Giriş
(6)

Butik seyehat turları

osssy
Yurtiçi veya tercihen yurtdışında Türkiye çıkışlı butik gezi turları biliyor musunuz? Butik derken, rehberliği iyi olabilir, rotaları ilginç olabilir, tarzı farklı olabilir, jolly ya da boykotlu ets gibi makine modelinde olmasın yeterli aslında.
Yurtiçi veya tercihen yurtdışında Türkiye çıkışlı butik gezi turları biliyor musunuz? Butik derken, rehberliği iyi olabilir, rotaları ilginç olabilir, tarzı farklı olabilir, jolly ya da boykotlu ets gibi makine modelinde olmasın yeterli aslında.
0
osssy
(27.06.25)
bizim aile bununla gidiyor.
www.gazella.com

avrupa'yi bilmiyorum ama afrika ve güney amerika turlari cok iyi.
0
sonsuz
(27.06.25)
65 derece
(27.06.25)
auroraaurora
(27.06.25)
gadventures ve intrepid
0
kassiopeia
(27.06.25)
(bkz: dogadayiz.net) kullanmadım ama sözlükte görmüştüm.
0
inheritance
(27.06.25)
Kesfet101 e katılan 3 tanıdığım memnun kaldılar.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
(7)

istanbul'da agactan dut yemek

lemmiwinks
nerede mumkun?
nerede mumkun?
0
lemmiwinks
(27.06.25)
mecidiyeköy tam anlamıyla dut ağaçlarıyla doluymuş eskiden. mecazi ya da deyim değil, burada yaşayan yaşlılardan öyle duydum.

fulya'nın bir çok sokaklarında hala bir sürü dut ağacı var. kaldırımlara düşüyor dutlar, yürürken kayıyor insanlar.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
kozyatagi'nda apartman bahceleri dut agaci doluydu. hem karadut, hem beyaz dut olurdu. cocuklugum resmen üstlerinde gecti. son gittigimde tek tük gene gördüm ama apartman bahcesine girip dut agacini tirtiklamak ister misiniz bilemem :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.06.25)
ataköy 5. kısım, 7-8 kısım ama çoğu site içlerinde. içeriye kartsız giremezsiniz.
0
elektr10
(27.06.25)
geçenlerde küçükçekmece marmaray durağında ablamı ve çocuklarını bekliyordum, durağın hemen yanında müstakil bir evin bahçesinde hem siyah hem beyaz dut ağacı vardı. kaldırımdan beri, kızımı omzuma alıp dut yedirdim ona biraz. :d

bir süre sonra ablam ve çocukları geldi arabaya yürürken yine aynı ağacın yanından geçiyorduk, bu arada evin bahçesinin kapısını da asma kilitle kilitlemişler. tam oradan geçerken bahçeden çıkan bir adam gördüm. dedim biraz dut yedik abi helal et, hatta kapıyı açsan azcık da içeriden yesek dedim. adam zaten dökülüyor çöp oluyor buyrun afiyet olsun dedi, açtı kapıyı biz içeri girip bi 15-20 dk falan ağaçtan dut yedik çocuklarla. eğer yakınsanız küçükçekmece marmaray durağına tam yerini tarif ederim.

bir de beylikdüzünde kızımın okulunun karşısında var dut ağacı, kaldırımdan beri yiyebiliyoruz yine. :D

artık hangisi yakınsa size, ikisini tarif edebilirim.
0
emfuzi
(27.06.25)
su anda yenidogan'dayim, dut agaclari goruyorum ama cogunlukla bahce iclerinde, sokaga sarkan kisimlarda da pek dut gormedim. yeterince gezmemis de olabilirim tabi. en iyisi biraz sokaklarda dolanayim, bulurum sanirim bir seyler.

bir tane de ben soyleyeyim, fenerbahce dalyan sahilinde, surada bir dut agaci vardi, haziran basi gibi burda biraz yedim. ama agac biraz yuksek.
0
🌸lemmiwinks
(27.06.25)
emirgan'ın ara sokaklarında vardı galiba.
0
patronaj1
(27.06.25)
Beşiktaş’ta, ulus civarı meyve bahçesi isimli park var belediyenin. Pişman olmazsınız.
0
renegade
(06.07.25)
(9)

takip ettiğiniz sözlük / forumlar

zemberek
selamlar,ekşi dışında üyesi olduğunuz sözlük var mı? sözlük formatını seviyorum ama ekşinin durumu dışarıdan dahi çok kötü görünüyor.bir de üye olduğunuz yazıp çizdiğiniz forumlar mevcut mu? yerli yabancı olabilir.teşekkürler.
selamlar,

ekşi dışında üyesi olduğunuz sözlük var mı? sözlük formatını seviyorum ama ekşinin durumu dışarıdan dahi çok kötü görünüyor.

bir de üye olduğunuz yazıp çizdiğiniz forumlar mevcut mu? yerli yabancı olabilir.

teşekkürler.
0
zemberek
(27.06.25)
Quora ve BoredPanda.
0
anaphylacticshock
(27.06.25)
reddit.
0
Nomalisa
(27.06.25)
15 yıl önceki forum kültürünü ben de arıyorum, özlüyorum.
emeğe saygı + rep artık tat vermiyor gerçi.

reddit'te takılıyorum sözlük alternatifi olarak.
20 yaş altı çok genç var ve her yaptıkları ile gurur duyuyorlar gerçi, biraz gençler kahvesi gibi orası ama paylaşımların ve ortamın tatmin edici olduğu sub'lar da yok değil.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
Reddit'te finans, gayrimenkül, vergi vs sublari.
hem soruyorum hem cevap veriyorum.

onun disinda edebiyat, kitap tavsiyesi, yorumu vs bulabilecegim forum ariyorum.
simdilik goodreads var elimde.
0
sonsuz
(27.06.25)
nerede eski forumlar?

WhatsApp grupları ve Reddit forumları bitirdi.
0
co2s2
(27.06.25)
Tabii ki donanımhaber.
0
halitkin
(27.06.25)
forum.paticik.com cu var mı
0
mantık
(27.06.25)
paticik’i ilk kez duydum açıkçası.
0
🌸zemberek
(27.06.25)
donanımhaber
r10
0
duyuruuser
(27.06.25)
(6)

Çocuklar neden sürekli

kizil karga
Bağırıyor? Mesela dışarıda 4-5 çocuk bir araya gelmiş oyun oynuyorlar ama sürekli bağırıyorlar, normal bi bağırma da değil bu kafa sesi çıkarır gibi bağırıyorlar bir de, bunu acaba ailelerine yaptıklarında anne babanın onları susturabilmek için istediklerini yerine getirdiklerini fark edince her yer
Bağırıyor? Mesela dışarıda 4-5 çocuk bir araya gelmiş oyun oynuyorlar ama sürekli bağırıyorlar, normal bi bağırma da değil bu kafa sesi çıkarır gibi bağırıyorlar bir de, bunu acaba ailelerine yaptıklarında anne babanın onları susturabilmek için istediklerini yerine getirdiklerini fark edince her yerde bu kozu oynamak için mi yapıyorlar yoksa dünyanın her yerinde böyle mi bu çocuklar her yerde böyle üstüne basılmış plastik tavuk gibi çığlık mı atıyorlar?
0
kizil karga
(26.06.25)
Terbiyesiz olduklari icin.
Tr‘de zaten herkes bagirdigi icin.
0
sonsuz
(26.06.25)
Birbirlerini kopyalıyorlar. Sosyal öğrenme ve taklit var. Ben avrupada bu kadar carlama görmüyorum.(kontrolsüzlük) Toplum olarak sınır koymayı ve çocukları eğitmeyi bilmiyoruz.

not: çocuğu olmayan biri bunu anlayamaz garipser. çocuklar her yerde genelde böyle.
0
mikahakkinen
(26.06.25)
Eğlenceye dalıp kontrolü kaybediyorlar, neredeyse farkında bile değil çoğu, daha ilginci bunu yapan yetişkin arkadaş grupları bile var.
0
mbond
(26.06.25)
Yarı deliler çünkü. Bizim sokakta iki tip var böyle; biri akşamları sürekli apartmandaki babasına sesleniyor, diğeri akşama kadar, apartman zili kavramı yok, annesine sesini duyurmaya çalışıyor. Bu ikisiyle ciddi hasım olasım var.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Evde baskılanan serbest kalınca ayarı kaçırıyor. Bütün çocuklar böyle değil.
0
encokbenisevinnolur
(27.06.25)
ben de pub'da konserde iki bira içinde, keyfim de yerinde ve arkadaşlarımla berabersem bağıra bağıra konuşuyorum. ortamdaki ses miktarı yüksek olunca yüksek sesle konuşuyorum (neredeyse herkes gibi). hiç farkına bile varmıyorum. sonra boğazım acıyınca anlıyorum.

çocuklar da benzer kontrol ve algı seviyesine sahipler.
etraf gürültü (bunu kendileri yapsalar da), koşuyorlar sürekli, soluk soluğalar, kalp ritimleri yüksek.

satranç oynarken bağırmıyor bu çocuklar, sokakta koştururken bağırıyorlar.

durup dururken bağırıp çağırmaları terbiyesizlikten.
hareketli oyun oynarken bağırmaları duygu ve dürtülerle ilgili.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
(11)

yazın dışardan ne yemek söylüyorsunuz?

semaforo de medianoche
aslında sadece yazlık da değil genel bir soru. dışardan yemek söylemek durumunda kaldığımda hamburger, lahmacun, tavuk yemeği, asya yemeği söylüyorum genelde. böyle bir döngünün içindeyim son zamanlarda. arada mantı ve pizza da giriyor seçeneklere ama az. sıktı biraz bu döngü. sizin söyledikleriniz
aslında sadece yazlık da değil genel bir soru. dışardan yemek söylemek durumunda kaldığımda hamburger, lahmacun, tavuk yemeği, asya yemeği söylüyorum genelde. böyle bir döngünün içindeyim son zamanlarda. arada mantı ve pizza da giriyor seçeneklere ama az. sıktı biraz bu döngü. sizin söyledikleriniz neler? biraz seçeneklerimi genişletiyim istiyorum
0
semaforo de medianoche
(26.06.25)
Hak ettiysem; İskender.
İyi bir şey yaptığıma inanmak istersem; ev yemeği, sulu yemek (Adile Sultan benzeri)
Gece şımardıysam; kokoriç
Fazla harcamayayım ama iyi doyayım dersem; tavuklu pilav
Şımardıysam ve doymasam da olur, bir de çay demlerim dersem: çibörek
İyi bir yer bulduysam parasını umursamadan; döner porsiyon
İlginçlik olsun diye; kumpir
Canım çeker ve bol soğan da yemek istediğimde; tava ciğer
Evde dursun, yemekten sayılmaz diye düşünerek; çiğ köfte kiloluk



Sen yazmamışsın ama benim ilk aklıma gelen; kebap, onu unuttun herhalde.
0
michael_knight
(26.06.25)
Ben fasfakir olduğum için dışarıdan yemek söyleyemiyorum ama ofiste bu ara bowl a sardılar. Bana da söylüyorlar sagolsunlar.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Pizza veya burger king-mcdonaldstan falan menu. Hepsi berbat ve pahalı.
0
runaway
(26.06.25)
Dışarıdan yemeyi bıraktım. Aşırı sağlıksız ve kalitesiz. Artık midem kaldırmıyor
0
messina123
(26.06.25)
Hasta gibiysem beyran veya paça çorbası sipariş ederim.
İş yoğunluğundan yemek yetiştiremediysek yakındaki balıkçıdan balık.
0
Lethe
(26.06.25)
@michael_knight: adana söylerdim eskiden ama sıktı epeydir. onun dışındaki diğer kebaplar da eve söylenecek şeyler değilmiş gibi geliyor bana. iskender söylüyormuşsun mesela şaşırttı iskender restoranda yenir bana göre. kumpir özlemişim bak çok aç olmadığım bir zaman iyi gider teşekkürler.

@sekizdokuzon: pek bowl insanı değilim. denedim çok benlik değil. veya iyisini yemedim bilmiyorum ama benim sevmediklerimi arkadaşlarım bayıla bayıla yiyordu.
0
🌸semaforo de medianoche
(26.06.25)
migros hemen karpuz peynir.
0
mikahakkinen
(27.06.25)
Plus Kitchen Bowl ve Plus Kitchen Mezze
Bonamade
Mezzaluna
0
gabe h coud
(27.06.25)
Genelde acil durumda dışarıdan söylüyorum mesela geçen yemek pişirirken tüp bitti ve yenisi gelmek bilmedi o zaman söyledim. Eve çok yakın pideciden söylüyorum çünkü hemen geliyor. Üşenmezsem çıkıp çiğköfte aldığım oluyor yaz mevsimine daha uygun olarak.
0
peki madem
(27.06.25)
Zeytinyağlı söylüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.06.25)
evde hazır paketli yemek tutuyorum bir kaç çeşit.
dışarıdan söylemek istemediğimde ama evde de yemek yapmak istemediğimde çok iyi oluyorlar.

mesela yoğurt + mercimek çorbası + bir dilim ekmek güzel bi öğün oluyor.

migros hemen'de çeşitli paketli yemekler bulunuyor. dışarıda bir restorant'tan söylemek yerine bunlar da alternatif.
aynı sağlıksızlık seviyesindeler.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
(4)

buzdolabı boyatma - inox renk

baldan kaymak
kim boyar?Taşımada bazı çizikler oluştu da
kim boyar?

Taşımada bazı çizikler oluştu da
0
baldan kaymak
(26.06.25)
buzdolapları fırınlama şekilde yapılan ve elektrostatik boya diye tabir edilen boyayla yapılan bir işlemden geçer.

evde bu ortamı bulamazsınız tabi. en mantıklısı buzdolabınızı aynı boya koduyla yapılmış inox sprey boyayla boyayacak. gerekirse derin çiziklere zımpara yapıp ince macun artı boya geçecek yetenekli bir boyacı lazım size. normal sıradan ev boyacısının yapabileceği işler degil. Bu gibi işlerde en iyi performansı oto boyacılar sergiler
0
limonlu eksi
(26.06.25)
kapak gibi bişeyse aynen kapağı söküp oto boyacısına götürebilirsin. ama gövdeyse sıkıntı. taşırken yine çizilecek ve yapılacak boya, orjinalinden katiyen daha sağlam olmayacaktır.

normal sprey boyalar ise çok daha dayanıksızdır tırnağınla bile kazıyabilirsin.

ayrıca sprey boya bile yaptırsan, az miktar olacağı için pek yapma konusuna girmiyor boya dükkanları. katalogtan seç diyor. hadi yapacak olanı buldun, o zaman da örnek göster fotoğrafla resimle olmaz diyor.

benim bi kaç arkadaşım luthier ara ara değişik renkler yaptırıyolar sprey oradan biliyorum. veya rötüş için boya gerekiyor, orjinal renge boyamak için boya gerekiyor vb.
0
Fodera
(26.06.25)
Stella Biancanın tezgah/mutfak dolabı boyamak için üretilmiş boyasını mutfakta kullandık. Değiştirmeyi düşündüğümüz eski ve kötü görünen aspiratörüm de bir kısmını boyadık ve gayet uygun oldu. İz bırakmadan, katman oluşmadan boyanabiliyor.
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
boya için zaten yazanlar olmuş. en pratik ve ucuz yol sprey boya alternatifleri. piyasada bu işler için bir çok ürün var.

ben ona da girmeyeceğim diyorsanız farklı renk ve desenlerde buzdolabı stickerları mevcut.
www.trendyol.com

resimlerinden gördüğüm kadarı ile sadece ön cephe için bunlar ama gayet ucuzlar. kapatmak istediğiniz yerler yan kısımlar ise yahut bunları sevmediyseniz araba kaplayanların kullandığı folyolar da iş görebilir.

şirketten bir bayan arkadaşım buzdolabını komple turuncuya kaplamıştı oradan biliyorum.
0
kojiro
(26.06.25)
(13)

Dört çocuklu aile yok mu?

michael_knight
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı. Siz tanıyor musunuz?Şehirde mi yaşıyorlar?Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
Düşünüyorum da mesela hepsi şu anda 18 yaşın altında çocuklar olacak şekilde 4 çocuklu bir aile hiç tanımadığımı, duymadığımı farkettim. Ben çocukken çok vardı.
Siz tanıyor musunuz?
Şehirde mi yaşıyorlar?
Bir arabaya sığamamak sorununu nasıl aşıyorlar?
0
michael_knight
(25.06.25)
Arkaya 4 çocuk sığıyor dobloda öyle bir sorun de yok 4 çocuklu bol
0
Bruce
(25.06.25)
Var tabii. Neden olmasın? Metropollerin belli semtleri dışında çok normal ve sık karşılaşılan bir durum. 1 adet arabaya sığmamak -ki sığılıyor pekala- dışında tam olarak sorunuz nedir?
0
amortisman
(25.06.25)
Arkadaş çevremde rastlamadim ben de hakikaten. Max 2 çocuk yapıyorlar, genelde 1.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Hem anne tarafımda hem baba tarafında tüm kuzenlerim ve ben iki kardeşiz.
Babamın bir kuzeni var 4 çocuklu bildiğim istisna. Kendisi doktor ve kliniği var, eşi iş adamı, aşırı dindar bir aile. 3 çocuk üstüne özellikle sağlık sorunu olan bebek evlat edindiler sevabına tedavi ettirmek ve büyütmek için. Çocuk 18 olmadı henüz gül gibi bakılıyor, kolejler, özel hocalar vs. Tüm aile gezeceklerse Vito ve şöför ile geziyorlar. Evlerinde 3 tane yardımcıları vardı bir ara. Gül gibi yaşıyorlar özetle :)
0
cilekli pasta
(25.06.25)
@amortisman, hiç böyle bir aile tanımadığımı farkedince şaşırdım, o yüzden siz tanıyor musunuz diye sordum.

Bir de arabaya sığamayacaklarını farkettim. Özellikle de çocuklardan biri veya ikisine çocuk koltuğu gerekiyorsa sıkışarak bile olsa sığmaları imkansız.
Amerikan filmlerinde 7-8 koltuklu araçlar var ama Türkiye’de Vito almak gerekir herhalde e onu da kimse almaz diye düşündüm.

Çekirdek aile olarak bir arabaya binip Avm’ye, pikniğe, misafirliğe, tatile gidemeyecek olmak da bi acayip geldi düşününce.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
ben 4 cocuklu aile taniyorum en az iki tane aklima ilk etapta gelen. 8 cocuklu aile de taniyorum.
hepsi sehirde yasiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.06.25)
Eskiden vardı da anne-babanın 40 yaşında olduğu 4 cocuklu aile tanımıyorum ben de. Gerçi bu koşula uyanlar genelde tek cocuk sahibi oluyorlar
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
kuzenim 4 çocuk yaptı. apartmanda 2 karşılıklı daire alıp birleştirdi. araba olarakta ford cmax kullanıyorlar. şehirde yaşıyorlar.
0
mikahakkinen
(26.06.25)
reisci tayfa 3'u zorluyor ve duruyor.
zaten 3 bile ciddi maddi yuk iken 4-5 gibi rakamlari gunumuzde hele buyuk sehirlerde hayal bile edemiyorum.
cevremde 3 cok, 4 yok. bir tane 5 var.
sehirde yasiyorlar, araclar cogunlukla 7 kisilik SUV.
0
cooperr
(26.06.25)
E çünkü gerek yok 3+ çocuğa günümüz şehir hayatında. Kırsalda yaşamıyorsan çok çocuğun bir avantajı yok. İnsanlar ya 1 yapıyor ya da kardeşi de olsun diye 2 yapıp bırakıyor. Mantıklı olan da bu zaten aksini yapan çok zengin ve istisna bir hayat yaşamıyorsa hem kendine hem çocuğuna hem de topluma zarar getiriyor
0
nundu
(26.06.25)
Ha tabi çocuk yapmamak da bir tercih onu dışlıyorum gibi anlaşılmasın ki ben de çocuk istemeyen bir bireyim :d
0
nundu
(26.06.25)
Gurbetcilerin bol oldugu bir yerdeyim. 4 cocuklu aileler var asiri cok olmasa da, en azindan 3-4 aile biliyorum. Araba konusunu 7 kisilik araclarla hallediyorlar. Burada epey yaygin, neredeyse her markanin 7 kisilik araclari bulunuyor. Sehirde yasiyorlar.

Hatta sahsen tanimasam da 7 cocuklu bir kadin var hanimin eski arkadasi. Kadin musluman olmus sonradan falan ama bildigin hollandali. Bunlarda araba yok sanirim.
0
mbond
(26.06.25)
tam karşımda oturan komşu ablanın 4 çocuğu var. çocuklarıyla beraber büyüdük. hali vakti yerinde insanlar. 2 arabaları var. konum istanbul.
0
yurtsuz john
(26.06.25)
(19)

Irkçılık ile bir kültürü sevmemeyi nasıl ayıracağız?

michael_knight
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık. Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor. Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenar
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık.

Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor.

Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenarına kaka yapıyor. Bu onun ülkesinde çok olağan ama benim ülkemde bu şekilde davranılması bana zor geliyor.

Ne şekilde uyarırsam ırkçı olmam?

Diyelim ki benim ülkemde bir sokakta bu kültürden insanlar çoğunluk oldu ve kaldırıma kaka yapıyorlar. Ona müdahele etme hakkım olacak mı?

“X ırkından nefret ediyorum” değil “X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” diyebiliyor muyum?

Irk ve kültür sevmemeyi ayıran bir kelime, terim var mı?
0
michael_knight
(25.06.25)
Karşıdakinin kafasındaki değerlere göre davranacaksak işimiz var. Senin kendi ırkçılık tanımın neyse ona göre karar vermelisin, karşıdakinin görüşünü bilemezsin ki.

Nefret kelimesini kullanma elbette, nefret söylemi diye bir şey var.

Sevmemek başka düşman olmak başka. Irkçılık düşmanlık hukuku güder. Sevmemekte düşmanlık yok. Böyle düşünmek belki açıklık getirir.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
Mesele genelleme ve asagilama yaparak butun bir irki ve milleti kucuk gormek.

Tabii yola kaka yapmak gibi halk sagligini tehtid edecek bir mesele oyle kulturel denebilecek bir sey degil cunku o cogu ulkede suc.
Deodorant diyelim.
Bir alman olarak Ali ile deodorant kullanmadigi ve bu sizi rahatsiz ettigi icin takilmamak irkcilik degil. Turkler cok pis hic deodorant kullanmaz demek irkcilik. Mehmet ile merhaban yokken kesin deodorant kullanmiyordur diyip onu hor gormek, kopek cekmek irkcilik. Turklerin burnu hic koku almaaz ahahaha diye saka yapmak irkcilik.
0
wallcan
(25.06.25)
@wallcan, 5 tane deodorant kullanmayan Ali ile tanıştıktan sonra 6. Ali ile tanışmak istememek ırkçılık mı?
Sen ne yaparsın 6. Ali tanışmak istediğinde?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Ali’nin ten rengiyle, diliyle, kafasının şekliyle bir problemim yok. Deodorant kullanmaması veya kötü kokması ile sorunum var.

Bir de diyelim ki bu Ali ve ülkesindeki çoğu kişi deodorant kullansalar da bana rahatsız edici gelen bir koku oluyor. Yine mi onlarla tanışmak istememek, metroda görünce onun yanındaki koltuğa değil başka yere oturmak ırkçılık?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Bir insan ne kadar ırkçı, kategorik ya da ne bileyim bir şey fobik olursa olsun bunu yalnızca yakın çevresi ve kendiyle paylaşmalı. Geniş kitlelere duyurmadigin, etiketini yumusatmadigin (Irklarını değil kültürlerini sevmiyorum) ve etki alanını buyutmedigin sürece minik, sevimli faşistlikler yapabilirsin çünkü hiçbirimiz öyle süper duyarlı, iyi insanlar değiliz. Tek bir sorumluluğumuz var, yıkıcı, negatif düşüncelerimizi atmosfere çok yaymamak, kendimizi aklamaya çalışmamak. Bence. En azından.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Yolu yok.

O tür kişiler bunu silah haline getiriyor zırva davranışları için. Hatta yer yer otoriteler, ideolojiler de bunu besliyor.

"X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” demeniz naparsaniz yapın ırkçı kategorisine atılacak o yüzden. Baştan hazırlanmış bir tuzak var orada.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
Onu örnek verdiğiniz için soruyorum; önlem almasına rağmen koktuğunu düşündüğünüz kişi için sebep biyolojik değilse nedir size göre? Kültürlerinde pis kokmak mı var bu insanların? Irkçığınıza kılıf arıyorsunuz gibi geldi bana -ki gündelik ırkçığın tipik bir örneği.
0
auroraaurora
(25.06.25)
sekizdokuzon'a katılıyorum.

birini sevip sevmemek, beş ali'yle olumsuz tecrübe yaşadıktan sonra 6'ıncı alinin de deodarant kullanmayacağını düşünmek; bunlar rastlantı olsa dahi kabahati ali olmakta bulmakta, eylemlerimiz sadece kendimizi etkilediği sürece önyargılı olmakta suç yok.

burada dengeler gerçekten hassas, ırkçılığın kötü yanı toplumsal adaletsizliğe yol açması. mesela doğum yerin x diye bir işe girerken seni elemeleri. doğum yerinin niteliklerin önüne geçmesi. kişisel hayatımda o kişiyle görüşüp görüşmeme hürriyetine sahibim ama işe alımla görevli isem duygularımı işime karıştırmamalıyım.

ırkçılığa dair benim aklıma geldikçe utandığım bir anım var.
istanbul'un kozmopolit bir bölgesine taşındığımda, o sırada bir de çok fazla ortadoğulu geliyordu yaşadığım tarafa, üst katta arap görünümlü biri vardı.
o evden çok fazla gürültü geliyordu. bir de o evin penceresinin baktığı yere bir çok çöp atılıyordu. benim pencerem de aynı yöne baktığı için rahatsız oldum ve arapça bir şekilde "çöp atmayın" yazıp yere koymak istedim. iyi ki yapmamışım. -onlar mı çöp atıyordu bilmiyorum ama düzgün, kendi halinde yaşayan, türkçeyi iyi kullanan ve kimseyle problemi olmayıp yıllardır burada yaşayan biri çıktı. iran-ırak-suriye-afgan-filistin falan da değil, başka bir yerden. sanki eskiden çöp derdimiz yoktu da adamı esmer ve ortadoğu tipli gördüm diye doğrudan ona atfettim bu sorunu. bu ırkçılıktır işte. bu olayda sevindiğim tek şey bu anlattığım şeyin düşünceden ibaret kalması.

ırkçılık hakkında tanım sorunlarımız da var. ırkçı olduğu suçmalası yapılan insanların bir kısmı basitçe zenofobik, yani yabancı sevmiyor.
"ülkemde yabancı istemiyorum" hatta ileri gidiyorum "turist de istemiyorum" diyebilir biri. bu onu ırkçı yapmaz. çünkü x'ler kötüdür biz y'ler iyiyiz demiyor ki. sadece x,y,z ne olduğu önemli değil dilimi kültürümü bilmeyeni istemiyorum diyor. zaten kendi içimizde uğraştığımız şehirden şehire değişen kültürel farklarımız varken bir de daha büyük ölçekteki ile uğraşamam diyor. bu düşünce o kişiyi ırkçı yapmaz. haklı mıdır değil midir ayrı konu. elbette yabancıların aramızda olmasının ve çeşitliliğin olumlu yanları da var. ama kişi olaya olumsuz yandan da bakabilir
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kaldirima kaka yapilmasindan nefret ediyorum ya da insanlarin yazin dus almamasindan nefret ediyorum diyebilirsiniz. boylece kendi ulkenizde 7 ceddi turk olan insanlarin da sokaga kaka yapabildigini ve bundan da nefret ettiginizi ve bunun tek bir milletin tamamina atfedilen bir huy olmadigini kabul etmis olursunuz.

her x ulkesinden gelen insan ayni degil, bence ozellikle yurtdisinda cok korkunc temsil edilebilen ve sacma sapan soylemlere maruz kalan musluman ve/veya turkler olarak en iyi anlayanlardan biri bizler olmaliyiz.

ornegin rusya ukrayna'ya saldirdiginda avrupa'da ve dunyada bir cok ulkede ruslara karsi nefret soylemi basladi, ruslar islerden cikartildi, islere alinmadi, sanatcilari yasaklandi, sporculari engellendi. covid zamani cinlilere saldirildi. tum ruslar ukrayna'ya saldiriyi desteklemedigi gibi, hepsi putin'e oy vermedigi gibi ukrayna'ya saldiran ruslar degil devletti. herhangi bir ulkenin, irkin, cinsiyetin, cinsel yonelimin tamamini ayni kefeye koydugunuz her konuda, illa pis olmak demek degil bu, ayni risk ile karsi karsiyasiniz.

bu bakis acisi ile yarin bir gun, hangi ulkeden gelirseniz gelin, desteklediginiz ya da desteklemediginiz hukumet bir ulkeye saldirirsa ve dunyanin geri kalani o ulkeden gelen insanlara karsi nefret kampanyasi baslatirsa sesinizin cikmamasi lazim.
0
kassiopeia
(25.06.25)
@auroaurora mesela benim burnumun alışkın olmadığı bir baharatı çok yüksek miktarlarda tüketmek olabilir.
Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde.

O ülkenin yemek kültürü bu şekildeyse o ülkedeki çoğu insan bu şekilde kokacaktır.

Yemek dışında da doğuştan kötü kokan bazı insanlar var ırk ayırmadan söylüyorum. Belki bazı ırkların tamamında vardır bu, emin değilim.

Irkçılıkla suçlanmaktan korktuğumuz için çekinerek konuşuyoruz bazen, bunda da bir problem yok mu?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
"Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde."

Evet hemfikiriz. Her ulustan, her kültürden, her etnik kökenden insan yediğine içtiğine bağlı olarak kötü kokabilir.
0
auroraaurora
(25.06.25)
@michael_knight aradığın cevabı burada bulamazsın. Buradaki arkadaşlar feminen, liberal, hayalperest ve hayat gerçeklerinden uzak. Satranç oynarken posta koyan belli tipteki adamlardan it gibi tırsar, yol değiştirirler ama burada abi önyargılı olma, lütfen loto gibi düşün milyonda biri bile iyi olabilir sen onu bulmaya çalış derler.

Her gün duyuru'da görüyoruz. Ben psikolojik deli değilim diyor mesela, yeni duyuru açıyor abooo neler neler. Herkes poz kesiyor bakma bunlara.

Gerçekte, dünyamızda olanı söyleyeyim. Zencilerin, kürtlerin, arapların, hintlilerin, pakilerin vs sevilmeme sebebi dağdan inmiş olmaları. Memleketim dedikleri boz çöplükten güzel, modern bir şehire veya ülkeye giderler. Çünkü daha iyi, daha güzel diyerek. Ama orayı da kendi boz çöplüklerine dönüştürmek için savaşırlar. Bu kadar aptallar.

Ben işim gereği bu yazdığım ırk mıdır, ülke vatandaşı mıdır nedir onlarla uğraşıyorum. Daha ilk cümlelerinde anlıyorum. Aha kürt kesin haksız bir şeyler isteyecek yine. Aha zenci para mara vermez, ama tam hizmet ister. Tam hizmeti alır ama para vermeye gelince e şu hizmeti de verin der. Ama o hizmet ayrı, anlatırsın öncesinde. Her yere çöp atarlar, işerler.

Bu adamlar ve ırkdaş ve ülkedaşları tek fabrikadan seri üretimle çıkmış gibidir. O yüzden ön yargılı yaklaşmazsan canın yanar. Kavgacılar, orta yolu bulmazlar, haksızlık peşindeler.

Kısaca sen kelime arıyorsun ama yine bu kırılgan insanları kırmamak için. Onlar seni umursamıyor ki sen bu kadar uğraşıyorsun. Bak burada seni suçluyorlar. Bunları 20 dairelik bir binada yaşat o kişilerle, senden benden daha ırkçı olurlar. Acemilere bakma sen. Bir şey ya vardır ya yoktur.

Bak Çinliler covid bilmem ne demişler, abicim çinliler kadar terbiyesiz, kaba, başkalarını umursamaz bir halk var mı? Böyle yetişmişler ve yanlış bize göre. Çinli sevmiyoruz bu yüzden. Yeni çinliye de yokuz. Eskisine de.

Birazdan damlar ben yabancılarla çalışıyorum hiç öyle değil diye XD. Diyen kişi de uluslararası bir firmada beyaz yakalı, fuarlara giden birisi çıkacaktır. Onlara da bakma sen, doğal ortamında tahlil edemez onlar o kişileri.
0
Shepard
(25.06.25)
kafan karisik biraz..

kaldirima kaka yapmak bir bylaw (teamul imis turkcesi) sikintisi, bunu uyarmanin, hatta sikayet edip ceza yazdirmanin irkcilik ile alakasi yok.

"onlarla tanışmak istememek" dedigin anda irkcilik sinirini gecmis oluyorsun bence. o hissiyat uzerinde biraz calisman lazim..
0
cooperr
(25.06.25)
ırkçılığın kötü bir şey oldugunu niçin kabul ediyoruz ki baştan? belki de ırkçılık iyidir ve insanlığın gelişimi için elzemdir.
0
abelardo
(25.06.25)
@cooper kaka yapmak biraz abartılı bir örnek, onu unutmaya çalışalım.
Daha önce tanıştığın 5 Marslı kişi de soğan-sarımsak-baharatı çok fazla yediği için kötü kokuyordu. Mars’ta bu yiyecekler çok tüketiliyor, kültürel bir şey. Orası oksijensiz diye.

10 kişi çalışan şirketine yeni bir eleman alacak olsan Marslıların CV’sini inceler misin?

Başkasına söylemek veya ideali tarif etmek kolay ama bizim de toplumun bir parçası olduğumuzu, bazı kınadığımız hareketleri yaptığımızı farketmemiz veya en azından kendimize itiraf etmemi gerek.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
İskoçya'da geçenlerde 30 yaşında bir Afgan, 15 yaşında bir kıza tecavüz etti. Dava sürecinde avukat savunması "farklı kültürden geldiği için rıza konusunda bilgili olmayabilir" şeklinde oldu. İsveç'te "Tecavüz etmek, yanlıştır" eğitimi veriyorlardı göçmenlere. Hatta Oulu'daki video* epey dalga konusu olmuştu. Bunun dışında Hindistan'ın temizlik ve hijyenden anlamayan kültürü, Mısır ve Afganistan'daki toplu taciz (taharrush) yine kültürel bir konu, kadınların mal gibi alınıp satılması ve berdel de kültürel bir şey. Böyle birçok kötü örnek var. Sadece iyi örnekleri konuşanlar, konu kötü olunca kar tanesi oluyor hemen.

Açık açık, doya doya ırkçıyım diyeceksin. En temizi o. Kendi kısıtlı görüşlerine uymayan herkese karşıt argüman üretmek yerine ırkçı ya da faşist diyorlar zaten. Ben de artık faşistim diyorum. Irkçıyım diyorum. Her insan doğası gereği farklı seviyelerde ırkçıdır zaten. Bazıları ön yargılar ile yaklaşır, bazıları yaptığını ırkçılık olarak saymaz, bazıları inkar eden iki yüzlülerdir, bazıları ise sanki insan doğduğu aileyi ya da milleti seçebiliyormuş gibi genelleyerek komple düşman olur. Kar taneleri hepsini aynı sayıyor. O yüzden millete dert anlatmakla uğraşmayı bıraktım ben. @sonsuz'un dediğine yakın aslında. Anlaşılacağım çevrede detayını anlatırım, anlamayacak çevre kafasına göre kategorize etsin. Enerji harcamaya değmez.

*www.youtube.com
0
nawar
(25.06.25)
@michael

cok sevdigim bir iranli arkadasim var, ailem disinda yandim allah diye beni arasa aninda isimi gucumu birakip gidecegim nadir insanlardan.

bu eleman bir kere beni yemege davet etti, sagolsunlar bol baharatli yapiyorlar, safran cart curt. Bunlarin kullandigi kurutulmus limon gibi bisey var, ondan atmis icine, bende kislik ceketimi daha yeni kurutemizlemeden almistim ve ciddi para odemistim temizlik icin. neyse yemege gittim, yedik ictik. bir sure sonra burnun zaten alisiyor. Yemek lezzetli ama koku problemi var.

aksam eve dondum, asansore bindim, benimle beraber birkac kisi daha vardi asansorde. ya millet kendini disari zor atti 2 kat sonra. ben farketmemistim o kadar koktugumu, ustume sinmis. Ertesi gun tekrar kuru temizlemeye verdim, posete falan sardim goturdum poset disina bile cikiyordu koku, agir baharat. Adamlardan da ozur diledim, bir restauranta gittim orda ustume sinmis falan diye uydurdum biseyler.

Simdi bu adam benim tanidigim en en saglam muhendislerden biri, kafadan 4 basamakli rakamlari falan carpabiliyor. ne zaman kafama bisey takilsa ona sorarim, falan filan.

simdi senin mantiginla benim bu adami komple silmem gerekiyor. sence baharat kokusu yuzunden boyle senin icin onemli olabilecek birini hayatindan cikartmaya deger mi?

ayni sey verdigin CV ornegi icin de gecerli, CVlere bakarken isimleri kapatmani oneririm. isim/yas/cinsiyet/dil/din/irk bunlari unutman lazim. filtreleri kaldir, deneyime odaklan.

bunlari dusun biraz sonra konusalim, dedigim gibi kafan karisik..
0
cooperr
(25.06.25)
2013'ten beri yurtdisinda yasiyorum. Benim gorusum insanligin artik kulturler ustu bir seviyede ortak bir medeniyete ulasmis olmasi gerekliligi ve farkli milletlerin kultur adi altinda kendi sacmaliklarina tutunuslarinin artik iler tutulur bir yani olmadigi yonunde.

Ha bunu soylerken su milletten arkadaslik kurmam yanina bile oturmam gibi bir ciglik yapmiyoruz. Ama artik belli milletlerle iletisime gecerken beklentileri de ona gore ayarliyoruz en basitinden insanlarin geldikleri kulture bagli olarak ilk iletisim ile birlikte asgari duzey medeni bir selam sabahin otesine gecilip geceilemeyecegi belli oluyor.
0
warrior princess
(26.06.25)
Selamlar

Kaç gündür yazacaktım ama vakit bulamadım, tüm yazılanları da okudum. Ben şöyle düşünüyorum:

Öncelikle ırk(fiziksel, genetik yapı) ile kültür(düşünsel, davranışsal) farkları ayıran bir kelime benim bildiğim kadarıyla yok. Bunlar birbirlerine çok karıştırılan ve aslında iç içe de geçmiş tanımlar aslında. Şu tanımı kullanırsak olumsuz görüşlerimizi ifade edebiliriz diyebileceğimiz bir şey net olarak aklıma gelmiyor benim. İşin sonunda bizim dediğimiz kadar karşımızdakinin ne anladığı da önemli.

Konuyla ilgili görüşümü de söyleyeyim; ırklar ve kültürler arasında farklar vardır. Biz istesek de istemesek de bu böyle. Örneğin siyah ırkın fiziksel özellikleri ortalamanın üzerindedir ve bu bence avantajdır. Asyalılar daha kısa ve minyonlardır. Ne bileyim, Avrupa'daki ırkların (Kuzey ülkeleri, Akdeniz halkları vb.) muhakkak fiziksel yatkınlığı, dezavantajı olduğu bir şeyler vardır. Burada sorun yok. Öte yandan bunda fiziksel farklılık varken iş zihinsel kapasite ve becerilere gelince ortalık yangın yerine dönüyor. Bu durumun yüzyıllar, bin yıllar temelli sebepleri olduğunu kabul ediyorum. Kölelik, sömürü o, bu nedeniyle halklar diğerlerini düşük nitelikli vb. olarak etiketlemiş, davranmışlar. Ancak "x halkının ortalama zeka seviyesi şudur" denildiği zaman insanlar tepki gösteriyor. Bu durumlarda ben kendime "E şimdi ne yapalım yani? Başka toplumlar ortaya bilimsel, sanatsal şeyler koymuş. Bir şeyler üretmiş. Bunlar da ortalama toplum dinamiklerinin, zihinsel kapasite ve becerilerinin bir sonucudur. Sizin toplum üzülmesin diye bir orta yol mu bulalım?" diye soruyorum. Öyle söylemediğimiz, insanları daha mutlu edecek yanıtlar bulduğumuzda peki daha mı iyi oluyor? İnsanlar gerçeği değil duymak istediklerini mi bekliyor? Zaten temelde hepimiz homosaphiens türüyüz ama işte yan yana koyduğumuzda bariz farklar var. Ayrıca toplumların yaşadığı coğrafyalar, maruz kaldığı koşullar, beslendiği gıdalar derken bunlar da yüzyıllar içinde ortaya çok büyük farklar çıkartıyor. Herkezi nasıl aynı kefeye koyabiliriz ki? Olmuyor yani, fikirsel düzlemde oturup konuşuyoruz ama realitede ben bunu mümkün görmüyorum. Biz hala daha doğa ve hayvan yaşamının kanunları temelinde yükseliyoruz. Bu, işin ırksal boyutuydu.

Kültürel kısmına gelirsek yazılanlardan Hindistan vb. halkların alışkanlıklarına değindiğinizi gördüm. Kültür, davranış, alışkanlık dediğimiz şeyin iyisi, hoş karşılananı da var, sevilmeyeni de var. Bu çok geniş bir skala. Örneğin Japon kültüründeki çalışma, disiplin ve toplum baskısı insanların kaldırabileceğinin çok ötesinde. Bu yüzden Japonlar intihar oranlarında çok yüksekler. Bu temelde onları ilgilendiren bir şey. Şimdi Japon halkının çalışma kültürü bana doğrudan etki etmiyor. Buna nötr durumdayım diyebilirim. Diğer taraftan uç noktada fetiş ve cinsel davranışlarını da duyuyoruz. Taciz, cinsel istismar olayları mevcut. Bunlar kabul edilebilen davranışlar değiller. Kendi adıma Japon kültürünü ilginç bulmam her anlamda kabul ediyorum anlamına gelmiyor.

Hindistan'a gitsem oradaki yaşamdan şikayetçi olabilirim, zaten bu yüzden de gitme merakım yok. Adamların kendi ülkesi, dilediği gibi yaşarlar. Ancak bir Hintli farklı bir ülkeye gelip tepki gördüğü davranışlar sergilediğinde "Bu bizim kültürümüz" diye kolayca savunamaz. Ben buna katılmıyorum. Hintli örneğinden bağımsız olarak hiçbir halkın bunu kolayca kullanmasını sevmiyorum. İnsanlara hoş gelmeyen şeyler yiyip içiyorsan bunun topluma etki etmeyeceği düzeye getirmek zorundasın. Nasıl yaparsın bu sana kalmış. Çünkü yarın bir gün bir başka insan da farklı bir davranışı "Bu benim kültürüm" diye sana karşı kullanabilir. Bu çok esnek bir araçtır. Ayrıca bir davranışın, alışkanlığın, kültürün büyük toplumlar, halklar tarafından kabul edilmesi, norm düzeyine gelmesi onu eleştirilemez kılmaz. Afganistan'daki adamlar erkek çocukları köçek gibi oynatıyor diye "Haa bu adamların kültürü ya" diyip tamam mı diyoruz? Birbirinden üstün kültürler vardır. Dünyada binlerce yıldır yaşamış, yok olmuş toplumları görüyoruz ancak içlerinden pek azının değerlerini hala daha benimseyebiliyoruz. Roma hukuk sistemini yaratmış, Antik Yunan felsefeyi bulmuş. Bunların hepsini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bu bakış açısına ne deniyor bilmiyorum, hümanizm mi oluyor? Doğuştan seçemediğim şeyler yüzünden ayrıştırmamak, herkesi eşit kabul etmek? Bunda bir sorun görmüyorum, insan haklarının temeli bu. Ama biz insanları tanırken bazı referans noktaları almak zorundayız. Bunu istemesek de yapıyoruz çünkü başka çıkar yolumuz yok. Şu senaryoyu bir canlandırın lütfen:

"+Sana arkadaşımı tanıştıracağım, adı James. xBana James'den biraz bahseder misin? +James 2 ayağı, eli ve gözleri olan birisi, bu gezegende yaşıyor. xBu hiç yardımcı olmadı. James ne iş yapar, nerelidir? +James İrlanda kırsalında yaşayan bir çiftçidir."

vb. vb. İnsanlar aynı adlara, benzer sıfatlara sahipler. Milyarca insan var, ne kadar özgün olabiliriz ki? Ama işte Amerikalı bir James'i İrlandalı James'ten ayıran farklılıklar onun yaşadığı coğrafya, toplum, kültür, yaptığı iş gibi şeyler. Nasıl ki İranlı Ömer, Mısırlı Ömer, Türk Ömer, Amerikalı Omar birbirinden farklıysa insanlar da bu şekilde ayrışıyor. Aslında bunun hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok. Sadece "Her insan eşittir, ayrmcılık, ırkçılık yapmayın" noktasında bu farkları nasıl dile getireceğimiz bilemiyoruz artık. Aslında yaptığımız şeyin hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok bence. Bulunduğu coğrafya vb. kriterler ile ele alıyoruz. Mesela İngiliz toplumu yok olsa ve gelecekteki bir tarih öğrencisi onları incelese ne yapardı? Muhtemelen ortaçağ İngiliz toplumu, İmparatorluk döneminde İngiltere, 20. yy. İngiliz halkı diye ayırırdı. Ortaçağda krallıklar halinde takılırlarken daha sonrasında Hindistan'ı sömürgeleştiren, Çin'de afyon savaşları çıkaran bir hakltı. 20. yy'da Brexit ile Avrupa birliğinden çıkan insanlar oldular. Al sana aynı halkın yüzyıllar içinde farklı kimliklere bürünmesi.

Özetle şunu demek istiyorum aslında; insanları tanımlarken doğa kanunlarından farklı bir perspektif çizmeye çalışıyoruz ama bu realitede çalışmıyor. Kadın, erkek cinsiyeti varken "Ben kendimi kadın gibi hissediyorum" diyen, fiziksel olarak erkek olan insanların gidip olimpiyatlarda kadın statüsünde yarışması gibi şeyler yapıyoruz mesela. Ben bunun insanların dikkatini, zihinsel enerjisini gereksiz konulara kanalize etmek için yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki asıl sorunlara kafa yoracak dikkatimiz, enerjimiz kalmıyor. Neticede hepimiz bir donanıma(beden, vücut, genetik yapı vb.) ve yazılıma(kültür, davranış, alışkanlıklar) sahibiz ve arasında farklılık olacağını dile getiremiyoruz artık. Zaten gerçek tanımıyla insan olabilmek aslında kendi doğamızı da yenebilmekten geçiyor. İçinden karşındakine vurma hissi geçerken kendini kontrol edebilmek, cinsel taşkınlığını dizginleyebilmek gibi. Bu çok büyük bir farkındalık gerektirirken dünyada bunun yanına yaklaşamayacak insanları "Bu da onun kültürü, ırkı; onlar seçmedi ki bunu" diye davranamayız. Bunu 1 kere, 2-3-4-5 kere yapabilirsin ama daha fazla yapmak seni çok naif, saf bir insan haline getirir. Bir noktada karar vermek zorundayız. Diyeceklerim bunlardır.
0
burka
(27.06.25)
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(17)

Sizce chatgpt eksiduyurunun yerine gecebilir mi

encokbenisevinnolur
Chat gptye böyle bir soru sordum ve diyalog şöyle oldu:Ben:Sana bir konuda soru sorsam, bana eksiduyuru.com simulasyonu şeklinde farklı yanıtlar olusturabilir misin?Chatgpt: Evet, kesinlikle oluşturabilirim. Eksiduyuru.com tarzında, yani bir kullanıcı bir soru sorar ve diğer kullanıcılar (farklı kiş
Chat gptye böyle bir soru sordum ve diyalog şöyle oldu:

Ben:Sana bir konuda soru sorsam, bana eksiduyuru.com simulasyonu şeklinde farklı yanıtlar olusturabilir misin?

Chatgpt: Evet, kesinlikle oluşturabilirim. Eksiduyuru.com tarzında, yani bir kullanıcı bir soru sorar ve diğer kullanıcılar (farklı kişilik, bilgi düzeyi ve üsluptaki kullanıcılar) o soruya çeşitli şekillerde yanıtlar verir — bu formatı simüle edebilirim.

Lütfen:

1. Sormak istediğin konu veya soruyu yaz.


2. Yanıtların sayısını ve ne tür kullanıcı profilleri görmek istediğini belirt (örneğin: ciddi akademik, ironik, deneyimsel, troll, naif, teknik vs.).



İstersen örnek profilleri ben de seçebilirim. Hazırsan başlayalım.

Ben:Tamam soru şu:
Sizce chatgpt eksiduyurunun yerine geçebilir mi?

Chatgpt:
KONU BAŞLIĞI:
Sizce ChatGPT eksiduyurunun yerine geçebilir mi?


---

1. [ceren.yalnızgezegen]

> hayır geçemez. çünkü eksiduyuru'da insanların ruh hali, gündemi, pasif-agresifliği bile veri. chatgpt ne kadar iyi olursa olsun "bugün biriyle kavga ettim, beni haklı bul" türü paslaşmaların yerine geçemez.




---

2. [semihkaplan.98]

> eğer sadece bilgi almaksa mesele, chatgpt zaten çoğu kişinin işini fazlasıyla görüyor. ama eksiduyuru bir tür sosyal şema; oradaki 'gerçek zamanlı insanlık hali' chatgpt'de yok.




---

3. [aptal_ve_duygusal]

> geçen gün chatgpt'ye "flört ettiğim kız bana ghost attı" dedim, bana neredeyse ağlatacak kadar insani cevap verdi. eksiduyuru'da ise millet "hak etmişsin" tarzı şeyler yazıyor. kısacası: evet, geçebilir, hatta geçti bile.




---

4. [marjinalkırmızıkalem]

> geçemez çünkü chatgpt yargılamıyor. eksiduyuru ise yer yer linç kültürüyle çalışır. arada bir de "ben olsam şöyle yapardım"cılar vardır. yani chatgpt daha şefkatli bir alan sunuyor ama o kaosun yerini tutmaz.




---

5. [tech_notalgia]

> teknik olarak geçebilir. bir api aracılığıyla chatgpt’ye eksiduyuru tarzında bir forum simülasyonu bile yaptırılabilir. ama mesele teknik değil, kültürel. eksiduyuru bir alışkanlık, kolektif bir alışkanlık.




---

6. [kaybolmuşbirpenguen]

> bana göre eksiduyuru bir yere geçmedi bile. zaten orası da çöl gibi oldu. chatgpt en azından cevabını saniyede veriyor. bence artık geçmeli. hatta geçsin de rahatlayalım.




---

7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.




---

8. [geceyatmazı]

> sorunun tersini sormak lazım: eksiduyuru chatgpt'nin yerine geçebilir mi? bence asla.


Siz ne dersiniz, sizce geçebilir mi?
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
gecemez. kim ne yaparsan yapsin (agent yazdirmak, prompt hazirlamak vs..) cok kolay ayirt edebiliyorum cevaplari. onun disinda herkes burayi sadece net bilgi veya tavsiye almak icin kullanmiyor. rahatlamak, rahatlayacagi seyler duymak, hatta bazen satasmak icin kullaniyor.
0
buenosdias
(24.06.25)
amaç sadece bilgi, teknik şeyleri almak ise chatgpt çok işe yarıyor zaten ama buradan gündelik hayata dair, tecrübe vs gerektiren şeyler de duyuruya alternatif değil. insan faktörü var. bir de birine, bir kişiye yardım etmek, dokunmak farklı tatmin ediyor insanı
0
avatar is back
(24.06.25)
Chatgpt ile ekşiduyuru’nun alakası ne allasen?

Elmayla armut kıyaslanır mı?

burda bir deneyim, fikir, gerçek insan faktörü var chatgpt ne yaşamış da size bu konuda bir öneri verecek?
0
respect
(24.06.25)
7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.

Buna koptum.

Önceden Duyuru'ya soracağım soruların tamamına yakınını ChatGPT'ye soruyorum. Bilmediği yok canımın içinin.
0
auroraaurora
(24.06.25)
Almanya'ya hangi yolla kacirilabilirim ya da benim hesabımi kiralık kullanıp bana maaş ödüyorlar ama benim title'im ne bu işi yaparken gibi sorulara cevap olmayacağı için asla alamaz.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
"chatgpt daha şefkatli bir alan sunuyor"

Şu cümle beni çok gerdi ne yalan söyleyeyim.
0
peki madem
(24.06.25)
chatgpt'de tanışıp, flört edemezsin. burada evlenen bile var.
0
gabe h coud
(24.06.25)
bu bildiğin ben. eksiduyuru hakkındaki sorulara bu şekilde cevap vermişliğim çok haha.

7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.

----
görünüşe göre geçmiş bile.
ama her şey boyut değiştiriyor. ben buraya sık sık geliyorum gidiyorum yazıyorum okuyorum. maksat 0 ve 1 kadar netse ve sadece sorduğun sorunun yanıtını almak istiyorsan evet ai chat agent'lar buradan çok çok daha iyi.

ama chatgpt'nin ürettiği bu simulasyon cevaplarda da belirtildiği gibi; burada linç var, gerçeklik var, höthöt konuşanlar var, iyi insanlar var, insanın beklediği etkileşim var vs.

ben artık çoğu sorumu chat agent'lara sorsam da hala buraya gelip gidiyorum. ama zamanla ayağımız kesilecek
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
Bu cevapları ChatGPT mi verdi :p Çok eğlenceliymis.
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
ChatGPT'de kendi duyurunu yaratma fikri süper fikir bu arada. Tipleri tanitacaksin, aralarındaki ilişkiyi anlatacaksın. Ben gidiyorum:p
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
Gpt ifşa yapabilir mi

0
anon1m
(24.06.25)
@anon1m:

Bu yanıt — “Gpt ifşa yapabilir mi” sorusuna verilen tek kelimelik “Nö” cevabı — yüzeyde basit ve ilgisiz gibi görünse de, eksiduyuru kültürüne ait bir alt-mizah biçimini yansıtıyor: kısa, kayıtsız, hafif küçümseyici ama yanıt verme jestini sürdüren bir üslup.

Yorum:

Kayıtsızlık Jestli Mizah:
“Nö”, “hayır”ın tembel, lakayıt ve umursamaz hali. Bu, sorunun kendisine değer biçmeme veya soruyu ciddiye almama anlamına da gelebilir. Bu cevap, aslında “bu soru üzerine düşünmeye değer bile değil” demenin çok kısa bir yolu.

Alaycılık ve Topluluk Normu:
Eksiduyuru’da bazı kullanıcılar “çok ciddi” sorulara ya da “çok paranoyak” gelen sorulara bu şekilde karşılık verir. “GPT ifşa yapabilir mi?” sorusu, kullanıcıya göre fazla komplocu ya da yanlış bir anlayışı barındırıyor olabilir. Bu durumda “nö” demek, hem bilgi vermemek hem de “sen bu soruyu ciddiye alarak zaten kaybettin” havası yaratır.

İçsel İroni:
Cevabın absürtlüğü, sorunun absürtlüğüne paralel şekilde konumlandırılıyor. Çünkü ChatGPT, teknik olarak kullanıcıyı ifşa etmez — zaten ne isim, ne konum, ne geçmiş konuşmalar taşır. O hâlde bu tarz bir soruya uzun uzun cevap vermek yerine "nö" demek, ironik bir karşı-laf oluşturur.


Özetle:

Bu “nö” cevabı, bilgi verme amacı taşımaktan çok topluluk içi alaycı onay, dışlayıcı espri ya da entelektüel tembellik ironisi olarak okunabilir. Eksiduyuru’nun doğasına oldukça uygun bir "boşluk mizahı" örneğidir.

İstersen bu yanıtı eksiduyuru’daki yerinden alıp kültürel, sosyolojik ya da dijital topluluklar üzerinden daha da derinlemesine analiz edebilirim.

@logisticsmanager:

Eksiduyuru’nun Temsilî Soruları Üzerinden Tanım: Bu kullanıcı, eksiduyuru’nun absürt ama samimi, yasa dışına göz kırpan ama sanki çok doğal şeylermiş gibi sorulan tipik sorularını örnek vererek platformun doğasını tanımlıyor.
Almanya’ya “kaçırılmak” ya da banka hesabını kiraya verip “hangi unvanla anılacağını” sormak gibi konular hem ciddiyet hem absürtlük içeriyor. Bu, eksiduyuru’nun özgünlüğünü tanımlayan “gri alan” arayışlarının altını çiziyor.

ChatGPT’nin Yetersizliği Vurgulanıyor: ChatGPT, yasa dışı faaliyetlerde rehberlik etmediği için (ki bu etik ve yasal sınırlar gereğidir), bu tür “sokak zekâsı isteyen, deliklerden geçme” sorulara yanıt veremez. Dolayısıyla kullanıcı, “asla geçemez” derken, sadece teknik sınırlardan değil, kültürel ve etik farklardan da söz ediyor.

Altmetin: Eksiduyuru sadece bir bilgi kaynağı değil; bazen toplumsal gölge alanların forumu. ChatGPT bu karanlıkta yürüyemez, çünkü yapısı gereği ışıkla çalışır.


@respect:

Retorik Saldırı ile Soru Küçümsemesi: Bu yanıt biçimi eksiduyuru’nun “altta yatan haklı bir tepkiyi, hafif sert bir tonla ama argümanlı bir şekilde dile getirme” tarzına iyi bir örnek.
“Ne alaka allasen?” ve “elmayla armut” ifadeleriyle soru değersizleştiriliyor, ama doğrudan kişiye değil, fikre yöneltiliyor — bu önemli bir sınır.

Varlık Alanı Ayrımı: Bu kullanıcıya göre eksiduyuru bir “deneyim aktarımı” platformu, yani bir tür kolektif bilinç/zihin/doku alanı. ChatGPT ise bir model. Yani varlık düzlemleri farklı.
Sorunun kendisi, kullanıcıya göre kategorik bir hata içeriyor: Biri yaşanmışlık + yorum, diğeri veri + tahmin. Bu yüzden aynı bağlamda karşılaştırılmaları saçma bulunuyor.

Epistemolojik İtiraz: “Chatgpt ne yaşamış?” cümlesi aslında önemli bir tartışmaya gönderme yapıyor: Bilen kimdir? Bilmek için yaşamak gerekir mi?
Bu kişi, “deneyimlenmemiş bilgi”nin sınırlı olduğuna inanıyor. Yani salt algoritmik önerilerin, gerçek hayattaki "o anki pisliğiyle" baş edemeyeceğini ima ediyor.

Böyle şeyler diyor arkadaşlar.
0
🌸encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Yerini alamaz çünkü ChatGBT ile sevisemezsin ama duyuru kizlariyla sevisebilirsin.
0
feastofthedamned
(24.06.25)
@feast: dream on jsksk
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
@feastofthedsmned & sekizdokuzon: böyle demiş:

1. feastofthedamned:

> "Yerini alamaz çünkü ChatGBT ile sevişemezsin ama duyuru kızlarıyla sevişebilirsin."



Yorum:

Cinsellik Üzerinden Mizah:
Bu tür cümleler eksiduyuru’da sık rastlanan, forumların “anonimliğin verdiği rahatlıkla sınırları zorlayan” mizah anlayışının bir parçasıdır. Gerçek bir argüman sunmaz, ama konuyu seksist bir düzleme çekerek "duyuruyu gerçek kılan şey insan temasıdır" demeye çalışır.

Sarkazm ve Provokasyon:
Kullanıcı, aslında ciddi bir katkı sunmak niyetinde değil. Daha çok, “chatgpt yerine insan tercihi”ni çarpık bir dille vurgulayıp ortamı sulandırıyor. Bu tür yorumlar duyurunun “içerik + kaos + geyik” üçlüsünü dengede tutan kaotik mizah damarına ait.

ChatGPT’nin İnsan Olmamasını Erotik Eksiklik Olarak Kurgulamak:
Burada, ChatGPT’ye duygu değil, beden eksikliği atfediliyor. Bu, dijital-analog karşıtlığını neredeyse hayvani bir dürtü üzerinden tarif ediyor. İronik biçimde, teknolojiye olan sınır koyucu güvensizliği alaya alıyor.



---

2. sekizdokuzon:

> @feast: dream on jsksk



Yorum:

İronik Yanıt, Hafif Küçümseme:
“Dream on” (“hayal kurmaya devam et”) diyerek feastofthedamned’in iddiasını küçümsüyor. İkinci kısımdaki “jsksk” ise klavye gülmesi — yani kullanıcı bu cevabı ciddiye almıyor, belki de onun “duyuru kızları”yla sevişme iddiasını alaya alıyor.

Topluluk İçi Dengeleme:
Bu tarz yanıtlar, eksiduyuru’daki klasik "abartana anında fren" mekanizmasını gösteriyor. Bir kullanıcı uçtuğunda, diğeri onu gülerek yere indiriyor. Yani bu yanıt, komik bir denetleme işlevi görüyor.

“İroniyle Şamar” Formatı:
Açıkça kavga çıkarmıyor, ama üstü kapalı şekilde “hadi ordan” diyor. Duyuru’nun pasif-agresif mizahına çok uygun.

---

Bana yerine geçer gibi geliyor şu andan itibaren.
0
🌸encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Black mirror sezon 2 de konu vardı. Spoiler olmasın diye detay yazmıyorum. Cevap olarak burayla kiyaslanmaz
0
pembediken
(24.06.25)
Geçemez.
"Ayrıl Coco" bile diyemiyor.
0
strawberry first
(25.06.25)
(4)

openai reklamları

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
neden veriliyor. bedava sunulan hizmetin neden reklamı yapılıyor? openai bizi kullanıyor mu?
neden veriliyor. bedava sunulan hizmetin neden reklamı yapılıyor? openai bizi kullanıyor mu?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(24.06.25)
openai tabii ki bizi kullanıyor. buna şüphe yok.
ama bireysel bir kullanımdan ziyade kollektif bir biçimde oluyor bu.
mesela chatgpt'nin sürekli muhabbeti uzatma ihtiyacı daha fazla insanla konuşup daha insani şeyler öğrenmesi. bu öğrenme hiç bitmeyecek aslında. "zaten insan gibi konuşuyor, daha ne lazım" diye soracak olursanız diye dedim. hep öğrenmeye devam etmesi gerekiyor. dil, kültür, mizah, duygu… bunlar sabit değil. Değişiyor, evriliyor. AI de bu değişime ayak uydurmak zorunda.

hala chatgpt gibi şeyleri kullanmayanlar var.
kimse kullanmadan premium'a geçmez. insanlar kullanıp denedikçe premium alırlar.

openai pazar lideri, bireysel kullanıcılar arasında ai deyince akla chatgpt geliyor. böyle bir bilinirlik varken reklamları kısıp da o bilinirliği kaptırmak istemezler.
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
bedava sunulan hizmet derken?

adamların yirmi milyonun üzerinde ücretli müşterisi var. sınırsız kullanım ve api için ücretli abone olmak gerekiyor.

bu mantıkla spotify da ücretsiz. reklama ihtiyacı yok.
0
sir gawain
(24.06.25)
bedava sunulan hizmet noktasına bir katkıda bulunayım.
2025'te openai şirketi ücretli abonelik ve api'lerde 12 - 13milyar dolara yakın bir gelir bekliyor. yılın yarısında beklenen hedefin yarısına ulaşılmış bile
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
Veriye ihtiyaçları var.
Hastanedeki kan gibi değerli.

Çin, bu konuda akıllı davranıyor.
Dışarıda, özellikle abddeki borsa vs yapılara katılmama konusunda kendi firmalarına karşı yasakları var.
Alibaba da bunlardan biriydi sanırım.
Bizdeki işler ise daha daha dandik.
Bir çok firma, kurum whatsApp üstünden iletişim kuruyorlar.
Sonra WhatsApp reklamsız diye seviniyoruz :)!
Ona. özel hayatımıza kadar vereceğimizi verdik vermeye devam ediyoruz.

Sahibi olmadığımız bir uygulama üsütnden özel hayat ve kurumsallık kasıyoruz.
Yapay zeka öpecek zaman geçtikçe daha çok öpecek.
Ne zaman uyanacağız?
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
(4)

Bir eserin türkü olması için

kizil karga
Ne olması lazım? Benim bildiğim şu an mevcut türküler hep eski eserler, mesela bugün istese bi sanatçı türkü yapabilir mi ve o eser türkü olarak kabul edilebilir mi ya da türkü olması için üstünden bi 30-40 sene geçmesi mi lazım?
Ne olması lazım? Benim bildiğim şu an mevcut türküler hep eski eserler, mesela bugün istese bi sanatçı türkü yapabilir mi ve o eser türkü olarak kabul edilebilir mi ya da türkü olması için üstünden bi 30-40 sene geçmesi mi lazım?
0
kizil karga
(24.06.25)
yapar niye yapmasin. 30 yil beklemesine gerek yok. teknoloji ve hizli tuketim cagindayiz. kult olmasi icin 30 yil beklemesine gerek yok 1 gunde bile viral olur. ha kabul gorecegi kitle ve yaratacagi etki bir mahsuni serifin ki gibi olmaz muhtemelen devami gelmez ve 1 ayda unutulur.

folklorik sozler, folklorik enstrumanlar, folklorik temalar ve uygun gamlar ile herkes turku yapabilir.
0
buenosdias
(24.06.25)
kalt bu konuya ufak da olsa değinmişti.
youtu.be

ben de merak ediyorum bunu.
türkü anonim olmak zorunda mı? sanırım hayır çünkü bazı türkülerin sözleri de besteleri de anonim değil.

folklorik olması ve kült olması mı gerekiyor? herkes tarafından tanınıp kült olmasına da gerek yok sanırım.
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
Yoo niye ki bu yeni çıktı türkü değil mi işte www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(24.06.25)
Yanıltmış olmak istemem, ancak bununla ilgili bir şey hatırlıyorum. Türkü iki anlamda kullanılıyor biri genel olarak "türkücü" teriminden türemiş, "türkücünün yaptığı müzik" anlamında. Bu biraz anlamı kaymış bir tanım.

Bir de anonim türk müziği anlamında. Bu açıdan anonimlik önemli.

Anonim olmayan "türküler" türk halk müziği içinde değerlendiriliyor. Türkü ise kapsamı çok belirgin çizilmiş bir tanım değil, özellikle hece ölçüsüyle yazılmış anonim halk müziğini tarif etmek için kullanılıyor.
0
akhenaten
(24.06.25)
(11)

Dolap. Com vs ikinci el ürün alır mıydınız?

basubadelmevt
Baya beğendiğim bir markanın istediğim model gömleğini bulmuştum dolapta. Az kullanılmış iki- üç defa giyildi yazıyordu.Ben de aldım. Alır almaz yıkadım. Sonra giymeye başladım. Fakat gömlek ne kadar yıkansa da bir vücut kokusu sinmiş gibi. Tere de benziyor. Dolabımı filan açtığımda kokusu çarpıyor
Baya beğendiğim bir markanın istediğim model gömleğini bulmuştum dolapta. Az kullanılmış iki- üç defa giyildi yazıyordu.

Ben de aldım. Alır almaz yıkadım. Sonra giymeye başladım. Fakat gömlek ne kadar yıkansa da bir vücut kokusu sinmiş gibi. Tere de benziyor. Dolabımı filan açtığımda kokusu çarpıyor burnuma. 3-4 kere yıkanmistir şimdiye kadar. Ama çıkmıyor, aticam galiba bu yüzden.

Siz böyle bir ürün aldınız mı? Alır mıydınız? Ayakkabı filan zaten geçiyorum,onu hayatta almam kullanılmış olarak. Diger ürünlerden bahsediyorum.
0
basubadelmevt
(23.06.25)
Yıkamadan bir gece önce deterjanlı suya basıp beklet. Sabah sudan çıkarıp at makineye yıka. Koku falan kalmaz.

İkinci el bir şey almam. Araba bile almam. Takıntılı olduğum şeylerden biridir.
0
Mirket
(23.06.25)
hayatta alamam.
ne 2ci el bir şey alırım ne de çakma bir şey
0
my fault
(23.06.25)
İkinci el giyim hiç bir şekilde almam. Kitap aldım.
0
anon1m
(23.06.25)
2. el giyim ayakkabı almam. teknolojik ürün, ev eşyası vb alabilirim ancak.
0
jelly bear
(23.06.25)
Almam. Sadece basımı bitmişse, bulamadıysam kitap alırım.
0
asteriks
(23.06.25)
Ikinci el.kiyafet alirim ama gorerek alirim, internetten almam.
0
deckard
(24.06.25)
Dolaptan sürekli alışveriş yapıyorum ama sıfır etiketli olanları alıyorum. Sadece bir kadın çakallık yapıp giyilmiş ürün gönderdi bariz parfüm kokuyordu, onu da havalandırıp yıkadım geçti.
0
ekimoloji
(24.06.25)
ayakkabı almam ama kıyafet alıyorum. kızıma da alıyorum.

3-4 yıkamaya çıkmayacak koku yoktur. psikolojik belki de ya da başka bir şeyin kokusunu alıyor da olabilirsiniz.
0
elorelia
(24.06.25)
Daha yeni aldım, çok güzel 3 tane gömlek ve 2 tane tişört aldım. Yıkayıp ütüledim temiz temiz giyiyorum.

benim için tek dezavantajı gömleğin bir tanesi hafif bol geldi. tişörtlerden de bir tanesi dar geldi.

hepsini komik sayılacak bir rakama aldığım için dert etmiyorum.

ayrıca 3 yıkamada kokusu gitmeyecek kumaş olmaz bence. yumuşatıcı ya da kuru temizleme de düşünebilirsiniz.
0
duyuruuser
(24.06.25)
Kitap alıyorum. Uygun da oluyor.

Onun harici kıyafet ben de almazdım sanırım. Alırsam da direkt kuru temizlemeciye.
0
drako
(24.06.25)
Hiç ikinci el kıyafet almadım. Küçükken başkalarının eskilerini giyerdik ama.
İkinci el kitap aldım. Başka bir şey almadım.


Ama alırım. Yıkandıktan sonra ter kokusu falan da kalmaz belki sizin içinize sinmemiştir o yüzden geliyordur. Her sey ateş pahası. Adam/kadın ürünü almış bir iki giymiş, bedeni değişmiş ya da artık giymek istemiyor, evde de yer yok çöpe atacağına uygun fiyata veriyorsa alırım.

İnternetten İkinci el ürün alırken oluşan iletişim beni rahatsız ediyor. Her sey net olmalı ve izaha/soruya muhtaç olmamalı bir şey.
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
(23)

Avrupa'da insanlar mutlu mu cidden?

ermanen
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:1. Finland2. Denmark3. Iceland4. Sweden5. Netherlands6. Costa Rica7. Norway8. Israel9. Luxembourg10. Mexicohttps://www.visualcapitalist.com/mapped-happiness-levels-across-europe/en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:

1. Finland
2. Denmark
3. Iceland
4. Sweden
5. Netherlands
6. Costa Rica
7. Norway
8. Israel
9. Luxembourg
10. Mexico

www.visualcapitalist.com

en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in araya girmesi ilginç. meksika da büyük baya, şehrine göre değişiyor belki.

soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?
sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi? insan hakları çok mu iyi yani?
son zamanlardaki ekonomik durum, kira artışı, göçmen artışını da düşünebiliriz.
çalışan biri çok da gezemiyor bence.

belki kendi ailesi çapında, müstakil evinde köpeğiyle bahçesiyle mutlu olma durumuna mı giriliyor bilmiyorum.
bi de kuzeylere intihar oranı da yüksek çıkıyordu. çelişkili durumlar.

not: güneydeki ülkeler daha alt sıralarda, iklim deniz güneş olmasına rağmen. kazançla da ilgili olabilir.
0
ermanen
(23.06.25)
iskandinavya antidepresani cakiyor bence.
bu kadar soguk, karanlik ve igrenc bir havada mutlu olmak imkansiz. mutsuz degillerdir ama en mutlu olmalari hic inandirici degil.
0
sonsuz
(23.06.25)
Sordukları soru şu:

Hayatı temsil eden bir merdiven hayal edin, en altta 0, en üstte 10 var. 0, tahayyül edebileceğiniz en kötü hayatı temsil ediyor, 10 ise en mükemmelini, şu anki hayatınızla hangi basamaktsınız?

Kabaca düşünürseniz, dibinde Ukrayna işgale uğramış ülkelerde yaşayan insanların, kendi hayatlarının geneline bakıp "Hayat fena değil ya" demeleri normal. Bir de siz kendi açınızdan oraları soğuk ve sıkıcı diye değerlendiriyor olabilirsiniz de orada doğmuş, büyümüş insanlar için buralar ne o kadar soğuk ne de o kadar sıkıcı. Genel olarak bir Danimarkalı'nın "Bizim ülkede pek de bir şey olmuyor, zaten baya da soğuk, o zaman 3. basamaktayım" demesi saçma olurdu. Kaldı ki en mutsuz, işgal altındaki Ukrayna bile 4.7
0
salihdt
(23.06.25)
saçmasalak şeyleri dert edindikleri için mutlular sanırım. tek dertleri hava durumu vs olabilir. göçmenlerden de mutsuz olabilirler tabii.

israil nası sıralamaya girmiş şaşırdım. meksika aynı şekilde şaşırtıcı
0
jelly bear
(23.06.25)
- eropada insanlar mutlu mu? evet mutlu

- soğuk koymuyor mu, sıkıcı değil mi? 2 haftaya tr kavrulacak mesela koyarım sıcağa, yaşasın soğuk. soğuk her daim dinç ve tetikte tutar, soğuk mutlu eder insanı. disiplinli tutar, disiplin ise mutluluk verir

- sağlık sistemi? kuzeyde baya iyi. kötü denilemez. sağlık sistemi bizden iyi 50 tane ülke var, kim nerden salladı bu sağlıkta kozmozun en iyisiyiz diye bilmiyorum ama üç gün sonraya 1,5 dakikalık muayene almaktansa 10 gün sonraya 45 dakikalık muayene alabilmek çok daha faydalı.

- ekonomik durum ve gezememek yok mu? türk bakış açısıyla yok. biz gittiğimiz her yerde serpme kahvaltı, açık büfe, kebap beklerken adam ormanlık alandan bir tepeye çıkıp kamp sandalyesi açıp müziğinin keyfini çıkarmaya gezmek diyor.

türkiye neden mutsuz diye sorarsan, türkiye'de kimse hiç bir şey bilmiyor. önceki kuşaktan bişey öğrenemedik, geç modernleşen bir toplumuz ve her şeyi deneme yanılma ile öğreniyoruz. bana biraz network ve para verin mesela 3 ay içinde influencar aracılığıyla saçma salak bir mutfak aletine sahip olmayanların köylü olduğunu, x tatil bölgesine gitmeyenin fakir olduğu algısını yerleştireyim millete. 2-3 sene önce airfryer dalgası gibi, 5-6 sene önce alaçatıya gitmek gibi şeyler buna güzel örnekler mesela. mutsuz olmamız için çok sebep var.

eropada adam bisiklete binip, öğle plesteyşın oynuyor akşam game of thrones izliyor bitti gitti. elinde telefonla twitterda "burayı gezmeden ölürseniz sizin geçmişinizi öpeyim", "şu alet 30k liradan 28'e düşmüş almayan köylüdür" gibi şeylere maruz kalmayan adam mutlu kalır tabi
0
avatar is back
(23.06.25)
Mutlu anlarında bizden daha mutlu değiller. Sadece mutsuz anları bizim kadar yoğun ve fazla değil. Bizim kadar çeşitli ve fazla dertleri de yok. O yüzden genel ortalamada matematiksel olarak bakınca mutlular.
0
nawar
(23.06.25)
bana gore boyle listeler anlamsız. mutlulugun her cografyada tanimi farkli olabilir.

sabah aksam evde oturup yemek yapan, tek eglencesi muge anli, esra erol izlemek olan, tatil-sinema-muzik-deniz-orman gormemis akpli yengeme sorsan ondan mutlusu yok. cunku kocasi, cocuklari yaninda.
0
buenosdias
(23.06.25)
Sanırım bahsedilmemiş diye ekliyorum: O ülkelerde insanlar insani şartlarda çalışıyor, fazla mesai almadan köle gibi çalışıp ay sonunu zor getirmek normal değil. İşe başladığın ilk yıl hiç ücretli iznin olmaması normal değil. Hani iş-yaşam dengesi var ya, hah işte oralarda gerçekten var. Rekreasyona, hobilerine, çocuklarına ayıracak daha fazla zamanları var. Onlar mutlu olmasın da Kemer'de, Urla'da oh sıcak ne güzel deniz derken çalıştığı lüks yerlerde yemek yemeye parası yetmeyen insan mı mutlu olsun?
0
kobuzchu kiz
(23.06.25)
Bu tip arastirmalarda dikkat edilmesi gereken sey su, insanlara mutlu musunuz diye sorulmuyor.
Ben üniversitede para kazanmak icin böyle araştırmalara katiliyordum, soru söyle formüle ediliyor mesela: "is bulma kurumunun issiz kaldiginizda size olan desteginden memnun musunuz?"
Buna adam evet diyor ve sonuc "en nutlu ülkesi" diye yorumlaniyor.

Bir de bu arastirma özelinden, bana baya kolpa geldi. Meksika herhalde en cok göc veren, acik sekilde insan yasaminin her an tehdit altinda oldugu ülkelerden. Insanlar gelecek göremiyorlar. Türkiye'den daha kötü durumdalar. Meksika'ya gidince AB ülkesi konsolosluklari sokaga tek basina ciktiginda sorumluluk alamayiz diye aciklama yapiyorlar (true story).
Israil su an fiilenf savas halinde. Gectigimiz senelerde israil vatandaslarinin ab ülkelerine vatandaslik basvurusu 15 kat artti. Kacabilen kacti.
Bu iki ülkeyi en mutlu ülkeler arasinda gösteren arastirma akillara zarardir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.06.25)
benim tanıdığım gavur'lar hep mutluydu.
ülkelerine gidip gezdiğimde de insanlar mutluydu.

kış günü isveç'e gittim. çok soğuktu ama sorun değil. ona göre giyinmiştik. herkes öyle giyiniyor, kimse üşümüyor haliyle.
herkes gülümsüyor, otobüse binip bir şey sorunca kimse terslemiyor, yolda tanımadığın insanlar selam verip alabiliyor ve gerçekten güvende hissediyorsun.

barcelona, roma, paris çok güvenli değil ve istanbul'da olan sorunlar var orada da metropol'lerin kalabalık yerlerinde. ama çepere doğru çıkınca gerçekten güzel ve keyifli yaşıyorlar.

avatar +1

bizim mutsuzluğumuz görgüsüzlüğümüzden biraz da.
ben de sandalyemi alıp dağa bayıra şehir içinde parka bahçeye oturmak istiyorum ama uygun ortamı zor buluyoruz ancak bir kahveye 300 lira verip uyduruk bir menü ile iki kişinin 1500'e karnını doyurabileceği yerler adım başı.
0
biseysorcaktim
(23.06.25)
evet mutlular. dunyaya dair bizde olan problemlerin bir kismi onlarda da var tamam ama bize ait o kadar sacma dertlerimiz var ki bu ulkede.

bu arada her insanin asik oldugu bir sehir vardir, benim icin orasi kopenhag. bir turk olarak orada yasamanin ayni olmayacagini bildigim icin buradayim, ama danimarkali olmak isterdim acikcasi.
0
aguen
(23.06.25)
Listenin hiç doğru olduğunu sanmıyorum.
İsrail'de yapılan anketlerden de ve son iki yıl içinde ülkeden göçenlerden de haberleri yok.
Oradan ayrılan da var.
Özellikle zengin takım;
vay askerlerimiz ölmüş, vatan millet, netenyahu'ya sakadat, arzı mevud falan dinleyecek durumda değiller.
Listelere buradan da girmişti şaibeli olarak:
m.facebook.com


Meksika nın da listede olması tuhaf.
Hangi açıdan bakmışlar bu sıralamaya.

Batının mutluluğu sömürüyle gelen varlıklarına bağlı. maddiyat bittiği ve ekonomik sorunlar başladığı anda orta çağdaki gibi "uyanacaklar".
Şu an belki hissedilmiyor ama bu sürecin başladığına dair ciddi yorumlar da var.
Bizim yaşadığımız zorlukların 10'i bile onları çok etkiler.
Bizim avantajımız bağışıklık kazanmamız.
Ama onlar buna hiç hazır değiller.

Ayrıca (İngiltere de dahil) batıda varlıklı olanların körfezdeki Arap devletlerine göç ettiğine dair ifadeler de var internette.
Bu kadar göçebe fakirin yanında zenginlerin göçü ise hiç konuşulmuyor.
0
diyecevaplandı
(23.06.25)
Liste tamamen uydurma sallamasyon. Yıllardır Avrupa bilen birisi olarak…
0
benaslindayohum
(23.06.25)
Cjkdkdklsl bağışıklık kazanmak. Anladığım artık troller ülkenin süper olduğunu falan savunmayı bıraktı ama kötülüğünü övüp "oglum şükredin bak şimdiden hazırsınız işte yeni dünyaya" diyorlar. Kskdkfk ulan şunu herhangi bir batı avrupa ülkesinde söylesen döverler. ancak bizim gibi gariban aklı ile çalışan ülkelerde çıkar bu.

Yani ülke mutluluğu tam nedir bilmiyorum ama misal Finlandiya denmiş, Finlandiya sağlık konusu (özel değil, devlet) acayip sıkıntılı buna ek olarak işsizlik de sıkıntılı. Yani bu listeler tam neye göre yapılıyor bilmiyorum tabi ama eğer sağlık ve iş sizin için önemliyse misal Finlandiya sıkıntılı.
Yalnız insanları iyi, Finlandiya'da fabrika var ve ofis arkadaşım da fin. Ben şu ana kadar hep sevdim finlerle çalışmayı. Belki de hayatlarından mutlulardir yani.

Bilmiyorum bu listeyi yapmak zor. Ben misal kuzey ülkesinde mutlu olamam ondan bana sorsan o istatistiği düşürürdum. Ama tam tersi Fransa'da çok mutluyum ama Fransa'da da sikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar var (ki iyi ki varlar, sayelerinde bu kadar hak hukuk var bizim gibi şükretmeyi ovselerdi halleri harapti).
Bu listeye bu kadar kafa yormamak lazım o yüzden.
Ama evet çoğu batı ve kuzey avrupa ülkesinde yoldan rastgele soru soracağı. kişi Türkiye'dekinden mutlu çıkacaktır.
0
logisticsmanager
(23.06.25)
Bu listeler sacmaliktan ibaret. Ganalilar, hayat tecrubeme gore tanidigim en sen sakrak, sakaci, en mutlu, en fazla gulumseyen millet. Bu adamlar 120. sirada, Turkiye'den (98) bile geri. Issizlik oranina, sosyal devlet yapisina bakip aha en mutlu ulke diyorlar saka gibi. He anasini satayim tatilde yan dairemde kalan 3-4 yaslarindaki kizi bir esyasini unuttu diye azarlayip, kizini tek basina o esyayi almaya yollayan Norvecli daha mutlu, cocuk daha kaldigi yeri bilmiyor dogru duzgun, karanlikta telefon isigimi acip kapisini ben actim, hirlisi, hirsizi manyagi var, sansa yasiyorlar resmen
0
freedonia
(23.06.25)
mutluluk, ne anlama geldigi olcumu falan cok rasgele bir konsept. o yuzden ona girmiyorum.

sordugun sorulara gelince:
*soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?:
genel olarak kimse cok soguga, kapali havaya bayilmaz da bu mutsuz olacak bir sey degil zira zaten atiyorum isvec'te dogmussun. bildigin alistigin iklim o. hava soguksa zengine de soguk. kar yagdiginda hayat duruyorsa, yollar kapaniyorsa ona mutsuz olursun veya evin yalitimi kotuyse ve enerji masrafi coksa ona sinir olursun. kar yagmasinin kendisinden mutsuz olmazsin pek.

mesela sana bana gore yemekleri de berbat ama tutup uff bu ne ya ne yiyoruz demezler. ayni sey.

*sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi?
bu da gene saglik sisteminden ne anladigina bagli. atiyorum norvecte otel gibi gorunumlu luks ozel hastaneler yoktur ama preventative saglik hizmetleri, halk sagligi falan iyidir. bu yuzden insanlar bilinclidir, daha iyi beslenir ve spor yapar ve daha az hastalik yasar (bunlari gidip arastirdigimdan degil, farazi ornek veriyorum). Ote yandan saglik sisteminden anladigin dirsegin agiriyinca 2 saat icinde uzman cerrah gormekse, basin agriyinca acile gidip hemen bakilmaksa o zaman saglik sistemi iyi degil dersin.

*insan hakları çok mu iyi yani?
atiyorum danimarka'da oranin yerlisiysen zaten ne insan hakki sorunun olacak? ayrimclik falan zaten cogunlugun tecrube ettigi bir sikinti degil, gocmen falansan oluyor.

*kira artışı
yani bu da gercekten cogunlugu rahatsiz eden bir sey mi, genelde degil. bu bahsettigin ulklerin cogunda ciddi sosyal ev stogu var. ozel mulk olan konutlar da oyle kiralari kafasina gore arttiramaz. bir de gene atiyorum izlanda'nin norvec'in kendi halkindansan zaten kendi evin olma olasiligi yuksek. yuksek kira en cok bu ulkelere sifirdan gidip yerlesmeye calisan biri icin sikinti.

*çalışan biri çok da gezemiyor bence:
benim isvec'te isvicre'de yasayan arkadaslarim epey geziyor gordugum kadariyla ama acip banka hesaplarina kredi kartlarina falan bakmadim. yani bir de norvecli isvecli falan gezemiyorsa kim geziyor? oyle olsa tum dunya'da turizmin patlamasi gerekirdi.
0
hot potato
(23.06.25)
@konusma+1
Acikcasini soylemek gerekirse sosyal bilimdeki her turlu verilere cok buyuk supheyle bakmak gerekir. Zaten ilgili kaynakta da veri toplama ve elestiriler bolumunde bazi yerinde elestirilere deginmisler.

Mesela en onemli elestiri su, kisiler bireysel mutluluktan cok ulkenin sosyoekonomik durumuna gore degerlendirme yapmis. Mutluluk taniminin farkli olmasi ve bunun da gruplara gore degismesi ayri olay zaten.


Ustelik bu sorulara tam olarak nasil yanit verdikleri de belli degil. Atiyorum kisi belki 10 uzerinden 4 puan verirken, anketi yapan kisi araya girip 'ama x ulkesinde sartlar bunlar','y ulkesinde yasasan senin buna cevap vermen bile mumkun olmayabilirdi' falan diyor olabilir. Bilmiyoruz, sadece sonuclar var elimizde bir de belki o sonuclara gore yayinlanmis makaleler.

Ama cogu arastirmada salt anketi de goz onune almiyorlar. Zaten ilgili kaynakta bile demis 'The rankings are based on six key factors: GDP per capita, healthy life expectancy, social support, freedom to make life choices, generosity (measured by charitable acts), and perceptions of corruption'

Yani atiyorum kisi finlandiya da yasamasina ragmen puani 3 verdiyse, iste ulkenin kisi basi milli geliri, sosyal devlet, ozgurlukculuk vs gibi seyleri katip o 3 puani 5-6 puan yapabilirler.

Kisacasu benim dusunceme gore sosyal bilimlerde anketlerle yayinlanan her turlu sonuca 'yav he he' deyip gec ve supheyle yaklas. Gercek olma payi olabilir elbette ama bana gore dogru duzgun kanitlanamayan gerceklik gerceklik degildir.
0
j r r tolkien hayrani
(23.06.25)
@logisticmanager
Söyleyeni artık Afrika ülkelerinden bile kovulan o çok sevdiğin ve kaldığın Fransa'da mı dövecekler?
Buralarda durum böyle. Finli arkadaşına söyle o da arama yapsın.
Belki lokasyon gereği sonuç farklı çıkar:
i.hizliresim.com

Fransa'nın neyini övüyorsun.
sağlık sistemini mi ?
Maskeye bile muhtaç haldeler. Zamanında başka kaynaklarda "çaldıkları" söylendi. Burada az bile söylenmiş:
tr.euronews.com
Finlandiya da arkaşın mı vardı? Eminim Türkiye'yi sevmediği için ona yakınlık duyuyorsun. O nedenle o bir troll değil(!) biliyorum.
Zihniyetine bakılırsa bir kişi üstünden sonuca böyle varıyororuz.

O finli arkadaşına sorsana,
- internette ülken için olumlu bir şey söylediğinde Fransa'dan sana troll diyen oluyor mu ? diye

Fransa'da şikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar varmış.
Sarı yelekliler bunlar biri. Üstlerin hiç çıkarmasınlar.
Zorda kalındığında sağlık sistemi gereği yaşlıların nasıl ölüme terk edildiğini profesyonel şekilde dünya gördü:

www.euronews.com

www.socialeurope.eu

Tekrar yazıyorum : maddi/ekonomik kriz çıkana kadar oralarda mutlusun.
Orta çağ ile aranızda sadece maddi kazanç var. Öyle sabır kanaat şükür vs. manevi değerler arama.
Maddiyata dayanan toplumu etkileyecek en ufak bir kanun değişikliğinde yapılan gösterileri görüyoruz.

Senin zihniyet muhalif olmak demekse bu "Türkiye'yi" eleştirmek olmamalı.
Ha bir de
Fransa'da hak hukuk varmış. Afrika ülkelerini onlarca yıldır sömürmeye dayanan bağlayan bir hukuk mu ?
Fransa oralardan çekildikçe
Türkiye'ye alan açılıyor.
Haberin var mı ? (Biraz arama yap faaliyetleri gör)

Zulmeden ve Türkiye aleyhine terör örgütlerine yardım eden bir yeri asla övmemelisin.

Aylık cebine giren paraya odaklı bir değerlendirmenşn manası yok.
Ben mi ?
Ben bağışıklığını kazanmış sıradan bir işçiyim. Makam derdim yok.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
unutulan sey cogunlukla su: oralara tek basina gidenler yalnizlik ceker. ilk 2 yil ok ama 4-5 yil sonra arkadas edinemedigini fark eder insan ve kimse seninle can kardes olmayacak. gidiyorsan arkadas yoklugunu hissedeceksin.

turkiye gibi bir yer degil. mexico;da arkadas bulursun ama tine tr gibi olmaz.
0
musicka
(24.06.25)
Diksksksskkd oğlum sen geçen uzaylilar gelecek dünyaya demiyor muydun, nerede bu uzaylilar? Hani "konusuluyor, bahsediliyor" falandı? Zaten hep böyledir; aktroll + komplo teoristi. Galiba özel olarak seçiyorlar böyle.

Duyurunun aktrollu trigger oldu, şu an troll merkezinde kendisine çay veriliyor.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
@logistic, insanlar troll degil sen antipatiksin :)
listede fransa'nin f'si yok ama fransayla ilgili destan yazmissin. misal benim "hanim" da fransiz ama cok mutlu yazmis olsan level 99'a erisecektin ama 98'de kaldin.
0
sonsuz
(24.06.25)
yukarıda yazılmış ama ben de yazayım. bu tür araştırmalar sokaktan geçen yüz insana mikrofon tutup 'mutlu musunuz?' diye sorularak yapılmıyor. eğitim, sağlık, ekonomi, özgürlük, güvenlik, hukuk, sosyal adalet gibi birçok farklı konu başlığı üzerinden sorular soruluyor. bunlardan memnun olan insanlar da mutlu kabuk ediliyor -ki gayet mantıklı.

israil, kosta rika ve meksika kolpa geldi. ama iskandinav ülkeleri bu listelerin her zaman başında gelir. çünkü yukarıda saydığım konularda vatandaşını memnun edecek en ideal sistem (sosyal devlet) iskandinavlarda.

'güneş yok nasıl mutlular' geyiği de baydı artık. sen türk halinle güneşe sıcağa alışkın olabilirsin ve finlandiya'ya gitsen özlemini çekersin. o insanlar zaten bu iklime doğmuş. buna alışkınlar. sen mesela okyanus görmemenin özlemini çekiyor musun? onun gibi.

'en büyük intihar oranı iskandinavlardaymış' da bir şekilde ergenliğimizde duyup gerçek kabul ettiğimiz bir şehir efsanesi. alın size ülkelere göre en büyük intihar oranları:

en.wikipedia.org

listedeki ülkelerden finlandiya, danimarka ve isveç'te bulundum. kimse sokağa çıkıp mutluluktan dans etmiyor. bu öyle bir mutluluk değil. ama insanlar hayatla barışıklar, huzurlular, kaygılı değiller. asıl mutluluk da zaten budur.
0
sir gawain
(24.06.25)
@logisticsmanager
uzaylı çıkacak aha gelecek demiyorum.
Bu yönde ortak hareket etmek için haberler çıkacak. Yönlendirme yapılacak. Bu haberler arkaplanda farklı işliyor. Anlayamaman benim sorunum değil.

@sonsuz
demir yığını olan Eiffel kulesi yanında romantizm, empati kasmaya hazır olanların Türkiye'ye bakış açısı ancak bu kadar olur.

yazılanlara anlamlı tek tek cevap vermek yerine laf atma zorunluluğu böylelerinin default ayarlarından.
Yabancılara ait tanınmış dergi ve gazetelerinde Türkiye hakkında çıkan haberleri makaleleri göstersek yabancı yazarların da troll olduğunu iddia edecek nerdeyse.
Sanki dergilerde yazılanlar benim editörlüğümde yayımlanıyor.
Finli arkadaşına sorsun bakalım onlar da kendisi gibi mi yapıyor diye.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
Sjdjsnnfn komplocu aktrollcu savunmak. 30 tane cümle yazmışım sadece bir tanesi fransa onda da istatistiki olarak kuzeyde yaşasam veriyi aşağı cekecegimi ama Fransa'da yukseltecegimi bu sebepten bu tarz şeyleri hesaplamanin zor olduğunu yazmışım =d ve bana destan yazmissin demissin, yuh yani. Sonsuzcum senin bana takikligin var, her cevabimin altinda bitiyorsun bunu anladık da komplocu aktrolle ele ele kol kola olacak kadar düşme be. Ben seni anlıyorum sıkıntın var benle, çözmek de istemiyorsun. Ama bence bu seviyeye düşmek senin gibi birine bile yakışmadı.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
(11)

Savaşın sebebi?

etna
Gündemle fazla haşır neşir değilim kusura bakmayın.İsrail ile İran neden savaşıyorlar?
Gündemle fazla haşır neşir değilim kusura bakmayın.
İsrail ile İran neden savaşıyorlar?
0
etna
(22.06.25)
israil iran'a saldırdığı için.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.06.25)
İsrail güvenlik devleti ve iranı kendisine tehdit olarak görüyor.,
Netenyahu hakkındaki suçlamalardan kaçınmak için savaşı körüklüyor.
0
biravekahve
(22.06.25)
abd li evanjelistler yahudilerin seçilmiş ırk olduğunu düşünüp tanrıyı güya kıyamete zorluyor. böylece mesih gelecek. 0 şaka.
0
ya ben lan neyse
(22.06.25)
Iran uranyum zenginlestiriyor.
Israil ve Abd bunu istemiyor.
Iran ayni zamanda bircok islami terör örgütüne kaynak sagliyor. Lübnan'da islami örgütleri destekliyor. Israil ve abd bunu da istemiyor.
Abd dünyanin, israil bölgenin polisi olmak istiyor.
Senelerdir bundan rahatsizlar. Simdi allahin delisi turuncu adamla ellerine firsat gecti.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.06.25)
siyonist hükümet, nükleer faaliyetlerin sonlandırılması için İran'da rejim değişikliği istiyor.

Bölgede sürekli savaş ve olayların çözülmesi zor komplike bir hal alması siyonistlerin işine geliyor.
İran da öyle çok düğüm bir devlet değil ama her ikisinin birbiri ile olan mücadelesi bölgede kendi varlıkları için de önemli.

Söylenen o ki İran çok kritik yerlerefüze atarak siyonistleri diz çökecek noktaya getirebilir. Ama kendi stratejik aklı bunu istemiyor.
Siyasi arenada yer bulmak için Düşman ihtiyacı lazım.

Hamasla anlaşmak netenyahu hükümetinin de sonu anlamına geliyor.
Ne kadar medyada pek yer almasa da
İç kamuoylarının da netenyahu'ya tepkisi söz konusu.
İran'dan beklenmeyen şekilde karşılık aldılar ve şaşkınlar.
Hastanelere bomba atılmayacağını
İran'dan gelen füzelerin etkisiyle zarar gören hastaneleri ile öğrendiler
0
diyecevaplandı
(22.06.25)
İsrail ve Amerikayı birbirinden ayrı ve bağımsız düşünmemek lazım öncelikle.

Sadece bir aşamasının sebebini sorduğun faaliyetin üç sebebi var.

Birincisi vaadedilmiş toprakların sahibi olmak.
İkincisi Ortadoğu petrollerinin mutlak hakimi olmak.
Üçüncüsü Amerika karşısında oluşmaya başlamış iktisadi gücü bertaraf etmek.

Kısaca Din soslu, Su, Petrol ve Dünya hakimiyeti sebepli bir faaliyet.
0
Mirket
(22.06.25)
İsrail bölgede kendisine tehdit istemiyor, suriye gibi yönetilebilir bir ülke istiyor. Ayrıca İrandan daha fazla güçlü saldırı bekliyorlardı. İran hava sahası tamamen israilin kontrolünde iranın yapabileceği de sadece füze atmak. İsrailin tek beklemediği gök kubbe savunmasının aşılabilir olmasıydı. Dünyanın hiç beklemediği durum ise iran yönetim kısmının bir gecede evlerinde öldürülmeleriydi. İsrail iranın ayaklanıp hamaneyi yıkacağını sandı ama bu olmadı bu sebepten savaş uzadı. Yönetimi değiştirip devam edicekler.
0
mikahakkinen
(22.06.25)
Netenyahu ölene kadar başkan kalmak istiyor çünkü çok fazla suçu var. Hem ülke içinde hem uluslararası arenada yargılanırsa kaybeder. O yüzden başkan kalmak zorunda. Ülkenin iç dinamikleri arasında onu istemeyen de çok. Sağa sola sataşarak dere geçerken at değiştirilmez diyor.

ABD taraf oluyor çünkü hem abd içinde İsrail yanlısı/yahudi var hem de epstein'in santaj kasetleri arasında trump da varmış deniyor. Bir kaç yıldır dillendiiriliyordu. Trump in netenyahuya bu kadar yakın olması aslında o yüzdenmiş. (Epstein ile mossad arasında bağlantılar açığa çıktı)

İranın tutumunu hiç bir zaman anlamadım. 70lerde Fransa desteğiyle devrim yaptı. O yıllarda Fransa ve Avrupa ya özetle dış mihraklara yakındı ve onların adamıydı. (Yeşil kulak projesi) Sonra taraf mı değiştirdi yoksa "kontrollü muhalefet" olarak kötü adam mı oynadı burası tam bilinmiyor. Yine de bu savaş vatandaşları kandırmak için bir oyun gibi duruyor. Evet milyarlarca dolarlık mühimmat harcaması, ölen insanlar, yıkılan şehirler ve daha bir sürü şey bu oyunlarda önemsiz oluyor (ciddi cevap, kinaye yok)

Saldırı gerekçesi ise İranım nükleer çalışmalarının bomba üretecek seviyeye gelmesi
0
biseysorcaktim
(22.06.25)
Bütün açiklamalari okudum. En özet ve nokta atisi tespitler,

Mikahakkinen ve Birseysoracaktim'dan gelmis.
0
feastofthedamned
(22.06.25)
İran'da 1979'da devrim oldu. Siyonizm,İngilizler ve ABD'yle sıkı ilişkileri olan yönetim devrildi.

Sömürgecilerin şirketleri kovuldu, yeraltı yerüstü kaynaklar geri alındı. ABD elçiliği kapatıldı. İsrail'le ilişkiler kesildi.

ABD bir harekat yapmaya çalıştı, başarısız oldu. İran "şeytan" ilan edildi. Ambargo konuldu.

ABD -İngiliz öncülüğünde batı kulübü Irak'a muazzam silah yığdı. Sömürge Arap ülkeleri de para verdi. Irak 8 sene İran'la savaştı.1988'de savaş bitti.

Hemen arkasından çok güçlenen Irak Saddam yönetimi pars için Kuveyt'i işgal etti. Bu defa aynı ülkeler Irak'a saldırdı.

İran, savaştan sonra Irak'ın bölünmesini önledi. Sunni-şii çatışmasına izin vermedi. Suriye'ye kadar uzanan bölgede ABD'ye karşı olanların yanında durdu.

Kerkük'te referandum yapıp orayı başkent ilan eden Barzani'yi silahla girip çıkardı. İsrail yapımı birleşik kürt devletini önledi.

Suriye'de ABD yapımı örgütlerle mücadele etti.İşgalci İsrail'e karşı Hizbullah'ı kurdu ve destekledi.

Yemen'de husilere destek verdi ve Abd- Siyonist karşıtı bir yönetim oluşturdu.

Yemen, Gazze'deki soykırıma karşılık İsrail'in havalimanı'nı düzenli olarak vurmaya başladı.

ABD hizmeti gören ülkelerde İran "en büyük ve tehlikeli düşman" ilan edildi.

İran uzay araştırmaları,tıbbi nükleer teknoloji, ilaç sanayi alanında ilerledi. Ambargo dolayısıyla yerli silah sanayi de gelişti. Çin ve Rusya'yla iyi ilişkiler kurdu.

Sözde seçilmiş üstün ırk olduğunu düşünen İsrail, yıllarca vurulmamış olmasını tanrılarının kendilerine gösterdiği bir ayrıcalık olarak görüyordu.

Bunun verdiği cesaretle İran'a saldırdı. Beklemediği bir karşılık gördü.

ABD'de yuvalanmış bulunan sömürgeci yahudi lobisi de Trump yönetimini İran'a saldırıya ikna etti.

Trump biraz direndikten sonra gözünü karartıp İran'ı bombaladı.
0
hebanon
(22.06.25)
son olarak tabii ki israili haklı görmüyor ve işlediği insanlık suçlarının kabul edilemez olduğu açıktır. ancak iranda çok temiz bir ülke değil. ülkemizde bir çok örgütü, trolü, gazetecileri fonlar. ayrıca bölücü cemaatlere yardımcı olur. arkadaşlar ülkemizde ve dünyada hiç bir güç ağır islamcılar kadar gaddar değildir. bu iran değil mi kadınları taşlayıp öldüler, muhaliflere eziyet eden? dünyadaki dinci terör örgülerini fonlayıp diğer örgütleri fonlayan?

darbeci kenan evren bile mahkemeleri çalıştırmış müdahale etmemişken şu anki siyasal islamcı hükümetin kontrolsüzlüğü çok mu iyi? tamam abd israil kapilast vs. ancak hiç bir güç islamcı cenah kadar gaddar ve psikopat değildir. yani iran da ak kaşık değil.
0
mikahakkinen
(22.06.25)
(4)

nohut meselesi - 1inci kalite

biseysorcaktim
migros marka nohut 1kg 55 lirahasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohu
migros marka nohut 1kg 55 lira
hasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)
reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.

baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohum. migros'unkin de öyle bir şey yazmıyor ya da ben görmedim.

ama 1inci kailte olduğu ve koçbaşı türünde olduğu yazıyor iki pakette de.

migros'unkinde nohut taneleri biraz daha küçük gibi geldi.
ama göz yanılması da olabilir çok belirgin bir küçüklük değildi bu.

edit: (1mm fark bile kaliteyi etkilermiş. 8mm, 9mm gibi farklar varmış. ama bu karşılaştırmada ikisi de aynı ölçüde mi bilmiyorum etiketlerde göremedim. migros'unkine 8, hasataya 9mm diyelim tahmini olarak)

--
kaliteleri farklı mı yine de, ne fark ediyor?
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
Büyüğü makbuldür.

Ayrıca kendi adıyla yaptırdığı üretimlerde kar marjını azaltarak ve siparişle üretim yaptırdığı için maliyeti de azaltarak reklamı olsun diye fiyatı düşük tutar.
0
Mirket
(20.06.25)
eşit kalite altında migros marka olanı biraz daha ucuz bekliyorum elbette ama 2katından az biraz daha fazla bir fark var. o kadar da olmaz sanıyorum.
0
🌸biseysorcaktim
(20.06.25)
Boy farkından da bahsettin. Eşit kalite değiller yani. Ayrıca bu enflasyonist ortamda 3-4 ay arayla sipariş edilmiş aynı marka iki ürün arasında bile o kadar fiyat farkı olabilir. Şaşmamak lazım.
0
Mirket
(20.06.25)
migros markalı nohutları yayla agro gıda üretiyor: www.migros.com.tr

yayla bakliyat'ın da migros'ta iki çeşit nohutu var. ikisi de koçbaşı nohut.

biri bu, 50 lira: www.migros.com.tr
biri bu, 115 lira: www.migros.com.tr

yani aynı markanın bile koçbaşı diye sattığı iki ayrı fiyata satılan iki ayrı nohutu olduğuna göre bir boyut farkı var. hatta migros marka olanın eşdeğeri yayla olan daha ucuz.

ben bu durumlarda üreticisine bakıyorum. aynı üretici ise migros olanı alıp geçiyorum. firmalar bazı ürünlerde yüksek kalite olanlar kendi markasıyla, düşük kalite olanları market markasıyla paketliyor olabilir. örneğin dardanel ton balığı parçalamadan kestiği balıkları dardanel diye, keserken biraz dağılıp parçalananları migros, harras, vs diye paketliyor. arada da dünya kadar fark var. aynı balık, aynı fabrika.

bakliyat, süt ürünü vs hepsinde bu yöntemi uygulayabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(21.06.25)
(5)

televizyon izleme platformu

kibritsuyu
eski evde turkcell tv+ vardı ve çok memnundum. ama yeni evde turkcell altyapısı yok ve turkcell dedi ki internet bağlantın turkcell olmazsa kullanamazın.internet bağlantım ttnet vdsl. türk telekom diye tivibu aldım ama hiç memnun değilim bundan. fazla süre geçip cayma bedeli iyice girmeden başka alt
eski evde turkcell tv+ vardı ve çok memnundum. ama yeni evde turkcell altyapısı yok ve turkcell dedi ki internet bağlantın turkcell olmazsa kullanamazın.

internet bağlantım ttnet vdsl. türk telekom diye tivibu aldım ama hiç memnun değilim bundan. fazla süre geçip cayma bedeli iyice girmeden başka alternatif arıyorum.

uydu da mevcut ama ben spor kanalları, belgesel kanalları falan da olsun istiyorum. bir de yayını geri sarma özelliği olmalı.

geri sarma özelliği zaten bi tv+'te bi tivibu'da var. başka var mı? alışmaya mı çalışayım tivibu'ya? ttnet vdsl ile turkcell tv+ kullanmanın hiçbir yolu yok mu?
0
kibritsuyu
(20.06.25)
Apple TV, mi box gibi bir harici cihaz alır ona Turkcell tv mobil uygulamasını kurarsanız her operatörle çalışır. Ben Telekom fiber ile kullanıyorum Apple TV üstünden, keza telefon, tablet ve browser içinde de çalışıyor.

Edit: Turkcell tv harici kutusu maalesef sadece Turkcell ile çalışıyor olmalı ama emin değilim. Fakat Turkcell tv mobil uygulamasını native olarak destekleyen bir tv olursa dediğiniz gibi tv kumandasını kullanabilirsiniz. Anne babamın evinde bir Grundig var, kumandasında zaten Turkcell tv butonu var. Tv’nin kendi kumandası ile program +- tuşları ve rakamlar çalışıyor.
0
orient blue
(20.06.25)
o var, mi box'a tv+ kurarak kullandım ama yani o insana tv karşısında oturup kanal zaplama, istediğin kanalın numarasını girip geçme keyfi vermiyor. basıyorsun liste açılıyor, tıktıktık ordan kanalı bulup ok diyorsun geçiyor falan.

ben ileri geri yapa yapa kanal gezeyim, 211 yazayım eurosport çıksın falan istiyorum.

yani kendi box'ı olan bir sistem tercihimdir.
0
🌸kibritsuyu
(20.06.25)
kendi hatlarini satmak icin oyle demisler. dogru degil. tv icin konusuyorum hepsinden kullanabilirsin.
0
buenosdias
(20.06.25)
Mibox'a cloudstream kurup içerik olarak da rectv ya da inatbox sağşayıcılatını kullanırsanız tertemiz bir tvniz olur. Korsan ama her kanal var.

Yine de 211 yazıp istediğiniz kanala gitme özelliği yok. Bu fikri yedek olarak tercih etmek istersiniz.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
teorik olarak olması lazım, sonuçta yayın internetten geliyor, bir internet olması yeterli gibi.

ama eskisini iptal ettirmeden önce yine sormuştum buraya, oluyorsa nakil yapayım diye, olmaz demişlerdi (git: 1602644).
0
🌸kibritsuyu
(21.06.25)
(6)

iphone mu alayım android mi?

Gradient_tabanlı_mor
bizzat ben kendim android developer olmama rağmen yıllardır iphone kullanırım. 3 senede eskiyor bu meretler. daha alalı 3 yıl oldu ama pili öldü bugün tamamen bozuldu. ben de tamir filan ettirmek istemiyorum içinde özel fotolarım var, silsem de gayet geri getirebileceklerini bildiğim için kimseye te
bizzat ben kendim android developer olmama rağmen yıllardır iphone kullanırım. 3 senede eskiyor bu meretler. daha alalı 3 yıl oldu ama pili öldü bugün tamamen bozuldu. ben de tamir filan ettirmek istemiyorum içinde özel fotolarım var, silsem de gayet geri getirebileceklerini bildiğim için kimseye teslim edesim yok.

yeni tel alayım madem diyorum. android alsam 3 senede o da bozulacak iphone da bozuluyor ama iphone kullanması daha keyifli. fiyat farkına değer mi vs.

siz olsanız?
0
Gradient_tabanlı_mor
(20.06.25)
@arbre,
pili ölüyor ya niye öyle oluyor anlamıyorum
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(20.06.25)
iphone 3 senede bozulmuyor ki pili eskiyor sadece onu da değişiyorsun. bi iphone rahat 5 sene gider. zorlarsan 6-7 seneye yolu var güncelleme kesilene kadar. ben iphone kullanıyorum memnunum. android hantal geliyor. iphone daha basit.
0
jelly bear
(20.06.25)
iphone neden 3 senede eskiyor?
pil kapasitesi azalmaya başlayabilir ama onun dışında sorun olmamalı. hadi modası geçti değiştirmek istiyorum desen neyse de 5 yıla kadar düzgün düzgün kullanılıyor.

amiral gemisi ya da üst segment olmayacaksa android almam.
ios android'i geriden takip ediyor doğru ama ekosistemindeki cihazlarla uyumu özellikle aktif mac kullanıyorsan çok iyi oluyor. sırf bu yüzden android istemem.

mac kullanmasam android'e geçebilirdim.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
İphone, androidlerin instagramdaki foto kalitesini begenmiyorum
0
sey mi dostum
(20.06.25)
Eskiden iphone kullaniyordum, fiyat farki gereksiz acilinca galaxy serisine gectim. Neredeyse ayni performans siradan duz kullanici icin. 3 senede pili olen galaxy'im olmadi hic.
0
bosver nicki
(20.06.25)
apple'dan aldigim musteri hizmetini baska hicbir firmadan alamadigim icin ben iphone'dan devam ediyorum. bir de ikinci eli cok kuvvetli eski telefonu 24 saat icinde satiyorum kurtuluyorum.

yenilik yok ve pahali ama apple'dan devam. ortalama 3-4 sene kullanirim hic bozulmadilar, pil bile degistirmedim.
0
cooperr
(20.06.25)
(5)

yunan adalarına kapıda ve 1 yıl geçerli pasaport

biseysorcaktim
pasaportun süresi bitti ve eylül ayından sonra başka bir pasaporta hak kazanıp onun için başvuru yapacağız. ancak yazın yunan adasına gitme durumumu var. maliyeti düşük olsun diye 1 yıl geçerli pasaport alıp başvuru yapmak istedik ancak şartlar arasında şu kafa karıştırdı:"* ..Yunan Adaları’na giriş
pasaportun süresi bitti ve eylül ayından sonra başka bir pasaporta hak kazanıp onun için başvuru yapacağız. ancak yazın yunan adasına gitme durumumu var. maliyeti düşük olsun diye 1 yıl geçerli pasaport alıp başvuru yapmak istedik ancak şartlar arasında şu kafa karıştırdı:

"* ..Yunan Adaları’na girişte, seyahat tarihinden itibaren 1 yıl geçerli pasaport .."

biz umumi pasaportu aldığımızda muhtemelen bir yıldan iki hafta kadar azalmış olacak bu süre. şimdi bir kaç gün ya da en fazla iki haftalık bu fark için, en az 2 yıllık pasaport mu almalıyım?

genelde 6 ay geçerli pasaport isterlerdi, 1 yıl nereden çıktı.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
vize kısmı hali hazırda sıkıntılıyken en ufak bir açık olumsuz sonuç verebilir diye düşünüyorum.
özellikle seyahat tarihinden itibaren 1 sene geçerli pasaport demişlerse 2-3 haftayı keyiflerine göre bahane edip vize vermeyebilirler.(bence)
0
nwnd
(20.06.25)
bunu tur şirketlerine sor bence. en iyi onlar cevaplar sıkça uğraştıkları için.
0
jelly bear
(20.06.25)
@jelly bear; çok haklısınız. ama bu konuda artık ne tur şirketlerine ne de aracılara güven olmuyor. kendisi nasıl olsa parasını alacak diye red gelebilecek evrak teslim edebiliyorlar, veya evrakı hiç teslim etmeyip red geldi diyerek milletin parasını cukka ediyorlar.
0
nwnd
(20.06.25)
tur şirketlerinin birinde 1 yıl, diğerlerinde 6 ay denmiş. dentur'da 3 ay yeterli denmiş hatta.

dış işleri bakanlığının yunanistan sayfasında ise ilk kez yunanistan'a gidiliyorsa 1, ikinci gidişse 6 ay geçerli bir pasaport yeterli denmiş. ama o kapıda vize ile ilgili değil, başka bir konu hakkında. bizim ilk gidişimiz değil. (www.mfa.gov.tr)

ben 1 yıllık (tahmini 11 ay kadar süresi kalmış) pasaportun yeterli olacağını düşünüyorum ama bi tur şirketlerine sorayım en iyisi. tur şirketleri başka başka şey söylediği için daha kesin başvurabileceğim bir kurum var mı acaba?
0
🌸biseysorcaktim
(20.06.25)
Pasaportun süresi 12 ay değil de 11,5 ay kaldı diye sorun çıkaran eminim sorun çıkaracak başka neden de bulur düşüncesindeyim. Bana kalırsa; sorun olmaz.
0
kumandanim
(20.06.25)
(25)

İyi biri olduğunuzu düşünüyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben elimden geleni yapıyorum ama hala farkında olmadan yaptığım ya da doğrusunu yapmaya irademin yetmediği irili ufaklı kötülükler var. Tembellik, kabalık, anlayışsızlık, yalancılık gibi meselelerde tam olarak düze çıkabilmis değilim.Siz kendinizi iyi bir insan olarak tanımlar mısınız?Teşekkürler.
Ben elimden geleni yapıyorum ama hala farkında olmadan yaptığım ya da doğrusunu yapmaya irademin yetmediği irili ufaklı kötülükler var. Tembellik, kabalık, anlayışsızlık, yalancılık gibi meselelerde tam olarak düze çıkabilmis değilim.

Siz kendinizi iyi bir insan olarak tanımlar mısınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(19.06.25)
Hayır.
0
Bruce
(19.06.25)
ortanin iyisi diyelim.
0
sonsuz
(19.06.25)
pamuk seker gibi birisiyim :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.06.25)
10/10
0
Amaranta ursula
(19.06.25)
kırk yılda bir gelir benim gibisi.
0
tabudeviren
(19.06.25)
Süperim. Yalan yok, sözünde durmak var. Ücretsiz yardım var. Negatiflik saçmak yok, hep neşe.

@arbre yalan atma ulan
0
Shepard
(19.06.25)
İyi tarafım da var kötü tarafım da ancak iyi tarafımın daha baskın olduğunu düşünüyorum.
0
ekimoloji
(20.06.25)
iyi biriyim. iyiler beni seviyormuşlar. hayatım boyunca hep sevilmediğimi düşünmüştüm.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.06.25)
Evet 10 üzerinden 9.8
0
gabe h coud
(20.06.25)
Masum değiliz hiç birimiz.

Yine de 7-8 veririm
0
ananiyimioguz
(20.06.25)
Özü sözü bir birisi olmam yeterli basli basina. Gerisi zaten bos.

Yani, sapina kadar iyiyim.
0
feastofthedamned
(20.06.25)
No
0
Cezcez
(20.06.25)
biraz acquired taste bir insanım. süperim bence. 5/7
0
cay koy geliyorum
(20.06.25)
6/10

istedigim seviyede degilim.
hepimiz default kotuyuz zaten, iyilik ogrenilen birsey ve zaman aliyor.
0
cooperr
(20.06.25)
Melek gibi evliya gibi bir şeyim… :)
0
yadigar
(20.06.25)
Eskiden iyi biri olduğumu düşünürdüm meğer değilmişim
0
grimavi
(20.06.25)
Evet iyi biriyim. Neler gördü bu gözler peheeyy
0
mor oje
(20.06.25)
Hiç kimse mutlak iyi olamaz, insanız, android değiliz.

Kendim içinse iyi bir insan olma gayretim ve niyetim çok yüksek derim.
0
Phoebe
(20.06.25)
Zarar vermemeye çalışırım, iyilik yapmaya ekstra çaba göstermem. 5/10.
0
gnosis
(20.06.25)
grimavi ve gnosis arti 1, ayni anda.
0
baldur2
(20.06.25)
Evet.

Çok iyi biriyim hem de.
0
hayirsiz
(20.06.25)
kötülük yapmam ve genelde de düşünceliyimdir. kendi halinde, çocuksu bir yapım var.

amaaa.... tersim pis olabiliyor, damarıma basılmaması lazım. ortada bir haksızlık veya suç gördüğümde deccal gibi davranabilirim.
0
art cat chocolate
(20.06.25)
Valla 'neye gore, kime gore' kartimi oynamak istiyorum. Iyilik ya da kotuluk gibi kelimeler hep muglak seyler bana gore. Net tanimi ve net aciklamasi yok- ki aslinda olmamasi da normal- bence.

Mesela en basindan baslayacak olursak tembellik neden kotu olarak algilaniyor, anlayissizligin baglami ne, yalan niye hep kotu ozellik. Atiyorum belki ben herkes kurtulsun diye kendimi feda etmek icin yalan atiyorum, bu durumda yalan iyi mi kotu mu?

Neyse, cok uzatmak istemiyorum. Ben kendimi ortada konumlandiriyorum. Yani iyilik de yok kotuluk de yok.

5/10.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.25)
tembelim. hareket etmek için itici güce ve motivasyona ihtiyaç duyuyorum. ilk devinimden sonra asla tembel değilim. tembelin tam aksi. her şey evden çıkana dek yani.
kabalaştım son zamanlarda.
fazla anlayışlıydım herkese karşı. hem tölere ederdim hem de her şeyi normal kabul ederdim. hem suistimal ediliyor bu tavır hem de pasif-agresif bir insan olmama sebep oluyor. bu da insanı kötü ediyor zamanla.
yalancılık taraftarı olmadım hiç ama yalancı olduğum söylendi. bazı şeyleri söylememek, atlamak, görmezden gelmek ya da unutmak yalancı olarak ifade edilmeyi gerektirir mi emin değilim. yalancı demezdim ben kendime.

ya siz deneyin elbette iyi olmayı.
ama ne yaparsanız yapın, başkalarının sizi manipüle etmelerine izin vermeyin.

bir de gerek sözlükte gerek diğer bir çok internet mecralarında bu özelliklerimiz daha büyüyor negatif manada. çevrimiçi olarak temiz içerikli mecra bulmak kolay değil ama dışarıda hala bu mümkün.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
Evet, kendimi iyi bir insan olarak tanımlarım. Çevremdeki insanları referans alırsam baya iyi kalıyorum.

10 üzerinden 10 kalıyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.06.25)
(8)

Evde şarj imkanı olmadan elektrikli araba

messina123
Alınır mı ne dersiniz? İoniq 6 aşırı hoşuma gidiyor fiyatı da makul
Alınır mı ne dersiniz? İoniq 6 aşırı hoşuma gidiyor fiyatı da makul
0
messina123
(19.06.25)
Bence alınmaz. Kendi evinde otoparkında kendi şebekeni kuracaksın yavaş şarjla arabanı istediğin zaman şarj edeceksin. Bu işin ideali, keyifli yanı bu. Öbür türlü sürekli şarjım bitecek endişesiyle şarj istasyonlarında heder olursun. Sürekli hızlı şarj batarya için de iyi değil zaten. O yüzden alınmaz diye bir şey yok elbette ama kendi yeriniz olsa çok daha rahat edersiniz.
0
messor
(19.06.25)
Ortalama 400 km menzili var araçların.
Ben şehir içinde 400kmyi kaç günde yapıyorum hatırlamıyorum bile.

Evde şarj imkanı olmasa da alınır gibiöe geliyor.
0
biseysorcaktim
(19.06.25)
arabayı evin/aparmatnın önünde istediğiniz zaman şarj edemeyecekseniz. Her hareketinizi arabanın şarjına göre önceden planlamak gerekir. Ayrıca hızlı şarjlar pahalı oluyor.
0
duyuruuser
(19.06.25)
Kısa menzil Togg kullanıyorum. Evin 10dk çemberinde 6 adet şarj istasyonu var. Fullemesi 40 dk sürüyor.
Günde 300km yapsam gün içerisinde şarj ihtiyacım olur ama benim için günde 300 km mucize olduğu için benim işimi görüyor. Uzun yola sık çıkan bir kişiyseniz de uzun menzil tercih sebebi olabilir. Ben kısa menzil araçla full şarj ile Sakarya’ya durmadan gidebiliyorum yazlığa ama bir Erzurum’a gitmek yorar.
Menzile, harcadığınız kilometreye ve evin/ofisin çevresindeki şarj istasyonlarına göre karar vermelisiniz.
0
cilekli pasta
(19.06.25)
şu an elektrikli arabaların neredeyse hepsi şehir içi menzil olarak ortalama bir benzinli araba ile aynı değerleri veriyorlar istanbul özelinden konuşursak.
şehir içi ayda 1000-1500 km yol yapmıyorsanız pek de bir şey hissetmezsiniz, ayda bir avm'ye alışverişe indiğinizde şarj da edersiniz.

burada kritik nokta daha çok;

1-sadece dc şarjın bataryaya iyi olmadığı söyleniyor. bazı araçların kullanma kitapçığında da ac yani yavaş ev tipi şarj etmeye ağırlık verin diyor. bir avmde ya da bir yerde ara sıra ac şarj imkanı bulsanız da ioniq grubu arabalar 11kw hızı geçmiyor ac şarjda bu da en az 6 saat beklemek demek.

2-uzun yol yapmadan önce özellikle bir yere gidip şarj etmen gerekecek.

3-şu sıralar elektrikli arabalara ciddi bir talep var ötv avantajından dolayı. şehirlerarası yollarda dc şarj istasyonları konusunda ciddi ilerlemeler olsa da şehir içi anlamda pek bir gelişme göremiyorum, büyükşehirlerde de park yeri sorunlarından dolayı şarj noktaları normal arabalar tarafından, hatta şarj dolumu bitmiş elektrikli arabalar tarafından işgal altında.

özetle sıfır araç alınacaksa bomboş 1 litrelik b sınıfı araba alacağım paraya c ya da b sınıfı dolu elektrikli araba almak çok mantıklı. Fakat halihazırda iyi bir fosil yakıtlı arabanız varsa düşünmekte fayda var.
0
denizgonen
(19.06.25)
ben anlamıyorum herkesin kapısının önünde eskiden benzinlik mi vardı ki herkes mutlaka şarj üniten olsun diyor? bence alınır. sadece evin çevresinde ne kadar şarj ünitesi var ona bakmak gerekiyor almadan önce. çok yakınlarınızdaysa alınır.
0
elektr10
(19.06.25)
@elektr10 aynı şey mi benzinlikte 2 dk durup 600-700 km yetecek yakıt alınırken şehir içi genellikle yüksek kw'li şarj istasyonu da olmuyor sağda solda en iyi senaryoda 30 dk'de hızlı şarj edebilecek. Gerçekçi senaryoda ise 20-30kw alacak dc'den ve 1.5 saat falan bekleyecek
0
denizgonen
(19.06.25)
@denizgonen hocam herkes göktürk'te villasında yaşamıyor ki evinde şarj imkanı olsun allah aşkına :) tabii ki artıları eksileri tartarak bu işe girmek lazım. eğer yakınlarında şarj istasyonu varsa oraya gider ve şarj eder.

avrupa'da da herkesin evinin önünde şarj istasyonu yok. parklanabileceğin yol kenarlarında var ama. önümüzdeki yıllarda bu tip istasyonların özellikle istanbul'da şehir merkezlerinde artacağını düşünüyorum.
0
elektr10
(20.06.25)
(12)

Türkiye eyaletlere ayrılsaydı

kizil karga
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
0
kizil karga
(19.06.25)
"Lanet olası federaller" şeklinde sinir krizi geçirme şansımız olurdu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.06.25)
yüksek ihtimalle sonumuz yugoslavya gibi olurdu. hatta ondan da beteri.

başka coğrafyada yaşanan sıkıntılar ortadoğuda üç kat fazla yaşanır.
0
yurtsuz john
(19.06.25)
Hic bir sey yok ki bu ulkenin yararina olsun. Tek bir kisinin vefati dışında...
0
duster
(19.06.25)
Bölücü, ayrılıkçı düşünce ve eylemlerin olduğu ülkelerde bölünme anahtarının bölücülere altın tepsi içinde sunulması faaliyetidir.

Atatürk, üniter yapı dediyse bir bildiği vardır.
0
Mirket
(19.06.25)
Balkanization keyword u ile arama yapiniz.
0
deckard
(19.06.25)
Yararı iç bölüşüm daha hakkaniyetli oluyor ve bölümler daha verimli büyümeye açık oluyor. Zararı bölünmüş oluyorsun. Yani merkezi yönetimin toplam gücü azalmış oluyor, hem yerel yönetime yönetimi delege ettiği kadar, hem de birleşim sinerjisinin düşmesi ile. Uzun vadede, bölümlerin birbirinden uzaklaşması sürecinin sonunda tamamen kopması riski olur.
0
osssy
(19.06.25)
ülke ve toplum olmanın şartları bazı kuralların o sınırlar dahilinde geçerli olması mesela ortak dil, aynı yasaklar ve yasalar gibi. eyalet olursa aslında kendi içlerinde karar verebilir, kendi yasalarını oluşturabilir demek. bir çeşit özerklik bu. başta hoş görünüyor. özellikle ayrılıkçı olup da istanbul, ege ve akdeniz'de bir çok sektörü gerek yasal ama çoğunlukla gayriyasal yollarla ele geçirmiş olan insanların bu bölgelerden elini çekeceğini düşünürsek iyi gibi. ama gitmezler.

geçen ben de grok'a sormuştum. şöyle özetledi.
hem siyasi hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durum, merkezi otoritenin zayıflamasına yol açarak ulusal birliği ve bütünlüğü tehdit edebilir. Ayrılıkçı gruplar veya kötü niyetli yabancı aktörler, böyle bir bölünmeyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilir; bu, etnik gerilimleri artırabilir ve bölgesel çatışmalara zemin hazırlayabilir.

Türkiye Cumhuriyeti için olası zararlar şunlar olabilir:

Ekonomik İstikrarsızlık: Bölgesel yönetimler arasında kaynak dağılımı ve ekonomik politikalar konusunda anlaşmazlıklar çıkabilir, bu da ekonomik bütünlüğü zedeleyebilir.
Güvenlik Riski: Merkezi kontrolün azalması, terör örgütlerinin veya dış güçlerin müdahale alanını genişletebilir.
Kültürel ve Sosyal Ayrışma: Farklı bölgeler arasında kimlik temelli ayrışmalar artabilir, ulusal dayanışma zayıflayabilir.
Uluslararası İtibar Kaybı: Federasyon yapısına geçiş, Türkiye'nin bölgesel ve küresel etkisini azaltabilir, diğer ülkeler tarafından daha az ciddiye alınmasına neden olabilir.
Bu tür bir dönüşüm, dikkatli planlama ve geniş toplumsal mutabakat gerektirir; aksi halde kaos ve parçalanma riski yüksektir.
0
biseysorcaktim
(19.06.25)
Eyalet sistemi tek başına kötü bir şey değil ancak işin siyasi tarafını bir yana bıraksak bile bence Türkiye açısında çok mantıklı değil. Ülkenin coğrafyası merkezi yönetimi zorlaştıracak kadar büyük değil; yani mesela Avustralya gibi birbirinden aşırı alakasız büyük bölgeler yok. Keza ekonomik açıdan da ülkenin önemli bir kısmında eyaletlere ayrıldığında o eyaletin kendine yeterliliğini sağlayacak bir faaliyet yok. Kürt nüfusu bir yana bırakırsak genel olarak "Bizim yaşam pratiklerimiz farklı, o yüzden kurallarımız da farklı olsun" gibi bir hukuki ihtiyaç da yok.
0
salihdt
(19.06.25)
Eyalet sistemi var eyalet sistemi var. Hangi ülkeye benzer bir model alacağın, kaç eyalet olacağı, sınırları nasıl çizileceği, eyaletlerin hangi hakları olacağı hangi hakların federal hükümette kalacağı gibi sayısız değişken var. Bu değişkenlerdeki farklılıklara bağlı olarak ülke için hayırlı da olabilir ülkeyi kaosa da sürükleyebilir. Ya da bazı açılardan getireceği faydalar ve diğer açılardan zorluklar arasında bir denge yaratılabilir. Hayatta her şeye kesin iyi/kesin kötü bakış açısına sahip olmak makul değil.

Ben yönetimin yerelden genele gitmesi gerektiğini düşünen biriyim, belediyelerden başlayarak yerel yönetim güçlendirilmeli. Ama bu benim şahsi kanaatim diye kimseye bunu dayatmaya çalışmadığım gibi, Türkiye'de şu an bunun çok mümkün olmadığını ya da olumsuz sonuçları olabileceğini de göz önünde bulunduruyorum. Yine de bunun akademik olarak tartışılmasında bir zarar da olmaması ve konu her açıldığında "Atatürk üniter devlet dediyse bir bildiği vardır" denip kapatılmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ü çok seven biri olarak 100 sene öncesinin Türkiye ve Dünya paradigmasında verilen her kararı günümüzde ayet kabul etmek onun kendi dünya görüşüne de ters.

Yani sonuç olarak, eyalet sistemi demek illa bölücülüğe bir kala demek değil. Almanya da federatif bir ülke. En fazla arada Bavyeralılar eğleniyor işte biz daha iyiyiz sizden falan diye. Rusya da federatif bir ülke, içinde yirmi küsür yarı bağımsız cumhuriyet var, Putin sonrası ne olacağı belli değil. Hangi sistemi seçip nasıl uyguladığına göre değişken bir durum.
0
nundu
(19.06.25)
39 tane Alman krallığını/eyaletini birleştiren Otto von Bismarck ya da hali hazırda yeni bir kıtaya yerleşen kolonilerin oluşturduğu devletler/eyaletler birliği üzerinden "olumlu" örnek vermek hatalı olur. Bu topraklarda eyalet sistemine en yakın şey, en yakın zamanda Osmanlı dönemi beylikler/sancaklar birliği diyebiliriz.

Şu haliyle en gerçekçi sonuç Yugoslavya gibi paramparça olmak ya da Irak gibi dış tehditlere karşı olarak maşa bir halde, maşayı tutan eller tarafından bir arada tutulmak olurdu.
0
nawar
(19.06.25)
ya turkiye cok catismali bir ulke. yarisi ege'de avrupa kulturunde, yarisi ortadogu kulturunde ve bunun catismasini her gun yasiyoruz. ulke kurulusunda elde kalan topraklar cok ters sekilde kalmis. yani dogu ve guneydogu yerine elde balkanlar ve yunanistan kalsa cicek gibi bir ulke olurmusuz. simdi iki farkli kutbu icinde tasimaya calisip aci ceken bir ulke.
0
antikadimag
(19.06.25)
Bürokrasideki doğu karadenizliler kendi bölgelerine sürülecekse desteklerim. Adamlar Türkiye'yi organize sömürüyorlar. THY onların, devlet bankaları onların, bakanlıkların yarıdan fazlası onların, diyanet onların, İBB onların, ordunun üst kademesi yakında tamamen onların olacak... Böyle gider liste. Sonra hepimiz eşit vatandaşız masalları. Akp bir pontus rant derneğine dönmüş durumda. CHP'nin de geleceği parlak değil. Federasyon olsun, hepsi pontusa sürülsün!
0
mesuta
(19.06.25)
(15)

ehliyette manuel mi otomatik mi?

mark greg sputnik
iyi akşamlar,diğer soruyu görünce aklıma geldi. 31 yaşındayım, ehliyetim yok ama ilk fırsatta almayı istiyorum. araç kullanamadan ölürsem üzülürüm. gerçekte sürüş deneyimim kısıtlı olsa da arabalara uzak birisi sayılmam. bir yanım diyor ki manuel al. zaten acelen yok yani bu yaşa kadar almadın gerek
iyi akşamlar,

diğer soruyu görünce aklıma geldi. 31 yaşındayım, ehliyetim yok ama ilk fırsatta almayı istiyorum. araç kullanamadan ölürsem üzülürüm. gerçekte sürüş deneyimim kısıtlı olsa da arabalara uzak birisi sayılmam.

bir yanım diyor ki manuel al. zaten acelen yok yani bu yaşa kadar almadın gerekirse tekrar deneyip alırsın ne olacak. manuel alırsan her türlü arabayı sürersin, zaten muhtemelen kendine ait araban hiçbir zaman olmayacak, başkalarınınkini kullanırken daha fazla esneklik sağlar. atıyorum yarın bi gün ihtiyaç olur, arkadaşına soracak olursun, arabası manuel çıkar vs...

diğer yanım da hiç amelelik yapma manuel mi kaldı al otomatiği bak dalgana diyor.

şu noktada siz ne dersiniz? dediğim gibi önümüzdeki en az beş yıl içerisinde araç sahibi olacağımı öngörmüyorum, mevcut ekonomide aylık gelirim 200 bin lirayı geçmediği sürece (söylerken bile gülme geldi) araba filan da almam zaten. ben daha ziyade işte ihtiyaç olursa sürebileyim, herhangi bir tanıdığın arabasına gta'daki gibi enter'a basmak suretiyle şoförü aşağı atabileyim, benzinli tekerlekli kapılar açılsın derdindeyim.

avantaj/dezavantaj olarak değerlendirseniz şu aşamada hangisini önerirsiniz? 2026-2027 senesinde manuel ehliyet almak lüzumsuz bir "hipster" girişimi mi olur yoksa "la sen zaten fakirsin en fazla lada samara'ya binersin, ona da otomatik olmaz, manuelden devam" mı dersiniz?
0
mark greg sputnik
(17.06.25)
İmkanınız varsa manuel vites araç kullanmayı öğrenin. Ehliyeti ise hangisinden alırsanız alın bence.
0
yadigar
(17.06.25)
@yadigar, hocam ayrıca araç kullanımı konusunda tecrübe edinme şansım yok maalesef. düşünüyorum bana arabasını kim verir diye, onlar da zaten meşhur otomatik faresi. yani eğer "manuel vites araç kullanmayı öğrenin" diyorsanız bunu kursta yapmam gerekir. soruyu biraz da ondan sordum zaten. etrafımda ne kadar arabası olan varsa woke oldu, hepsi otomatik kullanıyor. manuel için kurs şart. dediğim gibi ehliyeti alma konusunda acelem yok, gerçi mevzuatı bilmiyorum ama hani bir geçemem iki geçemem üçüncüde geçtiğim sürece çok sorun değil, ben bilerek ve hakkıyla almak istiyorum sadece.
0
🌸mark greg sputnik
(17.06.25)
Manuel öğren. Otomatik kolay ama manuel öğrenirsen otomatik zaten cepte. Hatta eski bir manuelde öğren tofaş falan gibi.
0
runaway
(17.06.25)
Manuel araç üretmeyi bırakan markalar var artık manuel araç tabusunun yıkılması lazım bence otomatik al geç, ben ilk aracım dışında hep otomatik araç aldım çevremde herkes otomatik kullanıyor şirket araçları bile otomatik, bugün ehliyet alsam otomatik alırdım insanlar neden ehliyetin manuel olması konusunda ısrarcı anlamak çok zor, benim duyduğum en enteresan argüman "abi ya lazım olursa" şeklinde, neye lazım olacak o da belli değil birinden arabasını alacak olsam herkesin aracı otomatik araba kiralayacak olsam kiralık araçlar otomatik, neye lazım olacak bu manuel bilemiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.25)
Yüz yıldır manuel kullaniyorum; otomatik al geç, manuel gereksiz
0
abuzer
(17.06.25)
Cevabınıza binaen ekliyorum:

Manuel vites için kursta öğrendiğiniz asla yetmeyecek. Düzenli kullanmadan oturtamıyorsunuz. O yüzden "otomatik alın, geçin" diyorum.
0
yadigar
(17.06.25)
Türkiye'de otomatik araba kullanırsın tahminen. Avrupa'da manuel de aşırı yaygın.(Ucuzluk, sağlamlık, eski araba kullanma sebepleriyle)

Modern manueller süper. Kursta tahminen yeni bir hyunda i20 vardır ve yokuş kalkış desteği olan bi manuel ile zorluk yaşamazsın zor diyen falan olursa dinleme. Tek sıkıntı yokuş, o da yeni arabalarda çözüldü.
0
nhk ni youkosu
(17.06.25)
manuel arabalar daha ucuz. araba almayı planlıyorsanız aradaki fark sizin için belirleyici olabilir. ama uzun süre araba almayacaksanız ve çevrenizdeki otomatiklerle, kiralık otomatiklerle vs. devam edecekseniz manuel almanın anlamı hiç yok, bu senaryoda zaten kısa sürede körelecek manuel kullanma beceriniz.
0
matlii
(17.06.25)
Manuelden ehliyet, otomatik araç almaktan yanayım.
0
ekimoloji
(17.06.25)
Biir gün 3 metre bile olsa manuel sürmeniz gerekirse manuel ehliyeti almak daha mantıklı. Belli olmaz biri gelip "şu arabayı bi çekebilir misin" dese en azından kaldırırsınız arabayı. Otomatik ehliyet alırsanız manuelle ilgili hiçbir fikriniz olmaz.
Bence en azından fikrinin olması açısından manuel ehliyet almak daha mantıklı. Ama araba alınacaksa da tabi ki otomatik.
0
anatomik
(17.06.25)
Kesinlikle manuel ehliyet alın. Belki iş değişikliği olur şirket aracı kullanmak durumunda kalırsın
0
duyuruuser
(17.06.25)
otomatik ehliyetim var. 8 sene once falan bir kez ehliyet almadan once manuel kullanmayi denemistim kullanmistim ama o zamandan beri de ihtiyacim olmadi haliyle. normal sartlarda artik otomatik kullanmamanin hicbir sebebi yok.

> işte ihtiyaç olursa sürebileyim, herhangi bir tanıdığın arabasına gta'daki gibi enter'a basmak suretiyle şoförü aşağı atabileyim

ama araba kullanmaniz gereken bir is vs olacaksa manual almak daha mantikli olabilir.
0
aguen
(17.06.25)
Manuel elbette. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz.
0
duguit
(18.06.25)
manuel ehliyet otomatik arac +1

ayrica manuel ogrendikten sonra unutulan birsey degil, bisiklete binmeyi bilen adam 10 sene binmese bir daha binemiyor mu?
0
cooperr
(18.06.25)
trafik tecrübesi anlamında manuel/otomatik çok farketmiyor.
elbette dur, kalk, yarım debriyaj, yavaş gitmek, geri kaçırmamak gibi şeyler var ve bunlar çoğunlukla manuel'i ilgilendiren şeyler ancak otomatik de alsanız manuel de bu bahsettiğim teknik şeyler dışında trafik ve yol tecrübesi edinmeniz gerekecek.

bu saydığım şeyleri öğrenmek ise o kadar da zor değil. özellikle genç ve temiz bir manuel araçta söylediğim çoğu şey problem değil.

manuel araba kullanabilen otomatik de kullanır bu doğru. ben biraz pimpirikliyim, ilk otomatik araba kullanacağım zaman sürücü kursundan bi ya da iki saatlik ders almıştım. hem trafik tecrübesi, hem park hem diğer şeyleri çalışmak için. sandım ki öğrenene dek biraz zaman geçecek. ben diyeyim 15 siz deyin 25dk içinde manuel/otomatik arasında bir fark kalmadı sürüşte. manuelden otomatiğe geçmek yalnızca yarım saat tuttu yani.

ben emanet/kiralık bir sürü araba kullandım. tercihim otomatik ama hep olmuyor. mesela bir yerde araba kiralayacaktım mevcut otomatik, manuelin neredeyse iki katıydı (kiralık arabalarda çoğunlukla manueller ucuzdur ama fark büyük değildir)

bir kaç kez başıma geldi araç sürebilen var mı, şuraya gitmesi gerekiyor şeklinde sürebilenler vardı ama ben dışında otomatik biliyorlardı.

bence manuel ehliyet alın. sürebileceğiniz araba sayısı iki katına çıksın.

kendi aracınız olsaydı o zaman zaten başka araçları sürmeniz gerekmeyecekti. o yüzden manuelle uğraşmaya gerek yok derdik ama sizin aracınız yok.

bir de, her ne kadar otomatik araba kullanmak rahat ve konforlu olsa da, bazen (sıklıkla) manuel araba kullanımını özlüyorum.
0
biseysorcaktim
(18.06.25)
(8)

ekşisözlük müthiş kasıyor

semenderr
yahu aylardır belki yıl oldu böyle. bin mbit hızım var. hiçbir site hiçbir video bilmemne kasmıyor ama ekşi kağnı gişbi. sayfalar arasında geçiş için her seferinde on beş saniye bekliyorum. chrome kullanıyorum.
yahu aylardır belki yıl oldu böyle. bin mbit hızım var. hiçbir site hiçbir video bilmemne kasmıyor ama ekşi kağnı gişbi. sayfalar arasında geçiş için her seferinde on beş saniye bekliyorum.

chrome kullanıyorum.
0
semenderr
(16.06.25)
dns değiştirmeyi dene bir de
0
neira
(16.06.25)
@neira dns, vpn denedim. tüm eklentileri kaldırdım, chrome'u yeniden yükledim. hiçbiri kar etmedi.
0
🌸semenderr
(16.06.25)
Başka hesap ya da login olmadan da denedin mi
0
biseysorcaktim
(16.06.25)
Ben de genelde ekşisözlüğü bilgisayarda chrome ile kullanıyorum, kasma falan yok ama giriş yaptığımda sol bölümdeki başlıklar donuyor, üzerine tıklayamıyorum. Sayfayı yenileyince soldaki başlıklar aktif hale geliyor, hangi başlığa girmek istersem ayrı sekmede açıyorum. Chrome'u güncelledim, bir hafta normalleşti, sonra tekrar donmaya başladı.
0
lamborcini
(16.06.25)
lamborcini +1 chrome ile hiç bir şey tıklanmıyor bir kere tıklanırsa ikincisinde tıklanmaz olup f5 yapmak gerekiyor bu olay ekşisozluk boykotundan sonra çıktı

sözlükte birşeyler ters gidiyor bu ara, bende mobilde de yavaş açılıyor ama uygulama normal çalışıyor
0
eja
(16.06.25)
ben de yaşadım bunları.

reklam engelleyiciyi kapattım düzeldi.
0
art cat chocolate
(16.06.25)
tüm eklentileri kapadım
chrome yeniden yükledim
login olmadan ve farklı id ile denedim

ne yaptıysam kasma geçmedi.

bu kasma bazen oluyor, saatlerce her tıklama en az on beş saniye bekletyiyor. çoğu zaman ise 4 5 saniye bekletiyor. yani günlük ekşiye chrome ile girmem 6 saat desem 3 saat az kasıyor 2 saat çok kasıyor 1 saat ise kasmıyor.

buradan durumun eklenditeler veya dns ile olmadığını çıkarıyorum. ama internet hızım hep aynı. ethernet ile 900 mbit.
0
🌸semenderr
(19.06.25)
başka tarayıcı denediniz mi?
firefox, edge, brave vs.

belki sitede bazı thirdparty reklam ya da benzeri şeyler vardır ve onlar yüklenmeden sitenin açılması engellenmiştir (cookie'leri kabul etmeyince bazı sitelerin çalışmaması gibi).

brave ile bir deneyin.

çift tıklama sorunu var sözlükte reklam engelliyici olmadıkça.
ama bahsedilen diğer problemleri yaşamadım.
0
biseysorcaktim
(19.06.25)
(4)

cepteteb-Cihazınızda Açık Olan Bir Uygulama Ekran Kaydı - Ekran Paylaşımı

duyuru
xiaomi cihazdan cepteteb uygulamasına yukardaki sebep gerekçe gösterilerek girişe izin verilmiyor. daha önce bu uyarı alındığında casus yazılım var diye düşünüp format atmıştık ve geçmişti ama tekrar bu uyarı gelmeye başlamış. araştırdığımda aşağıdaki gibi farklı kişilerin de şikayeti olduğunu gördü
xiaomi cihazdan cepteteb uygulamasına yukardaki sebep gerekçe gösterilerek girişe izin verilmiyor. daha önce bu uyarı alındığında casus yazılım var diye düşünüp format atmıştık ve geçmişti ama tekrar bu uyarı gelmeye başlamış. araştırdığımda aşağıdaki gibi farklı kişilerin de şikayeti olduğunu gördüm. bu uyarı telefonun güvensiz olduğunu gösterir mi yoksa aslında öyle bir güvensiz durum yok bu bir şekilde format atmadan düzeltilebilir mi? bu sorunu yaşayan var mı?

www.sikayetvar.com
0
duyuru
(15.06.25)
Uyarıda bahsedildiği gibi telefonda ekran kaydı yapan başka bir uygulama olduğunu tespit edip kendince güvenlik önlemi almışlar; sebebi de muhtemelen kötü amaçlı bir yazılım ekran kaydı üzerinden kullanıcı adı ve şifre girişini çalmasın diyedir. Ancak bence biraz işgüzarlık olmuş zira muhtemelen Android cihazlarda ekran kaydı alma izni bir çok güvenilir uygulama tarafından farklı farklı amaçlarla kullanılıyordur. Yani tek başına "Bu telefonda zararlı yazılım var" demek için yeterli değildir diye düşünüyorum.
0
salihdt
(16.06.25)
Mavi ışık filtresi gibi bir yazılım var mı telefonda
0
biseysorcaktim
(16.06.25)
Android auto kullanınca aynı hatayı bende de veriyor teb uygulaması, onla alakalı olabilir mi?
0
hakmut
(16.06.25)
aslında aradığım cevabı @salihdt vermiş gibi. benim telefonum değil ve uzakta o yüzden detaylı bilmiyorum ama adımsayar ve cloud servisleriyle alakalı bir ayarı kapatınca teb'e girilebilmiş bugün. cloud servislerinin kapatılmasıyla alakalı olduğunu pek düşünmüyorum açıkçası, onu kapatınca da yedeklemede bir sorun olacak. ama özetle, @salihdt'nin dediği gibi biraz işgüzarlık var gibi. yani güvenli uygulamalar da bunu kullanıyor olabilir, bu uyarı telefonda kesinlikle zararlı yazılım var anlamına gelmez diye anladım ben de.
0
🌸duyuru
(16.06.25)
(17)

imkanınız olsa kuzey kore'ye gider misiniz, merak ediyor musunuz?

mark greg sputnik
sizi maddi açıdan zorlamayacağını bilseniz ya da tüm masraflarınızın karşılanacağını bilseniz kuzey kore'ye TURİST olarak gitmek ister miydiniz? ben açıkçası çok merak ediyorum ve imkânım olsa kesinlikle gitmek isteyeceğim ülkelerden biridir. sizde durum nasıl? özellikle "gitmem" diyenlere sorayım.
sizi maddi açıdan zorlamayacağını bilseniz ya da tüm masraflarınızın karşılanacağını bilseniz kuzey kore'ye TURİST olarak gitmek ister miydiniz? ben açıkçası çok merak ediyorum ve imkânım olsa kesinlikle gitmek isteyeceğim ülkelerden biridir. sizde durum nasıl? özellikle "gitmem" diyenlere sorayım. ilginizi mi çekmez? yoksa korktuğunuz için mi gitmezsiniz?
0
mark greg sputnik
(13.06.25)
Asyalıdan evliya alma avluya. Öl dedim, öldün temalı güçlerin hakim olduğu ülkelere alerjim var. Yamaç paraşütü yapmaya da yokum, gondola binmeye de. Save game-load game olayı olmayınca insan ölmemek için dikkatli davranmalı derim. Bomboş ülke hem. Sub-humanlar.

Pembe arkadaşlar, dünyadan bir haberler ise gitmeye can atar.
0
Shepard
(13.06.25)
Aslında sadece orası değil Moğolistan Kazakistan'in kuzeyi ve doğusundaki hiçbir Asya ülkesini merak etmiyorum o kadar.

Sarışın olmamın de etkisi var, bizim her çekik gözlüye Japon dememiz gibi bu arkadaşlar da her sarışını Amerikalı sanmaya eğilimli diyor çevremden gidenlerden duyduğum.

Bu tür şeylerden ötürü aslında. Korkmak da değil ilgisizlik de.
Kuzey kore değil sadece ama, tek istisna mesela bir dövüş sanatı bağlantılı bir kurs vs için gidersem giderim oralara. Koreliler tekvandocu ya o mesela olabilir, ama onun için de Güney koreye giderim kuzeye değil.
0
encokbenisevinnolur
(13.06.25)
Türkiye'de herhangi bir dağ başında
1 ay süreyle aciz ve gariban olarak kal daha iyi.
Orada kaldığında babasının ölüm tarihine denk gelirsen zorla resmi törenle ağlatır öylece Türkiye'ye geri gönderiler sanırım.
0
diyecevaplandı
(13.06.25)
@diyecevaplandı,

abi turla, turist olarak bir haftalığına filan gitmekten söz ediyorum, yanlış anlaşılmasın. yani ona rağmen bu cevabı da verebilirsin ona itirazım yok ama ben yine de açıklığa kavuşturayım istedim, bahsettiğim şey orada yaşamak değil. gidip gezip gelmek.
0
🌸mark greg sputnik
(13.06.25)
geri dönebileceğim kesinse, kesinlikle gitmek isterim. Giden fotoğrafçı bi adam vardı röportajını izlemiştim baya da ilginç aslında ama onların dediği şeylerin dışına çıkmaman lazım ve izin vermedikleri bir şeyin fotoğrafını çekmemen lazım.

Ha tabii gösterdikleri yapay bir Kore var diyorlar. Turiste jazz müzik yapan Kuzey Koreliler gösteriyorlar ama içeride halk nasıl yaşıyor temas edemiyorsun.

Mesela Hindistana sağlık çekincelerimden dolayı gitmemeyi tercih ederim, Kuzey Kore daha çok ilgimi çekiyor.
0
nhk ni youkosu
(13.06.25)
@nhk ni youkosu, hocam allah affetsin nick'i görünce kahkaha attım. imkanınız olur da giderseniz beni de bavula filan sıkıştırıverin lütfen, duyuru'da bu konuda en çok size güvenirim zaten. ben de açıkçası kuzey kore'yi tam anlamıyla tecrübe edebileceğimizi düşünmüyorum ama her şeye rağmen fazlasıyla egzotik ve "sayko" geliyor bana açıkçası. yalandan bile olsa böyle kapalı bir rejimin içine girmek enteresan hissettirirdi diye düşünüyorum, yani burası öyle 200 dolara uçak bileti alınıp gidilebilecek bir yer değil. acayip.

ama ben bu jazz olayını daha önce duymamıştım mesela, şahsen böyle bir muameleye maruz kalsam sinirlenirdim. ne jazz'ı birader bana kore'yi gösterin diye tepki gösterirdim. ha sonucunda benden bir daha haber alan olur muydu bilinmez ama hoş değil. jazz her yerde var, kore'ye gelmişim bana ne jazz çalıyorsunuz allahınızı severseniz.
0
🌸mark greg sputnik
(13.06.25)
doğu sınır kapısından sonraki hiç bir asya ülkesine gitmem.

geçen yıl ücretsiz (bilet ve konaklama dahil) japonyaya götürüyorlardı gitmedim.
0
yurtsuz john
(13.06.25)
Hic cekmiyor. Sacma sapan bir yer. Yasanilanlari da ilgi cekici bulmuyorum. Görmek bile istemiyorum hatta
0
sonsuz
(13.06.25)
İlle de gitmem demiyorum ama hiç merak etmiyorum ben de. Gerçi bi yanım batı medyasının bize gösterdiği kadar kötü değildir diyor ama yine de gitmeye görmeye değer bir şey duymadım hiç hakkında.

Bir de halk fakirlik ve zorluk içindeyken, sanki hayvanat bahçesine gitmiş de onların yaşamlarını inceliyor gibi hissederim bu da köti hissettirir
0
biseysorcaktim
(13.06.25)
Dünyayı çok iyi bildiğini sanıp, tüm bilgisini Amerikan güdümündeki basından öğrenip bir de karşısındakilere cahil ve pembe olmakla itham edenler elbette Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni şeytanlaştırır.

KDHC'nin dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri olmadığı ve bizim alışkın olduğumuzdan farklı ve katı bir rejimi olduğu aşikar. Ancak bunlar, ülkeye turist olarak gitmeyi istemeye engel değil. İmkanım olursa (ki önüme bazı fırsatların çıkması olası) mutlaka giderim.

Eniştesini köpeklere yedirmiş iddialarını falan bir kenara bırakmak lazım. KDHC'ye dair bu tip haberlerin tamamı KDHC içinde hizmet veriyormuş gibi görünüp esasında ofisi Seul'de olan CIA'nın fonladığı siteler kaynaklı.

Duayen gazeteci Coşkun Aral'ın KDHC deneyimine dair videosu var. Bilmeyenler izlemeli bence, cehaletlerini giderirler biraz.

youtu.be
0
10551037
(13.06.25)
anladığım kadarıyla onların çizdikleri rotalar dışında hiç bir yere gidemiyor tur grupları. gidilebilen yerlerde ki insanlar da konu mankeni, onlara ne söylendiyse öyle davranıyorlar rol gereği. çok suni bir ortam, gerçek kuzey koreyi görmemiz imkansız diye biliyorum.
0
Phoebe
(13.06.25)
güney olsa olmaz mı?
0
neira
(13.06.25)
@mark greg bırak şununla uğraşmayı ya.

soruya yanıt: her bir ülkeye gitme merakım var, kuzey kore’ye yok. sanki ülkeye giriş yapsam çıkamazmışım gibi hissediyorum.
0
deartheodosia
(13.06.25)
Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.06.25)
gezip tozmayı seven biri olsaydım gerçekten giderdim.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.06.25)
Ütopya/Distopya ekseninde merak ediyorum açıkçası ama daha göreceğim ve yaşayacağım durumlar ile deneyimler olduğundan dolayı öncellik vermiyorum.

50 yaşın üstüne varıp çok param olduğunda ve can sıkıntısı olursa giderim tabii.
0
put it in your appropriate place
(14.06.25)
bir ara youtube'la bunla ilgili ne var ne yok izlemistim cok isterim.
zaten gitmek de mumkun sanirim tamamen devlet duzenliyor turlar var kalacak yer ucak vs hepsini onlara birakiyorsun gezdiriyorlar vs.
0
bay b
(14.06.25)
(9)

Ekşisözlük'te yaş filtresi olsa

beyfendi
nasıl olur? yukarıda bir filtre olsun, şu yaşın altındakilerin veya üstündekilerin entrylerini gösterme diyeyim. kişisel verilen korunması, gizlilik vs. konularında yasal olarak bir engel teşkil eder mi? fark ettim ki okuduğum entrylerdeki vasatlık bilgisizlikle değil de çoğu zaman yaşlarının küçük
nasıl olur? yukarıda bir filtre olsun, şu yaşın altındakilerin veya üstündekilerin entrylerini gösterme diyeyim. kişisel verilen korunması, gizlilik vs. konularında yasal olarak bir engel teşkil eder mi? fark ettim ki okuduğum entrylerdeki vasatlık bilgisizlikle değil de çoğu zaman yaşlarının küçük olması ile ilgili.

böyle bir özellik olsa ben sanki ekşisözlükle barışırım gibi geliyor.
0
beyfendi
(13.06.25)
insanların yaşını doğru girdiğini varsayman gerekiyor bu durumda

gelmez böyle bir özellik.
0
jelly bear
(13.06.25)
Varsayalım ne olacak ki. kayıt olan 10 kişiden 4ü ay ve gün bilgisini kasıtlı yanlış girmiş olsa, 2si yılını da farklı girmiş olsa filtre yıl bazında yine çalışıyor.
0
🌸beyfendi
(13.06.25)
birisi eklenti yazmıştı, hatırlayamadım bilen birisi çıkar
0
kimlanbu
(13.06.25)
ne güzel olurdu gerçekten. sadece 30 yaş üstü entryleri göster diye filtrelemek harika olurdu.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.06.25)
işe yaramaz, insanların gelişimi yaşla doğru orantılı değil ne yazık ki.
0
tiredofwaiting
(13.06.25)
platrformlara vatandaşlık numarası ile kayıt olmadıkça bu olayın çözümü yok, her çözümün açığı var.
0
gule gule
(13.06.25)
böyle bir şey olmaz tabi

ama olsa güzel olurdu.
ben 20yaş altındakileri engellerdim. hatta ne 20'si çocuk onlar
25 belki en az 30
0
biseysorcaktim
(13.06.25)
yaş kullanılamasa da kayıt tarihi kullanılabilir. bu bilgi profillerde paylaşılıyor zaten. kayıt tarihi yaş hakkında da fikir verir. bu şekilde ortama adapte olup sözlükte uzun süre tutunabilmiş yazarların entryleri filtrelenebilir. yaştan daha işe yarar bir ölçüt bence.
0
gnosis
(13.06.25)
Yukarıda, kuzey koreli duyuru altında küfür kıyamet gidiyor, bunlar 30 yaş civarı, filtreyle falan zor yani..
0
mikro patlama
(13.06.25)
(22)

Temizlik görevlisi için 45 bin maaş az-yeter-çok mudur?

Shepard
6 saat çalışma günde, Pazar tatil. Resmi, dini bayramlar izin. Sgk tam. Sizce?
6 saat çalışma günde, Pazar tatil. Resmi, dini bayramlar izin. Sgk tam.
Sizce?
0
Shepard
(12.06.25)
tr koşullarında diğer mesleklere göre ve çalışma saatine göre çok aslında. piyasasını bilmiyorum.
0
adivar
(12.06.25)
Temizlik gorevlisinin sorumlulugu ne olacak?
0
deckard
(12.06.25)
45 bin tl'nin kendisi hiçbir evrende "çok" para değil ama yaşadığımız distopya şartlarında kesinlikle kötü değil. çünkü ülkenin yarısı haftada 50 saat çalışıp 22 bin lira kazanıyor, resmi ve dini bayramlarda izinleri de olmuyor. haftada tek gün izin kısmı sinir bozucu ama günde altı saat çalışma iyi. türkiye standartlarında MAALESEF üzerine atlanacak iş bu açıkçası.
0
mark greg sputnik
(12.06.25)
@deckard yerleri, camları silecek.
0
🌸Shepard
(12.06.25)
Asgari ucret uzeri vermiyo firmalar genelde bu tur vasifsiz islere.
0
die fetten jahre sind vorbei
(12.06.25)
Az bence. 5 çalışma günü olsa tamam da. Yıllık izin de belirtilmediğine göre yok.herhalde. Bu acilardan az.
0
encokbenisevinnolur
(12.06.25)
@encokbenisevinnolur yıllık izin de var tabii. Normalde olması gereken ne varsa var. Mesai de var bayramlarda tam veriliyor.
0
🌸Shepard
(12.06.25)
normal
0
mantık
(12.06.25)
Olması gereken bir maaş ama asgari ücrete yapacak kişi sayısı da çok ne yazık ki...
0
kimlanbu
(12.06.25)
Haftada 6 gün çalışıyor. Normal +1
0
ruhen hastayim ben
(12.06.25)
temizlik görevlisinin bugün aldığı maaş 25 bin liradır.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.06.25)
Yıllık izin 30 günden az ise yine de 45 bin az bence. Eğer haftada 6 gün mademki yıllık izin 40 gun falan olması lazım.

Bir de saat aralıkları da önemli. Mesela sabah 6-12 arasiysa bir nebze kabul edilebilir çünkü isterse ek iş yapabileceği zaman kalmış oluyor. Ama aktif saatlerdeyse öğle 12 akşam 6 gibi, kötü.
0
encokbenisevinnolur
(13.06.25)
@encokbenisevinnolur hayalperest misiniz? 30 gün kim yıllık izin kullanıyor? Söyleyin ilk yıl böyle yapan firmayı biz de gidelim.
0
🌸Shepard
(13.06.25)
bence gayet iyi.
0
elorelia
(13.06.25)
abicim izmirde insanlar 80 bin falan alıyor yani iyice öldürmüşsüsünüz 45 nedir yaa.
0
joooper
(13.06.25)
cok iyi
0
koela
(13.06.25)
bazı cevaplar gerçek türkiye'den değil, hayal edilen türkiye'den sanırım ya da bir çeşit türkiye ütopyasından.

bu işi yapan çoğu kişi 30-35 civarında alıyor.
zaten ülkenin vasıfsız çalışanlarının büyük kısmı 1 gün tatil, resmi + dini bayramlar + sgk ile çalışıyor.

yani bahsettiğiniz durum ülke ortalamasında normal, iyi bence.
işin riskli, aşırı beden gücüne dayalı ve yorucu ya da çok pis olmadığını varsaydım.
0
biseysorcaktim
(13.06.25)
ülke ortalaması için iyi, izmir belediyesine göre kötü. asgari ücret az veya çok o kısmı geçiyorum ama 2 asgari ücret bu iş için iyi bence.
0
bobinhoo
(13.06.25)
Bu vesileyle duyuruya cevap verenlerin yarısının boş-beleş hayat gerçeklerinden uzak olduğunu görmüş olduk.

Mesela bir duyurucu burgercide çalışıyor asgari ücrete. 8 saat. Gitmiş bir gün izne laf etmiş.

Bir diğeri 5 gün çalışma yok diye laf etmiş.

Bir diğeri 6 güne normal demiş.

Yıllık izin 30 gün olmalı demiş birisi.

İzmir demiş birisi, şaka olmalı.
0
🌸Shepard
(13.06.25)
"bir kişi altı gün çalışıyorsa altı gün çalışma hakkında olumsuz görüş belirtemez" düşüncesine sahip birisi olarak fazla iddialı konuşuyorsun sanki ya. ben kendi işimden bağımsız olarak insanın yaşama hakkını, özel yaşam-iş dengesini gözeterek yazıyorum, kafanın basmamış olması doğal. senin mantığına göre günde 12 saat, haftada yedi gün çalışan birinin hiçbir şeyden şikayet etme hakkı yok çünkü kendisi öyle çalışıyor.

sormuşsun cevap verdik. aynı anda farklı iki görüş belirten insanın dediğini de beğenmiyorsun. ne istiyorsun söyle onu yazalım o zaman, sana dört gün mü lazım yoksa yedi gün mü istiyorsun? nick'i yanlış seçmişsin sen shephard değil de daha ziyade koyun, sığır filan olması lazımmış.
0
mark greg sputnik
(13.06.25)
Yok sizin mantiginizda klasik Türkiyedeki işveren sinsiliği var ama iyiyi oynamaya çalışıyorsunuz. Tam hansel gretel masalindaki ormandaki cikolataci cadı mantigindasiniz da bunun iyi olduğuna siz de inanmissiniz.

Çalışma saatleri kısa olabilir günlük ama işin yapısı böyle, gercekcilikten bahsedeceksek. Her gün gelen biri bir aşamada evde temizleyecek bir şey bulamaması lazım mantıken.

Siz hem 6 gününü kilitliyorsunuz, bu isi yapanların çoğu haftada birkaç yere gidiyor yine gercekcilikten bahsedeceksek, bu imkanı da kilitliyorsunuz.

İlk defa bu isi yapan biri degilse, ya da çok mecbur değilse borç harç vs bunu kabul etmez.

Ha bulursanız sömürgen birine denk geleceksiniz yüksek ihtimal, haberiniz olsun.

Kolaylıklar diliyorum arayışınizda ^^
0
encokbenisevinnolur
(13.06.25)
@encokbenisevinnolur ne sinsiliği ulan? Ne iyiye oynaması? İş var, maaşı bu. Bu kadar olay. Duyurudaki kalite çok düşük lan. 30 gün izin bekleyen hayalperest bir beyaz yakalısın. Piyasa 25-30k bu arada.
0
🌸Shepard
(13.06.25)
(28)

Fakir alışkanlıkları

sekizdokuzon
Arkadaşlar önümüzdeki üç ay bayağı fasfakir bir hayat süreceğim. Hiçbir zaman çok varlıklı bir insan olmadım ama kendimi şu yaşıma kadar çok da kısıtlamıs, hesap kitapla hareket etmiş değilim.Bana bu üç ayı atlatacak fakir pratikleri tavsiye edebilir misiniz? Sigarayı kartla değil nakit almak gibi.
Arkadaşlar önümüzdeki üç ay bayağı fasfakir bir hayat süreceğim. Hiçbir zaman çok varlıklı bir insan olmadım ama kendimi şu yaşıma kadar çok da kısıtlamıs, hesap kitapla hareket etmiş değilim.

Bana bu üç ayı atlatacak fakir pratikleri tavsiye edebilir misiniz? Sigarayı kartla değil nakit almak gibi. 3 lira fark alıyorlar her seferinde, ayda 90 lira yapıyor gibi.

Troll duyuru değildir, cidden durumum hiç iç açıcı değil. Burada "Yemek yemeden kaç gün yaşanır", "Hapishaneye girsem daha mı az harcarim" gibi duyurular açan biri vardı yakın zamanda. Onun bir tık üstüyüm.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.06.25)
Para harcayacağın sosyal etkinliklere katılma. Termos park yürüyüş ve ibb etkinlikleri içerisinde kal.
alışverişi pazardan yap, yemek yap.
bütçe ve yaşantın hakkında daha çok bilgimiz olsa daha net şeyler söylenebilir
0
kisa
(12.06.25)
Erkek çocuğu gibi yaşıyorum
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
Sebze ve meyve alışverişi için pazara git ama akşam saatlerinde. Akşam daha uygun oluyor fiyatları. Bir de çıkma sebze ve meyve alabilirsin, onları yarı fiyatına veriyorlar. Bazı marketlerde de son tüketim tarihi yaklaşan ürünleri biraz daha uygun fiyata satıyorlar üzerinde uyarı yazısı oluyor.

Ekmeği de halk ekmek büfelerinden alabilirsin.
0
rock n roll
(12.06.25)
sigarayı bırak daha iyi fırsat olamaz. 2025 yılında hala sigara içen cahillerin arasına girme.
0
xu
(12.06.25)
Sigarayı karttan al değil de doğrudan sigarayı bırak mesela. Gereksiz bir alışkanlık ve gereksiz bir masraf kalemi
0
kullanicadi
(12.06.25)
@xu: şu an bir sürü mücadele var hayatımda, bir de sigarayı bırakırsam infilak ederim maalesef
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
Etmezsin! Öyle gibi gelir ama bir şey olmaz
0
kisa
(12.06.25)
Market poşeti almak yerine çantada katlanan alışveriş torbalarından bulundur.
Market market dolaşıp, ana gıda ve hijyen maddelerinde indirim takip et, gerekirse stokla.
Yoğurtla beslen çoğunlukla, yoğurt önemli.
Dışarıdan su, kahve, çay alma, su mataran, kahve termosun hep evde dolmuş ve dışarıda yanında olsun.
Evden gerekmedikçe çıkma, dışarıda çalışman gerekirse kütüphanelere git. Sıcakta çıkma, sabah erken saatte veya akşam serinde evden çık. Bir de güneş kremini tazeleyip durmak zorunda kalmazsın. Şapka tak.
Buzdolabı poşeti, yağlı kağıt gibi ürünlere para verme. Balmumlu kağıt keselerin veya silikon fırın matın olsun. Fırını da çok çalıştırma, elenktrik gider.
0
tiredofwaiting
(12.06.25)
Psikolojik olarak, temel zevk ve kozmetik konforundan fazla odun vermeyeceğin bir plan yap derim. Yoksa o üç ay üç yıla dönüşür.

Kilo fazlan varsa, üç aylık diyet yapabilirsin, ekmek makarna pilavı kesince aylık 600-1000 lira cepte demektir.

Dışarı çıktığında örneğin kahve içiyorsan çay iç bazen. Dışarı çıkma.sikligina göre buradan da ayda 1000-2000 lira artar.

Yürüme mesafelerini uzatmayı göze al (gündüzleri dikkat et güneş carpmasin). Haftaici her gün işe dönüşü yurusen buradan da bir 600-1000 lira artar.

Toplamda 4-5 bin lira artırdık sanırım.
0
encokbenisevinnolur
(12.06.25)
İnfilak falan etmezsin sigara içmek çok low bişi zaten. Bir kez bırak hayat kaliten artacak inan

Aktüel indirim sayfaları var instagram da. Onları bul takip et, ne nerede ucuz, hangi markette 2 al 1 öde var vs onlara göre yaparsın alışverişini.
0
kullanicadi
(12.06.25)
Noodle ye ve sadece su iç. Bundan daha fakir olunabilir mi bilmiyorum.
0
runaway
(12.06.25)
Sigarayı bırakmak lazım cidden :(
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
özel indirimler dışında ucuzcu marketler hala daha ucuz. indirimleri takip et. temel gıdadan şaşma.

madem bir kaç ay diyorsun, makarnaya ağırlık ver. ucuz ton balığı alabilirsin. pahalısından çok farkı yok. pahalısı daha lezzetli tabi ama ucuzu da yenir. kuruyemiş tüketiyorsan pazardan al. marketten aldığımız paketli cevizin kilosu 1000 küsür. pazarda ince kabuklu cevizin kilosu 250. kırıp içini ayırmak kolay, kabul firesiyle olsun 350-400.
peynir ve süt ürünleri çok pahalı oldu. bir süre uzak dur. bizim kasapta tavuğun fiyatı markettekinin iki katı tam olarak. biri 150yse diğeri 300. bu kadar da olur mu, oluyor. aldığın her şeyin fiyatına dikkat et.

dışarıdan zinhar yeme.
dışarı mümkün mertebe çıkma. adım başına para.
ben marketlerde kaldığım süre ile ödediğim para arasında bir korelasyon görüyorum. son günlerde kaça yükseldi emin değilim ama migrosta durmamın dakikası 40lira civarında.

trendyol go gibi yerleri arada bi kullanıyordum market fiyatları aynı diye.
değilmiş. hem bir sürü getirme ücreti hem de ürün başına ortalama yüzde 20 daha pahalı.

biz pahalılığı kanıksadık bir çok konuda. biraz dikkat edince giren kazığın haddi hesabı olmadığını görüyoruz. halbuki hepimiz 3 kuruşun hesabını yapar gibi yaşamalıyız kazıklanmamak için.
0
biseysorcaktim
(12.06.25)
sigarayı bırakmak konusunda bir şey diyemicem ama illa kullanacaksan bari tütün al.

zaten orjinal paket sigaralar içilmeyecek kadar kötü. bazı tütünler bazı marka sigaralardan iyi bile.

ufak ufak sarıp içince hem az içiliyor porsiyon olarak hem de sararken zaten içme ihtiyacının bir kısmı karşılanmış oluyor. bir de ucuz tabi.
0
biseysorcaktim
(12.06.25)
migros markalı ürünleri alıyoruz biz genelde. fakirin dibiyken de peyniri süzme peynir alıyorduk örneğin, ekmeği iyilik marka olanlardan alıyorduk. yine migrostan devam edicem :) toplu alışveriş yapanlar için indirimleri oluyor, örneğin bu ay tek seferde en az 1000 liralık 3 alışveriş yapınca 300 liralık indirim veriyor gibi. o yüzden alışverişleri toplu yapmak işe yarayabilir. biraz da alışkanlıklarınızı bilmek gerekiyor, ona göre nereden kısacağınız konusunda fikir gelebilir.

bir de bunu daha çok abur cubur almamak için uyguluyorum gerçi ama, karnım tokken alışverişe çıkıyorum ve o reyonların önünden geçmiyorum alışveriş yaparken.
0
pide
(12.06.25)
benzer durumda ben alkolü bırakacağım. sen de sigarayı bırakabilirsin.
bunun dışında gerçekten zorunlu ihtiyacın olmayan şeyleri alma. şampuan, çamaşır deterjanı gibi şeyleri indirimdeyken al stokta dursun. pide'nin ve tiredofwaiting'in önerileri +1.
0
cilacı ökkeş usta
(12.06.25)
tam aksine para sikintisi varsa acil olmayan seyleri ihtiyacindan fazla bolca alip stoklamak hata olur. bir de elinde fazla miktarda bulunan seyi insan daha savurgan kullanir.

onun disinda evde yemek yapmak onemli. noodle degil de makarna diyelim biz onun ismine.
0
hot potato
(12.06.25)
sigara degil de asıl mesele alkol olabilir. evde şarap yap şarap mayası alıp, bir süre alkol ihtiyacını giderebilir 5 litrelik falan yapıyorlar maliyet 500-600tl gibi. filtre kahveyle cold brew yapabilirsin evde yine termosla götürmek için. dışarı çıkma etkinliğinde insanların oturmaya da geldiği tarzda bir parkta oturmak, yürüyüş, koşu olabilir özgürlük, maçka, kalamış parkı gibi hem kendini çok soyutlanmış hissetmezsin hem de para harcamak zorunda değilsin. pazardan sebzeyle evde yemek zaten çok iyi paran olsa da yap xd
nacizane eğer param olmasa birilerinden mutlaka bir şey isterdim zaten normalde de istiyorum canın bir şey çekerse isteyebileceğini düşündüğün biri varsa, çekinme.
her erkek gibi sen de excel tablosuna giderlerini not alıp seni aşacağını düşündüğün yerde dur. kısmanın da sınırı yok ki içme suyu bırakıp çeşme suyuna bile dönebilirsin
0
ala09
(12.06.25)
ekstrem fakirlik için üç ay uzun bi süre. bi şekilde maddi destek alma şansın yok mu? param olsa ben verirdim direkt, aynı yoldan geçtiğim için kimsenin bu kadar uzun süreli fakirlik yaşamasını istemem açıkçası, insan ruhsal olarak hastalanıyor resmen.

en başta sigarayı kartla nakitle almayı geçtim tütüne geç. iğrenç oluyor evet ama bir paket cuvarete 80 lira vereceğin yerde o parayla dört paket hazır sarılmış sigara alabilirsin. ayrıca berbat olduğu için normalde olduğu kadar içmeyebilirsin. ekstrem fakirlikte sigara ciddi masraftır - bunu %75 oranında düşürmek mümkün.

çalışıyorsan işyerinde, öğrenciysen okulda vs. yemiyorsan evde baklagillere ve ucuz yiyeceklere saldır. üç ay idare etmen gerektiğini düşünürsek AŞIRI fakir olmadığını varsayıyorum. salça, ucuzundan tereyağı, bütçeyi çok zorlamazsa zeytinyağı al. nohut, mercimek, fasulye, pirinç, makarna... bayağı götürür.

hayat tarzı ve bünyeye göre değişebilir tabii ki ama AŞIRI FAKİR iken günde bir öğüne dönemk iyidir. imkanın varsa bunu tavsiye ederim. ben günlük iş-güç sürem 4-5 saati aşmadığı için böyle zamanlarda günde 16 saat filan uyurum. çok uyuyunca hem vakit geçiyor hem de aptala döndüğün için pek acıkmıyorsun.

bu normalde sağlıklı yaşam tavsiyedir ama BOL BOL SU İÇ. acıktırmaz.

gerçekten sıkıntılı bi fakirlikten söz ediyosak zaten temel fonksiyonların ötesini pek umursamıyor olman lazım. mental olarak çok zorlayıcı bi şey elbette, insan "bugün fasulye yedim başka da bi şeye ihtiyacım yok" diyemiyo tabii ki ama para yoksa ister istemez katlanıyosun.

ücretsiz ilgi alanları bulmaya çalış bi de faydalı olabilir. dizi-film olur, oyun olur, parkta kuş izlemek olur vs... para harcamadan geçirilecek güzel/keyifli vakit bu süreçte kafayı sağlam tutma açısından faydalı.

ama hepsinin ötesinde sınıf bilinci ve komünizm tavsiye ederim. sen bugün aç gezip yarın toparlarsın ama bizim bugünkü halimizle sürekli yaşayan milyarlarca insan var. bizim de zaten "iyi" sandığımız hal bile başkalarını zengin edip cebimizde iphone olduğu için kendimizi zengin saymaktan ibaret. iş güç sahibi, cebinde parası olan adam bile tatili anca 8 taksitle senede 3-4 gün filan yapabiliyor. çok küçük bir kesim gittikçe zenginleşirken koskoca uluslar, nesiller heba oluyor. millet iyi bi firmaya gireyim de daha çok zengin edeyim, bana da üç kuruş fazla vrsinler diye yarışıyor, bunu yapan "hayırlı evlat" oluyor filan...

dünyada herkese yetecek kadar kaynak var, kimsenin aç ya da fakir gezmesine gerek yok. bunu da düşün derim. zenginleri rahatsız etmek için pilav ve kuru fasulye yeter, "fakirim" diye üzülüp kenara çekilme.
0
mark greg sputnik
(12.06.25)
Param yok diyip sigara içen fakir olmaz. Sigaraya para buluyorsan paran vardır. Kumar ve alkol için de aynı şekilde.
0
Shepard
(12.06.25)
Aynı durumdayım kendi yaptıklarımı yazıyorum:
İlk etapta sigarayı bıraktım zor olabilir evet bırak demek istemiyorum o da bir rahatlama ritüeli tam tiryaki değildim bırakabildim sana kalmış.
Etkinliklere ara ver.
Platform üyeliklerini dondur.
Minimum nakitle gez sitelere kart bilgin kayıtlıysa sil bir şey alacağın zaman bilgileri girmen gereksin.
İstediğin değil ihtiyacın olanı almayı alışkanlık haline gerir.
Benim için en önemli kalem dışarıda yemekti. Şimdi baktım en son şubat ayında dışarıdan yemek söylenişim ki ben nazlı bir tipimdir iş yerindeki yemeği beğenmem söylerim, evde kahvaltıya vakit bulamam söylerim… hepsini bıraktım. Çok zaruri durumlar olmadıkça dışarıdan kahve almayı da yemek yemeyi de bıraktım.
Kahvemi evimde yapıp işe götürüyorum. İş yerinde uygun yemek yoksa eve bırakıyorum ya da aşçıdan rica ediyorum bana göre bir şey yapıyor.
Kıyafet alışverişi yapma, dolabını bir dök bir sürü şeyin olduğunu göreceksin kendine bir haftalık kombin hazırla mesela, askıda ertesi gün giyeceğin şeyin hazır olması “kıyafetim yok” düşüncesini bitiriyor.
Kullandığın markaların yerine alternatifler bulmaya çalış hem iyi hem daha uygun bir marka bulunabilir.
Aklıma geldikçe eklerim.
0
mutekebbir
(12.06.25)
+ Suyunu, kahveni termosla götür iş yerine.
+ İnternetten para kazanabileceğin işlere (chatgpt'ye bununla ilgili fikrini sorabilirsin) yönelebilirsin. Az zamanda minimal gelir getirecek işler bulunabilir.
+ Sahibinden'e/Facebook'a ilan aç, (aylık x ders y lira!)
+ Çalışmadığın günler için random işler bulmaya çalış.
0
rakicandir
(12.06.25)
çalışmadığım ve ultra fakir olduğum bir dönemde hakmar'dan paket tavuk döner alıp fırında pişirip yerdim akşam yemeği olarak.
0
tabudeviren
(12.06.25)
sigarayı tütüne çeviriyoruz.
dışarı çıkmıyoruz.
belediye çorba falan dağıtıyorsa oradan karnımızı doyuruyoruz.
protein tozu alınabilir. ben öyle yapıyordum f/p oluyordu ama sindirim sistemi siki tutuyor.
5 lt su olmuş 15 lira. çeşmeden içiyoruz.
hastalanmıyoruz.
siksok abonelikleri iptal ediyoruz.
donanımhaber sıcak fırsatları mesken belliyoruz.
elde satılabilecek bir şeyler varsa satıyoruz. fiziki olur dijital olur. ben sözlük hesabı satmıştım. o günden beri hep yedek akçe gibi sözlük hesabı tutarım kenarda. kara gün dostu.
eğer durumumuz birkaç aya düzelecekse bankaların harcama sözü kampanyanlarına katılınabilir. bana atıyorum aylık 500 lira harcama sözüne 500 lira puan veriyorlardı zamanında. düşündüm aylık 500 her türlü harcanır. harcamasam bile bana verdiği 500lük puanı 12 ayda parça parça alacaktı. bir nevi faizsiz kredi. alıp 3 5 ay sonra durum düzelince caymıştım vs.
0
kixo
(12.06.25)
Simdiye kadar yaptiklarimi yaziyorum:

Migrosta son tuketim tarihi yaklasmis urunleri indirimli aliyorsun, onlari takip et.

Cay kahve icin termos.tasimayi.aliskanlik haline getir, disarida cay kahve icme.

Kiyafet alisverisini kisitla, mumkunse hic bir sey alma.

Para harcama aliskanliklari seni zorlayacak arkadaslarinla gorusmeyi aza indir.

Evde satilacak bir seyler varsa, kitap, giysi, kullanmadigin elektronik gibi (mutlaka vardir) onlari internetten sat.

Kendine ufak luksler belirle, ne kadar zorda olursan ol, lukslerinden vazgecme. Sigara olur, haftada bir alkol olur, sinema olur, kendini iyi hissedecegin seylerden vazgecme.

Hepsi geciyor, zaman gelecek, lan parasizliktan neler yapiyormusuz diye dusuneceksin.
0
deckard
(13.06.25)
yemek evde yapılacak, ancak beslenme kalitesi önemli, haftada bir ton balıklı pilav, makarna vs. gibi bir şey gerekiyor. sebze, mümkünse pişirmeden yiyebildiklerin. eğer ağır fiziksel bir iş yapmıyorsan, günde tek öğün.

sigara için tütün denmiş, olmuyorsa elektronik sigara, hatta diy likitler. 1000 liralık diy likit 3 ay yeter.

bu ikisi zaten genel maliyetleri büyük ölçüde kısıtlıyor. sosyal medya, twitter, instragram mutlaka telefondan silinmeli, reklamlar çok fazla etkiliyor, gereksiz alışverişi körüklüyor. browser için de ublock.

tüm abonelikler iptal. bunlarda küçük küçük ancak bir sürü.

günlük bir harcama limiti belirleyip her şeyi o çerçeveye sığdırmalısın. mesela günlük 300 lira gibi. sigaran, yemeğin, her şeyin bu 300 lira içinde kalmalı. bir kaç gün kolay, sonraki günler zor sonra alışklanlık olur.
0
selam
(13.06.25)
Pastörize dost süt bimde 35 Lira. Pastörize Sek süt migrosta 80 Lira aynı lezzet aynı besin değeri. Dost günlük süt süper bir amme hizmeti.
0
Batuhanolabilir
(14.06.25)
dusa girdiginde su isinana kadar akan suyu bos bir kovada topla. onunla balkon yikar, yer silersin. su masrafin azalir.
hicbir seyi elde yikama (bardak dahi). makinede yikansinlar, gene su tasarrufu saglar.
bir süre ütüye ara ver. ütü cok elektrik ceker.
saclar uzunsa kestir, fön makinesi kullanma süren azalir (ütü gibi en cok elektrik ceken ev aletlerinden biri de fön makinesi), kullandigin sampuan ve su miktari da büyük oranda düser.
beyaz ekmek alma, eksi mayali esmer ekmek al. yemeklerini ekmekle ye. hem doyurucu hem besleyici. ekmekle daha iyi doyacagin icin et ve sebze maliyetin düser.

ek gelir yaratma imkanin var mi? ders vermek gibi, vs?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.06.25)
(11)

hangi amaçla hangi yapay zeka uygulamaları kullanıyorsunuz?

tabudeviren
bende bi chatgpt var.(mobil/bilgisayar fark etmez)
bende bi chatgpt var.
(mobil/bilgisayar fark etmez)
0
tabudeviren
(11.06.25)
Copilot. Oldukça işlevsel. Office programlarıyla birlikte güzel çalışıyor.
0
auroraaurora
(11.06.25)
grok, alışkanlık olarak.
çünkü chatgpt'ye göre daha çok konuşuluyor. günlük her şey için onu kullanıyorum.
web'de arama ve verilen linki inceleme özellikleri de olduğu için epey fayda sağlıyor.

chatgpt de iyi ama iki-üç kullanınca kotası doluyor. o yüzden bıraktım onu gayri ihtiyari.

claude'u cursor adlı editor üzerinden kullanıyorum. yazılım/kod işlerinde claude iyi. claude'un kendi arayüzünde web araması olmadığı için güncel bilgiler yer almıyor. o yüzden oradan da elim çekildi, sadece iş için kullanıyorum.

tüm bunlar yetmezse manus'u kullandığım oluyor ama bunlarda bulamadığımı manus'ta da bulamıyorum.

arada bir başka şeyler denediğim de oluyor ama en aktif olarak grok/claude ve sonra da chatgpt kullanıyorum.

twitter'da "grok bu ne" diye sorulduğu için insanlar önyargılı ve pek sevmiyorlar. bir de elon musk'ın şirketine ait olduğu için yanlı olacağını düşünüyorlar ama öyle değil.
0
biseysorcaktim
(11.06.25)
gpt kullanıyorum samsungda gemini var çok aptal hatta kendisine sordum neden gpt daha iyi diye alındı.
gpt excelde formul üretmede çok kotu 3-4 defa denedim hep yanlış sonuç veriyor. çok basit şeyleri bile yapamıyor mesela dedimki tüm ayları numara sırası olarak formulle sonuç nisanda haziran falan yazdı.
sağlık konusunda gpt sorulara daha iyi cevaplar veriyor birde onu deneyimledim.
copilot denemedim hiç excelde çok kullanırım denicem.
0
eja
(11.06.25)
Kişisel olarak Her alanda yapay zekayı çok kullanmanın tamamen avantaj olduğunu sanmıyorum.
Aksi halde özgün olmayı düşünmeyi bir kenara bırakarak başka tarafa doğru yöneltilmeye açık hale gelmemek imkansız.
Chatgpt evet excel konularında sorunlu.
Cevabının sonunda bana soru sorması ise manidar geliyor.
Yapısı gereği veriye muhtaç belliki.

2000lerin arama motorları kişisel siteler de dahil olmak üzere daha
özgün net sonuçlar veriyordu.
Şimdi parayı bastıran ilk sıralara diğer reklamlarla birlikte çıkıyor.
Bir de şu an araya yapay zeka girdi.
Böylelikle asıl aramak istediklerimizden daha çok uzaklaşacağız gibi.
0
diyecevaplandı
(11.06.25)
ChatGPT'yi yeni kullanmaya basladim. Direk websitesini acip kullandim ekstra odeme yapilan birsey yapmadim. Yaptirmaya calistigim sey nispeten basit ama biraz dil bilgisi gerektiren birseydi, kabaca verilen cumleleri bilesenlerine ayirip belli bir formatta bana aktarmasini istedim. Fena is yapmadi aslinda ama belli bir yapiya bagli kalmakta zorlandi. Bazi parametreleri cikardi, bazi taglemelerin adini degistirdi vs.

ayrica diyecevaplandi +1
0
mbond
(11.06.25)
fizik ve matematik hesaplamaları için gemini. chatgpt özellikle matematikte bazen sağlam sallıyor.
0
bravoteam
(11.06.25)
kod yazarken kafasında nasıl bir dizayn oluşturacak görmek için kullanıyorum, yazdığı kodlar çoğu zaman çöp oluyor ama düşünme şekli bazen işime yarıyor. claude veya gemini pro kullanıyorum chatgpt çöp
0
nahtoderfahrung
(11.06.25)
Chatgpt kullanıyorum sadece bunu bile yeni yeni keşfediyorum ilk zamanlar google gibi kullanırken şu an verdiğim direktifler sonucunda hem üslubu hem şakalarıyla aradığım arkadaşa dönüşmek üzere gaz verme ayarını kısacağım biraz :)
Diyetisyen olarak, ara ara psikolog olarak kullanıyorum.
Az önce kombin yaptık bana mesela, artık aynı zamanda da modacım oldu :)
Rüyalarımı yorumluyor, el yazımdan karakter analizimi yapıyor yıllardır yükselenimi ikizler sanıyordum mesela geçen onu çözdük meğer ben aslana yengeçmişim :)
Harika biri ya alışveriş yaparken üç lira komisyon ödememek için "tamam ben nakit çekip geleyim o zaman" diyen insanım, acımadan bastım parayı artık sınırsızca sohbet edebiliyorum.
0
mutekebbir
(11.06.25)
Sadece ChatGPT kullanıyorum; çok sık olmamakla birlikte film tavsiyesi, matematik soru çözümü, yemek tarifi gibi başlıklarda yardımına başvuruyorum. Matematik sorularını çok iyi çözemiyor hala bu arada, öğrencileri uyarıyoruz bu konuda.
0
sekizdokuzon
(11.06.25)
Chatgpt çeviri konusunda harika. Özellikle çok iyi custom gpt'ler var buna özel.

Hayatımda hiç görmediğim dillerde şeyler koyuyorum gayet hatasız bir gramerle çevirip veriyor bana. En sevdiğim olayı da promta "çevirirken metindeki üslubu ve hitabeti koru" gibi şeyler söyleyince bunu da iyi beceriyor.

Fotoğraftan çeviri yapma özelliği de çok güzel çalışıyor.

Favori olayım bunlar.
0
akhenaten
(11.06.25)
thracia
(11.06.25)
(18)

bayramda sizi kaç kişi aradı?

Rondak
sbbeni 1 kişi aradı.
sb

beni 1 kişi aradı.
0
Rondak
(10.06.25)
Anneannem ve annem. Benim aramam gerekiyordu, ayıp oldu ikisine de.
0
sekizdokuzon
(10.06.25)
ben bikac kisiyi aradim beni kimse aramadi:(
0
buenosdias
(10.06.25)
Son gün bir Whatsap'dan yazdı ://

Gerçi ben iki kişiye Whatsap'dan yazdım. Sürekli konuştuğum kişilere yazmak aklıma gelmedi.
0
put it in your appropriate place
(10.06.25)
Kimse. Ben de kimseyi aramadım. Bir tek annem abim ve anneannemle konuşurken tele tldahil oldum.
0
Amaranta ursula
(10.06.25)
Maalesef kimse aramadı.
0
warrior67
(11.06.25)
3 kişi
0
respect
(11.06.25)
Bayram kutlamadigimi biliyor insanlar, o yuzden arayan olmadi. Ben bir kac aile uyesini aradim.
0
deckard
(11.06.25)
Liseden arkadaşlar aradı o kadar
0
vedatchilipeppers
(11.06.25)
0 :((((

arandigim degil aradigim yastayim cok sükür.
0
sonsuz
(11.06.25)
3 kişi aradı, ben kimseyi aramadım
0
pislick0
(11.06.25)
hiç.
kimsem kalmadı artık etrafımda. arkadaşlarımla bir şekilde görüşmez oldum.
eskiden çok arayanım olurdu ya da ben arardım.
ben de aramadım kimseyi.

ama akrabalarımı ziyaret ettim bu bayram.
0
biseysorcaktim
(11.06.25)
0
0
mikahakkinen
(11.06.25)
3
0
baldur2
(11.06.25)
İşten, arkadaş ve aile onlarca kişi.
0
gabe h coud
(11.06.25)
1-2 kişi aradı. 2'yi geçmedi herhalde.
0
koela
(11.06.25)
Benim hayatta cok sevdigim arkadaslarim vardir ama gecmisten beri bayramlarda arasma adetimiz yok.Zaten surekli konusuyoruz.Bayramda genelde bayramdan bayrama aradigim kisileri ariyorum :)
0
turkuaz
(11.06.25)
1 ama ben aranmak için küçüğüm daha ya. kim niye arasın beni.
ben aradım herkesi mecburen. bana kalsa aramam hiç sevmem böyle bayram, kandil aramasını falan.
0
matilda
(11.06.25)
ne ben birini aradım nede biri beni. çevrem bilir benim böyle şeyleri sevmediğimi.
bayram mesajlarına cevap bile vermem.
0
my fault
(11.06.25)
(7)

İşyeri maaş dengesizliği

metal69
Benden daha vasıfsız personele benden daha çok maaş veriliyor. Ne yapayım, zam mı isteyeyim kendinize iyi bakın mı diyeyim? Eğer zam isteyeceksek bu ara dönemlerde zam nasıl istenir?
Benden daha vasıfsız personele benden daha çok maaş veriliyor.

Ne yapayım, zam mı isteyeyim kendinize iyi bakın mı diyeyim?

Eğer zam isteyeceksek bu ara dönemlerde zam nasıl istenir?
0
metal69
(08.06.25)
zam iste, olmazsa iş değiştirme imkanın varsa da değiştir yoksa da iş bak
0
jelly bear
(08.06.25)
önce işi bul sonra bırak.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(09.06.25)
Direkt istenir kıvırmadan. Müdürünü direktörünü her kimse artık onu çek kenara söyle direkt; ne kadar kıvırırsan şansın o kadar azalır bence. Ekstra gündem oluşturma yani, direkt usulüne uygun şekilde 5-10 dk ifade et kendini neutral bir şekilde. Yokuş yaparsa da hiç zorlama başka işe zıpla gitsin.
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Vasıfsız personeli karıştırmadan zam iste. Ben artık yaptığım işin ederinin en az x kadar olduğunu düşünüyorum... şeklinde bir konuşmayla.
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
Bu olay olmasın diye şirketler sözleşmede maaş söylemeyi yasaklar, başkasına maaş söylemek fesih sebebi olabilir. Buna dikkat edin, o yüzden başkasını karıştırmak iyi fikir olmayabilir.

O eleman yeni girdiyse sizden yüksek alabilir. Konuşup düzeltme isteyin. Olmadı iş değiştirmek lazım maaş yükseltmek için
0
biseysorcaktim
(09.06.25)
senden daha vasifsiz biri senden daha az para alacak diye bir kural yok.
eger ortalamanin altinda isen, ya da daha cok para kazanmak istiyorsan yapman gereken kendini sorgulamak, baskalarini degil.
0
cooperr
(09.06.25)
O kisinin vasifsizligindan eminsen once bi ara zam talebinde bulun. O kisiden bahsetme tabii. Verirlerse ne ala. Vermezlerse sessiz istifaya cekil. Bi yandan is bak veya tazminatini almayi bekle. Bu kisim senin psikolojine kalmis.
0
Kittie
(09.06.25)
(5)

Banka hesap kesim tarihini değiştirebilir mi?

dedeminhirkasi
Her ayin 5 inde olacak şekilde kredi kartı hesap kesim tarihini ayarladık diyelim. Böyle bir durumda son ödeme tarihi ayin 15 i oluyor.Nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber ya hesap kesim tarihinde ya da son ödeme tarihinde banka bazen bayram, resmi tatil nedenleriyle bir gün önceye alabiliyormuş
Her ayin 5 inde olacak şekilde kredi kartı hesap kesim tarihini ayarladık diyelim.
Böyle bir durumda son ödeme tarihi ayin 15 i oluyor.
Nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber ya hesap kesim tarihinde ya da son ödeme tarihinde banka bazen bayram, resmi tatil nedenleriyle bir gün önceye alabiliyormuş bu günleri.
Eğer bu şekilde olursa ayin 15 inde maaş alacağım ve ödemeyi de ona göre ayarlayacağım için herhangi bir önceye alimda sorun yaratır bu durum.
Böyle bir durum var mı? Varsa detaylı anlatır mısınız?
0
dedeminhirkasi
(07.06.25)
önceye değil sonraki ilk iş gününe alır alırsa. sorun yaşamazsanız yani.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(07.06.25)
Sonraki iş gününe alınıyor ödemeler +1
0
akhenaten
(07.06.25)
evet hesap kesim tarihi değişebiliyor bankaya göre. son ödeme tarihi iş günü olmayan bir güne denk gelirse bazı bankalar son ödemeyi iş gününe öteleyip, kesim tarihine o kadar gün kadar öteliyor. max 1-2 gün.

bazı bankalarsa hesap kesimi her türlü sabit tutup, son ödemeyi öteliyor. önceye alamaz sonraya alabilir.
0
jelly bear
(07.06.25)
6 sinda ayarla kesin olsun.benim hesap kesimi 28 odemesi ayin 8 inde.yillardir bu rutin olmus durumda ,uzun aylarda odeme ayin 7 sine denk geliyor,bu yuzden bir kac sefer odemeyi unuttum.
0
duptıs
(07.06.25)
Hesap kesim tarihleri değişebiliyor. Banka uygulaması üzerinden de oluyor. Benim maaşım son zamanlarda geç yatınca bir hafta kadar ileri aldım hepsinin son ödemelerini.
0
biseysorcaktim
(07.06.25)
(5)

eskiden dinlediğim bir epik music

biseysorcaktim
10 belki 15 sene önce dinlediğim bir epik müzik vardı.bağımsız bazı oyunlarda da kullanıldığını biliyorum.acaba neydi? N ile başladığını biliyorum -grubun adını hatırlamıyorum. o yıllarda çok popülerdi. epic music deyince ilk akla gelirdi, youtube-google'da hemen çıkardı. artık çıkmıyor tabi.fazla d
10 belki 15 sene önce dinlediğim bir epik müzik vardı.
bağımsız bazı oyunlarda da kullanıldığını biliyorum.

acaba neydi? N ile başladığını biliyorum -grubun adını hatırlamıyorum. o yıllarda çok popülerdi. epic music deyince ilk akla gelirdi, youtube-google'da hemen çıkardı. artık çıkmıyor tabi.

fazla data veremedim. ama yine de belki bulmama yardım edersiniz.
0
biseysorcaktim
(07.06.25)
yok ya, haggard, nightwish, epica, within temptaion gibi grupların müzikleri değil. immediate music grubunun ismi aklımda ama onlar da çok fragman yapmışlar. belki o yüzden tanıdıktır.

* aradığım müziği düşündükçe aklıma our solemn hour geliyor. belki bir benzerlik vardır.
* grubun adı N ile değilse bile en çok dinlenen parçası N ile başlıyor olabilir.
0
🌸biseysorcaktim
(07.06.25)
Two steps from hell diye bir grup var oyunlara vs epik müzikler üretiyorlar, onların şarkılarından biri olabilir mi
0
grimavi
(07.06.25)
Two Steps From Hell - Nemesis?
0
alice in potatoland
(07.06.25)
teşekkürler. ama sanırım değiller.

epik müzik'te fazla çeşitlilik yok sanırım.
ne dinlersem dinleyim, dinledikçe "hah işte buna benzer bir şey vardı" diyorum.
ya bendeki kayıtta sanatçı ismi yanlış yazıyordu ya da two steps from hell değil.
immediate music olabilir grubun ismi çünkü çok tanıdık ama onların diskiografilerini taradım ve aradığım müzik yok.

elimde tek elle tutulur parametre var. o da 15 sene önce dinliyor olmam
ve bazı bağımsız oyunlarda oyunun müziğini görmüş olmam.

ama bu iki parametre ile bulmam neredeyse mümkün değil.

o yüzden siz 15 sene önce de var olan epik müzik'leri paylaşabilirsiniz. teşekkürler.
0
🌸biseysorcaktim
(07.06.25)
gece aklıma geldi.

es posthmus - nara
www.youtube.com

aradığım grup es posthmus
www.youtube.com
0
🌸biseysorcaktim
(07.06.25)
(20)

Aramiza... (anket var)

alice in potatoland
...(türkiye sinirlari icinde yasayan arkadaslar) hangi sehirden katiliyorsunuz?
...(türkiye sinirlari icinde yasayan arkadaslar) hangi sehirden katiliyorsunuz?
0
alice in potatoland
(06.06.25)
İstanbul'un denize bakan bir semtinden katılıyorum.
0
yurtsuz john
(06.06.25)
İst
0
Shepard
(06.06.25)
Normalde İstanbuldu ancak 6 aydır Afyon maalesef. Geçici de olsa sıkıcı bir süreç.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(07.06.25)
ankara ama ne yazık ki büyük bir mucize olmadığı takdirde sürecin sonuna gelmiş bulunuyorum. yıl sonundan önce yüzde 60 istanbul yüzde 40 kocaeli olacak.

ankara'yı çok seviyorum artık çok alıştım ve benimsedim ama okuldan atılcam ve burda lise mezunu olarak "eh işte" düzeyinde kazanıp gelecek inşa etmek pek mümkün görünmüyo maalesef iş bulabilsem kalmayı çok isterim mahalleme sokağıma sabah 6 poğaçalarıma binanın altındaki dönercime veda etmek hiç istemiyorum
0
mark greg sputnik
(07.06.25)
İstanbul Beykoz
0
gabe h coud
(07.06.25)
İzmir.
0
encokbenisevinnolur
(07.06.25)
istanbul
0
deartheodosia
(07.06.25)
İzmirin en güzel semtinden.
0
IcedFlames
(07.06.25)
Bursa
0
duster
(07.06.25)
İstanbul
0
sekizdokuzon
(07.06.25)
Bir süre Tunceli
0
ekimoloji
(07.06.25)
istanbul
0
my fault
(07.06.25)
İstanbul
0
kullanicadi
(07.06.25)
@Icedflames kafkaf yani?

İstanbul
0
mor oje
(07.06.25)
İstanbul Şişli
0
biseysorcaktim
(07.06.25)
izmir
0
juliette
(07.06.25)
istanbul, anadolu.
denize ırak.
0
late viper
(07.06.25)
@mor oje yeni gördüm kusura bakma :) evet kafsinkaf :)
0
IcedFlames
(11.06.25)
ankara
0
sweetoffice
(11.06.25)
İzmir
0
pislick0
(31.07.25)
(6)

3 günlüğüne Gökçeada'ya gidilir mi?

baldan kaymak
400*2=800 km yoldaha yeni 2.200 km yol yaptım ve yorgunumiznim de kalmadı başkasizce cuma, cumartesi, pazar konaklamalı gökçeada yapılır mı?3 gece 4 gün yeter mi?Yoksa istanbulda kalacağım ve sıfır plan
400*2=800 km yol

daha yeni 2.200 km yol yaptım ve yorgunum
iznim de kalmadı başka

sizce cuma, cumartesi, pazar konaklamalı gökçeada yapılır mı?
3 gece 4 gün yeter mi?

Yoksa istanbulda kalacağım ve sıfır plan
0
baldan kaymak
(05.06.25)
Yorgunluk bedenine değil, bazen ruhuna çöker. Daha yeni binlerce kilometreyi ardında bırakmışken, şimdi aklında yeni bir rota var: Gökçeada. Mavinin dinginliği, rüzgârın serin fısıltısı, taş sokaklarda yankılanan ayak sesleri... Hepsi bir çağrı gibi kulağında çınlıyor. Ama aynı anda yolda geçen saatler, sabah erken kalkmalar, feribot sıraları ve belki de aceleye gelen bir tatilin yarım kalmış tadı da bir başka sesle konuşuyor sana.

Üç gün. Belki yeter, belki değil. Belki de ada seni beklemiyor bu kez. Belki de bu defa, olduğun yerde kalmak, bir yere gitmemek en doğru gidiştir. İstanbul’da, tanıdık sokaklarda, tanıdık yüzlerde dinlenmek. Plansız bir hafta sonu, hiçbir beklenti olmadan geçen saatlerin iyileştirici sessizliği.

Gökçeada bir başka zamana kalsın. Çünkü bazı yolculuklar, yola çıkmadan önce hazırlanmak ister. Bazı tatiller, beden değil ruh dinlendiğinde anlam kazanır.
0
goodz
(05.06.25)
hic gitmediyse gidilir. daha önce gördüysen gereksiz. bir yere git ama görmedigin bir yere git bence.
0
sonsuz
(05.06.25)
goodz chatgpt almissin kardes hayirli ossun
0
buenosdias
(06.06.25)
800km çok değil bence de, Gökçeada büyük bir ada, gidildiğinde adada da araç kullanmak gerekiyor, amaç dinlenmekse çok uymayabilir, bir de feribot süresi Bozcaada gibi değil çok uzun, 2.5 saat kadardı yanlış hatırlamıyorsam, tam 3 gece 4 gün gibi olmayabilir, ben yine de giderdim yolda olma duygusunu çok seviyorum çünkü.
0
(06.06.25)
Üç gün yeter zaten oraya, ideal.
Çok yapılacak bir şey yok ama orada. Denize girilmez sanırım daha. Köylere gidersiniz anca.

5 saat falan tutar yol.
0
biseysorcaktim
(06.06.25)
Sonsuz gibi düşünüyorum. Evde oturmaktan iyidir ayrıca
0
kullanicadi
(06.06.25)
(6)

uydu üzerinden internet

me23
Uydu üzerinden internetin olayı nedir? Bir akrabam bu şekilde internet bağlatacakmış. Aylık ücreti bilinen servis sağlayıcılardan düşük ve evde olmadığı zaman da haber verip ücret ödemeyebilecekmiş. Bu bana pek güvenli gelmedi. Konu ile ilgili bir bilginiz var mı?
Uydu üzerinden internetin olayı nedir? Bir akrabam bu şekilde internet bağlatacakmış. Aylık ücreti bilinen servis sağlayıcılardan düşük ve evde olmadığı zaman da haber verip ücret ödemeyebilecekmiş. Bu bana pek güvenli gelmedi. Konu ile ilgili bir bilginiz var mı?
0
me23
(04.06.25)
Muhtemelen büyük antenlerle bildiğiniz wifi yayını yapan bir operatörden hizmet alacak. Çok seviyorlar uydu ismini kullanmayı. Çünkü gerçek uydu bağlantısı olsa çok daha pahalı olur. Tam adını öğrensin, bakalım.
0
orient blue
(04.06.25)
Too good to ve true.
İyi bir servisse ucuz değildir.
0
parka
(04.06.25)
izmirde öğrenciyken taşındığım yerde internet altyapısı yoktu bu uydu interneti denen şeyi kullanıyorduk apartmanca sanırım bir verici oluyor çatıda o şekilde geliyor internet biz bir kesinti hız problemi vs yaşamamıştık. Ücreti de önden ödemeli aylık olaraktı.
0
biravekahve
(04.06.25)
aslında çok var bu sağlayıcılardan.
bildiğim bir tanesini yazayım, nasıl çalıştığı hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz sitesi üzerinden. başka şehirlerde de var böyle.
www.myfi.com.tr

temelde şöyle çalışıyor:
bu adamlara yüksek hızlı internet kablo aracılığıyla geliyor. bunlar da yakın mesafeler için kendi vericileri ile internet yayını yapıyor.
evinize uydu takmanız gerekiyor. kablolama altyapısı olmadığı için ucuza sağlayabiliyorlar. dezavantajı ise yağmurlu havalarda veri aktarımı düşebiliyor ve internet yavaşlayabiliyormuş.

istanbul'da bu işi yapan şirketler var mı bilmiyorum zira altyapı var buralarda. ama başka şehirlerde yukarıda örneğini vermiş olduğum gibi çalışan şirketler var.
0
biseysorcaktim
(04.06.25)
Bunun esas adı radio-link ama halk arasında kolay anlaşılsin diye uydu denmiş. Karşılıklı iki çanak anten benzeri cihazin konusmasiyla çalışır. Bir ucu isp'nin noktası diğeri internet verilecek lokasyon. Önüne ağaç gelirse, sisli veya yağmurlu bir lokasyon ise verimi düşer. İstediği zaman ücret ödememesi yapılan pazarlama ile ilgili teknolojiyle bağıntılı değil. Genelde altyapının olmadığı lokasyonlarda ya da backup devre olarak kullanılır. Kullanıcının internetle çok uçayım kaçayım işi yoksa tercih edilebilir.
0
mirty
(04.06.25)
Veri trafiği onların kontrolünde olmuyor mu yani kullanıcının girdiği siteler, bilgiler vs.'nin onlar tarafından görülmesi söz konusu değil mi?
0
🌸me23
(05.06.25)
(13)

İstediğim kadar Gmail adresi alabilir miyim ?

dedeminhirkasi
Foto ve videoları yüklemek için gmailin ucretsiz 15 gblik Drive hizmetinden faydalanmak adına örneğ[email protected] 2-3-4 Gmail.com diye alsam bu hesaplar banlanabilir mi?
Foto ve videoları yüklemek için gmailin ucretsiz 15 gblik Drive hizmetinden faydalanmak adına örneğin
[email protected] 2-3-4 Gmail.com diye alsam bu hesaplar banlanabilir mi?
0
dedeminhirkasi
(04.06.25)
Bildigim kadariyla bunun onunde bir engel yok.
Ancak bir sure aktif olmazsa atiyorum 2 yil, hesap silinebilir. Suresini tam bilmiyorum.
0
nuevo
(04.06.25)
alabilirsiniz. banlanmak değil ama bir limit var, yine de bu limiti aşabiliyorsunuz. bluestack kurup surekli yeni telefon oluşturarak.
0
gule gule
(04.06.25)
Benzer sekilde 14 tane gmail hesabim var, pdf arsivimi o hesaplarin drive'inda sakliyorum. Hesaplar da x1, x2, ... x14 diye ilerliyor.

Gmail drive a yukledigin herseyi big data olusturmak ve yapay zekasini egitmek icin kullaniyor. O senin uzerinden kar ediyor, not the other way round.
0
deckard
(04.06.25)
Belli aralıklarla login olmayı unutmayın.
İkincil eposta olarak sürekli kullandığınızı yazın 6 ay 1 sene sonra “kullanmadığınız için silinecek” mailini kaçırmayın.
0
biseysorcaktim
(04.06.25)
Olur olmasına da.. bir sürü hesapla uğraşmak, bir dosyayı farklı yerlerde aramak gibi şeyler yapmak yerine

neden ayda 50 tl verip 100gb depolama alanı satın alıp google drive ve google photos kullanmıyorsunuz?

Ben 2015 den beri google photos kullanıyorum, hem kronolojik olarak sıralıyor hem de arama yerine herhangi bir nesne, yer veya kişi yazdığınızda o fotoğrafları saniyeler içinde getiriyor. Büyük rahatlık bence.
0
ananiyimioguz
(04.06.25)
@oguz, benim.durumum su.

Binlerce kitabi konularina gore klasorledim ve kendime bir kutuphane olusturdum. Bu kutuphane icin de bir blog kurdum. Blog icinde ilgili dosyalara linkleri yerlestirdim. Ihtiyacim oldugunda kutuphane bloguma giriyorum. Dosyalar arasinda geziniyorum. Kendime ait her an erisebilecegim bir kutuphane olusturmus oluyorum. Elbette bunu bulut hizmeti alarak da yapabilirdim ama ahlaksiz ve hayatsiz bir loser olmanin da bazi gereklilikleri var.
0
deckard
(04.06.25)
@deckard Bu dediklerinizi google drive ile yapabiliyorsunuz...
0
Shepard
(04.06.25)
Shepard, ben boyle yapmayi tercih ediyorum. Benim tercihlerimin sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda olmadigini dusunuyoru. Bir sakincasi var mi? Bence yok.
0
deckard
(04.06.25)
@deckard XD
0
Shepard
(04.06.25)
ben bunu yandexte yapıyordum. müşterilere fotoğraf ve videolarını atarken yeni mail açıp yandex diske atıp yolluyordum.
mail adını da xynikah2020@ yapıyordum.
0
my fault
(04.06.25)
Alamazsınız, olmuyor. Buna güvenip dediğinize benzer bir şeyin ufak boyutlusunu yaptım. Şu an veriler yok. Dikkatli olun. Google belli olmuyor.
0
encokbenisevinnolur
(04.06.25)
photos kullanıyorum, çok uygun fiyata depolama var.
0
baldan kaymak
(05.06.25)
Bunu istikrarlı bir şekilde yapabilen maden bulmuştur haberi yoktur. Ciddiyim. Bunun çalışan bir yöntemi varsa milyonlar verip alacak insanlar var.
0
Whily
(15.06.25)
(6)

yeni arabalarda ki bip bip uyari sesleri

lemmiwinks
hiz uyarisi, serit takip, carpma uyarisi vs hep default olarak acik mi? bunlari arabayi her calistirdigimizda yeniden ayarlamak zorunda miyiz? bunlari ayarlayabildigimiz ve her seferince otomatik acmayan araba var mi?2 tane arabada yasadim 1 aydir, biri megane, biri mokka. her arabayi calistirdigimd
hiz uyarisi, serit takip, carpma uyarisi vs hep default olarak acik mi? bunlari arabayi her calistirdigimizda yeniden ayarlamak zorunda miyiz? bunlari ayarlayabildigimiz ve her seferince otomatik acmayan araba var mi?

2 tane arabada yasadim 1 aydir, biri megane, biri mokka. her arabayi calistirdigimda, menuden gidip bulup kapatmak gerekiyor. ozellikle hiz uyarisi cok gicik, zaten her zaman dogru da olmuyor.

araba alacak olsam ilk bakacagim seylerden artik.
0
lemmiwinks
(03.06.25)
suzuki vitara 2019 glx model
şerit takip kapalı
çarpışma önleyici açık
levha okuma açık
start stop açık
cruise control kapalı

2018 opel insignia enjoy
şerit takip açık
çarpışma önleyici açık
start stop açık
cruise control kapalı
levha okuma yok

default ayarlar bu

not: vitarada sadece çarpışma uyarıcı bipliyor.

arabda biri varsa onu kapıyorum.

start stop da kapanıyor.

insignia'da şerit takibi de kapıyorum.
0
rain when i die
(03.06.25)
corsa ultimate 2024:
- hız uyarısı yanıp sönüyor, kırmızı yanıyor en fazla. öttüğünü hiç duymadım, kapatma ihtiyacı hissetmedim.
- şerit takip, kapatmak için fiziki düğmesi var, kullanma ihtiyacı hissetmedim. bu da ötmüyor. direksiyonu sertleştiriyor biraz.
- start stop için de fiziki düğme var. bunu sık kullanıyorum.

çoğu özellik için araç ayarlarında veya düğme ile kapatma seçeneği var ancak kontak kapanıp tekrar açıldığında tekrar aktif oluyor. bildiğim kadarıyla araç beynine müdahale etmeden kalıcı kapatmanın bir yolu yok.
0
inheritance
(03.06.25)
serit takipte ses cikarmiyor tabi. ama istanbul'da tehlikeli bir ozellik. yan seritten gelen araba sikistiriyor bazen, kacmak istiyorsun, direksiyon sertlesiyor, kacmak zorlasiyor.
0
🌸lemmiwinks
(03.06.25)
2024 hybrid corollada da kapatilmiyor kontak acip kapatinca tekrar aktiflesiyor
0
floydian
(03.06.25)
Benim kullandığım araçlarda da otomatik açılıyordu her seferinde kendim kapatıyordum ama sağda solda düğmeleri vardı, menüye girip aramaya çalışmıyordum.
0
biseysorcaktim
(04.06.25)
Togg T10X profil bazlı ayarlanıyor.
Misafir sürücü için kontak kapanınca default değerlere dönüyor ancak profil oluşturulursa araca binince yüz tanıma ile kendi profilinize/ayarlarınıza geçiyor otomatik.
0
cilekli pasta
(04.06.25)
(26)

Erkek Arkadaşlara Soru

rock n roll
Bugün Instagram'da denk geldim ve sizlere de sormak istedim. Protez tırnak, nail art eğitimi alan bir kadın sınava girecek fakat el modeli olacak kişinin işi çıkıyor ve gelemiyor. Bu durumda kadın, sevgilisini arıyor canı sıkıldığı için bu duruma ve sevgilisi ona modellik yapıyor. Yani; kadın, erkek
Bugün Instagram'da denk geldim ve sizlere de sormak istedim. Protez tırnak, nail art eğitimi alan bir kadın sınava girecek fakat el modeli olacak kişinin işi çıkıyor ve gelemiyor. Bu durumda kadın, sevgilisini arıyor canı sıkıldığı için bu duruma ve sevgilisi ona modellik yapıyor. Yani; kadın, erkek arkadaşına eğitmenlerin karsisinda protez tırnak yapıyor, oje sürüyor.

Bu durumda siz olsanız kabul eder miydiniz modellik yapmayı, protez tırnak yapacak ve oje sürecek sevgiliniz size. Buna izin verir miydiniz?

Model bulma teklifi yapmayacaksınız direkt ben model olurum diyeceksiniz.
0
rock n roll
(03.06.25)
önceliğim sevgilim olacağı için bu durumda seve seve gocunmadan yapardım, eğlenceli de olurdu :v
0
lüzumsuz adam
(03.06.25)
bastan soyleyeyim ben asla yapmam. yapana da karismam; ama instagram postundan hareketle direkt ben model olurum cikarimi yapmaniz bence saglikli degil. belki arkaplanda kiz duruma cok uzulmustur, asiri baski yapmistir, baska bisey teklif etmistir vs..o yuzden kabul etmistir.
0
buenosdias
(03.06.25)
Evet ne olacak. Kalici bir sey degil ya
0
mirafiori
(03.06.25)
Sınav için düşünmeden yapardım
0
jülsezar
(03.06.25)
Tabii ki. İkiletmeden.
0
gabe h coud
(03.06.25)
protez tırnak/nail art eğitimi alan bir kadınla birlikte olmayacağım için sorunun içine pek giremedim ama sınav bittikten sonra hemen çıkan bir şeyse (toplum içine öyle karışmak gerekmiyorsa) yapılır yani.
0
bobinhoo
(03.06.25)
buradaki olay destek olmak. sevgilim, çocuğum ya da kardeşim olur hiç farketmez. gerekirse etek bile giyerim.
0
lazpalle
(03.06.25)
Yok, erkek adamı bozar.
0
Shepard
(03.06.25)
yapmam diyenleri hayretle okudum, saygi duyuyorum. ikiletmeden+1
0
gule gule
(03.06.25)
lafı bile olmaz, direkt kabul ederim.
0
sealth
(03.06.25)
İş bitince sökülebilen bir şeyse, insan içine pembe kalpli tırnaklarla çıkıp günlerce öyle gezmem gerekmeyecekse hiç problem değil, ikiletmem bile.
0
kibritsuyu
(03.06.25)
Seve seve tabii ki.
0
thracia
(03.06.25)
kabul etmem o esnada iyilik yapmış olursun ama ilerisi için ağırlığın sorgulanır hale gelir.
0
archmeister8
(03.06.25)
@archmeister8

Ne gibi bir ağırlık sorgulanması?
0
🌸rock n roll
(03.06.25)
Ederim cok da eğlenirim, tirnak boyatmayla erkekliği bozulanlara da gülerim.
0
mirty
(03.06.25)
@buenosdias

Sonuçta kabul etmesi önemli.
0
🌸rock n roll
(03.06.25)
@kibritsuyu

Gezsen nolur :))
0
🌸rock n roll
(03.06.25)
Cevaplari okuyunca

m.youtube.com

- Asla ve kata olmaz. Olmasi teklif dahi edilemez.
0
WithWorth
(03.06.25)
veririm ya n'olacak alt tarafı tırnağımı boyayacak kız. onun işi görülsün. güler geçerim, sevgilime spesifik bir etkinlik/amaç doğrultusunda tırnak boyattım diye erkekliğime zeval gelmez. geliyorsa da necip türk milleti affetsin yani sevgilim için bu kadarını yaparım şahsen.

soruyu görünce aklıma lisede yaşadığım bir olay geldi. sınıftan kız arkadaşlarım kirpiklerimi çok beğeniyorlardı. normalde öyle kızlarla çok samimi olabilen, rahat bir adam değilim. ona rağmen resmen yalvarmışlardı mark lütfen bize izin ver bi rimel geçelim, merak etme hemen çıkarırız (yalan), nasıl görünecek merak ediyoruz vs... ikna etmeleri uzun sürmedi tabii, o yaşta hayatımda hiç bu kadar övgü ve ilgiye mazhar olmamışım, tamam lan dedim sürün hadi, diyorum "zaten kirpiklerim uzunmuş, rimel çok değiştirmez, kızlar da boşuna gaza geldikleriyle kalır"...

ulan sonra bi sürdüler aboooov. korkunç bi görüntü. gören gülme krizine giriyor. hayır bi de vücudun yüzde 99.9'u "düz erkek" iken kirpiklerin öyle olması ekstra korkutucu. hani etek giymiş, makyaj yapmış, genel olarak feminen bi tarza sokulmuş olsam o kadar kötü hissetmezdim. en azından şaşkınlık ve komiklik faktörü "karı gibi olmuş" ile sınırlı kalırdı. düşünsene tamamı hormondan ve abazanlıktan oluşan bi LİSELİ ama kirpikler rimel şov.

ha ama sonuçta bak bu bile komik bir anı olarak kaldı, kimse de ertesi gün gelip "birader sen karıymışsın???" demedi. benim içün bu tip şeyler çok mesele değil ama çekinen hemcinslerimi de anlayabiliyorum açıkçası, çünkü her adam aynı olmadığı gibi her kadın veya bu eylemin her "alıcısı" da aynı olmayabiliyor. sen bu yola girersin mesela kadın ellerini ojeli görünce senden soğur trip yapar filan, memlekette manyaktan bol ne var, belli olmaz.
0
mark greg sputnik
(03.06.25)
hiç sevmem tırnakla ilgili şeyleri.
ama böyle bir durumda modeli olurdum. normalde her şeye söylenirim ama bu konuda gocunmam da.
0
biseysorcaktim
(03.06.25)
Ben bu kadar kabul eden olacağını düşünmemiştim açıkçası, şaşırdım. Artık, geleceğe daha umutla bakıyorum :))
0
🌸rock n roll
(03.06.25)
Eski kafalı, Karadenizli (ve öyle abuk subuk tırnaklardan tiksinen) bir erkek olarak cevaplıyorum;

Direkt ben demek aklıma bile gelmez çünkü kadın olması gerektiğini tahmin ederim. Kimseyi bulamadığını/bulamayacağını söylerse üzerine düşünmem, mırın kırın etmem, ikiletmem. Bir süreliğine kalacak bir şey ise bile, bir süre eldivenle gezer yine de gereğini elbette yaparım. Böyle bir sorunun sorulmasını bile çocukça Buluyorum.

İhtiyaç halinde “hayır zinhar” diyecek olan, kendini errrrkek diye pazarlamaya çalışan, eksik, ezik bir tiptir. Açık konuşalım; adam değildir. Bu kadar net.

Sevgilinin nazlanmak için “ışkım sana oje süriiiim miiiiieeee??” Diye sormasıyla bu anlatılan farklı şeylerdir.
0
lazor
(03.06.25)
İlişkinin arkaplanina bağlı.
Bunu sürekli espri malzemesi yapmaya meyilli biriydiyse, hayır derim. Yok değilse, elbette derim.
0
encokbenisevinnolur
(03.06.25)
ben evet derdim.

İlişki seviyesi önemsiz. Anı kalırdı. Ha değer mi sorusunun yanıtı yakınlığıma bağlı.

kimse gelmezse ben model olurum, çağırabilirsin swh. Tek şartım bitince herşeyi eski haline düzeltelim swh. Tribüncü adamım .d
0
baldan kaymak
(03.06.25)
Sadece protez tırnakla mı kalacak yani? Cık cık cık.
(bkz: swh)
0
rakicandir
(04.06.25)
yaparim abi ben, protez sonucta sok tak.
kendi tirnaklarimi kerpetenle cekmedigi surece sikinti yok.
biz nelere katlandik yaw ohooo bir kulagimizin arkasi kaldi
0
cooperr
(04.06.25)
(10)

sakarya kalkış, marmaris varış rotası

yazar yazmaz yazan yazar
1. güzergah: sakarya - osmangazi köprüsü - bursa - balıkesi - izmir -marmaris (7.5 saat, 751 km) bu yoldan gitmenin bedeli yaklaşık 2000 lira.2. güzergah: sakarya - bilecik - kütahya - denizli - marmaris (7 sa. 51dk. 632 km) ücreti tam bilmiyorum ama devlet yolu olduğu için kaydedeğer bir ücret çıkm
1. güzergah: sakarya - osmangazi köprüsü - bursa - balıkesi - izmir -marmaris (7.5 saat, 751 km) bu yoldan gitmenin bedeli yaklaşık 2000 lira.

2. güzergah: sakarya - bilecik - kütahya - denizli - marmaris (7 sa. 51dk. 632 km) ücreti tam bilmiyorum ama devlet yolu olduğu için kaydedeğer bir ücret çıkmaz. bu yol ücretsiz diyebiliriz.

2. güzergahı kullanan var mı özellikle? nasıl bir yol bu rota? yolları falan bozuk mudur mesela veya virajlı? yani bu güzergah hem yol ücreti hem de yakıt ücreti olarak inanılmaz avantajlı görünüyor.

siz olsanız hangisini tercih edersiniz?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.06.25)
Ben 2. guzergahi tercih ederdim. Yolun tamami oyle midir bilmiyorum ama muhtemelen cogu bolunmus duzgun yoldur.
0
mbond
(02.06.25)
1. guzergah nasil 2k oluyor kopru tek basina 1k zaten?
bilecik kutahya yolu guzel bir sikinti yok sonrasini bilmiyorum but ben 2
0
ala09
(02.06.25)
@ala09, köprü 795 lira. yol ücreti hesaplama sitesi 1965 lira çıkardı toplam ücreti.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(02.06.25)
2de denizli marmaris arası dağlı bir rota var. Onun dışında tercih edilebilir normal bir yol. O dağlı rota da bölünmüş yol
0
sanal hayvan
(02.06.25)
denizli muğla arası virajlı bir yol ama gidilir. izmir muğla yolu daha rahat aydına kadar otoban var. aydın muğla merkez arası da rahat.
0
mikahakkinen
(02.06.25)
2. güzergah daha az km ama hem daha eski yol olduğu için arabanı yıpratırsın hem kamyon, otobüs, minibüs trafiğiyle daha geç biter hem de tuzak radarlarla %100 hız cezası yersin. 1. güzergahta yolun çoğu 3 şeritli ve rahat otoban yakıt tüketimini istediğin gibi ayarlayıp daha bile az yakarsın.
0
iwasbornonamountainside
(02.06.25)
ikinci rotanın bir kısmını kullandım 6-7 ay önce.
yolda sorun yok. bölünmüş yol, iki şerit gidiş, iki şerit geliş.
çoğunlukla d650'den gideceksiniz.

denizliden sonrası virajlı.
ama sorunlu bir yol değildi hatırladığım kadarıyla.

ben 2bin lira fazla vermezdim sanırım.
bir de paralı yoldan gidince hızınız 150+ ortalama olacak, yakıt ortalaması farazi 6lt/100km'den 9lt/100km'ye çıkacak.

yol ücretlerini radyo trafik yolda uygulaması ile hesaplayabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(02.06.25)
alternatif güzergahla köprüyü by-pass edebilirsiniz. sakarya - iznik - orhangazi - izmir otoyolu - marmaris
0
obscure
(02.06.25)
Denizli rotasında sanırım bir kere gitmiştim ve agustos sıcagında asfalt erimiş ve yolda giderken resmen su içinde gider gibi ses geliyordu. Yanlış yeri de hatırlıyor olabilirim.

Tatil için gidiyorsanız 1. güzergahtan gidip tatil bütçesine eklenebilir.
0
liberal
(02.06.25)
her sene giderim. 2. güzergah anlamsız. osmangazi köprüsüne girmenize gerek yok. izmir otobanına yalova altınova tarafından bağlanmanız ve bursa görükle çıkışından çıkmanız yeterli. oraya kadar normal kartepe izmit değirmendere karamürsel tarafından gidebilirsiniz. ben bir de susurluk tarafını atlamayı seviyorum ama bazen orada mola veriyoruz. susurluktan sonra ücretsiz yollar müko.
0
bisorumvargaliba
(03.06.25)
(3)

oda ses yalıtımı

tempor
odamda ses yalıtımı yapmak istiyorum. müzik yapacağm ve sesin dışarı çıkmasını istemiyorum. aynı zamanda üst komşumun da gürültüsünü engellemek istiyorum yani dışarıdaki sesi de engellemek istiyorum.bana teknik destek verecek bir şirket/site öneriniz ya da bir yorumunuz var mıdır?
odamda ses yalıtımı yapmak istiyorum. müzik yapacağm ve sesin dışarı çıkmasını istemiyorum. aynı zamanda üst komşumun da gürültüsünü engellemek istiyorum yani dışarıdaki sesi de engellemek istiyorum.

bana teknik destek verecek bir şirket/site öneriniz ya da bir yorumunuz var mıdır?
0
tempor
(02.06.25)
Prova, kayıt stüdyolarına gittiyseniz farketmişsinizdir.
Müzik yapınca hele de davul varsa çok fazla malzeme ve emekle yapılmış ses izolasyonlu odalardan bile ses dışarıdan, etrafındaki odalardan hatta diğer katlardan duyulur.
Davul olmasa da bu böyle, yanlış anlatmış olmayayım.

O yüzden ses izolasyonu yaptırmanın normal bir konutta istediğiniz sonucu vereceğini hiç sanmıyorum.

Belki de yanılıyorumdur ama binlerce lira harcamadan önce istediğiniz şekilde izole edilebilmiş bir tanecik oda görün.
0
michael_knight
(02.06.25)
Odanın içine, duvarın dış yüzeyine yaptığınız ses yalıtımı sizin sesinizin gitmesini bir noktaya kadar engeller ama dışarıdan gelen sese karşı çok iyi olmadığı söyleniyordu. Bina inşa edilirken uygulanmalıymış böyle şeyler. 4-5cm kalınlığında sünger gibi bir malzeme ile duvarı kaplayarak yalıtım sağlıyorlar. Bunları Koçtaş’ta ya da Amazon, Hepsiburada gibi yerlerde bulabilirsiniz. Yalıtım yapan firmalar da var. Bu konuda tecrübem olmadığı için referans veremiyorum epey var. armutta da bulabilirsiniz.

Nasıl bir müzik aleti çalacaksınız bilmiyorum ama akustik kabinler var. Genelde evden çalışan ve sessizlik gerektiren işlerle uğraşan insanlar tercih ediyor. Zoombox da deniyor. 3-4 m2lik versiyonları gitar ya da benzeri müzik aletleri için iyi olabilir.

Tüm odayı yalıtımla kaplamaktan daha ucuz ve etkili bir seçenek olabilir ama asansör gibi cam bir odada hapis olmak dezavantajı.
0
biseysorcaktim
(02.06.25)
Yani ne yapacağınızı yazmamışsınız.

Mesela davul çalmak, amfiyle bas çalmak için apartmanda yapabileceğiniz en iyi çözüm -tartismasiz- oda içinde oda. Bunun da akustik hesaplamaları var çok ince, mesela dikdörtgen bir odanın içinde yapacağınız odanın köşeleri ana odanin köşelerine denk gelmeyecek, kenarları duvarlara paralel olmayacak (ozetle içeri inşa ettiğiniz ikinci oda birinci odaya yamuk konumda olacak) vs.

sadece vokal kaydedecekseniz vocal booth lar var. Telefon kulubesi gibi. Bu tarz odalar içinde saksafon, yan flüt vs enstrümanlar da kaydedebilirsiniz.

Elektro gitarı amfiyle çalıp kaydedecekseniz amfi için yapılan özel kutular var. İsolation cabin - cabinet diye geçiyor. Amfiyi bunun içine koyuyorsunuz disari minumum gürültü.

Yalıtım işinin mantığı az çok anlattığım gibi aslında.

Duvarları istediğin kadar malzeme ile kapla yukarıda anlattığım sonuçlara ulasamazsin ne yazık ki. Bir sürü de masraf edersin, ettiginle kalırsın.

Çok fazla insan bu işlere giriyor bir sürü de masraf ediyorlar ve sonucunda da hiçbiri memnun kalmıyor.

Anlattiklarimi arastirmanizi öneririm, kolay gelsin.
0
makbur
(02.06.25)
(17)

İstanbul için sizce bu maaş yeterli mi?

archmeister8
86k alıyorum sektör inşaat mimarlık. ev araba var. bu para sizce rahat yaşatır mı yoksa rahat yaşadığım sanrısı mı veriyor. ikilemdeyim. yoksa ticaret yapıp daha rahat bir hayat mümkün mü. mimarlık ofisi açıp yavaş yavaş projeleri kendim uygulayabilcek seviyelere gelmek gibi bir plan var aklımda.ist
86k alıyorum sektör inşaat mimarlık. ev araba var. bu para sizce rahat yaşatır mı yoksa rahat yaşadığım sanrısı mı veriyor. ikilemdeyim. yoksa ticaret yapıp daha rahat bir hayat mümkün mü. mimarlık ofisi açıp yavaş yavaş projeleri kendim uygulayabilcek seviyelere gelmek gibi bir plan var aklımda.

istediğim konsere restoranta v.s gidebiliyorum. zara-mavi gibi markalar seviyesinde kıyafetimi alıyorum. ama daha zengin olsaydım nasıl bi yöne evrilirdi olay. aslında bunu merak ediyorum.
0
archmeister8
(30.05.25)
kirana bağlı yeter. ama şöyle bir gerçek var ne kadar kazanırsan ona göre harcarsın. kiran 30 bine kadarsa yaşanır gayet. ama ev varmış zaten sorun yok.
daha zengin olsa daha çok tatile çıkarsın daha pahalı giyinirsin daha pahalı yemekler yersin daha çok dışardan yersin vs gibi değişiklikler olur. daha pahalı eve çıkarsın ya da ev alırsın vs. araban değişir.
0
jelly bear
(30.05.25)
neyi soruyorsun hocam tam olarak? 86k maaş, evin araban varmış istediğin her şeyi yaptığını söylüyorsun. senin hayatın hakkında zerre fikri olmayan 8-10 kişiden onay mı almak istiyorsun "evet yeter" diye anlamadım.
0
bay b
(30.05.25)
kira gideri olmadan 90bin lira gelir tek kişi için çok iyi.
mutfak masrafı 10-15bin tutar aylık. fazla bile bu. iki-üç kişi yaşayanların bile daha az ama fazla fazla yazdık. faturalar 5bin olsun. internet, telefon, doğalgaz, elektrik, su tümü bu kadar yapmaz ama öyle yazalım.
zaruri şeyler dışında geriye 65bin kalıyor.

yetmezse sorun var.

mavi çok saçma bir marka ama.
oradan giyinenlere para yetmez.
pahalı olduğundan değil, kalitesiz ve pahalı.
0
biseysorcaktim
(30.05.25)
@bayb onay değil "zerre fikir" olsun diye hayatımda bazı şeyleri belirtip daha fazla gelir düzeyinde hayatımda neler değişir diye sormuşum. gayet açık soru. benden gelir düzeyi daha yüksek insanlar fikir verir diye yazdım.
0
🌸archmeister8
(30.05.25)
İstanbul size daha fazlasını vaadediyorsa başlangıçta yeter. Hep bu bantta kalacaksanız düzen değiştirmeye değmez. Benzer gelirle tek başıma rahat yaşıyorum ama birikim yapamıyorum. Birikim yapma derdiniz varsa kenara çok bir şey atamazsınız. Gelen gidiyor.
0
ruhen hastayim ben
(30.05.25)
Bekar mısınız ? Evli misiniz çocuk var mı ? Varsa kaç tane ? Okul derdiniz var mı ? Bunlar olmadan bu soru cevaplanamaz. Eğer bekarsanız tek başınıza kira derdi olmadan yaşıyorsanız bu para yeter diyebilirim. Ama evliyseniz çocuk falan varsa kira derdi de olmasa bile o seviye aylık gelirler öldürmez ama süründürür diyebilirim.
0
messor
(30.05.25)
çocuğunuz olduğunda işin rengi değişecek.
0
iwillsee
(30.05.25)
asgari ucretle calisan asgari ucretli biri gibi yasar.
86k geliri olan 86k geliri olan biri gibi yasar.
900k geliri olan biri 900k geliri olan biri gibi yasar.
0
buenosdias
(30.05.25)
mümkünse maaş devam ederken kendi portföyünü oluşturup sonra kendi işini kurmak daha sağlıklı olur.

86k yeter mi? bana yetmez, sana yeter, öteki bu paraya adam vurur.
0
scudman1
(30.05.25)
86k yetmez, 30k kira versen kalan 56. Faturalar 5k, benzin 5k, yeme-içme hadi 10k ve kalan 26k. Başka da masrafların vardır geriye sıfır kalıyor. Birikim de olmaz.

Ticaret yapayım dersen o iş kolay değil. Yabancıların bir lafı çok uygun kendi işini kurmaya, war of attirition. Kendine karşı bir savaş. Ne kadar dayanabilirsin? 7/24 ulaşılabilir olmalısın, her işi yapabilmelisin(müşteri hizmetleri, acil durumlar, işin arkasında durmak, ticari zarar yazmak, müşteri bulmak, kayıt tutmak, teklif vermek vb.). 50 kalemi tek başına sırtlayacaksın. Personel derdini anlamaz, ekstra katkı sağlamaz sadece gösterdiğini yapar ve bu senin personele de sürekli bir şeyler katman demek olacak. Personel, personellere dönüştüğünde başlarına adam koyacaksın, senin gibi vizyonu ve çalışma stili olmalı ama 7/24 çalışmayacak tabii o yüzden hep bir yerden patlayacaksın ve ulan bu kadar maaş veriyorum yine de işlerde aksilik oluyor diyeceksin. Uzunca bir süre lan ben dükkan sahibine, araba kiralayan firmaya, personele, malı aldığım adama çalışıyorum ve personel benden çok kazanıyor alla alla diyeceksin. En önemlisi kenarda paran olması, hep gidecek paracıklar ve herkes her gün para isteyecek.

Aşağı yukarı özetledim.
0
Shepard
(30.05.25)
Ev varsa ve tekseniz ortalama bir hayat yaşarsınız, süründürmez, güldürmez.
0
kimlanbu
(30.05.25)
valla bana çok açık gelmedi kusura bakma.
ama bana sorarsan yeterlilik sana yetip yetmediğiyle alakalı. biraz da doğamız gereği gelir artınca bitimiz kanlanıyor. biraz fazla kazansan zara değil de bir üst pahalı hoşuna giden markaya gidersin, konsere bir ön kategoriden alırsın vs. tatilde daha iyi oteli seçer, otobüsle gittiğin yere araba kiralayıp gidersin vs.

ev araba varsa ve bekarsan gayet yeterli bence yaşama sanrısı verecek bir ücret değil. benim gibi tamahkarsan ideal. ama istanbul diyince kapıyı 200k'dan açan insanlar var hayattan beklentileri istekleri nedir bilemem tabi onların.
0
bay b
(30.05.25)
Benim evim olmadığı ve kira verdiğim halde bana yetiyor İstanbul için. Beklentilerinizle alakalı biraz
0
wanna see your eyes
(30.05.25)
bol mimar barindiran bir aileden geliyorum.
mimarlik, hele turkiye gibi ucuncu dunya ulkelerinde, pek para kazandiran bir meslek degil malesef. istisnalar var her sektorde oldugu gibi ama cok az.
müteahhitlik yapman lazim ya da ticaret, yoksa sadece mimar olarak gelirin vasat olur ki 86k vasat bir rakam zaten istanbul icin.
suruyle mimar taniyorum, butik isleten de var aralarinda restaurant acan da, sarap ureten de. sadece mimarlik ile cok zor kardesim, malesef. yurtdisinda bile mimar maaslari vasat.
0
cooperr
(30.05.25)
Bir insanin evi kirada degilse sokakta su satarak bile gecinirsin hocam yeter ki ev kira olmasin o acayip kan emiyor
0
Zetnikov
(31.05.25)
ev araba var 90k maaş geçinebilir miyim he?

şaka galiba.

milletle dalga geçilen bir başlık sanırım.
0
koela
(31.05.25)
4000 USD ye yakın bir alım gücü durumundasın. Istanbul için eh denilebilecek bir durum. iş-yaşam dengen iyiyse bence şikayet etmeye gerek yok
0
runaway
(31.05.25)
(2)

mac OS de bir html kodu nasıl kaydediliyor?

plastic_angel
textedit'e yapıştırıyorum raw kodu ama html olarak göstermiyor raw olarak gösteriyor.texteditin ayarlarından değiştirdim birşeyler ama düzelmedi. abi neden bu kadar zor ya bu mac
textedit'e yapıştırıyorum raw kodu ama html olarak göstermiyor raw olarak gösteriyor.
texteditin ayarlarından değiştirdim birşeyler ama düzelmedi. abi neden bu kadar zor ya bu mac
0
plastic_angel
(30.05.25)
Renklendirmeler, hizalamalar anlaminda mi soyluyorsunuz? Oyleyse Text Edit'te o ozellikler yoktur. Bu is icin bir text editor indirmeniz lazim. Visual Studio Code olabilir, Textmate diye basit tarzda bir uygulama vardi ama hala var mi bilmiyorum. Ozetle aramaniz gereken sey "Text Editor" html diye de belirtilebilir.
0
mbond
(30.05.25)
sanım soru code editor kısmıyla ilgili değil de, onu kaydetmekle ilgili.
ben de tecrübe ettim. dosya menüsü üzerinden save deyip dosya tipi olarak html seçtiğim halde onu bir tarayıcıda açtığımda düz metin çalıştı.

içerik bildiğin düz html.
aynı içeriği sublime'e yapıştırıp yine html olarak kaydedince tarayıcıda düzgün açıldı.

çözümü söylüyorum.
text edit'te Shift + Command + T tuşlarına bas ve editör modunu değiştir.
sonra command + s ile kaydederken, aşağıda default olarak gelen "txt" uzantısını deaktif et, dosya isminin sonuna da .html ekleyerek kaydet.
0
biseysorcaktim
(30.05.25)
(4)

Macbook üzerinden iptv izlemek

Cenk Daniels
Selamlar, macbook üzerinden iptv izlemek istiyorum ama app store üzerinde ücretsiz iptv yazılımı bulamadım. fikri olan var mıdır nasıl izleyebilirim?teşekkürler
Selamlar, macbook üzerinden iptv izlemek istiyorum ama app store üzerinde ücretsiz iptv yazılımı bulamadım. fikri olan var mıdır nasıl izleyebilirim?
teşekkürler
0
Cenk Daniels
(30.05.25)
vlc playerdan izliyorum ben
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(30.05.25)
bluestacks'le sanal android kur. sonra oradan app indir.
0
sanal hayvan
(30.05.25)
iptv için m3u adresi gerekmiyor mu? var mı elinizde liste?
IINA ya da vlc çok güzel açıyor bu url'leri.
burada ücretsiz binlerce kanal var, ama ulusal kanallar. ücretli ya da kaçak yayınlar değil
iptv-org.github.io
bu linki istediğiniz app'te kullanabilirsiniz.

vlc ya da iina dışında bir şey isterseniz:
github.com
0
biseysorcaktim
(30.05.25)
M3u adresi varsa elinde. En kullanışlı olan prime İptv.
0
jackyr
(30.05.25)
(3)

Epubdan kindle transfer

oscar
Epubdaki pdf halinde olan kitabimi calibre den nasil cevirip kindle a nasil atarim
Epubdaki pdf halinde olan kitabimi calibre den nasil cevirip kindle a nasil atarim
0
oscar
(29.05.25)
epub da pdf de dosya formatı. ya epub’tır ya pdf. epub’ı da pdf’i de doğrudan mail ile kindle’a gönderebilirsiniz. çevirmenize gerek yok.
0
gnosis
(29.05.25)
yukarıdaki arkadaş da söylemiş, bir şey yapmadan direkt kindle'a atabilirsiniz.

ama farklı formatlara çevirmek istiyorsanız google'a convert ... to ... yazdığınızda bir sürü beleş çeviri sitesi çıkıyor.
0
lamentoftheperishingroses
(29.05.25)
kindle'lar epun desteklemiyor (en azından eski sürümleri öyle, yenilerini bilmiyorum) bu durumda mobi'ye çevirmeniz gerek.
calibre üzerinden doğrudan cihaza aktar dediğinizde mobi'ye çevirip öyle atar.
ya da online epub to mobi çeviricileri kullanabilirsiniz.

epub'daki pdf halindeki dosya ne demek anlamadım.
ya epub'dır ya da pdf'tir.
pdf'se zaten doğrudan açılır.
0
biseysorcaktim
(29.05.25)
(15)

2 Euro'ya ekmek

kizil karga
Bu paylaşım evet klasik yandaş gurbetçi aptallığı ona bir şey demiyorum ama ekmek için 2 Euro pahalı değil mi, bana sanki ekmek 2 Euro etmez gibi geliyor ne diyorsunuz?https://x.com/populicc/status/1926740052559937705?s=46&t=vDcUzHG6zvvcP0E_PkymRA
Bu paylaşım evet klasik yandaş gurbetçi aptallığı ona bir şey demiyorum ama ekmek için 2 Euro pahalı değil mi, bana sanki ekmek 2 Euro etmez gibi geliyor ne diyorsunuz?

x.com
0
kizil karga
(26.05.25)
Abi bunun aynısını almaya burada çalış en az 50 60 lire. Beyaz buğdaylı eppek için 50 veriyorum. Susamlısını istesem 60 70. Bunun ne ekmeği olduğunu yazarsan öğrenir yazarız Türkiye fiyatını.
0
Shepard
(26.05.25)
Yok hayır Türkiye fiyatı için sormuyorum, Hollanda'da 2 Euro'ymuş bu ekmek, Hollanda için de pahalı değil mi 2 Euro olması?
0
🌸kizil karga
(26.05.25)
Bunu Hollanda'lılara sorsana delikanlı! Şaka, ben köyden yeni geldim oraların fiyatını bilmemek.
0
Shepard
(26.05.25)
Ahraz bir de yazmış "Türkiye'de kimse ekmeğe elli lira vermez." Uno'nun "premium" ekmeği 50 TL. 50 TL'den büyük iki kağıt para var. 100, 200.
Türkiye'de makarna yanında ekmek yeniyor. Ki makarnadan başka bir şey büyük bir kesim tarafından zor yeniyor.
Fransa ve Norveç arasında kırmızı şarap fiyatlarını karşılaştırırsanız Norveç'ten Fransa'ya iltica olmalı
0
sparkle kiddle
(26.05.25)
Bu websitesine göre 35 gr porsiyonu ve 22 porsiyon var.
Kısacası 770 gr.
www.ah.nl

Hemen migros uno ekmek bakıyoruz;
www.migros.com.tr

400 gr 50 lira. 770 gr 96 lira eder.

Kısacası manipülasyon yapmaya çalışan klasik gurbetçi cahili.
Buna ek olarak bugün şehir merkezindeki ufak marketten bir şeyi 3€ alirsin, büyük marketten 2€ya. Her yerin fiyatı aynı olmuyor (en azından Fransa'da, Hollanda'da da farklı olmaz heralde).

2€ pahalı değil yani. Türkiye'de de benzer fiyatlar var işte.
0
logisticsmanager
(26.05.25)
Para zahiri bir şey. Ülke yönetiminin güvenilirliğine göre zaman içinde değer kazanabilir ya da kaybedebilir. Ayrıca adam Euronun sonundan bir sıfır attım der, ertesi günü ekmek 0,2 Euro olur. Yani paranın o anki değerinin bir anlamlılığı yoktur.

Anlamlı olan o bir ekmeği alacak adamın o ekmek parasını ne kadar çalışarak ödeyebildiğidir. Ona bakılır.

Ayrıca herşey her ülkede veya her şehirde aynı değerle nitelendirilmez. Örneğin mayoyu sahil şehrinde işportada üç kuruşa alırsın, Karşın bir ilçesinde lüks mağazada pahalıdır.
Örneğin Amerikalı çin lokantasına parası yoksa gider, İstanbulda çok para gerekir.

Ekmeğin bizimkilere ifade ettiği şey ile Alamana ifadesi farklıdır.

Bizde herşeye kafana göre zam yaparsın da ekmeğe zamma hükümet karar verir falan.
0
Mirket
(26.05.25)
o ekmek ağırşığına göre pahalı değil. albert heijn'da esas pahalı olanlar l&p olan ekmekler ama onlarında tadı çok güzel
0
biergarten
(26.05.25)
ekmek fiyatlari asiri degisebilen bir sey. ben bu tip ekmekleri almiyorum hic. genelde cavdar ya da kavuzlu bugdaydan eksi mayali ya da karisik undan eksi mayali ekmek aliyorum. 1.5 euroya 1 kilo ekmek de alabiliyorum, 5 euroya 1 kilo da. 2 euro baya normal bir fiyat. ama bu ekmege ben 2 euro verecegime sunu alirim:
tinyurl.com
hem daha ucuz hem daha lezzetli hem de daha doyurucu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.05.25)
paketli ekmekler türkiyede de pahalı. unolar 50 lira hatta untad 65 lira.
0
my fault
(26.05.25)
Fotoyu çeken "sinsi" neden tamamını çekmesi acaba?

Extra lang (ekstra uzun) diyor.

Istanbul'da çük kadar tam buğday ekmegi, çavdar ekmegi 45 tl.

Klasik bildiğimiz beyaz ekmek zaten gerçek ekmek değil ki. Sağlıksız saçma sapan bir şey. İnsanlara reva görülen bu mudur yani?
0
makbur
(27.05.25)
Fotoyu çeken kişinin yapmaya çalıştığı algıyı kenara koyuyorum.

Ekmek tam tahıllı ve A besin değerine sahip. 1€’luk ekmeğe göre daha orta segment kalıyor. 4€’ya da proteinli ıvır zıvırlı ekmekler var. Onlar üst segment.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.25)
keşke o ekmeğin içindeki zengin besin ve içeriği türkiye'de 2 euroya alabilsek.
klasik gurbetçi sinsiliği. kesinlikle avrupa tr'den ucuz. en azından yediğinin bir kalitesi var.
0
adivar
(27.05.25)
Onların Migros’uyla bizim Migrosu karşılaştıralım
www.ah.nl

0,99a bizdeki uno denge ekmeğinin karşılığı satılıyor.
2.5 Euro’ya da var. Ama yine migrosta reyonda 100liraya ekmek alabiliyoruz.

O yüzden 0,99luğu baz alalım. 770grammış paket etmek. Kilo fiyatı düz 1.2 Euro.
(Beğenmezseniz 2.5euroluk ekmeği kıyaslayalım. Onun da kilo fiyatı 3.2 falan civarı. 145 lira falan olsa gerek. )

Uno denge ise kilo fiyatı 120 civarı. 1.2euroluk ürün karşılığı bu.

asgari ücret karşılaştırması yaparsak durum daha acı. sanırım 2300euro civarında orada net.

2300/1.2 = 1900 küsür,
23000 / 120 = 190 küsür, 200 diyelim

hadi yanlış hesapladım, yukarı yuvarladım diyelim. 8 kat değil 6 kat fark olsun.
hadi ucuz değil 2.5euroluk ekmeği hesaplayalım (kg^su 3.2euro) fark 3 kat olsun.


türkiye'de insanların çoğu asgari almıyor ki, öyle gösteriliyor desek bile, aynısı hollanda için de geçerli.
ayrıca bizde asgarinin bi tık üstü diye bir şey var. asgari 1600'ken bana 1610 civarı maaş veriyorlardı -asgari verdik dememek için- ciddi kesim 30bin lira bandında kazanıyor.

velhasıl, kıyaslama bir yana.
sizin sorduğunuz soruya cevap olarak 1euro'ya da bulunuyor 2euro'ya da. ebat olarak bizdekinin neredeyse iki katı ve premium kalite.

hem ürünleri bizden ucuz ve kaliteli hem de daha fazla alabiliyorlar.
O fotoyu çeken ya kötü niyetli ya da aşırı cahil ki bu da kötü niyettir.
0
biseysorcaktim
(27.05.25)
Hollanda'da yaygin satilan siradan ekmek, pek iyi bir ekmek degil. Standart piyasa mali, bildigin dandik yani aslinda. Bu fiyatlar genelde kendi firinlarinda gunluk yapilanlar icin gecerli. Baska bir markette de 2,80 euro aynisi. Bunun disaridan geleni de var, raf omru daha uzun sanirim, bildigin ayni ekmek 1 euroya da oluyor. Firinlardaki kalitesi yuksek olan ekmekler ise 3-5 euro arasinda degisiyor.

Paylasimi yapan sayfayi biliyorum. Yari ciddi yari geyik paylasimlar yapiyor. Bu arada zaten sosyal medyadaki alginin aksine Hollanda ve benzeri ulkelerde market masraflari daha yuksek. Su boyutta ekmek icin 2 euro pahali sayilacak bir fiyat degil.
0
mbond
(27.05.25)
Paris’te la maison d’isabelle gibi ödüllü bir fırında uzun baget ekmeği €1.30 idi bir ay önce. ondan daha ufak baget ekmeğinin migros’taki fiyatı:

www.migros.com.tr

alım gücü, ekmeğin kalitesi gibi detaylar da işin içine girince algıdan başka bir şey değil.
0
phoarbix
(27.05.25)
(7)

Oteldeki odanıza yerleştikten sonra neler yaparsınız?

winston insani
Merhabalar,Otellerde odamıza yerleştikten sonra "yapsanız iyi olur" dediğiniz şeyler var mı acaba?Bavullarımızı taşıyan arkadaşa harçlık verip, odaya yerleştikten sonra bize müsait olursa oteli ve çevresini gezdirmesini istesek ayıp olur mu acaba? Ne dersiniz?Veya başka neler yapsak iyi olur?
Merhabalar,

Otellerde odamıza yerleştikten sonra "yapsanız iyi olur" dediğiniz şeyler var mı acaba?

Bavullarımızı taşıyan arkadaşa harçlık verip, odaya yerleştikten sonra bize müsait olursa oteli ve çevresini gezdirmesini istesek ayıp olur mu acaba? Ne dersiniz?

Veya başka neler yapsak iyi olur?
0
winston insani
(26.05.25)
Gizli kamera kontrolü. Böcek, sinek, odada rutubet var mı ? Düzgün şekilde temizlenmiş mı? Klima çalışıyor mu? Bunlar aklıma gelenler
0
pembediken
(26.05.25)
Direkt wc banyoya bakiyorum ben ya. Benim icin en onemli yer, temizlik acisindan. Sonra da yatak rahat mi, onun kontrolu... bir de isiklandirmasi.
Bence vaktiniz varsa kendiniz kesfedin yoksa yardim istemek daha iyi olabilir.
0
sey mi dostum
(26.05.25)
eski bir turizmci olarak şunu söyliyim: bir otele girdiğinizde bahşişi bol tutun. alacağınız hizmet bambaşka olur. odanıza ikramlar gelir, gecenin bir vakti bir şeye ihtiyacınız olur ayak sürümeden gider getirirler. bellboylar yırtık tiplerdir, işinizi hallederler.
odanız daha sık temizlenir. vs vs.

turizm bakanlığına bağlı otellerde kamera falan olmaz bu arada. şehir efsanesi o.

günlük pansiyonlarda, airbilmemne evleri gibi yerlerde var o risk.
0
yurtsuz john
(26.05.25)
@yurtsuz john yanılmak. Otellerde kamera olur ne bakanlığı olduğu farketmez çünkü insan her yerde insan. Aaa bakanlığa bağlı rüşvet, yolsuzluk, liyakatsızlık olmak demekle eş. Ben de eski turizmciyim. İstediğin kadar bahşiş ver anana en ufak şeyde arkandan söverler. Bir şeye ihtiyacın olursa ve bahşiş verdiysen o arkadaşın bir vardiya orada olduğunu unutma. 2 vardiya daha bahşişe hazır ol yurtsuz john hesabına göre.

Odanız daha sık temizlenmez. Günde birse bir. İki günde birse yine öyle yapılır. Rica edersen belki sıklaşır.

Otele girince baktığım bir şey yok. Oda odadır. Yatar geçerim. Beklentim sıfır.
0
Shepard
(26.05.25)
Tuvaleti bi kontrol ederim klozet çalışıyor mu sıcak su var mı.
Klimaya bakarım.

Genelde ayakkabılarımı çıkarıp yatağa uzanırım ve tv açarım. Otele gidince ilk beş dkda yaptığım. Onbeş yirmi dk dinlenirim öyle
0
biseysorcaktim
(26.05.25)
Yerleşmeden önce kullanılacak herşeyin kontrolünü yapıyorum, herşey okeyse Zefiran sprey ile önce banyo klozet musluk vs ne varsa spreyleyip kendi dezenfekte işlemimi yapıyorum kuruyunca da uzun bir duş dinlenmece seks vs
0
apocalipy
(26.05.25)
yatağın ve klozetin temizliğine bakarım bir de klima çalışıyorsa tamamdır.
0
mirty
(26.05.25)
(14)

Aileye her şey anlatılmalı mı?

dedeminhirkasi
Anlatılmamalı tabi fakat asil soru şu esasında,İş yerinde veya herhangi bir olumsuz can sıkan durumlarda derdi paylaşmak için bu sorunlar aileyle paylaşılır mı? Veya anneyi babayı üzmemek için söylememek en doğrusu mu?Bu sefer de insanın kendi kendine derdini paylaşmayıp büyütme durumu oluyor
Anlatılmamalı tabi fakat asil soru şu esasında,
İş yerinde veya herhangi bir olumsuz can sıkan durumlarda derdi paylaşmak için bu sorunlar aileyle paylaşılır mı? Veya anneyi babayı üzmemek için söylememek en doğrusu mu?
Bu sefer de insanın kendi kendine derdini paylaşmayıp büyütme durumu oluyor
0
dedeminhirkasi
(26.05.25)
annemi üzecek hicbir sey söylemem. kovuldum onu bile söylemedim. benden daha fazla üzülüyor, daha cok kafaya takiyor. bu sorunlara cözüm de bulamaz. bu onu daha strese sokar. ne gerek var...

dertler paylasinca büyüyor. karsi tarafa cözüm fikri icin derdini anlatmak disinda sorun anlatmak gereksiz ve gücsüzlük (sorry) bana göre. cocuk musun yani kendin cöz ya da terapiste git.
0
sonsuz
(26.05.25)
Ben her şeyi paylaşırım; aşağıdakileri paylaşmam:

- İş yerinde yaşanan problemler
- Borç/harç/alacak/verecek; genel olarak para dertleri
- Sağlık sorunları
- Karşı cinsle çok kısa süreli ilişkiler

Bilmelerine gerek yok, bu saatten benim şahsi sorunlarımla muhatap olmalarını asla istemem.
0
vedatchilipeppers
(26.05.25)
anlatma yanlış anlaşılıp akrabalara ele güne gitme durumu olabilir.
0
basond
(26.05.25)
Her anne baba bir değil ki, bu sizin anne babanızın kim olduğuna bağlı. Anne babayla neyin paylaşılıp neyin paylaşılmayacağına dair evrensel bir şey olduğunu sanmıyorum.

Kimi anne baba var oturur ağlar, kimi duyunca dalga geçer espri yapar... Derdin ne olduğunu bile bilmiyoruz ki hocam.

Söylemek istiyorsanız söyleyin.
0
akhenaten
(26.05.25)
İşle alakalı konular ana babaya anlatılmamalı. İşten çıkarılmıştım.hergün evden çıkıp dagı taşı gezdim yine söylemedim.
0
limonlu eksi
(26.05.25)
Kesinlikle anlatılmaz.
Anlatmıyorum.
Güzel olumlu şeyler bile dozunda anlatılmalı.
Onların olayları yorumlamaları, başkalarına aktarmaları da farklı oluyor. Sorunu çözme noktasında katkıları da genelde zaten olmaz.

Eşler de kendi aralarında yaşanan her şeyi ailelerine anlatmamalı.
İç işlerini olumsuz etkileyen yorumların önüne geçmmek dili tutmaktan başlar.
0
diyecevaplandı
(26.05.25)
Benim için aile kız kardeşlerdir. Üzülmesinler diye içime attığım her dert beni yiyip bitirdi, artık paylaşmayı tercih ediyorum. Duygusal desteğin çok faydası var. Mutlaka paylaşılmalı.
0
ruhen hastayim ben
(26.05.25)
en iyisi söylememek.

işimde sorunlar var, paylaştım çok üzülmüşler.
sağlığımla ilgili bazı şeyler var. gülerek anlattım, yaşıyoruz böyle sorun yok falan. ama epey dert etmişler.
ilişkimle ilgili sorunlar vardı. bir ara konu konuyu açtı, fazla dertleştim annemle. oğlum sen "ne yaşadıysan üçte birini anlatırsın, demek ki neler neler olmuş" dedi. çok üzüldüler. sonra öğrendim ki annem/babam duygusallıklarının da etkisi ile anlattıklarıma içerleyip bir kaç gün uyuyamamışlar, dertlenmişler falan.

halbuki bilmiyor ki o sırada 3te1'ini değil, 3 katını anlatmıştım.

+vedatchilippers+1
onları anlatmamak ya da en azından detay vermemek gerekiyor. test ettim onayladım. anlatmak iyi değil. o listeye ek olarak, ilişkide olduğun kişiyle/eşle ilgili ya da ilişkinle ilgili sorunları da anlatmamak lazım. detay vermemek lazım diyelim.

derdi paylaşmayınca kendi kendine büyütüyor bu doğru. gerekirse anonim hesapla burada paylaş o bile iyi.
0
biseysorcaktim
(26.05.25)
bazı şeyler anlatılır bazı şeyler anlatılmaz. aileni sen tanıyorsun, süzgeç sensin. ben evliliğimle ilgili şeyleri anlatmıyordum sonra başıma patladı hepsi karşı tarafın atakları yüzünden. bazen bazı şeyleri temel olarak bilmeleri gerekiyor. ayrıca arkadaş falan umursamayıp yanlış öneriler verebiliyor ya da bazı insanlar kötü niyetle senin sıkıntılarından keyif alabiliyorlar. insan bazen duygusal destek ihtiyacında da oluyor. asla anlatılmamalı gibi bi düşüncem yok. anlatılacak şey var anlatılmayacak şey var.
0
deartheodosia
(26.05.25)
Aile yapısına göre değişir tabii ama anlatılmaması en iyisi. Hele de iş ile ilgili. Ben anneme tutamayıp anlattığımda hemen başı ağrıyıp benim de baş ağrımı daha da arttıyor hahahah

Ama evlilik ile ilgili konularda deartheodosia,nın da belirttiği durumlar olabilir, karşı taraf sizin ailenizi arayıp olayı abartarak anlatabilir. Bu durum da olaydan daha çok ben neden bunu elden duyuyoruma üzülebilirler.
0
tulumba
(26.05.25)
Hayır. Onları üzmemek adına . Buraya yazın derdinizi isterseniz
0
pembediken
(26.05.25)
konuya ve aileye bağlı.

ufak meselelerde hayır. sorun seni aşıyorsa ilk yardım aileden istenmeli
0
runaway
(26.05.25)
Bir dönem hiç anlatmıyordum ama saçma sapan şeyler oluyor ki anlatma gereği duymaya başladım.

ama hayatımla olan her şeyi anlatmıyorum tabii. Yurtdışına gidip yaptığım bazı şeyleri anlatmadım mesela.
0
put it in your appropriate place
(26.05.25)
aileniz arkadaşınızsa paylaşın değilse kimseye yük olmayın. Kan bağı çok abartılıyor bu ülkede.
0
sparkle kiddle
(26.05.25)
(4)

Telefon / Pc den bir kisiye ait onlarca farkli resmi nasil silebilirim

Zetnikov
Bir ayrilik yasandi ve tam unutmusken pat resmini goruyorum sonra basa sariyorumOna ait resimleri silmesi imkansiz gibi trlefona format atmak istemiyorum ama yapay zeka gibi onun binkac fotografini ekleyip taratsam tum resmini bulup toplu sekilde silsem iyi olucakHerkese tesekkurler
Bir ayrilik yasandi ve tam unutmusken pat resmini goruyorum sonra basa sariyorum

Ona ait resimleri silmesi imkansiz gibi trlefona format atmak istemiyorum ama yapay zeka gibi onun binkac fotografini ekleyip taratsam tum resmini bulup toplu sekilde silsem iyi olucak

Herkese tesekkurler
0
Zetnikov
(25.05.25)
Android mi iOS mu
İkisinden de oluyor

Google Fotoğraflar uygulamasını kullan:
1. Uygulamada “Kişiler” sekmesine git.
2. Kişiyi birkaç fotoğrafta etiketle.
3. O kişiye ait tüm fotoğrafları listele, seç ve toplu sil.

iPhone’da:
Fotoğraflar Uygulaması: “Kişiler” albümüne git. Kişiyi birkaç fotoğrafta etiketle, tüm fotoğrafları listelenir. Seç, toplu sil.

Windows’ta varsayılan bi şey var mu bilmiyorum ama fotoğraflardaki yüzleri tanıyan çok program var. Onları kullanabilirsin
0
biseysorcaktim
(25.05.25)
@biseysorcaktim

Hocam kisiler kismi yok uygulamada

Ayarlardan herşeyi actim
0
🌸Zetnikov
(25.05.25)
uygulamada degil. telefonda olacak. o kisiyi rehbere ekle. fotograflarda fotosunu ac. kisi olarak etiketle. sonra gerisini kendi halledecek. islem bitince fotograflarda kisiyi secip tum fotolari sileceksin.
0
buenosdias
(26.05.25)
Tesekkurler arkadaslar google olayden indirdigim google forograflar ile telefonun kendi google fotograflsri fsrkliymis ne alakaysa. Sistem uygulamalarindan gogole fotlara girince kisiler menusu cikti sonunda yaptim
0
🌸Zetnikov
(31.05.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.