öncelikle sevişin geçer want2die, bana kalırsa aşk ve sevgi gibi bir konuda böyle densiz ve sığ bir yorum yapmamalıydın. cevabına tik atılmış ama ben tikime takmıyorum. çünkü o uçurumun ne olduğunu öğrendiğimizde bunun sevişmekle geçmeyeceğini görüyoruz. sevişirken bu önemsizdir pek çok şey gibi, ama bu farklı bir konu.
bu arada aşk başlı başına bir sevişmedir, bedensel anlamda sevişmeyse bunun bir başka tezahürüdür. durum böyleyken sevişin geçer ne demek? peki o zaman onlar sevişsin sonra da hem kendilerine hem cümle aleme aramızda yaş farkı kalmadı desinler. olacak iş mi. değil
ama olmayacak bir başka iş de yaş farkının "uçurum" olarak değerlendirilmesi. bana göre yaş farkı bir uçurum gibi algılanmamalı, sadece iki ayrı bedenin farklı fizyolojik gerçekliklerle karşı karşıya kalmasıdır (ki spor yapıjn arkadaşım her 30 yaşındaki insan aynı mı? herkesin genetiği aynı mı? yani bu geç yaşlanmak da pekala mmkn ama er geç yaşaknacağız o ayrı ama aşkta dert değil bu). bu durumda eğer o iki kişi pek çok alanda uyuşuyor ve birbirlerini akıllılar gibi, deliler gibi seviyorlarsa bu kadarcık önemsiz bir (sahiden çok ama çok önemsiz) bir uyuşmazlığı da hiç takmasınlar. zaten yaşları da uysaydı dünyada değil cennette yaşamaları gerekirdi, her aşkın zor bir yanı olabilir. ama bence en zor yanı sevmek,- sevilmek, tertemiz iki ruhla bir arada olurken mutluluğun ne olduğunu anlayabilmek zordur, bunu yaşayacağınız insanı bulmak zordur.
bu insanı bulmuşken, ve bu bir yanılsama değilken yani iki insanda fikren ve bedenen olgunluğa ulaşmışsa, bulduğunu yitirmemeli.
söyleyin bana kaçınız hayatınız boyunca aradığınız ya da aradığınızın farkında bile olmadığınız harika insanı buldu? bu insanı bulduğunuzda, "evet bu kesinlikle o ve ben ondan başkasını onun gibi hiç istemedim ve o varken de başkasını düşünebilecğeimi bile sanmıyorum" diyebildiniz? bunu dedikten sonra yaş sizin için bir uçurum olur mu?
erkek yaş olarak büyükte olabilir küçükte ama önemli olan ruhların denkliğidir. evet, ruh da zamanla, yaş ilerledikçe olgunlaşabilir ama "olgunlaşmak" farklı bir şeytdir. beden de bir yaşa kadar olgunluğa erişmez ama olgunluğa eriştikten sonra bir süre daha kuvvetlenir işte bu bedenî olgunlaşma olur. daha sonraysa beden yavaş yavaş eskir, çürür. işte burada beden ve ruhun, beden ve aklın büyük farkını anlarız. ruhlar bir hastalık (evet, ruh hastalığı) geçirmedikçe yaşlanmazlar, arzular istekler azalır, ve zeka bir hastalık olmadıkça körelmez, olgunlaşır, daha da tatlılaşır özel bir durum olmadıkça böyledir bu. tabii bazıları yaşadıkalrı sürece ne ruhlarının ne akıllarının gerçek anlamda farkındadır, böyle insanlar 7sinde neyse 70inde de öyledir.
7sinde 70inde demişken ben ana konuya tekrar döneyim, eğer iki ruh olgunluk durumlarında karşılaşmış ve birbirini mucizevi bir biçimde uyup aşık olmuşlarsa. yaşın ne önemi var?
çoğu insan aşkı yüzeysel yaşıyor, 3 gün sürüyor kimisinin sömzde aşkı, kimisinin 3 ay kimisinin 3 yıl ama bana kalırsa gerçekten olgun iki insanın aşkı bir ömür boyu sürebilir. böyle aşklar azaldı. bulduğunuzu düşünüyorsanız onu kaçırmayın.
sevişin geçer diyen arkadaşa tekrar geleyim, evet birbirini gerçekten aşık iki insan yatağa giridklerinde ordan saatlerce çıkmayabilrler hatta hiç çıkmak istemezler ama hayat yatakta geçmiyor ne yazık ki. geriye ne kalıyor? bu iki kişi aralarındaki yaşı dert etmiyorsa (ki zaten aşk iki kişiliktir, bazen de iki kişilik bir deliliktir -dıaşrdan bakanlar için delilik gibi görünür yani-) geriye toplumun bakışı kalıyor.
nedir toplumun bakışı
kınayacak mı?
övüp imrenecek mi?
toplum anlar mı orası biraz kişilerin sosya-ekonomik konumuna ve toplumun gelenneklerine hatta zaman zaman modaya bağlı ama toplumun içinden bazıları aşkın iki kişilik olduğunu bilip boyun eğecektir ve kınamak gibi bir yargılamaya gitmeyeceklerdir. toplum değerleri değişebilir, bunlara tamamen isyan bayrağı çekmek, kavga etmek abes olur ama topluma mutlak uyum pahasına böyle bir aşkı feda etmek de olsa olsa ahmaklık olur. çünkü aşk insana bir sürü güzelliğin yanısıra huzur ve mutluluk da verir, güzellik verir enerji verir gençlik verir güç verir yaşamın en güzel tatlarını verir. bunlardan da öte bir bilinmezlik taşır aşk, anlatılamaz sadece yaşanır. toplumla mutlak barışık olmak, kimsenin kınamasını ayıplamasını duymamak adına bunlardan vazgeçecek insan zaten aşık olmamıştır.
ve peygamber haticeyi hatice de peygamberi sevdi, birinin ölümünden yıllar sonra bile peygamberin eşlerinden biri düzgün yüzünü bile görmediği ve toprak altında yatan harice için "en çok onu kıskandım" dedi çünkü O hep haticeye aşıktı. onunla geçiridği günler belki de hayatının en güzel günleriydi, keşke daha da uzun sürseydi, ama neyse, cennette kavuştuklarına eminim, hem bu dünyada hem öbür dünyada mutluluğu tattılar.
züleyha ise yusufu sevdi, o kavuşamadı bak o ayrı.
ve halis çıtır kızı sevmişmiş, yeme bizi halis yeme çocuk o daha be. sense 70indesin. sen bir alışveriş yaptın.
aşkta ise alışveriş yoktur o hep vermektir hep almaktır, hesapsız.
aşk bambaşkadır
onunla bununla karıştırmayın
anlık zevklikler dahil
aşk ölümsüzdür
ve "herşeye rağmen topluma boyun eğme"yecek kadar güçlü olmak zorundadır.
daha da yazarım gerekirse, bu arada sese ve uykusuz'un yorumları güzelmiş.
bir de olay bana kalırsa küçük kızların büyüklere duyduğu ve ayakları yere basmayan "bir kafa karışıklığı" değil, olgun, ayakları yere basan ve aynı zamanda sevgililerin ayaklarını yerden kesebilecek kadar kuvvetli bir aşk. yani bir yanılsama değil sanıyorum. zaten öyleyse ben ona aşk demem, diyene de güler geçerim.
ek: bu konuda daha çok yazabilrim toplumla birlikte bi de sevdiğimiz insanlar ne der korkusu taşıyabiliriz çünkü toplumu pek değil ama bu insanları çok önemseriz. neyse july14 sana bütün yüreğimle mutluluklar diliyorum, umarım vuslat gerçekleşir ve toplum da bir süre sonra sadece size saygı duyarak dünkü yargıları için utanır. utandırır sizin aşkınız herkesi.
yine ek: tüm bunlardan sonra bedende oluşturacağı etkileri saymazsanız -ki aşk bedenle yaşanmaz! bednele de yaşanır ama ruhta olduğu için bedene yansır ki neden ileri yaşlarda sevişilemesin?- evet bu etkiler saymazsanız ki bunlarda aşık insan için önemsizdir. neyse sonuç olarak uykusuzun dediği gibi aşıksan bitmiştir. yaş dediğin artık sadece bir kaç rakamdır.
yine ek: halis toprak olayına da herkes gibi bakmadım, kız 18inde falan olduğu için nasıl biri olduğunu bilmedne yorum yapmak istemedim, herkes kafasına göre dan dun konuşurken ben sustum, birbirlerini seven aklı başında iki insan varsa herkese bok yemek düşer. ama neden halis ağaya kızdım yukarıda, çünkü tvye çıkıp "18inde karı bulmuşum kaçırır mıyım ehehe" dedi. bunu düşünmesinde sorun yoktu belki ama kendi durumunu aşkla değil bu şekilde ifade edince anladım ki bu ticaret adamı yine bir ticaret yapmış, genç bir kadın bedeni ve belki biraz da sevgi almış.
0