80 darbesi olduğunda 20 yaşımdaydım, çalışıyordum, devrimci yol sempatizanıydım.
Olayların baş müsebbibi kara kitabı arkasına alan derini-yüzeyeli devletin ta kendisidir. Solu sağa, solu sola kırdırdılar. Kahveler tarandı, olaylı (tabii ki provakasyonlu) yürüyüşler oldu, üniversitelerde yaralanmalı ölümlü çatışmalar oldu. Her grubun içinde mit elemanları vardı, hepsi afişe oldu sonradan birer birer. kantinciler, kitapçılar, abi abla dediklerimiz... dernek yöneticiliğine gelebilenler bile vardı.
Öncesinde ben öğretmen okulunda okuyordum. Okulları kapattırmak için yapılanları bir bilseniz. mc hükümeti sırasında okula 13 yeni öğretmen atandı. neler yaptılar neler. en son işleri derslere girmemek oldu. biz de seviniyoruz oh dersler boş geçiyor diye. lise aklı işte. meğer oyunun bi parçasıymış derslere girmemeleri. valiye "öğrenciler derslere girmiyor" diye dilekçe vermişler. Vali okulu süresiz kapattı. Ben o zaman okul başkan yardımcısıyım. Başkan arkadaşla valiye çıktık. Elimizde dilekçe. Vali bizi bi güzel kalayladı "hem derslere girmeyin hem okulumuzu kapatmayın diye dilekçe verin, madem okumak istiyorsunuz niye derslere girmiyorsunuz!" dedi ve yoklama defterini gösterdi. Öğretmenler derslere girmişler gibi imzaları atmışlar bizi yok göstermişler. Biz sınıflardayız başka türlüsü mümkün değil zaten, parasız yatılı okul, ders boşsa sınıfta oturursun bahçeye bile çıkamazsın.
Valiye anlatamadık, anlamak isteseydi önce bi soruşturma açardı demi, şimdi biliyorum ama o zaman bilemiyoruz tabii o kadarını. Okul süresiz kapatıldı. Büyük sınıflar yürüyüş yapalım dediler dövizler hazırlandı, gidip iznimizi aldık bu kez ben gitmedim artık valiye, azar fena geldi alışık da değilim öyle bağırmalara filan.
İzin sessiz yürüyüç içn verilmiş, kimseden çıt çıkmasın dendi başladık yürümeye. Valilikle okul karşı karşıya aramızda Atatürk heykelinin olduğu ufak bi meydan var, meydanı dönüp okula gireceğiz. Valizler hazır, biletleri aldık yürüyüş sonrası evlere dağılacağız çünkü resmi olarak okul kapandı.
Etraf polis doldu, panzerler filan var. Izbandut gibi adamlar çevremizi sardı. Tam valiliğin önüne geldik kortejde önümdeki genç "faşist vali istifa" diye bağırdı. bizim okuldan biri değil, ne ara geldi korteje girdi farkında bile değilim. Birden ortalık karıştı polisler üzerimize yürüdü, joplandık. Bizim okul kız okulu çoğunluğumuz kızız. Eve gideceğiz diye okulun verdiği kahverengi dar etekleri giymişti bir kısmımız. Koşamayan düşen, ezilen.. Bir ayağı özürlü arkadaşımı gördüm yerde, polisin biri jop indiriyordu üzerine. Karstan yetimhaneden gelen gruptandı, biz onları ayrı bi kollar ayrı bi severdik. Bayramlarda gidecek evleri yoktu, üniversiteyi kazanamazlarsa sokakta kalacaklardı, yurtla ilişikleri kesilecekti. Aklıma geldikçe hala içim kaldırmıyor o mazarayı. Polislerin bir kısmı üzerimize Allah Allah çekerek geliyor bir kısmı "kaçın yavrum okulunuza kaçın" diyordu. Ara sokaklara kaçanları halk evlerine aldı. Bizi polisimizden (!) korudular.
Sonrasında öğretmen okulları lise yapıldı, öğretmen olmak için girdiğim okuldan lise mezunu olarak çıktım. Üniversiteye ailem "ortalık karışık" diye yollamayınca çalışmaya başladım. Akabinde evlendim, iki çocuk annesiyken üni okudum.
İsatistiklere bakıarsanız aynı dönemde mantar gibi imam hatip okulu açıldığını görürsünüz. Bu günlerin zeminleri o dönemde hazırlandı, daha önce ufaktan başlamıştı da biz aymadık. Ayanlar, duyuranlar da temizlendi birer birer.Nurlar içinde yatsınlar.
Şimdi geriye dönüp baktığımda çok planlı programlı bir oyunun içinde olduğumuzu görebiliyorum. O zaman gençtik göremiyorduk o kadar.
Mesela size belki hiç bir anlam ifade etmeyen bir meclis konuşmasındaki bir cümle bana dönem özeti gibi gelebiliyor.
eksisozluk.comYa da bir filmdeki bir replik:
youtu.be(bu film iyi anlatır o zamanları)
Bir de aileler durumu var
eksisozluk.comEn kahrettiğimse compadritonun da belirttiği gibi o dönem o şekilde yaşanmamış olsaydı, kırılıp geçirilen gençlerimiz bu gün yaşıyor olsalardı ülke çok daha başka yerlerde olurdu zira "çok zeki, cevval, gözünü budaktan esirgemeyen, mert, kanlari deli akan ve gerçekten vatanını seven idealist gençlerdi" yitirdiklerimiz.