servis numarası mı yoksa normal cep nosu mu? servis numarası ise 4 basamaklı olanlar, operatörler engelleyebiliyor. cep nosu ise cep telefonunuza sms blocker tarzı bir app kurarak numarayı engelleyebilirsiniz.

buradaki kodumun pizzacısı da bana aynısını yapıyor

normal numara.

uygulama disinda daha bir temiz cozum ariyorum acikcasi.

gidip bizzat konuşun, mesajı almamış olabilirler. hatta şikayet etmekle tehdit edin gerekirse.

buradaki kodumun pizzacısı bana da aynı şeyi yapıyordu, adamları aradım dedim bak bozuşacaz, çıkarın beni listenizden. zorluk çıkartmadılar, artık sms gelmiyor.

forums.dropbox.com

şöyle birşe buldum ama aradığın tam olarak bu mu bilmiyorum, konuda öyle birşeyin mümkün olmadığını anlatmışlar sanırm

o zaman skydrive için nasıl yapıldığını bulmam gerek
internette tonla şey var da kimse anlaşılır bişey yazmamış

hangi kargo şirketi ile gelicek?

gümrüge takıldıktan sonra size kagıt geliyo ya da arıyolar gidip işlemleri yapıyosun. fatura kredi kartı ekstersi tarzı seyler istiycekler fiyatı teyit etmek icin.

yani sitede kargo şirketi belirtilmiyor biz de ptt getirir diye tahmin ettik. tamam gidip işlemleri yapıyorsun da biraz abes bir soru olabilir fakat eşeği sağlam kazığa bağlamak açısından soruyorum edirne'ye falan gel demezler herhalde, yani burası türkiye bana yapabilirler gibi geliyor?

ptt ile gelir özellikle belirtmedilerse yalnız takip kodu olmuycaksa direk vazgeçin bu işten söyliyim paranız hiç olur.

yok hangi ildeyseniz oranın ptt gümrük müdürlüğüne kadar geliyo ne olursa olsun. istanbul da 1-2 yer var sanırım gonderdikleri. bursa ise daha fazla detay verebilirim.

hayır pardon sanırım dhl'den geliyormuş ben karıştırdım.

bir de istanbul'dayım

yurtdışında yaşadığım deneyimi anlatayım, dhl gibi bir parcel servisle gelecekse, o malın %200 gümrük vergisini ödemen lazım.

Ürünü alırken karşı tarafın fatura ya da fiyat bildirimi yapması lazım, eğer kabul ederse 75 euro altı fiyat yazmasını söyleyin, ya da ona göre fatura kessin ve hediye desin.

Parsel hizmetleri direk raporlamak zorunda olduğu için paketleri, değeri aşan bir ürün varsa direk vergi işlemleri yapılır. Beni yurtdışında iken UPS ten aradılar, eve de mektup yolladılar, şu hesaba x tl yatırın dekontunu scan edin bize gönderin demişlerdi. Öyle yaptım ve sonra ürün geldi, sanrım burada da uygulama benzer şekildedir

@bonjurkes bi' dakka yüzde 200 vergi mi, parcel servis mi, 75 euro fiyat mı? sonu iyi bağlıyorsun ödedim gitti diyorsunuz fakat başta yazdıklarınız bana biraz kafa karışıtırıcı geldi daha doğrusu net anlamadım, biraz daha açsanız?

özür dilerim o yüzde 200 dediğim olay kesinlik ihtimali idi, eğer ürün 75 euro üstü ise. Türkiyede, o ürünün değerinin %10 nu ya da %20 si kadar sizden vergi alırlar sonra malı geçirirler.

Bunlar tabi ki mal 75 eurodan yüksek ise geçerli, düşük fiyattan deklare edilirse daha rahat olur

dhl demişsin almanya dan yollandıysa yine ptt ile gelir. (yanlıs hatırlamıyosam) onların ptt si dhl :D

dhl ups fedex onlarla gelip gümrüğe takılırsa antrepo bedeli falan gibi gereksiz bir sürü ek masraf daha cıkıyo haberin olsun. gümrükten cıkarma işlerini kendileri yapıp müşavirlik ücreti falan da istiyolar genelde.

ama yine diyorum takip kodu yoksa alma calınma kaybolma olasılıgı yüksek bi de fotograf makinesi hiçbi şeyde yapamıyosun takip kodu yoksa.

@bonjurkes tamam şimdi daha açıklayıcı oldu:)

fakat şu 75 euro olayından emin misiniz acaba bu konuda çok fazla söylenti var bizim sipariş biraz geçiyor 75 euro'yu da :)

göndericiye malın değeri sorulur, eğer karşı taraf fatura kesiyorsa, muhtemelen o faturayı daha ucuza kesmek istemeyecem çünkü yasal olmayack. Benim başıma 420 euroya foto makinesi alırken gelmişti, eğer şahıs yolluyorsa, değerini 50 euro olarak söylesin, 2. el ibaresi kullanmasın, ve hediye desin, o şekilde avusturalyadan bana ipod gelmişti mektupla

@rurouni şu an bir takip kodu var mı bilmiyorum sipariş yola çıkmadan anlayabilir miyiz bunu bilmiyorum ama elimizde bir order no var galiba.

@bonjurkes şahıstan almıyoruz ne yazık ki şöyle bir siteden alıyoruz:

www.lomography.com

dhl ile yolluyorsa size tracking code verir dhl in sitesinden o kodu girerek durumu kontrol edebilirsiniz, custom kısımlarında bekleme süresi ne kadar uzun olursa o kadar riskli oluyor takılma olayı.

Bu durumda siparişi vereceksiniz, parmakları çapraz yapacaksınız ve geçmesini umacaksınız. Ya da DHL i arayın telefonla durumu anlatın ve ne kadar masraf çıkacağını öğrenin

posta ile geliyorsa en kotu ihtimal %20 vergi odeyip alirsiniz ancak DHL gibi hizli kargo yoluyla geliyorsa onlarin gumruk sistemi apayri, bir suru ekstra masraf aliyorlar ve odeyecegeniz tutarlar astronomik olabilir.

biraz önce dhl'i arayıp öğrendim. anladığım kadarıyla 150 lira sabit tam olarak ne olduğunu anlamadığım bir ücret ve 25 euro aşağı yukarı iki gün bekleme süresi için kendilerinin talep ettiğini ve %18 kdv ile 90 euro'ya aldığımız makinaya yaklaşık 100 euro daha kitleneceğini öğrendiğim an sağolun hacı ben makinayı almayayım diye mail atmam bir oldu.

bu arada 75 euro ve üzeri siparişler için geçerliymiş bu durum.

takip kodsuz bir şekilde göndermiştir 6 dolarlık bir ürünü, takip kodu olmadığı için takip edemezsin. Eğer 1 aydan fazla olduysa ürün yollanalı üzerine soğuk su iç

yok 13 gün oldu

gönderdiği şirket belli değil mi oşirketin türkiye ayağı belli değil mi? ne oluyor gümrük müdürünün 5 yaşındaki piçi "baba bu benim olsun mu" mu diyor gümrükte bizim eşyalarımıza?

olay sadece o değil, posta bir yerde takılıyor, ya da postacı getirmeyi unutuyor, sallıyor vs

bazı ürünler hong kong'tan geliyor, 1 ayı geçtiği oluyor. satıcının değerlendirme puanına bakın, yüksekse endişe etmeyin.

Adam postalasa da o ürün size bir türlü ulaşmak zorunda. Satıcıya mesaj atın. Ben de 3 dolarlık bir şey almıştım, 2 ayın sonunda artık gelmeyince adama mesaj atmıştım. En sonunda paramı iade etti.

problem sende değil, sunucuda php için yeterli hafıza ayrılmamış

türkiyeye dönüş vizesi vurulduktan sonraki 1 ay içinde pasaportuna 1 tane telefon kaydetme hakkı var. 1 aydan geç olursa kaydedemiyor

telefonların kaydedilemez değilde giriş yaptığı pasaporta kaydettiremez

başka pasaporta kaydettirebilir

ama telefon iki ay dursa da olur dimi. hemen mi kaydettirmeli.

telefon 5 ay kayıtsız dursun kayıt ettirince çalışır. telefona bir şey olmaz.

başka bankadan hesabın varsa eft ile, eğer finansbankta hesabın varsa internet bankacılığından ödeyebilirsin.

Yani illaki internet şubesi olan bir bankada vadesiz hesabın olması lazım. Ya da Türkiyedeki Finansbank atmlerinden kartsız ödemesi lazım birinin.

Paypal olmaz

yok eksik söylemişim, parayı yurt dışından yatırıcam, Türkiye'deki bankalardaki hesabımlarımda hiç para yok. Parayı hesaba aktarsam 30€ kadar ücret kesiliyor.

iban numarası ile o parayı göndermen lazım, o da hemen olmuyor sanırım 1 haftada para türkiye hesabına geçiyor, ondan sonra tr deki hesabından ödeyecen

hesaba aktarırken swift işlemini kullanın ancak blokeli işlem yapın. 1-2 gün geç yatar ancak daha az işlem ücreti ödersiniz. bi de işlem ücretleri bankadan bankaya değişir. başka bankya da sorun. ben buradan 110.000$ için yapı krediden 1200 tl işlem ücreti almışken akbank 200 tl (hatta 185) dedi.

bence en kısa yolu internet bankacılığına açık ve paypal hesabınızdan para aktarabileceğiniz bir türkiye banka hesabı oluşturmak.

parayı şöyle kullanırsınız.
paypal -> hesap -> kredi kartı.

formun örneği olsa daha rahat olur şu şekilde yazın
add1: ninja caddesi, ahmet efendi sokak
add2: hüsniye abla app 4/56 Maslak
ŞİŞLİ
country:Turkey

Ataturk Caddesi
Cumhuriyet Mahallesi
1978 Sokak
Tasgomlek Apartmani
Daire: 5
Suzelyali / Izmir / Turkey

Yani Turkey dışında heryer Türkçe olmalı. Çünkü diğer kısımları bizim PTTciler okuyacak.

turkce karakter kullanilmayacak adreste onu da ekleyeyim

Amerikan sisteminde adresler bizimkilere oranla kısacık olduğundan adres boşluğu da küçük oluyor. Mümkün olduğunca kısaltma kullanarak yazsın, noktalama ve Türkçe harf kullanmasın.

Ataturk Cd Cumhuriyet Mh
1978 Sk Tasgomlek Apt D5
Guzelyali/İzmir/Turkey

posta koduna pek önem verilmiyor bizim ülkemizde ama bence eklerseniz çok iyi olabilir :o)

Çok teşekkürler herkese. Son bir soru; hani bizde No: 16 Daire: 8 gibi oluyor ya, No'sunu nasıl yazacağım? Ya da yazmalı mıyım?

no: 6/6 apartman no/daire no şeklnde yazabilirsiniz

organ bağışı yapıyorsun, ehliyet alırken soruyorlar

ben smyrna'ya mesaj at bu konu hakkında o kendisini tıp fakültesine kadavra olarak bağışlamıştı yanılmıyorsam.

evet, ben smyrna'nın öyle bir yazısını görmüştüm bir yerlerde. yanılmıyorsam mersin tıp fakültesi'ne bağışlamıştı.

ayrıca organ bağışı da yapabilirsin.

teşekkürler ekaterina ve jangara hatırladığınız için.

evet organ bağışı da yaptım, kadavra bağışı da. organ bağışı sık sık yer değiştirse de il sağlık müdürlüğü veya devlet hastanelerinde kabul ediliyor. Ben 18'e girince (21 yıl önce!) İzmir il sağlık md'de yapmıştım. Sonra baktım elimde bir kart bile yok. 7-8 yıl önce mersin dev. hast. da tekrar bağışladım. (Anlayın ne kadar güzel kayıt tutuyorlar. Kimse demedi ki zaten bağışlamışsın diye)

Kadavra bağışını ise Mersin Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı başkanlığına gidip oradaki bir formu doldurup -yanlış hatırlamıyorsam- iki şahit ile imzalayıp formu vererek yapmıştım. Ancak bunda şu var ki, oradaki öğretim görevlisi (doktor belki doç veya prof bilmiyorum) bana "maalesef bu imzalar olsa da biz cenaze evinden kadavrayı almakta zorlanıyoruz ve hayır dendiği zaman yapacak bir şey kalmıyor. demişti. Yani öldükten sonra aileniz bıtzıt ederse yine de ceset toprağa gidiyormuş. O nedenle şahitler falan olsa da ölüm gibi bir durumda ailenizin veya eşinizin (evlenince) de buna hazır ve kabul ediyor olması önemli. Siz yaşasın vücudum işe yarayacak derken ailenizdeki dini inancı fazla birisi "olmaaaaaaz" diyerek ortalığı karıştırıp sizin bütün planınızı altüst edebilir. Ancak dediğim gibi evrak işi çok kolay ve az. Benim teyzem de izmir'de ege üniversitesine bağışladı ve kimse bıtzıt edemesin diye bağış belgesini çerçeveletip oturma odasına astı :) (sanırım ben de bir çok huyumu ondan almışım!)

çok teşekkürler cevaplar için özellikle "ben smyrna". organ bağışını devlet hastahanesiyle uğraşmadan ehliyet alınca hallederim o zaman. çapa tıp yolumun üstü alır mı onlar? ne kadar sürer? kaçta gitmem lazım?

kararına karışmak istemem elbette, ama tıp fakültelerinin kimi(çok az bir kısmı) kadavra konusunda hiç bir sıkıntı yaşamazken, özellikle anadolu'daki bir çok fakülte eksiklik yaşıyor. kimi kadavralar senelerce kesile biçile, formaldehitle saklana saklana kadavralıktan da çıkıyor.

olayı nahoşlaştırdıysam kusura bakılmasın ama gerçek bu. hangi fakülteyi tercih edeceğin konusunda bu konuyu da araştırmanı öneririm.

ek olarak; henüz 18 yaşında böyle bir işe girişmen takdire şayan, tebrik ederim. ama yerinde olsam biraz daha beklerdim bu kararı resmileştirmek için. hayatın çok değişecek ilerde. kararın da değişebilir. bu ihtimali yabana atma diyorum, naçizane.

@jangara ya dövme filan olsa anlarım da kadavra bu ölene kadar beni etkileyecek bi karar almıyorum sonuçta öldükten sonra ceset bana ait olmaktan çıkıyor zaten bari bi işe yarasın. ihtiyacı olan(olabilecek diyim tabi eheh) fakülteyi bulduğum zaman oraya da gitmem gerekir sanırım imza vs. için burdan halledemez miyim?

insanlar güzel birini gördüklerinde -ki bence dişi, erkek farketmez- döner bakarlar. güzel, herhangi bir şekilde dikkat çekici birine, yiyecekmiş gibi diil de şöyle bir kafayı çevirip bakıp kafayı eski pozisyonuna almak normal bence. yani bir dişi olarak ben de yolda yürürken gördüğüm çok güzel bir başka dişiye "keşke bu kadar güzel olsam" gıptasıyla bakarım. ya da çok ilginç giyinmiş farklı tarzdaki birine "aa, ne ilginç!" diyerek döner bakarım. erkek arkadaşım da aynı şekilde hemcinslerine ve karşı cinslerine bakar. ancak yiyecek gibi bakma durumu olursa da kafasına epeyce ağır olan çantamla darbeler savuracağımı da iyi bilir :) işin şakası güzel ya da ilgi çekici olan hemcinse ya da karşı cinse şöyle bir bakmak bence gayet normaldir. tabi ki aynı kişinin yanından geçen her kadına "ama güzeldi." bahanesiyle bakmasını, yiyecek gibi bakma sınıfına sokuyorum.

süzülmek pek hoş birşey değil onu bilelim önce. yani en azından benim için. ama sanırım insanın gözü kayıyor, çok güzel birini görünce (kız erkek farketmez) ben de bakıyorum. onun dışında her kıza bakmak zaten tuhaf bir durum. çaktırmadan bakılsa daha iyi gibi. 10 saniye de baya uzun bir süre...

biraz artistik yapmis,hatta birazi gectim düpedüz "ben avrupalara amerikalara gittim böyle sey görmedieaam " artistigi yapmis.

simdi en basta o olay yalan,yok bakmiyolar etmiyolar cok net geyiktir.hanim kizimiz öyle algilamak istediginden ignore etmis kendisi.

yoksa ben abazaligin kralini gördüm oralarda.akla hayale gelmeyecek abazaliklar hemde,üniversitede ders sirasinda egilen picasso tablosundan hallice hocanin fotograflarini cekmekten tut da yandan gecen kizlara laf atmadan tut,cep telefonlariyla tacize kadar.

türkiyedeki de bakar,yurtdisindakide.ama bizimkilerde bi sacma algi var olay bundan ibaret.

insanlar dikkat cekmek istediginden giyerler öyle seyleri,erkeklerde iki vucut yapinca üstlerini cikarirlar ,icten ice hosa gider insanlarin bakmasi,ama burdaki faktör,istedigimiz,begendigimiz güzel buldugumuz insanlarin bakmasi hosumuza giderken ,tu kaka buldugumuz insanlarin bakmasi rahatsiz eder.

türkiyede insanlari begenmezken oralarda hayranlikla bakan türk kizimizi rahatsiz etmez ordakilerin bakmasi.

pratik hayatta paradoksal bir durum gibi ama durum böyle.

uzun bir açıklama yazma niyetindeydim, baktım serabetan yazmış yeterince. ne yani şimdi bu kızlar mini eteği sırf daha rahat olduğu için mi giyiyorlar. hadi canım ordan, dekolte giyen bir kadının amacı zaten dikkat çekmek değil midir anlamadım ki...

peki çaktırmadan bakmak nasıl oluyor? İnsanların sadece suratına mı bakar insanlar? Süzmek kelimesi gayet karşı tarafın suratına ve vücuduna bakmaktır. 10 metre uzaktan gelen birinin tek hamlede suratına kilitleniyor ve başka bir yerine bakmıyorsanız tebrik ederim.

Sanırım bizde bakmak olayı azıcık abartılıyor, yoldan geçen görüş açıma dahil olan insanlara bakarım, bakarım derken, görürüm, yaşlı amca da olur ufak çocuk da.

Bakmak ile gözle soyup tecavüz etmek arasındaki farkı anlayamıyor sanırım insanlar. Karşımdan gelen mini etekli hatuna, bakmam diyen erkek/kadın kişisinde bence gayet büyük bir sorun vardır.

Bakmak = Yüzüne bakmak, saç rengini göz rengini algılamak, giydiği eteği görmek vs. Ağzı açıp salyaları akıtıp far gören tavşan kıvamında bakmak değil ona da açıklık getirelim

@bonjurkes

aslinda benim bahsettigim ,sizin dediginiz hayvanca bakis(normal bakis olmaz gerci de),aynisi oralarda da türkiyedede war.farkli degil

birde siz karsidan gelen kizla tanistiginizda okulda mesela "aaa bak negzel olmus saclari,melek gibin maaasallah" mi diyorsunuz yoksa "oyyy dasss yaa,nasil tanissam su kizla,birolll su kizi taniyomusun la" mi diyorsunuz,abarttili yazdigim kadar olmasa da ikinci dedigimdekine benzer örnekler sergiliyorsunuzdur düsüncesindeyim.

evet kadinlari rahatsiz edenler türkiyede vardir,ama bahsedilen ülkelerde de sayisizca yer alirlar.ordaki tecavüzcüler,tecavüzcü katiller ormanda yetismiyor,gayet halkin icinde yetisen insanlar.

bunun tek farki kizimiz oraya gidince ignore ediyor bakislari.yoksa cok büyük fark yok.

kedili madama çok katılıyorum. cinsiyeti farketmez, güzel olan veya ilginç olan insanlara bakarım. sevgilimin bakmasından da rahatsız olmam. ama uzun uzun bakmak, giderken dönüp bakmaya devam etmek vs. beni rahatsız eder. karşımdakiler de bana çok kısa, görüş mesafesinde bakarsa rahatsız olmam. ama öküz-tren gibi bakarsa veya bacağıma, göğsüme odaklanırsa çok rahatsız olurum.

aklı ve pipisi olan her erkek 2.sini düşünür, muhtemelen kadınlar da beğendiği erkekle ilgili benzer şeyleri düşünür, fakat bunu dışarı nasıl yansıttığı önemlidir kişinin.

Hatun daşmış diye gözlerimle hatunu soyup da salyamı akıtmam

(bkz: araf)

mono

mono deli gibi kalabalık olur, dans etmek bir yana, ayakta zor durursunuz o kadar kalabalıktır, alkolü de doğru orantılı olarak da pahalıdır.

Araf genelde yunan ve ege müzikleri çalar, müziği hoştur, yabancılar da gider, bira olarak standard 33 lük bardak biraları vardır, daha büyük biraları yok.

Araf'ı tavsiye ederim.

Riddim vardır, giriş erkek için 30 liradır, kadınlara giriş ücreti yoktur, daha çok rnb hiphop çalınır, orası da kalabalıktır.

Sonuç olarak abaza da olsa, yanında bir tane hatunla mekana herkes girebilir, eğer tinerci tipin yoksa, çok über birşey bekliyorsanız reina, sortie sizi bekler

eğer etraftakı kızları rahatsız eden, öküz öküz, aç aç bakan, yavşaklık yapan adamlar varsa ve bunların genel adına da abaza deniliyorsa, -illa birileriyle epeydir sevişmemiş anlamında kullanmak gerekmiyor bu duyuruda ne anlammda kullanıldığı belli- tabiki de diyecek. çünkü rahat edecekleri insani bir ortam arayışındalar. bunun egoyla falan ne alakası var Allaşkına? Şu duyuru ortamında milleti göt etme peişndekileri hiç anlamıyorum.

Araf'ı tavsiye edeceğim ben de ama sırf cevap gibi gözüksün silinmesin diye..

Pixie, kesinlikle aradığınız yer Pixie.

cep telefonuna da kuramıyor musun?

@in vino veritas nooo.

cep anahtar internet bağlantısı istemiyordu ama?

cepten internet şubesine girmek istersen internet gerekir, tek başına anahtar üretmek için internete gerek yok.

Eğer yine de iptal etmek istiyorsanız, bankanın müşteri destek hattını aramanız lazım, öbür türlü olmuyor

1. istersen başka şehirdekine git.
2. başka yere gönderiyorlar.
3. geçici mezuniyet belgesi ya da diploma, kimlik fotokopisi (2 tane yeterli olmalı ama 4 tane götür nolur nolmaz), 8-10 tane fotoğraf. edit: bir de şubede form dolduruosun.)
4. 8:30 diye atmak istiyorum.
5. hallolur.

@emrag diplomanın fotokopisi gerekmiyor mu?
bi de muayene için yönlendirdikleri sağlık ocağına gidince hemen muayene olabiliyor muyuz. yani aile hekiminiz muayene etmek zorunda gibi bir şey demezler di mi?

diploma fotokopisi gerekir, muayeneyi de askeri hastanede olman lazım diye bilyorum ben, ya da bazı şubelere doktor getiriliyor onlar yapıyor, sağlık ocağında askerlik için muayene olanı duymadım

2- muayene genelde askerlik şubesi'nde olur ama önemli bir hastalığınız falan varsa askeri hastaneye sevk ederler. eğer askeri hastaneye sevk olursa öğlene kadar bitmez.yok muayene hemen orada yapılırsa biter öğlene kadar.

eline bir zarf verip en yakındaki askeri hastaneye göndericekler. sıra falan olmaz pek. muayenede en fazla bekleyeceğin şey başhekimin imzası olur. diploma fotokopisini şubede hallederler tahminimce.

diplomanın kendisi ve yanında 3-5 tane fotokopisini götür. diplomayı inceleyip fotokopilerine aslı gibidir mührü basıyorlar. 8 tane fotoğraf ve bir o kadar da kimlik fotokopisi götür. tahminene 2-3 tane alacaklardır ama ne olur ne olmaz. temmuz başında ankara'da 1.5 saatte işlemlerimi hallettim. öğleden sonra gitmiştim. sağlık muayenesi doktor varsa orada yapılıyor. doktor da oluyor zaten hep. eğer sağlık problemi yüzünden çürük raporu alacaksan gata'ya yollarlar. onun haricinde muayene şubede yapılıyor. muayene dedikleri de üzerinde sadece çamaşırınla doktorun karşısına geçiyorsun. şöyle bir bakıyor. boy kilo alıyor, bi iki soru soruyor yolluyor.

1- kütüğün olduğu şehirde yaşıyorsan, kimlikte yazan ilçenin şubeisne gidiyorsun, yerli şuben oluyor bu belirtmeyi unutma. dışardan gelenlere göre işin daha çabuk biter. eğer başka bir şehirdeyse kütük en yakın şubeye gidebilirsin.
2- şubede askeri doktor varsa orda muayene ederler. doktor yoksa veya ciddi bir hastalığın varsa teşhis için askeri hastaneye gönderirler.
3- eğer yerli şubende halledeceksen yazdıklarım kadar, yabancı şubeyse 1-2 fazlasını al yanına; diploma aslı ve 3 adet fotokopisi, kimlik aslı ve 3 fotokopisi, 3 adet resim. bi de yanına tükenmez kalem al.
4- 8.30 ta şubede ol.
5- bitebilir de bitmeyebilir de. o gün şubedeki yoğunluğa bağlı. hafta ortasında gidersen daha boş olur. benim işlemler 2 gün sürdü, askeri hastaneye falan göndermişlerdi.

bravo bunu kimse düşünmemişti.

e bu var zaten yaklaşık 70 yıldır? minibüs, dolmuş falan gibi adlandırılıyor. çiçek abbas falan diye filmini bile çektilerdi 30-40 sene önce?

Nerede var hangi sitede talep toplanıyor?

talep toplanmıyor hocam. çıkıyon sokağa, tam da dediğin gibi 15-20 kişilik bir minübüs aynı civardan gidip yakın yerlere ulaşmak isteyenleri sokaktan topluyor. şoföre veriyorsun parasını da. binmek için elini havaya kaldırman yeterli. hemen duruyorlar. kim uğraşacak talep toplamayla falan.

onu yapan bir iki websitesi var ama isimlerini ben de unuttum, bize de lazım, iş yerinden 10 kişi falan servis ayarlayacaz.

ha aradığınız bir işyeri için servis kaldırmak falansa tur şirketleri ile görüşebilirsiniz. hede turizm hödö turizm diye servis, yolcu taşımacılık şirketleri var.

ama öyle tamamen farklı işyerlerine, okullara falan gitmek isteyen 15-20 insanı bir güzergahtan geçip toplayan vasıta arıyorsanız ona dolmuş deniyor. halihazırda mevcut.

bonjurkes bahsettiğin sanırım şehirlerarası yolculuk için ve özel arabaya arkadaş arayanlar için

kibritsuyu sen anlamamışsın konuyu...

saksel, websitesi var bir tane, hangi günler servis istediğini ve hangi saatlerde binip döneceğini seçiyorsun seni arayıp fiyat veriyorlar, olay o. Şehir içi sabah işe gitmek için

anlamamışsın diyeceğine anlat o vakit. birebir dolmuş sistemini tarif ediyorsun, bundan olsa olmaz mı diyorsunuz, e zaten var diyince anlamamış olan ben oluyorum. "15-20 kişillik bir minibüs aynı civardan gidip yakın yerlere ulaşmak isteyenleri düzenli getirip götürse" aynen dolmuş işte bu. senin aradığın farklı olan ne? evet ben anlamamışım hakikaten galiba. dolmuştan farkı ne? belirli kişilere özel tahsis edilmiş, sadece hep aynı 15-20 kişiyi toplayan dolmuş gibi bir şey mi arıyorsun?

servisle falan çözülmez bu trafik. diyelim ki dediğin oldu. 100 bini bulmaz katılan. milyonlardan bahsediyoruz burda. tek çözüm toplu taşıma. her yeri metroyla donatacaksın.

bir de bazı ülkelerde 2+ şeridi var. tek kişi kullananlar giremiyor. ibb'ye sordum ama bizim şetiler uygun değil deyip geçiştirdi. olsa da yürümezdi zaten. emniyet şeridinde trafik sıkıştıran milleti nasıl takip edicen.

seneler evvel 2004'lerde falan çok meşhur olmuştu bir site. 3-4 kişi toplaşıp karşıya geçiliyordu ama abazalar bastığı için olsa gerek (millet merhaba tanışalım mı diye mesaj atıp duruyordu)söndü bu siteler. daha ciddi bir site oluşturulabilrise olabilir dediğin. minibüsten ziyade otomobiller için uygulanabilir, servis istersen bulabilirsin zaten, servis daha pahalı olabilir (şöfrün maaşı, vs).

adam sikinin keyfinde gitmek istiyo kısaca o herifi 15-20 kişilik servise bindirebilecek olsan zaten toplu taşıma da kullanır ne olucak.

a- bu alanda tecrüben var mı?
b- evet bir ay.

sen burada a olsan ne düşünürsün? bence 6 ay tecrübe en azından kaydadeğer bir süredir.

çok çok çok çok zor. hem çalıştığın sektör çok popüler değil. hem avrupa ekonomisi bok durumda. hem de eksiklerin var..ben öyle birşey için en az 2 yıl sadece(iş tecrübesi hariç) kendimi geliştirmeye ayırırdım.

seminer, dil, kurs, çevre, portfolyö, referans

Çalıştığım sektörün ne kadar popüler olduğuna, facebook'un en çok üyesi olan 4. ülke olmasından anlayabilirsin aslında, Facebook kullanıp da oyun oynamayan kişi sayısı azdır.

Kaldı ki bu sektör Avrupa'da hayvan gibi gelişmiş durumda, çalıştığım yer Türkiye'de tek diyebiliriz.

tecrübe çok az hacı ya donanım ya tecrübe ile önplana çıkman lazım.
ama çok zor gibi geliyor.
yani sen bu sektörde ki iş hayatı için daha yeni adım atmış biri gibisin.

Hayalperestlige kacmadan olumlu bakarsan istedigiklerini gerceklestirebilirsin. Yeni mezun bir tanidigim sanirim Hollanda'daki bir sosyal ag oyun sirketiyle flort ediyordu hic bir tecrubesi olmamasina ragmen. Adamlar ucak biletini bile yollayip mulakata davet etmislerdi. Sonra gene Avrupa'da farkli sektorde daha buyuk bir firmayi tercih etti diye duydum.

Bu konuda kendimi de ornek verebilirim ama oyun sektoru deyince arkadasim aklima geldi. Ben oyun sektorunde degilim. Ancak son 2 ay icinde iki arkadasim daha yurt disina calismaya gitti, bir tanesi gene yeni mezun.

Onundeki en buyuk engel dil olabilir, eger dil sorunun yoksa firma senin firmanin ve ulkenin kulturune uyum saglayamayip bir sure sonra geri donmek isteme riskini almak istemeyebilir, bu konuda onlari ikna etmen lazim.

Eger gitmek istiyorsan keske sunu da dusunseydim demeyecek sekilde her turlu hazirligini arastirmani yapip basvur. Gitmek istedikten sonra her turlu gidersin.

1 ay hiçbirşey değil. 1-2 sene bekle derim ben, türkiye'deki gidişata hakim olmalısın, en azından.

nerede? web siteniz mi var? linki nerede gizlemek istiyorsunuz? sözlükte? mailde? web sitenizde? evinizde? bahçede? mutfakta? banyoda?

url shortener ile oluyor bu, bit.ly en popülerleri

çıkışta sorun yaşarsın muhtemelen, 1-2 gün belki sorun olmaz, ki olur genelde, 30 günde başın baya ağrır.

Sen orada muhtemelen oturma izni, ya da öğrenci vizesi alacan. 90 güne kadar olan vize çeşidi öğrenci vizesi.

Kısaca, acele etme, azıcık geç git ama yasal yollardan git

ülkeden cikisin sirasinda,ceza öder ve polis esliginde ayrilirsin ülkeden ve 5 sene schengen ülkelerine giris yapamazsin,bu iyi ihtimal.

kötü ihtimalde ciddi bir polis sorusturmasina maruz kalip ,mahkemeye cikman ve daha ciddi ceza alman mümkün olabilir,giris yasagi ayni sekilde de gecerlidir.

bunun yaninda polise giriste ziyaret amacini yalan olarak beyan etmen gerekli,buda ciddi bir suc iceriyor.

türkiye pasaportum yok yani konu hakkında bilgim de yok ama sen bu yeşil pasaportla gitsen ogrenci vizesi işini orda halletsen öyle bi şey mümkün olmuyo mu (: sonuc olarak erasmusla gidiyosun oraya.

öyle bir sigortaya ihtiyacin yokki(varda o kadar uzun olanina yok.)

simdi sana olayi anlatiyim biraz.

bu yurtdisi saglik sigortasi zimbirtisi turk vatandaslarinin ab icerisinde default ekarti olmadigi icin oradaki sigorta islemleri bitinceye kadar,kabul olana kadar orada ölmeleri durumunda cenazelerin türkiyeye geri gönderme parasini oradaki gittigin ülkenin ödememesi icin yaptiriliyor.yoksa baska numarasi yok.

bunun yaninda orada sigortan cikinca zaten baska sigortaya ihtiyacin olmayacak.ondan zaten gerek yok 180 günlük sigortaya.10-15 gün arasi sürebilir bu oradaki sigortaya kabul durumun.bu siradada zaten gecerli olan yurtdisi sigortani kullanirsin,oda aslinda senin nakit ödeyip ,türkiyeye döndükten sonra alacagin ücret seklinde olan bir sigorta.

bu arada oturum alicaksan orada sigorta yaptirman zorunlu diye biliyorum,gidince yaptiricaksin zaten.

türkce cok anlatamadim ama öyle biseyler iste.

ergo isviçre'den 100 tlye yaptırmıştım 2 sene önce. çok önemli ve gerekli bir şey değil, en azından benim işime yaramadı. tamamen vize alabilmek için prosedür icabı alınıyor zaten.

teşekkürler cevaplarınız için.

serabetan, aslında çok iyi anlatmışsın. bilmek istediğim de buydu zaten, ben isveç e gidince bana orada zaten sigorta yapacak mı devlet veya gideceğim üniversite? yazdıklarından bu sonucu çıkardım ki baya iyi bişi, tam istediğim gibi diyebilirim.
bu arada, evet erasmus için 6 aylık oturum alacam.

yurtdışı seyahat sigortası sadece cenaze masrafları için değildir.

konsolosluklar içinde cenaze masrafları teminatı da bulundurduğu için zorunlu tutarlar ancak sigortanın kapsamı içinde yurtdışında başına bir kaza hali gelmesi durumunda yapılacak tüm hastane masrafların da vardır. yine ek olarak kaza haline bağlı olarak acil durum rezervasyon iptali, uçak biletinin organize edilmesi, yakınlarına haber verilmesi gibi ek teminatlar da mevcuttur.

bu ürünün standart süresi ülke dışına çıkış tarihinden itibaren 90 gündür. yani 3. ayın sonunda Türkiye'ye gelip geri dönersen ürün 6 ay boyunca geçerli olmuş olur. eğer bu sigortayı vize için zorunlu olması sebebiyle yaptırıyorsan bu tür senin için uygundur. yok ben daha kapsamlı bir sigorta istiyorum, yurtdışında hastalanırsam hastane masraflarımı da karşılasın dersen o zaman yurtdışı eğitim sağlık sigortası adı altında satılan ürünlere bakman gerek. yanılmıyorsam YESS adında bir ürün vardı bu istediklerine net olarak karşılık olabilecek.

yazılmış çizilmiş ama sanki herkes pek bir yüzeysel bilgi vermiş,

Erasmus deneyimi olan biri olarak anlatayım, ilk önce, konsolosluğun belirttiği özel bir koşul var mı? Mesela, Finlandiya 10.000 euro ya da 100.000 euro teminatlı sigorta istiyordu, bunu yapan 3 firma vardı, isim veriyorlardı, üçünden birine yaptırabiliyordun.

Vize alırken orada bulunduğun ilk ve son günü kapsayan geçerli sigorta istiyorlar, sebebi basit, o ülke karşılıyor olayı falan yok. Bileğini burkarsın, falan orası okey. Onun dışında, araba çarptığı zaman, ya da alkollü kafayla başınıza birşey geldiğinde, ameliyat vs tarzı birşey olduğunda kimse karşılamaz. Kaldı ki, normal muayeneyi bile karşılamaz çoğu yer. Zaten sigortaların çalışma sistemi de şudur,

Sen ödemeyi yaparsın, faturanı yollarsın onlar geri öder. Eğer cebinde 20 euro varsa, sağlık hizmeti alamazsın. Oranın vatandaşı değilsin bir defa. Her aylık yerde, konsolosluğun sitesini araştır, istedikleri özel bir sigorta varmı, ya da teminatı nedir? Onu netleştirdikten sonra çoğu sigortanın yurtdışı eğitim sigortası paketi var, onlardan en uygununu bulup onu alman lazım.

Normal sigortalar 90 gün sonra geçerli olmaz, 91. gün bacağını kırarsan tüm paranı cebinden ödersin, sonra da ağlarsın bütün erasmus hiben hastaneye gitti diye. Aynı şekilde cenaze gönderme, yanına refakatçi gönderme gibi masrafları da sigorta karşılar.

bonjurkes, aslında söylediklerini biliyordum :) konsolosluk 30000€ luk teminatı olan seyahat sigortası istiyor.
bahsettiğin tarzdaki yurtdışı eğitim sigortası paketini hangi firmadan alabilirim? şimdiye kadar 5 yerden fiyat aldım, özellikle hep geçerli olmasını söyledim görevliye, her seferinde "hep geçerli zaten, 180 gün geçerliliği var sağlık konusunda.." karşılığını aldım ama poliçeyi okuduğumda öyle olmadığını gördüm. kısacası firma adı verilebilirse, şurdan yaptırdım memnun kaldım denirse daha iyi olur benim açımdan.

cakabo, teşekkürler, araştırıyorum.

filan, axa dan bugün fiyat aldım ama dediğim gibi onunki de 90 günlük.

@ cakabo

sigorta cenaze masraflari icin degil,ama ülkeyi ilgilendiren kismi o,yoksa adamin seyinde degil ki sizin hastaliginiz,kazaniz.

@bonjurkes

genelde 30 bin € teminat isterler,onun disinda götürme zorunlulugunuz aslinda temelde yoktur.bagli oldugunuz sigortalar tr de yurtdisinda da haber vermek kosulu ile gecerli,haber verirseniz alacaginiz bir belge ile gecerli olur,ama vize vermezler orasi ayri.yok efendim cenaze ile alakasi yokmus.tekrar söylüyorum,asil olayi odur ,yoksa zaten türk vatandasi oldugunuz icin acil bir durum basiniza gelse tedavi olursunuz,dedigim gibi sigortalar orada temelde gecerli olsa da pratikde degil.

Güneş sigortanın vardı bir ara ama hala var mı bilmiyorum, finlandiya konsolosluğu 100.000 euro teminatlı istemişti (oha diyorum) benden, aig den yaptırmıştım, onlara da sorabilirsin. Zaten bütün olay, sen orada harcamanı yapacan, arayıp adamları haber verecen olay o.

Aig ye bak hala batmadıysa, güneş sigortaya bak, allianz'a bak. Yurtdışı eğitim sigortası diye geçer bunlar, sadece yurtdışı sigortası diye sorma onlar 90 günlük

teşekkürler. güneş sigortaya vakıfbank üzerinden bakmıştım, fiyat almıştım ama bu tip bişi söylememişlerdi.
aig le allianz a da bakıyorum hemen.

mcafee nin programları gayet dandik ve kullanışsız

Bildiğim kadarıyla Yahoo'nun e-posta taramasında kullandığı anti virüs markası, kaliteli bir firmanın kaliteli bir ürünü, kullanın derim.

ben kullanıyorum. internet security olayı da var. hatta bişion'a uyarı veeriyor.

high school degree demelisin bence.

yapılan araştırmalara göre, eğitim seviyeleri baz alındığında green card çekilişini en çok lise mezunları kazanmış, bunu da belirteyim. yani bütün içinde % olarak değil de örnek veriyorum şöyle;

lise - %3.34
üni. - %1.56
yl - %1.89 gibi.. (rakamlar tamamen atmacadır)

En son mezun olduğun okulu soruyor. Lise mezunu isen High School Degree, üni mezuunu isen University degree diye gider.

Bu arada o bilgilerin doğruluğunu kontrol ediyorlar eğer çekilişten sana çıkarsa. Yani lise mezunları daha çok seçiliyor diye lise mezunuyum diye seçip üniversite mezunu olduğun ortaya çıkarsa hakkın yanar.

Kaldı ki kura ile seçildiği için sistem lise üni diye ayırt etmiyor

some university courses demelisin. çünkü doğrusu bu.

hizmet satabilirsiniz. örneğin yan masada calisan adam kokuyordur ancak siz ona soyleyemiyorsunuzdur, siteden 2 TL ye bu hizmeti satin alayim yan masamdaki adama sık sık duş almak, temiz elbiseler giymek, çemenli pastirma yememek, soğan ve sarimsağin sosyal hayata etkileri gibi konulardan olusan mail atsin, mektup gondersin, gelsin yuzune soylesin.

fikir satılmıyo hacı.

internette ev yapımı şeyler satılmaz pek, yani köy mantısı falan, çünkü bunları yaşlı amcalar köylerinde yapar ve getirir ve yol kenarlarında ya da dükkanlarda satar ama bu amcalarda bunu internete taşıyacak bilgi olmadığı için pek yapmazlar bu işi. Aynı şekilde organik sebze meyve

araştırma hizmeti sat
ilk alan ben olurum
Örn: buzdolabı alıcam kriterlerimi yazıyım sen kriterlere göre en uygununu ,
en ucuz nerden alabileceğimi bul cıkar rapor halinde sun
sıkıldım lan forum forum şikayet öneri okumaktan

silah satışı da yok internetten galiba.

hizmet diyorum ben de.. gazetede şöyle değişik bir şeyin tanıtımını görmüştüm mesela, ilgili ajansı arıyorsun iletişim ve irtibat bilgilerini veriyorsun. sonra yeni tanıştığın bi hatunla diyelim bi şeyler yemek içmek için dışarı çıktın. mekan çıkışında bu anlaştığın adamlar kamerayla mikrofonla ekip halinde gelip seninle röportaj falan yapıyor, "sayın x şu artist sizin için şunu söylemiş ne diyorsunuz?" , "sayın x, x takımıyla yaptığınız transfer anlaşmalarından vazgeçeceğiniz söyleniyor, ne diyorsunuz?" vb.. hatunu güya böyle etkiliyormuşsunuz:) amerikan menşeili bir hizmetmiş. dediklerine göre epey talep te varmış.

böyle değişik hizmetlerin her zaman meraklısı olur diye düşünüyorum..

fakegirlfriend.co
böyle bir hizmet var mesela. bu tip bişiler olabilir. kimsenin aklına gelmeyecek hinlikler filan.

magoria çok haklı. ben de alırım bunu. tabi eksiduyuru da laptop tavsiyeleri vs yasaklanmalı :P

sahaf. eski kitap ve dergiler üzerine yoğunlaşmış bir site yok.

sahaf değil. dolu sahaf sitesi var.

iphone'a şarj dayanmaz ona göre düşün

desire s ve incredible s e şarj dayanmaz, sürekli kullanımda, normal kullanımda 24-48 saattir, seninki gibi bir kullanım aşırı olur ve 12 saat ve daha kısa idare eder.

Desire HD si olup günde 2 kere şarj eden arkadaşım var, büyük pil falan aldı hatta ama hala aynı

blackberry deki sana özel bi durum değil, tümü aynı halde bikaç gündür biliosun di imi?

son 3 gün yüzündensen sakın ha böyle bir çılgınlık yapma. :) tüm blackberry'lerde var.

mahnita; evet biliyorum. yine de soğudum telefondan.

iphone. bir günü rahat çıkarır telefon. ekranın parlaklığına ve wifi ye dikkat etmek lazım. 3g de gerekmedikçe kapalı olsa iyi olabilir. ama olmasa da günü çıkartır
saat 10 a kadar fln gider aktif kullanımda

not:ip4 den bahsediodum..

söylediğin telefonların dışına çıkacağım ama bende sürekli nete giren mesaj yazan ve çok sık telefonda konuşan biriyim nokia e 72 kullanıyorum gerçekten çok memnunum rahat 4 gün gidiyor şarjı belki düşünürsünüz

iphone 4 kullanan bir arkadaşım var. onda mı sorun var bilmiyorum ama bataryası çok hızlı tükeniyor. spordayken çantasına koymuştu telefonu. 1,5 saatte %12 falan düşmüştü hiç dokunmadan.

fatih belediyesinde var böyle birşey. ama onlar gönüllüydü sanırım ücret almıyorlar

tur firmalarında şansını dene istersen.

tur firmalarında çalışamayabilirsin, çünkü yasal olarak rehberlik yapmak için bunun eğitimini alıp belgen olması falan gerekiyor.

En temizi meydanda takılmak

kültür ve turizm bakanlığının her sene sınavları ve eğitimleri oluyor. önce bunlara başvuruyorsunuz, program sonunda kokart belgenizi alıp yasal olarak rehberlik yapabilirsiniz. tabi öğrencilik sırasında bu programlara katılmak zor olabilir. kaçak olarak çalışayım derseniz de çok fazla ücret vermezler. diğer rehberlerden daha fazla çalışır, daha az kazanırsınız. bir de bu şekilde çalışarak kaliteli turistlere rehberlik yapmak zor, muhtemelen arapları falan gezdirirsiniz.. bence çevreniz varsa otellerle falan konuşun. resepsiyon işleri, gelen müşterileri karşılama gibi işleri yapın.

2 ay deneme süresi varsa bu süre içinde işten çıkabilir, çıkmadan önce "nezaket gereği" ilgili birimle ya da kişiyle konuşup durumu anlatabilir.

gonul rahatligiyla ihbarsız ayrilabilir.

şayet sözleşmesinde 2 ay deneme süresi olarak belirtilmişse istifa dilekçesini vererek sözleşmeyi derhal feshedebilir. eğer böyle bir madde yoksa istifa dilekçesini verir ve hemen işleme alınmasını ister. bir ihtimal 2 hafta daha gelmesini isteyebilirler, 6 aya kadar 2 hafta ihbar süresi mevcut çünkü. ama bu süreyi çalışmasa da hiç bi işveren 2 hafta için gidip dava açmakla fln uğraşmaz. zaten ben daha işçinin ihbar süresini zorla kullandıran küçük işveren de pek görmedim.

apple storelar satıyor, en azından paladiumdaki lydia satıyordu, ama fiyatlar uçuk

elmasepeti.com

haplar, kremler vs. yaparsan büyütücü, küçültücü vs.

kozmetik olabilir,

e-ticaret için bildiklerimi yazayım, firma olman lazım, stoklu ürün satacaksan depon olmalı, ya da malı alabilecğein biriyle anlaşman lazım. Fatura kesebilmen, müşteri hizmeti verebilmen lazım

iş bankası'na gidip vadesiz hesabını aktif ettirdiysen sorun yok.
belki aktif ettirmene bile gerek yoktur,atm'ye tak bakalım önüne çıkan seçeneklerden anlayabilirsin hesabın aktif olup olmadığını..

yok öyle bir işlem yaptırmadım.. sanıyordum ki beraber gelir bankamatik kartı.. peki dediğin gibiyse eğer bu vadesiz hesabın numarasını ayrıca mı arayıp ögrenmem gerek yoksa kartı atm'ye takıp öğrenebilme şansım var mıdır?

o kart hem bankamatik kartı hem de atm kartı olarak geçiyor. herhangi başka bir kart yollamayacaklar sana. zaten atmye taktığında ilk menüde kredi kartı hesabı mı vadesiz hesabın için mi işlem yapmak istediğini seçiyorsun.

illa ki bankamatik kartı da isterim dersen internet bankacılığı menulerinden bankamatik kartına da başvurabilirsin (ücretsiz).

artık vadesiz hesapları kredi kartlara bağlıyorlar bir kartla 2 işlem.

bu arada, işbankası arada hesabından 35 lira işlem ücreti keserse, kimliğinle bir işbankası şubesine git hallederler

wifi ile bağlanırsanız ev internetini kullanırsnız eğer wifi olmadan bağlanırsanız o zaman hattınızın internetini kullanmış olursunuz dikkat edin telefon android sistemli ise güncellemeler falan oluyor paket aşımı olabilir ayarları kurcalarsanız izin al öyle bağlan gibi seçenekler var onları etkin hale getirin.

evde wi-fi ağınız varsa, telefona ağı tanıtın ve ev içinde ücretsiz internet kullanın. diğer türlü tarife üzerinden düşer, ve eğer net paketiniz yoksa ay sonunda üç haneli sayılarla karşılaşabilirsiniz.

htc nin ayarlarından wi fi yi açtığınızda ağı bulur ve onla bağlanır, öbür türlü üzerinde E ya da H yazan yukarı aşağı yanan okların olduğu şekilde bağlanır o edge ya da 3g oluyor işte

kapatmaca yok

server sistemi derken? ne barındıracaksınız? eğer server odasına koyacaksanız, ekrana gerek yok. Laptop ne alaka bir de, laptopu server olarak mı kullanacaksınız?

450 iyi paraymış 300 e ben kurarım :) şaka bir yana bende anlamadım laptoplar ne iş ? bir de ne amaçla kullanılacak ? sql, file, web ? onun harici yedekleme cihazının aynından var bende sorunsuz cihaz yedekleme kartuşu neden bir tane onuda pek anlamadım. bütün yedekleri her gün aynı kartuşa alacaksanız hiç almayın derim daha iyi en azından 4 kartuş ile haftalık alın

benim bildiğim o hatayı, oyun düzgün sonlanmazsa yapıyor, takılma kilitlenme donma gibi durumlarda, cihaz senin ayarlar çok kastırıyor, biz sıfırlayalım bunları diyor.

Düzgün kapattığın her oyunda bile bu hatayı veriyor mu açılışta?

dostum sorun şu ki ben oyunu kurdum oyunu açamadım tıklar tıklamaz bu hatayı veriyor. nasıl düzeltebilirim.

edit: sadece bu oyunda başıma geldi. oyuna giremedim henüz.

run in safe mode a yes de ondan sonra oyun açılır zaten, sonra da oynarsın? bir sonraki oynayışında da optimize ayar yapalım der sana otomatik olarak, ona da evet de oyunu oyna

işyerinin pos cihazından işlemi iptal edip, yeniden 12 taksitle çekmesi lazım. 3 günden birşey olmaz, ben carrefoursa dan kredi kartıyla aldığım bir şeyi 15 gün sonra iade etmiştim. ama taksitsizdi.

şirket, iptal seçeneğini bulamadığını söyledi, banka da 24 saatten sonra iptal olmaz, ancak iade olur, onun için de dilekçe lazım dedi.

Bilemedim işin aslını

şirket telefonu sizden iade alacak, pos cihazından da kartınızdan çektiği parayı iade edecek. bu para yine 6 taksitte kartınıza yatacak. sonra şirket tekrar satış yapacak, bu sefer pos cihazından 12 taksit olarak çekecek. ya finansbank salağa yatıyor ya da şirket. isterseniz bir de bkmye sorun: www.bkm.com.tr

simdi.. o dediginiz sahil yolu oluyor ki, caddebostan'dan bostanci'yadir yonu. bagdat caddesi de bostanci dan kadikoy'e tek yondur. bostanci'dan bagdat caddesinden gecen herhangi bir otobuse binip caddebostan'da inebilirsiniz. sonra da sahile bikac yuz metre yurursunuz. cok dolu olmaz. 10-15 dakikadan da uzun surecegini sanmam. kadikoy dolmuslarini da kullanabilirsiniz.

ha tamam evet sahildeki yol değil de onun bi üstündeki bağdat caddesinden bindiğimi varsayalım.

4 vardır, bostancı sahilden kalkar ve caddebostana gider, sürekli geçen ring hattı odur.

Caddede trafik tıkalıdır, ortalama 30-45 dakikada caddebostanda olursunuz, oradan 5 dakika aşağıya sahile yürürseniz 50 dakika olur

ya 10-15 dk mı. 30-45 dk mı. aralarında çok mesafe yok ama o kadar zaman alır mı?

bir de daha önce bunun kadıköy'den olan versiyonunu sormuştum onu da cevaplayabilirsiniz burda bilginiz varsa.
(git: 311290)

cadde de sahil yolu da akşamları tıkalı olur ya. sanmıyorum ki 15 dkda varabilesin...

dayanamadım editleyeyim :

Etrafında bolca web dev tanıdığı olan ve kendisi de web dev olmak isteyen birisinden sana tonla bilgi ve tecrübe aktarayım. Ben PHP kısmına merak salmıştım kısa da olsa ajans deneyimim oldu ama baya şey öğrendim:

Piyasada 3 farklı yer var: 1-)Ajanslar, 2-)Kurumsal Ajanslar, 3-) Kurumlar,

Bilgin ne düzeyde bilmiyorum ama okuldan yeni mezun olman bu sektörde sana birşey katmıyor. Önemli olan kod bilgin ve yaptığın projeler, ben üniversite mezunuyum junior un level altıyım, arkadaşım alakasız bir bölümden lise mezunu adam senior developer, yani olay tamamen sende bitiyor.

2 farklı senaryo var önümüzde, 1-)taze mezunsun, sıfırdan yaptığın ve gösterebileceğin bir proje yok, kısaca stajyer modundasın, 2-) Daha önceden yaptığın projeler var,kişisel de olsa, kod bilgin iyi, sıfırdan oturup proje yazabilirsin.

Eğer durumun 2. ise, yapman gereken bulunduğun yerdeki ajansları bulup, onun dışında webrazzi gibi sitelerden ki webrazzide ilan boldur, iş ilanlarına bakman. Kariyer, yenibiriş gibi yerler başlangıç durumunda bir halta yaramaz. Webrazzi deki ilanlara başvurursun, projelerini gösterirsin ve anlatırsın, işe girersin, olay sadece firma bulmaktır.

Eğer durumun 1. ise geçmiş olsun, bu piyasa gayet boktandır, bu sektörde transfer olan adam sayısı, hergün trafikte gördüğün insanlardan daha fazladır. Bir gün x bir gün y firmasında çalışır insanlar, olay paradır, çalışma saatleridir. Hangi firma daha iyi teklif verirse oraya giderler vs. Ama senin için bunlar erken.

Sen stajyersin : maaş beklentin olmayacak, karın tokluğuna ve şanslıysan yol parasına çalışacaksın, şanslıysan işini yaparsın, şansızsan bulaşık bile yıkarsın. Bu sektörde stajyer o kadar bol, ve boktan firmalar o kadar bol ki, sigortasız, sabah 3-4 e kadar çalışacağın yerlerle karşılacaksın. Stajyersen yapman gereken şudur, çok nadir de olsa yetiştirilcek adam arar ajanslar, özellikle eylül ekim aylarında, mezuniyetten sonra yani. İlanlarını görürsen onlara başvuracaksın. Onun dışında, bulunduğun şehre göre, yine webrazzi üzerinden bulduğun ajanslara başvuracaksın, mail at cv ni, telefonla ara. Kafanı çalıştır, büyük firmaların peşinden koş, atıyorum yapı kredi, garanti, migros gibi büyük firmalar işlerini hep büyük ajanslara yaptırır ve o ajanslar yaptıkları işin altına imzalarını atar, sitelerin sağ altında ufak bir şekilde ajans logosu ya da ismi görürsen onlara tıklayıp ajanslara ulaşabilirsin.

Ajans kriterin şudur : yaptıkları işleri inceleyeceksin, ne kadar kaliteli ve büyük sitelere iş yapmışlarsa senin tercih etmen gereken yerler buralarıdır. Buralara herkes stajyerlik içn başvurduğundan burada devreye kendini pazarlama durumu girmektedir. Kendini ne kadar iyi pazarlarsan o kadar iş kapma şansın artar.

Bilinen yerlerde staj yaparsan, bunu cv ne rahatça yazabilirsin, ve çalışma şartların daha iyi olur. Sigortan olabilir, maaş verebilirler, yol yemek verirler. Onun dışında gidip ufak, ya da boktan bir ajansta çalışırsan, sana ayda 400 lira para verip al takıl bunla der, sigortan olmaz, bir kısmı hiç para vermez. Çünkü stajyer çok, millet işi öğretmek için üstüne para istiyor artık, durum o derece.

Gelelim en baştaki 1 2 3 e,

1-) Ajanslar : Ahmetin, ya da mehmetin bir araya gelip, bünyesine 15 tane bilgisayar, bir tane apartman dairesi ya da bir iki katlı bina kiralayarak açtıkları yerlerdir bunlar, patron orta yaş ya da gençtir, kafa olabilir. Ama klasik ajansta, mesai garantidir, akşam 18 de çıkışın varsa sana son dakika işi kitlerler 22 de çıkarsın, Bu her seviyedeki adama olur. Klasik ajans, dandik ajanstır, maaşın geç yatar ya da 3 taksitte yatar, sigorta asgariden olur ya da hiç olmaz. Piyasada yüzlerce ajans vardır, genelde patron şirketleridir.

2-) Kurumsal ajanslar: Ajansın kurumsal halidir, patron şirketi değil çok ortaklıdır, yani daha rahattır, çalışma saatlerin bellidir, ama arada tabi ki iş çıkabilir geç çıkabilirsin, sigortan yatar, maaşını zamanında alırsın, huzurlu yerlerdir.

3-) Firmalar : Düzgün bir firmanın ilgili birimine kapak atarsan, sırtın yere gelmez, rahat olursun, ilk 2 maddede anlattığım bokluklarla uğraşmazsın, ama eğer patron firması ise yine başın ağrır.

Sonuç olarak: İşi öğrenene kadar, eve gideceğin saat belli olmaz, şikayet edemezsin, stajyer olarak herşeyi yapabilirsin, maaş beklentin olamaz, olmamalı , sesini çıkartmamalı ve sana öğretileni görmeli ve isteneni yapmalısın.

Bu iş için okul okumaya gerek yok, bilgi ve deneyim gerekir, senden genç olup senden deneyimli olan çok adam görürsün, yapacak birşeyin yok. İşi öğrenene kadar, eğer junior değilsen, en az 1, 1.5 sene stajyer title ı ile takılırsın ve bu anlattığım şeyleri yaşarsın.

Eğer juniorsan dediğim gibi webrazziden vs iş yerlerine bakman lazım.

Web dev dünyasında bilmen gerekenler şunlardır : web devler genelde asosyal, içine kapanık sessiz sakin tiplerdir, yani eğer sosyal deliysen, bildiğin asosyal olursun, kısaca nerd moduna geçersin, çünkü takip etmen gereken o kadar çok şey vardır ki bilgisayarın başından pek kalkmazsın zaten, ona göre de bir arkadaş çevren olur. CV ler klasik cv değildir, bildiğin diller, ismin telefon, yaptığın işler, bir cv olması için yeterlidir, öyle sertifikalar falan bir dğer taşımaz. Çok fazla ağız kokusu çekeceksin buna hazır ol.

Aklına takılan başka birşey olursa yardımcı olmaya çalışırım, bildiğin başucu eseri oldu bu.

web programlama konusunda genelde görev alınmış bir proje ya da referans gösterebileceğiniz bir işi genelde şart koşarlar. dediğiniz gibi bir çok yer uzman, bilmem kaç sene tecrübe ile arar. bu işle uğraşan arkadaşlarınızdan yardım isteyin ne de olsa kulakları deliktir. ayrıca ufak bir yerde oldukça cüzi bir rakamdan başlamakta tereddüt etmeyin. 1-2 sene sonra işinizde iyice uzmanlaşıp referanslarınızda olunca istediğiniz yer büyük ölçüde olur. başvurmayı düşündüğüm ama izmir'de kalmak istediğimden dolayı vazgeçtiğim bir iş ilanı linkini vereyim. (git: voden.com.tr)

önerileriniz için hepinize teşekkür ederim. özellikle @bonjurkes. kafamdaki pek çok soruya cevap vermiş oldun aslında. tekrar teşekkükler.

rica ederim, bir şey daha not düşeyim,

linkedin e üye ol oradan bir networkün olsun, haber et bana mesajla, arkadaşım olarak ekleyeyim, networkümdeki kişilerden belki işine yarayan çıkar, genelde ajans dünyası çalışanları var listemde nedense.

Linkedin'den x ajansının sahibi beni buluyor, görüşmek istiyor, görüşüyoruz ve şikayetçi olduğum saat konusunu söylüyorum, çok düzensiz vs ve bana verdiği cevap aynen şu:

İşte ajans dünyasında senin yaşın civarında (24) ve senden küçükler çalışır, bu arkadaşlar eve gittiklerinde yapacak birşeyleri olmadığı için eve gidip stres olacaklarına iş yerinde kalırlar, iş yaparlar, arada 1-2 saatliğine taksime gidip bir iki şey içip ofise geri dönüp çalışmaya devam ederler, yani bu dünya böyle dedi ve bunun türkçe meali şudur:

biz, 3 kuruşa çalışıp, sömürebileceğimiz adam arıyoruz, ya da elimizdikleri sömürüyoruz, buna razı olman lazım.

Durum bu yani

işin sakat tarafı bilgisayarımdan, sağ tıkla format diyince hata veriyor, ama bu kullandığım programla cayır cayır format atıyor, read test ok dedi, şimdi write deniyorum

terazi burcu erkeği çok mu iyi? ben terazi burcu biriyle beraberim de neresi iyi.. bence garip değil bir aslan olsun miyav desin ne bileyim
terazi insanı biraz dengeleri elinde tutmak isteyen dengesiz cinslerden. bende burcum gereği dengesiz olunca nasıl da tatlı oluyoruz tadımızdan yenmiyor.
rezzan kiraz gibi burç bilgini modunda konuştum ama pek anlamam.

ilginç değillerdir belki de. dikkat çekmiyolardır

burç denen şey gerçekten var mı peki?

Kişinin huylarını ve davranışlarını genetik olarak aldığını varsayarsak, yengeç burcu erkeği parçalar, ya da yatakta mükemmeldir tarzı ile, 150 kiloluk bir yengeç erkeği de bu kapsama sokulabilir mi? bence sokulamaz.

Bence garip değil cevap olarak, herkesin zevki ayrı

terazi burcu erkeği gibi mükemelle yakın erkekler dururken kızların diğer burç erkekleriyle oyalanması zaman kaybetmesi çok saçma değil mi ? sonuçta herkes en iyiyi ister, ve kadınların muhakkak ki bi terazi burcu erkeğiyle beraber olucaklar neden zaman kaybediyorlar çok saçma gerçekten.

dağılabilirsiniz ASLAN burcu geldi.

aslan kaç paraparapom.
aslan en dengesiz ve küstah burç bence. terazi daha iyi olabilir o bakımdan.

aslan burcu erkeği geldi konusunda +1 diyorum, olduk 2 aslan burcu erkeği.

cevap : neden bu kadar takıntılısınız bu konuda o da garip bence

allahım nasıl da kıskanıyorlar =)))))

terazi burcu erkeği gibi doğuştan çekici ve entel aplikeyşınlara sahip olan bir varlığın, daha dorusu erkeklerin en üst modelinin aslan burcuyla kıyası bile aşağılayıcı bence.

aslında herkes balık ama cevaplar siliniyor :)

bence de, terazi dururken

garip değil. oğlak rulez.

yengeç burcu varken cıx cıx cıx...

terazi erkeği iyidir güzeldir romantiktir amaaaa, biraz fazla çapkın oluyor ondan kaybediyor ;)

iş bankasından, hesabımdan senelik 70 lira alma çabaları yüzünden soğudum, o parayı belki geri alırdım ama uğraşmadım sinir olup kapattım işte.

daha çok backup kartı olacak bir banka arıyorum

ziraat bankasinin karti iyi, maximum özellikleri de var. tek sıkıntı henüz atm den para yatirma işinin olmayisi. yavas yavas makineleri degistiriyorlar, yakinda o da olacakmis.

HSBC iyidir. Hem şubesi yaygın, hem puanlarını üçle çarpınca uçak bileti alabiliyorsun, internet bankacılığı da çok kullanışlı.

aynı dertten ben de muzdaribim. vereceksem de devlete vereyim dedim halkank'ı seçtim. emekli maaşları yattığından halkank yaygındır hem.

ya benim derdim, taksitli, puanlı bilmemnelerde yaygın olsun, finansbank o konuda çok fakir mesela

ben hsbc kartı kullanıyorum yani advantage. taksit konusunda iyi de faizlerde cortlatıyor bilgin olsun.

sağ yukarda anahtar deliği var, oraya anahtarı takıp aktif hale getirmediğin sürece işe yaramaz.

Anahtarla itfaiye vs durumunu aktif hale getirdiğin an asansör hiç bir katta durmaz. Olay anahtar

her asansörde çalışmayacağı kesin; yani cevabım, "yanlış".

biri hayrına yazanları türkçeye cevirse? :)

1. kapı kapatma butonuna kapı kapanana kadar bas. kapandıktan sonra da basmaya devam et.
2. çıkmak istediğin kat düğmesine bas ve kapı kapatma düğmesinden de asansör hareket edene kadar elini çekme.
3. bu senin gitmek istediğin kata doğrudan, hiç durmadan çıkmanı sağlayacak.

*bu yöntem polisler tarafından istedikleri kata çabuk bir şekilde çıkabilmeleri için kullanılır.
*bütün asansörlerde çalışır.

saçmalık, milyonlarca asansör ve onların elektronik kontrol kartları var, sadece resimdeki asansör için geçerliyse bilemem, ama şehir efsanesi bu. vatman anahtarı veya itfaiye seçeneği olmadığı sürece dış çağrılara açıksa asansör durmadan gitmek imkansızdır.

çoğu alışveriş merkezindeki asansörlerde bu yöntem çalışır. hatta orada çalışanlar bilir, hızlı çıkmak için çaktırmadan butona basılı tutarlar. kapı kapanırken yada kapandıktan sonra kapı kapama düğmesine basılı tutunca ara katlarda durmadan sadece içeriden bastığın katlara gidiyor. deneyebilirsiniz öyle asansörde kalma gibi bir durum hiç yaşamadım.

örnek verelim, mark amcayı arkadaş olarak ekleyemiyorsunuz çünkü arkadaşınız değil, ama onun yazdıklarını daha doğrusu publicle paylaştığını görmek istiyorsun, işte bunun için subscribe var.

Birine subscribe olduğunda senin news feedde o kişinin haberleri de yer alıyor

abonelik olayıyla profilin kapalı olması (profil fotosundan başka hiçbir şeyin açık olmaması) birbirine ters değil mi? bu durumda hem profili kapamak hem de aboneliğe izin vermek tuhaf geldi bana. gelen geçen görmesin istiyorum ki kapamışım, ne diye aboneye izin vereyim?

@3 farkındaysan bir üzerindeki arkadaş public olarak paylaşılanları demiş. sen bir şeyi public olarak paylaştıktan sonra zaten sadece subscribe yapan degil herkes görüyor. bu olayın tek farkı o paylaşılan şeyin abone olan insanın news feed'inde gözükmesi. twitter'a selam çakan bir uygulama esasında.

ben de o yüzden sordum ya zaten, son aylarda kimin hesabına girdiysem kapalı profil. bu durumda aboneliğin ne mantığı kalıyor anlamıyorum.

Olay şu, kullanıcı news feedinde birşeyler paylaşıyor, ve sen her seferinde ahmetin mehmetin profiline girip hergün ne yazmış diye takip etmek yerine subscribe oluyorsun.

Halkımız gizlilik ayarlarını hala kullanmayı bilmediği için pek yaygınlaşmaz bizde bu subs olayı

ekstra ücret yok, tonla evrak imzalıyorsunuz açılıyor, size basit bir etrader veriyorlar, eğer daha detaylı bilgi istiyorsanız, derinlik gibi, para vererek lisans alabiliyorsunuz.

Bankaların olayı alıp sattığın hisselerden komisyon kesmeleri

işbankasında yaptığın işlem üzerinden otomatik komisyon kesiyor banka. aylık kullanım ücreti yok. işlem yapmazsan para vermiyorsun. etrader hizmetini hiç kullanmadım, kendim alıp satıyorum. yaptığın işlemin hacmi oranında komisyon ödüyorsun. çok bişi değil.

@mrtksn adanın en büyük yerleşim merkezi burası , pahalılık ve mcdonalds vb. zor :D upload.wikimedia.org

kafana göre yerleşemiyorsun orada,

ya buradan iş bulup gidecen, ya da orada bir iş bulacan o da şöyle oluyor, oraya turist vizesi alacaksın (ben iş bulup ülkenize yerleşecem dersen seni içeri bile almazlar), sonra iş olaylarını halledeceksin, iş yerini ikna edeceksin, ve çalışma izni alacaksın.

Ortalama 5-7 sene çalışıp açık oturum alacaksın sonra da vatandaşlığa başvurursun istersen.

Çalışma izni olmayana iş vermeyi istemez kimse çünkü o belgeyi çıkartmak için bir sürü yasal ıvır zıvır var. El altından gizlice de çalışamazsın, göz yummazlar.

Gidip orada mcdonaldsta çalışırsan, iki gün sonra inşatta işçi olarak çalışmaya başladığında devlet sana hop kardeş sen mc de çalıştın tuğlacılık ne alaka diye hesap sorar.

Şöyle bişey buldum: In 2007, there were 484 people working in the mining sector, 211 people working in the tourism sector and 111 people working in the education sector

dönerci aç . açanların bir bildiği vardır elbet .

aga, yakarlar seni oralarda.

kasabanın resmini koymayı unutmuşum editledim :D sonra dönerci-mcdonalds-inşaat düşünelim tekrar

burda iş bulamama hayat zorluğu- işçi olarak avrupaya göçme gibi bi derdim yok, seviyorum oraları :D yaşama isteğinden dolayı, yoksa otururum burda yaparım mesleğimi normal devam ederim :D

emeklilik hayali olarak mı ertelesem napsam :D iyice bi birikim yapıp oyuncak fabrikası açsam reklamımda güzel olur :D

el altından çalışırsın denenlere inanma şöyle ki, el altından çalışman yasal olmadığı için senin orada yaşaman için herhangi bir destek sağlamaz.

Senin orada x sene legal olarak çalışman lazım ki oturma iznine başvurabilesin, kaçak çalışırsan, el altı çalışmaların sayılmayacak

hocam yerleşim için ülkelerin alan kullanmasına izin verilmiş ama sadece norveç ve sovyetler birliği kullanmış bu hakkı. vatandaşlık zor bu yüzden bence. wikide yazıyor bunlar.
ille de gideceğim diyorsan üç seçenek var, bir: üniversite. resimde en solda görünen yer svalbard merkez üniversitesi. svalbard zaten tohum ekim yeri olarak belirlenmiş ve akademik anlamda canlı bi yer sanıyorum. ikincisi norveçlilerin ve rusların madenleri var, orda amele olarak çalışabilirsin. üçüncüsü de turizm. yaşayanlar daha çok turizmden para kazanıyorlarmış zaten. eski sovyet dönemi yapıları hala korunuyormuş mesela.

evet geçim kaynağı maden-turizm-research-eğitimmiş

hocam sen svalbard'ı boşver, nuuk'u düşün bence. grönland'da alkol çok ucuz, kadınları çok güzel, hem de sosyalistler iktidarda.

norveçtete işçi partisi iktidarda değil mi ? nuukta güzelmiş :D nufusu 7 kat daha fazla ama olsun yine çok değil iyi iyi burda sinemada vardır :D

Bazı promosyonlu yeni rakı paketlerinden çıkıyor. Örneğin 2 70lik rakı bulunan bir pakette bir de bardak var.

Yeni Rakının özel paketleri satılıyor içinde 2 tane rakı bardağı olan onlardan alabilirsin.

Onun dışında herhangi bir yerde tek olarak o bardaklarda satılıyorsa bilmiyorum ama marketlerde paketli kutularda hediye bardaklar geliyor

Bizde var 2 tane:) Set halindeydi o 2 export rakı 2 de yeni rakı bardağı. Havaalanından(freeshoptan) almıştım. Çok güzeller di mi

daha gecende aldim duty free'den. 50'lik iki yeni raki ve iki 'yeni raki bardagi' birarada kutulanmis, her sefer alip set yapayim diyorum zamanla :)

migrosta baktık biz 70'lik iki tane bir kutuda ancak maalesef içinde bardak yoktu. neyse o zaman rastlarsak alacağız napalım.

@ladybug kadıköyde bir kez onlarla içtik rakıyı, artık onlarsız içemiyoruz :)

içtiğiniz mekandan isteyin, ben öyle yapıyorum çoğu da veriyor sağolsunlar.

vatanda yok, teknik olarak bunu yapamazsınız zaten, çünkü cihazların içinde windows gömülü geliyor.

Cihazın recovery sinin silinmesi gerekir

pratik olarak vardı sanki ama ya. hatta duyuur filan hatırlıyorum da:\

ben sormuştum duyuruda sanırım, olmadığını söylemişlerdi.

hala var o olay. alırken dilekce yazıp veriyorsun bı sure sonra işletim sistemının satıs fıyatı iade ediliyor.

Ticaret Hukukunda "haksız rekabet" diye bir kurum vardır, bu tip durumlar için de bu kurumun bir hükmü vardır. O hüküm aşırı kötülemelerden bahseden ama tek kriter aşırı kötüleme olduğu için neyin aşırı neyin olağan olduğunu saptamak zor.

Biliyorsunuzdur, Fatih Altaylı sözlükten bir miktar entry sildirdi ve bu entrylerin bir kısmı Fatih Altaylı'nın ağzından çıkıp, Sözlük'e söylenmiş gg niteliğinde sözlerdi. Bu sözleri alıntı olarak alan yazarların yazıları dahi Fatih Altaylı'ya hakaret niteliğinde görüldüğünden silindi. Ancak sikayetvar. com gibi bir site var, sıkıntılarınızı yazabiliyorsunuz ve hali hazırda kapanmış değil. Belki bu konsept hukuken daha az baş ağrısı sağlar.

haksız rekabet olayında sanırım, x kötü y yi kullan gibi bir durum olması gerekiyor.

Ben sadece x kötüdür diyecem, y, z iyidir ya da onları seçin demeyecem.

Hayır, o kötü bunu kullandan başka bu kötüdür de haksız rekabet içerisinde değerlendiriliyor.

Bence adam yanlış işlem yapmış ama bozuntuya vermemiş. Satışı iptal edip yeni satış yapacak.

peki bunu işlemin üstünden 3 gün geçtiği halde yapabiliyor mu? Gün sonu yapmadan aynı pos cihazı ile işlem iptal edilebiliyor diye biliyorum ama, üzerinden 2 gün geçti, yarın da 3 olacak

Edilebilir. 30 gün iade şeysi neye yarayacak o zaman :)

servis sağlayıcınız ile arayıp görüşün, hatla ilgili bir durum olabilir

faturalıya nar var mı ona bakmak lazım, ya da alo paket falan olabilir

yok aga bizim gnçtrksll faturasız.

faturalı olarak anlamışım, şimdi gençtürksel tarifeli dediğin kampüs cell mi ? eğer öyleyse kampüscell e 20 lira üstü yüklenince sanırım her yöne geçerli 2 saat veriyor.

30tl'lik yükleme yaptığınızda, her yöne 2 saat bedava verecek. bunun yanı sıra 30tl'nizi 150tl yapacak nar paketi alabilrisiniz. zaten turkcell'den turkcell'e 15dk'sı 50kr yazacağı için bolca konuşabilirsiniz. gerçi aylık 600dk'yı geçince bu 15dksı 50kr işi bitiyor galiba.

1 ay olmuş olması gerekiyor mu peki kontör yükledikten beri?

bedava 2 saat için gerekiyor ama nar paketi daha önce hiç almadıysanız kontör ne zaman yüklediğiniz önemli değil. nar paketi 1 ay geçerli ve önceden nar paketi kullandıysanız onun süresinin bitmesi gerekiyor.

(git: 309525)

bu olaya başlamak için ideal yaş vs var mıdır ya da nedir?

bence altın almak daha mantıklı. bi de avivasa'dan var. ama devam etmiyorum. öylece duruyor. param olursa öderim.

ara ve bes yaptıracağım de. çok ayrıntılı anlatıyorlar yanına kadar gelip. olumlu yanlarını onlardan duyarsın. olumsuz yanı ise bir tane bence: işin içinde her zaman banka var :)

olumsuz yanı, işin içinde banka olması değil; senin yatırdığın paradan aidat-hizmet bedeli vs. adı altında şirket tarafından yapılan kesintiler.
her ay aynı parayla altın alsan gene kar edersin 10 senede ve hiçbir kesintiyle karşılaşmazsın.

Eğer bordrolu bir çalışansan ve yıl içinde %35, hadi o kadar olamaz %27'lik gelir vergisi dilimine giriyorsan son derece mantıklı.

Şu şekilde ki 200 TL BES ödediğini varsaysak ve o ay %35'lik gelir vergisi dilimindesin desek maaşına 70 TL ilave devlet tarafından teşvik verilecek anlamına geliyor ki bu dönemde, risksiz hiç bir yatırım aracında 1 ayda %35'lik bir kar bulamazsın. Tabii bu durum doğrudan maaşınla ilgili. %20'lik gelir vergisi diliminden öteye geçemiyorsan bu durumda iade alacağın tutar 40 TL olacak.

Neyse fazla reklam koktu gibi geliyor yazdıklarım; ama mantıklı düşününce BES'ten daha mantıklı bir yatırım aracı göremiyorum eğer risk almak istemiyorsam.

geçti o işler artık.
önceden şartları daha iyidi,
şimdi onları kazık yaptılar.
başka yatırımlara yönelmek daha manıklı bence.
yatır parayı 12 yıl falan sonra bekle ki emekli olasın.
hiç kasamam

bir de ingilizcesi nedir bunun?
ya da italyancası?

kan taşı alabilirsiniz ilerisi için, şu anda sanırım beklemekten başka (peçete değdirmeyin, ya da kağıt yapıştırmayın) yapabileceğiniz birşey yok, benim de başıma geliyor, 3-5 dakika kanadıktan sonra pıhtılaşıp kanama duruyor.

Peçete vs koyarsanız da pıhtılaşmayı geciktireceği için daha fazla sorun olur. Normal kesikte belki işe yarar ama, ben kesiği gayet pistir. Çözüm olarak, etrafta berber varsa ya da yol üstünde, onlardan kan taşı alın bi tane sonrası gelir zaten

bende de var o benlerden. berberden şu tek kullanımlık kan taşlarından aldım, ben kanamaya başlayınca bir tanesinin ucunu hafif ıslatıp, kanayan yere sürüyorum.

italyadayım 5-6 aydır. dolayısıyla kan taşı bulmam zor olur diye sormuştum.
kanadıktan yarım saat sonra kendiliğinden durdu kanama ve sonra işe uğramadan önce bari bir yara bandı alıp üzerini kapayım da kötü görüntü olmasın diyerek eczaneye girdim.

orda bayaa yaşlı bir eczacı, eskiden o kan taşı dediğiniz kalemlerden olduğunu ama zararlı olduğu ortaya çıktıktan sonra satmadıklarını/belki üretiminin bile birmiş olduğunu söyledi. yara bandı dedim, ona da gerek yok çok tozlu topraklı ortamda çalışmıyosan dedi, hiçbişey satmadan yolladı beni.

o kan taşları zararlıymış, bilgilerinize.

oha enty oldu bu resmen. :D

babalara gelirsiniz pek tabi, iş yerinde lisans sınırı var mı onu bilmiyorum (yani home sürümü kullanamazsınız gibi) ama iş yerinde kaçak yakalarlarsa sağlam cezası var

Bilgisayara sağ tık özellikler yaptığınızda alt kısımda ürün kimliği (PID) bulunur, bu sizin lisans bilgilerinizi tutan bir kod. Kontrol esnasında buna bakarlar ve Starter olmadığı anlaşılınca ceza alabilirsiniz.