Ogü dibinde kyk yurdu var zaten. Gayet de geniş, ferah bir yurttu.

özel yurt hariç apartlarda genelde yemek olmuyor ama çoğunda ortak da olsa bir mutfak oluyor. yalnız helal olsun aileye iki çocuk da tıp öğrencisi. acaba bir burs vs organize edilebilir mi duyuru olarak.

aynen gerçekten başarılılar. bakalım inşallah güzel ve temiz bir yurt buluruz.

Altınhesabındaki parayı çekip fiziki altına geçmenin bir mantığı yok ki. Hem bir de fiziki altın makasını maliyete eklemiş olacaksın fazladan.

Bundan sonraki yatırımını fiziki olarak yaparsın. Ya da daha uygunu ALTINs1 olarak yaparsın.

Ben bankada tutmaktan yanayim. Eger yuklu miktarda altinin varsa her kuyumcu bozmuyor param yok diyor. Daha merkezi lokasyondaki yerlerdeki kuyumculara goturmen lazim o kadar altini. Ayrica fiziki altinin olunca ne kadar paran oldugunu takip etmek de zorlasiyor. x ceyrek y yarim z kulce altin falan bunlari topla hesapla zor is.

Bankada daha net gorebiliyorsun ne kadar birikimin oldugunu. Kuyumcularda da makas var bu arada.

gramaltin, nadir gibi bazı firmalar fark alarak fizikiye çevirebiliyorlar. İnceleyebilirsiniz.

Çalınma korkusu yoksa, her zaman fiziki iyidir. Bankadaki herhangi bir dijital kayıt. Lazım olduğunda, çok düşük fiyatlardan bozabilirler.


.

bazı bankalar fiziksel olarak veriyor ama bir komisyonu var

(bkz: altıns1)

benimde kuveytte 300 gr altınım vardı. baktım makastan bize geçiriyorlar, gidip komisyon ödeyerek külçe halinde "zar zor" altınımı aldım. sonra kasaya koydum. Yaklaşık 1 yıl önce 300 gr da komisyon ödememe rağmen 20-25 bin civarı bir kârım oluştu. Bundan sonra asla bankadan gram altın almam. En kötü kasaya atar orada biriktiririm. Zaten bozarken kuyumcular arasında bile pazarlık yapıp daha yüksekten bozma ihtimali oluyor bu şekilde.

teminat mektubu için ya blokeli tl döviz altın bist 30 fon tutarsınız, ya da gayrımenkul ipotek verirsiniz. Banka mektup tutarını kendisi belirler. İlla 1-1 olacak diye bir durum yok. Bankadan bankaya değişebilir.

Bunun 3 er aylık dönemde bir ücreti oluyor carii hesabınızdan kesiyor. yamulmuyorsam bizim halkbankda 850 binlik mektubumuza 3 ayda bir 7 bin küsürlük bir ücret kesiyor.

Bankanın karşılığında ne isteyeceği tamamen sizin kredibilitenizle alakalı bir durum. Teminat olarak da en güçlü teminatlar nakit ve nakit benzeri olan kıymetlerdir. Bankanın hoşuna gider. Sonrasında gayrimenkul ipoteği, araç rehni vb. şeyler gelir.

İlk girişin vize alınan ülkeden olması daha iyi olur. Geçeri bir sebebin yoksa sorun çıkma ihtimali var. Ben olsam riske girmezdim.

Macaristan'dan vize alıp ilk girişimizi Avusturya üzerinden yapmıştık ve bir problem olmamıştı. Burada önemli olan konu vizeyi aldığınız ülkede daha çok gün geçirecek olmanız.

Yine de profesyonel olarak çalışan kurumdan bilgi alın belki ülkeden ülkeye değişiyor.

şimdi girişte sorun çıkmasa dahi bir sonraki vize başvurusunda sorun çıkabilir.

Sorun olmaz. Almanya schengi ile ilk ülke olarak İtalya'ya girmiştim. Sonradan aldığım vizeler süre olarak hep artış gösterdi.

çıkabilir. sonuçta girişinize izin verecek kişi o ülkenin sınır polisi. o izin vermeyebilir. verse bile fransada da sorun çıkabilir. daha sonraki schengen vizelerinde de sorun yaşanabilir. tamamen oradaki görevliye bağlı.

fransadan vize aldım barcelonadan girdim sorun cıkmadı. bir sonraki vizede sorun çıkarsa da napayım?

normalde frasnadan girecektim, hastalık oldugu için giremedim, bi sonraki durağım da barselonaydı her şeyim hazırdı. napacaktım yani? sırf bu yüzden barselona biletimi iptal edip fransaya mı dönecektim?

bana çok saçma geliyor bu mevzu.

Schengen'e başvururken birden fazla ülke ziyaret edecekseniz en uzun kalacağınız ülkeden vize almanız bekleniyor. Sorarlarsa Belçika'dan giriş yaparken Fransa'da daha uzun kalacağınızı belgeyle kanıtlayabiliyorsanız hiçbir şey diyemezler. Sormazlarsa zaten sıkıntı yok.

Ancak sorarlar ve kanıtlayamazsanız sıkıntı çıkabilir, çıkmayadabilir. Bu durumda risk almış oluyorsunuz. Nasıl bir polise denk geldiğinize bakar.

fiyatına bakarak kombi alınmaz.

şu konuyu inceleyin:

forum.donanimhaber.com

marka takıntınız olmasın. iç aksamına bakın. plastik aksam demek kısa ömürlü demek. iç aksam ve tesisat pirinç olan modellere bakın (tekrar söylüyorum markaya değil modele bakmalısınız)

fiyata bakarak almıyorum zaten bunlar aynı sınıf ürünler olduğu için sıraladım. Vaillant grubu diğerlerine göre biraz pahalı ve bu farkı hakediyor mu ondan emin değilim sadece.

Marka takıntım var maalesef, vestel baymak sanica airfel gibi alt segment ürünlerin en iyisini dahi almam. Benim linkteki markalar kombi üretiminde en fazla tercih edilen en sorunsuz denebilecek ürünler.

İç aksam ve tesisatı hakkında maalesef çok bilgi vermiyor alışveriş siteleri. Benim soruyu sormamdaki amacım bu ürünleri kullanan memnun olan ya da kötü tecrübesi olan varsa bunları öğrenmekti.

İkinci sırada paylaştığınız Viessmann’ın vitodens connect olanını kullanıyorum. Kombinin tekniğini bilmiyorum babam araştırmıştı bir sorun çıkarmadı 1.5 senedir.
Kullanım olarak wifi özelliğinden çok memnunum tatile gittiğimde dönmeden bir gün önce uygulamadan açıyorum sıcacık ısınmış eve geliyorum. Suyunun sıcaklığı ,modları, ısıtması hepsi uygulamadan ayarlanıyor ve tüketim istatistikleri ile birlikte listeleniyor.

Kimi çiğ süt ile yapıyor ama pastörize süt ile yapmak isterseniz aldığınızı kullanabilirsiniz. Ben şunu alıyorum genelde: www.migros.com.tr Yağ oranı ne kadar yüksekse o kadar iyi tutuyor, aklınızda olsun.

Bir arkadaşım kendine yoğurt yapmak için bimdeki günlük sütün iyi olduğunu söylüyordu

Pastorize sutleri günlük sut olarak satıyorlar. Uht sutler de uzun omurlu sut.

mandıradan jersey ineğinin sütünü alın pişirin ve yapın. en iyi süt o.

@al basmadan o dediğiniz ürün pastörize değil galiba.

Evet, yoğurt yapılabilir süt odur. Ancak yağ oranı ile oynanmamış sütleri tercih edin. Besleyicilik için bu gerekli.

Doktor sağlık kaygısıyla pastörize demiş olmalı. Bu konuda maya çok daha önemli. Mayayı nereden ne şekilde temin edeceksiniz. Bakteri varsa mayada vardır. Zaten çiğ sütü kaynatıyorsunuz da maya öyle değil.

Mayalama ısısını tespit için süte parmak sokulup sayı sayılır ki bence o parmak da bir bulaş riskidir başlıbaşına.

Yoğurdu yoğurt makinesiyle değil de atadak kalma usulle yapacaksanız o parmakla kontrol yerine gıda ısısı ölçme aleti almanızı işlem bitiminde de alkol, sirke vs ile silmenizi öneririm.
Şunu yani
www.trendyol.com

onur market varsa yakınınızda a2 sertifikalı çiğ jersey sütü var fiyatı 3kg yaklaşık 300 tl gibi bişey bayadır aldığım en iyi süt kendisi

@eja @mirket doktor pastörize almamızı söyledi. Pastörize süt arıyorum.

Bizim hanım sadece TİRE ORGANİK SÜT ile yapıyor. Başka kullanmıyor.

her seferinde external data > new data source > append a copy > delimeter > #

şeklinde yapılarak veri tipleri veritabanı tipleri ile uyumluysa aktaracaktır.

bunu tek bir butona indirgemek için forms oluşturup button_click ile bu işi yapan bir macro çalıştırılabilir.


akşam müsait olunca bir kurcalarım.

tüm dosyaları aynı tabloya aktarması ve tablodaki sütun özelliklerinin de benim belirlediğim şekilde olması gerekiyor.

ayrıca klasöre yarın başka txt dosyalarıda gelince onlarıda otomatik alması lazım :(

vbscript macro ile bu yapılabilir ama bunun için bionluk gibi benzer bir siteden freelance hizmeti alırsanız daha iyi olur.

birde oraya yazayım bakalım. belki birisi çıkar.

chatgpt'ye de sorabilirsiniz, excel için bu tarz şeylerde çok yardımcı oluyor.

başvurdum ama kodlar işin içine girince devamı gelmedi maalesef.

15 gün iade sadece Apple yetkili satıcılarında var (hatta bazıları ayak bild diretiyor). Satıcı kurumsal br yer değilse başın ağrıyabilir. Mesela cihazda kozmetik bit sorun olsa Trendyol “kargo tutanağı” istiyor. Alıcı başka bir şey istiyor falan.

asla almam.

daha önce 2 defa iphone 11 aldım bir sorun çıkmadı.

Ben alıyorum bu şekilde sorun yaşamadım hiç. Kutuyu açtığınızda iade şansınız biter yalnız. Kutuyu açmadan önce kutu üzerindeki IMEI numaralarından sorgu yapabilirsiniz. Orijinal görünüyorsa kutu açılışını da video çekerek yapabilirsiniz herhangi bir soruna karşı.

Ben iphone 12 aldım 1.5 yıl önce, gayet sıkıntısız. Yalnız kafana göre iade olayı kalktı telefonda bildiğim kadarıyla, onu apple.com.tr dışında yapan sanırım yok şu anda. Garantiye gönderirsin bir sıkıntı olursa. Bunun için ekstra 900 tl verilir mi, verilmez.

farklı sitelere bak.

Verme bekle. Vergi barışı gelecek. Gelmese bile uzlaşmada vergi aslını ödersin, cezanın da %80’i silinir.

vergi barışı bu cezayı kapsar mı? 2023 yılında kesilecek ceza sonuçta.

Kapsayabilir. Benzer durumda ymm’den böyle danışmanlık geldi.

bu borç size 2023'den önce tahakkuk etmiş ise yapılandırmadan faydalanırsınız, ama yok inceleme yapılacak ve sonra size ceza tahakkuk edecekse geçmiş olsun. ama üzülmeyin çünkü 500 milyar mı ne vergi alacağı varmış devletin ve bu seneki yapılandırma ile sadece %10'u tahsil edilebilecek olduğunu öngörüyorlar. bu gidişle her sene yapılandırma çıkar, siz de seneye faydalanırsınız.

şimdi burada vergi dairesi beyan istemekte ve sizin sehven kira ödemesi seçilmiş açıklamanıza inanmamakta haklı. zira sizin aynı kişiyle bir kira söyleşmeniz var ve bu kişi sizin adınıza vergi dairesine kira stopajı ödüyor. bankadan da "kira" açıklaması ile para geldiğini gören vergi dairesinin bunun kira ödemesi olduğunu düşünmesi gayet normal. daha durun, arkadaşınıza da 75 bin liranın stopajını ödememişsin diye de yazı gidebilir.

her neyse neticede vergi dairesi sizden bunu kira geliri olarak beyan etmenizi istiyor. dava açmanız sözkonusu değilse bu paranın vergisini illa ki ödeyeceksiniz. suçu kabul etmiş olurum olmam sizin konunuz değil, dava açmayacaksanız fark etmez, ister kabul edin, ister etmeyin, vergi dairesinin çok da umurunda olmaz.

lla ki ödeyecekseniz de beyanname verip vermemeyi düşünmenize gerek yok. her türlü o vergi aslını ödeyeceksiniz, beyanname vermeniz gereken tarih ile verdiğiniz tarih arasındaki gecikme faizini ödeyeceksiniz, kesilen 1 kat vergi ziyaı cezası için de ya indirim isteyip yarısını ödeyeceksiniz, ya uzlaşma talep edip komisyonda pazarlıkla %80'e kadar indirteceksiniz.

beyanname verirseniz bu işi hızlandırırsınız, gecikme faizinin de işlemesini durdurursunuz. beyanname vermezseniz, vergi dairesi resen tarh edene kadar gecikme faizinin süresi işler.

kaldı ki şahıs işletmesi sahibi olduğunuz için siz o dönem zaten gelir vergisi beyannamesi vermişsinizdir. şahıs işletmesi sahibi olanlar kira beyannamesi vermez, kira gelirlerini normal gelir vergisi beyannamelerine dahil ederler. sizin zaten beyannameniz verilmiştir, sadece gayrimenkul sermaye iradı bölümü boştur.

yine şahıs işletmesi sahibi olduğunuz için bu dandik mevzudan dolayı işletmeniz incelemeye alınabilir, takdire sevk edilebilir.

yani neticede bu vergi aslını, gecikme faizini ve vergi ziyaı cezasını öyle ya da böyle illa kesecekler ve cezayı tercihinize göre indirimli veya uzlaşarak ödeyeceksiniz. dava açmayacaksanız bundan kaçış yok. suçu kabul etmiş olmak istemiyorum şeklinde inat edip dandik bir mevzudan incelemeye, takdire sevk riskine girmeyin, beyannamenizi düzeltip cezanızı yiyin ve uzlaşma talep edin. beyannameyi vermemenin size kazandıracağı bir şey yok.

öncelikle müteahhit o kampanyayı doğru anlamış mı ondan emin ol. bir sürü prosedürü var. çat diye bankaya gidip de çekemiyorsun. önce müteahhit projesini bankaya götürüp başvuru yapıyor sonra banka onu bakanlığıa onaya gönderiyor. onaylanırsa müteahhit satış tutarının %5i kadar vergisini ödüyor (burası önemli) tüm bunlar olursa sen başvuru yapıyorsun ve onaylanırsa anca alabiliyorsun.

eğer böyleyse mantıklı çünkü bu şartları sağlayan müteahhit ve ev bulmak bile mucize.

müteahhit şartları biliyor zaten %5 ödemeyi kabul ediyor. Anlaşmayı da ziraat katılım ile imzalamış. Benim asıl problemim bu faiz oranına göre göz göre göre yediğim zammı 2.el konut ya da başka yapılacak bir kampanyada azaltabilir miyim? Yani 3 ay sonra yeni bir kampnaya gelse bu kadar ya da bu şartlardan daha avantajlı olur mu benim için bunu merak ediyorum.

bahse konu ev nerede ? müteahhitler 2,5 milyonluk eve 500bin kredi kullandırmak istiyor. 2,25 milyonluk eve 2 milyon kredi kullanabilirsem alırdım şu an.

müteahhit biliyorsa o zaman alınabilir ancak benim bildiğim evi kiraya veremiyorsunuz kendiniz oturmanız lazım. detayını araştırın yine. kampanya zaten yatırımlık alanları değil kendi oturacağı evi alanlara yönelik.

@mr.goodcat yazmış. Banka onayı gerekiyor öncelikle. Bir de "Evin kira getirisi" konusunu geç bence. Hem 5000 TL 2.250.000 TL'lik ev için düşük hem de kiracı ile uğraşmaya değmez. Burada bile her gün kiracılara mide bulandırıcı şekilde hukuk esneten tavsiyeler veriliyorken aklı olan ev sahibi ikiden fazla evi yoksa kiracı ile uğraşmaz şu aralar. 1-2 sene girmem kiracı işine senin yerinde olsam. Gireceksem de tahliye taahhütnamesi alırım.

Bu derdi tasayı geçtiysek, kiracı derdi bana koymaz diyorsan 2.250.000 TL'lik eve 2.000.000 kredi kullanabiliyorsan evin yeri de uygunsa al geç bence de.

bahse konu olan ev manisada.

Yeni evim projesinde kiraya verilmeme gibi bir şart söz konusu değil.

www.timeturk.com


Bende kiracı olduğum için ödediğim kiranın havaya gitmesi koyuyor. son 1 yılda kiramı 2 kattan fazla artırdım. 5 senedir aynı evde oturuyorum, bu evden çıksam kirası 2 kat daha artacak diye mecbur kabul ettim. Zaten evim olsa ev alayımda kiraya vereyim gibi bişeyle uğraşmam. Sadece kredi olduğu için bana cazip geldi. Enflasyon çok yüksek olduğu için benim olmayan parayla mal sahibi olacağım.

5000 lira kira getirisi olan ev için 2.25 milyon tl vermek müthiş yüksek bir rakam. kendini 400 aydan fazla sürede amorti edecek. bana kalırsa oturacağım ev için daha mantıklı bu yatırım. keza kendin 5 milyonluk evde 4 bine oturuyorsan bu sürdürülebilir değil ve bir noktada kesinlikle sıkıntı yaşayacaksın. şu an ev sahibin cebinden senin kiranı finanse ediyor gibi düşün

ben olsam standartlarımı düşürüp bu alacağım evde oturma yoluna giderim. o zaman alınır.

Roket adam +1.

Hocam ev fiyatı/kira oranı çok yüksek olsa da müteahhit o krediyi kullandırıyorsa alınabilir, ilk defa sizden duydum evin neredeyse %90’ı kadar kredi kullandıran müteahhit. Kiracı muhabbeti falan sizi sıkmayacaksa yatırım için ideal

Tek bir tc kimlik numarası ile bir arza katılabilirsin.

Farklı bankalarda olsa sen tek bir yatırımcısın. 50 tane borsa işi yapan firma olsa sen her birinden arza başvursan 50 tane arzdan pay alırsın. Bunun önüne geçmek için halka arzlarda sadece biri kabul oluyor diğerleri kabul edilmiyor.

sizin düşündüğünüz gibi olsaydı eğer, 10 farklı kurumda borsa hesabım mevcut :)

ama ben sadece 1 tanesinden arz a katılıyorum :))

not: iş bankasının yatırım kısmı hiç kullanışlı değil daha iyi bir aracı kurum ile çalışın lütfen.

Öyle bir hisse yok. Döviz ve faize müdahaleden vazgeçildiği gün, Borsa, elinde hisse olan herkesi çok üzecek bence.

Hisse senedi fonları için de söylediklerim geçerli.

Hisse senedi ağırlıklı fon alın.
Fonları tefas.gov.tr'den inceleyin, alın unutun. Fon yöneticileri sizin için düşünsün.

Borsayı ben de bilmiyorum ama senin gibi arkadaşlarım var onlar da anlamıyor bu işlerden hepsi yatırım fonu aldı, getirisi nispeten daha az ama riskleri de azmış sanırım bilen arkadaşlar daha iyi açıklar.

Hisse senedi yatırım fonu olarak değerlendirmek daha mantıklı olabilir. Favorilerim : HVS ,GOH , NNF , ZJL , ST1 . Sepet yapılabilir.

İstediğiniz yatırım borsada şu sıralar borsada yok.
Borsa inanılmaz arttı, artmaya da devam ediyor. Bir gün bu artışın durup çok sert bir şekilde düşeceğini bekliyor çoğu insan.
1 yıl içinde seçim de olacağını göz önüne alırsak borsadaki yatırımınızı unutabileceğinizi hiç sanmıyorum.

Yabancı borsalarda da düşüş bekleniyor bildiğim kadarıyla, orası da yaş.

Pek hakim değilim ama sizin yatırım yapmanız gereken yer Eurobond'lar galiba. Bilen biri anlatır.

size herhangi bir hisse onerip al 1 yil unut diyen varsa su ortamda, ben o kisiye supheyle yaklasirim. turkiyenin onumuzdeki 1 yilda nereye savrulacagi hic belli degil. en saglam hisselere bile girseniz mesela koc holding, o da gider surunebilir 1 yil. o arada enflasyon paranizi alir goturur. en iyi ihtimalle 5-6 hisseden sepet yapilabilir ama borsayi uzun sure takip etmeyen biri bunu yapmamali. dusuk getiriye razi olup borsa fonuna koymak belki en iyisi ama borsada 6 aydir devam eden ralli sonuna gelmisse, fon yatirimi da sizi memnun etmez, tepeden girmisseniz 1 yillik vadede uzulebilirsiniz. maalesef yatirim icin biraz gec kalmis durumdasiniz, su aralar turkiye yatirim yapmak icin en sagliksiz yerlerden biri. turkiye'nin nereye gittigi asagi yukari 1 yildir belli ve herkes ona gore pozisyonunu aldi bile.

eurobond aldiniz diyelim ama 3-4 ay sonra hukumet degisti, turkiye yeni bir dunyaya uyandi, kur 15lere indi diyelim. siz 18.6'tan yillik yuzde 5 getiri ile eurobnda bagladiniz parayi, 1 yil sonra yuzde 15 zarardasiniz. o arada borsaya bugunlerde giren belki parasini reel olarak 2ye katlamis olur.

yatirim ortamini takip etmiyorsaniz yapilacak en makul sey cogu zaman, herhangi bir nedenle olu fiyatina inmis ama olmemis varliklara para koymaktir. su siralar bu tanima uyan sadece kripto var ama sanirim daha orada da dibe yol var.

vasat bir getiriye raziyim diyorsaniz:
paranizi 4e bolun, birini yogun hisse fonuna, birini altin fonuna, birini eurobond fonuna, birini de temettu fonuna koyun mesela.

borsada yükselmemiş hisse az kaldı. yine de kararımı verdim, borsaya gireceğim diyorsan, kendi sepetini yap. hisse bazında ben hala mepet diyorum. bir satış haberi var. ilk gerçekçi gelişmede uçar gider. tskb alınabilir. kardemir alınabilir. bende ciddi miktarda alfas var. alfas takibe alınıp düzeltme gelince (gelirse) alınabilir. arçelik daha yükseklerde olmalı. ama bu tavsiyeleri şartları zorlayarak verebiliyorum. sen kendin iyice tart, risk iştahına göre karar ver.

@michael_knight'in açtığı yoldan devam edip Euronond'ları anlatayım.

Devletin yabancı para cinsinden çıkardığı tahvillere deniyor.
Sabit getirilidir. $ eurobondlar 6 ayda bir € eurobondlar yılda bir faiz ödemelidir. Çok uzun vadelidirler. Şu an bildiğim kadarıyla 2045 vadeli eurondlar vardır.

Faiz oranları, çıkarıldığı tarihteki Devlet'in döviz ihtiyacına göre değişmektedir. Şu an arzedilmişler içinde en iyi faizli olanı şu sayfada 630 koduyla gösterilen ve 6 ayda ½ 5,937 faiz veren eurobonddur.

Uzun vadeli oldukları için ikinci el piyasası vardır. Bankanızda yatırım hesabınız varsa istediğiniz eurobondu 2. el fiyatıyla alabilirsiniz. 2. elde al-sat durumunda zarar da ettirebileceği için kısa vadeli yatırım için uygun değildir.

Almak isterseniz İş bankası özelinde nasıl işlem yapacağınızı anlatabilirim.

www.isbank.com.tr

"1 yıl dokunmayacağım bir miktar nakit var"
"Değer kaybetmemesi için borsaya yatırmayı düşünüyorum"

dostum hic mi haber okumuyorsun? amerikan borsasi sene basindan beri %20 dustu. deger kaybedilmeyecek olsa o borsa kaybetmezdi.

"Uzun vadede beni üzmeyecek tavsiyeleriniz nelerdir?"
tembelligi as ve finansal okul yazarligini gelistir.

borsayı hiç bilmiyorsan sadece halka arzlara katıl ve aldığın hisseleri 1 yıl satma. muhtemelen sonra ortaya şöyle bir tablo çıkacak.

prnt.sc

prnt.sc

fon al kardeşim. fon. sakın girme bilmeden borsayı. tavsiyem fon sepeti şemsiye fonlarını arastır.

petrol, altın ve emtia fonları öneririm şu anda hepsi ucuz.

Eksisozlukte dolasirken smart gunes panelleri diye bir hisse gormustum. Birisi yazmisti, bu hisse benim emeklilik ikramiyem diye. Benim de tl bos bos duran param vardi. 14 lira civarindan aldim, su an 95 falan herhalde.

Sasa yükselişi tamamen ky aptallığı. Hiçbir mantıklı açıklaması yok ama kağıdın müritleri var.
Patron da çakal borsacı.

@trgydl

Aslında güçlü bi firma, dün kurulmamış bayağı da eski, yatırım hedefleri de yüksek görünüyor ama yine de bu kadar kısa sürede yükselmesi fake duruyor.

Bi yorumcudan 170'e kadar çıkmasını bekliyorum diye bir şey duydum ama güvenilmez hissim geçmiyor.

Çok var. Son zamanlarda Conse mesela. 3.8 maliyetim. 8.08 şu anda. Yönü yukarı

Bir tane iki tane değil sürüyle böyle örnek var.

Riskli, öyle bir yylgd değil ama mepet’e sıra gelecek. Bir gün gelecek dönence diye diye manyadım.
Satış kararı alındı normal şartlarda 30 lira olması gereken, şu anda 4 lira olan hisse. Sahibi adam öldürmeye azmettirmekten müebbet yemiş, sonra Batum’a kaçıp orada avm kurmuş, sonra İnterpol tarafından kilolarca kokainle birlikte yakalanmış bir adam. Alır mısın, almaz mısın?

Ben aldım, maliyetim 2 lira.

Son zamanlardaki yükselişten herkes payını aldı. Neye koysan katladı. Turex var mesela, daha yeni halka arz fiyatının üstüne çıktı, daha gidebilir.

Sasa saçmalık ötesi. 250 milyar liralık şirket oldu. Yazık olacak insanlara.

Daha çok şey yazılır, konuşulur. Türk insanı sever böyle muhabbetleri.

56 Gün önce GESAN aldım, %170 getirisi oldu,
54 Gün önce KONTR aldım, %145 getirisi oldu,
120 gün önce PGSUS aldım, %100 getirisi oldu,
119 gün önce FROTO aldım, %36 getirisi oldu,

ibb.co
bu portföyü de mayısta yapmıştım mesela.

Son zamanlarda enerji, gıda, havacılık holding hisseleri çok gitti. Demir çelik, İletişim, ilaç, beyaz eşya otomotiv sektörü ise zayıf kaldı.

Yükselen daha fazla yükseldi, düşen de daha fazla düştü ya da yatayda kaldı. Borsa biraz döngüsel bana göre. Hangi sektörler konuşuluyorsa, gündemde ne varsa onlar yarınlar yokmuş gibi yükseliyor, olumsuz haber akışı olan da sanki fabrika batmışçasına düşüyor. Misal ereğli, geçen sene bu zamanlar ev araba satıp basıyordu herkes. Şimdi yüzüne bakan yok. Hatta diğer hesabımdaki ereğliyi satıp AVHOL diye açılımını bile bilmediğim(sırf balinalar topluyor diye) aldığım hisse 1 haftada %10 yaptı.

Cosa

Napoliyi izlemeni tavsiye ederim.

arsenal'da iyi

Benzinlikten de olur ben hiç serviste doldurmadım. Bidon daha güvenlidir, içinde katkı olma ihtimali daha az en azından.

Ben hep shellden alıyorum bir sorun yaşamadım. 3008 aracım

Ayda bir kez alıyorum mecburen
Benzinliklerin pompalı olanlarından. Bidonda olanlar çok pahalıya denk geliyor gerek yok. Zaten öyle arabayı bozacak bir şey de değil.
Güvenilir bir benzinlikten yardır.

Servisten almana gerek yok serviste pahalı oluyor zaten ama pompayla doldrudugunda bir arizaya sebep oluyormus birisi söylemisti, o yüzden bidonla doldurmak lazımmış. Pompadan dolrurursan bidonla aldigindam daha ucuz oluyor ama.
Artik bana söylenen dogru mu bilemiyorum ama pompa ile doldurursan egzoz filtresine zarar verir demisti biri, arac gercekten egzoz filtresi arizasi verdi. Ondan sonra pompadan koymamamya basladim.

alttan 10. değerler farklı. biri 373 diğeri 573.

Solda 373 sağda 573 var.

teşekkürler arkadaşlar, göz doktoruna bi uğramam lazım en kısa zamanda.

Özür dilerim excel :(

excel asla hata yapmaz.

excel gurusu olarak yazıyorum, binlerce kez tecrübeyle sabittir.

Excel nasil hatali toplayabilir yahu :)

verileri metinden sayıya çevirdim, bazen farklı algılayabiliyor o yüzden sordum arkadaşlar bende biliyorum excel hatalı toplamaz ama veriyi başka bir tür olarak algılayabilir.

100bin üzeri krediler 12 ay vadeli. hemen kredi çıkmayabilir. araç sıfırsa elindekini verip bayiden al satamıyorsan.

aynısını yaptım, alacağım arabanın fiyatı daha çok artıyordu. Bende eski arabamı satmadan yenisini aldım, sonra eski aracımı 20.000 tl daha fazlaya sattım :)

Şu zamanda çok mantıklı bir hareket olur, alacağınız ürün zamlanmadan bir an önce almak en mantıklı hareket. Diğeri illa ki satılır piyasası olan bir modelse.

Garanti Bankası özelinde bilmiyorum ama genelde, gün sonu muhasebe işlemleri bittikten sonra ki akşam 19.00 civarı oluyor, istediğiniz fiyattan alım emri verirsiniz, ertesi günü seans saatlerinde o fiyattan satıcı olursa alım gerçekleşir.

Diğer sorunuzla ilgili fikir yürütüyorum. Yatırım hesabındaki paranız, günlük olarak fonda nemalandırılır. o soru faizi dini gerekçelerle istemeyen müşteriler için düşünülmüştür.

Sürekli al sat yapacaksan yatırım şirketinden hesap aç. Zaten sana bir form veriyorlar doldurup imzalıyıp ücretsiz kargoluyorsun o kadar.

Kesinlikle banka kadar güvenli ve ödeyeceğin komisyonlar 5 kat daha az olacaktır.

18.10 da piyasa kapanır ve sabah 9.50 de açılır. Bu aralık dışında kalan emirler gün sonunda siliniyor diye biliyorum.

- Nemalandırma istemiyorum de. Ben ilk açtığımda nemalandırmalı açmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam T+2'de para hesaba geçmiyor, nemalandırıyor. Hoş bir şey değil.

- Piyasa kapalı iken gireceğin emirler ilk iş gününe sarkar. Yani atıyorum gece yarısı 1'de emir girersen o emir sabah 9.45'te borsaya iletilir. Ama şöyle bir şey var, ertesi gün kapanış fiyatından açılmıyor genelde. 9.45 - 10.00 arası karanlık olarak geçen süreç. Burada piyasa kapalıyken girilen emirler eşleştirilip işlemler yapılıyor. Saat tam 10'da söz konusu bu işlemler gerçekleştikten sonraki fiyatla açılıyor (buna da TE diyorlar.).

Son olarak önceki günden girilen emirlerin tamamı silinmiyor. İşlem emri girerken emir tipi seçmeni ister. Bunlar;
İKG: İptale kadar geçerli. Atıyorum çok yüksek lotta alım yapacaksın. 1.000.000 lot emir girdin. Bu 1.000.000 lot alımı gerçekleşene kadar sen iptal etmediğin sürece emir kalır. Zaten girdiğin emrin tamamını aynı fiyattan almaz. Örneğin sen 11 liradan girdin bu emri, 10.50 liradan 500 bin lot biri satmak isterse bu kadarını alır, sonra 500 bin lot 10.70 liralık satış emri varsa onu da alır. Netice olarak sana maliyeti ortalama 10.60 lira olur.

KİE: Kalanı iptal et. Bunda da yine aynı emri girmiş ol. 10.50 liradan 500 bin lotu aldıktan sonra kalan emri iptal eder. İkinci alımı yapmaz.

Gün: Bu da İKG gibi çalışır ama seans bitiminde emri iptal eder. Gün emrini piyasa kapalıyken girersen ilk iş gününe sarkar.

Hissenin gerilemesine sebep olan zaten sizin o fiyattan satış emri vermeniz. Borsada fiyat eşleştirme yöntemi uygulanıyor. Birinin de o fiyattan alım emri vermesi lazım.
Ek olarak basamak basamak açılması lazım fiyatların. Yani en iyi fiyat eşleşmesi yapılmalı. Hala alım emri varsa bir alt ya da bir üst basamak açılmalı.
Eğer tüpraş şu anda düşüyorsa, sabah çakılacağını düşünüyorsanız piyasa açılmadan, on beş dakika önce erken işlem için emir verebilirsiniz fakat zaten herkes verecektir, satış gerçekleşmeyebilir. Kötü anlattım fakat başka açıklayan olmazsa edit'lerim.

1. Emri girdiğiniz kademeden kuyruğa dahil oluyorsunuz. O fiyattan alım emri veren kişiler sizin kuyruktaki sıranızı karşılamaya yeter sayıda ise işleminiz gerçekleşiyor. Hisseyi seans açılışında tabana çakacak kadar kötü bir haber olması kademe gözetmeksizin satıcıların alıcılara baskın gelmesi demek.

2. Anlık vadeli piyasa endeksine bakıp yazıyorlar. Vadeli piyasa spottan daha erken, 9:30'da açılır.

1) sizin verdiğiniz fiyattan daha yüksek bir fiyattan eşleşme olursa (diyelim ki 244,50) eğer yeteri kadar eşleşen emir varsa ki tüpraşta mutlaka olur, sizin satışta 244,50 den gider.

2) Jack+1 ayrıca Bloomberg te falan kayan yazı ile geçer sürekli(gecikmelidir)

Borsa da işlemler genelde alıcı ve satıcının lehine olur. Mesela 10₺ lik hisseye siz 20₺ den alış girdiniz, sizin eşleşme o anki en düşük satış fiyatı neyse ondan karşılanır. Tam tersi de geçerli. Ben mesela bi hisseyi sabah seansından hemen önce alacaksam 5-10 kademe yukarıdan alış emri gönderirim ki hemen alayım. Zaten eşleşme fiyatı benim yazdığımdan düşükse alımı ordan yapar.

Tabii bir de şu var, sen hisse satış fiyatına 10.00 yazdın. Hisse 9.99 a geldi ama 10 olmadan geri aşağı düştü. Senin satış daha düşük fiyattan gerçekleşmez. Bunun olmasını iatiyorsan piyasa fiyatı vereceksin. Senin fiyatından satılsın istersen limit fiyat vereceksin.
Piyasa fiyatı 10.00 da başlar 18.00 da biter, limit fiyat 9.50 de başlar 18.09 da biter.

Aile kurumu çocukla oluşmaz, evlenip 4-5 sene çocuk yapmamak da çiftleri kanka haline getirmez, getiriyorsa bunun nedeni çocuk değildir bence.

Yok niye abes olsun? Ama çevreden gelebilecek sorular abes hissetiriyordur belki.

Yo, degil. Bu tamamen o kisilerle, yaslariyla, hayattan ve evlilikten beklentileri ile alakali. Abes degil.

Değil. Arkadaşlarımın neredeyse hepsi en as 4 yıl geçtikten sonra çocuk düşünmeye başladılar.

Kanka olunmuyor da 2 yıldan sonra artık rutine bağlandığı için öyle görünebilir. Ancak bu çiftlerin elinde. 30 yılda geçse kanka olmayanlar vardır illaki.

Kadının yaşı 35 e yaklaşıyorsa evlenirken, 4-5 sene bekleyip çocuk yapmak zor olabilir. Çocuk yapmakta kolay bişey değil:) yani her isteyen hemen çocuk yaşamayabiliyor bu da aklında olsun.

6 sene oldu hiç düşünmedik. en az 5 sene daha düşünmeyiz, belki hiç düşünmeyiz.

evet yeni nesil çiftler böyle. Genelde bir noktada eve bir kedi köpek giriyor ama.

Ben de böyle olmak istiyorum hatta ilk birkaç yıl çocuk yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Fakat sadece çocuk için evlenen tipler var o iş başka. (sonra bir kısmı boşanıyor)

Asbes durmasın diye çocuk yapılmaz ki zaten? Eğer çocuk yetiştirmeye hazır değilseniz yapmamanız gerekir.

Çocuk yetiştirmeye hazır olduğunuzu nasıl anlarsınız? Örneğin "çocuk doğarsa çok kısıtlanırız" diye bir düşünceniz varsa demek ki hala yapmak istediğiniz şeyler var ve hazır hissetmiyorsunuz bir çocuk büyütmeye. Bu kötü bir şey değil, herkes hayatını yaşamalı.

Ne zaman çocuk sahibi olma arzunuz bu gibi arzularınızın önüne geçer de atıyorum, "geziyoruz, tozuyoruz da keşke bir çocuğumuz olsaydı şuralarda koşardı o da" diye düşünürseniz o zaman yaparsınız.

Çevremde çok yakın olmayıp liseden, üniversiteden tanıdık olan 1-2 kişi haricinde herkes bekledi ya da bekliyor çocuk yapmak için.

Bence yaşla alakalı bir durum, bir kadın için ideal anne olma, bir erkek için ideal baba olma yaşları 28-30 yaş arası. Fizyolojik olarak. 24-25 yaşında evlenen birisi 4-5 sene bekleyebilir. Ancak 30 yaşında evlenmiş ise, bence 34'e kadar beklememeli.

Ancak bu işler herkesin kendi bileceği, ayarlayacağı işler. Kimse niye 34 yaşına kadar bekliyorsun diyemez.


.

4. yılda yaptık, çok da iyi oldu. ama bu kadar beklediğinizde, olmadığı için yapmadığınızı düşünen bir kesim oluyor. olsa şimdiye kadar yaparlardı diye düşünüyorlar. hatta sizin için çok sevinenler bile oluyor aaa sonunda oldu diye:) ama önemli mi başkasının ne düşündüğü. bir insanın sorumluluğunu almak çok zor, yapınca alışırsın filan hikaye. ayy kucağıma aldığım an ben hep anne olmalıymışım dedim filan bunlar hikaye. kendi çocuğun bile olsa yaşanmışlıklar birbirinize bağlıyor sizi.
şimdi yapmam lazım diye dediğin çocuğu sonra başbaşa tatile gitmek için bırakacak yer ararsın. ama her şeyin tadını çıkardıktan sonra yaparsan, bunları o da yaşamalı diye yanından ayırmak istemiyorsun. falan filan. sonuç olarak milletin gazına gelip çocuk yapmayın.

eşimle evleneli 3 yıl oldu ve çocuk istiyoruz. yaşlarımız 35 üstü olduğu için daha geç kalmak istemedik. ancak 20li yaşlarımızda hata 30larımızın başında evlenseydik kesin en az 4-5 sene bekler birlikte gezer tozar ondan sonra çocuk yapardık.

Planlarinizda cocuk yapmak varsa ya hemen yapmak ya da 5-10 sene gezip tozup oyle yapmak onerildi cocuklu arkadaslarim tarafindan.

Eger cocuk planiniz yoksa DINK (Double income no kids) hayat tarzi cok rahat.

yaşlarınız 35-40 değilse sorun olmaz. hatta daha iyi bile.

Seçerken hem "otomatik" hem de "yarı otomatik" seçeneğini de seçin, bir çok insan bu kavramları karıştırıyor çünkü.

Dediğim gibi yapınca 2014 üstü otomatik fiesta olarak 388 araç var sahibindende;

www.sahibinden.com

aralarından motor hacmi ve yakıt türünü kendinize göre ayıklayabilirsiniz.

a evet, yarı otomatik ve lpg eklenince öyle oluyor.
Sadece benzinli tam otomatik bakıyordum.

Biraz genişleteyim filtreyi.

benzin seçince sayı 310 taneye düştü;

www.sahibinden.com

2014 üstü, otomatik, benzinli.

motor tipine göre soldan modelleri seçersiniz.

400 bandında alınabilecek fiesta yok ondan bulamıyorsunuz.

Fiestanın dizeli ve 1.5 olan motoru tutuluyor. Ondada otomatik çok çok azdır hatta hiç yoktur belkide.

bence civic.

Civic. Ama görünüşüne Civic dedim. Kullanmadım ikisini de. Önerim ikisini de sürüp test edin. Kullanmadan almayın.

civic uçak gibi ya.

Golf

civic.

Golf çok küçük bi araba. Civic çok daha iyi iş görür ve görünüşü de iyi.

konfor olarak golf. diğer türlü civic.

Arkadaşımda 2020 Civic otomatik var. Şanzıman fena saçmalıyor ve 50.000 Km'den sonra vites geçişleri çok sarsıntılı olmaya başladı.

Ha Golf'te de DSG var, 2016 Octavia ve 2012 Jetta ile toplam 3 sefer şanzıman arızası sebebiyle yolda kaldım.

Arkadaş sarsıntılı geçişleri olsa da yolda kalmadı hiç. Yaşınızı ve araçtan genel olarak beklentinizi bilmiyorum ama Golf sanki konfor yönüyle bir tık önde bence. Ama boyut ve sorunsuzluk açısından Civic.

2016 golf (golf 7) 1.6 tdi 40000 km'ye yaklaştı, hiç yolda bırakmadı. konfor da var kalite de. kişiye göre bagaj hacmi yeterli gelmeyebilir, bana şuan yetiyor.

Sorunsuz olması ve iç hacmi sebebiyle: Civic. Ayrıca yakışıklı da.

3 serisi daha diri duruyor aralarında 1 yaş olmasına rağmen ama bu tamamen kozmetik bir yanılgı da olabilir. Bu arada 2014 model 520d kullandım 4 serisi 2016 model olmasına rağmen o el freni ne arkadaş o model bmw'de bu mekanik el freni mi varmış ilk kez şahit oluyorum.

4 bana güven vermedi bu arada, bilemedim 3 serisi sevmediğim bir seri ama şu ikilemde 4 olanla arasında seçim yapmam gerekse 3'ü seçerdim 5 seçenekler arasında olmadığı için.

@solo Ben de 4 serisinin görünüşünü beğendiğimden adaylar adasına aldım aksine. 1 kullandığım için performansiyla alakalı bir şikayetim olmaz her iki arabada da.

biri sedan diğeri coupe.

3 silindirli pancar motoruna sahip bu modeller. turbo yeme, piston kırma yada yakma bunlarda hastalık. başına gelme ihtimali yüksek.

aynı paraya 520i bulabiliyorsan ona bak. yada tamamiyle dizel 3,4,5 hangisi varsa.

ikisini de seçmem.

bmw kullanmasi zevkli ama sikintili araclar. butce cok genis degilse ve yol yapacaksan ben olsam bulasmam, illa premium olacaksa a4 falan alirim.

yok masrafli olmasi onemli degil, saglam ustam da var diyorsan baska..

aynı paraya başka marka araç bakardım. ne 3 ne 4 serisi bana göre bu markayı yansıtmıyor.

5 seçenekler arasında olmadığından illaha ikisinden biri ise 4 ü seçerdim. sebepler: km, serilik, coupe olması ve ayrıca hasar durumu. 4 serisinde hiçbirşey yok. 2 sene binseniz 70.000 km olmayacaktır. 3 serisinde 100.000 km devrilir, bir de bakımıyla uğraşılır. her zaman yeniye yürürdüm.

bana göre her zaman kmsi düşük araç daha iyidir. diğerine biraz bindiğinde 100.000 km piskolojik sınırına ulaşmış olacak.

3 serisini tercih ederdim.
En büyük sebebi sahibinden olması. Sonra da 4 kapı yapılmış 2 kapılı araçların bir garip durması.

Şirince açık hava AVM'si var.
Oraya kadar gitmişken görmeye değer.

güzelçamlı da dilek yarımadasının denizi çok güzel, ayrıca zeus mağarasında da suya girebilirsin, farklı bir tecrübe olur.

antik kent seviyorsanız klaros var yakınlarda, menderes/ahmet beyli'de. ya da tam ters istikamette arka arkaya sökeyi geçtikten sonra tepede prienne antik kenti, az daha ileride düzlükte millet, daha ileride didimde didyma antik kentleri var.

milli park+ 1. ilk koy içmeler; denizi ılık, sığ ve kumdur ama kalabalık olur. diğer koyların (galiba) hepsi taşlıktır. en en en sonda kavaklı koy var, arabanız yoksa gidemezsiniz ama milli park içindeki en sessiz sakin ve doğayla baş başa olacağınız koy burasıdır. denizi soğuk, taşlık ve çabuk derinleşir. bir de milli park içinde kanyonda vadi yürüyüşü yapıp en tepeye çıkabilirsiniz. hatta yürüyüşü seviyorsanız tepeyi aşıp aşağı sallanıp doğanbey köyüne kadar inebilirsiniz.

milli park gitmeden de doğanbey köyüne gidip gezebilirsiniz (eski doğanbey ya da yukarı doğanbey köyü, yenisi değil ya da yukarı doğanbey değil) biraz yorucu olsa da söke tarafındaki antik kentlerle aynı günde hepsini birden gezebilirsiniz.

doğanbeye gidecekseniz aynı yolda söke çıkışında outlet mağazalar var.

pamucak sahilinde de denize girilebilir. diğer uçta ise milli park (dilek yarım adası) var. bir gün oraya bir gün buraya gidilebilir.

şirince bayramda çooook aşşşşırı kalabalık olacaktır. şirince'ye gidildiğinde nesin matematik köyü ve nişanyan evlerini görmeden dönenin ayağına deniz kestanesi batsın inşallah.

Enflasyonu, paranın değer kaybını vs her şeyi geçtim, arkadaşınızın çektiği kredinin faizi, açacağı mevduat hesabının faizinin üstünde olacak? nasıl bir kar çıkarttınız ortaya?

Ha derseniz ki ama 100K çekecek, 110K da üstüne ekleyecek onun faizi ile rahatlıkla kredinin taksitini ödeyebilecek? E o zaman kredi çekmesin zaten ne diye gidip 100K kredi çekiyor fazladan?

Bu ancak şu noktada mantıklı olabilir, arkadaşınız hiç bir şekilde para biriktiremiyordur, yatırımdan anlamıyordur sabit bir geliri de vardır garanti, ama gıdım gıdım TL olarak param artsın diyordur (Ki burada fena halde yanılıyor), borç alıp faize yatırayım ben faizine razıyım diyordur ona bir şey diyemem.

100 bin çekip eldeki 110 u da ekleyerek bir mal alırsa ve aldığı malın fiyatı faiz farkından fazla artarsa ancak o zaman kar elde eder.

Konut kredisi veya özel bir kredi çekmiyorsa evet tüm kredilerin maliyet oranı mevduat faizinin üzerinde, yani 100bin çekip 100bini vadeliye yatırıp taksitleri oradan ödediğinizde kredi sonunda kendi cebinizden ekleme yapmak zorundasınız fakat şu ana kadar kur korumalı kredi faizlerinin üzerinde kaldı getiri olarak, yani yoktan para var ettirmiş oldu sizin dediğinize uyan bir şey.

Normalde şu anda makul yatırım diyebileceğim araba almak olur ama ihtiyaç değilse kullanılmayacaksa hayır, ihtiyaçsa kredi ile alınabilecek en iyisi alınmalı diyorum ben ama kullanılmayacak ihtiyaç değilse durduğu yerdeki masrafı gene mantıksız olur.

Benim tavsiyem yapacaklarsa o parayı kur korumalıya koysunlar, aylık %2nin üzerinde oranla çekeceklerse krediyi makul değil bilgileri olsun, %1,8 altı bulurlarsa makul olur.

@solo elemanın yaptığı hesaba göre; 210 binin getirisi aylık 3.700 tl falan. 100 bin kredinin toplam faizi 30 bin. aylık ödemesi 5.376 tl. eldeki getirinin de sürekli artacağını düşünürsek mantıklı gibi geldi bana. getiri artmasa bile 2 senede faizini ödediği gibi 58.800 tl de artıyor ve de alınan 100k da senin olmuş oluyor. parayı artırdıkça getirisinin de artacağı olayına kilitlenmiş. başta zararda gibi görünse de 2 sene içerisinde karda gibi.

çekeceği kredi faiz oranı 1,79 bu arada.

@Improbable, madem amaç aza tamah etmek, enflasyonu göz ardı etmek o zaman 24 ay yerine 48 ay çeksin o zaman gelen mevduat faizinin üstüne para eklemeden bedavadan almış olur o 100K'yı?

Anlatmak istediğim şey şu, sen 110K ile bedavadan 100K para yaratmış oldun evet, ama enflasyonu olan bir ülkedesin o bedavadan gelen paranın bir hayrı yok ki? 2 sene sonra ya da 4 sene sonra kredi bittiğinde o hiç bir işte kullanmayıp faiz ödemesine yönlendirdiği 110TL hiç olacak fazladan 100K kazanmış kazanmamış ne önemi var?

Olacağı söyleyeyim 1 bilemedin 2 sene direnir arkadaşın sonra, s.çarım böyle işin zembereğine der içerideki paranın tamamıyla önden faizini ödediği krediyi kapatıp kuş kadar para ile kalır ortada, ya da 4 sene sonra direnmiştir, 210K parası vardır bankada ama "ağam iyi de biz bu boku niye yedik?" fıkrasındaki gibi hayatı sorgularken bulur kendini

@solo tabi ki enflasyon şartlarında zaten eriyecek parası da başka enstrümanı yok adamın. hiç yoktan iyidir deyip kırıntı peşinde zaten. 48 ay vadesi yokmuş, en fazla 24 ay.
işte n'apabilir peki, şartları belli. boşuna uğraşıyor o zaman. uyarayım da girişmesin böyle işlere.

şöyle yapsın diyebileceğiniz bir yöntem söylerseniz makbule geçer.

Kimse şöyle yapsın diyemez, sadece size neden mantıklı neden mantıksız açıklamasını yapabilir biliyorsunuz yatırım önerisinde bulunmak suç.

Sadece söyleyebileceğim, kredi çekip kendi parası ile birlikte faize yatırım kredisinin taksitini ödemek karlı bir iş değil zarar ettirir.

Temettü veren yabancı hisse senetlerini ya da yabancı hisse senetlerine yatırım yapan yatırım fonlarını inceleyebilir belki.

YTD.

araya gireyim, 100k ve üzeri tüketici kredilerinin vadesi 12 ay ile sınırlandırıldı.

onaylıyor. ben akşam 9 da ilan girdim gece 2 de onaylanmıştı.

Kategorisine gore degismekle beraber genelde 2-3 saat

düz 2000 diye düşünmüştür sen daha yüksek teklif edince kabul etmiştir bence. seneye de 2500 teklif edersin, kabul ederse hesap aynı olur.

bence aslında aklında fazlası vardır ama yasal sınırdan dolayı ses etmemiştir.

yasal sınırdan ses etmemiştir.

Hocam yanlış anlama ofansif bir cevap değil bu ama diyette şu karbonhidrat düşmanlığına son verin ne olur, bakın sonra yoksunluk yaşıyorsunuz diyetinizi sürdüremiyorsunuz, yapmayın böyle, bunlar size kilo aldırmaz kilo aldıran şey bunları ihtiyacınızdan fazla tüketmektir, konuyu bu şekilde değerlendirin. İkinci olarak tavsiyem kalori sayın hocam. Toplam ihtiyacınızı bulun sonra bunları protein/yağ/karb. olarak makrolara ayırın sonra buna göre yiyin yemeklerinizi, böyle yaparsanız neyi ne kadar yediğinizi de ölçebilir hiçbir şeyden mahrum kalmaz diyetinizi daha uzun süre sürdürebilirsiniz. Önemli olan bu yiyeceklerden kaçmak değil sürdürülebilir bir program oluşturup ona göre beslenmenizi ayarlamaktır.

Ekleme: Hatta bu konu şöyle izah edeyim: Bir diyette toplam aldığın kaloriyi hesaplarken bunun için çok basit ve evrensel bir formül vardır; kilo*2 gr protein kilo*0,9 gram yağ alınır kalan açık da karbonhidratla tamamlanır, bunun nedeni diyetler "yıkıcı" etkiye sahiptir, yani sen kaloriyi düşürünce vücut yağları yıkarken sadece yağ yıkmakla kalmaz lüzum görürse, ki bu lüzum görürse ibaresinin anlamı çok geniştir, proteinleri de yıkar çünkü bazı aminoasitler çok kolay bir şekilde glikoza çevrilir, sisteme yeteri kadar karb. gitmezse acil durumlarda bu proteinleri yıkarsın bu da kas kaybına neden olur. Bunun önüne de 2 şekilde geçilir proteini yüksek alır olası protein yıkımlarını tolere edersin ikinci olarak da karbonhidratı "yeter" miktarda alırsın sistemin protein yıkmasını en düşük düzeyde tutarsın, ha yine yıkılır ama daha az yıkılır. Karb. o nedenle önemli. Ha ama senin spesifik bir programın vardır makroları ona göre dağıtırsın orada da karbonhidratı çok düşük alman gerekir onu anlarım ama orada da o programı bilinçli oluşturursun ona göre bi düzenin olur o zaman problem olmaz fakat "dur karbonhidratı az alayım çünkü kilo yapıyor" düşüncesiyle azaltırsan faydadan çok zarar görürsün.

lifli barda şeker oluyor. diyette en önemli şey şekerin tadını unutmak. böylece canınız çekmemeye başlıyor.
öğlen aç kalmak diyette doğru bir uygulama değil bu arada. çerez yenebilir. yağlı, doyurucu ve besleyici. karbonhidratı da tamamen kesmek hiç sağlıklı değil. dümdüz zayıflamaktansa sağlıklı bir şekilde zayıflamanın yolunu arayın.

sabah yedigin oglen ye abi, faydasini goreceksin. onlari yaninda ise gotur ya da evdeysen oglen 12-1 gibi ye.

ben öğlenleri smoothie yapıp içiyorum. çilek yoğurt süt bal buz karıştırıyorum. hem tok tutuyor hemde hafif oluyor.

bazende ıspanak maydonoz yeşil elma ve limondan smoothie yapıyorum. Tavsiye ederim.

Yukardakilere ek olarak öğlenden ziyade akşamdan kısmanız en doğrusu. Gece yatmadan 4 saat önce son yemeğinizi yemiş olursanız hem uyku sağlığınız açısından faydası olur hem de hareketsiz vakitte besin almamış olursunuz. Kilo verme çabasının ötesinde de önerilen beslenme şekli bu.

Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve akşam da yatmadan dört saat kadar önce hafif bir atıştırma hem gün içinde enerjinizi korumanızı hem de uyku zamanı vücudunuzu dinlendirmenizi sağlar.

çip krizinin sona ermesini ve ülke şartlarının olgunlaşmasını beklerseniz en az 2-3 yıl beklemeniz gerekir. bu süre sonunda beklentilerinizin karşılanacağının da garantisi yok bu arada çünkü olaysız bir şekilde seçimlerin yapılıp hükümetin değiştiğini varsaysak bile ülkeye verilen ekonomik zarar o kadar büyük ki gerçek manada bir rahatlama beklemek bence en az 5-6 sene için pek gerçekçi değil. ha çok istenirse yapılır belki ama 3-5 yıllık yalancı bahardan sonra öyle bir bataklığa saplanırız ki bugünü mumla arayacak hale geliriz.

kısacası mevcut ekonomide bence almak istiyorsanız üçe beşe bakmadan alın. durum ne yazık ki ortada. 6-7 sene üzülmeden kullanabileceğiniz bir araç alabiliyorsanız bence almalısınız, en azından o açıdan kafanız rahat olur. yoksa dediğim gibi 2-3 sene boyunca beklemek gerekebilir; bu süre dolduktan sonra da öyle ha diye alamayabilirsiniz daha iyiye gideceğinin garantisi yok çünkü. bugün 300 çok geliyor (ki anlıyorum) ama yarın aynı araç 400 olacak maalesef.

araç almak için bence hiç beklemeye gerek yok. (git: 1521431) 40 gün önce de aynı soruyu ben sormuştum. ekimde 450k ya sıfırını almadığım araç için tüm cesaretimi topladım ve
760k gittim aldım. 100k faiz ödeyeceğim 3 yılda. şu an sarı sitede en düşük ilan 950k oldu bile!

resmen çıldırmamak elde değil, çip krizi düzelse bile ekonomik kriz için en kötü 1 yıl var. Seçimlere kadar bu iş böyle gidecek ve fiyatlar maalesef hergün biraz daha tırmanacak.

martta stok olarak 335bine clio aldım. şu an 435bin tl. orta paket bir çok özelliği yok. çip krizi artı türkiye piyasası sebebiyle fiyatlar bu durumda. çip krizi biterse rahatlama olur ancak araç fiyatlarının inmesi için ekonomik krizin sona ermesi lazım.
bunun bir cevabı yok almak en mantıklısı bence.

Ekşide başlık vardı, çoğunu okudum. Almayıp bekle diyen de var, bugün almazsan yarın daha da pahalı olacak diyen de var. Ben ikinci taraftayım. Bugün için pahalı dediğimiz rakama ne yazık ki önümüzdeki günlerde "çok iyi fiyatmış" diyeceğiz. Ben dedim. 274.000 TL'ye Polo kaçırdım. 1-1,5 ay falan oluyor. Şimdi aynı pololar 350.000 TL.

Çip krizi yakında biter ya da demand/supply noktasını olur. Genel olarak enflasyon ortamında çoğu şeyin satışı düşecek, arabalarda vs de öyle. Haliyle talep de azalacak. Biz mesela bayadir çip krizi yasamiyoruz.

Bu noktada beklentiniz cip krizi sonrası fiyatlar düşecekse bence hayal olur. Fiyat düşmez, kampanya vs belki ama yükselen fiyat düşmez. Ama o noktaya geldiğinizde de fiyatlar liraya göre artmış olacak çünkü Türkiye.

Ha yok ben 5-6 sene araç almadan beklerim, Türkiye'nin geleceğine güvenim var derseniz ok ama 2-3 senede çözülüp rahatlayacak bir ortam yok.

Araç lojistiği (gemi) sektöründe birisi olarak şunu söyleyebilirim, covid sonrası inanılmaz bir geri toparlanma var. Gemiler full hatta eskiden sadece tahliye yaptığımız limanlardan yükleme bile yapmaya başladık. Gemi kiraları günlük 8k Usd’den 32k Usd’ye kadar çıktı. Bu nedenle taşıma maliyetleri çok arttı.

Ülkeye sürekli araç girişi oluyor ancak birçok firma döviz kaynaklı artışı öngöremediğinden kendi sahalarında stok tutmayı tercih ediyor. Bayilerin listesine düşen araçlar aslında aylar önce gelmiş araçlar. Bunları da zaten hemen ya galeriler yada listeye düşmeden filo firmaları kapatıyor. İşin diğer yönünde ise bu yoğun talebe karşı çip krizi nedeniyle çoğu fabrika üretimi arttırarak cevap veremiyor.

merhaba ,

bence bu olay fazla abartılıyor. tamam 2022 yılında araç lüks değil ihtiyaç ama ben bu arabalara 200k tl versem kafayı yerim hakkı değil çünkü. aynı şekilde diğer alışverişlerimden de kıstım. şehir içi ulaşım için küçük bir motor aldım. eğer 200k para verip bu dandik arabalayı alırsam bu zulmu desteklemiş olacakmış gibi hissediyorum. şu an yaşanan şey zulumden başka birşey değil çünkü. ben olsaydım (iş hariç) kişisel kullanım içinse eğer farklı alternatiflere yönelirdim. gerçi herkes benim gibi düşünse fiyatlar bu kadar yüksek olmazdı. yukardaki hesaplar 'yarın daha pahalı olacak alıyım en iyisi' dediği için satan adamda 200kya satıcak cesareti kendinde bulabiliyor.

Bugün VAG grubunda satış temsilcisi olan tanıdıkla bunu konuştuk. 2025'e kadar otomobil piyasası düzelmez dedi.

giriş ücreti alan kumarhane görmedim ben.

Giriş ücreti yok, masadan masaya slottan slota minimum bet tutarı var. Meritparkta slotlarda 50kurusa bile tek oyun oynayabiliyorsun. Rulette ise 20tl ve 50tllik min. Betli masalar var.

giriş ücreti yok.

Merit royal e git yemek bile bedava.

Tek kumarhane Merit değil ki. Aşırı kalabalık Liman Merit ve dumanaltı, yorulmuş oluyorum açık havaya çıktığımda. Royal de merkeze yakın değildi diğer kumarhaneler kadar diye hatırlıyorum. Colony ve Savoy var ilk aklıma gelen. Bunlarda da yemek bedava, 1 lira altı slot vesaire var.

Hiçbir casino'da giriş ücreti yok, sadece bazı casinolara şortlu giremiyorsunuz. Lord Palace'ın casinosu iyidir.

hem faizler çok yüksekti, hem enflasyon böyle uçmamıştı. Araçlarda çip krizi yoktu.

Tl faizi olarak 25 falan almistim.
O sene dolar alan arkadaslar kac sene zarar ettiler.

Fiyatı yaptıkları değerlemeye göre ucuz kaldığını düşündükleri için geri topluyorlar.

ustteki arkadasin dedigi genel tahmin edilen sebep, ama farkli sebepleri de olabilir tabi sirket aciklama yapmadikca bilemeyiz.

Ödemeyi banka yoluyla, Dekont açıklamasına da bisiklet satış bedeli yazdır.

Satıcı sen isen sahte para vermesi dışında bir risk göremedim.

Sahte parayı harcamak isteyecek adam bisiklet alışverişi yapmaz, o konuda çok evham yapmayın. Ha ama adamın da cebindeki paraların arasında sahte olduğunu bilmediği bir iki tane banknot olabilir. Düşük ihtimal.

Bir karakol önünde randevulaşın, kameraların açısında durun, bisikleti incelesin ve parayı size versin. Paranızı sayın ve kontrol edin, sahte parayı ayırt etmek çok kolay TL için.

Karakol önünde buluşup kameralara görüntü verdikten sonra, atm'ye gidip parasını çekmesini de teklif edebilirsiniz.

Ya da eft/havale ile de alabilirsiniz, yanlız parayı kendi telefonunuzdan, kendi hesabınızda görmeden bisikelti teslim etmeyin.

en az 10 kere satış yapmışımdır letgo'dan. hepsinde elden teslim aldın parayı. malı aldı gitti.

Aranızda çok da resmi bir ticaret anlaşması olmayacak.
Ayrıldıktan sonra bir daha birbirinizi görmeyeceksiniz gibi düşünün.
Ona sonra bakarız, şu sonra bakarız gibi bir şey olmuyor.

Karşılıklı OK'leştikten sonra (bisiklet budur ok mi?, para bu kadar OK mi? gibi) olup bitiyor.
o kendi yoluna sen kendi yoluna.

Çok da şey etmemek lazım.
Parayı da havale/eft yapılırsa daha kolay oluyor, nakit olsa da olur.

Haftasonu ve akşamları FAST ile 5000TL'ye kadar anında eft yapılabiliyor hatırlatayım.

Satan taraf olduğunuz için, parayı elden, sayarak almanız yeterli diye düşünüyorum. Alıcı olsaydım, aldığım ürünün çalıntı çıkma ihtimaline karşı 2. el satış sözleşmesi yapmak isteyebilirdim.

alırım çünkü paraya daha sonra ihtiyacım olursa satabilirim ve param cebimde durduğundan daha az değer kaybetmiş olur.

Ne kadar varlığım var toplamda bu önemli. 2 milyonum varsa 500 bine araba alırım bunu da cash almam kaldıracli alırım.

Ama tek varlığım oysa almam. Sonuçta 300binlik araç da seni taşıyor neden tüm varlığımı kapının önünde yatan bi seye bağlıyım ? Akıl kari değil

Bu arada araba likit varlık değil o sahibindeyse yazılan fiyatlar minimum 1 ay bekletebilenlerin fiyatı. Hemen satmak istersen oradakilere %20 iskonto uygulamalısın.

Not: şimdi burada araba kaybettirmez al geç. X sene önce su fiyata aldım şimdi su fiyat. Yazanlar olacaktır. Ama bu arkadaşların 1. Finansal okur yazarlığı yok, 2. Türkiye’nin sadece son 2-3 senesini bilinçli yaşamışlar. Hersey döngülerden ibarettir hayatta döngü terse döndüğünde o araçlar patir patir $ bazında yarı fiyatına satılacak. Hiç unutmuyorum 2018’de yıl sonunda sıfırının yarı fiyatına Polo, golf satıyorlardı aynı yıl ve model.

İhtiyaçsa al, değer kaybetmez konusu saçma gelmekle birlikte parayı daha iyi şekilde değerlendiremediğimiz de aşikâr, bir kısmını kesinlikle kredi çekmeni tavsiye ederim, eğer mesela 50-100 bin lira üstüne çok daha güzel araba sahibi olma şansınız varsa bütçeyi de oraya çekebilirsiniz.

500 bin liram olsa alacağım araç için çekebileceğim maksimum kredi çekerek aracı alır kalan paramı arabaya vermek yerine döviz/altın alırım.

2020 yılında 75 bin tl lik arabayı cebimde 40 bin varken almadım. 1 sene sonra 148 bine aldım. 2021 yılında 450 bin tl lik arabayı almadım 1 sene olmadan 760 bine aldım. 760 bine aldığım araba da 2 hafta önce 740 bin lerdeydi, biraz daha düşer diye bekledim, ben aldıktan sonra 860 bin oldu.
148 bine aldığım arabayı geçen hafta 292 bine sattım, bir hafta sonra 310 bin oldu, 1 ay beklesem 340 lara gelirdi ama dolar borcum olduğu için bir an önce sattım.

Geçen sene 29 bine aldığım sıfır motosiklet şu an 75 bin oldu. Ekimde 11 bine almadığım başka bir motorun sıfır şu an 21 bin oldu.

Bu rakamların hepsi gerçek ve yaşanmış rakamlar. Sana böyle dünya kadar örnek verebilirim. Yatırım olayına herkesin bakışı kendi yaşanmışlığı ile doğru orantılı. Adam arabayı alır sonra zararına satar, arabadan kar edilmez mantıklı değil der. Diğeri borsada parayı 2 ye katlar ev/araba almak mantıklı değil der. Şu anda trde enflasyon denen bir gerçek var. Tl haricinde ne alırsan al para eder. Güzel bir yerde uygun fiyata ev denk getirirsen para eder, piyasası hızlı olan temiz araba alırsın para eder, primlenmemiş hisse senedi alırsan para eder. Ya da tam tersi şekilde bir yatırım yaparsan az kazanabilirsin/zarar edebilirsin.

Araç fiyatlarına global olarak bir zam gelecek/geliyor. Benzin isterse 30-40 tl olsun insanlar ihtiyacı olduğu için arabaya da binecek benzini de alacak.

Bu duyuruyu silme alacağın aracın modelini fiyatını yaz, bir sene sonra tekrar bakalım fiyatı neymiş ne olmuş. Tr de fiyatların düzelmesi için minimum 5 yıl lazım. Bu kolay kolay atlatabileceğimiz türden bir kriz değil bana göre. Çünkü sıfırı çoktan tükettik.

türkiye şartlarında araba lükstür, hatta gereksiz bir lükstür. tamam abd-kanada gibi toplu taşıma ağının yetersiz, mesafelerin kmlerce olduğu bir yerde yaşasaydık zorunluluk olurdu. önce bunu farkına varmak lazım.

günde kmlerce yol gitmiyorsam ,işimin servisi varsa en kötü toplu taşımayla ulaşımı varsa araba almam. imkan varsa evimi işime yakın bir yerde seçerim.
bir diğer neden ise araba yatırım aracı değildir.( şu anki yüksek fiyatların bir nedeni de yatırım olarak görülmesi) eğer o parayı yatırım yapmak istiyorsam borsa-kripto-döviz-kıymetlimetal-bono olarak değerlendiririm.

eğer tek dert benzinse bir zahmet ona da katlanmak lazım. mtv+sigorta+kasko da cabası.

200bin liram bile olsa hemen alırım. çünkü işe git gel 60 km günde en az yol yapıyorum. araba şu an benim için elzem. benziniydi sigortası kaskosu bakımı vergisi bilmem ne evet külfetli ama hayat kolaylaştıcı etkisini göz önünde bulundurunca ben alırdım. kendi şartlarımı düşünerek diyorum tabiki bunu.

Kaç yıllık tc vatandışıyım, hiçbirşeyin fiyatında indirim görmedim. Hep daha çok ödedim.

Oto Rapor gibi kurumsal bir yer olmasını öneririm.

exper baksa bile arabayı almadan kendin sür, test et. çalışmayan düğme vs var mı onlara da göz atarsın hem kullanırken.

@al basmadan donu var biraz sürdüm, kendi de yanımda sürdü. biraz hızlanınca bi uğultu sesi var dedi onu dinletti, arka tekerde bir şey bir şey var dedi. bunu da söylesek exper bakar mı ayrıca ustaya götürmek mi gerekir. satıcı abi de yardımcı oluyor sağolsun ama ilk sahibi değil. öncekilerden falan bir sıkıntı vardır diye garantiye almak istiyorum kendimi

Tarcanlar'a da gidebilirsiniz. Cok uzak sayilmaz. 1000 tl'ydi en son fiyati (airbag de bakiyorlar)

yıl sonuna kadar küresel enflasyon ve hala tedarik zincirinin bozukluğundan dolayı araçlarda artış bekleniyor, o yüzden yatırımlık mantıklı ama seneye de seçim var. 2-3 aylık bir ötv indirimi gelirse 2018'de ki gibi bir düşüş olur. o zaman sanırım 15'er puanlık ötv düşüşü ve %1 kdv uygulanmıştı

Geçen sene bu zamanlar aldığım sıfır arabam bu sene iki katına çıktı. Normalde müthiş yatırım ama burası Türkiye, hiçbir şey belli olmaz. Her şey tepe taklak olabilir. Normali eskiyen arabanın değer kaybetmesi.

golf polo clio ise al. ancak 300 bin üzeri araçlardaki hareket çok düşük. ilan çok araba çok alan satan az. şu an herkes arabaya yatırım yapıyor ama gün gelir ekonomi düzelirse araç çoğalır 2. el piyasası göçer ama bu uzun vadede olabilecek bir şey.

çok büyük risk. böyle riskleri bu kadar büyük paralar için nasıl alabiliyorsunuz, anlayamıyorum.

araç fiyatlarının artması biraz da global bir sorun. yani tedarik zincirindeki eksiklikler sıfır araç miktarını etkilediğinden fiyatlarda ciddi bir artış söz konusu.

hangi fiyat aralığında olursa olsun daima yukarı yönlü bir hareket var ve tahminim birkaç yıl daha bu şekilde devam edecek.

300.000 bandında bir araç sattım 1 ay olmadan gitti.
750.000 bandında başka bir araç satın aldım, resmen almak için adamlara yalvardım, çünkü çıkan ilanlar gerçekten birkaç gün içinde satıldı. şu anda aldığım araç bile sarı sitedeki en düşük fiyata bakarak 75.000 koydu. Aynı gün baktığım 4 aracın 4 ü de satıldı. Bunların hepsi son 1 ayda oldu. Tabii biraz da mevsimsel bir durum, bu zamanlarda piyasa hızlı oluyor , kasım - mart arası 2. el daha sakin geçiyor.

Sonuç olarak, döviz, hisse senedi, altın inişli çıkışlı oluyor ancak ev ve araba bu ülkede daha uzun süre hep çıkışlı olacak kanaatindeyim. Tabii bu durum yatırım tavsiyesi değildir.

Şu anda bile 500k üzeri araçlarda kıpırdanma yok, bir kredi kampanyası vs da yapılmıyor araç olmadığı için. Bana da gereksiz risk gibi geliyor. Artı olarak mtv^si, sigortası, kaskosu (şart değil ama garajda ne olacağı belli olmaz), 1 senede satamazsan periyodik bakımı bunlar ciddi maliyetler.

Şu anda 500k üstü araçlarda hareket olmadığı iddiası doğru değil sektörden bildiriyorum. Alınan her araç iyi yatırımdır bu dönem.

hocam ben de geçen sene uygun fiyatlı araç arıyordum paramın bir kısmı cebimde kalsın dedim. egea cross aldım. araçtan memnundum ancak diğer araçlar gibi prim yapmıyor. wv alsam 50-60 bin daha fazla ederdi aracım. hele dacia çok daha kötü malzeme kalitesine ve konfora sahip. satarken değer kaybını ve çabuk yıpranacagını göze alıyorsan al. ben clio tavsiye ederim kesinlikle. polo veya corolla alırsan cok daha iyi.

al satı bu segmentte en kolay polo ve clio.

o paraya honda jazz al. en azından sanayiiye uğramazsın ve paran değerlenir.

2 yılda 4 kat arttı ve hiç arıza yapmadı.

dizel ise alabilirsin.
clio alacaksan 0.9 turbolu olsun

her zaman söylerim; renault clio bu ülkenin bitcoinidir

ben de 1.0 ecotsi ibiza diyorum

0.9 turbolu sce sakın alma 1 tce al. 0.9 hem gitmiyor hem tutmuyor.

tanıdık yer değilse vay be derim.

1- hırsızlığa girer. aracın plakasına işlenir. ilk çevirmede tutuklanabilirsin. ama hapse falan sokmazlar muhtemelen.

2- not kısmına akaryakıt parası falan yaz. ama ben olsam pompacının ibanına atmam, istasyon sahibine yada sahibinin şirketinin hesabına atardım.

Anlayamadığım şey borcu ödemeye niyetiniz mi yok ?
Adamın kendi ibanı olsa da açıklama yazacaksınız "xx tahrihli kalan akaryakıt borcu" EFT de. bir de EFT dekontunuz olacak saklayın.
Verdiği fişi de ayrıca saklayın.
Adamdaki rahatlık biraz da sizin plaka bilginize sahip olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Yine varsayımla hareket edersek tutarı kendi cebine atacağını sanmıyorum işin uzmanı daha iyi bilir ama yakıt doldurulan o makinalardan toplam çıkan yakıt ile kasaya giren toplam meblağ arasında fark görülebiliyor olmalı.

Pompada açık çıkarsa pompacının maaşından kesiliyor zaten. o yüzden şirket ya da kişi hesabına atman arasında pek bir fark yok.

Tekrar uğrayabileceğiniz bir istasyonsa gidin elden verin bence. Ama böyle borçları vicdanen en kısa ödemek isterim. Bir gün fazladan bende kalması rahatsız eder.

Vicdan muhasebesine girenler icin, ben de ayni hassasiyeti tasidigimi soyleyebilirim, yarin hemen verecegim.

Fakat anlamadigim taraf Eskisehir bir koy yolunda olan bir istasyondu bu, plakam 34.. bir daha ugrayamacagim bir istasyon olmasi sebebiyle bir cakallik veya bir isguzaelik yapilabilir mi, basimiza is alimiyizi dusundum sadece.. sormak istedim.

Sehirde buyuyunce bu gibi konularda insan daha hassas oluyor.

Bu kadar küçük bir benzinci ise benzincinin akrabası olabilir. Yolda kaldığını düşünüp iyilik yapmış. Plaka ve kamera kaydı var zaten yakıt aldığının. En kötü durumda gider savcılığa verir olur biter diye düşünüp iyilik yapmış.
Ibana parayı gönderirken sana verdiği fiş noyu da eklersen sorun olacağını düşünmüyorum. Sonuçta ödemeyi havale EFT ile de yapabilirsin.

Adam düz bir şekilde insanlık yapmış hala bir film olabilir mi,nasıl göndersem diye işkilleniyorsunuz.sen ödemediğimi söyleyip cene atabilir mi diye düşünüyorsun.patronuda aldı parayı cebine attı diye işkillenir.vermiş ibanını at parayı notada yaptığın adamlık için teşekkür ederim yaz

Plakayı açıklamaya yazıp atılabilir.

ne gayrimenkulde ne de otomobilde fiyat düşüşü olacağına inanmıyorum şahsen. otomobilde sıkıntı arz konusu, gayrimenkulde ise özellikle 1 - 1.5 m arası segmentte inanılmaz bir talep var resmen ev bulamıyorum ben de haftalardır. faizler böyle düşük kaldığı sürece bu talep devam eder.

800 binlik araç alırken 5 bini kafaya takmaman lazımdı, alabileceğin kadar kredi alıp bir an önce işini görmeni öneririm. bu arada bu alacağın aracın kasko bakım ve diğer masraflarını da iyi araştır derim, nisanda kasko bedelleri değişti benim 400 binlik araca bile 8-9 bin kasko sigorta masrafı çıkıyor.

ikinci el arabanın fiyatı dünyanın her yerinde artıyor
fırsatın varsa almaya, hemen al mutlaka
bu arada 3008 hangi motor, hangi şanzıman, işte orası önemli.

1.5 dizel eat8 şanzıman.

1 haftada baktığım 5 aracın hepsi satıldı hemde aynı gün:(

Aldigim dandik motosiklet 1300 dolar artti son 1 senede.
Sanirim su an dolar enflasyonunu dunyaca yasiyoruz.
Hani atiyorum sifir araba 20bin dolarken 25bin olacak bunun normali.

Yani dusmesi mumkun gorunmuyor cunku dolar da tokatlandi.

Bence altin biriktirmeye devam edin, ya da yatirimlik ufak bir ev alin konut kredisi ile.
Arabadab yatirim olmaz

Son 1 hafta ne olduysa 400 bandindaki arabalar 30-40bin artti. Digerleri de oyle keza.

Elindekini satip model yukseltmek tam iskence oldu. Satana kadar fiyat belirleyemiyorsun, bir suru gereksiz adamla ugrasiyorsun. Alirken de fiyat her gun ucuyor.

Yaz ve bayram geliyor son haftalardaki yukselisin en onemli nedeni bu.

iki ödeme de zorlamayacaksa neden 24 ay çekesin ki?

Para sürekli değer kaybediyor. Enflasyon çok yüksek diye.

bankaya ödeyeceğin 12 aylık kısım ile daha fazlasını kazanma ihtimalin var mı?

Çek bir 24

iki odeme de zorlamayacaksa elbette 12 ay hocam, ne icin cektiginiz ne yapacaginiz vb onemli burada

Bedelli askerlik için çekiyorum

kiralamadan gezmen çok zor. toplu ulaşım gelişmemiş.

Ulaşım gelişmemiş evet ama bu kadar yakın şehirler için araç kiralamaya değer mi emin değilim. Taksi maliyeti daha az olabilir.

Süre ideal. Şehirler küçük ama hepsi çok güzel.

Budva dışındakilere bisikletle gidilebilir belki?

aynı şeyi bende araç için düşünüyorum. altın bozmak mı mantıklı yoksa full kredi almak mı bilemedim.

1.59 oran var bendede.

Kredi cek.

Kredi zamani satin alabilecegin nadir araclardan biri. Zaman da hayattaki en degerli varliklardan biri. Ben boyle dusunup, olabildigince yatirim yapiyorum.

Altın ytd

Ama eğer kısa vadede tl olarak ihtiyacınız olacaksa bu paraya faize koyulur başka bi şey yapılmaz.

borsada al sat yapardım. ayda %5 getiri sağlasam 50.000 oh mis gibi para.

bileşiğe vurunca 12 ayda 1.710.000 tl yapıyor.

tabii kazanmayı biliyorsan.

Yaz geliyor, vakalar/hastalar azalıyor. Kuruyemiş, limonata ve kurabiye akşamları geliyor. Bu ne demek? Düğün sezonu demek. Düğün=altın demek. Ytd.

7000 - 9000 arası bir fiyat eder.

bence hemen satacaksan 6500 e gider

tutabildiler mi sence?

ben 11.30 dan dolar - 660 dan gram aldım o karardan sonra. ee hani düşecekti fiyatlar?

parayı nerede tutacağın konusunda karar veremiyorsan sepet yapman en mantıklısı. zaten ülkenin başındakilerde ne olacağını bilmiyor o yüzden yalnız değilsin.

@al basmadan donu var,

ilk günlerin hype'ını geçersek 13.50-14.50 arasında gidip geliyor 3 aydır. yani söylendiği gibi "25 olur" vs mevzuları olmadı. şuan da stabil bir şekilde 15in altında duruyor.

aralık ayında "ekonomi yokuş aşağı, bu gidişle dolar durdurulamayacak" deniyordu,
ocak ayında "kkm doları uçuracak" deniyordu.

bir noktada frenlemiş durumda dolar.

Kkm çıkınca dolar uçacak diyen kimdi acaba?
Ben yanlış hatırlamıyorsam bunun borcu daha da artıracagini falan okudum. Bir de parasi dövizde olanlarin değil parasi faizde olanlarin yaptıracağı haliyle ek bir etkisi olmayacagini okumuştum.
Ama tanıdığım hiçbir ekonomist "dolari ucurur firlatir" demedi. Örnek verirseniz iyi olur.

Bu arada kkm de enflasyon karşısında bir ise yaramiyor ki. Hatta Türkiye'deki reel enflasyon karşısında ne kazandirir ya da para değerini tutar bilemiyorum bile.

birebir aynı hikaye 2016'da dolar 3.5'tan 7'ye çıktığında da oldu. birden ortalık yıkıldı eyvah dolar 25 olacak tripleri oldu sonra dolar 2.5-3 sene kadar 6 civarında sabit kaldı. 2020'deki küresel kriz dönemini imkansız derecede aşırı rahat geçirdiğimiz için şu anda onun faturasını ödüyoruz + tr'deki ekonomi yönetimi sistemi 3-4 yıl stabil götürüp sonra birden patlatmak üzere kurulu.
benzin fiyatlarında da aynı hikaye var. benzin 3-4 yıldır litresi 5 tl civarında sabitti. sürdürülemeyecek seviyede olduğu da gayet belliydi, epey bir süre dünyanın en ucuz benzinini kullandık. buradaki artışı 3-4 sene ay ay 20'şer kuruş yapmak yerine, devlet farklı hesaplarla bunu 3-4 yıl kompanse edip sonra birden patlatmayı tercih ediyor. yani sürekli krizden ziyade kısa ve kontrollü krizler şeklinde bir planlamamız var.
bundan sonraki dönemi öngörmek çok zor, benim yatırım planım tamamen ihtiyacım olan şeyleri bir an önce almak üzerine kurulu. araba ihtiyacım vardı, zamanında krediyle aldım aşırı mantıklı bi yatırım oldu hala kullanıyorum. keza 1 tane ev lazımdı ve ev aldım, döviz bazında dahi bir kar elde ettim orada ve krediyle aldığım için sermaye giderim de olmadı. daha da çok param olsa muhtemelen yine istanbuldan ev alırım çünkü çok ama çok ciddi bir ev sıkıntısı var epey bir süredir.

ekonomistlere gelirsek, bu kısım çok siyasi maalesef, o yüzden epeydir ekonomistleri takip etmiyorum. emlak balonu, araç balonu, tl balonu diye diye ekonomistleri dinleyen arkadaşlar resmen yaya kaldılar. aşırı saçma yorumlar var hem medyada hem sosyal medyada. trdeki insanların zaten çok büyük bi kısmının öyle dişe dokunur bir birikimi, milyonları yok. ihtiyacınız olan şeyleri alın, gerisine zaten paranız kalıyorsa duyurudan yatırım tavsiyesi almazsınız muhtemelen :)

Ekonomistler dolar 1231231 olur demedi.
Şu an enflasyon %61 seviyesinde. Ama mevduat faizleri %14 civarıydı en son. Enflasyon nedeniyle dolar 1 yılda %50 civarı artar normal olarak. %50 civarı da TR ile ABD arası enflasyon farklarından kaynaklanıyor. 1 yıllık KKM'ye paranı yatırdın. %14'ün üzerindeki doalr artışı nasıl karşılanacak? Hazineden. Peki hangi para ile karşılanacak? Karşılıksız para basılacak (mecburen). Karşılıksız para ne demek? TL'nin değer kaybı ve dolayısıyla enflasyon artışı demek. Enflasyon arttıkça da dolar artar. Yani eninde sonunda patlamaya mahkum bir sistem kurdular. Tabii ki asıl amaç seçime kadar zaman kazanmak. Seçimden sonra, daha doğrusu bu mevduatların ödemeleri geldikçe daha da kötüleşecek her şey.

KKM enflasyon azdırır dendi daha çok ben de ilk haberi gördüğümde böyle demiştim, o gece ve ondan önceki haftalarda olanlar piyasa manipülasyonuydu çoğunlukla, ne olduğu anlaşılmayan bir ürünün doları düşürdüğü sanrısı ile, halkın dolar alarak doları artırdığı sanrısı aynıydı, o günlerde milyonlarca lira zenginleyen insanlar tanıyorum, tek gereken RTE'nin ne konuşacağını 1 saat önceden bilmekti. Böyle bakarsanız daha anlamlı olur.
Hani bilmem kaç üstü köpük falan diye geyikler dönüyordu işte o köpüğü kim höpürdetti bilmek gerek :D
Ben TL'yi KKM'de, doları dolarda tutuyorum, çok zor bir şey değil, KKM varken dolar almaya çok da gerek yok bence.

Bak şeyi de yazayım KKM'nin nasıl bozuk bir şey olduğunu, 29 Aralık kur sabah 12 lira idi, akşama doğru 12.70i geçiyordu, sabah abim dolar aldı, akşama doğru bozdu, bozduğu para ile o günün merkez bankası kkm kuru 12.03'ten KKM açtı, tertemiz %10 koydu cebine. nasıl bir bozuk sistem olduğunu daha iyi anla.

Kkm o kadar mantiksiz bir karar degildi, devlete maliyeti de dolar yakmaktan daha az oldu.
Dolar 8 lirayken gecseler daha iyiydi.

Ekonomistler pek bir sey bilmiyor, ozgur demirtas ev almak yanlis dedi 0.64den krediden ev aldirmadi.
Su an o evler dolar bazinda %25 artti. Tl olarak zaten %130 artti.

Bu adamlari incelersen gecmislerinin pek de parlak olmadigini populizme oynadigini gorursun. Adamin iktisat diplomasi bile yok.

Realist olan bir tek atilla yesilada var sanirim.
Bilemese bile bu hafta da boyle gidemez mutlaka bir sey yapacaklar diyor, mutlaka bir sey yapiyorlar.

Bir de su an sorun dolar degil gida fiyatlari. Dolar zaten kendi de %8 deger kaybediyor.
Domates fiyati ise dolardan daha hizli artiyor.
Bu ulke tarihinde gorulmus bir sey degil.

Kur korumalı mevduat doları niye azdırsın. Bence yanlış kalmış aklında. Ama ekonomi için iyi olmadı. Zaten dolar azmasın diye tl'ye dolar karı veriyoruz. Kkm yüzünden dolar artar fikri mantıklı değil.

aslında kkm örtülü bir faiz artışı. kur arttığı sürece mevduat sahiplerinin düşük faizden dolayı karşılaşacağı zararı devlet üstleniyor. bir nevi değişken faiz uyguluyor. bu da kısa vadede kuru dizginledi.
ama bizdeki kur artışının kaynağı farklı. ithalat yapısından kaynaklı. bu konuda yakın vadede kalıcı bir çözüm önerisi yok ortada. kaldı ki merkez bankası açıktan olmasa da hala kuru baskılamaya çalışıyor.
ülkemizde kur trendi sürekli yukarı yönlü. bazen hızlı bazen yavaş. sorun şu kurun yükünü hazine üstlendi; eninde sonunda kur yükseldiğinde hazinenin yükünü kim üstlenecek.

kur korumalı mevduat doları uçurur kaçırır diyen birine beş lirayı versek üç liraya satamaz. bunları takip ediyorsan diyecek pek bir şey yok zaten.
balon olması ve patlaması biraz türk kafası. bir yıllık maaşla ev almayı umanlar için evet balon patlamadı birkaç asır da patlamayacak.
kkm zaten ülkenün içinden geçiyor az biraz bilanço okumayı bilmek yeterli bunun için.

hangi ekonomistler bahsettiğiniz bilmiyorum. ama genel olarak bu politikanın bir mucize yaratamayacağını, ülkenin dolar ihtiyacının ciddi boyutta olduğunu, geçici süre günü kurtarma politikası olduğunu söylüyordu karşı çıkanlar. ekonomi biliminin kurallarına dönün, göstermelik faiz düşmanlığı yapmayın, gerçek faiz bambaşka, bir gün çin olacağız, bir gün nas var diyerek ülkeyi felakete sürüklüyorsunuz diyorlardı. bunu yaşıyoruz zaten. ama size kimse bugün dolar, yarın altın, öbür gün ev fiyatları uçacak diyemez.
bu arada o dolar fırtınası dediğiniz günlerin de umarım iç yüzünü öğreneceğimiz günler gelir. o konuşmaları kim hazırladı, kimlere ne haberler uçtu, gece gece en tepeden işlemler yapıldı. o bambaşka bir konu.

parayı nereye koyacağına karar veremiyorsan bu amcayı takip et, iyi kulak as dediklerine.
www.youtube.com

bu arada dolar zaten bi yatırım aracı değildir, abd enflasyonu olduğu için zamanla değer yitirir.

Birileri devasa birikimleri verimsiz ve surdurulebilir olmayan yontemlerle cerez gibi harciyor. Isin icinde her turlu karisik duzen olabilir. Birikim sahipleri icin ise en onemli olan bir konuyu ekonomistten daha cok biliyor olmalari. Bu durum size hangi kitleyi hatirlatiyor?

tek seferde öde

Bu hangi macfit? Gold üyelik fiyatı mı? Tek bir macfit mi seçiyorsun yoksa her macfite girmek mi istiyorsun? Senelik için bana fiyat fazla geldi yanlış seçiyor olabilir misin?

İstanbulda Sıradan bir macfit. Üyelik de normal üyelik. Geçen sene bir senelik kaydolmuştum aylık 120’ye denk gelmişti. Aynı üyeliği devam ettirmek için bugün görüştüm tam olarak iki katına çıkmış.

ben olsam aylık öderim. tl ile olan her ödememi çok absürt bir fark olmadığı sürece taksit yapıyorum. her geçen gün daha hızlı çakıldığından, cash veresim gelmiyor.

enparadan kredi kartı al. tek seferde karttan geç. sonra enparadan 6 ya böl. 3000tl ye kadar faizsiz taksit oluyor.

Büyük resme (!) aydan aya bakıyordur.

Yoksa bir anlam ifade etmez.

destek/direnç olarak görülüyor. market maker'ın belirlediğine inanılıyor.

Bazı yükselişler veya düşüşler fake olabiliyor. O yüzden sağlıklı fiyat hareketini yakalayıp alım yapmak için ya da işleme girmek için günlük, haftalık, aylık kapanışlar büyük önem taşıyor. Karışık işler biraz temel ve teknik analiz bilmek gerekiyor tam olarak anlamak için. Kripto dünyası çooook büyük bir derya.

Zoom in out yaparak fal bakiyorlar, insan beyni hep sablon aramaya programlidir.
Beyinde bunu yoneten bir kisim var, olayi cozmek icin sablona oturtmaya calisiyorlar.

Tabi sablon falan olmadigi icin patliyorlar.

her saat, 4 saat, gün, hafta ya da ay sonu, bakılan zaman aralığında mum grafiğindeki bir mumu oluşturuyor. aradaki değerler ihmal edilebilir olsa bile bunlar tüm grafiklerde kazık gibi orada durdukları için çeşitli analizlerde referans alınma şerefine mazhar oluyorlar.

o hisseyi ya da coini alanların büyük çoğunluğu bu kapanışlara göre hareket ettiği için, pozisyonları ona göre şekillendiriyorlar.o yüzden çok saçma olmasına rağmen grafikteki hareketler hissenin/coinin fiyatını büyük oranda belirliyor.

Savaşta anlaşma çıkma ihtimali korkutuyor

Savaş devam ederse altın artar.
Savaş kısa sürede biter ve FED istikrarlı bir şekilde faiz artırımlarına başlar ve sürdürürse altın düşer.
Sadece iki parametre kullanarak iki zıt sonuca ulaştık.
Parametre sayısı sonsuza kadar çıkarılabilir.

bir miktar daha düşecek gibi ons 1850'leri görebilir ama şu an da fena değil yani al ya da alma diyemem de alırsın sonra biraz düşerse üzülmeyeceksen olabilir, kademeli alım en iyisidir genelde. esas yükselişi daha başlamadı.

hiçbir zaman yüklü alım yapma, destek direnç seviyelerini belirleyip kademeli alım yapmak zarar açısından en mantıklısı olur.

kayınbabasına aşık musalı bölüm iyiydi

1x18
2x45

apo da iyiydi. 1.sezonda 10 lardadır.