs kabusum oldu. Dedim yüksek yapayım madem İTÜ de falan yds çalışmaya da büyük bir hızla başladım ama şimdi app ya da video açıyorum sanki bir şey boğazımı sıkıyor. İnanılmaz bir rehavet çöktü nasıl kurtulacağım bilmiyorum. Bunun dışında hayata bağlayan hiçbir şey yok. Keşke ölsem diyorum.
0
guitarissimo
(17.04.22)
mutsuzum. sonsuz bir güven duyduğum dostumu kaybettim ve artık birilerine böylesine güvenmiş olmamın mantıklı olup olmadığını sorgular oldum. işlerim yolunda gitmiyor dolar ve enflasyon çok canımı yakıyor. bu yaşımda çok az insanın yapabileceği kadar birikim sağladım ama paramın değeri yok. yıllardır bi ev veya araba alsaydım şu an benden daha çok kazanmış olurdu. bütün bunlara karşılık borsa da uçtu gitti. iyi bi teknik analist olamadım risk alma cesaretine de sahip olamadım. sanırım yerel/yabancı yatırımcılar siyasi iktidarda değişim öngörüyor ve bunu satın alıyorlar. bunu beklemiyordum. bütün fırsatları kaçırdım. yola çıktığımda yeterli birikimi sağlayıp iş hayatından ayrılmak istiyordum. şu an ise amacıma ulaşmak için türkiyede çalışmayı bırak yurtdışına çıkmam gerekiyor. bende içimde bitmek üzere olan azmimi buraya yönelttim. çalışırken bir yandan ingilizce öğrenmeye çalışıyorum falan. öyle.
0
tabii lan manyak mısın
(17.04.22)
Değilim bende 38 yaşına geldim ama hala yalnızım. sanırım bundan sonrada bulamayacağım.
0
komando kani var bende
(17.04.22)
26/e mutsuzum, bu ülke bana 15 yıllık bir arabayı bile çok görüyor.
0
maraz alinin sag kolu
(17.04.22)
mutsuzum.

ne sevgilim var, ne doğru düzgün dostum. işsizim, parasızım. hiçbir şey yapmıyorum.

ölsem yeridir.
0
rose parks
(17.04.22)
Birinin ilgisinin peşine takıldım. Sigara içmiyorum ama belirtileri ona benziyor. Maaşım düzenli bir işim var. Borcum yok şükür. Ama aklımda sürekli o kişi var. İşin kötüsü konuşabiliyor onla eğlenebiliyoruz ama sanki onun için özel olmadığımı bildiğim günden beri huzursuzum. Burdaki arkadaşlar işsizim yazınca onlar için ayrıca üzülüyorum. Derdimi bilmem ne yapıyım diyorum.

Sonra Kronik sağlık sorunları yüzünden hiç bir zaman biri için sevgili olamayacağımı düşünüp hayatımı o kişiyle kıyaslıyorum. En mutlu anımda bile onun yaptığı en boktan aktivitede benden daha mutlu olduğunu düşünüyorum.
0
sakince
(17.04.22)
mutsuzum ama hiç belli etmiyorum. benim yerimde başkası olsa çökerdi
0
dafuq
(17.04.22)
(15)

Eskiden otobüslerde cep telefonunu neden kullanamazdık?

skzr
Sb. Bunun mantıklı sebebi nedir? Yoksa şoförün dikkati dağılmasın diye fren tutmaz vs diye bizi mi yediler yıllarca? Teşekkürler.
Sb. Bunun mantıklı sebebi nedir? Yoksa şoförün dikkati dağılmasın diye fren tutmaz vs diye bizi mi yediler yıllarca? Teşekkürler.
0
skzr
(08.04.22)
otobüsün abs sini bozuyor diye
0
freebird5406_2
(08.04.22)
@freebird5406_2 şuan ki absleri bozmuyor mu hocam?
0
🌸skzr
(08.04.22)
abs bozuluyor, klima bozuluyor diye bir şehir efsanesi vardı.

abs'yi bozduğu bozacağı falan yoktu. kim uydurduysa öyle bir inanış vardı.
0
kibritsuyu
(08.04.22)
Eskiden, yani sanırım 3G'den önce telefonlara arama sinyalı gelip/giderken yakınındaki elektronik cihazları etkiliyordu.

Ses cihazlar, görüntü cihazları filan acaip sesler parazitler çıkarıyordu.

Ya bu sebepten dolayı "lan bu zımbırtılar ABS bozabilir" dendi hurafe olarak, ya da hakketen o teknolojideki baz istasyonları buna neden olabiliyordu.

Edit: eksisozluk.com
0
John Bloor
(08.04.22)
Hocam ben ortalıkta dolanan hurafeyi yazdım

Google da abs freni bozuyor mu diye aratınca o yıllara ait ekşisözlük entryleri forum tartışmaları tv gazete haberleri bir sürü şey çıkıyor
0
freebird5406_2
(08.04.22)
motoru kilitliyor diyorlardı. ne komedi günlerdi ya. adama diyorum yandan geçen araçtaki telefonla konuşan ne olacak?
0
lazpalle
(08.04.22)
otobüs ne ki millet özel araçlarında kullanmıyordu :)
turkcell baz istasyon bölümünde çalışıyordum ne gülüyorduk .
0
jamswety
(08.04.22)
o dönem alınan nispeten akıllı (abs, esp, otomatik vites v.s.) otobüslere cep telefonu sinyallerinin etkisi bilinmiyordu bir nevi önlem amaclı kondu.(mesela günümüzde uçaklar için de kesin bir etki yok garanti olması amacıyla kapatılıyor) daha sonra bir şey olmadığı görülsede otobüslerde cep telefonu ile konuşup rahatsız edilmesin diye belediyeler tarafından kasıtlı olarak uzatılmıştı.
0
nuisance
(08.04.22)
eski telefonlarla su an cebindekiler ayni degil.
Hic hoparlorden ses duyuyor musun yillardir duttu dututu diye.
Eskiden konserleri bile mahvediyordu boyle seyler bizim tv dalgalaniyordu yanina telefin birakinca.

Su anki telefonlar o kadar guclu sinyal yaymiyor,frekanslari hem de modulasyonlari degisti.

Bir de tabi paranoya vardi, 50 tane ayri telefonun birlesince neye yol acacagi bilinmiyordu.
Telefonlar o zaman az istasyon oldugu icin hep tam gucte calisiyordu.
Istanbuldan uzakta dandik bir ilcedeysen cekmeye calismaktan sarji ayni gun biterdi.
0
divit
(08.04.22)
Eskiden şöförler otobüsün frenini etkiler diye karşı çıkar kavga bile ederdi. Saçma bir şehir efsanesi. Mesela geçenlerde bir belgeselde aslında teknik olarak cep telefonu kullanımının uçakların uçuş güvenliğine hiç bir etkisi olmadıgından bahsediyorlardı. Yani uçaklarda da cep telefonu kullanmak şehir efsanesi olabilir.
0
limonlu eksi
(08.04.22)
Bu kadar detaylı ve çok cevap geleceğini tahmin dahi edemezdim. Cevap veren herkese teşekkür ederim. Demek ki sadece şehir efsanesiymiş, cep telefonu sinyalinin otobüslerin/arabaların elektronik mekanizmalarını bozduğu söylentisi. :)

@limonlu eksi hocam uçakta cep telefonunu açsak bile yukarıdayken telefon sinyal alıp gönderebilir mi yerdeki baz istasyonuna? Yani diyelim ki havacılıkta serbest oldu, uçak gökyüzünde seyir halindeyken aktif bir şekilde arama cevaplayıp, arama yapabilecek miyiz?
0
🌸skzr
(08.04.22)
İki telefon kullandığım günlerde bir yolculuk sırasında ikinci telefonumu açık unutmuştum. üstünden geçilen ülkelerin bazılarında baz istasyonuyla bağlantı kurulmuş, ve işte standart X ülkesine hoş geldiniz, Y ülkesine hoş geldiniz gibi mesajlar gelmişti :)

Uçağın seyir hızı 800km/saat civarında olduğundan muhtemelen sağlıklı bir bağlantı kurmak mümkün olmaz. Zira bağlantı kurulan istasyondan hızla uzaklaşıyorsunuz, yenisine bağlanacaksınız ama sonra da ondan da.
0
kaptankedi
(08.04.22)
@skzr Uçaklar çok kabaca 10km civarı yükseklikte uçtuklarından seyir irtifasında zaten baz istasyonundan sinyal alamazsınız. Serbest olması sadece biniş sonrası kalkışı beklerken işinize yarardı. Telefonlar kalkış ve inişte alçaktayken de çeker ama uçuşun bu aşamalarında hiçbir zaman serbest bırakmazlar.
0
mikro patlama
(08.04.22)
Tüm cevaplar için tekrar tekrar teşekkürler. Ne troll bir milletmişiz arkadaş...
0
🌸skzr
(09.04.22)
şu an neden maske takılıyorsa o yüzden
insanlar safsatalara inanmak istiyor ve kolayca inanıyor
0
dafuq
(09.04.22)
(8)

izleniyormuş hissi hakkında?

ikiicidisibirkisi
selam dostlar.her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirke
selam dostlar.

her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?

daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.

diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
0
ikiicidisibirkisi
(29.03.22)
Bi yaştan sonra uncool olmanın rahatlığını anlıyorsun ve bunları takmıyorsun
0
freebird5406_2
(29.03.22)
(bkz: spotlight effect)

özgüveniniz düşük olduğu/yeni olduğunuz/farklı olduğunuz ortamlarda olabilir.
0
AlsterWasser
(29.03.22)
@freebird +1
"Guilty pleasure" saydığım her şeyi saldım ben yıllardır. Çevrenizdeki insanlar, trafiktekiler falan sizin hakkınızda zannettiğiniz kadar derin düşünmüyor.
0
kobuzchu kiz
(29.03.22)
hmm cevabim silinmis ve hic anlamadim neden silinmis.

"yani bizzat izleniyorsunuz ve yapmak istediğiniz avam olarak algılanan istekler var. hem onların gözündeki statüsünüzü korumak istiyorsunuz hemde bu avam isteklerden vazgeçmemek?"

isime geldigi gibi. Atiyorum isyerinde belli bir sekilde giyinmek istiyorumdur ama patronum begenmiyordur bu tarzi. giyinmem zira isin ucunda para var. yani gercekten somut olarak etkileme ihtimali varsa kendimi ona gore ayarlarim ama dedigim gibi sokaktaki adamin ne dusundugunun bana bir faydasi veya zarari yok.

bir de kendini elestriye actikca daha cok elestiri alirsin. ama "yok ben boyle gayet memnunum" kokusu saliyorsan zaten, kimse kolay kolay bir sey demez. en cekici sey kendine guvendir.
0
hot potato
(29.03.22)
Bir dönem kendimi Truman Show'daymış gibi hissettiğim olmuştu.
0
put it in your appropriate place
(29.03.22)
Valla sadece ergenlik yillarimda vardi bu his. O siralar tum amacim ne kadar cool oldugumu millete gosterme oldugu icin onu yaralayan her seyde 'ya X kisisi bunu gorurse/duyarsa' tarzi dusunceler vardi.

Misal rock-rap savasinin zirve yaptigi yillarda black metal falan dinleyip rape saydirirken, icimdeki gizli ceza fanina da engel olamiyordum. Hoparlorle metal dinleyip, kulaklikla ceza dinliyordum cunku birinin ceza dinledigimi duymasi benim icin skandaldi.
0
j r r tolkien hayrani
(29.03.22)
Tüm bunlar özgüveniniz ile ilgili olan problemlerin sonucu gibi gözüküyor. Ama neden böyle hissettiğiniz, neden başkaları tarafından onaylanmaya bu kadar ihtiyaç duyduğunuz ya da onaylanmadığınız hissini bu kadar kuvvetli yaşadığınızın sebeplerine inmeniz gerek. Bunu da buradan alacağınız tavsiyelerle çözemezsiniz. Bence bunu bir psikolog ile görüşmeniz, bu sorundan kurtulmanın en iyi yolu.
0
thracia
(30.03.22)
benim hakkımda ne düşündükleri umurumda değil.

bol bol rezil ol ve bu duyguyu aş. tavsiyem bu.
0
dafuq
(30.03.22)
(12)

Neden gündüz her dışarı çıktığımızda güneş kremi sürmeliyiz?

The colors of my sea perfect color me
Gerek burda gerek diğer internet platformlarinda insanlar nemlendirici sürer gibi güneş kremsiz çıkmadığını söylüyor. Neticede bu da bir kimyasal değil mi? Cilt onu emiyor ve sonra cildi güneş kreminden arındırmak gerekmiyor mu temiz bir cilt için?Siz ne düşünüyorsunuz?
Gerek burda gerek diğer internet platformlarinda insanlar nemlendirici sürer gibi güneş kremsiz çıkmadığını söylüyor. Neticede bu da bir kimyasal değil mi? Cilt onu emiyor ve sonra cildi güneş kreminden arındırmak gerekmiyor mu temiz bir cilt için?

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
The colors of my sea perfect color me
(26.03.22)
Güneşten gelip cildin en derinine nüfuz eden uva gibi kanserojen ışınlar yerine güneş kremindeki kimyasalları tercih ederim. Akşam yağ bazlı bi temizleyiciyle yıkarsın çıkar ayrıca, bunlar sorun değil.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.03.22)
abarttıklarını düşünüyorum. insanoğlu binlerce yıldır yaşıyor. eğer bu kadar büyük sıkıntı olsaydı zaten komple yok olurduk. ancak çok açık tenlilerin kullanmasına bir şey diyemem. onlar için zor olabilir.
0
paintov
(26.03.22)
Beyaz tenliyim. Askerde haşlanmıştı kollarım. Düzenli olarak güneş kremi kullandım. Güneşin cilde aşırı zararı var. Bence en tehlikeli kısmı ben oluşturması. Bu da cilt kanseri açısından sorun oluşturabilir. Her dışarı çıkıldığında değil ama gün dışarıda geçecekse zarardan çok faydası var.
0
dissendium
(26.03.22)
gunes kremi o nemlendiricilerden falan daha faydali. nemlendirici kullanacagina gunes kremi kullan mesela. el ve yuz icin.
0
baldur2
(26.03.22)
Ben sürekli güneş kremi kullanırdım. Sonra kimyasal falan deyip işkillemdim sadece tatilde falan kullandım. 2 sene içinde inanılmaz kırışıklığım arttı. Cildim bozuldu.
0
cilekli krep
(26.03.22)
kişiden kişiye değişir bence.
0
dafuq
(26.03.22)
Cildimiz sindirim organı değildir.

Kaliteli bir güneş kremi alırsanız, kaliteden kastım içeriğinin iyi olması, bir sorun olmaz.
0
jazzabel
(26.03.22)
kimyasal = zararli diye bir sey yok. her sey kimyasal. o maktikla vitamin de almayalim vs. veya yuzumuzu koyup butun gece soludugumuz yastik kilifinda boya var, kimyasal. camasir deterjani kimyasal...

tip (=dermatoloji) gunese maruz kalmanin genel olarak zararli etkilerinin olabilecegini ve gunes kreminin bunu onlemye yardimci oldugunu soyluyor yapilan calismalar isiginda. tipta hicbir sey yuzde yuz degil, o ayri konu.
0
hot potato
(26.03.22)
bana da çok saçma geliyor. tatil, deniz dışında asla güneş kremi kullanmam. nemlendirici de hiç kullanmadım. bana bunların hepsi çok zararlı geliyor.
0
sta
(26.03.22)
@jazzabel
Hocam cildimiz sindirim organı değil ama kullandığımız kremlerdeki kimyasallar kana karışıyor.

www.bbc.com

Bunlardan biri olan oksibenzon oldukça tehlikeli. Evet bir yerden koruyor ama öte yandan cilt kanserine neden oluyor. Haliyle cildi neredeyse her gün buna maruz bırakmak ne kadar sağlıklı?

(bkz: oksibenzon )
0
🌸The colors of my sea perfect color me
(26.03.22)
Kullanmıyorum, kullananlara saygı duyuyorum. Belki ben de kullanırım ileride. Öyle zararlı falan gelmiyor, nemlendiriciden farklı görmem sıradan bir vatandaş olarak.

Ama gerek yoktur diyenlere katılmıyorum. İnsanlık yüzyıllardır evet var fakat güneşin faydası olduğu kadar zararlarını da inkar edemeyiz.

Belki bu ışınlara önlem olarak vücut kılları işe yarıyordu o yüzden çok sorun olmuyordu. Fakat şimdi o kadar kıllı dolaşmıyoruz.

Belki eskiden dünyanın koruyucu tabakaları bu kadar zarar görmemişti fakat artık bizi etkileyecek düzeyde zararlı ışına maruz kalıyoruz?

O yüzden tam bilgim olmasa da, sürmek gerçekten faydalı olabilir.
0
ananiyimioguz
(26.03.22)
Korku tüccarlığına gerek yok. Toksik etki olması için dozaj önemli. İçtiğiniz sudan, aromaterapide kullanılan bitkilere kadar bu konu geçerli. Bu yüzden ürün geliştirirken arkada planda ciddi bir arge olması gerekiyor.

Bunu da paylaşmadan geçemeyeceğim www.instagram.com

Bbc haberindeki gibi araştırmalar çok oluyor. Bir çok birbirine zıt araştırma var. Ben bu tarz durumlarda metod ve denek sayısına göre ciddiye alıyorum.

Bu mesela güneş kremi değil ama kozmetik ürünleriyle ilgili. 106bin kişiye bakılmış ve kozmetik ürünlerinin kanserle bir ilişkisi olmadığı çıkmış.
pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

Ama tabii ki her güneş kremi iyi değil. Onaylanmış belirli filtreler içermesi gerekiyor. Benim için piyasadakilerin çoğu çöp. Dermatologun verdiği belli başlı bir kaç tane var onları kullanıyorum sadece. Bu tarz şeylerde de doktor/eczacı dışında söylenenlere inanmam. Siz de aklınıza takılırsa eczacıya sorabilirsiniz. İçeriklerini en iyi eczacı bilir.
0
jazzabel
(26.03.22)
(7)

Kafada kurulan senaryoların gerçek olması

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyoru
Selamlar,

Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?

Buyrun sohbete
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.03.22)
Psikolojide yeri yoktur da manifestation deniyor spritüel çevrelerde.
0
inawen
(24.03.22)
Valla verdigin ornek uzerinden gidersek direkt senin aktif oldugun bir senaryo kurguladigin icin senin olayi yonlendirmis olman oldukca olasi gozukuyor. Yani ne tesaduf, ne enerji ne de telepati hepsi bisekil yonlendirmene gore gerceklesiyordur.
0
j r r tolkien hayrani
(24.03.22)
vardır bilimsel bi açıklaması da nedir bilemiyorum. benim de söylediğim yalanlar gerçek oluyor, o yüzden yalan söylemeye korkuyorum agdjs önceleri bir şeylerden kaytarmaya çalışırken 'x yakınım rahatsızlandı, hastaneye gidecek/gitmem lazım, dişim ağrıyor, çok sancım var, kombi bozuldu, x'in tamiri için tesisatçı gelecek' gibi yalanlar söylemiştim. bu yalanları takiben maks 2-3 gün içinde söylediğim şeyi yaşadığım çok durum oldu. o yüzden artık yalan söylemeye çekiniyorum, nitekim söylemiyorum da nolur nolmaz. gaip bi yoldan full dürüst yaşama geçtim :p
0
kimwexler
(24.03.22)
çekim yasası deniyor heheh.
0
candide
(24.03.22)
Algıda seçicilik
0
0zlem
(24.03.22)
öngörülü birisin
veya yaşanmasını istediğin şeyler yaşanacak şekilde hareket ediyorsun yani.
tam bir winner
0
dafuq
(24.03.22)
Kendini gerceklestiren kehanet deniyor.
Kendini kurdugun sekilde yonlendiriyorsun.

Burc muhabbetinin ozeti bu zaten.
0
divit
(25.03.22)
(18)

eşimin suratı sürekli asık

aloneinthedark
ben erkek 29 eşim kadın 24. yeni evlendik evinden ayrıldı geldi. ben gün içi çalışıyorum kendisi evde oturuyor. yüzü hep asık hep mutsuz. kendisinden hiçbir beklentim yok aksine ne isterse yapmasını kendisini geliştirmesini gezmesini vs. destekliyorum ama yok arkadaş yanıma geliyor surat 10 karış g
ben erkek 29 eşim kadın 24. yeni evlendik evinden ayrıldı geldi. ben gün içi çalışıyorum kendisi evde oturuyor. yüzü hep asık hep mutsuz. kendisinden hiçbir beklentim yok aksine ne isterse yapmasını kendisini geliştirmesini gezmesini vs. destekliyorum ama yok arkadaş yanıma geliyor surat 10 karış geri odasına gidiyor.
nolucak böyle?
0
aloneinthedark
(24.03.22)
Sebebi neymiş? Niye mutsuzsun diye sormussundur diye tahmin ediyorum cevabı neydi?
0
kaptan maydanoz
(24.03.22)
yaptığım çıkarımlar:

1- iş hayatına atılmamış ve şu an işsiz kadın.
2- 25 yaş altı kadın. (işle de bağlantılı olarak 25 üstünde çok olgunlaşıyor insanlar bence kadın erkek fark etmez)

iş bulmaya çalışsın. Sürekli evde internette takılırsa kafasındaki hayatla bulduğu hayat çok başkalaşır, mutsuz olur. Tüm gün yapacak şey de bulamaz. Z kuşağı öğrenmeye de aç değil. Biz olsak evde tutorial izler bişeyler yaparız ama onlar oturup Netflix izliyordur tahminen.

Kısa vadede yapabilirseniz haftasonu bi tatil yapın. Orada konuşun güzelce.
0
nhk ni youkosu
(24.03.22)
Bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük bir şey yapmadan evde oturmak. Çalışma hayatı, sosyalleşme, tek başına hobilere, zevklere ayırma vesaire bunlar lazım. Mutlaka konuşun ve sorunun kökenini anlamaya çalışın.
0
fotrsapka
(24.03.22)
(gorucu usuluyle evlenmediyseniz) evlenmeden once de asik miydi yoksa bu yeni bir durum mu?
0
hot potato
(24.03.22)
size söyleyemediği sorunlar olabilir. mesela daha çok ilgi bekliyordur belki. duygusal olarak yoksunluk içerisindedir. bunu sizin suçunuz anlamında yazmıyorum, sakın yanlış anlamayın. yani eğer her şeyi her zaman açık açık söyleyebilen yapıda biri değilse bir şeyleri sorun etmiş (aranızdaki ilişki hakkında) ve söylemiyor, o tavırlarla anlatmak istiyor olabilir.
bunun dışında sürekli evde oturmak insanın kafasında kurma ve kendi kendini üzme ihtimalini fazlalaştırıyor. yukarıdakiler +1
0
melodramaticfool
(24.03.22)
niçin kendisiyle hoş bir sohbet başlatıp bu durumun sizi üzdüğünü kendisini daha mutlu görmeyi istediğinizi ve eğer bir sorun varsa beraberce çözmeye istekli olduğunuzu söylemiyorsunuz?
0
Mossy
(24.03.22)
acil i$ bul calissin +1 evden cikmasi lazim, yoksa daha da cok cukura gomulur cikartamazsin. bir de spor yapsin, spor salonuna falan yazdir.
0
cooperr
(24.03.22)
merhaba, öncelikle evli değilim. ancak bu konularda iyi bir gözlemci olduğumu düşünüyorum.

öncelikle belirttiğiniz durum birdenbire oluveren bir soğukluk/mutsuzluk mu yoksa epeydir süregelen bir şey mi. nihayetinde yeni evlendiğinizi belirtmişsiniz. evlilik iki taraf içinde yeni bir hayatın başlangıcı. beklentiler ve yeni düzen zaman zaman insanları bu şekilde bir depresif hale sokabilir. bu durumda sizin öncelikli olarak eşinizle şuankinden daha fazla konuşmanız ve birlikte vakit geçirmenizi öneririm. bütün gün evde olmak kadın erkek farketmeksizin insanı olumsuz anlamda etkiler. belki bu nedenle oluşan bir durumdur. belki tüm gün evde durmaktan rahatsızdır. belki de siz çok dağınık ve pissinizdir. kendinize de özeleştiri yapmanız gerekebilir :) açık, rahat ve birbirinizi yargılamadan konuşmak eminim iyi gelecektir.
0
pardus
(24.03.22)
Abi yeni evlisin. Git sarıl öp koklaş neyin var bebeğim de, kendisine sor.

Sonra sorunu çözün.

Görücü usulü mü evlendiniz?
0
Hallegadola
(24.03.22)
Geri odasi derken? Siz evli degil misiniz? Hangi odaya gidiyor?
0
balpolen
(24.03.22)
bütün gün evde oturan insan tabii mutsuz olur. hele de 24 yaşındaysa. yarı zamanlı bile olsa bir işte çalışsa bu kadar mutsuz olmaz bence.
0
candide
(24.03.22)
henüz çok genç, evinden ve ailesinden ayrıldı, seviyor bile olsa ilk defa bir erkekle aynı evi paylaşıyor ve belki yabancılık çekiyor, hayat düzeni tamamen değişti, bütün gün evde tek başına ve yalnız.

şu anda kafasında "evlilik böyle bir şey demek ki" fikri oluşuyor ve bunun süratle önüne geçmeniz lazım.
bu inancı kafasına kazırsa sonra mutlu olması çok zor olur.

evlilik sihirli değnek gibi kendiliğinden insanı mutlu eden bir şey değil ki, çaba harcanması lazım.
o odasına (?) gittiğinde siz peşinden gitmiyor musunuz?
sorduğunuzda bir şey söylemiyor mu?
çalışmadığınız günlerde bir şey yapmıyor musunuz?
bir gün izin alıp gününüzü onunla geçirme, birlikte bir sosyal aktivite bulma gibi şeyler denediniz mi?

desteklemek başka, bir şey yapmak başka.
özellikle bu kadar gençken biraz itici bir güce ihtiyacı olabilir.
"kocam destekliyor, bütün gün gezeyim" demez, sizin "hadi çıkalım" demenizle bir şeyleri yapabilir.
hatta kadın erkek ilişkilerindeki deneyimine bağlı olarak bazı şeyleri öğrenmesi gerekiyor da olabilir.
bu durumda biraz yönlendirmeniz de gerekebilir.
yani bazı şeylerin kendiliğinden olmasını beklemeyin.

sanki mutlu etmeye çalışmaktan ziyade, kendi kendine mutlu olsun istiyorsunuz ve olmadığı için de biraz güceniyorsunuz gibi geldi bana.
motive etmeniz lazım, böyle olduğu için onu suçlarsanız iletişim kuramazsınız.
0
blatta hiberna
(24.03.22)
bence mızmız
0
dafuq
(24.03.22)
bence iş bulmaktan önce derdi ne diye bir sormanız lazım. iş bulmak sadece dertlerini unutturacağı bir meşgale yaratır ama derdi ne? onu çözmen lazım.
0
roket adam
(24.03.22)
Sende bir sikinti yok hocam. İs yok guc yok her bir gunu bir onceki gun ile birebir ayni geçiyor. Bütün gun evde bos bos otur, kocan aksam gelsin yemek yiyin yatin ertesi gun ayni.
Dolayisiyla mutsuz. Evlilikten bekledigini alamadi. Bu mu lan şimdi evlilik diyor kendi kendine.

Spefisik bir derdi de yok sende bir sorun da yok. Cok büyük ihtimalle bu dediğim dogru.
0
stavro
(24.03.22)
Problem onunla bunu konuşmamanız olabilir. Bize soracağınıza ona neden sormuyorsunuz. Ama amacınız onu anlamak olmalı.

Evde oturmak zor bir durum. Bir uzmanlığı varsa çalışsın ya da yüksek lisans yapsın bence. Eğer yoksa lisans okuyabilir ya da kursa vs başlayabilir.

Ama şimdi o kendini sıkılmışlık bunalmışlık içinde kendi çıkamayacağı bir çukurda görüyordur. O çukurdan çıkması için yardım etmelisiniz. Eşlerin en birincil görevi diğerine gereken desteği vermek, motivasyonu sağlamak zaten.
0
zimbirik
(25.03.22)
Size normal olan ama onu mutsuz eden bir nokta var demek. Sürekli evde olması daha da kurar bu durumu bunalır daha da asılır suratı.
Yeni evlisiniz aile evinden yeni çıkmış genç bir kız. Sevginizi daha çok dile getirin, ciddi ciddi sarılın öpün anlat bu seni üzeni beraber çözelim diyin.
0
cilekli pasta
(25.03.22)
Ya normal değil bu. Evlilik devamlı bir insanı mutlu etmeye çalışma çabası olmamalı. eşiniz kendisi mutlu olmayı bilecek zaten siz Mutlu etmeye çalıştıkça bir inada biniyor ve asla memnun olmamaya gayret ediyorlar sanki. Yönlendirin, işe girsin çalışsın ya da yüksek lisans yapsın ya da başka bir meşgale bulsun. Eğer çalışmayacaksın/okumayacaksın/sosyal hayatın olmayacak gibi kısıtlamalar koymuyorsanız asık suratının sorumlusu siz değilsiniz, herkes kendi mutluluğundan sorumlu ve başka birinin duygularını düzeltmek gibi ağır bir görevi yüklenmeyin (kısıtlıyorsanız evet sorumlusunuz). Asık surattan çok çektim ve çekiyorum, insanı hayattan soğutan, tüm mutluluğunu emen, lanet ettiren bir durum ve bazı insanların hayatı yaşama biçimleri bu.
0
deartheodosia
(25.03.22)
(5)

Göğüs programı yazdım...

msb
Nasıl sizce?Altyapım var. Düzensiz olmakla birlikte yıllarca salonda/evde çalıştım fakat bir kez olsun hocalarımdan cable crossover, pullover vb gibi hareketler almadım. Şimdi bu programı ben oluşturdum. Diğer kısımların gelişme süreci normal fakat göğüs bölgem zor gelişiyor. Bu programı henüz 2-3 k
Nasıl sizce?

Altyapım var. Düzensiz olmakla birlikte yıllarca salonda/evde çalıştım fakat bir kez olsun hocalarımdan cable crossover, pullover vb gibi hareketler almadım.

Şimdi bu programı ben oluşturdum. Diğer kısımların gelişme süreci normal fakat göğüs bölgem zor gelişiyor. Bu programı henüz 2-3 kere çalıştım ve kaslarımdan ciddi geri dönüş aldım.

Her güne tek bölge çalışıyorum bu arada.

Siz nasıl buldunuz? "Şunu şöyle yap daha iyi" yorumlarınız olursa alabilirim.
0
msb
(20.03.22)
Abi senin sorunun tek bölge çalışman, ilaç vs kullanmıyorsan bir günde bu kadar volume yüklemen gereksiz gelişemezsin iki antrenman arası bu kadar boşluk bırakman gereksiz yine gelişemezsin. Tek bölge çalışmak ilaç kullanan sporcular için iyidir doğal çalışıyorsan verim alamazsın. İlaç kullanıyorsan ama bas geç gerçi crossover fly'ın alternatifi birini çıkarabilirsin programdan.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.03.22)
Yani her gün 1 bölge hesabı şu şekilde:

Vaktim var, zinciri koparmamak adına 5 gün salona uğramak istiyorum. Program kısa sürsün, üzerine mide+hafif kardio atıp çıkayım zira pandemide hafif göbeklenme de oluştu. İlaç vb yok tabii. Yani her güne 2 bölge koysam da ortalamam haftada 1 bölge çalışma şeklinde oluyor az gittiğim için, en azından günlük salona gitmiş olayım ve hareketleri daha bi sindire sindire yapayım diye her gün 1 bölge koydum aslında. Yoksa hızlı gelişim kaygım pek yok, olay zinciri kopartıp olaydan kopmamak, sürekliliği sağlamak.

Evet Fly çıkartılabilir bence de, hareket sayısı bana da fazla geldi.
0
🌸msb
(20.03.22)
dumbell fly çıkar, incline bench/dbell press ekle
decline de ekleyebilirsin, reverse grip çıkarıp
0
dafuq
(20.03.22)
Abi sistem o şekilde çalışmıyor güven bana. Yani hareketleri sindire sindire yapmana gerek yok düzenli progressive overload yaptığın sürece verim alıyorsun zaten. Bir kas grubu için efektif volume haftada 20 settir, hadi 25 set de. Haftalık en iyi çalışma hacmi budur, bunu da ikiye böleceksin işte bir çalışma için 3 hareket-3/4 set iyidir mesela, fazlası verim alamayacağın hacim demektir, ne gerek var.

İkinci olarak ben her zaman denenmiş ve çalıştığı ispatlanmış programların kullanılmasından yanayım kendi programını yazmana gerçekten gerek yok. Mesela aç bak push pull legs diye arat muhteşem bir program, ufak tefek modifiyelerle kendine uydurabilirsin bir bölge için en az 2 ayrı gün veriyor mu? Veriyor. Yeterli set-tekrar sayısını veriyor mu? Veriyor. Gerisi önemli değil.


Tek bölge çalıştığında hem bir günde çok fazla hacim veriyorsun hem de bir sonraki antrenman için bir hafta bekliyorsun. Efektif protein sentezi 48 saat sürüyor, sen bir gün çalıştın 48 saat protein sentezi yapacaksın sonra boş boş bekleyeceksin. Fakat diğer türlü çalışsan haftada 2 defa bir bölgeyi çalıştırmış oluyorsun, yani bir bölge için en az 4 gün protein sentezin oluyor bu da daha çok verim demek. Ha mesela ilaç kullananlarda bu süre daha uzun oluyor o nedenle sorun olmuyor, ilaç kullanacak mısın diye o nedenle sordum. Ayrıca vücuda ne kadar stres verirsen o kadar gelişim olmaz, yani günlük 10-12 seti aşmaya başladığında o bölge için stres seviyesi artmaya başlıyor o da kortizol gibi hormonların salınımına ve kas kaybı yaşamana neden olabiliyor, bunlar hep riskli işler.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.03.22)
@kaleci ikna oldum sanırım :)

Push Pull Legs programını araştırayım ben ilgimi çekti. 1-2 revizyon atarım belki dediğin gibi.
0
🌸msb
(20.03.22)
(8)

Rahatsız olmakta haklı mıyım?

Mirabel
İş yetinde bir arkadaş grubuyuz genelde geyik muhabbeti döner. Oradan bir karşı cins arkadaş benim önceden de arkadaşım o yüzden biz biraz daha yakınız. Son zamanlarda biraz irite olmaya başladım kendisinden. Biz ikimiz her şeyinimizle dalga geçeriz ama üçüncü kişiler olunca ben biraz alınganlık yap
İş yetinde bir arkadaş grubuyuz genelde geyik muhabbeti döner. Oradan bir karşı cins arkadaş benim önceden de arkadaşım o yüzden biz biraz daha yakınız.
Son zamanlarda biraz irite olmaya başladım kendisinden. Biz ikimiz her şeyinimizle dalga geçeriz ama üçüncü kişiler olunca ben biraz alınganlık yapıyorum.

Örneğin: benim konuşma tarzım bira r ler vurguludur. Telefon açıyorum bana beni taklit ederek cevap veriyor. Yanında insanlar var onları güldürüyor.
Mesela öğlen yemek yiyoruz başka bir kızla kaş göz yapıyor ben üçüncü kişi olarak orada bulunurken. Yani tamam yakın arkadaşlarım güya ama kendimi kötü hissediyorum. Sonra o kişiye sorduğumda amma alıngansın falan diyor.

Yine aynı kişiyle ben bir şey anlatırken dilim dönmediğinde gülüp çakışıyor falan. Bu komik mi sizce? Bozulduğum zaman hassas insan oluyorum. Belki bunları ikimizken yapsa ben de güleceğim ama üçüncü kişilerle beraber olunca kendimi kötü hissediyorum. Sizce hislerimde haklı mıyım?

Gerekmedikçe görüşmüyorum zaten artık da acaba ben mi çok alınganım sizce?
0
Mirabel
(13.03.22)
Haklısın. Bu kadar sık yapması doğru değil.
0
dissendium
(13.03.22)
Böyle insana kızıp iki gün sonra yumuşayıp alttan alma aynen devam eder. Başıma geldi ordan biliyorum, alınganlık yok burda gereksizlik var. İnsanların konuşması ile dalga geçen denyolar iş ortamında var halen demek.
0
Topalordek
(13.03.22)
rahatsız olmakta haklısın tabi.
benzerini yaşamıştım, ben 3. kişiler varken karşımdakinden şakalarına daha çok dikkat etmesini bekleyen biriyim.
tepki olarak tamamen iletişimi kesmiştim, sadece soru sorduğunda kafa sallayarak ya da evet/hayır diyerek geçiştirip yok sayıyordum. tabi sonrasında kendisi hatasını anlayıp özür dilemişti.

bazı insanlar böyle, yapacak bişey yok. anlamıyor işte.
0
megacracker
(14.03.22)
Ben rahatsız olmakta haklı olup olmamanla değil, rahatsız olup olmamanla ilgilenirim. Yakın ilişkilerde bu önemli bence. Amma alıngansın denilmiş olsa da buna dikkat edilmesini beklerim. Kişi o şakayı yapmamakla kendinden bi şey kaybetmez ama yaparsa arkadaşını kaybedebilir. Bir kere dile getirilmiş bir konu. Arkadaş kaybetmeye değer mi, değmez mi? Gücendirdiysem genelde "senden önemli mi yaaa" olur tavrım. Ayrıca alındığım şeyler de benim kendimi eksik gördüğüm yerler. Kendim sana söylüyorum, Mirabel sen anla :)
0
beetlejuice
(14.03.22)
yılışık bir tip anlaşılan. böylelerine bir kez yüz verirsen cılkını çıkarıyorlar.
0
dafuq
(14.03.22)
insanın kendisiyle de dalga geçebilmesi lazım ama anlattığınız örnek bence de biraz nahoş.
özellikle o kaş göz meseleleri rahatsız edici.

biraz sert ve net bir duruş sergilemeniz lazım gibi.
böyle bir şey yaptığında anında bozacaksınız, belki o zaman toparlar.
0
blatta hiberna
(14.03.22)
Hassas damgası yemeden rahatsız olduğumuz şeyleri nasıl söyleriz bilmiyorum. Benim de başıma geldim sinir küpüne döndüm. Alınganlıkta alakası yok durumun, karşıdaki insan hatasını kabul etmek yerine sizi alıngan olmakla suçluyor. Kendine hiç toz kondurmayan bu yüzsüzler göt edilmeyi aşırı derece hak ediyorlar ama yüzsüz insana ne desen boş, mesafe koymaktan başka mücadele yok gibi.
0
ya volna
(14.03.22)
Haklısınız, uzak durun kendisi gelir sorarsa neden uzak duruyorsun ne oldu falan derse sert bir şekilde hoşlanmadığınız hareketleri söyleyin. Taviz vermeyin. O an yine derse bu kadar alıngan olma diye işine gelirse deyin muhabbeti kesin, özür dilerse konuşmaya devam edin tekrar aynı şeyi yaparsa hiçbir şey söylemeden bir daha onunla konuşmayın yine yanınıza gelirse kalkıp gidin ya da onu o ortamda bozun.

İnsanlar laftan anlamıyorlar böyle davranmak lazım.
0
sassot
(14.03.22)
(8)

Deniz memelileri binlerce yıl önce karada mi yaşıyordu?

Fusha
Sb
Sb
0
Fusha
(10.03.22)
Karadakiler yillar once denizdeydi.
0
stavro
(10.03.22)
Yok abi niye karada yaşasın niye öyle düşündün ki. Denizdeki memelilerin bir kısmı karaya çıktı.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.03.22)
Az önce bir video gördüm de Instagramda şaşırdım araştırmaya da üşendim ;D ondan sordum burada.
0
🌸Fusha
(10.03.22)
Yok abi "yaşam suda başladı" diye jenerik bi cümle de var zaten duymuşsundur belki. Yani yaşam genel olarak "kozmik bir çorba" diye de tanımlanan bi ortamda başlıyor, sonra karaya çıkanlar oluyor suda kalanlar oluyor vs.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.03.22)
Memeliler karada evrimleşti, deniz memelileri geri denize döndü. Yani yunusların falan ilk memeli ataları karadaydı
0
nundu
(10.03.22)
nundu +1

evet. yaşam denizde başladı. daha sonra karaya çıktılar. karada evrimleşip memeli olanların bir kısmı denize döndü. örneğin balina.
0
dafuq
(10.03.22)
Benim izlediğim video da balina hakkindaydi. Teşekkürler
0
🌸Fusha
(10.03.22)
Yaşam denizde başladı, sonra karaya çıktı. Sonra memeliler evrimleşti. Sonra bir grup memeliler zaten deniz kenarındaydı. Evrimleşe evrimleşe denize döndüler. Zaten deniz memelilerinin bir çoğunda işlevsiz eklemler falan var bizde işlevli olan.
0
zimbirik
(11.03.22)
(8)

Kapıda ödemenin ödemesi unutulursa kimden çıkar?

sinatra
Diyelim ki kapıda ödemeli bir ürün aldınız. Fakat ürün normal kargo gibi kapının önüne bırakıldı ve sizden kimse ödeme almadı.Bu durumda ürünün ücreti aşağıdakilerden hangisine girer?A) Ürünü satan firmayaB) Kargo şirketineC) Kargo şirketinde paket teslimatı yapan kişiyeNot: 1 ay oldu gelen giden ar
Diyelim ki kapıda ödemeli bir ürün aldınız. Fakat ürün normal kargo gibi kapının önüne bırakıldı ve sizden kimse ödeme almadı.

Bu durumda ürünün ücreti aşağıdakilerden hangisine girer?
A) Ürünü satan firmaya
B) Kargo şirketine
C) Kargo şirketinde paket teslimatı yapan kişiye

Not: 1 ay oldu gelen giden arayan yok.

Tutar yaklaşık 1000 TL
0
sinatra
(08.03.22)
bence yine alıcıdan çıkar. zaten ücretin alınmadığı kısa süre içinde belli olur ve muhtemelen aynı kargo sizden ücreti tahsil etmek için sizi arar, ardından da gelir.
0
ilgeru
(08.03.22)
ilgeru +1
0
dafuq
(08.03.22)
Aldığım ürünü imza karşılığı teslim etmesi gerekirken kapıya bırakan kimse ondan çıkar. Ürünün elime geçtiğinde dair bir şey yok, İstismara açık.
0
Ufuk
(08.03.22)
C belki de b. Ama a degil
0
floydian
(08.03.22)
C
Aynı durumda bakkala bırakılan paketimiz vardı. Kurye 2 gün telefonu susturmadan aradı tahsile gelmek için. Sizin kuryenin gözünden kaçmış olabilir.
0
cilekli pasta
(08.03.22)
Kesin bilgi c kuryeye patlıyor.
0
chicha_v2
(09.03.22)
Bu ülkede hiçbirşey bedavaya gelmez. Müşteri her zaman haksızdır, o para o müşteriden bir şekilde tahsil edilir.

Kuryeye girmez, adresiniz vs. herşeyiniz belli olduğu için bir kurye daha gönderilir, o para alınır.
0
Kayzer1919
(09.03.22)
Aynı durumu yaşadık. kurye ertesi gün geldi parayı aldi.
0
spivak
(09.03.22)
(7)

Olası bir savaşta NATO bize yardım eder mi?

Fusha
Normalde bu soruyu sormak aklımın ucundan geçmez ama şu entryi okuyunca merak ettim;https://eksisozluk.com/entry/134574965bir örgüte üye olmanın şartları değişmişse o örgüte bağlı kalmanın da artık bir anlamı kalmamıştır. insanlar bu ayrımı yapamıyor. ne yaşadıklarının farkında değiller.bir nato ülk
Normalde bu soruyu sormak aklımın ucundan geçmez ama şu entryi okuyunca merak ettim;

eksisozluk.com


bir örgüte üye olmanın şartları değişmişse o örgüte bağlı kalmanın da artık bir anlamı kalmamıştır. insanlar bu ayrımı yapamıyor. ne yaşadıklarının farkında değiller.

bir nato ülkesine yapılmış saldırı hepsine yapılmış sayılır"ı sağlar dediğiniz nato, türkiye'nin meclisi bombalanırken o saldırıyı kendisine yapılmış saymadı. bombalayanlar bir nato ülkesine sığındı. bombalama emrini veren kişi başka bir nato ülkesinde ikamet ediyor. 2017 tatbikatında nato'nun düşman kuvvetlerinin liderleri listesinde mustafa kemal atatürk de vardı. sehven eklendiğini söylediler. 2006'daki bir nato tatbikatında türkiye'nin parçalanmış haritasını kullandılar. türk subaylar itiraz etti. genelkurmay başkanımız abd'nin genelkurmay başkanını aradı ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. nato'nun en güçlü ülkeleri türkiye'nin düşmanı bir terör örgütüne binlerce tır silah gönderiyor.

bugün nato'nun türkiye'yi koruma iradesi var gibi mi görünüyor oradan? biz nato'ya rağmen kendini savunan bir orduya sahibiz. siz türkiye'yi nato'nun koruduğunu mu zannediyorsunuz? sizin deyiminizle sorayım. kara cahil, aptal, vatan haini misiniz

anlaşmada nato'dan çıkarma hükmü düzenlenmediği için türkiye'nin nato'dan çıkarıldığı ilan edilemiyor. "müttefik olarak görmediğimiz belli değil mi? daha nasıl ilan edelim?" diye de düşünüyor olabilirler.
0
Fusha
(08.03.22)
Çok fena uydurmuş. Türkiye'nin iç işleri Nato'yu niye ilgilendirsin? ABD'de Kongre baskını yaşandı. O zaman buna da Nato müdahale etseydi.

Türk ordusu Nato orduları içinde ilk 5'te. Nato'yu biri koruyacaksa ABD, İngiltere, Fransa sonrasında bu Türkiye olur.

Nato isterse Türkiye'ye yardım etmesin, Türkiye zarar görürse Avrupa'nın büyük bir kısmı zarar görür. Türkiye'nin zarar görmesi Ukrayna'nın zarar görmesine benzemez.
0
dissendium
(08.03.22)
Yalnız entry'de bahsettiği ülkenin İçişleri ile ilgili bir durum. Türkiye Nato'ya üye olduğundan beri 60 ve 80 darbeleri de yaşandı; NATO onlara da müdahale etmedi, zaten niye müdahale etsin? Başka bir ülkeden asker gelip bombalama yapmadı ki 15 temmuz'da, TSK askerleriydi bunu yapan. Dolayısıyla anafikrin çıktığı nokta hatalı. Öncelikle NATO nedir, ne değildir bunu okusaymis keşke.
0
fraise
(08.03.22)
entri baştan aşağı saçmalık. zaten arkadaşlar açıklamışlar. darbe ile natonun ne alakası var. darbeyi yapan da darbeye uğrayan da natocuydu zaten. aksi yaşanmadı ki. nato niye karışsın böyle bir iç mücadeleye.

ama natoda türkiyenin durumu gerçekten muallak. 2019 yılında londrada yapılan nato zirvesine bir bakın. zirve sonunda kraliçenin ev sahipliği yaptığı kokteyl videosunu seyredin. türk heyeti oraya yakışıyor mu, sizce onlar türk heyetini kendilerinden birisi olarak görüyorlar mı, bakın ve siz karar verin.
ayrıca rusya ile bu kadar yakın olan, bu kadar israil karşıtı olan ve suriyede natonun onaylamadığı işler çeviren bir ülke ile nato ne kadar müttefik olabilir düşünelim
0
dafuq
(08.03.22)
bilakis, tamamen bir ülkenin iç işleriyle ilgili olan darbe girişimi gibi durumlarda dışarıdan ülkelerin gelip "ne oluyor burda?!" demeleri garip olurdu.

ayrıca bu ülkelerden darbecileri barindirmamalarini isteme hakkı öncelikle içeride doğru bir sorgulama ve yargılama yapmayı gerektirir. hani nerde darbenin siyasi ayağı?

ilk sorgulanması gereken yer sorgulanmamışken başka ülkelere "darbecileri besliyorsunuz" demek de yine abesle iştigal efenim.

adama "ya Türkiye besliyorsa darbecileri?" diye sorarlar.
0
boyle buyurdum
(08.03.22)
Entry sahibi arkadaşın kafası karışık... Çok talî şeylerden bahsetmiş. NATO iyidir falan demiyorum ama 5. Maddeyi harekete geçirecek bir durum olmadı.
0
Ufuk
(08.03.22)
Ben anlamadım şimdi darbe girişiminde NATO ABD’yi mi bae’yi mi bombalayacaktı?

Bir de darbeler NATO tedrisatından geçmiş askerler tarafından yapıldı hep. Niye karşı olsunlar?

En önemlisi de içişlerine müdahale mi etsin napsın, 5. Madde böyle işlemiyor.

Türkiye-gkry-Kıbrıs yunanistan geriliminde de adamlar kendi aranızda çözün savaş çıkarmayın dedi, sonra biz ambargo uyguladılar. 5. Maddeyi bizim için öyle kolay kolay geçirmezler. 9/11 bile tartışmalı şu an neden o zaman geçirdik biz bu 5. Maddeyi diye düşünüyorlar.
0
Hallegadola
(09.03.22)
nato'da olmamızı bir gereklilik olarak görmekle birlikte nato'ya zerre güvenmiyorum. türkiye'yi meat shield olarak gördükleri için avrasya'ya kaptırmaktansa kendi saflarında tutmak istiyorlar. rusya bize saldıracak olsa bir şekilde kılıfına uydurup "ilk türkiye saldırdı" diyerek kıllarını kıpırdatmazlar diye düşünüyorum. böylelikle hem birlikteki diğer ülkeler nezdinde ağırlıkları azalmaz hem de türkiye için hiçbir şey yapmadan işin içinden sıyrılırlar. zaten savaşa girmiş, dağılmış bir türkiye nato'ya pek fayda sağlamayacağı için batı bloku kaybının büyük olduğunu da düşünmeyecektir.

entry'den bağımsız olarak başlıkta sorduğun soru hakkında şahsi görüşüm budur. kısacası biz bir yerimiz açıkta kalmasın diye nato'ya yanlamak durumundayız ama onlara güvenmek de bence manasız.
0
der meister
(09.03.22)
(7)

Bütün büyük filmlerin kitap uyarlaması olmasının sebebi ne olabilir?

levent bilgen
sb
sb
0
levent bilgen
(08.03.22)
Ama lakin ki oyle olmamasinin sebebiyle ayni olabilir
0
floydian
(08.03.22)
sizin sadece kitap uyarlaması olan filmleri büyük sanmanız olabilir.
0
bohr atom modeli
(08.03.22)
yanlış bilginin sebebi açıklanamaz

yukarıdaki cevaplar kadar yaratıcı olamadım ama neyse
0
dafuq
(08.03.22)
Bütün büyük filmler kitap uyarlaması değil, orada herkes hemfikirdir.

Sizin sorunuzu şöyle değiştirebiliriz belki;

"Kitap uyarlaması olan filmlerinin genelinin iyi film olmasının sebebi ne olabilir?"
0
John Bloor
(09.03.22)
büyük kitleler tarafından okunup onaylanmış, karakterleri ve olay örgüsü oturmuş bir hikayeyi perdeye aktarmak; sıfırdan sadece film için yazılmış bir senaryoyu aktarmaktan daha konforlu elbette.
0
brkylmz
(09.03.22)
iyi bir hikaye bulmak ve iyi karakterlerle o hikayeyi örmek kolay is degil. o yüzden garanti iş yapalım para kazanalım diyorsan alırsın bir klasik kitap filmini yaparsın, mis gibi.
0
spivak
(09.03.22)
birincisi, sadece iyi ve cok okunan kitaplarin film uyarlamasi yapiliyor.
ikincisi, hikaye zaten bastan sonra onceden toparlanmis oldugu icin senaryo iyi oluyor.
0
congratulationsyouwon
(14.03.22)
(12)

Ekmeğe ekmek kadar ucuz alternatif - insanlığı doyurmak

comp
biliyorsunuz işlenmiş öğütülmüş tahıl buğday bunlar çok kolay şeker hastalığına kapı aralıyor ekmek makarna işlenmişin ta kendisi. glisemik indeksi de yüksek, hantallaştırıyor. iş gücünü de verimsizleştiriyor(yani sanayi de bunu dert edinsin).epey zamandır da insanlık ekmekle doyuruyor karnını. ama
biliyorsunuz işlenmiş öğütülmüş tahıl buğday bunlar çok kolay şeker hastalığına kapı aralıyor
ekmek makarna işlenmişin ta kendisi.

glisemik indeksi de yüksek, hantallaştırıyor.
iş gücünü de verimsizleştiriyor(yani sanayi de bunu dert edinsin).

epey zamandır da insanlık ekmekle doyuruyor karnını. ama sağlıksız hatta ölümcül(şeker hastalığı).

her sabah tereyağına yumurta da kırdıramayız tüm insanlara. sıvıyağa bile kırdıramayız. o kadar zenginlik ve kaynak yok dünyada.

alternatif?
böyle öle öle karnımızı mı doyuracağız?

sağlıklı ve şeker hastalıksız yaşayıp ölmek derdindeyim.
alternatif duyan bilen yazsın lütfen ya da alternatif yok bu karbonhidrat diyetine mecbursunuz denilsin.
0
comp
(07.03.22)
Sağlıksız ya da ölümcül derken, insanlık tarihi boyunca ekmek var ve biz ölümsüz değiliz.
0
olaylar olaylar
(07.03.22)
Tüm insanlar için mi diyorsun, kendin için mi?

Kendin için diyorsan öncelikle şeker ve paketli gıda diyetiyle başla, senin tabirinle daha ölümcüldür.

Ayrıca alternatif arama, direkt olarak ekmeği kes. Kısa sürede miden küçülüyor, yemek yanında ekmek aramamaya başlıyorsun.

Ben sabah kahvaltısı yanında 1 dilimi saymazsak yıllardır ekmek yemiyorum. Yokluğunu da hiç hissetmedim.
0
Mirket
(07.03.22)
yok böyle bir alternatif. kimse ekmeği sevdiğinden yemiyor ki. az çorba çok ekmek kavramı ekmek sevildiğinden ortaya çıkmamış. karın bir şekilde doyacak. refah içinde olmayan insanlar (halkımızın neredeyse tamamı) da ekmeğe yükleniyor işte.
0
bohr atom modeli
(07.03.22)
Biraz hatali. Cunku kitlik kurtaricisi sadece bugday degil ve hicbir zaman da olmamis. Misir ve patates de cok onemli.

Alternatif, nüfustaki ayricalikli kisma et saglamak icin hayvanlari hapis edip oldurmek yerine; o hayvanlara harcanan enerji kaynaklari ve tabii ki gida kaynaklarinin insanlara harcanmasi. Amazon soya tarlalari yüzünden tirtiklana tirtiklana hal oldu sigiri, okuzu, danayi beslemek icin. Hayvanciligin bu duzeyde ve bu sekilde surdurebilirligi yok asla.

Karbonhidrat düsmaniniz degildir. Beyin seker istiyor.

Isvec´in datasi var mesela, savas yillarinda bircok insan daha az kalp-damar hastaligina yakalanmis, ki kalp-damar hastaliklarinin gelismis ulkelerdeki olum nedenlerinin basinda oldugunu unutmamak lazim. Savas halindeymis gibi beslenelim demek degil tabii ki bu. Ama basit diyetlerden korkmanin gereksizligini düsündürüyor.

Islenmemis sebze, meyve ve karbonhidratin bir zarari yok; kimseyi oldurmez.

Bu beni üzdü, bohr atom model. Almanya´da severek ölerek yiyoruz ekmegi. Kültürel degeri var ekmegin bircok ülkede, Türkiye de bu ülkelere süphesiz ki dahil.
0
buf-e kür
(07.03.22)
ben de almanya'da yaşıyorum. ekmek yeniyor da kimse bi çorbayla yarım ekmek tüketmiyor. sobanın üzerinde kızarmış ekmeğe tereyağı sürmek, yanında da güzel bir beyaz peynir yemekle ekmek arası patates kızartması yapmak aynı şey değil maalesef.

onun dışında dediklerinize katılıyorum. ben türkiye için yazdım ama patates de çok önemli bazı ülkeler için. hatta irlanda'nın patates kıtlığı olayı var tarihte yer etmiş.
0
bohr atom modeli
(07.03.22)
ekmeğin bahsettiğin kadar zararlı oldugunu düşünmüyorum.
tabi ki bir et veya yumurta değil
ama insanlıgı doyuracak ucuz alternatif ekmeğin ta kendisidir.
0
dafuq
(07.03.22)
"hepimizin öleceğini" ben de işittim
herkes adına da soruyorum
kurutulmuş mısırın unu da aynı diyabet kapısına çıkıyor
sabahları hızlıca şekere ihtiyacımız var farkındayım
kanda şeker dalgalanınca çok acı veriyor, beni damdan düşen anlar
0
🌸comp
(07.03.22)
Un, yani karbonhidratlı ürünlerin diyabete yol açması diye bir şey yok söylediğin hiçbir şeyin bilimsel karşılığı yok. Karbonhidrat diyabet yapmaz, gereğinden fazla alınan kalori ve hareketsiz yaşam tip2 diyabet yapar, tip1 zaten genetik. Konuyu bu şekilde değerlendirirsen sen de anlayacaksın. Ha illa sağlıklı yaşayayım diyorsan katbonhidrattan değil işlem görerek etkisi artırılmış mısır şurubu-glikozu içeren ürünleri tüketme yeter.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.03.22)
alakası var araştırmanı öneririm
0
🌸comp
(07.03.22)
Gluten seems a potentially important determinant in type 1 diabetes (T1D) and type 2 diabetes (T2D). Intake of gluten, a major component of wheat, rye, and barley, affects the microbiota and increases the intestinal permeability.
link
www.ncbi.nlm.nih.gov

herkese de glutensiz ekmek ısmarlayamayacağımıza göre
0
🌸comp
(07.03.22)
Maalesef gelecekte insanlığın temel besini böcekler ve mantarlar olacak.
0
apocalipy
(07.03.22)
@comp kendin makale koyup conclusion okumamissin;

"In T2D, the evidence for an alleviating effect of a GF diet is more uncertain especially regarding the few human studies that have been conducted, although animal studies report improvements of both obesity and T2D. A GF diet is typically low in fibres and other antidiabetogenic nutrients, and studies investigating the long-term effects on obesity and T2D of gluten specifically are therefore needed."

Herifler uncertain ve daha çok çalışmaya gerek var demiş, kısacası senin kendi söylediğine destek tek bir olay yok.
Hatta buyur ben de kaynak atayim;
www.sciencedaily.com:~:text=Diets%20higher%20in%20gluten%20were,for%20developing%20type%202%20diabetes.

Kısacası şu an bilimsel olarak dediğini kanıtlayan bir olay yok. Correlation does not imply causation.

Ekmek yenebilir. Bilimsel olarak kanıtlanmış diyabet yarattığı söylenen bir zararı yok.
0
logisticsmanager
(08.03.22)
(3)

Ne oldu da 2 gün önce hiçbir şey yokken ayçiçek yağı izdihamı oldu?

levent bilgen
Diğer hiçbir gıdada yok. Sadece bunda var. Bazen yorumlara denk geliyorum: “Ukrayna’da bile böyle bir yağma yok” diye. Hakikaten doğru. İthalat bağımlılığı kaynaklı fiyat artışı beklentisi mi sebebi?
Diğer hiçbir gıdada yok. Sadece bunda var. Bazen yorumlara denk geliyorum: “Ukrayna’da bile böyle bir yağma yok” diye. Hakikaten doğru.

İthalat bağımlılığı kaynaklı fiyat artışı beklentisi mi sebebi?
0
levent bilgen
(06.03.22)
milletimiz çabuk galeyana geliyor bence. saçmalık
0
dafuq
(06.03.22)
Su an gemileri salmiyorlar limandan, ulke yagda disa bagimli hale gelmis.

Bunlarin basinda bir dernek meslek odasi gibi bisey var, gemi gelmez diye panik olusturdular zamli fiyattan caktilar ellerindeki stoklari.
0
divit
(06.03.22)
Rusya Ayçiçek yağı taşıyan gemileri durdurdu ve Türkiye'deki fabrikalarda sadece 1 aylık hammadde stoğu kaldığı açıklandı.
Fiyat artışından ziyade, bulunamayacağı endişesi başladı.
Geceyarısından önce akaryakıt istasyonu önünde kuyruk olanlar, bu sefer de evde var mı, ihtiyaç mı diye bakmadan marketlere koşuştular.
0
Mirket
(06.03.22)
(9)

Eminem'in en sevdiğiniz şarkısı nedir?

playing star again
Sb
Sb
0
playing star again
(05.03.22)
çok var çok..ama sanırım;

sing for the moment - www.youtube.com

beautiful - www.youtube.com


------
yaklaşık 1 yıl sonra gelen edit: 8 mile'ı nasıl unuturum. en iyi şarkısı bile olabilir.
0
AlsterWasser
(05.03.22)
Berzerk kesinlikle birinci sırada
Survival ikinci
Beautiful
space bound
Mockingbird
...
0
heathen
(05.03.22)
www.youtube.com

Yıllar sonra hatırlayıp yeniden dinledim sayende :)
0
Mirket
(05.03.22)
Superman
Love you more
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.03.22)
Mirket +1 diyorum ben de.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.03.22)
Legacy
0
dreamsandcolours
(05.03.22)
Superman +1
0
Hallegadola
(06.03.22)
Lose Yourself
0
dafuq
(06.03.22)
Bagpipes from Baghdad sozleri cok iyi:) flowu da oyle. Cok iyi oarca


Onun disinda:

Sing for the moment
Superman
So bad
Beautiful
Mockingbird
Shake that - eminem, nate dogg
0
stavro
(06.03.22)
(14)

eski baskı doları ne yapayım?

kibritsuyu
mükellefim dolarla ödeme yaptı. içinde de eski baskı 200 dolar var.eski baskı dolar banknotları hala tedavülde ve geçerli. lakin çok yıpranmamış olduğu halde bankanın para sayma makinesine takılıyor. oğlana açtığım bir dolar hesabım var, makineden geçmeyince hesaba yatıramadım. dövizciye gittim, onu
mükellefim dolarla ödeme yaptı. içinde de eski baskı 200 dolar var.

eski baskı dolar banknotları hala tedavülde ve geçerli. lakin çok yıpranmamış olduğu halde bankanın para sayma makinesine takılıyor. oğlana açtığım bir dolar hesabım var, makineden geçmeyince hesaba yatıramadım. dövizciye gittim, onun da makinesinden geçmedi. bankacı ayrı kontrol etti, dövizci ayrı kontrol etti, sahte değil ama makineden geçmeyince bankacı diyor hesaba yatıramam, dövizci diyor değiştiremem, bozdurmak istesen bile bozmam.

amacım bozdurmak değil, hesaba yatırmak.

ne yapayım ben şimdi bunları? kızılay'da akşam vakti çıkan döviz işportacılarına götürdüm, 100 liraya yenisiyle değiştiririm dedi. yani 200 dolar alıp yine 200 dolar verecek, bunun için 100 lira istiyor. çarem kalmazsa böyle bir şey yapacağım, en azından satıp geri alacağım ama başka bir şey önerirseniz onu yapayım.
0
kibritsuyu
(01.03.22)
merkez bankasinin boyle bir hizmeti vardi diye hatirliyorum
0
cairo
(01.03.22)
Yurtdışına çıkıyorsanız saklayın orada kullanın. Zaten hesaba atıyormuşsunuz. Ben burada yarım milimetre yırtık var diye, kırışık diye almadıkları dolarları euroları hep dışarıda harcıyorum. Ya da giden birine satın.
0
rosencruz
(01.03.22)
eski baskı dediğinizin görseli var mı? bende de bir miktar dolar var huylandım şimdi.

edit: görsel için teşekkürler.
0
lazpalle
(01.03.22)
@rosencruz kaç senesi baskı bilemem de bana bu dolar eski deyip döviz bürosunda bozmamışlardı avrupada.
0
patronaj1
(01.03.22)
@patronaj1

Ben berlin'de sağı solu hafif yırtık dolar ve euro'yu çekinerek götürmüştüm kadın gülmüştü. ne var bunda demişti. herhalde bizde çok abartılıyor bu dövizin gıcır olma muhabbeti. seri olarak eskiliği bilemem de benimki daha ziyade paranın aşınması ile alakalı bir yorumdu. sanıyorum euro'ya daha toleranslılar kendi paraları olduğundan.
0
rosencruz
(01.03.22)
eski baskı dolar dediğim şundan: i.ytimg.com

biri 1999 yılı, biri 2006 yılı baskısı. makineye takılan sadece bir tanesi ama hangisi bilmiyorum.

yurt dışına çıkmıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(01.03.22)
bazi atm'lerden dolar yatirilabiliyor. bir de oradan hesabiniza yatirmayi deneyin. muhtemelen kabul etmez ama ya ederse :)
0
exlibris
(01.03.22)
Kamu bankasındaki para sayma makinesinden geçmedi ise tedavülde değildir. Tedavülde olup olmadığını TCMB den bilgi alabilirsiniz. Ülkelerin merkez bankaları tedavülden kalkan banknotlarını birbirine bildiriyor.
0
digits
(01.03.22)
amerikan dolari banknotu cogu para biriminin aksine tedavulden kalkmaz. elindeki gercek bir dolarsa isterse 100 yillik olsun hala gecerlidir. tabii 100 yillik dolarin koleksiyon degeri uzerindekinden daha fazla da olabilir duruma gore. ama o kadar eski bir dolari bozdururken banka gercekligini dogrulamasi gerekir onun icin gerekli onlemleri alir. ama sonuc olarak her turlu gecerlidir. amerikanin artik basmadigi yuksek birimli dolarlar var mesela 500 dolar 1000 dolar vs. onlar bile gecerli elinde varsa. o yuzden "100 lira veririm" diyen dolandiricilara ragbet etmeyiniz.

99 - 2006 falan hele gayet yeni dolarlar bu arada. makineden gecmemelerinin bir sebebi olmali. sahte olma ihtimalini nasil eliyorsunuz?
0
robokot
(01.03.22)
Ulusta Altınkaynak dövize bir sor Hocam, alıyorlardı geçen yıllarda 8 tane bozdurdum. Hala da var elimde. Bende işkillendim şimdi:)
0
primetime
(01.03.22)
Bence bankadaki elemanla ilgili biraz başka gün gidip deneyebilirsin yada başka şube başka banka deneyebilirsin sorumluluk almak istememiş gibi bana. 2001 tarihli filan vardı geçen hafta bozdurmuştum hatta desteden bir tanesinde bant mı çizik mi ne vardı müdürüme sorayım dedi sordu sorun yok dedi aldı
0
kararsızataletfilozofu
(01.03.22)
100 doları 100 liraya almak mı??? çok büyük kazık

ben hem eski hem de lekeli dolarları yüzde 10 düşük fiyata bozdurmustum döviz bürosundan. kapalıcarsıda rahatlıkla yapabilirsin
0
dafuq
(01.03.22)
özel bir durum yoksa 200 doların hesapta durmasıyla nakitte durması arasında çok büyük bir fark olmaz. en basit getiri enstrümanı olarak dolarda vadeli mevduat faizi bile yıllık %1'in altında, işe yarar bir faiz getirisi de yok.

dolayısıyla bankalar ve döviz büroları kabul etmiyorsa ve gerçek olduğuna eminseniz elinizde dursun derin. malum, amerikan doları bundan çok daha eski basımların bile tedavülde olduğu bir para birimi. tedavülden kalksa bile büyük ekonomiler kendi paralarının karşılığını bir şekilde verirler. mesela euro'ya geçmelerinin üzerinden 20 yıldan fazla vakit geçmiş olsa bile almanya'da hala eski alman marklarını merkez bankasına veya bankalara götürdüğünüzde geçiş zamanı sabitlenmiş bir kur üzerinden euro'ya çeviriyorlar. belki ona bile gerek kalmaz, gün gelir oğlan yurtdışına gider, cebine harçlık olur.
0
kaportaci mahmut
(01.03.22)
@digits: az bir şey yıprandığı için makineden geçmiyor. tedavülde olduğunu bankacı da, dövizci de doğruladı.

@robokot: sahte olma ihtimalini ben elemiyorum. götürdüğüm bütün bankalar, döviz büroları, hatta mesai saatinden sonra sakarya döviz'in önünde işportada döviz satan adam bile sahte olmadığı konusunda hemfikir. elle, gözle, mor ışıkla, bakılması gereken her türlü cihazla bakılıp sahte olmadığına emin olunuyor, ama "ben bunu başkasına satamam" gerekçesiyle, hele bir de yıpranmış diye para sayma makinesinden geçmeyince kimse almıyor.

işportacı dolarları değiştirmeye 100 lira isteyince dedim banknot değiştirmek yerine gidip bozdurayım, sonra başka dövizciden de geri alayım. aradaki alım satım makası 15 kuruş, 200 dolarda 30 lira zarar ederim dedim, bozduramadım da. bildiğin resmi döviz bürosu "10 dolar keser 190 dolar sayarım" dedi bozdurmak isteyince.

adamlar resmen tedavülde olan ve sahte olmadığından emin oldukları doları ne hesaba yatırıyor, ne türk lirasına çeviriyor.

@kaportaci mahmut: özel sebebi şu. oğluma açtırdığım bir dolar hesabı var. kumbarasında birikenleri, bayram harçlıklarını falan yıllardır azar azar dolar alıp o hesaba atıyorum. arada kendim de ekliyorum çaktırmadan. dedim ödeme almışken eski banknotları da oraya yatırayım, hem eskilerden kurtulayım, hem çocuğa birikim olsun.
0
🌸kibritsuyu
(01.03.22)
(7)

Tayyip Erdoğan-Tarkan-Geççek

Kaleci Saçlı Forvet
Bugün alternatif senaryolarla ilgili ikinci ve son duyurumu açıyorum. Tarkan'ın Geççek şarkısını hepimiz biliyoruz dinledik ne anlattığının da farkındayız. Olmaz ama mesela Tayyip Erdoğan bi konuşmasında "evet ben de dinledim şarkıyı güzel olmuş tebrik ederim hayırlı olsun" benzeri bi açıklama yapa
Bugün alternatif senaryolarla ilgili ikinci ve son duyurumu açıyorum. Tarkan'ın Geççek şarkısını hepimiz biliyoruz dinledik ne anlattığının da farkındayız. Olmaz ama mesela Tayyip Erdoğan bi konuşmasında "evet ben de dinledim şarkıyı güzel olmuş tebrik ederim hayırlı olsun" benzeri bi açıklama yapaaydı bu kendisiyle ilgili malum algıları bir anda tersine çevirir miydi? Bana sanki baya bi puan kazandırırdı gibi geliyor. Siz ne dersiniz? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
tersine çeviremezdi. aksine öyle bir şey olsa kafadan 5 puan kaybederdi.
0
paintov
(26.02.22)
hakkindaki malum algilari ters cevirmesi imkansiz bu saatten sonra. hele bir iki aciklamayla filan, cik. mumkun degil.
0
in vino veritas
(26.02.22)
Kulaga dogruymus gibi geliyor ama lakin ki oyle degil. Zaten o yuzden 20 yildir yonetimde. Isini biliyor.
0
brkylmz
(26.02.22)
tamamen hedef kitleyle ilgili. Onun kitlesi öyle değil. Sen ben o tür hareketten mutlu olabilirdik evet. Atıyorum Penguen'de kapak olduğunda "karikatür severim ben de ellerine sağlık" diyip geçse artı puan alabilirdi benden. Average Mehmet ağa karşı çıkmasını istiyor ama.
0
nhk ni youkosu
(26.02.22)
tayyip erdoğanın kendisi ile ilgili malum algılardan rahatsız oldugunu zannediyorsan çok yanılıyorsun
0
dafuq
(26.02.22)
Muhalif kitleye şirin gözükmekten başka bir işe yaramazdı. 20 yıldır hamasi politikalarla kitlesini elinde tutuyor
0
olaylar olaylar
(26.02.22)
somut olarak bir şey yapmadıktan sonra böyle açıklamalardan puan kazanacağı zamanı geçeli çok oldu ne kendi kitlesinden ne de karşı kitleden. Artık kendisi de biliyor aşağı doğru giden ivmeyi durdurabilmesi için somut bir şeyler yapması gerektiğini yoksa KDV indirimi, ya da elektrik faturasındaki limiti 150'den 210'a çıkarma falan yapmayı isteyecek biri değil.
0
bartholomew87
(26.02.22)
(11)

Osmanlı Hristiyan olsaydı

Kaleci Saçlı Forvet
Bu konu hep aklıma takılmıştır. Bi anektod vardı Papa Fatih Sultan Mehmet'i Hristiyan olmayan davet etmişti, gerçektir değildir bilmiyorum ama gerçek olsaydı ve kabul edilseydi, Osmanlının Katolik bir Hristiyan olması sonrası için ne kazandırırdı? Bunu sorarken Hristiyanlık süper bir din demiyorum a
Bu konu hep aklıma takılmıştır. Bi anektod vardı Papa Fatih Sultan Mehmet'i Hristiyan olmayan davet etmişti, gerçektir değildir bilmiyorum ama gerçek olsaydı ve kabul edilseydi, Osmanlının Katolik bir Hristiyan olması sonrası için ne kazandırırdı? Bunu sorarken Hristiyanlık süper bir din demiyorum ama bugün Avrupa aynı zamanda dini bir birliktelik üzerine de kurulu, Osmanlının yeri ne olurdu bu birlik içinde Avrupa'nın ABD'si mi olurduk yoksa alelade bi Avrupa ülkesi mi olurduk. Ekonomik ve sosyolojik olarak bugünkü durumumuzdan daha iyi olurduk gibi geliyor bana her halükarda ama nihai sonuç ne olurdu acaba. Tabii bunu sorarken ben Osmanlının yine çağdaşları gibi yıkılacağını düiünüyorum ama siz yıkılmamış olduğu bir senaryo üstünden de gidebilirsiniz. Teşekkür ederim.

Edit: Bu arada hiçbir dine mensup değilim dinlere karşı bi sevgim de yok düşmanlığım da, sadece alternatif bir sonuçta ne olurdu diye merak ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
osmanlı teknik olarak katolik olamazdı. olsa olsa ortodoks olurdu. bizi arap ülkelerinden ve kültüründen olabildiğince uzak tutacağı gerçeğinden hareketle çok daha iyi durumda olurduk muhtemelen.

başımıza gelen kötü şeylerin çoğu ortadoğu kültürü ve dini etkisi altındaki insanlardan kaynaklanıyor.
bir fransa-almanya olmazdık belki ama birçok konuda ispanya ve italya seviyelerinde olurduk en azından.
0
bohr atom modeli
(26.02.22)
Osmanlı Hristiyan olsaydı Osmanlı diye bir imparatorluk olmazdı. Osmanlı Devleti gaza politikasıyla hareket etmiş bir Türk devletidir. Yani amaç İslam'ı yaymaktır. Amaç İslam'ı yaymak olduğu için yapılan savaşların amacı budur. Bu nedenle ordu Viyana'ya kadar gidecek motivasyonu bulmuştur. Hristiyanlığı kabul etmesi Osmanlı'nın var oluş amacına terstir. Doğal olarak yayılma duracağı için Osmanlı denen devlet Marmara Bölgesi'nin ötesine geçemezdi. Avuç kadar bir beylik olarak kalırdı ve yok olurdu. İslam'ın Osmanlı'ya en büyük katkısı gaza için yapılan savaşlar sonucunda büyük toprak kazanmasıdır. Hristiyanlığın ise Osmanlı'ya hiçbir katkısı olmazdı. Çünkü Hristiyanlık Orta Çağ'da cennetten yer satılan, bilimin engellendiği bir ortamda yer alıyordu. İslam ise bilginler sayesinde daha zengin bir durumdaydı. Fatih ile Hristiyanlık arasında sürekli zorlama bir bağ kurulmaya çalışılıyor. Fatih bunu kabul etseydi ki etmesi imkânsız, gavur padişah diye kendisini asarlardı.

En fazla Sırbistan düzeyinde bir devlet olurdu. Dünyada hiçbir etkisi olmazdı.
0
dissendium
(26.02.22)
Abi dediğine çok katılmıyorum Hristiyanlar da 1500 yıldır falan kendi aralarında ya da Müslümanlarla savaşıyor, yani Hristiyanlığı kabul etselerdi de savaşmak için, özellikle o dönem için yine bi motivasyonları olurdu muhtemelen, bu yine toprak kazanılmasını sağlayabilirdi. Biz Hristiyan olduk hadi oturup çayımızı kahvemizi içelim demezlerdi sanırım.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
tarihsel olarak, kusatma olarak ne degisirdi bilmiyorum ama arap kulturunden uzak kalirdik. din kardesligi adi altinda su anki multeci sorunumuz da olmazdi mesela. ab'ye de daha kolay girerdik. en kotu kucuk, etliye sutluye dokunmayan bir avrupa ulkesi olurduk. asyada topragimiz da olsa sirf dinden sade avrupa kitasindan sayilirdik otekilestirilmezdik.
0
Kittie
(26.02.22)
Valla Osmanlı değil ama, tarihte Türkler kadar çok din değiştiren başka bir millet yok sanırım, Musevi, Hıristiyan, Budist vs olan bir sürü Türk topluluğu / askeri / komutanı / devleti var tarihte.

İlginç bir şekilde İslam hariç hiçbir din "tutmamış". Tabi başka milyon tane sebep de vardır da, Türklerin asıl olayı askerlik olması ve İslam'daki cihat anlayışı güzel bi sinerji yakalamış gibi görünüyor.

Yani üretimden, ticaretten, sanattan anlamayan bir topluluk var elinde. Asıl meslekleri sağa sola saldırıp yağma yapmak. Zamanın en yeni ve cool ideolojisi de senin yeteneklerinle uyumluysa ona yönelmek en mantıklısı.

Demek istediğim, eğer Türkler Müslüman olmasalardı zaten Osmanlı olmazdı büyük ihtimal. O saatten sonra da tüm ordu Müslüman, Fatih din değiştirse onu takip edip etmeyecekleri şaibeli.

Bi de işte Müslüman olmayan Türklerin, günümüzde istisnasız hepsinin asimile olmuş olması durumu da var. "Alelade bir Avrupa ülkesi" olmak, başımıza gelebilecek en iyi şey olurdu diye düşünüyorum. Gagavuz Türkleri, Karaylar, Uygurların hali ortada.

Edit: bu arada fun fact, Fatih'in oğlu Cem Sultan Vatikan'a kaçıyor, en son da torunları falan Hıristiyan oluyor diye hatırlıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.02.22)
osmanlı hristiyan olsaydı bizans olurdu. bizans osmanlı aynı şey.

fark yok.
0
duyurukullanıcısı
(26.02.22)
İslâm olmasa da o dönem zaten gaza akımları her yerde var. Sürekli sınırları zorlamak, gasp etmek, Sümer döneminde bile mevcut. Yani Osmanlı Müslüman olmasaydı olmazdı söylemi safsata ki Fatih Sultan Mehmed'e değin Hristiyanlar devlet yönetiminde etkin görev alıyor. Fatih Mehmed bunları yollayıp devlet yönetiminde tamamen ele geçiren ilk padişahdır. Bu yüzden ki Halil İnalcık Osmanlının gerçek kurucusuna Fatih der.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(26.02.22)
bence en önemlisi anadolunun türk oldugu değil grek ve ermeni oldugu kabul edilirdi.
osmanlı hristiyan yani ortodoks olsaydı yine rusya ile çekişirdi.
ortodoks hristiyan dünyasının lideri kim olacak diye.
ruslar slav nüfus desteğine, yükselen ivmesine ve kuzey asyadaki sınırsız topraklarına dayanarak yine avantajlı olurdu.
osmanlı avrupada islamiyeti yaymak motivasyonunu kaybederdi, aksine ortadoğu ve afrikadaki müslüman halkları sömürgeleştirmek motivasyonuna sahip olurdu.
abd gibi olması imkansız çünkü bir akdeniz ülkesi. avrupanın lideri yine okyanusa kıyısı olan ingiltere almanya fransa olurdu.
hristiyan oldugu için avrupadaki olumlu ve olumsuz gelişmelere daha çok dahil olurdu.
fransız ihtilali ve napolyon savaşlarında daha aktif olurdu.
monarşi eninde sonunda yine yıkılırdı en geç 2.dünya savaşında veya sonraki darbe dönemlerinde.
yıkıldıktan sonra kurulacak cumhuriyet yunanistana çok yakın olurdu hatta birleşme bile gündeme gelebilirdi. hatta yunan ayaklanması olmazdı bile. bizans gibi bir ülke olunurdu ve yunanlar ayrılmak istemezdi.
0
dafuq
(26.02.22)
önceki cevabın silinmesi sonrası edit'lenmiş cevap:

II. mehmet papa'nın teklifini kabul etseydi devletin başında 2 gün kalamazdı. o zamanın eşrafı ona göre bir alternatifi başa getirir, sistem aynen devam ederdi.

takvimi geriye sarıp islam'ın yayılışının kısıtlı kaldığı bir senaryo üzerinden gidelim:

ortadoğuya yakın oluşumuz dolayısı ile müslümanların azınlık olduğu bir durumda, zamanımızın ve kaynaklarımızın büyük kısmı din temelli çatışmalar ile harcanırdı.

protestanlık sonradan bunu değiştirse de hristiyanlık, islam'a göre ekonomik ve sosyolojik açıdan daha kısıtlayıcı, tutucu bir din idi. bundan dolayı endüstri devrimi öncesinde ekonomik ve sosyolojik olarak kesinlikle daha iyi durumda olmazdık. protestanlığı benimsediğimiz ölçüde erken kapitalist dönemde bazı sistemleri oturtma şansımız olabilirdi. ancak rusya ve dinen karşıtımız olan doğudaki komşularımız karşısında, oluşturduğumuz ekonomik yapıyı bozmadan pek fazla dayanamazdık. 1. dünya savaşı sonrası dünyada olduğu gibi bizde de imparatorluk konsepti yıkılırdı.

refah açısından geri kalmamızda avrupa'daki dini birliktelik elbette bir yere kadar geçerli ancak bizim muhafazakar akademik tayfanın iddia ettiği kadar büyük bir faktör değil. zira dünyanın gördüğü en büyük iki savaş da hristiyanların kendi arasında patlak verdi.
0
zgrydn
(26.02.22)
ingiliz fransız alman ortadoğuda yaşamıyor, din de yok, yüzlerce yıl olmuş dinini unutalı, dünyanın en kanlı savaşını başlattılar 2 kere, milyonlarcası birbirlerini boğazladılar

tarihi eğer şöyle olsaydı diyerek baştan kurgulamak imkansız
0
comp
(26.02.22)
Avrupa dini bir birliktelik üzerine kurulu değil aslına bakarsanız. Bizim ülkenin bakış açısından böyle bu. Avrupa soy bağları üzerine kurulu. Batı, orta ve doğu Avrupa içerisinde teknik olarak aynı dine mensup olmalarına rağmen derin ayrılıklar var.

Bunu anlamak için geç antik çağ tarihine bakmanız gerekiyor, Roma'nın yıkılış sürecinde germen kabilelerinin toprak bölüşümleri kritik öneme sahip. Yüzyıllar boyu karolenj ve merovenj hanedanları daha geç dönemlerde capetler, bourbonlar, plantagenet, tudor, hanoverlar gibi belli başlı aileler arasında miras olarak parçalanıp birleşen topraklarda kurulu bu ülkeler. Bizim "Türki cumhuriyetler" dediğimiz yapıdan çok daha sıkı fıkı bir ortak geçmiş var aralarında. "Aynılık" hissiyatı dini yakınlığın çok ötesinde. Dini aynılığın sebebi dahi bu ailelere mensup monarkların din değiştirmiş olması. Avrupa'nın hristiyanlaşma süreci çok ilgi çekici bir konu ama bizim ülkede ne ilginç ki Avrupa tarihi ile ilgili yazılmış çevrilmiş kitapların sayısı çok az. Özellikle de geç antik çağ ve orta çağı konu edinen kitaplar daha da az.

Osmanlı hristiyan da olsa balkan ülkelerinden ya da ermenilerden çok da farklı olamazdı.

Türkiye'deki Müslümanlar Avrupayı "Hristiyan devletler birliği" olarak görüyor. Bundan daha yanlış bir tanımlama çok zor yapılır sanırım. Zaten bugünkü Avrupa'nın Hristiyanlıkla pek bir ilgisi alakası da kalmadı.

Hristiyan olmamızın bize tek artısı bugün yaşadığımız kimlik bunalımını yaşamıyor olmamız olurdu. Bugün İslami kaygılarla ne batı ne de doğu bloğuna ait hissedemiyoruz, ancak dünyanın güç dengesi bu bloklar arasında kurulu.
0
akhenaten
(26.02.22)
(10)

Üst komşuyla muhabbeti ilerletme & flört

bfm
Yurt dışındayım, eski 4 katlı bir apartmanın 2. katında oturuyorum. apartman oldukça eski olduğu için epey ses duyuluyor.üst komşum hollandalı bir bey, daha önce hiç görmemiştim ama 2-3 haftada bir cumartesi akşamları evinde küçük çaplı partiler verdi kış boyu ve güzel de müzikler çaldılar. epey sos
Yurt dışındayım, eski 4 katlı bir apartmanın 2. katında oturuyorum. apartman oldukça eski olduğu için epey ses duyuluyor.

üst komşum hollandalı bir bey, daha önce hiç görmemiştim ama 2-3 haftada bir cumartesi akşamları evinde küçük çaplı partiler verdi kış boyu ve güzel de müzikler çaldılar. epey sosyal biri.

kendisi de kesin benim yatak odası seslerimi duydu.. buna eminim çünkü yürüme sesini duydum.

bugün kendisiyle ilk kez kapıda karşılaştık, abimiz aşırı tatlıymış :))
kapıda pizzasını bekliyordu (apartmanın zili bozuktu), ben de içeri giriyordum. beni görünce çok heyecanlı şekilde "aa sen üst komşum musun, ben x"; dedi. "siparişimi bekliyorum" falan filan derken ben de "aynen ya zil çalışmıyor, ben de kapıya not bırakıyorum beni arayın gelince diye ama saçma oluyor :D" dedim. "evet evet halledicem ben zili" dedi. "zaten bak bu ışık da çalışmıyordu ama ben hallettim" dedi.

sonra ben eve girerken tam kapıda "senin kapının önündeki ışık da çok kısa süreli yanıyor, onu da düzelticem ben" dedi. ben de "çok iyi olur:))" dedim. "düzeltince numaraları exchange ederiz" dedi.

şimdi abi bana yürüdü mü yoksa sadece centilmen mi, ne anlamalıyız? sevgilisi olmadığını varsayarsak bu kişiyle muhabbeti nasıl ilerletebilirim? yatak odası seslerimi duymasından dolayı biraz da utanıyorum.

basic şekilde tavsiyelerinizi bekliyorum. kompleks diyaloglar/stratejiler beceremiyorum :)
0
bfm
(25.02.22)
O hollandalı olduğu için flört etmek ve sosyalleşmek kavramları biraz içiçe geçmiş olabilir ama flörte daha çok benziyor. Fört olmasa bile yürümemen için bir engel yok bence. Tatlı da diyosun. Kadınlarının tam tersine erkekleri biraz çirkin gelse de bana gider diyosan eğer hiç kaçırma.

Yatak odası sesine gelince, utanacak hiçbir şey yok. Kadınlarının bile efil efil yellendiği bi kültürde erkeği böyle şeyleri hiç sallamaz.
0
IncredibleMau
(26.02.22)
@IncredibleMau yatak odası sesini duymasının şöyle bi etkisi de var, abi direkt bana "sevişiriz bunla ya" diye yürümüş olabilir gibi? Çok mu Türk kafası olur bu bilemedim ama..
0
🌸bfm
(26.02.22)
Hiç sanmam! Hatta senin örnekte aklına ilk gelecek şeyin bu olmadığına eminim. Her ihtimali değerlendiriyo ince eleyip sık doluyosan eğer exotic bir tat peşinde de olabilir.
0
IncredibleMau
(26.02.22)
Bende bir yurume yok. yatak odası sesini duyup ta sevisirsz bunla diyeceğini de sanmıyorum
0
all girls dream
(26.02.22)
adam komşusu ile medeni ve kibar bir şekilde konusmus bence
0
dafuq
(26.02.22)
Bi daha gorustugunde parti sesleriniz geliyor deyip davet ettir kendini. Hem daha rahat bi ortam olusur hem de adami gozlemlemis/tanimis olursun.
0
brkylmz
(26.02.22)
Adam seni dışarıda bir yerde görse muhtemelen tanımaz bile, medeni bi komşu sadece.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.02.22)
Sen mi üst komşusun adam mı?
“ üst komşum hollandalı bir bey” buradan onun üst komşu olduğu anlaşılıyor.
“ beni görünce çok heyecanlı şekilde "aa sen üst komşum musun, ben x"; dedi.” buradan ise sen üst komşusun gibi anlaşılıyor.

Bu kafa karışıklığının haricinde adam sana yürümemiş. Yatak odası seslerimi duymak da genelde insanları irrite eden bişey olduğu için duyup da oh kesin yatarız deme ihtimali çok düşük. Sen yürümek istiyosan eline koz da vermiş, ampülümü değiştirir misin diye sormak için telefonunu iste direkt bence.
0
mukrime
(26.02.22)
yürümeden sempatik davranmış gibi geldi bana.

tabii bu yürümeyeceği ya da yüründüğünde karşılık vermeyeceği anlamına gelmez ama şu anda bir yürüme yok gibi.
0
blatta hiberna
(27.02.22)
yurtdışında özellikle hollandada vs. komşularla sosyalleşme çok yaygın. biz türkiyede genel olarak yabani insanlarla beraber yaşadığımız ya da insanlar genelde hayatta kalmanın ötesinde bir şey amaçlayamadığı için bu tip şeylere alışkın değiliz ama normal bir davranış gibi geldi komşunuzunki. yürümüş olamaz mı, tabii ki olabilir. ama ben de kafa birine benziyosa komşum bu muhabbetleri kurmaya çalışırım. komşuyla bir gün oturup iki tek atıp lafın belini kırmak ayrı güzel oluyor.
0
vital
(27.02.22)
(9)

Askerlik-Nişancılık

Kaleci Saçlı Forvet
Şu konu yıllarca kafama takıldı: Askere gidene kadar elime bir kez silah almışlığım yok, bu işleri de hiç sevmem fakat askere gittiğimde bilirsiniz atış yaptırdılar 25 metre 100 metre 200 metre. Toplamda sanırım 70-80 atış yaptım bunların üç beş tanesi dışında hepsi hedefi bulmuştu, hatta 200 metre
Şu konu yıllarca kafama takıldı: Askere gidene kadar elime bir kez silah almışlığım yok, bu işleri de hiç sevmem fakat askere gittiğimde bilirsiniz atış yaptırdılar 25 metre 100 metre 200 metre. Toplamda sanırım 70-80 atış yaptım bunların üç beş tanesi dışında hepsi hedefi bulmuştu, hatta 200 metrede 30 atış yapmıştım 28 tanesi hedefdeydi, bunun nedeni ne olabilir bu bir matematik mi yetenek mi tesadüf mü? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
Hocam yanlış anlama da bu tip silahlar zaten en beceriksiz insanlar bile kullanabilsin diye tasarlanmış üretilmiş şeyler

Nişan aldıktan sonra zaten işi silah yapıyor bu yüzden basket atmak bile bundan daha komplike ve koordinasyon gerektiren bir iş diye düşünüyorum
0
freebird5406_2
(24.02.22)
Atışta hedefler karışıyor. Belki başkası senin hedefine atış yapmıştır. Yerdeyken onu fark etmek zor.
0
dissendium
(24.02.22)
Ben de öyleydim. İlk defa askerde ateş ettim meğer yeteneğim varmış. Özellikle G3'lerin nişangahı çok iyi ama bence. Epey berbat atışlar yapanlar vardı ben de onları anlamazdım.
0
pispinti
(24.02.22)
Abi 200 metre atışı standart bi prosedür değildi 100 metrede iyi atış yapanlara tek tek 200 metre atışı yaptırılmıştı. Sanırım oradan ani müdahale timine adam seçeceklerdi ama ben bölük yazıcısı olunca alamadılar oraya.

G3'ler cidden iyi ama biz Kalaşnikof kullanıyorduk.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
g3 lerle 200 metre de 30 atışta 28 vuruş imkansız zaten ( güneydoğu da bir çok çatışmaya girmiş top un dan envayi çeşit silahı kullanmış biri olarak yazıyorum ) çünkü g3 uzun mesafeye atabilmesine karşın darbeli olduğundan uzun mesafelerde atışı zor bir silah.
kele ise yakın muharebe silahı 200 metrelere keskin nişancı gibi kullanılacak bir silah değil işin ilginç yanı burada..
0
jamswety
(24.02.22)
Abi bu arada hedef dediğim şu insan boyutundaki hedeflerden.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
Komutanın direktiflerini iyi dinlerseniz sonuç elde ediliyor. Adamlar yırtınıp duruyordu beni dinleyin diye. Serinkanlı ve sakin de olabilirseniz ne ala.
0
sagini solunu bilmez cahil
(25.02.22)
Kesinlikle bu işe olan yatkınlığınız ve yetenek çok önemli.

Eli kolu titreyen bir adamla titremeyen bir olmaz, diyaframdan nefes alanla ciğeri doldurup şişiren bir olmaz.

Tüfeği bir tezgaha bağlayıp, nişan hattını ayarlayıp, tetiği bir iple de çekseniz ya da bir maymuna da tetiği düşürtseniz hedefi vurur. Ama tüfeği elle tutup nefes alıp verirken nişan alıp 200 metrede vurmak beceri ister.

Özetle yeteniklisiniz, bir gün poligona gidelim İstanbulda'ysanız. Yalnız tabanca atışı zordur, tüfek gibi kolay hedef vurulmaz bilginiz olsun :)
0
John Bloor
(25.02.22)
ben de aynen öyleydim ve hedefi vurdum diye beni atış takına almışlardı.
g3 kullandım yalnızca. geometri bilgisi ve vücut hakimiyeti olan soğukkanlı herkes yapabilir bence.
0
dafuq
(26.02.22)
(7)

Akşam yemeğini kaçta yiyorsunuz? Sonrasında neler atıştırıyorsunuz?

hrvl
Ben artık kendimden sıkıldım. Sürekli karnım aç, yıldım. Akşam yemeğini 7 gibi yiyoruz. Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde. Ama yemekten sonra çay demleme alışkanlığımız yok mesela. Meyve yemek de yok, markette özenip alıyorum bazen, çürütüp çöpe atıyoruz gün
Ben artık kendimden sıkıldım. Sürekli karnım aç, yıldım.

Akşam yemeğini 7 gibi yiyoruz. Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde. Ama yemekten sonra çay demleme alışkanlığımız yok mesela. Meyve yemek de yok, markette özenip alıyorum bazen, çürütüp çöpe atıyoruz günah. Anca yaparsak cips kola yapıyoruz.

Ama ben doymuyorum. Yemeği 7’de yedik mesela, 9 gibi midem kazınmaya başlıyor. Ama baharatlı bir şeyler istiyor canım. Kendimi getirde yemeksepetinde trendyol yemekte çiğköftelere, lahmacunlara, tantunilere bakarken buluyorum. Ama her Allah’ın günü böyle bu. Misal dün 7.30 gibi yemek yemiştik. Ben saat 10’da üç çeyrek tantuni siparişi verdim. Bir dönem insülin direnci sorunum vardı. O zaman da hunharca acıkıyordum. Uzun süre ilaç kullandım, değerlerim normale döndü ve bıraktık tedaviyi. 1 sene falan olmuştur en son kontrole gideli, sorun yoktu o zaman da. Hem insülin direnci olsa tatlı matlı istemez miyim? Ben acı baharatlı şeyler istiyorum hep. Hiçbir şey yapamazsam kalkıp tost yapıyorum. Anormallik bende mi? Siz de akşam yemeklerinden sonra acıkıyor musunuz?

Bu arada yaş 29 cinsiyet kadın.

Günlük yemek rutinim de şu:
Sabah 9 kalkış 9.30 gibi bir kase mısır gevreği
12.30 gibi kahvaltı, peynir zeytin dışında mutlaka bir şey olacak, yumurtadır, menemendir, patates kızartmasıdır
6.30-7.00 gibi akşam yemeği
Sonra da Allah ne verdiyse açlık krizi işte
0
hrvl
(24.02.22)
Cevap soruda gizli

“ Sağlam ekmek yerim, pilav veya makarna da mutlaka olur akşam yemeklerimizde.”

Basit karbonhidrata çok yükleniyorsunuz, insülin tavan yapıyor. Haliyle hemen sindiriyorsunuz ve depoluyorsunuz. Sonra kan şekeri düşüyor insülini yemekten sonra çok yükselttiğiniz için.
Biraz glisemik indeks araştırın. Glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenitdeniz kan şekeriniz birden fırlamadığı için daha az insülin salgılarsınız, insülin direnciniz oluşmaz, daha yavaş sindirirsiniz ve sindirim sonrası kan şekeriniz düşmez.

Aralıklı oruç insülini ve kan şekerini çok iyi dengeliyor. Ama karbonhidrata bu kadar yükleniyorken işe yaramayabilir.
0
zimbirik
(24.02.22)
- aç kalmayı vücudunuzu alıştırın. (ilk birkaç gün zor olacak ama sonrası çok rahat)

- ekmeğe, kızartmalara elveda, nitelikli gıdaya merhaba. (günün ilk öğününü mümkün olduğunca geç yapın, güne mısır gevreği ile başlamak yerine bir elma ile başlayıp kahvaltıda muzlu, fıstık ezmeki yulaf ezmesi yiyin ve tabii bol su)

- yemeksepeti, getir gibi appleri silin, markettenn cola cips vs. alıp evde stok yapmayın. iletişim kanalları ve seçenekler daralırsa yoldan sapmazsınız.

- ara öğünlerde yoğurt, kuruyemiş, kuru meyve, meyve tüketin. (gece acıkmasını bir avuç kuruyemişle bastırabilirsiniz)

bir de gerçekten kararlıyanız bir diyetiysene başvurun derim. bu önerilerim kaba taslak. kalori hesaplamasıyla daha ölçülebilir bir şekilde rahat edebilirsiniz. ama bence temel mesele vücudu alıştırmak ve küçük kaçamaklar hariç hep nitelikli gıda tüketmek.
0
steve rogers
(24.02.22)
+zimbirik

Bilimsel bir temeli olmadan kendi görüşümü salllayacağım

1. Mısır gevreği acıktırıyor beni. Gevrek yediğimde daha çok dahaaa çok iştahım artıyor

2. Günde 3 öğün yemek de beni acıktırıyor. Aralıklı orucu daha sağlıklı buluyorum ve saati saatine buna uymasam da acıkmadan bişi yemiyorum ( geceleri stres yemeği hariç )

3.sabah acıkmadan ağzıma lokma koymuyorum

4. Gece stresten sıkıntıdan yiyorum.

5.az su içti isem bunu açlık sanıyorum. Bol bol bişi içmek gerek.


6.yeterince baharatlı bişi yemedi isem de doymuyorum.

7.ayrıca karbonhidrat yedikçe acıktırır

8.kendi gözlemim şu ki doğal yolla yeterli şeker alınmazsa ve sağlıksız rafine şeker yenirse de çok acıkılıyor. Kahvaltıda mümkünse bal ve pekmez bu açığı kapatabilir.

9.bunu yazacağım için bağışlayın ama , eleştirim kendime de yönelik, spor yapmıyorsam, aşık değilsem, hayatımda heyecan vs yoksa daha çok yiyip doymuyorum

10. Son olarak gece geç yatıyorsanız 7 erken bir saat. Geç uyuyan biri daha geç yiyebilir
0
photo85
(24.02.22)
günde iki öğün. akşam yemeğini 19:00 - 20:00 arası yeriz. içerik; et-tavuk ya da sebze, yanında bazen pilav/makarna, arada çorba. ilerleyen saatlerde nadiren meyve ya da tatlı bir şeyler atıştırabiliyoruz. genelde acıkma sorunu yaşamam. sorunum hareketsizlik.
0
zgrydn
(24.02.22)
Yani detaylı yazmamış olabilirsiniz ama benim gördüğüm bol bol basit karbonhidrat, şekerli ürün (mısır gevreği dünyanın en gereksiz şeyi misal).
Sebze yok, meyve yok. Protein sınırlı gibi.
Acikmaniz normal. Acikmamak garip olurdu.
0
logisticsmanager
(24.02.22)
Basit karbonhidrat azaltın.
Akşamları az karbonhidrat tüketin
Protein ve yeşillik tüketin
Sorun insülin direncinde. Bu ka
Misir gevreği bol şeker içerir.
Dengeli beslenmiyorsunuz.
İnsülin direnci olunca tatlı istenir diye bir şey yok. Neye alistiysaniz onu istersiniz. Siz baharatlı şeylere alışmışsınız akşamları, şeker düştükçe canınız çekiyor .
0
dafuq
(24.02.22)
9-10 gibi. Bazen 8de yiyorum. 7de falan aksam yemegi yersem yatmadan once bir kez daha acikirim ben de mutlaka. Ama o kadar erken yeme firsatim olmuyor pek.

Makarna falan yersen tutmaz seni, acikirsin.
Makarna falan yemezdim ben olsam. Cunku makarna verimsizdir, yuksek hacime dusuk kalori barindirir her ne kadar kilo aldiran ve cok yuksek kalori barindiran gida olarak anılda lsa da. Makarna siser midede yer kaplar ama dogru durust kalori yoktur o hacimde. Dolayisiyla o siskinlik hali gecmeye baslayinca direkt acikirsin tekrar. Cunku siskinlikle tokluk hissi yasadin.

Bir de zaten 3 ogun yiyorsun, normal gözüküyor. Misir gevregini ogunden saymadim. Kilolu değilsen ve bu sekilde kilonu koruyorsan bir sikinti yok bence. Mesele gec saatte yemek aramak zorunda kalmak ise yeme saatlerini degistirmek lazim.
Sabah misir gevregi yerine direkt kahvaltiya girerdim ben. Veya kahvlati hic yapmayabilirsin.

Kacta yer sen ne zaman acikiyorsun, ne yersen sonrasinda ne kadar acikiyorsun bunlaro kendi uzerinde denemem ona gore bir alışkanlık gelistirmen lazım çünkü bu işlerin net formulu yok. Her bunye farkli. Adamın biri elma yiyorim tok tutuyor diyor mesela, ben elma yiyince aksine kurt gibi acikiyorum en basitinden.


Aksam yemeğini geç saate birakmayi deneyebilirsin, tek bir aksam yemegi yersin. Gec saatte yemek oldugu gibi kiloya donusur diye bir efsane dönüyordu eskiden de o hiksye zaten toplamda aldigin gida onemli. Sadece gece uykunu rahatsoz edecek kadar gec saate birakma.
0
stavro
(24.02.22)
(6)

Galatasaray'ın renkleri

Kaleci Saçlı Forvet
Öncelikle belirteyim futbol teröristi değilim her takıma ve taraftarlarına saygım var, sadece merak ettiğim için soruyorum bu soruyu. Sorum şu: Galatasaray takımının renkleri sarı-kırmızı fakat son dönemde bu biraz turuncu-bordoya dönmüş gibi, ben Galatasaray taraftarı olmadığım halde bundan rahatsı
Öncelikle belirteyim futbol teröristi değilim her takıma ve taraftarlarına saygım var, sadece merak ettiğim için soruyorum bu soruyu. Sorum şu: Galatasaray takımının renkleri sarı-kırmızı fakat son dönemde bu biraz turuncu-bordoya dönmüş gibi, ben Galatasaray taraftarı olmadığım halde bundan rahatsız oluyorum, Galatasaray taraftarı da rahatsız oluyor mudur yoksa önemsiz bir ayrıntı mı? Teşekkür ederim.

ibb.co
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.02.22)
Bence koyu olan daha şık. Sonuçta sarı kırmızının da bin tane tonu var.
0
prole
(23.02.22)
Galatasaraylıyım, yıllardır hiç üzerinde durmadım. Koyu renk daha güzel bence.
0
heathen
(23.02.22)
bu renklerin öyküsünü ali sami yen'den dinleyelim:

"birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet bahçekapı'daki şişman yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. sarı-kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. nitekim de öyle oldu."

"...vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı..." ifadesini daha çok karşılıyor sanki şu anki renkler. eskisi daha çok cırtlak kırmızı ve civciv sarısı çünkü.

kaynak: www.galatasaray.org
0
avianthem
(23.02.22)
avianthem Bunu bilmiyordum o zaman olabilir gibi evet. Teşekkür ederim.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(23.02.22)
Ben açıkçası rahatsızım.90lardaki cart sarı kırmızı da güzel değil. Şu anki renkler zaten sarı kırmızı değil. Bordo turuncu oldu.

Bana göre 2012 yılındaki forma bu işin tam orta noktasıydı ama kullanılmadı bir daha o renkler.
0
bigcaptain
(24.02.22)
2000li yıllarda galatasaray renklerini bir standarda bağladı. bu standart için de ali sami yenin yukardaki sözleri referans alındı. o yüzden sarısı daha bir koyu.

onun öncesinde, özellikle 90larda açık sarı renk kullanılırdı. ben o rengi daha çok seviyorum çünkü sadece sarı renkte forma giyilebiliyor. şu anki koyu sarı yalnız başına kullanılamıyor.

ayrıca sarı ve kırmızı birbirine çok yakın. bu da hosuma gitmiyor.
0
dafuq
(26.02.22)
(8)

Günlük protein ihtiyacınızı ne şekilde karşılıyorsunuz?

msb
Fitness ve B. Building'le ilgilenenlere sorum.Protein alma yöntemleriniz/miktarlarınız nedir?
Fitness ve B. Building'le ilgilenenlere sorum.

Protein alma yöntemleriniz/miktarlarınız nedir?
0
msb
(23.02.22)
120 gram civarı alıyorum bunu 2 kaşık şeklinde protein tozundan kalanını yemeklerden alıyorum. Yemekte de genelde tavuk hindi falan yiyorum 2-3 öğün olarak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.02.22)
ben de 120 gramı görüyorum. 30'u protein tozundan kalanının ağırlığı tavuk ve kontrafile. nohut mercimek falan da çok yiyorum hafta bi nohutlu yemek yapar, birkaç gün yerim.
genelde 1 gün tavuk 1 gün baklagil/sebze 1 gün kırmızı et döngüsünde.

yetişemezsem protein barlar ve Bigjoy'un proteinli çorbası da yedek kulübesinde bekliyor.
0
patronaj1
(23.02.22)
yumurta, 30gr protein takviyesi, porsiyonlara bölünüp dondurucuya atılmış tavuk göğüsleri, yağsız mercimek haşlaması (genelde içine bir de yumurta kırarım) ekseninde gidip geliyor ağırlıklı olarak.

O döngüden çıkmak istediğimde arada bir değişiklik yapıp kullanmak için soya kıyması bulunduruyorum, kırmızı eti düzenli karşılayamadığım için yine arada bir kullanıyorum.

90-100gr aralığında tutuyorum günlük alımı.
0
akhenaten
(23.02.22)
Kg*1.5-2
Sabahları protein süt (25gr) ya da proteinli yogurt(15gr)

Öğlen genelde 250-300 gr arası et

Akşam gene benzer

Şimdi sabahki yogurt/süt olayının yerini kendi myprotein(aromasia) ile yapacağım tarifler alacak.
0
logisticsmanager
(23.02.22)
Karsilayamiyirum. Gunluk ihtiyacim 120-150gr arasi ve bu oyle az buz bir rakam değil. Gunde 120-150gr proteini ortlama bir insan kolay kolay alamaz. Hayvan gibi et tavuk yumurta yemen lazim.

Bana sorarsan protein tozu sart. Ki protein tozu kullansan da cok kolay degil gunluk ihtiyaci karşılamak.
Ben zaten protein ihtiyacımi tutarli bi sekilde devamlı karşılayacağımi bildigim icin kasmiyorum. Ama bugunden itibaren ihtyaci karsilamaya baskayacak olsam rahat yarisini protein tozundan karsilarim. Obur turlu hem maliyet açısından hem de midenin almasi acisindan zor. Gercekten 120gr protein dediğin az buz bir rakam degil ve bu benim gibi 70kg civari bir adamin "minimum" ihtiyaci. Agirligin fazlaysa ve kas orani da fazkaysa bu rakam daha da yüksek olacak. Tavuk ve etin agirliginin yaklasik %22sinin protein oldugunu dusunursek kolay degil o kadar protein almak. Bayağı gommen lazim yani.

Protein ihtiysci hesabı:
Yag orani cikarilmis vücut agirligi*2.70(minimum 1.50)
0
stavro
(23.02.22)
sabahları mutlaka yumurta (1-3 arası)+peynir+süt
bazen hindi füme, yulaf proteini

öğlen ve akşam mutlaka et, tavuk, balık.
dönüşümlü bunları yiyorum. köfte, steak, kavurma, kuşbaşı, kıymalı yemek, tavuk haşlama, tavuk sote, vs ne olursa

yukarıdakileri yiyemediğim günlerde protein tozu

ki ben 100-120 gr arası alıyorum. 150gr falan almıyorum yani.
0
dafuq
(23.02.22)
Azını etten, çoğunu kuru baklagillerden
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.02.22)
Ne kadar kütle kazanmak istediğinize ve antrenmanınızın ağırlığına göre protein ihtiyacınız değişir. Antrenman yaptığım günler 5-6, yapmadığım günler 4 öğün yiyorum. Bitkisel ve hayvansal protein kaynaklarını öğünlere istediğiniz gibi dağıtabilirsiniz. Ben her öğün en az 30 gram almaya dikkat ediyorum. Yukarıda bahsedilenlere ek olarak lor peynirini de tavsiye ederim. Bir de süt içecekseniz yatmaya yakın için. Uykudayken vücut o proteini kullansın.
0
schopenhauerin kedisi
(25.02.22)
(3)

Panik atak nedir? Ne değildir?

erty_ksk
Bir hastamız var, hipertansiyon hastası, kalp ve damarlarda sıkıntıdan şüphe ettiğimiz bazı ataklar yaşıyor. Tansiyon vs normalken hızla helen kalp ritim artışı, sonrasında bayılmaya kadar giden bir süreç yaşanıyor. Yapılan tetkik ve işlemler, kalp ya da damarlarla ilgili olmadığı yönünde şimdilik.
Bir hastamız var, hipertansiyon hastası, kalp ve damarlarda sıkıntıdan şüphe ettiğimiz bazı ataklar yaşıyor. Tansiyon vs normalken hızla helen kalp ritim artışı, sonrasında bayılmaya kadar giden bir süreç yaşanıyor. Yapılan tetkik ve işlemler, kalp ya da damarlarla ilgili olmadığı yönünde şimdilik.
Panik atak olabilir mi?
Doktora da gönderemiyoruz(psikolog/psikiyatr).
Öyle bişey söylemeliyiz ki bak şu olduğu için panik atak bu, ya da değil gibi bariz semptomlar vs var mı?
Anlayabilir miyiz bu atakların panik atak mı değil mi olduğunu?
0
erty_ksk
(21.02.22)
panik atakta bayılma olmaz.
0
dafuq
(21.02.22)
Bu durum şüphe ettiğiniz gibi kalp hastalığından kaynaklı olabilir. Benim annem kalp hastası, bu kalpteki ritim bozukluğunun teşhişi yapılmadan önce panik atak benzeri belirtileri vardı, acile gidildiğinde sakinleştirici veriliyordu, panik atak diyerek eve gönderiliyordu. O dönem gittiği kalbine bakan doktorlar kalbindeki sorunu fark edememişlerdi. Ama sonrasında teşhişi koyan doktor ve tanıyı doğrulayan doktorlar bize belirti olarak hiçbir şey yokken başlayan ritimde artış ve bayılmayı belirti olarak saydılar.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.22)
@dafuq'un dediği gibi kalp çarpar, çok berbat hissedilir ama bayılma olmaz.
0
candide
(21.02.22)
(29)

Nelere abonesiniz?

osssy
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
0
osssy
(21.02.22)
ilaveten youtube, amazon, icloud.
0
orient blue
(21.02.22)
Blu Tv, Spotify,Gain,Bein Sports,Youtube.
0
since1907
(21.02.22)
Mubi, Youtube Premium.
0
anarsik kurbaga
(21.02.22)
Amazon'da kindle unlimited ve Audible Premium
0
sopiro
(21.02.22)
Amazon (bence her kuruşa değiyor zaten çok ucuz). YouTube premium (buna bence çok da gerek yok). Sanal market gold hesap (bunu sıkça kullanıyoruz)
0
fraise
(21.02.22)
Youtube ve MUBİ
0
anladespina
(21.02.22)
Youtube Premium
Mubi
Netflix
Game Pass Ultimate
Busuu
0
AlsterWasser
(21.02.22)
youtube premium, olmazsa olmaz. geri kalan herşey için malum üyelik :D

bir de aylık google'a para veriyorum 100 gb ek alan için ayda 5 tl gibi bişey.
0
mustafakesekci
(21.02.22)
ikisi haricinde;

youtube premium
amazon prime
mubi
xbox game pass
EA play
ve senelik iptv
0
coldegezenkutupayisi
(21.02.22)
blutv, gain, mubi
0
cutterfly
(21.02.22)
Mubi
amazon
0
black holes in the sky
(21.02.22)
YouTube premium,
Amazon prime,
Migros gold
0
inheritance
(21.02.22)
Netflix
Amazon prime
Disney
Vpn
Canal plus
0
logisticsmanager
(21.02.22)
youtube, amazon.
0
teritori
(21.02.22)
amazon prime
spotify
0
paintov
(21.02.22)
amazon prime,
migros gold,
daily cross stitch,
wow presents plus
0
kobuzchu kiz
(21.02.22)
- Evernote
0
put it in your appropriate place
(21.02.22)
Storytel.
0
invictae
(21.02.22)
Netflix ve Spotify da dahil olmak üzere 0 aboneliğim var.

Abonelik ekonomisinden nefret ediyorum.

Ama Patreon ve Substack üzerinden aylık bağış yaptığım bi kaç yazar/çizer mevcut.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Netflix
amazon
youtube premium
ea game pass (yıllık)
money gold (migros sanal market)
Gain
Google Drive (yıllık)
0
false pretension
(21.02.22)
Kendim abone olduklarım;
Mubi
Gain
Youtube Premium
Google One
Spotify
TvPlus

Arkadaşlarımın aboneliklerinden faydalandıklarım;
Blutv
Bein Connect
Netflix
0
(21.02.22)
Netflix Spotify yok bende.

tivibu
digiturkplay
socrates dergi
bu aboneliklerim var. Uykusuz' a abone değilim ama her hafta alırım istisnasız.
0
kumandanim
(21.02.22)
müebbet muhabbet youtube kanalı dışında tek bir aboneliğim yok. dizi film ne varsa reklamsız ücretsiz aboneliksiz izliyorum teknoloji sağ olsun. müzik de hakeza.
0
kimwexler
(21.02.22)
Blutv, game pass, migros gold, amazon
0
baal
(21.02.22)
youtube premium üyesiyim

netflix ve spotify üyeliğim yok. ihtiyaç duymuyorum
0
dafuq
(21.02.22)
amazon prime
psn plus
0
duster
(21.02.22)
Youtube.

Netflix, amazon prime vs arkadaslarin hesabini bedavaya kullaniyorum.
0
hot potato
(21.02.22)
Valla sanirim en saçma üyelik bende varmis. Geçen gelen fatura maili sonrası overleafe taa kaç aydır premium abone olduğumu farkettim. Bir ara bir sınırlamasından yırtmak için kendimce çakallık yapıp premium deneme sürümüne geçmiştim ancak sonradan iptal etmeyi unutmuşum.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
youtube premium
amazon prime
0
cooperr
(21.02.22)
(10)

Sinemanın Altın Çağı

Kaleci Saçlı Forvet
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gi
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gibi sanki berbat bi anlayış hakim olmuş sektöre. Haksız mıyım? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
haklısın. aynısını müzik ve spor için de düşünüyorum.
doksanlar altın çağ, 2000lerin başı zirve, bir kaç sene sonra sert düşüş
0
dafuq
(20.02.22)
ben de bu konuda fikirlerimi dağınık olarak yazayım

hollywood ve ana akım sinema için dediğin doğru, bir de zaten her şeyin filmi çekildi yeni bir şey çekilmez dedikleri yere geldik sanırım çünkü "yeni" bir şey izlediğimizde 18 yaşındaki gence çok güzel ve etkileyici gelen bir film bizde ya bunu ve benzerini daha önce kaç kere gördük hissi yaratıyor, duygulara ve olaylara bir doymuşluk var

farklı şeyler izlemek isteyenler art house ve bağımsız türlere kayıyor, klasik giriş gelişme sonuca uymayan daha deneysel filmlere yöneliyor
0
freebird5406_2
(20.02.22)
Valla ben daha çok bilim kurgu ve fantastik türden filmler sevdiğim için aslında bu zamanlar bu tür filmler için en süper zamanlar gibi geliyor bana. CGI sağolsun çok süper evrenler, neredeyse birebir şekilde oluşturulabiliyor. Bu da süper bir seyir zevki yaşatıyor.

Bana göre tek sıkıntı ise şu günümüzdeki sjw ve political correctness olaylarının abartılmasi yüzünden bazı evrenlerin mahvedilmesi.
0
j r r tolkien hayrani
(20.02.22)
CGI işi bence çok abartılıyor ya. Yani illa kullan ama örnek vermesi için söylüyorum mesela Yüzüklerin Efendisi çekilirken adamlar Miğferdibi'nin maketini yapıp sahneyi perspektif tekniğiyle çekiyorlar, bu benim için daha gerçekçi bir ortam yaratıyor ama filmi bugün çekseler kimse uğraşmaz bunun yeşil perdede çekip geçer, o da artık bi noktadan sonra acayip sentetik bir hava yaratıyor benim için, hatta iş neredeyse çizgi film izliyormuşum noktasına geliyor. Benim sıkıntım biraz bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
@freebird5406_2 +1

geçmişte sinema ile yaşamak, öğrenmek, sinema filmi ile hissetmek, içselleştirmek gibi şeyler vardı. o yüzden değerli sinemacıların bakış açıları ortaya güzel işler çıkartıyordu. ve belki de para kazanmak bu kadar önemsenen bir mevzu değildi. şimdi ise her şey çok teknik bir yapıda ilerliyor gibi. ben yeni filmlerde eski sahici hisleri bulamıyorum. 90'lar ve 60'lar bence sinemanın en iyi çağlarıydı. belki de her şeyin bu kadar göz önünde olmasının negatif etkisidir, film çıkmadan film hakkında her şeyi bilmek. film çıktıktan sonra bir repliğinin, sahnesinin binlerce kez paylaşılması... belki de bunlar sahicilikten uzaklaştırıyordur insanı.

şimdi bazı dizilerde sinema tadı bulmak mümkün ama. better call soul, fargo... bu gibi dizilerin her bir bölümü başka bir sinematografik karakter içeriyor, sinemasal haz veriyor bana. sinema filmlerinden alınamayan tatları dizilerde bulmak mümkün.
0
the man with no name
(20.02.22)
teknoloji ile sinemanın harmanlanması açısından doğru, 90'lar ve 2000'lerin başı altın çağ denebilir.

ama sinemanın asıl altın çağı 1940-1960 arası dönemdir. zaten classic/golden age hollywood dedikleri dönem bu döneme denk geliyor. onun dışında italyada neorealist, fransada yeni dalga gibi akımlar var. uzakdoğuda kurosawa, naruse, kobayashi gibi isimler, avrupada dreyer, bergman gibi isimler hep bu döneme denk geliyor. sinemanın altın çağ kuşağı esasen bu isimlerden oluşuyor. bugünün veya 90'ların sinemasıyla karşılaştırılamaz bile.
0
lesmiserables
(20.02.22)
Bir sanat eserinin değerinin ortaya çıkması için üstünden belirli zaman geçmesi gerekiyor. Bunu hem zamana karşı ayakta durabilmek açısından hem de bir değerinin olabildiğince çok insan tarafından uzun süre içinde filtrelene filtrelene günümüze ulaşması açısından değerlendirebiliriz.

Haliyle bu hep böyle olmuştur, 2000'ler başında da 80'ler filmleri sinemanın altın çağı olarak kabul edilebilirdi. Benzer şekilde 20 sene sonra 2010'lara aynısını diyebiliriz.
Şimdi diyemiyoruz çünkü yeterli filtrelemeden geçmedi. Zamanla mücadeleye girmediler henüz, dönem olarak geniş perspektiften değerlendirilmediler. Bu aşamalar sonrasında daha net karşılaştırabiliriz 90'larla.


Tabii altın çağı diyince işin içine çok kıstas giriyor, ben şahsen sinemada bir dönemi altın çağ nitelendirebilecek kadar sinema tarihine hakim görmüyorum kendimi. 50'lerin çığır açan filmleri, 70'lerin sektörü günümüzdeki haline gelmesini sağlayan gelişmelerini düşünürsek altın çağ demek için ortaya çok fazla kriter çıkıyor.
Mesela sen hollywood ve sinema "endüstrisi" açısından bakmışsın olaya, işin "sanatsal" boyutundan bakınca, benim tarafımdan böyle görünüyor.

İlla bir yorum yapacak olursam; 2000'lerden itibaren - teknolojinin de gelişmesi sayesinde- bir sürü ilk film başarıları ortaya çıktı. Sinemanın gelişmesi açısından bakarsak son 10-15 yılın sinema tarihinin en iyi ilk filmlerinin yapıldığı bir altın çağ olarak gösterebiliriz.
0
Bruce
(20.02.22)
90'lar benim de favori dönemimdir sinema için.
müzik konusunda da sevdiğim bir dönem.

evet görsel olarak belki bu dönem daha çok tatmin edici, ki bence pek değil ama genel için konuşuyorum, yine de bazen başlayan, gelişen ve sonu olan bir takım insan hikâyeleri izlemek istiyorum.
90'larda en azından "konusu" olan filmler izleyebiliyorduk.
ve bunun illa sanat filmi ya da bağımsız sinema olmasına gerek yok, normal bildiğimiz hollywood filmlerinin de hikâyeleri vardı.
0
blatta hiberna
(20.02.22)
bence yanlış. türk sineması için bir nebze doğru. her ülkenin sinemasının altın yılları var. hollywood için bu 70'ler. italya sineması için 40'lar, fransa için 60-70'ler diye değişiyor.

90'lar siz gidip italyan sinemasının çağ atladığı zamanlarla kendinizi bağdaştıramayıp o filmleri sıkıcı bulduğunuz için size iyi geliyor. gerçekten çok film izlemiş olmak lazım bu ayrımı yapabilmek için. gidip 40'ların hollywood stüdyo filmlerini de izleyeceksin, 60'ların yeni dalga filmlerini de. her filmi dönemine göre değerlendirebilme yeteneğine sahip olduktan sonra gelip bence bu böyle diyeceksin.

ek olarak günümüzde çekilen göz önündeki filmler dediğiniz gibi ama bağımsız filmler öyle değil. her zaman izlenecek bir şeyler bulunabilir. önemli olan film aramayı bilmek.
0
bohr atom modeli
(20.02.22)
Bence oyle değil. 90larin filmlerinden zamanında efsane film dedigim filmler bugun tekrar izledigimde bana cok tirt geliyor. Gunumuz filmlerinin kalitesi yok, hem senaryo hem de prodüksiyon olarak.

He günümüz filmerinden 30filmden bir tanesi kaliteli cikiyor en fazla bana sorarsan ama muhtmelen o yıllarda da böyleydi bu.

Bir de bu izlediği film turune de bağlı biraz insanin. Bazı turler kendini tekrar etmeye basladi.
0
stavro
(20.02.22)
(5)

24 ayar altın ve gram altın farkı

adwokat
Nedir? Mesela gram altın şu an 800 küsür lira. Peki 24 ayar altın 24 katı mı oluyor?
Nedir? Mesela gram altın şu an 800 küsür lira. Peki 24 ayar altın 24 katı mı oluyor?
0
adwokat
(19.02.22)
gram vs altinin agirligini belirtiyor, ayar ise safligini. 24 ayar saf altindir, daha dusuk ayarlarda icine baska metaller karistirilir o yuzden daha ucuz olur. yani x ayarda y gram altin alabilirsin, fiyatini agirligi ve ayari belirler.
0
robokot
(19.02.22)
güldüm valla :)

gram altın = 1 gram altın
24 ayar = saf altın demek. yani sadece altın, içinde başka bir şey yok.
mesela 22 ayar altın da var, 18 ayar da. bu da içinde bir miktar gümüş var demek. haliyle ayar düştükçe gümüş oranı artıyor ve fiyat da düşüyor.
0
candide
(19.02.22)
yukarıdaki cevaplar ile ilgili ufak bir düzeltme yapayım. 24 ayar saf altın değil. onun da içinde başka metaller var ama oranı çok düşük
örnek olarak resimde 0.999 oranında 1 ons altın var
online.kitco.com
0
dafuq
(19.02.22)
şekil olarak aynı gram altına benziyor. 24ayar külçe alacagım diyin. bozdururken daha iyi dönüşü oluyor, diğerine göre yani. gram dışında bunu almaya özen gösterin.
0
halboyle
(19.02.22)
Gram altın fiyatı denilince 1 gram saf (24 ayar) kast edilir.

Ayrıca 24 ayar altın deyince ülkemizde %99,5 saflık kabul edilir. Altının ayarı düşürülürken gümüş yanında genellikle bakır da kullanılır.
0
ceketimi alip cikcam
(19.02.22)
(35)

tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?

der meister
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedi
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.

tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.

geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.

bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?

siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...

örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.

ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
0
der meister
(19.02.22)
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.

Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.

İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.

Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
0
himmet dayi
(19.02.22)
@himmet dayı,

abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.

tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.

avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)

son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
0
spankenstein
(19.02.22)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
0
Kresto
(19.02.22)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.

Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.

"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
0
himmet dayi
(19.02.22)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.

youtu.be

Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
0
dissendium
(19.02.22)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.

@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.

@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
0
🌸der meister
(19.02.22)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
0
osssy
(19.02.22)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.

yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
0
🌸der meister
(19.02.22)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.

yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
0
🌸der meister
(19.02.22)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.

pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
0
floydian
(19.02.22)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.

Olumsuz;

*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde

*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.

*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.

*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...

*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
0
abuzer
(19.02.22)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
0
but that was just a dream
(19.02.22)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.

but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
0
hot potato
(19.02.22)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
0
makarnavodka
(19.02.22)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.

Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.

Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
0
038576
(19.02.22)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.


Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.

Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.

Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.

Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.

Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
0
celebi efendi
(19.02.22)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.

cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.

selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)

zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
0
dafuq
(19.02.22)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
0
grgn
(19.02.22)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.

Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
0
dissendium
(19.02.22)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.

sana tır mır vermem ben.

kızma bana ama güvenmiyorum.

¯\_(ツ)_/¯


ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.

burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.

ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.

ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.

tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.

Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.

Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
0
garylineker
(19.02.22)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.

bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
0
🌸der meister
(19.02.22)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin

yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
0
bir soru sorcam
(20.02.22)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.

temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.

ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.

şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.

son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.

bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.

elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
0
floydian
(20.02.22)
@floydian,

abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.

elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
0
🌸der meister
(20.02.22)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.

benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
0
floydian
(20.02.22)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
0
jazzabel
(20.02.22)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.

Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
0
halk
(21.02.22)
(9)

Uzun dönem askere giden var mı?

adwokat
Tavsiye ediyor musunuz? Yoksa şimdiki aklınız olsa borçla bedelli vs. mi yapardınız?
Tavsiye ediyor musunuz? Yoksa şimdiki aklınız olsa borçla bedelli vs. mi yapardınız?
0
adwokat
(19.02.22)
347 kd olarak yapmıştım. Param da cebimde kald. Güzel anılar biriktirdim geldim, 33 yaşındayım hala anıları anlatıyorum. borç alıp bedelli yapmak mantıksız.
0
kanlakarisikyagmur
(19.02.22)
Benim zamanında yoktu bedelli ama olsaydı her tülü kullanırdım, bir günümü bile askerlik için harcamazdım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.02.22)
Ben gittim geldim. Gitmeseydim 6 ayda hayatım harika olur muydu? sanmıyorum. Eğer elimde işim gücüm olsaydı 6 ay gider miydim, sanmıyorum.

Çok büyütülüyor askerlik olayı. Şartlarınıza göre düşünün bence. Ne yapıyorsunuz şimdi? Aktif olarak iş arayıp mülakatlara giriyor musunuz mesela? Oldu olacak mı işiniz? 6 ay sizi çok mu koparacak sektörden? Gitmeyin o zaman, bedelli yapın. Evde oturup oyun mu oynuyorsunuz? O zaman gerek yok, gidin gelin neden para harcayasınız?
0
akhenaten
(19.02.22)
akhenaten +1

Şartlara göre düşünmek mantıklı. aylık kaç para kazancınız var? 6 ay gitseniz ne kadar para kaybedersiniz.

Askerliğin güzel yanı sabır etmeyi ve sivil hayatın ne kadar güzel olduğunu anlamana yarıyor. Birde askerlik ortamı önemli. Asker arkadaşların kimisinin askerliği güzel geçiyor kimisinin berbat.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
366 kd olarak yaptım. devletin 6 aylık tatil kampına katıldım :) çok güzel zamanlar geçirdim.

Bu arada benim yaptığım yerde küfür ederek bitmesini bekleyenler de vardı. bu tamamen sizin yeteneklerinizle alakalı bir durum. tek kd olmam büyük avantaj sağladı bana. terhisleri, bina giderleri vb işleri ben yapıyordum.
0
fernandoenes
(19.02.22)
bedellinin olmadığı dönemde 6 ay kısa dönem askerlik yaptım.

bana çok şey kattı mı? evet
ama kaybettiğim zamana ve çektiğim eziyete değer mi? hayır

rahat bir askerlik yaptım ama yine de imkanım olsa bedelli yapardım.

bana göre bir insanın bedelli yapmayıp askerlik yapması için
* ya maddi durumu kötü olmalı
* ya askerliğe çok hevesli olmalı
* ya da sivil hayatta yaşadığı ortamdan kurtulmak için sebep arıyor olmalı (sıkıcı hayat, iş yeri tazminatı almak, macera arayışı, belalı birilerinden veya aile ortamından kaçma için sebep gibi.)
0
dafuq
(19.02.22)
geçmişte doktora kaydı döneminde 1 gün bakaya kaldığım için sistem bedelli yapmama imkan tanımıyor. bu sebeple 3 martta askerim.

bugun bedelli imkanı taninsa 250.000 tl de verir bedelli yaparım.
0
a darkness coming
(19.02.22)
Uzun dönem derken 6 ay yaptım. Ben o parayı askerliğe vermezdim ya.
0
dissendium
(19.02.22)
369 kd yaptım, çok güzel günler geçirmedim, yine de iyi ki bedelliye girmemişim diyorum. kardeşim evli iken gitti, o bedelli yaptı. uzun dönem yapması çok zor olacaktı. şartlarına göre karar ver derim.
0
gazozailacatmauzmani
(19.02.22)
(13)

sevdiklerinizin resimlerini cüzdanınızda taşıyor musunuz?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(19.02.22)
Tasimiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(19.02.22)
Yok ya keşke taşısak
0
freebird5406_2
(19.02.22)
hayır. bunlar akıllı telefon çıkmadan önceki alışkanlıklar.
0
dafuq
(19.02.22)
evet, rahmetli annemin çocukluk fotosunu
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(19.02.22)
evet
0
tcyx
(19.02.22)
evet:(
0
gabe h coud
(19.02.22)
Taşıyordum bir ara. Şimdi cüzdanda ne var ne yok bir fikrim yok açıkcası. Taşımak gerektiğine inanırım ama.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.22)
Eşimin ergenliğinden kalan ve baktıkça güldüğüm vesikalığını taşıyorum <3
0
kobuzchu kiz
(19.02.22)
Lisedeki cüzdanımda vardı ama bir kere bile açıp baktığımı hatırlamıyorum.
Bi 5-6 senedir cüzdan değil kartlık taşıdığım için zaten koyacak yer yok ama olsaydı da taşımazdım.

Kendi biyometriklerim var 2 tane pasaport 2 tane de vize boyu; onlar duruyor kartlıkta.
0
Jux
(19.02.22)
akıllı telefonlardan sonra gerek kalmayan bir gelenek artık
0
kelepir
(19.02.22)
Kendi vesikalıklarimi taşıyorum lazım oluyor diye.
Kardeşleriminkini de taşıyorum ama sebebini bilmiyorum. Öyle alıp koymusumdur cüzdana.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.02.22)
Hayır
0
ceketimi alip cikcam
(19.02.22)
Yasadigim yerde para yerine bir app kullaniliyor. O yuzden cuzdan tasinmiyor, cep telefonu tasiniyor. Orda da resimler var.cuzdan tasisaydim resim koymazdim.
0
sopiro
(20.02.22)
(16)

Arkadaş olacağınız kişinin siyasi görüşleri sizin için önemli midir?

norules
Sizinle tamamen zıt siyasi görüşlere sahip olan, bu görüşlerini dile getiren, savunan biriyle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmayı tercih ediyor musunuz? Arkadaşlık yürüteceğiniz kişide etkiliyor mu sizi böyle detaylar, yoksa umurumda olmaz noktasında mı olursunuz?
Sizinle tamamen zıt siyasi görüşlere sahip olan, bu görüşlerini dile getiren, savunan biriyle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmayı tercih ediyor musunuz?

Arkadaşlık yürüteceğiniz kişide etkiliyor mu sizi böyle detaylar, yoksa umurumda olmaz noktasında mı olursunuz?
0
norules
(17.02.22)
Etkiler. Umrumda olur. Manasız, takım tutar gibi fikir savunsa canımı sıkar sadece siyaseten değil.
0
karacigerim vur kadehlere
(17.02.22)
Siyasi görüş bir manada yaşama bakış açısını gösterdiği için aynı pencereden bakamadığım biriyle yakınlık kurmam çok düşük ihtimal. Fakat Siyasi görüşünden de önemlisi, siyasi fanatizm ve bağnazlık düzeyi benim için.
0
tamam sakinim
(17.02.22)
benim için önemli ya. etkiliyor. şöyle tabii fikir ayrılığımız olmasın, aynen benim gibi birisi olsun filan değil bahsettiğim. çok zıtsak, hele ki bazı konularda keskin fikirlerimiz varsa pek anlaşamayız diye düşünüyorum. bi de bu maalesef biraz türkiye'yle ilgili... şimdi açık konuşayım ben akp'yi seven biriyle mecburiyet haricinde muhatap olmak istemem ama almanya vatandaşı olsam (şimdi olmaktan bahsediyorum, sonradan) ve atıyorum yeşillere oy versem, başka partiye oy veren biriyle daha rahat anlaşabilirim.

çünkü orada her şey verdiğin oya bağlı değil, siyasetin etkileri buradaki gibi yıkıcı ve çok büyük olmuyor. haliyle aynı ölçüde kutuplaşma söz konusu değil. burda ben tartışmaya dahi girmiyorum çünkü kavga çıkarmaktan, birilerine zarar vermekten korkuyorum. orda arkadaşımla "yaaa oğlum hadi ordan, yanlış düşünüyon" vs. diye efendi gibi tartışıp arkadaşlığımı da koruyabilirim. çünkü o kadar agresif ve keskin olmaya gerek yok.
0
der meister
(17.02.22)
Siyasi görüş hayata bakış açısıdır. Hayata bakış açısı da yaşantıyı etkiler. Önemsiz diyen insanlar genel olarak sadece kafalarında kendilerine alternatif gördükleri ana akım bir iki görüş üzerinden düşünüyor bunu sanırım. Ya da kafalarında hayali, zıt siyasi görüşe sahip olmasına rağmen kendileriyle iyi anlaşma niyeti taşıyan insanlar yaratıyorlar.

Gerçekte siyasi görüşü farklı olan insanlarla çoğu zaman arkadaş dahi olmayız. Çoğu zaman ilgi alanları uyuşmaz çünkü. Siyasi görüşü farklı insanlarla genelde iş ortamında karşılaşırız ve malum, zoraki katlanırız bu kişilere.
0
akhenaten
(17.02.22)
Hiç umrumda değil.
Ne yapabileceğimize bakarim tamamen.
Ancak toplumda gördüğüm herkesin bunu umursadigi veya bir şekilde referans aldığıdir. Misal birlikte çalıştığım arkadaşlara hiç hesapsız onca iyilik yapar hic adaletten, hakkaniyetten sapmam ama onlar bana hep bir rezerv koyarlar. Bu benimle veya benim herhangi bir zaafimla ilgili değil tamamen onlarin gecmis deneyimlerinden kaynaklaniyor. Bizatihi itiraf ediyorlar bunu doğrusu.
0
fempusay
(17.02.22)
evet, benim için önemlidir. ha direkt olarak muhabbeti kesmem belki ama mesafeyi hep belli bir seviyede tutarım.
0
taçsız kral pele
(17.02.22)
Etkiliyor evet. Siyasi görüş birçok konuda fikir veriyor. Zıt görüşte biriyle farklı pencerelerden bakıyoruzdur. Arkadaşlık kurabileceğimi düşünmüyorum.
0
pink cadillac
(17.02.22)
Boyle bir arkadasim vardı. Hiçbir zaman politik konulara girmezdik. Birbirimizin siyasi gorusunu biliyorduk ve hic o konulara girmiyorduk.
0
stavro
(17.02.22)
türkiye'de yaşıyorsam %100 etkiler.
0
kanasla intihar eden adam
(17.02.22)
turkiyede etkiler+1 ama cogu arkadasim ozellikle is arkadaslarim. asiri terso olanlari hafiften fitliyorum dogru yolu gosterme gorevi... sadece siyasi gorus degil butun hayat tarzi bana ters olan ama hayvan gibi eglendigim bi arkadasim var. arada tartisitken ikileme dussem de vazgecemiyorum kendisinden. etkilemesi ilisigimi kesmesine neden olmuyor
0
ala09
(17.02.22)
siyaseten uç fikirlere sahipse ve her konuyu siyasete bağlayan bir tipse hiç istemem.
0
dafuq
(17.02.22)
Türkiye'deyse doğrudan etkiler. Türkiye'de siyaset çok keskin, hayatın her alanına yansıyor. Yabancı arkadaşlarımın çoğunun siyasi görüşünü bilmiyorum, ilişkimizi etkileyen bir durum olmuyor.
0
asteriks
(17.02.22)
akp'liyse ve hala akp'yi savunuyorsa yakını geç, arkadaşlık bile kurmam. tanıdık biri olarak kalır sadece.
0
himmet dayi
(17.02.22)
Siyasi görüşleri arkadaş olacağım kişiden daha önemli valla, siyasi görüşünü anladığım turşucuya bile gitmiyorum ben. Kutuplaşmanın merkezinden iyi akşamlar diliyorum.
0
turk kizi
(17.02.22)
Selamini bile almam
0
zimbirik
(18.02.22)
eskiden onemli degildi; ama artik ozellikle akp ve mhpli tayfanin kendinden olmayanlara neler yapabilecegini gordukten sonra, bunlarla arkadasligi kestim. hicbir akp ve mhp secmeniyle arkadas olmam, selam vermem, yardim etmem..benden uzak allah'a yakin olsunlar..
0
ubi dubium ibi libertas
(18.02.22)
(11)

Samimi Olmadığınız Birinden Nikah Davetiyesi Alınca Ne Yapıyorsunuz?

alicek
İşyerinde konuştuğum bi arkadaş vardı, iyi konuşurduk, nikahı gelince iş yerinde sevmediğini söylediği kişiler dahil herkese davetiye verince bi vakfa adına bağış yaptım, sonra aramıza biraz mesafe girdi, sadece iş yerinde görüştüğüm biri olduğu için pek umrumda olmadı açıkçası, şimdi daha az konuşu
İşyerinde konuştuğum bi arkadaş vardı, iyi konuşurduk, nikahı gelince iş yerinde sevmediğini söylediği kişiler dahil herkese davetiye verince bi vakfa adına bağış yaptım, sonra aramıza biraz mesafe girdi, sadece iş yerinde görüştüğüm biri olduğu için pek umrumda olmadı açıkçası, şimdi daha az konuşup daha az samimi olduğum bir arkadaş davetiye verdi, insanlar genel olarak bağış tipindeki hediyeleri hakaret mi sayıyor yoksa kültürel olarak böyle birşeye uzak oldukları için mi ters karşılıyorlar? Sizce ne yapayım?
0
alicek
(17.02.22)
Evlenen çiftlerin en çok ihyacı olan şey para oluyor. Ben bağış yapmazdım. Eğer bi bütçe ayırmak istiyorsam şirkette çift adına toplanan paraya katkı yaparım, ya da gider altın, para vs takarım.

Eğer çift adına toplanan paraya katkı yapmayacaksam o zaman bağış da yapmam.

Hani bi hediye listeleri olur, oradan seçip hediye alırsın o da okey.

Bütçe ayırmayıp nikahına düğününe gitmek de okey. Çünkü insan o günde herkesi yanında görmek istiyor. Herkesi olduğundan daha samimi görüp düğünde beraber eğlenmek istiyor vs.
0
zimbirik
(17.02.22)
Hocam samimi olmadığım insanları davet etmek bana doğru gelmiyor, yani ben evlenecek olsam sadece samimi olduğum insanları davet ederim, yoksa eğer dediğin gibi para için oluyor o da insanı menfaat için davet etmiş gibi oluyor, bu doğru mu?
0
🌸alicek
(17.02.22)
Bu arada şirket adına bi para toplanmadı, keşke öyle olsa verirdim ancak ne yapacağımı bilmiyorum yabancı bir ortama gitmek de doğru gelmiyor bana
0
🌸alicek
(17.02.22)
Gitmiyorum.
0
stavro
(17.02.22)
tesekkur ederim diyip aliyorum ve gitmiyorum.

dedigin gibi samimi olmadigi insana davetiye veren net para bekliyordur. insan utanir davetiye vermeye arkadasi olmayan insana. saygidan verilebilir bazen ama akrani birine samimiyet olmadan veriliyorsa menfaat icindir.
bagislar evet degersiz onlarin gozunde cunku para kazanamiyorlar bagistan :))
0
Kittie
(17.02.22)
Gitmem.
0
sopiro
(18.02.22)
hayırlı olsun diyorum davetiyeyi alıyorum sonra çöpe atıyorum.
0
sizofren06
(18.02.22)
Biz düğünde yakın olmadığımız insanlara da davetiye verdik. Herkesi aramızda görmeyi çok istemiştik. Otellerine kadar da biz harcayacaktık. Maddi bi beklentimiz yoktu.
Bizim para için davetiye verdiğimizi düşünen insanlar zaten kendi algıları nedeni ile en baştan gelmediler. Ama bizim yanımızda olmak isteyen insanlara otelini, yemeğini, alkolünü her şeyini sunduk biz. Çok da güzel eğlendik gelenlerle. Kimin ne taktığını, ne verdiğini de hala bilmeyiz.

O yüzden yakın olmadığı kişiye davetiye veren kişiyi para için yapıyor gibi algılamayın. Biz aramızda bi münakaşa olmayan herkesi çağırdık. Çünkü düğünler ve cenazeler böyle olmalı bize göre. Samimi olmak, birlik olmak, destek olmak iiçin yapıyoruz bu seremonileri. Belki sizi çağıran kişilet de böyle düşünüyordur bilemesiniz.
0
zimbirik
(19.02.22)
evlenen insanın paraya ihtiyacı olur. parayı bağış yapmak "sana bu ihtiyacın olan dönemde para vereceğime gider başka yere veririm" diyip gözüne sokmaktır. ben olsam ben de gıcık olurdum. benimle bağışın ne alakası var yahu dalga geçer gibi bir de benim adıma yapılmış. gitmiyorsan gitme düğüne, vermiyorsan verme para&altın. ama bağış yapmak saçmalık
0
dafuq
(19.02.22)
ben evlensem ofiste kimseyi ayırmadan formaliteden de olsa davet ederim. nezaketen böyle icab eder. diğer türlüsü ayırmak olur ve yanlış anlaşılmalara müsait. he o samimi olmaıdgım adam gelmedi diye de bozulmam. gelmesini de beklemem zaten. hani bende bundan çekiniyırum. millet para için çağırdı diye düşünür. iyi de şimdi yanındaki adama davetiye verip diğerine selam verip davetiye vermemek ya da birinin "aa sana davetiye vermedi mi" diye söylemesi gibi durumlar daha çirkin bence. Bu arada samimi değilsem gitmiyorum da karışmıyorum da. karışırsam da çok azıcık birşey veriyorum. banane canım. sonuçta mutlulugu için evleniyor, para için evlenmiyor ya.güzel dileklerimi sunarım, kafi. hiç dert etmiyorum böyle şeyleri. bana gelmediler diyede dert etmem kimseyi.
0
halboyle
(19.02.22)
maaşlarınız ultra yüksek değilse bağış yapmak baya manasız, danimarkada falan yaşayan biri olsan tamam da evlenen insanlar hele şu anki ekonomide ne kadar zorlanıyorlar haberın yok sanırım. belki kadın/adam ulan biz kaşık çatal almaya uğraşıyoruz alicek temaya bağış yapmış demiş olabilir.

cok samımı degılsem korona zamanı gitmem, ufak bı hedıye takarım ofiste takabılıyosam.

ınsanlar evlenınce dugunu kalabalık olsun ıstıyor, kimi para ıcın kiminin ailesi yok, arkadası yok vs. bır suru sebep olabılır
0
hopp
(19.02.22)
(4)

Kaslar gıda için bekler mi?

msb
Yoksa hemen katabolizma sürecine mi girer? Beklemekten kastım 3-4 saat.Eski dönem insanı avı buldumu yer, bulmadımı aç dururdu diye düz bir mantıkla soruyorum.Antrenmandan hemen sonra protein tozlarına sarılmalı mıyız endüstrinin söylediği şekilde?
Yoksa hemen katabolizma sürecine mi girer? Beklemekten kastım 3-4 saat.

Eski dönem insanı avı buldumu yer, bulmadımı aç dururdu diye düz bir mantıkla soruyorum.

Antrenmandan hemen sonra protein tozlarına sarılmalı mıyız endüstrinin söylediği şekilde?
0
msb
(12.02.22)
Proteini ne zaman aldığın değil ne kadar aldığın önemlidir derler, günlük alman gerekeni alıyorsan ne zaman aldığının bi önemi yok diyor araştırmalar, katabolizma ise gerçekten çok farklı bir durum o daha uzun hafta/ay bazında gerçekleşen bi süreç.
0
Zaman Tamircisi
(12.02.22)
O gun spor oncesinde et met yemissindir saglam protein almissindir, o durumda spor sonrasi protein basmana gerek yok diyordu Savas Cebeci hoca.
0
stavro
(12.02.22)
düz mantıkla, az biraz spor tecrübeme ve oturduğum yere dayanarak söylüyorum ki; tükenişe kadar antrenman yaptıysan hemen protein almanda fayda var. tükenişten kastım yüksek ağırlıklar, drop setler, mide bulantısı hissi vs.

edit: stavro +1
öğlen steak yedin, 4-5 gibi spora gittin, tabi hemen sonra protein almasan da olur. o steak sindirilecek te kana karışacak da zaten senin işini görür
ama eğer öncesinde karbonhidrat ağırlıklı yediysen en başta yazdığım gibi yapmakta fayda var.
0
dafuq
(12.02.22)
@zaman tamircisi +1.

olimpik sporcu falan degilseniz birkac saat gec veya erken yemeniz herhangi bir seyi etkilemez. bazi insanlar bos mideyle idman yapmayi sever (ben) bazi insanlar idmandan once saglam yer (takim arkadaslarim). onemli olan, bilhassa sporu profesyonel olarak yapmiyorsaniz, devamliliginizi arttiracak aliskanliklar insa etmek.

ne iyi hissettiriyorsa oyle yapin :)
0
reavelyn
(13.02.22)
(10)

arkadaşlarımla buluştuktan sonra çok boş hissediyorum

deartheodosia
anlamsız bir his oluyor. dışarı çıktığımda içimde kötü bir hisle dönüyorum. neden böyle oluyor olabilir?
anlamsız bir his oluyor. dışarı çıktığımda içimde kötü bir hisle dönüyorum. neden böyle oluyor olabilir?
0
deartheodosia
(12.02.22)
buluşma sıklığınız nedir? azsa ondan dolayı olabilir.
0
candide
(12.02.22)
Çok az detay vermişsiniz. Konuşma içeriğiyle alakalı bir durum muhtemelen spesifik örnekler yok mu huzursuz hissetmenizde etkili olan?
0
tamam sakinim
(12.02.22)
ayda 1 gibi. dedikodu üzerinden gidiyor genelde, o ne yapmış, bu ne olmuş gibi. yani bunları mesele yapsam hiçbir arkadaşımla görüşmemem gerekir ama tam neyin rahatsız ettiğini de bilmiyorum. pişmanlıkla dönüyorum hep. görüşmesem de iyice soyutlanıp yalnızlaşacağım, hep ev ekseninde yaşamım geçecek.
0
🌸deartheodosia
(12.02.22)
Yanlarındayken hiç rahatsızlık hissediyor musun? Bir de ayrıldıktan sonra hissettiğin o hissi yorabileceğin bir şeyler var mı?
0
anladespina
(12.02.22)
bayağı rahatsız hissediyorum. eşim arkadaşlarımı çok boş buluyor ki haklı da. instagram fenomeni olan var, genelde öyle takılıyorlar. ne yedik ne içtik, nereye gidelim, fotoğraf koyalım gibi. o dünyaya girmeyince de kimliksiz kalıyorum hissi taşıyorum. 30 yaş grubu, küçük de değiliz.
0
🌸deartheodosia
(12.02.22)
ben bunu biraz seye benzetiyorum mesela Beyaz show'u lisedeyken cok severdim, simdi dönüp bakmam bile. degisiyoruz.
ilgin olan kurslara falan git, oradan yeni arkadaslar yap.
0
spherical
(12.02.22)
bunlara ek yeni bir arkadaş grubuna ihtiyacın var. bunu yaratmaya imkan yok ise (zaman vs.) kırıcı olmadan bu huylarını inceden alaya alıp konuşulan konuları, yapılan aktiviteleri çeşitlendirmeye çalışabilirsin. eşim, benzer bir arkadaş grubuna bunu yaptı. ortamları nispeten daha eğlenceli oldu. arada ben de gidiyorum buluşmaya.
0
zgrydn
(12.02.22)
kendini o ortama ait hissetmiyorsun sanırım
0
dafuq
(12.02.22)
Ben de bu durumu bazen yaşıyorum. Genelde çocukluk,lise arkadaşlarımlayken oluyor. O yaşlardaki ben ile bu yaştaki ben farklı. İstek,beklenti,hobilerim, kültür seviyem bunlar zamanla değişiyor, sabit kalan bir şey yok hayat ilerleyişinde. Bir süre sonra muhabbet sarmıyor, boş geliyor, çocukça geliyor, düşük seviyeli geliyor olabilir. Her insanla her şey konuşulmayabiliyor. İlgilendiğim konular, daha dolu muhabbetler için internetten tanıştığım arkadaşlarımla konuşuyorum. Biraz kafa dağıtmak, gülmek için de çocukluk arkadaşlarımla görüşüyorum, ortama uyum sağlayıp yüksek beklentide olmamak durumu kolaylaştırıyor. Bu uyum sağlama durumunu bazı insanlar kolaylıkla yapamayabilir, rahatsızlık devam edebilir. O durumda iletişimi zayıflatmaktan başka çare yok gibi.
0
tamam sakinim
(12.02.22)
benim de yaşadığım bir problem bu. o yüzden anlayabildim ama ben kaynağından haberdarım. sosyal fobimsi bir şeye sahibim. dışarıda huzursuzlanıyorum, evde olan doğruyu yapmakmış gibi geliyor.
belki böyle bir durumunuz olabilir. ama başka bir belirti taşımıyorsanız o arkadaşlarınızı bir gözden geçirin bence. cevap muhtemelen o kişilerde yatıyor. farkında olmadan size bir şeyler işliyorlar belli ki.

bu arada ben bu durum hep devam ediyorsa o insanlardan vazgeçme taraftarıyım her zaman. eğlenmiş bir şekilde dönmüyorsan ne anlamı var ki buluşmanın, bir görev olarak yapmıyorsun onu sonuçta. keyfine yaptığından dolayı keyif alman gerekiyor. almıyorsan ortada vazgeçilebilir insanlar var demektir.
0
melodramaticfool
(13.02.22)
(18)

bu kız bana mı yürüdü

reanarchy
dün akşam iş çıkışı şahsi arabamla metrobüs durağına kadar bıraktığım bir karşı cins, bugün mesaj attı. ''dün için teşekkür ederim sıkıştığımda destek oluyorsun.'' hiçbir samimiyetimiz yok yani tam çıkış saati arayıp metrobüse kadar gelebilir miyim dedi evet dedim ben de. arabada da birkaç arkadaş d
dün akşam iş çıkışı şahsi arabamla metrobüs durağına kadar bıraktığım bir karşı cins, bugün mesaj attı. ''dün için teşekkür ederim sıkıştığımda destek oluyorsun.'' hiçbir samimiyetimiz yok yani tam çıkış saati arayıp metrobüse kadar gelebilir miyim dedi evet dedim ben de. arabada da birkaç arkadaş daha vardı, öyle sohbet falan da etmedik pek.

yürüyor?
yürümüyor?

bana garip geldi mesajı.

edit: hangi departmanda çalıştığını, adını dahi bilmiyorum. adını bugün öğrendim yani. öyle merhaba muhabbeti bile yok. numaramı kimden almış da mesaj atmış onu da bilmiyorum.
0
reanarchy
(11.02.22)
Ben yürüyor gibi anladım ama belli olmaz. Yalnızca teşekkür etseydi öyle anlamazdım ama destek olmak vs yürüme cümlesi gibi.
0
zimbirik
(11.02.22)
İş arkadaşınız olarak anlıyorum. Yürümüş olma ihtimali var ama yalnızca kibar olmak istemiş de olabilir. Emin olmak için başka bir akşam -aracınızda başka kimse yokken- onu bırakmayı teklif edebilirsiniz.
0
pispinti
(11.02.22)
muhtemelen yuruyor.
0
lemmiwinks
(11.02.22)
samimiyetiniz olmadığı için teşekkür etme ihtiyacı hissetmiş olabilir diyecektim ama edit bölümüyle işin şekli değişti biraz.
yürümüş olma ihtimali var.
0
blatta hiberna
(11.02.22)
Yukarısı +1

Ya da sık sık metrobüse kadar bıraktıracak arabalı bir arkadaş istiyor.
0
John Bloor
(11.02.22)
Edit kısmıyla net bir yürüyüş olduğu zaten bariz belli oldu. Ancak merhabanız bile olmayan, numaranızı vermediğiniz birinin "sıkıştığımda destek oluyorsun" diye mesaj atması insanda wtf? şeklinde bir irkilme yaşatır. Yani teşekkür tamam da böyle de yürünmez ki. Hiç konuşmadığın birine sıkıştığımda destek oluyorsun demek sadece bana süper saçma geliyor olamaz değil mi?
0
thracia
(11.02.22)
@thracia kesinlikle katılıyorum. şaşırdım yani ben de çok.
@John Bloor bu ihtimal de oldukça yüksek evet.
0
🌸reanarchy
(11.02.22)
Yürümese bile yürüyor varsay sen de yürü.
0
hepbiarayisicinde
(11.02.22)
Yürümüyor.
0
gabe h coud
(11.02.22)
John Bloor+1
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.22)
yürüyorsa bile tehlikeli bir tip, bu kafada tanımadığından bile bir şey isterken çekinmeyen insanlar uzun vadede çok yorucu olur.

normal yürüme nasıl olur, çay kahve molasında selam verir sohbet edersin, belli bir samimiyet varsa bir yere davet edersin vs.
0
orpheus
(11.02.22)
yürümüyor
0
all girls dream
(11.02.22)
Yürümüyor. kullanacak adam arıyor.
0
komando kani var bende
(11.02.22)
Ya yürüyor ya da kullanacak adam arıyor, friendzonea atmalık.
Ortası olamaz, kimse tanımadığı kişinin numarası için ugrasmaz.
0
logisticsmanager
(11.02.22)
Numaranı bulup mesaj atmış olması fikrimi değiştirdi. O kısmı okuyunca yürüyor dedim ben de.

O kısma kadar "o kadar metrobüse bıraktık, insan bir teşekkür eder" demeyesin diye mesaj atmış derdim ama son cümle her şeyi değiştirdi.
0
himmet dayi
(11.02.22)
boyu uzunsa yürüyor, kısaysa kullanacak adam arıyor.
0
bugisme
(11.02.22)
john bloor nokta atışı yapmış +1
sık sık metrobüse kadar bıraktıracak arabalı bir arkadaş istiyor.
0
dafuq
(12.02.22)
merak eden olursa eğer, bahsettiğim kız ben bu duyuruyu yaptığımın günün ertesinde işten çıkarıldı. kendi sorumluluğunda birkaç hata yapmış firmayı zarara uğratmış. bir daha ne gördüm ne haber aldım.:D
0
🌸reanarchy
(24.02.22)
(9)

Millet ittifakı

mg3929
Millet kelimesi ak parti tarafından çok sık kullanılıyor bu yüzden millet ittifakı ismini kaçırmaları bana garip geliyor biraz. Bu ittifak isimleri nasıl oluştu akp nasıl millet ittifakı adını alamadı?
Millet kelimesi ak parti tarafından çok sık kullanılıyor bu yüzden millet ittifakı ismini kaçırmaları bana garip geliyor biraz. Bu ittifak isimleri nasıl oluştu akp nasıl millet ittifakı adını alamadı?
0
mg3929
(10.02.22)
İsimler tam tersi olacak şekilde alınmalıydı bence.
0
Zaman Tamircisi
(10.02.22)
Bunu ben de hep düşünüyorum. Zaman tamircisinin dediği gibi tam tersi olmasi gerekirmiş gibi. Hatta öyle ki ilk zamanlar ben zaten bu ikisini karistiriyordum. Bir yerde yanlışlıkla AKP'li sanacaklar beni diye ödüm kopuyordu.
0
fraise
(10.02.22)
kesinlikle isimler tam tersi olmalıydı fakat sanırım ilk akp ve mhp ittifak yapıp isimlerini cunhur olarak belirlediler ondan sonra muhalefet partileri ittifak kurduktan sonra adını millet koymak durumunda kaldı.
0
tabii lan manyak mısın
(10.02.22)
ben hala karıştırıyorum hangisi cumhur hangisi millet. ittifak işine alışamadım zaten çocuk oyuncağı gibi geliyor bana
0
dafuq
(10.02.22)
Cumhur halk demek olduğu gibi çoğunluk da demek aynı zamanda. Dolayısıyla hareket motivasyonu iki parti için burası.
Diğerlerinin saniyorum irticali millet ismini alması. Öbürünün adina nazireten yapıldığını düşünüyorum. Sen cumhursan, biz de millet gibi.
0
fempusay
(10.02.22)
"Cumhur"başkanlığı sistemine geçiş için bir araya geldikleri için sanırım bu ismi sahiplendiler.
0
kaptankedi
(10.02.22)
Cumhurun anlami halkmis falan bunu Turkiye'nin %98i bilmez, Cumhur ittifaki yani cumhurbaskaninin ittifaki diye milyonlarin kafasina oturtabilirsin. Keza 17 temmuz, kimsenin aklinda kalmazdi ama ne hikmetse 15 temmuz oldu da a'dan z'ye herkes hatirlayabiliyor
0
neverletyougodown
(11.02.22)
akp zaten cumhur ismini koydu. cumhurbaşkanlığı sistemine girişte temel motivasyonları "güçlü cumhurbaşkanlığı ve güçlü cumhur" idi. reklamlarda falan full cumhurun reisi falan denirdi.

halk kelimesini akp asla kullanmaz chp'nin açılımında var diye. millet ise heralde o dönem akıllarına gelmedi. daha sonra iyip önderliğinde millet ittifakı ismi ortaya çıkmıştı sanırım
0
avatar is back
(11.02.22)
bahçeli çıktı biz cumhur ittifakıyız dedi. karşı tarafta biz de milletten yanayız dedi olay bu.
0
mikahakkinen
(11.02.22)
(11)

mevcut iktidar ilk seçimde gider mi?

tmnslp
sb.
sb.
0
tmnslp
(08.02.22)
bence zor. istanbul, ankara vs belediyelerde gittiler de o iş hükümete gözdağıydı. hdp falan desteğini çekince oldu hep bence. kolay kolay gideceklerini sanmam. ülkede hala körü körüne inanan ve inadına destekleyen bu işi gelecek ya da siyaset değil de namus meselesi haline getirmiş bir güruh var ne yazık ki.
konyada bir gezin, iç anadolu güneydoğu vs bir kafanızı çıkarın o sıcak yuvalarınızdan neler göreceksiniz.
3-5 belediye almakla olmaz o iş ne yazık ki.
çok üzgünüm ve umarım yanılırım ki bence en az 2 seçim daha gitmez iktidar.
0
erty_ksk
(08.02.22)
gidecekleri muhtemel de alacakları oy az olmayacak, gittiklerinde bir şeylerin iyiye gideceğine inancımsa yok benim, en çok üzen bu beni.
0
atom karincanin torunu
(08.02.22)
anketlerde en akp aleyhine olan sonuçları bile ele alsanız yine 1.parti. şu an 30 küsür oyları var, seçimde 27'ye düşseler bile 1.parti kalmaya devam edecek gibiler.

çevrem vakti zamanında full akp'ye vermiş insanlarla dolu. bir çok şeyi benden senden iyi görüp farkındalar ama "muhalefet ne öneriyor" soruları hep kafalarında. haksız da değiller. ülke ekonomik açıdan yangın yeri hala 6 parti toplanıp güçlendirilmiş parlementer muhabbetinde oldukları için kararsızlar oraya gitmiyor ya da akp'den oy koparamıyorlar.

ne olacak sonunda bilmiyorum
0
avatar is back
(08.02.22)
gidecek.
0
rose parks
(08.02.22)
gidecek.
0
himmet dayi
(08.02.22)
Koalisyon olur. Gidecek derken tamamen değil yani
0
garylineker
(08.02.22)
Valla her seçim dönemi gidecekler muhabbeti dönüyor ama bu defa durum farklı. Hiç bu denli ağır bir kriz yaşanmamıştı daha önce bu hükumet döneminde. Seçimde gitmeleri muhtemel fakat seçilemeyip "tamam biz gidelim o zaman" derler mi ondan emin değilim. işler karışabilir.
0
msb
(08.02.22)
Valla benim düşünceme göre de ortalık bayağı karışacak son seçimde. NŞA da gitmelerini gerektirecek sonuç çıkacak ancak gitmemek için değişik şeyler yapacaklar. Bakalım ne olacak.
0
j r r tolkien hayrani
(08.02.22)
korkarim ki gitmez. bu sekilde sandigimizdan daha cok var konya'da yapılan akıl dışı röportaj

bu arada gitse bile yerine gelecek yonetimin de elinde sihirli degnek olmayacak. biz aynen devam...
0
exlibris
(08.02.22)
gitmez yüzbinlerce suriyeli ve afgan vatandaş yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. seçimde erdoğana oy verecekler.
0
dafuq
(08.02.22)
(3)

Vücut bicimlendirme, kilo alma vs

sanguine
Birkaç duyuru gördüm bunla ilgili benim de aklımda sorular var.Aralıklı, kesintili (bazen 6 aya varan) olarak spor yapıyorum 4 yıldır. 2019 da büyük bir ara verdim, pandemide tekrar başladım. Şu an yine birkaç aylık bir aranın ardından yeniden sıkı tutmaya çalışıyorum. Boy 174, geçen ay 68 kiloya ka
Birkaç duyuru gördüm bunla ilgili benim de aklımda sorular var.

Aralıklı, kesintili (bazen 6 aya varan) olarak spor yapıyorum 4 yıldır. 2019 da büyük bir ara verdim, pandemide tekrar başladım. Şu an yine birkaç aylık bir aranın ardından yeniden sıkı tutmaya çalışıyorum. Boy 174, geçen ay 68 kiloya kadar düşmüştüm su an 72 civarindayim. Zayıf hissediyorum kendimi o yüzden kilo almaya çalışıyorum. Ama göbek de başını alıp gidiyor. Kollarım bacaklarım ince olduğu için kötü görünüyor. Fotoğrafta belli değil ama göbeğim var yandan bakıldığında çok belirgin hem de, kıyafet üzerinden de aynı şekilde.

Ağırlık kaldırıyorum artı 40 dakika yüzüyorum spor sirasinda kardiyo yapmıyorum hiç. Spor ve yüzmeye aynı gün, mümkün oldukça her gün gitmeye çalışıyorum.

Yeme programım şu şekilde

Kahvaltı; muz, üç haslanmis yumurta, yulaflı yoğurt, iki tane üçgen peynir
Öğlen: yemekhanede ne çıkarsa, çorba, pilav ve sebzeli veya etli bir yemek, salata veya tatlı (salata yemeye çalışıyorum) porsiyonlar orta-kucuk ve orta yagli
Akşam: usttekiyle aynı sekildde

Akşam yemeğini çok erken yedigim zaman ton balıklı salata yapıyorum kendime saat 8 gibi.

Aralarda icebildigim kadar su içiyorum, üç ölçek (60-70 Gr kadar sanırım) protein shake içiyorum gene suyla, belki bir elma veya başka bir meyve.

Bunlar dışında ezelden beri çay, kahve, kola, sigara içmem. Nadiren alkol.

Bu sefer gerçekten yaza kadar belirgin bir değişiklik istiyorum kendimde. ABler çok umrumda değil, göbek büyümesin yeter, daha iri görünmek istiyorum, hala cercevem çok dar.

Böyle mi devam etmeliyim, neler önerirsiniz?
0
sanguine
(06.02.22)
bro, her gün spor ve yüzmeye gidiyorsan hayvan gibi yemen lazım bence.
yemek programın çok iyi ama toplamda kaç kalori ve kaç gr protein vevkarbonihdrat alıyorsun hesapladın mı? kalori hesabı yap ve açıkta kalan kaloriyi tamamla çünkü kalori açıgın var gibi geldi bana
protein eksiği yok ama karbonhidrat eksiği var sanki.
0
dafuq
(06.02.22)
Daniel Rosenthal'i takip edin bence Instagramdan.
0
sopiro
(06.02.22)
@dafuq o yüzden 4 öğün yemeye çalışıyorum mümkün olduğunca
0
🌸sanguine
(06.02.22)
(17)

Arama yaparken kaç defa çaldırmak gerekiyor?

Zaman Tamircisi
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(05.02.22)
Bazen bluetooth kulaklık vb takarken 3 kere çaldırma süre olarak kısa kalıyor karşı taraf için. Ben 4 ekolündenim, 3 kısa bence. Ama sonuna kadar hunharca çaldıranlardan da pek haz etmiyorum.
0
msb
(05.02.22)
yaşlı insanları uzun uzun çaldırırım çünkü genelde geç açıyorlar zaten.

onun dışında ben de genelde 3.

illa açsın istiyorsan uzun uzun beklerim.
0
jack lupino
(05.02.22)
4 kere çaldırırım genelde. Bazen 5. 3 çok kısa
0
sta
(05.02.22)
5 idealdir. Bazı telefonlar geç çalabiliyor hatta.
0
primetime
(05.02.22)
3 bence de çok az. Böyle yapan arkadaşım var, telefon yanımda olmuyor mesela ben telefonun başına gidene kadar kapanıyor, sinir bozucu. 5 bana da iyi gibi geldi ama saymadım da açıkçası hiç.
0
gmzo
(05.02.22)
nezaket kuralları gereği 4 diye biliyorum.
0
durme
(05.02.22)
Uzun uzun çaldirmiyorum ama 3 de çok kısa +1. Erkek kardeşim sizin gibi; telefonuna yetisebildigim çok nadirdir. Hep ben tekrar ararim. Bu benim için de biraz sinir bozucu açıkçası.

Ben sanırım genelde 4,5 kere caldirip kapatiyorum.
0
fraise
(05.02.22)
uzun çaldırırım, bir daha da aramam. ekranda çağrı gözüküyor zaten, müsait olunca döner diyorum.
0
rose parks
(05.02.22)
3'ten fazla çaldırana özellikle dönmeyen bi arkadaşım var;)
Bence de ideali 3, 90'ların analog telefon devrinde yaşamıyoruz sonuçta, yetişemeyen de arar müsait olunca.
0
dreamnesiac
(05.02.22)
Açmazsa mesaj atıp olaydan kısaca bahsetmek hoş olabilir. Telesekreter olayı yok mesaj daha hoş hem.

Arkadaş falansa üç dört çaldırıp kapatabilirim ama yerel bir numarayı arıyorsam açana kadar, sonuna kadar.
0
nhk ni youkosu
(05.02.22)
5-6 defa kafi.
0
halitkin
(05.02.22)
Bir kere ararım. Çünkü beni arayan kişinin birden fazla kez çaldırması hoşuma gitmiyor
0
anladespina
(05.02.22)
anladespina çağrı mı bıraksın istiyorsun?
0
🌸Zaman Tamircisi
(05.02.22)
Evet. Çaldırmanın mantığını tam anlamış değilim zaten
0
anladespina
(05.02.22)
Cep telefonu genelde elde yakında oluyor diye 3 kez çaldırırım. Fazla rahatsız etmeyim diye düşünüyordum ama 3 az denilmiş.
4’e mi transfer olsam diye ikilemdeyim.
0
epitaf
(06.02.22)
ben 3 defa çaldırıyorum
0
dafuq
(06.02.22)
Üç çok kısa. Dört veya beş +1

Samimi olduğum insanı telesekreter çıkana kadar çaldırırım. Hatta kapatıp bir daha ararım.
0
ruhen hastayim ben
(06.02.22)
(4)

salı güne işe başlıyorum çarşamba başka yerle mülakat

semaforo de medianoche
böyle bir şey oldu. çarşamba günü görüşeceğim pozisyon bana istediğim kariyer için çok daha iyi gelebilicek bir iş, şartları da salı başlayacağım işten daha iyidir büyük ihtimal. ancak girdiğim yere de çok istenerek girmedim açıkçası. teknik mülakatta biraz zorlandım ama teknik mülakat yapan kişi be
böyle bir şey oldu. çarşamba günü görüşeceğim pozisyon bana istediğim kariyer için çok daha iyi gelebilicek bir iş, şartları da salı başlayacağım işten daha iyidir büyük ihtimal. ancak girdiğim yere de çok istenerek girmedim açıkçası. teknik mülakatta biraz zorlandım ama teknik mülakat yapan kişi bende bir potansiyel gördüğünü özverili çalışırım dersem beni önericeğini söyledi ben de tamam dedim tabi. şimdi böyle bir ortamda 2. gün izin istemek garip olucak biraz ama ne desem nasıl istesem tavsiyeniz var mı bu durumla ilgili? görüşme öğlen 3'te yarım saat - 1 saat civarı olucak.
0
semaforo de medianoche
(31.01.22)
Bence perşembe başlasam olur mu de. Nüfus müdürlüğünde işim çıktı falan de. Ya da internet paketimi yenilemem lazım de. Bir yere gitmek zorunda olunan iş uydur.
0
dissendium
(31.01.22)
Eğer iş değiştirmiş olduğunuz firma başka şehirde ise veya uzak bir yerde ise taşınma fatura gibi işlemlerin bitmediğini söyleyebilirsiniz.
0
Tersidüzükilec
(31.01.22)
Bence ikinci gün izin istemek hiç garip degil. Halledemedigim işler var onlar için izin almam lazım falan diyim
0
dafuq
(31.01.22)
ik bankada hesap açtırmaya da gönderebilir ya da verem filmi çektirmeye
0
bir soru sorcam
(31.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.