Giriş
(4)

arabanın kaza geçirmesi neden bu kadar feci bir haldir?

dehri
araba alım satım meselelerinde hep gündem oluyor ya: boyası yenilenmiş mi? arkadan mı vurmuş, önden mi, yandan mı? vs. gibi sorular.bu arabalar tamir edilemiyor mu? kaza geçirmiş bir araba neden bu kadar kıymetsizleşiyor?
araba alım satım meselelerinde hep gündem oluyor ya: boyası yenilenmiş mi? arkadan mı vurmuş, önden mi, yandan mı? vs. gibi sorular.

bu arabalar tamir edilemiyor mu? kaza geçirmiş bir araba neden bu kadar kıymetsizleşiyor?
0
dehri
(20.03.12)
bir şey kırıldığında hiç eski sağlamlığında olurmu bir daha yeniden yapıştırıldığında?
0
skywalkeremre
(20.03.12)
ben mesela kaza fotoğrafını görüp onun üzerine yorum yaparım. boyalı veya değişen çamurluk ve tamponu hiç önemsemem ikinci el arabada.

ben de 2 sene önce bu zamanlar kaza yapmıştım, ön tamponum, sağ ön çamurluğum ve sağ farım değişmişti, ama sadece kasko karşıladığı için değişti. tamir edilebilir hasarlardı. zaten fotoğraflarından da belli oluyor aslında hiçbir şey olmadığı.

bu biraz da arabadan anlamayla alakalı aslında bence. yani hele hele istanbul gibi bi yerde tampon, çamurluk, kapı vs gibi şeylere illa hasar geliyor. sen ne kadar dikkat etsen de dallamanın biri bi şekilde buluyor seni ya çarpıyor ya sürtüyor.

komple boyalı, ya da önden hasarlı, airbag açılmış, takla atmış vs arabaların yakınından bile geçmem ama mesela o da var.

komple boyalıdan kastım da 2000 üzeri modeller için. yoksa 91 model bir vw golf alacak olsam komple boyalı olması işime bile gelir.
0
i was me but now he s gone
(20.03.12)
bence bir de şu var:

mesela:

karakterli niyazi, kaza yapıyor, araba 10lira masraf çıkartıyor, kendisi kullanacakmışcasına insan gibi arabasını yaptırıyor. sonra da bundan bağımlı veya bağımsız şekilde arabasını satıyor.

ama mesela karaktersiz cemil, kaza yapıyor, 10lira masraf çıkıyor, "amman ben bunu kullanmam alacak kişiyi kandırma sınırında tamir ettireyim" diyor, 6 lira masraf yapıyor, sadece anlık göz boyuyor, birisine arabayı kakalıyor.

insanlar da bence esas bundan çekiniyor.

hani insan gibi tamir ettirilse neyse de "bir kısım" insan kaza yapan arabasını gözden çıkarıp göz boyama limitinde tamir ettirip başkasına kakalıyor.
0
truvaiti
(20.03.12)
arabanın tüm bileşenleri şase dediğimiz iskeletin üzerine monte edilir.

www.google.com.tr

şimdi şasesine kadar hasar almış bir araçtan rijit bir sürüş beklemek imkansızdır. şase gerdirme marifetiyle düzeltilse de artık o aracı bel fıtığı ameliyatı olmuş bir insana benzetebiliriz. illa ki bir sıkıntı çıkar. zaten günümüzde kasko şirketleri şase hasarlı araçları perte alıp trafikten düşürüyorlar. tabi bu seni beni değil kendilerini düşündükleri için daha az maliyetli oluyor onlara zira aynı arabayı hasarlı olarak da piyasaya tekrar satıyorlar. piyasaya dönen trafikten çekilmiş araç bazen çıkma parçacılara bazen de yap satçılara yar oluyor. bu aracı yapıp satan adamdan daha doğrusu araçtan uzak durmak gerek. ön ve arkadan olan hasarlarda şaseden şüphelenmek gerek. arabanın kaputu ya da bagaj kapağı boyanmış veya değişmişse şasenin görünen yerlerinde boya patlamaları ya da boyanma emareleri var mı buna bakmak lazım. bunun dışında mesela kaputa bir taş düşer adam boyatır onu sorun etmemek gerek.

şasenin hasar almadığı durumlar;
burada araca ve hasara göre değerlendirme yapmak gerek. örneğin artık kompakt sınıf ve altındaki tüm sınıflarda çamurlukların neredeyse tamamı plastikten imal ediliyor küçücük bir darbede kırılan çamurluk değiştiriliyor. bu bence ciddi bir sorun değil.

ama mesela araba sağ tarafından boydan boya hasar almışsa kapılar vs işlem görmüşse hasarsız bir araba gibi olamıyor. fabrikada makinenin yaptığı montajı servisteki ustanın yapması pek mümkün değil.

boya meselesi; değişensiz boyalı dedikleri. bir parça değişmek zorunda kalmadıysa o parçanın arkasındaki aksamın hasar görmüş olma ihtimali düşüktür. çizilmiştir adam da boyatmıştır. bunları da sorun etmemek gerek. hatta avrupada 10 yaşındaki arabalar falan komple boyandıklarında daha iyi bedelle satılabiliyorlar.

çok uzun şeyler yazılır da kısaca şöyle diyelim ilgilendiğin araba çok zor bulunan bir model değilse

önden; kaput ve çamurluklar boyalı dolayısıyla tampon ve farlar değişmiş bir arabaysa alma. ama bir çamurlukta boya kaputta biraz boya vardır problem olmaz.

arkadan olan hasarlar için de aynı şeyi düşünebilirsin.

yandan ise iki kapıda boyalı ya değişmişse uzak dur.

neden daha temizi varken onu alasın ki?
0
agk
(20.03.12)
(6)

Pert olmuş araç satın alınması...

notinhere
Selamlar, İlk once neden onu aliyorsun, onun yerine sunu al, bak az yakiyor, cok da guzel gibi oneri vericekseniz cevap yazmazsaniz sevinirim.Scirocco modeline bu aralar merak saldim, ama gel gor ki cok cok pahalilar, 30bin lira civarinda, airbagi acilmis ve onden darbe yemis scirocco'yu alip adam e
Selamlar,

İlk once neden onu aliyorsun, onun yerine sunu al, bak az yakiyor, cok da guzel gibi oneri vericekseniz cevap yazmazsaniz sevinirim.

Scirocco modeline bu aralar merak saldim, ama gel gor ki cok cok pahalilar, 30bin lira civarinda, airbagi acilmis ve onden darbe yemis scirocco'yu alip adam ettirdikten sonra kullanmayi dusunuyorum, pert kaydi oldugu icin piyasa degerinin dustugunu biliyorum ama sorum şu;

1-tamir asamasindan sonra kasko ya da sigorta yaptirma islemi olabilir mi?

2- kullanima bagli ne gibi sorunlar cikabilir?(cok genis bi soru ama bilgi paylasimi olsa iyi olur, tecrube edinmislerden yardim almis oluruz)

Simdiden tesekkurler
0
notinhere
(20.03.12)
1-hayır
2-bir kaza esnasında canınızdan olabilirsiniz. kaynaklanmış şasi ile yollarda olmanız sizin için büyük risk.
0
waryemez
(20.03.12)
Bir çok şirket kasko yapmıyor, yapan a fahiş fiyat talep ediyor diye biliyorum.
0
tzum_tzum
(20.03.12)
1- pert arabanın kaskosu olmaz, sistemde pert olarak kayıtlıdır.

2- metal yorgunluğu hat safhadadır, nerdeyse baştan araba üretmek gibi bişi bu, ustasına bağlı ama her konuda sorun yaşayabilirsiniz. önden darbeli diyorsunuz, motor da iflah olmaz muhtemelen.
0
siradisi00
(20.03.12)
@siradisi00
Bir de yandan hasarli olan var, tek arabaya bakmamistim.
0
🌸notinhere
(20.03.12)
Önden alınan hasarlarda (ön sağ, ön sol dahil)yürüyen aksamda sorun oluyor. Özellikle rot-balans ayarı tutmuyor, kısa aralıklarla ayar yaptırmak gerekiyor. Hasarın durumuna göre her tarafından takır-tukur ses geliyor.
0
zizifos
(21.03.12)
şasede bir problem yoksa binilir. sigorta şirketi bu arabaya binilmez diye perte çıkarmıyor arabayı şöyle ki;

tamir için ödeyeceği para serviste şiştikçe şişiyor bunun yerine arabayı piyasaya satıyor poliçedeki çakallıklarından ötürü de araç sahibine kasko bedelinden daha düşük bir bedel ödüyor. sattığı bedelle araç sahibine ödediği bedelin arasındaki fark aracın tamirine ödeceği paradan daha düşük oluyor ve kar ediyorlar.

arabanın kasko bedeli 70.000 lira
pert olursa araç sahibine "aracın piyasa değeri" diyerek ödeyeceği para 58.000 lira (attım ama tutturmaya çalıştım, google "pert araç ödeme" yazın ne dediğimi anlarsınız mağdurları görünce)
tamir bedeli 25.000 lira
sigorta şirketi de bu arabayı piyasaya 40.000'e satıp kar etme derdine gidiyor. olay bu.

ben alıp binmedim ama binen çok insan var. sadece kaporta hasarlı olması önemli olan. şaseye ya da airbag işine ben de girme derim.

kaskoyu da tanıdık olan tüm acenteler yapıyorlar yapmayız dediklerine bakmayın.

özetle; bankacılık ve sigortacılık tam anlamıyla ipnelik!
0
agk
(21.03.12)
(6)

hat/tarife önerisi

agk
bu turkcellin allah belasını versin. değiştircem, taşıyacam numarayı.piyasayı hiç bilmiyorum. benim aylık kullanımım 200 dk falan. bir görüşmemin üç dakikayı geçtiği çok nadir görülmüştür. maillere bakmalık ara sıra internet kullanmalık da 3g'si olsun isterim. az para ödemek isterim hepsinden önemli
bu turkcellin allah belasını versin. değiştircem, taşıyacam numarayı.
piyasayı hiç bilmiyorum.
benim aylık kullanımım 200 dk falan. bir görüşmemin üç dakikayı geçtiği çok nadir görülmüştür. maillere bakmalık ara sıra internet kullanmalık da 3g'si olsun isterim. az para ödemek isterim hepsinden önemlisi.
boyle bir paket bilen var mı vodafone ya da aveada.
0
agk
(23.06.10)
benim de pek bir fikrim yoktu ama kararliyim trcelli birakmaya, vodafonedaki su tarifelere baktim iyi gibi geldi bir bak istersen www.vodafone.com.tr

3g icin de farkli paketler var gunluk aylik vs ama onlara pek bakmadim acikcasi..
0
2pac
(23.06.10)
isin icine 3g girdi mi vodafone one geciyor. 3g girmemis olsa sunu da onerebilirdim;

avea her yone 300 dk + 3g hosgeldin paketi (100mb limitli). ayda toplamda (numara tasima olmaksizin) 43 liraya gelirdi.

hani daha fazla konusma daha ucuz paket diyecek olursaniz avea'nin her yone kamusu var. 1250 dk avea ici + 250 dk her yone. 30 lira sabit ucreti var.
0
entrapmen
(23.06.10)
hoot
(23.06.10)
her yöne kamu şahaneymiş ama kaldırmışlar sanırım.
edit: kaldırmamışlar da bireyel değil kamu tarifeleri menüsünden ulaşılabilmekteymiş. bu tuhaflığa rağmen aveaya geçebilirim. her yöne kamu extra çok tatlı görünüyor ama 3g de avea yı neden önermiyorsunuz?
0
🌸agk
(23.06.10)
3g de aveanin ucretlendirmesi yuksek. tavsiye etmeme gibi bir durum yok aslinda.
vodafone 3g konusunda "muthis" fiyat veriyor.
0
entrapmen
(23.06.10)
ben avealıyım memnunum ama cevremdekılerde avealı ama kardesımde telsımın 60 tl lık paketını kullanıyo msj cekmezsen kesınlıkle tam 60 tl gelıyo fatura ve ev telıne bedava deger operatorlerede baya bır dk konusma verıyo tek sorun msj atmıcan o kdr
bu sartlar altında ıstersen telsım ıyı yanı yada avea turcell hayvan gıbı kontur cekıyomus herkezden duyuyorum
0
mavi kız
(23.06.10)
(7)

Dava açılmalı mı? Açılırsa ne olur?

bluebeard
Arkadaşlarımdan biri kendi ev arkadaşıyla birkaç gün önce sözlü bir huzursuzluk yaşamış. Dün de bu huzursuzlugun üstüne yeniden birbirlerine sözlü sataşmışlar ve diğer eleman arkadaşıma doğru cam soda şişesini fırlatmış ama duvarda patlamış. Bunun üzerine birbirlerine giriyorlar, yumruklaşıyorlar, a
Arkadaşlarımdan biri kendi ev arkadaşıyla birkaç gün önce sözlü bir huzursuzluk yaşamış. Dün de bu huzursuzlugun üstüne yeniden birbirlerine sözlü sataşmışlar ve diğer eleman arkadaşıma doğru cam soda şişesini fırlatmış ama duvarda patlamış. Bunun üzerine birbirlerine giriyorlar, yumruklaşıyorlar, aynı evi paylaşan 3. kişi ise kavgayı ayırmaya uğraşıyor.
Şişeyi fırlatan eleman olayın sonunda arkadaşıma bıçak çekiyor ve üzerine yürüyor fakat 3. kişinin iknasıyla bıçağı bırakıyor. Olayın sonucunda:

Arkadaşımın kaşında muhtemelen cam kırığından oluşmuş 5 dikişlik bir yara var
Elmacık kemiği ve burun kemiği kırık ve adli tıp raporu da var.
3. kişi şahit olabileceğini söylüyor.

Bunlara dayanarak olayın üzerinden 2 gün geçmesine rağmen dava açılabilir mi? Bunun bir süresi var mı?
Avukat tutulması gerekiyor mu? Adli süreç masrafları ne kadar olur? Dava tahminen ne kadar sürer?
Mağdur olan arkadaşım da karşı tarafın savunmasına bağlı olarak ceza alır mı kavga ettiği için?
Karşı taraf ne ceza alır?

Aklımıza gelmeyen ayrıntıları da bildirirseniz seviniriz.
0
bluebeard
(30.03.10)
yahu avukat değilim ancak böylesine bir zarar varken "ne olur" diye düşünmemek gerek, direk dava açılmalı. yanına kar mı kalacak? kalmamalı.
0
theos ek mekhanes
(31.03.10)
avukat tutmanız şart değil, en yakın karakola başvurun.
en geç 3. duruşmada karar çıkar. adli tıp raporuna göre minimum bir sene hapis cezası alır o da ertelenir.
yine de uzmanı cevaplasa daha iyi olur.
0
agk
(31.03.10)
geçmiş olsun ama bu ne biçim ev arkadaşı ya. iyi tanımak gerekiyor insanları seçerken gerçekten. çok geçmiş olsun. mutlaka başvurun.
0
faideli bilgiler
(31.03.10)
ceza davalarında zaman aşımı uzundur, (1 yıl gibi kalmış aklımda, bir 10 yıl geyiği de vardı ama belli suçlarda sanırım) ama karakola ivedilikle giderseniz iyi olur.

karşı taraf hapis yatmaz, ama ceza davasından aldığınız sonuçla tazminat davası açabilirsiniz.

ceza davasını temyize falan gönderirse, tazminatı almanız aşağı yukarı 4 yıl içinde, "inşallah" olur. onu da hastane masrafları artı bin lira alabilirseniz iyi.

ama bence uğraşsın dursun, dava isterse yıllarca sürsün...
0
esenboga
(31.03.10)
eşim avukat. istersen özelden numarasını veriyim. arayıp bilgi alabilir arkadaşın.
0
archit3ct
(31.03.10)
davanın süresi hakkında bişey söylemek yanlış olur. siz dava açınca karşı taraf da boş durmayacaktır. belki onun da adli tıp raporu, tanıkları vardır. uzayabileceği gibi üç dört celsede de sonuçlanabilir. avukat tutma zorunluluğunuz olmadığı gibi karakolda ifade verme sürecinden başlamak üzere bence bir avukattan yardım almak daha doğru olur. ağzınızdan çıkacak yanlış bir kelime istenmeyen aleyhe sonuçlar doğurabilir.
0
overdose
(31.03.10)
suç tarihi itibariyle 6 ay içerisinde c.savcılığına veya karakola şikayette bulunmanız gerek.yeterli delil görülürse ceza davası açılır, elemanlardan birinin gül gibi sabıkalı olur.ceza yargılamasında da masraf vs yok.
0
devourthedamned
(31.03.10)
(3)

pipo ürünleri

juanolujuan
ankara'da pipo ürünleri (çantası, temizleyicisi, filtresi vs) bulabileceğim nereler var ? tarif edebilir misiniz ?
ankara'da pipo ürünleri (çantası, temizleyicisi, filtresi vs) bulabileceğim nereler var ? tarif edebilir misiniz ?
0
juanolujuan
(31.12.09)
ankara da izmir caddesinde amerikan pasajı senelerdir bu işi götürür. güvercin ticaret var oradan bulabilirsin. olmadı alt katta merdivenlerin hemen yanında bir abi vardı.
0
kirli corap
(31.12.09)
katip güvercinle iyi pazarlık yap. ayakta öper adamı, yine de "tobacco shop"lardan iyidir.
0
agk
(31.12.09)
onaylamak için yazıyorum, kesinlikle güvercin. pipo müdavimi kuzenimin alışveriş yaptığı yerdir.
0
kibritsuyu
(31.12.09)
(8)

viski ne kadar süre bozulmadan durur?

hevipeyra
babamın yaklaşık 15 yıl evvel yurt dışından gelirken getirdiği 4-5 şişe viski var. annem bunları saklamış ve bir şekilde bugünlere kadar ulaşmış bu viskiler. acaba ne durumdadırlar?jw black labellar falan en az 12 yıllık ve red label a göre daha pahalı olduğuna göre bu viskilerin de değerlenmiş olma
babamın yaklaşık 15 yıl evvel yurt dışından gelirken getirdiği 4-5 şişe viski var. annem bunları saklamış ve bir şekilde bugünlere kadar ulaşmış bu viskiler. acaba ne durumdadırlar?

jw black labellar falan en az 12 yıllık ve red label a göre daha pahalı olduğuna göre bu viskilerin de değerlenmiş olma ihtimali var mı? ömürlerini mahzende değil ama kapalı çekmecelerde, yani karanlık ortamda geçirdi bu viskiler. bunun faydası var mıdır?

son sorum ise, eğer bu viskiler bozulmadıysa bir şekilde satılabilir mi? ben viski sevdalısı bir adam olmadığım için pek ilgimi çekmiyor ve eğer satılabilme imkanı varsa paraya çevirmek isterim tabii. :)
0
hevipeyra
(15.05.09)
Beraber icelim, hem sana parada veririm.
0
bluewhale
(15.05.09)
yanlış anlaşılma oldu galiba. viskiler black label değil. yanlış hatırlamıyorsam 1-2 tanesi red label olmalı. 1 tane white horse diye bişey vardı. henüz bakmadım neler olduğuna ama aşağı yukarı bu ayar viskiler işte. hatta yamulmuyorsam rakı da olması lazım ama tam listeyi öğrenmek için anneye uğrayıp çıkarttırmam lazım sakladığı yerden. :)

bunlar buzdolabına falan hiç girmedi. işin özü anne biraz mutaassıp olduğu için içirmedi evde bunları. sanırım atmasına da baba müsade etmedi. öyle arafta kalmış zavallılar gibiler yani. :)
0
🌸hevipeyra
(15.05.09)
daha geçen hafta 15 yo dimple'ı (en azından 20 yıldır da evde duruyordu) içmeye başladım, şahaneydi. hem senin kadar sıkı muhafaza da etmedim. dolabın üstünde boynu bükük duruyordu senelerdir öyle.
0
jack of hearts
(16.05.09)
şişede yıllanan içkiden bişi olmaz. bişi olmaz derken yıllanmış olmaz şişeye girdiği andaki kıymetinden öteye pek geçmez. yıllanma denen şey içkinin türüne göre meşe fıçılarda, cured fıçılarda vs olunca kıymete biner. yüzde 99 ihtimalle bozulmamışlardır içillirler.

artı onlar blend viskiler harman yani çok da kıymetli şeyler değiller. içmiyorsan içenlere hediye et, kıyak yap...
0
agk
(16.05.09)
bizim evde de senin viskiler kadar yıllık senin viskilerden var. hatta bi arkadaşımın evinde de vardı. o sene bedeva red label mı dağıttı herifler bilmiyorum. nereden alındığından da haberim yok. ama saklama koşulları senle aynı, anne eliyle usulca neredeyse hiç açılmayan bir çekmecede benim alkolik olmamı beklemişler.

çok çabaladım ama alkolik olamadım ne yazık ki. bu viskiler yaklaşık sekiz dokuz yıllıkken arkadaşımla dahiyane bir girişimcilik örneği(?) göstererek tekel bayiye bira takasında kullandık. yanılmıyorsam 10 tane falan göbekli efes verdi.

normalde ben de viski pek sevmem ama kahve manyağıyımdır. sen de biraz olsun öyleysen, özellikle kış aylarında kahvene bir kapak ölçüsünde at. hatta git viski kahve başlığına bak. ayriş kafi falan. bunlar güzel şeyler.
0
rpmcmurphy
(16.05.09)
bu duyuruyu açtıktan sonra google da kurcaladım biraz ama bir iki forum haricinde içki satana rastlamadım. gittigidiyor da falan yasak mı bunların satışı?

değerlenmediyse bile şu andaki piyasa değeri üzerinden düşünsek, tanesi 50 liradan 250 lira civarı eder ki kötü para sayılmaz. yanılıyor muyum?
0
🌸hevipeyra
(16.05.09)
ilk sorunun cevabi: eger hava almadilarsa gayet guzellerdir. hava alan hava da verecegi icin alkol kaybetmis olurlar muhtemelen.

ikinci sorunun cevabi: viskiler (distile ickiler) sisede yaslanmazlar.

ucuncu sorunun cevabi: satilabilir ama ikinci sorunun cevabini bilmeyen biri daha yuksek bir bedel oder ancak.
0
feeling the blanks
(16.05.09)
içki, sigara falan satmak yasak sahibinden de gg de falan.
0
ozdek
(16.05.09)
(1)

filmi unuttum yardım edin

agk
şimdi çok az sahnesi aklımda oldukça da ünlü bir film. sanırım esas oğlan al pacino ya da de niro olabilir. crime, thriller türünden bir yapım. esas oğlan bir kadını pek seviyordu sanırım evleniyordu da, neyse kadını böyle acayip lüks bir restorana yemeğe götürüp yemek çıkışında arabada tecavüz ediy
şimdi çok az sahnesi aklımda oldukça da ünlü bir film.
sanırım esas oğlan al pacino ya da de niro olabilir.
crime, thriller türünden bir yapım. esas oğlan bir kadını pek seviyordu sanırım evleniyordu da, neyse kadını böyle acayip lüks bir restorana yemeğe götürüp yemek çıkışında arabada tecavüz ediyordu hayvan. hatırlatıverin be.
0
agk
(27.04.09)
evet o. üç saatlik film olunca insan ayrı ayrı film gibi hatırlıyor sanırım.
teşekkürler.
0
🌸agk
(27.04.09)
(3)

saykodelikzade mahmut paşa

agk
türk grupların albümünü kesinlikle alırım!saykodelikdeşik de kayboldu, riplememiştim de. şimdi saykodelikzade mahmut paşa'yı dinleyesim tuttu, internetten indirdim ama hangi salak riplediyse şarkı 1:25'te kesiliyor. neredeyse tüm forumlardaki albüm böyle.neyse bana saykodelikzade mahmut paşa'nın nor
türk grupların albümünü kesinlikle alırım!
saykodelikdeşik de kayboldu, riplememiştim de. şimdi saykodelikzade mahmut paşa'yı dinleyesim tuttu, internetten indirdim ama hangi salak riplediyse şarkı 1:25'te kesiliyor. neredeyse tüm forumlardaki albüm böyle.

neyse bana saykodelikzade mahmut paşa'nın normal 10:55 lik hali lazım mp3 olarak, upload edecek, maila yollayacak iyi niyetli, helal süt emmiş, iş güç sahibi insanlar aranıyor. sözlükten mesaj atarsanız mail adresimi hemen veririm. evet hala adımı soyadımı afişe etmeyen bir mail adresim yok...
0
agk
(22.02.09)
(git: 58548)

ben de sormuştum aynısını. 15 gün filan olmuş. myspace'teki ve ordaki linkteki şarkı 8-9 dakika civarı ve aranılan da o herhalde. ben de 10:55 diye biliyordum ama o bulunabildi.
0
tepedeki psychedelic adam
(22.02.09)
o duyurudaki de değil, sanırım o yüxexesteki canlı performans.
0
🌸agk
(22.02.09)
ben de bunu dinlediğimde aklıma gelmişti aslında. o kayıtın başında "bir gece yüksek sese gelir" filan diyor da o program mı yoksa şarkının başında da ufak bişeyler anlatılıyodu onunla alakalı gerçekten yüksek bir ses mi kast edilmiş bilmiyorum. ama sen şarkının orijinal halini dinlemiş olduğuna göre doğrusunu da biliyosundur. o değildir o zaman.
0
tepedeki psychedelic adam
(22.02.09)
(4)

kalça problemlerinde çürük raporu alınabilir mi?

asabi
sağ kalçası doğuştan çıkık biri olduğum düşünülürse ve 27 yaşıma girdiğim şu günlerde sağ ayağım sol ayağımdan daha kısa ve hareket kabiliyeti sol ayağıma göre çok düşükse, ayrıca sürekli bir ağrıya sahipsem çürük raporu alabilir miyim? bulmaca gibi bir soru oldu ama böyle bir sıkıntısı olan insanı
sağ kalçası doğuştan çıkık biri olduğum düşünülürse ve 27 yaşıma girdiğim şu günlerde sağ ayağım sol ayağımdan daha kısa ve hareket kabiliyeti sol ayağıma göre çok düşükse, ayrıca sürekli bir ağrıya sahipsem çürük raporu alabilir miyim?

bulmaca gibi bir soru oldu ama böyle bir sıkıntısı olan insanı askere alırlar mı acep. bir aziz yıldırım emsali var aslında kalça rahatsızlığından çürük almış ama o aziz yıldırım tabii ki..

nice elemanlar var biliyorum ne haldeler askerlik yapıyorlar ama ben gene de bir sorayım dedim..
0
asabi
(22.02.09)
fizken hiçbir sorunu görünmeyen ama ayak tabanındaki bir rahatsızlıktan ötürü koşamayan bir arkadaşım askerlik yapamaz raporu almıştı. sanırım sen de alırsın. yalnız çürük raporu demeyelim askerliğe elverişsizdir raporu falan diyelim, çürük bir yanın yok gibi.
0
agk
(22.02.09)
asker hastahanesi nin vereceği rapor belirler bunu. buralardan bir tanıdık felan bulabilirsen gitmeden evvel, bir baktırırsın kendine. zira bildiğim kadar bu işler için belirli bir oranda zaafiyetin veya özrün olması gerekli.
0
fempusay
(22.02.09)
bir bacağı ötekinden çok az kısa olan arkadaşım askerlikten muaf oldu.. öyle ki normalde yürürken bunu farketmeniz pek kolay değildi. mesela ben bir kaç ay sonra farketmiştim.
0
rodeocu
(22.02.09)
büyük ihtimal olursun.1 tane arkadaşım küçükken eşekten düşmüştü bacağına platin falan taktılar çürük aldı.

bi tanesi de göt kemiğini kırdı patenden düşüp bi ton ameliyat falan o da çürük aldı.
0
szqnn
(22.02.09)
(4)

eski sevgiliden nefret etmek için yapılacaklar

vito andolini
merhabalar,bir aralar eski sevgiliyi unutmak için "ondan nefret etmek için sıçtığı düşünmek" gibi fantastik fikirlerin olduğu bir başlık vardı ama o başlığı hatırlayamıyorum ve dolayısıyla bulamıyorum. google la defalarca arama yapmama rağmen başlığı bulamadım. yok mu beni bu dertten kurtaracak bir
merhabalar,
bir aralar eski sevgiliyi unutmak için "ondan nefret etmek için sıçtığı düşünmek" gibi fantastik fikirlerin olduğu bir başlık vardı ama o başlığı hatırlayamıyorum ve dolayısıyla bulamıyorum. google la defalarca arama yapmama rağmen başlığı bulamadım. yok mu beni bu dertten kurtaracak bir cengaver?
0
vito andolini
(27.01.09)
(bkz: eski sevgiliyi unutmanin yollari)
(ara: eski sevgiliyi)
0
yapacakbirseyyok
(27.01.09)
(bkz: eski sevgiliyi unutmanin yollari)

yapacakbirseyyok

güzel olmuş =)
0
tai
(27.01.09)
(bkz: montla sıç)
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(27.01.09)
yenisini bulunca otomatikman nefret ediyorsun. gerisi için de kasma otur efendi gibi ızdırabını çek...
0
agk
(27.01.09)
(3)

kamu personel atamasi

yurdum insani
Bir kamu kurulusuna kpss ile atanan bir kisinin ise baslamasi icin ne kadar suresi vardir? bu sure nasil ve ne kadar ertelenebilir sevgili duyuru ahalisi?
Bir kamu kurulusuna kpss ile atanan bir kisinin ise baslamasi icin ne kadar suresi vardir? bu sure nasil ve ne kadar ertelenebilir sevgili duyuru ahalisi?
0
yurdum insani
(24.01.09)
657 sayılı devlet memurları kanunu'ndan alıntı




ATAMALARDA GÖREV YERİNE HAREKET VE İŞE BAŞLAMA SÜRESİ:

Madde 62 - (Değişik madde: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)

İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle;

a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü,

b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini,

İzleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile kısaltılabilir.

Yukarıdaki süreler;

1 - Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi,

2 - Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi,

3 - Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği, tarihinde başlar.

( Değişik fıkra: 12/02/1982 - 2595/4 md.) Yer değiştirme suretiyle yapılan atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar.

Bu maddede geçen "yer" deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.

İŞE BAŞLAMAMA HALİNDE YAPILACAK İŞLEM:

Madde 63 - (Değişik madde: 23/12/1972 - KHK 2/1 md.)

(Değişik fıkra: 12/05/1982 - 2670/24 md.) Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.

Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62 nci maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamıyanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerinde işe başlamıyanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar.
0
marcelorios
(24.01.09)
göreve başlamana yasal bi engel yoksa belge eksikliği vs gibi göreve başla personeldekilere de ılımlı yaklaş ihtiyacın olan süreyi raporla kurtar.
0
agk
(25.01.09)
Eğer aynı yerde göreve başlayacaksanız göreve başlamanızın bildirildiği yazı elinize geçtikten yani size tebliğ edildikten SONRAKİ GÜN, başka yerde göreve başlayacaksanız ise 15 İÇİNDE göreve başlamış olmanız gerekir.

Burda önemli olan 2 husus var:

1 : Yazı tebliği : ÖSYM'ce terleştirilmek, memur olarak atanmış olmak demek değildir. Öncelikle kurumunuzun sizden istediği belgeleri hazırlamanız ve atamaya yetkili birime teslim etmiş olmanız gerekiyor. Daha sonra bu belgeleriniz incelenecek ve atandığınız kadronun aradığı nitelikleri sağladığınız kesin olarak belirlenince size bir "Personel Hareketleri Formu" hazırlanacaktır. Bu belgede kimlik bilgileriniz, atandığınız kurum, başlama derece kademeniz, ünvanınız, sınıfınız, atanma tarihiniz vs olur.

Bu yazı size iki şekilde tebliğ edilebilir :
a - Elden : Yani siz bizzat yazıyı hazırlayan birime gider ve ilgili evrağınızı imza karşılığı teslim alırsınız. Ben o zamanlar Ankara'da olduğumdan Tarım Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nden kendim almıştım atama emrimi. Bu imzayı attığınız gün tebliğ tarihidir.

b - Postayla : Bildiğiniz postayla (muhtemelen iadeli taahhütlü) gönderilir. Postacının size veya evrağı teslim alana (anneniz babanız muhtar vs)iade belgesini imzalattığı gün tebliğ tarihidir.

2 - Aynı Yer - Farklı Yer Olayı : Memuriyet açısından "aynı yer" tabiri belediye mücavir alanı sınırları için kullanılır.

Örneğin Malatya Merkez'de ikamet ediyorsanız ve Akçadağ veya başka bir ilçesine veya başka bir ile atandıysanız "aynı yer"e değil "farklı yer"e atanmışsınız demektir. 15 gün içinde başlamanız gerekir.

Malatya Merkez'e atanmışsanız aynı yere atanmışsınızdır, ertesi gün başlamış olmanız gerekir.

Ancak bildiğim kadarıyla İstanbul'da (ve belki Ankara ve Kocaeli'de) "tüm il", belediye mücavir alanı sayılmaktadır. Yani İstanbul'da ikamet ediyorsanız ve yine İstanbul'un herhangi bir ilçesine atanmışsanız "Aynı Yere" atanmış sayılırsınız ve yine ertesi gün başlamanız gerekir. (Eğer kıtaları şaşırmadıysam Silivri'de ikamet edip Tuzla'ya atanmak gibi.)
0
44
(25.01.09)
(14)

Gizli evlilik

crescendo
merhaba,sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı? en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evlili
merhaba,

sevgilimle gizli olarak evlenmeyi düşünüyoruz. en azından 3-4 yıl ailelerimizin bu durumdan haberdar olmaması lazım. ailelerimiz nüfus bilgilerimizi elbette didik didik etmeyecek ama eve bir kağıt gelirse (seçim vs) bu ortaya çıkar mı?
en mümkün olduğu şekilde en azından bir süre için evliliği nasıl gizli tutabiliriz?

çok teşekkürler
0
crescendo
(13.01.09)
eğer ailenizden birinin vukuatlı nüfus cüzdan sureti'ne ihtiyacı olursa -ki bu neredeyse her resmi işlemde istenir halde güzel ülkemde- isminizin yanında "evli" ibaresi yer alacaktır. mutluluklar dilerim.
0
passenger
(13.01.09)
iyi o zaman ben sana diyim. kesin açığa çıkıyor, göt gibi kalınıyor sonra öyle. ne bok yiyeceği şaşırılıyor. tecrübeyle sabittir. oldu mu arkadaşım?
0
teritori
(13.01.09)
bir de eşlerden kadın olanının evlendikten sonra kendi soyadını tutma gibi bir seçeneği yoktu en son. bu da, ya erkeğin soyadını alacak ya da kendi soyadı ile birlikte erkeğinkini de kullanacak anlamına geliyor. yakalanma ihtimalini oldukça arttıran bir faktör olsa gerek.
0
passenger
(13.01.09)
senaryo salliyorum: misal ailenizin sizinle ilgili bir bildirimde bulunmasi gerekir (emekli sandigi, ssk falan gibi bir yere) orada medeni durumunuza bekar yazar, sonra kurum sizin kayitlariniza bakar, ortaya cikar, aileniz yanlis bildirimde bulunmaktan suclu konuma dusebilir. ya da anneniz-babaniza nufus kaydi gerekirse, kendisi icin aldigi nufus kaydinda sizin evli oldugunuzu kabak gibi gorur. siz kadinsaniz kutugunuz esinizin kutugune eklenecek, erkekseniz de kadinin kutugu sizinkine gelecek cunku.
sonra uzak olsun, vefat gibi bir durum olabilir. o durumda isler hepten karisir zaten.
nufus cuzdaninizi degistireceksiniz, fotokopisi vs gerekse aileniz gorur. sonra evlenen kadinin soyadi degisiyor, hanginiz kadinsaniz resmi islerde yeni soyadini da kullanmaniz gerekecek. ailenizle ikametleriniz ayri yerlerdeyse saklamak gorece daha kolay olabilir ama yine de medeni hal degisikligini saklamak pek kolay gorunmuyor.
0
nazenin
(13.01.09)
gizli tutmak için çoook uğraşmanız gerekir. yirmi dört saat ailenizin yanında durmuyorsanız imkansız. tabi ''bu durumda evliliğin ne manası kalacak?'' derseniz orasını bilmem.

diğer mantıksızlık da binlerce kişinin okuyabileceği bir yere soru gönderip sonrasında had sorgulamak.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(13.01.09)
teritori, ben gerizekalı değilim. sizin söylediklerinizin 500 katını ben düşünüyorum merak etmeyin.

want2die, cevabınız için teşekkürler. şimdi şöyle oluyor, ben babamla yıllardır görüşmüyorum zaten. kendisi de yurtdışında. annem de böyle işlerle uğraşmaz ama dayım filan bir şekilde öğrenirse bozuşabiliriz. kimliğimi aile fertlerine göstermek gibi bir durumum olmaz yani. ama passenger'ın dediği gibi vukuatlı nüfus cüzdan sureti'nde anne tarafından birilerinin görme olasılığı var mıdır bunu merak ediyorum. diğer yandan da damat adayı (ben gelin kısmı oluyorum) ikametini bir şekilde taşırsa daha iyi kamulfe edebilir miyiz bilmiyorum.
0
🌸crescendo
(13.01.09)
mrtskn, ne yazık ki sıradışı bir durum var burada açıklayamayacağım.

benim ailemden çok fazla problem olmaz dayım haricinde. ama kendisi bu günlerde emekli olmayı düşünüyor.
0
🌸crescendo
(13.01.09)
nacizane fikrim hiç bulaşmamanızdır. 3-4 sene üstteki arkadaşlarında dediği gibi çok uzun bir süre ve bu süre içerisinde %99.9 ortaya çıkacaktır. tabi ki böyle bir şey için geçerli bir sebebiniz vardır, fakat yinede sabredin, vakti gelince ailelerden izin alıp öyle girin dünya evine. bizde bir süre önce böyle bir şey düşünüyorduk, fakat ortaya çıkarsa(ki çıkar) ailelerle papaz olmamak adına vazgeçtik.
0
metalon
(13.01.09)
ailelerden saklanacak bir evlilik bastan sakattır, biraz siz biraz onlar feragat edecek be asgari müşterekte de olsa karşılıklı rıza olacak.
0
agk
(13.01.09)
sadece bildiğimi söylüyorum, tvsiye etmiyorum. evliliğin ailerle birlikte yaşanılması gereken bir süreç olduğuna inanıyorum.

yurtdışına gidin ( mesela londra) belediye nikahı kıydırın. Türkiye de bildirim yapmadığınız sürece hiçbir kayıtta gözükmez. bununla beraber allah korusun bir terslik olursa orada yaptığınız evlilik akti tüm hukuki sonuçları ile türkiye de geçerlidir.

bu konuyu bir hukukçuya danışın. sağlamcı olun.
0
trocero
(13.01.09)
evlendiginize dair belgeleri eskiden kütügünüzün bagli oldugu nufüs müdürlügüne kendiniz yolluyordunuz ve o belgeleri
kütügünüze yollayana kadar da kayitlara islenmiyordu ama bu 6 sene önceydi
simdi nasil oluyor nufüs müdürlüklerinden ögrenebilirsiniz
0
gdduman
(13.01.09)
dayınızın anlaması zor cünkü vukuatlı nüfüs kayıt örnekleride sadece aile içi hareketler gösteriliyordu. en garantisi nüfüs müdürlüğüne danışmaktır.
0
hadi ben yatiyorum
(13.01.09)
dayınızın vukuatlı nüfus kaydında onu görmesi imkansız çünkü o belgede sadece 1. derece akrabalar görünür (anne, baba, kardeş, eş, çocuk); dayınız ile 1. derece akrabalığınız olmadığı için o -en azından vukuatlı nüfus kaydında- göremez. Ama anne ve babanız kesinlikle görür. Tabii yanlış hatırlamıyorsam bu belgede medeni hal yazıyor olsa da öyle çok da dikkat çekici bir şekilde yazmıyordu, başka bilgilerin arasında geçiyor, öyle medeni durum şeklinde özel ve dikkat çekici bir sütun yoktu. Tabii ne varmış şunda diye bakan da rahatlıkla görür gizli değil sonuçta :)
0
lunae cor
(13.01.09)
bacım, gelin tarafı olduğunu söylemişsin, ondan bacım diyorum. denemeyin. çünkü işler birbirine giriyor. bizim 6 aylık bi zamana ihtiyacımız vardı, ona rağmen, daha nüfus dairesinden kağıtları aldığımız öğrenilmiş. kıyamet koptu.

ana babayı boşver, bizimkiler de ayrı, baba konusunu sorun etmedim; ama dayıyla çok fena birbirimize girdik.

bi de sağlıklı düşün, bu işler aceleye gelmiyor. sonra vazgeçersen, gidip akıl alacağın kimse de olmayacak.

düşün, taşın, karar senin. ha bebek falan var dersen, bilemem.
:)
0
yokoylebisevgili
(14.01.09)
(6)

Ankara- Seyranbağları

sesee
Nasıl bir yer burası. Gigatek'e gitmeyi düşünüyoruz arkadaşımla ama ikimizde saç sakal küpe kombinasyonu var ve evet, kesilmek falan istemiyoruz yolda. Yani izbe bir yer mi? Bazıları gitmeyin oralara falan dedi de ne kadar doğru merak ettim.Ayrıca buraya sıkıştırayım 2. soruyu da. Gigatek'dekiler na
Nasıl bir yer burası. Gigatek'e gitmeyi düşünüyoruz arkadaşımla ama ikimizde saç sakal küpe kombinasyonu var ve evet, kesilmek falan istemiyoruz yolda. Yani izbe bir yer mi? Bazıları gitmeyin oralara falan dedi de ne kadar doğru merak ettim.
Ayrıca buraya sıkıştırayım 2. soruyu da. Gigatek'dekiler nasıldır? Yani teknik bir sorun var da, yardımcı olan iyi kişiler mi? Sözlük de iyi şeyler yazılmış ama bir de buraya sormaktan zarar gelmez.
0
sesee
(11.01.09)
kesilmek falan istemiyoruz'a güldüm, gülerken de düşündüm tabii..

ankara o kadar tehlikeli bir yer değildir bu anlamda.. korkmadan gidiniz.. seyranbağları izbe bir yer değildir.. akşamları oraya giden yolda trafik olur hatta..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(11.01.09)
Teşekkürler.
Arkadaşım ankaralı ve bazı olaylar yaşamış, o yüzden temkinli yaklaşıyor böyle olaylara.
0
🌸sesee
(11.01.09)
orada kadınlar sokağa çıkmaz. erkekler de uzun yeşil cüppe giyerler ve sakalları uzundur.
ayrıca akşam 6'dan sonra sokakta kimse kalmaz. her köşebaşında da uyuşturucu ve kadın satıcıları mevcuttur. silah filan da bulunur tabi.
kimseye yol sormayın, zaten iki üç yer var çok izbe bir yer yani. yanınıza silah bıçak filan alın.
-
hey yarabbim, teksas ta ya da harlem'de yaşıyoruz sanki.
0
oceano
(11.01.09)
"seyranın bebeleri" tehlikeli adamlardır.
ama saça sakala değildir tehlikeleri. mesela kocatepe kızılay vs. gibi yerlerde sizden para isteyen değnekçiye lolo yaparsanız azami 3 dakika içerisinde 20 kadar "seyran bebesi" ile haşır neşir olursunuz. gelirler kimsiniz lan siz deyince de dikmenden geldik derler nedense.
gigatek de iyi yerdir, çiğdeme takılmayın o da öyle biri işte. dur ben bunu biraz tersleyeyim demeyin anlamıyor, biraz kırık.
0
agk
(11.01.09)
@oceano
Nedir bu tepki?
Hiç gitmediğim -ki ankara'da yeniyim zaten- bir yer hakkında gayet mantıklı bir soru sordum. Hayır ankara mın her yeri ayrı güzel triplerinde biri misin bilmiyorum ama böyle dellenip, salyalar eşliğinde bir şeyler yazmak pek normal değil.
ya da banane...
0
🌸sesee
(11.01.09)
ankara ya hiçbir zaman "ankaram" demedim. orda bir dur. ama bu kadar da ötekileştirmedim. bir taraf teksas diğer taraf beyaz adamların olduğu muhteşem yerler gibi.
salya filan da saçmıyorum. terbiyeni takın.
0
oceano
(25.01.09)
(9)

aç karına çay

nickim neyim yok benim
oldum olası karnım açken çay içtiğimde midem bulanır. zaman zaman kahvaltı yapmadan çay ısmarlayınca birileri ve ben de kıramayınca sıkıntı yaşıyorum. bu bana özel bir sorun mudur? ne yaparsam o andaki mide bulantısı geçer?
oldum olası karnım açken çay içtiğimde midem bulanır. zaman zaman kahvaltı yapmadan çay ısmarlayınca birileri ve ben de kıramayınca sıkıntı yaşıyorum. bu bana özel bir sorun mudur? ne yaparsam o andaki mide bulantısı geçer?
0
nickim neyim yok benim
(25.12.08)
aç karna çay benim de midemi bulandırabiliyor. belki bir kaç parça kraker falan etkili olabilir çok dert edecek durumum olmadı şimdilik o yüzden pek düşünmedim.
0
sanal uyku
(25.12.08)
midenizi bulandırmayacak kadar açık çay için. fazla demli çay açken mide bulantısına sebep olabilir.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(25.12.08)
Çay tok karna bile bazen mide bulandırıcı olabiliyor. Zorlanacağınızı düşündüğünüz zamanlarda olabildiğince açık çay içmeye çalışın.
0
tubytube
(25.12.08)
arkadaşlarını bence kır . onları kırmamak için eroine nasıl başla mıyorsan çayda içme derim ..
0
taylor durden
(25.12.08)
aç karnına (boş mideye) içilirse fena halde mide bulandırıyor gerçekten, ısrarla "ben tiryakiyim bana bir şey olmaz" diyerek suyunu çıkarmak suretiyle içmekte ısrarcı olursanız çay kusmanız hiç zor değil. bünyeyi sarsmıyor o ayrı da, kötü şey işte, güzel güzel içmek varken değil mi?
0
marikaki
(25.12.08)
taylor durdene tik atmak istiyorum.

ayrıca evet, aç karnıma çay içtiğimde benim de midem had safhada bulanır
0
krasotkin
(25.12.08)
gayet normal.
her sabah istisnasız ofis arkadaşımızın biri çay içen var mı der, her sabah istisnasız sağolun x bey diye yanıtlarım kendisini.
yanıtlardım daha doğrusu, kovuldum şimdi.
0
karmakarışık
(25.12.08)
çayı sade içiyosan kıtlama içeçeksin.ortamda utanırım falan diyorsan bisküvit al tuzlu(çizi iyi gider) doya doya ye.
0
nicktiret
(25.12.08)
kahve daha iyi gider aç karnına, ciddiyim.
0
agk
(26.12.08)
(5)

Ağrı kesici viski

crystalsoul
Selam 45 dakka evel ağrı kesici novalgin içtim şimdi viski içiyorum ölür müyüm?
Selam 45 dakka evel ağrı kesici novalgin içtim şimdi viski içiyorum ölür müyüm?
0
crystalsoul
(24.12.08)
hiçbişi olmaz. defalarca tecrübe edilmiştir. yalnız terso bişi olursa da mesuliyet kabul etmem.
0
agk
(24.12.08)
bir şey olmaz ama novalgin'in etkisi kalmaz.
0
alkolikfedai
(24.12.08)
teşekkürler arkadaşlar.
bilgi olsun diye söylüyorum 35cl johny walker içtim bişey olmadı yaşıyorum. baş ağrısı filanda kalmadı.
0
🌸crystalsoul
(24.12.08)
Olmesen de yaptigin sey bunyeye zararli. Ilac da alkol de karacigerde islem goruyor. Ikisini birden yapinca cok yuklenmis oluyorsun karacigere. 35cl viski icmen de ayrica zararli.
0
wpi
(24.12.08)
ağrı kesiciyi bilmemde antibiyotik + viski gebertir diye biliyorum
0
krasotkin
(24.12.08)
(6)

Lap-top'u televizyona bağlamak

godless killing machine
Elimizde bir adet Samsung marka televizyon (lcd), bir adet de Toshiba marka lap-top var. Vga kablosu aldık, bağladık fakat görüntü gelmedi televizyona. Ayarlarını nasıl yapmalıyız?
Elimizde bir adet Samsung marka televizyon (lcd), bir adet de Toshiba marka lap-top var. Vga kablosu aldık, bağladık fakat görüntü gelmedi televizyona. Ayarlarını nasıl yapmalıyız?
0
godless killing machine
(22.12.08)
Goruntuyu vga cikisina yonlendirmeniz lazim. Genelde fonksyon tuslarindan biri ile olur bu. Tuslarin ustlerindeki isaretlere bakarak anlayabilirsiniz diye tahmin ediyorum.
0
wpi
(22.12.08)
bilgisayarın görüntü ayarlarından ikinci monitör olarak tanımlamanız gerekmekte diye düşünüyoruum.
0
birberberbirberberebreberber
(22.12.08)
(git: 49684) surada verdigim cevabi deneyebilirsiniz.
0
trimpot
(22.12.08)
fn+F5 ile output menüsünde gezininiz.
0
dehri
(22.12.08)
output ayarlarını yapmadan önce tv'yi vga input'a ayarlayın
0
yuto
(22.12.08)
hiç mi görüntü alamıyorsun yoksa videoları mı göremiyorsun.
videoysa sorun, (git: #5389)
0
agk
(22.12.08)
(7)

İnanmamak ama inanir gibi yapmak

huleyn
aşağıdaki din konusundaki soru sonrasında ne zamandır sormayı düşündüğüm soruyu yazmaya karar verdim.Öncelikle yaşım 19, nüfus cüzdanimda müslüman yazıyor ve çevremdeki çoğu insan beni müslüman biliyor fakat ben hiçbir dine inanmıyorum.Ailemin bu durumu bilmesi veya bilmemesi arasında bir fark görmü
aşağıdaki din konusundaki soru sonrasında ne zamandır sormayı düşündüğüm soruyu yazmaya karar verdim.Öncelikle yaşım 19, nüfus cüzdanimda müslüman yazıyor ve çevremdeki çoğu insan beni müslüman biliyor fakat ben hiçbir dine inanmıyorum.Ailemin bu durumu bilmesi veya bilmemesi arasında bir fark görmüyorum ama hayatta öyle anlar geliyor ki numara yapmak kendinizi saklamak zorunda kalıyorsunuz.Mesela cenaze namazına katılmak,bayramda ölmüş aile büyüklerini ziyaret sırasında herkes dua okurken onları taklit etmek veya herhangi bir yerde din hakkında bir konu açıldığı zaman görüşleri açık açık söyleyememek... Benim gibi kişilerin bu tarz durumlarda nasıl davrandıklarını merak ediyorum.Toplumdan dışlanmak uğruna kendi düşüncelerinizi açık açık söyleme cesaretini nasıl buldunuz ?
0
huleyn
(17.12.08)
alışan alışır zaten senin ateistliğine. ha alışamayanı mı var? bu sana saygısızlık demektir. o tarz insanları da siktir et gitsin zaten.

ben kimseyi müslüman olduğu için dışlamıyorsam kimse de beni ateist olduğum için dışlayamaz. bu kadar. aksini iddia edenin de anasını sikeyim.
0
godless killing machine
(17.12.08)
merhaba. cenaze namazına katılmak veya ölmüşleri ziyaret gibi şeyler sadece dini bir gereklilik olarak algılanmamalıdır. bunlar kültür ve örf adetin bir parçaları olmuştur zamanla. bu tür aktivitelere katılmamak (bunların içerisinde bayram namazı bile var mesela) sizi insanların gözünde "dinsiz" yapmaz, onlara değer vermediğiniz anlamına gelebilir. bazı şeyleri tasvip etmesek bile yapmak durumunda kalıyoruz. yani cenaze namazına her katılan kişi müslüman mıdır? bundan nasıl emin olabiliriz..

tabi taklidi bir davranışta bulunmak da hoş değil, anlıyorum sizi ama ne yapalım. toplum buna hazır mı değil mi..

dini bir konuda ise söyleyecekleriniz bence karşı tarafın anlayışına bağlıdır. anlamayan veya istemeyen bir insana ne kadar neyi söyleyebilirsiniz.

edit : hele babanne ve dede gibi büyüklerle bence dini tartışma yapmanın hiç lüzumu yok. kimse birbirini kırmasın, he deyin geçin. mrt de aynı şeyleri söylemiş gerçi. görmemiştim.

konu dışı: ben de düğün, sünnet, asker ugurlaması gibi şeylere karşıyım ama gel de yapma şimdi bunları.
0
nihilanth
(17.12.08)
mesela cenaze namazında el fatiha dendiğinde siz fatiha okumak yerine kendi dilinizde vefat eden kişiyi istediğiniz sözlerle uğurlayabilirsiniz. çıkıntılık yapmaya ben de gerek görmüyorum. hele anneanne dede gibi yakınlarla tartışmaya girmek bile sadece o kişiyi üzecektir. gereksizdir bence
0
beni birak saraba bak dayi
(17.12.08)
inanan kimseyle tartışmaya girmeyeceksin, inancı ve bağlılığı ne olursa olsun ne o seni ne de sen onu anlayabilirsin. saçma sapan bir laf kalabalığı döner gider eğer iki tarafta olağanüstü makul insanlar değilse.
ha biri gelip de tanrı kitap diye başlarsa ona da he ya ne güzel deyip geçmek akıl sağlığın bakımından en iyisidir.

zorla inanıyorum dedirtmek isteyen varsa orası ayrı da durup dururken inanmıyorum diye de fırlama ortaya yine aynı saçma tartışmalar başını ağrıtır.

yalnız şöyle bişi var toprak müslümanlığı diyorum ben. dini inançtan çok toplumla alakalı bir konu ki cenaze namazı bayramda mezar ziyaretleri vs vs bunlar bence onla alakalı ve mümkün mertebe riayet edilebilirler. akademik bir değerlendirme değil tabi benimki sadece hayatı kolaylaştırmak adına. misal sene de iki defa babamla bayram namazına gidiyorum, babam için gidiyorum takdir edersiniz ki baba siktir edilemez ya da ben etmem zira çok severim kendisini. benim için önemli olan orada ibadet değil babayla onun hoşuna gidecek birşey yapma ya da onu üzmeme. (bkz: bayram namazı/@agk)
müslüman olmadığın için seni dışlayacak insanlar ayrı aile, sevdiğin insanlar ayrı.
müslüman olmadığım için bana lolo yapacak adamı "allahına havale" eder, siktir git derim de anneme ben inanmıyorum demem yani. o da bana ibadetimi ya da islamın haram buyurduklarını sormaz gerçi ailem de pek bunlara riayet etmez de babaannem sormuştu ben de din iyi bir insan olmayı öğütlüyor ben de iyi biri olmaya çalışıyorum yetmez mi diyerek geçiştirmiştim.

çok dolandı laf, kendi kendime takılıyorum kısacası hiç de başım ağrımıyor.
0
agk
(17.12.08)
sizin gibi insanlar dine inanmadigini aciklamadigi surece benim gibi ortada olan ateistler ates ortasina atilmis gibi oluyoruz. Siz dusuncenizi sakliyosunuz, baskasi sakliyor en sonunda toplumda kendine genisce yer bulabilecek bir dusunce tabu haline geliyor. Biraz erkek olup dusuncelerinizi(aslinda genel konusuyorum) aciklamaya baslamadan bu ulke kafa yapisi olarak degismez.

cenaze sorusuna gelince, ben cenazenin dini birsey olduguna inanmiyorum(genel anlaminda, dua okunmasi falan baska) cenaze olen insanla son vedalasma anidir ve sen bunun nasil olmasi gerektigini hissediyorsan oyle olmalidir. Yani belli bir yastaki erkekler benim bildigim cenaze'de birarada dua ederler, ama sen inancsiz biriyken bu insanlari arasina karisirsan hem kendine hem de oluye karsi icten davranmamis olursun(gene benim fikrim). Yani diyecegim odur ki hayat baskalarinin dogma si altinda yasamak icin cok kisa ve cok dolu, ama ne yazikki etrafta boyle dusunen insanlar olsa da cok azi birsey yapiyor..

edit: bir de en son soruna cevp olarak, ben bu konuda sanirim sansli bir insanim. Annem dine inanmayip allaha inaniyor, uvey babamin ise dinle alakasi yok hatta bu ulkede din ugruna yapilan seylerden ve insanlarin genel olarak dina adina yaptiklari seylerden tiksinme noktasinda. ailemden etkilenerek ateist oldugum dusunulebilir ama ben kendi icimde olduguna inaniyorum. Bir de hayatta kendimle en gurur duydugum ve basim dik olarak yurudugum anlardan biri, nufuz cuzdanimdan musluman yazisini sildirdigim gundu.
0
blackworld
(17.12.08)
ben de ailemle bay ateşli tartışmalara girmiştim zamanında bu konuda. özellikle yaşı almış gitmiş insanları kabul ettirmek çok zor gerçekten. ama nooldu? bir süre sonra benimsediler her ne kadar hoşlarına gitmese de...
0
oldtimer
(17.12.08)
şimdi saçmalamanın lüzumu yok rica ederim.
bizim gibi insalar erkek gibi davranmadığı için memleket saçma dogmaların hakimiyetinde değil.

ben diyorum ki ananı babanı eğer inanıyorlarsa üzme inanmıyorum de ibadet etme ama oturup tartışma.

senin inançlarını da dine inanan biri zor anlar boş yere gerilme başını ağrıtma.

ama sana bir şeyler dayatmaya çalışan olursa mücadeleni et. sataşan olursa yeri geldiğinde otur taşağını geç.

tabi bunları anlamak için biraz yaşamış olmak azıcık da olsa yaş sahibi olmak gerekiyor. 50 kişilik bir çevreyle yaşanmıyorsa kişinin otomatikman belirleyeceği hareket tarzı budur.

bir de inançları farklı olan insanların dindarlardaki fanatizmden uzak olması gerekiyor bence tabiyat olarak. herif yüzyıllar önce gökten inmiş kitaba inanıyor, uçmuş resmen, sokak tartışmalarıyla "biraz erkek" olup birşey kazanamazsınız, büyüyünce geçer.
0
agk
(17.12.08)
(13)

Ailenin battikca batmasi

ohoo
Babam elektrik muhendisi(master i da var hatta), annem de universite mezunu ebe-hemsire,onun da kadin hastaliklari konusunda ek egitimi mi ne varmis. Yaslari daha 50 yok ama yaslilarin yapmayacagi seyleri yapiyorlar bir suredir. Babam 7-8 sene once gecici diye girdigi bir iste yaklasik 1000$ gibi bi
Babam elektrik muhendisi(master i da var hatta), annem de universite mezunu ebe-hemsire,onun da kadin hastaliklari konusunda ek egitimi mi ne varmis. Yaslari daha 50 yok ama yaslilarin yapmayacagi seyleri yapiyorlar bir suredir. Babam 7-8 sene once gecici diye girdigi bir iste yaklasik 1000$ gibi bir maasla calisti durdu.Ustelik isi Muhendisten cok Teknisyen isiydi. Yeni bir is aramadi, para yetmedikce masraflari kistikca kistik. Bi noktadan sonra annem dellenip istan cikip kendi isini kurmasina ikna etti. Cikti ama sacma sapan seyler yapti. Tum karsi cikmalarima ramen araba aldi, tum karsi cikmalarima ramen plansiz programsiz milletin sozune guvenerek islere kalkisti ve batti. Aslinda kalkisti diyorum ama kalkismadi, sadece makineleri satin aldi 5-6 ay boyunca banka kredisinden elimize gecen parayi carcur etti. Tatile falan da gitmedi, sadece dusunulmedik sacma sapan harcamalar yapti ve su an araba da makinalar da elimizde, kendisi daha da dusuk bir maasla bir ise girdi. Makinalar satilamiyor(alma dedigim, alirsan soyle soyle olacak dedigim makinalar) araba zaten 2. ci el ve zaten satilsa da ele gececek para araca yapilan masrafin yarisi. Dolayisiyla banka evi cok yakinda alacak ve bu konuda hic bir sey yapmiyor, onun yerine hepimiz biraz daha kemer sikiyoruz.

Annem ayri alem, kadin son 7-8 senedir hep is arar gibi yapti. Cok is degistirdi, coguna sadece 1 ay gitti. Digelim ki babam israr etti, eve para lazim kolunu sakatladigini iddia etti, gunlerce kanser oldum ben diye agladi. Kanser bulunamadi, kolunda sislik vardi ancak doktorlar herhangi ciddi bir sey bulamadi.

Annemden biraz daha bahsetmem lazim. Bu kadin ben bildim bileli babamla devamli bir seyler icin kavga ediyor. Babam gayet buyuk bir sirkette gayet iyi bir pozisyonda calisirken de devamli bir seylerden sikayet etti devamli agladi devamli bir memnuniyetsizlik.Dedem(annemin babasi) vefaat ettiginde yine bir sekilde babami ve beni sucladi(en azindan bizim yuzumuzden babasini goremedigini falan hep soyledi). Annem ayrica benimle de her zaman kavgali. Asla ama asla sucunu kabul etmez. Eger tartismada ben ustun gelirsem yatagin ustune bayilir ve oluyorum diye aglar. Tartisma mi ne?Mesela ben sigara icmemesi gerektigini soylerim, o bunu "sen kimsin ki bana sigara icme dersin,evin tum silerini yapiyorum bana bir sigarayi cok mu gouyorsun" a cevirir. Artik bayilma numarasini yemez oldugumda, gun icerisinde baslayan kavgaya ara verir, alisverise falan gider TV izler ve babamin isten gelme saati yaklastiginda tekrara somurtmaya hatta aglamaya baslar ve babam geldiginde beni babama sikayet eder ve babam "anne kutsaldir,annene karsi cikamazsin" argumaniyla yep yeni bir kavga baslatir. Ara sira beni dinledigi oldu ve bu kez annemle cok ciddi kavgalar etmeye basladilar. Galiba benimle kavga etmek daha kolay gelmeye basladi ki dinlemeden etmeden benimle kavga eder oldu. Evde huzur yillardir yok anlayacaginiz uzere. O kadar kavgali o kadar igrenc bir evde daha fazla duramadigim icin sadece istanbul disi tercihler yapip kapagi onlardan uzak bir universiteye attim. Burada major depresyon tedavisi gormeye basladim. Tatilde eve geldigimde herhangi bir sekilde baslamis olabilen bir kavgada ne kadar kotu oldugumu hangi ilaclari kullandigimi anlatmaya ve bunun sebebinin kendisi oldugunu soylemeye calistigimda beni dinlemek yerine acaba derserimde mi basarisizim da o yuzden mi boyle oldum diye arastirmaya basladi. Sucu kendisinde gormesine olanak yok. Bu arada not duseyim, ben lisedeyken kavgalar annemin aldigi tshirt u degil de kendi aldigim tshirti giyimem, sacimi annemin begenmedigi sekilde kesmem gibi basit seylerden baslar ve benim nekadar hayirsiz oldugum konusuna geip oradan dallanip budaklanir. Babamla olan kavgalari da o sekilde,cok basit bir seyden baslar ve babamin nekadar beceriksiz oldugunu, onun yuzunden nasil dedemi son kez goremedigi gibi hassas konulara gelir ve babam karsi koymaya kalkarsa evde kiyamet kopar.

Bu arada ailem iflas ettiginde bana aylarca para yollamadilar, degisik isler yapip kendimi bir sekilde gecindirdim. Yine de o zaman hayatimin en guzel zamaniydi, annemden "oglum bu ay sana para yollayamiyoruz,sen hakliydin, cok utaniyoruz,seni cok seven annen" gibisinden bir mesaj aldim. Benden ilk kez ozur diledi. Tabi bu babam is bulana kadar surdu, sonrasi ayni tas ayni hamam.

ben lisedeyken olan bir kavgamizdan da bahsedeyim. Dogum gunumda ben bir yere gitmek istemiyordum, daha yeni annemle kavga etmistik ve kutlamak istemiyordum ve bu kavgaya sebep oldu her ciddi sorunda oldugu gibi. Bizimkiler kolumdan tutup beni bir restorana goturduler, sonra tum gece somurtmama taktilar ve akabinde cok buyuk bir kavga cikti. Kavgada babam kalp krizi gecirir gibi yapti, ben oldu saip evden kacip saatlerce babasiz kalmis olmanin acisini tattim. Eve donmeye cesaret ettigimde babamin annemle kanepede oturup beni bekledigini gordum. O gun bugundur ne zaman kavga etsek babam kalp krizi gecircek gibi yapar. Ben bu yuzden son bir kac senedir yaptiklari sacmaliklara sesimi cikaramadim ve aile bu hale geldi. Bu arada ben coktandir okuldan iyice sogmus durumdayim, her an sokakta kalacakmisim gibi geliyor,o yuzden ufak uafk isler yaparak para biriktirmeye calisiyorum. annem olacak o kadina anne demek istemiyorum. Bayramlarda falan kavga etmemek icin eve gitmiyorum. Kavgalarda annem beni o kadar asaglar ki, daha once hic kimseden duymadigim hakaretlere maruz kaliyorum ve ben okula dondugumda hic bir sey yokmus gibi arayip konusuyor. Sismanladigimdan tutun da kizlar tarafindan begenilmememe,salakligimdan tutun da beceriksizligime kadar her turlu hakareti duydum ben bu kadindan.

Su kalp krizi numarasindan sonra babami da affetmedim, kabuslarima girer,uyandigimda kendimi babasiz hissederim. Son zamanlarda aileme karsi durduk yere ofkelenmeye basladim, ya yaptiklari yada bana soyledikleri aklima gelip inanilmaz bicimde sinirleniyorum: Cevremdeki insanlarin bana bakmasindan farkettim ki kendi kendime konusuyorum. Ev arkadaslarim gece neden kufrettigimi soruyor, saba uyandigimda agzimdan cikan ilk laf kufurmus.

Artik kafami hic bir seye toplayamaz oldum, ne zaman ki ders calismak gibi ciddi bir ise kalkissam ailem aklima geliyor, sinirleniyorum ellerim titremeye basliyor sonra dalip gidiyorum.

Sonra farkettim ki anne baba dedigim bu kisilerle aramdaki tek iliski verdikleri 400YTL para. Onlari gormek istemem icin bir sebep bulamiyorum. Yani bir yerden aylik 400 lira sabit gelirim olsa onlara artik hic bir sekilde ihtiyac duymayacagim. Ama icimde bir de inanilmaz bir aile ozlemi var. Kazik kadar adam oldum, kiz arkadaslarimin anne babasiyla tanismak icin can atiyorum, yani sanki onlarin yeni anne-babam olacakmis gibi hissediyorum. Boyle iste. Su 400 lirayi keske vermeseler, kendimden git gide daha cok odun veriyorum ve oldugum yerde bitki gibi yasiyorum. Bu yasamdan kopmak istiyorum ama hic bir sey yapacak gucum de yok.
0
ohoo
(12.12.08)
hangi şehirde olduğunu söylersen sana iş bulunabilir belki, yardımcı olacak arkadaşlar olur diye düşünüyorum. nerede okuyorsun?
0
enola gay
(12.12.08)
@boilteau,

şimdi burayı foruma çevirmek istemem ama çok doğru söylüyorsun. kötünün kötüsünü görmeniz ve ona göre hareket etmeniz adına iki örnek vereyim:

1) Annemi 11, Babamı da 12 yaşında kaybettim. Birinci kaleyi kaybetmemin şaşkınlığı içinde 2.si'de gitti. Buna rağmen nasıl oluyorsa hayata sarılıp bugünlere kadar geldim. İyi sevgilim, işim var şeklinde uzatmayacağım ama insanı bu tür sorunlar yenilmez yapabiliyor.

2) Arkadaşımın babası (aile dostumuz) eşini senelerce aldattı ve sonunda batmak üzere olan dershanesinin borcunu çocuğunun üstüne verip evi terk etti. Çocuk 300 küsür milyarla tek başına kaldı.

insanın neler yaşayabileceğinin sınırı malesef ki yok. önemli olan bi nbc koruması olan hamamböceği gibi sorunların üstesinden gelebilmek.
0
enola gay
(12.12.08)
Allah kurtarsın diyeyim, aile gerçekten atsan atılmaz satsan satılmaz bi durum, bu konuda şanssızsan yapabildiğin kadar onlardan uzak durmaya çalışmaktan başka bir şansın yok.

Özel ders verebilirsin İngilizce biliyorsan. Ya da ortaokul - lise seviyesinde matematik - fizik artık ne biliyorsan o konuda ders verebilirsin. Aklıma ilk gelen şey bu ders verme olayı ama öğrenci de ha deyince bulamıyorsun, bulsan bile bir süre sonra bırakabiliyorlar. Düzenli ve garanti bir gelir değil yani.
0
joelskellington
(12.12.08)
Öncelikle Allah kolaylık versin hakikaten. Şimdi biz burada sadece sizin anlattıklarınız kadarını ve işin, sizin anlattığınız boyutlarını biliyoruz, dolayısıyla sanırım aileniz hakkında yorum yapmak bize düşmez. Sorunuz, sorununuz konusunda benim söyleyebileceğim; kendinizi sadece 400 YTL için ailenizle görüşmek zorunda hissediyorsanız bu parayı kazanabileceğiniz işler bulabilirsiniz. Yarı zamanlı olarak bir yerlerde çalışabilirsiniz, sanırım üniversitede okuyorsunuz, dersleriniz el veriyorsa part-time bi işe girin derim. Şimdi söyliyeceğim biraz tepki toplıyabilir belki ama bir süre daha, yapabiliyorsanız dişinizi sıkın derim. Bu süre zarfında da kendinize bir iş arayın, kafanızda da bu aile meselesini netleştirmeye çalışın. Boilteau'nun da dediği gibi ailelerimizi seçemiyoruz, ancak onların bizler için kurmuş oldukları düzende -en azından bir süre- yaşamak zorunda kalıyoruz. Kendi kararlarımızı alıp kendi yolumuza gidebilmemizin en önemli şartı da çoğu zaman ekonomik özgürlük oluyor. Mezun olduktan sonra sizin için pek çok şey daha kolay olabilir.
Ayrıyeten sizin bu durumunuz vasıtasıyla şunu da nacizane yazmak isterim ki hissettikleriniz çok normal. Hem bir aile özlemi içerisindesiniz, hem de kendi ailenizden soğumuşsunuz. Pek çok insan için aile, özellikle anne-babalar eleştirilmez olarak kabul ediliyor ve onları sevmek adeta bir mecburiyete dönüşüyor. Oysaki arada kan bağı olması bence insanların birbirlerini koşulsuz sevmelerini sağlamıyor. Çok insanca bir duyguyla hem bu sıcaklığa ihtiyaç duyup hem de beklediğinizi kendi ailenizden göremiyorsunuz. Umarım eşinizin ailesi size hayal ettiğiniz gibi bir aile sıcaklığı verebilir.
0
think martini
(12.12.08)
enola gay ve boilteau güzel şeylerden bahsetmişler. benim de sana tavsiyem anne ve babana tekrardan anne, baba ve bir aile olduklarını hatırlamalarını sağlayacak kitaplar yolla okusunlar. sonrasında iş bulma konusunda canını çok sıkma bulabilirsin, bir çok insanın ailesinde zaman zaman ekonomik batma durumları oluyor ama bu zamanlarda iradesini ve soğukkanlılığını koruyan insanlar gerçekten kendi geleceklerini çizebiliyorlar.

sana hiç tavsiye etmediğim bir şey var, bunu yapma tabi ama yine de muhattap olmak zorunda kalırsan ailenle, ve yine üstüne çok gelirlerse bence çak ikisine de birer tokat akılları başlarına gelebilir...
0
fedaialkolik
(12.12.08)
iş bul evet kesinlikle hatta yurt kur un kredisine başvur diyeceğim ama kesin alıyorsundur o yüzden sen iş bul ders verebilirsin olmadı cafe lerde ya da bar da falan garsonluk yapabilirsin haftanın belirli günleri cok yorucu olacaktır ama sen de demişsin kendin calıştığın zamanlar hayatnının en mutlu günleriymiş... ankara da benim bir arkadaşım bestekar sokaktaki barları tek tek dolaşıp haftad bi kaç gün calışmak istiyorum demişti gayet de iş ilanı olmamasına bakma sen de git sor.
0
sleep may be the enemy
(12.12.08)
Annem, baba tarafinin tum akrabalariyla kavgali, anne tarafindan akrabalarla da tartismasi sonucu onlar da uzun suredir misafirlige geldikleri yok. Gecen bayram da bu bayram da evde oturmuslar. Para harcamamaik ici oyle yaptik diyorlar ama bence ziyaret edecek kimseleri kalmadigi icin.


babam zeki adamdir, bazi zamanlar anlar gibi oldu beni ancak annem o zaman babamla kavga ediyor, babam bi kac kez beni korudu ama annemin cenesine dayanmak zor. En son kavgada annem iyice cirkinlesti, tum bunlari okuldaki basarisizligima mazeret olarak sundugumu iddia ediyor. Babamin kalp krizi numarasini hala atlatamadigimi anlatmaya calismam ise bos cabayla sonuclandi. "ne olmus yani" diyorlar ben israr edince numara olmasigini babamin orada kalp krizi gecirdigini iddia ediyorlar.

Oysa ki durum su, ben artik eskisi gibi degilim. Hic bir seyi yapamiyorum. Ne ders calismak ne de baska bir sey. Okuldan atilmak uzereyim ama bunu dert edemiyorum bile, tek korkum okuldan atilip o eve donme ihtimalim. Vizeler finaller geciyor ama ben hicbirini umursayamiyorum. Aklimda ailem var sadece. Kavgalar devamli aklima geliyor. Lisede Olimpiyat madalyasi aldigim bir alanda 1. sinif derslerini veremedim hala. Sabah uyandigimda hava kararana kadar bilgisayar basinda bekliyorum. Sanki zaman gecsin diye bekliyorm sanki. Derslere gidemiyorum. Hic bir sey yapamiyorum, hatta batak bile oynayamiyorum cunku o sirada aklimi kartlara veremiyorum.

Galiba zaman gecsin, ne olacaksa olsun diye bekliyorum. Anne ve babam tum varliklarini batirdiklarini gormezden geliyorlar. Babam isine gidiyor annem evde oturup is arar gibi yapiyor. Babam eve gelip yatip uyuyor. Bankadan konu acmaya calissam "biliyoruz" diyorlar bazen de kavga cikartiyorlar(benim yuzumdenmis tum bunlar, annem ben kucukken isten benim yuzumden ayrilmis o zamandan beri iyi bir is bulamiyormus) kendimi gectim 10 sene sonra bu insanlar ne yapacak bilmiyorum. Kendi adima zaten bir umudum kalmadi. Okuldan atacaklar ben mecbur eve donup lise zamanindaki kavgalara donecegim. Oyle olacagini biliyorum cunku yazin olan sey bu. Annem her hafta 2 tane buyuk kavga cikartiyor.
0
🌸ohoo
(13.12.08)
merhaba,

öncelikle zor bir durum ama içinden çıkılmayacak diye de birşey yok. kendin söylüyorsun okuldan atılırsan yine aynı ortama döneceğini, belki karşıdan demesi kolay gibi gelebilir de bu senin için bir motivasyon olmalı, kavgalı ortama girmemek için derslerine sarıl. "atılacağım nasıl olsa, umurumda değil" diyebilirsin şu anki ruh halinle ama sonradan pişman olacağın şeyler yapma derim. zor olacak ama birazcık kasmaya çalış, belki düzenli bir iş bulursan o 400ytl nin baskısı da olmaz üstünde. şehir ya da ünv. söylersen iş konusunda gerçekten yardımcı olabilecekler çıkar bence de. belki senin aklına gelmeyen çalışma imkanları vardır bulundugun yerde.
0
light beam
(13.12.08)
cevapların tamamını okumadım ama diyeceğim birkaç şey var. gerekçelendirmeyeceğim;

1. yok okulu dondur full time iş bul vs geç bunları. BİR AN EVVEL OKULUNU BİTİR!

2. ailenden nefret etme, affedilmez hataları olabilir ama onlardan nefret etme, klişe olacak ama anne baba çok farklı. onlara karşı hesabı kitabı bırakmalısın bazı şanslı çocuklar annelerine babalarına borçlu çıkarlar bu hesapların sonunda senin durumunda ise anne ve baban sana borçlu çıkabilirler ama bu hesabı yapmak, yapmış olmak ilerde çok acı verebilir insana. az görüş, yaz aylarında kendine bir iş bulmaya çalış, iş bulamasanda bir yerde gönüllü ol sabah çık evden akşam gir bir şekilde beraber yaşayın az paylaşın vs ama düzeni tutturun.
0
agk
(13.12.08)
aslında baban öncesinde normal bi adamdı, ama annen sürekli a$ağılaayarak onu da seni de sindirdi değil mi? bir benzeri bizim evde de var. allahtan ev hanımı ve eğitimi ilkokuldan ibaret. bu yüzden babamı ikna etmeye çalı$mak için aptalca $eyler iddia ediyor bize kar$ı doldururken; ama buna rağmen babamın inandığı oluyor. babanla konu$maya çalı$ derim. çünkü kan emen sülük gibi bi$ey bu. sürekli huzursuzluk çıkarma çabasında, ki ben evden ayrılabilmeyi göze alamıyorum da. buna gücün varsa, yani o gücü kendinde bulabiliyosan arkana bakmadan kaç derim. çünkü ya$anmadan bilinemeyecek bi$ey bu, her hakareti yiyip yine de suçlu kabul edilmek ki hayatta seni en çok sevmesi gereken ki$&ki$iler tarafından. bir i$ bul, kpssye gir, bankalar filan alıyo bazen eleman hep ara$tır bunları gir bi i$e ve onlara izini kaybettir. biraz acayip gelebilir dediklerim biçok ki$iye ama, çözümü sadece kaçmak için bi yol bulmak. ancak kaçmayı göze alırsan kurtulursun, ben pes ettim okuldan atılmamak için daha az dersten kalmaya çalı$ıyorum sadece.
bir de evcil hayvan al derim ku$ filan gibi -yurtta kalmıyosan- çünkü cidden enerji ve moral veriyolar insana.
0
ari maya
(13.12.08)
şu yazdığın yazıyı alıp ebeveynlerine göndermiş olsan öyle sanıyorum ki, sorununun üstesinden gelmen için ciddi bir adım atmış olurdun. sorunun diğer tarafı senin yaşadıklarından bile haberdar değilken burada 2-3 cümlene bakıp sana hazır çorba tadında cevaplar verecek insanlardan sihirli değnek beklemekte hatadır.
yaşam senin, aile de problem de...
madem ipler bu düzeyde koptu kopacak, onların kendilerini bir anda savunmalarına ve kavgaya mahal vermeyecek bir yöntem olarak ailene adam akıllı bir mektup yazıp şu olaylarını ve dahasını anlatmanı şiddetle salık veririm. ve posta ellerine ulaştığında, mektubunu tam anlamadan seni hemen arayacakları için, eğer mümkünse bir süre de telefonlarına çıkma felan.
kolay gelsin.
0
fempusay
(13.12.08)
anne ve babanın yaşadığı olumsuzluklar anlattıkların kadarıyla maalesef ruh sağlıklarını bozmuş görünüyor. ve tedaviye ihtiyaçları var. evliliklerinin ilk dönemlerinde, gençliklerinde elbette böyle değildiler. bir yuva kurmaya cesaret edip bunu başardıklarına göre ve de ikiside iyi mesleklere sahip olduklarına göre iyi ve başarılı insanlardı. dediğim gibi evliliği baltalayan en büyük etkenlerden biri maddi sıkıntılar. "iki gönül bir olunca samanlık seyran olu" lafları hikaye. iyiyi yapmaya çalışmışlar toparlamaya çalışmışlar ama karşılaştıkları sıkıntılar onları sağlıklı düşünemeyecek hale getirmiş. tavsiyem anne ve babanın olumsuz hareketlerinin bir hastalıktan ötürü olduğunu, özlerinde iyi insanlar olduklarını ama bu rahatsızlıkları sebebiyle mantıklı hareket edemediklerini düşün. maalesef ki sen tedavi görün desen kabul etmeyecekler büyük ihtimal. yaşadıkların senide üzmüş ve yıpratmış. iyi bir psikoloğa gitmeni tavsiye edicem ama maddi sıkıntı var. o yüzden güvenebileceğin, derdini dinlemekten bıkmayacak insanlara sıkıntılarını anlat. ve konuş. sıkıntılarını içinde biriktirme. gerekirse burada paylaş. reklam ajansları vs. var. buralara gidip cvni bırak. muhakkak anket, stand görevlisi vs. bir sürü iş oluyor. hafta sonları olsun, boş günlerin olsun çalışırsın. fast food firmalarıda olabilir. gidip cv doldur. bir üniversite kazanacak kadar zeki, becerikli bir insansın. özgüvenini kaybetme. birçok başarılı insanın geçmişine baktığında gençlik çocukluk yıllarında birsürü sıkıntı çektiklerini görürsün. bunlar seni güçlü kılar. ve inançlı birisen tavsiyem ve söylemim su olacak ,dünya imtihan dünyası. hepimiz hayatımızda birçok sıkıntı çekiyoruz. kimimiz eşimiz kimimiz ailemiz kimimiz çocuklarımızla ilgili sorunlar yaşıyoruz. en büyük dünya imtihanı aileyle olan ama. çünkü bizim tercihimiz değiller. allah kolaylık versin.
0
philosophia
(13.12.08)
ayrıca kariyer.net vs sitelerden çağrı merkezi ilanlarına bakabilirsin. insan kaynakları firmalarına cv. gönder, bırak. dönemsel olarak çağrı merkezi işleri olabildiği gibi, devamlı olarak özellikle akşam 6 dan 12-1 e kadar, gece çalışmak için eleman arıyorlar. okulunu gece etkileyebilir ama akşam olanlara başvurabilirsin. kendine yetecek kadar parayı bedensel olarak fazla yorulmadan kazanabilirsin böylece.
0
philosophia
(13.12.08)
(4)

ACİL Kaybolan pasaport

kimlanbu
İngiltere/Londra'daki arkadaşım içinde pasaport, vize, nüfus cüzdanının olduğu çantayı çaldırdı. Yanında sadece ehliyeti var. 24 Aralık'a tren bileti almış Belçikaya geçmesi lazım. Bu kaybolan evrakları en kısa ne kadar sürede çıkarabilir. Yolculuk için bunları çıkarması gerekiyor mu yoksa geçiçi be
İngiltere/Londra'daki arkadaşım içinde pasaport, vize, nüfus cüzdanının olduğu çantayı çaldırdı. Yanında sadece ehliyeti var.

24 Aralık'a tren bileti almış Belçikaya geçmesi lazım. Bu kaybolan evrakları en kısa ne kadar sürede çıkarabilir. Yolculuk için bunları çıkarması gerekiyor mu yoksa geçiçi belgeler ile yolculuk yapabilir mi ?

Pasaport vs. i çıkarması için gerekli prosedür nedir, yardımlar için teşekkürler, azıcık acil.
0
kimlanbu
(10.12.08)
konsolosluk
0
bryan fury
(10.12.08)
geçmiş olsun, evet direkt konsolosluğa gitmesi lazım. bildiğim kadarıyla iki haftaya pasaport yetişmez ama o sürede geçici bir belge verirler ve yolculuk yapmak problem olmaz.
0
hapax
(10.12.08)
pasaport çıkarılmaz, seyahat belgesi verilir. en yakın başkonsolosluğa veya konsolosluk şubesine başvursun. orada gereken yardımı gösterirler.
0
agk
(10.12.08)
konsolosluğa gidilecek ve konsolosluk büyük ihtimal kişinin oturduğu ilin valiliği ile temasa geçecek, bilgiler gönderilecek, doğrulanacak, valilikten bir kağıt gelecek, sonra geçici bir seyahat belgesi verilecek, en son böyleydi prosedür değişmediyse...
0
fedaialkolik
(10.12.08)
(4)

işe giriş - kyk burs kesilmesi

cruor
sorum kyk bursu alırken kısa süreliğine işe girip çıkanlara. okurken veya mezun olduktan sonra bi sorun çıkardılar mı size? bursunuz falan kesildi mi?bi arkadaşım okuduğu üniversitenin bilişim merkezinde çalışıyor.sosyal güvenlik yasası değiştikten sonra adamın hiç haberi yokken sigorta yapmışlar ve
sorum kyk bursu alırken kısa süreliğine işe girip çıkanlara. okurken veya mezun olduktan sonra bi sorun çıkardılar mı size? bursunuz falan kesildi mi?

bi arkadaşım okuduğu üniversitenin bilişim merkezinde çalışıyor.
sosyal güvenlik yasası değiştikten sonra adamın hiç haberi yokken sigorta yapmışlar ve 18 günlük prim yatmış durumdaymış. bu da işi bırakmaya karar vermiş.

kyk bursu ne olur bu durumda?

a) kesilir. bi daha hiç alamaz.
b) kesilir. epey uğraşır ve 3-4 ay sonra almaya devam eder.
c) sadece 1 aylık burs kesilir sonra devam eder. hiç bişe yapmasına gerek yok.
d) krediye falan döner.
e) hiç bişe olmaz.

bunların dışında bişeler olabilirse lütfen belirtiniz.
0
cruor
(02.12.08)
e şıkkı.

kyk dan 2 krediyi birden alıyordum ve lisans boyunca toplamda 20-25 günü bulan 3-5 günlük sigorta primi ödenen çalışmalarım olmuştu ama sürekli değildi, herhangi bir kesilme/sekte olmadı, öğrenci iken ve mezun olurken de bir sorun çıkmadı.

ankara yı arayarak kesin çözüm elde edebilirsiniz.
0
lejant
(02.12.08)
geri ödemesiz burs alanlarda da aynısı geçerli mi acaba?
0
🌸cruor
(02.12.08)
www.kyk.gov.tr sitesi KREDİ BURS HİZMETLERİ > Genel Bilgiler alt basliginda;


"""...Burstan Yararlanamayacak Olan Öğrenciler...

Yetim maaşı ve nafaka alanlar dışında , en az asgari ücret düzeyinde aylık veya ücretle sürekli bir işte çalışan veya gelire sahip olan öğrenciler,

...ÖĞRENİM VE KATKI KREDİSİNİN KESİLME SEBEPLERİ...
Devamlı gelirle çalışması, """ gibi maddeler olduguna gore sorun olmaz diyorum.

yine de icini rahatlatmak icin ankara ya telefon ac.
0
lejant
(03.12.08)
mernis sistemi henüz bir boka yaramadığı için haberleri olmaz, arkadaşın gidip kyk'ya dilekçe vermediği sürece.
0
agk
(03.12.08)
(10)

30-40 bin YTL Arası Dizel ve Otomatik Vites Araba

teritori
Daha önce burada arabalarla ilgili atılıp tutuldu hatta atım tuttum. Civic şöyle iyidir, böyle iyidir dedim. Ama sanırım artık bu canavarın yakıt tüketimine dayanamıyoruz. Ortalama 35bin YTL ediyor şu an satsak elimizdeki Civic'i. Bu fiyat civarlarında önerebileceğiniz dizel ve otomatik vitesli arab
Daha önce burada arabalarla ilgili atılıp tutuldu hatta atım tuttum. Civic şöyle iyidir, böyle iyidir dedim. Ama sanırım artık bu canavarın yakıt tüketimine dayanamıyoruz. Ortalama 35bin YTL ediyor şu an satsak elimizdeki Civic'i. Bu fiyat civarlarında önerebileceğiniz dizel ve otomatik vitesli arabalar nelerdir.

Araç sıfır olacak, ikinci ele pek sıcak bakmıyoruz. Ayrıca Civic Hybrid de demeyin lütfen. zira kendisi 50bin YTL.

not: şu an citroen c4 en yakın isim gibi görünüyor.
0
teritori
(25.11.08)
o sınıfta en ekonomik ve başalığı motor c4te de bulunan psa'nın 1.6 hdi ıdır. doğal olarak pejo 308de de kullanılan bu motor esasında ford focusta da kullanılmaktadır da adı duratorq tdci şeklindedir. hatta psa bu motoru başka bir markaya daha vermişti kompakt sınıfta ama hatırlayamadım şimdi. dert yakıt ekonomisiyse bu motora sahip araçlardan biri alınabilir. bence en başarılısı focustur ancak, yeni fiyatlandırma anlayışı dizelin sahip olduğu işletme maliyeti avantajını eritmekte bunu bilip de satın almak daha mantıklı. oldukça taze bir haber vardı radikalde.

www.radikal.com.tr
0
agk
(25.11.08)
@agk
bu tip yazılar/haberler çıkmaya başladı ve özel bi amacı olduğunu düşünüyorum.
3 yıldır dizel araç kullanan bir olarak dizelin bakım masrafları doğru kullanıldığı sürece çok değil. hatta yetkili servislerde benzinlilerle hemen hemen aynı rakamları ödedim. performansları benzinlileri sollayacak kapasitelere geldi. ve yine az yakıyor. hepsinin yanında da verimli bir motor olduğundan çevreci de sayılabilir.

dizelden vazgeçmeyelim.

benim tavsiyem corolla d4d olur o segmentte. fransız arabalarının kronik sorunları oluyor. focus'un son modeli de çok tutmadı ama sebebini bilmiyorum. toyota için kötü diyen özellikle corolla için diyen duymadım.
0
hayo
(25.11.08)
Yeni nesil corsalar da görülmeye değerdir.
0
fedaialkolik
(25.11.08)
kia cerato'nun yeni modeli belki degerlendirmeye deger sevgili pidedostum.. dizeli var lakin otomatik viteslisi var midir yok mudur emin degilim. arastirmak lazim.
0
paradoxical
(25.11.08)
otomatik vites, dizel c4 kullanmış ve hatta uzun yola gitmiş bir insan olarak şunları yazmak istedim.

+ az yakıyor, çok kaçıyor
+ ön panel pek çok insan tarafından şık bulunuyor, en azından farklı olduğu kesin
+ performansı iyi
+ yol sesi az
+ fiyat aralığı sizin istediğiniz gibi
+ çok tutulan bir araba olduğundan servisi vs yaygın
+ uzun yolda yormuyor

- ben ön paneli sevmedim, göstergeler dağınık geldi ama tercih meselesi
- ön koltuğa 1.95 boyunda bir adam oturunca arkada bacak mesafesi çok kısalıyor.
0
kahvegibi
(25.11.08)
otomatik dizel alacaksanız opel e bakabilirsiniz. astra hb 1.3 dizel modellerde easytronic opsiyonu var. 3 bin ytl falan koyuyor arabanın fiyatının üstüne..

fakat honda civic ten sonra bilemiyorum yani.. sıralı lpg taktırın civic e, azalır yakıt tüketimi.. satmayın yazık.
0
metox
(25.11.08)
volvo c30 dizel'e bakilmasini oneririm. ikinci el dusunuyosaniz- ki dusunmuyosunuz- 40bin ytl gibi bi fiyati olmasi lazim. fazlasi zaten verilmez. sifirlari normal sartlar altinda o fiyat araliginda, fakat euro yukseldigi icin 5bin ytl kadar yukseldi fiyati.
0
polifonik osuruk
(25.11.08)
@agk: abim c4 kullanıyor ve bizim arabanın yakıt tüketimiyle arasında dağlar kadar fark var. bakımı da gayet standart.

@agk: focus oldum olası sevmem. corolla da sürekli makyaja gittiğinden pek düşünmüyorum sanırım.

@fedaikolik: corsalara oldum olası gıcık olurum. çarpışan oto gibi araba.
@pidekardeşi: kia mia ters bize ya :)
@kahvegibi: sanırım beni c4'e ikna ettin iyice :)
@metox: evet yeni sedan astralar da aslında çok hoşuma gitti. test etmek gerekir kendilerini. satma mevzusuna gelince, çok feci yakıyor şehir içinde be. bir de o şehir içi istanbul şehrinin içiyse feci. lpg taktırdıktan sonra da ben ne anladım civic'ten.
@polifonik osuruk: c30 çok çirkin de s40lar süper. ama pahalı o gavurlar da. bu arada euro'yu 1.75'e sabitlemişler.
0
🌸teritori
(25.11.08)
s40'i tavsiye etmiyorum, zira dizel olmayan 2.0 motorlu birtanesine sahibim. cok fazla enzin yakiyo. bunda kasasinin agir olmasinin da payi cok buyuk. kaldi ki zaten c30'u onerdikten sonra farkettim ki yedek parca ve servis masraflari cok yuksek oldugu icin gerek yok ne kadar ucuza bulunsa da. verimli dizeller sanirsam opel corsa ve astra serisi olarak nitelendirilebilir. citroenler de cok guzeldir fakat nedense gozumde hep bayan arabasi olarak kalmistir.
0
polifonik osuruk
(28.11.08)
bugün c4 kullandım. vites geçişleri çok sert geldi. bayağı titretiyo yavruyu alttan :)
0
🌸teritori
(30.11.08)
(7)

egzoza muz sokunca ne olur?

mevta
soru: birinin arabasının egzozuna muz sokarsak ne olur? a) kurbanın kaza yapma ihtimali var mı? b) muz arabaya ne kadar zarar verir? verirse tamiri tuzlu olur mu?
soru: birinin arabasının egzozuna muz sokarsak ne olur?
a) kurbanın kaza yapma ihtimali var mı?
b) muz arabaya ne kadar zarar verir? verirse tamiri tuzlu olur mu?
0
mevta
(19.11.08)
hiç mi çizgi film izlemedin?

2 ihtimal var:

1) araba havaya uçar,şoförün kafası çiçek açar, başının etrafında kuşlar döner;
2) arkadaki arabanın tekerleği kayar, takla atar;

benceyse, hiçbibok olmaz;
0
mrtksn
(19.11.08)
bi çizgi filmde patetes sokuyorlardı motor patlıyordu ama gerçek hayatta egzosun patlaması lazım (muzun fırlamadığını kabul edersek). ama o sıcakta erir akar gider muz. yalnız patlarsa iyi patlar zarar ne kelime.
0
cashkopat
(19.11.08)
mythbusters'ta denenmisti

patates ve muz denediler ve ikisi de disari firladi, ama guvenme yine de belki SIKISACAGI tutar.
0
ermanen
(19.11.08)
bişi olmaz. şaka yapılmak isteniyorsa egzoz düdükleri var. Şaka malzemeleri satan yerlerde olması lazım.
0
kimlanbu
(19.11.08)
egzos fırlatır muzu nolcak. egzosa tam oturtulmuş bi patates belki işe yarar, o da egzosun böyle çürük çarık bi köşesi varsa ordan patlar ama patates de fırlar en nihayetinde.
0
robin crusoe
(19.11.08)
bir ara egzost gazıyla şişen balon tiği krikolar vardı hatırlarsanız. koca aracı kaldırıyordu. onu geçelim gazları öyle sıkıştıramazsınız arkadaşlar, gaz ama onun da bir karakteri direnci var. e şimdi egzost borusu mu daha dayanıklı yoksa sıkıştırdığınız muz mu? birisi seve seve biriken gaza yol verecek artık hangisi verirse...
0
agk
(19.11.08)
muz biriken gaza yol verene kadar gaz egzozdan çıkamadığı için geldiği yere geri gider mi, nerden gelir, giderse patlama falan? bunları bilemeyiz...
0
🌸mevta
(19.11.08)
(5)

pasaport, harç, filan

hollowlife
sevgili şengenliler, sonunda yurt dışına açılmaya karar verdim, lakin bu pasaport denen defter nasıl alınır bilmiyorum. almak için hangi evrak gerekir.harçları ne kadardır, toplamda ne kadar öderim.kaç yıllık almalıyım.yani sıfırdan nasıl alınır.bi el atın alayım şu passportu. şimdiden teşekkür eder
sevgili şengenliler, sonunda yurt dışına açılmaya karar verdim, lakin bu pasaport denen defter nasıl alınır bilmiyorum.
almak için hangi evrak gerekir.
harçları ne kadardır, toplamda ne kadar öderim.
kaç yıllık almalıyım.
yani sıfırdan nasıl alınır.
bi el atın alayım şu passportu.
şimdiden teşekkür ederim.
0
hollowlife
(19.11.08)
www.egm.gov.tr buradan başlayabilirsin mesela. sorduğun soruların hepsinin cevabı var. kaç yıllı konusu ise sana bağlı ama bence 5 yıllık al. harçlar sürekli artıyor çünkü.
0
esreverdaer
(19.11.08)
osuruklu
(19.11.08)
ben de tam link verecektim..6 aylık almayın da gerisi size kalmış..çünkü çoğu ülke en azından 1 yıl geçerli pasaport istiyor.
0
neverending nightmare
(19.11.08)
azami iki yıllık alın zira iki yıla kalmadan pasaportlarımız yenilenecek.
0
agk
(19.11.08)
Alabildiğiniz kadar uzun süreli almaya bakın. Bir çok ülke vize bitiş tarihinden sonra daha 6 ay geçerli olacak bir pasaport istiyor, dolayısıyle 1 yıllık çıkarttığınız zaman, çıkarttıktan sonraki 6 ay işinize yarıyor gibi oluyor. Paranız varsa çok uzun süreli çıkartın.

İstanbulda oturıyorsanız şu entryi okuyun 13589436
Kimlik fotokopisinden başka bir belgeye ihtiyaç olmuyordu diye kalmış aklımda, formdu, zarftı zaten orda veriyorlar size ücreti mukabilinde.

Bir de ordaki tabelada yazan fiyatların üstüne 80-90 lira defter parası vereceksiniz ilk pasaportunuz olduğu için.
0
3200
(19.11.08)
(8)

Kuzenim yavruladı, ne alsam?

tembel degilim useniyorum
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Kuzenimin nurtopu formunda bir erkek bebeği oldu. Hediye olarak yeni doğan bebeğe ne alınır? Nerelerden alınır? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
0
tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
yeni doğmuş bebekler için böyle yataklarının başına asılan yanar döner şeyler var. bebeklerin dikkatini çeksin diye. bir de onlara benzer yumuşak oyuncaklar var, sallayınca içinden çıngırak sesi geliyor.

bunlar alınabilir. bunun dışında elbette ki çeşit çeşit bebek giysisi. yeni doğmuş olanlar için olanları da alabilirsiniz, 1 yaşında olan için de. sonuçta giysi çok kirleniyor ve çocuk da çabuk büyüyor.
0
mea maxima culpa
(19.11.08)
altın fiks hediyedir aileye destek olma babında ama samimiyet fazlaysa gerek yok destek zaten baska türlü de olunur.

ben en son fanatik galatasaylı bir babanın oğluna taraftar store dan orjinal bir alt üst forma alıp (küçüktü tabi 2 yaşında falan giyebileceği cinsten) sırtına da çocuğun ismini yazdırmıştım altından pahalıya geldi ama baba aldığım en güzel hediyeydi demişti.
0
agk
(19.11.08)
Annem altın alıyor zaten. Şöyle kullanışlı, marjinal faydası yüksek bir şey almak istiyorum...
Bu arada öneriler için teşekkürler.
0
🌸tembel degilim useniyorum
(19.11.08)
bebek havlusu alabilirsiniz, ya da battaniye, soyle sarip sarmalamak icin bebegi. nasilsa kis geldi. olmazsa boyle tulum gibi penye/pamuklu kiyafetler var, surekli kirlendigi icin ne kadar cok olsa o kadar iyidir, zaten vardir ama fazlasi hic gereksiz olmaz. mama onlugu, bere ve eldiven de guzel.
bir de halen tutan var midir bilmiyorum ama, anneler icin bebek gunlugu oluyor, ilk dis, ilk bilmem ne, yaziyorlar. aslinda hamileyken baslaniyor sanirim ama, anne boyle bir sey tutmamissa o da guzel bir hediye olabilir.
eger almamislarsa, bezleri falan steril hale getirmek icin bir alet var, adini bilmiyorum; ya da havayi nemlendiren bir alet var, o ikisi de cok ise yariyor.
0
nazenin
(19.11.08)
Ana kocağı denilen bişi var, işe yarar, ondan alınabilir. Annenin bebekle ilgilenmesi sırasında delirme katsayısının azaltılması işine yarıyor.
Bebek arabası alabilirsiniz eğer almadılarsa.
Alt değiştirme takımı olabilir.
0
sui
(19.11.08)
henüz almamışlarsa bebek telsizi alabilirsiniz.

bi de şöyle bi site buldum belki fikir verir:
www.bebekmarket.com
0
quasiromantic
(19.11.08)
yanında "yavruladı" falan dememen bile yeter bence :))
0
balpeynir
(19.11.08)
bence gelecekte kullanabilecegi bir hediye alin, degisik olur. zaten bebek anlamiyor ne aldigini, akli erdiginde anlar en azindan:) hem aile hem de cocuk icin anlamli olur yani.
0
ermanen
(19.11.08)
(4)

lithium ion vs. aaa alkaline

psyche
bir mp3 çalar almayı düşünüyorum da pil çeşitlerinde böyle farklılık var. aaa alkaline bu kalem pilin bi küçük boyutu olan pillerden bildiğim kadarıyla. diğerinin bundan farkı ne? zor mu bulunur lithium ion'la çalışan bişey alsam?
bir mp3 çalar almayı düşünüyorum da pil çeşitlerinde böyle farklılık var. aaa alkaline bu kalem pilin bi küçük boyutu olan pillerden bildiğim kadarıyla. diğerinin bundan farkı ne? zor mu bulunur lithium ion'la çalışan bişey alsam?
0
psyche
(19.11.08)
aaa alkaline dediği bildiğin harici pil, aaa da boyutunun kodu kumanda pili olarak bilinen boyut.

l. ion dediğiyse dahili pil. yani cep telefonu gibi şarj edeceksin aleti.

fark bu, karar ihtiyaca göre değişir.
0
agk
(19.11.08)
pil teknolojisi o senin dediğin; aaa da pilin tipi; aaa olmasının avantajı, pilin bittiğinde dükkandan aldığın pil ile kullanabilecek olman;

Alkalin pillerin şarjlısı var mı bilmiyorum, o yüzden muhtemelen o mp3 playerın pili bittikçe eğiştirmen yada aaa boyutunda nimh şarjlı pillerden alman gerekecek; diğerinin pili muhtemelen standat boyutta olmayan şarjlı bir pildir, 2-3 sene sonra ölür çöpe atarsın.
0
mrtksn
(19.11.08)
Harici pille, yani aaa alkalin pille çalışan mp3 çalar bana göre her zaman daha avantajlıdır. Dahili pilli aletin şarjı olmadık zamanda biter, şarj etmek için ya adaptör, ya da bilgisayar olması gerekir. Ayrıca zaman içinde de verimi düşer. İlk alındığı zaman örneğin dört saat cihazı çalıştırabiliyorken zaman geçtikçe bu süre azalır. Genelde de mp3 çalarların dahili pillerini değiştirme imkanı da yoktur. Olsa bile astarı yüzünden pahalıya gelir.
0
judas priest fan
(19.11.08)
evet ben de harici pille çalışan bişey almak istiyorum.
0
🌸psyche
(20.11.08)
(8)

70lik yeni rakı'nın türkiye ve yurt dışı fiyatı nedir?

o s c a r
arkadaşlar,fransa'da yaşadığım şehirde 70lik yeni rakı'yı türk marketinden 19 euro ya alabiliyorum.türkiye'de ne kadara satılıyor şu anda? bir de avrupa'da diğer ülkelerde ne kadara satıldığını merak ediyorum. çok mu kazık yiyorum, yoksa normal mi?sormuşken şunu da ekliyim, fransa'da rakı da satan b
arkadaşlar,

fransa'da yaşadığım şehirde 70lik yeni rakı'yı türk marketinden 19 euro ya alabiliyorum.

türkiye'de ne kadara satılıyor şu anda? bir de avrupa'da diğer ülkelerde ne kadara satıldığını merak ediyorum. çok mu kazık yiyorum, yoksa normal mi?

sormuşken şunu da ekliyim, fransa'da rakı da satan bir market zinciri var mıdır, misal carrefour satıyor mu? hiç yolum düşmedi ama satıyorsa fiyatı türk marketinden daha ucuzdur herhalde diye düşünüyorum.
0
o s c a r
(18.11.08)
ouzo al kesinlikle daha ucuz. marketlerde 6- 12 euro.
0
gauloises blue
(18.11.08)
27 lira 70 lik yeni rakı türkiyede.

ama duty freede 11 ya da 12 € olması lazım. 100lüğü 14 € idi. çıkarken limitin de olmadığına göre çıkarken alabildiğin kadar almak en mantıklısı, fr'ye girişte gümrük nasıldır bilemiyorum da el bagajı yapsan 5-6 şişe sokarsın.
0
agk
(18.11.08)
€ Türkiyede 2 ytl olduğundan mütevellit Türkiyeden daha pahalıya alıyorsunuz
0
buffy de vampir sayilir
(18.11.08)
geçenlerde bindiğim iç hat uçağında içki kataloğu da vardı, 70lik yeni rakı için thy özel fiyatı 10€ yazıyordu.
0
tom riddle
(18.11.08)
@gauloises blue: kültürel emperyalizmin kurbanı oluyoruz, yapmayın böyle şeyler. pahalıya alalım ama kendi rakımızı alalım. adamlar böyle böyle bizim bile araplar'dan çaldığımız baklavayı sahiplendiler yunan rakısı diye. bir de neden ouzo? neden uzo değil?
0
co2s2
(18.11.08)
senin, benim, onun.

ne farkı var ki, kendin demişsin araplardan çaldık diye. zaten asırlardır beraberiz, bazı değerleri ortak kabul etmek zorundayız. rakı da bunlardan biri.
0
desdinova
(18.11.08)
kktc fiyatı 7-8 ytl olmalı.
0
prompter
(18.11.08)
arkadaşlar,

öncelikle alakadar olup cevap yazdığınız için hepinize teşekkür ederim.

@co2s2: kısmen katılıyorum dediklerine. sebebi ouzo'nun yunan rakısı olması değil, ispanyol malı da olsa yine yeni rakı'yı tercih ederdim. yıllardır içtiğim, alıştığım tek rakı o zira.

@agk: bilmiyordum duty free de o kadar ucuza satıldığını, gözümden kaçmış. teşekkür ederim bilgi için, noel dönüşü 5 şişe alsak 50 euro karımız oluyor neredeyse:)
0
🌸o s c a r
(18.11.08)
(17)

Jetta mı? Civic mi?

loststone
Hangisini alsın?
Hangisini alsın?
0
loststone
(16.11.08)
civic
0
agk
(16.11.08)
jetta
0
schwannoma
(16.11.08)
civic gayet tabii..
0
thefalloftekin
(16.11.08)
peki de, aga bi de sebep yazsanız ya. yani neden Civic? neden Jetta?
0
🌸loststone
(16.11.08)
civic alsın boşver
0
kabal
(16.11.08)
kesinlikle jetta. Alman powah
0
allezz
(16.11.08)
elantra al bence

ama senin soruna gelirsek hazir tartisilmisina verim bak istersen:
answers.yahoo.com
0
ermanen
(16.11.08)
jetta
0
alkolik imam
(16.11.08)
1. hb karoseriye bagaj ekleyip sedan yapandan kaçacaksın. güdük durur araç, ki jetta da önden golf arkadan passatlığıyla hem güdüktür hem karaktersiz. golfe bagaj koyduk adı jetta oldu denmez, hondanın yaptığı gibi bu civic hb dir bu da sedan ikisi ayrı araçlardır dersin adam gibi.

2. civic teknolojik anlamda sınıfında devrim yapmıştır hala teknoloji bağlamında en öndedir.

3. golf 6 çıktı jettanın da yenilenmesi 6 aya kadar yapılır. 6 ay sonra eski kasa olacak bir araba almam. civic daha 2 sene aynı civic olarak kalacak.

4. honda motoru malum efsanedir. daha fazla gücü daha az tüketimle sunar.

5. vw kalitesi dediğiniz şeyi bir türlü anlamadım telvinin touranı vardı kabin içindeki plastiklerin kaplamları döküldü servise gittik known issue bişi yapamayız araba parfümü kullanmışınız ondan olmuş dediler.

6. golf de kullandım civic de civic in verdiği tadı veremiyor golf.

7. civic çok daha yakışıklı.

8. civicin 2. el değeri bizim memlekette başka hiç bir araçta yok denebilecek seviyededir.

9. yoruldum lan.
0
agk
(16.11.08)
yeni kasa civicler çıktığından beri, yani yaklaşık 2 yıldır civic kullanıyorum. bir kere teklediğini görmedim. ayrıca jetta olmasa da onun muadili olan golf de kullandım bu süre zarfından bir kaç defa. kesinlikle civic'in verdiği haz yoktu.

iç mekan konusunda da genişlik olarak civic, jetta'nın eline verir. inanılmaz geniş bir iç hacim var civic'te. ne olduğunu bilmediğim ve bütün arabalarda olan bir dalga vardır hani arka koltukların ortasında, ayak bastığımız yerde. normalden biraz yüksektir, sağa sola geçişi zorlaştırır hani arka koltuklarda. o dalga civic'te yok işte. ufak bir detay gibi görünse de çok rahatlık sağlıyor.

civic'i servise bir kere götürdüm o da arkadan 90 model bir mitsubishi minibüsün çarpmasından ötürüydü. amca yaklaşık 60km süratle çarptı sadece tampon içeri göçtü biraz. sağlam da bir araba yani.

volsvogenin bu tarz kırma arabaları geçmişten beri tutunamadı. jetta da öyle. ayrıca ikinci el satışta da rahat edersin ileride düşünürsen.

civic'te kesinlikle pişman olmazsın.

kazasız belasız bir kullanım temenni ederim.
0
teritori
(16.11.08)
jetta'ya kılım tamamen.
0
co2s2
(16.11.08)
yazıldığı üzere jetta kadar karaktersiz bi araba yok hakkatten. passat desen değil golf desen değil çirkin bi şey
o vw klasını yansıtmıyoru hiç

ama civic öyle mi? hem sempatik hem yakışıklı :p şahane bir araç bir de tabiki ortada bir honda vtech motor teknolojisi var yapıldığı günden bugüne arıza raporu verilmemiş derler ne derece doğrudur bilemem.

sürüş konusunda jettaya yolcu olmuşluğum bile yok bi şey diyemem ama civici bir kaç kez sürme şerefine nail oldum. ve bir çok kez yolcusu oldum sürüşü şahane, yolculuğu özellikle arka tarafı daha da şahane.
0
ciyanni
(16.11.08)
jetta
0
enter saltman
(16.11.08)
Civic. daha kaliteli. yakıt tüketimi benzinlide cok daha ekonomik.
satması çok daha kolay. ayrıca jetta ya beş basar.
2005 model civic im vardı, sattıgıma hala üzüldügüm canım arabamdı diyim yani. bigun bi yamugunu görmedim.

bence o fiyat grubundaki arabalardan en güzelleri:civic, vw golf, opel astra
golf alsanıza illa volkswagen istiyorsanız. daha güzel araba bence golf.jetta tutmadı sanki türkiyede. gayet tipsiz ve içi de çok çirkin bence civic le astraya göre.
0
merope
(16.11.08)
honda, hayat onda.. pek anlamam teknik ozelliklerden ama honda'nin neredeyse tum modelleri icin iyidir diyebilirim gozum kapali, tasarim acisindan. son olara, japon yapmis, yapar da daha diyorum :p
0
katafalk
(16.11.08)
araba almayınız bisiklet alınız. (mesaj kaygım geldi:)
0
elcezire exclusive
(17.11.08)
civic alın. düşünmeden. honda sonuçta. tık demez araba, saat gibi çalışır motoru. otomatik alın hatta; ki honda nın eline kimse su dökemez otomatik şanzımanda. zaten bir kere honda kullanın neden burada herkesin küt diye civic dediğini anlayacaksınız.
0
metox
(17.11.08)
(6)

Ankara'da Boş Zaman Doldurmaca

thefalloftekin
selamlar..pazartesi günü hastane işi için dayımla birlikte ankara'da olacağım..sabah 9'da ibni sina hastanesinde olacağız kan vermek için, sonra saat 15:30'daki doktor randevusuna kadar boşuz.. akşam da memlekete döneceğiz zaten..bu 6 saatlik süre boyunca neler yapabiliriz bu civarda?hastaneye yakın
selamlar..
pazartesi günü hastane işi için dayımla birlikte ankara'da olacağım..
sabah 9'da ibni sina hastanesinde olacağız kan vermek için, sonra saat 15:30'daki doktor randevusuna kadar boşuz.. akşam da memlekete döneceğiz zaten..
bu 6 saatlik süre boyunca neler yapabiliriz bu civarda?
hastaneye yakın olduğu için anıtkabir'e gideceğiz, niyetimiz var..
yine hastanenin yakınlarında takılabileceğimiz, gez gör diyebileceğiniz, yürüme mesafesinde olan yerler/mekanlar var mıdır?
0
thefalloftekin
(16.11.08)
yürüme mesafesi değil ama ibni sinaya yakın olarak ankara kalesi var.
0
agk
(16.11.08)
bana kalsa otobüs vaktine kadar internette takılayım ama dayım var yanımda..
anıtkabir'i görmüşlüğüm var, dayım da görecek.. ama 3 saat falan sürer heralde orda gezmemiz..
denizin olmaması pek koymaz hacı, denizli'den akıcaz zaten oraya (:

filme girmek iyi fikir hakkaten bak, dursun aklımda..
0
🌸thefalloftekin
(16.11.08)
film demişken, ankamallde imax var; hani enteresan bir gözlük takıp 3d film izleniyor; Mesela o olabilir atraksiyon babında;

Ankarayı sevsem de, fazla bi turist atraksiyonu olmadığı sugötürmez gerçek :)

Ankarada atraksiyonlar insanlar birbiriyle yaşar, yalnız adama göre değil ankara :)
0
mrtksn
(16.11.08)
ankara kalesi ve oralarda bi' müze var.bunun yanında, ulus uzak mesafede olan bi' yer değil; eski meclise ve yine yakınındaki müzeye( adını bilemedim şimdi) gidebilirsiniz. olmadı atakuledeki dream-land' e gidip atari oynayın :)
0
evegirmekistemiyorum
(16.11.08)
ankara kalesinin oradaki müze anadolu medeniyetleri müzesi; öyle şeyleri seviyorsanız çok çok iyi bir müzedir, kaçırmayın;
0
mrtksn
(16.11.08)
kale'ye çıkarsanız zenger paşa konağı diye bir yer var. cihannüma salonu var orada, oturup ankaraya şöyle tepeden bakıp nefis türk kahvesi içebilirsiniz. yine kalede rahmi koç çengelhan müzesi var cidden çok ilginç bir konsepti var müzenin. yine oralarda anadolu medeniyetleri filan var ama beni açmıyor şahsen.
ulaşım: ibni sina hastanesinin karşında hacettepe myo vardır. oradan ulus yönüne ilerleyip okları taip edebilir ya da birilerine sorabilirsiniz. ancak altındağ belediyesi tarafındaki yolu kullanmanız, direkt kaleye ulaşma için daha kolay olacaktır.

kale tarafında takılmam diyorsanız. çankaya tarafına gidip papazın bağı nda oturup gözleme filan yiyebilirsiniz şehirin içinde yeşil kalmış yegane yerlerdendir. oradan doğru tunalı'ya inip gezebilirsiniz kuğulu park'ta kuğulara ördeklere simit atabilirsiniz :)
ulaşım: ibni sinanın önünden mavi minibüsler kalkar gop-kırkkonaklar

nargile seviyorsanız balgat ta nezih diye bir yer var süper nargileleri vardır. orda nagile tavla oynarak zaman geçirebilirsiniz.
ulaşım: kızılay'a tabanway devamında 153-143 nolu otobüsler ya da 100.yıl, çiğdem mah. minibüsleri

ankara alışveriş merkezleri bakımından baya zengindir. ankamall ya da armada size ulaşım açısından daha kolay olur. açıkçası ben sevmiyorum oralarda gezmeyi. ama sinemadır filan tercih edebilirsiniz.
ulaşım: ibni sina'nın önünden yenimahalle-demetevler mavi minibüsleri ile ankamall, ümitköy, bilkent minibüsleri ile de armada'ya ulaşabilirsiniz.

hacettepe üniversitesi merkez kampüs ün içinde mehmet akif ersoy'un evi (istiklal marşı'nıı burada yazmıştır) var orayı gezebilir, oradan hemen kampüsün bitişiğinde restore edilmiş ve hala o dönemden kalan insanların yaşadığı eski ankara evleri var. oraları gezebilirsiniz. kapısının önünde oturan bi teyze var çok tatlı muhabbeti var. anlatır da anlatır çay filan da ikram eder :)
ulaşım:ibni sinanın karşısında hacettepe üniv. hastanesinin içine girdikten sonra, tıp fakültesinden sonra hemen sağda.

bir çok alternatif daha vardır tabii ki ancak aklıma gelenler şimdilik bunlar
0
ali87
(17.11.08)
(3)

uykusuz kapağı

dr cucu
uykusuz'un son sayısındaki (12 kasım) kapakta vedat özdemiroğlu'nun önünde yer alan mor giysili, esmer, kıvırcık saçlı, geniş çeneli yazar - çizer kim ola ki? oky mi?
uykusuz'un son sayısındaki (12 kasım) kapakta vedat özdemiroğlu'nun önünde yer alan mor giysili, esmer, kıvırcık saçlı, geniş çeneli yazar - çizer kim ola ki? oky mi?
0
dr cucu
(16.11.08)
o değil de ben de sadece kafası görünen kare gözlüklüyü merak etmiştim. (yiğit özgür ve umut sarıkayanın önündeki)
0
agk
(16.11.08)
o, emrah ablak'ın köşesinde çizdiği sucu.
0
🌸dr cucu
(16.11.08)
Oky dir kendileri; hatta bir eli umut un sırtında, bir eli de barış ın.

edit: orjinal resmiyle karşılaştırmak için,
www.uykusuzfan.com
0
ukeladümbelek
(16.11.08)
(6)

Ankara'da romantik akşam yemeği nerede yenir?

lidsum
Kız arkadaşımın doğumgünü münasebetiyle Ankara'da şöyle şarap eşliğinde yemek yenilebilecek, sakin romantik bir akşam yemeği için yer tavsiyesi aranıyor. Para mühim değil... (Mühim değil dediysek para da basmıyoruz onu da belirteyim)Hımmm hele bir de şöyle klasik canlı müzik falan da olsa fena olmay
Kız arkadaşımın doğumgünü münasebetiyle Ankara'da şöyle şarap eşliğinde yemek yenilebilecek, sakin romantik bir akşam yemeği için yer tavsiyesi aranıyor. Para mühim değil... (Mühim değil dediysek para da basmıyoruz onu da belirteyim)

Hımmm hele bir de şöyle klasik canlı müzik falan da olsa fena olmayabilir. Ama Ankara'dan sanırım çok şey istiyorum...
0
lidsum
(14.11.08)
- Mezzaluna (Bilkent ya da Kavaklıdere, Kavaklıdere daha güzeldir bence)
- Quick China (Bilkent'teki kalabalık oluyor genelde, Uğur Mumcu'daki daha ferah)
- Sushico
- Cafemiz (Arjantin Cad.)
- Budakaltı (Arjantini dik kesen sokak)

Bunlar benim aklıma gelenler. Fiyat aralıkları da değişiyor genelde.
0
pathetique
(14.11.08)
deniz mahsülleri seviyorsanız deli yengeç'i de önerebilirim. ama rezervasyonsuz gitmeyin, özellikle haftasonu. (bkz: deli yengeç)
0
crown
(15.11.08)
elbar
(15.11.08)
atakule var gayet guzel. camlari pis ama yapcak bi sey yok. manzara da ankara'dan bahsettigimize gore sahane olarak nitelendirilebilir.
0
twodimensionprism
(15.11.08)
Oran sitesinde Wine House Restoran.
0
nazenin
(15.11.08)
trilye ya da sonsei.
0
agk
(15.11.08)
(9)

yaşlı bir insana sigarayı bıraktırmak

robin crusoe
anneannem 73 yaşında ve hala günde yaklaşık 10 adet sigara içiyor. (henüz) kalp veya akciğer hastalığı yok çok şükür. yalnız yüksek tansiyon hastası. bırakmaya çalıştığım zaman ters tepiyor daha fazla içmeye başlıyorum o yüzden bırakmaya çalışmıyorum artık diyor. ama ben anneannemi seviyorum. bırakt
anneannem 73 yaşında ve hala günde yaklaşık 10 adet sigara içiyor. (henüz) kalp veya akciğer hastalığı yok çok şükür. yalnız yüksek tansiyon hastası. bırakmaya çalıştığım zaman ters tepiyor daha fazla içmeye başlıyorum o yüzden bırakmaya çalışmıyorum artık diyor. ama ben anneannemi seviyorum. bıraktırmaya kararlıyım. bu durumda en iyi yöntem ne olabilir? maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarının en son tercihim olduğunu belirteyim. tek başıma altından kalkabileceğim nispeten düşük maliyetli çözüm önerilerine ihtiyacım var. çünkü ikinci olarak 50 yaşındaki annem üzerinde de denemeyi düşünüyorum.
0
robin crusoe
(13.11.08)
sigara bırakırken çevresel şartlar çok önemli rol oynuyor. en önemlisi bir kader arkadaşı mesela. annen ve annesini aynı anda bıraktırmak iyi çözüm olabilir bu yüzden. kriz anlarında birbirlerine destek olurlar. karşı tarafın sigara bırakma sorununu misyon edinirlerse de kendilerinden çok karşıdakine yardımcı olurlar. bünyeye zararlı olmayacak atıştırmalık ve meşgale bulmak da yardımcı olur.
0
hayo
(13.11.08)
Kendinin gerçekten bırakmak istiyor olması lazım. Kimi zaman bu "sözde uzlaşmacı" tavırlarla bırakmak istiyor görünebilirler. Bu durumda maliyeti yüksek sigara bırakma seanslarınızda işe yaramayacağını garanti ederim.

En başta sigara bırakma konusunda gerçekten bırakmalarına onları inandırmanız gerekli, belki bir hastane ziyareti, ya da sigaradan ölmeyip sürünen insan hikayeleri en iyiside başlarına gelen tehlikeli bir şeyi bu yönde yorumlamak olabilir.

Her propoganda gibi tekrarla güçlenir kendilerinden bu yönde talep gelene kadar propoganda devam etmelidir. Tabii bu yaptığınız propogandanın güçlü olması için sözünüzün değerli olmasıda gerek sözü eğerli kişileride kullanabilirsiniz doktorlar,komşular vs...

Anca bunlar sağlandıktan sonra gerçekten artık sigara bırakmaya odaklanabiliriniz.

Çok mu ahkam kestim bilmiyorum ama daha önce değişimle ilgili çook güçlü şeyler denememe rağmen gerçek isteğe sahip olmayan kişi yüzünden geçici değişikler dışında bir şey elde edemedim.
0
ilkdefa
(13.11.08)
korkutmak. evet korkutmak aynı hıçkırıktaki gibi. ama sen ya da herhangi biri değil doktor korkutacak. hem de ciddi ciddi. yalnız ayar çizgisi çok önemli tabii. doktor anneanneni korkuturken yaşama olan bağlılığını zedelemeyecek. keza annen için de aynı şey geçerli.
"içmediği takdirde nasıl daha uzun yaşar, içtiği takdirde nasıl daha kısa yaşar da sevdikleriyle daha az zaman geçirir" gerçeğini gerekçeleriyle anlatacak. yüksek tansiyon iyi bir gerekçe mesela. benim de bırakma sebeplerimden biriydi yüksek tansiyon. daha bu yaşta başladı mesela yükselmeye. tırstım 1,5 yıl önce de sigarayı bıraktım...
şöyle aileye yakınlığı bilinen bir doktor olursa, hani sözü dinlenen, sevilen, gayet yerinde bir seçim olur...
ha bir de bırakılan şeyin yerine muhakkak bir şey konmalı. aksi taktirde çok işe yaramayabilir.
0
tranko buskas
(13.11.08)
@kobuzchu kiz; anneannem ölmüyor daha yahu? yani hayatını tek başına idare edebilen, evinde ve dışarda her türlü işini kendi görebilen bir insan. rahmetli dedeniz gibi yatalak hasta olursa bir gün -allah korusun- tabi ki bu gibi keyiflerini elinden almak saçma olur. ancak hala bırakmanın daha faydalı olacağı aşamada olduğunu düşünüyorum.


bir takım telkinlerle yola çıkmam gerektiğini anlıyorum cevaplardan. anneannem gerçekten bırakabileceğine inanırsa bırakır. ama inanmıyor. "ben sana sigarayı bıraktıracağım anneanne" dediğimde "keşke bırakabilsem oğlum bırakamıyorum ki" diyor mesela. korkutmanın veya sigaranın zararlarından bahsetmenin pek geçerli olabileceğini sanmıyorum zira sigaranın zararlarını gayet iyi bilen bir insan. üstelik dedemi sigaraya bağlı bir akciğer hastalığı ile kaybettik. keza anneannemin kız kardeşi de sigara yüzünden akciğer kanserinden öldü. gözünün önünde böyle örnekler var yani. sigaranın kendi ömrünü de yediğini biliyor. bu sebeple ona sigaranın ne boktan bişey olduğuna inandırmaya çalışmak yerine, istediği takdirde bırakabileceğine inandırmak daha mantıklı olur diye düşünüyorm. ama nasıl?

bu telkin aşaması yeterli olur mu bir de o var. sadece sözle telkinle bu iş olur mu yoksa ne bileyim ilaçlar nikotin bantları falan bu tarz şeylere başvurmalı mıyım?
0
🌸robin crusoe
(13.11.08)
korkutmak ne ya?

tanrı sıhhat versin kadın 73 yaşında yğksek tansiyon dışında bir rahatsızlığı yok ne diye korkutacaksınız? yazık değil mi? içme bak ÖLÜRSÜN, aferin süper durdu.

içsin, bence azalttırmaya gayret edin. münasip lisanla anlatın tamam iç ama daha az şeklinde...
0
agk
(13.11.08)
90 küsur yasinda günde 2 paket bafra sigarasi içen bir ninecik tanıdım. daş gibi sağlıklı idi ve yaslilik hallerinden vefat etti. yani evet sigara iyi bir bok diil belki ama ben olsam biraktirmaya calismazdim. anneye belki evet. ikisinede uzun ömürler dilerim.
0
palyacopapi
(13.11.08)
ailede, yakınlarında kanser öyküsü de varmış. tabii içsin canım daha 73 yaşında ne olacak ki, içsin canı sıkılacağına değil mi?

ya önemli olan yaşamının geri kalanını kaliteli geçirmesi, sigara da buna onun konumunda büyük bir potansiyel engel.

vazgeçirmenin nesi mantıksız anlamayadım. herkeste bir "philip morris" pazarlamacısı mantığıdır almış gidiyor. bu saatten sonra içkiye de alışsın ki akciğerle birlikte karaciğer de rahatsızlansın değil mi daha iyi. bırakın içsin canım, moral en önemlisi. öyle kendini iyi hissediyorsa içsin ne olacak. mantığa bak!..
0
tranko buskas
(14.11.08)
bu konu hakkinda verebilecegim bir ornek var.

tabi her insan kendi icinde degerlendirilmelidir ama, benim anneannem de sigara iciyor ve doktorun uyarisi uzerine seneler once, sigarasina engel olduk ve once gunde birkac tane verdik sonra da hic vermemeye ba$ladik. bu arada anneannem $u anda 85 ya$inda ve biraktirma safhasi 78 ya$indayken falandi.

ancak meger kadini hayata baglayan en onemli $eylerden biri buymu$. yemeden icmeden kesildi. surekli yatar oldu. ya$lanmasi hizlandi kisaca. tabi bu sigarayi birakmanin fiziksel degil psikolojik sonucuydu. bir turlu engel olamadik. sonra tekrar ba$ladiginda ayaklandi. ayaklandi dedigim konu sigara olunca duzenli yemek yemeye ba$ladi ki sigara icebilsin. yine rahat icmek icin bahceye cikmaya falan ba$ladi.

ama tekrar soylemekte fayda var. her ornek kendi icinde degerlendirilmeli.
0
eusebiodelaparma
(14.11.08)
70 yıldır günde 2 paket içtiği halde ciğerlerinde en ufak bir tahribat bulunmayan 80 yaşında insanlar olduğunu duydum. Kanıt belge yok elimde tabi ama, o yaşa kadar geldiyse, gerisini de sigarayla götürür herhalde. Bazı bünyelere dokunmuyor sigara nedense.
0
mabl
(14.11.08)
(6)

reklamda sınır?

zillosh
Londra'daki otobüslerin üzerindeki reklam panolarına kilise ilan veriyordu bir ara, şimdi de bir grup ateist: "There's probably no god. Now stop worrying and enjoy your life." şeklinde bir ilan vermek için kiralıyormuş o ilan panolarını.Türkiye'de dini reklam yasal mıdır? Yani eleştiri ve tepkileri
Londra'daki otobüslerin üzerindeki reklam panolarına kilise ilan veriyordu bir ara, şimdi de bir grup ateist: "There's probably no god. Now stop worrying and enjoy your life." şeklinde bir ilan vermek için kiralıyormuş o ilan panolarını.

Türkiye'de dini reklam yasal mıdır? Yani eleştiri ve tepkileri geçtik diyelim, reklam panolarını kiralayıp ne istersek yayınlayabilir miyiz? Kamu ahlakına aykırı olmadıkça? Veya bunun sınırı nedir?
0
zillosh
(12.11.08)
yasa bağlamında bilemiyorum ancak islami her türlü reklamına kimse ses çıkarmıyor o malum.

hristiyanlar da biraz örtülü ilanlarla reklam veriyorlar, misyonerlik çalışmaları bağlamında. isa mesihin hayatı, (ramazan ayında) oruç temalı vs. (gazetelere olduğunu belirteyim, zira anlaşılmamış gibi)

kamu ahlakı gözetmen mühim değil birazcık kaşıyan bir temayla çıkarsan ortaya "bu milletin yüzde doksangdogguzu müslüman hülayn" nidaları arasında ana haberlerde linç edilirsin.

sırtında arapça allah yazdığı için katletilen insanlar oldu bu ülkede. (bkz: oğuz atak)
0
agk
(12.11.08)
reklam panoları belediyeye bağlı. belediyenin ahlaka mugayir olarak gördüğü mayo reklamlarını kaldırttığını biliyoruz, bu nedenle de ingiltere'deki gibi büyük olasılıkla allah diye bir şey yok. şimdi bırakın endişelenmeyi de yaşamaya bakın yazmak pek mümkün görünmüyor. öte yandan bu tamamen yasal.
0
bu nick kullanimda
(12.11.08)
topbaş görüp KALKSIN derse isterse cami reklamı olsun, kalkar.
şahsi bir şey yani.
0
head
(12.11.08)
tamamen belediyelerin keyfine kalmış bir uygulamadır. islami bazda gördüğüm açıkhava reklamları ise vakıf ve derneklere ait olanlar(sanırsam bazı vergilerdende muaf oluyolar). ama hristiyan bir kuruluşun billboard kiralayıp istediği görseli koyması sanırsam mümkün değil. bu yasallıkla alakalı olmasa bile belediyelerin kendi bünyesinde oluşturduğu birimlerce bir şekilde engellenir. misal istanbulda kentsel tasarım müdürlüğü karar veriyo diye biliyorum.
eğer allah yoktur gibi bir görselle reklam verirseniz bir daha bu ülkeye turist vizesiyle bile girebileceğinizi sanmıyorum. ama diğer yanda kız arkadaşınızla kavga edip "selma seni seviyorum!", "hastayım hasta!" gibi görsellerle reklam verebilirsiniz. ama en çok hassasiyet kadın görsellerinde. ab bu konuda yasakları yavaştan uygulamaya başlıyor. cinsiyetçiliği ve seksizmi körüklüyor diye. ama tr de bu tarz bir bilinçle yasaklanmıyor :)
birde %100 yabancı dilde olmaması lazım diye bi geyik döner ama sanırsam söylentiden ibaret...
0
la grande
(12.11.08)
ayriyeten, çok para lan. keyfi ilan mı verilir.
0
head
(12.11.08)
türkiyede öyle ilan vereni lüleden emerler valla..
0
tan vakti
(15.11.08)
(3)

çift katmanlı dvd ne kadar

enter saltman
"
"
0
enter saltman
(09.11.08)
tanesi 4 ytl idi en son sorduğumda verbatim
0
buffy de vampir sayilir
(09.11.08)
5 tanesi 16 liraydı geçen hafta, philips marka.
0
agk
(09.11.08)
www.maxipaket.com
0
forrestgump
(09.11.08)
(6)

Kahve makinasi

gimbal
Hediye olarak kahve makinesi almayi dusunuyorum.Bir de sunu soyleyeyim, hediyeyi alacagim kisinin zaten bir tane kahve makinasi var ama eski, cirkin ve camur gibi kahve yapiyor. Bunun nedeni ne olabilir? Yani kullandigi kahvedense (ben anlamam pek) ve kahve makinasinin pek bir islevi yoksa sirf kozm
Hediye olarak kahve makinesi almayi dusunuyorum.
Bir de sunu soyleyeyim, hediyeyi alacagim kisinin zaten bir tane kahve makinasi var ama eski, cirkin ve camur gibi kahve yapiyor. Bunun nedeni ne olabilir? Yani kullandigi kahvedense (ben anlamam pek) ve kahve makinasinin pek bir islevi yoksa sirf kozmetik bir upgrade icin yeni makine almayayim diyorum. Ne dersiniz?

Ikinci olarak alirken nelere dikkat etmeliyiz? Bunlarin ozelliklerine bakiyorum da hepsi birbirinin aynisi gibi duruyor?
Hangi markayi nereden alayim?

Simdilik bakindigimda sunlari buldum (Philips, Tefal, Krups)
www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Bunlardan favorim (gorunus acisindan) Krups. Ne diyorsunuz, nasildir?

Ayrica bunlarin filtrelerini degistirmek gerekiyor mu birkac ayda bir? Oyleyse yenisini nereden bulacagiz?
0
gimbal
(08.11.08)
O Krups'un aynısından bende var, gayet memnunum. Yine senin linklediğin Tefal'le Krups arasında kalmıştım alırken, ama Krups'un tasarım ve mutfakta kapladığı yer açısından daha avantajlı olduğu sonucuna vararak Krups aldım. İyi ettim.

Philips'i Bimekslerde daha ucuza bulma şansın olabilir bu arada.

Bunların filtreleri büyük marketlerde satılıyor. Krupsun kullandığı 1x4 mü ne öyle bişi. Bu arada bir kaç ayda bir değil, durmadan değiştiriyorsunuz filtreyi. Neyseki çok pahalı bişi diil.

Bizim makine çamur gibi kahve yapmıyor. Tabii çamur gibi kahve ne demek o da çok subjektif bişi.
0
sui
(08.11.08)
Evet krups baya super duruyor philips'e gore.
Bizim eskiden (ben cocukken) kullandigimiz kahve makinesinin filtresi metaldendi ve degistirmiyorduk. Su an piyasadaki butun makinelerin filtresini marketten mi almak gerekiyor, kalmadi mi metal filtreli olanlar?

Cunku adamin su an kullandiginda filtre degistirdigini gormedim hic. Bir de durmadan degistiriyoruz filtreyi derken her kullanimdan sonra degil heralde, degil mi?
0
🌸gimbal
(08.11.08)
fiyat kaygınız yoksa şöyle bişey alın.
www.koysepete.com

Ev işi en güzel cihaz bu tiptir. Yanında buhar şeysi de var sütten krema yapmak için. ben bu tipte kullanıyorum, her kahve severe de tavsiye ediyorum.
(metal filtre var kaşığında. değiştirmek gerekmiyor)
0
neronas
(08.11.08)
fiyat kaygim son derece var malesef
0
🌸gimbal
(09.11.08)
Valla biz her seferinde değiştiriyoruz, zaten ikincisi için pek kullanılabilir halde olmuyor.

(bkz: kağıt filtre)
0
sui
(09.11.08)
tefal expressi ben kullanıyorum. gayet memnunum ancak,

1. aroma ayarı dediği şey sert kahve için değil standart ayarsız makinenin verdiği kahvenin sertliğini yumuşatmak için. kahve içinden geçen suyun miktarını ayarlıyor.
2. filtresi yok, haliyle kağıt filtre kullanılıyor (4 numara yani 1*4) 25 lik paketi 2 lira. yani çok bi masrafı yok filtrenin ama altın filtrelilere her zaman daha iyi derler tabi onların da fiyatı malum.
3. bu saydıklarım eksi yönleri artılarına gelirsek kaplaması alimünyüm gayet kaliteli, anti drip özelliği kusursuz çalışıyor. 1200 watt olduğu için bekletmiyor adamı kahve de kahve diye.

bosh un bir modeli vardı su haznesi çıkabiliyordu o da gayet pratik görünmüştü gözüme ona da bakmanda yarar var.
0
agk
(09.11.08)
(38)

bulamıyorum kafayı yicem...!

waterlife
geçende cafede bi şarkı duydum.bi kız sölüodu.nanana nana nana die nakaratı wardı.sesini özlem tekine çok benzettim ama o mu bilmiorum,slow bi parçaydı.ne bu şarkı.yardımcı olursanız sewnirim
geçende cafede bi şarkı duydum.bi kız sölüodu.nanana nana nana die nakaratı wardı.sesini özlem tekine çok benzettim ama o mu bilmiorum,slow bi parçaydı.ne bu şarkı.yardımcı olursanız sewnirim
0
waterlife
(08.11.08)
daha açıklayıcı olsan? sesi özlem tekin'e benziyor dediğine göre yerli mi? öyleyse birkaç sözünü arat google'a bulursun büyük ihtimal.

yabancıysa nanana nana nana diye nakaratı olan slow binlerce şarkı söyleyebilirim sana. daha açık olman şart.
0
deckard
(08.11.08)
ewt yerli ama sözlerinin hiç birini hatırlamıorum.özlem tekinin şarkılarına baktım,google da arattım bulamadım.çok ywaş bi melodisi war,arkadan da beat werio.
0
🌸waterlife
(08.11.08)
teoman - papatya mı acaba. o şarkıda özlem tekin auu ağğeaa... neyse back vokalde yani. ama nana nanana falan demiyor. o şarkı da iyiydi be. teoman fena diildi eskiden lan.

www.esnips.com

linki browsera yapıştır gir... bir süre sonra indirmeye başlar. eğer şarkıyı bilmiyorsan tabii. bu şarkı daha güzeldir bak kesin.
0
hellguard
(08.11.08)
yok hayır paptyayı biliorum o deil.o gönderiğin link de deil.yerli bu.off yaa bulmam lazım onu
0
🌸waterlife
(08.11.08)
şimdi bir şarkı daha söylicem ama... bunun içinde de teoman var ahaha=)

metro - sahte

sözleri şöyle mi gidiyor: nananana nana nana vs... sen yokken buralardaaağaa yalanlaaar yılanlaar olduuğuuu kimler için gözyaşları döktüümmm bilemezsiğiiinnn... elleri sahte gözleri sahte gülüşleri sahte insanlar tanıdııımm.... gibi bi'şeyler.

sözler tanıdık geldiyse haber ver yollayim.
0
hellguard
(08.11.08)
kargo-kalamış parkı olabilir belki.şebnem ferah ile düettir.ama şebnem ferah sadece nanın nanın na na na na na diye giden kısmını söyler.
0
screamofthebutterfly
(08.11.08)
kız mı sölüo.kızsa o olabilir..
0
🌸waterlife
(08.11.08)
evet vokal kız adı da semra altınel... mailini ver atim istersen?

gerçi veremezsin sanırım. hmm... rapidle karışık bi problemim var... upload edebileceğim site biliyor musun?
0
hellguard
(08.11.08)
inş odur.sözlerin arasında nanana dio.ben_gi_su_@hotmail
0
🌸waterlife
(08.11.08)
ok gönderiyorum upload kasmazsa birazdan gelir.
0
hellguard
(08.11.08)
bunda teoman war ama.sadece kız sölüodu.ama bu kızın ses tonu da benzio
0
🌸waterlife
(08.11.08)
anlamadım.. şarkıyı buldun mu?=)
0
hellguard
(08.11.08)
ewt mewsim sonbaharı diosun de mi.o deil.biliorum bu şarkıyı.we nakaratta nananaa demio
0
🌸waterlife
(08.11.08)
mevsim sonbahar'ı demiyorum. aynı grubun sahte adlı şarkısını diyorum. hatta gönderdim mailine sen dinle kararını ver...
0
hellguard
(08.11.08)
hyr bu deil :( off
0
🌸waterlife
(08.11.08)
hyr late viper alakası yok.slow bnm dedğim..
0
🌸waterlife
(08.11.08)
o vakit stand by a geçiyorum efendi bruce... bissmi
0
hellguard
(08.11.08)
yaa brz zorlasanız hafızaları..
0
🌸waterlife
(08.11.08)
hyr o deil biliorm onu
0
🌸waterlife
(08.11.08)
ulen... son bi tahmin yapıyorum başka da harbi gelmiyo aklıma.

aslı - ödünç aldığım tüm erkeklere

öyle slow bi şarkı değil ama... başka nana lı şarkı yokmuş. nanalı şarkı sormak yasaklanmış zaten. nana. selena olmasın? ahaha
0
hellguard
(08.11.08)
hayır ne selenası =) yaa bunlar da deil kafayı sıyırsam yeridir
0
🌸waterlife
(08.11.08)
sen iyisi mi git o cafeyi bas...
0
hellguard
(08.11.08)
aklımdan geçmio deil =)
0
🌸waterlife
(08.11.08)
aslı - aşkların en büyüğü
olabilirmi
0
black magic
(08.11.08)
hyr deil..
0
🌸waterlife
(08.11.08)
düşsel melankoli satırları - kül kokan odam
aslı - kördüğüm

değilse kafeye tekrardan geri gitmen en güzeli gibi duruo
0
black magic
(08.11.08)
sanmıorm bu da deildir.bayan solist sölüo..
0
🌸waterlife
(08.11.08)
nası bi şarkıydı peki? gitar ağırlık mı, rock gibi mi, pop gibi mi?
0
cliffburton
(08.11.08)
bir de gökçe'nin "la la la" diye bir şarkısı var.
0
rare
(08.11.08)
aa evet bak o olabilir.duyuruyu açan arkadaşta nanana nana nana demiş nakaratı için.. büyük ihtimalle gökçenin, aradım seni bu şehirde, hadi kork düştüm peşine diye giden şarkısıdır.
0
cliffburton
(08.11.08)
ya tam pop da deil rock da.öle ağır bi müziği yok arkadan beat werio,sakin bi müzik.sözlerinin arasında nanana nana dio.gökçe tarzı deil
0
🌸waterlife
(08.11.08)
ilginç ve ibret verici bir tablöööö
0
agk
(08.11.08)
neden??
0
🌸waterlife
(08.11.08)
yasemin mori nin bir sarkısı olabilir de hangisi ?? nana nana diye nakarat mı olr lan :))
0
weird
(08.11.08)
ya öle walla bulamıorm sinir oldm.hang şarkı dedğin..
0
🌸waterlife
(09.11.08)
eheh ben dedim sana burada bu şekilde bulamazsın diye. bak kaç cevap olmuş ı-ıh. deneme yanılma ile anca belki. hadi bakalım ben de bir tahmin yapıyorum;

karakedi - F#
0
deckard
(09.11.08)
ziynet sali - ba ba ?
0
ismo
(19.11.08)
slm sırf sana cvp vermek ıcın uye oldum bu saatte:D ne kdr kotu bı durum bılırm ınsllh budur cunku ılk duydugmda bende cok aramıstım sanatcı sevda: sarkı adı içime işlerken oke arama yap dınle bakalım ınsllh budur oda nana dıye baslıyr cok hos bı muzık bı dunle neyse bye
0
blck
(04.12.08)
(6)

datça'da yaşamak..

p shadow
gelecek hayalim.. lakin ne datçaya gitmişliğim var ne de orada yaşamakla ilgili net bir bilgim..gidip görenler pek bi sevmiş, nete düşen resimleri güzel..istanbulda doğup büyüyüp sıkıldım,yazları `anamur`a gittim pek bi sevdim,bir sene zonguldakta okudum pek sevmedim,iki senedir safranboluda okuyoru
gelecek hayalim.. lakin ne datçaya gitmişliğim var ne de orada yaşamakla ilgili net bir bilgim..
gidip görenler pek bi sevmiş, nete düşen resimleri güzel..

istanbulda doğup büyüyüp sıkıldım,
yazları anamura gittim pek bi sevdim,
bir sene zonguldakta okudum pek sevmedim,
iki senedir safranboluda okuyorum, iki senem daha var, mutluyum huzurluyum..

peki datça'da yaşasam (tatile gitmek değil bayaa yaşamak) nasıl olur?

gerçi daha zaman bol ama işte kem küm..
0
p shadow
(08.11.08)
güzel olur, leziz olur. biz 3-4 arkadaş da böyle bi plan yaptık ilerisi için bakalım nolcak. eğer gideceksen aktur vardır en ünlüsü ama ben ısınamadım oraya. biraz ilerisinde begomvil evleri var ki benim için cennettir orası. datça şehir merkezine gitmek de 10 dakika bişey.
0
deckard
(08.11.08)
datça da ne iş yapacağınızı da düşündünüz mü? zira datça da yaşayanlar oranın yerlilerini saymazsak emekliler ve yabanclar şeklinde özetlenebilir.yani zaten sabit gelirleri olan ve yaşamak için çalışmaya ihtiyacı olmayan insanlar. eğer orda bi tükkan açarım ,vay efendim orda mühendislik mimarlık yaparım falan diyorsanız aynen geri dönmek zorunda kalırsınız.fikirlerinizin netleşmesi için kış aylarında bi datçaya gidin sonra karar verin derim.
0
sarap dumani
(08.11.08)
aylık bir milyarla datçada iki kişi yaşanabilir. tabi ev falan kendinizin olcak.
özellikle kışın çok ucuzdur datçada herşey.

ama yabancı için iş imkanı oldukça kısıtlı.
0
agk
(08.11.08)
@sarap dumani,agk;
hmm bunu öğrendiğim çok iyi oldu.. aslında benim düşüncem biraz çalışırım sonra iyi kötü geçimimi sağlayacak yatırımlar yapıp oraya yerleşir, ufak ufak mimarlık yaparım ama öyle kelli felli yoracak şekilde değil, tadımlık gibi.. emekli hayatı tadında..

ha bunları söylemek planlamak için çok erken tabi ki.. ama hayal işte, kim bilir belki yarın belki öbür gün datçaya giderim belki istanbulda kalır belki toprak olurum.. ama yine de ayakları yere oturan hayaller kurmak daha hoş..

sağolun arkadaşlar..
0
🌸p shadow
(08.11.08)
bu yaz git gör datçada yaşamak kolay ve güzeldir. şimdi gitsen 70-80 milyara 2 odalı bir ev alabilirsin :)
mimar olarak da para kazanabilirsin bence.
0
agk
(09.11.08)
@agk;
aslında en büyük hayalim kendi evimi yapmak ama bakalım zaman ne getirecek..
bu yaz için pek çok planım var ama datçayı da bir gidip göreyim bence de, bir hafta falan en azından biraz gezip görmüş olurum gitmedim de demem..
0
🌸p shadow
(09.11.08)
(12)

Vesikalık fotoğrafta ceket olsun mu olmasın mı?

cha
vesikalık fotoğraf çektirecem de. yenileme zamanı geldi diye düşünüyorum. gömlek kravat olsun ama ceket olmalı mı olmamalı mı karar veremedim. daha önceki ceketsizdi. ne dersiniz bu konuda?
vesikalık fotoğraf çektirecem de. yenileme zamanı geldi diye düşünüyorum. gömlek kravat olsun ama ceket olmalı mı olmamalı mı karar veremedim. daha önceki ceketsizdi. ne dersiniz bu konuda?
0
cha
(08.11.08)
bence olmasın. ceket fazla resmiyet kaygısı güder. arkadaşların görünce laf ederler, "vay takım yapmışız" falan gerek yok.
0
lovemyself
(08.11.08)
olmasın.
0
insanimsi
(08.11.08)
gıravat varsa ceket olsun
0
axijazz
(08.11.08)
olmasın. sadece gömlekle daha esnek, her mevsime her duruma uyan dinamik adam izlenimi verirsin. ceket daha bi "şu pozisyondan aşağısı kesmez beni" tavrı içerir. bence.
0
geldiler
(08.11.08)
kesinlikle olsun, şiddetle söylüyorum bunu.
0
cisegu
(08.11.08)
ceket bence de olsun. çünkü ceket çıkarılıp asılabilir ama ceketsizseniz giyecek bir ceket bulamayabilirsiniz. (yani fotoğrafa bakan kişi şöyle düşünür diyorum, resmi gözükürsünüz evet. ama adamın istediği de onu görmektir. rahat giyim istiyorsa, öf aman, uzatmıycam ceket olsun)

--sonra okuyunca gördüm, kravat varmış; kravat varken ceket olmaması çok tuhaf duruyor fotoğraflarda, o yüzden bir kere daha ceketli olsun diyorum--

soru sahibinin izniyle soruyu görüyorum ve bir artırıyorum:

vesikalık fotoğrafta gülünür mü? gülünmeli mi? sırıtmalı mı? dişler gözükmeli mi? gözükmemeli mi? somurtmalı mı? çok mu az mı somurtmalı?
0
oldu görüşürüz
(08.11.08)
ceket olmaz mı? şart.

vesikalıkta gülünür mü?
acayip güzel bir gülüşünüz yoksa gülmeyin.
0
agk
(08.11.08)
bakınız ceketli adama ne kadar karizma
www.hudayim.com
0
agk
(08.11.08)
kıravat varsa ceketsiz olmaz. ama bence kıravat da ceket de olmasın, şık bir göynek edinin, üst düğmeyi açıverin. mis.
0
robin crusoe
(08.11.08)
ceketsiz kravat olmaz.
0
thefirstfbli
(08.11.08)
ceket+gülümseme
0
zen spider
(08.11.08)
bazı vize veya diger turlu resmi belgelerde ozellikle gulmeyen fotograf istenir. somurtmamak da lazım tabii. normal yuz ifadesi en guzeli.
0
sopiro
(09.11.08)
(2)

kulak kulak kulak

benden bi nikim olmaz
şimdi birşey merak ediyorum. uzun yolculuklarda filan esnedikten sonra sanki kulaklar `degauss ol`uyo ve titriyor kendine geliyor..bilimsel bi açıklaması var mola?
şimdi birşey merak ediyorum. uzun yolculuklarda filan esnedikten sonra sanki kulaklar degauss oluyo ve titriyor kendine geliyor..bilimsel bi açıklaması var mola?
0
benden bi nikim olmaz
(07.11.08)
esnerken de orta kulakla geniz arasında östaki kanalı vasıtasıyla basıncı dengeliyorsun.
0
agk
(08.11.08)
çatır çutur olabiliyor bazen bu dengeleme işlemi ama :D

teşekkür ederim arkadaşlar.
0
🌸benden bi nikim olmaz
(08.11.08)
(4)

Devlet memurunun kullandığı bilgisayarın izlenmesi

unfs
Devlet memurlarının işyerlerinde kullandığı bilgisayarlarının anlık izlenmesi, bağlantı loglarının tutulması, email - msn yazışmalarının kaydedilmesi,bunların soruşturma delili olarak kullanılması ve benzeri konular hakkında mevzuata ihtiyacım var. Yargı kararları da olur, ya da yapılmış bilimsel ça
Devlet memurlarının işyerlerinde kullandığı bilgisayarlarının anlık izlenmesi, bağlantı loglarının tutulması, email - msn yazışmalarının kaydedilmesi,bunların soruşturma delili olarak kullanılması ve benzeri konular hakkında mevzuata ihtiyacım var. Yargı kararları da olur, ya da yapılmış bilimsel çalışma, ya da ne olursa. Gizlilik, özel hayat, bilgisayarın iş için tahsis edilmiş olması ve benzeri bir sürü etken var tabi, bunlar hakkında fikirlerede açığım. Özel sektör biraz daha farklı işleyebilse de genel olarak benzerlik gösterebilir ona da razıyım. benim bulabildiğim forum mesajları dışında sadece korsan yazılım kullanımı ile ilgili başbakanlık genelgesi oldu. anlıyacağınız kötü durumdayım. bi buldurun be.
0
unfs
(06.11.08)
izleyenin dayanağı, işe alırken ağ sorumlusu tarafından hazırlanan ve çalışan tarafından imzalanan kâğıt olacaktır.

izlenenin dayanağı da kesinlikle haber verilmeden konuşmaların kaydedilemeyeceği olacatır.

gibi geliyor bana ama tabi ben ne anlarım.
0
desdinova
(06.11.08)
o bilgisayarlar, verilen mail adresleri vs hepsi hizmetin gereğini yerine getirmek üzere tahsis edilmişlerdir. hatta hatırlarsanız 80lerde ve 90ların başında devlet dairelerindeki telefonlarda bu telefonla kişiye özel görüşme yaparsam sorumluluğu kabul ederim gibisinden etiketler olurdu hasılı kelam her türlü takibi yapabilirler.

insanlar özel telefonlarından konuşurken başbakana küfrettikleri için yargılanıyorlar bu memlekette, hukuksal bir çıkışınızın olabileceğini sanmıyorum maalesef.

ben bu işi işyerimdeki telefonun ahizesine onun bana ait ve güvenli olmadığını hatırlatan bir sticker yapıştırarak önlemeye çalıştım başarılı da oldum kendiliğinden bir disiplin oluştu telefon bilgisayar vs kullanımında.
0
agk
(07.11.08)
@agk, yaşadığım bir sorun için istemiyorum, bu konu hakkında bir rapor istendi benden, resmi yazılarla desteklemek istedim raporu ama bu konu hakkında oluşmuş bir yasal çerçeve hala bulabilmiş değilim, yani kullanıcının değil izleyenin tarafını tutan mevzuat olsa da olur.
0
🌸unfs
(07.11.08)
bilgi edinme yasasını kullanarak bilişim konusunda ilerlemiş kamu kurumlarına basşvur. personele getirilen kısıtlama ve dayanaklarını sor. genelkurmay, dışişleri, mgk vs. bunlar en sıkı ve ileri kurumlardır. sonuçlarını da paylaşırsan çok sevinirim.
0
agk
(08.11.08)
(6)

yeni çorabın içinden çıkan kağıt niye var ?

deahy
evet her yeni çorap alışımda çiftin tekinin içinden hışırdayan bir kağıt çıkıyor ve her seferinde aklıma takılıyor, ayağımı sokacağım bir şeyin içine neden kağıt koyup da satarlar ?buyrun efendim aydınlatın lütfen:
evet her yeni çorap alışımda çiftin tekinin içinden hışırdayan bir kağıt çıkıyor ve her seferinde aklıma takılıyor, ayağımı sokacağım bir şeyin içine neden kağıt koyup da satarlar ?

buyrun efendim aydınlatın lütfen:
0
deahy
(05.11.08)
çok basit gelebilir ancak çorap buruşmasın diye. o kadar basit bir kağıt parçası mı tutacak koca çorabı diye düşünmek beyhude, sinek de küçüktür ancak mide bulandırır.
0
co2s2
(05.11.08)
ambalaj o. güzel güzüksün, tok dursun, kendisini göstersin, kaliteli dursun diye. başka bir anlamı yok.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
kirismasin diye.
bazi ayakkabilarin icine de cokmesin\yuzeyi bozulmasin diye kalip koyarlar.
0
lejant
(05.11.08)
kırışma değil onun gerekçesi kırışmayı engelleyecek bişi değil zira. çoraba karşı direnebilecek bir yapıda değil bildiğin incecik kağıt.

hadi şimdi benim de kafama takıldı...
0
agk
(05.11.08)
asıldığı zaman dik dursun diyedir belki de. yapılmadık spekülasyon da kalmadı zaten başka.
0
babatema
(05.11.08)
bir süre çorap sektöründe çalışmış birisi olarak mea maxima culpa'ya katılıyorum.
0
insanimsi
(06.11.08)
(5)

Çiğ Köfte Tarifi

vecna
Çiğ köfte tarifi arıyorum. Şipşak ve ucuz öğrenci işi değil ama. Gaza geldim kasap da ararım baharatçı da. 2 ayık kekikle 3 ay naneyle beslenmiş 4 aylık kuzunun şu bölümünden kıyma, memleketin sadece şu dağının kuzey eteklerinde yetişen hede biberi gibi(hımm abarttım yav. neyse akıllı insanlarsınız
Çiğ köfte tarifi arıyorum. Şipşak ve ucuz öğrenci işi değil ama. Gaza geldim kasap da ararım baharatçı da.
2 ayık kekikle 3 ay naneyle beslenmiş 4 aylık kuzunun şu bölümünden kıyma, memleketin sadece şu dağının kuzey eteklerinde yetişen hede biberi gibi(hımm abarttım yav. neyse akıllı insanlarsınız anladınız ne demek istediğimi siz ) özel ve güzel bir tarif istiyorum. Haydi el atın acayip gaza geldim. : )
(Acı severim de bir oturuşta 10 tane biber turşusu yiyebilecek kadar da delisi değilim. ek bilgi olsun)
0
vecna
(31.10.08)
vazgeç...
tarifle olacak bişi değil iyi bilen birinin yanında, seyrederek/yardım ederek öğrenmen gerek.
mesela, tariflere baktığında sıcak su falan yazar ki esasında çiğköteye bir damla su değmemesi gerekir.
of canım rakı çekti!
0
agk
(31.10.08)
bizzat urfalı arkadaştan tarif alabilirim ama büyük ihtimal ilk seferde tek başına yaptığın köfte garip olur. ha bir de bildiğim kadarıyla, arkadaşın yaptığı ve benim yediğim kadarıyla, isot çok önemli. adam gibi isot almazsan bi boka benzemiyor. ben urfadan geleninden yiyorum negzel ahah.
0
hellguard
(31.10.08)
Biz yapıyoruz valla, Urfalı falan da değiliz, gayet Giritli bir insanım, geçenlerde bir Urfalı tanıdık geldi ondan öğrendik.

Az bişi yapmak isterseniz 250 gr süper yağsız etten kıyma (2 kere çekilmiş), aslında bıçak kıyması olması gerekiyor ama olmuyor tabii, 250-300 gr kadar simit bulgur (köftelik kara bulgur), baya bir isot-bir avuç kadar en az, bir büyük soğan(rendelenmiş), dört-beş diş sarımsak (iyice ezilmiş), yarım domates rendelenmiş, bir tatlı kaşığı kadar salça, ince kıyılmış maydonoz, limon, tuz, buz.

Önce kıyma ile isotu bir güzel yoğuracan, kıyma kapkara olacak yoğrulmaktan. Sonra, soğanı ve sarımsağı atıyoruz, ama soğan çok su çıkardığı için suyunu koymuyoruz. Bunlar da yoğrulacak. Sonra yavaş yavaş bulguru yedirmeye başlayacaksın ki, en uzun süren kısım bu. Bu esnada malzemenin kıvamına göre ara ara bir-iki küp buz atmak lazım. Su olmuyor çünkü malzeme yavşıyor, oysa ki buz homojen dağılıyor. Böyle yapışkan bir kıvama gelince domates rendesi, salça, tuz, ekşi (limon da olur nar ekşisi de olur) artık en son da maydonozu koyup, köfte haline getirecen, marula koyup yiyecen.

Ben başka versiyonlarda içine zeytinyağı, yoğurt falan koyanlar da gördüm ama bence olayın özü budur.
0
sui
(31.10.08)
sana tam tarifini veriyimde mideniz bayram etsin;

önce yeteri kadar soğanı ve domatesi rendele bulgurun içine. (esmer bulgur olacak, soğanla domatesin suyuyla bulguru iyice yumuşatacaksın)
iyice yoğuracaksın (20-25 dakika kadar) bulgur hafif yumuşamaya başlayınca leğene iyice yayacaksın, üzerine urfa biberi (isot) serpeceksin ve 15-20 dakika kadar beklemeye bıracaksın.
o beklerken sende sarmısak ez (sarmısağı bol olsun ama)
sarmısak ezmesi, zeytinyağı, nar ekşisi (önemli), yeditürlü (bu da önemli ve oldukça bol), pul biber (isteğiniz kadar), salça (domates ve biber salçası karışık. ancak salçayı fazla koyma. biber salçası da domates salçasından biraz daha fazla olsun) hafif karabiberle bir sos hazırla.
bekleme bittikten sonra bu sosu bulgura dök ve 10-15 dk. kadar daha yoğur. daha sonra (et koyacaksan) etini ekle. (yalnız et çiğköftelik olmalı, yani makineden bir kaç kez çekilmiş ve sinirleri iyice alınmış olmalı) etiylede bir 10-15 dk. kadar yoğuracaksın. yoğururken ara ara tadarak tuzuna, biberine, ekşisine ve baharatına bak. damak tazdınıza göre eksikleri ekle.
bulgur yenecek yumuşaklığa geldikten sonra ince kıyılmış maydonoz ekleyip bir 5 dk. daha yoğur.

afiyet olsun.

(yalnız leğenin çiğköfte leğeni olursa, yani leğenin altı kıtırıklı olursa işlerini daha da kolaylaştırır ve daha da az emek harcarsın ve daha çabuk olur)
0
etna
(31.10.08)
arkadaşlarınkinden farklı olarak diyarbakırlı babam şöyle yapar
sinirsiz yagsız eti kıyma ceker, bulgurla karıştırır Acı salça-zeytinyagı-tuz eşliginde yogurur.
içine ekşisi bol seviyorsanız nar ekşisi karıştırın yogururken, acı seviyosanız pul biber katın. -limon yogurlurken konmaz sonra yerken sıkılır-
en son yumusaklıgını begenince, yeşil sogan - maydonoz karışımı ile son bi defa daha karıştırıp avuçta sıkılarak köfte haline getirilir. yerken limon sıkılarak, arzuya göre marula sarılıp yenir. mmmmmmmmmm
0
merope
(31.10.08)
(3)

hüseyin üzmez olayı

marcelorios
hüseyin üzmez, reşit olmayan bir çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklandı.6 ay sonra da tahliye edildi.şimdi gazetelerde,sözlükte yazılanları okuyorum da ,anlayamadığım şey şu,bu adam cinsel istismar iddisıyla tutuklandı.şu anda beraat etmedi,sadece tahliye edildi.yani yargılaması devam ediyor.yar
hüseyin üzmez, reşit olmayan bir çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklandı.6 ay sonra da tahliye edildi.şimdi gazetelerde,sözlükte yazılanları okuyorum da ,anlayamadığım şey şu,
bu adam cinsel istismar iddisıyla tutuklandı.şu anda beraat etmedi,sadece tahliye edildi.yani yargılaması devam ediyor.yargılama sonunda beraat de edebilir,suçlu da bulunabilir.tamam isnat edilen suç iğrenç ama sonuçta bu bir isnat değil mi,davayı çok dikkatli takip etmedim.bu adam yargılanırken suçunu itiraf etti ve ona rağmen mi tahliye edildi?, "bu adam kesin bu işi yapmıştır" şeklindeki yaygın görüş tam olarak neden oluştu,
birisi açıklayabilir mi,teşekkürler
0
marcelorios
(29.10.08)
www.milliyet.com.tr linkinden alıntı yapıyorum:

"SPİKER:O zaman neden siz tutuklandınız ve 6 ay cezaevinde kaldınız?

ÜZMEZ;Bir takım şeyler olmuş. O kadıncağıza iftira mı edilmiş...Doğrumudur yanlışmıdır ben onu bilmiyorum kardeyim. Hep oraya bakıyorsunuz. Hiç mi ben boynumu oynatmayacağım yahu cendereye sokmayın bizi.

SPİKER: Sayın Üzmez, 14 yaşındaki kızın ifadeleri var, annesinin ifadeleri var sonra bu ifadeler son anda değişiyor. Siz bunlara yalan mı diyorsunuz?

ÜZMEZ:Hayır değişme diye bir şey yok..Kız hüseyin abinin , hüseyin amcanın eli dahi değmedi bana diyor. Ben kızı sadece gittiğim zaman gördüm.

SPİKER:Sayın üzmez bunlar ifadeler değiştikten sonraki boyutu. Bu ifadeler niye değişti efendim. Öncesinde neden bunlar yaşandı siz neden 6 aydır tutuklusunuz?

ÜZMEZ;İfadelerin değişmesi diye bir şey yoktur ortada. Gerçekler ortaya çıkmıştır. İfadelerin değişmediği için allaha şükrediyorum. Kızı hemen gözaltına aldılar. Kız hemen resmi bir kurumda gözetim altına alındı. Böyle olunca kimse ona gidip te şunu de bunu de diyemedi. Düşmanlarımızın önündeki set kapandı.

Onun için ifade değiytirme diye bir şey yok. Şikayet diye de bir şey yok....." şeklinde devam ediyor.
0
dinomazu
(29.10.08)
adam mağdur ettiği kızcağız "ruhen ve bedenen etkilenmemiş" raporu aldığı için tahliye edildi. yapmış da dikkatli yapmış abisi dediler, olur boyle seyler dediler...
0
agk
(29.10.08)
arkadaşlar soruşturma telefon kayıtlarıyla başladı, herif tacizini telefonda anlatınca yakalandı. ilk basta verilen ifadeler değiştirildi vs vs. adamın suçu sabit.
tepki adamın suçuna ve suçu işlemiş olmasına rapmen kız etkilenmemiş bakın diyerek tahliyesine.
0
agk
(29.10.08)
(22)

Mustakbel erkek yegene isim lazim.

pyro clustic flow
(git: 32997) buradaki onerileri okudum ama ...1. erkek ismi bulmak daha zor sanki, cesit az.2. cok duyulmamis, az bilinen ama sacma da olmayan bir isim ariyoruz mustakbel yegenime. listeleri kurcaladik ama hala sonuc yok. sizin oneriniz var mi?alakasiz not: benim hamile oldugumu zanneden sozlukcu ar
(git: 32997) buradaki onerileri okudum ama ...
1. erkek ismi bulmak daha zor sanki, cesit az.
2. cok duyulmamis, az bilinen ama sacma da olmayan bir isim ariyoruz mustakbel yegenime. listeleri kurcaladik ama hala sonuc yok. sizin oneriniz var mi?

alakasiz not: benim hamile oldugumu zanneden sozlukcu arkadaslarima genc yasta, yeni evlendigimi hatirlatir, hayirli gunler dilerim :P
0
pyro clustic flow
(29.10.08)
taylan,orçun vb. isimler olmasın mümkünse. (bkz: taylan olanlarin esmer ve yavsak olmasi)
önerilerde var mıydı bilmiyorum ama isimde türkçe karakter bulunması ileride -her ne kadar büyük olmasa da- internet minternet ortamında yabancı işlerde zorluk cekmesine neden olabilir.
0
ymerdiveni
(29.10.08)
payrocum kardeşimin eşi hamile, ilk anlar erkek olursa diye "rüzgar" ismine karar vermiştik ama kız olacakmış. bence çok şık bir isim öneririm.
0
saryade
(29.10.08)
Batu
Bilgehan
0
paramedic
(29.10.08)
şahsım doğmadan önce dayım yanımızda değilmiş ve ismimin ''yağız'' olmasını çok istemiş. Sonradan bana anlatıldığında çok hoşuma gitmişti, ne güzel ismi kaçırmışız demiştim. Tamam şimdiki ismimde güzel annem ismimi abuzer falan koymamış ama bu isim çok hoşuma gitmişti. güzel isim derim.
0
joehigashi
(29.10.08)
çağan.
0
rastgele bir gun
(29.10.08)
dora :)
doruk anlamına geliyor. uniseks ve universal bi isim. 50 li yaşlarında türk erkek fotoğrafçı da var, fransız adam da italyan kadın da.
benim erkek yeğenimin adı aynı zamanda. dora bey deyince pek havalı oluyor:)
0
oceano
(29.10.08)
Aksel. Neden bir isim? İki isim daha kullanışlı, birini beğenmezse diğerini kullanır.
0
gulden kale
(29.10.08)
gökay.
gök ve ay kadar güzel bir isim bence.
0
girl in a coma
(29.10.08)
ateş
hava
su
toprak
tahta
0
axijazz
(29.10.08)
Kesinlikle unisex olmasın...
Çok duyulmamış kısmı için şuradan kontrol edersiniz:
www.ismididikle.com
0
late viper
(29.10.08)
oğuzkaan aplerhan
bartu timuçin kutatkubilig :P

BARTU derim
0
horror
(29.10.08)
muhittin
0
goodbyecruelworld
(29.10.08)
gökberk
0
agk
(29.10.08)
yujin
0
desdinova
(29.10.08)
poyraz, rüzgar yeni çıktı pek yoktu.

benim favorilerim arda ve tunca :)
0
zkurmus
(29.10.08)
uygar
serhat
başar
emre
0
enter saltman
(29.10.08)
akhun (ehehe ismimi seviyorum). bugüne kadar nereye gitsem ismimle ön plana çıktım ve herkesten bir adım önde oldum. sanırım türkiye'de tek akhun var o da benim. bir de 8-9 sene önce icq zamanında endonezya'da bi akhun bulmuştum. benden başka akhun isminde biri olmasın gibi takıntılarım da yoktur.

edit: www.ismididikle.com hakkaten unique bir isim olduğunun ispatı
0
deckard
(29.10.08)
timur
cenk
emir
olgu
sümer
yakut
0
zen spider
(30.10.08)
Tuna çok güzel bir isim gibi gelir bana hep. Aras da olabilir.
0
prodeq
(05.11.08)
yankı
doğa
manas
tibet
bulut
ekin
tunç
0
zen spider
(05.11.08)
mümkünse müslüman kökenli isimler koymayın. biliyorsunuz artık böyle bi durum oluştu.
yani; hasan, ali, abdullah v.s. gavur illerinde duyulunca "anasının oynaşını görmüş piç" etkisi yapıyor:) durum o kadar vahim olmasa da türk kökenli isimler koyun. tolga, apleren bilge filan. naçiz fikrim efendim.
0
hollowlife
(10.11.08)
kuzey oldu ismi. ciks firlama ismi gibi duruyor ama begendik iste.
0
🌸pyro clustic flow
(02.06.09)
(6)

çinliler süt içebiliyor mu?

nerdeyim ben
cehaletimi gençliğime verin dostlar, gece gece nerden aklıma takıldıysa. yıllar önce bir kitap okumuştum, kitapta çinlilerin süt içmediğini, daha doğrusu süt içmekten pek hoşlanmadıklarını söylüyordu. sebep olarak ise, genetik yapıları nedeniyle midelerinin sütü hazmedemediğini söylüyordu. böyle biş
cehaletimi gençliğime verin dostlar, gece gece nerden aklıma takıldıysa. yıllar önce bir kitap okumuştum, kitapta çinlilerin süt içmediğini, daha doğrusu süt içmekten pek hoşlanmadıklarını söylüyordu. sebep olarak ise, genetik yapıları nedeniyle midelerinin sütü hazmedemediğini söylüyordu. böyle bişeylerdi işte. harbiden var mı böyle bişey? süt içemiyo mu bu adamlar? ya da bilimsel olarak böyle bir şey söz konusu olabilir mi? mümkün mü?
0
nerdeyim ben
(29.10.08)
bu sadece çinliler için değil bütün dünya vatandaşları için geçerli aslında. insanlığın büyük bir bölümünün (şimdi yüzde atmayayım) laktoza töleransı yok. okuduğuma göre (bilimsel bir geçrek olarak baz almayın da aman) insanların (ve çoğu diğer canlının) bağırsaklarında laktozu (yani süt şekerini) sindiren enzimler sadece doğumdan sonra kısa bir süre için aktif. daha sonra canlının anne sütü ile bağı kesileceği için süt sindirmesine gerek kalmıyor ve bu enzimler ortadan kayboluyor. (bazı kişilerde ise bu enzimler kaybolmuyor aslında normal bir memeli perspektifinden bakınca süt ve süt ürünlerine toleransın "olması" anomali olan. olmaması değil.)

mide ve bağırsak sıkıntıları ile doktor ziyareti dünyada birinci veya ikinci sıralarda genelde, ve insanların çoğu laktoz intolerant olduğunu bilmiyor, sütü peyniri yoğurdu çok normal sindirdiğini sanıyor, bir sürü sindirim sıkıntısının sebeplerinden biri olabileceğini aklına getirmiyor doğal olarak.

halbuse sütten kesildikten sonra süt tüketmeye devam eden pek canlı yok ortalıkta bizden başka (var mı? aklıma gelmiyor). sadece yapabildiğimiz için ve ürünlerini sevdiğimiz için tüketiyoruz ama evrimsel süreç öyle işlememiş tabii.

sırf süt üretmek için beslediğimiz canlıların da (doğal ihtiyaç fazlası yani) ekolojik dengeye zararı oldukça büyük ayrıca.

yani diyeceğim odur ki: doğaldır, olabilir.

en.wikipedia.org
0
kurukafa
(29.10.08)
Iciyorlar tabi ama sutu az tuketen ulkelerden biri, bir de bir ara zehirli sut skandali olmustu Cin'de onun da etkisi olmustur.

Ayrica gecmiste icmiyorlarmis. Surda "History of genetic prevalence" kisminda yaziyor:
en.wikipedia.org

edit:
2008 yilinin skandali da surda yaziyor:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(29.10.08)
benim çinli bir kaç arkadaşım var, içiyorlar valla. 71 yaşında lim abim var mesela çok gördüm elinde sütle.
0
agk
(29.10.08)
böyle bir şey tommiks'te de vardı, konyakçı çinlilere biftek falan yediriyordu hasta ediyordu adamları. doktor da çinliler pirinçten başla bişey yemez diyordu. o gün bugündür çinlileri sırf pirinçle beslenir sanırım.
0
elcezire exclusive
(29.10.08)
sut tartisilan bir konu. hatta sut tuketmeye karsi cikan ve bunu yaymayi amaclayan bir orgutlenme de mevcut. ingilizce ama asagidaki yazida anlatmis biraz yazar.
hubpages.com
Wiki der ki:
China: Sweetened milk is a drink popular with students of all ages and is often sold in small plastic bags complete with straw. Adults not wishing to drink at a banquet often drink milk served from cartons or milk tea.

Hong Kong - milk is sold in glass bottles (220 mL), cartons (236 mL and 1L), plastic jugs (2 litres) and aseptic cartons (250 mL).

Japan: Commonly sold in 1 litre waxed cardboard boxes. In most city centers there is also home delivery of milk in glass jugs. As seen in China, sweetened and flavored milk drinks are commonly seen in vending machines.
0
pyro clustic flow
(29.10.08)
wang isimli çinli bir arkadaşım vardı hem de deli gibi süt içerdi. hatta mançuryalılar da içiyor.
0
goodbyecruelworld
(29.10.08)
(10)

Para temizlemek

yapyat
Bavulun içinde bir kısım paranın yanında duran diş macunu patlamış. Bu olay sonucunda elimde yüzeyinin neredeyse tamamı diş macunu kaplı bir miktar para var. En güzel nasıl temizlerim ben bunları? Sadece suyla temizlersem esnaf beni kalpazan diye damgalar mı?
Bavulun içinde bir kısım paranın yanında duran diş macunu patlamış. Bu olay sonucunda elimde yüzeyinin neredeyse tamamı diş macunu kaplı bir miktar para var.

En güzel nasıl temizlerim ben bunları?

Sadece suyla temizlersem esnaf beni kalpazan diye damgalar mı?
0
yapyat
(28.10.08)
parayı çok yıpratmadan biraz temizle. bankaya götür ve onlar merkez bankasına veriyorlar.
0
mea maxima culpa
(28.10.08)
yıka, nazikçe. bir şey olmaz.
sadece son tatilimde dalgınlık nedeniyle 5-6 defa parayla denize girmiştim, poroplem olmadı.
0
agk
(28.10.08)
ben pantolonlarımın cebinde çok unutuyorum paralarımı çamaşır yıkarken, hepsi pırıl pırıl ve sağlam çıkıyorlar makineden. bilinçli olarak yıkanınca da bir şey olmaz bence.
0
inkey
(28.10.08)
evet, pantolon cebinde çamaşır makinesine giren para (ne hikmetse) gıcır gıcır çıkıyor..
0
te cetveli dyr
(28.10.08)
bekle. bekle ki macun kurusun. sonra parayı buruşturunca hepsi dökülür. ya da hepsini bi pantolonun cebine koyup çamaşır makinesine at gıcır gıcır olsunlar. hangisi daha iyi sonuş verir diye merak ediyosan yarısını kurut yarısını da makinede yıka.
0
Poly
(29.10.08)
para kağıttan yapılan bir malzeme olmadığı için çok korkmanıza gerek yok. ama yine de kağıt değil lan bu pamuk demeyin nazikçe temizleyin.
0
deadstar
(29.10.08)
amerikan filmlerindeki gibi kuru temizleme makinalarında damgalı paraları yıkayarak temizleme yöntemini deneyin.
0
alkolik imam
(29.10.08)
denemiş değilim ama geceden suya basmak işe yarar gibi geliyor.
0
jangara
(29.10.08)
paraları gevşek bir şekilde toplayın. pamuk veya penyeden yapılmış bir kese veya t-shirt içine koyun ve sıkıca sarın -paralar dışarı çıkmasın-. çamaşır makinasının içine normalin yarısı kadar deterjan koyup en kısa programda 40 derecede yıkayın. Ütülemeyein, sıcakta rengi değişebilir :(
Denenmis ve garantili temizlik yöntemidir. Yine de sorumluluk kabul edilmez. Bankaya da -mantıklı ve kafası çalışan bir memur ile muhattap olmak kaydı ile- kalpazan veya kaçakçı muamelesi görme tehlikesini de göze alarak gidebilirsiniz.
0
paramedic
(29.10.08)
EK NOT: Banka Ziraat Bankası olmalı
0
paramedic
(29.10.08)
(10)

elektronik aletlerin ambalajını açmak

natnan
genelde küçük elektronik aletlerin - başka da oluyordur ama -;usb olsun,gamepad olsun,mouse olsun;ambalajları vardır şeffaf plastikimsi.Açılmamak için direnirler.Bıçaklarla saldırır açarım genelde de,nedir bunun olayı?Nasıl açılır?niye böyledir?
genelde küçük elektronik aletlerin - başka da oluyordur ama -;usb olsun,gamepad olsun,mouse olsun;ambalajları vardır şeffaf plastikimsi.Açılmamak için direnirler.

Bıçaklarla saldırır açarım genelde de,nedir bunun olayı?Nasıl açılır?niye böyledir?
0
natnan
(28.10.08)
ısıtılarak yekpare hale getirilir onlar, olayları o mağazada müşteri açamasın...
bıçakla girişmek en kolayı.
0
agk
(28.10.08)
düşündüğüm kadarıyla dükkanda içindeki çalınması ndiye mümkün oldukça zor açılsın, kolay bir yolu olmasın diye öyle yapılıyorlar. "evde istediğin gibi aç"...

baya vakit alabiliyor. kolay bir yolunun olmaması, dizayn tercihi yani.
0
kurukafa
(28.10.08)
peki pakete neresinden girişmek lazım bıçakla?
0
🌸natnan
(28.10.08)
pakete dışından girişmek gerek diye düşünüyorum.
0
cha
(28.10.08)
o da bir bakış açısı tabi.
önce hangi kısmına bıçağı saplasak da ordan kesmeye başlasak bize maksimum performansı verecektir?
bir ambalaj üzerine bu mühendislik niye derler adama tabi.
0
🌸natnan
(28.10.08)
www.enjoyzibra.com

birde böyle bir olay var ama bunun ambalajını nasıl açarsın onu bilemedim.
0
patricia teyze
(28.10.08)
Sağlam bi makas da iş görür ben denedim oldu. :)
0
tracy mcgrady insani
(28.10.08)
almanyada fln onlar acılaiblen bi yapıdalar. gecmeli birbirine. buralarda ısıyla kapatılıyor nedense.
0
bryan fury
(28.10.08)
Bicakla cok zor ve tehlikeli. Makas cok kolaylastiriyor isi. Buyuk ve saglam bir makasla deneyin.
0
wpi
(28.10.08)
evet birbirine yapıştırılmış kenarları makasla kesilerek açılması en kolayı. ya da ufak boylu ve ince bir bıçağı kenarından sokarak boylu boyunca yarmak.
alakalı olarak böyle ürünlerin iadesi nasıl oluyor? malum ambalajı bozulmamış olacak diye bir yasa var.
0
insanimsi
(28.10.08)
(7)

arabaya lpg taktırmak

kibritsuyu
efendim 2001 model renault clio sahibiyim. araba 51.000 kilometrede. şu anda yaklaşık her hafta 50 liralık benzin alıyorum ve bir haftada tüketiyorum. (aylık 200 lira diyebiliriz).şimdi ben bu arabaya şöyle kalitelisinden (taksici işi zottiriklerinden değil atiker matiker sıralı otogaz) lpg taktırsa
efendim 2001 model renault clio sahibiyim. araba 51.000 kilometrede. şu anda yaklaşık her hafta 50 liralık benzin alıyorum ve bir haftada tüketiyorum. (aylık 200 lira diyebiliriz).

şimdi ben bu arabaya şöyle kalitelisinden (taksici işi zottiriklerinden değil atiker matiker sıralı otogaz) lpg taktırsam akıllıca olur mu? tesisata vereceğim parayı (ne kadar tutar onu da bilmiyorum) çıkarıp beni kâra geçirir mi? yoksa bu kadarlık kullanımda abes mi olur, benzinli mi devam edeyim?
0
kibritsuyu
(28.10.08)
şöyle bir zararı oluyor,amaaan nasılsa lpg ucuz diyip daha çok gezmeye başlıyosun,şehirlerarası falan yapıyosun,uzun vadede yararlı olur kanısındayım.
0
elbar
(28.10.08)
genel konuşayım: 10 ayda kendini amorti eder derler.

iyi bir sıralı lpg sistemi 1200 - 1500 liraya takılıyor. yakıt sarfiyatın yaklaşık 3/5 oranına iner. yani haftada 30 lira yakmaya başlarsın. oradan hesabını kitabını yap derim.

bana sorarsan çok yakmıyorsun. muhtemelen pek kârlı çıkmayacak.
0
dursunkaptan
(28.10.08)
kaba bir hesapla 15-18 ayda amorti edersin. hiç kârlı değil.
0
dursunkaptan
(28.10.08)
lpg doğaya daha az zarar veriyor. bunu da göz önünde bulundurun isterseniz.
0
s e ff a f
(28.10.08)
sızdırmazlık testi eziyetini de düşününüz.
0
theunforguven
(28.10.08)
aylık 100 ytl ye falan düşer ama sıralı taktırdığında yine benzin koymak zorundasın
0
enter saltman
(28.10.08)
git taktır abicim, düşünme yani
adam gibi bi montajcu bul atiker falan değil italyan olanlardan taktır. atiker de dandik ama kurtlar vadisi reklamları pahalı yapıyor onu.

ayda 100-110 liraya iner masrafın. tüketim stresinden kurtulursun. canın istediğinde istediğin yere gidersin.

arabana yazık diyenler olursa da al kendisini işlek bir lpg istasyonunda 15 dakika beklet görürsünüz o zaman hangi arabalara lpg takıldığını. fırsatın olursa kullanıcılarıyla da konuş, dandik montaj dışında şikayetçi görebileceğini sanmıyorum.
0
agk
(28.10.08)
(8)

Bomba Imha Olayı

no christ requiress
Diyelim benim arabamın ustune bir paket bırakmıslar. Millet de kaygılanmış, polisi cagirmis ve imha uzmanı paketi funye ile patlatiyor. Patlayinca benim araba da zarar goruyor. Halbuki paketten yemek cikiyor diyelim. Bu durumda arabaya olan zarari kim oduyor ? Kusura bakma kardes denmiyordur herhald
Diyelim benim arabamın ustune bir paket bırakmıslar. Millet de kaygılanmış, polisi cagirmis ve imha uzmanı paketi funye ile patlatiyor. Patlayinca benim araba da zarar goruyor. Halbuki paketten yemek cikiyor diyelim. Bu durumda arabaya olan zarari kim oduyor ? Kusura bakma kardes denmiyordur herhalde ?
0
no christ requiress
(28.10.08)
kasko ödemez. devlet de ödemez büyük ihtimalle. tya da öder. kafam karıştı.
0
godless frog
(28.10.08)
kasko poliçende ne yazdığına bağlı, genelde terör, yağma veya savaş halini ödemez sigorta şirketi. devlet de ödemez.
ama o paketi illa güvenli bi yere alırlar diye tahmin ediyorum.
0
hollowlife
(28.10.08)
bu olayın az evel bahariye de patlayan şeyle ilgisi yok değil mi?
0
crystalsoul
(28.10.08)
kaskosuna göre değişir bizim arabanın kaskosu terör kapsamına dahil herhangi bi eylemde terör saldırısında zarar gelirse karşılıyorlar
0
buffy de vampir sayilir
(28.10.08)
aslında devletin de ödemesi lazım bence. kusursuz sorumluluk olayı fln var ya.
0
nerdeyim ben
(28.10.08)
arabanın üzerinde iken paketi fünye ile patlatmazlar zaten...o paketi yere indirirler sonra patlatırlar..

bi kere durakta bankın mı ne üzerine paket bırakmışlardı da ip ile uzaktan çekip yola kadar çekmişlerdi sonra da patlattılar..
0
copy paste
(28.10.08)
terör, doğal afet, savaş hallerini kapsayan bir kloz varsa poliçede parayı sen kasko şirketinden alırsın ama zararı her türlü devlet tazmin eder.

5233 sayılı kanunlaa (terör ve terörle mücadeleden kaynaklı zararların karşılanması hakkında kanun)düzenlenmiştir.

ama pratikte kimse arabanın üzerinde kontrollü patlatma yapmaz o da ayrı konu.
0
agk
(28.10.08)
kaskonuza terör klozunu ekletebiliyorsunuz. ayrıca sel, halk ayaklanması vs de ekletebiliyorsunuz.
bunlar bir zamanlar standart değildi. sonra 1 mayıstı galiba kadıköyde falan çok dükkan ve araba zarar görmüştü ya ondan sonra kaskolara da standart olarak eklenmeye başlandı. şimdi sen söylemesen de ekliyorlar.
0
ozdek
(28.10.08)
(2)

libya vize, çalışma, iş, güç vs vs vs...

galler prensi
şimdi şöyle oluyor. libyada bir iş durumu söz konusu. minimum 6 aylık ve oldukça da getirisi olacak bir iş bu. ama henüz hiç yurtdışına çıkmamış benim gibi birisi için vize şartları nedir ne değildir?öeehh baktım da alakasız sormuşum soruyu. tekrar deniyorum:libya'da çalışmak için vize işlemlerinde
şimdi şöyle oluyor. libyada bir iş durumu söz konusu. minimum 6 aylık ve oldukça da getirisi olacak bir iş bu. ama henüz hiç yurtdışına çıkmamış benim gibi birisi için vize şartları nedir ne değildir?

öeehh baktım da alakasız sormuşum soruyu. tekrar deniyorum:

libya'da çalışmak için vize işlemlerinde gerekli prosedür nedir? zor mudur? kasar mı? bilen eden var mı?
0
galler prensi
(28.10.08)
eğer şirket aracılığı ile gidiyorsanız ve herhangi bir vize sabıkanız yoksa (bir ülkeden tekme yemek gibi, ki bu bile engel teşkil etmez) çok rahat bir şekilde vize işlemlerini halledersiniz.
pasaport çıkartmak, gerekli evrakları hazırlamaki(libya büyük elçilik sitesine bakınız), şirket bilgileri, müraccat, vize aldıktan sonra uçak yolculuğu ve kaddafi ye bizden selam iletmek. prosedür budur abi.
0
nema problema
(28.10.08)
bu tür memleketlerde genelde kefalet sistemi olur bir libyalı sana kefil olur çalışma/oturma izni için bu önemli nokta. libyayla aynı coğrafyada olmasa da bazı körfez ülkelerinde kefilinin canı sıkıldı diye sınırdışı edilen vatandaşlarımız vardır mesela libyanın da farklı olacağını sanmıyorum. hukukları öyledir karışamazsınız da...

iyice araştır konuyu, seni oraya davet eden şirketle de iyi pazarlık yap şartların tamamı konuşulmuş olsun oraya gitmeden önce. kalifiye bir elemansan ve bir türk şirketine gidiyorsan çekinme git kalifiye değilsen biraz detaylı araştır ama yabancı bir şirkette çalışacaksan her detayı araştır.
0
agk
(28.10.08)
(4)

toprak bardak kullanımı

p shadow
bir arkadaşıma kapadokyadan bardak aldırdım.. önceden gittiğimde kendim almıştım böyle içi camlı dışı toprak falan kocaman bir bardaktı, (tam "hancı bana bir bira bir de tütsülenmiş domuz" diyesi geliyor insanın öyle bir havası var) çok hoşuma gitmişti, daha çok alayım dedim ama artık yokmuş onlar z
bir arkadaşıma kapadokyadan bardak aldırdım.. önceden gittiğimde kendim almıştım böyle içi camlı dışı toprak falan kocaman bir bardaktı, (tam "hancı bana bir bira bir de tütsülenmiş domuz" diyesi geliyor insanın öyle bir havası var) çok hoşuma gitmişti, daha çok alayım dedim ama artık yokmuş onlar zararlıymış (!?) o yüzden sadece toprak üretiyorlarmış, arkdaş da onlardan aldı..

hani belki daha soğuk tutar diye onu kullanasım var.. deniyorum, şimdi su içerken böyle bi kısmını emiyor, toprak toprak kokuyor..

sıcak su koyayım (bir kahve içeyim) dedim, bu seferde küf kokuyor.. sonra kahveyi koydum, fındıklı.. bu sefer de küflenmiş fındık gibi kokmaya başladı.. nefes almadan içince içtim gitti..

lakin merak ettim aradım taradım bulamadım, daha önceden hiç toprak bardak kullanmış var mıdır? bunu kullanmadan önce ön bir prosedürü var mıdır? (içine iki yumurta kır üç gün buzdolabında beklet biraz süt dök sonra fırına at vs)
0
p shadow
(27.10.08)
@elxa; sanırım öyle.. yani öyle sır cam vs yok, bildiğin topraktan kap yapıp kurutmuşlar gibi.. pek de anlamam.. ama bildiğin toprak kokuyor yani.. su koyunca böyle alttan kararmaya başlıyor, kuruyor sonra.. çok komik..
0
🌸p shadow
(27.10.08)
sırsız çömlekten bahsediyor, fırınlanmasında problem vardır, kullanım için de dekoratif amaçlı üretilmiş fırınlanması da özensiz yapılmıştır muhtemelen.
0
agk
(27.10.08)
@elxa; satan adamla konuşmadım ama dediğine göre bu sağlıklı olanmış, eskiden aldığım ve asıl istediğim dediğin gibi içi camlı gibi (sanırım sırlanmış) olan ama şimdi onlardan üretmiyorlarmış.. dediklerine göre onlar zararlı bunlar sağlıklıymış (neye göre kime göre anlamadım?) bi deneyelim dedim ama daha içmiycem sanırım bende tırstım =)

@agk; fırınlamasında problem olabilir belki ama dekoratif amaçlı mı pek emin değilim, 6'lı şekilde satılıyor, epey de ucuzdu.. aslında adamların dükkanını hatırlıyorum, bir tek bu işle uğraşıyorlar, onu da adam gibi yapmaları gerek aslında..
0
🌸p shadow
(27.10.08)
@elxa; çok teşekkürler ilgin için.. en iyisi ben bunların içine çiçek böcek falan koyayım boncuk bozuk para vs için kullanayım =) zaten kokusunu da sevmemiştim..
bilgilendirdiğin için çok teşekkürler..
0
🌸p shadow
(27.10.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.