[]

İstanbul Toplu Taşıma Görgü Kuralları?

İstanbul'a ve etkin şekilde toplu taşıma kullanmaya yeni alışmaya başladım, ancak başıma gelen bir kaç olay sonrası alıştığımdan farklı dinamikler mi var diye sormak istedim. yoksa istisna durumlar mı?

Özet olarak yazacağım

1-metrobüse bindim. benimle birlikte engelli çocuğu olan bir kadın da bindi ve "bize yer verebilecek olan var mı, çocuğumun ayaklarında sorun var" dedi. Hemen giriş kapısına yakın oturan 8 kişiden 7'si 35 yaş altı kadındı ve hiç birisi oralı olmadı. tekrar sormasına rağmen kimse kıpırdamadı. çocuk yere oturdu. garip geldi bana.
2-levent'ten Sabiha Gökçen Havalimanına giden otobüse bindim. oturuyordum. otobüs çok kalabalık değildi ancak çok trafik vardı. genç bir kız, dur kalk yaparken sendeleyince yer verdim. o kadar normal karşıladı ki. herhangi bir teşekkür minneti bıraktım, jest mimik bile yapmadı. geçti oturdu. 2 saat 20 dakika elimde çanta ve bavul ile koridorda bekledim. ben oturuyor olsam ayaktakilerin en azından çantalarını taşımasına yardımcı olurdum. yer verdiğim kız otobüse binen +70'lere ve baygınlık geçiren bir başka genç kadına da yer vermedi.
3-dün metroya girerken genç bir erkek "akbilim bitmiş, benim yerime de basar mısınız" dedi; Tabi dedim. Önce onun yerine bastım . turnikeden geçti ve hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı. herhangi memnuniyet belirtisi görmedim.

yani bunlar normal de ben mi abartıyorum. istanbul'da insanlar biraz memnuniyetsiz ve bencil mi?

 
1- Kadınlar yer vermez %98.3 yer alır.
2- Suç sende bırak sendelesin düşsün gerekirse ne gencecik kıza yer veriyorsun.
3- Bu tiplere de rastlayabilirsin parasını verene de o yüzden kimseye basmamak en iyisi.
  • i was made for you  (09.01.18 17:05:39 ~ 17:05:55) 
1-yıllar içinde gözlemlediğim, toplu taşıma araçlarında kadınlar hangi yaştan olursa olsun kendi çıkarları dışında bir şey düşünmüyor. çıkar dediğimiz de üç beş durak oturmak yani başka bir durum yok. insanların başına dikilip söylenenler mi dersiniz, birbirini iteleyerek ezme pahasına koltuk kapmaya çalışan mı.. sinir olduğum için artık ayakta gidemeyecek durumda olmadıkça kadınlara yer vermiyorum.

2- aynı durum

3- öküzmüş. dar vakitte doldurmaya vakti kalmamış olabilir falan ama en azından parasını teklif etmesi gerekir nezaketen. karşılığı olmadan bilet basmak sorun değil de bu şekilde nezaketsiz olunması insanı üzüyor.

not: akbili arkadan uzatırsanız geri dönmeyebilir. aklınızda olsun.
  • angelofdeath  (09.01.18 17:06:29) 
allah yardımcın olsun kardeşim. inşallah yaşadıkça duygularını kaybeden cinslerden olmazsın. bir söz vardır inandığı gibi yaşamayan yaşadığı gibi inanmaya başlarmış. işte istanbulda bu oluştu. tüm duygularını yitirdiler. 8 sene önce taşındım ara sıra gelmek zorunda kalıyorum ve üzülüyorum içerideki gerçekten iyi insanlara.

son zamanlarda ismi değişik konulara karışan birisi vardı sözlükten. onun bir entrysi şans eseri gözüme çarpmıştı çok önceden.

eksisozluk.com

bazen bunu okuyorum, duygulanıyorum işte.
  • blue eyes white dragon  (09.01.18 17:09:30) 
sorun sensin. bunlar gorgu kurali degil, enayilik.


  • baldur2  (09.01.18 17:09:34) 
daha önce nerede yaşıyordunuz bilmiyorum ama istanbul'da giderek yükselen bir yozlaşma var. sadece toplu taşıma değil, genel olarak böyle benim gördüğüm kadarı ile.

toplu taşıma konusunda da bu bahsettiğiniz sıkıntının temelinin metrobüs denilen ucube olduğunu düşünüyorum. kapılar açılır açılmaz insanlar tam manası ile bir savaşa tutuşuyorlar. neredeyse her binişimde "yavaş be kardeşim, oha, ne ittiriyorsun" gibi bağırışmalar duyuyorum. çok sefer kavga edenlere denk geldim. ve bunu toplamda 4 ya da 5 durak gideceği ortalama 20 dakikalık bir yolculuk için yapıyorlar.

metrobüs yokken kozyatağı-mecidiyeköy arasında bir otobüs kullanırdım. kozyatağı'nda insanlar ip gibi sıra olurdu. 1,5 saat kadar sürecek yolculuk için oturarak gitmek isteyenler sırada beklerler, ayakta gitmek isteyenler otobüs dolunca sıradan düzenli bir şekilde ayrılır, kimse kimseyi ittirmeden biner giderlerdi. yolculuğun uzadığı zamanlarda "gelin biraz da siz oturun" diye insanların birbine yer verdiğine çok defa şahit oldum. bahsettiğim zamanlar 10 sene falan öncesi yanlış hesaplamıyorsam. şimdilerde herhangi bir yerde sıra olmayı bırak, durakta otobüs beklerken otobüs geliyor, otobüse yöneliyorsun, bazı insanlar yine ufaktan birbirini ezmeden sıra olarak binmeye çalışıyorken bazı dallamalar yandan dolaşıp kapı ağzına gelip aradan kaynak oluyor.

empati sıfır, medeniyet sıfır, bencillik on numara.
  • antipodes  (09.01.18 17:18:24) 
İstanbul Toplu Taşıma Görgü Kuralları?

Yoktur
  • EasyTiger  (09.01.18 17:20:01) 
@Antipodes + 1, sorunun doğru cevabı insanlardaki her mecrada, makam/mevki fark etmeksizin yozlaşmanın giderek artması bence.

Bir yıl önce annem Ankara'dan İstanbul'a beni ziyarete gelmişti ve Vodafone Arena'daki maç nedeniyle Avrupa Yakası'ndaki birçok ana yol trafiğe kapatılmıştı. Annemin de elinde ağır bir valiz ve bana evden taşıdığı kutu kutu turşu vb. yiyecek vardı maalesef. Otobüsten indikten sonra bindiği servis trafik kapalı olduğundan annemi Mecidiyeköy'de bırakabilmişti ve annemin Beşiktaş'a inmesi gerekiyordu. Aylardan Aralık, hava yağmurlu ve buz gibi ve annem yolları hiç bilmiyor. Yol üstünde gördüğü her taksiye kendisini almaları için resmen bir yalvarmadığı kalmış, normalde taksimetrenin tutacağından çok daha fazla ücret teklif etmiş ama kimse oralı olmamış. (Trafik kapalı olsa da taksilerin ara yollardan rahatça inebilecekleri bir lokasyondan bahsediyoruz bu arada) 1.5 saat boyunca elinde kilolarca eşya ile ara sokaklardan dik dik yokuşları inerek eve sırılsıklam ve perişan bir vaziyette varabilmişti ve benim de belim tutulduğu ve yerimden kalkamadığım için (annemin asıl geliş amacı bana bakmaktı zaten), kendisini karşılayamadığım gibi bu süreçte de hiçbir şekilde yardımcı olamamıştım. Annemin o gün yaşadığı şoku ve mutsuzluğu, yüzündeki ifadeyi ve olayları anlatırkenki duygularını hiç unutamıyorum. Kadıncağız İstanbul'da insanların acıma duygularının hiç kalmadığına sanki Ankara'dan değil de ücra bir kasabadan ilk defa büyük şehire gelmişcesine hayret etmiş ve İstanbul'dan tiksinmişti.

Buna benzer daha birçok örnek anlatabilirim hayatımızdan ama annemin yaşadığı bu son örnekten de artık iyice emin oldum ki İstanbul'da insanlar resmen duygularını aldırmış, robatlaşmış, kaldırımda düşüp ölseniz dönüp arkalarına bile bakmazlar (ha belki Instagram'da dikkat çekici bi story olabileceğiniz düşüncesiyle 15 saniyeliğine ilgi alanlarına girebilirsiniz ama).
  • a day at the races  (09.01.18 17:47:29) 
iyi bir insan olabilirsin belki sorun budur.

islami iklimli ortadoğu'da işin zor tabi.
  • nigeo  (09.01.18 18:17:31) 
velkomtucangil :)

konuya cok duygusal yaklasmayin kendi ruh sagliginiz icin. bu sehir boyle. insanlar da genel olarak medeniyetsiz, kaba, gorgusuz. ama bu kiroyla kiro olunur anlamina gelmemeli. herkes yere cop atiyor diye biz de mi atalim? hayir. enayilik degil isteyene akbil uzatmak. zaten sana duyacagi minnet icin vermiyorsun akbilini. kendi dogrularin, gorgun bunu gerektiriyor. aksi halde toplumun seni sekillendirmesine izin vermis olursun. yuruyup geciyorsa da vay arkadas de gec. o da oyle biriymis nabalim?

yer verme konusunda maalesef biraz daha adam (kadin) secilebilir sanki. bazi insanlarin meymenetsizligi yuzunden okunuyor. genc bir insan da yuzunde ayilip bayiliyor gibi bir ifade yoksa varsin dursun ayakta.

cevap; evet burda insanlar boyle, uyuz.
  • jimicik  (09.01.18 18:20:34) 
Yozlasma +1

Sahsen ben bir sure sonra cok cok ihtiyaci olmayan insanlara yer vermemeye basladim. Duzgun ve kibar olmayan insanlara da yardim etmiyorum. Uzucu ama gelinen nokta bu.

Daha gecen hafta metrobuste onume gecip sirami gasp eden adamin suratina dellenip "onunde ben varim gerizekali gorgusuz herif" diye bagirdim. Adam hic orali olmadi ve gecti oturdu. Haysiyet de kalmamamis ne yazik ki. Karaktersiz cok. Umarim bir an once uzaklasip daha saglikli bir hayata kavusuruz.
  • rusyalı kozmonot  (10.01.18 00:00:10) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.