başvurun inceleniyor, sana uygun bir pozisyon olursa iletişime geçeceğiz diyorlar.

eğer belli bir pozisyon için başvurmuş idiysen seni ona almıyoruz ama başka ilgini çeken pozisyonumuz açılırsa sana haber veririz demek.

@wendyangelamoiradarling bende aynen öyle düşündüm, sadece "being reviewed" kısmı biraz kafamı karıştırdı.

kısacası biz sizi arayacağız demişler.

selam, başvurduğun pozisyon için ret.
spesifik değil genel başvuruysa da havuza atmışlar, ama bir şey çıkmaz bencr.

@cedex spesifik başvuruydu ama bir şey çıkması zor bencede.

Umarım hepimizi yalancı çıkartıp işi alırsın :)
kolay gelsin

Shop & miles sitesini de deneyebilirsiniz.

sitesinde var böyle bir link. basınca direk gidilebilecek yerleri gösteriyor.

uygulamadan gitmek istediğin yerlere bilet alıyormuş gibi yaparsan vergi ve mil miktarını öğrenebilirsin.

Şimdi o puana Yemen'e gidebilirsin desem Yemen'e gitmezsin heralde. Gitmek istediğin yerleri değerlendir işte siteden.

Vergiyi mille ödemeye çalışınca 40000’den aşağı uçuş çıkmıyor.

Vergiyi mille ödemek mantıklı değil. Mil satın alınırken pahalı, satarken çok ucuza giden bir şey maalesef.

illa yurt dışı mı olacak? bayram biletlerini filan al yurt içi mesela? yurt dışı uçuşlarda vergi çok yüksek. yurt içi ölü sezonda mille almak gereksiz. en mantıklısı yurt içi yoğun sezon biletini almak oluyor.

polis yamugunu gorurse 70 dinlemez, kitler.. keyfiyete baglı olacaktır büyük ihtimalle..

polis gözüyle anlıyor. çok karanlıksa cezayı yazarlar.

pis buluyordur belki de tuvaleti. bazen dönüp bakmıyor çoğu kişi. ikinci kez sifon çekilmesi gerektiği durumlar olabiliyor. bi kez sifona basıp gittiği için hala kirli kalmış oluyor. sonradan giren farkediyor tabi. o yüzden olabilir.

önceki pis bırakmış desem sonradan giren de çilek dökmeyecek üstüne. bence çok saçma.

@dedim ben sana, bizim tuvaletlerin boklu kaldığını hiç görmedim ama böyle olsa bile en fazla 30 saniye sonra basacaksın, ne kadar dayanılmaz olabilir ki.

çiş sesi gelmesin diyedir.

Umumi tuvaletlerde evet, evde hayır.

Dışarıda çekerim kesin
Evde hayır

sifonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için çektiğim de oluyor.

çiş yapıp 350 tane kağıt atıp ya da kakadan sonra sifonun çalışmadığını farkedip arkamdan küfrettirmek istemem.

Cekerim. Doktor demisti cek diye. Hastalik vs riskini azaltmak icin.

işyerinde ben de çekiyorum. tuvalet pis oluyor ve hastalık riski olabilir.

çirkin bir durum yoksa çekmiyorum ki zaten çok sıkışmadıysam kötü bir tuvalete asla girmem. ayrıca umumi tuvalette oturmadan evvel sifon çeksek tüm bakteriler uçuşup götümüze yapışmaz mı? yapışır bence.

@evde liyakat.
E sen o pis suya tuvaletini yaparken oradaki bakterileri hareket geçiriyor senin idrarın? Her türlü daha pis yani

@benaslindayohum abi detay konuşup pisleşmek istemiyorum fakat tuvaletten her çıkanın sifonu çekmiş olduğu genel kabulüyle yazdım yukardakini. bence zaten sifon çekilmişken ikinciyi çekmeye gerek yok özetle.

Sesi bastırsın diye yapıyorlar.
Çiş sesi utanılacak bir şey mi?

çekin.. su akıyor mu diye kontrol amaçlı..

ev dışarısı fark etmez çekerim. ama tam çekmem. yani ufaktan bi su aksın ortam ıslansın diye. tam çekmek israf tabii. sebebine gelince ıslak alana yapılan tuvalet iş bittikten sonra tekrar sifon çekince tam temiz oluyor. amaç temiz bırakmak yani. herkese tavsiye ederim.

Adam çekmediyse önceden şap şup her düşüşte totoya birşey sıçrar diye çekilmesi mantıklı bence

Tıkanma ihtimalini azaltmak için olabilir.

ülkeden çıkmadan tecil ettirmemiş miydin?
abd içindeysen, doktora yaptığın okuldan öğrenci belgesi de gerekiyor. varsa i20'yi de götür.

Al-tın AL.

Kaç paradan kaç kişi gün yapıyorsunuz?

Bana 600 lira geldi de :)

Bitcoin.

litecoin al

2000'e altın
2000'e us dollar

Euro

Bağlı bulunduğu ilçe belediyesine veya internet üzerinden ödeme alıyorlarsa sitelerine gitmen gerekiyor. Genelde kredi kartı ile bile ödeme almaya başladılar (çok ufak belediye değilse) ödeyeceğin bedeller ise emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi.

e-devlet şifren varsa ve ikamet edilen belediye sisteme entegre olduysa da e-devletten ödeme yapabilirsin.

çevre temizlik vergisi faturalarda ekli olmuyor mu?

sadece emlak vergisi ödeyeceksiniz. kiracınız varsa gelir vergisi ödemeniz gerek.

İnternet belediyeciliği ile beyan verebilirsin, belki ilk kez üye olup beyan vereceğin için kabul edilmeyebilir. O zaman da ilgili belediye binasına gidip genelde giriş katta olan halkla ilişkiler, vergi, beyaz masa vs gibi yere gidip başvurabilirsin.

Tapu fotokopin yanında olsun yeterli.

Bu yılın vergisini ödemeyeceksin, çünkü sana satan kişi bu yılın vergisini ödeyip de sattı sana.

Sen gelecek yılın vergisini zamanı gelince ödersin, Mart mıydı Mayıs mıydı hatırlamıyorum.

Çevre temizlik vergisi meskenler için yok, su fayurası ile birlikte ödeniyor. Şehirden şehire fark eder mi emin değilim ama etmemesi lazım.

İş yerleri çevre temzilik vergilerini (çöp vergisi) belediyeye ödüyor, sayın oligomer onunla karıştırmış olabilir.

belediyeyi aradim beyan olmadigi icin internetten almiyorlar. tapu fotokopisi ile belediyeye gitmek gerekiyormus.

nike flyknit airmax olabilir.

685'de daha uzun bardaklar koyulabiliyor. Bir de buhar ile ilgili bir şeyler değişmiş gerisi aynı.
şunun altında anlatılıyor vs yazan kısımda.

685 niye daha ucuz anlamadım bu arada. daha yeni bir versiyon.

Kızılcahamam milli parkı

Çubuk karagöl

Ayaş Kaplıcalar var.

gölbaşı ve mavigöl uzak sayılır.

nallıhan kuş cenneti ve beypazarı

Bence artı puan hele ki belli bir yaş ve konumdan sonra.

şu an sadece öyle dediklerine göre aradıkları şey henüz o değil o yüzden de iyi bir şey değil. ilerde şöyle bir durum olacak diyorlar ama ona güvenebilirsin:

pics.me.me

maalesef :(

bence giyim ve saç sıkıcı. genç gibi enerjin yok demek istemiş olabilirler. belki.

Yaş 26 bu yaşta avantaj değildir gibi geliyor bana.

Korktuğum şey de o capsteki şey aslında. Sadece evlenilebilecek güvenilir adam izlenimi veriyorsam bu kötü değil mi?

Amacın aile babası olmaksa çok güzel bir durum ama amacın piç olmaksa hiç işine yaramaz aksine yoluna taş koyar.

26 yaş için sanki sıkıntı var. Değişime ihtiyacın var yeniliğe

bana boyle bir sey deseler mutlu olurdum. ama burada onemli olan bunu diyen kisiler. ne acidan soylediler bunu bilmek lazim.

Efendi adam deselerdi iyi bi sey diyebilirdik ama aile babasi deyince pek olumlu seyler, çekici bir erkek canlanmiyor benim kafamda. Sıkıcı bir görüntün, halin, tavrın olabilir. Hatta tarz konusunda biraz eski tip bile olabilirsin. Bunları bir gözden gecir istersen.

evlenmeye niyeti olup da bi türlü evlenemeyen, bu yüzden de aman sevgi de neymiş diyerek mantık evliliğine yönelen kadınlar için, diğer erkeklere göre bi tık öndesin demektir.

@elorelia noktayı koymuş arkadaşlar bence dağılalım.

+1

sıkıcı birisin demeye çalışıp kibarlık etmişler.

Aile babası : kızların diplerini dövdürup 25 yaşından sonra siginabilecekleri guvenli liman.

zamanı gelince karşına çıkar bir hanım, aile babası olursun.

ben geçemedim sebebine gelince birincisi türkçe kitap ebook her zaman olmayabiliyor, ikincisi ise kitapçıda bir kitap görüp alıyorsun ister istemez. zamanla yine birikiyor.

3 yildir aktif olarak e-reader kullaniyorum, tamamen gecmek pek mumkun olmuyor ama buyuk olcude kitap alisverisimi azaltmama neden oldu. Bazi kitaplari turkce bulamamak, kitapcida, fuarda gordugum kitaplara hayir diyememek gibi nedenlerden yine aliniyor. Bazen de cok begendigim kitabin basili olarak kutuphanemde kalmasini da istiyorum.

Fakat yabanci dilde kitap okuyacaksam cok islevsel oluyor. Yillardir hic yabanci dilde basili kitap almadim.

Kisacasi komple kitap alisverisi bitmiyor ama buyuk olcude azaliyor.

ben geçtim. eşim de ben de getirmedik önceki şehrimizden kitaplarımızı getirseydik nereye koyacaktık bir fikrim yok. geçen e-book kullanmayan bir arkadaşıma sevdiğim bir kitabı alayım dedim. üretimi kalkmış sahaf bir fiyat çekti bir kez daha iyi ki e-book a geçmişim dedim. bilgisayardan pdf okumakla e book arasında çok büyük bir fark var. e book asla bir bilgisayar gibi göz yormuyor. bir kitap sayfasını okumakla aynı. hatta daha iyisi. o kalın kitapların orta sayfalarında yaşadığımız eziyet yok.

Anadolu medeniyetler muzesinin onunde park yerleri var. valelere verme ama onlar restoranlarin valesi.

Bi de aşağıda ilkokul var yokuşun hemen başında, bahçesi otopark (haftasonu tabii ki).

Okul burası - yandex.com.tr
Erimtan da burası - yandex.com.tr

@cedex, @heritage
Çok yardımcı oldunuz, teşekkür ederim.

50-75 dk

(boş yollarda 30 dk)

45 dk sürer

Cuma günü tam iş çıkışı saati herkes de çıkıyor şimdi o saatte dışarıya allah için hemde bahçeli. Konya yolundan gitsen gidiş bir kilit akköprü ağzı bir kilit, Samsun yolu aydınlık dönemeci bir kilit, birazda pursaklar tarafında trafik olur. Keçiören fatih köprüsü tarafından gitsen kazım karabekir kesin kilit aydınlık kilit pursaklar yine yoğun. Ben 1saatten az sürmez diyorum çünkü cuma günü hava alanı gelen giden de yoğun olacaktır. 1 buçuk saat şeklinde hesapla bence.

en iyi ihtimal 45 dk yani yüzde 1 şansın ya vardır ya yoktur. üst tahminim 90 dk. ortalama bir şey düşünecek olursam da 75 dk diyorum.

75/90 dakika bence de

Giderim.

A. Eğer yakın değilsek gitmezdim.
B. Eğer yakınsak, bana hiç haber vermeyi düşünmediği için ve sonradan aklına gelecek kadar kendine yakın görmediği için gitmezdim.

gidilir sonuçta teklif yine de ondan gelmiş

gidilir

Gidilir sıkıntı yok

Kır zincirlerini ve git.

çok samimiydiniz ve organizasyon direkt sizin ilgi alanınızla mı alakalı? eğer öyle değilse baştan nedne davet almadım diye düşünmen saçma. gitmek istiyosan git.

O anda başlamış süren bir şeye davet ediyorsa gitmezdim. İleriki bir şeye davet ediyorsa, keyfime göre karar verirdim.

takma bu kadar, gidilir

modelini çıkartabilirsen hesaplanır ama modellenebilecek bir şey gibi durmuyor.

"ilk" kavramını ele almayalım mesela önce ve sadece diyelim ki "bir şeyi sadece benim düşünmüş olma ihtimalim". bu zaten "ilk benim düşünmüş olma ihtimali"min bir alt kümesi olacağı için daha düşük bir olasılık olacak. oradan yürünebilir. bir şeyden kasıt neyse belki ona göre de bir şeyler çıkabilir.

uzmanı değilim ama "toplamda kaç tane düşünülebilecek şey vardır?" sorusunun cevabını bilemeyeceğimiz için bunu da hesaplayamayız,

0

Direk yiyoruz, bu yaşlar bir daha gelmez. Belki çocuk olsa farklı olurdu. Böyle iyi şimdilik.

bin yetele civarinda anca kenara atiyoruz..

Sıfır

Her ay koca bir 0
Nereye arttircaz çocukta var.

ortalama 2500 diyelim. bazen sıfır, bazen 4-5 bin.

Eşimin tedavi masrafları olmasa 1500 atardım.

Sıfır

harcama kısmını vermek daha mantıklı çünkü harcamalardan artan her miktar kenara gider bizde.
2 kişi + 1.5 yaşında çocuk= 7 bin tl aylık masraf

0

Ne kadar az konusursan o kadar kardasin demektir.kisaca tourist demek her zaman akillicadir.

amerika zaten turistik ve is seyahati vizesini beraber verir. vizenizde b1/b2 yazar. b1 business, b2 tourist.

sikinti yok yani. giriste memura ziyaret sebebinizi soyleyeceksiniz, o da pasaportunuza giris damgasini basarken b1 (ya da b1/b2) basacek...

Turistik diyebilirsiniz 6 ay içinde çıkmanız gerek ama kalıp çalışamazsınız toplantı vs bir şey demezler

selam
iş seyahati için geldiysen iş seyahati demelisin.

zaten ayrı bir vize almana gerek yok, b1/b2 vizesi almışssın zamanında.

doğruyu söylemeni tavsiye ederim, hele böyle risksiz bir durumda.

Kare karalamaca oyna.
Kağıt-kalem değil de Griddlers sitesinde java ile keyifli oluyor.

duolingo

podcast'ler dinleyin.

ben sudokuya veriyorum kafayı. özellikle en zor olanını seçiyorum ki kafayı gömebileyim iyice

lionel messi goals and skills
cristiano ronaldo top 50 goals

Aynı durumdayım, sözlükle Reddit arasında geziniyorum.

benimkinde cızırtı yok.

normal değil.
telefonu farklı yerlerde de deneyin, bulunduğunuz ortamda girişim vs olabilir. yoksa teknik servis.

yoga yap

güneydoğu asya felsefeleri veya mevlevilik ile ilgilenebilirsin

meditasyon +1

dünyanın 3 günlük olduğunu düşün

goethe'nin bir sözünü okudum bugün. şöyle demiş üstat:

"yalnız bilmek yetmez, uygulamak da gerek. yalnız istemek yetmez, yapmak da gerek."

1. olumsuz olduğunu biliyorsun, bardağın boş tarafını görmek sende isteksizlik yaratıyor. hayat tecrübelerinden çıkardığın ilkelerin ve her insan evladı gibi senin de değerlerin olduğunu varsayıyorum. bildiğin şeyleri uygulaman gerekiyor. bunun için bir motivasyona ihtiyaç duymaman gerekiyor, uygulama konusunda kendini disipline edersen kendini özgür kılarsın.

2. bu duruma bir çözüm arıyorsun, çözüm üretmek istiyorsun. bunun için herhangi bir şeyler yapman gerek ve yaptığın şeyin sonucu ne olursa olsun bir şeyler yapmaya devam etmek gerek. bu tip şeyler böyle çözülmez diyenler olacaktır belki ancak aramakla bulunmuyor olsa da en çok bulanlar arayanlar olmuştur hep.

bardağın boş tarafını görmek sana herhangi bir menfaat sağlamayacak. eğer faydacılık prensibi değil de çilecilik prensibiyle hayata bakıyorsan geçmişler olsun, ya böyle devam edeceksin ya da sufi olacaksın.

Niyet edip o niyet doğrultusunda adım atıcan. Bünyen neye müsaitse o kadar veya o hızda adım atıcan, belki bir tek adım atıp alıştıkça bir adım daha bir adım daha atarak gelişicen, belki de bir anda koşar adım yürüyenler gibi hemencecik alışıvercen, uyum sağlıcan. Önemli olan niyet edip o niyet doğrultusunda uygulamaya geçmek ve istikrarlı olmak. Her insanda olayda mekanda durumda vs güzellikleri görmeye çalışırsan işin çok kolaylaşır.

geçici çözümler yerine hayat görüşünü değiştirme yoluna gitmek daha mantıklı bence. sevgili yaparsın, ayrıldıktan sonra gene aynı şeyler. bir şey elde edeceğim diye kafana takarsın, elde edersin, gene aynı şeyler olur. öncelikle gerçekçi ve materyalist bir bakış açısı lazım ki durumları iyi değerlendirip kararlarını iyi alasın. hayat görüşün henüz oluşmamış, çiğ bir durumdaysa da okumaktan başka bir çaresi yok bunun. bana kalırsa felsefeyle ilgilenmek tek yol. mümkünse de yıkıcı olmayan felsefelerle ilgilenmek. dine dönmek, doğu felsefeleri biraz at gözlüğü takmak gibi geliyor bana. hem gerçekçi olup hem de olumlu düşünmek mümkün olmalı.

Bence mutlu degilsin. Mutlu olan insan olumlu olur.Cok seven de bir insan degilsindir. Sevmekle basla.

Kahkahalarla güldüm, ye sev şükret. böylemiydi, sev ye dua et miydi ? Nasıldı, ilk Sev miydi, neydi bi yardımcı olun :)) İnsanların da sonunu bu getirecek işte, ''eyyamcılık''

İnsanoğlu tuhaf, içinde bulunduğu ''mood''un ondaki hormonsal etkileriyle ''empati''k yaklaşımlar gösteriyor. Canım benim, birtane o birtane. Dileyene tez konusu : Sevmeye çalışmak


Bardağın dolu mu boşmu olması önemli değil, aslolan şey bardakta seni doyuracak kadar su olup olmadığı. eğer doymuyorsan bu senin olumsuz bir insan olmandan dolayı değil, yanlış zamanda yanlış yerde yanlış işlerle uğraşıyor olmandan kaynaklanıyor.

Hayat senin tek başına gücünün yetebileceği bir serüven değil, başka etkenlere, insanlara, metalara yani esas olarak şansa ihtiyacın var ve eğer şanssızsan, ne kadar çabalarsan çabala emellerine ulaşamazsın, bunda neye ne kadar olumlu ya da olumsuz baktığının hiçbir önemi yok.

yoga, kişisel gelişim, kendini tanıma süreçleri filan hep bi' mastürbasyondur. tek başına sana çok iyi hissettirir, cepheye çıktığında ise zaten halihazırda karakterin olan kaderinle yüzleşirsin. Şans bu hayattaki herşeydir.

O yüzden, olumlu insan olmanın tek yolu var; kaybedeceğin, üzüleceğin durumların içinde olmamak, onları istememek ve yapmamak.

Eğer kafan doğru çalışıyorsa; her neyin boş tarafını görüyorsan onun zaten o tarafı boştur, seninle alakalı bir durum değil.
Boşsa boştur, sen fikrini bin kere de değiştirsen 100bin kere olumlu olmaya çalışsan bazen boşsa boştur.

Yani yer çekimi yok diye defaatle düşünsen de; cepheye çıktığında zıplarsan çakılırsın, çünkü yerçekimi var. Seninle alakalı bir durum değil, senin gücünün yetebileceği bir etken değil.

Çık o yerden, durma o karmaşada eğer boş taraflarını gördüğün birşey varsa. Çalışmak başarmak için gerek sebeptir fakat yeter sebep asla değildir. Şans bu hayattaki tek gereklilik ve gerçektir.

İster Allah'ın kaderine inan, ister dünyanın karmasına isterse kendi küçük zırvalıklarına. Hiçbirinin hiçbir önemi yok.

ekleme şunu da şuraya yazayım ki fazla ntv izlemekten aklı karışmış avamın da gönlünü almış olayım(siz seversiniz böyle şeyleri): dreams don't work unless you do

psikolojik destek al

@mete kudur
Döktürmüşsünüz valla :)
Aynen sizin gibi düşünüyorum. O bardak boşsa boştur yarım olması dolu olduğunu göstermiyor. Kendimi kandıramıyorum.
Yanlış zamanda yanlış yerdeyim bunun da çok iyi farkındayım.
Şansımı artırmaya çalışıyorum yapılabilir bişey mi bilmiyorum, sadece bişeyler için çabalamaya çalışıyorum.

www.eksiduyuru.com

Her sey evrensel dogru degil. Bizim algilarimiz hic hic degil. Bir insanin olumlu olmasi kendini kandirmasi demek degil, olumsuz olmasi da gercekleri tum ciplakligi ile gormesi degil. Dolayisiyla, "Kendimi kandiramiyorum" degil, "Kendimi bu yonde kandiramiyorum" deseniz daha dogru olur.

Olumluluk-olumsuzluk ne degildir'den baslayayim.
- Sorunlar karsisinda uzulmek ve caresizlige kapilmak olumsuz olmak demek degildir, ayni sekilde var olan veya rahatsiz eden bir sorunu yoksaymak ve Pollyanna'cilik oynamak da olumluluk demek degildir.
- Neseli olmak olumluluk olmadigi gibi, nesesiz olmak da olumsuzluk demek degildir.
- Bir sey sizi rahatsiz ediyorsa bir problem var demektir. Bu problem, baskasini rahatsiz etmiyorsa, o olumlu olmuyor veya siz olumlu olmuyorsunuz. Sadece oncelikleriniz farkli oluyor. Belki baska bir problem de sizi rahatsiz etmiyor ama onu rahatsiz ediyordur.

Bardagi ele alirsak, ki kendisinin cok sacma bir ornek oldugunu dusunuyorum, yarisi dolu ve yarisi bostur. Olumsuzluk bu bardaga tamamen bos muamelesi yapip kisisel dunyayi karartmaksa, olumluluk da bardaga tamamen dolu muamelesi yapip bos kismi yok saymaktir. Dolayisiyla olumsuzluk da olumluluk kadar gerekli, ikisinin de fazlasi zarar ama mesele su ki, bardak hakkindaki gercegi bilmiyoruz ya da algilayamiyoruz. Insan olarak buna beynimiz basmiyor. O bardaktan iyisiyle kotusuyle ne algiliyorsak hayatimiz o oluyor sonucta. Koskoca atasozu var "Akillari pazara cikarmislar, herkes kendi aklini begenip almis" diye. Haliyle, siz olumsuz oldugu iddia edilen aklinizi begenip onunla gurur duyuyorsunuz, ben ne idugu belirsiz aklimi sevip kolluyorum, baskasi da oyle. Biri bizi ancak konusal ve ikna edip fikrimizi degistirebilir ama aklimizla ovunuyoruz

Dolayisiyla, sizin olumsuz olarak gordugu ve "Kendimi kandiramiyorum" dediginiz sey aslinda bir fizik kanunu gibi bir gercek degil.

Olumsuz olmak, cozebilecegin bir problemi kendini sabote ederek karmasiklastirmak, cozmeye engel olmak ya da cozum surecini kendine zehretmek ve caba gostermek icin odaklanmayi dusurmek demek. Ayni sekilde olumlu olmak da "Inaniyorum, yer cekimine ragmen ucacagim" demek degil, problemin varliginda ya da kabulunden sonra kendini motive ederek cozum surecini daha kolay gecirmek, cabalamak icin guc bulmak demek. Aciyi, uzuntuyu olumluluk maskesi altinda inkar etmek veya hali altina gommek, olani anksiyete ile birlestirip gozunda buyutmek ile ayni sey. Ornegin, birini aradiniz ve acmadi. Duruma cok bagli tabii ama ortalama bir durum varsayalim. "Isi vardir" diye dusunurseniz olumlu bir dusunce olur, "Benimle gorusmek istemiyor" ya da "Kesin basina bir is geldi" diye dusunuyorsaniz, bunlar olumsuz olur. Ki, konu ile ilgili hicbir verimiz yok. Dolayisiyla hicbiri dogru olmayabilir, hepsi dogru olabilir. Yarisi dolu-yarisi bos bardak da bu. Bardagi bilmiyoruz, sadece bir varsayim yaparak yola devam etmeye calisiyoruz. O varsayimi da dogru kabul edemeyiz, cunku dogru falan degil.

Soyle bir ornek vereyim, zamaninda KOBI'lerde isbirlikleri ile ilgili bir tez yazmistim. Orada gorduk ki, eger buyuk bir sorun varsa, bunun altindan kimse kalkamiyor. Bir sorun yoksa, isbirligi zaten sorunsuz isliyor. Ancak, kucuk sorunlarin varliginda azicik bir olumlu itekleme isbirligini fonksiyonel hale getirirken, az kassalar uyumlu olabilecek bir isbirliginde azicik bir negatif itekleme bir cuval inciri berbat edebiliyor. Olumluluk-olumsuzluk da bu kucuk sorunlarin veya iyiliklerin varliginda ise yariyor. Yoksa, "Hayatimda deger verdigim tek kisi aniden oldu" durumunda herkes yere cakilir, hayatinda hicbir engelle karsilasmamis herkes hayatinda buyuk bir gocuk olmadan devam eder. Olumluluk-olumsuzluk bunlarin ilaci ya da sihirli degnegi degildir.

Nasil daha olumlu olabilirsiniz'e gelince, ilk once olumlu olmak zorunda degilsiniz. Toplumsal, evrimsel, vb acilardan bakarsaniz olumsuzlar sayesinde toplumlar bazi olasi felaketlerden pacayi siyirmistir. Ayni sekilde, olumlular sayesinde de firsatlari degerlendirip oteye gecmistir. Dolayisiyla, biri olmadan digeri fonksiyonunu surduremez ve hepsine ihtiyacimiz var.

Diyorsaniz ki "Kisisel olarak keskin sirkeyim, kendi kupume zarar veriyorum bu olumsuzlukla ve degistirmek istiyorum", o zaman, ilk olarak kabullenmeniz ve aklinizla gurur duymayi birakmaniz gerekiyor. Dusuncelerinizi sahiplenmeyin; onun yerine degisim cabanizi ve adim atma niyetinizi sahiplenin ve onunla gurur duyun. Sonra da aktif olarak kafanizdaki dusunceleri takip edin ve kategorize edin olumlu-olumsuz diye ve olumsuz olanlari yakalayin. Ustunde uzun uzun dusunun "Ben buna neden olumsuz dedim", "Bunun gercekten olma olasiligi nedir", "Bunun alternatifleri nelerdir", "O alternatiflerin olasiliklari nelerdir", "Ben bu olasiliklari kafamdan mi uydurdum, dayanagim, verim var mi" diye kendinizi suzgecten gecirin. "Ben demistim boyle olacak diye" gibi laflari kafanizda ezin. Dolayisiyla, kafanizdan gecen olumsuz dusuncenin ne kadarini gozunuzde buyuttugunuzu belirlemeye calisin, Insanlardan fikir alin ve kendi fikrinizle karsilastirin. Onlarin neden boyle dusunduklerini irdeleyin. Gercekten bir dusunceye on kusur saat ayirin yani. Sonra onun alternatifi iyi bir sey var mi, ona bakin. Olumsuz dusunceyi inkar etmeyin. "Bu olabilir ama bu da olabilir" diye kafanizda alternatiflerini yaratin. Hepsinin dogru olabilecegini kabullenmeye calisin. Boylece kafanizdaki tek dogruya saplanmayin.

Tabii paraniz varsa, terapiye gidin.

hava soğuk olur, merkezde bir pastanede kahvaltı edip beklemek en iyi fikir

mimar sinanın altı kafeler caddesi, kimse olmaz o saatte. 2 tane fırın var kafelerde, gir onlara çay poğaça yap

ben ıspartadayım. numaram 05344907276. yaz bana buluşalım :)

Çünkü İngilizlerin oyuncağı oldular

türkler, araplar açısından hiçbir zaman tam müslüman olarak kabul edilmedi. o yüzden bizim islamcıların zannettiği gibi araplarda bir osmanlı özlemi, türklerin önderliğinde islam birliği rüyası falan yoktur ortada.

araplar esasen kabilelerden oluşan devletçikler kurmuşlardır ve bugünkü sınırların çoğu bile milliyete göre değil ingilizler tarafından kabilelere göre çizilmiştir.
araplarda ulus devlet mantığı yoktur, osmanlı'yı değil kimseyi hatta birbirlerini de sevmezler. savaşta ingilizler tarafından örgütlendiler, ancak bağımsızlıktan çok maddi kazanımlar için böyle oldu.

Osmanlı ve arapları bir birinden tamamen ayırmanın yolu diye böyle bir temaya ihtiyaç vardı. Asıl amaç Anadolu ile İslam bağlantısını koparmaktı. Arapların içerisindeki ajanlar bu yolda çalışıyorlardı zaten. Hala da çalışıyorlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun bir müslüman eninde sonunda Osmanlı'nın esas kurtarıcı olduğunu anlayacaktır.

Bu arada araplar bizi sevmeyince o medeni batı alnımızdan mı öptü?

arap araplaşmayan türkü müslüman görmez. son yıllarda arap ülkeleriyle aramız çok iyi. bizi seviyorlarsa araplaşma yolunda attığımız adımlardan dolayıdır

öncelikle (bkz: coğrafya kaderdir)

Kültürler de canlı türleri gibi evrim geçirirler, dışardaki şartlar insan topluluklarını ya şekillendirirler, ya da şekillenemeyecek kadar sertleştilerse yok ederler.

Jeolojide Arabistan plakası dediğimiz yarımada + ırak + suriye + güneydoğu anadolu bölgesi şeklinde olan bölge tarih boyunca çok güçlü devletlerin tam ortasında kaldı. Bu bölgedeki insanlar hiçbir zaman persler, yunanlılar veya mısırlılar kadar "kalıcı" medeniyetler kuramadılar. Ortada güçlü bir otorite yoksa kabilecilik devreye girer. Aşiret kültürünün bu bölgede kuvvetli olması biraz da bundandır. Aşiret kültürü aşırı kabileci olduğu için kendinden olmayana her kötülüğü hak görür. Güçlü olanın güçsüzü yağmalaması hayatta kalmak için normalleştirilmiştir.

Mısır harici Arap/Kürt bölgeleri ele geçirildiğinden itibaren Osmanlı için her zaman muhasebeye eksi olarak girmiştir. Zaten bölgenin kabileci yapısı yüzünden devlet otoritesi kurmak ve vergi toplamak zorken, bir de bazı kabilelerin bağlılığını sürekli olarak satın almak gerekmiştir.

Her ne kadar Osmanlı varlığı Arap kabileleri tarafından minimal hissediliyor olsa da tepenizde birinin var olması aşiret mantığına terstir. Aşiret en iyi kendi başına veya 2 - 3 büyük gücün arasında onlarla satranç oynayarak ve maksimum karı sağlayarak hayatta kalır.

Araplar'ın Osmanlı'ya ihaneti bariz bir biçimde çökmekte olan bir imparatorluğun cesedinden en büyük parçayı kapma çabasından öte değildir. Savaş sırasında Cemal Paşa'nın dağıttığı altınlar sayesinde Osmanlı tarafında kalıp, çöküş kesinleşince karşıya geçen aşiretler de vardır. Aşiretin kanununda bu hareketlerin hepsi serbesttir, hepsi hayatta kalmak ve en güçlü olmak içindir.

Geri gönderin. arayıp konuşun önce. firmaya incelemeye gider. kullanıcı hatası değilse iade ya da değişim yaparlar.

duyuru'nun olmazsa olmaz decathlon linki kontenjanını doldurmaya geldim. bir duyuruda decathlon'dan link verme şansı varsa o link verilir.

iş güvenliği ayakakkabısı gibi düşün, sadece iş yerinde giyersin, hem sıcak hem su geçirmez, fiyatı da espri gibi;

www.decathlon.com.tr

merrell'i de ben olsam aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey deyip, günlük hayatta bişey olmamış gibi giymeye devam ederdim, şık botmuş.

Ayağınız terliyor olabilir mi? Su almasa bile ayak terleyince su almış gibi ıslanır.

Bunun için de goretex malzemeden üretilmiş botlar nispeten daha iyi oluyor, bu botta merrell goretex'in muadili vortex diye bir şey kullanmış, performansı nasıldır bilmiyorum.

Aldığınız yer ile görüşün, ayak terlemesi ile bilemem ama su geçiriyorsa kesinlikle hatalı üründür.

www.instagram.com

Uygun asker botları var bir görüşün bence.

bende onemoremile dedigini demeye geldiydim.bizim garajdaki butun arkdaslara aldim,kendime de aldim bir tane.hem ayaklar kuru hem asiri sicak tutuyor.

Merrellde cok guzelmis bu arada.

nerden baksan asgari ücretin yarısı yaw, ben asgari ücret 800 iken yarasına adidas ayakkabı almıştım ondada benzer sorunlar vardı, firmaya yolladım sorun yok dediler tüketici mahkemesine verdim aldım paramı geri, iş yaparken su aldığında çoraplardaki ıslaklığı gösterecek şekilde photo çekin firmaya söyleyin aksi durumda tüketici mahkemesine gideceiğinizi söyleyin , kendileri bilir mahkeme yüksek ihtimal sizin lehinize karar verir.

@onemoremile demiş, @duptıs da tasdiklemiş. ben de bir kış iş ayakkabısı kullandım, canavar gibi. üstelik decathlon falan da değildi, nalburdan aldım giyindim. içine dilerseniz bir ortopedik taban. çok sıcak tutuyor zaten. bizim komşu balıkçılar hep onu kullanır zaten. klasik su geçirmez ayakkabılar o işe gelmez.

ayakkabıyı da ben olsam normal durumda su geçirmiyorsa, kullanırdım. değilse, iade hakkınız var tabii. çok ayakkabı iade ettim, değiştirdim öyle.

merrell hocam bu su geçirmemesi gerekir. clombia falan bunun yanında hikaye. gönderin muhakkak bir problem vardır.

ayakkabı defolu bence de gönderin. merrell su geçirmez.

peteğin kendini ısıtacağı seviyeye kombiyi kadar kısıyorum. 2 gün ve üzerinde eve gelmeyeceksem tamamen kapatıyorum. merkezi sistemde pek fark eder mi bilmiyorum.

Kesinlikle kapatiyorum. Zaten 10 dk. icinde hamam gibi oluyor oda.

tum ev surekli acik durumda, dubleks... 2 aydir acik, ankaradayim; gecen ay 187 mi ne gelmisti, bu ay henuz gelmedi fatura

tüm ev açık +1

Kapatıyorum. Açınca hemen ısınıyor zaten.

İstanbul'dayım ve evde değilsem bütün petekleri mutlaka kapatıyorum. Hatta genelde geceleri uyurken de peteklerin ısısını düşürüyorum ve sadece kendisini ısıtacak kadar yakıyorum.

izmir gibi sıcak bir şehirde bu havalarda ısınmaya 175 lira vermek biraz çok bence de. biz hala yakmaya başlamadık. lokasyon istanbul.
yaktığım zamanlarda da uyumadan önce mutlaka kapatıyorum. uyanınca da evden çıkıyorum zaten.

sayaca bakıyorum gün gün, ne kadar yaktım kaçtan kaça çıktı şeklinde. 40'ta yanınca 4-5 metreküp artıyor. buna dikkat ediyorum sadece, evde olmadığım zamanlarda kısıyorum o sırada da sadece 1 metreküp harcama oluyor.

merkezi sistemde sıkıntı şu ki, hiç yakmasan bile fatura geliyor. çünkü binaya gelen doğalgaz faturasının %30'u dairelere arsapayına göre dağıtılıyor, ne kadar yaktığına bakmadan. kalan %70'lik kısım payölçer değerine göre bölünüyor. ayrıca payölçer okuma ücreti de ekleniyor.

ben mesela bir ay evde olmasam, bütün petekler kapalı olsa min. 70-80 tl fatura gelir. sıfır doğalgaz kullanımına karşılık 80 tl fatuyra öderim. merkezi sistem bunu gerektiriyor çünkü.

tüm ev açık

Evet, kapatıyorum. Eve gelince açıyorum ve yeterince hızlı ısınıyor.

Kapatmıyorum. Şimdilik en düşük derecede tüm gün açık kalıyor.

3 yıldır umman'da yaşayan bir tanıdığıma 5 yıllık schengen verildi. daha önce schengen ve ingiltere vizesi almıştı. yine de çok etkilemez diye düşünüyorum.

yaşamaz.
hemen tum sorunlu Ortadoğu ve afrika ülkelerine girişim var pasaportta. simdiye kadar schengen alirken hic de etkili olmadi bunlar.

umman sorunlu bir yer değil ki.
yemen suriye ırak olursa problem

Dort mevsimin kis lastigi olmadigini bilir ve bunu savunurum.istanbul falan idare edilir ama konya da bu riske girilmez.

4 mevsim lastik çöp bence

ankara'da iki senedir mişneln krosklaymıt mullanıyorum, gayet memnunum. karda da kullandım, hala memnunum.

ondan önceki lastiğim petlas snowvays ve michnelin alpin idi.

Michelin CrossClimate Plus +1

bende de crossclimate var, üzerinde zaten kar logosu var.

crossclimate +1

michelin crossclimate
goodyear vector 4 seasons

bu ikisi gerçek dört mevsim lastikleridir ve yanlarında kar sembolleri vardır.

nokian'ın bir dönem testlerini manipüle ettiği söylentileri vardı aklında olsun. bir önceki yorumda belirttiğim lastikler yağmur odaklı yaz lastikleri (günümüz yaz lastikleri böyle, mesela continental pro contact 5) kadar yaz mevsiminde iyi, ne de bir gerçek kış lastiği kadar iyi. fakat genel anlamda her türlü yola geliyorlar.

google'a güncel dns veya 2017 dns yaz. değiştir dns'ini.

Dünden beri yaklaşık 20 farklı DNS denedim fakat içlerinde çalışan yok maalesef. Denediklerimin bazıları da şunlardı: www.lifewire.com

Yandex DNS dene.

DNS çalışmıyor diye bir şey yok. DNS adreslerinin ne işe yaradığını Google’dan öğrenebilirsin. DNS Serverı çalışmazsa hiçbir siteyi açamazsın. DNSin ne olduğunu anladıktan sonra da neden artık o sitelere giremediğini de kendin çözersin diye düşünüyorum.

samuray, bu sorun sende de mi yeni meydana geldi?

Ben de ayni sorundam muzdaripim son gunlerde biseler oldu

Ben de. Chrome'a VPN eklentileri kurunca siteler açılsa da ya bütün özellikleri kullanamıyorum, ya da yasak olmayan alakasız sitelere girerken sorun yaşıyorum dünden beri.

servis sağlayıcınızla alakası olabilir mi?

o sorun bende de var.
şöyle ki:
dükkanımızda kullandığımız isp superonline ve google dns ile misal, imgur'a giriş yapabiliyorken, evdeki türk tekelom isp'li pc de aynı dns'le giremiyorum .
garip.

bende de sıkıntı var, VPN siteleri de ve uygulamaları da çalışmıyor. Opera da işlemiyor.

ticklenmedim ama yine diyorum. oturup DNS nedir, ne işe yarar biriniz bile bakmıyorsunuz baksanız da anlamıyorsunuz belli ki, ben yine yazayım belki anlayan çıkar.

DNS sana adres çubuğuna yazdığın sitenin IP adresini söyler sadece. sana da değil bilgisayarına. niye? çünkü bilgisayarın için sitenin adı yani misal eksiduyuru.com anlamsızdır. bilgisayarın 0 ve 1 lerden anlar. sen duyuruyu açmaya çalıştığında bilgisayarın oraya yazdığın DNS server'ına "kardeş ben eksiduyuru'a gidicem bu sitenin IP adresi ne?" der DNS serverı da; "31.192.213.125" IP'si der senin bilgisayarın da artık siteyi açmak için bu IP ile iletişime geçer. DNS'in işi artık bitmiştir.

kullandığın ISP o IP'ye erişimi engellediyse ya da herhangi bir başka sebeple sen o "31.192.213.125" adresine erişemiyorsan siteyi açamazsın. ama DNS kendine düşeni yapmıştır yani ÇALIŞIYORDUR.

eskiden yani DNS değiştirmeden önce ISP'nin DNS serverını kullanıyordunuz, duyurunun IP adresini o ISP'nin DNS server'ı yanlış söylüyordu ya da söylemiyordu. yanlış daha doğrusu farklı söyleyince sizi o malum engellendi sayfasına yönlendiriyordu. hiç söylemediğinde de tarayıcı bağlanıyor diye bi süre bekleyip sonra o malum 404 hatasını veriyordu. DNS'ini değiştirince doğru IP'yi alıyordu bilgisayarınız siz de erişebiliyordunuz.

hangi semt?

kecioren'de oturuyoruz ama fark etmez. her yer olur.

keçiörende neresi var bilmiyorum ama arabayla girilebilen pazaryerleri bu işler için çok uygun. ayrıca sürücü kursları da forum avm nin önünde yozgat bulvarı çevre yolu taraflarında ders veriyor.

forumun orada bos bir alan var etlikte herkes orada calisiyor

Sanayi Siteleri sakin olur. Dur kalk, kavşak dönüş vs pratiği için iyi olur

Bağlantı yolları var mesela Gölbaşından Eryaman İstanbul tarafına giden. Önce orda hız ve direksiyon ayna vs alışılır. Sonra da forum ankara taraflarında dedikleri gibi trafiğe çıkılır.

Yenimahalle hipodromunda da genis bir alan var pratik icin

emlakta aldığınız evi belli bir süreden önce satarsanız oldukça yüksek bir gelir vergisi ödeniyor. dolayısıyla araba gibi al sat işleri emlakta çok nadir görünüyor.

Tamam o sure ne kadar ve o gelor vergisi ne kadar.

Süre 5 sene diye biliyorum.

www.hesapkurdu.com

buradan hesaplayabilirsin

Öyle ha deyince satamazsın. Üstelik emlakçı gerçekten ihtiyacın olduğunu çok çabuk paraya çrvirmekmek istemenden anlayıp fiyatı daha da düşük tutar işine gelirse der. O noktada belki aldığın malla kafa kafaya gelir. Bu devirde nakit parayla kaç kişi iş yapıyor vadeli çalışmıyor musun? Nakit parayla çalışan için çok büyük avantaj, herkes az da olsa fiyatı düşürüp nakit verenle çalışmak ister. Evi o kadar kolay çeviremezsin. Bence farklı şekilde değerlendir.

Bizim iste hep nakit calisiliyor ama bazen buyuk imalatcilar yillardir 5 tlye verdigi urunu haber verip o hafta icin yuklu alirsam 3 tlden verecegini soyluyor.bu yuzde yuze yakin bir kazanc.ev satarken o oranda zarar olmaz herhalde.
@cedex verdigin linkten bir sene sonra 250 bine aldigimi 230 bine satiyor gibi hesapladim.vergi cikmaz sonucu cikti.

Bu aralar emlak piyasası sıkıntılı. Çok düşeş vermediğin zaman, 3-4 ay satamayabilirsin.

Böyle bir durum varsa, 1-2 bin TL verir, bir yazlık kiralarsın, almana gerek yok. Paranı sepet (döviz, altın...) yap, elinin altında dursun.


.

bankadan ipotek karşılığı kredi alma durumun nedir peki?

Almaya alirsin ama bir gunluk bir alisveris icin senelerce kredi odemek istemem.doviz altin yerine evi secmemin nedeni de parayi harcamamak icin.bu konuda iradem kotu.yillardir kazandigimi yedim.bes tane ev parasini carcur ettim.iki senedir ilk defa para biriktirdim.ama bu aralar o iradeyi kaybetmek uzereyim.altin doviz olsa catir cutur gider o para.bu bahsettigim ucuza toplu mal alma durumlari sık sık olan bisey degil oldugunda da 20-30 bine tekabul eden paralarla cozulebiliyor genelde.ama yilda bir veya iki defa buyuk capli firsatlar cikiyor ve oncelik bende oluyor imalatcilarla olan iyi iliskilerimden dolayi.200 bin nakitle alinan mali nirmal fiyattan alsan 400bine cevireceksen bir anda 600 bine cevirme firsatini yilda bir de olsa kacirmak istemiyorum.su kismi yanlis anlasilmasin.200 bin liralik mali bir seferde bir gunde aliyorsun ama onun 600bine donmesi 6-8 ayi buluyor.aninda olan bisey degil yani.

Tapu işleri 1 günde de halledilebilir ancak ev bir haftada satılmaz. Hele yazlık hiç satılmaz. Müşterisi çıkmaz çünkü. Mal düştüğünde kredi çekmen daha kolay.

Normal sartlarda satilmaz biliyorum ama galericiler gibi calisan emlakcilar var mi bilmek istedim.

Ben görmedim ama uygun değil zaten. Kazancağına yakınını verirsin. Al sat vergileri de cabası.

Anladim tskler butun cevaplar icin.

Servis ile 1 saat sürüyor.

İşe yakın ev seçtiğim zaman asla akşamları "Dur bir çıkıp yürüyüş yapayım Kadıköy'de" deme imkanım olmazdı. Merkezden uzaklaşmak istemem. Denedim ve pek hoş olmadı benim açımdan. Genelde merkezi konumda ev seçmeye çalışıyorum. İş olduğunda da bir şekilde ulaşılır diye düşünmüştüm. Memnunum.

Yürüyerek 15 dk.
Sırf bu yüzden Asya’dan Avrupa’ya taşındım. Okuduğum bir kitapta yetşkin mutluluğunda işe gidiş-geliş zamanının azlığının çok önemli bir kriter olduğundan bahsediliyordu. Katılıyorum.

30-40 dk. arası değişiyor. Bence İstanbul için yakın. Bir de tek vesait gidiyorum.

yürüyerek 15 dk. çünkü İstanbulda yol zulüm.

bir asansör mesafesinde :) yaklaşık 2 dk. sürüyor...

Yürüyerek 10 dk. çünkü işe geliş ve çıkış saatlerinde yol istanbul'da gerçekten çekilmiyor. Genellikle off saatleri tercih ediyorum dışarı çıkacağım zaman da.

1,1.5 saat sürüyor. İki Otobus değiştiriyorum trafik ve kacirdigim 2. Otobüs yüzünden yaklaşık 1.5 saatimi alıyor dönüş ama gidiş hep 1 saat.

bisikletle 5, yürüyerek 20 dakika. hava durumuna göre yaya ya da bisikletle gidiyorum.

1.30 saatti, haftaya 5 dakika olan bir yere tasiniyorum, acayip mutluyum :D

sabah işe gidiş 40 dakika, akşam eve dönüş 1-1.5 saat sürüyor. tayyip geldiyse, köprüde bitmeyen çalışmalar varsa, beklenmedik bir yağmur yağdıysa vs dönüş 2 saati geçiyor.

kadıköy'de yaşadığım için işyerim nerede olursa olsun evimi değiştirmem. çogüzel semt maşallah.

50 dk.

hayatım boyunca okullarım, eski işyerim falan min. 1 saat uzaktaydı hep. alışkın olduğum için sorun etmiyorum.

Araçla 8 dakika

araçla 5 dk.
istanbul'a iş için gelen insanlar evlerini işlerine yakın tutabiliyor. asıl uzak olanlar ailesiyle önceden de istanbul'da yaşayanlar.

1,7 km - 20dk. yürüme
ben özellikle seçmedim, denk geldi.

Yol boş olsa kendi aracımla 8-9 dakika sürüyor. Ama ANKARA trafiği diye bir şey var o yüzden 25-45 dk sürüyor genelde.

üsküdar-tuzla

git-gel toplam 100 km. günün 3 saati yolda. o 3 saatin min. 1 saatini kitap, blog vs. okuyarak geçiriyorum. başka türlü vicdan azabı.

minibüsle 10 dk yürüyerek 20 dk falan. dünyanın sonunda çalışıyorum ve oturuyorum, keşke uzak olsaydı.

yürüyerek 25 dakika, otobüsle 5 dakika + 5 dakika yürüme mesafesinde. gün içinde zaten yoğun oluyo insan bi de evden işe, işten eve ulaşmak için zaman kaybetmek istemediğim için seçtim. zira trafikte geçen boşa zamana çok acıyorum.

Arabayla 15, bisikletle 30dk.
@sopiro kesinlikle aşırı mutluluk verici bir şey. Fakat 9 saatini sevmediğin bir işle uğraşarak harcıyorsan, keşke 1 saat gidip- 1 saat gelsem diyorsun..

yürüyerek 30 dk, istanbul, abi çok rahat. inanılamz rahat böyle bir rahatlık olamaz.

ev mecidiyeköyde, akşam iş çıkışı herhangi bir araçlar ulaşmak zaten mümkün değil. eve yakın diye gidiş 1 saat dönüş 1,5 saat (metrobüsle) olan işimden ayrıldım.

orada çok daha mutluydum ama lokasyon ağır bastı.

sabah 8'de evden çıkıyorum, 08:50'de işyerindeyim. Aslında mesafe 10 km bişey ama işin içine toplu taşıma girince böyle oluyor. Ama istanbul şartları için fena değil bence.

7:45te servise biniyorum 8 buçukta iş yerindeyim. Gebze'de oturmak istemezdim. İzmit iyi

muhtemelen olmayacak.

izmir'in ortasında konak meydanı yakınlarında oturuyorum. manisa organize sanayi 40 dakika, çiğli organize sanayi 42 dakika, esbaş 18 dakika (en yakını), pınarbaşındaki fabrikalar 27 dakika, kemalpaşa osb 32 dakika, okulum ise 38 dakika gözüküyor arabayla.

hoş, her gün manisa'ya arabayla gitmek de beni çok yormaz. evimi değiştirmeyi düşünmüyorum. çünkü manzarası ve konumu dehşet güzel. 2007'den beri de şu an durduğum yerdeyim zaten. bornova veya gaziemir'e taşınmayı düşünmem. onun yerine alsancak, basmane, yeşildere trafiklerine dalarım daha iyi.

Networking en önemli şey. Bir şekilde sektörde olan insanlarla tanışmak bağ kurmak cv vermek lazım.

makine mühendisleri odası'nın iş arama portalı vardır mutlaka onu kullanın en başta. 4-5 yıldan sonra kariyer'den daha rahat bulmaya başlayacaksınız. çünkü kurumsal ve daha tecrübeli arayan firmalar bu paltformlarda

Linkedin ve initiative application/speculative application yapabilirsin.

linkedin jobs

tecrüben yoksa linkedin pek fayda etmez bence. kariyer iyidir de yeni başlaya diye aratma, güzel bir ön yazı yazıp az tecrübeli arayan firmalara da başvur sonra da ik'larını ara ve gayretliyimdir, çabuk kaparım falan de. firma seçip hedefe kitlen.
başarılar.

yeni mezuna linkedin den ekmek çıkmaz. network + kariyer.net

o stajları boşuna yaptırmıyorlar zamanında, staj yaptığınız yerde çalıştığınız insanlarla konuşabilirsiniz vs..

tecrübesizken işlerimi hep kariyer.net'ten buldum(hatta staj için başvuru yapmadan çağrılmıştım), şimdi 5 yıl tecrübem var ve 3 aydır işsizim... kariyer.net, secretcv vb hiçbir başvurumdan dönüş alamıyorum.

abd dünya siyasetine yön veriyor aynı zamanda nato'da partnerin. yapma dediği şeyi yaparsan sana her türlü sıkıntıyı çıkarabilitesi mevcut.

Sorun ambargo değil, yani o da sıkıntı ama asıl olay alavereler.

Amerika kimseye ambargolu ülkeyle ticaretini kes demiyor. Kendi bankanda hesap aç, ticaret için ödeyeceğin parayı oraya koy ben de onu denetleyeyim. Adamlara para verme, gıda, tekstil, vb ürünleri sat. Parayı da o hesaptan düş.

Bunlar da hayali ticaretle o bankadaki parayı döviz/altın olarak İran'a sokuyorlar. Tüm kademeler de komisyon alıyor. Bunu yaparken de Amerikan Bankacılık Sistemi'ni ve Amerikan Bankaları'nı alet ediyorlar/mağdur ediyorlar. Bu kısmı da Federal Suç. Sıkıntıları da bu.

amerika birleşik devletleri sıradan bir ülke değil. işin özeti bu.

türkiye de istediği ülkeye ambargo koyabilir, bunun önünde bir engel yok. ama etkisi tartışılır.

yalnız başına gezmeyi sevmiyorsan ve eğlenmiyorsan vilnius

turistik bakış açısıyla alamanya-avusturya

Frankfurt-Strazburg-Nurnberg diyorum. O yerlerde harika oluyor christmas pazarı. Strazburg zaten harika bir yer, noelde hayal bile edemiyorum

1. rota diyorum da frankfurt neden, asiri gereksiz bi yer. Strasbourg yakinlarinda freiburg var, bence frankfurt yerine orasi.

Onun disinda strasbourg + nürnberg harika. Hele de noel zamani.

Vilnius'u sevmemistim ben, zaten birbirinden bagimsiz 3 sehir yazdiginizs gore 1 hafta filan sureniz var, vilniusta 2.gun zor gecer bence.

muhtemelen frankfurt havalimanına ineceksin, yoksa frankfurtun herhangi bir gezi planına dahil olması imkansız :) hiç bi numarası yok.

strasburg çok güzel, nurenbergi görmedim.


nihai olarak vilnius diyorum. yurtta kuzey dünyada kuzey.

Yazı tura atın. Çıkan sonuçta aklınız diğer seçenekte kalıyorsa aslında onu istiyorsunuz.

kelime anlamıyla ucuz bir şey yok neredeyse. özellikle meydanın oralarda falan bir kahve kruvasan 50-55tl'ye tekabül ediyor. eğer amacınız doymak ise yapılacak en net şeylerden biri oranın süpermarketlerinden birşeyler alıp yemek. zaten yaşayanlarda öyle yapıyor.

dedim +1

oslo pahalı bir şehir ve hele merkezde ucuz yer yok gibi.
uzak durmanız gereken yerler ise türk, arap, pakistanlıların işlettiği ucuz fastfoodçular.
Coop veya ica bulursanız buralarda ucuz yeme içme işini halledebilirsiniz.

tavsiyem yok ama iyi dileklerim var. booooooolca gezin, fotoğraf çekin, anın ve güzeller güzeli biricik hayalim norveç'in tadını çıkarın. iyi yolculuklar !! :)

rus kuruluşu. laleli'den filan çekilir ama kocaeli zannetmiyorum.

şurayı bir ara sor istersen:
www.bulurum.com

Büyükelçiliği/konsolosluğu arayın?

maalesef geç başvurmuşsunuz. bu aralar 4-6 haftada çıkıyor vizeler.

elçiliği arayın uçağa göre değerlendiriyorlar zaten, kargo yaptırmayın gidin elden alın

Elçiliği ara, ilgili kişinin mail adresini iste, biletin görüntüsünü vs gönder, rica et.

yanıtlar için teşekkürler ama ne yaptıysam bir sonuca ulaşamadım. sonuç olumlu ya da olumsuz uçuştan sonra gelecek gibi görünüyor.

uçuşa 20 gün kala başvurmaya izin veriyorlar fakat 20 gün içinde değerlendirme garantisi vermiyorlar, nasıl işse artık

Akün ve Şinasi

Devlet opera ve balesi sahnesindeki büyük tiyatro ve hemen 250 metre ilerideki küçük tiyatro. Bunlar tarihi binalar.

yukarıda yazılanların hepsi meşhur aslında. tiyatro ile ilgilenen biri hepsini bilir. ama illa bir tane seçmek gerekirse büyük tiyatro.

ankara sanat tiyatrosu. yetiştirdiği adamları arka arkaya yazsan yakın dönem türk tiyatro tarihinin yarısı ediyor.

Çan Tiyatrosu

selam,
çorlu'yu bilmiyorum ama arsa fiyatı konuma göre çok değişir. imarlı mı (arsa=imarlı tarla) varsa imar izni ne kadar? yola yakın mı, yerleşim merkezine ne kadar uzakta?
elektrik su durumu nedir?

sahibindendeki emsallere bakın, ortalama fiyatın %75'i filan eder gerçek değeri. arsalarda pazarlık payı %20-25'i buluyor.

binaları imara aykırı olduğu için yıkıldı
kucuk bir bölümü ayaktaydı en son

İş hayatında olur öyle şeyler, münasip bir dille durumunuzu ilk amirinize anlatın anlayışla karşılayacaktır. Yok anlamıyor ve sorun yapıyorlarsa geçmiş olsun.

Hayırlı olsun bu arada.

Hayirli olsun. Amirinize direk yazin bunu. Mudurunse mudurun, ekip liderinse ekip liderin. Hic sorun olmaz. Hayirli olsun :)

sorun olmaz, en azından bizim işyerinde kimse umursama.

bizim burada birini aldılar işe. herif bir hafta çalıştı. 3 hafta evlilik iznine çıktı. bikaç kişi dışında kimse de geyiğini yapmadı bunun.

rahat ol

bizde de kimse umursamaz bu durumu, acikla boyle boyle bi durum var de, okuz degillerse anlayisla karsilayacaklardir. karsilamiyorlarsa zaten gecmis olsun.

absolut, şeftali ya da elmalisi.

iyi alkolikse russki standart platinum.
ya da elyx.

finlandia votka da güzeldir.

Stolichnaya

Binboa, Smirnoff, Absolut. Istanblue ve Bazuka hariç hepsi iyidir aslında. Votkada lezzet ne arar zaten.

ücretli sahiplendirmek olmuyor yalnız o, satmak oluyor. etraf kedi dolu yahu sokaktan bi tane alıp ona check up yaptırabilirsiniz. cidden anlam veremedim şu an.

ücretli satan adam kediye kefil demektir. checkup filan kendi yaptırması lazım.

hayvan satmak sertifikan yoksa yasak yani "Kedimi yavrulattım" yasadışı.
yasal satış esnasında süs hayvanı sözleşmesi yapılır ve maalesef aynı bildiğin mal gibi bu hayvanlarda garanti kapsamındadır. 3 ay içinde hayvana bir şey olursa yenisi verilmek zorunda.

ücretli sahiplendirme diye bir şey yok, satın alıyorsunuz ne bizi ne kendinizi kandırmayın bu bir.

kedinin sağlıklı olup olmadığı ilk olarak ateşine, cildine, dışkısına, iştahına, kilosuna bakarak anlaşılır; herhalde sahipleneceğiniz kişi böyle bir kontrolden bahsediyor. kedinin dışkısını ve iştahını ilk defa göreceğiniz için siz bilemezsiniz, bu konuda kediyi getirecek kişinin lafına tabisiniz. kedi herhangi bir anormallik göstermiyorsa durup dururken kan testi yapan hekimle ben hiç karşılaşmadım. muayene ücreti sanıyorum 80 lira, lokasyona göre değişebilir.

son olarak, satın alma sahiplen.

para vermeyin, 23943094283 tane sahiplendirme ilanı var, gidin görün ten uyumu şeyapın sahiplenin. araba mı lan bu :/

ameri kun :)

japarican.

Sansei

Hepsi japon knk.

Jet li

Dick head japanese soldier

Yapamazsıncı karamsarlar gelmeden ben diyeyim yapılır, güzel de olur.

Yalnız 5000 dolar çok para değil. 1 yıl uzun bir süre olduğu için işin her boyutunu düşünmek lazım.
Sürekli kalacak couchsurfing yerleri bulamayabilirsin.
İş bulamayabilirsin.
Sokakta gitar çalarak hiç para kazanmayabilirsin.
Vizesiz gidiliyormuş o ülkelere ama 90 180 gün sınırları var, 3/6 aydan fazla kalamazsın bir ülkede yani.
Bazı ülkelerin biraz tehlikeli olduğunu duydum hep, Brezilyalı bir arkadaş da söylüyordu, hangi ülkeler tam hatırlamıyorum şimdi.
Sadece ingilizce mi var? O ne seviye? İspanyolca, portekizce var mı?
Bir yere turist olarak birkaç günlüğüne gitmek var, bir süre yaşarken etrafta ingilizce konuşan birini bulamamak da.

Aklıma gelen olası olumsuzluklar bunlar, hepsi için yeterli ve iyi cevapların varsa güzel olur 1 yıl başka bir kıtada gezmek.

Ha bir de paranın hepsini nakit götürmwzsin herhalde ama öyle düşünüyorsan götürmemeni tavsiye ederim. 5000 değil 1000 doların bile çalınsa bu kadar zorluğun içinde daha da zora sokar.

Aslında çok daha az bir para ile gezen insanlar var. 5 bin dolar en iyimser tahminimdi bu arada :) daha yukarısına çıkmam çok kolay olmayacaktır. Nakit taşımayı zaten sevmiyorum, her şeyi online bankacılık ile halledebilirim. Genelde gittiğim yerlerde kredi kartı kullanıyorum.

Teşekkürler.

O ülkelerden birine gittim, bazılarını gidenlerden dinledim. Yapabilirsin tanii ki de, az daha hazırlık. Örneğin, Kolombiya'da hiçbir erde kredi kartı geçmiyordu. Sadece pahalı olan alışveriş merkezlerinde feçiyordu. Kredi kartı ile gtsen dımdızlak kalabilirsin. Bir de gidilecek yeri iyi ayarlaman gerek, zamanını da. Gidip orada sinek ısırığı sonucu dengue fever olmak istemezsin ama iyi bir planlama yapılarak ve biraz daha hazırlanarak gidilebilir.

yputube emre durmuş izlemeni öneririm. bence yapabilirisn.

Yaparsınız bence. Ölümden öte köy yok. O da her yerde var. En kötü ne olabilir ki? Baktınız ki işin içinden çıkmanın bir yolu kalmadı her zaman yurda dönme şansınız var.üstelik gidiş dönüş miliniz de var. Az önce arabayi vurdum moralim çok bozuk. Istediginiz şeyleri yapin ya, 20 yıl sonra geriye bakma şansınız olursa ben ne güzel şeyler yapmışım dersiniz.

Bence asla yapmayacaksın. Öyle bi fantaziden öteye gitmeyecek.

artık dünya çok küçük, bu tür şeyler yapılabilir, yapan yüzlerce insan var. ama para kısıtı var biraz.
para azsa planlama çok çok iyi olmalı. aksi durumlar oluşursa bu para çıkışı demek.
bir de ispanyolca şart.
alternatif olarak tayland olabilir.

Bence de yapılabilir. Yıllardır couchsurfing kullanıcısı olduğum için bu şekilde çok az paralarla bir kaç yıl dünyayı gezen insanlarla tanıştım. Hatta bir tanesi daha bitcoin bu kadar uçmamışken (3 yıl önce) kredi kartlarını kesmiş, sadece bitcoin kullanarak dünyayı gezmeye çalışıyordu(1.5 senede falan tamamladı)
Plan tabi ki önemli, her şey planladığın gibi de gitmeyebilir. Örneğin gidip 3 ay sonra dönebilirsin. Önemli olan karar verip bir bilet alıp gitmek. Zor değil.

gitmeyeceksin.

amerikayı salla. dolar 4 lira oldu. paran su gibi gider. onun yerine kendine doğu asyadan başlayarak bir rota çiz güneye doğru in. ordaki hayatları yaşantıları insanları gör. burada işin gücün yoksa en az 6 aylık bir gezi planla. döndüğünde bambaşka biri olabilirsin. gerekli yardımı, desteği ve bilgiyi aşağıdaki subredditten alabilirsin. senin gibi bir sürü yapan insan var. hatta daha uzun süreli yapanlar da var.

www.reddit.com

Paranı çok iyi idare edersen, planlarsan neden olmasın? Olmazsa da ne olacak sanki. 1 yıl olmasın 10 ay olsun, 6 ay olsun.

Facebook'ta İşim Gücüm Gezmek sayfası var. 30 yaşında yollara düşmüş bir bankacı Hale Sargın Güney Amerika gezilerini paylaşıyor. Şili, Arjantin, Uruguay, Peru, Brezilya ve başka ülkeler. İletişime geçip bilgi de alabilirsiniz.

Başarırsınız, have a nice journey

1 yil cok, 3-5 ay yeter bence detayli gezmek icin.

sozlukte matematik koyu eksisozluk.com entrylerini inceleyin.

ihtiyaciniz olan cevaplari bulamazsaniz kendisiyle iletisime gecmeye calisin derim.

Çok teşekkür ederim, olumsuzluk oluşturabilecek en büyük unsur sanırım paranın miktarının çok kritik bir noktada olması. Aslına bakarsanız oldukça plansız ve afaki yazdım bunları, yani aklımda böyle bir olay var ve aşağı yukarı şu şartlar ile yapabilirim tarzı. Paranın miktarını arttıramazsam (ki öyle olacak gibi) çok iyi bir rota çizerek orada geçireceğim zamanı daha tasarruflu kullanır, 6 ayda tamamlarım. Dengelemiş olur.

Anormal bir durum olmazsa en geç önümüzdeki yıl bu zamanlar gitmeye karar verdim.

Ekleme : Önerilen kişi ve sayfaları inceliyorum, zaten youtube ve çeşitli bloglar, hatta bir de kitap aracılığı ile takip etmediğim gezgin yok diyebilirim.

Çok teşekkürler herkese.

abi yapın gitsin tabii be (bende verecek akıl olmayınca gaz verme kısmından yürüyeyim dedim)
hele de o kadar mil varmış madem, güzel fırsat işte.
seviyorum böyle idealleri, hayalleri.
ben de youtuber kemal tuğrul sümer'den örnek vereyim o halde. zaten takip ediyorsanız bu tarz sayfaları, mutlaka duymuşsundur diye tahmin ediyorum. adam gitti, 29 yaşında 40 gün abd'de motorla gezdi. gerçi o sponsor da buldu.

özetle vakit ve imkan varken yapılmalı böyle şeyler. umarım başarırsınız.

Gezene bir sürü kişi var. Paran fazla bile, gezerken hostellerde kalır gerekirse parkta filan yatarsın, zaten günlük yemek derdinden fazlası olmayacak onuda gitar ile kazanırsın ama tabi büyük cesaret yüzlerce kişi düşünür ama sadece bir kaçı buna cesaret eder. Bence çantanı hazırla, annenle vedalaş ve yola çık mutlaka blog yaz veya video çek, sonradan içinde kalıp pişman olmaktansa 6 ay veya 1 yıl yola çık ,sonrasına bakarsın artık.(kendine rota oluşturmayı unutma bu arada)

İçlik diye değil de termal içlik diye satilanlara bakın. Thermoform ürünleri iyidir diye duymuştum

içlik hava sıcaksa terletir şimdi onu bir söyleyeyim. onun dışında para varsa merino yünü para yoksa decathlondan içlik alın

Termal içlik diye satılanlar daha rahat oluyor.

decathlondan aldım -5 derecede bile sıcacık

ince corabin kalin kislik versiyonlari, tayt gibi, ayak yeri yok.

(bkz: din)

amerika'nın özgürlükçü yapısı artı din

turizm gelirleri de yüksek olsa gerek.

Gelişime açık coğrafyadan kastın Amerika ise bunun durumla doğrudan alakası yok zira 18. yüzyılın başlarında göç etmeye başladılar.

Birkaç kuşakta sert bir değişim beklenemez zaten amiş nüfusunun toplam nüfusa oranı düşüşte.

onlar kendi aralarında ayrılıyor sanırım. bir bölümü araba, tarım araçları falan kullanıyor. Amerika'da her şey pazarlama üzerine olunca böyle gariplikler oluyor.

Turkiye'de de bircok koyde yasam cok farkli degil. Hatta Istanbul'da bile.

selam ben de benzer bir şey düşünüyorum araç ne? transporter mı?

@cedex vito, bir müşaviri aradım "olmaz" dedi.

Ikisi de cok iyi olmus, zaten o kadar work out yaparsan I love Mom yazmadigi surece butun dovmeler guzel durur. Bir de yasin kac?

vucudu nasil yaptin, hangi programi uyguladin?

guzel gotmus.

oha çok iyiymiş

vücudun çok iyi kanka tebrik ederim disiplinli çalışmışsın belli.
dövmeler benim tarzım dövme değil, daha klasikçiyim ama sen beğeniyorsan kime ne boşver.

dövme güzel. kız olsam ilk sana. benim de öyle vücudum olsa ben de sergilerim

Şu zamana kadar birebir görmeden kimseyi fiziksel olarak beğenmişliğim ya da sanaldan kimseye yürümüşlüğüm yok ama samimiyetimle söylüyorum özelden mi yürüyeyim, buradan mı yürüyeyim, sözlükten mi yürüyeyim bilemedim.

Seçtiğin dövmeyi beğenmemiş olabilirler dövmenin fiziksel olarak duruşu, başarılı yapılıp yapılmamasından ziyade. Zira ben de bir muallakta kaldım dövmenin kendisiyle ilgili ama zevkler renkler tabi... Onun dışında güzel olmuş bence. Dövmecinin bir facebook ya da instagram sayfası var mıdır?

Hocam o vücuda hangi dövmeyi yapsan güzel durur ahah :) Güle güle kullan.

Sahi hangi body programı bu?

ya dövme çok kötü. hani ben bunu görünce direkt aklıma kamyonlara yapıştırılan karı kız çıkartmaları geliyor aklıma. eski duyuruna baktım, o zaman da hoş değil demişim zaten. vücuttan giderin var ama dövme ı ıh.

bir de siyah beyaz fotoğraf aldatıcı olur.

@gang leader of wasseypur askljdaskd güldürdün. at fava ifşayı bekle. yüzü görmeden yürüme bence.

o zaman da kötü demiştim şimdi de kötü. teknik olarak iyi ama dövmenin kendisi güzel değil. tabi ki bu benim zevkim, o yüzden bence kimseye sorma sen seviyorsan ok :)

Ben dövmenizi beğenmedim ama yürüyen arkadaşları destekliyorum.

sopiro + 1

dövmeler çirkin, yürüyenlere başarılar.

biz şurada yürürüm,nereden yürüsem vs. desek sapık oluruz ama hanımefendiler yazınca çağdaş oluyorlar sanırım.

@since1907'ye hak vermeye geldim. Bu konudaki pozitif ayrımcılığı anlayamıyorum.

@hasmetizm 2046 yakışmış bence, güle güle kullanın.

(bkz: dövmeleri sormaya geldim dersin kim bilecek) :))

şaka bi yana bence dövme başarılı.

bende destek icin geldim :) biz yazsak; sapik oluruz anindaaa :D

ayrica; dovme kotu

dövmeyi yapan başarılı bir dövmeci imiş,
ancak dövme bence itici,

Konu ile alakasız bu vücuda nasıl bu kadar kalp aldın o da muallak valla bende :)
Kollar başarılı ama kabulümdür.

Unutmadan normal erkeğim.

Cevaplar için teşekkürler hepinize. Şu an daha yağsızım aslında (yazın bira içince daha yağlı oluyorum malesef), eve attığım kızlardan birine çektirmiştim fotoyu. O yüzden çok net değil zaten. Poz vermedim kaslar için ama beğenen arkadaşlara popomu kaldırdığı için teşekkür ederim. Yürümek isteyen arkadaşlar özelden gelebilir, memnuniyet Garantimiz vardır. Programım full body güçlenme programı diyebiliriz. Düzenli artan yükleme ile güzel sonuç aldım. Programı yazan ve bana hareketleri öğreten @sage reis sözlükten. Emeği çok üstümde.

upper 1
—————
bench press 4 x 5
row 3 x 12
fly / cable 3 x 12 (opt)
Dumbell overhead press 3 x 12
biceps curl 3 x 12
triceps pushdown 3 x 12
shrugs 3 x 12 (opt)

lower
-------
squat 4 x 5
deadlift 2 x 5
Lunges x adım
calf raises 3 x 12

upper 2
—————
overhead press 4 x 5
pullup 4 x 5
db bench press / db incline press 3 x 12
row machine 3 x 12
biceps curl 3 x 12
triceps pushdown 3 x 12
shrugs 3 x 12 (opt)

Bu güçlenme programım. 1 sene bunu yaptım. Postür bununla oturdu. 2 senedir sağlıklı besleniyorum, aldığım verimin etkisinde payı çok büyük. Gördüğünüz gibi arka kol için tek bir hareket bile yeterli hareketten tam verim almayı bildiğiniz sürece.

Dövmeci yakın arkadaşım, grafiker normalde ama dövme de yapıyor istek oldukça. Şu an özel tasarım yapacak hatta bana. İzmirde ucuz ama iyi işçilik isteyenler olursa yardımcı olurum.

Allah çarşına göre pazar versin kaarşşiimm..

program yazmış.şaka gibi. kedinin kuyruğu götü kurtarmış.

ayaklıbalık hem kaslı hem ressamsın galiba. sixpackli halinle tablo yaparken bi ifşa yap da kızlar eqlesin seni.

selam,
ingilizcen var mı? ben audible kurslarından öğreniyorum ama o olmazsa robert wright'ın kitapları da iyi.
than nhat kitaplarını okumaya çalıştım ama akıcı gelmedi.

piyasada doğu felsefesi ile ilgili çok şarlatan kitap var, iyice araştırıp seçmeni öneririm.

favori kursum da şu: mobile.audible.com.au

/r/buddhism