bi de zeki demirkubuz izle sen denemeye değer.

valla çakal filmi ayarında benim bildiğim yok. film biraz karambole gitti vizyonda ama bence de güzeldi. eski telefon kulübeleri, eski paralar, türk sinemasında pek alışık olmadığımız çekimler falan, bu küçük detaylar çok hoşuma gitmişti. nuri bilge ceylan'ın bir zamanlar anadolu'da filmi gelecek bir de, fragmandan sağlam bir şey olacağı anlaşılıyor. şu filmler var aklıma ilk gelen, beğenmezsen de erhan kozan'ın sonraki filmlerini bekliycen artık..

www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

edit: çakal filmini referans alarak tavsiye etmeye çalıştım.

çakalı izlemedim bilmiyorum nasıl bi film ama barda var fena film değil.

erkan can'ın hayvan gibi döktürdüğü diğer filmler dar alanda kısa paslaşmalar ve takva

tabutta röveşata, eşkıya, ağır roman.. bunlar sağlam filmler.

yazılanların hepsine +1. bu kadar küçümsemeyin türk sdinemasını, gelişmiş efektler vs. hala yok belki ama bir çok açıdan çok çok iyi filmler çıkıyor artık.

pardon
kaybedenler kulubü
cem yılmaz filmleri

birini falan mı hatırlatıyor? ya da çok mu duygusal birisiniz?
bu ikisi de yoksa -ki en azından ikincisi vardır heralde- bence normal değil.

hocam, toprak olup börtü böceğe sevdicekle birlikte karışma fikri çok duygulandırıyor beni. hele ki toprak olmaktan vazgeçip, yakın beni, sonra kavanoza koyun diyor, fedekarlığımı anlıyorsun değil mi diyor ya işte orada epey hüzünleniyorum. nazım reisi de seviyor olmamın etkisi de olabilir bu. belki de benim için yeryüzündeki en anlamlı kelimeler bütünü bu meret. ve ve özellikle hatırlattığı kimse yok, herhangi bir kadın olabilir bu, yeter ki seviyorum diyebileyim ona.

duygusal lan. hüzünlendim.

o zaman sunu da dinleyelim.

www.afilifilintalar.com

normal olmaz mı be tabi normal.bak hüzünlendim yine=(

hiç emin değilim çok zaman önce duraklardaki sefer saatlerine öylesine bakmıştım ve aklımda kalan 6 küsür olduğu. güvenmeyin ama buna. yarın için değilse duraklarda yazıyor. ya da ulaşım aş.yi arayın.

7 de otobüsüm kalkıyor, galiba metroyla gidemeyeceğim, teşekkürler.

hocam istanbul ulasim'a gir, butun seferler dakika dakika yaziyor.

o son birayi ic.

bunu kesin duymamışsındır, taharet musluğu yok hacı, üzüntünü unutmak için montla s.ç

Hiç gitmedim ama giden arkadaşlarımdan öneriler..

1. Harlemden uzak dur..
2. Korunmadan cinsel ilişkiye girme.. :)

kursa devamsızlık yapman sorun edilmiyorsa hemen o kursu bırak. göte girecek şeyler yaşabilirsin ve en önemlisi peynir falan öenli yiyecekler bunlar beyaz peynir bulamama sıkıntısı yaşabilirsin hazırlıklı ol

önce ulaşım ağına odaklan... arabasız hayat amerika'da sıkıntı olabilir...
ardından türklerle minimum temas et, ama nerede türk bulacağını da bil... dilini geliştirmen için şart... bol bol gez... paran varsa bol tiyatro, kurs...etc katıl... çalıştığın yerde sürekli konuş...
New York'ta ya da New jersey'deysen daha da bilgi vermem mümkün...

@udi
Madison, Wisconsin'e gidiyorum.

her nerede olursan ol Dr. Martin Luther King caddesi var. Tırsak bir tipin varsa o caddenin civarlarında dolaşma. Yok başın dik göğsünü gere gere yürüyorsan nerede istersen orada dolaş, onlar senden tırsıyorlar.

prizler 110 volt olduğu için dönüştürücüye ihtiyacın olacak.

not: bunu ilk defa duyduysan daha baya bir araştırma yapman lazım demektir.

dil kursu için gidiyorsan mümkün olduğunca türkçe konuşma, türklerle bile.
mümkünse insanlarla iletişimde olabileceğin bi part-time iş bul (mağazada satış görevlisi, resepsiyonist, stantlarda satış falan), ingilizce öğrenmende kurstan daha fazla faydalı olabiliyor.
bi de gittiğin eyaletteki trafik kurallarını iyice bi oku, yoksa benim gibi arka koltukta emniyet kemeri takmadığın için ceza yiyebilirsin.

hazır çorba püskevit benzeri hatta bazı konservelerden falan götür leş gibi yemekler orda..

yardır.

(şu an çok bişi ifade etmeyen bu tek kelimelik özeti, dönünce yapmadığın şeyler için keşke kelimesiyle beraber kullanacaksın. ve bu sadece cinsel hayatın şenlensin anlamında değil!)

Fast "food"dan uzak dur. (Sadece ABD'de degil, hayatin boyunca uzak dur). Wal Mart'taki yiyeceklerden uzak dur. (Dil ogrenmeye gittigin icin) Turklerden uzak dur. Mumkunse bol televizyon seyret. Yasayacagin sehirde buyumus olanlara, sehrin sakat yerlerini sor, hangi saatler arasinda nerelere gitmemen gerektigini ogren. Araba kullanirken polis seni durdurursa, son derece efendi davran, cok kibar ol ve gulumse. Polis arabasinin seni takip ederek mavi kirmizi yanar doner lambalarini yakmasi dur manasina gelir. Sakince saga, emniyetli bir yere cek, arabadan SAKIN inme. Efendi efendi arabada polisin gelmesini bekle. Torpidoya egilmek gibi supheli hareketler yapma. Araba kullanacak olursan, SAKIN ha SAKIN, durmakta olan okul otobusunun yanindan gecme. Sana ters istikamette duruyor olsa bile yani sen yolun karsisindaysan bile (ve ortada refuj yoksa) dur bekle. STOP trafik levhalarinda kesinlikle dur. Yavaslarak gecme, "full stop" dur. Durmazsan ya biri takar, ya da bi kamyonun altinda kalirsin. Turkiye'deki yiyecekleri hayal edip, gunlerini zehrederek gecirme, orayi ve yiyeceklerini oldugu gibi kabul et. Yiyecek saplantin varsa, Turk veya Mediterranean bakkali bul. Yaninda bir iki kutu antibiyotik gotur. Bir sekilde African American'larla basin belaya girerse, yani gotunden kan alacak duruma geldilerse, musluman oldugunu soyle. "Hey, men weydesek, aym MAZLIM" diycen filan. Bulundugun ortamda ulkeni temsil ediyor oldugunu unutma, sahtekarlik, dolandiricilik, yalancilik, uc kaatcilik, muptezellik gibi islere bulasma. Iceceksen de, kari dusureceksen de, bunlari edebinle yap. Kondomsuz gezme. Orada hayatinda ilk defa Turk gorecek kisiler var. Bunun sorumlulugunu omuzlarinda tasi, seni yetistirmis olan ulkeni iyi temsil et. Oralarda mahalle baskisi yoktur. Bunun tadini ve keyfini cikar ama bokunu cikarma. ABD'deye giden Turkler genellikle ilk alti ay "Bu Amerikalilar ne salak la?" yanilgisina duser. Bu yanilgiya dusme. Amerikalilar genel olarak kultursuz olmakla beraber salak degillerdir. Okyanus asiri ucusun sirasinda yaninda bir kalem ve pasaport numaran hazir olsun. Kalacagin yerin adresi de bir kagitta yaninda bulunsun.

chipotleden chicken buritto ye.

chipottle den burrito bowl barbacoa ye...

zenciler veya hispanikler sıkıştırırsa 'türküm, müslümanım' de. çok kilo almamaya bak.

nette bulabilirsin bunu, ben indirdim ve beğenmedim açıkçası. bir olayı yok. torrenti isohuntta vardı.
bunun yerine iyi bir gramer kitabı alın derim, çoğunun yanında cs'si de var zaten alıştırma vs. için.

nasıl kar ediyolar bilmiyorum da geçen ay ben aldım gramerini doğru düzgün öğretse gerisini ben getiririm zaten diye düşünerek :]

yok usta ya ne 2060 tl'si onla yurtdışı dil kursuna gidersin. abartıyolar. sadece onda değil markafoni gibi firmalar piyasada 80tl lik şeyi 200tl idi 50tl yaptık diyerek milleti....çalışıyorlar.

busuu.com ondan daha iyidir o bile 75euro yıllık.

çok emin olmamakla beraber psu sıkıntı yaratabilir bu sistemde.
bir de ekran kartı linki açılmıyor ama ucuz gibi geldi. yani 11i belki oynarsın ama 12de 13te yetersiz kalabilir. maddi sıkıntı olacaksa işlemciyi x3 yapıp ekran kartına aktarabilirsiniz farkı. diğer ürünlerde kısılacak bir şey yok çünkü.

Yere düşürmezseniz en fazla 2-3 ay..akrabam kullanmıstı ordan bılıyorum.haa yere düşürürsenizde, ya bazı özellikleriyle vedalaşırsınız yada komple vedalaşırsınız :)

bunun bir kaç yıl önce çoğalan versiyonlarından geçmişti elime. çin malı çift hatlı televizyonlu bi telefon. kullanışlılık sıfır. berbat menüler, berbat bir dil, tuşların işlevi bile saçma sapandı. bunun yerine sadece arayan ve mesaj atan bir nokia samsung falan alsan daha iyi bence.

kullanmaktan ziyade deli gibi radyasyon yayarlar. orjinaline vermediğiniz parayı tedavilere harcarsınız.

www.filminikapgel.com

benim eve gelin. ev müsait. hayvan gibi plazma var. bilgisayardan hdmi connection da yaparım size. bi' sürü blueray film var. görüntü kalitesi çılgın.. hadi çayınız kahveniz de benden olsun. mısır da patlatırım lan n'olacak. yatıya da kalırsınız hiç sorun değil. valla diyom bak. canım sıkılıyor amk. tek sorun ev ebesinin nikahında.. çekmeköy. aracınız varsa o da sorun olmaz.

istiklaldede galatasaray lisesinin yanındaki sokakta bir kafede vardı bu olay. adını çıkartamadım çorbacının yanı.

kafika diye biyer vardı eskiden,

kaçırdığınız filmler kahvesi.

umarım kirpiğini koparıyor demişsindir :)

kirpiğini koparıyor dedim.
(beyler kız çirkin)

kirpiğini koparırken dudak niye öyle yamulsun? şu repçilerin bi hareketi var ya, crossing the bridge'de yapıyordu bi eleman yanlış hatırlamıyorsam, ondan yapıyor sanki..

kirpik dedim

dudağın normalde o şekli alması imkansız. dudak+1

ben iki hareket arasındaki bağlantıyı çözemedim

özet: bıyık alıyo. iple.

bence orada başka birşey var.. sanki ağzına saç gelmiş de onu çıkarıyo gibi.. ama fena sallıyo da olabilirim:)

kaybettim. kirpik seçeneği benimdi, dudak onun. o kazandı. tekila gitti :/

kirpik gibi sanki gibi..

dudağın o şekli alması imkansız değil ben de yapabiliyorum o hareketi dudağına dokunmadan yapıyosun aynı anda da bir iple bağlıymış gibi elinle yukarıya çekiyomuş gibi yapıyosun,ip varmış gibi oluyo ama yoki, olay budur, yani dudak. isteyene kanıtlayabilirim yapabildiğimi, nası kanıtliycam bilmiyorum ama :)

resim linkine tıklar tıklamaz bi seçeneğe oy verdi. anlayamadım hangisine verdiğini ama dudakta bence olay.

videodan caps değil mi bu? videoyu izleseydin görürdün dudağını çekiştirdiğini.

yok be abi ne video capsi, hatunun facebook'undan işte.

iş için yapıyorsa bu amaçlı kullanırsa zaten kartvizitin kullanım doğasını yerine getirmiş olur.
ha yok artizlik olsun diye çıkartıp arkadaşlarına dağıtmaksa amaç ağır dalga konusu olur.

dediğinin kaşe olanı daha çok işe yarar. isim soyad adres telefon mail cart curt bir kaşede. bankaya mı gittim hoop bas gitsin. birisi telefonunu mu istedi bas bir parça kağıda ver.

herhangi bir ünvan, meslek vs. yazacaksa o tam anlamıyla kartvizit olur ve dalga geçenin açık kendi kıçıyla dalga geçmesi gerekir.

dalga seysı olmaz, ogrencıyken bile bastırmıstık biz.

hatta soyle, kartvizit tasarımı ıcın bi kitap vardı, afili bisi yaparsan respect +5 verir.

yapabilirsin bunu. iletişim bilgilerini yazman bile yeterli. üstelik bu kartvizit olayını tavsiye eden çok baba adamlar biliyorum.

cevap 2: tefo ezelin tarafında intikam için savaşmaya devam etti ama öldürüldü sondan 2 ya da 3 bölüm önce.

cevap2: sonuç karışık, izlemeni öneririm.

cevap 1: o mekan tamamen senaristin yorumudur. yani kiminin beyninin içi öyle allak bullakken kimininki safi gümüş-granit döşeli olabilir.

ek not: ah bir de bu tip soruları "spoiler içerir" uyarısı ile sorsanız da insanlar gafil avlanmasa?

kimsenin kafası mecnun'un kafası gibi olamaz. yani onur ünlü ve burak aksak'ın kafası o, öyle değil herkesin .

vatanda ciddi indirimler var %25 gibi. müşteri memnuniyetine de önem veriyorlardı en son.

teknosa

nova bilgisayar

ya sonra nın film müzikleri... hayat arkadaşım filan başlarsınız

müzik dinleyen bir insan değilim, dediğim gibi şarkı, türkü olmasın mümkünse...

www.iststatus.com bu olur mu?

radyo tiyatrosu

www.celalkadrikinoglu.com

bu linkteki programı dinleyebilirsiniz

@hollowlife nedir hocam, kule telsizi mi bu :))

@freebird5406_2 bir yayın yok galiba şu anda?

belgesel (samanyolu yada ntv belgeselleri)

linkteki videoyu kaldırmışlar sanırım onların yerine şunları veriyim :)
1. bölüm
www.dailymotion.com

2.bölüm
www.dailymotion.com

3.bölüm
www.dailymotion.com

cmylmz,ata demirer..

radyo tiyatrosuna ek olarak guncelmeydan.com'daki televizyon programları olabilir(siyaset seviyorsanı), attila ilhan'ın trt'deki eski programlarını da dinleyebilirsiniz.

yedi numara, eski bir trt dizisi, komedi. görmeden de izlenebilecek türden büyük kısmı. diziyle ilgili sözlükteki yorumlara bakabilirsiniz. şahsi kanaatim en iyi türk komedi dizisi, bilemedin ikinci.

sesli kitap?

www.stereomood.com/

(bkz: ceyhun yılmaz show)

bizi sittin sene almazlar.

bunu ali babacan, davutoğlu falan bile bilmiyor.

neden alsınlar? zaten istedikleri gibi kullanmıyorlar mı? başlarına niye bela olalım?

"yoksa öken bir avrupa ya yüz mü çevireceğiz?" bu halde bile bu kadar kendimizi bir şey sandığımız için.

31'i sadece bir sayı , saksafonu sadece bir çalgı olarak algılamaya başladığımız gün AB'ye gireriz.

hiç almamaları için bi neden yok. her şey neo-liberal ekonominin çıkarlarına bağlı. ne zaman olur bilmiyorum.

siyasi kuramcıların bazıları ilerde avrupa'nın komple bir ülke haline gelebileceğini söylüyorlar. euro, avrupa içi kolay seyahat vb şeyler bunun habercisi olabilir. sanırım buna defüzyon falan deniyordu yanlış hatırlamıyorsam. böyle bir ihtimal varken türkiye'ye tam üyelik verileceğini sanmıyorum.

aday işlemleri sisteminde ygs başvurusu bölümünde bilgilerin paylaşılmasına dair bir seçenek vardı, paylaşılmasını seçmediyseniz ona sığınarak yapabilirler.

liseden sonra telefonumu degistirdim, facebookda da yazmiyor. yeni telefonumu bilen cemaatci de yok yani cevremde telefon numarami satacak insan oldugunu da dusunmuyorum,

Sınav başvurusunda, bilgilerinin paylaşımı hakkında bi seçenek işaretleniyodu. Paylaşılsın/paylaşılmasın tarzında. Ordan bulmuşlar.
Ösym bu yıl ilk beş bin dışında, herkesin kişisel bilgilerini dağıttı. Özel okullar, dershaneler yurtlar vs vs. Her yıl olduğu gibi.

rende geldi aklıma nedense.

www.gunceldurum.com

bu listeyi inceleyerek başlayabilirsiniz. baya bi kapsamlı listeymiş :s

bende detaylı bir excel vardı. kürdandan buzdolabına herşey yazıyordu. ama bayramdan sonra gönderebilirim, yanımda değil :)

kette/çay makienesi-mikrodalga kesinlikle olmalı

hayırlı olsun dostum. evliliğiniz ebedi olur inş.

büyük eşyalara nazaran daha küçük ve kişiden kişiye değişen zevkler doğrultusunda yazıyorum:

-mutfak robotu

-ekmek kızartma makinesi

-katı meyve sıkacağı

-salona ya da odalara şık tablolar.

-misafir terliği (malum kış geliyor).

-düdüklü tencere.

-sehpa seti

-antreye ayna.

evlendikten sonra mutlaka cebinizde bir 2000-3000 tl kalsın, eksik budur bak benden söylemesi.

saç kurutma makinesi.

limonluk, sarımsak ezici zımbırtı veya havan, tahta veya plastik kaşıklar (teflonlar çizilmesin diye), nihale.

giriş kapısının önüne paspas. hoşgeldiniz yazanı tercihdir. :)

utu tahtasi, masa, kevgir, nihale, nevresim, terlik, pense, tornavida, abajur, termofor, termometre, banyo lifi, masa lambasi, maşa, havan, radyo, telsiz telefon, ayakkabilik

vileda

üçlü priz abi.

kova-çamaşır sepeti-mandal
bulaşık ve camaşır makinesi deterjanları-calgon-yumuşatıcı
elektrik süpürgesi-onun torbaları
kesme tahtası-süzgeç-evye-aluminyum folyo-sreç folyo-yağlı pişirme kağıdı-buzdolabı poşeti

uzatma kablosu
kalemlik-makas-bant-not defteri
vantilatör
çöp kutusu
ayna

çamaşır asacağı, kesme/doğrama tahtası, çay ve makarna için süzgeç, tost makinesi, çerçeve, tepsi, soyacak, bardak altlığı, vazo, kitaplık, mikser, sürahi,ayakabı boyası, çekecek (kerata), duvar saati, şemsiye, kibrit/çakmak, çalı süpürge, borcam- gerçi kesin hediye olarak gelir-, iğne, makara, ceviz/fındık kıracağı, ingiliz anahtarı, ekmeklik, kül tablası belki. gerçi bunlar ufak tefek şeyler ama olsun. mutluluklar şimdiden :)

tırnak makası
kulak temizleme çubuğu
yedek ev anahtarı
korniş
kargaburun
plastik kap
kevgir
dübel
çöp kutusu ve poşeti
yastık kılıfı
konserve açacağı
kepçe
yangın söndürücü!
karafaki
sünger
kurulama bezi
tuvalet kağıdı
aluminyum folyo
lavabo pompası
cımbız
kova
leğen
çekpas
çamaşır sepeti
çamaşır asacağı
makas
pil
fener
kağıt
kalem
duman dedektörü
çakmak/kibrit
telefon
ampul
ağrı kesici
ilk yardım çantası
telefon rehberi
izola bant
mezura
saat
mangal
şemsiye
jaluzi
makas
seyyar merdiven
elbise askısı
diş fırçası/macunu
bulaşık deterjanı
dikiş seti
yemek kitabı

Hepinize çok teşekkür ederim. Aklımızda olmayan bir sürü sey canlandı gözümüzde. ellerinize sağlık :)

Vapur 20dk
Eminönü Beyazıt tramvay 4dk, yürüyerek 12dk

yürüyerek en az 20 dakika. tramvay 5-10 arası.

uskudar islele ve beyazit arasi ortalama 40 dk. vapur + eminonu tramway veya motor + kabatas tramway

üsküdar eminönü vapur kalktığı andan itibaren 14 dakika. eminönünden beyazıt tramvayla 15 dakika, yürüyerek mercan yokuşundan yine 15 dakika.

maçka, 10 numara vs..

çemberlitaş'da çorlulu ali paşa medresesinin içinde Erenler diye biyer var.Zamanında ödül mödül de almış,deneyin isterseniz.

taksim'de kallavi var.. galatasaray lisesini geçtikten sonra sagdaki starbucks'in sokaginda..

pavlovun kedisi +1

süleymaniye camiinin yanında mekan olarak da çok güzel olan "lale" isimli bir yer var.

sülaymaniyedeki lalezar diil mi

çorlulu ali paşa'yı ben de tavsiye ederim. ortam pek güzel değil bence ama nargilesi harika. bir de süleymaniye taraflarında 'ağa kapısı' var. oranın da nargilesi güzel. terasının manzarası da güzeldir. orası kafe gibi zaten.

bana da sadece 07.09.2011 gibi geldi.

bana kalırsa kayıt tarihi 07/09/2011 demek istenmiş sadece.

işte 7 eylülde kayıt; 2-3 gün olanlar varsa ikinci 7'yi değiştiriyorlardır şablonda.

kayıt tarihi tek günde halledilmiş. 9. ayın 7si

üni kayıdından bahsediyorsak 9 eylülde kayıtlar bitmiş oluyor. 7dir kesin yani.

Güzel ama ben 50 Tl vermem şahsen buna.

50 değil de 49 olur. şaka bir yana, ben verirdim 50 tl. güzele benziyor.

Güzel ama ben 50 Tl vermem şahsen buna.

Cacharel 50 tl eder.Ama kocaman logo olayına bi turlu ısınamadım bence diger modeller daha guzel

kumaşına bağlı. kesimi üzerinde nasıl durcak onu da bilmiyoz. ben denemeden almazdım.

güzel değil.

Güzel ama ben 50 Tl vermem şahsen buna.

50 çok..

peki bunlar:

1- ilk link
2- www.markafoni.com kaşarel 50tl
3- www.markafoni.com adv 65 tl

a) 1 yada 2 yada 3 yada ikili kombinasyon
b) hepsi
c) hiçbiri
d) bunlar değilde şu güzel -link-

2-3 net daha güzel. ama alt kesimleri çok geniş bence. ayrıca 3 kısa kollu değil de kısaltılan tarzdaysa iyi, kısa kollu gömlek alınmaz.

kolları dirseğe kadar kıvırarak giymek lazım.

üçü de bir tek bana mı iğrenç geliyor? birileri destek çıksın...

2 nümreli link

@efendy
hepsi bana da çok dandik geldi. ama insanlar beğeniyor, ilginç.

koton konusuna kesinlikle katılıyorum. koton iyi casual gömlek yapıyor.

2 bence.özellikle 1 çok kötü.3 eh işte.manken taş.

2 güzel, 1 ve 3 kötü.

etmez. geçiniz.
edit: diğer linkleri şimdi gördüm ama hiçbirini beğenmedim. başka bak :/

2 süpermiş. 3 e bakma bile bence.

2 guzel, 3 olabilir.

sadece 2. ama 50-60 etmez yine. 30a 40a gayet kaliteli markalı ve güzel gömlekler var.

"koton casual bak" diyenler baktım. Allahınızı severseniz sofra bezi gibi hepsi benim gösterdiklerimden bin beter ya. lcw de bile on kat daha güzelleri var.

1. korsan olarak.
2. internetten şifre çözen serverlar ile. oralardan veri alıyor.
3. ihtimal orta, cezası çok. çünkü çete olarak ceza alıyorsunuz. eski bir haberdir ama okumalısınız: goo.gl bunu da diğer linki ararken gördüm: goo.gl
4. önemli olan izlemek istediğiniz yayın. yani ona göre gerekli uyduya dönük olması yeterli. basit masit her türlü olur. ama dreambox 400 + server parası verirken 50-80 tlye bi de özel ve yeni anten alıverin!
5. genelde paket olarak satılıyor. bu arkadaşlar göt korkusu ile yerli kanalları satmıyor mesela. ama fikir versin diye bakın. goo.gl sattıkları da muhtemelen digiturk'un muadaili olan sky falandır (ingiliz)
6. bilgisayar şart değil. internet şart. uydu alıcı arkasında lan girişi var. (buna benzer goo.gl) onu modeme bağlıyorsunuz. işlemler otomatik oluyor. ama ayarları falan en azından ilk aldığınızda yapmanı gerekebilir. uyducular da yapar sizin yerinize.

peki bu paketlere bir kere ücret ödemek yetiyor mu dönem dönem tekrar ödeniyor mu?
bunlar ligtv vs. vermiyorsa onlar nereden sağlanıyor internet üzerinden mi?
yakalanma riskini biraz açsak nice insan kullanmıyor mu bunu? yani mp3 indirmek de yasak böyle bakarsak. nereden nasıl tespit ederler bu haberler dışında yakalanan var mıdır? bu cezalar uygulanır mı?

(bkz: söyleyemem derdimi)
Kimden dinlersem dinleyeyim.

(bkz: ağlamazsam uyuyamam )
çok fena çok.

www.youtube.com
www.youtube.com

biliyorum alakasız oldu ama ikisinin de bestesi çok hüzünlü.

(bkz: pencereden kar geliyor)

böyle bir kara sevda (dilek türkan yorumu)
intizar - neşe karaböcek
hey gidi karadeniz - gökhan birben
fikrimin ince gülü - müzeyyen senar
deniz koydum adını - metin-kemal kahraman
sensiz olmaz - müslüm gürses

yavuz bingol-annem

ellerim bomboş - ama OLGUN ŞİMŞEK yorumu, orjinalinden çok farklı
olmasaydı sonumuz böyle - ahmet kaya
söyle - ahmet kaya
şafak türküsü - ahmet kaya
sevemedim karagözlüm - belkıs özener

coldplay-warning sign

iki keklik fakat sadece bu videodaki keman-gitarla,anısı var... :

www.youtube.com

türkçe sözlü şarkılar arasında bence bu şarkıdan daha iyisi yazılmadı, kolay kolay da yazılmayacak...

www.youtube.com

coldplay - the hardest part

sezen aksu-biliyorsun

çok acıklı yaaa.

(bkz: ağla sevdam)

farid farjad-keman ağlıyor
çok etkili bir müzik.

norton 360

nod32 veya combofix.

evet, o beklenen combofix insanı benim.

şurda bi şeyler var gibi: www.beatv.com.tr

tamamını okumadım.

Bilkent:

Tam burslu olarak yerleştirilen öğrencilerden, 0,15 AOBP katsayılı başarı sıralaması, yerleştirilmiş olduğu MF-1-2-3-4, TM-1-2-3, TS-1 veya YGS-1-6 puan türünde 10.000 veya daha iyi olanlar ile DİL puan türünde 250 veya daha iyi olanların bursu üniversiteye kayıt sırasında doğrudan "Kapsamlı Burs"a yükseltilir. Sadece yerleştirildiği puan türünde 0,15 AOBP katsayılı puanı bulunmayan öğrenciler için aynı puan türünde ham puan başarı sırasına bakılır.

Kapsamlı Burs'un içeriğinde Tam Burs'a ek olarak 2011-2012 akademik yılı için 375 TL tutarında aylık katkı bursu (yılda 9 ay boyunca) ve iki kişilik odalarda ücretsiz yurt olanağı vardır. Yurtta kalmayı tercih etmeyen Kapsamlı Burslu öğrencilerin aylık katkı bursu 500 TL'ye yükseltilir.

bahçeşehir

ÖSYM tarafından Bahçeşehir Üniversitesi'nin bir lisans programına yerleştirilen ve yerleştirme puan türünde Türkiye genelinde ilk 1000 arasına giren öğrencilere verilen burslardır.

ÖSYS Başarı Bursu, ÖSYM Yerleştirme Bursu dışında, başka bir bursla birleştirilemez.

böyle demiş. eskiden dönem icin 3.00 üstüne %50 3.50 a %100 burs veriyolardı ama 1. ve 2. olarak değişmiş kötü olmuş.

bahcesehir.edu.tr

en cok genelde kadir has veriyordu diye hatirliyorum.. hani bilmek istersen diye yani.. digerlerinin hepsinin sitesine girerek ogrenebilirsin.. mesela:
tercihim.sabanciuniv.edu
www.adaybilgi.bilkent.edu.tr
adaylar.ku.edu.tr

bahcesehir,2008 yilinda ilk 2000 e girip,basta hukuk olmak uzere belli bolumleri secenlere yilin 9 ayi 1500 tl oduyo..ama simdi sanirim degisti bu.daha az galiba

Koç ilk 300 dekilere aylık yaklaşık 500, ilk 1000 dekilere 420 civarı diğer tam burslulara ise 370 veriyor.

sitelerine girip iki tıklamayla görebilirsin biraz fazla kolaya kaçma olmuş bu.
koç 350-400, tobb 500-2.000 veriyor.

ares

ares +1

@hedep, öyle siteye gir sarkıyı sec sonra program ile indir yapmak istemiyorum kalitesi gercekten düsüyor.

groovedown

çok güzel bir soru, aynen bende hep merak etmişimdir bir erkeğin sevgilisine ya da eşine sarılıp ağlamasının, kadınlar tarafından nasıl algılandığını..

bence duruma bağlı biraz da. yani erkek eşle kavga edip o ağlamazken gidip ona sarılıp ağlarsa garip kaçabilir. ama bir yakınını vefat ettiyse sarılıp ağlayacağı ilk kişi de eşi olur. ortak bir üzüntü varsa zaten genelde kadınlar daha önce ve daha şiddetli ağlama moduna geçerler, bu durumda ya karşılıklı ağlaşılır ya erkeğin daha dik durması gerekir, yine duruma göre.
yani ben böyle yapardım, ama kadınlar ne düşünür bilemem tabi.

tamam evet erkeklerin kadınlardan daha güçlü olduğunu biliyoruz ama bu her halükarda geçerli diye bir kural yok. erkek olsaydım sarılıp ağlayamayacağım bir kadınla evlenmeden önce bir dururdum, çünkü bu 'hayat arkadaşı' tanımını tam olarak karşılamayan bir kadın diye düşünebilirdim.

bir kadın olarak kocamın bi sıkıntısından, bi derdinden dolayı bana sarılıp ağlaması içimi ezer lime lime ederdi. duruma göre onunla ağlar ya da belki bu sefer güçlü olması gereken kişi olduğumu düşünür, derdi neyse çözmek için sınırları zorlardım.

sen ona güçlü olduğunu gösterdiysen, karı donu giysen bu yıkılmaması gerek. çünkü senelerce güçlü oldugunu göstermişsin, eğer 5 dakikalık bi ağlamaktan bu yıkılacaksa, çekip gitsin o kadın.

ben kadın olsam, gurur duyardım kendimle. erkeğime de daha sıkı sıkı sarılırdım severdim. fakat 3 günde bir ağlamak da olmaz.

bu dediklerim sık olmayan ağlamalar için geçerli. yoksa ılık götlü gibi her gün ağlanmaz kadın kucagında.

erkekler aglamaz sil gozlerini.

evli değilim ama cevap vereyim. bahsettiğiniz durum olsa heralde değil sarsılma, mutlu olurum ben. zira salak salak kompleksleri olmadığını (erkekler ağlamaz, kadının yanında güçlü görün vs) ve bana güvendiğini gösterir bu. benim nasıl ona sarılarak ağlama hakkım varsa onun da aynısını yapmaya hakkı var. yanında rahat davranamayacağım kendim olamayacağım biriyle bir ömür geçirmeyi düşünmek bile istemem şahsen. varsa böyle bir sorununuz konuşun halledin bence. her çöküşte kasacağınıza..

hayat arkadaşın, eşin
en yakınında sen varsın, onu en iyi sen tanıyorsun.
gayet normal aslında
onu en iyi senin anlayacağını düşünüyordur.
seninle olan kavgasından sonra gelip sana sarılıp ağlıyorsa anormaldir.
ama bir sıkıntı bir buhran anında oluyorsa normaldir.
5 dakika ağlamayla kimse yumuşak olmaz.
birazda kişilik meselesi
yani eşin çok duygusal bir adam olabilir.
örneğin benim babam;
babam ve oğlum ayarında filmleri izlerken bildiğin ağlıyor,
annemde ise tık yok.
eşinde bir olay yaşamıştır o gün veya başka bir şey onu duygulandırmıştır falan .
bir erkek olarak şunu ekleyeyim ki;
bir ömür bir kadına rol yapmaktansa
nasılsam öyle davranırım.
ağlayacağım varsa sarılır ağlarım hacı.
çok abartmamak lazım.

bayan ve evli değilim; ama bir erkek hem kollayıcı olup hemde hassas zamanlarda eşine sarılıp ağlıyorsa ve eşi de bunu problem yapıyorsa, bu kesinlikle eşinin ilkel maço erkek açlığından kaynaklanıyordur. yada ortada sevgi, saygı yoktur. uzun lafın kısası bayanlar ne düşünür'lük bir durum yok. olması gereken budur.

ilki kadının hoşuna gider, onu güçlü hissettirir. yeni bir olaydır, yeniler ilgi uyandırır.
ikincisi kafasında soru işareti oluşturur. tek kaşını kaldırır.
üçüncüsü hiç unutmayacağı bir an olur. kadınınızı kaybetmeye başlarsınız. haberiniz olmadan alakasız tartışmalarınızın kaynağı olabilir.

bunlar tek tük gözyaşları için geçerli. sarılarak ve sarsılarak ağlamayı bilemiyorum, onda direkt 3. aşamaya geçirlebilir. kadının karakterine de bağlı. sonuçta arkadaşlarınız evleniyor. kaç tanesinin evlendiği adam/kadınla siz evlenirdiniz?!

ilkellik olayına gelince modernliği bu kadar ciddiye almayın. dna'lara kodlanmış bilgiler var atarlardan miras kalan, binlerce yıldır şaşmayan. hadi sizde şaştı diyelim ama karşı taraftra şaşmayabilir.

not: erkeğim. dediklerim yeni evlilikler için geçerli. 30 sene evli kalmş bir çift, 31. sene böyle bir olay yaşarsa sorun olacağını sanmıyorum. ki o yaşlarda da en ağırından ölüm olayları ağlatır.

iktisat varken hiçbir şekilde işletme okunmaz benim kanaatim budur. İşletme gayet de anladığım bir şekilde özellikle 1990'ların ortasında oldukça popüler oldu ve orta-düzey yöneticiler arasında bir başarı grafiği yakaladı. Puanının yüksekliği halen daha o dönemki balının ve yanlış algının devamı olabilir. Benim mantığım oturan sebep budur. İktisat bu işin temelidir kanaatimce.

ben de tercih sürecinden geçtim, araştırdığım mezunlardan, hocalardan duyduğum kadaırlya aktarıyorum.
işletmeyi kötülüyorlar ama ekonomi ile iş hayatında hemen hemen hiç farkı yok. ekonomi kısmen daha ağır olduğu için daha ciddi önemli bir şey, işletme ise boş olarak algılanıyor, ama dediğim gibi iş hayatında bir farkı yok, finansal yanı çok ağır bir işte ekonomi hafif bir artı sağlayabilir, pazarlama gibi bir işte işletme. ama nice yer idari bilimler mezunu olarak alır.
bizzat iki dersin hocasıyla konuştuğumda şunu söyledi, iş hayatına atılacaksan, somut şeyleri seviyorsan işletme, akademisyen olacaksan teorik bilgileri seviyorsan ekonomi daha iyi. ama okuldan çıkınca pek farkı yok.

yazından anladığım kadıryla tikijanlığa doğru kayan bir ibren var senin.. bir de kızsın sanırım ki bu işi daha vahim boyutlara götürüyor.. önce bi tiki azarlamak istiyorum : "böyle yazı mı yazılır lan !"
sonra özet olarak ; işletme ve iktisat geçişken bölümlerdir, yani ortak-benzer yönleri diğer bölümlere göre daha çoktur ve işletme iktisattan daha kolaydır ( iktisat sevdanız yoksa, ki bu soruyu soruyorsanız yok demektir ). işletme özel sektöre direkt olarak eleman sağladığı için çalışan maaşı da iktisat mezunlarına görece daha iyi diye bilinir. bu yüzden işletme puanı yüksektir.

İşletme ile iktisat ya da tıp ya da su ürünleri; yapacağınız en büyük hata bölümün puanına göre iyi bir iş olup olmadığına karar veriyor olmanız.

Şöyle düşün ki; Üniversitelerde binlerce akademisyenler profesörler var, hepsinin geldiği bir nokta var kariyerlerinde, dünyada kabul görmüş insanlar var ve bu insanların başarısını bizim ülkemizdeki lise 4'ü bitirmiş 18 yaşındaki gençler belirliyor gibi görünüyor.

İyi okul, kötü okul, kötü bölüm, iyi bölüm, kime göre neye göre...

bulunduğun yerleşkeye bağlı telekom müdürlüğüne git. bu işlerden sorumlu teknik birimle görüşmek istediğini söyle. onlara adresini söyle, onlar sana ne kadar verim alabileceğini söyleyecektir. iyi bir hız almanız için;

santrale yakınlık
evin telefon tesisatının yeni olması

önemli.

santrale yakınlık diye bir olay var. uzaksan (benim gibi) 2mbit, yakınsan 8mbit.
adil kullanım uygulamıyorlar genelde.

ben de uzun süre direttim bu pakete geçmemek için. nasıl olsa 1 mbite düşecek sonunda, fazla para vermiyim diye düşünüyodum. sonra netten araştırdım biraz. adil kullanım olayı nedeniyle hızı düşürmüyolarmş. ben de yaklaşık 4-5 aydır bu paketteyim ve her ay o limiti aşmama rağmen hızımı düşürmediler hiç. aldığım ortalama hız da 7 mibt civarında. memnunum yani, tavsiye ederim.

ankara için söyleyeyim. gayet iyi. adil kullanım 25 gb. bunu aşmam diyorsan çok sağlam. aşarım diyorsan internetin hızı çok düşüyor. 1 gb ancak oluyor.

ben de ankarada yaşıyorum ama hızımı hiç düşürmediler. hatta az önce kontrol ettim. şu ana kadar 30 gb download yapmşım bu ay, ardından ttnetin kendi sitesinden internet hızımı ölçtüm 7.02 mbit çıktı.

başta ciddi sorun yoksa 8 açıyoarlar hızı, hat kaldırmıyorsa bağlantı-kopma sorunları yaşıyorsan aradığında bir anda 1'e bile düşürebiliyorlar ama. bana inatla yükseltmiyorum benim işim değil o diyen telefondaki adamla kavga ettim ve 4e yükselttim. yani adam sana hep 8 veriyo da sana uzaklığa göre gelen geliyor gibi bir durum yok. hatta bakıp kendileri 1,2,4 gibi sınırlar belirliyorlar, 4te diretmekte fayda var.
adil sınır falan da istanbulda yalan en azından. kendim de dahil yaşayan duymadım pek.

Bisikletle insanı aynı ortamda buluşturup başbaşa bırakırsanız işe yarar bence.

@coldbound biz de zamanında kendimiz öğrenmiştik ve benim de niyetim bu yönde olmasına rağmen, psikolojik baskı altındayım. karsı tarafın beklentisi yüksek öğreteceğim konusunda ve sakarlık konusunda ihtisas sahibi. kafayı gözü yarmadan düzgün bir şekilde bir insana nasıl öğretilir bu iş?

Kendi haline bırakırsanız çok iyi öğreneceği gibi soğuyup vazgeçebilir de.Çocuksa 3 veya 4 tekerlikli (arka tekerleğin yanlarına küçük tekerlekler takılmış şekilde) bir bisikletle öğretebilirsiniz.Yetişkinse bisiklete o oturduktan sonra siz de bir elinizle elciklerden birini bir elinizle selenin arkasını tutacaksınız.Zamanla sadece direksiyonu, sonra bir bakmışsınız siz yardımcı olmadan gidiyor.

Ayrıca çim bir alanda yapın ki düşsün; düştüğünde ölmediğini, yaralanmadığını anlasın.

bu küçük bisikletler var, 12.5 yaşından falan büyük herkese çok küçük gelir, oturduğun an ayağını katlayacak yer bulamazsın o derece. öyle bir bisikletle çok rahat öğreniliyor, düşme gibi bi şansın yok, korkmadan sürmeye çalışıyosunuz.

müdür, koltuktan tutarak sürdür ilk etapta. bırak direksiyonu ve dengenin bir kısmını o ayarlamaya çaılşsın. hep karşıya bakması gerekiyor. sürekli ama. ardından frenlere nasıl basacağını öğret koltuktan tutarken sonra dümdüz kendi kendine gidip dursun. sonra da yavaş yavaş dönüşleri öğrenir zaten o.

ben düşe düşe dizleri parçalaya parçalaya , yokuş aşağı uzarken viraj alamayıp park halindeki arabalara çarpa çarpa öğrendim. bu kadar sorun yaşamamın sebebi dengesizliğim mi bisikletin kontra olması mı bilemiyorum ama .en güzel böyle öğreniliyo sanki.bi ara yanında destek tekerlekleri olan bir bisikletim vardı ama ben desteksiz olanda öğrendim.

arkaya 2 küçük tekerlek ekle,kullansın 1-2 hafta, sonra 1 tanesini eksilt.öyle bir deneyin fazla zorlanmazsa eğer, öyle devam etsin.süremiyosa daha sonra eksiltirsiniz.kullandıktan 1-2 hafta sonrada aynı şekilde onuda çıkarın.ben bu şekilde öğrenirken 1-2 kez falan düşmüşümdür.
desteksiz öğretmeye falan kalkmayın,2 dakkada bir düşer küçücük çocuk.

bisiklet binmeyi öğrenecek sahıs küçük değil 25 yasında kocaman kadın. küçük tekerlek olayı olmaz. neyse gazamız mubarek olsun, bir şekilde öğreteceğiz artık

bana bir tik'i çok görmüşsün ama, bende 15 yaşında adama bu yolla öğrettim. düştüğü zaman korkmayacağı boyda küçük bir bisikletle çok daha rahat öğrenir. öbür türlü büyük bisiklette hele bayansa her zaman korkacaktır, ayağını yere kendisi koyacaktır sürekli.
ayrıca ekstra tekerleklinin hiç bir faydası olmuyor, denge sorunu yokki onda zaten, kimi oturtsan sürer.

@copadam; atlamısım, alınganlıga gerek yok:)
evet normal kadro boyundan 1 ufak bisiklet vereceğim zaten kişiye, aynı zamanda üst kadro borusunun da yere paralel değil de asağıya eğimli oldugu bir bisiklet bulacağım. daha rahat hissetsin diye kendini.
cok ufak olursa bu sefer dizleri cok kıvrılır ve dengeyi kuramayabilir. bakalım yapacağız birşeyler.

yok işte ufak olunca daha rahat oluyor, dizleri kırılınca daha bir düşmem gibi hisseder muhtemelen.

düşülmeden öğrenilmiyor.biraz düşücek biraz binicek artık.

teorik olarak, "ilahi" bi kudrete inanmıyorsanız evet mümkün. İnanıyorsanız "ruh"a, imkansız. Ahlak ve etik mi değil mi konusunda tartışma da ise olmayan bir şey üzerinde tartışma "hazırlığı" yapmak gerekecek.

format etme olayı zamanında Avrupalı bilim adamları tarafından ortaya atılmış suçluların beyinlerini silip topluma yararlı fertler yaratma yetiştirmemiş

itirnil sansayn ov di sipotlis maynd izlemenizi tavsiye ederim.

(bkz: ışık evleri)

commodore64 ile yapilabiliyor (bkz. G.O.R.A.)

o daha çıkmadı yeni sürümleri bekliceksiniz.

(bkz: a clockwork orange)

@point me at the sky: ışık evlerine formattan daha çok antivirüs desek daha doğru olur.

Beyin dalgalarını, elektriksel aktiviteleri inceleyerek temel düzeyde işler çıkarılabiliyor. Örneğin kişi uyanık mı, uyuyor mu, yalan mı söylüyor. Görme merkezine elektriksel pulselar uygulanarak gözlerde pikseller oluşturulabiliyor. Hatta sözlükte bir yazar beyin dalgaları ile yazı yazmanı sağlayan bir proje geliştirmişti.

Belki ilerleyen yüzyıllarda mümkün olur, insan üzerinde deney gerektirdiği için gizli kapaklı yapılması gerekiyor, haliyle bitince bile haberimiz olmaz muhtemelen.

Bence zamanla her şey olacak, nükleer bombalarla dünyayı yok etmezsek.

uzun zaman önce beyin araştırmalarıyla ilgili bir yazıdan aklımda kalan beynin üzerinde inceleme yapıldığında kendini korumaya aldığıydı. yani röntgen, mr gibi dışardan inceleme yöntemleri haricinde beyni normal seyrinde çalışırken incelemek neredeyse imkansız. bu yüzden birçok organın çalışma mekanizması araştırılabiliyorken beyindeki gelişmeler zorlu süreçler gerektiriyormuş. falan filan.

ha bir de alakalıdır belki (bkz: lobotomi)

format b:

diyince oluyor ama jak yok klavye girisi yok biraz zor o.

vücudu yan yatır. yok bu olmadı sanki.

beyini bilmiyorum ama karma için; kryon: nötr aşı

@hyu, senin dediğin şey sakın foton olmasın ?

mr'da beyin aktivitesi gayet güzel görütülenebiliyor, farklı durumlarda beynin hangi bölgesi aktif görüntülenebiliyor

@kimlanbu, ben de mr'la beyin aktvitesi görülebiliyor demek istemiştim. yanlış mı yazdım ki?

ikincisini seçerdim. 12 mp ama 15x optik zomu var lensi de daha geniş açılı

İlla kompakt bir makine alacaksan ve ışığın az olduğu yerlerde çekim yapacaksan kullanığı objektifin kalitesine önem ver derim. Verdiğin linklerden ilki maksimum zoom özelliği kazandırılmış bir makine Zoom önemli dersen tercih edebilirsin. Onun dışında büyük olmasına aldanma. Manuel çekebilmesi güzel bişey ama bu tip makinelerde manuel kullanmak biraz yorucu oluyor minik ergonomik olmayan düğmeler yüzünden bi süre sonra bıkıyorsun.


benim önerim 500 lira verebileceksen Canon SX130var bir araştır.

yanlış olmuş birincisi.

canon eos filan gibi dslr makineler beni çok aşar, beceremem de zaten o kadar enstantane, diyafram ayarını, sonrasında photoshop'la filan uğraşmayı.

yanlış varsayım. sana bi iyilik yapıyım. git canon nikon al. fotograf sanatına ilgim var diyorsunç

megapiksel sayısına aldanma, çarşaf çarşaf baskı yapmayacaksan 4 megapiksel bile yeter, lens kalitesi önemli olan.

yorumları okumadım fotoğraf makinesinden de hiç anlamam ama ilkindeki resimlere kıllandım ben o ne lan salak kandırır gibi yüz tanıma diyo sağdakini karartmışlar fotoşoptan ardışık çekim olanını hiç dememe gerek yok zaten sabit resmin üstüne kaydırmışlar topu herifler ona bile uğraşmamış. aynı marka gerçi ama ikincisini al sen ikinci iyidir.

fotoğraf sanatına ilgim var diyorsan ve akşamları araba çekicem filan diyorsan şiddetle dslr öneririm sana. bir süre sonra yetmeyecek çünkü bu linkteki makinalar.

ikinci el temiz birsürü makina var, canon 350d, 400d, nikon d40x filan al bir tanesini, bir tane de dandik tripod tamamdır.

bu makinaların hepsinde pozometre var, sen diyafram açıklığını ve isoyu belirlediğin zaman diğer değerleri makina otomatik ayarlıyor zaten..

güzel bir konu seçmişsin kendine. ama bu işin hakkını verebilmek için dslr şarta yakın.

bir kere araba fotoğrafı çekerken mümkün mertebe geniş bir lense ihtiyaç duyacaksın. hatta genişi de geçtim fisheye a bile ihtiyaç duyabilirsin. yani dslr alırsan da unutma çok masraflı bir işe baş koymuş olucaksın.

fakları 2. makine daha kompakt görünümlü, daha kısa zoom range i sunan ama daha geniş açıya sahip bir makine. ikincisi ise işte bridge ya da slr like diye geçen ve bolcana zoom yapabilen bir makine. ve kısmen daha fazla ayarlara müdahale edebiliyorsundur (enstantane diyafram gibi) bu ikisinin de belli açılarda birbirinden çok farklı olduğunu sanmıyorum.

bir fotoğrafın kalitesi sensor boyu ve lens ile doğrudan alakalıdır (kalite derken konudan falan bahsetmiyorum. bildiğin poster boyutuna getireceğin iki fotoğraftan bahsediyorum)

bunun için de seçeneklerin, dslr'ler, micro four thirds'ler ve de son olarak da ileri sınıf kompakt makineler (canon g12, nikon p7000 vs...)

mesela sony nex3 ün fiyatı gayet uygundu bir aralar. ya da mftlerden panasonic g ya da gf serilerine bakabilirsin. olympus pen serisi de gayet iyi. hem bunlar değiştirilebilir lens oludğu için bir çok seçenek de bulabileceksin (misal panasonic bunlara fisheye lens çıkardı falan filan...) sonra samsung un gene çıkardığı garip isimli bir fotoğraf makinesi de vardı... vardı da vardı.

yani bu işin senin için daha tatmin edici sonuçlar vermesini istiyorsan daha büyük sensörlü ve iyi bir lense sahip bir şeyler alman

cevaplar için teşekkürler. ancak verebilecek 1000 liram yok ne yazık ki. başka bahara kaldı sanırım fotoğraf hayallerim.. =)

Amerika'dan birini bulabilirsin 250-300dolara canon eos 450d getirmek mümkün rebelxsi diye geçer orada.

İstanbul sirkecideki hayyam pasajına git 2. el dslrlar bulabilirsin. Aslında pahalı değil bu iş. Ben 800tl ye eos 450d aldım bütün lensler hep analog makinelerin lensleri ucuza bulup alıyorum. Çok iş görüyor.
Kompakt makinelerle fotoğraf çekilmez bir süre sonra çoğu şeyi yapamadığını farkedeceksin renkler gözüne hoş gelmeyecek netliği beğenmeyeceksin.

örneğin al bi dslr
yanına 500mm 1.8 prime lens al. 60-70 dolar falan. Çektiklerine inanamayacaksın.

@croswell bu verdiğin fiyat 2. el mi 0 fiyatı mı? eniştem hong kong tarafına gidiyor, orada tüm elektronikler aşırı ucuzmuş. eğer 0 fiyatıysa istetirim ondan dediğini. 250 dolar verebilirim o kadar para var elimde. =)

bu durumda tourchwood 4. sezon izliyorsun hocam, ölmezsek ne oluyor görüyorsun ve vazgeçip ölmek istiyorsun :) saygılar :)

her canlı ölümü tadacaktır

karbon fiber misin eşşoğlu eşşek derdi cem yılmaz. ya da ben götümden anlardım orayı. neyse ölüme çağre yok hacı göte pamuğu tıkıyolar gidiyosun.

ya discovery ya da nat geo'da bi belgesel izlemiştim. amerikalı bi zengin. (borsadan kırmıştı parayı yanlış hatırlamıyorsam) bu işe deli gibi para harcıyordu. babası, dedesi erken yaşlarda ölmüş hep. kalıtımsal olduğundan bu da kafayı takmış. beklentisi 10-15 yıla bu konuda ciddi gelişmelerin olacağıydı. adam bu olaylar bulunmadan gitmemek için hergün 40-50 hap yutuyordu sağlığını koruyabilmek adına. heralde 15-20 yıla büyük gelişmeler kaydedilir.

hadi hastalıktan yaşlılıktan ölmedin de hacı bu ak savaşları nolcak? sike sike ölücez başka yolu yok.

gerçekten inanırsan ölmüyormuşsun, dene bi istersen atla bir yerden. secret falan.

Ölmenin tek bir sebebinin olmamasındandır belki de. Grip gibi tek bir virusu yok bunun.

hala senden saklıyorlar mı yaw? yeter artık bu arkadaştan sakladığımız dimi arkadaşlar. hadi açıklayalım artık.

genlerdeki veri kaybı dolayısıyla mecburuz bilader. ama bunun üstünden atlayan yöntemlerle ömür uzatma çalışmaları var şimdilik. ölümsüzlük mümkün değil, yaşamı uzatmak mümkün. insan ömrü belki bir gün 2000 sene yapılır ama gene ölümsüz olmazsın yani sonuç olarak.

Niye ölmek istemiyorsunuz?

@cosmicstring, Korkuyorum. Ayrıca neden ölmek isteyeyim ki? Ebediyet ne güzel şey.

Ebediyetin güzel olup olmadığı tartışılır. Korkma kısmına ben karışmam :)

pratik olarakta mümkün görünmüyor.Nereye koyacağız doğanarı.Dünyada yer kalmaz.Asında ölümsüzlükte kötü bir şey.

herşeyi devletten beklememek lazım. sen bul formülünü vallaha köşeyi dönersin.

2011 diyorsunda hala bir çeşit virüs, hastalık adam öldürüyor müdahale edildiği halde?! milyon yıl geçse ölümsüzlüğü yakın bir şey bulamaz bu insanlık :/

doğurmak da ölümsüzlüğe bulunmuş bir çare esasen. eşinin genleriyle beraber yeniden doğuyorsun işte.

her saniyeni hakkıyla yaşadın da mı ölmek istemiyorsun? derler adama:)

"hocam 5 dakika daha" diyen öğrencilerden olabilir misin sen?

@emrag discovery channel

herkes ölüyor, yani herkes yapıyorsa sen de yapabilirsin sorun yok. böyle düşün. ya da ölüm sonrasıyla ilgili felsefi-dini açıklamalar bul, olumsuz düşünmezsin belki.

çok yakın olmasa da bulunacaktır. biyolojik yapımızı değiştirip robotlaşmaya başladığımızda ölümsüz olacağız.

tabii ki lise. ilköğretim de hem körelirsin hem de isyankarları oynarsın.

aslında benim gönlümden geçende lise ama şu atama şartlarında ilköğretim olmasın boşver yazmayayım diyecek lüksüm de yok işte iç rahatlatma çabası benimki. hani polyana tarafından bakarım belki diye sordum biraz da.

lisede de düz lisede 20 yaşında izbandut gibi serseri tipli adamlarla uğraşmak zorunda kalma ihitmaliniz var, hele bayansanız ilköğretim daha rahat gibi. ha yok iyi bir anadolu lisesi olursa başka tabi.

ilk ikisi arasında bitanesinde 4 parça varken diğerinde 5 parça var

ikinci 4 parçaysa eksik olan parça nedir? ve niye 5 olan daha ucuz? bir de 5 olanda uzunluk ayarlarında falan adam gibi belirtmiyor 2-18 mm falan diye. var mı bir farkı yoksa yazmamışlar mı?

hepsini inceledim bence 1. seçenek indirimli fiyat olduğu için ucuz bence. orada yapılan yorumlara bakılırsa da beğenmeyen bir kişi yok bende bakınıyordum ne alsam diye bana da fikir verdin 1.yi almaya karar verdim sagol :D

moser.

ya da remington.

diğerleri tuş.

moser ve remington ürünlerinde uzunluk ayarları 4'le kısıtlı. bu ürünlerde 9 farklı ayar var. bu yüzden bunlara yöneldim

böyle kısa ve net cevaplar yerine açıklarsanız yanılmam ben de.

ben bu iş için seyyar satıcıdan pazarlıkla 15 tl.ye aldım elektrikli traş mak (şarjlı sevmiyorum. şarjı azalınca kılları kapıyor) canavar gibi valla. bu aletlerden eksiği yok. fazlası var (4te 1 fiyatına)

daha önce babam 220 tl'ye braun almıştı. bi boka yaramıyodu. 1-2 ay sonra bozulmaya başladı zaten, servise gide gele dağıldı alet. kargo şirketi bizden çok elledi valla. bendeki çin malının çükünü yesinler 60-70 tl.likler

masaüstünde sağ tık-yenile yaptığında son halini görürsün zaten. dert edecek bir şey değil bence, bir düzelme yolu var mıdır bilmiyorum.

1 haftayı buldu benimkinde

2 günde taşıdım ben.

net bir süre yok, 2-7 gün.

(bkz: bim)

akıl almaz fiyatlara tedarik yapıyorlar diye tahmin ediyorum.

www.eksisozluk.com

kaliteli malları var, epeyde ucuz. bim diye küçümseyenlerde genelde bunu yeşil sermaye ile bağlantılı olduğunu düşündüğü için yapıyor.

ve bildiğim kadarıyla kaliteli markaların yan ürünlerini satıyor.

sattığı ürünler reklama para harcamadığı için ucuzdur muhtemelen

@shnhkn +1
ayrıca dükkanları küçücük,personel sayısı çok az.ee bu ürünlerede yansıyo tabi.

yukarıda yazılanlara ek olarak

gnnvry sözlük trolü.

diğer marketlere oranla çok daha fazla mal alıyor, aldığı malların bir kısmını bir tek kendisi alacak şekilde veya diğer marketlere oranla çok daha uygun fiyatla alacak şekilde anlaşıyor, çünkü çok daha fazla mal alıyor. başa döndük yani.
bir de misal ülkere dost diye ayrı marka yaptırıyor kendisi için, sadece bim satıyor bu hem bime avantaj ucuza, hem ülkere yetiyor sadece bimde satmak ve bir alt markası olması.

bir de zamanında sözlükte okumuştum, bir sözlükçü projesi için araştırma yapmış migros ile bimin karı aynı ancak bim 10 ürün satarak ulaştığı kara migros 1 ürün satarak ulaşıyor. yani kar marjlarını da düşük tutuyorlar.

adamlarda raf yok, raf.

yazışma kaydetme, takip vs. gibi şeyler için internet kafelerin kullandığı ağdaki bilgisayarları yönetmeye yarayan programlar olabilir, ya da keylogger tarzı bir program olabilir ama yine onun bilgisayarına girip bakmanız gerekir.

ebeveynlerinizi mi yoksa çocuklarınızı mı kontrol etmeyi planlıyorsunuz?

neden bu soruyu sorduk? liseliler anne babalarını pc başında takibe başlamış. hatta eşlerini takip edenler bile var. olayın bu kısmı konu dışı sanırsam.

çocuklar yasaklı sitelerden uzak dursun diyorsanız www.inndir.com buraya bir bakın.

7-16 yaşa kadar konuşmaları takip etmek de doğru. ama bunu okuduğunuz her şey için yorum yapmamayı başaracaksanız yapın. yani 14 yaşnıda kızınız varsa ve 30 yaşında adama "aşık" olmaya başlıyorsa müdahale edin. ama 14 yaşındaki kızınız sizin (ve bizim) anlamamızın zor olduğu 14 yaşa göre uygun ama aslında çok saçma bir şey yapıyorsa bırakın yapsın. hatta bırakın kendinden büyüklere aşık da olsun. üstteki örnekte 30 yaşındaki adamın ona sarkması ve onun da bundan hoşlanması idi doğrusu. yani 30luk sarkarda sizinki uzak durur veya adamla oynarsa "ben olsam" izler ve eğlenirdim.
uzaktan erişimi ne yapacaksınız gerçekten? uzaktan erişilen bilgisayarda (ekranı izlemek anlamında) ekran hareketlerinden erişim sağlandığı anlaşılır. üstelik girdiği siteleri vs bildikten sonra buna gerek de yok.

bence buyuk kucuk her insanin mahremiyet hakki olmalidir. Koruma adi altinda surekli takip edilen, her hareketi degerlendirilen cocugun gelisimi de pek saglikli olmayacaktir.


Uygunsuz siteler engelleme(onun da dogrulugu tartisilir bence) disinda isteklerinizi tekrar gözden gecirmenizi öneririm. Bunun icin de 22 Agustos'ta filtreler geliyor zaten :), ama oyle ac kapa yapmak kolay olur mu bilmiyorum. Onun disinda internet saglayicilarinin da bu sekilde cozumler sagliyorlar.

Açıkçası bunu kardeşim için istiyorum 20 yaşındayım ve kardeşim henüz 11 yaşında ve tüm arkadaşlarının olduğu gibi kendisininde facebook hesabı var.Facebook kullanmaması için uyarılarda bulundum, gereksiz birşey olduğunu anlattım ama henüz ufak yaşta olduğu için tam dediklerimi kavrayamadı.Sizinde bildiğiniz gibi facebook ve diğer sosyal ağlarda her türlü insan mevcut bu tehlikeyi görünce insanın içi huzursuz oluyor ve henüz doğru kararlar vericek bir birey olmadığı için korumaya muhtaç bir yaşta bu yüzden yapıcağım iki şey vardı ya teknolojiden soyutlamak yasaklar koymak ya da böyle önlemler almaktı.Bana en doğru seçenek bu geldi ve araştırmaya başladım ancak tam istediğim yazılımı bulamadım sizdende bu yüzden yardım istedim, öneride bulunan herkese teşekkürler.

seviye belirleme sınavına hazırlanmayı sormuş yalnız, hazırlığı atlama sınavı değil. ben de soruyorum hatta aynı şeyi.

western digital 1tb kullanıyorum. 4 aydır bir sıkıntı yaşamadım

xs smart diye bi marka var electroworld de satılıyor, 1.5tb 160tl ye almıştım şimdi çok daha ucuzdur, 1 yıl oldu alalı taş gibi banamısın demiyo hala harıl harıl çalışıyo.

www.vatanbilgisayar.com

wd candır. başka modellere yönelebilirsin ama başka markalara yönelme derim

wd-seagate ikilisinden vazgeçme.

samsung 1tb 150 tl'nin altında gördüm birçok yerde, bütçe açısından.

ama seagate ilk tavsiyem olur.

western digital

kampanyaları takip edin o paraya wd ya da seagate markalarının 2tb olanını alırsınız.

geçen hafta peşin indirimiyle 210 liraya almıştım, şimdi doların artmasıyla 220 lira olmuş:
www.eksenbilgisayar.com

tavsiye ederim.

bim de remington var 40 liraya, remington iyi marka. söyledigin işi de az cok yapar. ben zamanında 200 kusur liraya philips almistim ayiptir söylemesi, öyle kuzu gibi yatiyor. tras makinesi cok para yatirilacak bir cihaz degil.

remington bende de var gayet iyi.

bimde yeni gelmiş galba duydum da hayatta kalmamıştır ya. uzunluk derecesini belirleyebileceğim bir şey yok mu peki?
ya da bu bahsettiğiniz philipsinkileri ne diye aratayım kısaltanları? ve ne kadar kısaltırlar?

yıllarca mach3 kullanan biri olarak artık braun cruzer4 kullanıyorum kalitesinden memnunum. ama pek ucuz sayılmaz.

moser in made in germany olanı güzel. kuaförüme getirtmiştim 150 lira.

philips'den uzak dur. kirli ve uzun sakal istiyorsa en iyisi moser.

444 7 445 numaralı telefondan Philips müşteri hizmetlerine danışabilirsin. Gayet ilgililer tavsiye ederim..

o vergilerle en az 60-70 olur, bir tek onu biliyorum. alacak gibi devam edin net fiyatı verir zaten.

ekonomi esnek ekstra ucret odemeden iptal ettirebilecegin ya da acik bilete cevirebilecegin anlamina geliyor. promosyon dedigi nedir bilemiyorum promosyon kosullarini okumalasin orda kapsami yazar.

Merhaba,

promosyon en ucuz ekonomi bilettir, hiç esnek değildir; yani gün, saat değiştiremezsin ya da çok ceza ödersin, uçmaktan vazgeçersen iade alamazsın ya da çok az alırsın.

ekonomi esnekse daha pahalı ekonomi bilettir, esnektir; yani gün, saat değiştirirsen ceza ödemezsin ya da daha az ödersin, uçmaktan vazgeçersen de iadeyi tamamen ya da kısmen alabilirsin

uçak bileti yeterince erken alırsan 29 TL olabilir, yanlış bir şey yok. koltuk boş gideceğine 29TL'ye dolu gidiyor işte...

thy sitesinde son sayfada her şey dahil son fiyatı görürsün mutlaka, kafan boş yere karışmasın.

youtube da birsürü video var

youtube de "magic" "revealed" diye ara..

akıl okuma şeysi için de bikaç öneri alsam?

iskambil kartları ağırlıklı olmak üzere bir çok ufak tefek numara biliyorum. zamanında bende merak salmıştım. eskişehirdeysen bi bira ısmarla öğreteyim bildiklerimi :)

istanbuldayım be hacı. ama anlatımlı video çekip yutupa koyarsan kargoyla yollarım bi 6lı;)
edit: 6lı büyük vaad olmuş, kendime alamıyorum lan 6 bira:D

çok bilgili olduğum söylenemez ama bildiğim kadarıyla: ilüzyonla akıl okuma bambaşka alanlar. biri kimi inanır kimi inanmaz ama telepatidir, parapsikolojik bir olaydır, çalışmak da gerekir tabi ama farklı bir şeydir, olmuyosa olmaz. diğerleri göz aldatmasıdır, kaşık bükmecilerin de çoğu bir şekilde hileli yapar bu işi, telekinezi ile değil. bunu herhalde çok çalışıp bir şekilde yaparsınız.

telepati bomboş bir iş,o kadar uğraşçaksın fakat sadece 1 den 10 a kadar sayı tut deyip,bir iki arkadaşını etkilersin,insanın genel olarak düşündüğü şeyleri bulabilceğini zannetmiyorum.sırf bir iki arkadaşa artistlik yapçam diye o olayı öğrenmeye kasmak anlamsız bence.böyle saçma sapan şeylere uğraşçağına o sürede çok daha yararlı işler yapabilirsin.tabi sen bilirsin.

bomboş demeyelim de genelde bu işle uğraşanlar uğraşmadan önce bir şekilde yeteneklerini farkedip bunun üzerine gidip geliştirirler, yani sıfırdan dur ben uğraşıyım deyip sadece çalışarak olacak bir şey değil. yeteneğiniz var mı buna bakın.

kendimden örnek vereyim, bir dönem özellikle belli kişilerle çok sık aynı anda aynı şeyi düşündüğümü, istediğimi vs. farkettim. "ben de tam onu dicektim" durumu çok alakasız durumlarda bile sıkça olmaya başladı. bunun üzerine kendimce araştırdım kısa bir dönem, ufak tefek alıştırmalar var onlarla uğraştım vs. İşte çevremdekilerle sayı tut, iskambil kağıdı seç biliyim gibi şeyler de denedim, belli oranda başarılı oluyordum da, 1-2 yanılmayla iskambil kağıdı bilmişliğim var bolca. ama süreklilik ve net bir başarım yoktu. yani hadi bir daha dendiğinde olmayabiliyordu, ya da başka bir zaman denediğimde fos çıkabiliyordum. belki ciddi olarak çalışsam daha farklı olurdu ama çok sabır isteyen işler bunlar, 2 hafta uğraştım hemen bileyim olmuyor, motivasyon da çabuk kırılıyor.
araştır biraz, giriş için ne gibi denemeler öneriliyor, hatırladığım kadarıyla şekilsel şeylerdi, yani birisi kağıda 5 şekilden birini çizecek, size içinden bunu aktarmaya çalışacak, sessizce bağıracak bir nevi, bilmeye çalışın, var mı böyle bir öngörünüz test edin kendinizi.

ilüzyon ise apayrı, el çabukluğu denen bir yetenek de olabilir tabi ama işin büyük kısmı çalışmaya dayanıyor diye biliyorum.

1 den 10a kadar sayı tut dediğinde insanlar büyük çoğunlukla 3 biraz daha azı 7 tutarlar. Veya sana o gün onu sorana kadar subliminal mesajlarla tutman gereken sayıyı aklına yerleştirmiştir.

Ekran çok karmaşık olur düşüncesindeyim. Ama Altyazıları filmle aynı isimde yaparsınız formatlarını da değiştirirsiniz. Filme sağ tıklayınca subtitles da iki tane altyazı seçeneğiniz olur (en azından media player classic'de böyle) daha sonra takıldığınız kelimede değiştirirsiniz.

Benim eskiden kullandığım yöntem şuydu. Film Türkçe altyazıyla dikkatli şekilde izlenir konu anlaşılır zevk alınır. Sonra aynı film mesela 2-3 gün sonra İngilizce altyazıyla açılır.

gom player da direk altyazıları yükleyip yaptığımı hatırlıyorum. ayrıca birinin rengini sarı yap.

bs playerda da vardı bu olay.

belkçikada sinemalarda filmler orjinal sesiyle gösterime girer anadilde altyazı verilir lakin hem fransızca hem hollandaca konuşulduğu için çift altyazı gerekir ama birini alta birini üste koymak yerine önce hollandaca sonra fransızca altyazı geliyor yani tabi hızlı diyaloglarda biraz zor oluyor ama ekranı yazıyla doldurmaktansa böyle yapmak daha iyi gibi.ama nasıl yaparım dersen onu bilmiyorum.

half life
sim city 3000
caesar 3
red alert 2
call of duty 1,2

Benim için kilit birkaç oyun:

Age of Empires II
Max Payne
Commandos II

age of empires II

fifa 99

max payne
gta3-vice city
morrowind

rise of nations
counter
age of II
counter
nfs most wanted a kadar kaldırabilir hatta most wanted'ı bile zorlar
counter
sim city, sims vs.

biri de cıkıp diablo dememıs arkadas.

her bilgisayar ve hatta bazı cepler için red alert 2

worms world party
aeo 2 conquerors

portal, portal 2, team fortress 2.

seninkinden çok az daha iyi bir sistemle ikisini de oynadım, oynuyorum.

ekleme rts seviyorsan: europa universalis 3. yalnız bu kasıyor.

red alert 2 vazgeçilmez. neo geo paketini indir içinde 100 den fazla oyun var.

diablo 2,

nfs carbon'u bile rahat oynatır.

star wars jedi academy

gta san andreas

bunlar hiç kasmadan çalışacak oyunlar.

Çok çok çok eğlenmek için Monkey Island Serisi
Görsel doyum ve güzel bi konu için Syberia I ve II

settlers 4 efsanedir.

fallout 2

grim fandango.
sanat eseri yeminlen.

eczacı var çok net, ezzacı deniyor genelde

bağırmak diye okunur, ancak diksiyon kurslarında ya da spikerlere baarmak diye okunması söyleniyormuş, kulağa daha hoş geldiği için.

yazıhane, yazzane.

gardırop- gardolap

baarmak diye okunur zira ğ bi ses değildir ben demiyorum, istanbul üniversitesi konservatuarından diksiyon hocası söylüyor efendim

(bkz: istanbul türkçesi)
(bkz: trt türkçesi)

Kurabiye, hakan, hukuka, kendi kendine. 2.ye ornekler. Ayrica zaten butun diller yazildigi gibi okunur. Okunus kurallari farklidir, o yuzden oyle okurlar. Turkce de okundugu gibi yaziliyor dense de her kelimenin okunusu farklidir. Kac cesit e harfi var mesela.

göksu var-dı.

şarkısı bile var

(bkz: gidelim göksu ya bir alem-i ab eyleyelim)

alibeyköy ve kağıthane dereleri var ama amaçlarınıza pek uygun değil.

riva deresi

ha ağva da olabilir pek tabi..

bir de kocaeli'nde yuvacık barajı yakınlarında güzel mekanlar var (işletmeler) mesela karaaslan kamping diye bir yere gitmiştim birkaç sene önce ve gayet güzel bulmuştum ortamı. dere, orman, temiz hava iç içe. istanbul'a uzak da sayılmaz bu tür yerler.

senin ilacın maşukiye

lys en fazla 2 hafta gibi bir süre bekliyorlardı, resmi bir açıklama yok.

lys 20 ağustos gibi, dgs ise 27 ağustos gibi açıklanır. geçen sene bu tarihlerde olmuştu.

nejat alp - arkadaşım. sanırım.

www.timsah.com

harikasın :))
copadam & world

nejat alp - arkadaşım

hayınlık yapan da piyanist ozan!

edit: 3g hızıyla internetle benden bu kadar.

adres teknosa. ürün oblio 4 gblık

mp3 çalar:www.bimeks.com.tr

kulaklık: www.sanalmarketim.com(Gumus)

kulaklık da sennheiser 14 liralık olandan

teknosa pahalıdır bir kere.
minton iyidir çok büyük bir beklentin yoksa. iyi kullanırsa 1 yıl rahat gider, benimkinin 1 yılı geçti ve sadece ortadaki yön tuşu yerinden çıktı. kulaklık da 15 tlye samsung vs. var gayet iyi 30tl bayılma boşuna.
vatan ucuzdur.