buna mantarcılık deniyormuş.
kuyumcular teknik olarak bir çeşit banka (hatta bankaların çıkışı da öyle oluyor zaten*.)
bu vatandaşlar da kasa kiralamak ya da bankaya güvenmek yerine kuyumcuya güveniyorlar. "senin kasan var, al sakla, ben saklayamam" diyorlar. karşılıklı güven oluşuyor. günün birinde yeterince altını olan kuyumcu dükkanı kapatıp gidiyor. bir de sadece saklamak değil "ben senin yerine bu altını işleteyim, karı senle paylaşırız mevzusu da var sanırım. güvenlik ihtiyacı + kazanç beklentisi ile bu kerizleme işi oluşuyor.
*(bankaların doğuşu -> kuyumcuya altınını veriyorsun, o da sana altınının onda olduğuna dair belge veriyor sen altını sağa sola vermek yerine altını belgeleyen bu kağıdı gösteriyorsun).
0