Giriş
(10)

İstanbul'a yakın yaşam şartlarının ucuz olduğu yerler

marowak
Birkaç aya öğretmen olarak atanma durumum var kısmetse. Kendim İstanbul'da yaşıyorum ama kendi evimden de ayrılmak istiyorum , o yüzden böyle bir arayıştayım. Hem kiranın hem de yeme içmenin ve diğer her şeyin mümkün olduğu kadar ucuz olduğu neresi var? Mümkün mertebe İstanbul'a yakın olmalı. Çok da
Birkaç aya öğretmen olarak atanma durumum var kısmetse. Kendim İstanbul'da yaşıyorum ama kendi evimden de ayrılmak istiyorum , o yüzden böyle bir arayıştayım. Hem kiranın hem de yeme içmenin ve diğer her şeyin mümkün olduğu kadar ucuz olduğu neresi var? Mümkün mertebe İstanbul'a yakın olmalı. Çok da yakın olmasına gerek yok, yakın dediğim 4-5 saat mesafe falan olabilir.
0
marowak
(06.02.23)
kocaeli? aynı kiraya kocaeli’de kocaman evler bulabiliyorsun ve istanbul’a da çok yakın. gayet yaşanılası bir şehir bence
0
roket adam
(06.02.23)
Balıkesir olabilir. Özellikle denize yakın tarafları.
Hatta halam orada öğretmen, ailem de yılın uzun dönemi oralarda yaşıyor.

Kira ucuz mu kısmına bakmak lazım, bu remote sonrası ev fiyatları ve kira fiyatları uçtu diye duymuştum ama hayat ucuz tabi.
0
logisticsmanager
(06.02.23)
Çanakkale olabilir.
0
romario
(06.02.23)
Mudanya
0
alfired
(06.02.23)
Balıkesir.

Ama deprem? Konya. Uçak ve hızlı tren ile ulaşım.

Ama deniz? Antalya. Uçak ile ulaşım.
0
baldan kaymak
(06.02.23)
Sakarya <3
0
Corpsebridee
(06.02.23)
Canakkale ve Balikesir ucuz sehirler degil, buralara ilk atamada atanma ihtimali de oldukca dusuk. Dilerim gonlunuze gore olur o ayri.

Sizi en zorlayan şey kira olur sanirim. Sahibindende kiralari arastirabilirsiniz.

Siz Istanbul'dan gideceksiniz, bir arkadas Konya demis, zorlanirsiniz orada, hem de cok. Ucuz olarak yine Antalya demis, tovbe estagfurullah diyorum. Antalya uygun olsa ben yarin gidicem ki Antalya ve Konya'da ilk atamada gitme ihtimalinizin neredeyse olmadigi yerlerden. Antalya'da, kecilerin tirmandigi, Allah'in unuttugu bir yerine gitmiyorsaniz tabi. Bu iki şehrin yakinligini yorumlamiyorum bile.
0
balpolen
(06.02.23)
hayatin kendisi pahali. heryerde bim, a101 falan var hepsinde fiyatlar ayni. ayrica dogalgaz, elektrik fiyatlari da heryerde ayni. yani temel ihtiyaclar icin kira disinda cebinden cikacak para pek degismez. bence asil kriterin kira olsun. sahibinden de marmara bolgesi kiralarina bakip sana uygun olanini hedef belirle.
0
buenosdias
(06.02.23)
kırklareli.
0
since1907
(06.02.23)
eskişehir epey ucuz gibi hem de kent olarak tüm olanaklar mevcut
0
sipsiyah
(06.02.23)
(4)

Türk sinema tarihiyle ilgili bir kitap alacağım. Hangisi en iyisidir?

santimantal
-
-
0
santimantal
(04.02.23)
Alim Şerif Onaran'ın iki ciltlik "Türk Sineması" kitabı geçmişi detaylı anlatıyordu. Fakat 90 sonrası için başka kitap bakman lazım.

Özet bir tarih için de "Türk Sinemasının Kilometre Taşları" (Şükran Kuyucak Esen) olabilir.
0
nhk ni youkosu
(04.02.23)
TÜRK SİNEMA FİLMLERİ ANSİKLOPEDİSİ
www.academia.edu
0
ankarakecisi
(05.02.23)
Vakti zamanında aldığım YL dersinde şu kitaplar üzerinden işlemiştik

Nijat Özön - Türk Sineması Tarihi (1896-1960 arası)
Ali Karadoğan - Modernist Estetik (1896-2000 arası)
0
kendi helvasını kavuran zombi
(05.02.23)
Mail adresini mesaj olarak yazabilirsen sana pdf atabilirim. Başlıca eserlerin pdfleri bende var :)
0
Corpsebridee
(05.02.23)
(15)

Sacma korkulariniz var mi?

summer timetable
Sacma derken anormal anlaminda. Ben havalimaninda veya daha da mumkunu havasta bavulumu baska bi yolcu alir diye acayip korkuyorum. Bir kez olmustu boyle bir sey, gecenin korunde hafiyelik yapip yolculari instadan bulup bavul kovalamistim. Sabahina da cok onemli bi gorusmem ve ardina baska bi sehre
Sacma derken anormal anlaminda. Ben havalimaninda veya daha da mumkunu havasta bavulumu baska bi yolcu alir diye acayip korkuyorum. Bir kez olmustu boyle bir sey, gecenin korunde hafiyelik yapip yolculari instadan bulup bavul kovalamistim. Sabahina da cok onemli bi gorusmem ve ardina baska bi sehre seyahatim vardi. Aglamistim sıkıntıdan fsjs o gun bugundur bu stresten kurtulamadim. Az once yine verdim mesela bavulu, icim icimi yiyor su an -_-

Bir de yuruyen merdivendeyken biri duser de domino etkisiyle hepimiz duseriz saclarim merdivenlere takilir, boynum kirilir diye orta halli bi tirsma yasiyorum cogu kez. Bazen ya aniden durursa biz de dengemizi kaybedip devrilirsek nolur diye de korkuyordum ama gecenlerde oldu bu, megerse tam aniden durmuyormus, tatli tatli duruyormus ve dusmedi yani kimse. Bunu yasamak iyi geldi, kurtuldum korkudan gsjs

Bi de taksim'de vs kuslarin icinden gecemiyorum, gozume gireceklermis gibi geliyor. E uctuklarindan etraflarindan da dolanamiyorum, o yuzden gozlerimi kapatip yuruyorum nasilsa yoldan cekilirler diye dusunerek. ^Bi gun george costanza gibi bi kusa carpip sozlesmeyi bozdular diye basima dert alabilirim^

Kesin baska da vardir da su an aklima gelenler bunlar. Sizin var mi boyle?
0
summer timetable
(08.10.22)
Mutfak robotuna parmaklarımı kaptırmaktan çok korkarım.
0
Amaranta ursula
(08.10.22)
erkek berberi önlüğü boğazınıza geçirirken ensenizden topluiğne ile birleştirir.
aha işte o topluiğneyi sokarken tam omurilik sinirine denk getirip felç bırakırmı acaba diye düşünürdüm.
korkmak değil ama aklıma gelirdi her berbere gittiğimde. sonra berbere sordum bir gün bunu.

"önlüğü 1-2 cm geri çekip havada iğneyle birleştiriyoruz dedi. örtü ensene sıfır ve gerginken topluiğne ile birleştirmek için cerrah olmak lazım, naptın abi sen" dedi.

ondan sonra aklıma gelmiyor bu risk artık.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.10.22)
ya şimdi tanımadığım biri beni dava ediyorsa?
0
duyurukullanıcısı
(08.10.22)
Bavul olayı bende otobüs yolculuklarında oluyor. Salağın biri olur da benimkini alır falan kaygısı çok yaşıyorum. Bir de balık tutan insanların arkasından yürümekten çok korkarım o kancalar bana saplanır falan diye oltayı atarken.
0
fıytfıyt
(08.10.22)
havalimanında bavul karışması +1. metroda beklerken birinin raylara itmesinden korkmak. kara kule kitabından sonra fobim oldu bu da. yüksek bi yerdeyken atlamaktan korkmak. arabayla giderken kapıyı açıp atlamaktan korkmak. bu da çocuk olduktan sonra arabanın kapısını açmaya çalışması tedirginliğinden sonra başladı.

www.diken.com.tr bu haberden sonra bebek ya hastanede karışırsa diye korkuyordum. doğurduktan sonra yüzüne iyice bakmaya çalıştım o yarı baygın halimle ezberlemek için suratını. neyse ki tek doğum yapan benmişim o gün kehkeh.
0
pide
(08.10.22)
Bunlar saçma sapan korkular değil ki yahu. Bence gayet normal şeylerden korkuyorsunuz. Bavulumu başkası götürür diye korkmayan da ne biliyim.
0
kibritsuyu
(08.10.22)
(Soruya cevap değil de bavulla ilgili ben şöyle bir şey yapıyorum; toplantıya giyeceğim giysiyi veya inince mutlaka gerekecek şeyleri yanıma, kabin bagajına alıyorum risk olmasın diye.)
0
firez
(08.10.22)
Kelebeklerden korkuyorum
0
Corpsebridee
(08.10.22)
Bir keresinde devriye gezen polisler kendi mahallemde durdurmustu. Mahalle dediysek Kustepe'de degil, Bostanci'da sakin, nezih bir sokak arasi. Nereye gidiyorsun, nerden geliyorsun, cantada ne var falan 5 dakika sorgulanmistim ayak ustu gbt'ye bak birak yani ne salak salak sorular soruyorsun. Esnaf, cevredekiler falan da nooluyo diye saskin saskin izliyorlardi. Adres sorulan, bankamatikte yaslilarin emeklilerini cekmek icin yardim istedigi adamim, gelmis beni yolun ortasinda onemli bir supheli bulmus gibi sorguluyor. O andan itibaren bende polis korkusu, fobisi oldu.

Metro, tren gelirken de insanin kendini atasi geliyor sanki:) Ya kendimi atarsam korkusu var. O yuzden arkalarda dururum. Yine Benzeri bebekken yegenimi balkonda kucagima almistim, ya atarsam ya dusurursem diye cok kotu olmustum. Gerci bu gibi dusuncelerin bilimsel, mantikli aciklamalari vardi bir yerde okumustum yarim yamalak, cogu insanda varmis bu korkular
0
freedonia
(08.10.22)
Küçükken gözüme son hızla futbol topu çarpmıştı. O nedenle top korkum var. Öğretmenim, bahçe nöbetleri benim için kabus.
Balık tutan insanlar +1
0
mellifica
(08.10.22)
Üçü bende de var ama hepsi başıma geldi.

Bavul kaybetmeyi yaşadım ben de instadan bulmuştum. Artık kartvizitimi koyuyorum her çanta ve bavula.

Yürüyen merdiven o kadar tatlı durmuyor her zaman. Ben 5-6 defa yaşamışımdır hepsinde birileri düştü. Merdiven durunca benim üzerime de bir kere yaşlı amca düştü nasıl ayakta kaldım bilmiyorum. Asla yürümem o yüzden merdivenden. Üzerime bavul da düşmüşlüğü var. Arama mesafe koyuyorum artık.

Kafama kuş çarptı bir kere. İkimiz de zıt yönlere savrulduk. Kuşlar alçaldıysa bekliyorum.

Benim aşırı saçma korkum masaj yaptıramıyorum. Özellikle boyun bölgesinde çok savunmasız hissediyorum her an arkamdaki boynumu kıracakmış gibi geliyor. Saçıma ve yüzüme dokunulmasından da hoşlanmam bu yüzden.

Balıkçıların yanından geçemem, metro raylarına biri beni iter diye hep birinin arkasında beklerim.
0
jazzabel
(09.10.22)
Kamyonların yanından geçerken, kamyon kasasındaki kapaklar açılıp kafama dusecekmiş korkusu var bende :)
O yüzden kamyonların yanından geçemem.
0
etna
(09.10.22)
düdüklü tencere anksiyetemi azdırıyor.
0
wild honey suckle
(09.10.22)
Yokuslardan korkuyorum. Yüksekten degil ama. Sadece yokustan.
0
buf-e kür
(09.10.22)
Balondan çok korkuyorum. Ansızın patlarsa diye. Ha patlasa ne olur? Korkuyorum işte :\
0
Sakinolmamlazim
(09.10.22)
(1)

KYK borcum artar mı

smblbl
benim ödeme planım belli, aylık 1500 tl görünüyor e devlette. Gecen yıl bu aylarda falan kesildi burs. 2023'ün 5. ya da 6.ayında başlıyor. 2025'e kadar devam ediyor. Ben y.lisans sebebiyle almıştım 1 yıl sonra 1 yıl uzadı derken falan 32 binlere kadar gelmiş borç, bir türlü anlayamadım. Çünkü ben im
benim ödeme planım belli, aylık 1500 tl görünüyor e devlette. Gecen yıl bu aylarda falan kesildi burs. 2023'ün 5. ya da 6.ayında başlıyor. 2025'e kadar devam ediyor. Ben y.lisans sebebiyle almıştım 1 yıl sonra 1 yıl uzadı derken falan 32 binlere kadar gelmiş borç, bir türlü anlayamadım. Çünkü ben imza attığımda ya da hesapladığımda (y.lisansa 2019 falan başladım) 13 bin gibi bir miktardı şimdi 32 binlere gelmiş(çöşşş!).

Şimdi sormak istediğim benim ödemem sabit mi kalır yoksa üfe tüfe mevzusuyla artar mı? E devlette taksitler görüşüyor ama ben ödeyeceğime dair bir talep vs iletmedim. Hiçbir işlem yapmadım.
0
smblbl
(16.06.22)
Uzadı derken erteliyor musun? Uzadığı her sene artar maaalesef.. Fakat chp iktidara geldiğimiz gün sileceğiz faizleri dedi. Öyle olursa ne kadar aldıysan o kadar ödersin.
0
Corpsebridee
(16.06.22)
(6)

en iyi 3 Ken Loach filminiz?

diyojenimtırak
sizin en iyi üç loach filminizi merak ettim. şimdiden teşekkürler
sizin en iyi üç loach filminizi merak ettim.
şimdiden teşekkürler
0
diyojenimtırak
(16.06.22)
looking for eric
0
sameidiot solo
(16.06.22)
ldaybird ladybird,
it's a free world,
raining stones.


çok sevdiğim bir yönetmen. bazı filmlerini bulamamıştım ama eskiden. sweet sixteen, kes, my name is joe, land and freedom falan. bunları da izlemek istiyorum.
0
bohr atom modeli
(16.06.22)
1. kes
2. The Wind That Shakes the Barley
3. The Angels’ Share
4 filmini seyretmişim zaten o yüzden çok iyi bir değerlendirme olmadı, ama kes sadece ken loach'un değil genel olarak en sevdiğim filmlerden
0
ted
(16.06.22)
Ben sadece 6 filmini izledim. Benim favori yönetmenlerimden biri. Yine de listem
I Daniel Blake
Sorry We Missed You
Kes
The Wind That Shakes the Barley
0
Amaranta ursula
(16.06.22)
i, daniel blake
sorry we missed u.
0
atacaksinfinke
(16.06.22)
Land and freedom
I, Daniel Blake
Sorry we missed you
0
Corpsebridee
(16.06.22)
(11)

Tezimden çalıntı yapan birini şikayet etmeli mi?

Fusha
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı sizce?
0
Fusha
(19.03.22)
Ne yapmalı bilmiyorum ama ben olsam şikayet eder, uğraşırdım. Böyle utanmazlıklara tahammül edemiyorum.
0
stronzo
(19.03.22)
Yazdığınız kıstas dışında neler benzerlik gösteriyor bu önemli bence. Her şeyi de intihal olarak yorumlamak yanlış gibi. Sizden başkası bir konuyu bu şekilde çalışıp önemini bu şekilde belirtmiş olamaz mı yani?

Ben genelde ciddi benzerlik varsa ve bana bir şekilde atıf yapılmışsa çalışma içinde sorun etmiyorum.
0
Corpsebridee
(19.03.22)
Az bisey caldiysa salla gitsin, cok caldiysa duzeltme verip atif yapmasini iste.

Keske benim yazdigim seyleri calsalar uni kutuphanesinde curuyordur simdi.
0
divit
(19.03.22)
büyükçe bir paragraf ve yüzde yüz benim yazdıklarım, bir virgül veya kelime farklı değil.
0
🌸Fusha
(19.03.22)
ben olsan şikayet ederim, hırsızlıktan bir farkı yok.
0
kenarortay
(19.03.22)
Anlamadığım intihal programında nasıl gözden kaçırdıkları.. Nolursa olsun kaynak gösterilmesi gerekiyor anlattığınız gibiyse
0
Corpsebridee
(19.03.22)
şikayet et.
0
basond
(19.03.22)
Prosedürel bir kısımda intihal yapmayı sorun olarak görmemiş demek ki (!) Halbuki o kısmı kendi cümleleri ile anlatması gerekirdi. Başka kaynaklardan esinlenme illaki olur ama prosedürel bölüme de doğrudan kopyala yapıştır yapmak bana çok terbiyesizce ve saygısızca geldi. Yine de uğraşmaya değmeyebilir. Ama resmi bir şikâyet olmasa dahi yaptığı şey o kişinin yüzüne vurulmalı bence, yakalandığını bilmeli.
0
bayc
(19.03.22)
Et valla. densize bak.

Koca tez çıkarıyor ve bu kopyaladıgı yeri oldugu gibi koyuyor mu? Garip değil mi?

Var ya o tezden başka haltlar bile çıkar. Belki başkasına parayla yaptırdı. Çünkü bir konu hakkında koca araştırma yapıyorsun, bir şeyler yazıyorsun. Yani tez yazıyorsun ama okudugun bir metni tezinde paylaşmak istiyorsun ve o metni 30 farklı şekilde yazabilecekken noktasına, virgülüne kadar alıyorsun. çok mantıksız değil mi? O kadar mı üşendi? Sabırsızlık mı? Salaklık mı? Hele ki prosedürse, okudugunu kendi cümlesince yazamayacak kadar mı beyin sisi var.

Git şikayet et kardeşim.
0
halboyle
(20.03.22)
@Corpsebride, Sonuçta intihal taramasını yapıp da raporu enstitüye gönderen kişi danışman olduğundan eğer tezi yazan kişi "hocasının bir tanesi" ise oluyor işte.
0
deerguy
(20.03.22)
Çalıntı yapan doktora tezinde yapmamışsa bir şey demezler. Blok halinde sayfalarca çalıntı değilse yine bir şey demezler.

Ama bulgularda araklama varsa işte o zaman her koşulda sıkıntıdır. Tezin esas tez kısmı bulgulardır. Literatürü danışman bile okumamıştır. Hatta yüksek lisans tezlerini hiç okumadan biçimsel olarak bakan hocalar var.

Türkiye'de bu işler baştan sona hatalı. Hem ders yükle hem tezde büyük beklentiye gir derken sonuç böyle oluyor. Bir de bu insanlar çalışıyor bu süreçte.
0
garylineker
(20.03.22)
(2)

türkiye'de makine mühendisliği yüksek lisansı yapanlar

bohr atom modeli
genellikle kaç ortalamayla bitiriyor? -çok genel oldu ama- bilginiz dahilinde üniversitelerden bireysel örnekler de verebilirsiniz. yanıtlar için teşekkürler.
genellikle kaç ortalamayla bitiriyor? -çok genel oldu ama- bilginiz dahilinde üniversitelerden bireysel örnekler de verebilirsiniz.

yanıtlar için teşekkürler.
0
bohr atom modeli
(18.03.22)
Yüksek lisansta notlar şişiriliyor. Lisans gibi değil. Genelde 3 ile 3.50 arası. 3.50 üstü olanlar da var.
0
dissendium
(18.03.22)
Yüksek lisansta geçme notu yüksek olduğu için ortalama da yüksek oluyor. 4.00le bitirmek de mümkün ama pek işe yaramıyor. Lisans ortalaması her zaman daha önemli ve eleyici oluyor
0
Corpsebridee
(18.03.22)
(2)

Monotonlaşma, durağanlıkla nasıl baş ediyorsunuz?

psmstc
Soru başlıktadır.
Soru başlıktadır.
0
psmstc
(18.03.22)
Bazen böyle olur. Bazen durur bazen harekete geçersin. Bunu kabullenip belamı aramıyorum diyerek baş ediyorum. Dizi, film, müzik, kitap iyi geliyor.
0
Corpsebridee
(18.03.22)
süre çok uzamadığı takdirde etmiyorum açıkçası, hayat bir parti değil neticede bazen rutin ve tekdüzelik iyidir bence
0
der meister
(18.03.22)
(12)

Eski bir sevgilinizi özleme atakları size de oluyor mu?

magni
Tamamen akıldan çıkaramamak, sürekli onu düşünüp hep özlemek şeklinde değil kastettiğim şey. Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsu
Tamamen akıldan çıkaramamak, sürekli onu düşünüp hep özlemek şeklinde değil kastettiğim şey.

Unutuyorsun, aklına bile gelmiyor uzun süre. Ama aylar sonra olmadık zamanda birden yeniden deli gibi aklına düşüyor, beraber geçirdiğiniz güzel anları düşünüyorsun saatlerce, günlerce. Sonra yine unutuyorsun, bir süre sonra yeniden aklına düşüyor falan.

Bende bu şekilde olan, hayatımda ciddi iz bırakmış bir ex var. Bu durumdan hiç memnun değilim. En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde.

Benzer şekilde böyle özlem atakları gelen oluyor mu? Bu duygunun bir sonu yok mu?
0
magni
(17.03.22)
Olmuyor.
0
j r r tolkien hayrani
(17.03.22)
geliyor ama zamanla o da geçiyor. 5,5 yıl ilişki sonrası 7-8 ay arkasından ağlamış 39 yaşında adamım :) sonrasında sağlam bir tatil yaptım, hiç masraftan kaçmadım. tüm izinlerimi kullandım. çok fazla insan tanıdım. arkadaşlarım x3-x4 oldu neredeyse ve hepsine zaman emek harcadım şimdi de kanka diyebileceğim bir sürü insan var. yetişemiyorum :)

sonra ağlamalar ayda bire düştü, şimdi ise sadece belli şarkılarda ya da çok özel anıların tekrar yaşandığı durumlarda ama ağlama, kriz gibi değil, aklıma geliyor ve çok üzülmüyorum. eskiden fotoğraflarına, fotoğraflarımıza, yazdıklarımıza bakınca içimi hüzün kaplardı. şimdi baksam bile çok kötü hissettirmiyor. bazen yeni ilişkimde bir şey yaşıyoruz, bunun aynısı olduğunda nasıl davrandığım aklıma geliyor ve keşke falan diyorum. kısacası, her şey geçiyor. asla geçmeyecek herhalde derdim, hayatımı böyle sürdüreceğim. aslında aklım, mantığım geçeceğini bilirdi. vakti geldi ve geçti.
0
gabe h coud
(17.03.22)
oluyor bana. hatta ayrilik sonrasi ilk alti ay sadece sonuncuyu degil tum eski sevgililerimi ozluyorum jdkdkd sanirim ayni hisleri yasamak kafamda hepsinin baglantisinin olusmasina yol aciyor. devaminda da oluyor ama. bir keresinde hic unutmuyorum ayriligin ustunden dort yil gecmis, kizin yuzunu hatirlamiyorum ama gece ruyama girdi diye sabah kalkinca hungur hungur aglamistim. cabuk gecmisti ama tabii o. genelde yeni bir iliskim olunca eskilerin etkisi yok oluyor tabii ama sonra bu sefer sonuncuyu ozlemeye basliyorum, yine basa sarmis oluyoruz. birini ozlemeden, dusunmeden gecen gunum yok gibi. bir yil iliski, iki sene ozleme, sonra baska iliski, iki yil da onu ozleme seklinde gidiyor.

ozellikle introvert biriysen cok daha zor olabilir unutmak. bak gabe bissuru arkadas edindim filan yazmis. bende hic oyle seyler olmuyor, aksine daha cok yalnizlasiyorum. sonra bi de ask acisinin ustune ayni zamanda cok iyi bir dostumu kaybettim diye uzulmeye basliyorum.

ayrilali bir sene oldu mesela daha gecen gun bi meme gordum, sadece onun anlayip gulecegi turden, onu paylasamiyor olmak bile uzdu.
0
der meister
(17.03.22)
Ayrılalı 10 gün oldu her gün özlüyorum :(
0
Corpsebridee
(17.03.22)
Tam da şu son 4-5 gündür bana olan bu.
Epey şiddetli hatta mesaj atma derecesinde fln. Zor tutuyorum kendimi.
O yüzden normal diyebiliriz.

Bu arada ilginçtir, @der mesiter in yazdığı eskileri özleme durumuna benzer şeyler de oluyor. Açıkçası bunun arka planını çok merak ediyorum. Neden böyöe oluyor diye.

Çünkü, son ayrıldığlım sevgilimin de, benden ayrıldıktan sonra, benden bir önceki sevgilisi ile iletişime geçmeye çalıştığını biliyorum.
0
saturn
(17.03.22)
Toksik bir ex ise ilk zamanlar bu ataklar normal
Zamanla köprünün altından çok sular geçtikçe geçiyor ve çivi çiviyi söküyor, kesin bilgi
0
mya
(17.03.22)
Oluyor, "bazen bana gelir gider seni dert etmeler" şeklinde tam da.
0
south park in kapusonlu uyesi
(17.03.22)
boşluğa düşmezsen olmaz.
0
orpheus
(17.03.22)
@orpheus Bu bahsettiğim durum direkt boşlukta olmakla bağlantılı bir hal değil ama. Aksine boşlukta değilken, birileriyle iyi zaman geçirdiğim dönemlerde de gayet aklıma düşebiliyor. Şu şekilde de bir detay paylaşmıştım mesela; "En son olarak da biriyle takıldığımın ertesi günü aklıma düşmüştü kendisi ilginç şekilde."
0
🌸magni
(18.03.22)
zaten bir adet eski sevgilim var. onun da sohbetini, beraber geçirdiğimiz ilk ayları ve bazı anları özlüyorum bazen. sonra son ayları ve ayrılık sonrası dönemi hatırlayınca o özlem de geçiyor hamdolsun
0
kimwexler
(18.03.22)
Geçecek diye umuyorum.:(
0
fidelity
(18.03.22)
Hicbirini ozlemiyorum. Iyi insanlardi ama aklima bile gelmiyorlar desem dogrudur.
0
sopiro
(20.03.22)
(5)

Hangi laptop çantası daha hoş görünüyor?

vestasy
Beyazlı olanın modelini daha çok beğendim aslında ama desenleri biraz çocuksu geldiği için emin olamadım.1-https://ibb.co/9GxK40Shttps://ibb.co/hgPP6qD2-https://ibb.co/MnvNBxqhttps://ibb.co/Jpd2nxj
Beyazlı olanın modelini daha çok beğendim aslında ama desenleri biraz çocuksu geldiği için emin olamadım.

1-
ibb.co
ibb.co

2-
ibb.co
ibb.co
0
vestasy
(17.03.22)
Bu seçeneklerde 1. daha iyi. Ancak bencesi olsa ikisini de tercih etmezdim.
0
foolrules
(17.03.22)
İkisini de beğenemedim :/
0
Corpsebridee
(17.03.22)
hicbirisi acikcasi, ama ikisinden 1ci daha iyi
0
fakdasiz tem
(17.03.22)
Siyah asil görünüyor. Kadınsan beyazı erkeksen siyahı al bence.
0
crimson man
(17.03.22)
Ozpack markası çıkarmıştı laptop çantaları onlarıda incelemeni öneririm
0
kararsızataletfilozofu
(17.03.22)
(3)

Arkadasima nasıl destek olmalıyım?

Sakinolmamlazim
Çok sevdiğim bir arkadaşım intihar etti ancak sağlık personellerinin müdahalesi sayesinde hayata döndü (iyi ki varlar demek istiyorum ayrıca)Haberi aldığım zaman şok anıyla bir şey hissetmedim ancak üç dört gündür aklımdan çıkmıyor. Bu duygu ile ne yapacağımı bilemiyorum. Çok sevdiğim birini kaybetm
Çok sevdiğim bir arkadaşım intihar etti ancak sağlık personellerinin müdahalesi sayesinde hayata döndü (iyi ki varlar demek istiyorum ayrıca)

Haberi aldığım zaman şok anıyla bir şey hissetmedim ancak üç dört gündür aklımdan çıkmıyor. Bu duygu ile ne yapacağımı bilemiyorum. Çok sevdiğim birini kaybetmeye ilk defa bu kadar yaklaştım. Ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyorum. Arkadaşım da Şu ara kimseyle konuşmak istemiyor, psikiyatrik tedavisi devam ediyor. Konusunca da ya yanlış bir şey dersem ya uzersem diye düşünüyorum hep. Konusunca onu çok sevdiğimi yalnız olmadığını, onu çok iyi anladığımı falan söylüyorum.

Ne bileyim işte, kafam aklım karmakarışık oldu. Sizlerin bir önerisi olur mu?
0
Sakinolmamlazim
(17.03.22)
İlk teşebbüsü sanırım, daha sonra da bu tarz girişimlerde bulunması olası. Çok üzüldüm. Yanında olup destek vermek, kendisinin toplumdan soyutlanmamasına katkıda bulunmak, birlikte bir hobi edinmek vs. bunlar çözüm olabilir. İntiharın psikolojik olmasının yanında sosyolojik nedenlerle ilgili olduğu kanaatinde olan bir insan olduğum için bol bol sosyalleşme, mutlu olabileceği yeni ortamlara girme, yaşamdan keyif alacağı uğraşlar edinmesi iyi gelebilir. Fakat hayattan bu denli kopan birini bunları yapmaya nasıl ikna edersiniz bilemiyorum.

Yaş, cinsiyet, yaşam öyküsü de önemli ona göre bir tavsiye vermek mantıklı olabilir gibi.
0
Corpsebridee
(17.03.22)
'Onu cok iyi anladigini' soyleme bence. Ters tepebilir. Bana boyle bir sey deseler kizarim veya yav hehe der gecerim.
Onun icin yapabilecegin bir sey var mi vs diye sorup hep yaninda oldugunu hissettirmen iyi olabilir. Istersen psikologuyla gorus. O daha iyi yonlendirir.
0
nax
(17.03.22)
Konunun uzmanı değilim ama, bu intihar girişiminin sebebi nedir acaba? Yani sorun maddi mi, manevi mi? Bence bu sorunun kaynağını öğrenmeden yapılacak her türlü yardım girişi sonuçsuz kalacağı gibi, olumsuz bir duruma da sebep olabilir.
0
skzr
(17.03.22)
(23)

Erkek bebe ismi

o kadar da degil aga
Allahını seven üstüme isim atsın. Valla yıldım. Bulduğumuz ama anlaşamadığımız isimler : Bulut, Pamir, Cenk, Levent, Uygar, Egemen, Göker, Korhan, İlker, ArasBunlara yakın ne dersiniz? (Siyasi, Dini, İdeoloji içeren isimleri hiç düşünmüyoruz)
Allahını seven üstüme isim atsın. Valla yıldım. Bulduğumuz ama anlaşamadığımız isimler : Bulut, Pamir, Cenk, Levent, Uygar, Egemen, Göker, Korhan, İlker, Aras
Bunlara yakın ne dersiniz? (Siyasi, Dini, İdeoloji içeren isimleri hiç düşünmüyoruz)
0
o kadar da degil aga
(15.03.22)
Emre, cenkerdem, Baybars, Kaan, yiğit. Huray. Harun. Hamza. Tarkan.

Bu arada İlker ismi güzel. Onu bir kere daha düşünün derim.
0
Fusha
(15.03.22)
Tuğkan, batuhan, göktuğ, emre+1, talha, sarp, dağhan, timur, eray, mert, burak, hamza, furkan
0
Unde bach canim
(15.03.22)
Kıvanç
0
kendinibulankadin
(15.03.22)
Düşünüp kararsız kaldığınız isimlere bakarak, eğer illa bunlardan biri olacak demiyorsanız tolga diyorum.
0
kibritsuyu
(15.03.22)
erkek bebe isimlerinden en çok Eray ismini severim .yazılanlar arasında yoktu fikir olsun istedim.

izmir'de ilkokulda bir arkadaşımın adı Albatros çok ilginç geliyordu bize ve aşırı havalı zeki bir çocuktu. Cihangir de böyle .

yakın zamanda arkadaşlarımın çocukları oldu mesela Alaz ve Asım isimli bebeklerimiz var etrafta .Çok yaygın olmayan isimler bence güzel oluyor.
0
devilone
(15.03.22)
Yekta, Sina, Hakan, Selçuk, Zafer

Oğlum olmadı, olsaydı bunlardan biri olurdu.
0
SiyamkedisiZorro
(15.03.22)
saydıklarınızın arasından cenk çok güzel. hatta cenker ismi ondan da güzel bence.
0
sivilceli ergen
(15.03.22)
Aras ve uygar güzel
0
cilekli krep
(15.03.22)
tolga, tuna
0
naksidil
(15.03.22)
Kemal
0
reavelyn
(15.03.22)
oğlumun adı ege tuna. bunun dışında emir, doruk, çınar, kuzey, atlas isimleri de bence çook güzel.
0
isyankar tosbaga
(15.03.22)
bunlara yakın cem var. popüler isimlerden kaan, kerem, alp var benzer. yağız geldi aklıma bir de.
0
deartheodosia
(15.03.22)
Ay bir şey daha diyeceğim. Erkek ismi bulmak çok zor bir süreç. Biz en sonunda 2 isim koyduk -ki asla koymam diyordum. Allah aşkına 2 isim koymayın.
0
cilekli krep
(15.03.22)
Can, Uzay, Yiğit sevdiğim isimlerden
0
Corpsebridee
(15.03.22)
geçen hafta bebeği olan arkadaşım uzay koydu. barbaros, yağmur, bulut, toprak.
0
mikahakkinen
(15.03.22)
Yağız
0
duster
(15.03.22)
Soy isme de uyumuna göre Cenk, Uygar, İlker seçilebilir, güzel bence gayet.
0
ananiyimioguz
(15.03.22)
gök'lü isim koymayın dalga geçiliyor +1.

ne kadar ilker tanıdığım varsa hepsi değişik insanlardı sevmem.

ne kadar egemen tanıdıysam hepsi şahsına münhasır iyi çoçuklardı. egemen ismini severim.

pamir çok güzel ama çocuklara isimlerini sorduğumda pamir diyor yarısı.

seçtiklerinizden bence: cenk, uygar, egemen.

önerilerim: timur, onur, uğur, erdem, mete, kerem, ata, attila.

farklı öneriler: tibet, timuçin, teoman, nejat.
0
Hallegadola
(15.03.22)
Kerem <3
0
kenarortay
(15.03.22)
Cevaplar için herkese teşekkürler. Cenk,Erdem ve Levent e kadar düşürdük gibi.
Hala önerilere açığız. Az da olsa vakit var.
0
🌸o kadar da degil aga
(16.03.22)
Cenk müthiş isim, oyum Cenk'e.
0
evde liyakat kalmamis
(16.03.22)
Pazartesi sabah oğlumuz doğdu ve ismi Mert oldu. Gerçekten de yüzünü görünce annesiyle birbirimize bakıp tam bir Mert dedik ikimiz de :)
Çok teşekkürler herkese selamlar.
0
🌸o kadar da degil aga
(23.03.22)
tebrik ederim, allah analı babalı büyütsün. ismi de çok güzel.
0
isyankar tosbaga
(28.03.22)
(3)

İngilizce yazılı ve sesli sohbet sitesi arıyorum.

beyinter
çoğu sitede cinsellik üzerine sohbet arayışı oluyor.normal gündelik konularda sohbet etme imkanı sağlayan site uygulama vs. var mı?
çoğu sitede cinsellik üzerine sohbet arayışı oluyor.
normal gündelik konularda sohbet etme imkanı sağlayan site uygulama vs. var mı?
0
beyinter
(14.03.22)
Bu tarz bi uygulamayı ben de arıyorum. Takipteyim. :)
0
Corpsebridee
(14.03.22)
Eskiden livemocha, penpal vs vardı hala duruyor mu bilmiyorum.
0
Fusha
(14.03.22)
Tandemi öneririm, genel olarak seviyeli bir ortamı var.
0
hayalhayal
(14.03.22)
(2)

çenedeki benlerde artış

chihirovekohaku
Bıyık bölgemde, çukurda kalan bir benim vardı. Küçük, kabarık değil ama varlığı rahatsız ediyordu. Geçen günlerde çene bölgemde de çil gibi, ben gibi lekelerin çoğaldığını gördüm. Bunlar neden böyle artıyorlar? :/ Çil ve benleri lazerle sildirme işlemi uygulatan var mı aramızda? Memnun kaldınız mı i
Bıyık bölgemde, çukurda kalan bir benim vardı. Küçük, kabarık değil ama varlığı rahatsız ediyordu.

Geçen günlerde çene bölgemde de çil gibi, ben gibi lekelerin çoğaldığını gördüm. Bunlar neden böyle artıyorlar? :/

Çil ve benleri lazerle sildirme işlemi uygulatan var mı aramızda? Memnun kaldınız mı işlemden?
0
chihirovekohaku
(10.03.22)
ben olmayabilir, isterseniz bir dermatolojiye gidin.
0
do you remember me
(10.03.22)
Korkutmak istemem ama çoğalma çoksa öncelikle bi dermatologa görünebilirsiniz. Daha iyi yönlendirirler.
0
Corpsebridee
(10.03.22)
(3)

İstanbul/sinema

ted
İstanbul'da, tercihen Anadolu Yakası'nda arthouse filmleri seyredebileceğimiz nereler var? Kadıköy sineması'nı biliyorum, arthouse filmler de oluyor arada. Başka hangi sinemalar var?
İstanbul'da, tercihen Anadolu Yakası'nda arthouse filmleri seyredebileceğimiz nereler var? Kadıköy sineması'nı biliyorum, arthouse filmler de oluyor arada. Başka hangi sinemalar var?
0
ted
(10.03.22)
capitoldaki sinemada vardı bir ara arthouse filmler.
0
astronom bey
(10.03.22)
sinematek
0
mor oje
(10.03.22)
Moda Sahnesi, Kadıköy Sineması'na bi alternatif olabilir. Küçük bir salon ama çok seviyorum
0
Corpsebridee
(10.03.22)
(14)

konuşurken / yazarken eski kelimeler kullanıyor musunuz?

duster
Mamafih, vâkıf, beynelmilel, mütevellit, beyhude, namütenahi, bilakis, haddizâtında, müşkülpesent gibi? Varsa siz hangi kelimeleri kullanıyorsunuz?
Mamafih, vâkıf, beynelmilel, mütevellit, beyhude, namütenahi, bilakis, haddizâtında, müşkülpesent gibi? Varsa siz hangi kelimeleri kullanıyorsunuz?
0
duster
(10.03.22)
Kullanmıyorum, çok gereksiz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.03.22)
Yazdıklarınızdan namütenahi ve haddizatında hariç tümünü kullanıyorum ben konuşurken ve yazarken. Bir kısmı eski veya az kullanılan gibi gelmedi bana. Beyhude, bilakis ve vâkıf kelimeleri sıklıkla kullanılıyor bence.
0
pispinti
(10.03.22)
vakıf, mütevellit ve bilakis anlattığım şeye bir lezzet katmak istediğimde bilerek kullandığım sözcükler ama genelde daha modern sözcüklerle iletişim kurmayı tercih ederim.

kullandığım tek eski kelime tahayyül onun da tam bir karşılığı yok diye kullanıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(10.03.22)
Yazdıklarından vakıf, bilakis ve bazen mütevellit kullanıyorum. Bunlar dışında; zira, şayet,keza gibilerini kullanıyorum.
0
helena
(10.03.22)
Bunların bazıları eski kelime sayılmaz, örneğin *vâkıf* yerine kaliteli bir karşılığınız var mı? Beyhude ve bilakis de öyle.

Muhayyel, mütereddit, muntazam, hissi kablelvuku, aşina, muhkem, dört başı mamur gibi kelimeleri de konuşma ya da yazılı iletişimin içinde doğallıkla, yeri geldikçe 'münavebeli' olarak kullanıyorum :)

Gereksiz olduklarını düşünmüyorum, bilakis belli bir nüansı ifade ediyorlar ve dili sadeleştirme ya da basitleştirme kapsamında aslında zenginliklerimizi kaybettiğimizi düşünüyorum.
0
kaptankedi
(10.03.22)
Kullanıyorum ve beni bu sebeple yapmacık olmakla suçlayan hocama da çok kızmıştım. Çünkü öğrencisini tanımadan tek bir ödev üzerinden suçlamıştı. Konuşma dilinde de zira, bilakis, menfi, o vakit, şayet, keza gibi kelimeler kullanıyorum.
0
photo85
(10.03.22)
Genelde kullanmiyorum. Kulanan oldugunda kendini cok cabuk ele veriyor, zira cumlenin/anlatimin geri kalani ilkokul 3 seviyesinde falan oluyor cok bilincli degilse. O yuzden riskli.
0
hot potato
(10.03.22)
Ziyadesiyle, bilakis, mutevellit, bizatihi.
Bu arada "bizatihi" ifadesini cogu kisi yanlış kullanıyor:)
0
stavro
(10.03.22)
Kullanmıyorum, kullananlardan da rahatsız oluyorum. Bir şeyi ifade etmenin daha açık yolları varken birçok kişinin bilmediği kelimeleri kullanmak mantıksız geliyor bana.
0
anladespina
(10.03.22)
Bir ara söz konusu yerine sürekli mevzu bahis diyordum onun haricinde pek kullanmıyorum eski kelimeleri. Kullananlardan rahatsız olmuyorum ama.
0
Fusha
(10.03.22)
konuşurken hayır, yazarken bazen.

konuşurken aralara zorlama arapça sözcükler sıkıştırmak bunu yapan bir akademisyen falan değilse bana direkt akp'yi ve neo osmanlıcılığı çağrıştırıyor.

(bkz: hasbihal etmek)
0
bohr atom modeli
(10.03.22)
Tezahür, beyhude, tasavvur, haletiruhiye, ilanihaye, muteber, keza, bilakis, sükunet, nev ("her nevi"deki nev), icap, mesuliyet, vazife, afaki, insicam, teferruat, tafsilat, müteşekkil, vesile, nizam, mukaddesat, ekseriyet, vecibe, ziyade, dereke... Gider bu böyle. Konuşurken pek bulaşmam, dilimin ucuna gelirler ama geri itmesini de bilirim çoğu kez. Yazarken daha geniş bir serbestlik tanıyorum kendime. Yapmacık ve bilgiç görünme kaygımdan sıyrılıyorum. İçimde uyuklayan cumhuriyet dönemi aydını özgürce at oynatabiliyor satırlarda.
0
huçi kuçi
(10.03.22)
Kullanmıyorum yaşlı hissettiriyor :(
0
Corpsebridee
(10.03.22)
Yazarken çok kullanıyorum.

Mamafih, vakıf, bilakis, keza, hakeza, zira bunlar var özellikle bende de.
0
susannah delgado
(10.03.22)
(2)

Çocuk Esirgeme Kurumları

d e j i n
Merhaba;İstanbul ve çevre illerde, özellikle 12-18 yaş çocukların kaldığı çocuk yuvaları için hazırladığım bir projeyi hayata geçirmek istiyorum fakat düzenli bir iletişim listesi bulamadım.Tek tek bütün kurumları arayıp 12 yaşa kadar mı yoksa büyükler de var mı diye sormak gerekiyor.12+ yaş çocukla
Merhaba;
İstanbul ve çevre illerde, özellikle 12-18 yaş çocukların kaldığı çocuk yuvaları için hazırladığım bir projeyi hayata geçirmek istiyorum fakat düzenli bir iletişim listesi bulamadım.
Tek tek bütün kurumları arayıp 12 yaşa kadar mı yoksa büyükler de var mı diye sormak gerekiyor.
12+ yaş çocukların bulunduğu kurumlar hakkında bilgisi olanlar paylaşabilir mi?
0
d e j i n
(07.03.22)
Merhaba soruna cevap değil belki ama projende gönüllü olarak yardım etmek isterim. Şimdilik maddi bir yardımda bulunamam ama elimden geleni yaparım :)
0
Corpsebridee
(07.03.22)
Yarin gun icerisinde bana bi ozel mesaj atin, kurumda calisan arkadasima sorayim.

Bir de duzenli iletisim bilgisinden kastiniz nedir? (Cocuklarla gorusturmuyorlar cunku)
0
brkylmz
(08.03.22)
(5)

Yaşlı Annane için Film Önerisi

deadwampir
Merhaba, annanem misafire geldi de, ona uygun açık (+16) olmayan ve basit konusu olan film önerisi olan var mı? Netflix ve youtube üyeliğim var, onlardan olursa sevinirim. İtirazım var ve the imam’ı izletmiştim sevmişti. Malum imam cami tipi konuları severler :)))
Merhaba, annanem misafire geldi de, ona uygun açık (+16) olmayan ve basit konusu olan film önerisi olan var mı? Netflix ve youtube üyeliğim var, onlardan olursa sevinirim.

İtirazım var ve the imam’ı izletmiştim sevmişti. Malum imam cami tipi konuları severler :)))
0
deadwampir
(25.12.21)
Blind side
Instant family
0
baal
(25.12.21)
Çınar Ağacı (2011) tam bir annenanne filmi. Netflix'te de var. Benim anneannem de çok sevmişti.
0
Amaranta ursula
(25.12.21)
Dedemin İnsanları
0
Corpsebridee
(25.12.21)
exlibris
(25.12.21)
Eyvah Eyvah
0
kaset
(25.12.21)
(13)

Kış soğuklarında bira içiyor musunuz

aslil
Canim çok istiyor son zamanlarda ama kışın pek alışık değilim. Siz ne içiyorsunuz.
Canim çok istiyor son zamanlarda ama kışın pek alışık değilim. Siz ne içiyorsunuz.
0
aslil
(25.12.21)
Sıcak çikolata
0
dissendium
(25.12.21)
İçiyorum, içiyoruz :D
0
lüzumsuz adam
(25.12.21)
1.5 litrelik ucuz kırmızı şaraplardan (evin, dimitri, akdeniz incisi vs) ve cappy vişne suyu alarak o an içeceğin kadar miktarda bir cezvede kendine sıcak şarap hazırlayabilirsin

Her akşam 1 büyük kupa içsen bir haftada biter, bu sürede dolapta bekleyen şarap da bozulmaz

Tatlandırma çeşnilendirme kısmı sana kalmış, tarçın, karanfil, yarım dilim kabuğu ile birlikte portakal vs damak zevkine göre
0
freebird5406_2
(25.12.21)
Valla alkolun mevsimi yok bende, hele biranin hic yok. Her daim icilirler.
0
j r r tolkien hayrani
(25.12.21)
biranin mevsimi yok+1 evde bi ton icki cesidi var duzenli olarak bira tuketmeye devam ediyorum :(
0
ala09
(25.12.21)
Kış aylarında şarap içebiliyorum sadece :(
0
Corpsebridee
(25.12.21)
Ben her mevsim dizi, şarap, çerez yapabilirim.

Ama kışın bir de loş ışık, müzik, battaniye, sıcak şarap zevkimiz var. Yapması çok zor değil, ayrıca çok güzel uyku getiriyor. Tariflere bakabilirsiniz.
0
akhenaten
(25.12.21)
İçiyorum ama yaz gibi olmuyor. Bira= yaz
0
oyokbuyoknevar
(25.12.21)
Beyaz şaraptan devam ama kışın kırmızı içilir. Hele bir de yanan ateş varsa off.
0
msb
(25.12.21)
Nerdeyse her gün içiyorum
0
sta
(25.12.21)
su dışında hiçbir şey içesim yok. artık mevsimden mi benden mi kaynaklı bilemiyorum.
0
erenderk
(26.12.21)
remy martin içiyorum. fransız konyağı. kışın soğuklara birebir. fiyatı biraz tuzlu ama tadı çok hoş. şiddetle önerilir.
0
stavroqin
(26.12.21)
Frankfurt ve Münih'e gittiğimde içiyorum. İstanbul'da daha çok şarap.
0
gabe h coud
(26.12.21)
(8)

yeni matrix izlenir mi?

floydian
insanlar hype ile çok gömmeye müsait oluyor böyle popüler filmleri de, eski matrix şöyleydi bu ne şimdi falan olaylarına girmeden kendi başına matrix hatrına bile izlenmez mi?
insanlar hype ile çok gömmeye müsait oluyor böyle popüler filmleri de, eski matrix şöyleydi bu ne şimdi falan olaylarına girmeden kendi başına matrix hatrına bile izlenmez mi?
0
floydian
(25.12.21)
Eski matrix hatrına izlenir, eleştiriler şu yüzden 99 dan beri filme derinlik katabilecek felsefi olarak tartışılabilecek bir çok gelişme, konu ortaya çıktı fakat yönetmenin bu malzemeleri kullanmaması, e bu da bir tercih
0
freebird5406_2
(25.12.21)
tam da eski matrix hatrına izlenmez, çünkü eskisine hakaret gibi bi şey omuş. bence berbat ama nasılsa izleyeceğiniz için kendiniz de göreceksiniz ne kadar kötü olduğunu. ben en son bu kadar kötü görüş duyup haluk bilginerli demet akbağlı filmi izlemiştim ya ne kadar kötü olabilir ki deyip. meğer haklılarmış, çok kötüden de kötü olabilirmiş. aynı ayardalar.
0
erenderk
(25.12.21)
Gömenlere sinir oluyorum. Postmodern anlatı kullanmış. Klasik Matrix izleyicisinin beklentisini bu sebeple karşılamıyor. Filmi izlediğin her an film izlediğinin farkındasın. Katharsis yok. Filmin başladığı anla birlikte kırmızı hapı içiyor seyirci. Ilk Matrix filmini tabii ki geçemez. Filmler, Animatrix ve The Matrix video oyununa hakimsen filmin derinliğini sorulan sorulara cevap verdigini anlıyorsun.

Son filmin yeniliği efekt degil anlatının değişmesi olmuş
Bayıla bayıla izledim.
0
Corpsebridee
(25.12.21)
Tabii ki izlenir.
0
Kediyi üzdün
(25.12.21)
Marvel filmleri ayarında bir dandikliği var.

Onları seviyorsan bunu da seversin, ama marvel'a gitmiyorsan buna da gitme bence.

Yani üçüncü film de kötüydü (hatta ilk film hariç tüm seri kötü) ama gittik izledik zamanında, o yüzden yine âdet yerini bulsun diye gidip izledim ben. Ama izlemeseymişim de olurmuş, üçüncü filmden bile kötü.

Niye ilk filmden sonra hepsi kötü? Çünkü anlatacak bir hikayeleri yok. İlkinde simülasyon argümanını açıkladılar, konu bitti. Yani Ahmet gitmiş Mehmet'i vurmuş tarzı "hikayeler" beni sarmıyor, çünkü asıl olay Ahmet'in Mehmet'i vurmasına neden olan duygular / düşünceler, niye vurdu? Bunlardan bahsetmen lazım.

Simülasyon argümanının da üstüne koyabileceğin çok şey var, günümüz dünyasından örnek verebileceğin milyon tane olay var. Survival rate'i %99.99 olan bir hastalık yüzünden tüm dünya 2 yıldır kafayı yedi mesela, bundan alâ simülasyon yok. Nasıl oldu bu iş, koy korkuyu, koy rıza inşasını, matrix'e bi virüs bulaşsın, arkasından neler neler çıkar. Ama bunun yerine "umutla korku çok yakın duygulardır" diye bir satır replik koyup geçince olmuyor maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(25.12.21)
aga imdb puanı 5.9. her geçen gün düşüyor. eleştirilerin çoğu kötü ama millet sırf matrix diye övüyor işte. kötü olduğuna inanmak istemiyor kimse. kim ne derse desin imdb puanı 5.9 olan filmi merak etmem. hangi seri olursa olsun.
0
nothing in my way
(25.12.21)
Zeki müren albüm çıkartsa dinlemeyecek miyiz yani?
İzlicez sonra kötü deriz ama önce izleyeceğiz elbette.
Matrix ulan bu! Nasıl izlenmez, 1’i 18 kere izlemedik mi?
0
erty_ksk
(25.12.21)
tabi ki izlenir. izlemeyip ne yapacaksın ki? hiç bir şey olmasa merak edersin.

ama gerçekten kötü film. o kadar gömdüler dolayısıyla 0 bile olmayan bir beklentiyle gittim ki genelde böyle gidince "e iyi işte lan" kafasıyla çıkarım. ama o bile olmadı maalesef.

animatrix'inden oyununa her şeyine de hakimimdir dünyasının. duyurulduğunda çok da sevinmiştim ama olmadı... :( star wars yeni seriyi falan gömüyorlar da bu onlardan daha kötü...
0
syozkn
(26.12.21)
(5)

Cem’e katılacağım ama nasıl

iddaaci
Merhaba, Sünni bir aileden geliyorum. Hatta doğup büyüdüğüm bölgede Alevilik hiç yok. Ben de yıllardır aklımdaki Cem’e katılmayı gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Çok ilgimi çekiyor Ve seviyorum bu kültürü.Ama acaba özel bir hazırlığı var mı bu ibadetin? Hani abdest hazırlığı filan gibi. Neleri bilmek g
Merhaba, Sünni bir aileden geliyorum. Hatta doğup büyüdüğüm bölgede Alevilik hiç yok. Ben de yıllardır aklımdaki Cem’e katılmayı gerçekleştirmeyi düşünüyorum. Çok ilgimi çekiyor Ve seviyorum bu kültürü.

Ama acaba özel bir hazırlığı var mı bu ibadetin? Hani abdest hazırlığı filan gibi. Neleri bilmek gerekir? Nasıl giyinilmeli? Vb.
0
iddaaci
(24.12.21)
Aleviyim hiç katılmadım. Herhangi bir hazırlığı yok diyebiliyorum. :)
0
Corpsebridee
(24.12.21)
herhangi bir hazırlığı yok. birkaç kez katıldım ama abdest almamıştım, yine de böyle bir ibadete katılırken boy abdesti, duş alıp gitmek iyi olur.
kadınsan bir tülbent takabilirsin. ama takmasan da kimse seni yadırgamaz.
0
tabudeviren
(24.12.21)
aleviyim, küçükken katıldım. abdest tülbent mülbent bunlar vb. özel hazırlık yok. normal giyinilmeli. semah dönmeyeceğinizi varsayarak bir şey bilmenize gerek de yok. zaten her gün cem de yok. perşembe akşamları var bi. benim anlamadığım kafanıza göre bi cemevine mi gideceksiniz?
0
erenderk
(24.12.21)
@erenderk yok gidip bahçesinde sohbet ettiğim bir yer var oraya gideceğim
0
🌸iddaaci
(24.12.21)
sormamın nedeni çok nadir de olsa bazı bölgelerdeki cemevlerinde her perşembe cem olmama ihtimali idi. bi de şimdi pandemi falan bi sorun diyecektim. varsa ne ala. herhangi bi hazırlık yapmanıza gerek yok zaten. ne hoş düşünmüşsünüz.
0
erenderk
(24.12.21)
(5)

anneme hangi kolyeyi alayım

egokalp
anneme kolye almak istiyorum doğum günü için ama er kişisi olarak hiç anlamam bu işlerden aşağıdakilerden hangisini tercih etmeliyim? özellikle kadın gözüyle akıl verebilecek varsa çok makbule geçer.1-https://www.hepsiburada.com/altinsepeti-altin-kar-tanesi-kolye-gumus-inci-kupe-hediyeli-as20131kl-p
anneme kolye almak istiyorum doğum günü için ama er kişisi olarak hiç anlamam bu işlerden aşağıdakilerden hangisini tercih etmeliyim? özellikle kadın gözüyle akıl verebilecek varsa çok makbule geçer.

1-www.hepsiburada.com
2-urun.n11.com
3-urun.n11.com
4-urun.n11.com
5-urun.n11.com
6-urun.n11.com



bunlar dışında 1000 lira civarı takı önerisi olan varsa onlara da açığım
0
egokalp
(19.12.21)
Günlük olsun diyorsan damla olanlardan biri olabilir. Kalbi olmasaymış iyimiş ama yine de bence içlerinden en zarifi pembe kalpli olan.
0
elorelia
(19.12.21)
2,3 ve 5 güzel. hangi rengi sevdiğine göre karar verebilirsiniz ama 3 çok zarif duruyor.
0
rose parks
(19.12.21)
2. çok güzel
0
Corpsebridee
(19.12.21)
Valla ben olsam 2 veya 3'ü alırdım. Ama burada annenin zevki de önemli. İri taşlı parlak şeyler seviyorsa 1 ve 4 olabilir.
0
Amaranta ursula
(19.12.21)
2 numarayı aldım arkadaşlar teşekkür ederim yorumlarınız için
0
🌸egokalp
(19.12.21)
(11)

Iliskilerde narsistik insan ozellikleri

meyve parcacikli kadin
(Eski) sevgilim nerede olduğu hakkinda yalan soyledikten sonra birkac kadınla alkollu bir yerde olduğunu öğrendim. Hatta o kadınlardan birinin instagram postu, sevgilim amerikadan gelen kadının bavulunu evine tasirken cekilmisti. O an aradim ve eve dondugunu bir sey olmadığını soyledi. Neden yalan s
(Eski) sevgilim nerede olduğu hakkinda yalan soyledikten sonra birkac kadınla alkollu bir yerde olduğunu öğrendim. Hatta o kadınlardan birinin instagram postu, sevgilim amerikadan gelen kadının bavulunu evine tasirken cekilmisti. O an aradim ve eve dondugunu bir sey olmadığını soyledi. Neden yalan soyledigini sordugumda "cunku sen kiskancsin her an naptigimi soruyorsun strese girmek kavga etmek istemedim" diyerek beni suclamaya ve saldirmaya basladi. Yalanindan cok buna inanamadim. Ortak arkadasimiza ertesi gün bana aşık olmasina ragmen surekli ilgi isteyen ona guvenmeyen sorun cikaran onu bunaltan biri olduğumu ve surekli ayni kızı (beni) gördüğü için o kizlarla bulusup onlara iliskimizin sorunların anlattigini soylemis.
Tabi ki ayrıldım. Ama bikac gunlugune başka sehirde olduğum icin üç gun sonra dönünce yüz yüze konusup ayrilalim dedim. Kabul etmedi. Azar yiyemem dedi.

Biliyorum hikayeyi tek tarafli dinliyorsunuz ama ben her şeyi olduğu gibi anlattim. Sorum su ki, bir insan neden bu kadar aptal ve kotu kalpli olur? Evet ayrildik ama ben onun hatasini anlamasini ve pisman olmasini istiyorum bu beni kotu biri yapar mi ve en önemlisi gercekten bir gün pisman olur mu
0
meyve parcacikli kadin
(29.10.21)
Gereksiz işlere kalkışmanıza gerek yok. Ayrılmışsınız zaten. Pişman olup olmayacağını kim bilebilir ki?? Oldu diyelim, bunun bir önemi kalır mı?
0
astrid
(29.10.21)
sıradan bahaneler ve manipülatörlük işte, senin bile kendinden şüphe etmene sebep olmuş

belki darlıyorsundur bunu da gelip seninle konuşur, ilişkiden anladığınız beklentileriniz farklıysa ayrılırsınız
0
freebird5406_2
(29.10.21)
pişman olmasını istemen seni kötü biri yapmaz.
çoğu insan kendi üzüldüğü kadar karşı tarafın da üzülmesini ister.

ama belli ki o seni bu kadar sevmemiş hatta takılmalık olarak bile görmüş olabilir.
büyük ihtimal pişman olmayacak. senin yapacağın en iyi şey ona asla bi daha yazmamak olur.
0
jelly bear
(29.10.21)
Yakın zamanda tecrübe etmiş bir kadın olarak söylüyorum. Yüz yüzeyken ayrılmana gerek yok. Sana yalan söyleyen bir insana vakit ayırma. Az önce terapiden çıktım. Pskolog bana narsist olduğu tanısı koysak ne olacak. Ne değişecek hayatında. Ayrılmışsın olmuş bitmiş dedi. Kendine azıcık olsun değer veriyorsan arama derim. Arayacaksan beni ara benle konuşabilirsin. :)
0
Corpsebridee
(29.10.21)
Maalesef bu tipler en ufak sevmediği halde aşık gibi görünebiliyor. Sonra yalanları ortaya çıkınca sevgisiz biri haline geldiği için karşısındaki kişiyi çok şaşırtıyor.

Pişman olmasını istemeniz çok normal. Ama bu tipler pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür. Sakın kanmayın.
0
zimbirik
(29.10.21)
Pişman olmaz, olsa olsa pişman görünür +1

Ayrıca pişman olsa ne olmasını bekliyorsunuz?

"Aptal ve kötü kalpli" vs değil, sadece kendini düşünerek hareket ediyor, bu kadar basit.

Narsistten ne kadar uzak, o kadar iyi :)
0
dreamnesiac
(29.10.21)
amerika'dan gelen kadını alıp evine götürmek, birkaç kadınla içilen içki ve nerede olduğu konusunda yalan söylemesi ayrı şeyler değil. hepsi aynı gün yaşanmışmış, hepsi aslında tek bir yalanın parçaları. problem nedir burada? içkiye mi karşısın? bir kadınla içilen içkiye mi karşısın? sevgilinin herhangi bir kadınla görüşmesine mi karşısın? "kadın" diye tarif ediyosun ama aslında arkadaşları gibi. arkadaşı değil öylesine tanıştığı birileriyse eğer sevgilin seni bir değil birkaç kadınla aldatmış gibi görünüyor. bu durumda "yüz yüzeyken ayrılalım" biraz "kendini affetirmen için bi şans veriyorum"un teranesi gibi geliyor.

yok eğer görüştüğü kişiler gerçekten arkadaşlarıyla eğer ve sen de sıkboğaz eden biriysen, yalan biraz haklı bir zemine oturuyor. sevgilinin sosyal çevresi seninle tanıştıktan sonra genişledi, senden sonra mı içkiye başladı? öyleyse eğer sonuna kadar haklısın ama yok öyle değilse eğer tipik türk kadını hareketlerini sergiliyosun.

ortak arkadaşınıza seninle ilgili anlattığı şeyler.. olur böyle şeyler. arkadaşı senden daha eskiyse eğer anlatır, senden daha yeniyse eğer yine anlatır ama haklı olarak tartışma konusu olur, sen haklı olursun ama ayrılığa kadar gitmez bu.

aptal ve kötü kalp.. çok alakasız şeyler.

bence olayı fazla büyütüp yarın kendini "yalvarırım dön" diyecek duruma düşürme.
0
IncredibleMau
(29.10.21)
Ne hatası, ne pişmanlığı yav. Fırsatı olsa yine yapar.
0
dissendium
(29.10.21)
Size bu kadar kötü davranan bir insana zamanınızı hala neden harcatmaya çalışıyorsunuz onu anlayamadım. İşler bu noktaya gelene kadar, eski sevgiliniz illaki birkaç kez daha toslamış veya sizi değersiz hissettirecek davranışlarda büyük ihtimal bulunmuştur. İnsanların olumlu şekilde değişeceğini düşünerek hem kendi kıymetli zamanınızı yiyor hem de kendinizi üzüyorsunuz. Bazen bencil her zaman bencildir. Sizin göreviniz karakterinin düzelmesini beklemek olmamalı. O psikologun görevi.
0
Josephine.
(29.10.21)
Psikolojik şiddet uyguluyor ve farketmiyorsunuz. Bence ayrılığınız tam isabet olmuş. Toxic ilişki bu.
0
sta
(29.10.21)
Ayrıldığınız isabet olmuş +1 pişman olmasını beklemeniz normal ama yanlış anlamayın böyle insanlar arsız oluyorlar genelde. Ona sorsan zaten yanlış bir sey yapmadı. Baksana direkt sizi suçlamış darlıyordun diye. Hadi darlıyordun gelip söyleseydi çözümü baskalariyla görüşüp yalan söylemek mi ne alaka? Mutlaka ve mutlaka pişman taklidi yapacak. Ben sana haksızlık ettim filan diyecek. Inanmayın hiç fırsat vermeyin kurtuldugunuza sevinip önünüze bakin. Üzülüp bekleyerek de vakit kaybetmezseniz süper olur :)
0
ddenizz
(29.10.21)
(6)

İzlemediysen kesin izle dediğiniz animeler?

harmanyeri
merhabalar.. içinde tercihen büyü ve gizemin olduğu, bir sonraki bölümü merak ettirecek anime tavsiyelerinde bulunabilir misiniz?
merhabalar..
içinde tercihen büyü ve gizemin olduğu, bir sonraki bölümü merak ettirecek anime tavsiyelerinde bulunabilir misiniz?
0
harmanyeri
(06.10.21)
Muhtemelen izlemişsindir ama Death Note.
0
himmet dayi
(06.10.21)
simya olur mu? gelmiş geçmiş en iyi animelerden biri bence: (bkz: hagane no renkinjutsushi 2)
0
nhk ni youkosu
(06.10.21)
Hunter x Hunter(2011)

İzlemediyseniz aşırı kıskandım sizi şu an.
0
nickimin hakkini veremedim
(06.10.21)
Hunter x Hunter(2011) gerçekten iyiydi.
Toradora
xxxHolic

off daha çok var da anime liste bakmam lazımm şimdilik bunlar
0
Corpsebridee
(06.10.21)
one piece var. 1000 bölüme geliyor, uzunca bir süre de izlenir. gizem kesinlikle var. büyü yok ama doğaüstü olaylar var, büyü eşdeğeri olarak düşünülebilir bence.
0
yviene
(06.10.21)
Claymore
0
encokbenisevinnolur
(07.10.21)
(14)

Ölüm varken çabalamak ne kadar mantıklı?

ir mania
Dünyayı da fethetsen ölüyorsun. Buna rağmen insanlığın okul iş evlilik gibi plan disiplin gerektiren şeylerle ciddi ciddi uğraşması bi bana mı saçma geliyor. Önce ölümsüzlüğü hatta yaşlanmamayı bulsunlar sonra materyalizmi savunsunlar. Şu durumda dinler bilimden daha mantıklı geliyor.
Dünyayı da fethetsen ölüyorsun. Buna rağmen insanlığın okul iş evlilik gibi plan disiplin gerektiren şeylerle ciddi ciddi uğraşması bi bana mı saçma geliyor. Önce ölümsüzlüğü hatta yaşlanmamayı bulsunlar sonra materyalizmi savunsunlar. Şu durumda dinler bilimden daha mantıklı geliyor.
0
ir mania
(04.10.21)
var cunku olene kadar hayatimizi surdurmemiz gerekiyor o yuzden calismak zorundayiz
0
frantastik
(04.10.21)
Hepimiz Manisa tazanı'mı olalım ?
0
maksat muhabbet
(04.10.21)
kuş ölür sen uçuşu hatırla
0
pardus
(04.10.21)
"mutluluk yolun sonu değildir, yol mutluluktur"

bu sözden hareketle düşünmeyi deneyebilirsin.
0
debian
(04.10.21)
Ölümsüzlük ve yaşlanmamayı bulmak da bilime bağlı olduğuna göre kimse bir seylerle ciddi ciddi ugrasmadan oturursa nasıl olacak?
0
passive aggressive
(04.10.21)
İşte din, ölüm sonrasında da dünya yaptıklarımuzın karşılığı ilgili haber veriyor. Cennet ya da cehennem.
Ve tabi onlarında katları vardır.
Diğer taraftan "sırat köprüsü bu dünyada geçiliyor" diye buyurulur.
0
Erva
(04.10.21)
yaklaşık olarak bu konuyala alakalı olarak geçtiğimiz hafta şu kitabı okudum. etkileyici ve öğretici. işin dini tarafı değil de mikro ölçekte bir konuya bağlı olarak öleceğin halde neden yaşadığınla alakalı tespitleri içeriyor.

(bkz: insanın anlam arayışı)
(bkz: viktor e frankl)




----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
Nazi kamplarında ölümü bekleyen tutsakların hayata tutunması/vazgeçmesi üzerine bir kitap. yazarın(doktorun) kendi hikayesi ve sonrasında okuyucuya sunduğu çıkarımlarını görüyoruz kitapta.
----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
0
erty_ksk
(04.10.21)
Baya mantıklı, aşırı mantıklı.
0
beni sen öldürme
(04.10.21)
Bunların hiçbirini yapmasan ölmüş gibi oluyorsun, yaptığında da bir gün öleceğini 7/24 dusunmemenin bahanesi de oluyor. O yüzdendir herhalde.
0
encokbenisevinnolur
(04.10.21)
Yaşam varken ölümü düşünmek ne kadar mantıklı
0
Corpsebridee
(04.10.21)
emekli olduğunuzda bu sorunun cevabını daha iyi anlayacaksınız diye düşünüyorum.

sadece kendiniz için değil, çocuklarınız için de bir şeyler yapıyorsunuz. eğer çocuklarınız için bir şey yapmıyorsanız, neden çocuk yapıyorsunuz? onlara iyi bir gelecek vermek sizin göreviniz.
0
co2s2
(04.10.21)
Geçen bir şey gördüm; 30 yaşında biri üniversiteye girse 34 yaşında mezun oluyor. Aynı şekilde evde otursa da 34 yaşında oluyor, o zaman birşeyler yapmanin geç olması durumu yok.

Aynisi; oleceksiniz diye koltuk ustunde 40 sene de bekleyebilirsiniz. Kendi bileceginiz is. Ya da direkt intihar da edebilirsiniz.
Dinler neden bilimden mantıklı hala çözemedim tabi. Bugün 40 yaşında olmememizin sebebi bilim. Bundan 100 sene önce bugün gülüp gectigimiz hastaliklara millet geberip giderdi. Ne kadar güzel ki bilimle ugrasanlar var. Siz de eğer hayat anlamsiz olecegiz falan diyorsaniz ve hic materyalist bir düşünceniz yoksa gidip kendinizi derneklere, yardim vakiflarina adayip hayatinizi gecirebilirsiniz. Ama sırf oyunun sonunda ne olacagini biliyorum diye oyunu oynamayi birakmiyorum.
0
logisticsmanager
(04.10.21)
düsturun
"yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışman gerek"
olursa bazı şeyler mantığa biner.
0
etna
(04.10.21)
Dostum ben de senin gibi düşünüyorum. Orta yaşa yakının ve sanki hayatımda yaşamam gereken her şeyi yaşamışım gibi hissediyorum. Hayat sadece doğanın bize verdiği bir şans ve sonunda öleceksin. Sadri Alışık’ın bir repliği var; “madem herkes gidecek bir gün, bunca tantana ne diye?”. Bence de öyle. Ve bu ruh hali beni atalete sürüklüyor. Hayattan hiçbir zevk alamıyorum ve dediğim gibi bir gün her şey son bulacak. Neden uğraşayım ki diyorum. Kendimi fotosentez yapıyor gibi hissediyorum. Nereye kadar böyle gidecek ve bir gün hayat bir anlam kazanacak mı diye umut ediyordum. Artık o da yok. Bekliyoruz bir gün yaşlanıp ölmeyi. Öbür taraf falan da yok bende bir de. Hiçbir dine inanmam. Bu ara Nietzsche ve Schophenhauer falan okuyorum. Benim gibi düşünmüşler sanki geçmişte. Ne desem bilmiyorum. Bakalım ne olacak...
0
dakota
(05.10.21)
(6)

Gözüme bir şey oldu :( [kaşıntı, hafif şişlik)

hadi ya la
Dün gece göz pınarı civarında kaşıntı vardı, sabunla yıkadım ve yattım.Sabah kaşıntı ile uyandım. Göz altım hafif şiş, göz pınarımda kaşıntı devam ediyor, çok rahatsız hissediyorum.Kızarıklık yok. Alerji gibi hissediyorum, başka ne olabilir, nasıl müdahale edebilirim?Yeşil çay demleyip pamukla silme
Dün gece göz pınarı civarında kaşıntı vardı, sabunla yıkadım ve yattım.
Sabah kaşıntı ile uyandım. Göz altım hafif şiş, göz pınarımda kaşıntı devam ediyor, çok rahatsız hissediyorum.

Kızarıklık yok. Alerji gibi hissediyorum, başka ne olabilir, nasıl müdahale edebilirim?
Yeşil çay demleyip pamukla silmek iyi gelir mi?
0
hadi ya la
(02.10.21)
Yastığını yıka, poşet çayı sıcak bir şekilde gözünün üstüne koy 10 dakika bekle. 1-2 güne geçer.
0
kapitalist gerilla
(02.10.21)
Kirpik dibinde sorun olabilir mi? Bebe şampuanı ile kulak çubuğu ya da bir pamukla kirpikleri yıkamayı da deneyebilirsiniz. Doktor söylemişti. Gerçi sabunla yıkamışsınız ama normal sabunsa yaktığı için yazdım. Bunu daha sık ve yakmadığından daha detaylı yıkayabilirsiniz diye ekliyorum. Göz kuruluğu da olabilir.
Ayrıca kapitalist+1
0
epitaf
(02.10.21)
Acile git bence.
0
komando kani var bende
(02.10.21)
Sanırım arpacık çıkmış. Araştırdığım kadarıyla hastanede bir müdahalede bulunamazlar. Çay pansumanına devam ediyorum, ayrıca enfeksiyon için bir göz damlası soracağım eczaneye. Başka fikri olan varsa okumak isterim, teşekkürler.
0
🌸hadi ya la
(02.10.21)
çare
(bkz: terramycin)
0
komikolmakuzen
(02.10.21)
Aylar önce aynı paniği ben de yaşadım. arpacık olabilir. Papatya çayı iyi geliyor. Alerjiden ya da stresten çıkıyor. Eğer geçmezse mutlaka doktora görün ilerlemesi sorun yaratıyor. bir de bebe şampuanı ile gözlerini yıka. çok geçmiş olsunn.
0
Corpsebridee
(02.10.21)
(6)

En yakın arkadaşımla küstük

slowmotion
1 haftadır konuşmuyoruz. ağır laflar edildi ama ben pişmanım. nasıl özür dilemeliyim bilemiyorum? sizin böyle bir tecrübeniz oldu mu olduysa nasıl aştınız? yeniden barışma umudu olabilir mi? boşluk hissi sardı. komik birşey görüyorum ona yazmak istiyorum ama terslemesinden çekiniyorum çünkü ben konu
1 haftadır konuşmuyoruz. ağır laflar edildi ama ben pişmanım. nasıl özür dilemeliyim bilemiyorum? sizin böyle bir tecrübeniz oldu mu olduysa nasıl aştınız? yeniden barışma umudu olabilir mi? boşluk hissi sardı. komik birşey görüyorum ona yazmak istiyorum ama terslemesinden çekiniyorum çünkü ben konuşmayalım dedim ilk.daha fazla zaman geçmeden bir aksiyon almam gerek. beni biraz gazlar mısınız ?
0
slowmotion
(04.09.21)
Kafa dengi, iyi anlaşılan insan bulmak bu devirde çok zor, elimizdekilere sıkı tutunmak gerek. Ben de zamanında çok insanla aramı bozdum, çok özlememe rağmen gururdan yazmadım, gitti o güzel insanlar. Şimdi 30 yaşında, düğününe çağıracak dostu olmadığı için düğün düşünmeyen bir insanım. Benim gibi olmayın, gerçekten dostunuzsa yazın, en azından "ben üzerime düşeni yaptım" dersiniz sonrasında, vicdanınız rahat olur.
0
galileo figaro magnifico o o o o
(04.09.21)
Ara ve onu çok sevdiğini söyle yakın arkadaşlar arasında ayda yılda bir de olsa olur böyle şeyler. ben de yaşamıştım ÇOK TATSIZ BİR DURUM. adım atıp ara ve seni çok özledim de. öpüşüp koklaşın barışın yahu. Eminim o da hemen size sarılmak isteyecektir.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Galileo +1 aynı şeyleri yaşıyorum. Ama halen daha gurur yapan taraftayım. Bilmiyorum haksızlıklara uğradığımı düşünüyorum ve affedemiyorum en yakın arkadaşımı. Eğer affedeceğiniz biriyse yazın gitsin. Ama bazı arkadaşlıkların da bitmesi gerektiğini düşünenlerdenim.
0
Hallegadola
(04.09.21)
bu duyurunun linkini kendisine gönderebilirsiniz.
0
spartamed
(04.09.21)
öncelikle hiçbir şey yokmuş gibi şakalı esprili şeyler atmayın. önce hatayı kabul edin içten özür dileyin gerisi çözülür
0
egokalp
(05.09.21)
Yüzyüze konuşmak mümkünse yüzyüze görüşün. Değilse bile açık açık konuşun. Eğer gerçekten yakın iseniz zaten çözülür merak etmeyin
0
infernalcadre
(05.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(6)

covid dışında farklı bir salgın daha mı var?

goodman
Dünden beri burun tıkanıklığı boğaz ağrısı ve ishal mevcut. Aynı belirtiler kardeşimde de var. Hastanede salgın var demişler serum vermişler o daha ağırdı. Testi de negatif çıktı. Ben de buna güvenerek test yaptırmıyorum ama hiçbir yerde de başka bir salgın olduğunu duymadım.
Dünden beri burun tıkanıklığı boğaz ağrısı ve ishal mevcut. Aynı belirtiler kardeşimde de var. Hastanede salgın var demişler serum vermişler o daha ağırdı. Testi de negatif çıktı. Ben de buna güvenerek test yaptırmıyorum ama hiçbir yerde de başka bir salgın olduğunu duymadım.
0
goodman
(03.09.21)
Şu sıralar grip fena yaygın.
0
burty
(03.09.21)
covid belirtilerinin yanisira ishal sikayetlerini de yaygin bir sekilde duyuyorum son günlerde. bence farkli bir varyant bu. testlere güvenmeyin.
0
spivak
(03.09.21)
ağustos grip salgını var.
0
jackyr
(03.09.21)
Geçmiş olsun, yeni atlattım. Covid değilsiniz. Grip salgını var
0
Corpsebridee
(03.09.21)
bende grip gibiydim korona cıktı. test yaptırın.
0
sizofren06
(03.09.21)
bana babamdan geçti;

Önüne geçilemez bir hapşuruk, akıl almaz bir burun akıntısı, rahatsız edici göz yaşarması mevcuttu.

Normalde ilaç almazdım ama evde bebek var diye katarin aldım, semptomları şıp diye kesti. 2 gün kullandıktan sonra da iyileştim zaten.

Babam semptom gösterdiği ilk gün, ben semptom gösterdiğim 3. gün test oldum. İkimiz de negatif çıktık.
0
zimbirik
(03.09.21)
(6)

Hayat nereye götürürse

karayel
Hep böyle derler ama hayat beni hiçbir yere götürmüyor.Sizi götürüyor mu?
Hep böyle derler ama hayat beni hiçbir yere götürmüyor.

Sizi götürüyor mu?
0
karayel
(28.08.21)
hayat da biraz deniz gibi, bazen durgun bazen çok hareketli olabiliyor. azim de gemi gibi bu hayatta seni bir yerlere götüren bir araç. belki de farklı alanlarda azim göstermeli ve farklı kıyılar keşfetmelisin... farklı insanlar tanımalı, yeni sosyal alanlar oluşturmalısın. bu belki seni bir yerlere götürür. ama işte hayat hep süren bir yolculuk, son durağı ölüm oluyor. öyle vardım gitti olayı sadece senin amacının ne olduğuna bağlı söylenebilecek bir şey. yani nereye gitmek istediğine bağlı her şey aslında.
0
dnzy 1
(28.08.21)
aynen yahu sürüklese kabul edip sürükleneceğim ama hiçbir şey olmuyor :/
0
rose parks
(28.08.21)
Hayat beni bir yere götürmedi, dişimizle tırnağımızla kazıyoruz. Benim için böyle en azından.
0
archmage mahmut
(29.08.21)
Bazen götürdüğü yere gitmemek daha çok mutlu edebiliyor. İnan bana
0
Corpsebridee
(29.08.21)
'Life is not about finding yourself, life is about creating yourself' yaşam mottom. Hayat bizi bir yere götürmüyor, biz yönetebildiğimiz alanlar çerçevesinde kendimiz yürütüyoruz, geliştiriyoruz, çeşitlendiriyoruz, dönüştürüyoruz bence...
0
Phoebe
(29.08.21)
Oturduğum yerde dibe çekiyor sadece.
0
photo85
(29.08.21)
(3)

Doktora tez dönemi okula gitmeden halledilebilir mi

asaf
Mail yoluyla ya da zoom’la danışmanla görüşüp tez halledilemez mi? Hiç yapan var mı?
Mail yoluyla ya da zoom’la danışmanla görüşüp tez halledilemez mi? Hiç yapan var mı?
0
asaf
(25.08.21)
Altı ayda bir rapor imzalanıp enstitüye teslim edilmesi gerekiyor. Onun dışında danışmanınız kabul ederse süreci online yürütebilirsiniz.
0
Corpsebridee
(25.08.21)
tabii. Danışmanına da bağlı ama bizim hocalar pek karışmıyordu mail ve mesaj üzerinden haberleşiyorduk, her 6 ayda bir tez izleme için buluşuyorduk.
0
nhk ni youkosu
(25.08.21)
öncelikle danışman(lar)ına bağlı. bi şekilde para kazndığını düşünerekten argör olup olmamana bağlı ya da projeden aldığın bursunun içeriğine bağlı. hangi alanda çalıştığına bağlı, mesela fen fakültesindeysen deneysel mi teorik mi..

tüm bunlar düşünüldüğünde bu şekilde uzaktan yürüten arkadaşlarım oldu. sadece ayda 1 veya 2 kere yüzyüze konuştular hocayla.
0
e mice
(25.08.21)
(4)

İett taşıma kartı hes kodu tanımlama

monicapp
60 yaş üstü kart için hes kodu nasıl tanımlayabilirim?
60 yaş üstü kart için hes kodu nasıl tanımlayabilirim?
0
monicapp
(23.08.21)
kisisellestirme.istanbulkart.istanbul

bu adresi denediniz mi?
0
south park in kapusonlu uyesi
(23.08.21)
Evet denedim. Buradaki istenen kart numarası ile bizdeki kartın numarası farklı sayıda rakam içeriyor :/
0
🌸monicapp
(23.08.21)
isterseniz bir beyaz masaya sorun, belki yönlendirme yapabilirler.
0
kobretti
(23.08.21)
Yandaki soru isaretinde 04 ile baslayan ya da 6... Diye belirtiyor. Büyük bi ihtimal eski kart sizin ve kartın arkasında t ile baslayan degil de 04 ilr baslayanı deneyin. Daha bugün yaptım oldu.
0
Corpsebridee
(23.08.21)
(12)

bir duyu organınız 10 kat gelişecek olsaydı hangisini seçerdiniz?

yazar yazmaz yazan yazar
GÖZ: 50 metre ötedeki yazıları bile görebileceksiniz. Renkler hiç olmadığı kadar canlı olacak.KULAK: uzaktaki sesleri bile çok iyi duyabileceksiniz. adeta bir kedi olacaksınız. Seslerden rahatsız olmayacak şekilde evrimleştiğinizi düşünün.BURUN: Bütün kokular 10 kat daha kaliteli ve yoğun.DİL: Bütün
GÖZ: 50 metre ötedeki yazıları bile görebileceksiniz. Renkler hiç olmadığı kadar canlı olacak.

KULAK: uzaktaki sesleri bile çok iyi duyabileceksiniz. adeta bir kedi olacaksınız. Seslerden rahatsız olmayacak şekilde evrimleştiğinizi düşünün.

BURUN: Bütün kokular 10 kat daha kaliteli ve yoğun.

DİL: Bütün yiyecekler ve içecekler 10 kat daha lezzetli geliyor. Tat alma duyunuz muazzam seviyede.

DERİ: Dokunma duyunuz 10 kat gelişmiş. Seksten aldığınız haz inanılmaz. dokunduğunuz her şeyi fevkalade hissediyorsunuz.

www.strawpoll.me
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.08.21)
Burun asla istemezdim. Metrobüste ter kokuları..... ama sadece güzel kokuları iyi şekilde alacaksam ok.
Yemekler daha lezzetli gelirse çok kilo alırım o olmaz.
Dokunma duyusunu da istemezdim.
Göz ve kulak arasında kaldım ama galiba kulağı seçerdim. Lens kullanıyorum, yeterince net her şey.
0
matilda
(20.08.21)
dil kilo aldırır, gerek yok +1
burun ve kulak lüzumsuz, şimdiki hallerinden memnunum.

göz ve deri arasında kaldım ama...
deri galiba.
hissetmeyi daha çok isterim sanki.
0
blatta hiberna
(20.08.21)
Göz ve deri arasında kaldım. Deri mesela sizin yazdıklarınızın üzerine hikayesini de anlatabilse nesnelerin kesin deri derdim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.08.21)
Gözü seçtim pikaçu
0
Corpsebridee
(20.08.21)
Kulak, müzik konusunda ilerlerdim, ses mühendisi, besteci, ses tasarımcısı vs
0
freebird5406_2
(20.08.21)
Göz: Çok uzağı görmek vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde her yer bina zaten uzağı görüp ne yapacağım bilemedim. Yeterli görüyoruz zaten. Çok gerekirse yanımda ufak bir dürbün taşıyabilirim ^^

Kulak: İlk başta buna atladım kesinlikle her şeyi duymak isterim diye ama bu açıp kapanan bir şey olmadığı için sürekli her şeyi işitmek bir yerden sonra kafayı yedirtebilir gibi geldi. Uzun süreler bu şekilde evrimleşseydik beyin bir şekilde normalize edebilirdi ama birden kaldıramam sanırım. Kaldı ki bunu da bir cihaz ile yapabiliriz. Yine de bir cihaz olmadan tüm fısırdaşmaları duymak, özel alan ihlalleri falan kulağa hoş geliyor :D

Burun: Şuan yeterli olduğunu düşünüyorum hiç fazlasını istemedim. Yine vahşi doğada işe yarayabilir ama günümüzde tehlikenin kokusunu veya bir mekanın, insanın kokusunu almamı gerektirecek, tanımamı gerekirecek bir şey yok gibi. İyi kokuyu da kötü kokuyu da fazla almak istemezdim :/

Dil: Bu az rastlanır bir şey.(Sanki diğerleri çok rastlanırmış gibi :P) İşe de çok rahat dönüştürülebilir. Yemek yemeyi severim kenarda dursun.

Deri: Seks ve haz deyince akan sular durdu basıyorum mührü
0
ananiyimioguz
(20.08.21)
6 numara miyop sahibi biri olarak görme duyusunu seçerdim sanırım.

Koku zaten ilgimi çeken bi şey değil pek.

İşitme de mehh yani çok iyi duymak fena değil de çok da işime yarayacağını sanmıyorum.

Tat baya aklımı çeldi aslında da yemek bağımlılığı ve kilo alma konusunda haklı arkadaşlar, kontrol etmek zor.

Dokunmanın seks dışında bi artısını göremedim, sıcak ve soğuktan da daha çok etkilenir muhtemelen dokunduğumuzda. Yani seks tabi büyük artı ama onda da bağımlılık riski var gibi :d

Görme iyidir ya uzaktan uzaktan her şeyi görmek isterim. Gözlüksüz hayat bile yeter bana şu an djdjdhd
0
nundu
(20.08.21)
tabi ki göz, bir mantis karidesi gibi 12 ana rengi, ultraviole ve kızılötesi ışığı görmeyi kim istemez… ya da bir şahin keskinliğinde kilometrelerce ötedeki nesneleri görebilmeyi…

aa şu gelen x mi? ikileminden, ipliği iğneden geçirme stresine, gece gökyüzündeki yıldızları seyretme lüksüne ve hatta olimpiyat stadında maç seyretme keyfine kadar türlü ayrıcalıkları var:)
0
bugisme
(20.08.21)
sanırım bu iyi bir şey olmazdı ama yan etkisi olmayacaksa göz.
0
ya ben lan neyse
(20.08.21)
kapatip acma tusu oldugu icin goz derim.

Kulagin iyi duymasi falan hep sikinti.
0
divit
(20.08.21)
goz. asla kulak degil. kulaktan biraz alip goze verilebilir.
haaa gelisince acma kapama dugmesi olacaksa kesinlikle kulak. duymamak istedigim zaman kapatmak istiyorum.
0
yoggi
(20.08.21)
Kulak ; ileri derecede duyma kaybım ve çınlama sesi var. Yok olmasını ve kedi gibi duyabilmeyi çok isterdim.
0
synax
(20.08.21)
(8)

tepeden kelleşme

abelardo
erkeklerin sorunu tepeden kelleşmeden muzdaribim.önlerden açılmayı durdurdum diye sevinirken tepem kel oldu. berberim elinden geleni yapıyor ama önünü alamıyoruznapıyoruz bu durumda? saç mı ektiriyoruz?kel değilim, saçlarım fena değil ama tepe tamamen olmasa da büyük ölçüde açıldıedit: aşağıdaki öne
erkeklerin sorunu tepeden kelleşmeden muzdaribim.

önlerden açılmayı durdurdum diye sevinirken tepem kel oldu. berberim elinden geleni yapıyor ama önünü alamıyoruz

napıyoruz bu durumda? saç mı ektiriyoruz?

kel değilim, saçlarım fena değil ama tepe tamamen olmasa da büyük ölçüde açıldı

edit: aşağıdaki önerilerin yerine saç ektirsek olmuyor mu?
0
abelardo
(11.08.21)
erkek tipi yasa bagli sac dokulmesinin testosteronu etkilemeden bilinen bir caresi yok. olacaksa bulanlar dunyanin en zengin insanlari olacak. yalan urunler uzerinden donen milyarlarca dolarlik bir sektor var sadece. yok onu damlat, yok bunu sur, bilmemne kuru... bilimsel olarak bunu ugrastigina degecek kadar yavaslatacak urun sayisi koca bir sifir.

o yuzden yaslanmayi kabullendigimiz gibi bunu da kabullenmek gerekiyor. gelecek nesiller ne bulur neler kullanir bilinmez tabii.
0
robokot
(11.08.21)
Tepe bölgesini 3-4 ayda toparlar, tecrübeyle sabit. Ön taraflarda çok etkili değil.

youtu.be
0
kanlakarisikyagmur
(11.08.21)
Doğum kontrol ilacını şampuanın içine ezip atıyorsun. Etkisi iyi, dökülmeyi azaltıp saçları gürleştiriyor. Denemeye değer bence.
0
Corpsebridee
(11.08.21)
ilk cevapta da yazdigim gibi yukarida arkadaslarin verdigi tavsiyeler vucuttaki erkeklik hormonunu etkileyerek calisiyor, yani yan etkileri var (libido problemleri, sperm bozukluklari ve daha fazlasi vs.). cogu kisi bunlari bilmeden kullaniyor veya biliyor ama degecegini dusunuyor.
0
robokot
(11.08.21)
mezoterapi,prp yaptırabilirsiniz, işe yarıyor.
0
bir ileti paylastim
(11.08.21)
saç ektirsek?
0
🌸abelardo
(11.08.21)
saç ekimi zaten iyice kelleşmeden önce yapılır diyenler var. bence ektir.

benim 2 arkadaşım bahsettiğin seviyedeyken ektirdi. biri kalan saçları da döküldüğünde 2. tur ektirdi -10 yaş genç görünüyo valla
0
lcha
(11.08.21)
saç ektir, güzel bir merkez bul onlarla konuş.
0
ayin yazari
(11.08.21)
(10)

5 liraya makale yazar mıydınız?

messina123
aylık 150 makale için 750 lira veriyorlar ve min istenen kelime 300. futbol konusunda olduğu için heves ettim ancak resmen amelelik gibi gözüktü gözüme. sizce de öyle değil mi?
aylık 150 makale için 750 lira veriyorlar ve min istenen kelime 300. futbol konusunda olduğu için heves ettim ancak resmen amelelik gibi gözüktü gözüme. sizce de öyle değil mi?
0
messina123
(28.06.21)
öyle. akmasa da damlasın diyecek bir durumda değilseniz yapmayın.
0
amugochi
(28.06.21)
Tabii ki amelelik.

İngilizce biliyorsanız yurtdışı sitelerde daha iyisini bulursunuz.
0
chicha_v2
(28.06.21)
Yayınlandığı ve görünür olduğunuz için bence olabilir. Yani ben ücrete bakmadan kabul ederdim. 300-400 kelime arası yazarsınız. Çok da uzun değil. Yine de siz bilirsiniz tabii..
0
Corpsebridee
(28.06.21)
300 kelime en fazla 15 dakikanızı alır eğer yazım kurallarına çok dikkat etmeniz gerekmiyorsa. Bu da saatlik 20 lira günlük 160 lira aylık 4160 tl maaş alan kişiyle aynı maaş/zaman oranına tekabül eder.
0
neysene
(28.06.21)
Görünür olacaksanız, isminiz bir yerlerde gececekse mantıklı.
0
westblack
(28.06.21)
300 kelime 15 dakikanizi alir denmis ama makine olmadiginiz icin muhtemelen icerik bulmak, ne yazacaginizi dusunmek, hatalarinizi duzeltmek vb. gibi islemler sebebiyle daha fazla ugrasmaniz gerekir.

bence fiyat tamamen sacmalik, ben olsam direkt dalga mi geciyorsunuz diye sorardim. paraya cok ihtiyaciniz varsa veya ne bileyim "su an bos oturuyorum, hic degilse uc kurus para gecsin elime" diyorsaniz siz bilirsiniz ama ben de futbol hastasi ve bu tarz islerle ugrasan birisi olarak boyle bir teklifi ciddiye dahi almazdim. pazarda su satsam daha verimli olur.
0
der meister
(28.06.21)
Aylık 150 makale demek günlük 5 demek değil mi? 300'er kelimelik 5 ayrı makale yazacağım günde ve elime 25 lira geçecek.
Mazotuma yetmez o para.
0
ryhmer
(28.06.21)
Yapılmaz emeğe yazık
0
somethinginthewayshemoves
(28.06.21)
bionluk ya da r10.net de falan profil oluştursan her türlü daha iyi kazanırsın. çok az.
0
mrtkp1234
(28.06.21)
100 kelimesi 2 lira normalde. süresine ve miktarına bağlı olarak 100 kelimesi 50 kuruşa bile bulmak mümkün.
evet amelelik ama zaten kimse sizden ssci makalesi beklemiyor. çok niş çok kalite çalışanların 100 kelime / 15 tl den falan çalıştığını biliyorum.
0
Whily
(28.06.21)
(1)

Word'de satır aralığı bir türlü ayarlanamıyor.

redskull
Paragraf bölümünden satır aralığını tek, değeri 1,15 yapıyorum. "Aynı stildeki paragrafların arasına boşluk ekleme" seçili değil. Yine de tüm metni seçip uygulamama rağmen paragraflar arasında farklılıklar var. Nasıl düzeltebilirim?
Paragraf bölümünden satır aralığını tek, değeri 1,15 yapıyorum. "Aynı stildeki paragrafların arasına boşluk ekleme" seçili değil. Yine de tüm metni seçip uygulamama rağmen paragraflar arasında farklılıklar var. Nasıl düzeltebilirim?
0
redskull
(26.06.21)
Satır aralığını düzelttiğin kısımda aralık bölümünde önce sonra olmak üzere 6nk ya da 10 nk gibi seçenekler var. tamamını seçip burayı da ayarlarsan düzelir sorunun.
0
Corpsebridee
(27.06.21)
(10)

Yeni başlayan bişeyde saçma sapan anksiyete yaşıyorum

noluyo yaa
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum. Ne yapmam lazım bu d
Bi hanım kızımızla 2 haftadır görüşüyorum. Çok da güzel geçiyor falan, ama böyle tak diye ayrılacak diye ödüm kopuyor, geriliyorum falan. Son kız arkadaşım 6 ay sonunda resmen ghost etti beni, ne telefonlarıma cevap verdi, ne mesajlarıma döndü vs herhalde ondan diye düşünüyorum.

Ne yapmam lazım bu durumda? Kendimi nasıl rahatlatabilirim "noluyo yaa olm saçmalama." şeklinde?
0
noluyo yaa
(24.06.21)
kendisiyle bu durumu konuşarak. "sebebi ne olursa olsun aramızdaki iletişimi bitirmeye karar verirsen bunu duymak istiyorum. sebebini açıklamana gerek yok, yalnızca söylesen yeter." gibi bir şey iş görebilir. sonuçta karşınızdaki insanın karakteriyle alakalı bir durum olduğu için bunun garantisini size kendisi dahil kimse veremez ancak belki biraz rahatlamaya yardımcı olur.
0
amugochi
(24.06.21)
karşı tarafla böyle bir şeyi bu aşamada konuşma derim. ne gerek var ki, olmayan bir şeyi aklına sokacaksın. kendine kendine çözmeye çalış, travmatik bir şey yaşadıysan psikologa git.
0
veritaslibertas
(24.06.21)
Bu durum karşı tarafı fazla yüceltme ve kendi değerini küçümseme gibi bir durum sanki, ya da üst üste benzeri olaylar yaşamak değerinizi sorgulatmış olabilir. Ayrılmasından, sizden kaçmasından korktuğunuz için bu durumun karşı tarafla konuşarak düzeleceğini pek sanmıyorum, sizin içinizde çözmeniz gereken, ilişkilere verdiğiniz önemi değerlendirmeniz gereken bir meseleye benziyor. Sizin değerinizi veya ilişkileri sağlıklı yürütüp yürütemediğinizi ghost edilmeniz vb. durumlar belirlemez bence. Bazen ne yaparsanız yapın karşınızdaki kişiden kaynaklanarak da ilişki bitebiliyor. Kendinizi kasarak, kabul edilmeye çalışarak ya da karşı tarafın kaçmaması için çabalayarak daha fazla stres olabilirsiniz. Sizi siz olduğunuz için kabul edecek bir insansa karşınızdaki, pek kaygı yaşatacak bir durum olmaz aslında. Yok sizin için yanlış bir tercihse o kişi, erkenden bitmesi daha iyi.
0
Josephine.
(24.06.21)
Henuz iki haftadir gorustugunuz insana bu kadar baglanip duygusal yatirim yapmaniz stresinizi arttiriyor olabilir. Birkac olumsuz tecrubeden sonra guzel bir seye denk gelince ay bu sefer oldu, hadi insallah moduna giriyor insan. Su an her seyin cok yeni oldugu ve birbirinizi de pek tanimadiginiz gercegiyle keyifli vakit gecirmeye bakin bence. Bu bir surec, oldu bittisi yok maalesef ve bu surecin sonunda belki de siz o kadar istekli olmayacaksiniz. Soylemesi kolay, biliyorum ama bu tarz dusunceler sizin icin ne kadar normallesirse, bir seylerin bitmesi o kadar az korkutucu olur fikrimce.
0
pike
(24.06.21)
Güzel şeyler yazmışsınız valla teşekkürler :) Haklısınız, yapmam dese ne farkeder ki, sanki kontrat imzalıyoruz :)

Sadece iyi gidiyor ve korkuyorum birden göt gibi kalmaya herhalde.
0
🌸noluyo yaa
(24.06.21)
Kimseye mecbur değilsin neticede. Kız gitse hayat bitmiyor. Kızın gitmesinin problem olduğu düşüncesinden vazgeçmeye çalış.
0
arnold schwarzeneger
(24.06.21)
İnsanlar gelir ve zamanı geldiğinde gider. Ayrılık doğal bir süreç. Yanındaki insanla mutlusun. Harika şeyler paylaşıyorsunuz. Buna odaklan bence. Bitecek ilişki vadesi dolunca zaten bitiyor naparsan yap. Yarın yaşayacağımız garanti değilken ilişkiyi garantiye almak saçma geliyor. Şöyle miss gibi bir çay ya da kahve yap kendine güzel bi müzik dinle ya da film izle.

İnsanlar ölüyor yakınlarımızı kaybediyoruz. Geri gelmiyorlar. Ayrılık da böyle bir şey. Doğal, olması gereken. Ne yaparsan yap kendinle kalıyorsun. Üzülme, korkma yanındaki güzelliğe sarıl. Aşk sevgi güzel şeyler ya korkmayınca daha da çok seviyor ve mutlu ediyor. Kaygı bi insanı sevmeye engel, şimdiki kız arkadaşın bunu hak etmiyor.

Çok mutlu olun.
0
Corpsebridee
(24.06.21)
Bu kadar çok özgüvensiz olma. Ayrılsa ne olacak? En fazla birkaç zaman sonra unutup gideceksin, takılma bu kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(24.06.21)
sizi çok iyi anlıyorum. insan bir kere ghostinge uğrayınca etkisinden kurtulması zor oluyor. hani flört evresinde olsa gene tamam ama sevgiliye ghosting yapılması büyük haksızlık. bende de sonraki ilişkilerimde tedirginlik yarattı hep, birkaç gün cevap gelmese "yine aynı şey mi" diye düşündüm. ama bununla yaşamak ve bir şekilde aşmak zorundayiz maalesef. karşıdaki insana bu konuyu açmak ya da aşırı takmak "kendini gerçekleştiren kehanet"e yol açıyor bir süre sonra.
0
bana bir nick verin
(24.06.21)
@bana bir nick verin, sağol valla anladığın için. Cidden zor, böyle bi adam değildim ben bu olaydan önce :)

Ama işte resmen çok canımı yakmış son olay.
0
🌸noluyo yaa
(25.06.21)
(17)

İş hayatı hk.

deepest
Merhaba,Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan tele
Merhaba,

Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan telefonlar vs. Kısaca çalışmak istemiyorsunuz ve hayatı yaşamak istiyorsunuz ama işyerinin size sunduğu imkanlar size işten çıkarsam acaba pişman olur muyum hissi uyandırıyor.

Şu da bir gerçek ki, iş hayatında bir daha çalışan köle olmak kesinlikle istemiyorsunuz bu işten çıkarsanız. Yani bir daha ücretli çalışan olmak istemiyorsunuz.

Not : ev sizin. Arabanız da var.

Soru net, bankadaki paraya güvenerek istifa eder misiniz?
0
deepest
(11.06.21)
1 milyon tl öyle güvenilecek bir para mı :(
0
freebird5406_2
(11.06.21)
duh!
en az o kadar maaş ve daha iyi iş koşulları ve mükkemmel yan hakları, 1 milyon tl birikmişim olmadan sadece işten nefret ettiğim için bıraktım. bir de 1 milyonum olsaydı heralde 40 gun 40 gece istifa partisi yapardım.
0
levybroo
(11.06.21)
Valla 1 milyon TL ve 10 bin gelir biraz değişik bir olay olmuş. Onu geçersek eğer o 10 bin TL bana aylık yetiyorsa istifa ederdim. Hemen hemen 10 yıl yine aynı standartlarda iş yapmadan yaşardim. Sonradan da yani para suyunu çekince de tekrar çalışmaya başlardim da o zamana kadar kim öle kim kala.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
haha aynı durumdayım, hatta çok daha fazla param var ve hala sevmediğim işte mal gibi çalışıyorum. hem de daha az maaş ile çalışıyorum. tam bir malım
0
abelardo
(11.06.21)
1 milyon guzel bir para. Elini güçlendiriyor. Daha yi bir işe, sektöre geçmen ya da yüksek lisans yapman konusunda kafanın rahat olmasını sağlar. İşi bırakıp boş takılmak da mutlu etmez hem de para suyunu çeker.
0
black mamba
(11.06.21)
"hayatı yaşamak istiyorsunuz"

cok tutumlu biri belki 1 milyonla belli bir sure idare edebilir ama "hayati yasamak isteyen" biri icin kisa surede ucup gider o para. cevap hayir.
0
hot potato
(11.06.21)
Ederim. Hatta anlamadığım şey şu, madem elinizde böyle bir koz var, mesai bitiminde çalan telefonu niye açıyorsunuz ki? Açmayın, kovarlarsa alırsınız tazminatınızı geçersiniz. Yani elde paranın olmasının iş hayatında sizi rahatlatması gerekmiyor mu?

Kenarda paranızın olması yeni iş arama sürecinde de elinizi güçlendiriyor, acele yok, daha iyi teklif gelene kadar bekleyebiliyorsunuz.

Ama yine de çok arayı açmadan çalışmaya dönmeniz lazım, yoksa o para yetmez. Mesleğinizi sevmiyorsanız meslek değiştirebilirsiniz bi de.
0
plutongezegendegilmi
(11.06.21)
Hiçbir şeyim yokken istifa ettim. Pişman değilim. Giderken herkes senin yapabildiğini biz de yapsak keşke dediler. Cesaretleri yokmuş asdfasad :D

Özetle beni mutlu etmeyen hiçbir yerde bir dakika durmadım. Durmam. Önemli olan mutlu olabilmek. İyi bir pozisyondaysanız ve nitelikliyseniz iş bulmanız kolay olur diye düşünüyorum. Bazen sıfırdan başlamak daha iyi geliyor insana
0
Corpsebridee
(11.06.21)
o işte çalışmak istemiyorsam kafamın rahat olacağı ama bişeyler yaptığımı hissedeceğim arada başarı hissi veren bi iş bulur bulmaz çıkarım

boşluk daha fena bişey bence, çalışmadan insan ne yapabilir ki, tabi ben kendim için konuşuyorum:)
0
megacracker
(11.06.21)
Kendi şirketimi kurarım kesinlikle.
0
ashleybon
(11.06.21)
Tam 100 ay yani 8 sene yetecek kadar paran var bankada. 8 senede de ne yapacağına karar verirsin herhalde.
0
roket adam
(11.06.21)
Ben İstifa eder, Kendi bildiğim işi devam ettirerek o bir milyonu, iki milyon yapardım 1 sene içinde.
Kendi işini yaparak kazandığın 5.000 tl, maaş olarak aldığın 10.000 liradan iyidir ayrıca.
0
etna
(11.06.21)
Ben hiçbir şeyim yokken aile parasına güvenip istifa ettim. Sonra sevdiğim başka bir iş buldum. Bankada param olsa daha öncesinde istifa ederdim.
0
jazzabel
(11.06.21)
Bankadaki paraya güvenip istifa edilmez bence. Ama bunu her ay bankadaki paranın faizini yada oradan yeme durumu için diyorum.

O parayı pasif kazanç getirecek şekilde kullanır bir kısmıyla da geçiminizi sağlayacak kendi işinizi yaparsanız (insanlar hobilerinden de para kazanıyor) güzel yaşanır. Hatta benim de hayalim bu. Eyyorlamam bu kadar.
0
sumuklurakun
(12.06.21)
para için yaşıyorsam devam ederdim, kendim için yaşıyorsam ve bunun bir tatil ya da iç/dış herhangi etkenle farkına vardıysam istifayı basardım. Ayrıca, o kadar network ve tecrübem varken kendi işimi kurarak yine çalışır, en azından yatırım yapardım. Hürriyetimden vazgeçmeden para kazanmak mühim olan. Kimse sonsuz tatil istemez.
0
Etanglement
(12.06.21)
Kesinlikle hayalim. Yukarıdaki arkadaşa da katılıyorum. Nasıl bir şey acaba 1 milyon tl hesapta ve her ay onbin gelir var çalışarak. Sen milyon milyoru faize yatırsan 15 16bin faizi geliyor zaten ayda. Bu para hiç bir şeyi beğenmeyen tayfa için az olabilir ama bekar ve aile sorumluluğu olmayan birisini geçindirir.

Kesinlikle istifa eder yeteneğimin olduğum bir işte hobide eğitim alıp kendi iş yerimi açar veya dersler verirdim en azından. Ufak bir gelir kendi programını kendin yapacağın stressiz bir iş iyi olurdu.
0
grand kimyon
(12.06.21)
1 milyon tl'nin aylık faizi 10 bin tl'den fazla ediyor olması gerek.

ev ve araba da bana aitse arkama bile bakmam istifa ederim. sadece faizden gelen para aylık harcamalarımın çok çok üzerinde zaten :) tabii hep böyle yaparım diye söylemiyorum. bir süre. belki şu iş hayatının sıkıntılarından arınana kadar belki pandemi bitene kadar vs. o iş tamamen kişisel. ömür boyunca hayatımı yaşayayım parası 1 milyon tl değil 10 milyon tl de değil :) orası çok zor.
0
ilgeru
(12.06.21)
(6)

cinsel yolla bulaşan hastalık

reanarchy
öncelikle merhabadaha önce birlikte olduğum bir partnerimden cinsel yolla bulaşan bir hastalık kaptığımı düşünüyorum. daha önceki birlikteliğimizde, oral birliktelik yaşadıktan birkaç gün sonra boğaz ağrısı yaşamıştım. bir hafta on gün gibi bir sürede kendiliğinden geçmişti.geçtiğimiz günlerde yine
öncelikle merhaba

daha önce birlikte olduğum bir partnerimden cinsel yolla bulaşan bir hastalık kaptığımı düşünüyorum. daha önceki birlikteliğimizde, oral birliktelik yaşadıktan birkaç gün sonra boğaz ağrısı yaşamıştım. bir hafta on gün gibi bir sürede kendiliğinden geçmişti.

geçtiğimiz günlerde yine aynı kişi ile yine oral birliktelik içeren bir şeyler oldu. ve yine birkaç gün sonra aynı boğaz ağrısı başladı.

üst üste iki kez aynı şeyin denk gelmesi tesadüf olamaz diye düşünüyorum. bu kişi ile tekrar birliktelik yaşamayı düşünmüyorum, bu işin farklı bir boyutu.

ama sormak istediğim şu, sizce bir hafta on gün kadar beklemeli miyim? yoksa bir an önce doktora görünmeli miyim? eğer doktora gitmem gerektiğini düşünüyorsanız sizce kbb'ye mi yoksa farklı(hangi) bölüme gitmeliyim?


edit: erkek tarafıyım.

teşekkürler
0
reanarchy
(09.06.21)
Kadin tarafi oldugunu dusunerek yaziyorum, bogaz agrisi sebebi partnerin yeterince hijyene dikkat etmiyor olusu ile de alakali olabilir çünkü STD turevi hastaliklar genel olarak genital bölgede etkili olur.
0
Avoiding The Puddle
(09.06.21)
Üriner sistem için üroloji. Bunlar bakteriyel hastalıklar, gonore chlamidya vb. Zaten bununla birlikte kan testi de yaparlar hiv ve sfiliz için. Erkek’te hpv için cildiye bakar ama erkekler için testi yok. Sadece siğil çıkarsa gözle teşhis konulur. Düşük riskliler siğil yapabiliyor. Yüksek riskliler siğil yapmıyor, haberin dahi olmaz. Düşük yüksek risk kadınlardaki rahim ağzı kanseri için yapılan sınıflandırma. Erkeklerde de penis kanser olabiliyor ama çok çok düşük ihtimal. Geçmiş olsun. Sorun olursa özelden yazabilirsin.
0
do you remember me
(09.06.21)
boğaz kültürü ile bakılabilir ama kendiliğinden geçiyorsa muhtemelen kültürde çıkmaz. fakat asıl riskli olan zaten bakteriyel veya mantar enfeksiyonları değil. onları uygun antibiyotikle hallediyorlar. fakat virüsler büyük sorun. belirti vermiyor ve en iyi ihtimal siğil ve düşük ihtimal de olsa gırtlak kanseri oluşturabiliyor.
0
orpheus
(09.06.21)
Şimdi aklıma geldi, Michael Douglas da yattığı kadınlara çok fazla oral yaptığı için kendisine hepatit teşhisi mi ne konmuştu. Şehir efsanesi sanıyordum ama gerçekmiş.
0
Avoiding The Puddle
(09.06.21)
Douglas, hpv kaynaklı gırtlak kanseri.
0
do you remember me
(09.06.21)
Bunu birliktelik yaşadığınız kişiyle de paylaşmalısınız bence. Onun da bi doktora görünmesi ve varsa bir hastalıgı tedavi olması gerekir. Çogu insan farkında dahi olmadan başkalarına bulaştırabiliyor. Geçmiş olsun şimdiden.
0
Corpsebridee
(09.06.21)
(4)

Birçok zorluk karşısında sizi motive eden şey nedir?

psmstc
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz? Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz?

Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?

Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
0
psmstc
(09.06.21)
Bişeyin motive etmesi gerekmiyor. Yaşamak, hayatta kalmak zaten kendi kendini devam ettiren bişey. Yani vücudun yaşamaya devam etmek için senden izin/sebep vs talep etmiyor. Sistemi sürdürmeye programlı zaten. Yani kısaca dünyaya geldiğimiz için yaşıyoruz bence.

Hocam sen de biraz aksiyon al. Ara ara duyurularını görüyorum, sürekli bir sızlanma modundasın. Sadece ama sadece bu ama. Problemleri biliyorsan problemi çözmek için uğraş, mesela bu bir aksiyondur. Yok problemin çözülemez olduğunu düşünüyorsan da o ortamdan (kurtlar sofrası olarak nitelendirdiğin) yerden uzaklaş, bu da başka bir aksiyon almadır.

Öyle oturup "çok güçsüzüm kahrolsun" deyip bişey yapmamak ise zaten doğada yok. Madem kurtlar sofrası örneğinden girdin ordan devam edeyim, kurtlara hangi avın öylece oturup gelin beni avlayın dediğini gördün? Av zayıfsa da beceriksizse de sonuna kadar mücadele ediyor hayatı için.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
hayat uzun bir yolculuk. kah gulecez, kah agliycaz, kah cosacaz. sen bu yolculugun bazi noktalarinda uzulmus olabilirsin; ama hatalarinda israr eden bir aptal degilsen guzel gunlerin de olacak.
0
buenosdias
(09.06.21)
Yaşarken her an bir süprizle bir insanla bir kitapla tanışıp sevinebilir duygulanabilir ve üzülebilirsin. Özetle insan hissedebilmek için yaşar. Acıyı, mutluluğu, ayrılıgı, kavusmayı hissetmek için yaşar.

6 yıl oldu intihar üzerine doktora tezi yazıyorum. Son demlerine geldim. Tezim bitmek üzere. Bu hayatı istedigim gibi yaşamayı gerekirse sıfırdan başlamayı öğrendim. Hayatımın kendim için ne kadar kıymetli oldugunun farkına vardım. Ölüm elbet gelecek, güzel ölmek istiyorum. Ölene kadar da yalnızca iyi duyguları hissedebilmek için yaşıyorum. Bir çiçegi, karıncayı yahu düşmanımı bile seviyorum. Her bi yaşam özel ve kıymetli. Her başlangıç yeni bir umut. Insan yeter ki kendisiyle mutlu olmaya çalışsın.
0
Corpsebridee
(09.06.21)
Surec icinde kendimle olan kavgalar, zoru basardiktan sonraki hissiyati cok seviyorum.

Sansin yuzune gulmesi icin sansi yaratman lazim, dogru zamanda dogru yerde degilse o sans kolay kolay sana gulmez.

Hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan birine ben amator spor oneriyorum. Ultra hirsiz ve utangac bir cocuktum, musabakalarda mucadele uzerine cok sey ogrendim.
0
cooperr
(09.06.21)
(20)

Şükretmeyi sever misiniz?

matilda
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic? Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic?
Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.
Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii bu ekonomik sartlarla ne kadar iyi olabilirse..
0
matilda
(17.05.21)
Şükretmem ve minnet duymam. Daha iyi olabilirdi diye düşünürüm genelde.
0
Mossy
(17.05.21)
ben şükretmeyi sevmiyorum yarın başıma ne geleceği belli değil, bugün başıma birşey gelmediği için şükretmiyorum. şükretmek kendi yaşantınızı başkalarının kötü talihi ile avutmaktır ve bana göre hoş değil.
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Sukretmem.daha iyisi isterim. Bu demek değil ki bulundugum konum beni mutsuz ediyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Kafamda oturtamadığım kavramlardan biri. İyi veya kötü içinde bulunduğum duruma hiçbir gücün etkisiyle değil tamamen hür irademle gelmişim. İyi olduğun için şükret, daha kötüsü olmadığı için şükret.. iyi ama niye?? Kaderimi bir güç tayin ediyorsa eğer, her şey iyi giderken şükretmem gerekiyorsa eğer kötü giderken de isyan etme hakkım olmalı o zaman. Bunu bi türlü anlayamıyorum.

Dolayısıyla şükretmiyorum. Hem anlayamadığım için hem de dindar olmayıp bunu yapmayı samimi bulmadığım için.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Dinden uzağım ve şükrediyorum.
Sağlıklı olduğum için, bir eksiğim olmadığı için.
0
yarey
(17.05.21)
İnançsızım ve şükrediyorum. Ben bana sahip olduğum için. Nolursa olsun mutlu hissettiriyor.
0
Corpsebridee
(17.05.21)
Alemin derdini gördükçe kendi derdime şükrediyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(17.05.21)
Şükretmem. Aksine başkalarının kötü haline bakarak kendi haline sevinmenin/şükretmenin hoş bir şey olmadığını düşünüyorum.

İnsanların, başkasının mutsuzluğuyla nasıl mutlu olduklarına şaşırıyorum hatta.
0
jacque
(17.05.21)
Şükür ediyorum fakat bir şey yanlışsa, eksikse ifade etmekten çekinmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(17.05.21)
Sevmem.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
Zaman zaman şükrederim, özellikle bazı konularda. İnançlı biri değilim, Allah'a etmiyorum bu şükrü. Şükür söz konusu olduğunda onu genelde tek tip yorumlama eğilimi gösteriyor toplumumuz ama herkesin şükürden anladığı elbette farklı olabilir. Ben bahsettiğim şükretme eylemini her anlamda kendi kazançlarıma ilişkin bir sevinç ifadesi ve kendime karşı duyduğum bir memnuniyet göstergesi olarak görüyorum mesela. Kendimi benden kötü durumda olanlarla asla karşılaştırmam ve bundan dolayı herhangi bir varlığa minnet duymam.
0
kedimedi
(17.05.21)
Bazen şükrederim.Ama genel olarak kendini kötüsüyle kıyaslayıp haline mutlu olmak saçma geliyor.
0
jjimyl
(17.05.21)
şükretmek ile sahip olduklarının kıymetini bilmek aynı şey değil. "buna da şükür" tabirinden nefret ediyorum, bizim gibi gelişmemiş toplumların gelişimi karşısındaki en büyük engellerden biridir bu. hiç şaşırtıcı değil ki dinlerle ilgili bir yaklaşım...

ben iyimser, elindekilerin kıymetini bilen, hatta sahip olduklarına kıymet verme konusunda biraz da safça bir bakışa sahip biri olarak şükür kavramına çok uzağım. çünkü sahip olduklarının kıymetini bilmek sadece sahip olduklarınla ilgili bir şey. şükür ise sahip olduklarının kıymetinin olamadıklarından daha fazla olduğu altmetnine sahip bir kavram.

sağlıklı insan psikolojisini temellerinden biri sahip olduklarının kıymetini bilmek bence. günümüzdeki diğerleriyle karşılaştırmalı özgüven problemlerinin temelinde insanların kapasitelerinin, sahip olduklarının farkında olmamalarıyla ilgisi var. kendinizi sevin goygoyunun altındaki de bu işte; neyi yapıp neyi yapamayacağının farkında olmak özgüvenli bir birey olmanın temel şartlarından biri. evet bende bunlar bunlar var, şunlar yok. olmasını sağlayabilir miyim? cevabı evetse onun için uğraşmaya devam ama bazı şeylerin olmasını sağlayamazsın. o durumda da elindekilere odaklanıp kendini onlar üzerinden motive edebiliyor olman lazım.
0
Jux
(17.05.21)
Bir çok şey için, günde bir çok kere şükrederim. Başta sağlık ve düşünme gücü oldu üzere sahip olduğum bir çok şey için. En güzeli de sabah uyanır uyanmaz bu güne de çıktığım için ve akşam yatarken sağ salim yatağa yatabildigim için şükrederim.
0
etna
(17.05.21)
şükretmek ya da şükran duymak çok sık kendime hatırlattığım bir şey.

bir sürü kadim gelenekte var ve bence insana çok iyi geliyor. şükür tam olarak ne bence oranın ayrımını tam yapamadığımız bize abes geliyor.
0
ruh i tibbiye
(17.05.21)
Sevmem, duyunca irrite olurum.
0
jazzabel
(17.05.21)
Hiç sevmem.
0
ms brownstone
(17.05.21)
Sevmem, neden sukrediyoruz?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.05.21)
dinsizim, şükrediyorum. böyle söyleyince 'şükretmek' doğru kelime oluyor mu emin değilim ama.
'hayat güzel lan oh' durumunu hissediyorum yani. yaratıcıya inansam 'allaam çok şükür' derdim.
*hayatım süper falan değil bu arada.
0
asisamus
(17.05.21)
Şükrederim. Sağlıklı olduğum için, yeni bir güne uyandığım için. İç ferahlatan bir aktivite benim için. Ateistim. Bir yaratıcıya şükür gibi değil ama sabah vaktinin güzelliğin, deneyimlemeye, sağlıklı olma haline şükretmek benimki.
0
tül perde
(17.05.21)
(6)

sac rengi sorusu

Kittie
saclarim platin uzun yillardir.bayadir kuafore gitmedigimden artik sarilar falan kalmadi, iyice asagi indiler.kuaforler acilacak herhalde bu ay ama gidip asagida kalan sarilari hizlica kestirsem mi yoksa evde kendi kendime acici falan uygulayabilir miyim? evde sac acaniniz var mi, nasil, kolay bir i
saclarim platin uzun yillardir.

bayadir kuafore gitmedigimden artik sarilar falan kalmadi, iyice asagi indiler.

kuaforler acilacak herhalde bu ay ama gidip asagida kalan sarilari hizlica kestirsem mi yoksa evde kendi kendime acici falan uygulayabilir miyim? evde sac acaniniz var mi, nasil, kolay bir islem mi? evde normal duz boyadan ne gibi farklari var?

not: kuafor acilsa da sari icin saatlerce vakit gecirmek istemiyorum, yikama falan yaptirmak istemiyorum, sadece kesime giderim gidersem.
0
Kittie
(10.05.21)
Geçenlerde bir arkadaşımın saçını açalım dedik bu sekilde evde. Gerçi ben kendisini uyardım bu iş evde yapılacak şey değil dedim bin kez ama dinlemedi. Sonuç inanılmaz derecede kötü oldu zaten. Bence büyük cesaret. Kızın saçları yandı.

Evde boya yapmaktan çok farkı var bence. Ben yıllardır kendi saçımı kendim boyarım hiçbir zaman sorun yaşamadım. Çünkü her yere eşit dağıttığın sürece bir şekilde aynı renk oluyor. Ama açıcı öyle değil. Ne kadar beklettin, önce nereye sürdün falan bence acemi birine bırakılmayacak bir şey. Belki biz beceremedik yapmayı bilmiyorum.
0
Mossy
(10.05.21)
Orjinal saç rengin ne kadar koyu bilmiyorum ama en kolay yolu mavi oryal kullanarak açmak sonra da palette'in platin sarısı gibi bir boyayla tüm saçı boyamak. İki işlem arasında bir gün bırakırsan saçın daha az yıpranabilir.
0
ashleybon
(10.05.21)
Platin sarısı için saçın rengini epeyi açmak lazım. kuaföre gitmek mantıklı olan. Evde anca birkaç ton açılır. Daha çok da açarsın da yanabilir. Saçın rengini açmak zor iş. Saçlar püskül gibi olabilir. Açıcı her şartta yıpratıyor. Kuaför daha iyi yapar bence. Evde volümünü ve süresini ayarlamak zor.
0
oyokbuyoknevar
(10.05.21)
Saç rengin ne kadar koyuysa o kadar zor açılır. Benim sacımı kuaför bile zor açıyordu. Evde deneme derim. Güzelim saçlarına yazık olmasın. Senin yerinde olsam saçımı kendi rengine boyarım. Bir iki boyamada akar ama sonra oturur renk. Böylece sarı olan kısımlarla da bütünlük sağlar iki renk gibi görünmez saçın. Hem ne güzel uzamışlar kestirmene de gerek kalmaz. :)
0
Corpsebridee
(11.05.21)
En az zararla açmak için market boyalarından en açık rengi alıp 10 gün arayla boyamanızı öneririm. Boyanın içine bir tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı eklemek daha az zarar verir ama açılması daha geç olur. Uğraşmak istemiyorsanız mavi renk toz açıcılarla açıp üzerine küllü bir boya ile boyamalısınız. Boyarken kullandığınız kap kaşık vs plastik olmalı
0
rapisa
(13.05.21)
Sarı yerine bal rengi deneyebilirsiniz
0
rapisa
(13.05.21)
(13)

20’li yaşlar challange ve hissettirdikleri

ms brownstone
Twitter’daki 20’li yaşlar challange fotoğraflarını görünce artık benim de yavaş yavaş 20’lerimin son günlerine gelmem sebebiyle bir daha hiç 20’li yaşlarda olamamak ve yaşlanacak olmak çok tuhaf hissettirdi. Bir sürü insan belki onlarca yıl öncesini paylaşmış ve eminim hangisine sorsak göz açıp kapa
Twitter’daki 20’li yaşlar challange fotoğraflarını görünce artık benim de yavaş yavaş 20’lerimin son günlerine gelmem sebebiyle bir daha hiç 20’li yaşlarda olamamak ve yaşlanacak olmak çok tuhaf hissettirdi.

Bir sürü insan belki onlarca yıl öncesini paylaşmış ve eminim hangisine sorsak göz açıp kapayıncaya kadar geçtiğini söyler. Halbuki kim bilir o kadar zamana neler sığdırdılar.

Zaten yaşlanma korkum hep vardı ama dünden beri yıllar öncesinin fotoğraflarını görünce böyle şeyler düşünüp bir daha 20’lerimde olamayacağıma üzüldüm biraz.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Özellikle 30 yaş üstündekilerin 20’li yaşlara bakış açısını ve 30’dan sonrasının nasıl hissettirdiğini merak ediyorum. 30 altındakiler de neler düşünüyor mesela 30 ve sonrası için? Yaşlanmaktan korkuyor musunuz yoksa 25’le 30 arasındaki farkın sadece sembolik olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ne zaman “genç” olmaktan çıkıyor sizce insan?
0
ms brownstone
(04.05.21)
kontrol edemeyeceğim şeyler hakkında hayıflanmayı ya da kederlenmeyi bırakalı 20'li yaşlarım oldu.

çok düz adam bakışı olduğunu farkındayım ama bir daha eski yaşlarda olmayacağına üzülmek bana dünyanın en boş hüznü geliyor. terlediğimizde kaybettiğimiz minerallere üzülmek gibi bişey bu, olmak zorunda ve kontrol edemezsin. bazı günler 1 gün değil 15-20 gün yaşlanıyor olsak buna üzülürdüm belki ama yaşlanmayı/yaş almayı şu haliyle denklem dışında tutmaktan başka yapacak bir şey yok.

hayat lineer değil, gittikçe kötüleşmek zorunda da değil. 20'lerinde yaptığın 30'larında yapmayacağın şeylere karşılık 30'larında yapıp 20'lerinde yapmayacağın şeyler var; neresinden baktığına bağlı. madem kontrol edemiyoruz, o zaman olumlu tarafından bakmak zorundayız.

zaten yaş -bağlantılı olarak zaman- dediğimiz konsept tamamen teorik, ölene kadarki hayatımızı derecelendirmek ve önemli hale getirmek için uydurduğumuz bir şey. zaten yaşlanmaktan korkmanın temel sebebi de ölüm korkusu.

"yaşlanmanın hiçbir negatif etkisini görmeden, gençliğinde yaptığın şeyleri yine yapabilseydin şu anda 70 yaşında olmak ister miydin" sorusunu sor kendine mesela. ölüme daha "yakın" olmayı mı tercih ederdin yoksa doğru düzgün yaşlanmayı mı?

ben ölmekten korkmuyorum ama yaşlanıp öleceğime genç öleyim ki yaşlılığın sefaletini çekmeyeyim diyorum. insanlara yük olmak, onlar için bakıma muhtaç ya da bayramda aranması zorunlu birine dönüşmeyi istemem.
0
Jux
(04.05.21)
Henüz 31 yaşındayım. Üzülüyorum. 20li yaşlarımı çok verimsiz kullandım. Depresyonlar yanlış tercihler. Aklım çok geç başıma geldi. 25 26 yaşındaydım kendimi üzmek için vaktinin olmadigini anladığımda. O vakit de artık iş güç derdim vardı. Neyse. Bazen üzülüyorum. O ünlülerin paylaştığı gibi bir 20li yaş fotoğrafım yok gülerek çekindiğim. Olan bir kaç taneyi de bir kızgınlık anında sildim yaktım attım. 13 yaş ile 25 yaş arası fotoğrafım yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.05.21)
Yakın zamanda 28 oldum. Bence bazı konularda yaşlanma hissediliyor. Alkol, sigara kullanmayan insanım ama yorulduğum bir günün sonunda gece yarısını göremiyorum bazen. Daha öncekilere benzemeyen bir fiziksel yorgunluk oluyor. Yani daha gençken sabahtan akşama kadar dışarıda olunca daha az yorulduğumu hatırlıyorum. Sıradan çinko karbon pil gibi oluyor insan.
0
dissendium
(04.05.21)
30larin ortasindan selam :)

20li yaslar guzeldi ama simdi de guzel. Acikcasi pek bi fark yok.

O zamanlar konseri en on sirada izlerdim, simdi arka sirada esimle kamp sandalyesinde izliyorum. Ikisi de keyifli.

20ler mukemmel gecse de donmek istemem. Orda guzel o yillar. Simdinin tadini cikarmak lazim.

Saglik sorunu yasamazsam 60larda falan "yaslandim" derim belki.
0
brkylmz
(04.05.21)
32 yaşındayım. 20ler güzeldi ama 30dan sonrası daha güzel. Hayatın rayına oturuyor ve en önemlisi artık neyi istemedigini biliyorsun. :) İnsan hayatının en karamsar gelecek kaygısı dolu yılları 25-29 yaş arası bence.

Yaşlanmaktan çok korkuyorum ama hadi seçim yap hep aynı yaşta kalacaksın deseler yine 20leri degil 30ları tercih ederdim.
0
Corpsebridee
(04.05.21)
30'a 4 ay kaldı. Kendimi hiç olmadığım kadar iyi, güzel vs hissediyorum. Önceden üzülürdüm özellikle 27 yaş bunalımını çok ağır geçirdim. Ama artık hayat bir gündür o da bugündür diyorum, yaşlanabileceğimiz bile kesin değilken şu an yaşlanacağıma üzülemem mesela. Ayrıca corpsebridee artı bin.
0
malwethiel
(04.05.21)
valla 32'yim, 20'lerimde malmışım, tek düşündüğüm o

ama o mallıklar beni şimdiki konuma getirdiği için tam mallık sayılmaz
0
passion rules the game
(04.05.21)
31 yaşındayım. 20'lerimde çok boş zamanlar da geçirdim, aşırı dolu zamanlar da geçirdim. genel olarak çok mutluyum o dönemden, fotoğraflara videolara bakınca mutlu oluyorum. yaşlanma tabii bir gerçek ama onu da geciktirmek için sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya falan çalışıyorum, şu ana kadar çok yıpranmadım o yüzden diyebilirim. ancak tabii ki 20'lerdeki gibi sabaha kadar içip sonra uykusuz işe gitme gibi çılgınlıklar yapamıyorsun, bununla da barışığım zaten içkiyi de çok azalttım.

kafa olarak yaşlanmaya gelince kesinlikle kendimi hala 25'teki gibi hissediyorum. kafa olarak gerçekten hissettiğin yaştasın yani bu kesin. gerçekten her yaşın ayrı bir güzelliği var hayatı güzel yaşayabiliyorsanız. 20'lerin deneme yanılması, tedirginliği de güzeldi, 30'ların kendinden eminliği de güzel: (bkz: #107883734)
0
roket adam
(04.05.21)
eskiden çadır kampında daşın üstünde yatardım. şimdi 35 yaşındayım 5 yıldızlı otelde bile rahat edemiyorum. eskiden gece 3 te tavuk çevirme yemeye giderdim, şimdi gece değil 7 den sonra evden çıkasım gelmiyor. 30 dan sonra bitti.
0
mikahakkinen
(05.05.21)
40 yasindayim.En guzel yaslarim 30'lu yaslardi. 20'li yaslardan cok cok daha guzeldi
0
turkuaz
(05.05.21)
Devamlı başkalarının dayatmaları, kodlamarına maruz kalarak ipleri onlara veya bıraktığınızda insan haliyle genç değil de yaşamak istediklerini yaşayamıyor. Rakamlara takılmıyorum açıkçası yaş konusunda. Bugün ben de akşam vakti hikayeye fotomu ekledim, haliyle milletin takıldığı konu "Abi iskender 8,75 tl miş" Demeleri oldu, hoş güzel eğlendik...
0
evimin paspasi
(05.05.21)
30da büyüyorsun çok net. Ama yaşlanmıyorsun, hatta hayata daha farklı baktığın için kıymeti artıyor. 20li yaşlar deli ve daha acısız zamanlardı, her şeyi umursuz yaşadığın. 30dan sonrasının tek kötü tarafı tam oldum derken gelen bazı yıkımlar. Onun dışında kendini bulduğun bir dönem, şimdiki aklım olsa kalıbını anlıyorsun:) Ölüm beni 20 yaşında da korkuturdu, o açıdan fark yok.
0
mslny
(05.05.21)
40'a 2 var
.
27-28 her bakimdan superdi, okul bitti, ise girdim vs, saglik problemi agri sizi yok.
30-38 arasi inanilmaz hizli gecti, ozellikle evlilik/cocuk islerine girince zaman ucmaya basliyor.
35 sonrasi eklem agrilari falan basliyor. Genclik 40'da bitiyor gibi.
Millet 80'i nasil goruyor hala anlamiyorum, bakalim kismet..
0
cooperr
(05.05.21)
(7)

Mutsuzluk artık karakterim olmuş. Değişebilir miyim?

spartamed
Merhaba. Çok mutsuzum. Sizden başka da anlatacak kimsem olmadığı için buraya yazıyorum. Biraz hayatımdan bahsetmek isterim size. Ben 30 yaşındayım. Diyarbakırlıyım. 3 kardeşiz en küçük benim. Annem ev hanımı babam da emekli öğretmen. Ben 4-5 yaşlarındayken babamın tayini hasebiyle Van'a taşındık. İl
Merhaba. Çok mutsuzum. Sizden başka da anlatacak kimsem olmadığı için buraya yazıyorum. Biraz hayatımdan bahsetmek isterim size. Ben 30 yaşındayım. Diyarbakırlıyım. 3 kardeşiz en küçük benim. Annem ev hanımı babam da emekli öğretmen. Ben 4-5 yaşlarındayken babamın tayini hasebiyle Van'a taşındık. İlk ve ortaokulu orada bitirdim. Babam emekli olduktan sonra emekli ikramiyesiyle orada ortaklı bir dershane açtı. Saf ve iyi niyetli biri, ticareti başaramadı, ortaklarımız da bizi kazıkladılar ve çok para kaybederek yıllarca borç ödemek zorunda kalarak iflas edip oradan ayrıldık. Bunun yanında da dertlerim vardı, babam ve annem geç evlenmiş babam dede yaşında sayılır sürekli geceleri babam ölecek diye korkulara teslim oluyordum. Ben küçükken ateşli bir hastalık geçirdiğimden büyüme hormonum iyi salgılanmıyordu ve okulun en ufak tefeğiydim. Bu yüzden akran zorbalığına inanılmaz maruz kaldım. Çok canım yandı, daha çocukken dahi intihar etmeyi, ölmeyi çok istiyordum. İsmim de Kürtçe ve telaffuzu zor o yüzden de dalga geçiyorlardı, memur çocuklarının olduğu bir okuldaydım. Dolayısıyla kendimi hep toplumdan farklı hissediyordum. Okulda da başarısız bir öğrenciydim hatta yazım o kadar çirkindi ki öğretmenim tek tek öğrencilere defterimi göstererek beni yeriyordu. Okulda futbolda vs de başarısızdım yani hiçbir yerde tam değildim. Annemin de acılı bir hayatı var çok küçük yaşta babasını kaybetmiş erkek kardeşi yeni evliyken kanser olup ölmüş. Babamla da sevmeden evlenmiş. Bunlardan olsa gerek çocukken beni çok dövüyordu. Evde de çoklukla kavga ediyorlardı birbirileriyle. Ortaokul bittikten sonra biz geri Diyarbakır'a taşındık. Buraya gelirken de korkuyordum, kenar mahallede bir liseye gittim. Boyum halen kısaydı ve akran zorbalığı devam ediyordu. Ben de içime kapandıkça kapandım. Okula gidiyordum gelip 8 saat falan internete kafeye gidiyordum.(Diyarbakır'da saati 50 kuruştu çok ucuzdu) Hayatım böyleydi. Çirkin bir çocuktum ve insanlar bunu söylemekten de çekinmiyorlardı. Velhasıl böyle böyle büyüdüm, lisede hormon tedavisi aldım ve boyum uzadı. Ama çirkinliğim devam :) Üniversiteyi zor bela Çanakkale'de Çeko kazandım. Gitmeden önce korkuyordum, Diyarbakırlıydım ismim Kürtçeydi. Sürekli google'da "Kürt, ülkücü, çanakkale" keywordlerini arayıp çıkan haberleri okuyordum. Korka korka gittim, hiç alışamadım. Hayalimdeki üniversite de bu değildi. Sonra eve yalvar yakar edip ağlaya ağlaya bırakıp geldim hukuk kazanırım diye. Çalışmadım ve kazanamadım. Sonra Siyaset Bilimi okudum. Herhalde asosyal oluşumdan internette de olsa biraz arkadaş edinmeye ihtiyaç duyuyordum ve twitter açtım. Fenomen denilecek kadar takipçi elde ettim ama benim başarımdan değil, misal ortamımızda konuşulan başkasının yaptığı esprileri de yazıyordum yani takipçiler benim maharetim değildi. Twitter'dan biriyle tanıştım, çok aşık oldum. Ama birbirimize çok aykırıydık; o çok zengindi, iyi bir işi vardı ve inanılmaz güzeldi. Zaten benim tanıştırdığım biriyle de aldattı beni ve yıllarca da onun etkisinde kaldım. Okul biteli 4 yıl oldu. İşsizim, ilk başlarda iş seçiyordum şimdi bulamıyorum da. Asosyal saçma sapan biri olarak evde kalakalıyorum. Çok edilgen biriyim. 3 kişi arabaya bineceksek doğal olarak arka koltuk bana kalıyor, 5 kişi kahvedeysek okey oynanacaksa masa etrafı hep ben oluyorum, bi yere gidilecekse benim fikrim en son merak edilen. Bunlardan hariç aha önce duyuruların birinde bahsetmiştim, bir akrabamız da bizi dolandırdı ve evimizi ipotek ettirdi ona da canımı çok sıkıyorum. 

Bugün artık taşacak durumda olmamın sebebi de bir kuzenimle tartışmış olmam. Sürekli haklı olduğunu iddia ediyor. Basit bir konuda dahi insanı bastırıyor(Misal geçen enstrümanların hepsine saz deniyor dedim, mesela üflemeli sazlar diye, yine hayır öyle bir şey yok dedi. sonra dayanamayıp internetten açıp gösterdim halen hayır yazanlar saçmalıyor diye savundu. Böyle saçma sapan şeylerde bile bir galip geliş muhabbetine döndürüyor olayı) Üstelik iyi eğitimli biri de. Bugün yine mansplaining yaptığı için dayanadım ve artık görüşmeyelim deyip masadan ayrıldım. Sorunum her şeyi kafaya takmak. Hayat bana çok zor. Yoksulum, işsizim, asosyalim, çirkinim. 
0
spartamed
(29.04.21)
Kötü bir başlangıçla giden zor şartlar altında bir hayat.
Kolay bir çözüm elbette yok. Sadece artık çocuk değilsin. bir şekilde farkında olduğunu bu hayatla doğru şekilde savaşmaya devam ederek geçecek hayatın.
Bu süreç hep kötü olmak zorunda değil. Güzellikleri de karşına çıkacak ve aslında alışık olduğun bu kötü durum da.
Sadece pes etme diyebilirim.
Daha güzel daha doğru fikirler verecek birileri çıkacaktır.
Kendini ve etrafini analiz edebiliyorsun. Makul sonuçlara ulaşıyorsun. Altından kalkabilecegini düşünüyorum
0
kisa
(29.04.21)
www.erkekadam.org
0
hepbiarayisicinde
(29.04.21)
yalniz degilsin, cok benzer hikayeleri ben de yaşadim yillarca. cözümü biraz kendine dönmek, kendini iyi hissedecegin aktivitelere odaklanmak ve başkalarının onayini beklemeden yaşamayi ögrenmek. sakin erkekadam gibi saçmalıklara bulasma, yaşadıkların zaten daha cok erkek olmak isteyen, daha fazla erkek gibi görünmek isteyen erkeklerin saçtığı zehrin sonucu. sen de kendini bu rekabete sokarak harap etme, birak onlar kendi boku icinde debelensin. kendin icin yaşa, sen kendin icin yaşadikca, senin gibi insanlarla bir araya geleceksin. konusmak sohbet istersen hep buradayim.
0
spivak
(29.04.21)
Diğer duyurularını da okudum ve sana laflar hazırladım.

1) Öncelikle erkeğin çirkini olmaz derler, doğru. Kişiliğinle, kariyerinle vs. bu durumu kotarabilirsin. Zor bir şey değil yani zor olan diğerlerini sağlamak.

2) "Epey zamandır işsizim, kötü bir çocukluk geçirdim. Hep pesimist biriydim. Çirkindim, okulda da başarılı değildim, boyum kısaydı."

Ee? Geçmiş geçmiştir. Geçmişle yaşamayı ve kendine acımayı bırak. Bundan sonra ne yapabilirsin bunlara odaklan ve kendine bahaneler üretme.
Ayrıca sürekli çevresel etkenleri suçladığını fark ettim. Halbuki duyurunu okuduğumda istikrarsızlık ve dehşet bir negatiflik görüyorum. Sen kendine acıdığın ve hak etmediğini düşündüğün için bu enerjin karşı tarafa da geçiyor. Kurban psikolojisinden kurtulman lazım.

"Annemin de acılı bir hayatı var çok küçük yaşta babasını kaybetmiş erkek kardeşi yeni evliyken kanser olup ölmüş."
Bak mesela, bunun konumuzla alakası yok. Ama sen acılar içinde büyüdüğüne kendini o kadar inandırmışsın ki bu konuyu da kendine bağlamışsın. İnan ki Türkiye'de çocukken dayak yemeyen, maddi sorunlar çekmeyen, babası annesini aldatmayan yani kısaca mutlu bir çocukluk geçiren çok az insan vardır. Başına gelenlerin sana özel olmadığını, hayatın/Allah'ın/evrenin senle bir derdi olmadığını anlaman gerek.

3) Baban ölecek. Annen ölecek. Sen de öleceksin. Bundan kaçamazsın. Bunları düşünüp durmak hayatı sana zindan etmekten başka hiçbir işe yaramaz. Bununla ilgili TEK yapabileceğin babanla daha fazla daha güzel vakit geçirmek, böylece ayrılık vakti geldiğinde pişmanlık duymamak.

4) Kariyer.net iş aramak için berbat bi yer. LinkedIn'e yönelebilirsin. Mesleğin ne bilmiyorum ama bu alanda iş bulamıyorsan yine bölümünle ilgili yan alanlar araştırabilirsin.

5) Anksiyete için mutlaka profesyonel destek alman gerekir. Bence ilk olarak çözeceğin şey bu olsun. Ayrıca öz saygı ve kurban psikolojisi anahtar kelimelerini YouTube'da bi aratabilirsin. Bunlarla ilgili taktiklere vs. bakarsan faydalı olacağını düşünüyorum.

6) Uyku, hareket, yemek, su. Klişe ama bu dörtlüyü düzene sokarsan psikolojine ve hayata bakışına da çok büyük faydası olacaktır.

Uzman falan değilim ama yardımcı olabileceğim bir şey olursa özelden yazabilirsin.
0
jacque
(30.04.21)
önce iş bulman lazım, erkek adamın cebinde kendi kazandığı parası olmayınca her şey kötü görünüyor. para kazanmaya başlayınca bakışın yavaş yavaş düzelecek.
0
antihero
(30.04.21)
Hepinize teşekkür ederim.

@jacque hep çevresel etmenlerden değil elbet yaşadıklarım, kendim pişmanlıklar silsilesiyim. hep duygularımla hareket ediyor, erken sinirleniyor, alınıyor ve tahammülden uzaklaşıyorum. özsaygım yok. annemin konumuzla ilgisi yok demişsin onu sadece çok dayak yediğimden sebebinin bu olacağını söylemiştim. onun dışında haklısın. ama başaramıyorum, edilgenlikten, korkaklıktan, birey olamamaktan kurtulamıyorum. artık her şey çekilmez geliyor, dün tartıştığım kuzenim halen aklımdan çıkmıyor kendisinden nefret eder haldeyim ama bu istisna bir durum değil benim için o yüzden bozuk olan benim. evet geçmişteyim ama şimdi de olumlu devam eden hiçbir şey yok neredeyse. evimizdeki hayatın ritmi nuri bilge ceylan filmi gibi. 70 küsur yaşında babam 60'ını geçmiş annem ve tüm gününü çocukluğundan kalmış ranzada yahut bilgisayarının başında geçiren ben. Aciz biriyim, çocukken de böyleydim. 7'sinde neysen 70'inde de osun dedikleri acı gerçek sanırım. teşekkürler tekrar.
0
🌸spartamed
(30.04.21)
Ben de geldim buralara.. Spartamed bence yarın uyandıgında yaşanan her seyi bi kenara koyup yeni bir insan olarak devam etsen mis gibi olabilir. Kendine fazla yükleniyorsun. Yaşadıkların yaşanabilecek şeyler. Itirafların da herkesin normal hayatta yaptıgı ve kimseye söylemediği seyler. Sen açık yürekli güzel kalpli bir insansın. Kendinden çok başkalarının düşüncelerine deger veriyorsun, uyumlusun. Kibarsın. Kalp kırmadıgın için kırılıyorsun. İş konusuna gelince güzel arkadaşım seninle aynı yaştayım ve benzer durumdayız. Bizim nesil kayıp kuşak ne yazık ki iş bulabilmek için biraz çaba sarf etmeli. Önce kendini sonra da çevreni degistir. Yeni arkadaslar edin ve bi is bul en kötüsü bile hiç olmamasından iyi inan bana. Çok sarıldımmm
0
Corpsebridee
(17.05.21)
(12)

Bahar alerjiniz başladı mı?

solenkol
2 gündür benim gözler ve burun kaşınıp duruyor, hapşırıklar aldı başını gitti. Erken başladı gibi geldi busene:) sizde durumlar nedir? Atlatmak için ne yapıyorsunuz? Ben levmont attım birtane şimdi.
2 gündür benim gözler ve burun kaşınıp duruyor, hapşırıklar aldı başını gitti. Erken başladı gibi geldi busene:) sizde durumlar nedir? Atlatmak için ne yapıyorsunuz? Ben levmont attım birtane şimdi.
0
solenkol
(17.03.21)
Benim de tam 2 gün önce başladı ard ardarda 5 kere hapşurma vs şeklinde. Şu an gözlerde sıkıntı yok ama
0
Take it away honey
(17.03.21)
benim de başladı fena halde. Bilaxten'i keşfettim geçen sene zyrtec gibi uyku da yapmıyor, tavsiye ederim
0
anyelios
(17.03.21)
Henüz teşrif etmedi
0
Tutkun
(17.03.21)
başladı, çok ciddi bir şekilde. konum marmara. yağmur yağsa normalleşiriz diye umuyorum. Diğer alerjiler ve astım sebebiyle aerius ve zespirayı düzenli kullanıyorum. Ona rağmen zorluyor. günde ikinci doz aerius'u almaya başlayacağım sanırım.
0
cliquot
(17.03.21)
artık yaz kış ilaç kullandığım için farketmedim:)
0
nothing in my way
(17.03.21)
Levmont beni aşırı depresif yapıyor ve kabuslarla uyanıyorum. Yeni bir şey deniyorum henüz 2 ay oldu ve ilk defa alerjimden tık yok. Spirulina'ya bir şans verebilirsiniz belki.
0
Corpsebridee
(17.03.21)
Henüz başlamadı nisan ortasını bekliyoruz :)
0
garavel
(17.03.21)
2-3 gündür berbat durumdayım
0
co2s2
(17.03.21)
Dün bir arkadaşımla buluştum onda başlamıştı, gözler yaşlı ve hapşuruyordu
0
freebird5406_2
(17.03.21)
İstanbul'dayım, başlamadı benim daha ama evden hiç çıkmıyorum neredeyse.
0
inawen
(17.03.21)
1 haftadır perişanım. Aerius kullanmaya başladım. Hafiflettiği biraz.
0
robin one persie
(17.03.21)
Başladı
0
Mistyimage
(17.03.21)
(2)

durkheim - intihar

meiyisi
merhabalar,durkheim'in intihar kitabını hangi yayınevi/ çevirmenden okunmasını önerirsiniz?dorlion yayınlarından var, ama çok kötü yorumlar var çevirilerine genel olarak.
merhabalar,

durkheim'in intihar kitabını hangi yayınevi/ çevirmenden okunmasını önerirsiniz?

dorlion yayınlarından var, ama çok kötü yorumlar var çevirilerine genel olarak.
0
meiyisi
(16.03.21)
www.eganba.com Özcan Doğan Hacettepe Fransız Dili mezunuymuş.
www.eganba.com Zühre İlkgelen 60'larda Fransızca dilbilgisi kitapları yazmış.
www.eganba.com Özer Ozankaya Ankara Siyasal mezunu, dört dilden kitaplar çevirmiş.

Özcan Doğan'ı tercih ederdim ben, çağdaş çevirmenleri daha keyifli okuyorum. O olmazsa Zühre İlkgelen ya da Özer Ozankaya ama o dönemin çevirilerinde gereksiz bir ağdalı dil olabiliyor, Reşat Nuri okuyormuş gibi çıkmasın kitap.
(Dorlion'u hiç değerlendirmedim çünkü Eganba'da çevirmen bilgisi bile yok.)
0
kobuzchu kiz
(16.03.21)
Doktora tezim için Zühre İlkgelen'in çevirisini okudum. Gayet akıcı ve iyiydi diyebilirim.
0
Corpsebridee
(16.03.21)
(12)

western temalı dizi-film önermece

siyahliadam
bu aralar inanılmaz bir western açlığı yaşıyorum. izlediğim tüm western filmleri çok hoşuma gidiyor o yüzden daha fazlasını istiyorum. belki gözden kaçırdığım bir dizi film vardır diye sormak istiyorum. ne önerirsiniz? dizi-film hiç fark etmez.izlediğim filmlerden bazıları;dolar üçlemesiassassinatio
bu aralar inanılmaz bir western açlığı yaşıyorum. izlediğim tüm western filmleri çok hoşuma gidiyor o yüzden daha fazlasını istiyorum. belki gözden kaçırdığım bir dizi film vardır diye sormak istiyorum. ne önerirsiniz? dizi-film hiç fark etmez.

izlediğim filmlerden bazıları;
dolar üçlemesi
assassination of Jesse James
3:10 to yuma
true grit
django unchained
unforgiven
revenant
the hateful eight
the magnificent sevent(eskisi ve yenisi)
open range
geronimo
news of the world
hostiles
sisters brothers

diziler;
westworld
godless
0
siyahliadam
(18.02.21)
c'era una volta il west
dances with wolves
per qualche dollaro in più
0
uuth
(18.02.21)
film: once upon a time in the west
dizi: deadwood (efsaneler efsanesidir)
0
papuayenigine02561
(18.02.21)
The Good, the Bad and the Ugly
Maverick
Blueberry (Renegade)
Desperado
Once Upon a Time in the West
Diamante Lobo
Beyond the Law
0
Improbable
(18.02.21)
humbre
two mules for sister sara
outlaw joseywales
dizi deadwood
0
ShadowOfMoon
(18.02.21)
Dizi m.imdb.com
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(18.02.21)
hell on wheels'i izlemedin mi dizi olarak?
bir de mini dizi olarak klondike var.
0
deranzo1
(18.02.21)
Dizi deadwood, bunun bir adet filmi de var
0
freebird5406_2
(18.02.21)
Film olarak Il Grande Silenzio'yu türün tüm sevenlerine öneririm. Gözden kaçmaması gereken bir filmdir.
0
krang
(18.02.21)
Harika bir western filmi önereyim;

The last outlaw
Ayrıca
Silverado
Young guns 1-2
Westworldun film versiyonu
Sara ya iki katır.
0
deer hunter
(18.02.21)
High Noon gerçek zamanlı çekilmiş nadide bir western film. Yazdıklarına ek olarak önermek istedim.
0
Corpsebridee
(18.02.21)
viva zapata
buddy goes west
botte di natale
catlow
the ballad of buster scruggs
0
isveperver
(18.02.21)
Spaghetti Western bombalıyorum.

C'era Una Volta Il West
Il Grande Silenzio
Django
Giu' La Testa!
Ehi Amico... C'è Sabata, Hai Chiuso!
I Giorni dell'Ira
Gli Specialisti
Il Mercenario
Il Grande Duello
La Resa Dei Conti
Corri Uomo Corri
A Bullet For The General
Cimitero Senza Croci
I Quattro dell'Apocallisse
Una Pistola Per Ringo
Se Incontri Sartana Prega Per La Tua Morte
Faccia a Faccia
Companeros
Tempo di Massacro

Amerikan ellerinde çekilmiş en baba Western'i yazmadığın için ekliyorum:
The Wild Bunch
0
faith no more
(18.02.21)
(2)

Anayurt Oteli hakkında

Mossy
Neden gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde unuttuğu havluyu almaya geldiler? Bu neyi sembolize ediyor ya da bir şeyi sembolize ediyor mu? Edit: film/dizi kategorisine alınmasın lütfen, kitap hakkında soruyorum.
Neden gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde unuttuğu havluyu almaya geldiler? Bu neyi sembolize ediyor ya da bir şeyi sembolize ediyor mu?

Edit: film/dizi kategorisine alınmasın lütfen, kitap hakkında soruyorum.
0
Mossy
(18.02.21)
@Corpsebridee Romanı okudum zaten ben, filmi izlemedim. Havlunun çok önemli olduğu açık zaten, bütün roman boyunca Zebercet havluyla bütün bastırılmış duygularını açığa çıkardı.

Ben neden iki tane adamın gelip havluyu aldığını soruyorum. İlk okuduğumda bunun Zebercet'in kendi kafasında kuruduğu bir şey olduğunu bile düşündüm korkuları sebebiyle -daha önce berberden olmayan bir bıyığı kesmesini istediği için, sonrasında kendinden emin kalmayıp emekli subaya bıyığım var mıydı diye sorduğu için Zebercet'in zihninin berraklığından şüpheli olmam dolayisiyla- ama okudukça farkettim ki gerçek bir sahne bu ve bana hiç organik gelmedi. Hayatın normal akışında unutulmuş bir havluyu almak için iki tane fedai tipli adam gelip otel sahibini sıkıştırmaz, sonuçta Zebercet'in havluyla neler yaptığını sadece Zebercet biliyor.

Sorumu tekrar etmeme gerek yok sanıyorum, aklımdakiler bunlar.
0
🌸Mossy
(18.02.21)
Telefondan yazdığım için önceki yorumu yanlışlıkla silmişim. Kusura bakmayın.

Otelde birçok havlu var ama kadının havlusunun özel olma sebebi onun çıplak bedenine temas etmiş olması. Romanda da filmde de havlu gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının bedeni yerine geçiyor. Bedeni temsil ettiği için erkek egemen söyleme göre kadının bedeninden erkek sorumludur. Bu nedenle ağanın iki adamı gönderilerek havlu geri isteniyor. Zebercet'in havluyu istediği gibi kullanması da - tıpkı ortalıkçı kadına yaptıkları gibi- kadın bedeni hakkında söz sahibinin erkek olduğu yönünde bir inşa söz konusu olduğunu yineliyor. Bu nedenle kadın, kendi unutmuş olduğu havluyu geri dönüp almıyor.
Bir diğer önemi ise kadının bir ara orada var olduğunun kanıtı. Zebercet'in kutsal saydığı doğduğu ve aynı zamanda kadının kaldığı odanın bozulmasını istememesi. Oradan bir eşyanın eksilmesi odanın büyüsünün bozulması anlamına geliyor. Otele tek başına kalmaya gelen tek kadın gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın ve ondan kalan tek eşya da en kişisel olan, onun teniyle temas etmiş olan havlu. Kaybetmek istemiyor. Ağa gelip kendisi istemiyor çünkü kendi beden gücü aslında altında çalıştırdıkları bu iki genç. Güçlü olan erkeğin istediği kadının bedenine sahip olacağı söylemden yıla çıkarak da havlunun kadın bedenini temsil ettiğini söylemek mümkün. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Yorumbilim söz konusu olduğunda farklı yaklaşımlar da ortaya çıkabiliyor tabii. Ben bu şekilde yorumladım havlu sorunsalını. Bu arada bahsettiğiniz rüya da filmde olmasa da kitapta var.
0
Corpsebridee
(18.02.21)
(9)

Doktora yapıp da memnun olan var mı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Memnun olan dediğim, halinden memnun olan. Ya ben olmak istediğim yerdeyim ve şu anki konumumdan memnunum diyen var mı?Memnunsanız neden memnunsunuz?Memnun değilseniz neden memnun değilsiniz?Özellikle yurtdışında doktora yapanları merak ediyorum. Ben de ağır bir yüksek lisans döneminde aşırı bunalıy
Memnun olan dediğim, halinden memnun olan. Ya ben olmak istediğim yerdeyim ve şu anki konumumdan memnunum diyen var mı?

Memnunsanız neden memnunsunuz?
Memnun değilseniz neden memnun değilsiniz?

Özellikle yurtdışında doktora yapanları merak ediyorum.

Ben de ağır bir yüksek lisans döneminde aşırı bunalıyordum, daha da devam etmeyeceğim akademiye diye bıraktım ama şimdilerde sürekli bir şeyler öğrendiğimi düşündüğüm o hissi çok özlediğimi fark ettim. Peki değer mi?, diye soruyorum kendime, o yüzden de size sormak istedim.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.11.20)
Olmak istediğim yerin ötesindeyim. Ama mutlu değilim. Maddi getirisi beklentim kadar olmadı. Gerçekçi olalım, bilim de para için yapılır. Aç ayı oynamaz.
0
goklerdengelenkarar
(06.11.20)
Oo en sevdiğim konu, önce PHD öğrencilerinin durumunu buraya bırakayım:

The mental health of PhD researchers demands urgent attention
www.nature.com

Kendi açımdan orta halli bir üniversitede yaşam bilimleri doktorası yapmaya çalışıyorum. Parasızlık, saygı görmeme, ülkenin durumu, diğer ülkelere kıyasla yeni birşey ortaya koymanın zor olması, akademideki liyakat problemleri gibi türlü sebeplerle defalarca bırakmaya çalıştım, hala da çalışıyorum ama yerine de bir iş bulabilmiş değilim. Eğer belediyede bir temizlik işleri pozisyonu bulursam hiç düşünmeden bırakıp geçeceğim :)

Düşüncem: Türkiyede maddi açıdan getiri için lisanüstü eğitim yapmamak lazım. Eğer durumunuz iyiyse bilgiye/bilime merak duyuyorsanız o zaman kişisel tatmin için yapılabilir. Diğer türlüsü aşağıdaki gibi oluyor: pbs.twimg.com
0
superior
(06.11.20)
valla ben yurtdışında master yapıp doktorayı burada yaptım. yurtdışında kalıp normal bir iş yapsam daha mutlu olurmuşum sanırım.

bunun dışında kadrom vardı işte doktora yapmam lazımdı, yaptım. burada bilmiyorum öyle bilim milim pek yok. liyakat de pek yok. bakalım uğraşıyoruz...
0
passion rules the game
(06.11.20)
Akademiden kovalayacaksan zaten sansin yok devam etmen lazim. Ama masterda bunaliyorsan zaten akademi insani degilsin buyuk ihtimal.

Ozel sektorden tirmalayacagini varsayarsak bence pek bir avantaji yok, tersine dezavantaja sebep olur diyebilirim. Avantaja cevirebilmen icin cok ni$ bir is bulman lazim, o da lotoyu tutturmak gibi birsey.

Bence master'dan sonra zorlama bir ise gir bir sure calis, eger ilerde okuyacagin tutarsa doktora falan kasmak yerine bir MBA falan cakarsin devam edersin.
0
cooperr
(06.11.20)
@cooper özel sektörde neden dezavantaj oluyor?
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(06.11.20)
Türkiye'deki doktora doktora falan değil. Ben girip bıraktım. Mphil gibi bir şey Türkiye'deki PhD.
0
OrangeYellow
(06.11.20)
@kırmızıayakkabılıgargamel

cunku bircok sirketin calistiklari sektorle alakali didisinin didisinin didisini yapmis insana ihtiyaci yok, ustune 30 yasina kadar kitaplarin arasinda kaybolmussun gercek hayat deneyimin yok, bu arada coluk cocuga karismis olabilirsin belirli bir para beklentin var, sirketler icin kisaca "korkutucu" bir tipsin . Benim gordugum yurtdisinda cogu sirket duz mezun alip kendi yetistirmek istiyor. Benim ilk isimi ararken sirf masterim oldugu icin 10 mulakata girdiysem 5inden red yedim.

2 senedir bosta olan cift master + phd yapmis bir arkadas var, bir ara calistigim sirket adam ariyordu, cocuk ne kadar maas verirlerse versinler baslamaya hazirdi, cvsini benim patrona verdim adam bakti burusturdu cope atti, okula geri donsun dedi. Acikli ama hayatin gercekleri boyle..
0
cooperr
(06.11.20)
Pişmanım. Film çekip sanatta yeterlik yapıp mezun olabilirdim (küçümsemiyorum sadece zaten işim buydu) mezun olan insanların tezlerine baktığımda da hayal kırıklığı yaşıyorum. Bir de gerçekten hak etmeyen fazlaca insan mevcut. yedim bir bok bari hakkıyla yapayım dediğim için 6 yıl olacak hala ama tezim bitemedi.

Vakıf üniversitesinde üç kuruşa çalışıp kendime acıdığım ve sarıldığım dönemlere tez bittikten sonra merhaba diyeceğim için üzgünüm. Ailem olmasa büyük ekonomik sıkıntılar içindeydim çünkü tezi bitirmek adına o üç kuruş kazandığım işimi bıraktım. Bir yolunu bulup postdoc ile yurtdışına gidip daha ne kadar hayatımın içine sıçabilirim düşüncesi de beni terk etmiş değil.

Yine de sorsalar bunları bile bile doktora yapar mısın diye. Evet derdim. Pişman olsam da bu süreci yeniden bile bile yaşardım. Büyüttü, olgunlaştırdı ve çok şey kattı.
0
Corpsebridee
(06.11.20)
doktora maddi getiri için yapılan bir şey değil zaten. sevmeniz lazım. çok sıkıcı bir kitabı okuyun mesela. en az 5, 6 yıl harcıyorsunuz ve benzer kitapları okuyorsunuz, üzerinde çalışıyorsunuz. böyle bir şey olur sevmezseniz. onda bile zorlu oluyor çünkü sürekli aynı konudan sıkılıyorsunuz. başka bir şey yapmanıza vakit kalmıyor.

çağrı mert'in sinan canan'la bir söyleşisi vardı. ona baktım geçen gün. çocuğa sonuna kadar hak veriyorum. tatil yok, bununla yatıp kalkmanız gerekiyor, ben günde mesela 10-15 saat çalışıyorumdur rahat. böyle bir hayat.

genellikle olumsuz yönlerini yazdım ama çok sevdiğiniz bir konu olursa motivasyonunuz artıyor. bu da sizi daha çok çalıştırıyorsa ve sonunda başarı elde ediyorsanız güzel. türkiye'de insanlar genelde askerden kaçmak, iş bulamadıkları için veya işten kaçmak için doktora yapıyorlar. yani gerçek bir akademi, bilim aşkından değil. bu arada ben türkiye'de yaşamıyorum.

türkiye'de bazı bakımlardan daha zor bazı bakımlardan daha kolay. mesela akademik açıdan o kadar zor değildir (aşağıdaki linkten bakabilirsin) ama bürokrası ve gereksiz işlerle uğraşmak zordur. yurt dışında ise tam tersi gereksiz işlerle, bürokrasiyle, kalitesiz insanlarla uğraşmazsın ama akademik açıdan daha zordur.

şu duyuruda süreci anlatmıştım;
www.eksiduyuru.com
0
Sour
(06.11.20)
(6)

Sürekli şikayet eden arkadaştan neden kaçmalı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Yakın bir arkadaşımın sürekli şikayet ettiğini fark ettim. Aslında uzun süredir arkadaşız ama son zamanlarda şikayetlerinin benim de içimi şişirmesi sonucu galiba, ne kadar çok şikayet ettiğini fark ettim. Daha öncesinden ilişkimiz şöyleymiş, özellikle onun hayatında bir sürü olumsuz şey olmaya başl
Yakın bir arkadaşımın sürekli şikayet ettiğini fark ettim. Aslında uzun süredir arkadaşız ama son zamanlarda şikayetlerinin benim de içimi şişirmesi sonucu galiba, ne kadar çok şikayet ettiğini fark ettim. Daha öncesinden ilişkimiz şöyleymiş, özellikle onun hayatında bir sürü olumsuz şey olmaya başladıktan sonra: o şikayet ediyor, ben de hep onu teselli ediyorum. Diyaloglarımız bir şekilde benim tesellilerime dönüyor, kendimi teselli ederken buluyorum. Ama ona etkisi oluyor mu farkında değilim de, ben tükendiğimi fark ettim.

Şimdi ben bu arkadaşlar kaçmalı mıyım? Yoksa durumu ona söylemeli ve çözüm üretmesine yardımcı mı olmalıyım? Çünkü hiçbir şey söylemeden çekip gitmek (yavaş yavaş uzaklaşmak)!, dostluk kurallarına aykırı gibi geliyor.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.10.20)
ilk once sen de birseyden sikayet et aynen onun tarziyla, seni gecistiriyor mu? teselli mi ediyor?
ona göre iyi veya kotu sekilde konusursun.
0
wishmaythşngs
(29.10.20)
uzaklaşmak insanliga sigmaz, tek bir şartla: tükendiysen kaç.
0
tunaktunaktun
(29.10.20)
Çok yakındığı için kendisinden sürekli kaçılan biri olduğunu düşünen biri olarak önerim düşüncelerini onla açıkça paylaşman (değişmesi için sorunu fark etmesi gerek).

Yoksa bu sorudaki arkadaş ben miyim? :O
0
pantepember
(29.10.20)
başta yapıcı davranırım ilk olarak senin yaptığın gibi sonra amaan uğraşamam senle der geri çekilirim.
0
basond
(29.10.20)
Bizim arkadaş grubumuzda da olabiliyor böyle. Yeter ne şikayet ettin belki de sorun sendedir dediğimiz de oldu destek olduğumuz da. İlişkinize bağlı tamamen.

Çok yakın değilsem sürekli negatiflik yayanlardan kaçıyorum ama. 250mb beynim var yer kalmadı artık.
0
jazzabel
(29.10.20)
Sürekli benzer sorundan bahsediyorsa ya da olmadık şeyleri sorun olarak görüp çözümü için çaba sarf etmiyorsa bence bunu açık açık konuş. Senin açık konusmana karşılık olarak bu kadar sert tepki vermeni eleştirip anlayış beklemeni istiyorsa uzak dur. Bir de arkadaşın hayatında iyi şeyler olduğunda seninle paylaşıyor mu ona bir bak bakalım. Hayatında iyi olduğu dönemde seninle az görüşüp sorun olduğunda seni arıyorsa kaç kaç kaç...

Benimle negatifi paylaşıp pozitifi paylaşmayan insanları hayatımdan bir bir çıkarıyorum hiçbir açıklama yapmadan çünkü sadece negatif olduklarında ilgi istediklerinde iletişimde olmaları dost olmadıklarını kanıtlıyor.
0
Corpsebridee
(30.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.