Giriş
(20)

Bunlara inanıyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
eksisozlukte ve burada da sıkça var olan kişilerden bahsediyorum Şimdi bir soru sorsam desem ki maasiniz ne kadar, 10 bin dolarlar, yarın milyonlar havada uçuşur.Hiç kimse mesela burada asgari ücret almaz. Ben asgari ücret alıyorum ve bana bu kadar zam gelecek diyeni gormemisinizdir eminim. Buralard
eksisozlukte ve burada da sıkça var olan kişilerden bahsediyorum
Şimdi bir soru sorsam desem ki maasiniz ne kadar, 10 bin dolarlar, yarın milyonlar havada uçuşur.
Hiç kimse mesela burada asgari ücret almaz. Ben asgari ücret alıyorum ve bana bu kadar zam gelecek diyeni gormemisinizdir eminim.
Buralarda böyle tip çok. Niye mesela bunu yapıyor sizce bu elemanlar, bundan ne zevk aliyor.
İnandırıcı da değil. Düşünsene milyon kazanıyorsun eksiduyurudan mercimek köftesi sorusuna cevap veriyorsun falan, Ne bilim bana inandırıcı gelmiyor. Size?
0
tahirkemalbozoglu
(20.07.25)
Göstermek gizlemek içindir diye düşünüyorum ben. Ama neyi gizlemek dersen bilmiyorum, gizli çünkü:)
0
encokbenisevinnolur
(20.07.25)
İnanmak istemiyorum:(
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Asla.
0
gobekliraki
(20.07.25)
Ama bence zenginler de boş yapar. Mercimek köftesi duyurusuna cevap yazar ama ben inanmak istemiyorum çünkü benim hiç param yok.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Bizim de insan olduğumuzu unutuyorsun. Biz de bir şeylere katkıda bulunmak istiyoruz, sevmek, sevilmek, saygı görmek, takdir edilmek istiyoruz. Ben mesela günde 150 ayrı telefon görüşmesi yapıyorum. 7/24 çalışıyorum. Kazanıyorum da, ancak bunların hiç biri benim de sizler gibi hissetmemin önüne geçmiyor. Maaşlı biriyken ben de senin gibi düşünüyordum bu arada. Zenginin ne işi olur diyordum, ama kendi açımdan dediğim gibi ve artı olarak mesela burada birazcık takılıp, okumak, yazmak güzel bir kaçış oluyor. Kafa dağıtmaca. Biz de insanız.
0
Shepard
(20.07.25)
Bazı insanlar bilerek veya bilmeyerek bir yol tutuyorlar ve bayır aşağı gibi hızlanıyorlar. Kimisinin şansı yaver gidiyor ve asgari ücretin iki katı maaş alırken bir iki sene sonra ayrılık ortalama kazancı 40-50asgari bandına çıkıyor. Oluyor öyle.

Alışkanlıklar hemen terkedilmeyecegi için evet aylık yarım milyon, hatta bi milyon kazanan adam sözlükte yazabilir.

Ama bir kısmının sahte olduğunu düşünüyorum.

Beşyüz bin maaş alan adamın sözlükte çok işi olmaz bence. Ama kendi işletmesini yürüten biri bu paraları kazanabilir
0
biseysorcaktim
(20.07.25)
Çoğu bu soruya uğramaz :) bende senin gibi düşünüyorum. Bir ihtimal anadan babadan zengindir boş vakti çoktur. O noktaya çabalayarak gelen adamın boş vakti olacağını sanmam.
0
mirty
(20.07.25)
Kendi adıma, maaşlı çalışmıyorum ama bahsettiğinize yakın aylık gelirim olup olmamasıyla mercimekli köftenin ne alakası var?
Compu siteyi ilk kurduğu aydan beri duyuru kullanıcısıyım. Bazen uzun müddet girmiyorum, bazen hemen her gün takılıyorum. Sorularım olursa soruyorum. Bunun için dar gelirli mi olmak lazım?
0
yadigar
(20.07.25)
Hiç dar gelirli sayılmam.
Birçok branşta epey yorulup, çokca yıprandıktan sonra, parayla para kazanabileceğim bir sürece girdim. Bir iki saat bir şeylerle yoğun ilgilendikten sonra günün geri kalanı bana kalıyor.
Bildiklerimi paylaşmak hoşuma gidiyor.
,Yemek yapma konusu yumuşak karnım. O yüzden mercimek köftesi konusu aşşırı ilgimi çekti.

Sahi soru neydi?
0
Mirket
(20.07.25)
10k usd kazanmiyorum ama o paranin her gece private partilere gitmeye yetmeyecegini, sadece normalin üstünde bir hayat sürmek icin yeterli oldugunu anlayacak vizyonum var.

daha iyi ev, daha iyi araba, gittiginde daha konforlu bir tatil. 10k usd daha fazla bir seye kendi basina yetmez. tr'de yasiyorsan, cocukluysan dogru düzgün bir koleje bile gönderemiyorsun.

eksiye genelde beyaz yaka insanlar takiliyor. cogu öyle bir maas almiyordur tabii ki ama o seviye geliri de olan vardir. neden inanma güclügü cekelim.
0
sonsuz
(20.07.25)
Aklı olan zengin fakirlerin arasında "Benim param var" demez. Neyse oynat devam.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
@sekizdokuz, burada kimse birbirinin arasinda degil. browseri kapatinca yokuz biz.
0
sonsuz
(20.07.25)
o kadar parası olan adam buralara girmez. keriz avi.na geliyor.
0
mikahakkinen
(20.07.25)
Duyuruda her 10 kisiden 9'u,

- Yurt disinda yasar veya oraya sürekli gider.

- Tatil rotalari hep EU ve USA'dir.

- Bankada mutlaka degerlendirecek parasi vardir, ev veya araba almak konusunda kararsizdir.

- Hepsinin arabasi vardir ve evleri kendilerinindir ve bunlari kendi kazandiklariyla(!) almislardir.

- is firsatlari girladir. istanbul Levent'te iken birden Stockholm veya New Jersey'den teklif gelir ama kararsizdir.

- Beyaz yaka olan kizlarin ofislerinde mutlaka ona yazilan üç-bes erkek vardir ve hangisine yürüyecegi konusunda kararsizdir veya erkek olanlar onlari kesen kizlarin onlardan hoslandigina inanir

- Sosyal medyadan bir erkekle tanisma fikrini yerin dibine sokar ama yine sosyal medyadan tanistigi adamla flörtlesir hatta evlenir ve yeri gelir burada ifsa yapar. Hatta bazilarinin gönül isi yine uluslararasidir.

- Gündelikçisine maas baglayan vardir ama bunu memur zammina endekslemek hususunda epey kararsizdir...

Liste böyle gider. Yani burasi gerçekten de TR'de degil, Kuzey Avrupa'da bir ülkede yasayan insanlarin dertlendigi bir yer görünümü verir.
0
feastofthedamned
(20.07.25)
@sonsuz: olum sen bu roasting denen naneyi Arbre dışında kimseye yapamıyorsun, zorlama
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
@sekiz, pardon sedat peker
0
sonsuz
(20.07.25)
Humor yok zorlama, yoruyorsun bizleri hadi selametle
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Senin ne kadar eksik bir social scheme algın var lan. Ben ne alaka sonsuz la. Buna uyuz olan herkesi koyun koyuna sanıyor avel
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Ben inanıyorum, esas sıkıntı düşük kazancı olanlar gelip yazmıyor, haliyle herkes uçuyor kaçıyor sanılıyor.
0
kimlanbu
(21.07.25)
m e b
(21.07.25)
(14)

Trafikte sorunsuz stressiz bir gününüz oldu mu?

messina123
Makas atanların olmadığı, motorcuların abuk sabuk aralardan kör noktalardan son sürat geçmediği, taralı alanları, emniyet şeritlerini işgal eden uyanıklardan uzak, hız sınırı 50 olan yerden 120’ye geçen oelerin olmadığı bir gününüz oldu mu? Son yıllarda benim hiç olmadı.Şunlara şöyle ödeyebilmeleri
Makas atanların olmadığı, motorcuların abuk sabuk aralardan kör noktalardan son sürat geçmediği, taralı alanları, emniyet şeritlerini işgal eden uyanıklardan uzak, hız sınırı 50 olan yerden 120’ye geçen oelerin olmadığı bir gününüz oldu mu? Son yıllarda benim hiç olmadı.

Şunlara şöyle ödeyebilmeleri için arabalarını satacakları 200-300’er bin cezaları yazacaksın. Bak bakalım nasıl kedi gibi oluyorlar.
0
messina123
(20.07.25)
Takılacak o kadar çok büyük şey var ki trafikte huzurlu bir gün geçirip geçirmediğime dikkat edemedim.
0
muhayyer divan
(20.07.25)
Asla. Arabalar bitti bir de son yıllarda yayalar başladı. Yolun ortasından avel avel yürüyorlar, kornaya basınca da anlık korkup sana kızıyorlar.
0
gobekliraki
(20.07.25)
daha donel kavsak kurali bilinmiyor, yaya gecidinden bi haber milyonlarca surucu var, ben kullanmadigimda prenses koltugunda bile sinir stres sahibi oluyorum.
0
tuborg yesili
(20.07.25)
Ben alıştım. Yayalar malca davranabiliyor, korna bile çalmıyorum yavaşlıyorum. Motorcular sağdan soldan kendi hayatlarını tehlikeye atarak geçiyorlar, o aptallar geçsin diye sağa sola azıcık kaydırıyorum. Otomobil sürücüleri de her şeyi yapabilecek insanlar, yapıyorlar da alıştım. Ahaaa kıracak, ahaaa bilmem ne diyerek ihtiyatlı sürüyorum. Dün mesela 50 ile gidilen yolda bir aptal sürücü bildiğin durdu. Ben de durdum ama trafiği öyle bir tehlikeye attı ki... Kadın sürücüydü. Onlara da alıştım. Takmıyorum, laf söylemiyorum, bir şey yapmıyorum. O yüzden trafikte sıfır stres ile ilerliyorum. Her bir kilometre 2 dakikada gidilir diyerek bu konuyu da kafamda çözdüm.
0
Shepard
(20.07.25)
Olmadı, doğru dürüst küfür bilmeyen ben, küfürbaz oldum çıktım.
Makasçılar, üstüme sürenler, sinyal vermeyenler, ordan burdan fırlayan motorcular, sırf kadınım diye “aklı sıra” yardım edenler, kaynak yapanlar.. nefret ettim bu ülkeden.
0
mor oje
(20.07.25)
İstanbul'da araba sürerim diye ehliyet almıyorum. Tam delirmelik olay.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Araba sürmeyi 13 yaşında öğrendim ama ehliyet almıyorum, öyle diyeyim.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
muhayyer +1 trafikte kimse umrumda değil
0
Rondak
(20.07.25)
Olmadı.

Keşke umurumda olmasa benim de.
Muhakkak söyleniyorum ve arabalarla konuşuyorum. Ama yalnızken söylenmiyorum ve daha rahatım.

Yalnız şöyle bir durum var. Yıllardır çok düzgün araba kullanırken artık ben de istemeden ve yanlışlıkla magandalık yapıyorum bazen. O kadar çok arıza tip var ki haklı ya da haksız onlar gibi davrandığım oluyor nadir de olsa. Memnun değilim bu durumdan.
0
biseysorcaktim
(20.07.25)
Avrupa harici olmadı
0
mirty
(20.07.25)
bizim gibi stresli ülkelerde bastırılmış nefret trafikte çıkıyor. her trafiğe çıkışımda bu sefer sinirlenmeyeceğim diyorum ama illa sıkıntılı araç kullanan birine denk geliyorum. tabii ki sinirleniyorum.
0
mikahakkinen
(20.07.25)
pandemi zamanı cumhurbaşkanı gibi gezdiğimi hatırlıyorum. önümde ve dikiz aynasında tek bir araç görünmüyordu. onun haricinde sabah 5-6 gibi yola çıktığım zamanlar da oldukça keyifli oluyor.
not: istanbul
0
lazpalle
(20.07.25)
Normalde hiç sevmezdim ama arabanın camlarını arkalar tamamen karartılmış sürücü tarafındaki camları ise 1 numara karartılmış şekilde film kaplattığımdan beri hiçbir sorun ile karşılaşmadım. İçini göremeyince kimse bulaşmıyor.
0
titanic kemancısı
(21.07.25)
Maalesef hayır her geçen gün de artıyor stres.

Otobanda tüm şeritler aynı hızda gidiyor, hatta sağ şerit sola göre daha boş oluyor mecbur sağ, orta, sağ şeklinde gidiyorum kamyon/tır denk geldikçe. Sol şerit treninden nefret ediyorum.

Şehir içi motosikletler dokuz canlı gibi hareket ettiği için bazen önüme baktığımdan çok sağ sol aynalara bakmak zorunda kalıyorum. Arabayı sola yanaştırıyorum sağdan geçiyorlar diye bir tane numune çıkıp iki şeridin arasından geçmeye çalışıyor, korna/ara gaz falan yapıyor sağa yanaşıyorum bu kez sağdakiler aynama sıfır geçiyor. Motosikletli canı kurtarmaktan cennetlik olacağım sanırım.

Emniyet şeridinde 120 ile sıfır geçen, her katılımda/ışıkta kaynak yapanlar da canımı sıkıyor.

Bir de otobanda orta şeritte 80-90'la giden gamsızlara giderek daha çok kızıyorum hiçbir şey umurlarında değil öylece gidiyorlar. Trafik oluşturduklarının farkında bile değiller.

Çözümü aracı mümkün olduğunca kullanmayarak buluyorum her gün işe falan gidip gelsem sinir hastası olurum. Bu şekilde yaşayanlara, işi trafiğe çıkmak olanlara Allah sabır versin.
0
chicha_v2
(21.07.25)
(2)

Freelance gelir belgesi ile konut kredisi

Rao
Merhabalar, Vergi kaydı olmayıp , freelance iş yapanlar gelirini belgeleyerek, konut kredisi kullanabililiyor mi ? Çok teşekkürler.
Merhabalar,

Vergi kaydı olmayıp , freelance iş yapanlar gelirini belgeleyerek, konut kredisi kullanabililiyor mi ?
Çok teşekkürler.
0
Rao
(19.07.25)
banka hesap hareketlerini paylaşırsan kredi başvurusunda dikkate alırlar. her bankanın risk algısı farklı olabilir.
0
fistikthecat
(19.07.25)
Ykb bana bu şekilde verdi.
Yaptığım işleri, anlaşmaları Türkçeye çevirip dosyaya ekledim, maaş haraketlerini (garanti bankası) ekledim ve verdiler.

Para garantiye yattığı halde onlar vermedi.
0
biseysorcaktim
(19.07.25)
(6)

Chatgbt pro üyelikte görsel limit var mı?

egerbiryolcu
En fazla kaç tane görsel oluşturuluyor
En fazla kaç tane görsel oluşturuluyor
0
egerbiryolcu
(18.07.25)
var ama yüksek.
limit söylenmiyor. chatgpt'nin kendisi 100 civarı dedi ama pek güvenilir bulmadım bu cevabı.
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
Bana da ücretsiz için on beş tane dedi ama halbuki üç dört tane anca oluşturuluyor o yüzden ben de yüz demesine güvenemedim. Elli olsa bile yeterli ama...
0
🌸egerbiryolcu
(18.07.25)
o kadar oluyor.
sık sık oluşturunca "biraz bekle" diyor. sanırım 24 saatte şu kadar limit yerine 3 saatte şu kadar limit var.
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
aldığımdan beri hunharca görsel oluşturtuyorum bir kere de limit doldu demedi. ama bazen 1-2 dakika bekle diyebiliyor.
0
nolmus yani
(18.07.25)
hocamlar meraktan soruyorum bu görselleri ne amaçla ve niye oluşturuyorsunuz?
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(18.07.25)
ben eğlencesine kullanıyorum.

ama geçen birine bir web sitesi yapılması gerekti.
wix üzerinden bir template ile e-ticaret sitesi oluşturdum hızlıca.
bu ticaret sitesine demo olarak ürün girmemiz gerekiyordu.
sağdan soldan resim bulmak yerine ChatGPT'ye istediğim tarzda bir sürü görsel oluşturdum.

Rengi, dokusu birbirine benzeyen aynı sanatçıdan aynı tarzda çıkmış el yapımı bardak, tabak, çömlek gibi ürünler yaptırdım.

çok da şahane oldu.

realm world use-case'lerden biri bu.
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
(9)

Netflix dizi önerisi - paralel evren zamanda yolculuk vb

gadlemler
selam film guruları,Pek dizi seyretmiyorum, konsantrasyon problemim var. Saracak bir dizi arıyorum. Konusu paralel evren, zamanda yolculuk vb olabilir.Dark favorim olmuştur. Stranger things, fringe de severim. Bu tarzlarda, sürükleyici dizi öneriniz var mı?
selam film guruları,
Pek dizi seyretmiyorum, konsantrasyon problemim var.
Saracak bir dizi arıyorum. Konusu paralel evren, zamanda yolculuk vb olabilir.
Dark favorim olmuştur. Stranger things, fringe de severim.
Bu tarzlarda, sürükleyici dizi öneriniz var mı?
0
gadlemler
(17.07.25)
manifest
0
sonsuz
(17.07.25)
netflix Türkiye'de var mı bilmiyorum ama, Stephen King uyarlaması ve sadece 8 bölümlük şu diziyi kesinlikle öneririm: 11.22.63
0
nhk ni youkosu
(17.07.25)
Vortex
0
sons of freedom
(18.07.25)
Dark
0
gobekliraki
(18.07.25)
Sürükleyici dizi denince eğer izlenmediyse Lost tavsiye ederim. Oldies but goldies.
0
thracia
(18.07.25)
ne dizi ne netflix karakterine uyuyor ama yazmadan duramadım.
coherence adlı film gerçekten şahane. tavsiye ederim. paralel evren konulu
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
Netflix dizisi değil ama Tales from the Loop
0
peki madem
(18.07.25)
Maniac
The OA
0
auroraaurora
(18.07.25)
1889
lost
russian doll
0
co2s2
(18.07.25)
(4)

Çalıştığınız yerlerde işler nasıl

gobekliraki
Hareketli mi, durgun mu, yaprak kımıldamıyor mu?Sektör de belirtirseniz iyi olur.
Hareketli mi, durgun mu, yaprak kımıldamıyor mu?
Sektör de belirtirseniz iyi olur.
0
gobekliraki
(17.07.25)
Dijital reklamcilik, asiri yogun.
0
sertac akin
(17.07.25)
mimarlik bürosu.
bir yildir durgun.
ruhum emcükleniyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.07.25)
Hırdavat
Genel olarak Türkiye çapında durgunluk var. Faizler yüksek olduğu için dolaşımda değil. O yüzden para harcama çok düştü. O yüzden arabası tamir olacak olan da bekletiyor ev alacak olan da bekletiyor üretim yapacak olan da bekletiyor.
Düşük gelirlerinin parası da borçlarına, midesine veya barınmaya gidiyor zaten.
0
etna
(18.07.25)
yazılım, startup.

işler var ama çok sönük geçiyor. kimsede heyecan yok.
ayrılanlar oldu yerine yenisi gelmedi.
şirket batacak mı acaba sonraki ay maaşımızı alabilecek miyiz düşüncesiyle iş yapmaya devam ediyoruz. saldık epey.

abd'de yaz ayları sönük geçermiş. tatil moduna giriyorlarmış ve hiç çalışmıyormuş bazı sektörler. bizdeki durum onunla ilgili de olabilir.
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
(12)

uyuşturucu kullandığınız soruluyor mu?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
ya da "ilaç kullanıyor musun" şeklinde yumuşatıp soruyorlar mı? ne sıklıkla maruz kaldınız?
ya da "ilaç kullanıyor musun" şeklinde yumuşatıp soruyorlar mı? ne sıklıkla maruz kaldınız?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.07.25)
Bana genelde ilaç kullanıyor musun diye soruyorlar ama bunu steroid kullanıyor musun diye soramadıkları için böyle soruyorlar diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.07.25)
garip bir şekilde polis çevirmesinde sordular.
0
gobekliraki
(17.07.25)
Hiç sorulmadı. Hal, harekete bakarak mı soruyorlar acaba?
0
gnosis
(17.07.25)
Çok zayıf olduğum için bir kaç kişi sormuştu. Bu kadar zayıflık eroin, kokainle mümkün gibisinden.
0
amortisman
(17.07.25)
bi aralar sormayip direkt kanal soruyorlardi :D
0
gule gule
(17.07.25)
hiçkimse böyle bi soru sormadı bugüne dek
0
deartheodosia
(17.07.25)
hayir.

böyle bisi soran kullanmistir ama. kisi kendinden bilir isi.
0
sonsuz
(17.07.25)
sadece hastaneye, acile gittigimde sorulmustu.
0
antikadimag
(17.07.25)
Polis ya da doktor ilaç kullanıyor musun dese sanırım uyusturucudan bahsettiklerini anlamam.

Hayır sorulmadı, sorukduysa antihistamin kulllaniyorum alerjim için demisimdir, soran kişi de anlatmıştır sanırım.
0
biseysorcaktim
(17.07.25)
Bana çok soruluyor, ki hiç kullanmadım. Benim soranlardaki gozlemim, konuşmada bir doğdrudanligi ancak madde etkisindeyken, sarhoşken yakalanabilecek bir şey olarak görmeleri. Ezik ya da yalaka tipler soruyor bunu genelde.
Bazen şakaya vurup "evet... küçükken kazana düşmüşüm" diyorum.
0
encokbenisevinnolur
(17.07.25)
22-23 yıl kadar evvel arkadaşla gece istinye sahilde saz çalıp türkü söylüyorduk. Etrafımız kalabalıklaştı, 7-8 kişi olduk. Birisi kokain kullandığımı ima etmişti (çizgiler falan demişti) anlamamıştım bile.
0
yadigar
(18.07.25)
tamam da uyusturucu kullaniyor musun'un yumusatilmis hali ilac degil ki, hap falan derler. ilac kullaniyor musundan kasit, bir doktor randevusundasindir, bir asi vs olacaksindir, alerji veya tepkimeye girilmesin diye onceden bilinme amacli bu sekilde sorulur.

bana cok soruluyor, tipimden dolayi herhalde uasdhusa. isin ilginci hic kullanmadim.
0
baldur2
(18.07.25)
(21)

Onlyfans vb kullanan kızların utanması yok mu?

daredevilin altinci hissi
Arkadaşlar soru başlıkta. Ekonomik kriz kolay para kazanama yüzünden fenomenlerin seks videoları barisreus gibi hesaplarda paylaşılıyor. Bu kızlar utanmıyor mu?
Arkadaşlar soru başlıkta. Ekonomik kriz kolay para kazanama yüzünden fenomenlerin seks videoları barisreus gibi hesaplarda paylaşılıyor. Bu kızlar utanmıyor mu?
0
daredevilin altinci hissi
(16.07.25)
Seks ve kadinligi satarak para kazanmak yeni bir sey degil, OF'den evvel de vardi.

Ayrica OF için para harcayan kerizler düsünsün(porno bedava oldugu hâlde).

Diger tarafta zengin erkek kafalayip, parasini tokatlamaktan daha dürüst bir sey yapiyorlar. onlyfans'çilar.
0
feastofthedamned
(16.07.25)
ben şeyi anlamıyorum.
yüzlerini gösteren bu kişilerin ailesi, akrabası yakını yok mu hiç?
ne kadar seküler olsalar da kimse bunu kabullenmez bence. herkesi siliyorlar mı bu insanlar.

bi de asıl merak ettiğim şey, x kişisinin videosunu sağda solda korsan yayınlayan barzolar asıl suçu işlemiş olmuyor mu. diğerleri toplumsal olarak doğru da olsa yanlış da olsa bir iş yapıyor. bu bahsedilen kişiler ise tam anlamıyla hırsızlık yapıyor.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
utanilacak bir sey mi yapiyorlar?
hirsizlik, haksizlik, yalan söylemek mesela utanilacak seyler.
0
sonsuz
(16.07.25)
@biseysorcaktim herkesin ailesi ayni degil ki.

herkes hatirlamaz belki ama 90lar boyunca ve 2000lerin baslarinda manken furyasi cok yaygindi. sarkicilar, futbolculara ek olarak ulkenin en buyuk "celebrity"leri mankenlerdi ve normal gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda falan ciplak kadin gormek cok yaygindi. carkifelek, turnike gibi aksam oturup tum ailenin izledigi yarismalar da gene son derece acikti. yani demek istedigim, bu tip seyleri takmayan, "ailesi akrabasi" rahatsiz olmayan kesim hep vardi, hatta simdikinden cok daha fazlaydi. yeni cikmis bir konsept degil yani.

bir de bu kizlar para mi caliyor, "utanmasi yok mu" diye sorulmus da...
0
hot potato
(16.07.25)
Üşenmezseniz bu bölümü diinleyin. open.spotify.com

Benim hatırladığım bu kişi özelinde, utanmak bir yana, az para kazanılan düz işleri yapmayı aptalca bulduğu, ailesi ile ilişkisini de anlatıyordu.
0
(16.07.25)
Gösteren olduğu sürece bakan da olur. Karşılıklı bir durum var.

Sonra yaşamlarında karşılarına çıkabilir mi evet, ama abisi miyiz babası mı kendileri düşünmesi lazım.

Bir de bu işin arkaplani var, @hot potato'nun dediği güzel bir örnek.mesela. Eminim 80 ve 90lardaki magazin celebritylerini model ve örnek alarak büyüyen nesilden az onlyfansci çıkmamıştır, sonra bir de kanaat önderi yaptılar bazılarını. Diğer tarafı, şimdi of var, eskiden de işte manken oyuncu olma sevdası vardı ki hala var.

Özetle, utanmıyorlar mi demekle bir yere bağlanacak mevzu değil. Ekonomik kriz kolay para da çok güdük bir açıklama bence. Kimin ne amaçla ve ne hedefleyerek x platformunda olduğunu bilmek.mumkun değil.

Bir ara ekside psikiyatristmis gibi yazdığı sonradan ortaya çıkan bir yazar vardı, mesela terapistlere sözlükten birilerini refere edip para alıyormuş falan diye rezalet başlığı çıkmıştı. E şimdi, bu doğruysa mesela, bu utanmıyor mu? Buna da istersek ekonomik kriz kolay para diyebiliriz. Örnekler çoğaltılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(16.07.25)
Erkekler de açıyor. Bizim arkadaş pornolar çekiyor.
0
runaway
(16.07.25)
Paranın nereden geldiğini çok da önemsemeyen aileler var. Görünürde çocuğunu evlatlıktan reddetmiş gibi davranır ama para akışı devam ettiği sürece çok da sesini çıkarmaz. Cinsel yöneliminden ötürü ailesi tarafından reddedilen birçok influencerin ünlü olup para kazanmayı başladıktan sonra aileleri tarafından kabul gördüğünü biliyoruz.
0
sekizdokuzon
(16.07.25)
utaniyorlar, para eziyor tabii bu utanmayi. zaman gectikte utanma duygusu da kalmiyor.
0
gule gule
(16.07.25)
Bir de girişimciliğin önünün komple kapatıldığı herkesin memur ya da dar gelirli beyaz yakalı olmaya zorlandığı bir ekonomi atmosferinde hayatı düzgün yaşamak ya da anlam arayışında olmak gibi kaygıları olmayan, toplumda var olmanın tek yolunun iyi para kazanmak olduğu dayatılan genç insanların bu yollara girmesi bana çok tuhaf gelmiyor.
0
sekizdokuzon
(16.07.25)
Türk erkeği para verir miymiş OF’a? Şaşırdım.
0
gabe h coud
(16.07.25)
kadın olsaydım bende of açardım valla temiz iş alıcısı fazla. öyle sex videosunada gerek yok ayak göstersen milyonlar kazanırsın. of dışında canlı yayın uygulamalarında iki dekolte şov yaptın mı parayı kaldırıyorsun.
eskortluktan daha iyi bir iş.
güzelde olmana gerek yok simge barankoğlu diye bi kadın var duba gibi instagram abonelerinden aylık 5milyon kazanıyormuş.
bu paraları kazandıktan sonra bana ne akrabalardan elalemden.
0
my fault
(16.07.25)
yok. utanmıyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(16.07.25)
hot potato +1

şu an meşhur olan pek çok popçu, sunucu, vs çoğunun memesini poposunu görürdük gazete eklerinde :)
şu an tuhaf gibi gelebilir ama büyük gazeteler sabah, hürriyet falan her haftasonu magazin eki verirdi. şu an çok meşhur olan pek çok kadın çıplak poz verir, cinsel açıklamalar yapardı. gayet normal gelirdi herkese. daha az ünlü olanlar ise bulvar gazetesine soyunurdu. o her gün çıkardı. o zamanlar ergen olan bizlere çok çektirdiler mesela.
parayı bulduktan sonra hepsi namus timsali açıklamalar yapıyor günümüzde. ailesi, çocukları falan da meşhur oldu hatta.
yani para geldikten sonra utanma falan olmaz kimsede.
0
abelardo
(16.07.25)
olay parada bitiyor. aynı durum gayler için de geçerli. instagramda karadenizli gay bir çocuk var, babası normal şartlarda oğlunun gay olduğunu görse vuracak bi tip. ancak para kazandığı için bir şekilde kabulleniyor.

onlyfansçilerin birçoğu için de bu böyle. para maalesef ailenin evladını kabullenmesinde bile büyük rol oynuyor.
0
asap raki
(17.07.25)
asap raki'nin tespiti çok doğru. sosyal medya gaylerinden only fansçılara kadar tüm bu marjinal kitle iyi para yaptıkları için ne toplum ne de aile baskı yapmıyor bunlara. tam tersi lüks mekanlarda takılıp saygı görüyorlar.
0
runaway
(17.07.25)
OF'dan once de eskortluk vardi, dumduz orospuluk vardi, pavyonlarda konsomatrislik yapanlar vardi var oglu vardi. onlarin aileleri ne kadar aile idiyse bunlarinki de o kadar.
0
warrior princess
(17.07.25)
Oğlunu, karısını, akrabasını başkalarının hakkını yiyerek işe sokan, Sınav sorularını çalan, çalınmış sınav sorusuyla okul kazanan, kara para aklayan, gözümüzün içine baka baka hukuku kendi amaçlarına alet eden, her şeyin farkında olmasına rağmen kendi çıkarı için bütün bunları alkışlayanlardan ahlak nutukları dinliyoruz.

Ama ülkede bunca ahlaksızlık, çürümüşlük varken, tamamen kişinin kendi kararı ve rızasıyla yaptığı, yararı zararı sadece kendisini bağlayan şeyler için insanları parmakla işaret edip "şu ahlaksızlara da bakın, bunların aileleri hiç utanmıyor mu?" diye merak etmek.

Ülkede bir ahlaksızlık, utanma sıralaması yapılsa onlyfansçılar kendilerine listenin sonunda bile yer bulamaz.
0
thracia
(17.07.25)
Ülkede büyük bir kesim çıplaklıkla barışık. Gerçekten barışık.

Üstteki cevapları okudum. Doğru söylüyorlar. Biz Özcan Deniz'in bile g*tünü gördük. Hem de ana akım medyada.

Sağ - muhafazakar iktidarlar algımızı çok değiştirdi. Eskiden çıplaklar kampı vardı bir sürü. Millet normal karşılardı.

Nitekim ülkedeki bunca rezalete rağmen utanacak en son grup onlyfansçılar.
0
yurtsuz john
(17.07.25)
utanmıyorlar çünkü çok para kazanıyorlar.
ailelerini ve çevrelerini de bu durumdan yararlandırıp bir şekilde kabul ettiriyorlardır muhtemelen.
ya da belki bazıları bağlarını koparıyordur.

bu arada bunun utanılacak bir şey olduğunu düşünmeyenlerdenim.
sadece bir tür cesaret gerektiriyor, utanmak derken belki siz de onu demek istemişsinizdir.
kolay bir şey değil, yapabilecek insan var, yapamayacak insan var.
yapabilene helal olsun.
her iş gibi bunun da bedelleri var sonuç olarak.
yani sadece "ayda şu kadar parayı götürdü" olarak görülmemeli, sonuçları ağır oluyor ve bu sonuçlarla yüzleşmek de eskisi kadar uzun sürmüyor.
mesela arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar yaşıyorlardır, bazı aile üyelerini hayatlarından çıkartıyorlardır, erkeklerle ilişkileri sadece alışveriş düzeyine düştüğü için duygusal yoksunluk yaşıyor, ilişkilerinde derinleşemiyor, duygusal partner bulamıyor olmaları mümkün.
bu sonuçlarla yüzleşmek birkaç ay içinde gerçekleşir en fazla, yıllarca saklanabilecek bir şey değil artık günümüzde.

neticede, bu da bir seçim.
bence bedelini ödemeyi göze almakla ilgili bir şey, utanmakla değil.
0
blatta hiberna
(22.07.25)
para kazanıyorlar diyerek bu duyuruyu görme ihtimali olan genç insanları dolaylı ya da doğrudan teşvik etmeyelim.

para kazanmak isteğiyle bunu yapsalar ve göze alsalar bile çok az bir kısmı para kazanabiliyor.

yüzde 90lar gibi bir orandaki kısmı ise pişman oluyor sonrasında.
geçinebilecek kadar para kazananların oranı yüzde on'dan az.
0
biseysorcaktim
(22.07.25)
(10)

Öndeki araca tampona hafifçe surttum

biseysorcaktim
Not yazıp camina mi bırakayım. Ufak bi çizik. Silince geçer belki. Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan. Ne kadar tutar sizce masrafihttps://ibb.co/4gRjRH3Lhttps://ibb.co/1tXstHFDhttps:/
Not yazıp camina mi bırakayım.
Ufak bi çizik. Silince geçer belki.
Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan.
Ne kadar tutar sizce masrafi


ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

edit:
silince daha belirgin oldu.
biraz canım sıkılacak galiba.

ikinci resimde alt tarafta bir çizik var. onu sonradan farkettim.
boyası kalkmış galiba çünkü o hizada benim arabada beyazlık vardı.
bende belirgin bir şey yok, silince geçer şeklinde.

pasta cila falan bu gibi şeyler için mi?
not bırakmakla hata mı ettim. birine zarar verince not bırakılır diye biliyorum ben. görmezden gelmeye içim el vermez.
benim araba biri böyle sürtse ve not yazsa ben önemsemezdim.
sokağa baktım her araba var böyle şeyler. zaten parkın sorun olduğu yerler buraları.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
iban isteyin 3bin lira gönderin mesele kapanır.
0
house md
(16.07.25)
bir kaç arkadaşa sordum da not yazmasan daha iyiydi falan dediler.
3bin fazla değil mi ya, youtube'da gördüm 150-200 liralık malzemelerle silince geçiyor böyle şeyler. hadi olsun 500-1000 göndereyim ben isterlerse.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
Pek “hafifçe” bir sürtmeye benzemiyor. 3-4k tutabilir.

Not bırakmanız çok yerinde olmuş diğer türlüsü şerefsizlik olurdu çünkü.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.07.25)
Bu hafifçe sürtme içeren ufak bir çizik değil. ₺ 150-200'lik de değil. TikTok izlemeyi azaltın :)

Pasta cila geçmiş. Boya kalkmış. Mini onarım paketlerine ucundan kıyısından sokabilir mi bilmiyorum. Eğer lokal boya yaparsa hasarlı olarak algılanacak her türlü. Arabası pek değerli olmayanlar, eski olanlar ya da satmayı düşünmeyenler ufak çiziklere sanayilerde vs. müdahale ediyorlar tabii. Aynı şekilde araç kiralayan filolar da böyle boya çekip devam ediyorlar.

Bırakılan not ile ulaşsın. Tutanak tunun. Kasko karşılasın. Yolunuza devam edin. Sürtüp gitsen arkadan küfür edip polise tutanak tutturacaktı. Orada tespit edilirse sıkıntı çıkabilir ama polis çok uğraşmıyor, tutanak tutturup kaskoya geçirtiyor. Sigorta şirketleri onu inceliyor merak etme. Her çizikten seni sorumlu tutamaz.

Senin arabana da biri sürtse ve not bıraksa emin ol önemsersin. Önce gününün içine eder, sonra da bembeyaz arabanda o siyah çizgileri her gördüğünde canın sıkılır. İstanbul trafiğinde tampona sürekli sürtüyor birileri ama işte. Olsun not bırakmaları/bırakman sürtüp kaçmalarından/kaçmandan iyidir.
0
nawar
(16.07.25)
teşekkürler.

pasta-cila geçip boyanın kalktığını nasıl anlıyoruz? ilk kez başıma geldi böyle bir şey. bilgim hiç yok ne yazık ki.
3-5 bin ödemek ya da biriyle uğraşmak hiç istemiyorum ama arkamdan küfür/beddua almayı daha da istemiyorum. o yüzden not yazdım.

çekip gitsem farkedilir mi emin değilim. apartmanların kamerası var gerçi ama yine de anlaşılmayabilir.

olay benim sokağımda oluyor. iki üç ev beride. arabam da duruyor bıraktığım yerde.

ilk resimde kırmızı alanın üst kısmında bir grilik var. silince geçti orası. pek müsait değildim o yüzden silmekle uğraşmadım ama diğer yerler de silince geçer belki diye düşündüm.

sadece en alttaki alanı fotoğraflarda farkettim. o an farketmedim. orada boya kalkmıştır belki çünkü benim arabada vardı ufak bir beyazlık.

arabanın sağ kapısının ortası kocaman boyanmış gibiydi. bir de benim iz bıraktığım yerde dikine olan çizgi önceden vardı.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
bence hiçbir şey yok. oraya boya yaptırmasına bile gerek yok. sanayide bir boyacıya gidip, aracın kodundan aynen oje gibi boya şişesinden alıp siyahları kapatacak tamam.

evet, çarpma çizme olmasa iyi olur, ama trafiktesin abicim ve tampon bu olacak o kadar. buna bu kadar kafa yorulmaz, çünkü yarın kırmızı ışıkta gelir başkası daha sert vurur, tampon kırılır, bu sefer gider sigortadan değiştirir sıfır tamponu olur. bu kadar takılacaksan aracı garaja koy otobüsle git.
0
malheiros
(16.07.25)
2-3 bin gider buna, pasta cila ile duzelmez.
arabam iyiyse yeniyse pesine veririm, dokuntu biseyse saginda solunda gocuk cizik varsa onemsemem. aracin sahibine kalmis.
bu "hafif surtme" degil bu arada :)
0
cooperr
(16.07.25)
Çok hafif olmamış, derin çizikler oluşmuş, pasta cila dışında işlem gerektirir. Alan çok büyük değil o yüzden 3-4k gibi tutar diyorum ben de.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.07.25)
şimdi dışarısı daha aydınlık, çizikler neredeyse hiç belirgin değil şuan. eklediğim fotoğraflarda belirgin.

notum hala duruyor, sahibi arabasını almamış daha. bakalım arayan soran olacak mı.
0
🌸biseysorcaktim
(17.07.25)
Ararsa buluşup tutanak tutun önce sigortadan yaptırsın, sigorta bunun için var neden cebinizden karşılaşmasını? Yok eğer siz karşılaşacaksınız ya alıp siz yaptırın ya da yaptırdığı işlemin faturasını isteyin. Bu devirde mağdur bile olsa kimseye güven olmuyor bir anda tepenize çıkarlar. Öyle hayati bir hata değil bu siz üstünüze düşeni yapmışsınız tepenize çıkmasına izin vermeyin. Şahsen benim limitim 1000 TL olurdu bu kadar tutarsa cebimden verirdim daha fazla tutarsa sigortadan al derdim.
0
bhhs
(28.07.25)
(5)

Google Chrome için reklam engelleyici tavsiyesi?

Cesario
ublock origin kullanıyordum. kapatılmış.şu an bu duyuruyu açmak için 10 tane reklama tıkladım kapatmak için. :)var mı tavsiyeniz?
ublock origin kullanıyordum. kapatılmış.

şu an bu duyuruyu açmak için 10 tane reklama tıkladım kapatmak için. :)

var mı tavsiyeniz?
0
Cesario
(16.07.25)
soruya cevap olmayacak farkındayım ama chrome'u kullanmayı zorunlu kılacak bir durum yoksa firefox'a taşınmaya bakmak lazım.
0
lazpalle
(16.07.25)
ublock origin çalışıyor hala. şuradan; eksisozluk.com

bende çalıştı
0
ruhlardan esinlenen karga
(16.07.25)
uBlock Origin Lite
chromewebstore.google.com
0
unalub
(16.07.25)
chrome gibi olsun ama chrome olmasın derseniz brave var bir de.
engelleyicisi default.

chrome için reklam engelliyicileri arkadaşlar söylemiş. ama bir müddet sonra çalışmaz olacak.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
kullandığınız işletim sistemine göre adguard dns'i kullanmak.
0
false pretension
(16.07.25)
(4)

damacana için su pompası önerisi

avatar is back
elektronik olanlardan öneriniz var mı? nette çoğu ürüne ait yorumlar çok kötü. ne yapacağımı bilemedim.
elektronik olanlardan öneriniz var mı? nette çoğu ürüne ait yorumlar çok kötü. ne yapacağımı bilemedim.
0
avatar is back
(15.07.25)
www.trendyol.com

10 yıldır kullanırım. Evime gelen herkes, görünce Aaaa biz de alalım der. Yurtdışına götürenler oldu. O derece.
0
Mirket
(15.07.25)
ty.gl
Bu tarz bir ürün var bizde çok memnunduk başta ama şarji bitmeye başladı, yani kısa sürede bataryası öldü. Eğer bizdeki münferit bir sorunsa (yorumlarda bunu yazan yok çünkü) iyi bir ürün

üzerinde düğmeye basmak zorunda olduklarını kullanamıyorum ben. bir litre için 30-40 saniye bekleyemem. bir de damacana yerdeyse eğilmen gerekiyor, üstelik sesi de çekilecek gibi değil.

sehpalı modeller kullanışlı.
sehpasına koyunca su akıyor, kaldırınca kesiliyor.

bir de bu örnek verdiğim modeller en kullanışlısı.
bir bardak, 800ml, 1.5 litre gibi opsiyonlar var.
su dolsun diye şişeyi koyuyorum, sonra dolaptan şunu bunu alıyor, tezgahın üstünde kalmış öteberiyi kaldırıyorum o sırada şişe de dolmuş oluyor.

çok memnundum ama iki sorunu vardı:
1 - bataryası çabuk tükendi, pilli yerine kablolu olmasını tercih ederdim.
2 - metal gagası kısa, 20 cm falan takriben. 1.5 litrelik şişe büyüklüğünde olan şeyler sığmıyor. ben oraya daha uzun bir boru takarak bu sorunu aştım.

ama şuan kullanmıyorum. eski plastik pompalara geri döndüm. şarjlının pil derdiyle uğraşamadım.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
Pipet çapı küçük olduğundan yavaş dolduruyon. İnsanı bıktırıyon. Sorduğum ve kullanan herkes (ve ben) kaldırıp atmış kenara.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(16.07.25)
inanılmaz yavaş dolduruyor+1

sırf bu yüzden kaldırdım manuele geçtim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.07.25)
(4)

whiteout survival oynayan var mı?

gilbeys
Ben başka oyun oynarken reklam olarak çıktı. ayıyı dövüp et falan alıyordu ama oyunu indirince böyle bir şey çıkmadı. kuş bakışı şehir mehir kurmaca o ayılı oyun nerede?
Ben başka oyun oynarken reklam olarak çıktı. ayıyı dövüp et falan alıyordu ama oyunu indirince böyle bir şey çıkmadı. kuş bakışı şehir mehir kurmaca o ayılı oyun nerede?
0
gilbeys
(14.07.25)
mobil oyunlarda reklamlar maalesef gercek oyundan uzak.
0
gule gule
(14.07.25)
Bazı oyunlarda reklamlar tamamen sahtedir bazılarında da eğer şanslıysanız mini game olarak her 20 turda 1 karşınıza reklamlardaki gibi içerikler çıkabilir.

bunu mini game olarak ya da özel etkinlik olarak arada bir koymaların sebebi de sizi kandırmıyoruz reklamlarda ne varsa oyunda var demek için. hatta dikkat ederseniz bazı oyun reklamlarında karınca kadar not actual gameplay falan yazmaya başladılar.

mobil oyun dünyası büyük bir clickbait halinde maalesef senelerdir.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.07.25)
ilk defa mı mobil oyun oynadın :)

mobil oyun reklamları çoğunlukla fake'tir. bununla ilgili düzenleme ne zaman gelecek bilmiyorum. whiteout survival da frostpunk'ın berbat bir çakması bu arada.
0
sir gawain
(14.07.25)
Welcome to this world.
Yalnız hissetme hepimiz bu tuzağa düştük.

O reklamın gerçek oyunla hiç bir ilgisi yok. Ben o oyunu reklamlara kanarak birden fazla kez indirdim.

Hala reklamları oynarım ama oyunu indirmem.
0
biseysorcaktim
(14.07.25)
(3)

istanbulda araba kiralamak?

vss
2 haftalık sürede lazım olacak. en mantıklı seçenek nedir acaba?getir araç yada tiktak mıydı neydi onlar mı daha mantıklı yoksa araba kiralamacıdan mı kiralamak?
2 haftalık sürede lazım olacak. en mantıklı seçenek nedir acaba?

getir araç yada tiktak mıydı neydi onlar mı daha mantıklı yoksa araba kiralamacıdan mı kiralamak?
0
vss
(14.07.25)
Yolcu 360 in kampanyalari oluyor. Uygulama uzerinden kiralayin. Puani yuksek, bilindik firmalardan. Araca sigorta yaptirin. Teslim ederken yok burasi cizilmis vs kaygisi yasamazsiniz.

2 hafta uzun, tiktak falan cok pahaliya gelir.
0
narod
(14.07.25)
Europecar, enterprise hem görece ucuz hem de kurumsal firmalar. Sorun yaşamazsınız. Default yüzde otuz indirim veriyor bu firmalar. İndirimli kiralayın. Özel kampanyalarla ile yüzde 35e çıkar.

Yolcu365, obilet.com gibi yerlerde daha küçük ölçekteki firmalar da bulabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(14.07.25)
benim en uygun buldugum ve simdiye kadar memnun oldugum yontem:
discovercars.com uzerinden, avec'ten kiraliyorum. hem fiyat uygun, hem arabalar iyi, hem de genel memnuniyet iyi gordugum.
discovercars'ta az daha ucuz oluyor ve sinirsiz km veriyor.
0
lemmiwinks
(15.07.25)
(3)

Armut.com kullanan var mı

valarmurgulis
Merhaba armut sitesine yeni üye oldum özel ders vermek için. Fırsatlarım diye bir bölüm var orda bana uygun olabilecek fırsatları görebiliyorum. Ama teklif vermek için galiba bir ücret vermemiz gerekiyor. Ne kadar vermemiz gerekiyor bir türlü anlamadım. Teklif ücreti diye bir şey var 1600 lira filan
Merhaba armut sitesine yeni üye oldum özel ders vermek için. Fırsatlarım diye bir bölüm var orda bana uygun olabilecek fırsatları görebiliyorum. Ama teklif vermek için galiba bir ücret vermemiz gerekiyor. Ne kadar vermemiz gerekiyor bir türlü anlamadım. Teklif ücreti diye bir şey var 1600 lira filan örneğin birinde. Dolandırıcılık resmen bu. Teklif ettim işi alamadım ne olacak. Yanlış anladığım bir şey mi var? Kullanan varsa açıklayabilir mi?
0
valarmurgulis
(14.07.25)
Doğru anlıyorsunuz.
Sözlükte de bu konuda çok eleştiri var.
Teklif verdiniz ve vatandaş hizmet almadı, o paraya havaya gidiyor.
Her beş tekliften bir kişi kabul ederse mesela, beşinci kişiden yüksek para istemeniz gerek.

Sırf bu sebepten armut kullanmıyorum. Teklif için az bir para anlaşınca daha çok para isteseler yine kabul edilebilir olurdu
0
biseysorcaktim
(14.07.25)
Ozellikle bazi sektorlerde millet sadece piyasa arastirmasi icin ilan aciyor. E her bir cevap icin de 500-1000 tl para odeyince karsi taraf da sinir oluyor. Sacma sapan bi sistem.
0
brkylmz
(14.07.25)
Armut çok iyi, yapanlardan Allah razi olsun. Sayelerinde çok kazandım. Burayı sevmeyen adam iş bilmeyen adamdır. Her iş gelecek diye bir olay yok. 10 taneden bir tanesi bile gelse harika. Ayda 15k ortalama harciyorum ama 10 12 katını kazanıyorum. Al sana iş fırsatı ver para diyen herkes hakediyor.
0
Shepard
(14.07.25)
(18)

Yanınızda ne kadar nakit taşıyorsunuz?

put it in your appropriate place
Şahsen 300 ile 500 lira arası nakitle dolanıyorum. Normal harcamalarım hep kredi kartıyla.
Şahsen 300 ile 500 lira arası nakitle dolanıyorum. Normal harcamalarım hep kredi kartıyla.
0
put it in your appropriate place
(12.07.25)
2-3k.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(12.07.25)
hiç
0
koela
(12.07.25)
5k. Ulan elektrik gitti, poslar da gidiyor. Nakit çalışıyor adam, amele gibi ateme arayacaksın. Ama 99'u karttan yapıyorum. Kayıt kuyut kolay oluyor.
0
Shepard
(12.07.25)
Pazaryeri alışverişi ve bahşişler hariç asla nakit kullanmam. Yine de daima yanımda 500 ila 1000 lira arası nakit vardır. 500 ün altına düşersem hemen gider 500 çekerim.
0
Mirket
(12.07.25)
0-200 TL. Minibüse binmek için gerekiyor en fazla.
0
sekizdokuzon
(12.07.25)
bazen 0tl ama genelde maksimum 500tl. Nakit taşınacak gibi değil, alışverişe çıkınca yanımda 2 deste parayla gezmem gerekir.
0
kimlanbu
(12.07.25)
200-300 genelde
0
mor oje
(12.07.25)
500-1000, genelde bahşiş için kullanıyorum.
0
kojonotsuki
(12.07.25)
Birkaç bin. Nakit alışveriş yapıyorum hep.
0
encokbenisevinnolur
(12.07.25)
300 lei

hemen hemen 3 haftada bitiyor

bazı mekanlar nakit kabul ediyor

5 bira içsen bir gecede 50 lei gitti zaten

konsere gitsen 30 lei minimum
0
rain when i die
(12.07.25)
500-600 civarı, bittikçe cüzdana 1000-1500 eklerim. bir de ne olur ne olmaz diye bir 100-150 dolar bozuk para olarak durur.

normal market - gündelik harcamalar için nakit tutsak 5-6k ile gezmek lazım, çok yer tutar.
0
orpheus
(12.07.25)
300- 500 TL.
0
diyecevaplandı
(12.07.25)
0
0
antikadimag
(12.07.25)
500-1000 civarında.
Nadir de olsa peşin para ile çalışan dükkanlar ve taksiler için.
0
pro9it9is9
(12.07.25)
kredi kartı ile ödeme kabul ediyor gittiğim geldiğim neredeyse her yer.
etmezlerse zaten taşıdığım nakitle ödeyemem de hesabı.
sokak satıcısından simit alırım, kağıt mendil satan teyzeye veririm. hesabı ödedikten sonra bahşiş bırakmak istersem onu yaparım diye nakit taşıyorum.

20 - 200 arası banknotlar yanımda olunca rahat hissediyorum.
500 civarı yetiyor.

haftalarca nakitsiz dolaştığım da oluyor ama.
0
biseysorcaktim
(12.07.25)
Sıfır.
Bugün bakkala nakit ödiyim dedim, para üstü derdi yüzünden uğraştım durdum.
Dansöz ya da gırnatacıya takacak bir durum yoksa bulundurmuyorum.
0
Bruce
(13.07.25)
pazar alışverişi yapacağım gün hariç 500 den fazla nakit taşımam , pazar alışverişi içinde aynı gün parayı çeker varsa kalanıda hesaba tekrar atarım.

Kısaca , yüksek enflasyonu olan bir para birimini mümkün olduğunda az miktarda yanımda taşımaya çalışıyorum
0
Rao
(13.07.25)
Şu an cüzdanımda 10 lira para var. Normalde 750 tl civarı bulunduruyorum. Su simit vs dışında Nakit alışveriş yapmıyorum.

36 E İstanbul
0
lazor
(13.07.25)
(9)

Mülteci sayısı azaldı mı sizce de?

messina123
6 sene önce antepte yaşarken Türk’ten fazlalarmış gibi geliyordu. Sonra üsküdara taşındım. Sanki ilk zamanlar istanbulda da suriyeliler çok gibiydi ama son dönemde pek suriyeli görmez oldum. Bu belki iş hayatına atılmış olup daha kısıtlı sosyal çevrem olmasından, yaşadığım semtten ve artık toplu taş
6 sene önce antepte yaşarken Türk’ten fazlalarmış gibi geliyordu. Sonra üsküdara taşındım. Sanki ilk zamanlar istanbulda da suriyeliler çok gibiydi ama son dönemde pek suriyeli görmez oldum. Bu belki iş hayatına atılmış olup daha kısıtlı sosyal çevrem olmasından, yaşadığım semtten ve artık toplu taşımayı eskisi gibi kullanmıyor olmamdan da kaynaklanıyor olabilir tabi.
0
messina123
(11.07.25)
Gaziantep'te benim gördüğüm tek tük Suriye'ye dönüyorlar.Burda doğan veya büyüyen nesil gitmek istemiyor. Türkmen olanlar gitmek istemiyor. Burda düzen tutturanlar gitmek istemiyor. Korkanlar gitmek istemiyor. Antep'te hala sayıları çok fazla.
0
rodeocu
(11.07.25)
Genetik mutasyona uğradılar. Fenotipleri değişti.
0
runaway
(11.07.25)
antep'i bilmiyorum ama istanbul şişli için yaklaşık 5 sene önce buralarda çok fazlalardı. avm'lerde onlardan başkasını görmüyordum. cevahir avm'de onlardan başkası yoktu. etrafta da onların dükkanları, burgerci, kafe, berber vs açılıyordu. sadece gelip geçici değil, yaşıyorlardı da. pencereyi açınca bağırarak telefonda konuşan bir ortadoğulunun sesi geliyordu (arap ya da acem)

şimdilerde bu oran epey azaldı. yaklaşık 1 yıldır dikkatimi çekiyor bu.
avm'de hala çoklar ama eskisi kadar değiller.

kirada oturanlar yavaş yavaş taşındı. bazı dükkanları duruyor ama kimisi kapandı.

bir de ilk zamanlardaki kadar rahatsız edici ya da aşırı tavırları yok ve adapte oldular gibi geliyor (ya da biz kanıksadık)
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Gidenler oluyor ve azalıyorlar. Bizzat tanıdıklarım da ailece gitti. Esed rejimi en fazla zararı Türkiye'ye yakın bölgelerdeki Türkmen köylerine verdiğinden ve evler yerle bir olduğundan gidemeyenler de var.
Gitseler de evi yeniden yapmaları, tarla bahçeye yapılacak harcamalar derken zaten elde olmayan paranjn da çok daha fazlası gidecek.
0
diyecevaplandı
(11.07.25)
Yani gittikleri falan yok aslında.

Sadece eskiden daha homojen dagilmislardi, şimdi esenyurt vs gibi yerleri kendilerine merkez belirlediler.

Ekonomik şartlar, yaşam koşulları, çevreleri vs zamanla belirli merkezlerde toplanmalarina sebep oldu.

Yoksa azaldiklari falan yok.
0
makbur
(11.07.25)
ankara'dayım, benim yaşadığım mahallede arttı. bu krizin zirve zamanlarında bile sokaklarda tektük suriyeli görürdüm. şimdi her gece onların sesine uyanıyorum. öyle zengin muhitte filan da yaşamıyorum bu arada, merkezdeiym ama üç kuruşa duvarları dökülen bir evdeyim.
0
der meister
(11.07.25)
Azalmadilar. En son yilbasinda Taksim bunlarla doluydu.

Bu arada paki ve afganlar surileri yakaladi sayi olarak.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
beylikdüzü için konuşuyorum pek giden yok en azından 9 bloklu 15 katlı sitede.
0
eja
(11.07.25)
kisisel tecrubelerden bunu anlamak zor olsa gerek. ama bircogunun dondugunu dusunuyorum. neden derseniz turkiye yasamasi cok zor bir ulke. su anda suriye stabiliteye kavustu ve sifirdan insa ediliyor. cok fazla firsat oldugunu dusunuyorum.
0
antikadimag
(12.07.25)
(10)

yurtdışında yaşamak için eğitim almak

biseysorcaktim
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.daha önce çalıştığım yerlerde anal
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.

daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.

yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.

yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.

açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.


iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.

o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.

elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.

yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Master = para. Parasını verirsen çok yüksek rankingli üniversiteler dışında her yerde mastera girersin.
0
runaway
(11.07.25)
master bittikten sonra nasıl yaşayacağım?
öğrenci iken çalışma izni veriliyor. tam mı yarım mı bilmiyorum.

giden herkes "buradaki 1.5 - 2 yılımda muhakkak bir yerden iş bulurum" diyerek mi gidiyor.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
mış mişle bu yola girme, bu dediğin 3-4 yıl öncesi için olabilitesi olan bir konuydu şu an çok zor, özellikle IT piyasası yurtdışında da çok durgun ve türk kimliği ile iş bulmak zor çünkü firmaların sana sponsor olması gerekiyor. ben yerinde olsam iş bulamama durumuna göre de a b c planı ile giderdim.
Yurtdışındayımve It sektöründeyim bu fikrim buradan geliyor.
0
tuborg yesili
(11.07.25)
hocam sen almanya'da yüksek lisans'ını bitirdikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl daha oturum veriyorlar sana. bu 2 yılın içinde çalışma iznin de var tabii. iş bulunca oturumun öğrencilikten çıkıyor artık.

yüksek lisans ile kapağı atmak çok mantıklı hareket. okurken de ufaktan iş başvuruları yaparsın zaten öğrenci oturumunda da haftalık belirli bir çalışma saatin yer alıyor.

almanya'da daha kolay iş bulabilmen için almanca öğrenmeni tavsiye ederim.
0
elektr10
(11.07.25)
batinin gocmenlik yollari belli:

1 - iltica
2 - egitim
3 - evlilik

+ yuksek icin cikip kalan cok.
+ master=para tezsiz yaparsan dogru, ama ben bes parasiz gelip, tezli master ustune doktora yapip oturum alan cok insan gordum.
+para problemi varsa tezli master iyi bir opsiyon, kendine bir tane duzgun prof bulmana bakar. arastirma yapman lazim. insanlarin pek gitmek istemedikleri sehirlerde sansin daha yuksek olur.
+ tavsiyem anadilini bilmedigin ulkelerden uzak durman bu durumda almanya/fransa zaten eleniyor.
+ okuldan sonra olay sponsor bulmaya bakar, yani bir sirkete seni ise almaya ikna edeceksin.
+ diyelim ki is bulamadin, hersey boka sardi vizen bitti donmen lazim, care evlilik. kadinsan zaten bu zor degil. erkek isen o zaman sansin daha dusuk.
+ hicbiri olmuyorsa son care iltica ki tavsiye etmem.
0
cooperr
(11.07.25)
Beş parasız hiçbir yerde master yapamazsın. ABD'de fully funded denilen doktora programlarında bile öğrenciler aylık bir miktar cepten yiyorlar. Bu tip bedavacı hayaller sadece zaman kaybettirir. Avrupa'da bedava master yok. Sadece ucuzu pahalısı var.
0
runaway
(11.07.25)
@runaway, sorumun hiç bir yerinde beş parasız nasıl master yaparım demedim ki? benim zaten orada da geçinebileceğim ve uzaktan çalışabildiğim bir işim var. giderken cebimde biraz param da olacak. iki döneme 20 küsür veririm de, 50bin euro civarında para vermem gerekecekse evet o üzer.

benim kaygım lisansımın edebiyat mesleğimin ise yazılım olması üzerine.
yl için de bu konuda eğitim almak istiyorum, ki orada kaldığım süreçte gerekirse başka iş bulayım.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
@biseysorcaktim

sana demedim onu. yukarıda cooper parasız gelip master yapmak falan demiş ona dedim.
0
runaway
(11.07.25)
Yani yazılım hakkında konuşulanlar çok iç açıcı değil de şunu yazmaya geldim;
Çoğu yerde (benim bildiğim) masteri kazansaniz da hesabinizda bloke para falan lazım.
Ve siz bu ülkelere "ben remote calisacagim" diyemzasiniz çünkü o ülkede yaşarken çalışıyor olacaksiniz. Direkt vize reddi olur.

Bir de benim bildiğim fransa yazılım konusunda gelecek için almanya'ya oranla bir tık daha iyi olabilir şu tarz şeyler sebebiyle;
www.euronews.com

Tabi bilgim yok. Zaten sevmediginiz yere de gitmeyin. Ben de almanya sevmem akdeniz kiyisi yok :(
0
logisticsmanager
(11.07.25)
dunya o eski dunya degil. 2015 ve sonrasi cayir cayir herkes goc etmeye basladi. dolayisiyla surecler de tikanmaya basladi. abd'ye gelenler su anda donmek zorunda kaliyor is yok cunku piyasada.
0
antikadimag
(12.07.25)
(26)

Avrupa'da yaşamak mı yoksa Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek mi?

ermanen
Hangisi sizce?Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.- Çocuk yokAvrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya
Hangisi sizce?

Kriterlere de bağlı olabilir tabii. Avrupa'ya istediğiniz zaman gidebilirsiniz.

- Türkiye'de ortalama kazanıp kira ödemiyorsunuz diyelim.
- Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz.
- Avrupa'ya gidince, oraya yerleşme/kira stresi vs. olacak.
- Çocuk yok

Avrupa'da yaşanacak ülke daha çok Almanya veya Hollanda gibi ama başka ülkelere göre de düşünebilirsiniz.

edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Bu arada en başta 'sizce' diye sordum, yani elbette kişiye ve kriterlere göre değişir. Benim durumum ve hayatım aslında daha karmaşık (ya da öyle oldu); herkesin cevabını merak ettiğim için soruyu sadeleştirerek sordum. Özelden konuşmak isteyen olursa, özellikle Avrupa tecrübesi olanlar, yazabilir.
0
ermanen
(11.07.25)
cocuk yoksa avrupa'da yasamak cok da matah bir sey olmayabilir. cocuk yoksa egitim iyi, demokrasi vs derken cok anlamli hale geliyor.

cocuk yapacaksaniz avrupa yoksa tr.
avrupa'da yasamak vatandaslik almak icin mantikli olabilir. alip dönersiniz ve yurt disi deneyimi kazanmis olursunuz.

bir yere tasinmak stresli ve bol bilinmezli bir sürec. ama cok iyi de cikabilir sonu.
0
sonsuz
(11.07.25)
Bu tip soran cok oluyor da, bu cok subjective bir sey. Cunku avrupanin kendi icinde de inanilmaz farketmekle birlikte biraz askerlik gibi bir sey bu, herkes kendi senaryosunu yasiyor kimi cok mutlu kimi cok mutsuz. Kimi mutsuz ama kalmayi seciyor. Kimi mutlu ama hasret cok etkiliyor vs.

Avrupa da daha cok kazaninca daha cok da harcamiyor musunuz? yani bu cok ne kadar cok?

Ailenize arkadaslariniza ne kadar baglisiniz? Annenizi babanizi vs. senede 10 gun gorseniz yetiyor mu? Yalnizlikla iliskiniz nasil? Introvert misiniz extrovert mi?
TR de bir seyleri cozmek denen meseleye ne kadar yatkinsiniz? AVM de alan olmasa tepsinizi gidip cope dokuyor musunuz yada alan bireyin yanina getiriyor musunuz? Park yeri yoksa ikinci siraya gecip 4 luyu yakip isinize bakiyor musunuz? AVM de park yeri o tarafta diye ters yonde gidiyor musunuz? Yaya ya yol veriyor musunuz? Yada bunlari yapabilecek misiniz? Gunessizlikle araniz nasil?
0
wallcan
(11.07.25)
Yurtdışında yaşamak kolay değil, pek çok sıkıntı çekiyor insan.

Eğer ciddi bir sebebiniz yoksa ve rahatınız yerindeyse yurtdışına yerleşmeyi düşünmeyin. Mutlaka pişman olduğunuz, zorlandığınız anlar olacak öyle bir zamanda vazgeçersiniz ve boşa gider her şey.

Tek başınıza yani bekarken taşınmanın da ekstra bir zorluğu olduğunu sanıyorum ama tecrübe etmedim.
0
michael_knight
(11.07.25)
Bence Avrupa'da yaşamak, tabii Polonya da Avrupa, Amsterdam da Avrupa. Ve gerçekten çok subjektif bir şey.

Biz çocuksuz çift olarak taşınmaya niyetliyiz, burada yaşayıp orayı ziyaret etmektense orada yaşayıp burayı ziyaret etmek istiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(11.07.25)
biraz yaşa göre değişiyor sanırım.

yaşam standartım yüksek değilse de, geçen sene avrupada güzel bir şehrinde keyifle yaşayabilecek gelire sahiptim ve gitmeyi düşündüm. sonra aileye uzaklık, gittiğin yerde yabancı hissetme, karşılaştığın az-çok zorluklar, dil bariyeri gibi şeyler beni geri itti, ki yabancı dilim ve avrupa'da yaşamışlığım var.

şimdilerde ise iki kişi olarak gitmeye çalışıyoruz. çünkü kazancımız makul da olsa yetmiyor. kaliteli yaşamak istediğimizde eksiye iniyor ve çıkamıyoruz. iki gezelim tozalım fiyatına bakmadan alalım dediğimizde batıyoruz. akşam yarım saat bir saat yürüyelim yorulursak bir kafe'de çay/kahve içelim kısmı bile çok komplike. yollar kalabalık, insanlar kaba, kaldırımlar kötü, her yer trafik, sürekli korna, bir kafeye oturunca yüksek müzik, tanımadığım masadaki adam bana karşımdakinden daha yakın o kadar her şey içiçe. (istanbul'da) bunlardan kaçmak için sahip olman gelirle de abd'de de avrupa'nın lüks yerinde de yaşarsın.

İstanbul’da bir kafeye girince, servis ücretiyle birlikte korna gürültüsü de ikram ediliyor.

ikinci paragrafta bahsettiklerimden münezzehseniz, türkiye'de yaşamaya devam etmek yeni bir macera atılmaktan daha güzel olabilir. çünkü insan memleketinde (ya da memleketim diyebildiği) yerde kök salar, başka yerde geçici hisseder.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Avrupa'da kira ödeyeceksen birikim yapamazsın. Bu sorunun cevabı Türkiye'deki ortamına bağlı. Leş bir ortamdaysan kaçmak için düşünülebilir. Türkiye'de insani gelişmişlik düşük olsa da her yerde düşük değil.
0
runaway
(11.07.25)
şöyle söyleyeyim. yılda bir kez bir haftalığına türkiye’ye gidiyorum ve üçüncü gün geri dönmek istiyorum. ilke bana resmen negatif enerji yüklüyor.

tüm zorluklarına rağmen avrupa’da gayet mutlu ve huzurluyum. varsın daha az kazanayım, varsın konfor alanımdan çıkmış olayım.

sırf daha az insan, daha temiz ve yeşil sokaklar, dışarıda daha az kavga gürültü, daha az trafik, gece tek başına güvenli bir şekilde evine yürümek için bile avrupa derim.

kimisi işi sadece ekonomik yönünden değerlendiriyor, kimisi kültürüne daha bağlı yetişip ondan kopmak istemiyor. yani bu kişiye göre değişir. ben oldum olası 'boğazda rakı içmek abi, türklük abii' kafasında bir insan olmadım. zengin olmak gibi bir derdim de yok. orta sınıf (ama gerçekten orta sınıf, türkiye'de kendini orta sınıf sanan fakir beyaz yaka hayatı değil) bir hayat yaşayayım benim için yeterli. sevdiklerim dışında türkiye'ye dair özlediğim hiçbir şey yok. o yüzden bu saatten sonra türkiye’nin deliliğine, kaosuna ve yozluğuna tekrar girmemek için elimden geleni yaparım.
0
sir gawain
(11.07.25)
avrupa'da ozellikle hollanda'da yasamak turkiye'den cok daha huzurlu. bazi zorluklara (yuksek kira veya mortgage, dil zorlugu, herkes ingilizce konussa da, kapali hava vs) ragmen boyle. o yuzden avrupa'da yasayip turkiye'ye gezmeye, aile ve arkadaslari gormeye, yemek yemeye gitmek bana daha mantikli geliyor. oyle de yapiyoruz, senede 3-4 kez, 3-4 haftalik gidiyoruz turkiye'ye, boylece cok ozlem de olmuyor. hatta 4 hafta cogunlukla fazla geliyor turkiye'de.

avrupa'dayken turkiye'de yapamadigimiz, ya da yaparken oldukca zorlandigimiz seyleri yapabiliyoruz. spor yapmak daha erisilebilir, doga her yerde. goruntu ve gurultu kirliligi cok cok daha az. insanlar daha durust, daha guleryuzlu, daha saygili.

kisaca imkan varsa avrupa'da yasayip turkiye'yi ziyaret daha guzel.

bir gun belki turkiye'ye donerim ama bu buyuk bir sehir olmaz muhtemelen.

not: amsterdam, cocuk yok, mortgage var, kazanc turkiye ile benzer.
0
lemmiwinks
(11.07.25)
Uzun yıllardır buralarda bu soru olur. Ve her zaman bu olaya ekonomik bakmanın sonucu Türkiye cikaracagini söyledim (eger iyi seviye biriyseniz). Çünkü Türkiye gelir adaletsizligi ülkesi ve bu sebepten iyi kazanirsan iyi hayatın var ama normal kazanirsan hayat kötü. Genelde bati Avrupa'da insanları yüzde 60-70 ayni hayatlarda yasatma çabası var diyelim. Misal dün müdürle konusuyorduk, Türkiye'de ilk müdürüm benim 5 katı maaşım aliyordu dedim. Fransa'da bu imkansiz çünkü bu ciddi gelir adaletsizligi yaratır.

Neyse kendim için konuşursak biraz sir gawain gibi; birak Avrupa'da daha fazla parayi Türkiye'ye beni birinin dönüşmesi için 2-3 katı Avrupa maaşı vermesi lazım (imkansiz haliyle) ve o da birkaç yıl için, aynı nasıl millet dubai falan gidiyorsa öyle. Yoksa Max 2 hafta kalirim, o da tatil sebebiyle. Yoksa acayip kötü yani ülke eğer fanusta yaşamıyorsan (misal hayatin İzmir'de Alaçatı/cesme beach clubsa, bostanli'da bayrakli'da deniz manzaralı evse tabiki senin hayatin fanus).

Bu sebepten bu sorularda benim kendim için cevabım her zaman batı Avrupa çünkü hayatta aradığım tek şey en çok para veren ülkede yaşamak değil.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
Denize kıyısı olan bütün avrupa ülkelerine gittim neredeyse, yemeğinden kültürüne, yasalarına, yazılı olmayan kurallarına kadar bizden çok farklılar.

Çocuk yoksa ve 30 yaş altı olsam gitmek isterdim, benim durumumda kaza, bela, savaş olmazsa gitmek istemem
0
kimlanbu
(11.07.25)
Verilen cevaplari okumadim ama neredeyse hepsinin "parasi olan için Türkiye cennet" zirvaligini yazdigina eminim (:

Üstelik bunu yazanlar bu ülkede yasamayanlar hep.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
Turkiye'de yasarken gelirim ortalama ustuydu, ev masrafim yoktu.
Ama cocugun gelecegini goremiyordum. Covidin ortasinda pili pirti toplayip geldik yerlestik.
Ne gelir, ne yerlesme stresi su bu, hic biri bu yaptigimiz degisikliklerin artilarini sifirlayamiyor.
Keske gencken, cocuk yokken gelseymisiz diyoruz surekli ustelik. Burada cok daha erken hayat kurmus olmak muhtesem olurdu.
Ulke degistirmek, kafanizda "Turkiye mi daha iyi, yurt disi mi?" sorusu varken pek mantikli degil, gitseniz akliniz kalacak bariz.
Karsilastirma, "Amsterdam mi? Berlin mi?" seviyesindeyse zaten mentalite olarak siz gitmeye hazirsiniz demektir.
0
quaker
(11.07.25)
Avrupa'da daha çok kazanabilirsiniz - bunu neye dayandirdigina gore degisir, eger orda aldigin avroyu tlye cevirip daha cok kazanacam diyorsan komik oluyor.

olay paraya bakar, gelismis ulkelerin sana vaad ettigi hayati yasamak icin iyi para kazanman lazim, o da 3-4bin avro ile olacak sey degil.

"parasi olan için Turkiye cennet" lafina da giydirenler genelde culsuzlar oluyor. abicim sen paraya ulasamamissan, cehennem hayati yasiyorsan bunda bizim sucumuz ne? eger guzel bir hayat olmasaydi zenginlerin alayi satip kacardi, neden hala orda takilmaya devam ediyorlar? Benim tanidigim bir turkiye yahudisi ki herif karun gibi zengindi, bana neden zamaninda "olm yurtdisinda gez toz ama sonunda mutlaka ulkene don, burdaki hayati hicbir yerde yasayamazsin" derken bunu salakligindan mi soyledi sence? elestirirken biraz mantikli olun yahu.
0
cooperr
(11.07.25)
Iyi yetismis bir muhendisi dusunelim. Olaya sadece para kazanmak olarak bakiyorsan bu kisinin Hollanda/ALmanya'da ay sonunda biriktirdigi rakam Turkiye'de biriktirecegi rakamdan kat ve kat yuksek olmayacak.Evet ortalamada daha yuksek olacak ama finansal acidan bakiyorsan bence anlamli bir fark olmaz.Motivasyon para ise Dubai/Isvicre/Amerika gibi yerlere bakmaniz lazim.

Bunu soyledikten sonra asil konuya geleyim.Ailenizden/arkadaslarinizdan uzakta yasamanin sizin icin ne anlama geldigini sorgulamaniz lazim ki dogru sonuca ulasasiniz.Turkiyeyi yilda birkac defa her biri 1-2 hafta olsa da ziyaret etmek ve ailenizi bu siklikla gormek ok midir? bu sorunun cevabini arayin.
0
turkuaz
(11.07.25)
4 bin euro para değil Avrupa'da, sokaktaki dilenciye bahşiş diye atıyoruz biz, gitsin kendine çeki düzen versin diye.
En az 250 bin euro lazım batı Avrupa'da yaşamak için. O da minimum.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
‘avrupa’da 4 bin euro para değil’ diyenler (bir üstte ironi yapan arkadaşı kastetmiyorum) neyin kafasını yaşıyor anlamıyorum. çift olarak gittiğininizi düşünürsek, sen 4 eşin 4 kazansa krallar gibi gerçek bir orta sınıf hayatı yaşarsınız avrupa’da. birkaç aya arabanızı da alırsınız, krediyle ev sahibi de olursunuz, yılda iki üç kez tatilinize de çıkarsınız, dışarıda istediğiniz gibi yiyip içersiniz de. hele kuzey avrupa’da eğitimin sağlığın ücretsiz olduğu bir sosyal devlete yerleştiyseniz daha da kolay. ha ama orta doğu kafasıyla ‘ben 50 bin euro’luk arabadan başkasına binmem, devlet hastanesine gitmem, prenses kızımı sadece özel s*ksok sistemiyle eğitim veren özel koleje gönderirim’ diyorsanız o para türkiye’de de avrupa’da da yetmez tabi.

bunu diyenler muhtemelen a haber’in sokak röportajını izleyip avrupa’da ekmeğin 5 euro olduğuna inanan tayfa sanırım. nasıl bir yanılsama içindesiniz oğlum siz? ya da türkiye’de nasıl bir hayat yaşıyorsunuz ki avrupa’daki bu hayat size yetmiyor?
0
sir gawain
(11.07.25)
ben kendi adıma söylüyorum, türkiye'de yaşayıp avrupa'yı ziyaret etmek.

hayatımı türkiye'den kaçmak hayaliyle yaşadım ama artık yaşlandım. babamı kaybettim. annem yaşlanıyor. şu dünyada beni arayıp soracak 2-3 tane insan var, hepsi burada. ellerinden öper, 1.5 yaşında dünya tatlısı yeğenim var, senede 8-10 gün görmek bile çok az geliyor, 3-4 yılda bir görme fikrini çirkin buluyorum.

hele ki avrupa'ya "daha sonra" gitme imkanım varsa ben şu noktada türkiye'de kalırdım. en azından bildiğim çöplük.

tabii dediğim gibi bunlar çok kişisel şeyler. ben eutard olarak büyüdüm, 25 yaşımdan sonra siyasi sebeplerle avrupa'dan öyle bir nefret etmeye başladım ki bin ladin ya da saddam gelse "olm çok abartıyosun sakin ol" der herhalde. o yüzden yazdıklarımı asteriskle almakta fayda var.
0
der meister
(11.07.25)
abicim sana gore guzel 3-4bin, bana gore degil. sana yeter bana yetmez.
sen titr pesindesin, ben para pesindeyim. ici bos titrler beni tatmin etmiyor.
sen 50bin avroluk araca binmeye gerek yok diyorsun, ben dandik 15 yasinda reno/fiat ile gezinmek istemiyorum.
sen orta direk alti dandik bir gocmen banliyosunde yasamaya OK diyorsun bana gelmez.
dunya sadece siz ve cevrenizden ibaret degil, bunu artik anlasaniz mi yaw?
herkes memur hayati yasamak istemiyor. dolayisiyla bu tarz sorularin cevabi kisiye gore degisir.
0
cooperr
(11.07.25)
Kimse zaten kişiden kişiye değişmez yazmaz da hiçbirimiz de başkasının hayatları hakkında senin kadar fazla konuşmuyoruz. Hepimizin yaşadığı hayati, geliriyle ne yaptığını bizden iyi biliyorsun. Şurada Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun ama cevap verince "kişiden kişiye değişir". Hayır zaten Avrupa'da 4 bin alan kişi Türkiye'de nasıl villalarda yaşıyor 50 bin euroluk araba alacak gelire sahip oluyor anlamadım nasıl bir fantastik durumsa. Bugün 50 bin euroluk arabayı kredi ile alamiyorsun ülkede çünkü max kredi 400 bin lira.

Sunları yaz ki bilginin olmadığı ortaya çıksın istedim. Zaten batı Avrupa'da yaşam konusunds bilgin olmadığını biliyorum çünkü Avrupa'da yaşamıyorsun ama hepimizden çok fikrin var Avrupa'da kime ne kadar çok para gerekir diye. 4 bin euro para değil falan, 4 bin euro net gelir ile banliyöde yasandigini sanan, sadece 15 bin euroluk araba alabilecegini sanan biri enteresan.

Böyle birinin sürekli avrupa'da ne kadar paranın neyi yaptığı hakkında konuşması komik yani. Kabul etmelisin bence. Yaşamadığı hayat hakkında bu kadar fikir sahibi olan pek fazla kişi yok duyuruda.

Kanada anlat, kuzey amerika anlat. Bizden çok bilgin var yani biz bilecek degiliz.

Not; 50 bin euroluk arabanın Türkiye'de 100 bin Euro olması...
0
logisticsmanager
(11.07.25)
lol, 50 bin euro’luk arabanın bir altı 3 bin euro değerindeki 15 yıllık renault mu? ya da ciddi ciddi avrupa’da 4 bin euro kazanan insanların göçmen banliyölerinde mi yaşadığını düşünüyorsun?

yaşadığım ülkede 50 bin euro’luk arabalara sadece nargileci kıro gurbetçi türkler ve araplar biniyor. hepsinin tek derdi sıfır siyah benz ya da bmw almak. muhtemelen aynı kafa yapısında birisin. olur öyle, bu da senin hayatın.
0
sir gawain
(11.07.25)
Kriteri karşıladığım için Türkiye'de yaşayıp Avrupa'yı ziyaret etmek. Tek derdim vize alabilmek. Şimdilik Şubat 2026'a kadar vizem var.

Hatta kriterin bir üstüne avantajım daha var uçak bileti açısından.
0
put it in your appropriate place
(11.07.25)
@ermanen; yok abi sana neden yazayım :) kendisi kanada'da yaşıyor. Motor yandi senin bir anda :)

@sir gawain; abi merak edip istatistik kastım=d
Ayda 4 bin net, 48 bin Euro yıllık yapar.
Medyan net gelire göre bunun medyan altında kaldığı ülkeler;
Luxembourg

Medyana orani;
Hollanda 1.48 kati
Almanya 1.73 kati
Fransa 1.87 kati
Euro alani 2.01 katı

Ülke ortalama gelirinin iki katını kazanip banliyöde yaşamak icin 3 bin Euro maaş hacizi lazım=d
Işte salla gitsin sonuçta fact check yok.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
@logisticsmanager

adam avrupa’da 4 bin kazananların ciddi ciddi fakir olduklarını düşünüyor. ses etmeyelim, öyle sanmaya devam etsin :) aynen kanka açlıktan kırılıyoruz, domatesin kilosu olmuş 10 euro.
0
sir gawain
(11.07.25)
cooperr amca yasliliktan euro ile cad i karistirdi. yasli basli adam olabilir, üzerine gitmeyin.
0
sonsuz
(11.07.25)
haa, cooper abd’de mi yaşıyor? tamam taşlar şimdi yerine oturdu. muhtemelen 4 bin euro’yu 4 bin usd gibi düşünüyor -ki 4 bin usd ile abd’de cidden fakir hayatı yaşarsın.

sen yine de euro’nun alım gücü, avrupa’da ortalama gelir ne kadar, araba ev fiyatları nasıl, sosyal devlet nedir, avrupa’da insanların mutluluk kriterleri neler, bu tür şeyleri bir araştır hocam. abd kafasında birinin avrupa’daki hayatı anlaması zor, yirmi yıldır orada yaşayan kuzenimden biliyorum. ben onu anlamıyorum, o da beni anlamıyor. bizimkisi biraz öyle oldu. benim de şu dünyada asla yaşamam dediğim yerlerden biri abd ona bakarsan.
0
sir gawain
(11.07.25)
olm teker teker gelin :)

Avrupa'da yasayanlara memur diyorsun böcek diyorsun - yok herkese demiyorum yahu, sana diyorum ama (bocek demiyorum estagfurullah memur diyorum) .. cunku sen 4bin avro ile luks icinde yasadigini iddia eden birisin. bunu da benim gibi eski kasarlar yemez kardes..

50bin avroluk arabaya kirolar biniyor - Bu da bizim insanimizin sanrilarindan biri, Steve Jobs'da son kasa spor mercedesle geziyordu, hatta taninmasin diye 6 ayda bir yeniliyordu, kiromuydu? Geciniz.. Yurtdisinda kimsenin sizin bindiginiz araca baktigi falan yok, adamlarin zaten dedeleri babalari coktan o araclara binmis inmis, biz geriden geliyoruz o kadar.

almanya deneyimin yok - evet surekli yasamiyorum ama almanya ile engaje biriyim, aileden oturu. Arada gidip geliyorum, en son gecen sene 1 hafta berlinde idim. Maaslar ne durumda, giderler nasil, mesela buyuk sehirlerde bir daire kac para, bunlarin farkindayim. 3-4 bin avro net paranin orda ne ise yaradigini bizzat yakin akrabalarimdan biliyorum. Pek oyle abarttiginiz gibi bir durum yok ama herhalde onlar baska bir almanya'da yasiyorlar..ya da yoksa siz yogurdum eksi demekten mi cekiniyorsunuz?

medyan gelir muhabbeti: yaw medyan gelir dedigi zaten aclik siniri, bak "fakirlik" demiyorum "aclik". Al burdan ornek vereyim, burda 2024 verileri medyan gelir $45000 burut, net ayda $3000 yapar. Su anda yasadigim sehirde 1+1 daire kirasi dandik bir muhitte $1500 civari ki nispeten ucuz bir yerdeyim. Bir tane kulustur arac alsan, benzin, sigorta, tamir, mutfak masraflari derken zaten eksiye dusuyorsun. Sizin medyan dediginiz bu, uranuse plutona gitsen de bu boyle.

tanimadigin kisiler hakkinda atip tutuyorsun - yaw siz buraya yasadigini sehre, aldiginiz maasa, yaptiginiz ise hatta pozisyona kadar yaziyorsunuz, bende fal bakiyorum. Anlattiklarinizla benim falda gorduklerim birbirini pek tutumuyor, ne yapayim? :)

arkadaslar, ezcumle sizin bu "avrupa cohh eyyi" kafasinin a haberci tayfanin "avrupa bizi kiskaniyor" kafasindan bir farki yok yaw, sorry.

biraz oranin kalbur ustu insanlariyla takilin (kalbur ustu derken sizin white trash sizden 500 avro fazla maas alan mudurunuzden bahsetmiyorum), bir bakin bakalim kac para aliyorlar, kac paralik evlerde oturuyorlar, altlarindaki araclar nasil..

sonra gelin konusalim... bir de cift dalmaniza gerek yok, sakin sakin pls..
merci tout le monde!
0
cooperr
(12.07.25)
(4)

umut sarıkaya karikatürü - yurtdışı gezi haritası

elorelia
daha dün buradan bi arkadaş paylaşmıştı.yurtdışı gezi haritası şeklindeydi. bilmemne opera binası, ortasından geçen tek heceli nehir vs yazıyordu. yani yurtdışı gezi rotalarının hep birbirinin aynısı olduğuna dair bi eleştiri gibiydi karikatür. hatta dünkü soruda da arkadaş buna atıf yapıyordu, o se
daha dün buradan bi arkadaş paylaşmıştı.

yurtdışı gezi haritası şeklindeydi. bilmemne opera binası, ortasından geçen tek heceli nehir vs yazıyordu. yani yurtdışı gezi rotalarının hep birbirinin aynısı olduğuna dair bi eleştiri gibiydi karikatür. hatta dünkü soruda da arkadaş buna atıf yapıyordu, o sebeple karikatürü kullanmıştı.

duyusu eskiden eski sayfalara gitmemize izin veriyordu. şimdi sadece ilk sayfa görüntülenebiliyor. o sebeple bulamadım.

teşekkürler.
0
elorelia
(11.07.25)
Umut Sarıkaya karikatürü değil ama aklıma şu görsel geldi: encrypted-tbn0.gstatic.com
0
sekizdokuzon
(11.07.25)
En üstteki Ekşiduyuru logosuna basarsan hersey çıkıyor. Benim dünkü soruda biri cevap vermişti. Linki kopyalayamadım.
0
luluki
(11.07.25)
eksiduyuru.com/herbirsey/?p=1

url'deki p=1, 2,3 yaparak farklı sayfalara gidilebiliyor.
her bir şey butonuna basmadan sadece bugün ya da son 24 saati gösteriyor sanırım.

sekizdokuzon vermiş karikatatürü.

bahsettiğin duyuru da bu:
www.eksiduyuru.com

yeni bir şey söylemedim gerçi.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
uydurmuşum kafamdan biraz ama aradığım şey buydu evet. teşekkürler herkese :)
0
🌸elorelia
(11.07.25)
(16)

Japonya kötüleme

michael_knight
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor. Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda. Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor.
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.

Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
0
michael_knight
(11.07.25)
terör örgütlerinin yuvasi olan avrupa gibi olmadi,

sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,

sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,

bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
0
designer
(11.07.25)
Ataerkil ötesi olmaları. Kadınlara iş hayatında ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar, onlar için kadının görevi eş ve anne olmak.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
0
boyalı kuş
(11.07.25)
eksisozluk.com
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.07.25)
japon adult film dunyasi. Bazen o derece hastalikli fantezi turleri, sapkin hayal gucu urunu seyleri var ki psikolojisi yerinde insanlar bunu uretemez diyorsun. Adamlar her filme kod verip sistematik hale getirmis. Her firma uzman oldugu fantezi kolunda calisiyor
0
freedonia
(11.07.25)
netflix'te bir seks belgeseli vardı. bir bölümünde japonya işlenmişti. eşler birbirine 'seni seviyorum' demiyor, teşekkür ediyor. evli çiftler çocuk yapmak dışında seks yapmıyor, erkeğin cinsel ihtiyacını hayat kadınlarıyla gidermesini eşi normal karşılıyor. bunun gibi çok acayip kültürel normları var. yeni kuşakla birlikte azalmış olabilir ama gerçekten de sıkıntılı derecede tutucu ve ataerkil bir toplum.

seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
0
sir gawain
(11.07.25)
2012'de (bkz: marubeni) nin davetlisi olarak gittim. Grubumuz tokyo'ya ayak basar basmaz ilk olarak akihabara'da 4 katlı devasa bir sex shop'a götürdüler. Dedim "noluyoruz?"

Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)

Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.

Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...

Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
0
yadigar
(11.07.25)
ikinci dünya savaşı öncesinde inanılmaz katliamlar, insanlık dışı işler yapmaları. (bkz: nanking katliamı)

ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
0
king lizard
(11.07.25)
japon hukuk sistemi de çok sorunlu biliniyor. bir şeyden suçlanan mahkeme karşısına çıkan kişi yüzde dokasanın üzerinde hüküm giyiyor...
0
anon1m
(11.07.25)
Etnik kökenli olmayan bir ayrımcılık anlayışları var, merak eden burakumin kavramını araştırabilir.
0
10551037
(11.07.25)
ekşide çok detaylı bir girdi vardı. neredeyse bildiğimiz her şey yanlışcasına.hatta taciz edilen bir kadın veya kızın bunu şikayet etmesi bile ayıp karşılanıyormuş falan. bulursam eklerim.
0
ground
(11.07.25)
gayet ırkçı, dışarıya iyi görünüp içten içe üstün ırk olduğunu düşünen çekik gözlüler. uzak doğunun almanı japonlardır.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Japonya'da çocuk pornosu legaldir.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
sapık kapalı bir toplum nefret ederim bu ülkeden
0
Hallegadola
(11.07.25)
Japonya’da ruhsal rahatsızlıklara kötü gözle bakılıyor, bu yüzden insanlar psikoloğa/terapiye vs. gitmekten çekiniyor. İntihar oranı da oldukça yüksek, özellikle gençler ve erkekler arasında. Bir de "hikikomori" denilen bir durum var, bazı insanlar yıllarca evden hiç çıkmadan, toplumdan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor. Toplum baskısı ağır orda.

Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
0
ermanen
(11.07.25)
Japonya'da yaşamadım ama kültürlerine ilgi duyduğumdan seyahat ettim ve nerede Japonlarla ilgili bir belgesel olsa izlerim.

Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.

İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
0
Lethe
(11.07.25)
bu bahsedilen akıldışı ve insanlık dışı bir çok problem onlar tarafından da problem olarak görülüp yeni nesillerce azaltılmaya çalışılıyor.

çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.

ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.

geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
(30)

doğalgazcıların niye bu kadar pireli olması

kibritsuyu
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.ev tadilatı yaptırdım. dört duvar
efendim öncelikle doğalgaz kaçağı tehlikesinin farkında olduğumu belirteyim, soruma mantıklı cevap vermeyip "iyi. zehirlen de gör o zaman" diyip kestirmezseniz sevinirim. bu konuyu uzun süredir düşünüyorum, her şeye cevabım var, lütfen mantıklı argümanlarla savunun.

ev tadilatı yaptırdım. dört duvar kalana kadar yıkıldı, bütün sıva altı, sıva üstü, tesisatlar dahil sıfırdan evin içi yıkılıp baştan yapıldı.

sıra geldi doğalgaz hattını çekmeye. neymiş efendim boru açıktan gidecekmiş. boyanmayacakmış siyah olacakmış. ocağa giden boru tezgahın üstünde olacakmış, ocağın vanası da tezgahın üstünde olacakmış.

şimdi bembeyaz duvar yaptım, yukarıda asma tavan, kartonpiyer ışık bandı var, yahu içinden götür diyorum, yok olmaz diyor usta. açıktan olacak, kabul etmezler. e bembeyaz mutfak yaptık, şu kara boru aşağıda dolabın içinden gitsin? cık olmaz. lan bari vanasını dolabın içinde bırak? yooh olmaz, acil bişey olursa hemen uzanıp kapatabilmelisin. şimdi bembeyaz mutfağın ortasında kapkara boru var, üstünde kalde yazan iğrenç sarı bir vana.

niye diyorsun peki, ya boruda kaçak olursa? diyor. ocakta kaçak olursa hemen uzanıp vanayı kapat diyor.

bir de diyorlar ki kontrol edip onayladıktan sonra üstünü boyayabilirsin. e abicim boyacı işini bitirip gitti, boya da bitti, boya işi de bitti. tekrar nereden bulayım ben boyacıyı şu saatten sonra? ocak montajı yapılmadan gelip açmıyor da. e ulan eşya dediğin en son geliyor. hani boya işi bitmemişken gelip tesisata bakıp okey de demiyor. illa ocağı görecek, ondan sonra. ocak takılmış eşya girmiş evde o saate boyacı mı kalır artık?

abilerim, güzel kardeşlerim. bu evin bütün duvarlarının, her odanın her duvarının içinde, tavanı dahil örümcek ağı gibi elektrik kabloları da dolaşıyor. daha az tehlikeli değil. herhangi bir kontakta sadece benim evim değil, bütün bina komple yanar allah göstermesin. yani bir risk varsa elektrikte de var. kimse bana ya kaçak olursa?? diyip elektrik borularını sıva üstünden döşetmedi. elektrik idaresi gelip kontrol etmedi. her prizin yanına ayrı ayrı sigorta falan koydurmadı, kaçak olursa hemen uzanıp kapatırsın diye.

ama doğalgazcı diyor ki ya kaçak olursa? bütün borular açıkta olacak, vana elinin uzanacağı yerde olacak.

yahu ben ocaktaki kaçağı fark edip vanasını kapatacaksam, dolabı açıp içine elimi sokup kapatmam maksimum 5 saniye geciktirir. kaldı ki dışarıda sayaçta da kocaman vana var, kaçak fark ettiğim anda sayacın vanasını kapatırım, bütün ev kesilir gider. illa tamir edilecek bir kaçak çıkarsa çağırırım ustayı, asma tavanı kırıp boruyu tamir eder.

niye ben pırıl pırıl evimde g.tü pireli doğalgazcıların keyfine göre dekorasyonumu bozuyorum ya? duvarımda kara boru, tezgahımda kara boru, sarı vana.

biri çıkıp desin ki haksızsın, şu nedenden dolayı açıktan gitmek zorunda. asma tavandan gidemez. biri desin ki duvarın içindeki elektrik kablolarından daha tehlikeli, şu yüzden açıktan gitmeli.

yani ben ölmeden önce evimdeki doğalgaz kaçağını kendi başıma fark edebiliyorsam, çıkar sayaçtaki vanayı kapatırım olur biter. sonra çağırırım başkent gaz'ı, cihazla bakarlar derler ki asma tavanın içinden kaçak sinyali geliyor. mühürler gider. ben de ustayı çağırırım, tavanı kırdırıp kaçağı tamir ettiririm.

kendi başıma fark edemiyorsam zaten ha açıktan gitmiş, ha kapalıdan gitmiş, allah rahmet eylesin. ne faydası oldu açıktan gitmesinin, ocaktaki vananın falan?
0
kibritsuyu
(10.07.25)
Kibritsuyu şaşırttın beni .
Acizane yorum yapıyım .

Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmaz .

(Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği , )
Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar.

Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
"Doğalgaz montajcılarından bahsediyorsun sanırım, dedikleri haricinde bir işlem yaparsan zaten hangi dağıtım şirketine bağlı olursan al doğalgazın açılmazç"

niye?

"Sanırım çoğunun da mantıklı açıklaması vardır yönetmelikler gereği"

nedir?

"Zaten dağıtım şirketi elemanları geldiğinde bunlardan biri eksik olursa bir ceza veya servis bedeli ? Gibi bişey yazıp gidiyorlar"

niye yahu niye?

"Bir de şaşırdım , yani senin mantıkla alt komşunun böyle bir ihmal yaptığını ve senin kaybolup gittiğini düşün."

ihmal bunun neresinde? yetkili ustaya standart süper kalite malzemeyle iş yaptırıyorum. nerede ihmal? asma tavanın içinden gitmesinin neresi ihmal? boktan yapıp gizleyeyim demiyorum, boru gözükmesin yahu. elektrik tesisatı gibi aynı. elektrik tesisatı duvarın içinden gidiyor diye ihmal mi?

zaten sorum bu. niye açmıyor? yönetmelikteki gerekçe şu yazdıklarımdan gayrı nedir? ve ihmal bunun neresinde?
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Abi çeyreğinde bıraktım. Ne kadar elit çizsenizde imajınızı görüldüğü gibi 5 dakika ötesini göremeyen cahillikler yapabiliyor ve düşünüyorsunuz. Adamların önceki kanlı tecrübelerinden bildikleri var sen ise artislik peşindesin. Ya ne yangını olm, nolcak kapı önünde ayakkabılarım varsa diyen sığırlar gibisin.

He kafan biraz çalışıyor olsaydı önce gazcılara sorardın sonra o güzel dekorasyonunu yapardın.
0
Shepard
(10.07.25)
Ben işin uzmanı değilim fakat elektrik tesisatlarında kablolar yalitimli, kaçak akım rolesi var, sigorta var, var oğlu var, evdeki cihazlar kabaca belli vesaire. Yani istatistiksel ve fiziksel olarak bakarsan elektrik sebebiyle sorun çıkma olasılığı çok daha dusuk. Çıksa bile müdahale daha kolay ve müdahale edildiği anda kaynağı kesilebiliyor.

Gazda ise farkında olmadan birikme, basınç, yanma ve patlama olasılığı var. İkisi çok farklı yani. Gaz hattının açıktan gitmesinin bir sebebi var.

Elektrikte sorun olduğunda daha siz farketmeden tesisat kendisi enerjiyi keser zaten. Gazda böyle bir lüksümüz yok.
0
orient blue
(10.07.25)
Yerden yere göre değişiyor sanırım. Benim evde doğalgaz borusu beyaz boyalı, bir kısmı dolabın içinden geçiyor.

Kardeşim Balıkesir'de, doğalgaz boruları plastik kanal ile kaplı.

Her ikisinde gelip baktılar, kontrol edip onay verdiler. Sonradan tadilat yapılmadı.
0
inheritance
(10.07.25)
@shepard, çeyreğinde bırakmayıp okusan anlardın.

yahu çok basit, verecek mantıklı cevabınız varsa duymak isterim diyorum cahillik diyorsun. yahu kaçak göçek boktan iş yapıp gizlemeye çalışmıyorum. cahillik bunun neresinde yahu, neresinde?

doğalgazcılara soruyorum, robot gibi "kaçak olursa, elini hemen uzatır kapatırsın" falan diye düz düz cevaplar veriyorlar. üşenmedim yazdım oraya çeyreğinde bırakma da oku. elektrikte de aynısını yaptım, her şey duvara gömülü, bu cahillik değil de gaz borusu asma tavandan gitsin diyince niye cahillik? cahil olacak ne var bunda? anlat da öğrenelim işte onu soruyorum zaten.

adamların tecrübesi varsa neymiş o tecrübe, onu biliyorsan anlat. kapalı yerden giderken şöyle oldu adam öldü, açıktan gitse olmayacaktı de, bunu göreyim bileyim yahu sorduğum o zaten.

@orient gazda da doğalgaz dedektörü ve kaçak tespit ettiği anda gazı sayaçtan kesen selenoid valf var. ama adam ondan tatmin olmuyor. yine de açıktan gidecek diyor.

elektrikçinin başında durup kablo çapına, boru özelliğine, kullandığı klemense kadar tek tek kontrol ettim. ama sallama usta olsa ince kablo döşeyip dandik klemens kullanıp gitse bunu kimse bilmeyecekti. ona rağmen elektrik idaresi kontrol falan etmiyor, açıktan döşe de görelim demiyor. doğalgazın açıktan gitmesi beni nasıl koruyor?

kaldı ki elektrik kontağından çıkan yangın haberleri, doğalgaz kaçağı/patlaması haberlerinden daha fazla. doğalgazdan zehirlenenlerin çoğu da doğalgazdan değil, atık gazdan yani karbonmonoksitten zehirleniyor. yine açıktaki boruyla ilgisi yok.
0
🌸kibritsuyu
(10.07.25)
Orient blue,? güzel açıklamış , renk konusunda da sanırım boyanın alev alması veya hızlı paslanması ihtimalimden dolayı imiş .
Ayrıca müdahaleye imkan sağlaması açısından da önemli .
Geçen bir arkadaş söylemişti asansör için 400 kriter değerlendiriliyor diye .
Veya araç muayene istasyonlarında yapılan bir çok şey aslında kişiyi bağlayıcı ( Kemer çalışmıyorsa benim kemerim diyemiyorsun ) devlette vatandaşını korumak zorun keşke denetimler daha da artsa.
Bence sıkma canını yapılır gider. Yeni evinin keyfini çıkar , bir ay sonra bu kadar gözüne batmayacak bile.
Güle güle otur, kibritsuyu .
0
dunyatuhaf
(10.07.25)
Vanaların kolay ulaşılabilir olmasından ayrı yerinin de standart olması gerekir ki acil durumda o evde yaşamayan biri bile saniyesinde müdahale edebilsin. Panik halinde onu düşünmek zorunda kalmamalı kimse.

Evet onay sonrası boyanabiliyor ama aslında onu da yapmamamız gerekiyor. (Sebebini bilmiyorum)

Sıva altı yapılmamasının sebebi de borularda sıkıntı olduğunda hızlı tespit ve müdahale. Evet vanayı kapattığınızda eve girişteki gazı durduruyorsunuz ama mevcut gaz kaçak olan yerde sıkışıp kalıyor. Sıkışmış gaz olan bölgeye Fiziki darbe uygulandığında sıkıntı çıkacak.

Ne güzel meşakkatli bir tadilat sürecini sonlandırmışsınız, görmeyin, keyfini çıkarın evinizin. Bir zaman sonra inanın gözünüze batmayacak.
0
nwnd
(10.07.25)
@kibritsuyu oooo uçakta niye bu kadar önlem var? Kanla tecrübe edilmiş olamaaazzz.
Yani neyini anlatalım ki? Çok basit, doğalgaz binanın içinden geçer, patlama olduğu zaman. En ufak kaçakta binanın gazını kesiyorlar. Niye önemsemiyorsun? İlla seni tatmin edecek cevap mı arayalım? Her şeyi bilemezsin, bilene güvenmelisin. Uçağı sürüyor musun? Sürebilen birine emanet uçakta yolculuk yapıyorsun. Gaz her zaman müdahale edilebilir olmalı. Elektrik o kadar tehlikeli değil 500 tane kesicisi var.
0
Shepard
(10.07.25)
Maalesef bu yasakların hikmetine dair doyurucu bir bilgi sahibi değilim, aydınlatamıyorum. Ancak, bu konuda regülasyonların ve denetimlerin çok katı olduğunu biliyorum.

Bizim komşular da hep 4-5 milyon liralık tadilatlar yaptılar. Hepsinde de doğalgaz borusu, vanası vs. aynen dediğiniz gibi ortalık yerde kaldı.

Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama yine de hatırlatayım:
Eğer ısınmanız ve sıcak su merkezi sistemse (ısı istasyonu vs.) ve doğalgazı sadece ocak için kullanacaksanız, tesisatı komple iptal etmeyi de düşünebilirsiniz. Yani LPG/propan tüp olur, elektrikli ocak olur...
0
yadigar
(10.07.25)
Abi selenoid valf var da onu tetikleyen mekanizma ne kadar sağlıklı ona bakmak lazım. O sensörlerin kalibrasyonu birkaç yılda bozuluyor. Portakal soysanız gazı kesiyor falan. Gazı kesse bile tesisatta hala gaz kalıyor, elektrikte böyle bir şey yok. Sensörlerin tepki süresi zaten çok fazla. Sensörün eşiği altında kalan bir kaçakta lambayı yaksanız kıvılcımdan alev alabilir vesaire. Kaçak akım ışık hızına yakın sürede enerjiyi kesiyor. On off gibi çalışıyor, eşik yok gibi yani.

Yani siz bilirsiniz ama bence regülasyona uyun, bir bildikleri vardır.
0
orient blue
(10.07.25)
dogalgaz hizmetinden yararlanmak icin gerekli sartların saglanmasi gerekiyor,

bu disiplin keske elektrik saglayan kurumlarda da olsaydi,

izmir de iki genc insan elektrik akimindan ölmezdi,

Manisa buyuksehir belediye baskani da yasiyor olurdu.

belkide daha az orman yanardi,

kurallari esnetmek iyi degil,
muhtar olamayacak birey seni yönetir sonra.
0
designer
(10.07.25)
Beyler sakin. Çözüm son madde

1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor
0
topkapiaksaray
(10.07.25)
1-Doğalgaz tesisatını kontrol edecek mühendis göremeyeceği bir kanalda sizin nasıl bir tesisat dosediğinizi nasıl görsün?

şöyle görsün mesela. bu evde yapılan ilk iş su tesiatının döşenmesi oldu. aynı aşamada doğalgaz borularını da döşerdik. doğalgaz şirketinden kontrole gelip güzelce kontrol edip, tamam bu sağlamdır, kaçak yoktur diye onay verirlerdi, ben de üstünü asma tavanla kapatırdım. o da nasıl bir tesisat döşediğimi görmüş, kontrolünü de yapmış olurdu.

2- daire içi sistem dişli olur, uzun boru ekleri dönüşler vs. Kapalı bir sistemde 5-10 sene içinde oluşacak kaçaklar (deprem, sehim, korozyon) nasıl fark edilecek?

açıktan giderse nasıl fark edilecek? bunlar gözle görülüp hmm şurada kaçak var diye bakıp fark edilebilir şeyler mi? illa ya koku gelecek, ya birinin başı dönüp fenalaşacak. borudaki bir kaçağı ben kokusundan anlamadan önce görerek anlayabiliyor muyum?

3- doğalgaz açık havada patlamaz, ancak bahsettiğiniz gibi kapalı duvarlar ardinda kaçak durumda fena sıkışır ve patlama ihtimali artar.

aklıma yatan tek mantıklı açıklama bu oldu. ama olur desinler, pencereye menfes koyduğum gibi içeriye de açık havaya açılan bir havalandırma icat edeyim. çözebilecekken ilkel yöntemlerle açıktan götürmek niye? daha bile güvenli olmaz mıydı, ufak bir kaçağın evdekileri öldürmeden açık havayla buluşması?

4- Flex boru yaptıracaksiniz bitti gitti. Kombiye ve ocağa kadar eksik hareketli bir boru. Bunu yaptırdıginizda kendi boyanabilir kanalları da geliyor

böyle bir şeyden hiç bahsetmediler. hiçbir dükkanda da görmedim. flex sadece boru ile ocak arasında, boru ile şofben arasında var iki karış. böyle bi şeyi ankara'dakiler kabul etmiyor bile olabilir bilemedim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
hepsi hikaye hocam. bana güvenlik müvenlik diye masal anlatmayın.

bu tadilat 3 ay sürdü. daha ilk gün doğalgaz sayacından eve giren eski boruyu söktüler, sayacın tek tarafında boru yok, ucu açık duruyor. bu güvenli mi acaba diyip vanasını açmayı denedim, sayacın öteki ucundan fassss diye gaz püskürdü anasını satayım. kendi taktığınız sayaç ulan, yok bu bunun bi sibobu falan, boru takılı değilken gaz çıkmasın? piç bi kurye geçerken vanayı açıp gitse komple havaya uçmaz mıyız? sen koymuş musun kendi getirip taktığın sayacına güvenlik önlemi?

ve bu ucunda boru olmayan sayaca iki kez sıfır tutarlı fatura geldi. yani doğalgazcı eleman geldi, sayacın o halini gördü, ama sayacı okuyup fatura kesip gitti. ulan bunun borusu yok demedi. mühürlesene vanayı, kapatsana tesisatı. ben yeni projeyi çizdirince zaten başvurup açtıracağım. sen alsana önlemini. vanayı açıp gitsen bütün bina havaya uçacak, sen sadece sayacı okuyup fatura mı kestin?

bunun elektrik kablolarının ucunu açıkta bırakmaktan hiçbir farkı yok, hatta daha tehlikeli. ama "borun açıktan gitmezse kabul etmem " diyen doğalgazcı 3 ayda 2 sefer gördüğü halde umurunda olmamış, bana neyin güvenliğinden bahsediyorsunuz?

boru döşendikten sonra gelip kontrol etmek, ocak ve pencereler takıldıktan sonra tekrar gelip ocağı ve menfezi kontrol etmek zor geldi, iki sefer iş olmasın diye güvenlik ayağına benim dekorasyonumu bozduruyorsun. ben sana bin çeşit güvenlik sunsam da senin amacın güvenlik müvenlik değil, kendi kıçının rahatı. ben buradan bunu anlıyorum. otomatik sensör koyayım, ucu açık havaya çıkan havalandırma koyayım, nanoteknolojik güvenlik yapayım da desen, yoooh kara boru açıktan gidecek, tezgahta elinin altında vana olacak.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu ya senin gibi zeki insanların bu küçümsediği, önemsemediği olaylar başına anında gelse aslında dünya daha güzel bir hal alacak. Senin bin çeşit güvenliğine afedersin yani. Sen kimsin senin güvenlik şeylerini şey edip izin versin adamlar? Bir standart var, özelleştirmeyi takip etmek imkansız. Uyacaksın işte. Lan seni elit bilirdik ne cahil bir şey çıktın. Patlasın geber diyeceğim ama başkalarına da zarar verecek.
0
Shepard
(11.07.25)
herkes uzun uzun yazmış hepsini okumadım belki benzeri yazılmıştır ama yazayım yine de.

boruları sıva altı yaptığınızda kaçak olursa gaz orada birikir, koku size geldiğinde (tabi gelirse) zaten iş işten geçmiş olur. aynı kaçak sıva üstünde olursa gaz odaya yayılacağından tespit edilmesi kolay olur.

Koku gelirse diye paranteze aldım, başımıza gelen bir şeyi anlatayım; ocak (eski tip gaz emniyeti olmayan) bozulmuştu. ocağa gelen gaz borusu kaçırıyor diye düşünüp boruyu sıkılaştırdık. oradan çıkan gaz ocağın boş kısımlarına birikmiş 15-20 dk ocakla uğraştık bize hiç koku gelmedi. sonra denemek için ocağı yaktık ve puff. küçük bi patlama oldu mutfaktaki basınç karşı odanın camlarını içe doğru patlattı. kimseye bişey olmadı allahtan.

bir de sayın @kibritsuyu elektrik tesisatıyla kıyaslamışsın ama onun önlemi bir sürü sigorta var. kaçak olursa sigorta atar. yanıcı gazın önlemi de fark etmek.
0
duyuruuser
(11.07.25)
özetle;
boruların açıktan gitmesi >> kaçak ve arıza tespiti kolaylığı
boyanmaması >> Korozyon ve çatlaklar hemen görülsün diye
vananın dolap içinde olmaması >> acil durumda hızlı erişim, kaçak durumunda dolap içinde gaz birikmesi ve alev alma riski.
0
mustafakesekci
(11.07.25)
gaz borusu asma tavandan gider tamam ama. gaz kaçağı olduğunda öncelikle gaz kapalı alana birikir. büyükl bir patlama yaşayabilirsin. dedikleri doğru ocağın hemen üstünde vana olması mantıklı. acil bir şekilde kapatmak çok önemli. diğer tesisatlardaki sorunlar genelde sadece senin evine zarar verir. ama gaz kaçağı, ygaz yangını ve en önemlisi patlama durumunda diğer evler hatta apartman zarar görebilir. bu risk belki de 1 milyonda birdir ama tedbiri almak gerekir. duvar içinde olması da gaz kaçağının erken farkedilmesi için bir risktir. ilk zamanlarda gaz borularının en az dirsekle yönlenmesi gerekiyor diye kolonları kirişleri delip içinden geçirmişlerdi. sonradan farkedildi ki binanın statik yapısını tamamen bozuyormuş. bunu öngörememiş ve çok büyük bir hata yapmışlardı. hala da gündem olmadı bu konu. sadece boya konusu bana çok anlamlı gelmedi. boranın yanma riski için olsa zaten evin her yeri de boyalı. boyayabilirsiniz bence.
0
ground
(11.07.25)
daha haksız olunan durum azdır. baya haksızsın.

kurallar boşuna yok. denetimler sıkı doğalgazda. ölüm riski var. adamlar estetik değil canı düşünüyor. bi de çok haklıymış gibi savunmuşsun kendini ısrarla. yazık cidden.
0
jelly bear
(11.07.25)
bütün millet senin gibi kendince tasarımı dekoru özelleştirmeye çalışsa, bu işin standardını denetlemek imkansız hale gelir. çok uğraşmışsın tadilatla, canın sıkılmış belli ki. madem öyle bir niyetin vardı, tadilatı yaptırırken tesisatı çektirip doğalgazı açtırsaydın, ustaların bu kuralları bal gibi biliyordu yapmadan önce ama doğru yönlendirmemiş, kabahat onlarda. yanlış yere yükseliyorsun.
0
gkhncnzdgn
(11.07.25)
merak ettim yönetmelik ve standartlara baktım bu iş hakkında. kitap gibi bir sürü şey yazmışlar. onlarca değil, yüzlerce madde oluşturmuşlar. yönetmelik ve standartlar oluşturulurken avrupa'dan örnek alınmış.

buradan bakınca bana gereksiz bir pirelilik gibi geliyor bahsettiğiniz şeyler.
ben de doğalgaz aboneliği yaparken iyi kötü benzer pireliliklerle karşılaştım.

sanırım olayın sebebi, sizin konutunuzda bu kadar kurala gerek olmasa bile başka konutlarda/binalarda bunlara ihtiyaç olabilir ve kurulumu yapan kişinin insiyatifine bırakılmaması en iyisi.

verdiğiniz örnek, bir kuryenin vanayı açabilme ihtimali bambaşka bir konu ve bence ciddi bir eksiklik.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
yazi dilin korkunc bir kere. yolda tam birinin önünü kesecek maganda tipin var.

isini düzgün yapan insanlara hakaret etmissin. comarlik diz boyu. bi de milleti arayip zamanlarindan calmissin.

kurala uyacaksin. bitti. sen dogalgaz uzmani degilsin. konuyu daha fazla sorgulayacak background un yok. bir de buraya gelip destek beklemen de cahilliginin disavurumu.
0
sonsuz
(11.07.25)
sorduğum soruyu doğru anlamayıp, doğru anlamayı bırak, iki satır yazıyı bile okumaya üşenip cahil, maganda, sen kimsin ki, o zaman patla geber diyenlere tik de atmadım, cevaplarını dikkate de almıyorum. uzun uzun, açık açık kafamın neye takıldığını yazdım. azıcık beyni olan okur, anlar ki birçok seviyeli ve yararlı cevap da aldım.

diğerlerine de verecek cevabım var ama nasıl olsa okumuyorsunuz, okusanız da ne demek istediğimi anlamıyorsunuz. karşı argüman sunup tartışmak yerine "o zaman öl geber, kurala uyacan, sen kimsin de sorguluyon, cahil maganda" falan diyip koyun gibi önünüze konanı yiyorsunuz. "bu neden böyle" diye soranı da "çünkü öyle" diye cahil ilan ediyorsunuz.

sizin için kendimi daha fazla yormayacağım. ben okuduğunu anlayıp güzelce cevap veren arkadaşlardan öğreneceğimi öğrendim, kendilerine teşekkür ediyorum.

@shepard, bu arada erkeğim. sana buradan ekmek çıkmaz kardeşim.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
@kibritsuyu abi erkek vücudunda kadin karakterle yasamak zor olmuyor mu? Çok şaşırdım lan.
0
Shepard
(11.07.25)
doğal gaz havadan ağır bir gaz türü, bu nedenle kullanılacak bölgeye kadar yukarıdan, kullanılacak bölgeye de yukarıdan aşağıya doğru hatlar ile dağıtım yapılıyor.

yine doğal gaz hatları yakınında elektrik hatları geçirilmiyor. (kıvılcım çıkar falan)

yine doğal gaz kokusuz bir gaz, koku daha sonra dağıtım aşamasında ekleniyor.

eğer boruyu bir şekilde kapatırsan oluşacak kaçak durumunda gaz yere doğru hareket etmez ve boruyu gizlediğin panelde (duvarda, başka bir şeyin içerisinde vs) kalır, kokuyu duymazsın biriken gaz bir şekilde parladığında sadece wof diye parlayıp bitmez, patlamaya neden olur. saçının başının yanması haricinde birde kafana gözüne giren şarapneller ile uğraşırsın yaşama şansın azalır.

siyah olmasının nedeni ise borunun fabrikadan paslanma önleyici boya ile boyanmış olduğundan emin olmak. eğer farklı renge boyarsan o rengin altında ne tür bir boya vardı denetleyici bilemez, kullandığın boya türü paslandırıcı özelliğe sahip olabilir vb.

duvarın içerisindeki elektirik telleri öyle tel olarak gitmiyor, bir plastik kılavuzun içerisinde gidiyor, her bir tel kendi başına izalasyonu mevcut ve kablonun hasar alması durumunda duvar vb. yüzeyler ile direk teması önlenmiş biçimde. dolayısı ile duvarın içerisindeki kanallardan çıplak kabloda geçirsen çarpılmazsın.

doğal gaz için ise öyle bir durum söz konusu değil, duvar içerisine yapılacak montaj sonrası:

1 ) duvarda yapılacak tadilat (delme, kırma) boru hattına zarar verebilir. borunun nereden geçtiğini göremiyorsun sonuçta.

2 ) hafif depremlerde boru hatları yeterince esneyemediği için zarar görebilir ve fark edilmesi zaman alabilir.


ben denetim sonrası, dolapların üstündeki boruyu mesh ile kapattım, delikleri var sayesinde gaz sızıntısı olursa kokuyu duyabileceğim,

yukarıdan aşağıya inen boruyu yine bir mesh ile kapatabilirsin, dekoratif olsun diye ancak ahşap ve plastik olmamalı, ocağın ısısından erimemeli/yanmamalı, yine vana açıkta duracak o her türlü pratiklik için gerekli.

gaz kaçağı sırasında kapıdaki vanadan kapatırım demişsin de,
vanaları sadece gaz kaçağı olduğunda kullanmıyoruz,
ocak tamiri gerekti kapat,
ocağı değiştirmek istedin, kapat,
uzun süreli tatildesin kapat.
elektrik ile ilgili sıkıntı oldu kapat.

ocakta tadilat yapacaksın, kapıdaki vanadan kapattın diyelim, ocağın oradaki vanaya da erişemiyorsun, yada görünür değil, dolayısı ile aklına gelmedi o vana. ocağı söktün, evine döşeli 30 metre borudaki tüm gaz ocağın takılı olduğu yerden sızmaya başladı, usta dedi ki ben bi sigara yakayım :D

vanalar illa ki kaçak durumunda kullanılmıyor :)
0
selam
(11.07.25)
Abi bembeyaz duvar yaptıysan işler değişir ayıp etmişler, bence bu tür işlemlerde renk seçenekleri olmalı ve dekorasyona göre kullanıcı istediği rengi seçebilmeli, duvarını bembeyaz yapan birine sen nasıl "hayır kardeşim bu boru siyah kalacak !!1!!1" diyebilirsin ya hadsize bak.
0
kizil karga
(11.07.25)
biz de evi yeni yaptırdık, mutfakta asma tavanın alltından gidiyor. altında da mutfak dolapları. Taç dedikleri bir şey var. dolabın üstü ile asma tavan arasında, orada kaldıgı için boruyu görüyorlar sonra taç ekleniyor sorun gidiyor.
0
liberal
(11.07.25)
daha önce cevap yazanların da hakkını yemeyeyim ama; soru nasıl okunur, söylenmek istenen nasıl anlaşılır, bu adam kafaya neyi ve niye takıyor kafa yorulur ve üşenmeden nasıl cevap yazılır, herkes dönüp @selam'ın verdiği cevabı okusun. tam olarak beklediğim şeyi yaptı.

yani şunu yapmak zor olmamalı. yapamıyorsan "kural bu, uyacaksın, sen kim cahilsin de kuralı sorguluyon, o zaman patla da geber" demek iş değil. verecek bir cevabın yoksa akıllı uslu susmak da zor olmamalı.

saygılarımla.
0
🌸kibritsuyu
(11.07.25)
Duyuruyu okuduktan sonra nicki görünce ağzımın açık kaldığını önden belirtmek istiyorum. Yılların ekşicisi bu nick yahu.

İnsanlık olarak şu mühendislik konularını, yahut teknik bilgi gerektiren konuları kurcalamayı acilen bırakmalıyız artık. 3 saniyede vanayı kapatırım, 5 saniyede hastayı koltuğa oturturum, 10 saniyede arabayı durdururum demekle olmuyor. Herifler bu işlerin okulunu okuyor. Böyle olmalı denip de bir standart getiriliyorsa, eldeki bilgilere göre şu an öyle olması gerekiyordur. “Sorgulamak, şüphecilik” vs diye diye kimse duracağı yeri bilmez oldu bu gibi mevzularda.

Doğalgaz yerine elektrikli ocağa geçmeye ne dersin? 8 haneli paralara daireler satılan projelerde sırf bu siyah borulardan sebep elektrikli ocaklara, kimilerinde indüksiyonlu ocaklara geçiliyor.

Kendi başına veya bunu toplumsal bir ayaklanmaya dönüştürerek doğalgaz borusu standartlarını değiştiremeyeceğin için, kendini sıkıntıya sokmak yerine ocağı değiştirsen daha rahat etmez misin?
0
lazor
(13.07.25)
(21)

Bu yeşil pasaportun hikmeti nedir?

ya ben lan neyse
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederle
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederler diye aldım.

bazen sözlükte yeşil pasaport ayrımcılıktır diye başlıklar açılıyor. bir bakıyorum 2 yüz küsür entry girilmiş.

ben yeşil pasaportu alana kadar hangi ülkelere vizesiz gidebileceğimi bilmiyordum. onu da öğrendim. abd, ingiltere yok.

geçen televizyonda ünlü bir gazeteci "biz bastırıyoruz. gazetecilere de vermelerini istiyoruz. umarım verecekler." diyordu.

eczacılar, avukatlar, daha bilmediğim bir sürü meslek grubu...

bu zamana kadar hep bir yerlere 3 ay vizesiz gidilebilen bir araç olarak biliyordum ama bence bilmediğim bir şeyler var.

insanlar gidip oralarda çalışıyor mu, yeşil pasaportla benim bilmediğim bir şey mi yapılıyor? aklıma başka bir şey gelmiyor.

yılda 10 gün tatil için bu kadar kıyamet koparılması bana böyle düşündürüyor. bu kadar insanımız yurt dışına vizesiz gitmeye bu kadar muhtaç mı?

iş için isteyenler var. iş için bu kadar insanımız mı var yurt dışına gitmesi zaruri olan?
0
ya ben lan neyse
(10.07.25)
Yüzlerce beyaz yakalı vize sırasında beklerken alelade devlet memurunun istediği ülkeye keyfince girip çıkması insanların gururuna dokunuyor. Olay ego davası. Biz devlet memurundan daha büyük artı değer üretiyoruz da bu semelerin Instagram'da bizden daha çok yurtdışı postu var diyor onlar da. Abuk sabuk işler. Sen de biliyorsun bunun böyle olduğunu bence, bir de benden dinledin.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
@sekiz: yok bilmiyorum. yeşil pasaporta gelene kadar... bu mu dokunuyor insanların egosuna? ben 50 bin maaş alıyorum. maaşımın yarısı ev harcamasına gidiyor. ev babamdan kalmasa diğeri de kiraya gidecek. arabam falan yok. ben istesem de gidemem tatile. benden çok katma değer yaratan insan 100 bin falan alıyordur. böyle düşünürse egosu torpülenir.
0
🌸ya ben lan neyse
(10.07.25)
rahatça, vize vs dert etmeden, vize ücreti ödemeden, bir sürü ülkeye eğer istersen yarın çat diye gidebiliyorsun. birçok insan için bu gayet yeterli bir lütuf, bilmediğin gizli bir şeyler yok.
0
king lizard
(10.07.25)
yesil pasaportun ne oldugunu daha yeni ögrenmen senin problemin. interneti olan herhangi bir insanin bilebilecegi alalede bir bilgi.

sorun su an avrupa'nin türklere vize randevusu veremiyor olusu. yesil pasaportu olan biri ucuz bilet kovalayip aniden haftasonu bile gidebilir. üniversitedeyken bir arkadas o sekilde 18 tl'ye mi ne bilet alarak paris'e gidip gelmisti. parasizliktan metroya bile binemeden geri döndü ama gitti mi gitti.

onun disinda baska biri önceden uzun planlar yapmasi, vizeye basvurmasi, parasinin yanmamasi icin dua etmesi gerek.

bu ikisi arasindaki fark birinin devlette memur olarak calismis olmasi. tr'deki cogu memur da vasifsiz ve özelde tek kisinin yaptigi isi 3-5 kisi yapiyorlar. hem devletin kasasina yüksünüz hem de dibimizdeki ülkelere elinizi kolunuza sallaya sallaya gidiyorsunuz.

böyle düsünülüyor sanirim.
0
sonsuz
(10.07.25)
Yeşil pasaportu isteyen genelde parası ve vakti olan insanlar. Ayrımcılık falan diyenlere de gülesim geliyor. Ailede çok doktor ve öğretmen var aldıkları maaşlar yurtdışında tatil yapıp, yiyip içip gezmeye yetmiyor. Benim canım anam benim zorumla yeşil pasaportunu çıkarttırdı. Pasaportunun süresi dolduğunda, üzerinde bir tane damga yoktu. Yenisini çıkarttırmaya zor ikna ettik, emekli maaşı yetmiyor çünkü tatil yapmaya.

Vize süreci gerçekten can sıkıcı olabiliyor ama bu “haksızlık” güruhunun saracağı yer yeşil pasaportlular değil, vize için gördüğümüz muamelenin sebebi olan kişiler.
0
irene
(10.07.25)
Yurt dışına iş ya da gezme amaçlı çok giden biri olsan değerini anlardın. Vize başvuru süreci, reddedilme durumları, yapılan masraf vs. vs. bunların hepsinden kurtuluyorsun.

şu an mesela çok ileri tarihli aşırı ucuz uçak bileti denk getirsen avrupa'da bir yerde, hiç düşünmene gerek yok acaba vizem çıkar mı vs. diye. türkiye'de şehirlerarası otobüse verdiğin paralarla avrupa'ya gidip gelebilirsin. e tabii ben hayatta gitmem vizyonsuzluğunda biriysen o başka.
0
himmet dayi
(10.07.25)
Yakın bölgelerde bir tatil yapabilirsin her yıl. Yurdum memuru aşırı vizyonsuz olduğu için böyle şeylerden anlamaz. Memur dediğin kırsal kafalı bir canlıdır.
0
runaway
(10.07.25)
@ya lan: böyle bir mevzuat var, Türkiye'nin memuru olan tatil sonunda ülkesinde geri döner diye düşünüyor Avrupa hala. Değişebilir bu usul yakında, hevesin varsa birkaç yere git gel.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
Bir de bunların egosu törpülenmez. Çatlasınlar.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
İlk yorum harici diğerlerini okumadım da la beyaz yakalıların kendini böyle görmesi çok komik. Memurlara neden yeşil pasaport veriliyor? Önce bunun mantığını kavra :) Yeşil pasaportu kullanan meslek yelpazesini genişletilerek hata yapılıyor. Beyaz yakalı burada ağlıyor, kendini üstün görüyor ahsjs O zaman asgari ücretli de alsın. Zaten bu gidişle yeşil pasaportu kabul etmeyecek diğer ülkeler. Adam yurt dışı tatili yapabilmek için y pasaport istiyor resmen :) devlet de senin sikik yurt dışı tatilinin derdindeydi. Memur denince adamın aklına sadece devlet dairesinde evrak onaylayan tip geliyor :)

Düz memurun yeşil pasaportu olsa ne? Adam yurt dışına çıkamıyor zaten shsjsk parası yok. Benim arkadaşımın kaç yıllık yeşil pasaportu var, daha bir kere kullanmamış. Neyle çıksın? Gidin birçok devlet dairesine hepsinin y pasaport hakkı olmasına rağmen çoğu başvurmamıştır bile. Zaten bu adamlar kullanmıyor ama ağlayan bizim buradakiler. Yani kaymakam da memur ve bırakın da işi gereği pasaport alabilip yurt dışına rahat çıksın.

İmam eşlerinin çıkıp bize de maaş verilsin, denmesi gibi :)
0
cemallamec
(10.07.25)
Başlık kıskanç beyaz yakalılarla dolmuş.
Hiç öğrenemeyeceksiniz hakkınızı savunmayı. Karşı adamda olan hak bende niye yok diyeceklerine hala onda niye var diyen fesat gorus.

İçlerini rahatlatmak için de özel sektörde bir kişinin işini bunlar dört kişi olarak yapıyor diyor. Ulan sen kole gibi çalışıyorsun işte patronun zengin olsun diye sabahtan akşama pazartesiden pazara. Bunun kalifelikle ne alakası var? Sen patronun yağcılığını seçmişsin adam da devlete hizmet etmeyi tercih etmiş. Sen bu adamdan arta kalir ne katıyorsun ki ondaki hakkı cok goruyorsun kıskanç patron yagcisi.


Sen tezgahtarlık yapan ya da gerçek bir eğitim gerektirmeyen hizmet sektöründe çalışan bir insansın bunu kabul et fazlası değil.
Soruya cevap
Yeşil pasaport Avrupa ülkelerine bu vize kuyruklarında kendini çok üstün gören ve kapi dışarı edilen beyaz yakalıların bana da vize bana da vize demeni gerektirmeyecek bir pasaport türüdür kardeşim.

Güle güle kullan
0
dedeminhirkasi
(10.07.25)
vizyonla alakalı. kullanırsan altın, kenarda durursa pul değerinde.
hiç mi ilgini çekmiyor farklı yerler, kültürler?
çok paraya ihtiyacın da yok, türkiyeden daha ucuza git, gör, gez, öğren.
0
adivar
(10.07.25)
yorumlara bak ashfsaf.
yesil pasaport, türk devleti'nin, %90'i torpilli olan memuruna yaptigi bir baska torpildir.
olay, beyaz yakalinin ayricalik beklemesi degil, bir kismin elde ettigi haksiz ayricalik. devletin kendi vatandasini kendi eliyle ayristirmasi.
vize anlasmalari devletler arasinda yapilan ikili anlasmalara dayanir, devlet oturmus, ülkelerle "benim memura vize ayricaligi tani ama diger vatandaslara tanima" diye pazarlik yapmis. beyaz yakali hakkini savunacakmis. beyaz yakali ne yapacak? almanya ile masaya mi oturacak? aptal saptal konusuluyor.

türk vatandasi degilim. ailemde de kimsenin yesil pasaport ihtiyaci yok. kiskanmak falan akillara zarar ithamlar.

"ek olarak turkiyeye vize zorunlulugunu getiren avrupali ulkeler degil, turkiye. bunu da arastirabilirsiniz."
türkiye bunu zamaninda siyasi olarak sakincali gördükleri yurtdisina kacmasin diye avrupa'ya teklif etmis, avrupa kabul etmis, türkiye bir süre sonra avrupa ile defalarca vizeyi kaldirmasi icin masaya oturmaya calismis ve her seferinde avrupa'dan ret yemis bir ülke.
yani artik o vizeyi sana koyan avrupa, türkiye degil. 45 senelik mevzuyu temcit pilavi gibi öne sürmek kurtarmiyor.
türkiye kac defa avrupa'ya artik vize kalksin diye gitti peki biliyor musunuz? yok.
bu kadar ret üstüne türkiye ne yapiyor? ben memura kefil olurum cünkü memur dedigin adam mayis elden gitmesin diye hicbir seye karismayan, kafasina vur ekmegini al, sümsük, agzini hicbir siyasi olaya acmayan adam, memuru o sebeple sakincali görmem, sakincali gördügüm zaten memur olamaz, ondan ki memuruma verin vize kolayligi diye avrupa ile masaya oturmus.
evet, devlet eliyle ayrimcilik budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.07.25)
tamamen ekonomik sebeplerle yurt dışına gidemiyorsan bir şey diyemem ama bir insanın yaşadığı gezegende doğduğu küçücük ülkeden kafasını çıkartıp başka bir coğrafya, kültür, yaşayış vs. görmek istememesinin ve bu şekilde ölüp gitmeye razı olmasının anormal, hatta mental olarak sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum.

başka yerler görmek senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama birçok insan için şu hayatı çekilir kılan üç beş şeyden biri. insanlar aylarca yapacakları yurt dışı gezisinin hayalini kuruyor, bunu planlamaktan ve gerçekleştirmekten zevk alıyor.

insanlara vizeyi geçtim artık vize randevusu bile verilmiyorken vizesiz birçok ülkeye gidebilmek büyük bir ayrıcalık. bu ayrıcalığa sahip olamayanların öfkesi de gayet normal.
0
sir gawain
(10.07.25)
yurt dışı seyahati yapmak istemeyişiniz veya ekonomik sebeplerle yapamayışınız kişisel bir durum lakin insanların farklı ülkeler, şehirler görmek istemesi çok doğal ve insani bir refleks. yeşil pasaport da bu noktada ülke sınırlarını açan adeta sihirli bir değnek. yani oldukça kıymetli bir şey.

memurlara veriliyor bize verilmiyor, ayrımcılıktır vs. durumu da uluslararası alanda itibarsız ikinci sınıf bir ülke olmamızın sonucu. avrupa ülkeleri son yıllarda, vatandaşlarımıza amiyane tabirle ''sen gelme ulan ayı'' diyor. durum böyle iken memurların yeşil pasaport ile ''buyur sen geç''denilerek ülkelere kabulüne, kalan kitle çıldırıyor. bana kalırsa ülkeler arası seyahat özgürlüğü evrensel bir haktır. muhatap olunan ülke için sakıncalı bir profil olmayan herkes turistik amaçlı seyahat edebilmelidir.

burada bana ve benim gibi yeşil pasaport sahibi insanlara irite edici gelen şey; yeşil pasaport'a sahip olmayan mesleğe sahip kişilerin, ulan seyahat evrensel bir haktır. alt tarafı üç beş günlüğüne turistik amaçlarla gideceğiz, hükumet, devlet olarak bizi dış ülkeler nezdinde niye cüzzamlı durumuna düşüyorsunuz, cebime euro'mu koyup yurt dışına niye gidemiyorum diye durumun asıl sorumluluarın tepkisini göstermek yerine, ya memurlar devletin kamburu, bir halta yaramıyor aşağılık pislikler, oysa biz katma değer üretiyoruz, ülkeyi biz kalkındırıyoruz, biz öyle büyük insanlarınız ki, bizim değerimiz tarif edilemez biz niye gidemiyoruz diye tüm ezilmişliğinin, iş yerinde yediği mobbingin, aşırı çalışma saatlerinin, olmayan özlük haklarının öfkesini memura yöneltmesi. herkesin derdi insan olarak şu ölümlü dünyada, berbat koşullarda, her günü birbirinden kasvetli gündemi olan ülkeden dışarı bir haftasonunda, bir bayram, seyran tatilinde yurt dışına kaçıp nefes almak. bunca hikayeye, biz şöyleyiz de memurlar böyle, onlar da gitmesiin, bize de yeşil pasaport verin sonunda hiçbirimiz gidemeyelim halleri gülünç. kimsenin katma değer ürettiği, süper kahraman olduğu bir ülke değil istisnai örnekler dışında. kapitalist bir ekonomik sistem var ve ülkemizin vatandaşları da bu devasa sistemin içinde tek başına nokta kadar özel anlam ifade etmeyen bir şeyler yapıp sistemi yürütüyor işte. sanırsın memur sabahtan akşama kadar yatıyor da diğer beyaz yakalılar kansere çare buluyor. ayrıca memuriyete başlama yaşının yükselmesi ve yeşil pasaporta ulaşmak için belli bir derece/kademeye ulaşması gerçeğini düşünürsek, o pasaportla diyar diyar gezme aşamasına kadar ömrünü yarılamış oluyor zaten memur, yaşlılıkta gezecek sağlık durumu ve motivasyonunun da pek olmayacağını düşünürsek zaten aktif olarak bunun nimetinden faydalanma süresi de öyle çok da değil.

yabancı ülkelerin bu vize işini türklere bu kadar ulaşılamaz hale getirmediği dönemlerde bu kadar yaygara yoktu. ne zaman ki durum değişti yeşil pasaport sahipliği göze batar oldu.
0
wilhelmwasmuss
(11.07.25)
büyük kolaylık, annemden dolayı 25 yaşıma kadar bende vardı Interrail yapmıştık 23 gün kafamıza göre Avrupa'yı turlamıştık. Hayatımdaki en özel deneyimlerimden biridir. Mesela çocuğunuz varsa onun da belli bi yaşa kadar yeşil pasaportu olacak. (birkaç şart daha var çalışmıyor olmak vs.)

Bu arada göze batmasının tek sebebi vize işlerinin zorlaşması değil bence. Eskiden özel sektördeki kişiler iyi kazanırdı, memurların işi garanti ama az kazanıyor derlerdi. Şimdi memur da ortalama güzelce bir maaş alıyor, özel sektördeki çoğu kişi o maaşları alamıyor bile. Bu sebeple "hem maaşı yüksek hem yeşil pasaport var ooh" diyor insanlar. Bu arada 50-60 bin maaşın iyi gibi görülmesi de ayrıca kötü tabii.
0
nhk ni youkosu
(11.07.25)
Eskiden memurlar özel sektör göre az para alırdı. Hem de ciddi az.
Şu an Türkiye o kadar kötü durumda ki herkes devlet memuru olmak istiyor çünkü;
Düzenli zam aldığın
Sendikanın olduğu
Tatil hakkının olduğu
Saatlerine dikkat edilen
Is garantisi olan
Tek kurum gibi. Türkiye'de özel sektör rezalet halde.
Buna bir de yeşil pasaport ekleyince iyice insanların gözüne batıyor.
Türkiye'de özel sektör iğrenç durumda olmasa, insanlar üç kuruş paralara 2 hafta tatile 50 saat çalışmaya zorunlu kalmasa gene kimsenin pek umrunda olmazdı.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
yeşil pasaport alabilmek için 15 senedir devle kurumunda(boğucu) çalışıyorum.maaşım piyasanın yarısı, beş para etmez insanlara müdürcülük oynatıyoruz. ben bunlara katlanıyorsam, benim 4 5 katım maaş alıp ah vah diyenlerde nasıl vize alırsa alsın bana ne derim. bu seçim meselesi benim devlet memurluğunu seçme nedenim yeşil pasaporttu. yılda 10 kere de olsa bir yurt dışına gitmek beni rahatlatıyor. altımda mercedes olmasın evimde dyson olmasın vb.

herkes kendi seçimini yaşar.

yurt dışı sana zevk vermiyorsa gap gezisine katıl kardeşim. yurt dışına gidince g.tümüz göğe ermiyor ama farklı kültürlerin olduğunu falan görüyoruz.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Biraz şöyle bir hava var.

Yukarıda yeşil pasaport ile istediği yere giden, aşağıda vize ofisleri tarafından köpek çekilen halkı görmeyen bir memur eliti gözüküyor. Adam vize randevusüne bile 1,000-2,000 euro verip, bulmaya çalışırken, 6 ay - 1 sene vize için uğraşırken, bunu çözmesi gereken bürokratlar, yeşil pasaport ile instagram postu paylaşıyor.

Ancak görmedikleri şu. Bugün bordo pasaporta köpek çeken o ülkeleri durdurmazsan, yarın yeşil pasaporta da köpek çekecekler. Bu işler böyledir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Yeşil pasaportun hikmeti; devletin “bu adam gelip sizin ülkenize sığınmaz. Senelerdir bana görev yapıyor sıkıntı çıkmaz. Efendi efendi gider geri döner” dediği kişiler hakkında KARŞI DEVLETİN DE “sen öyle diyorsan öyledir bana uyar. Gelsinler madem abartmadan. Ama sınırda yine de memuruma kontrol ettirir öyle izin veririm” demesi. (örneğin dediğin gibi and veya ingiltere “bana ne yeşilinden yahu git al vizeni gel geleceksen” diyor)

İnsanların son yıllarda yeşil pasaporta nefret duymaları vize süreçleriyle ilgili. İnsanlar vize almak için tonla belge toplayıp, geceler boyu randevu kovalayıp, üstüne para ödeyip, yine de randevu bulamayıp oturabiliyorlar yahut randevu bulsalar başvurularına red yiyebiliyorlar. Son senelerde bu şikayetler çok arttığı için yeşil pasaport göze batar oldu. İnsanlar neye tepki göstereceklerini idrak edemediklerinden, problemi yeşil pasaportta görüyorlar. “Ben de gidebilmeliyim” demek yerine “o da gitmesin lan sıçarım!” diyorlar.

Pasaportumuzla istediğimiz yere vizesiz veya kapıda vizeyle gidebilsek, yahut vize başvuru işlemleri rahat, adil, şeffaf olsa, yeşille pek kimsenin derdi olmayacaktı.

Bir de tabii arkadaşın dediği gibi ego mevzusu da var. Kendini alelade memurdan üstün zannettiği kadar üstün olan kişinin zaten vize derdi de olmaz. Mümkün olan en uzun sürelerde vizesi olur. Birkaç yılda bir rutin işlem gibi yeniler devam eder. Devlet memurlarını dağdan toplanan yabani kabile üyeleri zanneden tipler, üniversite mezunu olup özel şirkette çalışmanın kendilerini daha beyaz, bembeyaz yakalı yaptığını düşündükleri için, böylelerinin kanına dokunuyor mevzu.

(Yeşilim yok, olmayacak.)
0
lazor
(13.07.25)
son yıllardaki vize krizi yüzünden durum "yeşili olmayan şengen'e gidemez" seviyesinde.

bir çok ülkede vize görüşmesi için randevu almak bile zor.
hadi aldın, bir sürü evrak istiyorlar. sorun değil yapılır.
vize başvuru ücreti 80 euro civarında. büyük para değil ödenir.
vize çıkacak mı çıkmayacak mı belli değil. vizeye başvururken uçak bileti, hotel rezervasyonu, yapacağın seyahatin türü şusu buşu bir sürü şey istiyorlar. gelirin, maaş dökümün vs.
vize çıkmadı, hotel iptali uçak iptali uğraşman lazım.
iptalli uçak bileti normalin daha üstü fiyata satılıyor.

yeşili olan bunların hiç birine maruz kalmıyor.
ucuz uçak bileti sitelerine giriyor ve uygun tarihli uçakları buluyor.
sonra günü gelince vınn uçuyor.

amacı gezmek tozmak değil de iş-güçse yine giriyor uçak bileti sitesine istediği tarihe bilet alıyor. yine ucuz.

olay sadece maliyet de değil.
vize başvuru işleri çok can sıkıcı. her şey düzgün de olsa reddedebiliyorlar.
vize redleri arşa çıktı.
insanın kanına da dokunuyor kapıda kul olup ve reddedilmek.

sen öğrenciysen anan baban yeşili olan bir memursa istediğin zaman gidip gezebiliyorsun yurtdışında. 19-20 yaşında sen gidiyor ama başka gençler akp ülkesinde sinemaya bile gidemiyor. işin bir de böyle sosyal bir problemi var.

gitmek isteyene tek engel vize mi kardeşim. gitmek isteyen aşar onu denilecek durumda değil vize muhabbeti. her şey doğru olsa da, işin gücün paran pulun olsa da reddebiliyorlar.

yeşil pasaport orada çalışma hakkı sağlamıyor.
yeşille gidip kaçak kalanlar var ama onların sayısı yüksek değildir.

yani yeşilin olayı çoğunlukla normal seyahat için.

EVS gibi programlarla yeşil pasaportlular daha kolay gidiyorlar ayrıca.

--
yeşil pasaportluları kıskandığımız yok, diğer insanların vize süreci kolaylaştırılsa ve böyle onura aykırı engellenmese devlet memurlarının yeşille gitmesine bu kadar ayrımcılık olarak bakmazdık. yeşil giderse gitsin, ama diğer pasaportlarda vize kalkamıyorsa (yüce devletiminizin gücü yetmiyorsa) ya da vize süreçleri kolaylaşmıyorsa, ortada ciddi bir kayırma var.

imza: eskiden yeşilim vardı. potansiyel yeşil pasaportluyum.
0
biseysorcaktim
(13.07.25)
(7)

Inatbox

krmzbvl
Kullanan var mi? Daha onceden kullaniyordum ama guncel versiyonunu yayinlamiyorlar sanırım. Bir suru indirme yeri var ama hepsi keklik bekleyen tilki gibi gorunuyor bana.
Kullanan var mi? Daha onceden kullaniyordum ama guncel versiyonunu yayinlamiyorlar sanırım. Bir suru indirme yeri var ama hepsi keklik bekleyen tilki gibi gorunuyor bana.
0
krmzbvl
(10.07.25)
akbank kredi mağdurlarının ortak kesişim noktalarından biri inatbox :)

yıllık 500 liraya bile iptv var, inat minat apk indirip telefona kurmak büyük kumar.
0
brkylmz
(10.07.25)
Iptv telefonda calisiyor mu?
0
🌸krmzbvl
(10.07.25)
Çalışır. SmartersPlayer uygulaması var iphone'da mesela. gayet iyi.
0
himmet dayi
(10.07.25)
Cloudstream kurun. Provider olarak inatbox ı seçin.
Cloudstream açık kaynak kodlu temiz bir app.
Androidde var yalnızca
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
ben sadece tvboxta kullanıyorum, orada bankacılık uygulamaları yok, youtube haricinde özel bilgilerim bile olmadığı için kafam rahat kurdum geçtim.
0
duyuruuser
(11.07.25)
rec tv var onun yerine. mobil uygulamasi da var ama tv versiyonu da sahane calisiyor.
0
warrior princess
(11.07.25)
tv'de vardı bizim ama anlamsız bir şekilde uygulamaları bozdu. internet var ama videolar açılmıyordu. bunu silince düzeldi. sebebini anlayamadık. pek de kullanmıyorduk disney hariç her yerde aboneliğimiz var.
0
matilda
(11.07.25)
(8)

Yapay zekâ kullanma kültürü

muhayyer divan
SelamYapay zekâ kullanmayı sevmiyorum, daha doğrusu her şeyi yapay zekâ bişeysilerine sormayı, her şeyi onlardan hazır elde etmeyi sevmiyorum. Sevmediğim için de şu birkaç yıldır uzak kaldım ve yapay zekânın nerelerde kullanılabileceğini bilmiyorum, bu uygulamanın/yazılımın hakkındaki bilgiler nasıl
Selam

Yapay zekâ kullanmayı sevmiyorum, daha doğrusu her şeyi yapay zekâ bişeysilerine sormayı, her şeyi onlardan hazır elde etmeyi sevmiyorum.

Sevmediğim için de şu birkaç yıldır uzak kaldım ve yapay zekânın nerelerde kullanılabileceğini bilmiyorum, bu uygulamanın/yazılımın hakkındaki bilgiler nasıl ediniliyor neye göre neyi seçiyoruz vs hiçbir şey bilmiyorum ve bunlar nasıl öğrenilir onu da bilmiyorum.

Çok büyük zararda miyim?
Evet ise bu işe nerden başlamalıyım, nereden öğrenilir bunlar?
0
muhayyer divan
(10.07.25)
Öncelikle yapay zekayı doğru kullanmak önemli.

Her dediğini doğru kabul etmemek lazım çünkü yanlış bilgi verdiği oluyor.

Doğru talimatlarla (promt) doğru sonuçlar elde edebilirsin.

Yapay zekayı sadece bilgi edinmek için değil bir topluluğa atılacak bir mesaj için de kullanıyorum ben. Görsel oluşturuyorum. Yazdığım bir yazıyı xxx kriterlerlerine göre olumlu ya da olumsuz açıdan eleştir, diyorum. Önce bir konuda açıklama içeren bir pdf yüklüyorum, bunu oku diyorum. Sonra o pdf’teki bilgiyi içerek bir şeyler soruyorum ya da onunla ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Dediğim gibi doğru kullanmak çok önemli. Sınırsız bir kullanım alanı var, yaratıcılık sizin elinizde. Gidip x bilgisi sorarsanız yanlış bilgi de verir.
0
cemallamec
(10.07.25)
Bisiklet kullanmak, yüzmeyi öğrenmek gibi düşünmelisiniz. Bir noktadan sonra bir çok şey refleks haline geliyor, modelin neyi salladığını neyi gözünden kaçırdığını hissetmeye başlıyorsunuz.

Bir kaç yıl önceki arama motorları olsaydı, çok büyük zararda değilsiniz derdim fakat artık bilgiye ulaşmak arama motorları vesaire üzerinden o kadar zor ki, çok ama çok şey kaçırdığınızı söyleyebilirim.

Buraya sorduğunuz soruları direk kendilerine sorarsanız çoğunu açıklayıcı bir şekilde cevaplar. Anlamadığınızda ya da aklınıza yatmadığında anlamadım, beğenmedim vs. derseniz siz anlayana ya da ikna olana kadar anlatır zaten.
0
redlinetheturk
(10.07.25)
Bu soruyu ChatGPT'ye sorarsanız sizi yönlendirir. :)
0
auroraaurora
(10.07.25)
yapay zekalar ilk çıktığında prompt mühendisliği diye bir kavram ortaya çıktı.
yine yapay zeka trendi bu kadar yüksekken bir de "ileride tek bir yazılım dili olacak, o da ingilizce olacak" şeklinde söylemler de çıktı.

bu iki kavram da prompt'un ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.

düzgün sorarsan düzgün cevap alırsın kısaca.
ama her zaman öyle değil tabi.

yapay zekaların şuan karşılaştığı en büyük sorun halüsinasyon.
yani olmayan bir şeyi varmış gibi göstermek. çok da yaratıcı bu konuda.
bu var mı derseniz "evet var çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor. hayır ben biliyorum yanlış söyledin yok dediğinizde "evet özür dilerim yokmuş çünkü şöyle şöyle böyle böyle" diyor.

günlük ve basit işler için kullanımında bir mahsur yok.
dertleşmek, bana film öner demek, 1923'te ne oldu diye sormak, yemek tarifi sormak gibi konularda hiç bir sorunu yok.

teknik konularda da eğer ucu açık değilse ve her şey netse yine iyi.
ama bilmediği konularda palavra sıkıyor, ona dikkat etmek lazım.

claude.ai, chatgpt.com, grok.com, groq.com gibi yerlere girin ve kullanın. zamanla az çok anlarsınız. hatta onlara "seni en efektif nasıl kullanırım, halüsinatif yanıtlarından nasıl kaçınırım" şeklinde de sorabilirsiniz.

işiniz ne bilmiyorum ama işinizle entegre çalışırsanız yanınıza bir eleman almış gibi davranabilirsiniz. ona yaptırın, siz kontrol edin.

bazı ai chat-bot'larının masaüstü uygulaması da var ve sizin için kağıt kürek işlerini de halledebiliyor.

--
kısa cevap:
chatgpt'ye (claude, grok, groq, deepseek, vs..) girin ve buraya sorduğunuzu ve benim eklediklerimi oraya yazın. güzel güzel anlatır.

edit:
bak sorunu chatgpt'ye sordum. başlangıç için tatminkar yanıtlar verdi
chatgpt.com
(daha iyisini yazmıştı ama sorun oldu ve yazdıklarını sildi. bu ikinci yanıtı. uzun yanıtlarda bazen sohbet yarım kalıyor -ya da ağzından bir şey kaçırıyor- ve sonra sohbeti geri alıyor)
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
annem 66 yasinda chatgpty'ye gezi programi, yemek tarifi, hastalik analizi falan yaptiriyor.
gecen kaloriferi yapay zekaya sorarak tamir etmis.

sevmiyorum :SSS kadar gerici ve sacma bir sebep olamaz. ögrenmemissin. simdi dogru yoldasin :D
aklina gelen sorulari yaz iste bu kadar. google in daha iyisi.
verdigin tasklar da cok karmasik degilse onu da yapiyor.
cok güzel özet cikartiyor.
tez yazmak icin ideal.
isle ilgili cok detay senaryolari yapamiyor. assumptionlari yanlis yapiyor.

insan faktörü elimine edilemez -rahmi koc
0
sonsuz
(10.07.25)
yapay zekayı arama motoru gibi kullanabilirsin.
0
duyuruuser
(10.07.25)
@sonsuz

Sebebim gerici veya saçma değil, hoşlanmadım, bu kadar. Bunu eleştirmen için sormadım soruyu. Beni eleştirin dediğim zaman yerden yere vur tamam, bu yaklaşımların çok itici.

@sivri sinek

Kullanmadım, kullanmak istemedim, hoşlanmadım. Bilmiyorum açıklayamadığım bir mantıksızlık, bir yanlışlık var bana göre. Belki rahatsız da oluyorum, anlatamıyorum. Birileri gerici demiş, gericilik kendi zihninde onun.

@auroraaurora

İşte beni huzursuz eden rahatsız eden yaklaşımlardan biri bu. Her şeyi bırakıp dümdüz yapay zekâ ile çalışmak. Her şeyi ona sormak, başka kimse yokmuş gibi, tecrübe yokmuş gibi, hepimiz robotmuşuz da hiçbir farkımız yokmuş gibi. İyi ki böyle yazdın, bu huzursuzluğumu bulmama yardım ettin.
0
🌸muhayyer divan
(10.07.25)
endişelerinize hak veriyorum.
çok tembelleştiriyor.

aichatbot'lar yaygınlaştığından beri ingilizcem de türkçe ifade biçimim de geriledi.
yarım yamalak cümle yazıp "al bunu düzelt" diyorum, düzgün cümle yazmaya çalışmaktansa.

yine de bunun çözümü ai tool'lardan kaçmak değil.
onu bir çırak gibi görüp (hatta çırak gibi yetiştirmek mümkün) işte yardımcı olarak kullanmak en iyisi.

bazı konularda fikir veren bir danışman, ama çoğu zaman da angarya işlerini yaptıracağın bir alt çalışan olarak konumlandırmak sağlıksız olmaz.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
(6)

ChatGPT'nin ucretsiz versiyonunda kac soru sorma hakkimiz var?

truf
Az once 2 soru sordum ve sorma hakkiniz doldu yarin saat X'e kadar soramazsiniz uyarisi aldim. Sadece 1 ay kullanmadim bu AI'yi haliyle sasirdim :D Baska chat olusturup sordugumda da ayni mesaji aliyorum. KOmple parali mi oldu bu simdi?
Az once 2 soru sordum ve sorma hakkiniz doldu yarin saat X'e kadar soramazsiniz uyarisi aldim. Sadece 1 ay kullanmadim bu AI'yi haliyle sasirdim :D Baska chat olusturup sordugumda da ayni mesaji aliyorum. KOmple parali mi oldu bu simdi?
0
truf
(10.07.25)
aynı konu hakkında fazla darlayınca 'free bitti akşam gel' diyor. (kişisel gözlemim 30-35 soru civarı).

kolay şeyler sorunca biraz salıyor ama. ses etmiyor.
0
brkylmz
(10.07.25)
soru sayısı olarak bakmıyorlar olaya. chatgpt'nin çalıştığı süre olarak bakıyorlar. (token falan diyorlar, bir şeyler diyorlar)

yani kısa kısa sorarsan kısa kısa cevap alırsan 50 soru sorarsın, uzun uzun sorarsan uzun uzun cevap alırsan 2 soru sorarsın.
0
co2s2
(10.07.25)
token olarak bakılıyor.

bir sohbeti uzatırsan, o sohbette yer alan konular son attığın mesajla beraber gidiyor. yani aynı sohbette onuncu mesajı attığında (tamamen farazi) 1000 token harcıyorsa, yeni bir sohbet açıp aynı soruyu sorarsan 100 token harcıyor (rakamlar farazi)

limiti en yüksek olan grok.
günlük kullanım için onu kullanıyorum. basit şeyler, internet araması, burada sorulan sorular gibi sorular için çok iyi. bir de twitlere anlık baktığı için son dakika haberleri gibi şeyler için de onu kullanıyorum.

claude da çok iyi. bir ara onu premium kullanıyordum. özellikle 3.7 sonnet ilk çıktığında çok iyiyidi. şimdi 4.0 çıktı ama ne 4 ne 3.7 eskisi kadar iyi gelmiyor bana. ücretsiz hali de günlük basit işler için kullanılır.

groq.com var (grok'tan farklı). orası bir platform ve farklı modeller var. en yaygını llama modeli (facebook'un yapay zekası). groq'ta çalışan bu modeller çok iyi. dış dünya bağlantısı yok çoğunlukla ama basit sorular sorabilirsin.

---
belirttiği saate kadar kullanamazsın. belki model değiştirip kullanabilirsin.
thinking mode'unu kullandıysan, resim-fotoğraf-dosya verdiysen limitin çabuk biter.
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
chatgpt premium ios'ta 500 lira aylık.
20 dolar + kdv ile 800'den fazla olması gerekirdi.

aktif kullanıyorsanız bir bakın.
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
farklı modeli kullanabilirsin.
0
jelly bear
(10.07.25)
Ben 500 küsur verip kullanıyorum. Ne deepseek ne de Gemini’drn memnunum. Aynı şeyleri hepsine yaptırdım ama beni memnun eden hep GPT oldu. Deepseek zaten sansürlü. Gemini’nin de premiumunu kullandım ama epey yol alması lazım. Soruya gelirsek belli bir sınırın var ama soru bazında değil kullanım bakımından sınır veriliyor.
0
cemallamec
(10.07.25)
(12)

ad soyad ile web sitesi açılır mı

messina123
ne dersiniz? pek bir amaç yok sadece arada bir blog tarzı yazılar eklenecek.ben mühendisim. ana konumuz mühendislik olacak. spor ve özellikle galatasaray, yaptığım geziler, ufak tefek güncel konular vs yazayım diyorum. ne dersiniz? yarın bir gün iş başvurusu yaptığımda da güzel gözükür hem.adsoyad.c
ne dersiniz? pek bir amaç yok sadece arada bir blog tarzı yazılar eklenecek.

ben mühendisim. ana konumuz mühendislik olacak. spor ve özellikle galatasaray, yaptığım geziler, ufak tefek güncel konular vs yazayım diyorum. ne dersiniz? yarın bir gün iş başvurusu yaptığımda da güzel gözükür hem.

adsoyad.com
0
messina123
(10.07.25)
adsoyad.com alınmıştır, duyurunun hali xd
0
Shepard
(10.07.25)
güzel kardeşim kendi adım ve soyadımla. örneğin mehmetyildiz.com

yani şunu algılayamadın mı?
0
🌸messina123
(10.07.25)
google aramalarında üst sırada çıkacağı için sizinle ilgili araştırma yapıldığında sizin belirlediğiniz/kontrolünüzdeki içeriğin görünmesi gibi bir avantajı var.

ayrıca [email protected] şeklinde mail kullanabilirsiniz. (crazyboy69@gmail gibi bir mailiniz varsa işe yarar).

gösterecek bir portfolyonuz varsa, tek bir link gönderip işi halletmiş olursunuz.

fazla maliyeti olan bir şey değil zaten. neden olmasın?
0
brkylmz
(10.07.25)
Com kalmamıştır
Com.tr, net iyi değil
.me ya da .ws iyi olabilir.

Hatta isim.ws olma ihtimali var (benim öyle)

Benzer düşünce ile açtım ama hiç kullanmıyorum.
Wordpresstwki bloğuma yönlendirmiştim yıllarca bloğa da bir şey yazmadım.

Bence alabiliyorsan ve kısaysa al.
Düğün yaparsın davetiyete qr kodu ile siteni yönlendirir adresi ulaşımı falan yazarsın (gerçi ben yapmadım uğraşmadım ama mantıklı geliyor hala)
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
ferruh.mavituna.com

eskiden blog'du, paraya para dememeye başlayınca saldı burayı da :)
0
altinci nesil caylak
(10.07.25)
Ben hiçbir yerde olmayan, özel bilgiler veriyorum. Ya da belli konuları çok güzel, derli toplu anlatırım demiyorsanız bence gerek yok. Blog işi öldü. Çok özel bir konu değilse, kimse girip okumaz. Youtube bu konuda daha avantajlı. Vlog şeklinde yapın.

adsoyad.com şeklinde yine alan adı alabilirsiniz. CV şeklinde tasarlarsınız, durur.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.07.25)
"seyyah" "mehmet" daha akılda kalıcı olur
0
mantık
(10.07.25)
Yorum yazanlar şaka mı? Ad soyadıyla niye .com kalmasın? Adamın ad soyadını nereden biliyorsunuz? Ayrıca adsoyad.com alınmıştır ne ya :)

Eğer her konuda bir blog yazılacaksa ad soyadla alınabilir, neden olmasin.
0
cemallamec
(10.07.25)
açılır.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25)
adsoyad.com şeklinde domain alabiliyorum hatta sadece soyad.com şeklinde de alabiliyorum. az bulunan soyadın avantajı :d
0
🌸messina123
(10.07.25)
ek olarak ilerleyen zamanlarda youtube kanalı da açma düşüncem var. hali hazırda bir kanalım var ama içeriği bambaşka bir konuda
0
🌸messina123
(10.07.25)
Benim var. Yıllardır bir şey eklemiyorum. Vakit ayırırsanız güzel. Olmadı, sosyal medyanıza yönlendirirsiniz...
0
yadigar
(10.07.25)
(5)

chatgpt sizde de aptallaştı mı

plastic_angel
plus versiyonunu işlerim için uzun zamandır kullanıyorum. yani içerde bir çok thread ve yazışma var. sistemdeki bir sorunla ilgili yardım istediğimde verdiği cevaplar gerçekten kalitesiz. yani alakasız, basit ve çok kısa. (gpt 4.5 kullanıyorum)diğer taraftan gemini 2.5 pro versiyonu da var. son 1-2
plus versiyonunu işlerim için uzun zamandır kullanıyorum. yani içerde bir çok thread ve yazışma var. sistemdeki bir sorunla ilgili yardım istediğimde verdiği cevaplar gerçekten kalitesiz. yani alakasız, basit ve çok kısa. (gpt 4.5 kullanıyorum)

diğer taraftan gemini 2.5 pro versiyonu da var. son 1-2 haftadır muazzam. gerçekten çözüm odaklı ve detaylı cvp veriyor.

sadece bende mi böyle siz de farkettiniz mi? günlük kullanım için değil de iş amaçlı kullanım için soruyorum.
0
plastic_angel
(10.07.25)
Abi siz zeki sandiniz. Oradan buradan aldigi cevaplari size veriyor. Buna yeni uyanmis olabilirsiniz.
0
Shepard
(10.07.25)
Chatgpt'nin her soyledigi mutlak dogrudur onyargisi yerlesmis insanlarda gozlemledigim kadariyla.

Acayip tembellesti insanoglu acayip.
0
baldur2
(10.07.25)
bazı dönemler böyle tutarsızlaştığı ya da kalitesizleştiği oluyor. grok'a çektikleri gibi ayar falan değiştirdiklerini düşünüyorum :D yazı amaçlı değil de görsel oluşturma amaçlı daha çok kullanıyorum ben onda epey sorun çıkarmaya başladı, sürekli yarıda kesiyor resimleri bir haftadır.
0
nolmus yani
(10.07.25)
Her gün ortalama bir milyar soru soruluyor.
Bu ölçekte veri işlemek, cevap vermek çok büyük iş.
Eminim anlık yüklerde ya da başka sebeplerle performansı etkileyecek değişikliler yapıyorlardır.
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
chargpt de parayı görünce götü başı ayrı oynayanlardan. paralı halini kullanıyorum çok daha akıllı yazıyor.
0
Suursuz
(10.07.25)
(4)

Ai tayfa, piyasada neden hiç türkçe llm (modeli) yok?

aguen
Merhaba duyuru,Birden aklıma geldi aradım; internette cidden hiç türkçe llm model veya finetune yok. İki senedir güncellenmeyen birkaç milyon parametreli şeyler var onları ciddiye almıyorum. Trendyol-lm 7b diye duyurmuşlar mesela llama2 7b finetune'u çıktı. Gemma 3 27b'yi kendim fine tune etmeyi düş
Merhaba duyuru,

Birden aklıma geldi aradım; internette cidden hiç türkçe llm model veya finetune yok. İki senedir güncellenmeyen birkaç milyon parametreli şeyler var onları ciddiye almıyorum. Trendyol-lm 7b diye duyurmuşlar mesela llama2 7b finetune'u çıktı.


Gemma 3 27b'yi kendim fine tune etmeyi düşünüyorum. 7 8 bin lirayı geçmez masrafı o da hobi projesi olarak harcayacağım bir tutar.


Tek sorum, bu ülkede o kadar akademik, mühendis vs. varken cidden kimse uğraşmamış mı? Yoksa ben mi bulamıyorum. Tübitakla bakanlıklarla her toplantıda yerli ve milli model üretiyoruz diye mastürbasyonel konuşmalar dinliyoruz ortada bir şey yok
0
aguen
(10.07.25)
Boşuna arama yok öyle bir şey. Adamlar gelişime yeniliğie teknolojiye o kadar karşı ki herkesi hayattan soğutup öyle yaptılar. Bu ülkede kimsenin bir şey üretmesini bekleme o yüzden. Zaten bütçe de vermezlerdi
0
respect
(10.07.25)
soruyu tam anlamadım, ancak anlayabildiğim kadarı ile cevap verebileceğim.

türkçe diğer pek dile göre daha dinamik bir dil, bundan çok değil 70/80 yıl önce basılmış dergi ve gazetelere bakarsan eğer şu an kullanılmayan pek çok kelimenin olduğunu göreceksin. elbette ingilizce içinde geçerli ancak bu oran çok daha az. 150 yıl önce yazılanların yarısını bu gün anlamakta zorlanıyoruz. buna en büyük örnek kanunlar. çok eski kanunlarda geçen tanım/kelimeleri bilmiyoruz.

birde bilginin kendisi var, günümüz türkçesi ile üretilmiş bilgi miktarı az. örneğin; uçak mühendisliği, gemi mühendisliği, tıp, dna, vb. alanlarda üretilen (tr'de araştırılmış, yazılmış, çizilmiş bilgilerden bahsediyorum.) bilgi miktarı az.

kimi tarihi yerlerin, yapıların araştırmalarını yapanlar ingilizce ile yayınlamışlar o bilgileri, türkçe olan kısmı ise ingilizceden çeviri.

adamlarda 1000 kitap yazılmışsa bizde 2, 3 kitap özgün, geri kalanı çeviri.

e az olan bilgi ile ne kadar eğitilebilir bir model, düz konuşma dili ile eğitebilirsin elbet ama X, Y, Z sorularına kafana takma böyle şeyleri yiğenim diyen bir model alabilirsin eline :)
0
selam
(10.07.25)
eğitim setinin büyüklüğü ve eğitim maliyetleri yüzünden olsa gerek.
fine-tuning neyse de, sıfırdan bir eğitim epey tutar sanırım.

bir de haber sitelerimiz leş, eksi'nin hali inciden beter, forum'lar emeğe saygı + rap'ten geçilmiyor, wikipedia'yı zaten 20 önce "burası detay bulunacak yer değil, sadece yüzeysel bilgiler olmalı" diyerek katlettiler. ben de merak ettim sadece türkçe ile eğitsek ortaya ne çıkardı.

---
chatgpt'de tahmini olarak binde 1 - 3 arasında türkçe kaynak varmış.
0
biseysorcaktim
(10.07.25)
Türkiye çıkışlı bir proje bilmiyorum
ama daha yenilerde yabancı bir firmadan LLM için prompt-response training diye bir iş teklifi geldi
işin bu kısmında hiç yer almadığım için ben de bilmiyorum açıkçası ama bunu yapan varmış diyeyim diye yazdım
0
subcomponent
(10.07.25)
(7)

Pakistan nasıl nükleer silah sahibi oldu?

michael_knight
70’lerin sonunda bir bilimadamının Hollanda’dan ülkesine dönmesiyle diye açıklıyor internet. Aklıma yatmıyor. 50 yıl önce pek de zengin olmayan bu ülke bunu yaptıysa şu anda neredeyse tüm ülkeler yapabilir diye düşünüyorum. Kaçırdığım kısım nedir konuda ya da farklı bir şey mi var?
70’lerin sonunda bir bilimadamının Hollanda’dan ülkesine dönmesiyle diye açıklıyor internet.
Aklıma yatmıyor.

50 yıl önce pek de zengin olmayan bu ülke bunu yaptıysa şu anda neredeyse tüm ülkeler yapabilir diye düşünüyorum.
Kaçırdığım kısım nedir konuda ya da farklı bir şey mi var?
0
michael_knight
(09.07.25)
Hocam biraz bütçesi olan her ülke nükleer silah sahibi olur asıl önemli konu bunu ilişkide olduğun ülkelere bağlı bulunduğun organizasyonlara kabul ettirmek, Pakistanlıların pek böyle dertleri yok gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.07.25)
hindistan nükleer üretince ve bangledeşin bağımsızlaşmasıyla sonuçlanan hindistan - pakistan savaşı çıkınca, pakistan ya herro ya merro deyip nükleere önem vermiş.
hollada'dan dönerken uranyum zenginleştirme ile ilgili bazı şeyleri de yanında getirmiş o bilimadamı.
cia göz yummuş, çin ve kuzeykore gibi ülkeler de desteklemiş hindistan'a rakip olarak pakistan'ın nükleer yapmasını. kimisi altyapıyı çin sağladı diyor.

biz yapamıyoruz. sebebi iyi kötü bir mesleği, toplumda az da olsa bilinirliği saygınlığı olan birinin kaybedeceğini bile bile kurallara uyması gibi bir şey.
çok iyi koşullarda değiliz ama pakistan liginde de değiliz (henüz).
o yüzden uluslarası anlaşmalar, nükleer karşıtı imzalar bizi bağlıyor. işin bir de maliyet yanı var. sanırım 20 milyar dolar falan gerekiyor. bir de yıllık bakımları var. bombayı yaptım kenarda dursun olmuyor. güvenliği, bombanın içeriğinin güncellenmesi (gün geçtikçe etkisini yitiriyormuş, o yüzden periyodik olarak güncellenip hazır tutulması gerekiyormuş) gibi ekstra maliyetleri de var ama asıl sorun bunlar değil. asıl sorun bahsettiğim nükleersizlik anlaşması.


10-11 ülkede nükleer bomba var.
bunların çoğu anlaşmaya dahil değil.

dahil olan ingiltere, fransa, abd gibi 3-4 ülke var onlar da anlaşma yapılmadan önce üretmişler, sonra da bombalarını imha etmemişler.
bazı ülkeler anlaşma yapılırken ellerinde nükleer olsa bile yok etmişler, politik güç elde etmek ve diğer ülkelere iyi görünmek için.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
Hindistan'in dizginlenmesi için izin verildi. Ayrica adamların ambargo umrunda bile değildi, gerekirse çimen yeriz dediler.

Teknik kısmına gelirsek uranyum saflaştırmayi başarabilirsen gerisi çocuk oyuncağı. Doğal nötron bombardımanı yapan bir elementle /polonyum berilyumla uranyum cekirdekleri hedeflenir. Zincirleme reaksiyon baslayinca tüpün sağlamlığına bağlı olarak çok sayıda yeni nötron ortaya çıkar. Bam güm rastgele cekirdekle karşılaşınca reaksiyon devam eder. Tek cekirdekten çıkan enerjinin pek bir önemi yoktur. ama trilyonlarca çekirdek bölünür. Bleve asamasinda kapsül ortamı olmayacağı için artık verim düşer süper kritik kütle ortada yoktur. ama zaten yüksek sayıda zincirleme reaksiyon meydana gelmiştir.

Olay tamamen saflaştırilmis uranyum. U235

Bunu parayla da alabilirsiniz. Ya da santrifüj kaskat sistemi kurarak yaparsınız.
0
topkapiaksaray
(09.07.25)
İki kutuplu dünya var biri Çin diğeri ABD aynı soruyu İran için de sorabiliriz. Bi yerde nükleer varsa aslında o nükleer o ülkeye ait değil de bu iki kutbun nükleeridir, kapişşşş
0
olaylar olaylar
(09.07.25)
İlk başlatan olay Dr. Abdul Qadeer Khan isimli bir nükleer fizikçinin çok zor şartlarla nükleer teknolojiyi öğrenip/hatta tabiri caizse kaçak yollarla Pakistan’a taşımasıyla oluyor. Hollanda’da çalışırken bu teknolojiyi çaldığına dair söylemler var. Bu ismi araştırın.
0
titanic kemancısı
(09.07.25)
250 milyona yakın nüfusa sahip bir ülkeyi bu kadar hafife almamak lazım. Satın alma gücü paritesi bakımından dünyanın en büyük 26. ekonomisine sahip (İran 25 mesela).
0
himmet dayi
(09.07.25)
youtu.be

Burda ayrıntılı anlatılmakta
0
limonlu eksi
(10.07.25)
(8)

plak kayıtlarının neden daha güzel olması

deranzo1
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?çok net far
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?


çok net fark yok mu ya?

open.spotify.com
www.youtube.com
0
deranzo1
(09.07.25)
Çünkü daha kaliteli. Bana da dijital hiçbir şey analog şeyler kadar kaliteli değilmiş gibi geliyor. Muhakkak ki bi fark var
0
olaylar olaylar
(09.07.25)
buna cogu kisi bir fark yok diyor ama bence de plaklar cok daha guzel geliyor kulaga.
0
antikadimag
(09.07.25)
Bence biraz nostaljik bakıyorsunuz. Ancak kalite sübjektif olmasa da güzellik öyle; haliyle analog kayıttaki kusurlar (Mesela bahsettiğiniz cızırtı) ve kendine ait tınısı onu sizin için daha otantik ve ilgi çekici yapıyor olabilir.
0
salihdt
(09.07.25)
romantizmden başka bir şey değil bence. adamlar bilmem kaç kanaldan kayıt alıp 3 boyutlu tertemiz milyon dolarlık ses sistemleri yapıyor. hâlâ çıkıp plak en güzeli ya demek biraz düz vites araba övmek gibi geliyor bana.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.07.25)
Teknik açıdan cd ve dijital kayıpsız kayıtlar elbette plaktan daha kaliteli. Aksi plağın doğasına aykırı. Fakat sizin hissettiğiniz biraz plasebo ile plak çaların ürettiği harmonik bozulmaların insan kulağına hoş gelmesinden ibaret. Tercih meselesi yani biraz. Kimisi hiç bozulmamış ses istiyor (cd gibi), kimisi bu teknik ‘kusurları’ daha çekici buluyor. standart bir dslr fotoğraf makinesi aslında son model iPhone’dan daha iyi resim verir fakat çoğunluk iPhone’nun kasıtlı olarak ‘bozduğu’ fotonun göze daha hoş geldiğini söyler. Tam doğru örnek olmadı ama anlaşıldı herhalde.
0
orient blue
(09.07.25)
Spotify ve YouTube gibi mecralardaki düşük kaliteli des kayıtlarını ana kartlara entegre ses kartlarına bağlı ortalama hoparlörler ya da asıl işlevi iletişim kurmaktan ibaret olan kablosuz olduğu için de bir miktar kayıp yaşayan kulaklıklarda müzik dinlemeye alışık olduğumuz için hissedilebilir fark olduğu doğru. Plak kaydı ve dinlediğimiz cihazlar elbette günümüz mp3'lerinden daha doyurucu. Kalanı için @orient blue +1

Bu arada cızırtı sesinden etkilenmek direkt romantizm. Cızırtısız temiz, güzel ses duyman lazım normalde ama o plaklar çok yapay gelir muhtemelen. Çünkü nostaljik ya da popüler havaya sahip değiller.
0
nawar
(09.07.25)
plak kayıdından dinlemek dijital kayıttan dinlemekten açık ara daha kaliteli.
çünkü dijital kayıt en temelde 0 ve 1 ile oluşuyor.
teknik detaylarını yanlış verebilirim o yüzden fazla detaya girmeyim ama ama mesela spotify premium en fazla 320kbit/s ses kalitesi veriyor. free'si 120-160 civarı.
bu ne demek?
1kbps -> 1000 bit demek. 1 bit ise 0 ve 1'lerin her biri
320 kbps -> 320000 bitrate anlamına geliyor 1 saniye içinde.

bir de sample rate diye bir şey var, o da videolardaki frame'e denk geliyor gibi düşünebiliriz.

nasıl ki videolar aslında farklı karelerin peşisıra slayt gösterisi gibi değişmesiyse, ses dosyaları da öyle.

bu kbit sayısı ne kadar yüksekse ses kalitesi o kadar iyi oluyor.
hatta tidal gibi lossless müzik veren yerler de var.

sen stream yerine flac, lossless, wav dinlersen ses kaybı minimum oluyor. ama yine de oluyor (analog -> dijital çevrimi olduğu için)

plaklarda ise böyle bir çevrim yok.
bitrate olarak tanımsız diyebiliriz. 0 ve 1 gibi fragmanlardan oluşmuyor, ses bir dalga formatı şeklinde.

o yüzden daha doğal geliyor.

bir de plakları bluetooth olmayan bir kulaklık ile dinlersek yine dijitalleştirmiş olmuyoruz ve sesi doğal duymaya devam ediyoruz. ancak bluetooth ile dinlersen o zaman bozulma olabilir. çünkü bluetooth'un çalışma mantığı da datayı nano-saniye cinsinden bölüm veri paketi olarak göndermek.

---
bu şeye benziyor.
çabuk bozulan, raf ömrü kısa olan doğal ve ev yapımı bir yiyecek ile, pazarlaması raflaması satması saklaması uzun olan ama lezzetinde kayıp olan başka bir ürünü kıyaslayamaya benziyor.

----
ama sizin verdiğiniz bu iki kayıttaki fark neden?
biri youtube biri spotify.
üstelik spotify'dakinin müzik kalitesi daha yüksek.

farklı mastering sürümleri olabilir, aynı kayıt değildir belki ya da işlenme biçimleri farklıdır.
spotify’daki sürüm fazla işlenmiş, “temizlenmiş” görünüyor. aşırı filtreli fotoğraf ya da yapay zeka ile restore edilip fps'si arttırılmış film gibi.
ama muhtemelen en büyük sebep nostalji algısı, hafif cızırtının verdiği “gerçeklik hissi” etkiliyor olabilir (plasebo etkisi).

benim plakçalarım var. basit bir ürün ama buna rağmen mutlu ediyor oradan dinlemek.
radyo ya da kasetten çıkan müziği de seviyorum çoğu zaman.
bunlar kesinlikle bitrate'i yüksek bir dijital kayıttan daha az kaliteli ama çok daha doyurucu ve keyif verici.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
teroride dijital analog farkı vs. ama eğer plağı direkt dinlemiyorsan yani arada youtube-spotify vs. bir platform varsa zaten dijital halini dinliyorsun. sana hoş gelen kısmı ses kalitesi değil nostalji hissi olmalı.
0
orpheus
(09.07.25)
(5)

G95 tipi ampul ama LED

biseysorcaktim
linkteki örnekte görüldüğü gibi, top şeklinde büyük bir ampulum var. G95 tip.kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.bu
linkteki örnekte görüldüğü gibi, top şeklinde büyük bir ampulum var. G95 tip.

kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.
bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.
klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.

bu ince kabloları prize takarsam kablolar ısınır hatta yangın çıkar sanırım. bunu yapamam.
kablonun taşıyabileceği miktarda elektrik de ampülü yakmaz.

powerbank, pil ya da usb'den gelen enerji ile yakabileceğim, şekli şemalı linkteki ampüle benzeyen ampül var mı?

edit:
elimdeki ampul bu
www.koctas.com.tr

şu ürün için led demişler.
ama Voltaj 220-240V.
ince elektrik kablosunu doğrudan prize takamam, bunu usb ile ya da adaptör ile çalıştırabilir miyim

www.cimenelektrik.com
0
biseysorcaktim
(08.07.25)
6w enerji çekecek 0.027 amper 0.5 mm2 bile yeterli
0
topkapiaksaray
(08.07.25)
0.5mm kablo yetiyor zaten ama daha incesini istiyorum ben dekoratif olması için. hatta usb girişi ile çalıştırmak istiyorum.

böyle bir kablo takılı şuan.
www.trendyol.com
0
🌸biseysorcaktim
(08.07.25)
Usb ile çalıştıramazsınız. Ampul e27 duy ile 220v ac akımla çalışıyor, içinde buna uygun sürücü vardır. Usb adaptör 5-9-12v dc verir. Tamamen farklı şeyler.

Usb ile çalışacak led almanız lazım.
0
orient blue
(08.07.25)
Aslında biraz da onu soruyorum. Şekil olarak böyle küre şeklinde USB ile calisacak ampül çeşidi var mı
0
🌸biseysorcaktim
(08.07.25)
O zaman kabloyu unutun. Bir tane atıl durumda powrebank bulun, bit pazarları dolu. Evinizde de vardır. Abajurun altına gizleyin

Elinizdeki ampulün metal kısmını dikkatlice delin, ampulü led akkor vs kısmını çekin. İçine DC akımla çalışan mini LED uzatın. Muhtemelen küçük de bir sürücüsü olur onu da gizleyin
0
topkapiaksaray
(08.07.25)
(15)

blog işi bitti ?

denizmaniaherif
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.sizin fikriniz nedir ? 1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuarada
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.

sizin fikriniz nedir ?
1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuaradan ücretsizini ( zamanının blogspot vb. ) açabilirsin..
2- hiç girme instagram ve x yeter.

konu : bilimsel ama popüler şeyler üzerine hem yazı yazacağım hem tarif vereceğim hem de videoya dökeceğim basit videolara..
0
denizmaniaherif
(08.07.25)
biteli 10 sene oluyor
0
xu
(08.07.25)
Tek başına blog da olmaz instragram da olmaz, hepsi senkronize olacak hatta tiktok da.
Para kazanma gayesinde olmazsanız ve bıkmadan düzenli içerik üretirseniz başarılı olursunuz. içerik olduktan sonra sadece platformlarda paylaşmak kalıyor.
0
duyuruuser
(08.07.25)
blog değil de site domaini alıp kendi siteni yapacaksın. düzenli şeyler yazarsan, illa ki dönüşü oluyor. okumak işi hala bitmedi. hala insanlar bir şey araştırırken en çok arama motorunu kullanıp yazılı metinlere ulaşıyor.
0
koela
(08.07.25)
Beni takip etsinler..
diye bir derdin yoksa , online bir kütüphanem kayıt aracım olsun diyorsan özgün olarak bir şeyler yap.

Kitap okuma işi bitmediği gibi blog devri de sürecektir.
0
diyecevaplandı
(08.07.25)
Yapay zeka içerik üreticilerini bitirdi. Şu videoya bakın: www.youtube.com
0
amortisman
(08.07.25)
en son 2008-2009 yıllarında yazmıştım.

insanlar artık görsellik istiyor, ses istiyor. videoyu ilerleterek izlemek istiyor.

podcast var artık, youtube var.
0
yurtsuz john
(08.07.25)
Blog ekosistemi eskisi gibi değil ama Substack kullanıyorum ben okuyucu olarak, çevremde de okuyan ve yazan epey insan var.
0
fotrsapka
(08.07.25)
yapay zeka hunharca ve etik olmayan bir şekilde içerikleri ezberleyip sanki kendi alametifarikasıymış gibi sunuyor. aslında sizin blog'unuza girip öğrenmem gereken bilgiyi chatgpt'ye sorup çat diye öğrenebiliyorum.

google bile -türkçe aramalarda değil- bir soru sorduğunuzda gemini aracılığıyla bir cevap üretiyor en üstte. ve bu cevap gerçekten çok tutarlı (doğrulu kesin değil ama iş görecek kadar tatmin ediyor). böyle olunca birisi araştırma yapmıyorsa alt sayfalara kaydırıp sizin blogunuzu bulma zahmetine katlanmıyor bile. ki daha yolun başındayız.

insanların ürettiği bilgilerle kendini doyuran yapay zeka; insanları üretmekten/yazmaktan alıkoyacak fakat bu gidişle öğrenecek yeni bilgi bulmakta zorlanacak.

geçiş aşamasındayız şu an, tahminim bir süre üretkenlik azalsa da ilerleyen yıllarda yine üretmenin değerini anlayıp blog'lar yazmaya, içerik üretmeye devam edeceğiz.
0
brkylmz
(08.07.25)
Çok spesifik şeyler dışında blog okumuyorum. En son okuduğum blog yazısını geçen hafta okudum, spesifik derken "stoacilarda zaman anlayışı" şeklinde bir derleme yazısiydi ve epey iyi referanslar vardı.

Yine de instagram + blog + youtube fena fikir değil hala, spesifik konularda yazmıyorsanız bile.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
İnstagram diyorum. Okumaya tahammülüm kalmadı, eskiden kitap kurduydum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
@xu +1

Instagram'da tanıtım, YouTube'da yayın, websitesinde kaynaklı ve detaylı açıklama (blogdan daha genişletilmiş ve derli halde) olanı en makul sanırım.
0
nawar
(08.07.25)
medium var.
0
deartheodosia
(08.07.25)
blog biteli çok oluyor. ben bile 2010 yılında bıraktım, hey gidi.

blogu geçtim, websitesi işi bile bitti gibi.
0
sir gawain
(08.07.25)
Milletin yarısı adhd olmuş, dikkat süreleri 1 dakikadan fazla değil. Shorts videoları dışında tutması zor yeni bir şeyin. Hele blog falan imkansız.
0
but that was just a dream
(09.07.25)
ne tiyatro ne radyo bitti.
basılı gazeteler azalsa bile tamamen bitmedi.
karikatür dergileri de bitmedi (birer birer kapansa bile hala dergiler var)

blog'lar da bitmez.
ama basılı gazete/dergi ne kadar az etkiliyse artık, bloglar da öyle.

takip edeni var, arada bir denk geleni var.
bence insta/twitter için hali hazırda üretiyorsanız bir şeyler, blog'a da ağırlık verin.

millet adhd olmuş, 1 dk'dan uzun süren şeyleri okuyamıyor +1
ama bu davranıştan kurtulmak isteyen de ciddi bir kitle var.

arz/talep meselesi gibi biraz.

ben blog okumayı bıraktım, çünkü yıllar önce takip ettiklerim birer birer bittiler.
en son bu kaldı takip ettiklerimden.
altı ayda bir güncelleniyor.
benbugunbunuogrendim.blogspot.com
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
(5)

telefondaki ekran görüntülerini

iwillsee
nasıl konularıan göre kategorize edip düzenliyorsunuz?
nasıl konularıan göre kategorize edip düzenliyorsunuz?
0
iwillsee
(06.07.25)
etmiyoruz. işim düştüğünde tarih sıralamasına göre arayıp bulabilirim. bu durum 1 saatimi alır. bilgisayardaysa her şeyi yeniden isimlendirerek kayıt ediyorum. örneğin ekşi duyuru içeren bir görseli "ekşi duyuru xxx yyy" şeklinde kayıt etmek gibi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(06.07.25)
Samsung'taki arama özelliği gayet başarılı, genelde onu kullanıyorum.
0
salihdt
(06.07.25)
O kadar boş vaktim yok maalesef
0
messina123
(06.07.25)
Birbiriyle benzer içeriği olan ekran görüntülerini yeni oluşturduğum klasörlere taşımaya çalışıyorum.

Aslında bize lazım olan ekran görüntüsü alır alamaz hangi klasöre taşımak istiyorsunuz diye bir pencerenin açılması gibi bir çözüm .
Bu gibi benzer çözümü olan varsa iletebilir.
0
diyecevaplandı
(06.07.25)
Genelde ekranda yazan bir kelime ile arama yapıyorum, bir organizasyon yapmıyorum.
0
biseysorcaktim
(07.07.25)
(17)

Favori "Gibi" repliginiz

sekizdokuzon
Yılmaz'ın İlkkan'a Ersoy'un babaannesinden kalanlar defnedilirken "Vallahi seni şuraya gömerim. Hayatı yaşadığımız yetmezmiş gibi bir de senden dinliyoruz" demesini yıllardır "atlatamıyorum". Nerede Türkçe filme Türkçe altyazı birini görsem aklıma bu replik geliyor.Sizin favori Gibi repliginiz hangi
Yılmaz'ın İlkkan'a Ersoy'un babaannesinden kalanlar defnedilirken "Vallahi seni şuraya gömerim. Hayatı yaşadığımız yetmezmiş gibi bir de senden dinliyoruz" demesini yıllardır "atlatamıyorum". Nerede Türkçe filme Türkçe altyazı birini görsem aklıma bu replik geliyor.

Sizin favori Gibi repliginiz hangisi?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.07.25)
'yılmaz sen bu değilsin, dahası sen hiçbir şey değilsin.'
0
inveniam viam
(05.07.25)
sen aynur ablanla hitler'i bir mi dutuyon?
0
der meister
(05.07.25)
bütün kadınlarla aynı fikirdesin
0
mantık
(05.07.25)
her şey için çok uğraşıyoruz ya
0
juliette
(05.07.25)
Sendeki bu güç hevesi bizim ağzımıza sıçtı.
0
ekimoloji
(05.07.25)
oğlum bak biz o kadar hiçbir şey içermiyoruz o kadar hiçbir şey vadetmiyoruz ki karşı tarafa, insanlar bize merakından geliyor, bu neymiş ya diye bakmaya geliyorlar sonra bi s* olmadığını anlayınca terk ediyorlar zaten bizi
0
tabii lan manyak mısın
(05.07.25)
yılmaz'ın, ilkkan'a söylediği ''anan mı baban mı lan senin balzac'' sözü. bir şeyin manasızca abartılarak savunulduğu durumlarda balzac kısmının değiştirilerek günlük hayatta kullanımına çok uygun.
0
wilhelmwasmuss
(05.07.25)
abi kahve yoktu, çay da bulamadım, sıcak suya kola damlattım.

Bence bu dünyanın en komik repliği :)
0
koela
(05.07.25)
(benim de çok kullandığım) --> hayatın acı gerçeklerini yaşadığımız yetmiyor bir de senden dinliyoruz

Hiç mi anlamadın oğlum? İnsan bilir ne yaşadığını ya..

İlkkan bizim seninle sırt sırta verip de kemeyeceğimiz insan yok

Sadece 10 liramın olması hiç paramın olmasından daha çok canımı yakıyor

Baya da yemiş ---- çocuğu

Senin eğitim durumun ne cimcime

Ben yanlış geldiğimi anladım da siz çok yanlış gözüküyorsunuz. ( mandosi bey )
0
pislick0
(06.07.25)
insan ne yasadigini bilir.
0
baldur2
(06.07.25)
Erdem atletik diye ben niye kokoreç dükkanı açıyorum —> zaman zaman refere ediyorum hayatımda bunu.

Seni dinlemedim ama bence haksızsın ilkkan.
0
biseysorcaktim
(06.07.25)
İlkkan: karizmatik kimliğimi ve dayanılmaz cazibemi kenara koyarak söylemek isterim ki...
0
luluki
(06.07.25)
Her şey için çok uğraşıyoruz
0
sehpa fx350
(06.07.25)
Benim favori Gibi repliğim, gerçi tirat demek daha doğru olur; Yılmaz'ın İlkkan'ın "Ne düşünüyorsun?" sorusuna verdiği yanıt. Günlük hayatta kullanması pek pratik değil ama benzer bir soru sorulduğunda "Bir şey düşünmüyom" diyorum :)
0
burka
(06.07.25)
son parasıyla smootie alan ersoy’a yılmaz’ın söylediği “bu her şeyin en iyisini hak ediyorum düşüncesi nereden geldi sana ya” dediği sahne.
0
phoarbix
(06.07.25)
Henüz yazılmamış favorilerimi yazayım o halde

İlkkan nasıl birisi olduğunu detaylıca bir kağıda yaz da ordan takip edelim ben yetişemiyorum artık sana

keşke senin de müsait olduğun bir zaman yeselermiş serpil teyzeyi

kimsenin hiçbir şeyi bilmediği bir yerde bir insan her şeyi bilebilir

ilkkan sen bu grandiyöz hezeyanların için çok düşük seviyeli bir paladinsin
0
kullanicadi
(06.07.25)
İlkkan bizim senle sırt sırta verip de s*kemeyeceğimiz insan yok, ben buna inanıyorum kardeşim

-seni yerim
-Puh senin ben ananı s*ikeyim oros*u çocuğuna bak be
0
onheil
(06.07.25)
(14)

Sizce İstanbul'da odaları 20 bin tl ye kiraya verenler şikayet edilse

Kahvedesu
Bu odaları yüksek fiyattan kiraya verenler azalır mı?
Bu odaları yüksek fiyattan kiraya verenler azalır mı?
0
Kahvedesu
(05.07.25)
kanun koymadigin surece bu enflasyonist ortamda kimse 1 kurus indirmez. bende boyle diyecek.
0
buenosdias
(05.07.25)
Kaca versin sizce?

Soylediginiz seyin sonu yok, bence de 2000 lira da pahali. Nasil cozucez?
0
brkylmz
(05.07.25)
Istanbulda 20 bine oda mi varmis
0
Kittie
(05.07.25)
Dogru. Su 50 yillik yikik dokuk, bitisik nizam les gibi sisli binalarinda odalarin icini ikea tarzi doseyip o fiyatlara veriyorlar simdi hatirladim. Instagramda karsima cikiyor.
0
Kittie
(05.07.25)
Selam, ben veriyorum mesela bir odamı EUR üzerinden, 20’nin de üstünde hatta. Hangi gerekçeye dayanarak şikayet edeceksiniz ki? Illegal bir durum yok ortada.
0
vedatchilipeppers
(05.07.25)
@vedat...
Ancak vergi ile ilgili bir konuya şikayet olabilir. Bir de bir ihtimal pansiyon otel gibi görülecek durumu varsa ayrı bir şeyler çıkabilir.
@kahv
Hayir daha çok artar.
Vergi vermeyen vergiyi de ekler üzerine.
Bak %25 sinir koydular iki yıl nasıl oldu şimdi ortam.
0
kisa
(05.07.25)
şikayet,yasak vs bir sorunun çözümü olamaz. arz-talep dengesi mühim.
0
biravekahve
(05.07.25)
Adam evet 40 bin ödüyor, 20 bin cebe atıyor. Gelir vergisini ödemeyenlere ceza var, bu kişiler şikayet edilse?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
istediği fiyattan verir. işine gelmeyen tutmaz. istanbul küresel ve turistik bir şehir. 20 bin oda kirası abartı rakam değil.
0
runaway
(05.07.25)
İnsnaların odaya, barınmaya ihtiyacı var. Nasıl beğenmeyen tutmasın?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
Vedat gelir vergisi veriyor musun?
0
🌸Kahvedesu
(05.07.25)
Veriyorum. Belli bir meblağa kadar muafiyet vardı ama sanki muhasebeciler daha iyi bilir onu; ilk üç sene şirketin varsa onun atıyorum 200 bin liralık kazancına kadar muaf oluyorsun gibi bir olay

Bizim durum bu şekıl
0
vedatchilipeppers
(06.07.25)
Şikayet edilme riski var diyerek 30 bine vermeye başlarlar
0
michael_knight
(07.07.25)
covid zamanı yüzde 25 gibi aptalca bir limit getirdikleri için kaç yıl geçti konut piyasaları hala düzelmedi.
o zaman da bir puntunu bulup ona göre fiyatlandırırlar.

20bine verilmesi dğeil, insanı olmayan şartlar altındaki yerlerin konut diye pazarlanması asıl büyük problem.

mesela biri evini kiraya vermek istiyorsa belli koşulları sağlamadan kiraya veremez gibi kriterler olmalı. nasıl ki binalar inşa edilirken betondan demire belli koşullara uymak zorundaysa, evler verilirken de aynısı olmalı.

inşa edilirken bile kurallara uyulmuyor gerçi, nasıl böyle bir standart belirlensin ayrı konu. kural koymak başka, onları uygulatabilmek başka sonuçta.
0
biseysorcaktim
(07.07.25)
(25)

bugün türkiye nüfusu 50 milyon olsaydı ne olurdu?

messina123
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?chatgptye göre-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.-konut fiyatları daha düşük olurdu.-Siyasi söylemler daha az
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?

chatgptye göre
-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.
-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.
-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.
-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.
-konut fiyatları daha düşük olurdu.
-Siyasi söylemler daha az kutuplaşmış olurdu.
-Doğa tahribatı daha sınırlı kalırdı.
-Devletin vergi gelirleri düşük olurdu.
-Küresel ölçekte daha az etkili bir ülke olurduk.
-Xenofobik (yabancı karşıtı) eğilimler artabilirdi.
-50 milyonluk Türkiye, İran, Mısır gibi bölgesel rakipleriyle askeri veya siyasi anlamda başa baş bir pozisyonda olmaz. Etki gücü düşer.

sizin fikriniz ne?
0
messina123
(04.07.25)
nasıl bir 50 milyon ama? yaşlı nüfus mu? yeni büyüyen ve 50 milyona ulaşmış bir nüfus mu ne? 1980'lerde 50 milyon nüfustuk mesela. 1985 türkiyesini mi soruyorsun? çok iyi eğitim almış 50 milyon nüfus mu hangisi?
0
avatar is back
(04.07.25)
şu anki 85 milyon nasılsa öyle bir 50 milyon.

yani yüzdelik dilimler birebir aynı
0
🌸messina123
(04.07.25)
daha mutlu olurduk. söylenenlere o açıdan katılıyorum.

mesela daha az konut yapardık.
belki marmaray, metro, üçüncü köprü gibi şeylerimiz olmazdı.
şehirlerarası bu kadar yol yapılmazdı.

ama daha fazla yeşil alanımız olurdu.
ekonomik olarak daha güçlü olup olmayacağımızı bilmiyorum. bu salt nüfusla ilgili bir şey değil.

ai'ya bir de "bence yanlış biliyorsun, nüfusla bunların alakası yok, daha yüksek nüfus rekabet ve hizmet kalitesindeki artış anlamına gelir. ayrıca konut talebi olduğu için toplu konutlar yapılarak yaşam maliyetleri de düşürülür" yaz bakalım neler diyecek. kendisi manipülasyona oldukça açık ve yaratıcı.
0
biseysorcaktim
(04.07.25)
1950 senesinde ülke nüfusu 21 milyon bile degilken adnan menderes secildi.
bugün nüfus 50 milyon olsa da hicbir sey degismezdi. sorun nüfus degil cünkü, toplumun kendisi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.07.25)
Konu nüfus sorunu değil, zaman zaman dünya için de sorun nüfusmuş gibi konuşuluyor fakat dünya bundan daha fazla insanı da refah içinde yaşatabilir

Tekrar edeyim konu nüfus değil, bölüşüm, yeniden dağıtım/ redistribution sorunu
0
grimavi
(04.07.25)
Nüfusla alakasi yok. Listelediklerinin hiçbirisi olmazdi buna emin ol.
0
feastofthedamned
(04.07.25)
Konu nufus sorunu degil diyenler sicakta fazla dolasmasin, sonuclari kotu oluyor:) Demokrasi eksikliginden sonra ulkenin en buyuk sorunu kaynaklarin yetmemesi sorunudur. Barinma, ulasim, istihdam, egitim sorunlari hep bu nufus yuzunden. Kaynaklar yetmiyor bize. Ulkede nufusun dagilimi da buyuk sorun fakat Turkiye bu haliyle bu nufusu besleyecek bir ulke degil. O yuzden zaten emekliler kus kadar maas aliyor, ulkenin yarisi asgari ucret alip surunuyor
0
freedonia
(04.07.25)
ben 65 milyonluk zamanları hatırlıyorum. bulunduğum şehir daha tenhaydı. çok daha huzurluydu. şimdi keşmekeş, gürültü, koku...
0
ya ben lan neyse
(04.07.25)
eskiden olsa düzelir derdim ama artık nüfus da kurtarmaz sanki. her sene bir öncekini aratıyor.
0
nothing in my way
(04.07.25)
thanos'un siklatmasiyla 50 milyona dusecek olsa super olurdu. kisi basina dusen milli gelir artardi. sehirlerin problemleri ve konut problemleri ortadan kalkardi. issizlik azalirdi.
0
antikadimag
(04.07.25)
Listedekilerin hiçbirinin nüfusla alakası yok.
Daha iyi ya da daha kötü olmamızın da nüfusla bir alakası yok.
Listedekilerin tamamı ve daha iyi olmamız veya daha kötü olmamız tamamen yönetimle alakalı, yani seçtiklerimizle alakalı yani cehaletimizle alakalı.
0
Mirket
(04.07.25)
En kötü Polonya olurduk.
0
halitkin
(04.07.25)
1 milyon bile olsa hiçbir değişiklik olmazdı.
0
sanal hayvan
(04.07.25)
Nufusla alakasi yok ya.
Cocugun sadece 20 kisilik sinifta okuyacak,
sadece kira, ev, araba fiyatlari 9-10 kat dusmus olacak,
sadece esnaf seve seve ya da ss fiyatlari indirecek
sadece parkta bahcede bankta yayila yayila saatlerce oturabileceksin
sadece hastanede 2 ay emar sirasi, 3 ay ameliyat sirasi beklemeyeceksin
sadece bos yollarda araba kullanacaksin, trafik olmayacak
sadece otobusunde, metronda oturarak, kitabini okuyarak gideceksin
bunun gibi ufak seyler farkedecek sadece. Goruldugu gibi hepsi onemsiz, fasa fiso seyler. Nufusla alakasi yok yani:)
0
tantamount_to_equivalent
(04.07.25)
devletin vergi gelirleri eger kacagin onune gecilirse dusmez, kacak cok.

kuresel olcekte nufus azligi zayiflik gostergesi olsaydi israil'in nufusu 10 milyon kimse sesini cikartamiyor, nufus = guc tipik sagci kafasi.

80lerde "kendi kendine yeten nadir ulkelerden" diye okutulurdu. ozal ile fastfood'a alistik, simdi tipik bir obez gibiyiz. tarimin hayvanciligin icine ettiler, min. 3 cocuk kafasi ile tuy diktiler. ustune bir de gocmen doldurdular.

yonetici olsam once gocmenlerin alayini sepetlerim, amerika takir takir adam toplayip yolluyor. o arada siniri guclendiririm, kacak geceni indiririm. vergileri sikilastiririm, cocuk olayini da gelire gore yaparim, gelir yoksa max. 1, arttikca cocuk sayisi artar.
0
cooperr
(04.07.25)
55 milyonluk Türkiye'de 55 kişilik sınıfta ilkokul okudum. Üstelik ilk 20 büyük şehirden birinde. Üstelik "pilot" bir okulda...

5. Sınıfta sınıf 40 kişiye düştü. Çağ atladık gibi oldu...

Türkiye nüfusu 55-60 milyonken emin olun, hayat daha zordu. Her anlamda...

Bence sıkıntı nüfusta değil. Sosyal medya devrimi sonrası asıl sıkıntı...
0
yadigar
(05.07.25)
Yaşam kalitesi daha yüksek olurdu. İşsizlik olmazdı. Konut sorunu olmazdı. Eskisi gibi olurdu. Eskiden en boktan bölüm okuyan kamuda bir masa kapıp 1 ev 1 yazlık 1 araba yapardı. 90'lar Türkiyesi
0
runaway
(05.07.25)
Nüfus azaldıkça ölçek ekonomisini düşünmüyorsunuz sanırım arkadaşlar. Şu anki altyapıyla 50 milyona düşeceğini varsayamazsınız. Aynı şekilde okul sayısı sınıf sayısı, sağlık hizmeti sunan kurumların ve donanımının sayısı, toplu taşıma araçları sayısı da doğal olarak orantılı olarak düşer böyle bir ülkede.
0
sanal hayvan
(05.07.25)
Sanal hayvan +1

Ben de birim maliyet üzerinden örnek vermeye gelmiştim

Siz 80 milyon kişinin yarattığı katma değeri ve geliri 40 milyon kişiye paylaştıracağınızı düşünüyorsunuz

Nüfus yarıya inince sağlık eğitim ulaşım gibi hizmetlere ayırdığınız bütçeniz de yarıya inecek

Devlet 100 öğrenci için 100 birim para ayırabiliyorsa 50 öğrenci için yine 100 birim para ayıramayacak, çünkü bütçesinde 50 lira parası olacak o zaman

Birim maliyetler çok değişmeyecek, bu yüzden de refah artışı sadece nüfustan dolayı iyileşmeyecek
0
grimavi
(05.07.25)
80 milyonun yarattigi katma deger denmis de sanki burasi almanya herkes kalifiye, catir catir uretimdeyiz, sanayi oturmus dunyaya acilmisiz yardiriyoruz.

50 milyonluk turkiye'de 80lerde 65 kisi ilkokulda siralarda 4 kisi oturarak bitirdim. ama o siniftan 10-15 kisi saglam okullara girdi, galatasaray, istanbul erkek gibi okullara ogrenci gitti. bugun hangi devlet ilkokulu bunu yapabilecek duzeyde, bana bir tane isim verin.

hersey sayi degil, bunu anlamadiginiz surece bizden bir cacik olmaz..
0
cooperr
(05.07.25)
Kısaca şunu söyleyeyimm. Evet. Her şey sayıdır. Evren sayıdır. Yan sınıftan macır elemanın galatasaraya girmesi de ancak istaitsiktir.
0
sanal hayvan
(06.07.25)
@yadigar arti 1.

cok fazla nufus ile gelismislik ile dogal olarak ters korelasyon var ama yadigar'in dedigi gibi nufus 50 milyonken benim sinif da 50 kisiydi :D simdi 50 kisilik sinif oldugunu sanmiyorum.

digerlerinin de dedigi gibi su anki sorunlarin cogu nufus 50 milyonken de vardi.
0
baldur2
(06.07.25)
@baldur2: bu zamanda milet 50 kisilik sinif bulsa zil takip oynar, okul kalmadi cunku, adim basi imam hatip acip, tum okullari imam hatipe cevirip mahvettiler egitimi, kendi cocuklarini Amerikalarda okutup, halka imam hatibi laik goruyorlar
0
freedonia
(07.07.25)
60 milyonluk Türkiye'yi hatırlıyorum 90'larda, öyle uçup kaçmıyorduk, mesele nufus değil aslında, nufus artış hızı, türkiye kurulduktan sonra çok kısa sürede nüfusu çok arttığı için çok fazla sorun yaşadı/yaşıyor. Belli yerlerde sabitlensek aslında çok daha kolay yönetilebilir bir ülke olurduk.

yalnız 60 milyonluk türkiye'de şehirler çok daha yaşanabilirdi, arabalar cok yoktu, daha sesiz sakindi sokaklar, ayrıca taşra yerlerde (ilçeler, belediyeler, küçük iller hatta köylerde) de çok daha canlı bir yaşam vardı, kimsenin büyük kente geleyim derdi yoktu, doğduğu yerde devam ediyordu herkes.
0
gezegen olan pluton
(07.07.25)
hersey sayidir evet, mesela kilosu olmasi gerekenin ustunde olan birisi obezdir
her sayi pozitif katma deger saglamaz.

nufus da eger yarisi gereksiz kalabalik ise obezlik gibidir.
turkiye 70lerden beri obez. cunku ozal da obezdi, demirel de.

cunku sagcilarin tek bildigi sey gozle gorunen, elle dokunulabilen sayidir. daha cok yol, kopru, okul vs. ama okulun ici bos olabilir, onemli degildir. yollar yapilir, sonra ilk selde coker, ama onemli degildir.

hizlandirilmis tren diye dandik birsey icat edilir mesela, niye cunku daha hizli gitmek daha iyidir, al sana sayi. sonra tren ilk virajda patlar cunku altyapi hazir degildir. ona da fitrat denir. yersen.
0
cooperr
(07.07.25)
(3)

bankalar arası dolar gönderme

nivoandmira
ücretsiz bir şekilde tr bankaları arasında gönderim yapmak için ne yapmak gerekir ?
ücretsiz bir şekilde tr bankaları arasında gönderim yapmak için ne yapmak gerekir ?
0
nivoandmira
(04.07.25)
aynı banka içerisinde gönderebilirsin. başka bir türk bankasına göndersen yine swift olur (masraf- geçen süre-muhabir banka masrafı vs)

en kolayı karşı tarafın aynı bankada usd hesabı açması olur yani.
0
brkylmz
(04.07.25)
Elden çekip, yatırabilirsiniz. Biraz riskli ve zahmetli ama bir alternatif.

.
0
kartallar yuksek ucar
(04.07.25)
ben midas'ı bunun için kullanıyorum sık sık.

aynı bankada hesaplara arası havalede ekstra bir protokole ihtiyaç yok. FAST yapar gibi yapıyorsunuz. havale ücreti ne kadarsa o kadar ücreti var bankaya göre. mesela garanti'de 6 tl, enparada hiç.

kendi A banka hesabımdan midas'taki hesabıma atıyorum doları.
midas'tan da istediğim B bankaya alıyorum.
B bankadan da göndermek istediğim yere/kişiye gönderiyorum.
0
biseysorcaktim
(04.07.25)
(22)

maden ocağı için zeytin ağacı sökmek konusunda ne düşünüyorsunuz?

messina123
veya orman kesmek olarak da düşünebiliriz.bence hiçbir mağduriyet oluşturmayacak ve ağaçlar başka bir bölgede yerine koyulacak şekilde yapılırsa hiçbir sıkıntı olmaz.
veya orman kesmek olarak da düşünebiliriz.

bence hiçbir mağduriyet oluşturmayacak ve ağaçlar başka bir bölgede yerine koyulacak şekilde yapılırsa hiçbir sıkıntı olmaz.
0
messina123
(03.07.25)
O iş dediğin gibi olmuyor, zeytin ağacı kendi yerinde dayanıklıdır fakat alıp başka yere taşıyınca hemen tutup kaldığı yerden devam etmez

Zeytin fidanının da meyve vermesi zaman alıyor ağaçların o hale gelmesi kolay değil. En az 20-30 yıllık ağaçlarla yeni ekim fideyi bir tutamazsın
0
grimavi
(03.07.25)
Oluyor olmuyorunu bilmem. Eğer dediğim gibi olursa dedim. Bazı insanların körü körüne karşı çıktıklarını düşünüyorum. Tıpkı nükleere karşı çıkanlar gibi
0
🌸messina123
(03.07.25)
mesela ben birine para verince benden eksilmezse benim için sorun olmaz. oluyor mu olmuyor bilmem, olursa fakirliğe çözüm buldum
gibi bir şey bu cümle. (iktisadi açıdan değerlendirmeye kalmasın kimse lütfen)

zeytin ağacını başka yere dikersen başka bölgede aynı şekilde zeytin verecek mi? teks orun zeytin ağacı mı? örneğin taşıdığın zeytinliğin aynı şekilde değerlendirilmesi bir konu, mevcut maden alanının ekolojiyi bozması başka bir konu

ama dersen ki, zeytin ağaçları taşınsa, aynı şekilde hasat edilse, maden ocağı ekolojiyi bozmasa bence sorun yok, zaten o zaman sorun olmuyor ki?

ek: konu hakkında bilgim yok, ben sadece düşünce şekline ilişkin bir şeyler yazdım.
0
kisa
(03.07.25)
zeytin için: yetişkin bir ağacı başka bir yere ağaca zarar vermeden profesyonel olarak en uygun zamanda taşısanız bile en iyi ihtimalle bile en azından 2-3 yıl meyve vermiyormuş.

ağacı taşımadınız, yerine yeni ağaç ektiniz, bu durumda meyve verir hale gelmesi en az 7-10 yıl sürüyormuş.

bu süreçte zeytin çiftçisinin mahsul alamadığı için oluşacak mağduriyetini kim giderecek?
0
inheritance
(03.07.25)
dediğin yapıldı ve ağaçların %80i öldü. zeytin ağacı taşınmaya uygun bi ağaç değil.
0
jelly bear
(03.07.25)
Nasıl hiçbir mağduriyet oluşturulmayacak? Zeytinlikte maden aradınız, buldunuz, ağaçlar söküldü. Zeytin üreticisinin yeni bir tarla bulup satın alması ve zeytin ekmesi gerekiyor. Verimli zeytin yetiştiriciliği yapılabilecek bölgeler belli. Sen bu bölgelerde madencilik yaparsan adam zeytini nereye ekecek? Üretimin düşmemesi mümkün değil. Bir de sıfırdan bahçe yapılacaksa eski verimi elde etmek 10 yılı bulur, belki de geçer. O arada millet ne yiyecek?
0
gnosis
(03.07.25)
insanlar biliyor da karşı çıkıyor demek :) objektif bir şey söylüyormuş gibi fikirlerini ortaya açmadan önce konuyu bir araştır madem

Çünkü bazı konuları objektiflik adı altında bilgisizce tartışmaya açınca, bu güçlünün yararına oluyor
0
grimavi
(03.07.25)
@inheritance işte dedim ya mağduriyet oluşturmaması adına madeni kim açıyorsa çiftçinin tüm zararını da onlar üstlenmeli

@jelly bear tamamen sökülüp sıfırdan dikilebilir tabi zararın ödenmesi karşılığında

@gnosis çiftçiler sıfır mağduriyetle tüm zararları karşılanarak ve tarlaları da değeri karşılığında satın alınılarak hatta değerinin üzerinde satın alınarak sorun çözülür

@grimavi dostum anlamamakta ısrar ediyorsun. Tekrar aynı cevabı vermeyeceğim.
0
🌸messina123
(03.07.25)
ne inşaat, ne de maden, ne de başka bir şey... hiç bir ağaç kesilmemeli, hiç bir ağacın yeri değişmemeli.

bu arada mesele sadece "iki ağaç kesildi" değil. maden dediğin zehirli bir dolu kimyasal, bir dolu çöp, çıkacak bir dolu moloz... bunları kimse konuşmuyor?
0
co2s2
(03.07.25)
Hocam başkaları da düşünce silsileni eleştirmiş, demek bizde bir sorun yok, senin kurduğun düşünce zincirin hatalı

Hayatta teorik olarak her şeyi böyle kurabilirsin ama pratiği senin beklentinden farklı işliyor demek
0
grimavi
(03.07.25)
çiftçilerin arazilerinin fiyatlarının üstünde alınması ile ilgili olarak: emin olun maden firmasının arkasında devlet var zaten. çiftçilerin onayları dışında bir istimlak yapılıyor, devlet gücü ile. eğer maden firması çiftçilere daha fazla para öderse, bunu devlet öyle ya da böyle sübvanse edecektir. teşvik verecektir, vergi affı yapacaktır vs vs vs vs.. sonuç olarak o çiftçilere verilen para sizin benim cebimden çıkacaktır.

ama zaten, ağaçlara kimse dokunmasın. maden firması haricinde kimsenin işine yaramayacak bir paradan bahsediyoruz. bu maden firmalarını maden firmalarının avukatları haricinde savunan yok.
0
co2s2
(03.07.25)
maden şirketleri allahsız kitapsız şirketler.
üstelik çoğu da yabancı.
türkiye'de madenciliğin hiç bir faydası yok bizim ülkemize.

hani zamanında duyardık ya da sağdan soldan "savaşı kaybettikten sonra ağır antlaşmalar imzalanmış ve madenler karşılıksız verilmiş" ya da "x ülkesi borç vermiş ama y ödeyememiş, x de madenlere el koymuş" diye. tam da işte o durum bizim madenlerimiz için de geçerli.

madenciliğe karşıyım ancak sahip olduğumuz bazı modern yaşam standartları devamı için maden şart. yani iyi niyetli olsaydı bu işler, bir şekilde alternatif bulunurdu. belki yıllar öncesinden halk ile anlaşılır, planlı programlı olarak başka yerde zeytin ağaç dikimi yapılır, o tarlalar köylüye tahsis edilince bu alanlara devlet el koyardı. buna gerek var mı yok mu o da ayrı konu.

ama istense bu kadar mağduriyet ve kötülük yaratmadan da bu iş yapılırdı.
0
biseysorcaktim
(03.07.25)
Mağduriyeti kişisel düşünüyorsunuz ve cevabımı okumadan cevap vermişsiniz. Ülke ekonomisini ve tüm tüketicileri doğrudan etkileyecek bir eylem için toprak sahibinin zararını giderelim, sorun kalmaz diyemezsiniz. Madenlerin yarattığı hava kirliliği, çevredeki tarım alanlarının ekim yapılamaz hale gelmesi, yerleşim yerlerine etkileri, su kaynaklarını tehdit etmesi konularına hiç girmiyorum. Bir Akdeniz ülkesi olarak zeytinyağını da dışarıdan almayalım artık.
0
gnosis
(03.07.25)
Vatana ihanet bence...


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.07.25)
www.instagram.com

Gelecek nesillere bırakmakla mükellef olduğumuz yeşil mirasın gaspıdır, talanıdır, doğaya, insanlığa ihanettir diye düşünüyorum.
0
Mirket
(03.07.25)
Çoğumuz bir zeytin ağacı kadar fayda sağlamadan yaşayıp gidiyoruz. Gerekçe ne olursa olsun ağaç kesen biri hakkında olumlu düşünmem. Doğaya zarar vermenin gerekçesi, telafisi olmaz.
0
asteriks
(03.07.25)
türkiye'de yaşıyoruz.

hiçbir mağduriyet oluşturmayacak ve ağaçların başka bir bölgede yerine konulup sıkıntı oluşturmayacak şekilde yapılması fikrine inanacak kaç kişi bulursunuz?

hadi diyelim dediğiniz şekilde oldu. toprağın, doğanın kendi gerçekleri var. hop ağacı söktüm, güp buraya taşıdım ile oluyor mu öyle. hadi diyelim o da oldu, maden ocağı bulunduğu habitatı yok eden, kurutan bir şey. o bölgede yerleşik insanlar var her şeyden önce. zeytin tarımı yapanlar var, vatandaşın zeytinliğini yok edip, sende 50 ağaç vardı, onun yerine 150 km ötede sana yer buldum, evin barkın yaşamın burada ama banane git orda zeytin yetiştir mi diyecek devlet. ayrıca o taşıyacağınız bolgede arazi sahipleri var, boş ve zeytin tarımına uygun yeri nasıl bulacaksınız? tapu, kadastro boyutu var, var oğlu var.

gerçekte olacak olan şudur; maden ocağı yapılacak alanın ebesi şeyyapılcak, o bölge uzun vadede, anlamsız ot bitmez bir yere dönüşecek, istimlak edilip vatandaşın elinden zeytinliği alınacak, istimlak bedeli ödenecek. ne yaparsanız yapın denilecek.

zaten orman zengini bir ülke değiliz, ülkede yaşamaya değer doğası olan yerler kısıtlı. koca ülke tabiat anlamında koca bir üstünde ot bitmeyen iç anadolu/güneydoğu anadolu kırsalına dönüşecek.
0
wilhelmwasmuss
(03.07.25)
He he hiçbir sıkıntı olmaz.

Muğla'ya gel o güzelim ormanları, dağı taşı gör ondan sonra da bir zamanlar zirve olan şimdinin bodur tepelerine, devasa çukurlara bak bakalım aynı fikirde olacak mısın?

Tüm bunların yapılmasına sebep de yine Muğla için konuşuyorum mermer ve kömür!

Şu an İkizköy civarındaki kömür tükendiği için koca santral işlesin diye (yapım ömrünü de çoktan tamamlamış bu arada) ta Soma'dan kamyonlarla kömür getiriyorlar.

Afedersin de başlarım kömürüne yani. Bir sürü alternatif yöntem var illa doğanın anasını belleyecek olanı seçecek ama başımızdakiler.
0
chicha_v2
(03.07.25)
@chicha elektrik üretiminde kömürün çok önemli bir yeri var.
0
🌸messina123
(03.07.25)
Türkiye zeytin piyasasında istenmiyor özellikle ispanya tarafından vakti zamanında da ispanyollar delice zeytin ağaçlarımızı kestirip kömür yaptırmıştı yine aynı terane yine kömür sevdasına zeytinlerden olacağız zeytine and içen bir dine mensup olanların imanını sorgularım
0
apocalipy
(03.07.25)
abicim başındaki lavuklar altında define!! var diye binlerce yıllık gölü kuruttu yahu. sene ms 2000 ler ha. illa niyetlendiysen de böyle saçma bir olaya; row var, dalgiclar var batiskafı var. bunu yapan birileri sence o ağaçları-mümkün olsa dahi- söküp taşır mı?
0
unabomber
(03.07.25)
bi ada ülkesi vardı, fosfat çıkarıp sattılar 50 sene. şimdi o fosfatı çıkaran ülkenin konserve yiyeceklerini yiyip dünya da obezite rekoru kırıyorlar. kesinlikle maden çıkarmaya karşı değilim aksine çıkarılsın ama planı programı yapılıp çıkarılsın.
0
dirildimde geldim
(04.07.25)
(7)

para kazanmak isteyenlere parti tavsiyesi

dirilis 1209
türkiye'nin girişinde yazan "neyi ne kadar bildiğinin hiçbir önemi yok, kimi ne kadar tanıdığın önemli" yazısı ile ortaya çıkan tavsiyeler bütünü.bugün çok dürüst çok çalışkan birisi şöyle bir şey söyledi:"çabalıyorum, öğreniyorum, çalışıyorum, götümü yırtıyorum olmuyor. istediğim seviyede para kaza
türkiye'nin girişinde yazan "neyi ne kadar bildiğinin hiçbir önemi yok, kimi ne kadar tanıdığın önemli" yazısı ile ortaya çıkan tavsiyeler bütünü.

bugün çok dürüst çok çalışkan birisi şöyle bir şey söyledi:

"çabalıyorum, öğreniyorum, çalışıyorum, götümü yırtıyorum olmuyor. istediğim seviyede para kazanamıyorum. sanırım türkiye'de para kazanmak için siyasete girmek lazım. sağdan sola, sekülerden muhafazakara kendimi bir partinin kapısından içeri atarsam belki istediğim düzeyde para kazanabilirim."

gerçekten çabalayıp çalışan, bir türlü olduramayan insanlara x, y, z, q, w partilerinden birine üye ol, orada çevre edin işini yaparsınız mı dersiniz, yoksa o işlerde de para yok hiç bulaşma mı dersiniz. yani partinin büyüğü küçüğü fark etmez, siyasete atıl (bunu soran kişi her türlü siyasi terminolojiyi çok iyi bilir, sağı da savunabilir solu da).

(bunu sözlükte başlık olarak açacaktım da burada sormak daha mantıklı geldi).

not: şahsi siyasi görüşlerinizi bir kenara bırakıp dürüstçe cevap veriniz lütfen.
0
dirilis 1209
(02.07.25)
(bkz: iyi parti)

aynı anda 8 farklı partiye yanlayabiliyorsun.
0
ahmet oturum cerezi
(02.07.25)
Onun da garantisi yok, sonra kendini kullandirdigi ile got gibi de kalabilir :)
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
AKP tabiki de. Benim tanıdığım 2 kişi kamuda işe girdi ve ense yapıyor. Millet de özel sektörde para kazanmak için kendini yırtıp duruyor
0
runaway
(02.07.25)
herkes akp üyesi. oraya girsen bir şey eldeme edemezsin bu saatten sonra. iyip olur, akp yancıları veya potansiyel yancıları görece küçük partiler bbp, yrp falan olabilir taşradaysan oranın nabzına göre seçmek lazım.
0
koxy
(02.07.25)
yani bu iş için biraz da çevre lazım. şu an akpye girip çok rahat ruhsat, ihale vb. yolları rahatça aşarsın.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
meclise milletvekili sokan herhangi bir parti size pekçok kapı açabilir. hepsi dışardan kanlı bıçaklı, başbaşa kalınca canciğer kuzu sarması
0
yemrem
(03.07.25)
para olmadan siyasete giremezsin ki, girsen de fazla yükselemezsin.
siyasetle zengin olanların çoğu zaten parasına para katanlar.

"işim yok ama belediyede ya da kamuda memurluk olsun, iş bulayım." kadar bir çevre yapılır anca.

ülkenin çoğu yerinde paran yokken muhtar bile olamıyorsun.

---
emeğimizin karşılığını alamadığımız ve bir yerlerimizi yırtsak da iyi seviyelere gelemediğimiz malum. asla buna itirazım yok. ancak bu da bir savunma mekanizması haline gelmemeli. 30-35 yaş altı bir çok insanda ne kadar kıçımı yırtsam da bir şey olmadı düşüncesi var ama sarfettiği hiç bir emek yok. ülkedeki adaletsizlik ve torpil düzeni bir de bu açıdan etkiliyor bizi.
0
biseysorcaktim
(03.07.25)
(4)

kum#r çetesinin eline düşeyim mi (:

anon1m
LinkedIn'de dolaşanlar görmüştür bir çok Türkçe konuşan game presenter arayan ilan var Bulgaristan Romanya vs. Bunlar online c@s!n0 işleri için sunucu arıyor. Hiç çevresinde deneyen oldu mu?
LinkedIn'de dolaşanlar görmüştür bir çok Türkçe konuşan game presenter arayan ilan var Bulgaristan Romanya vs. Bunlar online c@s!n0 işleri için sunucu arıyor. Hiç çevresinde deneyen oldu mu?
0
anon1m
(02.07.25)
Valla ben son zamanlarda türeyen "telefon ile yatırım danışmanlığı" adı altındaki call center işlerine bile bulaşmıyorum. Şu kadar maaşınız, piriminiz var, telefonlarla insanları arayıp yatırıma teşvik edeceksiniz" falan diyorlar. Direkt dolandırıcı ol diyorlar yani. Hayır bir de her şey online, evden çalışma. Bir ofis adresi var ama bi şey olsa kapı duvar olmayacağını kimse garanti edemez. Sakat bu işler.
0
d max
(02.07.25)
hay'dan gelen hu'ya gider demişler.
o taraflarda bir tanıdığım bildiğim yok ama ben meyletmezdim.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
O işler sonuçta müşterisine zararı olan işler.
Müşterisine böyle yaklaşan çalışanına neler yapmaz diye düşünüyorum ben.
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
var, keyifleri çok yerinde. gidenlar arasından vatandaşlık alabilen oldu, sponsorsuz oturuma geçebilenler oldu vs. kumarhanelerde şartların iyi olduğunu, kaldıkları yerlerin buradaki evlerine göre gayet iyi olduğunu söylüyorlar. görünen de o. en büyük eksisi her halükarda gittiğin ülkeye göre de az kazanıyorsun, bu yüzden eu içinde kendi başına kalabilecek yasal düzene girebilene kadar dişini sıkmak mevzusu. ona da dayansınlar artık. :)
0
ahmet oturum cerezi
(02.07.25)
(19)

ne zaman kitap okuyorsunuz?

sonsuz
gün icinde, hafta icinde, yil icinde hangi zamanlarda kitap okuyorsunuz?
gün icinde, hafta icinde, yil icinde hangi zamanlarda kitap okuyorsunuz?
0
sonsuz
(02.07.25)
Sabah işe giderken
Akşam işten dönerken
0
ebeş
(02.07.25)
ekser akşam saatleri işten sonra. hafta sonları evdeysem kahvaltı sonrası.
0
biravekahve
(02.07.25)
sesli kitap sayılırsa: arabadayken, yürüyüş yaparken, evde yemek hazırlarken
0
inheritance
(02.07.25)
Genelde haftaiçi saat 21:00 den sonra okuyorum. Günün sevdiğim bir kısmı; iş tamamlanmış, yemek yenmiş, kendime ayırdığım sessiz sakin ortamda dinlendirici oluyor.

Yazın çok sıcak havada konsantre olmaktan biraz zorlanıyorum, onun dışında sorun yok. Yıl içinde sormuşsun ona da cevap vereyim dedim.
0
Lethe
(02.07.25)
Kurgu ise yatmadan önce kurgu dışı gün içinde.
0
anon1m
(02.07.25)
canım istediğinde.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(02.07.25)
gece yatmadan önce. çoğunlukla bir sayfa okuduğum gibi dalıyorum. iyi mi yapıorum kötü mü bilmiyorum. ama bu şekilde okuyan biri kitap okuyorum sanrısına kapılmamalı.
kindle'dan okuyorum çünkü hem karanlıkta okunabiliyor hem tek elle tutulabiliyor.
kindle'da olmayan basılı kitapları bi türlü bitiremiyorum.
gün içinde, sokakta, metroda, kafe'de, birini beklerken falan okuma huyum 0'a indi. hepsinin yerini telefon twitter, eksi falan aldı. bir türlü geri döndüremedim. halbuki o anları kitapla doldurmak çok iyi oluyordu.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
aksam ya da yatmadan once
0
koela
(02.07.25)
@birseysorcaktim arti 1. aynisini yapiyorum. kitap okuyorum amac olmuyor arac oluyor, resmen uykum gelsin diye kindle'i yalan tutup 1-2 sayfa ancak okuyoruz. gozler kapaniyor zaten hemen.
0
baldur2
(02.07.25)
-sabah işe giderken (20-25 dakika)
-akşam işten eve dönerken (20-25 dakika)
-akşam uyumadan evvel bir-iki saat.
-hafta sonu planım yoksa ara vererek birkaç saat.
0
m e b
(02.07.25)
birinin evine gittiğim zaman kitaplıktan seçip başlıyorum aniden namaza duran aile efradı gibi. ya da kahve içmeye falan çıktıysam aşırı iştahla okumak istiyorum. bir de havaalanında beklerken açşık susuzluk gibi vuuruyor okumamak. airportta kitapçı olsa mesela çaycıdan çok iş yapar gibi dergi hele uf. Ama düz günlük rutinimde, evde çok zor
0
ala09
(02.07.25)
hafta sonu ve tatilde.
0
gabe h coud
(02.07.25)
Okumuyorum. Eksikliğini de hissetmiyorum
0
runaway
(02.07.25)
iş saatleri dışında kalanların çoğunda.

Storytel i de çok kullanıyorum, bir işle uğraşırken filan yüksek sesle dinliyorum. Yürüyüşte filan hem dinliyorum, hem okuyorum.
0
a perfect lie
(02.07.25)
genelde haftasonlari. hafta icinde ancak aksamlari bos oluyor ve cok az okuyabiliyorum.
0
antikadimag
(02.07.25)
Evden calistigim gunlerde bazen oglenleri (muge anli tatile girdi :(( ), bazen de aksamlari. Hafta sobu ise gunduz. Gun isiginda okumayi daha cok seviyorum
0
mor oje
(02.07.25)
Yaz aylarinda, tatilde
0
narod
(03.07.25)
yemek yerken ve uyumadan önce. haftasonu kahve içerken.
0
unalub
(03.07.25)
yürürken, yemek yaparken, resim yaparken sesli kitap, akşamları fiziki kitap
0
yemrem
(03.07.25)
(6)

Orman yangını sonrası işgal edilen yerlere kızıp da...

ananiyimioguz
Bir zamanlar orman olan evlerde, sitelerde oturan, yanan ormanların yerine yapılan tatil köylerinde veya otellerde keyifle tatil yapan insan, net bir ikiyüzlü değil de nedir?Bu kişiler, görünüşte doğa sever ama fiilen doğaya zarar veren sistemin birer parçası değil midir?. Söz başka, eylem başka. İş
Bir zamanlar orman olan evlerde, sitelerde oturan, yanan ormanların yerine yapılan tatil köylerinde veya otellerde keyifle tatil yapan insan, net bir ikiyüzlü değil de nedir?

Bu kişiler, görünüşte doğa sever ama fiilen doğaya zarar veren sistemin birer parçası değil midir?. Söz başka, eylem başka. İşgalci bir canlısın işte. Kızdığın şeyi sen yapmıyor musun veya dolaylı yoldan orada oturuyor ve para harcamıyor musun?

"Ormanlar yanmasın" diye paylaşım yapıp, (ki orman yangınlarının bazıları doğaldır insanlık yokken de orman yangınları olmuştur) "yerine otel yapıyorlar!!!" deyip, sonra o alanlarda yapılan kafelerde kahve içmek, insana kendini iyi hissettiriyor değil mi? Hatırlıyor musun oraların nasıl işgal edildiğini. Kullanırken hatırlamıyorsun değil mi?

Ha diyorsan ki "Bir şeyleri ben değiştiremem. Bari olanın tadını çıkarayım." Bu da bir ahlaki çürümedir. Sistem "ormanları yak, arsa yap, rant sağla" diyor, insanlar da bunun ucundan tutuyor.

"Ay nurten ne güzel ormanın içinde bir yer yiiaa ne iyi ettik de geldik / tuttuk bu evi / siteyi / oteli :)))))"

Abicim daha geçen orman yangınlarına sövmüyor muydun? Yerine yapılan otellere sövmüyor muydun?

Bu arada bu kadar detaylı dikkat edenler için sözüm meclisten dışarı.
0
ananiyimioguz
(02.07.25)
Geçen twitterda da biri yazmıştı bunu ama hangi ünlüler influencerlar olduğunu yazmamıştım, ben de merak edip araştırmadım çünkü bence de net ikiyüzlülük, o tayfaya laf anlatılmaz görmezden gelinir

Bir de şöyle bir savunmaları oluyor, e herkes gidiyor, sen de yapardın gibi. Hayır şahsiyet diye bir şey var, herkes yapmıyor özellikle bazı şeylere mesafe koyuyor
0
grimavi
(02.07.25)
Yani bence de bazı şeylerden utanılmalı makul ve mantıklı gibi gözükse de imkanları. beach parselleyen otelde konaklamak, "ormanın içinde" diye satılan evlerden, malum elektrikli araca binmekten vs. Ama ucu çok açık bu yüzden çok fazla göze batanlar dışında insanların artık kaldıkları otelin o kadar detayına girmeden konaklamasıına da saygı duyarım özellikle boykot dönemiepey bir sıkıntı yaşanmıştı yani kaçabileceğin yerler sınırlı
0
ala09
(02.07.25)
Çok haklısın iki yüzlülüğün alası bu.

Aynı şekilde "sokaktaki canlar" için para toplayıp, yerlere, yol kenarlarına mama döküp kendi oturduğu eve/siteyi steril tutanları da ikiyüzlü buluyorum.

Ben kişisel boykotumu sürdürürüm böyle işletmelere karşı.

Misal borsada da yeşil sermayeye, akp'ye sırtını dayamış, onlara iş yapan şirketlere hayatta yatırım yapmam. Yüzde yüz gideceğini bilsem yine almam hissesini.

Tutarlı olmak, duruş sahibi olmak lazım.
0
chicha_v2
(02.07.25)
Bir şey alırken, bir işe girerken, herhangi bir yatırım yaparken paranın nereden gelip nereye gittiğini anlamak için bayağı araştırmacı gazeteci hassasiyeti göstermemiz gereken zamanlar. Adamlar bir de ahtapot gibi dört yanı sarmış, herhangi bir koluna dokunmadan yaşamak gittikçe zorlaşıyor.
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
evet bakış açınıza göre ikiyüzlülük olarak değerlendirilebilir. ancak bu konuda etik bağlamda, orada konaklayan, otele giden insanlara bilenmek, sorumluluğu bu düzende en az olan tarafa, suçun büyüğünü atmak gibi geliyor bana.

- ormanları, doğayı koruması için gerekli tedbirleri almak, o yangına engel olacak, olamıyorsa yerinde, zamanında doğru ve etkili müdahaleyi yapmaktan öncelikli sorumluluğu olan taraf örgütsel bir yapı olan devlet kurumlarına ait bir ödev.

- yandı, bitti, kül oldu ise, o bölgeyi rehabilite etmek için yapılması gerekenleri yapmak devlet kurumlarının ödevi.

- hiçbir seyi yapamayıp, sonra o bölgeyi imara açıp, turistik tesise imar, ruhsat veren devletin sucu 99 ise oraya giden kişinin sucu 1 dir.

bu arada türkiye'deki yaz turizm mekanlarına hem ilkesel hem gerçekçi sebeplerden gitmeyen biriyim. yani yangına sövüp, sonra yanan yere dikilen otellere gidip kendini aklayan biri olarak yazmadığımı da belirtmek isterim.
0
wilhelmwasmuss
(02.07.25)
kimse desteklemese o sistem çökecek, oteller boşaltılacak mı?

sanmıyorum.
yurtdışından turlarla insan getiriyorlar. kazançları düşer ama tamamen tükenmez. o ormanlar geri gelmez. o binalar yıkılmaz, doğa bizim olmaz.

kanıksanmış bir kabullenme yapmak istemiyorum, hiç de gitmedim öyle otellere. doğru da bulmuyorum açıkçası.

ama bu adamlar plajları sahiplenmişler, bir çok yeri kendilerine kapatmışlar, ormanı yoketmişler ya da sahiplenmişler.. 20 sene önce ailemle çadır kurmuştuk gidip gördüğümüz bir çok yerde. şimdi hiç biri yok.

ben kendimi bazı şeylerden mahrum bırakarak onları cezalandıramıyorum ki. eğer o tarz bir tatil yapmayı seviyorsam ve bana uygunsa, gitmeyerek kendimi cezalandırıyorum.

en başta yapılmaması gerekiyor zaten.
ama iş işten geçip de yapıldıktan sonra -hele bir de yetkililerin bunu yıkmaya gücü yetmiyorsa- o zaman böyle yerlere gitmek bana çok da ikiyüzlülük gibi gelmiyor. çelişkili bir durum olduğu ve çok da asil bir tavır olmadığı aşikar. ama bunların sorumlusu o vatandaşlar değil.

bu şeye benziyor: zenginler biz fakirlere su ve elektrikten tasarruf yapmamızı söylüyor her yere uçakla gidip, onların kişi başına oluşturduğu karbon miktarı biz sıradan insanların yüzlerce katıyken.

vatandaşın değil, devletin görevi oraları korumak ve yaptırmamak.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
(10)

eski arabada vites geçiş problemi

biseysorcaktim
kullandığım renault clio dizel manuel araçta vites geçişi ile ilgili bir sorunum var, anlamak istiyorum.başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.diğer vitesle
kullandığım renault clio dizel manuel araçta vites geçişi ile ilgili bir sorunum var, anlamak istiyorum.

başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.

diğer viteslerde bu sorun olmuyor.
debriyaja elbette basıyorum ancak 1'deki kadar sonuna kadar basmak zorunda olmuyorum diğer geçişlerde. diğer vitesler yumuşak yumuşak geçiyor, 1'de ise fiziksel güç uyguluyorum.

ne olabilir bu durum?
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
debriyaj teliyle ilgili bir sorun olabilir. normalde abanmadan 1. vitese geçmesi lazım.
0
duyuruuser
(02.07.25)
en çok kullanılan ve en çok güç binen vites o. senkromeç deforme olmuş olabilir. motorun gücünü tamamen kesmeyince hareket etmekte zorluk çıkarıyor olabilir. bizimki amatör yorumu elbette.
0
lazpalle
(02.07.25)
Şanzıman yağını değiştir. Biraz daha rahatlama sağlar. Bir de baskı balatana baktır iyi bir ustaya.
Tel kısa kalıyor da olabilir. O da mantıklı bir seçenek
0
jackyr
(02.07.25)
Son olarak paspasın öne kayıyor olabilir. Öne kaydığı için debriyaja tam basılmıyor olabilir. Paspasına bi bak. Havuzlu paspas falansa yüksektir debriyaj altında kalan yeri. Paspasın sol üst tarafından bıçakla, falçatayla kes dikine kes. Debriyaj ve sol ayak koyma yeti arasından. Paspas yüksek kalıyor ve debriyaja dipten basmayı engelliyor olabilir.
0
jackyr
(02.07.25)
eski arabalarda maalesef böyle bir sorun var. 1. vitese rahat geçiş için neredeyse durman gerekir veya bir süre sonra geçeceği devir ve hıza ayak uydurursun bir rampada geçiş yapman gerekirken o anı yakalayıp vitesi atarsın. hatta bunun ilerlemiş versiyonunda 1. vitese atmadan geri vitese atamadığın seviye başlar.

kesin çözümü bir usta söyler ama ben olsam şöyle yapardım
önce debriyaj balatasını kontrol ederdim. eğer durumu iyiyse vites kutusuna baktırırdım.
0
bravoteam
(02.07.25)
hareket halindeyken 1. vitese geçirmeye çalışırsan dediğin problemi yaşarsın. 1. vitese rahat geçmek için duruyor olman lazım.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.07.25)
1. vitese geçmek için tamamen durman gerekir+1
0
adivar
(02.07.25)
"1. vitese geçmek için tamamen durman gerekir"
bunu bilmiyordum. bu bahsettiğim normal davranış mı yani?
güvenlik sebebiyle mi böyle yapılıyor? trafikte 2'den 1'e düşmek gerekiyor zaman zaman. araç durmadan da 1'e geçebilirim ama zor geçmesi normal bir davranış yani, şaşırdım buna
0
🌸biseysorcaktim
(02.07.25)
Benim arabam 2.viteste belli bi hızın altına inince (15km/s gibi) boğulmaya titremeye başlıyor ya hızlanıcam ya 1. vitese geçicem. Fakat bire geçerken de motor freni etkisini hissediyorum, aslında araba bana giderken bire de alma veya debriyaj basılı yavaşla öyle çok yavaşken bire geç diyor. Napmak lazım merak ettim ben de. Fakat vites geçişinin zor olması ayrı konu ona baktır bence.
0
nhk ni youkosu
(02.07.25)
illa 1. vitese geçecekseniz debriyaja bas + gaz verirken geçmeniz gerek ama tavsiye etmem pek. vites dişlileri arasındaki en büyük dişliye geçmeye çalışıyorsunuz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.07.25)
(5)

duyuruya vpnsiz girebiliyor musunuz?

inheritance
Türkiye içinden. Ben giremiyorum. isup.me it's just you diyor. Erişim engeli sorgulama uygulanan bir karar yok diyor. Ama vpnsiz giremedim.
Türkiye içinden. Ben giremiyorum. isup.me it's just you diyor. Erişim engeli sorgulama uygulanan bir karar yok diyor. Ama vpnsiz giremedim.
0
inheritance
(02.07.25)
PrOBlEM SeNSiN!
0
Shepard
(02.07.25)
ara sıra oluyor öyle. 10 dakika önce ben de giremiyordum, şimdi girdi.

uzun süreli girilemiyorsa o zaman bir sorun aramak lazım. anlık kesintiler her zaman olur.
0
kibritsuyu
(02.07.25)
vpn'siz girebiliyorum türkiye'den.
bir sorun yok.

dns cache ya da router'la ilgili bir şey olabilir sizdeki sorun.
dns flush, modem'i kapatıp açmak gibi şeyler sorununuzu çözebilir.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
Şimdi oldu. Anlık sorun herhalde.
0
🌸inheritance
(02.07.25)
sabah bir sıkıntı vardı şu an yok.
0
ground
(02.07.25)
(18)

Fazla maaş yazan idare ve ne yapacağını bilememek

ya ben lan neyse
ben öğretmenim.okulun son haftası hiçbir öğrenci gelmedi.bunların ek ders paralarının bize ödenmemesi lazım.ben son hafta öğrenci gelmediği için ders defterine "kimse gelmedi." yazıyordum.müdür bana ücretli bir öğretmen için "yazık değil mi her gün geliyor, sen böyle yazarsan o para alamayacak." ded
ben öğretmenim.

okulun son haftası hiçbir öğrenci gelmedi.

bunların ek ders paralarının bize ödenmemesi lazım.

ben son hafta öğrenci gelmediği için ders defterine "kimse gelmedi." yazıyordum.

müdür bana ücretli bir öğretmen için "yazık değil mi her gün geliyor, sen böyle yazarsan o para alamayacak." dedi.

ben de ondan sonra bir daha deftere yoklama falan almadım. zaten alsak da müdür yoklamaları bilgisayara işlemediğini söylüyordu. (burayı sonradan hatırladım. müdür herkese "yoklama almayın." dediydi)

ben tahmin etmiştim bu ...kkafalının son hafta herkese ek ders yazacağını. 30 haziran günü aklıma geldi. mesaj attım kendisine "artık ilçe milli eğitim'e yolladık ek ders puantajlarını. sen o aldığın fazla parayı okula versen (elden bağış yap diyor) olmaz mı?" dedi.

ya tüm öğretmenlere derse girmişler gibi ek ders yazmışlar.

fazladan aldığım para 1000 lira bir şey.

ulan 1000 lira için beni attığı riske bak. devlet anlasa kan alacak bir yerimizden.

ben o fazlalığı her halükarda, bir şekilde devlete geri öderim de işin bir de yasal boyutu var. ödemeyi dilekçe verip yapmam lazım.

şimdi ben dilekçe vererek "bana fazla ek ders yattı." dersem bu sefer dilekçeyi alanlar diyecek ki "o zaman herkese yatmıştır. biz bu konuyu araştıralım..." muhtemelen müdürün başı yanacak. böyle bir şeyi de istemiyorum. adam arkadaşım ve öyle devleti soyan biri falan da değil aslında. ama teamülen böyle yapmış.

ben ne yapacağım şimdi arkadaşlar? parayı devlete geti ödemem lazım. ödersem müdürün başı yanacak. onun niyetinin devleti soymak olmadığını sadece gerizekalı, özensiz bir dik-head olduğunu biliyorum. o yüzden onun da başı yanmasın istiyorum.

bir de hiçbir öğretmen ses etmiyor, ben edince adım "zaten takıntılı bir manyaktı." ya çıkacak bundan yüzde 100 eminim. iş karışacak. 15 hocadan da dilekçe isteyecekler, belki idareyi "neden böyle bir şey yaptınız." diye soruşturma altına alacaklar.... devlet bazı şeyleri cımbızla değil çekiçle düzeltiyor.

dediğim gibi ben bu fazlalığı her halükarda devlete geri ödeyeceğim. dilekçeyle ödemezsem meb'e, hazineye, ilçenin mal müdürlüğüne bir şekilde ulaştıracağım. ama yasal olsun, sonradan karşıma çıkmasın da istiyorum...

lütfen bir yardım, bir akıl...
0
ya ben lan neyse
(01.07.25)
kendinizle çelişiyorsunuz. teamülen böyle yapıyor diyorsanız memurun devleti soymasını normalleştirmişsiniz zaten, boş verin. ha yok illa bi şey yapacaksanız dilekçeyle şikayet edeceksiniz, o da öbür memur da işini düzgün yapmayacağı için bu haltı yiyenin siz olduğunu bilecek ve burada bir direniş göstereceksiniz.

karar sizin, içinizin sesi mi işinizin sesi mi?
0
ahmet oturum cerezi
(01.07.25)
@ahmet oturum: hocam şöyle açıklayayım.

mesela o ders 1 öğrenci geliyor, bahçede geziyor. onu derse girmiş gibi yazıyorlar.

bir de bazı sendikaların eylemleri var. yargıtay'ın "öğrenci gelmese de öğretmene parasını vereceksin." diye bir kararı var. bunlara dayanıyorlar ama meb hala "öğrenci yoksa para da yok." diyor..

kime ne kadar ek ders yazmış ben onun takibinden sorumlu değilim. ben bana fazla yatan ek dersten rahatsızım. "x hocaya neden fazla ek ders yazdın?" desem "sen görmedin ama o ders 1 öğrenci geldi." ya da "onunla bahçede ders yaptılar." diyebilir.

teamülden kastım bu.

bir de birini şikayet etmek kolay bir şey değil hocam. iş ilanihaye "bir o.ç biz miyiz lan? takıntılı manyak!" noktasına geliyor. bu devlet işlerinde ben gerçekten de biraz takıntılıyım. iş arkadaşlarım da bunu biliyor. "zaten manyaktı bak bizi de yaktı." diyecekler. adım çıkacak.

daha para hesabımıza yatmadı. henüz bir şeyler yapmak için çok geç değil.
0
🌸ya ben lan neyse
(01.07.25)
MEB senin gibi takıntılı manyaklar sayesinde kurtulacak.
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
kendine özel yazdırma ya da okul için 1000 liralık harcama yap ya da bağış yap
öğrenci gelmiyor öğretmen gelmek zorundaysa sorun sistemsel
0
mantık
(01.07.25)
hocam, takıntılı manyak olmuyorsanız diğerlerinden oluyorsunuz. aradaki farkın ne olduğunu siz biliyorsunuz. benim ailemde üç öğretmen var, sizi çok iyi anlıyorum.

siz bir kere zaten yoklama almayı bırakarak düzene uyum göstermişsiniz ama içiniz bunu kabul etmiyor. böyle durumlarda içinizden ne geliyorsa onu yapmak en iyisi, gece yastığa başını koyunca rahat eder insan. o çocuklar derse gelmedi ama herkes tam ek ders aldı, velev ki 1tl olsun. o 1tl kimsenin hakkı değilken alan yirmi öğretmen hak yer. böyle devlet olmaz, böyle devlet memuru olmaz, olmamalı. ben özel sektör çalışanıyım, lisansım öğretmenlik ama bu haltlar yüzünden öğretmenlik yapmıyorum. yaşım 35 oldu daha da yapmam. ama bak, bu haltlar beni öğretmen yaptırmayan da.

ya böyle ego mastürbasyonu vicdan yapmaktan vazgeçip uyum sağlayacaksınız ya da işin etiğini yerine getireceksiniz. aslında çok basit, dışarıdan onay aramaktdan da vazgeçmelisiniz. siz bir şey yaptıktan sonra başınıza bir iş gelirse biz de yanınızda olamayabiliriz.

risklerinizi siz hesap edin. ülkeyi ben mi kurtaracağım da güzel bir soru çünkü.
0
ahmet oturum cerezi
(01.07.25)
arkadaşlar para hesabıma yatar yatmaz dilekçeyi veriyorum.
0
🌸ya ben lan neyse
(01.07.25)
Ver ver, haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
ya napıyosun, bağışla okula geç. Önceki soruda da yeşil pasaportu bilmiyorsun sen öğretmenliğe adapte olduğuna emin misin bkz. sen yenisin galiba??
0
ala09
(01.07.25)
@ala: birader yeşil pasaportun ne b.ka yaradığını bilmek mi öğretmenlik?
0
🌸ya ben lan neyse
(01.07.25)
biraz da hayat bilmek evet
0
ala09
(01.07.25)
O kadar ince düşünme,galileo olma bence.
0
designer
(02.07.25)
İnsanlar çevrelerinde gördükleri haksızlıklara ses çıkarmanın bayağı devrimci, aptalca bir eylem olduğunu sanıp sonra kendilerini orada burada devrimci adlediyorlar. Korkunç. Yaşamaya, doğru olanı yapmaya cesaretiniz olsun.
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Halkın parası ise halka faydalı bir şeye harca veya ilgili bir yere ver.

Aslında dikkatli bakıldığında çevremiz ciddi manada iki ayaklı liyakatsiz yiyicilerle dolu.
"Arkadaşım" dediğimiz kişiyi bile hayali olarak kurduğumuz ütopik bir devlette bile bir kurumun başına getirdiğimizde ertesi yıla kalmaz iflas bayrağı çektirir .
0
diyecevaplandı
(02.07.25)
@diyecevaplandı: arkadaşım biraz abartı aslında. zaruri olarak aramızı iyi tutuyoruz. yoksa aynı sofraya oturmuşluğumuz, araba-futbol muhabbeti yapmışlığımız yok. öyle devleti soyayım kafasında bir insan da değil. çok kere okul için cebinden harcadığını gördüm. sadece umursamaz bir embesil.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.07.25)
Hem ahlaklı olmak istiyorsunuz hem de bunu açıkça davranışa donusturdugunuzde başınıza gelebilecekler, alınacak tavırdan korkuyorsunuz. Birini seçmeniz lazım.

Ya da parayı çöpe atın.
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
Hahah, sözlükteki ögretmenler seni görmesin, parçalarlar valla (:

Herifler daha "senede 5 ay yatiyorlar" gerçegini sindiremedi.
0
feastofthedamned
(02.07.25)
öğrenci gelse de gelmese de, sen ders saatinde okuldaysan ve derse hazırsan bu parayı almak normal değil mi? öğrencinin gelip gelmemesi senin suçun değil.

doğrusu ya da etik olan nedir bilmiyorum ama öğretmenler arasında normal ya da benimsenen davranış bu paranın zaten hesaba yatması.
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
yıllardır ek ders iş ve işlemlerinden sorumlu müdür yardımcılığı yapan biri olarak yasal prosedürü söyleyeyim;

ilçe milli eğitim müdürlüğünün muhasebe birimine gidip, bana şu kadar ek ders haziran ayı içinde fazla yattı diyorsunuz, sonra bu durum teyit ediliyor. size kişi borcu diye bir şey söyleyecekler, gerekli hesaplamayı okul idaresine yaptıracaklar, size bir hesap numarası iletecekler, ilgili tutarı o hesaba yatıracaksınız. süreç tamamlanacak.

devlet sizden veya okul idaresinden kan man almaz. bu durumlar (yani fazla ödeme, eksik ödeme vs) rastlanan durumlar.
0
wilhelmwasmuss
(02.07.25)
(15)

Google maps’in araç hızı kesinkes doğru mu?

avatar is back
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
Kadran ile ekrana carplay ile bağlanıp google maps’in gösterdiği hız aradında 80km civarında 5 km, 120 civarlarında da 7-8km oynuyor. Radar gündeminde ciddi bir fark. Hangisine inanayım? Ayrıca kadranı nasıl optimize edebilirim?
0
avatar is back
(01.07.25)
gpsten aldığı için bence inanma. kadrana bak. oynuyor çünkü baya.
0
jelly bear
(01.07.25)
Konum hassasiyeti yüksekse yani konumu doğru gösteriyorsa hız da doğrudur.
güvence için yüksek olanı baz almak tabi ki güvenli olan
0
kisa
(01.07.25)
kadrandaki hızı da gps'teki hızı da değiştirebilecek çok faktör var.

ben 120 ile gidiyor diye kadranda gösterilen arabanın gps'te 80'le gittiğini gördüm.

sonra şanzıman değiştirdiler arabaya :)

iyi bir internet bağlantısı, konumun doğru okunmasından sonra bir kaç uygulamadan gps değeri test edilir.
0
rain when i die
(01.07.25)
kadranlar %5 fazla gösterme eğilimde oluyorlar. regülatif bir şey de olabilir, fabrikadaki kalibrasyonun (lastik basıncı cart curt), gerçek hayata uygunsuzluğu da olabilir ama on yılların konusu bu %5 fazla gösterme işi.

gps'e de çok güvenilmez ama bence. en iyisi en yüksek hangisi gösteriyorsa ona göre aksiyon almak.
0
gitdaddy
(01.07.25)
navigasyondaki hız bilgisi x zamanda a ile b noktaları arasındaki mesafeyi ölçerek hesaplanıyor. yol durumuna göre navigasyon hassas davranmamış olabilir. araç hızlandığında navigasyon hemen tepki göstermemiş olabilir. yol virajlı ise araç fazla mesafe katetmiş ama navigasyonda A ile B arasındaki mesafe hipotenüs gibi algılanmış olabilir. bende de navigasyon arabaya göre farklı gösteriyor. sebebi de genelde sabit hızla gitmiyor oluşum ve navigasyonun ortalamayı alması. bu yüzden araba daha güvenilir.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
"kesinkes" yanlış. Kadrana inanacaksın tabii ki. Kadran "kesinkes" doğru demek değil tabii. Ufak oynama olabiliyor.
0
nawar
(01.07.25)
Radar korkun varsa yüksek olana göre hareket etmek en mantıklısı.

+ Özellikle Volkswagen markasında kadran ve gerçek hız %5 civarı kadrandan yana sapıyor. Opel'de çok yakındı mesela bu değerler. Ama @birseysorcaktım'ın dediği gibi anlık hız değişimleri, hesaplama yöntemi, telefonunun gps çipinin kalitesi vs. birçok değişken var google maps hızında. Bu yüzden sadece ve sadece bu iş için tasarlanmış kadrana güvenmek daha mantıklı.

Lastik ebatlarınla oynadıysan, basıncın önerilenden düşük/yüksekse vs. kadranın da eksik/fazla gösterebilir bu arada.
0
chicha_v2
(01.07.25)
Genel kanının aksine arabanınki daha doğru değildir. Hızlanırken net değer veremiyor ancak düz yolda ve sabit hızda gps'inkine güvenirim.

Kadranı optimize edemezsin. Aracın hızını okuyan sensör tekerleğin dönmesiyle ilgili ve bu sensör kalibre edilirken + toleransla ediliyor.
0
Mcfly
(01.07.25)
Araç göstergeleri %5-10 arası daha fazla gosterir, kesin bilgi. Gps gerçek hıza daha yakın olur.
0
mirty
(01.07.25)
Hayır değil ona güvenme.
0
halitkin
(01.07.25)
Etrafta bina yoksa, tünelde değilsen 1-2km/s den daha fazla fark oluşmaz. Ben hız sınırı 110'sa 120'ye sabitlerim.

Cruise control bendeki gibi yokuş aşağı giderken de fren yapıp hızı sabitlemiyorsa dikkat et, bayramda 122 ile ceza yedim :) (itiraz edilebilir aslında ama uğraşmadım)
0
kimlanbu
(01.07.25)
gps her zaman daha güvenilirdir kadrana göre.
0
koxy
(01.07.25)
2011 model bir arabam vardı. 100’le giderken google maps 93 gösteriyordu. Şimdi 2021 model bir araç aldım. 100’le giderken google maps 100 ya da 99 gösteriyor.
0
but that was just a dream
(02.07.25)
gps kesin değil ama kadrandan daha doğru verir. Ayrıca bir çok araç markasında ortalama %5lik sapma olduğu bilinir.

gps adı üzerine global positioning system. uyduları referans alarak konumunuzu belirler.
bir sürü gps test uygulaması var deneyebilirsiniz.
0
duyuruuser
(02.07.25)
Kendi tecrübem, %5-10 fark ediyor. 100 ile gidiyorsam 90-92 falan yazıyor navigasyonda.

Hatta bu hayatımda ilk defa şu şekilde eşitlendi, annemlerin aracın lastiklerini, fabrika verisinin dışında biraz daha geniş yanaklı aldım. Yani çapı biraz daha büyüdü. Bu da normalde tam turda gittiğinden biraz daha fazla gitmesine sebep oluyormuş. Hız olarak da kadran 100 gösteriyorsa aslında 108 ile gidiyorsunuzdur buna dikkat et demişti chat gpt.

Lastiği takıp otobana çıktım, bi baktım hayret navigasyon ile araç kadranını ilk defa aynı gördüm :)
0
ananiyimioguz
(02.07.25)
(2)

email marketing yardımı

1195
merhaba, bunu ilk defa yapacağım, o yüzden pek bilgim yok. öncelikle şirket roundcube webmail kullanıyor. ikincisi, B2B olduğu için öyle binlerce email göndermeyeceğim. günde 10 ila 20 kişi. ancak kalatog ve bazı pdf'ler eklesem iyi olur ama spam'a düşmeden nasıl yapabilirim, eklenti olmadan veya sp
merhaba, bunu ilk defa yapacağım, o yüzden pek bilgim yok.

öncelikle şirket roundcube webmail kullanıyor. ikincisi, B2B olduğu için öyle binlerce email göndermeyeceğim. günde 10 ila 20 kişi. ancak kalatog ve bazı pdf'ler eklesem iyi olur ama spam'a düşmeden nasıl yapabilirim, eklenti olmadan veya spam keywordleri kullanmadan da spam'a düşmesi tehlikesi varmış chatgpt diyor.

chatgpt'nin önerdiği mailchimp ve benzeri platformlar benim için uygun olur mu, roundcube'dan gitsem daha mı iyi olur? şimiden çok teşekkür ederim
0
1195
(01.07.25)
Spam'a düşmemek için mailchimp gibi profesyonel servisler kullanmalısınız.
0
amortisman
(01.07.25)
10-20 büyük rakamlar değil spam'a düşmeyebilirsiniz.

imkanınız varsa 20 tane kadar email toplayıp bir kaç gün deneyin. muhtemelen düşmez. olmazsa mailchimp ya da alternatiflerine başvurmanız gerek. bahsettiğiniz tutarlar için ücretsiz profesyonel servisler var.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
(34)

Leman dergisi

kizil karga
Provakasyon mu yapıyor sizce şu karikatürle yoksa sıradan bir yayın mı?Provakasyon mu sorusu şu nedenle soruyorum biliyorsunuz peygamberin yüzünü resmetmek heykelini vs yapmak caiz kabul edilmiyor, tabii biz her şeyi uçlarda yaşadığımız için bu konuya gereğinden fazla hassasiyet gösteriyoruz, böyle
Provakasyon mu yapıyor sizce şu karikatürle yoksa sıradan bir yayın mı?

Provakasyon mu sorusu şu nedenle soruyorum biliyorsunuz peygamberin yüzünü resmetmek heykelini vs yapmak caiz kabul edilmiyor, tabii biz her şeyi uçlarda yaşadığımız için bu konuya gereğinden fazla hassasiyet gösteriyoruz, böyle bir ortamda yüzünün gösterildiği bir karikatürü yayınlamak bilinçli bir eylem mi sizce Charlie Hebdo gibi sonuçları olur mu?

x.com
0
kizil karga
(30.06.25)
Kasti yapılmış bence. Leman bu ülkenin en köklü mizah dergilerinden ve çizerleri bu gibi konularda nasıl davranılması gerektiğini bilen kişiler.

Bunu böyle açık açık yaptılarsa vardır bir amaç.
0
runaway
(30.06.25)
Dogru söylemis leman.
0
sonsuz
(30.06.25)
yav karikatürde bişey yokmuş sansürlü haberi görünce bi halt var sanmıştım. Eğer peygamber resmedildiyse bir grubun eleştirmesi rahatsız olması da hadi normal karşılanabilir (dergi açıklama yapmış değil diyor, halktan ölen olan bu isimdeki kişiler vs. ama karşındakinin anladığı kadarsın)

Ben daha çok bakanların attığı twitlere takıldım.
0
nhk ni youkosu
(30.06.25)
Muhtemelen ülkeyi karıştırmak isteyen birileri tarafından fonlanan bir dergi. Dergiyi linçleyen dinciler de dergi de masum değil.
0
messina123
(01.07.25)
messina+1

iki taraf da kapatilsin.
0
gule gule
(01.07.25)
şu dönemde bunu çizmek aptallıktan başka bir şey değil diyeceğim ama provoke etme amaçlı olduğu belli. aklı başında adam provoke olmaz tabii de, şuna bakıp provoke olacak en az 20 milyon insanın olduğunu biliyorsun şu ülkede. bana ne provoke olsunlar, ortalık karışsın, ben de ünlü olayımdan başka hiçbir anlamı yok. aferin iyi bok yediniz madalyası takılması lazım. onu çizince bir anda tüm sorunları çözdük ülkede, muhteşem bir noktaya dikkati çektiler.
0
lifeisopeth
(01.07.25)
O kadar kirli bir siyaset var ki ben de kasti yapıldığını düşünüyorum. Türkiye’de yaşayan kime sorsan Muhammed isminden tetikleneceklerini bilir. Zaten akp oyları ne zaman düşmeye başlasa din kartı devreye sokuluyor.
0
ekimoloji
(01.07.25)
Provakasyon var. Net. Tartışmaya dahi kapalı bir durum. Çizme emrini veren de ibda c piçlerin örgütleyen de aynı ajans
0
topkapiaksaray
(01.07.25)
Dergi zaten para yapamıyor artık. Uzun zamandır batık bir dergi. Ne yapsak falan diye bir yerlerden para almış olabilirler. Çizen kişi Leman'daki en uysal ve apolitik çizerdir
0
runaway
(01.07.25)
Kesinlikle kasıtlı yapılan bir şey.
Geçmişte de buna benzer şekilde bazı örnekler oldu.
sanat/mizah adı altında topluma yedirilmeye çalışılıyor.
Toplum da öyle her zaman yemiyor.
Sayelerinde olaylar çıktı.

YouTube da bazen denk geldiğim ve bu tür toplum değerlerini içeren kırmızı çizgilere yaklaşan ve başına neler geleceğini bildiğinden duracağı yeri bilen stand up cıları da görüyoruz.
0
diyecevaplandı
(01.07.25)
bilerek yaptılarsa vahim değilse daha da vahim. ülkenin en ufak bir şeye bile tahammülünün olmadığını göremiyor olamazlar herhalde. bu haftanın gündemi de böylece belirlenmiş oldu.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(01.07.25)
siyasal islamci götler buraya da dadanmis.
0
feastofthedamned
(01.07.25)
karikatürde hakaret yok
böyle bir karikatüre, tasvire gerek yok
zaten 26 haziran çıkıp 4 gün sonra organize şekilde gündeme geliyor
böyle şeylerin yayılmadan engellenmesi lazım
0
mantık
(01.07.25)
Karikatüre hak vermemek elde değil. Iki taraf aslında birbirinin kardeşi ve iki taraf da ölüyor demiş. Savaşa ve vahşete karşı bir duyar içeriyor yani. Anlatılanı çoğu kişi anlamıyor sanırım.
0
osssy
(01.07.25)
Bir tarafta ölen Muhammed, diğer tarafta Musa. Selam veriş, alış şekilleri bile aynı ama aynı savaşta farklı saflarda can veriyorlar, denmek istenmis.
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
Bir de bu bir din savaşı değil artık diyorlar tabii.
0
sekizdokuzon
(01.07.25)
biz vatandaşları çizdik diye yan çizmişler ama peygamberleri ifade etmişler. din diyanetle işim yok ama kalkıp böyle sıkıntılı bir ülkede sonunu düşünmeden böyle paylaşım yapıp şeriatçıların sokaklarda hak arıyoruz ayağına kudurmasına vesile oldukları için çok umurumda değil.
0
buenosdias
(01.07.25)
İnsanımız zaten siyasal islamcıların ablukasındayken böyle bir çıkışta bulunmaları aptallık, eğer dedikleri gibi "sadece isim benzerliği" olsa bile bu "isim benzerliğinin" böyle sonuçlarının olacağını tahmin edemeyecek olmaları daha büyük aptallık, eğer aptallık yapmadıklarını düşünüyorlarsa o zaman insanlar kasıtlı olarak yaptıklarını düşünmek zorunda kalıyor. Umarım Özgür Özel bir de bu işi savunmak zorunda kalmaz o zaman konu bambaşka noktalara taşınabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
Siyasal islamcıların hassasiyetinin ve mağduriyetinin sonu gelmez. Bugün karikatürden alınırlar, yarın ramazanda yemek yedin diye, öbür gün sınıfta erkek var diye, diğer gün şu bu. Bunun bir sonu yok. Bu ülke laik bir ülke. Hiçbir siyasal islamcı havlaması, anayasal olarak garanti altına alınmış bu gerçeği değiştiremez. Yapılmak istenen hassasiyet pornosuyla sürekli cephe genişletmekten başka bir şey değil.

Bugün istiklal caddesi ortasında polis korumasında cam çerçeve indirilmesine, kemalist insanlara ölüm sloganları atılmasına izin veren, sonra da aynı anda tüm bakanların sıraya dizilerek twitler atmasına gündemi buraya taşımasını normal görüp bu karikatürü linçleyen herkes de bu değirmene su taşır. Bugün polis korumasıyla şeriat sloganı atanların yarın polis korumasıyla senin kapına dayanmayacağının ne garantisi var? Milletin tapulu malına çökülüyor, polis jandarma kuvvetinin arkasından şeriatçı köpekler havlıyor, ama biz gidip yau şu lemancılar da ağzımızın tadını niye bozdu ki şimdi falan diyorsunuz. Gözünüzü açmanız için daha ne olması gerekiyor acaba.
0
thracia
(01.07.25)
@thracia, bizden farkli olarak ne yapiyosun mesela konuyla ilgili? yada tam olarak neyi savunuyorsun herkes bu tarz ortaligi gerecek seyler paylasmasini mi savunuyorsun?
0
buenosdias
(01.07.25)
provokasyon olarak görmüyorum ben bunu; gayet de eleştirel tespit kisvesi altında bilinçli bilinçli aptal cesaretiyle yapılmış bir şey ama hamama giren terler, yapacak bir şey yok.

dergiden gelen açıklamaya bakarsak "sav" ifadesini bile unutmayacak hassasiyetteler ama ne hikmetse karikatürde muhammed isminin (hele musa ismiyle birlikte) başka yönlere çekilebileceğini hiç ama hiç öngörememişler. r yaptıkları ikinci nokta da şu; muhammed dünyada en çok kullanılan müslüman ismi diye seçilmiş, peki aynı istatistik/klişe neden yahudi için kullanılmadı?

bu noktadan bile bakılırsa kastettikleriyle açıklamaları örtüşmüyor bana göre.


ayrıca, inanmayanların veya müslüman olmayanların "yine mağdur olmuşlar" demelerinden de gına geldi artık. senin hassasiyetin yok diye ne yapalım, benim hassas noktalarıma dokunmalarına ses mi çıkarmayayım? oldu olacak bir liste yayınlayın da ne konuda hassasiyet göstermemiz gerekli ya da gereksiz, hem öğrenelim hem de sizden icazet alalım.
0
m e b
(01.07.25)
Bu şiddeti gösteren kişiler karikaturu okuyup da "tamam, içerik aslında iyiymiş, kusura bakmayın" diyecek değil.
Resmedilmiş olması yeterli.

Charlie hebdo olayini bir karikaturist duymamışsa başka bir mesleğe yönelmeli.

Derginin de bir sürü editörü vs var, bir kişi çıkıp bu olay başımıza iş açar diyememiş mi, mümkün değil.
Bana komplo gibi geliyor.
0
WithWorth
(01.07.25)
"Iki taraf aslında birbirinin kardeşi ve iki taraf da ölüyor demiş"

böyle bir durum yok
ortada her şeyden önce orantısız bir güç savaşı var
18bin çocuk öldürmeyi, insanları aç susuz bırakmayı, evlerini yıkmayı yahudilik dini ve 2 taraf da Allah'a inanıyor şeklinde değerlendiremeyiz
günah işleyen cezasını görecek ister inanan olsun ister inanmayan ve böyle bir din kardeşliği yok
0
mantık
(01.07.25)
@buenosdias sizden farklı olarak leman'ı, karikatürü çizenleri suçlamıyorum mesela. Siyasal islamcılar her hassasiyet diye ağladığında onların arkasına sıralanmak ve hak vermek yerine insanların fikirlerini söylemesini savunuyorum. Daha hakim önüne bile çıkmamış, bir suçu olup olmadığı belli olmayan insanların iç işleri bakanı tarafından "alçak" diye nitelendirilerek karga tulumba göz altına alınmasından rahatsız oluyorum ve bunu dile getiriyorum. Kalkıp da tüm fikirlerini ve düşüncelerini siyasal islam hassasiyetini gözetecek şekilde otosansür uygulamıyor diye insanları suçlamıyorum mesela sizden farklı olarak.

Bu ülkede hukuk zaten ayaklar altında. Ama bunu her yaptıklarında bu durumu normalleştirmek, bu değirmene su taşımak demektir. Bir suç varsa buna mahkemeler karar verir -her ne olursa olsun- Bir bakan, suçu kesinleşmemiş hiç kimseye alçak diyememeli. Bunu normalleştirmenin nelere yol açtığını göremiyor musunuz? Sizden farklı olarak bunu her ne şart altında yaşıyor olursak olalım normal kabul etmiyorum ve bunu da söylüyorum.
0
thracia
(01.07.25)
thracia +1

Birkaç sene önce bir AVM'deki cinsiyetsiz tuvaletleri baskıyla kaldırttıklarında birebir bunlar geçmişti aklımdan. Yarın kutsal aylarında yemek yendiği, ertesi gün içki içildiği için gelecekler. Bu bir kısım sözümona seküler kesimin aman ağzımızın tadı kaçmasın, mütedeyyin kesimin hassas duyguları incinmesin kaypaklığından tiksiniyorum.

Her cephede savaşmak gerekiyor bu 'Senin hiçbir şeyine saygım yok. Sen benim her şeyime saygı duyacaksın.' zihniyetiyle.

Konuyla alakasız, dün bir Ürdün filmi izledim. Medeni kanunun ve laiklik ilkesinin benimsendiği bir ülkede yaşadığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha fark ettim.
0
auroraaurora
(01.07.25)
@thracia, burdaki fark su. durduk yere kudurmadilar. leman gidip comak soktu ve seriatcilari sokaga doktu. huzurumu bozmasinlar diye bir derdim yok; ama leman'in futursuz davranisini da, sirf duzene, baskilara karsi durus olarak savunmak bana aptalca geliyor. leman'in pratikte yaptigi sey, sakalli birinin ataturk heykeline nanik yapmasindan farki yok.
0
buenosdias
(01.07.25)
@buenosdias Durduk yere kudurmadılar mı? siz de bunu yediniz öyle mi? 4 gün önce yayınlanmış bir karikatür tam da saraçhane mitinginden bir gün önce organize bir şekilde toplanmış bir grup tarafından, normalde sesini çıkaranın üstünden toma ile geçildiği istiklal caddesinde cam çerçeve indirelerek protesto edilecek, bu protesto edenler ibda-c sloganları atacak, ve herkese şahin polis bu vatandaşlara çıtını çıkarmayacak. Hemen aynı gece tüm akp bakanı yöneticisi sözbirliği etmiş gibi gece yarısı twitler atacaklar.

Ve siz de tüm bunların lemandaki karikatüristlerin öngörüsüzlüğü, fütursuzluğu yüzünden olduğuna inanmamızı bekleyecekseniz öyle mi?

Velev ki öyle olsun, burası anaysada laik bir hukuk devleti olarak tanımlı. Her canı isteyen hoşuna gitmeyeni böyle devleti de arkalayarak linçleyecekse o zaman o ülkeye hukuk devleti falan denemez. Bunu normalleştirmeyin, bundan taviz vermeyin diyorum kısaca. Varsa derdin, şikayet edersin, dava edersin, mahkemeye çıkılır, karar verilir. Diğer tüm seçenekler kabile devleti olduğunun kabülüdür.
0
thracia
(01.07.25)
soylediklerin gercek de olabilir raslanti da. o yuzden ben kesin yargida bulunamam. sarachane, maltepe, yenikapi mitingleri daha once de oldu. ayrica kimse leman'a git boyle bir karikatur yap da demedi. neyse ozunde ayni seyi savunuyoruz aslinda. sonrasinda olanlar adalete, demokrasiye, medeniyete uymayan seyler. sen etkilere odaklanirken ben sebebe odaklaniyorum.
0
buenosdias
(01.07.25)
Dünya'da tüm yayıncılar bilir ki Peygamberimizin karikatürü çizilmez. Çizersen müslüman ülkede de olsan dinsiz ülkede de olsan sonuçlarına katlanırsın.

Türkiye'deki dinsiz militanların habire müslümanları hedef almaktan başka vizyonları yok.

Bütün bildikleri ,öğrendikleri İslam fıkhını eleştirmek müslümanlara akıl dağıtmaya çalışmak.
0
hebanon
(01.07.25)
gereksiz ve saçma bir karikatür.
şuanki sonuçları da aynı derecede saçma ve gereksiz.

bir taraf durduk yere çomak sokuyor.
öte taraf osuruktan nem kapıyor.

senin dinin sana, benim dinim bana diyemiyor iki taraf da.

sen ateistsen sanane benim dinimden. inanmıyorsun zaten laf sokup, bana aptal ve kandırılmış deyip durma. aptalsam benim derdim o. ben inanıyorum diye akp başa gelmedi. sapla sapanı karıştırıp durmayın.
sen inanırsan, senin dinin sana. bırak cehennemde mi yanacağım, şeytanla bir mi olacağım. sanane. bu beni ilgilendirir.

inanç konusunda ayrım yapmayı, birbirimizin hassasiyetini kabullenmeyi bir türlü anlamadık. anlasak her şeye provokasyon da demezdik. bu belki provoke amaçlı yapılmıştır ama o zaman böyle bir şüphemiz de olmazdı, provoke yapan insanlar da olmazdı.

konu dışı biraz ama içimde kalmasın, son zamanlarda seküler kesimde "islamcılara taviz vermemek gerek yoksa onların tavırlarını hoş gördükçe sürekli daha fazla müdahale ediyorlar" düşüncesi ile eşeğin bir yerine su kaçıran hareketler sergileniyor. iki tarafta da aşırıya kaçanlar var ve hepsi haksızlar.

not: karşı tarafta halil konakçı, cübbeli ahmet falan gibi figürler var ama onları inananların temsilcisi olarak görmek bu kavgayı daha da büyütür. adamların dinle minle işleri yok.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
col kanunlariyla yasayan birinin vizyondan bahsetmesi...hic gulecegim yoktu. milletin kiyafetine, orucuna, yedigine, ictigine karisan siz saldiran dinsizler oyle mi?
0
buenosdias
(01.07.25)
Kemalist bir dergi değil ama laf söz yiyen laik devlet ve kemalizm. LeMan'ı takip etmiyorum. Mizahı da ilgimi çekmiyor, siyasi duruşları da benimle yakın değil. Herhalde HDP/DEM-TİP seçmenidir dergi çizerleri. Asıl sorun şu ki karikatür çizildi, yayınlandı, insanlar konuştu geçti, Ekşi Sözlük'teki aktrolller tuşa basılmış şekilde 3-4 gün sonra ortalığı karıştırdı. Asıl provokatörler sözlükte.

Muhammed'in resminin yapılmasında hiçbir sorun yok. Karikatür dili de biraz keskin olur. Bunda da sorun yok. Ortada hakaret ya da başka bir şey de yok. Müslümanlar resmedilmesini istemiyorsa, resmetmezler. Başkaları hakaret etmediği ya da onun üzerinden saldırmadığı sürece söz hakları yok. İslam'ın şartları ve kısıtlamaları müslümanları bağlar.
0
nawar
(01.07.25)
dün yazıp silmiştim sinirle, yeniden yazayım.

islam'da peygamberi çizmek caiz değildir diye bir şey yok. bunu ancak muaviye ve yezid'in dininden olan şeyhler söyler. aynı şeyhler zaten kuranı okumayın da diyor, okursan da mealden okuyacaksın tercümesinden değil. allah'ın gönderdiği, peygamberin ilettiği dine anlam kattıkları iddiasındalar. mürtedlerdir, mürtedin ise akıbeti için nisa 89 ve 90 ayetleri okuyabilirsiniz.

peygamber de insan, hatta yüzünün ve vücudunun çok detaylı tarifleri var. biri çıkıp bunlara bakarak keşke çizse hatta, insanlar peygamberin de insan olduğunu hatırlamalı. muhammed allah'ın kulu ve elçisidir. ne daha fazla, ne daha eksik. kendi yaşadığı dönemde insani özelliklerinden ötürü, peygamberliğinden önce de sevilen sayılan biridir, bu da normaldir. iyi insan her dönem de sevilir, sayılır.

karikatürü karikatüre yaklaştıran tek şey zaten muhammed ve musa isimleri, yoksa dişe dokunmaz bir çizim yapmışlar. bomboş, ecnebilerin cheesy dedikleri cinsten kalitesiz bir karikatür.

muaviye ve yezidin dininden olanların bu hale gelmelerinin sebebi ise buraya da "keşke şu dönemde yapmasalardı" veya "kaşınmışlar" diyen tipler. bunlar yüzünden bu haldeyiz. ne dini biliyorlar, ne toplumu ne de dincileri. sadece okuma yazma biliyorlar, utanç verici.

dergipark.org.tr
sorularlaislamiyet.com
0
ahmet oturum cerezi
(01.07.25)
@ahmet, dinden kafani kaldirip analitik zekani da gelistirseydin konunun bilgi, veri yada kuranda yazanlarla alakali olmadigini idrak ederdin. bir elimizde: biri satassin da katledelim, kemalizmi yikalim diye intikam naralari atan seriatcilar var. bi de bunlari sokaga doken bir karikatur. utanc verici olan senin gibilerinin iki fikih kitabi, sorularlaislamiyet gibi forumlarda takilarak toplumu taniyamadan, olaylari okuyamadan kendini alim ilan edip millete akil vermesi.
0
buenosdias
(02.07.25)
(8)

chatgpt ücretli versiyonu parasına değiyor mu?

istististist
ücretsiz versiyonu ile arasında ciddi bir performans farkı oluyor mu?
ücretsiz versiyonu ile arasında ciddi bir performans farkı oluyor mu?
0
istististist
(30.06.25)
sadece beklemiyorsun, istediğini soruyorsun.
0
Kahvedesu
(30.06.25)
ne için soruyorsun? kod, çeviri, analiz, araştırma?

chatgpt yerine alternatiflerini kullanıyorum mesela artık ben
0
avatar is back
(30.06.25)
@avatar is back;

hangi alternatifleri daha iyi hocam?
0
🌸istististist
(30.06.25)
araştırma için kullanıyorum ben daha çok.
0
🌸istististist
(30.06.25)
Cevaplar daha doğru ve detaylı geliyor. Bence değer.
Olumsuz tarafı soru sayısı sınırlı. Para verip de yine de sınırlı olması kötü
0
runaway
(01.07.25)
sohbet dizileri ücretsiz üyelikte kısıtlı. bir sohbet çok uzadığında yeni sohbet başlatmanı istiyor ve sıfırlanıyor.
resim upload etmek kısıtlı.
resim oluşturma talebi de kısıtlı.

sırf bu üç sebep yüzünden premium'a geçilir.

ama ben projelendirme ve yazılım gibi konularda kullanıyorum daha çok. 'bugün hangi yemeği pişirsem' seviyesinde kullanan biri için ücretsiz yeter.
0
sir gawain
(01.07.25)
Bu arada bir çok insanın atladığı bir şey olduğunu düşünüyorum, sohbetlerinizi çok uzatmayın gereği yoksa, gerekli detayları alıp yeni konuşmaya geçmek hem onun daha akıllı davranmasını sağlıyor hem limitlerinizi hızlı tüketmezsiniz. Bir konuşmada attığınız her mesaj için tüm konuşma yeniden okunuyor, bu yüzden duruma göre en az mesajla odağı daraltarak sorular sorun. Mesela bir konuda farklı durumları değerlendirmek istiyorsunuz, "X olursa ve Y olursa ne olur ayrı ayrı değerlendir" gibi tek mesajda sorabilirsiniz.
Bir de mesaj editleme var, mesela bir konuşma başlattınız, sonra o konuda bir dal'a ayrılık o konuda konuştunuz, başka bir dal'a ayrılmak istediğinizde ilk ilgili soruyu düzenleyip oradan devam ederseniz daha verimli sonuçlar daha az limit kullanımı yapmış olursunuz.
0
atom karincanin torunu
(01.07.25)
performans dediğiniz şey akılcılıksa, aynı modeli kullanıyorlar.

ama premium olunca hafızası daha büyük oluyor. seni ve önceki konuşmalarını hatırlıyor. yeni bir sohbet başlatsan bile aylar önce söylediğin bir konu ile bağ kurabiliyor. ücretsizde bu durum limitli.

sohbetlerin limiti düşük ücretsizde.
ben günlük sıradan işler ve aklıma gelen soruların cevapları için chatgpt'yi kullanıyorum ve yetiyor. ama tatile gittiğimde onu turist rehberi olarak kullanmak istemiştim. gittiğim yerlerde merak ettiğim şeylerin fotoğraflarını çekip sordum. yanıt verdi çok da tatmin etti. ancak iki-üç fotoğrafla kotası bitti.

aradaki en büyük fark ücretsizde günlük limitin çabuk dolması, premium'da ise daha bu limitin daha yüksek olması.

bir de yeni model çıkınca hemen free'ye gelmiyor. önce ücretliye geliyor.
bir de yoğun zamanlarda ücretsiz olan yavaşlıyor. ücretlide pek nadir oluyor bu durum.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
(6)

iyi bir sucuk marketten alınan sosis ve salamdan daha mı sağlıklıdır?

green eyed penguin
sb
sb
0
green eyed penguin
(27.06.25)
Tabiki. Mesela etin en iyisinden alıyorum ben. Katkısız sucuk harika, sosisleri de iyi
0
basubadelmevt
(27.06.25)
açık ara daha sağlıklıdır. iyi bir sucuk, kıyma ve baharat demektir. market sosis ya da salamı, hayvanın eti alındıktan sonra geri kalanı demektir.
0
co2s2
(27.06.25)
sucuğu bilmem de market salamında ve sosisinde nitrat, nitrit, ne idiği belirsiz kansere sebep olan daha bir sürü kimyasal bar. devamlı tüketirsen büyük ihtimal bağırsak kanseri olursun.
0
catakutle
(27.06.25)
kötü bir kasap sucuğu da marketten alınan salam sosisten sağlıklıdır :)

sosis salam çok kötü varlıklar. gıda diyemedim.
0
gurur
(27.06.25)
evet.

ama marketlerde satılar arasında içinde e250 (sodyum nitrit) olmayan marka ben bilmiyorum. bilenler yeşillendirebilir.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
Evet. Zaten sucuk sağlıksız bir ürün de değil eğer çok dandik ne olduğu belli olmayan bir marka değilse. (her şeyin fazlası zarar o ayrı :) )
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.