[]

Atasun güneş gözlüğü

Merhabalar. Bir güneş gözlüğü almak istiyorum. Atasun internette 1800 TL'ye satıyor. Mağazada indirim olma şansı var mı? Başka nereden alabilirim? Kocaeli ve İstanbul Anadolu Yakası için öneri alabilirim. Marka Rayban. Açıkçası kâr oranının fazla olduğunu düşünüyorum. 100 TL bile indirim olsa daha iyi. Sağ olun.

Ek soru

Kışın güneş gözlüğü kullanıyor musunuz?

 
Abi elimden gelse gece yatarken bile takarım güneş gözlüğü ama gündüz zaten araba falan kullanıyoruz mecbur takıyoruz. Onun dışında Rayban'ın kendi mağazaları vardı oraya bakabilirsin ama orada muhtemelen daha pahalıdır Maltepe Piazza AVM'de vardı bir de İstiklal Caddesi'nde olması lazım. Normal bi kampanyası falan yoksa mağazada indirim yapmazlar, gerçi benim sosyal fobim olduğu için hiç öyle bi talepte bulunmadım ama olmaz herhalde yani.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (23.02.23 12:07:00) 
yaz kis kullanirim.
atasundan bi keresinde optik cerveve begendim. pahali bi markaydi. bir de benzeri ucuz bi marka vardi. dedim bu olsun, digeri beni asiyor.
cerceve secerken muhabbetimiz iyiydi satici kizla. bir de hep burdan alisveris yapiyorum demistim ama sonucta bi kanit sunmamistim bu dedigime.
kiz bi anda madem hep burdan alisveris yapiyorsunuz size haftaya indirim olacagini soyliyeyim dedi. daha medyada duyulmamisti. bi hafta sonra yuzde 40 indirimle pahali markayi almistim gidip. magazaya bi git, muhabbet kur, belki sen de indirim varsa onceden haberdar olursun. onun harici atasunda indirim varsa vardir, normal esnaf gibi indirim yap denmez.
  • Kittie  (23.02.23 12:53:06) 
en güvenilir ve ucuz atasun oluyor genelde. mağazada indirim olmaz. hatta internette daha çok kampanya oluyor indirim oluyor. ben internetten almıştım.


  • jelly bear  (23.02.23 12:53:09) 
bir de guvenilir ve ucuz olan hep benim icin de atasundur.


  • Kittie  (23.02.23 12:54:33) 
@Kittie, bana da çalışan kız indirim olacak demişti ama kaçırdım. Sevgililer Günü içindi. Yakın zamanda özel bir gün yok sanırım.


  • dissendium  (23.02.23 16:41:04) 
oyle anneler gunu vs gunleri ben direkt sorarim zaten. benimki o turden bi gun bile degildi. atasun kampanya gunleriydi. git bi yokla belli olmaz.


  • Kittie  (23.02.23 17:41:14) 
[]

İş sorusu

Merhabalar. Çalıştığım yer muhasebeci pozisyonu için birini arıyor. Ben kalite kontrol sorumlusuyum. Muhasebe bilgim sıfır ama öğrenebileceğimi düşünüyorum. Zaten yazılım kullanılıyor. Duyuru'da çok kafa şişirdiğim bir konu bu. Risk alıp bu pozisyon için konuşsam nasıl olur? Sağ olun.




 
Olmaz bence.
Satın alma vs neyse de abi muhasebeci olmaz.

Başkan sen şu şirketten ayrıl, başka bir şey bul. Yoksa bu sorular güvenlik, ne bileyim vardiyada işçi vs diye değişecek diye korkuyorum.
  • logisticsmanager  (21.02.23 11:08:37) 
milyonlarca muhasebeci var neden seni tercih etsinler


  • bir soru sorcam  (21.02.23 11:28:00) 
eski duyurularınızdan baktım makine mühendisiymişsiniz, ben muhasebe pozisyonuna meslek lisesi muhasebe çıkışlı birini bile koysam sizden daha iş görür, sizi almam.
zaten yazılım kullanılıyor demişsiniz ama muhasebe bilmeyen birine sıfırdan muhasebe mi öğretecekler? işletme/iktisat mezunu binlerce kişi var bence hepsi sizden bir adım ilerde.
konuşmaktan zarar gelmez ama departman müdürünün alacağını sanmıyorum.
  • benaslinda  (21.02.23 11:32:51) 
Muhasebe ileriye doğru yok olacak mesleklerden biri. Olay gün geçtikçe yazılımlara doğru kayıyor. Çok mantıklı bir seçim olmaz.


.
  • kartallar yuksek ucar  (21.02.23 12:15:21 ~ 12:15:41) 
daha ilk gün fatura gir diyecekler, faturayı girmeyi öğretmeyecekler. hadi bir şekilde geçtin, ay sonunda patlama ihtimalin %100. en basit konularda şirket içi çalışanlara eğitim verilmez. ama stajyerlere verilir. durumun kurtarırsa bir kaç aylık staj yap.


  • gabe h coud  (21.02.23 12:19:07) 
Kalite kontrol sorumlum bana muhasebeci olcam diye gelse kovarim.


  • tosunpasa  (21.02.23 12:46:08) 
Önce şu vizyonsuzluk durumunu halletmeniz gerek, dalga mı geçiyorsunuz? Mühendis adam muhasebeci olmak neden ister? İş analisti olmak istiyorum desen ya da iş geliştirme tamam diyeceğim ama sırf masabaşı iş diye de böyle düşünülmez.


  • devorgilla the gunslinger  (21.02.23 16:20:15) 
başka bir departmandan birisini muhasebe birimine alacağıma, sokaktan 18-20 yaşında bir genci alıp eğitirim daha iyi.

muhasebe öyle "öğrenebileceğimi düşünüyorum" diyebileceğin bir konu değil ne yazık ki. ben okulunu okudum, lanet olsun dedim ve alakasız bir meslek yapıyorum şimdi :)
  • teritori  (21.02.23 16:28:16) 
Dalga geçmiyorum. Öğrenmeye açık olduğum bir alan muhasebe.


  • dissendium  (21.02.23 19:47:10) 
[]

Arkanızdan söylenen şeyler

Merhabalar. Birinin sizin için sessiz şekilde gülerek yanındaki arkadaşına bir şey dediğini düşünün. Bu kişiler iş ortamında sizin altınız. Ezik gibi, yazık gibi bir şey duyuyorsunuz ama ne duyduğunuz konusunda emin değilsiniz. Bu kişilere daha sonra soruyorsunuz ama öyle bir şey söylemediklerini, söylemeyeceklerini diyorlar. Ama siz size söylendiğini düşünmüşsünüz. Bu durumda ne yapardınız? Böyle şeyleri umursar mısınız?




 
Umursanmaz. Yanılmamız da ihtimal dahilinde. Resmiyet içinde mesafeli ilişkilere devam edilir.


  • diyecevaplandı  (20.02.23 15:26:12) 
ne söylüyorsa söylesin. üzerinde durmak (özellikle bu kadar durmak) onlara önem atfetmek oluyor. ben hiç duymamış gibi yapardım, eğer benim duyacağım şekilde söylüyorsa da artık uyarı mı verilir ne gerekiyorsa onu yapardım en fazla ama büyük bi olay haline getirmezdim.


  • deartheodosia  (20.02.23 15:50:36) 
Ezik veya yazık denecek bir durumda değilsem alınmazdım. Bugün iş ile ilgili bir konuda bir şeyi üstüme alınacaktım sonra kendime zaten her şeyi olması gerektiği gibi yaptığımı hatırlattım ve zerre şüphe duymadım. Üstelik alınacağım kişi de arkadaşımdı. Bazen gereksiz kuruntular yapıyor insan. Abartmamak lazım.


  • ruhen hastayim ben  (20.02.23 15:57:22) 
iş yerindeki herkesle mesafeliyim, isteyen istediğini diyebilir arkamdan önemli değil. yüzüme demedikleri sürece muhatap alıp cevap vermem.

sizin durumda yanlış anlama olasılığınız da var, üzerinde durmanıza gerek yok.
  • juliette  (20.02.23 16:15:14) 
Mesela ben de duyuyorum başkalarından başkaları için, mutlaka bana da söylüyorlar, ben duymadım ama küçük görülmeyi hissediyorum. Özellikle -o ne biliyo ki? Gibi şeyler.
Ben kindar olduğumdan unutmuyorum.:D
İşte o lafı ağzına tıkacak bir durum oluyor o zaman iş değişiyor, x konumundaki birinin bunu bilmemesi düşündürücü gibi bir lafla benden herkesin ortasında cevabını alıyor, Bişey diyemiyor. Ama asla laf dalaşına girmem.
  • Coma  (20.02.23 20:04:23) 
Hayatta sallamam, iş insanı iş yerinde kalan, dikkat ettiğim ve özel hayatıma asla sokmadığım insandır benim için.


  • charbiel  (20.02.23 20:11:11) 
[]

Fast food için hiç şunu düşündünüz mü

Merhaba arkadaşlar. Derdimi şey edebilirsiniz ama aklıma hep şu geliyor. Bir fast food menüsüne 100 150 TL vermektense 100 TL'ye marketten fena olmayan bir sucuk alıp sucuk ekmek yiyebilirim. Ya da ne bileyim, kıyma alıp bayağı doyacağın kadar evde ızgara köfte yapabilirsin. Aile babası olma yaşım mı geldi acaba. Siz böyle şeyler yapıyor musunuz?




 
Yok abi ne aile babalığı gayet mantıklı bi davranış. Keşke kimse bulaşmasa şu restoranlara. iyice suyunu çıkardılar her siparişimde 20-30 ekliyorlar üzerine.

Instagram'da vb acayip kolay güzel tarifler oluyor al malzemeyi kendin takıl. Kimse evde de pahalı oluyor ama demesin arada muazzam fark var.
  • msb  (18.02.23 20:15:30) 
Aile babalığı değil bro dışarıda böyle şeyler yemek kerizlik gibi artık. Gerçi ben dışarıda yapılan yemeklerden tiksinme seviyesinde nefret ediyorum benim durumum farklı ama günümüzün ekonomik şartlarında senin yaptığın doğru.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.02.23 20:18:56) 
evet bunu düşünüyorum, onun yerine şunu yaparım diye


  • freebird5406_2  (18.02.23 20:19:25) 
Düşünmedim çünkü bazen o kadar yorgun oluyorum ki fast food değil de ev yemeğini dışarıdan söylüyorum. Atıyorum çorba + sulu yemek 150 gibi bir şey oluyor. Kendi kendime 150₺’ye yorgunluğumu ve zamanımı satın aldım diyorum. Evet maliyetler yüksek ama yemek yapmak da motivasyon işi haftada en fazla iki defa mutfağa girip birkaç günlük yemek çıkarabiliyorum. Bu da haftada sadece beş günü kapsıyor, yetmiyor.


  • ruhen hastayim ben  (18.02.23 20:22:16) 
mesele fiyat degil, bir seyler hazirlayacak takatin olmamasi.


  • nibba  (18.02.23 20:22:17) 
Yani mantıksız bence. Canım fast food çektiyse alırım. Bunlar alternatif değil de aç karnı doyurmaksa kıyma alıp köfte yapmak tabii ki fast food yemekten iyi.


  • nawar  (18.02.23 20:22:25) 
Fast food son dönemde artık rahatsız edecek şekilde pahalandı. 100-150 TL arasına tavuk dürüm yemediğiniz sürece ancak doyuyorsunuz.

Ama merket ve kasaplar da artık çok ucuz değil. Fena olmayan kasap sucuk olmuş 350-400 tl
250 gr (yarım kangal falan) 100 tl + 5 tl ekmek doyurur.

Dana kıyma 240 TL kilosu. Yarım kilo alsan içine giren malzemelerle 5-6 porsiyon çıkar.

sucuk arada bir kendini şımartmak adına güzel olur. ama köfte ekmek kesinlikle daha ekonomik duruyor.
  • janavarorion  (18.02.23 20:27:10) 
100 gram döner ~80 lira (gerçi bunun da %30u yağ)
175 gram kıyma ~43 lira (pişince 100 gram kalır, bunda da %15 yağ olsun)

o kıymayı pişirmesi, yağı, bulaşığı, yanında ekmeği, salatası, baharatı harcadığın zaman
aşırı ekonomik olmuyor tek kişi için
yemek indirim kuponları da denk geliyor genelde
  • bir soru sorcam  (18.02.23 21:13:43 ~ 21:15:49) 
Mesele hazırlayacak enerji ve adam saatin kurtarmaması


  • basond  (18.02.23 21:22:38) 
vaktinin daha değerli olup olmadığıyla ilgili. o dediğin köfteyi yapmak(alışverişi, hazırlığı, pişirmesi ve etrafı toplaması) en az 1 saat sürecek mi? büyük ihtimalle daha fazla.

ne kadar kar ettin 70 lira mı? 1.5 saatin 70 lira etmiyorsa evet öyle yapacaksın.
  • another satisfied lover  (18.02.23 21:28:27) 
Tembelim ben, konforuma da düşkünüm. Bu hesaplara girmiyorum o yüzden, enerjim yoksa söylüyorum dışardan.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (18.02.23 21:34:41) 
dışarda yemeğin tadı başka da ama evde de dışardaki kadar lezzetli şeyler yapıyorsun. uygun alet edevat olduktan sonra. birtek lahmacunu evde yapamadım. hamurun inceliğini ayarlaymıyorum. onun dışında, pizza, kuşbaşılı pide, hamburger, makarna dünyası çeşitleri, tavuk dürüm, kokoreç.. gayet güzel oluyor.


  • sanemz  (18.02.23 21:35:51) 
yok. canım fastfood yemek istiyorsa gider/sipariş eder yerim. girmem öyle hesaplara.


  • invictae  (18.02.23 21:46:03) 
eskiden tek derdim temiz midir acabaydi. ama giderdim fast food veya baska tur yemek restoranlarina. sik da giderdim. severim disarida yemegi. ve hep fiyat olarak ort ustu yerlere giderdim daha temizdir belki diye.

simdi fiyat yuzunden gitmiyorum. kaziklandigimi hissediyorum cunku. oyle fiyatlar ki aklim almiyor. gecen subesi bile olmayan ama dizayni yeri iyi bi yere gittim. et durum soyledim. 200 kusur liraydi ve icinde 10 tane falan minnacik et parcasi m&ms drajeleri dusunebilirsin boyut olarak gerisi full biberdi.
disaridan kaziklanmamak icin yemiyorum mecbur kalmadikca yani. dedigin sey artik olmasi gereken. evde yari fiyatina alasini yaparim. biraz musteri kaybetsinler isletmeler de.
  • Kittie  (18.02.23 22:19:50) 
Haklı düşünce. Ben de öyle yaparım.
Aile babası olmayla ilgisi yok aslında.

Tam da denk geldi:
eksisozluk.com
  • diyecevaplandı  (18.02.23 22:25:13) 
ben tek yaşıyorum ve evde en son ne zaman yemek pişirdiğimi unuttum. zaten 7'de evde oluyorum ve bir şeyleri hazırlamak içimden bile gelmiyor, hazırlığı yemesi sonra bulaşığı falan derken uğraşmak fazla yorucu, bi de bazı günler spora gittiğim için hiç vakit olmuyor. bunun alternatifi olarak dışarıdan da söylemiyorum ama, ingiltere'de ( maalesef türkiye'de gıdaların kalitesine ve denetimine zerre güvenmiyorum ) market ürünleri gerçekten üst kalitede - biliyorum yine de ev yemeği kadar sağlıklı olamaz ama en azından kafam daha rahat yiyorum - alıyorum konserve bi yemek tavuk, kırmızı et, kımymalı yemek bişeyler vs tek kullanımlık 350-400 gr, atıyorum mikrodalgaya 3-4 dakikada hazır. yine yanında microwave için basmati pilavlarından falan atıyorum yanında da ayran vs o şekilde değirmeni döndürmeye çalışıyorum. arada canım isterse dışardan yiyorum. birisinin bana maliyeti £3 iken dışardan yemenin iyimser olarak £10-12.

biraz konu dışına da çıktım ama, senin dediğini yapmak için sanki ciddi zaman lazım. mesele zaman ve konfor sanki.
  • hayati cozemeyen adam  (19.02.23 00:01:22 ~ 00:02:21) 
öyle yapıyoruz zaten. fast food dediğin yiyebileceğin en kötü ve endüstriyel yemek.yemek pişirmek öyle saatler istemiyor 100 liraya kalın dilim antrikot alıp 15 dkya yiyebilirsin. üşengeçlik ayrı tabii.

dandik bir airfryer veya bir fırın ile bile hiç uğraştırmasan 10 çeşit yemek yapılır. insanımız biraz tembel maalesef.
  • roket adam  (19.02.23 00:43:29 ~ 00:57:42) 
[]

Suşi güzel mi

Suşi yıllardır merak ettiğim bir şey. Denemek istiyorum ama kardeş bu ne deyip bırakmak istemiyorum. Biraz cins biriyim. Yemek seçerim çok. Ama suşiyi denemek istiyorum. Sizin yorumunuz nedir? Sağ olun.




 
Kendi adıma çok seviyorum. Pek çok farklı çeşidi var, o çeşitlilik de hoşuma gidiyor. Genel olarak hafif bir yiyecek olmasını seviyorum. Çok alengirli olmayan bir çeşidini deneyin derim, sevmeseniz bile fikriniz oluşmuş olur.


  • fotrsapka  (17.02.23 17:05:13) 
Deniz ürünü, yosun kokulu gıda, deniz yumuşakçası seviyor musunuz?

Somon füme, balık yumurtası gibi çiğ ve yumuşak, kaygan dokulu (kuru et gibi değil) gıdaları seviyor musunuz?

Bunlara cevabınız evetse seversiniz. Yemek seçen ve yukarıda saydıklarımı sevmeyen biri olarak ben suşiyi bir türlü sevemedim. Türk damak tadına daha uygun olsun diye pişmiş balık ve yengeç etiyle yapılan çeşitleri var, yosuna sarılı olmayanları var, onlar bence daha kabul edilebilir şeyler.

Denemek için suşi seven birileriyle Çin lokantasına gidin, kendinize küçük bir suşi tabağı söyleyin. Baktınız olmuyor, siz noodle söylersiniz, kalan suşiyi yanınızdakiler paylaşır.
  • kobuzchu kiz  (17.02.23 17:08:35) 
gayet güzel, yeni başlayacaksanız sıcaklardan başlayın diye önerebilirim


  • mysql34  (17.02.23 17:09:33) 
Güzel. Benim hanım yapiyor, annemler geldiğinde yaptı. Annem hastası oldu, babam pek sevemiyor ama denedi beğendi (gene de sonra yiyemedi).

Biz çok severiz.
  • logisticsmanager  (17.02.23 17:21:03) 
Ülkenin yüzde 99’u suşiyi seviyor. Seversiniz büyük ihtimal. Bence güzel değil.


  • ruhen hastayim ben  (17.02.23 17:23:48) 
Çok sık yediğim bi şey değil ama severim ben. En iyisi şöyle üç dört arkadaş gidip (mümkünse suşi seven) içinde çok çeşit olan menülerden söyleyin. Sıcaklardan hiç yemedim bu arada soğuk olanlar gayet lezzetli. Denildiği gibi çok çeşit var avokadolusu ıvır zıvırlısı falan bi tanesini seversiniz bence mutlaka.

Bi de suşi umami tadı yönünden çok zengin bir yemek. İnsana ayrı bir tatmin de veriyor o yüzden.
  • nundu  (17.02.23 17:28:40) 
rezil ötesi bişey


  • deranzo1  (17.02.23 17:50:27) 
dene ama suşi'yi ilk seferinde sevemezsin 4-5'te anca tat almaya başlarsın

çünkü damak tadı anca 4. 5. seferde oturuyor çoğu uzak doğu yemeği için öyle.

yani kararını en az 4 kere farklı yerlerde yedikten sonra ver

birincisinde değil.
  • duyurukullanıcısı  (17.02.23 17:53:37) 
peynirli, salatalıklı vb. olanlar bize daha uygun.


  • sert siyah krom  (17.02.23 18:02:11) 
ben sevmem. zorlamaya gerek yok. arkadaşlarla suşi mekanına gidersek, suşi dışındaki ürünlerden yerim.


  • gabe h coud  (17.02.23 18:02:58 ~ 18:03:23) 
yurtdisinda ayda bir mutlaka yiyoruz.
soya sosu sart, cig balik guzel birsey ama abartmamak lazim. mide kanserine yol aciyor.

  • cooperr  (17.02.23 18:07:11) 
İlk denediğinde de sevebilirsin ya ben direkt ilk yediğimde bayılmıştım shdhdh ben de çok yemek seçen biriyim ama deniz ürünlerini severim genel olarak.


  • nundu  (17.02.23 18:13:02) 
Cidden çok fazla çeşidi var, sadece balık da değil yengeç, yılan balığı, ahtapot, kalamar ve hatta vejetaryen sushiler dahi var o yüzden ne dense yalan olur. Genel olarak deniz ürünü tat skalası bellidir ama, eğer seviyorsanız seversiniz.

Çeşitleri bir yana bırakıp en klasik versiyonundan başlamak isterseniz negitoro maki olanı deneyin.
  • akhenaten  (17.02.23 20:05:51) 
Pişmiş yengeçli olanları var, ben onları seviyorum.

Baya çeşidi var, seveceğiniz bir çeşidi illaki vardır emin olabilirsiniz.
  • zimbirik  (17.02.23 21:31:43) 
Kızartılmış olanlardan başlarsan seversin.


  • etna  (17.02.23 21:41:48) 
[]

Nikita ismi

Nikita ismini kadın ismi sandım ama erkek ismi çıktı. Sizce de kadın ismi gibi değil mi? Ruslar sık kullanıyor sanırım.




 
andrea italya'da erkek ingilizce konusan yerlerde kadin ismi mesela. genel bir yargida bulunmak zor. cok istisna var.


  • hot potato  (16.02.23 18:04:56) 
Sasha mesela erkek ismi ama Sasha Grey var.

Sosyal medyada cinsiyet sorunuz. Sizi gereksiz zaman kayıplarından önler eğer maksat chat, tanışma vs ise.
  • Cesario  (16.02.23 18:12:03) 
Soyismini de görüyorsan oradan kadın mı erkek mi olduğunu çıkarabilirsin büyük ihtimalle. Eğer soyismi Slav kökenli ise kadılarda soyisme -a eklenir.

Örneğin Mariya Şarapova’nın babasının adı Yuri Şarapov.

Nikita’nın da soyadı İvanov gibi bir şeydir tahminen. Kadın olsaydı İvanova oluyordu.
  • KnoxOverstreet  (16.02.23 18:14:14) 
Ruslar dışında herkes kadın ismi gibi kullandığı için öyle bir algı oluşmuş olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (16.02.23 18:15:38) 
Hindistan'da kadin ismi mesela: www.behindthename.com


  • freedonia  (16.02.23 18:17:22) 
Nikita Khrushchev var yav eski sovyet lideri. Ruslar erkek ismi olarak kullanıyor


  • nundu  (16.02.23 18:30:15) 
Nikita Kurbanov var basketçi.

Umarım erkek olduğunu anlama süreciniz travmatik bir deneyime yol açmamıştır :)
  • armagan abanuz  (16.02.23 19:13:04) 
Ruslar işi bozuyor. Onların bir isimleri bir de nickleri var. Almanlar'da da var bu. @Cesario "Sasha" demiş mesela. Sasha erkek ismi değil aslında. Adamın adı Aleksandr ona Sasha diyorlar. Bizdeki Süleyman - Sülo gibi değil çok insafsızca değiştiriyorlar. Bu tip kısaltmaları İngilizce konuşanlar yapıyor. Bu Rus arkadaşları anlayamayabiliyorsun bazen.

Nikita da şuradan kalma olabilir: www.imdb.com
  • nawar  (16.02.23 19:39:48) 
burada kadın www.imdb.com

bana da kadın adı gibi geliyor
  • exlibris  (16.02.23 19:40:27) 
armagan abanuz, işle ilgili bir belgede gördüm bu ismi. İsminin önünde Dr. yazıyordu. Bu kim deyip baktım.


  • dissendium  (16.02.23 20:04:31) 
ben de Nikita %100 kadin ismi saniyordum, Elton John abimizin bunda etkisi buyuk.
Sonradan bir tane erkege denk gelinca baya sasirmistim.

kadinsi bir vibe i olan erkek ismi diyebiliriz.
  • cooperr  (16.02.23 20:44:44) 
Evet kulaga asiri kadin geliyor.


  • stavro  (16.02.23 21:41:29) 
evet kulaga kadın gibi geliyor ama erkek ismi ruslarda. nikita adında tanıdığım erkekler var. yaygın da.

sacha örneği tam olmuyor. sacha alexander için kullanılan bir kısaltma. gerçek isim değil.
  • fatihkkk  (16.02.23 21:54:12) 
slavlar kadın isimlerini -a ile bitirir genelde ama istisnaları var. erkekte nikita, kadında lyubov gibi. rusların isim formatı genelde şu şekilde,

erkek: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + oviç/yeviç vs.) + soyad

kadın: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + ovna/yevna vs.) + soyad + a


diyelim ki sergey kuznetsov adında bir adam anna'yla evleniyor. bir erkek, bir kız çocukları oluyor. erkeğe oleg, kıza anastasiya ismini veriyorlar.

oğlanın tam adı oleg sergeyeviç kuznetsov, kızın tam adı anastasiya sergeyevna kuznetsova olur. ruslar genelde "saygılı hitap" olarak isim + patronim kullanır, yani anastasiya hanım değil de anastasiya sergeyevna dersin. resmi ortamlar dışında da kimse anastasiya demez; nastya der, stasya der, asya der, nyusya der vs...

"saşa" tıpkı verdiğim nastya-stasya örnekleri gibi daha sevimli bir takma isim. gerçek isim değil. ismi aleksandr olan erkeğe de, aleksandra olan kadına da kullanılır. rusların kültüründe bu her şeyi "küçültme" merakı var. neredeyse kimseye gerçek adlarıyla hitap etmedikleri gibi günlük eşyaları da küçültüyorlar. stakan (bardak) mesela stakançik oluyor, su isteyeceklerse (voda) vodiçka diyorlar vs.

bu küçültmeler, sevimlilikler saşa örneğinde görülebileceği gibi isimle benzeşmek zorunda da değil. bunu daha çok eskiler kullanır ama mesela dimitri için bu küçültmelerden biri mitya.
  • mark greg sputnik  (17.02.23 00:45:46 ~ 00:49:02) 
[]

Deprem riskini umursamayan var mı

Merhaba arkadaşlar. Umarım iyisinizdir.

Deprem korkusu olan arkadaşları anlayışla karşılıyorum. Sorumdan rahatsız olmalarını ve beni yanlış anlamalarını istemem. Ben 1999 depremini yaşamış biri olarak depremden korkmamaya başladım. Depremden korkan kişiler aslında ölmekten korkuyorlar gördüğüm kadarıyla. İnancıma göre nasıl öleceğimizi Allah bilir. Sadece depreme odaklanmayı mantıksız buluyorum. İkincisi ne yaparsak yapalım öleceksek ölürüz. Deprem çantası hazırlasak da ölürüz. Üçüncüsü öldürmeyen Allah öldürmez. Depremden bir hafta sonra neredeyse 80 yaşında insan da enkazdan çıkabiliyor. Ölmeyeceksek ölmeyiz. Deprem gerçekten çok yıkıcı. Toz gibi olan evler her şeyi anlatıyor zaten. Söylenecek söz yok. Ama bir noktada yapabileceğimiz bir şey yok bir canlı olarak. Ülke olarak deprem korkusu biraz aşırı mı sanki? Depremi umursamayan var mı? Neler düşünüyorsunuz bu konuda? Ben de yatağımın yanına bir şişe su koyuyorum, deprem çantasını da yüzde 100 destekliyorum ama hayat öyle bir şey ki enkazda sıkışıp 10 cm ilerideki çantaya ulaşamama ihtimali bile var.


 
Söylediklerinizin çoğuna katılıyorum hatta şu an korku düzeyimin anormal hatta abartı olduğunun da farkındayım ben şahsen. Bina yıkıldığı an benim senaryo bitiyor onu kabullendim; ama sanki hayatımı kendim kontrol edebilirmişim gibi bir yanılgıya düşüyorum. Sanki bütün olasılıkları değerlendirip her olasılığa göre bir çözüm şimdiden üretirsem sanki şansım yükselecekmiş gibi halbuki bu gerçekci değil tam bir “control freak” yaşıyorum gibi. Bina çöktüyse benim kurtulmam imkansız zaten onu kabullendim ama çıkarsam diye sürekli kafamda kuruyorum. Son 1 haftadır sağlıklı düşündüğümü söylemem bütün arkadaşlarım da benim gibi panikler bugünlerde. Kaygı bulaşıcı bir de.


  • titanic kemancısı  (15.02.23 21:36:56 ~ 21:39:27) 
buyuklerimiz hep olumun de hayirlisi derler ya biraz o yuzden. kim enkazda sikisip kor karanlikta yavas yavas olmek ister. bi de zenginlerin hayatta kalacak olmasi da rahatsiz ediyor. kimisinin nasil zengin oldugu bile mechul. dunya cok adaletsiz. yeni binaya kiraya cikamiyor artik dunun orta gelir beyaz yakasi cunku su an kendisi fakir. bu adaletsizlikleri dusundukce daha da takiyorum kafaya. pisi pisine olmek....


  • Kittie  (15.02.23 21:52:01) 
öncelikle belirtmeliyim ki, hiç büyük bir deprem yaşamadığım için olsa gerek deprem konusunda gamsız değilim ama bir anksiyetem yok.

şimdi bence depremden korkan kişiler aslında ölmekten korkuyorlar doğru gibi duran ama çok da eksikleri olan bir tespit. insanın her canlı gibi hayatta kalma refleksi var, dolayısıyla depremde ölmekten korkuyor, normal. lakin özellikle ülkemizde insanların aşırı hassas olmalarının tek sebebi bu değil. çünkü deneyimler ve izlenenler çok tramvatik.

1. deprem oldu, enkazda kaldın ne olduğunu anlamadan şak öldün, sıkıntı yok.

ama diğer ihtimaller de çok korkunç

2. deprem oldu, enkazda karanlıkta kaldın, öyle ki zemin-mekan algını kaybettin. tam olarak evin hangi noktasında neyin altında veya neyin üstündesin ayırt edemiyorsun. saatlerce bekliyorsun. tabi çektiğin fiziksel acı da üstüne cila.

3. deprem oldu, enkazda kaldın ama hadi görece iyi bir konumdasın, yaşam üçgeni falan. ama evdeki diğer bireylerin acı acı çığlıklarını duyuyorsun hiçbir şey yapamıyorsun. veya aksine evdeki herkesin öldüğünün farkındasın sesleri, solukları çıkmıyor. öyle sotede bekliyorsun kurtarılmayı.

4. deprem oldu, enkazda kaldın, görece 3.maddeye göre daha iyi durumdasın. amiyane tabirle, elleriyle iki eşeleseler çıkacaksın ama saatler, günler geçiyor, gelmesini beklediğin yardım ekipleri gelmediği için veya geldikleri halde, onlara sesini duyuramadığın için öyle bekleye bekleye ölüp gidiyorsun.

5. deprem oldu, binadan can havliyle sağ sağlim çıktın ama ailen içeride kaldı. yukarıdaki maddeler sebebiyle kurtaramadın. elinden de bir şey gelmedi.

6. deprem oldu, o veya bu şekilde çıktın ama sakat kaldın, elin koptu, bacağın gitti, böbreğin cortladı ömür boyu diyalizlik oldun vs vs vs.

7. deprem oldu, işin gücün, evin barkın birikimlerin hayallerin geri dönmemek üzere yitti, gitti.

8. ki bu 8.madde henüz konuşmayacak kadar küçük bir kız çocuğu babası olarak beni en çok korkutan şey. deprem oldu, sen ve eşin öldünüz. çocuk kurtuldu. bizi anlatamadı. refakatsiz çocuk olarak kaldı. en iyi ihtimalle yuvaya verildi. gerçek ismini dahi bilmeden dünyada yapayalnız kaldı, bok gibi bir hayatı oldu. daha da kötüsü diyelim ki herkes sağ ama çocuk başka bir yere götürüldü, ama kaçırılsın, ama devlet sahip çıksın. çocuğu bir daha bulamadı aile.

bir çırpıda aklıma gelenler bunlar, daha da uzar düşünülünce.
  • wilhelmwasmuss  (15.02.23 21:58:09) 
Son depremleri Niğde'den hissettim. Herhangi bir yıkım olmamasına rağmen Niğde'den çok fazla ve çok uzun sallandık.
Memleketim Bursa. Evimiz ovada bir sitede. Fore kazık ile yapılmış bir ev o yüzden güvende hissediyorum. Bu noktada aile olarak tedbiri almışız, olur da yıkılırsa enkaz altında ölürsek de yapacak bir şey yok. Ayrıca evde depreme yakalanacağız diye bir şey de yok, bir kereliğine gittiğim herhangi bir yerde yakalanıp da enkaz altında kalabilirim. Keza Ankara'da deprem tehlikesi çok daha az olmasına rağmen orada da depreme dayanıklı bir evde oturuyorum ama orasının zemini hakkında bilgim yok.

Ölümün de hayırlısı, acısızı en güzeli ama bu şekilde öleceksek de yapacak bir şey yok. Bir de ölüme yakın bir tecrübe yaşamış biri olarak korkmuyorum herhalde, bilmiyorum. Hayatın her an deprem olur mu diye yaşanmayacak kadar da güzel olduğunu düşünüyorum. Deprem felaketi yeni yaşandığı için herkeste bu tarz şeylerin uyanması çok normal. Hayat normale dönüp yeni bir felaket yaşayıncaya kadar aklımızdan silinir zaten bunlar.
  • black holes in the sky  (15.02.23 22:29:20) 
Ben umursamiyorum. Öleceğimiz varsa ölürüz.


  • Kahvedesu  (15.02.23 22:29:35) 
ben inançlı biri değilim de. bu din size elinizden geleni yapın, hazırlığınızı yapın ondan sonra elinizden bişey gelmiyosa tevekküle bırakın demiyo mu? hiç bişey yapmadan veren allah alır canı mantığı biraz dindarlıktan ziyade kadercilik sanki.


  • b1020  (15.02.23 22:54:00) 
Umursasak da çoğumuzun yapabileceği bir şey yok. Güya deprem yönetmeliği falan var ama binalara izin veren de o yönetmeliği oluşturan da güvenilirlik hissi vermiyor.


  • encokbenisevinnolur  (15.02.23 23:00:21) 
ben de önceden deprem yaşadım. çok farklı bir psikoloji. doğrusu güncel olarak yaşamadığın için böyle düşündüğün kanaatindeyim. üzerinden çok zaman geçtiği için senin için çok önemli bir problem değil. japonya şili vs ne yapıyorsa biz de onu yapabiliriz. onların böyle korku ve kaygıları yok muhtemelen.


  • paintov  (15.02.23 23:01:32) 
"Ama bir noktada yapabileceğimiz bir şey yok bir canlı olarak. Ülke olarak deprem korkusu biraz aşırı mı sanki?"
Emin misin, yok mu gerçekten?
O kadar ölen insan varken neden aşırı olsun? 10 ilde deprem oldu. Hisseden başka iller de var. Artçılar devam ediyor.
Yüzde 1 bile olsa önlem almak önemlidir. Yazdıklarını hiç mantıklı bulamadım.
  • sevilen progressive türkücü  (16.02.23 00:28:43) 
yazdığın üç madde de tamamen kadercilik. dini iyi biliyorsan "(bir durum karşısında) ne yaparsak yapalım öleceksek ölürüz" gibi bir anlayış olmadığını, ölmemek için elinden gelen tüm önlemleri alman gerektiğini, ancak tüm önlemleri aldıktan sonra gerisine kader diyebileceğini de biliyor olman lazım. şimdi herkes işte kendine bu soruyu soruyor, ben önlem aldım mı, ne önlem aldım, ne alabilirim. bundan da daha doğal bir şey yok.

yapabileceğin şeyler, sağlam olduğunu düşündüğün mümkün olduğunca yeni bir binada yaşamak, ona göre bir zemin, bir şehir seçmek, bir de acil durumda ne yapacağını bilmek. bunları yaptıktan sonra kader de tabii. ama yatağımın yanına su koydum gerisine ölürsek de kaderdir anlayışı bence dine de gayet uymuyor.
  • roket adam  (16.02.23 00:57:47) 
Kuraklık beni daha çok korkutuyor. Depreme karşı bireysel önlem alınır ama öbürü bir yere kadar.

Ne yapmam gerekiyor diyorsan binana güvenmiyorsan şehir değiştir, apartmandakileri güçlendirme yaptırmaya ikna et, bina betonu güçlendirme ile bile adam olmayacak kadar kötü durumdaysa daire sahiplerini kentsel dönüşüme ikna et.
  • trixi  (16.02.23 01:25:47) 
Umursamiyorum, cunku yapabilecegim bir sey yok. Ne ev alabilirim ne saglam binaya tasinabilirim ne istanbul'u terk edebilirim. Dilegim enkaz altinda kalmadan olmek, zira kapali alandan korkuyorum, bu korkuyu yasamak istemiyorum acliktan olene dek.


  • unidentified floating object  (16.02.23 01:39:06) 
Yazdiklariniza katilmayi cok isterdim. Ben 98 dogumluyum ve hayatimda hic buyuk deprem gormedim, Istanbul'da yasiyoruz ailecek. @wilhelmwasmuss'un tum yazdiklarina harfi harfine katiliyorum. Onun yazdiklari disinda mimarlik fakultesi cikisli biri olarak nasil evlerde yasamak gerektigini de biliyorum. Ama asil mesele "para" ve olmayisinin getirdigi caresizlik ne yazik ki... Ben issizim, aylardir is ariyorum. Ailemden calisanların isi gucu ve emlak piyasasi geregi yasadigimiz evden cikamiyoruz. Depremden degil, kurtulabilmenin yolunu biliyorken ölebilecek olmanin getirdigi caresizlik mahvediyor beni. İstanbul'un duzelemeyecegini ve gercekten insanlarin olu bedenler olmaktan cikip sadece sayilara donusecegini tahmin ediyorduk, artik net olarak gorebiliyoruz da... Ben cok caresiz, yalniz ve ofkeli hissediyorum, cevremdeki herkes de sanki bir ruyadan uyanmis gibi.


  • evanesco  (16.02.23 01:40:49) 
ben pek umursamıyorum. ev de yazlık da deprem bölgesi dışında, ikisinin de tarihinde büyük deprem yok. neden umursayayım ki?


  • babilfish  (16.02.23 11:22:38) 
Şu an için en ufak bir korkum yok. Yaşadığım evde izolatör var. Bir şey olsa bile en üst kattayız, yaşam üçgeni de yaparım. Binadan merdivenlerden inişim 30 sn sürmez. Çalıştığım bina ise çok eski ama bir gökdelen. İşyerindeyken bile deprem olsa 1 dk içinde binadan çıkarım diye düşünüyorum. Tüm bunlara rağmen beton altında kalıp ölürsem, vicdanım rahat. kimseye ne maddi ne manevi hiç bir borcum yok, kimse arkamdan kötü bir zamanı aklına getirmez. sevenim çoktur, üzülen çok olur ama o da geçiyor. hayat devam eder bir şekilde. beni hatırlayın, dünyada iz bırakmalıyım gibi bir düşüncem de yok. mepetlerimi satmayın diye cebime kağıt koyayım bari en azından askasldjkas


  • gabe h coud  (16.02.23 11:51:23) 
çocuğum olduktan sonra her şeyden daha çok endişe eder ve korkar oldum. kendi adıma bir korkum yok. ancak evladıma bir şey olursa korkusu mevcut. bana ne olacaksa olabilir ancak evladıma zarar gelsin istemiyorum. tek korkum bu.


  • mikahakkinen  (16.02.23 14:42:52) 
Tabi ne zaman nerede hangi şekilde öleceğini bilemezsin ama ne kadar tedbir alırsan ve riski ne kadar minimize edersen o kadar kardır hem senin hem de sevdiklerin için ama şu konuda haklısın anksiyetelerle ve korkularla yaşanmaz. En iyisini umup en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olmamız lazım.


  • iwasbornonamountainside  (16.02.23 17:37:55) 
korku başka, tedbirsizlik başka. amaan zaten öleceğim diye doktora gitmemekle farkı yok. kadercilik de bu değil zaten. kul önce tedbir alacak.


  • faberkastelli  (16.02.23 17:57:37) 
Bu son depreme kadar ben de hic umursamayanlardim. Bundan once de defalarca deprem oldu, 99 deoremini de yasadim, baska illerdeki depremleri de gördük ama son depreme kadar hala deprem korkum falan yoktu.

Korkmamamin ve umursamamamin sebebi tamamen matematikseldi. Yani olasilik hesabi yaptigimda depremden (ki depremden korkamimizon sebebi dedigin gibi ölüm) korkmanin anlamsiz oldugu sonucuna vardigim icin zerre deprem kaygim yoktu. Soyle bir dusundugumde depremden olme olasiligom cok düşük, depreme gelene kadar binbir turlu sebepten olebilirim, 80kusur milyonluk ulkede kac kisi depremden kac kisi diğer tum sebeplerden oldugune baktigimda zaten matematiksel olarak cok büyük ihitmalle deprem disi sebepten olecegim sonucuna vardigim icin deprem korkum yoktu.

Artik depremi umursuyor olmamin sebebi ise son yillarda cok fazla deprem olmasi, depremlerin gittikce siddettinin artmasi ve siklasmasi dolasiyisiyla artik Türkiye'de surekli deprem oluyor ve her an deprem bolgelerinin hentagi birinde saglam bir deprem olabilir konusunda yeterince ikna olmam.

Aslında bakarsan yukarida bahsettigim matematik hala gecerli, hala depremde olme ihitmalim çok düşük ama gun gectikce bu olasilik degisiyor gordugum kadariyla. Cunku son yıllarda surekli deprem oluyor. İstanbul'da da son yillarda eskiye nazaran daha guclu depremler olmaya basladi, bildiğin geliyorum diyor artik. İzmirde de boyle olmustu, sik sik bariz hissedilir seviyede depremler olmaya baslamisti ve en son yıkıcı siddete vurdu.

Dolasiyla bayagi her an saglam bir deprem vurabilir, yer altında olan biten nedir bilmiyorum ama ulke toprakları Japonya'dan beter oldu, depremle yatip kalkar olduk. 99 depreminden sonra duzce olduktan sonra uzun süre saglam deprem olmamisti, ama artik oyle değil. İzmir, elazig, van, şimdi de Türkiye tarihinin en buyuk depremi, Erzincan depremini birincilikten eden bu büyük deprem. Artik ekisi gibi degil, kisa zamamda cok sayida ve cok büyük siddette deprem oluyor. Hiçbir an guvende değiliz.

Bir de depremde olmek kadar hatta ondan daha fazla beni korkutan sey enkaz altında dar alanda sikisip kalmak. Dusuncesi aklımdan gecerken bile afakanlar basiyor soguk terler akitiyorum fena oluyorum. O yüzden ne pahasına olursa olsun deprem aninda dışarı kaçma niyetindeyim zaten. Enkaz altinda ya bina çökmesiyle ezilerek, ya da bir yerde sikisip yavas yavas olecegim. Bina icinde kurtuluş yok. Binlerce insanin icindeki birkacyuz kisilik sansli azinliktan olabilecegime bel baglamak mantiksiz geliyor. Cikisa nispeten yakın oldugum icin şu günlerde deprem aninda kacisimin planını yapiyorum sürekli. Hiçbir sekilde iceride cokup kapanma senaryom yok, tum planım disari kacis uzerine.


Ama sonuc olarak sureklo bu korkuyla yasamaya da gerek yok. Deprem olmazsa baska yerden birgun mutlaka olecegiz. Ayrıca depreme yakalanmamak da çok rahat bir sekilde olecegimiz anlamina gelmiyor, kim bilir belki cok daha feci sekilde olecegiz.
  • stavro  (16.02.23 18:53:19) 
[]

Dolar sorusu

Dolar alım satımı konusunda bilgim yok. Dolar almak istiyorum.

Akbank alış 19.09 satış 18.75

Ben anladığım kadarıyla 19.09 olarak alacağım, 18.75 olarak satacağım. Doğru mu?

Doğruysa zarara girmiş olmuyor muyum?

19.09 olarak aldıktan sonra kâr etmem için doların bu değeri geçmesi gerekmiyor mu?

Sağ olun.

 
evet
evet
evet
  • erty_ksk  (14.02.23 09:56:02) 
erty_ksk, o zaman neden dolar almak tavsiye ediliyor? Ne anladım bu işten...


  • dissendium  (14.02.23 10:00:01) 
Dolar kuru 3 civarındayken de alış 3, satış 2,90 idi çünkü (örnek).


  • orient blue  (14.02.23 10:08:42 ~ 10:10:18) 
Uzun dönem için tavsiye ediyorlardır, Bugün alıp yarın satacaksan zaten tavsiye etmezler


  • bnmzz  (14.02.23 10:36:55) 
bununla da kalmayacak, dolar aldığınız için devlete haraç pardon vergi ödemeniz gerekecek.


  • bos dusunce balonu  (14.02.23 11:34:59) 
Öncelikle soruda verilen alış-satış bilgileri hatalı.

Akbank alış 19.09 satış 18.75 olamaz. tam tersidir.

ALIŞ fiyatı bankanın dolar getirdiğinizde doları aldığı fiyattır. Doları 19 dan bozuyorum diyor.

SATIŞ fiyatı bankanın siz TL verdiğinizde size doları satacağı fiyat. Doları 18.75 ten satıyorum diyor.

Dolayısıyla bu ikisini ters yazmış olmalısınız.

Bankanın satış fiyatı alış fiyatından yüksektir. Gerçek dolar kuru iki rakamın arasındadır. Alırken de satarken de banka kâr eder, bu aradaki makas ne kadar büyük olursa sizin adınıza o kadar negatiftir.

Yazdığınız alış satış doğru olsa dolar alır satar alır satar kâr edersiniz sürekli.

Özetle İnsanlara ilk başta ters geliyor alış dediği senin alış fiyatın değil, bankanın alış fiyatı. TL verip dolar alacaksan satış fiyatına bakman gerek. Elindeki doları bozacaksan alış fiyatına bakman gerek.

Alış satışı ters yazıp, alış satışı da ters anladığınız için şu cümle totalde doğru: "Ben anladığım kadarıyla 19.09 olarak alacağım (gerçekte bu satış fiyatı), 18.75 olarak satacağım (bankanın alış fiyatı). Doğru mu?"
  • wct3 org  (14.02.23 11:39:08) 
döviz büroları 15-20 kuruş avantajlı satıyor
1000 dolar bozdursan 1 öğün yemek parası

bankalar daha iyi oran veriyor sanırdım
vaktin varsa yedirme o parayı
  • bir soru sorcam  (14.02.23 11:40:25) 
wct3 org, sitede ne yazıyorsa onu yazdım. Kafam daha çok karıştı.

100 TL'ye dolar almak istiyorum. Alış ne olacak, satış ne olacak?

18.75 olarak alıp 19.09 olarak satarsam kâr ederim. Niye böyle bir şey olsun?
  • dissendium  (14.02.23 11:59:29) 
Satis = banka alis olarak da ifade edilebilir. Sorun ya da karisiklik yok aslinda.


  • ghilleinthemist  (14.02.23 12:49:53) 
Edilebilir derken, bazi bankalar oyle yaziyor ya da ikisini de yaziyor. Anlami budur degil.


  • ghilleinthemist  (14.02.23 12:50:27) 
dolar alarak kar etmiyorsun zaten. paranın dolar karşısında tl olarak değer kaybını koruyorsun.
kar etmek istiyorsan hisse senedi ya da ticaret, emlak vs gibi bir ortamda paranı değerlendirmen lazım.
dolar alarak para kazanmış olmazsın.
bu hesapta ek olarak kambiyo satış vergisi de var onu da hesaba kat. döviz alırken belli bir oranda devlete vergi ödüyorsun her seferinde. yani dolar 19.09 olunca da zarar ediyor olacaksın. daha da üstüne çıkması lazım.
  • roket adam  (14.02.23 13:08:11) 
Soru kısmında "Akbank alış 19.09 satış 18.75" yazılmış, bu ters.
Ters olduğu için kafanız karışmış. Doğrusuna akbank.com a girip bakabilirsiniz:
Alış 18,75 Satış 19,09. Buna göre okursanız sorun kalmıyor.

Banka doları 19.09 dan satıyor: 100 TL ile 5.2 dolar alabilirsiniz.
Aldığınız gibi hemen satmak isterseniz geriye 98 TL alırsınız. Alım satımda da BSMV vs ödersiniz.

Doları 19 dan alıp 20 ye satarsanız o zaman TL bazında elinize daha çok para geçer.
  • wct3 org  (14.02.23 16:05:18) 
Gelen cevaplar benim bile kafamı karıştırdı:)

Dolar alış satış ifadeleri bankalarda farklı farklı yazılıyor, bilmen gereken yüksek olan fiyattan alır düşük olandan bozdurursun.

Zarara uğramamak ya da kâr etmen için gereken şey sen alırken örneğin 20 liradan aldın sonra dolar yülseldi 23 liraya çıktı, dolayısıyla bozdurma oranı da yükselmiş oluyor ve 20 liraya aldığını 21 liradan bozdurabiliyorsun.

Tersi de mümkün 20’ye aldın ama dolar düştü bozdururken 18 oldu gibi.

Döviz alıp kenara attığında aslında para değer kaybetmesin diye yapmış oluyorsun. Bu iniş çıkışlarda bazen tl değerleniyor bazen dolar. Sen düşük kurdan alıp ilerleyen zamanda yüksek kurdan satma imkanı bulursan zarar etmemiş ya da o anli piyasaya göre bir miktar kâr etmiş oluyorsun. Ama epeydir döviz kâr unsuru taşımıyor en azından kenarda dursun diye almak mantıklı olabilir. Zaten vergi de gelince tadı kaçtı

Roketin dediği de doğru tek başına dolar yatırım unsuru değil ama tlnin değer kaybettiği zamanlarda belki zararını önlemiş olursun.
  • epitaf  (15.02.23 09:39:41) 
O zaman son olarak şunu sorayım. Faiz mantıklı mı?


  • dissendium  (15.02.23 09:46:10) 
[]

Kitap masrafınız

Merhabalar. Aylık, yıllık kitap masrafınız ne kadar? Nerelerden satın alıyorsunuz? PDF olarak okumaya alışmıştım ama basılı kitap almak istiyorum. Sağ olun cevaplar için.




 
İyi bir epub arşivim var.

Basılı kitap okumak istediğim zaman soluğu İş Bankası Kültür yayınları mağazasında alıyorum. Yıllık şu kadar diye bir sayı söylemek zor. Çok değişken.
  • Mirket  (13.02.23 22:18:15) 
Açıkçası uzun zamandır sahaflardan kitap alışverişi yapıyorum. Kitaplar çok pahalı bu durum beni çok mutsuz ediyor.
Ben de bir fiyat veremeyeceğim ama sıfır kitap almayalı çok çok uzun zaman oldu bunu söyleyebilirim.

  • mutekebbir  (14.02.23 00:02:55) 
kitaplar çok pahalı +1. yakın zamanda yüzüklerin efendisi tek cilt aldım hala okuyorum. her ay kitap almıyorum. en uygun kitaplar benim bildiğim kadarıyla amazon'da.


  • nothing in my way  (14.02.23 00:21:33) 
ben aylik almiyorum, mesela bir yazar kesfediyoyrum 3-4 kitabi var hepsini aliyorum 300 lira falan tutuyor. cok kitapta okumuyorum, yillik 1000-1300 falandir.


  • Coma  (14.02.23 00:36:44) 
dolap ve zebramo da ikinci el kitaplar çok uygun fiyata var


  • yirmibesonbes  (14.02.23 05:33:15) 
amazon.com.tr'den alıyorum, aylık değil de hevesime göre ne zaman eserse alıyorum. ama kesin olarak ayda 1-2 kitap okumaya çalışıyorum. 80 liradan desek 160 tl diyelim.


  • roket adam  (14.02.23 13:12:46) 
[]

Kısa vadede faiz ve dolar

Kısa vadede faiz mi mantıklı, dolar mı?

1 ayda Enpara 15 bin TL'ye 249 TL veriyor. 1 ayda dolar bu kadar kazandırır mı? Amaç paranın fazla erimemesi.

Ek soru

Faizle geçinmek gerçekten mümkün mü? 1 milyon TL'niz olsa 20 bin TL faizle geçinmeyi düşünür müsünüz?

Cevaplar için teşekkür ederim.

 
İlk sorunun cevabını sadece bir kişi biliyor.

İkinci soru:

Anapara sürekli olarak enflasyon karşısında eriyeceği için alım gücü düşecektir. Şu an faiz+Anapara bile enflasyon karşısında eriyor. Yani hiç mantıklı değil.
  • Mirket  (13.02.23 11:35:58) 
5 yıl önce bankada 120 bin liran varsa faizden asgari ücret kazanabiliyordun.

Bugün ise bu tutar 520 bin liraya çıkmış. Kaba bir hesapla faizden asgari ücret alabilmek için her yıl dışarıdan 80 bin lir beklemen gerekiyor. Koyamazsan aynı paradan bugün de aylık 1600 lira alıyorsun.

bugün bankada 1 milyon paran varsa 20 bin lira 2023 için fena olmayabilir. Ama 10 yıl sonra muhtemelen bir market sepetine verirsin o parayı.
  • babilfish  (13.02.23 11:49:15) 
[]

iPhone, Android karşılaştırması

Merhaba arkadaşlar. 9 10 bin TL'ye sıfır Samsung almak mı mantıklı, kullanılmış iPhone 8 Plus almak mı mantıklı? iPhone 8 Plus eskidi ama kamerası iyi. iPhone hiç kullanmadım. Alışabilir miyim, bilmiyorum. Siz ne yapardınız? Belki iPhone 10 da olabilir. Üstüne 20 bin TL ekleyip şunu al gibi tavsiyeler istemiyorum. En fazla 12 bin olabilir. Sağ olun.




 
o paraya ikinci el iphone 11 bulursun, onu alabilirsin.

Samsung A52-53 serisinin modelleri de iş görür iyidir.
edit: eksisozluk.com eksisozluk.com
  • nhk ni youkosu  (11.02.23 19:23:09 ~ 19:24:38) 
O paraya android olur, iPhone u salla


  • Topalordek  (12.02.23 08:50:18) 
Samsung j8 prime'den iphone 13'e gectim. telefon manyagi biri degilim, samsungun yeni modellerinden haberim yok.
izlenimlerimi söyleyeyim,
Iphone'u ilk kullandigimda, bu telefonu aptal amerikalilar icin yapmislar diye düsünmüstüm cünkü hersey cok kolay, sarja taktigimda kendi kendine aciliyor falan, Isik yoksa, karanliksa kamerasi ona göre cekim yapiyor (isik topluyor, biraz daha gec cekim yapiyor).
tavsiyem sifir telefon
ben siradan bir kullanici olarak birsey ayarlamakla ugrasmiyorum.
pisman degilim ama cokta mutlu olmadim.
  • Coma  (12.02.23 10:11:44 ~ 10:15:42) 
iphone 11den öncesini almak mantıklı değil, önerim bu bütçeyle android alman olur.


  • mister green  (12.02.23 11:04:27) 
[]

İş değişikliği değerlendirme

Merhabalar. Umarım iyisinizdir.

Şu anki işimde bir fabrikada kalite kontrol sorumlusuyum. Tecrübem çok yok. Maaşım 13500. Hafta sonu tatil. Vardiya, fazla mesai yok. Fabrika ortamından kurtulmak istediğim için insan kaynakları, muhasebe alanlarında iş bulmayı düşünüyordum. Sürekli bu alanlarda iş ilanlarına bakıyorum. Tecrübeliyse 10 bin, 12 bin maaş teklif ediliyor ki benim bu alanlarda tecrübem yok. Tecrübesiz olduğum için 8500 TL bile teklif edilebilir. Bu durumda maaşım 5 bin TL düşecek ve neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ama fabrika ortamından kurtulmuş olacağım. Böyle bir değişiklik yapmam mantıklı olur mu? Geleceğim için nasıl bir kariyer planlaması yapmam daha iyi olur? Makine mühendisiyim. Roketsan'da çalışıp sadece işle ilgilenmek isterdim ama çalıştığım işlerde genelde yüzde 50 işle, yüzde 50 insanlarla uğraşıyorum. Bu da aslında mühendislikten uzaklaşmama neden oluyor. Siz aynı durumda olsaydınız ne yapardınız? Cevap veren olursa teşekkür ederim.


 
Erp danışmanlığı, iş analistliği gibi meslek kollarını araştırmanı tavsiye ederim.

Merhaba bu arada, iyi olmaya çalışıyoruz.
  • sevilen progressive türkücü  (10.02.23 18:34:21 ~ 18:37:21) 
sen ofis ortamina gec. duyurularinin ortak noktasi hep bu oluyor. fabrika deyince biraz varos, dunya gorusu kisitli bi ortam beliriyor kafamda. ofis bul kendine. ailenden destek aliyosan, ik istiyorsan 8500e calis gerekirse. 8500 asgari ucret bu arada. deneyimsiz de olsan dilin varsa, okulun iyiyse en kotu 10k verirler aslinda. baktin olmadi, cikarsin yine saha, fabrika muh olursun.
bi de ik yi bilemicem de muhasebe isi kolay bulursun. bakarsin smmm falan olursun sonra.

  • Kittie  (10.02.23 21:56:18) 
Bende fabrika ortamından uzaklaşmak istiyorum bir yandan da koşturmaca fena olmuyor.
Gerçi atanırsam memuriyette çok daha iyi olacak stres azalıcak.
Belki memuriyete hazırlanmayı planlayabilirsin hocam. Hem yds iyidi senin.
Ben tasarım bölümündeyim insanla işim pek yok denilebilir böyle bir bölüme de geçiş düşünebilirsin.
  • kararsızataletfilozofu  (10.02.23 22:27:44) 
Muhasebe ölü bir meslek. 10 sene sonra işsiz kalırsın. Ve çok az para alırsın, öyle de kalırsın. Farklı bir şey yap. Alaylı yazılımcı olabilirsin. Sap, abap uzmanı olabilirsin.

İnsan kaynaklarının emlakçı versiyonu olan head hunterlık yapabilirsin. Outsource yani çalışan kaynağı yaratan bir iş kurabilirsin. Senin bordronda tuttuğun çalışanın maliyetini belli bir kar yüzdesiyle faturaladığın temiz bir iş düşünebilirsin.
  • gabe h coud  (10.02.23 22:37:11) 
hocam duyurularindan anladigim kadariyla her zoruna giden bir olayda is degistiriyorsun. bu da senin kidemine etki ediyor. insanlarla iletisim kurmayi ve zorluklarla basetmeyi ogrenmen lazim. cunku her gittigin yerde bir zorlukla karsilasacaksin.

mesela ben yillar yillar once yabaniydim insanlarla iletisimden cekinir, en ufak bir seyi bile bana yapilmis saygisizlik pervasizlik olarak nitelendirirdim. ama asgari ucretle hizmet sektorunde calisinca iletisim becerilerim gelisti. simdiki it danismanligi isimde ise tamamen level atladim iletisim konusunda. mesela karsidaki adam malsa uzatmiyorum dogru soyluyorsunuz diyorum. ama yine de kendi bildigimi yapiyorum. bunu o yillar onceki yabani halimle yapamazdim.

bu arada seni kesinlikle yargilamiyorum. sadece fikirlerimi belirtmek istedim belki sana bir yarari olur diye.

el cevab: bence isyerine daha cok isle ilgilenebilecegin, muhendis olarak katma deger uretebilecegin bir pozisyonda calismak istedigini soyle. muhasebe hem sana kafayi yedirtir hem kazanamazsin. ik'ya hic gelmiyorum bile. muhendis adamin yapabilecegi bir is degil
  • nibba  (10.02.23 23:03:37) 
8500 demişsiniz ama çok ölücü bir yer değilse asgariye vasıflı eleman çalıştırmaz ya az da olsa üstünü verir herhalde. tabi memlekette ölücü yerler de az değil maalessef. ama makine mühendisinden ikcı yaparlar mı o zor geldi bilemedim piyasada önemsenen bir eğitim, sertifika programı gibi bir şey varsa anca öyle alırlar diye düşündüm. sen daha iyi araştırmışsındır tabi bunları.

ben de senle benzer bir durumdan geçtim bir mühendis olarak. hatta benim durumum daha da kötüydü fabrika işinde asla çalışmak istemememe rağmen onu bile bulamadım. ama bu benim için iyi oldu aslında şu an geriye dönüp bakınca çünkü radikal bir değişiklik yapmam gerekti. it sektöründe çalışıyorum şu an ve mutluyum. ilk başlarda işe girmesi kendini kabul ettirmesi kolay değil gene başlangıç maaşları çok düşük -iyi firmalardan başlayamazsan eğer- ama zorlaya zorlaya bi şekilde düzgün bir yola girdim ve daha yolun başındayım. ik - muhasebe yerine neden bu işleri düşünmüyosun bölümünle çok daha alakalı?
  • semaforo de medianoche  (11.02.23 00:47:56 ~ 00:49:18) 
[]

İş yerinde haksızlık

İş yerinde haksızlıkla karşılaşınca ne yapıyorsunuz? Kendini bilmez bir görevli nedeniyle bir müdürle tartışma yaşadım. Beni şikâyet eder tarzda konuşmuş. Başka iş bulup çıkmak istiyorum ama bir yanım intikam istiyor. O kişiye kesinlikle yardımcı olmak istemiyorum. Nasıl bir yol izlemek mantıklı olur? Teşekkür ederim cevaplar için.




 
Insanin intikam alasi geliyor evet ama bir yandan da bununla ugrasmaya deger mi diyorsun. Netiecede onunla ugrasirken harcayacagin zaman ve emegin sana bir faydasi yok. Daha iyi bir is bulabiliyorsan cik tabi intikam alana kadar orada bekleyecek halin yok. Bulamiyorsan da kendini savun ve kendi iliskilerini/cikar gruplarini olustur.


  • hot potato  (10.02.23 00:25:17) 
en basit haksızlıkta hemen pes edip işten çıkmak biraz korkakça bence. intikam da keza aynı şekilde zayıf insanların davranışı. neden bu duruma düştüğünü anlayıp bir daha bu duruma düşmemek için çalışmak en iyisi.


  • roket adam  (10.02.23 00:44:48) 
Dun odada o, ben ve ekipten en yakin arkadasim varken mudurle aramda su diyalog gecti:

...
m: yapacak bi sey yok
b: yapacak sey var ama oraya gelmesini istemiyorum
m: ne yapacaksin?
b: (el sallar)

sonrasinda oyle bi panik yapti ki anlatamam. zaten performans degerlendirmemde de "her seyde cok iyisin tek sorunun herkesi esit goruyor olman" demislerd, "magna carta bitches" demistim.

isinizi iyi yapiyorsaniz bi sey yapamazlar genelde. sizin ornege benzer bir sey yasadigimda karsimdaki kisiye o kadar profesyonel davrandim ki anlatamam (anlatirim) normalde herkese gerekli gereksiz yardima kosan ben, bu kisinin isteklerinde benden beklenen sekilde, tamamen kuralina uygun olarak burokrasinin tum adimlarini islettim.
  • aguen  (10.02.23 02:21:19) 
ufak teefek sikintilarda gulip geciyorum.

major bir sikintida en son bastim istifayi ciktim. comez birini basimiza mudur yaptilar, herkes delirdi, once ben istifa ettim, sonra arkamdan 2-3 kisi daha cikti.
  • cooperr  (10.02.23 04:41:47) 
Haksızlığın ölçeğine bağlı. Çok büyük bir problemse başka iş aranır, evet fakat önce mümkünse hakkını aramak da lazım. İntikam alacağım diye enerjimi harcamam açıkçası, bu tür insanlar en çok kendi işine odaklanmış, eyvallahı olmayan, başka şeylerle uğraşmayan, kendinden emin insanlara tahammül edemiyor. O yüzden iş yerinde böyle bir insan olmaya çalışıyorum artık.


  • gmzo  (10.02.23 09:31:58) 
[]

Deprem bölgesindeki tanıdıklarınız

Merhaba arkadaşlar. Ülkemize geçmiş olsun. Umarım iyisinizdir. Askerde deprem bölgesinden arkadaşlar vardı. Telefon numarası yok hiçbirinin. Benzer durumda olanlar tanıdıklarına nasıl ulaştılar? Aklıma Instagram geliyor ama belki daha iyi fikirler vardır. Teşekkür ederim cevaplar için.




 
Babamın çok yakın arkadaşı İsviçre'de yaşıyordu ve Perşembe günü Kahramanmaraş'a geldiği söylendi bize. Whatsapp'tan da son görülmesi perşembe olarak duruyor. İki gün boyunca telefonunu aradık ama çaldı çaldı açan olmadı. Bu akşam ise telefon ile bağlantı kesildi, büyük ihtimalle şarjı bitti.

Onu tanıyan başka kişilere ulaştık, Kazancı otelin sahibiymiş bu kişiler ve araştırdık ki o otel de yıkılmış.

Yani biz ulaşamadık.
  • deveyidiken  (07.02.23 23:26:07) 
[]

Dolar, euro, altın

Paramı TL olarak tutmak istemiyorum. Amacım paramın erimemesi. Hangisi daha uygun olur? Cevaplar için teşekkür ederim.




 
hangisinin daha iyi olacagini istikrarli bir sekilde tahmin etmek mumkun olmadigi icin 3'u arasinda bolebilirsin parani.


  • hot potato  (07.02.23 09:22:00) 
Dövizin de bir enflasyonu olduğu unutulmamalı. Geçen gün bir yatırımcı son 5-6 yılda parasını döviz olarak tutanların dolar enflasyonuyla kaybını hesaplayıp paylaşmıştı. Çok parlak değil.

Bence yatırım fonlarını araştırıp öğrenin, onları da listenize ekleyin size makul gelen ölçüde.

@hot potato'nun da dediği gibi, bütün birikimi tek bir yere koymak yerine bölüştürmek riski dağıtmak adına mantıklı
  • anten  (07.02.23 11:45:34 ~ 11:46:20) 
[]

Kortizon içeren krem

Doktor kortizon içeren bir krem verdi. Sadece 10 gün kullanacağım. Kortizon için olumsuz bir izlenim var gördüğüm kadarıyla. 10 gün kullanmak sorun oluşturur mu? Bir de eczacı ilacı seyreltti. Bu şekilde cilde yayarak kullanmak mümkün mü? Teşekkür ederim.




 
Yani atıyorum 10 gün boyunca her gün aspirin kullansan o da problem yaratabilir ama kar/zarar oranına bakacaksın. Kortizon sistemde oluşan inflamasyonu gidermek için verilir, sen bu inflamasyonu yok etmek için kortizon kullanırken biraz ödem yapacak tabii ki, kortizonun çalışma şekli o. Vücudunda inflamasyon-iltihap mı olsun yoksa ödem mi olsun? Ben ödemi tercih ederim.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.02.23 16:44:14 ~ 16:45:39) 
doktorun verdiği talimatla kullanmak doğrudur. 10 gün sorun olmaz, sonrasında uzun süre (2-3 ay) kullanmamak tavsiye ediliyor.


  • ayin yazari  (06.02.23 19:26:40) 
Abi bak türk hekimlerine emanet edilmekten korkun varsa seboreik için bana doktor Fransa'da kortizonlu krem verdi. Bunu da önemli toplanti vardir, yüzünde kızarıklık vardir surersin ama uzun dönem olmaz diye verdi. Kortizonu da eğer dozajinda kullanirsan asla sıkıntı yok diye belirterek verdi.

Kısacası kortizonlu kremi uzun dönem kullanmakta sıkıntı var ama doktor sana 10 gün verdiyse kullan. Ha misal al bunu haftada 3-4 kere kullan dese farklı olurdu.
  • logisticsmanager  (07.02.23 01:50:42) 
[]

İstanbul akşam yemeği

İstanbul'da iyi sayılabilecek bir yerde (Boğaz olabilir) akşam yemeği ücreti ik kişi için ne kadar olur kabaca? Çok geniş bir soru olduğunun farkındayım ama az da olsa bilgi sahibi olmak istiyorum. Mekân ve ücret şeklinde yakın zamanda gittiğiniz yerleri yazsanız da olur. Teşekkür ederim cevaplar için.




 
1. alkollü ya da alkolsüz? alkol fiyatları yukarı çeker.
2. semt? fine dining mi, iyi “sayılabilecek” bi yer mi? yine fiyatlar değişken.

2 kişi için ortalama 800 derim. restorana göre artabilir de azalabilir de.

edit: belirtmeye gerek duymamıştım ama alkolsüz yazdım elbette. bi de böyle sorularda net bi şey yazmak da zor; herkesin zevkine, bütçesine, yediğine içtiğine göre değişir.
  • deartheodosia  (04.02.23 19:08:04 ~ 19:30:36) 
Yeniköy gazebo. Geçen gün gittik. Ana yemekleri normaldi. Salata ve başlangıçları mükemmeldi. Kadayıfa sarılmış karides ve wafu soslu salatası açık ara yediğim en güzel şeylerdendi. Garsonlar çok nazikti. Tek eksisi havalar soğuduğu için o güzelim yalının önünü camla kapatmışlar. Akşam olduğu için içerisi cama yansıyordu. Yine de boğaz güzeldi.

Menü:

gazebo-ist.com

Edit: Boğazda alkollü 800₺’ye yer varsa ben de gideyim. Genelde hesap 2-3 arası bir şey oluyor çünkü. Şişe şarap, başlangıç, salata vs alınmazsa sadece ana yemek ve birer kadeh üzerine birer kahve 1000’e şık bir yerde yenilir gibi.
  • ruhen hastayim ben  (04.02.23 19:08:44 ~ 19:17:16) 
@deartheodosia, öncelik alkolsüz ama mekân iyiyse alkollü de olabilir. Aslında fine dining aramıyorum. Semt söyleyemem ama Anadolu Yakası öncelikli.


  • dissendium  (04.02.23 20:32:44) 
Pembe yalı
Suna’nın yeri

  • gabe h coud  (04.02.23 20:48:22) 
ortakoy karayollari tesisleri belediye tesisi ama bogazdda. o yuzden cok ucuz ve alkolsuz(eskiden alkolluydu). feriye dunya mutfagi iyi o daha pahaliydi ve alkollu


  • ala09  (04.02.23 20:49:19) 
ortakoye ailecek veya is arkadaslariyla gidiyorduk ramanzanda iftatlari normalde de baliklari keyifli


  • ala09  (04.02.23 20:50:13) 
aralıkta vogue’a gittik. 2 kişi ana yemek + en düşük şişe şarap 2335 tl ödemişiz.


  • roket adam  (05.02.23 00:04:58) 
Ismet baba
Ioki Kandilli
Suna'nın yeri (yazın daha keyifli bura)
  • mirafiori  (05.02.23 13:48:41) 
[]

Devlet hastanesi, ücretli muayene

Merhabalar. Cildiye bölümünde gişeden randevu almaya çalışacağım pazartesi günü. Sigortam var. Randevu bulamazsam ücretli muayene olabilir miyim? Teşekkür ederim.




 
öyle bir seçenek yok
özele gitceksin ücretli istiyosan

  • jelly bear  (03.02.23 15:14:10) 
Üniversite hastanelerinde yada özel hastane


  • hunharca ben  (03.02.23 15:23:33) 
gişeden randevu alamazsınız hele ki cildiyeye imkansız gibi.
mhrs üstünden bile 15 gün sonraya zor randevu bulunuyor.
devlet hastanelerinde öyle parasını veririm hemen muayene olurum yok.
özellerde bile cildiyeye aynı gün randevu bulmak zor.
  • astronom bey  (03.02.23 17:48:31) 
@astronom bey, 07.30'da gişe açılıyor dedi operatör. Kapmaya çalışacağım artık.


  • dissendium  (03.02.23 17:53:45) 
[]

Udemy kursu

Merhaba arkadaşlar. Udemy'de kurs vermek herkes için mümkün mü? AutoCAD, Solidworks gibi çizim programları için kurs oluşturmak istedim. Öğrencilere, çalışanlara faydalı olabileceğini düşünüyorum. Mühendisim ama akademisyen, öğretmen değilim. Para için yapmayı düşünmüyorum. Sembolik olarak ücret düşük olabilir. Bu mümkün mü? Bu şekilde kurs oluşturan var mı? Teşekkür ederim cevaplar için.




 
mümkün. Belli teknik şartları sağlarsan (ses & video kalitesi) kursunu upload edersin. Bir onay sonrası yayınlanıyor, onay da içerik değil teknik kalite ve kurallara uygunluk oluyor işte. (başka yerin reklamını yapmama vb. kurallar)

support.udemy.com

Free de yapabilirsin paralı da, paralıda alt sınır var çeşitli kategoriler var istediğini seçiyorsun. Free olanda öğrenciler sana soru soramıyor, bi de galiba 2 saat limiti getirmişlerdi daha uzun şeyi bedava veremiyorsun.
  • nhk ni youkosu  (02.02.23 23:10:01 ~ 23:11:20) 
Youtube'a koyup soru/cevap gibi şeyler için discord açabilirsin belki bedava olsun istiyorsan. Hem daha çok kişi faydalanır hem de en kötü reklam gelirlerinden falan üç beş bi şey kazanabilirsin izleyenlerin cebinden para çıkmadan.


  • nundu  (03.02.23 00:00:32) 
Udemy ticari bir platform genelde ücret ister. Ama bazı eğitmenler ücretsiz kurs da koyuyor bu mümkün.

Yine de youtube ücretsiz içerik için daha doğru bir platform çünkü birçok insan youtube'u arama motoru gibi kullanıyor.
  • anten  (03.02.23 10:13:24) 
[]

Maaş sorusu

Merhabalar.

Asgari ücret 5500 TL iken benim maaşım 5500+A TL'ydi.

Asgari ücret 8500 TL olunca maaşım 8500+A+1370 TL oldu.

Bu durumdaki 1370 TL maaş artışı mı, enflasyon nedeniyle bir değeri olmayan bir para mı? A ikisinde olduğu için onu artış olarak görmedim. Bir de prim geldi ama onu saymıyorum. Her ay değil çünkü. Teşekkür ederim cevap verenlere.

 
Asgari ücret arttı diye maaşın da aynı oranda artacak diye bir kural yok öncelikle buradan başlayalım. Şirket sana 3000+A+1370 TL zam yapmış diyebiliriz şu aşamada. + olarak prim sistemine eklendiysen bu da bir avantajdır.

Senin bunu nasıl gördüğün seninle ilgili bir sorun. O konuya gelirsek de A'yı bilmeden bu rakama bir yorum yapılamaz. Geçen yıla göre maaşın %100'ün üstünde artmadıysa enflasyona göre eksidesin. Başka yerlerde daha iyi fiyatlara çalışabileceksen de aynı şekilde her ay eksi yazıyorsun.
  • roket adam  (02.02.23 16:54:19) 
Asgari ücretin kaç katıydı şimdi ise kaç katı diye hesaplamak daha mantıklı geliyor bana.


  • kararsızataletfilozofu  (02.02.23 21:52:08) 
sadece asgari ücrete olan artışı baz alırsak;
asgari ücretteki artış oranı 8500/5500 = 1,55
yeni ücret :1,55*( 5500+Atl ) olmalı o da;
8500 + 1,55 A yapıyor
0,55 ATL 1370 e denk geliyorsa asgarideki artışı ona da yansıtmışlar.
0.55 ATL üzerindeki artış maaşında yapılan artıştır diye yorumladım ben.
  • yag sogan salca  (03.02.23 01:20:09) 
[]

İnşaat mühendisleri nasıl iş buluyor

Merhabalar. Çalıştığım yerde inşaat projelerinden haberim oluyor. İnşaat işleri yoğun. Ama ilginç bir şekilde İşkur sitesinde inşaat mühendisi ilanı görmüyorum. En son üniversite puanları çakılmıştı. Son durum nedir? Teşekkür ederim cevaplar için.




 
ODTÜ inşaat mühendisliği (2018) mezunu arkadaşım asgari ücretten hallice bir maaşla büyük bir inşaat şirketinde çalışıyordu. Linkedin’dan bulmuştu. Şu an emlakçılık yapıyor, yakın zamanda kurumsal bir markanın bayiliği aldı.


  • Erestor  (30.01.23 13:12:59) 
benim bir arkadaşım var. itü mezunuydu. başta iş bulmakta baya zorlanmıştı. sonra mersinde bir beton fabrikasında iş buldu. 2 yıla yakın çalıştı. maaşı asgarinin üstündeydi. yemek/kalacak yer verdikleri için harcaması pek olmuyordu. en son maaşı 12-13 civarıydı sanırsam.
şimdi manisada sanırsam 22 bine falan iş buldu. oraya geçti. yine kalacak yer/faturaları karşılıyorlar.

o yüzden önemli olan ilk işi bulmak. gerisi gelir diye düşünüyorum. bi de şehir farketmeksizin kabul etmek gerek.
  • jelly bear  (30.01.23 13:42:56) 
Genellikle iş arkadaş çevresiyle bulunuyor. O firmada çalışan ya da çalılmış kişiye “tanıdığın işi becerebilecek bir inş müh var mı” diyorlar. O da etrafına söylüyor. Daha önce iş arıyorum haber alırsan söyle bana diyeni yönlendiriyorlar. Böyle yürüyor.

Bu arada eskiden şantiyecv mi ne bir site vardı. Kariyer linkedin falan hikayeydi, oradan çok rahat iş bulunuyordu. Uzun zaman önce o site de kapandı.
  • Unde bach canim  (30.01.23 14:16:27) 
ODTÜ inşaat mezunu bir tanıdık Linkedin'inden gördüğüm kadarıyla bir süre akademide takılmış, sonra ayrılıp web geliştirici olarak çalışmış, en son da yine web geliştirici olarak yurt dışında iş bulmuş. Lisede de amatör bir şekilde kod yazdığını anımsıyorum ama bu adamın, onu not düşeyim.


  • aloha snackbar  (30.01.23 20:57:58) 
[]

Okuduğunu anlama yüzdesi

Türkiye'de okuduğunu anlama yüzdesi gerçekten çok mu düşük?

Ekşi Sözlük'te bir bilgi paylaşmıştım. Biri mesaj atıp yanlış bir bilgi diyor. Aslında yanlış olan bir bilgi değil.

Şöyle düşünün.

Ekşi Sözlük'te Adidas spor ayakkabı üreten bir şirkettir yazıyorsunuz. Biri size mesaj atıp bu yanlış bir bilgi diyor. Neden diyorsunuz. Adidas tişört de üretiyor diyor... Aslında spor ayakkabı üretmesi yanlış bir bilgi değil. Buna sadece yetersiz bilgi denebilir. Ama zaten her bilgiyi paylaşmak gibi bir amacımız yok.

Başka ülkelerde böyle bir durum var mı?

 
Kötü beslenmeden ötürü toplumun bir bölümü anlama sorunu yaşıyor. Sözlüğün eski halini bilen bilir. Konular, espriler, başlıklar şimdiden çok farklıydı.


  • romario  (29.01.23 22:39:54) 
Her ülkede var ama bizde hem okuma oranı çok düşük (sadece kitap okumaktan söz etmiyorum) hem de okuduğunu anlama oranı. Şimdi bunları birleştirince aslında toplamda okuduğunu anlamama yüzdesi genel nüfusa göre düşük kalıyor. Okuyan insanlar arasında ise tahmin ettiğinden de yüksek.

Sınavlarda sorularda önemli kısımlar kalın ya da altı çizili olduğu halde inatla yanlış yapanlar ya da cahil oldukları için yazılanı anlamayanlar (örneğin Hrant Dink suikastı ve sonrası) var bir de. Bunları da birleştirince seyreyle cümbüşü.
  • nawar  (29.01.23 22:41:24) 
data.oecd.org

pisa reading performance sıralamasında türkiye oecd ülkeleri arasında ortalama altında ve gayet sonlarda.
  • AlsterWasser  (29.01.23 22:59:06 ~ 23:02:37) 
O anki durum ve konunun içeriğine göre söz konusu cümle yeterli gelmeyebilir.
Karşı tarafta ister istemez şerh etme gereği duymuş olmalı ki
bahsettiğiniz cümle doğru kurulmasına rağmen gerçek hayattaki karşılığı noksan kalıyor.
Tabi haklı olduğunuz nokta ise belki diğer toplumlara nazaran bizde bu marka daha çok spor ayakkabıları ile hafızalarda olması.
  • diyecevaplandı  (29.01.23 23:03:59) 
evet cok dusuk. burada bile goruyoruz bunu. soruyu anlamayip bir de satirlarca cevap(!) yaziyor bazilari. duyurudaki basit bir soruyu anlamayan disarida neler yapiyordur. bi de bunlarin mevki sahibi olanlari oluyor ki iste onlar kabus gibi. anlat derdini anlatabilirsen...

baska ulkeleri bilemicem ama turkiyede herkes iyi egitim alamiyor. okudugunu anlama ilkokul siralarinda gelisen bir sey. kotu okullarda gelisemiyor bu beceri haliyle.
  • Kittie  (29.01.23 23:17:12) 
"okudugunu anlama"dan ziyade bu mantikla alakali bir sey. yani baslangici lisede matematikte gordugumuz "p ise q" olan konsept. ideal olan ulkedeki herkesin temel seviyede mantik, olasilik, istatistik falan anlamasi. geri kalmis ulkelerde elbette ki bunu yapabilenlerin orani daha dusuk.

neticede yukarida verilen ornekteki onermeleri anlamayan adam yarin is kuruyor, cocuk yapip onu yonlendiriyor vs. bunlari yapakenki tercihleri de o sekilde kotu oluyor. insanlarda basit duzeyde matematik zekanin olusmamisligiyla ulkenin geri kalmisligi cok baglantili bence.
  • hot potato  (29.01.23 23:28:17) 
okuduğunu anlamanın yanı sıra çok büyük bir dikkat eksikliği de var insanlarda. toplumun yarısı antidepresan kullanıyor, kalan kısmın da ne kadarı teşhis konulmamış psikolojik hastalıklara maruz kalıyor bilemiyoruz. o yüzden genel olarak beklentini çok yüksek tutma derim.


  • roket adam  (29.01.23 23:31:42) 
aziz nesin.


  • fatihkkk  (29.01.23 23:35:06) 
reddit'te de cok. ortalama insanin gerizekali olmasi durumu. eskiden sesleri cikmiyordu simdi sosyal medyada ortaligi kasip kavuruyorlar. cagimizin vebasi resmen.


  • antikadimag  (30.01.23 00:23:21) 
ülke komple daşşak kokan meslek lisesi sınıfı gibi.


  • OrangeYellow  (30.01.23 01:56:18) 
Bu insanlar tüm dünyada hep vardı. İnternet artık ayağa düştüğü için herkes herkes ile iletişime geçebiliyor. Sen de farkına varıyorsun böylece.

Mesela belli bir konuyla ilgili niş forumlarda ya da reddit sub'larında böyle insanlar yok. Çünkü oraları arayıp bulmak için belli bir akıl seviyesi gerekiyor.
  • alperz  (30.01.23 03:37:46) 
Bence iki farklı sebep var. Biri dediğiniz gibi okuduğunu anlamama, bu yetersiz beslenmeden ya da yetersiz eğitimden kaynaklanabilir. Ama bir de çatışmadan beslenen bir güruh var. Muhtemelen hayatının diğer alanlarında başarı şansı pek olmadığı için en azından bu laf kavgasında yenmek istiyor karşısındakini. Adidas örneğine devam edelim. İlla şerh düşmek istesem muhtemelen "tam doğru değil" ya da "doğru ama eksik" diye giriş yapar Adidas'ın diğer ürünlerinden de bahsederdim. Ama karşınızdaki size karşı "kazanmak" istiyor. "Ben haklıyım, sen yanlışsın" inadı bence bu yüzden.


  • SiyamkedisiZorro  (30.01.23 11:20:59) 
İnternette yaşadığım konuşmalara göre her millete var bu. Bir de kimsede iyi niyet yok. Yani zaten anlamak için değil sinirlenme amaçlı okuyorlar bence insanlar bazen. Bir yandan neden iyi niyet olmadığını anlıyorum, bende de son derece azaldı son yıllarda. Ama diğer yandan boşu boşuna enerji harcanmış oluyor, saçma sapan sarmal tartışmalar yaşanıyor sürekli.


  • peki madem  (30.01.23 13:13:51) 
[]

Maaş artışları

Merhabalar. Ocak ayının sonuna geldik. Maaş artışları belli olmuştur sanırım. Yüzde kaç aldınız? Memnun musunuz? Cevaplar için teşekkür ederim.




 
%60
çok da memnunum diyemem.

  • lazpalle  (28.01.23 12:52:30) 
Bana söylenen 57 ortalama 50 sen üstündesin dendi. Salı günü görürüz neyin ne olduğunu. Temmuz ayında 30 almıştık. Maaşlar netten ödeniyor bu arada. Ocak maaşı üstünden 3 maaş da prim vermişler


  • condom kurşunu  (28.01.23 12:57:13) 
Millete 35 bana 40 denildi ama henüz bordroyu görmedik


  • esinikaybetmiscorap.  (28.01.23 13:57:11) 
%30
%100 yapsa belki memnun olurdum

  • ala09  (28.01.23 18:43:37) 
%50 ile %80 arasında değişiyormuş, kıdeme göre. Düşük olanlar daha fazla zam alacak. Ortalama %65.


  • inheritance  (28.01.23 20:35:11) 
benim çevremden duyduğum, Haziran gibi düzeltme alanlara %30 küsur veriyorlar. Düzeltme yapmayan yerler %70-80 vermiş.


  • nhk ni youkosu  (28.01.23 20:55:00) 
Dün belli oldu benim.

Temmuz'da yüzde 30 almıştık kıdem vs. fark etmeksizin. Ben yüzde 50 gibi bir şey bekliyordum ama yüzde 77 geldi ve bunun bana özel olduğu diğerlerinin biraz daha düşük aldığı söylendi. Ne kadar gerçek bilmiyorum beni yiyor da olabilir direktör :D
  • chicha_v2  (28.01.23 21:50:51) 
temmuzda tüm personele %30 yapılmıştı, bu sefer %55-72 arası yapılmış, bana %70 yapılmış, şikayetçi değilim durumdan.


  • sealth  (28.01.23 22:26:20) 
temmuzda ortalama %25, şimdi ortalama %55 yapıldı.


  • nuisance  (28.01.23 23:42:56) 
[]

Şirket bilgileri

Merhabalar. İki şirketten hangisinin daha büyük olduğunu hangi verilerle belirleyebilirim? Büyüklük dediğim şey yıllık satış olabilir, yıllık üretim olabilir. X alüminyum, Y çelik adında iki şirket düşünün. Bu şirketlerin bilgilerini yasal olarak nasıl öğrenebilirim? Teşekkür ederim.




 
Ticaret sicili gazetesine bakabilirsiniz.
www.ticaretsicil.gov.tr

  • bitanisanseversin  (26.01.23 15:37:12) 
eğer şirketler halka açık şirketlerse kendi websitelerinde ya da kap'ın websitesinde bazı rakamlar bulabilirsiniz.


  • co2s2  (26.01.23 17:20:33) 
[]

Tıpta, psikolojide bir durum

Merhabalar. Bir videoda yıllarca narkotik için çalışmış bir köpek vardı. Sahibi hatırladığım kadarıyla bir alışveriş listesi sayıyordu sanki telefonda biri varmış gibi ve araya kokain kelimesini sıkıştırınca köpek hemen bakıp havlıyordu. Bunun benzerine insanlarda da denk geldim. İş yerinde de şu oldu. Bir şirket adı söyleyince o şirketle ilgilenen kişi dönüp baktı hemen. Bu refleks mi? Bunun bir adı var mı? Cevaplar için sağ olun.




 
algıda seçicilik?


  • eja  (25.01.23 17:03:53) 
Şartlı refleks değil mi? Pavlov'un köpeği deneyi.


  • John Bloor  (25.01.23 17:28:03) 
algida secicilik


  • 65 derece  (25.01.23 18:29:43) 
[]

Evli insanların flörtleşmesi

Ofisinizde evli insanların flörtleşmesine tanık oluyor musunuz? Bu sizi rahatsız ediyor mu? Bunu normal karşılıyor musunuz? Sizce bu normal karşılanmalı mı? Başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz? Cevaplar için teşekkür ederim.




 
zaman zaman oluyorum, benimle flortlesmeye calismadiklari surece rahatsiz olmuyorum umursamamayi tercih ediyorum, herkesin kendi hayati sonucta. benimle flort etmeye kalkisan olursa iletisimi keserim cunku basitce flort de olsa hoslanmiyorum bu tarz durumlarda bulunmaktan.


  • in vino veritas  (24.01.23 22:12:47) 
Tanık oluyorum, yeni evliler değil de 10+ yıllık evlilerde görüyorum daha çok. Rahatsız olmuyorum çünkü şirketten kimseyle flört etmem, benim yollar kapalı olunca onlar da o alana giremiyor doğal olarak. Karısından kocasından sıkıldığı için işe gelenlerle dolu ofisler artık.

Bazı insanlardan pasif agresif davranışlar görüyorum, yaşları büyük olsa da çocuk gibi davranışlar, aşırı kişisel sorular, iki bira içip direkt yamulmalar, ağzının ayarını bilememeler vs. Anormal karşılamıyorum tabi dengesiz insan her yerde, bu tipleri tespit edip sınır çizmek çok zor olmuyor benim için.
  • vedatchilipeppers  (24.01.23 22:18:38) 
Flört etmeye çalışan evli çocuklu tiplerin önünü kesiyorum. Başka insanların ne yaptığı da beni ilgilendirmiyor. Yoksa okul aşkı memnu konağı gibi.


  • ruhen hastayim ben  (24.01.23 22:20:39) 
1- Oluyorum ancak flort etme ve yakin arkadaslik iliskisi arasindaki o cok cok ince cizginin bazi kisiler icin nerede baslayip nerede bittigi tam belli olmadigi icin hepsi direkt flortlesme de olmayabiliyor.
2- Etmiyor.
3- -mali, -meli tarzinda yorum yapilacak bir konu degil bence. Herkesin normali kendisine.
4- Basima gelmez cunku evlenme olayi bana uzak. Ancak hadi seni kirmayip evli oldugumu varsayarsam da birinin bana flortoz davranmasi durumda siniri cizer niyeti direkt belli ederim.
  • j r r tolkien hayrani  (24.01.23 22:22:07) 
zaman zaman olmuştu iş hayatımda. Bazıları yeni evliydi hatta. Bazıları çocukluydu. Görünce, tanık olunca falan "benim hayatımda böyle konular geçemez" diyip arkama bakmadan uzaklaşıyorum.

Başıma gelse bi an önce ilişkinin bitmesini isterdim. Yani eşimle yaşasam o yapmış olsa ayrılmak isterdim. Ben yapmışsam yapmadan önce ayrılırdım, muhtemelen de benden kaynaklı olduğundan bu durum beni yıkardı. Ben yapamam çünkü. Çok üzer beni birine söz verip tutamamak. Bir de erkek söz verip tutamazsa sıkıntı büyüktür benim gözümde o yüzden erkek taraf olarak hep tutmalıyımdır.

Bu arada kızın birinin ciddili sevgilisi olup, evli erkek arkadaşımla olmak isteyende oldu. Arkadaşım tepkisini koydu ama ben tozdan nem alır misali onunla da mesafe koydum. Sonuçta kız nasıl böyle davransın?

Böyle şeylere yer yok benim hayatımda açıkçası. Başlangıçta herşeyi kavrayana kadar bir kişinin ağına düştüm ben o zaman tabi çaylak gibiyim bu konularda ama olayı kavrayınca "sevgilim var" diyip uzadım. Çünkü olayı bilmek de bana suç gibi geliyor. Biri bir yerde kandırılıyor ve sen de bunu biliyorsun. O birini tanımıyosun. Üzücü. İç güdüsel olarak da ben hep erkekleri yanni hem cinslerimi tutuyorum :D

Ha son olarak hep kadınlara denk geldim çalışma hayatımda doğal olarak. Sadece kadınların karşısında 1 i ağır nefret ettiğim 1 i ağır psikolojik sorunlu olduğuna inandığım 2 erkek vardı o flörtlere dahil olan. Biri evli çoluk cocuklu diğeri nişanlı. Benden sonra benim yerime giren erkek çalışma arkadaşım konuşmak isteyip durumu farkettiğini ve bu durumun onu da rahatsız ettiğini sormuştu. Herkesin hayatı kendine tabi.

Özetle benden uzak olsunlar, çevremde de olmasınlar. Zaten remote çalışıyorum, olamayacaklar. Teşekkürler.
  • baldan kaymak  (24.01.23 22:30:49) 
Work husband ve work wife diye bir şey var.

Eskiden, başka şirketlerde çok görürdüm ama artık pek göremiyorum. Ben varken yapmazlar.
  • gabe h coud  (24.01.23 22:37:09) 
Haddi hesabi yok tanik oldugumun. Neler gordu bu gozler flort ne ki:)

Rahatsiz olmuyorum, bunlar sagimizda solumuzda her tarafta olan, hayatin gercekleri. Surayi okuyan herkesin işyerinde, apartmanında, sokaginda, sürekli oluyor bunlar sadece cogu farkedilmiyor. Cok eskiden rahatsiz oluyordum ama o zamanlar saftim bi halttan haberim yoktu etrafimda olan biteni farketmiyordum. Ama simdi alistigim icin rahatsiz etmiyor.

Tasvip etsen de etmesen de bu cok yaygin bir sey. Genelde naif tipler bunu pek farketmiyor. Hic ama hic umayacaginiz, asla yakistiramayacsginiz oyle ki gorseniz bile inanmayip yok lan ben yanlis gormusumdur bu oyle seyler asla yapmaz oyle bir insan değil bu diyeceginiz kişilerin neler yaptigina inamazsiniz:)
Normal mi, bana sorarsan degil ama anormal olan normal olmus durumda bilmem anlatabiliyor muyum.

Bu zamana kadar tanik oldugum bu mevzuların hiçbirinde herhangi bir tavrim herhangi bir aksiyonum olmadi, görmezden geliyorum herkes dalgasina baksin kafasindayom milletin ahlakina erdemine ben sahip çıkacak degilim yetiskin insanlar bunlar ve kimsenin ailesi falan degilim. Ama bu insanladsan herhangi biri bana ahlak dersi vermeye calisirsa yuzune vururum.

Gorsem izin vermem diyenler nasil izin vermeyecek onu merak ediyorum ama. İki yetiskinin kulagini cekip yapmayın boyle seyler, izin vermiyorum mu diyecekler mesela onu düşündüm.
  • stavro  (25.01.23 00:39:26) 
evliyken başka bir erkek/kadınla tatlı tatlı flörtleşme aldatmak değil mi ya? illa cinsel ilişki mi olması gerekir aldatma olarak sayılması için. ben rahatsız olduğumu mutlaka bir şekilde belli ederim. tersi durumda sınırlar gitgide gevşer, insanlar laubalileşir hatta kalkıp size bi şey öğretmeye falan çalışırlar.


  • deartheodosia  (25.01.23 01:08:29) 
Ben fazla gormedim ve kendim de asla boyle bir sey yapmam ama diyelim ki yaptim ve biri de bana gelip dedi ki "benim yanimda boyle seyler yapamazsiniz". İste o kisiye ne yaparim bilmem. Kimse kimsenin ahlak bekciligine soyunamaz. Gidersin en fazla soguk yaparsin o kisilere, o kadar. Otesi kimseyi ilgilendirmez.

En fazla samimi bir arkadasinsa oturup konusabilirsin. Baktin, senin degerlerine gore "yola gelmiyor", o zaman bitirirsin arkadasligini.

Yoksa diyelim ben bir sey yapicam, oradan alakasiz biri gelip de bir sey diyecek bana, yok artik. Pardon da sen kimsin?
  • ahm1  (25.01.23 02:55:34 ~ 03:02:16) 
Çok var. Beni rahatsız etmiyor ama normal de değil. Didem aslan müge anlı kısmetse olur izler gibi izliyorum. Başıma gelir gibi olunca anlamazdan gelmek, kibarca uzaklaşmak verdiğim tepkiler arasında.


  • baba553  (25.01.23 07:47:54) 
Niyete bakmak lazım. Kimi insan doğalında flörtöz, o nedenle "merhaba" derken bile o enerji geçebiliyor. Ama kimi insan aşırı rahatsız edici, hatta tacize vardıranları oluyor. O gibi kişilerden uzak durmak iyidir.


  • lcha  (25.01.23 09:09:20) 
Ofisteki insanlar hakkında mümkün olduğunca az şey bilmeye çalışıyorum. Bizim ofis küçük olduğu için çok mümkün olmuyor ama görmemek ve duymamak için elimden geleni yapıyorum.


  • peki madem  (25.01.23 10:49:07) 
[]

Benzinli araç

Merhabalar. Ben ehliyetimi dizel araç kullanarak aldım. Benzinli araç hiç kullanmadım. Dizel araç sizin de bildiğiniz gibi debriyaja basılı tutup kontak çevirince çalışıyor. Benzinli araç da böyle mi? Olası bir durumda kullanmam gerekirse ve çalıştıramazsam skandal olur. Teşekkür ederim.




 
Nasıl ya :)

Debriyaj basmak zorunda değilsiniz. Boşta olmalı.
Bunu debriyajla da yapsanız olur vitesi boşa alsanız da olur.

Benzinlide bir fark yok.
Dizel arabanın toleransı daha yüksektir. Yani aracı kaldırırken stop etme ihtimali daha düşüktür (acemi için) yoksa benzinle bir farkı yok diyebilirim.
  • kisa  (21.01.23 22:45:09) 
Debriyaja basarak çalıştırmanın yakıt ile ilgisi yok. Araca göre değişir. Benzinli astralar da debriyaja basarak çalışıyor mesela.

Skandal olmasın istiyorsan eğer sen her türlü debriyaja basarak mars ver, garanti olsun madem :D
  • invictae  (21.01.23 22:56:01) 
Ben başka bir konudan daha bahsedeyim. Benzinli arabada yokuş kalkış desteği yoksa ve daha önce hiç kullanmadıysan zorlanabilirsin.

Dizelde yokuşta kalkarken bile yarım debriyajla araba kendini öne atıyorken benzinde frenden çektiğin anda araba arkaya kayıyor. Debriyajdan ayağını kaldırmaya başlayınca frenden çeker çekmez gaz vermen lazım. Çok dik yokuşta da el freni daha sağlıklı, yarım debriyajla da kalkarsın ama balata yersin, balata kokusu gelir arabadan.
  • Cesario  (21.01.23 23:02:25 ~ 23:02:50) 
hiçbir fark yok. gereksiz tribe girme. her manuel vites araba debriyaja basıp çalıştırılır. bazı arabalar bunu zorunlu kılar yakıtından bağımsız. yeni nesiller.
eski arabalarda da güvenlik için böyle yapılması gerekir zaten.

  • jelly bear  (22.01.23 00:16:37) 
Mekanik mantık olarak bir fark yok, araç manuel ise debriyaj ve vites kullanımının motorun yakıt tipi ile alakası yok. Dizel, benzin, lpg farketmez, debriyaj ve vites mantığı hepsinde aynı.

Ama dizel arabanın torku daha yüksek olduğu için daha kolay kalkış yapar, kolay kolay stop etmez.

Benzinli araçta debriyajı biraz daha geç bırak, gazı biraz daha fazla ver. Aslında her model arabada aracı tanıyana kadar buna dikkat edip kas hafızası oluşturmak gerekli.

Bir not, hem boşa alın hem debriyaja basın. Bu alışkanlık hem vitesde unutulan arabanın öne fırlamasına engel olur hem de soğuk havada araç için daha faydalı.

@kisa; bazı araçlarda üstte bahsettiğim güvenlik önlemi için debriyajda müşür oluyor, araç boşta olsa da debriyaja basmadan marş devreye girmiyor.
  • John Bloor  (23.01.23 11:22:11) 
@jb, bunu bilmiyordum. Bana denk gelmedi hiç. Teşekkürler.


  • kisa  (23.01.23 17:10:04) 
[]

Maaş beklentisi

Merhabalar. Bir yer iş görüşmesi için aradı. Maaşı telefonda söylemedi doğal olarak. Görüşmeye davet etti. Çalıştığım yer zam miktarını söylemedi. Sormak istemedim yeni olduğum için. Görüşme için arayan yere telefonda maaş beklentim şu kadar, sizin için uygunsa görüşmeye geleyim demem uygun olur mu? Açıkçası 1 2 bin TL için iş değiştirmek istemiyorum. Maaş aralığını görüşmeye gitmeden öğrenme şansım yok mu?




 
Görüşmede konuşmak usulen uygundur.


  • prole  (21.01.23 15:02:23) 
Telefonda da sorabilirsiniz ben hep öyle yapıyorum. Karşılıklı zamanımızı almamak adına maaş beklentim şudur diyebilirsiniz ama tecrübe olsun diyorsanız gidin görüşün götüşmede zaten onlar sorar.


  • condom kurşunu  (21.01.23 16:23:45) 
Görüşmeye gitmeden öğrenmek istiyorum.


  • dissendium  (21.01.23 16:53:35) 
condom kursunu +1 gorusmeye gitmeden once telefonda konusabilirsiniz bence. yani ucret soylemezler telefonda ama benim beklentim bu kadar eger sizin ucret skalanizin uzerinde kaliyorsa birbirimizin vaktini almayalim gibisinden konusabilirsiniz bence.


  • in vino veritas  (21.01.23 16:59:53) 
[]

İş değişikliği sebepleri

Merhabalar. İşinizden ayrılmak istediğinizi düşünün. Çalıştığınız yere iş yerindeki sorunları mı söylersiniz, bu konuya hiç girmeden başka bir iş arıyorum ya da buldum mu dersiniz? Sorunları söylerseniz düzelme ihtimali çok yok.

Bir de imajınızı önemser misiniz bu konuda? Sorun yaşayıp ayrılmakla daha iyi bir iş bulup ayrılmak bırakacağınız işteki imajınız için önemli mi?

Teşekkür ederim.

 
birakacagim isteki imaj icin tek kriter orada isimi iyi yapip yapmadigimdir. diger isin iyi olup olmamasi cok da onemli degil.

duzelme ihtimali yoksa herhangi bir sey soylemem o konu ile ilgili, baska bir is buldugumu soyler ve yoluma bakarim.
  • duyulmasi gerektigi kadar  (19.01.23 12:11:19) 
baska is buldum der giderim. sorarlarsa evet burada bazi memnuniyetsizliklerim var ama bu konuya girmek istemiyorum derim. anlayan anlar.
is bulmadan soyle sorunlar var rahatsizim da diyebilirsin ama tavsiye etmem. dedigin gibi duzelmez kendini yormaya degmiyor bosver.
imaja gelince fark yok. iyisi kotusu sana kalmis bi sey cunku. vayy oraya mi gidiyorsun demeyiversinler bosver. bazen vay dedirtecek yerler hic de oyle vay'lik olmuyor hem.
  • Kittie  (19.01.23 12:32:21) 
Sözünüz karşılık bulacaksa konuşun, anlatın. Hiçbir şey değişmez diyorsanız, boş verin.


.
  • kartallar yuksek ucar  (19.01.23 13:17:39) 
boş yere şunlar bunlar kötüydü deyip kendini yorma.

daha iyi bir iş buldum deyip helalleşip ayrılın.
  • brkylmz  (19.01.23 13:51:49) 
Söylemeyin.
Söylemenizin size faydası olma ihtimali yok, zararı olma ihtimali var.

Özellikle sorarlarsa o zaman bile üstünkörü bahsedip geçin.
  • michael_knight  (19.01.23 15:25:19) 
[]

Türkiye'nin en egzotik şehri

Türkiye'nin en egzotik şehri hangisi? Mardin, Hatay, Şanlıurfa, Mersin... Hiçbirine gitmedim. En beğendiğiniz hangisiydi? Teşekkür ederim.




 
Mardin ve urfaya gitmedim. Hatay(ozellikle antakya) oldukca egzotikti


  • fakyoras  (17.01.23 16:17:23) 
Hepsine gittim:

Hatay 1 Mardin 2

Urfa şu an "beni bu mentiondan çıkarın" diyor.
  • lcha  (17.01.23 16:24:16 ~ 16:24:37) 
Urfaya gitmedim ama diğerleri içinde en beğendiğim Hatay oldu.


  • juliette  (17.01.23 17:36:54) 
Urfa: bn ne alaka

Cevabım Nevşehir/Göreme ama Güneydoğu’yu Diyarbakır dışında hiç görmedim. Bence Mardin de çok fantastik bi yerdir.
  • vedatchilipeppers  (17.01.23 18:11:25) 
urfa'ya defalarca gitmis biri olarak son derece egzotik bence. tam bir ortadogu sehri, mimarisi, insani, asiretleri, ilkokula gonderilmemis kadinlari vs. dogu bati sentezi degil direkt dogu. antakya ise gorece modern ve acik bir yer.

siralamam
1. urfa
2. mardin

antakya listede degil.
midyat'tan dogusuna gitmedim.
  • hot potato  (17.01.23 18:13:54 ~ 18:17:14) 
Egzotik olarak illa Oryantalist mi düşünüyoruz? Bence Türkiye standardı olarak düşünürsek Eskişehir egzotik denebilecek bir şehir, Avrupa tarzı içinden nehir geçen ve bu nehri verimli kullanabilen bir şehir olarak. Aynı şekilde Odunpazarı bölgesi de klasik oldtown denebilir.

Kars'a gitmedim ama giden arkadaşlarım Rus mimarisi etkisiyle çok farklı olduğunu söylemişti.

Antakya, Tarsus, Mardin vs gibi şehirleri henüz gezemedim maalesef ama Antakya'nın bu klasmanda lider olacağını düşünüyorum ben de uzaktan bakınca.
  • nundu  (17.01.23 20:42:44) 
@nundu, tarihî olarak düşündüm aslında. Kültürel çeşitlilik, mimari gibi şeyleri de düşündüm. Eskişehir'e hiç gitmedim ama egzotik olduğunu düşünmüyorum. Şehrin içinden nehir geçmesi bana göre egzotiklik değil. Kars'a gittim. Farklı bir havası var tabii ki ama yine egzotik değil bana göre. Kendine özgü olma durumundan bahsediyorum ama bu yüzeysel olmamalı.


  • dissendium  (17.01.23 22:23:56) 
[]

Müdürünüz kızınca nasıl tepki veriyorsunuz?

Müdürünüz bir konuda (bir hatanız için) kızınca nasıl tepki veriyorsunuz?




 
Üslup önemli. Nasıl kızıyor? Bağırıp çağırıyor mu? Azarlar gibi mi?

Mekan önemli. Fırça esnasında yalnız mıyız? Başka insanlar da var mı?

Hatanın tipi önemli. Daha önce uyardığı bir konu mu? Tekrar eden bir hata mı?

Bunları bilmek lazım.
  • pispinti  (16.01.23 15:10:27) 
@pispinti, başkaları duyuyor. Biraz sesini yükseltiyor. İlk defa olan bir hata ama hatanın asıl sebebi siz değilsiniz. Kızmasının sebebi aslında susmamanız, cevap vermeniz.


  • dissendium  (16.01.23 15:13:20) 
Türkiye'de çalışırken böyle bir firmada çalıştım; üst yönetim ses yükselten, bağıran çağıran bir yerdi. Vallaha oradan mi öğrendim bilmiyorum ama ciddiye almamayi öğrendim bunlari. Hatalardan yaptığım; root-cause analizi yapıp hatayı bir daha nasıl yapmayiz diye bakmak ve çözüm ile gelmek. Diğer kısımları kişinin kendi dandikligi. Hata yapan kisi etik dışı, yasa dışı, ona söylenenler dışında kendi kafasina göre bir şey yapmadığı sürece kimsenin bağırıp kızma hakki yok. Ben hatalara "demekki proses error-proof değil" diye bakıyorum.

Su an çalıştığım müdürlerim ise böyle insanlar değil, hic hatam da olmuyor nazar değmesin. Kendi çalışanlarımın hataları oluyor. Bu konuda action plan bekliyorum ya da root cause niye oldu diye. Ama kimseye sesimi yukseltmem. Çocuğa bile ses yukseltilmiyor bu devirde.

Bu arada sunu da söylemem lazim; her doğru her zaman soylenmez. Misal size kizdi, ortam gergin. Susun. Sonra ileri süreçte kendisine gidip onun yanlış yönetildiğini ve rahatsiz olduğunuzu söyleyin. Bunu takmiyorsa zaten dandik bir yönetici ile çalışıyorsunuz demek ve kişilik haklarıniza saldırı olmadığı sürece çok da dinlemeyin, is bakın kendinize.
  • logisticsmanager  (16.01.23 15:28:28) 
samimi bir şekilde özür dilerim. utanıp sıkılmam. hata olur, düzeltilir. hayatın akışı böyledir.


  • gabe h coud  (16.01.23 15:40:51) 
hiç unutmam askerde yazıcı iken daha ilk hafta sonum, nöbet sırası, çarşı vs nasıl karıştırmışsam, nöbeti olana çarşı yazmışım aynı gün, çarşısı olana nöbet. Ben de çarşıdayım. Akşam bölüğe döndüm. Bölük komutanı yanına çağırdı dakikasında, başladı azarlamaya. Bir ara boşluk buldum, dedim benim hatam özür dilerim bir daha olmaz, dikkat ederim dedim. Komutan bri daha "oğlum hata bu herkes yapar, bir daha dikkat edersin" demişti.

Cevap olarak ise ülkede gerçekten insanlar hatalarını kabullenmekte inanılmaz kötü. Hatası olsa bile bundan dolayı başkasını suçluyor. 38 yaşındayım bu zamana kadar ne zaman hatam olsa ve bunu belirtsem konu toparlıyor.

İş için her durumda hatada bir durumda sizin de payınız olabilir. Mesela bir iş yapıcaksınız ama iş arkadaşınız size dosya göndermiyorsa ve bundan dolayı iş neden yapılmadı diye kızıyorsa, sizin payınıza düşen hata kısmı bu durumu müdürünüz size sorana kadar beklemek olur. Daha öncesinde haber vermeliydim kusura bakmayın vs gibi.
  • hlt1985  (16.01.23 15:58:34) 
Müdürünüzle ilişkiniz bir günde oluşan bir ilişki olmadığı için bir günde de düzelmeyebilir.

Çalıştığım kurumlar açısından genelde şanslıydım. Neredeyse hiçbir yöneticim bana bağırarak kızmadı. Hatta genelde pek kızmadı.
Çünkü her sorunda ya sebepleri açıkladım ya da hatalarımı o bana söylemeden önce söyleyerek hem özür diledim hem de tekrarlanmaması için nasıl bir yöntem uygulayacağımı açıkladım.

İş iştir. Kimsenin sizinle yüksek sesle konuşmasına izin vermeyin.
Ofis hiyerarşisinde sizden yukarıda veya aşağıda olan birisi gerçek hayatta eşitinizdir. Bunu ne siz unutun ne de onların unutmasına izin vermeyin.

Sakin bir zamanda müdürünüzle görüşüp sorunun sebeplerini açıklayın ve başkalarının yanında bu şekilde konuşmasının sizi üzdüğünü ve bu davranışı değiştirmesini istediğinizi söyleyin.

Aynı şeyi iki defa söylemiş olacağım ama sadece kuru bir özür değil bu soruna yol açan şartları tarif edip, yeniden bu sorunun ortaya çıkmaması için sizin alacağınız önlemleri ve müdürünüzden almasını isteyeceğiniz önlemleri belirtmeyi unutmayın.
  • michael_knight  (16.01.23 16:47:15) 
içime atarım ben tartışamamak gibi kötü bir huyum var.


  • dr doofenshmirtz  (16.01.23 18:34:18) 
hakliysa ozur dilerim.

haksizsa ustune giderim, geri adim atmam. herseye eyvallah ama haksizliga dayanamiyorum, aninda tepkimi koyarim.
  • cooperr  (16.01.23 19:44:49) 
tr'de bir ust amirse tepkimi verirdim ama birkac kademe ustse icine atmaktan baska bir caren olmuyor.

amerika'da boyle bir olay olmaz. olursa da hr'a bildirirsin. pasif agresif sekilde tepki veriyorlar burada. acikca kimse kimseye kizamaz.
  • antikadimag  (16.01.23 20:22:47) 
[]

Güneş gözlüğü, fikir

Merhabalar. Aşağıdaki gözlüklerden hangisi ya da hangileri diğerlerine göre daha iyi? Yüz şekline göre değişen bir şey olduğunun farkındayım. Aralarında çok fark olmadığının da farkındayım. Ama yine de fikir almak istedim. Teşekkür ederim. (29, E)

1. images.ray-ban.com

2. images.ray-ban.com

3. images.ray-ban.com

4. images.ray-ban.com

5. images.ray-ban.com

6. images.ray-ban.com

7. images.ray-ban.com

8. images.ray-ban.com

 
wayfarer tek gecerim. en yakini 8 nolu


  • ala09  (15.01.23 23:10:23) 
[]

Özel hastane

Merhabalar. Cildiye bölümü için özel hastaneye gitmek istiyorum ama iş çıkışı gitmek istiyorum. 18.00 19.00 saatlerinde açık olan özel hastane yok mudur? Muayenehaneler kaça kadar açık oluyor?




 
Bazı hastaneler var senin durumundakilere akşam poliklinik hizmeti veren arayıp sorman lazım özel hastaneleri


  • freebird5406_2  (14.01.23 23:52:26) 
Cumartesi günü öğlene kadar çoğu poliklinik açık oluyor; eğer cumartesi çalışmiyorsanız onu da değerlendirebilirsiniz. Yalnız randevular cumartesi biraz daha yoğun olabilir, önden arayıp randevu alın derim.


  • fraise  (15.01.23 00:07:42) 
[]

Bacak kası

Aktif olduğum bir işim var. Bir günde yüzlerce adım atıyorum. 3 ayda bacak kaslarımın güçlendiğini, oluştuğunu fark ettim. Gerçekten sadece yürümek, merdiven çıkmak bacak kası oluşmasına fayda sağlar mı? Geçici bir durum mu? Teşekkür ederim.




 
Çoğunlukla artam kan basıncı nedeniyle oluşan pump etkisi o, ayrıca kas artırmaya yönelik bi çalışman olmamışsa onun da etkisi olabilir tabii bir miktar kas artışında ama o çok kısa bir aralık.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (13.01.23 14:41:12) 
evet olur ama büyümekten ziyade kuvvetlenme olur yani kas hacmi aynıdır ama daha kuvvetli ve şekilli olur. bir süre sonra hiç etki olmaz sadece olan sabit kalır, çünkü kaslar o kuvvete alışmıştır ve bu bana yeter der, ilerlemeyi durdurur.


  • marlonbranda  (13.01.23 15:21:25) 
Şunu da eklemei isterim; güçlenmek/güç kazanmak lineer bir olay değil.
Misal 400 kg press yapan biri extensionda da çok iyi yapar ya da sırtına 40 kg yük koysak gene kolayca yürür demek olmaz.

Bu noktada da siz yürüme konusunda kendinizi gelistirseniz de bunun rakamsal bir güçlenmeye donmesi zor.

Merdiven çıkmak yürümekten daha fazla olması muhtemel çünkü single leg squat gibi bir pozisyona dönüşebilir. Malesef yürümenin mekanigi merdiven cikmaya göre daha düz.
  • logisticsmanager  (13.01.23 16:09:30) 
Muhtemelen beslenme alışkanlığında değişiklik olmadan daha hareketli bir yaşama geçmeniz vücut yağ oranınızı azaltmış, kaslarınız daha görünür hale gelmiştir.


  • Mirket  (13.01.23 17:44:51) 
[]

Çöp Adam dizisi

Merhabalar. Spoiler içerebilir.

*
*
*
*
*

Bu diziyi başından itibaren izlemedim. Ortasından biraz izledim. Adam gerçekten karısını mı aldatıyor? Olay ne? Özet geçebilir misiniz? Teşekkür ederim.

 
Adam evliyken başka kadını kaçırdı. Günlerce hapsetti. Kadın da celladına aşık oldu gibi. Birlikte oldular en son. Yani evet aldatıyor.


  • meraklitursucu  (11.01.23 21:41:07) 
[]

Almanca, gramer sorusu

Merhaba Almanca bilenler.

Diese Schlacht offenbart Russlands drei große Schwächen

Şu cümlenin Russlands drei große Schwächen kısmını analiz edebilir misiniz? Genitiv olduğunu düşündüm ama kafam karıştı. Artikel yok. Hangi kelime tekil, hangi kelime çoğul, hangi kelime hangi durumda yazabilir misiniz? Cümleyi oluşturma aşamalarını yazabilirseniz daha iyi olur. Teşekkür ederim.

 
almancam çok yok, yanılıyorsam daha iyi bilen birisi düzeltsin lütfen ama bakmak istedim yine de. gramer severim o yüzden çalışmıştım bi ara kuralları.

baş tarafta zaten sıkıntı yoktur sanırım, bu savaş açığa çıkardı/gösterdi diyor. diese schlacht, sonrasında fiil. ingilizcedekiyle aynı mantık.

russlands genitiv. rusya'nın diyor. yine ingilizceden gidecek olursak russia's.

drei große schwächen akkusativ çünkü cümlenin nesnesi konumunda. diese schlacht neyi offenbart ediyor? aha bu drei große schwächen'ı. bunu kalıp olarak düşün. çekimi nasıl olacak?

şimdi ana kelime, isim schwächen. dişil. sıfatın kökü de groß. dişil, akkusativ çoğulda çekim nasıl oluyor? kurala göre sıfata e gelecek, isme n gelecek. o yüzden oldu mu sana große schwächen?

benim bildiğim bu şekilde. yalnız almancada sayıya göre çekim olayı değişiyor mu o konuda bilgim yok, rusçada mesela "iki elma"yla "beş elma" çekimi farklı oluyor. ona benzer bi durum söz konusu değilse yazdığım şekildedir diye tahmin ediyorum.
  • mark greg sputnik  (11.01.23 14:05:24 ~ 14:08:37) 
genitiv değil. genitiv olsa '"drei große Schwächen Russlands" olurdu. bu klasik iyelik ekiyle yapılmış bir tamlama. "Russia's three big weaknesses" gibi. genitiv'de sahibi belirten kelime sona gelir, başa değil.

Schwächen, Schwäche'nin çoğulu. artikeli çoğul die olduğu için ve akusativ'de çoğul die artikeli herhangi bir değişime uğramadığı için "drei große Schwächen" olarak kullanılmış.

Schlacht tekil. artikeli die olduğu için "diese Schlacht" diyoruz.

cümle basit bir "özne + yüklem + nesne" cümlesi aslında.

özne: Diese Schlacht
yüklem: offenbart
nesne: Russlands drei große Schwächen
  • sir gawain  (11.01.23 14:32:39 ~ 14:37:38) 
[]

Turkcell, yeni hat

Merhabalar. 15 yıllık bir Turkcell hattım var. Numaram değişmeden hattımı yenilemek istiyorum. Yine Turkcell olacak. Bu mümkün mü? Herhangi bir Turkcell şubesi kısa sürede yapar mı? Ücreti varsa nedir? WhatsApp için veri kaybı olur mu? Teşekkür ederim.




 
Numara değişmeden hat yenilemek nedir?
Sim kartı mı değiştirmekten bahsediyorsunuz? Eğer simkartı yenilemek istiyorsanız herhangi bir Turkcell bayiinde yaparlar.

www.turkcell.com.tr
  • quaker  (10.01.23 12:39:02 ~ 12:42:30) 
quaker, sim kart. Teşekkür ederim.


  • dissendium  (10.01.23 12:45:10) 
Whatsapp için de yeni sim kartı takmadan son bir manuel yedek alın. Tekrar aktivasyon vs isteyip de sorun çıkarsa tekrar kurulum yaparsınız.


  • dede korkut  (10.01.23 15:35:32) 
her turkcell'de şipşak yaparlar. hatta telefonunuz uyumluysa e-sim önerebilirler. eğer teknolojiye karşı çekinceleriniz varsa (ben ilgili alakalıyımdır ama e-sim'den çekinirim misal) normal sim kart talep edersiniz. 100-150 liraya verirler hemencecik.

ek bilgi: bütün banka online işlem girişlerinize bloke konulacak. sim kartı değiştirdikten 2-3 hafta sonra bankaya giriş yapamazsanız korkmayın.
  • feel the blanks  (10.01.23 17:09:07) 
sim kartım kayboldu de yenisini cıkarsınlar. her tip veriyolar artık.


  • koela  (10.01.23 17:33:37) 
[]

Samsung, mesaj sorunu

Merhabalar. Samsung telefonumda Mesajlar sürekli olarak duruyor hatası var. Daha önce Instagram için aynı hata olmuştu. Uygulamayı kaldırıp yüklemiştim. Mesaj uygulamasını kaldırma seçeneğini bulamadım. Telefonuma mesaj gelmediği için sorun yaşıyorum. Bu sorunu nasıl çözebilirim? Teşekkür ederim.

Ön belleği, verileri temizledim. Telefonu defalarca kapatıp açtım. Düzelmedi. Fabrika ayarlarına döndürmek en kötü seçenek.

Bir de hattım bayağı eski. 15 yıllık. Onunla bir ilgisi olabilir mi?

 
başka bir sms uygulaması yükleyin. google messages, textra vs.


  • inheritance  (10.01.23 09:27:37) 
inheritance, siz yazmadan önce bir anda aklıma geldi. Çözdüm. Teşekkür ederim.


  • dissendium  (10.01.23 09:38:09) 
[]

Alışveriş isteği

Merhabalar. Her hafta sonu alışveriş yapma isteğiniz oluyor mu? Madem çalışıyorum, istediğimi alayım şeklinde bir düşünceniz var mı? Bir de her hafta sonu fast food istiyor musunuz, yiyor musunuz? Her hafta sonu fast food istemek bir bağımlılık mıdır? Teşekkür ederim.




 
Valla tüm sorulara okurken hayır dedim.
Son soruya gelince haftasonunu= fast food yeme özgürlüğü olarak kodladığınızdan olabilir.

  • Amaranta ursula  (08.01.23 18:32:55) 
Resmen soru bombardimanina tutmussun hocam. Neyse, 'anket sorularina cevap vermezse olecek' hastaligina sahip biri olarak hepsini cevaplarsam
1- Olmuyor.
2- Yok.
3- Pek istemiyorum. Bir tek haftasonu yemek yapabilecek vaktim oldugu icin tersine o zamanlar duzgun biseyler yemek istiyorum.
4- Her hafta sekmeden oluyorsa bence bagimliliktir.
  • j r r tolkien hayrani  (08.01.23 18:34:03) 
1. surekli alisveris yapmam ama begendigim bir sey oldugu zaman sepete atip bekletirim. sure gectikten sonra hala almak istiyorsam aliyorum. Genelde toplu yapiyorum ben alisverislerimi. Yaz basi, kis basi gibi. ayda 1-2 seye (giysi, ayakkabi, makyaj malzemesi vs hepsini kattim icine) denk geliyordur sanirim.

2. eskiden bu vardi bende ama dogal kaynaklarin tuketimi, kapitalitizmin calisma sekli, deger yargilari vs uzerine calismalar yaptikca son 5 yildir tamamen bu fikirden uzaklastim. Artik hic boyle dusunmuyorum.

3. Cumartesi gunleri genelde disarida yemek yeriz ama hep fast food degil, degisik yerlerde, degisik konseptlerde yemekler oluyor. Pazar gunu de evde hafta ici vaktim olmadigindan yapmak istedigim yemekleri yapiyorum. Yani buna da yanitim hayir.

4.Bagimlilik diye tanimlamak dogru olmaz zira elimizde yeterli veri yok. Sosyal hayatinizi etkiliyor mu, yemediginizde rahatsiz oluyor musunuz, sizin icin ne anlama geliyor, genel yeme duzeniniz nasil vs gibi seyleri bilmek gerekir. Bence bagimlilik degil ama aliskanlik ile ilgili bir durum olabilir bu. Gunluk rutinleriniz gibi dusunun. Dedigim gibi eksik veri ile yorum yapmak dogru degil.
  • fraise  (08.01.23 18:49:18) 
Hepsine hayır.
Bir şey almadan önce ciddi düşünüyorum ve araştırıyorum, meslek hastalığı heralde (satin alma).
O sebepten plansiz alışveriş yapmam ama önceden daha çok yapardım.
  • logisticsmanager  (08.01.23 18:56:58) 
haftasonu özelinde bir hissim yok cogu zaman alışveriş yapasım gelir (son zamanlarda azaldı ama yaptım yine de) fast foodda da zamanlamam yok her zaman tüketiyorum. ikisi de hayat kalitesini düşürüyor maleseff


  • ala09  (08.01.23 19:00:33) 
1- hayir
2- istedigim seyler pahali seyler oluyor genellikle. elektronik + turkiye simulasyonu vs.. madem calisiyorum, madem uc gunluk dunya, ihtiyacim da varsa kesinlikle aliyorum. bu yuzden fiyata cok takilmam, en iyisini almaya calisirim. fakat kredi, kredi karti vs kullanmadigim icin belirli bir dengede tutmak gerekiyor.
3- fast food zaten haftaici de yiyorum
4- sanmiyorum
  • nibba  (08.01.23 19:04:54) 
Hayır
Hayır. Ben biraz minimalistimdir. Bir şey gerçekten gerekli değilse almam. Almam gerekiyorsa da parasına asla bakmam. Ama paramı idareli kullanıp aktivitelere yatırıyorum çokça. Bende şu düşünce var, madem çalışıyorum şu aktiviteyi de yapayım, bunu da öğreneyim, şurayı da gidip göreyim.
Hafta içleri hep ev evde yapıyorum. Haftasonu da farklı bir şey yemek istiyorum. Bu bazen fastfood olur, bazen fine dining olur. Bazen kebapçı olur. Ama burgerking ve türevleri gibi zincirlerden hiç yemem.
Bi tık bağımlılık gibi. Kolay bi kalori. Uğraşmadan tüketiyorsun.
  • zimbirik  (08.01.23 19:16:24) 
1. Hayir.
2. Net hayir. "calisiyorum bir seyler almayi hakediyorum" hic katildigim bir sey degil, bence sirketlerin urun satmak icin beyin yikamasi olabilir. herkes calisiyor neticede. ben kimseden daha fazla haketmiyorum ki? son 4-5 senedir daha buyuk hedefler icin para biritiriyorum dolayisiya yuzeysel harcamalari kestim. kiyafet elektronik falan hic almam, olani kullanirim. laptop'im 6 senelik. o bozulursa yenisini alacagim, yani planli bir sey. onun disinda pek alisveris dusuncem yok.
3. fast food'u ise yemek goturmeyi unuttuysam yerim. haftasonuyla fast food'un bir baglantisi yok benim icin.
4. sadece haftasonlari yiyorsan ve abartmiyorsan bagimlilik degil.
  • hot potato  (08.01.23 19:47:05 ~ 19:47:16) 
Oluyor ve para da yok, olmayınca para daha fazla harcamak isteği ile doluyorum, psikolog da parayla. İflas edinceye kadar devam edeceğim yani :)


  • fakat  (08.01.23 21:44:29 ~ 21:45:23) 
-Alışveriş isteği: Oluyor sadece hafta sonu değil sürekli oluyor. Şunu fark ettim eskiden telefonu elime alınca sözlük/twitter/instagram gibi platformlara girip vakit öldürürdüm artık elim otomatikman Trendyola gidiyor ve sürekli bir şeyler beğenip almak isterken buluyorum kendimi.

-Madem çalışıyorum istediğimi alayım: Bütçemi aşan şeyleri almak için kendimi kandırma yolum. Normalde benim için lüks olacakken uzun süre çok darda kalacağımı bile bile yine de almak istediğim şeylerde sürekli bu cümle ile kendimi kandırırım.

-Fast Food: Evde yemek yoksa hazırlamak yerine dışarıdan söylemek gelir hep aklıma. Bir de Bu Trendyoldaki yedikçe bir sonrakinde daha fazla indirim kazanma, Getirde 3 siparişe bir promosyon gibi kampanyalar beni çok tetikliyor.
Hatta 31 Aralık'ta hastaydım gözümü açamadım ertesi gün sipariş vereceğim sırada iki taraftaki Aralık indirimimi kaçırdığıma çok üzüldüm ciddi ciddi.

Son bir aydır daha da atağa geçti bu. Şu an telefonumda en çok kullandığım uygulama trendyol. Hem alışverişiyle hem yemek siparişiyle hep hayatımda.

Fark etme ve kontrol altına almaya çalışma aşamasındayım.
  • mutekebbir  (09.01.23 12:46:17) 
[]

Sigara paketleri

Sigara kullanan biri değilim, sigara almıyorum ama buna rağmen sigara paketleri çok iğrenç değil mi ya? Markette gözüme takılıyor bazen. Ben ceset görmek zorunda değilim. Ya da bir çocuk denk gelse korkabilir. Eski paketler daha iyi değil miydi? Kullanmamama rağmen bazı paketleri hatırlıyorum ve bazı kutular şıktı. Siz bu uygulamadan memnun musunuz?




 
Cevabı kendi içinde, şıktı demişsiniz.
İşte bu şıklık gençlerimizi sigaraya özendiriyor, bu yüzden tek tip ve igrençli fotoğraflar oldu :(((

  • pavlis  (05.01.23 20:45:49) 
olm mevzu zaten cocuklari korkutup icmelerini onlemek.


  • cooperr  (05.01.23 20:48:26) 
cidden bir ikisinin fotoğrafları çok kötü, market kasasında beklerken benden önceki müşteri sigara istedi, kasiyer de kalktı yan kasadaki raftan aldı getirdi, müşteri kutuların üstündeki fotoğrafları beğenmedi değiştirir misiniz dedi kasiyere


  • freebird5406_2  (05.01.23 20:49:49) 
Gençler, hatta çocuklar, o fotolardan korkup da sigaraya başlamıyor değiller. Baya baya içiyorlar paket umurlarında değil ki.


  • invictae  (05.01.23 20:51:20) 
Arkadaşlar Türk insanını çok hafife alıyorsunuz.
Çok ciddi bir çeşitlilik var. Çok ciddi. Sırf o fotoğraf yüzünden başlamayan binlerce insan vardır ben bundan eminim.

  • pavlis  (05.01.23 20:56:47) 
yılların düzenli sigara içicisiyim, siz sorunca baktım paketin üstünde ne varmış diye. evet iğrenç fotoğraflar ama ben hiç görmemişim, genelde sigara paketimin üzerinde çakmağım durur o yüzden de olabilir, fotoğrafların çok kötü olması sebebiyle yok saymış ve hiç bakmamış da olabilirim. ama yeğenim paketi gördüğünde iğrenç diyor, her seferinde sigarayı bırak diye yalvarıyor ki haklı. amaç caydırıcı olması olduğu için özellikle henüz sigaraya başlamamış kişilerde işe yarıyordur.


  • hypathia  (05.01.23 21:16:19) 
Çok çok daha iğrenç fotoğraflar kullanan ülkeler var. Caydırıcılığı da var hakikaten. İyi uygulama bence.


  • uvcray  (05.01.23 22:00:45) 
herkes yazmış zaten gerekçeleri, onları tekrarlamayayım. ek olarak pazarlama ile ilgili bir yönü var. bu paketler markaların kendi imajlarını empoze ederek insanların da bu imajdan faydalanmasını ve sonuçta kendilerine bir nitelik katmalarını engelliyor.

çok klasik marlboro örneğinden düşünebilirsiniz, sattığı bir imaj var (kovboy marlboro man), belli tür bir hedef kitleye sigara satıyor ya da kullandığı imgeler üzerinden belli bir kitleyi sigara içmeye yönlendiriyor, sigara tüketimini ciddi anlamda arttırmışlığı olduğu biliniyor. marlboro'nun tüketici kitlesini kadınlardan erkeklere çevirmek için de kullanılmış bir strateji.

yani sigara markaları renkleri, kimlikleri, yarattıkları imajlarıyla hedef pazarlarını genişletebiliyorlar (bu da daha fazla kişiyi sigaraya başlatmak demek). ama bu tek tip siyah paket üzerinde korkunçlu imgeler mevzusu markaların pazarlama etkinlikleriyle daha fazla insana ulaşmasını da engelliyor aslında.
  • nimberjack  (05.01.23 22:56:42) 
Abi o fotoğraflardan sadece sigara içmeyen insanlar tiksiniyor ve sigara içmemenin ne büyük bir lütuf olduğunu anlıyor, sigara içen ya da içmeye niyetlenen tek bir allahın kulunun o fotoğrafları siklediğini düşünmüyorum ben, o nedenle hiçbir işlevselliği yok bana göre, yani bu fotoğraflar sigara kullanımına yönelik caydırıcı olmaz ama mesela renkli alacalı bulacalı güzel paketlerin sigaraya özendireceğine de adım gibi eminim.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (05.01.23 23:07:27) 
ben bazı fotolardan rahatsız oluyorum ama kullanmama engel olmuyor. ancak uzun yıllar kullanıp fotolardan rahatsız olan kişiler biliyorum. içindeki folyo ile fotoları kapatan kişiler var. o yüzden etkili olabilecek bir durum ancak fazla değil. uygulamadan memnunum


  • paintov  (06.01.23 00:41:30) 
Kesinlikle katılıyorum, ben de daha önce bundan yakınmıştım. Televizyonda sigarayı sansürlüyorlar ama marketlerde, sağda solda atılmış ya da masada duran sigara paketlerinde hem yetişkinler hem çocuklar travma yaratacak seviyede gore görsellere şahit oluyorlar. Çok saçma sapan bir durum.


  • akhenaten  (06.01.23 08:30:00) 
[]

Çok sayıda işe alım

Bir şirket İK, satış, mühendislik için çok sayıda işe alım yapıyorsa bu o şirketten birilerinin çıkarıldığını mı gösterir ya da şirketin büyüdüğünü mü gösterir? Pozisyonlar arasında müdür de var. Ne olmuş olabilir? Teşekkür ederim.




 
kapasite artışı olabilir, yatırım yapılmış olabilir, yeni fabrika, şube kurulmuş olabilir.

bir fraud durumu yaşanmış ve tüm departmanın işine son verilmiş de olabilir.

şirketin geleceği için bir karar alınmış (satış, birleşme, taşınma vs.) insanlar da öncesinde istifa etmiş olabilir.

şirket yandaştır, seçimden sonra zor durumda kalmamak için çalışanlar istifa ediyor olabilir.

olabilir de olabilir yani.
  • gabe h coud  (05.01.23 15:18:06) 
kullandiklari platformda ucretsiz ilan yayin hakki vardir.
ucretsiz platformsa bakin biz nasil da buyuyoruz demek istiyorlardir.
ik'ya stajyer, asistan almislardir, "yetissin" diye uygulamali egitim vereceklerdir basvuran "kurbanlar" sayesinde.
simdiye kadar ben bunlari gordum.
  • Kittie  (05.01.23 15:28:01) 
Gerçekten dediğin kadar yoğunlukta işe alım olmayabilir, bazı şirketler dönem dönem cv toplamak için hazırda aday tutmak için çok sayıda ilan açıyor hatta görüşme bile yapıyor.


  • iwasbornonamountainside  (05.01.23 15:33:10) 
Aynen soylediginiz gibi asiri bir sirkulasyon da olabilir, ki var su an bircok sirkette bu durum son 1 senedir. Ozellikle ekonomik nedenlerle cok fazla is degistiren insan var sirketlerde. Yani daha cok sirket cikarmiyor calisanlar ayriliyor.
Ben genelde ilgili ilandaki pozisyonda daha once calisanlari linkedin den bularak ne kadar sure calismis, terfi rotasyon almis mi vs. bakarak fikir edinirim.

  • palmtree  (05.01.23 16:05:38) 
Bizim sirket Türkiye'de firma satın aldı. Sonra ikinci fabrika açtı, üstüne hatları artırdı vs derken yer gök ilan doluydu.

Ama turnover konusunda sıkıntı olduğunu da biliyorum. Yani tam net bir şey denemez.

Ben Türkiye'de çalışırken çalışırım yerde 1.5 senede tedarik zincirinde 10-12 kişi falan değişti çünkü iğrenç bir ortamdi.
  • logisticsmanager  (05.01.23 16:13:50) 
[]

Tek taş markaları

Merhabalar. Tek taş markaları arasında ne fark var? Zen ile Blue Diamond arasında ne fark var? Tek taş tecrübelerinizi duymak isterim. Teşekkür ederim.




 
Zen ve Blue Diamond aynı kişinin/firmanın diye kaldı aklımda.
Pırlanta satan markalar arasında bildiğim kadarıyla bir fark yok. İşçilik hepsinde zaten belli bir standartta, sorunsuz.
Geriye kalan reklam, pazarlama ve mağaza konumları.

Pırlanta işi dolandırıcılık olmayan bir dolandırıcılık işi. "Açık kandırma" diyebiliriz belki adına. Genellikle 100 liraya aldığınız taşın değeri aslında 40 lira, geri satmak isterseniz 30 lira belki verirler belki vermezler.
Yüzüğün yapımında kullanılan altın önemsiz bir para oluyor genelde, tabi taşın pahalılığına bağlı bu durum.

Pırlantada Türkiye'de iki sertifika var. En güvenilir olan GIA sertifika. Bir sonraki HDR adlı firmanın sertifikası. Bu sertifikada aldığınız taşın özellikleri yazıyor, o firmaların laboratuvarları bu özellikleri ölçüyor, onaylıyor. Her ikisi de dünyanın çoğu yerinde kabul ediliyor diye biliyorum.

Bunun dışında bir de kuyumcuların kendi verdikleri sertifikalar var. (Çünkü o laboratuvarlara gönderip belge almak da bir masraf)
Mesela Zen Pırlanta'dan bir tek taş yüzük aldığınızda Zen Pırlanta kendisi size bu özellikleri söyleyen bir kağıt veriyor. Kimi söylentilere göre kuyumcular kendi sertifika verip sattığı taşların özelliklerini biraz abartartarak satıyorlarmış. Mesela bir kuyumcudan "D" rengi diye aldığınız taş satmak istediğinizde ve başka biri incelediğinde daha ucuz olan "E" rengi çıkabiliyormuş.

Aşağıdaki linkteki fiyatlar da elbette şişirilmiş fiyatlar ama bunların GIA sertifikalı olduğunu da göz önüne alarak bakın.
www.bluenile.com

Her ne kadar pırlanta işi pek canımı sıkan, kuyumcuya boşuna para verilen bir alışveriş olsa da karşınızdaki kadın istiyorsa bunları almakta bir beis görmüyorum. Önemli olan mutlu etmek istediğiniz kişiyi mutlu edebilmesi.

Bu arada bu söylediklerimin tamamı gerçek, taştan çıkarılan pırlanta ile ilgili. Laboratuvar yapımı pırlantalarla ilgili pek bilgim yok. O yöne de yönelinebilir.

Ek: Tek değil, birkaç pırlantanın ağırlığının(karatının) yazdığı açıklamalara itibar etmeyin. Pırlanta işinde taş küçüldükçe fiyatı çok düşüyor.
1 karatlık tek bir pırlantanın fiyatıyla 0,10 karatlık 50-60 pırlantanın fiyatı aynı olabilir mesela. Daha ucuzmuş gibi göstermek için yüzüğün üst kısmına bir taş koyup etrafına da 3-5 tane küçük taş koyuyorlar ve fiyat verirken bunların toplam karatını söylüyorlar. Ona da dikkat edin.
  • michael_knight  (04.01.23 10:03:31 ~ 10:07:42) 
Zen ile ilgili şöyle bir bilgi verebilirim sadece, değiştirmek ve yine aynı markadan başka bir ürüne geçmek istediğinizde ürünü birebir aldığınız fiyata sayıyorlar. Diğer firma bunu yapıyor mu bilmiyorum.


  • charbiel  (04.01.23 13:16:20) 
[]

Çikolata tavsiyesi

Merhabalar. Şöyle kutuda 10 20 tane olan, lezzetli çikolataları nereden alıyorsunuz? Kahve Dünyası'nda tavsiye ettiğiniz var mı? Ama 400 500 TL olanlardan istemiyorum. En fazla 200 TL olsun. İstanbul Anadolu Yakası için yer önerebilirsiniz. İzmit de olur. Teşekkür ederim.




 
Harem choclate göndermiş yılbaşında şirket. Ürünleri gayet güzel. Farklı porsiyonlar da mevcut.
Online satışı da var. Bakın, deneyin derim.

  • erty_ksk  (02.01.23 19:46:07) 
  • bir soru sorcam  (02.01.23 20:25:22) 
Kahve dünyasının trüf çikolata paketlerinden alabilirsiniz. 16'lı ve 25'li paketlerin fiyatı belirttiğiniz bütçeye uygun.

www.kahvedunyasi.com
  • zihua  (02.01.23 21:22:18) 
[]

İş hayatında kafa rahatlığı

Merhabalar. İşinizde bir bölümün sorumlusu olduğunuzu düşünün. Bu bölümde tecrübe kazanırsanız bir gün müdür olma şansınız var. Maaşınızın zamanla artma ihtimali yüksek. İşinizin mesleğinizle bağlantısı var. Böyle bir işi bırakıp kafanızın rahat olacağı bir işi tercih eder miydiniz? Bu iş üniversitede okuduğunuz bölümle bağlantılı değil. Teşekkür ederim.




 
Kafamın rahat olacağı işe bağlı. Mühendis kafasını çok köreltecek bir işse tercih etmeyebilirim. O işte uğraşacağım kesim de önemli.


  • sevilen progressive türkücü  (02.01.23 13:25:25) 
Kafamin rahat olacagi bolum ne? Maas ne yan haklar ne?

Gecer miyidim gecebilirdim. Dediklerinin hepsini yaptim. Hayat standartlarimi saglayacak duz muhendislik isi bulsam bir dk dusunmem atlarim. Sorumluluksuz calismak buyuk lutufmus.
  • kuzey li  (02.01.23 13:27:03) 
Kafanın rahat olması eğer yapacağın iş bakımından ise; müdürlük değil. Minimum sorunluluk işte kafa rahat olur mesela rutin evrak işi, paketleme işi gibi basit işler. Ama maddi açıdan kafa rahatlığı istiyorsanız maksimum sorumlulukta bir işin altına girmek lazım. Her iki anlamda rahatlık reel hayatta yeri yok maalesef.


  • titanic kemancısı  (02.01.23 13:29:13) 
o kafa rahatlığının ömür boyu garantisi yok
maaşı düşük olur muhtemelen
ama günde 1-2 saat çalışmalık bir iş ise ve kalan zamanda yapacak bir şey bulurum diyorsan ne ala
ama kapalı ofis tarzı bir yerse sıkılman muhtemel
  • bir soru sorcam  (02.01.23 13:41:11) 
bu is degistirme konulu 35. duyurun.
sen isten memnun degilsin ki zaten. yasin da genc henuz. daha yenisin is hayatinda. degistir gitsin. parasi iyi mi kafa rahayligi saglayan isin o kisim cok onemli? ya da bu isten ne kadar az. tolere edilebilecek bi azlik mi bu?
yaptigin isin diplomanla ilgili olmasi vs bunlar bize universitede ogretilen gereksiz bir sey. ona takilma. bu devirde ne is yapiyorsun degil, kac para kazaniyorsun onemli. hep de boyleydi gerci.
ben her zaman kafa rahatligindan yanayim ama para onemli o kadar da degil :)
bi de mudur olma sansin... sansin var evet. olasilik.. biri gelir sirf biriyle arasi iyi diye hopp mudur olur. emek verdiginle de kalabilirsin o yerde. unutma bunu da
  • Kittie  (02.01.23 14:15:44) 
Ise bagli. Tansiyondan, sekere isi yuzunden sagligini tehlikeye atani cok gordum.


  • freedonia  (02.01.23 14:18:57) 
Abi gene diyorum senin kafan çok karışık bak. Bir yola baş koyman lazım.

Bence sen kötü bir yerde çalışıyorsun ya da bu iş sana göre değil. Bu kadar kafa karışıklığı yasamak normal değil.

Bak ben zamaninda çok ünlü fmcgde çalıştim daha ilk haftadan bana göre olmadığını anladım ve sözleşme uzatmak istemediğim zaman isten ayrılırken acayip mutluydum çünkü stresten uyuyamaz olmuştum.

Sen de bu kadar dertliysen başka is bul gec. Şu an deli gibi çalışıyorum, stres var ama bir saniye bile aklımda soru isareti olmuyor bu is bana göre mi vs diye. Yani olay stres vs değil senin ne istediğin. Müdür olmaksa amacin buna göre plan çiz. Kafa rahatlığı ve stressiz hayatsa ona göre.
  • logisticsmanager  (02.01.23 14:23:12) 
Kafamın rahat olacağı işteki rahatlık kriterlerine bağlı. Para, mesai saatleri, ulaşım, iş yerindeki insanlar uygunsa tatava yapmaz basar geçerim. O değil de @dissendium sen Kariyer.Net virali misin yoksa mutlu olduğun işi mi bulamadın?


  • nawar  (02.01.23 15:16:43) 
Hepiniz haklısınız arkadaşlar. İş konusunda talihsizim. Çok şükür işim var, iş de buluyorum ama istediğim gibi çıkmıyor. Fabrikada mühendisim. Her gün 100 kişiyle konuşmak, bazen tartışmak bana göre değil. İnsan kaynakları gibi iletişim seviyesi biraz daha yüksek, kendi kendime çalışabileceğim bir alana geçmek istiyorum. Deneyip göreceğim.


  • dissendium  (02.01.23 15:39:45) 
burada çoğu insan yaptığı iş ile övünen beyaz yakalı, işten çok iş yerindeki politika ve dengeye kafa yoran insanlar artık hayatları bu olmuş. sen bu adamların kulağına zil çalıyorsun, çoğu memnun değil ama mış gibi yapıyorlar ve bu kabustan uyanmak istemiyorlar çünkü yıllarını verdikleri işlerini bıraktıklarında sahip oldukları çoğu şey kaybolacak ve boşluğa düşecekler. bu adamlar için kafa rahatlığı demek düzenli maaş ve ek haklar. yanlış yerde cevap arıyorsun.


  • marlonbranda  (02.01.23 16:10:05) 
Hocam sen mühendis adamsın ne işin var İK ile falan, İK’cıları küçümsemiyorum hiçbir şekilde ama tek ayak üstünde gözün kapalı yaparsın o işleri sen. Pek geliştirici olmaz senin için ve 1 ayda sıkılır bunalırsın; mühendislik yapmak istemiyorsan da daha challenging işler kovala en azından.


  • vedatchilipeppers  (02.01.23 19:37:51) 
marlonbranda +1


  • nothing in my way  (02.01.23 19:59:06) 
Yani şimdi tanımadığı insanlar ve hayatları hakkında konuşmak bence baya saçma olay. Neyse...

Türkiye'de gereksiz bir herkesin müdür olmasi herkesin yükselmesi kafasi var. Misal ilk defa Fransa'da kariyer yapabilecek kafada olup "ben 8-16 calisirim, sonra hayatimi yasarim. Fazlasini istemem" diyen genç gördüm. Ama bunun sebebi Fransa'da yasamasi.

Türkiye'de bu herkesin yükselmesi baskisinin sebebi malesef para. Türkiye'de gelir uçurumu var. Ben çalışırken de vardi. Ben 2 bin alirken n+1 müdür 10 bin alirdi.
Benim su an calisanim 2300 falan alir, ben 3200. Benim müdür de alsin 4200. Bu noktada illa yükselmek zorundasın olayi yok ki herkes yükselmesin zaten, bu sebepten ortalik dandik müdür kayniyor. 2300 alan adam da araba alir, ev alir. Türkiye'de düz beyaz yakaya resmen nefes al yeter ortami var.

Türkiye'de hem kafanin rahat olduğu hem de hayatini gecindirecek iş kolay değil. Ben çalışırken belli yabanci firmalarda calisanlar böyleydi. 20-30 yıl ayni isi yapip emekli olurlardi, hayatlari da normal olurdu. Ama su an malesef öyle bir durum var ki dogru firma olmazsa cok geride kalırsin gelir olarak. Evet para icin yaşamıyoruz ama Türkiye'de de parasiz yaşanmıyor.

Mühendis olup kafanin rahat olacağı meslekler var. Ama misal satin alma istiyorsun ya, o o kadar rahat bir meslek değil ben sana söyleyeyim.

Ik rahat denmis, ben buna da gülerim. Türkiye'de ik'ci tanidiklarim var ve özellikle high turnoverli sıkıntılı yerde olursan sabah aksam adam aramakla, calisanlarla ugrasarak geçer ömrün. Goygoy ikcilar ben de gördüm ama goygoy satin almaci da gördüm.

Kafa rahatlığı önemli. Ama istediğin bu mu? Ben gerçekten çalıştığın yer ile alakalı olduğunu düşünüyorum. O yüzden çok radikal degisiklikler yapmadan önce firma değişikliği düşün.

Onun dışında üretim sana göre degilse, üretimden çık. Misal mühendis olarak product manager tarzı alanlara yönelmeye calisabilirsin. Bu da olmazsa rd tarzi olabilir. Ya da gene mühendis olarak proses taraflarına gecebilirsin.

Bu arada çalışmak güzel olsa para vermezlerdi. Çok da büyütmeye gerek yok, kariyer mi yoksa daha sabit/sakin hayat mi zamanla karar verirsin. Duyuru da bizi dinleme de tanımadığı insanlara laf atanlari da Çok dinleme.
  • logisticsmanager  (02.01.23 20:34:45) 
bir bakima marlon +1. bu tip sorular kacinilmaz olarak "bak sana ne kadar doyumlu ve basarili kariyer yaptigimi anlatayim, biraz ilham al" cevaplari icin miknatis. buradaki insanlara ozel bir sey de degil, her ortamda olur. kotu niyet de yok aslinda ama sana faydali bir input degil bu. bak ben yaptim oldu veya arkadasim sunu yapti mutlu ornekleri istatistiksel olarak gercekci olmayabilir.

sorgulamak, arayista olmak kotu bir sey degil. ancak bu surekli yasadigin "acaba baska bir yerlerde daha mi iyi" hissinden bilincli olarak siyrilmazsan seni nereye gitsen takip edecek. Muhendislikten IK'ya gecsen ne olacak gelecegi goremedigimz icin bilemeyiz ama herhalde ihtimaller sunlar: %10 basarili olacaksin, yukseleceksin, hem parasi iyi olacak hem de zevk alacaksin. %90 duz beyaz yakali rutinine kisilacaksin, daha az para kazanip daha uyduruk bir is yaptiginla kalacaksin. IK, pazarlama falan gercekte televizyon dizilerindeki reklam ajanslari gibi bir party hard ortami degil. Guclu yanlarina odaklanmaktan ziyade gucsuz yanlarinin ustune gidip sartlarini iyilestirmen lazim.

kendini mesleki olarak 'downgrade' etmek buyuk ihtimalle tatmin getirmez. fabrikada calismak sevimli gelmiyorsa oradan basarili bir sekilde cikmanin yollarini ara.
  • hot potato  (02.01.23 21:36:45 ~ 21:38:53) 
[]

Balat

Balat gezmek için güvenli bir yer mi? Yarın gündüz tehlikeli olur mu? Şurayı görün, şu kısmı gezin şeklinde spesifik tavsiyeler alabilirim. Teşekkür ederim.




 
Güvenli. Bir pok yok. Resimlerine baksanız Google dan, kafi. Rum okulu var herkesin gittiği.


  • allah yazdiysa bozsun  (31.12.22 16:37:13) 
hicbir sey yok+1 kiliseler vs kapaliydi biz gezerken. pandemiydi gerci amaa
maison balattan tabak fincan alabilirsiniz belki. guzel bir dukkan olarak aklimda o kaldi

  • ala09  (31.12.22 16:39:29) 
Güvenli güvenli. Kırmızı Mektep var oraya bir bak kesin, mezat var ama yarın olur mu bilmiyorum, denk gelirsen bir gir bak çok değişik ortam. Onun dışında sokaklarda dolanırsın kafe mafe falan bir çay kahve iç. Bir de sırf gazoz satan küçük bir dükkan vardı yüzden fazla çeşit vardır belki, oraya da bir bak bence.

Kıraathanelere falan girme, içerde pis mevzular dönüyor. Denk gelmez gerçi gündüzleri.
  • vedatchilipeppers  (31.12.22 16:42:14) 
vezneciler metro'dan inip çarşamba Fatih'e gidin. o mahalle de balat kadar ilginç. orda güzel bi kebapçı var orda kebap yiyin ucuza. oradan direkt balat'a doğru inin. yavuz selim camii'sine de uğrayın gitmeden, manzarası müthiş.
böylece Osmanlı'dan kalma müslüman bir mahalle ve gayri müslim bir mahalle görürsünüz.
tabii Çarşamba'ya kültürel olarak bakacaksanız gidin, dini değerler sizi negatif tetikliyorsa gördüğünüzü anlamayabilirsiniz.
  • damba  (31.12.22 21:51:57) 
[]

İş kurmak

Merhabalar. En kolay kurulabilecek iş ne olabilir?

Ayrıntılı kısım aşağıda.

Bir şirkette çalışmayı çok bunaltıcı buluyorum. Emekli olana kadar bu şekilde çalışmak bana çok stresli ve verimsiz geliyor. Kendi işimi kurmak istiyorum. Fabrika müdürü olmak isteyen biriydim. Sorumsuzluğun ya da az sorumluluğun değerini anladığım için bu hedeften vazgeçtim neredeyse.

Yaşadığım yerde bir berber var. Kirası 500 TL'ymiş. Kirası bana çok düşük geldiği için bir yeri bir süre kiralamak geldi aklıma. Markette 3 TL'ye satılan suyu üreticisi 1 TL'ye satıyor. Bir sudan 2 TL kâr ediliyor. Bu düşünceler bana ticareti düşündürüyor.

Teşekkür ederim.

 
Yanlış anlamayın ama bu kararsızlığınız ve hayal dünyanız ile ticarete atılmamanızı tavsiye ederim. Ayrıca dükkan kiralarının 500₺ olduğu yerde kime neyi satabilirsiniz allah aşkına? Lütfen mesleğinizi yapın, bir işe girin düzenli çalışın.


  • ruhen hastayim ben  (30.12.22 15:36:17) 
en güzeli distribütörlük. türkiye'de yapılanması olmayan bir şirketin distribütörü olabilirsen. uçar gidersin. öyle ciddi sermaye de gerektirmez.

en kolay ticaret dersen, bakkallık, damacana su satışı, toptancılık.
  • gabe h coud  (30.12.22 15:52:59) 
Hocam ben senin eski soruları da hatırlıyorum;
Bence sen arayistasin ama bunun sebebi bir yerde çalışmak sana iyi geliyor kötü geliyor değil de çalıştığın yerler çok iyi olmadığı için ya da çalıştığın alandan farklı yerlere gitmek istediğin için. Yurtdışına gitmeye çalıştığını da gördüm.

Yani bence bu kafa karışıklığını gidermeden ciddi hayallere girme.

Bence satın alma istiyorsan bu konuda aksiyon al ve bu işe giriş.
Yurtdışı istiyorsan ona göre bak.

Yok ben kesin kararliyim diyorsan da düzgün bir çalışma ve araştırma ile kendi işini kur. Böyle eksiduyurudan duyulan seylerin gerçek hayatta bir işe yarayacagina inancım sıfır.

Bence yapman gereken artık bir yola baş koymak. Muhendis mi olayim satın alma mi yapayım yurtdışına mi gideyim sap danismani mi olayim ticaret mi yapayim vs vs sürekli bir arayis görüyorum.
  • logisticsmanager  (30.12.22 15:56:14) 
@ruhen hastayim ben, benim işim var zaten. Yazdığınızı başka biri yazsa ciddiye alırdım ama sizin sıkıntılı ruh hâlinizle verdiğiniz cevapları ciddiye alamıyorum. Başka bir soruda da benden bahsetmişsiniz. Bence siz iş bulup düzenli çalışabilirsiniz. Duyuru kullanıcıları biraz rahat eder.


  • dissendium  (30.12.22 16:07:05) 
insan her zaman en iyi bildiği işi yapmalı ki bunda bile girip iş batıran çok insan var. bilmediğin işte batma ve daha zor duruma düşme ihtimalin çoooook fazla. mesleğin doğrultusunda o alanda başka yönlere kaymayı düşünebilirsin bence başta. ben çok hakim değilim ama sen daha önce satıştan filan bahsetmiştin mesela, görev alabileceğin farklı kollar vardır. bunların bazıları ileride ticaret için uygun olabilir. neblim satışçıysan mesela belki mallara ve piyasaya daha hakim olursun. oradan ilerleyebilirsin.

yaşın çok genç. türkiye gibi emeğin para etmediği ülkede zaten maaşlı çalışan olmaktan memnun insan sayısı muhtemelen çok azdır. bence mevcut alanında maaşlı olarak yol yapmaya bak, oradan belki işte satış olur başka bir şey olur vs. ileride edindiğin tecrübeyle yardırır gidersin.

sermaye işi nasıl olur ama onu bilemiyorum tabii. yalnız şurası net ki işi bırakıp su satmaya filan kalksan muhtemelen daha iyiye gitmezsin. daha farklı fikirler lazım.
  • mark greg sputnik  (30.12.22 16:13:51 ~ 16:14:07) 
merhaba kafa karışıklığı ya da işi nasıl yapağınızı planlamak için size inanç ayar’ın girişimcilik podcast serisini öneriyorum, kesinlikle çok seveceksiniz


  • damba  (30.12.22 16:22:44) 
Kendi işiniz konusunda tavsiye verecek yetkinliğim yok, ben memur kafasında biriyim ama sadece az sorumluluk vs ifadeniz dikkatimi çekti. Ben kendi işinin sahibi ne kadar insan tanidiysam hep daha fazla çalışıyorlardi ve çok daha stresliydiler. Bence bunun sorumluluğunu, getirisi görüşünü de hesapba katın, naçizane.


  • piremses  (30.12.22 16:44:10) 
Hiçbir bilgi vermeden iş fikri sormak...sermaye ne mesela? Becerin sertifikan vs var mı? Kira 500 tl evet ama nerede,nasıl bir dükkan? Bulunduğu konum işlek mi,demografik yapısı nedir bilmeden nasıl öneri de bulunalım? Hem kira 500 olunca onunla bitiyor mu her şey? Fatura,vergi,eleman çalıştırmak gerekecek bir iş olursa onun maaşı,,muhasebe gideri,yapacağın işin kârlılığı, vs önemli. Yoksa kolay diye kurup batırıp çıkarsın o işten. Yoksa çok fazla kurması kolay iş var hangi birini sayalım.


  • yazdonumu  (30.12.22 16:45:49 ~ 16:47:08) 
@yazdonumu, çok fazla varsa en az bir tanesini yazabilirdiniz. Ben yazıyı uzatmamak için fazla bilgi vermedim. Siz fikirleri söylerseniz ben onlardan uygun olanları seçebilirim.


  • dissendium  (30.12.22 16:49:44) 
Söylüyorum danışmanlık şirketi kurun. Öyle spesifik konular var ki yüzbinlerce dolarlık danışmanlık 0creti kazanılabiliyor. Ama madem detay verme gereği duymuyorsunuz ve bunu bu üslup ile beliryorsunuz ben de daha fazla detay veremeyeceğim

Edit: yazmayı unutmuşum. Konuyu uzatmamak için detay vermedim demeniz mantıksız. Duyurunun ilk paragrafını yazmayıp onun yerine detay yazsaydınız hem yaklaşık aynı uzunlukta olurdu hem de detay vermiş olurdunuz
  • yazdonumu  (30.12.22 16:51:48 ~ 16:57:55) 
dükkan işletmek de çok basit bir iş değil ki. bunun vergisi, muhasebesi, muhtasarı. hiç aklına gelmeyen temizliği, boyası badanası var. daha önemlisi gelip giden bin türlü insan kaprisi çekmen gerek. e-ticaret yapsan orada da türlü türlü derdin olacak.

ne zaman kolay para kazanırım dersen. ncak bir konuda ciddi bir uzmanlık elde ettiğin zaman parayı kolay kazanmaya başlarsın.
  • orpheus  (30.12.22 16:52:32) 
@yazdonumu’ne ek bir tavsiye de ben yapıyorum: yaşlı bakımı.


  • ruhen hastayim ben  (30.12.22 16:54:37) 
1 e aldım 3 e sattım 2 tl kar kaldi diye dusunuyorsaniz, ticarete bulasmamakla cok iyi yapiyorsunuz:) dusundugunuz gibi degil o isler


  • sweetoffice  (30.12.22 16:56:48) 
Five Forces of Porter'ı oku.

Bir sektöre giriş ne kadar zorsa o kadar karlıdır. Yani, hem kolay hem karlı iş teoride olmaz. Pratikte şansa olur. Az kazanayım, ağrısız başım olsun dersen, kolay ve az kazançlı işler çok.
  • gabe h coud  (30.12.22 17:10:42) 
28 yıldır ticaretteyim okuduklarima sasirmaya doyamıyorum


  • deer hunter  (30.12.22 17:24:12) 
Dissendium muhendissin ve satin alma grubuna gecmek istiyordun.

Yerinde olsam tez vakitte bunu yapar ve once cevremi yapardım, teknik gelisimimi saglardim bu konuda.

daha sonra ticareti dusunurdum. 500 tllik dukkan su satma helva satmayla olmaz bu isler. Gercekten teknik satin almayi ogrenirsen kucucuk ofisle danismanliktan yurur gidersin. Hatta yanina birazda ithalat ihracat bilgisi eklersen ciddi ciddi aranan adam olursun.

Ps: eski satin almaci
  • kuzey li  (30.12.22 17:34:39) 
Bildiğin herhangi bir işin danışmanlığı. Bir söz vardı, "bir şey varsa, o şeyin mutlaka pornosu da vardır" diye. Aynı şey danışmanlık için de geçerli. Aklına gelecek her şeyin danışmanlığını yapan birileri var ve şu ana kadarki kısıtlı tecrübemle, hizmet verdiği alanda gerçekten de tecrübeli tek bir danışman görmedim. Öyle ki bu iş için yeter şart sanki sadece alanına hakim görün + güven ver + işler ters gidince mazeret üretmeyi bil imiş gibi.

Yalnız senin içinde hakkaten bir kurt var, hiç rahat durmuyosun. Benim kuzen de böyle. Yıllardır bişeyler yapalım, ticaret yapalım diyor. Yurtdışına taşındım, hadi ihracat yapalım. Ben sana "bişeyler" göndereyim, sen sat orada diyor. Ne göndericen diyorum, cevap yok. Kime satıcam peki, sen bul işte onu diyor. 1km çapın dışına çıktığım zaman navigasyonsuz adım atamadığım ülkede benden iş kurup ticaret yapmamı bekliyor.

Sen örnek olarak söylemişsin gerçi ama dükkan kiralamak vs çok beyhude çabalar. Bir ihtiyaç olur ki yer kiralarsın. Sende öyle bir ihtiyaç yok. Paraya ihtiyacın vardır mesela, mühendis biri olarak, ben gidip su satayım demezsin. Elinde çok da ihtiyacın olmayan bir şey vardır, onu satmaya çalışırsın. Ya da bu para ihtiyacı çok da acil değildir, aklına hemen tanıdığın birinin satmaya çalıştığı ama satamadığı bir ürün gelir, ben aslında onu şu fiyattan satarım dersin, aradaki fark cebine kalır. Bu küçük kazanç yerine yenilerini getirir vs derken bir bakmışsın, bir şeyler alıp satan biri olmuşsun. Ve bu küçük ticaret doğal akışında olur, bir mantığı olur.

Senin arayış bana böyle doğal gelmiyor işte. Bir ihtiyaç yok, hırs yok, mantıklı bir plan yok, sadece bir huzursuzluk var.
  • IncredibleMau  (30.12.22 18:27:38) 
sigortacilik nispeten basit bir is. herhangi bir noter civarinda sigorta acentesi acabilirsin. sigorta acentesi oldugunda zaman icerisinde musteri portfoyu olusturman gerek. bir acente acabilmek icin sartlari en bastan arastir.

sigorta acentesi oldugunda yanisira yapabilecegin baska isler de olabilir.

veya seyahat acentesi acabilirsin, belki rehberlik ve ceviri hizmetlerini de yanisira saglayabilir aracilik edebilirsin.

fakat ne is kurarsan kur sermayen 2-3 yil musterileri oturtana kadar kendini cevirebilmeli. bu yuzden mumkunse giderlerini bastan hesapla ve bu giderlerin 3-4 kati sermayen kenarda bulunsun.
  • idexo  (30.12.22 19:57:46) 
Senin buradakilere verdiğin cevaplardan yola çıkarak senin bir şey yapamayacağın belli. Soruna cevap arıyorsan sorduğun soru daha fazla soru çıkartmamalı. Ulan kaç lira sermaye ile nerede, neler yapabiliyorsun, daha önce neler yaptın diye uzar gider bu. Bu sorular bizim sana sorularımız çünkü sen bunların cevabını vermemişsin. Soru sorana da, tavsiye verene de ayar peşindesin. Git berber ol. Öyle soruya, tavıra böyle cevap. 500'e kirala dükkanı bir usta berber al yanında çırak ol. Batarsan dükkanı 1000'e başkasına kirala.


  • Amory Lorch  (30.12.22 21:52:27) 
[]

İş yeriniz yeni yıl için bir şeyler veriyor mu?

Kola, kuru yemiş, çikolata, alkol, para gibi...




 
şimdilik hiçbir şey vermiyor gibi görünüyor. fikir vermesi açısından söylüyorum, %100 isviçre sermayeli sektörünün en büyüklerinden biri bu arada.


daha önceden veriyor muydu bilmiyorum bu arada. sadece 3 aydır çalışıyorum.
  • şeyh x  (25.12.22 13:12:16 ~ 13:12:55) 
Eski isterim alkol ve cerez dolu sepet veriyordu. Su anki isyerim de eskiden herkese birer yılbaşı hediyesi veriyordu iyi denebilecek bir markadan pantolondur gomlekltir kazaktir vs herkese biret yilbasi hediyesi. Son 2-3 senedir bir sey vermiyor.


  • stavro  (25.12.22 13:54:18) 
Veriyor. Herkese icinde oyle klasik abur cuburlar, degisik yoresel seylerin oldugu buyukce bir posetin yanisira bir de cekilisle bir suru sey dagitiyorlar. Misal bu sene bana votka, sarap ve viski iceren bir sepet cikti.


  • j r r tolkien hayrani  (25.12.22 13:59:02) 
Önümüzdeki hafta tatil oldu. Bayramda ikramiye vermişlerdi yeni yılda da verirler sanmıştım ama henüz bir şey yok.


  • Amaranta ursula  (25.12.22 14:01:35) 
Hediye ceki verirler rutin. Daha aciklanmadi ama.


  • mor oje  (25.12.22 14:03:02) 
Geçen yıl trendyol dan hatrı sayılır bir hediye çeki verdiler, bu yıl nakit para vercekler


  • ebeş  (25.12.22 14:36:42) 
23 aralik - 3 ocak tatil


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (25.12.22 15:21:07) 
Baileys vs olan sepet. Çekilişle airtag gibi hediyeler


  • gabe h coud  (25.12.22 16:04:21) 
migrosun ucuz olan yılbaşı paketi


  • oekuklu  (25.12.22 18:58:26) 
Çikolata, defter, takvim gibi ürünler verirlerdi ama pandemi nedeniyle ev ortamına geçmiştik haliyle 2020'de verilmedi. Tasarruf sebebiyle 2021'de de verilmedi. Sanırsam bu sene de verilmeyecek.

Gerçi çikolatayı almayıp, arkadaşlara bırakıyordum. Defter ve takvim iş görüyordu.
  • put it in your appropriate place  (25.12.22 20:24:17) 
Yılbaşı sepeti gelecekmiş. İçerik bilgisi yok.


  • meraklitursucu  (25.12.22 21:19:38) 
ajanda dışında hiç bir şey yok.
iyi bir zam gelsin ocakta başka da bir şey istemem zaten.

yapacağı %3-5 fazla zam en iyi hediye.
  • nuisance  (25.12.22 21:29:33) 
35’lik rakı, türk kahvesi, çikolata, kuruyemiş, cips, takvim, ajanda içeren bir kutu. Eskiden 70’lik olurdu.


  • kaptan memo  (26.12.22 09:09:17) 
[]

Instagram, bilgisayar

Instagram, Facebook gibi uygulamaları bilgisayarda kullanıyor musunuz? Yoksa hep telefon mu? Askerlik yaparken Instagram'ı bilgisayardan kullanıyordum. Daha sonra hep telefondan kullandım. Sonra tekrar bilgisayardan kullanmayı denedim. Görüntüler çok kaliteli geldi gözüme. Siz nasıl kullanıyorsunuz?




 
facebook'un eskiden uygulamasi yokken/yeniyken bilgisayardan kullanirdim ama instagrami hic kullanmadim sanirim bilgisayardan.

simdi facebook'un bilgisayar surumune gireyim dedim, telefon halinin buyutulmusu gibi. hakeza instagram da oyle. ikisini de telefonda kullanmaya alistim.

bilgisayarda girdigim sosyal medya denecek siteler sozluk ve duyuru. telefonda bile duyurunun masaustu halini kullaniyorum
  • fakyoras  (25.12.22 01:03:07 ~ 01:04:00) 
Instagram resmen beni bilgisayardan kullanma seklinde tasarlanmis Web versiyonunda.


  • baldur2  (25.12.22 07:07:18) 
facebook ve instagramı hep web hem mobilden kullanıyorum. bi sorun yaşamadım.

ama bence instagram mobil daha kullanışlı. facebookta bi fark yok.
  • jelly bear  (25.12.22 10:49:11) 
[]

Şirket içi bölüm değişimi

Merhabalar. Şirket içinde kalite işinden satın alma işine geçmek istiyorum. Ama şu an satın alma için bir açık yok. Ben yine de kalan zamanımda o işle de ilgilenebileceğimi söylemek istiyorum. Bunu müdüre nasıl söyleyebilirim? Aslında olay satın alma değil. Genel olarak biraz daha bana değer katacak, idari işleri öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim.




 
Bizim sirkette mesela %20-50 vb rotasyonlar oluyor. %20'de mesela haftanin bir gunu farkli bir ekipte calisiyorsun. Sizde boyle bir sistem yoksa bile gayriresmi olarak uygulatabilirsiniz belki.


  • sertac akin  (22.12.22 12:42:31) 
Ben olsam açık olurum.
Kariyerimi teknik satın alma üzerine kurmak istediğimi söyleyip bu alanda şirketin bana yardımcı olup olmayacağını sorarım. Onlar olur/olmaz der.

  • logisticsmanager  (22.12.22 12:44:21) 
[]

Detaysoft, junior SAP danışmanlığı

Merhaba. Detaysoft, junior SAP danışmanlığı hakkında bilgi alabilir miyim? SAP danışmanlığı nasıl bir iş? Yazılım bilmek gerekiyor mu? 1 ve 5 yıl tecrübe için maaş ne olur? Teşekkür ederim.




 
Girişte düşük maaş alırsın 2. Senenden sonra piyasada değerin hızlıca artar. Modülüne göre yoğunluk değişir. Yazılım bilmene gerek yok, abap yazılım tarafı oluyor seninki danışmanlık. 1. yıl maaşı asgariden fazla ama yüz güldürmez seviyede yine de. 5 yıl maaşı da 20-30 arası net ve yan haklar oluyor ama burası değişken


  • Ezequiel  (20.12.22 18:51:39) 
1 ... •2345678910   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.