Giriş
(6)

Çamaşır Makinesi Tavsiyesi...

cihsibbey88
Bütçemiz max 30 bin tl. Çamaşırları yıpratmadan iyi yıkayan memnun olduğunuz bir çamaşır makinesi tavsiyenize ihtiyacımız var.
Bütçemiz max 30 bin tl. Çamaşırları yıpratmadan iyi yıkayan memnun olduğunuz bir çamaşır makinesi tavsiyenize ihtiyacımız var.
0
cihsibbey88
(22.08.25)
Bosch kullanıyorum memnunum
0
baldan kaymak
(22.08.25)
Siemens memnun değilim. Mielle öneriliyor.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Mielle kullanıyorum memnun degilim. Elektronik eşya biraz şans işidir. Annemde Vestel var o çok memnun mesela. Bazıları ise nefret eder
0
limonlu eksi
(22.08.25)
Siemens WG52A2ZXTR 1200 Devir 10 KG

sanırım mayıs'tı, 25-27 gibi bir fiyata almıştık. beyazı daha ucuzdu.
gerçekten iyi makine.

tüm çamaşırları biriktirip iki haftada bir makineyi açan ben, bu makine sayesinde neredeyse her gün, bir çorap bir tişört şeklinde makinayı çalıştırır oldum. gece geç saatte çalıştırmak konusunda da endişem olmadı hiç. oldukça sessiz.
0
biseysorcaktim
(23.08.25)
Bosch var bende. Made in TÜRKİYE olanların hepsi aynı olduğunu düşünüyorum. 2 3 seçenek kullanılıyor. En ucuzu alınıp geçilmeli.
0
hunharca ben
(23.08.25)
Bosch ve Siemens ile aynı fabrika üretim Profilo var. ona da bakabilirsin.
0
jackyr
(23.08.25)
(11)

Bu ülkedeki kilo takıntısı

gobekliraki
Kısa geçeceğim.Açıklamak istemediğim bir rahatsızlık geçirdim/geçiriyorum. Çok kilo verdim.Uzun zamandır gelemediğim bir yere geldim 2 duble bişey içip kafamı dağıtayım diye. Çalışan çalışmayan hepsini tanırım. Çoğu önce "neredesin ya aylardır" dedi. Sonra ne kadar zayıfladın ameliyat mı oldun dedi
Kısa geçeceğim.
Açıklamak istemediğim bir rahatsızlık geçirdim/geçiriyorum. Çok kilo verdim.

Uzun zamandır gelemediğim bir yere geldim 2 duble bişey içip kafamı dağıtayım diye. Çalışan çalışmayan hepsini tanırım. Çoğu önce "neredesin ya aylardır" dedi. Sonra ne kadar zayıfladın ameliyat mı oldun dedi (o kadar fark edilmiş demek). Ben de cevaben çok detaya girmeden "yok çok ağır bir rahatsızlık geçirdim hastaneden yeni çıktım" dedim. Hepsi de "olsun olsun böyle daha iyisin" dedi. Ulan bir kişi de bunca kilo kaybına aldırış etmeyip "böyle daha iyi" dedi. Yani zayıf ol da, öleceksen öyle öl.
0
gobekliraki
(22.08.25)
Yoo, gönlünü almaya, seni mutlu etmeye çalışmış. Böyle daha iyi demeyip 'Tüh tüh' deseydi daha mı mutlu olurdun?
0
Mirket
(22.08.25)
E Bi geçmiş olsun der insan önce.
0
🌸gobekliraki
(22.08.25)
Geçmiş olsun.
0
Mirket
(22.08.25)
aynı şeyi yaşadım birebir. çok kilo verdim öleceğim diye düşünürken “sen hava atıyorsun” diye bakıyordu insanlar. biraz toparladım.
0
deartheodosia
(22.08.25)
Patavatsizlik etmis iste…
Tr‘de kilo alsan bi dert versen bi dert..
Herkesin ilk görür görmez kiloyla ilgili bi yorumus var.
0
sonsuz
(22.08.25)
adamlar iyi bir şey demişler. sen alınganlık yapmışsın
0
abelardo
(22.08.25)
""Ulan bir kişi de bunca kilo kaybına aldırış etmeyip "böyle daha iyi" dedi.""

Son kelime dedi mi olacak demedi mi olacak, kafam karıştı, ne anlamam gerektiğini tam çıkaramadım.

İnsanların kilo vermene sevinmeleri sağlığına kavuşmadan önce gelmiş ve buna üzülmüşsün anladığım kadarıyla. Çok haklısın, sağlık yalnızca kiloyla belli oluyormuş gibi davranılmış. Çok ciddi bir bilinçsizlik, hele ki bu bilgi çağında. Hastalandım deyince hayrolsun ya da çok geçmiş olsun, iyi misin şimdi denmesi gerekir, belki kilodan dolayı hastalanmıştın veya hastalık kilo yapmıştı. Belli ki çok üzgünsün, haklısın da, ama üzülme buna, herkes insana insan değeri vermeyi bilmiyor, öğrenemiyor, öğretilmiyor çünkü.
0
muhayyer divan
(22.08.25)
zayıf olsa da hasta mısın falan diyorlar. fazla takmamak lazım
0
runaway
(22.08.25)
Türk toplumu ile alakalı birbirinin dış görünümüyle yorum yapıp karşısındakini aşağı çeken bir toplum. Toplumumuzun en negatif huylarından biri bu. İnsanları dış görünüşü ile yargılanak veya görüş bildirmek çok boktan huylarımızdan biri.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
geçmiş olsun.
umarım tekrar nüksetmez rahatsızlığınız.

ülkede kilo takıntısı var, fat-shaming var, tam zıttı olan zayıflara karşı olumsuz sözler söyleme alışkanlığı var, elalem "ne zaman çocuk yapacaksınız" diye bile soruyor haddi olmadan. patavatsızlık diz boyu.

ama çoğu kişi sözlerinin önünü arkasını düşünmüyor bile.
ben de kilolu arkadaşlarıma, sırf kilolarıyla barışık diye epey ağır şeyler söylüyorum bazen. farkına bile varmıyorum -ya da zaten barışıklar kendileri ile bir şey olmaz diyorum- kabalık.

bu verdiğiniz örneklerde biraz siz alınganlık yapmışsınız gibi.
insanlar ağır hastalık geçirdiğinizi anlamamışlar, geçmiş gitmiş şimdi kilonuz normale dönmüş (belli ki eskiden normalin üstünde bir kilonuz varmış), o yüzden insanlar da sağlığınıza kavuştuğunuzu düşünmüş. belki kilolarınızın o hastalıktan olduğunu ya da kiloların o hastalığa sebep olduğunu düşündüler.

her halükarda "ağır hastalık geçirdim" kısmı duyulmamış bile. belki onlar da iki duble ile kafalarını dağıtmışlardı.

bence büyütülecek bir şey değil.

ama ülkede bir patavatsızlık var ki, diz boyu.
ona da yapabilecğeimiz bir şey yok.
0
biseysorcaktim
(23.08.25)
Kilo takıntısını falan geçtim, o zaten çok saçma da, az çok muhabbet edilen esnafın iki hoşbeşin ardından senin dış görünüşüne vb. dair yorumda bulunması, kendi tercihini belirtmesi vb. saçmalığı neden bu kadar normalleşti anlamak güç.
0
salihdt
(23.08.25)
(19)

Telefonda oyun oynuyor musunuz?

gnosis
Ben pc oyuncusuyum ama ne yazık ki bir süredir evde oturup oynayamıyorum. Android telefon için ücretli ya da ücretsiz tek oyunculu oyun önerileriniz var mı? Vallahi Steam'i özledim:(
Ben pc oyuncusuyum ama ne yazık ki bir süredir evde oturup oynayamıyorum. Android telefon için ücretli ya da ücretsiz tek oyunculu oyun önerileriniz var mı?
Vallahi Steam'i özledim:(
0
gnosis
(22.08.25)
Ben Happy Color oynuyorum bi tek kafamı çok rahatlatıyo bi de özellikle arkaya video falan açıyorum mis. Çok iyi geliyo bana.
0
matilda
(22.08.25)
Yaş 40 oynamıyorum.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Duolingo sayilirisa bi o var. ama onu da azalttim baya.
Arada yolculukta WordScapes aciyorum. Muzik kesmezse :D
0
ermanen
(22.08.25)
play.google.com

Karayip korsanları 2 de will turner ve davy jones un oynadığı blöf ve zar oyunu
youtu.be
0
grimavi
(22.08.25)
No bi ara indirmistim sildim
0
sey mi dostum
(22.08.25)
sıkıldıkça agar.io oynuyorum. tarifsiz bir stres atma ritüeli benim için.
0
Improbable
(22.08.25)
Sadece candy crush oynuyorum
0
nothing in my way
(22.08.25)
Sudoku
0
peki madem
(22.08.25)
number sums diye bir oyunu oynuyordum arada bir.
anne ve babamın telefonlarına da yükleyip reklamsız aldım onlara. babam 2500+ bölüm geçmiş. alzeihmer'dan korkuyor ve iyi geleceğini düşünüyor. ben de öyle düşünüyorum.

"water sort puzzle" diye bir uygulama var. onu çok oynadım da bir bölümden sonrasını geçemedim. türü neyse bu oyunların, çok çeşitlileri var.

çivi sökme oyunları var, onlardan da yine çok var. nuts and bolds, wood nuts vs gibi isimlerle farklı farklı üreticilerin yazdığı neredeyse aynı oyunlar. böyle bulmacaları da çok oynardım.

yok ben bulmaca istemiyorum dersen, en çok oynadığım oyun "tower war" adında lanet bir şey. bir müddet sonra hep aynı döngünün içinde olduğunu ve "online mod" havası verilse de asla online değil sürekli cpu'ya karşı oynadığın için sıkıyor. ama saatlerimi harcadım bu oyuna. oldukça keyifli.
0
biseysorcaktim
(22.08.25)
akilli telefonu cevreye gore gec aldim 2015 yilinda bir kere bir oyun yukledim 3 gun sonra sildim yanlis hatirlamiyorsam.
0
bay b
(22.08.25)
oynamıyorum ama metrobüste gördüğüm herkes candy crash oynuyor yaşlısı genci fark etmeksizin.
dinner dash tarzı oyunları severdim. happy colorda gözüme güzel gözüktü.
0
eja
(22.08.25)
monument valley güzel oyundu. tasarımı etkileyici.
leos fortune başlarda kolay ama sonradan güzelleşiyor.
limbo çok güzeldi.
0
potsdamer
(22.08.25)
oynamak istiyorum ama oynamak imkansız. bir oyun indirdim maç yapayım dedim yok kart açıyorsun yok oradan bir şey çıkıyor ona para istiyor yok oradan oyuncu ekliyorsun yarım saatte maç ekranına gelemedim. bende sildim.
fps bir oyun indirdim iki adam vurayım dedim onda da yok silah seç yok kamuflaj seç yok şunu yap yok şuna para ver deli etti yine sildim.
basit oyunlarda da devamlı reklam izletiyorlar onlarda öyle oynanmıyor.

zorla para harcatmaya çalışılan bir düzene geçildi.
0
my fault
(22.08.25)
ben oynuyorum. marvel contest of champions. müthiş bir oyun aaa bağımlılık yapar
0
abelardo
(22.08.25)
Sudoku ve lichess
0
Amaranta ursula
(22.08.25)
Diablo, lol, Brawl Stars, COD mobile telefonda iyidir.
0
ananiyimioguz
(22.08.25)
kelimelik oynuyorum. telefonumdaki tek oyun :/ bağımlısıyım.
0
deartheodosia
(22.08.25)
@my fault

milyar dolarların döndüğü bir endüstri bu. eskisi gibi bağımsız programcıların eğlence amaçlı yaptığı oyunlara denk gelme imkanımız çok düşük.

gazeteoksijen.com bu linkteki dream games, reklamlarda muhtemelen gördüğünüz başı sürekli derde giren kral oyununu yapan şirket.
0
biseysorcaktim
(23.08.25)
Maın tarlası (minesweeper) var sadece. Sıkılınca yahut uçakta oynuyorum bazen. Aynı şekilde uçakta oynadığım bir offline texas holdem poker oyunu vardı. Yapımcısı malum katil devletin şirketlerinden olduğunu öğrenince sildim.
0
yadigar
(23.08.25)
(25)

Suyu nasıl alıyorsunuz

herzan
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.

Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
0
herzan
(21.08.25)
6lı 1.5 litre.
0
gobekliraki
(21.08.25)
Brita.
0
orient blue
(21.08.25)
Cam damacana kullanabilirsiniz. Biz normal plastik damacana kullanıyoruz.
0
yadigar
(21.08.25)
5 litrelik pet şişelerde.
4 tanesini eve çıkarmak da antrenman oluyor. Bir taşla iki kuş.

www.youtube.com
0
Mirket
(21.08.25)
10 litrelik plastic şişe.
0
peki madem
(21.08.25)
Arıtma cihazları sebil cihazına baglanilabiliyor, o çok pratik.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
24'lü 0.5 sarıkız
0
Batuhanolabilir
(21.08.25)
Damacana kullanıyorum.
Belli konularda hijyen takıntısı geçmişi olan biri olarak bu konuların büyük oranda psikolojik olduğunu fark ettiğimden beri rahatım.
Hijyen estetik ve sağlık açısından önemlidir. Damacana su içtiği için başı hastalıktan kurtulmayan birileri olmadığına göre, gözün görmediğine gönül katlandığı sürece ortada bir sorun yok.

Mikroplastiklerin spermlere kadar girdiği bu çağda sadece damacanadan feragat ederek kurtulamayacağımı da bildiğim için işin sağlık tarafını gözardı etmeyi seçtim.

Depozitosuz ya da 5'lik plastik şişelerin atık dönüşümü ve israf açısından daha zararlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Cam damacana seçeneği sevdiğim suda olsa tercih ederdim bu arada.
0
Bruce
(21.08.25)
damacana kayisdagi<3
0
ala09
(21.08.25)
5 litrelik şişeler +1
0
nawar
(21.08.25)
1.5 lt 12li pet şişe. 90 tl. kendim taşıyorum. tek seferde 6 tane falan alıyorum.
0
jelly bear
(22.08.25)
Neden 5 litrelik ped şişelerde aldığımı da açıklayayım.
Geçen gün burada maden suyunun fazla içilmesi konusunda gündeme gelmişti. Maden suyunda nitrit, amonyak vb zararlılar olabileceği.

Maden suyunda varsa suda neden olmasın diye düşünmüşümdür hep. Damacana alırsan hep aynı markaya mahkum kalma ve suda bir zararlı var ise vücutta birikimine çanak tutma durumu söz konusu olur.

Bu düşünceyle marka çeşitlendirmesi çok mantıklı geliyor bana.

Aynı mantıktan hareketle hep aynı marka yumurta da almam ve sebzeyi hep aynı pazarcıdan da almam.
0
Mirket
(22.08.25)
2 damacana ve 1 koli içinde 12 adet olan 1.5 litrelik saka su 450 tl, haftada 2-3 tekrarlı şekilde.
0
eja
(22.08.25)
arıtma cihazı kullanıp maden suyu ile destekliyorum. en sürdürülebilir olanı bu bence.
0
merhum
(22.08.25)
@Mirket +1
ben de aynı

hep mantıklı cevaplar veriyor :)
0
ermanen
(22.08.25)
Pınar damacana.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Arıtma cihazına geçtik geçen sene, damacanayla baş edilmiyor ya su bu kadar pahalı olmamalı :/
0
mutekebbir
(22.08.25)
Cam damacana şeklinde alıyorum
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
hamidiye 19lt damacana
0
bay b
(22.08.25)
Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

hepsinde aynı fikirdeyim.

yaşadığım yerde doğal kaynak suları var.
ailem sık sık o tarafa giderken 15-20 litrelik büyük şişelere su dolduruyorlar.
bazen bir şişesini ben alıyorum, bazen su kaynağına doğru giderken elimdeki büyük şişeleri dolduruyorum.

bunun dışında çoğunlukla 1.5 x 6 alıyorum.
su içmeyi unutuyorum, hiç aklıma gelmiyor.
şişeleri sayarak ne kadar içtim takibi yapabiliyorum.

bir kaç ay önce taşındım buraya. eve servis damacana kim getiriyor bilmiyorum ama şişe olayını damacadan daha çok sevdim. şişeleri geri dönüştürme imkanı bulursam böyle devam edeceğim.
0
biseysorcaktim
(22.08.25)
anadolu yakasında kayışdağı suyu çeşmeleri var. devamlı buralardan dolduruyoruz. hiç suya para vermedik.
0
my fault
(22.08.25)
damacana alıyorum pürsu marka. Getir'de de pürsu 1,5 litrelik 6lı sular var onlardan alıyorum. Arıtma suyunun tadından nefret ediyorum. Mineralinde falan değilim de tadı çok kötü. Damacana konusunda da seçiciyim, Ali Koç bu kadar pürsu reklamı yapmıyodur etrafta yani yıllardır başka damacana kullanmadım. Evde sebilim olsa 1,5 litrelik su almam pek de soğuk su içmek için daha rahat oluyor. Eşyalı ev olduğu için ve yakında taşınacağım için sebil de alamadım.
0
nundu
(22.08.25)
Ben de 5 ltliklerden alıyorum. Çevreye bile isteye zarar verdiğim yegane konu bu sanırım.
0
asteriks
(22.08.25)
12'li 500 ml sulardan alıyorum daha pratik ve kolay oluyor.
0
koela
(22.08.25)
Herhalde 25 yıldır falan ailecek arıtma suyu kullanıyoruz, kimsede bir problem bugüne kadar olmadı.
0
mirty
(22.08.25)
(11)

geri dönüşüm yapıyor musunuz?

yetkili birine benzeyen abi
plastik, metal gibi atıklarımı belediyenin geri dönüşüm kutusuna atıyordum ama evimin yakınından kaldırdılar. belediyeye yazdım ama elimizde kutu yok dediler.yine de uzak bir noktaya kadar atıklarımı ayırıp plastik-metal bir kutuya, camlar başka yere olacak şekilde atıyordum.geri dönüşüm kutuları sü
plastik, metal gibi atıklarımı belediyenin geri dönüşüm kutusuna atıyordum ama evimin yakınından kaldırdılar. belediyeye yazdım ama elimizde kutu yok dediler.
yine de uzak bir noktaya kadar atıklarımı ayırıp plastik-metal bir kutuya, camlar başka yere olacak şekilde atıyordum.

geri dönüşüm kutuları sürekli tahrip ediliyor ve içinde gördüğüm manzara insanların sürekli kıyafet kutusu olmayan bu kutulara kıyafet attığı.
ben de artık plastik-metal atıklarımı çöpe atmaya başladım. sadece cam şişeleri cam kutusuna atıyorum.

siz geri dönüşüme göre atıklarınızı ayırıyor musunuz istanbul'da ya da başka şehirdeyseniz orada nasıl?
0
yetkili birine benzeyen abi
(21.08.25)
İstanbul'da bulunduğum sitede her katta plastik, kağıt ve metal için dönüşüm kutuları var. Mutfakta çöpün yanında geri dönüşüm kutumuz var. Dönüştürülebilen tüm paketleri, kâğıtları falan oraya atıyoruz.

Atık yağları site yönetimine götürüyorum. Onlar hallediyor.

Camları maalesef çöpe atıyoruz. Sitenin bilmem neresinde bir cam kumbarası var aslında. Şimdi düşündüm de, onları da biriktirelim balkon vb. bir yerde. Ara ara dolunca poşet, götüreyim kumbaraya.

Atık pil, elektronik atığı vs. biriktirip; bim, teknosa vs. yerlerin önündeki kendine has toplama kumbaralarına atıyoruz.

Giysi atığımız hiç olmuyor. Yani olmalı aslında. Bu sonuncuyu bir eşime sorayım.
0
yadigar
(21.08.25)
istanbul'da yaşarken yüzde yüz başarılı değilse de cam, kağıt, plastik-ambalaj ve diğerleri (ev atığı, sebze çöpü vs) ayırıyordum.
kısaca kokanlar kokmayanlar olarak ayırıyordum. ayrı poşetlere koysam da her zaman atık kutusuna atmıyordum, bu durumda çöpleri karıştıranlara faydası oluyordu yani.

şimdi yaşadığım yerde bir tane çöp kutusu var.
organikleri toprağa dökmeyi düşünüyorum.
ama kutu/plastik/cam ayrımı yapmam mümkün değil.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
Trde yasarken yapiyordum.
Plastik ve kagitlari ayirip temiz bir sekilde geri dönüşüm maltemesi toplayan insanlara veriyordum.
Piller markette vardi zaten.
Eskici de gelip metal şeyleri aliyordu.
Cam zorluyordu cünkü yakinda geri dönüsüm kutusu yoktu.
0
sonsuz
(21.08.25)
valla sitede ayıracak yer olsa yapardım. kendi evimde yapıyorum ve ortak çöpe ayrı atıyorum. ondan sonrası ne oluyor bilmiyorum.

yurtdışında yaşadığım yerlerde mükemmel geri dönüşüm yapıyordum. her şeyin ayrı çöp kutusu oluyordu çünkü.
0
ermanen
(21.08.25)
Yıllardır atık kağıt ve plastiği ayrı poşete koyarım. Biriktirip kartonculara veririm. Cem Tokerden duyarak edinmiştim bu alışkanlığı.
0
yurtsuz john
(21.08.25)
Ayırıp çöp konteynirina atıyorum, maksat belediye para kazanmasın halkımız kazansın.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
Apartmana ayrıştırma şeyleri getirilmedi, 62 dairelik bir oluşumda yaşıyorum, yanımda aynısından bir tane daha var. Az ileride 3-4 tane büyük çöp konteyneri var, hiçbir çöp ayrıştırılmadan atılıyor.

Ben evdekileri kırana koydum, plastik ve naylonlae bir yere, camlar bir yere, tenekeler bir yere, piller ayrı camlar ayrı şeklinde ayırtıyorum, inat ettim yıllarca uğraştım ve bunu yaptım, hâlâ uğraşıyorum.

Amacım ıslak çöpleri olabildiğince toprağa karışabilecekleri, toprak olabilecekleri şekilde göndermek. Çöp toplayıcılar çöpleri karıştırırken en azından benim attığım çöplerden rahat etsinler, plastiklere camlara ulaşırken hastalanmasınlar, çöp karıştıran hayvanların ağızları yaralanmasın vs.

Her çöpün naylon plastik poşetlerle atılmasından çok rahatsızım. Çabam yok oluyor aslında. Ama elimden gelen bu, kilometrelerce çöp taşıyamayacağım yanımda.

Belediyelere baskı yapmamız lazım diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(21.08.25)
plastik ve ambalaj için evet. sarıyer belediyesi haftada bir siteden alıyor. site olmasının avantajı.
0
merhum
(22.08.25)
uzun süre yurtdışında yaşadım ayırmaya öteden beri alışkınım.

ama
şimdi muğlada yaşıyorum
burada geri dönüşüm işçisi yok
kimse çekçeklerle kağıt plastik cam vs toplamıyor, hurdacı bile bin senede bir geçiyor. (ankarada yaşadığım mahalleye haftada 3 kere gelirdi). hoş benim metal bir atığım da yok da.

birkaç bireysel toplayıcı var (yani çöp karıştırıyorlar), çok akıl sağlıkları yerinde kişilere benzemiyorlar (birinden kesin eminim, diğerlerinden emin değilim) tam olarak ne topladıklarını bilemiyorum. bilsem bende varsa ayırıp onlara iletirim.

mutfak çöpünü uzun bir süre bahçeye gömdüm, kompost yaptım. ama yazın zor geliyor bu. sıcaktan bekletemiyorum.her gün de uğraşamıyorum. apartmandakiler de deli olduğumu düşünmüştür muhtemelen.

etrafımda kutu zaten yok
ana caddede sadece kağıt/ambalaj için var onu arada ayrı bir araç topluyor, benim çok bir kağıt/ambalaj atığım zaten yok (çıktı almam evde çocuk yok vs.) çok uzun sürelerde anca birikiyor oraya taşıyorum.

ama cam mesela yazın çok çıkıyor bkz. soda şişeleri. bunları ayırıp çöp kutusunun yanına ayrı şekilde koyuyorum. hiç sanmıyorum kimsenin aldığını.

plastikleri zaten yıkayıp saklama kabı gibi kullanıyorum çok fazla ambalajlı gıda, hazır yemek vs. almıyorum aşırı bişey çıkmıyor. ben gelen kargo poşetlerini çöp poşeti olarak kullanırım, patpatları bile atmam 1-2 tur daha kullanırım yola giderken eşya sararım. böyle böyle pertini çıkarıyorum zaten.

pilleri markette veya üniversite içinde yerleri var, çoook uzun sürelerde oralara atıyorum (bir evden diğerine taşınırken filan) :D

kıyafetleri giymiyorsam birilerine veriyorum. değilse pert olana kadar kullanıyoum zaten sonra temizlik bezi yapıyorum. ya da balkona minderlere yüz filan yapıyorum.
0
subcomponent
(25.08.25)
ayırıp site dışındaki çöpün yanına çıkartıyordum. sonradan site görevlilerinin hurdacılara sattıklarını öğrendim (yine dışarı çıkartırken abi onu atacaksan bırak biz satıyoruz dediler). kat balkonundaki çöp kutusuna (veya yanına) normal çöpten ayrı koyuyorum artık.
0
inheritance
(25.08.25)
Cam şişeleri biriktirip kumbarasına atıyorum, eski giysileri de kıyafet kumbarasına atıyorum. Piller ve plastik şişe kapakları da geldi aklıma şimdi.
0
kumandanim
(25.08.25)
(19)

Kağıt gazete alıyor musunuz?

michael_knight
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalış
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?
Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?

Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalışıyordum evde ama artık o da aklıma gelmiyor.
0
michael_knight
(21.08.25)
Almıyorum, 15 seneyi geçmiştir, keza dergi de öyle. Ailem her gün olmasa da sıklıkla alıyor, eski alışkanlıklar. Gözlemlediğim kadarıyla 60 yaş üstü seyrek de olsa alıyor, 45 ve altı almıyor.

Edit: ailem okuyor (magazine falan değil de siyaset, ekonomi kısımlarını, köşe yazılarını), bulmacasını da çözüyor. Yaşları ileri olduğu için internet erişimleri kısıtlı, herhalde o yüzden.
0
orient blue
(21.08.25)
@orient_blue
Aileniz okumak için mi alıyor yoksa tamamen alışkanlık, alınıyor ve yüzüne bakılmıyor mu?
Bulmaca, köşe yazısı, spor haberi veya aklıma gelmeyen ve özellikle ilgilendikleri bölümler var mı gazetede?
Özel değilse hangi gazete veya gazeteler olduğunu da sormak isterim ama buna cevap vermek istemeyebilirsiniz
0
🌸michael_knight
(21.08.25)
son 10 senedir benimde elime gazete değmedi. gazeteyi artık sadece 75-80 yaş üstü alıyor. 60 yaş üstü facebooktan takip ediyor.
2000lerin başında lisedeyken her gün sınıfa en az 5-6 gazete alırdık. hocalar bizden otlanırdı. üniversiteye giderken arada vapurda okumak için alırdım. üniversiteden sonra hiç para verip almadım.
bir ara otobüs duraklarında bedava dağıtılan gazetelerde vardı.
hey gidi günler.
0
my fault
(21.08.25)
her hafta sonu aliyorum. hem okumak hem bulmaca cozmek icin
0
buenosdias
(21.08.25)
Geçtiğimiz haftasonu Caddebostan Nero'da bir amcanın yerine oturmuştum, o gazetesini bırakıp kalkmıştı. Görevli alıp atmak isteyince aklıma tam olarak bu dediğiniz geldi, bırakabilir misiniz bakayım dedim, baştan sona okudum nostalji olsun diye. Ama bomboştu :) Gerçekten nostaljik o ince kağıt ve dokunma hissi dışında çok anlamsız geldi. Bir de eskiden gazetede yazanlara bir saygı duyuluyordu sanırım, köşe yazarlığı değerli bir şeydi. O da tamamen yok olmuş onu fark ettim. Genel olarak sosyal medya sayesinde saygı duyduğumuz herhangi bir meslek dalı neredeyse kalmamış gibi bir şey.
0
silverleaf
(21.08.25)
yılda birkaç defa (kışın) ve hafta sonları bulmaca çözmek için alıyorum.

kış aylarında genelde misafir gelmiyor, ben de bazı hafta sonları plan yapmıyorum ve ful evde takılıyorum, o hafta sonları alıyorum kahvaltıdan sonra çay kahve eşliğinde vakit geçiriyorum öyle.
0
Sadece soruyorum
(21.08.25)
20 senedir gazete almıyorum. hatta dergi de almıyorum. çocukluğumda bizim evimiz hafta içi 2 haftasonu 3 gazete alınan bir evdi. hatta bir de düzenli bilim teknik gibi dergiler alınırdı. elimde bilim tekniğin ilk sayısından 2010-2012 yılına kadar nerdeyse tüm dergileri var. demek ki 2012 den sonra bilim teknik almayı da bırakmışım.

68 yaşındaki annem de benim bildiğim 10 yıldır gazete almıyor. tableti var telefonu var, twitter, fbook, instagram en çok da youtube gündemi buradan takip ediyor.

karaköy vapurunda insanların gazete alıp okuduktan sonra bir başkası da okusun diye koltuğa bıraktığı günleri hatırlıyorum. tahmini 2010'dan sonra bu alışkanlığı hiç görmedim.

ev taşırken paket kağıdı lazım olunca toptancıya gidip baloncuklu naylon ve koli satın aldım. artık taşınma işleri eski gazete kağıdı ile yapılmıyor.
0
orpheus
(21.08.25)
bazen bulmaca için posta gazetesi alıyoruz.
0
biravekahve
(21.08.25)
bir yerlere sermek ya da üzerinde tırnak kesmek için alıyorm bazen.
0
bay b
(21.08.25)
annem haftasonu aliyor bulmaca filan icin, 70 ustu yas.
0
kassiopeia
(21.08.25)
Ara sıra alışveriş yaptığımız bir site (tasarım tişört, ev tekstili vs satıyor) ürünleri gönderirken 3-4 yapraklık bir gazete ekliyor pakete; gazete tasarımlı katalog gibi bir şey yapmışlar, gazete kâğıdına bastırmışlar. Yıllardır ondan başka gazete girmiyor eve.

Boya, zımpara vs yaparken masaya sermek için de o gazeteyi kullanıyoruz, çabucak bitiyor. Sırf o yüzden ara sıra gazete alıp kenara koysam olurmuş aslında, aklıma geldikçe alayım bundan sonra.
0
kobuzchu kiz
(21.08.25)
Gazete değil ama dergi alıyorum.
Günlük olarak haber takip etmeyi bıraktım. Haberleri aylık olarak takip ediyorum genelde.
0
logisticsmanager
(21.08.25)
traş olurken lavabonun üstüne ve yerlere sermek, tırnak kesmek için. onları da tekrar kullanıyorum çöpe döküp. ıslanmadıkça, yırtılmadıkça yenisini almıyorum.
0
inheritance
(21.08.25)
en son 4 yıl önce boya yaparken almıştım, türk basını aşırı kalitesiz para vermeye değecek tek bir gazete ve fikir grubu görmüyorum. ülkenin her kesiminden kalitesizlik akıyor bence
0
i wanna go back
(21.08.25)
en az on senedir almadım, hatta tanıdıklarım arasında alanı da görmedim desem yalan olmaz.

büyük marketlerde gazete dergi stantları var.
dergilere bakıyorum. senede 1-2 aldığım oluyor ilgimi çeken bir şey.
gazetelere de şöyle bir bakıyorum ama ilgimi çekmiyor hiç.

evde kağıt lazım oluyor. kargolardan çıkan kağıtları saklıyorum bazen.
ya da yazıcıdan hatalı çıkardığım genelde tek yüzü yazılmış, arka yüzünü müsvette olarak kullanacağım kağıtları kullanıyorum gazete yerine.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
en az 15 senedir almadım. Zaten türkiyede gazeteleri oldum olası sevmemişimdir gereksiz büyük bir boyutta, içerik desen zaten :) internet varken de aşırı gereksiz.

basılı yayının pek çok alanda çok uzun bir ömrü kalmadı zaten.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(21.08.25)
3 sene önceye kadar bulmaca için alıyordum.
0
black holes in the sky
(21.08.25)
haftanın 3 4 günü evrensel alıyorum. çocukken de alır köşe yazılarına kadar okurdum. sosyal medyadan veya internetten haber okuduğumda anlamıyorum, gazete okumanın da hala önemli olduğunu düşünüyorum.
0
zemberek
(21.08.25)
Düzenli olmasa da alıyorum.

Düzgün medyaya ekonomik destek olması açısından da yapıyorum bunu. Bugün bir Cumhuriyet aldım mesela. Kitap eki vardı. Yeni çıkmış kitapları gördüm.
0
yurtsuz john
(21.08.25)
(12)

Banka Hesabınıza Her Gün 1 Milyon Dolar Yatıcak AMA

Batuhanolabilir
Dışarıya her çıktığınızda şemsiyeyle gezmek zorundasınız. Şemsiyeyi kapatamazsınız başkasına taşıtamazsınız omzunuza falan sabitleyemezsimiz elinizde sürekli tutacaksınız dışarıda bulunduğunuz müddetçe. Kabul eder misiniz? Biraz salak bir soru farkındayım ama gündüz ansızın bunu düşündüm nedensizce
Dışarıya her çıktığınızda şemsiyeyle gezmek zorundasınız. Şemsiyeyi kapatamazsınız başkasına taşıtamazsınız omzunuza falan sabitleyemezsimiz elinizde sürekli tutacaksınız dışarıda bulunduğunuz müddetçe. Kabul eder misiniz? Biraz salak bir soru farkındayım ama gündüz ansızın bunu düşündüm nedensizce ve karar veremiyorum.

süresi yok ömrümüz boyunca şemsiye. Sadece dışarı çıktığınızda.
Mesela villanızın verandasındasınız şemsiye yok ama bahçeye adım attınız şemsiye.



Yılda 365 milyon dolar yapar. Deli para. Ben sanırım kabul ederdim ya. Bir koy satın alır üzerini cam kubbeyle kapatırdım yüzme işini öyle hallederdim.
0
Batuhanolabilir
(21.08.25)
Kapali alanlarda kapatabileceksem evet ama her zamansa hayir. Ayrica bir sure bunu yapip yeterli param olunca birakmak isterim. Aksi takdirde yine yapamam. Yani vazgecince tum param gidecekse kabul etmem.
0
matilda
(21.08.25)
bir süre boyunca mı hep mi?

bir süre ise seve seve yaparım. çalışmak gibi bir şey.
ama sonsuza kadar sürecekse olmaz.

tarlada çalışmak, ağaca tırmanmak, sevdiğimle doya doya sarılmak, yüzmek vs isterim. bahsettiğiniz şartlarda bunu yapamam.

desen ki şemsiyeyi tuttuğun her gün 1 milyon dolar yatacak ya da ayda 3-5 gün ücretsiz iznin var. o zaman kabul ederim.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
şemsiyeyi kapattığım zaman bankadaki paralar gidiyor mu?
0
co2s2
(21.08.25)
bankama her gün 1 milyon dolar yatacaksa, evden çıkmama gerek olmaz. büyük bir ev alırım. 2-3 hizmetçi vs. herkes benim eve gelsin, takılsın. yiyecek içecek bedava.
0
co2s2
(21.08.25)
Bilgiler yetersiz

Şemsiye işini bırakınca para gidiyor mu +1
0
respect
(21.08.25)
ben taşırım. hatta yanına 5-10 kg luk çanta ver onu da taşırım.
0
merhum
(21.08.25)
semsiye kapandiginda tum paralarin gidecegini (ve o para ile yapilan yatirimlarin) varsayiyorum, zira obur turlu elbette cevaplar 'tasirim' olur. yetecek kadar para alir semsiyeyi kapatirsiniz cunku.
dolayisiyla, semsiye kapandigi anda bankaya yatan paranin ve bu para ile yapilan yatirimlarin/alinan mallarin gidecegini varsayarak istemem diyorum. zira bu su demek oluyor, mesela hic acik denizde yuzemeyecegim, hic outdoor spor yapamayacagim, dalis yapamayacagim, motorsiklet kullanamayacagim,bisiklet suremeyecegim, araba disarisi sayiliyorsa araba kullanamayacagim vs. vs. Parayi isteme sebebimiz ozgur olmak, ozgur olamayacaksak da bir anlami yok.
0
kassiopeia
(21.08.25)
kabul ederim. dışarı çıkmayıveririm olur biter. hom sivit hom. o kadar paramız olunca dışarda olma zorunluluğumuz da olmaz. muhtarlığa, iskiye ne biliyim tapu kadastroya gitme derdimiz yok. büssürü paramız var.
0
spirit crusher
(21.08.25)
1 hafta dışarı çıkmam 7 milyon doları alır şemsiyeyi de alıcı ödemeli geri yollarım.
0
bay b
(21.08.25)
1 milyon dolar için her gün şemsiyeyi şey yapacak milyonlarca insan bulabilirsiniz Türkiye'de, buradaki boş yazanlara bakmayın =)
0
kveldulv
(21.08.25)
bol yağmurlu bir memlekete taşınmak süreci kolaylaştırır gibi.
0
zemberek
(21.08.25)
tek kolum yokmuş gibi düşünürsem yaşayabilirim.

ama tek kolum olmasına rağmen bir kural yüzünden dışarıda kullanamama fikri beni uzun vadede delirtirdi gibi geliyor.

kullanamama derken işte şemsiye tutma görevine atanmış oluyor.
0
ananiyimioguz
(21.08.25)
(16)

Bu ailenin olayı ne sizce?

yenibirgüzelnick
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var. Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken b
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var.

Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken bebeğe oda yapılmamış. Bebeğin tüm eşyaları bir bavula sığar. Çünkü 3 zıbın ve 4 takım haricinde kıyafeti yok. Haftada bir kıyafetleri yıkanıyor üstünü değiştirmiyorlar. Çiş yaparsa elde durulayıp kurutuyorlar. Dışarısı için sadece 1 takım kıyafeti var 6 aydır her dışarı çıktığında onu giyiyor ve yıkanmıyor o kıyafet.

Kıyafetleri ve oyuncakların tamamını annenin ablasının çocuğundan kalmış yeni almamışlar. Toplam oyuncak sayısı 6. Başka oyuncağı yok.
En kalitesiz bez kullanılıyor ve çok bez harcanınca, sızdırınca üzülüyorlar.

Anne emzirdiği için üvey çocuk olamaz. Aynı zamanda anne bebeğini çok uzun zaman beklediklerini söyleyip gözleri doluyor ama hiç çok beklenmiş gibi davranmıyorlar bu çocuğa.

Çok garipsiyor ve çok merak ediyorum. Bu ailenin olayı ne acaba. Neden çok bekledikleri bebeğe karşı hevessizler ?
0
yenibirgüzelnick
(20.08.25)
hali vakti iyi olanlar ev araba alıyor dışarıya iyi gözükmek için ama normalde inanılmaz cimri oluyorlar, yaklaşık 30 kirada iyi yerde dairesi olan yüzmilyonluk nakit parası olan çok yakın çalışmayan bir tanıdığım bir yere gidecekse başkasının arabası ile falan gidiyor benzin yakmamak için birde kaçak benzin mi ne öyle bişey varmış çok pahalı arabasına ucuz benzin koyuyor adsasd, diğerleride bu kadar olmasada kendilerine inanılmaz cimriler, aldıkları şeyler çoğunluk etrafa iyi gözükmek için oluyor.
0
eja
(20.08.25)
cimrilik +1

alıdkları şeyler hemen küçülüp gidecek ziyan olacak gözüyle bakıyorlar.

şu hayatta 1 evin 1 araban olsun yeter, belki birde emeklilik için kira getiren bir mülkün. gerisi için boşuna eziyet. harcayamadığın, keyfini çıkaramadığın parayı ne yapacaksın.
0
gercekdunya
(20.08.25)
kendisi için gözü doluyordur bebeğe sevgisinden değil. ben ne çok bekledim bir bebek için, ah zavallı ben diye ağlıyordur :d
0
deartheodosia
(20.08.25)
tanidigim ne kadar "cok" zengin varsa abartmiyorum 1 liranin bile hesabini yapan insanlar. o yuzden bu tip hikayelere sasirmiyorum hic
0
sweetoffice
(20.08.25)
zaten iki üç ay sonra küçülecek, giyilmeyecek gibi şeyleri anlarım ama bu çiftin olayı bunu aşmış. cimrilik denir buna.

belki değildir, çocuk şımarık yetişmesin diye büyütmeye çalışıyorlardır. öyle davrananlar da var. ama her halükarda fazla abartmışlar gibi.
0
biseysorcaktim
(20.08.25)
Kalitesiz beze gelene kadar, tüketimi sevmiyorlar, eşya fazlalığından hoşlanmıyorlar demek ki diyecektim ama burada durum farklı gibi, bir tanıdığım yıkanabilir bez kullanıyordu mesela, cimrilikle hiç ilgisi yoktu. Mesela 6 oyuncak bana garip gelmedi küçücük bebek doğru dürüst algılamıyor bile oyuncağı,niye bir sürü ıvır zıvır alınsın ki, ya da bebek yanlarında yatıyodur onun için henüz oda hazırlamamışlardır ama kalitesiz bez kısmını çözemedim, cimrilikten başka açıklama yok sanki.
0
(20.08.25)
Türkiyede psikotik ve sıkıntılı çok aile var. Bunlarda zeki ama o manyak ailelerde büyüdükleri için aynı örüntüyü devam ettiriyorlar. Anadoluda halen daha köylerde ilçelerde manyakça çocuk yetiştiren ve bu düzene devam eden aileler mevcut. Bu aile öyle olmayabilir ama ailelerinden aldıkları bilgilerin birazıyla çocuk bakıyor olabilirler. Çocuğun bağlayan mı ararsın halen döven mi ararsın... değer yazdıkların doğruysa bu cimrilik. Evet yeni nesil insta anneleri gibi olmak zorunda değiller ama biraz daha özenli olabilirler. Bakıcı tutan adamın çok bez gitmesine üzülmesi garip geldi bana. Yazdıklarınızdan yüzde yüz emin misiniz?
0
mikahakkinen
(20.08.25)
Bu dışarıdan görünen, belki çocuğa ayırdıkları yatırımları var, ayrıca bir şeye para harcamiyorlar o yüzden ya da başka bir şey.

Yani genele göre farklı diyebilirim ama garip demem, "tum bu zenginlige ragmen çocuğu ihmal ediyor olabilirler" fikrini vermedi çünkü bu tablo bana.

Ayrıca oturup çocuğun eşyalarını oyuncaklarını sayan ve size aktaran kişiyle aralarındaki yakınlık ne bilmiyorum ama, asıl o kişide bir acayiplik var.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
Ya senin ya da sana bunları anlatan kişinin hüsnükuruntusuna benziyor.
0
beyfendi
(20.08.25)
beyfendi +1

Aile bebeğinin bütün eşyalarını göstermiyordur; toplu don sayımı mı yapılıyor evde anlamadım bana bu inandırıcı gelmedi ya da kıskanan birileri iftira atıyordur kesin. Kıskanan bir annenin “ben daha iyi bebek bakıyorum” uydurması/ tesellisi gibi geldi.
0
titanic kemancısı
(20.08.25)
adamlar luks arabaya biniyor cimri diyorsunuz, binmeseler yine cimri diyeceksiniz uahsduasduha
0
baldur2
(20.08.25)
Belki de tr gerçeklerini bilen her anne babanın yapması gerekeni yapıyorlar. Sik sok şeylere para harcamak yerine çocukları için birikim yapıyorlarsa eğer çok rasyonel bir davranış. Ultra prima çocuk bezi o kadar da önemli bişey değil.
0
benim bir gizli bildiğim var
(20.08.25)
Ailenin bakıcı tarafından iletildi bana. Bilgiler yüzde yüz doğru. Bebek ihmal mi ediliyor sence birilerine haber vermeli miyiz diye konuyu açtı. Ben de ihmal değil daha çok obsesyon gibi gördüm. Bilemedim yani. Kadın da kime neyi söyleyecek zaten. Üzülüyormuş çocuğa sidikli donu yıkamadan giydiriyoruz bazen diyor.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
Çocuğun yediklerine de çok karışıyorlarmış. Bir tam meyve yemesi yasakmış mesela ağlasa bile yarım yeme hakkı varmış.
Ama ailenin bir kiler odası var market gibi. Hani yoklukta değiller de başka bir olay var. Bebeğe niye meyve yasak mesela? Annesi kilo alır diye izin vermiyormuş çocuk zaten zayıf.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
cidden cok cok üzüldüm şimdiden bebek icin, ergenliği cok zor gececek belli. bence aile büyükleri tarafından aile ile konuşabilirler. elinizden ne gelirse yapin
0
oscar
(20.08.25)
Olay kontrolden çıkarsa alo 183'ten alo asp var onlar olaya dahil olur. Ama ailenin durumu iyiyse pek müdahale etmezler. Ama anlattıklarınız doğruysa anormal bir durum var.
0
mikahakkinen
(21.08.25)
(13)

Birini işten çıkarmadan önce yenisini almak

squidward
Merhabalar,Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğü
Merhabalar,

Belli bir pozisyona birini aldınız birkaç ay eğitip işi öğrettiniz. Fakat bu kişide bir şeylerden memnun olmasanız da işten çıkarmadınız başka birini daha aldınız.
Aslında bu ikisi rakip gibi bir şey.
Yeni olan kişinin altyapısı çok daha güçlü. Fakat başlangıçta orada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmesi gerek. Yeni alınana birkaç aylık kişinin işi öğretmesi bekleniyor.
Bu ne kadar mantıklı?
İşveren burada neyi amaçlıyor?

edit:
işveren bana: ilk hafta x ile beraber olursun sonra bakarız, dedi.
ilk hafta ne iş verdilerse yaptım, işçi gibi de çalıştım. Fazla fazla çalıştırıp mesai bile vermiyorlarmış.
Cahile cahil denir, kusura bakmasın kimse. Bir şey öğrenmeye çalıştığını görmedim, patronu yelpazeleyen, sürekli hata yapan veletten iş öğrenecekmişim. İşverene: ben burada ancak size bağlı olabilirim, o benim üstüm olamaz, dedim
x ise fazla bir şey bilmeyen konuya sadece yüzeysel olarak hakim alakasız bir eğitim almış bir insan.
Patron bana benimle çalışmakla ilgili "sürdürülebilir olmaz" dedi.
Öyleyse beni neden aldınız, dedim. Oldukça zeki birisin, meraklısın, eğitimin uygun.. dedi. Sanki bu iyi yönlerim yok mu oldu 1 haftada?
0
squidward
(19.08.25)
Yani bunu yüzde yüz bilemeyiz bu kadar az bilgiden ama, burda yazandan anlaşılan çıkaracağı çalışanı kullanıp atmayı amaçlıyor cikarsamasi yapılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
İşveren burada sorunsuz bir geçişi amaçlıyor gibi görünüyor. Bu uğurda bir pozisyon için aynı anda iki kişiye maaş vermeyi de göze almış.
İşveren açısından çok mantıklı görünüyor.

Gönderilme ihtimali olan çalışan ben olsam pek hoşuma gitmez, bunu çok yanlış bulurdum. Ancak üçüncü bir kişi olarak bakınca yanlış, çirkin bir durum da yok gibi.

Gönderilme ihtimalini hisseden çalışan bunu işverene net bir şekilde sorsun bence.
0
michael_knight
(19.08.25)
* mevcut kişi yeni kişiye işi öğretsin, sonra göndeririz diye bakıyor. bu bence küçük bir ihtimal. çünkü genelde böyle durumlarda mevcut çalışan ya işleri salıyor, ya eksik öğretiyor ya da kimisi bir şeyleri bozup çıkıyor

* mevcut çalışanı göndermek istemiyorlar, başka bir pozisyona kaydırmak ve elde tutmak istiyorlar ama uygun pozisyon yok ya da bir kaç ay sonra başka pozisyona verecekler.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Aynı değil ancak benzer bir durumda kalmıştım.

1 2 aylık olan arkadaşın diğer arkadaşa yaptığı tüm işleri anlatmasını istedim. bu esnada ekran görüntüleri aldırttım. totalde 7 8 saatlik . Bu süreç bir hafta sürdü. 1-2 aylık arkadaşın yaptığı tüm işleri zaten ona ben öğretmiştim. Yeni alınan arkadaşa da videolar üzerinde çalışmasını ve takıldığı yerde bana danışmasını istedim. Bir süre yaptığı işleri kontrol ederek ilerledim. Sonra yalnız başına bırakıp takıldığında danıştığı bir düzene geçtik.

Göndereceğiniz kişi gönderileceğini biliyorsa çok da yararlı olmayabilir bu iş öğretme aşamasında
0
pislick0
(19.08.25)
Burada sonradan işe alınan kişi benim. Güya o işi öğretecek kişi bana biraz kötü davrandı üstelik fazla bilgisi de yoktu, yüzeysel olarak bir şeyler biliyordu.
Hem cahildi hem de beni zorbaladı.

İşverenle konuşup durumu anlattım sonra beni işten çıkardı
Bu nasıl bir şey?
0
🌸squidward
(19.08.25)
Böyle bir yerden kurtulduğum için dua et.
0
Kahvedesu
(20.08.25)
Deneme sürecinde olan bir personelin, başka bir personeli şikayete gelmesi patron açısından bakınca çok da kabul edilebilir bir şey gibi görünmüyor.

O personelin yerine işe alındığınızın, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağının size söylenmesi durumunda, gerekirse kafayı gözü yarıp o personelden son kırıntısına her bilgiyi sağmanız beklenirken siz acze düşüp patrondan imdat istemişsiniz.

O personelin yerine işe alındığınız, siz işi öğrenince o personelin işten çıkarılacağı size söylenmediyse de siz kendiliğinizden böyle bir çıkarım yaptıysanız o da apayrı bir konu zaten.
0
Mirket
(20.08.25)
Abi kusura bakma ama senin diğer hikayeyi de hatırladım patrona ters cevap verip iki günde yollanmistin. Şimdi de hiçbir deneyimin yokken sana is öğreten kisinin cahil olduğunu, bir şey bilmedigini soylemissin, gidip patrona sikayet etmissin ve gene kovulmuşsun.

Eğer buysa senin bundan sonra ilk 6 ay patronlarla hiçbir sekilde konusmaman lazım. Psikolojik bazı sıkıntılar yasiyorsun diye yazmışsın, etkisi olabilir bilemem de yani sorun biraz sende bence. Yıllardır işsiz ve iki iş yerinden hızlıca yollanan kişi içe bakmalı, dış etkenlere değil.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@Mirket
O personel dediğiniz kişiyi şikayet etmeye çalışmadım.
"Bana iş öğretecek" kişi ben işe başlayınca tripten tribe girdi. Benimle bağırarak konuştu, çirkinleşti.
Ben deneme süresindeysem onun nitelikli ve beraber çalışılabilir biri olduğu anlamına gelmiyor maalesef
0
🌸squidward
(20.08.25)
Ben seni yargılamadım. Yanlış anlama.
Olayın çok dışındayım. Kimseyi yargılamak haddim değil.
Olaya patronun gözünden bakınca böyle bir şekil çıkıyor.
Onu dile getirdim.
0
Mirket
(20.08.25)
@logisticsmanager
Önceki hikaye patron egosu ile ilgiliydi, o 73 yaşında yalakalık bekleyen bir bunaktı

Deneyimimin olmaması bana iş öğretecek kişinin şerefsiz olmasını gerektirmiyor. Eminim genel anlamda onun benden öğrenebileceği çok daha fazla şey vardı. Düzgün anlatılsa hemen anlayabileceğim ve geliştirebileceğim şeyler.

Şikayet etmedim.
Durumu bilmek işverenin hakkı, bu arada işveren ve yönetici aynı kişi.
Ben de içe bakmaya çalışıyorum. Bu konuda sizlerden yardım istiyorum.
Özel sektör çok iyi, ben kötüyüm ama ne kötülük yaptım?
0
🌸squidward
(20.08.25)
Abi özel sektör leş, buna lafım yok da yanlış anlama ama Türkiye'de özel sektörün geneli bu zaten. Şanslıysan insan gibi davranan yere bir gün girersin ama oraya gelmek için belli süre belli şeyleri cekmek gerekiyor. Şimdi bana sorsan bağıran müdür olmaz derim sana kaç yıldır aldığım etik kültürü ile. Ama ilk iki senelik iş hayatım her sabah fabrika müdürünün oturup herkesi ayakta diktiği ve bağırdığı toplantilar ile geçti.
Neyse yani, ilk is yerinden 3 günde ikincisinden 1 hafta sonra atildin. Tamam özel sektör kötü tamam bu iş yerlerinde calisilmaz da sen yillardir is arayan biri olarak nereye kadar devam edebileceksin? Yani iş yerlerinin hepsine sokayim, sorunumuz sensin. Yoksa ben de isterim senin hakkını aramani, tepkini koymani da sonra kemal Sunal gibi tavuk vitrinine ekmek banmani istemem.
0
logisticsmanager
(20.08.25)
@logisticsmanager
Beni düşünmektense işe yarar bir bakış açısı lazım.
Esas olarak bir yönetici/patron birini işe almış ve sadece yapmasını beklediği işleri öğretmiş. Fakat bu yatırım yaptığı kişi beni görünce korktu ve beni küçük düşürmeye çalıştı. Üstelik totalde benden daha fazla bilme ihtimali olmayan bir kişi.
NE YAPMALIYDIM MESELA BEN?
BU ORTAMDA ben de mi patronu yelpaze ile serinletmeliydim?
0
🌸squidward
(20.08.25)
(16)

Artık oruç tutmayanlar, Ramazan'da ne hissediyorsunuz?

yadigar
Sorum mezhebi yahut kültürü gereği Ramazan tutmayan veya çocukluğundan ateist yahut gayrimüslim yetişmiş arkadaşlara değil.Ramazan orucu tutulan evde büyümüş; çocuklukta, gençlikte oruç tutmuş ancak yetişkin hayatın (19-100 yaş) bir safhasında sağlık dışı (inanç kaybı, gerek görmeme, canı istememe,
Sorum mezhebi yahut kültürü gereği Ramazan tutmayan veya çocukluğundan ateist yahut gayrimüslim yetişmiş arkadaşlara değil.

Ramazan orucu tutulan evde büyümüş; çocuklukta, gençlikte oruç tutmuş ancak yetişkin hayatın (19-100 yaş) bir safhasında sağlık dışı (inanç kaybı, gerek görmeme, canı istememe, din değiştirme vs.) sebeplerle oruç tutmayı tamamen bırakmış kişilere soruyorum.

Ramazan ayı geldiğinde nasıl hissediyorsunuz? Ramazan nasıl geçiyor? Ne tarz duygular hissediyorsunuz? Nostaljik, rahatsız edici, olumlu, olumsuz, nötr, "fark etmiyorum ki" vs. her hissinizi, bir zümreyi aşağılamadan anlatabilirsiniz.

Edit: Cevaplar için çok teşekkürler. Bazı kullanıcılar konu ile ilgili görüşlerini, oruç tutup tutmama ile ilgili hislerini, oruca ve Ramazan’a bakış açılarını da yazmışlar, teşekkürler. Ben daha ziyade “Ramazan ayının gemesi ve Ramazn ayında olmaya dair ne hissettiklerini de merak ediyorum. Sevinç, heyecan vs. var mı hâlâ? “Bitse de gitse!” mi? “A? Ramazan mıymış, genelde bayrama yakın fark ediyorum!” yahut “İnsanlar gergin oluyor, ben de geriliyorum”örneklerindeki ve yazmadığım bin çeşidi gibi duygularınızı da merak ediyorum.
0
yadigar
(19.08.25)
kültür ve sosyalleşme olarak görüyorum. iftara çağırılırsam giderim. topun atmasını beklerim. hurma yerim. nasıl aşure geldiğinde hapur hupur götürüyorsam, öyle.

bedava ve ekstra bir aktivite olarak görüyorum kısacası.
0
gabe h coud
(19.08.25)
Olumlu ya da olumsuz anlamda hicbi sey hissetmiyorum. Notr. Fark etmiyor benim icin, diger aylar gibi. Bir davet, aileyle beraber sofra olursa guzel hissediyorum. Kendim de sevdiklerimi davet ediyorum ama tutmuyorum.
Agzi kokan insanlari ciddi anlamda rahatsiz edici buluyorum sadece, direkt bu geldi aklima mesela.
0
sey mi dostum
(19.08.25)
Tam duyurunda tanimladigin kisi tipiyim.

Benim çocuklugumda ramazanlar kisa denk geldigi için yeri daha bir baskaydi tabii ama sagligimi yitirdigim güne kadar orucumu hiç aksatmadim...Olur da bir gün sagligimi bir miktar geri kazanirsam yine çocuklugumdaki günleri yasamak isterdim.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
kısmen dediğim kişiyim.
pek inanmıyorum ama ateist de değilim.

ramazan gelince içim bir buruk oluyor. hem oruç tutmak istiyorum hem zor geliyor.
bazı ramazanlar bir kaç gün tutuyor, bazen yarısını tutuyorum. etrafımda hiç oruç tutan olmadı yıllardır. buna rağmen bir şey yiyip içmeye çekiniyorum ramazan boyunca. bu yıl özellikle, ramazan hiç uğramadı şişli'ye. iftar programları olmasa ramazanda olduğumu anlamayacaktım.

ben senede bir kaç gün dahi olsa oruç tutuyorum, yakınlarımın da tutmasını isterim. bir kaç gün de olsa iftarı beklemek, sahura kalkmak, topluca iftar yapmak, ezana ne kadar kaldı demek çok hoşuma gidiyor.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Tam o dediğin evde büyüdüm, hâlâ Müslümanım, yetiştiğim dönemdekinden daha bilinçliyim, ailem de öyle, yani düşünmekten sorgulamaktan uzak insanlar değiliz vs.

Gençken 23 yaşımda sigara içmeye başladım, onunla birlikte yıllar içinde oruç tutmaz oldum çünkü tahammül edemez hale gelmiştim sigaradan dolayı. Sonra bıraktım sigarayı ama oruç tutamıyorum hâlâ, çünkü bu sefer daha çok susuzluğa dayanamıyorum. Açlığa ayrıca dayanamıyorum, midem çoğu zaman yamuluyor ama bazen dayanıyorum nasıl oluyor bilmem.

Oruç tutamadığım için öteden beri içim çok buruk, çok huzursuz oluyorum, üzgün oluyorum. Namaz kılmadığım için de öyleyim aslında, ama kendimi ittirme kaslarım çok erimiş, kafamı asıl kızdıran bu. Üzüntüm de buna. Bir arkadaşım var, eskiden yılın 11 ayı dolu dolu alkol alırdı, bütün parasını alkole yatırmacasına yani. Sonra da 30 gün çatır çatır orucunu tutardı, 30 gün boyunca evine alkol girmezdi. Sonradan o da oruç tutamaz oldu ama o zamanlar onun bu haline hayrandım.

O irade -ki sadece bedensel irade değil, ruhsal bir irade de göstermeyi de kastediyorum- beni çok fetheden, çok kıymet verdiğim bir şey. Yapamamak üzüyor.
0
muhayyer divan
(19.08.25)
Bizim evin son oruç tutaniydim, yani acikcasi birlikte olmayınca o orucun bir tadı olmuyor, o hava gidince 1-2 sene sonra ben de bıraktım.

Etrafımda başka tutan da pek az, lafı geçerse gel iftar yapalım diye davet ederim, biraz buna donustu.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
Bitse de gitse diye bakıyorum. Çalıştığım ortam birkaç sene önce değişti. Artık oruç tutmuyorum diye laf sokan yok. Yine de belirli bir rahatsız edici tavır var az da olsa bir kısmında. Onun dışında bu yeni işte oruç tutanların çoğu normal insan iletişimine devam ediyorlar. Biraz daha az iş yapıp biraz daha gergin oluyor her iki grubun bir kısmı da. İş sebebiyle ziyaret ettiğim yerlerin büyük kısmında kimse su-kahve vs. içecek sormuyor. Ofiste ise ben bir şeyler içerken rahatsız hissediyorum. Tabii bu iş hayatı.

Sokakta ve internette gereksiz bir ton insanın tribi tatavası var. Onları saymıyorum. Ailemde artık oruç tutmayan da hala tutan da var. Onlarla konuşunca her sene inatla ufaktan tutmaya yönlendirme muhabbeti oluyor. Sırf AKP yüzünden dinden ve inançtan çıktığımı düşünüyorlar hala sanırım.

Bitse de gitse düşüncesinin yanında bir de bayram gelse de dinlensek/yatsak diyorum bu arada.
0
nawar
(19.08.25)
ben cok severdim ve cok oruc tutardim ama artık sıkılıyorum. cok davet olayina giriliyor ama dogru durust oruc tutan yok hic mevzu yapilmasa daha iyi. is yerimde oruc tutan cok tutmasa bile yemek yemek cay icmek cokk ayipmis gibi bi atmosfer yaratiliyor hic sallamasam da. bitse de gitse+1
0
ala09
(19.08.25)
Içsel olarak daha huzurlu ve ayaklari yere basar hissediyorum.

Ama bir yandan da cok huzursuzlaniyorum Ramazan yaklasirken. Restoranlar falan kapali oluyo. Arkadaslarla plan yapmak zorlasiyo. Hayatimizi sekteye ugratio
0
abuzer
(19.08.25)
tüm ailesi, akrabaları, arkadasları oruç tutan birisiyim. kendim de 13 yaşından başlayarak ramazanda 1-2 gün hariç tam oruç tutardım. ta ki 26-27 yaşlarında inancımı kaybedip tamamen tutmayı bırakana kadar.
ramazan geldiği zaman hiç bir şey hissetmiyorum. ramazan pidesi yiyorum, ramazan trafiğinden rahatsız oluyorum, o kadar.
0
abelardo
(19.08.25)
O halde ekleyeyim, NEEERRRDE O ESKİ RAMAZANLAR diyorum her sene. Çünkü artık eskisi kadar tatlı gelmiyor. Annem eskisi gibi hareketli değil, annemle babam boşandı, anneannem vefat etti, artık diyanetin verdiği imsak iftar vakitlerini kâle almıyoruz (Çünkü Kur'an'da yazıldığı haline uymuyorlar), artık ramazan pidesi yememek zorundayız, artık çocuk veya ergen değilim... çok özlediğim bir his. Ramazan geldi diye seviniyorum mutlu oluyorum ama işte hüzünleri de çok. %60 hüzünle geçiyor yani, mutlu olsam sevinsem huzur duysam da.
0
muhayyer divan
(19.08.25)
18 yaşına kadar oruç tutmuş, teravihe gitmiş daha sonrasında ateist olmuş biri olarak hiç bir şey hissetmiyorum. zaten müslümankende bir şey hissettirmiyordu. günlere aylara önem yükleyen biri olmadın. diğer 11 aydan bir farkı yoktu benim için. tek güzel yanı pide yemek o kadar.
ayrıca tutana saygılı ol dışarıda su içme, yemek yeme olayı en sinir olduğum olaydır. oruç tuturkende bunu diyenlere sinir olurdum. birde oto boka sinirlenip orucun arkasına saklananlara da sinir olurum.
0
my fault
(19.08.25)
lise sona kadar ben de müslümandım. müslüman bir ailede yetiştim. buna rağmen öyle çok oruç tutan biri değildim. tuttuğum zamanlarda zorlanmazdım da aslında. sülalecek yaptığımız iftarlar bana hep eğlenceli gelmiştir.

üniversite dönemim dinden kopuş dönemim oldu. kuran'ın tefsirini ve meailini 2 kaynaktan okuyunca dine inancım kalmadı. bir süre apateisttim sonra ateist olduğuma karar verdim.

ramazan benim için hala aile buluşması ve eğlenceli iftarlar anlamına geliyor. ailem ve akrabalarımdan uzakta başka bir şehirde olduğum için bu heyecanı arkadaşlarımla yaşıyorum. oruç tutmuyorum. arkadaşlarımla 1-2 iftar sonrası diğer günler bana pek bir şey hissettirmiyor. ha, ofiste sokakta bir şey yiyip içememenin gerginliğini yaşıyorum. halbuki normalde de sokakta bir şey yiyip içmem. yargılanacakmışım gibi korkuyorum. :d

bayramda da anneannemin geleneğini devam ettirmek için evde kendim baklava açıyorum. onun yaptığının yanından bile geçmez ama olsun. bayramları da yalnız geçiriyorum, bayram ziyaretleri aramıyorum, o ziyaretler çok yorucu bence. telefonla aramak bile zulüm geliyor. mesajla oldu bitti yapabilsem keşke. neyse ki 2 yıldır vejetaryen olduğum için kurban bayramında aramamı bekleyen yok. bir bayram aramasından yırttım :)
0
art cat chocolate
(19.08.25)
Ilk mesajimda olumlu seyler yazmistim ama birkaç tane de olumsuz sey ekliyim su ramazan ayina dair, özellikle son zamanlarda peydah olan,

Bazi kurumlarda yemek saatlerinin iftar saatine göre ayarlanmasi mesela, sanki herkes oruç tutuyormus gibi. Mesela geçen sene kampüste yemekler 5'te degil, 5 buçukta çikmaya baslamisti saati degistirdiklerinden dolayi ve bu hayli sinir bozucuydu.

Bir digeri ise özellikle bu ayda kaziklayan esnaf ve marketler, açiklamasina gerek yok zaten.
0
feastofthedamned
(20.08.25)
25 sene falan oruc tuttum, keyfimden biraktim. bir sey hissetmiyorum. yine de butun dini konular icinde ramazan'in telasi, iftar zamani sakinligi vs hosuma gidiyor. hatta bu sene o donemde tek ogun beslendigim icin yemegi de iftar vaktinde yedim nostalji olsun diye. a
0
bay b
(20.08.25)
Hiçbir şey hissetmiyorum. Hayatımda sadece bir Ramazan oruç tuttum. Bizim işyerinde tutan yok. Ben de yıllar içinde giderek dinsizleştim zaten. Ramazan'da sokaktaki insanlar gereksiz agresif oluyor. Ona dikkat ediyorum. Su içerken görürlerse dik dik bakıyorlar.
0
gnosis
(20.08.25)
(23)

otel bakarken kötü yorumlar

kaptan maydanoz
tatil için otel bakıyorum. fiyatı ne olursa olsun illa ki kötü yorum yapılmış oluyor. direk eliyorum. gidecek yer bulamıyorum ya. siz otel seçerken dikkat ediyor musunuz kötü yorumlara? mesela yemekleri berbat yazıyorlar nasıl gideyim şimdi? veya oda pisti diyorlar, yüzümüze bakılmadı azarlandık fil
tatil için otel bakıyorum. fiyatı ne olursa olsun illa ki kötü yorum yapılmış oluyor. direk eliyorum. gidecek yer bulamıyorum ya.

siz otel seçerken dikkat ediyor musunuz kötü yorumlara?
mesela yemekleri berbat yazıyorlar nasıl gideyim şimdi? veya oda pisti diyorlar, yüzümüze bakılmadı azarlandık filan diyorlar asdfgh.

tüm yorumları iyi otel bulamıyorum. kötü de yazılsa gitmek mi lazım? eskiden hiç yorum okumadan giderdim bazen iyi bazen kötü çıkardı. şimdi okuduğum için seçemiyorum.
0
kaptan maydanoz
(19.08.25)
ben de boyleyim. cok genel yorumlara prim vermemeye calisiyorum. "yemekleri berbat" cok genel mesela. nesi berbat? detay vermeyen yorumlari cok sallamamaya calisinca, biraz daha kolaylasiyor. bir de ayni konuda ne kadar yorum oldugu da onemli. bir kisinin "yemekleri berbat" demesi cok bir sey ifade etmez genelde. tekrarlayan yorumlar onemli.

"yuzumuze bakilmadi", "azarlandik" gibi seyler de cift tarafli olabiliyor. sorun gercekten otelde mi yoksa yorumu yazanda mi anlamak zor. bazen detayli yaziyorlar, bakiyorsun sence yorumu yazan haksiz. bu tarz yorumlar da genelde tek basina cok anlam ifade etmiyor. yine tekrarlayan yorumlar ve detayli olanlar onemli.

her turlu bir miktar kotu yorumu kabul etmek gerekiyor. neyse ki benim esim kolay karar veriyor. ben biraz eliyorum, kalanlardan o seciyor genelde.

bir de yorumlar, puanlar da cok guvenilir degil artik. parayla hallediyorlar o isleri isletmeler. yani tum yorumlar iyi olsa bile kotu cikabilir. cok da sey yapmamak lazim. (desem de ben de sey yapiyorum :)
0
lemmiwinks
(19.08.25)
kotu yorumlarin nedenlerine bakiyorum +1
eger herkes yemek kotu diyorsa, ya da odalar pis/eski diyorsa ok, ama ben de mesela otelde alisveris merkezi yok, alisveris yapacak yer yok diyeni gordum. ne beklediginize bagli. benim icin onemli degilse dikkat etmiyorum.
0
kassiopeia
(19.08.25)
yorumları analiz kriterlerim var.
her kötü yorumu dikkate almıyorum.
hatta 1 puan olanları çoğu zaman eliyorum bile.

ya münferit bir olaydır ya da yorum yapan kişi aptaldır ve adil davranmamıştır puanlarken.

ne kadar çok yorum varsa puanı o kadar düşük olur. bu doğal.

tek cümlelik, işe yaramayacak, öznel yargıların düşüncemi etkilemesine çoğu zaman izin vermiyorum. adam 4-5 gün tatil yapmış, berbattı yazmış. ne berbat? yemekler kötü yazmış? kötü olan ne, damak tadına mı uymadı, hiijyenik mi değil, çalışanları mı beğenmedin, otelin restorantı yemek mi kokuyordu... belki onlar çok yiyen insanlardı ve porsiyonlar küçüktü o yüzden böyle dedi. belki gerçekten bir aksilik oldu ama münferit bir olaydı. bir sürü şey olabilir.

otel temiz değildi diyorlar bazen. bu önemli ama kusur bulacaksan her yerde bulursun. banyoda arıza mı vardı, senden önce iyi temizlenmedi mi gerçekten yoksa havluda/mobilyada biraz yıpranmıştı da ona mı pis dedin.

ben gittiğim yerler hakkında uzun uzun yazıyorum. eksikleri de artıları da söylüyorum. okuyan kişiler memnun olsun, eksikleri mekan sahipleri düzeltsin, ama gömmeden adaletli şekilde yazayım istiyorum. yazdığım neredeyse tüm yorumlarda mekanın en az bir kusuru var. ama iyi yanlarını da yazıyorum memnunsam.

"berbattı, pisti, kötüydü, çalışanlar kabaydı" şeklindeki -tek cümlelik- değerlendirmeleri çoğu kez gözardı ediyorum. farklı zamanlarda farklı insanlar bunu söylediyse dikkate alıyorum.

imla kurallarına uygun ve hitabeti düzgün olan, uzun uzun yazmış olan yorumları dikkate alıyorum bir de.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
ortalama 8 üstüyse giderim genelde.
0
jelly bear
(19.08.25)
bizim millet yorum yapmayi bilmiyor ne yazik ki. gecen kendi halinde ucuz yollu bir otele adam "dis fircasi koyacak yer yoktu banyoda, lavabonun uzerine biraktim" yazip bir yildiz vermis otele. ben gittim parasinin karsiligini veren bir yerdi mesela.

restoranlarda da oluyor, kola sicak geldi 1 yildiz. e garsona soyle soguk isteseydin. adam orda soyleyemedigini 1 yildizla online soyluyor.

aynisi olumlu yorumlar icin de gecerli, 4.8 almis restoran, gidiyorsun alelade bir yer. bizde 1 ve 5 disinda yildiz veren cok az malesef. o yuzden her olumsuz yoruma takilmiyorum. eger temizlik, bocek vs tarzinda 3-4 yorum varsa ancak onlari eliyorum.
0
bay b
(19.08.25)
Bu bi cukur. :) Ben de yorumlardan etkileniyorum ama son zamanlarda otel hakkinda genel bi olumsuz intiba var mi diye bakmaya calisiyorum.
Bir de tolerans gosterip goz ardi edebilecegim mevzulara gore seciyorum. Bu biraz daha iyi oluyor.
Cok gezen ve detayli yorum yapanlarin gorusunu onemsiyorum.
Cok ilgisizdiler, azarlandik diye yorum yazilan bir yerden gayet yuzunuz gulerek ayrilabiliyorsunuz.
Herkesin beklentisi ve davranislara yukledigi anlamlar farkli.
Gozunuze kestirdiginizi ve akliniza en yatani 1-2 olumsuz yorumla gozden cikarmayin derim.
0
sey mi dostum
(19.08.25)
of bu benim ya. izmirde en pahalı herşey dahile gidip yemeklerini beğenmedim verdiğim paraya oranla(kişi başı gecelik 11k veripte et çıkmazsa çıldırmazmısın) insanların haklılık payı var yorumlarda ama sıralattığında ortalama bir fiyatta bir yere gidiyorsan yemeklerden şikayet edilmesi normal oluyor, o oteller genelde yemekleri kötü yapıyorlar.

yemeklerle ilgili iyi yorumlara bak kötülerden çoksa şans ver
0
eja
(19.08.25)
3 lira ödeyip 10 liralık hizmet bekleyince böyle yorumlar oluyor. ayrıca herkesi memnun etmek mümkün değil. dediğim gibi herkesin beklentisi başka oluyor.

bizim insanlar genelde para verince oranın sahibi olduklarını sanıyorlar, bakıyorsun yabancıya adam efendi gibi geliyor yiyor, içiyor, eğleniyor, gayet de memnun olarak gidiyor. bu yüzden kötü yorumlarda aynı kötü şeyin tekrarı yoksa dikkate almıyorum.
0
gercekdunya
(19.08.25)
Puan ortalamasina bakin hocam. Sadece bir siteden degil farkli sitelerden bakin ayrica google yorumlarina da bakin.

Herkesi memnun etmek imkansiz.
0
nuevo
(19.08.25)
Kötü yorum olmaması imkansız, otellerin kötü yorumlara verdiği cevaplara bakıyorum, bir de yorumun ne hakkında olduğu da önemli, benim umrumda olmayacak bir durum için 1 yıldız verilmiş olabiliyor, aynı konuda art arda çok sayıda kötü yorum varsa eliyorum oteli belli ki gerçekten kötü diyerek. Kendim de yorum yazarken ayrıntılı yazmaya çalışıyorum sonradan bakacaklara fikir olsun diye. Çok büyük sürprizle karşılaştığım olmadı bugüne kadar.
0
(19.08.25)
puan ortalamasına bakın +1
genel yukarıdaki yorumlara katılıyorum. ben de etkileniyorum ama genele bakıyorum. youmları okurken en yeni olanları en üstte sıralayarak bakın. bizim gideceğimiz otele baktım şimdi 10 kişi kahvaltısı çok güzel demiş 1 kişi çok kötüydü demiş. bunu dikkate almam mesela.
0
turuncu tonlarda
(19.08.25)
8 ortalamanın altına gitmiyorum. 9 ve üstü ise genelde iyi çıkıyor.

Ben hep kötü yorumları okuyorum. Tripli müşteri kendini belli ediyor zaten. Temizlik ile alakalı iki farklı kötü yorum varsa direkt eliyorum. Onun dışında eğer yorumlarda tekrarlanan kronik bir sorun yoksa kulak asmıyorum. Varsa da o problemi sorun edip etmememe bakıyorum. Mesela adam diyor fön makinesi yok, kettle yok, ikram yok, minibar iyi değil/pahalı, personel kibar değil vs. umurumda olmuyor. Ama iki üç yorum "gürültüden yatamadık" diyorsa durup tekrar düşünüyorum.
0
yadigar
(19.08.25)
Yorumlari bazilari resimle destekliyor. Ben onlara dikkat ediyorum. Orana da bakmiyorum cunku senin nefret edecegin bir yeri goklere cikaracak cok insan var. Millet gormemis ya. Abuk sabuk seyleri begeniyor cogunluk, pislik icinde yeri sirf iceride bocek yok diyen hijyenik bulup memnun kaliyor falan.
Ben resimli kotu yorumlara bakiyorum. Bir de guvendigim insanlarin onerisine bakiyorum.
0
Kittie
(19.08.25)
Bir de artik turkiyede iyi otel icin maxx royale falan gitmen lazim. Ortalama, ortalamanin biraz ustu yerlerin en dusuk fiyattakilerle farki yok.
0
Kittie
(19.08.25)
Her yorumu dikkate almamak lazim, adam, kadin gitmis barin, gece klubun ustunden oda tutmus, cok gurultuluydu, uyuyamadik diyor:) Resepsiyonist 2-3 hello, good morning cekiyor, staff cok nazikti taksi bile cagirdilar, restoran, cafe tavsiye ettiler diyen var:) Iskandinav ne bilsin, insanlik mi gormus hayatinda, 2 hello, welcome cek, guleryuz goster 10 verir mal:) Beni kotu yorumlardan cok iyi yorumlar ve puanlar rahatsiz eder beni kisaca.

Cogu kotu yorum da bos oluyor. Lokasyon kotu diyor, sehir merkezine uzakmis, kardes, tutarken hic arastirmadin mi, sana sehir merkezi mi dediler. Sokata yerinden dahi kalkamayan 2 junkie goruyor hanimevladi, 2-3 seks icsisi goruyor guvende hissetmedim, bolge tekin degil falan yaziyor, otele dusuk puan veriyor:) Bir de 4-5 yildizli otelde zaten kol gibi fiyat odemissin odaya, haliyle beklenti de yuksek oluyor, o kadar para saydin sonucta, o niye yok, o niye oyle degil diye bir tatminsizlik hasil oluyor.

Yorumlar bir de subjektif tabi. Kisiden kisiye, milletten millete degisir. Benim mesela Temizlik, ses izolasyonu olmazsa olmazim. Yan odanin sifon cekisini, oksurmesini duyuyorsam 1'i basarim. Hayatimda otel havuzu kullanmadim, hep denizde yuzerim, otelin havuzunda .oklar yuzse umrumda olmaz ama. Keza bir yabanci kahvaltida muesli falan arar, bulamazsa kahvalti kotuydu falan diye puan kirabilir, bense beyaz peynir yoksa olay cikartabilirim. Ki basima geldi, herkesin kahvaltisi cok iyi dedigi yerde hem de Yunanistan gibi yerde beyaz peynir yoktu, yuz cesit cer cop, hamur isi, musli, corn flakes, recel vardi. Gel de bu otele iyi pan ver simdi
0
freedonia
(19.08.25)
yorumlara dikkat ediyorum. mesela yorumların çoğunluğu yemekler berbat her gün tavuk ve hindi çıkıyor yazıyorsa orayı eliyorum.
0
scudman1
(19.08.25)
benim temelde iki kriterim var. sonuçta ömürlük orada yaşamayacağım.

paramla rezil olmamak için ilk olarak temizlik hakkındaki yorumları dikkate alıyorum. havluların yenilenmesi özellikle dikkat ettiğim şey.

ikinci olark her şey dahil bir otele gidiyorsam yemek kalitesi ile ilgili yorumlara bakıyorum. hiç kırmızı et çıkmadı hep tavuk vardı yorumlarını görünce eliyorum +1

bir de bazı otellerin youtube da videoları oluyor birkaç acenta gezdiriyor adeta otelleri. reklam amacıyla da olsa o günkü yemek menülerini falan görebiliyorum. o yüzden mutlaka youtube dan izliyorum seçtiğim otelleri
0
Hallegadola
(19.08.25)
önceki mesajımı editlemek yerine yenisini yazmak istedim;
hiç olumsuz yorumu olmayan bir yere gitmeyin zaten, işin içinde bir şey vardır. mümkün değil çünkü. ya yeni açılmıştır olumsuz yorum yapılmaya fırsat olmamıştır, ya da olumsuz yorumlara bir şekilde müdahale edilmiş, sildirilmiş, düzelttirilmiştir.

5 üzerinden 4.7 çoğu zaman belki de hep 5'te 5'ten daha mutlu eder.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
bir kaç siteden ve google review'den bakarım. bazı seyahat siteleri puanları fazla gösterebiliyor. 8 üstü ise olumsuz yorumlara takılmam.
0
merhum
(19.08.25)
Elinde kötü yorumlardan etkilenmemek için çok etkili bir silah var:

Gitmemek.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
@arbre bu arada bebişim var Allah olmayanlara da nasip etsin. Kem gözlerden sakınsın amin.
0
🌸kaptan maydanoz
(19.08.25)
Toplamda 5 yorumu ve daha aşağısı olanları dikkate alma. Hele hele bir yorumu olanları hiç alma. Rakip de olabilir kendi adamları da olabilir.
Yerel rehberlerin yorumlarına bak.
0
etna
(19.08.25)
Her türlü internet yorumu okurken 4 Yıldız ve 2 yıldız verenleri okuyorum.
Çok daha dürüst, bilgi veren yorumlar oluyor.

1 veya 5 yıldız verenler genelde aşırı nefret veya sevgi ile yazıyorlar yorumları, okuyanlara faydalı olmuyor.

İnternette bir yerde okumuştum bu taktiği.
0
michael_knight
(19.08.25)
(15)

fakirler nasıl araba alıyorlar?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Türkiye'de yaşayan, 30k kazanan, bozdurmalık altını, doları, babadan kalma mirası olmayan, bir yerlerden para gelme ihtimali olmayan kişiler araba alabiliyorlar mı?
Türkiye'de yaşayan, 30k kazanan, bozdurmalık altını, doları, babadan kalma mirası olmayan, bir yerlerden para gelme ihtimali olmayan kişiler araba alabiliyorlar mı?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.08.25)
fakir diye tanımladığın insan nasıl araba alsın? araba onların öncelikleri değil hayalleri olur zaten. hayatının 40 yılını fakir olarak yaşayan lazpalle bildirdi.

sorudaki amacı tam anlayamadım. fakir olduğu halde araba alabilen birilerinin durumunu mu çözmeye çalışıyorsun?
0
lazpalle
(19.08.25)
bahsettiğin senaryoda maalesef alamıyorlar.
yada senelerce birikim yapıyorlar, yapmaya çalışıyorlar ne kadar mümkünse.
2025 türkiyesinde 30k ile maalesef böyle bir şey mümkün değil.
0
stay with me
(19.08.25)
Evlendiklerinde gelen takılarla eski bir araba almıştır. Şimdi az Kazansa da bir süre önce karı koca çift maaş almıştır. İşinden ayrılırken yüksek tazminat vermişlerdir.

Bir yerden bi şekilde toplu para geliyor. Şuan yaşadığım yerde herkesin arabası var. Kimisi bahsettiğin kadar kazanıyor. Ama sadece maaş değil, bir noktada bi yerden toplu para gelmiş ya da kartopu gibi zamanında biriktirmişler.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
Cevaba ek;
Başka türlü alamıyorlar zaten. Her şekilde senin dediğin o şartlardan en az birini sağlamak gerekiyor. Çoğu kişi için düğüne gelen altınlar.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
TR'de otomobil kullanimi her 10 kisiden sadece üçünde mevcut yani zaten toplumun 3'te ikisi otomobil sahibi degil.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
Hiç harcamayan aileler var. Ama böyle sıfır harcama... Dışarıda bir bardak çay içmezler. Bulgur pilavıyla günü geçirebilirler. Et evlerine kurban bayramında akrabalar yollasa giriyor. Minibüse, otobüse binmezler. Kuzenim öyle mesela. Eşi yarı malül ve asgari ücretle çalışıyor. Başka gelir kaynakları da yok. Millet sadakasını zekatını veriyor. Kadın biriktirme makinası. Yatırım yöntemi falan da bilmezler, üç kuruş birikmişse altın yapar. Senelerce eski, köhne bir dairede kiracıydılar. Biriktire biriktire başka bir köhne ev aldılar. Kiradan kurtulunca daha da biriktirdi. Bu arada iki çocuk büyüttü. 7-8 yıl önce evini satıp, aileden zengin bir akrabanın desteğiyle eli yüzü düzgün orta direk bir ev aldı. Bu yıl da 18'ine basan oğluna 800bin tl civarına 2. El bir araba aldı.

Bir başka kuzenim de yıllardır tekstil fabrikasında işçi. Maaşı asgari artı ufak yan haklar. Onlar harcamadığı gibi, eşi de tam bir tutum makinesi, ev ekonomisi harikası. Kadın 30 cm yırtık bezi bile değerlendirmenin bir yolunu buluyor. Yıllarca örgüler, el işleri, yöresel lezzetler yapıp satarak aile bütçesine ciddi katkıda bulundu. Dört de çocuk büyüttüler. Ev, araba aldılar. Artık her bayram kurban keser oldular. Bir on yıla ikinci evi alırlarsa şaşırmam.

Bu arada, yukarıdaki iki örnekte de erkeklerin sigara, alkol, eğlence, maç, sinema, hobi vs. bir masrafı yok. Küçük şehirde yaşıyorlar.

Ben hali vakti yerinde bir ailede büyüdüm. 18 yıllık mühendisim. Özel sektörde çalıştım, 10 yıl kadar kendi şirketimiz vardı. Şimdi yarı emekliyim. Hatırı sayılır kira gelirlerim var. 2 çocuk büyütüyoruz. Özel okullar falan. Eşimin eline şimdiye dek her ay tüm harcamalar hariç net en az 1 ila 1 buçuk asgari ücret arası para geçiyor. Kadın 18 yılda toplam sıfır tl biriktirebildi. Evet, SIFIR. Benim ise lüks harcamam yok ama yiyecekten, tatilden, seyahatten vs. kısmıyoruz. Sık sık dışarıda yiyorum. Çocuklar ne isterse alıyorum. Ayda bir memlekete anneme babama uğruyorum. İki arabamız var. Özel hastanelwr, sağlık sigortası, vs. Aylık gelirimin yüzde beşini anca kenara koyabiliyorum. Hatta ciddi vergi ödemesi olan aylarda birikim de yapamıyorum.

Özetle, harcamayana birikiyor. Harcayana yetmiyor.
0
yadigar
(19.08.25)
araba elzem bir ihtiyaç değil. belli bir kitle araba işini çok abartıyor.
ayrıca bir kişi engelli falan değilse araba ihtiyacı neden olsun.
özellikle türkiye gibi toplu taşımanın gelişmiş olduğu bir ülkede araba lükstür.

eline iki kuruş para geçen statü atlayacağına sanarak hemen araba alıyor.
sosyal medya özentiliğinden başka bir şey değil.
0
my fault
(19.08.25)
kendimi bildim bileli insanlar düşük modelden başlayıp zamanla yükseltiyorlar. şakkadanak sıfır araba alma işi eskiden de kolay değildi. ben de ilkinde hacı murat, sonrasıda reno ve doğan ile başlamıştım.
0
ground
(19.08.25)
geçen 2012 passat variant aldık. 4500 euro. tabiki burada değil yurtdışında. arkadaşım da beni dublinde hava alanından almaya gelirken 2015 modekl pejo 308 almıştı orda gezerim araba lazım olur diye o da 1700 sterlin idi. dün bir markete girdim et 5 euro peynir 8 euro idi.

sen fakir değilsin aslında sadece devletin seni seviyor. araba almak aldığı arabaya tapmak bir tek bizim ülkede geçerli. bu yüzden insanlar hakça yaşayamadığı gibi araba da alamıyor. bazı salaklarda araba ihtiyaç değil ki diyerek kendini avutuyor.
0
gercekdunya
(19.08.25)
alamıyorlar. alsalar da arabanın masrafını çekemezler.
0
runaway
(19.08.25)
Arabayı zaten sonradan görme fakirler alıyor, çünkü parasını nereye harcayacagini bilmiyor fakirlikten biraz çıkınca.

Ha sayısal olarak fakirleri diyorsanız, ilk paragraftaki genellemeyi rahatlıkla burada yapamam ama, tanıdığım ve arabası olan insanlar fakir/geçim zorluğu yaşayan insanlar hep.

Edit: izmirde yaşıyorum, hiç arabaya ihtiyaç duymadım. Ani durumlarda ya da konfor istediğimde taksi, uzun mesafelerde araba kiraliyorum. Gayet de konforlu kasko yok mtv yok sanayi usta boş muhabbeti yok, benzin zammı takibi yok. Sonradan görmelere önerilir.
0
encokbenisevinnolur
(19.08.25)
araba temel bir ihtiyaçtır, sonradan görmelik değil. araba olmadan yaşanabilecek yerler bim'li a101'li barzo semtleri olabiliyor ancak.

binlerce yıl önce at evcilleştirildi şimdi bunun yerinde araba var
0
runaway
(19.08.25)
ailesiyle yaşıyordur, kira ödemiyordur. harcamaları da kısıtlıdır, biriktirip üzerine de ihtiyaç kredisi çekebilir.
üstelik araba var araba var. 30.000 lira düzenli maaş alan birisi sıfır araba alamaz ama rahatça 400bin liralık bir araç alabilir.
0
dawsonscreek
(19.08.25)
double income no kids
single living with parents

bunlar fakir de olsalar krediyle alırlar.
0
gabe h coud
(19.08.25)
30yaşına kadar kullanmadım ama izmir gibi ulaşımın geliştiği bir yerdeydim.
Şimdi ise ulaşımın tam gelişmediği yerdeyim elim ayağım oldu resmen. Her hafta sanayiye gitsemde.

Bence eski modelle başlayıp şekil şukul takılmadan değiştire değiştire alıyorlar.
0
kararsızataletfilozofu
(19.08.25)
(4)

romanlardaki rehinciler ne iş yapıyorlar?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
borç para verip vadesi gelmediğinde rehin gösterilen malı zimmetine mi geçiriyorlar?
borç para verip vadesi gelmediğinde rehin gösterilen malı zimmetine mi geçiriyorlar?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.08.25)
eşyanı emanet alıyor ve sana parasını ödüyor. müşteri vadesi dolmadan gelip parayı faiziyle öderse eşyayı veriyor, ödemezse eşya onun oluyor.
0
sir gawain
(17.08.25)
Pawnshop deniyor, bizde benzeri yok da tefeci satıcı karışımı, belli şartlarda borç da alabildiğin süpermarket gibi düşünün.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.25)
Tefeciden farklı olarak, genelde daha düşük faiz isterler. Borç vadesinde (kısadır vadeler genelde. 30 gün diyelim) ödenmeyince rehin bıraktığınız eşyanın mülkiyeti rehinciye geçer. Tabii, ölü fiyat çekerler. Bankadan yahut tefeciden farklı olarak, geri ödemediğiniz borcunuz size dayak, tehdit, ceza, hapis, kredi notu düşüklüğü vs. olarak dönmez. Yani kabaca, parasızlıktan eşya satacaksanız ama bir umut geri alma ihtimaliniz olsun istiyorsanız rehinciye gidiyorsunuz. Kullananların yaklaşık 4’te biri uğramaz bir daha, borç değil de mal elden çıkarma yöntemi olarak kullanır… Gözümde ahlaksız ve iğrenç bir meslektir.
0
yadigar
(17.08.25)
evet.
geri alma imkanı olan anında satış yöntemi.

mesela 2x lira eden yüzüğü rehin vererek, bir nevi ipotek ederek x lira borç alıyorsunuz. belirlenen sürede borcunuzu (faizi ile birlikte) getirirseniz yüzüğü alıyorsunuz. getirmezseniz yüzük onun oluyor.

hala var mı bu tarz iş yapanlar bilmiyorum.
türk filmlerinde kuyumculara ve saatçilere teklif ediyorlar böyle yapmayı.
0
biseysorcaktim
(17.08.25)
(4)

Internetten klima alacağım Ölçüm yapmadan kafama göre alsam

sonhakan
Ölçüm yapanlar neyi olcup neye karar veriyor?
Ölçüm yapanlar neyi olcup neye karar veriyor?
0
sonhakan
(16.08.25)
ölçüm yapmak şart değil ama bi keşif yaptır. ücretsiz zaten.

metrekareye göre karar veriliyor ve açıklık vs varsa
0
jelly bear
(16.08.25)
Başkan ölçüm mölçüm zaman kaybetme. İnternettekilere bak al. Bu yaz sıcağında sana randevu verip ölçüme gelecek klimacı bulursan ara bul.
0
mikahakkinen
(16.08.25)
Ölçüm geyik muhabbeti. Gelen herifte göz kararı ölçecek. İnternetten btu değerleri diye ara yeterli.
0
luluki
(16.08.25)
Bizimkiler 12bin btu almışlar. Odaya anca yetiyor. “Abi bize sorsaydınız 18bin aldırırdık, evin şekli müsait burayı hızlıca soğuttuğu gibi diğer odalara da etki eder gece rahat uyurdunuz” demiş kurulum yapanlar.

Keşke 18alsaydık diyorlar.
Bence keşif yaptırın. Olmadı bilene sorup ölçün de alın.
0
biseysorcaktim
(17.08.25)
(7)

Yapay zeka, grok chatgpt falan

gobekliraki
Hayata çok hızlı girmedi mi ya? Damdan düşer gibi bir anda sanki belirdi.İşin içinde olanlar tabi daha önceden vakıftı bu tip gelişmelere.Ne bileyim cafede kulak misafiri oldum, 60 yaşındaki kadınlar bile "yok yok ben sordum groka, öyleymiş" falan diye muhabbet ediyordu. Yuh dedim ne ara bu teknoloj
Hayata çok hızlı girmedi mi ya? Damdan düşer gibi bir anda sanki belirdi.
İşin içinde olanlar tabi daha önceden vakıftı bu tip gelişmelere.

Ne bileyim cafede kulak misafiri oldum, 60 yaşındaki kadınlar bile "yok yok ben sordum groka, öyleymiş" falan diye muhabbet ediyordu. Yuh dedim ne ara bu teknoloji bu kadar girdi hayatımıza.
0
gobekliraki
(16.08.25)
diğer teknolojiler gibi aslında. ben de whatsapp'a çok şaşırmıştım zamanında. 10.000 sms yapıyorduk aylık, sonra kafayı bi kaldırdım hepimiz koca ekranlı akıllı telefonlar almış whatsapp'tan konuşuyor olmuşuz.

ki akılsız cep telefonu da öyle. herkes sabit telefonlarla konuşurken 2 yılda bir şey oldu ve herkesin cebinde bir telefon belirdi.

teknoloji çok hızlı nüfuz ediyor hakkaten.
0
gitdaddy
(16.08.25)
Ben shortcut olarak kullanıyorum, ulaşmak istediğim bi kaynak olduğunda benim yerime derin tarama yapmasını seviyorum ama kendisine direkt sorduğumda zıt fikirlere açık konularda kolaylıkla manipüle edilebildiği için o anlamda çok işime yaramıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.08.25)
Aaaa Gemini'yi unutmuşsun. Gemini ile şu an göz yaşımız pıt yani..

Keşke robotlar da yaygınlaşsa. İnsan gibi evde dolaşsa.
0
Cesario
(16.08.25)
cok hizli girdi
daha bir bucuk sene once simdi en dusuk modellerin yaptigininin onda birini yapan araclara sasiriyorduk.

adapte olamadim ben de bu kadar hizli adapte olmasina sasirdim
0
biseysorcaktim
(16.08.25)
Birçok şey öyle oluyor. Konu komşu övgüsü en iyi pazarlama yöntemi. 3 kere komşu teyzeden, 2 kere bakkal amcadan duyunca insanlar merak ediyor, sonra da yayılıyor.
0
encokbenisevinnolur
(16.08.25)
Covid aşısı gibi; bütün dünyanın gözü onda olunca para oraya yöneldi ve hayvani yatirimlar hatta devletlerin kendi desteği falan olmaya başladı. Bunun olduğu her şeyi hayatımıza hızlı girmesi normal.
Yani aslında herhangi bir x'e milyarlarca dolar her ülkeden akarsa ve devletler de desteklerse ve bunu stratejik bir konu olarak görürlerse hayatına hızlıca girer.

Tabiki sosyal medya vs farkı var ama şu an yapay zekaya akan para akıl almaz bir halde.
0
logisticsmanager
(16.08.25)
Whatsapp ve telefonlarda hızlı girmedi mi aynı durum. Ben şu an whatsappın 40 senedir olduğunu sanıyorum. Yapay zekada 2 seneye ulan biz yapay zekasız hayatı nasıl bu yaşa kadar yaşamışız dedirticek.
0
mikahakkinen
(16.08.25)
(8)

Dyson şarjlı süpürge sorusu

prole
Evde iki kedi bir bebek var. Miele torbasız süpürge de var ama günde üç dört defa evi süpürdüğüm için artık çok yordu. Şimdi bu Dyson dik süpürgelerden alsam "ooo aman Allahım harika temizliyor, dünya varmış, iyi ki almışım" der miyim yoksa "eh işte, biraz kolaylaştırdı" ayarında bir rahatlık mı olu
Evde iki kedi bir bebek var. Miele torbasız süpürge de var ama günde üç dört defa evi süpürdüğüm için artık çok yordu. Şimdi bu Dyson dik süpürgelerden alsam "ooo aman Allahım harika temizliyor, dünya varmış, iyi ki almışım" der miyim yoksa "eh işte, biraz kolaylaştırdı" ayarında bir rahatlık mı olu Öyle aman aman bir ekonomim de yok, hatta almak beni biraz da zorlayacak. Bu şartlar altında ne dersiniz, mutlaka almalı mı yoksa çok da gerekli değil mi?

Bir de v15 iyi gibi görünüyor. V15 mi yoksa daha alt modeller de aynı işi görüyor mu? Bu v15'in bir de ıslak temizlik dalgası var sanırım. Neyse, bir genel görüşünüzü alabilir miyim? Şimdiden teşekkürler.

Ek: dyson değilse ne olabilir, yine iş görecek, kaliteli alternatiflere de açığım.
0
prole
(16.08.25)
Dyson kesinlikle çok büyük rahatlık; pişman olmazsınız. Alt modeller de işinizi görür son model almanız şart değil. V8 de alabilirsiniz
0
titanic kemancısı
(16.08.25)
Ninjasharkı da çok öven var. Ben kullanmadım gerçi henüz.
0
gobekliraki
(16.08.25)
Erkek ve yalnız yaşıyorum: DYSON hayat kalitesini artırıyor. Elimden düşürmüyorum.

V10 var vende v10-11 ya da v15 alabilirsiniz. Gidip bir bakım, size söyleyecekler zaten farkları.
0
baldan kaymak
(16.08.25)
bizim de kedimiz ve bebeğimiz var sizin gibi ve 5 yıldır dyson v8 absolute kullanıyoruz, çok memnunuz. bebekten sonra bir de silmeli bir robot süpürge ekledik kombine daha rahat oldu.
0
eisberg
(16.08.25)
Kedim var, dyson çok güzel dip köşe temizliyor. İyi ki aldım +1
V12 ile v12 arasındaki tek fark hazne genişliği ve ağırlığı. V12 daha hafif diye onu aldım 4 yıl önce, çok memnunum. Son model diye ekstra para vermeye gerek yok
Robot da var ama dyson yetiyor genelde
0
mor oje
(16.08.25)
v12 slim'den cok memnunduk kedili cift olarak.

ben ayrildim baska eve ciktim. iki tabak bir bardak var evde. doğru duzgun esya yok. yine benzer supurgeyi almayi dusunuyorum. oncelik ve yasam kalitesini yukseltme konusunda fikrim bu.
0
biseysorcaktim
(16.08.25)
3 kediliyiz, Dyson iyi ki aldım dedirtir ama nasıl, yavaş hareket etmek gerekiyor. Çünkü halı ayağında sert fırçası var, o fırça halıyı döverek kiri çekiyor, bunu yapabilmesi için dövecek halı lazım yani yavaş kullanmak gerek. Ben gayet yavaş hareket etmeye çalışıyorum, mesela 1 metrelik mesafeyi 5 saniyede falan almaya çalışıyorum diğer türlü kiri toplamıyor halıdan. Hızlı kullanmak verimli olmuyor yani. Yavaş hareketlerle süpürebilirim acele davranmamayı başarırım diyorsan bence parasını sonuna kadar hak eden bir ürün dyson.

Philips var çok pahalı.
0
muhayyer divan
(16.08.25)
v8 ve v15 var evde, bence ikisi arasinda cekim gucu olarak cok bariz bir fark yok. Dyson olmuyosa benim ikinci tercihim Miele olur, bu iki marka harici ne aldiysam elimde patladi.
0
cooperr
(17.08.25)
(4)

hazır şablona web sitesi kurma işleri

kimsesiz genc boga
hazır tema alıp bu temayı işletmeye almak kolay mıdır?
hazır tema alıp bu temayı işletmeye almak kolay mıdır?
0
kimsesiz genc boga
(15.08.25)
birak egitimi, bir saatten kisa suren videosu bile vardir youtube'da.
0
gule gule
(15.08.25)
Hostinger ile 3 dk şakasız
0
messina123
(15.08.25)
soru 1 - kime göre kolay?örneğin benim için çok kolay ancak abim mümkün değil yapamaz. benim önerim Wordpress.com'da ücretsiz bir deneme sitesi açıp, oradaki şablonlarla biraz oynamanız. ve yapıp yapamayacağınızı görmeniz.

soru 2 - "işletmeye almak"tan kastınız tam olarak nedir?

1- sunucuda Wordpress kurulu mu? kurulu değilse ve tek tıkla kurduran bir sunucu yoksa, bilmeyen birinin kurması kolay olmaz.
2- Wordpress kurulu bir sunucuya şablon kurmak inanılmaz kolay.
3- kurulmuş olan şablonu istediğiniz görünüme getirmek zor değil, kolay ama zaman harcamanız gerekiyor.
4- şablona / web sitesine içerik koymak zor. ama bu sadece Wordpress ile yapılanlar için değil, tüm web siteleri için geçerli.
0
co2s2
(16.08.25)
Hostinger, wix daha bir dünya yer var. Hangisini beğenirseniz oradan yapın.

Wix e göz atmanızı öneririm.
0
biseysorcaktim
(16.08.25)
(9)

Borç isteyen kuzenler

iwillsee
Evli bir çift düşünün karı koca maaşlı çalışan, maaşla ancak geçiniyorlar ev araç kredisi ödüyorlar lüks yaşamları yok ve çocukları var. Koca tarafının kuzenleri keyfi gerekçelerle (evi tamir ettireceğim/ karavan alacağım gibi) borç istiyorlar adamdan düzenli olarak. Mebla karı veya kocanın maaşı
Evli bir çift düşünün karı koca maaşlı çalışan, maaşla ancak geçiniyorlar ev araç kredisi ödüyorlar lüks yaşamları yok ve çocukları var. Koca tarafının kuzenleri keyfi gerekçelerle (evi tamir ettireceğim/ karavan alacağım gibi) borç istiyorlar adamdan düzenli olarak. Mebla karı veya kocanın maaşının 2-3 katı. Geri ödeyip ödemeyecekleri meçhul muhtemelen ödemezler. Sizce bu evlilikte sorun teşkil eder mi etmez mi? Bu kişilere borç verilmese dahi bu kişilerin bunu huy haline getirmesi sorun değil mi?
0
iwillsee
(15.08.25)
bazı insanlar çok rahat borç isteme konusunda. durum öyle bir hale geliyor ki borçlu ben bunu nasıl öderim diye kara kara düşünmesi gerekirken borç veren kara kara düşünmeye başlıyor. bu işlerde hiç hatır falan tanımamak lazım. borç morç yok kardeşim. ben ancak kendime yetiyorum. borcu tek şartla veririm. geri dönmezse bana koymayacak miktarda bir şey olacak ve bu kişi de daha önceki borçlarını zamanında ödemiş olacak.

evlilikte verilen borçlar geri dönmezse sorun yaşanır asıl.
0
lazpalle
(15.08.25)
ev tamiri yada karavan alacagim diye borc isteyene borc vermezdim.Ancak saglik vb. acil bir durumda borc verirdim.Neden bankadan almiyor.Banka kredi faizi alacagi icin degil mi? Peki o borcu verip aylar sonra parasinin degeri azalmis sekilde alacak kisinin gunahi ne?
Sacma sapan isler
0
turkuaz
(15.08.25)
istenen meblağ çok büyük.
ben yüz bulup da isteyemem.

alışkanlıktan korkuyorsanız demek ki birden kez oldu bu.
sadece iki aile arasında değil, borç veren çift arasında da sorun oluşturabilir bu durum. kadın tarafa adama "sen şu kuzenlerine çok yüz veriyorsun, saçma bir ilişkiniz var, bu kadar yüzsüz olmazlardı sen izin vermeseydin" diye çemkirebilir ve işler daha büyük boyuta ulaşabilir.

o kişilerin tavrına pek müdahale edemeyiz ne yazık ki. yüzsüz kişiler de olabilir haklarında düşündüklerinize göre. ama iki kişinin maaşının 2-3 katı diyorsunuz. nereden baksan 300-500 gibi bir borç isteniyor. kim kimden bu devirde böyle borç ister yahu. yok mu banka şu bu.

verirseniz altın verin, altın alın.
ama ben şunu öğrendim, verilen borç bir daha geri gelmeyeceği düşünülerek verilir. ona göre.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Aileden öyle alışmış olabilirler, kim tarafından kuzen ise anaları babaları, borç istedikleri kişinin anası veya babası ile böyle bir ilişki kurmuştur.

Diğer ihtimal, yumuşak yüzlü biliyorlardır ve/veya krediyle alınmasına rağmen ev araba var diye "ooo bunlarda para vardir" yüzsüzlüğü ile hareket ediyor da olabilirler

Hanımın çocuk üzerinden baskı yapması lazım, geri ödenmesi odenmemesi de sorun değil, para gelecek gelmeyecek bir stresi var. "Çocuğunun rızkını" baskisi yapsın hanım ki gerçek de bu.

Ha koca tarafinda biraz akıl varsa bu yüzsüzlere bir aşamada "y*r**** yiyin" demesi lazım.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Türkiyede artik herkes golddiggerlik pesinde. Mide bulandirici.

Tencere kapak olmus onlar. Aralarinda herhangi bir sorun olmaz. Ikisi de virtuesuz cöp tipler.
0
sonsuz
(15.08.25)
Evlilikte sorun teşkil eder.
Depremler olur.
Düzenli borç isteyen o kuzenler
(kaç taneyse artık? bir tane yetmedi mi :) aldıkları karavanla akşam vakti manzaralı bir yere sandalyesini kurmuş bir şeyler içerken o esnada başkalarına olan borcundan çok aracın yakıtını düşünecektir.
Yapay zekaya,
mantıklı şekilde borç vermeme bahaneleri nelerdir diye soracaktır.

Düzenli borç isteme diye bir şey olmaz. Önemli olan borçlu olmamaktır.
0
diyecevaplandı
(15.08.25)
Bu soruyu soracak halde olmak en büyük sorun. Kuzenlerin yaptıkları şey asalaklık, haraç kesme nerdeyse. Fakat bunu görememek, bu konunun evliliğin şu anki en büyük tehdidi olduğunu anlayamamak çok daha büyük bir sorun. Çok ciddi bir sorun var orada.
0
muhayyer divan
(15.08.25)
Ne yazık ki kendi yağında kavrulan, kimseden borç istemeyen ama malı mülkü de olmayan insanlara hep böyle kancayı takarlar. Bence sorun teşkil eder, keyfi harcamalara hiç borç vermem. Malı, mülkü varsa, benden zenginse de borç vermem. Zaten sen benden zenginsin, şu arsanı sat arabanı yaptır dersen bırak borç istemeyi daha onunla konuşmazlar bile.
0
lamborcini
(16.08.25)
Keyfi gerekçeyle borç isteyen adama asla borç verilmez.

Düzenli borç istenmez, isteyene verilmez. Gerçekten ihtiyacı varsa şartlar zorlanır mümkün olduğunca insan toplanır ve ihtiyaç sahibine yardım edilir.

Olur da şartlar farklı gelişir ve verilmek zorunda kalınırsa, geri ödenmemesi durumunda can acıtmayacak bir miktar verilir, duruma göre geri de istenmez zira bu borcun ödenmemesi nedeniyle borç alan bir daha borç isteyemez ve huzura erilir.

Benden biri karavan alacağı gerekçesiyle borç isterse cevap bile vermem. Güler geçerim.
0
10551037
(16.08.25)
(8)

İnce altın zincir bilekliği hiç çıkarmasam kopar mı?

cambalkon
https://www.atasay.com/tr/sari-altin-renkli-nazar-boncuklu-cocuk-bileklik-1000711593/?gad_source=4&gad_campaignid=18285666374&gbraid=0AAAAADn7Vg1hrCX0Ry2o1mhQNm0NAYTF7&gclid=EAIaIQobChMIhsqFie-MjwMVKEFBAh3elwhqEAQYECABEgKbi_D_BwELinkteki bilekliği çok beğendim. Hiç çıkarma takısı şeklinde kullanmak
www.atasay.com

Linkteki bilekliği çok beğendim. Hiç çıkarma takısı şeklinde kullanmak istiyorum. Ama çok aktif bir hayatım var. Acaba ince zincir olduğu için kopma riski var mı? Kaybolursa üzer. İnce zincir bileklik deneyimim de hiç olmadığı için emin olamıyorum
0
cambalkon
(15.08.25)
kopar
0
gobekliraki
(15.08.25)
kopabilir ama en çok bir şey giyip çıkarırken takılma ihtimali olur. onun dışında ne kadar aktif bir yaşantınız varsa da, şehir hayatında onu koparacak ne yapıyorsunuz ki. ofis çalışanı iseniz kopması zor.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
yapisindan dolayi kopma ihtimali yuksek. zincir cunku hareket ede ede asiniyor veya gevsiyor. ozellikle o acma kapama seysi, klips midir nedir, cok tehlikeli. kaybolursa uzecekse. cunku en erken o yipraniyor. kendi kendine acik kaldigi bile oluyor.
0
arakaali
(15.08.25)
Ürün üretim açısından ortalamanın üzerinde bir ürün - bir sürü detay yazarak konuyu uzatmak istemiyorum -

Halkaların hepsi kaynaklı ve kapalı gibi gözüküyor ki zaten marka bir ürün, öyle olması gerekiyor. Kopma riski kalın sandığınız zincirlerde de var bu arada.
Ha kopabilir mi tabii ki kopabilir ama normal şartlarda bi' şey olmaz.

Uçaklara da bi' şey olmaz diyoruz ama düşeni oluyor - böyle bakmak lazım -

Bu ürün görseldeki gibi gelirse kopma ihtimali düşük, kısace bunu söyleyeyim.
0
kumandanim
(15.08.25)
Kaybolma olasılığı yüksek. Özellikle kalabaklık yerlerde bileğinizden nasıl kayıp gittiğini hiç anlamazsınız. yerlere düşse sesi de kolay duyulmaz.
O çok ince zincir halklarından biri diğerlerine göre daha zayıftır.

Bunun yerine 2 tane çeyrek alın, atın yastık altına kafanız rahat olsun.
0
diyecevaplandı
(15.08.25)
@diyecevaplandı ama hocam takı ayrı yatırım ayrı şimdi
0
🌸cambalkon
(15.08.25)
ince saydam misina geçiriyorlardı çocukların bilekliklerine önceden. zincirlerden biri kopsa bile o misina yine bilekliği bir arada ve kolda tutuyordu. bilmiyorum iyi bir fikir mi
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Bu tarz bi bilekligim vardi yillarca taktim sonra yemek yapmaya baslayinca bir gun arka gozdeki tencereyi karistirirken on gozdeki tenceredeki sicak su buharindan saniyesinde isinip bilegimi yakti bildigin bilegimin cevresine izi cikti. Altin celik cok cabuk isiniyor ne oldugunu anlamiyorsun asil korkmak gereken konu bu bence
0
ceann deas
(16.08.25)
(5)

alanadi.ai şeklinde AI'lar

encokbenisevinnolur
Nasıl yapılıyor?Yazılım bilmeyen biri için zor bir süreç mi?Spesifik bir konuda bir fikrim var, ama ticari bir şey olarak da düşünülebilir geldiği için uzun vadede, bu şekilde yapmak istiyorum.Chatgptye sordum, tabii ki yaparsın aslanım ben sana adımları anlatayım dedi de, pek de emin olamadım.Soru1
Nasıl yapılıyor?
Yazılım bilmeyen biri için zor bir süreç mi?

Spesifik bir konuda bir fikrim var, ama ticari bir şey olarak da düşünülebilir geldiği için uzun vadede, bu şekilde yapmak istiyorum.

Chatgptye sordum, tabii ki yaparsın aslanım ben sana adımları anlatayım dedi de, pek de emin olamadım.

Soru1: Yazılım bilmeyen biri bunu kivirabilir mi?
Soru2: 1'in cevabı konu ve kapsama göre mi değişir?
Soru3: 1 evetse, tek kişi halledilebilecek bir şey mi en azından başlangıçta?
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
bahsettiğiniz şey alan adı.
.com nasıl alınıyorsa .ai da o şekilde alınıyor.

alan adı (domain) satan yerler var. oradan alıyorsunuz.
ancak bu sadece bir adres. godaddy, cloudflare, hostinger, name.cheap gibi daha bi dünya yerden bu alan adını alabilirsiniz. bunun için ekstra bir bilgiye ihtiyacınız yok.

bu alan adında çalışacak olan web sitesi ise bir program.
asıl önemli olan şey bu web uygulamasını yapmak.

hatta web uygulaması yapmak da zor değil, ancak arkaplanda verilen komutları işleyerek ortaya çalışan bir şey çıkarmak yazılım bilmeyen birinin yapabileceği bir şey değil.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Ne yapacaginizi anlamis degilim.

Domain alacaksaniz alinir 10 dk lik islem.

Icine calisan bir proje koyacaksaniz. Su anki durumunuza gore oldukca zor gorunuyor.
0
nuevo
(15.08.25)
Ben bunları farklı bir altyapısı var zannediyordum da değilmiş. Alanadi.ai derken, bu şekilde domaini olan daha küçük çaplı ai'lardan bahsediyorum.

Mesela:
www.beautiful.ai

Bu arkadaşlar verilen promptlara göre presentation oluşturan bir sistem kurmuşlar satıyorlar.

Bu mantıkta bir şeyi yapmaktan bahsediyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(15.08.25)
yine kolay değil. bilmeyen biri yapamaz. bilen biri bile yapamayabilir işin kapsamına göre.

verdiğiniz örneği ele alalım:
önyüzde çalışan bir web site var. frontend olarak siteyi oluşturdunuz. bu en basit kısmı.
prompt aldınız kullanıcıdan ve ai motorları ile konuşacak olan backend'inize aktardınız. orada bir dizi işlem yapılacak. en özetle, kullanıcıdan gelen prompt'a system prompt'ları ekleyecek ve düzeltecekseniz. sonra ai motoruna (openai, anthropic, xai vs birine) göndereceksiniz. o modelden size belli bir şablonda bir yanıt vermesini isteyeceksiniz. sanırım kesin json dönme garantili modellerin sayısı çok az, gelen datayı bazı işlemlerden geçirmeniz gerekebilir o yüzden.

aldığınız yanıt şuna benzer bir şey olacak:
{
"presentation": {
"title": "Dijital Dönüşüm Stratejisi",
"theme": "corporate-modern",
"slides": [
{
"type": "title-slide",
"layout": {
"template": "centered-hero",
"background": "gradient-blue"
},
"content": {
"title": "Dijital Dönüşüm Stratejisi 2024",
"subtitle": "Şirketimizin Geleceği",
"author": "Teknoloji Departmanı"
}
},
{
"type": "content-slide",
"layout": {
"template": "split-content",
"ratio": [40, 60],
"imagePosition": "left"
},
"content": {
"title": "Mevcut Durum Analizi",
"bullets": [
"Manuel süreçler %70 oranında",
"Müşteri memnuniyeti %85",
"Operasyonel maliyetler yüksek"
],
"image": "chart-current-state",
"notes": "Bu veriler 2023 Q4 analizinden"
}
},
{
"type": "visual-slide",
"layout": {
"template": "full-chart",
"chartType": "bar-comparison"
},
"content": {
"title": "Hedef vs Gerçekleşen",
"chartData": {
"categories": ["Q1", "Q2", "Q3", "Q4"],
"series": [
{"name": "Hedef", "data": [100, 120, 140, 160]},
{"name": "Gerçek", "data": [85, 110, 125, 145]}
]
}
}
}
],
"designSystem": {
"primaryColor": "#2563eb",
"secondaryColor": "#64748b",
"font": "Inter",
"spacing": "comfortable"
}
}
}

bu çok dinamik değil. elinizde yüzlerce, binlerce template olacak ve o template'ler bu data ile otomatik oluşturulacak.

---
ne kadar ufak görünse de arkaplanda bir sürü iş var.

ama mesela chatbot yapmak çok daha basit. ticari kaygınız yoksa böyle bir şey yapmayı deneyebilirsiniz. temelde chatgpt.com gibi bir şey, ama promptları özelleştirdiğiniz için belli tonda, hatta belli konularda yanıt vermesini sağlayabilirsiniz. kullanılacak adım ve yöntemleri düşününce, aklınızdaki işin büyüklüğü ve kapsamı hakkında da fikir sahibi olabilirsiniz.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
bahsettiğiniz sistemler aslında bir api'ye bağlanmış optimize edilmiş prompt(lar) ile hizmet sunan şeyler. bilen biri için iş bile değil. sorunuzdan çıkardığım kadarıyla bunu kolaylıkla yapabileceğinizi sanmıyorum. mantığı oldukça basit ama bilen biri için basit hele optimize edilmiş prompt(lar) hazır ve olay sadece bu siteyi/uygulamayı ayağa kaldırmaksa.
0
wop
(15.08.25)
(4)

süpürge önerisi

gule gule
çok tüy döken bir kedi var, 150 m2 daire, bütçe 20 bin.tercihen kablosuz.
çok tüy döken bir kedi var, 150 m2 daire, bütçe 20 bin.
tercihen kablosuz.
0
gule gule
(15.08.25)
dyson v12 absolute'ten çok memnundum. 25bin civarında sanırım bugünlerde.

otomatik modda yarım saatten fazla çalışıyor tek şarj ile ve 70m2 ev 8-10 dakikada süpürülebiliyor. evde iki kedi varken 5 dk'da doluyordu haznesi, çok toz ve tüy oluyordu.

daha uygun modelleri de var dyson'un.

shark adında bir marka var. dyson'ından farkı fiyatı diye duyuyorum son günlerde.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
bende de kedi var ve dyson v12 kullanıyorum ben de. çok memnunum. pet için olan versiyonu da var sanırım ondan bizde yok ama onu da övüyorlar.
0
elektr10
(15.08.25)
sorunuza cevap olur mu bilmiyorum ama biz kedi yüzünden robot aldık çok rahatalattı fiyatı bütçenize uygun

www.hepsiburada.com
0
turuncu tonlarda
(15.08.25)
3 kediliyiz, 6.5 yıl önce Dyson V8 absolute almıştık sadece 1 kez pili değişti, hâlâ kullanıyoruz, çok memnunuz. Annem daha üst modelleri hakkındaki yorumları okurken çoğu kullanıcının V8'i çok övdüklerini söylüyor. Görece daha uygun fiyatlı, bence pişman olmazsın.
0
muhayyer divan
(16.08.25)
(3)

Superbox kullanan var mı?

cursor
Yeni çıkacağımız evimizde bir internet altyapısı bulunmuyor. (Bulunsa da sokaktaki altyapı 16mbit :D )Bu nedenle superbox'a yönelmek zorunda kaldık. Ancak telefon ile yaptığım testlerde ev dışında 250-300 görünürken ev içerisinde 80 civarına ancak çıkıyor.Kutuyu dışarı koymayı da düşünüyorum ama emi
Yeni çıkacağımız evimizde bir internet altyapısı bulunmuyor. (Bulunsa da sokaktaki altyapı 16mbit :D )

Bu nedenle superbox'a yönelmek zorunda kaldık. Ancak telefon ile yaptığım testlerde ev dışında 250-300 görünürken ev içerisinde 80 civarına ancak çıkıyor.

Kutuyu dışarı koymayı da düşünüyorum ama emin değilim. Belki tecrübesi olan vardır, bu superboxlardan verim alabilmek için dış anten vs. çözümleri var mı? Ya da sadece onların sağladığı kutuyu mu kullanmamız gerekiyor.

Not: Air Fiber gibi seçenekler de mevcut değil.
0
cursor
(15.08.25)
boxların içinde telefona kıyasla daha büyük ve verimli bir anten var. içindeki modem de iyidir. o yüzden evin içinde iyi bir konuma yerleştirilirse dışarıdakine yakın performans verir. tabi baz istasyonunda yaşanacak yoğunluklardan etkilenecektir.
0
orpheus
(15.08.25)
yakın zamanda aldım.
genel manada memnunum ancak 300 civarı hız almanız sadece teorik olarak mümkün, pratik olarak değil.
zaman zaman bu hızlara sahip olsanız bile her zaman bu garanti edilmiyor, baz istasyonundaki yoğunluk bunda etkili.

başka bir kutu kullanamıyorsunuz benim bildiğim.
www.superonline.net zlt s92 adındaki modemi verdiler bana. belki modem için sinyal gücü arttırıcı aparatlar vardır, emin olamadım.

modemin gücü benim evin her tarafından çekmeye müsait. modemi dış duvara yakın bir yere koyunca daha verim alırsınız. ben öyle yaptım. yüksek bir yere koymak daha verimli oluyor. tavana yakın bir noktaya koydum.

ben 70-80 mbit alıyorum ortalama, bazen daha düşüyor ve zaman zaman sinyal tamamen gidiyor kapatıp açınca düzeliyor. fiber ya da stabil kablolu internet kalitesi yok ama çoğu zaman mağdur etmiyor ve sorunsuz kullanılabiliyor.

lte-extender ya da repeater adında cihazlar varmış. ancak türkiye'de ne kadar yaygın ne kadar erişilebilir bilmiyorum. stabil bir 80mbit hız alıyorsanız böyle bir şeye muhtemelen ihtiyacınız olmaz.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
Tekirdağ’da yazlıkların bol olduğu bir yere taşınan arkadaşım kullanıyor.
İdare eder şekilde kullanıyordu ama yaz başlayıp yazlıkçılar gelmeye başlayınca çok yavaşlamış.
Bu hafta cihazı en üst kata kurmuş wifi repeater ile alt katlara dağıtıyor. Altyapı yok diye başka çare bulamadı.
Sizin sorunuza tam bir cevap değil ama bildiğim kadarını aktarayım dedim.
0
michael_knight
(15.08.25)
(16)

İş yerinden ayrılınca veda maili atar mısınız?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Ay sonunda projemin bitmesi nedeniyle işten ayrılıyorum. 20 ay olacak burda çalışalı ve geldiğimden beri bazi çalışanlar ayrildiklarinda herkese teşekkür ve iyi dileklerinin yer aldığı veda mailleri atıyorlar. Sizce nezaketen veda maili atılmalı mı? Siz atıyor musunuz?Kurumda gör
Merhaba arkadaşlar,
Ay sonunda projemin bitmesi nedeniyle işten ayrılıyorum. 20 ay olacak burda çalışalı ve geldiğimden beri bazi çalışanlar ayrildiklarinda herkese teşekkür ve iyi dileklerinin yer aldığı veda mailleri atıyorlar. Sizce nezaketen veda maili atılmalı mı? Siz atıyor musunuz?

Kurumda görece yeniydim diğerlerine göre iyisiyle kötüsüyle burda doldu zamanım. Kırgın olduğum insanlar da var ama bunun yükünü de taşımak istemiyorum. Bir de bir eğitim icin bursla 1 yıllığına yurt dışına gideceğim bundan da bahsetsem mi acaba? İçten içe "Kaybettiğine dön de bir bak" :D demek istiyorum sanki:/ Yoksa hic gerek yok mudur? Linkedin'den paylaşmayı düşünüyordum orda mı görsünler? Bir de sanki buradaki kapıları da tam kapatmak istemiyorum hani dönünce iş için bağlantılarım devam etsin:/

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(15.08.25)
nezaketin sebebi olmaz, içten gelir.

bence ne çok kısa ne çok uzun bir veda maili at. günün sonunda herkes aslında aynı gemideyiz, kırgınlık da olur mutluluk da.

ve evet; asla bir kapıyı tam kapatma, o kapı sana ait değilse (özellikle iş hayatında).
0
gobekliraki
(15.08.25)
ben çıkarıldığım bir yere, whatsapp grubundan ekibe veda metni yayınlamıştım. Tamamen içten gelen bir şey.
0
koela
(15.08.25)
Anladigim kadariyla hafiften dokundurup "oh oh gidiyorum" yapmak istiyorsunuz ama nezaketiniz ve aşırı nezaketli ortam baskısı buna elverişli değil.

Öğrenmelerini istediğiniz şeyler varsa ağzı gevşek birine citlatin o yayar.

Düz veda maili atılabilir bence bunun sonrasında.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
Asla atmam. Gelen veda maillerini de umursamıyorum hiç. Tanıdığım biri olursa belki. Atmış atmamış önemi yok benim için. İş yerinle ve ordaki insanlarla kurduğun duygusal bağa bağlı.
0
jelly bear
(15.08.25)
geleceğinizden bahsetmeden, kısa, nazik, detay içermeyen bir mail atmak uygun. şu minvalde; bugün itibariyle ayrılıyorum, herkese destekleri için teşekkür ederim. şu mail ve numaralarımdan ulaşabilirsiniz. başarılar, sevgiler.
0
awlmi
(15.08.25)
bence atılmaz, uzun süre çalışıp çok sağlam bağlar varsa belki.
20 ay çalıştığım yerde atmazdım açıkçası.
0
bay b
(15.08.25)
atmam herhalde.
0
deartheodosia
(15.08.25)
icinden geliyorsa yaz. bir sebep veya niyetle yazacaksan hic yazma. yazacagin tripli veya tesekkurlu mailin sana bi faydasi olmayacak cunku
0
buenosdias
(15.08.25)
Profesyonellik gereği kısa bir teşekkür maili atardım. Bursu da çıtlat bence. Buradan ayrılan bir müdür, direktör belki başka bir firmada karşına çıkar ve işe alır. İş hayatı bu belli olmaz. Ne kadar vaktini alacak ki. Veya yd bursu almış diyip birine önerir belki.
0
merhum
(15.08.25)
4 yıl çalıştığım yerde atmadım. sahte buluyorum, yapanı yargılamıyorum ama öyle insanlarmış deyip geçiyorum. içinden gelme meselesi çalışma sürenle ilgisi yok bence.
0
ruhlardan esinlenen karga
(15.08.25)
merhum+1

profesyonel ve nazik davranmak iyidir, çıkarken kapıları çarpmaya da gerek yok olağanüstü negatif bir durum yaşanmadıysa. Kariyer belli noktalarda biraz da network işidir, o networkler de böyle nezaketli ve profesyonel davranışlarla birikir.
0
Phoebe
(15.08.25)
proje bazli calisiyorum. her zaman atarim. genelde de dunya kucuk, bir gun bir yerde karsilasmak dilegiyle gibi bir seyle bitiririm.

is hayatinda boyle seylerin onemli oldugunu dusunurum, atmayan icin de sorunlu mu ayrildi diye dusunurum. bence onemli.
0
65 derece
(15.08.25)
önceki işimden ayrılırken ben de veda mail'i (daha doğrusu slack mesajı) atmayı düşündüm.
ama ayrılmadan bir kaç gün önce yakın çalıştığım arkadaşlarıma bizzat söyleyince, yakın çalışmadığım arkadaşlara söyleme gereği hissetmedim sonrasında zaten herkes öğrendi.

ama uzaktan çalışıyorsanız ya da herkesi görme imkanınız yoksa, iyi-kötü selamınız varsa atmakta ben bir mahsur görmüyorum.

mail bana biraz kasıntı geliyor. çalıştığım tüm iş yerlerinde slack/teams şeklinde anında mesajlaşma uygulamaları vardı ve oralarda gelen/giden insanlarla ilgili paylaşımların yapıldığı kanallar vardı. oraları kullanmak daha az kasıntı. insanlar cevap yazmaktansa emojiler ile tepki veriyorlar genelde.

kurum kültürü önemli burada.
at ya da atma, ikisi de geçerli cevap. bir teamülü olduğunu düşünmüyorum.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
birseysorcaktim +1
Yoksa öyle bir kültür, veda maili atmayınca kimse küsmeyecek aman ne ayıp etti demeyecekse eğer atmam. Yurtdışına gidecekmiş nispet yapıyor herhalde bile diyen olur. Kapıyı açık tutacak şey atacağın bu mail değil. Veda maili atınca profesyonel, atmayınca unprofesyonel olmuyorsun. Yakın olduklarımla şahsen vedalaşır, olmadıklarımla sadece denk gelirsem eğer vedalaşır önüme bakarım.
0
beyfendi
(15.08.25)
Nein :)
0
baldan kaymak
(16.08.25)
Boş iş
0
Shepard
(16.08.25)
(6)

Kafamda Deli Sorular - 3 / Kapitalizm Olmasa Bu Gelişmişlik Olmaz Mıydı?

burka
Kafamda Deli Sorular-1: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610416/kafamda-deli-sorular-1Kafamda Deli Sorular-2: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1610496/kafamda-deli-sorular-2SelamlarSahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açık
Kafamda Deli Sorular-1: www.eksiduyuru.com
Kafamda Deli Sorular-2: www.eksiduyuru.com

Selamlar

Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var? Bu kriterleri açıklayayım ki netlik kazansın, çünkü yanlış bir noktadan bakıyor olabilirim:

Konfor: Örneğin evler, ısıtma-soğutma sistemleri, bireysel ulaşım (araba, uçak gibi.), giyim ve moda sektörü gibi şeyler. Belki bundan 100 yıl önce çok zengin insanların bile elde edemeyeceği şeylerdi çünkü yoktu.

İmkanlar: Sıradan bir insan evinde su, elektrik sahibi. Sokağa çıktığında bir markete girip dünyanın her yerinden gelmiş ürünleri satın alabilir. Hatta dilerse neredeyse istediği her şeyi evine kadar getirtebilir.

Teknoloji: Sıradan bir vatandaşın elinde belki zamanında dini kitaplarda geçen mucizelerden çok daha gelişmiş cihazlar var :) Cep telefonu, tablet, bilgisyar, internet adına ne derseniz. Günümüzde sahip olduğumuz bu teknolojik imkanlar. Tam olarak Arthur C. Clarke'ın dediği gibi "Yeterince gelişmiş bir teknoloji büyüden ayırt edilemez" seviyesindeyiz. Bu ürünlerin pek çoğunu bırak nasıl çalıştığını anlamayı kullanmayı bile beceremediğimiz oluyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google vb. vb. vb. bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi? Mesela alternatif bir yönetime sahip (sosyalizm, anarşizm, x, y, adını siz koyun) ve yüksek refah düzeyinde bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
0
burka
(15.08.25)
@arbre

Teşekkürler. Haklısın, borçluyuz borçlu olmasına da her bilim insanı her koşulda üretken olamıyor. Mesela Nikola Tesla Sırp ama üretimini Amerika'da verebilmiş. Ya da geçenlerde Ekşişeyler'de okuduğum bir başka bilimadamı. Sanırım roket biliminin kurucusu olan, bu düzeyde bir insan ama yıllarca Sovyet çalışma kamplarında işkence görüyor.

Ayrıca bir başka noktada görüşünüzü merak ediyorum. Sizce gece gündüz çalışma motivasyonu nasıl bir şey? Örneğin bilim, sanat, spor vb. alanda sadece doğuştan yetenekli, potansiyele sahip olmak yetmiyor bunun üzerine davranışsal olarak da (çalışma azmi, motivasyon, disiplin vb.) ortalamanın üzerinde hatta uçlarda olmak gerekli diye düşünüyorum. Bu insanlar nasıl yaşamlarını adayacak şekilde kendilerini adayabiliyorlar? Acaba bu düzeyde odaklanma, çalışma arzusu da yetenek kadar nadir bir karakteristik özellik mi?
0
🌸burka
(15.08.25)
büyük oranda rekabete borçuyuz ve evet kapitalizmin teknolojinin gelişmesinde ve genele yayılmasında çok çok olumlu etkileri mevcut. farklı alanlardaki problemlerine değinmeyelim ama kapitalizm/liberalizm rekabetin gücünü ortaya çıkardı, bu bağlamda insalık da kendini çok ileri götürdü. sosyalizmle bunun bu kadar hızlı ve yıkıcı teknolijlerle olma ihitmali yoktu. bir teknolojinin sadece gelişmesi değil, kitlelere yayılması da o sistemin daha ileriye götürülmesi için çok gerekli. sosyalizmle yönetilen ülkeler standart ürünler üretmek ve herkese aynı malı dağıtmak durumunda. sovyetlerde televizyon için bile 2 sene sıra bekliyorlardı. ama kapitalizm size paranıza göre çok daha iyi ürüne çok daha hızlı ulaşmanızı sağlıyor. ya da üretici çok daha iyi bir ürün yapıp çok daha iyi para kazanabileceği bir sistem ortaya çıkarıyor.

insan sömürüsü vs gibi taraflar ayrı konular. ama sorunuza şahsi yanıtım, kapitalizmsiz bu teknolojik refaha ulaşamazdık. bazısı buna gerek olmadığını söylese de inanslığın bu anlamda geldiği nokta şok edici. evet olumsuz tarafları da çok fazla ama toplumları averaj olarak yukarı çıkardığı da bir gerçek.
0
awlmi
(15.08.25)
Gelişmişlik dediğin, önce bir şeye ihtiyacın olduğuna inandirip.sonra uygun şartları yaratıp sonra sana onu satmak.

Uygun yalıtımla yapılmış evlerde otursak, yeşillik vs ona göre düzenlenmis olsa klima, vantilatör vs ihtiyaç duyulacagini zannetmiyorum bu kadar.

Bugün yapılan birçok şeyin teknolojik olmayan ve aynı işlevi gören versiyonlarının geçmişte örnekleri var. Teknoloji dediğin bu örnekleri kötüleyip gelismemis gosterip sonra sana allanip pullanmis ve masraflı versiyonunu satmak demek.
0
encokbenisevinnolur
(15.08.25)
ulaştığımız teknolojiye bak, bir de kendi elinin temas ettiklerine bak. sence denge nerede? eline değen şeyler mucize falan değil; bunlar, çok daha büyük teknolojilerin sömürge düzeninde silaha dönüştürülmüş, merkezileştirilmiş ve sana sadece tüketici versiyonu satılmış halleri. her şey centralized. cebimizdeki parayı almanın yolları, biz doğmadan önce döşendi.

tarihsel olarak da böyle: sanayi devriminden bugüne teknolojik atılımlar, öncelikle askeri ve jeopolitik üstünlük için geliştirildi. örneğin GPS, başlangıçta tamamen Amerikan ordusunun kullanımındaydı; sivil kullanıma açılması 1980’lerin ortasında, üstelik hassasiyeti kısıtlanarak oldu. akıllı telefon dediğin, bugün kamerayla çocuk videosu çektiğin cihaz, esasen soğuk savaş döneminde geliştirilen uydu, mikroçip ve şifreleme teknolojilerinin sivil pazara sürülmüş versiyonu. sana satılan, onların askerî üstünlük kurmak için geliştirdiği teknolojinin kırpılmış bir “ürünü”.

yaratılan ihtiyaç illüzyonu bunun en bilinen yöntemlerinden biri. 2. dünya savaşı’ndan sonra ABD’nin elinde tonlarca MRE (askeri hazır yemek) stoğu kaldı. bunları eritmek ve devamlı satmak için pazarlama devleri devreye sokuldu. bizim gibi ülkelerde henüz “kahvaltı” diye bugünkü anlamda bir kültür bile yokken, paketlenmiş tahıl gevreği markaları çıkarıldı. (burada çekeceğim tepkinin farkındayım tabii ki de kahvaltı vardı fakat kahvaltı etmeyen nüfus daha kalabalıktı. evet kahvaltı sınıfsaldı ve akrabalarınıza sorun bana anlattırmayın. kitaplardaki ve filmlerdeki insanlar kahvaltı ediyordu. iki nesil öncemizde günde 2 öğün yenirdi. belki de sırf bu 'artistlere' özenen insanlardan dolayı Nestle birçok iş başarmıştır) “günde 3 öğün yemek sağlıklıdır” algısı tıpkı “sigara sağlıklıdır” dönemindeki gibi doktorlara para ödenerek yaygınlaştırıldı. insanlar, önceden hiç ihtiyaç duymadıkları bir şeyi, zorunlu sanmaya başladı. bu yalnızca beslenmede değil, elektronik, moda, otomotiv dahil her sektörde aynı formülle işledi: önce “yoksunluk” algısı yarat, sonra çözüm olarak kendi ürününü sat.

demokratik erişim meselesine gelince… uzay çağında yaşıyoruz diye sevinmenin anlamı yok, çünkü o çağa “girebilen” isimler belli: Jeff Bezos, Elon Musk, Katy Perry gibi figürler, turistik veya şov amaçlı gidip geliyor. biz üçüncü dünya ülkelerinde, uzay çağının ancak faturasını ödeyen tarafıyız. uzayla ilişkimiz, kendi üniversitelerimizde yetiştirdiğimiz genç beyinlerin başka ülkelere göç etmesi ve onların projelerine katılması üzerinden yürüyor. yarın öbür gün Ay’dan ya da asteroidlerden çıkarılacak madenler, insanlığa hizmet için değil, o madeni kontrol eden şirketlerin kârı için kullanılacak. bu düzen böyle giderse, gelecek nesiller, kaynakları tükenmiş bir gezegende, uzayın getirdiği avantajlara yalnızca bir avuç şirketin ve ülkenin erişebildiği bir yaşam sürecek.

benim “mucize falan yok” demem, umutsuz olduğumdan değil. hâlâ umutluyum. ama mevcut düzenin bizi getirdiği yer, kimsenin fark etmesine izin verilmediği için bu noktada. yüzyıllarca sömürülmüş ülkelerin ve sınıfların emeğiyle üretilmiş şeylerin, yine onlardan esirgenmesi artık bitmeli. bunun için sınıfsal farkındalık şart. bu yazıyı da bu yüzden yazıyorum: çünkü teknolojiye erişim hakkı, yalnızca parası olanın değil, emeği geçenin de olmalı.
0
Etanglement
(15.08.25)
- Sahip olduğumuz konfor, imkanlar, teknoloji ve gelişmişlik düzeyinin temelinde kapitalizm mi var?
-- evet

-..bu düzeyde bir gelişmişliğin (refah demiyorum o göreceli) sebebi kapitalist sistem mi?
-- evet

- Mesela alternatif bir yönetime sahip bir toplum olsa benzeri gelişmeler yaşanır mıydı?
-- hayır


----
soruların cevapları böyle.
ama tek kelime ile yanıt vermek şaka olur.
bugünkü teknolojik ve konfor düzeyimizin büyük kısmı kapitalist sistemin yarattığı rekabet ortamından doğdu. sermaye birikimi dev ar-ge yatırımlarına imkan sağladı.

kapitalizm olmasa idi bu kadar gelişmiş olmazdık da bu kadar gelişmiş olmaya ihtiyacımız var mıydı? hiç sanmıyorum. bu gelişmişlik hayatı kolaylaştırmanın çok daha ötesinde bir sürü sorun getirdi. en büyük sorun da dünyanın tükeniyor olması. artık dünya kendini yenileyemeyecek bir hızla tükeniyor. alışverişlerimiz, iletişim ve ulaşım hızımız, tek tıkla yemek söyleyebilme ya da ertesi gün evinde şeklindeki kargoların maliyetini sadece para olarak düşünüyoruz ama ötesinde ciddi bir hesaplanamaz maliyet var.

teknoloji geliştiği için bir sürü hastalıktan kurtulduk. önceden kolu kırılan bir insan bile hayatını ciddi şekilde engelli yaşıyordu belki ya da bir tanecik hapla geçecek bir rahatsızlık yüzünden hayatını kaybediyordu. onlar artık olmuyor. böyle şeyler olumlu. ama öte yandan eskiden olmayan bir sürü başka hastalıklarımız var. bu durum sadece "eskiden bilimsel yöntemler yeterli değildi ve teşhis koyulamadı" şeklinde basite indirgenemez.

teknolojik ilerleme ve gelişmişlik bize konforla birlikte bir sürü dert getirdi.

demiyorum ki ortaçağ'daki gibi yaşayalım, ama sahip olduğumuz gelişmişlik bizi mutlu etmiyor.

Steam, Netflix, Amazon, Google... bunlar olmasa da hayat geçer. pek azı hayati şeyler sağlıyor bize, varlıklarını bildiğimizden yokluğuna dair alternatifleri düşünmek istemiyoruz belki. ama bunlar olmasaydı da güzel güzel yaşardık. kapitalizm olmasa idi rekabet olmayacağı için bunlar olmayacaktı. bunlar yerine hükümetlerin ve devletlerin propagandalarını yapan aygıtlar olacaktı. ama bi dakka onlar şuanda da var. kapitalizm ve rekabet o yöndeki bir tekelliği ortadan kaldırmadı.

soğuk savaş döneminde bir sürü teknolojik yenilik yapıldı. keza öncesinde dünya savaşlarında yine devlet eliyle çok fazla bilimsel ilerleme kaydedildi. bunlar kapitalizm değil, devletin yaptığı işlerdi. yukarıda yazdıklarımı inkar eder gibi olacağım ama kapitalizm etkisi olmadan da çok şey yapıldı. internet ve gps mesela. askeri amaçlarla ortaya çıktı.

ama bu çıkan teknolojilerin bizim yaşam konforumuzu arttırması ve ulaşılabilir olması kapitalizm sayesinde oldu. yoksa belki hala internete erişemeyecek ya da gps'i telefonlarımıza kadar kullanamayacaktık.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
@awlmi
Teşekkürler. Peki kapitalizmin bu gelişmeyi tetiklemesinde sebep nedir? Parayı ve serveti merkezine koyup ne pahasına olursa olsun büyüme hırsı mı? Kapitalizm dışında başka bir yönetim ile bu mümkün olamaz mıydı?

@encokbenisevinnolur
Bu açıdan bakınca doğru. Teknolojik gelişmeyi bir yana koyarsak bazı insani sorunlar (örneğin, ısıtma, soğutma vb.) çok daha makul ve nihai şekilde çözümlenebilirdi gibi geliyor bana da. Peki nüfus artışı da kapitalizmin bir yan etkisi mi sizce?

@Etanglement
Katılıyorum. Teknoloji ve gelişmenin ortaya çıkması için bir amaç lazım. İnsanoğlunun bildiği ne büyük motivasyon da gördüğüm kadarıyla savaş ve çatışma. Haliyle de gelişimlerin çıkış noktası bu motivasyon oluyor. Sonrasında faydasının anlaşıldığı, sektöre dönüşebildiği noktada insanlığın kullanımına sunuluyor. Örneğin internet, GPS gibi teknolojiler. Zaten sanırım savaş motivasyonu dışında bir gelişim motivasyonu olsaydı dünya çok daha farklı bir yer olurdu. Örneğin ülkelerin "Beyler, Asya'da geri dönüşüm alanında çok büyük gelişmeler yaşanmış. Biz de onları yakalayım, hatta geçelim" gibi bir rekabet ya da "Lan! Arkeolojik araştırmaları çok kolaylaştıran bir tarama sistemi icat edilmiş! Sikerler, biz daha iyisini yapıp tarih araştırlamaları alanında bayrağı kimseye kaptırmamalıyız" gibi amaçlarla yarıştıklarını düşünsene...?

Uzay yarışında takılan zenginler, şirketler için de dünya bir oyun alanından farksız. Emeği geçme kısmı hak vermekle birlikte çok muallak bir konu. Öncelikle burada ne tür bir "emekten" söz ediyoruz. Teknolojinin paylaşılmasındaki emek zihinsel emek temelinde. Mesela Şili dünyanın en büyük Lityum madenlerine sahip diye "En gelişmiş enerji depolama teknolojisi bizim hakkımız" diyebilir mi? Ya da Arap ülkelerinde petrol sayesinde elde edilen zenginlik. Bunlar rastlantı, şayet doğal kaynaklar denk gelmeseydi bu ülkelerde dediğimiz sektörlerden söz edemezdik. Bu arada evet, pazarlama ve şirketlerin toplumu dizayn etmesi şaşırtıcı. Milyon milyar insanlar adeta kukla gibi oynatılıyoruz. Belki de toplumsal olmasa da bireysel olarak biraz nefes alıp, soluklanıp özümüze dönmemiz gereklidir. Büyük, radikal değişimlerden söz etmiyorum ama gündelik yaşamın koşturması bana olağandışı geliyor. Biraz farkındalık gerekli galiba.

@arbre
Elbette merak, keşif duygusu ve tutku gerekli. Ama galiba ben bu düzeyde, ömrü verecek, gece gündüz çalışacak düzeyde bir insan olmadığımdan o düzeydeki insanların çalışmalarını, motivasyonlarını pek anlayamıyorum.

@biseysorcaktim
Evet katılıyorum. Teknolojik ilerleme, bilimsel gelişmeler insanlık adına pek çok kazanım sağladı ancak bunları toplum yönetimi, medeniyet gelişimi için kullanamadığımızı düşünüyorum. Örneğin dediğiniz gibi bugün Çin'den ıvır zıvır pek çok şeyi kapımıza kadar getirtiyoruz. Bu işin arkasındaki Çin üretimini, çalışan insanları, lojistik ağını, harcanan enerjiyi ve tüm bunların ihtiyacımız bile olmayan bir parça uyduruk ürün için olduğunu gözden kaçırıyoruz. Resmen imparatorların sahip olmadığı imkanlara koltuğumuzda otururken sahibiz, bu resmen çılgınlık. Bir şeyin yapılabiliyor olması yapılması anlamına gelmemeli...

Gelişmişlik mutlu etmiyor çünkü tatmin olmuyoruz, doğumsuzluk bir norma evrildi. Sağlıklı olmayan bir sistemin yan etkileri de bunlar işte. Yeni sağlık sorunlarının başında da psikolojik sıkıntılar geliyor ki biz bunları resmen kendimiz yarattık. Yoksa tıp ve sağlık bilimi keşfettikçe çözümünü bulduğu sorunların üzerini tek tek çiziyor. Ama bu bizi daha sağlıklı hale getirmiyor işte.

Steam, Amazon, Netflix kısmı galiba doğru. Bu tür eğlence imkanları yokken de çok güzel filmler, animasyonlar pekala yapılıyordu. Spor müsabakaları, TV yarışma programları vb. vardı. Daha da ötesi kahvehanede kağıt oynamak bile aslında sosyalleşmek ve eğlenmek için yeterliydi ki hala daha öyle. Biz şimdi "Yav bu streaming platformlar yokken ne yapıyorduk" diyoruz ama pekala da gayet keyifli vakit geçiriyorduk. Ben şu 2025 hala kutu oyunu oynamaktan acayip keyif alıyorum. Demek ki bazı şeyleri "ihtiyaç" haline getirip fazla abartıyoruz. Yarın bir gün sanal gerçeklik gelip tek bir gözlük ile Matrix gibi dilediğimiz simülasyonda istediğimizi yapabildiğimiz zaman da herhalde "Lan VR olmadan neymiş o eskiden ya. Ekran karşısında oyun oynuyormuş millet, tabletten dizi izliyorlarmış lan düşünsene! Şimdi kendime özel sinema salonumda bana özel çekilmiş bir filmi izliyorum. Amma sıkıcı günlermiş" diyeceğiz.

Güzel bir beyin fırtınası oluyor, peki kapitalizm insanların yaratıcılık ve kendini ifade etmesini destekliyor mu? Bazı toplumlara (ABD, Japonya, Avrupa vb.) zaman ve imkan yarattığı gerçek. Bu refahın karşılığı sanat, dijital oyunlar vb. hayalgücünün rahatlıkla filizlenebildiği bir ortama imkan tanıyor mu sizce?
0
🌸burka
(16.08.25)
(3)

Instagram hesaplari nasil para kazaniyor

Kittie
Takipci sayisina gore bir odeme mi var yoksa tamamen reklam icerigi cekerek mi para yapiliyor?*yapacagimdan degil, sadece merak ediyorum :)Yani makyaj icerikleri tamam ama bazen bazi hesaplar goruyorum. Reklam falan da almiyorlar ve cok takipcileri var. Ne kazaniyor bu insanlar. Keyfi mi yapiyorlar
Takipci sayisina gore bir odeme mi var yoksa tamamen reklam icerigi cekerek mi para yapiliyor?
*yapacagimdan degil, sadece merak ediyorum :)

Yani makyaj icerikleri tamam ama bazen bazi hesaplar goruyorum. Reklam falan da almiyorlar ve cok takipcileri var. Ne kazaniyor bu insanlar. Keyfi mi yapiyorlar o isi? Mesela dizilerden kesit paylasanlar? Gibi
0
Kittie
(14.08.25)
reklam ve abonelik. başka para kazanma yöntemi yok instagramda. reklamdan kazanılıyor, refli link paylaşımından da kazanılıyor.
0
jelly bear
(14.08.25)
-Ücretli abonelik

-Sponsor, reklam

-Videolara hediye alma özelliği
0
yurtsuz john
(14.08.25)
Hangi reklama kim kaç para alıyor diyorsan bunun bir piyasası yok sanırım. İsteyen istediğini ister.

Link paylaşımları epey getiriyor.
Ref’le alışveriş sitesine girdin, aslında alacağın şey 50 liralık bir mutfak eşyasıydı ama onu alırken aklındaki yanında 5bin liralık fırı da önerilenlerde gördün ve sepete ekledin. İşte ref geliri sadece 50liralık üründen değil, diğerinden de geliyor.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
(13)

Hangi gym?

sekizdokuzon
Haftada üç gün ofisten çalışıyorum. Levent'te iş çıkışı (7-8) gibi bir gym e yazılabilirim. Yoğun çalışıyorum, bu üç günde de işten çıkıp gym e gidecek enerjim olur mu bilmiyorum. İkinci seçenek, eve otobüs, yürüme mesafesi derken ulaşımın yarım saat sürdüğü başka bir gym. Evdeki işlerim bittikten s
Haftada üç gün ofisten çalışıyorum. Levent'te iş çıkışı (7-8) gibi bir gym e yazılabilirim. Yoğun çalışıyorum, bu üç günde de işten çıkıp gym e gidecek enerjim olur mu bilmiyorum.

İkinci seçenek, eve otobüs, yürüme mesafesi derken ulaşımın yarım saat sürdüğü başka bir gym. Evdeki işlerim bittikten sonra o yolu gözüm alır mı bilemiyorum.

Birinden birini mutlaka seçmeliyim, başka seçenek yok. Sizce hangisi, teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(14.08.25)
İlk gym toplu taşımaya yakın, iş çıkışı yolumun üstünde.
0
🌸sekizdokuzon
(14.08.25)
ben ilkini seçerdim fiyat farkı önemsenmeyecekse. bir kere evden çıktıktan sonra gerisi önemli değil bir şekilde gidilir, hatta spora başladıktan sonra o yorgunluk hissedilmiyor bile, dinçlik geliyor insana. ama evdeki rahat ortamdan çıkayım da spora gideyim durumu yalan olabilir.
0
pide
(14.08.25)
Fiyatlar aynı, onu eklemeyi unuttum.
0
🌸sekizdokuzon
(14.08.25)
İşe yakın olan
0
Shepard
(14.08.25)
Sabah gitme şansın yok mu eve yakın? Sabah çok daha verimli olur, gün içerisinde de enerjik hissedersin.
0
gobekliraki
(14.08.25)
Sabah çok zor, yapmam çok büyük ihtimalle
0
🌸sekizdokuzon
(14.08.25)
İşe yakın olan. Evden çıkmak zor gelir ama spor sonrası eve gidecek olmak bile motivasyon olur. Hem de tazelenmiş, rahatlamış gidersiniz.
0
strawberry first
(14.08.25)
İlk seçenek daha mantıklı.

Ev ve iş arası ne kadar? Gerekirse işe gittiğiniz o üç gün dışında da birinci seçenekteki yere gidersiniz.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
İşe yakın olan. Aksi halde eve yakın olunca eve gideyim yatayım yuvarlanayım diyor insan
0
mor oje
(14.08.25)
Hangisi nereye yakın anlaşılmıyor ki. Biri eve bariz şekilde yakın diğeri uzaksa eğer her zaman için eve yakın olan.. ne zaman gideceğin, duş kalabalıksa eğer orada duş alıp almayacağın konusunda esnek olursun.
0
beyfendi
(15.08.25)
baska secenek yok demissin ama ben evde de calisabilecegini soyleyecegim. ben oyle yapiyorum, max yarim saat, git gel derdi yok, sira bekleme derdi yok. ben calisthenics yapiyorum ama istiyorsan agirlik al onlarla yap. bu sekilde sabah gune baslarken de yapabilirsin.
0
antikadimag
(15.08.25)
eve girersen çıkamazsın daha. eve girmeden salona git.
0
archmeister8
(15.08.25)
gymde kural her zaman aynıdır: en iyisi en yakın olanı eve ya da işe.
0
bay b
(15.08.25)
(38)

Eşimin Benden Gizli Oyuna 550 bin tl yatırması

kamvithmi
Konu nasıl anlatılır bilmiyorum ama aşık olarak evlendiğim hala da aşık olduğum adam Last War adlı oyuna aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla 4 ayda 550 bin tl para yatırmış. İlk 2 ay appledan birkaç iade almış çocuğum oynadı yanlışlıkla satın almış diyerek ve iade aldığı halde kredi
Konu nasıl anlatılır bilmiyorum ama aşık olarak evlendiğim hala da aşık olduğum adam Last War adlı oyuna aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla 4 ayda 550 bin tl para yatırmış. İlk 2 ay appledan birkaç iade almış çocuğum oynadı yanlışlıkla satın almış diyerek ve iade aldığı halde kredi kartlarımızdan totalde 550 bin tl gitmiş. ben doğum yapalı 3 ay oldu ve ona güvenmeyi seçtim zaten kırılgan bir ruh halindeydim eşim psikiyatrik olarak iyi değil farkındayım ama bunu belgeleyemem mesleği nedeni ile işten atılabilir. Arkadaşlar ben bu parayı appledan nasıl geri alabilirim maddi durumumu şöyle izah edeyim ücretsiz izne çıkamadım işe başlayacağım, kaldıramıyorum olmayan paramızdan yani eksi ve kredi kartı hesaplarımızdan 550 bin tl gitmesini. Bu borcu ancak aylar belki de yıllar sonra ödeyebileceğim için bu para bize faizleriyle 1 milyonu geçecek
0
kamvithmi
(14.08.25)
reportaproblem.apple.com

apple id ile giriş yaptığınızda buradan iade talebinde bulunabiliyorsunuz.
ama anladığım kadarıyla bu oyun pay2win türünde ve oyun için alışverişler yapıyorsunuz. uygulama için alışverişler burada görünmeyebilir.

geçmiş olsun. umarım daha ciddi sorunlar oluşmadan hallolur.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
çok kötü bir durum çok geçmiş olsun. o parayı geri almak pek mümkün değil ama apple'a başvurun yine de belki iptal olur. belki bir miktar geri alınır.
yalnız bugün 550 bin tl harcayan yarın 5 milyon tl harcar ve bu durumun pek düzeleceğini sanmıyorum. eşinizde acaba bir psikiyatrik rahatsızlık olabilir mi bipolar vs gibi tabii buradan teşhis koymak değil amacım ama sağlıklı biri oyuna o parayı harcamaz ve sağlıklı değilse de daha büyük şeylere de girişebilir çok tehlikeli şeyler olabilir.
0
matilda
(14.08.25)
Yahu ekstresinde yazıyor niye yalan olsun.

Parayı geri alamazsın, zaten parça parça harcanmış. "kusura bakmayın yanlışlık oldu" treni geçti.
Maalesef artık böyle bir borcunuz var. Bankayla falan belki yapılandırılabilir.
0
gobekliraki
(14.08.25)
Harcama itirazı yapabilirsiniz bankanıza bi ihtimal iaede edilebilir
0
olaylar olaylar
(14.08.25)
@biseysorcaktim appleı arayıp birkaç bahane sundu ama değerlendirilecek dedi acaba 550 binin ne kadarı iade edilir ya da edilir mi bilmiyorum. Tüketici hakem heyetine Yetkisiz / bilinçsiz harcama durumunda tüketici haklarını baz alarak mı başvursam diye düşünüyorum sadece ne yapacağımı bilmiyorum bu şoku atamadım

@burka inanın kumara, borsaya, iddiaya veya herhangi bir kar getireceğine inandığı bir şeye yatırsa biraz da olsa anlayacaktım ama bu sadece amaçsız bir şey ne olduğunu bilmiyorum o da bilmiyor ben kendimde değildim stresi kaldıramadığımı sana söylemiştim diyor ben zor bir eştim bu nedenle stres faktörünü anlıyorum fakat ne yapılacağını bilmiyorum.

@matilda psikiyatrik hastalığı bilmiyorum ama bipolar olmadığına eminim yaklaşık 7 yıldır beraberiz ama büyük bir psikiyatrik sorun var biliyorum size hak veriyorum.

@arbre ekstreleri tek tek gördüm doğru olduğunu biliyorum teşekkür ederim cevabınız için ama boşanın demek hayatına tanık olmadığınız birine inanın ne doğru ne de had içinde bir yorum.

@gobekliraki teşekkür ederim

@olaylar olaylar bankaya itirazı düşündüm vakıfbank ve akbank, fakat bankalar topu applea atar diye düşündüğümden henüz yapmadım ne doğru bilmiyorum.
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Borcu ödemeye ya da kurtulmaya adam ugrasmiyor sen gelmissin soru aciyorsun.

Cocugunun hakkini bu adama yedireceksin ve cocugun büyüyünce ikinizden de nefret edecek. Belki sana acir.

Sorun o değil ama aklini basina topla ve bosan.
0
sonsuz
(14.08.25)
stres yapıp çocuğa yansıtma o para bi şekil ödenir hatta sen karışma eşin ödeyecek hiçbişi olmamış gibi yap, dediğimi yap çpcuğa zarar verirsin
0
izmirduyuru
(14.08.25)
yanlış anlaşılmak istemiyorum ama çevrede duyduğum bu tür olaylarda hiç bir zaman sadece açıklanan rakam olmadı o oyun, borç, bahis, sanal kumar vb. meselesi. hep anlatılandan çok çok daha fazlası çıktı, elden alınmış borçlar vb. sonradan çıkan yığınla şey oldu.

bu arada aramızdaki strese dayanamayıp kafa dağıtma amacıyla diyerek durumu sağaltmaya çalışmışsınız ama çocuk sahibi olabilecek yaştaki biri böyle bir gerekçe sunamaz yahu. herkesin sorumlulukları var. psikiyatrik olarak iyi değilse ve kayıtlara geçmesini de istemiyorsa terapi alabilir, kendine bir aile büyüğü veya eş, dost, tanıdık seçip ara ara danışabilir gibi gibi yığınla başka çözüm var.

parayı maalesef geri alabileceğinizi düşünmüyorum açıkçası, yanlışlıkla oynanmış denilebilecek bir tutar değil çünkü.

eşinizi karşınıza alıp konuşun, durumun gerçek boyutundan emin olun ve birlikte bir ödeme planı oluşturun. üzülerek söylüyorum ki başka çıkar yolunuz yok.

samimi fikrimse bu olayın muhakkak artarak tekrarlanacağı ve eninde sonunda çok ciddi yoksunlukla sınanıp, boşanmanın gerçekleşeceği yönünde...bunu da paylaşmadan geçemiyorum...
0
Phoebe
(14.08.25)
@sonsuz Lütfen haddinizi aşmayın eşimin ne kadar iyi bir eş iyi bir baba olduğunu ben biliyorum burada ben parayla ilgili bir çözüm aramak için post açmış bulunmaktayım boşanayım mı diye sormadım. Ben öfkemi kavgayla yansıtırken eşim 7 yıl boyunca bana bir gün of demedi. Yapılan doğru değil farkındayım ama onun da bir yerden bu ağır yılların stresini boşaltmasının bir gün olacağını biliyordum haddinizi bilin eşim hakkında adam düşünmüyor sen düşünüyorsun gibi bir yaftada bulunmayın belli ki psikiyatrik olarak iyi değil evliliğin başlangıcında geçen söz: iyi günde kötü günde.

@phoebe samimi, iyi niyetli yorumlarınız için teşekkür ederim. Meblağın tam olarak bu olduğunu ve bu oyunda oynandığını biliyorum ve size katılıyorum bu olayın tekrarlanması olası. O zor bir durum bense çözüm arayışındayım
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Adama bak bir de manipüle etmiş bir güzel. Lohusalık döneminde size şunu yaşatan insana hala aşık olmanız çok tatlı.
0
ekimoloji
(14.08.25)
App Store last war adında tek bir oyun gördüm o da: “Last War: Survival”

Oyun içi harcamalar ise hot package lar. Oyundaki ilerlemeleri hızlandırıyormuş.

En pahalı paket 4100₺. Yani en pahalı paket alındığı düşünülürse 135 kere satın alma işlemi yapılmış.

Counter strike tarzı oyunlar olsa bu paraları anlardım. Çünkü bu tarz oyunlar biraz kumara giriyor bir yerden sonra ve çok yüksek fiyatta eşyalar satılıyor. İnsanlar deli oluyor buna.

Ama last war belliki fazlaca basit oyun. Alınan eşyaların bir karşılığı da yok. 550k harcamak ciddi bi sorun. Öyle kumar bağımlılığı tarzı bir şey değil.

Siz psikiyatriye giderse işini kaybeder diye endişeleniyorsunuz da ama bu tedavi edilmezse çok daha kötü olacak? İşte yaptıklarını etkilemeyeceğini nereden biliyorsunuz?

Bankadan chargeback isteyin. App Store da 3d güvenlik yok o yüzden chargeback yapılabilir. Ama araya zaman girdiyse o sıkıntı yaratır.

Nasıl bir yerimiz ağrıdığında hastaneye gidiyorsak psikolojik problemde de gitmeliyiz. Bu işin şakası yok.
0
divergent
(14.08.25)
yanıtları okudum. eşiniz çok şanslı, “iyi günde kötü günde” mantığını içselleştiren bir eşe sahip ve hemen çekip gitmiyor, birlikte çabalamayı tercih ediyor. maşallah diyorum. umarım bu sorunu da birlikte aşarsınız.
0
deartheodosia
(14.08.25)
boktan bir oyuna bu kadar para harcayan eşi hala korumak anlaşılır bir şey değil.
belli ki eşinizle birlikte sizinde psikolojik tedaviye ihtiyacınız var.
0
my fault
(14.08.25)
satın alınan oyun itemleri karşılığında bitcoin veren siteler var. eşiniz de böyle bir şey yapmış olmasın?
0
pide
(14.08.25)
Evet esiniz yilin babasi ve esi. Sizi hak etmeyen tek kisi ise cocugunuz. Yazik.
0
sonsuz
(14.08.25)
eğer bu oyun last war:survival ise ben bu oyunu komşumun çocuğundan biliyorum. dünyanın en salak ve basit oyunu. yani içine girip para harcamayı geçtim, yetişkin bir insanın zahmet edip indireceği bir oyun bile değil. ve eşiniz bu oyuna 13.500 usd harcamış? her ne kadar ekstrede yazıyor olsa da işin içinde bir bit yeniği olabilir. yoksa bu daha da büyük bir problem. yeni bebeği olan anne babalarda genelde aşırı tasarruf ve paranın kıymetini bilme modu açılır. eşiniz gidip hyper casual bir çocuk oyununa bir araba parası veriyor. bence kesinlikle tedavi görmesi gerek.

satın alımlar peş peşe ve kısa zaman aralığında yapılsa çocuğum almış denilebilirdi ama 4 aya yayıldıysa geçmiş olsun. her biri için iade talep edin, artık ne kadar koparabilirseniz kardır.
0
sir gawain
(14.08.25)
Şu an eşinize çok aşık olduğunuz için durumun ciddiyetini idrak edemediğinizi düşünüyorum. Biz burada sadece bize anlattığınız kadarını bilebiliriz, o yüzden çok uç önerilerde bulunmak yersiz olur. Aranızda strese sebep olan şey neydi bilmemekle beraber, üç aylık bebeği olan birisinin daha fazla sorumluluk sahibi olmasını beklerim. Umarım paranın bir kısmını geri alabilirsiniz.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yeni dogrum yapmis ve ucretsiz izne 'bile' cikmayacak bir anne olarak gosterdiginiz özveri ve sakinlik gercekten etkileyici.

En kotusu de demissiniz ki "borcu ancak aylar belki yillar sonra ODEYECEGİM."
Gercekten olani bu haliyle kabul edip bu sekilde devam edecekseniz; bu saatten sonra tek basiniza, biri psikiyatrik sorunlu olan 2 cocugu buyutmek bence sizin icin epey zorlayici olacak. Hem maddi hem de manevi olarak.
İkiniz de bence yardim almalisiniz.
0
sey mi dostum
(14.08.25)
@divergent haklısınız ne diyebilirim ki. Bankayla fikriniz sonrası konuştum dilekçe vereceğim.

@deartheodosia beni anladığınız için teşekkür ederim ama yorumlardan sonra kendimde de psikolojik sorunlar olduğunu fark ettim, eşim seviyorum başka bir şey elimden gelmiyor.

@pide ne yazık ki öyle de değil.

@sir gawain satın alımlar peş peşe çünkü her gün düzenli 4 5 farklı satın alım olmuş nisan ayından beri. Günlük 1000 ila 20 bin arası değişen. Diğer dediklerinize de katılıyorum, çok üzgünüm.

@kullanicadi teşekkür ederim evet haklısınız fark edemedim edince belki de olması gerekenleri biliyorum ama yapamam her şeyiyle dünyanın en iyi eşiydi, kaldıramıyorum.

@sey mi dostum ayrıntıyı fark etmeniz gözlerimi doldurdu, ne diyebilirim ki haklısınız.
0
🌸kamvithmi
(14.08.25)
Ben sizin esinize olan bakis acinizi sevdim, lakin hayat bir saniye dahi kontrole kaybetmeye uygun degil. Sonucu kotu olur. Bi baba asla ama asla kontrolu kaybetmemeli. Lutfen onlem alin. Umarim en kisa surede duzene girer her sey
0
die fetten jahre sind vorbei
(15.08.25)
size içten kolaylıklar diliyorum. bu süreçler atlatılır, absürt bir para deği. zorlar ama ödenir. bunu demekten başka elimden gelen başka bir şey yok. arkadaşlar baya bir fikir vermişler zaten.
0
kel aynak kusu
(15.08.25)
Öncelikle çok üzüldüm. Yorumların hepsini okuyamadım. Tekrarsa affola.

Bu tür oyunların manyakları iyi puanlı veya özellikleri olan hesapları satın alabiliyor. Bu hesap da satılabilir mi? Belki bu değerlendirilebilir. Eşiniz forumlarda araştırsın.

Bu arada eşinizi seviyorsanız ve ayrılmayı düşünmüyorsanız borçtan önce onun psikolojik durumuna odaklanın bence. Çünkü "iyi olmadığı" için bugün oyun oynayan yarın sizin ve çocuğunuzun güvenliğini tehdit eden daha ciddi bir şey yapabilir.

Ayrıca konu muhtemelen ailelerden gizleniyordur. Öyleyse sadece anne ve babalarla paylaşın mutlaka. Sizin tek başınıza çözmeniz çok zor. Borçları ödemek için herkesin maddi ve manevi desteğine ihtiyacınız olacak. Borçları ödemek için sıkı kemer sıkma politikası uygulamanız gerekecek.

Kolay gelsin.
0
merhum
(15.08.25)
geçmiş olsun hanfendi. bence şöyle bir yol çizilebilir.
1- annelerimizin okul zamanı yaptığı gibi konsolun fişini kablosunu kendisini yok edip bir yere saklamak.
2- borçları hakkında konuşup ödeme planı yapmak.
3- bir ihtimal iade almak için çaba vermek.
4- en iyi stres atma biçimi olan spor salonuna kaydolup koşup dopamin salgılatıp mutlu olmasını sağlamak.
5- kaçtığı her ne ise yüzleşmek.
6- cocuğa dikkat etmek. para yüzünden yuva yıkılmaz diyeceğim ama önü alınmazsa kendi kendine yıkılır cocuğa da zeval gelir.
0
denizmaniaherif
(15.08.25)
hepimizin hayatında bir takım stresler var, çoğumuz bu ülkede mutlu değiliz fakat öyle diye de saçma sapan bir oyuna 4 ayda 550.000 lirayı eşi 8 aylık hamileyken ve lohusa dönemindeyken yiyen bir insanı da savunmanın anlamı yok, bir de üstüne olmayan bir para yenmiş.
elde 3 aylık bir çocuk var ve bu para ödenemez bir halde. En iyi senaryoda bu durum tekrarlanmayacak ve uzun yıllarca bu para ödenecek, evin huzuru bozulacak, çocuğun konforu bozulacak.
millete ters ters cevap vermişsiniz, fakat buraya yazıyorsanız bence bazı cevaplara da hazır olmanız gerekiyor. eşiniz hamileliğinizin son döneminde var olmayan yarım milyondan fazla parayı bir oyuna harcadı. şu an siz 3 aylık bebeğinizle doğum iznine bile çıkamazken eşinizin bu keyfe harcadığı yarım milyondan fazla parayı nasıl alabiliriz derdine düştünüz. o parayı alamayacaksınız, ve eşiniz kötü bir eş kötü bir baba doğmamış çocuğunu milyonlarca borçla hayata başlattı.
kızarsanız kızın fakat bu affı olmayan bir durum. artık bir annesiniz ve sizi böyle bir hale sokan bir kişi baba olamaz. paranızı geri almak istiyorsanız ve kart size aitse gidin şikayetçi olun, bir avukata danışın süreci başlatın ve borcu ilgilisine rücu edip aranızdaki bağı koparın. En azından çocuğunuz borçsuz bir evde sorumsuz bir baba olmadan büyür.
0
denizgonen
(15.08.25)
yorumlar o kadar haklı ki, burada tek haksız olan ''o dünyanın en iyi babası - eşi'' diyebilen sensin.
Kusura bakma bunun eşini sevmenle iyi olmasıyla bir ilgisi yok, bu tamamen 3 aylık çocukla ne yaparım boşanırsam kafasıyla kendine güvenmemenle alakalı, seviyorum, o en iyisi, aslında çok minnoş ayaklarını bırakıp seninde tedavi olman gerekiyor.
Bu hikayde çocuğa üzüldüm sadece @sonsuz+1 ''sizi hak etmeyen tek kişi çocuğunuz.
0
IcedFlames
(15.08.25)
Oyunu falan bilmiyorum da normal bir yetişkinin sorunu da olsa oyuna bu kadar para gommesi çok mantıklı gelmiyor. Siz oyunu oynadığına şahit oldunuz mu? Olduysanız paikolojisi bozuktan çok daha ileri boyutta olabilir. Olmadiysanız bu işin içinde başka bir şey olabilir.

Maddi olarak yapilabilecekler
1. Apple ve oyunla görüşüp itiraz etmek
2. Bankaya harcama itirazı oluşturmak
3. Kart limiti ve harcama tutarını %3.5 faize denk geecek şekilde ayarlayıp asgarisini ödemek her ay. Bu durumda vergi ile %5 faiz olur
4. Bankaların yeni müşteriye %0 faizli kredi kampanyalarında n faydalanmak
0
nano mercy
(15.08.25)
@die fetten teşekkür ederim, haklısınız.

@kel aynak kusu teşekkür ederim, umarım.

@merhum bir kişi , eşim oyunda kendi serverında ilk 5'te yer alıyor oyunda buna rağmen oyunu satın almaya sadece biri 400 euro teklif verdi o nedenle bu durum olamadı ne yazık ki. Nasıl düzelteceğimi eşimi bilmiyorum bir doktorun muayenehanesine gitmeyi planlıyorum herkesin yazdığı bu ben de hak veriyorum.

@ denizmaniaherif evet haklısınız. Neden yaptığımı bilmiyorum diyor yüzleşmenin sonucu çıkmıyor, teşekkür ederim.

@denizgonen size hak veriyorum bir başkasına bu yorumu ben de yapardım anlıyorum ama yılların hatrı var eşimin bana davranışını hiçbir erkek hayat arkadaşına yapmıyordur onun hatrı bende öylesine çok ki bu durum evet çok büyük bir problem göstergesi ama çözümü için her şeyi yapmaya tamamım ben belki yeterince anlatamıyorum ama ben eşimin 6 7 yıl boyunca ki gerçekten bu çok uzun bir zaman dilimi bana karşı minicik dahi bir kusurunu görmemiştim, o yüzden. Belki durumu anlatabilmişimdir.

@IcedFlames yorumunuz seviyesizce.

@nano mercy evet hatta yanımda da birçok kez oynadı ama ilgimi çekmediği için bakmamıştım teşekkür ederim yardımcı olmak istediğiniz için.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
@kamvithmi siz cevap almak için değil duymak istediklerinizi duymak için açmışsınız bu duyuruyu. Onun için başından beri işinize gelmeyen yorumlara tik atmıyorsunuz. Yorumum seviyesizce değil bende uyandırdığınız karakterinizin yüzünüze vurulması sadece. Ama polyannacılık daha kolay tabi.
Her şey dilediğiniz gibi olsun ne diyelim.
0
IcedFlames
(15.08.25)
denizgonen +1

---

yanlışlıkla yatırmışız, yanlışlıkla satın almışız, harcama itirazı vs. ... bunların hepsi yalan ve bu durumda da parayı geri alırsanız o para haram para olacak. çünkü ortada bir yanlışlık yok. eşiniz bile isteye o parayı oyuna harcamış. ben dini inancı olan bir insan değilim ama haram kavramı sadece dinle alakalı değil. o para artık sizin hakkınız değil. o para karşılığında eşiniz oyunda bir şeyler yaptı. o para kullanıldı yani. eşiniz o kullandıklarının da hepsini geri iade edemez zaten bu tür oyunlarda. gerçekten yanlışlıkla 550 bin yatırılmış olsa 1 kerede veya 1 günde yatırılmış olması gerekir ve satın alınan ögelerin kullanılmamış olması gerekir. ancak belli ki böyle bir durum yok, 4 aydır demişsiniz.

sonuç olarak hakkınız olmayan bir parayı geri almaya çalışıyorsunuz. bunu mideniz nasıl kaldıracak bilmiyorum. bence çok rahatsız edici. benim hakkım olmayan bir sakızı bile alamam ben.

eğer kart eşinizin değil de sizinse boşanın ve dava açın o parayı söke söke alın ondan. 3 aylık bebeğinizle size bunu yapan biri bunu hak ediyor.

ayrıca yıllardır hem pc hem telefon oyunları oynayan biriyim. 100 bin tl bile harcamamışımdır tüm oyunlarımda toplam olarak. hatta 50 bin bile harcamamışımdır. bir adet oyuna bu kadar para harcayabilmek bana pek normal gelmedi. işin içinde iş olabilir cidden.

--------------------------------------

bunu yazdığım için sana ne sen kimsin de karışıyorsun diyebilirsiniz. ancak bunun üzerinde gerçekten iyi düşünün.

o adam, iyi bir eş veya baba değil. uzun yıllardır birlikte olduğunuzu ve hep psikolojik sorunları olduğunu söylediniz. siz lohusa olduğunuz için, duygusal olduğunuz için, aşık olduğunuz için gözünüz kör şu anda.

1) psikolojik sorunları olan ve tedavi olmayan biriyle neden evlendiniz?
2) psikolojik sorunları olan ve tedavi olmayan birinden neden çocuk yaptınız?

bunların cevabını bulmak için kendiniz terapi almalısınız. bu hataları geri alamazsınız ama en azından aynı hatayı tekrar yapmazsınız. adam iyileşti sanıp ikinci çocuk falan yapmayın sakın.

lohusa olan sizsiniz. sizin saçma şeyler yapmanız normal karşılanabilir. sizin duygusal hareket etmeniz normal karşılanabilir. sanki kendisi doğurmuş gibi, o hormon dalgalanmalarını o yaşıyormuş gibi saçmalayan neden o?

"kendimde değildim stresi kaldıramadığımı sana söylemiştim diyor ben zor bir eştim bu nedenle stres faktörünü anlıyorum"

tam bir manipülasyon. hem kendisi suçlu hem suçu size atmış. sizi resmen manipüle etmiş ve siz demişsiniz ki "ben zor bir eştim"

zor bir eş olan o. hem de çok zor. sorumsuz, düşüncesiz, bencil.

yıllardır süren bir manipülasyon sebebiyle "o bana çok iyi davrandı kahrımı çekti bana hiç bir hatası olmadı ben çok zor biriydim" diyor olabilirsiniz. kendi suçlarını size yansıtmış olabilir hep. olayları iyi düşünmeye çalışın. belki de yaptığı sıradan şeyleri gözünüzde çok büyütmüş ve onu mükemmelleştirmiş olabilirsiniz. bunların sebeplerini kendi terapinizde öğrenebilirsiniz.

psikolojik sorunlarla aklanamaz bu davranışlar. psikolojik sorunları vardıysa tedavi olsaymış, çocuk yapmasaymış. anası babası onu hastaneye yatırsalarmış. evlenmesine izin vermeselermiş. evlenince düzelir diye mi düşündüler? al daha beter olmuş.

bence acilen boşanmalısınız. borcu ödemesi gereken siz değilsiniz. ödesin kendi başına. baba falan olmaz bu adamdan. hani hatasını anlamış olsa, tedavi için bir adım atmış olsa, borcu ödemek için ekstra çaba harcamaya başlamış olsa (ek iş vs.) anlayış gösterirdim ama yapmamış. onun arkasını siz topluyorsunuz şu an lohusa halinizle. bebeğinizle ilgilenmeniz gerekirken bu adamın açtığı sorunları kapatmaya çalışıyorsunuz.
0
art cat chocolate
(15.08.25)
@art cat chocolate yorumlarınızı size ne olarak değil aksine gönülden, iyi niyetle yazılmış yorumlar olarak okudum, belki inanmayacaksınız ama ilk paragrafta haram ile ilgili olduğunu yazdığınız şeylere tamamen katılıyorum ne diyelim kimse sınanmasın ben maddiyattan öte ruhen zor bir süreçteyim zor kararlardayım. Sanırım yanlış anlaşılma olmuş eşimin psikolojik sorunları başından beri vardı demedim ya da dediysem de yanlış ifade etmişim. Eşim son aylarda bu şekle büründü öncesinde sorunları yoktu kendimi manipüle edilmiş hissetmiyorum sebebi ise eşimden çok kendi ailem bana zor bir karakter olduğumu birçok sorunumun olduğunu belirten eşimin güzel huyunu takdir eden bir ailem var çünkü durumlar tam olarak böyle üzülüyorum o gerçekten böyle değil, değildi. Yanlış anlaşılma olmasın ben bu korkunç meblağı haklı bulmuyorum o kadar da aklımı yitirmedim sadece bu sürece gelmesinde bu olayların en büyük sebebi evliliğimizdeki yoğun stresti. Anlıyorum sorun bende diyen kişi sayısı toplumda nadir bu yüzden manipüle ile yorumlanıyor ama evliliğimde eşime ağır stresleri yükleyen bendim bir gün patlayacaktı bu şekilde olmasına ben şaşırdım. Evet genel olarak bu yorumları görünce herkes psikanaliz yaptı ki hak da veriyorum ama konu özünden gerçekten çokça saptı ben maddi boyutla ilgili fikir almak istemiştim bu durumda sürekli hayır öyle değil diye açıklama yapmak beni de yoruyor teşekkür ederim benimle olduğunuz için bu yapılan yorumları yapan birçok kişinin özünde iyi niyet yatıyor farkındayım.

@Icedflames sizde güzel karakter uyandırdıysam ne mutlu değilse de üzgün değilim. Size karşı yorumum hala aynı.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
kendinizi suçluyorsunuz bu konuda ve belki haklısınızdır.
tanımadığınız insanlara açıklama yapmak zorunda değilsiniz, öyle hissetmeyin.

ancak sözlerinizde ve kendinize karşı olan "çok iyiydi, onu ben bu hale getirdim" düşünceleri de çok sağlıklı değil, burası aklınızda olsun.

o parayı geri istemek haramdır düşüncesini de çok doğru bulmuyorum. bu şirketler milyon dolar değil, milyar dolarlık büyük şirketler ve eğlence için değil büyük karlar oluşturmak için oradalar. kumar gibi bir şey bu oyunlar haliyle bu oyunları yapan şirketler de esasında kumar oyunu yapanlarla aynı klastalar. insanların zaaflarını nasıl kanırtacaklarını biliyorlar ve tek tuşla ceplerimizdeki parayı almak için yapmayacakları şey yok.


o yüzden refund etmek için elinizden geleni yapın ve vicdanınız rahat olsun.
isteğim dışında alındı, almak istememiştim gibi seçenekler var.
alınan oyun için paketler satın alındıktan sonra oyunda kullanıldıysa ve oyun çok oynandıysa reddedebilirler iade taleplerinizi. 4 aylık bir süreç diyorsunuz, o yüzden tümünü iade almanız imkansız. ama bir kısmını almanız mümkün olabilir (bir kısmını almışsınız zaten)

bu borç ödenir. borcu yapılandırıp faizsiz kredi veren bankalardan hesap açarak 50bin, 100bin gibi bir kısmıyla oluşacak faizi minimumda tutarak bitirmek mümkün.

ama eşinizin sorumsuzluğu ya da stres altındaki bu kaçışları üzerine destek alması gerekiyor gibi görünüyor.
sizin bu korumacı ve kendinizi suçlayan tavrınız da bana çok sağlıklı gelmedi, belirtmek istedim.

ilişkinizle ilgili geçen yıllarda sorunlar yaşadıysanız ve bu süreç onu buraya sürüklediyse belki çift terapisi gibi seçenekleri değerlendirmeniz gerekir.

ayrılmak, boşanmak kolay şeyler değil. üstelik daha yeni çocuk varsa. bu kadar kolay şekilde bu önerilerde bulunmak da doğru değil. bekara boşanmak kolay derler.

--

iade formuna yazılacaklar konusunda ai'dan destek alabilirsiniz. “yetkisiz/izinsiz harcama”, “bağımlılık sebebiyle aşırı harcama” veya “ailenin bilgisi dışında yapılan harcama” gibi ifadeler kullanmanız hem iade alma imkanınızı arttırır hem de endişe ettiğiniz ahlaki çizgiyi bozmaz. çünkü ortada gerçekten bağımlılık sebebi ile aşırı harcama sözkonusu.
0
biseysorcaktim
(15.08.25)
tekrar yanıtlama ihtiyacı duyuyorum.

hiç bir ilişkide hata tek taraflı olmaz, adı üstünde, ilişki, işteş bir eylem, yani iki taraflı, iki muhatabı var. ayrıca hiç kimse mutlak iyi veya kötü değildir. yani sizin iddianız olan o süperdi ben kötüyüm/zorum iddiası hayatın olağan akışına ve insan doğasına aykırı.

size her kim böyle hissettirdi, sizi kim buna inandırdıysa uzun vadede bunun üstünde mutlaka çalışın. çok üzüldüm kendinizi böyle etiketlediğinizi okudukça...

bir de, şu anlatım tarzınızdan bir eş ilişkisi algılanmıyor, daha ziyade eşine annelik yapan biri algılanıyor. iki yetişkinsiniz ve eş düzeyde sorumluluklarınız var. konu ne olursa olsun böyle bir harcamanın izahı yok sorumsuzluk demek dışında. lütfen çift terapisi veya bireysel terapi almayı bütün bu maddi sıkıntıya rağmen ertelemeyin ve gündeminize alın zira ben hala bu harcamaların size anlatıldığı kadar olmadığını, daha büyük miktarların söz konusu olduğunu ve bu konunun muhtemelen önceden de var olduğunu ve de devam edeceğini düşünüyorum. çevremde böyle olmayan tek bir örnek dahi görmedim.

borç ödemede de genellikle 2 yöntem dikkate alınır. küçük borçlar tek bir krediyle kapatılıp tek bir büyük borç üzerinden ilerlenir. ya da en büyük borcun faizi vb. daha yüksek olacağı için önce ona yüklenilir, küçük borçlar yapılandırılabilir.

diliyorum tez zamanda hem bu borç cenderesinden hem de bu ruh halinden çıkarsınız.
0
Phoebe
(15.08.25)
Cevaplari okumadim ama kesin yazilmistir ustte. Sizin sorununuz o parayi kurtarmaktan cok kocanizla bu omur nasil gecer.
0
turkuaz
(15.08.25)
@turkuaz Yorumun hadsizliğine bak. Kocamla ömrümün nasıl geçeceğini konuşabilecek bayağılık da gerçekten fazla. Siz ne konuştuğunuzu bilmeyen limitsiz bayağı bir insan profilisiniz.
0
🌸kamvithmi
(15.08.25)
Burada bazen çok yersiz yanıtlar oluyor. Yanıt veren soru soranın yazdığı iki cümleden tüm hayatı hakkında hüküm kurma yetkisini kendinde görebiliyor. Ben de şahsen benzer şeyler düşünsem de bu düşüncemi kendime saklıyorum, ahkam kesmeyi kendimde hak görmüyorum. Hayır, yani kişinin hayatı ve ilişki dinamikleri hakkında yüzde kaçını biliyoruz? Uç bir örnek ama belki soruyu soran adamın kardeşini öldürdü. Adam onu affetti vs vs. Binbir farklı şey olasılık dahilinde.
0
nano mercy
(15.08.25)
Esin harcamis parayi. Applei nasil kandiririm da parami geri alirim diye soru acmak ahlak yoksunluğu ve dolandiriciliga giriyor.
Millete bayagisin yazmissin.

Ask mask diyorsun. Cocugunu düsün önce.
Siz bu borcu halledersiniz sonra yeni borc yapar. Bunu görmek icin yasaman mi lazim illa.
0
sonsuz
(16.08.25)
Eşinizi sevip arkasında durmanız güzel. Uzun uzun da yazsam özeti yine şunlar olacak:
1. Eşinizle konuşup, problemi anlamasını sağlayıp en azından birkaç ay, bir yıl için kredi kartını kullanmamasını sağlayacaksınız. Elinde olmayan bir parayı harcamamayı öğrenmesi lazım. Şu anda o yetisi gitmiş maalesef.
2. Eşiniz yaptığı eylemlerin farkına varacak yaşta ve buna rağmen aylarca devam etmiş. Bu da onu bağımlı yapıyor. Kumar bağımlısı değil çünkü kumarda “ya kazanırsam/parayı toparlarsam” psikolojisi var. Bu dah çok madde bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı gibi bir problem olmuş. Tek çaresi, ister 10 tl’ye satacak hesabını, ister bedavaya kapatacak ama mutlaka o oyundan kurtulması lazım. Yoksa sıkıntı eşinizin en zayıf anında tekrarlayacak.

Dediğim gibi, hem kredi kartına hem de oyuna erişimini, açıklayarak ve kendisini ikna ederek engelleyeceksiniz.

3. Bu ciddi bir psikolojik problem. Bir yolunu bulup mutlaka piskyatra gitmesi gerek. İşinden olmamasının bir yolunu bulacaksınız. Gerekirse iş değiştirecek. Bu büyük bir problem. Çözmezseniz çok daha büyük sıkıntılar yaşarsınız. Bu süreçte eşiniz “oyun içi satın alma” seçeneği olan hiçbir oyuna yaklaşmayacak, yaklaşmayacak.

4. Hayatta korkunç sıkıntılı dönemler de olsa bir şekilde geçiyor. Enseyi karartmayın. Borçlardan kaçamadığınızı yapılandırın. Gerekirse 1-2 yıl biraz sefil bir hayatınız olacak. Bir ömüre kıyasla az bir müddet. Birbirinize ve evladınıza tutunun. Sıkıntıyı böyle atlatacaksınız. Hayat böyle.

5. Problem halı altına süpürülecek bir problem değil. Tekrar tekrar yaşanırsa evliliğinize, sağlığınıza, çocuğunuzun sağlığına vs. etki edecek. Sonu, Allah korusun daha bir dramlara evrilecek. O yüzden, probleme çok ciddi yaklaşıp, ortadan kaldırmanız lazım. Terapi, destek, ailelerden yardım, vs…

Allah yardımcınız olsun.
0
yadigar
(16.08.25)
@kamvithmi, kocasi ne bok yerse yesin kocam da kocam deyip arkasinda durup durdukca daha da batan ne gordugum ilk kadinsiniz ne de son kadin olacaksiniz.Size kolayliklar dilerim
0
turkuaz
(17.08.25)
(2)

galata kulesine müzekartla giriş

dali dili havali korna
müzekartla galata kulesi ücretsiz gezilebiliyor mu?
müzekartla galata kulesi ücretsiz gezilebiliyor mu?
0
dali dili havali korna
(14.08.25)
biseysorcaktim
(14.08.25)
Evet daha iki gün önce sorduk :)
0
silverleaf
(15.08.25)
(38)

Gerçekten Şekerli ve Gazlı İçecek İçmiyor musunuz?

elektr10
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahve
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.

Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahvediyor deyince hakikaten tiksinti geldi ve içmemeye karar verdim.
0
elektr10
(14.08.25)
hiç içmiyor değilim kola çok az içiyorum. asitli olarak cola-schweppes-maden suyu harici içtiğim içecek yok. colayı da çok nadiren içiyorum.

en çok ayran içerim. onun dışında evde yaptığım limonata. onda da şeker var. haftada bir kola çok değil ya. her gün içenler var.

cola her açıdan zararlı hem içeriği hem asidi yüzünden.
0
jelly bear
(14.08.25)
cola zero o da haftada bir kere.
0
administ
(14.08.25)
Yılda 1 tane belki. Şekerli geliyor, ayrıca hiç de güzel değil.
0
mor oje
(14.08.25)
Kalorisiz olanları her gün içiyorum. Ayrıca ben haftanın 5 günü ağırlık çalışıyorum haftanın 7 günü proteini karbonhidratı yağı ölçülüp tartışmış aynı yemekleri yiyorum sigara kullanmıyorum içki içmiyorum, pastayı böreği doğumgününden doğumgününe yiyorum, buna rağmen kola içiyorum diye bağırsaklarım bozulcaksa bozulsun artık ne yapalım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.25)
hiç içmiyorum öyle bir alışkanlığım oluşmadı küçükken eve alınan bişey değildi, galiba en son 7-8 sene önce 1 kere içmiştim kola, ömrü hayatımda toplasan 5i geçmez içmişliğim. gazlı içecek sevmiyorumda en fazla ice tea şeftali o da nadiren, su en iyisi.
0
eja
(14.08.25)
Senede 1 falan heralde, o da kola değil de Fanta. Çok bira içiyorum, haftanın 4-5 günü günde 6 tane fln. O yüxden kola vb. içmiyorum. Bira yoksa ayran, maden suyundan devam.
0
kumandanim
(14.08.25)
Coca cola yıllardır hiç içmedim. Nadiren Niğde gazozu tarzı ürünler tüketirim. 2 hafta önce 1 kutu sprite içmiştim.

Benim hikayem şu şekilde, lise-üniversite civarında günde en az 1 lt kola içerdim. Bir gün midemde aşırı bir ağrı ve yanma hissettim, bu iş böyle olmaz dedim kolayı bıraktım. Bıraktım diyorum çünkü bağımlılık yapan birşey.

Artık asitli olarak sadece sade maden suyu içiyorum. Tek bir marka tüketmemeye özen gösteririm, hepsinin mineral değeri farklı. Beypazarı, Kınık, Sarıkız, Uludağ vs. içiyorum. Özellikle yazın ve bazı yemeklerle iyi gidiyor.
0
Lethe
(14.08.25)
Senede 3-4 kez içiyorumdur, onda da 330ml kutuyu bitiremiyorum. Eskiden ice tea içerdim, aşırı şekerli tadı hoşuma gitmediği için en az 10 yıldır onu da bıraktım. Ayran da çok nadir içiyorum. İçecekleri sağlıklı/sağlıksız olduğu için değil, tadını sevmediğim için içmiyorum :)

Soğuk soft içecek olarak sade maden suyu, buzlu kahve, ara sıra evde yaptığım ice tea/limonata, ara sıra portakal suyundan başka bir şey içmiyorum galiba.
0
kobuzchu kiz
(14.08.25)
Zero olanları içiyorum.
0
gobekliraki
(14.08.25)
haftada 1-2 cola zero
0
gabe h coud
(14.08.25)
Zero olanları neredeyse her gün içerim. Sadece kola bayiyor. O sebepten 1 hafta içsem ikinci hafta başka bir şey içmem lazım.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum.
0
Amaranta ursula
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum. 10 15 yaşlarındayken çok fazla içiyordum, sonra annemler zararlı diye almayı bıraktı. Ben de aramamaya başladım görmeyince canım istemedi. Üniversitede fast food yediğim zamanlar tek tük içerdim. Zincir fast food da sevmez oldum sonra, yani aşağı yukarı 10 senedir falan içmiyorum. Yalnız ben yemeğin yanında da illa içecek arayan birisi değilim. Su, soda, kahve, ayran bunlar bana yetiyor. Nadiren limonata, ev yapımı ice tea gibi şeyler içebiliyorum.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yaklaşık 3 aydan fazla süredir içmiyorum.
Kola yada gazlı içecekler yerine;

Ayran, maden suyu yada kefir içiyorum.
En güzeli kefir.
0
stay with me
(14.08.25)
Arada içiyorum. Uzun süre ara verip bir bardak içince tadı çok şekerli ve ağır geliyor bu sayede tekrar uzun süre içmeye ara verebiliyorum.
0
grimavi
(14.08.25)
Her gün içiyorum.cola light,hastasıyım.günde 4-5 kutu tüketiyorum.
0
duptıs
(14.08.25)
kutu kola, sprite vb atıyorum dolaba. 2 günde 1 kutu kola civarı içebiliyorum çok sıcaklarda
0
kondansator
(14.08.25)
evet içmiyorum ayda yılda 1 içerim.
0
sizofren06
(14.08.25)
30 yaşıma kadar neredeyse her gün içiyordum. Su niyetine icetea içiyordum. Tartıda 100 kiloyu görünce bir sabah kalkıp bütün şekerli gazlı yiyecek,içecekleri kestim. Son 5-6 yıldır hiç birini içmiyorum. Sadece su içiyorum. Tek içtiğim gazlı içecek maden suyu.
0
my fault
(14.08.25)
ortalama ayda 1 litre içiyorum kola/gazoz ya da sarı kola
bazen aylarca almadığım içmediğim oluyor. aramıyorum da.
bazen canım istiyor bir iki bardak.

not: bir şekilde ara verip içmezseniz, sonra hiç aramıyor ve canınız istemiyor.
şekeri çok fazla. uzun süre içmedikten sonra tekrar içince gerçekten nefret ettiriyor kendinden, mide bulandırıcı.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
icmiyorum cunku bos kalori ve sagliksiz. sagliksizligi gazdan oldugunu dusunmuyorum, icindeki katki koruyucu, dandik sekerler vs problem bence. yilda 1 ya da daha seyrek cok canim isteyip gazoz ictigim oluyor.

bira ve soda iciyorum. bir de nadir de olsa sikma portakal suyu vs tarzi seyler.
0
lemmiwinks
(14.08.25)
gerçekten içmiyorum, çocukken çok içerdim ama ne yazık ki.
sonra bir ara uzun süre içmedim, 4-5 ay tekrar düştüm batağa.
ondan sonra hiç içmedim 2012 yıl başından beri olması lazım.
binde bir şekersiz redbull falan içtim, bir ara yine şekersiz monster batağına düştüm. yani şekersiz de olsa bin tür tatlandırıcı vs.
monster batağındayken yine şekersiz mountain dew gördüm çok sıcaktı hava bir kaç kez de ondan içtim. bunların hepsi son 4-5 ay içinde oluyor. sonra dedim bunları içen zero falan da içer kendine gel sonra tekrar kestim. su ve maden suyu içmeye çalışıyorum.
hava ısınınca da limonata eksik olmaz dolapta, yine şekersiz.
0
bay b
(14.08.25)
çocukluğum ve gençliğimin bir dönemi gazlı içecekler, bisküviler, atıştırmalıklar ile geçti. uzun zamandır içmiyorum, çünkü gerçekten hiç bir faydası yok, normal ve sağlıklık beslenmeye alışınca tatları filan da çok kötü geliyor. gerçekten yılda 1 ya da daha az içiyorumdur artık
0
sweetoffice
(14.08.25)
Hiç içmiyorum. Gelmiş geçmiş en saçma içecek olabilir kola gazoz falan, ikamesi olabilecek envai çeşit içecek var gayet lezzetli.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Hiç içmiyorum, en son 4-5 sene içmişimdir tahminim. İçecek olarak şekerli bir şeyi sevmiyorum zaten, onun yerine çikolata/güzel tatlı yerim illa şeker yiyeceksem. içecek için alınan şeker ve kalori boşa bana harcanmış bir kalori hakkı gibi geliyor sfdsd. Kola sevmiyorum, maden suyu içiyorum.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
Hamburger, patates, pizza falan yanında içiyorum. Bunun dışında içmiyorum. Hatta ne canım çekiyor, ne de aklıma geliyor. O da Diet/Zero/Max gibi şekersiz olanlarından.
0
nawar
(14.08.25)
Evet, yıllardır içmiyoruz almıyoruz.
Daha dün markalı olan limonatalardan ikram edildi. aşırı sıcak sebebiyle soğuk olduğu için mecburen bir bardak aldım.
İçeriğindeki kimyasal katkı koruyucu maddelerin (adı her neyse artık) rahatsızlık veren tadı hemen belli oldu.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
yemeğin yanında kola yoksa dünyası kararan iğrenç bir bağımlı olarak hem duyuruyu hem de cevapları acı bir tebessümle okudum. gazlı içeceklere hiç ilgisi olmayan, bir şey içecekse maden suyu ya da ayran vs. tercih edip gazlıları/şekerlileri hiç aramayan insanlara öyle imreniyorum ki...

ben küçük yaştan beri alışığım. bir noktadan sonra zaten "duygusal bağlanma"ya döndü olay. buzdolabımda her zaman kola olmalıdır. mümkünse küçük şişelerde/teneke kutuda veya ağzı çok iyi kapatılmış şişelerde olmalıdır hem de çünkü asidi kaçtığında sevmem. bu konuda hassasiyet geliştirdim, "gurme" de denmez ama "kola keşi" oldum.

zamanında o dönemki sevgilim, verdiğimiz siparişin yanında kola gelince gerçekten oturup ağlamıştı. gidip lavaboya dökmüştüm ama o an çektiğim acıyı ben bilirim. ona söz verdiğim için tam 40 gün (saymıştım) hiç şekerli içecek tüketmedim. sonra kendi aramızda sessiz bir anlaşma oldu bir nevi, "bundan bir bok olmaz" dedi, ben ona "senden geçerim guladan geçmem" dedim, devam ettim.

bak ben iki sene sigara içmedim. daha kısa süreli olsa da farklı denemelerim, "başarılarım" oldu. alkolik oldum - içme şansımın olmadığı günlerde günlük sorumluluklarımı minimum eforla aradan çıkarıp sadece uyurdum. onu da kestim. şimdi ayda sadece belki bir akşam 2-3 tane bira içiyorum, "oturmuşken 9 tane daha içeyim" diye hissetmiyorum.

ama bu kolayı hayatımda sadece KIRK GÜNLÜĞÜNE, o da köpek gibi aşık olduğum kişi hüngür hüngür ağladığı için bırakabildim.

bu kolanın bağımlılık düzeyinden ziyade benim gerizekalılığımın bir göstergesi bence ama yine de kamu spotu şeysi yapmış olayım: içmen guzum. iç organlarım kuru üzüme döndü, ağzımda diş kalmadı, tartılacağım zaman tırlarla beraber en yakın kantara giriyorum ama yok akşam yemeğinin yanında veya bilgisayar başında çalışırken kola içmeyeceksin desen tarlası yanmış emmi gibi çökerim bi duvarın dibine ağlamaya başlarım.
0
der meister
(14.08.25)
Yaz aylarında bazen içiyorum.
0
runaway
(14.08.25)
20 senedir filan
0
mantık
(14.08.25)
Herkesin bu kadar rafine zevklerinin olması çok ilginç yobaz tayfa İsrail malı diye içmiyor buradaki aydınlık tayfa sağlıksız diye içmiyor o zaman kim içiyor bu kadar kolayı üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.
0
kizil karga
(14.08.25)
Çok aramam ama tatile gidince ve konsept herşey dahil olunca aşırı bir tüketim farkettim ki ben de çoğu zaman kendimi içerken buldum.
Bu durum kola tüketiminin oteller sayesinde top yaptığı izlenimini oluşturdu bende.
0
va
(14.08.25)
üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.

geçen seneyle aynı satışı yapmış ciro olarak
enflasyonu hesaba katarsak en az %60 düşüş var
0
mantık
(14.08.25)
hayatim boyunca hic icmedim hazli icecek. 5-6 yasindayken kola denemistim ve o gazliligin agzimda yarattigi histen nefret etmistim. fanta, sprite vs hepsi ayni oldugu icin kendimi bildim bileli icmedim.

bu sebeple cok uzun bi sure bira da icmedim, 22-23 yasindan sonra fln icmeye basladim :D

ice tea ictim ama alternatif olarak ara sira, fast food yerken fln. simdilerde hic icmiyorum denebilir, en son ne zaman ictim hatirlamiyorum. fast food yemeyince onu da icmemis oluyorum.
0
taurina
(14.08.25)
Ayran, su, kefir, elimle sıktığım limon dışında tüketmiyorum

Çay kahve dahil
0
baldan kaymak
(14.08.25)
ben içmiyorum, belki 15 yıl oldu. sıfır diyemem ama ancak bir restorana gidilir içecek birşey olmaz vs. toplamda yılda 2-3 kutu kola. evde zaten bulunmaz. bu arada içince de aşırı şekerli şerbet içer gibi geliyor, zaten içemiyorsun.

dışarıda yemeklerde soda veya bira tercih ediyorum.
0
orpheus
(14.08.25)
Arada içiyorum ben, bazen et yemeklerinin yanında kola içmeyi severim.
0
ekimoloji
(14.08.25)
icmiyorum. les gibi bir seyi zorla, reklamla, algi yonetimiyle hayatimizin icine soktular. ne idugu belirsiz tuhaf bir icecek.

dogal seyler yiyip iciyorum. limonata yapiyorum, ayran, salgam iciyorum.
0
antikadimag
(15.08.25)
(9)

Yüzmeyi sevmeyen biri öğrenebilir mi?

Gradient_tabanlı_mor
Ben havuz ve deniz sevmiyorum 33 yaşındayım zevk almıyorum ve çok korkuyorum ayağım yere değmeyince panik oluyorum. Bir yaşında oğlum var havuza denize gidince babası duruyor başında ama benimle tek kalamıyor ve bir şey olsa müdahale edemem çünkü yüzme bilmiyorum. Sizce öğrenmeli miyim? Sevmesem bi
Ben havuz ve deniz sevmiyorum 33 yaşındayım zevk almıyorum ve çok korkuyorum ayağım yere değmeyince panik oluyorum.
Bir yaşında oğlum var havuza denize gidince babası duruyor başında ama benimle tek kalamıyor ve bir şey olsa müdahale edemem çünkü yüzme bilmiyorum.
Sizce öğrenmeli miyim? Sevmesem bile zorla öğrenir miyim?
Oğluma da 2 yaşına gelince kursa göndereceğim ama o zamana kadar kendim de gitsem mi acaba dedim.

Çocuk yanlışlıkla havuza düşse Allah korusun arkasından yüzüp alamam.
0
Gradient_tabanlı_mor
(13.08.25)
bence gidin.
sevmeseniz de öğrenirsiniz.

zaten sevmemenizin sebebi yüzmeyi bilmiyor oluşunuz da olabilir. kendi adıma benim böyleydi.
hala da yüzmekten çok zevk almam ama en azından şuan yüzmeyi sevmiyorum demiyorum.

ya yüzmek de, bahsettiğiniz sebepler ve dahası için, bir noktada zorunluluk.
zorunluluk doğru bir kelime değil ama anladınız, merak ve eğlencenin ötesinde bir gereklilik.

sevmeseniz de öğrenebilirsiniz.
öğrendikten sonra da sevebilirsiniz.

eğer sudan korkmuyorsanız öğrenmek hiç de zor değil.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
yuzmeyi gozunuzde buyutmeyin. suyun ustunde guvenle durabilmek birinci adimi ki buyuk oranda psikolojik bu. yeni dogan cocuklari suya atiyorlar ve cocuklar su ustunde kaliyor, videolari var. www.youtube.com

yani yuzme bilmiyorumdan ziyade sudan korkuyorum olayi bu. bu korkuyu yenmeniz onemli. kursa gitmek de gozunuzde buyuyorsa iyi bilen bir tanidikla biraz zaman gecirin. yani suyun ustune yatabilmek, yavas el ve ayak refleksleriyle suyun ustunde kalabilmek, batinca cikacagini bilmek.

sonra a noktasindan b noktasina gidebilme olayi da zamanla olur ve cok verimli yuzmenize gerek yok. yavas yavas gidebilin yeter. zaten suyun ustune yatip ayaginizi cirpinca ileri gidiyorsunuz. elinizle de destek olursaniz sukela, yuzme bu iste.
0
antikadimag
(13.08.25)
Öğrenemezsin. Korkuyorsan hiç öğrenemezsin hatta. Yüzmek zor bir eylem değil. Önemli olan sudan korkmamak.
0
koela
(13.08.25)
ogrenin.

41 yasindayim. 25 yaslarima kadar vapura dahi binemezdim. denize havuza gidilince kenarda oyle otururdum.sonra yuzucu bi erkek arkadasim oldu, onunlayken girmeye basladim ama ayagim degmeden durmayi ogrenemedim.

sonra denize yakin bir yerde oturmaya basladim, arkadasim e yuh artik ogren sunu dedi. sonra yine yuzmeyi cok seven bir erkek arkadasim oldu, onunla suyun ustunde kalmayi ogrendim. hatta su altinda arka arkaya 2 kez takla atmayi da ogrendim yakin zamanda. bu benim icin hayal edemeyecegim bir seydi.

su an yuzebiliyorum denemez ama suda ayaklarim degmeden, yuzustu veya sirtustu durabiliyorum. ama derinligin hala boyumdan uzun olmamasi gerekiyor. yani mantiken derin sudan sig suya gecebilecek kadar yuzuyorum ama yine de....

kimseyi kurtaracak kadar yuzme ogrenebilecegimi sanmiyorum. ama seviyorum denize veya havuza girmeyi... korkarken hic keske girebilsem hissi gelmiyordu acikcasi. siz de girdikce sevmeye baslarsiniz belki.
0
supergirl
(13.08.25)
Universitelerin kurslarina katilin,daha disiplinli oluyor.

m.youtube.com
0
designer
(13.08.25)
özel ders alabileceğiniz kursları araştırın. iyi bir hocayla 4-5 derste halledersiniz. fobiniz varsa birkaç ders daha sürebilir. siz farkına dahi varmadan aşmanızı sağlıyorlar korkularınızı. genellikle otellerin, hamamların vb yerlerin havuzlarında oluyor dersler. benim hocam otelde veriyordu dersi, 6 yaşından 65 yaşına kadar öğrencileri vardı. bir de sadece yüzmeyi öğrenmek olarak düşünmeyin, mesela benim hocam sürekli bilgisayar başında çalışmaktan kaynaklı duruş bozukluklarım içinde yüzme teknikleri öğretti.

çocuğunuz ana motivasyon kaynağınız olabilir ama inanın öğrenince keşke daha önce halletseydim diyeceksiniz.
0
Phoebe
(13.08.25)
36 yaşındayım ve yaklaşık 25 sene iskenderunda yaşadım ve yüzme bilmiyorum. Ankara'ya taşındım şu 3. yüzme dersime gideceğim bugün ve bugüne kadar soran herkese ooo burdan bi dalsam var ya diye kandırıyordum allahtan kimse nerden çıkarsın diye sormadı :(

Bilmediğiniz için sevmiyor olabilirsiniz bu arada. Bence çok hoşlaşmıyordum ama derslerden sonra mutlu etmeye başladı az az makarnalarla filan hoş oluyorum. Hele çocuk var ise kaçarınız yok muhtemelen öğrenmek durumunda kalacaksınız eni sonu.Bence bir deneyin ders alın 1-2 tane ona göre karar versin.
0
herseysoyledigimgibioldu
(14.08.25)
Öğrenin. Öğrenirsiniz.
İnsanoğlu batmaya değil yüzmeye müsait bir organizma zaten.
0
sanal hayvan
(14.08.25)
öğrenirsiniz. çocuk içinse öğrenin.
0
bay b
(14.08.25)
(5)

Yeni evlerde baca

sevilen progressive türkücü
Yeni evlere baca yapılmıyor mu artık ya da göremeyeceğimiz şekilde kapatıyorlar mı?
Yeni evlere baca yapılmıyor mu artık ya da göremeyeceğimiz şekilde kapatıyorlar mı?
0
sevilen progressive türkücü
(13.08.25)
soba için deniyorsa yeni eve taşındım yapıldı ama kapatıldı.

davlumbaz için baca var.
0
jelly bear
(13.08.25)
benim gördüğüm yeni evlerde de baca var.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
çoğunda olmuyor artık.
0
gurur
(13.08.25)
mutfakta baca yok, ama banyolarda havalandırma için bacamız var, soba tarzı şeyler yok artık ev içinde ama balkonda şömine varsa koyuyorlar tabi.
0
eja
(14.08.25)
soba bacası ve evin içine soba deliği artık koymuyorlar.

ısınma için kombiler zaten artık hermetik, bacaları açık havaya bağlanıyor, o yüzden kombili evlerde de kombi için baca yok.

merkezi ısıtmalı evlerde kazanın bir tane bacası vardır. onun dışında sıcak su için şofben kullanılacaksa onlar da hermetik, açık havaya bağlanıyor.

lakin mutfakta aspiratör için bir baca deliği ve çatıda bacası mutlaka vardır. aspiratörü doğrudan açık havaya bağlamak mümkün olsa da bu her zaman tercih edilebilir bir şey değil.
0
kibritsuyu
(14.08.25)
(14)

Sizce bu kadın fazla estetikli mi, yoksa hoş mu görünüyor?

seni tanıdığım güne lanet olsun
https://www.instagram.com/mehtapalgul/ Bana hafiften bir Minecraft karakteri gibi geldi yüzü :/
www.instagram.com

Bana hafiften bir Minecraft karakteri gibi geldi yüzü :/
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.08.25)
Yuzu cidden çizilmiş gibi duruyor ama her türlü benden güzel ve zengin o yüzden no comment
0
sekizdokuzon
(13.08.25)
aşırı fazla estetikli. hoş da durmuyor. dudak, gögüs, burun, yüzünün her yerinde estetik var. diş de dahil.
0
koela
(13.08.25)
Yüzü bana da aşırı geldi fakat vücudu gayet fit ve kendine iyi bakıyor. Ayrıca kendisini yakından tanıyan birkaç kişiden çok zarif, iyi kalpli, düzgün bir insan olduğunu duymuştum.
0
pembe nohut
(13.08.25)
instagram'a girince bu vb. surekli ayni tip kadinlar geliyor. cok itici geliyor bana. dogal guzel bulmak zor bu devirde. (not:kendine iyi baktigi belli ama yasi da onemli)
0
sweetoffice
(13.08.25)
geçen haftalarda da aynı kadın sorulmadı mı?
0
elorelia
(13.08.25)
Estetikli ve boş duruyor.
0
nothing in my way
(13.08.25)
Bilmiyorum, ben görmedim @elorelia
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.08.25)
yapay zeka ile yapılmış gibi.
kadınlar bunları nasıl güzel buluyor kendilerine bunları yapıyolar anlamıyorum. herkesin suratı aynı. bu yüz hatlarını ilk onda gördüğüm için belki herkes deniz akkaya'ya benziyor (şuanki hali değil, daha genç hali)

bir de çok boş geliyor bana bu insanlar.
tüm hayatlarını instagram fotoğrafı çekmek için yaşıyorlar gibi.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
Bazi fotolari normal ve hos, bazilariysa cok yapay. Yani asiri estetik degil de asiri filtreli gibi geldi bana
0
Kittie
(13.08.25)
Joker bu?
0
Bruce
(13.08.25)
fotoğraflarda güzel duruyorlar photoshop vs ama gerçek hayatta görünce çok facia görünüşleri oluyor, bambaşka bir insan çıkıyor ve estetikler aşırı belli oluyor. hiçbir influencerı instagramına göre değerlendirmem.
0
deartheodosia
(13.08.25)
www.instagram.com

Önce estetik varmış, üstüne yüz yapmışlar.
0
nawar
(13.08.25)
herkes estetikli zaten artık. vardır muhakkak bişeyler.
0
gurur
(13.08.25)
Burada yoruma sunulup da beğenilmiş bir kadına daha rastlayamadım. Bol keseden eleştiriyorsunuz gibi geliyor bana
0
kullanicadi
(13.08.25)
(6)

aspreox sparx diamond kullanan var mı ?

sweetoffice
fairy kullanıyorum ancak şimdi ekrana bildirim geldi ve 60'lı kapsül sadece 199 TL diyor, satıcı da HB kendisi, sahte ürün filan olamaz. fairy ile inanilmaz fiyat farkı var ama alıp kullanan var mı bu ürünü = https://app.hb.biz/eJMUW81zYi1j
fairy kullanıyorum ancak şimdi ekrana bildirim geldi ve 60'lı kapsül sadece 199 TL diyor, satıcı da HB kendisi, sahte ürün filan olamaz. fairy ile inanilmaz fiyat farkı var ama alıp kullanan var mı bu ürünü = app.hb.biz
0
sweetoffice
(13.08.25)
Bir gün migros kasa kuyruğundayım. Arkamda 4-5 kadın toplanmış sohbet ediyorlar. Bu ürün yeni çıkmış o zaman, kampanyalı fiyattan her yerde, anlata anlata bitiremediler.

O kadar kadın fikir birliği halinde bir ürünü övüyorsa bana da almak düşer dedim. Malum markaların yarı fiyatından ucuza aldım.

Memnunum efendim.
0
Mirket
(13.08.25)
asperox ucuz zaten. fairy daha çok ön durulama yapmadan makineye pis pis atılan bulaşıklarda etkili. makinenin filtresi de dakka başı tıkanıyordur yani öyle. ben bu asperoxtan kullanıyorum memnunum.
0
neira
(13.08.25)
ben de bugün 80li buldum aynısından. fairy vs bulaşıkları çok kokutuyor (makinanın bakımını vs yaptığım halde), sabun kokulu yemek yiyoruz resmen. umarım bunda olmaz.
0
nolmus yani
(13.08.25)
Çok köpürüyor makineyi yoruyor sesi değişiyor makinenin önermem.

Bingo pro max olanı bayağı iyi. Tavsiye ederim.
0
jackyr
(13.08.25)
ben denedim öneririm güzel. temiz çıkıyor herşey.
0
theseachange
(13.08.25)
ben de markette kampanyalı görünce aldım.
dün denedim. ilk izlenimlerim olumlu. temiz çıktı bulaşıklar.
gerçi az bulaşık vardı, ne olsa temiz olurdu belki, ama orası ayrı.
hep kullandığım finish quantum'dan bir fark sezmedim henüz.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
(5)

Annem için orta halli mac tavsiyesi?

Wolfware
annem kendine laptop alacak. tutturdu apple alıcam diye. şöyle 30-40 bin tl civarı alabileceğimiz en mantıklı modeli hangisidir?
annem kendine laptop alacak. tutturdu apple alıcam diye. şöyle 30-40 bin tl civarı alabileceğimiz en mantıklı modeli hangisidir?
0
Wolfware
(13.08.25)
Buyuk ekran gerekmiyorsa bu olur. Farkli sitelere de bakabilirsiniz. Buradaki egitim indirimli ama herhangi bir tanidik adina alinabiliyor. Benim Apple bilgisayarlardaki gorusum Ram'i mumkun oldugunca artirip digerlerine butceye gore karar vermek oluyor. Sabit diski en dusuk kapasiteli olandan aldim mesela kendime. Bunun yerine M3 de dusunulebilir.

Bu arada paylastigim M2, bunun yaninda M3 38 bin civari, M4 40 bin civarinda gidiyor.

www.pt.com.tr
0
mbond
(13.08.25)
13 inç son model macbookair şu an airpods kulaklıkla beraber apple’ın eğitim indirimiyle beraber 45 bin.
0
sanal hayvan
(13.08.25)
m işlemcili cihazların şarjı oldukça uzun gidiyor. küçük ekran alırsanız koyar çantasına sabahtan akşama kadar şarjı bitmeden kullanır. air modellerin fiyatı uygun, pro'ya gerek yok.

ama almadan önce bir bakıp inceleseniz iyi olur, belki küçük ekranlı olanı kullanmakta veya ekranı görmekte zorluk çekebilir.
anne deyince iş-güç değil, günlük web-surfing işlemleri diye düşündüm.
özel bir amaç için kullanacaksa ona göre karar vermek gerekebilir.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
anneniz isi biliyor. M serisinden gucunuzun en cok yettigi Macbook Air'i alin 8-10 sene kullanir.

rami en az 16 olsun. yukarida yazilmis PT indirimleri guzelmis ama sanirim orada neyle geliyorsa onunla alabiliyorsunuz, konfigure edemiyorsunuz. M1 uygun mesela ama hepsi 8gb. yani almisken 16 olmasi degisen teknolojiye ayak uydurmasi acisindan onemli. yoksa M1 guzel bilgisayar, eski kasa (ben sahsen sonraki kasalari sevemedim) Apple Intelligence da var.
0
supergirl
(13.08.25)
Yazılmış ama kullanıcı olarak katkı sunayım, paranızın yettiği m işlemcili herhangi bir mac'in mutsuz etme imkanı yok.
0
kel aynak kusu
(13.08.25)
(9)

En eften püften bağımlılığınız?

sekizdokuzon
Benim her akşam bu saatlerde duyuru açmak. Böyle yemin ederim ellerimin içi kaşınmaya başlıyor bu saat olunca. Sizinki nedir?Teşekkürler.
Benim her akşam bu saatlerde duyuru açmak. Böyle yemin ederim ellerimin içi kaşınmaya başlıyor bu saat olunca.

Sizinki nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.08.25)
Bu ara carrefour’un veggie nohut cipsi. Allahım bi de güzel ki, stokları bitirdim nihayet, almıycam bi süre.
Bi de kelimelik. Hunharca oynuyorum, toplantıda bile.
0
mor oje
(12.08.25)
Twitter reddit duyuru
0
grimavi
(12.08.25)
Tekrar tekrar yaprak dökümü, aski memnu ve gossip girl izlemek
0
sonsuz
(12.08.25)
Aç karna şekersiz redbull veya kola içmek.
0
gobekliraki
(12.08.25)
Wordle :)

Özellikle sabah kahvemi içerken ve uyumadan önce reels izlemek
0
kullanicadi
(12.08.25)
Eskiden duyuru vardı ama artık o da yok. Sanırım tüm bağımlılıklarımdan arındım.
0
Amaranta ursula
(12.08.25)
Snacks yani abur cuburlar
0
pembediken
(12.08.25)
uyumadan önce bi süre x'te gezinmek
0
ofelia
(13.08.25)
duyuru da sosyal medya klasına girer.
ekşi, twitter, reddit ve diğerlerinin bağımlılığı ne kadar eften püften değilse bu da değil.

benim eften püften bağımlılığım yok, olanlar rahatsız ediyor.
telefonsuz (internetsiz) tuvalete bile gidemez oldum son zamanlarda.
youtube-twitter olmadan uyuyamıyorum hatta.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
(5)

Türk Telekom internet abonelik iptali nasıl yapılır?

avatar is back
444 1 444 arıyorum ulaşamıyorum mh’yeE devletten oluyor mu iptal? Zaten 2 gün sonra taahhüt süresi bitiyor. E devlete de giremiyorum birileri girmiş yanlış şifreyle zaten hesap 3 saatliğine kilitlenmiş arkadaş delirecem ya saçma salak işlerle uğraşıyoruz
444 1 444 arıyorum ulaşamıyorum mh’ye

E devletten oluyor mu iptal? Zaten 2 gün sonra taahhüt süresi bitiyor.

E devlete de giremiyorum birileri girmiş yanlış şifreyle zaten hesap 3 saatliğine kilitlenmiş arkadaş delirecem ya saçma salak işlerle uğraşıyoruz
0
avatar is back
(12.08.25)
telefondan iptal edebiliyorsun ona da bir zahmet ulaş. ya da sosyal medyadan destek oluştur seni arasınlar.
0
koela
(12.08.25)
E-devletten de iptal edilebiliyor. Sonra onlar seni arıyor bir iki gün içinde.

Taahhüt bozma cezanız yoksa oradan edin, ama anlaşmayı bozuyor ya da ceza çıkacak gibiyse siz ulaşın onlara.

Not e-devletten iptal tuşuna bastığınız gibi internet kesilir.
0
biseysorcaktim
(12.08.25)
@biseysorcaktim,

ayın 14'ünde bitiyor sözleşmem 13 akşamı gibi iptal edeyim o zaman? ceza falan yok.

@koela, bi zahmet ulaş nedir? ulaşamıyorum mh'ye bağlatmıyor, prime mh gibi bişeye bağlıyor adam da biz bakmıyoruz yine bu numarayı arayın diyor. mobilde de yok.
0
🌸avatar is back
(12.08.25)
cezası olsa bile 1 günlük bir ceza olur, sorun olmaz ufak bir şeydir.
modemi iade etmeniz gerekebilir.

ama zaten siz edevlet'ten kapatınca aslında iptal etmiş değil, dondurmuş oluyorsunuz. anında bağlantı kesiliyor, fatura donduruluyor sonra da onlar sizi arıyor. varsa ceza meza bir şeyler onları söylüyorlar.

telefonunuzda arama engelleyici şu bu varsa devredışı bırakın bir süre.
aradıklarında açmazsanız iptal işlemi tamamlanmamış oluyor. sonra tekrar ararlar ama kim bilir ne zaman. eğer başka bir sağlayıcıdan internet alacaksanız iptal edilene kadar alamazsınız.

çağrı merkezine ulaşarak iptal ettirmek çok zor.
ulaşamamak bir yıldırma politikası. önceden yarım saat bekletiyorlardı, sonra hiç gereği olmadığı halde faks istiyorlardı falan. gerek yok böyle şeylere, onlar da biliyor. maksat yıldırmak ya da bir kaç gün ekstradan fatura yazmak.

e-devlet'ten bu işi yapmak en temizi.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
@avatar is back ben arayip ulastım ve telefon üzerinden iptal ettirdim. ulaşamıyorsan senin problemin bence. ilk defa mh'ye ulasamayan birini görüyorum :)
0
koela
(13.08.25)
(2)

Gemini'a para verip geçmişi anlık işletmeye değer mi?

Piukh
Bu işlerden pek anlamıyorum ama bir süredir günlük pratikte Claude kullanıyorum. Memnunum ancak geçmiş konuşmaları işlemiyor. Ücretsiz sürümler için diğerleri de aynı bildiğim kadarıyla.''Her'' filmine dönmek istemiyorum ama en azından RoastMe falan dediğimde cevap almak eğlenceli olabilirdi. Yerine
Bu işlerden pek anlamıyorum ama bir süredir günlük pratikte Claude kullanıyorum. Memnunum ancak geçmiş konuşmaları işlemiyor. Ücretsiz sürümler için diğerleri de aynı bildiğim kadarıyla.

''Her'' filmine dönmek istemiyorum ama en azından RoastMe falan dediğimde cevap almak eğlenceli olabilirdi. Yerine göre profiline, anlık durumuna göre fikir sormak da iyi olabilirdi.

Siz bu şekilde kullanıyor musun, Gemini Pro ortalama ve günlük ihtiyaçlar için para vermeye değer mi?
0
Piukh
(12.08.25)
gemine'ın ücretsiz sürümü de günlük kullanım için yeterli aslında. ve o da geçmişi hatırlıyor.

claude'a o özellik muhtemelen yıl bitmeden gelecek. ben de bekliyorum. ücretli ücretsiz farketmiyor. memory management yok.

grok kısmi olarak başladı buna. chatgpt kadar gelişmiş değilse de belli başlı şeyleri hatırlayabiliyor.

bunu en iyi yapan chatgpt. ama çok ahlaksız, kitapsız ve hatta tehlikeli bir bot. tehlikesi ne dersen "aslansın paşam, sen en iyisini bilirsin ağam modunda" olması, kişiyi yüceltmesi. tam bir dalkavuk. dikkatli kullanmak lazım. ticari kaygılarla ve insanlar onu sevsin diye bu şekilde dizayn edilmiş. herkesin suyuna gidiyor. günlük konularda "ben böyle yaptım ama sence haklı mıyım" dersen muhtemelen seni haklı bulacak yani.

sorunuza cevap olarak; gemine'ı son kullandığımda hatırlama özellikleri o kadar da iyi değildi ama gelişti. o da kayıt edebiliyor artık gemini.google.com adresinden görebiliyorsunuz.

bir müddet kullanıp görün, ücretsiz sürümü de kaydediyor.
ayrıca one.google.com adresinden ücretsiz deneme sürümü de alabilirsiniz 1 ya da 2 aylık. normalde aylık 700 küsür.
0
biseysorcaktim
(12.08.25)
chat gpt'ye 2 sebepten para veriyorum

1) Son sürümde neredeyse sınırsız kullanım
2) Chat gpt 5 ile birlikte nerdeyse 100k+ token'lık bağlam (geçmiş konuşmayı hatırlama)

geçmişi hatırlaması benim için çok kritik çünkü gömülü sistemler için kod yazdırırken onlarca iç içe geçmiş dosyanın, fonksiyonun birbirini nasıl etkilediğini hatırlayıp debug yapması çok önemli.

veya otomasyon'la alakalı bir problemde geçmişte sunduğum problemler ve çözümlerini dikkate alarak çözüm üretmesi.
0
kimlanbu
(12.08.25)
(8)

Kredi kartı üzerindeki bilgiler ne kadar önemli?

Piukh
Geçenlerde yarı-tanıdık bir bayiden klima aldım. Telefon üzerinden kartın önü ve arkasındaki numaraları verdim, internetten sipariş edermiş gibi kod geldi vesaire. Sigortacı da benden bu şekilde ödeme alıyor ama o da aslında Honda yetkili bayii.Yine de içime kurt düştü bir anda, toplam 3 kişide var
Geçenlerde yarı-tanıdık bir bayiden klima aldım. Telefon üzerinden kartın önü ve arkasındaki numaraları verdim, internetten sipariş edermiş gibi kod geldi vesaire. Sigortacı da benden bu şekilde ödeme alıyor ama o da aslında Honda yetkili bayii.

Yine de içime kurt düştü bir anda, toplam 3 kişide var bu bilgiler ama herhangi bir sipariş verseler telefona şifre gelecek. Sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Yine de bunu hiç sorgulamadığımı fark ettim, sizce riskli mi böyle alışverişler yapıyor musunuz?
0
Piukh
(12.08.25)
riskli tabii, 3d secure kullanmayan yerlerden alışveriş yapılabilir. o yüzden sanal kart kullanın.
0
orient blue
(12.08.25)
sanal kart bilgilerini vermek daha güvenilir
önemli olan bu kişilerin dolandırıcı olmaması, anlık olarak ekrana yazmaları başka yere kaydetmemeleri
0
mantık
(12.08.25)
için rahat edecekse kartı internet alışverişine ve mail ordera kapatabilirsin.
0
jelly bear
(12.08.25)
jelly bear +1
ana kart daima internet ve posta alışverişine kapalı olacak.
bir tane sanal kart oluşturup sadece alışveriş yapılırken limit eklenmeli ya da çok acıtmayacak bir limitte tutulmalı.
0
lazpalle
(12.08.25)
O kişiler dolandırıcı değildir, piyasada işler böyle yürüyor çoğu zaman.

Ama yine de büyük alışverişler için tek kulanımlık sanal kart oluşturmak, o alışveriş kadar limit belirlemek lazım.

“Esnaf adam, sigortacı markasını zedelemek istemez kartımı başka amaç için kullanmaz” diye iyi niyetli olsan bile, adamın cep telefonuna yüklediği korsan bir uygulama bile kredi kartı fotoğraflarını çok kolay şekilde cihazdan alabilir.

Ben burada gönderdiğin kişinin iyi niyetli olduğu varsayımı ile hareket ettim ve yine de sıkıntı çıkabiliyor. Bir de kötü niyetliyse?
0
biseysorcaktim
(12.08.25)
fiziki olmayan tüm işlemlerimde sanal kart kullanıyorum. sigortacıdır, honda bayidir falan kimseye güvenmeyin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(12.08.25)
Hayat sizi mecbur edebiliyor. Kişiler art niyetli olmasalar da cihazları ele geçirilebilir. Ciddi güvenlik riski. 3d secure şartı aramayan tonla ödeme şekli var. Ben normalde kendi cihazlarım dışında hiçbir yerde kart bilgisi girmeyen bir insanım. Ama dedim ya, bazen el mahkum. Benim için sigortacı ve oto lastikçi böyke mesela. "Bana link yollayın, kendi cihazımdan gireyim" diyorum, onu da yapamıyorlar. Özetle, kartınızı sürekli telefon/internet alışverişlerine kapalı tutup veya sanal kart kullanıp, işlem öncesi açıp, limiti belirleyip, işlem sonu yibe kapatarak riski minimize edeceksiniz mecburen. Yine teorik olarak %100 güvenli olmasa da, pratikte %99 güvenli olan tek yol bu. Mobil şubeden çok kolay yapılabiliyor bunlar.
0
yadigar
(12.08.25)
Kişilere güveniyorsunuz ama sizin bilgileri ya saklayamazlarsa ya hackkenirse. Böyle bir sürü vaka var. Sms istemeyen Yurtdışı bir çok platform var. Bir gece bir bakarsın sabaha kadar kredi kartının tüm limiti çekilmiş.

Size tavsiyem bankaya bilgi verin kartımı kaybettim diye. Yeni bilgiler içeren bir kart versinler
0
limonlu eksi
(12.08.25)
(26)

Hayattan 10 üzerinden kaç keyif alıyorsunuz?

sekizdokuzon
Ben bu ara 2. 2 puanı da bazen aynada kendimi beğendiğim bazen de çalışırken birkaç saniye keyif alabildiğim için veriyorum.Sizin oranları alalım.Teşekkürler.
Ben bu ara 2. 2 puanı da bazen aynada kendimi beğendiğim bazen de çalışırken birkaç saniye keyif alabildiğim için veriyorum.

Sizin oranları alalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(11.08.25)
benim 1 bu sıra, yazı sevmiyorum, sonbaharda belki artar ama genel olarak zor bir dönemdeyim
0
tuborg yesili
(11.08.25)
1 haftadır 3.
Bundan 3 hafta önce 10/10.
0
hain kostokk
(11.08.25)
9-10 arası.
0
gabe h coud
(11.08.25)
max 9 - min 4. ortalama 7 falan.
0
antikadimag
(11.08.25)
Üç buçuktan beş
0
Bruce
(11.08.25)
2-3 arası
0
hayalhayal
(11.08.25)
Tam su an 9,5 arka fonda britney spears caliyo ve likorlu soguk bi sey yaptim efsooo
Genel olarak 7 falan.
0
sey mi dostum
(11.08.25)
4-5 bandindayim uzundur.
0
cooperr
(11.08.25)
Son birkaç senedir 6 7 bandında değişiyor. Bu sene benim senem olacak ama 9-10 hedefliyorum
0
kullanicadi
(11.08.25)
Max 4-5. Genelde 0-3 arası. Başka insanlara bakınca bu kadar keyif alacak ne var pek anlamıyorum.
0
synesthesia
(11.08.25)
9.5tan 10
0
sonsuz
(11.08.25)
8-9 falan
0
koela
(11.08.25)
Geçenlerde 5 idi, bu aralar 6 ama hafiftan 6,5dan 7 olacak.
0
put it in your appropriate place
(11.08.25)
Arada bir random selfie çekiyorum bilgisayar başında çalışırken. Yüzüm iyice çökmüş, dudaklarım aşağı parantez, kabız olmuş altını doldurmuş gibi bir surat, falan filan işte. On üzerinden 3 falan. Ciddi bir amaçsızlık ve boşluk hissi var. Umarım kış gelince daha düşmez.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
Yoğunluk, göçebelik, taşınma stresi ve belirsizlik dışında8-8.5/10.
0
Amaranta ursula
(11.08.25)
12-13 falan.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.25)
0
0
nyist_
(11.08.25)
11/10. Çok mükemmel. Her şey süper.
0
Shepard
(11.08.25)
3-4
0
duyuruuser
(12.08.25)
Benim hayatım mutlu ve huzurlu, puanlama yapsam 6-8 arası diyebilirim. 10 olmaması ve 6'a inip durması ise benim hedonist bir insan olmamam ve yaşamı, varoluşu sorgulamamdan kaynaklanıyor. Yoksa imkanlarım var ancak dünyevi şeyler bana geçici ve sıkıcı geliyor. Başkası yerimde olsa muhtemelen puan skalası daha yüksek olurdu diye düşünüyorum.
0
burka
(12.08.25)
7 iyidir.
0
designer
(12.08.25)
ciddi manada cok uzun suredir 0. dini inancim beni intihardan alikoyuyor. yoksa hayat cidden manasiz bir sey.
0
warrior princess
(12.08.25)
3
0
gobekliraki
(12.08.25)
Bugün çok keyifsiz -7 resmen.
0
thesomberlain
(12.08.25)
Bu senenin başından itibaren 1.
En kötü yılımı geçiriyor olabilirim.
0
mutekebbir
(12.08.25)
para kazanmak için çalışmanın anlamını yitirmesi ile üç bey aydır. sıfır.
0
stay with me
(12.08.25)
(20)

Bu havada ince siyah külotlu çorap giymek

seni tanıdığım güne lanet olsun
Giyeni görseniz garip bulur musunuz? Nerede nasıl giyineceğini bilmiyor galiba der misiniz? Hava aşırı sıcak malum.Üç ayda önce sorduğum soruyu tekrar sormak istedim çünkü biliyorum ki hala giyenler var, ben de dahil.
Giyeni görseniz garip bulur musunuz? Nerede nasıl giyineceğini bilmiyor galiba der misiniz? Hava aşırı sıcak malum.

Üç ayda önce sorduğum soruyu tekrar sormak istedim çünkü biliyorum ki hala giyenler var, ben de dahil.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.08.25)
normalde iğrenç bir görüntü. bu havada bir de yapış yapış terdir kesin. mide bulandırıcı :)
0
gabe h coud
(11.08.25)
siz de dahil neden giyiyorsunuz acaba merak ediyorum, asla giyilmemesi gerekiyor ve hic giyen gormedim
0
sweetoffice
(11.08.25)
Ben giyen en az üç kadın görüyorum her gün yahu, siz nasıl görmüyorsunuz? Haftada bir kez aşırı minilerin altına giyiyorum ve şık buluyorum. İncecik olduğu için terletmiyor zaten. Bu yorumlardan sonra bütün ince siyah çoraplar el ele tutuşup intihar edecek :(
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.08.25)
Acaba bacakları kıllı falan da kamufle etmek için mi giyiyor düşüncesi kemirir durur kafamı..
0
makbur
(11.08.25)
Geçen Kadıköy'de gotik bir kızda gördüm :)
0
anon1m
(11.08.25)
garip bulmam niye bulayım. hava "bana göre" sıcak, demek onu rahatsız eden bir sıcaklık değil (iş gereği mecburiyetten giymiyorsa).
0
gobekliraki
(11.08.25)
Bu havalarda naylonumsu şeyler kötü bir görüntü oluşturuyor, o yüzden iğrenç geliyor bana da.
0
ruhen hastayim ben
(11.08.25)
bulmam, demem.
0
Sour
(11.08.25)
yazın bunu giyen uzaylıdır. terletmemesi de mümkün değil ya naylonumsu bir şey sonuçta
0
Kediyi üzdün
(11.08.25)
Kesinlikle ve asla giyilmemeli
0
kullanicadi
(11.08.25)
garipsemem.
banane.
naylonsa naylon, terletiyorsa terletiyor. benle alakası yok.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
Bence bayağı vamp duruyor, ben destekliyorum.
0
sekizdokuzon
(11.08.25)
giyene göre değişir
0
jamswety
(11.08.25)
Bu sıcakta ne alaka diye düşünür geçerim fazla irdelemem
0
ekimoloji
(11.08.25)
bence yazin en fazla 5 den ten rengi giyilir. yazin siyah bana garip, anlamsiz ve cirkin geliyor.
0
65 derece
(11.08.25)
Yaz sicaginda olmaz
0
sonsuz
(11.08.25)
Giyene rahatsızlık vermiyorsa bana niye versin. Hiç giymemiş biri olarak güzel bacakta güzel ince çorabın mevsimi olmaz diyeceğim.
0
Bruce
(11.08.25)
soğukta üşümüyor musun sıcakta terlemiyor musın derler.

içinden gelen giysin, giydirsin.
0
transall
(11.08.25)
Sevene ve güzel kombinleyene ok ama insan pişik olur sanki:/
0
Amaranta ursula
(11.08.25)
Şıklık konfordan önce geliyor olabilir.
Çoğunlukla klimalı ortamda bulunuyor, calisiyordur...

Garipsenecek bir şey bulamadım.

Bana sorarsanız ultra mini şortlar falan daha tuhaf, yani iki parmak daha kısa olunca daha mı serin tutuyor, bence asıl hikaye yapılan alan burasi da bundan da banane.

Yine de siyah coraplilardan en azından görsel gürültü kirliliği yaratmadiklari için razıyım.
0
encokbenisevinnolur
(11.08.25)
(26)

evre başak clarke

yetkili birine benzeyen abi
bunun olayı ne? hep parça parça bir şey görüyorum ama hikayenin başını bilmiyorum.ne oldu? insanlar neden sinirli?x hesabındaki tweet'lerine de de ulaşamıyorum, kısıtlı görünüyor. olayı anlamadım. ekşi'de 137 sayfa yazılmış. biri 3-4 cümlede olayı anlatabilir mi?
bunun olayı ne? hep parça parça bir şey görüyorum
ama hikayenin başını bilmiyorum.
ne oldu? insanlar neden sinirli?
x hesabındaki tweet'lerine de de ulaşamıyorum, kısıtlı görünüyor. olayı anlamadım. ekşi'de 137 sayfa yazılmış. biri 3-4 cümlede olayı anlatabilir mi?
0
yetkili birine benzeyen abi
(11.08.25)
ben de tam hakim değilim ama anladığım kadarıyla:

kanser hastası. iki üç haftalık ömrüm kaldı dedi, insanlar üzüldü. sonra para toplamaya başladı, bu sefer de insanlar acaba para için yalan mı söyledi diye şüphe etti. sinirlenen niye sinirleniyor onu bilmiyorum.
0
sir gawain
(11.08.25)
kanser, 3-4 hafta ömrü kalmış. yardım topluyor yaklaşık 12 milyon toplamış ölecek olmasına rağmen. tabii para toplamaya öleceği kesinleşmeden başlamıştı.
türklerden nefret ediyor twitleri var bi sürü. kendisi de türk ama iskoçyada yaşıyor iskoç eşi ve bir çocuğu var bebek.

insanlar türklerden nefret edip türklerden yardım toplamasına kızıyor. ölecek olmasına rağmen halen yardım toplamasına ya da bu parayı başka ihtiyaç sahibine aktarmamasına kızıyor. dilenci diyen de çok.

bir kesim de dolandırıcı olduğunu düşünüyor.
0
jelly bear
(11.08.25)
Tokatçının teki. Aynı zamanda millete sağlam para yediriyor ki ekşide herkes onu savunuyor, kimse tek laf söyletmiyor. Anasına babasına bu kadar üzülmezler. Bu millet tuhaf cidden.
0
nothing in my way
(11.08.25)
Zamanında telefonu çalındığı için bile bağış topladığı ortaya çıktığından biraz güvenilmez geliyor.
0
kizil karga
(11.08.25)
Dolandırıcı olduğunu düşünüyorum.
0
gabe h coud
(11.08.25)
Ayrıca "son günlerim" dilenciliği hiç bitmemiş: hizliresim.com
0
kizil karga
(11.08.25)
daha önce telefonu bozulduğu için bile gofundme açmış olması, hasta olduğuna dair bir kanıt yok, enayi silkeliyor.
0
9kuyruklukedi
(11.08.25)
Ben uzun süredir yani henüz kanser değilken X üzerinden sanatçı(resim) yönü için takip ediyordum kendisini. Evlendi çocuğu oldu ve henüz çocuğu 1 yaşında bile değilken kansere yakalandı.
Burada ve sosyal medyada nefret kusanların hepsi kızı son günleri kaldığını duyurduktan sonra tanıdığı için yardım toplama kısmına odaklanıp linçliyor.
Halbuki kız tedaviye cevap vermediğini ve sayılı günleri kaldığını söyleyene kadar çizimlerini paylaşıyordu. Ben de bir yaş pasta dilimli illüstrasyonunu o kadar çok kutlamada kullandım ki bunun karşılığında küçük bir bağış bile yapmıştım bu süreçte.
Kanser olduğunu öğrenince bu bağış hesabını açıp "isteyen"lerin yapabileceğini yazmıştı. Yani sanıldığı gibi sürekli bir acındırma ve yardım için ağlama durumu yok.

Kanserine kanıtsız diyenler var. Kızın hayatından üç gündür haberdar ama bunlara -ki kendilerinden beklentide olunmadığı halde- kanıt yetiştirecekler bir de. Ne zavallıca ama. Hayretler içinde okuyorum yazılanları. Realist olmanın arkasına sığınıp kötü kalpli olduklarını dışa vurmaktan çekinmeyen ne çok insan varmış.

Bir tavsiye: Kendinizi çok önemsemeyin.
Hayat mutluluğu bulduğunu sandığın o en güzel zamanda tedavisiz bir hastalıkla alt üst oluyor işte. Yaşamadığınız hiçbir şey için de büyük harflerle cümleler kurmayın.
0
Kediyi üzdün
(11.08.25)
yurtdışında böyle gofund tarzı bağış toplama olayı çok yaygın. amerikada cenaze masrafları için bile bağış topluyorlar bu sayfalar üzerinden. buradaki sorun sanırım ailesinin, abisinin ve kocasının gelir durumlarının iyi olduğu halde sürekli bağış toplamaya çalışması. insanlar bu yüzden linçliyor. birkaç tane eski tweeti ortaya çıktı onlar da tuzu biberi oldu.

kısacası etik bir sorgulama var.

ben sahtekar olduğunu düşünmüyorum çünkü bağış sayfası üzerinden sürekli hastalığıyla alakalı raporlarını paylaşıyor. sahtekarlık yapıp hastalığıyla alakalı raporlarda sahtecilik yapsa orada ötürürler zaten. kötü bir hastalık, bir kaç senedir uğraşıyor ama 3-4 haftalık ömrünün kaldığını açıkladı. çok geçmiş olsun.
0
false pretension
(11.08.25)
Bu sarlatan böcegi duyuruda en iyi bilen taniyan benim(2005'te tanidim ilk, düsün artik)...ama baslikta benden evvel 12 yorum girildigi ve içlerinde yazacagim seylere yakin seyler yazildigi için pas geçiyorum.

Bir cümleyle özetlemek gerekirse,

"ortalamanin biraz üstü tipi ve marjinal(!) profili sebebiyle tr'de el üstünde tutulmus ve sosyal medyayi da simp/meriç gütmek için kullanmis, tipsiz olsa kimsenin iplemeyecegi(halo etkisi) tipik beyaz türk burjuvasi.."

Ha bir de yukarıda "kanser oldu diye linçleniyor" diye yazılmış ki şeyimle güldüm. Twitter'ı kullanmaya ilk başladığı zamanları bildiğim için sonradan yolunu bulup milletini silkelemesine şaşırmadım, istanbul'dayken de tipik bir türk kezbanından fazlası olmayan bir rizeliydi şimdi aniden şöhret olmuş. Sözlükte kanser olduğunu ilk yazdıklarında başlıktaki entry sayısı 20 bile değildi.
0
feastofthedamned
(11.08.25)
Ben de sonradan öğrendim, ortada bir dolandırıcılık yok. Anladığım kadarıyla kadın her şeyi açıkça söylemiş, para vermek isteyen de vermiş. Duygu sömürüsü var mı, var. Şımarıklık var mı, var. Birine kızılacaksa bağış yapana kızılır, o da benim param sana ne derse bişey diyemezsin.
0
Bruce
(11.08.25)
geçen biri burada duyuru açıp hakkında x'te yazılan birşeyi şikayet ettirmeye çalışmıştı. o zaman ilk defa gördüm 10 dk bakınca ne mal olduğu belli olmuştu.
e bu kadar enayiyi bulunca söğüşleyip kaçmış.

türkler hakkında faşist söylemleri ortada, bunları kürtler için deseydi bu kadar ilgi toplamazdı tabi.
bir de burada bile buna para verenler var yazık.
0
my fault
(11.08.25)
kız gelip kimsenin cebindeki parayı zorla almıyo, hastalığı için bağış topluyo hepsi bu. neden bu kadar sinirleniliyor anlamadım. ben de bağış yapmadım ama bağış yapan insanlara keriz demek de garip geldi. bağış yapmış olsaydım şöyle düşünürdüm; arkadaşlar ben kendim çalışıp kendim kazanıyorum nereye harcarsam harcarım neden hepinize dert oldu bu? :)

türklere laf ediyosa, sen de türksen ve buna alındıysan sen para verme arkadaşım bu kadar basit.
0
turuncu tonlarda
(11.08.25)
ikimizi yan yana koysalar benden daha sağlıklı görünüyor kilosu, yanakları, enerjisi ile falan.
0
deartheodosia
(11.08.25)
türklere hakaret etmiş de nasıl olurmuş bağış toplarmış hede hödö. Yöneticilerimiz, iktidarımızdan her gün hakaret işitiyoruz, ee?
Yasal olmayan bir şey yapmamış. TR'de evet illegal ancak gofundme açmış. Belki gerçek belki de bir hikaye yazmış, bu hikayeyi yaşıyor veya söğüşleyecek. 230 bin pound almış, ölürse de çocuğu, geride kalanlar güle güle yesin bu parayı, kandırdıysa da gayet güzel kendisi yesin.

de...
Bizim toplumda müthiş bir intikam duygusu var. Şikayet etmeler, linçlemeler. Geç git. Toplanan parayı mı kıskanıyorsun? Yaz bir hikaye sen de topla
0
croswell
(11.08.25)
bu karıyı savunmak için ne kadar alıyorsunuz söyleyin. ben de savunayım.
0
nothing in my way
(11.08.25)
Birilerinin bunu savunması için para almalarına gerek yok çünkü burası Türkiye. Dolandırıcı, vasıfsız, karaktersiz biri olsan da fark etmez eğer zenginsen ve görüntün ortalama üstüyse seni her zaman yalayacak omurgasızlar olacaktır gönüllü şekilde. O yüzden bu ülkede Dilan Polatlar asla bitmez, sadece şekil değiştirir bu dünyanın en kalabalık enayi topluluğunda.

Mehmet Pişkin başlığına bakın mesela, her yıl bir defa başlıkta entry coşması olur zengin bir zibidi şov yaparak intihar etti diye. E bu kız da tabii biliyor sövdüğü türklerin ona ilk fırsatta para yağdıracağını yoksa hiçbir Ingiliz buna bir penny bağışlamazdı.
0
feastofthedamned
(11.08.25)
Tedavisi için 50 bin sterlinlik bir bağış kampanyası başlatılmış ve kısa sürede hedefe ulaşılmış. Sonra bakmışlar ki para kolayca geliyor, hedefi artırmaya karar vermişler. Tedavisini zaten yaşadığı ülkenin SGK’sı (NHS) karşılıyormuş, eşi de varlıklıymış. Buradaki mesele, tedavi için neden para topladığından çok, her hedefe ulaştıkça hedefi neden artırdığı. Şu anda 200 bin sterlin hedefinde olmasına rağmen 230 bin toplanmış. Buna rağmen kampanya devam ediyor. Kampanyanın adını birkaç kez değiştirmiş; “Tedavime yardım edin”den başlayıp “Oscar bebeğin geleceği”, “onun okul masrafı”, “cenazeme gelecek ailelerimizin uçak masrafı” gibi birçok kalem eklemişler.

İnsanlar buna kızıyor. Bunca muhtaç insan ilaçlarını alamayıp acı içinde hayatını kaybederken, bu kişi öldükten sonra çocuğunun bakıcısından cenazeye gelecek misafirlerin uçak biletine kadar pek çok masrafı başkalarının finanse etmesini istiyor — üstelik maddi durumu kötü değilken. Burada ahlaki ikilemler oluşuyor: Kimseyi kandırmadığına göre bu kampanya gayriahlaki midir? Ben öldükten sonra cenazeme gelecek insanları tanımadığım, iyi niyetli insanların finanse etmesi sorun mudur? Bu kampanya gerçekten muhtaç insanların durumuna olumsuz etki eder mi, ya da iyi insanlar kendilerini suistimal edilmiş hisseder mi?

Bir de bu kişinin önceki tweet’lerinde Türkler’e karşı çirkin ithamlar var. Eleştirinin ya da öfkenin ana sebebi bu değil belki ama birçok insanı rahatsız etmiş. Sanırım bu yüzden tweet’lerini korumaya almış. Kampanya Kasım 2023’te 50 bin sterlinlik hedefe ulaşmış, sonrasında hedef artırılmış ve amaç genişletilmiş. Bazı güncellemelerde —kamuoyunda tartışıldığına göre— “3-4 haftalık ömür kaldı” ifadesi eklenmiş. İngiliz bir eşle evli, bu kişi Clarke, uluslararası bir şirkette üst düzey yöneticiymiş. Ailesinin ne kadar varlıklı olduğu bilinmiyor ama abisinin iyi bir işi varmış, yönetici pozisyonunda; Almanya ile İngiltere arasında yaşamış. NHS tedaviyi kapsamasına rağmen özel ihtiyaçlar için para toplamaya devam etmiş.

Bağış yapanların bir kısmı daha önce Evre’nin yaptığı resimleri beğenmiş, sanatını sosyal medyadan takip etmiş, bunun karşılığı olarak bağış yapmış. Bir kısmı da “biz de benzer süreçlerden geçtik” diyerek destek olmuş. Doktor olduğunu söyleyen biri, bir entry’sinde sonradan silinen raporu yorumlamış ve hastalığın gerçek olduğunu yazmış. Evre, hospice adında bir yerden fotoğraf paylaşmış; burası, ölümü kaçınılmaz olan hastaların son anlarını huzurlu geçirmesi için olan bir tesismiş.

Yani özetle; hastalığı gerçek ve tedavinin sonuna gelinmiş. Son anlarını iyi geçirmek istiyor. Ama yazdıklarında şeffaf olmayan şeyler var. İnsanların canını sıkan tavırlar ve belki bazı yalanlar var; çocuğunun tüm hayatını ve geleceğini başkalarının finanse etmesine dair bir arzusu var.

--
Ben tanımıyorum kendisini, şükela modda sözlükte ve twitter'da yazılanların bir özeti bu.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
ingiltere'ye ankara antlasmasiyla giden ressam bir turk kizi. rizeli. rize'den cikan birinden en son ne zaman hayir gelmis? bilmiyorum. ben gormedim.

neyse gider gitmez birini kafalayip vatandasliga konuyor ki bu cok yaygindir burada amerika'da dahil. cocugu oluyor iki ismi de ingilizce mesela. veya turk kocanin soy ismini al desek kirk takla atacak ama kosa kosa clarke yazdiriyor hemen. neden? cunku ingiliz oldu, cunku cool. clarke cekmek cazip.

bu sirada surekli turkleri boklayip, pis turkler kaka turkler diyor. hayati sosyal medyada yasiyor. ve dedigim gibi ben gittim, turkler cok pis kaka.

sonra kanser oluyor, ve hesap acarak para toplamaya basliyor. cunku esi hayatta zirnik harcamaz anglosaksonlari bize mi anlatiyorsun. kiz da akil aliyor birinden, zaten sosyal medyada varsin, sanatcisin diye. sonra bu arkadas surekli oluyorum, bak simdi olucem, olmek uzereyim diyerek para topluyor. hep sempati duyuluyordu kendisine.

ama sonra 3-4 hafta omrum kaldi tedavi durduruluyor diye bir mesaj atti. bu mesajdan sonra bagislar da patladi tabi. ama ayni zamanda insanlar olm madem oleceksin ve tedavi kalmadi ne bagisi dedi. o da cocugum icin topluyorum dedi. simdi ne beklersin? kalan parayi kanser hastalarina bagislayip go fund me'yi kapatmasini degil mi? yok kendisi akarken doldurayim modunda. oyle olunca insanlar 3-4 hafta olecek biri neden bu kadar para dusunuyor diye killandi.

hele hele oscar bebek. babasi zaten zengin, cocuk ingiliz vatandasi. bir de hayatini biz fonluyoruz enayi miyiz diye dusundu insanlar. yani ingiltere'ye gidip 250 bin pound parayla hayata baslamanin ucundan gecemeyecek bizim toplum. e bir de baktilar bu kadin dilenci ve surekli turklere bok atarak kendini ustun goren basit bir kompleksli.

benim icin cok ilginc bir olay oldu. uzulmustum ama simdi gercekten bilemiyorum ve sanmiyorum ki 3-4 haftalik omru kalmis olsun. yani 2 hafta sonra olecek biri elinde telefon twitterda birine laf yetistirmez. yetistiriyorsa psikotik bir vakadir.

yani insanlarin yazisiz akitlerine aykiri cok is yapti. ama dedigim gibi dogu karadenizli oldugunu duyunca haa tamam o zaman yaa dedim. cunku trabzon ve rize'den normal birinin ciktigini gormedim.
0
antikadimag
(11.08.25)
Benim de kendisinden buradaki şikayet twitiyle haberim oldu, başta üzüldüm ancak sorgulayan insanlara verdiği cevaplardan irite olmuştum bugünkü ırkçı yazılarından sonra ölse ya da yaşasa umurumda olmaz. Hala Dilan polatın bile milyonlarca takipçisi seveni varsa bu kadın ve onu canhıraş savunanlar dolandırıcı çıkarsa şaşırmayacağım.
0
ekimoloji
(11.08.25)
4-5 sene once cekilmis videolara baktim da bu hatun bence dolandirici olamayacak kadar saftirik. wannabe (aksan kasmalar, isim degistirmeler vs), naif ve hafif dilenci. 2 bin takipcisi varken bile hemen patreon acmis o zamanlar. bu yeni nesilde son zamanlarda gordugum bir kafa yapisi, milletten 3-5 tirtiklayip kendi kafama gore yasiyim kafasi var.

ha su anda hasta olabilir, allah sifa versin ne diyelim..
0
cooperr
(11.08.25)
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
Evre öldü ama cevaplardaki acınası zavallılar yaşıyor, içimizdeler. Duyuruda veya özel hayatınızda aşağıdaki gibi saf kötülere denk gelmemek için koruyun kendinizi.
Tanımadığı biri hakkında bir saniye bile düşünmeden iftira atanların, hedef gösterenlerin bilgisi olmadan fikir sahibi olanları fikrini burada sorarken iki kere düşünün.
0
Kediyi üzdün
(08.09.25)
@kızıl karga +1 boşuna kargalar en zeki hayvanlar değil.
0
ruhlardan esinlenen karga
(08.09.25)
hala mı ağlayan var bu tokatçı için:)
-1
nothing in my way
(08.09.25)
bu kadının hâlâ bu kadar savunuluyor olmasının nedeni savunanların kendilerini kadınla kolayca özdeşleştirebilmeleri. göçmenlik, beyaz olma çabaları, sanat sepet twitter... yaşıyor çıkarsa hiç hiç hiç şaşırmayacağım, bekleyelim bir iki yıl görelim.
0
deartheodosia
(09.09.25)
(7)

depreme sinemada yakalanmak

gobekliraki
dün depreme sinemada yakalandım (istanbul). film de korku filmiydi. benim dışımda herkes dışarı çıktı, kimisinin deprem alarmı falan çaldı telefondan. herkes dediğim de 3-4 kişi (gold classtaydım). çıkmamakla doğru mu yaptım yanlış mı? o an düşündüm, en üst kattayım zaten, avm'de şimdi panikleyenler
dün depreme sinemada yakalandım (istanbul). film de korku filmiydi. benim dışımda herkes dışarı çıktı, kimisinin deprem alarmı falan çaldı telefondan.
herkes dediğim de 3-4 kişi (gold classtaydım).

çıkmamakla doğru mu yaptım yanlış mı? o an düşündüm, en üst kattayım zaten, avm'de şimdi panikleyenler falan vardır, otopark da kitlenir vs. bu arada depremin büyüklüğünü henüz bilmiyordum ama epeyyyy salladı, ufak bişey olmadığını anladım. film de korku filmi olunca daha bir etki etti psikolojik olarak o gerilim, sesler falan.

en kötü koltukların arasına yatarım falan diye düşündüm.
1-2 kişiyle konuşunca "abi manyak mısın, çıksaydın keşke" falan dedi.

kalmakla doğru mu yaptım, yanlış mı?
0
gobekliraki
(11.08.25)
çıkıp napcaksın ki avmden çıkana kadar 5 dk geçer en az. en yakın güvenli yerde saklanmak lazım.
0
jelly bear
(11.08.25)
5 saniye icinde (ve o bile depremin buyuklugune gore fazla sure olabilir) disari cikamayacaksan bi anlami yok. Merdiven ve asansor depremde en kotu yerler zaten.

Koltuklarin altina yatman daha mantikli dedigin gibi.

Ama deprem durduktan sonra disari cikip bi sure disarda durmak mantikli olur. Baska deprem de olabilir ardindan.
0
ermanen
(11.08.25)
@ermanen deprem bitmişti zaten, yine de çıkmadım. çıkıp napıcam dedim kendi kendime. film de devam ediyordu, izlemeye devam ettim.
0
🌸gobekliraki
(11.08.25)
güvenilir bir avm ise çıkmaman çok mantıklı bence de. o panikle izdiham yapanlar bile olmuştur.
0
elektr10
(11.08.25)
benzer düşüncedeyim ben de.
sinemadan çıkardım sanırım ama avm'den çıkmazdım. ben de dün avm'de yakalandım. kimileri çıktı. henüz depremin büyüklüğünü bilmiyordum ama normal karşıladım. sonra internette bazı sitelere -mesela ekşisözlüğe- giremeyince deprem büyük galiba dedim, yine de çıkmadım.

ne yazık ki avm'lere dışarıdan ve bir çok konuttan daha çok güveniyorum.
gerçi bakırköy carousel avm ile ilgili depreme dayanıksız gibi haberler çıkmıştı, ama çoğu avm'nin güvenilir olduğunu düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
ben çıkmazdım şahsen. parasını vermişim o filmi izlerim aga. Zaten AVM'deyim çıkıp kapıya koşmam en az beş dakika mümkün değil kaçamam. Filmimi izlerim.
0
Batuhanolabilir
(11.08.25)
deprem anında değil ama bitince çıkmalıydın. öncü depremse arkasından yıkıcı geliyor olabilir. o zaman kaçanlar kurtulurken sen korku filmi izlerken huzur içinde ölmüş olurdun.
0
kaptan maydanoz
(11.08.25)
(11)

Kiracı iseniz eve klima taktirir misiniz?

sonhakan
....
....
0
sonhakan
(10.08.25)
1 sene içinde taşınmayı düşünmüyorsam evet. Yoksa uğraşmam yeni evde taktırırım.
0
gobekliraki
(10.08.25)
Ben taktırdım. Çıkarken söker gidersin.
0
mikahakkinen
(10.08.25)
taktırdık, giderken sökeriz ne var ki
0
kurcalamabozarsin
(10.08.25)
Evet
0
gabe h coud
(10.08.25)
Evet, insanca yaşamak için taktırılır. Ne kadar oturacak olunursa olsun. Çünkü yazları son derece sıcak bir sehirdeyiz.
Bir zamanlar, ev sahiplerinin tek bir odada yaşadığı bariz bir evde kiracıydık. Her odaya klima taktırdık. Kablo internet aldık, odalara kablolar çekildi.
Çıktığımızda klimaları söktük. Ev sahibi şaşkına döndü, evin her odası kullanıldığı için. Sorun çıkardı. Bir usta getirip delikleri kapattırdık.
0
pro9it9is9
(11.08.25)
seneye belki taşınırım diyerek taşınmadığım evde yıllarca kaldım.
kiracıyım uğraşamam dediğim için portatif klima aldım.
hiç gereği yokmuş. taktır gitsin. giderken söktürürsün.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
Taktirmam. Bir sonraki tasindigin evde klima takacak alan olmamasi olagan.
0
nuevo
(11.08.25)
bu sicaklarda evde ismail turut gibi dolasip, geceleri sicaktan 6,7 kez uyanmayi kabul edecek kadar akil sagligimi ve ozsaygimi kaybetseydim taktirmazdim. degil kiraci, kapici olsam bile kredi cekip taktiririm.
0
buenosdias
(11.08.25)
ev sahibinden izin almadan taktırmamak lazım.
0
my fault
(11.08.25)
daha önce oturduğum bir evde klimayı satın aldım ama ev sahibini giderek gözüm tutmamaya başladı, evi de yaşadıkça beğenmemeye başlayınca nasıl olsa çok sürmeden taşınırım diye taktırmadım. sonraki geçtiğim eve ben taşındığımda ev sahibinin kendi kliması vardı ben yerleşmeden onu söktürdü, ben kendi klimamı onun klimasının yerine taktırdım. bir yıl sürmedi oradaki kiracılığım, taşındım oradan. çıkarken söktürdüm ve şu anda oturduğum eve (yine kiralık) taşınınca buraya taktırdım.
buradan çıkınca gideceğim yerde yoksa oraya da taktırırım.
0
gkhncnzdgn
(11.08.25)
Uzun süre oturmayı düşünüyorsam taktırırdım. 1-2 sene oturup çıkacağım bir evse pek sanmıyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(11.08.25)
(7)

Sıfır evlere güveniyor musunuz?

messina123
Deprem açısından soruyorum. Sıfır yapılan evlere güveniniz var mı? Ben bu ülkede hiçbir binaya güvenmiyorum sıfır olsa bile
Deprem açısından soruyorum. Sıfır yapılan evlere güveniniz var mı?

Ben bu ülkede hiçbir binaya güvenmiyorum sıfır olsa bile
0
messina123
(10.08.25)
Bir dönem bu ülkede deprem ve sağlamlık kaygıları tamamen gözardı edilerek çok fazla konut yapılmış. Gölcük depremiyle yapılan hata farkedilmiş. Mesela artık deniz kumu kullanılmıyor, demirler de nervürlü.

Yani güveniyorum demem ama 99 öncesinde yapılanlardan daha iyi oldukları kesin.
0
Mirket
(10.08.25)
Böyle dev firmalara değil de mesela İzmir'de belli başlı firmalar var Yunsuoğlu gibi böyle yerel ama marka yapmış firmalara karşı daha az şüphe beslerim. Neticede bu topluma güvenilmiyor. Biz sokakta düşürülen bir eşyanın günlerce haftalarca yerinde kaldığı bir toplum değiliz.
0
Batuhanolabilir
(10.08.25)
Eski evlere göre daha çok güveniyorum ama %100 bir güven tabii ki söz konusu değil. Güvenimi artırabilecek bir veri var aslında ama ben denk gelmedim. Mesela 6 şubat depreminde yeni evlerden yıkılanlar oldu ama yıkılan toplam evlere oranı ne onu bilmek faydalı olurdu. Mesela yıkılan 100 evin 1 tanesi son 20 yılda yapılmışsa o zaman bir kaç kişi/firma üç kağıt yapmış ama genel olarak problem yok diyebilirdim.
0
mbond
(10.08.25)
@Batuhanolabilir +1 yerel iyi firmalar illa ki var. Ancak 5 10 kat arasının depremde riskli olduğunu bilip yapan iyi firma da olsa güvenilmez.
0
mikahakkinen
(10.08.25)
Yüzdeyüz bir güvenim yok, özellikle 5 kat üstü yerler için. Ancak yine de eski yapılardan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(10.08.25)
tokinin ihale ettigi okulun yapimini gördüm,
hazir cimento dökülürken,kenara örnekler aldilar,
bir kac gun kurumasini beklediler,
denetime gelen vatandaslar istedikleri standart olmazsa yeniden yaptiriyorlar.
0
designer
(11.08.25)
türkiyede kendim yapmadığım sürece hiç bir şeye güvenmem.
ülkede denetim diye birşey yok. isteyen istediği şeyi istediği şekilde onaylatabilir.

geçen apartmanın asansöründe bir arıza vardı parça değişmesi lazımmış. denetim zamanıda gelmişti. servisin bize dediği zaten denetime de biz geliyoruz sorun çıkmaz sağlam raporu veririz dediler. biz öyle kaldık. birde o kadar rahatlar ki.
0
my fault
(11.08.25)
(3)

Front end ve back end kod yazabilecek bir AI tool önerisi

runaway
Üyelik sistemi ve post atmaya yönelik bir web sitesi yapmak için chatgpt dışında bir ai tool var mı?
Üyelik sistemi ve post atmaya yönelik bir web sitesi yapmak için chatgpt dışında bir ai tool var mı?
0
runaway
(10.08.25)
cursor ai ile yazarsın. hem proje oluşturur, hem istediğin dilde kod yazdırırsın. revizeleri de güzel yapıyor. soru-cevap da güzel veriyor.

chat gpt ye para vereceğine aynı parayı buna var, aynı anda bütün ai lere erişimin olur.
0
ananiyimioguz
(10.08.25)
Lovable.dev ile güzel bir başlangıç oluşturmakla başlayabilirsiniz. Oldukça başarılı. Supabase ile auth oluşturabilirsiniz.

Sonra kodu lokale alıp cursor ile devam edebilirsiniz.
Cursor alternatifleri de var. Mesela windsurf.

Bir de Claude code var. En iyisi o aslında. Aylık üyelik yok. Kullandığın kadar ödüyorsun. Promtlar düzgün olur sınırları belirlersen fazla ödemeden işi yürütebilirsin. Al projem bunu yapmanı istiyorum yap dersen 1-2 dolar ödersin işlem başına. Önödemeli kullanıyorsun zaten, sürpriz olmaz.
0
biseysorcaktim
(10.08.25)
kullandığın ide’ye cursor veya windsurf kur. bunların içinde birçok farklı ai modeli kullanabilirsin. yazılımda claud 3.7 gayet iyi çıktılar veriyor.
0
sir gawain
(11.08.25)
(2)

Müzisyenler teliften ne kadar kazanıyor?

michael_knight
MESAM gibi meslek birliği ve Spotify vs gibi yerlerden müzisyenler ne kadar kazanıyor?Bu bilgi pek açıktan paylaşılmıyor sanırım ama daha önce belki kendisi açıklayan belki mahkemede söylemek zorunda kalan bir sanatçı var mı bildiğiniz?Ne bileyim mesela Serdar Ortaç hiçbir şey yapmasa da ayda 1 mily
MESAM gibi meslek birliği ve Spotify vs gibi yerlerden müzisyenler ne kadar kazanıyor?
Bu bilgi pek açıktan paylaşılmıyor sanırım ama daha önce belki kendisi açıklayan belki mahkemede söylemek zorunda kalan bir sanatçı var mı bildiğiniz?

Ne bileyim mesela Serdar Ortaç hiçbir şey yapmasa da ayda 1 milyon tl gelir mi teliften?
0
michael_knight
(10.08.25)
Spotify'da bütün dinlenmesi türk olan biri için tahminen 1 milyon dinlemeye 1500-2000 falan gelir herhalde.
Google yaptığımızda günde 1.2 milyon Stream demiş. Bu da ayda total gelir 3.2 yapar. Ama tabiki bütün gelir ona kalmaz, müziği yapan yapimci, plak şirketi vs tahminen yüzde 50 alıyordur (çoğunda böyle). Bir de vergiyle falan evet tahminen 1 milyon spotifydan gelir kendisine.

Tabi google ile yaptığım hesaplamalar. Bilgim yok.
0
logisticsmanager
(10.08.25)
Serdar ortaç telif kiralarını kiralamış. Belli bir süre boyunca gelir elde etmeyecekmiş.

Ama sorunuzu o örnek değil daha genel alırsak, sanırım o kadar gelir elde etmeyebilir. Stream kazançları çok düşük. Ülkeye göre değişmekle kalmıyor sadece, dinleyicinin üyelik türüne göre bile değişiyor.

1m stream 1000dolardan az bir ödeme alıyor, dinleyicilerin tümü Türkiye’den diye düşünürsek. Bir de payın yüzde kaçı sanatçıya, ne kadarı yapımcıya ne kadar vergiye diye düşünmek lazım.

Spotifyda 5milyondan fazla aylık aktif dinleyicisi var. Hepsi yalnızca bir kez dinlese bile sadece buradan elde ettiği gelirle teknesini döndürür.
Bir de bunun Apple Music, YouTube gibi başka sağlayıcıları var.

Bir de sadece Avrupa’da çok dinleyeni var. Onların ödemesi daha yüksek.
0
biseysorcaktim
(10.08.25)
(6)

giriş katı eve cam filmi

biseysorcaktim
yeni bir eve taşındım. bundan önce yaşadığım tüm evlerin cephesi boşluğa bakıyor ve yüksek katlardı. kısaca beni gören kimse olmadığı için rahat ediyordum. şimdiki evde hem camlar fransız balkon şeklinde yere kadar uzanıyor hem de giriş katı.bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dış
yeni bir eve taşındım. bundan önce yaşadığım tüm evlerin cephesi boşluğa bakıyor ve yüksek katlardı. kısaca beni gören kimse olmadığı için rahat ediyordum. şimdiki evde hem camlar fransız balkon şeklinde yere kadar uzanıyor hem de giriş katı.

bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dışarıyı görebileyim ama dışarıdan görülmesin. asıl amacım mahremiyet.

ayrıca bu odalara sürekli güneş vuruyor. sıcağı da engellesin istiyorum.
çift camlara yapıştırınca patlama riski varmış. klima yok evde. bu durumda patlama riski olmaz sanırım. güneşi engellemek isteğim yan amaç, olursa iyi olur olmazsa sorun değil.

içeriden dışarı bakılınca görünsün.
dışarıdan görünmesin.
evi çok karanlık etmesin.
ısıyı bir kaç derece düşürse bile yeter.
mümkünse aynasız olsun.

ne önerirsiniz bunun için?
0
biseysorcaktim
(10.08.25)
Dereceleri var. Temu'da var.
İçerde ışık yanınca dışarıdan görünür.
Karanlık yapar.
Isıyı nispeten keser.

www.temu.com

Tül perde öneririm.
0
Mirket
(10.08.25)
Ne yaparsanız yapın, camlar filmli bile olsa akşam ışık açınca içerisi görünür.

Nasıl olsa film var diye perde vs kullanmazsanız dışarıya sinema gibi izletirsiniz evin içini.
0
anaphylacticshock
(10.08.25)
gece değil, gündüz için aslında bu isteğim.
gece içeride ışık açınca görünmesi normal. onu engellemeye çalışmıyorum. zaten tül ve perde var.

ama tül de olsa, dışarıdan görünüyor içerisi.
yukarıdan aşağıya bir stor perde yerine, aşağıdan yukarı doğru bir perde biçimi olsaydı, bu kadar rahatsız etmezdi belki.
0
🌸biseysorcaktim
(10.08.25)
Tülünü değiştir. İçeriyi göstermeyen tüller var.

Percere ve kapı kanatları yana doğru açıldığı için storun yukarı-aşağı hareketi çok istifade edilebilir bir şey olmuyor. Mantığa aykırı.
0
Mirket
(10.08.25)
yansıtıcı film dışarıdan yapıştırılırsa ısıyı bir miktar keser ve patlama riski olmaz ama dayanıklılığı düşecektir.

honeycomb perde dedikleri jaluzi karışımı katlanarak açılan perdeler var. bunların içinde ısı yalıtım folyosu olan modelleri de mevcut.
0
orpheus
(10.08.25)
yukarıdan aşağıya bir stor perde yerine, aşağıdan yukarı doğru bir perde biçimi olsaydı, ---> akerdeon plise perde diye aratin. tam istediginiz sey.
mesela bu
www.perdesiparisi.com
trendyolda da var.
0
65 derece
(11.08.25)
(5)

Yalnızlık

nanay
Bir boşluğun ortasında gibiyim, ne yaparsam yapayım geçmiyor, dışardan çok güçlü görünsem de içten içe bitiyorum, bundan dolayı beni anlayacak kimse de yok etrafımda, günaydın diyecek bir insana ihtiyaç duymak neymiş daha yeni anlıyorum.
Bir boşluğun ortasında gibiyim, ne yaparsam yapayım geçmiyor, dışardan çok güçlü görünsem de içten içe bitiyorum, bundan dolayı beni anlayacak kimse de yok etrafımda, günaydın diyecek bir insana ihtiyaç duymak neymiş daha yeni anlıyorum.
0
nanay
(08.08.25)
Doğru yere geldin. Burada hatır için kavga bile ediyoruz. Sonra hiçbir şey olmamış gibi soru cevaplıyoruz, dertlere derman olmaya çalışıyoruz. Gel gel iyi ettin.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Sabah erken kalk,
ekmegini al,
kasada duran vatandasa günaydin de..:)
0
designer
(08.08.25)
Hepimiz sizin gibiyiz. Bu olanlar için, kimse özel muamele göstermeyecek.
0
encokbenisevinnolur
(08.08.25)
Yav özel mesaja gel konuşalım.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Rahatlatır mı bilmem ama bunlar çok insani duygular ve çok insan bunları yaşıyor. Hayatınızda yalnızlık varsa bile şuanki pik durumu bana bir periyot gibi geldi ve bir müddet sonra şiddeti bu denli olmayacak diye düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(08.08.25)
(9)

zor zamanlardayım, nasıl ayakta kalıyorsunuz?

cccbehzatccc
maddi olarak, alevi, kanser tedavisi alan 1.derece akraba, yaşlanan anne baba, maddi sıkıntılar, arkadaşlarımın hepsinin yurtdışına gitmiş olması, mutsuz bir evlilik, fiziksel yorgunluk, ve neticelerinde gelen umutsuzluk, depresiflik ama depresyona bile girememe hali...İlgilenilmesi gereken bir yeğe
maddi olarak, alevi, kanser tedavisi alan 1.derece akraba, yaşlanan anne baba, maddi sıkıntılar, arkadaşlarımın hepsinin yurtdışına gitmiş olması, mutsuz bir evlilik, fiziksel yorgunluk, ve neticelerinde gelen umutsuzluk, depresiflik ama depresyona bile girememe hali...
İlgilenilmesi gereken bir yeğen...
En en en zor zamanlarınızda nasıl ayakta kaldınız?
0
cccbehzatccc
(07.08.25)
Ne gerekiyorsa onu yaparak. Şalteri indireceksin, sorumluluklarını robota verilmiş bir komut gibi uygulayacaksın, ayakların seni götürecek.
Başa gelen çekilir. Geçmiş olsun.
0
beyfendi
(07.08.25)
cymbalta 60mg ile goturuyorum son 2 senedir.
0
cooperr
(07.08.25)
Aile ve arkadaşlarla. Destek alarak. Yalnız başına düzelmez.
0
gabe h coud
(07.08.25)
Mecburiyetten kaldım. Ama akabinde şalterler indi. Okulu bıraktım, 15 kilo aldım, hetkesle iletişimi kestim, eve kapandım. Gittim bir kuytuya yattım bıraktım kendimi, dedim öleyim kedi gibi. Onu bile beceremedim... Özet: kalamıyorum.
0
yadigar
(07.08.25)
Yalnız değilsin. Senin gibi dünyada milyonlarca insan var.
0
luluki
(07.08.25)
yalnız olmadığını bilmek iyi geliyor.
para parayı çektiği gibi, acı acıyı zorluk zorluğu çekiyor. her şeyin üstüste gelmesinin sebebi bu.
bir noktada bitecek bunlar. her gecenin gündüzü var malum.

metaneti ve onuru kaybetmeden, bugün zorsa bile yarın geçecek düşüncesi ile geçiyor. yüklerden biri iki tanesi azalınca bile ferahlık geliyor.

imkan varsa destek alın.
mutsuz evliliğin düzelme imkanı varsa en büyük faydayı o sağlar. hem büyük yük azalır, hem eşiniz destek olur. umarım o düzelir de diğer problemleri yalnız değil beraber üstlenmiş olursunuz.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
bu kadar umutsuz ve depresif hissetmenin bence en temel sebebi mutsuz evlilik.
0
gobekliraki
(07.08.25)
bu durumlarin sorumlulugunu siz neden tamamen ustunuze aliyorsunuz veya neden endisleniyorsunuz? mesela kanser tedavisi alan akraba veya yegen? bunlardan sie ne? evet uzuleceksiniz de su anki mutsuzlugunuzun ana sebeplerinden biri olarak gormek tuhaf geldi. yapilmasi gereken ilk sey evlilige odaklanmak. yaslanan anne ve baba eger bir saglik sorunlari yoksa ikinci planda.
0
Sour
(07.08.25)
annem kanser tedavisi görüyor. 1 seneden fazladır uğraşıyoruz. 1 yılda 10 yıl yaşlandığımı hissediyorum. gerçekten mental olarak çok bitiğim. evden iş dışında çıkmak neredeyse hiç istemiyorum. bir de işe ve annemlere çok uzak bir yere taşınacağız yakın zamanda. ona da mental olarak hiç hazır hissetmiyorum. annemin ve babamın kendine ait bir evleri yok. babam tekstil işçisi, aynı zamanda emekli. annem emekli değil. türkiye'de tekstilin hali malum. ilerde yanımıza taşınma durumları var ama kafamda oturtamıyorum nasıl olacak diye.
ayrıca iklim krizini de çok kafama takıyorum. yağmur yağdığında mutluluktan ağlayasım geliyor. saçma sapan bi ruh halindeyim.
bunlar sürekli kafamda dönüp duruyor. taşınacağımız için tüm paramızı da bu sürece harcamak zorundayız. psikolojik destek de alamıyorum.
oturup geçmesini bekliyorum. yapacak hiçbir şeyim yok.
0
matilda
(07.08.25)
(9)

Kedi beni deldi

transall
Sokak kedisi, uysal görünüyordu çağırdım geldi, kafayı sevdim sırtına doğru severken tırmığı bastı. Elimi ani çekmedim o yüzden yırtmadı ama bir tırnağı elime sağlam girdi ve kanadı.Aşı olsam mı?
Sokak kedisi, uysal görünüyordu çağırdım geldi, kafayı sevdim sırtına doğru severken tırmığı bastı. Elimi ani çekmedim o yüzden yırtmadı ama bir tırnağı elime sağlam girdi ve kanadı.
Aşı olsam mı?
0
transall
(07.08.25)
Ol.
0
henry gale
(07.08.25)
geçen aynısı oldu. kediyi veterinere götürünce sordum. bize her gün oluyor dedi. daha kedilerden kuduz vakası bildirilmedi o yüzden endişe edilecek bir şey yok dedi.

olaydan sonra bol sabunlu su ile yıkaydıysan gerek yok.

için rahat etmezse aşı ol ama sorun olmaz.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
aynı şikayetle ankara şehir hastanesine gittim acile

kuduz aşısı+tetanos aşısı+serum antiseptik yaptılar.

serum antiseptik korkunç bir şeydi. koca bir tüp serumukanayan tüm yere ince ince iğne yaptı serumla korkunç acıdı. bir de damar yolu açtılar bir saat bekle dediler alerjik reaksiyon geçirip de bayılırsam diye.

tüm bunları yaparken kediden kuduz vakası bulaştığına yönelik vaka bildirilmedi hiç ama biz yapalım dediler.
0
Hallegadola
(07.08.25)
bi bok olmaz diyenler yarın kuduz olduğunda çaresini bulacaklarsa olma.

modern tıpta kuduzun çaresi yok ama bu mallarda var sanırım.
0
rentts
(07.08.25)
Yıllardır kedilerle iç içeyim. 3 tane veteriner arkadasım var. Hiç telaşa gerek yok. Kedinin ağzından salya akmıyor, kedi uyuz uyuz hareket yapmıyorsa ( aşırı hırçın ya da aşırı tembel) aşı olmaya gerek yok.
Emin ol. Bi dahakine bol suyla yıka . Bitti gitti.
0
luluki
(07.08.25)
Hemen sabunlu suyla bolca yıkasaydınız iyi olurdu ama şu durumda hiç riske girmeyin gidin aşı olun.
0
lamborcini
(07.08.25)
oğlum 1.5 yaşındayken pencereden kedi girip tırmaladı, direkt gidip bütün dozları yaptırdık.

Milyonda bir ihtimal bile olsa acı çeke çeke ölme ihtimalini "boşver" diye geçiştirenlerin ya yaşama sevinci kalmamıştır ya da iq'ları tek hanedir.
0
kimlanbu
(07.08.25)
Geçen sene benzerini yaşadım. Güzel güzel sevdiren kedi birden ısırdı.

Paşa paşa oldum aşımı. Kuduz girilecek bir risk değil, ölğm garanti. Geçmiş olsun.
0
10551037
(07.08.25)
hala sorun yok…
0
🌸transall
(05.12.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.