Giriş
(8)

30 yaşından sonra instagram'a başlamak

biseysorcaktim
hesabımı 2012 yılında açtım. uzunca süre profil fotoğrafı dışında bir şey yoktu.en son 5 yıl olmak üzere farklı tarihlerde bir kaç şey ekledim. onların da bir özelliği yok. başka mecralardan atılan komik videoları izlemek dışında instagram kullanmıyorum. o yüzden bu platform hakkında cahilim. açıkça
hesabımı 2012 yılında açtım. uzunca süre profil fotoğrafı dışında bir şey yoktu.
en son 5 yıl olmak üzere farklı tarihlerde bir kaç şey ekledim. onların da bir özelliği yok.

başka mecralardan atılan komik videoları izlemek dışında instagram kullanmıyorum. o yüzden bu platform hakkında cahilim. açıkçası daha fazla kullanmayı da düşünmüyorum.

ama profilimde üç beş fotoğraf olsun istiyorum. biriyle tanışınca instagram portfolyosuna bakıyorlar, instagram'da yoksan yaşamıyorsun gibi bir düşünce var. bir sürü yer gezdim, yüzlerce fotoğrafım var, bence güzel de bi hayarım var. bir iki tanesini ekleyim diyorum da, durduk yere resim atıp insanların görmesini istemiyorum. hesabıma giren bakan görsün yani milletin anasayfasına düşmeyeyim. yediğimi, içtiğimi, gezdiğimi, yaptığımı kimseye göstermeden yaşadığım için beni az tanıyan tanıdık insanlar tarafından olumsuz gözle bakıldığımı hissediyorum açıkçası. bu zamana kadar önemsemedim ama zaman zaman bu düşüncelere karşı da kötü hissediyorum. fazla tevazünün cahilden nasihat dinlemektir, ona geldi benim durumum. kısıtlı bir sosyal çevrem var, pek akan-coşan bir insan değilim, lüks aracım yok, şıkır şıkır giyinmeyi sevmem, gösterişi sevmem.

* beğenileri, yorumları falan kapatabiliyor muyuz? beğeniler gizleniyor sanırım, x sayıda kişi beğendi mi yazıyor hiç bir şey mi yazmıyor.
* sadece belli bir grupla paylaş gibi bir özellik var mı? sonra o grubu kaldırıp herkese görünür yaparım.
* 3-4 sene öncesinden resimler paylaşınca garip oluyor mu instagram'da.
0
biseysorcaktim
(01.12.25)
-postlari sadece belirli grupla paylasamiyorsunuz ama görmesini istemediginiz kisileri restricted moda alirsaniz paylasimlariniz onlarin önüne düsmüyor olabilir, ama tam emin degilim.

-begeni ve yorumlari kapatabilirsiniz. mesela restrict ettiginiz kisilerin yorumlari sadece size görünür oluyor, baskalari göremiyor. sizi baska yerlerde tagleyemiyorlar. begenileri kapatirsaniz, insanlar begenen tek bir kisinin adini görebilir ama tam olarak kac kisi begenmis göremez.

-story'leri belirlediginiz kisilerle paylasabiliyorsunuz. close friends list deniyor. bir liste belirliyorsunuz, sonra her paylasim esnasinda secmeniz gerekiyor kimle paylasmak istediginizi (herkesle mi, yoksa close friends'le mi?)

-istediginiz zamandan fotograf paylasabilirsiniz. herkes kendi isine bakiyor
instagram'da. zaman belirtmek istiyorsaniz yorum olarak yazabilirsiniz. #tb ve #tbt hashtagleri tam olarak bunun icin.

instagram'in yok diye olumsuz bakan maldir ayrica. anneme de arkadaslari, kizin hic fotograf paylasmiyor, demek ki hic gezmiyor, demisler. gülüp gectim. kendini baski altinda hissetme.

baska sorunuz varsa yanitlarim.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.12.25)
Burak millet ne düşünürse düşünsün ya. Benim instagramımda insan bile yok. Takip ettiğim sayfalardan ibaret. Adım da adım değil zaten. Kime ne? Ağrımayan başını ağrıtma bence. İstiyorsan yap, garip karşılanıyorum diye değil.
0
antihero
(01.12.25)
Kimsenin o kadar umrunda degilsin endise edilecek bir sey yok instagram’a post atmakta.
-3
ghilleinthemist
(01.12.25)
Yorumu, beğeniyi kapatırsanız insanlar buna laf edecek. Açsanız giydiğinize laf edecek, yediğinize laf edecek. İnsanlar zaten laf etmek için paylaşım olsun istiyor. Kadınsanız sapıklar dadanacak.

Bence hiç bu toplara girmeyin kendi hayatınızdan memnunsanız. Kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz.
+1
cosmicstring
(01.12.25)
buna bu kadar anlam yukleyen insanlar sizin kafa denginiz degil demektir. onlar icin degismeye, zorlamaya deger mi bilmiyorum. birakin ne dusunurlerse dusunsunler. zaten farkli dunyalarin insanisiniz. ne dost ne de yakin arkadasiniz olacaklar. zaman bile gecirmek istemeyeceksiniz buyuk ihtimalle.

ben de sizin gibiyim bu arada.
+2
Sour
(01.12.25)
Bu duyuru tam benlik olmuş :) Benzer şeyler yaşanmış.

Uzun süre Instagram kullanmadım. Çünkü zerre keyif aldığım bir mecra değildi. Bir insan keyif almadığı bir şeyi niye yapsın, değil mi? Ama iş artık öyle can sıkıcı bir noktaya vardı ki, özellikle dating app'lerde kimle sohbet etsek Instagram'ın olmayınca sana uzaylı muamelesi ile bakmaya başlıyorlar resmen. "Evlisin de Instagram'ını benden mi gizliyorsun?", "Neden Instagram'ın yok? Instagram kullanmayan erkeklere güvenemiyorum açıkçası" vs. bunlarla karşılaşmaktan bıktım, yıldım. Ve en sonunda istemeye istemeye ben de bir Instagram hesabı oluşturup ara sıra foto paylaşıyorum artık.

Yani kısacası diğer konuları bilmem ama özellikle günümüz flört dünyası seni Instagram KULLANMAYA mecbur bırakıyor. Toplum baskısı inanılmaz seviyede.

Bu arada fotoğrafları başkaları görmeden değiştirmenin kolay bir yolu var. Ya sabah çok erken herkes uyurken ya da gecenin köründe millet uyurken fotoğrafınızı yüklüyorsunuz, yüklendikten sonra sağ üstteki üç noktaya tıklayıp "Arşivle" diyorsunuz. Minimum 24 saat civarı bir zaman geçip de arşivden çıkarınca diğer gönderilerin arasında sizinkini göremiyor başkaları.
+1
Berck
(01.12.25)
sadece tek bir fotom var, o da bana ait değil. Takipçim de 50. Bir işime yaramıyor.
-3
Kahvedesu
(01.12.25)
50 sinden sonra travesdi olan bile var. Takma kafaya
+3
runaway
(01.12.25)
(1)

"x once said" akımı neden bitti?

biseysorcaktim
böyle videolar vardı bi zamanlar, akım gibi olmuştu.güzeldi bence o konsept. nasıl başladı, neden bitti? ülkemizde malzeme bol.sözlükte popüler olduğunu görünce aklıma geldi "ilkkan once said" videosu yok mesela.aklınıza gelen ilkkan sözleri neler?
böyle videolar vardı bi zamanlar, akım gibi olmuştu.
güzeldi bence o konsept. nasıl başladı, neden bitti? ülkemizde malzeme bol.
sözlükte popüler olduğunu görünce aklıma geldi "ilkkan once said" videosu yok mesela.

aklınıza gelen ilkkan sözleri neler?
-2
biseysorcaktim
(27.11.25)
4-5 yıllık akım ya dediğiniz. yurt dışından geldi. bu akım uzun bile sürdü hatta diğer akımlara göre. hem dönemin hem eskinin popüler işlerinden bayağı malzeme çıkmıştı. eski videolar hortlatılıp tekrar dolaşıma girerse belki yapılmamış işler için de edit yapılır.
+1
black holes in the sky
(27.11.25)
(2)

şengende cascade kuralı

biseysorcaktim
temmuz ayında kademeli vize adında bir kural çıktı. son 3 yıl içinde vizen varsa, ikinci başvuruda 6 ay, üçüncü başvuruda 1 yıl multi vize alma şansı veriyorlar.pratikte bu nasıl oluyor?2024 ocak'ta isveç'e gitmiştim. yani son 3 yılda 1 vizem var.ondan önce 2012'de öğrenci olarak gidip 1 yıllık otu
temmuz ayında kademeli vize adında bir kural çıktı.
son 3 yıl içinde vizen varsa, ikinci başvuruda 6 ay, üçüncü başvuruda 1 yıl multi vize alma şansı veriyorlar.

pratikte bu nasıl oluyor?
2024 ocak'ta isveç'e gitmiştim. yani son 3 yılda 1 vizem var.
ondan önce 2012'de öğrenci olarak gidip 1 yıllık oturma izni almıştım.
2018'de de gitmiştim. ama sisteme göre onların etkisi olmuyor sanırım.

şimdi ben vizeye başvursam 6 aylık alma imkanım/ihtimalim var mı?
1 yıllık ve üstü almak için, şimdi başvurup gidip gelip tekrar başvurmam mı lazım?

www.eeas.europa.eu

pratikte nasıl işliyor, doğru mu anladım?
var mı bu işin stratejisi?
0
biseysorcaktim
(21.11.25)
aslinda cascade hep vardi ama her zaman uygulanmiyordu. duyuruda temmuz'dan sonra acilan sorulara bakinca hala uygulanmadigini görüyorum. mesela yunanistan hala uygulamiyormus. öte yanda kardesim avusturya'dan basvuru yapiyor hep, cascade'den hep faydalandi. 10 sene önce de faydalaniyordu yani.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.25)
cascade'yi kuzey ülkeleri bir miktar sallıyor ama yunanistan falansa niyet, beyhude bir çaba olur. Cascade falan alakası olmaz yunanın. Onlar için önemli olan, verdikleri vizenin minimum %70'ini kendilerinde kullanmış olmanız. Bunu karşılıyorsanız süreler artar (bunun da bir garantisi yok bu arada) Ama karşılamıyorsanız zaten ocak dışı kalırsınız.
0
thracia
(21.11.25)
(8)

doğalgaz faturanız ne kadar geldi?

biseysorcaktim
bana bin yüz lira gelmiş. yemek, duş için az kullanılıyor. bin yüz lirası ısınma için diyebiliriz.yetmiş metrekare, soğuk değil ev. bazen bazı odaları kapattım, çoğunlukla açık. alttan ısıtmalı.bin lira iyi mi, çok mu az mı bir karar veremedimilk ve son indeks arasında 86 birim fark var.yeni taşındı
bana bin yüz lira gelmiş.
yemek, duş için az kullanılıyor. bin yüz lirası ısınma için diyebiliriz.

yetmiş metrekare, soğuk değil ev.
bazen bazı odaları kapattım, çoğunlukla açık.
alttan ısıtmalı.

bin lira iyi mi, çok mu az mı bir karar veremedim
ilk ve son indeks arasında 86 birim fark var.
yeni taşındım sayılır bu eve. geçmiş faturalarla kıyaslayamam.
0
biseysorcaktim
(18.11.25)
yakıt + ocak için toplam 1500tl geldi. yakıt merkezi sistem. ev 4+1 çok ısınmıyoruz.
0
scudman1
(18.11.25)
yerden ısıtma var. henüz açmadım bu sene.
0
gabe h coud
(18.11.25)
sadece ocak 12 lira. merkezi ısıtma faturası daha gelmedi. edit: 775 lira merkezi ısıtma. 95 lira sıcak su.
0
inheritance
(18.11.25)
338 gelmiş. 2+1 İstanbul. Günde 3-4 saat 35 derecede çalıştırıyorum kombiyi. 1.000 küsurlar kara kışta ancak gelir. Depozito dahil olabilir mi sizin faturaya?
0
auroraaurora
(18.11.25)
sadece ocak ve duş için 200 tl gelmiş, apartman merkezi ama ortalaması 500 lerde 1000 tl ve üzeri yakan 4-5 daire var , geneli 800 900 bandında
0
eja
(18.11.25)
sizinle hemen hemen aynı metrekare, aynı fatura geldi

ama alttan ısıtmalı değil ve oda kapatmıyorum, düşük ayarda hep yanıyor, kapatırsam tümden kapalı mesela 10gün zaten evde yoktum, 2-3 gün de hava iyiydi yanmadı. + ocak sık kullanılıyor sürekli evde yemek pişer.

ben evden çalışıyorum, bir oda çalışma odam bir oda yatak odam vs.
yani evdeysem evin hepsi hep sıcak. etrafımdakilerin çoğu benim kadar ısıtmıyor evi, idare ediyor.
sabah gidip akşam gelen birileri 3-4 saat çalıştırıp kapabilir bence bu kış
ben 30 gün yaksam 2bini çok rahat geçer, soğuk olup dereceyi de artırırsam 3ü bile bulabilir.
0
subcomponent
(18.11.25)
bir ayda toplam 10 gün falan yaktık ekim sonu ve kasım ortası olmak üzere, 750 tl gelmiş. yakıt + ısıtma şeklinde. 32-35 derece arası yanıyordu. 2+1, mutfakla birlikte 4 petek yanıyor.
0
black holes in the sky
(18.11.25)
1500.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(18.11.25)
(7)

kumpir neden ve nasıl popüler oldu

biseysorcaktim
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu. --balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden. kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muht
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu.
--
balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden.
kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.
içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muhtemelen içine koyacak bir şey bulamamışlardır.

geleneksel türk mutfağı ürünü falan yazmışlar internette bazı yerlerde. muhtemelen kendi markaları için pr oluşturmaya çalıştıkları için yalan yanlış sıkıyorlar da, öyle tarihi falan olduğunu sanmıyorum.

zaten şuanki haliyle tarihi falan da olamaz, içinde salam, sosis, turşu, rus salatası, ketçap mayonez olan şey nasıl tarihi olsun.

var mı kumpirin bir hikayesi, türkiye'de ne zamandan beri böyle sunulan bir yiyecek?
kim neden beğeniyor bunu? patatesi ne kadar sevsem de bunca yıllık ömrümde hiç kumpir yediğimi bilmiyorum.
salam, sosis, rus salatası koymak kimin fikriydi?
eskiden nasıl yapılırdı, yoksa türkiye'de kumpir deyince bu garip şeyler hep var mıydı?
son soru, ortaköy nasıl kumpir'in başkenti oldu? yanyana 100+ dükkan, hepsi kumpir satıyor.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
30 sene önce çocukken aile ile vs hep gider yerdik, bir de orada park vardı oynardım falan :)

Ortaköy'e çok uzun zamandır gitmedim ama Ünv lise zamanı oradaki kimpirciler başka bir kimliğe evrilmislerdi zaten. Ben çocukken kesinlikle böyle bir ortam yoktu, ya da ben çok küçüktüm hatirlamiyordum :)

Ben çocukken de bir dolu şey vardı kumpirde ya çok net hatırlıyorum.
0
makbur
(14.11.25)
Ben üniversitedeykrn hem öğrenci olarak çok severdik hem de Ortaköy de gerçekten bir havası vardı kumpirin ama bence bir iki yendikten sonra çok da olayı kalmıyor. Artık o kadar çok seçenek var ki kumpir bence turistler için ilginç geliyordur. Ortakoy ve kumpir ikilisi demode oldu.
0
egerbiryolcu
(14.11.25)
Araştırma yaptığımda karşıma çıkan ilk şey eskiden yugoslavyalı kişilerin alüminyum folyoda pişirip içine çeşitli salatalar koymasıyla başlamış serüven. Onlar krumpir adını vermişler. Oradan Türkiye'ye göçenler getirmiş kumpiri ülkemize. İngilizler de patatesi fırında pişirip kumpir tarzında yiyorlarmış ama onlar içine sadece tereyağı ve kaşar koyuyorlarmış. Son zamanlarda onlar da değişik şeyler eklemiş olabilir.

Ülkemizde iç anadoluda ve doğu taraflarında da patates odun ateşinde sobada pişirilir ve tereyağı varsa köy peyniri eklenerek yenir. Babamın köyünde öyle yapıyorlar en azından. Böyle sade haliyle müthiş bir lezzet bence.
0
mermaidd
(14.11.25)
bizim kastamonuda da gompil derler. aynen kabuğuyla külle karışık közün içine gömüp pişirilir.

93 - 94 yıllarında günümüzdeki haliyle istanbulda yediğimi anımsıyorum. o zaman da tutulan bir lezzetti.
0
yurtsuz john
(14.11.25)
kocaman patates ve üzerine farklı tatlarda mezeler. bence mantıklı güzel yapıldığı taktirde.

bu mezeler 2 haftadır değişmiyorsa veya ekleme yapılıyorsa sıkıntı.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Nasıl zehirlendiler ya!!
0
Kahvedesu
(15.11.25)
turkiye'ye nasil gelmis, kim bulmus bilmiyorum ama dunya'nin her yerinde "jacket potato" olarak geciyor. guney amerika, peru temelli oldugu soylenmis. eger biri yurt disindan getirdiyse buyuk ihtimalle avrupa'da falan gormustur. rus salatasi bizim damak tadimiza pek uymuyor. dolayisiyla ben yurt disindan geldigini dusunuyorum.

kaynak: en.wikipedia.org
0
Sour
(15.11.25)
(2)

enpara ve qnb aynı bankalar mı tümüyle farklı mı

biseysorcaktim
qnb bankası üzerinden döviz gönderilecek.başka banka olunca işlem çok uzuyor. bir haftadır gelmedi de, arada bir yerde kaldı tam anlamadık şuan süreci.tekrar gönderilecek, qnb varsa aynı banka olduğu için havale gibi anında olacak.bende ise enpara var. bu durumda farklı banka gibi bir işlem görüyor
qnb bankası üzerinden döviz gönderilecek.
başka banka olunca işlem çok uzuyor. bir haftadır gelmedi de, arada bir yerde kaldı tam anlamadık şuan süreci.

tekrar gönderilecek, qnb varsa aynı banka olduğu için havale gibi anında olacak.
bende ise enpara var. bu durumda farklı banka gibi bir işlem görüyor enpara yoksa qnb ve enpara arasında bu döviz transferini hızlandıracak bir bağlantı var mı
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
farklılar, havale olmuyor o işlem. enpara ayrı, qnb ayrı bankalar bütünüyle.
0
atom karincanin torunu
(14.11.25)
farklılar, havale olmuyor o işlem. enpara ayrı, qnb ayrı bankalar bütünüyle. +1

Ekim ayında Enpara farklı bir banka oldu. Bddk söylemiş sanırım kanka sen Qnb'den bi ayrıl diye.
0
put it in your appropriate place
(14.11.25)
(2)

macbook vs windows laptop

biseysorcaktim
uzun zamandır macbook kullanıyorum. cihazdan ve macos'tan çok memnunum.ama w11 için de iyi diyorlar. windows'a geçme ihtimalim var. macos'ta olan bir çok özellik orada da varmış. iphone'ları sevmiyorum ama telefon ve bilgisayar birbirine çok entegre. windows - android de böyle uyumlu çalışıyor mu?m
uzun zamandır macbook kullanıyorum. cihazdan ve macos'tan çok memnunum.
ama w11 için de iyi diyorlar. windows'a geçme ihtimalim var.
macos'ta olan bir çok özellik orada da varmış.

iphone'ları sevmiyorum ama telefon ve bilgisayar birbirine çok entegre. windows - android de böyle uyumlu çalışıyor mu?

macbook cihazı fiziki kalitesi, ömrü, gücü, bataryası, ekranı vs olarak da çok seviyorum.
ama sanıyorum ki benzer para verildiğinde windows laptop'lar da çok kalitelidir ve bunu aratmaz.

bu konuda marka model öneriniz var mı?
0
biseysorcaktim
(09.11.25)
2 yıl önce HP Victus I5 almıştıım, şu ana kadar teknolojik bir alete verdiğim en harika şey olabilir.
-1
rakicandir
(09.11.25)
Macbook ile Windows farklı şeyler değil mi? Windows işletim sistemi, Mac direkt bilgisayar.
0
cemallamec
(09.11.25)
(3)

seyrek ve ince telli saçlı birinin saçlı görünmesi

biseysorcaktim
için ne yapmak lazım?saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum. ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.daha az seyrek
için ne yapmak lazım?

saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.

uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum.
ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.

daha az seyrek görünmesi için ne yapmak lazım?
mesela kıvırcıklaştırmak işe yarar mı (perma deniyor sanırım)
0
biseysorcaktim
(06.11.25)
Her aksam duş almanız lazım, kirli saçlar nemli gözükür ve seyrek görüntüye yol açar. Saçları kuru gösteren yağsız sampuan kullanacaksız. Fırça diye tabir edilen tarakla saçları sağa veya sola doğru tarayın. Briyantin, jöle, limon suyu vs yok.
-1
HellKeePer
(06.11.25)
Benim de saçlarım ince telli. Argan yağı kullanıyorum arada da kemik iliği maskesi yapıyorum. Başka bi duyuruda da yazmıştım ilik maskesi bayağı etkili oluyor üstelik bebek saçlarının da hızlı uzamasını sağlıyor.
Permayı önermem çünkü kullanılan kimyasal saça zarar verebiliyor çoğu zaman.
Kullandığın şampuanın içine az miktarda çam terebentini, e vitamini ampul katarak kullanırsan dökülmelerin de azalma olacaktır. Benim kendime yaptıklarım bunlar
0
mermaidd
(06.11.25)
bu uzun vadeli çözümler dışında saçına makyaj yapabilirsin. yani saçdiiplerine biraz boya gölge sürmek çok etkili oluyor. ben bunu şans eseri yanlışlıkla kahvrengi kuru şampuanı saçıma sıkınca farketmiştim. fakat kuru şampuan çok faydalı bişiy olmadğı için buna özel bir ürün kullanabilirsin. bir de benim eskilerden bildiğim badem yağı ve sarımsak saç çıkartır ve uzatır.
0
mavicorap
(07.11.25)
(5)

çanakkale'de bu arsa ucuz mu, neden ucuz

biseysorcaktim
köye sınır, çanakkale merkeze yaklaşık 40 km. öyle çok dağ başı değil gördüğüm kadarıyla.metrekare fiyatı 1800civarı, toplam 130metrekare. hobi bahçesi diye belirtilmiş.açıklamaya demişler ki;Tek parsel tapu - devir işlemi aynı gün tamamlanırYerleşim merkezine 100m uzaklık, imar sınırındaAltyapı: el
köye sınır, çanakkale merkeze yaklaşık 40 km. öyle çok dağ başı değil gördüğüm kadarıyla.
metrekare fiyatı 1800civarı, toplam 130metrekare. hobi bahçesi diye belirtilmiş.

açıklamaya demişler ki;
Tek parsel tapu - devir işlemi aynı gün tamamlanır
Yerleşim merkezine 100m uzaklık, imar sınırında
Altyapı: elektrik ve su şebekeden alınabilr
Küçük ev (tiny house) veya ruhsatlı karavan yerleştirilebilir (konut yapılamaz diye anlıyorum)
Yol bağlantısı kadastral kayıtlarda mevcut
Tüm alan verimli, kullanılamayan bölüm yok
Bölge ortalamasının altında fiyat
Değer artışı potansiyeli taşıyor

130metrekare olması mı?
yapı ruhsatı olmaması mı
hobi bahçesi diye belirtilmesi mi?

bu bahçe ne amaçla kullanılır, 200bin civarına satılıyor.
tüm yıl yaşamak için değilse de, şehirden kaçıp ayda bir kaç gün geçirmek için kullanılabilir mi
0
biseysorcaktim
(06.11.25)
Link yok haberiniz olsun. Bu tarz arsalar pek para etmiyor nedense, basinda durulmazsa bir sorun olur mu bilmiyorum ama bence almak mantikli, genel anlamda soyluyorum. Bilecik'de falan da arsa paylasimlari goruyorum, para degil. Bir ara guney marmarada bazi yerler icin arsa bedavaydi falan diyorlardi, simdi uctu falan, buralarda da ayni sey olabilir uzun vadede.
0
mbond
(06.11.25)
cok emin olmamakla birlikte hobi bahceleri su an tehlikede diye biliyorum.

(bkz: hobi bahçelerinin yıkılması kanun teklifi)
0
Sour
(06.11.25)
Çanakkale’de arsa mı arıyorsunuz?
0
suicides underground
(06.11.25)
çanakkale merkeze 5km uzaklıktan sonrası dağ başıdır. 40 km dediğiniz çanakkale şartlarında başka bir gezegen demek.

imar olmayan yerde elektrik ve suyu şebekeden alabilirsiniz demek, aradaki 100 metrede henüz bir altyapı olmadığını ifade eder. kadastroda yol bağlantısı var demek, şu anda yol yok demek. tiny House / karavan konulabilir demek, yarın belediyenin gelip birader sen yapıyorsun al bu tiny house'u buradan deme riski var demektir. (bazı belediyeler kendi arazin bile olsa tiny House / karavan meselesine gıcık oluyorlar)

zaten 130 metrekare tarla. kaç para olmasını istiyorsunuz?
+2
co2s2
(06.11.25)
Bizim oralarda (Trakya taraflari) arsanin basinda durmazsan bir bakmissin bir konargöcer barakasini dikmis, senin arsani sürüyor, üstünde yasiyor, sen mahkeme mahkeme gezip tahliye ve arsanin temizlenmesi icin ugrasiyorsun. Istanbullu'ya genelde Trakya cok cazip gözükür, sonra kacmanin bin türlü yolunu ararlar. 130 m2 arsa olmaz ayrica. Cok ufak degil mi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.11.25)
(3)

ONE BATTLE AFTER ANOTHER filmi ne kadar daha vizyonda kalır

biseysorcaktim
imax'in bulunmadığı bir şehirdeyim.sırf bu film için istanbul'a gitmek istemedim. bir iki ay daha vizyonda kalır mı? belki gittiğimde o zaman izlerim.sinemaya merakım kalmadı ama imax'i merak ediyorum. hiç imax izlemedim.
imax'in bulunmadığı bir şehirdeyim.
sırf bu film için istanbul'a gitmek istemedim.
bir iki ay daha vizyonda kalır mı? belki gittiğimde o zaman izlerim.

sinemaya merakım kalmadı ama imax'i merak ediyorum. hiç imax izlemedim.
0
biseysorcaktim
(04.11.25)
1-2 aya imaxte kalmaz
0
jelly bear
(04.11.25)
1-2 aya vizyonda da kalmaz.
Bence çok bir olayı yoktu, tv'de izlense de fazla bir şey değişmez.
0
etna
(04.11.25)
Oscar alacağına garanti gözüyle bakılıyor, belki tören sonrası yeniden vizyona girer mart gibi, öncesinde vizyondan kalksa da.
0
(04.11.25)
(4)

2009 civarında MTV türkiye'de sık çalan yabancı şarkılar

biseysorcaktim
o yıllarda okuldan geldikten sonra, yemek yerken mtv'yi açar müzik dinler klipleri izlerdim.müzik akışlarında genelde aynı şarkılar olurdu, severdim de.o yayın akışında o yıllarda çıkan şarkıları arıyorum. daha doğrusu bir tanesini hatırlamaya çalışıyorum ama bir türlü bulamadım. şarkının neye benze
o yıllarda okuldan geldikten sonra, yemek yerken mtv'yi açar müzik dinler klipleri izlerdim.
müzik akışlarında genelde aynı şarkılar olurdu, severdim de.

o yayın akışında o yıllarda çıkan şarkıları arıyorum. daha doğrusu bir tanesini hatırlamaya çalışıyorum ama bir türlü bulamadım. şarkının neye benzediğini de bilmiyorum üstelik.

ama elimde bazı doneler var;
* o yayın akışında la roux - bulletproof çalıyordu onu net hatırlıyorum.
* yine aynı günler olsa gerek, chemical brothers - do it again çalıyordu.

sanıyorum ki o yıllarda popülerdi ve mtv'de de o zamanlarda çıkmıştı. do it again 2007 çıkışlı, la roux ise 2009 çıkışlı. youtube'a yüklenme tarihleri daha geç.

bu yıllarda mtv'de gördüğünüz yabancı hangileriydi? mtv hits şeklinde arattığımda çıkan şarkılar arasında göremedim. belki yoktur, belki dikkatimden kaçmıştır. ama hits listelerinde bu iki şarkı da yok zaten. o yüzden hit olmadığını, unutulup giden bir şarkı olduğunu düşünüyorum.
zayıf erkek bir solist vardı. muhtemelen aptalca bir klipti, hoplamalı zıplamalı gençlik şarkısı.
solist aklımda scooby-do çizgi filmindeki shaggy gibi kaldı ama bu bilgi yanıltıcı bile olabilir.

aslında sorum kısaca şu;
bahsi geçen 2009 - 2010 yıllarında mtv'de dinlediğiniz hatırladığın şarkılar hangileri? elimdeki tek anlamlı bilgi la roux ile aynı yayın kuşağında, ondan bir kaç şarkı önce ya da sonra çaldığı.
0
biseysorcaktim
(31.10.25)
youtu.be

Paolo nutini shaggy e benziyor biraz
0
grimavi
(31.10.25)
Day'n nite
Heartless
Paparazzi
Gives you hell
Kings and queens
American boy
0
Bruce
(31.10.25)
Burda (git: chartsaroundtheworld.com) bulursun belki yıl ve haftalara göre listeler var.
0
truf
(31.10.25)
2009 - music.youtube.com
2008 - music.youtube.com
2007 - music.youtube.com

Bir de bunlara bakın.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(31.10.25)

zuuks game - bus simulator mac'te

biseysorcaktim
mac'te bu oyun oynanıyor mu?appstore'da m işlemcili cihaza indilirebildiğini gördüm. indirdim, kurdum açtım. tam oynamaya başladım ki klavye desteği yok. mobile'da olduğu gibi, gaz/fren tuşlarına mouse ile basmak gerekiyor. ayarlarında bir şey yok.ben bu oyunu mac'te oynayamaz mıyım? telefonla uğraş
mac'te bu oyun oynanıyor mu?
appstore'da m işlemcili cihaza indilirebildiğini gördüm. indirdim, kurdum açtım. tam oynamaya başladım ki klavye desteği yok. mobile'da olduğu gibi, gaz/fren tuşlarına mouse ile basmak gerekiyor.

ayarlarında bir şey yok.

ben bu oyunu mac'te oynayamaz mıyım? telefonla uğraşmak istemiyorum.
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
(2)

araba anahtarı kabı nerede satılır

biseysorcaktim
araçla ilgili talihsizliğim devam ediyor, anahtar elimde kaldı, metal kısmı ile plastik gövdesi ayrıldı. içinde devre kartı olduğu için metal kısmı tek başına çevirerek aracı çalıştıramıyorum. güç-bela kutusunu parmağımla bastırarak çalıştırabiliyorum ama olmaz öyle.internette bu plastik kabı satıyo
araçla ilgili talihsizliğim devam ediyor, anahtar elimde kaldı, metal kısmı ile plastik gövdesi ayrıldı. içinde devre kartı olduğu için metal kısmı tek başına çevirerek aracı çalıştıramıyorum. güç-bela kutusunu parmağımla bastırarak çalıştırabiliyorum ama olmaz öyle.

internette bu plastik kabı satıyorlar, elimdeki devreyi ona koyarak kullanabilirim. ama ürün 2-3 güne elimde olacak.

istanbul, avrupa yakası. nerede satılır araba anahtarı kabı? internetten uğraşmayım, gideyim dükkandan alayım.

şöyle bir şey
www.hepsiburada.com
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
çilingirlerde oluyor genelde.
0
co2s2
(30.10.25)
çilingir +1
1 milyoncularda da bulabilrsiniz.
0
cisimcik golgi
(30.10.25)
(5)

Balata sıyırması sorunu

biseysorcaktim
2005 model Renault clio. 230bin. Daha önce değişti mi bilmiyorum, son yüzbinde değişmediğine eminim. Bazen yüksek hızdayken daha doğrusu beşinci vitesteyken devir artıyor ama hız artmıyor. Sanki debriyaja basıyormuşum gibi. Ayağımı gazdan çekip deviri yavaş yavaş yükselterek hızlandırabiliyorum. Bel
2005 model Renault clio. 230bin. Daha önce değişti mi bilmiyorum, son yüzbinde değişmediğine eminim.

Bazen yüksek hızdayken daha doğrusu beşinci vitesteyken devir artıyor ama hız artmıyor. Sanki debriyaja basıyormuşum gibi. Ayağımı gazdan çekip deviri yavaş yavaş yükselterek hızlandırabiliyorum. Belli belirsiz bir durumdu pek hissetmemiştim. Bugün epey hissettim.

Sanırım baskı plaka artık ciddi uyarı veriyor.

Genelde şehiriçi, köy, kırsalda kısa mesafe kullandığım için çok farketmemiştim ama şehirlerarası yola çıktığımda durumun tehlikeli olduğunu farkettim.

1- Risk oluşturmadan eve nasıl dönerim. 200km yol. İstanbul - Sakarya
2- Tamiri nasıl, masrafı büyük mü, uzun sürer mi. Arabayı yakın zamanda elden çıkarmak istiyorum. Gerekirse kullanmam, kusurları ile uygun fiyata veririm.
0
biseysorcaktim
(29.10.25)
Debriyaj setini (baskı diski balata, bilya) değiştireceksiniz, ortalama ₺5.000-₺6.000 olarak piyasada bulursunuz. İşçilik şehre göre değişkendir. Sizdeki sorun vites çatalını da işaret ediyor, şanzıman açılmışken onu da kontrol ettirin. Ucuz bir parçadır, gerekirse değiştirin. Ayrıca şanzıman yağı da değişecektir.

200 km yol için bence sorun olmaz, mümkün mertebe vites değiştirmeden, sabit bir hızda gelmeye bakacaksınız.
+1
zaman ilac degil insanlar unutkan
(29.10.25)
baski balata bitik.
200km gider, sollama isine girme sakin sakin git.
sanzumani motordan ayirmalari lazim kucuk is degil, ama cok buyuk de degil.
isini bilen usta 1 gunde halleder.
fiyat konusunu bilmem.
+1
cooperr
(29.10.25)
zor iş değil. 1 gün sürmüyor. ama işçilik çok az tutmaz.

200 km dayanır mı bilinmez. debriyaj işi biraz sıkıntı. çok vites değiştirmemek, sollama yapmamak, yokuşlarda zorlamamak lazım.
+1
gurur
(30.10.25)
bulunduğun yerde yaptır bence, yolda kalma ihtimali var, daha çok başın başın ağrır.
0
antihero
(30.10.25)
Baskı balata bitik yolda kalırsınız, şanzıman inmesi gerekiyor
0
apocalipy
(30.10.25)
(1)

vodafone - ip lokasyonu

biseysorcaktim
vodafone şebekem üzerinden, tıklayanların user-agent ve ip'sini görebildiğim bir linke tıkladığım zaman verdiği ip izmir'i gösteriyor.ancak farklı şehirlerden tıklandığından da izmir diyor.vodafone'un izmir, istanbul ve adana'da datacenter'ları varmış.istanbul'a yakın yerde istanbul, adanaya yakın y
vodafone şebekem üzerinden, tıklayanların user-agent ve ip'sini görebildiğim bir linke tıkladığım zaman verdiği ip izmir'i gösteriyor.
ancak farklı şehirlerden tıklandığından da izmir diyor.

vodafone'un izmir, istanbul ve adana'da datacenter'ları varmış.
istanbul'a yakın yerde istanbul, adanaya yakın yerde adana demesini beklerdim.

pratikte adana yakınlarından birinin izmir'deki datacenter'a yönlenmesi mümkün mü?
0
biseysorcaktim
(29.10.25)
bu aslinda vodafone'un kurdugu ag topolojisini bilmeden cevaplanabilecek bir soru degil. vodafone, senin trafiginin cikis noktasini izmir olarak yonlendirdiyse izmir ip'si alirsin. datacenter'larin konumu pek onemli degil bu soru icin. cunku datacenter ve backbone (omurga) network yakin olsalar da farkli konular.
0
arakaali
(29.10.25)
(3)

Yaramaz dişi yavru kör kedi

biseysorcaktim
3 ay kadar önce sokakta bulduk, gözleri iltihaplıydı. kardeşleri iriceydi ama bu zayıftı. yakalayıp veterinere götürdük. gözlerinin tamamen yok olduğunu öğrendik, evde bakım yaptık. sonra dışarı salmadık, evde yaşıyor. tahminimce 5 aylık kadar.bir tane daha kedi var evde. 7-8 yaşlarında. oldukça usl
3 ay kadar önce sokakta bulduk, gözleri iltihaplıydı. kardeşleri iriceydi ama bu zayıftı. yakalayıp veterinere götürdük. gözlerinin tamamen yok olduğunu öğrendik, evde bakım yaptık. sonra dışarı salmadık, evde yaşıyor. tahminimce 5 aylık kadar.

bir tane daha kedi var evde. 7-8 yaşlarında. oldukça uslu, sakin.
iyi arkadaş da oldular.

ancak bu yavru kör dişi kedi çok yaramaz, çok yaramaz.

sürekli temas istiyor. öbür kediyi taciz ediyor. hayvana bir dakika rahat vermiyor. çok kıskanç. diğerini okşasam hemen geliyor kucağıma çıkıyor. otururken ayrı temas, yatarken ayrı temas.

gece uyutmuyor. başka odaya koysam ilgi istiyor. ilgi istemese yaramazlık yapıyor. sevimli ve mutlu. yaramazlık derken çiçekleri devirmesi dışında ciddi bir problemi yok. diğer kedi ile tartışmaları da oyun kapsamında, yara-berelik bir durum yok. oyun oynuyor, perdelere asılıyor, mobilyaları tırmalıyor, ne bulsa yemeye kalkıyor. yaramazlık dediğim kedi sevimlilikleri. tabi geceleyin ayaklarımı ısırması, üzerimi tırmalama tahtası gibi kullanması ayrı boyut.

bu hayvan biraz daha büyüyünce bu yaramazlığı ve ilgi isteği azalır mı? zamanı gelince kısırlaştırılacak.
0
biseysorcaktim
(26.10.25)
en az 1 yaşına kadar böyle kuduruk bir şekilde takılır. sonra yavaş yavaş sakinleşir.

benim 2 kuzum 5 yaşındalar ama hala arada bir kuduruyorlar.
+1
art cat chocolate
(26.10.25)
Normal. Bizimki 1.5 yaşında duruldu. Üstelik çok hırçın bir kediydi. Tam bir minnoş oldu.
+1
gnosis
(26.10.25)
Büyüyünce geçer :)
0
yenibirgüzelnick
(26.10.25)
(5)

ANC özellikle kulaklıkta dikkat edilecek unsur var mı

biseysorcaktim
airpods pro 2 kullanıyorum, çok memnunum. her gün duacısıyım yapanların. çünkü sesten rahatsız oluyorum ve ne yazık ki köpek havlaması, araba bağırtısı, şımarık çocuk çığlığı, yüksek sesli kafe müziği gibi şeyler hayatımın bir parçası.elektrik süpürgesi, çamaşır makinesi gibi şeyleri filtrelemek kol
airpods pro 2 kullanıyorum, çok memnunum. her gün duacısıyım yapanların.
çünkü sesten rahatsız oluyorum ve ne yazık ki köpek havlaması, araba bağırtısı, şımarık çocuk çığlığı, yüksek sesli kafe müziği gibi şeyler hayatımın bir parçası.

elektrik süpürgesi, çamaşır makinesi gibi şeyleri filtrelemek kolay da, kafede verilen zoraki konser ya da doğum kontrol kamu spotu misyonu ile yetiştirilen çocuklara karşı bir kulaklık var mı? özellikler bölümünde dikkat edebileceğim bir değer, ibare var mı? ya da kulaklık almak yerine, bu konuda bir uygulama, X frekanslı ses falan bir şeyler var mı?
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
Hayatın olağan sesleri bu kadar rahatsız ediyorsa kulaklık değil de tıkaç tavsiye edebilirim.

Yalnız sağına soluna daha sık bakman gerekecek kaç kere böyle kulaklık takan kişiler arabamın/bisikletimin önüne atladı. Sokakta da görüyorum bazen arkasında otobüs korna çalıyor adamın umurunda değil görmediği ve duymadığı için :)
0
chicha_v2
(15.10.25)
Selam, supergirl kullanicisina (yazar olan) mesaj atabilirsin, kendisi bir duyuru altinda hiperakuzi durumu oldugunu söylemisti ve eminim noise cancelling tavsiyesi vardir
-1
kuehles blondes
(15.10.25)
AirPods pro yerine AirPods max gibi kulağı komple örten bir kulaklık gerekiyor size.
-1
co2s2
(15.10.25)
Pro 2 ya da Max kullanmadım ama Pro 3 kullanıyorum şu an. Ben de kafede çalışıyorum ve inanılmaz kesiyor sesi.
0
anatomik
(15.10.25)
aslında bunu yenilemek ve yenisini almak istemiyorum. memnunum.
makul fiyatlıysa over-ear modellere bakabilirim ama apple'in kulaküstü modeli benim ligimde değil.

flowtunes.app ve mynoise.net ile çözdüm şimdilik.
gönül isterdi ki dış sesi bastırmak için illaki başka sese mecbur kalmamak.
0
🌸biseysorcaktim
(16.10.25)
(11)

kira sözleşmesi devredilir mi - nasıl olur

biseysorcaktim
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk. kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili. 5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım k
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk.
kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili.

5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım kirayı. adamın malına çökmedik, değerini verdik yani. şuan piyasanın altında belki, yılbaşı zammı ile yine normale ulaşacak.

ben evde kalmaya devam etsem yine makul ve piyasa ölçüsünde kira verirdik ama orayla bağımı koparmak istiyorum, ev sahibi bunu fırsat bilip diğer kişiden çok kira istemesin, sözleşmeyi haklarıyla devretmek istiyorum.

bu mümkün mü, pratikte nasıl işliyor süreç?
evsahibi seneden seneye kira zamanı konuşuruz sadece, başka hiç muhabbetimiz olmaz. her seferinde de fakiriz her şey pahalandı muhabbeti yapar. başka şehirde, hiç yüz-göz olmak da istemiyorum kendisi ile.
0
biseysorcaktim
(13.10.25)
Sözleşme yeni kişi adına baştan düzenleniyor aksi halde evde sevgiliniz oturduğu için ev sahibi hukuksal bi açıklık bulup başını ağrıtabilir. Ev sahibi ile isterseniz konuşabilirsiniz. Aynı koşullara sahip kalan arkadaşım adına yeni bir sözleşme yapabilir miyiz diye
0
mermaidd
(13.10.25)
eski sevgilimle aramda problemli bir durum yok. kimse kimseye kötülük yapacak değil ama artık ilişkimiz bittiği için bu tarz şeyleri de ayırmak istiyorum. bir kaç ay sonra kontrat yenilecek.

ev sahibi biraz paragöz bir insan, evde zaten yaşayan biri var, taşınmak istemiyoruz, kontrat yeniden yapılacağı için fahiş bir şey istemesinden endişe ediyorum. her şey kurala uygun olsun, sonra kimsenin başı yanmasın. o yüzden evsahibini de durumdan haberdar edeceğiz ama fırsatını bulup da kimse kimseyi kazıklamasın istiyorum.
0
🌸biseysorcaktim
(13.10.25)
@biseysorcaktim ben orada başını ağrıtabilir derken ev sahibiniz eski sevgilinizin başını ağrıtabilir demek istemiştim. cümlemde bi anlatım bozukluğu olmuş kusura bakmayın. kaldı ki kira en fazla o ay olan tüfeye göre zamlanıyor fazlasını asla talep edemez. dolayısıyla fahiş bir fiyat da talep edemez üstelik sözleşme yenileneceği için otomatikman 5 sene daha (kira artış oranı sözleşmede belirlenmişse) ev sahibinin kira tespit davası açma hakkı da yok. haliyle çok bi zam olacağını zannetmiyorum. sözleşmedeki maddelere dikkat etmek gerek
0
mermaidd
(13.10.25)
Standart sözleşmelerde kontratın devredilemeyeceği maddesi oluyor. Benimkinde var. Bir kontrol edin kontratı. Böyle ise devir söz konusu olmuyor yeni sözleşme yapmak kalıyor tek seçenek. Onda da evet teknik olarak yeni kiracı oluyor eski sevgiliniz.
+2
benim bir gizli bildiğim var
(13.10.25)
5. yıl doldugunda zaten rayiç tutara geliyor, ev sahibi yeni tutara ikna olmazsa kira tespit davası açılıyor.

10 sene de neredeyse ev sahibi kiracıyı çıkaramadıgı için en güzeli ev sahibi ile konuşup eski sevgilinin adına kira kontratosunu yapmak, burda tek handikap ev sahibi sen kefil ol diyebilir.
+2
liberal
(13.10.25)
Ev sahibinin bilgisi ve onayı olmadan sözleşmeyi ve dolayısıyla sözleşmeden doğan haklarını başkasına devredemiyorsun. Yani bu işin kanuna uygun tek yolu ev sahibiyle görüşüp onun sözleşmenin devamıyla ilgili onayını almak. Ancak ev sahibi "Hayır yeni sözleşme olsun" diyebilir ve hakkıdır.

Tabii ev sahibi tarafından bakacak olursak yeni bir 10 yıllık sözleşme yapmış olacak. Haliyle kiracı çıkmak istemediği sürece ev sahibinin kanuni gerekçe olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği en erken tarih 5 yıldan 10 yıla çıkmış olacak. Bu anlamda ev sahibi "yok devam edelim ama kira da şu olsun" da diyebilir. Çünkü zaten @liberal'in de söylediği gibi kira tespit davası hakkı doğmuş ev sahibi için.
+1
himmet dayi
(13.10.25)
Kira sozlesmesi devredilemez. O kirtasiyeden alinan en basit sozlesmede dahi devredilemedigi yazar.
0
isminivermekistemeyensuser
(13.10.25)
Sozlesmede ikinizin adi varsa, biriniz evden ciktiginda sozlesme iptal olur. Kalan kiracinin yeni sozlesme yapmasi gerekir.

Tek yapman gereken ev sahibini arayip, x tarihinde evden ayrilacagini, ev arkadasinin kalmaya devam edecegini soylemen olur.

Gerisi ev sahibinin insiyatifinde. Isterse sozlesme iptal oldugu icin diger kisinin de cikmasini talep edebilir isterse diger kisinin kalmasi icin onunla yeni bir kontrat yapar.

Ev sahibi acisindan yeni kiraci bulmak riskli, maliyetli. Kalan sorunsuz kiraciyla devam etmesi daha mantikli.
0
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
Kira hukukuna göre alt kiracılık hakkı verilmemişse bunu asla yapamazsınız. Diğer kişi işgalci durumuna düşer ve çıkartılır. Genelde matbu bir kira sözleşmesine imza atmışsınızdır orada da alt kiracılık hakkı yoktur. Siz çıkarsanız sözleşme tamamen sona erer. Ama şunu kullanabilirsiniz ev sahipleri için beş yıl kirasını Ödemiş birisi yerine ne olduğu belirsiz yeni bir kişiyi tercih etmezler. Buradan girin sıfırdan yeni bir sözleşme yapın.
0
ground
(13.10.25)
mümkün değil.

kira sözleşmesinde sadece size kiralandığı yazar.
0
gurur
(13.10.25)
bunu en güzel ev sahibi ile konuşarak çözebilirsiniz. kira sözleşmeleri devredilemez. ancak şunu yapabilirsiniz "bir normalde bu evde iki kişi kalıyorduk en başından beri, beraber ödüyorduk, çeşitli sebeplerden dolayı ben çıkıyorum, diğer arkadaş devam edecek, bir problem olmaması adına sözleşmeyi onun üzerine geçirelim" gibi bir şey söyleseniz , ev sahibi yapabilir gibi gibi düşünüyorum.
0
co2s2
(14.10.25)
(10)

Sağlıklı ekmek yemek

biseysorcaktim
Ne yazık ki ekmek ve unlu mamülleri çok severim. Genelde mayalı ve kaliteli içeriği olan ekmekler tüketirim ancak yine de dışarıdan almak istemiyorum. Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek m
Ne yazık ki ekmek ve unlu mamülleri çok severim. Genelde mayalı ve kaliteli içeriği olan ekmekler tüketirim ancak yine de dışarıdan almak istemiyorum.

Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek mümkün mü
0
biseysorcaktim
(17.08.25)
Beyaz ekmek tek başına tamamen sağlıksız bir gıda değil ki. Kararında tüketirseniz sorun olmaz ama besin değeri düşük, kan şekerini hızlı artırıyor, tokluk hissi vermiyor falan, faydası kısıtlı yani. Onun yerine tam buğday ya da ekşi mayalı ekmek çok daha iyi. “Sağlıklı” ekmek zaten var. Evde de yaparsınız da uğraşmaya değer mi bilemedim.
0
orient blue
(17.08.25)
Makinadaki ekmeğin yapısı kek gibi oluyor ekmek yediğini anlamazsın, dışarıdan ekşi maya doygun ekmekler yemeye de alıştıysan ev ekmeği seni tatmin etmez
0
grimavi
(17.08.25)
Ben wasa yemeye geçtim memnunum yeme miktarını oldukça sınırlıyır,
Avokado benzeri birşeyle yumuşatmanız gerekiyor yemeden
0
kararsızataletfilozofu
(17.08.25)
Ekmek makinasında güzel olmaz +1
Döküm tencere ile fırında yapıyoruz.Kendi ekşi mayamızı yaptık,un ile su karıştırıp 5-6 günde elde edilebiliyor.Tam buğday unu kullanıyoruz.
Baştan zahmetli gibi gelse de lezzetinden ve dışa bağımlılıktan kurtardığı için alışkanlık oluyor.
0
arenas
(17.08.25)
Evde yapmak sürdürülebilir değil bence. Bir de yine bence ekmeğin iyisi olmaz. Mümkün mertebe yememek gerekiyor. Şekeri direkt çıkartıyor. Onun karbonhidratı yerine daha fazla şey yenilebilir. :)
0
naksidil
(17.08.25)
Ekmeğin iyisi güzeli olur fakat ulaşmak zor ya da pahalı, ekmek o kadar da öcü bir şey değil, özel bir sporcu ya da sağlık diyeti uygulamıyorsa ekşi maya tam buğday ekmek sıradan insan için kaliteli bir karbonhidrat, istediği kadar yenebilir demiyorum tabi günlük 100-120 gr, yaklaşık iki dilim (avuç içi kadar bir dilim) kişinin durumuna göre
0
grimavi
(17.08.25)
9 sene önce aldım ekmek yapma makinemi. O günden beri dışarıdan hiç ekmek almadım.İster kendin yap, ister dışardan al, sağlıklılık istiyorsan,
1.Az ekmek ye.
2.Adında buğday geçmeyen ekmeklere yönel (ki diğer ekmeklerin tamamında da, kabarmışsa, ufalanmıyorsa ve yumuşaksa en az üçte bir buğday vardır) (yani mesela çavdar ekmeği değildir, buğday, çavdar karışımıdır)
3.Pofuduk ekmek hiç yeme.

Gerisi hikaye.

Ekşi maya olayını da ChatGptye sordum. Şunu dedi.

Kısacası:
Ekşi maya, “sihirli sağlık mucizesi” değil ama:

sindirimi biraz kolay,

mineral emilimi daha iyi,

kan şekerini daha dengeli yükseltebiliyor,

lezzeti ve dayanıklılığı fazla.

O yüzden insanlar hem sağlık hem de damak tadı için tercih ediyorlar.
0
Mirket
(17.08.25)
UN hemen kabarmiyor,
un icerisine enzim vs.ilavesi ile hamur ozellikleri artiriliyor,
ayrica bozulmamasi icin koruyucu ilaveler ekleniyor,

bunlar vucut icerisinde yararli bilesikleri bagliyor,vitaminsiz kaliyorsun,sonrada homonal bozukluk,uyku bozuklugu falan.

Saglikli ürün tüketmek icin,fabrikasyon olmayan katkisiz kavilca,siyez unu almalisin,ama marketten degil,hasat edilen yerden.
bakanlik tebligine göre fabrikadan koruyucu madde olmadan ürün piyasaya sürülemez,uzun saklama-kullanim süresi için.
0
designer
(17.08.25)
Bende de ekmek yapma makinesi var haftada 1 yapıp dilimleyip buzdolabında saklıyorum, 2 kişi için fazlasıyla yetiyor. Tam buğday unuyla yapılanla bayağı dolgun oluyor, organik un filan alıyorum beyaz unla yapmıyorum memnunum.
0
titanic kemancısı
(17.08.25)
akedemiklink geçen bunla ilgili video paylaştı. ona bi bak
0
plastic_angel
(18.08.25)
(6)

giriş katı eve cam filmi

biseysorcaktim
yeni bir eve taşındım. bundan önce yaşadığım tüm evlerin cephesi boşluğa bakıyor ve yüksek katlardı. kısaca beni gören kimse olmadığı için rahat ediyordum. şimdiki evde hem camlar fransız balkon şeklinde yere kadar uzanıyor hem de giriş katı.bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dış
yeni bir eve taşındım. bundan önce yaşadığım tüm evlerin cephesi boşluğa bakıyor ve yüksek katlardı. kısaca beni gören kimse olmadığı için rahat ediyordum. şimdiki evde hem camlar fransız balkon şeklinde yere kadar uzanıyor hem de giriş katı.

bu sebeple pencerelere film takmak istiyorum, içeriden dışarıyı görebileyim ama dışarıdan görülmesin. asıl amacım mahremiyet.

ayrıca bu odalara sürekli güneş vuruyor. sıcağı da engellesin istiyorum.
çift camlara yapıştırınca patlama riski varmış. klima yok evde. bu durumda patlama riski olmaz sanırım. güneşi engellemek isteğim yan amaç, olursa iyi olur olmazsa sorun değil.

içeriden dışarı bakılınca görünsün.
dışarıdan görünmesin.
evi çok karanlık etmesin.
ısıyı bir kaç derece düşürse bile yeter.
mümkünse aynasız olsun.

ne önerirsiniz bunun için?
0
biseysorcaktim
(10.08.25)
Dereceleri var. Temu'da var.
İçerde ışık yanınca dışarıdan görünür.
Karanlık yapar.
Isıyı nispeten keser.

www.temu.com

Tül perde öneririm.
0
Mirket
(10.08.25)
Ne yaparsanız yapın, camlar filmli bile olsa akşam ışık açınca içerisi görünür.

Nasıl olsa film var diye perde vs kullanmazsanız dışarıya sinema gibi izletirsiniz evin içini.
0
anaphylacticshock
(10.08.25)
gece değil, gündüz için aslında bu isteğim.
gece içeride ışık açınca görünmesi normal. onu engellemeye çalışmıyorum. zaten tül ve perde var.

ama tül de olsa, dışarıdan görünüyor içerisi.
yukarıdan aşağıya bir stor perde yerine, aşağıdan yukarı doğru bir perde biçimi olsaydı, bu kadar rahatsız etmezdi belki.
0
🌸biseysorcaktim
(10.08.25)
Tülünü değiştir. İçeriyi göstermeyen tüller var.

Percere ve kapı kanatları yana doğru açıldığı için storun yukarı-aşağı hareketi çok istifade edilebilir bir şey olmuyor. Mantığa aykırı.
0
Mirket
(10.08.25)
yansıtıcı film dışarıdan yapıştırılırsa ısıyı bir miktar keser ve patlama riski olmaz ama dayanıklılığı düşecektir.

honeycomb perde dedikleri jaluzi karışımı katlanarak açılan perdeler var. bunların içinde ısı yalıtım folyosu olan modelleri de mevcut.
0
orpheus
(10.08.25)
yukarıdan aşağıya bir stor perde yerine, aşağıdan yukarı doğru bir perde biçimi olsaydı, ---> akerdeon plise perde diye aratin. tam istediginiz sey.
mesela bu
www.perdesiparisi.com
trendyolda da var.
0
65 derece
(11.08.25)
(8)

kapitalist sistemde şirketler sürekli büyümek zorunda mı?

biseysorcaktim
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum."biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?küçük-büyük bütün şirke
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?
tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum.

"biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?

küçük-büyük bütün şirketler büyümek, rakiplerini yoketmek, tek olmak, sürekli büyümek istiyorlar. sebeplerini anlamıyorum.

edit: enflasyondaki değişikliklere ve yeni teknik gelişmelere karşı dirençli olmaktan bahsetmiyorum.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
Değil. BCG Matrix ya da growth share matrix bunun güzelce analizini yapmış. Şirketin ya da ürün/hizmetlerin hangi evrede olduğuna göre değişiyor bu durum.

en.wikipedia.org

Büyümek yatırım gerektiriyor. Bu yatırımın karşılığını vermeyecekse, şirket büyümeyi tercih etmez.
0
gabe h coud
(07.08.25)
eğer piyasada tek olursan fiyatları sen belirlersin. yeri geldiğinde çok kar edersin, yeri geldiğinde hiç kar etmezsin rakibini batırırsın. sen büyüyüp rakiplerini yok etmek istemezsen, rakiplerin büyür seni yok eder. büyüyen şirket, yatırım yapar, daha verimli olabilir, çeşitliliği arttırıp daha cazip hale gelebilir vs vs vs vs

işlerin daha büyük olduğu bir senaryolarda ise, yatırımcılar/hissedarlar sürekli daha fazla kar beklerler. şirketin değeri sadece mevcut operasyonu ile değil, gelecekteki büyüme potansiyeli ile de ölçülür.
0
co2s2
(07.08.25)
"Biz büyüdük yeter artık" birkaç farklı açıdan mantıklı değil;
Öncelikle ortada bir monopol yoksa "Size bu kadarı yeter, alın ürettiğimiz kadar kullanın" demek çok mümkün değil. Rakipler var, bunlar boş durmuyorlar, haliyle de ortada sürekli bir pazar payı kapma telaşı var. Bu rekabet süreci de ister istemez büyümek demek.

Diğer taraftan da sistemin yapıtaşları, başarı ölçütü hep bir şeylerin artmasına yönelik; hisse fiyatı, kâr, ciro, müşteri sayısı... Bir şeyler artacak ki birileri bonus alsın, şirket yeni yatırımcı çeksin, finansman bulsun.
0
salihdt
(07.08.25)
osssy
(07.08.25)
bir örnek vereyim.

ispanyol marka caf tren üreticisinin ürettiği trenler, vagon başı 1.8m dolar.

Koreli marka Hyundai Rotem ise 800k dolar.

Hyundai'ın trenleri, caf'ın trenlerden çok çok çok daha konforlu ve teknolojik.


İstanbul'da yeni açılacak metroların hepsinde neredeyse hyundai rotem kullanılıyor. Veya çin marka crrc trenler. ikisi de avrupa trenlerden kat ve kat daha ucuz, daha konforlu ve teknolojik.

Kendini geliştirmekle uğraşmasa bile maliyet diye bir şey var. teknoloji gelişiyor her dakika, eski teknolojilerin maliyeti azalıyor. sen ne uğraşıcam dersen gelir başkası uğraşır. senden daha iyisiini ucuza satar.

Bugün caf maliyeti düşürmeye çabalamıyor. sonuç: rakipleri tarafından kaybolunduruluyor. İstanbul gibi metro ağı agresif büyüyen bir şehiri kaybediyor.
0
substituent
(07.08.25)
Bence growth tartışılabilir olsa da ben borsaya açık olmanın ciddi sorunlarini görüyorum.
Misal borsada iyi gözükmek için isten cikarma yapıp operating profit yapmak falan. Yani bazı şirketlerde ki bizde de bu var; hisse fiyatı her şeyden önemli. Bu bence ciddi sorun çünkü hisseye yatırım yapan daha az maliyet daha çok profit istiyor. Bu da belli bir noktada daha çok offshoring ile calisan maliyeti düşürme, daha az calisanla aynı işi yapmaya calismak ve bunu genelde overworking ile yapmak falan, fabrikaları daha ucuz ülkelere taşımak falan yani hep böyle.

Ben Amerika'nın en eski corporationlarindan birindeyim ve şirket kötü yönetilmiyor ama borsaya açık olmayan bizim gibi büyük sirketlerde çalışan arkadaşların benim gibi ay sonu envanter+ intransit, ay sonu satış, ay sonu excess obsolescence dertleri yok. Bu borsaya açık olmanin getirdiği çok fazla iş ve stres var.
0
logisticsmanager
(07.08.25)
Sirketin türü ne? Hangi sektör?

Günlük tüketilen ürünleri üreten firmalar için farklı bu sorunun cevabı, yaşam boyu birkaç kere alınan/alınabilen ürün ve hizmetler için farklı.


Benim gördüğüm, şu an belirttiğiniz tarafından ziyade "musteri üretimi"ne oynuyor bütün firmalar, neredeyse birçok sektörde.
0
encokbenisevinnolur
(07.08.25)
bir nevi agar.io oynaniyor surekli olarak.

her sektorde her ulkenin bir "big 3-4-5" olayi vardir.

kucuk sirketler bu devlerin dikkatini cekip satin alinmak icin kicini yirtar, mumkun oldugunca hizli bir sekilde buyumeye calisir. amac sirketi satip biran once koseyi donmek ve erken emeklilik.

cok buyuk sirketlerin de bir noktadan sonra her ay birkac kisi ekleyerek buyume olanaklari olmuyor, en temizi komple bir sirketi yutmak.

devler etrafta dolanan ve onlardan is tirtiklayan ayakbagi istemiyor diyebiliriz.
0
cooperr
(07.08.25)
(1)

bu şarkı hangi şarkılara benziyor

biseysorcaktim
https://www.youtube.com/watch?v=Bmfyr_UYJz0bir twit'te gördüm, beğendim de.ama bir çok farklı şarkıyı anımsatıyor, özellikle müziği.2010'lara kadar olan zamanda çıkmış bir kaç farklı rock şarkısından derin izler taşıyor.neler olduklarını çözemedim.bazı kısımları haluk levent şarkılarını anımsatıyor,
www.youtube.com
bir twit'te gördüm, beğendim de.

ama bir çok farklı şarkıyı anımsatıyor, özellikle müziği.
2010'lara kadar olan zamanda çıkmış bir kaç farklı rock şarkısından derin izler taşıyor.
neler olduklarını çözemedim.
bazı kısımları haluk levent şarkılarını anımsatıyor, büyük oranda manga gibi hissettim. ama nakarat kısmı neye benziyor bir türlü çıkaramıyorum.

nedir fikriniz, neye/nelere benzettiniz.
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.08.25)
(5)

sakarya'ya taşındım, ne yapalım burada?

biseysorcaktim
ailem buralı. ben de burada büyüdüm ama 15 hatta daha fazla yıldır uzaktayım, ondan öncede ev-okul-dersane dışında bir şey yoktu hayatımda. bayramda falan aile ziyareti dışında bilmiyorum buraları.eski arkadaşlarla falan da yollarım bir şekilde ayrıldı, denk gelirsek görüşüyoruz. arkadaş, akraba, ku
ailem buralı. ben de burada büyüdüm ama 15 hatta daha fazla yıldır uzaktayım, ondan öncede ev-okul-dersane dışında bir şey yoktu hayatımda. bayramda falan aile ziyareti dışında bilmiyorum buraları.

eski arkadaşlarla falan da yollarım bir şekilde ayrıldı, denk gelirsek görüşüyoruz.
arkadaş, akraba, kuzen, komşu falan hiç yok değil ama yine de yok sayılır.

sosyalleşmek, yeni insanlar tanımak (ilişki değil, arkadaş), spora-havuza, doğaya kampa gitmek konusunda bu şehrin kısır olmadığını ve bazı imkanların olduğunu biliyorum. aracım var.

ne yapılır, nereden başlanır var mı öneriniz? özellikle başka şehirden gelip de bir süredir burada yaşayanlar varsa neler yapıyorsunuz? önceki duyurularımdan hatırlayanlar vardır, bir ilişkim vardı ve yollarımızı ayırdık. kız peşinde değilim, hep kız arkadaşlarım ilişkim vardı yıllardır. bir süre yalnız kalmak istiyorum ilişki konusunda. biraz sakin kalmak ve kendime zaman ayırmak istiyorum.

bir yorum üzerine edit: yobazmış değilmiş kimi ne, bir milyon nüfusu olan bir şehir istediğim şartlara uygun bir çok şey olduğunu biliyorum. onu soruyorum. cevap bile olmayan gereksiz yanıtlarla zaman harcamayın lütfen.
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
eşim sakaryalı, bence çok güzel binicilik kulüpleri var sakaryada. paranız ve az biraz merağınız varsa bi binilicik kulübünde eğitim almaya başlayın, haftada bir gidersiniz, çoğu da doğa içi yerlerde, hem de gelenler hep elit kesim olur, yaşları size yakın olur. mis gibi aktivite
0
ofelia
(05.08.25)
www.instagram.com

Gölün her iki kıyısında su sporları toplulukları var, bu ara stand up paddle popüler

Mevsim uygunken decathlondan sup alıp gölde kendin de bireysel takılabilirsin
0
grimavi
(05.08.25)
araç varsa merak da varsa kamp, trekking işlerine girilebilir. tek başına ne kadar ilgini çeker bilmiyorum ama bölge bu konular için çok ideal özellikle bolu-düzce tarafı.
0
bay b
(05.08.25)
Sakarya'yı hiç bilmiyorum ama bisikletle Poyrazlar Gölü'ne gitmiştik, çok hoş ve huzurluydu, İstanbul'dan kalkan trekking turları hep o taraflarda bir yerlere giderdi, orada da vardır muhtemelen trekking grupları.
0
(05.08.25)
Cevre edinmek için Sagüsad, halk eğitim kursları, ultima, sakarya dağcılar(hala aktif mi bilmiyorum), paraşüt eğitimi, bisiklet derneklerinden ilginizi çekene kayıt yaptırabilirsiniz. Kano eğitimi seçerseniz sizi bir başınıza göle salıp ilgilenmeyen genç eğitimcilere dikkat edin. Arkadaşlar şikayet etmişlerdi.

Kafeler konusunda fazla yardımcı olamayacağım ama 22.00 trafiğinin sabah 08.00 trafiğinden daha yoğun olduğunu söyleyebilirim.

Sapanca'da yürüyüş yapmalık yerler: Uzunkum, özharmanlık, Kırkpınar sahil, Bağdat Cd.

Gezmelik, kahvaltıya gitmelik köy: Kayalar Memduhiye

Yeme içme tavsiyeleri: Hünerli Ciğer, Köfteci Mert, Pehlivan Et, Serdivan Bakery, Mühür, Pizza V, Kabakevi
0
?
(05.08.25)
(4)

Bir fikrim var - patent almak süreçleri nasıl oluyor

biseysorcaktim
bir süredir çok basit, hatta ilkel bir düzenek ile veri merkezlerinde kullanılan suyun geri dönüştürülmesi üzerine bir fikrim var. basit olduğu için önemsemedim hatta salladım açıkçası.bu fikir chatgpt ile konuşurken "neden bu verimerkezleri çok su harcıyor" sorusu üzerine çıktı. aşırı sıcakla buhar
bir süredir çok basit, hatta ilkel bir düzenek ile veri merkezlerinde kullanılan suyun geri dönüştürülmesi üzerine bir fikrim var. basit olduğu için önemsemedim hatta salladım açıkçası.

bu fikir chatgpt ile konuşurken "neden bu verimerkezleri çok su harcıyor" sorusu üzerine çıktı. aşırı sıcakla buharlaşan suları geri kazanamıyorlar dedi. benim aklımda ise buharı yoğunlaştırıp tekrar kullanmak üzerine bir fikir oluştu. fazla enerji harcamadan pasif soğutma ile.

sonra bu fikri patent arama motorlarında, yine chatgpt ve grok derin arama özelliklerini kullanarak aradım. tam bahsettiğim şekilde bir fikir yok benzerleri ise başka alanlarda. yine bu chatbot'ların ifadelerine göre fikrim patent başvurusu yapacak kadar özgün ve buna değer.

ciddi ciddi soruyorum; basit ve temel fizik kuralları ile bir konuda fikir ürettim. prototipini yapmak için hazırlanıyorum ama bu zamana kadar bunun düşünülmemesi mümkün değil, belki gerek duyulmadı çünkü covid'e kadar su kıtlığını bu denli önemsemiyordu büyük şirketler.

bir şey çıkar çıkmaz düşüncesinden bağımsız, patent almaya çalışayım mı? bu iş nasıl oluyor, patent danışmanı/vekili nereden bulunuyor? işin bir de teknik kısmı ve mühendislik hesapları var. onlar için nereden destek alabilirim? bu fikre patent alayım mı'dan ziyade profesyonel olarak bu konularda ilgilenen kurumlar varsa, ücreti mukabil resmi danışmanlık almak istiyorum. bu fikir patent'lenme kriterlerine uygun ya da değil desinler.
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
Türk Patent'in sitesinde sicile kayıtlı vekillerin listesi mevcut, göz atabilirsiniz:

www.turkpatent.gov.tr
0
peki madem
(05.08.25)
Gerçekten işe yarayacağını düşünüyorsanız uğraşmaya değer ancak nükleer santraller de aynı şekilde suyun geri kazanımı için cooling tower denilen devasa kuleler inşa ediyorlar. Düşük miktarlı olan sıvıları soğutmak / geri kazanmak için yüzey sıcaklığında & hava sıcaklığından bahsedebilirin ancak RH ( relative humidity ) denilen ortama göre değişen bağıl nem olayı faktörü var. Veri merkezleri nehir yatağını bile ısıtacak kadar güç tüketimi yapıyor olabilir. Çok basit bir fizik kuralı ile bunun yapılabileceğini düşünmüyorum açıkçası

( bizim kullandığımız ısı transfer kitabı : ahtt.mit.edu )

bu da psychrometric chart extension.psu.edu
0
pislick0
(05.08.25)
suyu geri dönüştürürken harcanan enerji, suyun parasını çıkarır mı?
0
duyuruuser
(05.08.25)
işin Türk Patent Kurumu nezdinde tescili kolay. Önemli olan işin tasarım ve mühendislik kısmını halletmek. sen tasarımı yaptır. sonra bir marka-patent vekili bul. ki google a yazınca bissürü çıkıyo. tescil aşamasını yapar.

şunu ayırt etmek lazım ama, Türkpatent nezdinde tescil edilebilecek şeyler kanunda kategorize edilmiş, markalar, tasarımlar, coğrafi işaretler ve patentler. senin bulduğun şey bi ürünse patent başvurusu yapıyosun, ama bir tasarım yaptıysan kağıt üzerinde tasarladığın bi şeyse mesela mobilyacısın ve dolap kapakları tasarladın veya dolap kapaklarının tutacak kısımlarını kağıt üzerinde tasarlıyosan bunu tasarım olarak tescil ettiriyosun.
0
turuncu tonlarda
(05.08.25)
(2)

macos - ios mirroring hangi protokol üzerinden çalışıyor

biseysorcaktim
telefonumda sınırsız spotify/youtube var.bilgisayarımdan müzik dinlemek istiyorum (hotspot dışında internetim yok)ben de spotify'i açıp telefonu mac'te mirror ettim oradan kullanıyor/dinliyorum.çok da güzel oldu.ama farketttim ki data aktarımında arada bir takılma oluyor. sanki bluetooth'la aktarım
telefonumda sınırsız spotify/youtube var.
bilgisayarımdan müzik dinlemek istiyorum (hotspot dışında internetim yok)
ben de spotify'i açıp telefonu mac'te mirror ettim oradan kullanıyor/dinliyorum.

çok da güzel oldu.

ama farketttim ki data aktarımında arada bir takılma oluyor.
sanki bluetooth'la aktarım yapılıyor da bağlantı yavaş gibi.

merak ettim, macos-ios arasındaki wifi olmadığı durumlarda nasıl bir protokol var ve cihazlar iletişim kuruyor? hızı ve teknik limitleri nelerdir?


edit: kablo ile bağlayınca sorun kalmadı.
sanırım mirroring + hotspot olunca kablosuz bağlantıda kirlenme/limitlenme oluyor.

sorun kalmadı ama sorum (merakım) hala geçerli.
0
biseysorcaktim
(04.08.25)
yani macos' a niye spotify kurup aynı hesapla girmiyorsun anlamadım?
ios mirroring tahminimce bluetooth ve local network kullanıyordur.
0
ravenudon
(05.08.25)
soruda belirttim ama gözden kaçmış sanırım. bulunduğum yerde internet yok, telefondan bağlanıyorum.
hotspot üzerinden bilgisayardan bağlandığımda spotify ve youtube data paketimden düşer. operatörler istemci kimliğini görebiliyorlar ve hotspot üzerinden bağlantıları sınırsız paketlere dahil etmiyorlar.

airplay özelliği ile bilgisayara yansıtmak da bir seçenek ama sebebini bilmediğim şekilde çok sağlıklı olmadı.

ortada bir modem olmayınca ve kablosuz özelliklerin tümünü aynı anda kullanınca bazı teknik problemler oluşuyor.
0
🌸biseysorcaktim
(05.08.25)
(6)

altyapısı olmayan yerde internet

biseysorcaktim
türk telekom altyapısı ya da fiber yok, o yüzden klasik superonline, vodafone, netgsm, ttnet çalışmıyor.cep telefonu ile hotspot yapmak için yeni bir hat alayım dedim. başka bir adreste sınırsız internete erişimim olduğu için, ayda 50 gb yeteceğini düşünüyorum. netgsm'in yeni aboneliği de yokmuş.akl
türk telekom altyapısı ya da fiber yok, o yüzden klasik superonline, vodafone, netgsm, ttnet çalışmıyor.

cep telefonu ile hotspot yapmak için yeni bir hat alayım dedim. başka bir adreste sınırsız internete erişimim olduğu için, ayda 50 gb yeteceğini düşünüyorum. netgsm'in yeni aboneliği de yokmuş.

aklınıza gelen superbox, hotspot vb gibi yöntemler yerel/ulusal sağlayıcılar var mı?
0
biseysorcaktim
(02.08.25)
genelde böyle bölgelerde lokal internet sağlayıcılar olur. kendi kablosuz yayınları vardır ve evinize koyulacak bir anten ile internet erişimi sağlayabilirler.
0
bravoteam
(02.08.25)
çanak anten ile internet satıyorlar, yağmurlu havalarda iyi performans vermiyor diye duydum onları. ama ihtimal dahilinde, teşekkürler.
0
🌸biseysorcaktim
(02.08.25)
türk telekom magnet (cep magnet değil) alabilirsiniz. yeni taşındığım evde port sorunu yaşadığım bir dönem kullandım gayet verimliydi.
0
house md
(02.08.25)
gsm işletmelerinin taşınabilir modemleri var. telefonunun hotspot özelliği gibi, ama kendi hatti olan bir modem.
0
tabudeviren
(02.08.25)
aynı durumdayız, yerel bir internet sağlayıcıdan hizmet alıyoruz mecburen. yani hiç yoktan iyidir diyebilirim. her şiddetli yağmurda mağdur etmiyor ama bazen ediyor :')
0
pide
(02.08.25)
Ege de telefonun dahi çekmesidiği yere tv çanağı takıp internet ulaştırdılar.mesela nazilli de yerel naznet var. Her il de genelde böyle yerel sağlayıcılar oluyor.
0
mikahakkinen
(02.08.25)
(2)

Klimasız araba

biseysorcaktim
Kliması olmayan bir aracımız var. Bu sıcakta çok zor oluyor. Pencereyi açmak da çözüm değil, fanı zaten sıcak üflüyor. Var mı yapabileceğimiz bir şey, portatif bir ürün belki. İki kişi kullanıyoruz çoğunlukla ön tarafı rahatlarsa yeter
Kliması olmayan bir aracımız var. Bu sıcakta çok zor oluyor. Pencereyi açmak da çözüm değil, fanı zaten sıcak üflüyor.

Var mı yapabileceğimiz bir şey, portatif bir ürün belki. İki kişi kullanıyoruz çoğunlukla ön tarafı rahatlarsa yeter
0
biseysorcaktim
(26.07.25)
Cakmakliga takilan pervaneler var
0
duster
(26.07.25)
Şunlar gibi ürünler var:
www.trendyol.com
Evaporatif, sulu soğutucular, pervaneler vs. Hepsi de usb ike çalıştığından 12v çakmak yuvası fazla fazla yeter.
0
yadigar
(27.07.25)
(3)

gta 3 ve liberty city

biseysorcaktim
gta 3 bir devrim değil mi? hem gta açısından hem de bilgisayar oyunları açısından. üstten bakmalı atari tarzdaki oyunlardan birden gelişmiş grafikleri ve kameraları olan bir oyuna geçiliyor gta-3 ile.liberty city'i zaten pek bilmiyoruz. ben de oynamadım. sanırım gta vice city'nin devamı gibi olmuş o
gta 3 bir devrim değil mi? hem gta açısından hem de bilgisayar oyunları açısından. üstten bakmalı atari tarzdaki oyunlardan birden gelişmiş grafikleri ve kameraları olan bir oyuna geçiliyor gta-3 ile.

liberty city'i zaten pek bilmiyoruz. ben de oynamadım. sanırım gta vice city'nin devamı gibi olmuş o. ama sonuçta ayrı satılan bir oyun?

gta deyince çoğumuzun aklına ilk gta vice city geliyor. ya da devrim gibi oyunlar deyince gta vice city, san andreas akla geliyor ama 3 gelmiyor.

neden 3 değil?
neden liberty city hiç bahsedilmiyor?
0
biseysorcaktim
(23.07.25)
Liberty City Stories PSP'ye özel yayınlandı ilk olarak. O yüzden pek adı sanı geçmiyor hiçbir yerde. 1 yıl sonra falan PS2'ye uyarladılar. O yüzden tutmadı. Onu aradan çıkarmış olalım.

GTA 3 bir devrim yarattı. Bu doğru. Ancak oyun dünyasını değiştirmekle popülerliği birbiriyle kıyaslamamak lazım. Evet, Vice City, Mafia, Assassin’s Creed gibi 3D açık dünya oyunlarına öncülük etti. Ama Vice city gibi ilgi çekici bir oyun değildi. Vice city'nin hikayesi, renkleri, karakterleri vs. çok daha ilgi çekiciydi ve bir anda çok popüler oldu.
0
himmet dayi
(23.07.25)
Ben 96lıyım, çocukluğum internet kafelerde, k*rsan cd'cilerde cd kovalayarak falan geçti. Vice city ile gta 3 arasında 1 sene var yanlış hatırlamıyorsam ama ben ne bir cd'cide ne de internet kafede gta 3 görmedim. İnternet kafeye gidip saatlerce vice city ve san andreas oynuyordum, iki oyunu da evde oynayıp bitirdim ama gta 3'ün nasıl devrimsel bir oyun olduğunu çoook sonraları, oyun tarihine ilgi duymaya başlayınca öğrendim. GTA 1 ve 2 gibi izometrik sanıyodum onu yıllarca (1 ve 2'yi de oynamadım ama işte serinin önceden izometrik olduğunu biliyodum ordan burdan).

Yani belki 1-2 yaş büyük olsam gta 3'e de denk gelirdim ama benim neslimde gördüğüm kadarıyla gta 3'ün esamesi hiç okunmuyordu. Vice city hem karakterler hem hikaye açısından çok daha tatmin edici bir oyundu, San Andreas da oyundaki aktiviteler ve çete hikayesiyle ayrı bir boyutu. GTA 3 ne anlatıyor onu bile bilmiyorum mesela.

GTA 5'in inanılmaz popülerliği ve herkesin deli gibi gta 6 beklemesine rağmen benim için gta, san andreas'tan sonra bitti. 4'ü steamde alıp hiç oynamadım. 5'e birkaç ay önce ilk kez şans verip 30 dakikada sıkılıp sildim. Rockstar oyunlarını sevmiyorum artık pek, rdr 2'ye de bir saat dayanabilmiştim. Vc-sa-bully dönemi oyunlarını tercih ediyorum sanırım
0
nundu
(23.07.25)
Gta 3 teknik açıdan devrim olabilir ama her açıdan değil. Neden?
- Oyunda karanlık bir tema hakim oyuncuyla yeteri kadar bağlantı kuramıyor.
- Senaryo VC ve SA a göre zayıf.
- Claude çok sessiz. Karakterde kendini hissedemiyorsun.

Ancak GTA Vice City
- 80 ler temasında geçiyor. Renkli ve eğlenceli.
- Tommy nin yerine kendini koyabiliyorsun.
- Bazı noktaları Scarface den arak olan ama oldukça başarılı ve kullanıcıyı çeken bir senaryosu var.

Gta 3 sadece bir alanda devrimken. Gta Vice City birçok alanda üstüne koyuyor ve kullanıcıyı çekiyor. San Andreas ise bambaşka bir konu. Devrim diyebileceğimiz şey o yılda tasarlanan o devasa harita olabilir. Ancak her başarılı oyunun bir devrim olması şart mı değil tabiki.

Aslında 3 ve VC karşılaştırmasını Half Life ve Quake e de benzetebilirsin. Quake devrimin başlangıcı ancak Half Life devrimin kendisiydi. Yazmaktan yoruldum artık mesajımı sona erdiriyorum :)
0
nuevo
(23.07.25)
(4)

Yavru kör kedi - videolu

biseysorcaktim
Sokakta yavru ve gözleri çok iltihaplı bir kedi bulduk. Kardeşleri büyümüş bu ise daha minikti. Aldık veterinere götürdük. Gözlerine yapılacak bir şey yoktu iltihap yüzünden gözlerini kaybetmiş. Antibiyotik ve benzeri tedaviler yapıldı. Alıp tekrar sokağa bırakmadık evde bizimle beraber. Yüzüne bakı
Sokakta yavru ve gözleri çok iltihaplı bir kedi bulduk. Kardeşleri büyümüş bu ise daha minikti. Aldık veterinere götürdük. Gözlerine yapılacak bir şey yoktu iltihap yüzünden gözlerini kaybetmiş. Antibiyotik ve benzeri tedaviler yapıldı. Alıp tekrar sokağa bırakmadık evde bizimle beraber.

Yüzüne bakınca hayvanın gözleri yok, yuvaları boş. Erimiş gözleri. Ama mamasını suyunu kumunu rahatça bulmuş. Hatta elli santim kadar yüksekte bir saksı var nasıl olduysa onun içine girmiş. Sessizce hareket edince bile kafası ile bizi takip ediyor.

Kedinin göz küreleri yok ama görüyor gibi. Hala inanamıyorum. Video çektim. Net göremese bile ışığı algılayabilecek durumda mı

Ek: kör kediye bakım tavsiyeleri verebilirsiniz. Evde yetişkin kedi var, kedi baktık daha önce.

streamable.com
0
biseysorcaktim
(22.07.25)
normal kediden çok da farklı bakmaya gerek yok. gözlerinin ayrı bir bakımı gerekebilir periyodik olarak, bunu vetenire danışabilirsiniz.
0
gobekliraki
(22.07.25)
Eğer göz yuvaları iltihaplanmaya ve sorun çıkarmaya devam edecekse ameliyatla kapatılması gerekebilir, bir uzmana göstermek iyi olur. İstanbul'daysanız eğer göz uzmanı, alanında en iyisi dedikleri bir veteriner vardı, ismini bulabilirsem ekleyeceğim.

Hiç kör kedi bakmadım ama okuduğum/gördüğümden anladığım kadarıyla çok farklı bir şeye gerek yok +1
Belki evdeki büyük mobilyaların eşyaların yerini değiştirmemeye dikkat edebilirsiniz, alıştığı yürüme rotaları boşken bir anda önüne engel çıkmasın :)

Ek: (bkz: veteriner göz merkezi) sanırım burada bahsedilen doktor.
0
kobuzchu kiz
(22.07.25)
valla çok şaşırdım ben bu kedinin haline.
hala inanamıyorum, görüyor gibi. ama görecek bir organı yok.
sokaktayken de kör olduğunu anlamadık. kör gibi değildi çünkü, arabaların altına giriyor çıkıyor, kardeşleri mama yemeye başlayınca o da hemen geliyordu.
evi keşfetti şimdi eşyaların yerlerini öğrendi, hiç bir yere çarpmadan yürüyor. çarpacağı şeye bi cm kala sanırım bıyıklarıyla hissediyor ve yön değiştiriyor.

robot süpürge gibi, önce evin kenarlarını turluyor sonra ortaları.
0
🌸biseysorcaktim
(22.07.25)
Normal kediden hicbir farki yok.

Hatta ekstra yetenekli olacak
Ancak daha kaprisli olur

Eger gozlerinin isiga tepkisi sifirsa goz cukurlask dikilmelidir

Benzer bir kedimiz tamamen kör ve evde bizlerle

Digeri sizin kedi gibi bahcede. Ama Tum mahalleyi geziyor. Cunku isigi goruyor

Once Lazer testi yapin. Kosuyor mu pesinde bakin. Ardindan veterinerlik fakultesine goturun her iki durum icin de
0
topkapiaksaray
(22.07.25)
(4)

mecidiyeköy - beylikdüzü akşam saatinde ne kadar sürer?

biseysorcaktim
mecidiyeköy metrobüs yakınlarından beylikdüzü metrobüs yakınlarına gidilecek.google maps metrobüs ile yaklaşık 70-80 dk gösteriyor.otomobil ile gidersem ne kadar sürer? akşam 19.30 civarı beylikdüzü metrobüste olmayı planlıyorum.google maps 55 ile 120 dakika arasında sürebileceğini söylüyor akşam 5-
mecidiyeköy metrobüs yakınlarından beylikdüzü metrobüs yakınlarına gidilecek.

google maps metrobüs ile yaklaşık 70-80 dk gösteriyor.
otomobil ile gidersem ne kadar sürer?

akşam 19.30 civarı beylikdüzü metrobüste olmayı planlıyorum.

google maps 55 ile 120 dakika arasında sürebileceğini söylüyor akşam 5-6 gibi çıktığımda. doğru mu?
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
araçla hafta içi akşam 5-6 gibi çıkarsanız iş çıkış saati olduğu için 1 saat 15 dakika - 1 buçuk saat civarı sürer (ekstra bir kaza ya da şerit daraltma yoksa)

o saatte orada olmanız çok kritikse metrobüsle gidebilirsiniz.
0
brkylmz
(21.07.25)
giderken bir ara "20 dk daha yolu kısaltmak istersen şuradan git" dedi google maps. oradan gitmeyi denedim. hem önerdiği yerde çok ciddi bir trafik vardı (herkese aynısını mı dedi nedir) hem de ben bir ara yanlış sapağa saptım. bana ekstra yarım saat yazdı.

yola çıkarken hedefimi değiştirdim ve beylikdüzü değil esenyurt'ta bir yere gittim. tamı tamına 2buçuk saat sürdü.

bugün ekstra bir yoğunluk vardı belki. haritada bir kaç kaza işareti vardı çünkü.
0
🌸biseysorcaktim
(22.07.25)
o kazalar normal. muhtemelen sizi kuzey marmara'ya soktu, orada bir çıkışı kaçırmanın bedeli ağır malesef :)

siz usul usul tem'den gidecektiniz. keşke yazsaymışım.

neyse geçmiş olsun.
0
brkylmz
(22.07.25)
hiç sormayın.
20 dk kar yapalım derken 50 dk zarar ettik :)
0
🌸biseysorcaktim
(22.07.25)
(2)

geriye dönük bağkur/sigorta ödenir mi?

biseysorcaktim
freelance iş yapıyorum contracter olarak. önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.geriye dönük onları telafi edebilir miyim?--daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çal
freelance iş yapıyorum contracter olarak.
önceleri ssk girişim yoktu, fatura kesmiyordum.

geriye dönük onları telafi edebilir miyim?

--

daha önce çalıştığım şirketten ayrıldıktan sonra bağımsız çalıştım ve sigortamda boşluk oluştu. son şu kadar sene içinde bu kadar sene sigortalı olmak ve şu alanda çalışmak koşulunu zamanında ssk ödemediğim/şirket kurmadığım için karşılamıyorum. geçmişe dönük böyle bir şey yapmak mümkün mü?

vize ve yurtdışı ilişkili bazı konularda bu gerekiyor.
0
biseysorcaktim
(17.07.25)
emeklilik yasi 60-65 arasi oldugu icin,
o zamana kadar coktan sigorta primini yatirmis olursun.(7000 gün)
0
designer
(17.07.25)
Bağımsız çalışırken bağkur baslatip ondan sonra ödemeyi biraktiysaniz yani girişiniz varsa geriye dönük ödeyebilirsiniz.
0
sanguine
(18.07.25)
(10)

Öndeki araca tampona hafifçe surttum

biseysorcaktim
Not yazıp camina mi bırakayım. Ufak bi çizik. Silince geçer belki. Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan. Ne kadar tutar sizce masrafihttps://ibb.co/4gRjRH3Lhttps://ibb.co/1tXstHFDhttps:/
Not yazıp camina mi bırakayım.
Ufak bi çizik. Silince geçer belki.
Ben not yazıp camina sıkıştıracağım, sebep olduğum şeyden sorumlu olurum da orada başka çizikleri de bana yüklerler mi, fotoğraf çektim bir kaç açıdan.
Ne kadar tutar sizce masrafi


ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

edit:
silince daha belirgin oldu.
biraz canım sıkılacak galiba.

ikinci resimde alt tarafta bir çizik var. onu sonradan farkettim.
boyası kalkmış galiba çünkü o hizada benim arabada beyazlık vardı.
bende belirgin bir şey yok, silince geçer şeklinde.

pasta cila falan bu gibi şeyler için mi?
not bırakmakla hata mı ettim. birine zarar verince not bırakılır diye biliyorum ben. görmezden gelmeye içim el vermez.
benim araba biri böyle sürtse ve not yazsa ben önemsemezdim.
sokağa baktım her araba var böyle şeyler. zaten parkın sorun olduğu yerler buraları.
0
biseysorcaktim
(16.07.25)
iban isteyin 3bin lira gönderin mesele kapanır.
0
house md
(16.07.25)
bir kaç arkadaşa sordum da not yazmasan daha iyiydi falan dediler.
3bin fazla değil mi ya, youtube'da gördüm 150-200 liralık malzemelerle silince geçiyor böyle şeyler. hadi olsun 500-1000 göndereyim ben isterlerse.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
Pek “hafifçe” bir sürtmeye benzemiyor. 3-4k tutabilir.

Not bırakmanız çok yerinde olmuş diğer türlüsü şerefsizlik olurdu çünkü.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.07.25)
Bu hafifçe sürtme içeren ufak bir çizik değil. ₺ 150-200'lik de değil. TikTok izlemeyi azaltın :)

Pasta cila geçmiş. Boya kalkmış. Mini onarım paketlerine ucundan kıyısından sokabilir mi bilmiyorum. Eğer lokal boya yaparsa hasarlı olarak algılanacak her türlü. Arabası pek değerli olmayanlar, eski olanlar ya da satmayı düşünmeyenler ufak çiziklere sanayilerde vs. müdahale ediyorlar tabii. Aynı şekilde araç kiralayan filolar da böyle boya çekip devam ediyorlar.

Bırakılan not ile ulaşsın. Tutanak tunun. Kasko karşılasın. Yolunuza devam edin. Sürtüp gitsen arkadan küfür edip polise tutanak tutturacaktı. Orada tespit edilirse sıkıntı çıkabilir ama polis çok uğraşmıyor, tutanak tutturup kaskoya geçirtiyor. Sigorta şirketleri onu inceliyor merak etme. Her çizikten seni sorumlu tutamaz.

Senin arabana da biri sürtse ve not bıraksa emin ol önemsersin. Önce gününün içine eder, sonra da bembeyaz arabanda o siyah çizgileri her gördüğünde canın sıkılır. İstanbul trafiğinde tampona sürekli sürtüyor birileri ama işte. Olsun not bırakmaları/bırakman sürtüp kaçmalarından/kaçmandan iyidir.
0
nawar
(16.07.25)
teşekkürler.

pasta-cila geçip boyanın kalktığını nasıl anlıyoruz? ilk kez başıma geldi böyle bir şey. bilgim hiç yok ne yazık ki.
3-5 bin ödemek ya da biriyle uğraşmak hiç istemiyorum ama arkamdan küfür/beddua almayı daha da istemiyorum. o yüzden not yazdım.

çekip gitsem farkedilir mi emin değilim. apartmanların kamerası var gerçi ama yine de anlaşılmayabilir.

olay benim sokağımda oluyor. iki üç ev beride. arabam da duruyor bıraktığım yerde.

ilk resimde kırmızı alanın üst kısmında bir grilik var. silince geçti orası. pek müsait değildim o yüzden silmekle uğraşmadım ama diğer yerler de silince geçer belki diye düşündüm.

sadece en alttaki alanı fotoğraflarda farkettim. o an farketmedim. orada boya kalkmıştır belki çünkü benim arabada vardı ufak bir beyazlık.

arabanın sağ kapısının ortası kocaman boyanmış gibiydi. bir de benim iz bıraktığım yerde dikine olan çizgi önceden vardı.
0
🌸biseysorcaktim
(16.07.25)
bence hiçbir şey yok. oraya boya yaptırmasına bile gerek yok. sanayide bir boyacıya gidip, aracın kodundan aynen oje gibi boya şişesinden alıp siyahları kapatacak tamam.

evet, çarpma çizme olmasa iyi olur, ama trafiktesin abicim ve tampon bu olacak o kadar. buna bu kadar kafa yorulmaz, çünkü yarın kırmızı ışıkta gelir başkası daha sert vurur, tampon kırılır, bu sefer gider sigortadan değiştirir sıfır tamponu olur. bu kadar takılacaksan aracı garaja koy otobüsle git.
0
malheiros
(16.07.25)
2-3 bin gider buna, pasta cila ile duzelmez.
arabam iyiyse yeniyse pesine veririm, dokuntu biseyse saginda solunda gocuk cizik varsa onemsemem. aracin sahibine kalmis.
bu "hafif surtme" degil bu arada :)
0
cooperr
(16.07.25)
Çok hafif olmamış, derin çizikler oluşmuş, pasta cila dışında işlem gerektirir. Alan çok büyük değil o yüzden 3-4k gibi tutar diyorum ben de.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.07.25)
şimdi dışarısı daha aydınlık, çizikler neredeyse hiç belirgin değil şuan. eklediğim fotoğraflarda belirgin.

notum hala duruyor, sahibi arabasını almamış daha. bakalım arayan soran olacak mı.
0
🌸biseysorcaktim
(17.07.25)
Ararsa buluşup tutanak tutun önce sigortadan yaptırsın, sigorta bunun için var neden cebinizden karşılaşmasını? Yok eğer siz karşılaşacaksınız ya alıp siz yaptırın ya da yaptırdığı işlemin faturasını isteyin. Bu devirde mağdur bile olsa kimseye güven olmuyor bir anda tepenize çıkarlar. Öyle hayati bir hata değil bu siz üstünüze düşeni yapmışsınız tepenize çıkmasına izin vermeyin. Şahsen benim limitim 1000 TL olurdu bu kadar tutarsa cebimden verirdim daha fazla tutarsa sigortadan al derdim.
0
bhhs
(28.07.25)
(10)

yurtdışında yaşamak için eğitim almak

biseysorcaktim
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.daha önce çalıştığım yerlerde anal
fen-edebiyat fakültesinden kıytırık bir lisans mezunuyum. bölümün adı sanı pek az biliniyor. zaten mezun olduğumdan beri yazılım geliştirici olarak çalışıyorum. backend, db, web falan derken bir kaç yıldır front-end çalışıyorum genelde mobile (react-native) üzerine.

daha önce çalıştığım yerlerde analytics gibi araç gereçlere ufak tefek bakmıştım az çok fikir sahibiyim.

yurtdışına 8-10bin euro para vererek yüksek lisans'a başlayan ve orada yaşayan arkadaşlarım var. çoğu almanya'da. ben de orayı düşünüyorum.

yurtdışından iş bulup gitmek benim için zorlayıcı ama yüksek lisans (ya da benzeri bir eğitim programı) ile gidip orada iş bulup yaşamak daha pratik geliyor. remote çalışıyorum şuanki işimde. oraya gidersem de şuanki işime devam edebilirim ve kazancım minimal olmak kaydıyla orası için yeterli.

açıkçası eğitim almak da istiyorum. lisans eğitimimin kabul edildiği, mesleki bilgimin üstüne biraz da eğitim katarak daha profesyonel olmak ve böylece yurtdışına taşınmak istiyorum. digital studies, digital management, data analytics, business analytics, digital transformation, technology management gibi isimlerle programlar varmış. lisans eğitimi olmasa da alaylı olarak cs alanınca çalışanları kabul ediyorlarmış.


iş ticarete dönmüş durumda. dönemine 10bin euro vereni kabul ediyor çoğu okul. var mı öyle "herhangi bir lisans mezununu kabul eden" programlar? yukarıdaki saydıklarımı chatgpt diyor ancak emin olamadım.

o programlarda "üniversitelerin matematik bölümünden mezun" ya da "cs alanında lisans yapmış" falan gibi şartları varsa beni kabul etmiyorlar. ama mesleki becerimi ve tecrübemi dikkate alıyorlarsa o bir kazanç artı olabilir benim için.

elimde ne var;
ingilizcem var. iş ya da eğitim alabilme yetkinliğinde. fransızca biliyorum b1 ama fransa'ya gitmek istemiyorum.
almanca'm çok temel. a1 değil ama öyle diyelim. eğitim ya da iş için kullanamam.
işim remote. oraya gitsem de şuanki işime devam edebilirim, şirket batmazsa tabi. şuanki gelirim avrupadaki net asgari ücretten daha yüksek.
daha önce hem uzun yaşadım yurtdışında hem turist olarak gittim. zorluklarını az çok biliyorum. can atmıyorum gitmeye ama yaşam standartı istanbul'dan hala yüksek.

yapıcı fikir ve önerilerinizi bekliyorum.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Master = para. Parasını verirsen çok yüksek rankingli üniversiteler dışında her yerde mastera girersin.
0
runaway
(11.07.25)
master bittikten sonra nasıl yaşayacağım?
öğrenci iken çalışma izni veriliyor. tam mı yarım mı bilmiyorum.

giden herkes "buradaki 1.5 - 2 yılımda muhakkak bir yerden iş bulurum" diyerek mi gidiyor.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
mış mişle bu yola girme, bu dediğin 3-4 yıl öncesi için olabilitesi olan bir konuydu şu an çok zor, özellikle IT piyasası yurtdışında da çok durgun ve türk kimliği ile iş bulmak zor çünkü firmaların sana sponsor olması gerekiyor. ben yerinde olsam iş bulamama durumuna göre de a b c planı ile giderdim.
Yurtdışındayımve It sektöründeyim bu fikrim buradan geliyor.
0
tuborg yesili
(11.07.25)
hocam sen almanya'da yüksek lisans'ını bitirdikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl daha oturum veriyorlar sana. bu 2 yılın içinde çalışma iznin de var tabii. iş bulunca oturumun öğrencilikten çıkıyor artık.

yüksek lisans ile kapağı atmak çok mantıklı hareket. okurken de ufaktan iş başvuruları yaparsın zaten öğrenci oturumunda da haftalık belirli bir çalışma saatin yer alıyor.

almanya'da daha kolay iş bulabilmen için almanca öğrenmeni tavsiye ederim.
0
elektr10
(11.07.25)
batinin gocmenlik yollari belli:

1 - iltica
2 - egitim
3 - evlilik

+ yuksek icin cikip kalan cok.
+ master=para tezsiz yaparsan dogru, ama ben bes parasiz gelip, tezli master ustune doktora yapip oturum alan cok insan gordum.
+para problemi varsa tezli master iyi bir opsiyon, kendine bir tane duzgun prof bulmana bakar. arastirma yapman lazim. insanlarin pek gitmek istemedikleri sehirlerde sansin daha yuksek olur.
+ tavsiyem anadilini bilmedigin ulkelerden uzak durman bu durumda almanya/fransa zaten eleniyor.
+ okuldan sonra olay sponsor bulmaya bakar, yani bir sirkete seni ise almaya ikna edeceksin.
+ diyelim ki is bulamadin, hersey boka sardi vizen bitti donmen lazim, care evlilik. kadinsan zaten bu zor degil. erkek isen o zaman sansin daha dusuk.
+ hicbiri olmuyorsa son care iltica ki tavsiye etmem.
0
cooperr
(11.07.25)
Beş parasız hiçbir yerde master yapamazsın. ABD'de fully funded denilen doktora programlarında bile öğrenciler aylık bir miktar cepten yiyorlar. Bu tip bedavacı hayaller sadece zaman kaybettirir. Avrupa'da bedava master yok. Sadece ucuzu pahalısı var.
0
runaway
(11.07.25)
@runaway, sorumun hiç bir yerinde beş parasız nasıl master yaparım demedim ki? benim zaten orada da geçinebileceğim ve uzaktan çalışabildiğim bir işim var. giderken cebimde biraz param da olacak. iki döneme 20 küsür veririm de, 50bin euro civarında para vermem gerekecekse evet o üzer.

benim kaygım lisansımın edebiyat mesleğimin ise yazılım olması üzerine.
yl için de bu konuda eğitim almak istiyorum, ki orada kaldığım süreçte gerekirse başka iş bulayım.
0
🌸biseysorcaktim
(11.07.25)
@biseysorcaktim

sana demedim onu. yukarıda cooper parasız gelip master yapmak falan demiş ona dedim.
0
runaway
(11.07.25)
Yani yazılım hakkında konuşulanlar çok iç açıcı değil de şunu yazmaya geldim;
Çoğu yerde (benim bildiğim) masteri kazansaniz da hesabinizda bloke para falan lazım.
Ve siz bu ülkelere "ben remote calisacagim" diyemzasiniz çünkü o ülkede yaşarken çalışıyor olacaksiniz. Direkt vize reddi olur.

Bir de benim bildiğim fransa yazılım konusunda gelecek için almanya'ya oranla bir tık daha iyi olabilir şu tarz şeyler sebebiyle;
www.euronews.com

Tabi bilgim yok. Zaten sevmediginiz yere de gitmeyin. Ben de almanya sevmem akdeniz kiyisi yok :(
0
logisticsmanager
(11.07.25)
dunya o eski dunya degil. 2015 ve sonrasi cayir cayir herkes goc etmeye basladi. dolayisiyla surecler de tikanmaya basladi. abd'ye gelenler su anda donmek zorunda kaliyor is yok cunku piyasada.
0
antikadimag
(12.07.25)
(12)

dolar kuru bastırılıyor mu?

biseysorcaktim
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım. 1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.2 - bu mümkün mü?3 - bir müda
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.

euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.

euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.

1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
dolar euroya karsi deger kaybetti.
haliyle euronun daha cok yükselmesi normal.
0
sonsuz
(11.07.25)
dolar 3000 lira'da olsun insanlar "doların hakettiği değer 3050" der o işin sonu yok.

müdahale dünyanın her ülkesinde her saniye var. merkez bankasının işi o zaten. faizden bile daha öndedir o.
0
avatar is back
(11.07.25)
Türkiye'de euro fiyatı dolar üzerinden belirlenir. Evet dolayısıyla euro ve altında baskılanıyor. Aslında dolar bazlı her şeyin fiyatı baskılanıyor.

Bunu şuradan anlayabilirsiniz. Trump, başa geçtiği zaman dolar çok büyük değer kazandı. 1 dolar, neredeyse 1 euro'ya eşitti. Biz de bir değişiklik olmadı. Sonra yavaş yavaş değer kaybetti. 1.17 seviyelerine geldi. Biz de yine sabit kaldı.

Merkez bazen alarak, bazen de düzenlemeler getirerek, bazen de satarak müdahale ediyor.

TL'nin ne kadar değerli olduğunu Türkiye'de göremezsiniz. Yurt dışına çıkmanız lazım.

Bazıları nedense buna inanmakta büyük zorluk çekiyorlar. Siz de inanmıyorsanız, kendi bileceğiniz iş. Paranızı istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. İstediğinize inanabilirsiniz.

.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
dolar ucuz olsa onu ilk önce türkler satın alır, yurt dışında satar, gelen parayla daha çok dolar alır, daha çok dolar satar, bedavadan zengin olurlar. bütün bu satışlar sonrasında da dolara talep artacağı için doların fiyatı yurt içiyle yurt dışında aynı olur. dolar baskılanıyor abimciler ile 2023 seçimlerinde kemal kılıçtaroğlu'na oy veren zekiler aynı kişilerdir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.07.25)
Bence bu konu cok net.Mali piyasalarda tum delikleri ayni anda kapatamazsin.Buyume yonunde oynadiginda enflasyon artar veya faizi arttirdiginda ekonomi biraz sogur gibi.

Dolari cildirtmamak icin yuksek faiz vermeyi goze aliyoruz.Buna dolar kuru bastiriliyor yada bastirilmiyor denemez.Dolarin artisi demek yurt disindan gelen sicak paranin kar edemeden cikmasi demek.EKonomi yonetimi gelen sicak paraya muhtac oldugu icin mecburen sicak parayi dolar bazinda kar ettirmekle mukellefler.Yoksa tum ekonomi baslarina cokecek.
0
turkuaz
(11.07.25)
"Dolar alıp, yurt dışına satmak" ne demek bilmiyorum ama Türkler zaten dövize geçip, yurt dışından alım yapıyor. Ne oluyor :

- İnsanlar Türkiye'de tatil yapmak yerine, yurt dışında tatil yapıyor.
- Buradaki evlerini satıp, yurt dışından ev alıyor.
- Alış verişini yurt dışından yapmaya çalışıyor.

vs. vs.

Çünkü TL değerli olsa da, içeride döviz bazlı çok pahalı olduğumuz için, bunu hissedemiyoruz. Biraz kafası çalışan döviz bazlı varlık topluyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
dolar euro paritesi tüm dünyada ne ise türkiyede de aynısı olur. aksi halde anında arbitraj başlar ve bu kuru gene dünya dengesi eşitler.
0
orpheus
(11.07.25)
"Dolar baskılanıyor" ifadesi aslında TL'nin değeri artırılıyor gibi demek. Dolar/Euro paritesi TCMB'nin dolar alıp satmasıyla oynayacak bir şey değil. Dolar TL karşısında değer kaybediyorsa bunun dolarla değil TL'yle ilgisi var. Yani sorudaki 4. madde doğru.
0
himmet dayi
(11.07.25)
1 evet. 2 evet. 4 evet.
0
osssy
(12.07.25)
1 milyon dolar getirdin.
türk lirasına çeivrdin, 40 milyon tl paran oldu.

faize attın, 6 ayda 40 milyon tl paran 50 milyon tl oldu.

dolar anca 40'dan 41-42'ye geldi.

50 milyon tl'yi geri dolara çevirdin. 1.2 milyon doların oldu.
parayı aldın defolup gittin.

dünyadaki herhangi bir ülkede bu parayı dolar faizine atsan, 1 milyon doların 1 yılda ta çatlasın 1.05 milyon dolar olurdu. sen 6 ayda, yıllık faizi n4 katını kazandın.

-----

şimdi sana soru: sence baskılanmıyor mu?
şuan ülkedeki dolar rezervinin tamamı bu "carry trade" için var. herkes 1.5 yıldır bu şekilde dolar bazlı para kazanıyor. hem de çılgınlar gibi kazanıyor. yarın faiz düştüğü gün, parasını alıp çıkacaklar. o zaman sence dolar ne olacak?


-----

normalde piyasa dengesi gereği, dolar aşağı yukarı bizim faiz oranımız kadar artmalı.
1 senede dolar %20 arttı, türk lirasına ise %50 faiz verdik. arada bu makas varken, herkes bedavadan zenginleşiyor.

"dolar baskılanmıyor" demek için, faiz %50 ise, doların da en azından %40 civarında artmış olması gerekir ki, bu yukarıda söylediğim carry trade yapılamıyor olsun.
0
tchuck
(12.07.25)
buna benzer bir konuyu açmıştım. ama buraya kendi görüşlerimi yazayım. Ama ondan önce bazı sorulara cevap vermek gerekiyor bana göre.

1- Her konuda güvenirliğini yitirmiş bir partinin , açıkladığı merkez bankasının rakamlarına inancınız tammı ?
2- rezerv satmadan , tabela fiyatı sabitleyemezler mi ?

Kaldığı Açıklanan rezervler günlük değil aylık, dolayısı ile günlük krizlerde ne olup bittiğini vatandaş olarak biz biliyor muyuz ?

Açıklanan rakamlar aylık olduğu için psikolojik üstünlük merkez bankasında, yani istenirse günlük krizleri yönetmek için günlük istediği kadar satar , piyasa sakınleyince tekrar yerine koyar.

Böylece fiyatın artmadığını gören vatandaşa , tekrar satışa geçebilir veya talebi durdurabilir.

Sonuç olarak ben , açıklanan hiç bir rakama inanmıyor, ve yapılan işlemlerin şeffaf ve doğru olduğunu düşünmüyorum.

Ayrıca Kaldıkı dolar fiyatının bu fiyatta kalması , sadece yüksek faiz ile açıklanamaz bana göre. Yüksek faiz ile yapıldığını kabul etmem için, ekonomiye tam bir güven olması gerekir. Sizce bu koşul geçerli mi ?

Örneğin ben yüksek faiz bile olsa 1 tl bile olsa mevduatta tutmuyorum .
0
Rao
(12.07.25)
Sonuç olarak, bana güvenirliklerini kaybettikleri için.

özellikle önemli siyasi kırılım günleri ağırlıkta olmak üzere bal gibide baskılanıyor.
0
Rao
(12.07.25)
(4)

mutsuzluk ve şarkı dinlemek

biseysorcaktim
hayatımın ve duygularımın yolunda gittiği, yaşam motivasyonumun yüksek olduğu zamanlarda bir sürü şarkı dinlemişim.ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak
hayatımın ve duygularımın yolunda gittiği, yaşam motivasyonumun yüksek olduğu zamanlarda bir sürü şarkı dinlemişim.

ancak iyi hissetmediğim zamanlarda hiç dinlememişim.

dinlediğim şarkıları last.fm'e otomatik kaydediyorum 10 yıldır (lastfm'e kaydedilmeyen mecralardan dinlediklerim istastiği bozmayacak kadar. bir de çalışırken arkaplanda olsun diye asansör müziği, japanese-city pop).

şarkı dinleme sıklığım ile hayatımın enerjisinin yüksekliği arasında doğrudan bir alaka var. 2025'te dinlediklerimin çoğu da yolculukta araba ile bir yerlere giderken. üstelik çoğu benim tarzım bile değil.

sizde durumlar nasıl?
böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bendeki bir rastlantı gibi bir şey mi ya da yaşın ilerlemesinin getirdiği bir durum mu.

ya da "e çok normal değil mi, insan keyifsizken müzik dinlemez. thank you captain obvious" gibi bir durum mu
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
Mutsuzken depresif şarkılar dinliyorum, eğlenceli ve hareketli şeyler yoruyor.
0
sekizdokuzon
(11.07.25)
Moralim iyi iken farklı ruh hallerine daha kolay girip çıkabiliyorum, sevgilisinden ayrılmış birini anlatan şarkıyla daha kolay empati kurabiliyorum hüznüne ortak olabiliyorum ama sevgilimden ayrılınca ben zaten o durumun içindeyken o şarkıyı açıp dinlemiyorum.
0
grimavi
(11.07.25)
her an her yerde müzik var benim hayatimda.

careless whisper mesela. aglarken de dinlerim sporda da.
cöp müzik de dinlerim her seyi de.
0
sonsuz
(11.07.25)
her daim müzik var hayatımda. iyi hissetmediğim zamanlarda asla, asla, aslaaaa türkçe sözlü müzik dinlemem. sözsüz, klasik, enstrümental, alfa-beta dalgaları vb. açarım. keyfim yerindeyken her türlü müziğe okeyim ama genel hatlarıyla arabesk, rijit, keko şeyler dinlemem. eskiden playlist vb. yapardım ancak sonra fark ettim ki yeni keşiflerin önüne geçiyor o listeler, aynı şeyler seni de o loopa alıyor. analog radyoya aşığım, cızır cızır. aşırı temiz, high end teknolojilerle dinlenen müzikleri hiç sevmem, aşırı yapay gelir. ezcümle, müziksiz bir hayat düşünemiyorum :).
0
Phoebe
(11.07.25)
(9)

sigarayı bıraktım - bir hafta oldu

biseysorcaktim
neredeyse 10 yıldır sosyal içiciyim. genelde ayda 1-2 tane içerdim. sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu. ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya
neredeyse 10 yıldır sosyal içiciyim.
genelde ayda 1-2 tane içerdim.
sonra ortalamam senede 3-4 pakete çıktı.
geçen yıl itibariyle ortalama haftada 1 pakete çıktı. ama son aylarda 3-4 günde bir pakete kadar düştü. sık sık canım istiyordu.

ciddi bir bağımlılığım yoktu ama buna rağmen nefesim bozulmaya başlamıştı.
30 yıldır günde bir paket içen insanlar gibi hırıltı olmaya başladı ve spor yaparken, hızlı yürürken nefes nefese kalmaya başladım.

1- ben çok yoğun sigara içmediğim halde neden bu sorunları yaşadım. benden çok daha fazla içenler böyle şeyler yaşamıyor.
2- ne kadar süre sonra bıraktım diyebileceğim? şimdi ufaktan canım istese de, hiç dayanılmayacak gibi değil. ne zaman nefesim vs düzelecek, ne kadar süre sonra ömrümde hiç sigara içmemiş gibi olacağım.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
2.

ben bu konuyu arastirmistim. bir seye bagimli oldugun zaman iyilesme sansin yok. sen artik bir bagimlisin. sigara icin özellikle cok fazla sigarayla bagdastirilan.

mesela amsterdam'da bir cafede cappucinoyla sigara ictin diyelim. 30 yil sonra tekrar amsterdam'a gidip cappucino ictiginde tekrardan sigara icme isteme potansiyelin var.
0
sonsuz
(09.07.25)
Önemli olan sigara içmenin verdiği zararı fark edip eyleme geçmiş olman. Öncelikle bu iradeyi gösterdiğin için tebrik ederim. Üç hafta içinde sigaranın sebep olduğu olumsuzlukların ortadan kalktığını fark edeceksin. Tekrar başlar mıyım diye korkma, başlasan da tekrar bitirme gücün içinde bir yerde hep var olacak.
0
sekizdokuzon
(09.07.25)
benim birinin sigarayı bıraktım demesini ciddiye alma eşiğim 6 ay içmemiş olması en az. sigarayı içmemek kolay, beraberinde sürekli sigara içtiğin alışkanlıkları değiştirmesi zor.
0
nahtoderfahrung
(09.07.25)
2-sigara içmek anlamsız geldiğinde. bir şeye bağımlı olduğunda iyileşme şansın kesinlikle var. fizyolojik bağımlılık illa ki bitiyor. önemli olan sigaraya yüklediğin anlamları birer birer çürütmen. hiç sigara içmemiş insanlara bile sigaranın keyifli/kederli zamanlarda bir dayanak olduğu fikri aşılanmış.
0
lazpalle
(09.07.25)
@ sonsuz'un söylediğinde doğruluk payı var. Yaşamış biri olarak anlatayım.

Okulda her tenefüs sigara içerdik. Okul bitti. Sigarayı hayatımdan defettim. Aradan 15 sene geçti. Benim için tamamen tarih oldu derken bir kursa gitmem gerekti. Yine dersler var ve yine teneffüs var. O an işte bir boşluk bir eksiklik hissediyorsun. Ama bu eksiklik hiç kimseyi tekrar sigaraya başlatmamıştır. Nefret ettiğin bir eski sevgilinin zamanında hoşuna gitmiş bir mimiğinin hatırlanması gibi bir his.

İlk bir haftayı devirdiysen işin zor kısmını halletmişsin. Bundan sonra her sabah biraz daha unutmuş olarak uyanacaksın ve sağlığın her geçen gün daha iyi olacak.
0
Mirket
(09.07.25)
2 sene civari senin dedigin gibi dusuk yogunluklu ictim. en az ictigim donemde 2 ayda bir paket, en cok ictigim donemde haftada 1 paket bitirmisimdir.

sigara benim icin stres seviyeme bagli bir olay. stres kaynagim cozuldukten beri 4 aydir agzima surmuyorum. zerre canim cekmiyor, aklima bile gelmiyor. asiri stres olacagim bir konu olmazsa icme ihtimalim yok.
0
antikadimag
(09.07.25)
1. Çünkü daha az sigara içmekle günde bir paket içmek arasında sağlık açısından çok büyük bir fark yok.

2. Ben yaklaşık bir seneden sonra "kullanmıyorum" demeye başlamıştım, on sene oldu. İlk aylarda ara sıra sigara isteği artıyor, öyle ataklar oldukça kendinize "yarım saat beklersem geçecek" diye hatırlatın :)
0
kobuzchu kiz
(09.07.25)
Vuducun kendini koruma refleksi var,
aralikli ictiginde ,vucud bagimli degil ve tepki gösteriyor,öksüruyorsun.
nikotine bagimlilik gelistikce özellikle 30 lu yaslardan sonra elin ayagin titremeye basliyor,

sigara uzun sureli bir intihar bicimi,
ölmüyorsun, ama hayattan zevkte alamaz hale geliyorsun.

nefes,koku,tad alma duyun kayboluyor,
sinirsel bozukluklara zemin hazirliyor..
0
designer
(09.07.25)
Bir süre bir kereden bir şey olmaz veya başkaları içiyor, ben içemiyorumlarla sınanabilirsiniz. Bu sürenin ne kadar olacağı ve nelerin tetikleyeceği kişiden kişiye değişiyor. Sigarayı bırakmasının birinci ayını sigara içerek kutlayan var. :)
Sağlığınız hızla iyileşecek. O hırıltılı solunum, eforla veya eforsuz nefes darlıkları birkaç haftada azalıp 1 ayda tamamen bitiyor. Birkaç hafta özellikle geceleri ciğerlerinizde temizlik olacağı için öksürük olabilir. Giderek tüm fiziksel, kimyasal ve psikolojik yoksunluk semptomları azalacak ve bitecek.
0
auroraaurora
(10.07.25)
(10)

eskinin forumları neye döndü

biseysorcaktim
2010-15'lere dek forumlar hala popülerdi.sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için. eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.b
2010-15'lere dek forumlar hala popülerdi.
sanırım facebook grupları ile forumlar birer birer azaldı.

ama artık facebook da eskisi kadar yaygın değil bir çok insan için.
eskiden forumlarda gördüğümüz ihtiyacımızı şimdi nerede karşılıyoruz?

şunu nasıl yaparım, bu nasıl olur gibi sorulardan bahsediyorum.
ben genelde bu amaçla burayı kullanıyorum.
arama motorlarında arıyorum -muhtemelen yerli/yabancı bi yerde bahsi geçmiştir.
bir de AI chatbotlara danışıyorum.

başkaları nerelere danışıyor?

koskoca internet büyük çoğunluk için instagram/twitter oldu gibime geliyor.

çoğunlukla iyi-kötü aradığımı buluyorum
ama kitlesi düzgün bir forum olsa güzel olurdu.


---
gerçi itiraf etmek gerek, forumların popüler olduğu zamanlarda kitle de içerik de çoğunlukla boş beleş şeylerdi. onun güzellemesini yapmak istemiyorum, ama yine de faydalı oluyordu.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
bir çok konuda hatta niş konularda facebook grupları hala en iyi kaynak.
teknoloji forumlarının bazıları yaşıyor, donanımhaber de yaşıyor buralarda da cevaplar geliyor.
0
duyuruuser
(09.07.25)
muhasebe ile ilgili konular için biz hala facebook grubu kullanıyoruz.

ya da şu sıralar epey karşıma çıkıyor, tesisat, tamirat, elektrik, elektronik, arduino, plak, otomobil vs. hepsi facebook grupları üzerinden yürüyor. her marka otomobilin ayrı grubu var mesela, hatta modellere göre birden fazla.
0
kibritsuyu
(09.07.25)
facebook grupları. inanılmaz aktifler. her sorduğunuza anında cevap geliyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.07.25)
Facebook +1
Facebook sahibi olmamın tek sebebi.
0
logisticsmanager
(09.07.25)
Reddit.

Facebook'un hâlâ yasadigina inananiyorum.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
Güzel konu +rep. Eskiden wardom r10 iyinet forumtr gibi yerlerde gezinirdik. Şimdi gezdigim bir yer yok. Demek olay Facebook'ta dönüyormuş
0
onheil
(09.07.25)
forum işi 2005'te falan bitti hiç de öyle 2015 lere kadar sürmedi. frmtr gibi forumsiteleri kaldı sadece. r1o da zaten webmaster sitesi. facebook sonrası forum sitesi diye bir şey kalmadı.
0
koela
(09.07.25)
reddit. baska bir foruma ihtiyac yok. her sey derli toplu istedigin kitleyi bulup iletisime geciyorsun. bulamiyorsan sen yaratiyorsun.

quora.
0
antikadimag
(09.07.25)
Yerli icerik olarak facebook gruplari ve telegram gruplari. (Donanimhaber bitti, en azindan teknik konularda)

Yabanci icerik reddit. Muthis bilgili adamlar/kadinlar muthis yardimseverler hala.
0
brkylmz
(09.07.25)
Forum isi 2010 civari bitti
Inci + fb bitirdi. Fbnin sicramaya basladigi yillardi.
2005 forumlarin en iyi zamanlari. 2005te muadil yoktu yanilsam da mantiken bitemez gibi geliyor.
0
help im alive
(11.07.25)
(5)

G95 tipi ampul ama LED

biseysorcaktim
linkteki örnekte görüldüğü gibi, top şeklinde büyük bir ampulum var. G95 tip.kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.bu
linkteki örnekte görüldüğü gibi, top şeklinde büyük bir ampulum var. G95 tip.

kendi yaptığımız seramik abajura taktık kullanıyoruz.
bu abajuru kablosuz ya da ince kablolu yapmak istiyorum.
klasik abajur kablosu değil de, usb kablolarının içinden çıkanlardan ya da jumper kalınlığında ince olanlardan.

bu ince kabloları prize takarsam kablolar ısınır hatta yangın çıkar sanırım. bunu yapamam.
kablonun taşıyabileceği miktarda elektrik de ampülü yakmaz.

powerbank, pil ya da usb'den gelen enerji ile yakabileceğim, şekli şemalı linkteki ampüle benzeyen ampül var mı?

edit:
elimdeki ampul bu
www.koctas.com.tr

şu ürün için led demişler.
ama Voltaj 220-240V.
ince elektrik kablosunu doğrudan prize takamam, bunu usb ile ya da adaptör ile çalıştırabilir miyim

www.cimenelektrik.com
0
biseysorcaktim
(08.07.25)
6w enerji çekecek 0.027 amper 0.5 mm2 bile yeterli
0
topkapiaksaray
(08.07.25)
0.5mm kablo yetiyor zaten ama daha incesini istiyorum ben dekoratif olması için. hatta usb girişi ile çalıştırmak istiyorum.

böyle bir kablo takılı şuan.
www.trendyol.com
0
🌸biseysorcaktim
(08.07.25)
Usb ile çalıştıramazsınız. Ampul e27 duy ile 220v ac akımla çalışıyor, içinde buna uygun sürücü vardır. Usb adaptör 5-9-12v dc verir. Tamamen farklı şeyler.

Usb ile çalışacak led almanız lazım.
0
orient blue
(08.07.25)
Aslında biraz da onu soruyorum. Şekil olarak böyle küre şeklinde USB ile calisacak ampül çeşidi var mı
0
🌸biseysorcaktim
(08.07.25)
O zaman kabloyu unutun. Bir tane atıl durumda powrebank bulun, bit pazarları dolu. Evinizde de vardır. Abajurun altına gizleyin

Elinizdeki ampulün metal kısmını dikkatlice delin, ampulü led akkor vs kısmını çekin. İçine DC akımla çalışan mini LED uzatın. Muhtemelen küçük de bir sürücüsü olur onu da gizleyin
0
topkapiaksaray
(08.07.25)
(1)

samsung android telefon - şifresini unuttuk

biseysorcaktim
iş için ortak kullandığımız android telefonun açılıştaki şifresini unuttuk.simkartı yok. google ya da samsung hesabı bağlı sanıyorduk ama google/samsung web sitelerindeki hesaplarımızda telefonu göremedik.telefon açıldığında faceid çalışmıyor onun yerine şifre istior. dört karakter ve 1 harf olmalı
iş için ortak kullandığımız android telefonun açılıştaki şifresini unuttuk.
simkartı yok. google ya da samsung hesabı bağlı sanıyorduk ama google/samsung web sitelerindeki hesaplarımızda telefonu göremedik.

telefon açıldığında faceid çalışmıyor onun yerine şifre istior. dört karakter ve 1 harf olmalı diyor.

aklımıza gelen şifreleri yazdık ama hatalı girince iki kat daha fazla bekletior. şuan 5dk'dayız.

telefonu sıfırlamamızda mahsur yok.
içinde önemli datalar yok -zaten 0 gibi.

ama şifre isterken sıfırlayabilir miyim?
telefonun açılması yeterli, data kurtarmayacağım.
samsung a4s telefonun modeli.
0
biseysorcaktim
(03.07.25)
hard reset yapacaksınız.

www.youtube.com
0
shadowfollower
(03.07.25)
(10)

eski arabada vites geçiş problemi

biseysorcaktim
kullandığım renault clio dizel manuel araçta vites geçişi ile ilgili bir sorunum var, anlamak istiyorum.başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.diğer vitesle
kullandığım renault clio dizel manuel araçta vites geçişi ile ilgili bir sorunum var, anlamak istiyorum.

başka vitesten 1'e dönerken debrijayı sonuna kadar hatta tüm gücümle basmam gerekiyor. ufak bir boşluk kalırsa geçerken zorlanıyor. bu bahsettiğim gırç gırç yapmak değil. zor geçmesi.

diğer viteslerde bu sorun olmuyor.
debriyaja elbette basıyorum ancak 1'deki kadar sonuna kadar basmak zorunda olmuyorum diğer geçişlerde. diğer vitesler yumuşak yumuşak geçiyor, 1'de ise fiziksel güç uyguluyorum.

ne olabilir bu durum?
0
biseysorcaktim
(02.07.25)
debriyaj teliyle ilgili bir sorun olabilir. normalde abanmadan 1. vitese geçmesi lazım.
0
duyuruuser
(02.07.25)
en çok kullanılan ve en çok güç binen vites o. senkromeç deforme olmuş olabilir. motorun gücünü tamamen kesmeyince hareket etmekte zorluk çıkarıyor olabilir. bizimki amatör yorumu elbette.
0
lazpalle
(02.07.25)
Şanzıman yağını değiştir. Biraz daha rahatlama sağlar. Bir de baskı balatana baktır iyi bir ustaya.
Tel kısa kalıyor da olabilir. O da mantıklı bir seçenek
0
jackyr
(02.07.25)
Son olarak paspasın öne kayıyor olabilir. Öne kaydığı için debriyaja tam basılmıyor olabilir. Paspasına bi bak. Havuzlu paspas falansa yüksektir debriyaj altında kalan yeri. Paspasın sol üst tarafından bıçakla, falçatayla kes dikine kes. Debriyaj ve sol ayak koyma yeti arasından. Paspas yüksek kalıyor ve debriyaja dipten basmayı engelliyor olabilir.
0
jackyr
(02.07.25)
eski arabalarda maalesef böyle bir sorun var. 1. vitese rahat geçiş için neredeyse durman gerekir veya bir süre sonra geçeceği devir ve hıza ayak uydurursun bir rampada geçiş yapman gerekirken o anı yakalayıp vitesi atarsın. hatta bunun ilerlemiş versiyonunda 1. vitese atmadan geri vitese atamadığın seviye başlar.

kesin çözümü bir usta söyler ama ben olsam şöyle yapardım
önce debriyaj balatasını kontrol ederdim. eğer durumu iyiyse vites kutusuna baktırırdım.
0
bravoteam
(02.07.25)
hareket halindeyken 1. vitese geçirmeye çalışırsan dediğin problemi yaşarsın. 1. vitese rahat geçmek için duruyor olman lazım.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.07.25)
1. vitese geçmek için tamamen durman gerekir+1
0
adivar
(02.07.25)
"1. vitese geçmek için tamamen durman gerekir"
bunu bilmiyordum. bu bahsettiğim normal davranış mı yani?
güvenlik sebebiyle mi böyle yapılıyor? trafikte 2'den 1'e düşmek gerekiyor zaman zaman. araç durmadan da 1'e geçebilirim ama zor geçmesi normal bir davranış yani, şaşırdım buna
0
🌸biseysorcaktim
(02.07.25)
Benim arabam 2.viteste belli bi hızın altına inince (15km/s gibi) boğulmaya titremeye başlıyor ya hızlanıcam ya 1. vitese geçicem. Fakat bire geçerken de motor freni etkisini hissediyorum, aslında araba bana giderken bire de alma veya debriyaj basılı yavaşla öyle çok yavaşken bire geç diyor. Napmak lazım merak ettim ben de. Fakat vites geçişinin zor olması ayrı konu ona baktır bence.
0
nhk ni youkosu
(02.07.25)
illa 1. vitese geçecekseniz debriyaja bas + gaz verirken geçmeniz gerek ama tavsiye etmem pek. vites dişlileri arasındaki en büyük dişliye geçmeye çalışıyorsunuz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.07.25)
(20)

Pkk'ya gerilla diyen örgüt sempatizanı mıdır

biseysorcaktim
Yakın zamanda Van'a gittim gezmeye, ilk kez o kadar doğuya gittim. Misafir olduğum ve tanıştığım insanlar kürt. Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da. Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler. Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar. Bu ifadeleri kullananlar
Yakın zamanda Van'a gittim gezmeye, ilk kez o kadar doğuya gittim. Misafir olduğum ve tanıştığım insanlar kürt.
Pkk yandaşı olan aşiret ve bireyler de var tam karşıtı da.
Sohbet içinde askerle çatışan Pkklılar için gerilla dediler.
Pkk için de örgüt kelimesini kullanıyorlar.

Bu ifadeleri kullananlar pkk yı haklı buluyor be onlara yakın hissediyor demek çok yüzeysel bir düşünce mi. Merak ettim.
0
biseysorcaktim
(29.06.25)
Öyle görüyorlar ve kelimeleri seçerken dikkatli davranıyorlar.
0
olaylar olaylar
(29.06.25)
Benim de Doğulu tanıdıklarımın neredeyse tamamı öyle diyor. Buradan bile bir fikre varılabilir. Hatta biraz daha samimi olursan bilmem kaç kişiyi vurduktan sonra askerden, polisten kaçan cefakar gerillacıkların hazin öykülerini de anlatabilirler sana. Bunların zihniyeti değişmez maalesef.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(29.06.25)
başlıktaki soruya cevap.
tek kelimeyle evet.
0
lazpalle
(29.06.25)
Evet, parçası değilse de sempatizanıdır.
Hayır, en fazla trafikte kırmızı ışık görünce durmak kadar "yüzeysel"

Ekleme yapayım. "Örgüt" demesinde sakınca yok. Duyuruyu da "örgüt" diye açmışsın zaten. Kelimelerin seçilmesi konusunda @yadigar +1 ama "gerilla" hariç. Bir de terör örgütüne "Kürt hareketi" demek de turnusol. Yoksa hümanist, barışçıl, modern, gelişmiş partililer gelip senin evinin adresine kadar X'te ifşa edebilir ya da kamu çalışanıysan bir gün eve dönerken gelip ensene sıkabilir.
0
nawar
(29.06.25)
Bulunduğu yer gereği demek zorunda da kalabilir. Bir dem parti sempatizanıyla tartışırken, konuşurken mesela...

Bazen daha yumuşak tabirler kullanılabiliyor. Öteki türlü diyalog kurulamıyor.

Bu doğrudur, yanlıştır demiyorum ama bu sebeple "gerilla" diyen insanlar biliyorum.
0
yadigar
(29.06.25)
Terör yandaşları işte. Hiç bir türkten böyle bir şey duyamazsın
0
messina123
(29.06.25)
Gerilla demek, onlar için pkkyı terör örgütü görmemek ile eşdeğer.
siyasilerinde de bu kelime dilden düşmez şarkılarında da.

Onlar öldükten sonra toplumuz leş derken, onlara sempati kuranlar da şehit diyor. ne tür bir şehitlikse artık?
Bir zaman yayınlanan örgüt içinde yapılan inanç anketinde bile İslam en son sıralardaydı. Kadın erkek karışık Namazla ile dalga geçen teröristlerin videosu bile aramalarda bulunur sanırım.

abd ve siyonistlerin maşası olandan ahirette kendine bir faydası yoktur.

pkk yı haklı bulmak, onlara yakın olmak demek askerimize kurşun atılmasını , Türkiye'nin bölünmesi çok normal görmekle eş değerdir.

Osmanlı zamanı Türk Kürt ayrımcılığı "hiç " yoktu. Aksine 2. Abdülhamid zamanının doğuda kendilerine , Rusların kışkırtması altındaki ermenilerin yaptıkların dolayı destek verildi.
Şimdi neden bu konuları olayları ne oldu da farklı bir manada yaşıyoruz anlamak imkânsız.
Ve bu yaşananlar kimin işine yarıyor ? diye bir düşünmek lazım.

Bir açıdan bakarsak hainlikten, diğer bir taraftan namazında niyazında olduğu halde cahilliğinden onlara destek veren de var.
Doğu'da bazen yaşı 70 - 80 olan bile konunun özünüden habersiz olduğundan destek verebiliyor.

PKK'nın ne olduğunu, gecenin bir yarısında kapılarına gelen teröristlerce "12-13 " yaşlarındaki çocuklarının örgüte asker lazım diyerek dağa çıkarılmasını kendi halinde doğudaki bir köyde yaşayan ailelere sorun.

Doğu'da giden, duydukları karşısında: hıım öylemiymiş demesin.
Konuya hakim ise üslubu dikkat ederek onlara sempati besleyenler fırsat varsa doğruları anlatmalı.

Darbe teşebbüsü sonrası onların "kucağına kaçan" askerler bile oldu.
Oysa görünürde Türkiye Cumhuriyeti devletimiz için çalışıyorlardı .

aylar öncesinden darbe teşebbüsüne kadar olan zaman içinde pkk, fetö
ile anlaşmalı olunduğundan ve bir şüphe uyanmaması için eylem herhangi yapmadı.
Darbeden sonra işler beklendiği gibi gitmediğinden bir çok (sayı sanırım 100ü aşıyor) Türkiye Cumhuriyeti devletimiz için çalışan istihbarat çalışanları, fetö örgütü tarafından PKKya hedef olarak gösterildi.

Terör örgütleri haricinde de ABD ve Avrupa'nın yardım ettiği fon sağladığı örgüt, yapı, kurum , kuruluş, şahıslardan bize fayda olmadı, fayda gelmedi, gelmesi beklenemez.

Devletimizin doğu meselesini farklı boyutta ele alıp yeniden kaynaşma ve sosyal inşa sürecine girmesi lazım.

Doğu insanının, genel manada onun bunun uşağı olan örgütlere değil ticarete, aşağılanmamaya, olumlu manada bilinmeye, bölgede kalkınmaya ihtiyacı var.

80li yıllardan itibaren, PKK'nın
köy basarak sivil katliam yapmaları,
şehir içinde olay çıkarmaları,
karakol baskınları,
hendek kazmaları,
rehin almaları,
yol kesmeleri,
memur ve öğretmen hatta imam katletmeleri vs.
ellerine geçen kandan başka bir şey olmadı.
0
diyecevaplandı
(29.06.25)
Bu ülkede kelimeleri dikkatli bir şekilde kullanmayan sadece çok aydın, çok eğitimli, ülkenin geleceği parlak kesim var. Bir tek bu arkadaşların kafası basmadı daha.
Diğer herkes kelimeleri gerçekten çok dikkatli kullanır. Bazı kelimeleri de asla kullanmaz.
Kürtajcı dayıyla dalga çok dalga geçildi de, bu konuda birkaç dil bilen adamı suya götürür susuz getirir o insanlar.
0
mrvln
(29.06.25)
evet.
0
gurur
(29.06.25)
Gerilla demeleri net destekci olduklarini gosterir.
0
Kittie
(29.06.25)
daha ne olacaktı
0
owaki
(29.06.25)
PKK'lılara "gerilla" "örgüt" söylemlerinin normalleşmesi yine akp dönemi ile gerçekleşti.

m.haberturk.com

İçişleri Bakanı "gerilla" diyor :))

Yukarda bir aktroll zirvalamis gene bişiler de, ülke 1984 kitabı gibi yani birileri sanki saniyor ki gerçekler yazilmazsa unutulacak.

Adamlar açılım sürecine zarar gelmesin diye PKK'nın asfalt altına dosedigi Mayınlara ses etmiyolardi (bkz: cem kucuk)

Güneydoğu'da herkes örgüt der tabii, senin iç işleri bakanın gerilla dedikten hükümet ortakları Apo'nun heykelini yapacak kıvama geldikten sonra.
0
makbur
(29.06.25)
Açılım Süreci akp açıklamalarını tv kanallarını sosyal medya hesaplarını arastirirsaniz görürsünüz anlatmak istediklerimi.

Bu memlekette feto ile pkk ile ortaklık etmek ve bunun gibi pek çok suç akplilere serbest, diğer vatandaşlara yasaktır.

Sonra bir de utanmadan uzun uzun yazarlar :)
0
makbur
(29.06.25)
Gerilla evet, örgüt diyen net değil ama muhtemelen hayır, dikkat et sen de örgüt demişsin başlığı açarken. Nusaybin'de hendek olayları sırasında askerlik yaptım. Subaylar da bazen örgüt diyor, ağzım zor alışmıştı. Bariz bir durum olmadığı sürece de kimse terörist lafını kullanmaz.

Pkk'lilara ağız arayıp haber uçuran da oluyor, sırf açıkça desteklemiyorlar diye.

Yani gerilla evet, örgüt net değil, içeriği de kısaca bu.
0
encokbenisevinnolur
(29.06.25)
gerilla diyorsa evet

pkk oylarını genel ve yerel seçimde hamuduyla götürüp hala açılım goygoyuyla bunlar pekeke! mast. yapmak 1984te işleniyor.

akepe akepe akepe güya pkkyla ortaklık yaparken selocan seni başkan yaptırmayacağız diye bağırıyordu meydanlarda. akepe yine de ulusalakların 100 senedir yediği boku temizlemeye çalışıyordu. ha kcksı ypgsi chp ittifakı derken ellerinde patladı.

bir oy hdpye bir oy chpye'leri, seçim ortaklıklarını bunlara göstermeden yapıyorlar ya da bunlar mankurt :D
"HDP'de büyükşehirlerde CHP adayının desteklenmesi formülü tartışılıyor" 2018
ww.bbc.com
0
lambırcek
(29.06.25)
@makbur

yazdıklarıma tekrar baksana.
particilikle ilgili bir şey var mı?
belli bir kişiyi savunmak var mı?
Türkiye Cumhuriyeti devletimiz diyorum.
Hain olana da hain diyorum.
Başka ne ?

Yazıda ciddi manada sana özellikle batan bir nokta varsa belirt ki daha iyi anlayalım.
Uzun uzun yazmışım.. demek seni rahatsız eden bir şeyler oldu arada.

1994 te doğudaydım. Sen o tarihte neredeydin ? Dünyaya gelmiş miydin ?
Oradaki olayları yaşadın mı?
Gece vakti güvenlik güçlerine yapılan ve saatlerce süren
taciz atışlarında evin koridor veya salonuna sığındın mı?
Çocukları dağa kaçırılan köylüleri düşündün mü ?

derdin parti olmuş. Blgin varsa aktar anlat.
90ların o kaos içeren gündeminde sevmediğin o parti yoktu.
O nedenle o dönemde o bölgede dünyaya gelmişsen biliyorsan bir şeyler anlat.

Benim yazdıklarım, seni gibi konuyu saptırmaya hazır olanlar için bir mana ifade etmeyebilir.

Parti dediğin de insanlardan müteşekkil ve yanlışlar oluyor.
Her yapılan doğru diye bir şey de yok.

Hangi partiye yakınsan şu an onlarda olan bitene bak. Ekşi'de senin kafanda olanların özeleştiri tadında yazdıklarından bir demet linkte bulmak zor değil.
Ama burada doğru konuşana da "doğru konuştu" demelisin.

Tabi niyetin sorunlu ise hiç bir şey demene de gerek yok ki üstte yazdıklarından da bu anlaşılıyor.
0
diyecevaplandı
(29.06.25)
büyük oranda evet.
0
ya ben lan neyse
(29.06.25)
Dogunun cogu teror sempatizani, istanbulda yasayan bi dogulu olarak belirtiyorum bunu. Tum tr yi fiziken gezmis biri olarak, dogu 500 yil geriden geliyo medeniyet olarak maalesef.
0
die fetten jahre sind vorbei
(29.06.25)
içten içe sempatizan olmayan kürt yoktur. bu çok normal bir şey.
0
mikahakkinen
(30.06.25)
"diyecevaplandı" diye bir arkadaş var.

eğer ortada reis, akp övme olasılığı bir duyuru varsa ekürisi lambırcekle birlikte hemencecik orada bitiveriyorlar.

fakat ne hikmetse akp'nin kepazelikleri olan hiçbir başlıkta kendilerini görmüyorum. itiraf ediyorum, kendilerini "sazan.avi" yapmak için esad'la ilgili bir duyuru açmıştım ve hemen zıplamışlardı :)

gelelim bu duyurudaki sinsi aktrollüklere..

94'te neredeydin demişsin. 93'teki eşref bitlis suikastini çok iyi hatırlıyorum mesela. eşref bitlis kimdir, nedir bilir misin? neden suikaste kurban gitti? www.kaynakyayinlari.com kürt sorununu bizim-kendimizin çözmesine niçin müsade etmediklerini, tr'ye dikta ettirdikleri, pkk'ya yardımları vs mükemmel bir kaynak kitabıdır (okumayacağını biliyorum çünkü reis ve akp için olumlu bir şey yok burada, genelde sizin ekürilerden bahsediliyor çünkü)

"pkk yı haklı bulmak, onlara yakın olmak demek askerimize kurşun atılmasını , Türkiye'nin bölünmesi çok normal görmekle eş değerdir."

"PKK'nın ne olduğunu, gecenin bir yarısında kapılarına gelen teröristlerce "12-13 " yaşlarındaki çocuklarının örgüte asker lazım diyerek dağa çıkarılmasını kendi halinde doğudaki bir köyde yaşayan ailelere sorun."

işine yine gelmez ama 99'da apo paket yapılınca özellikle 2000 başlarında pkk bitme noktasına geldi. bana 94'te neredeydin diyorsun ama 2002 sonrası şova dönüştürülen (müsade edilen) terörist cenazelerini hatırlıyor musun mesela? akp başa geldi ve pkk, açılım sürecine doğru giden dönemde tekrar toparlanma dönemine girdi. öyle ki hükümet "süreç" var diye istihbarat faaliyetlerini sıfırladı. reisin bizzat kendisi diyor "bunlar (pkk) silah yığmış bu süreçte!" çok afedersin ama sen ne yapıyordun? sen nesin? terör örgütüne güvenilir mi? bir millet, terör örgütüne güvenip anlaşma imzalayanlara emanet edilir mi?

bak yukarıda pkk'nın nasıl bir terörist oluşum olduğunu ne güzel yazmışsın. teröristle masaya oturulur mu? Oslo görüşmelerini hatırlıyor musun mesela?

teröristlerin ayağına gidilip çadır mahkemesi kurularak affedildikleri günleri hatırlıyor musun? hani yukarda çok güzel tarif ettiğin o teröristler.

habur karşılamalarını hatırlıyor musun? sınırdan türkiye'ye giren (tek özellikleri türk askerlerini şehit etmek olan o terörist liderler) ve milyonların halay zurna ile karşıladğı habur karşılamasını hatırlıyor musun?

pkk'yı ne güzel tanımlamışsın ama ülke tv'ler, ahaber'ler twitter'lar bütün yandaş basın ve medyada teröristbaşı ve teröristler hükümet kaynaklı ölümüne savunulurken sen neredeydin?

TÜM BUNLAR OLURKEN DAHA DOĞMAMIŞ OLABİLİR MİSİN ACABA?

bak daha dün "1 tanesi 2 yaşında bebek olmak üzere 8 kadını, toplamda 11 vatandaşımızı yakarak öldüren katil"i bıraktılar.

x.com
x.com

en azından bu aralıkta doğmuş olup hayatta olduğunu bilyoruz. buna tepki gösterebildin mi mesela? gösterebilir misin. var mı o yüreğin?

sana neden kızdığımı sen de çok iyi biliyorsun da aslında..

akp'nin bunları türkiye'nin selameti için yapmadığını da çok iyi biliyorsun.

ad hominem'le bana vereceğin cevabı da biliyorum "bu mesele hiç çözülmesin mi o zaman insanlar mı ölsün vs vs"

akp'nin yaptıklarının olayı çözmek için değil, abd'den gelen emirlerle kendi koltuğunu sağlamlaştırmak olduğunu sen de biliyorsun.

kürt sorunu hakkında görüşüm sabittir; kürt'lere -özellikle 80 darbesinde gladyo vs kaynaklı bilinçli olarka- haksızlıklar yapıldı. bunlara isyan edip, devlete başkaldıran kürt'leri bile anlayabiliyorum. ama terör eylemleri yapıp masum insanların öldürmenin hiçbir mantıklı açıklaması, insani alt zemini yok.

işte sen bu eylemlerin başı olan adamı muhattap alıp, onu göklere çıkarıp, daha en başından emir kulu olduğunu belli ediyorsun.

selahattin demirtaş neden içeride mesela hiç düşündün mü? selahattin demirtaş denen adam hdp'yi hard kürtçülerin, pkk'lıların partisi olmaktan çıkarıp gerçekten bütün türkiye'nin partisi haline getirmeye başlamıştı.

tabii bundan parti içindeki pkk'lı-kürtçü klikler rahatsız oldular ve reislerine koştular hemen. reis de gerekeni yaptı. hdp tekrar istenilen istikamete sokuldu.

yani akp abd emirleriyle değil de, hakikatten eşref bitlis ve daha niceleri gibi samimi bir süreç yürütse bu olayı pkk'nın ekseninden çıkartmak için her şeyi yapardı. akp ise tam tersini yaptı. çünkü terör vs gibi araçlar, o ağzından düşürmediğin "siyonist" güçlerin başta kalmaları için en büyük güvencedir.

benim derdim senin aktroll olman. lambırcek gibi açık açık bir aktroll değil, sinsi bir aktroll olman. her şeye her konuya sinsi sinsi akp övgüsü sıkıştırman.
0
makbur
(04.07.25)
(10)

elden para alanlar nasıl alıyor?

biseysorcaktim
bazı iş kollarında maddi yükümlülüğü azaltmak için maaşı asgariden gösterip o kadarını bankaya yatırıyorlar, gerisini elden veriyorlar ya. o iş nasıl oluyor? zarfa mı koyuyorlar? zarfa sığmaz ki. bunu merak ettim çünkü sözgelimi kişinin maaşı 60küsür olsun, 20'sini bankadan 40'ını elden alacak olsun
bazı iş kollarında maddi yükümlülüğü azaltmak için maaşı asgariden gösterip o kadarını bankaya yatırıyorlar, gerisini elden veriyorlar ya. o iş nasıl oluyor? zarfa mı koyuyorlar? zarfa sığmaz ki.

bunu merak ettim çünkü sözgelimi kişinin maaşı 60küsür olsun, 20'sini bankadan 40'ını elden alacak olsun. deste deste para mı almış oluyor.

tutar olarak fazla olmasa da, cebine çantasına iki-üç deste para koymak bana garip geliyor.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
evet, büyükçe bir zarfa konuyor.
0
gabe h coud
(27.06.25)
eski işyerim bu şekilde elden veriyordu. maaş günü muhasebeden birileri herkese kapalı zarf teslim ederdi, bi köşede sayardık eksik fazla var mı diye. ama zarfın içinde bozukluklarına kadar vardı. gerizekalılar bari bozuklukları banka kısmına dahil edin, elden kısım sadece 200'lük olsun. 13628 lirayı elden vereceğine, 13600 lirayı elden ver mesela. :d
0
emfuzi
(27.06.25)
Senin örnekteki 40 bin TL bir şey değil. 2 deste 200 TL sadece. Yukarısı normal karton çantaya koyulur genelde.
0
efreet sultan
(27.06.25)
dublindeki hesabından aktarıyor
0
neira
(27.06.25)
muhasebe açısından merak ediyorsanız eğer,

x ve z muhasebe diye adlandırdıkları iki ayrı kayıt vardı. birisi resmi olmayan kısım tahmin edeceğiniz üzere.

örneğin ihracat yaparken bile beyanname tutarını yüksek göstererek, kayıt dışı kısımdan para aklarlardı.

tekstil sektörü olduğu için elden ödeme faturasız işlem falan çok olurdu.
0
emfuzi
(27.06.25)
zarfa koyanlar var. bir de şirketten ya da şirketin dışından alakasız bir kişinin şahsi banka hesabından tüm çalışanların banka hesaplarına para gönderenler de var.
0
co2s2
(27.06.25)
Off shore vs. yöntemlerle kara paralar aklanırken bu söz konusu mesele de oldukça basit şekillerde hallediliyor.

Genel teamül, kanuni limitin üstünde kalan paraganın ya elden ya da ayrıca maaş dışı olarak hesaba havale edilmesidir.

Salgın döneminde devletin işverene "çalışan için" fazladan verdiği paraların bazı namussuzlar tarafından tekrar zorla çalışandan geri alındığına dair haberler mevcuttur.

Biz burada elden verilen parayı, zarfı, kayıt dışı işleri konuşurken bir arama ile asgarî ücretli
futbolcular konusunu içeren haberleri de okumayı unutmayalım.

Daha neler neler..
90arda da tvde vergi kaçırma ve kara para aklamak için naylon fatura çok konuşulurdu.
0
diyecevaplandı
(27.06.25)
Ajanslar yapar bunu, asgariden gösterir, sonra zarfların içine aradaki fark konur.
Dişçi, güzellik uzmanı, estetik doktorları vs de bu yoldan gidiyor artık
0
mor oje
(27.06.25)
200luklerden oluşan 10 bin lira cüzdana sığıyor. Zarfa da 20 bin lira pekala sığar.
0
encokbenisevinnolur
(27.06.25)
biz maaşın bir kısmını zarfsız direk nakit olarak alıyoruz.
0
duyuruuser
(27.06.25)
(12)

yabancı filmlerde ayakkabıyla evde dolaşıyorlar

biseysorcaktim
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.gerçekte nasıl? eve ayakkabı ile giriyorlar mı?ne zaman çıkarıyorlar?bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?ben
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.
kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.

gerçekte nasıl?
eve ayakkabı ile giriyorlar mı?
ne zaman çıkarıyorlar?

bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?

ben çeşitli avrupa ülkelerinde bulundum. aynı türkiye'de olduğu gibi evlere girerken hep ayakkabı çıkarılıyordu. asya'da ayakkabıların bizde olduğu gibi kapıda çıkarıldığını sanıyorum. abd'de nasıl bu durum?

sorum filmler hakkında değil, gerçekte nasıl durumlar?
ayakkabı ne kadar temiz de olsa, evde dolaşılmaz ya.
hadi pis değil, çok hijyenik olsun. yine de rahatsız eder ayakkabı ayağı. terliyor, sıcak, sıkıyor vs.
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
e türkiyede de var bu. aşırı zenginler eve ayakkabıyla girebiliyor. sonuçta ev her gün siliniyor vs
0
jelly bear
(26.06.25)
Avrupa'da benim bildigim normali ayakkabiyla eve girmek seklinde. Ne zaman cikardiklarini bilmiyorum, ya yatarkendir ya da pijamalarini giyecekleri zamanda falan cikariyorlardir. Disarida mutlak bir temizlik oldugu soylenemez ama genel mana da Turkiye'de alisik oldugumuz tarzda tozlu bir pislik yok, kopek boku veya cop vs olabiliyor. Mesela araba saganak yagis yiyor, kapali otoparka girip kuruyor, tekerin tabaninda toz olmuyor. Hollanda'da tozdan ziyade daha cok kumlu bir ortam var, disarda ciplak ayak yuruyup gelsen eve kum taneleri gelir bol bol.
0
mbond
(26.06.25)
cok yagmur yagan yerlerde sokaklar o kadar da kirli olmuyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
Fransa'da avrupalılar genellikle ayakkabıyla eve giriyor. Kapı onlerinde bir paspas olur, yalandan silip girerler. Ama arap kokenlilerde de ayakkabı cikartma adetleri var.

Gelelim ayakkabilarini ne zaman cikartiyorlar. Ihtiyac duyduklari zaman cikartip, sonra ayakkabı ile gezdikleri evlerinde CIPLAK ayakla rahatlikla yürüyorlar.

Bu arada kaldirimlar kopek b.kuyla dolu. Oyle avrupa, sokaklar tertemiz olayı tamamen hikaye..
0
funl
(26.06.25)
oyle turk annelerinin hayal ettigi gibi camurlu ayakkabilariyla aksama kadar evde gezme gibi bir durum yok. sadece kisa sureli kalislarda falan gezenleri gordum. onu da disarida paspasla siliyorlar.
0
buenosdias
(26.06.25)
amerikayı bilmiyorum ingilterede çıkarıyorlar. çıplak ayakla dolaşıyorlar. girişe bırakıyorlar.
0
avatar is back
(26.06.25)
amerika'da ayakkabiyla giriyorlar ve sacma. disarinin pisligiyle, tuvalete girdigin ayakkabiyla eve girilmez. temiz falan da degil sokaklar ayrica.
0
antikadimag
(26.06.25)
Ben de Fransa'dan konuşayım; bir eve misafir geliyorsa ayakkabi cikarma istenmiyor genelde.
Ama onun dışında kesinlikle bir genelleme yapılamaz. Eve bağlı yani kültür olarak çıkarılır çıkarılmaz denilemez.
Ha misal gene örnek benim hanım evde de dışarıdaki kiyafetleri ile takiliyordu ta ki Türkiye görene kadar. Ben misal dışarıdan eve gelen kişi nasıl aynı kiyafetle takılıyor onu da anlamam.

Misal benim eşimin ailesi hep çıkarır. Eve girenler de çıkarır. Bunlar düz Fransızlar yani.

Sokaklar da temiz denemez asla. Hele ayakkabı ile evde gezecek kadar temiz asla.
Terlik olayi yok yalnız, o yüzden terliği misal Türkiye'den getiriyoruz genelde.
0
logisticsmanager
(26.06.25)
Kafalarına göre bazen ayakkabıyla girip dolaşıyorlar. Terlik gibi ayakkabı ile gezmiyorlar ama bir kere çıkarınca bu sefer çıplak ayakla/çorapla/terlikle geziyorlar.
0
nawar
(26.06.25)
Bence hâlâ pis ama ABD'nin bir sürü şehrinde bir yerden bir yere yürüme alışkanlığı yok, toplu taşıma zaten zayıf. İnsanlar evlerinin garajındaki arabaya biniyor, gidecekleri yerin garajında arabadan iniyorlar. Parkta bahçede gezip çamura buladıkları ayakkabıyla yine girmezler ama standart beyaz yakalı ABD'linin ayakkabıları çok fazla dışarı pisliği görmeyebiliyor.
0
kobuzchu kiz
(26.06.25)
Yani sokaklar ne kadar temiz olabilir? Yunanistan'da yaşadığım zamanlarda, normalde çok titiz biri olmasam da, o parkeleri günde üç kez silesim geliyordu. Avrupa'nın bu olayı aşması lazım.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Gerçekte durum iyi değil bence. Eve ayakkabıyı çıkarmadan girmek diye bir şey söz konusu olmamalı ama Avrupalılar ve Amerikalılar taharet musluğunun bile farkında değil büyük oranda. Kıçını yıkamaktan aciz insan eve de ayakkabıyla girmekte sakınca görmeyebiliyor.

Sokağın temiz olması diye bir şey söz konusu değil. Sokak hayvanı işer, sarhoş kusar, terbiyesiz tükürür. Mutlaka bir şey olur. Sokağın temiz olmasının kriteri, bence çöp atılmaması. Onun dışında bal dök yala durumunun olması imkansız.
0
10551037
(27.06.25)
(4)

lavaşlar kalınlaştı mı?

biseysorcaktim
son zamanlarda dışarıda yediğim kebap, dürüm vs gibi lavaş ile servis edilen ürünlerde lavaş çok kalın geliyor. ince ve dilimlenmiş lavaş ile servis edenler elbette var ama genel olarak pide gibi oluyor benim denk geldiklerim. dürümü pideye sarmışlar ya da kebapla beraber pide vermişler gibi. algıda
son zamanlarda dışarıda yediğim kebap, dürüm vs gibi lavaş ile servis edilen ürünlerde lavaş çok kalın geliyor. ince ve dilimlenmiş lavaş ile servis edenler elbette var ama genel olarak pide gibi oluyor benim denk geldiklerim. dürümü pideye sarmışlar ya da kebapla beraber pide vermişler gibi.

algıda seçicilik mi bendeki yoksa diğer malzemeleri azaltıp hamuru mu kalınlaştırdılar
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kebabın yanında veya dürümün sarılmasında lavaş kullanılması yanlıştı zaten. kebap yanında lavaştan daha kalın, etin kıymanın yağını içine çekecek derecede hamur ihtiva eden bir ekmek çeşidi yani kebap pidesi olması gerekirdi. metropollerde yapımının daha kolay olması ve maliyet nedeni ile lavaş klanılsa da adanada falan yediğiniz kebaplara tadını veren etkenlerden biri de zaten budur. tırnak pidesinin bir tık incesi, lavaşın 2 kat gibi kalını olması gerekir.
0
ground
(25.06.25)
eskiden servisi yapanlar yanlış yapıyormuş hocam. kebap pidesi ile yenmeli bence et. ground +1.
0
glamdr1ng
(25.06.25)
porsiyonlar düşük insanların karnı ekmekle doysun şikayet etmesin taktiği olabilir
bence dürümde ince lavaş olmalı
çift lavaşa saranlar bile var
0
bir soru sorcam
(25.06.25)
kalın olanlar hazır lavaş sanırım
0
9kuyruklukedi
(25.06.25)
(12)

dakikalık araba kiralıyor musunuz

biseysorcaktim
çıktığı günden beri hep merak ediyorum, çok niyetlendim ama hiç kullanmadım.mantıklı da gelmiyor, ihtiyacım olduğunda araba kiralıyorum.zaten 3-4 saat lazım olacaksa araba kiralarım.tek yöne gideceksem taksiye biniyorum.zaten şehir içinde araba kullanmak sorun oluyor, dakikasına para yazınca araba s
çıktığı günden beri hep merak ediyorum, çok niyetlendim ama hiç kullanmadım.
mantıklı da gelmiyor, ihtiyacım olduğunda araba kiralıyorum.
zaten 3-4 saat lazım olacaksa araba kiralarım.
tek yöne gideceksem taksiye biniyorum.
zaten şehir içinde araba kullanmak sorun oluyor, dakikasına para yazınca araba sürmenin keyfi de olmaz gibi geliyor.

bu hizmetler ne için kullanılıyor? hangi durumlarda işe yarıyor.
0
biseysorcaktim
(23.06.25)
havaalanina giderken mesela. otopark parasi vermiyorsun, taksiden daha ucuz ve toplu tasimadan daha konforlu.
0
sonsuz
(23.06.25)
tiktak, avis, sixt bunlarda vardı en son. kullandığın dk kadar ödüyordun.
0
koela
(23.06.25)
taksiden daha ucuz, hem de daha konforlu. taksicilerin araba kullanmalarini hic sevmiyorum, korkutucu kullaniyorlar. ayrica taksilerin buyuk cogunlugu cok eski, yolda guven vermiyor, tangur tungur gidiyor. klima da acmiyorlar. yurtdisinda yasadigimdan turkiye'de arabam yok, geldigimde ya gunluk kiraliyorum araba cok lazimsa, ya da az lazimsa dakikaliklardan kiraliyorum.
0
lemmiwinks
(23.06.25)
istanbulda kiraladım baya. taksiden ucuza geliyordu. hatta bazı zamanlar kuponlar sayesinde toplu taşımadan bile ucuza geliyordu. baya mantıklı bence.

1 saat altı kullanımlar için baya mantıklı bence. bi de istediğin yerden alıp istediğin yere bırakmak büyük özgürlük. normal araç kiralamada bunu yapamıyorsun.
0
jelly bear
(23.06.25)
dakikalık kiralama yapmam. taksiye binerim. emanetin canı g*tünde olur derler.

yıllarca kaza yapmadım ama o araçla 2 dk. sonra bir yere bindiririm.
0
yurtsuz john
(23.06.25)
sık sık kullanıyorum trafikte hesaplı olmuyor taksiden ucuza geldigi günler geride kaldı ama yine de araba lazım olunca taksiden kat kat konforlu
0
ala09
(23.06.25)
Kısa mesafede, trafik de çok yoksa avantajlı. Neredeyse her gün kullanıyorum. Altı ay kadar önce kaza da yaptım. Karşı taraf %100 suçlu olunca benlik bir durum olmadı.
0
mesuta
(23.06.25)
pahalı deniyordu en son ama fiyatlara bakmadım uzun süredir.
0
vss
(24.06.25)
bana pahalı geliyor.

Zoe koysalar hemen kiralarım.
0
baldan kaymak
(24.06.25)
tiktak'ı ilk çıktığında çok kullandım. taksiden daha ucuza geliyordu, istediğin yere arabayı bırakabiliyordun, müşteri hizmetleri iyiydi.

üzerinden seneler geçti. hala rekabetçi bir fiyatı var mıdır bilmiyorum ama güzel bir servis.
0
sir gawain
(24.06.25)
park yeri endişesi + park yeri ararken 2 kat para ödemek olmasa mis.
0
patronaj1
(24.06.25)
Pratik yapmak için kullandım bir ara. Ufak tefek sürtmelerim oldu. Herhangi bir dönüş almadım bu konuda. Üzerinde durmuyorlar demek ki.
Arabaların çoğunda sigara içilmiş oluyor. Rahatsız edici.
0
auroraaurora
(24.06.25)
(4)

nohut meselesi - 1inci kalite

biseysorcaktim
migros marka nohut 1kg 55 lirahasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohu
migros marka nohut 1kg 55 lira
hasata marka nohut 1kg 120 lira (indirimde 90 lira)
reis, duru başka markalar da benzer fiyatta.

baktım etiketlerine: migros da hasata marka ürün de aynı özelliklere sahip. 1inci kalite yazıyor üzerinde ve koçbaşı nohut. hasatanın üretim yeri kırşehir'miş. geleneksel tohum. migros'unkin de öyle bir şey yazmıyor ya da ben görmedim.

ama 1inci kailte olduğu ve koçbaşı türünde olduğu yazıyor iki pakette de.

migros'unkinde nohut taneleri biraz daha küçük gibi geldi.
ama göz yanılması da olabilir çok belirgin bir küçüklük değildi bu.

edit: (1mm fark bile kaliteyi etkilermiş. 8mm, 9mm gibi farklar varmış. ama bu karşılaştırmada ikisi de aynı ölçüde mi bilmiyorum etiketlerde göremedim. migros'unkine 8, hasataya 9mm diyelim tahmini olarak)

--
kaliteleri farklı mı yine de, ne fark ediyor?
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
Büyüğü makbuldür.

Ayrıca kendi adıyla yaptırdığı üretimlerde kar marjını azaltarak ve siparişle üretim yaptırdığı için maliyeti de azaltarak reklamı olsun diye fiyatı düşük tutar.
0
Mirket
(20.06.25)
eşit kalite altında migros marka olanı biraz daha ucuz bekliyorum elbette ama 2katından az biraz daha fazla bir fark var. o kadar da olmaz sanıyorum.
0
🌸biseysorcaktim
(20.06.25)
Boy farkından da bahsettin. Eşit kalite değiller yani. Ayrıca bu enflasyonist ortamda 3-4 ay arayla sipariş edilmiş aynı marka iki ürün arasında bile o kadar fiyat farkı olabilir. Şaşmamak lazım.
0
Mirket
(20.06.25)
migros markalı nohutları yayla agro gıda üretiyor: www.migros.com.tr

yayla bakliyat'ın da migros'ta iki çeşit nohutu var. ikisi de koçbaşı nohut.

biri bu, 50 lira: www.migros.com.tr
biri bu, 115 lira: www.migros.com.tr

yani aynı markanın bile koçbaşı diye sattığı iki ayrı fiyata satılan iki ayrı nohutu olduğuna göre bir boyut farkı var. hatta migros marka olanın eşdeğeri yayla olan daha ucuz.

ben bu durumlarda üreticisine bakıyorum. aynı üretici ise migros olanı alıp geçiyorum. firmalar bazı ürünlerde yüksek kalite olanlar kendi markasıyla, düşük kalite olanları market markasıyla paketliyor olabilir. örneğin dardanel ton balığı parçalamadan kestiği balıkları dardanel diye, keserken biraz dağılıp parçalananları migros, harras, vs diye paketliyor. arada da dünya kadar fark var. aynı balık, aynı fabrika.

bakliyat, süt ürünü vs hepsinde bu yöntemi uygulayabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(21.06.25)
(5)

yunan adalarına kapıda ve 1 yıl geçerli pasaport

biseysorcaktim
pasaportun süresi bitti ve eylül ayından sonra başka bir pasaporta hak kazanıp onun için başvuru yapacağız. ancak yazın yunan adasına gitme durumumu var. maliyeti düşük olsun diye 1 yıl geçerli pasaport alıp başvuru yapmak istedik ancak şartlar arasında şu kafa karıştırdı:"* ..Yunan Adaları’na giriş
pasaportun süresi bitti ve eylül ayından sonra başka bir pasaporta hak kazanıp onun için başvuru yapacağız. ancak yazın yunan adasına gitme durumumu var. maliyeti düşük olsun diye 1 yıl geçerli pasaport alıp başvuru yapmak istedik ancak şartlar arasında şu kafa karıştırdı:

"* ..Yunan Adaları’na girişte, seyahat tarihinden itibaren 1 yıl geçerli pasaport .."

biz umumi pasaportu aldığımızda muhtemelen bir yıldan iki hafta kadar azalmış olacak bu süre. şimdi bir kaç gün ya da en fazla iki haftalık bu fark için, en az 2 yıllık pasaport mu almalıyım?

genelde 6 ay geçerli pasaport isterlerdi, 1 yıl nereden çıktı.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
vize kısmı hali hazırda sıkıntılıyken en ufak bir açık olumsuz sonuç verebilir diye düşünüyorum.
özellikle seyahat tarihinden itibaren 1 sene geçerli pasaport demişlerse 2-3 haftayı keyiflerine göre bahane edip vize vermeyebilirler.(bence)
0
nwnd
(20.06.25)
bunu tur şirketlerine sor bence. en iyi onlar cevaplar sıkça uğraştıkları için.
0
jelly bear
(20.06.25)
@jelly bear; çok haklısınız. ama bu konuda artık ne tur şirketlerine ne de aracılara güven olmuyor. kendisi nasıl olsa parasını alacak diye red gelebilecek evrak teslim edebiliyorlar, veya evrakı hiç teslim etmeyip red geldi diyerek milletin parasını cukka ediyorlar.
0
nwnd
(20.06.25)
tur şirketlerinin birinde 1 yıl, diğerlerinde 6 ay denmiş. dentur'da 3 ay yeterli denmiş hatta.

dış işleri bakanlığının yunanistan sayfasında ise ilk kez yunanistan'a gidiliyorsa 1, ikinci gidişse 6 ay geçerli bir pasaport yeterli denmiş. ama o kapıda vize ile ilgili değil, başka bir konu hakkında. bizim ilk gidişimiz değil. (www.mfa.gov.tr)

ben 1 yıllık (tahmini 11 ay kadar süresi kalmış) pasaportun yeterli olacağını düşünüyorum ama bi tur şirketlerine sorayım en iyisi. tur şirketleri başka başka şey söylediği için daha kesin başvurabileceğim bir kurum var mı acaba?
0
🌸biseysorcaktim
(20.06.25)
Pasaportun süresi 12 ay değil de 11,5 ay kaldı diye sorun çıkaran eminim sorun çıkaracak başka neden de bulur düşüncesindeyim. Bana kalırsa; sorun olmaz.
0
kumandanim
(20.06.25)
(3)

istanbul kart dijital uygulaması

biseysorcaktim
dijital kart ile otobüs/metroda ödeme yaparken her seferinde login olmak mı gerekiyor yoksa var mı bi ayarı?login süresi çok kısa, 2 duraklık aktarma yaparken bile session bitiyor tekrar şifre, sms falan uğraşmak gerekiyor tam otobüse binerken login olunuz diye uygulamadan atıyor.aynı zamanda kredi
dijital kart ile otobüs/metroda ödeme yaparken her seferinde login olmak mı gerekiyor yoksa var mı bi ayarı?

login süresi çok kısa, 2 duraklık aktarma yaparken bile session bitiyor tekrar şifre, sms falan uğraşmak gerekiyor tam otobüse binerken login olunuz diye uygulamadan atıyor.

aynı zamanda kredi kartı uygulaması olduğu için logout etmesini anlıyorum ama her otobüse binerken ya da aktarma yaparken 2fa ile login olmak zorunda mıyım?
0
biseysorcaktim
(17.06.25)
her seferinde login olmak gerekiyor. sacma sapan isler.
0
buenosdias
(17.06.25)
kredi kartının nfc özelliği ile 1500 tl altını harcıyorsun, ama bir bilet binmeye gelince türlü saçmalıklar
0
denemeyanilma
(17.06.25)
ios'da qr ile ödeye basınca; 3-5 defa login olmadan qr gösteriyor.
0
mutlu yillar sana
(17.06.25)
(1)

şirketlerin geri bildirim bağımlılığı

biseysorcaktim
artık aldığım her hizmetin ardından bir sms geliyor "bizi puanlayın, aldığınız hizmetten memnun kaldınız mı" eskiden bu kadar çok değildi, arada bir isteniyordu bu puanlama. çağrı merkezini arasam da, bir yerden alışveriş yapsam da, eve sipariş versem de illa soruyorlar.önceden zaman ayırıp yapıcı e
artık aldığım her hizmetin ardından bir sms geliyor "bizi puanlayın, aldığınız hizmetten memnun kaldınız mı" eskiden bu kadar çok değildi, arada bir isteniyordu bu puanlama. çağrı merkezini arasam da, bir yerden alışveriş yapsam da, eve sipariş versem de illa soruyorlar.

önceden zaman ayırıp yapıcı eleştirilerde bulunuyordum da artık dikkate bile almıyorum çoğu geri bildirim isteğini.

şirketlere bunların faydası var mı?
daha önce bir b2c'de çalışmıştım da kullanıcılardan gelen yorum ve geribildirimlerin çoğunun işe yaramayacak hatta ürünün gelişimini olumsuz etkileyecek nitelikte olduğunu biliyorum.
0
biseysorcaktim
(13.06.25)
Uzun zamandır daha fazla darlandığım bir şey yok.
Markete gidip bir ürün alıyorum ofise girdiğim an mesaj geliyor, kargom teslim ediliyor mesaj geliyor.
Hadi kargoyu anlayabilirim, çağrı merkezini de anlayabilirim seninle ilgilenen kişiyi puanladığın için en azından çalışan kişiye belki bir faydası olur diye yapıyorum. Kargoyu veren adam özellikle rica ediyor belli ki onun için önemli.
Ama mağaza puanlamak vs. darlıyor insanı.
0
mutekebbir
(13.06.25)
(2)

cloudstream uygulaması hakkında

biseysorcaktim
android cihazlarda çalışan böyle bir açık kaynak kodlu uygulama var.bir süredir kullanıyorum ben de.birileri de kaçak dizi/film sitelerini içerik sağlayıcı olarak uygulamaya eklemiş ve uygulama üzerinden izlenebiliyor.kaçak dizi/filmcilerin url'leri sık sık değişiyor, bu kişiler de otomatik olarak d
android cihazlarda çalışan böyle bir açık kaynak kodlu uygulama var.
bir süredir kullanıyorum ben de.

birileri de kaçak dizi/film sitelerini içerik sağlayıcı olarak uygulamaya eklemiş ve uygulama üzerinden izlenebiliyor.

kaçak dizi/filmcilerin url'leri sık sık değişiyor, bu kişiler de otomatik olarak domain değişikliklerini uygulamadaki listelere uyarlıyorlar.

sorum şu:
cloudstream app'inde repo'yu silip tekrar yüklemem mi lazım güncel listeyi almak için yoksa app her açılışta güncel adres listesi kontrolü yapıyor mu?
0
biseysorcaktim
(12.06.25)
öyle uygulamalarda film dizi kaynak araması filmi seçince olur muhtemelen o aşamada sürekli güncel hali geliyodur
0
nahtoderfahrung
(12.06.25)
güncel adresi sen bulup hesap ekleden ekleyeceksin.
diğer hesabı da sil.
0
jamswety
(12.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.