[]

Köpeği yeni yerine alıştırmak

Merhabalar,

2012'den beri bizimle olan şu an 8.5 yaşında (dış görünüşü, sağlığı, canlılığı, hareketi halen 2-3 yaşında gibi maşallah, yaşlılık emaresi hiç yok), dişi, kısır, Husky cins köpeğimizi, yeni bir yere taşıyoruz.

İlk günden beri bizimle yarı bahçe, yarı depo (içi boş) olan, 100 m.karelik alanda tek köpek olarak yaşıyordu. Şimdi ailem, kız kardeşimin eşinin çiftliğine yerleştiler. Çiftlikte at, büyükbaş hayvan, biri erkek büyük cins sokak köpeği ve ikisi de dişi küçük cins sokak köpeği, tavuklar vb. hayvanlar var.

Kızımızı yeni yerine nasıl alıştırabiliriz? Çünkü günlük rutin gezmelerimizde gökyüzünde uçan kuş topluluğuna bile havlayan, koyun sürüsü ve at görünce nefesi kesilecek kadar coşan bir kız bu. Sahipli köpeklerle çok iyi anlaşıp, sokak köpeklerine tahammül bile edemeyen ve her gördüğü köpeğe üstünlük kurmaya çalışan, dominant bir karakteri var.

Yani daha önce gördüğü koyun sürüsü ve atlara olan o saldırgan tutumunun saldırmakla sonuçlanmayacağını biliyorum. Çünkü kedilere veya başka canlılara da öyle tepki göstermesine rağmen yanına gittiğinde aslında saldırmıyor, hatta bazen korkuyor.

Biliyorum ki yeni yerinde serbest bıraktığımızda büyük bir coşkuyla üzerlerine gidecek ama arada ufak bir mesafe bırakıp, sadece havlayacak. Zaten günlük hayatında aşırı ötesi uysal bir hayvan. İnsanlara daha sıcakkanlı. Alıştırdığımız köpeklerle de mükemmel oyuncu.

Yeni yerde birçok faktör aynı anda bir araya gelmiş olacak ama. Hem oradaki büyükbaşların kokusu, hem tavuklar, hem de oraya sahip çıkan diğer köpeklerle bir anda karşılaşmış olacak.

Bugün akşam saatlerinde götürmüş olacağım. Nasıl yapsam= Ne yapsam? Aslında bir saat içinde yerini kabullenip adapte olacağını biliyorum. Sonraki süreçte belki sadece tavukları hedef seçebilir. Çünkü doğası itibariyle avcı da bir hayvan. Zaten mevcut yerinde ara sıra kuş, fare vs. öldürdüğüne şahit de olduk.

Özetle, tavsiyeleriniz nedir? Mesela diğer köpekler tasmasız olacak mecburen, bizimkini tasmayla mı yaklaştıralım? Ya da arabadan bahçeye indirip gidip kendi kendilerine tanışmaları için direkt tasmasını çözeyim mi?

Aslında hayvanlar konusunda çok tecrübeli olmama rağmen kızımın tepkileri cinsinden dolayı tutarsız. Kestiremiyorum.

 
ilk gün heyecandan kafayı yicektir. muhtemelen yavruyken aldınız nerde ne yapacağını öğretecek büyük bir köpek olmamış etrafında.
sonraki günlerde kendiliğinden alışır.
önemli olan ordaki sokak köpeğiyle iyi geçinebilmesi. muhtemelen ordaki sokak köpeği koyunlara atlara çoktan alışmış ve sakin kafadadır. onunla iyi geçinirlerse muhtemelen sizinki de durulacak zamanla.
  • kitik  (03.04.19 14:32:38) 
[]

Cocugumun bilegine haci yagi sürmüş

Bir yakinim, sozde kendini son zamanlarda dine vermis, guya cocugu severken iki arada bir derede boynuna, gidisina, bileklerine haci yagi surmus. Gidip agzini burnunu kirmamak icin zor tutuyorum kendimi. Bagirdim cagirdim, halen hirsimi alamadim.

Bu cocuk 2.5 yasinda atopik dermatit hastasi. Bir sorun olsa bir iki saatte olur muydu sizce?

Yani su an soyleyecek o kadar seyim var ki dinden imandan cikmamak icim zor tutuyorum kendimi. Bu inanc degil ya. Ot bok yaglarla yasadigini sandigi sey inanc degil. Guya sevap mi kazandi simdi. Kendince onu sürerek inanci tebliğ ettigini, bize bile mesaj gonderdigini saniyor. Yani kendimi tutamiyorum su an sinirden.

Not: dile getirmek bile istemedigim farkli bir artniyet yok. Goz onunde olmus zaten de anlik gelisince esim ve kayinvalidem engelleyene kadar sürmüş bile.

Edit: Arkadaşlar abartmışsın diyenlere hak veriyorum çünkü dün sinirle eksik yazmışım duyuruyu. Bu yakınımız yapma etme denilen herşeyi inatla yapan, hadi oradan siz ne anlarsınız diyen bir tip. Sinirimin nedeni bu. Son zamanlarda da yeni yeni kendini dine vermiş biri ve devamlı çevresindeki herkese, bize, hacı anne babasına bile siz Müslüman değilsiniz vb. ithamlarda bulunacak kadar radikalleşmiş biri. Sinirimin nedeni buydu.

 
kardeş kusura bakma haklısın sürmemesi lazımmış ama tepkin abartı.


  • ya ben lan neyse  (02.04.19 18:45:02) 
biraz abartmıssın. bir şey olmaz bol su ile yıkayın.

edit: abartmıssın derken bende kızardım. ama 2,5 saat geçmiş bir şey olmaz anlamında dedim. agzını burnunu dagıtmaya gerek yok gereken seyi demissin zaten.
  • sizofren06  (02.04.19 18:47:00 ~ 18:52:38) 
haklısın ve abartı tepki görmedim ben.

ona ne? benim başıma gelse senle tam aynı durumda olurdum.
  • bir ileti paylastim  (02.04.19 18:47:23) 
Çocukluğımdan hatırlıyorum ben bu ritüeli. Camide amcanın biri birden senin elinin üzerine sürer ardından sürdüğü şeyi elden ele gezdirirdi. Zararlı bir şey olduğunu sanmıyorum ama sürmemesi gerekirdi. Ama tepkin de abartı olmuş. Bu olaydan ziyade başka bir şeye kurulmuşsun önceden.


  • mekaniker  (02.04.19 18:53:49) 
psikoloğa bir görünmelisin bence.

cevap: belli olmaz, 20 saat sonra da sorun olabilir.
  • diffarentiationation  (02.04.19 18:54:34) 
Abartmamışsın. Abarttın diyenleri de cidden anlamıyorum.
Nefret ediyorum insanların başkaların çocuklarına “olağan dışı” şeyleri ebeveynlerine sormadan yapmalarına. Akraba olsa dahi. Ulan annem olsa bile bunu yapan burnundan getirirdim.

Sizin akraba profili de sıkıntılı, ne dersen de laftan anlamaz belli. Uzak tutun çocuğu.
  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (02.04.19 18:57:32) 
sonuna kadar haklısın.


  • neverlose  (02.04.19 18:59:39) 
Abartmaya gerek yok bu kadar , psikolojik destek almanız önerilir


  • Melange  (02.04.19 19:05:45) 
abartmışsın diyenler "çocukta deri hastalığı var" cümlesini okumadı mı yoksa benim kaçırdığım bir şey mi var


  • diyarbakir karpuzu  (02.04.19 19:31:02) 
Cocuk hastaymis neden abarti diyor herkes?

Lutfen bu kisiler anne baba olmadan once tekrar dusunsun. En basta da dusunmeyi ogrensin.
  • Traveler  (02.04.19 19:43:57) 
abartmışsın diyenler bir de bunu okusun: rareddit.com

daha ciddi bir alerjisi de olabilirdi.
  • inheritance  (02.04.19 20:04:42) 
abartmışsın diyenlerin insan psikolojisinden hiç haberi yok. biraz alice miller falan okuyun.

tepkinizde haklısınız demek için geldim sadece, insanlar böyle şeyleri yapmayı kendinde hak görüyor, bunun dinle alakalı olanı size denk gelmiş, kişinin dindarlığıyla alakalı değil, dünyada herhangi toplumsal pratikler içerisinde yaşayan sıradan bir insan olmakla alakalı.. çocuğu rahatsız olacağı şekilde ve çocuk rahatsızlığını size belli ettikten sonra, "ne var sevgimden yapıyorum, o benim elime doğdu" falan gibi bahanelerle normalize ederek aşırı mıncırmak falan da benzer şekilde tepki gösterilmesi gereken bir şey mesela. ki siz çocukta bir de cilt rahatsızlığı var diyorsunuz. burada durum bir de aileden izin almadan çocuğa kafasına göre davranmak. çocuklara ailelerine sormadan yiyecek falan da verilmemesi gerekiyor, neye alerjik olduğunu bilemezsiniz sonuçta, bu da onun gibi bir şey.

genel olarak konuyla ilgili sakinlemeye çalışın, bir şey olmaz herhalde. ama bu, çocuğa isteyenin istediğini, çocuğun rızasının olamayacağı şekilde sürebilceğini göstermiyor. karşı taraf doğrudan size karşı art ya da kötü niyetli değildir. ama bu, kibralık çerçevesinde tavrınızı ya da rahatsızlığınızı belli edemeyeceğiniz anlamına gelmez. bence. ki galiba belli etmişsiniz zaten, karşı taraf da anlamıştır tahminen.
  • nimberjack  (02.04.19 21:47:06) 
haklısın
tepkin abartı
not: alice miller falan okudum

ben de abartıyorsun diyenlere kızan arkadaşlara katılmıyorum. duyuru sahibinin öfke kontrolü yaşadığı önceki duyurularından açıkça belli. abartan cevap verenler değil duyuru sahibi
  • dafuq  (03.04.19 03:41:41) 
çoğu şeyi abarttığını düşünüyorum (diğer duyuruları gözlemle), adamın ağzını burnunu kirmalik bir şey yok. Kırsan eline ne geçecek onu da anlamadım. Yapan yaşlıdır da. Benim dedem de yapardı ben küçükken napalım şimdi. Kaldi ki hacı yağını sürmenin böyle bir amaç taşıdığını ilk defa sendem duyuyorum. Sürdüm dindar olacak mı dedi bu adam açıkça. Çocuk daha 2.5 yaşında böyle gidersen sürekli kavga edecek birini bulursun.


  • damla sakızlı dondurma  (03.04.19 08:25:29 ~ 08:27:48) 
Haklısın ama tepkin abartılı. O sırada tepki verilmesi gerekiyor, sonrasında verilen tepki bu haltı yapan kişiyi mazlum haline dönüştürür. Çocukta sorun olup olmadığını doktora danışmanız gerekir. Ama daha da yanaştırmayın çocuğu bu kendini bilmezlere.


  • SiyamkedisiZorro  (03.04.19 08:56:39) 
[]

Kredi Puanım Olmamasına Rağmen Kredi Teklif Ettiler

Merhabalar,

Bir iki yasal takip ve düzensiz ödeme nedeniyle kredi puanım önce düştü, sonra yasal takip nedeniyle kredi puanı yoktur konumuna geldi.

Buna rağmen İng Bank'tan şubemden aradılar. Şubemizdeki kredinizin vadesi bitmek üzere. Bizdeki ödemeleriniz de düzenli. Ekranıma kampanya düştü sizle ilgili, o nedenle aradım. Yeni kredi kullandıralım mı hazır sizle ilgili kampanya varken dedi.

Gerçekten de ing'ye ödemelerim hep düzenliydi. Dedim ki benim kkb puanım düşüğü geçin yok bile artık. Yasal takipteyim.

Normalde çıkmaz doğru ama bu kampanya ekranıma da düşmezdi. Ben bir şeyler yapıp çıkarabilirim, uğraşayım mı sizin için dedi.

Çok ihtiyacım var, uğraşın, ne yapın edin çıkarın dedim. Şube müdürümle de görüşüp bu işi halledeceğim dedi.

Mümkün mü böyle bir şey? Çıkarabilirler mi kredi sizce?

 
Çıkarabilirler. Takipte kalın .


  • marifet  (28.03.19 18:21:50) 
o bankada maaş hesabın ya da hareketli bir hesabın varsa çıkabilir. kredi vermek bankanın kendi insiyatifinde.


  • orpheus  (28.03.19 18:56:25) 
Isterlerse cikarirlar tamamen subeyle alakali durumunuz.


  • Boris  (28.03.19 18:56:30) 
Çıkarabilirler. Uzun süredir Denizbank ile çalışıyorum diğer bankalarla çeşitli sorunlar yaşadım, geciken ödemelerim oldu. Kredi puanım bir hayli düştü ancak Denizbank ödemelerim hiç aksamadı hep zamanındaydı. Diğer bankalardan kredi alamazken Denizbank verdi. Bu tamamen bankanın, hatta çalıştığınız şubenin inisiyatifinde.

Önemli olan sorun şu. Bu faiz oranları ile kredi almak mantıklı mı? Eğer ihtiyacınız varsa şansınızı deneyin tabi.
  • Deathcomenearme  (28.03.19 20:13:40 ~ 20:14:01) 
[]

Duyurudan kimle yuzyuze tanisiyorsunuz?

Buradan tanıştığınız ya da onceden tamidiginiz kimse var mi?

Ben duyurunun duyuru oldugu zamanlarda burada firtinalar estiren, buranin fenomeni sayilabilecek biriyle tanismistim mesela.

Ayrica su an iletisimimiz kopuk olsa da, insanliklarina kiymet verdigim, bana cok guzel seyler katmis iki uc kisiyle daha tanismistim.

 
Zirvelerden gayrı birebir görüştüğüm birkaç kişi var


  • beetlejuice  (25.03.19 23:52:08) 
yüz yüze tanıştığım kimse yok.


  • tabirimekruh  (25.03.19 23:52:15) 
Ben istiyorum ama onlar benimle istemiyor. Kimi geçiştiriyor, kimi ''ben sadece bira içsem olur mu knk'' diyor, diğeri sen serseriye benziyorsun diyor.


  • eazy  (25.03.19 23:53:32) 
türkiye'de olmadığım için hiç kimse.


  • ucurulmamak umidiyle  (25.03.19 23:54:59) 
Kimse yok.

Kiminle konuşsam yürüme niyetiyle yaklaşıyor. Zaten kadınlar da yazmıyor. Adam gibi muhabbet eden yok, iki tartışma yapalım, iki bilgi alışverişinde bulunalım. Yok. Yürümekten başka iş icra eden yok.

Keza Ekşi Sözlük de böyle. Orada tanıştığım adam gibi yalnızca iki kişi var. Biri erkek, biri kadın. Bir gün gerçek hayatta buluşup tanışacaksam onlarla tanışırım.

Oh. İçimi döktüm.
  • dont eat me  (25.03.19 23:55:50) 
Tanistigim cok tatli insanlar var


  • euteamo  (26.03.19 00:00:57) 
Bir kişi organ mafyası olup olmadığımI sormuştu ciddi ciddi. O zamandan beri muhabbet amaçlı bile kimseye yazmam. Sadece sorulan sorular üzerine mesajlaşırım.


  • adwokat  (26.03.19 00:02:21) 
kimse ile


  • damladamla  (26.03.19 00:06:44) 
1-2 kişi


  • false pretension  (26.03.19 00:13:07) 
ailemden 2 kişi var. onlar dışında kimse yok.


  • xvyz  (26.03.19 00:14:23) 
1 kişi


  • buiret  (26.03.19 01:02:57) 
Kimse. Sozlugu kullanin bu amacla çok yalnızsanız


  • imelih  (26.03.19 01:49:01) 
Eşimle:)
Ve iki yıl önce burada tanıştık.

  • kirmizipilotkalem  (26.03.19 02:28:18) 
4 kişi. 2’siyle aynı şehirde olduğumuz için daha sık görüşüyoruz.


  • iwasbornonamountainside  (26.03.19 10:29:25) 
eloyla yüzyüze tanışıyorum. düzenli bir şekilde de görüşüyoruz kendisiyle.


  • kablelvuku  (26.03.19 10:33:10) 
sayıca var 10-15 kişi kimisi hala aktif kimisi değil tabi.


  • basond  (26.03.19 12:01:47) 
20 kisi falan var en az.


  • stavro  (26.03.19 12:40:28) 
İzmir’de kızlar buluşması yapmıştık. Orada birkaç kişiyi görmüştüm. Biriyle daha sonra da buluştuk ama sonra koptuk gitti.

Sözlükçülerden @shotgunwoman sevdiğim bir arkadaşım.
Ayrıca @nundu diyebilirim.
  • Lim5  (26.03.19 13:02:21) 
Bir sürü kişi...


  • Tears of Devil  (26.03.19 14:27:50) 
Kimseyle. Tanışmak isterima ama insanlar pek sıcak bakmıyor. Güvensizlik var toplumda.


  • Pertev nail  (26.03.19 19:31:53) 
Burdan eski bi sevgilim oldu. Daha oncesinde 1-2 arkadasla gorustum.


  • Boris  (28.03.19 18:58:02) 
Buradan bir telegram grubuna katılma gafletine düşmüştüm. @dont eat me'nin de dediği gibi yürümekten başka iş icra eden olmadı.


  • ruhen hastayim ben  (28.03.19 19:18:14) 
Çok insanla tanıştım ama çok çok azı ile iletişim halindeyim. Nickleri saymayayım şimdi.


  • pike  (28.03.19 20:11:59) 
[]

Borçlu insani sorgulamak

Dövme ile ilgili duyurumdan yola çıkarak aklıma geldi.

Borcu olan insani buradan ya da günlük hayatta aldigi ya da yaptığı seylerle ilgili neden sorguluyorsunuz. Sizce borclu olmasina ragmen harcadigi su kadar parayı borcuna verse diye dusundugunuzde onun bunu dusunemedigini mi saniyorsuniz? Eger karaktersiz degilse, o para borcuna yetmesine rağmen borclu kalmaktan mutlu mu olacağını saniyorsunuz?

Yahut aldığı bir ürünün, gittigi bir yemegin, tatilin, kullandigi bir nesnenin hediye, esantiyon, cekilis kazancı vs olma ihtimali hic mi yok?

Duyuru platformunu cok seviyorum. Maddi manevi her anlamda yanınızda olan birileri var burada. O nedenle burayı tenzih ederek söylüyorum ama borclu oldugunu bildiği insana bu sekilde dusunen insanları "o borclu ben degilim. Demek ki ondan akilli ve ustunum" seklinde ego tatmin ediyor olarak canlandırıyorum gozumde. Hayattaki tek başarısının ise maddi zorluk yasamamai oldugunu dusunuyorum. Evet büyük basaridir ama tek varligimin borclu olacak kadar aptal ve beceriksiz olmamak olmasinu istemezdim.

Herkesin kendi hatalarından kaynaklanmayacak dertlere muptela olabilecegini idrak edecek kadar bilincli olabilmeyi arzulardim.

Oyle olmayan insanlari tenzih ederim ama devamlı maddi olarak iyi hamleler yaptigini, cok akilli olduğunu, baska insanların onun gibi para yonetemedigini dusunen, kendini sadece maddi hamlelerde ifade eden kisilerin cok ciddi ozguven sorunu olduğunu, dis görüntüleriyle ilgili ciddi problemleri oldugunu, arkadassiz ve guvenilir yakınlarının olmadigini düşünüyorum ben de. Siz ne dusunuyorsunuz?

Not: Bu söylediklerim tamamen eksiduyuru disindaki gozlemlerimdir. Buradaki kimseyi tarif etmemektedir. Burada herhangi bir sekilde diyalogum olmus insanlar harika insanlar. Hepsine sonsuz selam ve sevgiler.

 
@mistikla, hic dusunmuyorum dostum. Hatırlattığın icin cok tesekkur ederim. Benim bir borcum vardi. Hemen odemeliyim.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 22:24:33) 
Borcu olan insani buradan ya da günlük hayatta aldigi ya da yaptığı seylerle ilgili neden sorguluyorsunuz. Sizce borclu olmasina ragmen harcadigi su kadar parayı borcuna verse diye dusundugunuzde onun bunu dusunemedigini mi saniyorsuniz? Eger karaktersiz degilse, o para borcuna yetmesine rağmen borclu kalmaktan mutlu mu olacağını saniyorsunuz?

*A arkadaşına borç verdim. Adam Akademisye oldu. 6 ay geri ödemedi maaş almasına rağmen. Sonra hatırlatınca tamam dedi. 200TL borcunu EFT ile yollayıp 10tl masrafı da borçtan kesti.

*B şahsına bir başka borç verdim. 350tl. Adam Ankaradan sevgilisini görmeye istanbula geliyordu sürekli. Otobüsle. İki defa eksik gelse borcumu kapatacak. Hatırlattım abi param yok dedi erteledi. 1 yıl oldu hala para yok.

*C şahsına çok daha evvelden 50tl vermiştim. sonra bir 50 tl daha istedi verdim. Tekrar sorunca ölüye yattı. Unuttu sonra. 7-8 yıl geçti üstünden.

*D şahsına araç motorum bozuldu dedi. 3k verdim. daha da beter battı borç içeride kaldı. Akrabamdır severim. para pek umurumda değil o yüzden.

Borçlu kalmaktan mutlu kaldığını düşünmüyorum, önemsemediğini, ertelediğini unuttuğunu ve sallamadığını düşünüyorum. Gelip dese şu zamanda kesin ödeyeceğim, durumlar böyle böyle, Önemli değil, 2 ay daha ekstra zaman al öyle öde derim.




Oyle olmayan insanlari tenzih ederim ama devamlı maddi olarak iyi hamleler yaptigini, cok akilli olduğunu, baska insanların onun gibi para yonetemedigini dusunen, kendini sadece maddi hamlelerde ifade eden kisilerin cok ciddi ozguven sorunu olduğunu, dis görüntüleriyle ilgili ciddi problemleri oldugunu, arkadassiz ve guvenilir yakınlarının olmadigini düşünüyorum ben de. Siz ne dusunuyorsunuz?


O dediğin benim. Çok arkadaşım var, güvendiğim insan da oldukça fazla. Özgüven olarakta oldukça yüksek bir insanım. Çok akıllı olduğumu düşünmekten ziyade maddi konularda dikkat ediyorum. Paradır yatırımdır araştırıyorum. Her şeye atlamayıp hesap yapıyorum. Şu kadar param var diye övünmedim, ama bir fırsat gördüğüm zaman bunu etrafımla paylaşıyorum. Amacım para ile övünmekten ziyade siz de yatırım yapın, siz de kazanın diye. Çok insan gördüm öğrencilikte, 50-60tl'lik 2-3 günlük üniversite gezilerine gelmeyip pahalı diye ağlayan ama gidip taksimde 2 bira 1 patates bir sigarayla 3 saatte o parayı iç eden. O yüzden pek bir şey diyemiyorum




Herkesin kendi hatalarından kaynaklanmayacak dertlere muptela olabilecegini idrak edecek kadar bilincli olabilmeyi arzulardim.

Şuna ben de katılıyorum. O yüzden bir insana verdiğim borcu 1- tarihi geldiğinde, 2- tarihi geçtikten 6 ay sonra tekrar hatırlatırım. 2den sonra daha da sormam etmem borcun var diye. Ama büyük siyah bir çizik atarım karakterlerinin üzerine. Para konusunda güvenilemeyen adama başka konularda da güvenilmez zira. Bugün parana göz diken yarın yerine, namusuna göz diker. Ha adam gelir borcumu şu sebepten ödeyemiyorum der, mühlet belirliyemiyorum der o ayrı.

filan falan
  • KaraSakall  (25.03.19 22:24:37) 
için rahat edecekse yazayım, beş parasızım ben de. kendim kalantor olduğum için demedim onları. bu kadar alınacağını bilsem yazmazdım da amacım seni üzmek değildi. sen de iyi yerde en ufak dövmenin 400lerden başladığını bilmiyormuşsun sanırım. hayat.


  • windows95  (25.03.19 22:27:11) 
@karasakall, tenzih ettigim insanlardan biri sizsiniz. Bir yemek yemese odeyebilecegi kadsr borcu olan insanlari sorgulayanlar degil benim kastettigim zaten. Bunun cok otesinde ciddi dertlere kendibden kaynaklanmayan nedenlerle gark olmus ve bunu dert edinen insanlarin bu kadar dert arasinda kendini mutlu edebileceği ufak tefek seyleri dert edinen insanlar. Ve alacskli olanlari da kastetmiyorum.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 22:28:13) 
@windows95, sizle ilgili degil meselen hocam. Ustunuze alinmayin. Sadece cikis noktasi oldu yazdiklariniz ama ben sizden dolayı yazmadim aslinda.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 22:29:28) 
Borcu var diye adam takılmasın mı? Zamanı gelince öder borcunu, zaten borcunun olduğu kişiler o işin peşini bırakmaz. Müsait bir zamanda uğrarlar ama adam almak istediğini, yapmak istediğini neden yapmasın.

Para harcamak içindir abi.net Dövme olsun, kıyafet olsun ne olursa olsun parayı harcayacaksın. Borç elbet ödenir sıkıntı yapma.
  • eazy  (25.03.19 22:32:18) 
Seni tanimiyorum, borcu nasil yaptigini da bilmiyorum(belki saglik sorunun oldu terslik oldu bilemem.

Ama borclu insanlarin %90i parayi nasil harcayacaklarini bilmedigi icin borclu oluyor. Yoksa herkesin kazanci az cok ayni.
Mesela benim bi arkadasimin ev borcu var gitti 50bin kredi cekip araba aldi, yari fiyatina benim arabayi satayim dedim yok ben onu begenmiyorum dedi.
O 50yi 70 olarak odedi en az. Sonra ben lpg sevmiyorum deyip 3 sene benzinde kullandi. Artik odeyemeyecek duruma gelince lpg taktirdi.
Bu herif sonsuza kadar boyle borclu gidecek.

Sen de borcum var deyip nickine asina edersen, masraf cikarttiginda millet laf sokar.
  • acemi  (25.03.19 22:40:43) 
Bu arada adam ev araba yat yurt dışı turu satın almıyor, 300-400 liralık dövme yaptıracak la.


  • eazy  (25.03.19 22:45:13) 
acemi +1
maddi zorluk yaşamak borç yapmak değil ki. ayağını yorganına göre uzatmak önemli. maddi zorluk yaşamayıp lüks içinde yaşarken borçlu olan bir yığın insan da var. benim borcum olsa yememden içmemden keser önce borcumu öderim. senin için yazmıyorum, seni ve borçlarını bilmiyorum ama insanlar borç takmayı başarı olarak görebiliyorlar. borçlarını ödemeyen ve unutup hiçbir şey yokmuş gibi hayatına devam eden de bence onursuz bir insandır.

yazdığın son paragrafla bence sen çok yargılıyorsun insanları. insanlar seni bir yargılıyorsa sen 10 yargılamışsın.
  • xvyz  (25.03.19 22:51:36) 
Duyuruda en ayar olduğum şey önceki duyurulara bakarak gerzek çıkarımlar yapılması. Borçlu da olsa insan bir yemeğe cikamaz mı,ufak bir dövme yaptıramaz mı?olur ya belki o gün adam tüm borçlarını sıfırladı, o günde öyle bir duyuru açtı.Ya da hala borcu var ama yine de kendisi için önemli bir şey için az da olsa bir harcama yapmak istiyor. Bir gün kadınım diye sorarsın ertesi gün erkeğim.diye soru sorarsın 'bu ne tutarsızlık' deriz ama 400 liralık bir sey için insanı derdinden vurmak bilemiyorum. Sadece borcta değil bir çok mevzuda dönüyor bu olay.Ayrıca denildiği gibi insan kendi elinde olmayan tonlarca sebepten(aile,sağlık) borç altına girmiş olabilir.


  • ırene adler  (25.03.19 22:53:20) 
Karasakal'a katılıyorum, ben de benzer ortamlar ve olaylar gördüğüm için bu tarz konularda çekinmeden lafı yapıştırırım genelde. Ben borcum olunca rahat uyuyamıyorum, bir çok insan ise tam tersine borçlu olmayı ve mümkün olduğunca ödememeyi maharet sayıyor (sözüm meclisten dışarı) o yüzden böyle bir önyargı var.


  • roket adam  (25.03.19 23:01:06) 
Bence tamamen farklı iki konu var.
1- Başkalarını acımasızca eleştiren insanlar.
2- Borçlu insanlar.

1- Ülkemizde ve doğu kültüründe var olan bir düşünce şekli bu. Hırsızın hiç suçu yoktur. Başınıza gelen kötü herhangi bir şeyin sorumlusu sizsinizdir. Zor durumdaysanız küçümseyici bir tavırla akıl verirler ve aşağılarlar. Bazen de gavurun hindsight dediği olayı yaparlar. Şunu yapacaktın bunu yapacaktın şeklinde. Yani kamyon devrildikten sonra yol gösterirler. Bunun psikolojik çıkarımlarını yapmaya gerek yok. Bir çeşit üstünlük hazzı demek yeterli.

2- Bazı insanlarda borçluluk bir karakter özelliğine dönüşmüş. Benim çevremde gördüğüm borçlu olan birçok kişi, kişisel zevklerinden çok az feragat ediyor. Hatta kişisel zevkleri için borca giren de çok. Bir şekilde borçlarını kapatsalar bile sanki bağımlı olmuşlarcasına tekrar kredi çekiyorlar veya borca giriyorlar. Çok örneğini gördüğüm için artık çok kolay tanıyabiliyorum.

Uzaktan bakınca üzülüyor insan, ama yeterince bilgi edinince veya daha kötüsü, destek olmaya kalkınca zamanla üzüntü yok olup öfkeye dönüyor. Çünkü borcun kapatılması için verdiğiniz paranın sizin bile harcamadığınız lükslere harcandığını görünce içinizdeki empati, anlayış vb duygular yok oluyor. Müstehak diyorsunuz.

Elbette bu söylediklerim kendi eliyle keyfi borca giren insanlar için geçerli. Dünyanın binbir türlü hali var. Depremde evi yıkılan birine veya bir hastalıktan dolayı borca giren biri için bunlar geçerli değil. Zaten borçluların çoğu böyle insanlar değil.

Aslında eleştiren insanların beklentisi şu; içmeye ayranı olmayanın bir zahmet lükslerin peşinde olmaması.

Fakat bazı borçlu kişiler bunu yaşam tarzına çevirdikleri için, borçlu haldeyken lükslerden feragat etmek saçma gelir. Çünkü borç alışkanlık haline gelir. Orta gelir tuzağı da biraz budur aslında.

Kesinlikle siz böylesiniz demiyorum. Hiçbir bilgim yok. Sadece gördüklerim ve duyduklarımdan yaptığım çıkarımlar. Bunları söylerken kendimi farklı görmüyorum. Borç konusunda çıkardığım dersler bunlar.
  • the coon  (26.03.19 01:27:30) 
[]

Kizimin adini dövme yaptırmak istiyorum

Fakat dövme yaptirmaktan cekiniyorum herhangi bir enfeksiyon vs riski yüzünden. Istanbul'da merdiven alti olmayan, gercekten sifir risk olan bir yer var mi onerebileceginiz?

Bir de sol gogsumun ustune yaptırmak istiyorum dogal olarak. Var mi onerebileceginiz isim dovmesi seklinde bir model, örnek vs.


 
aga şimdi kızma da yani, gün aşırı param yok diye duyuru açıyorsun. borç yiğidin kamçısıdır rabbim yardımcın olsun eyvallah da dövme de ucuz bişey değil. yazmadan edemedim yani.


  • windows95  (25.03.19 20:46:00) 
windows95 +1


  • candide  (25.03.19 20:47:17) 
Sadece meraktan soruyorum, Neden?
Yani kızının adını mı unutacaksın, organize işlerden mi etkilendin.

  • neymis  (25.03.19 20:47:54) 
windows95'in yazdığını yazıcaktım, beni ilgilendirmez yazmıyım dedim :(


  • xvyz  (25.03.19 20:49:22) 
Arkadaslar haklisiniz da, yazdiklariniz keske tum borcum bir dovme parasi kadar olsaydi dedirtti :(


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 21:54:26) 
Ayrica dovme ücretinin 100-200 tl oldugunu zannediyordum. Daha mi pahali ki? :(

Gunasiri da yazmiyorum. Kalbimi kirdiniz :(
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 21:56:37) 
gereksiz, çok istiyorsan doğum tarihini roma rakamlarıyla yazdırabilirsin.
adını neden yazdıracaksın? kalbine yaz orana burana yazacağına ismini de unutmazsın herhalde.

  • buiret  (25.03.19 21:58:45) 
Iyi yerler 500 liradan makina aciyor. Dovme bana gore cok gereksiz ve anlamsiz.


  • karen  (25.03.19 22:12:17) 
O butceleri ayırmam o zaman. Teşekkür ederim @karen.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (25.03.19 22:25:14) 
Muratay özkan. Ama evet 400den asagi degil


  • bradshaw  (25.03.19 22:26:45) 
[]

Kırık, kökü içeride dişle gezmenin riski ve +1 soru daha

Arkadaşlar, üç dişimin ikisi tedaviye başlanıp içi oyulduktan sonra tedaviye devam edemememden, bir tanesi de çürüyüp kendi kırılması nedeniyle kökü içeride, dışarıda diş yok şeklinde duruyor 1 yıldır.

Zaman zaman damağım şişiyor, apse yapıyor, iniyor. Bir tanesinin üzerinde de hep bir apse şişliği var minik şekilde, bastırınca da çok ağrıyor.

Ben bir türlü fırsat bulup tedavi olamadım. Bunca zaman bu enfeksiyonla gezmenin bir hasarı olmuş mudur? Beyne falan sıçrar, felç olursun bile diyen olunca korktum açıkçası.

Bonus soru:

Burun yanıyla elmacık kemiği arasında kalan kısımdaki et parçasını sıktığımda sağ taraftakinde ağrı ve sertlik var, sol tarafım ise yumuşacık. Sanki içi dolu, devasa bir sivilce çıkacakmış hissi var ama hiçbir uç vs. yok. Orada kist vs. oluyor mu? Bunun için nereye gitmeliyim?

 
enfeksiyon beyne sıçrar felç olursun iddialı bir önerme.

Bunca zaman bu enfeksiyonla gezmenin bir hasarı olmuş mudur?
-evet. hasarı hem ekonomik olarak oldu size, hem sağlık açısından oldu. enfeksiyon devam ettiği için de her türlü kalp hastalığına kadar gidebiliecek enfeksiyonu vücudunuzda taşıyorsunuz. risk devam.

diş kaynaklı olabilir o bonus soru. diş hekimine gitseniz olacak da eğer giderseniz..

kist her yerde olabilir.
  • bir ileti paylastim  (22.03.19 10:06:15) 
çok çok bariz bir şekilde apse yapmış dişler işte. acilen endodontiste ya da çene cerrahisine gitmelisin.
beyne apse yapması çok da iddialı bir önerme değil bu arada, görülebilen bir şey.

  • neverlose  (22.03.19 14:58:43) 
derhal tedavi olun, şakaya gelmez. Diş.i film çekecek, iltihabın durumuna göre antibiyotik verecek. Antibiyotikleri kullandıktan sonra apseler inecek, ağzınız tedaviye uygun hale gelecek, sonrasında kanal, dolgu neyse tedavi yapılıp, sorun halledilecek bu kadar. Hiç ihmale gelmez halledin. Abartı vs olarak da düşünmeyin özellikle üst diş ise göze ciddi zararı oluyormuş, yazıp moralinizi bozmayayım


  • speedy  (22.03.19 15:15:25) 
[]

Parasız Evlilik Yıldönümü Hediyesi Fikirleriniz

Arkadaşlar merhaba,

Bugün evlilik yıldönümüm. Bir süredir hayatımızda bazı şeyler zaten tepetaklak gidiyor. Güzel düzelme emareleri var. Yıldönümümüzü de bu anlamda fırsata çevirmek istiyorum. Lakin yaptığım yüklü borç ödemelerim nedeniyle inanın cebimde bir kuruş param yok bir sonraki maaşa kadar. O nedenle bu fırsatı da tepmek istemediğimden, el emeğimle falan bir hediye hazırlamak istiyorum.

Hediyenin cinsine, niteliğine, niceliğine takılacak biri değil eşim. Zaten içinde bulunduğumuz mevcut durumda hediye verecek noktaya gelmiş olmak, o adımın atıldığı noktaya gelmek daha büyük önem arz ediyor bizim için. Hediyesiz geçmek istemiyorum bugünü. O nedenle yaratıcı fikirlerinizi bekliyorum. Nasıl bir şey yapabilirim? Yani mevsim de yaz-bahar değil ki gidip bir yerden çiçek toplayayım :)

 
peçete'den çiçek yapabilirsin :) umarım en kısa sürede de düzlüğe çıkarsın.

www.youtube.com
  • markasiz  (21.03.19 10:40:00) 
@mimikli, inan o kadar bile param yok kısa vadede. Diyeceksin ki ne yiyip içiyorsun, işe nasıl gidiyorsun, akbilim dolu, kahvaltı evde, öğle yemeği iş yerinde halloluyor. Evin ihtiyaçlarını da önceden toptan temin etmiştim zaten. O nedenle ücretsiz bir şeyler ayarlamak zorundayım.

@markasız, teşekkür ederim. hiç el becerim yok ama benzer şeyler deneyeceğim. :)
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (21.03.19 10:50:42 ~ 10:52:07) 
siir yazabilirsiniz. edebi degeri degil nasil olsa onemli olan. ya da tanismanizi, sizin icin ozel olan bir aninizi hikayelestirip craft deftere yazabilirsiniz.

fotograflardan, videolardan bir kurgu hazirlayabilirisniz.

ikinizi temsil eden bir fidan alip, bir piknik sepeti hazirlayip, daglara cikip uygun yere fidaninizi dikip pikniginizi yaparsiniz.

el beceriniz varsa evde kiyida kosede duran esyalarla bir diy projesi yapabilirsiniz. atiyorum eski hoparlorden saksi, pilatesi topundan puf vs.
  • jimicik  (21.03.19 10:51:14) 
@jimicik, şiir güzel fikir. tanışmamız da bir noktada edebiyat ve şiir üzerine olmuştu. Bir defter hazırlaaybilirim, güzel fikir.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (21.03.19 10:52:55) 
ya da sizden hep istedigi ama hic yapacaginizi tahmin etmedigi bir sey yapin, atiyorum normalde hayatta utuye elinizi surmuyorsaniz bir yigin camasir utuleyin.


  • jimicik  (21.03.19 10:53:45) 
Abi sen geçen hafta boşanacağım demiyor muydun?


  • Bartebly  (21.03.19 11:16:21) 
  • faithless  (21.03.19 11:54:54) 
[]

Güzelim ülkelerin mülteci alması

Merhaba,
Maksadım ırkçılık değil. Ancak anlayamadığım bir şey var. Mesela İsviçre ile ilgili belgesel izliyorum. Adamlar bin bir emekle harika bir ülke, harika bir sistem, tıkır tıkır işleyen bir siyasi organizasyon kurmuşlar.

Edindiğim veriler yanlış değilse en son hırsızlıktan hüküm giyen suçlu 19 sene önce. Neredeyse ciddi anlamda adli vaka yok. Geçim dertleri yok, ülke ekonomisi iyi. İnsanlar kendilerini doğaya verebilmiş, hobilerine adayabilmiş.

Ülkeleri gayet güvenli, sorun olduğunda da kendilerini koruyacak bir hukuk düzeninden eminler.

Sonra mesela belgesel mülteci konusuna geçiyor, o esnada ekrana bir fotoğraf karesi geliyor. Bazı talepleri olan ortadoğulu göçmenler. O kadar sakin görüntülere maruz kaldıktan sonra o karedeki insanların çatık kaşları, sinirli halleri, ofansif duruşları öyle rahatsız edici ki. Talepleri de şuymuş: çocuklarının "ateist çocuklarla dolu olan" o okullarda okumalarını istemeyip kendi okullarını açmak. Hükümet de bunu kabul etmiş.

Şimdi merak ediyorum, bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir? Uluslararası anlaşmalar mı? Mecbur mu buna? Bakın taleplerin doğruluğu yanlışlığı değil meselem. İnsanlar mutlu mesut kendi içinde sakin bir hayat sürerken aşırı agresif bir topluluk gelip bir şeyler diretiyor ve onlar da gayet kabul ediyor.

Bu gibi ülkelerin bu işlerle uğraşmaya mecburiyeti uluslararası anlaşmalardan mı kaynaklı?

Şahsi olarak benim kurduğum ve herkesi mutlu eden düzeni beğenmeyip, bir de bağırıp çağıran insanları kulağından tuttuğum gibi kapı dışarı atardım.

Bizim ülkemiz için geçerli değil bu durumlar. Bizde insanlar başka insanlara kapı açmayı inançları için pozitif hamleler, inanç kaynaklı bir yardımseverlik ve yüce gönüllülük, sünnet, ensar-muhacir vb. olarak gördüğü için bir şey demek haddime değil. Ama bu gibi ülkelerin insanlarında bu gibi kavramlar da yok. Onların bu müsamahalarının kaynağı sade ve sadece demokrasi de olamaz?

Edit: Bu arada, batıyı güllük gülistanlık düşünüp, doğuyu yerin dibine gömenlerden değilim. Doğunun bu halde olmasının, tarumar edilmiş ülkelerin batıdan bağımsız olduğunu düşünmüyorum.

 
Istatistikleri bilmiyorum ama sanirim cocuk dogum oraninda azalma olunca baska ülkelerden göcmen aliyorlar.
Bir de kendi insanlari daha cok teknik bilgi beceri, egitim gerektiren islerle ugrasinca bulasikcilik, temizlik, soförlük gibi daha az vasifli isleri göcenlere yaptiriyorlar.
Sonra gelen göcmenlerin de en gec 3. nesildeki torunlari zaten mevcut vatandas gibi oluyor.

2 senedir Almanya'da yasiyorum. Burasiyla ilgili fikrim az cok bu yönde.
  • chitosan  (14.03.19 12:39:48) 
+1 chitosan


  • fıytfıyt  (14.03.19 12:42:40) 
bu ülke böyle mutlu mesutken kalkıp o ülke insanının hiç alışık olmadığı talepleri olan insanları ülkesine almaktaki zoru nedir?

aslında basit :
diğer ülkelerin siz niye hiç mülteci almıyorsunuz lan bu sayıyı paylamamız gerekiyor demesine fırsat vermeden alıyoz ya olum hatta bak onların kültüründe okul bile açtık ibadet yerleri var vs diyebilmeleri
türkiye herhangi sosyal bir elemeden geçirmeden 5milyon mülteci alır
isviçre okumuş aklı başında 200-300 kişi alır onlara birde lokasyon verir okul verir takılın burda akıllı uslu der.
türkiye isviçre'ye yürümeye kalkarsa bak bi sürü adam aldık diyip üste çıkarlar.

kaynak : norveç'te siyasi parti yönetmiş eski patronum. norveç'e giden 200 suriyeliyi yukardaki cümleler ile özetlemişti.
  • dedim dedim de kime dedim  (14.03.19 12:47:11) 
Toplumların yaşadıkları bölgeyi işaretleyip buraya bizden başka kimse gelemez demesi biraz sıkıntılı. Bence evrensel hukuk adına doğru değil. En azından bunu kontrollü yapıyoruz diyorlar. Konu biraz çetrefilli uzun uzun yazıp tartışmak gerek. Ne yani ben ingiltere'yi ve bulunduğu adayı, doğasını merak ediyorum ama ingilizlerden izin almam gerekiyor.


  • kocakum  (14.03.19 12:53:12) 
ağzımı bozacağım müsaadenle, bunun başlıca nedeni medeniyete ve güzelliğe düşman olan ultra kapitalist şerefsizlerdir. avrupalılar üremek istemediği ve nüfus yaşlandığı için mecburen göçmen ihtiyacı doğuyor ancak bugün gelinen noktada ucuz iş gücü için "niteliksiz nüfus" bilerek şişiriliyor diye düşünüyorum. bunun en nadide örneği isveç'tir. "çok insan olsun, hepsi köpek gibi yaşasın ki dandik bir pozisyon için 10 bin tane adam başvursun ve ben düşük maaşa çalışmaya dünden razı olan adamı eşek gibi sömürebileyim" zihniyetiyle sosyal demokrasinin, güzel ülkelerin köküne dinamit döşediler.

tabii iş "itoğlu it kapitalistler" deyip geçilecek kadar basit değil. avrupalılarda modernleşme ve rahatlama öyle bir seviyeye ulaştı ki insanlığın en temel içgüdülerinden uzaklaştılar. altışar tane çocuk yapsınlar, paladin basıp en yakın ülkeyi fethetsinler, LEBENSRAUM TİLİLİLİ demiyorum; şartlar çok değişti ama sonuç olarak insanız, hayvanız. bu kadar yumuşak bir tavrın kimseye faydası olmaz, olmayacak.

almanya bu konuda daha iyi ama uzun vadede onlar da göçebilir gibime geliyor. ihtiyaçları kadar alıyorlar, nispeten iyi bir şekilde sisteme entegre ediyorlar. göçmenler neyse de artık mülteciler ciddi bir sorun olmaya başladı. binlerce insanı ya ölüme terk edeceksin (ki bu "binler" sürekli geliyor, milyonlar oluyor) ya da bir şekilde sisteme entegre etmeye çalışacaksın. alternatifin yok.

ortadoğu'daki savaşlar ve 5-10 sene içinde ciddi anlamda canımızı sıkmaya başlayacak olan iklim problemi asıl darbe olacak diye düşünüyorum. bundan 20-30 sene sonra, dünya nüfusunun belki 1 milyarlık kısmı bulunduğu yerde çok ciddi sorunlar yaşayacak ve canından olma pahasına kuzeye gidecek (şu an bile oluyor bu). o zaman ya avrupa kıyıları yüz binlerce cesetle dolacak ya da avrupa diye bir şey kalmayacak. nasıl ki sanayi devrimi'yle birlikte şehir nüfusu aşırı hızlı şekilde arttı, belki 2050'de de nüfusu %300-400 artmış, çin mahallesine dönmüş berlinler görürüz. hatta ne berlin'i, bayburt'un nüfusu 2 milyon olur belki sjfsj.

uzun lafın kısası,

* avrupa beğenmediği göçmenlere muhtaç çünkü iş gücüne ihtiyaçları var. ayrıca yılların getirdiği refah ve hoşgörü artık kendilerini zehirlemeye başladı. ağzını açanın "faşist" olduğu bir ortamda dengeyi tutturmak zor. halbuki göçmenlik/mültecilik alanında yapılacak kısıtlamalar çoğunlukla iki taraf için de faydalı oluyor. plansız, programsız bir şekilde koca bir ulusun nefret objesi haline getirilen mülteciden kime ne fayda gelecek? dünyanın en iyi insanı bile olsa radikalize olur.

* mülteci sorunu katlanarak artacak. ya çok katı politikalar izlenerek bu mülteciler avrupa sınırları dışında tutulacak (suriyelileri bize kilitlediler mesela ne güzel, lol) ya da avrupa bildiğimiz avrupa olmaktan çıkıp zamanla b*ka saracak.

***

ben avrupa'yı severim. şu an çok güzel ve gelişmiş olması falan bir yana, tarihsel olarak da muazzam bir yer. benim için medeniyetin beşiğidir. tamam mezopotamya, anadolu iyi güzel ama avrupa da 200 sene önce keşfedilmiş bir toprak parçası değil.

gelgelelim geleceğini hiç parlak görmüyorum keratanın. rusya, çin, amerika falan tek yumrukta canını alır bunların 10-20 yıla. yavaştan çözülmeye başladılar zaten. daha iyiye gitmesi için tek bir neden göremiyorum. kötüye gitmesi için çok neden var. 20-30 tane ülkeye aynı şeyleri dayatamazsınız. işler iyi giderken sorun olmaz ama bozulduğunda çatlak sesler muhakkak çıkar.

ben şu an imkanım olsa almanya'da yaşarım ama 2030-40 gibi rusya'da olmayı istiyorum. TARAMALI TÜFEĞİMLE sınırda patır kütür çinli, bangladeşli, pakistanlı indiricem giremesinler diye. faşist rus dostlarım sever böyle şeyleri, o ayılar hiç "welcome refugees" falan demez. ben artık küresel ısınma yüzünden karın bile yağmadığı, muz falan yetişen vladivostok'ta takılcam, güneydekiler de kavrulsun bana ne, önceden akıl edip gelselermiş eheh.

***

tabii bir üstte de görüldüğü üzere "adayı görcem, niye ingilizlerden izin almam gereksin, hepimiz kardeşiz" kafasında, hayallerde yaşayan halklar da bunda etkili. arkadaş ingiltere'yi ziyaret etmek veya ingiltere'de yaşamak yasak değil, vize veya oturma izni alman gerekmesi oranın "yasak" ve "ingilizlere ait" olduğu anlamına gelmiyor. pekala gidip yerleşebilir, yaşayabilirsin.

çok merak ediyorum 300 kişinin yaşadığı mahallenize 100 tane suriyeli gelse "eheh ülke hepimizin, onlar da burda yaşasınlar <3" diyecek misiniz? sisteme entegre edilmiş, topluma fayda sağlayacak, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda alınmış göçmen faydalıdır, güzeldir. o insanların zararı olmaz, aksine faydası olur. gelgelelim gittiği yerin kurallarıyla, kültürüyle alâkası bile olmayan; çoğunlukla sisteme sadece yük oluşturacak, toplumsal düzeni bozacak zırtapozların girişi kimseye fayda sağlamaz. en başta kendileri mağdur olur ama bunu anlamıyor insanlar.
  • der meister  (14.03.19 12:57:32 ~ 13:03:52) 
Irkci degilim ama konseptli her yazi irkcidir oncelikle bunu bir koyalim. Bunu sadece ben soylemiyorum, Google'a I am not racist but yaz goreceksin. Sana irkcisin demiyorum ama muhtemelen cok hakim olmadigin bir konu bu.

Evvela ne Isvicre ne de bir baska bati ulkesi hayaller ulkesi degil. Her ulkenin kendine ozgu problemleri var. Disaridan bakmak veya uc gunlugune turist olarak gitmek ya da 6 ay ogrenci olarak yasamak bu iluzyonun arkasini gormeniz icin yeterli degil. Bir Isvicre, Almanya veya Isvec gurbetcisine sor hayatin zorluklarini sana anlatacaktir. Hicbiri cennet degil. Turkiye daha iyi demiyorum bakin, cennet degil. Kendine ozgu bizde olmayan sorunlari var, bizde sorun olan bir cok sey de cozume kavusmus.

Multeci neden aliyorlar? Bunu daha once sozlukte de yazdim burada da, okuyan vardir. Hicbir ulke multeci almak istemez, oh oh gelsin multeciler demez. Multecilerle ilgili uluslararasi antlasmalar var, bu cercevede alinirlar, insan haklari sozlesmeleri geregi geldikleri yerler eger guvenli degilse kanunlar cercevesinde geri gonderilemezler.

Gocmen almak baska, multeci almak baska bir seydir. Avrupa'ya gocen Turkler %90 oraninda gocmendir, multeci degil. Gocmen aliminin sebepleri ucuz is gucu veya nitelikli is gucu vb olabilir multeci almanin amaci tamamen mecburiyettir. Turkiye ulkeye girdikten sonra bir Suriyeli'yi ulkesine geri gonderemez. Buna mukabil BM ve AB multeci agirlayan ulkeye finansal destek saglar veya direkt olarak gocmenlere odenek ayirir. Bu bir insanlik meselesidir her ne kadar bir cok insan Turkiye'de buna inanmasa da insan haklari boyle bir seydir. Medeni ve zengin bir ulke olmanin bedeli biraz da budur, bir cok seye kafa cevirebilirsiniz ancak gozunuze sokulan insanlik rezaletlerinde butun dunyanin gozu ustunuzdeyken medeniyetinizin ve zenginliginizin bedelini odemeniz gerekir. Bunu secim donemi Isvec'te liderler arasi tartismalarda cok dinledim. Genel kani ise suydu; biz Isvec'iz biz diger ulkelere oncu olmak zorundayiz, onlar multecilere kapilarini kapatiyor olabilir ama biz bunu yapmayacagiz, biz dunyanin oncu medeniyetiyiz.

Mesela bize garip gelen turlu libosluklari da bu minvalde ilk bu tip ulkeler getiriyor. Cunku gelismekte olan ulke ile gelismis ulkelerin etik ve moral duzeyleri de birbirinden farklidir. Bizde medeniyet yere cop atmamak, rusvet yememek, sirada beklemek ve yaya gecidinde durmaktan ibaret iken Isvec'te bunu en koylu en alt profil insan bile yaptigi icin onlarin burjuvasi icin medeniyet simgesi bizim humanist libos diye elestirdigimiz turlu seylerdir(cinsel ozgurluk gibi, veganizm gibi, cevrecilik gibi, insan esitligi ve multeci haklari gibi)

O insanlarin bagirip cagirmasi, sinirli olmasina falan da senin benim gibi bakmazlar. O insanlar neden boyle? Cunku egitimsizler, cunku onlarin kulturu boyle yetistirmis onlari derler. Sucu o insanda bulmazlar, arkasindaki sebebi gorurler. Sonuc olarak alirlar, egitirler, istihdam ederler, tolore ederler, cocuklarina iyi bir gelecek saglarlar, cocuklari da aileleri gibi degil sistemin yetistirdigi gibi bireyler olur. Sistemleri de sistemi destekleyenleri destekledigi icin bir cok gocmen zaman icinde ayak uydurur sisteme.

Ben multeci alinmasi Avrupa ekonomisine muthis katki sagliyor falan demiyorum ama pragmatist bir dusunceyle yapilmis bir is degil multeci kabulu zaten. Bazen okuyorum Avrupa, ABD'nin ve Cin'in gerisine dusuyor ekonomi savaslarinda diyorlar, sebebini de gocmenlere falan bagliyorlar. Buna en guzel cevabi su videodaki Macar youtuber veriyor.
www.youtube.com

Uzun oldu ama mesele basit bir mesele degil kusra bakmayin.
  • bos gezenin bos ustasi  (14.03.19 13:08:34) 
Medeni ulkeler multeci olmadan gelismiyor.

Elit sirket gibi dusun bunlari, mesela x holding olsun. Bakinca burnundan kil aldirmaz top unilerden adam alir herkesten 2 yabanci dil ister.
Ama oranin deposuna uretimine bak asgari ucretli kaynar, sirketi buyuten guc onlardir.

Almanya'nin bu kadar gelismesi hep bundan iste. 50 yildir ulkesine multeci basiyor.
Suriye olayinda da en cok almanya aldi, digerlerinin aldiklari hikaye.

bizim ulkenin de ekonomisini costurdular aslinda. Duzgun yonetilselerdi ya da duzgun secilselerdi bizim ulke de gelisirdi. 100 tane fabrika acacak kadar adam aldik ama fabrikamiz yok.
  • acemi  (14.03.19 16:10:04) 
Öncelikle belgeseli kim hazırlamışsa bilgiler yanlış; biz isvicre'nin küçücük şehrinde yaşıyoruz, tüm cocuklugum ve lise yıllarım boyunca ufak tefek de olsa bir sürü hırsızlık vakasına denk gelmişimdir; 2 sene önce bizim evimize de hırsız girdi. Benzer şekilde uyuşturucu, taciz, tecavüz vakaları da insanın olduğu her yerde oldugu gibi İsviçre'de de var; ensest suçlarının avrupa'da en yoğun olduğu ülke. Alice harikalar diyarı değil hiçbir ülke maalesef.

Yukarda da söylendiği gibi göçmen alımının is gücu ihtiyacı ve doğum oranlarının azalması gibi temel nedenleri var. İsvicre ornekleminden gidersek bundan 7-8 sene önce belirli bir süre için vatandaşlığa başvuru yapan çoğu kişinin dosyasında absürt bir durum görmedikleri takdirde kolayca vatandaşlığa geçirdiler zira 2100 civarında nüfus oranında hatlı sayılır bir azalma olacakti; kotalarını istedikleri gibi doldurdunca şimdi vatandaşlık basvurularini yine durdular.

O ülkede doğup büyüyen çocuklar bir süre sonra bir şekilde o sisteme adapte oluyorlar zaten. Ben artık turkiye'de yaşıyorum ama erkek kardeşim üzerinden örnek verirsek; eğitiminin tamamini isvicre'de almış, 4 dil bilen, askerliğini orda yapmış, tamamen o ülkenin gençleri gibi yaşayan bir isvicre vatandaşı. İlerde evlenecek olsa çok yüksek ihtimalle isvicreli biriyle evlenecek zira etrafında türk yok. E kendisi Turkiye'den bu kadar kopukken, doğru düzgün türkçe bile konuşamazken onun çocuğuna türk diyebilir miyiz artık? Soyadı türkçe olsa da aslında bir isvicreli gibi yaşayacak.

Adapte olamayanlar da fabrikalarda, temizlik işlerinde ucuz işgücü olarak görülüyor. Zaten düzgün bir sistem olduğu için en adapte olmayani bile bir şekilde uyum sağlıyor.

Göçmen alımının temelinde bunlar yatıyor.
  • fraise  (14.03.19 17:20:00 ~ 17:23:11) 
oncelikle irkci degilim demissin, ama bu sorun tamamen irkcilik kaynakli. o cok begendigin ulkelerin bu seviyeye gelmelerinin sebebi, kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir. yine ayni sekilde ulkesinde yasamak isteyen insalarin kokeni, irki vs ile ilgilenmemeleri.


  • crucio  (14.03.19 22:22:23) 
"kokeni ne olursa olsun ulkesinde yasayan insanlarin makul taleplerini diger vatandaslarin haklarini cignemeyecek sekilde vermesidir" olay Neverland'de geciyor herhalde.


beyler/bayanlar uzulerek soyluyorum yok boyle birsey. dunyanin en ozgur ulkesine git boyle bir ortam yok, unutun bunlari. ihtiyaci varsa kapiyi acar gocmeni alir ayak isi yaptirmak icin. bir yamuk yaparsan yok eder seni, bu kadar basit.


trafikte polis durdursa, ehliyette osman yaziyorsa tavri farkli olur, mike yaziyorsa farkli. yok boyle birsey diyen yurtdisina sadece arada bir gezip tozmaya cikmistir, yasamamistir.
  • cooperr  (14.03.19 22:44:51) 
cooper, neverland'den bildiriyorum olay boyle geciyor. o insanlar cok sevdikleri icin boyle yapmiyorlar ama diger gruplar da zamaninda bu sekilde bazi haklar kazandiklari icin su anda kisitlama getirirlerse diger gruplar da siranin kendilerine gelecegini bildikleri destek oluyorlar ve kucuk olaylar toplumsal krizlere sebep oluyor. ama bu demek degil ki bu gruplara sevgi ile bakiyorlar. isvicre dediginiz ulke dunyadaki en irkci ulkelerden birisidir muhtemelen(almanlar sagolsun) sadece orta dogulu yada turklere karsi degil. alman/isvicreli olmayan guney amerikali, ispanyol, portekiz, polonya vs herkese karsi irkci ve mesafeli yaklasirlar ve bunu sadece ikili iliskilerde gorursun, farkedersin. benim bu gorusum de bir bakima irkcilik aslinda ama 1.5 yil icerisinde yeterince isvicreli/alman ile muhatap olup, yeterince farkli milletten insanlar ile bu konuyu teyit ettirdim ki artik genelleme yapabilecegimi dusunuyorum.


  • crucio  (14.03.19 22:54:15 ~ 22:55:46) 
bunu gidip alman'a, isvicre'liye sormayacaksin, git isvicre'de yasayan bir afgan'a somali birine falan sor bakalim ne diyor :)

"sadece ikili iliskilerde" degil, devlet ile muhattap olmaya basladiginda da gorursun. ha ben bunu garipsemiyorum onu soyleyeyim, sen oranin vatandasligini alsan da yabancisin adam da sana ona gore davraniyor. sen buna irkcilik diyorsun ben pek oyle oldugunu dusunmuyorum ama bu baska bir tartisma konusu.

kagit ustunde goz boyamalik bazi kanunlar getirilir, eskiden yapilan hatalar icin ozur dilenir, vs. ama pratikte bir etkisi yok. bu tabiiki sadece turklere ya da orta dogululara karsi degil, butun "farkli"lara karsi.
  • cooperr  (14.03.19 23:30:59 ~ 23:31:32) 
/cooperr
Yaşadığım yerde vatandaştan tek farkım oy verme hakkımın olmaması. Sene sonunda 3. yılımı doldurduğum için belediye seçimlerinde oy kullanma hakkı elde ediyorum hatta, vatandaş değilim bak.

Bunun dışında bir vatandaşın sahip olduğu tüm haklara sahibim. İşsizlik maaşından tut, hastanede tedavi olmaya kadar. Çalıştığım yerde göçmen olduğum için ne daha az para alıyorum ne de daha az iznim var. Herkesle eşit alıyorum.

Irkçılık var mı? Devlet bazında yok ama vatandaş bazında var. Göçmenlerin pek girmediği bir mağazaya girince tip tip bakmalar falan oluyor mesela. Siyah bir İngiliz arkadaş var iş görüşmesine gitti mesela birinde, kurumsal lirket ve değil, ufak basit bir iş. Genelde görüşmeye çağrıldıysan alırlar ama ırkçı şerefsiz ben sen İngilizsin diye alacaktım işe diyor, vazgeçiyor siyah diye. Böyle orçolar var evet. Polisle hiç münasebetim olmadı ahkam kesmeyeyim şimdi ama polis ve güvenlikler genelde ırkçı diye duyarım.

Daha bir kere olsun pasaport sormadılar. Göçmenlerin de kimlik kartı aynı zaten vatandaş ile.
  • bos gezenin bos ustasi  (14.03.19 23:34:46) 
@ bgbu

sosyal haklardan bahsetmiyorum. en basidinden calistigin sirket lokal bir firma ise yonetim kuruluna bak, gocmen var mi? uluslararasi bir firma ise, senin bulundugun subadeki yonetici tayfasina bak, gocmen var mi? sence senin yonetici olabilme olasiligin var mi?

ayni sikintilar devlet ile iliskilerde de var. mesela bir vukuat oldu ceza yiyeceksin. ceza sikalasi var, ne kadar ceza yazilacagina polis karar veriyor. alt limit $250, ust limit $1000 diyelim. ben boyle durumlarda hep ust limitten ceza yemisimdir, her ne hikmet ise yerli arkadaslar hep alt limitten yiyor. hayirdir? bunu ne yapacaz, rastlanti mi bu?
  • cooperr  (14.03.19 23:50:17) 
Valla ülkenin %20'si göçmen %30'u göçmen köklere sahip, o nedenle evet yönetim kurulunda da devlet dairelerinde de göçmenler var. Yükselme şansım var mı? Yükselmekten kolay ne var? Kimse sorumluluk almak istemiyor buralarda. Herkesin maaşı dolgun zaten, iznim çok olsun, az çalışayım, telefonum çalmasın derdinde insanlar. İşini iyi yaparsan severek yaparsan 3-5 sene içinde departman şefi olursun. Şefim Finli bu arada, abuk subuk bir İsveççesi var. Göçmen yani. Hastanede doktorların yarısı göçmen gene, git devlet dairelerinde personelin %30-40'ı göçmen kökenli.

Polisle münasebetim olmadı dediğim gibi. Ve gene söylediğim gibi bazı negatif durumlarla karşılaşabilirsin bu olur. Öte yandan hastanede falan randevu alırken avantaj. Eşim yerlisi buranın 3 ay sonraya randevu alıyor hastaneden. Ben arayınca 2 hafta sonraya alıyorum. Çünkü göçmene gıcıklık yaparlarsa ırkçılık kartını oynar. Ben yapmam ama kıza gel sevişek diyip yok denince ırkçı mısın neden sevişmiyon benle diye soran tipler gördük burda.

Öte yandan nereye gidersen git. Eğer o yerin kültürünü, mizahını, toplum yapısını içselleştiremezsen ki bu bir yetişkin için çok zordur, öteki olarak kalırsın.

Abd'de ırkçılığın tillahı var. Ama bütün silikon vadisi şirketlerinin yönetim kurulları hintli ve asyalı kaynıyor. Kaç tane wasp var?

Avrupa'da bakanlık yapan göçmenler var. İsveç'te bir ara Mardin doğumlu bir kürt milli eğitim bakanıydı. Hollanda'da parti liderleri falan var türk asıllı. İngiltere'de lordlar kamarasından olup göçmen olan bile var. Sir ünvanı almış ırak doğumlu bilim insanları var vs.

Olay tamamen senin kim olduğunla alakalı, nerede doğduğun veya ne renk olduğunla değil.

Ama balkonda mangal yapıyorsan Avrupa'da evet ötekisin istersen soyadın Johansson olsun, saçın sapsarı olsun farketmez.
  • bos gezenin bos ustasi  (15.03.19 15:50:56) 
biz zaten uyum saglamamak icin direnen kisilerden bahsetmiyoruz onlari gec, uyum saglamaya calisanlarin yasadigi ve yasayacagi zorluklardan bahsediyoruz. benim malesef gorduklerim yasadiklarim farkli. bekle ver gor diyorum...


irakli bilmemkime nobel verdiler, oburu basbakan oldu falan filan, bunlar istisna ve goz boyama. vitrinde guzel duruyor, onune havuc koyuyorlar iste. sende bir umit bende o noktaya gelebilirim diye tirmaliyorsun. ne kadar calisirsan calis gelebilir misin, muamma.


universiteden bir arkadasim, babasi turk annesi ingiliz. 3 kardesler, orta dogulu gorunumluler ama turkceleri yok gibi, ingilizce/fransizca konusuyorlar zaten evde. neyse, evde birbirlerine giriyorlar, komsu polis cagiriyor bir vukuat var gidin bakin diye. polis normalde gelir evin genclerini alir goturur olay buyumesin diye milletin yatismasini bekler. gelir gelmez oglanlardan birini vuruyor, cocuk vefat etti. hala mahkemesi suruyor. cocukta silah, bicak falan yok, hepsi zaten okumus etmis isinde gucunde elemanlar. yasadiklari muhit duzgun yani oyle uyusturucu saticisinin evini basmiyorsun, normal orta direk bir ailenin evi.

simdi bu polisler caucasian birinin evine boyle girip evde birini vurabilirler mi? sikar biraz.

sana televizyonda kanada'li polislerin yok gay parade'e katildigini, yok su savasi yapiklarini millete cicek dagittiklarini falan gosteriyorlar. yok kanada'da hapishaneler hilton gibiymis falan filan. alayi palavra.
  • cooperr  (15.03.19 18:24:34) 
Siz beni iki dakikada gittiği ülkeyi savunan wannabe ilan ettiniz yok öyle bir şey.

Gizli ırkçılığın ne olduğunu, yabancı olmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Ben özbek asıllıyım, Türkiye'de de göçmendim anlayacağınız, tipten ötürü.

Neyse sorun bu değil. 1942'de kısırlaştırmaların, toplama kamplarının olduğu zamanlarda değiliz bunu bir koyalım.

Adın abdullah diye mustafa diye işe giremediğin de oluyor evet. Polisin veya mahkemeye çıksan hakimin belki adiliğine maruz kalma ihtimalimiz de yüksek bunu da kabul ediyorum. Bunlar kişisel gizli veya aleni ırkçılığın sonuçları. Ben size devlet önünde bir fark yok, vatandaş bazında ise ırkçılık dibine kadar var diyorum.

Yarın rte abd'ye savaş açsa abd'deki Türkleri kamplara kapatmayacaklar merak etmeyin. O evreleri geçtik diye düşünüyorum. Tartıştığımız konu zaten göçmenleri neden alıyor bu "cici" ülkeler meselesi.
  • bos gezenin bos ustasi  (15.03.19 20:01:09) 
devlet politikasi olmasa o memuru neden ve nasil ise aliyorlar? herkes olayin gayet farkinda, ozellikle boyle tipleri seciyorlar. belki artik kamplara kapat(a)mayabilirler, ama vatandas bile olsan yarin deport yemeyeceginin garantisi yok, adam verdigi hakki geri alabilir, kim ne diyecek? ya seni yarin alip ucaga bindirip turkiye'ye postalasalar kime nereye basvurup itiraz edeceksin? konsolosluga mi? beyaz adamin ne yapacagi belli olmaz :)

wannabe degilsin belki ama fazla guveniyorsun bu elemanlara, kendini saglama almani oneririm, her zaman bir B planin olsun.

evet konuya donecek olursak: koleye ihtiyaci var, aliyor. beyaz/mavi yaka fark etmez.
  • cooperr  (15.03.19 22:22:25) 
[]

Hukuk burosunu sikayet (ACIL)

Turkcell Financell'e borcum vardi. Bir hukuk burosuna devroldu. Uzun ugraslar sonucu yapilandirmaya ikna ettim.

1500 pesin odeme, kalani 550 taksit yaptım. Pesin odemeyi hemen yaptim. Ilk taksidi odeyemedim.

Bugun aradilar, borcunuzu odememissiniz neden odemediniz diyor.

Dedim ki bu ay odeyemedim, ikinci taksidim geldiginde faiziyle beraber cift odeyecegim.

Boyle bir sey yok. Size hem tamsit yapiyoruz hem odemiyorsunuz. Dedim ki boyle konusamazsiniz benimle. Odemediysem yasal işlemler neyse derhal baslatabilirsiniz. Bana odemezsem nelerle karsilasacagimi vs soyleyebilirsiniz ama bana "sana lutfettik sen hala odemiyorsun" vb konusmalar yetkin degil. Borclu muyum, odeyemiyorum mu dedim. Gerekli işlemleri başlat k zaman degil mi?

Odeyeceksiniz beyefendi ne demek odeyemiyorum diyor hala. Bakin benimle böyle konusmaya devam mi edeceksiniz, telefobu yuzunuze mi kapatayin? Kapatin sa hemen icraya vereyin sizi diyor. Yahu ver zaten diyorum. Sen benimle tartisamazsin, isin borcu tahsil etmek ise, edemiyorsan yasal islemleri baslat, benle tartisamazsin.

Ne diyelim, hem borcun var hem de sana aferin iyi ki borc yapmışsın dememi mi bekliyorsun diyor. Lan sen kimsin benle böyle konusuyorsun. Git neyse islemlee baslat hemen dedim. Oyle mi, hemen yarun isyerine tebligat gondereyim de gorun diyor. Hadi yallah naparsan yap dedim kapadim telefonu yuzune. Ha bu arada, o borcu odeyene kadar her gun AAA-RAAAA-NAAAAA-CAAAAAK-SINIZ diye bas bas bagirarak heceleyerek huzur vermeyecegine dair tehdit ediyor.

Suratina kapadim.

Simdi, bunlarin isi borcu tahsil etmekse ve edemiyorsa hukumk islemleri yapar. Benle boyle konusamaz, tehdit edemez degil mj?

Tekrar aradim, cok kibar bir kadina o sahis hakkinda sikayetxi olacagimi soyledin. O da bana hak verdi. Siz zaten yasal islemleei yapin dedikten sonra sizinle konusacak bir seyi kalmamali. Boyle tartisamaz dedi.

Kisinin sukununu, huzurunu bozmakla tehdit vs ile yuruyup bir seyler yapabilir miyim?

Zira ben ona beni idare esin, sunu yapin bunu yapin demedi. Ben cift taksit odicem dedim. O da olmaz dedi. Ben de o zaman yasal islemleei baslatin, ben odeyemem dedikten sonra tamam deyip bitirmesi lazim. Ben razi olduktan sonra ona benle tartismak dusmez. Hele bir de odeyene kadar her gun AAAARRAAAAANNNAAAACAAAAKSINNNNN diye tehdit edemez haksiz miyim?


Evet borcum var. Evet odemek zorundayım. Rica edecegim kimse bana hem borcunu odeme hem de uste cikma demesin. Ben diyorum ki evet borcum var, odeyemiyorum, bundan kaynakli haklarinizi kullanin. Bundan otesi onlarin islwn baslatmasi. Benle tartismasi degil.

Sorum su, bu edepsize hukuki yoldan hakkini bildirebilmem mumkun mu?

 
Hukuki yoldanda, müdürlerine sikayet ederekte malesef bir sey yapamazsiniz.
Düsünün adamlar sokak ortasinda kavga edip kas, göz patalatacak sekilde polislik oluyorlar, o vakayi bile ciddiye almiyor adamlar. Böyle telefondaki laf dalasiyla kimse ilgilenmez.

Müdürlerine sikayet etme konusunda da; Müdürü adami bu konuda destekliyordur bile, pek bi yaptirim uygulanmaz.

+ Bi uyku herseyin ilaci olur. Yarina bu kadar sinir kalmaz. Sizde bu konuyla ugrasmak istemezsiniz zaten.
  • VIPCH  (13.03.19 18:19:50 ~ 18:20:56) 
Onlar hukuk burosu falan degil, zaten yasal islemle senden o parayi da alamayacaklar.
Sen de faiziyle falan odemeyeceksin. Bunu herkes biliyor.

Sen odeyecek olsan zaten turkcell yasal yolla alabilirdi.

Geriye ne yontem kaliyor?
Seni hergun arayip rahatsiz etmek. Rahatsiz olmazsan da babani kardesini butun akrabalarini sirayla arayacaklar. Hepsine sms atacaklar, oglunuza/kiziniza soyleyin borcunu yatirsin yoksa hapse dusecek diyecekler.
En son bi akraban hapse girme diye parayi yatiracak.
  • acemi  (13.03.19 18:36:08) 
Bu ülkede yasal yollarla artık kimse (zengin ya da yandaş olmayan) hakkını arayamaz ve alamaz. Lütfen bunu kabul edelim. Boşuna uğraşma. Sakin ol, aldırma.
Ev haczi yapamaz yasal değil, üzerine gayrimenkul ya da araç da yoksa hiç bir şey yapamaz. en fazla bankada görünen yasal maaşının dörtte birine haciz getirebilir.

  • olivia  (13.03.19 18:41:27) 
Hukuk bürosu olduğuna emin misin ?


  • photo85  (13.03.19 19:46:00) 
Firmalar alacaklarını kanunen bu tarz aracı kurumlara ufak miktarlara satabiliyorlar. Bu aracı kurumlar ne koparırsa onlar için kar. İnternette araştırın, milyonlarca şikayet var bu sözde hukuk büroları hakkında. Sizi arayanlar da çağrı merkezi zaten. Gerçekten hukuk eğitimi filan olan tipler değil.


  • Phoebe  (13.03.19 19:54:32 ~ 14.03.19 09:12:39) 
Editleyemedim. Bir süre sonra soyismi aynı olan akrabaları aramaya başlayacaklar. İnternetten bakın inceleyin.


  • Phoebe  (13.03.19 19:59:52) 
Hukuk bürosu değil, varlık şirketi onlar. Sizi arayanlar da hukukçu değil, çağrı merkezi elemanı. Odemiyorum, hacze ver, sittin sene taksitle al. Haydi yallah deyince melek oluyorlar.

Benim bir borcumdan ötürü ttnet in borcu devrettiği varlik şirketi annemi arayıp terbiyesizlik yapmıştı. Annemi üzülmüş görüp arayıp ana avrat küfür etmiştim, tek bir defa daga tarafımı ararsanız eğer ofisinize gelir o arayani bulur ağzına şarjörü boşaltırım dedim. Ee sen bizi tehdit mi ediyorsun konusma kayitlari işlem baslaticaz kem küm, dedim baslatmazsaniz ananızı bilmem napiyim. Ben diyorum götü yiyen tek bir kere yanlışlıkla benim veya ailemin telefonunu caldirir, dediklerimi sınamak isteyen buyursun arasın.

1 sene oldu ses soluk yok adamlardan :))) borc da duruyor öyle, yemin etmiştim ben bunu odemeyecegim diye.
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (13.03.19 20:38:04) 
Demek istediğim şu ki piyasada çok lanet insan olduğu için bu adamlarin üsluplari da el mecbur bu şekilde. Hak vermiyor değilim, icralık senet kovalayan bi avukat arkadaşım var neler anlatıyor millet ne itlikler yapıyormuş borcunu sallamak için. Benim kızdığım nokta üslup konusunda otomatiğe bağlayıp karşı tarafı seçmeden hareket etmeleri.

Böyle olunca mecbur orman kanunu devreye girmek zorunda oluyor. Karsi taraf 1 kabalaşıyorsa senin 3 kabalaşman lazım ki kotarabilesin
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (13.03.19 20:42:11) 
Evet arkadaslar Collecturk diye bir yer ve bukuk burosu bule degil. Websitelerini inceledim. Cok afedersiniz ben yarin bunlara yarın yapacagimi bilirim. Bunlarla ne Muhttap olacagim. Icra dairesiyle olurum daha iyi. Odeneyecegimi soyleyeyim de tutussunlar. Gider icraya oderim.

Anladigim kadariyla borcu devralma, satin alma olaylari da yok. Bildiginiz call center. Tahsilat yoksa firmalardan odeme de almıyoruz diye kampanyaları bile var. Zaten anlasma yaptiktan sonra ilk odemeyi yine financellin almasindan anlamaliydim. Ben simdi odemezsem bunlar icraya da veremez. Financelle geri döner, ancak onlar gercek bir hukuk burosuna verir sanırım. Zaten bunlar ikinci kurum. Ilki alamayacagini anlayinca bunlara devrolmustu.

Vermeyeyim de bunlardan alsinlar isi yine.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (13.03.19 20:57:51) 
[]

Basket Bahisinden Anlayanlar Acil

eksiup.com

Bu tutar mi? Banko mu sizce?

Oynamayacagim. Sundan dolayi soruyorum. Bir adam var nesinede, yaptigi her kupon tutmus olarak gorunuyor. Hep 2-3-4 orana 200-500 tl arasi yatirmis, hep tutturmus falan. Bana firmanin manipulasyonu gibi geliyor. Merak ettim takip edecegim bu kuponu.

Dipnot: hesabim var, fakat bahis oynamiyorum. Oynayan biri degilim.

 
kesin konuşmak imkânsız tabii ama bana gayet makul geldi. özellikle washington maçını sevdim, baremin 239.5 olması tuhaf geldi, üst olursa şaşarım. yuh. 239,5 ne yau. rockets bu ara yanıyor. sadece raptors denen loser'lardan korkarım bu kuponda.


  • der meister  (11.03.19 23:55:33 ~ 23:55:44) 
Yatan kuponları profilden kaldırıyorlar o yüzden hepsi tutmuş gibi


  • global pandemic  (12.03.19 00:01:20) 
@der meister, handikaplara falan dikkat ettin di mi? Basket bahislerinden hic anlamam cunku.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (12.03.19 00:03:38) 
[]

Aleyna Tilki Yıldız Tilbe Gibi Davranmıyor mu?

www.youtube.com

Bana buradaki tavırları, sarhoş değilse eğer, Yıldız Tilbe'nin 90'larda psikolojik sıkıntılar yaşadığı dönemdeki tavırlarını hatırlattı.

Bir anormallik yok mu?

Bu arada, bu kız üzerinden ahlak kasanlardan değilim. İlgilenmiyorum yaptığı veya yamadığı işlerle de. Sadece bu videoya denk geldim, bana pek normal gelmedi tavırları.

 
ergenlik + narsisizm + ortalama zeka


  • sir gawain  (05.03.19 13:01:47 ~ 13:02:03) 
küçük yaşta gelen büyük şan şöhret para nedeniyle nerede nasıl davranacağını nasıl konuşacağını tam olarak bilmiyor sadece o kadar. yıldız tilbe çeşitli sıkıntılar çekmiş o nedenle ruh hali çok iyi olmayan bir kadın. ayrıca içinden geldiği gibi davranan doğal bir insan. ikisi bağımsız birbirinden yani.


  • candide  (05.03.19 13:09:15) 
@candide + 1

Yildiz Tilbe'nin somut olarak yasadigi sorunlari vardi en azindan. Bu kizin böyle sebepleri de yok.
Ergen ünlüsü iste.
  • chitosan  (05.03.19 13:28:38) 
[]

Karanliklardan aydinliga cikmak

Gercekten cikiliyor mu? Gercekten her zorlu sürecin arkasindan iyi zamanlar geliyor mu?

Hayatimin su döneminde cozulmez diye dusundugum ama sonra ardindan cok rahat gunlere kavustum dediginiz muspet orneklerinizi yazabilir misiniz?

Bu sorun asla cozulemez, benim kaderim bu demek ki deyip de kurtulabildiginiz dertlerinizi soruyorum.

 
Kurtulunca yazacagim.


  • gelmeistemem  (20.02.19 19:11:03) 
Su hayatta cok ana bir kural var : ne kotu ne iyi hicbir zaman bilemezsin.


  • tunaktunaktun  (20.02.19 19:40:43) 
Sanırım maddi yönden diyorsunuz bunları. Dibin dibini görmüş birisi olarak söyleyeyim aydınlığa çıkabildim. Umudunu yitirme, mutlaka aydınlığa çıkacaksın, sadece sabret.


  • Boris  (20.02.19 20:56:18) 
[]

10 Ciltlik Tarihi Roman'ın Adı

İsmi çoğul ekiyle bitiyor. Çok eski bir kitap. On cilt idi. Neydi adı. Tek kelimelik adı vardı. ...lar diye. Dayanamyanlar mıydı, bir şeydi. Bilen var mı?




 
pardayanlar'ı soruyosun sanırım. (bkz: les pardaillan)


  • tepedeki psychedelic adam  (20.02.19 14:21:09) 
[]

Hukuk Fakültesi Kazanmak

Merhabalar,

Halihazırda doktorasını bitirmek üzere olan, akademik kadroda çalışan biriyim.

Hukuk Fakültesi içimde ukde kaldı. Öss'de kazanamamıştım. O zamanlar sözelci olduğum için katsayı meselesi vardı.

Şimdi bu fakülteyi kazanmak için sınavda neler yapabilmek gerekiyor? Matematik sıfır bende. O olmadan kazanma şansım yok mudur?

 
Edebiyatım sıfır desen ümit var derdim ama yaşınızın 30 olduğunu varsayarsak matematiğinizi ciddi bir biçimde ilerletmeniz bence güç. İlk sınavda Türkçe-matematik-fen-sosyal tüm testleri çözmek ve ikinci sınavda Türkçe ile matematik yapmak gerekiyor. Matematiksiz halledilmez.


  • sys coyg  (18.02.19 11:48:01) 
Matematik şart hocam. :(


  • westblack  (18.02.19 12:37:26) 
matematik konuları bayağı hafifledi. bi başlayın gelir belki gerisi gidip antrenmanlarla matematik 1 diye bir kitap var onu alın, performansınıza göre ilerlersiniz.


  • not dark yet  (18.02.19 13:03:26) 
açık öğretimden adalet bölümünü okuyun içinizdeki ukde için?


  • naksidil  (18.02.19 13:12:49) 
Alla rızası için ukte yapma 150.000 avukat olduk açız zaten :)
En kısa yol aöf adalet ama :)

  • photo85  (18.02.19 19:52:02) 
[]

Bana şans diler misiniz?

Bir saat icinde benim ve tum sevdiklerimin hayatını olumlu etkileyecek muazzam bir haber bekliyorum. O haberin olumlu sekilde gelmesi icin bana sans diler misiniz?




 
Hadi inş.


  • Coma  (14.02.19 21:40:03) 
ne yazık ki olumsuz olacak.

hayat devam ediyor. önündeki maçlara artık.
  • mistikla  (14.02.19 21:45:37) 
Bol şans. Haber et ama. Olumsuz olursa da takma hepsi geçiyor.


  • veritaslibertas  (14.02.19 21:47:14) 
Ay hadi olur umarım, olunca söyle bize de


  • helena  (14.02.19 21:47:31) 
İyi şanslar! Olursa ne mutlu size ve sevdiklerinize. Ama olmazsa da eminim daha bile güzeli sizi bekliyor.


  • fotrsapka  (14.02.19 21:49:39) 
İyi şanslar umarım güzel olacak !


  • jetfadılınannesi  (14.02.19 21:55:43) 
sana sans diliyorum. bu yil diledigim ilk dilek bu:)


  • Leonardo~Da~Vinci  (14.02.19 22:03:35) 
Insallah olumlu sonuclanir. Her sey gönlünce olsun.


  • nick konusunda kararsizim  (14.02.19 22:27:46) 
yürü be şans ! (*-*)/


  • velvetmorning  (14.02.19 22:42:14) 
Guzel insanlar, malesef sonuc bekledigim gibi olumlu degil. Ama olumsuz da olmadi. En azindan bu da yoktu, hic yoktan iyidir oldu.

Guzel dileklerinizin sizler için gerceklesmesi dilegiyle. Hepinize cok teşekkür ediyorum.

Sevgiler.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (14.02.19 22:53:34) 
[]

Maaş kendi gününde neden geç yatar?

Bir vakıf universitesinde calisiyorum. Maas günümüz her ayin 10'u. Daha tek bir gun aksadigi olmadi. Haftasonu bile fark etmez. Gece 24'u gectimi en gec bir saat icinde maas hesapta oluyor.

Ama ne zaman acil ihtiyacim olsa, birkac kere oldu boyle, rutinin disina cikarak yine ayin 10'unda olmak uzere oglen ya da aksamustu geçiyor hesaba. Yine oyle oldu. Oturdum paranin hesaba gecmssini bekliyorum. Aksamustu derken de aslinda hic 16'yi görmemişti. Saat su an 16:12 halen gecmedi.

Banka mi yapıyor bunu? Neden yapıyorlar? Dk basi mobilden hesabi kontrol etmekten kafayi yedim. Acil lazim cunku o maas su an.

 
bizim de senelerdir 5 inde yatıyor. bu ay 7 sinde yattı. daha önce hiç böyle bir şey olmamış. neden bilmiyorum ama sizin de böyle olabilir.


  • zozjotejmnk  (10.02.19 16:25:57) 
Bugun pazar, para gecmez ki?


  • kuehles blondes  (10.02.19 16:28:09) 
pazar da olsa "havale" her zaman işler. Aynı bankadaysa para, ki bizim üniversite herkese tek bankadan hesap açtırdı (diğerleri nasıldır bilmiyorum), gayet geçebilir.

Lakin bizimkiler hep haftaiçini bekliyor tabii. Günlük faiz var ama saatlik diye bir şey var mıdır bilmiyorum.
  • nhk ni youkosu  (10.02.19 16:31:34) 
Bir arkadasim yeniyilin ilk maasi sayildigindan zamlar hesaplaniyor, her subat bir iki gun gec yatıyor dedi. Inanmak istemiyorum vallahi buna.

Yapilandirilmis kredimin ilk taksidi bugun ve ödemez isem yapılandırma bozulacak. Zam falan istemiyorum ya, maasimi bugun versinler yeter.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (10.02.19 16:47:03) 
Kredi ödemesinin son günü hafta sonuna gelirse takip eden mesai gününe sarkması lazım. Bankadan onu öğren istersen.


  • guardiands  (10.02.19 18:28:08) 
@deveyi diken adam

Avrupa’da oyle degil, ben kendi deneyimlerimden ornek vermistim. Her zaman is gununde hallolur havaleler/odemeler. Pazar gunu online olarak odedigim sey pzt isleme alinir, haftasonu gelen odeme pazartesi gelir.. turkiye’de farkliymis demek ki.
  • kuehles blondes  (10.02.19 18:39:53) 
ctesi veya pazar olması bir şeyi değiştirmez, gününde yatması lazım normalde.
kredin için dert etme, hafta sonu resmi tatile vs den gelen son ödemelerde sonraki iş günü son ödeme günü olarak baz alınır.

  • firtinali bir gun  (10.02.19 19:05:36) 
[]

Duasına karşılık bulan oldu mu?

Basit meseleler için demiyorum, ciddi ciddi imkansıza yakın taleplerinizin dua sonucunda gerçekleştiği oldu mu hiç? Fakat şöyle bir husus var, o arzu sayesinde aslında tüm şartları bir araya getirip doğal olarak beklediğiniz sonuçların ortaya çıkmasını içeren şeyler değil sorduğum.

Duaların karşılık bulduğuna inanmaya ihtiyacım var.


 
Ateistsen doğal olarak inanmazsın, değilsen zaten inanmak zorundasın abi. Yaşını, eğitim durumunu merak ettim.


  • diffarentiationation  (07.02.19 14:13:26) 
Benim oldu.cok sevdigim bir teyze vardi. Ona yakin oturmayi onunla vakit gecirmeyi cok istemistim.aradan yillar gecti o teyzenin yegeni ile evlenip evinin karsisinda 10 yil yasadim :)

Stressiz sıkıntısız bir isim olsun diye etmistim o da oldu şükür.

Bana gore bir seyi isterken cok icten ve samimi sekilde istemek gerekiyor.
Ve olumlu dusunmek gerekiyor.
  • brnbrs  (07.02.19 14:14:39) 
Oldu aslında. Kendimi deist olarak tanımlayan biriyim bu arada. Kendi maceraperestliğime ailemi de dahil etmenin ve devalüasyon hengamesinin sonucunda beş kuruş paramızın olmadığı bir zamanda o zaman orta 1’e başlayacak kızkardeşimin kitap defter vs masrafları için çıktım yayan koca şehirde alacaklılardan üç beş kuruşu alabilir miyim diye. Akşama kadar sağa sola yayan koşturmanın sonucunda elde var sıfır. Eve ne yüzle gidecem, kızkardeşime ne diyecem bilmiyorum. Okul başlayalı bir haftayı geçmiş, dibin dibine vurmuşuz. Çaresiz sadece dua ettim. Elimden tek gelen buydu. Bir beş dakika geçmedi bir adam geldi yolun karşısından beni görmüş. sen xxxx amcanın oğlu değil misin? diye. Aylar önce işini yapmıştık, hatırladım. Ya çok ayıp oldu xxx amcaya, borcum vardı gelemedim bir türlü, sana versem olur mu? dedi. Eve koşarak gittim. Belki 8-10 km vardır.


  • insomnia  (07.02.19 14:16:38) 
benim oldu ama istekler bitmiyor halen devam ediyorum duaya.


  • for day to break  (07.02.19 14:18:37) 
evet oldu. mantıken imkansızdı ve çaba sarf ederek elde edebileceğim bir şey değildi. istedim ama çok istedim. her gün, aylarca istedim. dua edip duruyordum.

sonra bu duam şaşırtıcı şekilde kabul oldu... AMA beni gerçekten belki hayat boyu üzecek bir şeye sebep oldu. anlatsalar inanmazdım bunun böyle bir şeye yol açacağına, yani ne gibi kötü bi şey olabilir ki derdim.

AMA öyle bi oluyor ki... hay azını kırıyım ya niye böyle oldu ki diyorsun. gerçekten hayırlısını istemek lazımmış ağzımın payını aldım.

bu arada merak eden olur belki, lütfen sormayın söyleyemem canım hala fena sıkkın...
  • ssiradanbirigibi  (07.02.19 14:20:43) 
Artık pozitif düşünce,dua falan bunlara inanmıyorum. Dualarım da iş konusunda tutmuyor. Çok istediğim sınavı bir iki puanla kaybettim.


  • gelmeistemem  (07.02.19 14:37:08) 
Karşılık bulduğunu düşünen insanlar algıda seçici olduğu için karşılık bulduğunu sanırlar. Kişiye göre imkansız olan bir şeyin gerçekleşmesi ise bir tesadüften ibaret. Dua diye bir şeyin bilimde karşılığı yok.

"Bir şeyi çok istersen olur" düşüncesini şunu düşünerek un ufak edebilirsiniz:

Evladı ölüm döşeğinde olan anne babalara sorun bakalım şu hayatta en çok ama en çok neyi isterlermiş, o istek uğruna nelerden vazgeçerlermiş.
  • ruhen hastayim ben  (07.02.19 14:39:55) 
Oldu, hem de bir değil, imkansıza yakın 3 şey.

1- Orta düzey bir öğrenciydim. Çok okurdum, okulda başarılı bir öğrenciydim ama Anadolu Liselerine hazırlık kursuna gittiğimde ortalarda derece alan bir çocuktum. İlk tercihim olan en yüksek puanlı Anadolu Lisesini kazandım.

2- Şirkette ne uzar ne kısalır vaziyetteydim. İşimi çok iyi biliyorum ama çalıştığım şirkette direktörler belli. Değiştirecekleri zaman bir bir masadan kalkıyor öbür direktörle yer değiştiriyorlar. Öyle bir yapı içinde hem de bir kadının 3 basamak birden atlaması imkansıza yakındı, oldu valla

3- Bunu kardeşim için istmiştim. Evleri var ama kentsel dönüşümde yıkılmak üzere karar alınmış, müteahhit iflas etmiş. İki emekli insan mümkün değil birikmiş paralarıyla ev almaları. Resmen melek gibi bir adam çıktı evi yatırım amaçlı satınaldı. O parayla kardeşim yeni bir ev alabildi.

Böyle imkansız durumlarda şu duayı ediyorum ben: "Rabbim benim gücüm bu kadar. Ancak sen istersen olur. Sana zor yok. Sana havale ediyorum (derdimi)"

Allah için zor yok, Allah için "fazla" yok.
  • SiyamkedisiZorro  (07.02.19 14:42:43) 
oldu.

10 sene önce; 4 ay boyunca her gece yatmadan önce dua ettim. gerçekleşmesi gerçekten imkansıza yakın bir şeydi.
gerçekleşti. hatta uzun bir süre inanamadım

fakat; şu anda baktığımda keşke gerçekleşmeseydi diyorum.

bakış açımı değiştirdi bu olay benim maneviyata ve gerçekten duaların cevap bulduğunu gördüm.

hayırlısını isteyin. iyi veya kötü hayırlısı neyse o olsun deyin. ve kalbinizi temiz tutun.

bu arada aşk/gönül işi vs değildi mevzu.
  • mistikla  (07.02.19 15:34:41) 
oldu.
aslında direkt olarak bir şey istemek değildi. ama hiç beklemediğim şey oldu.
olmasaydı bugün burda olmazdım.
her gün şükür ediyorum.
  • Techsavvy  (07.02.19 15:39:03 ~ 15:40:45) 
büyük bir tesadüf veya tesadüfler silsilesiyle gerçekleşen isteklere insanlar dua ettim oldu diyor. çok çalışıp sınavı kazanıyor sonra diyor ki annesi ya çok dua etmiştim kabul oldu. lan manyak gece gündüz çalıştı çocuğun zaten ne duası?

üstteki yazılan tüm örnekler "tesadüfen" oluşan şeyler. kötü bir şey olunca "kendim ettim kendim buldum." iyi bir şey olunca "dua ettim oldu"

soruya cevap: olmadı.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (07.02.19 16:21:13) 
Benim oldu. Çok istiyordum ama tüm şartlar aksini gösteriyordu. Gerçekleşmesine hâlâ rasyonel bir açıklama bulamıyorum. Üstelik ben bir istedim ama 3 katını elde ettim.

Marjinal bir ateist ya da samimi bir dindar olabilirsin. Ama tüm kalbimle ve içtenliğimle söylüyorum ki her iki ihtimalde de “mutlak” olan tek bir şey var:

Bir şeyi gerçekten çok isteyip onu elde etmemen imkansız. Bir şeyi isteyip de elde edememişsen bil ki gerçekten, tüm kalbinle istememişsindir. Üstelik duayı sadece “dilemek, istemek” olarak anlamak doğru değil, icrai karşılığını da yerine getirmek gerek.

Lorenzo’nun Yağı filmini izle ve gerçek hikayesini oku. Dua etmek, bir şeyi gerçekten tüm kalbiyle istemek ve elde etmek tam olarak bu!

Şikayet etme, yakınma, ümidini yitirme, sadece mücadele et. Filmin sonunda da bunu ifade eden bir pasaj var:

Hayat mücadeleyle anlam bulur. Zafer ve yenilgi sadece Tanrı’nın elindedir. O zaman yaşasın mücadele!
  • levent bilgen  (07.02.19 19:48:39) 
[]

Nereden para bulunur?

Banka, tanıdık, tefeci, elindekileri satmak, kumar, bahis vb. dışında nasıl, nereden borç para bulunur? Cevabı olmayan bir soru bu aslında, biliyorum. Belki şuraya başvurdum, geri ödemeli şöyle kaynak sağladım vs. diye fikir verebilen çıkar umuduyla yazıyorum.




 
Evkurdan falan taksitli telefon alıp satıyor millet.


  • bahoho  (07.02.19 11:17:03) 
eğer devamlı ve sürekli bir gelirin varsa, etrafındaki insanlarla da yeterli iletişim içindeysen, birkaç kişi bulup gün yapabilirsin. genelde "gün"leri düzenleyenler ilk günü alırlar. onu alıp taksit taksit ödersin.


  • baharat  (07.02.19 11:32:26) 
kredi kartıyla altın alıp satan da görmüştüm.


  • arvuti  (07.02.19 11:50:09) 
calisiyorsan is yerinden avans isteyebilirsin. yada etrafindakilerden borc


  • crucio  (07.02.19 12:01:27) 
Bugün bddk kredi yapılandırmalarını 60 aya çıkaracaklarını duyurdu. Zaten bir sürü borcunuz yok muydu? Tekrar borca girmek yerine yapılandırın tüm banka borçlarınızı. Maaşınızdan daha fazla kalacağıı zaman da peyderpey el borçlarınızo ödeyin...


  • ninotevtidze  (07.02.19 13:09:10) 
kredi kartıyla tanıdık kuyumcudan altın alım işlemi yapıp aynı anda satmak. ya da aile bank'a başvurmak.


  • naksidil  (07.02.19 13:34:24) 
[]

Yaptiginiz en buyik iyilik?

Nedir? Boyle seyler dile getirilmez ama anonim sayiliriz surada. Ilk siraya koyacaginiz iyiliginiz neydi?




 
parasız evsiz kalmış çocuklu bir kadına hiçbir art niyet olmadan yüksek miktarda maddi olarak yardım ettim. yağmurlu havada terliksiz gezen çocuguna ayakkabı aldım.

sonra patladı bir yerimde tabi. acıma yetime hesabı.

Bundan sonra gaddarım.
  • Techsavvy  (05.02.19 22:23:34) 
İki gün önce aile arasında konuşuldu diye güncellendi hafızamda yoksa unutmuştum. 10 sene önce komşumuzun emekleyen kızını sokakta yere kapaklanmış şekilde gördüm. Akşamdı, karşıdan da tırın durmaksızın geldiğini gördüm. O 3 kattan nasıl aşağına indim hatırlamıyorum bile. Tıra dur ihtarı çekmeden atlamak zorunda kaldım ve adam bir saniyeyle durdu.


  • istenmeyen evlat  (05.02.19 22:24:26) 
kacuv a sürekli destek yatırılır şirketimden. neden en büyük iyilik olarak gördüğüme gelirsek ; bebek ve çocuk hiç sevmem. nefret ederim hatta. ama sevmediğim şeyleri bile korumam gerektiğinin anımsatıcısı olarak bunu yapıyorum.


  • jesusman  (05.02.19 22:28:23) 
Hadislere inanmam, ama kıssadan hisse aldığım bazı hadisler var, onlara da hadislere inananlar genelde inanmaz. Gerçi bu hikaye peygamberin vefatından sonra cereyan ettiği iddia edilen bir rivayet. zamanın idarecisi, mescidde toplanmış ve çektikleri zikri ilkel bir tesbih ile sayan topluluk görür. Onlara şöyle der: yazıklar olsun size. iyiliklerinizi değil kötülüklerinizi sayın. Yaptığınız iyiliklerin karşılığını muhakkak göreceksiniz, saymanıza gerek yok. Siz kötülüklerinizi sayın, siz onlardan hesaba çekileceksiniz.


  • sekerse tehlike  (05.02.19 22:57:33) 
Denizden boğulan bir insanı denizde boğulma pahasına kurtarmak. Haberi de var hatta:

www.denizgazete.com

Bide büyükada iskeleden denize düşen yavru kediyi kurtarmak için denize atlamak.(kurtarıldı) Denize atlanaya bahane arıyorum resmen yauv.
  • mekhanik karpov  (05.02.19 23:07:23) 
2 farklı çiftin evliliklerini kurtarmasına yardımcı oldum.


  • lordoz  (05.02.19 23:39:08) 
Güzel kaydetmişsiniz o anları hafızalarınıza..


  • olaylar olaylar  (06.02.19 01:29:14) 
[]

50d araştırma görevlileri

Merhaba,

Öncelikle:

"ek madde 38 – yükseköğretim kurumları araştırma görevlisi kadrolarına atamalar, 33 üncü maddede belirtilen usule uygun olarak 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılır. bu kapsamda atananlardan doktora veya sanatta yeterlik eğitimlerini tamamlayanların en fazla %20’si doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların senatolarınca belirlenen ve yükseköğretim kurulunca onaylanan performansa dayalı kriterler çerçevesinde yardımcı doçent kadrolarına atanabilir. bu kapsamda atanamayanların, doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların öğretim üyesi kadrolarına atanabilmeleri için en az bir eğitim-öğretim yılı yurt içinde veya yurt dışında farklı bir yükseköğretim kurumunda çalışması gerekir. bu madde kapsamında atananlara 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumlarındaki doktora veya sanatta yeterlik eğitim süreleri için mecburi hizmet yüklenemez."

Bunu okuduysak sorum şu:

Ben 1 yıldır X vakıf üniversitesinde öğretim görevlisi kadrosunda çalışıyorum. Şimdi Y devlet üniversitesine araştırma görevlisi olarak atandım. 2020'de de Z üniversitesinde yaptığım doktoram bitecek.

Ben "doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların öğretim üyesi kadrolarına atanabilmeleri için en az bir eğitim-öğretim yılı yurt içinde veya yurt dışında farklı bir yükseköğretim kurumunda çalışması gerekir." ifadesinin verdiği haktan yararlanabilecek miyim? 1 yıl öğretim görevliliği, en az 1 yıl da araştırma görevliliği hizmetim olmuş olacak. Bu arada burada atanabileceğim yer doktoramı bitirdiğim Z üniversitesi mi olacak? Bana bu hakkı son atandığım yerde 50d'li olmam sağlayacak değil mi?

 
Sizin kadronuz Y universitesinde, Z universitesi ile alakaniz ogrenci olmaniz. Yani atanirsanir, Y'ye atanacaksiniz. Kriterleri saglarsaniz ve %20'lik dilimde olursaniz sanirim direkt ataniyorsunuz. Eger atanamazsaniz zaten 50/d oldugu icin ilisiginiz kesilecek. Benim anladigim 1 yil baska yerde calismadan, Y universitesine basvuramayacaksiniz.

Lutfen teyit edin bu bilgileri, emin degilim cunku. Su forumda bayagi bilen eden var, oraya sorun bence: www.akademikpersonel.org
  • evrim halkasi  (05.02.19 11:54:58) 
[]

Bir erkek

Kendini isyerinde cok mutlu hissettigini soyluyorsa, ise cok erken gidip aksam gec geliyorsa, bazen aksamlari gec saatlerde isi cikip ise gidiyorsa, cogu zaman haftasonu bile ise gidiyorsa, bu erkek hakkinda ne dusunurdunuz? Evli bu kisi.




 
1. evinden, karısından vs sıkılmıştır, ofise gidip kafa dinliyordur.
2. aldatıyordur.
3. işkoliktir (en düşük ihtimal)
  • sir gawain  (05.02.19 00:18:03 ~ 00:19:55) 
Evde sex ya da huzur yok veya her ikisi birden yok.


  • datnet  (05.02.19 00:19:19 ~ 10:46:14) 
Bu senaryoyu ailesinde birebir yaşamış biri olarak diyorum ki geçmiş olsun.


  • sacrilegious  (05.02.19 00:19:27) 
işe gitmediği kesin.


  • urartulu  (05.02.19 00:20:04) 
İşkolik


  • damla sakızlı dondurma  (05.02.19 00:22:03) 
Bizim eski mudur o ya.
Karisi acayip sirret biriydi eve gitmeyip mesaiye kala kala mudur oldu direktor oldu.

  • acemi  (05.02.19 00:23:54) 
iş yerinde kırığı var. kesin bilgi.


  • ayaklibalik  (05.02.19 00:28:08) 
Evinde mutsuz olduğunu düşünürüm.


  • pilav  (05.02.19 00:40:30) 
sir gawain +1


  • meşe  (05.02.19 00:42:00) 
Akçeli bir işte çalışıyorsa herhangi bir yolsuzluğun içinde olma ihtimali ..


  • 1965  (05.02.19 00:42:55) 
Eger buyuk bir borc harc olup mesailerden para kazanilmiyorsa evde mutsuzluk en muhtemel sebep. Dusuk de olsa iskolik olabilir. Burda da oncesini bilmek lazim. Evlenmeden once ya da evliligin baslarinda da bu derece duskun muydu isine? Ya da isini kaybetme riski mi var? Bunlar evetse kotu bir durum olmayabilir


  • iwishiwasthemoontonight  (05.02.19 01:04:33) 
Aksam gec saatte işe gitmek? Doktor falan değilse herkes ne düşünürse ben de onu düşünürdüm. Bak nasil da ayni şeyi anladınız:)


  • her giriste sifresini unutan adam  (05.02.19 01:28:10) 
ya evden kaçıyor ya aldatıyor.


  • tabirimekruh  (05.02.19 01:32:32) 
Çocuk da varsa evlilik yaşamı boğuyorsa olabilir. Aldatması şart değil ofiste Knight oynuyor bile olabilir. Ama evde mutlu olmadığı kesin.


  • bos gezenin bos ustasi  (05.02.19 01:33:48) 
patron değilse patron yalakası da olabilir hemen çapkın diye yapıştırmayın herkes beceremiyor o işleri. iki tane yalaka biliyorum öyle ama.onlarin da karılarıyla aralari iyi değildi. alkol içmek için otelde kalan bir adam biliyorum karısı içmesini istemediği için. vizyonsuz kadınların kötü seçimleri işte, adam zengin ve bekarken sorun değilmiş ne kadar içtiği. şimdi zengin zengin cocuk, bakip zengin zengin alışveriş yapıyor. ne kadar da harika bir hayat. adam da guzel kadından çocuğu yaptım, içki şişesinde kaybolabilirim modunda. kalıplara göre yaşar, eşlerinizi de o kalıplara göre seçerseniz herkes mutsuz olur.


  • hasmetizm 2046  (05.02.19 08:43:51) 
Yazik adama yav derim. Durum kotu belli ki.


  • stavro  (05.02.19 08:51:29) 
evde problem olabilir


  • Frederick Co  (09.02.19 10:44:07) 
[]

Kızımın ayak tırnaklarındaki kalınlık

Merhabalar,

3 yaşında bir kızım var. Kızım doğduğunda ayak başparmağı ve birkaç parmağındaki tırnakların koyu renkli olduğunu görmüştük. Eşim de sağlıkçı olduğundan, bu gibi vakalar olabiliyor. Hatta bu tırnaklar çok kalınkaşacak diye düşünüyorum demişti. Yaşı 1'i aşsın, öyle göstereceğiz doktora dedi. Yine de doktora telefondan sormuştuk, biraz büyüsün öyle bakabiliriz demişti.

2 yaşındayken gösterdik. Doktor bunun doğuştan olan bir görüntü bozukluğu olduuğunu, herhangi bir zararının olmayacağını, sadece görüntü bozukluğu olduğunu, ergenliğe doğru düzelme ihtimalinin olduğunu ama bu ihtimalin %10 bile olmadığını söyledi. Herhangi bir ağrı yapmaz, sorun çıkarmaz. İleride kendiliğinden bu tırnaklar düşüp, yerine normali de gelebilir demişti.

Erkek çocuğu için çok dert etmezdim ama kız çocuğu bu sonuçta. İleride görüntüyü dert edinebilir kendine. Ben başka bir doktora da göstersek mi diyorum. Bildiğiniz yetişkin erkek tırnağı gibi duruyor özellikle başparmağındaki tırnağı.

İçime çok dert oldu. Çevresinde bu gibi bir vakaya denk gelen oldu mu?

Edit: mantardan şüphelenmiştik fakat mantar değil demişti doktor. Şu görseldekiyle aynı malesef: www.google.com

 
Benim erkek arkadasimda da var. Ben once mantar sanmistim o da dogustan olduğunu yapacak bir sey olmadigini soylemisti. Oyle duruyor iste. Belki simdi tip daha gelismistir tabii arastirmak lazjm ama kizlar daha sansli, ojeyle kapatabilir istediginde en azindna


  • red g  (04.02.19 15:03:37) 
Böyle bi şeyi dert etmeniz çok saçma. Sağlık açısından sorun teşkil etmeyip sadece görüntüsü kötü diye siz bunu şimdiden çocuğa empoze ederseniz tabibi büyüyünce o da bunu kendine dert eder. Çocuk erkek olsaydı nasıl davranacakdıysanız öyle davranın. Tırnağı kalın, gözü şehla, dudağı ince, boyu kısa olsa bile her haliyle güzel ve değerli olduğunu öğretin kızınıza, o zaman böyle şeyler dert olmaktan çıkar.


  • pilav  (04.02.19 15:16:19) 
ne var bunda, bence siz dertsiz basiniza dert ariyorsunuz.


  • lolilo  (04.02.19 15:48:18) 
benim 2 yaşındaki kızımın da böyle. siz yazınca fark ettim. üzerine hiç düşünmemiştim açıkçası. sorun olmayacağını zaten size söylemişler. bu durumda neyi dert ediyorsunuz?


  • kenarortay  (04.02.19 16:15:26) 
umarım ufaklığın tek sağlık derdi bu olur


  • love is hate  (04.02.19 22:39:48) 
[]

Su caps muzigi nedir ve baska caps var mi?

twitter.com

Muzik beni cok eglendiriyor :) komik olmayan capsi bile komiklestiriyor. Nedie bu? Bunla yapilmis başka capsler var mi?

Edit: link duzeltildi.

 
esrarı bilmezdim harmanı oldum


  • alwayschargeneverbend  (02.02.19 00:14:23) 
deep turkish web'in videolarını izle. onların keşfettiği bir müzik bu, şimdi herkes kullanıyor.


  • sir gawain  (02.02.19 01:22:42 ~ 01:23:07) 
[]

Yilmaz Ozdil'in Maile Cevabı

twitter.com

Fake olma ihtimali var mi sizce? Sozluge tasisak mi ki acaba?


 
  • tabudeviren  (21.01.19 01:48:35) 
büyük ihtimalle sahtedir. yılmaz özdil epey okumuş bir insan. hayli de yazmış. kitap yazarken hata olabileceğini, atlanabileceğini bilir.


  • babilbaligi  (21.01.19 05:50:09) 
yılmaz özdil matah bir adam değil, belki de böyle bir yanıt vermiştir?
ama unutmamak lazım, çok okunan ve etkili birisi. Bu yüzden havuz medyası tarafından çok karalanıyor, üzerine her türlü iftira atılabilir. bu da bir olasılık.

  • ebabil curnatasi  (21.01.19 11:00:43) 
Sozluge tasimak sakincali olur, tabudeviren+1
Onun disinda gayet de gercek olabilir, Yilmaz Ozdil dedigin melek falan degil en nihayetinde.
Kendisiyle ayni tarafta oldugumdan destekledigim bir yazar ama efsane biri de degil en nihayetinde.
  • stavro  (21.01.19 11:14:14 ~ 11:17:34) 
[]

Corolla vs Clio Symbol

Merhaba.

2000 model Corolla var kayinpederimin. 1.6 benzinli. 315 bin km olmasina ragmen sifir gibi. Ben kullaniyorum. Cok memnunum aractan.

Eski bir Renault'cu oldugundan 2006 model bos+bos symbol bulmus, takas etmek istiyor. 123 binde 1.5 dci.

Bence değişecek bir sebep yok. Zira corollada fistik gibi bir motor var. Soluksuz 220 görüyor. Dizel torku gibi tork üretiyor namussuz.

Neyse Coroll'da klima, yol bilgisayari, iki airbag, abs, isitmali ayna vs var.

Clio'da tek airbag, klima, abs var.

Hani desek ki esp falan var. Takad edelim de. Corolla net daha konforlu.

Maksat dizel icin geçmek olsa, 70 bg araba. Su corolla daha canlı ondan. Takas kafa kafaya olacakmis. Araba temiz. Baktim. Anlarim. Hasar boya durumlari da ayni. Oburu toyotaci, kayinpeder renocu. Sebepleri bu yani.



Neyse, sizin fikriniz nedir? Corolla'dan Symbol'e gecmek icin model yili ve dci motor disinda bir sebep var mi sizce? Bana göre bu ikisi bile yeterli bir sebep değil de.

 
Bu arada corollanin bagajda tüp var ve arka diz mesafesi, ic hacim pek iyi degil. Clio'nun bagaj ve ic hacmi daha genis.

Bu da cocukli bir aile icin önemli bir olcut aslinda.

Ama clio, kendinden 6 yas yasli Corolla kadar guvenli degil.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (20.01.19 00:47:12) 
attan inip eşeğe binersiniz hocam clio bildiğin kalas bi araç


  • prasinos  (20.01.19 00:47:23) 
clio bombos hocam
ic hacmi de az arka koltuklar felan cok ufak
bu arada bagaj buyuk
motoru gideri guzel de
o kadar yani
bir sür zaten begenmeyeceksin

ama illa degistirelim diyorsa corolla yı satin al
  • kingcyrax  (20.01.19 00:56:27) 
Ticari değerlerini bilmiyorum ama ben olsam Corolla'ya devam ederdim. Tüp olduğu için zaten dizelden çok daha fazla pahalı olmaz.


  • bos gezenin bos ustasi  (20.01.19 01:12:32) 
corolla araba, öteki yürüyen tabut. ona göre seçim yapabilirsiniz.


  • avianthem  (20.01.19 01:18:41) 
yeni yenidir hocam


  • graywolf  (20.01.19 01:43:36) 
1 hafta symbol kiralayıp binsin, götü takoz gibi olunca corollasına koşarak gidecektir. 2014 modelinin joy paketinde cam açma kapaması elektrikli olmayan, döndürmeli kollu olan tüm arabaların köküne kibrit suyu.


  • korben dallas  (20.01.19 02:28:08) 
Çok saçma bir araba Clio. Toyota daha konforlu. Clio resmen kütük.


  • mekaniker  (20.01.19 03:34:04) 
2010 symbol kullanıyorum araç dolu olmasına rağmen çok eski teknoloji kullanan bir arabaya bindiğimi hissediyorum bence şuna 2012 symbole bile binmek istemem 2015 den aşağı model symbole binilmez öte yandan sizin araba 315 k km symbol 13 senede 123 k çok az kullanılmış bir araç ki daha motoru gider. Güvenlik açısından bakarsanız 2sindede metal yorgunluğu vardır mutlaka.


  • ZetaStar1903  (20.01.19 04:21:29) 
2006 dizel clio 123 binde olamaz. Eşyanın tabiatına aykırı bir şey. O da en az 300 bin vardır.


  • signore  (20.01.19 09:00:14) 
renault clio dizel o kasalar az yakar ancak sürekli sanayi ister. toyota sanayiye fazla yollamaz ancak sene olmuş 2019 klimasız arabada ya da binilmez eziyet. düzenli bakarsan clio gider. he clio kalastır net. çok ses alır. toyota konforunu beklemeyin.


  • mikahakkinen  (20.01.19 10:48:59) 
corolla devam. 1.5 dci motor çok dayanıklı ve tarihte yapılmış en iyi seri üretim motorlardan biri. ancak konfor düşüşü çok fazla olur. corolla ile devam ederseniz km den dolayı motoru yaptırmak zorunda kalabilirsiniz ama değeceğini düşünüyorum. corolla daş gibi arabadır. zamansızdır.


  • tukenmez adam  (20.01.19 12:00:27) 
corolla +1.

Corolla için dezavantaj olarak iç hacimden bahsetmişsiniz ama clio da geniş bir araç değil. Sıfr Renault olsun diye böyle bir takasa girmezdim ben olsam.
  • taurina  (20.01.19 13:27:40) 
[]

Mükemmel Türkçe Konuşan Çocuk

Cok zengin, egitimli ve seküler bir ailenin 12 yaşındaki erkek çocuğuna, ailesinin genel kültür duzeyi artsin isteğiyle talebi üzerine Osmanli Türkçesi özel dersi verdiğim bir erkek cocugu var.

12 yaşında. Türkçe'yi harika kullanıyor. İngilizcesi çok iyi düzeyde. Cocuk çok karakterli ve ailesi harika yetiştirmiş. Hem çocukluğunu yaşamasına izin veriyorlar hem de gayet olgun yetiştirmişler.

Kimsenin doğru ru düzgün Türkçe konuşamadığı bir çağda "Malumun ilamı" ifadesini kullanabilecek kadar dile hakim bir çocuk.

Kişiliğine, egitimine hayranım çocuğun. Fakat şöyle bir sorun var ki çocuk ailenin taleplerine bu denli olumlu cevap verdikçe ailenin çocuktan beklentisi fazlasıyla artıyor. Çocuğun zamanla kendini yetersiz hissedeceginden eminim.

Aile ne yazik ki elestireye çok acik değil. Onları karşıma almadan bu muhtemel sorunu sizce nasil ifade etmeliyim?

Bir de çocuğa kitap hediye etmek istiyorum. Bu profilde bir çocuğa hediye edeceğim kitap tavsiye eder misiniz siz de?

 
Bu kadar dilden konusup bu kadar yazim hatasi yapmam mobilde olmamdan kaynakli. :)


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (18.01.19 14:15:50) 
Ben sadece kitap kısmı için geldim; İhsan Oktay Anar ve Ahmet Hamdi Tanpınar. Ama 12 yaş için ikisi de ağır kitaplar. Hediye edip birkaç sene sonra oku denilebilir.


  • kablelvuku  (18.01.19 14:21:05) 
Oktay Sinanoğlu kitapları olur belki


  • taurina  (18.01.19 14:26:13) 
Ben şiir kitapları hediye ederdim. Tabii ben Cumhuriyet dönemi şairlerinden alırdım kitap, ama Divan'dan olsa daha iyi olabilir. Tabii daha basit şairlerinden. Hem kelime dağarcığı da atar diye düşünüyorum. Şiiri sevmesi de entelektüel karakterini etkiler. :)

bir de başka bir yabancı dile de ek olarak başlayabilir.
  • dont eat me  (18.01.19 14:29:01) 
Tabii ki Saatleri Ayarlama Enstitüsü.

Filhakika, hülasa, behemehal, mamafih, çocuk kitaba bayılır. Yeni kelimeler de öğrenir.
  • Boğazlıkazak  (18.01.19 14:38:57) 
Madem kelimelerle arası iyi, ben olsam nişanyan sözlük alırdım.


  • bruce mclaren  (18.01.19 14:44:25) 
Ben olsam karışmazdım. Böyle bir aile muhtemelen sizin düşündüğünüz çoğu şeyi düşünüp buna göre yönlendiriyorlardır çocuklarını.Psikolog vs desteği de alıyordur büyük ihtimalle.


  • bisorumolacaktı  (18.01.19 15:01:57) 
Ailenin saçmalamaya başladığı, 12 yaşındaki çocuğa Osmanlı Türkçesi yüklemeye çalışmalarından belli.


  • shangrilla  (18.01.19 15:25:42) 
bisorumolacaktı +1

ben nişanyan sözlük vermezdim.
  • barbadoshayrettin  (18.01.19 15:28:47) 
o niteliklerde bir çocuğun farklı ilgileri de olabilir. geçenlerde iş bankası yayınlarının kitapçısında 13-14 yaşında bir oğlan ve annesiyle karşılaştım. çocuk osmanlı ve milli mücadele tarihine dair kütük gibi kitapları bunu da okudum, bunu da okudum diye geçiyordu. ufak bir sohbetle ilgilerini öğrenebilirsiniz.


ayrıca aileyi müthiş takdir ettim. nasıl yetiştirmişler anlatın da biz de ilerde aynısını yapalım.
çocuğun kendini yetersiz hissedeceği ve ailenin çocuğa fazla yüklendiği hakkındaki endişeleriniz için de yine çocukla sohbet ederek çocuğu tanıyabilirsiniz.

mesela, sen nelere ilgi duyuyorsun, ben ona uygun osmanlıca yazı getireyim diye muhabbet açılabilir.

ayrıca benim arkadaşım da bu tarz bir üniversite çağında bir çocuğa osmanlıca ders veriyordu. çocuğun fazla anneci olmak dışında bir sıkıntısı yoktu. ona da yapacak bir şey yok herhalde. ben olsam fazla endişe etmezdim.
  • kullanıcı adı  (18.01.19 17:37:08) 
[]

Çok net soru: Borçla borç ödenir mi ödenmez mi?

Önümde iki seçenek var.

1- Uzun vadede, borçları tek yere toplama imkanım olduğunda büyük bir krediyle tüm borçları tek yere toplayıp, uzun vadede ödemeyi düşünüyorum. Borçlanacağım tutarın aylık geri ödemesi şahsi gelirimin (eşiminki hariç) %50'si belki daha düşüğü olacak. Bu ensada lojman vs. gibi bir imkana kavuşmuş olacağımdan ve bazı aylık ödemelerim de bitmiş olacağımdan kira vb. bazı giderlerim de kalmayacak.

2- Diğer seçeneğim ise, borçla borç ödenmez deyip, kimseden 100 tl bile olsa el borcu almayı geçelim, bankalardan da 1 tl bile kredi almayacağım. TÜm el borçlularımla onlara geri ödeme yapabilecek duruma gelene kadar -malesef- kötü olmayı (ki şükürler olsun asla kötü olmayacak, idare edecek insanlar, Allah hepsinden razı olsun) göze alıp sadece ve sadece banka ve senetli ödemelerimi yapıp bitireceğim. Akabinde her ay maaşımın %50'sini her ay bir alacaklıma olmak üzere ödemeye başlayıp, üçer dörder aylık döngüyle 1,5 sene gibi bir sürede el borçlarımı bitireceğim. Tüm bunlar bittikten sonra da geriye kalan kyk vb. taksitlerimi ödemeye başlayacağım. Hatta konuyu eşime açıp, birlikte hesap kitap yapıp, şartları sağlayabiliyorsak ben maaşımın %100'ü ile borçlarımı ödeyeceğim. Eşimin maaşı ile geçime devam edeceğiz.


Birinci senaryo sosyal ilişkilerimi, psikolojimi, hatta cebimde nakit kalması dolayısıyla günlük hayatımı olumlu etkileyecek. Gelir-gider dengesine göre yapılabilirliği de olduğu için bundan yanayım. Çek krediyi, istisnasız her yere ver. Böyle bir sürü ödeme yapacağına maaşını yarım say, öyle yaşa. 2-3 senede sıfır lüks, hatta sıfıra yakın tüketim, sıfır borçlanma ile erisin gitsin, bitsin diyorum. Ama borçla borç kapanmaz prensibi bu durumda geçerli mi onu bilemiyorum. Bu konuda vereceğiniz fikirler benim için çok önemli. Eğer şartlar gerçekten senin dediğin gibiyse borçla borç kapanmaz prensibi senin için geçerli değil. En fazla birazz daha gereksiz faiz ödemiş birisi olursun ama borçlarından kurtulursun derseniz kendimi bu şartlara hazırlayacağım. Yapacağım birkaç hamleyle, en geç yaz sonuna doğru, belki yaz ortası kredi çekebilir duruma getirmiş olacağım gibi görünüyor.

Ne diyorsunuz?

Not: En geç Şubat'ta bir devlet kurumunda göreve başlıyorum. Güvenlik soruşturmasını bekliyorum. Eli kulağında, geldi gelecek. Bugün bile işbaşı yapabilirsin deseelr sürpriz olmaz. Bu yeni işle beraber maaşım iki katına çıkıyor. En büyük dayanağım bu.

Edit: Kredi kartı borcum yok. Hiç kredi kartım olmadı. Ana parası 15 bin olan bir kredim var, aylık ödemesi 550 tl. İcralık olan 4+2 bin borcum var. Kyk borcum var. 12 taksidi kalmış, 1500 taksitli bir borcum var. Kalanı el borcu (6000 + 4000 + 7000 + 13000 + 3,500 + 2000 + 1500 + 1000 tl).



edit 2: Arakdaşlar, sizleri sık sık açtığım bu duyurularla bunalttıysam özür dilerim. Çok yakın bir arkadaşım dışında gerçek hayatta kimse bilmiyor durumu. Buraya yazdıkça hem sizlerden fikir alıyor, hem de biraz içimi dökmüş oluyorum.

Cidden rahatsızlık vermeye başladıysam ara vereyim bir süre?

Hiç tanımadığınız birini bile acaba ne yaptı diye düşünen çok güzel insanlarsınız. Herkese özelden teşekkürlerimi ileteceğim birazdan.

 
Borç borçla ödenmiyor. Bu kadar borçlanmanın sebebi önemli, eğer otokontrolu zayıf olmandan ve kazandığından fazla harcamandan kaynaklı borçlarsa maalesef borcu borçla ödeyemez aksine daha da çok borçlanırsın.

Ama mevcut borçlar bir aksilik (sağlık sorunu, hesapta olmayan büyük bir ödeme vb) sebebiyle oluştuysa o zaman ikinci seçenek daha anlamlı olabilir.
  • lordoz  (17.01.19 13:04:43) 
Öncelikle ekonomik planlamanı yaparken hataya düşmemen için aklıma gelen bir uyarım olacak, devlet kurumlarının bazılarında (belki de hepsi) lojmanlar bilâ-bedel verilmiyor. Kaldığımız lojmana o zamanki piyasanın 2/3 sayılacak miktarda kira veriyorduk.

Önündeki çözümleri siyah ve beyaz olarak görme, gri alanı da düşün. Faizler çok yüksek seviyelerde şu an. Nakit akışının rahatlamasını düşünürken bir yandan da 3 sene sonra cebindeki birikecek miktarı da düşün. Rahatlık açısından borçların tek bir yere olması kulağa güzel gelse de, süreye yayıp taksit tutarlarını o kadar düşürmene gerek var mı onu da düşün. Belki de mevcut borcunun miktarının % 60 'ını krediyle çekip ödesen bu sana oldukça yeterli hareket alanı sağlayacak.
  • okumayi sevmeyen okur  (17.01.19 13:29:22 ~ 13:30:25) 
@okumayi sevmeyen okur, su an kira esimin maasindan ondendigi icin, kira bedelinden kurtulma hususunu maasimin tamamini borçlara ayırdığım zaman esimin maasinin da bütününun gecimimkz için kalacagini belirtmek icin yazdim. Lojman bedelimiz 315 tl imis.

Bu arada, birinci dereceden yakinim olan iki alacaklimin borcunu baska bir sekilde halletme imkanim olacagi icin kredi cekebilip tek cati altina topladığım zaman ortalama tum borcumun %60-70 civarıni krediye bağlamış olacağım. Dediginiz gibi olacak durum aslinda.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (17.01.19 13:38:20) 
açıkçası çok bir fikrim yok bu konularda. inan bugün seni düşündüm ne yaptı acaba diye.
borcuna sahip çıkıp ödemek için bu kadar gayret göstermeni de taktir ediyorum.
umarım en kısa zamanda bu sorunları geride bırakırsın. hani olur da dualarım kabul olursa diye araya seni de sıkıştıracağım :)
  • a340  (17.01.19 13:44:59) 
Arakdaşlar, sizleri sık sık açtığım bu duyurularla bunalttıysam özür dilerim. Çok yakın bir arkadaşım dışında gerçek hayatta kimse bilmiyor durumu. Buraya yazdıkça hem sizlerden fikir alıyor, hem de biraz içimi dökmüş oluyorum.

Cidden rahatsızlık vermeye başladıysam ara vereyim bir süre?

Hiç tanımadığınız birini bile acaba ne yaptı diye düşünen çok güzel insanlarsınız. Herkese özelden teşekkürlerimi ileteceğim birazdan.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (17.01.19 13:58:34 ~ 13:59:46) 
dün akşam duyuruda takılırken benim de aklımdan geçmiştiniz. kredinin faizi sağlayacağı psikolojik rahatlığa değecek kadarsa (bunun kararını ancak siz verirsiniz) kredi diyorum ben de. çabucak hallolur umarım.


  • bxgx  (17.01.19 14:13:24) 
1. seçenek.
elden aldıklarını kapatırsan, sıkıştığında tekrar almaya da yüzün olur hem.

  • re noreno  (17.01.19 14:15:40) 
bence borç borçla ödenmez. çekeceğin kredinin faizi de var. o da üstüne eklenecek. umarım her şey yolunda gider ama ya bahsettiğin iş yolunda gitmezse, farklı şeyler çıkarsa. her duruma karşı geçerliliği olan bir plan olmalı. elden aldığın borçlular yakana yapışmıyorsa aciliyet sıralaması yapıp, krediye bulaşmadan ödemek bence daha mantıklı.


  • scudman1  (17.01.19 14:18:16) 
Eğer otokontrolünüz sağlamsa 1. Seçenek. Ama kontrolü sağlayıp bunlar haricinde borçlanacak duruma düşmemeniz gerekir. Yoksa durum daha vahim hale gelir.


  • mithrilfender  (17.01.19 14:21:57) 
Kredi çıkmaz size malesef, eski duyurularınızda avukatlık olduğunuzu belirtmiştiniz ona istinaden diyorum. Eğer kredi imkanınız varsa krediyle halledin. Ardından olabildiğince erken ödeyin çıksın aradan. Borçsuz yaşamaya çalışın daha sonrasında imkanı yok borçlanmazsınız daha.


  • Boris  (17.01.19 15:04:39) 
kredi kartiniz olmadigi icin ve kesinlikle kullanmamak sartiyla (borclar bitene kadar ne siz ne esiniz) ben 1 diyorum. kafaniz rahat eder. kimseyi zor duruma dusurmemis olursunuz, sonucta ekonomi belli, belki insanlar alip parasini euro dolar yapacak vs. ama 1. secenekten sonra kesinlikle kredi karti kullanmamak ve borclanmamak cok onemli. yoksa tekrar daha da fazla borca girersiniz.


  • kassiopeia  (17.01.19 15:32:51) 
çok net 2. borcu borçla ödemeye kalkarsanız o borcu da borçla öder döngüye girersiniz. artık başkasından borç alabileceğiniz fikrini kafanızdan atın.


  • babilbaligi  (17.01.19 15:46:33) 
şimdi yazmayım yazmayım dedim duramadım. sen şimdi kredi çekip borç ödeyince borç ödenmiş mi oluyor? öyle yapacağına kredi öder gibi borçlarını ödesene. 2yi 1 gibi yap.

not: ayrıca kredi faizlerinden haberin varmı? bir 30 bin ceksen 60 bin ödersin. geçmiş olsun.
  • sizofren06  (17.01.19 15:48:27 ~ 16:58:10) 
Ben de bu yollardan çok uzun yıllar geçmiş biri olarak; 1. seçenek diyorum.

icralık olmuş borçların varmış; elden alınan borçlar uçmuş gitmiş. Nerden baksan 30 bin liralık bir kredi çekmen gerekecek. 18-20 aylık çekersen hem görece hızlı bitmiş olur hem de bu tüm dağınık borçların ağırlığından kurtulmuş olursun.

evet bu 18-20 ay boyunca beklenmeyen harcamalar çıkacak elbet; ama bu süre içinde asgaride yaşamayı başarabilirsen ve çıkacak harcamaları ya öteleyebilir ya da minimumda tutarsan sonrasında rahata kavuşursun. ve bunu gönülden isterim.
  • ninotevtidze  (17.01.19 16:45:10) 
[]

Sizi sosyal medyadan takip eden ünlü var mi?

Selam, soru basliktadir.

Gecenlerde ilk defa twitter actim 6-7 sene sonra. Birkac gun sonra Ferhat Gocer takip etti.

Ismini veremeyecegim unlu bir pop sarkicisi kadin da instagramdan takip dm atti. "eyvah dusuyorum :)"

Yazmis. Ne diyor la bu dedim. Megerse baya sosyal medyada meşhur bir espiriymis bu.

 
meshur sayilmaz da rusya'da bir okulda "putin amca icin olume gideriz vatan yolunda" tarzi aptalca bir sarki (ajdjdjdkd yazarken sinirim bozuldu) soyletilmesine tepki gosteren bir gazeteci abla (kizi da o okulda) insta'da takip ediyor beni. ilk ben ettim ama olsun. konustum bile, rusca ogreniyorum deyince "yaz arada pratik yapmis olursun" dedi ama utaniyom isinde gucunde kadin ne yazcam allasen


  • der meister  (14.01.19 23:17:33) 
"nesi meshur" diyecek olursan haberlere falan cikmisti rusya'da ondan seettim, mobildeyim editleyemiyorum


  • der meister  (14.01.19 23:18:14) 
Çek Cumhuriyeti'nin çok ünlü bir sanatçısı yakın arkadaşım. Sayılırsa, o var.


  • lisw  (14.01.19 23:25:37) 
gülsin onay var ama o epey bir kişiyi takip ediyor.


  • ron dennis  (14.01.19 23:25:37) 
dr. ali fazıl kasap takip ediyor beni.
aziz sancar'ın aldığı nobel projesinde çok önemli katkıları olan bir bilim insanı kendisi. aziz bey'le fikir teatisi seanslarımızdan biri sırasında tanışmıştık, çok beyefendi bir kişiliktir.

şaka şaka. chp kütahya milletvekiliymiş, tanımam etmem. doktor ama.

edit: oha süt kardeşimi unuttum lan!
süt kardeşim takip ediyor.
kendisi son dönemin parlayan dizi oyuncularından. adını söyleyemem, ifşa olurum.
  • Bruce  (14.01.19 23:30:49 ~ 23:42:44) 
sözlükteki bir entry'den sonra metin arolat ve adını hatırlamadığım üç dört tv ünlüsü daha takip etmeye başlamıştı. hala ediyorlar mı bilmiyorum, aylardır ilgilenmiyorum twitter'la.


  • sir gawain  (14.01.19 23:46:37) 
evet var. şu aralar yeni yükselmekte olan bir şarkıcı benim çok eski ve yakın bir arkadaşım. o takip ediyor.


  • interview with the vampire  (15.01.19 08:11:29) 
Bedri Baykam
Devrim Özder Akın (Ünlü sayılır mı bilmem. Tiyatrocu. Arada dizilerde oynuyor)
Doğukan Polat (Ünlü sayılır mı bilmem. Arada reklamlarda falan oynuyor. Bir iki filmde de oynamış galiba)
  • i m cool with that  (15.01.19 09:18:00) 
İnstagramdan bir kaç futbolcu takip ediyor bir de twitterdan fethat göçer ve metin şentürk var


  • Boris  (07.02.19 13:48:54) 
Yossi Sassi. Gerçi Türkiye'de Orphaned Land dinleyen herkesi takip ediyordur :)


  • bruce mclaren  (07.02.19 14:00:27) 
[]

Hukuk bürosu & borç & ödeme seçenekleri

Merhaba,

İki kurumdan hukuk bürosuna devrolmuş borcum var. Biri banka diğeri YSS Otoyol İşletmecisine ait borç.


Bankaya ait olan bürodan aradıklarında 4000 binlik borcun %40'ı peşin, kalanı 9 taksit diyorlar. Diğer büro da 2035 tllik borç için borcun yarısı bugün, kalanı şubat ayına geçmeden herhangi bir gün diyor.

Hiçbir şekilde ödeyebileceğim bir şekilde taksitlendirme yapmıyorlar. Çevremde duyuyordum, 30-40 bin borcun şu kadarını düştüler, küçük küçük taksit yaptılar vs. Bana denk gelenler mi bu kadar katı oldu?

Zira şöyle bir şey oldu. Büroları kendim aradım ödeme yapmak istiyorum. Nasıl yapalım diye. Ödeme taraftarı olmanız çok güzel dediler. Kurtaramyacaklarını uğraşacaklarını anlasalar belki daha makul ödeme alternatifleri sunacaklar mıydı sizce?

Hiçbir şekilde hiçbir teklifimi kabul etmiyorlar. Kendilerine Şubat ayındaki maaşımı alınca ödeyeceğimi, hatta kabul ederlerse Şubatta başlanmak üzere ikiye bölüm şubat ve mart maaşlarımla kapatacağımı söylüyorum. Hayır bugün illa ödeme yapacaksınız diyorlar.

Ödeyemiyorum, ne yaparsanız yapın diye yokuş yapsam makul bir teklifle geri dönerler mi?

 
o taksitlendirme vs. olaylarını büro değil müvekkil belirler. müvekkil taksit maksit yapma derse avukat zaten taksit yapamaz.

ödeyeceğin borcun düşmesi de tamamen harç ile alakalı bir mevzu. tahsil harcı icra dosyasının aşamasına göre değişiklik arz eder. haricen yapılan ödemede %2,27 yada haciz varsa %4,6 daha az harç ödenir. indirim olayı bu yani. ha bir de avukat kendi cebinden kısabilir. 1700 lira vekalet ücreti alacağı vardır, uğraşmamak için tamam 200 lirada benden düşüyüm 1500 diyebilir mesela. onun haricinde asıl alacakta indirim "kural olarak" yapamaz. görevin kötüye kullanılması suçu oluşur. müvekkil muvafakati ile bu mümkündür sadece.
  • trajikomix  (14.01.19 12:55:02) 
[]

Kurum psikoloğuna gideyim mi?

Malumunuz uzun zamandır borç harç vb. meselelerle uğraşmaktan tükendim. Birkaç arkadaşım profesyonel destek alman lazım, sen bitmişsin artık diyor.

Ben ise benim derdimin çözümü belli. O borcun ödenmesi. Psikolog o borcu ödemeyecek ya gibi varoş bir bakış açısıyla yaklaşmıştım olaya.

Şimdi gerçekten de diyorum ki sanırım destek almalıyım. Zira şöyle şeyler yaşıyorum ve bunları istemeden yapıyorum:

1- Yanımda geyik muhabbeti yapılmasına tahammülüm yok. Kafamda direkt tabi dert yok tasa yok boş boş konuşun ancak gibi şeyler oluşuyor.

2- İnsanların siyaset, futbol, haber içeriği vb. herşeyi canhıraş şekilde konuşmalarına tahammülüm sıfır. Biri bana bu konularla gelirse kalbini kıracak boyutlarda "banane yaa" deyip içimden "benim derdim başımı aşmış, bu ne anlatıyor" diyorum.

3- Benden başka herkes mutluymuş gibi hissediyorum. Bulunduğum ortamda insanları inceleyip şuraya bak hepsi benden akıllı, şanslı veyahut iyi kötü diye değerlendirip kendi kendime stres oluşturuyorum.

4- Duyarsızlaştım. Hiç olmadığım biri oldum ya da şimdilik öyle olduğumu zannediyorum. Nerede başı sıkışmış bir insan görsem, nerede üzücü bir olay görsem içim yanıp karınca kararınca yardıma koşan ben şimdi "sen ölmüşsün ağlayanın yok. sen kimsenin umrunda değilsin, banane" deyip geçer oldum. Bu durumun tek istiswnası sokak hayvanları. Onlar için hala kendi canımı riske atabilecek boyutta iyi şeyler yapmaya çalışıyorum.

5- Eve gitmek istemiyorum. Evde bunalıyorum. Hep dışarıda, açık ortamda bulunmak istiyorum. Yahut çalıştığım yerde, odamda vakit geçirmek istiyorum. Bazen çok acil bir dosya almam lazımmış deyip gece bile çalıştığım yere gittiğim oluyor.

6- Manevi ve ahlaki değerler önemsizleşti. Derdimi çözmem için her yol mübah olmalı gibi bir düşünce hakim oldu fakat uygulamaya dökülmüş herhangi bir şey olmadı.

7- Tam bir beyinsiz gibi kısa yoldan para bulmanın yollarını internetten araştırıp duruyorum. Kim kaybetmiş ki ben bulacağım değil mi? Ama bunu yapmazsam kendimi derdime karşı sorumsuz gibi hissediyorum. Sonra yaptığım şeyin aptalca olduğunu farkedip, asıl mesele yeni fikirler üretip, üzerinde çok çalışmak deyip 24 saat benim için dönüm noktası olabilecek fikirler bulmak için beynimin içi karıncalanana kadar düşünüyorum, yabancı sitelerden araştırmalar yapıyorum ve bunu bırakamıyorum.

8- Herhangi bir sosyal ortama giresim gelmiyor. Orada yapılan hal hatır muhabbetleri gereksiz geliyor. Örneğin geçenlerde birisi "ya işte sizin sokakta bir inşaat vardı bitmemişti bir türlü, duruyor mu o hala" gibi bir soru sordu. Bir anda "ya bu sorunun cevabı sana ne katacak? müteahhit misin, zabıta mısın, ev mi alacaksın, sanane yani? ne boş bir soru? bunun cevabını napacaksın abi" diye adamın üstüne yüklendim. Çünkü gereksiz geliyor. Doktoradan sınıf arkadaşım mesaj atmış "tezin ne durumda? aşama kaydettin mi? nasıl gidiyor" diye. Ya ben bunu yapabilecek biri değilim. Asla değilim. Ama ne cevap verdim biliyor musunuz? "Bu sorunun cevabı sana ne katacak? Aşama kaydetmediysem sen mi ceremesini çekeceksin? Kaydettiysem sen mi mezun olacaksın? Cevabı sana bir şeyler katmayacak soruları neden soruyorsun?" diye cevap attım.

9- Devamlı nereden geldim şu hayata. Çoluğum çocuğum olmasa gider bir köşede sessizce ölür kurtulurum diyorum. Hayat inanılmaz derecede çekilmez geliyor.

Evet arkadaşlar. Durum böyle. Yani şu borç harç işinden kurtulmadıkça da düzelmeyecek ve daha da kötü olacak gibi hissediyorum. Sizce destek almalı mıyım? Daha doğrusu çalıştığım üniversitenin psikoloğundan destek almalı mıyım?

 
tipik pragmatist memur tanımlaması yapmışsın. bence yardım almalısın. ancak çok ağır bir ruhsal sıkıntın yok. hafif depresifleşmişsin. anlatmak sana iyi gelir.
Not: kurum psikoloğuyum.

  • mikahakkinen  (11.01.19 10:20:37) 
Manevi ve ahlaki değerler önemsizleşti demişsiniz.
eğer bende böyle bir şey olsaydı çok paraya kısa zamanda sahip olabilirdim. tabii aklımdan geçenleri sizle paylaşmayacağım çünkü bu yöntem bir suç.

ne kadar para çözüyor sizin sıkıntınızı ve bu borcu nereye yapmıştınız?
  • işimdeyim gücümdeyim  (11.01.19 10:58:57) 
1, 2 ve 8de öyle haklısın ki. İnsanın ciddi derdi olunca anlıyor bunların hepsinin boş beleş olduğunu. Bence normalsin ama doğal olarak mutsuzsun dertlerinden ötürü. Ancak bunların hepsinden kendini soyutlayacak kadar çalışıp kafayı kırdığında rahatlıyorsun. Borç hemen bitmeyecek ama vicdanın çok rahat olacak elinden geleni yaptığın için. (Demek istediğim, benim öyle oldu en azından. Belki sende de ile yarar diye yazdım) Eminim şu anda da elinden geleni yapıyorsundur, az daha sık dişini. Kafanı attırıyorsa mecbur olmadığın kimseyle görüşme derim. İyi haberlerini bekliyoruz.


  • windows95  (11.01.19 12:27:24) 
öncelikle 1. ve 2. madde zaten her insanda her zaman olması gereken durum.
psikolojik destek almalısın. daha önce pekçok kez aldım ben.
bazen 3 liralık hap kendine gelmeni sağlıyor.
  • aslindasorunumpsikolojik  (11.01.19 12:48:54) 
mutlaka destek almalısın.
naçizane tavsiyem: insanların mutluluk ya da mutsuzluklarını belirli bir eşiğe kadar hayattan beklentileri belirliyor. Bu mutlak bir araç değil, ama beklentilerini, arzularını kısarak bayağı bir mutlu olabiliyorsun.
Borcun ne kadar, nasıl ödüyorsun, bir plan var mı, bu planla yaşayabiliyor musun? Son soruya cevabın evet ise çıkış yolun var demektir. İradeni sağlam tut, babasın sen, elbette çıkacaksın bu işten..
  • ebabil curnatasi  (11.01.19 14:03:04) 
Transformal nefes seanslarina git. Ciddiyim. Biraz bereketin artsin, belli mi olur ordan burdan para gelir. Birebir Seans tavsiye edeeim, 1 seansta bile farki hissedeceksin.

Bir de zengin baba fakir baba kitabini oku.finansal kitaptir, paraya bakisimi degistirmistir.

Www.transformationalbreath.com sitesinden sehrinde kim sertifakli yapiyor bulabilirsin
  • apucukuaa  (11.01.19 14:34:32) 
[]

Neyi ödemeliyim? İçinden çıkamıyorum.

Yarın maaş günüm. Maaşın yatması daha çok strese sokar oldu. Çünkü daha önceki duyurularımda da bahsettiğim üzere maaşım ödemelerimi karşılayamaz durumda. Yarın için alacağım tutar 3500 tl.

Benim yapmam gerekenler ise şunlar:

el borcu - 750 (kesin ödemeliyim)

el borcu - 2000 (kesin ödemeliyim)

el borcu - 200 (ödersem çok iyi olur, ama erteleme istersem sorun edilmez)

el borcu - 100 (kesin ödemeliyim)

icra dosyası - 2035 (taksitlendirmiyorlar. tek seferde hemen istiyorlar)

senetli borç - 1500 (erteleme isteyebilirim, sorun çıkarılmaz)

enpara - 2 dönem gecikmede olan 550 tl x 2

ing bank - gecikmede toplamı 300

superonline fatura - iki dönem gecikmede toplam 130(ödeyip abonelik kapatılacak)

turk telekom cep fatura - 116

fatura - 150 (kapadığım bir hattımın son faturası)

enpara - ek hesap faizi 50

fatura - 300 (kapattığım bir hattın arkasından çıkarılmış faturanın faizli borcu)

financell kredisi - yasal takibe düştüğü için 4000'lik borcun %30'unu derhal istiyorlar ki taksitlendirsinler.


Hangilerine öncelik vermeliyim sizce?

Bunların çoğu tek seferlik ani çıkan ödemeler. Mesela financell ve icra dosyası hesapta yoktu. Geçen aylarda yaşadığım bir kriz nedeniyle ikişer dönem birikti herşey. Ortalama bu ay 8-9 bin ödeme yapmam gerekiyor. Bunları halledebilirsem genel borçlarımdan belki kurtulamam ama rutinim şöyle olur:

1500 senet
550 enpara
80+45 ing bank
50 cep telefonu faturam düz hesap


başka da ödemem kalmaz aylık olarak. ki zaten böyleydim. Stabil şekilde ödüyordum. Bazı aksilikler aksattı. Üstüne şimdi hesapta olmayan bu giderler çıktı. bir şekilde yeni borca girmeden bu ayı bütünüyle kapatabilirsem, önümüzdeki iki ay içinde yeni başlayacağım işimle beraber gelirim de 6 bini bulacak. Diğer borçlarımı da peyderpey ödemeye başlayacağım. Ama bu ayı halledebilmem lazım.

 
benzer dönemlerden ben de geçtim ve önceliğim elden aldıklarım oldu hep. güvenip borç vermiş adamlara karşı ayıp etmek olmazdı. faiz ödemeye razı gelip önce hep onları ödedim. makyavel bir bakış açısı lazım ise önce faiz işlenen borçları kapatmak daha mantıklı.


  • old but hot  (09.01.19 19:15:08) 
12 ay vadeli kredi çeksen mesela 10K filan. geri ödemesi 12K oluyo ama en azından böle strese girmezsin.


  • spirit crusher  (09.01.19 19:39:30) 
once elden aldiklarini ode, digerlerinin faizini vereceksin sallayacaksin.
elden borc almamak lazim, aldin mi da zamaninda geri vereceksin. insanin toplum icindeki kredisi banka kredisinden daha onemli..

  • cooperr  (09.01.19 19:44:47) 
spirit crusher +1


  • Delay Fuze  (09.01.19 19:46:12) 
Üzerine kayıtlı birşey yoksa elden olanları öde, yasal takipler maaşından kesilir fazla sıkıntı yapma sen izin vermezsen maaşından fazla kesemezler.


  • Fritz-X  (09.01.19 20:05:15) 
2000 kesin ödemeliyim dediğine 1000 lira öde bence. Bu zamanda borç ödeyen adam mı kaldı 1000 yeter ona şimdilik


  • goodman  (09.01.19 20:52:00) 
Elden aldığınız borçları parça parça birkaç defada ödeyin, o zaman karşı tarafın güvenini kazanırsınız, hem de o kişiyi fazla sıkıntıya düşürmemiş olursunuz.


  • mikro patlama  (09.01.19 21:10:24) 
Banka borçlari 90 gunu gecmemeli 90 gunden sonra idari takibe gidersiniz elden borclari oteleyin banka borclari idari takibe gittiginde cok daha fazlasi doner size


  • abcd  (09.01.19 21:36:29) 
icra dosyası - 2035 (taksitlendirmiyorlar. tek seferde hemen istiyorlar)
icra dairesine taksitlendirme dilekçesi verdiniz de kabul mü etmediler. 1 peşin 3 taksitte ödenebiliyor icra dairesine. Yoksa icralık aşamaya mı gelmedi

  • goodman  (10.01.19 10:53:00) 
[]

Youtube'da yabancı videoları türkçe başlıkla yayınlamak

Böyle Çin vs kaynaklı yabancı trafik kazaları vb. videoları türkçe başlıkla yayınlayan Türkçe kanallar var. Bunlar telif yemiyor mu? Sahipleri farketmese de Youtube "Hop birader, bu videoyu başkası zaten yayınlamış" demiyor mu?




 
Onları yapanlar spam kanallar oluyor, yani kanalları para kazanmaya kapalı oluyor, kopya içerik ürettikleri nedeniyle onay alamıyorlar. İkincisi, onayı olan kanalarda yayınlanan bu tip içeriklerin aldığı reklamların geliri de telif sahibine gidiyor eğer böyle bir izni varsa, yoksa eğer şikayet ediyorlar Youtube kaldırıyor. Telifle korunan videolar başka kanallarda yayınlanıyorsa, o yayından gelen reklam ücreti telif sahibine gittiği için yayınlanıyordur, yoksa normal şartlarda Youtube'un telifli videoları tespit etmesi 10 saniye falan sürüyor.


  • angelus  (09.01.19 13:02:03) 
Peki Youtube'da yayınlanmamış videolar paylaşıldığında durum nedir? Mesela vimeo, twitter vb. platformlardan kopyalanıp paylaşılan videolara da özgün değil diyerek telif problemi çıkarır mı youtube?


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (09.01.19 13:07:13) 
Youtube'un yayın politikası gereği dikkat ettiği iki konu var: Özgün içerik ve telif. Yayınlanan videoların sahibi sen değilsen seni her türlü engeller, senin bireysel olarak özgün bir içerik üretmeni istiyor, başka platformlardan aldığın içerikle yaptığın yüklemeler spam olarak değerlendiriliyor. Ha kanalın belki kapatılmaz videon kaldırılmaz ama para kazanman onaylanmaz, para kazanmayacaksan da neden uğraşasın. Açıkçası, onaylı kanaları hariç tutuyorum, senin yüzünün gözünün gözükmediği, sana ait olduğu kesin belli olmayan içeriklerin onaylanması imkansız değil ama ben diyeyim %1 sen de %2 Tabii ben bunları amacının para kazanmak olduğunu var sayarak söylüyorum, amacım para kazanmak değil öylesine yükleme yapıyorum, para kazanma özelliğim onaylanmasa da olur dersen, şikayet gelene kadar Youtube'un bir şey yapmadığı da oluyor.


  • angelus  (09.01.19 13:20:42) 
@angelus peki bir sorum daha var. anadolu ajansının haber videolarını paylaşmak da para kazanma özelliğinin durdurulmasına sebep olur mu?


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (09.01.19 13:24:08) 
Topluluk İhtarı alırsın, para kazanma özelliği kapatılabilir ya da sadece uyarıyla kalırsın ama aynı uyarıyı kısa sürede iki defa daha alırsan kanalın kapatılır. Yani 3 tane telif uyarısı kotan var, bir kez uyarı aldığında, takip eden 3 ay içinde iki defa daha aynı uyarıdan alırsan kanalın kapatılır, eğer almazsan üç ayın sonunda kotan tekrar sıfırlanır, sonrasında kotam sıfırlandı deyip yine telif yersen bu sefer de para kazanma özelliğin kapatılabilir.


  • angelus  (09.01.19 13:33:29) 
@deveyi diken adamin ta kendisi

son soruna cevap vereyim. gün içinde dha 'nın videosunu youtube da ekledim. anında content id uyarısı geldi. size yasal olarak bir sorumluluk sunmuyor fakat karşı tarafın bu videodan para kazanmasını ve isterse o videoya ait istatistikleri görmesini kabul etmiş oluyorsunuz.
  • teknikekip  (09.01.19 16:48:31) 
[]

Hukuk bürosuna devrolan YSS Köprü ve Otoyol borcu

Merhabalar,

Buraya ait ihlalli geçiş borcu hukuk bürosuna aktarılmış. 2 ay önce. hemen ulaştılar. Tam bir ay sonra tamamı yatırılacak dendi. Tamam dediler. Yatırılamadı. Şimdi 2 gün sonra yatıracağız. Ancak geçen hafta bir sms geldi. İlgili borcunuzla alakalı yasal işlemler başlatılmıştır. Şu şu icra dairesine ödeme yapmanız gerekmektedir diye.

İlk görüşmede henüz bir işlem başlatılmadığını, endişe edilecek bir şey olmadığını, parayı yatırınca zaten dosyanın hemen kapanacağını söylemişlerdi. O söylediklerinden hariç bu attıkları sms'teki yasal işlemler başlatıldıdan kasıt nedir tam olarak?

Birkaç ay daha ödenmezse ne olur? Tutar 2035 tl.

 
eğer dosya hazırlayıp işleme konulursa harç + %10 ödersiniz. olur 2700.


  • kljgslsdkjsd  (08.01.19 19:10:37) 
@kljgsldkjsd anladığım kadarıyla ilk etapta direkt avukata ödeme yapılabilecekti, şimdi dosya açmışlar ve mecburen icra dairesine ödeme yapılacak. Doğru anladım değil mi?


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (08.01.19 19:11:45) 
evet muhtemelen öyledir ancak halen daha dosyanın açılmamış olma ihtimali var e devletten sorgulayın önce ona göre avukata gidin belki indirim falan yapılabilir.


  • kljgslsdkjsd  (08.01.19 19:15:49) 
[]

Blog vs Diğer Sosyal Platformlar

Bir önceki Instagram vs Twitter duyuruma istinaden şimdi başka bir soru sormak istiyorum.

Otomobillere dair yazıp çizebileceğim çok şey var. İnsanların gerek duyuruda, gerek başka yerlerde olsun sorduğu sorular aslında basit fakat ilgi alanı olmadığı için bilmediği sorular.

Çok uzun olmamak şartıyla hap bilgiler vermek istiyorum. Bunun yanında insanları fazla sıkmadan ciddi teknik konularda da haftada birkaç paylaşım yapabilirim.

Buradan hareketle tıpkı oto-testerlar'ın yaptığı gibi otomotiv sektöründeki firmalarla işbirliğine, reklam birlikteliklerine gidecek kadar büyütebileceğime inanıyorum. Ortalık tester dolduğu için bu alan aslında bakir. Buradan kendime ek gelir sağlamak niyetindeyim.

Peki beni bu amaca ulaştıracak platform blog mudur yoksa instagram&twitter mıdır? Yoksa blogda yazıp, buralarda paylaşmak mı?

 
hiç birisi değildir çünkü insanlar onları okumuyorlar, okumayacaklar. o işlerin mecrası interaktif mecralar.o veriyi ancak youtube videosu yaparsanız izlenir


  • arabayla 15dk  (08.01.19 14:38:42) 
instagram + blog. tanıtım instagramda, kendisi blogda. ama blog derken de .blogspot.com olmamalı, kendi alan adını almalısın. instagramda fotoğrafla dikkat çekip, gönderi altına özet geçersin ve bloguna yönlendirirsin.


  • windows95  (08.01.19 14:39:32) 
@arabayla 15dk haklısınız ya. fakat bazı şahsi çekincelerim yüzünden youtube'da en azından kendim görünerek olamam. buna bir çözüm bulmalı. dediğiniz gibi insanlar okumaktansa seyretmeyi tercih ediyor.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (08.01.19 14:40:19) 
bu mecrada başarılı olman bence zor. youtube daha etkili okumaktan çok izlemeyi seven bir milletiz. ancak görünemem diyorsan instagram sana daha uygun. fotoğrafı koyduktan sonra altına uzun bir açıklama yapıp takipçi sağlayabilirsin.


  • mikahakkinen  (08.01.19 16:02:52) 
[]

Twitter vs Instagram

Şu an hangisi daha popüler? Örneğin, meşhur olacak bir hesap hedefleyip bu mecralardan para kazanmak isteyecek birisi hangisine yönelmeli sizce?




 
instagram daha çok kazandırır


  • tinky winky  (08.01.19 13:13:21) 
instagram


  • cedex  (08.01.19 13:15:26) 
insta


  • candide  (08.01.19 13:30:24) 
ins


  • exlibris  (08.01.19 13:37:28) 
in


  • wang  (08.01.19 13:38:23) 
Escort hesabı açmayacaksan İnstagram daha çok kazandırır.


  • hivli kunduz  (08.01.19 13:41:02) 
[]

Kutsallarindan vazgeçen oldu mu?

Soyle ki, hayatta kendinden bagimsiz kaynaklanmis problemlerin cozumu icin olumune cabalayan, ama bir turlu olmayan, ne bileyim gercekten kendini cok sanssiz hisseden, iste sakat, felc kalan, olumcul hastaliga sahip olan ve bu yuzden haksizliga daha dogrusu adaletsizlige ugradigini hissedip inanclarindan, onceden deger verdigi şeylerden vazgecen yahut darkside'a gecis yapmis birileri var mi eksiduyuru'da?




 
Maalesef kalmadı


  • zxcd  (08.12.18 01:32:44) 
Kutsalından vazgeçince o andan itibaren o şey artık kutsalın olmuyor. E herhalde herkesin doğduğu günden itibaren inandığı kutsadığı değerler zamanla değişiyor bir şekilde. O halde herkes için geçerli bu durum.


  • bos gezenin bos ustasi  (08.12.18 01:42:15) 
Kısmen öyle bir süreç yaşadım. 2010-2013 civarlarında, ergenliğin deli dolu zamanlarında tutkulu ve çoşkulu bir şeriatçıydım. Laikliğin düşmanı, Türkiye islam devleti savunucusu bir Osmanlıcıydım resmen. Elbette internette takıldığım ortamlardan kaynaklanma beyin yıkanma durumu yok değildi. Fakat eğer bana adaletsizlik yapıldığını düşünmeseydim böyle bir dönüşüm gerçekleştirme sebebim olmaz ve 2012’de olduğum yerde olurdum sanırım. İlk başlarda Tanrı’nın bir planı olduğunu düşünürdüm filmlerdeki gibi. Sonra zaman geçtikçe ve bir şey değişmedikçe hayal kırıklığım sinsi sinsi arttı. Tüm o katı muhafazakar görüşlerinden, şeriatçılıktan ve koyu dindarlıktan birden ayrılmak elbette mümkün değil. Hissedilen o “ adaletsizliğe uğramış olma” hissi iman duvarını sıkıca koruyan o “korku” şeyini yerle bir etti. Korku yavaş yavaş dağıldıkça yerini sorgulamalara bıraktı. Bir şüpheyi sorgulayınca o şüphe yerini beşe bıraktı ve cevaplanmayan sorular yığını oluştu. Okuduğum birkaç klasiğin ve izlediğim filmlerin bile zihnin özgürleşmesinde faydaları dokundu. Fakat asıl olarak ülkenin siyasi ve toplumsal sahnesi sayesinde bazı şeyleri tarih kitaplarından ziyade direkt yaşayarak ibret almak imandaki o korkuyu yenen son süreçlerden biri oldu diyebilirim.

Sonrası bir bir geldi ve yarısı kendi iç sebeplerimden yarısı dışsal sebeplerden dolayı Tanrı’yı kendi mahkememde yargıladım uzun bir süre. Bir hastalığım veya sakatlık olmadığı için elbette şükrettim fakat Tanrı’nın bana açıkça haksızlık yaptığını ve doğuştan lanetlediğini de sadece duygusal olarak değil mantıksal olarak düşününce de kabul ettim.

Her neyse sonuç olarak yaşananlar ve adaletsizlikler yüzünden Tanrı yoktur din yalandır gibi bir söylem mantıksızdır. Ancak yaşananlar ve adaletsizlikler kişiyi sorgulama korkusunu yenerek başka yerlere sürükleyebilir. Hali hazırda Tanrı çıkıp da varlığını kanıtlasa bile iman etmek istemezdim, etseydim de gücünden dolayı olurdu sevgiden dolayı değil. Dahası şeytanı tamamen haklı buluyorum ve şeytanın şeytanlaştırılmasını Tanrı’nın ve insanların kötülüğüne bağlıyorum. Tanrı varsa kötüdür. Şeytan sembolik olarak dahi olsa haklıdır ve iftiraya uğrayan, vicdanları rahatlatmak için üzerine günah yüklenendir.
  • siyah giyen adam  (08.12.18 02:37:28) 
Siyah giyen adam ne kadar benzer şeyleri düşünüyoruz.
Şeriatçı hiç olmadım ama dini eğitim ile büyütüldüm. Ailemde kapalı da yok. İlahiyat fakultesi hocalarından haftasonları hep ders alırdık 2-3 sene böyle devam etti ilkokuldayken, sonra sonra ergenlikle sorgulamaya başladım.
Üniversiteye geldiğimde kuran okumaya başladım ama yine içkimi içip zinamı eksik etmedim ;)
Yavaş yavaş saçmalıkları görmeye başladım, okudukça...
Ben de şeytanı haklı buluyorum ve allah tanrı her neyse varsa kötü biri. Her şeye kudreti yeten ama 1,5 yaşındaki bebeğe tecavüz edildiğinde izleyen biri neden bir meyve yenildi diye. Bir yasağı çiğnendi diye ona tapmam mümkün değil.
  • fasulyek  (08.12.18 07:21:15) 
var. ama kutsallar o kutsallar değil. prensip diyelim.

Hayatımı kurtarmam için bir kısmını satmam gerekti.
  • insert coin  (08.12.18 12:29:53 ~ 12:30:26) 
Rabbimden hastalanınca vazgeçecek değilim. Ama gözümle görmediğime de hep şüpheyle yaklaşırım. Havari Tomas'ı örnek alırım bu konuda :D

Tomas, 10 havari birden isa'nın dirilişini tasdik etmesine rağmen "görmeden inanmam" dedi. gördü, "ya bir benzeriyse?" dedi ve ellerindeki çivi izlerini görmek istedi. yetmedi, göğüsteki mızrak yarasına elini soktu ve ancak öyle inandı. bu anlamda en sevdiğim azizdir. birgün öldüğümde rabb bana "neden imanın eksikti" derse "tomas'tan neyim eksikti?" diyeceğim.
  • farabi  (08.12.18 12:32:28) 
Vazgeçmek değil ama ciddi anlamda zayıflayan inançlarım söz konusu oldu, eğer istediğinizi karşılarsa.

Öğrencilik zamanlarımda iş hayatım, okul hayatım, duygusal ilişkilerim gibi hayatın içerisinde olan ve hemen hepsi uzun vadede çok etkili olan birçok konuda elimden gelenin en iyisini her zaman yapıp bir destek istedim. Yanlış bilmiyorum sanırsam, eğer hatam varsa uyarır umarım diğer kullanıcılar ama kişi elinden geleni yapmadan yaratıcıya sığınmamalı zaten. Elimden geleni yaptım, sığındım, olmadı. Hatta, benden başkalarını da çok güzel şekilde etkileyecek onlarca eylem planlamıştım; kendi hayatım düzene girdiğinde, dokunacağım çok fazla hayat olacaktı. Benim için olmadığı gibi, mutlu edeceğim kimse için de çabalayamadım.

Daha sonra karanlık tarafa geçmedim ama bir şeyler koptu gitti işte. Huzursuz ya da kötü hissediyor muyum? Sanırım hayır. Kaybedişlerimden sonra gelen hissiyat, zayıflayan inanışlarımdan dolayı değil de elimden kayıp giden her şeye üzülmemden dolayıydı anladığım kadarıyla.
  • tmk  (08.12.18 17:05:21) 
Henüz değil


  • runagain  (08.12.18 18:52:43) 
[]

İnsanımız neden bu kadar kötü kalpli oldu?

Çılgınlar gibi yağmur yapıyor. İnsanlar otobüs durağına istif olmuş. Hava buz gibi.

Sağlı sollu park edenler yüzünden yol tek şerit olmuş. Otobüs durağa yanaşmış. O kadar kalabalık bir anda otobüsün içine ışınlanamaz ya sonuçta?

Ben de otobüsün arkasındaki araçtayım. Arkamdakiler çıldırmışçasına otobüse korna çalıyorlar.

Yahu şoför yolcuları almadan mı gitsin? Maksimum kaç dakika bekleyeceksiniz ki? Nasıl bu kadar anlayışsız olabiliyorsunuz?

Dayanamadım indim araçtan. Ağzıma ne geldiyse sövdüm. Görmüyor musunuz lan insanlar otobüse biniyor dedim. Biri camı açtı, "hızlı binsin a.na k.duklarım onlar da" diyor.

Not: Soru başlıkta.

 
bu sorunun cevabını öğrenmek sana ne katacak? hadi yazayım bir tane bakalım ne olacak.

cevap: kötü çalışma şartları. herkes bir an önce trafikten kurtulup rahatlamak istiyor. trafiği ve nüfusu az yerlerde bu olayları nadir görürsün.

aydınlandın mı?
  • diffarentiationation  (07.12.18 14:00:13) 
insanımızın tepesine o kadar biniliyor, gariban halkımız vaktini o kadar verimsiz kullanmak zorunda bırakılıyor ki üç saniye beklemek bile bazen bardağı taşıran son damla oluyor. beklemeye tahammülü olmayan arabadakilerin hıyarlığını hiç tartışmıyorum zaten, otobüse binenler de kesin bekleme kardeşim ilerlesene kavgasına tutuşmuştur o sırada. eyyorlamam bu kadar.


  • evde liyakat kalmamis  (07.12.18 14:01:25) 
kiroluk, gorgusuzluk, az gelismislik (beynen) ve bunu cesitli bahanelerle, kiliflara sokarak bertaraf etme, normal sayma cabasi.


  • jimicik  (07.12.18 14:03:50) 
Bir şey merak ediyorum, kornaya basan insanlara küfür ettiniz mi? Yani sövmek kelimesini gerçek anlamıyla mı kullandınız?


  • windowsguvenlikduvari  (07.12.18 14:09:28) 
Adam sana doğru cevabı vermiş. “Ben hayvanoğlu hayvanım” diyor. Sen daha kime ne söyleyebilirsin ki?


  • dougsampson  (07.12.18 14:14:09) 
medeni bir ülkede o yola araç park edilmemesi lazım. park edene ceza verilmesi lazım.


  • nickini degistiren yazar  (07.12.18 14:20:32) 
içinde yaşadığımız toplumun çoğunluğu kötü ve cahil insanlardan oluşuyor temel sebep bu.
ha bu hale nasıl geldiler o ayrı ama şu anda yaşadığımız toplumun çoğu kötü insanlar. ya kötülük yapıyolar ya da yapılan kötülüklere kayıtsız kalıyorlar ki o da kötü bir insan olmak bir anlamda.

  • n62  (07.12.18 19:20:05) 
Arkadaki araçtaki gibi a.k. Çoğunluk olduğu bir toplumdayız.


  • runagain  (08.12.18 19:00:04) 
[]

Varolustaki ilk hareket (kafa acmali duyuru)

Selam.

Once şu videoyu izleyin: youtu.be

Bir kere video cok eglenceli. İzlemesi cok güzel. Buradaki domino etkisini evren kabul edelim. Sebep, sonuc, etki, tepki falan derken bir devinim var iste.

Videodaki tek bir limon hareketi yüzlerce harekete sebep oldu ve sonunda limonatayi doldurttu. Yani bir ilk hareket var. Kusursuz bir sisteminiz de olsa, ilk hareket sart. Ve bir de son hareket lazim. Musluğu kapatmak icin.

Simdiiiii,
Evren icin de bir ilk hareket gerekliydiyse eğer, bu ilk hareketi kim verdi? Bigbang ise, o patlama icin de gerekli bir sey bu. Tanri ise, tanrinin bile bir ilkligi olmak zorunda degil mi buna gore?

Ayrica birisi o musluğu kapatmazsa, tukenene kadar açık kalacak. Evrendeki kaynaklar da tukenirse hareketlilik durur mu?

Ozetle, ilk hareket varsa son hareket de olacak mi? Kim yapacak?

 
Videoyu izleyemedim. Fiziğin muhtemelen daha maddi cevapları vardır ve olacaktır. Ancak felsefe üstünden düşünürsek (ki bu şekilde fiziğin de belli başlı periyodlarda bazı ön kabulleri olduğu ve teorik fiziğin atılımları sayesinde bunların yıkıldığını da görebiliriz), bir hareket varsa bu hareketin bir faili olduğunu kabul etmemiz günlük hayatımızın her noktasında, farkında olmasak da, Varlık-merkezli bir kavramsal çerçeve içinden düşündüğümüzü gösterir. Çünkü bu kavramsal çerçeve, özne-yüklem birliği çerçevesinde kurulan bir dilsel arkaplan tarafından yaratılır. Bu şekilde yaratılmış bir dilin içinde yaşarken, eğer dilin, Varlığın ve failin kendisini sorgulamazsan; bütün düşünsel haznen bu minvalde kurulur.

Bu nedenle, bir şeyi sorgulayıp anlamaya çalışırken, kullanılan metodolojiyi ve bunun önkabullerini tartışmak yani tartışmada soyutlama seviyesini yukarıya çekmek çok daha değerli. Elbette bu tartışılan konu için çok büyük bir bilgi birikimini gerektiriyor ama eninde sonunda söylenmeye değer bir şey ancak bu şekilde ortaya çıkıyor. O halde sorduğun sorunun, fail dışında hareket eden saf akış (elbette fizikte hangi kavramları kullanıyorlar bilmiyorum. Ancak tanrısız evren tasavvurunun izinden gittiklerine göre, bu çerçevede bir kavramsal hazneleri kesin vardır) üstüne ontolojik ve epistemolojik bir anlamda kurulması ve cevaplanması gerek gibi geliyor.
  • protector  (04.12.18 01:20:49 ~ 01:22:23) 
İlk hareketin gerekliliği fikri, bizim zaman boyutundan bağımsız düşünemememizin bir sebebi. Uzay-zaman düzleminde yaşıyoruz ve bunun içine -düşünce olarak bile- sıkışmış durumdayız. Bu sebeple her şeyi sebep-sonuç ilişkisi ile açıklama eğilimindeyiz. Son domino taşı, bir önceki domino taşı sayesinde devrildi. Ondan önceki de aynı şekilde, ondan önceki de... Hayatımız boyunca hep bu zinciri tecrübe ediyoruz ve ilk domino taşına geldiğimizde de bunun öncesi olması gerek diye düşünüyoruz.

Ancak uzay - zaman düzleminin bigbang ile oluştuğunu göz önünde bulundurursak ki günümüz bilimi de bunu söylüyor, bu zinciri ancak bigbang sonrası için kurmanın mantıklı olduğu sonucuna varırız. Yani, bigbang öncesinde zaman diye bir boyut yoktu ki sebep-sonuç ilişkisi kuralım.

Tanrı kavramı da aynı şekilde açıklanabilir. Zamandan bağımsız bir varlığın ilki, öncesi neydi sorusu mantık açısından doğru bir soru değil. Çünkü öncesi ve sonrası diye bahsedilebilecek bir boyut yok ortada.
  • estranged  (04.12.18 01:24:37) 
eksisozluk.com
Geşmişte yazmıştım bunu

  • bos gezenin bos ustasi  (04.12.18 06:44:29) 
[]

2 yaş cocugu goturmelik yer (istanbul)

Boyle avm falan olmasin. Ama cocuk hasta biraz, acik mekan da olmasin. Cocuga etkinlik, kosturacagi kapalı bir mekan olsun. Lpg'li aracla girebilecegimiz yer olsun.

Var mi boyle bir yer? Avm olursa da seesiz sakin trafiksiz guzergahta olsun.

Yoksa hanim haftasonumu İKEA'da yiyecek beyler :(

Ben alternatif bulayim bu kalabalıkta gitmeyelim ikeaya dedim. Bulursan tamam dedi. Hadi bulalim millet.

 
Koşturulacak kapalı alan kriterinize uymuyor ama 2 yaşındaki yeğenim kitapçılarda çok eğleniyor, kimi günler etkinlik de oluyor. İstanbul'da harika çocuk kitapları dükkanları var. Bir kısmını şurada bulabilirsiniz: www.petit-mag.com


  • fotrsapka  (01.12.18 13:25:47 ~ 13:26:20) 
hiç bir kriterinize uymuyor ama ilerisi için aklınızda olsun: Forestanbul Macera Parkı


  • halanne  (01.12.18 14:47:46) 
[]

Zengin ol ya da denerken öl

Bir yerde okudum, cok hosuma gitti. İngilizceye nasil cevirilir bu soz?




 
Be rich or die


  • zxcd  (01.12.18 01:23:01) 
  • eazy  (01.12.18 01:23:45) 
İlk aklıma Elli Cent'in filmi ve şarkısı geldi. Get rich or die trying.


  • battal gemalmaz  (01.12.18 01:37:27) 
Get rich or die trying.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (01.12.18 01:42:41) 
hdndjd zxcd ne guzel sallamis. orijinalde zaten ingilizce bu soz oyle biliyorum, futbolcu'nun dedigi sekilde.


  • der meister  (01.12.18 02:14:07) 
Die hard


  • dafaisss  (01.12.18 23:50:58) 
[]

İnstagram'dan taciz

Merhabalar,

Eşimle ortak kullandığımız bir instagram hesabı var. Gizli profil, mesajlar istek olarak geliyor.

Bundan aylar evvel eşimi tehdit eden fake bir profilden mesaj geldi. " X sen bittin kızım seni bitireceğim, eşin de duyunca bitirecek seni" şeklinde. Sonra o profil uçtu gitti hemen.

Birkaç ay sonra bir apaçinin kaleminden çıkmış şiirimsi, asılma mesajı. Başka bir fake profilden. Dedik ki, yazı turacılardandır. Copy paste mesajları atıyordur. ben kocasıyım lan bana söyle derdini deyince o hesap da uçtu gitti.

Yine birkaç ay geçti. Bugün, bir mesaj. Profilimizde eşim ve benim mesleklerimiz yazıyor. Benim mesleğimi kastederek "işsiz değil mi o? ahahah. dış görünüşe aldanıp gitmeyin şunlara kızım. Senin banka kartını bile alıyordur vs." diye.

Tabi bu profil pek fake durmuyordu. Eşimin ağzından konuştum. Adresini ver eşim gelsin direkt ona anlat derdini dedim. Adını Soyadını, çalıştığı kurumu, katına kadar söyledi. Söylediği iş eşimle aynı sektör sayılır. Bana da yakın.

Şimdi, ben tabii ki işsiz falan değilim. Aksine güzel bir işte çalışıyorum, yakın zamanda da güzel bir devlet kurumuna atamam oldu.

Bu kişi ısrarla "hadi kızım hadi ataması var mı ataması sen onu söyle :)) atanamıyorlar işte onlar :)) parası yoksa ben vereyim" ve ısrarla da "kartın onda değilse parası yoktur benimkini vereyim :D" falan yazıyor. "En azından karı parası yemeyecek kadar erkeğim, profilime gir fotolarımı al onları da gönder ki gelince bulması kolay olsun" yazıyor.

Şimdi, tabii ki ne eşimin parasını aldım, ne kartını. Sadece yakın dönemlerde maddi bazı problem kaynaklı sorunlar yaşamıştık. Bir kart mevzusu da geçti ama bu şekilde değildi.

Ben tabii iş yerine gittim. Bulamadım. En tepe yöneticisiyle görüştüm. Bir devlet kurumu burası da. Türlü şekillerde kontrol sağladık, öyle biri hiç olmamış bile. Başka yerlerden de teyit aldık, yok.

Sonra mezun olduğunu söylediği üniversiteden öyle bir mezun olmadığı bilgisine de ulaştım.

Profil aşırı gerçekçi bir fake profil. Ve diğer mesajları atan kişi de bu belli ki. Ama fake olmayan bir profilden bunu yaazacak cesareti olan iş yerini yanlış söylemez. İş yerini saklayacak adam adını soyadını bana ifşa da etmez.

Çünkü kafasında "bu sinirli, zayıf noktası da bu, buradan vurayım eşine kıştırtayım, adli sorunlar yaşasın güvenlik soruşturmasında pürüz çıksın". Derdi bu yani belli.

Benim şüphe ettiğim biri var. Eşim de zayıf ihtimalli kişilerden şüphe ediyor. Bu arada bu profillerin ortak noktası hiçbir sosyal mecrada başka üyelikler yok bu isimlerle. Bir tek instagram. Zaten sonrasında da yok oluyor bu hesaplar.

Sizce savcılıktan sonuç alınır mı bu konuda? ekran görüntüleri var. Tanıdık bir savcıya okuttum mesajları. Buna aile kurumunu zedelemek vb. birşeyler söyleyerek oradan dava açılır, kim olduğu da bulunur rahat ol dedi.

Şimdi, ben kendim değil eşim suç duyurusunda bulunsun dedim. Öyle yapacağız.

Başka nasıl bir yol izlemeliyim?

 
bir tuşla engellemek ne kadar kolayken...


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (29.11.18 15:28:21) 
@kitap, bugüne kadar hep engelledik böyle şeyleri. ama bu eşimle aramızdaki sorunlara nokta atışı yapan şeyler yazıyor. belli ki yakınlardan biri. kimse öğrenip kurtulmamız lazım.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (29.11.18 15:31:09) 
Öyle fake hesaplarla girdiğine göre gerçek hayatta ortaya cikamayacak birisi. Böyle tipler çok. Engelleyip geçin yahu.


  • herhaltibiliyoring  (29.11.18 15:32:28) 
çok yakın biride çıkabilir . Bir ara görüşüp sonradan arkadaşlığınız kestiğiniz değişik biri olması daha büyük ihtimal.

En başında cevap vermeseydiniz daha iyiymiş aslında.
Savcılık filan olaylarını bilmiyorum nasıl sonuçlanır . Başıma gelse cevap vermez engeller geçerdim. Telefon filan verdi mi yada istediniz mi?
Bide o hesaptaki resimler aratınca filan çıkıyor mu?
ordaki listesinde ekli kişilere, beraber fotograf cekindiği listesindeki kişiler filan yok mu?
Hesap fake demişssiniz ama başta gerçek olduğunu düşünmüssünüz .
Kafam karıştı benimde
  • bnmzz  (29.11.18 15:37:55 ~ 15:38:43) 
ben de sizin aranızdaki para mevzularını / sırlarınızı nereden biliyor onu anlamadım.

bunu bilen kaç kişi olabilir ki zaten?
  • avianthem  (29.11.18 15:40:16) 
kapatın instagramı? çok mu lazım?

lazımsa da siz olduğunuz belli olmayan başka bi hesap açın ordan kullanın. illa kendinize dair bir şeyleri koymanız mı gerekiyor instagrama?
  • washe  (29.11.18 15:40:47) 
@bnmzz, valla birkaç arkadaşımızı da takip ediyormuş. onlar da tanımıyor. sektörden biri diye kabul etmiş takip etmişler. profilindeki fotolara ben bakamadım. engelledi hemen. tel no alışverişi olmadı. arkadaşlar profiline girip bakacaklar fotolara bana atacakalrdı ki profili sildi.

yani iyi çalışılmış bir fake hesap.

ben çok yakın birinden şüpheleniyorum. benden nefret ettiğini biliyorum.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (29.11.18 15:41:40) 
cok gecmis olsun.

benim de basima geldi. bana fake numaralardan tehdit mesaji atan bir lavuktu. suphelendigim kisi vardi, o cikti. onunla konustum. bir daha boyle salak seyler yaparsa, savciliga gidip sikayet edecegimi soyledim. elimde kanit var, ve supheli kisi de belli. kotu kisi korktu tabii. sonra da bir daha ondan haber almis degilim. yillar onceydi.

boyle kimseler korkak ve salak olur. zaten akli basinda bir insan boyle bir sey yapmaz.

bence de savciliga sikayetinizi edin. mental olarak insani yoruyor bu tur olaylar. kimse huzurunuzu bozma hakkina sahip degil.
  • Harry Potter  (29.11.18 15:42:10 ~ 15:45:21) 
@washe, biz paylaşım yapmıyoruz. eşim öyle arkadaşlarıyla falan iletişim kuruyor. böyle şeyler başımıza gelince benim de adımı yazdı, ortak hesaba çevirdi. kapattıracağım zaten hesabı.

@aivianthem, bu durumu sadece ailelerimiz biliyordu. ben bir şekilde aileden duyabilecek birilerinden şüpheleniyorum. ah işte masumiyet karinesi. şu anki delilsizlik. savcılık kim olduğunu tesbit ederse yapacağımı biliyorum.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (29.11.18 15:43:22) 
@ben de,
bu bilgileri vermeyerek gereksiz yormak istemedim buradaki insanları. çünkü profili gizleyin, mesaj alımına kapatın diyecek insanlar. zaten öyle olduğu bilinsin istedim.

ortak hesaba gelince, az yukarıda yazdım sebebini.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (29.11.18 15:44:52) 
Sadece eşinin ve senin bildiğin şeyleri biliyorsa, bunu yapan da eşindir ozaman. Ya da eşin seninle olan para mevzularını gidip milete anlatıyorsa, sorun yine eşin oluyor.


  • mahone  (29.11.18 16:05:35) 
Okurken bile çok sinirlendim. Muhtemelen eşinize ilgi duyan bir y*vşak. Sen de onu kışkırtıp ortaya çıkmasını sağlayabilirsin. Yalnız bu kişiyi bitir, öyle bir bitir ki bir daha insan içine çıkamasın. Arkadaş bunlar nasıl insanlar, her türlü kötülüğü hakediyorlar.


  • biravekahve  (29.11.18 16:14:13 ~ 16:15:02) 
net söyliyim, eşinizin en yakın kız arkadaşı ya da onun eşi yapıyor bunu. bu konuda kilit nokta eşiniz, çekinmesin bu özel mevzuları kime anlattıysa size söylesin. bu dert büyür nokta. çift olarak takıldığınız en samimi kişilere bi bakın, erkek olanı eşinize hayranlık duyuyor olabilir. aman dikkat.


  • lost aci soyler  (29.11.18 16:14:30) 
Eşiniz bu durumdan rahatsız olduğu için böyle aptal bir yol tercih etmiş olabilir mi?


  • gozu acik sevisen yahudi  (29.11.18 16:18:39) 
Eşimin böyle bir şeye tevessül etmeyeceğinden eminim. Birinden şüpheleniyorum. Eşim anlatmasa da ailelerimizden duymuş olma ihtimali olan biri.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (29.11.18 16:21:36) 
geçmiş olsun. savcılıktan bir şey çıkacağını sanmıyorum. bence de bu kişi sizlere yakın biri ve eşinize ilgisi var. ortaya çıkması için ilişkinizi güçlendirin. inadına aşk pozlarınızı koyun instagrama. eşe dosta tartışmalarınızı meselelerinizi duyurmayın. işe başlar başlamaz romantik bir yemek ile kutlayın. detayları instagramda fotoğraflar ile sağır sultana duyurun. sinirinden kudurup hata yapacak ve kimliğini açık edecek. siz de ağzına sıçacaksınız.


  • rosencruz  (29.11.18 16:30:32) 
yakınınızdan aile içini bilen birisi


  • jamswety  (29.11.18 17:05:34) 
%100 kadindir o ya.

Takma engelle gec.
  • acemi  (29.11.18 17:16:52) 
engelleyiniz geçiniz efendim. sıkmayınız şu tatlı canınızı keyfinizi şu kısa hayatta


  • uzman pratisyen  (29.11.18 17:39:06) 
vay babam vay neler oluyormus neler. bence ortak sosyal medya hesaplari uzgunum ama cok geri kafali birsey, esine guvenmeyen ve ozguveni olmayan insanlarin tercih ettigi bisey. sadece bu bile o hesabi daha hedef hale getiriyor.

savciliktan birsey cikacagini sanmiyorum, ama ben kisilik olarak olay bu noktaya geldiyse ustune yatip unutabilecek birisi degilim. bunu yapan kadin ya da erkek kimse onu bulup gerekeni yapardim.

en kotu olan yaniysa su, bu bilgilerin esinizden cikiyor olmasi ihtimali %99.9. Onun bunu paylastigi birisi var ve o kisi esinizin surekli iletisimde oldugu biri ki onunla instagram uzerinden iletisim kurmaya calisiyor. yani anahtar esiniz.
  • try again fail again fail better  (29.11.18 19:43:27) 
[]

Şu videolar para kazandırıyor mu?

Bebek uyutmak için süpürge sesi vb. videolar var. Milyonlarca izlenmiş. Youtube diyor mu "Tamam çok tıklanıyor ama sonuçta içerik yok, üretim yok. Ben buna para vermem"?




 
muhtemelen onlarda reklam çıkmıyordur. bakmak lazım.
edit: şimdi baktım. maskeli beşler falanca sahneleri içeren 10 dakikalık videoda onlarca reklam işareti var. süpürge sesinde sıfır reklam.

  • orijinal nick bulamadim  (27.11.18 18:14:24 ~ 18:16:29) 
[]

İstanbul havadan o kadar da plansız görünmüyor

www.youtube.com

Videonun son kısımlarını, AHL civarını kastediyorum.

Videonun başlarında da yapılaşma konusunu değil de, şehrin güzelliğini konuşacak olursak; çok güzel değil mi ya?

 
abi paso beton, betonun nesi güzel olabilir ki. hadi betona şekil verirsin, bi estetik bi sanatsal bi mimari öge katarsın ama bunlar da yok ki? estetik tek olay boğaz ve belirli ve azıcık olan tarihi noktalar. onun haricinde istanbul'u güzel yapacak son şey olabilir tepeden görüntüsü.


  • Bruce  (20.11.18 16:18:59) 
plansız görünmüyor? bir daha bak genel olarak hakim bir bina dokusu bile yok. 4-5 katlı binaların arasından sivrilmiş alakasız yüksek binalar var, hadi tamam yaptın da şehrin dokusuna etrafında olana bir ilişki kur bir şey yap. istanbul güzel şehir özünde. bütün bu saçmasapan projelere rağmen hala ilgi çekici evet ama yakın cumhuriyet döneminde şehir dokusu nedir, binanın önce yakın cevresi sonra uzak çevresi sonra şehir ile ilişkisi nedir vs hiç öğretilmemiş gibi ne inşaat mühendislerine ne mimarlara.
hepsinde bir ego, kendisine verilen parselde en değişik en göz alıcı binayı ben dikmeliyim kafasındalar. sanırsın ki adam gehry.. neyse plan yok ama istanbulu bok çukuruna da çevirmiş olsalar da benim için istanbul. kusura bakılmasın ama türkler genel anlamda artık geçmişlerinden dolayı mı genetik kodlardan dolayı mı nedir estetik algısı gelişmemiş bir ırk. iş görsün yeter zihniyeti sanat mimarı vs konularında önünü tıkamış. istanbulda şu an değeri olan bir çok yapının mimarı turk değil..

edit, şehir planlama hep parsel başına yürütülmüş halbuki ada blok hatta hatta bölge bazında yürütülmeli
  • nwnd  (20.11.18 16:29:25 ~ 16:30:54) 
Kendisine denk avrupa şehirleri gibi estetik binalara ve sokaklara sahip olsaydı bu coğrafyayla tartışmasız dünyanın en güzel şehri olurdu. Ancak binaların çirkinliği ortada. Havadan güzel gözüküyor orası ayrı. Akşam vakti Atatürk Havalimanı 23 pisti yaklaşmasını kokpitten görüp de hayran olmayacak insan yoktur.


  • catch the arrow  (20.11.18 16:32:27) 
İstanbul çok çirkin bir şehir. Şehrin tek sayilabilecek artısi boğaz o da öyle tek başına şehri kafadan güzelleştirebilecek bi olay değil. İstanbul'da güzel denebilecek tek noktalar Beşiktaş civari ve kadiköy civarı. Tarihi yapılar bile korunamamişken hangi güzellikten bahsediyorsunuz?


  • nundu  (20.11.18 17:32:52) 
+ gorunuyor. altyapidan once ust yapi geliyor. imar plani, cevre duzenlemesi, koruma yasalari islemiyor. tipik hint-ortadogu algisi. bunun varacagi yerler suraya dogrudur:
mediad.publicbroadcasting.net

+ gorecelidir guzellik. nacizane kanimca eskiden sahaneymis. gumussuyu'ndan tepebasi'ndan denize bakanlarin felekleri sasarmis. denizin rengini goren, yesilligi koklayan meftun olurmus. frenk gezginler, boylesini dillere destan italya koylarinda gormedik dermis. plansizlik, bilincsizlik, "benden sonrasi tufan"cilik yakmis, yikmis, kurutmus. bugun, yurduma dogdugum buyudugum kente yillar sonra izne dondugumde cin'e, hindistan'a inmis gibi tuhafsiyorum.
  • viva paulista  (20.11.18 20:07:50) 
[]

Penisteki deri rahatsizligi icin

Dermatoloji mi uroloji mi?

Egzama yahut sedef gibi bir durum var. Doktora gitmem lazım. Hangi bolume gideyim?


 
dermatoloji. zaten zührevi hastalıklara da onlar bakıyor(du).

"deri ve zührevi hastalıklar"
  • silah taciri  (16.11.18 09:50:17) 
Üroloji de olur, ben gittim 3 gunde iyilestim


  • fever  (17.11.18 00:28:15) 
[]

Trafikte öfke kontrolü

Nasıl başarıyorsunuz? Evlenip çoluk cocuğa karıştıktan, ne bileyim adam gibi bir iş güç sahibi olduktan sonra çok duruldum ama içimden hala cezalandırma, intikam alma duygusunu atamıyorum. Başkasının başkasına yaptığı mallığa bile gidip öldüresim geliyor. Eskiden fiilen karışırdım, döverdim, dayak yerdim ama şu an karışmadığım için bu öfke kendi kendimi yedirtiyor bana.

Az önce köprüde önümde telefonla oynamaktan 40'la giden, dk başı fren yapıp sağa sola savrulan malı sollayayım dedim. Yoksa sinirlerime hakim olamayıp gidip arkadan dokunduracaktım. Sollamak derken de sağdan ikinci şeritteyim, bir sola geçeceğim en sol şeride de değil. Sinyal verdim, nereden baksanız 700-800 metre gerideki Vw Caddy selektor kolunu parçalayacak. En son uzunları yaktı. Ki hızım da ondan fazla, yetişemiyor bile. Bu neyin derdi? Orada o trafiği durdurup öldürecektim. Ayağım fren pedalına gittiği anda lanet olsun dedim, hemen sağa sert bir geçiş yapıp yol verdim. O esnada bana o birkaç saniye seneler gibi geldi. Bunu cezalandırmadan göndermeyi hazmedemedim. Aynı şekilde dibine girip şeridinden attım kenara.

Yani bunu mu yapmam gerekiyor insan olmaları için? Tüm kurallara ve trafik akışına uygun olarak şerit değiştirmişim. Daha da acelen varsa sola geç. Ayrıca önümüzde ileride trafik de aşırı yavaş. Neyin acelesi?

Cezalandırmak bana düşmez. Yargı makamı değilim. Kimseye de bir şey yapmıyorum, dalaşmıyorum da normalde ama en azından aynı hareketi karşı tarafa yapmazsam içim soğumuyor. Günüm rezil geçiyor.

İnanın ceza almayacağımı bilsem derilerini yüzecek kadar kinliyim trafikte kural tanımayanlara. Sen bu duygular içerisinde biri olarak nasıl beklersin karşı taraftan medeniyeti diyebilirsiniz ama ben her kurala ve insaniyete uyarak enayi gibi hissetmekten bıktım usandım artık.

Mesela o mala yol verebilmek için başka birinin önüne sert bir giriş yapmak zorunda kaldım. Allah'tan adam durumu farketti de tepki göstermedi. Uygun boşluğu beklesem dibime girecek, uzunları söndürmeyecek çünkü. Ben de o aracı orada aniden durdurup kafasını patlatacağım onun yoksa. Bakın başkalarını da taciz etmeme sebep oldu. Çünkü tabakhaneye bok yetiştiriyor. Acelesi falan da yok. Keyifleri yerindeydi araçtakilerin.

Herneyse, siz bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz? Uygunluğu bekleyip yol verip Allahından bulsun demek çözüm değil. Siz ses çıkarmadıkça o uygunluğu bulana kadar tacize devam ediyorlar. Bir manyağa denk gelip sen yumruğuna güvenirken bıçaklanıp geberip gitmek istemiyorum.

 
bu denli öfke genelde hayattaki başka sorunların dışa vurumu oluyor, psikolojik destek alıp trafikle alakası olmayan, çözülmesi gereken sorunlarını çözmeye çalışabilirsin.


  • Bruce  (23.10.18 11:30:51 ~ 11:39:00) 
Senin durumunda genelde hic bir sey yapmıyorum, yoluma devam ediyorum, mallar ne yaparsa yapsın. Hiç bir şey yapmamak görmezden gelmek yine bir cezalandırma stili benim için.

Hocam, biraz sinirlisin ama kimseyle tartışma trafikte, burası Türkiye, çeker vururlar, 1 sene yatıp hayatlarına devam ederler.
  • binder dandet  (23.10.18 11:31:38 ~ 11:36:02) 
ben kisisel algilamiyorum, adam selektor yakiyor uzunlari cakiyor, biraz korna caliyor sinirinden kopuruyor, ben ise trafigi tehlikeye atmayacak sekilde sollamami yapiyorum. Arkamda bir isik yaniyor diye neden sinirleneyim ki?


  • lifeframe  (23.10.18 11:31:40) 
Böylelerinin kafasında bir çeki meşe odunu kırmak gerekiyor aslında, ama bunlar bir tane değil ki kendince cezalandırarak bitiresin. Kaldı ki, üstte denildiği gibi, burası Türkiye. Yani, orman kanunları işliyor. Çeker vurur, adama da hiçbir yaptırım olmaz ya da göstermelik bir ceza alır geçer. Aynısını sen yapsan, ömür boyu sürünürsün.

Ağız dolusu küfrünü yüksek sesle basıp geçeceksin. Belki içini serinletir. Uğraşırım dersen de bariz şerefsizlikler için whatsapp ihbar hatları vardı galiba. Onlara foto/video çekip gönderebilirsin eğer hâlâ varsa.
  • skooma  (23.10.18 11:38:49) 
Sorunlu olan sensin gibi duruyor, lütfen sorunlarını çöz.

(bu cevabım ironi ve genel duyurunun tavrına bir eleştiri içermektedir)

gerçek cevap: yol verme ya ne veriyorsun, istediği kadar köpürsün, sağdan soldan girerler hiç bakmadan önüne dalarlar, 1 km geriden selektör yaparlar, makas atarlar, manyak dolu trafik. Ben küfrediyorum bol bol iyi oluyor, rahatlıyor insan tavsiye ederim. Kimse için kendi güvenliğini tehlikeye atma ama ani girişler çıkışlar yapmak zorunda değilsin, sürünsün köpek.
  • ekaterina  (23.10.18 11:39:10 ~ 11:40:44) 
trafikte gurur, hirs, nefret olmaz. birak ne yapiyorsa yapsin. cezalandirmaya ugrasma. illa yapacam diyorsan en fazla kornaya bas gec.

olur da bulasirsan, aracinin konforlu ortamindan inip, normalde yuzune bile tukurmeyecegin, burnunu bile silmeyecegin bir o. cocugunu hayatina alma ve onunla muhatap olma tehliken var. o soforun hangi psikolojide oldugunu bilemezsin. belki o da birini öldürmek için can atiyordur. sacmasapan bir mesele yuzunden sen ve sevdiklerin yara alabilir.

muhatap olma kimseyle.
  • tabudeviren  (23.10.18 11:42:05 ~ 13:00:21) 
Ben de bazen sinirleniyorum da seninki biraz abartı gibi geldi bana, bu sinirle başına bi iş gelir sakin kalmaya çalış eşini çocuğunu düşün hocam.

Şu bir gerçek ki İstanbul trafiğinde sinyali verdiğin an arkandaki sana yol vereceğine gaza yükleniyor. Beni geçmesin, önüm kapanmasın diye düşünüyor. Bu amk çocukları yüzünden şehirler arası yolda en sağ şeridi kullanıyorum, arada orta şeride geçip kamyonu/tırı solluyor yine sağ şeritte onlar birbirini yerken yoluma devam ediyorum. Sol şeritte hep bi kaos hakim, herkes çılgınca selektör yapıyor, kimse kimseye yol vermiyor afdsghjs

Sakin kalmanın mümkün olmadığı durumlarda ise kornaya basıyorum, arabanın içinde sayıp sövüyorum ama yan yana gelip el kol yapmıyorum, ileriye götürecek herhangi bir eylemden kaçınmaya çalışıyorum. Katili, manyağı kol geziyor sokakta trafikte birine denk gelmeyeceğimiz ne malum.
  • chicha  (23.10.18 11:43:36) 
Geçenlerde yolda ilerliyordum, arabanın biri birden biri yola atladı, sinirlendim. Sağından geçip önüne kırdım, yavaşladım bayağı birden -sanırım hayatımda ilk defa böyle bir dallamalık yaptım- sonra arabanın çakarları yandı xD. Neyse, sağa çektim, sivilmişler, bir yere yetişmeleri gerekiyormuş vs. vs. ehliyeti aldı, sonra "napıyorsun sen?!!11!111" falan dediler, ben de "siz ne yapıyorsunuz, birden yola çıkıyorsunuz" falan dedim. "Dua et bir yere yetişmeye çalışıyoruz" dediler. Sonra ehliyeti verip gittiler. Ben de içimden "ÇAKARLARINI YAK O ZAMAN GÖT!" dedim.

Trafikte sakin kalmayı şöyle sağladım: "Sadece on saniye, on saniye sonra hissettiğim öfke geçecek ya da o on saniye içerisinde saçma sapan bir şey yapacağım ve olay gereksizce büyüyecek, haddinden fazla büyürse bir taraf hastaneye gidecek, hiç gereği yok."

On saniye sakin kalmak önemli.
  • rahip janick  (23.10.18 11:52:46) 
genel olarak sinirli bir insanım ancak kontrol ediyorum. hayatımın hiç bir sıkıntımın dışa vurumu da trafikte ortaya çıkmıyor direk saf deliriyorum trafikte.

o kadar saygısız bir toplumuz ki trafikte bile birbirimizi taciz ediyoruz. yada trafikteki hareketleri taciz gibi yapıp kendimizi de trafikte tacize uğramış gibi hissediyoruz yada hissediyorum ki deliriyorum.

örnek olarak sola mercedes ile sollamaya çıkıyorum arkamdan fiesta gelip bana deli gibi selektör çakıyor. gaza basıyorum toza buluyorum sora yanına yanaşıyorum ne yapıyorsun diye adam benden kaçıyor. bu taciz değil de nedir?

sonuç olarak kendimi kontrol falan edemiyorum. trafikte bu insanlara ders vermeye çalışıyorum ki bence çok saçma bir hareket. en doğrusu bu kadar malozun trafikte saçma sapan araba kullandığı bir ülkede kimseyi takmamak en güzeli keşke yapabilsem.
  • mikahakkinen  (23.10.18 12:03:25 ~ 12:05:34) 
yalnızca ilk paragrafı okudum. sorun sende. bu kadar öfke normal değil. malesef ülkemizde öfkelenmek, yakıp dökmek normal hatta havalı bir şey gibi görülüyor ama psikolojik bir sorun. nedeni kompleks oluyor genelde.


  • dafuq  (23.10.18 12:04:42) 
Hocam ben de senin gibiyim. Haksızlığa, salak yerine konmaya çok sinirleniyorum. Genelde küfür ediyor ya da kornaya basarak sinirimi atıyorum. Birde bazı şeyler geliştirdim kendimce o selektör yapanlarla bazen oynuyorum bildiğin. Örnek vermek gerekirse duble yoldayım ve baktım arkadan biri geliyor ve selektör bile yapmadan sağdan geçmeye çalışıyor. Bu durumda eğer sağda önümde araç varsa arkamdaki beni sağdan geçemeden o araçla aynı hizaya geliyorum ve bir süre o şekilde gidiyorum. Bu denyo tabi sağımdan geçemeyince arkama geliyor, selektör, uzun vs açıyor. Hiç oralı olmuyorum canım isteyince diğer aracı geçip yol veriyorum. Benzer şekilde ışıklarda falan emniyet şeridinden gelip önüme geçmeye çalışan varsa şeritle emniyet şeridini ortalıyorum kimse geçemiyor. Hem sinirlenmiyorum hem de onları sinir ettiğim için mutlu oluyorum.


  • Dr_Stat  (23.10.18 12:14:02) 
"Önceden döverdim, dayak yerdim" bu cümle dahi kendinizle barışamadığınızı gösteriyor. Siz de hepimiz gibi sineye çektiniz, takmadınız. Neden "geçmişte bunları da yaptım ama artık durulmam lazım işte :/" diyerek kendinizi bize ispatlamaya çalışıyorsunuz ki? Biz kimiz, trafikteki magandalar ve denyolar kim?


  • farabi  (23.10.18 12:25:09) 
bruce +1

Konunun trafikle pek alakası yok gibi duruyor.
  • windowsguvenlikduvari  (23.10.18 13:35:42) 
Haksızlığa tahammül edemiyorum ben de . Benzer duyguları yaşıyoruz.

Valla öfke kontrolü bende de henüz yok fakat eşimle bir çok kez tartıştık kontrolsüzlüğüm yüzünden. Bu tartışmalar neticesinde bir nebze olsa törpülendim :)))

Yavaş yavaş duyarsız hale geleceğim sanırım.

cevap: evli değilseniz evlenin :)
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (23.10.18 13:42:49) 
biraz fazla sinirli olabilir misiniz?
ben de trafikte sinirleniyorum ama kimsenin kafasını patlatasım, şeritten dışarı atasım filan gelmiyor. canımı yolda bulmadım ben. senden sinirli manyağın birine denk gelirsin, iki tane sıkar hayatın kayar.

sakin olmakta faide var. gerekirse psikolojik destek.
  • teritori  (23.10.18 14:19:01) 
[]

Oldugundan kucuk gostermek

Yani benimki oyle bir boyutta ki, bir universitede ogretim gorevlisiyim; dersine girmedigim, tanimayan öğrenciler "birader atesi versene" falan diyorlar. O derece.

Bir de evli barkli çocuklu adamim. Dışarıda da yasi kucuk kizlar falan yaklasiyor akran görüp.

Sakal, takim elbise vs ile görüntüyü kurtarmaya calisiyorum ama pek fayda etmiyor.

Yas 30, goruntu 23-24. Sac sakal kesince 19-20 oluyorum. Vucut tifil degil. Yeteri kadar kalipliyim. Boy 176 cm. 75 kg. Hani ortalama bir fizik de var. Goruntudeki küçüklük suratta.

Edit: soru sormamisim. Tavsiyeleriniz neler?

 
giyim tarzını değiştirebilirsin.


  • elorelia  (11.10.18 12:27:57) 
Mesela boşver.

Bende de tam tersi. 17 yaşımdan beri 35 yaşında gösteriyorum.

Sevin olm küçük gösteriyorsun diye.
  • kablelvuku  (11.10.18 12:28:22) 
gömlek üzeri süveter takıl, kilo al.


  • zgrydn  (11.10.18 12:29:06) 
Bunu sosyal hayatınızda sorun yapmıyorsunuz değil mi? Eğer durum sadece akademik ortamda ise kot pantol giyilmeyecek, düzgün sakal bırakılacak (kirli sakal olmaz).


  • SiyamkedisiZorro  (11.10.18 12:44:37) 
buton nerede :D abi boşver ya herkesin amca demesinden iyidir.


  • sekerse tehlike  (11.10.18 12:49:41) 
Alyans takıyor musunuz?


  • zunkatsar  (11.10.18 15:27:32) 
@zunkatsar evet takiyorum alyans. Ama cogu zaman unutuyorum.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (11.10.18 23:09:12) 
[]

Faiz yukseltmek yerine

Bir gecede tum faizleri %0 yapsak, tum para sahipleri mecburen paralarini piyasaya sokmak zorunda kalmaz mi? Bu da uretim, istihdam vb. seylere fayda saglamaz mi?




 
birikim için yatırdıysam ve faiz sıfıra inerse hiç dokunmam o paraya. birikim sonuçta.


  • sutlu nescafe  (09.10.18 22:05:29) 
sabit döviz kuruna geçilmediği sürece bence hiçbir anlam ifade etmiyor. evet bence ben ne anlarım ekonomiden.

ertesi gün uyanır uyanmaz tüm paramı dövize geçiririm.
  • belkider  (09.10.18 22:07:23) 
Millet dolara çevirip dolarla faize yatırır, dolarla yurtdışı borsasına yatırır vs. Piyasaya sokacaksa da BIST'e yatıracağının ne malumu var?


  • noluyo yaa  (09.10.18 22:07:25) 
Hayir, ortadaki tum para dovize kayar ve yatirimci piyasaya sokacagi varsa da sokmaz, piyasa kitlenir, kaos olur.


  • stavro  (09.10.18 22:09:56) 
kutlarım, şakkadanak v2 yi geliştirmişsiniz.


  • binder dandet  (09.10.18 22:09:59) 
0% olsa herkes kredi çeker dolar alır. yabancılar da dolar teminat gösterip tl kredi çekip dolar alır. dolar yükselir.


  • lata  (09.10.18 22:12:35) 
Aylık enflasyonun %6.30,yıllık enflasyonun %25 geldiği yerde, tebrikler hiperenflasyon kazandınız.


  • materyalist imam  (09.10.18 22:18:58) 
soru çok güzel, ama kapalı bir ekonomide çalışacak bir yöntem. biz faizi kendimiz için yükseltmiyoruz, daha çok hani şu sıcak para denilen yabancı yatırımcı için yükseltiyoruz.

kendimiz için yükselttiğimiz taraf başka bir mekanizma. ekonomiyi soğutmak vs. için.
  • karlmarx  (09.10.18 22:26:55) 
Aynen şakkadanak sıfırlayacaksın. Herkes bi afallayacak, nasıl ya diycekler. Demek ki paralarına güveniyolar diycekler.

Sonra şakkadanak döviz faizlerini de sıfırlyacaksın. Nasıl ya diycekler. Demek ki bunların ekonomisi çok güçlü diycekler. Bütün paramla yatırım yapiim diycekler. Çil yavrusu gibi dağılırlar.
  • Delay Fuze  (09.10.18 23:00:11) 
Bizim ekonomide sağlamaz. Faiz neden değil, sonuç...


  • malheiros  (10.10.18 00:09:02) 
Hahahaah herkes parasını faizden çeker, tamamına yakını dolar ve euroya kayar, dövize talep artar arz azalır, döviz hızla yükselir, tl hızla değer kaybeder


  • sekerse tehlike  (10.10.18 00:38:25) 
faiz çok yanlış anlaşılıyor ülkede.

çok çok basitleştirmek gerekirse;

bazıları tasarruf yapar, bazıları yatırım. tasarrufların bankalar tarafından diğerlerine kredi olarak verildiğini düşünelim. krediyi alanlar da yatırım yapıyorlar.

faiz, ekonomide tasarrufla yatırım dengesini sağlar. faizin temel işlevi budur. faizle yönetilen temel şey budur. faizi sıfırlamak diye bir şey modern ekonomide olamaz.

paranın değeri, enflasyona etkisi, reel faiz vs konuları da var ama uzun uzun anlatmak yerine tane tane özetleyen şu videoyu tavsiye ediyorum.

www.youtube.com
  • dave87  (10.10.18 00:52:28 ~ 00:56:53) 
[]

İş değişikliğinde Zorunlu BES

Ne oluyor kurum başka bankayla çalışıyorsa?




 
birikimin otomatik olarak yeni sigorta şirketine geçiyor.


  • datnet  (02.10.18 15:04:34) 
[]

İcra Dosyası Güvenlik Soruşturmasında

Sorun teşkil eder mi?

Devlet memuriyetine başvurdum. güvenlik soruşturmasına gireceğim. Bir tanıdığımdan senetle araba aldım. Teminat olarak da araca rehin koydurttum. E-devletten bakınca bir adet açık icra dosyası görünüyor adıma. Borçlu olarak görünüyorum.

Güvenlik soruşturmasında sorun yaratır mı bu durum?

Öyle ise kaldırtayım dosyayı. Diyelim ki kaldırttık. Güvenlik soruşturmasında eskiden icra dosyası olmuş olmak bir sorun teşkil ediyor mu?

Henüz formu vermedim kuruma.

Edit: Formda halen devam eden ceza davası var mı diye soruyor, hayırı isaretledim ben. Bu icra dosyalarının ceza davalarıyla bir alakası yok değil mi?

 
hayır


  • giovanne  (02.10.18 14:07:28) 
@giovanne kesin bilgi mi?


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (02.10.18 14:20:29) 
giovanne kesin bilgi.


  • benibenim  (02.10.18 14:44:05) 
tabii ki.


  • giovanne  (02.10.18 14:48:59) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.