[]

itü-yıldız yüksek lisans seçeneklerini öğrenme

yüksek lisansa başvuracağım (ve itü'nün başvuruları haftaya sanırım) tek merak ettiğim bu seçenekleri insanlar nereden buluyor? atıyorum proje yönetimi, restorasyon, turizm vs vs.. neye bakmam lazım bu seçenekleri görebilmek için? yine araştırıp kendim seçerim ama seçeneklerimi bilmeden olmuyor.. aramaya inansam da bulamıyorum..

mimarlık bölümünden mezunum.. kendi işimi hiç yapasım yok, ama kesin yüksek lisans yapcağım.. önereceğiniz veya hakkında bilginiz olan bölümler varsa yazacaklarınızı da seve seve okurum..

not:
www.yukseklisans.com.tr türü adresler var lakin ben bizzat üniversitelerin sitelerinden öğrenmek istiyorum.. zira bu tür siteler resmi olmadıkları için kesin veya güvenilir bilgi de içermiyor kanısındayım..

~ sanırım enstütülerin sayfalarına girip oradan bakıyorum şunun gibi;
www.sis.itu.edu.tr

?

 
Enstitülerin sayfalarına bakacaksınız. Başka yolu yok. Ne yapmak istediğinizi bilemem ama İTÜ'nün sanat tarihi programını bir gözden geçirin ilginizi çekiyorsa. Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne bağlıdır. Mimarlık tarihine filan da bakın.


  • sourlemonade  (23.12.10 01:43:04) 
[]

tango ve sosyalizm

lafa nereden girsem yanlış anlayacaksınız gibi, o yüzden önce şunu belirteyim; tango yapmayı yeni öğrenen birisiyim ki öyle ruhundan anladığımı falan da iddia edemem..

tango ile bi ideolojiyi birleştirmek gibi bir niyetim de yok.. şöyle anlatayım; hiç "bandista" dinlediniz mi? hah, bazı şarkıları var ki kalkıp tango yapasım geliyor.. o müzikler o dansa uygun mudur değil midir onu da bilmiyorum ama hoşuma gidiyor işte.. isimlerini vereyim de tam olsun;

kara çocuk şarkısı (intro'su ile birlikte)
her şeyin şarkısı
benim annem cumartesi
hiçbir yerin şarkısı (6.16 dk olanı)

soru şu; az çok bu tatlarda bir şarkı var mıdır bildiğiniz?
pek anlatamadım kendimi ama dinleseniz anlarsınız gibi geliyor.. umarım yani..

 
sosyalizme nerden bağliycaz hocam onu anlamadım.


  • belki lazim olur  (14.12.10 17:28:28) 
"bandista" hem tarz, hem sözler hem de müzikler olarak buram buram sosyalizm kokuyor.. ben de ona yakın bir şey arıyorum.. tabi özellikle müzik olarak, ama içeriğinde de biraz sosyalizm, biraz anarşizm bezeli sözler olsa daha bir hoş olur..

yoksa tango'yu onlarla direkt bağlamanın bir imkanı yok bence..
  • p shadow  (14.12.10 17:34:01) 
öncelikle bandista candır, istanbul'da iseniz konserlerine bekleriz.
bence bandista parçaları ile uykunda bile tango yapabilirsin, yeterki kelimeleri hisset.

---spoylır----
ve hiç bir yerde işgal hala sürüyordu
---kapa la kapa---
  • Her Yer Siyah  (14.12.10 17:38:11) 
tangoyla ilgili şöyle bir durum var: bandista kadar politik tango parçalarının olup olmadığını bilmiyorum ama ispanyolca tangoların sözleriyle bizim eski türkçe tango parçaları arasında dağlar kadar fark var olduğunu öğrenmiştim. bizim türkçe tangolar genelde "papatya gibisin beyaz ve ince" şeklinde sevdiceğe söylenen aşk parçalarından müteşekkilken özgün tangolar çok farklı ve derin konuları işliyormuş. bu yüzden bandista'da da tango yapılabilir kanısındayım.


  • microfiction  (14.12.10 17:58:50) 
o parçaları bi bulsam dinlesem yorum yapardım da :) bilmiyorum
yalnız alternatif tango olabilir belki
tangoda bi dönem alternatif modası vardı zaten
büyk milongalarda gecenin en ritmi yüksek anında kimi djler çalar

o yüzden tango olmayan ama tango ritmine aşağı yukarı uygun parçayla da evet tango yapılır ama normal ritmli bi tangodan daha zordur..

nuevotangoya yakın tonda müziklerle özellikle ...

ha bi de tango parçalarının çoğu bizdeki gibi aşk meşk üzerine değil
sosyal ve hatta politik örnekleri de var

zaten aşkın dansı olmaktan ziyade herşeyi işe hayatın dansı olur kendisi
  • isimmisimyok  (14.12.10 19:15:12) 
tangonun latin amerika kökenli olmasından da bağlayabiliriz bence.
(bkz: dans edemediğim devrim devrim değildir)
ayrıca; (bkz: devrim yapmak için dans kursuna gitmek)
  • :/  (14.12.10 20:51:22) 
tango: tutkunun ekonomi politiği diye bi kitap vardı ayrıntı'dan çıkmış. Ben de tangoya başlamadan önce oturup okuduydum. zaten tek becerebildiğim şey okumak. :) tavsiye ederim.

Savigliano, tangoyu – kendi tangosunu – yazabilmek için dans adımlarını anıştıran bir yöntem ve dil bulmuş: tangoyu anlatmıyor, okuyucusunun önünde tango yapıyor. kimi zaman tutkulu, bazan kederli ama çoğu kez hırçın ve öfkeli. bununla akademik ve kolonileştirici dilin sınırlarını zorluyor, okuyucuyu kendisiyle birlikte tango adımlarını takip etmeye ve dekolonileştirme sürecinin yalnızca izleyicisi değil ortağı olmaya davet ediyor. üstelik bunu yaparken, latin amerika’nın direnişçi tarihinden, özellikle de che’den ilham aldığını gizlemeye gerek duymuyor.

“che gibi ben de, amacımın galibiyet olduğunu açıkça söylüyorum. kendi örneğimde bunu, bozguncu ezgilerin tangosunu yaparak ve akademik sessizliklerin ritmini kırarak gerçekleştiriyorum.”

savigliano, bir kadın, bir feminist ve bir tango dansçısı olarak, tangonun insanları hem cezbeden hem de rahatsız eden yönlerini cesurca ortaya koyuyor. onun anlattığı biçimiyle tango tarihi, kolonileştirilmiş bir ülkenin tarihi olmanın yanı sıra, aynı zamanda ‘öteki’ olarak tanımlanmış kadınların tarihi. bu tarihi anlatırken, buenos aires batakhanelerinden, paris’teki şık kabarelere ve oradan da tokyo’nun ehlileştirilmiş dans salonlarına kadar uzanan bir öykünün izini sürüyor.

savigliano’nun kitabı, yalnızca argentinoların hikayesi değil, tangonun dans edilebilen kederli bir düşünce olduğuna inanan herkesin öyküsü.
  • gereksiz insan  (14.12.10 21:43:42) 
bu arada bandista'dan "maya" canmış yahu..
hem tango hem bandista sevenler beni alayacaktır sanırım..

  • p shadow  (14.12.10 23:21:33) 
sosyalizm kokan bir tango arayışında mısınız, yoksa bandista kokan herhangi başka bir müzik arayışında mısınız çözememiş olmakla beraber, anladığıma cevap vereyim ben;

tango 30'lu yılların ortalarına kadar gayet "leş" tabir edilebilecek bir müzik. bol argo, kadınlardan kumardan, at yarışlarından falan bahseden bir edebiyat. 40'lardan itibaren ise "temiz"lenmeye başlıyor şiirler (yani şarkı sözleri)romantikleşiyor, ve arjantin'e göçen avrupalıların yurt özlemlerinden, yine yoğunca aşktan, latin "aile yapısı" dolyısıyla anne özleminden filan bahsediyor.
yani aradığınız "sosyalizm kokan bir tango" ise, öyle bir şey yok. yani zaten tangonun edebiyatına ters. zira darbeler yüzünden zaten çok kez yasak yemiş bi kültür olduğu için tango kültürü, sanırım bir de şarkı sözleri yüzünden hapislerde çürümeyi göze alamamış insanlar.

ama "bandista'nın müziğiyle tango dans edilir mi?" diye soruyorsanız, niye edilmesin derim. dünyada son yıllarda "nuevo tango" ve "neo tango" gibi akımlar var, hatta milongaların bitmesine yakın 3-4 şarkı "tango dışı" müzik de çalınıyor artık (arjantin'de yok bu adet. sadece bizde ve avrupa'da var.)
"neo tango" (yani tango olmayan, ama temposu ve ritmik yapısı tango dans etmeye uygun şarkılar) arıyorsanız, google'ladığınız an karşınıza zilyon tane playlist çıkacaktır, aralarından beğendiklerinizi şeedersiniz.

amma ve lakin, tangoyu kendi müziğiyle (gerçek tangolarla) öğrenin ve dans edin bence. ilerledikçe, ustalaştıkça, keyfine daha çok varacaksınız.
  • delimine  (24.12.10 18:23:15) 
[]

karın kası çalıştırmak için alet

peşinen; düz mekik çekmek için hem yerim yok hem de üşeniyorum.. ama alttaki iki aletten biri ile bunun daha kolay olacağını düşünüyorum.. yine de hangisini alsam karar veremedim.. linkler örnektir, ürün ve fiyatlar değişiyor, onlara takılmayın..

1- şu tatta yeni nesil mekik aletleri
www.hepsiburada.com

2- elektrik vererek karın kası çalıştıran aletler
www.hepsiburada.com

açıkçası üşengeç biri olarak 2.'si daha işime gelir ama işte sağlıklı mıdır, böyle hemen tak çalıştır mümkün müdür, jel zart zurt sürmeden olur mu, kullananlar memnun mudur vs?

 
üşengeç olma. böyle aletlere gerek yok.
Her gün 8 minute abs serisini izle youtube'tan karın olanını için.
Günde 8 dakika ayırarak güzel bir karnınız olsun ;)
  • winston insani  (14.12.10 14:16:36) 
karın kası oluşumunun mekik vb hareketlerden daha çok diyetle alakası vardır.az yağlı beslenin,bol bol protein tüketin,su ve tuz tüketimini iyi ayarlayın,tabi hiç mekik çekilmeyecek diye birşey de yok,tam mekik yerine başlangıçta günlük 50 yarım mekik çekmek iyidir ( www.diyetvakti.net )sonrasında 100-150 ye çıkarabilirsiniz sayıyı.hem bu aletlerle yaptığınız kaslar güç uygulamadan elde ettiğiniz kaslar olacakları için kalıcı olmayacaklardır.


  • karadelikuzmanisairaneruh  (14.12.10 15:19:33) 
crunch yapamıyorsan bildiğin mekiği mümkün mertebe dik açıyla yap. kademeli ayaklarını yukarı kaldır. bu aletlerin hiçbiri bi işe yaramaz.


  • no avalon  (14.12.10 15:54:48) 
2.alet külliyen yalan
1.nin de sırt ağrısı yapabileceği kanaatindeyim

  • isimmisimyok  (14.12.10 19:23:25) 
www.youtube.com
youtubda bu var, bir kac kez denedim, gebertiyor soylym

  • jeharfi  (13.03.13 14:58:50) 
[]

samsung b7320 omnia pro (Windows Mob 6.1) sms sorunu veya resetleme yöntemi

dün bi bok yiyerek pek çok program yükledim yeni aldığım telefona.. bi kısmı istediğim gibi çalışmadı sonra sildim falan.. daha sonra gelen bi sms'e cevap vermeye çalışırken başaramadığımı farkettim.. muhtemelen yüklediğim programlardandır diyerek yüklediğim bütün programları tek tek sildim.. mesaj ayarlarıyla ilgili her şeyi kurcaladım.. yok.. hala sms atamıyorum..
muhtemelen ilk defa karşılaştığım görev yöneticisi-işlemler sekmesinde (arka planda) çalışan exe'lerden birinden kaynaklanıyor lakin onları da kapatma seçeneği mecvut değil..

şu an telefonu nasıl sıfırlar da fabrika ayarlarına dönerim, dönsem işe yarar mı yaramaz mı diye merak içerisindeyim.. google'da halen bu sorunu arıyorum.. belki buradan yardım edebilecek bi arkadaş çıkar diye yazmak istedim..

 
  • edip  (29.11.10 16:22:12) 
[]

bi şarkı soruyorum hemen indircem

aslında genel olarak tarz veya şarkıcı ismi de olabilir.. yani yeter ki aradığımda direkt buna benzeyen şarkılar bulayım.. jazz veya blues diyeceğim ama değil sanki.. ya da benzerlerini bulmama yeterli bir bilgi değil..
(not: video'ya takılmayın.. merak ettiğim şey müziği..)

www.facebook.com

 
david lynch and john neff, angelo badalamenti.
twin peaks ve mulholland dr. müziklerini indir dinle. hatta bu da onlardan biri gibi sanki ama ismini çıkaramadım.
özellikle twin peaks'in müzkleri gayet uygun buna.
  • tepedeki psychedelic adam  (23.11.10 15:54:57 ~ 16:04:03) 
[]

kadıköy'de ucuz sürücü kursu (a2-motor ehliyeti) + sağlık muayenesi sorusu

tamam vergiler vs standart ama onun dışında kalan giderleri daha ucuz olan bildiğiniz, yakın zamanda gittiğiniz veya tanıdığınızın falan çalıştığı bir yer var mıdır? şu sıralar almak istesem kaça patlar?
(ek bilgi; profesyonel değilim ama yıllardır uzun mesafelere bisiklet ile gitmekteyim.. motor ise neredeyse hiç kullanmadım..)

illa kadıköy de şart değil, bostancı, ataşehir vs de olabilir.. içerenköy carrefour'a yakın olsun yeter..

ayrıca sağlık muayenesi istiyorlar, bunu devlet hastanesinde yapabiliyor muyuz?

 
gelişim 150 tl sınav harcı dahil yazıyor web sitesinde..
sağlık muayenesini ben olsam onların gösterdiği yerde yaptırırdım. resmen miyop göze ok veriyor geçiyorsun..

  • ozdek  (22.11.10 13:58:46) 
[]

internete girmelik cep telefonu marka model önerimi

kullandığınız veya iyi bildiğiniz bir telefon markası + modeli rica ediyorum..
ayrıca kötü bildiğiniz telefon modelleri ile ilgili de "hep şöyle sorun çıkartıyor / böyle basit bir özelliği yok / şunu sakın alma çünkü.. " türünden uyarıda bulunabilirsiniz..

benim için wireless'ı olması ve şu dört siteye girmesi önemli;
1) google maps (veya bir navigasyon uygulaması içermesi de hoş olur),
2) ekşi & ekşi duyuru (giriş yapılabilmesi, rahat okunması ve yazılması)
3) facebook (zaten buna giremeyen telefon kalmadı sanırım)
4) twitter

bi de tabi pahalı olmasın (atıyorum 300-400'ü geçmeye başladıkça sıkıntı)

bunlar dışında işte kendi çapında film video vs izletsin, sağlam olsun türü özellikler de barındırması hoş olur.. dokunmatik olması şart değil ama geniş ekran her zaman tercih sebebidir..

 
ikinci el temiz bir n95 alabilirsiniz.


  • cumingsoon  (05.11.10 18:01:20) 
Beyaz renk,16G'lik,temiz kullanilmis ve mumkunse ekrani kirilmis bir IPhone bul, 100-200 liraya ekrani yaptir ve canavar gibi kullan. Aklima gelmisken bir baslik acayim benim bu telefona.


  • paranormal  (05.11.10 18:04:30) 
[]

üsküdar & kadıköy -hayvan barınağına- toplu taşıma ile ulaşım

kadıköy'e ait olanın google earth'de yeri buldum, www.kadikoyunkopekleri.org adresinden iletişim kısmına girince gösteriyor.. ben de neredeyse dibinde oturuyorum (kozyatağı carrefour'un dibinde) lakin toplu taşıma ile nasıl ulaşırım bilemiyorum..

üsküdarı ise hiç bilmiyorum..

kozyatağı carrefour, e-5, acıbadem, bostancı, kadıköy, üsküdar vb noktalardan ulaşımı anlatsanız yine bulurum sanırım..

(not: bilen varsa diye sordum, olmadı tabi ki barınağı arayıp oradan da bilgi alabilirim belki..)

 
üsküdarınkine kendi arabanız yoksa ölüm gibi bir şey oraya gitmek, zira istanbulu geride bırakıyorsunuz. Ümraniye ile aynı yerdeler fakat dediğim gibi birinden rica edin sizi arabasıyla götürsün.


  • 101101001  (25.10.10 13:55:51) 
[]

bilgisayara bira dökmek - tamirci / temizlikçi öneri (kadıköy/üsküdar)

klavyede bazı tuşların basmaması, bilgisayarın inanılmaz geç açılması ve açılırken patlayacakmış gibi bip bip bip diye sesler çıkarması..

asıl isteğim bu sorunu çözebilecek bir bilgisayarcı / tamirci vs önerinizi paylaşır mısınız? yaklaşık kaça patlar eğer bir fikriniz varsa (sizin veya tanıdığınızın başına gelmiştir falan) (dizüstü bilgisayar)

ikincisi ise merakım; bilgisayar neden geç açılıyor?
yani bu bilgisayar gayet düzgün çalışıyor; şu an bunları bu bilgisayardan yazıyorum.. hızında vs de sıkıntı yok.. klavyenin çoğu ve touchpad'de sorun yok (yine de harici klavye ve mause ile kaldığım yerden takılmaya devam ediyorum) lakin gel gör ki açılışı bambaşka oldu.. neden böyle bir şey olmuş olabilir? nesinde sorun vardır?

 
üstüne bir şey döktükten sonra açman iyi olmamış, akıp bir yerlerde kısa devre yapmadan kapat bence. şu an olduğundan daha fazla zarar vermesin. pilini de çıkar.

bir elektronikçiye götürmen lazım. bilgisayarcı işi değil o. aslında, yapacakları alkolle temizleyip kurutup tekrar takmak, yine de bilmiyorsan hiç elleme.

onun dışında yavaşlama, bipler filan başka bir şeyden olabilir.
  • hollowlife  (22.10.10 22:27:54) 
aslında şu anda bilgisayarı kullanarak iyi bir iş yapmıyorsunuz çünkü sıvı teması olayı defalarca başıma geldi dizüstü bilgisayarda ve her seferinde ters çevirerek ve pili çıkarıp suyun içeri süzülmesini önlemek oldu ilk yaptığım hareketler..yani su aşağılara inerek ana karta ulaşabilir. sesin ve yavaşlamanın nedeni bilgisayarınızda hala su olması..ve benim de bilgisayarıma bira döküldüğünde klavyedeki birkaç tuş yapışmıştı ve klavyeyi olduğu gibi değiştirmek zorunda kalmıştım..ancak yukarıda yazdıklarımı hemen uyguladığım için klavyeyi de kendim değiştirerek tamirci vs para ödemekten kurtulmuştum..ancak eğer garanti kapsamında bir işlem yapamayacaksanız, ki görünen böyle bir bakım işlemi yaptırmanız gerektiğini gösteriyor, aşağı yukarı değişecek klavye ile beraber 150/200 lirayı bulur..fazlası var azı yoktur..içerlerde bir yerlerde hala sıvı var tekrar edeyim, haberiniz olsun..geçmiş olsun..


  • shineonyoucrazydiamond  (22.10.10 22:32:45) 
sağolun arkadaşlar, yalnız olay iki gün önce başıma geldi.. biraz bekledim kurusun etsin diye.. ama öyle ters falan çevirmemiştim.. eşeklik etmişim.. geçmiş olsun artık ne yapalım, olan oldu.. bi elektronikçi bulayım o halde ben..


  • p shadow  (22.10.10 23:10:13) 
[]

kadıköy'de terzi

kadıköy'de bildiğiniz, güvendiğiniz, sevdiğiniz bir terzi var mıdır?
hem pantolon t-shirt türü şeyler için soruyorum, hem sırt çantası için..
ayrı ayrı terziler olabilir (bu terzi yalnızca çanta tamiri yapar vs şeklinde)


 
En son aldığım bi pantolonu yaptırdığım bi yer var, güzel iş yapmışlardı.
Boğadan bahariyeye doğru çıkarken, sanatkar sokağın girişindeki mavi jeans'in alt tarafında. Mavi'ye doğru değil de, sağdaki merdivenlerden aşağı inip bulabilirsin..

  • ir10  (22.10.10 16:29:17) 
[]

odaya su sebili

şu damacana takılan sebillerden almayı düşünüyorum ama evde geçirdiğim vaktin çoğunu kendi odamda geçirdiğimden dolayı (ve açıkçası benim dışımda pek su içen / soğuk su içen olmadığından dolayı)yattığım odaya koyacağım..
lakin dolaplı mı alsam, dolaplı olduğundan daha çok ses yapar mı, dolabı çok elektrik yer mi, o dolap gerekli olur mu vs türü gereksiz pek çok soru ile karşınızdayım..



 
kucuklerı var onların onlardan al. mesela koçtaşta var.


  • istanbull  (17.09.10 22:31:52) 
duyduğuma göre bunlar soğuk sudan ziyade, sıcak su verirken işe yarıyorlarmış. yani bir cattle'de suyu ısıtırken elektrik saati fıldır fıldır dönerken buradan alınan suda avantaj sağlanıyormuş.


  • daglien  (17.09.10 23:07:49) 
öncelikle bim ve a101'i takip et uygun fiyata satıyorlardı yazın belki sezon sonu diye ellerindekileri çıkarırlar.makinenin üstünde damacana var ve altında da haznesi var,sen hazneden su alarak boşalttığında veya beklemeden ısınıp/soğuduğunda ses yapıyor onu da gece kapatırsan sabah kalkınca takarsın 30 dk.da halleder işini yani gece dışında pek ses yapmıyor,rahatsız etmez.iyi bir ürün.


  • 1lisan1insan  (18.09.10 00:00:06) 
bizimkinin dolabı ööylece duruyor çalışmadan ve bu haliyle bile epey gürültü yapıyor esasen.. dolapsızlarından alın derim ben yani..


  • vercingetorix  (18.09.10 00:10:33) 
[]

ikametgah nakli - ataşehir nüfus müdürlüğüne ulaşım

iki soru.

1) okulum bitti ve istanbul'a döndüm. şimdi acil olarak ikametgah belgesi lazım. ama eski oturduğum yerdeki muhtar "bizim bir şey vermemize gerek yok, sen direkt oradan hallediyosun" demişti. yeni kayıt için tam olarak ne yapmam lazım? önce nüfus müdürlüğü mü yoksa önce muhtarlık mı? ve yanımda ne gibi belgeler götürmem lazım? fatura falan diyorlar ama fatura şart mı? annemiz biraz pasaklı da..

2) tam olarak kozyatağı carrefour'dan, ataşehir nüfus müdürlüğüne nasıl ulaşırım?

 
2)img162.imagevenue.com
Nüfus müdürlüğü öğretmenevinin olduğu yer.

  • luzumsuzadam  (08.07.10 01:58:17) 
  • anarquia  (08.07.10 02:18:42) 
[]

mimarlık pankart sloganı

mezuniyette azınlık olarak çıkacak bir güruhuz.. ve hem mizahi, hem dikkat çekici bir sloganla farkedilmek istiyoruz.. bunun için de bir pankart hazırlayacağız, ama pankarta ne yazabiliriz? veya ne tür şeyler inceleyerek ilham alabiliriz?

(bir yandan aramaya devam ediyorum, ama (bir kaç saat gibi) çok kısıtlı bir zamanım olduğu için sizlerden de yardım almak istedim..
ilginize teşekkürler..

~ ek: ~
okul:
karabük üniversitesi

fakülte:
safranbolu fethi toker güzel sanatlar ve tasarım fakültesi
(kısaca ftgstf)

 
form should follow function


  • compadrito  (28.05.10 16:18:54) 
mess is whore!

tam olarak amacınız ne bilemediğim için salladım öyle.
  • deliberte  (28.05.10 16:26:10) 
[]

arabada cam tavan iyi midir?

sunroof değil ama, hani şu panaromik olanlar sanırım.. güneş falan kafaya geçecek şekilde rahatsız eder mi? (ne bileyim uzun yolda falan belki..) veya alttan kapanabilen bi zımbırtı mı? filmli cam sanırım ama yine de merak ettim.. ve araç alırken +1.000 lira vermeye değer mi? ayrıca hakkında başka görüşünüz varsa onu da belirtebilirsiniz..

(foto da ekliyorum)
bu arada evet, almayı düşündüğüm araba da ya bunun aynısı ya da siyahı..

 
kesinlikle +1000 lira vermeye değer bence. sağlamlık konusunda belki normal kaportadan daha iyilerdir. aracın içine inanılmaz bir ferahlık ve genişlik katıyor. ben çok beğeniyorum.


  • curiosita  (24.05.10 23:21:35) 
yea bi de seyir halinde gunes cok daha fazla rahatsız edecektır bence,k mozluk fayda etmez gibi geliyor. gozlu


  • bryan fury  (24.05.10 23:57:23) 
vermeye değer. bir de sen yaptırdığını düşünsene 1000tl'ye kurtaramazsın. ayrıca ferahlığı yeter onun.


  • iamthewalrusulan  (25.05.10 00:05:13) 
arabamın sunroofu camlı, üstündeki film mi renkli cam mı emin değilim ama zerre raharsız etmiyor güneş, kesinlikle değer o paraya.


  • kimlanbu  (25.05.10 00:32:22) 
kesinlikle deger.


  • l6205013  (25.05.10 02:36:26) 
"sağlamlık konusunda belki normal kaportadan daha iyilerdir."

hayatimda ender olarak rastladigim, bilgisizligin cok yüksek dozda oldugu bir cümle bu.

aracin takla atmasi ve tavana bir sekilde bir seylerin carpmasi gibi durumlar göz önünde bulundurulmalidir. nerede, ne sekilde kullanilacagina bagli.
  • aheste cek kurekleri millet uyanmasin  (25.05.10 04:17:12) 
  • pekala  (25.05.10 08:01:02 ~ 08:02:02) 
Arabayı arada sırada takla atmak için alıyorsanız iyi bir seçenek olmayabilir, fakat yok ben adam gibi kullanırım derseniz tabiki cam tavan daha ferah olacaktır.

ayrıca emniyet kemerinizi adam gibi taktığınız sürece yukarının cam veya kaporta olması çok farketmez.

madem takla atılacağı düşünüyülüyor bütün cabrio arabalar piayasadan kaldırılsın gitsin.
  • janavarorion  (25.05.10 08:51:28 ~ 08:52:50) 
'bilgisizliğin yüksek dozda olduğu cümle' kalıbını şahane bulduğumu belirtmem lazım önce. ayrıca ben o bilgisizliğe pek o kadar da nadiren rastlamıyorum, yaş ile ilgili olabilir.! ikincisi bir mühendis ve panoramik tavanlı araç kullanan bir sürücü olarak benim tavsiye ettiğim bir opsiyon olduğunu belirttim sadece, hepsi bu.

teknik olarak bilgisizliğimi ifşa etmem gerekirse: araba kaportalarının ortalama sac kalınlıkları 0.7 mm ile 1.2 mm arasında değişir. ön ve arka tampon ve yan kapı içlerinde ek olarak darbe emici malzemeler kullanılırken tavan 4 dirsek üzerine oturtulur ve ekstra koruyucu bar standart olarak kullanılmaz. kaliteli panoramik tavanlarda ise aşırı dozda bilgili insanların sandığı gibi temperit cam kullanılmaz. bor katkılı, kompozit malzeme kullanılır ve kalınlığı normal sac kalınlığının 4 hatta 5 katına kadar çıkabilir. dolayısıyla her araçta olmasa da kalite ve doğal olarak fiyatın ön plana çıktığı modellerde, panoramik tavanlar kimi durumlarda normal kaportalara nazaran daha güvenli olabilir. bu bir genelleme değildir ama tatil günlerinde draft yarışlarına katılmıyor, ya da kafayı çektikten sonra 200 km hızla otobanda hız denemesi yapmıyor veyahut takla atmak ile ilgili özel bir fantezi peşinde koşmuyor iseniz, panoramik tavan kullanışlı bir tercihtir.
  • curiosita  (25.05.10 17:33:46) 
[]

araba seçimi -- fiesta / focus/ megane coupe / golf / i30 sport / jazz / yaris

arabadan hiç anlamıyorum. duyuruların bir kısmını okudum ve fiesta alacağım gibi. dizayn olarak en çok onu beğendim ve sanırım oldukça da az yakıyor. ama yine de siz bilenlere danışmak istiyorum.

bütçe: 45.000 tl - 0 araba alacağım.
üniversite yeni bitiyor. ilk arabam olacak sayılır.
güzel gözüksün. dizel olsun az yaksın. mümkün olduğunca sorun çıkarmasın, çıkarırsa da ucuza tamir olsun. kolay satılsın. (sanırım herkesin klasik istedikleri)
hız merakım yok. beni taşısın yeter.

sıklıkla önerilen;
yeni ford fiesta / yeni renault megane coupe / vw golf

yolda bi iki kere gördüğüm, gözüme hoş gelen fakat hakkında hiç bir şey bilmediğim seçenekler;
hundai-i30 sport / honda-jazz

ekşi duyuru'da çok gördüğüm;
yaris

hakkında hiç bir şey bilmediğim;
yeni focus

öneriyi yapanlardan bir de sebep alırsam sevinirim.. zira gözüme en hoş gelen fiesta, ve hiç de fena araba değil gibi..

 
ben kendi otomobil sorunumu hallettim (opel corsa'yla) şimdi akıl vereyim:p

45.000 liran varsa git golf al.
  • canimnicknameyazmakistemiyor  (06.05.10 21:07:30) 
fiesta. i30'u geçin zaten hyundai köşede kalsın. honda jazz anlam veremediğim şekilde pahalıdır. vw golf fazla yakar. yaris hatun işi gibi görünür (fiesta'ya rakip olabilecek tek arabadır bana göre), megane coupe ve focus ile fiesta'yı karşılaştırmak bence abes, zira klasmanları bile farklı, ikisi de iyi arabadır ama ben fiesta'yı tercih ederdim (ucuz, az yakar, küçük, güzel).

özetle, fiesta harika bir tercih.
  • gonion  (06.05.10 21:30:16) 
kendi arabam yaris dizel. bende ayni senin durumunda almistim. butcem biraz daha kucuktu. istanbulda 17-18 kurus uzun yolda 13 kurusdan az yakiyor su anda. 2 senedir kullanirim daha gik demedi hic masrafi yoktur. biraz bagaji kucuktur, oda gerektiginde arka koltuklari kapaniyor arkada bir hangar oluyor. tavsiye ederim fakat benim butce 45000 olsa auris veya golf bakardim. fakat yaris de isini gorur butcenden 10000 de cebinde kalir genc adamsin yersin icersin onlada:)


  • ra s al ghul  (06.05.10 21:53:51) 
slogana dikkat "das auto"
kesinlikle golf al. araba budur kardeşim.
koyun kurdun yol fordun diyorla işte yalan o sakın inanma en masraflı bakım ford en fazla yakan ford. kalite ve mühendislik alman ve japon arabalarında mevcut. alternatif: honda veya toyota
  • seyduna6687  (06.05.10 22:01:13 ~ 22:03:10) 
Bir mekanik teknisyeni olarak konuşuyorum, bir anda 45.000 tl sayıp bir araba almak kolaydır, ama uzun vadede zarar edersin.. arabayı aldığın gün satmaya kalksan, kafadan 5.000 tl zarardasın bir kere..

Aldın diyelim; araba sıfır km.. Periyodik bakımlara gitmek zorundasın, yoksa araban garanti kapsamı dışına çıkar. Bu tür markaların en basit bakım maliyeti bile 400 tl'den başlar..

Ford, VW gibi kendine has özellikleri olan karmaşık (hatta sorunlu) arabalar yerine daha basit arabalar kullanmalısın ki en uygun olanları japon-kore araçlarıdır..

Ha bana desen ki sen ne önerirsin usta? Hiç düşünmeden Kia C'eed Coupe derim.. Hem yeni çıktı, herkeste yok..

drive-line.com
  • anteelope_  (06.05.10 23:28:13) 
[]

genç mimara araba seçimi (renault megane coupe alternatifi)

araba konusunda ilgili arkadaşlardan yardım istiyorum.. bana gidip gitmeyeceğinizi de düşünmeniz açısından, (araba ile ilgili olabileceğini düşündüğüm şekilde) genel olarak kendimden biraz bahsetmek istiyorum;

- 24 yaşındayım. bu yaz mimarlık bölümünden mezun oluyorum. muhtemelen 2 sene de yüksek yapacağım.
- arabadan zerre anlamam. yani cidden anlamam. bi tek sürmeyi bilirim. manuel vites keyiflidir, hatta hiç otomatik kullanmadım. ama bir süre istanbul'da yaşayacağım kesin.. siyah rengi çok severim. isterim ki özellikle siyahın yakıştığı bir arabam olsun.. ama sanırım en önemlisi ekonomik olsun.. (lpg, dizel vs onlardan bile anlamam hangisi daha ucuz bilmem yani.. acınası haldeyim..)
- araba konusunda da hevesli değilimdir. uzun bir süre lada niva kullanmıştım ve yine verseniz yine kullanırım. yeni arabaya falan ihtiyacım yok aslında. hızı mızı da mühim değil.. ama peder mezuniyet hediyesi bir araba alacak, orası kesin..
- her genç gibi arabada müzik dinlemeyi severim. rap, r&b ve rock tercihimdir.. limp bizkit'in eski albümlerine bayılırım.
- jipleri, pickup'ları görünüş olarak severim.. özellikle amerikan arabaları harikadır.. aslında spor araba merakım yoktur..
- boyum 1.85 civarı..

ve son olarak, pederin baktığı arabalar arasından son beğendiği ve almayı düşündüğü araba (fotosunu da eklediğim) renault megane coupe.. piyasada 43.000 küsür civarı sanırım..
özellikle bu (veya daha düşük) fiyatlarda başka bir öneriniz var mıdır?
(şahsen 2. el arabaya da açığım)

edit ~
verdiğim kişisel bilgiler, tamamen araba alırken dikkat edeceğim (zira arabadan anlamadığım için yegane sayılan) bilgilerimdir. atıyorum volvo s80'de rap müzik dinlesem garip gelir, boydan dolayı belki vw kaplumbağa'ya sığmayabilirm (atıyorum tamamen), mimarlık okudğum için geniş bagajlı şeyler düşünülebilir (mal taşıyacak değilim ama illa bir şeyler taşımam da gerekebilir, hatta bu yüzden pickup türü bir şey de düşünmüyor değilim..
falan filan..
yardım eden arkadaşlara teşekkürler, ciddiyetle yazdığınız tüm modelleri şu an inceliyorum..

 
ben o paraya audi alırdım(A4 tür, A6 dır), 2.el de olurdu belki ama süper olurdu:).


  • gofragol  (07.04.10 00:58:21) 
audi a3 gayet güzel arabadır. vw golf güzel arabadır. ikinci el bi bmw de güzeldir.

ben şahsen fransız arabalarını pek sevmiyorum. citroen, peugeot ve renault'yu direk ele derim. ikinci elde çok değer kaybediyorlar ve iç aksamları falan alman ya da japon otomobillerine göre daha kalitesiz oluyor. tek avantajları dizel modellerininin cidden ekonomik olmasıdır. ha illa fransız alıcam diyosan da c4 fena değildir.

hatta ben kasmadan marka olarak önereyim, sen onları araştır. (çok bilindik olan mercedes, bmw vesaire girmiyorum hiç)

vw
toyota
honda
audi

bunların hemen her modelini gözün kapalı alabilirsin. hayırlı olsun şimdiden.

not: sanırım sözlükten agamemnon bu işlerin bayaa bi piri. bi de ona danış istersen. :)
  • hevipeyra  (07.04.10 01:05:56) 
1)a3 tdi
2)focus hb tdci
3)civic hb
  • crucio  (07.04.10 01:21:07) 
2. el araba demek 2. el karı demektir, bi boka yaramaz, sıfır al hacı, resimdeki arabada canavar, olmadı focus bak sürüş keyfi fena değildir.


  • alchemistt  (07.04.10 01:37:11) 
yeni astra da incelediğim kadarıyla güzel, ona da bakabilirsiniz.


  • ferishtah  (07.04.10 01:47:29) 
volvo c30 da güzeldir.


  • thor odinsson  (07.04.10 01:54:43) 
sana gidip gitmeyeceği hakkında fikir vermesi açısından(araba ile ilgili olabileceğini düşündüğüm şekilde) ben de kendimden bahsedeyim;
-26 yaşındayım, mühendisim, özel bi şirkette çalışıyorum, boyum 1.75 civarı.


şahsen ben olsam bu paranın yarısına 2.el bi araba alır diğer yarısını da bi kenara koyardım ama buradaki ben olmadığım için volkswagen, peugeot veya opel'e de bakardım.
  • devrimaraci  (07.04.10 09:33:09) 
sana gidip gitmeyeceği hakkında fikir vermesi açısından(araba ile ilgili olabileceğini düşündüğüm şekilde) ben de kendimden bahsedeyim;

- 27 yaşındayım, bankacıyım, çok güzel maaş alyorum ve harcayacak yer bulamıyorum. (her modelde araba alabilirim)
- babamda çok para var. para sorunum hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. (dizel-benzinli ayrımı yapmam, süper benzinli araba kullanabilirim)
- 1,83 boyundayım, kaslı kollara/kalaçalara sahibim, çok tatlı bi göbişim var (arabaya kullanırken sıkışmak istemiyorum)
- kafa hariç 28 cm (araba kullanırken ereksiyon olursam direksiyona çarpsın istemiyorum)
- çıkarmadan 5 gidebiliyorum (arabaya kız attığım zaman 5. postadan sonra içerisi buhar yapsın istemiyorum)
- duygusal bir yapıp var, yeri geldiğinde kedi, yeri geldiğinde ayılaşabiliyorum. sevdiceğimi sahiplenip şovalye ruhumu sergileyebiliyorum (olur da direksiyonda ağlarsam yada psikoya pağlayıp çılgın atarsam yandaki arabalar görsün istemiyorum, film camlı olsun)
- evlenmeyi düşünüyorum, bakire kızlara tapıyorum. (2. el araba istemiyorum)
- kel değilim ve uzun bir süre de olmayacak gibi gözüküyor (sunroof olsun ki sırma saçlarımı dalgalandırabileyim)

:)

tavsiye: pederin vereceği paraya biraz daha ekler A3 alırım.

ayrıca duyurudaki bayanlara selam ederim.
  • titiz  (07.04.10 10:02:42) 
98 model civarı bir chevrolet tahoe olabilir, 30 bin lira civarına bulur, paranın kalanıyla da güzel bi bakım yapar canavar bi arabaya binersin.

ya da biraz daha normale dönersen ford focus falan al. bütçen az olsa fiesta falan derdim de bütçe bol gibi. ama yine de fiesta gibi 30bin lira civarı bir araba alıp kalanını da bankaya falan koymak mantıklı olurdu.
  • i was me but now he s gone  (07.04.10 11:36:03) 
83 model pontiac.


  • manfool  (07.04.10 13:18:04) 
yeni opel astrayı anlatacak kelime bulamıyorum,şurdan buyrun;
www.opel.com.tr

olmadı mı?geniş,rahat,spor,karizma...kısacası yolların efendisi:) (siyah süper duruyor bunda)

www.mitsubishi-motors.com.tr

şu da pick-up için alternatif;

www.nissan.com.tr
  • p a t r i o t  (07.04.10 13:42:17 ~ 13:44:45) 
spor isterseniz şu da olabilir,unutmuşum...
www.sahibinden.com!!!-56WQQaXQQ23366948WQQpXQQdisplayitem?

  • p a t r i o t  (07.04.10 17:28:42) 
jazz kullaniyorum diye herkese ovuyormusum gibi oluyor ama guzel bence. bagaji da genis, maketler falan zeval gelmeden tasiniyor guzelce.
www.honda.com.tr

  • kayranin kedisi  (07.04.10 18:56:17) 
Sadece mimarım ve 1.85 boyundayım kısımlarını görerek söylüyorum (bkz: algıda seçicilik ) , bu araba küçük bence. Şöyle büyükçe bir şey alsan maketleri rahatça yerleştirebileceğin yayıla yayıla oturabileceğin... Bagajı falan geniş olsa çok daha rahat olur bence. Büyük ölçekli bir maket yaptığını düşün yani...


  • loralynn  (07.04.10 19:23:07) 
Hmmm. Ben sadece ilk satırı okuyarak şunları yazmıştım: megane coupe etrafta çok görülmeyen bir araç. bence gayet hoş bir tasarıma sahip. süspansiyon konforu da sınıfındaki birçok araçtan iyi. ayrıca az kullanılmış örneklerinin kalitesi de oldukça iyi. yalnız arka görüşü sorunlu bir araç. aynı şekilde arka koltuklarda oturanlar da oldukça az cam alanına sahipler. onun dışında #18025877 numaralı entry'de bahsettiğim motoru da performans beklentilerini karşılayabiliyor. tabi 160 beygir gücündeki turbo dizel, 180 gücündeki benzinli veya rs modelleri ülkemize gelse daha bir tatmin edici olur ama satılmayacağı düşünülmüş olacak ki bu modeller getirilmiyor.

bu arada beren nickli yazarda 1.5 dci motorlu bir megane coupe var. kendisinden izlenimlerini sorabilirsiniz.

Şimdi yazının tamamını okuduğuma göre birşeyler ekleyebilirim. Türkiye'de 2. elde az kullanılmış otomobil almak oldukça mantıklı. Araçların değeri (Hele bazı markalarda) ortalamadan fazla düşüyor. Örneğin platformunu Ford Focus ile paylaşan Mazda 3'ün ikinci eli kardeşininkinden daha kötü. Aynı şekilde 1.8 litre hacimli Honda Civic modelleri 1.6 litre hacimli kardeşlerinden ucuza satılabiliyorlar ikinci elde.

Şayet performans aranıyorsa ve manüel şanzımana "olur" deniyorsa şu sıralar için oldukça ilginç bir ömerim olacak: Opel Astra GTC. Opel bayilerinde 180 beygir güç üretebilen motora sahip 0 kilometre GTC modelleri, sırf 2009 model yılından kalmalar diye 40.000 TL civarına alıcı bekliyor ki bu rakam sıkı pazarlıkla biraz daha düşürülebilir.
  • agamemnon  (07.04.10 23:19:56) 
[]

sokak köpeği ne ile beslenebilir?

soru başlıkta gizli.. aslında genel bir soru ama şu sıralar çok işime yarayacak bir bilgi..

zira bir sokak köpeğimiz var sayılır.. sanırım 3-4 aylık, evimizin yakınlarında dolanıp duruyor sürekli.. tavuk ve su ile besledik gördüğümüz zamanlarda, acaba başka ne ile beslenebilir? ne yapmak uygundur?
aşı düşündük ama sürekli gözetimimizde olmadığı için vazgeçtik..

genel anlamda da böyle köpekler gördüğümüz zaman ne yapılabilir?

~ ek;
kulağında ufak yaralar var.. çok ufak, sanırım kedi tırmalamış.. çok bulaşıyor kedilere.. o yaralar için yapabileceğim bir şey var mı onu da belirtebilirsiniz..

 
ufak bir düzeltme vereyim.
tavuk kemiği de verebilirsiniz ama pişirmemek kaydı ile.
çiğ kemiklerle ilgili sorunları yok. yalnızca pişmiş kemikler ince kıymıklar halinde kırıldığı için köpeğin bağırsağına batabiliyor. sokak köpekleri için bu durum biraz daha risksiz, pedigree köpeklere göre.
ben adi sokak köpeği cinsi köpeğime :) kemik veriyorum ve dişleri çok bakımlı şu an. o kadar iyi geliyor ki tek bir plak dahi bulamazsın, pırıl pırıl :) yavru köpeğin diş gelişimi için de bu nedenle tavsiye ederim, kemik, ilik, kıkırdak, kuyruk, ne bulursanız. artık marketlerde haşlamalık kemikler ve hindi boyunları, tavuk boyunları satılıyor. benim köpeğim mesela çok hindi yerse hindi gibi kokmaya başlıyor ama tek sıkıntımız bu neyse ki :) siz de böyle yal yapabilirsiniz. biraz sebze, havuç, kabak, patates, belki biraz pirinç veya makarna, ve et/kemik (ne bulabiliyorsanız, ben taşlık bulabiliyorum, ciğer almıyorum çok antibiyotik biriktiği için, boyun, artık ne varsa)
bunları haftada bir sefer haşlıyorum düdüklüde, zaten özel mamalar gibi bir hale geliyor. eğer çok enerjiye ihtiyacı varsa ve zayıflıyorsa biraz ekmek katıyorum. yumurta kırıyorum. kimi zaman balık ucuzsa bu işi balıkla yapıyorum. memnun valla hayatından :)

he bir de ıspanak vermeyin. bunu aü'nin hazırladığı bir kitaptan okudum. ayrıca o yaşta bir köpecik günde iki kere yemek ister. 1 yıldan sonra günde bire geçebilirsiniz. bence sokaktan onu kurtarın ve tam anlamıyla evlat edinin. ayrıca havalar ısınıyor, bir dış parazit ilacı alıp ensesine döküverin. yoksa pireler canına okur. ben daha geçen gün bir kene yakaladım köpüşümde. gençlik hastalığı ve kuduz gibi önemli aşılarını da yaptırabilirseniz çok iyi olur.
  • kediebesi  (20.03.10 15:18:34 ~ 15:33:21) 
2008 yılında bende yavru bir tane sokak köpeği alıp bahçe de beslemeye başladım,ilk 3 ay süt ve ekmek ile besledim,ondan sonra tavuk kemiği pişirip vermeye başladım,genelde herşeyi yiyorlar şimdiye kadar sadece üzüm ve çilek yemediğine şahit oldum bunun haricinde pilav,makarna içinde et olan yiyecekleri çok seviyor ama sebze yemeklerini çok aç olmadığı sürece yemiyor.
mutlaka aşısını yaptır ve bir tasma tak(pire tasması da olabilir)yoksa belediye ekipleri alıp götürüyor.

  • sealth  (20.03.10 15:26:23 ~ 15:31:16) 
kardeşler
köpek kemik yer :) köpeğin besinleri arasında en önemli şeylerden biri bu. ağzına filan da batmaz merak etme. batıyorsa zaten onun soyu devam etmesin daha iyi :) ayrıca köpekler etlerini pişiremediği için çiğ de yiyebilirler, bu şekilde gelişmişler. günlerce beklemiş çiğ etleri omnomnom diye yerler bunlar. yer, kusar, kustuğunu yer. mesela bazı elementleri eksikse güvercin boku yer. domuz gibi bişi bunlar :)
eğer lapa gibi yemek verirsen ne dişleri gelişebilir, ne de temiz olabilir. kemirmesi, kırması, parçalaması lazım ki dişi, çenesi güçlensin. sokakta yaşayan bir hayvana esas kuru ve ıslak mama vererek onu içinde bulunduğu şartlar konusunda zorlamış olursunuz.

köpeklerin en mutlu olduğu zaman kurban bayramı :) ağzında koca kemikle sevinç içinde koşturan bir köpek :D

he yalnız dediğim gibi. pedigree dediğimiz özel cinsler için durum farklıdır. çünkü onlar zaten insan elinde üretilmiştir, doğaya uygun değiller, o yüzden doğalarından farklı bir şekilde bakılmak zorundalar.

size şunu anlatayım. izmirin dağlarındaki keçi çobanları köpeklerini yalnızca kuru ekmek ile besliyor. çok nadiren bu hayvanlar bir domuz indirebiliyor. ya da bir oğlak kesilirse kemiklerini, sakatatını yiyebiliyor. pek akıllı ve insancıl değiller ama emin olun çok sağlıklılar. bu şekilde bir beslenmeye bile adapte olabiliyorlar yani. doğrudur demiyorum ama adaptasyonları çok ama çok kuvvetli. eğer biraz daha iyi beslersen akıllı da olur. akıllı olunca insanla iletişimi de güçlü olur. bir de ömrü normal köpek ömründen uzun olur.
  • kediebesi  (20.03.10 15:42:18 ~ 15:49:24) 
Ben benimkileri evden artan yemeklere ekmek doğrayarak besliyorum.

3 ay önce bir çiftin yavruları oldu, anneleri ilgilenmeyince sütle besledim. 3 aylık oldu paşalar, şimdi ekmek doğrayıp üzerine süt veya yoğurt koyuyorum.

Bizim evde et pişmez ama şirkette bir yemek verilirse, acısız olmak kaydıyla, lahmacun, pide, kemik, makarna, peynir... artık ne kaldıysa yanıma alıp onlara veriyorum. Bir tek pilav yemiyorlar. Benim evdeki de yemiyor. Köpeklerin pilavla arası pek yok sanırım.

Dikkat etmeniz gereken şeylerden biri ona bir tas vermeyin. Çünkü sokak köpeği olduğu için tasa alışmaması lazım. Örneğin bir karton kutu kapağının üzerine falan koyun yemekleri. Su önemli, su içebilecekleri bir yer olduğundan emin olun. Antalya'da her dükkan 2 litrelik şişeleri kesip hayvanlara su kabı olarak kullanıyordu. Keşke bunu tüm ülkeye yayabilsek ama bir kişi bir kişidir, siz de bize katılın, bir şişeyi kesip içinde su bulundurun.

Bir de aşı olayını ben olsam tekrar düşünürdüm. Aşılı olup, bunu belirten bir marka takılması veya tasmasında yazması onu çeşitli tehlikelerden koruyacaktır. Manyak çok, biri zehirler, diğeri döver...

Ben benim koloniyi aşılattım. marka olayı biraz sadistçe geldiği için uyduruk (şunun gibi www.okyanuspetshop.net )tasma aldım ve bavullara ad soyad yazılan zımbırtılar ile aşılarının tam olduğunu belirtip tasmalarına iliştirdim. "ben bir sokak köpeğiyim ama aşılarım tam, aşımı yapan veteriner ......,"vs diye yazdım. Bu sayede bizim sitedekiler de hayvanları korkmadan sevmeye başladılar. Hatta son zamanlarda pabucum dama atılmış vaziyette.
  • endless dream  (20.03.10 17:45:13 ~ 17:49:23) 
endless dream çok iyisinn :)
marka olayı gerçekten çok tehlikeli. keçilere taktırdılar bu markalardan, dibine hep keneler yuvalanıyor öyle ki hayvanı ölecek hale getiriyorlar. çünkü tabi keçileri yürütüyolar deli gibi vs vs..

  • kediebesi  (20.03.10 17:53:56) 
kuru mama en sağlıklısı diyo veterinerler. bi de şekerli şeyler vermemeye dikkat edin.


  • suicides underground  (20.03.10 19:11:54) 
Süt papara önemli, hatta içine haşladığınız yumurtaların yumurta kabuklarını bir havanda ince ince kırıp süt paparaya ekleyebilirsiniz. Sokak köpekleri yavruyken iyi süt alamıyor, kalsiyum eksikliği görülebiliyor. Bizim eski veteriner hekim de tavuk kemiklerini vermeyin demişti. Bağırsaklarına batıp delebilirmiş. Diğer kemiklerde sorun yok.

Besleyecekseniz tasma ve zincire alıştırın, kist hapların ve aşılarını eksitmeyin.
  • balikekmek  (20.03.10 21:45:31) 
[]

internet bağlantı sorunu - periyodik 1 dk aralıklarla kopup bağlanma

bir arkadaşın bilgisayarı (HP pavillion dv6000) internete sürekli olarak bağlanıp kopuyor.. farklı yerde denedik, aynı bilgisayar sorunu tekrarlıyor fakat diğer bilgisayarlarda hiç bir yerde sorun yok..
yaklaşık olarak sadece 1 dk internette kalıyor, kopuyor ve ardından tekrar 1 dk bağlı kalıyor ve tekrar kopuyor vs.. ne sorun yaşıyor olabiliriz?


modem Air Ties RT 205 fakat farklı modemlerle de aynı sorunu yaşıyor..

 
wireless kartının driverını güncellerseniz çözülür muhtemelen..


  • iterator  (03.02.10 20:51:39) 
combofix


  • cagdassalur  (03.02.10 20:52:21 ~ 20:52:48) 
o seride wireless sorunu var. muhtemelen donanımsaldır. wireless usb adaptör varsa, onunla bağlanmayı deneyin.


  • togi  (03.02.10 21:03:31) 
[]

zor indirilen / karışık upload/download sitesi (rapidshare tadında)

gün gelir size de böyle saçma şeyler gerekebilir.. evet efendim şimdi bize öyle bir site lazım ki, böyle hemen nasıl indirileceği çözülemesin. site ordan oraya yönlendirsin, bekletsin de bekletsin falan.. kıl bi site arıyorum.. (upload'ı kolay olabilir, hatta olsun mümkünse)




 
rapidshare'e benzeyen rusça siteler olabilir. çoklu dil desteği olmayan windows ve tarayıcılarda rusça metinler çıkmayacağından google translate ile çevrilemez. örnek dersen, hatırlamıyorum ama bir defasında başıma gelmişti ve dosyayı indirmek için rehber bulup okumuştum.


  • archetype  (24.07.10 13:13:30) 
[]

petronas ikiz kuleleri'nin mimarı César Antonio Pelli hakkında bilgi

soru başlıkta gizli.. kendisi, yapıları ve tarzı ile ilgili bilgi arıyorum..
hazıra yatmıyorum, ben de araştırıyorum, hatta yabancı kaynaklardan da araştırıyorum ancak sanırım hala hayatta olduğundan (?) öyle tatmin edici bir bilgi bulamadım malesef.. bi buldursanız?
link olur, diretk yazı olur (ama mümkünse kaynaklı), sunum olur..

bazı kaynaklarda sadece Cesar Pelli olarak da geçmektedir..

 
eminim bakmissinizdir ama:

en.wikipedia.org

altindaki baglantilari da inceleyin derim... :P
  • ucan sincap  (16.12.09 18:20:56) 
sunumumu hazırladım, ihtiyacı olan olursa bana ulaşabilir.. bilgi dolu olmadı ama işte yüzeysel ve özet bir bilgi + bir kaç önemli yapısının fotoğraflarını koydum.. buraya yazayım..


  • p shadow  (16.12.09 21:31:14) 
[]

şu şekil/sembol'ün bir ismi vs var mı? (üç yuvarlağın dışından üçgen oluşturma?)

paintte yarattığım eser ektedir.. bobi size bir şey anlatmaya çalışıyor, üç yuvarlağın dışından üçgenimsi bir şekil oluşturduğunuzu düşünün.. evet kaptınız olayı..

bu şeklin bir ismi var mı? (türkçe olması şart değil, google grafik olarak arayacağım)
buna benzer şekilde bir bina biliyor musunuz?

~
binayı da geçtim, mesela bumeranglar vardı sanırım.. o bumerangın ismi de olur.. veya benzer bi eşya falan.. ne bileyim böyle bir tornavida varsa vs.. herşey olur..

 
three wing boomerang


  • ermanen  (17.11.09 21:06:56) 
ayrica benzer olarak:

three blade propeller
  • ermanen  (18.11.09 01:07:33) 
[]

ait olma - olamamayı maketle nasıl tanımlardınız?

5x5m bir taban alanı ve 3m yükseklikte bir mekan düşünün.. bu sınırların içerisinde nasıl bir şey yapsak da bu ait olma veya ait olamamayı anlatsa? tabi maket 1/20 ölçek olacak yani 25x25cm taban ve 15cm yükseklik.. maketin yanına rapor ile açıklama da yapacağız..

ödevi tam algılayamamış da olabilirim.. evet bu bir ödev ve evet kendi fikrim de var; misal tabana bir miktar toprak koyup, minik bir çukur kazıp, 1/20 insan maketi ve yanına bir ağaç koyup, rapora da "Toprak insana değil, insan toprağa aittir. İnsan hayat dokusunun içindeki bir liftir sadece..." yazmak istiyorum.. şimdilik bir seçenek bu..

(konunun çıkış noktasını merak edenlere, bu ne garip ödev diyenlere ek açıklama; mimarlık öğrencileri olarak bu dönem "insan ticareti mağdurları için barınma ve sığınma birimleri" tasarımı yapacağız.. sonuçta mağdur profilimiz, ait olmadığı bir yerde bulunuyor.. bundan yola çıkarak ama konudan bağımsız olarak hoca bizim bu konudaki duygularımızı makete yansıtmamızı falan istedi.. bende duygu falan yok ki.. bittim lan ben..)

 
birbirine uymayan iki puzzle parçası?


  • deckard  (15.10.09 00:09:11) 
defterden koparılmış bir kağıt olabilir mi? veya ormanı kesen bir baltanın sapının ordaki ağaçlardan birine ait olması.


  • sotw  (15.10.09 00:18:50) 
ait olmama, birbirine benzer seylerin icinde benzemeyen ya da alakasiz birseyin olmasiyla aciklanabilir. konuda insan varsa, konumu benzer insanlar arasina farkli bir insan konulabilir.

"ait olmamak farksa, farkedin, ait olsun..."
  • ermanen  (15.10.09 00:23:32) 
konuda ölçeğin ne derece önemi var onu bilemiyorum.. mesela iki puzzle parçası, 20 kat büyüyünce bir anlam ifade etmeyecektir.. bu nedenle ne derece soyut çalışılabilir şüpheliyim.. dedim ya, pek anlamadım da..


  • p shadow  (15.10.09 00:38:52) 
benimkisi biraz yer bulamama ile ilgili ama belki isinizi gorur:

tika basa dolu bir "nuh'un gemisi". her turden hayvan - cesit cesit! ama, bir tur hayvan disari konmus.

mesaj1: "hepimiz ayni geminin yolcusuyuz. - we are all in the same boat."
mesaj2: bu mesaj sececeginiz hayvanin turune gore metaforik anlam tasiyabilir. mesela atiyorum at secerseniz - cok calisti babayi aldi vs.

kolay gelsin...
  • ucan sincap  (15.10.09 00:49:58) 
resme-makete bakana dogru uzanmis iki adet kol-el olabilir bunlarin ikisi de sol ya da sag kola ait olabilir.

yine el-kol figurleri uzerinden: ayni vucuda ait oldugu belli iki adet el ama biri fark edilecek kadar kirli ve beyaz irka sahip birinin eli, digeri parlayacak kadar temiz ve siyah irka ait birnin eli.

soguk ve yagmurlu bir gunde sokakta kalan ve yerde yatan bir kimsesizin usumemek icin uzerini orttugu gazetenin uzerindeki disaridan gorunen kislik battaniye-yorgan reklami.

ayakta ve elleri bacaklarinin arasinda cinzel bolgesini orter gibi duran -tukenmis ama guzel- bir kadinin vucudundan bir kac parcanin bir yapbozun parcalari gibi eksik olmasi ve bu eksik parcalarin zengin oldugu anlasilan bir baska erkegin uzerindeki esyalara deri-kilif olmasi. (sadistce gibi durabilir ama durmayadabilir)


tamamen kagit paradan yapilmis bir tavlanin uzerine normal tavla pullari yerine etrafi zar deseniyle kaplanmis satranc taslari.

icinde ozel hic bir sey bulunmayan disarisi ile ayni zemine sahip sadece kucuk ve yuvarlak bir citle cevrili bir alan.

oyle bi seyler iste.
  • gunlerin kopegi  (15.10.09 08:07:37 ~ 08:08:30) 
sayısız gökdelen ve aralarında 1 adet bahçeli, 2 katlı müstakil ev.


  • sinuzit  (15.10.09 10:10:45) 
Bir çukur olsun. Çukurun dibinden sütun gibi, baca gibi doğal yükselti yapın. Onun en tepesi toprak parçası. O toprak parçasına kökleriyle(insan formunda da yapabilirsiniz) tutunamayan ağaçlar, birbirini aşağıya çeken, iteleyip düşüren şekillerde olabilir. Çoğunu savurun filan. Bir kısmı kurumuş, çukurun dibi sular içinde ve çürüyenler. Temayı, tutunamayanlar, kök salamayanlar, köklerinden kopanlar, savrulanlar diye düşündüm.


  • july14  (15.10.09 10:24:50 ~ 20.04.11 20:51:42) 
sizin kendi yaratıcılığınıza dayanan özgün bir maket daha iyi olmaz mı?


  • votkalimon  (15.10.09 11:27:57) 
[]

google chrome / IE - sekme dizisi kaydedici?

bunu yapan bir browser, eklenti, veya bu adamlara ulaşıp öneri yapabileceğim bir link arıyorum.. mümkünse chrome'a ulaşayım..

amaç şu; misal "elmalı pasta" hakkında yazı, resim vs arıyorum diyelim.. bi ekşi açtım, bi duyuru açtım, bi google açtım, bi wiki açtım, bi kaç site daha derken açık 8-9 sekme oldu.. yavaş yavaş okuyorum, bkz'dan bkz'a atlıyorum derken zil çaldı sevgilim hadi okulda verilen ödevi araştıralım dedi veya ne bileyim bilgisayar kendini yeniden başlatmak istedi falan.. kısaca sekmeleri komple kapatıp sonra devam etmek istiyorum.. ama hepsini tek tek "yer imi" olarak bir yere ekleyip de daha sonra tek tek açıp devam etmek istemiyorum.. var mı bildiğiniz böyle tüm sekmeleri kaydetme yöntemi?

dipnot: evet, chrome'da "son kapatılan sekmeler" de eğer tüm sekmeleri topluca kapatmışsanız, topluca açabiliyorsunuz, aradığım aslıdna tam olarak o ama toplu kapatmanın ardından bi kaç sekme kapattıktan sonra o yok oluyor.. yok olmayan sekme istiyoruz..

 
chrome için seçeneklere girip temel bilgiler en son açılan sayfaları geri yükle.

explorer için araçlar deyip son gözatma oturumu yeniden aç dersin

edit:firefox da araçlar seçenekler>ana>firefoz başlatıldığında>son oturumdaki pencereleri ve sekmeleri göster
  • sokak cocugu  (10.10.09 15:11:52 ~ 15:20:42) 
firefox amca da "bookmark all tabs" diye bir seçenek var bahsettiğinizi yapacak olan. türkçesi sanırım "tüm sekmeleri kaydet" olabilir. bookmarks altında tabii bu link.


  • ekril  (10.10.09 15:13:20) 
Firefoxta Scrapbook eklentisinde capture all tabs seçeneği var.


  • 44  (10.10.09 21:07:57) 
[]

lojman, köy türü yerlere benzer örnekler?

mimarlık bölümü öğrencisiyim, bu dönem proje konumuz insan ticareti mağdurları için bi ara istasyon olan Türkiye'de barınma birimleri tasarlamak.. yani insan ticareti yüzünden Türkiye'den geçerken kurtarılan insanların ülkelerine geri döndürülmesi için yapılan bürokratik işlemler (yaklaşık iki yıl süren işlemler) süresince barınabilecekleri bir kompleks yaratmak..

elimize ulaşan ilk ihtiyaç programına göre yapacağımız kompleksin içeriğinde aşşağı yukarı bulunacaklar; barınmna, sağlık, eğitim, sosyal, idari, spor birimleri ve yemekhane.. (tabi ısı merkezi, trafo, jeneratör, depo falan da olacaktır..)

kısaca köy gibi bir yer tasarlayacağız ama yerli halk ile çok gerekmedikçe kaynaşmayacak bir yapıda.. öncelikle buna benzer yerleri incelemek istiyorum.. aklıma mesela askeri lojmanlar, öğrenci yurtları vs geliyor ilk olarak.. sizin aklınıza gelen bir şey var mı? doğadan da olabilir.. atıyorum "karıncalar aslında şöyle bir kompleks oluşturur onu bi araştır" falan..

 
Bu baglamda bazi universiteler de kampuslerinde en azindan disari cikilmadan yasanacak sartlar sunmaya calisiyor. Mesela, yillardir ODTU'de yasayipta cok nadir disari cikan insan bilirim.


  • ucan sincap  (05.10.09 16:24:05) 
[]

arkadaşlar internete bağlanırken ben neden bağlanamam?

iki arkadaş yanda internete girebilirken, daha önceden (yaklaşık 2 ay önce) kullanmış olduğum bir internete tekrar neden bağlanamam?

-kablosuz ağa sağ tıklayıp onar dedik
-bilgisayarı kapatıp açtık
-gugılda aramaya inandık, duyurulara da baktık ama henüz bir şey bulamadık..
aramaya devam da ediyoruz ama belki burdan daha hızlı bir yanıt alabiliriz diye ümit ettik..

-şu an ccleaner'ı çalıştırdık.. bi de öyle deneyeceğiz..

 
- combofix'de yaptık, yine işe yaramadı..
- modemi de açıp kapayınca sorun çözüldü..

yine de neden kaynaklandığını bilen varsa yazabilir..
  • p shadow  (04.10.09 22:50:38) 
adsl modem aynı zamanda dhcp serverlıkta yapabilir. "yaklaşık 2 ay önce" bağlandığında aldığın ip'yi başka bir makina almıştır, senin bağlantı ayarlarında da o router için varsayılan olarak eski ip kalmışsa ve de yeni ip almada problem yaşamışsa muhtemelen senin makinana absurd bir ip atamıştır. bu yada bunun gibi birden fazla yanlış bir araya geldiyse böyle fantastik bir sorunun çıkması normal


  • roadrunner_merlin  (05.10.09 00:55:55) 
ip ayarlarını elle girmediysen elle girmeyi dene tam tersiyse bilgisayarın otomatik ip almasına izin ver.
dnslerini kontrol et arada ttnet harici kullanılan dnsler gümleyebiliyor ama sorunun muhtemelen bu değil sadece gözden kaçmasın diye yazdım.

  • argent dawn  (05.10.09 01:10:47) 
[]

insan ticareti mağdurları için barınma birimleri

mimarlık bölümü öğrencisiyim, bu dönem proje konumuz insan ticareti mağdurları için bi ara istasyon olan Türkiye'de barınma birimleri tasarlamak.. yani insan ticareti yüzünden Türkiye'den geçerken kurtarılan insanların ülkelerine geri döndürülmesi için yapılan bürokratik işlemler (yaklaşık iki yıl süren işlemler) süresince barınabilecekleri bir kompleks yaratmak..

benim konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşlardan istediğim yardımlar;
- sanırım böyle bir sığınma evi ankara'da varmış, nerededir? adresi telefonu vs varmıdır? ziyaret etme şansımız var mıdır?
- konu ile ilgili nelere dikkat etmeliyim?
- internet üzerinde araştırmam için bildiğiniz güzel kaynaklar var mı?

elimize ulaşan ilk ihtiyaç programına göre yapacağımız kompleksin içeriğinde aşşağı yukarı bulunacaklar; barınmna, sağlık, eğitim, sosyal, idari, spor birimleri ve yemekhane.. (tabi ısı merkezi, trafo, jeneratör, depo falan da olacaktır..)

- bu birimler ile ilgili dikkat etmem gerektiğini düşündüğünüz kıstaslar varsa belirtebilirsiniz
- bunlardan gereksiz olanlar veya eksik kalan birimler var ise onları da söyleyebilirsiniz..

 
istanbulda yenikapıda da olacak bunlardan. periyodik olarak isyan çıkar hatta yemek vermiyolar falan diye...


  • lazor  (27.09.09 14:31:43) 
kırklareli kavaklı'da da var bir göçmen kampı.
bence şehirden en az 50 km uzak olsun. şehirdekilerin başına ne getirecekleri belli olmuyor. bu insanları dışlamak gibi duruyor kusura bakmayın ama cidden şehrin düzenini bozabiliyorlar.
bu tür bir barınak hapisane gibi olmamalı tabi de bazı hapishanelerdeki gibi tekstil fabrikalarına iş çıkarmak gibi basit işler yapılabilir küçük bir ücret karışılığında. böylece barınırken hem para kazanırlar hem de kendilerini işe yarar hissedip vakitlerini değerlendirirler. hatta tarla bile tahsis edilebilir ekip biçmeleri için.
ayrıca ders de verilebilir bu insanlara, meslek edindirme kursları, dil dersleri falan.
yine çocukları unutmamak lazım :/ bir sürü de çocuk ve hatta bebek oluyor onların arasında.
  • aithra  (27.09.09 17:59:42 ~ 18:00:01) 
[]

adsl seçerken kafayı yiyen insan modeli

karabük - safranbolu'dayız.. öğrenciyiz.. son senemiz, 9-10 ay daha buradayız.. internet için adsl'e başvurucaz ama neyi seçsek bilemedik.. normalde 4mbit sınırsız kullanıyorduk..

ttnet, biri, smile, vs vs.. hangisinin nesini seçsek? napsak netsek bi yardım edin.. sanırım hepsi 24 ay veya en az 12 ay abonelik istiyor.. hepsi telekomun altyapısını kullanıyor? direkt ttnet'e mi girişsek? hatta "onu alacağına şunun şöyle 3g paketi var daha iyi" diyen olursa onu bile inceleriz..

şimdiden teşekkürler..

 
ben hemen hemen hepsini inceledim bende sizinle benzer durumdayım :) dediğin gibi hepsi hzimeti telekon üzerinden veriyor o nedenle eğer bir sıkışıklık yoğunluk olursa hepsi sıçıyor anlayacağın bu anlamda ttnet daha iyi çünkü kullandığı port sayısı diğerlerinden fazla. hız olayına gelince bulunduğun yerdeki alt yapı hangisine uygunsa en fazla o hıza ulaşabilirsin bu nedenle eğer 2mbps hızı kaldıracak bir altyapı varsa orda (ki bunu bilme şansın yok sanıyorum ben öğrenemedim şahsen) 4 mbps hız seçipte fazla para vermene gerek yok paketlerden lmitli veya limitsiz seçmek tercihi size kalmış ama hız olarak "8mbps e kadar" dedikleri paketleri tercih edin derim. son olarak 24 ay taahhüt konusuna gelince ttnet tüm paketlerine istiyor bu taahüt olayını ama koşullaı okuyacak olursa 24 ay içinde iptal filan edersen senden sadece indirim ücretini ve eğer varsa modem ücretini istiyor. modem bence kendiniz alın eğer yoksa çünkü iptal durumunda iteliyor baya :) o modemler o para etmez yani :) yinede taahhüt vermek istemezsen biri adsl de "özgür biri" diye bi seçenek var fiyatlar ttnet ile aynı ama taahhüt istemiyor. aklıma gelenler bunlar varsa başka sormak istediğin cevaplarım. ha birde uydu net filan düşünürseniz bir kablo tv abonesi olmanız gerek iki forumlarda inceledim hız olaraka baya sıçıyormuş...


  • pposeidon1  (19.09.09 11:22:15) 
durumunuza en uygun olanı biri adsl sanırım. 24 ay ya da 12 ay gibi bir şartı yok. yanında da güzel bir modem veriyor.

"özgür biri" paketine bir göz atın. şu anda kampanya da var.

www.biri.com.tr
  • eksik intihar  (19.09.09 15:08:54) 
[]

şarap mantarı nerede bulurum (kullanılmış - sıfır farketmez..)

öncelikle şarap mantarı nerede bulabilirim? ikincisi elinizde varsa, atmayı düşünüyorsanız, kargo parasınıda karşılamak koşuluyla kabulümdür..
bildiğiniz şarap mantarı arıyorum.. kısaca, süs eşyası yapacağım diyeyim.. kullanılmış olması farketmez, hatta daha hoş olur..



 
İstanbulda iseniz, Eminönde rahatlıkla bulabilirsiniz


  • gdduman  (15.09.09 17:46:33) 
tekel bayilerde de vardır muhtemelen.


  • dis kapinin mandali  (16.09.09 15:10:28) 
[]

neden insanların fikirlerini eleştirmek isteriz?

genel olarak dinlere inanmıyorum.. insanlarla bu konuyu tartışmaktan da keyif alıyorum.. en doğruyu bildiğimi düşünmüyorum, ama insanlarla tartışmak istiyorum.. çevremin çoğunu islam'a inanan ancak sadece, basit bir şekilde inanan ve sorgulamayan, islamın şartlarını pek de takmayan bir kesim oluşturuyor.. ve ben artık abarttığımı düşünmeye başladım.. sanki hazine bulmuşum gibi düşündüklerimi insanların gözüne sokmaya başladım.. neden?

tamam, genel olarak insanlar doğru bildiğini aktarma eylemindedir.. ancak benim bu yaptığım nedir? hani kimse bana sataşmıyor, bende spesifik olarak kimseye sataşmıyorum ama atıyorum facebook'da richard dawkins'in bir videosunu görüyorum, bayılıyorum, paylaşıyorum.. pastafaryanlık hakkında bulduklarımı paylaşıyorum.. dinler hakkında bulduğum güzel alıntıları paylaşıyorum.. amacım nedir? beni buna iten dürtü nedir? ego tatmini? ama benimle tartışan kimseyi madara etmek istemiyorum, aşşağılamıyorum, kendimi haklı çıkarmak için kasmıyorum.. sadece insanlar sorgulasın istiyorum.. tamam, insanlar mutlu değiller mutlu olduklarını sanıyorlar, sürekli sorunlarla yaşıyorlar, sürekli olan olaylar neticesinde birilerini suçluyorlar, pek çok şeye anlam veremiyorlar, kafalarında hep soru işaretleri geziyor, ama en azından huzurlu sayılırlar.. yani sanki.. ne biliyim ya of.. öyle..

"ah yavrum seni çok üzmüşler" modundayım evet.. birileri bir ses versin nolur..

 
kendi dogrularimizin mutlak dogru oldugunu, baskalarinin da dogruyu gormesi gerektigini dusundugumuzden elestiririz bence.

bunun disinda 'ben de burdayim, bana da bakin' gibi dusunceler de elestiri yaptirir.
  • nawres  (12.09.09 21:47:16) 
insanlarin kafalarini kullanmalarinin yayginlasmasi sonucunda butun dunyanin ve dolayisi ile kendinin, cocuklarinin, torunlarinin daha guzel bir dunyada yasayacagini samimiyetle biliyorsun, ve farkinda olmadan bunu elde etmek icin uzerine duseni yapiyorsun. yani bir fayda istegi sebebiyle. yani belki oyledir, bir fikir verir.


  • kurukafa  (12.09.09 21:51:34 ~ 21:52:07) 
elestiririz cunku dusunceler elestireldir. kendi fikirlerimizin dengini bulmak icin ya da baskalarinin fikirlerini kendi dusuncelerimize denklestirebilme olasiligi hos geliyor insana. olumlu elestiri iyidir ama ornek olmak daha iyidir.


  • ermanen  (12.09.09 21:53:51) 
sen tam kararını verememiş olabilir misin? konuyu sürekli canlı tutarak kendin de konu hakkında düşünmeyi sürdüyorsun belki de.


  • lizard queen  (12.09.09 22:07:11) 
bazıları sayesinde dinin eskisi kadar masum olmamasından kaynaklanıyordur bu.(eskiden de çok masum olduğunu düşünmüyorum ama daha az göze batıyordu tabi).
din kılıfı altında insanlar saçma sapan şeyler yapar oldu,sadece kendi inancı deyip geçemez olduk çünkü sadece kendine olmaktan çıktı din.her geçen gün din konusunda başka olaylar duyuyoruz ve her geçen gün bu olaylara daha çok uyuz oluyoruz.gözümüze batıyor ve bir şeyleri düzeltmek istiyoruz ve asıl suçlu insanları suçlamak yetmiyor bize,kullanılan araç olan dine de bulaşıyoruz

  • natnan  (12.09.09 22:22:41) 
kendin vermişsin zaten cevabı=) insanlar sorgulamadığı ve bu sorgulamamaları ülkeyi bu hale getirdiği ve sorgulamamanın yanlış olduğundan haberleri olmadığı için gözlerine sokmaya çalışıyorsun. sen sadece istiyorsun ve bu isteğin gerektirdiklerini yapıyorsun..

eleştirme konusuna gelirsek de yukarıdakilerden pek farklı olmayacak ama bizim gibi ne kadar çok insan düşünürse kendimizi o kadar güvende ve zeki hissederiz. ego tatmini de olabilir bir yerde..
  • dambil  (12.09.09 23:37:07) 
[]

telsiz tavsiyesi (bildiğin walkie talkie)

iki soru, biri marka tavsiyesi, diğeri alırken seçerken dikkat etmem gereken noktalar..

1) aranızda çeşitli sebeplerden kullananınız vardır.. lisanssız olanlarından arıyorum ama mesafesi geniş olsun.. ne kadar olabilirse sanırım onunda bi sınırı var.. direkt marka model de verebilirsiniz, link olursa o daha bir süper olur.. ne biliyim ucuza satmayı düşünürseniz, sağlamsa onu da düşünebilirim.. falan falan..

2) hadi tavsiyeniz yok ama kullanmışlığınız olsun.. şimdi bunlar çeşit çeşit.. titreşimlisi oluyor, şusu oluyor busu oluyor.. alırken nelere dikkat etmeliyim, neler başarılı özelliktir, neler gereksizdir? (atıyorum titreşim gerekli midir?)

*edit*

3) aselsan'dan vazgeçme diyeniniz var mı? özel bir sebebiniz var mı?

***
kullanım yeri kimi zaman böyle dağ bayır çimen, kimi zaman iki daire arası, kimi zaman festival falan.. genciz işte öyle sağda solda kullanıcaz.. ama kullanacağımı biliyorum, heves değil yani..

 
hangi amaçla kullanacağınıza bağlı olarak marka önerileri değişebilir.
bir kere şunu belirtmek isterim halk arasında Walkie Talkie olarak bilinen cihazlar PMR sınıfı lisanssız telsiz olarak tanımlanır. Bu cihazlar 0.5miliwatt gücünde çıkış yapar ve ancak 2 telsiz birbirini gördüğü sürece 3000m'ye varan görüşme imkanı sağlayabilir. Onun dışında çıkış güçleri düşük olduğu için kimi zaman aynı katta 2 daire arasında bile görüşemezsiniz.Fiziki her türlü engel PMR haberleşmesinde olumsuz etkendir.
Aselsan'ın Cobra serisi var, Motorola'nın yeni çıkardığı antensiz modeller var.
Bunları tercih edebilirsiniz. Bu telsizlerde bahsettiğiniz gibi titreşimden tutun da melodiye kadar envai çeşit özellik var.
Asla ve asla CE belgesi olmayan telsiz satın almayın çünkü bu telsizlerin kullanımı hem yasaktır hemde sağlık açısından uzun vadede sorun çıkarabilir.
Marka olarak sorarsanız ben yaesu derim. Yaesu'nun vx-146 ve 246 modelleri profesyonel özellikte olup çok ama çok sağlam ve kalitelidir.PMR olarak satılır ama çıkış gücü 0.5mW olmasına rağmen çok kaliteli görüşme sağlanır. Tabi biraz fiyatları tuzludur diğer PMR telsizlere göre.Ama verdiğiniz paranın hakkını sonuna kadar alırsınız.
Telsiz alımı konusunda tanıdığım 1-2 firma var yardımcı olabilirim.
  • icemanr  (12.09.09 11:19:23) 
evet motorola'nınkiler güzel. bizde var, memnunuz.


  • kediebesi  (12.09.09 13:43:54) 
[]

1 tb hdd almak (smartdisk hakkında eleştiri, onun dışında öneri)

efendim şu mereti 180 liraya buldum; forum.donanimhaber.com

incelemesinde de hoş duruyor, fiyatı da iyi gibi.. yarın almayı düşünüyorum.. kullanan eden var mıdır? memnun mudur? veya "bak ben bunu aldım, şunu gördüm daha iyidir" diyeniniz var mı?

ne için kullanıcam?
iki haftada bir, bi saat açık kalacak ve tüm bilgisayarı yedekleyecek..
iki üç günde bir, bazen haftada bir bi 10 dakka açıp bilgisayara iki film atcam, bazen de arkadaşlardan film arşivi alacam..

elimde zaten iki hdd var, birine daha tüm bilgisayarı yedekliyorum.. onları da aynı anlattığım şekilde kullanıyourum..

 
www.bimeks.com.tr

hem wd güvencesi hemde 175 lira senin ihtiyaçların içinde bi eksikliği yok
  • cnonefb  (09.09.09 21:41:38) 
arkadaşım kullanıyor smartdisk, memnundu son bıraktığımda. rahatlıkla yapar dediğin işlemleri..


  • dambil  (09.09.09 21:56:01) 
mrblar.
eğer bilgisayar yedekleme gibi bir işlem yapacaksan cache belliği iyi olan bir cihaz almalısın. dodanimhaber linkinde gösterdiğiniz cihaz sana uygun. 32mb cache bellek var. cnonefb; senin verdiğin linkteki wd de 16mb cache bellek var. yani p shadow'un bahsettiği cihaza oranla daha yavaş yaçılır. aktarım hızı düşük olur yane..

  • sql  (09.09.09 22:28:54) 
1tb seagate'i 160tl'ya electroworld'den aldım


  • roadrunner_merlin  (09.09.09 22:39:51) 
[]

fethiye -> istanbul otobüs tavsiyesi

efendim buralarda çok yeniyim, hem tee ölüdenizdeyim hem de terminale gidip tek tek kaça götürüyorsunuz diye sormak istemiyorum.. kesin buralarda fethiye-istanbul yapan arkadaşlar vardır, terminalin kurdu olmuşlardır, vardır beğendikleri firma vs.. bir yardım eli uzatın şu çocuğa..

safranbolu istanbul / zonguldak istanbul yapan da beni bulsun bak..


 
taa gecen sene anadolu ile gitmistik, guzeldi. kamil koc daha guzeldir tabi ki ama fiyati daha pahalidir.


  • nawres  (05.09.09 17:45:51) 
geçen sene fethiyeye pamukkale ile gitmiştim.. çok memnun kaldım. o zaman en ucuzu pamukkaleydi. tavsiye ederim...


  • maudet  (05.09.09 22:20:58) 
ulusoy, varan, kamil koç en iyileri.. fiyatlar 60-85 aralığında, bu üçü içinde fiyat olarak en uygunu kamil koç galiba...ben en son kamil koçla gitmiştim ve gayet memnun kaldım..


  • gulcea  (05.09.09 23:38:55) 
daha snonra başkasına lazım olursa diye yazayım,
ulusoy 79
varan'dan internetten öğrencilere 67 11,5 saatte gidiyor
pamukkale 70 lira ve 15 saatte gidiyor
kamil koç internetten 67 (normal 70) ve 14saat 20 dakkada gidiyor
  • p shadow  (06.09.09 11:39:36) 
[]

korsan mp3

neden indiriyorsunuz huleyn! yok lan şaka kim ne yaparsa yapsın soru o değil, şimdi bu konu ile ilgili çeşitli fikirlerim, bizzat sanatçılardan duyduklarım vs var.. ama her insanın fikri gibi her sanatçının bile fikri değişiyor.. o halde sizin bu konudaki fikirleriniz nedir? yönlendirme yapmamak için kendi bildiklerimi ve fikirlerimi yazmıyorum.. belki sonra..

- neden mp3 indiriyorsunuz / indirmiyorsunuz? // neden orjinal albüm satın almıyorsunuz / alıyorsunuz?
- sanat, emek gibi konulara nasıl bakıyorsunuz?
- bir sanatçı olsanız konuya yaklaşımınız nasıl olurdu? (sanatçı iseniz nasıl yaklaşıyorsunuz?)
- (edit) sözlükte, bloglarda konu ile ilgili bildiğiniz güzel fikirler içeren yazılar var mı? sizin veya bir başkasının?

bonus;
bazı sanatçılar var yamulmuyorsam örnek zardanadam değilse de başka birileri albümlerini internetten yayıyor ve orjinal albüm satmıyor sadece konserlerden para alıyorlardı.. var mı böyle sanatçılar bildiğiniz?
bu arada sago da pek çok güzel şarkısını kendi internete atmıştı evet.. "ep" deniyordu sanırım? bandrolsüz?

 
(git: 91679)


  • sourlemonade  (28.08.09 15:09:18) 
bonus: (bkz: bandista)


  • dambil  (28.08.09 15:15:30) 
bir sanatçı olsam mazhar alanson gibi düşünürdüm , o da indiren indirsin benim şarkılarımı demiştir. sanat para için değil halk için nihayetinde. sonuçta eminim her biri şarkılarını indiren bütün insanlardan daha paralı ve refah içinde yaşıyor. açgözlülükten başka bişey değil. emek evet ama şarkılarını seven insnalar olmasa o parayı kazanamayacaklar.maddi hayatları sadece albüm satışlarına bağlıymış havası vermeleri saçma diye düşünmekteyim.


  • yuhnts  (28.08.09 15:19:53) 
- içerisinden sadece bir-iki şarkısını sevdiğim albüme para vermek içimden gelmiyor doğrusu. zaten albüm fiyatlarıda oldukça pahalı asgari ücrete göre. ama içerisindeki şarkıları çok seversem emeğin harcandığını düşünürsem gider alırım. mesela pink floydun the wallı internette bulamayacağın yer yok bende indirmiştim ama sonra gidipte orjinalini aldım. ama bir pop-rap şarkıcısın emek verdiğini düşünmüyorum.(mj ayrı tabiiki de) şarkıya bakıyorsun dıptıs dıptıs başka bişey yok 6 tane de nakarat iki satır kelimeyi tekrar o kadar. görgüsüz gibi kendi resminide cicili bicili elbiseleriyle albüm kapağı yapıyorlar görgüsüz gibi.
- emeğe her zaman saygı duygarım, türk milleti de imkanlar dahilinde duyar.
- sanatçı olsam albümden değil konserlerden, turnelerden para kazanmaya bakardım.
- bonus: bir metal grubuda vardı böyle.
  • wertyu  (28.08.09 15:24:08 ~ 15:26:26) 
- pratik ve ücretsiz. / her şeyi indiririm ama iron maiden'ın neredeyse bütün albümlerini ve bir çok dvd'sinin orjinalini satın aldım. yine de hepsinin internetten indirilmiş hali de var çünkü müzik dinlemek ya da bir konser izlemek için cd/dvd takmak gereksiz geliyor.

- emeklerine karşılık yeterince para kazandıklarına inanıyorum. zaten gerçekten emek harcayarak müzik yapan sanatçıların sıkı takipçileri oluyor ve bunlar orjinal ürün satın alıyor. ayrıca konserler var.

- sanatçı olsydım isteyen indirsin derdim. böylece güzel reklam yapmış olurdum.

bonus: coldplay'de bir albümlerini kendi sitelerinden paylaşıma açmıştı.
  • bira sisesi kapagi  (28.08.09 16:10:53 ~ 16:11:57) 
feridun düzağaç bir keresinde albümlerinizin korsan alınmasına kızmıyorsunuz gibi bir soruya hayranlarım müziğimi dinledikçe benim için sorun değil demişti. işte bu açıdan bakarsak sanatçıyla para kazanmak isteyen arasındaki farklı görürüz.

eğer gerçekten sanatına önem veren, kaliteli müzik üreten yada film çeken biriyse orjinal alırım. ama karşımdaki, hegün frklı mankenle anılıp, yemediği halt kalmayan biriyse hiç düşünmem indiririm. zaten o da 1-2 şarkıdır. alcağım anatçının 1)sanatı 2) kişiliği benim için ilk sıradadır. bunun dışında bazılarının 2 şarkısı güzel diğerleri fos, onları satın almıyorum ama tüm şarkıların iyi olduğunu düşündüklerimi alıyorum.

aslında zaten sanatçı halkın gözünde saygın birisi olursa halk alır. bence sanatçılar öyle korsan alınıyor diye üzülmesinler. hak edenin orjinali alınıyor.

ilk anlattığım olaydan beri ben hep f d nin orjinl albümlerini alırım. gerçekten sanat yapan bir iki insana katkıda bulunmak için.
  • you are my lethe  (28.08.09 19:46:35 ~ 19:48:09) 
evet evet, ben her zaman paranin albumle degil de, konserle kazanilacagini savunmusumdur. yani bana sanatcilarin album cikarip korsan almayin diye aglamasi gercekten sacma geliyor.

madem yapabiliyorsun beste/gufte; yap. sonra git mukemmel bir turkiye turnesi ayarla, didik didik gez butun illeri. biz indirelim sarkilari, sen de parani konserden kazan. belki bi noktayi atliyorumdur ama genel dusuncem bu yonde.

bir de dusundum de yillardir hic bi seye para vermemisim, her seyi indirmisim. hay allah :)
  • osuruklu  (29.08.09 11:32:33) 
[]

çamaşır yıkamak isteyen erkek modeli - arçelik 3340s kullanımı?

öncelikle tekrar belirteyim belki bi üretici görür;
ERKEKLER İÇİN ÇAMAŞIR MAKİNESİ İSTİYORUZ!
anneye anlatır gibi değil babaya anlatır gibi anlatmanız lazım, şu an tek başıma yazlıktayım, makineyi alan babam, ve babam da nasıl kullanılcağını bilmiyor.. hep birilerine yıkatmış.. benim de öğrenci evimde kullandığım makina çok daha gzel.. böyle sentetik 30 yazıyo mesela, basıyosun sentetik kumaşlar için ayarlı programda 30 derecede yıkıyor? bakın erkek makinesi sayılır..

bu makineyse latin harflerine yeni geçmiş uzay mekiği gibi..
sadece bi kaç tshirt boxer falan yıkıycam yahu..
şimdi şu fotoda görülen ayarda ben deterjan falan koysam bassam düğmeye makine patlamaz değil mi? peki çamaşırlarım da beni görecek mi?

aslında külle yıkamayı öğrenmek gerek..

edit: foto.. yuh.. koymayı unutmuşum lan..

 
fotoğraf gözükmüyor sanki :) o da gelsin bakalım bi. ancak makina benim evdekine çok benziyor sadece program ayarlama düğmesi farklı. G modunda 30-40 derece arasında yıkayabilirsiniz. sadece sağdaki ayar düğmesini g' ye sıcaklığı da 30 dereceye ayarlayın gerisini o ayarlasın. deterjanı ortadakine koyacaksınız bu programda sadece.45 dk sürüyordu en son.

edit: fotoğraf gelmiş tamam ama G yazan olduğuna inanıyorum ben halen sizinkinde g'nin üzerine garip bir işaret koymuş olsa da :)
  • prodeq  (21.08.09 13:57:53 ~ 13:58:38) 
bir de sayet kullanma kilavuzu varsa orada o harflerin ne manaya geldigi yaziyor. ben zamani vaktiyle oradaki harflerin manalarina baka baka yikiyordum camasirlari. niyeyse hic aklimda kalmamis, gercekten erkeklere yonelik camasir makinesi yapilmasi gerek.


  • entrapmen  (21.08.09 14:02:51) 
g rulez! bir erkek olarak bildiğim "c" var uzun program, hiç bulaşılmaması gereken, bir de "g" var ki, senin benim dostumuz. o herşeyi bilendir.
ayrıca bu tür durumlarda ben duşa girdiğimde aradan 3er 5ewr çıkartırım baksırı tişörtü. hele bir de onları şampuanla yıkayıp, sanki bir ırmakta çamaşır yıkarcasına, ayağımla dövdüğüm kısım en sevdiğim:) tavsiye ederim.

  • outlawrider  (21.08.09 14:26:13) 
[]

polis ışığındaki renklerin psikolojik etkisi

gugıla inandım ama dualarıma cevab veremedi.. "bunu mu demek istiyorsun bre kitapsız zındık!?" bile demedi.. üzdü beni..

soru basit.. neden kırmızı ve mavi? sallama hakkımı kullanıyorum;
kırmızı korku?
mavi güven?

 
  • kurukafa  (18.08.09 11:31:04) 
ambulanslar mavi ısıgı kullanır.
itfaiye kırmızıyı,

trafik lambaları kırmızı sarı ve yeşilden oluşur, renk körleri için sorun teşkil eder.

halbuki kırmızı acil durumu temsil etmesi bakımından beynelminel ken renk körleri goremez, halbuki maviyi gorebilirler , yani lambalardan biri normal insanlar digeri renk korleri icindir demiyorum :)
sadece bu renkler internasyonel kullanildigi icin saniyorum bizde de uygulama bulmus olsa gerek ?
  • uykulu  (18.08.09 11:33:15) 
  • orange coffee  (18.08.09 11:33:48) 
florida otoyol devriyesi uyarı ışıkları araştırmasına göre;
gündüzleri kırmızının, geceleri de mavinin fark edilirliği yüksekmiş. ayrıca insan gözü, geceleri uzaktaki mavi ışığı kendisine yaklaşıyormuş gibi, kırmızı ışığı da kendisinden uzaklaşıyormuş gibi algılama eğilimi gösteriyormuş. ayrıca sisli puslu havalarda kırmızı ışığın etkisi maviye göre daha kuvvetliymiş. ikisinin birlikte kullanımının sebepleri bunlar olabilir.
genel olarak dünyada hastane mavi, polis mavi-kırmızı, itfaiye kırmızı, inşaat/yol-yapım turuncu uyarı ışığını kullanıyormuş.
www.theiacp.org
en.wikipedia.org
  • midesiz  (18.08.09 14:29:41) 
[]

konserlerde uzaklara kadar ışık saçan lazerler ve kuantum teorisi

fizikten öyle çok anlamam, anlamadığım şeyi kuantuma yorarım çünkü onu hiç anlamadım henüz.. kesin alakalıdır.. ama bilmemek ayıp değil yanlış bilip üstüne doğru bildiğini sanmak ayıp o halde bildiğimi paylaşayım;

1) ışık denen şey böyle ışınla falan dümdüz giden bi hede
2) ışık öyle kendi kendine görünen bişi değil, bir nesneye çarpması lazım..
3) fenerin ışığını değil ışığın çarpıp aydınlattığı yeri görürüz.. ama etraf tozlu falansa ışık hüzmesini (hüzme mi denirdi o?) de görürüz?
4) o halde konserlerde şu batman'ı çağıran lazerlerden oraya buraya tuttuklarında böyle bütün olarak nasıl görüyoruz? yani bildiğin çubuk gibi bi ışık demeti görüyoruz öyle tozla falan alakası yok onun.. bide o bi yerde kesiliyor ya neresi orası? niye orda kesiliyor?

 
havadaki partikullerle alakasi var tabii ki. lazer cok kuvverli oldugundan parcaciklari cok kuvvetli aydinlatiyor, ve gorunebilir oluyorlar. ayrica boyle sovlarin oldugu yerlerde ortaliga bu partikulleri sacan makinalar bulunur. kesildigi yer de toz yogunlugunun az oldugu yerler. az ilerde yogunda ordan devam eder.


  • kurukafa  (18.08.09 11:33:04) 
kurukafa dogru diyor.

buna ak olarak bir aydinlatmada ben yapayim.

teoride isik dumduz gitmez dalgalar seklinde yayilarak ilerler.
  • buyerson  (18.08.09 11:47:29) 
hem parcacik hem dalga ozellikleri gosteriyor, ufak bir ek yapmak gerekirse. oyle yivis yivis bisey.


  • kurukafa  (18.08.09 12:16:14) 
buyerson: acayip sallamissin dostum, isigin "dumduz" gitmedigi konusunu bence git bi daha oku.

dur bari sana keyword onereyim. wave-particle duality kavramini bir arastir.
  • osuruklu  (18.08.09 19:16:51) 
@osuruklu
cok gec cevap veriyorum ama o zmn kuantum teorisiyle tanismani umut ediyorum...

  • buyerson  (19.09.09 00:09:14) 
[]

antalya -> anamur otobüs? (veya uşak ->anamur)

antalya'dan mersin-anamur'a giden otobüslerin hangi saatlerde kalktıkları ile ilgili bilgisi olan arkadaşların yardımını bekliyorum.. saat yanında tercih edilen firma / bilet fiyatı gibi bilgiler de güzel olur ama şart değil..

dipnot: daha iyisi; eğer uşak'tan anamur'a nasıl ulaşabileceğim hakkında bilgisi, önerileri vs olan varsa daha süper olur.. yoksa burdan antalya, ordan anamur yapıcam gibi gözüküyor şimdilik..


 
yaşasın! yalnız değilim!!
her bayram eskişehir'den anamur'a giden tek yolcu olarak kazındım alanya'daki büronun hafızasına. en son telefon açıp eskişehir'den arıyorum dediğimde görevli tamamladı cümlemi, anamur'a gidiyorsunuz değil mi, diyerek...

antalya yönünden sadece güney akdeniz firmasının seferleri var.başka firmalar da var ancak onlar doğu arabaları olduğu için sefer saatleri gece 1,-3,5 gibi tuhaf saatlerde oluyor. ayrıca hiç bir görevli tavsiye etmedi bugüne kadar bana, bindirmediler.
isterseniz metro turizme de sorun. onlar seferleri bir koyup bir kaldırıyorlar. en son gittiğimde yoktu seferleri ama yaz nedeniyle değişmiş olabilir.

eticket.ipektr.com

ayrıca bu linkten de bakabilirsiniz eticket.ipektr.com
bu da güney akdeniz'in linki:www.guneyakdeniz.com
  • balik kraker  (18.08.09 11:48:39) 
bir de unutmadan mutlaka seferi,antalya otogarındaki bürolarını arayarak teyit ettirin. sonra elektrikler gitti, rezervasyon bitti gibi kırk tane tuhaf bahane ile çıkabiliyorlar karşınıza.


  • balik kraker  (18.08.09 11:50:00) 
[]

bugünlerde polisler tarafından yapılan kimlik kontrol neyin nesi?

biraz paranoyaklık var tamam.. ama bence suç benim değil.. öncelikle her gün büyükadaya gidip gelmekteyim.. geçenlerde vapur çıkışı iki polis benimle beraber bi kaç kişinin kimliklerini kontrol etti.. herkes genç erkek.. başka bir gün yine bi kaç çocuğun kimliğine bakarken gördüm.. rutin diye düşündüm pek umursamadım..

bugün sabah vapurdan inen tüm gençleri, hatta kızları çevirdiler.. yığılma oldu resmen.. belki 30 kişi vardı.. cidden gerekiyorsa vapurda da yapabilirler? neyse devam edelim... böyle neden abarttıklarına anlam veremedim ama yine umursamadım..

bu akşam kozyatağında heralde bi 15 yıldır hep geçtiğim yaya köprüsünün başında dört polis (iki değil bu sefer, dört) kimlik kontrolü yapıyor.. iyi dedik yine gösterdik geçtik.. ama bi gün içinde böyle abuk bir arama söz konusu olunca insan kıllanıyor.. bi olay var da benmi çok asosyal oldum?

edit:
evet polise sormak aklıma geldi ama hem net bi yanıt alamazdım heralde, rutin falan derlerdi.. bi de işin aslı sonradan kafama dank etti neden sormadım diye, üşendim dönmeye..

bi de rıza abi eğer okuyorsan mallar geldi kontrol ettik depoya kaldırdık hepsi temiz abi..

 
askere alma donemı, o nedenle kacak vs varsa bu ara sepetleyıp gonderıyorlar.


  • bryan fury  (06.08.09 23:59:52) 
15 ağustos tarihinden dolayı da yapabiliyorlar zaman zaman.


  • prdeay  (07.08.09 00:01:08) 
bi nedeni olduğunu sanmıyorum her yerde yapıyorlar çünkü tipini beğenmediklerine yapıyolar genel sıradan kimlik gbt kontrolü gbt'nde varsa uyuşturucudan felan cezan üstünü felan arıyolar bırakıyolar kendimden biliyorum okadardır yani heralde..


  • zozjotejmnk  (07.08.09 00:02:00) 
sadece bugünlerde değil uzun zamandır insanların yoğun oldugu yerlerde( istanbul' da her yerde) kontrol yapıyorlar.


  • ykyt  (07.08.09 00:03:51) 
günlük kotalarını dolduruyorlar.


  • axijazz  (07.08.09 00:58:30) 
Dün abimle Bostanci Finansbank'a gittik. Iceride beklerken sıkılan ben, hava almak (Sigara icmek) icin disari ciktim. Bir anda 3-4 ekip otosu bankanin onunde durdu. Icinden cikan polisler bana tiptip bakmaya basladi. En sonunda bir tanesi kimlik istedi, verdim, bakti geri verdi. Birkac hafta once de benim bindigim minibusu durdurmuslardi kimlik kontrolu icin. Ondan once de cok defa basima geldi. Ulan tipte mi bi yamukluk var diycem ama o da degil. Potansiyel suclu muamelesi gormekten biktim be arkadas!


  • msb  (07.08.09 01:09:22) 
[]

icra takip sitesi - araba almak

basit bi web sitesi arıyorum hani devlete ait falan olabilir.. sadece güncel ve güvenilir olsun yeter.. ha tabi bi de beleş.. bi iki site buldum ama hem pek güvenilir gelmedi hem de ayda 30 kaat söüşlüyolar falan..

"ağlayanın malı gülene hayır getirmez" gibi bir prensibim yok.. kapitalist dünya, para konuşur.. şimdi bi araç alma niyetindeyim, bu icradan alınan arabaların temiz ve hayli ucuz olduğunu duydum.. hatta gördüm de görmemezlikten geldim.. o biraz karışık.. şimdi bu olayı deneyen eden var mıdır? laf açılmışken onu da sorayım..


 
niyetin kendine bir araba almaksa hiç uğraşma git bir galeriden veya acentadan al aracını;bu işleri takip etmek istiyorsan kısa bir kaç ipucu vereyim.

internet üzerinde bu tür ihale bildirim siteleri bu aralar oldukça popüler.çoğunluğu birbirinin içeriğini kopyalıyorlar.

icra ihaleleri adı üzerinde icra dairelerinin yaptığı satışlardır.burada bulacağın araçların çok temiz araçlar olduğunu düşünmen hata olur.kendine ait hacizle satılacağını bildiğin bir aracın olsa ne derece bakarsın o araca,hatta elinden gideceği için olabildiğince hor kullanır mısın?

piyasası olan araçlarda ihaleye katılım oranı genelde yüksek olur.ihale psikolojisi farklı bir iştir.piyasanın üzerinde bir maliyete geldiğin gazla çıkman olasılık dahilindedir ve çoğunlukla rastlanır.bu çoğunlukta elinde patlayan araca az önce söylediğin ağlayanın malı prensibiyle yaklaşır.

aracı inceletme,bir bilene baktırma şansın düşüktür kısmete ne çıkarsa durumu olur.

istediğin kupon bir araç,tekne vb.ise bu yolu tavsiye ederim.normal bineceğin piyasası olan bir araç arıyorsan ya temiz bildiğin bir aracı al ya da gidip bir acentadan düşündüğün rakama uygun sıfır bir araç al derim.illa ihaleden alacağım diye takılırsan mahkeme satışlarındansa diğer kurumların satışlarını takip etmeni öneririm.tasiş satışlarından kesinlikle uzak dur alımdan sonraki ek maliyetleri çok yüksektir.

genel ilanları içeren ücretsiz bir içerik bilmiyorum.bu tür ilan sitelerinin yetersiz ve kapsamlarının düşük olduklarını düşünüyorum.
  • cizgilipijama  (02.08.09 14:19:29) 
sahibinden.com da ilanları yayınlanıyordu diye hatırlıyorum. ama işyerinden falan düşme alırsan, uğraşır durursun.


  • tulkas  (02.08.09 15:50:30) 
www.adliyeihaleleri.com

İhaleye girme fırsatınız olmadığında sizin yerinize ihaleye girebiliyorlar, hatta mal ihaleye düşmeden borçlu ile anlaşıp alım da yapabiliyorsunuz.
  • henrylee  (01.03.10 13:19:15) 
icradan araba almak için takip listesine şu enpatika.com siteden ulaşabilirsiniz. ayrıca konu hakkında tüm dettaylar makalede açıklanmıştır.


  • nurnur  (12.12.19 00:50:35 ~ 00:53:42) 
[]

mecidiyeköy profilo avm'deki toshiba pazar açık mı?

soru başlıkta.. bilemedim.. açık olması lazım di mi? gidipte kapıda kalmıyim küçük emrah olmiyim?




 
açık


  • calendil  (02.08.09 07:30:07) 
[]

kozyatağı-ümraniye ulaşım

gitmek istediğim; çakmak mah ikbal cad coşkun sok.. hatta naturel ekmek fırını varmış oralarda.. yer ümraniyede.. "Yeni Ataşehir Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği"
yola çıkacağım yer; kozyatağı carrefour..

bi el atın yahu gugıl bile derdime derman olamadı..

 
10b'ye binin kadıköy kumluk durağında inin rıhtım da olur oradan 13 numaralı ataşehir arabalarına binin ikbal cd. durağı var. yaklaşık 1 saat sürer yolculuğunuz


  • istanbul beyefendisi  (01.08.09 10:12:20) 
kozyatağı-ataşehir minibüsleriyle ataşehir'e gidin ataşehir migros durağı'nda inin karşıya geçin mc donald's'ın önünden 13'e binin. ikbal caddesi'nde şok vardı onun üstü galiba gideceğiniz yer.
maksimum yarım saat sürer yolcuğunuz.

  • deadstar  (01.08.09 12:11:57) 
optimum alışveriş merkezinin karşısından kırmızı başlıklı kadıköy-imes minübüsüne bin ikbal caddesi de 1.200 tl ver naturel ekmek fırının önünde in :) hemen fırının üstü zaten geçmiş olsun :)


  • dentistgirl  (01.08.09 12:57:21) 
bostancı köprüsüne git, oradan 19D ye bin, direkt önünden geçer.


  • vampir akrep  (01.08.09 13:05:36) 
[]

kadıköy bostancı civarı, kanal tedavisi için özel dişçi aranıyor

20'lik dişe kanal tedavisi gerekiyor.. o da sanırım.. çekilir mi bilmiyorum, anlamıyorum haliyle.. devlette bi iki yerde varmış yirmiliğie kanal tedavisi yapan, oralara gidemem..

bildiğiniz, denediğiniz, öncelikle başarılı, sonra fiyatı makul dişçi / hastane vs aranıyor.. aklıma dentistanbul geliyor ama fiyatlarından bi haberim.. ya da acıbadem hastanesi..

bi de özellikle akşam 8den sonra ya da haftasonu gidebileceğim yer olursa süper olur..

 
eğer bakırköy e geçerim derseniz

www.bakirkoy.bel.tr

çok eski bir dişçimiz maliyetine çalışıyor zevki için yapıyor işini
  • sozluknickmiverulan  (30.07.09 09:50:31) 
merhaba,
kadıköyde bizim yıllardır gittiğimiz serdar bağbek var, kendisi çok tatlıdır, yeri de boğaya 2dk uzaklıkta.
tel:02163455397
arayıp randevu, tam adres gibi bilgileri alabilirsiniz. geçmiş olsun.
  • clem  (30.07.09 10:38:14 ~ 10:51:22) 
Kızılay Altıntepe'de çok fazla diş dolgusu vs yaptırmıştım. Genel olarak memnundum.


  • ozdek  (30.07.09 11:21:26) 
www.kadikoyagizdis.gov.tr var devletin ağız diş sağlığı merkezi, bostancı'da, gidip danışabilirsiniz.

yalnız saatleri pek uygun değil tabi ve internet randevu sistemi çalışmıyordur muhtemelen.
  • whoosie  (30.07.09 12:50:40) 
ablam altunizade 29 mayıs hastanesi'nde diş hekimi. hafta içi 6'ya kadar cumartesileri 1'e kadar çalışıyor. gitmek isterseniz bana haber edin.
dentistanbul hakkında çok çok kötü şeyler duyuyorum bu yüzden tavsiye edemicem.

  • doktor hektor  (30.07.09 14:59:42) 
bilmiyorum çok uzak gelir mi ama oldukça memnun olduğum bir poliklinik var: özel yeni ataşehir agız ve diş saglıgı poliklinigi
numarası: 216 466 60 64

fiyatları oldukça makul. dr. feray hanım benim doktorum, tavsiye ederim.
  • vejeteryan vampir  (30.07.09 15:15:20) 
[]

kozyatağı/bostancı/kadıköy civarı ssk takviyeli dermatolog ve dişçi

soru başlıkta.. sanırım bostancıda ağızdiş sağlığı var, ama sitesi bi garip hiç bir şey öğrenemedim.. dermatolog nerede bulurum hiç bir fikrim yok..
ssk var.. dişçi için ucuz, tanıdık bi yer de olabilir.. dentistanbul diye düşündüm ama sağlam geçiriyorlarmış sanırım..
yer önerisi yapan arkadaşlar şunlardan bildiklerini de yazarlarsa çok sevinirim;

akşam kaça kadar açıklar?
haftasonu açıklar mı?
telefonu var mı?
kalabalık olur mu?
ne zaman gitmeli?

çok çok teşekkürler..

 
dermatoloji için
www.sbgoztepe.gov.tr haftasonu randevu alamıyorsun. p.tesi gece yarısından itibaren randevu almayı deneyebilirsin.
diş için:
www.goztepeagizdis.gov.tr sabah 11'den ertesi gün sabah 7'ye kadar randevu alınabiliyor. ama ertesi güne kalmıyor doğal olarak.
  • sutlu nescafe  (26.07.09 20:03:21 ~ 20:52:36) 
[]

blog sayfası için site önerisi

merhaba..
blog sayfası açmayı düşünüyorum, ücretsiz bir site önerisi istiyorum..
hangi site yazılarımı yayınlamak için daha kullanışlı olur? belki daha çok okunur falan.. gerçi okuyucu kitlem daha çok yakınlarım olacak ama.. bu siteler ne gibi hizmetler sunabilirler? veya ne gibi farkları olur? neye dikkat etmeliyim?

ayrıca bir de fotoğraflarımı yayınlayabileceğim bir sayfa arıyorum.. "banana album" gibi.. yani daha başarılısı varsa kullandığınız falan diye sordum..

ayrıca bunların html tabanlı bir web sitesi ile entegre edebilir miyim? mesela bir inline frame yapsam, oraya bu siteyi referans göstersem falan.. veya sitenin görselliğini öyle değiştirebilsem ve öyle linkler eklesem ki sanki sitemin bi parçasıymış gibi gezinse arkadaş? böyle bir site var mı?

ilginiz için şimdiden teşekkürler..

 
1- wordpress blog için mükemmeldir.
2- nextgen gallery gibi bir eklenti ile wordpress'te fotoğraflarını yayınlayabilirsin.
3- olur, neden olmasın? fakat ben nasıl bir getirisi olabileceğini anlayamadım. blogda sayfalar düzenleyerek de o içeriği yayınlayabilirsin.
  • blackdog  (24.07.09 21:27:23) 
3 için;
bunların yanında kendime ait kişisel bir web sitesi de yapmak istiyorum.. birbiri arasında insanlar gezinsin ama çok da gezindiklerini farketmesinler istiyorum..

wordpress'i çokça duydum.. çokça duyduğuma göre insanlar beğeniyor ki kullanılıyor heralde.. ona bakayım ben evet..
  • p shadow  (24.07.09 22:02:50) 
wordpress iyi güzel ama html kod ekleyemezsin. yani frame oluşturamazsın. seo açısından çok iyidir günde 3-4 ilgi çekebilcek haberle iki üç haftada belki 1000 ziyaretçiye ulaşabilirsin, ama reklam kodu da aynı şekilde koyulamadığı için bi getirisi olmaz. tasarıma fazla müdahale edemediğin için sevmezsin bence wordpressi.

blogspot deneyebilirsin. onda sayfaya istediğin şeyi ekleyebilirsin. resim galerisi gadgeti da vardır muhtemelen.
  • gsgsgsgsgsgsgsgs  (24.07.09 22:44:11) 
[]

istanbul-izmir otobüs tavsiyesi + rocktatili (zeytinlirockfest) yolcuları

izmire gideceğim, sadece gidiş bileti alacağım.. uygun, sizin de kullandığınız bir otobüs firması ve bilet fiyatı soruyorum..

festival için toplu yolculuk organize edenlerde erken yola çıkan yok.. 11'i gece yola çıkmayı, 12'si sabah festival alanında olmayı planlıyorum.. limonda zirve açan görememiştim.. başka gitmeyi düşünen var mı?


 
  • baskaturlubirsey  (16.07.09 07:10:16) 
[]

kendi altyapısını kullanan adsl tavsiyesi?

telekomdan gına gelmiş ve bende çeşitli nedenlerden ötürü adsl ve telefon aboneliğimi geçici olarak kapattırmış biri olarak, yazın sonunda hangi firmadan adsl hizmeti alsam diye düşünüyorum..
şimdi normalde bunların alayı telekom altyapılı oldukları için tercih etmiyordum, ama duydum ki artık bazıları (smile, biri vs) kendi altyapılarını kurmuşlar.. acaba bunlardan birisini tercih etmemin bir yararı olur mu? yine telefon gerekir mi? hangisi daha iyidir?



 
şu anda benim bildiğim en iyi net şu, bu "adsl" değil ama adsl den çok daha iyi zaten..
www.superonline.net

türktelekom ile hiç bir alakası yok.. telefon hattı üzerinden yürüyen bir sistem (adsl) değil yani..

ama bu da her yerde yok..

-----
# Ankara'da
Oran, Batıkent, Çankaya, Eryaman, Söğütözü-Çukurambar, Yenimahalle

# İstanbul'da
Ataköy, Ataşehir, Bahçeşehir, Başakşehir, Beylikdüzü, Boğazköy, Çekmeköy, Çengelköy, Esenler, Halkalı, İçerenköy, Kemerburgaz, Sarıgazi, Soğanlık, Soyak-Göztepe, Taşdelen, Topkapı, Ümraniye

# İzmir'de
75.Yıl, Buca, Kuzey Mavişehir, Mavişehir

# Bursa'da
Yeşilşehir
----------

superonline'dan reklam paramı istiyorum..
  • fuck milk get beer2  (11.07.09 15:43:44 ~ 15:44:28) 
superonline fiber varsa onu al.
türk.net kendi adsl altyapısını kullanıyor sanırım. (yine de araştır) onun dışında hepsi türk telekom altyapısı diye biliyorum.

  • sanal uyku  (11.07.09 15:57:42 ~ 15:57:58) 
fiberobtik üzerinden bağlantı olayını duymuştum.. ama malesef bulunduğumuz yeri (safranbolu) kapsamıyor.. öğrencilik biter de istanbula dönersem o zaman kesinlikle düşündüğüm bir alternatif..
yine de teşekkürler..
konu açılmışken belirteyim, sanırım aynı şekilde "uydunet" denilen kablonet hizmeti de almam mümkün değil.. safranbolu dahilinde mecburen yine adsl'e kaldık anlayacağınız..
  • p shadow  (11.07.09 16:00:25 ~ 16:00:53) 
turk.net kendi altyapısını kullanıyor. hayır geçen çöktü, izmir den 1 saat bağlanamadık oradan biliyorum. ama iyi hizmet veriyor yani..


  • metox  (11.07.09 16:48:19) 
benim bildigim butun internet saglayicilari telekom un altyapisini kullaniyor...
ama altyapidan kastin nedir?

  • ne nicki be  (11.07.09 17:46:26) 
adsl altyapısında tamamen kendi backbone unu kurarak kullanan bir servis sağlayıcı yok ancak biri için şunu söyleyebilirim ki yapa(yerel ağın paylaşıma açılması) kapsamında izin verilen çoğu yerlerde alcatel dslam lar var koçnet e ait olan. Ancak bu dslamların bras lara gelmesi esnasında eli mahkum olarak tt metro ethernet şebekesini kullanılmaktadır. Tamamen kendi altyapsını kullanacak şebekeler arkadaşların belirttiği gibi quik net yada benzer fiber altyapı kullanan modeller olabilir. Şu an ve gelecekte tamamen kendi altyapısını kullanacak adsl zor görünüyor. Zira adsl son demlerini yaşıyor.


  • ned flanders  (11.07.09 19:49:31) 
[]

kapatılmış elektriğin mührünü kırarsam ne olur?

olay şu:
içinde kiracı olarak oturduğum ev haziran ayı içinde satıldı.haziranın kirasını da yeni ev sahibine ödedik.
bu eve yeni ev sahibi taşınacağından dolayı biz çıkacağız ancak sözleşmemiz temmuzun 1'inde bitiyor ve ayrıca 6 ay önceden bize noterden ihtarname de gönderilmediği için çıkmam gerekmiyor diye biliyorum.
eski ev sahibi şu anda içinde oturduğum ve sözleşmesi devam eden evin elektrik ve suyunu kapattırmış. yeni ev sahibi de açtırmadı henüz. ben de ay sonunda çıkacağım evden diye kendi adıma açtırmak istemiyorum doğrusu.
şimdi ben 3 gündür elektriksizim, mağdurum. ayrıca açılsa bile en erken pazartesiyi bulacak.

birincisi, benim bu mağduriyetim durumunda ne yapmam gerekir? hakkım nedir?
ikincisi, mührü kırsam ceza kime gelir ne kadar gelir ne olur yani?

şimdiden teşekkürler...

 
borç yüzünden falan kesildiğinde, borcu ödediğiniz zaman kendiniz de açabilirsiniz diyorlardı, çok kızmıyorlardı yani. muhtemelen siz şimdi kırsanız, sonra açtırılsa, kimse olayı fark etmeyecektir. ama tutup da işgüzar birine rastlarsanız, kök söktürebilir. risk size ait yani.


  • yalnux  (27.06.09 15:18:14) 
para cezası gelir ve sen oturdugun içn sana gelir ceza. ama mühür kıran çok insan oluyor, es geçirtme durumu da olabilir.
bir çok defa kiracılar bu mühür kırmayı yaptı hiç de ceza almadılar hatta bir tanesi 2 sene fatura ödemeden elektrik kullandı mühirleride kırmıştı, nasıl hallediyorlarsa artık...

  • alchemistt  (27.06.09 15:21:15) 
yaa kir gitsin, bi sey olmaz. zaten cikip gidecen evden. eski ve yeni ev sahibinden biraz kufur yersin. sen de onlara kufur et olsun bitsin.


  • tm 100 series  (27.06.09 15:42:07) 
kanuna gore para cezasi blah blah.... gercek hayatta hicbir sey olmuyor. ben cok kirdim. yeter ki saat calissin ;)


  • no avalon  (27.06.09 16:08:21) 
bulunduğun bölgedeki görevlilere göre de değişiyor bu ya. misal şehrin uzağında bi yerlerde oturan arkadaşlarımın elektriği 3 aylık borçtan sonra kesilirken, benim evinki ilk aydan son ödeme tarihini 1 gün geçirince kesiliyor. zannediyorum mühür kırma durumundaki risk de buna göre değişir.


  • jangara  (27.06.09 17:45:44) 
[]

şapka yıkamak

yahu nasıl yıkanır bu hede? bunların uç kısımları karton değil mi? şapka dediğim bildiğin şapka, öyle enterasan bişi değil.. ama pislendiler.. makineye atılmaz heralde.. suda bekleteyim diyorum ama o uç kısmı karton ise bozulur gibi geliyor.. napsam bilemedim.. aranızda yıkayan eden varsa bir yol yordam söylesin şu garibi sevindirsin..




 
iyi bir şeyse karton değildir, plastik benzeri bir şeydir.(Evdekilere baktım çok dandik promosyon olan plastik, nike plastik, orta halli bişi daha var bir derneğin plastik, ülkerin top şeklinde olan var deri gibi galiba karton :))

Edit: nike olanını yıkadım bişi olmamıştı :)
  • ilkdefa  (08.06.09 00:17:32 ~ 00:18:30) 
genellikle plastik olur uç kısımlar. Çok yüksek sıcaklıkta yıkasdan yamulabilir. düşük sıcaklıkta makineye atarsan hiç bir şey olmaz. Olmadı elinde yıka. Uç kısmını yumuşak bir şeyle fırçalarsın.


  • paperclips  (08.06.09 01:25:22) 
benim şapkam kaç kere denize uçtu kafamdan tuzlu sudan bile bir şey olmadıysa ki yıkadık sonra, hiçbişicik olmaz.


  • jeanne hebuterne  (08.06.09 04:28:50) 
şapkalarım son nefeslerini makinede 3. yıkanışlarından sonra bu ön kısımları açılarak verdiler..tabi bu 3 yıkama arasında aylar var..ama yinede en temizi makineye atmak derim


  • noctiluca  (08.06.09 06:14:09) 
ben yikiyorum makinede bir sey olmuyor


  • alpinsamuray  (08.06.09 10:31:11) 
çok çok ucuz bir mamülden ihtiva değilse(ki öyle olsa yıkamayı düşünmez, atardınız) bittabi öyle de güzel yıkanır ki şapka?
(bkz: fırat ve şapkası)

  • trawmatolog  (08.06.09 12:25:41) 
[]

projektör takayım istiyorum ama simgelerim dağılmasın istiyorum..

dizüstü bilgisayar kullanıyorum.. masaüstümde simgeleri sola dayayarak kullanabilen bir insan değilim.. hatta sol şerit mümkün olduğunca boş.. ama pcye projektör taktığım zaman malum çözünürlük falan küçülüyor değişiyor bi şeyler oluyor ve bu simgeler dağılıyor.. engellemek mümkün müdür? hani olmadı dağılsın, ama sonra geri düzelsin?..




 
benim kullandığım InFocus projektör vista'da 1024x768 çözünürlük ile gösteriyor. Bilgisayarın çözünürlüğünü'de o ölçüye ayarlayınca hiç bir sorun olmadan kullanılıyor.


  • ucanokuz  (07.06.09 15:22:56) 
Ya şu an mevcut ekranının çözünürlüğünü destekleyen bir projeksyon makinesi alacaksın ya da ekranındaki simgeleri düşük çözünürlüğe göre yerleşireceksin, yani çok aşağıya veya sağa bi simge koymayacaksın...


  • selimse  (07.06.09 16:18:45) 
DeskSave 7.0 adlı bir programı kullanıyordum ben, istediğin çözünürlükte simgelerin dizilimini kaydedebiliyorsun, çözünürlük değiştiğinde ait olduğu yere geri getiriyor. Minik güzel bir program.


DeskSave 7.0
(c) 1998-2007 Thorsten Blauhut

DeskSave is a user-friendly tool to save and restore the icon layout of the desktop.
Features:
- Saves the icon layout according to current user and screen resolution
- Restoring works properly, even if 'Auto Arrange' or 'Align to Grid' (Windows XP) is activated
- Accepts command line parameters
- Auto restore at resolution change or program start
- Starts with Windows, if desired
- Import and export of layout and settings
- Undo after restoration
- Provides backups of current and saved layouts
- Supports English and German language
- Optional shell extension for the desktop, thereby easy access to functions without background process
- Very small size (DeskSave.exe: 68 KB, Shell extension: 72 KB)
- No setup routine, just unpack the archive and DeskSave is ready
- Easy deletion of all saved layouts and all settings, DeskSave is completely removable
- Supports Windows 9x/NT/2000 and XP
  • skatheist  (08.06.09 02:33:47) 
[]

1 TB harddisk seçimi

önelikle elimde 3,5" harddisk için kutu var.. içinde de seagate 320 gb hdd var ve iki senedir de sorun çıkarmadı.. ama artık yetmez oldu, 1 tb daha alayım diyorum.. hepsiburada da fiyatlar fena görünmedi, western digital 167 tl / seagate 168 tl

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

şimdi ilk soru geliyor; tüm özellikleri aynı görünen bu ikisinden hangisi daha başarılıdır?.. sanırım iki marka da başarılı.. seagate mi devam etsem?

ikinci soru; hepsiburada dışında internetten veya istanbulda bir yerden almamı önerebilceğiniz, daha ucuz bir yer biliyor musunuz?

üçüncü soru; bu ikisi dışında farklı bir önerisi olan var mı?

dört; üstteki western digital ile şunun farkı nedir?
www.hepsiburada.com

beş; bu seagate niye uçmuş?
www.hepsiburada.com

ilgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler..

 
profesyonelce bir öneri değil ama, western digital'in bende kötü bir şöhreti var o yüzden kalite olarak seagate'i tavsiye ederim. western digital'ler daha çabuk bozuluyor.


  • necropharaoh  (06.06.09 15:44:22) 
uçan seagate server kasalar icin özel bir disk veri transfer 3gb/s. O yüzden uçuk o kadar.

Tavsiyeye gelince ben Western digital diyorum. 2 Tane seagate 1 samsung 1 de wd disk kullanıyorum. seagateler cok gürültülü çalışıyor. yeni modellerde bunu aşmışlarsa seagate diyebilirim ben de.
  • rurouni  (06.06.09 16:23:17 ~ 16:24:42) 
seagate'lerin de veri kayıp şöhreti var. tercihini samsung ya da wd'den yana kullanmanı tavsiye ederim bu işi yapan biri olarak.


  • subnegative  (06.06.09 17:24:20) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.