Nasa'da çalışan ve adını, okulunu bildiğiniz kişiler, hocalar var mı? Ya da uluslararası anlamda mühendislik başarısı gösteren kişiler de olabilir. Aradığım Türk olup da neler yaptığı.

Exchange icin pazartesi amerikaya gidiyorum. Donus biletim los angeles-paris-istanbul olarak alindi. İstanbul biletini erteletip avrupayi dolasmak istiyorum dolayisiyla amerikada schengen icin basvurmam lazim. Turkiyede basvurmadigim icin vize vermemezlik yaparlar mi? Ya da islemleri kolaylastirmak icin staj proje falan mi atarlasam? Kalacak yer sikintim yok mesela belcikada.
Tesekkurler sipirminlir

Neler var bildiğiniz? Sadece Amistad ve 12 Years a Slave'i izledim.
Ek: On yediyle on dokuzuncu yüzyıllar arasında geçen tabii.

Lise mezunuyum aöf bankacılık ve sigortacılık okuyorum ama aslında ne bankacı ne de sigortacı olmak istemiyorum.

Yaşım 24,
İş için İngilizce, Fransızca, Almanca öğrenmek istiyorum daha güzel işler bulmak için.
Bu üçünü de istiyorum açıkçası çok zorlanır mıyım? Üçünü de öğrenmenin bana iş yaşamıyla ilgili aşırı katkıları olur mu yoksa sadece birini bilmekle çok bi farkı olmaz mı? İngilizce hala etkin dil mi yoksa başka bir dil mi öğreneyim farkı olmayacaksa?

Bir de yaşım 24 geç mi kaldım :(

Cuma günü izmir' de büyük bir emeklilik şirktinin bölge müdürlüğünde iş görüşmesine gideceğim.

Beni düşündüren iş görüşmesine nasıl bir elbise ile gitmeliyim. eski takım elbiselerim olmuyor kilo verdiğimden, hiç takım elbisem yok. Sonucu ne olacağı belli olmayan bir görüşme için de takım elbise almak istemiyorum.

Bir de İstanbul 'dan İzmir'e gideceğim. şöyle rahat birşeyler giyebilsem hiç görmediğim İzmir şehrini de gezerim diye düşünüyordum iş görüşmesi sonrası.

Acente olsa bu kadar kasmas bir şeyler giyer giderdim ama bölge müdürlüğü olması düşündürüyor. ne yapsam ki?

Aranızda gerçekten uzun süredir taşıdığı 10-15 kiloyu vermiş ve sonra da yeni kilosunda kalabilmiş insanlar var mı?

Sanki herkes kilo veriyor sonra yeniden eski kilosuna dönüyormuş gibi geliyor bana.

öğrenebilirim? durumum şu aslında, ingilizcem kötü sayılmaz ama yurtdışını aramam gerektiğinde konuşmakta zorlanıyorum. bu halde normal ingilizce kurslarına gitsem bana bir faydası olmaz, benim durumumda olanlar için ingilizce kursları var mı? ya da ne yapılabilirim?

Yapmaya başladıktan sonra hayatınıza pozitif etkisini gördüğünüz şeyleri soruyorum.

İyi ki puzzle yapıyorum, iyi ki spor yapıyorum ya da ne bileyim, iyi ki şöyle bir karar aldım gibi.

arkadaşlar merhabalar bugün sağlık raporu almaya hasteneye gittim,hemşire ilk ölçtü tansiyonun yüksek dedi heyecanlandın mı gibisinden sordu hayır dedim ikinci kez ölçtü 150/80 olduğunu söyledi çok mu yüksek tansiyonum

türkiye'den ödemeyi yapıp, amerika'da bi arkadaşımın adresine kargolatacağım.

1- paypal'dan ödeme yapmaya kalkıştığımda, siparişin paypal'a kayıtlı adrese gönderilceği yazıyor, böyle mi oluyor.
2- yaptığım alışverişin faturasını almak istiyorum, kendi adıma düzenlenmiş bir fatura. bunun için ne yapmam gerekiyor.

billinng adress'e girdiğim kendi fatura bilgilerim var, bi de kargo adresi var, orda da alıcının bilgileri. kesilecek fatura kargolanacak paketle beraber kargo adresine mi gidior acaba?

süreç hakkında bilgisi olan varsa beni bilgilendirebilir mi?

Yurt dışına giderken yanıma nolur nolmaz diye ishal, kabızlık, soğuk algınlığı, ağrı kesici, yanık kremi gibi 6-7 tane ilaç götürmeyi planlıyorum. Bunların her birinden ikişer kutu götürsem -valizde tabi- sen hayırdır n'apıyosun derler mi acaba? yoksa valizde olduğu için sorun olmaz mı?

Vize için dijital fotoğraf yükledim kesti-biçti, kırptı ve kabul etti. Ama fotoğrafın kendisi 5x5 Amerikan değil. Başka çektirsem sorun olur mu? Yoksa fotoğrafçıya gidip bunu Amerikan yapıver mi diyeyim?

Elimdeki fotoyu 5x5 kessem olur mu ya da?

Arkadaşlar 8 aylık bebeğimde kulak arkasında bezelye büyüklüğünde 2 tane şişkinlik var. Ateşi yok veya hasta olmadı neden olabilir haftaiçi doktora götüreceğim fakat bir fikri olan var mı? Umarım korkulacak birşey yoktur.

selamlar. çalıştığım iş dolayısiyle her yaştan insanın dertlerine ortak olabilme şansına sahibim. bir gsm operatörünün müşteri temsilcisiyim. hergün yeni bir kişilik çıkıyor karşıma, hmm eyvallah diyorum lakin çözemediğim ve mantığıma sığmayan ve üzüldüğüm zamanlar da oluyor. çalıştığım yerde de eski bir çalışanımdır. diğer çalışma arkadaşlarım bilemedikleri ya da emin olamadıkları konularda gelir danışır. yönlendiririm felan eyvallah. lakin hala benim dahi çözemediğim insan profilleri çıkıyor. örneğin bugün 65 yaşında olduğunu söyleyen bir kadın geldi. işlemlerini yapabilmek için bir kaç soru sormam gerekiyor kendisine ki gerçekten o kişimi yoksa fake birimi diye, şirket politikası..

neyse ben sordukça teyzem asileşiyor, türlü türlü asileşmeler ki bunları yazmayacağım zira konu bu değil. hep merak ettim çağrı esnasında bu 65 yaşındaki abla neden böyle yapıyor? neden dolayı mutsuz? mutsuz olsa bile 65 yaşında bir insanın 14 yaşında bir çocuk gibi ilgi bekleyip, trip atması doğal birşeymi diye düşünüyorum. normalde kendisinden daha yüksek yaşlarda kişiler ya da daha alt yaşlarda kişilerde geliyor ve hiçbir kişisel duygusunu belirtmeden yapılacak işlem için bizleri yönlendiriyor ve işlemlerini yapıyoruz gidiyor, teşekkür ediyor. lakin bazen böyle yaşını basa basa söyleyip de ilkokul çocuğu gibi davranışlar sergileyen insan profilleri de oluyor. bu kişilere çağrı esnasında üzülüyorum, neden böyle yaptığına dair.. muhakkak birşeyler olmuşta, kişi bu kadar düşmüş diyorum..

baya bi dağıldı konu ama.. dur baştan okuyayım bakayım, anlatabilmişmiyim derdimi ben :)

neyse güzel gitmişim, devam.. :)

soru şu; yaş ilerledikçe insanlar zamanında tatmin edemedikleri egolarını bastırabilmek için utanılacak şeyler yapabiliorlarmı? bu insanlar gerçekten çokmu fazla? bu insalara nasıl davranılmalı? hadi bizi siktiret. müşteri temsilcisi olarak kimseye haddini bildirmek gibi bi hakkımız yok ama, en azından birazcık da olsa farkındalık sağlamaları açısından onların psikolojilerini anlayabilmek istiorum.

edit:
soru 2: diyalog esnasında kendime bilinçaltımda şu soruyu soruoyrum hep; acaba o yaşta bende öylemi olacağım? cevap şu şekilde belirleşiyor: öyle olabilirsin de olmayabilrisinde, bu yaşamın seni götüreceği yöne bağlı. ama öyle olursam ben sıkar giderim bu dünyadan. zira kime hak ki, böyle acımasızca saldırma hakkını kendinde bulmak. ya da benmi çok minörüm aga? bu hayatta biraz majör mü bakmak lazım olaylara? birde işyerimde sürekli insanlar atılıyor, bi ben kaldım. herkes atılırken bana övgüler geliyor. böyle devam et deniliyor. eyvallah diyorum gene ama nasıl devam edeyim? diyorum kendi kendime. neysem oyum işte diyorum içimden. herkes içinde ne ise zaten öyle devam ediyor hayatına.. çok işte çalıştım, çok gördüm lakin şunu gördüm; kişiliğin neyse, gelişmişlik seviyen ne ise oradan devam etmeli insan. senden daha iyileri de vardır, daha kötüleri de. ama sen ne isen o sundur! başka şekile girmek istediğinde maymun oluyorsun. ben ise bu yaştan sonra maymun olabilecek yeryüzündeki en son insanlardanım..

800$'nin tl karşılığı değil...

ne yapılabilir, ne edilebilir 800$'a amerika'da?
amariga'nın 800 dollar'ı buranın kaç kuruşuna denk gelir?

soru yukarıda.

Soru başlıkta.

Selam arkadaşlar,
düşünürken beynimiz hatırı sayılır miktarda enerji harcıyo mu acep? Daldan dala atlamaktan değil zorlayıcı düşünmekten bahsediyorum. Ve hatta yaratıcı?
"yürürken gücümün son sınırına kadar gelmemiştim hiç. Ama düşünürken hep gelirdim"

Insanlar genelde bundan hoslaniyor. Saygi vb. diye dusundukleri icin hoslarina gidiyor. Ben cok rahatsiz oluyorum. Kimse bana abi demesin. Abi sozcugu saygi ifadesi degildir. Ozellikle yazlikta herkes bana abi diyor yeter artik be bu nasil is yasli miyim ben yuz yasinda miyim ne abisi?

hikaye okumaktan sıkıldım. makale okusam ama seviyesi upper intermediate olsa, ekonomi ile falan ilgili olsa.kelime sıkıntım var. onu çözmem gerek. nerelere bakayım? vardır sizin favorilerde bir yerlerde..

tanımadığınız anadolu şehrinde işe başlıyorsunuz ve kimsecikleri tanımıyorsunuz ve çalışma ortamınızda sosyal olarak paylaşım yapabileceğiniz kimse yok. siz olsanız neler yaparsınız ?

amerikadan dönerken şunu şunu al dediğiniz yiyecek, içecek, abur cubur var mı önereceğiniz?

Yarın Kostrzyn'e Woodstock festivaline gideceğim. Oradan da otostopla bu 4 şehri gezeyim diyorum. Couchsurfing'den kalacak yer bulursam hepsinde 3er gün civarı kalmayı düşünüyorum. Yer bulamama ihtimaline karşılık da çadır alayım diyorum ama bu şehirlerde şehir merkezine yakın kamp alanı var mı bilmiyorum. Ne dersiniz, yapılır mı? Yoksa sonu hüsranla mı biter? Bu şehirlerde otostop, kamp, couchsurfing yapmış arkadaşların deneyimlerini bekliyorum.

Rota böyle:
www.google.com!4m44!4m43!1m5!1m1!1s0x471644c0354e18d1:0xb46bb6b576478abf!2m2!1d19.9449799!2d50.0646501!1m5!1m1!1s0x47077256a90d5537:0x42bce61e954c8035!2m2!1d14.6494467!2d52.5871889!1m5!1m1!1s0x47a84e373f035901:0x42120465b5e3b70!2m2!1d13.404954!2d52.5200066!1m5!1m1!1s0x470b939c0970798b:0x400af0f66164090!2m2!1d14.4378005!2d50.0755381!1m5!1m1!1s0x476c89360aca6197:0x631f9b82fd884368!2m2!1d17.1071373!2d48.1458923!1m5!1m1!1s0x4741c334d1d4cfc9:0x400c4290c1e1160!2m2!1d19.040235!2d47.497912!1m5!1m1!1s0x471644c0354e18d1:0xb46bb6b576478abf!2m2!1d19.9449799!2d50.0646501!3e0

Ofisimizde 30m2 bahçe ön bahçe var ve fotodaki gibi yan bahçeden sarkan bitkiler. Zamanında bahçıvan desteğiyle biraz tıraşlasak da, bu ön bahçe ve fotoğraftaki bitkileri kontrol altına almak için ne önerirsiniz? Aşağıdaki caminin görevlisi tiner dedi ama bilemedim.

not: burası Akmerkez tarafındaki kültürel dönüşümden x zaman sonra gideceği için bitki veya beton döktürtmek makul bir çözüm değil.

evde yatar vaziyetteki hastanın, sesini yükseltemediği zamanlarda...

elini kullanarak içerdekilere alarm vermesini sağlayabilecek bir sistem var mıdır?

?

böyle bir imkanımız yok mu? olaylar karşısında oluşan anlık sinirlenme durumundan bahsediyorum. olayı özet geçmeye çalışayım araç park etmekten dolayı annem yaşında bir kadınla tartıştım. daha çok tek taraflıydı ya neyse. güzelce açıklamaya çalışırken kadın bir başladı çemkirmeye konuşturmadı. en son kafamın içinde flaşlar patlıyordu, sinirden afedersiniz kendimi sikecek vaziyete geldim. arada bi cümle kurdum sizli bizli, o ara kendi kendime de "iyi dedin haa" diyorum ama ne dediğimi hatırlamıyorum bile. kadın en son "polise şikayet ettim birazdan gelecekler ceza kestireceğim" falan deyince "tamam gelsinler" dedim. "aaa rahatlığa bak" deyip uzaklaştı, tabi içimde adrenalin fırtınası kopuyor haberi yok. istediğim şey şu; sinirlendiğimde mantık çerçevesinden çıkmamak. babadan gelme çabuk öfkelenme durumu var biraz :) ben bunu aşmak istiyorum. önerilerinize açığım.

(kişiler eşit miktarda haksız kabul edilecek:)

Psikoloğa verecek param yok şu sıra onun için sizlere anlatıyorum. (ilerde giderim belki şimdilik içimi rahatlatacak şeyler yazsanıza..)
Utangaçlık ve sosyal fobi yüzünden arkadaşlarıma içten davranamıyorum kafam çok bozuk. Öyle toplum içinde yemek yiyememe gibi durumlar yok da genel olarak herkesten utanıyorum kaçınıyorum. Sosyal değilim, insanlarla konuşurken sürekli rezil oluyorum. Ulan ne gerek vardı o suskunluğa, niye öyle dedin ki, ne kadar da saçmaladın, insan arkadaşlarına iyi günler mi der ne saçmalıyosun diye kendi kendimi yiyorum.
Bana öyle bir şey söyleyin ki kendimi ezmeyi ve utanmayı bırakayım..
Merak etmişimdir rezilliğin derecesi cinsiyetle değişir mi ? Kızlar utangaç ve saf salak olunca sevimli olabiliyor sanki ama erkeklerde daha beter değil mi ? Okuyan fikir veren herkese teşekkür ederim.

Tv de filimlerde dizilerde izlerdim ''2010 kusurde ucan arabalar olacak haha super gelsıcez kansere care bulunacak''

HAni nerde kansere çare? hani nerde uçan arabalar??




soru: teknoloji yavaş mı gelişiyor?

var mı böyle bir şey?
beceremiyorum arkadaş ben gömlek ütülemeyi annem yokken. tek kalmanın zorluğu da bu olsa gerek. yani ben özellikle yakada ve kolda zorlanıyorum. hep iz oluyor.

Bir suru para verip cok severek aldigim bir ayakkabim var lakin ne zaman giysem bir sure sonra parmaklari canimi acitiyor. O yuzden ne zamandir bir kosede yepyeni bekliyor. Ne yapmak lazim buna oneriniz vardir kesin.
Simdiden tesekkurler.

"bu performans onun(dişi) zirve noktasıydı, ardından asla bu kadar iyi olamadı."

nasıl deriz?

Yahu, kelime bilgim hiç fena değil. Türkçe olarak ne konuşuyor isem İngilizce karşılığını biliyorum. Yazarken zorlanmıyor ve tamlamaların, adjective clause'ların âlâsını yapıyorum. Lakin konuşurken afedersiniz mal gibi basit cümleler kuruyor ve ilkokul seviyesinde konuşuyorum.

Bir de o bildiğim çeşitli kelimeleri de kullanmıyorum ve yazımlar da yer yer sığ kalıyor nedense.


Niye öyle oldu ki? :(

SSiz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?

Duyuruda bir dişçi var idi. Seksen9 değil de meslek olarak dişçilik yapan birisi? Fotoğraflı soracağım için buraya soramıyorum hhe.ismini bilen ya da bu mesleği icra eden birileri mesaj atabilir mi?

Teşekkürler :)

Cunki 98 gr lik bir cipsi tam olarak mideye indirmis ve 500 kalori almis bulunuyorum, yarin sabah kac km yuruyeyim ben? Kosun demeyin, guzel totomu kosu icin kaldiramiyorum, tempolu yururum ama

Soru biraz tuhaf oldu.
ingiliz aksanıyla konuşanları anlayabiliyor musunuz tam olarak?
sanki söyledikleri kelimeler aşırı vurgudan dolayı anlamsızlaşıyor ve kulağa sağlıklı şekilde gelmiyor gibi.
bir de sizce ingiliz radyoları dinleyerek elde edilebilir mi bu aksan?

Merhaba Sözlüğün Nazım Hikmetleri, Can Yücelleri;

Yabancı bir akademiye proje göndereceğim. Birbirini tamamlayarak hikaye oluşturacak şiirlerin çevirilerinden oluşacak. Toplamda 23 şiir koyacağım ve birbirini tamamlayan şiirler olacak. 12 kadar şiiri belirledim zaten, ama diğerleri için de fikir almak istedim.

Sizce uluslararası bir platformda Türk şiirini en iyi temsil edecek şiir örnekleri nelerdir? Türk edebiyatının en iyi/temsili şiirleri nelerdir desem? Aklınıza gelenleri söyler misiniz?

Şimdiden çok teşekkürler.

Arkadaşlar merhaba,

Brezilya'dan gelen turist arkadaşıma tarihi, turistik yerleri ve müzeleri gezdirmek istiyorum. 4-5 günümüz var ve İstanbul'a ilk defa geldiği için boş geçirsin istemiyorum. İstanbul'da ben de pek tarihi, turistik yer bilmediğim için bayram tatilini gezip görmeye ayıracağım bu bahaneyle.

Şu anda aklımda Galata Kulesi, Ayasofya, Adalar, Sultanahmet gibi yerler var. Aklınıza gelen yerleri yazarsanız çok sevinirim.

nediyor.com bana çok itici geldi diğer erkekler ne diyor ?

Oruç ibadetinin amacı nedir? Yoksulların halinden anlamamızı hedefler. Fakat su içemeyen, susuzluktan ölen yoksul görmedim hiç. Eskiden böyle bir durum mu vardı acaba, dinimiz neden orucun içine su içme yasağı eklemiş sizce?

Edit: oruç tutuyorum.

nedir bunun rayici?
hic oruc tutmadim dolayisiyla olculebilir fayda saglamadi, hatta bir seferinde uykumdan da uyandim ama arkadasi emeginin bir karsiligi olmasi gerektigine de inaniyorum.

var mi bir tavsiye, 50 tl civari midir?

hiçbir zaman güzel olduğumu söyleyemedim ama son birkaç gündür hiç bulmadığım kadar çirkin buluyorum kendimi. ne zaman kendimi görsem "aa benim ağzım yamukmuş", "aa dişlerim ne de çirkin", "kafaya bak, top gibi", "oha çenem uzunmuş ya benim", "aynı anneme/babama benziyorum" (kime benzeyecektiysem), "estetik kurtarır mı acaba", "ben bu kadar çirkin miymişim yaa" vb. cümleler çıkıyor ağzımdan (evet, kendi kendime konuşuyorum). özellikle fotoğraflarımı görünce depreşiyor bu düşünceler. yaşlanmaktan desem eski fotoğraflarıma bakınca da aynı şeyleri düşünüyorum.

insanın sandığından çirkin olması gibi bir şey mümkün mü? yani bilmem kaç sene boyunca hiç mi göremez insan kendini?

bir paragraf okudum ancak sanırım doğru anlayamadım çünkü benim anladığım haliyle çok mantıksız geliyor kulağa.

"Although the GDR had to pay substantial war reparations to the USSR, it became the richest economy in the Eastern Bloc. Nonetheless it did not match the economic growth of West Germany. Emigration to the West was a significant problem — as many of the emigrants were young well-educated people, it further weakened the state economically."

ben bunu şöyle çeviriyorum: GDR sovyetlere sağlam miktarda war reparation parası ödemesine rağmen doğu blokunun en şahane ekonomisi haline gelmiş. hal böyle olunca batı almanya'yla paralel olmamış bu gelişim (?). batıya göç önemli bir problem halini almış ve göçmenlerin çoğu genç, kültürlü, zıpkın gibi insanlar olduğu için bu durum daha da zayıflatmış devleti.

iyi de zaten güçlü değil miydi ekonomi? batıya göç niye? benim anlamadığım yer neresi?

ingilizce ve türkçe bilen biri için. arapça alfabeden dolayı daha zor sanki di mi?

Amerika vizesine başvuru ile ilgili bir iki sorum olacak

1-) Sitede, üni öğrencisi değilseniz ekstra evrağa gerek yoktur diyor. Gerçekten öyle mi? Bordrolu çalışanlar için soruyorum

2-) Doğum yeri (city) kısmına, kimisi ilçe, kimisi il, kimiside ilçe il birlikte yazın demiş

3-) Pasaportun verildiği şehir kısmında, pasaportta yazan ilçe adını mı yazmak gerek? yoksa direk istanbul (il olarak) yoksa yine ilçe il şeklinde mi olmalı?

öbdüm

10-12 metrelik bir yerden atlamak gerekirse, kolu bacağı kırmadan yapmak mümkün müdür bunu?