letheavendangered
durum şu:3-4 hafta önce ailece memleketimiz olan ankaraya gittik. 1 hafta durup döneriz diyorduk ama kardeşimin bok yemesiyle, "siz kalın yeaa biz gideriz ablamla" demesiyle anne babayı orda bırakıp biz evimize geldik. o hafta kardeşim babamın hal ve hareketlerinden şüpheciydi. adam yolda yürürken b
durum şu:
3-4 hafta önce ailece memleketimiz olan ankaraya gittik. 1 hafta durup döneriz diyorduk ama kardeşimin bok yemesiyle, "siz kalın yeaa biz gideriz ablamla" demesiyle anne babayı orda bırakıp biz evimize geldik.
o hafta kardeşim babamın hal ve hareketlerinden şüpheciydi. adam yolda yürürken bile elinde telefonla ergenler gibi uğraşıyor, suratına çarpasım geliyor, ses çıkaramıyordum. facebook oyunlarından birinden birbirlerine can vs göndermeleri için de kardeşimde babamın facebook şifresi var, babam biliyor onun hesabına girdiğimizi.
şüphelerinin üzerine hareket geçmişine bakıyor babamın ve nerdeyse her gün bir kadını arattığını görüyor - bu kadın bizim yaşadığımız şehirde yaşıyor. hatta bir keresinde mesaj kutusu yerine yanlışlıkla arama kısmına "karım geliyor çıkmam lazım öpt bb" yazmış, arama geçmişinde bu da görünüyor. ama o hesapta başka hiçbir şey bulamadık. bunun üzerine başka hesabı olabileceğini düşündük. bilgisayardan girmiyor tabii kesinlikle, hep telefonundan. ve telefonu ne bahaneyle istediysek isteyelim kesinlikle vermiyor, agresifleşiyor. kendisi telefonuyla bir şeyler yaparken yanına yaklaşan olduğunda da hemen kaldırıyor telefonu, aynı benim 13-14 yaşındayken mesajlaşmalarımı görmesinler diye yaptığım gibi.
neyse, anne baba ankarada 1 hafta kalırız derken 2 hafta kaldılar ve baba olacak gavat her gün bir bahaneyle sanayiye gitmiş, yok arabanın şurasında şu var, yok şu parça eksik vs - kendisi tamir işleriyle yakından ilgili olduğu için hep kıvırmanın bir yolunu buluyor.
dün akşam geldiler, eve gelir gelmez iğrenç bir tavır, surat asma, sinirlilik... onlar gelecek diye yaptığımız yemeği bile yemedi, kardeşim de "e bizimle yeseydin ya" diyince azarladı, "keyfimden mi yemedim ben, bagajdan eşyaları çıkardım canım çıktı" gibi bağırdı.
yaklaşık 1 saat önce tuvaleti kullanmak için banyoya girdim, benden önce orda bir su borusunu vs tamir ediyordu. telefonunu unutmuş içerde, ben de fırsattan istifade hemen baktım. telefonda facebook uygulaması var ama onu bizim bildiğimiz hesapla kullanıyor. ama internete girer girmez tahmin ettiğimiz üzere sahte facebook hesabını buldum. bir kadın adıyla açmış hesabı, ve mesajlaşmalarında 2 kadın daha vardı. hatta başka biri daha vardı ama o anki duygu karmaşasından ona bakmayı unuttum. iki kadından biri yeni bir mesaj göndermiş, bir resim. ama okunmamış olarak göründüğü için açamadım o mesajı, başkasının okuduğunu anlamasın diye. diğer kadınla da çok fazla mesajlaşma vardı, okuyabildiğim kadarından anladığım kadarıyla bunlar ankaradayken görüşmüşler, ve kadın da evli. onun hesabı da fake hesap ve birbirlerine aşkım falan diyorlar, kadının problemi olduğunda babam olacak adam teselli ediyor falan.
ne yapayım ben şimdi? annem olaydan tabii ki bihaber, çünkü adam sürekli bir şekilde onun etrafında olmayı da başarıyor, hatta fazla sıkıcı bile oluyor. her yere birlikte gitmek istemeler, her şeyde annemi düşünmeler falan. annem de doğal olarak şüphelenemiyor bile.
elim ayağım bağlı duramam. babamın karşısına geçip de bir şey demeye cesaretim yok, o an bütün hayatım boyunca kahraman, süper baba rolünü oynamış adam kesin olarak yok olup gidecek gözümün önünde. ve annemin haline olan üzüntümden de dolayı gözyaşlarına boğulacağım için cümlelerimi bile tamamlayamam. kardeşime de söylemedim, ikimizin bilmesi illa ki bir şekilde birbirimizi fişekliyor çünkü.
bu arada cinsiyetler önemliyse, kardeşim de kız. ben nerdeyse 25, o nerdeyse 20 yaşındayız.
edit: adam 46 yaşında, bir devlet dairesinde üst düzey yönetici, başmüfettiş. ve anlamadığım bir şekilde hala bizim için de varını yoğunu ortaya koyup - ya da öyle yapıyor gibi yapıp - uğraşıyor ama benim gözümde bu onu artık hiç yüceltmiyor.
ne yapayım bu orospu çocuğuna?
3-4 hafta önce ailece memleketimiz olan ankaraya gittik. 1 hafta durup döneriz diyorduk ama kardeşimin bok yemesiyle, "siz kalın yeaa biz gideriz ablamla" demesiyle anne babayı orda bırakıp biz evimize geldik.
o hafta kardeşim babamın hal ve hareketlerinden şüpheciydi. adam yolda yürürken bile elinde telefonla ergenler gibi uğraşıyor, suratına çarpasım geliyor, ses çıkaramıyordum. facebook oyunlarından birinden birbirlerine can vs göndermeleri için de kardeşimde babamın facebook şifresi var, babam biliyor onun hesabına girdiğimizi.
şüphelerinin üzerine hareket geçmişine bakıyor babamın ve nerdeyse her gün bir kadını arattığını görüyor - bu kadın bizim yaşadığımız şehirde yaşıyor. hatta bir keresinde mesaj kutusu yerine yanlışlıkla arama kısmına "karım geliyor çıkmam lazım öpt bb" yazmış, arama geçmişinde bu da görünüyor. ama o hesapta başka hiçbir şey bulamadık. bunun üzerine başka hesabı olabileceğini düşündük. bilgisayardan girmiyor tabii kesinlikle, hep telefonundan. ve telefonu ne bahaneyle istediysek isteyelim kesinlikle vermiyor, agresifleşiyor. kendisi telefonuyla bir şeyler yaparken yanına yaklaşan olduğunda da hemen kaldırıyor telefonu, aynı benim 13-14 yaşındayken mesajlaşmalarımı görmesinler diye yaptığım gibi.
neyse, anne baba ankarada 1 hafta kalırız derken 2 hafta kaldılar ve baba olacak gavat her gün bir bahaneyle sanayiye gitmiş, yok arabanın şurasında şu var, yok şu parça eksik vs - kendisi tamir işleriyle yakından ilgili olduğu için hep kıvırmanın bir yolunu buluyor.
dün akşam geldiler, eve gelir gelmez iğrenç bir tavır, surat asma, sinirlilik... onlar gelecek diye yaptığımız yemeği bile yemedi, kardeşim de "e bizimle yeseydin ya" diyince azarladı, "keyfimden mi yemedim ben, bagajdan eşyaları çıkardım canım çıktı" gibi bağırdı.
yaklaşık 1 saat önce tuvaleti kullanmak için banyoya girdim, benden önce orda bir su borusunu vs tamir ediyordu. telefonunu unutmuş içerde, ben de fırsattan istifade hemen baktım. telefonda facebook uygulaması var ama onu bizim bildiğimiz hesapla kullanıyor. ama internete girer girmez tahmin ettiğimiz üzere sahte facebook hesabını buldum. bir kadın adıyla açmış hesabı, ve mesajlaşmalarında 2 kadın daha vardı. hatta başka biri daha vardı ama o anki duygu karmaşasından ona bakmayı unuttum. iki kadından biri yeni bir mesaj göndermiş, bir resim. ama okunmamış olarak göründüğü için açamadım o mesajı, başkasının okuduğunu anlamasın diye. diğer kadınla da çok fazla mesajlaşma vardı, okuyabildiğim kadarından anladığım kadarıyla bunlar ankaradayken görüşmüşler, ve kadın da evli. onun hesabı da fake hesap ve birbirlerine aşkım falan diyorlar, kadının problemi olduğunda babam olacak adam teselli ediyor falan.
ne yapayım ben şimdi? annem olaydan tabii ki bihaber, çünkü adam sürekli bir şekilde onun etrafında olmayı da başarıyor, hatta fazla sıkıcı bile oluyor. her yere birlikte gitmek istemeler, her şeyde annemi düşünmeler falan. annem de doğal olarak şüphelenemiyor bile.
elim ayağım bağlı duramam. babamın karşısına geçip de bir şey demeye cesaretim yok, o an bütün hayatım boyunca kahraman, süper baba rolünü oynamış adam kesin olarak yok olup gidecek gözümün önünde. ve annemin haline olan üzüntümden de dolayı gözyaşlarına boğulacağım için cümlelerimi bile tamamlayamam. kardeşime de söylemedim, ikimizin bilmesi illa ki bir şekilde birbirimizi fişekliyor çünkü.
bu arada cinsiyetler önemliyse, kardeşim de kız. ben nerdeyse 25, o nerdeyse 20 yaşındayız.
edit: adam 46 yaşında, bir devlet dairesinde üst düzey yönetici, başmüfettiş. ve anlamadığım bir şekilde hala bizim için de varını yoğunu ortaya koyup - ya da öyle yapıyor gibi yapıp - uğraşıyor ama benim gözümde bu onu artık hiç yüceltmiyor.
ne yapayım bu orospu çocuğuna?
0
1) kanıt bul, mesaj geçmişinin screenshot'ını falan al valideye göstermek için.
2) aileyi masaya topla ve herşeyi anlat, kanıtlarını sun.
3) siktirsin gitsin o.ç.
kusura bakma o.ç dedim ama kızdım yani
2) aileyi masaya topla ve herşeyi anlat, kanıtlarını sun.
3) siktirsin gitsin o.ç.
kusura bakma o.ç dedim ama kızdım yani
0
öncelikle kızmayın. antrapoz böyle bir şey.
adam kaç sene karısına ve çocuklarına bakmış, bu dönemde dışarı yönelmiş olabilir. öncelikle babanız da insan. sizin gibi. gafletleri olabilir, hala deli gibi sevişiyor olabilir vs.
bence konuştuğu kadın/kadınlara ulaşın, babanızla konuşmasınlar diye uyarın. 'hemn kadınla hem babamla konuşmayayım ama olay çözülsün' gibi bir şey mümkün değil olamaz. babanızla konuşun cesaret edip. anneniz üzülmesin istiyorsanız daha sonra söylersiniz. ama bilin ki konuşmadan çözemezsiniz.
ve affedip affetmemek de size değil, eşine, yani annenize kalır.
adam kaç sene karısına ve çocuklarına bakmış, bu dönemde dışarı yönelmiş olabilir. öncelikle babanız da insan. sizin gibi. gafletleri olabilir, hala deli gibi sevişiyor olabilir vs.
bence konuştuğu kadın/kadınlara ulaşın, babanızla konuşmasınlar diye uyarın. 'hemn kadınla hem babamla konuşmayayım ama olay çözülsün' gibi bir şey mümkün değil olamaz. babanızla konuşun cesaret edip. anneniz üzülmesin istiyorsanız daha sonra söylersiniz. ama bilin ki konuşmadan çözemezsiniz.
ve affedip affetmemek de size değil, eşine, yani annenize kalır.
0
korku vermek için sahte profiline, sizin de açacağınız bi sahte hesaptan ne haltlar karıştırdığını biliyoruz gibisinden mesaj atabilirsiniz belki. neye yarar belli olmaz ama bu da bişe
0
çok acayip bir durum. genellikle klişe sorularla gelenlere hiç beklemeden uyguladığım ya da bana mantıklı gelen cevapları hiç tereddütsüz verirdim. ama bu olay çok değişik. empati yaptım; yemin ederim ürperdim bir an.
inan hiç bir tavsiye veremiyorum. manevi olarak desteğim sizinle.
not: harhar'ın verdiği örnek mantıklı. diğer kadınlardan birinin akrabası gibi davranın. ya da yakını gibi. babanızın fake hesabını ekleyip onlara mesaj atın. gerekirse tehdit edin. nasıl olsa yakalanma şansınız sıfır; ki yakalamaya uğraşmaz korkudan.
fakat bu geçici bir çare. elbet yine duyguları depreşip başka biri ile flörte kalkışabilir. karşısına geçip konuşun diyeceğim ya da aileyi toplayıp beraber konuşun diyeyim. ama ben de yapamazdım sanırım. bu yüzden kendim yapamayacağım şeyi bir başkasına tavsiye edemiyorum.
inan hiç bir tavsiye veremiyorum. manevi olarak desteğim sizinle.
not: harhar'ın verdiği örnek mantıklı. diğer kadınlardan birinin akrabası gibi davranın. ya da yakını gibi. babanızın fake hesabını ekleyip onlara mesaj atın. gerekirse tehdit edin. nasıl olsa yakalanma şansınız sıfır; ki yakalamaya uğraşmaz korkudan.
fakat bu geçici bir çare. elbet yine duyguları depreşip başka biri ile flörte kalkışabilir. karşısına geçip konuşun diyeceğim ya da aileyi toplayıp beraber konuşun diyeyim. ama ben de yapamazdım sanırım. bu yüzden kendim yapamayacağım şeyi bir başkasına tavsiye edemiyorum.
0
Ben olsam önce babamla konuşurdum. Pişman olduğunu ve bir daha yapmayacağına ikna olursam anneme söylemezdim muhtemelen. Ne kadar hoş olmasa da... Yani ben kendim aldatılsam bunu öğrenmek isterdim ama annenin bunu öğrenmesi daha iyi olmayacaktır muhtemelen. Tabii önce kardeşinle sakin bir kafada konuşup detaylara karar vermeye çalışın. Bir anlık öfkeyle hareket etmeyin, farklı senaryolarda ne yapacağınıza karar verin.
Edit: Önce kanıt vs bul ki baban inkar eder ya da rest çekerse filan elinizde argümanınız olsun.
Edit: Önce kanıt vs bul ki baban inkar eder ya da rest çekerse filan elinizde argümanınız olsun.
0
anneme durumu anlatamam, anlatsam da affetmeyeceğini adım gibi bildiğim halde bir şey yapamayacak. çünkü maaş yok, iş yok, babama muhtaç. ben de işsizim. bi işim olsa, gelirim olsa, bütün yurtdışı planlarımı falan her şeyi bir kenara bırakıp alırım yanıma, siktirsin gitsin o adam da ne yaparsa yapsın derim. ama lanet olsun bi bokumuz yok kendi ayaklarımız üzerinde duracağımız.
0
öncelikle sakin ol.
insanlar insanları aldatır, bu durumu dünyanın en büyük en kabul edilmez günahıymış gibi düşünme.
sinir hata yaptırır.
aynısını babam yaptı. ben de kızdım ama 35 sene aynı evde aynı insanla ve aynı amaçlar uğruna baba rolü oynadı kendisi. kendi hayatını boşverdi. çocuklarına baktı. sadece biraz imkan sahibi oldu ve muhtemelen kendi hayatından memnun olmayan bir başka insanla bir şekilde irtibata geçip sıkıntılarını paylaştı. zira 60 yaşına bir insanın fiziken aldaması zor. anlarsın, yani ayda bir defa bile "aldatamaz". zaten bi bok yapmadığından da eminim. sürekli kontrolümüz altında.
aile müessesine bu kadar önem verme. insanlar çocuk sahibi olmak için, tren kaçmasın diye falan evleniyorlar. ilerleyen yaşlarda bunlar normal şeyler. ben yapacağımdan ya da tasvip ettiğimden söylemiyorum. daha gençsin anlamazsın ama bir insan başka bir insanı sonsuza dek mutlu edemez. babana prensip olarak kız ama yargılarken cezalandırıcı olma. annenle aralarındaki mesele. akıllıca bir yol bulmanız lazım. yani babanla sakin sakin konuşmak gibi falan. durumdan haberim var, ayağını denk al de.
biz öyle yaptık, telefonunu falan sattı kendi rızasıyla, ha gizli kapaklı işler hala çeviriyor olabilir ama en azından elindeki paranın gittiği yerler hakkında hesap vermeye gönüllü artık. kendini aklama çabası içinde.
evliliğin kutsal olduğunu düşünüyor olabilirsin. hayatın zorlu olduğunu da düşün. prensip sahibi olmak acı vericidir. uğraşırım diyorsan uğraş ama böyle bir meselede tavsiye etmem.
insanlar insanları aldatır, bu durumu dünyanın en büyük en kabul edilmez günahıymış gibi düşünme.
sinir hata yaptırır.
aynısını babam yaptı. ben de kızdım ama 35 sene aynı evde aynı insanla ve aynı amaçlar uğruna baba rolü oynadı kendisi. kendi hayatını boşverdi. çocuklarına baktı. sadece biraz imkan sahibi oldu ve muhtemelen kendi hayatından memnun olmayan bir başka insanla bir şekilde irtibata geçip sıkıntılarını paylaştı. zira 60 yaşına bir insanın fiziken aldaması zor. anlarsın, yani ayda bir defa bile "aldatamaz". zaten bi bok yapmadığından da eminim. sürekli kontrolümüz altında.
aile müessesine bu kadar önem verme. insanlar çocuk sahibi olmak için, tren kaçmasın diye falan evleniyorlar. ilerleyen yaşlarda bunlar normal şeyler. ben yapacağımdan ya da tasvip ettiğimden söylemiyorum. daha gençsin anlamazsın ama bir insan başka bir insanı sonsuza dek mutlu edemez. babana prensip olarak kız ama yargılarken cezalandırıcı olma. annenle aralarındaki mesele. akıllıca bir yol bulmanız lazım. yani babanla sakin sakin konuşmak gibi falan. durumdan haberim var, ayağını denk al de.
biz öyle yaptık, telefonunu falan sattı kendi rızasıyla, ha gizli kapaklı işler hala çeviriyor olabilir ama en azından elindeki paranın gittiği yerler hakkında hesap vermeye gönüllü artık. kendini aklama çabası içinde.
evliliğin kutsal olduğunu düşünüyor olabilirsin. hayatın zorlu olduğunu da düşün. prensip sahibi olmak acı vericidir. uğraşırım diyorsan uğraş ama böyle bir meselede tavsiye etmem.
0
anladigim kadariyla annenizi uzak tutmak ama babanizdan da intikam almak, ya da aci cektirmek istiyorsunuz. ne yazik ki bu iyi bir bakis acisi degil. sonuc olarak hic bir seye yaramayacak bir bakis acisi. oncelikle amaciniza karar verin: annenizin kurtulmasini mi istiyorsunuz, babanizin bu isleri birakmasini mi? yoksa sadece ofkeden dolayi aci cekmesini mi? ilk iki durum icin opsiyonlariniz var ama sonuncusu ne yazik ki cok daha buyuk acilara neden olabilir.
0
ayrica babanizla bu durum hakkinda kavga etmek onu durdurmaz, daha gizli sekilde is cevirmesine neden olur. eger yuzlesecekseniz kizarak degil, ona bu durumun sizi nasil yaraladigini gostererek bir yerlere varabilirsiniz.
0
@beriberi, boşanmalarını istemem, o yüzden daha önce de söylediğim gibi anneme söyleyemem bunu çünkü kendi ayakları üzerinde durabilecek bir durumu yok. bu işleri bıraksın, yüzü kızarsın istiyorum. ve sanıyorum ki bunun için çok bir şey söylememe gerek yok, sadece bildiğimi belli etsem yetecektir yüzünün kızarması için. ama nasıl?
o fake hesaba kendi hesabımdan mesaj mı atsam, "yeni profilin hayırlı olsun" falan gibi. kadına da hakaret dolu bir mesaj atsam diyorum. ama şimdi açmış oldukları isimlerle bir sürü kişi çıkıyor. profil fotoları da kıro kıro gül falandı. şimdi arama yapınca bulduğum hesapların gerçekten onlara ait olduğundan %100 emin değilim. ama muhtemelen onlar.
o fake hesaba kendi hesabımdan mesaj mı atsam, "yeni profilin hayırlı olsun" falan gibi. kadına da hakaret dolu bir mesaj atsam diyorum. ama şimdi açmış oldukları isimlerle bir sürü kişi çıkıyor. profil fotoları da kıro kıro gül falandı. şimdi arama yapınca bulduğum hesapların gerçekten onlara ait olduğundan %100 emin değilim. ama muhtemelen onlar.
0
bırak hevesi geçsin.
aileyi bozmaya gerek yok.
olur böyle şeyler çok nadir de olsa.
hevesi geçince zaten siktir eder o kadını.
heves işte.
farklı mecralara giriş yapmak istiyor adam.
aileyi bozmaya gerek yok.
olur böyle şeyler çok nadir de olsa.
hevesi geçince zaten siktir eder o kadını.
heves işte.
farklı mecralara giriş yapmak istiyor adam.
0
birisi vaktini ayırıp derdini uzun uzun okuyup yardımcı olmaya çalıştığında teşekkür edersin hani. ki duyuruda bunu yapmak tik kutucuğuna tıklamak kadar kolay.
0
bu konuda hafiften tecrübeliyim, yapmanız ve yapmamanız gerekenleri aşağıya yazıyorum.
A) yapmanız gerekenler:
1. babanızla başbaşa kaldığınızda "baba, olayları biliyorum." diyin. detay vermeyin, siz detay vermedikçe o en ince ayrıntısına kadar bildiğinizi varsayıp tırsacaktır. ve ekleyin "annemle kardeşimin üzülmesini istemiyorum." babanız bu tavrınız karşısında şaşıracak. ve ona bir seçenek sunun "bu iğrenç durumdan hoşlanmıyorum, ya anneme git her şeyi anlat ve annemden boşan, veya o kahpe(ler) her kimse ilişkini bitir". bu durumda %99 ihtimalle yıllardır emek emek kurduğu ailesini 2 tane kahpe için feda etmeyi göze alamayıp size (yani ailesine) dönecektir. babanızın orta şeker bir tartışmacı olduğunu varsayarsak senaryo bu şekilde işleyecek. eğer ki babanız yüksek seviyeli bir tartışmacı, iyi bir manüpilatif vb ise siz zaten onu daha iyi tanıdığınız için tartışmayı kendinize göre ayarlayın. çünkü köşeye sıkışmış ve saldırgan bir manüpilatifin beklemedik yerlerden vurması olağandır. bunlara hazırlıklı olun.
2. biraz zor olacak ama az önce bahsettiğim konuşmada babanıza hak verin. "seni de anlıyorum" diyebilin. 30 yıla yakın bir birlikteliği yarasız sürdürebilmenin zorluğundan dem vurun. bu zorluğu herkesin başaramayacağını, güçlü karakteri olanların ancak başarabileceğini söyleyin. yani hak verirken üstü kapalı "bu işe devam edersen karaktersizin önde gidenisin" mesajı verin.
3. bu adamın babanız olduğunu ASLA unutmayın. ne olursa olsun o sizin babanız. annenizden boşansa, ömrü billah annenizi görmek istemese bile o sizin babanız. saygınızı kaybetmemeye çalışın. çünkü bu tarz durumlar çok ama çok fazla. şu anda sadece sizin başınızdaymış gibi gelmesi çok olağan ama emin olun belki de kapı komşunuzun kızı bile sizinle aynı derdi paylaşıyor olabilir.
B) yapmamanız gerekenler:
1. anneye ve kardeşe konuyla alakalı tek kelime etmeyin. asla. sakın. bu tavsiyem belki de tüm tavsiyelerimin arasındaki en önemlisidir. konu sizde kalsın. kimselere bir şey söylemeyin. hatta cevapları okuduktan sonra bu duyuruyu da silin.
2. babanızın ilişkisi olduğunu düşündüğünüz kahpelerle sakın iletişime geçmeyin. çünkü karşınızda evli çoluklu çocuklu adama sarkabilecek kapasitesizlikte bir kancık var ve iletişime geçecek olursanız, yapacağınız konuşma sizin düşündüğünüz seviyede geçmeyecektir. olay derhal çirkinleşecek, babanıza sizin sunmadığınız bir seçim sunumu gerçekleşebilecektir. sakın.
* olayların gidişatı:
- tüm bu olaylar çok büyük ihtimalle babanızın o kahpelerden sıkılması ile sona erecek. onun için rahat olun ve B1'deki tavsiyeme sıkı sıkı sarılın. erkeklerin 45'ten sonra azması çok olağandışı bir olay değil. önemli olan bu dönemi en hafif yaralarla atlatabilmek.
- konuşacak, dertleşecek insan aradığınızda bu insanlar anneniz ve kardeşiniz değil. başka birini bulun. hatta gerekirse kimseyi bulmayın ama ille de konuşmam lazım diyorsanız doğal habitatınıza en uzak ve mümkünse en güvenilir, en ağzı sıkı arkadaşınızla konuşun.
allah yardımcınız olsun, zor bir süreç ama dünyanın sonu değil. spesifik sorunuz olursa mesaj atabilirsiniz.
A) yapmanız gerekenler:
1. babanızla başbaşa kaldığınızda "baba, olayları biliyorum." diyin. detay vermeyin, siz detay vermedikçe o en ince ayrıntısına kadar bildiğinizi varsayıp tırsacaktır. ve ekleyin "annemle kardeşimin üzülmesini istemiyorum." babanız bu tavrınız karşısında şaşıracak. ve ona bir seçenek sunun "bu iğrenç durumdan hoşlanmıyorum, ya anneme git her şeyi anlat ve annemden boşan, veya o kahpe(ler) her kimse ilişkini bitir". bu durumda %99 ihtimalle yıllardır emek emek kurduğu ailesini 2 tane kahpe için feda etmeyi göze alamayıp size (yani ailesine) dönecektir. babanızın orta şeker bir tartışmacı olduğunu varsayarsak senaryo bu şekilde işleyecek. eğer ki babanız yüksek seviyeli bir tartışmacı, iyi bir manüpilatif vb ise siz zaten onu daha iyi tanıdığınız için tartışmayı kendinize göre ayarlayın. çünkü köşeye sıkışmış ve saldırgan bir manüpilatifin beklemedik yerlerden vurması olağandır. bunlara hazırlıklı olun.
2. biraz zor olacak ama az önce bahsettiğim konuşmada babanıza hak verin. "seni de anlıyorum" diyebilin. 30 yıla yakın bir birlikteliği yarasız sürdürebilmenin zorluğundan dem vurun. bu zorluğu herkesin başaramayacağını, güçlü karakteri olanların ancak başarabileceğini söyleyin. yani hak verirken üstü kapalı "bu işe devam edersen karaktersizin önde gidenisin" mesajı verin.
3. bu adamın babanız olduğunu ASLA unutmayın. ne olursa olsun o sizin babanız. annenizden boşansa, ömrü billah annenizi görmek istemese bile o sizin babanız. saygınızı kaybetmemeye çalışın. çünkü bu tarz durumlar çok ama çok fazla. şu anda sadece sizin başınızdaymış gibi gelmesi çok olağan ama emin olun belki de kapı komşunuzun kızı bile sizinle aynı derdi paylaşıyor olabilir.
B) yapmamanız gerekenler:
1. anneye ve kardeşe konuyla alakalı tek kelime etmeyin. asla. sakın. bu tavsiyem belki de tüm tavsiyelerimin arasındaki en önemlisidir. konu sizde kalsın. kimselere bir şey söylemeyin. hatta cevapları okuduktan sonra bu duyuruyu da silin.
2. babanızın ilişkisi olduğunu düşündüğünüz kahpelerle sakın iletişime geçmeyin. çünkü karşınızda evli çoluklu çocuklu adama sarkabilecek kapasitesizlikte bir kancık var ve iletişime geçecek olursanız, yapacağınız konuşma sizin düşündüğünüz seviyede geçmeyecektir. olay derhal çirkinleşecek, babanıza sizin sunmadığınız bir seçim sunumu gerçekleşebilecektir. sakın.
* olayların gidişatı:
- tüm bu olaylar çok büyük ihtimalle babanızın o kahpelerden sıkılması ile sona erecek. onun için rahat olun ve B1'deki tavsiyeme sıkı sıkı sarılın. erkeklerin 45'ten sonra azması çok olağandışı bir olay değil. önemli olan bu dönemi en hafif yaralarla atlatabilmek.
- konuşacak, dertleşecek insan aradığınızda bu insanlar anneniz ve kardeşiniz değil. başka birini bulun. hatta gerekirse kimseyi bulmayın ama ille de konuşmam lazım diyorsanız doğal habitatınıza en uzak ve mümkünse en güvenilir, en ağzı sıkı arkadaşınızla konuşun.
allah yardımcınız olsun, zor bir süreç ama dünyanın sonu değil. spesifik sorunuz olursa mesaj atabilirsiniz.
0
Sakin olun. Aldatmayı asla meşrulaştırmam, hakikaten bir insanın düşüp düşebileceği en iğrenç durumdur ama öncelikle hepimiz insanız. Hatalar, günahlar, sevaplar, hepsi bizim için, biz yapalım diye var. Babanız senelerce size bakmış, eşine sadık kalmış ve belli bir yaşta belli zorluklar yaşıyor olabilir. (Aynı durumda anneniz de bulunabilirdi, onun için de aynı cümleleri kurabilirdim.)
Özetle hepimiz insanız, bu bir.
İkincisi annenize asla anlatmayın.
Üçüncüsü, diğer kadınlarla hiçbir koşulda irtibata geçmeyin. Kimse bundan korkup da kaçmaz (ha kadın evliyse, babanızın değil de onun bir akrabasıymış gibi yapıp evli olan kadını kocasına söylemekle korkutabilirsiniz ancak bu durumda babanız açısından bir değişim gerçekleşmeyecek. O kadın olmasa başka kadınlar bulacak).
Dört: Babanızla doğru düzgün bir şekilde konuşup, suçlamadan, yargılamadan, bu durumu bildiğinizi, devam etmesi halinde annenize anlatacağınızı söyleyerek göz dağı vermelisiniz diye düşünüyorum.
Hiçbir şey dünyanın sonu değil, sakin olun. Kolay gelsin.
Özetle hepimiz insanız, bu bir.
İkincisi annenize asla anlatmayın.
Üçüncüsü, diğer kadınlarla hiçbir koşulda irtibata geçmeyin. Kimse bundan korkup da kaçmaz (ha kadın evliyse, babanızın değil de onun bir akrabasıymış gibi yapıp evli olan kadını kocasına söylemekle korkutabilirsiniz ancak bu durumda babanız açısından bir değişim gerçekleşmeyecek. O kadın olmasa başka kadınlar bulacak).
Dört: Babanızla doğru düzgün bir şekilde konuşup, suçlamadan, yargılamadan, bu durumu bildiğinizi, devam etmesi halinde annenize anlatacağınızı söyleyerek göz dağı vermelisiniz diye düşünüyorum.
Hiçbir şey dünyanın sonu değil, sakin olun. Kolay gelsin.
0
kesinlikle babanızıda alıp toplu halde annene kardeşine anlat hepinizi kandırmış hala kandırıyor inanamıyorum. Düşünsene annen ne kadar saf ve savunmasız şu durumda adam hergün onu ve tabikide sizi kandırıyor ve bu günü de kurtardım diye düşünüyordur mutlu mesut, hepiniz afferdersiniz ama onun için cevresindeki enayilersiniz...ve kanıt konusu gerçekten çok önemli... hımm annenin durumunu bilmiyordum tabi bunları yazmadan önce.. gerçekten çok üzüldüm.
0
Kabullenin. Yapacağınız hiç bir şey yok. Anneniz de durumu biliyordur zaten.
Saçma dizilerdeki gibi "beni aldattın kahrolası" ya da "affet aşkım duygusal değildi." zımbırtıları olmayacak. İki taraf da birbirleri bilmiyormuş gibi siz bilmiyormuşsunuz gibi rol yapmaya devam edecek. Baba işi abartacak. Gizleme gereği duymayacak bir süre sonra. Yıllarca sizden esirgediklerini, başka kadında göreceksiniz.
Şaşıracaksınız. Anlam yüklediğiniz insanların 'onlar' olmadıklarını göreceksiniz. Anne, baba, evlilik, din, iman, delikanlılık gibi bütün soyut kavramlara inancınız kalmayacak sonra.
Gerçek bu. Bir şeyler yapmak uğruna kendinizden taviz vermeyin. Fake hesapmış, kadınla konuşmaymış vs. gibi işlere girip kendinizi yormayın. İlerde herkes kendi yoluna gittiğinde ya da bunlar hiçbir şey olmamış gibi barıştığında zor durumda kalan siz olacaksınız.
Kimse için hayallerinizden vazgeçmeyin.
Zalimce gelecek ama... Bırakın kendileri halletsin. Boşanırlar mı öldürürler mi kendileri bilir.
Saçma dizilerdeki gibi "beni aldattın kahrolası" ya da "affet aşkım duygusal değildi." zımbırtıları olmayacak. İki taraf da birbirleri bilmiyormuş gibi siz bilmiyormuşsunuz gibi rol yapmaya devam edecek. Baba işi abartacak. Gizleme gereği duymayacak bir süre sonra. Yıllarca sizden esirgediklerini, başka kadında göreceksiniz.
Şaşıracaksınız. Anlam yüklediğiniz insanların 'onlar' olmadıklarını göreceksiniz. Anne, baba, evlilik, din, iman, delikanlılık gibi bütün soyut kavramlara inancınız kalmayacak sonra.
Gerçek bu. Bir şeyler yapmak uğruna kendinizden taviz vermeyin. Fake hesapmış, kadınla konuşmaymış vs. gibi işlere girip kendinizi yormayın. İlerde herkes kendi yoluna gittiğinde ya da bunlar hiçbir şey olmamış gibi barıştığında zor durumda kalan siz olacaksınız.
Kimse için hayallerinizden vazgeçmeyin.
Zalimce gelecek ama... Bırakın kendileri halletsin. Boşanırlar mı öldürürler mi kendileri bilir.
0
babanız gizli eşcinsel. mesajlaştığını söylediğiniz kadınlar da erkek olabilir.
0
öncelikle sakin ol ve soğukkanlı hareket et, sonra kanıtları topla kendinde bulunsun bi gün işe yarayabilir.
bişeylere üşenmekten durumu kabullenmeyin bu boşanma işlerinin yaşı yok sonuçta. durumdan haberdar oldgunuz için 1-0 öndesiniz olayların kendinizin kontrolünde ilerlemesi sizin elinizde, sadece iyi düşünerek hareket edin.
geçmiş olsun
bişeylere üşenmekten durumu kabullenmeyin bu boşanma işlerinin yaşı yok sonuçta. durumdan haberdar oldgunuz için 1-0 öndesiniz olayların kendinizin kontrolünde ilerlemesi sizin elinizde, sadece iyi düşünerek hareket edin.
geçmiş olsun
0
daha önceden de dediğim gibi, yüzüne söylemek beni bile utandırır. o yüzden o söze gizli facebook hesabına, ya da kendi hesabına "sen yaparken utanmadın ama ben yüzüne söylemeye utanıyorum, ne halt yediğini biliyorum" diye mesaj mı atsam?
ama buna cevap olarak "iyi tamam" gibi bir şey derse bana güzel bir kapak olur, çünkü sonrası için yapabileceğim bir şey yok.
ama buna cevap olarak "iyi tamam" gibi bir şey derse bana güzel bir kapak olur, çünkü sonrası için yapabileceğim bir şey yok.
0
patos64
Selam duyuru. 181 cm 73 kiloyum. Erkeğim, zayıfım ama göbeğim var birazcık.Şimdi spora gidiyorum 10 dk koşu mekikller ağırlık falan filan...Şekeri, çikolatayı, bisküviyi, cipsi falan kestim. Yersem çok aralıklı yerim yani.Sabah kahvaltıda 2 dilim ekmek, domates peynir salatalık bal kahvaltı sosu fal
Selam duyuru. 181 cm 73 kiloyum. Erkeğim, zayıfım ama göbeğim var birazcık.
Şimdi spora gidiyorum 10 dk koşu mekikller ağırlık falan filan...
Şekeri, çikolatayı, bisküviyi, cipsi falan kestim. Yersem çok aralıklı yerim yani.
Sabah kahvaltıda 2 dilim ekmek, domates peynir salatalık bal kahvaltı sosu falan yiyiorum bazen salam.
Spordan sonra meyve yiyorum bir muz bir elma bir mandalina.
Bunlardan bir müddet sonra ana yemek yiyorum sulu yemek işte pilavıyla vs tabldot gibi...2 dilim ekmek yine...
Akşamda bazen kahvaltılıl bazen yumurta bazen çok az ekmekle tavuk eti yani idare etmesi için...
Şimdi bu göbek böyle erir mi? Erimeyecekse bundan ötesi ölüm oluyor çünkü aksi çok az şey yapıyroum.
Misal erimesi için atıyorum çok dikkat edip yarım yağlı süt ve peynir mi yemem lazım yoksa çok da mühim değil mi vsss...
Şimdi spora gidiyorum 10 dk koşu mekikller ağırlık falan filan...
Şekeri, çikolatayı, bisküviyi, cipsi falan kestim. Yersem çok aralıklı yerim yani.
Sabah kahvaltıda 2 dilim ekmek, domates peynir salatalık bal kahvaltı sosu falan yiyiorum bazen salam.
Spordan sonra meyve yiyorum bir muz bir elma bir mandalina.
Bunlardan bir müddet sonra ana yemek yiyorum sulu yemek işte pilavıyla vs tabldot gibi...2 dilim ekmek yine...
Akşamda bazen kahvaltılıl bazen yumurta bazen çok az ekmekle tavuk eti yani idare etmesi için...
Şimdi bu göbek böyle erir mi? Erimeyecekse bundan ötesi ölüm oluyor çünkü aksi çok az şey yapıyroum.
Misal erimesi için atıyorum çok dikkat edip yarım yağlı süt ve peynir mi yemem lazım yoksa çok da mühim değil mi vsss...
0
yaş kilo boy ?
şu karatay diyeti denen kitabı bitirmek üzereyim. ekmek, pilay ve makarnayı kesiyorsun. salam türevi aynen kesiyorsun. haftada asgari 3 gün spor. günde 3 öğün düzgün yemek, öğünler arası birşey yemek yok. meyve günde 2 taneden fazla yemek yok. zeytinyağı tüketilecek (günde bir kahve fincanı kadar) bal, nutella, pekmez reçel komple yok. fındık fıstık ceviz abartmamak kaydıyla.
spora gelirsek: ilk 20 dk'dan sonra yağ yakılır olayını muhakkak duymuşsundur. yani efendi gibi bir 30dk'lık koşudan azıyla göbek erimez. pipimizi göremeyecek derecede göbek varsa ağırlığa şimdilik girmemekte fayda var.
konuşuruz tekrar. kolay gelsni.
şu karatay diyeti denen kitabı bitirmek üzereyim. ekmek, pilay ve makarnayı kesiyorsun. salam türevi aynen kesiyorsun. haftada asgari 3 gün spor. günde 3 öğün düzgün yemek, öğünler arası birşey yemek yok. meyve günde 2 taneden fazla yemek yok. zeytinyağı tüketilecek (günde bir kahve fincanı kadar) bal, nutella, pekmez reçel komple yok. fındık fıstık ceviz abartmamak kaydıyla.
spora gelirsek: ilk 20 dk'dan sonra yağ yakılır olayını muhakkak duymuşsundur. yani efendi gibi bir 30dk'lık koşudan azıyla göbek erimez. pipimizi göremeyecek derecede göbek varsa ağırlığa şimdilik girmemekte fayda var.
konuşuruz tekrar. kolay gelsni.
0
zaten zayıfsan diyet yapmanın bir manası yok, protein ağırlıklı beslenmeye dikkat et sadece bir de ekmeği çok tüketiyorsun anladığım kadarıyla kahvaltı harici ekmek tüketme. (her öğün ekmek tüketen tek millet de biziz heralde) +göbek eritme egzersizleri devam..
0
Pilavi unut, pilav yiyerek gobek erimez.
Bir diyetisyene giderek program yaptir kendine, sanildigi kadar pahali degil.
Bir diyetisyene giderek program yaptir kendine, sanildigi kadar pahali degil.
0
dietle gober erir, pilav yerken de erir, eger aldigin kalori yaktigin kaloriden azsa her turlu gobek erir. sacma sapan dengesiz beslenme uzerine kurulu dietleri yaparsan da erir ama sagligini tehlikeye atarsin. sihirli formul yok, yedigini azaltirsan ya da yediginden fazlasini yakarsan erir, bitti gitti.
0
kuşkucu somon
sevgili eksi duyuru,24 yasinda hatun kisisiyim. biriyle tanistim ve size soracaklarim var.gectigimiz gun club/bar tadinda bi yerde tanistik. cok kibar biri cikti, biraz muhabbet ettik, ertesi gun de kahveye davet etti. biraz flortoz bi arkadaslik basladi aramizda. kendisi cok hos gorunumlu, isi gucu
sevgili eksi duyuru,
24 yasinda hatun kisisiyim. biriyle tanistim ve size soracaklarim var.
gectigimiz gun club/bar tadinda bi yerde tanistik. cok kibar biri cikti, biraz muhabbet ettik, ertesi gun de kahveye davet etti. biraz flortoz bi arkadaslik basladi aramizda. kendisi cok hos gorunumlu, isi gucu olan tatli biri ama nedense hep bir gariplik varmis gibi geliyordu bana. sonunda nedeni cikti ortaya. bugun yine kahve icmek icin bulustuk ve adam bana hayat hikayesini anlatti. soka girdim! cocuklugu boyunca sozlu ve fiziksel taciz gormus, ilerleyen yillarda agir tedavi surecleri gecirmis falan.. bir yandan da hani aramizda bir sey var gibi. ama ben anlattigi seylerden oyle bir soka girdim ki nasil davranacagimi ne yapacagimi sasirdim. yasadigi seyler yuzunden ozguveni cok sarsildigi icin su ana kadar hic iliskisi olmadigini soyledi. allak bullak bi durumdayim su anda. siz olsaniz ne yapardiniz, bi akil verin
24 yasinda hatun kisisiyim. biriyle tanistim ve size soracaklarim var.
gectigimiz gun club/bar tadinda bi yerde tanistik. cok kibar biri cikti, biraz muhabbet ettik, ertesi gun de kahveye davet etti. biraz flortoz bi arkadaslik basladi aramizda. kendisi cok hos gorunumlu, isi gucu olan tatli biri ama nedense hep bir gariplik varmis gibi geliyordu bana. sonunda nedeni cikti ortaya. bugun yine kahve icmek icin bulustuk ve adam bana hayat hikayesini anlatti. soka girdim! cocuklugu boyunca sozlu ve fiziksel taciz gormus, ilerleyen yillarda agir tedavi surecleri gecirmis falan.. bir yandan da hani aramizda bir sey var gibi. ama ben anlattigi seylerden oyle bir soka girdim ki nasil davranacagimi ne yapacagimi sasirdim. yasadigi seyler yuzunden ozguveni cok sarsildigi icin su ana kadar hic iliskisi olmadigini soyledi. allak bullak bi durumdayim su anda. siz olsaniz ne yapardiniz, bi akil verin
0
bir şans vermeyi düşün bazen böyle insanlar için toparlanma dönüm noktaları bir kız tarafından sevilip değer verilmek olabiliyo
0
bir insanı tekrar yaşama bağlayabilirsin. sana güvenip anlatmış her şeyi. normal davran. hoşlanma varsa devam...
0
erkek olarak soyliyeyim bulasmazdim. ilk iliski olacaksa cok cekersin sonuca varmazsin. ha takilalim, gezelim seviselim vs ise devam ama sonra ciddileseceksen bence birak gitsin
0
benim de ilk dusundugum sey sans vermek oldu ama bir yandan da su var, ben de cok sakin iyi bir donemden gecmiyorum. zorlandigim cozmem gereken konular var hayatimda, boyle bir iliskinin ne tip sorumluluklari olur ve altindan kalkabilir miyim emin olamiyorum
bir yandan da ozguveni bu kadar yikilmis yipratilmis bir insana hayir deyip donup gidemiyorum
bir yandan da ozguveni bu kadar yikilmis yipratilmis bir insana hayir deyip donup gidemiyorum
0
Adamı anlattığına pişman etme.Yaşadıklarını kendi istediği için yaşamadı sonuçta.Ama her duruma karşı tedbirli ol.
0
adamla ona acıdığın için beraber olma. hoşlanıyorsan beraber ol. o da zorluklar yaşamış, sen de zor bir dönemden geçiyormuşsun madem; birbirinize destek olursunuz işte. adamı hayata döndürme sorumluluğunu üstlenmek zorunda değilsin ki.
0
daha en baştan kendini ona bi şans olarak görürsen o ilişki sağlıklı olmaz. acıyarak başlayan ilişki nası düzgün gitsin?
0
sanırım biraz da tanışma kısmına takılmışsınız gibi geldi. karşınızdaki kişi size en azından samimi yaklaşmış. kafa karışacak bir durum yok gibi, sizi ciddiye alıyor hatta. yaşadığı olaylar onun suçu değil, ona bu yüzden haksızlık etmeyin ve doğal davranmanız vicdanınızı da rahat tutacaktır...
0
Sevgili olayına döndürmeden biraz tanı. Ancak yine de işin çok zor. Çocukluk döneminde böyle ağır travmalar yaşamış birinin tamamen düzelmesi güç. En saçma sapan olayda kırılmalar yaşayabilir. Ve sen ne kadar yardıma ihtiyaç duyduğun anlar olursa olsun; ondan daha güçlü olmak zorunda hissedeceksin, bu da ilişkinin dengesini bozacak. Kahinlik yapmış gibi görünmek istemem ama sıkıntılı bir durum.
Şimdilik temkinli ol sadece. Bunlar çok özel şeyler ve sana güvenip anlatmış en azından dürüst biri. Sen de ona dürüst ol ve akışına bırak şimdilik.
Şimdilik temkinli ol sadece. Bunlar çok özel şeyler ve sana güvenip anlatmış en azından dürüst biri. Sen de ona dürüst ol ve akışına bırak şimdilik.
0
daha ikinci buluşmada bunu anlatması joker kartını oynaması gibi. hani kafandaki her kuşkuyu çözmek ve buna yordurmak için söylemiş gibi. önyargı veya acıma oluşmasın. bunları söylememiş gibi ona bakmaya çalış derim. ama ilk fırsatta kaçışa hazırla derim kendini.
kimse kusura bakmasın, acımasız falan da demesin, finlandiyada yaşamıyoruz, türkiye burası.
kimse kusura bakmasın, acımasız falan da demesin, finlandiyada yaşamıyoruz, türkiye burası.
0
yemrem
kıyma ile yapabileceğim köfte dışında yemek önerisi alabilir miyim?
kıyma ile yapabileceğim köfte dışında yemek önerisi alabilir miyim?
0
bizim buralarda mıhna dediğimiz bir yemek var ama baktım googleda bile yok. zaten ben de hiç sevmem en iyisi kıymalı yumurta yine galiba ama mantı da yapılabilir. kıymalı makarna da olabilir.
0
lavaş al marketten. yağda kıymayı çevir, biraz karabiber, pul biber ve tuz kat. sonra onu öylece lavaşa sar. müthiş lezzetli oluyor.
0
et/kıyma ve patlıcan da birbirine yakışır. gerçi patlıcan daha çok yaz sebzesi ama olsun.
0
eti biber ve tuzla kavurup, patlicanla yagda cevir, uzerine sarmisakli yogurt dok ohhhhssssshhh mis
0
386 dx
Nereye yatırırsınız? Ne yaparsınız? 100 bin lira diyelim mesela.
Nereye yatırırsınız? Ne yaparsınız? 100 bin lira diyelim mesela.
0
Ev alır kirasını yerim öğrenciyim 100binlşk ev en az 500 kira getirir öğrenciye baya iyi para
0
Disciye gider, su agriyi gecir sana 100 bin lira derim! Beynim disimde su an
0
100bine ev alınabilecek yerleri araştırırım.
olm 100bine nerde varmış lan ev ?
kadifekale?
hacıhüsrev?
altındağ ?
olm 100bine nerde varmış lan ev ?
kadifekale?
hacıhüsrev?
altındağ ?
0
passion rules the game
"bu" mu koysam adını yea?kendisi sağır isimlik alacağım ama adı yok. danke.
"bu" mu koysam adını yea?
kendisi sağır isimlik alacağım ama adı yok. danke.
kendisi sağır isimlik alacağım ama adı yok. danke.
0
bubu +1 eğer bu istiyorsan.
hangi özelliğiyle ağır basıyor ona göre bir şey konabilir. yoksa rengine göre dersen, klasik pamuk, kar, beyaz, bence gandalf bile nereden çağrışım yaptıysa.
hangi özelliğiyle ağır basıyor ona göre bir şey konabilir. yoksa rengine göre dersen, klasik pamuk, kar, beyaz, bence gandalf bile nereden çağrışım yaptıysa.
0
valla cırtlak bir erkek kendisi. diğer huylarını henüz göstermedi :)
0
neko koydum adını, nasıl? japonca kedi demek.
sakız da güzelmiş.
sakız da güzelmiş.
0
Neko güzel isim ama buna daha özellikli bi isim lazım sanki, elf gibi bişi bu, Elf veya legolas olabilir, ak gandalf da olur.
0
basond
Bebekken yada hatırlayamayacağınız kadar küçük oldunuz dönem değil, hatırladığınız, çok zor atlattığınız, yaşadığınız en kötü hastalık nedir?Hala hasta olan varsa da şimdiden geçmiş olsun...
Bebekken yada hatırlayamayacağınız kadar küçük oldunuz dönem değil, hatırladığınız, çok zor atlattığınız, yaşadığınız en kötü hastalık nedir?
Hala hasta olan varsa da şimdiden geçmiş olsun...
Hala hasta olan varsa da şimdiden geçmiş olsun...
0
hastalık değil ama kene ısırmıştı. o 10 gün geçmek bilmedi. hayat film şeridi geçer derler ya onu yaşadım bir nevi. evde herkes bana iyi davranıyor falan. :) ama cidden kötüydü. Allah düşmanımın başına vermesin.
0
domuz gribi.
boğuluyor gibi olmak (zaten astımım var)
aşırı bir halsizlik hali (12 gün boyunca bakabildiğim tek şey tavandı)
ateş
grip oldum, ıhlamur içeyim, kitap okuyup zap yaparak dinleneyim gibi bir senaryo sözkonusu bile değildi.
boğuluyor gibi olmak (zaten astımım var)
aşırı bir halsizlik hali (12 gün boyunca bakabildiğim tek şey tavandı)
ateş
grip oldum, ıhlamur içeyim, kitap okuyup zap yaparak dinleneyim gibi bir senaryo sözkonusu bile değildi.
0
tüberküloz. ama balangıçta yakalandığı için çok kötü sayılmazdı. 6 ay iğne yedim o kadar.
0
Akciğerim iltihaplanmıştı. 1 haftada 10 kilo vermiştim. 16 yaşındayken.
İltihap kokusundan ailem odaya giremiyordu.
İltihap kokusundan ailem odaya giremiyordu.
0
hastalık değil ama düştüm 2 metreden geriye doğru. başım açılmış, kafatası çatlakları ve beyin kanaması. geçtiğimiz şubatta oldu. geçti ama tabi hepsi.
0
Kıl dönmesi
Baya ilerlemişti götümün yarısını kesip aldılar resmen aq 1.5 ay canlanmadım :d
Baya ilerlemişti götümün yarısını kesip aldılar resmen aq 1.5 ay canlanmadım :d
0
mide virusu. cikariyordum her 5 dakikada bir, kilimi kipirdatacak halim de yoktu, evde de kimse yoktu, kovalarca cikardim ama kovayi bosaltacak halim de yoktu, ortaligi bok goturmustu diyeyim sen anla, boyle bir his yok dunyada.
0
Amipli dizanteri. Dışarıda salata yemiştim muhtemel ordan bulaştı. G.tüm patlıyor gibiydi. :) Nasıl kıvranıyordum karnımın ağrısından aman yarabbi. Sonra da klozette uyuyakalıyordum, o derece.
0
thracian
istanbul'da nerede?ben bir kere ankara'da bir yerde yemiştim, susamları normalde simide yapıştırmak için pekmez kullanırlarmış, ve simit hamuruna da tahin konurmuş. bunu bilmezdim. ben kaç kere istanbul'da simit yedim o tadı bulamadım. var mı önerisi olan?şimdiden teşekkürler!
istanbul'da nerede?
ben bir kere ankara'da bir yerde yemiştim, susamları normalde simide yapıştırmak için pekmez kullanırlarmış, ve simit hamuruna da tahin konurmuş. bunu bilmezdim. ben kaç kere istanbul'da simit yedim o tadı bulamadım. var mı önerisi olan?
şimdiden teşekkürler!
ben bir kere ankara'da bir yerde yemiştim, susamları normalde simide yapıştırmak için pekmez kullanırlarmış, ve simit hamuruna da tahin konurmuş. bunu bilmezdim. ben kaç kere istanbul'da simit yedim o tadı bulamadım. var mı önerisi olan?
şimdiden teşekkürler!
0
sokak simitçilerine bakın. iki tip simit olur. biri hafif parlak olur ama içi koftur, ondan değil de mat olanından alacaksınız.
0
ataköy'de sokakta simit satan bir adam var metro durağının orda, ispark'ın oralarada. sarıekin diye bir fırından alıyor simitleri. hastasıyım.
0
Simit en sevdigim yiyecek oldugu ve her şehirde simit yemege çalıştıgım için az çok uzmanıyım bu konunun.
Sİmitte pekmez olur, yapışmasından çok tadı için olur.
Nohut pekmezi kullanırlar eskişehirde çok iyidir mesela.
bir simit ne kadar inceyse o kadar lezzetlidir, istanbulda genelde kalın oluyor, pek sevemedim.
Yedigim en en en lezzetli simit konusunda trabzon sanırım başı çekiyor
Ankaranın kara kuru simidi de güzeldir, İstanbul sonlarda
Sİmitte pekmez olur, yapışmasından çok tadı için olur.
Nohut pekmezi kullanırlar eskişehirde çok iyidir mesela.
bir simit ne kadar inceyse o kadar lezzetlidir, istanbulda genelde kalın oluyor, pek sevemedim.
Yedigim en en en lezzetli simit konusunda trabzon sanırım başı çekiyor
Ankaranın kara kuru simidi de güzeldir, İstanbul sonlarda
0
üsküdarda, bizim mahallenin fırınında :) 1 sene önce taşındık ve o günden beri resmen her gün simit yer olduk. kıvamı pastane simidi gibi yumuşak ama lezzeti sokak simidi gibi.
tr.foursquare.com
bu arada beşiktaş simitçilerinden aldığım simitler hep berbat çıkıyor. kaç kez aldıysam hep kafa yaracak cinstendi. benim şanssızlığım mıdır yoksa başka bir şey midir bilmiyorum.
tr.foursquare.com
bu arada beşiktaş simitçilerinden aldığım simitler hep berbat çıkıyor. kaç kez aldıysam hep kafa yaracak cinstendi. benim şanssızlığım mıdır yoksa başka bir şey midir bilmiyorum.
0
Çukurcuma'da kumbasar fırın var. İstanbul'da yediğim en iyi simit oraya aittir.
Hayatım boyunca yediğim en iyi simit açık ara Sivas'ta, Aynalı Çarşı civarında tezgahlarda satılan çıtır simitlerdir.
Hayatım boyunca yediğim en iyi simit açık ara Sivas'ta, Aynalı Çarşı civarında tezgahlarda satılan çıtır simitlerdir.
0
Çengelköy çınaraltının (yan tarafındaydı sanırım ) orda bir tas fırın simitçisi var mükemmel simitleri var normalden biraz daha küçük ama lezZeti çok güzel.
Bir de pendik sapanbağlarında 2 tane karşılıklı simitçi var bunlar da taş fırın yine , lezzetleri 2sinin de çok güzel . Tabi hepsi için altın kural sıcak yenmesi koşulu
Bir de pendik sapanbağlarında 2 tane karşılıklı simitçi var bunlar da taş fırın yine , lezzetleri 2sinin de çok güzel . Tabi hepsi için altın kural sıcak yenmesi koşulu
0
dokunmakalbime
atiyorum cevaplarini, kisiligini begenmediginiz veya mimlediginiz kisilerin isinize yarayan cevaplar verince tik atiyor musunuz?
atiyorum cevaplarini, kisiligini begenmediginiz veya mimlediginiz kisilerin isinize yarayan cevaplar verince tik atiyor musunuz?
0
ben de herkese tik atıyorum,ama kendinden nefret ettirenler var onlara atmıyorum asla.
0
ben kimseyi hatırlamıyorum ki. kim cevap yazmışsa veriyorum tiki, veriyorum tiki.
0
işime yarayan cevap veren istisnasız herkesi tiklerim. çok uyuz olduğum kişiler zaten duyurularıma cevap vermez, sorun olmuyor o açıdan hiç.
0
o manada kindar değilim, tikini veririm. ama cevabını bilsem de sorusunu cevaplamam gıcık kaptığım kişinin.
0
cevapta gotosluk yapmadiysa nickine bile bakmam, tikini veririm, karsit gorus olsa bile.
0
ben duyuruma tik atmamazlık yapamıyorum kimseye ama şunu yapıyorum bak. vaktiyle baya uğraşarak bulduğum cevabıma tik koymayan kişiyi mimledim mesela. cevap doğru, fikir değil çünkü. aranan bir şarkı ve kendisi gayet de duyuruda aktif. başka duyurularına bakıyosun, tik atmış. geçen bi duyurusu vardı. cevabı bilmeme rağmen yazasım gelmedi. hayır belki de hoşlanmıyo benden. gene rahatsız etmiyim dedim.
biraz paranoyağım evet.
bir de ben tik atmam kardaş diyen bi tip vardı. sadece kendi cevabına tik atıyodu. ona öldürsen cevap yazmam. sorun tik değil, hala bi sürü duyuruda tiksiz cevabım var ama tavrına kıl oldum.
biraz paranoyağım evet.
bir de ben tik atmam kardaş diyen bi tip vardı. sadece kendi cevabına tik atıyodu. ona öldürsen cevap yazmam. sorun tik değil, hala bi sürü duyuruda tiksiz cevabım var ama tavrına kıl oldum.
0
işime yarar cevap verirse tik atarım. o ayrı o ayrı.
yalnız yukarıdaki dostoyevski yorumunla benden kırmızıyı gördün. derhal mantıklı bir açıklama bekliyorum senden.
onun dışında trolllerin, aşk-meşk sorusu soranların, lakayıt olanların, mantıksız bireylerin sorularına -konu hakkında bilgim olsa dahi- cevap vermem.
yalnız yukarıdaki dostoyevski yorumunla benden kırmızıyı gördün. derhal mantıklı bir açıklama bekliyorum senden.
onun dışında trolllerin, aşk-meşk sorusu soranların, lakayıt olanların, mantıksız bireylerin sorularına -konu hakkında bilgim olsa dahi- cevap vermem.
0
ben herkese tik atmakla birlikte. bana özellikle tik atmayan arkadaşlarım var. ismimi gördükleri anda asla tik falan atmayan güruh. canlarım
0
kimseyi mimlemiyorum. saçma salak duyuru açan kullanıcıya bile bir duyurusunda kızarken öbür duyurusu mantıklıysa uzun bi cevap yazabilirim.
0
nuvomed
http://www.youtube.com/watch?v=zpDogFl1xl0&list=TLJudsFxoAOIlkwXDnuoiUaIF6TmSFINMjben çok güldüm ama cidden siz ne düşünürsünüz?
0
ataturk catal bicak kullaniyor, erdogan tavuk kanadi eliyle yiyor ve bu iki durum karsilastiriliyor, sanki bu insanlar hayatlarinda sadece bir yemek yedi ve yemek yeme sekli ulkeyi nasil yonetecegi konusunda ipucu veriyor... evet, komedi gibi, insan gulmek istiyor ama ciddi oldugu icin uzucu. bu halkin bu kafaya ulasmasi uzucu.
0
elmalı turta
Merhaba duyuru sakinleri. Küçük ırklardan bi yavru sahiplenmeyi düşünüyorum ama komşuların istemez şikayet ederler vs diye üstüme geliyorlar çevreden ve aileden. Veteriner bile bunu dedi yani, bütün enerjimi sömürdüler karamsarlıklarıyla. Ben de fikir almak adına sormak istedim. Apartman hayatına uy
Merhaba duyuru sakinleri. Küçük ırklardan bi yavru sahiplenmeyi düşünüyorum ama komşuların istemez şikayet ederler vs diye üstüme geliyorlar çevreden ve aileden. Veteriner bile bunu dedi yani, bütün enerjimi sömürdüler karamsarlıklarıyla. Ben de fikir almak adına sormak istedim. Apartman hayatına uygun, küçük, sessiz çok havlamayan bi cins olaraktan hangi türü önerebilirsiniz bana? Örneğin, king charles gürültü yapar mı, yapmıyosa da yavrusunu nasıl bulabilirim?
Not: Pet shop düşünmüyorum.
Not: Pet shop düşünmüyorum.
0
Öncelikle apartman kural defterinde hayvan beslenmez gibi bir madde varsa başınızı ağrıtabilirler. Önceden ev sahibinizle ve yöneticiyle, hatta apartmandakilerle konuşmadan girişmeyin derim. Çok havlamaz denen cins köpek bile gece gündüz havlayabilir, karakter meselesi sonuçta, bayağı değişken.
0
king charles'ım var ve havlamak nedir bilmiyor desem yeridir. ama her king charles böyle olacak diye bir kaide yok tabii. hepsinin ayrı huyu, karakteri var.
ama bence king charles'ları gerçekten seviyorsan apartman için ideal olabilir.
edit: bu arada eklemek isterim ki king charles'ların da çeşitli sağlık problemlerine yatkın bir genetikleri var. önce iyice araştırıp sonra karar vermekte fayda olur.
ama bence king charles'ları gerçekten seviyorsan apartman için ideal olabilir.
edit: bu arada eklemek isterim ki king charles'ların da çeşitli sağlık problemlerine yatkın bir genetikleri var. önce iyice araştırıp sonra karar vermekte fayda olur.
0
French Bulldog besleyenler genelde apartmanda beslemekte sorun yaşamadıklarını söylüyorlar fakat küçükten kastın ne kadar küçük bilemedim. Onun dışında sıcak iklimde yaşıyorsan yazın çok ciddi nefes problemleri çekebilir french bulldog. klimalı odadan çıkmıyordu benim gördüğüm.
0
shafuck saiser
şimdi reddedilen bir erkeğin yaptıklarını anlatacağım ve sizden bu erkek hakkında bir yorum yapmanızı istiyorum.erkek tarafı kızdan hoşlandığını söylüyor, kız da erkeği reddediyor. erkek de sebebini soruyor kız da tipim değilsin falan diyor. sonrasında kız, reddettiği erkeğin yakışıklı can dostuna y
şimdi reddedilen bir erkeğin yaptıklarını anlatacağım ve sizden bu erkek hakkında bir yorum yapmanızı istiyorum.
erkek tarafı kızdan hoşlandığını söylüyor, kız da erkeği reddediyor. erkek de sebebini soruyor kız da tipim değilsin falan diyor.
sonrasında kız, reddettiği erkeğin yakışıklı can dostuna yazıyor. can dostu bunu arkadaşına anlatıyor tabi bilmeden, bizimki işe inanılmaz bozuluyor bir intikam almak istediğinden bahsediyor kankasına, o da senin için canımı veririm kankam diyor.
yakışıklı çocukla kız 3 hafta çıkıyorlar, kız bu arada bizim çirkin oğlanı görünce kafasını falan çeviriyor. sonrasında 4. hafta oğlan kızı evine davet ediyor. kız da bizim yakışıklıya acayip bağlanmış onsuz yaşayamam falan demiş çevresine. saniyesinde kabul ediyor.
neyse kız oğlanın eve geliyor. herşey hoş güzel ama bir bakıyor ki salonda başka bir kız var( o da arkadaşlar arasından ayarlanmış) bak bu benim sevgilim diyor kıza. ama eve gelen kıza diyor yani intikam alınmak istenen kıza. kız mosmor oluyor. oturuyorlar, yemek yeniyor. o sırada çirkin oğlan da geliyor eve. öyle bir dost yemeği havası oluyor yani.
sonrasında kız eve dönüp saatlerce ağlıyor. yakışıklı oğlana mesaj çekiyor sen nasıl bir itsin diye. o esnada dark side intikam partisi yapıp eğleniyor. bu nasıl bir işsizliktir ya ?
erkek tarafı kızdan hoşlandığını söylüyor, kız da erkeği reddediyor. erkek de sebebini soruyor kız da tipim değilsin falan diyor.
sonrasında kız, reddettiği erkeğin yakışıklı can dostuna yazıyor. can dostu bunu arkadaşına anlatıyor tabi bilmeden, bizimki işe inanılmaz bozuluyor bir intikam almak istediğinden bahsediyor kankasına, o da senin için canımı veririm kankam diyor.
yakışıklı çocukla kız 3 hafta çıkıyorlar, kız bu arada bizim çirkin oğlanı görünce kafasını falan çeviriyor. sonrasında 4. hafta oğlan kızı evine davet ediyor. kız da bizim yakışıklıya acayip bağlanmış onsuz yaşayamam falan demiş çevresine. saniyesinde kabul ediyor.
neyse kız oğlanın eve geliyor. herşey hoş güzel ama bir bakıyor ki salonda başka bir kız var( o da arkadaşlar arasından ayarlanmış) bak bu benim sevgilim diyor kıza. ama eve gelen kıza diyor yani intikam alınmak istenen kıza. kız mosmor oluyor. oturuyorlar, yemek yeniyor. o sırada çirkin oğlan da geliyor eve. öyle bir dost yemeği havası oluyor yani.
sonrasında kız eve dönüp saatlerce ağlıyor. yakışıklı oğlana mesaj çekiyor sen nasıl bir itsin diye. o esnada dark side intikam partisi yapıp eğleniyor. bu nasıl bir işsizliktir ya ?
0
saniye kafa yormaya bile değmez tiplermiş diyeceğim ama insan başına gelse takar tabii. bir kadının kendisinden hoşlanmayabileceğini kabullenemeyen tipten de, onun bunu kabullenememesini ve hatta intikam almasını destekleyen ve bunun için başka birinin kalbini kırmak için bu kadar uğraşan adamdan da, bunlara yardım eden ikinci kadından da, bunların dostluğundan da ne hayır gelir ne bir şey beklenir. keşke kız eve gittiğinde ve "bak bu da benim sevgilim" lafını duyduğunda çekip gitseymiş. o şok halinde ve tabii insanların bu kadar gerzek olabileceğine inanamama durumunda bunu akla getirmemek mümkün tabii. insan böyleleri için "allahın sevgili kuluymuşum da erken kurtulmuşum" demeli.
0
yani insanlar bizi değil başkasını severlerse her itliği yapabiliriz onlara. Ne faydasızlık hakaten, bir de kendilerini akıllı falan sanmışlardır şimdi gariplerim.
0
"sonrasında kız, reddettiği erkeğin yakışıklı can dostuna yazıyor."
bu ne lan?!
yemeği çıkardın mıydı çok güzel porno senaryosu olur bundan. lakin çok midesiz insanlarmış, dördü de.
bu ne lan?!
yemeği çıkardın mıydı çok güzel porno senaryosu olur bundan. lakin çok midesiz insanlarmış, dördü de.
0
cool story bro
hep bu bkzı vermek istemiştim.
daha güzel intikam alınabilirdi. bu hakkaten çok işsizce olmuş.
hep bu bkzı vermek istemiştim.
daha güzel intikam alınabilirdi. bu hakkaten çok işsizce olmuş.
0
pardon kizin ne sucu var aq? tipi degilsen tipi degilsindir, intikam alacak durum goremedim? obur uc vatandas da agir orospu cocuguymus.
0
güzelmiş saygı duydum.
şaka la şaka. yazık kıza bir suçu yok. herifler hala çocuk sanırım.
şaka la şaka. yazık kıza bir suçu yok. herifler hala çocuk sanırım.
0
yok lan yok. çok iyi olmuş tebrik ediyorum.
organizasyonda emeği geçen herkesin eline sağlık. bu tarz kızlara müstehak !
organizasyonda emeği geçen herkesin eline sağlık. bu tarz kızlara müstehak !
0
çocuklar tamam gerizekalı.
kızımız da biraz saf sanırım.
yeni tanıştığın bir erkeğin evinde ne işin var kızım senin?
kızımız da biraz saf sanırım.
yeni tanıştığın bir erkeğin evinde ne işin var kızım senin?
0
eğer kız reddettiği elemanın yakın arkadaşı olduğunu net bir şekilde bile bile yaptıysa müstehak olmuş.
0
herifin intikam almak istemesi inanılmaz ergence. hikayenin gerisi over dose liselilikten ölüyor. ama iyi.
0
pardonan
Nerede, hangi tarihte çekmiş. Hilkayesi nedir bilmek istiyorum. Belki de bir filmden karedir bilemedim. Google images'da arattım fakat işe yarar birşey bulamadım. Genelde rusça veya çince sitelere denk geldim. Başka nasıl aratabilirim, çok mu zor kaynağını bulmak?
Nerede, hangi tarihte çekmiş. Hilkayesi nedir bilmek istiyorum. Belki de bir filmden karedir bilemedim. Google images'da arattım fakat işe yarar birşey bulamadım. Genelde rusça veya çince sitelere denk geldim. Başka nasıl aratabilirim, çok mu zor kaynağını bulmak?
0
sallıyor da olabilirim ama şempanzelerle çalışan çok ünlü bir biliminsanı vardı. gerçi bu fotoğraf onunsa daha genç olması lazım o tarihlerde.
herneyse o kadının ismini bulup o olduğunu teyid edersen buradan yürüyebilirsin.
herneyse o kadının ismini bulup o olduğunu teyid edersen buradan yürüyebilirsin.
0
mormormorius
Ama yumurta kapıya dayanmamış olcak...
Ama yumurta kapıya dayanmamış olcak...
0
lisede aynı gün 2 denemeye girip bonus olarak 2 saat ders çalışmıştım bi defa. toplam 8 ediyor. sonra böyle oldum.
0
askerde yarışmaya soktular. bütün kurban bayramı boyunca çalışmıştık. kitap ezberleyip sahada tatbik ediyorduk. 10-12 saat falan ediyordu. gerisi yemek ve nöbet.
0
tüm (Tüm) okul hayatım boyunca toplamda 50 saat falan çalışmışımdır heralde.
ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve bilimum önemli sınvalardan (ÖSS, Anadolu Liseleri sınavı vb.) bahsediyorum...
ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve bilimum önemli sınvalardan (ÖSS, Anadolu Liseleri sınavı vb.) bahsediyorum...
0
kpss'ye hazırlanırken son ay 8 saat, tez yazarken de 10-12 saat çalıştığım oluyordu.
son ay, yumurta dayanmış sayılmaz. tezde de yumurta yok, genel çalışma.
son ay, yumurta dayanmış sayılmaz. tezde de yumurta yok, genel çalışma.
0
Tez zamanı 6-7 saat. Belki de daha fazladır gözlerim acıyana kadar.
Şu an KPSS çalışıyorum 4-5 saat.
Lisede, ünide yumurta kapıdayken sadece son gece bakardım hatta bakmazdım nota fln direkt kopya yazardım.
Şu an KPSS çalışıyorum 4-5 saat.
Lisede, ünide yumurta kapıdayken sadece son gece bakardım hatta bakmazdım nota fln direkt kopya yazardım.
0
Duyuru ahalisi olarak ne tembelmissiniz siz oyle.Yumurta kapiya dayanmadan 4 5 saat calismisligim vardir,yumurta kapiya dayaninca sure de artiyor tabii.
0
Hafta sonu verimli bir şekilde 4-5 saat, daha fazla oturduğum zaman başım ağrıyor, hafta içi ise 1-2 saat, günün yoğunluğuna bağlı.
0
lawist
Şu an kilom ve boyum 179 boy 77 kilo normal gibi duruyor ama çok dengesiz besleniyorum.Farkındayım yemeğe başladım mı doymadan kalkmıyorum tıka basa yiyorum. O kadar yiyorum ki yemekten sonra uzanıyorum kalkamıyorım kalkınca karnım ağrıyor spor desen acayip üşengeç bir adamım hiç yapasım gelmiyor .
Şu an kilom ve boyum 179 boy 77 kilo normal gibi duruyor ama çok dengesiz besleniyorum.Farkındayım yemeğe başladım mı doymadan kalkmıyorum tıka basa yiyorum. O kadar yiyorum ki yemekten sonra uzanıyorum kalkamıyorım kalkınca karnım ağrıyor spor desen acayip üşengeç bir adamım hiç yapasım gelmiyor .. Arada yapım diyorum yaptığım şey hoplamak zıplamak :) Ne öneriyorsunuz ?
0
paran varsa hazir xboxone cikacak xbox 360+kinect ve your shape fitness evolved tavsiye ederim. yoksa da azar azar aerobik hareket yapmani oneririm, youtubeda var aletsiz egzersizler.
0
inugard
http://youtu.be/sXb8rJ8Rm3I?t=3m20s Bu tarifte yarım kaşık clorine bleach dediği bildiğimiz çamaşır suyu mu? Eğer öyleyse nedenini açıklayabilecek var mı? Ayrıca white vinegar dediğinin yerine herhangi bir sirke kullansak olur mu ki?
youtu.be Bu tarifte yarım kaşık clorine bleach dediği bildiğimiz çamaşır suyu mu? Eğer öyleyse nedenini açıklayabilecek var mı? Ayrıca white vinegar dediğinin yerine herhangi bir sirke kullansak olur mu ki?
0
vodianova
benimle uzun süredir görüşmek isteyen biriyle görüştüm geçenlerde.sohbet iyiydi. en son kalkerken "bi şey söylicem bu sefer hesabı ben ödeyeyim başka seferde sen ödersin" dedi. biraz tuhaf hissettim.kasaya gittiğimizde ben de para uzattım. kasadaki adam da nakit iyi olur diyip benden aldı.ben mi ayı
benimle uzun süredir görüşmek isteyen biriyle görüştüm geçenlerde.
sohbet iyiydi. en son kalkerken "bi şey söylicem bu sefer hesabı ben ödeyeyim başka seferde sen ödersin" dedi. biraz tuhaf hissettim.
kasaya gittiğimizde ben de para uzattım. kasadaki adam da nakit iyi olur diyip benden aldı.
ben mi ayıp ettim o mu?
cinsiyet:bağyan
sohbet iyiydi. en son kalkerken "bi şey söylicem bu sefer hesabı ben ödeyeyim başka seferde sen ödersin" dedi. biraz tuhaf hissettim.
kasaya gittiğimizde ben de para uzattım. kasadaki adam da nakit iyi olur diyip benden aldı.
ben mi ayıp ettim o mu?
cinsiyet:bağyan
0
Erkeksen ve o öyle söylediğinde kesin onay vermemişsen doğru yapmışsın. Ama cinsiyet belirtseydin iyiydi.
0
lawist
http://www.milliyet.tv/nevidyo/video-izle/Arabayi-gorunce-fikri-degisen-kiz--h72qD69qnogs.html Kadınlar niye böyle ? Şimdi aramzıda bazıları yok oyle değiliz falan dicek ama gerçek bu .. Ben hiç fakir arabası olmayan dışarı da kağıt toplayan ya da insaate amaleye aşık bir güzel kadın görmedim
www.milliyet.tv Kadınlar niye böyle ? Şimdi aramzıda bazıları yok oyle değiliz falan dicek ama gerçek bu .. Ben hiç fakir arabası olmayan dışarı da kağıt toplayan ya da insaate amaleye aşık bir güzel kadın görmedim
0
ben de hic bok gibi parasi olup da bok gibi parasi olmadan once evlendigi esini aldatmayan adam gormedim. zaten zengin babadan cikan zengin picler de cirkin kiza sumugunu atmaz. bu isler boyle. bizim cins aglayacagina gercekleri kabul edip para yapmaya baksa daha verimli olurdu tabii.
0
sen onu bunu boşver de, asıl şu benim kafamı kurcalıyor. 1-2-3-4-5 diye zenginliği sınıflandırsak, 1 birim zengin olan kız 2 birimlik erkekle, 2lik 3lük ile, 3 lük 4 lük ile, 4 lük de 5 lik ile evleniyor. 5 birim zengin olan kızlar napıyor ki? valla bak noluyor onlara?
0
Konuyu cidden anlamak istiyorsanız kısa bir cevap mümkün değil dostum. O yüzden,
Bkz: toplumsal cinsiyet, toplumun cinsiyetlere yüklediği roller, ataerklik, feminizm, reklamcılık ve cinsiyet.
Ayrıca bir de belgesel bkz: the centry of the self (ismi bu olsa gerek)
Bkz: toplumsal cinsiyet, toplumun cinsiyetlere yüklediği roller, ataerklik, feminizm, reklamcılık ve cinsiyet.
Ayrıca bir de belgesel bkz: the centry of the self (ismi bu olsa gerek)
0
mukrime
Daha önce hiç bir bebeğe hediye almadım. Klasik kıyafet oyuncak vb alınır sanırsam en fazla. Ne önerirsiniz? Örneğin kendisinin bebeği olanlar, başkalarının aldığı hangi tür hediyeler en çok makbule geçenler?Birkaç saatim var ve çok param yok. Uygun birşeyler söylerseniz sevinirim :-)
Daha önce hiç bir bebeğe hediye almadım. Klasik kıyafet oyuncak vb alınır sanırsam en fazla. Ne önerirsiniz? Örneğin kendisinin bebeği olanlar, başkalarının aldığı hangi tür hediyeler en çok makbule geçenler?
Birkaç saatim var ve çok param yok. Uygun birşeyler söylerseniz sevinirim :-)
Birkaç saatim var ve çok param yok. Uygun birşeyler söylerseniz sevinirim :-)
0
2 yasindaki cocuklar icin olan oyuncaklar. yani orasina burasina basinca ses cikaran, sarki calan oyuncaklar. boya kalemi, lego veya oyun hamuru annesince hos karsilanmayabilir, cunku 2 yasindaki cocuklar bunlari yer.
0
Zamane çocuklarının hepsi mi böyle bilmiyorum ama çocuğun tek bildiği annesinin akıllı telefonundan şarkı açıp(evet kendi açabiliyor) dans etmek ve ipad'den temple run oynamak. Cidden gördükçe acıyorum. Birkaç kez top oynamak istedim onunla, oralı bile olmadı. Oyuncaklarla arası var mi, pek sanmıyorum.
Bu yüzden sanırsam kıyafet almak en güzeli olacaktır.
(ve evet, oyun hamuru almayı düşünmedim bile. Boya kitabi kalemi olabilir belki ama, bilemedim pek.)
teşekkürler herkese
Bu yüzden sanırsam kıyafet almak en güzeli olacaktır.
(ve evet, oyun hamuru almayı düşünmedim bile. Boya kitabi kalemi olabilir belki ama, bilemedim pek.)
teşekkürler herkese
0
çocuklar 2 yaşından itibaren ellerindekinin şeklini değiştirmeye meraklı olurlar. bu yüzden tek parça bir oyuncaktansa eğip bükebilecekleri bir şeyler almak daha mantıklı olur. hem de yaratıcıkları gelişir. lego dediysek yaşlarına uygun legolar elbette... ama neyse siz boş verin, kıyafet alın :)
hediyeyi anneyi mutlu etmek için alıyorsanız şu çocuk güvenlik kitleri var. onlardan da alabilirsiniz. dehşet işe yarıyorlar.
hediyeyi anneyi mutlu etmek için alıyorsanız şu çocuk güvenlik kitleri var. onlardan da alabilirsiniz. dehşet işe yarıyorlar.
0
charlotte blanc
ben ilk ayakkabiya bakilir seysini mit saniyordum ama degilmis. slovakyali bir kiz dedi bana bunu ama aciklayamadi. ayakkabis guzel olan erkek modadan anlniyordu ve bir self worth u vardir dedi. kizin dediklerini anlamamistim ama anliyor gibi yapip he he dedim. kadinlarin iyi giyinmesi neden senin i
ben ilk ayakkabiya bakilir seysini mit saniyordum ama degilmis. slovakyali bir kiz dedi bana bunu ama aciklayamadi. ayakkabis guzel olan erkek modadan anlniyordu ve bir self worth u vardir dedi. kizin dediklerini anlamamistim ama anliyor gibi yapip he he dedim.
kadinlarin iyi giyinmesi neden senin icin onemli cunku guzellik estetik zart zurt iste. gotunu check ederim vb. ama kadinlar icin iyi giyimden cok yakisiklilik, uzunluk, kas, sakal, ses tonu gibi seyler daha onemli saniyordum. iyi giyinmek gercekten demin saydigim seyleri olmayan bir erkegi kadinlar nezdinde one cikarabilir mi ?
ps. abi tamam da pembe tisort ne la ?
kadinlarin iyi giyinmesi neden senin icin onemli cunku guzellik estetik zart zurt iste. gotunu check ederim vb. ama kadinlar icin iyi giyimden cok yakisiklilik, uzunluk, kas, sakal, ses tonu gibi seyler daha onemli saniyordum. iyi giyinmek gercekten demin saydigim seyleri olmayan bir erkegi kadinlar nezdinde one cikarabilir mi ?
ps. abi tamam da pembe tisort ne la ?
0
iyi giyinen erkek kendine değer veriyordur şarlıt, bu yüzden önemlidir.
0
diger kadinlar arkasindan elestirmesin diye. bu kadar. gerisi ustunu ortmek icin bahane.
0
iyi giyinen insan aynı zamanda kaliteli bir kişiliğin göstergesidir. bir insan fakir olabilir; ama kimse bana 2013 türkiye'sinde parasızlıktan iyi giyinemediğini inandıramaz.
0
şimdi şöyle bir durum var (efsane giriş cümlesi)
kadına bakarsınız, orasını check edersiniz, -azıcık hoşunuza gittiyse- kadın "hadi gel" dese, koşa koşa gidersiniz. ama kadınlar öyle değil galiba. kadına "hadi gel" derseniz "sapık ayol" der. onun için ilk izlenimde sapık olmadığınızı ispatlar bir lisan-ı hal çok önem taşıyor. bu aşamada da devreye giyim kuşam giriyor. biraz dağınık oldu ama meramını anlatabildim sanırım. tabii ki kadınlar daha doğrusunu bilir, benimki sadece bir tahmin.
kadına bakarsınız, orasını check edersiniz, -azıcık hoşunuza gittiyse- kadın "hadi gel" dese, koşa koşa gidersiniz. ama kadınlar öyle değil galiba. kadına "hadi gel" derseniz "sapık ayol" der. onun için ilk izlenimde sapık olmadığınızı ispatlar bir lisan-ı hal çok önem taşıyor. bu aşamada da devreye giyim kuşam giriyor. biraz dağınık oldu ama meramını anlatabildim sanırım. tabii ki kadınlar daha doğrusunu bilir, benimki sadece bir tahmin.
0
pembe tshirt giyerim, kapalı sarı pantolon giyerim, saks mavisi pantolon giyerim, kırmızı pantolon giyerim, beyaz pantolon giyerim(yazın tabii ki. fakirin düşkünü bla bla), bisiklet sürerken tayt giyerim vs.
sana göre ibne oluyorum sanırım?
bu kafa yapısıyla o kızın dediği konuma gelmen zor. toplumsal normlardan arınmanın vakti gelmedi mi sence de?
o giyilmez bu giyilmez diye diye giyecek bir şey bulamıyorsunuz. dayan kot pantolon+gömleğe.
ayakkabıya hiç değinmiyorum. 10 kişiden 7'si spor ayakkabı giyiyor ülkede. timberland, divarese, hotiç, sperry v.b. bir ton marka var, biraz bakınsa millet 2-3 kere boktan bir ayakkabı alacak ondan sonra doğru yolu bulacak ama denemiyor. adidas, nike devam.
böyle olmaz bu işler mirim. öğrenmen gereken ilk şey; "renk uyumları" (kahve-lacivert gibi)
sana bi' güzellik yapayım, bu arkaaşı takip et; lookbook.nu (yalnız takım elbise altına giydiği caprileri dikkate almamanı öneririm.)
edit. şunu da eklemeliyim. toplumsal normlar dışında kalıp sana ters gelen kıyafetler varsa, giyme. hani millet ne der diye düşünmezsin fakat hoşuna gitmez. giyme o zaman. ne gerek var?
zaten bu da şuna giriyor; sen kendine ne yakıştırırsan onu giy. atıyorum slovakyalı bir kız giyime kuşama dikkat ediyor diye onların istediği gibi giyinme. giyeceksen kendin istiyorsun diye giy.
ben çok renkli ve uyumlu giyinmeyi seviyorum, spor kıyafetleri spor yaparken giyiyorum mesela. ama tersi durum olsaydı da hep spor giyinseydim, "millet ne düşünür" umrumda olmazdı.
sen içerlenmişsin diye, öyle -kızın dediği gibi- olmak istiyorsun diye yazdım edit öncesi kısmı.
sana göre ibne oluyorum sanırım?
bu kafa yapısıyla o kızın dediği konuma gelmen zor. toplumsal normlardan arınmanın vakti gelmedi mi sence de?
o giyilmez bu giyilmez diye diye giyecek bir şey bulamıyorsunuz. dayan kot pantolon+gömleğe.
ayakkabıya hiç değinmiyorum. 10 kişiden 7'si spor ayakkabı giyiyor ülkede. timberland, divarese, hotiç, sperry v.b. bir ton marka var, biraz bakınsa millet 2-3 kere boktan bir ayakkabı alacak ondan sonra doğru yolu bulacak ama denemiyor. adidas, nike devam.
böyle olmaz bu işler mirim. öğrenmen gereken ilk şey; "renk uyumları" (kahve-lacivert gibi)
sana bi' güzellik yapayım, bu arkaaşı takip et; lookbook.nu (yalnız takım elbise altına giydiği caprileri dikkate almamanı öneririm.)
edit. şunu da eklemeliyim. toplumsal normlar dışında kalıp sana ters gelen kıyafetler varsa, giyme. hani millet ne der diye düşünmezsin fakat hoşuna gitmez. giyme o zaman. ne gerek var?
zaten bu da şuna giriyor; sen kendine ne yakıştırırsan onu giy. atıyorum slovakyalı bir kız giyime kuşama dikkat ediyor diye onların istediği gibi giyinme. giyeceksen kendin istiyorsun diye giy.
ben çok renkli ve uyumlu giyinmeyi seviyorum, spor kıyafetleri spor yaparken giyiyorum mesela. ama tersi durum olsaydı da hep spor giyinseydim, "millet ne düşünür" umrumda olmazdı.
sen içerlenmişsin diye, öyle -kızın dediği gibi- olmak istiyorsun diye yazdım edit öncesi kısmı.
0
love angel music baby
Diyelim ki kiz/erkek arkadasiniz var,bu durumda karsi cinsle arkadasiginiz sinirlanir mi?Mesela bu durumda karsi cinsten arkadasinizla gec saatlere kadar mesajlasir misiniz ya da amaci bariz muhabbet baslatmak olan sohbetlere girer misiniz?
Diyelim ki kiz/erkek arkadasiniz var,bu durumda karsi cinsle arkadasiginiz sinirlanir mi?Mesela bu durumda karsi cinsten arkadasinizla gec saatlere kadar mesajlasir misiniz ya da amaci bariz muhabbet baslatmak olan sohbetlere girer misiniz?
0
iki arkadaşın yapacağından fazlasını yapmam. sevgilim varken de yokken de aynıyım arkadaşlarıma karşı. aynı lmadıklarım zaten arkadaş değillerdir. ya sevgili adayı olarka görmüşümdür ya da başka bir şey.
0
Karsi tarafın nasil davranmasini bekliyorsam bu konuda, kendim de oyle davranirim. Sen git ben geliyorum +1 iki arkadasin yapacagindan fazlasini yapmam
0
böyle şeyleri sorgulatan insanlarla hiçbir eyleme girişmem. tamamen hayatımdaki erkekleri çıkarmıyorum elbette ama empati kuruyorum. kendi istemeyeceğim ve üzüleceğim şeyleri ona yapmam. bir ilişki arkadaşlıktan öteyse insan bunu sezer. seze seze salağa yatan çok var. yapmayın böyle.
0
gec saatlere kadar mesajlasma neymis lan? kusura bakmayin ama aralarinda flort gecmeyen kadin ve erkek gecenin gec saatine kadar konusmaz. online oyun oynasalar hadi neyse.
0
Soru cok net anlasilmamis sanirim. Demek istedigim sevgiliniz varken insanin karsi cinsten arkadasi olmali mi olmamali mi degil,boyle salakca bir soru sormam zaten. Yani boyle bir durumda flörte kacan durumlari arkadasliktan nasil ayirirsiniz onu soruyorum
0
mesajlaşmada ve muhabbette bir şey yok, sadece sevgilimle yapabileceğim bir muhabbete girmiyorsam, arkadaşlığı sorun etmem. karşı taraf için de etmem. genelde böyle durumlarda zaten ilk önce bir taraf tanışır, sonra hep birlikte tanışırız falan.
0
gece geç saatlerde uzun uzun muhabbet genelde flört belirtisidir; ki bu da sevgilin varken yapılmaması gerekenler arasında. yani cevap: hayır.
0
valla ben en yakın arkadışımın sevgilisiyle ki o da arkadaşımdır geceleyin de mesajlaşıyoruz, ikimiz çıkıp oturuyoruz, içki de içiyoruz. girerim ya nolacak, önce insan olun sonra arkadaş olun en son sevgili olun.
0
@ilkot yenge ya da enişte sınıfını sormuyor ama. onu çoğumuz yapıyoruz.
0
pasp
Merhaba,Aşağıda veterinerimizden gelen bir mail var, biraz uzun bir mail, okumak istemeyenler için durumu kısaca özetlereyerek, veterinerimizin iletişim bilgilerini veriyorum, okumak isteyenler ise bu sevimli ve hüzünlü mailden mahrum kalmasınlar, okusunlar dilerim, fotoğrafını ise ekleyemedim neden
Merhaba,
Aşağıda veterinerimizden gelen bir mail var, biraz uzun bir mail, okumak istemeyenler için durumu kısaca özetlereyerek, veterinerimizin iletişim bilgilerini veriyorum, okumak isteyenler ise bu sevimli ve hüzünlü mailden mahrum kalmasınlar, okusunlar dilerim, fotoğrafını ise ekleyemedim nedense, alttaki linkte bulunuyor, görmek isterseniz ancak göremezseniz gene bana haber verin ki linki yenileyeyim:
Alf bir sokak kedisi, ekte fotoğrafı da bulunuyor. Pek bir şeker görünüyor, ancak FIV hastası olduğu için, başka bir kediyle aynı evde yaşaması imkansız. ----EDIT: Bu noktada Blatta'nın yazdığı cevaba göre, Fiv'li kedi ile sağlıklı kedi de aynı evde yaşayabiliyormuş, belirtmek istedim, kendisinin cevabı çok uzun olduğu için tamamını eklemedim, altta bulunuyor, okumanızı tavsiye ederim. ---- Mailden okuduğum kadarıyla sokakta çok çok zor günler geçirmiş, çok hastaymış -eklediğim uzun yazıyı okursanız ayrıntıları öğrenebilirsiniz- kendisinin de sokakta yaşamaması gerekiyor, hem ona hem de diğer kedilere zarar, çünkü bu şekilde onlara da bulaştırabilir ve bağışıklık sistemi çökmekte olduğu için, kendisi de sokakta yaşayamaz, ancak FIV insana bulaşmıyor, bu nedenle evinizde ona da bir yer açabilirsiniz, diye düşünüyorum.
Yardımcı olmak isteyenler için, evini açmak isteyenler için, Işıl Hanım'ın iletişim bilgileri de aşağıda bulunuyor.
Vet.Hekim Işıl Karatan
Yeşilköy Pet Care Veteriner Kliniği
Tel: (212) 662 73 76
www.yesilkoyvet.com
Kendisi mesai saatleri içerisinde aranabileceğini söyledi, şu anda yeni doğmuş bir kızı olduğu için, diğer saatlerde müsait olamadığını iletti.
Bu duyuruyu HaySev'e de göndereceğim, ancak ilk olarak buradan iletmek istedim.
Yardımcı olacaklara Alf ve Işıl Hanım adına teşekkür ederim.
Alf: s1006.photobucket.com
Mod'lara not: Bir süreliğine üstte kalabilirse çok seviniriz, teşekkürler.
Işıl Hanım'ın maili aşağıdadır:
"Selam ;
AİDS olduğumu öğrendiğimde mama kabıma gömülmüş deliler gibi günlerdir aç olan karnımı doyurmakla meşguldum...A.İ.D.S yani " Acil İlgilen Dilediğince SEV" gibi bi şey olduğunu düşündüğüm AİDS konusu beni hiç enterese etmemiş aksine o anda oldukça mutlu mırıl mırıl bir kedi haline getirmişti. Günlerdir süren burun akıntım, deliler gibi hapşırmalarım, göğsümden gelen o boğuk hırıltılı sesler, boğazımın hemen altında ceviz büyüklüğündeki kocaman kocaman şişliklerim, yürümekte zorluk çıkartacak kadar şişen arka bacaklarım, ağrıyan kulaklarım hep bundanmış...AİDS !!!
Bense, sokak çocuğu olmanın getirdikleridir diye düşünüyordum...Açlıktan ve bakımsızlıktandır diye kanıksamıştım yaşadığım hayatı.Gerçeği nihayet öğrendim...Ben AİDS' e yakalanmıştım. Acil doyur istiyorsan sevebilirsin güzel bir duyguydu ama aslında bu ölümcül ve çok bulaşıcı bir hastalığın kısa adıydı..."KEDİ AİDS " i diye bir hastalıkmış beni yıllar sonra ilk kez bu kadar güzel ve sevgi dolu bir bakımla karşı karşıya getiren şey, ama aslında beni yavaş yavaş öldüren şeymiş bu AİDS denen hastalık...
İnanın KEDİ olmak ve AİDS'e yakalanmak bu hayattaki seçimlerimden biri değildi. Ben böyle yaratılmıştım ve sokaklarda doğmuş yine sokaklarda büyümüştüm. Kavgacı ruha sahip değildim, ama kavga etmezsem hayatta kalmayı başaramazdım ki. AIDS 'e, karışmak zorunda kaldığım kavgalarda aldığım ısırık yaralarının sebep olabileceğini öğrendiğimde gözümün önünden o harika delikanlılık yıllarım film şeridi gibi geçip gitti. Artık bir klinikte sıcak ve güvenli huzur dolu bir kedi kafesindeydim sokaklardan şimdilik uzaklaşmıştım ama tedavim tamamlandığında daha fazla burada kalmama imkan yoktu. Sokaklara geri dönebilmeme de imkan yoktu, hem benim hem de diğer kedilerin sağlığı için benim özel bakıma alınmam gerekiyordu. AİDS ısırık yaralarıyla diğer kedilere geçebilirmiş,eee ben beni ısıranı ısırmadan duramam ki, delikanlılığa sığmaz... İstemem bu lanet hastalık bir başka kediye de geçsin o yüzden benimle özel ilgilenecek bir sahip aramaya koyulmam lazım...Bunu nasıl yaparım bilemiyorum. Facebook sayfam yok, gmail adresi almayı da bilmiyorum ki durumumu herkesle paylaşabileyim...Burada tüm bunları benim için yapacak harika insanlarla tanıştım . Nevzat Bey beni Karaköy sokaklarından alıp o zor şartlarda Yeşilköy'e kadar getiren benim asıl kahramanımdır. O beni burada Işıl Hanım ve Gökçen bey adında sürekli beyaz giyen iki kişi ile tanıştırdı. Beyaz giyenler melek olmalıydı; ama ben henüz ölmemiştim ki :) Hala yaşamaya gayret ediyorum ve konuşulanlar iyi olacağım yönünde güzel cümlelerdi...Beyaz giyenlerin VETERİNER HEKİM olduklarını öğrendiğimde çok şaşırdım sırf benim için yıllarca tıp okumuş olmaları inanılmazdı. Kendimi ne kadar önemli hissettiğimi tahmin edemezsiniz.
Neyse ; AİDS'in acil ilgilen, doyur sonra sevebilirsin gibi bir anlama gelmediğini , vücuduma giren bir virusun bağışıklık sistemimi çökerttiğini öğreneli bir kaç gün olmuştu ki artık o delikanlılık namımın sürdüğü sokaklara yeniden dönemeyeceğimi öğrendim. Bir evim, bir ailem ve beni seven insanlar olmalıydı hayatımda, bana sürekli göz kulak olacak beni güzel besleyip bağışıklığımı yukarılarda tutmaya kendini adayacak sahiplerim olmalıydı yoksa hayat bana istediğim şekilde yaşamaya devam etmemi sağlayamayacaktı...
Ben sadece mırıl mırıl etrafta dolanıp, sahibimin bacaklarına sürtünüp kıtır kıtır kuru mamalarımı afiyetle yiyip sıcacık kalorifer yanında uyuyabileceğim bir hayat hayal ediyorum...Öyle dubleks, kocaman bahçesi olan, kapısında bekçi köpekleri olmayan villalar, kutu kutu çeşit çeşit konservelerle dolu kocaman bir mutfak falan hayal etmiyorum. Benimle aynı koltuğu paylaşabilecek TV seyrederken bir eliyle benim tüylerimin arasında ellerini dolaştıracak birini hayal ediyorum hepsi bu :)
AİDS olmak benim seçimim değildi ama sizin seçiminiz benim yaşam şansım olacak. Lütfen beni klinikte ziyarete gelin olur mu ? Oturalım hayat hakkında konuşalım siz anlatın ben mırıltımla size eşlik edeyim ve sohbetimiz hayat devam ettiği sürece sürsün. Ne dersiniz beni görmeye geleceksiniz değil mi?
Haaa bu arada unutmadan; İsmim ALF; hayat çok kısa bugün varım kimbilir belki de yarın yok, o yüzden şimdiden tanıştığımıza memnun oldum...
..........................................................................................................
ALF' in duygularıyla....
Bir kedinin gözünden hayata bakmaya çalıştım Onlarla hayatı paylaşan herkesin anlayabileceği cümlelerle ve tüm kalbimle sevgiler
Vet.Hekim Işıl Karatan "
Aşağıda veterinerimizden gelen bir mail var, biraz uzun bir mail, okumak istemeyenler için durumu kısaca özetlereyerek, veterinerimizin iletişim bilgilerini veriyorum, okumak isteyenler ise bu sevimli ve hüzünlü mailden mahrum kalmasınlar, okusunlar dilerim, fotoğrafını ise ekleyemedim nedense, alttaki linkte bulunuyor, görmek isterseniz ancak göremezseniz gene bana haber verin ki linki yenileyeyim:
Alf bir sokak kedisi, ekte fotoğrafı da bulunuyor. Pek bir şeker görünüyor, ancak FIV hastası olduğu için, başka bir kediyle aynı evde yaşaması imkansız. ----EDIT: Bu noktada Blatta'nın yazdığı cevaba göre, Fiv'li kedi ile sağlıklı kedi de aynı evde yaşayabiliyormuş, belirtmek istedim, kendisinin cevabı çok uzun olduğu için tamamını eklemedim, altta bulunuyor, okumanızı tavsiye ederim. ---- Mailden okuduğum kadarıyla sokakta çok çok zor günler geçirmiş, çok hastaymış -eklediğim uzun yazıyı okursanız ayrıntıları öğrenebilirsiniz- kendisinin de sokakta yaşamaması gerekiyor, hem ona hem de diğer kedilere zarar, çünkü bu şekilde onlara da bulaştırabilir ve bağışıklık sistemi çökmekte olduğu için, kendisi de sokakta yaşayamaz, ancak FIV insana bulaşmıyor, bu nedenle evinizde ona da bir yer açabilirsiniz, diye düşünüyorum.
Yardımcı olmak isteyenler için, evini açmak isteyenler için, Işıl Hanım'ın iletişim bilgileri de aşağıda bulunuyor.
Vet.Hekim Işıl Karatan
Yeşilköy Pet Care Veteriner Kliniği
Tel: (212) 662 73 76
www.yesilkoyvet.com
Kendisi mesai saatleri içerisinde aranabileceğini söyledi, şu anda yeni doğmuş bir kızı olduğu için, diğer saatlerde müsait olamadığını iletti.
Bu duyuruyu HaySev'e de göndereceğim, ancak ilk olarak buradan iletmek istedim.
Yardımcı olacaklara Alf ve Işıl Hanım adına teşekkür ederim.
Alf: s1006.photobucket.com
Mod'lara not: Bir süreliğine üstte kalabilirse çok seviniriz, teşekkürler.
Işıl Hanım'ın maili aşağıdadır:
"Selam ;
AİDS olduğumu öğrendiğimde mama kabıma gömülmüş deliler gibi günlerdir aç olan karnımı doyurmakla meşguldum...A.İ.D.S yani " Acil İlgilen Dilediğince SEV" gibi bi şey olduğunu düşündüğüm AİDS konusu beni hiç enterese etmemiş aksine o anda oldukça mutlu mırıl mırıl bir kedi haline getirmişti. Günlerdir süren burun akıntım, deliler gibi hapşırmalarım, göğsümden gelen o boğuk hırıltılı sesler, boğazımın hemen altında ceviz büyüklüğündeki kocaman kocaman şişliklerim, yürümekte zorluk çıkartacak kadar şişen arka bacaklarım, ağrıyan kulaklarım hep bundanmış...AİDS !!!
Bense, sokak çocuğu olmanın getirdikleridir diye düşünüyordum...Açlıktan ve bakımsızlıktandır diye kanıksamıştım yaşadığım hayatı.Gerçeği nihayet öğrendim...Ben AİDS' e yakalanmıştım. Acil doyur istiyorsan sevebilirsin güzel bir duyguydu ama aslında bu ölümcül ve çok bulaşıcı bir hastalığın kısa adıydı..."KEDİ AİDS " i diye bir hastalıkmış beni yıllar sonra ilk kez bu kadar güzel ve sevgi dolu bir bakımla karşı karşıya getiren şey, ama aslında beni yavaş yavaş öldüren şeymiş bu AİDS denen hastalık...
İnanın KEDİ olmak ve AİDS'e yakalanmak bu hayattaki seçimlerimden biri değildi. Ben böyle yaratılmıştım ve sokaklarda doğmuş yine sokaklarda büyümüştüm. Kavgacı ruha sahip değildim, ama kavga etmezsem hayatta kalmayı başaramazdım ki. AIDS 'e, karışmak zorunda kaldığım kavgalarda aldığım ısırık yaralarının sebep olabileceğini öğrendiğimde gözümün önünden o harika delikanlılık yıllarım film şeridi gibi geçip gitti. Artık bir klinikte sıcak ve güvenli huzur dolu bir kedi kafesindeydim sokaklardan şimdilik uzaklaşmıştım ama tedavim tamamlandığında daha fazla burada kalmama imkan yoktu. Sokaklara geri dönebilmeme de imkan yoktu, hem benim hem de diğer kedilerin sağlığı için benim özel bakıma alınmam gerekiyordu. AİDS ısırık yaralarıyla diğer kedilere geçebilirmiş,eee ben beni ısıranı ısırmadan duramam ki, delikanlılığa sığmaz... İstemem bu lanet hastalık bir başka kediye de geçsin o yüzden benimle özel ilgilenecek bir sahip aramaya koyulmam lazım...Bunu nasıl yaparım bilemiyorum. Facebook sayfam yok, gmail adresi almayı da bilmiyorum ki durumumu herkesle paylaşabileyim...Burada tüm bunları benim için yapacak harika insanlarla tanıştım . Nevzat Bey beni Karaköy sokaklarından alıp o zor şartlarda Yeşilköy'e kadar getiren benim asıl kahramanımdır. O beni burada Işıl Hanım ve Gökçen bey adında sürekli beyaz giyen iki kişi ile tanıştırdı. Beyaz giyenler melek olmalıydı; ama ben henüz ölmemiştim ki :) Hala yaşamaya gayret ediyorum ve konuşulanlar iyi olacağım yönünde güzel cümlelerdi...Beyaz giyenlerin VETERİNER HEKİM olduklarını öğrendiğimde çok şaşırdım sırf benim için yıllarca tıp okumuş olmaları inanılmazdı. Kendimi ne kadar önemli hissettiğimi tahmin edemezsiniz.
Neyse ; AİDS'in acil ilgilen, doyur sonra sevebilirsin gibi bir anlama gelmediğini , vücuduma giren bir virusun bağışıklık sistemimi çökerttiğini öğreneli bir kaç gün olmuştu ki artık o delikanlılık namımın sürdüğü sokaklara yeniden dönemeyeceğimi öğrendim. Bir evim, bir ailem ve beni seven insanlar olmalıydı hayatımda, bana sürekli göz kulak olacak beni güzel besleyip bağışıklığımı yukarılarda tutmaya kendini adayacak sahiplerim olmalıydı yoksa hayat bana istediğim şekilde yaşamaya devam etmemi sağlayamayacaktı...
Ben sadece mırıl mırıl etrafta dolanıp, sahibimin bacaklarına sürtünüp kıtır kıtır kuru mamalarımı afiyetle yiyip sıcacık kalorifer yanında uyuyabileceğim bir hayat hayal ediyorum...Öyle dubleks, kocaman bahçesi olan, kapısında bekçi köpekleri olmayan villalar, kutu kutu çeşit çeşit konservelerle dolu kocaman bir mutfak falan hayal etmiyorum. Benimle aynı koltuğu paylaşabilecek TV seyrederken bir eliyle benim tüylerimin arasında ellerini dolaştıracak birini hayal ediyorum hepsi bu :)
AİDS olmak benim seçimim değildi ama sizin seçiminiz benim yaşam şansım olacak. Lütfen beni klinikte ziyarete gelin olur mu ? Oturalım hayat hakkında konuşalım siz anlatın ben mırıltımla size eşlik edeyim ve sohbetimiz hayat devam ettiği sürece sürsün. Ne dersiniz beni görmeye geleceksiniz değil mi?
Haaa bu arada unutmadan; İsmim ALF; hayat çok kısa bugün varım kimbilir belki de yarın yok, o yüzden şimdiden tanıştığımıza memnun oldum...
..........................................................................................................
ALF' in duygularıyla....
Bir kedinin gözünden hayata bakmaya çalıştım Onlarla hayatı paylaşan herkesin anlayabileceği cümlelerle ve tüm kalbimle sevgiler
Vet.Hekim Işıl Karatan "
0
yazının tamamını okuyacak zamanım olmadı, bir ara okuyacağım; ama lütfen fivli kedilerin başka kedilerle asla yaşayamayacağı falan gibi saçmalıklara inanmayalım.
fiv dediğiniz hastalık hayvanın bünyesi zayıf düştüğünde ortaya çıkar.
aynı insandaki aids gibi.
bunun dışında evde iyi bakılan fivli bir kediyle, herhangi bir kedinin arasında en ufak fark yoktur.
hayvanlar iyi bakıldıkları sürece hasta falan olmazlar.
en basit örneği benim 10 yaşındaki kedimin fiv olmasıdır.
8 kedim var ve hepsi de çok sağlıklı.
belki fiv bulaşmıştır, belki de bulaşmamıştır.
sonuç olarak "hasta" değiller.
ve iyi bakıldıkları sürece yaşlansalar bile hasta olmayacaklar.
bu, türk veterinerlerinin kitaptan şaşmayarak geride kalmış bazı şeyleri hâlâ benimsemelerinin sonucudur.
bu yüzden avustralya veterinerler birliği çiğ beslenmeyi önerirken, bizimkiler olmaz der.
türkiye'de yabancı dil bilip, işin ilerleyişini takip eden, eski bilgileri yenileriyle değiştiren veteriner sayısı maalesef çok azdır.
o yüzden 10 yıl öncede kalmış bilgilerle insanları bilgilendirmek yanlıştır.
maalesef bir hayvan sever ve hatta hayvan kurtarmacı (başka kelime bulamadım) olarak veterinerlerle ilgili en büyük sıkıntımız budur.
iyi bakılan fivli kedi, evinizde iyi bakılan diğer kedilere sağlık olarak bir zarar getirmez.
sokakta kalan fivli kedi, bünyesi zayıf olacağından kısa ömürlü olur.
bu kadar dramatize edilecek bir şey yok.
ayrıca zaten sokaktan evlat edinilen kedilerin yüzde 90'ı da fivlidir.
test yaptırmadığınız için çoğu fivli halde gelir ve siz fark etmeden eceliyle gider.
kısacası gönül rahatlığıyla fivli bir kedi sahiplenebilirsiniz.
fiv dediğiniz hastalık hayvanın bünyesi zayıf düştüğünde ortaya çıkar.
aynı insandaki aids gibi.
bunun dışında evde iyi bakılan fivli bir kediyle, herhangi bir kedinin arasında en ufak fark yoktur.
hayvanlar iyi bakıldıkları sürece hasta falan olmazlar.
en basit örneği benim 10 yaşındaki kedimin fiv olmasıdır.
8 kedim var ve hepsi de çok sağlıklı.
belki fiv bulaşmıştır, belki de bulaşmamıştır.
sonuç olarak "hasta" değiller.
ve iyi bakıldıkları sürece yaşlansalar bile hasta olmayacaklar.
bu, türk veterinerlerinin kitaptan şaşmayarak geride kalmış bazı şeyleri hâlâ benimsemelerinin sonucudur.
bu yüzden avustralya veterinerler birliği çiğ beslenmeyi önerirken, bizimkiler olmaz der.
türkiye'de yabancı dil bilip, işin ilerleyişini takip eden, eski bilgileri yenileriyle değiştiren veteriner sayısı maalesef çok azdır.
o yüzden 10 yıl öncede kalmış bilgilerle insanları bilgilendirmek yanlıştır.
maalesef bir hayvan sever ve hatta hayvan kurtarmacı (başka kelime bulamadım) olarak veterinerlerle ilgili en büyük sıkıntımız budur.
iyi bakılan fivli kedi, evinizde iyi bakılan diğer kedilere sağlık olarak bir zarar getirmez.
sokakta kalan fivli kedi, bünyesi zayıf olacağından kısa ömürlü olur.
bu kadar dramatize edilecek bir şey yok.
ayrıca zaten sokaktan evlat edinilen kedilerin yüzde 90'ı da fivlidir.
test yaptırmadığınız için çoğu fivli halde gelir ve siz fark etmeden eceliyle gider.
kısacası gönül rahatlığıyla fivli bir kedi sahiplenebilirsiniz.
0
@blatta: bilgiler için teşekkürler, bu şekilde Alf'i daha kısa sürede sahiplendirebiliriz, ben yazdıklarınızı da duyuruya ekliyorum, ama bu cevabınızı silmeyin, olur mu? ben veteriner olmadığım için veterinerimizden gelen bilgileri veriyorum tabi, bunu da belirteyim.
0
elbette silmem.
ben de böyle müdahale etmiş gibi oldum, kusura bakmayın.
kendimi bildim bileli sahiplendirdiğim fivli fivsiz kedinin sayısını bilmiyorum.
ama veterinerlerin bu "fivli kedi başka kediyle yaşayamaz:(" tavrı yüzünden insanlar hayvan sahiplenmekten korkar oldu.
kedi aids'i hayvanın bünyesini insanınki gibi etkiler.
insanlar da kendilerine iyi bakmazlarsa, grip vs bile olsalar çok hasta olur, aids yüzünden dolaylı olarak ölürler, ağırlaşırlar ya da en azından normal insanlardan daha zor iyileşirler vs.
ama bunun başka insanlara etkisi olmaz.
kedilerde bunun diğer kedilere etkisi olabiliyor, ama yan yana koyduğun her kediye de fiv bulaşmaz bu arada.
havadan deli gibi bulaşan bir şey değil bu.
yine de bir şekilde birlikte yaşadığı kediye bulaşabiliyor.
tam olarak nasıl olduğundan tam emin olunamıyor.
üstelik dediğim gibi, bulaşsa da bünyesi kuvvetli olan ev kedisi fiv bulaşmış halde hasta olmadan yaşar.
sadece kedisini sokağa bırakmayan birine sahiplendirmeye çalışmanız yeterli.
yani hep evde kalacak, soğukta kalmayacak, diğer kediler tarafından yaralanma ihtimali olmayacak vs.
gerekli şartlar sadece bunlar.
ben de böyle müdahale etmiş gibi oldum, kusura bakmayın.
kendimi bildim bileli sahiplendirdiğim fivli fivsiz kedinin sayısını bilmiyorum.
ama veterinerlerin bu "fivli kedi başka kediyle yaşayamaz:(" tavrı yüzünden insanlar hayvan sahiplenmekten korkar oldu.
kedi aids'i hayvanın bünyesini insanınki gibi etkiler.
insanlar da kendilerine iyi bakmazlarsa, grip vs bile olsalar çok hasta olur, aids yüzünden dolaylı olarak ölürler, ağırlaşırlar ya da en azından normal insanlardan daha zor iyileşirler vs.
ama bunun başka insanlara etkisi olmaz.
kedilerde bunun diğer kedilere etkisi olabiliyor, ama yan yana koyduğun her kediye de fiv bulaşmaz bu arada.
havadan deli gibi bulaşan bir şey değil bu.
yine de bir şekilde birlikte yaşadığı kediye bulaşabiliyor.
tam olarak nasıl olduğundan tam emin olunamıyor.
üstelik dediğim gibi, bulaşsa da bünyesi kuvvetli olan ev kedisi fiv bulaşmış halde hasta olmadan yaşar.
sadece kedisini sokağa bırakmayan birine sahiplendirmeye çalışmanız yeterli.
yani hep evde kalacak, soğukta kalmayacak, diğer kediler tarafından yaralanma ihtimali olmayacak vs.
gerekli şartlar sadece bunlar.
0
pasp
http://eksiduyu.ru/676954 kardeşimle arkadaşı gitarlarını da götürmeye karar vermişler, kardeşimin iki gitarı var, 15 kg'yı aşıp aşmayacağını bilmiyorum, ama birini uçağın içine alsa diğerini bagaja verebilir mi? uçak içi 10 kg hakkı olduğu için içeri mi alsam birini, diye soruyor da?bir de şöyle bi
eksiduyu.ru kardeşimle arkadaşı gitarlarını da götürmeye karar vermişler, kardeşimin iki gitarı var, 15 kg'yı aşıp aşmayacağını bilmiyorum, ama birini uçağın içine alsa diğerini bagaja verebilir mi? uçak içi 10 kg hakkı olduğu için içeri mi alsam birini, diye soruyor da?
bir de şöyle bir soru daha soruyorlar, bana saçma geldi ama ileteyim:"filmlerdeki gibi gitar kutusu içinde silah taşıdığımızı falan zannederler mi?" her ne kadar hayatında iki kere -o da git-gel- uçak kullanmış biri olsam da, bagajların x-ray felan gibi şeylerde kontrol edileceğini bildiğim için, sorun çıkacağını sanmıyorum, ama zamane gençleri film-dizi izleye izleye biraz paranoyak olmuşlar, böyle bir sorun çıkar mı? -ikisi de ilk kez uçağa biniyorlar, biraz panik olmuşlar sanırım-
not: bu sefer de 5 yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
teşekkürler,
bir de şöyle bir soru daha soruyorlar, bana saçma geldi ama ileteyim:"filmlerdeki gibi gitar kutusu içinde silah taşıdığımızı falan zannederler mi?" her ne kadar hayatında iki kere -o da git-gel- uçak kullanmış biri olsam da, bagajların x-ray felan gibi şeylerde kontrol edileceğini bildiğim için, sorun çıkacağını sanmıyorum, ama zamane gençleri film-dizi izleye izleye biraz paranoyak olmuşlar, böyle bir sorun çıkar mı? -ikisi de ilk kez uçağa biniyorlar, biraz panik olmuşlar sanırım-
not: bu sefer de 5 yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
teşekkürler,
0
kullandiklari sirketin boyut sinirlamasi da olabilir - belli ebatlarin disindaki bavullari ucaga almazlar. gitar 10 kiloyu gecmez bu arada. sirketi arayip bu isin tam olurunu almak en iyisi olacak gitar konusunda.
0
pasp
merhaba,kardeşim izmir'e gidecek, pegasus'tan biletini aldı. dediğine göre uçağın içine 10, bagaja ise 15 kg bagaj koyabiliyormuş, annem de kek-börek yapayım diye ısrarlarda. ben hiç uçakta yemek falan taşımadım, alıyorlar mı, alıyorlarsa uçağın içine mi bagaja mı alıyorlar, bilmiyorum? çok iyi bir
merhaba,
kardeşim izmir'e gidecek, pegasus'tan biletini aldı. dediğine göre uçağın içine 10, bagaja ise 15 kg bagaj koyabiliyormuş, annem de kek-börek yapayım diye ısrarlarda. ben hiç uçakta yemek falan taşımadım, alıyorlar mı, alıyorlarsa uçağın içine mi bagaja mı alıyorlar, bilmiyorum? çok iyi bir biçimde, koku vs. salmayacak biçimde paketleyeceğiz de, geri kalan bagaj konusunda bir bilgimiz yok, bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse seviniriz. mümkünse anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim çünkü gerçekten de anneme anlatacağım, ona göre uğraşsın.
teşekkürler şimdiden,
kardeşim izmir'e gidecek, pegasus'tan biletini aldı. dediğine göre uçağın içine 10, bagaja ise 15 kg bagaj koyabiliyormuş, annem de kek-börek yapayım diye ısrarlarda. ben hiç uçakta yemek falan taşımadım, alıyorlar mı, alıyorlarsa uçağın içine mi bagaja mı alıyorlar, bilmiyorum? çok iyi bir biçimde, koku vs. salmayacak biçimde paketleyeceğiz de, geri kalan bagaj konusunda bir bilgimiz yok, bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse seviniriz. mümkünse anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim çünkü gerçekten de anneme anlatacağım, ona göre uğraşsın.
teşekkürler şimdiden,
0
herhangi bir bagaja koymanız yeterli. daha önce defalarca elmalı kurabiye götürdüm. ben el bagajı almıyorum yanıma ama uçak içinde turşu götürenler var güzide memleketimde. siz kek koymuşsunuz, çok mu.
0
eskiden kabin bagajına pek bakmıyorlardı ama artık bakıyorlar.
bagaja vereceğiniz valize koysanız daha iyi olur.
bagaja vereceğiniz valize koysanız daha iyi olur.
0
kabine tursu girmez yalniz, su oldugu icin icinde. sulu her turlu yemegi bagajlara guzelcene istifleyin, diger bavullara akmasin kokmasin, digerlerini de el bagajinda gotursun.
0
turşunun alınmamasının sebebi bomba ile ayırt edilemiyor. bagaja verebilir garanti olur güzel kutuya koysun el bagajından mis gibi kokar yolcuların canı çeker hem :)
0
niyebilmiyoruz
şok'tan mis beyaz peynir aldım bugün yağ oranı %3 diyor. fakat peynir bir yumuşak bir değişik hiç yağsız gibi değil. bu üzerinde yazan besin değerlerinde hata olma ihtimali nedir ?
şok'tan mis beyaz peynir aldım bugün yağ oranı %3 diyor. fakat peynir bir yumuşak bir değişik hiç yağsız gibi değil. bu üzerinde yazan besin değerlerinde hata olma ihtimali nedir ?
0
dogru olabilir, yumusakligi da jelatinden vsden geliyor olabilir. tadi tam yagli gibiyse asil yanlis olabilir derim.
0
ülker grubuyla bağlantısı olan hiçbir ürününe yanaşmayın derim adamlar nerdeyse denetlemeden bile geçmiyo. Bu arada ürün kutularında yazan değerler (her markada) yanıltıcı olabilir o ölçüm yapıldığındaki sütün durumuyla üretilen ürünün yapılsıdı sütün özellikleri farklı olabilir
0
kül
yine güzel türkçemize dair kafa yorma modundayım.eski romanlarda falan bu kalıbın "x iken" anlamında kullanıldığına rastlıyoruz. sözlükte `olduğu halde` başlığında incelenmiş. günümüzde ise "x olmasına rağmen yine de.." gibi bir anlamı var. ben bu anlam kayması nereden çıkmış merak ediyorum. düşünün
yine güzel türkçemize dair kafa yorma modundayım.
eski romanlarda falan bu kalıbın "x iken" anlamında kullanıldığına rastlıyoruz. sözlükte olduğu halde başlığında incelenmiş.
günümüzde ise "x olmasına rağmen yine de.." gibi bir anlamı var. ben bu anlam kayması nereden çıkmış merak ediyorum. düşününce bugünkü olumsuz anlamı çok saçma. kalıp, "bir şey olma hali"nden bahsediyor sadece. sanki olumsuzluğu bu kalıp değil de sadece kullanıldığı cümlenin içeriği veriyor gibi.
yani "x olmasına rağmen yine de.." anlamını vermek istiyorsak, sadece "x olduğu halde" yazmak yanlış gibi geliyor demek istiyorum. ne dersiniz?
eski romanlarda falan bu kalıbın "x iken" anlamında kullanıldığına rastlıyoruz. sözlükte olduğu halde başlığında incelenmiş.
günümüzde ise "x olmasına rağmen yine de.." gibi bir anlamı var. ben bu anlam kayması nereden çıkmış merak ediyorum. düşününce bugünkü olumsuz anlamı çok saçma. kalıp, "bir şey olma hali"nden bahsediyor sadece. sanki olumsuzluğu bu kalıp değil de sadece kullanıldığı cümlenin içeriği veriyor gibi.
yani "x olmasına rağmen yine de.." anlamını vermek istiyorsak, sadece "x olduğu halde" yazmak yanlış gibi geliyor demek istiyorum. ne dersiniz?
0
dogru soyluyorsun ama dil devamli degisen bir sey, su an sana bunun sacma gelmesinin nedeni o ayrimi yapacak kadar eski seklini okumus olman. sadece yeni kelime uremiyor ki, anlamlar da degisiyor, yok oluyor vs. ama anlam degisikligini fark etmis olman guzel tabii, tam da o degisim olurken yakalamissin, bravo.
0
bağlaç ya da bağlaç görevi gören kalıpların çoğunluğunun anlamını zaten cümlenin akışı, öncesi-sonrasındaki kelimeler belirlemez mi? Ben mi yanlış yorumluyorum bunu?
Bugünkü olumsuz anlamının sebebi de o anlamıyla çok kullanılması. Sözlü yazılı iletişimde tersine bir süreç işlese belki 10 yıl sonra olumlu anlam ağır basacak. ama bunu sadece bunu gözlemlemeye uğraşanlar -sen gibi- dışında kimse farketmediği için ne olacağına yazılı ve sözlü iletişimin büyük kitlelere hitap eden kanadında yer alanların çoğunluğunun bilinçli ya da bilinçsiz tercihleri belirleyecek.
Bugünkü olumsuz anlamının sebebi de o anlamıyla çok kullanılması. Sözlü yazılı iletişimde tersine bir süreç işlese belki 10 yıl sonra olumlu anlam ağır basacak. ama bunu sadece bunu gözlemlemeye uğraşanlar -sen gibi- dışında kimse farketmediği için ne olacağına yazılı ve sözlü iletişimin büyük kitlelere hitap eden kanadında yer alanların çoğunluğunun bilinçli ya da bilinçsiz tercihleri belirleyecek.
0
edsy
listemde bir arkadaşım vardı birden bire yok olmuş . Garip olan şu mail adresiyle arama yapıyorum bulamıyorum aynı şekilde o da beni arama sonuçlarında hiçbir şekilde göremiyor bu neden kaynaklı olabilir.
listemde bir arkadaşım vardı birden bire yok olmuş . Garip olan şu mail adresiyle arama yapıyorum bulamıyorum aynı şekilde o da beni arama sonuçlarında hiçbir şekilde göremiyor bu neden kaynaklı olabilir.
0
agaran
Merhaba arkadaslar. Litvanya'da erasmustayim ve d tipi multi vize verdiler. Fakat rusya ve belarus gibi schengen dışı bolgeye çıkarsam tekrar giremeyecegim gibi bir sey duydum. Bilgisi olanlardan yorum bekliyorum.
Merhaba arkadaslar. Litvanya'da erasmustayim ve d tipi multi vize verdiler. Fakat rusya ve belarus gibi schengen dışı bolgeye çıkarsam tekrar giremeyecegim gibi bir sey duydum. Bilgisi olanlardan yorum bekliyorum.
0
suresi dolmadikca girip cikabilirsin kardesim, hicbir problem cikmaz.
not: icini rahatlamadiysam litvanyanin sitesine gir schengen vizami nasil okurum diye(ya da baska bir schengen ulkesinin sayfasina, hepsi ayni - mesela ben fransayla icli disli oldugum icin www.diplomatie.gouv.fr fransanin resmi sitesidir, MULT yazanlar limitsiz girer cikar yaziyor, d tipi de uzun kalis)
not: icini rahatlamadiysam litvanyanin sitesine gir schengen vizami nasil okurum diye(ya da baska bir schengen ulkesinin sayfasina, hepsi ayni - mesela ben fransayla icli disli oldugum icin www.diplomatie.gouv.fr fransanin resmi sitesidir, MULT yazanlar limitsiz girer cikar yaziyor, d tipi de uzun kalis)
0
gizli saklı
vol 1 için (git: 662811) tahminimden daha uzun yazmısım ama eksiltecek bir yer bulamadım. simdiden okuyanlara tesekkürler.özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyic
vol 1 için (git: 662811) tahminimden daha uzun yazmısım ama eksiltecek bir yer bulamadım. simdiden okuyanlara tesekkürler.
özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyice kafayı yedirtmeye başladı. bir iki örnek verip davranış ve sağlık konusunda fikir isteyeceğim.
1- nişan yaptılar, bütün akşam asık suratlıydılar, ve ertesi gün erkek tarafıyla ilgili çok saçma sapan eleştirilerde bulunup yine "nasıl böyle biriyle sevgili olduğumu" sorguladılar ve sevgilimin çok büyük bir yalancı olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyip benden diplomalarını ve askerlikle ilgili belgelerini istediler. (bunun sebebı kuzenımın yaptıgı bır pislikmiş, sonradan öğrendim. merak eden varsa yazarım asağıda). ben de hepsini gösterdim, susup kaldılar.
2- nikah için biz ekim sonu diyorduk, annem kasım diyordu, dedik hadi 2 hafta için ekstra hır gür olmasın, kasımın ilk pazarına gün aldık. bizimkilerle de konuşalım dedik, biz şu tarihe gün alıcaz diye konuşalım, sonra da aldık deriz dedik. yer kalmaz diye korktuk iyi de yapmışız, kalan son saati aldık. ama gelin görün ki bizimkilerle bir türlü "gün alıcaz kasım için" diye konuşamadık, çünkü bizi karşılarına almamakta ısrar ettiler. bir sürü bahane ve erteleme... hele bir de gül alıcaz sunu konusalım artık dediğimizde de "aaaaaa daha cok erken bi oturun bakalım konusuruz" diye ertelemeye giriştiler.
3- tuttuğumuz eve geldiler bir iki parça eşya almışlardı onları bırakmak için. dedik hazır evdeyken kahve yaparız, konusuruz orda söyleriz. ev de cok kucuk ama şirin ve çok merkezi. iş ve okul için yol parası harcamicaz, yürüme mesafesi hepsi. neyse, eve geldikleri gibi hırlamaları bir oldu. çok kücükmüş, karanlıkmış (hava karanlıktı geldiklerinde)... eve dönerken ve döndükten sonra 1-2 saat boyunca o evin benim gibi biri için (o da ne demekse) çok küçük çok yetersiz olduğu, o ev değişmeden beni asla evlendirmeyeceklerini filan söylediler, hakaretler ettiler durdular. ben de ev değişmicek dedim deliler gibi kavga ettik. hatta annem sonra nişanlımı bile aramış telefona. ona da demiş ev değişecek diye. o da "kasımda evlenicez, zaman yok. eğer dar gelirse değiştiririz" demiş :) annem de kızmıs "o ev değişecek oğlum iyi geceler" deyip kapatmış. hatta annem çok da iyi bir eğitimi olmayan bir kuzenimi söyleyip "o kıza bile dublex ev aldılar, o kızın değeri ne ki! rezil ediyorsun kendini" dedi bana. yani dertleri de belli millet ne dicek oraya gelirse. ama bu kavganın ertesi günü gitmiş küçük odam için tül almış.
3- babam veznede çalışıyor. bana karşı sürekli bir depresif modda bu sevgili işinden beri. hep triplerde, konuşmuyor filan. ymekte yemiyor göya boğazından geçmiyor ama 2 saat sonra bir bakıyorum sandvicleri götürüyor filan. neyse, dedi ki 20bin açık vermiş. sebebi de bulunamamıs. ben de nişanlımla konuştum, 10binlik altın vermeye karar verdik. kabul etmediler, bankadan kredi cekicekmiş... ama hiç 20bin borcu var gibi davranmıyorlar... bu da yalan bence.
4- geçen gün annemi aradım, dedim ki sevgilimle beraber geliyoruz, o dedi biyere gidiyomus yoldaymıs, baska aksam gelin. anne dedim nikah gününü konusmamız lazım artık zaman geçiyor, yeterince oyaladınız. bir başladı bana bağırmaya, yine evden girdi elaleme ne diyeceğinden çıktı. sonunda eğer gün alırsanız bizi yok saymış olursun, hiç bir şey yapmam, nikahına da gelmem dedi. eve geldim babam aynı sekilde, hatta abarttı, ya o ya biz dedi, kararını ver dedi. dolayısıyla neden simdiye kadar eve de hiç masraf yapmayıp her seyı ertelemeye calıstıkları belli oldu, bir şekilde bizi ayıracaklar akıllarınca ve esyalar da yalan olmasın filan diye düşünüyorum.
neyse, bir bu son olaydan sonra cok kızdık artık yeter dedik, davetiye bastırdık, yarın emrivaki yapıp gelicez bize ve davetiye vericez bizimkilere.
ayrıca bayram geldi ama bayramla ilgili hiç bir plana nişanlımı dahil etmek yok, sanki öyle biri hiç yok... çok kızıyorum. bir laf edicek oluyorum sinirden nefesim daralıyor, panik atak krizi geçiricem de bayılıcam diye korkuyorum. konuşmuyorum. işler son raddeye geldi. 3 haftaya nikahım var.
ben bunlarla nasıl baş edeyim? yarın konusurken neler diyelim? ne yapalım? muhtemelen ağzımıza edicekler ve fena bir kavga cıkacak.. nasıl bir yol izleyelim genel olarak. sevgilim de çok iyi idare etti ama artık delirdi iyice, iki tarafın arasında kaldım. denge nasıl kurucam ben bunların arasında?
sevgilim diyor ki, cok dellenirsen çık gel, ev var, zaten su kadarcık zaman kaldı filan diyor. bu saatten sonra evden kaçmak çok saçma geliyor. bayram da önümüz. iyice çorba oldum.
edit: şu güzel ve heyecanlı geçmesi gereken süreçte beni hayattan bezdirdiler, bir an önce bitse de evime yerleşsem nefes alsam diyorum artık. evlilik heyecanlı aman nikah telaşı filan hiç bir şey kalmadı. içim çürüdü ulan! çok yoruldum artık dayanamıyorum...
özet: 6 yıldır beraber olduğum biri var, ailem istemiyordu. biz evlenmeye karar verdik, hala istemediler. bir iyi görünüp beş kötü davrandılar. artık bu dengesizlikleri bana iyice kafayı yedirtmeye başladı. bir iki örnek verip davranış ve sağlık konusunda fikir isteyeceğim.
1- nişan yaptılar, bütün akşam asık suratlıydılar, ve ertesi gün erkek tarafıyla ilgili çok saçma sapan eleştirilerde bulunup yine "nasıl böyle biriyle sevgili olduğumu" sorguladılar ve sevgilimin çok büyük bir yalancı olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyip benden diplomalarını ve askerlikle ilgili belgelerini istediler. (bunun sebebı kuzenımın yaptıgı bır pislikmiş, sonradan öğrendim. merak eden varsa yazarım asağıda). ben de hepsini gösterdim, susup kaldılar.
2- nikah için biz ekim sonu diyorduk, annem kasım diyordu, dedik hadi 2 hafta için ekstra hır gür olmasın, kasımın ilk pazarına gün aldık. bizimkilerle de konuşalım dedik, biz şu tarihe gün alıcaz diye konuşalım, sonra da aldık deriz dedik. yer kalmaz diye korktuk iyi de yapmışız, kalan son saati aldık. ama gelin görün ki bizimkilerle bir türlü "gün alıcaz kasım için" diye konuşamadık, çünkü bizi karşılarına almamakta ısrar ettiler. bir sürü bahane ve erteleme... hele bir de gül alıcaz sunu konusalım artık dediğimizde de "aaaaaa daha cok erken bi oturun bakalım konusuruz" diye ertelemeye giriştiler.
3- tuttuğumuz eve geldiler bir iki parça eşya almışlardı onları bırakmak için. dedik hazır evdeyken kahve yaparız, konusuruz orda söyleriz. ev de cok kucuk ama şirin ve çok merkezi. iş ve okul için yol parası harcamicaz, yürüme mesafesi hepsi. neyse, eve geldikleri gibi hırlamaları bir oldu. çok kücükmüş, karanlıkmış (hava karanlıktı geldiklerinde)... eve dönerken ve döndükten sonra 1-2 saat boyunca o evin benim gibi biri için (o da ne demekse) çok küçük çok yetersiz olduğu, o ev değişmeden beni asla evlendirmeyeceklerini filan söylediler, hakaretler ettiler durdular. ben de ev değişmicek dedim deliler gibi kavga ettik. hatta annem sonra nişanlımı bile aramış telefona. ona da demiş ev değişecek diye. o da "kasımda evlenicez, zaman yok. eğer dar gelirse değiştiririz" demiş :) annem de kızmıs "o ev değişecek oğlum iyi geceler" deyip kapatmış. hatta annem çok da iyi bir eğitimi olmayan bir kuzenimi söyleyip "o kıza bile dublex ev aldılar, o kızın değeri ne ki! rezil ediyorsun kendini" dedi bana. yani dertleri de belli millet ne dicek oraya gelirse. ama bu kavganın ertesi günü gitmiş küçük odam için tül almış.
3- babam veznede çalışıyor. bana karşı sürekli bir depresif modda bu sevgili işinden beri. hep triplerde, konuşmuyor filan. ymekte yemiyor göya boğazından geçmiyor ama 2 saat sonra bir bakıyorum sandvicleri götürüyor filan. neyse, dedi ki 20bin açık vermiş. sebebi de bulunamamıs. ben de nişanlımla konuştum, 10binlik altın vermeye karar verdik. kabul etmediler, bankadan kredi cekicekmiş... ama hiç 20bin borcu var gibi davranmıyorlar... bu da yalan bence.
4- geçen gün annemi aradım, dedim ki sevgilimle beraber geliyoruz, o dedi biyere gidiyomus yoldaymıs, baska aksam gelin. anne dedim nikah gününü konusmamız lazım artık zaman geçiyor, yeterince oyaladınız. bir başladı bana bağırmaya, yine evden girdi elaleme ne diyeceğinden çıktı. sonunda eğer gün alırsanız bizi yok saymış olursun, hiç bir şey yapmam, nikahına da gelmem dedi. eve geldim babam aynı sekilde, hatta abarttı, ya o ya biz dedi, kararını ver dedi. dolayısıyla neden simdiye kadar eve de hiç masraf yapmayıp her seyı ertelemeye calıstıkları belli oldu, bir şekilde bizi ayıracaklar akıllarınca ve esyalar da yalan olmasın filan diye düşünüyorum.
neyse, bir bu son olaydan sonra cok kızdık artık yeter dedik, davetiye bastırdık, yarın emrivaki yapıp gelicez bize ve davetiye vericez bizimkilere.
ayrıca bayram geldi ama bayramla ilgili hiç bir plana nişanlımı dahil etmek yok, sanki öyle biri hiç yok... çok kızıyorum. bir laf edicek oluyorum sinirden nefesim daralıyor, panik atak krizi geçiricem de bayılıcam diye korkuyorum. konuşmuyorum. işler son raddeye geldi. 3 haftaya nikahım var.
ben bunlarla nasıl baş edeyim? yarın konusurken neler diyelim? ne yapalım? muhtemelen ağzımıza edicekler ve fena bir kavga cıkacak.. nasıl bir yol izleyelim genel olarak. sevgilim de çok iyi idare etti ama artık delirdi iyice, iki tarafın arasında kaldım. denge nasıl kurucam ben bunların arasında?
sevgilim diyor ki, cok dellenirsen çık gel, ev var, zaten su kadarcık zaman kaldı filan diyor. bu saatten sonra evden kaçmak çok saçma geliyor. bayram da önümüz. iyice çorba oldum.
edit: şu güzel ve heyecanlı geçmesi gereken süreçte beni hayattan bezdirdiler, bir an önce bitse de evime yerleşsem nefes alsam diyorum artık. evlilik heyecanlı aman nikah telaşı filan hiç bir şey kalmadı. içim çürüdü ulan! çok yoruldum artık dayanamıyorum...
0
Yazının hepsini okumadım ama ailenin istemediği adamla evlendiğine çok pişman olacaksın. Aynısı bizim ailemizde de oldu ve seninle aynı roldeki kişi çok pişman oldu. Yarın öbürün o çocuk ağzına sıçtığı zaman koşa koşa ailenin yanına gideceksin ve maalesef ailen seni tüm yaptıklarına rağmen yine kabul edecek. Şimdi bu mesaja kızacaksın belki ama ilerde belki hatırlayıp bana hak vereceksin. O evlilik yürümeyecek. Bak sana 3 sene veriyorum nickimi kaydet 3 sene sonra bana diyeceksin ne kadar haklıymışsın sen diye. Ailemin başına gelenler aklıma geldi ve sinirlenip bu kadar şey yazdım telefondan. Az akıllı ol ailenin sözünü dinle. Hadi eyv.
0
ananla babanla didişmekten çocukta kaçırdığın bi durum olabilir.onların dediği şekilde bi düşün cevap menfii mi müspet mi görürsün zaten. sonra bilidiğini yap ablası.
0
@fuerteventura, yazdıkların için sağol ama ne ben senin ailenin yapısını biliyorum ya da sizde evlenen kişinin ilişkisini filan, ne de sen benimkini biliyorsun. benim de gördüğüm örneklerde aile nikahtan sonra kendine gelip aman kızım canım oğlum diye tozpembe bir hale dönüyorlar. ayrıca aile bu herhalde kabul edecek ne olursa olsun, aile olmanın olayı bu değil mi zaten? hayatta her sey risk ayrıca. yarın yolda yürürken kafama saksı düşüp ölmeyeceğim ne malum? ya da annemin çok istediği zengin iş adamı koca'nın işlerinin ters gidip de 2 sene sonra sıfırın dibine vurmayacağı? ne çiftler var beklemediğin kadar süper bir evlilik yapıyorlar, nasıl çiftler var ne ara ayrıldıklarına şaşırıyorsun. bir eve girdikten sonra ne olacağı belli olmaz, ben bunu kabul ediyorum zaten. ama hayat benimse, onlarda "benim çocuğumsa lafımı dinleyecek" düsturu olduğu için, onlar istedi diye kuklaları gibi yaşayamam. hayatımla ilgili en özel karar kiminle evleneceğim, kiminle yuva kurmak istediğim. farazi şeylerle bunu engelleyemezler. adamla ilgili somut tek bir şey söyleseler içim gam yemeyecek, ama söyledikleri her seyin cevabını veriyoruz, baska bir sey cıkarıyorlar. her sey öyle "aaa aile istemiyorsa olmaz"a bağlanamaz, dinamiklere bakmak lazım önce.
0
fuerteventura'ın dediklerini açıkcası çok yanlış buldum, özellikle şu anda ciddi bir karar aşamasında olan birine hiç söylenmemesi gereken şeyler bence. hatta yazdıkları komik bile, iki duyuruyu ya okumuş olsaydı emin ol böyle konuşamazdı. bence sabret az kalmış zaten, kurtulacaksın bütün sıkıntılarından. kimse evinizde sizin hayatınıza burnunu sokamayacak.
0
@ganyotçu, bizimkilerle asıl didişme 3-4 aydır, ilişkim 6 yıllık. kaçan bir şey varsa çıkar bir yerden zaten, ailemle olan kavgalarımla ilgili değildir bu. evdekilerle hep kavga ediorduk ama sadece yılda 2 kez, annem "hala ayrılmadın mı sen o cocuktan" diyordu sadece. ve 1 kere konuşmadan, 1 kere yüzünü görmeden. görücez. anneme, "somut tek bir şeyle gel bana, çok samimi söylüyorum ayrılıcam" dedim anneme. verdiği cevap "cık, olmaz, görmüyorsun". neyi görmediğimi sorunca, olmaz diyor sadece.
0
@theseachange, katılıyorum sana. teşekkürler. su 3 haftayı atlatayım zaten hem cildiye hem psikiyatriye gidicem, kendime gelmem lazım, kafayı yedirttiler bana 3 ayda.
0
gizlicim, öncelikle mutluluklar diliyorum size ama inan ki ailenin beğenmediği elemandan bir şekilde hayır gelmediğini düşünenlerdenim. o insanların vizyonu gençlerden farklı oluyor bir şekilde görüyorlar senin göremediklerini.
neyse evden kaçma sakın evlenince biter olaylar.
neyse evden kaçma sakın evlenince biter olaylar.
0
işin gücün varsa elin ekmek tutuyorsa aileni takma. yaşın gelmiş. günü de almışsınız. evlen gitsin.
bi sorun olursa da ilerde illa ailene muhtaç olacaksın diye bi şey yok. çalışır bakarsın kendine. ama inşallah olmaz öyle bi şey.
yine de kaçıp gitme. düğüne kadar bekle. adam gibi nikahınızı töreninizi yapın, kimseye laf ettirmeyin.
ayrıca takılarını falan verme borç için. o parayı bi daha bulamayabilirsin. gerçek olduğuna da inanmıyorsun hem. çok çok zor bi durumda değillerse kredi çekip kapatabilirler.
bi sorun olursa da ilerde illa ailene muhtaç olacaksın diye bi şey yok. çalışır bakarsın kendine. ama inşallah olmaz öyle bi şey.
yine de kaçıp gitme. düğüne kadar bekle. adam gibi nikahınızı töreninizi yapın, kimseye laf ettirmeyin.
ayrıca takılarını falan verme borç için. o parayı bi daha bulamayabilirsin. gerçek olduğuna da inanmıyorsun hem. çok çok zor bi durumda değillerse kredi çekip kapatabilirler.
0
senin ananın mutsuz bi evliliği olmuş,babanın ekonomik durumu iyi değilmiydi evlenirken nedir?
baban bu konuda annene bağlı bence.
baban bu konuda annene bağlı bence.
0
@ganyotçu, evlenirken hiç bir şeyleri yokmuş, zaten 18yaşında evlenmişler. annem evden kaçmış babasına kızıp. babam da napsın almıs köyüne götürmüş. barıstırmıs bunları. sonra demişler siz kaçtınız evleneceksiniz. okulu filan bırakıp evlenmişler... durumları uzuuuuun zamandır gayet iyi.
0
Aile de anne babana söz geçirecek aile büyükleri varsa onlarla konuş derim
0
@elorelia, evet yani sonuçta çalışıyorum paramı kazanıyorum. zaten su saatten sonra ayrılsam evlenmesem bile evden ayrılırım, yaşayamam onlarla. saat 6 olunca arayıp "nerde kaldın sen bu saate kadar napıyorsun" diye cemkiren bir babam var yani, yasım da 27. ayıp oluyor artık. kendi hayatımı yaşamak istiyorum, yaşlanıyorum ayol! çürüdüm yanlarında :D
0
@dieselsingle2, malesef yok. iki kişiyle denedik onu, ı-ıh diyorlar, başka bir şey yok...
neyse dananın kuyruğu yarın kopacak.
neyse dananın kuyruğu yarın kopacak.
0
son kez otur de ki anana,senin görüp benim göremediğim şey ne,kendin için değil benim için sıkıntı olucak bi şey söle nişanı atıcam de.
ee böle bi hikaye yaşamış bi anneden farklı tepkiler bekleme bence.
ee böle bi hikaye yaşamış bi anneden farklı tepkiler bekleme bence.
0
ya şu parayla ilgili mevzular canımı sıkıyor. para mutluluk getirmez ama parasızlık mutsuzluk getirir düsturundan hareketle kendine şu soruyu sorman lazım. ailemin bu kadar tepki göstermesine neden olacak şekilde ekonomik temelleri zayıf bir evlilik mi inşa etmeye çalışıyorum? (evet çok teknik bi soru olduğunun farkındayım, bi ortamda bunu desem 'yea abi ne diyosun yeaa' diyip etrafındaki insanlar gülüyo mu acaba diye etrafa bakan bi tipin hışmına uğrardım kesin:))
fakat soruya vereceğin cevap senin adına gerçekten önemli. para önemsiz ama parasızlık önemli bi mevzu
fakat soruya vereceğin cevap senin adına gerçekten önemli. para önemsiz ama parasızlık önemli bi mevzu
0
he bi de şöle bi durum var,siz evlenince fazla görüşmicen ananla babanla. baban bu sefer kızımızı elimizden kaçırdın diyip damadına kinlenecek.anan çok cadoloz senin onu anladım ben.
0
@error522, :)) para durumumuz, iyi, ikimiz de çalışıyoruz, rahat rahat geçineceğiz. hatta bir kaç aydan sonra sağlam para biriktirmeye başlayacağız. hatta ev almayı düşündük birikmişe biraz para ekleyip ama sonra dedik ki, kasmayalım, düşük kiralı bir yer bulalım (tahminimizden çok daha düşük bi kiraya, muhteşem bir yerde ev bulduk ve kaçırmadık), kiraya cok para gitmesin, rahat yaşayalım, 3-5 seneye istediğimiz yerden rahat rahat ev bakalım. zaten çocuk çoluk niyetimiz yok. maddi olarak iyiyiz yani. onu da düşündüm :) ben çalışmasam bile, hani bi şey olsa işten atılsam filan çok sere serpe olmasa da rahat geçiniriz.
0
@ganyotçu, dedim yahu. bir şey demiyo, diyemiyor. yakışmıyorsunuz diyo. dertleri "elalem ne der" onların, millet kimlere neler yapıyor nasıl damatlar buluyor filan. ben bilmemnerelerde okumusum onlardan ne eksiğim varmış. ona neler neler diyolarmış filan...
0
anneniz bu cocugu niye begenmiyor?
A. Sevgilinizi fakir buluyorlar.
B. Ahlaken ve hatta dinen ya da siyasi goruş acisindan size uygun olmadigini duşunuyorlar.
C. Sevgilinizin memleketine ya da kökenine karşı ön yargılılar.
A ise, ebeveynleriniz biraz kibirli sanki.
B ise, biraz haklı olabilirler. Cunku benzer yetişme tarzlari evlilikte işi kollaylaştirici olur. Bence tabi.(hic evlenmedim bu arada)
Cevap C ise, yine hakli olma ihtimalleri var. Cunku onyargilarinda gerceklik/haklilik payi olabilir. Mesela sevgiliniz kadina dayak atan bir cevrede buyuduyse ilerde pişman olabilirsiniz. Aileniz belki bu tespitleri akillarina bile getirmicek kadar onyargililar yani sizin icin bu kadar ince duşunmuyolar ama yarin evlilikte kotu bişey olsa biz dediydik derler.
Ee diceksin?
Diyecegim şu ki sen annenle babanla buyudun ve onlarin iyi kotu huylarini bilirsin. Şimdi de onlarin sacma bahanelerini daveanişlarini gormemeye calişip haklilik gerekceleri var mi yok mu bi bak. şu an problem seninkiler, ilerde sevgilinin ailesi sana cektirirler mi onu da bi olc tart.
son olarak da sinirlenip yillarca koz olarak kullanacaklari bir saygisizlik filan yapma aman. El opulcek yerde op. Diyemesinlerki bu kiz benim kalbimi kirdi, beni yok saydi falan filan... Allah hayirli etsin şimdiden, maaile tadinca dugunleriniz nikahlariniz olsun. Bir de bu ara bence sadaka versen iyi olur:)
A. Sevgilinizi fakir buluyorlar.
B. Ahlaken ve hatta dinen ya da siyasi goruş acisindan size uygun olmadigini duşunuyorlar.
C. Sevgilinizin memleketine ya da kökenine karşı ön yargılılar.
A ise, ebeveynleriniz biraz kibirli sanki.
B ise, biraz haklı olabilirler. Cunku benzer yetişme tarzlari evlilikte işi kollaylaştirici olur. Bence tabi.(hic evlenmedim bu arada)
Cevap C ise, yine hakli olma ihtimalleri var. Cunku onyargilarinda gerceklik/haklilik payi olabilir. Mesela sevgiliniz kadina dayak atan bir cevrede buyuduyse ilerde pişman olabilirsiniz. Aileniz belki bu tespitleri akillarina bile getirmicek kadar onyargililar yani sizin icin bu kadar ince duşunmuyolar ama yarin evlilikte kotu bişey olsa biz dediydik derler.
Ee diceksin?
Diyecegim şu ki sen annenle babanla buyudun ve onlarin iyi kotu huylarini bilirsin. Şimdi de onlarin sacma bahanelerini daveanişlarini gormemeye calişip haklilik gerekceleri var mi yok mu bi bak. şu an problem seninkiler, ilerde sevgilinin ailesi sana cektirirler mi onu da bi olc tart.
son olarak da sinirlenip yillarca koz olarak kullanacaklari bir saygisizlik filan yapma aman. El opulcek yerde op. Diyemesinlerki bu kiz benim kalbimi kirdi, beni yok saydi falan filan... Allah hayirli etsin şimdiden, maaile tadinca dugunleriniz nikahlariniz olsun. Bir de bu ara bence sadaka versen iyi olur:)
0
millet nasıl adamlarla evliniyormuş? seninkinin farkı ne ?sesli düşünerek taraf tutmadan yazarsan buraya, çoğu kişi sıkıntı hakkında gerçekçi bi yorum yapabilir.
0
zor bir durum. biraz daha sabredin anne baba sonuçta sırt çevirmek olmaz. ama nişanlınızdan diploma - belge falan istemeleri saçmaymış.
0
@ganyotçu, millet zengin, titri yüksek adamlarla evleniyormuş. ama kim yahu dediğimde onlar da cevap veremiyor. bir tane kuzenim çok zengin bi ailenin kızıyla evlendi, kuzenimin ailesi tanıştırdı, görücü gibi. ama simdi çok pişmanlar, keşke karışmasaydık aman bunlar ne biçim deyip duruyorlar. işte bir tane kuzenim de öğretmen fetullahcıların okulunda, yine ordan bi adamla evlendi, cocugun ailesi dubleks ev almış döşemişler. tabi ev gazi mahallesinin oralarda, işlerine 2 saat yol mesafesinde filan. işkence çekiyorlar işe gidip gelicekler diye.
bun bu tuttuğum evi tuttuğum fiyata biraz beylükdüzü avcılar taraflarına baksaydım havuzlu filan sitelerde 150m2 ev tutabilirdim. tercih meselesi. yol çekmekten bıkmış bir insanım. evim şişlide şimdi. 5 dakikada nişantaşı, 10 dakikada taksim, 15-20 dkda beşiktaş sahil filan yürüyerek. mesela maçka parkı gibi bir parka, gezi parkına 10-15dk yürüme mesafesinde olan bir ev bence o 150m2 evden daha iyi. ama bizimkiler niceliğe bakıyor.
benim sevgilim otelde çalışıyor. aynı zamanda çok başarılı bir fotoğrafçı. bir kaç dil biliyor gayet akıcı şekilde. deli gibi okuyan eden biri. benimle benzer zevklere sahip. beraber metal konserine gidip zıplayabiliyoruz da, çadırla kamp tatiline de çıkabiliyoruz. aynı şeyleri seviyoruz merkezde.
otelde çalışıyor olmasına takıklar, neden mezun olduğu dalda iş yapmıyor? oluyor. fotoğraftaki başarısını yok sayıyorlar, "hobi olarak gene yap" gördükleri için. kişiler tercih ve mutluluk değil, milletin ne diyeceği problem.
teyzem prof doktor. ayda en az 10bin maas alıyor. tek basına besiktasta 1500 liraya daire tuttu, orda yasıyor. şimdi onunla ben yeni meslege atılmıs genc bırı aynı olamaz sonucta, ama bana diyorlar ki en azından teyzeminki gibi olsunmuş ev. e ben ondan daha iyisini almak istiyorum, o yğzden su anda belli seylerden feragat ediyorum. ama onlar teyzem oraya geldiğinde "aa yatak odan ne küçükmüş" dicek diye dertleniyorlar.
oha cok yazmısım.
bun bu tuttuğum evi tuttuğum fiyata biraz beylükdüzü avcılar taraflarına baksaydım havuzlu filan sitelerde 150m2 ev tutabilirdim. tercih meselesi. yol çekmekten bıkmış bir insanım. evim şişlide şimdi. 5 dakikada nişantaşı, 10 dakikada taksim, 15-20 dkda beşiktaş sahil filan yürüyerek. mesela maçka parkı gibi bir parka, gezi parkına 10-15dk yürüme mesafesinde olan bir ev bence o 150m2 evden daha iyi. ama bizimkiler niceliğe bakıyor.
benim sevgilim otelde çalışıyor. aynı zamanda çok başarılı bir fotoğrafçı. bir kaç dil biliyor gayet akıcı şekilde. deli gibi okuyan eden biri. benimle benzer zevklere sahip. beraber metal konserine gidip zıplayabiliyoruz da, çadırla kamp tatiline de çıkabiliyoruz. aynı şeyleri seviyoruz merkezde.
otelde çalışıyor olmasına takıklar, neden mezun olduğu dalda iş yapmıyor? oluyor. fotoğraftaki başarısını yok sayıyorlar, "hobi olarak gene yap" gördükleri için. kişiler tercih ve mutluluk değil, milletin ne diyeceği problem.
teyzem prof doktor. ayda en az 10bin maas alıyor. tek basına besiktasta 1500 liraya daire tuttu, orda yasıyor. şimdi onunla ben yeni meslege atılmıs genc bırı aynı olamaz sonucta, ama bana diyorlar ki en azından teyzeminki gibi olsunmuş ev. e ben ondan daha iyisini almak istiyorum, o yğzden su anda belli seylerden feragat ediyorum. ama onlar teyzem oraya geldiğinde "aa yatak odan ne küçükmüş" dicek diye dertleniyorlar.
oha cok yazmısım.
0
@Neill, evet ya çok komikler. sonra da susup kaldılar işte. o yol olmadı başka bişi arayalım. aa ev küçük aslında, hadi burdan gel.
en azından nişanlım bir şey demiyor böyle saçma isteklerine. saklayacak bir şeyim yok, sorsunlar ne istiyorlarsa diyor.
en azından nişanlım bir şey demiyor böyle saçma isteklerine. saklayacak bir şeyim yok, sorsunlar ne istiyorlarsa diyor.
0
@klar, evet zaten asıl dikkat ettiğimiz şey ellerine saçma sapan bir sinir anında "saygısızlık" kozu vermemek. henüz bir şey olmadı, yarın davetiye ve nikah günü söyleme olayını da atlatırsak bitti zaten.
çok streslerdeyim. daha söyleyemedim bile yarın bize geliyoruz diye. nefesim tıkanıyor.. :/
çok streslerdeyim. daha söyleyemedim bile yarın bize geliyoruz diye. nefesim tıkanıyor.. :/
0
direk evlen bidaha da görüşme ananla babanla çocuk olana kadar,komikmiş harbi.
0
@ganyotçu hahaha :) komikler yani, benim sinirlerimi çok yıprattılar. olan bana oldu :)
0
ailenin begenmedigi adamdan hayir gelmemesi degil senin durumun. senin durumun ailenin kil oldugu adamla birlikte olmak istemen, ki bu tip evlilikler ailenin onayladigi evlilikler kadar basarilidir. her evlilikte sorunlar, sikintilar olur. ve bazen ailenin yanina gitmek istersin, ailemi bunun icin mi biraktim vah bana moduna da girersin. ailenin kil kaptigi adamla evlenmekle onayladigi erkekle evlenmekteki tek fark bu noktada ortaya cikiyor "ah bana dediydiler bohu bohu" diyorsun burada, onayli evlenen demiyor "ne cekilecek cilem varmis" diyor. bir de ailenin evine gercekten gidip biraz trip atarsan oradakiler de sana laf sokar kil olduklari adamla evliysen, yoksa yine de sokarlar ama secimlerinden degil, yapamadin edemedin diye.
0
çoğu kişi elinden geldiğince fikir vermiş size zaten. fakat ben bu 2-3 haftanın nasılsa geçeceğini (umarım büyük tatsızlıklar yaşanmadan ve ikinizi üzmeden sürecin tamamlanacağını) düşünüyorum. asıl mesele önünüzdeki yıllar. evliliğiniz başladıktan sonra kesinlikle ailelerin müdahalesine izin vermeyin, ikilemde kalmak/vicdan azabı çekmek falan devam ederse derdiniz bitmez. şimdi dik duramazsanız ileride durmanız da zorlaşır, nikaha kadar (eğer haklı değillerse) hiçbir konuda geri adım atmamanızı öneririm, ileride de zırıltı çıkaramayacaklarını göstermenizin en iyi yolunun bu olduğunu düşünüyorum. en ufak esnemeler ileride ummadığınız müdahalelere yol açabilir. ilişkinizi ailelerle mesafeli olmaya ayarlı tutun, bu konuda eşinizle mutabık olun.
böyle bir meseleden başım yanmış gibi yazdım, ama hiçbir sıkıntım olmadı herkes mesafesini bildiğinden. sadece gözlemlediğim çoğu aile sert ya da yumuşak egemenlik belirtileri ve çiftlerin net bir tavır sergileyemediğini (kendilerinden beklenen tavır olarak) tespit ettim.
kolaylıklar dilerim.
böyle bir meseleden başım yanmış gibi yazdım, ama hiçbir sıkıntım olmadı herkes mesafesini bildiğinden. sadece gözlemlediğim çoğu aile sert ya da yumuşak egemenlik belirtileri ve çiftlerin net bir tavır sergileyemediğini (kendilerinden beklenen tavır olarak) tespit ettim.
kolaylıklar dilerim.
0
emir135
Kendimi dv2015 e kayıt ettim fakat anne ve babamı da edicem (ikisinin resmi var). İki kardeşiz (diğer kardeşim 21 yasından buyuk bu yzuden kayıt yaptırmayacagım istemiyor cunku. Ben 21 yasındayım) , anne ve babamı kayıt ederken cocukların bılgılerını de ıstıyorlar, resim bolumu de var. Kardesımın re
Kendimi dv2015 e kayıt ettim fakat anne ve babamı da edicem (ikisinin resmi var). İki kardeşiz (diğer kardeşim 21 yasından buyuk bu yzuden kayıt yaptırmayacagım istemiyor cunku. Ben 21 yasındayım) , anne ve babamı kayıt ederken cocukların bılgılerını de ıstıyorlar, resim bolumu de var. Kardesımın resmını koymak zorunda mıyım? gecen sene yaptıgımda anne ve babamı kayıt ederken çocuklar ıcın resım bolumu yoktu.
0
JusticeBooster
"One does not vote who one loves, but one loves who one has voted."kafam karıştı.
"One does not vote who one loves, but one loves who one has voted."
kafam karıştı.
kafam karıştı.
0
sevecegin kisiyi secemezsin ama sectigin kisiyi seversin diyor.
bi de eklemem lazim whom one has voted for olmasi gerek. aslinda vote kullanilmasi da yanlis.
bi de eklemem lazim whom one has voted for olmasi gerek. aslinda vote kullanilmasi da yanlis.
0
old possum
6 yaşındaki kızım bugün ben uyurken youtube dan işemeli vb. cartoon videoılara girmiş. Rengim attı resmen. Küçük bir sapık mı yetişiyor? Youtube un güvenliği açık oysa ki ama yine de bu absürd videolar çıkıyor. Ne yapayım. tttnet in çocuk paketine üye olmak da istemiyorum. Evrim teorisini bile filtr
6 yaşındaki kızım bugün ben uyurken youtube dan işemeli vb. cartoon videoılara girmiş. Rengim attı resmen. Küçük bir sapık mı yetişiyor? Youtube un güvenliği açık oysa ki ama yine de bu absürd videolar çıkıyor. Ne yapayım. tttnet in çocuk paketine üye olmak da istemiyorum. Evrim teorisini bile filtreliyor. Ama başka çare yoksa el mahkum. Şimdi alıp karşıma konuştum, komikmiş çok o yüzden girmiş. offf napçam ben?
0
ben şimdi arasam bulamam öyle videolar nasıl becermiş acaba :)
yada bulsam bile oturum açmamı filan ister herhalde oturum açıksa eğer çıkış yapmayı deneyin çünkü GENELDE 18 den büyük olduğunu doğrulamak için oturum açmanı ister
bir de daha 6 yaşında her şeyi merak edip izleyebilir. merak etmeyin sapık yetişmiyor :)
yada bulsam bile oturum açmamı filan ister herhalde oturum açıksa eğer çıkış yapmayı deneyin çünkü GENELDE 18 den büyük olduğunu doğrulamak için oturum açmanı ister
bir de daha 6 yaşında her şeyi merak edip izleyebilir. merak etmeyin sapık yetişmiyor :)
0
mac de cocuk kilidi vardı o sitelerden başkasına giremiyordu zamanında yıllar önce kardeşime yapmıştım. windows dan çok anlamam ama windowsda da vardır bir araştır istersen. olmadı ttnet yaptır, kesinlikle internete çok girmemeli o yaştaki çocuklar kitap okumalı oyun oynamalı bu sefer ders çalışmıyorlar hayattan zevk almıyorlar bağımlı oluyorlar internete. kardeşim üzerindeki deneyimlerim bunlar.
0
cartoon demişsiniz, çizgi filmlerde böyle şeyler açık veya üstü kapalı oluyor ve çocuklar böyle şeylere gülerler, yani komik buldum derken kıvırmıyor. Henüz kendini ve vücudunu keşfediyor ve etkileşime girdiği canlılardaki aynılıklar ve farklılıkları da merak ediyor.
Fazlasıyla iyi niyetli düşünerek yazdım bunu video konusunda, eğer bir örnek link verirseniz daha fazla şey söyleyebiliriz belki.
Fazlasıyla iyi niyetli düşünerek yazdım bunu video konusunda, eğer bir örnek link verirseniz daha fazla şey söyleyebiliriz belki.
0
Mesala bunlara girmiş, www.youtube.com 
,www.youtube.com yani belki pek abartmamak lazım ama ben 6 yaşımdayken bebeklerimle oynuyordum bu bebeklerin yüzüne bile bakmıyor yaa
,www.youtube.com yani belki pek abartmamak lazım ama ben 6 yaşımdayken bebeklerimle oynuyordum bu bebeklerin yüzüne bile bakmıyor yaa
0
kesinlikle sapıkça bişiy yok. çizgi filmleri karıştırırken karşısına çıkmıştır. çok acayip şeyler değil. fazla üstüne gitmeyin bence, işemek/sıçmak anormal, ayıp şeyler diye de düşünmesin, konuya takıntı yapmasın sonra.
0
gayet normal. Kızınız bir "kız" olduğunu ve kendini keşfettiği/keşfetmeye başladığı yaşlarda ve bundan anladığı siz ekstradan biey anlatmadıysanız ya da birilerinden/biyerlerdem duymadıysa sadece "kızlar pempe erkekler mavi kızlar uzun saçlı erkekler kısa saçlı kızlar etek giyer erkekler giymez; babam annemi çok sevmiş sarılmışlar ben doğmuşum/beni leylekler getirmiş" gibi toplum ve çevre ekseninde görünürde kadınlarla erkekleri ayıran şeyler. ama biyolojik gelişiminin de etkisiyle fazlasını merak ediyor mesela videodan yola çıkarak söyleyeyim "erkekler de biz kızlar gibi mi sıçar ne fark var aramızda" gibi.
Thunderbirds'ün dediği gibihesap ayarlarını yaparsanız içiniz rahat olacaktır, arada da tarayıcı geçmişini çaktırmadan kontrol edersiniz nolur nolmaz,hem neleri merak ediyor noluyor ne konuşalım çocukla nasıl yönlendirelim küçük fikirler edinirsiniz.
Endişeye mahal yok.
Thunderbirds'ün dediği gibihesap ayarlarını yaparsanız içiniz rahat olacaktır, arada da tarayıcı geçmişini çaktırmadan kontrol edersiniz nolur nolmaz,hem neleri merak ediyor noluyor ne konuşalım çocukla nasıl yönlendirelim küçük fikirler edinirsiniz.
Endişeye mahal yok.
0
ttnet çocuk paketi yapacaksınız mecburen. bir de 3g alırsınız, ihtiyaç olursa kullanırsınız, o da size yeter.
0
bu yaşlarda tek başına internet e girmelerine izin vermemek lazım. ttnet şifresi falan hikaye. hurriyet com tr bile yeter çocuklarda olumsuz bir algı oluşması için.
0
korkulacak birsey yok yav, cocuklara kaka ve cis cok komik gelir, zaten kaka ve cis sakasini cocukca bulmaz miyiz biz buyukler? cok ustune duserseniz asil obsesif olur, sapitir. normaldir, korkmayin.
0
Bende de böyle bir şey denk geldi. Bir tanıdığımın çocuğu iki saat bizde kalacaktı, youtube'dan çizgi filmler izleyelim dedik. Taş Devri bunu pek sarmadı, daha çok ağız sağlığı, diş sağlığı ve birtakım sağlık konulu çizgi filmleri izlemeye başlamış. Arada ben tuvalete gittiğimde, o da tuvalet eğitimine, oradan işemeli videoya denk gelmiş. Bu nedenle, bilgisayar kurcaladığında başından ayrılmamak gerekiyor, tuvalet için olsa bile. 18 filtresi çocuklar için çok da uygun değil, bir 10 veya 12 filtresi de gerekiyor; o zaman da dediğiniz gibi evrim teorisi bile engelleniyor. Bilgisayarı tek başına kullanmaması gerek, yoksa illa ki karşısına çıkıyor.
0
zawisza
sevgili çan-kay-şek'ler,bu yeşil çayı yağ yakması için yemekten önce mi içmeliyiz sonra mı, günde kaç defa içmeliyiz?
sevgili çan-kay-şek'ler,
bu yeşil çayı yağ yakması için yemekten önce mi içmeliyiz sonra mı, günde kaç defa içmeliyiz?
bu yeşil çayı yağ yakması için yemekten önce mi içmeliyiz sonra mı, günde kaç defa içmeliyiz?
0
çayın yağ yaktığı bilgisini kim verdi size?
sıcak çayı içeceksiniz, bir kısmı kanınıza karışacak, kanınızda dolaşırken gidip göbeğinizdeki ve baseninizdeki yağları mı yakacak? mümkün mü bu sizce?
Diüretik çaylar var, bunlar size su kaybettirir. Sürekli tuvalete gidersiniz ve su atarak tartınızı hafifletirsiniz. Mümkün. Lakin su dengesini bozduğunuz için yağ yakımını imkansız hale getirirsiniz. Hatta ileri aşamalarda dehidre olup bir sürü sağlık sorunu yaşayabilirsiniz.
hareket etmeden yağ yakmanız neredeyse imkansızdır. diyet vs konuları için şu arkadaşı takip edin: (bkz: #24415851)
sıcak çayı içeceksiniz, bir kısmı kanınıza karışacak, kanınızda dolaşırken gidip göbeğinizdeki ve baseninizdeki yağları mı yakacak? mümkün mü bu sizce?
Diüretik çaylar var, bunlar size su kaybettirir. Sürekli tuvalete gidersiniz ve su atarak tartınızı hafifletirsiniz. Mümkün. Lakin su dengesini bozduğunuz için yağ yakımını imkansız hale getirirsiniz. Hatta ileri aşamalarda dehidre olup bir sürü sağlık sorunu yaşayabilirsiniz.
hareket etmeden yağ yakmanız neredeyse imkansızdır. diyet vs konuları için şu arkadaşı takip edin: (bkz: #24415851)
0
lawist
Arkadasın bir tanesi okulu bitirdi.Ben de uzattım ve arkadaş beni eziyor ..Moralım bozuldu lan :(
Arkadasın bir tanesi okulu bitirdi.Ben de uzattım ve arkadaş beni eziyor ..Moralım bozuldu lan :(
0
o insanla görüşmeyi kes bence. gerçek bir başarısı olmayanlar böyle sikko şeyleri büyük başarı sanıp diğer insanları ezerler. allah bilir diploması mezuniyet cüppesiyle resim çektirip facebookda profil fotoğrafı da yapmıştır kekelek.
0
her ikisinin de kendince eksileri ve artıları var. nereden bakmak istediğine göre değişir durum.
iş hayatına atıldıktan sonra daha iyi anlıyorsun öğrenciliğin artı yönlerini.
iş hayatına atıldıktan sonra daha iyi anlıyorsun öğrenciliğin artı yönlerini.
0
uzatmadan üniversite bitirenlerin oranı sence kaç acaba?
şuan gittiğim üniversitede 1. sınıflarda 95'lü göremiyorum mesela ben fazla... çoğunluğu en az 1-2 yıl geç kazanmış kişiler. onların da bazı arkadaşları belki üniversiteyi bitirmiştir bile...(4-5 senede kazananlar da var)
şimdiye kadar görmedim, bundan sonra da göremem sanırım tüm öğrencilerin aynı yaşta olduğu bir üniversite sınıfı.
oranlara bakarsak uzatmak daha normal olan hatta. :)
şuan gittiğim üniversitede 1. sınıflarda 95'lü göremiyorum mesela ben fazla... çoğunluğu en az 1-2 yıl geç kazanmış kişiler. onların da bazı arkadaşları belki üniversiteyi bitirmiştir bile...(4-5 senede kazananlar da var)
şimdiye kadar görmedim, bundan sonra da göremem sanırım tüm öğrencilerin aynı yaşta olduğu bir üniversite sınıfı.
oranlara bakarsak uzatmak daha normal olan hatta. :)
0
okulu resmi olarak 3,5 senede bitirdim (2 kredi daha versem 3 senede bitecekti) isteyerek 1 dönem uzattım, 4 yıla tamamladım.
2 sene yüksek lisans yaptım. 1 sene master için yurt dışına gittim.
çok da bir şey değişmiyor. yani yine de benim kadar abartma ama :D yapmasam içimde kalabilirdi, şu anda kafam rahat en azından...
2 sene yüksek lisans yaptım. 1 sene master için yurt dışına gittim.
çok da bir şey değişmiyor. yani yine de benim kadar abartma ama :D yapmasam içimde kalabilirdi, şu anda kafam rahat en azından...
0
acımasız gerçeklerle o, senden 1 sene önce karşılaşacak / karşılaştı...
bunun neresi güzel??
bunun neresi güzel??
0
arkadasin degil, sen kendini eziyosun hocam. ben de okulu uzattim, bana da azicik laf etseler uzulur buzulurdum. sonra bir daha okula baslamak zorunda kaldim ve o "la geride kaldim aq, herkes okulu bitirdi" mantalitesinden cikip ogrenciligin keyfini surmeye basladim. ondan sonra da laf sokan umrumda olmadi. yani kendine bunun normal bir durum oldugunu inandirman lazim ezilmemek icin. ki normal. bir suru insan yapiyor bunu.
0
krizi fırsata çevir, dışarıda takılmaya çıktığınızda hesabı ona ödet. madem mezun oldu, madem çalışıyor, madem seninle dalga geçiyor o zaman biraz sen de piçlik yap öde ulan o zaman de. ha yok hala iş bulamamış ve ona rağmen seni eziyorsa vah vah diyorum arkadaşın haline.
0
Kardeşim senin onu ezmen lazım. Sabahın köründe köpek gibi işe gidiyorsun falan de akşamları patronun arıyormu de, bulursun ezecek şey.
0
fuerteventura
Elimde bir makale var ve hoca bunun convincing olup olmadığı konusunda makale istiyor. Convincing olması için hangi özellikler gerekiyor ödev bu öğleden sonraya lütfen bi el atalım :)
Elimde bir makale var ve hoca bunun convincing olup olmadığı konusunda makale istiyor. Convincing olması için hangi özellikler gerekiyor ödev bu öğleden sonraya lütfen bi el atalım :)
0
gre writing gibiyise, makalenin sana sundugu bilgileri sorgulaman gerekiyor.
anketten bahsediyorsa anketin guvenilirligi
yanlis sebep->sonuc iliskileri
bahsedilmeyen ama inandiriciligi konusunda onemli olan noktalar
gibi seyleri incelemen gerekiyor olabilir.
anketten bahsediyorsa anketin guvenilirligi
yanlis sebep->sonuc iliskileri
bahsedilmeyen ama inandiriciligi konusunda onemli olan noktalar
gibi seyleri incelemen gerekiyor olabilir.
0
aeroflot
Bunu yapanlar var diye duydum. Nasil oluyor bu hacilar? Takipci sayisiyla mi ilgili? Bi anlativerin be.
Bunu yapanlar var diye duydum. Nasil oluyor bu hacilar? Takipci sayisiyla mi ilgili? Bi anlativerin be.
0
twitterda cok insan seni takip ediyorsa firmalar sana reklam veriyor "ay sekerim gecen gun birgunsu parfumeride cok acayip firsatlar vardi yaaa" falan yaziyosun, parayi aliyosun
0
kullanıcı olarak takipçi sayın fazlaysa viral reklamlardan alırsın. yazılımcı olsan takipçi satma işinden alırsın.
0
cenkist
Sadece arkadaş olduğunz bir kızı kendinze nasıl aşık edersiniz ?
Sadece arkadaş olduğunz bir kızı kendinze nasıl aşık edersiniz ?
0
kız aşıksa aşıktır, değilse geçici olarak hoşlanmasını sağlarsın ancak. üzgünüm.
0
Aşama aşama gerçekleşir. Önce senden hoşlanmasını sağlamak gerekir, aşık etmek sonra gelir.
0
asik edemezsin ama uzun sure arkadas kaldiysan cikabilirsin, zira atesle barut yanyana durmaz.
0
duzsac
Canim tatli bir seyler istediginde cikolata seker yerine balparmagin cocuklar icin 40 glik tuptekilerden atsam cantama gunde 1 tupten kilo aldirir mi acaba dogal degil sonucta sekerli ya da ha cikolata yemissin ha balparmak mi diyorsunuz ?Not:su ara spor yapamiyorum ve surekli masa basindayim yani k
Canim tatli bir seyler istediginde cikolata seker yerine balparmagin cocuklar icin 40 glik tuptekilerden atsam cantama gunde 1 tupten kilo aldirir mi acaba dogal degil sonucta sekerli ya da ha cikolata yemissin ha balparmak mi diyorsunuz ?
Not:su ara spor yapamiyorum ve surekli masa basindayim yani kilo almam kacinilmaz ama bu bal da ekstra bir katki yapar mi merak ediyorum.
Tesekkurler.
Not:su ara spor yapamiyorum ve surekli masa basindayim yani kilo almam kacinilmaz ama bu bal da ekstra bir katki yapar mi merak ediyorum.
Tesekkurler.
0
O miktarda çikolatayı kesin yiyeceğim zaten diyorsanız eşlenik bal yemekte bir sakınca olacağını sanmıyorum. Ama bal fazla kuvvetli bişi, bir günde küçük tüplerden de olsa bir tane bitirmeyin derim. Ama arada çaya öaya koyarak tüketebilirsiniz canınız çeknce.
0
40 gram seker = 160 kalori. dengelerseniz biseycik olmaz. cikolatadan da iyidir.
0
naharir
Daha önce rottweiler cinsi bir köpeğim vardı. Bir komşumuz artık bakamayacağı için bana vermişti. Yalnız hayvanı nasıl yetiştirdiyse artık çok vahşiydi ve asla laf dinlemiyordu. Birine saldırmasın diye gecenin köründe gezmeye çıkarıyordum sadece. Şimdiyse iş yerimde yeşil, ağaçlık bir alanım var ve
Daha önce rottweiler cinsi bir köpeğim vardı. Bir komşumuz artık bakamayacağı için bana vermişti. Yalnız hayvanı nasıl yetiştirdiyse artık çok vahşiydi ve asla laf dinlemiyordu. Birine saldırmasın diye gecenin köründe gezmeye çıkarıyordum sadece. Şimdiyse iş yerimde yeşil, ağaçlık bir alanım var ve buraya bir köpek almaya niyetliyim. Ama az önce bahsettiğim mesele yüzünden laf dinlemesi çok önemli. Alacağım köpeği eğitime göndermek istiyorum ama sanırım oralarda da hayvanları dövüyorlar. Temel eğitim için ne yapmam gerekir bilen eden var mı?
0
egitimde kopegi dovmezler, en azindan adi sani belli bir yere gonderirsen. egitim icin en onemli husus kopegin uyacagi kurallar koymak. yani muhakkak bir kac kural olmali evde, koltuga cikma, kagitlari parcalama, oyuncaklari yatagin altina goturme, insanlarin ustune ziplama vs vs. kural ihlalini her gordugunde cezalandirman gerekiyor, hayir diye bagirmaktan tut, banyoda 5 dakika kalma cezasi ya da cok cok kotu durumlarda(birini falan isirirsa mesela) boynundan tutup yere sirtustu yatirmak gibi.
ayrica otur yat kalk pati ver vs gibi seyleri de odullendirerek ogretmeli ve arada bunlari uygulayarak ara sira buyuk oduller vermelisin. yani ogretirken kucuk bisuviler, ogrendikten sonra uygulamalarda arada sirada buyuk kemikler/oyuncaklar vs olmali.
gunluk hayatta yapilmasi gerekenler odul veya ceza kapsamina girmemeli. mesela yemek ve su odul veya ceza olarak kullanilmamali. tuvaleti icin disari cikmak da.
ayrica otur yat kalk pati ver vs gibi seyleri de odullendirerek ogretmeli ve arada bunlari uygulayarak ara sira buyuk oduller vermelisin. yani ogretirken kucuk bisuviler, ogrendikten sonra uygulamalarda arada sirada buyuk kemikler/oyuncaklar vs olmali.
gunluk hayatta yapilmasi gerekenler odul veya ceza kapsamina girmemeli. mesela yemek ve su odul veya ceza olarak kullanilmamali. tuvaleti icin disari cikmak da.
0
ete summer
2 şişe ( büyük ) rakı var dolapta. içinde çeyreği kadar var ikisininde. 3-4 aydır dolapta duruyor. ev arkadaşlarım çok üşengeç, üşengeçlikten atmamış olabilir. ama belki de bozulmayan bir şeydir, bi ara içerler diye de bekletiyor olabilirler. ben alkol kullanmayan biriyim, dolabı her açışımda görmek
2 şişe ( büyük ) rakı var dolapta. içinde çeyreği kadar var ikisininde. 3-4 aydır dolapta duruyor. ev arkadaşlarım çok üşengeç, üşengeçlikten atmamış olabilir. ama belki de bozulmayan bir şeydir, bi ara içerler diye de bekletiyor olabilirler. ben alkol kullanmayan biriyim, dolabı her açışımda görmek açıkcası rahatsız etse de, 3 yıldır aynı evde olmamıza rağmen bir kez olsun içmeyin, rahatsız oluyorum falan deme hakkı görmedim kendimde. zaman zaman davet ederler, eğer başka arkadaşları da varsa yanlarında kendi odama çekilirim. ama sadece onlar içiyorsa dururum yanlarında, ben de sigara nargile falan içerim. neyse bu kadar uzatma sebebim, temelde onlara bir müdahalem olmadı, ancak eğer bu rakı bozulan bir şeyse, ve 3-4 ayda bozuluyorsa ben bunları dolaptan çıkarmak istiyorum. yanlış anlarlar diye de şunları çıkarın diyemem. şakayla karışık aga dolapta rakınız var bozulmuyor mu lan o desem. bozulmuştur diye cevap verseler bile, sahilan dur şunları çıkaralım dolaptan demeyecek üşengeçlikteler. böyle şaka yollu sorayım da ona göre mi gidip çıkarayım. yoksa farklı bir yolu var mı?
bu arada o kadar uzun yazdımki, kendi kendime şunu demeyi borç biliyorum; derdini ........ butonu nerde la?
ek: nasıl içiririm peki elemanlara? ev düzeninde mutfakla en fazla haşır neşir olan fakir benim. onlara nasıl hatırlatayım dolaptaki rakıyı?
bu arada o kadar uzun yazdımki, kendi kendime şunu demeyi borç biliyorum; derdini ........ butonu nerde la?
ek: nasıl içiririm peki elemanlara? ev düzeninde mutfakla en fazla haşır neşir olan fakir benim. onlara nasıl hatırlatayım dolaptaki rakıyı?
0
keşke gönül işlerine yazsaydın :) takıldım sadece, aldırma :) derdin büyükmüş. sen gene "bozulur mu bu?" diye sor, ama şaka yollu rahatsızlığını belirtmeye çalış ya da "ikisini bir şişeye koyalım mı?" gibisinden bir şey de -koyamazsın, ağız yapısından dolayı- dolapta yer açılsın oolum? gibisinden konuş, onlar da anlamasalar bile "şu rakıları parlatalım yahu!" diyebilirler, böylece sen de kurtulmuş olursun, ama bu geçici bir çözüm, ev arkadaşlarından ayrılana kadar katlanman gerekecek ne yazık ki, şimdi içen başka zaman da içer ne de olsa.
0
"şunu için artık ya" diyebilirsin gayet. bizim dolapta da uzun zamandır duruyor rakı, bu ara canım istemediği için içmiyorum ama her açtığımda gözüme takılıyor. iyi kötü yer de kaplar 2 rakı.
bu arada rakı bozulmaz eğer kapağı iyi kapandıysa. 3-4 ayda hele hiçbi şey olmaz.
bu arada rakı bozulmaz eğer kapağı iyi kapandıysa. 3-4 ayda hele hiçbi şey olmaz.
0
rakı bozulmaz da hazır 2-3 meze al migroslarda falan var fava çiğ köfte ya da midye artık ne tarz seviyorlarsa, lütufmuş gibi koy önlerine bu kıyağımı da unutmayın diye, o rakı o dolaptan çıkar zaten. etkiyi artırmak için arka planda bir müzeyyen senar da açabilirsin:D
0
ya muhakkak "abi icin bitsin la, dolapta yer yok" de. ben universitedeyken 4 kisiyle ayni evi paylasiyordum. birinci somestrin basinda buzlukta bir sise vodka peydah oldu ve inanir misin, yaz tatilinden dondugumuzde hala orada acilmamis bir sekilde duruyordu. dedim alin lan sunu artik buradan, herkes ben almadim ki lan onu dedi, sise de daha acilmadigi icin icmemisler kim aldiysa kizmasin diye.
0
seksen9
dün ev hediyesi olarak bir aylık golden(sanırım golden)geldi. ama ben balık bakmasını bile bilmiyorum.tecrübeliler bi yardımcı olabilir mi acaba? yapılması/yapılmaması gerekenler, tuvalet eğitimi,tüy dökme olayı vs..
dün ev hediyesi olarak bir aylık golden(sanırım golden)geldi. ama ben balık bakmasını bile bilmiyorum.
tecrübeliler bi yardımcı olabilir mi acaba? yapılması/yapılmaması gerekenler, tuvalet eğitimi,tüy dökme olayı vs..
tecrübeliler bi yardımcı olabilir mi acaba? yapılması/yapılmaması gerekenler, tuvalet eğitimi,tüy dökme olayı vs..
0
köpek bakımı çok zor.çocuk gibi ilgilenmek gerekiyor onunla.keşke köpeği kabul etmeseydin.
0
hediye olarak bir canlı veren insan da tuhafmış. rock n roll doğru demiş keşke kabul etmeseydin. sen hayvan bakmak istediğini falan ima ettiğin içinse bir şey denmez tabi, ama yine de tuhaf. bir de goldenlar çok hareketlidirler, sürekli oyun isterler. kolay gelsin şimdiden.
0
köpek bakımı inanılmaz zordur.
ben şimdiden söyleyeyim, o köpeğe iyi bakamama ihtimalin çok yüksek.
ilk 6 ayında bir sürü aşı yapman, özel mamalarla beslemen ve tuvalet eğitimi vermen gerekiyor. tüylerine oyuna buyuna ayrı ayrı bakımlar yapman gerekiyor.
şunu da ekleyeyim: 2 aydır bir köpek evlat edinmeyi planlıyorum, bir çok kişi "köpeklerimize yuva arıyoruz" diyip, telefon açtığımda para istediği için henüz bir köpek edinebilmiş değilim. eğer bakabileceğini düşünüyorsan, 15 yıl o köpeğin senin bir parçan olacağını unutma.
eğer bakamayacağını düşünüyorsan da, seve seve köpeği alırım.
evimiz de bahçeli, onlarca kedi baktım, kaplumbağa ve kuş bakıyorum.
dediğim gibi, gözünü seveyim 2 ay o köpekten hevesini almak için köpeğe işkence etme. bu gece iyice bir tart, bundan sonra o köpekten 1 gün bile ayrılamazsın, sana bağlanacak. eğer bakamayacağını düşünüyorsan bakabilecek birine ver.
2-3 ay seni annesi babası gibi görecek ve sen bakamadığını anladığında mahvolacak hayvan.
ben şimdiden söyleyeyim, o köpeğe iyi bakamama ihtimalin çok yüksek.
ilk 6 ayında bir sürü aşı yapman, özel mamalarla beslemen ve tuvalet eğitimi vermen gerekiyor. tüylerine oyuna buyuna ayrı ayrı bakımlar yapman gerekiyor.
şunu da ekleyeyim: 2 aydır bir köpek evlat edinmeyi planlıyorum, bir çok kişi "köpeklerimize yuva arıyoruz" diyip, telefon açtığımda para istediği için henüz bir köpek edinebilmiş değilim. eğer bakabileceğini düşünüyorsan, 15 yıl o köpeğin senin bir parçan olacağını unutma.
eğer bakamayacağını düşünüyorsan da, seve seve köpeği alırım.
evimiz de bahçeli, onlarca kedi baktım, kaplumbağa ve kuş bakıyorum.
dediğim gibi, gözünü seveyim 2 ay o köpekten hevesini almak için köpeğe işkence etme. bu gece iyice bir tart, bundan sonra o köpekten 1 gün bile ayrılamazsın, sana bağlanacak. eğer bakamayacağını düşünüyorsan bakabilecek birine ver.
2-3 ay seni annesi babası gibi görecek ve sen bakamadığını anladığında mahvolacak hayvan.
0
öncelikle hediye diye hayvan getiren arkadaşınla görüşmeyi kes.
köpekten anlamam ama sahiplendir diyenlerin vardır bir bildiği.
köpekten anlamam ama sahiplendir diyenlerin vardır bir bildiği.
0
ola ki bakmak istersiniz diye, su basligin yazarlarina yolladim duyurunuzu. belki bi cevap gelir. siz de duyurunuzu silmeyin lutfen. ofsayta dusmeyelim.
(bkz: golden retriever sahibi olmak)
(bkz: golden retriever sahibi olmak)
0
o hediyeyi veren arkadaşım kafasını duvara sürtmek lazım. Sahiplendir.
0
bakmayı düşünüyorsan, yarın sabah bir veterinere git. aşı kartı falan çıkartsın, gerekli aşılarını yapsın ve o hayvana nasıl bakman gerektiğine dair bilgilendirmelerde bulunsun. bu akşam kıçının içinde uyuyacaktır muhtemelen çünkü bir anne sıcaklığı arıyor.
ama tekrar edeyim: bu gece iyi tart. en az 15 yıl, o hayvan seninle olacak. sen tatile giderken, işe giderken, işten dönerken, arkadşalarının evine giderken, hava sıcak veya hava soğukken tüm planlarını bu hayvana göre yapacaksın. ani planlar yapıp köpeği evde yalnız bırakamazsın.
çok iyi tart. bir an bile şüphelenirsen, köpeği sahiplendir.
eğer 2 ay 3 ay seninle kalıp o şekilde sahiplendirirsen, köpek depresyona girecek, mahvolacak.
eğer sokağa falan atarsan, o köpeğe de en büyük işkenceyi yapacaksın.
bakmayı düşünüyorsan: yarın sabah ilk iş veterinere git. ilk 6 ay masrafı bol olur ama sonra masrafın düşer.
ama tekrar edeyim: bu gece iyi tart. en az 15 yıl, o hayvan seninle olacak. sen tatile giderken, işe giderken, işten dönerken, arkadşalarının evine giderken, hava sıcak veya hava soğukken tüm planlarını bu hayvana göre yapacaksın. ani planlar yapıp köpeği evde yalnız bırakamazsın.
çok iyi tart. bir an bile şüphelenirsen, köpeği sahiplendir.
eğer 2 ay 3 ay seninle kalıp o şekilde sahiplendirirsen, köpek depresyona girecek, mahvolacak.
eğer sokağa falan atarsan, o köpeğe de en büyük işkenceyi yapacaksın.
bakmayı düşünüyorsan: yarın sabah ilk iş veterinere git. ilk 6 ay masrafı bol olur ama sonra masrafın düşer.
0
hediye diye kopek alinmis... hem de bir aylik, daha kesinlikle anneden ayrilmamasi gereken bir yas! yuh. en iyisi sahiplendirin, cunku bir aylik bir kopege bakmak normal bir yavruyu sahiplenmekten ote birsey ve eminim bir ayin sonunda bikacaksiniz. kopekle yasamayi istemeden bu ise girmeyin, hemen tecrubeli ve hayvan seven birine (cocuguna oyuncak arayana degil) sahiplendirin.
0
bu gece dediğim gibi iyi tart.
tekrar söyleyeyim: seve seve evlat edinirim. eğer aynı şehirdeysek, istediğin zaman gelip görebilir sevebilir hatta dolaştırabilirsin de. yeter ki o hayvancağız istemediği şeyler yaşamasın.
tekrar söyleyeyim: seve seve evlat edinirim. eğer aynı şehirdeysek, istediğin zaman gelip görebilir sevebilir hatta dolaştırabilirsin de. yeter ki o hayvancağız istemediği şeyler yaşamasın.
0
sutlu ekmek vermeyi kesin, inek sutu midesini bozar. veterinere gidip ozel mamasini, formulunu alin. BIR AYLIK BIR YAVRU sahiplendirilmez! annesiyle, kardesleriyle olmasi lazim! beslenmesini birakin, normal anlamda sosyallestirilmesi ve diger kopeklere nasil davranacagini ogrenmesi icin annesine ve kardeslerine ihtiyaci var. bunlar olmazsa mutlaka buna zaman ayiracak ve ugrasak birine ihtiyaci var! lutfen veterinere danisin ve kisa zamanda yavruyu bu tip bir insana verin.
0
golden sahiplendim. inanılmaz severim hayvanları. sürekli bağışta yardımda bulunurum. ama sahiplendiğim golden resmen bir çocuktu. sabah 6da uyanıyodum. evde tek bırakamıyodum evdekiler gel ilgilen diyordu. resmen yetişemedim hayvana, 20 yaşında çocuk sahibi olduğunu düşün çünkü. bi yanda üni.ye git falan filan ve geri sahiplendim.
0
ben kesinlikle sizi suclamiyorum, o arkadasiniza saydiriyorum ama. sadece sizi uyarmaya calisiyorum, cunku su anda evimde biri barinaktan 3 yasindayken biri yavruyken bir arkadastan alinmis iki kopek var ve yavru annesiyle 4 ay kalmis oldugu halde asiri derecede ilgi, sevgi ve para isteyen bir macera oldu bizim icin uzun bir sure. buyudugunde masraf azaldi ama halen ilk gunku kadar ilgi ve sevgi istiyor. barinaktan kurtardigimiz da canimiz bizim, ailenin hic buyumeyen cocuklari onlar. yani 15 yil boyunca iki tane cocuga bakacagiz. sizin durumunuzda ise cocuk degil, resmen yeni dogmus bebek gibi birseye bakmaniz gerekecek. bunu bilin istedim.
0
ev hediyesi golden ne ya:) istemiyorum deseydiniz. evde köpek beslemek çok kötü bir durum bence. her taraf tüy müy, ıyk... iade edin bence.
0
köpek "iade edilecek" bir "hediye" olamaz bir kere önce hayvanların onuruna dil uzatmaktan vazgeçmeniz lazım. tüylerine ıyk dediğin hayvan da senden temiz, misler gibi düzenli olarak yıkanan/yıkanması gereken bir hayvan. kendin sanki kıl tüy dökmüyorsun. tamam dünyanın en tercih edilesi şeyi değil her yerden kedi köpek kılı çıkması ama, bebekler de altına sıçıyor! ıyk demiyoruz değil mi onlara? canlılara saygılı olmalısınız. evinizde istemeseniz de.
köpek bakımı ciddi bir zorluk. kedi olsa belki severseniz bakabilirsiniz derdim ama köpeğin bebekten farkı yok. üstelik eğitimi sıkıntılı dönemlere sebep olacak, köpek beslemek aklında olmayan biri için bunun çok çok çok zor olduğunu söyleyebilirim.
ben köpek beslemiyorum. iki kedim var. köpek de istiyorum daha birkaç gün önce bir klinikte kuyruksuz bir yavruya denk geldim alıp gitmek istedim ama alamadım. neden? götüm yemiyor çünkü köpek bakmayı. masraflarını... masrafını geçtim para mevzusunu halletsem bile şu an için benim hayatım köpek bakmaya uygun değil. günde en az iki saat yürüyüş, ki goldenlar hareketli hayvanlar daha uzun bile olabilir, evde sürekli temizlik, hastalıkları, ilgi ihtiyacı, benim yaşam düzenimle bunu başarabilmen imkansız. ekstrem bi yaşamım da yok üstelik. ama canım sıkılınca gece çıkıp giderim mesela, köpeğim olsa çıkamam. içimden de gelmez zaten beni bekleyen bi çocuğum varken geceyi dışarda geçirmek. gece hayatın ölecek mesela, bunun için köpeğini suçlamamalısın ki bunaldığın bir dönemde suçlayacaksın çünkü istediğin için sahiplenmedin. madem geldi bakayım dedin. bu dediğim uzun süre katlanabilirsin tabi, evin içinde eğitimi verene kadar işeyip sıçan her şeyi ısıran eden bir yaratığa en fazla iki ay dayanabilirsin.
yuh! bir aylıkmış. SAHİPLENDİRİN.
köpek bakımı ciddi bir zorluk. kedi olsa belki severseniz bakabilirsiniz derdim ama köpeğin bebekten farkı yok. üstelik eğitimi sıkıntılı dönemlere sebep olacak, köpek beslemek aklında olmayan biri için bunun çok çok çok zor olduğunu söyleyebilirim.
ben köpek beslemiyorum. iki kedim var. köpek de istiyorum daha birkaç gün önce bir klinikte kuyruksuz bir yavruya denk geldim alıp gitmek istedim ama alamadım. neden? götüm yemiyor çünkü köpek bakmayı. masraflarını... masrafını geçtim para mevzusunu halletsem bile şu an için benim hayatım köpek bakmaya uygun değil. günde en az iki saat yürüyüş, ki goldenlar hareketli hayvanlar daha uzun bile olabilir, evde sürekli temizlik, hastalıkları, ilgi ihtiyacı, benim yaşam düzenimle bunu başarabilmen imkansız. ekstrem bi yaşamım da yok üstelik. ama canım sıkılınca gece çıkıp giderim mesela, köpeğim olsa çıkamam. içimden de gelmez zaten beni bekleyen bi çocuğum varken geceyi dışarda geçirmek. gece hayatın ölecek mesela, bunun için köpeğini suçlamamalısın ki bunaldığın bir dönemde suçlayacaksın çünkü istediğin için sahiplenmedin. madem geldi bakayım dedin. bu dediğim uzun süre katlanabilirsin tabi, evin içinde eğitimi verene kadar işeyip sıçan her şeyi ısıran eden bir yaratığa en fazla iki ay dayanabilirsin.
yuh! bir aylıkmış. SAHİPLENDİRİN.
0
ben bir cocker sahibiyim. golden'a göre kat be kat daha zor bir köpek nitekim pek bir inatçı ve aşırı hiperaktifler. büyük korkular ve önyargılarlara sahiptim bakmaya karar vermeden önce fakat düşündüğüm kadar değilmiş. aşırı zor, feci zor, inanılmaz zor gibi ifadeler bana abartılı geldi. sonuçta sevdiğin zaman senin bir parçan oluyor, üstelik evde 3 kişiymişsiniz. biriniz o gün eve gelemese diğeriniz onu düzenli olarak dışarı çıkarabilir. spor ve akıl sağlığı için çok faydalılar köpekler.
0
köpek bakmak kedi bakmak kadar zahmetsiz değil, aklında bulunsun. diğer yapacakların bir yana; köpek besleyeceksen günde 2-3 saat gezdireceksin, tuvalet eğitimini almasını sağlayacaksın, yıkayacaksın, ilgileneceksin, tek bırakamayacaksın. bu kadar çok zaman ayırabileceksen bakmayı düşün.
0
madem yavru, kolay sahip bulur. onu bakabileceği birine ver vakit kaybetmeden. büyüdükçe sahip bulman zorlaşır. at kadar büyüyor onlar bunu hesaba kat.
0
Öncelikle size ev hediyesi olarak bir aylık Golden getiren arkadaşınızın iletişim bilgilerini paylaşırsanız kendisini arayıp çok içten bir şekilde küfretmek isterim.
Golden türü çok enerjiktir. İki yaşından sonra daha sakin oluyorlar ve enerjilerini kontrol etmek daha kolay oluyor ama zaten "bakamıyorum" bahanesiyle sokağa atılan Golden'lar da genelde iki yaşından küçük oluyor.
İlk 6-7 ay neredeyse hiç tüy dökmezken bebek tüylerini döküp yetişkin tüylerinin çıkmasıyla her yerde tüy topakları görmeye başlayacaksınız. Kendi köpeğimi günde iki kere, 30'ar dakika tarayıp bir yastık dolduracak kadar tüy çıkarttığımı bilirim. Profesyonel mama yerine daha ucuz olsun diye ev yemeği vermeye kalkarsanız tüy dökme olayı da bir o kadar artar.
3-4 aylık olup tüm aşıları bitene kadar sokağa çıkması yasak olduğundan tuvalet eğitimi de veremezsiniz. En fazla gazeteye yapmayı öğrenir ama daha kasları tam gelişmediği için tuvaletini tutamaz ve evin içerisinde küçük kazalar olabilir. Sokağa çıkmaya başladıktan sonra günde 4-5 kere, mümkünse her yemekten sonra dışarı çıkarıp sokağa yapmaya alıştırmanız gerekir. Bu da zaman ve sabır ister.
Golden'lar büyük ırk köpeklerdir. Benim köpeğim erkek ve şu anda 34 kilo. Evin içinde kocaman, tüylü bir hayvan sürekli koşturup sizinle oyun oynamak isteyecek.
Asla aynı dönemde üçünüz tatil yapamayacaksınız. Ya biriniz evde köpeğe bakmak için nöbetçi olarak kalacak ya da parası neyse verip köpek pansiyonuna bırakacaksınız. Ama unutmayın, sizden ve evden her ayrıldığında ciddi anlamda üzülüp bunalıma giriyorlar. Köpeğimi annemlere her bırakmak zorunda kaldığımda (ki onlar da inanılmaz seviyor ve ilgileniyorlar) ben gelene kadar yemek yemiyor, bütün dengesi değişiyor.
Ancak ne olursa olsun köpek sahibiyseniz daha düzenli bir hayatınız olur. İnsanda negatif enerji bırakmazlar ve sizi herkesten fazla seven bir canlıyla yaşamak inanılmaz güzel bir şey. Tabii siz de ona aynı ilgi ve sevgiyi verebilecekseniz...
Kendi köpeğimin haricinde sahiplendirme aşamasında bir sürü yavru köpeğe geçici olarak baktığım için herhangi bir sorunuz varsa özel mesajdan yardımcı olabilirim.
Son olarak; sizde kalmayacak bile olsa aşılarını bir an önce yaptırın, profesyonel yavru köpek maması alın (ProPlan'ın kuzu etli yavru köpek maması gelişmelerine inanılmaz etki ediyor, tecrübeyle sabittir), şu anda dişleri çok kaşındığından ip oyuncaklardan alın. Bir de peluş hayvan alırsanız ona sarılıp uyur. :)
Golden türü çok enerjiktir. İki yaşından sonra daha sakin oluyorlar ve enerjilerini kontrol etmek daha kolay oluyor ama zaten "bakamıyorum" bahanesiyle sokağa atılan Golden'lar da genelde iki yaşından küçük oluyor.
İlk 6-7 ay neredeyse hiç tüy dökmezken bebek tüylerini döküp yetişkin tüylerinin çıkmasıyla her yerde tüy topakları görmeye başlayacaksınız. Kendi köpeğimi günde iki kere, 30'ar dakika tarayıp bir yastık dolduracak kadar tüy çıkarttığımı bilirim. Profesyonel mama yerine daha ucuz olsun diye ev yemeği vermeye kalkarsanız tüy dökme olayı da bir o kadar artar.
3-4 aylık olup tüm aşıları bitene kadar sokağa çıkması yasak olduğundan tuvalet eğitimi de veremezsiniz. En fazla gazeteye yapmayı öğrenir ama daha kasları tam gelişmediği için tuvaletini tutamaz ve evin içerisinde küçük kazalar olabilir. Sokağa çıkmaya başladıktan sonra günde 4-5 kere, mümkünse her yemekten sonra dışarı çıkarıp sokağa yapmaya alıştırmanız gerekir. Bu da zaman ve sabır ister.
Golden'lar büyük ırk köpeklerdir. Benim köpeğim erkek ve şu anda 34 kilo. Evin içinde kocaman, tüylü bir hayvan sürekli koşturup sizinle oyun oynamak isteyecek.
Asla aynı dönemde üçünüz tatil yapamayacaksınız. Ya biriniz evde köpeğe bakmak için nöbetçi olarak kalacak ya da parası neyse verip köpek pansiyonuna bırakacaksınız. Ama unutmayın, sizden ve evden her ayrıldığında ciddi anlamda üzülüp bunalıma giriyorlar. Köpeğimi annemlere her bırakmak zorunda kaldığımda (ki onlar da inanılmaz seviyor ve ilgileniyorlar) ben gelene kadar yemek yemiyor, bütün dengesi değişiyor.
Ancak ne olursa olsun köpek sahibiyseniz daha düzenli bir hayatınız olur. İnsanda negatif enerji bırakmazlar ve sizi herkesten fazla seven bir canlıyla yaşamak inanılmaz güzel bir şey. Tabii siz de ona aynı ilgi ve sevgiyi verebilecekseniz...
Kendi köpeğimin haricinde sahiplendirme aşamasında bir sürü yavru köpeğe geçici olarak baktığım için herhangi bir sorunuz varsa özel mesajdan yardımcı olabilirim.
Son olarak; sizde kalmayacak bile olsa aşılarını bir an önce yaptırın, profesyonel yavru köpek maması alın (ProPlan'ın kuzu etli yavru köpek maması gelişmelerine inanılmaz etki ediyor, tecrübeyle sabittir), şu anda dişleri çok kaşındığından ip oyuncaklardan alın. Bir de peluş hayvan alırsanız ona sarılıp uyur. :)
0
(bkz: golden retriever sahibi olmak)
basliginin yazarlarina, bu duyurunuzu yollamistim. iclerinden gecekusu, asagidaki cevabi yolladi:
milletin yazdığını bilmem... 8 köpek beslemiş biri olarak...
golden 7 aya kadar dişi de olsa erkek te olsa kasları gelişmediği için tuvaletini yeterince tutamaz...bu yüzden yemeğini ve suyunu yedikten sonra dışarı çıkar. eve geldiğinden az miktarda su ver...
her hareketini izler veçocuk gibi öğrenir.benim ki eve geldiğimde keyifsizsem anlardı..telefon konuşmalarım bitene kadar oyun oynamazdı... bütün bunları çok kolay şekilde öğretebilirsin...
tek yapman gereken isteklerini vücut dilinde belli etmen...
mesele 6 aylıkken ben günde 10 dakika eğitimle 2 haftada otur kalk gel git pati zıpla gibi basit komutları sadece mama rüşvetiyle öğretebildim...
veterenirini iyi seçmene tavsiye ederim...keza hepsinin istediği aşıların sayısıdeğişiyor. ve bazen ciddi masraflar çıkıyor... ilk aşamalarda zor ama gezdirmeye başladığın zamanlarda mutlaka köpeğinin arkadaşları olacaktır. diğer köpek sahipleriyle konuşarak iyi bir veteriner bulabilir....mama konusunda rivayetler var...ben son köpeğimi birisinden aldığım için alışkanlıklarını bozmadım ve en kaliteli mamayı kullandım.ancak biriz masraflı oluyor.. yine de kaliteli de olsa koyun, tavum vs de olsa köpeğine en iyisinin hangisi olduğun sen zamanla anlaycaksın. daha doğrusu hayvanın tuvalet alışkanlıklarında...ve eğer sorumsuz bir insansan şimdiden vazgeç..gerçekten çocuk büyütmekten farksız. sonra hayvanın da psikolojeisin bozulmasın derim ben :) benim elimden beynimden bu kadar gelir... sık girmiyorum artık sozluk e ama denk gelirsem yardımcı olmaya çalışırım... gerçi bunlarımı merak ediyordun ondan da tam emin değilim ;) anlatasım geldiyse demek :)
basliginin yazarlarina, bu duyurunuzu yollamistim. iclerinden gecekusu, asagidaki cevabi yolladi:
milletin yazdığını bilmem... 8 köpek beslemiş biri olarak...
golden 7 aya kadar dişi de olsa erkek te olsa kasları gelişmediği için tuvaletini yeterince tutamaz...bu yüzden yemeğini ve suyunu yedikten sonra dışarı çıkar. eve geldiğinden az miktarda su ver...
her hareketini izler veçocuk gibi öğrenir.benim ki eve geldiğimde keyifsizsem anlardı..telefon konuşmalarım bitene kadar oyun oynamazdı... bütün bunları çok kolay şekilde öğretebilirsin...
tek yapman gereken isteklerini vücut dilinde belli etmen...
mesele 6 aylıkken ben günde 10 dakika eğitimle 2 haftada otur kalk gel git pati zıpla gibi basit komutları sadece mama rüşvetiyle öğretebildim...
veterenirini iyi seçmene tavsiye ederim...keza hepsinin istediği aşıların sayısıdeğişiyor. ve bazen ciddi masraflar çıkıyor... ilk aşamalarda zor ama gezdirmeye başladığın zamanlarda mutlaka köpeğinin arkadaşları olacaktır. diğer köpek sahipleriyle konuşarak iyi bir veteriner bulabilir....mama konusunda rivayetler var...ben son köpeğimi birisinden aldığım için alışkanlıklarını bozmadım ve en kaliteli mamayı kullandım.ancak biriz masraflı oluyor.. yine de kaliteli de olsa koyun, tavum vs de olsa köpeğine en iyisinin hangisi olduğun sen zamanla anlaycaksın. daha doğrusu hayvanın tuvalet alışkanlıklarında...ve eğer sorumsuz bir insansan şimdiden vazgeç..gerçekten çocuk büyütmekten farksız. sonra hayvanın da psikolojeisin bozulmasın derim ben :) benim elimden beynimden bu kadar gelir... sık girmiyorum artık sozluk e ama denk gelirsem yardımcı olmaya çalışırım... gerçi bunlarımı merak ediyordun ondan da tam emin değilim ;) anlatasım geldiyse demek :)
0
zgrydn
http://evrimagaci.org/fotograf/85/3407/?fb_comment_id=fbc_151962894964344_650934_216019065225393#f21001c94linkten alıntıdır."Bir tren, tek bir ray hattı üzerinde, kesinlikle kaçamayacak ve trenin çarpması durumunda tamamı kesinlikle ölecek konumda olan 5 kişinin üzerine gitmektedir. Siz, bu sırada,
evrimagaci.org
linkten alıntıdır.
"Bir tren, tek bir ray hattı üzerinde, kesinlikle kaçamayacak ve trenin çarpması durumunda tamamı kesinlikle ölecek konumda olan 5 kişinin üzerine gitmektedir.
Siz, bu sırada, trenin altından geçeceği bir köprünün üzerindesiniz ve yanınızda, sizinle beraber trenin 5 kişinin üzerine gelişini izleyen devasa boyutlarda ve şişman bir adam var. Bu adamın, o insanlarla ve bulundukları durum ile hiçbir ilgisi olmadığını biliyorsunuz.
Aynı zamanda, şişman adamın raylarda bulunması durumunda, trenin ona çarparak kesinlikle durabileceğinden eminsiniz.
Bu durumda, 5 kişiyi kurtarmak adına, normalde raylara düşmeyecek olan şişman adamı, kendi ellerinizle raylara iter miydiniz?"
Not: Adamı itebilecek güce sahipsiniz. Adam, kesinlikle tam olarak raylara düşecektir ve adamı iterseniz, tren adama kesinlikle çarpacaktır, bunun sonucunda şişman adam kesinlikle ölecektir, tren kesinlikle duracaktır ve 5 kişi kesinlikle kurtulacaktır. Şişman adamın itilmesinden başka, 5 kişiyi kurtarmanın herhangi bir yolu yoktur.
benim notum: 5 kişiyle de sizin bağlantınız yokmuş gibi değerlendirirsek...
linkten alıntıdır.
"Bir tren, tek bir ray hattı üzerinde, kesinlikle kaçamayacak ve trenin çarpması durumunda tamamı kesinlikle ölecek konumda olan 5 kişinin üzerine gitmektedir.
Siz, bu sırada, trenin altından geçeceği bir köprünün üzerindesiniz ve yanınızda, sizinle beraber trenin 5 kişinin üzerine gelişini izleyen devasa boyutlarda ve şişman bir adam var. Bu adamın, o insanlarla ve bulundukları durum ile hiçbir ilgisi olmadığını biliyorsunuz.
Aynı zamanda, şişman adamın raylarda bulunması durumunda, trenin ona çarparak kesinlikle durabileceğinden eminsiniz.
Bu durumda, 5 kişiyi kurtarmak adına, normalde raylara düşmeyecek olan şişman adamı, kendi ellerinizle raylara iter miydiniz?"
Not: Adamı itebilecek güce sahipsiniz. Adam, kesinlikle tam olarak raylara düşecektir ve adamı iterseniz, tren adama kesinlikle çarpacaktır, bunun sonucunda şişman adam kesinlikle ölecektir, tren kesinlikle duracaktır ve 5 kişi kesinlikle kurtulacaktır. Şişman adamın itilmesinden başka, 5 kişiyi kurtarmanın herhangi bir yolu yoktur.
benim notum: 5 kişiyle de sizin bağlantınız yokmuş gibi değerlendirirsek...
0
itemem. inip o 5 kişiyi çözmeye uğraşırım, belki kendim de ölürüm ama o adamı oraya itemem.
0
bence bu soru/durumda en kritik nokta atlanmış, kişinin kararını doğrudan etkileyebilecek bir detay.
şişman adamın raylardaki 5 kişi, bulundukları durum ile hiçbir alakası olmadığı belirtilirken "biz" ile 5 kişi arasında herhangi bir ilişki olup olmadığına değinilmemiş. soru bana bu şekli ile eksik geldi.
şişman adamın raylardaki 5 kişi, bulundukları durum ile hiçbir alakası olmadığı belirtilirken "biz" ile 5 kişi arasında herhangi bir ilişki olup olmadığına değinilmemiş. soru bana bu şekli ile eksik geldi.
0
mutlak doğru diye bir şey mi var?
beni 5 adamın önemi>1 şişman adamın önemine inandırın o zaman belki iterim.
iş rasyonelleştirmeye gelince cinayete bile kılıf uydurabiliriz; örn. bana ters baktı.
beni 5 adamın önemi>1 şişman adamın önemine inandırın o zaman belki iterim.
iş rasyonelleştirmeye gelince cinayete bile kılıf uydurabiliriz; örn. bana ters baktı.
0
şişkoyu itmem,o raylarda bulunan 5 kişinin kaderinde de tren altına ezilip ölmek varmış napalım.
0
ikilem yok. 5 kisinin orada olmasi bizim sucumuz degil. adami atarsak biz katil oluruz. niye birinin olumune sebebiyet verelim ki?
sisman adamin sisman oldugunun da defalarca belirtilmesi de garip. sisman oldugu icun onemsiz mi?
biraz bir paragraf icinde 5 kere "kadin surucu" diyen kadin suruculu kaza haberleri gibi olmus. cinayet cinayettir; zayif veya sisman.
sisman adamin sisman oldugunun da defalarca belirtilmesi de garip. sisman oldugu icun onemsiz mi?
biraz bir paragraf icinde 5 kere "kadin surucu" diyen kadin suruculu kaza haberleri gibi olmus. cinayet cinayettir; zayif veya sisman.
0
sisman adami atacak adam baskasinin sirtindan kahraman olmaya calisan bir denyodur bence.
0
kesinlikle atardım. zaten kendini sevmiyormuş şişman olduğuna göre. ölsün bari de 5 kişi yaşasın.
0
Raylarda yatan 5 adamın bağlanırken aklı neredeydi :D birleşip güçlü kalsalardı, bana kaldıysa zaten hayatları çoktan bitmiştir, şişman adamın suçu ne bir bira ısmarlardım sonra ona :)
0
şimdi ölecek 5 kişi kim? hepsi seri katil mi yoksa masum insanlarmı?
Belki şişman adam insanlığa fayda sağlıyor bilemem o an dışarıdan nasıl göründüğü önemli değil.
Cevabım itmem olayın içyüzünü bilmeden şişman adamı öldürmem.
Belki şişman adam insanlığa fayda sağlıyor bilemem o an dışarıdan nasıl göründüğü önemli değil.
Cevabım itmem olayın içyüzünü bilmeden şişman adamı öldürmem.
0
İtmem. Sonuçta şişman adam ölecek alakasız bir şekilde orada. 5 kişi ölecekse kader deyip geçerim. Yani şuan sıcak evimde öyle kurdum kafamda
0
dedim dedim de kime dedim
amatör olarak oyun yapımı ile ilgilenmek istiyorum..şöyle 2 boyutlu bir oyunu en basit anlamda nasıl yapabilirim?ya da yapmaya nereden başlamalıyım?http://en.wikipedia.org/wiki/Hotline_Miamihttp://www.youtube.com/watch?v=2n_BinoS1Ug
amatör olarak oyun yapımı ile ilgilenmek istiyorum..
şöyle 2 boyutlu bir oyunu en basit anlamda nasıl yapabilirim?
ya da yapmaya nereden başlamalıyım?
en.wikipedia.org
www.youtube.com
şöyle 2 boyutlu bir oyunu en basit anlamda nasıl yapabilirim?
ya da yapmaya nereden başlamalıyım?
en.wikipedia.org
www.youtube.com
0
duzsac
Okulunu sevsin guzelce derslerine calissin odevleini yapsin onun disinda dislerini fircalamasi sebze yemesi vs hep arti puan seklinde bir hedef tablosu hazirlamayi dusunuyorum. Bu tablo haftalik ya da aylik olabilir her hedefinde bir sticker alicak ay sonunda da bir odul olacak. Bu tabloya neler yaz
Okulunu sevsin guzelce derslerine calissin odevleini yapsin onun disinda dislerini fircalamasi sebze yemesi vs hep arti puan seklinde bir hedef tablosu hazirlamayi dusunuyorum. Bu tablo haftalik ya da aylik olabilir her hedefinde bir sticker alicak ay sonunda da bir odul olacak. Bu tabloya neler yazabilirim fikirlerinizi bekliyorum ^^
0
kacinci ayda ogreniyorlar bilmiyorum ama, ogrendikten sonra kitap okumayi koy mutlaka.
0
sutlu nescafe yaris nerede ben goremedim? asil bu yaslarda duzgun aliskanliklari olursa odulunu alacagini, sabretmeyi ve kendini kontrol etmeyi ogrenmesi gerekiyor.
0
eğer ingilizceniz varsa az biraz pinterestte arama yapın, süper fikirler çıkıyor. ben de evleniyorum, ev bütçesiydi, düzeniydi, temizliğiydi, yemeğiydi filan bir düzen otursun diye organizer ve logbook kullanıcaz, onlar için baya pratik fikirler buldum ordan. çocuklar için de vardı bir sürü şey.
0
@sutlu nescafe kazanilmasi gereken aliskanliklara kucuklukten itibaren hediyeyle,odulle alistirilirsa eger bu onun icin cok daha cezbedici ve eglenci bir hal alir. Ne demisler agac yasken egilir. Burada yaristan alakasiz bir sekilde olumlu yonde aliskanliklar edinilmesi amaclaniyor
0
bu arada bu listelere ufak ev görevleri de ekliyorlar genelde, yatağını toplaması, kıyafetini katlaması, kitabını kaldırması ya da kahvaltısını bitirmesi, tabağını mutfağa götürmesi gibi. evdeki alışkanlıklarınıza göre ev içi işlerde de sorumluluk sağlanıyor.
0
sahipsiz
şimdi ben izmirdeyim ama istanbuldaki iş ilanlarına başvurmak istiyorum, onlara cv gittiği zaman adres izmir görünüyor bu bir dezavantaj mıdır? ne yapmak gerekir?
şimdi ben izmirdeyim ama istanbuldaki iş ilanlarına başvurmak istiyorum, onlara cv gittiği zaman adres izmir görünüyor bu bir dezavantaj mıdır? ne yapmak gerekir?
0
Cok ozel bir pozisyon degilse dezavantaj. Isveren "haftaya gel basla" diyecegi ve verim alacagi kisiyi ister. Sizin Istanbul'a tasinma zamaniniz, gecici bir yerde konaklarken ev arama telasinizin veriminizi dusurmesi vs hep risk.
0
onlar bunu pek sallamazlar. eğer istedikleri nitelikler varsa arayıp "şu tarihte görüşmeye bekliyoruz" derler, gerisi senin imkanlarına kalmış. "hmmm bu izmir'deymiş aramayalım bu arkadaşı" demezler.
0
yani istanbulda ailemden insanlar var, çok telaş yaşamam sanıyorum da sahte adres de belirtmek istemiyorum olduğu gibi bırakarak mı devam edeyim başvurulara?
0
eger isi alirsan ailenin yanina gideceksen zaten sahte adres vermis olmuyorsun, direk o adresi yaz.
0
Ön yazınızda belirtebilirsiniz İstanbul'da konaklama probleminiz olmadığını. Ya da niye İstanbul'a başvuruyorsanız bunu açıklayabilirsiniz. ("Şu an İzmir'de bulunuyorum ama yakın gelecekte İstanbul'a yerleşeceğim." vs. vs. neyse artık doğrusu)
Ön yazısız başvurmayın zaten.
Ön yazısız başvurmayın zaten.
0
Kurumun tavrına göre değişiyor. Kimisi önemsemiyor, gelemeyecek olsa başvurmazdı diyor, kimisi de direkt engel olarak algılıyor. (Daha geçtiğimiz hafta içinde "aaa fark etmemişiz, ama Ankaradaymışsınız siz" deyip vazgeçtiler benden.) Bence İstanbul adresi yazın CV'ye, mülakata çağırdıklarında da aynı gün içerisinde randevu vermeye çalışırlarsa, makul bir mazeret söyleyip, randevuyu 1 gün sonraya almaya bakın.
0
duzsac
Her sene yaptiririm ama simdi dusunceliyim yaptirsam mi diye dusunuyorum. Siz yaptirdiniz mi ey ahali yoksa hic gerek yok diye mi dusunuyorsunuz ?
Her sene yaptiririm ama simdi dusunceliyim yaptirsam mi diye dusunuyorum. Siz yaptirdiniz mi ey ahali yoksa hic gerek yok diye mi dusunuyorsunuz ?
0
ne zaman grip aşısı yaptıran birini görsem yaptıran o sene grip oluyor. ben de bulaşmıyorum hiç.
0
bi kere yaptırdım. büyük bir fark görmedim. hatta geçen sene yaptırmamama rağmen hiç grip olmadım.
bu arada "yaptırmamama" nasıl bir kelimedir arkadaş:)
bu arada "yaptırmamama" nasıl bir kelimedir arkadaş:)
0
alerjik bunyem yuzunden bronşit olurum doktorum grip aşısı ol dedi bende çok farklı savlar atılıyor ortaya çoğunluk yaptırma diyor dedim, ben yaptır diyorum dedi.
sonuç. yaptırmadım hayatımdada olmadım hiç
bilmiyorum hala napsam
sonuç. yaptırmadım hayatımdada olmadım hiç
bilmiyorum hala napsam
0
@the kene yolda yururken telefonda bakmadan yaziyorum olur oyle seyler idare ediverin :P
0
ben her sene hic aksatmadan, yaz-kis demeden 2-3 kere cok agir hasta olan biriyim ve annemin israrlarina dayanamadigim icin 3 sene once ilk asimi oldum, (her sene oluyorum, gerci bu sene olmadim daha) ondan beri de hic hasta olmadim. ama cok garip bir sey oluyor bende. boyle hasta olacak gibi oluyorum, tum belirtiler gosteriyor kendini, halsizlik usume bilmem ne hepsi iste (simdi aklima gelmedi) yani 'aha (diyorum) simdi hasta olacagim' ama olmuyor iste bi turlu. oyle kaliyor. 2 gune de o belirtiler de gidiyor, hasta olamiyorum bi turlu. bana sorarsan bu durum hasta olmaktan dha sinir bozucu. ya da ben hastaliga alistigim icin oyle geliyor, bilemiyorum ama boyle olunca kendimi eksik hissediyorum. soyle okuz gibi hasta olsam, yataklara dussem, sonra da iyice iyilessem kendimi tam hissedecegim. bu sene soguk bi yere tasindigim icin ve annemden de ayrildigim icin (tek basima hasta olmayi goze alamam) asi yaptiracagim ama oyle olmasa bu sene yaptirmayi dusunmuyordum. eger senin oyle bi durumun yoksa yaptirma derm yani, insan bi hos oluyor cunku, ne bileyim. oyle iste, ben de destan yazdim ama affola.
0
bildiklerim şunlar: -doktor olan bir tanıdığımdan aldığım bilgiler, ama gene de bir başka doktora daha sorunuz-
grip virütik bir bastalık olduğundan ve virüsler çok kolay kendi yapılarını yenileyebildiklerinden, aşı olmanın bir anlamı yok. zaten grip için de kesin bir tedavi yok, çünkü en hızlı kendisini yenileyen virüslerden biri, tüm sistemini -dna ya da rna 'dan sadece birini içeriyor, tam hatırlamıyorum hangisi ama- yeniliyor, o yüzden aşıları da yenileseler bile, aynı sene hatta ay içerisinde bile değişiyor, hatta antibiyotik bile fayda etmiyor -antibiyotikler virüslere etki etmez pek- o yüzden grip olacağınız varsa olursunuz, bir-iki gün yatarak dinlenip, sıvı tüketimini arttırıp -bol limonlu çay olur, ıhlamur olur, zencefilli bir şeyler olur, bol su olur, çorba olur vs. vs. artık sağlıklı olarak neyi düşünüyorsanız- içerek ve theraflu benzeri soğuk algınlığı, grip semptomlarını azaltan -hastalığın kendisini gidermezler, semptomlarını, yani belirtilerini giderirler- ilaçlar kullanırsanız, zaten bir kaç gün içinde geçecektir. bu süreçte de kendinizi yormayacaksınız. bir de ben first defence kullanırım hasta olacağımı hissettiğim durumlarda ama kesinlikle doktora sormadan kullanmayın, bazı hastalarda burun kanamasına ve şiddetli baş ağrısına sebebiyet verebiliyormuş, ki gribi önlemiyor olabilir gene de, ben kırıklık hissettiğim zaman kullanıyorum ama mikrobik hastalıklara mı iyi geliyor yoksa gribi mi önlüyor bilmiyorum cidden.
benim bildiklerim bu şekilde. tecrübeli bir doktordan öğrendiklerim bunlar ama çevrenizde tecrübeli bir doktora daha varsa, ona da danışınız.
not: şunu da belirteyim, 17 yaşımdan beridir mikrobik romatizma yüzünden iki haftada bir penisilin iğnesi oluyordum, son bir iki senedir, hastalığımın ilerleyip ilerlemeyeceğini görmek için, olmuyorum -vücutta belli bir miktar birikim yaptığı için, kesin sonucu hemen göremiyormuşuz, ondan dolayı olmuyorum yaklaşık iki senedir sanırım- neyse, ben çocukluğumdan beridir çok sık hastalanırım, her sene en az bir kere çok yüksek ateşli bir hastalık geçiririm -hem dikkatsizlikten, hem de bağışıklık sistemimin zayıflığından- penisilin olduğum dönemde böyle hastalık geçirmedim ilacın etkisinden dolayı sanırım, ama grip olduğum çok oldu. gene de iğne olmadım, çünkü gene bu doktorun dediğine göre, equine'in dediği gibi, aşıyı olduktan sonra, gribe benzer semptomları gene bir kaç gün boyunca yaşıyormuş bazı hastalar, bu durumda ne gerek var? yapılan aşıların çoğu, vücuda zarar veriyor gene, korumasının yanısıra. mesela haseki hastanesi'nde bizim ailemizi iyi tanırlar, her sene aileden en az bir kişi ya kedi ya köpekten tırmık, ısırık falan yer :) kedi köpek okşuyoruz, ilgileniyoruz derken bizim kadar hastanelik olan yok, oradaki doktor da demişti, yapılan her aşı, kuduz için olsun, başka hastalık için olsun, gerekliyse yapılmalı, çünkü aşırı derecede zararı var karaciğer, böbrek gibi iç organlara. doktorunuz illa yaptırın diyorsa ona bir şey diyemem, ama dediğim gibi, çok da yararlı bir şey değil.
grip virütik bir bastalık olduğundan ve virüsler çok kolay kendi yapılarını yenileyebildiklerinden, aşı olmanın bir anlamı yok. zaten grip için de kesin bir tedavi yok, çünkü en hızlı kendisini yenileyen virüslerden biri, tüm sistemini -dna ya da rna 'dan sadece birini içeriyor, tam hatırlamıyorum hangisi ama- yeniliyor, o yüzden aşıları da yenileseler bile, aynı sene hatta ay içerisinde bile değişiyor, hatta antibiyotik bile fayda etmiyor -antibiyotikler virüslere etki etmez pek- o yüzden grip olacağınız varsa olursunuz, bir-iki gün yatarak dinlenip, sıvı tüketimini arttırıp -bol limonlu çay olur, ıhlamur olur, zencefilli bir şeyler olur, bol su olur, çorba olur vs. vs. artık sağlıklı olarak neyi düşünüyorsanız- içerek ve theraflu benzeri soğuk algınlığı, grip semptomlarını azaltan -hastalığın kendisini gidermezler, semptomlarını, yani belirtilerini giderirler- ilaçlar kullanırsanız, zaten bir kaç gün içinde geçecektir. bu süreçte de kendinizi yormayacaksınız. bir de ben first defence kullanırım hasta olacağımı hissettiğim durumlarda ama kesinlikle doktora sormadan kullanmayın, bazı hastalarda burun kanamasına ve şiddetli baş ağrısına sebebiyet verebiliyormuş, ki gribi önlemiyor olabilir gene de, ben kırıklık hissettiğim zaman kullanıyorum ama mikrobik hastalıklara mı iyi geliyor yoksa gribi mi önlüyor bilmiyorum cidden.
benim bildiklerim bu şekilde. tecrübeli bir doktordan öğrendiklerim bunlar ama çevrenizde tecrübeli bir doktora daha varsa, ona da danışınız.
not: şunu da belirteyim, 17 yaşımdan beridir mikrobik romatizma yüzünden iki haftada bir penisilin iğnesi oluyordum, son bir iki senedir, hastalığımın ilerleyip ilerlemeyeceğini görmek için, olmuyorum -vücutta belli bir miktar birikim yaptığı için, kesin sonucu hemen göremiyormuşuz, ondan dolayı olmuyorum yaklaşık iki senedir sanırım- neyse, ben çocukluğumdan beridir çok sık hastalanırım, her sene en az bir kere çok yüksek ateşli bir hastalık geçiririm -hem dikkatsizlikten, hem de bağışıklık sistemimin zayıflığından- penisilin olduğum dönemde böyle hastalık geçirmedim ilacın etkisinden dolayı sanırım, ama grip olduğum çok oldu. gene de iğne olmadım, çünkü gene bu doktorun dediğine göre, equine'in dediği gibi, aşıyı olduktan sonra, gribe benzer semptomları gene bir kaç gün boyunca yaşıyormuş bazı hastalar, bu durumda ne gerek var? yapılan aşıların çoğu, vücuda zarar veriyor gene, korumasının yanısıra. mesela haseki hastanesi'nde bizim ailemizi iyi tanırlar, her sene aileden en az bir kişi ya kedi ya köpekten tırmık, ısırık falan yer :) kedi köpek okşuyoruz, ilgileniyoruz derken bizim kadar hastanelik olan yok, oradaki doktor da demişti, yapılan her aşı, kuduz için olsun, başka hastalık için olsun, gerekliyse yapılmalı, çünkü aşırı derecede zararı var karaciğer, böbrek gibi iç organlara. doktorunuz illa yaptırın diyorsa ona bir şey diyemem, ama dediğim gibi, çok da yararlı bir şey değil.
0
kargn
bunu otoban kenarında buldum. geçerken göz teması kurdum o da benim minibüsün peşine takıldı. dedim ezilir mezilir. attım arabaya. şimdi de baksam mı acaba diye düşünüyorum. fotoğraftaki kalem bildiğiniz tükenmez kalem. boyu hakkında fikir verir size. ilk günümüzü ortalığa sıçmadan, hayvanı aç bırak
bunu otoban kenarında buldum. geçerken göz teması kurdum o da benim minibüsün peşine takıldı. dedim ezilir mezilir. attım arabaya. şimdi de baksam mı acaba diye düşünüyorum.
fotoğraftaki kalem bildiğiniz tükenmez kalem. boyu hakkında fikir verir size.
ilk günümüzü ortalığa sıçmadan, hayvanı aç bırakmadan, mümkünse kendisini acilen temizleyerek ve balkonda kendisine bir yer tahsis edecek şekilde kazasız belasız atlatmak istiyorum.
ilk soru: buna ne yemek vereyim şimdi ben en hızlısından. bir dahaki öğünü ne zaman olsun. akşam dolaştırayım mı? dolaşacaksa benden kaçabilir, tasma olayına gireyim mi?
cins olabilir mi? cins ise muhtemel sahibini arayayım mı bulduğum yerde? ya da daha iyi bakabilecek birine vereyim mi yol yakınken?
denizlideyim. ufaklık erkek, pipisi var. hayvan sefil olsun istemiyorum önceliğim bu.
not: bu duyuruyu araştırma yapmadan açtım. bi ufak seferber olursanız, ben de 4-5 saattir uyanığım ve bu şey yüzünden daha kahvaltı falan etmedim. alınacak şeyleri belirlersek atarım arabaya bununla alışverişe çıkarız. nası fikir?
fotoğraftaki kalem bildiğiniz tükenmez kalem. boyu hakkında fikir verir size.
ilk günümüzü ortalığa sıçmadan, hayvanı aç bırakmadan, mümkünse kendisini acilen temizleyerek ve balkonda kendisine bir yer tahsis edecek şekilde kazasız belasız atlatmak istiyorum.
ilk soru: buna ne yemek vereyim şimdi ben en hızlısından. bir dahaki öğünü ne zaman olsun. akşam dolaştırayım mı? dolaşacaksa benden kaçabilir, tasma olayına gireyim mi?
cins olabilir mi? cins ise muhtemel sahibini arayayım mı bulduğum yerde? ya da daha iyi bakabilecek birine vereyim mi yol yakınken?
denizlideyim. ufaklık erkek, pipisi var. hayvan sefil olsun istemiyorum önceliğim bu.
not: bu duyuruyu araştırma yapmadan açtım. bi ufak seferber olursanız, ben de 4-5 saattir uyanığım ve bu şey yüzünden daha kahvaltı falan etmedim. alınacak şeyleri belirlersek atarım arabaya bununla alışverişe çıkarız. nası fikir?
0
bol sütlü ekmek vermek mantıklı ilk etapta. sahipli olduğunu sanmıyorum bakımsız gözüküyor baya. şuanda ilk yapılması gereken veterinere götürmek. veterinere götürmeden sokağa gezdirmeye çıkartmayın güvenlik açısından. gerekli aşıları ve temizliği veteriner tarafından yapılmalıdır. tuvaleti için gazete vs kullanarak halletmeyi deneyin.
en önemlisi veteriner. yemekten daha bile önemli. gerekli gıda takviyesini orada zaten yapabilirler.
en önemlisi veteriner. yemekten daha bile önemli. gerekli gıda takviyesini orada zaten yapabilirler.
0
kıyamam. çok güzel. çok masum. lütfen ona kucak açın. belki de gerçekten sizin hayatınıza girmeyi hak ediyor.
şimdilik sabah - akşam yemek verin. maddi imkanınız varsa bir veterine götürün. yoksa eğer bir güzel yıkayın. pireleri varsa telaşlanmayın, insana geçmiyor. uygun fiyata bir pire ilacı alıp kullanabilirsiniz ancak veteriner tavsiyesinde olması önemli.
evde bakmayı düşünüyorsanız tuvalet probleminiz olabilir. bunu aşmanız mümkün. sadece biraz araştırma yapın ve biraz sabır gösterin.
sabah akşam mutlaka gezdirin ki eve tuvaletini yapmasın. hem hayatını yaşamış olsun. şimdilik tavsiyem tasmayla gezdirmeniz. eğer bahçeli bir yerdeyseniz çok daha şanslı olacaktır.
cins bir köpeğe benzemiyor. en azından ben hiç görmedim. dolayısıyla başkaları tarafından bakılma şansı çok düşük olacak. lütfen onu sahipsiz bırakmayın :(
şimdilik sabah - akşam yemek verin. maddi imkanınız varsa bir veterine götürün. yoksa eğer bir güzel yıkayın. pireleri varsa telaşlanmayın, insana geçmiyor. uygun fiyata bir pire ilacı alıp kullanabilirsiniz ancak veteriner tavsiyesinde olması önemli.
evde bakmayı düşünüyorsanız tuvalet probleminiz olabilir. bunu aşmanız mümkün. sadece biraz araştırma yapın ve biraz sabır gösterin.
sabah akşam mutlaka gezdirin ki eve tuvaletini yapmasın. hem hayatını yaşamış olsun. şimdilik tavsiyem tasmayla gezdirmeniz. eğer bahçeli bir yerdeyseniz çok daha şanslı olacaktır.
cins bir köpeğe benzemiyor. en azından ben hiç görmedim. dolayısıyla başkaları tarafından bakılma şansı çok düşük olacak. lütfen onu sahipsiz bırakmayın :(
0
tamam, süt miktarını biraz az tutup yarı pişmiş yumurta ile ilk müdahaleyi yapmaya karar verdim. süt motoru bozabilir, şimdiye kadar baktığım kedilerde emzirme zamanı geçenlerin sütle çok sıkıntısı oldu hep.
eşantiyon veterinerden önce dışarı çıkarma demiş, haklı, çoluğun çocuğun seveceği tutar, hayvan ürker saldırganlaşır falan. o yüzden minibüsle etrafta veteriner arayıp şöyle geniş bir çayır bulursam bu it horozuyla iki tur koşmaya karar verdim. hem hacetini giderir. 1-2 saat dolaşırız.
eşantiyon veterinerden önce dışarı çıkarma demiş, haklı, çoluğun çocuğun seveceği tutar, hayvan ürker saldırganlaşır falan. o yüzden minibüsle etrafta veteriner arayıp şöyle geniş bir çayır bulursam bu it horozuyla iki tur koşmaya karar verdim. hem hacetini giderir. 1-2 saat dolaşırız.
0
Özellikle iç parazit tedavisi çok önemli mutlaka yaptırın, hem kendi sağlığınız hem de onun sağlığı için. Çok tatlı bu arada, hadi hayırlı olsun.
0
dostum öncelikle tebrik ederim düşünceli davranışın için,
boyutuna bakarak daha bir kaç kilo olduğunu ve genç olduğunu düşünüyorum öncelikle besin ihtiyacı fazla olacaktır çünkü bir de sokaktan geldiği için düzgün beslenememiştir maddi durumunu bilmiyorum o yüzden bol protein içerikli bir şeyler vermelisin kendine gelmesi için tabi birden protein veridğinden bir süre ishal olabilir.
pire muhtemelen vardır sana geçmez eve bulaşmaz ama bir veterinerden 20 tl ye pire ilacı alabilirsin yada 50 tl verip 3lü pakette pire damlası bu sana 9 ay gider.
fotografı net seçemediğim için cins olup olmadığını bilmiyorum ama muhtemelen değildir. o yüzden sahibi olduğunu sanmıyorum.
özellikle şunu bil. bu hayvanı kötü bir durumda kurtardığın için seni çok çok sevecektir. eğer bir de yalnız yaşıyorsan bakabileceğine inanıyorsan seninle birlikte kalsın yoldaş olsun sana köpek dertsiz hayvandır.
tasma al bir tane zaten pahali şeyler değiller sonuçta kaçma yada korkup başka yere gitme ihtimali var (artık senden kaçmaz muhtemelen ama garanti olsun) imkanın varsa 2 3 kere en az çıkart günde imkanın yoksa günde 1 kere kesin çıkart tuvalet eğitimi için özellikle.
yalnız yağmurlar geliyor havalar soğuyor balkon sıkıntı yaratabilir hayvana o yüzden biraz döküman ve sabırla wc eğitimi vererek evin içinde beslemen daha faydalı olur.
boyutuna bakarak daha bir kaç kilo olduğunu ve genç olduğunu düşünüyorum öncelikle besin ihtiyacı fazla olacaktır çünkü bir de sokaktan geldiği için düzgün beslenememiştir maddi durumunu bilmiyorum o yüzden bol protein içerikli bir şeyler vermelisin kendine gelmesi için tabi birden protein veridğinden bir süre ishal olabilir.
pire muhtemelen vardır sana geçmez eve bulaşmaz ama bir veterinerden 20 tl ye pire ilacı alabilirsin yada 50 tl verip 3lü pakette pire damlası bu sana 9 ay gider.
fotografı net seçemediğim için cins olup olmadığını bilmiyorum ama muhtemelen değildir. o yüzden sahibi olduğunu sanmıyorum.
özellikle şunu bil. bu hayvanı kötü bir durumda kurtardığın için seni çok çok sevecektir. eğer bir de yalnız yaşıyorsan bakabileceğine inanıyorsan seninle birlikte kalsın yoldaş olsun sana köpek dertsiz hayvandır.
tasma al bir tane zaten pahali şeyler değiller sonuçta kaçma yada korkup başka yere gitme ihtimali var (artık senden kaçmaz muhtemelen ama garanti olsun) imkanın varsa 2 3 kere en az çıkart günde imkanın yoksa günde 1 kere kesin çıkart tuvalet eğitimi için özellikle.
yalnız yağmurlar geliyor havalar soğuyor balkon sıkıntı yaratabilir hayvana o yüzden biraz döküman ve sabırla wc eğitimi vererek evin içinde beslemen daha faydalı olur.
0
sut verme, kabiz oluyorlar. kopek hemen hemen herseyi yer, sogan, sarimsak, uzum ve cikolata disida. bunlarin olmadigi herhangi bir artigi verebilirsin. cinssiz. daha iyi bakilabilecegine inaniyorsan aramaya basla. 4-5 saat aralikla disari cikar, tasma olayina ise senden kaciyorsa gir, yoksa sana alismasini bekle derim.
0
condom kurşunu
Banvitinkini aldim da simdi zararli mi bu katki maddeli falan mi yoksa bildigin tavuk mu
Banvitinkini aldim da simdi zararli mi bu katki maddeli falan mi yoksa bildigin tavuk mu
0
tavugun normal şartlar altında para verip almayacağın kısımlarından yapılıyor. bunu da önümde nuggetlar varken yazmam ayrı ironi.
ye ya. abartmamak lazım nugget, sosis ya da ısıl işlem görmüş sucuk tarzı şeyleri tabii.
ye ya. abartmamak lazım nugget, sosis ya da ısıl işlem görmüş sucuk tarzı şeyleri tabii.
0
zgrydn
bilen bilir; koğuş şeklinde dekore edilmiş bir stüdyo, sahnenin önünde demir parmaklıklar, seyirciler, okunan şarkılar türküler... böyle değişik saykodelik bir program. ve ben bu programa seyirci olarak katılıp 90'lardan fırlamış gibi duran bu ortamın havasını solumak istiyorum. bu stüdyo nerdedir,
bilen bilir; koğuş şeklinde dekore edilmiş bir stüdyo, sahnenin önünde demir parmaklıklar, seyirciler, okunan şarkılar türküler... böyle değişik saykodelik bir program. ve ben bu programa seyirci olarak katılıp 90'lardan fırlamış gibi duran bu ortamın havasını solumak istiyorum. bu stüdyo nerdedir, nasıl öğreniriz? duyuru'dan bana eşlik edecek olan var mıdır?
www.youtube.com
www.youtube.com
0
harbiden çok değişik mekan. tecrübe olması açısından cidden gidilebilir. "bu hayatta her şeyi gördüm geçirdim" demek isteyenler için...
0
büyük ihtimal flash tv bakırköy stüdyolarında çekiliyor. bakırköy incirli caddesi üzerinde kime sorsan gösterir.
veya flash tv'nin tarlabaşı'nda merkez binası var, orada da olabilir.
veya flash tv'nin tarlabaşı'nda merkez binası var, orada da olabilir.
0
hahaha ben de gitmek istedim simdi lan bu nasil arabesk bir yaraticiliktir, hep flash tvden cikiyo bu saykodelik isler.
0
amusan
Soru başlıkta.Sorduğum yüklü olanlar değil de özellikle sık oynadıklarınız .
Soru başlıkta.Sorduğum yüklü olanlar değil de özellikle sık oynadıklarınız .
0
bubble bird rescue, cut the rope, fruit ninja, rescue roby.
0
