Valla ben çok seviyorum bu adeti. Kendi evimde yapmadım o yüzden o kısmı bilemiyorum ama dedem ve babaannem vefat ettiğinde orada yapmıştım.
Adet eski bi şaman adeti aslında. Birisi öldüğünde eve iyi ruhların yanında kötü ruhlar da geliyor. Ama hem yemek kokusu, hem de kalabalık kötü ruhların dikkatini dağıtıyor, böylece ölen kişinin ruhu, rahatsız edilmeden evden ayrılabiliyor.
Aynısı bizde bebek doğduğunda da var. 7'sinde ve 40'ında hamur pişirilip dağıtılır, bir nevi rüşvet, kötü ruhlar bebeği rahat bıraksın diye.
İşin bu "yoldan geldiler" vs. gibi pratik kısımlarıyla hiç ilgilenmiyorum, benim hoşuma giden mitolojik kısmı. Çünkü pratik hayat her nesilde değişir, mitoloji kısmı değiştirmen mümkün değil.
Bir de bu adeti sadece TR'de değil, Kırım'da, balkanlardaki Türklerde, Gagavuz Türklerinde de gördüm. Moldova'da köyün birinden geçiyorum, baktım bahçede kazanı koyup hamur kızartıyorlar, gittim hem yedim, hem de oo nerede bebiş diyip gidip bebek sevdim falan.
"Bizim kültürümüz değil" kısmının 2 boyutu var. Birincisi Anadolu'da yaşayanların çoğu zaten Türk değil, ayrıca İslam yüzünden yaşanan büyük bi Araplaşma var. Bir de üzerine cumhuriyet & modernizmi eklediğinde, bu toprak insanının bahsetmeye değer bir kültürü zaten kalmadı. O yüzden öyle düşünmen normal.
Cenaze törenleri de apar-topar gerçekleşen, hastaneden belediyeye koşturmaktan yolda heba olduğun çok çirkin bi hal aldı. Halbuki ister şimdi ister 1000 yıl öncesi olsun insan ölüyor, modern zamanların günlük pratiklerini unutup, hiç değişmeyen şeylere odaklanabileceğin, o adetleri yaşatabileceğin bir ortam olması lazım. Ama değil maalesef.
0