yusufist
nereden çıktı?edit:başlık bir geyik türü gibi olmuş :) kastettiğim 'karıncayiyen muhabbeti'
nereden çıktı?
edit:başlık bir geyik türü gibi olmuş :) kastettiğim 'karıncayiyen muhabbeti'
edit:başlık bir geyik türü gibi olmuş :) kastettiğim 'karıncayiyen muhabbeti'
0
İki ayağı üstünde duran popüler bi karınca yiyen resmi vardı nette. Bu resmin altına Barzo.swf den "çek çek, yarrağımı çek" sözü yapıştırılıp caps yapıldı. Tutunca benzerlerini de yaptılar, sonunda da boku çıktı :) öncesinde çeşitli imageboard'lar da epeyce kullanılmıştı zaten, incicilerde şimdi keşfettiler anlayacağın.
0
darkknight
beyler acıl az kıyıda köşede kalmıs yarmalık film arıyoruz ACİL :D
beyler acıl az kıyıda köşede kalmıs yarmalık film arıyoruz ACİL :D
0
thracian
ne zaman çıkar sizce? bir ay içinde çıkar mı?not: türkiye'de 48fps film teknolojisine sahip sinema salonu olmadığı için filmi sinemada izlemedim.
ne zaman çıkar sizce? bir ay içinde çıkar mı?
not: türkiye'de 48fps film teknolojisine sahip sinema salonu olmadığı için filmi sinemada izlemedim.
not: türkiye'de 48fps film teknolojisine sahip sinema salonu olmadığı için filmi sinemada izlemedim.
0
imax de mi dediğin kaliteyi karşılamıyor? sırf meraktan soruyorum indirdiğin zaman nerede izleyeceksin acaba?
0
evde bilgisayarda izleyeceğim. 3d ekran kartlı bir laptopu hdmi ile fullhd bir ekrana bağlarsan çok efektif bir ortam sağlayabiliyorsun :)
www.hfrmovies.com
buradan da dünyada nerede var 48fps sinemalar görebilirsin
www.hfrmovies.com
buradan da dünyada nerede var 48fps sinemalar görebilirsin
0
yine konu hakkında çok bilgili olmadığımı da belirterek bir şey sormak istiyorum. full hd ekran'ın boyutları belli, imax de şu an için bilgiğim kadarı ile türkiye'de en kaliteli sinema türü. evdeki full hd televizyonun daha mı kaliteli oluyor?
0
evet. zaten 48 fps'nin de amacı o. yani saniyede 48 kare ile seyretmek var, bir de standart 24 kare var. arada çok fark var. evden eve fark var, iyi bir ses sistemin, iyi çözünürlüklü bir televizyonun, güzel bir blu ray oynatıcı 3d ekran kartlı bir laptopun ve güzel bir koltuğun varsa daha kaliteli oluyor. istediğin zaman durduruyorsun, istediğin şeyi yiyorsun, yandaki kim, sağındaki kim solundaki kim, konuşmuş mu, bağırmış mı hiç öyle bir sorun yok :)
kimisi arabaya para verir, ben buna veriyorum :)
kimisi arabaya para verir, ben buna veriyorum :)
0
gneral
arkadaşlar merhaba,"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.
arkadaşlar merhaba,
"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.
"PENDING" ile "ON HOLD" un anlamları nedir? Nasıl çevirebiliriz? Bir ürün durum bilgisi bunlar.
0
pending bekliyor, on hold birisi almak üzere ama henüz satın almamış demek.
neyi bekliyor dersen, onu bilemiyorum.
neyi bekliyor dersen, onu bilemiyorum.
0
barix
dawn of the dead hariç olsun onu izledim. Güzel olsun. bi de the walking dead'i de izledim. film değil dizi ama olsun söyleyeyim dedim. az çok zombi görmüşlüğüm var yani :D
dawn of the dead hariç olsun onu izledim. Güzel olsun. bi de the walking dead'i de izledim. film değil dizi ama olsun söyleyeyim dedim. az çok zombi görmüşlüğüm var yani :D
0
zombieland'i izlemiştim. 28 days later'ı da izledim.
shaun of the dead zombieland tarzı bir şeymiş. fena değil gibi
shaun of the dead zombieland tarzı bir şeymiş. fena değil gibi
0
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead'i mutlaka izlemen gerektiğini anlamışsındır şu noktada.
sonrasında 28 days later, 28 weeks later, I am legend. resident evil 1-2-3-4-5. zombieland.
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead
shaun of the dead'i mutlaka izlemen gerektiğini anlamışsındır şu noktada.
sonrasında 28 days later, 28 weeks later, I am legend. resident evil 1-2-3-4-5. zombieland.
0
I am legend, zombieland, 28 days/weeks later ve resident evil serilerini de izlemiştim. geriye sadece shaun of the dead ve dod sno (herhalde dead snow oluyor bu?) kaldı sanırım.
0
açılın ben doktorum. daha izlemediğin dünya kadar zombi filmi var ve buraya da yazmamışlar.
rec (ispanyol zombi filmi serisi)
rec 2
rec 3 genesis
quarantine (rec ile aynı)
quarantine terminal
la horde (fransız zombi filmi)
dawn of the dead (1978 yapımı ve 2004 yapımı var birini izlememişsindir)
day of the dead
Night Of The Living Dead
shaun of the dead (yazmışlar zaten ama kesin izle diye yazdım)
braindead
City Of The Living Dead
dead heat
Return Of The Living Dead
diary of the dead
diary of the dead 2
Cemetery Man
zombi 2 (italyan zombi filmi)
Zombie Strippers!
The Dead and the Damned
infected
zombie apocalypse
zombies of mass destruction
zombie the dead are among us
Ada : Zombilerin Düğünü (ben hiç beğenmedim ama türk diye yazdım)
istediğin filmden başlayabilirsin, iyi seyierler panpa.
rec (ispanyol zombi filmi serisi)
rec 2
rec 3 genesis
quarantine (rec ile aynı)
quarantine terminal
la horde (fransız zombi filmi)
dawn of the dead (1978 yapımı ve 2004 yapımı var birini izlememişsindir)
day of the dead
Night Of The Living Dead
shaun of the dead (yazmışlar zaten ama kesin izle diye yazdım)
braindead
City Of The Living Dead
dead heat
Return Of The Living Dead
diary of the dead
diary of the dead 2
Cemetery Man
zombi 2 (italyan zombi filmi)
Zombie Strippers!
The Dead and the Damned
infected
zombie apocalypse
zombies of mass destruction
zombie the dead are among us
Ada : Zombilerin Düğünü (ben hiç beğenmedim ama türk diye yazdım)
istediğin filmden başlayabilirsin, iyi seyierler panpa.
0
yule
Eminim bu durumda olan bir çok kişi vardır burada da. Sorum onlara. Nedir size bağlı olduğunuz ideolojinin ya da siyasi görüşünüzün vb. en doğrusu olduğunu düşündürten? Neden en ufak eleştiriye bile gelemiyorsunuz ya da "eleştiriye gelirim aslında" deyip sonra eleştiriyi daha anlamadan körü körüne s
Eminim bu durumda olan bir çok kişi vardır burada da. Sorum onlara. Nedir size bağlı olduğunuz ideolojinin ya da siyasi görüşünüzün vb. en doğrusu olduğunu düşündürten? Neden en ufak eleştiriye bile gelemiyorsunuz ya da "eleştiriye gelirim aslında" deyip sonra eleştiriyi daha anlamadan körü körüne savunmaya başlıyorsunuz?
Benim çevremde azımsanmayacak kadar çok bu insanlar. Mesela adama chp'yle ilgili bir şey söylüyorsun "chp dedin mi akan sular durur bak. laf söyletmem!" falan diyor. Ya da bak şu işin arkasında cemaatin olma ihtimali olamaz mı diyorsun. Yok olamaz diyor adam. ne biliyorsun da olamaz diyorsun mesela? Ya da soruyorum hangi partiye oy vereceksin diye; "hiç düşünmem mhp'ye basarım oyumu ben yıllardır." diyor. nasıl yani hiç düşünmeden?neden düşünmeden yahu? düşünüp oy versen olmaz mı yani?
sizin düşüncelerinize karşıt görüşte olan milyonlar hatta belki milyarlarca insan varken neden en doğrusu sizin düşünceniz olsun? Onlara göre de kendi düşünceleri en doğrusu. Neden eleştirel bakamıyorsunuz? Objektif olmayı denemiyorsunuz? Bu kadar körü körüne bir şeylere bağlı olmanız çok saçma değil mi? Tek bir ideolojiyi körü körüne savunmak yerine eklektik yaklaşsak daha güzel olmaz mı?
sorumun muhatapları biliyor kendini.
Benim çevremde azımsanmayacak kadar çok bu insanlar. Mesela adama chp'yle ilgili bir şey söylüyorsun "chp dedin mi akan sular durur bak. laf söyletmem!" falan diyor. Ya da bak şu işin arkasında cemaatin olma ihtimali olamaz mı diyorsun. Yok olamaz diyor adam. ne biliyorsun da olamaz diyorsun mesela? Ya da soruyorum hangi partiye oy vereceksin diye; "hiç düşünmem mhp'ye basarım oyumu ben yıllardır." diyor. nasıl yani hiç düşünmeden?neden düşünmeden yahu? düşünüp oy versen olmaz mı yani?
sizin düşüncelerinize karşıt görüşte olan milyonlar hatta belki milyarlarca insan varken neden en doğrusu sizin düşünceniz olsun? Onlara göre de kendi düşünceleri en doğrusu. Neden eleştirel bakamıyorsunuz? Objektif olmayı denemiyorsunuz? Bu kadar körü körüne bir şeylere bağlı olmanız çok saçma değil mi? Tek bir ideolojiyi körü körüne savunmak yerine eklektik yaklaşsak daha güzel olmaz mı?
sorumun muhatapları biliyor kendini.
0
Bazı insanlar için bazı duygular-düşünceler jengadaki hassas taş gibi oluyor. O taş çekildiğinde her şey yıkılacağı için ne pahasına olursa olsun korunmaya çalıışılıyor. Geçmiş zamanlarda inançlarının yanlışlığı kesin olarak çürütülen bir çok insanın intiharları da bunu destekler nitelikte.
Genelde bu körü körüne bağlı olunan değerler aileden çocuğa geçen şeyler oluyor.
Genelde bu körü körüne bağlı olunan değerler aileden çocuğa geçen şeyler oluyor.
0
Bence duygu yoğunluğundan kaynaklanıyor. Milliyetçi biriysen, dindar biriysen bunlara göre hareket ediyorsunuz. Benim için ise takım tutmak gibi birşey. Çok rahat fener ayakkabısı, beşiktaş forması, galatasaray atkısı giyerim. Yani demek istediğim Akp yi gözüm kapalı olarak kötüleyemem çünkü ekonomi son derece iyi durumda, fakat demokratik açıdan onlarca gazete,medya patronu mağdur olmuşken gözüm kapalı övemem. Chp içinde aynı, Mhp içinde, Bdp içinde aynı bunlar. Halk iyi yönetişimi bilmiyor malesef. Aysun Kayacı bir laf söylemişti de çok tepki toplamıştı: Dağdaki çobanla benim oyum bir mi? demişti, Aysun Kayacı söyleyince bunu insan ister istemez bir duraksıyor. Ama pratik olarak uygulansa (örneğin, sadece eğitim almış kişilerin oy vermesi gibi) dünya daha güzel olabilir gibime geliyor. Türkiye'de bu durumun değişmesinin zor olduğunu düşünüyorum, çünkü öğretmenler eleştirel bakış açısında bihaber. Aynı nesil dönüp dönüp duruyor. Sorunun direkt cevabına gelecek olursak, sen takım tutuyor musun bilmiyorum ama bundan sonra rakip tatımı tutar mısın? bunu birine söyle iş bu kadar basit siyasette de böyle herşeyde böyle, insanlar gerizekalıdır (bence,malesef) Bu yüzden sende aramıza katılmalısın :)
0
ne zaman gitti tren
Hala şoktayım. daha dün kullandığım ve içinde yaklaşik 190 geçiş olan akbilim yetersiz bakiye diyor. Noldu ki buna? Kredi kartiyla ayni yere koymuştum ondan ariza filan mi yapti ki? Napsam iettye gidip anlatsam geri yüklenebilir mi ?
Hala şoktayım. daha dün kullandığım ve içinde yaklaşik 190 geçiş olan akbilim yetersiz bakiye diyor. Noldu ki buna? Kredi kartiyla ayni yere koymuştum ondan ariza filan mi yapti ki? Napsam iettye gidip anlatsam geri yüklenebilir mi ?
0
www.belbim.com.tr
AKBİL’im/istanbulkart’ım arızalandı? Ne yapabilirim?
Size en yakın herhangi bir MNG KARGO ile AKBİL’inizi/istanbulkart'ınızı hiçbir ücret ödemeden gönderebilirsiniz. Arızası tamir edildikten sonra adresinize 3 iş günü içinde ücretsiz olarak teslim edilir.
Veya
Bakırköy/İncirli Metro istasyonunda bulunan BELBİM Müşteri Hizmetlerine şahsen gelerek, AKBİL’inizi/istanbulkart’ınızı kısa sürede ücretsiz tamir ettirebilirsiniz.
AKBİL’im/istanbulkart’ım arızalandı? Ne yapabilirim?
Size en yakın herhangi bir MNG KARGO ile AKBİL’inizi/istanbulkart'ınızı hiçbir ücret ödemeden gönderebilirsiniz. Arızası tamir edildikten sonra adresinize 3 iş günü içinde ücretsiz olarak teslim edilir.
Veya
Bakırköy/İncirli Metro istasyonunda bulunan BELBİM Müşteri Hizmetlerine şahsen gelerek, AKBİL’inizi/istanbulkart’ınızı kısa sürede ücretsiz tamir ettirebilirsiniz.
0
farketmeden ardarda 2 kere basmış olabilir misin? ilkini kredilerinden alır, ikincisini basınca içindeki yüklü paradan çekmeye çalışıyor çünkü.
başka bir hatta tekrar basmayı dene.
başka bir hatta tekrar basmayı dene.
0
süresi de bitmiş olabilir. yenilemek vs gibi bir şeyler yapmak gerekiyordu.
ya da başkasının yerine akbilini kullandıysan eğer şoför bir tuşa basarak akbilini geçersiz hale getirebiliyor. devir teknoloji devri.
ya da başkasının yerine akbilini kullandıysan eğer şoför bir tuşa basarak akbilini geçersiz hale getirebiliyor. devir teknoloji devri.
0
bu aralar iett'den mesaj/mail geliyor, surdan yenileyebilirsiniz vs. diye.
bence sorun yenilenme ile alakali. bir telefon edip danissaniz iett'ye?
bence sorun yenilenme ile alakali. bir telefon edip danissaniz iett'ye?
0
barix
Supposing your customer wants to have a table name longer than thirty characters? Well they can't. There's no workaround for that. I know we're supposed to shield our users from the nasty implementation details. But sometimes it is better to expose some of the internals and impose constraints on our
Supposing your customer wants to have a table name longer than thirty characters? Well they can't. There's no workaround for that. I know we're supposed to shield our users from the nasty implementation details. But sometimes it is better to expose some of the internals and impose constraints on our users, provided we give them more in return. In this case, in exchange for surrendering the ability to call a table "select" they get a more reliable and robust framework - because it will be easier to develop and maintain. –
Ben şöyle çevirmeye çalıştım: düşünelim ki müşteri tablo adını 30 karakterden büyük yapmak istedi? yapamaz. Bunun için bir çözüm yok. Kullanıcılarını saçma sapan implementasyonlardan korumayı kabul ettik ama bazen de kullanıcıları bu durumda bırakmak kısıtlamaktan daha iyidir. bu durumda ise (gerisini çeviremedim tam, gerçi yukarıyı da tam çeviremedim ama herhalde az çok buna yakın bir şeyler demek istiyordur diye düşünüyorum.)
Birisi daha güzel bir şekilde çevirebilir mi?
Ben şöyle çevirmeye çalıştım: düşünelim ki müşteri tablo adını 30 karakterden büyük yapmak istedi? yapamaz. Bunun için bir çözüm yok. Kullanıcılarını saçma sapan implementasyonlardan korumayı kabul ettik ama bazen de kullanıcıları bu durumda bırakmak kısıtlamaktan daha iyidir. bu durumda ise (gerisini çeviremedim tam, gerçi yukarıyı da tam çeviremedim ama herhalde az çok buna yakın bir şeyler demek istiyordur diye düşünüyorum.)
Birisi daha güzel bir şekilde çevirebilir mi?
0
Müşterinin, tablosuna 30 karakterden daha uzun tablo ismi vermek istediğini farzedelim? Elbette mümkün değil. Bunu yapmanın herhangi bir yolu yok. Kullanıcılarımızı geçiş süreçlerinde saçma detaylardan korumamız gerektiğini biliyorum. Fakat bazen içimizdekileri müşterilerimiz ile paylaşmak ve onlara kısıtlamaları dayatmak daha iyidir. Ki bu durumda, bir tabloya "tercihe bağlı" denmesinden vazgeçmek karşılığında müşteriler daha güvenilir ve sınırları belirli bir çerçeveye sahip olacaklar -çünkü daha kolay geliştirebilir ve sürdürülebilir olacak.-
0
darkknight
genelimi böyledir ? endişesiz rahat ve largelar yoksa benım cevremdekılermı boyle ?
genelimi böyledir ? endişesiz rahat ve largelar yoksa benım cevremdekılermı boyle ?
0
tabi tabi geneli böyle largedır.
oy largelar largelar
dağlar taşlar largelar...
oy largelar largelar
dağlar taşlar largelar...
0
definitely canım, yani 9 gün sonra doğsa falan large wouldn't be ama başak oldukları için largelar :))
0
istisnasız hepsi böyledir.
ama sakın bunlardan birine başakların körpecik. large yok mu diye sorma. sonra aniden seni largelar.
ama sakın bunlardan birine başakların körpecik. large yok mu diye sorma. sonra aniden seni largelar.
0
kendi hayatlarına çok odaklıdırlar. bundan dolayı bencil ve dünya yansa umrunda olmaz gözükebilirler
0
Bir başak er kişisi olarak bu yoruma çok şaşırdım. zira başak erkekleri çoğunlukla takıntılı tiplerdir. ufak detaylara önem veren, titiz ve mükemmelliyetçilerdir. çevremden aldığım tepki de "sen kesin başaksındır" oluyor. bence sizi istisnalar bulmuş diyelim.
0
itiraf edeyim bende başağım ve ınanılmaz dunya yansa umrumda olmaz modundayım hocam ve genelı boyle sende sıkıntı var
0
evet largelar.. benım sevgılımde basak, dunya yansa umrunda olmaz yanı o derece..
0
abi çok güldüm ya. yapımda yayında emeği geçenlere tenks.
ayrıca başak erkeği bana ekstra large bana ekstra large bana ektra large giydim ama benim kilom kaç benim boyum kaç benim yaşım kaç. demek istiyorum.
ayrıca bence largedan da ziyade ayarı kaçmış don lastiği gibiler. asdfghj
ayrıca başak erkeği bana ekstra large bana ekstra large bana ektra large giydim ama benim kilom kaç benim boyum kaç benim yaşım kaç. demek istiyorum.
ayrıca bence largedan da ziyade ayarı kaçmış don lastiği gibiler. asdfghj
0
abuzittin
Şimdi şöyleki 10 yıla yakındır içiyorum bunu ve son iki yıldır da bırakma çabalarım oldu bir seferinde 7 ay içmedim ve son bi yıldırda düzensiz olarak içiyorum,bir ay içmeyip iki ay içiyorum,sonra iki hafta içmeyip tekrar başlıyorum vesaire ve bu son 15 gündür bırakmıştım ama fark ettimki bıraktıkta
Şimdi şöyleki 10 yıla yakındır içiyorum bunu ve son iki yıldır da bırakma çabalarım oldu bir seferinde 7 ay içmedim ve son bi yıldırda düzensiz olarak içiyorum,bir ay içmeyip iki ay içiyorum,sonra iki hafta içmeyip tekrar başlıyorum vesaire
ve bu son 15 gündür bırakmıştım ama fark ettimki bıraktıktan iki gün sonra sanki kafamda siyah bir yer oluşuyor ve hayat sanki rüya gibi geliyo,herşey boşmuş gibi sanki,canım sigarada istemiyo ama çok büyük bi boşluğa düşüyorum bi türlü mutlu olamıyorum,sonra yakıyorum bitane herşey daha canlı oluyo renkler kokular sesler vesaire,nedir acaba bunun sebebi bide nasıl geçer bu,ne yapmalıyım.
ve bu son 15 gündür bırakmıştım ama fark ettimki bıraktıktan iki gün sonra sanki kafamda siyah bir yer oluşuyor ve hayat sanki rüya gibi geliyo,herşey boşmuş gibi sanki,canım sigarada istemiyo ama çok büyük bi boşluğa düşüyorum bi türlü mutlu olamıyorum,sonra yakıyorum bitane herşey daha canlı oluyo renkler kokular sesler vesaire,nedir acaba bunun sebebi bide nasıl geçer bu,ne yapmalıyım.
0
geçer, geçer, neler neler geçmedi ki, bu da geçer,
edit: 8 sene içip, 4,5 senedir hiç içmeyen birisi olarak söylüyorum bunu.
edit: 8 sene içip, 4,5 senedir hiç içmeyen birisi olarak söylüyorum bunu.
0
bu bosluk hissi 1 seneye kadar devam ediyor. ama sigara aliskanligini, tam birakmayarak canli tutmussunuz zaten. tek care sabir, ve kesin birakmak. tamamen sigarayi hayatindan cikarmak. 4 bucuk sene once yaptim ve su an aklima bile gelmiyor, ictigimi bile hayal meyal hatirliyorum. not: 10 sene icmistim.
0
peki sigara içenler neden bırakıyorsunuz sigarayı? sağlık problemleri yüzünden mi? yoksa ilerde doğacak sağlık problemleri yüzünden mi? yoksa zararlı olduğunu düşündüğünüz için mi?
0
sigaranın yerini başka bir şeyle doldurmaya bak. ben de çocuklarıma vakit ayıramadığım için bırakmıştım mesela. evde akşamlar 10 kez balkona çıkıp sigara içtiğim halde çocuklarıma bir sigara içimi kadar vakit ayıramadığımı farkedip tam 3 yıl bırakmıştım. ama yeniden başladım. şimdi 21 şubat doğum günümde tekrar ve kesin olarak bırakmayı planlıyorum.ama bu sefer hem çocuklarla ilgilenip hem de sürekli kitap okumayı düşünüyorum. hatta 3 yıl bıraktığımda sigara parasını direk sayısala yatırıyordum. bu da haftalık 50-60 liraya tekabül ediyor. yani demem o ki, yerine muhakkak bir şeyler koy.
0
www.fadonet.net
sayfa 21-41 arası. benim mantığımı değiştiren bu kitap oldu. (ingilizceniz varsa orijinalini okumak daha iyi)
uzun lafın kısası. ben her denememde 5-10 gün sonra kıvrım kıvrım kıvranmaya başlıyordum. adam kalkıp gayet kolay dedikçe ifrit oluyordum. sonra bir anda benim köşeli jeton düştü. bu boşluk yoksunluk vs. olayının bir illüzyon olduğunu gerçek olmadığını kendi kendimize veya çevreden duyduklarımızla var olduğunu sorgusuz sualsiz kabul ettiğimizi farkedince sorun çözüldü. bu sefer 15 gün oldu ve bir gün dahi sıkıntıya düşmedim. umarım böyle de devam eder.
sayfa 21-41 arası. benim mantığımı değiştiren bu kitap oldu. (ingilizceniz varsa orijinalini okumak daha iyi)
uzun lafın kısası. ben her denememde 5-10 gün sonra kıvrım kıvrım kıvranmaya başlıyordum. adam kalkıp gayet kolay dedikçe ifrit oluyordum. sonra bir anda benim köşeli jeton düştü. bu boşluk yoksunluk vs. olayının bir illüzyon olduğunu gerçek olmadığını kendi kendimize veya çevreden duyduklarımızla var olduğunu sorgusuz sualsiz kabul ettiğimizi farkedince sorun çözüldü. bu sefer 15 gün oldu ve bir gün dahi sıkıntıya düşmedim. umarım böyle de devam eder.
0
barix
Arkadaşlar, arkadaşım vize için başvuru yapacak. Orada akrabasında kalacak ama akrabasının gelir seviyesi yüksek olmadığı için onun yanında kalacağım diyemiyormuş, daha doğrusu akrabası onu çağıramıyormuş. Arkadaşım da otel rezervasyonu yaptırıp vize aldıktan sonra iptal edecek. Ücretsiz ya da 3-5 l
Arkadaşlar, arkadaşım vize için başvuru yapacak. Orada akrabasında kalacak ama akrabasının gelir seviyesi yüksek olmadığı için onun yanında kalacağım diyemiyormuş, daha doğrusu akrabası onu çağıramıyormuş. Arkadaşım da otel rezervasyonu yaptırıp vize aldıktan sonra iptal edecek. Ücretsiz ya da 3-5 lira masrafla otel rezervasyonu yaptırabileceğimiz bir site biliyor musunuz?
0
bu arada otel rezervasyonunun gerçek olup olmadığını nasıl anlıyorlar? kontrol mü ediyorlar? ben kafama göre printer'dan bi otel rezervasyonu çıkartsam da yerler mi acaba :D
0
booking.com'dan rezervasyonu yapın, birçok otel son güne kadar iptal edilebiliyor ücretsiz, yolculuğa bir gün kala iptal edersiniz. Aynı yöntemle iki kere girdim bir sorun yaşamadım ki son anda o otelden vazgeçip başka bir otelde kalmaya karar vermiş de olabilirsiniz.
0
peki rezervasyon yaptırdığınız zaman para ödüyor, iptal ettirdiğiniz zaman parayı geri iade mi ediyorlar? yoksa hiç para ödemiyor musunuz?
0
booking.com'da free cancellation ya da ücretsiz iptal yazıyorsa hiçbir şey ödemiyorsunuz. ama kredi kartı bilgisi giriyorsunuz (bkz: no show ) ihtimali için. Son gün iptal ederseniz ya da etmez ve gitmezseniz ilk gece ücretini çekiyorlar.
0
nemo problemo
mümkün müdür? eğitim videoları ile filan öğrenebilir miyim?bi kursa gittim. 1,5 yıl süre veriyor. benim o kadar vaktim yok. seviyem elemantary ile pre-intermediate arası bir şeymiş.ingilizceyi seviyorum. yabancı değilim çok ama bayağı profesyonel olmam lazım. evde olur mu bu iş dersiniz? ayrıca çabu
mümkün müdür? eğitim videoları ile filan öğrenebilir miyim?
bi kursa gittim. 1,5 yıl süre veriyor. benim o kadar vaktim yok. seviyem elemantary ile pre-intermediate arası bir şeymiş.
ingilizceyi seviyorum. yabancı değilim çok ama bayağı profesyonel olmam lazım. evde olur mu bu iş dersiniz? ayrıca çabuk öğrenen bir yapıya sahibim.
not: eğitim seti önerilerine açığım.
bi kursa gittim. 1,5 yıl süre veriyor. benim o kadar vaktim yok. seviyem elemantary ile pre-intermediate arası bir şeymiş.
ingilizceyi seviyorum. yabancı değilim çok ama bayağı profesyonel olmam lazım. evde olur mu bu iş dersiniz? ayrıca çabuk öğrenen bir yapıya sahibim.
not: eğitim seti önerilerine açığım.
0
cok disiplinli calisirsan mumkun. kursun en onemli bu avantaji zaten; para verdigin icin gidiyorsun ve duzenli calisiyorsun mecburen. seviyene uygun bir ders kitabi bul (mesela universite hazirliklarda okutulanlardan Headway gibi, sahaflarda ikinci el bulabilirsin), hergun okula gidiyormus gibi dersi isle, odevleri yap. kendine kendine oku, ezberle, okuma konularini calis, ozet cikar, sonra onu yine kendine anlat filan. ekstradan ingilizce sarki dinleyip sozlerini cikarmakla, hikaye kitaplari okuyup kelime hazneni gelistirmekle pekistirebilirsin.
0
@freefroglet doğru demiş. Ben de denedim evde öğrenmeyi ama olmadı çünkü o kadar disipli olamadım. Canım istemediği zaman boşverdim, bir zaman sonra hiç bakmadığımı fark ettim :)
İngilizceyi ingilizce anlatan eğitim videoları var. youtube'da falan var. Ya da şu meşhur 70 cd'lik daylight eğitimi var ona da bakabilirsin. Ama bir plan yap, haftada 3 gün, günde 3 saat mi ayıracaksın. Buna kesinlikle uy.
Sınıf ortamının bir artısı ise konuşma pratiği de yapabilmen ki bunu da internet üzerinden yapabilirsin. İngilizce bilen arkadaşların varsa eğer haftada 1-2 saat onlarla işlediğin konuları da katarak sadece ingilizce konuşmaya çalışabilirsin. Ya da istanbul'da isen couchsurfing'in buluşmaları oluyor onlara takılıp pratik yapabilirsin.
İngilizceyi ingilizce anlatan eğitim videoları var. youtube'da falan var. Ya da şu meşhur 70 cd'lik daylight eğitimi var ona da bakabilirsin. Ama bir plan yap, haftada 3 gün, günde 3 saat mi ayıracaksın. Buna kesinlikle uy.
Sınıf ortamının bir artısı ise konuşma pratiği de yapabilmen ki bunu da internet üzerinden yapabilirsin. İngilizce bilen arkadaşların varsa eğer haftada 1-2 saat onlarla işlediğin konuları da katarak sadece ingilizce konuşmaya çalışabilirsin. Ya da istanbul'da isen couchsurfing'in buluşmaları oluyor onlara takılıp pratik yapabilirsin.
0
Nocturne
Selamlar,sorum şu ki eskiden severek ve bilerek öğrenmeye çalıştığım programlamaya geri dönmek istiyorum. Eğer mümkünse bu meslekle para kazanmak istiyorum.Daha önce C# eğitimi aldım. Ama hiç bir zaman gerçek bir program yazmadım. Hesap makinesi ya da onun gibi ufak şeyler hariç. Bir de Python ile ç
Selamlar,
sorum şu ki eskiden severek ve bilerek öğrenmeye çalıştığım programlamaya geri dönmek istiyorum. Eğer mümkünse bu meslekle para kazanmak istiyorum.
Daha önce C# eğitimi aldım. Ama hiç bir zaman gerçek bir program yazmadım. Hesap makinesi ya da onun gibi ufak şeyler hariç. Bir de Python ile çok az meşgul oldum ama kendilerini sevimli buldum.
Hangisine çalışmaya başlasam ki en hızlı ve etkili bir şekilde ürün verebilsem? Ne dersiniz? Yoksa başka bir dil mi önerirsiniz?
Not : Tekrar bu dilleri çalışmaya başlayacağım, çok az şey hatırlıyorum.
sorum şu ki eskiden severek ve bilerek öğrenmeye çalıştığım programlamaya geri dönmek istiyorum. Eğer mümkünse bu meslekle para kazanmak istiyorum.
Daha önce C# eğitimi aldım. Ama hiç bir zaman gerçek bir program yazmadım. Hesap makinesi ya da onun gibi ufak şeyler hariç. Bir de Python ile çok az meşgul oldum ama kendilerini sevimli buldum.
Hangisine çalışmaya başlasam ki en hızlı ve etkili bir şekilde ürün verebilsem? Ne dersiniz? Yoksa başka bir dil mi önerirsiniz?
Not : Tekrar bu dilleri çalışmaya başlayacağım, çok az şey hatırlıyorum.
0
Web ya da linux tabanlı yazılımlar yapmayı düşünürsen Python, windows tabanlı düşünürsen C#
Daha geyşek bir dil olan PHP var. Entegre çip falan yazamazsın PHP ile, sadece web yazılımları yapabilirsin. Eğer "web sitesi yapacam, ekşiduyuru'ya rakip olacam" dersen PHP deneyebilirsin.
Ben C ile başladım, C++ öğrendim, visual basic, java falan derken web'e karar verip PHP'ci oldum. C öğrenmem 12 yıl önceye dayanır.
Daha geyşek bir dil olan PHP var. Entegre çip falan yazamazsın PHP ile, sadece web yazılımları yapabilirsin. Eğer "web sitesi yapacam, ekşiduyuru'ya rakip olacam" dersen PHP deneyebilirsin.
Ben C ile başladım, C++ öğrendim, visual basic, java falan derken web'e karar verip PHP'ci oldum. C öğrenmem 12 yıl önceye dayanır.
0
hocam bu konularda yeni sayılırım fakat anladığım bir şey var ki programlama dilini bilmek başka bir şey, algoritma bilmek başka bir şey. Bir kişi çok iyi C# bilebilir ama önüne Java ile ilgili bir proje çıktığında o kişi afallayacaktır. Bizim hoca bu tip adamlara memur yazılımcı derdi. Öğrenmiş, hakikaten bildiği dilde iyi program yazıyor ama fazlası yok derdi. Bir dil üzerine yoğunlaşın ve o dili öğrenmekten çok işin mantığını çözmeye çalışın derim. hatta bir üst seviyede yani ileride prof. dr. vasif vagifoğlu nabiyev'in algoritmalar kitabını almanızı tavsiye ederim. ağır bir kitaptır ama ileride faydası olur. tabii bu işin içinde, iyi tecrübeye sahip olanlar yanlışlarım varsa düzeltebilir ve size daha iyi önerilerde bulunabilir.
0
eğer bu işten para kazanacağım diyorsan (kendi işini açmayacağını düşünerek cevap veriyorum) c#'ta kendini ilerletmen iyi olacaktır. Şu anda türkiye'de ve avrupa'da c# ve java en popüler dillerdendir. java geçmişin olmadığı için c#'a yoğunlaşmanı öneririm. Bir kere öğrenmek için güzel bir dil çünkü geliştirme ortamını temin etmen ve ayağa kaldırman çok basit. Bazen ide'lerin saçma sapan davranışları bile dilden soğutabiliyor. Microsoft bu işe ciddi para yatırdı ve yatırmaya devam ediyor, kendi işletim sistemlerinde yaptığı programlarda .net'i kullanıyor.
Ama bir dili öğrenmekle bitmiyor işler, eğer gerçekten geçimini bundan kazanmak istiyorsan reseoz'un da dediği gibi programlama mantığını iyi kavramak gerek.
Misal c# object oriented bir dildir c# öğreneceksen object oriented programlama mantığını da öğrenmen sana bir şeyler katacaktır. Bir işin belki bin farklı yapılma şekli vardır ama bir de o işin best practice'i vardır. Best practice'i ile senin yaptığın çözümün sonucu aynı olabilir ama proje büyüdükçe ve değişiklik istekleri arttıkça bunun gibi detayların önemi çok fazla ortaya çıkıyor.
sıradan bir çözümde proje artık değişikliği kabul etmeyecek hale gelebilir ve belki yeniden yazman gerekebilir vs.
Ama bir dili öğrenmekle bitmiyor işler, eğer gerçekten geçimini bundan kazanmak istiyorsan reseoz'un da dediği gibi programlama mantığını iyi kavramak gerek.
Misal c# object oriented bir dildir c# öğreneceksen object oriented programlama mantığını da öğrenmen sana bir şeyler katacaktır. Bir işin belki bin farklı yapılma şekli vardır ama bir de o işin best practice'i vardır. Best practice'i ile senin yaptığın çözümün sonucu aynı olabilir ama proje büyüdükçe ve değişiklik istekleri arttıkça bunun gibi detayların önemi çok fazla ortaya çıkıyor.
sıradan bir çözümde proje artık değişikliği kabul etmeyecek hale gelebilir ve belki yeniden yazman gerekebilir vs.
0
werderweremem
Selam dostlar;Uzak Masaüstü ile yönettiğim (ve gerçekten uzakta olan) 2 bilgisayarımdan biri sık sık kilitleniyor.Restart atmam gerekiyor.Ben de problemsiz bilgisayara USB veya RS232 ile bağlanabilen, üzerinden geçen 220V'u bilgisayardan komutla açıp kapatabileceğim bir cihaz arıyorumAktif bilgisaya
Selam dostlar;
Uzak Masaüstü ile yönettiğim (ve gerçekten uzakta olan) 2 bilgisayarımdan biri sık sık kilitleniyor.Restart atmam gerekiyor.
Ben de problemsiz bilgisayara USB veya RS232 ile bağlanabilen, üzerinden geçen 220V'u bilgisayardan komutla açıp kapatabileceğim bir cihaz arıyorum
Aktif bilgisayar yardımıyla elektriği kesip tekrar vereceğim.Kilitlenen bilgisayar resetlenmiş olacak
Devre yapılabilir belki ama daha endüstriyel çözüm var mı acaba?
Uzak Masaüstü ile yönettiğim (ve gerçekten uzakta olan) 2 bilgisayarımdan biri sık sık kilitleniyor.Restart atmam gerekiyor.
Ben de problemsiz bilgisayara USB veya RS232 ile bağlanabilen, üzerinden geçen 220V'u bilgisayardan komutla açıp kapatabileceğim bir cihaz arıyorum
Aktif bilgisayar yardımıyla elektriği kesip tekrar vereceğim.Kilitlenen bilgisayar resetlenmiş olacak
Devre yapılabilir belki ama daha endüstriyel çözüm var mı acaba?
0
sürekli resetlemeyle bilgisayarı bozabilirsin, en azından HDD'ye zarar verirsin. onun yerine bilgisayarın neden kitlendiğini bulup sorunu gidermek çok daha uzun vadeli bir çözüm olabilir belki.
0
bilgisayar kitlendiği için rs232 ye komut veremezsin dolayısıyle bir pcb üzerinde devre yapıp uzaktaki modeme bağlanman lazım kolay iş modemden bir komut ile bağlayacığın bir röleye reset butonunu yada enerji devresini kesebilecek devre yaparsın fakatt statik ip şart
0
bazı bilgisayarın bios'unda görmüştüm ağdan bilgisayarı açma gibi bir özellik var ama nasıldır tam bilmiyorum. onu bi araştırabilirsin. gerçi bilgisayar kapalıyken nasıl ip alacak bilemiyorum ama modemden falan bi ayarla modeme bağlanıp modemden de bilgisayara wake up neo! komutu gönderebilirsin belki.
0
@Dönmezer ben devreyi ikinci bilgisayarla kontrol edeceğim.
Kilitlenen bilgisayarın elektriğini kesince, tekrar verince (bios ayarlarında elektrik gelince otomatik aç seçeneği aktif) bilgisayar resetlenmiş olacak
deniz elektronikteki ürün tam da aradığım ürün sanırım
teşekkürler @vincenzo
Kilitlenen bilgisayarın elektriğini kesince, tekrar verince (bios ayarlarında elektrik gelince otomatik aç seçeneği aktif) bilgisayar resetlenmiş olacak
deniz elektronikteki ürün tam da aradığım ürün sanırım
teşekkürler @vincenzo
0
barix
Merhaba arkadaşlar, fransa'da iphone felan ucuz mudur? Ne ucuzdur oralarda? ya da türkiye'ye göre daha mı pahalı bir yer. Arkadaşım Fransa'ya gidecek de bir şeyler getirmesini söyleyeceğim burada pahalı orada ucuz olan bir şeyler var mıdır ki?
Merhaba arkadaşlar, fransa'da iphone felan ucuz mudur? Ne ucuzdur oralarda? ya da türkiye'ye göre daha mı pahalı bir yer. Arkadaşım Fransa'ya gidecek de bir şeyler getirmesini söyleyeceğim burada pahalı orada ucuz olan bir şeyler var mıdır ki?
0
Ben marsilya da gordon rouge görmüştüm 37 euro, burada 230-240 lira,
şaraplar ve içki kesinlikle ucuz. Kozmetik ürünleri ucuz.
şaraplar ve içki kesinlikle ucuz. Kozmetik ürünleri ucuz.
0
iphone elbette ucuzdur normal avrupa fiyatı (gerçi ülkesine göre 10 euro fark oluyor),, şaraplar su fiyatınadır, markette 1 euroya şarap bulabilirsin, güzel içimlik şaraplar 3-5 eurodur,
0
şarap ve kozmetik kısmına katılıyorum. parfüm o kadar da ucuz değil. bir dior bana hala pahalı gelmişti fransada. the body shop veya yves rocher dan ne alırsan al buradan 1\4 daha ucuz.
iphone un elle tutulur bir ucuzluğunu görmedim ben. pasaport kaydı işin içine girince aynı hesaba bile gelebilir.
fotoğraf makineleri ucuzdu. objektifler ucuzdu.
bıçaklar çok çok ucuzdu. aynı seti burada bulamazsın, bulsan alamazsın. porselen takımlar ucuzdu. yine aynı şekilde o seti burada o fiyata alamazsın. pastacılık ile ilgili her malzeme f\p olarak çok çok iyiydi.
boyalar ucuzdu. yağlı boya, gouache boya, akrilik, fırçalar, tuvaller. sonra seramik hamurları. tabii böyle şeyler ilgini çeker mi bilmem ama ben kendimi kaybettim boyaların fiyatını görünce.
telefon kısmına da ekleme yapayım ıphone değil ama S2 , S3 fiyatları buraya göre ucuz.
iphone un elle tutulur bir ucuzluğunu görmedim ben. pasaport kaydı işin içine girince aynı hesaba bile gelebilir.
fotoğraf makineleri ucuzdu. objektifler ucuzdu.
bıçaklar çok çok ucuzdu. aynı seti burada bulamazsın, bulsan alamazsın. porselen takımlar ucuzdu. yine aynı şekilde o seti burada o fiyata alamazsın. pastacılık ile ilgili her malzeme f\p olarak çok çok iyiydi.
boyalar ucuzdu. yağlı boya, gouache boya, akrilik, fırçalar, tuvaller. sonra seramik hamurları. tabii böyle şeyler ilgini çeker mi bilmem ama ben kendimi kaybettim boyaların fiyatını görünce.
telefon kısmına da ekleme yapayım ıphone değil ama S2 , S3 fiyatları buraya göre ucuz.
0
yukarıdaki ek olarak sadece nestle diyorum. sudan ucuz gerçekten. eclat noir olanlardan isteyebilirsiniz, burda yok.
0
gidecek olan kız arkadaşım büyük ihtimalle bu ürünler onun ilgisini çekecektir :)
s2 ya da s3 ucuzsa alınabilir belki. Benim daha çok elektronik malzemeler ilgimi çekiyor ama anladığım kadarıyla orada pek ucuz değiller. dağcılık malzemeleri çok uzumuş sanırım belki öyle bir şeyler de isteyebilirim ve evet çikolata ve şarap da ilgimi çekmedi değil :)
s2 ya da s3 ucuzsa alınabilir belki. Benim daha çok elektronik malzemeler ilgimi çekiyor ama anladığım kadarıyla orada pek ucuz değiller. dağcılık malzemeleri çok uzumuş sanırım belki öyle bir şeyler de isteyebilirim ve evet çikolata ve şarap da ilgimi çekmedi değil :)
0
gelbanagorbeniaskinneyledi
Sevgili sözlük halkı,Maziye olan bağlılığım yüzünden bugün, içinde Gümbürt Vagon adlı oyunun da bulunduğu Hugo'nun Jungle Island 2 oyununu indirdim. Dosyayı Winrar ile extract ettim. Fakat oyunu açmaya çalıştığımda "Please insert the original CD-ROM ib drive" hatasını verdi. Power Iso adlı programı
Sevgili sözlük halkı,
Maziye olan bağlılığım yüzünden bugün, içinde Gümbürt Vagon adlı oyunun da bulunduğu Hugo'nun Jungle Island 2 oyununu indirdim. Dosyayı Winrar ile extract ettim. Fakat oyunu açmaya çalıştığımda "Please insert the original CD-ROM ib drive" hatasını verdi. Power Iso adlı programı kurdum; ama o da boyuta takıldı.Ne yapmam lazım?
Maziye olan bağlılığım yüzünden bugün, içinde Gümbürt Vagon adlı oyunun da bulunduğu Hugo'nun Jungle Island 2 oyununu indirdim. Dosyayı Winrar ile extract ettim. Fakat oyunu açmaya çalıştığımda "Please insert the original CD-ROM ib drive" hatasını verdi. Power Iso adlı programı kurdum; ama o da boyuta takıldı.Ne yapmam lazım?
0
mecazimursel01
New York is a leading city in America, if not the world. ne demek?
New York is a leading city in America, if not the world.
ne demek?
ne demek?
0
New York, dünyanın değilse bile Amerika'nın öncü şehirlerinden biridir.
0
Cevapların dördü de yanlış.
New York, dünyada değilse bile, Amerika'da önde gelen bir şehirdir.
New York, dünyada değilse bile, Amerika'da önde gelen bir şehirdir.
0
godfrey
evet genç tarkovskilerim, merak ettim. niye 1 milyon dolar biçtim bilmiyorum. ve başrolünüz kim olsun isterdiniz? ben türkiye içi bir yol filmi çekerdim sanırım. ben başrol olmasa da filmin bir yerinde mutlaka erkan can'a rol vermek isterdim. başrol olarak Gökçe Özyol iyi giderdi.peki ya siz?porno ş
evet genç tarkovskilerim, merak ettim. niye 1 milyon dolar biçtim bilmiyorum. ve başrolünüz kim olsun isterdiniz?
ben türkiye içi bir yol filmi çekerdim sanırım. ben başrol olmasa da filmin bir yerinde mutlaka erkan can'a rol vermek isterdim. başrol olarak
Gökçe Özyol iyi giderdi.
peki ya siz?
porno şakasını ve ''yok ya niye film çekeyim'' şakalarını yapmış olalım :)
ben türkiye içi bir yol filmi çekerdim sanırım. ben başrol olmasa da filmin bir yerinde mutlaka erkan can'a rol vermek isterdim. başrol olarak
Gökçe Özyol iyi giderdi.
peki ya siz?
porno şakasını ve ''yok ya niye film çekeyim'' şakalarını yapmış olalım :)
0
(bkz: tribün kültürü)
Klavye başında oturanlardan ya da transfer karşılamaya gidenlerden değil. Semt veya Anadolu takımlarından.
Apaçilerden, serserilerden değil. "Abilerden". Kavga dövüş değil, deplasman otobüsü, yardımlaşma, dostluk.
Hatta devam filminde de rant olaylarını konu alırım. :)
Başrol tabi ki Erkan Can. :)
Klavye başında oturanlardan ya da transfer karşılamaya gidenlerden değil. Semt veya Anadolu takımlarından.
Apaçilerden, serserilerden değil. "Abilerden". Kavga dövüş değil, deplasman otobüsü, yardımlaşma, dostluk.
Hatta devam filminde de rant olaylarını konu alırım. :)
Başrol tabi ki Erkan Can. :)
0
türkiyede film yapacaksan izleyici o filmde ya kendini bulacak yada hiç bulmayacak , ikisinin ortası tutmuyor.
0
görsellikten kısar senaryoya yüklenidim. mümkünse man from earth gibi bir odada geçen bir film..:)
0
türklükle vs işim olmazdı. arkadaşla yazdığımız birkaç özgün sinopsis var. her milletten insana hitap edebilecek türden evrensel şeyler. ekseriyetle gerçek üstü-gerilim tabanlı. onlardan birini çekerdim. ünlü oynatmazdım. sürreal sahneler olduğu için cgi'ya yatırırdım parayı.
0
direk pixar'a verirdim tüm parayı, yaptıkları işin içine beni de dahil etsinler yeter.
0
recep ivedik tarzı bir film
olaya maddi olarak baktım, daha fazla kazanmak için
olaya maddi olarak baktım, daha fazla kazanmak için
0
ne filmi ya,ev alırdım bi sürü sora o evin kiralarıyla geçinirdim.
(bkz: anti klişe timi)
(bkz: anti klişe timi)
0
yaşanmış bir hikayeden yola çıkarak bir "yurt" filmi çekerdim. %90'ını türk öğrenciler ve erasmus öğrencilerini oluşturduğu bir üniversite yurdu. ama türkiyedeki bir yurt değil. sofyada. her milletten, her türden insanların olduğu.
okulu bırakıp torbacılık yapanlar, uyuşturucu bağımlısı olanlar, hayat kadınlığı yapanlar, okul paralarını dahi kumarhanelerde kaybedenler, intihar edenler, mafyalara karısanlar, sokak dövüşcüsü olanlar, kan satanlar, istanbul çocukları, doğu ve güneydoğudan gelen, hayatında hiç bi şey yaşamamış zengin aga cocukları, şakirtler, sofyada aşiret, memleket kavgası yapanlar, kimsenin yurtta neden ve nasıl kaldığını bilmediği şarapçı lanchov, yurttaki hot room, yurttaki nirvana room ve tüm bu olanların içinde, hepsini bi şekilde tanıya, bilen, hiç ilgisi olmadığı halde hepsinden bi nebze etkilenen bikaç kişilik bi arkadaş cevresi.
okulu bırakıp torbacılık yapanlar, uyuşturucu bağımlısı olanlar, hayat kadınlığı yapanlar, okul paralarını dahi kumarhanelerde kaybedenler, intihar edenler, mafyalara karısanlar, sokak dövüşcüsü olanlar, kan satanlar, istanbul çocukları, doğu ve güneydoğudan gelen, hayatında hiç bi şey yaşamamış zengin aga cocukları, şakirtler, sofyada aşiret, memleket kavgası yapanlar, kimsenin yurtta neden ve nasıl kaldığını bilmediği şarapçı lanchov, yurttaki hot room, yurttaki nirvana room ve tüm bu olanların içinde, hepsini bi şekilde tanıya, bilen, hiç ilgisi olmadığı halde hepsinden bi nebze etkilenen bikaç kişilik bi arkadaş cevresi.
0
vaktiyle iyi biriydi
selam,dedemde torunlardan kalma eski bir bilgisayar vardı. sadece internete girip gazete okuyor ve google açıyor.bu bilgisayar rahmetine kavuştu.şimdi sağda solda 2. el de bulamadık. o da ayda 30-50 lirayı geçmeyecek taksiti de yıllar sürmeyecek bişeyler istiyor.ttnetin şöyle bi kampanyası varhttp:/
selam,
dedemde torunlardan kalma eski bir bilgisayar vardı. sadece internete girip gazete okuyor ve google açıyor.
bu bilgisayar rahmetine kavuştu.
şimdi sağda solda 2. el de bulamadık. o da ayda 30-50 lirayı geçmeyecek taksiti de yıllar sürmeyecek bişeyler istiyor.
ttnetin şöyle bi kampanyası var
kisalink.tk
ya da şöyle en ucuz toplamalardan mı alsak
kisalink.tk
kisalink.tk
kisalink.tk
yoksa sizin önerebileceğiniz 2.eller var mı?
aslında onda klavye hoparlör mause ve tüplü bir ekran var.
sadece ekranla kasa da olur.
dedemde torunlardan kalma eski bir bilgisayar vardı. sadece internete girip gazete okuyor ve google açıyor.
bu bilgisayar rahmetine kavuştu.
şimdi sağda solda 2. el de bulamadık. o da ayda 30-50 lirayı geçmeyecek taksiti de yıllar sürmeyecek bişeyler istiyor.
ttnetin şöyle bi kampanyası var
kisalink.tk
ya da şöyle en ucuz toplamalardan mı alsak
kisalink.tk
kisalink.tk
kisalink.tk
yoksa sizin önerebileceğiniz 2.eller var mı?
aslında onda klavye hoparlör mause ve tüplü bir ekran var.
sadece ekranla kasa da olur.
0
evet ipad mantıklıymış. bilgisayara göre kullanımı daha kolay hem. gazete vs okumak için de daha kolay.
0
ekranı büyük istiyor okuması zor oluyor.
bi internet paketi de lazım hem öyle ayrıca, daha pahalıya gelmez mi.
video da yüklüyoruz izliyor tablete yüklenenlerinden bakmak lazım heralde dimi
bi internet paketi de lazım hem öyle ayrıca, daha pahalıya gelmez mi.
video da yüklüyoruz izliyor tablete yüklenenlerinden bakmak lazım heralde dimi
0
Sadece internete girecekse netbook da işini görür belki. 600tl civarında fiyatları.
0
barix
Merhaba arkadaşlar, tüm ingilizce kurslarını bilmiyorum ama gittiğim (justenglish) kursta böyle mesela. Kelimelerin okunuşunu falan neden ingilizlerin ya da amerikalıların okuduğu gibi öğretmiyorlar? paper kelimesi örneğin, pipır falan diye okuyorlar sonra ses kayıtlarına bi bakıyorsun ki peypa fala
Merhaba arkadaşlar, tüm ingilizce kurslarını bilmiyorum ama gittiğim (justenglish) kursta böyle mesela. Kelimelerin okunuşunu falan neden ingilizlerin ya da amerikalıların okuduğu gibi öğretmiyorlar? paper kelimesi örneğin, pipır falan diye okuyorlar sonra ses kayıtlarına bi bakıyorsun ki peypa falan gibi bir şey diyor adam aynı kelime için.
Madem öğretiyorlar neden adam gibi öğretmiyorlar şu işi? Ya da böyle adam gibi öğrenebileceğim bir kurs biliyor musunuz?
Madem öğretiyorlar neden adam gibi öğretmiyorlar şu işi? Ya da böyle adam gibi öğrenebileceğim bir kurs biliyor musunuz?
0
ucuz etin yahnisi misali. kursa milyarlar verip memlekette kalan adamları anlamıyorum. birazcık daha kat anavatanında öğren.
0
çünkü kendini geliştirememiş yurtdışına çıkmamış burada 4 sene okul okudu diye mükemmel konuştuğu sanılan ucuza çalıştırabilecekleri türk hocaları topluyolar.. çok iyi anadolu liselerinde bile durum bu olabiliyor benimki öyleydi..
ingiliz ya da amerikan hocaların ders verdiği bir okul bul.. ingiliz kültür.. amerikan kültür.. bu tarz yerlerde olabilir ama sallıyorum hiç emin değilim..
ingiliz ya da amerikan hocaların ders verdiği bir okul bul.. ingiliz kültür.. amerikan kültür.. bu tarz yerlerde olabilir ama sallıyorum hiç emin değilim..
0
www.resimler.tv 
karikaze.files.wordpress.com
2.bp.blogspot.com
sphotos-b.ak.fbcdn.net
www.candemirag.com
pipır neymiş hoca ya :D :D :D ahahaha
karikaze.files.wordpress.com
2.bp.blogspot.com
sphotos-b.ak.fbcdn.net
www.candemirag.com
pipır neymiş hoca ya :D :D :D ahahaha
0
Dünyadaki her ülke, İngilizce'yi kendi aksanıyla konuşur.
Fransız, Fransız gibi (aksanıyla)
İtalyan, İtalyan gibi (aksanıyla)
İspanyol, İspanyol gibi (aksanıyla)
Koreli, Koreli gibi konuşur.
Bir tek Türk milleti Amerikan gibi, İngiliz gibi konuşmaya çalışır. Senin dil yapın ne ise onu öğren. Ezikliğin bu denliliğidir. Sen hiç aksanına kasan Alman, İtalyan gördün mü? Göremezsin.
Bir ingilize ''uyuyamıyorum'' derdirt bakalım. Diyebilir mi senin gibi? Sittin sene diyemez, sen de onun gibi ''earth'' sittin sene diyemezsin.
Bu nedenle bu saçma sapan konunun üzerinde bu kadar durmayın diyorum ben. İngilizce öğrenin adam gibi, aksan değil.
Fransız, Fransız gibi (aksanıyla)
İtalyan, İtalyan gibi (aksanıyla)
İspanyol, İspanyol gibi (aksanıyla)
Koreli, Koreli gibi konuşur.
Bir tek Türk milleti Amerikan gibi, İngiliz gibi konuşmaya çalışır. Senin dil yapın ne ise onu öğren. Ezikliğin bu denliliğidir. Sen hiç aksanına kasan Alman, İtalyan gördün mü? Göremezsin.
Bir ingilize ''uyuyamıyorum'' derdirt bakalım. Diyebilir mi senin gibi? Sittin sene diyemez, sen de onun gibi ''earth'' sittin sene diyemezsin.
Bu nedenle bu saçma sapan konunun üzerinde bu kadar durmayın diyorum ben. İngilizce öğrenin adam gibi, aksan değil.
0
ingiliz neden amerikan aksanıyla konuşmaz, ya da amerikan niçin ingiliz aksanıyla? avustralyalı, yeni zelandalı, afrikalı hepsi kendi aksanıyla konuşur ingilizceyi.
önce bunu bir düşünün. ne yapacaksınız aynı onlar gibi konuşup? kanal kanal gezip çakma amerikan aksanınızla elizabet mi diyeceksiniz? :)
önce bunu bir düşünün. ne yapacaksınız aynı onlar gibi konuşup? kanal kanal gezip çakma amerikan aksanınızla elizabet mi diyeceksiniz? :)
0
humancentiped haklı. Düzgün konuşmayı öğren, aksanın zaten mükemmel olamayacak, önemli olan kısım o değil yani. Şakır şakır ingilizce konuşan hintliler tanıyorum, aksanlarından bi bok anlaşılmıyor, ama zamanla düzeltiyor gittiği yerde. Hintliler, Çinliler, Tayvanlıların ingilizcesi anlaşılıyorsa türklerinki kat be kat anlaşılıyor, ingiliz triplerine girmenize gerek yok.
Yeter ki grameri, cümle kurmayı, yazmayı, kelimeleri vesaireyi öğrenin. Aksan basit bir şey.
Yeter ki grameri, cümle kurmayı, yazmayı, kelimeleri vesaireyi öğrenin. Aksan basit bir şey.
0
tamam arkadaşlar texas lı rolü ya da liverpool dan kopup gelmiş gibi yapmasına gerek yok ama.. ben.. şahsen bok gibi aksanı olduğu için anlaşılmasına rağmen saygı görmeyen çok insan gördüm. tabi bi almanca fransızca bunlarda ingilizceden çok daha önemli ama.. ağır aksan yapmasa da düzgün konuşması önemli. pipır pepır falan derse düzelmez.. kaldı ki ufak ses değişiklikleriyle bambaşka anlamlar kazanabilen bi dil.. vay herkes kendi aksanında konuşuyomuş problem değilmiş.. nasıl değil o hintlilerden hangisi yönetim kadrosuna çıkıyo hangisi marketing okuyo.. mühendis oluyolar o yüzden kimse siklemiyo aksanı adam kontak halinde değil bilgisayar başında tüm gün..
ingilizce altyazıyla sonra altyazısız bol bol film izle ! aksan önemli.. rol yapmaya çalışmadığın ya da abartmadığın sürece problem olmaz.. ama dedikleri gibi gramer, cümle yapısı, kelime haznen bunlar iyi olmadan olmaz
ingilizce altyazıyla sonra altyazısız bol bol film izle ! aksan önemli.. rol yapmaya çalışmadığın ya da abartmadığın sürece problem olmaz.. ama dedikleri gibi gramer, cümle yapısı, kelime haznen bunlar iyi olmadan olmaz
0
tabii ki de gramer ve dili iyi kavramak önemli ama düzgün konuşmak da çok önemsiz değil gibi geliyor bana. Amerikalılar, İngilizler falan farklı konuşabilirler bu normaldir. İngilizlerin bile içinde farklı aksanlar olabilir. Türkçe'de de var sonuçta şehirden şehire göre bile değişiyor aksan. Hintlileri ana dili ingilizce olanlar anlar ama aynı cümleyi bir ingiliz bir de hintliden dinlediğimde ingilizin konuşması daha anlaşılır geliyor. Bizi de ana dili ingilizce olmayan biri dinlediği zaman neden anlamakta zorlansın ki? Bir ingiliz gibi konuşmayız belki ama en götümüzden aksan üretip biz de böyle konuşuyoruz demek yerine ana dili ingilizce olanlar nasıl konuşuyorsa ona yakın konuşmakta fayda var.
0
humancentipad ve roket adam'a katiliyorum.
onemli olan takir takir konusmak. gerekiyorsa karsindakini anlamadigi kelimeyi sorsun ama genel olarak cumlenin geneli anlasiliyor, kelime kelime anlamaya gerek kalmiyor her zaman.
ancak takir takir konusamayinca karsindakinin ilgisini kaybediyorsun.
onemli olan takir takir konusmak. gerekiyorsa karsindakini anlamadigi kelimeyi sorsun ama genel olarak cumlenin geneli anlasiliyor, kelime kelime anlamaya gerek kalmiyor her zaman.
ancak takir takir konusamayinca karsindakinin ilgisini kaybediyorsun.
0
adam gibi aksaniyla ogrenmek varken salak milliyetci triplerine girip turk aksaniyla telaffuz et :( diye oneri verenlere aldanma.
sen adam gibi aksaniyla ogren. think kelimesini tink diye okuma.
ulan en basitinden three ile tree arasindaki o telaffuz farkini bile aksan vermeden belli edemezsin. ne salak bir dusuncedir bu 'turk aksaniyla konusmalisin' olayi.
ben anadolu lisesinde ogrenim gordum. ingilizce ogretmenimiz yaklasik on yil incirlik ussunde tercumanlik yapmis biriydi. onun disinda yurtdisi tecrubeleri de vardi. bunun icin tam bir amerikali aksani vardi ve iste ogretmen bu diyordunuz. sansliydik biz. sanirim simdi amerikan kultur'de calisiyor.
boyle hocalardan egitim almaya calisin.
sen adam gibi aksaniyla ogren. think kelimesini tink diye okuma.
ulan en basitinden three ile tree arasindaki o telaffuz farkini bile aksan vermeden belli edemezsin. ne salak bir dusuncedir bu 'turk aksaniyla konusmalisin' olayi.
ben anadolu lisesinde ogrenim gordum. ingilizce ogretmenimiz yaklasik on yil incirlik ussunde tercumanlik yapmis biriydi. onun disinda yurtdisi tecrubeleri de vardi. bunun icin tam bir amerikali aksani vardi ve iste ogretmen bu diyordunuz. sansliydik biz. sanirim simdi amerikan kultur'de calisiyor.
boyle hocalardan egitim almaya calisin.
0
''think kelimesini tink'' diye okuma diyen adamla buluş, allah aşkına bir ''think'' dedirt.
O böyle ağzını yüzünü Amerikanlaştırma çabası ile yamulta yamulta think derse aç bir tarafını gül. Zaten diyemeyecektir emin ol.
20 yıldır İngilizce konuşuyorum, ben 'think' derken ''ya bi dakika o arada ne dediğini anlamadım ne dedin think mi dedin sen'' diyenini duymadım. Bu konunun üzerinde duranını da duymadım. think deyişime gülenini de duymadım. anlaşılmadığımı da duymadım. istediğim şeyi gayet de güzel ifade ettim. ağzımı burnumu yamultmadım think diyeceğim diye.
anca bunlar gibi Türkler güler sana. sen rahat ol. bilimini, oku, anla, anlat; ondan sonra nasıl istersen öyle konuş.
think'i tink diye okumaymış. bi çay koyun allah aşkına.
O böyle ağzını yüzünü Amerikanlaştırma çabası ile yamulta yamulta think derse aç bir tarafını gül. Zaten diyemeyecektir emin ol.
20 yıldır İngilizce konuşuyorum, ben 'think' derken ''ya bi dakika o arada ne dediğini anlamadım ne dedin think mi dedin sen'' diyenini duymadım. Bu konunun üzerinde duranını da duymadım. think deyişime gülenini de duymadım. anlaşılmadığımı da duymadım. istediğim şeyi gayet de güzel ifade ettim. ağzımı burnumu yamultmadım think diyeceğim diye.
anca bunlar gibi Türkler güler sana. sen rahat ol. bilimini, oku, anla, anlat; ondan sonra nasıl istersen öyle konuş.
think'i tink diye okumaymış. bi çay koyun allah aşkına.
0
tink diyeceksen hic ingilizce ogrenme. karsimda ingilizce biliyorum deyip de think'e tink diyen adam gorursem gulmekten sandalyeden dusuyorum ben.
aslfhaslkdh adama bak, agzini da mi yamultacakmismis, ulan bunun nesi ayip? adam gibi dili ogrenmeye calisiyorsun. turk aksaniyla verince turkun gucunu dunyaya mi duyuruyorsun?
boyle beyinden muaf insanlar da yorum yapiyor ya, uzuluyorum ya.
aslfhaslkdh adama bak, agzini da mi yamultacakmismis, ulan bunun nesi ayip? adam gibi dili ogrenmeye calisiyorsun. turk aksaniyla verince turkun gucunu dunyaya mi duyuruyorsun?
boyle beyinden muaf insanlar da yorum yapiyor ya, uzuluyorum ya.
0
..karşıdakinden saygı görmek istiyosan dili düzgün konuşucaksın bu kadar basit.. tree three farkı da önemli thing think farkı da önemli.. thought thanks i düzgün diyebilmek de önemli. birinin bisiklete sürekli pisiklet demesinden kağıda kağat demesinden hiç bi farkı yok.. karşındaki gülmez düzeltmez belki yabancısın diye ama entegre olmak lazım.. almanya da 40 sene kalıp düzgün almanca konuşamayan insanlar gibi olma.. niye doğrusu varken türk ingilizcesi öğrenesin ki nasıl bi mantıktır.
0
''saygı görmek istiyorsan dili düzgün konuş'' bir tek 3. dünya ülkelerinde geçerlidir dostum. hiç merak etme kimse sana Amerikan ya da İngiliz aksanı ile konuşamıyorsun diye saygısızlık etmez. Bir tek burada o saygısızlığı görebilirsin, insanlar sıraya girmişler saygısızlık tespit etsem de bir şekilde ifade etsem diye. Kanadalı müdürlerimiz hiç bir zaman bir Hintli'ye gülmediler, bir Mısırlıya gülmediler, bir Türk'e de gülmediler. Gülmezler. Bu arkadaşlar nerede yaşıyorlar, kimlerle çalışıyorlar ya da karşılaştılar ben anlayamadım.
Aç bak Hint bloglarına, hiç bu konu tartışılmış mı? Bir tek bu memlekette dert bu çünkü.
Beni Türk milliyetçiliği ile falan sınamışlar, birisi de çıkıp dememiş ki yahu adam bütün sorunun bizim millette olduğunu söylüyor, adam bizleri (böyle düşünenleri) yeriyor.
Aç bak Hint bloglarına, hiç bu konu tartışılmış mı? Bir tek bu memlekette dert bu çünkü.
Beni Türk milliyetçiliği ile falan sınamışlar, birisi de çıkıp dememiş ki yahu adam bütün sorunun bizim millette olduğunu söylüyor, adam bizleri (böyle düşünenleri) yeriyor.
0
hintlilerin anadili öncelikle artık ingilizce.. isviçre almancası gibi düşünebilirsiniz yazılış aynı tabi ama bi dialekt..
kanadalılar çok insancıl çok anlayışlı olabilir ama..
almanya 3. dünya ülkesi değil diye düşünüyorum.. ama almanlar amına koyuyo kötü konuşunca.. ingilizlerin de farkı yok.. fransızları herkes biliyo zaten heralde..bunlar da mı 3. dünya ülkesi
kanadalılar çok insancıl çok anlayışlı olabilir ama..
almanya 3. dünya ülkesi değil diye düşünüyorum.. ama almanlar amına koyuyo kötü konuşunca.. ingilizlerin de farkı yok.. fransızları herkes biliyo zaten heralde..bunlar da mı 3. dünya ülkesi
0
hintliler için 'bak hiç bi bok olamadılar anca mühendis' demek de inanılmaz bir cahillik örneği gerçekten. kardeş sen olayı çözmüşsün, daha bişi yazmaya gerek yok.
hayır anlamadığım özellikle mi tersten anlıyorsunuz, okuduğunuzu anlama sıkıntınız mı var? biz aksanlı konuşma demiyoruz ki. adam gibi konuşman, aksandan daha önemli diyoruz. yoksa muhteşem ingiliz aksanı yapabiliyorsan elbette yap. ama bakıyorum, ülkede ingilizce bilen insan oranı %99, adam gibi konuşan yok, öyle adamlar geliyor ki advanced yazmış, sertifikası falan var, gak guk ediyor. e sen orada gak guk takılırsan iki kelimeyi bir araya getiremezsen istersen ingiliz aksanı yap, ister amerikan aksanı yap, hiç bir önemi kalmaz yani.
önce içerik, sonra şekil. özeti bu. orjinal aksan hiç yapma demiyor kimse. ki istediğin kadar yırtın, yine aksanın olacak, yine yabancı olduğun anlaşılacak, orası da ayrı konu.
hayatında yurtdışında yaşamadıysan, çok kültürlü bir ortamda bulunmadıysan böyle ufkun dar kalır işte.
hayır anlamadığım özellikle mi tersten anlıyorsunuz, okuduğunuzu anlama sıkıntınız mı var? biz aksanlı konuşma demiyoruz ki. adam gibi konuşman, aksandan daha önemli diyoruz. yoksa muhteşem ingiliz aksanı yapabiliyorsan elbette yap. ama bakıyorum, ülkede ingilizce bilen insan oranı %99, adam gibi konuşan yok, öyle adamlar geliyor ki advanced yazmış, sertifikası falan var, gak guk ediyor. e sen orada gak guk takılırsan iki kelimeyi bir araya getiremezsen istersen ingiliz aksanı yap, ister amerikan aksanı yap, hiç bir önemi kalmaz yani.
önce içerik, sonra şekil. özeti bu. orjinal aksan hiç yapma demiyor kimse. ki istediğin kadar yırtın, yine aksanın olacak, yine yabancı olduğun anlaşılacak, orası da ayrı konu.
hayatında yurtdışında yaşamadıysan, çok kültürlü bir ortamda bulunmadıysan böyle ufkun dar kalır işte.
0
.. yurtdışında tanışılan edilen hintlilerin yüzde 90ının mühendis olduğu gerçeği cahillik örneği midir.. yalan mı yani hintlilerin çoğu mühendis olmuyo mu ? yanlış mı biliyorum?
nasıl aksanlı konuşma demiyosunuz ben mi türkçe bilmiyorum heralde ben de yanlış okuyorum think e tink de bişey olmaz diyo adam açık açık ..
merak etmeyin şu an da yurtdışında yaşıyorum..
neyse sıktı abi.. ben yardımcı olmaya çalışıyodum.. hayat senin hayatın istediğin gibi konuşursun.. dil öğreniminde başarılar diliyorum
nasıl aksanlı konuşma demiyosunuz ben mi türkçe bilmiyorum heralde ben de yanlış okuyorum think e tink de bişey olmaz diyo adam açık açık ..
merak etmeyin şu an da yurtdışında yaşıyorum..
neyse sıktı abi.. ben yardımcı olmaya çalışıyodum.. hayat senin hayatın istediğin gibi konuşursun.. dil öğreniminde başarılar diliyorum
0
Bir bok olamamış hintlilerin listesine bakalım mesela: en.wikipedia.org ne bileyim bunun gibi bir sürü makale var adamların 'mucizesine' istinaden yazılmış: articles.timesofindia.indiatimes.com
Biraz araştırsan öğreniyorsun böyle şeyleri, adamlar efsane işlere imza atıyorlar.
Biraz araştırsan öğreniyorsun böyle şeyleri, adamlar efsane işlere imza atıyorlar.
0
''think'e tink de'' nerede yazıyor yukarıda, birisi bana bunu söylesin.
tamam sen th sesi için dudaklarını bük, dişini de işin içine katarah fpthhh diye bir ses al öyle söyle. ben 5 saniyede 21 İngilizce kelime söyleyebiliyorum, hızım bu. hadi için rahat edecekse think'e tink diyorum. mayıs ayında bir kongrede küçük bir de sunumum var ingilizce, orada da tink diyeceğim senin için.
tamam sen th sesi için dudaklarını bük, dişini de işin içine katarah fpthhh diye bir ses al öyle söyle. ben 5 saniyede 21 İngilizce kelime söyleyebiliyorum, hızım bu. hadi için rahat edecekse think'e tink diyorum. mayıs ayında bir kongrede küçük bir de sunumum var ingilizce, orada da tink diyeceğim senin için.
0
ben nerde hintlilerin HEPSİ başarısız dedim.. nerde HEPSİ mühendis dedim..ki başarısızlıkla ne alakası varsa mühendisliğin.. demek istediğim sözlü değil teknik işlerde dilin çok önemli olmadığı işlerde daha öndeler..nerde HİÇ BİRİ bi yere gelememiş dedim.. bi dil konuşulurken doğrusunun söylenmesi gerektiğini aksi takdirde hoş olmadığını belirtmeye çalıştım.. ama belirtemedim heralde ki yurdumun insanı saldırmaya başladı
th sesi için böyle komplike şeyler yapıldığını da hiç görmedim söylemeden geçemicem.. senelerdir ingilizce dizi film izlerim.. dilini dişlerinin arasında sıkıştıracaksın bitecek, doğrusu varken..
5 saniyede 21 kelime vuuuuuuf.. hemen bi rap albümü çıkarmak lazım.. hızlı konuşmak meziyet olsaydı rapçilerle irlandalılar dünyayı yönetiyor olurdu :) bi de kokainmanlar :)
neyse valla çok uzadı..saygısızlık yaptıysam affola, herkes kendi istediğini yapmakta özgür.. iyi akşamlar
th sesi için böyle komplike şeyler yapıldığını da hiç görmedim söylemeden geçemicem.. senelerdir ingilizce dizi film izlerim.. dilini dişlerinin arasında sıkıştıracaksın bitecek, doğrusu varken..
5 saniyede 21 kelime vuuuuuuf.. hemen bi rap albümü çıkarmak lazım.. hızlı konuşmak meziyet olsaydı rapçilerle irlandalılar dünyayı yönetiyor olurdu :) bi de kokainmanlar :)
neyse valla çok uzadı..saygısızlık yaptıysam affola, herkes kendi istediğini yapmakta özgür.. iyi akşamlar
0
bizim ingilizce hocası anlattıydı, türklerde aksan çok fark edilmiyormuş. doğru-yanlış bilemem. ama ruslar, araplar gibi değişik harfler-telaffuzlar yok. yani normal konuşunca rahat anlaşılıyor ve ses rengi sırıtmıyor. ayrıca think ve tink'in farkı aksan değil, telaffuz.
0
arkadaşlar olayın bu kadar holiganvari bir şekilde tartışılmasını istememiştim.
hintliler de yarım yamalak konuşuyor ama sorun olmuyor konusunda ise adamlar kendi içlerinde de ingilizce ile hintçeyi karıştırıp konuşuyorlar artık neredeyse. henglish diyorlarmış buna da. Bu arada hepsi mühendis ya da değil ama microsoft'un birçok sunumunda hintli bir arkadaş o garip ingilizcesi ile saatlerce konuşur ve bunu milyonlar dinler.
Konuşulanlardan çıkardığım birinci not: akıcı ve hızlı konuşmak daha öncelikli, eğer sesi doğru çıkarıcam diye akıcılığı kaybediyorsam o sesi doğru çıkarmayı öğrendikten sonra kullanmak daha mantıklı.
Yorum yapan herkese teşekkürler
hintliler de yarım yamalak konuşuyor ama sorun olmuyor konusunda ise adamlar kendi içlerinde de ingilizce ile hintçeyi karıştırıp konuşuyorlar artık neredeyse. henglish diyorlarmış buna da. Bu arada hepsi mühendis ya da değil ama microsoft'un birçok sunumunda hintli bir arkadaş o garip ingilizcesi ile saatlerce konuşur ve bunu milyonlar dinler.
Konuşulanlardan çıkardığım birinci not: akıcı ve hızlı konuşmak daha öncelikli, eğer sesi doğru çıkarıcam diye akıcılığı kaybediyorsam o sesi doğru çıkarmayı öğrendikten sonra kullanmak daha mantıklı.
Yorum yapan herkese teşekkürler
0
dil kodlamasını atlıyoruz sanki burada. üniversitede dört yıl yabancı hocalarım think'i düzgün telafuz ederlerken, türk hocalarımın telaffuzunda mutlaka bir gariplik oluyordu ki bu adamlar masterını amerika'da yapmış kişiler. diyeceğim o ki kurslara native speaker olan hocaları var mı diye sor, sana faydası olacaktır. yurt dşında da kal ama yüzde yüz native gibi konuşacağını sanma. bu farklılığa hem ergenlikten önce dile maruz kalmaman neden olacaktır (çocukken amerikada yaşasaydın o aksanla konuşurdun) hem de yıllar boyu konuştuumuz dilin bilinç altımızda yer etmiş fonetiği neden olacaktır.
0
cosmicgadin
size diyorum.otonom b.s.g.
size diyorum.
otonom b.s.g.
otonom b.s.g.
0
ulen filmle kitap aynı şey mı? nerden bilebiliriz hakkını verdiklerini? populer oldugu için izleme derdimiz yok. saruman kovalasın sizi.
0
bir lotr değil tabi ama daha çok eğlencelik, ayrıca insan o evreni özlediği fark ediyor izlerken.
0
bu filmi soranlara cüneyt arkın filmlerine benziyor diyorum
cüneyt arkın seversen bunu da seversin
cüneyt arkın seversen bunu da seversin
0
sanki her daim tarkovski, kieslowski falan izliyoruz buna vakit kalmıyor. izle abi tabi niye soruyorsun.
0
orta dünya'ya dair kitapları okumadıysanız izleyin. eğlenceli bir film izlemiş olursunuz.
okuduysanız da izleyin, sinir katsayınız artar.
önerim; bu evreni sevdiğinizi düşünüyorsanız, bu evrenin kitaplarını okuyun. silmarillion ile başlayın. her şeyin başlangıcı bu kitap çünkü. yaratılıştan başlıyor. kutsal kitap.
okuduysanız da izleyin, sinir katsayınız artar.
önerim; bu evreni sevdiğinizi düşünüyorsanız, bu evrenin kitaplarını okuyun. silmarillion ile başlayın. her şeyin başlangıcı bu kitap çünkü. yaratılıştan başlıyor. kutsal kitap.
0
zombie0
beyler konseyi topladım pazarlık ettik ama şerefsiz blades iyi olan ejderhayı(paartunax'mıydı neydi adı) öldürmemi istiyor. öldürmesem olmaz mı la? o kadar emeği var adamın üzerimizde :( ayrıca learn shout to call odahviing diye bir görev verdi esbern'le konuşmamı istiyor, konuşmaya çalıştıkça içerd
beyler konseyi topladım pazarlık ettik ama şerefsiz blades iyi olan ejderhayı(paartunax'mıydı neydi adı) öldürmemi istiyor. öldürmesem olmaz mı la? o kadar emeği var adamın üzerimizde :(
ayrıca learn shout to call odahviing diye bir görev verdi esbern'le konuşmamı istiyor, konuşmaya çalıştıkça içerde bekle geliyorum burda konuşulmaz bu mevzular diyor. odadan çıkıyorum herif bir türlü yanıma gelmiyor. bug mı bu yoksa ben mi yanlış yapıyorum?
ayrıca learn shout to call odahviing diye bir görev verdi esbern'le konuşmamı istiyor, konuşmaya çalıştıkça içerde bekle geliyorum burda konuşulmaz bu mevzular diyor. odadan çıkıyorum herif bir türlü yanıma gelmiyor. bug mı bu yoksa ben mi yanlış yapıyorum?
0
therevo
bi ogrenciyle anlastım haftada 2 kere gidecek sekilde. aile iyi niyetli. cocuk 7. sınıf, aldıgımda sıfırdı, matematik anlatacaktım. hersey eksik, ilk sınavdan 30 almıs. ben 1 ay gittim 2. sınava girdi, yine 30 aldı :) 3. sınava da devam ettik yine kotu almıs. matematik ogretmeni olarak ben demek ki
bi ogrenciyle anlastım haftada 2 kere gidecek sekilde. aile iyi niyetli. cocuk 7. sınıf, aldıgımda sıfırdı, matematik anlatacaktım. hersey eksik, ilk sınavdan 30 almıs. ben 1 ay gittim 2. sınava girdi, yine 30 aldı :) 3. sınava da devam ettik yine kotu almıs. matematik ogretmeni olarak ben demek ki bi bok ogretemedim :) neyse cocukta da is yok orası ayrı mevzu da . simdi ben aileyle haftada 2 den bire indirelim falan konustuk son derste. 2. doneme kadar , onumuzdeki hafta gittigim zaman ben artık gelmiycem, faydalı olamıyorum demek ki deyip kenara cekilmeyi dusunuyorum. olması gereken de bu sanırım? ya da gitmeden mi arasam ? 2 haftalık alacagım var bu hakkım de mi? cok canım sıkıldı oyle boyle dgil :) insan mal olsa 3. sınavdan 40 50 alır yav :)
0
geçen sene aynı şey bende vardı. 8. sınıftı. cumhuriyetin kuruluş tarihini bilmiyordu, dilbilgisi hakkında hiçbir fikri yoktu, kesirleri zor yapıyordu. tüm yıl yırttım bi tarafımı, ekstra ders koydum parasını istemedim. bi yerden sonra hırs yapmıştım yani. ya ne oldu, yine bi halta yaramadı, kendimi yırttığımla kaldım.
aldığım para yaşadığım sinir harbine değmiyordu. değmesi için aldığımın bi 10 katını almam gerekiyodu heralde.
her ne olursa olsun alacağınız kalmasın da, söylersiniz ailesine böyle böyle diye.
benim öğrencimde ayrı bi durum falan vardı heralde bilmiyorum, bana söylemeden içine uzaylı falan girmiş olabilir.
bazıları öyle beter oluyor ki, duvara anlatsan ayaklanıp problem çözer, bunlarda tık yok.
öğreten de değil, öğrenmesi gerekende oluyor çoğu zaman problem.
aldığım para yaşadığım sinir harbine değmiyordu. değmesi için aldığımın bi 10 katını almam gerekiyodu heralde.
her ne olursa olsun alacağınız kalmasın da, söylersiniz ailesine böyle böyle diye.
benim öğrencimde ayrı bi durum falan vardı heralde bilmiyorum, bana söylemeden içine uzaylı falan girmiş olabilir.
bazıları öyle beter oluyor ki, duvara anlatsan ayaklanıp problem çözer, bunlarda tık yok.
öğreten de değil, öğrenmesi gerekende oluyor çoğu zaman problem.
0
insan mal olsa 3. sınavdan 40 50 aldırır demek istiyorum ben de.
2 haftalık alacağını içerde bırak, aileden de özür dile bari en azından elimden geleni yaptım de mesleği de bırak.
2 haftalık alacağını içerde bırak, aileden de özür dile bari en azından elimden geleni yaptım de mesleği de bırak.
0
öyle değil işte, mal olsa aldırır değil yani. ders verdiğim diğer çocuklar maşallah yaparken tek bir tanesinde bunu yaşamıştım ben. ve ders aldığı diğer hocalar da aynı şeyden şikayetçiydi mesela. ki o hocaların içinde sıfır bir öğrenciyi boğaziçine bir senede hazırlayan hoca da vardı, "böyle şey görmedim ben" diyordu adam.
alacak falan da kalmamalı içeride, tekrarlıyorum. niye kalsın ki?
alacak falan da kalmamalı içeride, tekrarlıyorum. niye kalsın ki?
0
valla munakasa edecek durumda degilim de, kendimden suphem yok emin olabilirsin. ben sadece cocugun durumunu ozet gectim ben yapamıyor muyum acaba diye sormadım burda. emek verdim karsılıgını da almak hakkım diye dusunuyorum. sadece ayrılcam ama nasıl ayrılayım diye sordum aslında.
0
ha bi de o kadar ogretmeen var ulke de, ozel okullar var hani daha iyi egitimin yapıldıgı ordaki her cocuk simdi basarılı mı oluyo? ordaki kotu ogrenciler icin o hocalar gorevini yapmasın mı yani?
0
abi bence derse gitmeden önce ailesini ara, durumu anlat. de ki, olmuyor böyle, size de yazık bana da. atıyorum bu haftayı tamamlayalım, sonrasında ben devam edemeyeceğim de. bunu diyince zaten (odun değillerse) alacak-verecek durumunu düşünüp ona göre sen dersten çıkarken, o günkü ders parasına ek olarak alacaklı olduğun parayı da ekleyeceklerdir.
ha bunu yapmazsan, yüzyüze konuşmak istiyorum dersen, bence söyledikten sonra haftayı tamamla. yani gidip "ben daha fazla devam etmiycem" diyip o günkü dersten sonra bırakma. git, dersi ver, çıkarken "böyle böyle, bu haftayı tamamlayayım sonra devam edemiycem" de. böylelikle alacaklı olduğun parayı o anda veremeyecek durumda olsalar bile bir dahaki gelişine hazır ederler.
ha bunu yapmazsan, yüzyüze konuşmak istiyorum dersen, bence söyledikten sonra haftayı tamamla. yani gidip "ben daha fazla devam etmiycem" diyip o günkü dersten sonra bırakma. git, dersi ver, çıkarken "böyle böyle, bu haftayı tamamlayayım sonra devam edemiycem" de. böylelikle alacaklı olduğun parayı o anda veremeyecek durumda olsalar bile bir dahaki gelişine hazır ederler.
0
özel ders demek çocuğun kafasını açıp, içine bilgi yerleştirmek demek değildir.
siz saatinde gidip, dersinizi anlatıp, yerine göre ödev verip, anlamadığı yerleri tekrar edip, çocukla ilgileneceksiniz.
sizin işiniz bu.
içeride para bırakmak profesyonellikten uzak, yok öyle bir şey.
saatinizi satıyorsunuz, derse gidip saatinizi vermişsiniz, karşılığını alacaksınız.
özel ders aldıktan sonra da ders çalışmak gerekir.
bunu anlamak çocuğun sorumluluğudur.
2. döneme kadar haftada bire indirelim dendiyse, 2. döneme kadar haftada bir gitmelisiniz.
eğer sizi özellikle rahatsız ediyorsa, çocuğa ders vermekten hoşlanmıyorsanız, o ayrı. mesela sınıf geçirmesiyle meşhur olan, özel ders verme işini meslek edinmiş biriyseniz ve çocuk sizin "ününüzü" zedeliyorsa, o da ayrı.
bunun dışında sizin işiniz gidip ders anlatmak, siz de işinizi yapacaksınız.
gerisi ailenin ve çocuğun sorunu.
ders verdiğiniz herkes takır takır yüksek not almayacak.
5 öğrenciden 2-3 tanesinde böyle zorlanacaksınız.
işin doğası böyle, o yüzden kendinize dert edinip, gereğinden fazla sahiplenmeyin, işinizi yapın.
edit: eğer derse gitmemeye karar verirseniz, söyledikleri gibi dersten önce arayın ve konuşun.
gittiğinizde alacağınız da hazırlanmış olur böylece.
siz saatinde gidip, dersinizi anlatıp, yerine göre ödev verip, anlamadığı yerleri tekrar edip, çocukla ilgileneceksiniz.
sizin işiniz bu.
içeride para bırakmak profesyonellikten uzak, yok öyle bir şey.
saatinizi satıyorsunuz, derse gidip saatinizi vermişsiniz, karşılığını alacaksınız.
özel ders aldıktan sonra da ders çalışmak gerekir.
bunu anlamak çocuğun sorumluluğudur.
2. döneme kadar haftada bire indirelim dendiyse, 2. döneme kadar haftada bir gitmelisiniz.
eğer sizi özellikle rahatsız ediyorsa, çocuğa ders vermekten hoşlanmıyorsanız, o ayrı. mesela sınıf geçirmesiyle meşhur olan, özel ders verme işini meslek edinmiş biriyseniz ve çocuk sizin "ününüzü" zedeliyorsa, o da ayrı.
bunun dışında sizin işiniz gidip ders anlatmak, siz de işinizi yapacaksınız.
gerisi ailenin ve çocuğun sorunu.
ders verdiğiniz herkes takır takır yüksek not almayacak.
5 öğrenciden 2-3 tanesinde böyle zorlanacaksınız.
işin doğası böyle, o yüzden kendinize dert edinip, gereğinden fazla sahiplenmeyin, işinizi yapın.
edit: eğer derse gitmemeye karar verirseniz, söyledikleri gibi dersten önce arayın ve konuşun.
gittiğinizde alacağınız da hazırlanmış olur böylece.
0
tesekkur ettim, ben de yani daha once koca bi sene sınava hazırlayıp sbs de full cekmis ogrencilerimi, sıfırdan matematigi ve geometriyi sevdirdigim ogrettigim bi ton insan varken bu cocuga verdigim emekllerin karsılıgını alamayınca uzulkdum acıkcası biraz ondan yazdım. yoksa hakkımı biliyorum zaten, oyle hadi kotu aldı parayı almayayım olayı zaten olmaz da en azından ara vermek ya da bitirmek mantıklısı geldi bana.
0
Her insan aynı şekilde öğrenemiyor maalesef, ya da çocuk o an öğrenmek istemiyordur, aklı başka bir yerdedir. sonuçta daha çocuk, gelecek kaygısı yok, sorumluluk duygusu oturmamış. o yüzden insan mal olsa 40-50 alır demek pek doğru değil bence. Öğrenmek istemiyordur çünkü daha eğlenceli işler yapmak onun daha çok hoşuna gidiyordur vs. Belki o çocuğun hoşuna gidecek şekilde öğretilirse (bilemiyorum nasıl olur) öğrenebilecek.
Mesela orta 1. sınıfta matematiğim pek iyi değildi. 2. sınıfta hoca değişti, baktı sınıf ortalaması pek iyi değil. çoğu şeyi baştan öğretti, hiç kimse bir şeyler anlamadan anlatıp geçmektense seviyeyi biraz daha düşürüp anlattı dersleri. O dersten aldığım zevki başka hiçbir dersten aldığımı hatırlamıyorum. hayatımda ilk defa da bir yazılıdan 100 almıştım :D
derken diğer sene yine hoca değişti, bu sefer yine gerilemeye başladık 100'lerden önce 80'lere sonra 50-60'lara düştü.
Lise'de özel ders aldım matematikten (kendi rızam ile değil, ailem öyle istediği için) ama hiçbir şey anlamıyordum. derken bir şekilde üniversiteyi kazandım ve matematiği yazılım ve algoritma sayesinde daha iyi kavradım diyebilirim. Anladım ki benim anlama şeklim işin mantığını öğrenmekten geçiyormuş. Bazıları da formül ezberleyip öğreniyorlar. Kimileri de farklı şekilde olabilir.
Yine eğitim sistemi çok rerörö diyeceğim ama gerçekten öyle.
Bana kalırsa özel ders dediğin okulda öğretilenin aynısı gelip evde anlatmak olmamalıdır. zaten çocuk öğrenecek olsa okuldakiyle de öğrenir demek ki çocuk o sistemle öğrenmeye açık değil, farklı çözümler bulup o şekilde öğretmeli bence özel ders veren öğretmen.
Mesela orta 1. sınıfta matematiğim pek iyi değildi. 2. sınıfta hoca değişti, baktı sınıf ortalaması pek iyi değil. çoğu şeyi baştan öğretti, hiç kimse bir şeyler anlamadan anlatıp geçmektense seviyeyi biraz daha düşürüp anlattı dersleri. O dersten aldığım zevki başka hiçbir dersten aldığımı hatırlamıyorum. hayatımda ilk defa da bir yazılıdan 100 almıştım :D
derken diğer sene yine hoca değişti, bu sefer yine gerilemeye başladık 100'lerden önce 80'lere sonra 50-60'lara düştü.
Lise'de özel ders aldım matematikten (kendi rızam ile değil, ailem öyle istediği için) ama hiçbir şey anlamıyordum. derken bir şekilde üniversiteyi kazandım ve matematiği yazılım ve algoritma sayesinde daha iyi kavradım diyebilirim. Anladım ki benim anlama şeklim işin mantığını öğrenmekten geçiyormuş. Bazıları da formül ezberleyip öğreniyorlar. Kimileri de farklı şekilde olabilir.
Yine eğitim sistemi çok rerörö diyeceğim ama gerçekten öyle.
Bana kalırsa özel ders dediğin okulda öğretilenin aynısı gelip evde anlatmak olmamalıdır. zaten çocuk öğrenecek olsa okuldakiyle de öğrenir demek ki çocuk o sistemle öğrenmeye açık değil, farklı çözümler bulup o şekilde öğretmeli bence özel ders veren öğretmen.
0
kibar bi dille özel ders frekans işi biraz. belli ki yakalayamadık o iletişimi. sizin enerjinizi, hepimizin zamanını ya da sizin paranızı daha fazla ziyan etmeyelim. başka biriyle deneyin de.
tarafımdan uygulanmışlığı vardır.
verdiğin derslerin parası tabii ki hakkın
tarafımdan uygulanmışlığı vardır.
verdiğin derslerin parası tabii ki hakkın
0
cancan
yahu şu ikinci el ayfonlardan alayım diyorum ama içime sinmiyo bi turlu..nedir bunun kıstasları?neye dikkat edilir?yani alıpta başıma iş almak istemiyorum..
yahu şu ikinci el ayfonlardan alayım diyorum ama içime sinmiyo bi turlu..nedir bunun kıstasları?neye dikkat edilir?yani alıpta başıma iş almak istemiyorum..
0
garantisi devam eden ürünlerden al. geveyli meveyli olanlardan alma bi de, onlar bi sürü uğraştırır. sim kilidi milidi olmasın. ucuz olsun. döşü de kıllı oldu mu tamamdır.
0
referansı sağlam adamlardan alıyorsun. problem çıkacak şeylere dikkat ediyorsun. (wifi, ölü piksel, şebeke, imei vs.) mümkünse birkaç aylık bir makine alıyorsun.
0
Şu zamanda dikkat etmen gereken en önemli, belki de tek şey referans olur. Referansı olan da yetmez. Sağlam referansı olan adamla alışveriş yapacaksın, kafan rahat olacak. Onun dışında her şekilde göte gelme ihtimalin var.
iPhone açlığı çekmiyorsan hiçbir fiyata aldanma. Böyle o kadar çok salağı dolandırıyorlar ki, inanamazsın. Piyasası 1000 lira olan şeyi 500 liraya aldım diye sevinip, 3 gün sonra forumlara "x dolandırıcıdır" diye gözyaşı dökenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
En kötüsü ise, dolandırıcılık konusunda çok aciz bir hukuk sistemimiz var. Adamın savcılıkta 30'ün üzerinde dolandırıcılık dosyası var ve hala kimlik numarasını vererek milleti dolandırmaya çalışıyor, patlıyor ama yine piyasada avlanmaya devam ediyor. En ufak mübalağa yok şu cümlemde.
iPhone açlığı çekmiyorsan hiçbir fiyata aldanma. Böyle o kadar çok salağı dolandırıyorlar ki, inanamazsın. Piyasası 1000 lira olan şeyi 500 liraya aldım diye sevinip, 3 gün sonra forumlara "x dolandırıcıdır" diye gözyaşı dökenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
En kötüsü ise, dolandırıcılık konusunda çok aciz bir hukuk sistemimiz var. Adamın savcılıkta 30'ün üzerinde dolandırıcılık dosyası var ve hala kimlik numarasını vererek milleti dolandırmaya çalışıyor, patlıyor ama yine piyasada avlanmaya devam ediyor. En ufak mübalağa yok şu cümlemde.
0
ben de senin gibi düşünüyorum kesinlikle. arkadaş çevrende güvendiğim insan varsa belki onlardan alabilirsin. benim için bu böyle en azından.
0
iPhone yani. ne kadar sıkıntı olabilir. en fazla home butonu, power tuşu, hoparlörü. hepsi max 15-20 dolarlık masraflar kendin halledersen.
0
telefon değil ama slr makine aldığımda, satan kişi alış-veriş tamamlandıktan 10 dk sonra aradı, "söylemeyi unuttum on güne kadar ürünü incele, dediğimden farklı bir sonuçla karşılaşırsan, beğenmezsen v.b. senin paranı hazır tutacağım tekrar buluşup geri alabilirim" demişti. dürüstlüğün ötesindeydi bence, keşke hep bu tip insanlarla karşılaşabilsek.
0
sanxis
kaç kişi aynı odada çalışıyorsunuz? ışık, ses vb durumu nasıl? temizliğiniz yapılıyor mu? çay,kahve içebiliyor musunuz?mesela biz odada 7 kişiyiz. yanıbaşımızda üretim olduğu için ortam çok gürültülü, üstelik herkes birbiriyle konuşuyor ve hiç durmadan telefon çalıyor. temizlik yapılmıyor. gün ışığı
kaç kişi aynı odada çalışıyorsunuz? ışık, ses vb durumu nasıl? temizliğiniz yapılıyor mu? çay,kahve içebiliyor musunuz?
mesela biz odada 7 kişiyiz. yanıbaşımızda üretim olduğu için ortam çok gürültülü, üstelik herkes birbiriyle konuşuyor ve hiç durmadan telefon çalıyor. temizlik yapılmıyor. gün ışığını görmüyoruz, penceremiz falan yok.
edit: ben mühendisim. odada 3 mühendis, 3 teknisyen, 1 teknik ressam var. daha kötü yerlerde çalıştığım için şu anda çok şikayetçi değilim. en azından burası sıcak oluyor.
mesela biz odada 7 kişiyiz. yanıbaşımızda üretim olduğu için ortam çok gürültülü, üstelik herkes birbiriyle konuşuyor ve hiç durmadan telefon çalıyor. temizlik yapılmıyor. gün ışığını görmüyoruz, penceremiz falan yok.
edit: ben mühendisim. odada 3 mühendis, 3 teknisyen, 1 teknik ressam var. daha kötü yerlerde çalıştığım için şu anda çok şikayetçi değilim. en azından burası sıcak oluyor.
0
2 kişiyiz. karşılıklı masalarımız. 6. kattayım. çay kahve istediğim zaman istediğim kadar içebiliyorum. temizlik her aksam yapılıyor. çöpler bosaltılıyor masalar siliniyor hatta masamı bile topluyor, masamı topluyor derken dagınık evrakları toplu halde buluyorum. tabi gizlilik derecesi olan şeyleri masa da bırakmıyorum. bi maslak manzaramız var hiç yoktan iyidir.
0
30 civarı. dışardan pek ışık almıyor (binanın arasına bakıyor daha çok), gürültü yok, telefon sesi seyrek, konuşmalar genelde sessiz (dışarıdan birileri gelmedikçe). temizlik her akşam yapılıyor. çay kahve için otomatik makine var ama dandik. cafe var bir de. istersek kendimiz de kettle ile yapabiliyoruz.
0
tek basima kendi odamdayim. bolme duvarlarla ayrilmis kucuk bir oda ama penceresi buyuk ve ferah. gayet sessiz, aydinlik. duzenli temizlik yapiliyor. cay, kahve makinesi hemen koridorda.
0
aynı katta yaklaşık 100 kişi. yarısı müşteri ilişkileri. sabahtan akşama kadar 50 kişi aynı ağızdan telefon ile konuşuyor. senden daha kötüleri de var.
0
şu an ofiste tekim pencereden kar yağışını izliyorum. öğleden sonraları temizlikçi kadın geliyor. çay kahve gırla.
0
85 kisi acik ofis. ama 4'er kisilik ufak bolmeler var. Bolmeler baya yuksek cok gurultu olmuyor. 8.kattayiz 2.kopru manzaramiz var. Cay-kahve ve soguk mesrubat sinirsiz. Abur cubur dolu bir sepetimiz var. Her gun ogleden sonra meyve geliyor. Her sabah temizlik yapiliyor.
0
küçük bir odada 2 kişiyiz. temizlik sabahları biz gelmeden yapılmış oluyor. çay, kahve serbest.
0
uçak hangarında çalışıyorum,
yaklaşık 200 kişi aynı anda farklı uçaklarda çalışıyoruz,
ofiste çalışmıyorum temizlik sürekli yapılıyor gürültü oluyor
-10 derecede dondurucu rüzgarda gece 12 den sabah 5 e kadar kanat üzerinde ellerim titreyerek çalıştığım oldu.
40 derecede mezar gibi bir yerde günümü geçirdiğimde oldu.
yaklaşık 200 kişi aynı anda farklı uçaklarda çalışıyoruz,
ofiste çalışmıyorum temizlik sürekli yapılıyor gürültü oluyor
-10 derecede dondurucu rüzgarda gece 12 den sabah 5 e kadar kanat üzerinde ellerim titreyerek çalıştığım oldu.
40 derecede mezar gibi bir yerde günümü geçirdiğimde oldu.
0
Biz de 7 kişiyiz ofiste. genelde çok sessiz bir ortam oluyor, sadece klavye sesi duyuluyor. Bazen de biri müzik açarsa hafiften o çalıyor.
Çay kahve vs var. bir duvar sadece pencerelerle dolu, aydınlık yani ortam. Temizlik düzenli olarak yapılıyor.
şimdilik ofisten aktarabildiklerim bunlar, evet tekrar sanxis'e dönüyoruz.
Çay kahve vs var. bir duvar sadece pencerelerle dolu, aydınlık yani ortam. Temizlik düzenli olarak yapılıyor.
şimdilik ofisten aktarabildiklerim bunlar, evet tekrar sanxis'e dönüyoruz.
0
ah ah çay kahve yasak :(
bizde de üretim gürültüsü var. fabrikanın köşesinde pimapenden yapılma küçük ofis işte. 5 kişiyiz. temizlik de ayda yılda bir...
bizde de üretim gürültüsü var. fabrikanın köşesinde pimapenden yapılma küçük ofis işte. 5 kişiyiz. temizlik de ayda yılda bir...
0
Kahvem yanımda
Tek kişiyim odada
Evden çalışıyorum
Karşımda pencere ve kar
İstediğim zaman telefonumu kapatıyorum
Bazen arkadaşlarım geliyor
Onlarla muhabbet ederken de çizim yapabiliyorum
Gün ışığından faydalanmak için çok erken kalkıyorum
Tek kişiyim odada
Evden çalışıyorum
Karşımda pencere ve kar
İstediğim zaman telefonumu kapatıyorum
Bazen arkadaşlarım geliyor
Onlarla muhabbet ederken de çizim yapabiliyorum
Gün ışığından faydalanmak için çok erken kalkıyorum
0
8 kişiyiz,önümüzde bahçemiz var,istediğimiz kadar çay kahve içiyoruz,o diil dışarıdan istediğimiz yemeği söyleyebiliyoruz(tutarına bakmaksızın),her akşamüstü meyve servis ediliyor,bunun dışında akşamüstü dışardan pasta börek de söylüyoruz.
( hepsini şirket ödüyor)
( hepsini şirket ödüyor)
0
@sanxis soruna cevap vereceğim fakat nasıl oluyor da öyle sağlıksız bir ortamda çalışmanızı bekleyebiliyorlar? iş yeri kaynakları departmanınız yok mu? bir de ne iş yapıyorsunuz merak ettim.
Bizim ofis 15 kişilik filan yalnız genelde 10 kişi gelir. Telefon çok nadir çalar. Cep telefonlarıyla konuşanlar dışarı çıkar. kübiklerde oturuyoruz. kocaman camdan bir duvarımız var dışarıya bakan, ışık gayet iyi yani. ses durumu fena değil, konsantre sağlanabiliyor. temizliğimiz de pazartesi-çarşamba-cuma öğlenleri yapılıyor. çok detaylı olmuyor ama idare ediyor. Çay ve kahve mevcut.
Bizim ofis 15 kişilik filan yalnız genelde 10 kişi gelir. Telefon çok nadir çalar. Cep telefonlarıyla konuşanlar dışarı çıkar. kübiklerde oturuyoruz. kocaman camdan bir duvarımız var dışarıya bakan, ışık gayet iyi yani. ses durumu fena değil, konsantre sağlanabiliyor. temizliğimiz de pazartesi-çarşamba-cuma öğlenleri yapılıyor. çok detaylı olmuyor ama idare ediyor. Çay ve kahve mevcut.
0
@interview with the vampire eski çalıştığım ofis'te iki kişiydik. temizlik yapılmıyordu, çay kahve vardı ama bitince patronun tekrar almasını beklememiz gerekiyordu ki bazen uzun süre almadığı oluyordu. kışın ısınma kötüydü, temizlik yapılmadığı gibi bizden bekleniyordu ve yapmayınca bir de üstüne laf sokmaya çalışıyordu hain patron. çalışma saatleri "esnek"ti ve maaşlar da düzenli ödenmiyordu.
şirket küçük olduğu için başka departman yoktu ve salak gibi patronu yarı yolda bırakmamak için işten istifa etmiyorduk. Bir de sürekli düzelecek, büyüyeceğiz, birileriyle konuşuyorum ortak olacaklar vs deyip duruyordu. Bir süre sonra tübitak'tan destek alıp gebze'ye geçtik orada şartlar biraz iyileşmişti ama yine her şey düzensizdi ve sonunda istifa ettik iki çalışan da. şimdi biraz, yok yok çok salaklık yaptığımızı düşünüyorum. bence kötü ise çalışma ortamınız patronun yalanlarına inanmayın. patron her zaman patrondur. o bir şekilde kendini döndürür, onu yarı yolda bırakacağınızı vs düşünmeyin.
şirket küçük olduğu için başka departman yoktu ve salak gibi patronu yarı yolda bırakmamak için işten istifa etmiyorduk. Bir de sürekli düzelecek, büyüyeceğiz, birileriyle konuşuyorum ortak olacaklar vs deyip duruyordu. Bir süre sonra tübitak'tan destek alıp gebze'ye geçtik orada şartlar biraz iyileşmişti ama yine her şey düzensizdi ve sonunda istifa ettik iki çalışan da. şimdi biraz, yok yok çok salaklık yaptığımızı düşünüyorum. bence kötü ise çalışma ortamınız patronun yalanlarına inanmayın. patron her zaman patrondur. o bir şekilde kendini döndürür, onu yarı yolda bırakacağınızı vs düşünmeyin.
0
aynı odada demiyeyim de, aynı lobide 5 kişiyiz. açık ofis normalde şirket, ama biz biraz daha ayrılmış bir ortamdayız onlardan. florasan ışığı var, gün ışığı yok. ses olarak yalnızca çok hafif bir havalandırma sesi geliyor. çay, kahve vs kendimiz istediğimiz kadar alıp içebiliyoruz. çaycı çayı yalnızca demliyor, ve boşları topluyor.
ek: her akşam temizlik yapılıyor. 10-15 dakikada bir bizim lobiden bi kişinin mutlaka 3-5 dk lık bi görüşmesi oluyor.
ek: her akşam temizlik yapılıyor. 10-15 dakikada bir bizim lobiden bi kişinin mutlaka 3-5 dk lık bi görüşmesi oluyor.
0
ben tekim ama tüm odaların kapıları açık olduğundan pek izole bir ortam yok. çayım kahvem istediğimde gelir suyum masamdan eksik edilmez. üst katta dokuma makinası olduğundan sürekli titreşim ve ses var o olmasa çok mutlu olurdum. başka bir şikayetim yok
0
ben de yazayım bari.
-1. kattayız ama kotta. o yüzden manzaramız var fena değil. ofis aydınlık. düzenli temizlik yapılıyor.
3 kişiyiz ofiste ama bi şef var o da cam bölme gibi bir yerde onun haricinde 2 kişi orta büyüklükte bir ofis genişçe masalar ferah bir çalışma ortamı.
ha şantiyedeyken 25m2 de 7 kişi çalıştığım olmuştu 6 ay falan. ayrıca bir toplantı masası bir de plotter vardı. aşırı sıkışıktık ama öyle çalışmanın da avantajları vardı.
-1. kattayız ama kotta. o yüzden manzaramız var fena değil. ofis aydınlık. düzenli temizlik yapılıyor.
3 kişiyiz ofiste ama bi şef var o da cam bölme gibi bir yerde onun haricinde 2 kişi orta büyüklükte bir ofis genişçe masalar ferah bir çalışma ortamı.
ha şantiyedeyken 25m2 de 7 kişi çalıştığım olmuştu 6 ay falan. ayrıca bir toplantı masası bir de plotter vardı. aşırı sıkışıktık ama öyle çalışmanın da avantajları vardı.
0
Merak eden arkadaşlar olmuş..
-5. kattayız, reklam ajansı.. 70 küsür kişi..
Gün ışığı yok. Sigara içmediğimden binadan çıkmıyorum.
Akşam olduğunu sadece saate bakarak anlayabiliyorum.
-5. kattayız, reklam ajansı.. 70 küsür kişi..
Gün ışığı yok. Sigara içmediğimden binadan çıkmıyorum.
Akşam olduğunu sadece saate bakarak anlayabiliyorum.
0
@barix e tabi canım o ne öyle ya. yarı yolda filan kalmaz kimse. böyle düşünmeyin.
0
5 kıattayım , halka şeklinde bir çalışma odası duvar yok tamamen cam ve ışık giriyor (camlar kısmen filtreli )
35 kişi aynı odadayız , (diğer birimlerden gelenleri saymıyorum ) 4 lü yonca şeklinde paneller bilgisayar ekranından alt seviyede , herkes birbiriyle konuşuyor , muhabbet ortamı bol ve gerekli.
telefonda konuşanlar kendi arasında konuşanlar , uzağa seslenenler herşey var..
herkes mühendis veya programcı..
çayın kahvenin dibini buluyoruz gün boyunca. telefonlar hiç susmaz , temizlik hergün yapılıyor.
35 kişi aynı odadayız , (diğer birimlerden gelenleri saymıyorum ) 4 lü yonca şeklinde paneller bilgisayar ekranından alt seviyede , herkes birbiriyle konuşuyor , muhabbet ortamı bol ve gerekli.
telefonda konuşanlar kendi arasında konuşanlar , uzağa seslenenler herşey var..
herkes mühendis veya programcı..
çayın kahvenin dibini buluyoruz gün boyunca. telefonlar hiç susmaz , temizlik hergün yapılıyor.
0
Rahat pampa. Sağımda Galata Kulesi solumda Galata Köprüsü var. Genelde odada yalnızım. Ziyaretçi olmadığı sürece soran yok.
0
6 katlı binanın 2. katındayım, open office çalışılıyor, kat için 800 m2 desen burada 30 kişi vardır. en üst katta restoran, an alt katta çok güzel bir spor salonu var. katın her tarafı cam (plaza) güneş alıyor. temizlik vs akşamları yapılıyor. mutfak ve sohbet odası var, büyük yuvarlak koltuklar, çiçekler vs.
ofiste dönem kapanışları dışında sürekli geyik, muhabbet döner, sesli değil tabi, sohbet odasında ya da masa başlarında 2li 3'lü gruplar halinde. haftada en az 2 kere doğum günü partisi, bilmem ne partisi verilir, cuma günleri öğleden sonra da happy hour yapılıyor.
ben vergi ve finans müdürüyüm, gün içinde toplantı üstüne toplantı yapıyorum.
ofiste dönem kapanışları dışında sürekli geyik, muhabbet döner, sesli değil tabi, sohbet odasında ya da masa başlarında 2li 3'lü gruplar halinde. haftada en az 2 kere doğum günü partisi, bilmem ne partisi verilir, cuma günleri öğleden sonra da happy hour yapılıyor.
ben vergi ve finans müdürüyüm, gün içinde toplantı üstüne toplantı yapıyorum.
0
2. kat.
odamda tekim.
yaklaşık 25-30 kişilik bir ofis.
odanın bi duvarını kaplayan bi cam mevcut epeyce aydınlık.
çay kahve servisi var.
her akşam çöpler alınır masam silinir.
pazardan pazara temizlenir oda cuma akşamından dağınık olsa p.tesiye toplanır.
harbiye manzaralı
bilgiişlem odasından bildiriyorum.
odamda tekim.
yaklaşık 25-30 kişilik bir ofis.
odanın bi duvarını kaplayan bi cam mevcut epeyce aydınlık.
çay kahve servisi var.
her akşam çöpler alınır masam silinir.
pazardan pazara temizlenir oda cuma akşamından dağınık olsa p.tesiye toplanır.
harbiye manzaralı
bilgiişlem odasından bildiriyorum.
0
aynı odada 3 kişiyiz ama oda zaten maksimum 3 kişi alabilecek kapasitede. ışık yeterli, yan taraftaki sekreteryadan biraz ses geliyor ama aşırı değil. çay, kahve servisi var. temizlik her haftasonu yapılıyor.
0
bizim de açık ofis 5'i devamlı 1 de ara sıra gidip gelen elemanımız var.elektronik sektörü olduğu için üretim gürültüsü hiç yok.ama satışcı da bu ofiste olduğundan sürekli müşteri gidip geliyor onların sesi çok rahatsız ediyor bazen.aydınlanma, ısınma konusunda sıkıntı yok. full cam bi cephe, kalorifer ve klimayla ısınıyoruz.çay kahveyi de sekreter yapıyor biz mutfaktan alıyoruz.
0
kekremsinarkoleptik
Düşündüm durdum ve bunu buldum. Kaybedilen sünnet derisinin geri kazanılması mümkün müdür ki?
Düşündüm durdum ve bunu buldum. Kaybedilen sünnet derisinin geri kazanılması mümkün müdür ki?
0
maalesef mümkün değil. bilim adamları da bu konu üzerine derin araştırmalar yapıyorlar ama henüz bir sonuca ulaşılabilmiş değil.
0
@varg sanırım estetik operasyon gibi bir şey oluyor di mi bu :D illa bıçak altına yatmak gerekiyor. non surgical ı da gördüm de şimdi ingilizcem ona yetemedi sanırım :D tam anlayamadım.
Ben de internette araştırırken böyle bir şeye rast geldim. Ne kadar doğrudur diye merak ettim acep ola.
www.penimaster.com.tr
Ben de internette araştırırken böyle bir şeye rast geldim. Ne kadar doğrudur diye merak ettim acep ola.
www.penimaster.com.tr
0
estetik olarak mümkün tabi.
ama sünnet derisinde özel yağlar salgılayan bir yapı var ayrıca sinir olarak oldukça yoğun. bunları geri kazandırmak mümkün değil.
ama sünnet derisinde özel yağlar salgılayan bir yapı var ayrıca sinir olarak oldukça yoğun. bunları geri kazandırmak mümkün değil.
0
barix
mcdonalts ve burgerking dışında eve/iş yerine sipariş gönderen güzel bir yer biliyor musunuz acabağ?
mcdonalts ve burgerking dışında eve/iş yerine sipariş gönderen güzel bir yer biliyor musunuz acabağ?
0
muhtemelen aklınıza gelmiştir de: yemeksepeti.com a bakarsanız daha çok seçenek görebilirsiniz.
0
yemeksepeti'nden baktım da doğru düzgün bir arama bölümü bulamadım. salata yazayım, semt olarak üsküdar'ı seçeyim bana bulsun menüsünde salata olan restoranları ama yok bulamadım böyle bir seçenek.
0
yemeksepetinden arama yapabiliyorsunuz.
yemek/restoran ara diye bir kısım var. burdan salata diye arattığınızda zaten semtinize gönderim yapan yerlerden seçmeler çıkıyor.
yemek/restoran ara diye bir kısım var. burdan salata diye arattığınızda zaten semtinize gönderim yapan yerlerden seçmeler çıkıyor.
0
amusan
C# için en az uğraştıran veritabanı bağlantısı şekli nedir?bilgim olmadığı için soruyorum.sql servera bağlanıyorum yok dataset oluştur hem serverda hem VS de ayrı ayrı tablo oluştur birbirine bağla bi de üstüne üstlük başka programı bilgisayara taşımak sorun.
C# için en az uğraştıran veritabanı bağlantısı şekli nedir?
bilgim olmadığı için soruyorum.sql servera bağlanıyorum yok dataset oluştur hem serverda hem VS de ayrı ayrı tablo oluştur birbirine bağla bi de üstüne üstlük başka programı bilgisayara taşımak sorun.
bilgim olmadığı için soruyorum.sql servera bağlanıyorum yok dataset oluştur hem serverda hem VS de ayrı ayrı tablo oluştur birbirine bağla bi de üstüne üstlük başka programı bilgisayara taşımak sorun.
0
0
mssql ile gayet kolay bağlantı kurabilirsin, gerçi mysql, oracle ile de pek zorladığı söylenemez. hem vs'de hem sql'de tablo oluşturmana gerek yok. tablo yapının sql'de olması yeterli.
0
bubezleeb
100 bin lira birikiminiz var. Türkiye' de lisans eğitiminizi tamamladınız. mühendissiniz. Dünyanın ilk 20'deki üniversitelerinden birinden yüksek lisans için kabul aldınız. Ama burs kazanamadınız. Okul ücreti düşük fakat yaşam çok pahalı. 2 sene boyunca çalışmak yok. 100 bin lira eriyip gidecek.gide
100 bin lira birikiminiz var. Türkiye' de lisans eğitiminizi tamamladınız. mühendissiniz. Dünyanın ilk 20'deki üniversitelerinden birinden yüksek lisans için kabul aldınız. Ama burs kazanamadınız. Okul ücreti düşük fakat yaşam çok pahalı. 2 sene boyunca çalışmak yok. 100 bin lira eriyip gidecek.
gider miydiniz?
gider miydiniz?
0
bu yüzbini ne kadar kolay kazanabileceğime bağlı olarak karar verirdim bu egitim sonrası bu 100k eğer 5-6 ayda kazanabileceksem düşünmezdim.
0
ülkenin iskandinavya'da veya britanya'da olduğunu varsayalım.
insan gibi, ortalama/ortalama üstü bir hayat yaşayıp çok güzel bir okulda yüksek lisans yapmış olacaksam, harcadığım 100 bin çok daha fazlasını kazanmamı sağlayabilecekse, ne bileyim "x'te yüksek lisans yapmış mühendis" olarak londra'da, berlin'de iyi iş bulabileceksem düşünmem bile.
sadece "eğitim" olarak düşünmemek lazım bunu. 2 senelik bir yurtdışı ve kısmen iş deneyimi için harcanmış olacak o para.
olsa, harcarım ben. ama mesela türkiye'de devlet okulu yerine özel okula göndermem çocuğumu 100 bin lira verip.
insan gibi, ortalama/ortalama üstü bir hayat yaşayıp çok güzel bir okulda yüksek lisans yapmış olacaksam, harcadığım 100 bin çok daha fazlasını kazanmamı sağlayabilecekse, ne bileyim "x'te yüksek lisans yapmış mühendis" olarak londra'da, berlin'de iyi iş bulabileceksem düşünmem bile.
sadece "eğitim" olarak düşünmemek lazım bunu. 2 senelik bir yurtdışı ve kısmen iş deneyimi için harcanmış olacak o para.
olsa, harcarım ben. ama mesela türkiye'de devlet okulu yerine özel okula göndermem çocuğumu 100 bin lira verip.
0
der meister'a katılıyorum. benim de 60-70 bin lira gibi bir meblağı yurtdışı yüksek lisans için verme ihtimalim var 1-2 yıl içinde ve o para çıkıyor.
0
10 yılda 10 katını getirmesi garantiyse harcarım. Yani ayda 8-10 bin tl maaşı olan bir işi garanti ediyorsa...
0
Dünyanın ilk 20 üniversitesinden birinde yüksek lisans yapmış bir mühendis normal şartlar altında istediği ülkede iş bulur. Refah seviyesi yüksek bir ülkede çalışmaya başladığını varsayarsak ayda ortalama 4-5 bin $ dan aşağı kazanmayacaktır. 100 bin TL de başlangıç maaşıyla yaklaşık 1 yılda kazanacağı paradır. üstelik gittiği okulun etiketi bundan sonraki hayat standardını her zaman etkileyecektir.
Bir dakika bile düşünmeye gerek yok. Benim 100 bin TL birikmişim olsa buradaki hayatımı silip atar. Değil dünyanın ilk 20 üniversitesinden biri, Avrupanın ortalama üniversitelerinden birine koşa koşa giderdim.
Bir dakika bile düşünmeye gerek yok. Benim 100 bin TL birikmişim olsa buradaki hayatımı silip atar. Değil dünyanın ilk 20 üniversitesinden biri, Avrupanın ortalama üniversitelerinden birine koşa koşa giderdim.
0
kesinlikle giderim. artık iki bin lira maaş alan biri bile 100 binlira kredi çekip ev alıyor mesela taksitle ödüyor. ilk 20 üni.si diyorsun, çok daha iyi bir iş bulacağın garanti. o yüzden gidilir.
0
türkiye'de kalma sakın, yazık olur. tebrikler. git tabi durma. ne 100 binler gelir.
0
tuzla'dan 1+1 iki tane ev alırdım, kiraya verirdim. 300'e kiraya versen ayda 600 lira kira gelir. oh mis gibi geçinip gidersin. yok lan olmadı galiba bu :\
Arkadaşlara katılıyorum ben de, zaten şu anda türkiye'ye bir mühendis ortala 3000-4000 lira alıyor biraz daha deneyimli ise 7000'e kadar hatta it müdür vs gibi pozisyonlarda bu daha da artıyor. Sen dünyanın en iyi üniversitelerinden birinde yüksek yapacaksın, türkiye'de başlangıçta belki direkt 6000-7000 vermezler ama kısa sürede o fiyatları geçersin ama yerinde olsam türkiye'de çalışmayı tercih etmezdim. Güzel bir ülkede daha güzel şartlarda (hem maaş hem yaşam şartları) çalışabilirsin bence. Yani öyle bir imkanım ve param olsa hiç düşünmeden yatırırdım bu işe.
Arkadaşlara katılıyorum ben de, zaten şu anda türkiye'ye bir mühendis ortala 3000-4000 lira alıyor biraz daha deneyimli ise 7000'e kadar hatta it müdür vs gibi pozisyonlarda bu daha da artıyor. Sen dünyanın en iyi üniversitelerinden birinde yüksek yapacaksın, türkiye'de başlangıçta belki direkt 6000-7000 vermezler ama kısa sürede o fiyatları geçersin ama yerinde olsam türkiye'de çalışmayı tercih etmezdim. Güzel bir ülkede daha güzel şartlarda (hem maaş hem yaşam şartları) çalışabilirsin bence. Yani öyle bir imkanım ve param olsa hiç düşünmeden yatırırdım bu işe.
0
Keşke yapsaydım demek, iyi ki yapmışım demekten çok daha kötüdür. Gitsen ve o 100 bin lira yansa bile o kadar çok şey öğreneceksin ki, iyi ki gitmişim diyeceksin.
Yüksek lisans için kabul almışsın ve bunu hala düşünmen garip geliyor. Adım atmadıkça hep merak ederek eriyeceksin, keşke diyeceksin. Risk almadan hiç bir şey kazanılmaz.
Sözün özü: koşarak git!
Yüksek lisans için kabul almışsın ve bunu hala düşünmen garip geliyor. Adım atmadıkça hep merak ederek eriyeceksin, keşke diyeceksin. Risk almadan hiç bir şey kazanılmaz.
Sözün özü: koşarak git!
0
Hacı 50 yaşına geldiğinde "100 bin liram da vardı ama çok geldi gözüme ondan gitmedim x'e" diye bir cümle kurduğunu düşün. Bence sinirden kendini sikersin yani hayat boyu taşıyacağın bir marka bu. 100 bin liran olmasa , borca girecek olsan bir düşün derdim ama hazırda varsa direkt git.
0
ben gitmezdim herhalde, zaten mühendisim, 100 bin birikim yapabilecek kadar kazanıyorum da, tekrardan iki yıl öğrencilik zor gelirdi.
0
evet harcardım zaten harcadımda. kaldıki istanbuldaki ozel üniversitelerin 4 senelik egitim ücreti yaklasik 100 bin tlye tekabül ediyor.
0
ben, duyuruya bile sormazdım. "getir memur abi belgeleri, nereyi imzalıyoruz" derdim. o derece. :)
0
valla, o yüksek lisansı yaptıktan sonra dönüp burda 1000 - 2000 arası işe başlayacaksam yapmazdım. ama oralarda saygın ücretlere başlayacaksam yapardım.
0
kanada, amerika gibi bir ülkeyse deger.
orada kurabilecegin bir hayatla bu parayı 1 sene içinde kazanırsın.
100 bin dedigin 60 bin $ ediyor zaten, senelik 60bin $ dan daha da fazla kazanırsın.
Bu ülkeden kurtulmak için güzel bir fırsat, degerlendir bence.
Kendini geçtim, diyelim ki kanadaya gittin, evlendin, çocugun oldu.
egitimi, saglıgı, herşeyi bedava olacak, burada aynı çocugu okutmanın maliyeti 300 bin.
orada kurabilecegin bir hayatla bu parayı 1 sene içinde kazanırsın.
100 bin dedigin 60 bin $ ediyor zaten, senelik 60bin $ dan daha da fazla kazanırsın.
Bu ülkeden kurtulmak için güzel bir fırsat, degerlendir bence.
Kendini geçtim, diyelim ki kanadaya gittin, evlendin, çocugun oldu.
egitimi, saglıgı, herşeyi bedava olacak, burada aynı çocugu okutmanın maliyeti 300 bin.
0
ülke- üniversite - program nedir? hayatınızdan memnunsanız - iş,sevgili, askerlik eğer er bireyseniz etkenler bu konuda- burda gitmeyin, ancak yurtdışında yaşamak - çalışmak isteğindeyseniz gitmeyi düşünün derim..
burs meselesi önemli cidden, ciddi çalışma üzerine saf öğrenciliğe alışmak biraz zor oluyor, ister istemez insan arada "niye geldim lan, öğrencilik geçmiş bizden" diyebiliyor ama işte sosyalleşme vesaire oldukça keyifli zaman da geçirirsiniz..
yurtdışında okumak size diplomadan-derslerden çok şeyler katıyor o konuda bence 100bin lirayı arabaya-ev taksidine yatıracağınıza eğitiminize yatırın, hayatın ne getireceği belli olmaz..
burs meselesi önemli cidden, ciddi çalışma üzerine saf öğrenciliğe alışmak biraz zor oluyor, ister istemez insan arada "niye geldim lan, öğrencilik geçmiş bizden" diyebiliyor ama işte sosyalleşme vesaire oldukça keyifli zaman da geçirirsiniz..
yurtdışında okumak size diplomadan-derslerden çok şeyler katıyor o konuda bence 100bin lirayı arabaya-ev taksidine yatıracağınıza eğitiminize yatırın, hayatın ne getireceği belli olmaz..
0
aynısını şu an babam yapıyor benim için. ülkenin en iyi üniversitelerinden birisinde burssuz okuyorum, bilgisayar müh. Babam bu paranın amorti olacağından emin, yurt dışına kapağı atma derdindeyim, çünkü okulun çok kuvvetli bağlantıları var. eşşek gibi çalışıyorum işte. bence git hiç düşünme. ama bi süre sonra memleketimde memleketim diyceksen sıkıntı..
0
yusufist
ders çalışırken göz yorgunluğu için masa lambası alıcam.tek kıstasım gözü yormaması oda masa lambasından masa lambasına değişiyor mu yoksa sadece taktığımız ampulle mi alakalı? yani dandik bir masa lambasına iyi bir ampul takarsak,kaliteli olanıyla arasında bir fark olur mu?olursa gözü yormaması içi
ders çalışırken göz yorgunluğu için masa lambası alıcam.tek kıstasım gözü yormaması oda masa lambasından masa lambasına değişiyor mu yoksa sadece taktığımız ampulle mi alakalı?
yani dandik bir masa lambasına iyi bir ampul takarsak,kaliteli olanıyla arasında bir fark olur mu?
olursa gözü yormaması için nelere dikkat etmeliyim?
ayrıca masa lambası için tavsiye ettiğiniz bir ampul var mı?
teşekkürler şimdiden..
yani dandik bir masa lambasına iyi bir ampul takarsak,kaliteli olanıyla arasında bir fark olur mu?
olursa gözü yormaması için nelere dikkat etmeliyim?
ayrıca masa lambası için tavsiye ettiğiniz bir ampul var mı?
teşekkürler şimdiden..
0
Dandik bir masa lambasına iyi bir ampül takarsan tabiiki, dandik ampülü olan kaliteli bir masa lambasından daha iyi sonuç verir.
soft ampüller masa lambası için idealdir. Masa lambası icin de şu banker lambası mı ne diyorlardı bir bak istersen ona (illa kalite olacak diyorsan) şu cin sitelerinde falan da tasarım olarak güzel birçok ucuz lamba bulabilirsin, ya da.. dandik lamba daha güzel yaa, yeterki ampülü güzel olsun..
soft ampüller masa lambası için idealdir. Masa lambası icin de şu banker lambası mı ne diyorlardı bir bak istersen ona (illa kalite olacak diyorsan) şu cin sitelerinde falan da tasarım olarak güzel birçok ucuz lamba bulabilirsin, ya da.. dandik lamba daha güzel yaa, yeterki ampülü güzel olsun..
0
- en azından bir kenarı ışığın direk gözüne girmesine engel olsun. ampül görünmesin yani. led filan olabilir.
- kafandan biraz yüksekte durabilmesi en iyisi bence, o nedenle uzun ve en azından 2-3 noktadan ayarlanabilen bir sapı? olsun.
ikeada antifoni, arod filan var. onlara bir bak.
- kafandan biraz yüksekte durabilmesi en iyisi bence, o nedenle uzun ve en azından 2-3 noktadan ayarlanabilen bir sapı? olsun.
ikeada antifoni, arod filan var. onlara bir bak.
0
peki ben de sorayım bir soru;
- lamba çalışacağımız ortama yukarıdan mı bakmalı (yani ışık direkt olarak çalışma ortamına mı gelmeli)
- lamba yukarı doğru bakıp ortamı mı aydınlatmalı?
- yoksa duvara falan çevirip oradan yansıyan ışıkla mı idare etmeliyiz?
- lamba çalışacağımız ortama yukarıdan mı bakmalı (yani ışık direkt olarak çalışma ortamına mı gelmeli)
- lamba yukarı doğru bakıp ortamı mı aydınlatmalı?
- yoksa duvara falan çevirip oradan yansıyan ışıkla mı idare etmeliyiz?
0
birde holojen ampüller göz yormama açısından iyi diyorlar.kullananız var mı?masa lambasına taksam olur mu?
ayrıca soft olup olmadığını nerden anlarız ampulun?
ayrıca soft olup olmadığını nerden anlarız ampulun?
0
Endirekt ışıklar her zaman daha az yorucudur. ve ışığın şiddeti kadar yayıldığı alanda önemlidir. Tek bir kaynaktan gelen güçlü bir ışık yerine, daha homojen yayılmış ışık veren bir lamba seçebilirsin. Dişçilerde ya da ameliyathanelerde kullanılan lambaları düşün,ışık kaynağının etrafındaki yansıtıcı yüzeylerle ışık çoğaltılmış ve yumuşatılmış olur.Masa lamban da bu mantıkta yapılmış bir tasarım olabilir.Gün ışığı ampülleri sanırım en rahat olanlar. sarılar çok yoruyor.Eğer duvara ya da tavan yansıtarak kullanacağın bir lamba alacaksan da şunu hatırlatmak isterim,duvarların koyu renk boyalıysa duvara vuran ışık çok yansımayacaktır o yüzden ışık şiddeti daha yüksek bir ampül seçebilirsin.
0
dieselsingle2
örneğin teknoloji ve programlama ile ilgili:mühendislik okuyorum. yeni bir proje yapıyoruz, daha önce derste anlatılan ama çok da bi sik anlamadığım bir sistemin benzeri bir sistem ile ilgilenmek durumundayız. ancak o sistem genel olarak kolay olduğu, ya da bizim projenin o sistemi kullanan kısmı ba
örneğin teknoloji ve programlama ile ilgili:
mühendislik okuyorum. yeni bir proje yapıyoruz, daha önce derste anlatılan ama çok da bi sik anlamadığım bir sistemin benzeri bir sistem ile ilgilenmek durumundayız. ancak o sistem genel olarak kolay olduğu, ya da bizim projenin o sistemi kullanan kısmı basit olduğu için o sistemi öğrenmeyip, hazırı var mı diye etrafta arıyorum. niye? e illaki birileri bu konuda aşmış, güzelce incelemiş ve hazırlamıştır "sistemin bizim proje ile ilgili kısmını".
kendimi şöyle avutuyorum, daha akıllı adam başkasının aklını kullanır alsdhalskdjl
niye kendimi yorayım ki? eğer gerçekten birileri bu sistem üzerinde düşünmemişse ve ben bu projeyi yapmak zorundaysam sike sike öğrenir, hallederim bir şekilde. ama onun dışında ne gerek var ki?
sanırım bu türk, arap, japon hikayesine döndü ve ben arap oluyorum.
umarım derdimi anlatabilmiştirim. vereceğiniz cevaplar "sistem, proje, final dönemine girmiş müyendiz, sunumlu projesi yaklaşmış öğrenci" keywordleri içermeden genel mantığa yönelik olursa negzel olur
mühendislik okuyorum. yeni bir proje yapıyoruz, daha önce derste anlatılan ama çok da bi sik anlamadığım bir sistemin benzeri bir sistem ile ilgilenmek durumundayız. ancak o sistem genel olarak kolay olduğu, ya da bizim projenin o sistemi kullanan kısmı basit olduğu için o sistemi öğrenmeyip, hazırı var mı diye etrafta arıyorum. niye? e illaki birileri bu konuda aşmış, güzelce incelemiş ve hazırlamıştır "sistemin bizim proje ile ilgili kısmını".
kendimi şöyle avutuyorum, daha akıllı adam başkasının aklını kullanır alsdhalskdjl
niye kendimi yorayım ki? eğer gerçekten birileri bu sistem üzerinde düşünmemişse ve ben bu projeyi yapmak zorundaysam sike sike öğrenir, hallederim bir şekilde. ama onun dışında ne gerek var ki?
sanırım bu türk, arap, japon hikayesine döndü ve ben arap oluyorum.
umarım derdimi anlatabilmiştirim. vereceğiniz cevaplar "sistem, proje, final dönemine girmiş müyendiz, sunumlu projesi yaklaşmış öğrenci" keywordleri içermeden genel mantığa yönelik olursa negzel olur
0
gercek hayatta dedigin dogru. hele ki gunumuzde bir isi yapmak yerine hazir cozumler uzerinden ilerlemek hatta isin uzmaninin bulup calistirmak cok daha mantikli. ama gel gor ki bunun icin belli bir temele sahip olmak gerekiyor. okulun amaci da bu temeli sana kazandirmak. okulda kendini ne kadar zorlarsan ilerde o kadar rahat edersin.
ailenden bilgisayarla alakasi olmayan bir bireyin web portali kurma projesi aldigini dusun. sonucta gidip outsourcing yapabilir, isin uzmanlarini bulup calistirabilir. ama hic temeli olmadigindan ortaya iyi bir sey cikarmak isterse baya kasmasi gerekir.
gecenlerde isletmeci bir arkadasim sirkete ortak oldu. ihale alip iscilere evlerin iclerini yapiyorlar. elemanin gorevi projeye fiyat bicmek. isle ilgili ders aldi. bununla yetinmedi, su an iscilerle beraber fayans, parke dosuyor. isin picliklerini ogreniyor.
biraz dagittim toparlayim. isin temelini bilmek onemli, okul da bunu sana kazandiracak bir mekan. projeleri bir firsat olarak dusun. mecbur kalinca illaki ogreniyorsun ama isin temelini bilirsen ve benzeri bir ise daha once kafa yorduysan cok daha hizli mesafe katediyorsun.
ailenden bilgisayarla alakasi olmayan bir bireyin web portali kurma projesi aldigini dusun. sonucta gidip outsourcing yapabilir, isin uzmanlarini bulup calistirabilir. ama hic temeli olmadigindan ortaya iyi bir sey cikarmak isterse baya kasmasi gerekir.
gecenlerde isletmeci bir arkadasim sirkete ortak oldu. ihale alip iscilere evlerin iclerini yapiyorlar. elemanin gorevi projeye fiyat bicmek. isle ilgili ders aldi. bununla yetinmedi, su an iscilerle beraber fayans, parke dosuyor. isin picliklerini ogreniyor.
biraz dagittim toparlayim. isin temelini bilmek onemli, okul da bunu sana kazandiracak bir mekan. projeleri bir firsat olarak dusun. mecbur kalinca illaki ogreniyorsun ama isin temelini bilirsen ve benzeri bir ise daha once kafa yorduysan cok daha hizli mesafe katediyorsun.
0
dediğin türde şeyler yapılıyor (yazılım tarafından bakarak konuşuyorum). Eğer yapacağın işte kullanacağın parçalar daha önceden başkaları tarafından yapılmışsa ve onu alıp kullanabilirsen pekala kullanılabilir. Mesela kendimden örnek vereyim, bir projede müşteri verilerin loglanmasını istediği zaman oturup baştan loglama sistemi yazıp onu sisteme entegre etmek yerine open source ya da ücretsiz onlarca log mekanizmaları var ve çok kullanıcılı olanlar bir şekilde kendini kanıtlamış sistemler olduğu için onlardan birini tercih ederim ve çok kısa bir sürede sisteme entegre ederim. bunun faydası;
- loglama yazmakla uğraşmak, test etmek, bugfix'lerle uğraşmak zorunda kalmıyorum
- zamanımı başka işlere harcayıp müşteriye loglama ile uğraştığını söyleyebilirsin :)
- patron açısından vakit = nakit olduğu için patronlar için bu iyidir :D
bla bla bla
Ha tabii her yerde bu geçerli değil, bazen de kendin yazmak daha iyi olabiliyor. Aldığın dll'i anlamak, bir sorun olduğu zaman müdahale etmek eğer zor geliyorsa, internette yeterli bilgi yoksa, proje uzun zamandır güncellenmiyorsa (bu iki anlama gelebilir, proje gerçekten tamamdır artık güncellenmeye ihtiyaç duyulmuyordur ya da adamlar terk etmişlerdir. Bunu da biraz araştırıp öğrenmek gerek) böyle durumlarda baştan yazmak daha mantıklı bence.
Son olarak da eğer yeterli alt yapıya sahip değilsen sırf deneyim için, kendini geliştirmek için de oturup var olan bir şey baştan yazılabilir.
- loglama yazmakla uğraşmak, test etmek, bugfix'lerle uğraşmak zorunda kalmıyorum
- zamanımı başka işlere harcayıp müşteriye loglama ile uğraştığını söyleyebilirsin :)
- patron açısından vakit = nakit olduğu için patronlar için bu iyidir :D
bla bla bla
Ha tabii her yerde bu geçerli değil, bazen de kendin yazmak daha iyi olabiliyor. Aldığın dll'i anlamak, bir sorun olduğu zaman müdahale etmek eğer zor geliyorsa, internette yeterli bilgi yoksa, proje uzun zamandır güncellenmiyorsa (bu iki anlama gelebilir, proje gerçekten tamamdır artık güncellenmeye ihtiyaç duyulmuyordur ya da adamlar terk etmişlerdir. Bunu da biraz araştırıp öğrenmek gerek) böyle durumlarda baştan yazmak daha mantıklı bence.
Son olarak da eğer yeterli alt yapıya sahip değilsen sırf deneyim için, kendini geliştirmek için de oturup var olan bir şey baştan yazılabilir.
0
barix
soru başlıkta, bu imax nedir ne değildir merak etmekteyim. İstinyepark'taki sinema Cinemamaximum'um sinemaları. Ama hangi filmler imax'te gösteriliyor bunu nereden görebiliyoruz? cinemamaximum'un sitesinde bulamadım
soru başlıkta, bu imax nedir ne değildir merak etmekteyim. İstinyepark'taki sinema Cinemamaximum'um sinemaları. Ama hangi filmler imax'te gösteriliyor bunu nereden görebiliyoruz? cinemamaximum'un sitesinde bulamadım
0
Gördüm şimdi hobbit'in yanında imax 3d deneyimi yazıyor. tüh onu da izlemiştim normal salonda. Hobitin kalkmasını bekleyeceğiz o zaman :\
0
bildiğim kadarıyla 1 salon var, dolayısıyla 1 film var. O yüzden sitede imax hangi film varsa sadece o var.
0
d'arc
merhabalar,iyi derecede ingilizce bilen bir fransızca öğrencisiyim fakat bugün içime aniden "ya ingilizceyi unutursam?" korkusu düştü. unutmamak için ne yaparım ne ederim bir kaç tavsiye ricasında bulunacağım sizden.
merhabalar,
iyi derecede ingilizce bilen bir fransızca öğrencisiyim fakat bugün içime aniden "ya ingilizceyi unutursam?" korkusu düştü. unutmamak için ne yaparım ne ederim bir kaç tavsiye ricasında bulunacağım sizden.
iyi derecede ingilizce bilen bir fransızca öğrencisiyim fakat bugün içime aniden "ya ingilizceyi unutursam?" korkusu düştü. unutmamak için ne yaparım ne ederim bir kaç tavsiye ricasında bulunacağım sizden.
0
altyazısız ingilizce dizi izlemeye başla.
sürekli aktif olarak kullan ingilizceyi yani.
sürekli aktif olarak kullan ingilizceyi yani.
0
altyazısız dizi zor gelirse ilk başta, ingilizce altyazısı indirip izle
0
altyazısız dizi film izleyebiliyorum zaten ama roman falan alsam mı böyle ingilizce napsam? :(
0
bence okuyup duymaktan ziyade konuş. bunu da uluslararası gönüllülük projelerinin türkiye ayaklarında ve omegle, chatroulette tarzı yerlerde yapabilirsin. bir de sultanahmet var tabii :)
0
bulduğun her fırsatta konuşmaya çalış, o en büyük unutmama yöntemi. tabi duymak (yabancı dilde film/dizi izlemek) de oldukça yardımcı olacaktır ama konuşmadığın sürece bir zaman sonra "anlıyorum ama konuşamıyorum" diyor olabilirsin.
0
valla bende iyi fransızca bilirdim italyancayı ne zaman öğrenmeye başladım fransızca uçtu gitti, şimdi tekrar fransızca ders alıyorum bakıyorum ki hepsi kenarda beklemiş onca sene, biraz üstüne düşünce geri geliyor yani merak etme
bence facebook'ta sureklı paylasımlarda bulunan komik gruplar var ya onlara üye ol. ister istemez gözüne çarpıyor okuyorsun her gün bir iki cümle de olsa
bence facebook'ta sureklı paylasımlarda bulunan komik gruplar var ya onlara üye ol. ister istemez gözüne çarpıyor okuyorsun her gün bir iki cümle de olsa
0
elloweeth
Aynı şehirlerdeyseniz ne kadar zamanda bir görüşüyorsunuz? Seven insan görmek ister, her gün bile olabilir bence ama erkekler pek buna yanaşmıyor gibi. ne dersiniz?
Aynı şehirlerdeyseniz ne kadar zamanda bir görüşüyorsunuz? Seven insan görmek ister, her gün bile olabilir bence ama erkekler pek buna yanaşmıyor gibi. ne dersiniz?
0
Hafta içi iki gün. Hafta sonları değişiyor, ayda 2-3 kere de haftasonları görüşüyoruz. Gözden ırak gönülden ırak neticede.
0
bi ara aynı evde kalıyorken her gün görüşüyorduk :D
daha sonra ailem gelince yanına taşınmak durumunda kaldım, o zaman da haftasonları ve hafta içi de 1-2 gün.
şimdi haftaiçi kursa gidiyorum sadece hafta sonları kaldı. ama bazen hafta sonları da görüşemediğimiz oluyor. nadiren ama.
daha sonra ailem gelince yanına taşınmak durumunda kaldım, o zaman da haftasonları ve hafta içi de 1-2 gün.
şimdi haftaiçi kursa gidiyorum sadece hafta sonları kaldı. ama bazen hafta sonları da görüşemediğimiz oluyor. nadiren ama.
0
Her gün. Belki 1-2 gün kaçıyor arada, mesai uzaması, yorgunluk vs gibi sebeplerden.
0
sevgilisine gore degisiyor. hem kulturu, hem zevki ile bana uyan biriyse vaktim olan her gun gorusurum, hatta firsatim varsa birlikte eve cikarim. degilse haftada bir falan. tabi onlar hep cabuk biten seyler oluyor.
0
benim her gün gelmek istiyo var bi tane adı da ellooweeth.
olur mu arkadaşlar böyle iş bi yol gösterin geçen çarşamba geldi, pazar öğlen gönderdim. pazartesi akşamı geldi gitti, salı geldi çarşamba sabahı gitti, şimdi de beni kandırmaya çalışıyor yarın akşam geleyim cumartesi senle işe giderken çıkarım diye, hep yalancılık hep yalancılık.
olur mu arkadaşlar böyle iş bi yol gösterin geçen çarşamba geldi, pazar öğlen gönderdim. pazartesi akşamı geldi gitti, salı geldi çarşamba sabahı gitti, şimdi de beni kandırmaya çalışıyor yarın akşam geleyim cumartesi senle işe giderken çıkarım diye, hep yalancılık hep yalancılık.
0
sıklık kişiye göre değişir, kimi az görüşülen, kendi başına birşeyler de yapabileceği bir ilişki ister.
kimi de her gün yanında olsun ister.
karşıdaki erkeğe soracaksın bunu, ya da bırakacaksın o ayarlayacak. çünkü ilerde problem yaratır bu tür sorunlar, üzülürsünüz.
kimi de her gün yanında olsun ister.
karşıdaki erkeğe soracaksın bunu, ya da bırakacaksın o ayarlayacak. çünkü ilerde problem yaratır bu tür sorunlar, üzülürsünüz.
0
öyle hergün olur gibi geliyo da aslında olmuyor ya ayrı vakitlere de ihtiyaç var herkesin bi hayatı var neticede. erkek değilim.
0
2 iyidir. insanız yoruluyoruz birader, sevgimizi bispat etmek için illa ebemiz mi sikilsin, trafikte zaten can burnumuza geliyor. istanbul için konuşuyorum.
0
haftada 2-3 den fazlası zarar, spora da gitcez, erkek arkadaslarımızla da takılacaz, alilemizle de vakit gecirecez, bunaltmayın bızım de bıraz ozel hayatımız olsun.
0
her gün görüşüyoruz. yeri geldiğinde ben yeri geldiğinde o bazı şeylerden fedakarlık yapıyor görüşebilmek için. 4 aydır görüşmediğimiz 2-3 gündür
0
gotham
bana mı öyle geliyor?
bana mı öyle geliyor?
0
Benim bulundugum yerde Cumartesi ile bugun arasinda 7 derece fark var. Artis olacak yani; belki buralara gelmedi daha :)
Bugun de bir kac gun oncesine gore 3-4 derece sicak.
Bugun de bir kac gun oncesine gore 3-4 derece sicak.
0
noel karsız olmaz dediler, neredeyse haftadır 10 derece buraları. mevsim normallerinin oldukça üstünde.
0
baldur
imax istanbul'da bir istinye park'ta mı var?
imax istanbul'da bir istinye park'ta mı var?
0
ekran büyük çözünürlük inanılmaz ötesi, deyiyo yani, 3d gibi fark anlaşılmıyor değil, çatır çatır
0
barix
Merhaba arkadaşlar, ingilizce öğrenmeye çalışmaktayım ve bir kursa gidiyorum. Dünkü derste do yardımcı fiilinin üçüncü tekil şahıslarda kullanımında does olduğunu gördük falan. bunda sıkıntı yok da;1- do= yapmak, etmek demek ya. burada yardımcı fiil olarak kullanıldığında cümleye böyle bir anlam kat
Merhaba arkadaşlar, ingilizce öğrenmeye çalışmaktayım ve bir kursa gidiyorum. Dünkü derste do yardımcı fiilinin üçüncü tekil şahıslarda kullanımında does olduğunu gördük falan. bunda sıkıntı yok da;
1- do= yapmak, etmek demek ya. burada yardımcı fiil olarak kullanıldığında cümleye böyle bir anlam katmıyor herhalde değil mi? katmıyorsa ne katıyor? yardımcı fiillerin olayı nedir tam olarak? türkçede bir karşılığı var mı?
2-sen neredensin dediğimiz zaman: "where are you from" diyoruz.
o neredendir dediğimiz zaman ise: "where does he come from" diyoruz da neden "where does he from" demiyoruz? neden come giriyor araya. ya da come girmese de olur mu?
1- do= yapmak, etmek demek ya. burada yardımcı fiil olarak kullanıldığında cümleye böyle bir anlam katmıyor herhalde değil mi? katmıyorsa ne katıyor? yardımcı fiillerin olayı nedir tam olarak? türkçede bir karşılığı var mı?
2-sen neredensin dediğimiz zaman: "where are you from" diyoruz.
o neredendir dediğimiz zaman ise: "where does he come from" diyoruz da neden "where does he from" demiyoruz? neden come giriyor araya. ya da come girmese de olur mu?
0
nereden geldiğini sorduğun için come diyorsun.
o neredendiri where is he from olarak söyleyebilirsin ki?
o neredendiri where is he from olarak söyleyebilirsin ki?
0
where IS he from da diyebiliriz ancak orada to come from kullanılmış, soru haline gelirken mesela do you come from alabama? gibi soru sormamıza yardımcı olan do yu ekleriz. veya where DO you come from deriz veya where DOES HE come from deriz. biri iki örnekle tekrarlarsan alışırsın. o noktadan sonra ver yu kam froom dediğinde bir eksiklik hissediverirsin. :)
0
nedeni su ustadim:
'where are you from' derken, dikkat edersen cumle icerisinde bir fiil yok. fiilin olmadigi genis zamanli sorular da veya cumlelerde, 'am, is, are' kullanirsin.
where 'are' you?
what 'is' your name?
'is' it a pen? vs..
ama genis zamanda isin icine fiil girerse, bu noktada 'do' veya 'does' kullanirsin.
where 'do' you 'come' from?
'do' they 'live' here?
umarim aciklayici olmustur.
selamlar..
'where are you from' derken, dikkat edersen cumle icerisinde bir fiil yok. fiilin olmadigi genis zamanli sorular da veya cumlelerde, 'am, is, are' kullanirsin.
where 'are' you?
what 'is' your name?
'is' it a pen? vs..
ama genis zamanda isin icine fiil girerse, bu noktada 'do' veya 'does' kullanirsin.
where 'do' you 'come' from?
'do' they 'live' here?
umarim aciklayici olmustur.
selamlar..
0
peki "do" cümleye bir anlam katıyor mu yapmak etmek gibi? yardımcı fiil olarak kullanıldığında?
"where is he from" cümlesinde fiil olmadığı için is yardımcı fiilini kullanıyoruz. fiil koyarsak "where he come from" neden demiyoruz? fiil varsa yardımcı fiile neden gerek oluyor ki?
yapıyı anladım da mantığını anlamadım bu işin. yoksa mantık yok, kalıplaşmış bir şey midir bu?
"where is he from" cümlesinde fiil olmadığı için is yardımcı fiilini kullanıyoruz. fiil koyarsak "where he come from" neden demiyoruz? fiil varsa yardımcı fiile neden gerek oluyor ki?
yapıyı anladım da mantığını anlamadım bu işin. yoksa mantık yok, kalıplaşmış bir şey midir bu?
0
yardımcı fiili kimi zaman pekiştirmede de kullanırız
mesela i really DO come from turkey.
bi de böyle düşün
adı üstünde yardımcı fiil, özel bir anlamı yok fiili doğru kullanabilmemiz için yardımcı oluyor sadece.
where he come from. dediğinde bunun soru olduğunu nasıl anlatacaksın, tonlamayla mı? dediğim gibi tek bir örneği çözümlemek yerine bir sürü örnek oku. dilde de mantık arama, alışkanlıkla daha iyi öğrenirsin, mantığını sonra sorgularsın.
mesela i really DO come from turkey.
bi de böyle düşün
adı üstünde yardımcı fiil, özel bir anlamı yok fiili doğru kullanabilmemiz için yardımcı oluyor sadece.
where he come from. dediğinde bunun soru olduğunu nasıl anlatacaksın, tonlamayla mı? dediğim gibi tek bir örneği çözümlemek yerine bir sürü örnek oku. dilde de mantık arama, alışkanlıkla daha iyi öğrenirsin, mantığını sonra sorgularsın.
0
Teşekkürler anladım gibi az çok. Dediğin gibi alıştırma yapa yapa oturur umarım :)
0
cumleleri de soru gibi sorabilirsin bu noktada..
where he comes from? (asli: where does he come from?)
what he does? (what does he do?)
what you do? (what do you do?) gibi.
ayrica, kediebesi pekistirme konusunda dogruyu soylemis.
kisacasi mantik bu, pratikle daha rahat kapacaksin konuyu.
where he comes from? (asli: where does he come from?)
what he does? (what does he do?)
what you do? (what do you do?) gibi.
ayrica, kediebesi pekistirme konusunda dogruyu soylemis.
kisacasi mantik bu, pratikle daha rahat kapacaksin konuyu.
0
füt
şimdi ben yüzüklerin efendisi gibi serileri izlemmeiş birisi olarak hobbit 'i izlemek istiyorum ama çok da yabancı kalmayayım diye ondan önce neler izleyeyim?
şimdi ben yüzüklerin efendisi gibi serileri izlemmeiş birisi olarak hobbit 'i izlemek istiyorum ama çok da yabancı kalmayayım diye ondan önce neler izleyeyim?
0
diğer filmleri izlemesen de film hoş gelir ama diğer filmleri izlemiş olsan bağlantıları falan daha iyi anlarsın, karakterleri tanıdığın için film daha güzel gelebilir.
0
evet evet. ilk once kitabini oku ki filmden beklentin olsun. beklentiler cikmayacagi icin film de pic olsun.
hollywood filmi bu sonucta. izle. eglen, gec. bir film icin fazla kasmaya gerek yok bence.
hollywood filmi bu sonucta. izle. eglen, gec. bir film icin fazla kasmaya gerek yok bence.
0
aslina bakarsan hobbit yuzuklerin efendisi'nden hemen onceki bir zaman diliminde geciyor ve hikayeler arasinda da birkac kilit baglanti disinda cok bir iliski yok. kendi basina izlenebilir.
0
barix
Merhaba arkadaşlar bir foruma bir şey sormak istiyorum da soruyu nasıl soracağımı beceremedim bir türlü.soru başlığı; x'e neden ihtiyaç duyulmuştur? (x yerine özel isim gelecek, hatta "reactive extensions wpf helpers" gelecek.)içerik: Reactive extensions'ı yazan adamlar neden wpf için farklı bir küt
Merhaba arkadaşlar bir foruma bir şey sormak istiyorum da soruyu nasıl soracağımı beceremedim bir türlü.
soru başlığı; x'e neden ihtiyaç duyulmuştur? (x yerine özel isim gelecek, hatta "reactive extensions wpf helpers" gelecek.)
içerik: Reactive extensions'ı yazan adamlar neden wpf için farklı bir kütüphane yazma ihtiyacı duymuşlardır? Winforms için olanı neyi karşılamıyordu da böyle bir helper kütüphanesi yazılmıştır?
çevirebilirseniz çok sevinirim.
başlığı şöyle yazabildim: "why is needed to reactive extensions wpf helpers?"
içeriği yazamadım bile. büyük ihtimalle başlık da yanlıştır :D
soru başlığı; x'e neden ihtiyaç duyulmuştur? (x yerine özel isim gelecek, hatta "reactive extensions wpf helpers" gelecek.)
içerik: Reactive extensions'ı yazan adamlar neden wpf için farklı bir kütüphane yazma ihtiyacı duymuşlardır? Winforms için olanı neyi karşılamıyordu da böyle bir helper kütüphanesi yazılmıştır?
çevirebilirseniz çok sevinirim.
başlığı şöyle yazabildim: "why is needed to reactive extensions wpf helpers?"
içeriği yazamadım bile. büyük ihtimalle başlık da yanlıştır :D
0
Why is wpf helpers needed for Reactive extensions?
Why did the developers of Reactive extensions need to implement a different library for wpf? In what way was winforms insufficient so that such a library was implemented?
Why did the developers of Reactive extensions need to implement a different library for wpf? In what way was winforms insufficient so that such a library was implemented?
0
pillowlust
illa bir yolu yordamı vardır? sanırım gittigidiyor buna imkan veriyor. ama ben kitap almak istiyorum o yüzden de gittigidiyor pek işime gelmiyor. n'apsak?
illa bir yolu yordamı vardır?
sanırım gittigidiyor buna imkan veriyor. ama ben kitap almak istiyorum o yüzden de gittigidiyor pek işime gelmiyor.
n'apsak?
sanırım gittigidiyor buna imkan veriyor. ama ben kitap almak istiyorum o yüzden de gittigidiyor pek işime gelmiyor.
n'apsak?
0
evet internet bankacılığı hesabın aktif ise internet üzerinden sanal kart oluşturabiliyorsun. artık o sanal kart ile normal kredi kartı kullanıyor gibi alışveriş yapabilirsin. harcama yapacağın zaman kendi hesabından sanal karta para aktarıyorsun ve alışverişini yapıyorsun.
0
hizlial.com, hepsiburada.com filan kabul ediyor banka kartlarını.
3d secure kullananların çoğu kabul ediyor hatta.
sanal kart oluştur demişler ama banka kartına(vadesiz hesap) sanal kart veren tek banka şu anda garanti bankası, eğer garanti bankası kartın varsa olur.
(bkz: debit kart/#24527300)
3d secure kullananların çoğu kabul ediyor hatta.
sanal kart oluştur demişler ama banka kartına(vadesiz hesap) sanal kart veren tek banka şu anda garanti bankası, eğer garanti bankası kartın varsa olur.
(bkz: debit kart/#24527300)
0
mononoke
Merhaba,Elektronikten hiç anlamayan bir yakınım Tayland'a gidiyor.Kendisinden iPhone istemeyi düşünüyorum.Güvenle alışveriş yapabileceği Apple mağazası önerebilecek olursanız memnun olurum.teşekkürler...
Merhaba,
Elektronikten hiç anlamayan bir yakınım Tayland'a gidiyor.
Kendisinden iPhone istemeyi düşünüyorum.
Güvenle alışveriş yapabileceği Apple mağazası önerebilecek olursanız memnun olurum.
teşekkürler...
Elektronikten hiç anlamayan bir yakınım Tayland'a gidiyor.
Kendisinden iPhone istemeyi düşünüyorum.
Güvenle alışveriş yapabileceği Apple mağazası önerebilecek olursanız memnun olurum.
teşekkürler...
0
apple'ın kendi sitesinde bir apple store thailand adresi bulamadım valla.
0
tayland'da çok ucuz değil bildiğim kadarı ile elektronik malzemeler. Arkadaşın tayvan'a gitseydi iyiydi.
0
locate.apple.com
Thailand'da ucuzdu ben Phuket'ten aldığımda ama her ürünün her modeli yoktu. Mesela 32'lik iphone 4s aldım, 16 yoktu falan, ya da 3g'siz ipad vs.
Thailand'da ucuzdu ben Phuket'ten aldığımda ama her ürünün her modeli yoktu. Mesela 32'lik iphone 4s aldım, 16 yoktu falan, ya da 3g'siz ipad vs.
0
metehan01
http://m.eksisozluk.com/caylaklarŞimdi burdan entryleri görüyoruz (gerçekten inanılmaz kötü entryler var mod'lara acıdım yemin ederim.)Bizim şükela veya çok kötü şeklinde oylamamız çaylakların yazar olma durumunu etkiliyor mu?başlık: işler güçlerentry: şu feride gibi bir sevgili denk gelmedi ya laba
m.eksisozluk.com
Şimdi burdan entryleri görüyoruz (gerçekten inanılmaz kötü entryler var mod'lara acıdım yemin ederim.)
Bizim şükela veya çok kötü şeklinde oylamamız çaylakların yazar olma durumunu etkiliyor mu?
başlık: işler güçler
entry: şu feride gibi bir sevgili denk gelmedi ya la
başlık: bülent ersoy'un sarışın arkadaşı
entry1: amk hayata küstüm
2: imana geldim
3: bu ne amk asflsdşlksdgş
Şimdi burdan entryleri görüyoruz (gerçekten inanılmaz kötü entryler var mod'lara acıdım yemin ederim.)
Bizim şükela veya çok kötü şeklinde oylamamız çaylakların yazar olma durumunu etkiliyor mu?
başlık: işler güçler
entry: şu feride gibi bir sevgili denk gelmedi ya la
başlık: bülent ersoy'un sarışın arkadaşı
entry1: amk hayata küstüm
2: imana geldim
3: bu ne amk asflsdşlksdgş
0
17december
-Teist bir kadın/erkekle evlenir misiniz? -Çocuğunuz teist olmak isterse ona müdahele eder misiniz?
-Teist bir kadın/erkekle evlenir misiniz?
-Çocuğunuz teist olmak isterse ona müdahele eder misiniz?
-Çocuğunuz teist olmak isterse ona müdahele eder misiniz?
0
teist ney?
sadece inançlıysa sorun yok ama yobaz ise beni de bir takım şeylere zorlayacağından asla yapmam bu işi
çocuğuma ise karışmam yani küçüklükten dini eğitim almasına tabi ki karşı koyarım ama büyüdükten sonra istediğini yapar onu bilemem
sadece inançlıysa sorun yok ama yobaz ise beni de bir takım şeylere zorlayacağından asla yapmam bu işi
çocuğuma ise karışmam yani küçüklükten dini eğitim almasına tabi ki karşı koyarım ama büyüdükten sonra istediğini yapar onu bilemem
0
-1
evlenebilirim tabii ki. çocucuğum da deist ya da zerdüşt olabilir. renk olur hem.
evlenebilirim tabii ki. çocucuğum da deist ya da zerdüşt olabilir. renk olur hem.
0
9kuyruklukedi
ne iş yapar?ne biliyordur?ne okumuştur?(fıstık benim olacak diyenlere tik atılmamaktadır)
ne iş yapar?
ne biliyordur?
ne okumuştur?
(fıstık benim olacak diyenlere tik atılmamaktadır)
ne biliyordur?
ne okumuştur?
(fıstık benim olacak diyenlere tik atılmamaktadır)
0
benimde yapacağım iş, Sivil havacılık okudum. yani öyle herkes olamaz.(bu ne kendini beğenmişliktir)
0
Benim yaptigim is. Matematik muhendisligi okudum. Yazilimla az biraz alakasi olan herkes yapabilir. Yazilimi test eder, test sonucunu raporlar, hatalarin takibini yapar. Cok fazla bir sey bilmesine gerek yok.
0
test case hazirlamak, uygulamak ve raporlamak.
Yil 2012de bu kadar duz olmasi problem tabi. test otomasyonu bilmek buyuk bir arti olur bence.
Yil 2012de bu kadar duz olmasi problem tabi. test otomasyonu bilmek buyuk bir arti olur bence.
0
dieselsingle2
https://www.box.com/shared/fgbiqmjm5kojzpfmo4a4Duyuru kızlarına danisayim dedim. Bu süveteri tek başına, altında gömlek olmadan giymek nasıl fikirdir? Toplumdan dislanir miyim?
www.box.com
Duyuru kızlarına danisayim dedim. Bu süveteri tek başına, altında gömlek olmadan giymek nasıl fikirdir? Toplumdan dislanir miyim?
Duyuru kızlarına danisayim dedim. Bu süveteri tek başına, altında gömlek olmadan giymek nasıl fikirdir? Toplumdan dislanir miyim?
0
ayrıca bu kazak değil mi yaa?
beni bildiğim süveterin kolları olmaz,sıfır kol olur..
beni bildiğim süveterin kolları olmaz,sıfır kol olur..
0
evet bu v yaka kazak. o değil de sene olmuş 2012 hala süveter giyen var mı? biz orta okuldayken falan gömleğin üzerine giyerdik. ondan sonra süveter giyen insan görmedim hiç.
0
yok yaa süveter güzeldir.güzel bir gömlekle kaliteli bir süveter her zaman hoş durur.
bakınız: media.tumblr.com
bakınız: media.tumblr.com
0
@secilmis uye boyun uzunsa yazmadım dikkat, boynun uzunsa yazdım. yani boynu kısa erkeklere v yaka kazakların yakışmadığını düşünüyorum. boyla ne alakası var yoksa.
0
şimdi ben bir dişi olarak böyle bir kazağı gömleksiz giyerim boynuma da bir fular bağlarım olur biter de. sen bir erkek kişiysen bu gömleksiz giyilmez. çok çirkin durur bence. ayrıca bu bir süveter değil bir kazak.
0
Ramiegovic
değerli aspciler sitede .asp uzantılarının açılıp, aynı sitede .aspx uzantılarının açılmaması neden olabilir ? gelen hata "500 - Internal server error."izinle ilgili hata diyorlar, ama izinler verilmiş halde
değerli aspciler
sitede .asp uzantılarının açılıp, aynı sitede .aspx uzantılarının açılmaması neden olabilir ? gelen hata "500 - Internal server error."
izinle ilgili hata diyorlar, ama izinler verilmiş halde
sitede .asp uzantılarının açılıp, aynı sitede .aspx uzantılarının açılmaması neden olabilir ? gelen hata "500 - Internal server error."
izinle ilgili hata diyorlar, ama izinler verilmiş halde
0
asp ve aspx(asp.net) birbirinden farklı şeyler. host asp destekleyip asp.net desteklemeyebilir.
0
asp.net için sunucuda .net framework kurulu olması gerekiyor (ki server çok eski değilse zaten halihazırda kurulu geliyor olması gerek)
web.config'den hataları remote'ta gösterme özelliği gibi bir şey vardı onu açıp gerçek hata neymiş onu da görebilirsiniz. bu hatanın saklanmış hali olabilir.
web.config'den hataları remote'ta gösterme özelliği gibi bir şey vardı onu açıp gerçek hata neymiş onu da görebilirsiniz. bu hatanın saklanmış hali olabilir.
0
agaran
akan bir kum saati gif dosyası lazım arkadaşlar ya varmı elinde olan acep?
akan bir kum saati gif dosyası lazım arkadaşlar ya varmı elinde olan acep?
0
1 saat bende 50 dolar
çok büyük ayar değil ama kendi içerisinde riskler oluşturuyor. vizeler de okunmak üzere.şimdi türkçe öğretmenliği okuduğum için imla,noktalama önemli. Hoca sınavda soruların üzerine, her yazım yanlışı -3 puan diye not düşmüş.bir tane soruyu yazarken hata yapmış hoca. Baskı hatası gibi düşünmeyin. Bi
çok büyük ayar değil ama kendi içerisinde riskler oluşturuyor. vizeler de okunmak üzere.
şimdi türkçe öğretmenliği okuduğum için imla,noktalama önemli. Hoca sınavda soruların üzerine, her yazım yanlışı -3 puan diye not düşmüş.
bir tane soruyu yazarken hata yapmış hoca. Baskı hatası gibi düşünmeyin. Bildiğiniz eki yanlış yazmış. Ben de sorunun hatalı kısmını yuvarlak içine alıp ok çıkardım ve -3 yazdım.
Kızar mı la hoca ? :(
şimdi türkçe öğretmenliği okuduğum için imla,noktalama önemli. Hoca sınavda soruların üzerine, her yazım yanlışı -3 puan diye not düşmüş.
bir tane soruyu yazarken hata yapmış hoca. Baskı hatası gibi düşünmeyin. Bildiğiniz eki yanlış yazmış. Ben de sorunun hatalı kısmını yuvarlak içine alıp ok çıkardım ve -3 yazdım.
Kızar mı la hoca ? :(
0
sanki bunun genel bi cevabı varmış gibi.
nüktedan biriyse hoşuna bile gider ancak ketumun önde gideniyse iki ihtimal var; dürüstse, boşver der geçer kağıdınızın hakkını verir, değilse kağıdın suyunu çıkarır, düşük not vermek için elinden geleni ardına koyar.
nüktedan biriyse hoşuna bile gider ancak ketumun önde gideniyse iki ihtimal var; dürüstse, boşver der geçer kağıdınızın hakkını verir, değilse kağıdın suyunu çıkarır, düşük not vermek için elinden geleni ardına koyar.
0
hocanın yaptığı hatanın "hata" olduğuna emin misin? ya sen yanlış biliyorsan?
0
kesinlikle eminim. birkaç yerde hata vardı hatta ama şımarmadım.
0
doğru ve çok bariz bir hataysa, kızmaz.
ama harbiden sen yanılıyorsan, kızabilir.
ama harbiden sen yanılıyorsan, kızabilir.
0
o ayarı ben yesem öğretmenlikten istifa ederdim.
ya da..
bilerek böyle bir yazım yanlışını koyduysam ve direk yakaladıysan sana kafadan 100 puan.
ya da..
bilerek böyle bir yazım yanlışını koyduysam ve direk yakaladıysan sana kafadan 100 puan.
0
Kizsa da, o kizginligi goze almaya deger bi ayar olmus bu. Risk almaya cesaret ettiniz, arkasinda durmayi da bilin.
0
çok iyi yapmışsın. belki dikkatinizi ölçüyordur. ben de sınav kağıtlarında dahi anlaımdaki de'leri, ek yanlışlarını falan düzeltiyorum da, bizim hocalar mal olduğundan dikkat etmiyorlardır kağıtları okurken.
0
bence de güzel yapmışsın. keşke diğer hataları da işaretleseydin tutarlılık açısından.
0
ben olsam kızmam...ama daha dikkatli okurum. ego patlamalarından hazzetmem.
0
bizim de bi gerizekali vardi bariz yanlis yazmis aq salagi kaadi sinavda soledik artizlendi orospu cocugu bunlarin kanini icmek istiyorum yeminle
0
maden suyu
Arkadaşlar,CV'de yaptığımız projeleri nasıl belirtmeliyiz. İş tecrübelerinde firmanın hemen altınamı yazmalı yoksa CV'de belirli bir bölümmü ayırmalı.Yazarken ne gibi detaylardan nelerden bahsetmeli. Örnek cv yada metin de verirseniz tadından yenmez. Şimdiden Teşekkürler.
Arkadaşlar,
CV'de yaptığımız projeleri nasıl belirtmeliyiz. İş tecrübelerinde firmanın hemen altınamı yazmalı yoksa CV'de belirli bir bölümmü ayırmalı.
Yazarken ne gibi detaylardan nelerden bahsetmeli. Örnek cv yada metin de verirseniz tadından yenmez.
Şimdiden Teşekkürler.
CV'de yaptığımız projeleri nasıl belirtmeliyiz. İş tecrübelerinde firmanın hemen altınamı yazmalı yoksa CV'de belirli bir bölümmü ayırmalı.
Yazarken ne gibi detaylardan nelerden bahsetmeli. Örnek cv yada metin de verirseniz tadından yenmez.
Şimdiden Teşekkürler.
0
yazmaktan ziyade, bunu inceleyecek kişinin ne yapması gerektiğini görmesi lazım.
yani php tabanlı css design li 2 web sitesi yaptım, yerine bu web sitelerinin linklerini vermek lazım...
yani php tabanlı css design li 2 web sitesi yaptım, yerine bu web sitelerinin linklerini vermek lazım...
0
linkedin'da projeler falan ayrı bir kategori olarak giriliyor. cv'de de öyle olabilir. bana da mantıklı geliyor zira inceleyen kişi baktığı zaman bu adam hangi projelerde yer almış, nelerle uğraşmış dediği zaman tek bir yere bakması hoş olabilir. tabii linkedin'da hangi işte çalışırken bu projeyi yaptığını da seçiyorsun ve o işin altında da o işteyken kaç proje girilmişse onun sayısı çıkıyor ve ona gidiyor.
eğer html bi cv hazılıyorsan öyle bir şey yapabilirsin. iş deneyimlerinin altında projeler diye link koyarsın ve o iş ile ilgili yaptığın projelere gider. bir de projeler ayrıca yer alır onda da yine hangi işteyken yaptığını belirtebilirsin.
eğer html bi cv hazılıyorsan öyle bir şey yapabilirsin. iş deneyimlerinin altında projeler diye link koyarsın ve o iş ile ilgili yaptığın projelere gider. bir de projeler ayrıca yer alır onda da yine hangi işteyken yaptığını belirtebilirsin.
0
cv'de daha çok hangi şirkette ne yaptıysan o yazılır.
misal:
Datassist(10.2010 - 10.2011)
Yüzün üstündeki müşterinin istekleri doğrultusunda web tabanlı raporların hazırlanması
bordroların isteğe göre şekillendirilmesi
muhasebe hesaplarının yapılması
kullanılan programlar
java, c, c++
kullanılan arayüzler
hibernate, eclipse, tomcat
kullanılan veritabanları
postgresql
...
bu şekilde bişey oluşturabilirsin..
misal:
Datassist(10.2010 - 10.2011)
Yüzün üstündeki müşterinin istekleri doğrultusunda web tabanlı raporların hazırlanması
bordroların isteğe göre şekillendirilmesi
muhasebe hesaplarının yapılması
kullanılan programlar
java, c, c++
kullanılan arayüzler
hibernate, eclipse, tomcat
kullanılan veritabanları
postgresql
...
bu şekilde bişey oluşturabilirsin..
0
barix
Arkadaşlar dizi-mag'de gördüm the walking dead'in 100, 101,102 ve 103. bölümleri var. nedir bunlar?http://www.dizi-mag.com/the-walking-dead burada en altta yer alıyor. 4-5 dakikalık falanlar.
Arkadaşlar dizi-mag'de gördüm the walking dead'in 100, 101,102 ve 103. bölümleri var. nedir bunlar?
www.dizi-mag.com burada en altta yer alıyor. 4-5 dakikalık falanlar.
www.dizi-mag.com burada en altta yer alıyor. 4-5 dakikalık falanlar.
0
dizimagteki yorumlardan geliyor:
"şimdi bu bölümlerin ne olduğunu ben açıklıyayım.Yabancı sitelerden yaptığım incelemelere göre bu bölümler web bölümleri, yani asıl TWD ile konu olarak aynı ancak kişiler ve mekanlar farklı ,mini dizi olarak tasarlanmış cekimler yani.Burada ise konu Chase adlı arkadasın üzerinden ilerliyor "
"şimdi bu bölümlerin ne olduğunu ben açıklıyayım.Yabancı sitelerden yaptığım incelemelere göre bu bölümler web bölümleri, yani asıl TWD ile konu olarak aynı ancak kişiler ve mekanlar farklı ,mini dizi olarak tasarlanmış cekimler yani.Burada ise konu Chase adlı arkadasın üzerinden ilerliyor "
0
