toplu bir kapanma geleceğini sanmıyorum. gelse bile hafta sonlarına gelir hafta içinde herkes eve kararı çıkmaz zannımca.

erty_ksk gibi düşünüyorum ben de. Ancak Aralık'ın ikinci haftası itibariyle 14 günlük bir tam kapanma geleceği söylentisi var.

www.sozcu.com.tr

8. paragraf.

hafta içi yasaklar yakın zamanda gelir.
tam kapanma veya daha ciddi önlemleri de hastanelerdeki işleri ayarlayamazlarsa getirirler diye düşünüyorum. (ki ayarlayamazlar)
ayrıca daha aralık gelmedi. geçen yılki karantinalar martta başlamıştı..

zorlu ve uzun bir kış bekliyor ciddi önlemler olmadan çok zor.

Hafta sonu kesin gelecek, o cepte. Hafta içi kapanmayı getiremezler bu ''ekonomik şahlanma'' sırasında. Şehirler arası seyahat, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı kesin gelecek o da cepte.

bence kısıtlamalar bu kadarla kalmayacak. daha gelecek de gelecek

hastalık aktif devam etse de bulaştırmadığı düşünüldüğünden rahat davranıyorlar.

Bakanlık, 10 gün sonunda semptomların devam etse dahi test yaptırmadan karantinayı sonlandırıyor. Semptomların ilk ortaya çıktıktan 10 gün sonra bulaştırmadığını iddia ediyorlar.
Bana kalırsa bu pek de mantıklı değil ama sayın bakanımız +10 gündür yoğun bakımda yatan hastanın başına koruyucu önlem almadan girerse ikna olabilirim :)

@housedaki topal doktor 'un önerisine +1

çünkü mallık bunu gerektirir. hastanın hayata karışıp para harcaması gerekiyor, ayrıca köleliğe devam etmesi ve çalışması lazım galiba. başka bir şey gelmiyor aklıma.

Peki Avrupa'da durum nasıl? Bilen var mı?

10 E mi?

32-d

when the sand grains "were" : geçmiş zaman var burada. o yüzden "would measure" olması garanti.

10 : bana kalsa , ben de "c" diyebilirdim ama öyle değilse, "will complete" diyeceksiniz başka çaresi yok. tek mantık , hep gelecek zaman kullandığımız için is responding yerine will respond diyeceksiniz.

2 sorunun cevabına da A diyor, o zaman cevap anahtarı yanlış diyorum?

cevap anahtarı doğru olabilir, ama 10'da neden C değil de A onu bi bilen açıklasa iyi olur:)

10 un c olmama ihtimali yok. kraliçeye sor c der.

10'un A olma imkanı yok bence. 32 için A oldu diye laf etmem ama o da hoşuma gitmedi.

@makarnavodka kraliçeye sordum cleveland dedi:(

@co2s2 benim hiçbiri hoşuma gitmedi, bildiğimi de unuttum.

bu soruları ösym sınavlarından ama cevap anahtarlarının bulunamadığı karanlık çağlardan. iki ayrı kaynakta bulabildim. 32'ye d (bence iyi soru değil), 10'a c denmiş.

aynı

Aslında aynı. ürün bilgilerini satıcılar giriyor. Kimisi 2xl kimisi xxl kimisi kapşon kimisi de kapüşon diye giriyor. kolay yolu yok, hepsini tek tek aratacaksınız.

adam resmen korona pozitif görünmüyorsa, ölünce de koronadan ölmemiş oluyor.

Bugün aciklanan vaka sayıları doğrultusunda hesaplamama göre ölüm oranı %0,6. Bu durum dünya ortalamasına göre nasıl? Ölüm sayısı belediye açıklamalarına göre dhaa yüksek olmalı sanırım ve o durumda bu oran daha da yükselir.

girişi uyuyorsa sorun olmaz. zorlamadan girmesi lazım yani sözüm meclisten dışarı :)

bozabilir, sadece watt degil voltaj, amper ve polarite degerlerine bakmalisin / karsilastirmalisin.

kaç volt?
girişler uyuyor mu?

volt ve amper değerlerine göre benzerini bulursanız bilindik herhangi bir marka kullanabilirsiniz sorun olmaz. Girişlerinin uyması da önemli tabii ki.

Veya alıp, uymuyorsa bir elektrikçi veya adaptörcüde eskisinin ucuyla yenisini değiştirtebilirsiniz.

Alakasız olacak ama imkan varsa robot süpürge tavsiye ederim. Bizim de köpeğimiz var robot süpürge aldıktan sonra çok rahatladık.

ikisi arasındaki tek fark "Fluffy’ Soft Roller brushroll " dedikleri kafanın absolute'da olması , animal'da olmaması. gerisi aynı.

‘Fluffy’ Soft Roller brushroll – This floor cleaner head is designed for hardwood floors and other hard surfaces. Great at removing larger debris for hard surfaces, in addition to small debris.

Kedi kılı her yere dökülüyor, robot süpürge faydalı fakat koltuk ve halılar için güçlü el süpürgeleri daha mantıklı.

V6-7-8-9-10-11 seçtikten sonra animal absolute gibi isimlendirmeler sadece filtre veya yanında verilecek başlıklardaki değişiklikleri söylüyor.

Şimdi baktım mesela v10 için absolute olan daha avantajlı çünkü içinden "Fluffy cleaning head" çıkıyormuş animal'a ek olarak.

Bu arada dyson uzun ömürlülük ve sağlamlık açısından belki daha iyidir ama kullanışlılık olarak bana philips'inki daha iyi gibi geldi. Dyson pek kullanmaz oldum. Kafadaki ışık basit gibi görülse de mükemmel bir inovasyon. Kablolu philips süpürgelerde vardı kullanmamıştım ama el şarjlı el süpürgesine indirgenince çok çok kullanışlı olmuş. Resmen lazer gibi en küçük tozların bile yerini gösteriyor. Dyson kullanırken çoğu yeri kirli bırakmışımdır kesin dedim içimden. Bununla atlamadan temizliyorsunuz gözünüzle görmediklerinizi gösteriyor. Boşaltması da aşırı kolay. Dyson'da haznenin içindeki metal filtreye yapışıyor tozlar. Birkaç boşaltımdan sonra içini iyice açıp temizlemek gerekiyor ama philipste öyle bir sorun yaşamadım kapağını açıyorsunuz ters çeviriyorsunuz o kadar. Başlığı da 360 derece çekiyor içine herşeyi. Dyson uğraştırıyor. Kedi kumu, kedi maması gibi şeyleri çekemiyor. Geçmiyor yüksekliğinden. Sürekli kaldırıp tam başlığın ortasına denk getirme hareketini yapmanız gerekiyor.

Öte yandan philips 4 aydır kullanıyorum, dyson v6'yı ise 7 yıldır. Hala ilk günkü gibi çalışıyor. 7 yıldır bataryası nasıl bitmedi anlamış değilim normalde 2-4 sene arası ölüyor bataryalar. Philips de uzun ömür lü olur mu bilmiyor. Ama olursa bir Dyson fanı olarak kesinlikle philips derim.

Philips dediğim de şu modeller: Philips FC6823, Philips XC8043

ülser

mide sol tarafta tarafta değil mi? apandisit ya da karaciğerin olduğu yer. şu an şişkinlik var gibi.

Valla bilmiyorum ki hocam, bende oluyordu, gittim ülser çıktı, ondan yazdım.

duedonal ülser de var hocam yani ince bağırsak.gastroentreolojiye gidin kanlı dışkı filan yoktur inşallah.
size endoskopi kolonoskopi vs yaparlar illaki ihmal etmeyin

orada 12parmak bağırsağı var. ülser olması, stresli dönemlerde yanması muhtemel. doktor şart. geçmiş olsun şimdiden.

bu arada yediklerinize içtiklerinize dikkat edin.

decimal ve thousands seperator ile ilgili. yapıştırırken o ayarları değiştirmen gerekiyor. ya da sql'de select ederken noktayı virgül ile replace etmen gerekiyor.

exceltable.com

Excel'in default ondalık ayracı ,(virgül) olması lazım. seçeneklerden değiştiriliyor.

nokta ya da virgül farkı. sene olmuş 2020. hala nokta nerede, virgül nerede anlaşamıyoruz.

İlçe haritası şeklinde büyük boy aradınız mı?

openstreetmap haritası olsa olmaz mı?

parselsorgu.tkgm.gov.tr
işinize yarayabilir.

bir buna bakın.

gisgeography.com

olmazsa google maps'te ekran görüntülerini alın. KESİNLİKLE AMA KESİNLİKLE ÖLÇEĞİ DEĞİŞTİRMEYİN. YANİ ZOOM IN/OUT YAPMAYIN.

sonra bu resimleri powerpoint'te alt alta üst üste denk getire getire yerleştirin:)

herkese şükranlarımı sunuyorum. aranan program bulundu, 'snagit'.

panaromik şekilde ekran taraması yaptığınızda istediğiniz şeyin istediğiniz boyutta çıktısını edinebiliyorsunuz.

disk utility'de görünüyor mu hard disk?

@co2s2 Görünmüyor hayır.

hard disk NTFS formatlanmış olabilir mi? hoş, NTFS formatlansa bile disk utility'de çıkması lazım.

paragon hard disk manager deneyin

Tuxera yüklü. Diğer NTFS'leri okuyor :/

hem dedenizin , hem de babanızın veraset ilamları gerekli.

Türkiyede bu dediğin mantelite yok malesef. Hangisinin piyasası var, hangisi az yakar, yedek parçası ucuza bulunur mu bunlara bakacaksın. Millet ne yapıyorsa onu yapmak en iyisi

Hibrid araçların geleceği uzun değil. YTL gibi geçiş formu resmen. Elektrikli araçlar yaygınlaşınca Hibrid falan kalmaz. O yüzden şu anda benzinli ile hibrid arasında pek fark görmüyorum ben "ilerde değer kaybetme açısından".

Şu anda benzinli araç tabii ki alınabilir. Dizel araç az yakıyor ama daha pahalı. Benzinli çok yakıyor ama daha ucuz. Siz kullanım miktarınıza göre bir başabaş noktası belirleyip ona göre karar verebilirsiniz.

Yıllar önce Dizel-Benzinli araç arasındaki fiyat farkı ile Benzin-Motorin yakıt arasındaki fark 15 yılda kapanıyordu. Yani Yılda yaklaşık 10 bin km yapan biri için 15 yıl sonra dizel araç almak daha avantajlı hale geliyordu.

Şu anda bu hesap değişmiş olabilir ama çok km yapılmayacak ise dizel aracın sıfırı çok mantıklı olmuyor

Bizdeki ÖTV, KDV ve MTV politikalarından dolayı, ülkemizdeki araç alırken ne kadar yakar, masrafı ne oluru karşılaştırarak araç alırsan zarar edersin. Normal ülke olsa hibrid al derdik elbette. Hatta full elektrik al. Ama bizde hala dizel en ekonomik...

hibritin elde kalma olasılığı benzinli arabaya göre daha fazla (en azından şimdilik). türkiye için en az 10 sene var hibritliye alışıp dizelden vazgeçmesi için.

hibridin bence de esprisi yok, almam. Simdilik benzin/dizel devam. Elektrik yayginlasinca full elektrikliye gecilir ama onun hele ucuncu dunya ulkelerinde 2050'ye kadar falan yayginlasacagini zannetmiyorum.

hangi hibrit? plugin hibritleri anlamıyorum gerçekten. bence gereksiz.

yılda kaç km yapacaksınız? eğer düşük km ise dizel işine hiç girmeyin. tar tar tar tar araba kullanmak çok yorucu.

Bir çok araçta artık dizel opsiyonu bile yok. Ben şahsen özellikle dizel almadım kamyon sesi yüzünden, bir çok insan da partikül filtresi, arızasının maliyetleri, adblue, kamyon sesi ve benzeri sebeplerden dizel tercih etmiyor binek araçlarda. Bildiğim kadarıyla satış rakamlarında da benzinli şu anda daha önde binekte, yani dizel arayanlar nispeten 2. planda kalmış.

Hibrit'i ben de henüz deneyimlemedim, bence gerek yok şu an için.

Diğerleri ne yazmış okumadım, bazı şeyleri tekrar etmiş olabilirim. Tam tersi avrupada dizel biteceği için dizeller biraz elde patlayabilir. Yani değeri düşer, 2. elde manuel araç gibi görülür.

Normalde otomobil için daha sağlıklı(az sorun, ucuz bakım, sessiz) olan benzinli motorlardır. Bu sebepten benzin fiyatının düşük olduğu abd vb yerlerde dizel otomobil neredeyse yoktur. Bizde de çok azdı aslında. 2000lerde dizel oranı yüzde 15 falandı. Sonradan yakıt fiyatlarıyla vs teşvik edildi. Şu an avantajı bitti, ama eski kafalılar hala almaya devam ediyor.

Bazı araçlarda aradaki fiyat farkını (50-60K) çıkartmak için yılda 50-100K km yapmak lazım. Taksi değilseniz o fark çıkmaz. Dizelin 5 yaş ve sonrası bakımları da üzer insanı. Az yakıyor diye sevdiğimiz megane geçtiğimiz 2-3 yılda 2 major sorun çıkardı. Biri radyatördü 2K diğeri enjektör 4K sanırım. Totalde 6K masraf. Benzinli ve düzenli bakım gören bir araçta bu düzeyde sorunları daha geç yaşarsınız. Benzin rulez!!! :)

Edit: O kadar yazdım ama hibrite cevap vermemişim. Ben de olsam almazdım henüz. 10 yıla hepimiz tamamen elektrikli araçlar kullanıcaz gibi. Ama henüz yeterince yaygınlaşmadı. Şu an pek bir avantajı yok.

bütçe bu mertebelere çıktıktan sonra iphone.
üstelik android kullanmanı gerektirecek poweruser'lık bir durum da yok.
film, müzik, sosyal medya.
iphone en az 4-5 sene tık etmeden götürür seni.

ekran kalitesi, yazılımsal olarak kafana göre takılabilmek ve 3 gayet iyi kamera için s20,

pil ömrü, ileride iyi fiyata satılabilirlik, garantinin güvenilirliği açısından iphone 11. (kamerası da gayet iyi hatta videoda daha iyi. Samsung saçma sapan keskinleştirme filtreleri uygulayıp mahvediyor.)

Bir şeyler izlerken s20'nin ekranı daha fazla keyif verir ama s20'yi hiç görmesen ip11'e de kötü demezsin. Ben açıkçası Türkiye'nin şartlarını düşünerek (gönlüm biraz s20'lerde olsa bile) ileride satıp üst modele geçebilmek açısından ip11 diyorum.

İostan androide geçtim. Şüphesiz ki iphone 11. Hele s20 fiyatını ve cihazı baz alırsak iphone 11 tereddüt etmeden alın

Yılların Android kullanıcısı olarak iPhone'a 3 gün dayanabildim ancak. Android'de alışageldiğimiz kolaylıkların hiçbirisi iPhone'da yok o yüzden bana kullanım zorluğu yaşattı.

Aynı soruya ben de cevap arıyordum hatta az önce buradan paylaşmak aklımdan geçti. Takipteyim ve teşekkür ediyorum.
Cevaba gelecek olursak, evet ben de iphone'a yakınım ancak neden bilmiyorum samsung'ta, daha doğrusu android'te beni kendine çeken bir şeyler var. Daha özgür gibi hissediyorum nedense. Dediğim gibi takipteyim.

bütçe el veriyorsa hiç düşünmeden iphone.

iPhone alındı, tekrar teşekkürler herkese. Eğer zorlanırsam, beğenmezsem Zaten ikinci eli bile para eden telefon iPhone.

iphone 11 en overrated iphonelardan biri. ben olsam s20 alırdım. yıllardır ios kullanıyorum buna rağmen söylüyorum bunu. ama 11 pro alınabiliyorsa kesinlikle 11 pro!
11'in xr'dan pratikte büyük bir farkı yok çok satması bir pazarlama stratejisi. baktı apple tuttu bu düşünce 12'de de aynı stratejiyi izledi. bu değişmedikçe pro olmayan iphone benim gözümde tercih edilmemeli.

İphone alacak maddi güç varsa başka seçenek düşünmek manasız.

@debian, pro alacak para ben de yok :) uzun yıllar kullanacağım, çabuk sıkılan biri değilim diye bütçeyi bir miktar da zorlayarak 11 i aldım. Samsung'u seviyorum ama biraz zaman geçtikten sonra piyasası ölüyor. Bir de s20 için çok fazla ısınma sorunu var denmiş. Memnun kalmazsam bile sorun yok kolayca satılıyor :)

süre biterken iki taraftan da ses çıkmadıysa süre otomatik olarak uzar. sonrasında belli süre önce haber vermek kaydıyla çıkabilirsiniz sorun olmaz.

ev sahibiyle konuşup anlaşırsanız ertesi gün bile çıkabilirsiniz.

sürenin uzaması ne demek ben kasım'a kadar çıkamaz mıyım demek evden onu soruyorum zaten, ev sahibiyle anlaşamadığımı farzet ben 1 ay sonra çıkıyorum desem olmaz dese ne olacak? böyle bir şeyi ilk sene içerisinde diyebilirdi 1 senelik kontrat vardı süresi belliydi şimdi süresiz sözleşme mi oldu bu?

hayır belirsiz süreli değil. her seferinde aynı şartlarla 1 yıl daha uzuyor sözleşme. 1 yıl boyunca çıkamaz diye bir durum yok. benim sözleşmemde kiracı en geç 1 ay önceden haber vermek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir yazıyordu mesela. dolayısıyla her uzayan sözleşme için de bu geçerli.

sözleşmede yazmıyorsa mevzuatta kiracıya doğrudan verilmiş bir hak yok. anlaşamazsanız iş yargıya taşınır. oradan da en fazla 2-3 aylık daha kira ödemeniz yönünde karar çıkıyor genelde. aklı başında bir ev sahibi o kadarcık şey için makul süre içinde çıkmak isteyen kiracıyı reddetmez zaten.

1 yil daha uzar ama onceden haber vermek sartiyla cikabilirsiniz. ev kiralanmazsa sizden sonra belli bir donem kira odemesini siz yapiyorsunuz

1 - sözleşmenizi okuyun. sözleşme , süresi sonunda kendi süresi kadar otomatik uzar.

2 - ev sahibinizi arayın, böyle böyle bir niyetimiz var, bilginiz olsun gibisinden. en azından ona da yeni kiracı bulacak zaman tanımış olun.

istanbul'da tüm masrafların ciddi oranda artacak, barınma, yeme içme, sosyalleşme, ulaşım vs. bunların hepsini göz önünde bulundur. ayrıca oturacağın yer konusunda da işyerine ulaşım açısından sıkıntı yaşamayacağın yer olması gerekli. ona göre düşünmen lazım. son olarak istanbul deprem risk haritasını da araştırırdım ben olsam.

Bence mantıklı. İşyeri istanbul’da nerde?

Maaş farkından fazlası ne yazık ki kira ve diğer masraflara gidecek. İş-ev mesafesine göre buna yolda geçecek zaman ve yol masrafını da katmak lazım.

Kiraya verebileceğiniz evinizin olması avantaj.

Şirketin ofisinin nerede olduğunu bilmeden yapılacak önerilere pek güvenmeyin derim.

8 küsür sene Avrupa yakasında yaşamış biri olarak ben olsam İstanbul'a kolay kolay adım atmazdım. Pahalı, kalabalık ve Marmara depremleri kapıda. Her iki yakadaki düzgün semtlerdeki evlerin çoğu eski. Zemin haritaları detaylı değil. Sorsan herkesin evi kayanın üzerine yapılmış. Komşu meselesi ayrı bir sorun. İyi bir semtte oturursam sorun olmaz demeyin, oluyor.

İstanbul'da bir sürü kurumsal şirkette çalıştım. İsyan bayrağını çekmedikçe düzgün zam alabildiğiniz bir şirket görmedim. "Endüstri 4.0" gibi buzzwordler kullanan bir yazılım şirketi zaten ayrı bir şüphe uyandırıyor (yazılımcıyım)

Cevaplar için teşekkür ediyorum.

İstanbul pendikte iş

parayı falan geçecek olursan istanbul'da yaşamak zor bir iş. kalabalık, stresli.

istanbul'da yaşayacağın yer işine yakın olmalı. Max 5-6 km mesafe gibi. Daha uzak olursa tükeniyosun

işyeri pendik ise kurtköyde gayet uygun fiyata ev tutabilirsiniz.

ev iş arası kaç dk olsun sabah ve akşam trafiğinde? iş yeri pendik'in neresinde? ev işe mi yakın olsun, sosyal bir ortama mı yakın olsun?

3000 liraya pendik'te denize yakın site içi 3+1 mevcut, kendimden biliyorum.
cadde taraflarında , daha güzel semtlerde, 3000 liraya 1+1 verirler (herhalde)

semt önerisi : suadiye - bostancı - şenesenevler. trafikte arabayla 40dk kadar sürer tahminim. servisle daha fazla. öte yandan pandemi sonrasında trenle bile gidip gelebilirsiniz. bu arada iş pendik'in neresinde? pendik çok büyük bir alan.

iş için izmir'den istanbul'a geliyorsanız, pendik kurtköy kartal taraflarında oturmak istemezsiniz. saçma sapan yerler (ben kartal'da oturuyorum)

Istanbul'u bilmiyorum ama senin pozisyonunda olsam degistirirdim. Hayatta yeni ve degisik tecrubeler edinmek onemli. Sonsuza dek Karsiyaka'da yasamak cok doyurucu degil. Tavsiyem olabildigince nezih bir yerden olabildigince kucuk bir daire tut zira iyi ve sosyallesebilecegin bir mahallede oturmak yeni bir sehirde psikolojik olarak cok fark yaratir. Kirasi yuksek olacak ama diger alanlardan kisabilirsin, ki iyi mahallelerde cok pahali olamayan (spor vb) hobiler edinmek daha olasi.

İş pendik teknoparkta. Şu an hali hazırda zaten 40 kmlik yolu git gel yapıyorum. Mesafe ve zaman olarak gidiş 35-40 dk , dönüş 35-40 dk benim için okey. Şehir merkezine yakın bir yer olması adapte olabilmem için daha iyi olur. Kartal tarafını istemiyorum, çok ısınamadım oraya. Maltepe güzel bir yere beniyor. Ataşehir de keza öyle gibi ama sadece gezindiğim için yaşam oralarda nasıldır bilmiyorum.

Pendik Teknopark neredeyse İstanbul dışında. Kadıköy-Ataşehir civarında otursanız her gün İstanbul trafiğinde 50-60 km yol yapacaksınız demek. İzmir'de topu topu 10 gün kaldım ama trafiğinin İstanbul seviyesinde olmadığına eminim :) Pandemiden dolayı trafik daha iyi durumda mı bilmiyorum ama fikir vermesi açısından sabah ve akşam saatlerinde İBB'nin kameralarına veya İBB CepTrafik uygulamasına bir bakın derim.

teknopark adres olarak pendik ilçesinde olsa da, birisine pendik dediğinizde o bölgeyi anlamaz. teknopark'ın kurtköy'de olduğunu söylerseniz daha doğru olur.

ofislerimden birisi teknopark'a çok yakın bir noktada (tahminen 2-3 dk), kartal köprüsünden sabah ve akşam trafiğinde yaklaşık 25 dk'da gidiyorum kendi arabamla. çok fazla trafiğe girmeden , çok uzaklaşmadan küçükyalı - altıntepe - bostancı taraflarına bakabilirsiniz. küçükyalı ve altıntepe teorik olarak maltepe ilçesindedir. yine idealtepe tarafları da bu verdiğim yerlerin devamıdır. hem sahile yakındır, hem de sosyal anlamda şehirden kopmamış olursunuz.

doğru diye duydum ben de

Doğru, birçok alışveriş sitesinin bu şekilde partnerlik programı var, aracınla kayıt oluyorsun paket başına promosyon vs alıyorsun çok karlı bir iş.

10-12 net mi brüt mü onu merak ettim açıkcası ben, kaskosu, sigortası, mtvsi, benzini ıvır zıvırı hepsi cepten sonuçta.

genel olarak kuryelikte iyi para var. bana yemek getiren kuryelerin bazıları benden çok kazanıyor olabilir o yüzden bahşiş verirken bir daha düşünün.

soğutma dolabını kendi ödemiş, araç kendisinin, mazotu kendi veriyor, vergileri kendi veriyor, sigortaları kendi ödüyor, vergiler var, aracın tamiri bakımı tutumu var. bunların hepsi adamın cebinden çıkıyorsa, brüt 10-12bin arası kazanıyor olması gayet normal.

amortisman harici net 10-12 kazanıyorsa, o da gayet iyi. 5 sene kullanabileceği 150bin liralık bir araba ile ayda 10-12bin kazanmak bence çok iyi.

kaldı ki bu pandemi döneminde eve servis meselesi aldı yürüdü. geçenlerde birisi anlatmıştı. eskiden "getir" şubesi açtığında bilmemkaç yılda sermayen geri dönerken, şimdi 10-15 ayda geri dönüyormuş.

bilet göstermenizi isteyecekleri için olmaz gibime geliyor zaten mantık olarak da çok saçma. burada mantık son dakikada test yapılıyor olması değil mi? sabiha'da yaptırdıktan sonra, eve gideceksiniz, sağa sola uğrayacaksınız , sonra tekrar öbür havaalanına gideceksiniz

www.google.com

bu adresten biraz kurcalayın. posta geliyor ama biraz geç gelebiliyor.

Bana posta iki haftada gelmisti.

böyle mini hasarlar için zaten anlaşması vardır şirketin. gidersiniz yaparlar şirketle servis arasında çözer.

Kendiniz niye yaptirasiniz yahu. Firma halleder. Sözleşme kapsami dışında ise sizin şirkete fatura eder. Siz araci hareket ettirmeden yeni olmuş gibi fotoğrafları çekin, firmayla iletişim kurun.

kiralık aracı da cebinden ödemezsin ya. suçun bile yok.
söyle sirkete sigortada yaptırılsın ne olacak

böyle durumlarda derhal kiralama firmasına haber verin, dilekçe yazın, talep açtırın. onlar da yaptırıp yaptırmak istemediklerine karar versinler. (nadiren bazı durumlarda yaptırmak istemeyebiliyorlar) büyük ihtimalle sizi bir servise yönlendirecekler, ücretsiz yaptırmış olacaksınız.

bu süreci işletmezseniz, kira süresinin sonunda arabayı teslim alırken iyice inceleyecekler ve haber verilmemiş hasarları sizden (şirketten) tahsil edecekler.

@ofelia

mümkünse sağınızda solunuzda bir "promosyoncu" bulun ve numune isteyin, o numune üzerinden ilerleyin.

uygulama üzerinden yapılabileceklerin tanıtıldığı reklamlar öğrenci platformlarında verilebilir. bence sayısal tüm bölümlerin öğrenmesi gereken temel şeyler var.

ben programlama ilgili bir youtube kanali ile ilgili reklam gordugumde tam tersine uzak duruyorum. cunku reklamlarin cogu bir urunun(ide, test tool, library, bulut sistem) tanitimi oluyor. ilgi duydugum alanda birsey ogreneyim diyorum ilk basta birkac temel bilgiden sonra basliyor tanittigi araci anlatmaya. yani bircogu bilgi acisindan doyurucu olmuyor.

en etkili reklam youtube onerileri algoritmasi oluyor. genelde izledigim videolarila ilgili yine ayni kalitede baska kanallari oneriyor. ayrica yine ayni sekilde izledigim videolara anlatici baska kanallara da referans verebiliyor. alaninda iyi uzmanlarla ortak videolar cekiliyor, ve o ortak videolardan tanimis oluyorum diger kanali da. etkinliklerde konusmacilardan ogrendigim kanallar olabiliyor vs. yani ozetle referans ile ilerleyen tanitim cok daha etkili oluyor.

Hocam pure teknik programlama içeren yayınlar türkiye'de tutmuyor. izleyici sayını artırmak istiyorsan ennn beginner seviyedeki insanlara yönelmen lazım ki kitlen geniş olsun, onu da yapan 5 milyon kişi falan var şu anda. "Aylık 10 bin tl kazanmak ister misin - yazılım öğren ücretsiz hem de" temalı bi reklam yapıp altını desteklersen devamı gelebilir, ama ben teknik çatır çatır ilerleyeceğim türkiyede 3 kişiye hitap edeceğim dersen hiç uğraşma derim.

unlu birileriyle sohbet edip kanala yuklemek, twitter'da yine unlulerle muhabbetler, tartismalar ise yarayabilir. ya da yine twitter'da unlu birilerinin ff vermesi ise yarayabilir. ilgi cekici konulu videolar twitter'da reklam olarak verilebilir belki. benim bildigim cogu yazilimci twitter'da cok takiliyor, yazilimla ilgili bircok insan takip ediyor.

diğer youtube videoları?

normal sartlarda artmaz. ama bazi siteler daha buyuk cozunurlugu olan ekranda acildiginda daha yuksek cozunurluklu imajlar yukluyor olabilir, bu durumda ufak bir miktar artabilir. bu da tabi ekranin boyutu degil cozunurluguyle alakali. bunu yapan cok fazla site oldugunu sanmiyorum ama.

bir de ekran cozunurlugu buyuk olunca normalde scroll ettikce yuklenecek imajlar scroll'a gerek kalmadan gorundugu icin hemen yuklenebilir. bu durumda da yuksek cozunurluklu ekranda daha cok internet kullanmis olursunuz. ama dusuk cozunurluklu de de zaten scroll edip ayni seyleri gormek isterseniz internet kullanimi ayni olur.

telefondan girdiğinizde sizi "mobil" olarak algılayıp, mobil websitesine göndermiyorsa bir şey değişeceğini sanmıyorum. bilgisayardan girdiğinizde www.example.com'a girerken, telefondan m.example.com'a göndermiyorsa çok büyük ihtimalle size aynı boyutta bir sayfa gelecektir.

ticaret ve sanayi odalarının bu konuda araştırmaları vardır. ülkeler ile ilgili raporları. sektör raporları. ihracat servisleri vardır. onlardan veri anlamında bilgi alabilirsiniz. URGE projeleri de var. Desteklerden faydalanabilirsiniz. Ticaret bakanlığının destekleri var.

www.tradeatlas.com
www.iib.org.tr
www.ihracatpusulasi.org.tr

tüm dünyada şu gerçekleşiyor
firmalar büyüyüp rekabeti bitiriyor: düşük ücretle personel çalıştırıp, ham malzeme avantajı ve sürümden kazançla çok uygun fiyatlara istedikleri kalite ve tasarımda ürün sunuyorlar

yeni ürün veya pazar bulman gerekir
işini uzun süre zarar yazarak finanse etmen

öncelikle hayırlı olsun, umarım başarılı olursunuz ancak size kötü bir haberim var. ihracat - ithalat işlerinde ürünü üreten değil, o işi/ticareti bilen kazanıyor. yani çok iyi mobilya yapıyor olabilirsiniz ancak gana'da mobilya ihtiyacı olduğunu bilen, gana'da kime mobilya satacağını bilen adam her zaman daha çok para kazanır.

covid19 öncesinde "gana ile ticaret günleri" gibisinden etkinlikler yapılıyordu. gana'dan ekipler geliyordu, siz de gidip ganalılar'la konuşuyordunuz. onlar gana'da ne ihtiyaçları olduğunu anlatıyordu, siz de bu malı üretip üretemeyeceğinize bakıyordunuz ya da siz adamlara neler üretebileceğinizi anlatıyordunuz, adamlar da gidip gana'da bunu satıp satamayacaklarını araştırıyordu. tahminim bunların sanal olanları yapılıyor olabilir ama yine de :

1 - düzgün bir websitesi
2 - linkedin üzerinden bir network

size yardımcı olabilecektir diye tahmin ediyorum.

tv'nden kaynaklanıyor büyük ihtimalle. soundbar satmak için tvlere artık aşırı dandik hoparlör koyuyorlar, aynı sıkıntıyı ben de yaşadım tvmde. ses sistemi alınca düzgün ses almaya başladım.

tv'de kötü de olsa bir ayar menüsü vardır, oradan ses modunu konuşma/dizi/film neyse artık o şekilde değiştirmeyi dene.

ama aynı televizyondan normal televizyon kanallarını izlerken böyle bir sıkıntı yok.

cihazın kendi ses ayarı var onları kontrol edin, televizyonun da ses ayarlarını kontrol edin. çok çeşitli ayarlar olması lazım oralarda

versiyon veya dublaj kaynaklı da olabiliyor. ben tvde netflixde hiç sorun yaşamazken söylediğin sorunu prime video da dublajlı filmlerde yaşıyorum. soundbar kullandığımı da belirteyim.

audio jacklarından kaynaklanabilir

izlediğiniz dizilerdeki dil ayarlarında (cihazın ayarında değil, diziyi izlerken pause ettiğinizde çıkan menüdeki ayarlarlda) 5.1 olan dilleri değil de, stereo olan dilleri seçip deneyin. normalde 5.1 ses sistemlerinde konuşmalar orta kanaldan gelir, sizde orta kanal olmadığı için cihaz 5.1'i stereo'ya çevirirken saçmalıyor olabilir mi?

Alüminyum petekler hızlı ısınır ve soğur, o yüzden ses çıkartır. Normal.

merkezi sistem de olsa, kat kombisi de olsa sesler gelebiliyor.

Hızları sayısal değer olarak bilmiyorum ama Google Drive, Yandex Disk'e göre bayağı hantal geliyor bana.

10 gbps upload hızınız varsa, bir şey upload etmekten korkmayın bence.

olum yok işte zaten sorun orada yoksa evde hallederdim :D

adeks vb. internet cafeye falan gidecem, tahmini ne kadar sürer merak ettim.

superonline fiber kullanan bir tanıdığın varsa 24 saatlik upload hızını 100mbit çıkarıp deneyebilirsin.

google drive için aradığın yanıt bu videoda var :
www.youtube.com

videonun sonların doğru belli bir kotadan sonra google'ın yükleme hızını sınırladığı bölüm. tam miktarları ben de hatırlamıyorum videodan bakarsın.

100 mbit upload ile 700 gb dosyayı upload etmem 1 günden biraz fazla sürdü. arada upload hızını düşürmek zorunda kalıyordum tabi.

yani 100 mbit upload'ı yaklaşık saniyede 9-10 mb'de yükleyebiliyor google drive.

(bkz: audacity)

audacity

Audacity

www.audacityteam.org

audacity indirdim deneyeceğim teşekkürler

(bkz: google konum geçmişi) bunu yapıyor zaten.

google konum paylaşmayı açarsanız dediğiniz olur.

siz böyle bir şey istediğinizi bilmeden google bunu sizin adınıza yapıyor zaten:D

Peki İnternet'in açık olması gerekiyor mu kaydedilmesi için? İnternet kapalı olsa da kaydeder mi?

Hayatımda bir kere doktora sorarak vitamin almadım. O yüzden, evet.

buff +1

aklıma geldikçe magnezyum alıyorum.

D3 K2 alıyorum. Doktora sormadım.

Hayatımda hiç vitamin takviyesi almadım.

Ne alıyorsunuz? Benim bugğn inanılmaz sırtım ağrıyor ve çok halsizim. Coronayı hafif atlatma belirtisi diye geçiyor internette. Bi tırsmadım değil. Vitamine mi abansam diyorum.

D vitamini alin eklem agrilari icin.

Ben su an biraz kafama gore kan tahlili yaptirmadigim icin ama kronik olarak d ve b12im eksik o yuzden simdi de eksiktir diye dusunerek onlari aliyorum. Arada karamurverli bi destek aldim. Bir de efervesan cler o da pek duzgun beslenmedigim icin.

probiyotik, folik asit, hyaluronic asit, alpha-lipoic asit, coq-10, magnezyum, b6, b12, c ve d vitamini alıyorum.

probiyotik, omega 3 , d3

Doktora danismadan probiyotik, magnezyum, cinko, kapsul seklinde corek otu yagi, omega 3 aliyorum. Doktor tavsiyesi ile de d3.

d3 k2, omega 3 alıyorum.

pandemi sebebiyle düzenli olarak C, D vitaminleri ve propolis alıyoruz.

(git: 1444934)
Almıyorum.

Almıyorum.

aslında iç hastalıkları uzmanı olan diyetisyenim , kan tahlilime bakarak d vitamini verdi. bunun yanında sambucol alıyorum ara ara

c vitamini+d vitamini+magnezyum olan efervesan tabletlerden alıyorum.

d3, c ve biotin alıyorum.
biotin doktor tavsiyesi.
d3'ü pandemi öncesi ölçtürmüştüm çok düşük çıkmıştı o zaman doktor tavsiye etmişti ama kullanmadım. şimdi başladım nasıl olsa hala düşüktür diye.
c kafama göre.

D vitamini + Magnezyum + Çinko + C vitamini + B complex.

Hayır, almıyorum.

d vitaminin genelde dusuk bu yuzden (doktorumun da gecen sene verdigi tavsiye ile) d3k2 kullaniyorum; kisin gunde 10 damla, yazin 5 damla seklinde. bu aralar olcturemedigim icin ve fazla gelmesini istemedigimden haftada 3'e dusurdum.

Ocean Plus 1200 Mg Saf Balık Yağı 50 Kapsül kullaniyorum. daha once de gene doktor tavsiyesi ile kullanmistim, asiri yorgunluk ve hafif unutkanlik baslayinca yeniden basladim, iyi geldi. Daha once baska marka kullanmistim ama o cok pahalaninca onunla cok yakin degerleri olan fiyat performans olarak fena gelmedigi icin buna dondum.

bir de gene ocean'in daily one energy diye bir tableti var, cinkolu, selenyumlu, c vitli falan ondan aliyorum gunluk. arada da venatura ester-c atiyorum 1 tane :)

cok uyku problemim olursa da extra mag aliyorum yatmadan 1 saat once falan. daily one icerisinde de magnezyum oldugu icin bunu gunluk almiyorum.

bu kullandiklarim, pandemiden hemen once gittigim doktorumun tavsiyeleriydi. daha once de gene kendisinin tavsiyesi ile benzer ve farkli destekler kullanmistim, biraz da kendimi tanidigimdan dolayi sanki neye ihtiyacim var biliyor gibiyim. bu nedenle kullanirken icim rahat acikcasi.

2 ay evvel doktor tavsiyesi ile b12, d3k2, folik asit, magnezyum aldım. şu an magnezyuma devam ediyorum. bir de gün aşırı ester c ve çinko alıyorum.

ne olur ne olmaz diye kenarda vitamin bulunduruyorum bazı zamanlar tam takviyeli beslenemeyebiliyorum ve özel diyeti tercih eden insanlardanım ama çok vitamin takviyesi alışmamaya dikkat ediyorum.

düzenli almaya dikkat ettiğim şu an için B12 ama onu da kafama estikçe işte.. çünkü b12 başka türlü alamıyorum.

www.instagram.com

incelemeleri bekle, bide bazı işlemleri yapamayacaksın yeni işlemciyle

Ben olsam 1-2 sene bekleyip öyle değiştirirdim. Epey güzel görünüyor ama bi sıkıntısı varsa anca belli olur bahsettiğim sürede. Tabi 10k riske edip umursamam dersen yardır, çünkü güzel görünüyor :D

appstore harici program yükleme işi sanırım m1'deki güvenlik çipi sayesinde (ya da yüzünden) nanay olmuş sanırım. ben o yüzden geçmeyi hiç düşünmüyorum. gerekirse windows kullanırım.

m1 işlemcide problem olduğunu sanmıyorum ancak ilk dönemlerde bazı programların çalışmaması gibi bir durum olabilir. senin durumun yine daha iyi. bende 2013 model macbook pro var. değiştirmem lazım ama arada kaldım. almışken m1 işlemciyle almak istiyorum, sanırım biraz bekleyip alacağım.

hiç değilse 2021 haziran'a kadar bekleyin.

bu bambaşka bir teknoloji. oturması en az 2-3 seneyi bulur. ilk alanlar zaten denek olacaklar ki apple veri toplayıp önümüzdeki senelerde kendisini geliştirsin. mutlaka kronik bir sorunu çıkacaktır. bu kablosuz ağın çekmemesi de olabilir yazılımda çökme ve donmalar da olabilir.

not: ben de sendeki bilgisayardan aldım. yolda gelmesini bekliyorum :)

benim etrafımda 10 tane falan var. hiç olmadı sanırım. dikkat de etmediler pek. YTD

Komple tedavi dedigin neyi iceriyor tam olarak? Kac tane implant?

Komple tedaviden kastın ne,kaç implant,ne kadar diş yapılacak.yapılacak işlemler neler,doktorun kim.bunların hepsi etken.

1 implant
Kemik ici implant+vida+veneer kron(seramik)
bunlar yazili faturada

sgk'ya bağlı olmayan kurumlar neden estetik merkezi gibi duruyor ki?

implant fiyatı , malzemenin kalitesi ile ilgilidir. çin malı olan var, avrupa malı olan var. aralarında 3-5 kat fiyat farkı olabiliyor.

@co2s2 malzeme kalitesini nasil ogrenecegim? fiyatlar hep bu civarda duydum pek farklisini duymadim acaba cin mali denen 4.5 olan midir

İmplantın markasına göre fiyatı değişiyor, ismini biliyorsanız internette araştırma yapabilirsiniz. Ne menşeili olduğu konusunda da bilgi edinebilirsiniz. Yerli markalarda tek diş için fiyat daha ucuz oluyor genelde. Sizin fiyatı euro değil türk lirası olarak mı verdiler?

İmplantla alakalı garanti sertifikası veren kurumlara güvenebilirsiniz

@ats cok tesekkurler
detaylari sormamistim onlara tl olarak fiyat soylendi sadece. sertifikali olmasi icimi rahatlatir

ben bego marka yaptırdım mesela garantili vs
türk malları var nispeten ucuz ama garanti vermiyorlar dedi.
o an tamam bego olsun dedik ama garanti derken ne garantisi oluyor onu bilmiyorum.
ha fiyat neredeyse yarı yarıyaydı
evet tedavi marka işçilik farkeder.

ydeitepe üniversitesi diş hekimliği fakültesi.

implant her zaman çözüm olamayabilir. çene kemiklerinin kalınlığı v.b. bir çok farklı kriter var. bu tür bir tedaviyi kapsamlı bir yerde olmak en iyisi.

ben bu sayfaya girdigimde bana su kadar alanin kalmis diye cikiyor. Senin de kac gb yerin kalmis gorebilmen lazim..

Fakat zaten orjinal boyutta saklanmayacaksa fotograf arsivlemenin olayi nedir ki? Ben herkesi uyariyorum genelde high quality de kalmasin orjinal boyuta getirin yoksa baskivs. yapmak istediginizde istediginiz kaliteyi bulamazsiniz.

"Hadi indirdin, nasıl geri başka yere yükleyeceksin."

Bunun cozumu var, bir bulut sisteminden bir baska sisteme otomatik aktariliyor her seyin. Dropbox'dan google drive'a 100gb veri aktarmistim sayesinde. Anahtar arama "move files from google drive to x"

Ama onlar da para ister saklama alani karşılığında. Parasiz cozum var midir bilemiyorum. Ben 2-3 yildir 2tb'lik pakedini kullaniyorum drive'in sadece esimle paylastim ama normalde 5 kisiye kadar paylasabiliyorsun alanini. ( birbirinizin dosyalarini goremiyorsunuz, ben beceremedim en azindan)

önümüzdeki günlerde aylarda yıllarda , herkesin para vererek abone olduğu bir bulut alanı olacak gibi duruyor. android telefon kullananlar google drive'a, iphone'cular da icloud'a haraçlarını verecek. bunun yanında dropbox ve onedrive gibi alternatiflere de para vermemiz gerekecek. (biz şirket olarak onedrive kullanıyoruz, çok memnunuz)

gülen adam.
abuk sabuk 1 film.

seyler.eksisozluk.com

@sutlu nescafe

abuk sabuk 1 film'i ilk kez gördüm. hemen izliyorum, teşekkürler.

tr.wikipedia.org

Yoksul, izlemediysen mutlaka izle.

Edit: Davacı, mutlaka izle, bana göre başyapıttır.

iostan androide geçilmez bunu bilir bunu söylerim. imkan varsa 11.

ios’ten android’e geçilmez +1. iki kere denedim, olmadı. şu anda 6s plus kullanıyorum ve herhangi bir android telefondan daha çok beklentilerimi karşılıyor.

tek söyleyebileceğim biraz daha koyup iphone 11 almanız daha mantıklı olur. özellikle kamera konusunda büyük bir fark var.

bu arada pandemi zamanı maskeli olma konusu, faceid’yi zorluyormuş. kullananlar, özellikle acil durumlarda zorluk yaşayabildiklerini söylüyorlar. gelecek yaz falan iphone se 2020 almayı düşünüyorum sırf bu nedenle. ya da 8 plus falan.

iphone+1

2013te ios'ten androide gecmistim, bu sene calistigim yer iphone xr verdi diye kendi androidimle birlikte kullaniyorum su siralar. Pixel hakkinda bilgim yok, samsung a50 kullaniyorum.

Iphone un bence en guzel ozelligi kamerasi, muhtesem cekiyor, tartismasiz. XRin boyutu da super. Bir de takvim arayuzu guzel, toplanti olusturma, kabul etme, reddetme, yonlendirme vs cok kullanisli ama androidde kullanmadim hic.

Onun disinda telefonun yaptigi hersey bana ters geliyor, ciddi ciddi caba sarf ediyorum bazi basit isler icin. Mesela whatsapptan fotograf gondermek istedigimde once birini sectiriyor, coklu gondermek icin arada bin tane yere girip cikmam gerekiyor. Dogal, 'intuitive' gelmiyor bana atayuzu. Belki ben kullanmayi ogrenemedim ya da androide alistim yillardir, ancak gercekten yorucu geliyor bazi yonleri.

Ekranin sag ustten kaydirinca bisey yapmasi, sol ustten kaydirinca baska bisey yapmasi, alttan yukari getirince bambaska bisey yapmasi vs guzel belki ama cok fazla seyi aklimda tutmami gerektiriyor ve bunlari dusunmek yoruyor. Datayi kapatmak istiyorum mesela alt tarafi, ya da hotspot acmak; ayarlarin derinliklerinden oluyor anca. Hotspota baglanan cihaz sayisini sinirlandiramiyorum.

Faceid yapmak istemedim, 2 ayda bir ekran sifresi yeniletiyor mesela. Tamam guvenlik iyi guzel de 2 ayda bir de fazla sik, sirf faceid yapmadim diye buna maruz kalmak sacma.

AppleStore u PlayStore dan daha derli toplu sanirdim, aramalarin en tepesine essek kadar reklam verdigini ve uygulamalarin arasinda bolca cer cop oldugunu gordugumden beri yine playstore un daha kullanisli olduguna karar verdim. Aliskanlik olabilir, ama store da gercekten 2000ler internetindeki web sayfalarinda 375 link arasindan dogru download linkini ariyormus gibi hissediyorum.

Telefonun kulaklik girisi yok, o da cok sinir bozucu. Ya bluetooth kulaklik ya da adaptor lazim. Hali hazirda 1000 tane kablolu kulakligim oldugu icin adaptor aldim toplantilar icin, bu kez de sarjdayken kullanamadigimi fark ettim.

Bir de telefon cok kaygan, kilifsiz elimde tutarken her an dusecekmis gibi hissediyorum.

Bunlar da benim tecrubelerim.

İzliyorum ben. Yatakta yorganın altında çok rahat oluyor benim için. Gece yatakta dizi izliyorsam eğer genelde pcyi kapatıp telefondan izliyorum. Özellikle yatar pozisyonda sağa sola dönünce izlemek çok konforlu oluyor.

Küçük bir tripod ile göz hizasına yakın bir yere sabitleyip izlemek güzel oluyor. Ancak elde tutarak izlemek, ekran büyüdükçe daha zoe hale geliyor. Keza yatar pozisyonda da kulaklık sıkıntısı oluyor.

dizi var dizi var. hikaye takip edilecek dizilerde daha pratik olabilecekken, aksiyonlu falan dizilerde küçük ekran problem olabilir.

bu aralar corona dışında başka bir salgın daha var. boğaz ağrısı vs. yapıyor. ondan olabilir. bana da olmuştu. bademcik şişmesi gibi bir şey. maske durduk yere boğaz ağrıtmaz.

Dışarı çıktığımda bende de benzer boğaz ağrısı oluyor ama psikolojik olduğunu düşünmüştüm. Diğer yandan soğuk havalarda, ağız boyun bölgemiz maske sayesinde sıcak neme maruz kalıyor çıkarttığımızda hemen soğuyor. Bununla ilgili sadece sivilce yaptığını düşünüyordum artık ağrıya minik bir katkısı olduğunu da düşünüyorum.

@dayı aynen bademcik sismesi gibi. boğazımın sol tarafında sadece.

@basingse mantıklı

Bana da bu süreçte iki defa oldu. Birini şu an yaşıyorum hatta. Birkaç güne geçiyor.

bugün sabahtan beri bende de boğaz ağrısı var. özellikle yutkunurken belli ediyor kendini. ama ne hastane ne de temaslı biriyle alakam var. evdeyim genelde. ateşimi de ölçüyorum sürekli ama normal. sanırım üşüttüm. ama biraz korkmuş haldeyim.

bende de oluyor. maskeyle kuru ve pis bir hava soluyoruz sanırım, bundan herhalde.

çok güvenilir olmadığını duymuştum.

Pozitif hastayı negatif göstermişti.

Tibbi mumessil enişte. bir hastalanmis. bir hafta evde yatarken tekrarka bu testi yapiyor ve hep negatif. bir hafta sonra nefes alamadi. covidmis. gec kaldigi icin vefat etti gecen hafta.

%40 güvenilirlikle çalışıyor.

vermediğine göre büyük ihtimalle bina gidici. siz bu raporu istediğinize dair yazılı talebiniz varsa ve bu talebe cevap vermedilerse, taşının. hiçbir şey yapabileceğini zannetmiyorum.

fakat burada daha acı olan, sizden sonra birilerinin habersiz bir şekilde oralara oturacak olması. aslında bu raporların online olarak, tüm binaların herkese açık bir şekilde görüntülenebiliyor olması gerekli. çünkü emlak sektörü yalan dolan üzerine kurulu...

Ev izmirde ise ve bu depremde kontrol edilmişse e devletten bakın hasar var mı yok mu diye?

E devlet ne alaka? Karot testleri özel kurumlara yaptırılmıyo mu? E devlette çıkmaz ki

Cikin kardesim cikin, ben ev sahibiyim, bundan onceki kiracilarim pat diye ciktilar, yuzustu birakmalarini bir kenara koy, depozitolorunu bile verdim. Oyle korkacak bir durum yok, yalniz depozitonuzu kiraya saydirin oyle gidin, her ev sahibi benim gibi yumusak degil. Uzerine cokerler, ayni zaman da kiraciyim ordan biliyorum.

çıkarmak isteyen her türlü problem çıkartır. noterden ihtar çekin, "deprem raporunu göstermiyor olmanız nedeniyle ay sonu evden taşınıyorum" şeklinde.

yönetici size vermiyorsa bina kesin problemlidir.

@süper kahraman, izmir depreminden sonra depremin etkilendiği bölgedeki binalara hızlıca kontrol yaptılar. E devlete izmir yazarsan ilgili sayfayı görebilirsin.

2-3 günde tüketilecekse buzdolabında durur. Ancak daha sonrası için dondurmak gerekli.
Tekrar dondurmamak gerekiyor. Bu yüzden porsiyonlara ayırıp dondurun.

Köfteyi çözmeden bile pişirebilirsin. O yüzden dondur gitsin. Ben tek seferde 2 kilo kıyma ile köfte yapıp donduruyorum. 1 ay gidiyor iki kişi için.

Hele tavuk için hiç riske girme. Direkt dondur ve sadece bir kez çöz. Bekletme.

Bir kere dondurup çözdürebilirsiniz. Onun dışında zararlı, evet. Tek seferde yiyebileceğiniz porsiyonlara bölüp buzluğa atarsanız aylarca dayanır etler. Tavuk dondurmam pek. Ancak onu da buzluğa atıp kullananlar var.

Köfte konusu sıkıntılı biraz. İçine koyduğunuz malzemeler etin bozulmasını hızlandırır. Soğan koyarsanız misalen buzdolabında bir günü bile çıkaramayabilir. Buzlukta yine bir süre idare eder ama sade et/tavuk dışında dondurmanızı tavsiye etmem pek.

Ben öğün öğün porsiyonlara ayırıyorum ikeanın kilitli poşetleri içerisinde. Tavuk ve somonu sosluyorum, köfteyi de yine öğün başı kaç tane yiyorsam ayırıyorum. Böylelikle hepsi birden çözülmemiş oluyor. Zaten evde buzdolabı kadar buzluk var. Bir aylık yemeğim hazır oluyor. Bir aydan fazla bekletmedim ama.

her öğün için ayrı poşetlerde yayvan şekilde buzluk +1.
yayvan olmazsa, hepsi bir arada olursa erimesi çok uzun sürüyor.

Tavuk ve etleri porsiyonlara bölüp buzdolabı poşetinde buzluğa atıyorum ben. Çözünmüş bir şeyi bir daha dondurmuyorum.

buzdolabı poşeti ucuz bir şey. minik minik porsiyonlar halinde dondurun. hem böylelikle buzlukta daha az yer kaplıyor (daha doğrusu yerleşimi daha kolay oluyor)

bunun yanında buzdolabı poşetini elinizle en dibine kadar açın, masaya yatay bir şekilde koyun. sonra köfteleri tek tek birbirine değmeyecek şekilde yerleştirin. buzluğa da aynı şekilde yatay koyun. böylelikle köfteleri teker teker alma şansınız olur.

bu arada buzdolabında 3 günden fazla köfte tutmam ben olsam.

Midene kurt düşer.

kısık ateşte, tavaya kapak kapatarak uzun süre pişirin. köfteyi tavaya atmadan önce ezin, yayın. özellikle hazır köfteler bazen çok kalın oluyor. içi iyi pişmeyebiliyor. özellikle orta tarafı şişeceği için orta tarafı biraz daha oyuk gibi olursa daha iyi olur.

ortası hafif pembe kalabilir iyi yerlerde hamburger yerseniz böyle yapıyorlar zaten. önemli olan belirli bir sıcaklığa erişmesi. ortası da kahverengi olursa et kurur.

her çiğ et 5 derece ile 60 derece arasında bakteri üretir. ister buzdolabında olsun ister yanan tava içerisinde olsun. etin tamamı güvenli sıcaklık noktasına gelmedikçe üremiş olan bakteriler ölmez.

kıymada güvenli sıcaklık noktası 72 derecedir. ucuzundan bir adet yemek termometresi al, bilgi amaçlı bir tane köftenin içerisini ölç fikir edin. 72 dereceyi geçtikten sonra, zevkine göre rengine sululuğuna karar verirsin. 72 derece altı risktir.

Yazılanlar ek olarak avrupa'da adamlar direk çiğ kıyma yiyor, çok da bi şikayetleri yok.

en.wikipedia.org

@mahmut

almanya'da mett diye bir geleneksel yemek var, domuz kıymasının içine az soğan koyuyorlar bir de tuz ve biber sanırım, o şekilde çiğ yiyorlar ve bayağı yaygın batı taraflarında. domuz bir de...

o çiğ yenilen yenilen kıymalar, özel uretim anti bakteri kıyma. migrostan aldığın gibi değil.

daikin hitachi york mitsubishi her zamanki gibi
mitsubishi love ben :)
hangi tip istiyorsunuz onu diyin de. samsungtan da uzak durun.

salona alacağım için duvar tipi alacağım.

12000 BTu yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Ev çok soğuk ısıtmak ilk amacım.

daikin f/p olarak çok iyi
çok araştırdım (1 yıl kadar) daikin aldım.

@turbo sadık +1
arçelik ürünlerini öneririm. yıllardır sorunsuz kullanıyoruz.

klima almadan önce keşif ekibi isteyin. gelsinler. söyledikleri ölçüde alışverişinizi yapın. söylediklerini dinleyin. mesela tek bir odaya 18bin btu koyup tüm evi ısıtıp soğutamazsınız. kapılar, kirişler çok şeyi değiştiriyor. bunun gibi senaryolar var.
dış ünitenin nereye takılacağı çok önemli. baştan keşif ekibiyle belirleyin. koyacakları yer işinize gelmeyebilir.
birde alacaksanız kış mevsiminde alın. yazın gelmeleri haftalar sürebiliyor.

daikin'e f/p'si iyi diyen de ne bileyim??

daikin fiyat olarak yüksektir, ama canavar gibidir. vestel beko arçelik gibi markalar için f/b oranı yüksek diyebiliriz

merhaba teşekkürler.

ben zaten soğuıtmadan çok ısıtma için istiyorum. evim bahçe katı ve ev verimli ısınmıyor. yaklaşık 35-40m2'lik bir salonum var. 9000 - 12000 BTU yeterli olacaktır sanırım diye düşünüyorum.

Ben de alırken epey araştırmıştım, fiyat - performans olarak vestel önerdiler, gayet memnunum. Genel olarak arkadaşların yazdığına ek olarak bilinmeyen markalardan uzak durmanı öneririm, servis çağırdığında yaygın olması önemli diyorlar.

arçelik diyorum. türkiye'de LG ortaklığıyla üretim yapıyorlar. ürün çok iyi. faturayı da göçertmiyor. servisi de başarılı, fiyatı da uygun.

35-40 metrekare için, 12bin'den daha düşük olmaz bu arada. 3 kuruş tasarruf için sakın ola 9bine filan yönelmeyin.

son olarak, cevapları tikleseniz ne güzel olur. insanlar emek emek yazmış :)

Arçelik +1

mitsubishi fujitsu daikin
toshiba greee

ve diğerleri... vestele yanaşma.

İki tarafta ok ise isterseniz aynı anda on is yerinde bile çalışabilirsiniz.

iki ayrı yerde tam zamanlı da çalışırsınız. sigorta açısından bir problem olmaz. ama gün sayılarınız da fazla sayılmaz.

edit: sigorta açısından problem olmaz da vergi açısından takip etmeniz gerekir, ikinci işverenden aldığınız ücret belirli bir tutarı geçtiğinde beyana tabi olursunuz. onu atlamayın.

1 den fazla isyerinde calismak sorun olmuyor artik, ama ana isvereninizin bilgisi olmasi lazim. ayrica 30 gun ve ustu emeklilikte artik daha cok ise yariyor

tabii ki olur. ben son 10 senedir falan böyleyim. ama iki tarafın insan kaynaklarının ve muhasebesinin haberdar olmasında fayda var. sgk primi ve vergi anlamında problem olmasın.

ekleme yapayim unutmadan, 2 tarafa da haber veriyorsunuz cunku agi sadece 1 yerden olabiliyor, 2 isyerinden de alamazsiniz; sonra faizi ile alirlar

onlar apple store'dan alıp satmıyor. Toplu alım yapıp daha uygun fiyata getirtiyorlar. Kârını da düşük tutup apple store'dan ucuza satıyorlar.

iphone'lar falan da hb,amazonda falan daha ucuz. himmet +1

@himmet dayi, sahte olma ihtimali falan yok di mi?

bir çok üründe var bu.
Sony'nin kendi mağazası var, play station her yerden daha pahalı, samsung'un televizyonları, telefonları kendi mağazasında daha pahalı.

Benim kendi kendime ürettiğim teoriye göre, bu mağazaları stratejik olarak açık tutuyorlar ve genel piyasa fiyatını belirliyorlar.
Nihayetinde diğer mağazaların sattıkları da zaten ana distribütör üzerinden geçiyor (resmi ithalatları diyorum) ve aslında kim satarsa satsın, zaten ana firma satmış oluyor.
Kendi mağazasındaki yüksek fiyat ise, başkaları için bir fikir veriyor.

airpods , apple store'da 1000 lira olsun. apple türkiye, kendi mağazaları dahil herkese 900 liradan satıyor airpods'ları. apple store'lar 100 lira kar koyuyor, d&R'lar 50 lira kar koyuyor. yeterince açıklayıcı mı?

@noluyo yaa

D&R babamın dükkanı olmadığı için kefil olamam tabii ama bence sahte değildir. En azından D&R yapmaz diye düşünüyorum.

Bu arada ben çinliler tarafından alınan son zamanların indirimci sitesinden almıştım. Epey ucuza geldi. Orijinal.

@himmet dayi, insana öyle geliyor da işte bilemedim. Özellike Apple'ın sitesinde airpods için satış noktası bulamadım o biraz kıllandırdı.

sadece airpods için değil tüm apple ürünleri hatta diğer markalar için de geçerli bu durum. diğer satıcı apple storedan alıp koymuyor kendi rafına ya da sitesine. o da ana dağıtıcıdan alıp kar marjını daha düşük tutuyor. öyle olmasa kim niye başka yerden alsın ki zaten. aynı paraya kendi mağazasından alabileceğin ürünü dr, hepsiburada ya da x y z bir yerden alır mısın sen olsan?

@hadsafhada, tamam ama diğer ürünler için zaten Apple satış noktası bu bu diyor. Onu anlayabiliyorum, belki ana satıcıdan daha ucuza alıp kar marjını düşürmüşlerdir, ama airpods için bunu demiyorlar.

55 veya 58

Bu seride 55 yok diye biliyorum, ya 50 ya da 58’tir

55 değil gibi. 50 bence

49 veya 50, tv nin altındaki sepetler ikea da genişlik 32cm imiş, photoshop da sepeti copy paste ile ekran üzerine döşeyince 3.30 falan sığıyor

Efekt.

Efekt

Çizime benzettim ben.

efektse nasıl yapılmış? :)

photoshop actionu olabilir varsa muhtemelen burada vardır.

elements.envato.com

100% efekt bu, bazı mobil fotoğraf düzenleme uygulamalarında var bu photoshop actionla falan uğraşmamışlardır

tertemiz efekt.

böyle efekt yapan üçyüz beşyüz tane falan cep telefonu app'i vardır. prism falan??

Efekt .

apps.apple.com
Bununla

Babanneme Blackview BV1000 aldım, çok memnun kullanıyor. Fiyatı sizin bütçenin biraz üzerinde ama yine de bir bakmanızı tavsiye ederim. Çok sağlam güzel telefon. Köyde yaşayan insanlar için uygun. Suya dayanıklılığı var, dış kasası filan çok sağlam.

www.hepsiburada.com

yakından bakınca polar görünüyor ama çok kalın değil muhtemelen.

evet polar. detayli bakinca dokusundan anlasiliyor.

prntscr.com

son bir kac yildir linkteki tarz montlar var, kumas adini bilmiyorum ama yagmurlu havalarda su gecirmez bir ozelligi var,water repellent kumas. polardan daha kullanisli olabilir

www.lcwaikiki.com

@exlibris : o kumaşın adı softshell

@exlibris bu ikisi farkli kumaslar zaten degil mi? Lcw’dan attiginizin disini polara benzetemedim. Sanirim ici polar.

bence direkt uzun kablo al. aparat etkiler muhtemelen.

teorik olarak her bağlantı, her uzatma bir kayıp yaşacaktır ama tüm kabloların ve cihazların düzgün/kaliteli olduğunu varsayarsak, eve gelen fiber internetin hızını etkileyecek bir şey olmaması lazım. kablolar ve cihazlar 10bin mbit iken, bağlantınız maksimum 10mbittir.

öte yandan başka bir önerim var. ethernet kartınız arızalı ise usb'den bağlanan ethernet girişlerinden alın ve modeme kablo ile bağlanın. kablo her zaman wifi'dan güçlüdür. kesin.

bunu soyleyebilmek icin internet hizini, kullandigin kablolarin destekledigi maksimum hiz vs bilmek lazim. paylastigin linkte 10Gbps'e kadar destekledigini soyluyor. eger bu dogruysa herhangi bir etkisi olmaz. ne senin internetin bu kadar hizli ne de muhtemelen modemin ve bilgisayarin 10Gbps'lik Wi-Fi standardi destekleyebiliyor.

hocamlar şimdi şöyle.

aletin ethernet kartı arızasını çözdüm, ethernetten bağlanmak istiyorum modemin yerini değiştirmeden.

2 adet uzun kablom var hali hazırda. ikisini birleştirince anca uzanıyor modemden pc'ye. kabloların biri baya kaliteli ve yeni cat6 kablo, diğeri eski cat5 kablo. elektrikçiye gidip ikisini birleştirip tek kablo mu yaptırayım yoksa aparatla mı uzatayım yeni olanı ziyan etmemiş olurum ilersi için?

pardon 2'si de cat6 imiş şimdi baktım

Etkiler. Ama siz fark bile etmezsiniz . Şirketlerde duvarda cat kablo girişleri var (data prizi) benzer mantıkla çalışıyorlar.

Fakat şunu unutmayın. Kabloların ve aparatın oynamaması lazim . Güzel sabitlerseniz sorun olmaz.

fark edilmeyecek bir fark yaratır dedi aynı aparat için bir teknisyen.
Bu adamın asıl işi, kablo çekmek. Daha iyisi, kabloları birbirlerine tek tek bağlamak dedi, ama onu da düzgün yapma ihtimalin daha az, bu aparat ile arka arkaya birkaç tane kullanmazsan fark etmezsin dedi.

Bence 200mbit internet filan kullanmıyorsanız hiç düşünmeyin, alın gitsin.