ishak77
selam,romen çifte vatandaş eş ile evlendik. şimdi temmuzda bayramda 7 gün romanyaya gitmek istiyoruz. sınıra gelip biz evliyiz ehe ehe desek geçirmezler heralde :d şimdi napıcaz ? evlilik cüzdanını falan romenceye çevirip romen hükümetine evlilik bildirisi başvurusu yaptık ama 16 hazirana tarih ver
selam,
romen çifte vatandaş eş ile evlendik. şimdi temmuzda bayramda 7 gün romanyaya gitmek istiyoruz. sınıra gelip biz evliyiz ehe ehe desek geçirmezler heralde :d şimdi napıcaz ? evlilik cüzdanını falan romenceye çevirip romen hükümetine evlilik bildirisi başvurusu yaptık ama 16 hazirana tarih verdi. biz 1 temmuz gibi gitmek istiyoruz. normal turistik vize mi alıcaz :(
romen çifte vatandaş eş ile evlendik. şimdi temmuzda bayramda 7 gün romanyaya gitmek istiyoruz. sınıra gelip biz evliyiz ehe ehe desek geçirmezler heralde :d şimdi napıcaz ? evlilik cüzdanını falan romenceye çevirip romen hükümetine evlilik bildirisi başvurusu yaptık ama 16 hazirana tarih verdi. biz 1 temmuz gibi gitmek istiyoruz. normal turistik vize mi alıcaz :(
0
Yani Romanya'yı bilmiyorum da misal fransa için tabiki dümdüz vize alıyorsunuz.
Eşinizin vatandaş olmasının tek olayi vize almanın kolay olması vs.
Evlenince otomatik serbest dolaşım diye bir olay yok. Ki olamaz Romanya'ya girip başka her ülkeye geçebilirsiniz bu mantikla.
Eşinizin vatandaş olmasının tek olayi vize almanın kolay olması vs.
Evlenince otomatik serbest dolaşım diye bir olay yok. Ki olamaz Romanya'ya girip başka her ülkeye geçebilirsiniz bu mantikla.
0
bulgaristan'ı sorsanız söylerdim ama romanyayı bilmiyorum. her ülkenin kendi kuralı var.
0
lamartin
havanin ne olacagi belli olmaz elbet, ama eylulde genelde denize girilecek kadar sicak oluyor mu?Bir de yer kiralama isini simdiden degil de, eylul basi yapsam sikinti yasar miyim? sikinti yasamak = yer bulmakta zorlanmak..(hava kotu olursa baska yere gidebilmek icin)
havanin ne olacagi belli olmaz elbet, ama eylulde genelde denize girilecek kadar sicak oluyor mu?
Bir de yer kiralama isini simdiden degil de, eylul basi yapsam sikinti yasar miyim? sikinti yasamak = yer bulmakta zorlanmak..(hava kotu olursa baska yere gidebilmek icin)
Bir de yer kiralama isini simdiden degil de, eylul basi yapsam sikinti yasar miyim? sikinti yasamak = yer bulmakta zorlanmak..(hava kotu olursa baska yere gidebilmek icin)
0
oluyor evet. eylül başında sitelerden bakarsan pahalı olur. kapı kapı gidersen uygun yer bulursun.
0
Marmaris'e hep eylül'de gittim hep çok güzeldi. Su çok tatlı, hava da öyle, kalabalık ve insan tipi de. Ekstrem bir hava olayı yaşanmazsa sorun olmaz, bence şimdiden al.
0
ccna
Cuma günü Eskişehir’de (otogar yakınlarında) bir trafik kazasına karıştım. Kazanın gerçekleştiği noktanın harita görseli üstünde kazanın nasıl meydana geldiğini çizdim. Koyu renkli olan oklar kazaya karışan araçların geliş yönünü gösteriyor. Daha silik olan çizgiler, kaza olmasaydı, araçların gidiyo
Cuma günü Eskişehir’de (otogar yakınlarında) bir trafik kazasına karıştım. Kazanın gerçekleştiği noktanın harita görseli üstünde kazanın nasıl meydana geldiğini çizdim.
Koyu renkli olan oklar kazaya karışan araçların geliş yönünü gösteriyor. Daha silik olan çizgiler, kaza olmasaydı, araçların gidiyor olacağı istikameti gösteriyor. Sarı renkli çarpı ise, çarpışmanın yaşandığı nokta…
Kazada yaralanma olmadı ama araçlardan birisi hafif/orta hasarlı, diğerinde ise (hava yastığı açılmasa da) ağır maddi hasar var. Henüz polis raporu çıkmadığı için, kimin kusurlu olduğu resmî olarak kesinleşmiş değil. Sizce kusur kırmızı araçta mı yoksa mavi araçta mı? Yüzde olarak da tahmininiz varsa çok sevinirim.
Not: Araçları temsilen, okları kırmızı ve mavi olarak çizdim ama cevabınızı etkilememek için benim kullandığım aracın hangisi olduğunu yazmadım. Merak eden olursa mesajla sorabilirsiniz.
Koyu renkli olan oklar kazaya karışan araçların geliş yönünü gösteriyor. Daha silik olan çizgiler, kaza olmasaydı, araçların gidiyor olacağı istikameti gösteriyor. Sarı renkli çarpı ise, çarpışmanın yaşandığı nokta…
Kazada yaralanma olmadı ama araçlardan birisi hafif/orta hasarlı, diğerinde ise (hava yastığı açılmasa da) ağır maddi hasar var. Henüz polis raporu çıkmadığı için, kimin kusurlu olduğu resmî olarak kesinleşmiş değil. Sizce kusur kırmızı araçta mı yoksa mavi araçta mı? Yüzde olarak da tahmininiz varsa çok sevinirim.
Not: Araçları temsilen, okları kırmızı ve mavi olarak çizdim ama cevabınızı etkilememek için benim kullandığım aracın hangisi olduğunu yazmadım. Merak eden olursa mesajla sorabilirsiniz.
0
Mavi araç tali yoldan çıktığı için ana yoldan gelen araca yol vermesi gerekir gibi görünüyor.
0
Geçiş üstünlüğü kırmızıda, yüzdesi hakkında hiçbir fikrim yok ama mavi kusurlu bence de.
0
sadece yönlerle kesin kanıya varılabilir mi emin değilim.
kırmızı araç mavi araç kavşağa girdiğinde neredeydi?
mavi araç kavşağa girmeden bekledi mi?
çarpışma mavi aracın hangi bölgesine zuhur etti?
yolda, fotoğrafta görünmeyen herhangi bir trafik işareti, levhası var mı?
bir kaç soru daha vardır aklıma gelmeyen kesin. ama kırmızı araç standart bir sürüş ve kurallara uygun şekilde geldiyse mavi %100 hatalıdır. neredeyse tamamen aynı bir kazayı mavi araç olarak ben de yaptım 3-5 yıl önce.
kırmızı araç mavi araç kavşağa girdiğinde neredeydi?
mavi araç kavşağa girmeden bekledi mi?
çarpışma mavi aracın hangi bölgesine zuhur etti?
yolda, fotoğrafta görünmeyen herhangi bir trafik işareti, levhası var mı?
bir kaç soru daha vardır aklıma gelmeyen kesin. ama kırmızı araç standart bir sürüş ve kurallara uygun şekilde geldiyse mavi %100 hatalıdır. neredeyse tamamen aynı bir kazayı mavi araç olarak ben de yaptım 3-5 yıl önce.
0
Kırmızı araç için herhangi bir 'Dur', 'Yol Ver' işareti görünmüyor. Kırmızının geldiği yol ana yol mu tali yol mu o da belli değil. Ana yol işareti Türkiye'de şöyle: trafikisaretleri.gen.tr 
Bu olmasa bile, hatta bu kavşak kontrolsüz kavşak olsa bile kırmızı aracın yol vermesi gereken tek yer kendi sağıdır. Mavi araç soldan geldiği için ona yol vermesi gerekmiyor. Haliyle mavi hatalı. Yüzdesini bilemiyorum ama bence %100 mavi.
Bu olmasa bile, hatta bu kavşak kontrolsüz kavşak olsa bile kırmızı aracın yol vermesi gereken tek yer kendi sağıdır. Mavi araç soldan geldiği için ona yol vermesi gerekmiyor. Haliyle mavi hatalı. Yüzdesini bilemiyorum ama bence %100 mavi.
0
Kırmızı kendi yolunda gidiyor. Dönerken mavinin kontrol etmesi lazım. Bence mavi hatalı.
0
Mavi kirmiziya orta yandan mi one yakin yandan mi yoksa arkaya yakin yandan mi vurdu?
0
Mavi araç potansiyel birkaç kuralı ihlal ediyor
1- Kontrolsüz kavşaklarda sağdaki araçlara ilk geçiş hakkı verilir.
2- Tali yoldan gelen araçlar, anayoldaki araçlara ilk geçiş hakkını verir (anayol gibi görünüyor kaza olan yer)
3- Sola dönecek araç sağdan ve karşıdan gelen araçlara yol verir.
Burada kırmızının suçlanabileceği tek konu, eğer böyle bir durum varsa kavşağa hızlı girmek olur.
1- Kontrolsüz kavşaklarda sağdaki araçlara ilk geçiş hakkı verilir.
2- Tali yoldan gelen araçlar, anayoldaki araçlara ilk geçiş hakkını verir (anayol gibi görünüyor kaza olan yer)
3- Sola dönecek araç sağdan ve karşıdan gelen araçlara yol verir.
Burada kırmızının suçlanabileceği tek konu, eğer böyle bir durum varsa kavşağa hızlı girmek olur.
0
@floydian Kırmızı kurtarmak için fren yaparak kendi gidiş (yönüne göre) sağa kırdığı için, mavi aracın ön yanına vurdu. Kırmızı araç sağa kırmasaydı, mavi aracın (yolcu tarafı) tam ortasından çarpardı muhtemelen. O yüzden mavi araçta hasar daha az ama kırmızı aracın önü komple gitti.
0
çok büyük ihtimal mavi %100 hatalı çıkar o zaman. yolda mobese falan varsa onları da izliyorlar diye biliyorum.
bence kırmızı araç sensin ve kaskon yok. aracının hasarını karşılayabilmek için endişelisin. eğer öyleyse bence müsterih ol. karşı tarafın sigortası öder hasarı.
bence kırmızı araç sensin ve kaskon yok. aracının hasarını karşılayabilmek için endişelisin. eğer öyleyse bence müsterih ol. karşı tarafın sigortası öder hasarı.
0
@karayel
mavi araç sağdan gelmiyor yalnız. soldan geliyor.
benim bahsettiğim kontrolsüz kavşaklarda genelde dur işareti olur. dur işareti de yoksa kavşağa geldiğinde sağındaki araç yolun ortasında ya da başında diye fark etmez. eğer ona yol vermezsen ve gelip sana çarparsa suçlu sen oluyorsun. ama bu duyuruda konu o değil. dediğim gibi mavi araç soldan geliyor.
mavi araç sağdan gelmiyor yalnız. soldan geliyor.
benim bahsettiğim kontrolsüz kavşaklarda genelde dur işareti olur. dur işareti de yoksa kavşağa geldiğinde sağındaki araç yolun ortasında ya da başında diye fark etmez. eğer ona yol vermezsen ve gelip sana çarparsa suçlu sen oluyorsun. ama bu duyuruda konu o değil. dediğim gibi mavi araç soldan geliyor.
0
tejeve
merhabalar, buyrun sohbete!bir gün bile çalışmak zorunda olmasanız fakat şu an kazandığınız gelir banka hesabınıza her ayın birinde ölene dek alım gücü sabit kalacak şekilde yatacak olsa 24 saatinizi, 7 gününüzü, bir ayınızı, bir yılınızı ve hayatınızı nasıl değerlendirirdiniz?neler yapardınız?hadi
merhabalar, buyrun sohbete!
bir gün bile çalışmak zorunda olmasanız fakat şu an kazandığınız gelir banka hesabınıza her ayın birinde ölene dek alım gücü sabit kalacak şekilde yatacak olsa 24 saatinizi, 7 gününüzü, bir ayınızı, bir yılınızı ve hayatınızı nasıl değerlendirirdiniz?
neler yapardınız?
hadi kira vermekte olanlar kira da vermesin, o para da cebe kalsın, eviniz sizin
bir gün bile çalışmak zorunda olmasanız fakat şu an kazandığınız gelir banka hesabınıza her ayın birinde ölene dek alım gücü sabit kalacak şekilde yatacak olsa 24 saatinizi, 7 gününüzü, bir ayınızı, bir yılınızı ve hayatınızı nasıl değerlendirirdiniz?
neler yapardınız?
hadi kira vermekte olanlar kira da vermesin, o para da cebe kalsın, eviniz sizin
0
Alım gücünün sabit kalması ve dolar cinsinden sabit ödeme almak farklı şeyler olsa da ana fikir alım gücünün sabit kalması diye düşünerek;
İlk akla gelenin aksine dünyadan elimi eteğimi çekerdim gibi geliyor. Bir şeyler öğrenmek benim hobim, game of thrones perspektifinden bakarsak boynumdaki zincire bir bir yeni halkalar eklemeye başlarım heralde (ama spor da yaparım, got'daki maester'ların formu malum, pek iç açıcı değil)
Para kazanma kaygım olmasa insanlarla falan hiç işim olmazdı. Çocukluğumdaki gibi bakardım sanırım dünyaya.
İlk akla gelenin aksine dünyadan elimi eteğimi çekerdim gibi geliyor. Bir şeyler öğrenmek benim hobim, game of thrones perspektifinden bakarsak boynumdaki zincire bir bir yeni halkalar eklemeye başlarım heralde (ama spor da yaparım, got'daki maester'ların formu malum, pek iç açıcı değil)
Para kazanma kaygım olmasa insanlarla falan hiç işim olmazdı. Çocukluğumdaki gibi bakardım sanırım dünyaya.
0
kimsesizlere, evsizlere yardım ederdim. eğitim olsun, direkt bakım olsun. anadolu kırsalında okulların hali felaket. onlara da yardım ederdim. tek başıma değil de dernek, vakıf kurardım.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
Biri hesabıma 10 bin lira para yollamış. yollayanı tanımıyorum. kendi bankamı aradım. dedilerki karşı tarafın istek oluşturması lazım. yollayanın bankasını aradım, yollayan istek yollayacak dedi. e para kaldı benim üstümde. ne parası belli değil. nasıl iade edeceğim bunu ben?
Biri hesabıma 10 bin lira para yollamış. yollayanı tanımıyorum. kendi bankamı aradım. dedilerki karşı tarafın istek oluşturması lazım. yollayanın bankasını aradım, yollayan istek yollayacak dedi. e para kaldı benim üstümde. ne parası belli değil. nasıl iade edeceğim bunu ben?
0
O kişi yanlış yatırdığını fark edince istek oluşturur ya 1-2 güne kadar. O kişinin adını soyadını instagramda filan aratsanız bulmaya çalışsanız, istek oluşturması için yani.
0
ne olur ne olmaz siz bankanıza ve karşı tarafın bankasına yazılı olarak para ile ilginiz olmadığını ve iadesi için gerekli işlemlerin yapılmasını iletin.
gönderen kişi hırlı mıdır hırsız mıdır bilemezsiniz.
gönderen kişi hırlı mıdır hırsız mıdır bilemezsiniz.
0
Parayı ellemeyin, bankanıza da bildirmişsiniz, size gelen isme ve hesaba iade edeceksiniz.
Sıkıntı yok ama bir çok bankada (belki de hepsinde) gönderenin iban/hesap bilgisi olmuyor, olsa geldiği gibi geri gönderirim, uğraşmam da.
Sıkıntı yok ama bir çok bankada (belki de hepsinde) gönderenin iban/hesap bilgisi olmuyor, olsa geldiği gibi geri gönderirim, uğraşmam da.
0
para gönderilirken ad soyad kısmı uyuşmuyorsa o para otomatikman geri çekiliyor. geçende bir kuruma para yollarken isim hatası yaptım. 23 bin tl yollamıştım, 1 gün sonra para geri yatırıldı bana. çok ilginç size geri dönüş yapılmaması. belki birisi size kumpas kurmak istiyordur, illegal bir para da olabilir. ben olsam emniyete de başvururum. sonradan başım yanmasın.
0
Alıcı hesap için girilen IBAN ve isim bilgilerinin birbirini tutmadığı işlemlerde, para bir süre sonra gönderici hesaba iade ediliyor. Size parayı gönderen kişi, eğer parayı başka bir hesaba yatırmak niyetinde olsa idi, yanlışlıkla size ait IBAN'ı yazmış olsa bile sisteme girdiği isim sizin isminiz olmayacağı için, o para hesabınıza ulaşmadan iade edilecekti. Dolayısıyla alıcı hesabın yanlış olma ihtimali çok zayıf. Umarım yanıltmıyorumdur ama banka şubesine talimat yazılarak gerçekleştirilen EFT işlemlerinde durumun böyle olduğundan eminim, mobil işlemlerde prosedür farklıdır belki.
0
monicapp
annemin korona oldugundan beri geçmeyen bir yorgunluğu vardı. ama 2 gündür gözünü bile kaldıramıyor. bütün kan testleri + ilaçlı mr + tomografi +vitamin testleri yapıldı bir sorun gözükmüyor. d vitamini düşüktü bu sebepten bir süredir takviye alıyor. ne yapacağımızı şaşırdık, hangi doktora gitmek la
annemin korona oldugundan beri geçmeyen bir yorgunluğu vardı. ama 2 gündür gözünü bile kaldıramıyor. bütün kan testleri + ilaçlı mr + tomografi +vitamin testleri yapıldı bir sorun gözükmüyor. d vitamini düşüktü bu sebepten bir süredir takviye alıyor. ne yapacağımızı şaşırdık, hangi doktora gitmek lazım? kardiyolojiye mi götürelim? kan testlerinde kalple alakalı da veri var orada da sorun gözükmüyor ama başka da bir seçenek bilmiyorum.
0
Benim babam da koronavirüsten sonra bir türlü kendine gelemediğini söylüyordu, biraz yol yürüyünce hemen yoruluyorum diyordu. Zamanla daha iyi duruma geldi (iyileştiğimiz haftaya kıyasla tabi) ama hâlâ eskisi gibi değilim diyor. Bu söylediklerim bir yıldan fazla sürdü.
Sizin ne kadar zaman geçti?
Sizin ne kadar zaman geçti?
0
@hayirsiz bizim 1 seneyi geçti. ama bu hafta olan ekstra, ayağa kaldıramıyorum, gözlerini bile açamıyor, kalbi çok hızlı atıyor, doktorlar birşey yok diyor. ne yapacağımı şaşırdım
0
Hacamatı kesinlikle araştırın. 4000 yıllık bir uygulama olmasına ve Çin tıbbından gelmesine rağmen çok tuhaf ve anlamsız bir önyargı var.
3 defa yaptırdım. İkisinde müthiş fayda gördüm.
Hani böyle zihin çocukluktaki gibi hafif, tertemiz olur ya. Anında öyle oldu ve sanki üzerimden tonlarca ağırlık kalktı.
Bir sürü dolaylı faydasını da gördüm.
İşin uzmanı birini bulup mutlaka yaptırın. Yaptıran ünlülerin paylaşımları da var.
3 defa yaptırdım. İkisinde müthiş fayda gördüm.
Hani böyle zihin çocukluktaki gibi hafif, tertemiz olur ya. Anında öyle oldu ve sanki üzerimden tonlarca ağırlık kalktı.
Bir sürü dolaylı faydasını da gördüm.
İşin uzmanı birini bulup mutlaka yaptırın. Yaptıran ünlülerin paylaşımları da var.
0
doktor çok önemli, devlete götürdüyseniz en az uzman olan özelde ilgili bir doktora götürün. devlet 3 damarın tıkalı olduğunu bile gözden kaçırıyor.
0
Kalbi zaman zaman ya da sürekli çok hızlı atıyorsa, kardiyolojinin holter ile kalbi takip etmesi gerekirdi. Kalp ya da tansiyondan kaynaklı olabilir. Siz sanırım iç hastalıklarına gitmişsiniz. Kardiyolojiye gözükebilirsiniz. Kan testlerinde kalbin 24 saatlik atışlarını takip edemezler. Kalp için holter takıp, ulttason ile bakıyorlar. Kalp atışları düzenli mi değil mi, ne kadar düzensiz,kalp damarları ne durumda bakıyorlar.
Yaş ilerledikçe fiziksel yorgunluk çok daha yavaş geçiyor. Benim anneannem ramazan sonrasında 3-4 aya anca eski haline geliyor. Menopoz sürecinden dolayı böyle kendisini psikolojik olarak kötü hissedebilir. Bu kötü hissetme kaşbini tetikliyor olabilir. Böyle yerlerinden kalkmak, hiçbir şey yapmak istemedikleri oluyor yaşlıların.
Korona kaynaklı ya da koronanın etkisiyle de bu durum olabilir. Benim 22 yaşındaki iki arkadaşım hastalığı geçirdikten 6-7 sonrasında bile -hastalığı ilaçsız, hafif geçirmişlerdi- yürüyüş yaparken zorlanıyorlardı. 50-55 yaşının üzerindeki kişilerde bu süreç uzayabilir.
Yaş ilerledikçe fiziksel yorgunluk çok daha yavaş geçiyor. Benim anneannem ramazan sonrasında 3-4 aya anca eski haline geliyor. Menopoz sürecinden dolayı böyle kendisini psikolojik olarak kötü hissedebilir. Bu kötü hissetme kaşbini tetikliyor olabilir. Böyle yerlerinden kalkmak, hiçbir şey yapmak istemedikleri oluyor yaşlıların.
Korona kaynaklı ya da koronanın etkisiyle de bu durum olabilir. Benim 22 yaşındaki iki arkadaşım hastalığı geçirdikten 6-7 sonrasında bile -hastalığı ilaçsız, hafif geçirmişlerdi- yürüyüş yaparken zorlanıyorlardı. 50-55 yaşının üzerindeki kişilerde bu süreç uzayabilir.
0
+hacamat
2.sindirim sistemi nasil? bagirsak sorunu yasiyor olabilir mi? ikinci beyin biliyorsunuz. ne yiyip iciyor bu aralar?
2.sindirim sistemi nasil? bagirsak sorunu yasiyor olabilir mi? ikinci beyin biliyorsunuz. ne yiyip iciyor bu aralar?
0
@sta bunalımda evet, ama bunalım için bedenin verdiği reaksiyon fazla değil mi? @leventbilgen hacamatı araştıracağım. siz de nerede yaptırılacağı ile ilgili bilgi verebilirseniz sevinirim.
@goodmorningteacher yarın kardiyoloji bölümüne randevu aldım, umuyorum sorunun ne olduğunu anlayabiliriz.
@damba sindirim sisteminde herhangi bir sıkıntı yok, sulu ev yemekleri yiyor genelde, dışarıda çok yemez.
@goodmorningteacher yarın kardiyoloji bölümüne randevu aldım, umuyorum sorunun ne olduğunu anlayabiliriz.
@damba sindirim sisteminde herhangi bir sıkıntı yok, sulu ev yemekleri yiyor genelde, dışarıda çok yemez.
0
akhenaten
Çerezlik dizi niyetine, dedem nenem zamanında yazılmamış, hatta mümkünse geçtiğimiz 2-3 yılda çıkmış, ciddi edebi bir konusu olmayan ama stand-up texti gibi de durmayan kitaplar var mı bildiğiniz? Mümkünse e-kitap olarak satışı olsun.Not: İlla dedem nenem zamanında yazılmış olacaksa Mina Urgan'ın an
Çerezlik dizi niyetine, dedem nenem zamanında yazılmamış, hatta mümkünse geçtiğimiz 2-3 yılda çıkmış, ciddi edebi bir konusu olmayan ama stand-up texti gibi de durmayan kitaplar var mı bildiğiniz? Mümkünse e-kitap olarak satışı olsun.
Not: İlla dedem nenem zamanında yazılmış olacaksa Mina Urgan'ın anı kitapları gibi olsun.
Not: İlla dedem nenem zamanında yazılmış olacaksa Mina Urgan'ın anı kitapları gibi olsun.
0
allanpoe
cesme / bodrum / antalya taraflarinda guvendiginiz hersey dahil bi otel var mi?
cesme / bodrum / antalya taraflarinda guvendiginiz hersey dahil bi otel var mi?
0
Bütçe probleminiz yoksa ve her anlamıyla güzel, eşsiz tatil yapmak istiyorum diyorsanız;
- Voyage,
- Maxx Royal,
- Be premium.
- Voyage,
- Maxx Royal,
- Be premium.
0
kemer barut collection'dan memnun kalmıştık. cok sıcakta gitmemek lazım bir tek.
0
Mirabel
Bugün tanıdığım biri başka tanıdığım biriyle ilgili “annelik onu çok değiştirdi” dedi. Bi duraksadım bu cümleye. Ne bileyim çocuk onu değiştirdi, çocuk olunca karakteri/hayatı vb değişti gibi şekillerde de kurulmaz mı bu cümle? Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma
Bugün tanıdığım biri başka tanıdığım biriyle ilgili “annelik onu çok değiştirdi” dedi. Bi duraksadım bu cümleye. Ne bileyim çocuk onu değiştirdi, çocuk olunca karakteri/hayatı vb değişti gibi şekillerde de kurulmaz mı bu cümle?
Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma da söyledim çok garip bi cümle abi diye. Nesi garip dedi şimdi ona açıklama yapacağım
Tamam cümlede bişey yok, güZel de bi cümledir ama sizce de arasında nüans farkı yok mu? Bu nasıl açıklanır?
Annelik onu değiştirdi cümlesi beni neden irite etmiştir ki? Arkadaşıma da söyledim çok garip bi cümle abi diye. Nesi garip dedi şimdi ona açıklama yapacağım
Tamam cümlede bişey yok, güZel de bi cümledir ama sizce de arasında nüans farkı yok mu? Bu nasıl açıklanır?
0
bu cümleler arasında nüans ve fark kelimelerinin arasında olduğu kadar bir nüans olabilir belki. bilemiyorum altan.
0
“Annelere yakışır” şeyler gibi bir algı var. Annemle şunu yapmaz, bunu yapar, şöyle cefakar böyle fedakarlık gibi sözde iyi birleyen söylermiş gibi aslında saçma sapan sınırlayıcı kalıplarını dayatıyor toplum. Neden anne olmayan birinden bir farkı olsunki? Hem özcü hem ayrımcı bi yaklaşım.
Bir de sanki bu kişi eskiden vasat altıymış da anne olunca negatif yönleri geride kalmış; veya tam tersi çocuk yüzünden hayatını dağıtmış gibi tınlıyor.
Annelik bir sıfat olsa da ad aktarmasıyla kadının kimliğinin önüne geçiyor.artık Zeynep değil, Ayşe değil o bir”anne” oluyor. E nooldu onca yıllık kimlik inşaasına?
Bir de sanki bu kişi eskiden vasat altıymış da anne olunca negatif yönleri geride kalmış; veya tam tersi çocuk yüzünden hayatını dağıtmış gibi tınlıyor.
Annelik bir sıfat olsa da ad aktarmasıyla kadının kimliğinin önüne geçiyor.artık Zeynep değil, Ayşe değil o bir”anne” oluyor. E nooldu onca yıllık kimlik inşaasına?
0
Annelik bir kişiyi değiştirebilir, bunu neden garipsediniz anlayamadım. Benim de tanıdığım anne olduktan sonra hayat neşesini kaybeden, hayattan tek aldığı keyif çocuğu kalan insanlar var. Olabiliyor böyle şeyler.
0
çocuğu olunca hayatı değişti ile annelik onu değiştirdi arasında bir fark göremedim
burada anneliğe atfettiğim eylemler değil de annelik sorumluluğu nedeniyle öncelikleri değişti anlamında alıyorum
burada anneliğe atfettiğim eylemler değil de annelik sorumluluğu nedeniyle öncelikleri değişti anlamında alıyorum
0
çocuk onu çok değiştirdi ile annelik onu çok değiştirdi cümleleri arasında hiçbir fark yok bence.
siz annelik kavramına genelden ayrı bir anlam yüklüyor olabilir misiniz? belki o yüzden gıcık olmuşsunuzdur. hiç garip bir şey yok, nüans farkı da yok. anne/baba olunca zaten çocuk da oluyor doğal olarak, çocuğu takiben değişiklikler de ekseriyetle gerçekleşiyor :)
siz annelik kavramına genelden ayrı bir anlam yüklüyor olabilir misiniz? belki o yüzden gıcık olmuşsunuzdur. hiç garip bir şey yok, nüans farkı da yok. anne/baba olunca zaten çocuk da oluyor doğal olarak, çocuğu takiben değişiklikler de ekseriyetle gerçekleşiyor :)
0
'annelik' kelimesi suçu kişinin kendisine attığı için olabilir. çocuk onu değiştirdi deseydi suç çocukta olacaktı. o sebeple gıcık etmiş olabilir.
0
önemli olan cümlenin nasıl kurulduğu değil bence.
cümle garip de değil zaten.
illa kötü yönde değişmiş olmak zorunda da değilsiniz.
belki daha yumuşak, daha şefkatli olduğunuzu düşünüyor da olabilir örnek olarak.
diğer yandan, "çocuk olunca hayatı değişti" ve "annelik onu değiştirdi" cümleleri arasında dağlar kadar fark var.
hayatınızın düzeniyle sizin iç dünyanız alakasız şeyler.
yani farklı ifadeler bunlar, o yüzden o cümle öyle kurulur diyemeyiz.
ama "çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" arasında hiçbir fark yok.
yani ifadeye takılmanız anlamsız.
arkadaşınızın dediğine göre artık siz siz değil, sıradan bir annesiniz.
yani bunu böyle algılamışsınız.
bunun üzerine bir de zihninizdeki ve çevrenizdeki anne tiplemesi ve annelik kavramı da hoşunuza gitmiyorsa, "onlardan biri olmuş olmak" sizi tetiklemiş olabilir.
annenizle ilgili sorunlarınız varsa veya annenizin anneliğini eleştiren biriyseniz bu daha da büyük etken olur.
cümle garip de değil zaten.
illa kötü yönde değişmiş olmak zorunda da değilsiniz.
belki daha yumuşak, daha şefkatli olduğunuzu düşünüyor da olabilir örnek olarak.
diğer yandan, "çocuk olunca hayatı değişti" ve "annelik onu değiştirdi" cümleleri arasında dağlar kadar fark var.
hayatınızın düzeniyle sizin iç dünyanız alakasız şeyler.
yani farklı ifadeler bunlar, o yüzden o cümle öyle kurulur diyemeyiz.
ama "çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" arasında hiçbir fark yok.
yani ifadeye takılmanız anlamsız.
arkadaşınızın dediğine göre artık siz siz değil, sıradan bir annesiniz.
yani bunu böyle algılamışsınız.
bunun üzerine bir de zihninizdeki ve çevrenizdeki anne tiplemesi ve annelik kavramı da hoşunuza gitmiyorsa, "onlardan biri olmuş olmak" sizi tetiklemiş olabilir.
annenizle ilgili sorunlarınız varsa veya annenizin anneliğini eleştiren biriyseniz bu daha da büyük etken olur.
0
rahatsız etmesinin sebebi içten içe sen de farkındasın değiştiğinin, ya da çocuktan sonra şöyle değişti/değiştin gibi şeyleri daha önce de duydun ilk söyleyen bu arkadaşın değil.
0
"çocuk onu değiştirdi" ve "annelik onu değiştirdi" çoğu zaman birebir aynı anlamda da kullanılabilir ve arada bir fark olmaz ancak şöyle durumlarda bir fark olur. annelik kullanılınca çocuğun karakterinden kim olduğundan bağımsız bir şekilde anne olmanın onu değiştirdiği kast edilebilir, çocuk kullanılınca çocuğun kendisiyle ilgil bir durumun kadının değişimine etkisi belirtilmek isteniyor olabilir. yani çocuk çok yaramaz olabilir veya süper zeki olabilir veya başka bir şekilde annesini etkileyen diğer çocuklardan farklı spesifik bir özelliği vardır
0
Türkçe test kitabındaki sorulardan fırlamış gibi bir cümle. Yazı diline benziyor. Konuşma diline benzemiyor. Bence siz yazı dilini konuşma dili olarak kullanan birini garip ve samimiyetsiz bulup gıcık olmuşsunuz.
Şu tip bir cümleye de gıcık olabilirsin.
Bu sabah şehir griye bürünmüştü.
Hava kapalıydı, hava kötüydü demek varken bu tip şeyler kulak tırmalıyor.
Şu tip bir cümleye de gıcık olabilirsin.
Bu sabah şehir griye bürünmüştü.
Hava kapalıydı, hava kötüydü demek varken bu tip şeyler kulak tırmalıyor.
0
Çocuk onu değiştirdi ve annelik onu değiştirdi arasında çoook fark var bence. Çocuğun bir kadını değiştirmesi bana nedense öncelikler, iş yükü gibi daha net ve emek yoğun değişimlerin kişide yarattığı etkiyi anlatırken, anne olmanın getirdiği değişimlerin daha fazla hislerle alakalı olduğu alt metnini veriyor. Bir de tabii "kadın çocuğu olduktan sonra artık kadın değil annedir" yaklaşımı var insanlarda ki en uyuz olduğum yaklaşımdır, belki o yüzden sizi de irrite etmiştir.
0
Yoq
merhaba,terasın balkonunda mangal yapılır mı? yapılmaz ise terasa barbekü yaptırınca mangal yapılır mı? aradaki fark nedir?konu komşuma kokusu gider canları isteyebilir. ramazanda değil bu arada diğer aylar için soruyorum. mangal yapmak istiyorum ama bir yandan da ne barbekü ne normal mangal yapılma
merhaba,
terasın balkonunda mangal yapılır mı? yapılmaz ise terasa barbekü yaptırınca mangal yapılır mı? aradaki fark nedir?
konu komşuma kokusu gider canları isteyebilir. ramazanda değil bu arada diğer aylar için soruyorum. mangal yapmak istiyorum ama bir yandan da ne barbekü ne normal mangal yapılmaz insanlara kokar diye düşünüyorum.
siz yapıyor musunuz, yapar mıydınız?
terasın balkonunda mangal yapılır mı? yapılmaz ise terasa barbekü yaptırınca mangal yapılır mı? aradaki fark nedir?
konu komşuma kokusu gider canları isteyebilir. ramazanda değil bu arada diğer aylar için soruyorum. mangal yapmak istiyorum ama bir yandan da ne barbekü ne normal mangal yapılmaz insanlara kokar diye düşünüyorum.
siz yapıyor musunuz, yapar mıydınız?
0
terasi olup da yapmayan gormedim. ben de yapardim tersine bir kural yoksa binada.
0
Yapılır, yapılmayacaksa niye teraslı ev aldık :)
Yalnız şu var, bölgenin yerleşimi dağlık ise ve sizden yüksekte başka binalarda komşular varsa duman çok rahatsız eder, ayıp olur.
Yalnız şu var, bölgenin yerleşimi dağlık ise ve sizden yüksekte başka binalarda komşular varsa duman çok rahatsız eder, ayıp olur.
0
Evim teraslı. Çevredeki binalar çok yakın değil o yüzden yapıyorum. Ramazanda yapmam ama, akşam yemeği saatinden önce de yapmam, insanların karnı tok zamanlarına denk getiririm. Bir de gelir seviyesi yüksek bir muhit olduğu için "alamazlar, canları çeker" tarafında genel olarak rahat hissediyorum.
Mangal benim için bir yaşam tarzı :)
Fakat şehir içinde yasak diye biliyorum. Şikayet gelse polisler gelir birlikte yeriz.
Mangal benim için bir yaşam tarzı :)
Fakat şehir içinde yasak diye biliyorum. Şikayet gelse polisler gelir birlikte yeriz.
0
Yapılmaz. O zaman geniş balkonu olan da yapara kadar gider konu. Ama toplu yaşamın bazı kuralları var. Başkasının evinin içine duman gitmesine neden olmak da bu kurallara uygun değil.
Mesela hava yazın zaten sıcak, camı açıyorsun, yan binanın terasındaki mangaldan is ve duman kokusu geliyor. Bence uygun değil.
Kebapçıların bacalarının çıkış noktalarını, filtrelerini ona göre ayarlıyorlar. Eğer apartmanda camdan giren bir koku problemine falan neden oluyorsa kebapçının bacası bu durumda kebapçıya yaptırımı oluyor, dükkanı kapatmasına bile neden oluyor. Kebapçı için yasak olan durum başka birine serbest olamaz,
Bir kereden bir şey olmaz mantığı da burada işe yaramaz çünkü herkes bir kere yapsa yazın 1 ay cam açamazsın.
Mesela hava yazın zaten sıcak, camı açıyorsun, yan binanın terasındaki mangaldan is ve duman kokusu geliyor. Bence uygun değil.
Kebapçıların bacalarının çıkış noktalarını, filtrelerini ona göre ayarlıyorlar. Eğer apartmanda camdan giren bir koku problemine falan neden oluyorsa kebapçının bacası bu durumda kebapçıya yaptırımı oluyor, dükkanı kapatmasına bile neden oluyor. Kebapçı için yasak olan durum başka birine serbest olamaz,
Bir kereden bir şey olmaz mantığı da burada işe yaramaz çünkü herkes bir kere yapsa yazın 1 ay cam açamazsın.
0
binalar yakinsa yapilmamali.
yan bina ile aramizda 15-20 metre mesafe var. o binanin 6. kati son kat ve terasli.
biz 3. kattayiz.
bir kez mangal yaptilar, bizim evin icine nasil duman ve koku doldugunu anlatamam. butun camlari hemen kapattik, ona ragmen evden 2 gun cikmadi o koku.
adam da neyseki efendi biri, anladi, biz camlari kapatirken gordu bizi, ben hic bu kadar olacagini tahmin etmedim kusura bakmayin falan dedi, bir daha yapmadi.
yan bina ile aramizda 15-20 metre mesafe var. o binanin 6. kati son kat ve terasli.
biz 3. kattayiz.
bir kez mangal yaptilar, bizim evin icine nasil duman ve koku doldugunu anlatamam. butun camlari hemen kapattik, ona ragmen evden 2 gun cikmadi o koku.
adam da neyseki efendi biri, anladi, biz camlari kapatirken gordu bizi, ben hic bu kadar olacagini tahmin etmedim kusura bakmayin falan dedi, bir daha yapmadi.
0
sis gibi çöküyor alt katlara
gerçi kebapçılar bir boruyla hallediyor bu işi nasıl oluyorsa
gerçi kebapçılar bir boruyla hallediyor bu işi nasıl oluyorsa
0
yönetime sorabilirsin. ben taşınmadan önce sordum, yapamazsınız deselerdi taşınmayacaktım.
2 senedir yapıoyurm.
kokuyorsa da kokuyor, açıkçası ayda 2-3 kez, 30-40 dakika süren bir şey için cırlayacak komşu varsa gitsinler müstakil ev tutsunlar. ben balkonda gaz ocağıyla kurufasulye de pişirebilirim çünkü.
2 senedir yapıoyurm.
kokuyorsa da kokuyor, açıkçası ayda 2-3 kez, 30-40 dakika süren bir şey için cırlayacak komşu varsa gitsinler müstakil ev tutsunlar. ben balkonda gaz ocağıyla kurufasulye de pişirebilirim çünkü.
0
Abi yapılır da bi sıkıntı olduğunda beğenmeyen siktirsin gitsin gibi bi dağ ayısı şeklinde yaklaşmamak gerekir olaya.
0
maraz alinin sag kolu
28-30 yaş arası duyuru hanımefendileri cevaplayabilir mi :)arada 3 yaş fark var
28-30 yaş arası duyuru hanımefendileri cevaplayabilir mi :)
arada 3 yaş fark var
arada 3 yaş fark var
0
3 yaş fazla değil. tamamen karşımdaki kişinin ciddiyetine bağlı, düşündürecek biriyse düşünürüm. 27k
0
Benim için problem olurdu ama problem yapmayan ve kendinden küçüklerle evlenen arkadaşlarım oldu, gençleştiklerini söylüyorlar :) 27 k
0
bu konu garip bi konu. tamamen kişiliklere göre şekillenebilecek bir uyum aranızdaki. ama erkeklerin bi tık daha geç olgunlaştığı, bazı konularda kadından 1-2 yıl geriden geldiği gibi bi durum da maalesef fact. buna cinsiyet-hormonel farklılık de, başka bir şey de, böyle bir şey var. ama yaştaş ya da senden büyük erkeklerin senden ya da kendisinden 5 yaş küçük bir hemcinsinden daha olgun olacağının bir garantisi de yok.
tecrübe, dolayısıyla bakış açısı olarak okey buluyorsan bence denenir.
bir de mesela normalde yaştaş ya da senden büyük bi erkekle herhangi bi tartışmanda ya da uyuşmayan bir durumda bunu kişilik farkına bağlayabilecekken yaşı küçük biriyle girdiğin tartışmada bunu yaşına vermek büyük bir hata ve haksızlık olacaktır. önünde sonunda yaşanarak, denenerek anlaşılabilir.
işin bir de senin daha tecrübeli olduğun konularda onun sana hissedeceği bağlılık da işin ballarından biri olabilir.
çıtırdır, gider. gönder gelsin
tecrübe, dolayısıyla bakış açısı olarak okey buluyorsan bence denenir.
bir de mesela normalde yaştaş ya da senden büyük bi erkekle herhangi bi tartışmanda ya da uyuşmayan bir durumda bunu kişilik farkına bağlayabilecekken yaşı küçük biriyle girdiğin tartışmada bunu yaşına vermek büyük bir hata ve haksızlık olacaktır. önünde sonunda yaşanarak, denenerek anlaşılabilir.
işin bir de senin daha tecrübeli olduğun konularda onun sana hissedeceği bağlılık da işin ballarından biri olabilir.
çıtırdır, gider. gönder gelsin
0
windymimas
Selamlar. Eşimle yıllar sonra ilk defa kendi evimizi almaya karar verdik. şimdi ev sahiplerine ev miras kalmış. 4 kişiler kredi haricinde kalan tutarı elden nasıl veriyoruz? yaklaşık 300-400 bin TL elden ödeme olacak. Tapuda bildiğim kadarıyla para ödenmeden işlem yapılamıyor eh tapu işlemi olmadan
Selamlar. Eşimle yıllar sonra ilk defa kendi evimizi almaya karar verdik. şimdi ev sahiplerine ev miras kalmış. 4 kişiler kredi haricinde kalan tutarı elden nasıl veriyoruz? yaklaşık 300-400 bin TL elden ödeme olacak. Tapuda bildiğim kadarıyla para ödenmeden işlem yapılamıyor eh tapu işlemi olmadan da bizim ödeme yapmamız da doğru olur mu ? bir de 4 kişiye ayrı ayrı ödememiz gerektiği için uygulama nasıl oluyor onu merak ettim. (banka mı çek mi elden mi ödeniyor güncel uygulama nedir?)
Şimdiden teşekkürler.
Şimdiden teşekkürler.
0
En güzeli bloke çek.
Tapu takas sistemi var ama kredi harici nakiti gayriresmi ödeyecekseniz olmaz.
Satıcılarla birlikte şubeye gidip çeki hazırlatın, çek sizde kalsın. İmza atılırken teslim edersiniz.
Aslında çok para değil, ticaret bilen gözü açık bir arkadaşınızla birlikte tapuda imza odasında 4 kişiye teslim edersiniz herkes kendi payını sayar 5 dk sürer.
Defter açılır, memur okur işlemleri, ödemeyi sormaz kredili satışta genelde, çünkü işin içinde banka avukatı vs de var.
İmzalar atılır para teslim edilir anında.
Tapu takas sistemi var ama kredi harici nakiti gayriresmi ödeyecekseniz olmaz.
Satıcılarla birlikte şubeye gidip çeki hazırlatın, çek sizde kalsın. İmza atılırken teslim edersiniz.
Aslında çok para değil, ticaret bilen gözü açık bir arkadaşınızla birlikte tapuda imza odasında 4 kişiye teslim edersiniz herkes kendi payını sayar 5 dk sürer.
Defter açılır, memur okur işlemleri, ödemeyi sormaz kredili satışta genelde, çünkü işin içinde banka avukatı vs de var.
İmzalar atılır para teslim edilir anında.
0
3 kişi, aralarında seçeceği bir kişiye vekalet veriyor. Siz de satış işlemine o vekalet verilen kişiyle devam ediyorsunuz. Parayı bankadan o kişiye gönderiyorsunuz. Onlar sonra isterse birbirine düşsün sizi bağlamaz.
En kötü ev 1 milyon tl. O kadar nakiti bankadan çekmek ayrı dert, taşımak, saymak da ayrı dert. Banka üzerinden resmi yollarla halledin işinizi.
En kötü ev 1 milyon tl. O kadar nakiti bankadan çekmek ayrı dert, taşımak, saymak da ayrı dert. Banka üzerinden resmi yollarla halledin işinizi.
0
Kredi çekerken devlet bankaları satıcıya verilecek peşinatın bankaya yatırılmasını istiyordu en son sorduğumda.
Hatta kredi talebi çıkmadan önce parayı bankaya taşıman gerekiyor. Sonrasında işlemleri bankadan devam ettiriyorsun.
Hatta kredi talebi çıkmadan önce parayı bankaya taşıman gerekiyor. Sonrasında işlemleri bankadan devam ettiriyorsun.
0
Biz de kardeşlerimle aynı şekilde satış yaptık, alıcı kredi harici tutarı da bankaya aktarmış, satış anında hesaplarımıza eft yapıldı, tapu memuru hesaplarımıza düşmesini bekledi ve satışı verdik.
0
Çok teşekkürler cevaplar için. Anladığım kadarıyla en güvenlisi bloke çek. Banka ile de görüşüp detaylarını öğreneceğim.
0
Satış bedelinin altında tapuda miktar göstermeyin. +1
Çünkü 5 yıl içinde daha kelepir, güzel bir ev bulduğunuz da mevcut evi satmak isteyeceksiniz. Hâliyle tapuda miktarı düşük gösterilen evin satışında da miktar yüksek olacak. Aradaki farkı devlet kâr olarak görecek ve ödenecek vergi bayağı bir yükselecek.
Çünkü 5 yıl içinde daha kelepir, güzel bir ev bulduğunuz da mevcut evi satmak isteyeceksiniz. Hâliyle tapuda miktarı düşük gösterilen evin satışında da miktar yüksek olacak. Aradaki farkı devlet kâr olarak görecek ve ödenecek vergi bayağı bir yükselecek.
0
regina phalange
Title aynı müdürlük, altta ekip yok, direkt c levela bağlı çalışıyorsunMaaşı %10 daha fazla olan şirket eve daha uzak, daha yoğun, hybrit deniyor ama bir süre gidilecek şirkete, yabncı şirket ama raporlama yaplacak kişi türk, yurtdışıyla çok alakan yokDiğeri bilindik bir holdingin yabancı sermayeli
Title aynı müdürlük, altta ekip yok, direkt c levela bağlı çalışıyorsun
Maaşı %10 daha fazla olan şirket eve daha uzak, daha yoğun, hybrit deniyor ama bir süre gidilecek şirkete, yabncı şirket ama raporlama yaplacak kişi türk, yurtdışıyla çok alakan yok
Diğeri bilindik bir holdingin yabancı sermayeli bir iştiraki. Çoğunluk hisse yabancı şirketin, kalan hisseyi de alacaklar yakın zamanda. Yurtdışıyla oldukça alakadar olunacak. Maaşı diğerine göre %10 daha düşük, daha az yoğun diğerine göre ama hisselerin kalanının alınması kararı verilince yoğunluk artabilir, bir de benden daha kalifiye biri yok şirkette zaten bölümde tekim, yırtdışıyla da bi tek ben muhattap oluyorum nerdeyse bir de c level kişi. O yüzden yurtdışının gözüne girmek daha oolay gibi geliyor.
Hangisini seçersiniz?
Maaşı %10 daha fazla olan şirket eve daha uzak, daha yoğun, hybrit deniyor ama bir süre gidilecek şirkete, yabncı şirket ama raporlama yaplacak kişi türk, yurtdışıyla çok alakan yok
Diğeri bilindik bir holdingin yabancı sermayeli bir iştiraki. Çoğunluk hisse yabancı şirketin, kalan hisseyi de alacaklar yakın zamanda. Yurtdışıyla oldukça alakadar olunacak. Maaşı diğerine göre %10 daha düşük, daha az yoğun diğerine göre ama hisselerin kalanının alınması kararı verilince yoğunluk artabilir, bir de benden daha kalifiye biri yok şirkette zaten bölümde tekim, yırtdışıyla da bi tek ben muhattap oluyorum nerdeyse bir de c level kişi. O yüzden yurtdışının gözüne girmek daha oolay gibi geliyor.
Hangisini seçersiniz?
0
1'i seçmek için tek sebep %10 farkın hayat kalitene çok etki edecek olması. Xx yapamıyorum, o farkla yaparım dediğin bişey varsa, xx de senin için çok önemli bişeyse anca.
Yoksa 2.
Yoksa 2.
0
Bence bunlardan birini seçmek zorunda değilsin. İş değiştirecek kadar akıl çeldirici bir şey göremedim. Yüzde 10 iyi gibi dursa da eve uzaklık kötü bence. Bunlardan 2.
0
2 daha cazip gibi duruyor. %10 çok ciddi bir fark değil. Ben daha az yoğun ve daha uluslararası olan işi tercih ederdim.
0
"bir de benden daha kalifiye biri yok şirkette zaten bölümde tekim"
bu cümleye kadar 2. seçenek diyordum fakat böyle bir pozisyonda kendine ne katababilirsin?
bu cümleye kadar 2. seçenek diyordum fakat böyle bir pozisyonda kendine ne katababilirsin?
0
sadecesu
İlaçsız. Hayattan hiç keyif almıyorum. Yiyorum, içiyorum. O kadar.
İlaçsız. Hayattan hiç keyif almıyorum. Yiyorum, içiyorum. O kadar.
0
ilaçsız çok zor. Bu da bir hastalık. nasıl ki vücudunuzda enfeksiyon olunca antibiyotik kullanıyorsanız beyin kimyanız bozulduğunda da ilaç kullanabilirsiniz bir farkı yok.bundan çekinmek çok yanlış bence. bir an önce doktora görünmenizi tavsiye ederim.
0
İlaç +psikoterapi. Psikoterapi mümkün değilse "İyi Hissetmek" adlı kitap okunup söylenenler uygulanabilir. Biblioterapi,okuma terapisi diyorlar.
0
Majör depresyon tanısını doktor mu koydu? Majör depresyon kronikleşmiş depresyondur, basitçe, beyninizdeki birçok salgının olması gerektiği gibi işlemediği bir süreçtir. İlaç tedavisi ve çoğunlukla buna ek olarak psikoterapi gerektirir.
Hayattan az keyif almıyorken depresyondayım, çok keyif almıyorken majör depresyondayım gibi bir şey yok. Lütfen bir doktora gidin ve size önereceği tedaviyi harfiyen uygulayın.
Hayattan az keyif almıyorken depresyondayım, çok keyif almıyorken majör depresyondayım gibi bir şey yok. Lütfen bir doktora gidin ve size önereceği tedaviyi harfiyen uygulayın.
0
hadi ya la
Şu an ikimiz de yüksek lisans yapan bir çiftiz, kız arkadaşım MEB'de İngilizce öğretmeni, ben de yabancı dil dersleri veriyorum, serbest çalışıyorum.İkimizin de çocukluğumuzdan beri Avrupa hayali var, üniversite yıllarında İspanya'da birlikte yaşadık, yıllardır o günlere hasret yaşıyoruz.Evlendiğimi
Şu an ikimiz de yüksek lisans yapan bir çiftiz, kız arkadaşım MEB'de İngilizce öğretmeni, ben de yabancı dil dersleri veriyorum, serbest çalışıyorum.
İkimizin de çocukluğumuzdan beri Avrupa hayali var, üniversite yıllarında İspanya'da birlikte yaşadık, yıllardır o günlere hasret yaşıyoruz.
Evlendiğimiz zaman eşimle Avrupa Birliği içinde oturma iznim oluyor mu?
İkimizin de çocukluğumuzdan beri Avrupa hayali var, üniversite yıllarında İspanya'da birlikte yaşadık, yıllardır o günlere hasret yaşıyoruz.
Evlendiğimiz zaman eşimle Avrupa Birliği içinde oturma iznim oluyor mu?
0
Bulgaristan’ın biraz uzun bir oturum işlemi süreci var ama yaptıktan sonra evet vizesiz gidip oturabiliyorsunuz.
0
balllooon
Merhaba herkese,Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Merhaba herkese,
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
Haftada bir tiyatroya giderim, bir gün mutlaka arkadaşlarımla buluşurum, x kursuna giderim tarzı rutin yaptığınız veya yapmazsanız eksik hisettiğiniz neler var?
0
hiç bir şey yok, eve gelip internette geziniyorum bir şeyler izliyorum ve uyuyup ertesi gün işe gidiyorum.
0
Soğuklarda yapamadım son bikaç ayda ama hafta sonu sokağa çıkar, sokakta yemek yiyen insanların fotoğrafını çekerim.
0
Bu aralar kripto projelerinde testnetlere katılmaya çok alıştım, bir gün yapmazsam bir şeyler eksik kaldı gibi hissediyorum. Eğlenceli geliyor.
0
* İşyerinden üç kişi her hafta bir "etkinlik" kararı aldık birkaç aydır. Konser oluyor, içmeye gitmek oluyor, tiyatro oluyor ama oluyor bir şeyler.
* Spora yazıldım, pazartesi çarşamba cuma öğlen aralarında hemen işten spor salonuna koşuyorum
* Her akşam Microsoft Sudoku ve Solitaire Collection'da günlük challenge'ları yaparım :D
* Cumartesi, Pazar tenis kursuna yazılmaya çalışıyorum bir arkadaşla birlikte, boş yer bulur bulmaz başlayacağız.
* Spora yazıldım, pazartesi çarşamba cuma öğlen aralarında hemen işten spor salonuna koşuyorum
* Her akşam Microsoft Sudoku ve Solitaire Collection'da günlük challenge'ları yaparım :D
* Cumartesi, Pazar tenis kursuna yazılmaya çalışıyorum bir arkadaşla birlikte, boş yer bulur bulmaz başlayacağız.
0
Her çarşamba TSM koro çalışması, (konser mayısta) her perşembe smmmo seçim çalışması (seçim haziranda) bunlar bitince Çarşamba akşamları koşu akademisi ile koşu sezon bitmemişse perşembe akşamı senfoni konseri, Cumartesi sabah aynı grupla koşu. Her ayın ilk haftası bir arkadaş grubumuzla toplanma. Başka da rutinim yok.
0
belgrad ormanı'nda 3 tur koşuyorum. arkadaşlarımla caddebostan'da yürüyorum. tenis dersi alıyorum. sitenin salonunda spor yapıyorum.
0
bi' çok şey var da pazar sabah 7-8 gibi kalkıp 22 km. koşmazsam gerçekten çekilmez birine dönüşüyorum, normalde sütlaç gibi bi' insan olmama rağmen.
0
mr.goodcat
elimizde bir portre/vesikalık benzeri foto var. burda ufak tefek şeyler yapmak istiyoruz. atıyorum saçlardaki hafif beyazlıkları siyah yapacağız. sivilce varsa onları yok edeceğiz. dişleri hafif beyazlatacağız gibi. bunu otomatik olarak yapabileceğimiz (yani photoshop gibi toollar üzerinden değil) b
elimizde bir portre/vesikalık benzeri foto var. burda ufak tefek şeyler yapmak istiyoruz. atıyorum saçlardaki hafif beyazlıkları siyah yapacağız. sivilce varsa onları yok edeceğiz. dişleri hafif beyazlatacağız gibi.
bunu otomatik olarak yapabileceğimiz (yani photoshop gibi toollar üzerinden değil) bir aplikasyon var mı?
bunu otomatik olarak yapabileceğimiz (yani photoshop gibi toollar üzerinden değil) bir aplikasyon var mı?
0
Snapseed, otomatik yapmaz ama sen bir bölgeye tıklar düzeltirsin.(sivilce vs hallolur) Dişi fırçayla seçip doygunluğunu azaltırsın böylece rengi daha beyaz olur vs.
0
Improbable
selam SGK uzmanları, şimdi efendim benim bildiğim evli olan kızlar vefat eden babanın (SSK emeklisi) maaşından bir pay alamıyorlar. ben öyle biliyorum. lakin geçen gün sgk'dan emekli olmuş bir vatandaş geldi dedi ki; hayır hepsi alır evli de olsa alırlar. 3'e bölünür, gitsinler dilekçe versinler ded
selam SGK uzmanları,
şimdi efendim benim bildiğim evli olan kızlar vefat eden babanın (SSK emeklisi) maaşından bir pay alamıyorlar. ben öyle biliyorum. lakin geçen gün sgk'dan emekli olmuş bir vatandaş geldi dedi ki; hayır hepsi alır evli de olsa alırlar. 3'e bölünür, gitsinler dilekçe versinler dedi. bir şey mi değişti kanun falan?
örnek tablomuz şöyle ki; vefat eden baba (dedem)'nın kız çocukları:
1-)büyük teyzem (çalışmıyor, eşi öldüğü için ve ölen eşinin maaşı daha düşük olduğu için dedemin maaşını tercih etmiş ve bu maaşı alıyor)
2-)annem (evli, çalışmıyor)
3-)küçük teyzem (evli, çalışmıyor)
4-)en küçük teyzem (evli, hemşire, çalışıyor)
şimdi bu sıralamada 4 numara zaten alamıyor, almamalı da zaten. lakin o vatandaş aklımı karıştırdı. şimdi 2 ve 3 numara vefat eden babalarının maaşından herhangi bir pay alabilir mi alamaz mı?
şimdi efendim benim bildiğim evli olan kızlar vefat eden babanın (SSK emeklisi) maaşından bir pay alamıyorlar. ben öyle biliyorum. lakin geçen gün sgk'dan emekli olmuş bir vatandaş geldi dedi ki; hayır hepsi alır evli de olsa alırlar. 3'e bölünür, gitsinler dilekçe versinler dedi. bir şey mi değişti kanun falan?
örnek tablomuz şöyle ki; vefat eden baba (dedem)'nın kız çocukları:
1-)büyük teyzem (çalışmıyor, eşi öldüğü için ve ölen eşinin maaşı daha düşük olduğu için dedemin maaşını tercih etmiş ve bu maaşı alıyor)
2-)annem (evli, çalışmıyor)
3-)küçük teyzem (evli, çalışmıyor)
4-)en küçük teyzem (evli, hemşire, çalışıyor)
şimdi bu sıralamada 4 numara zaten alamıyor, almamalı da zaten. lakin o vatandaş aklımı karıştırdı. şimdi 2 ve 3 numara vefat eden babalarının maaşından herhangi bir pay alabilir mi alamaz mı?
0
Hayır alamazlar, zaten bu yüzden dümenden resmi olarak boşanıp maaşı alıyor şark kurnazı bazı vatandaşlarımız. Remi olarak boşanıyor ama aynı evde karı koca yaşamaya devam ediyorlar, sırf babadan kalan maaşı almak için.
0
Sorunuzun cevabı değil ama, parantezden dolayı eklemek istedim. Anneannem hem dedemin hem de ölen oğlunun maaşını alıyordu. Bunun koşulları nedir, nasıl oluyordur bilmiyorum ama büyük teyze eşinin maaşını da alabilir belki.
0
tablonuzdaki 1. seçenek için belli dönemlerde farklı cevapları olduğundan karışık olması normal ama evli biri babasından maaş alamaz.
ancak eşin vefatı durumunda hem baba hem eşin farklı sandıklara tabi olduğu dönemlerde ikisini alabildikleri dönemler var örn. baba Emekli sandığı eş bağkur ise alır ama vefat tarihinin 5510 dan önce olması lazım vs.
dedikleri gibi evli biri babadan maaş alamaz ve alamadıkları için muvazaalı boşanma dediğimiz husus çok fazla yaşanıyor.
ancak eşin vefatı durumunda hem baba hem eşin farklı sandıklara tabi olduğu dönemlerde ikisini alabildikleri dönemler var örn. baba Emekli sandığı eş bağkur ise alır ama vefat tarihinin 5510 dan önce olması lazım vs.
dedikleri gibi evli biri babadan maaş alamaz ve alamadıkları için muvazaalı boşanma dediğimiz husus çok fazla yaşanıyor.
0
in vino veritas
kres arastiriyorum. nelere dikkat etmeli? tavsiyelerinizi deneyimlerinizi paylasirsaniz cok memnun olurum.
kres arastiriyorum. nelere dikkat etmeli? tavsiyelerinizi deneyimlerinizi paylasirsaniz cok memnun olurum.
0
erken olduğunu düşünüyorum kreş için - güvendiğiniz biriyle evde bakım 4 yaş gibi kreş daha uygun ..
0
2 yaş erken değil ben de 2 yaşındayken başlatmıştım. Bizimki montessori kreşe gidiyordu. Öğretmenlerin yaklaşımı çok önemli. Kamera varsa o bir artı olabilir.
0
2 yaş erken değil +1
ilk zamanlar siz de gidip bir müddet kalarak ve yavaş yavaş saatleri arttırarak ortama alışmasına destek olabilirsiniz.
ilk zamanlar siz de gidip bir müddet kalarak ve yavaş yavaş saatleri arttırarak ortama alışmasına destek olabilirsiniz.
0
The colors of my sea perfect color me
Gerek burda gerek diğer internet platformlarinda insanlar nemlendirici sürer gibi güneş kremsiz çıkmadığını söylüyor. Neticede bu da bir kimyasal değil mi? Cilt onu emiyor ve sonra cildi güneş kreminden arındırmak gerekmiyor mu temiz bir cilt için?Siz ne düşünüyorsunuz?
Gerek burda gerek diğer internet platformlarinda insanlar nemlendirici sürer gibi güneş kremsiz çıkmadığını söylüyor. Neticede bu da bir kimyasal değil mi? Cilt onu emiyor ve sonra cildi güneş kreminden arındırmak gerekmiyor mu temiz bir cilt için?
Siz ne düşünüyorsunuz?
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Güneşten gelip cildin en derinine nüfuz eden uva gibi kanserojen ışınlar yerine güneş kremindeki kimyasalları tercih ederim. Akşam yağ bazlı bi temizleyiciyle yıkarsın çıkar ayrıca, bunlar sorun değil.
0
abarttıklarını düşünüyorum. insanoğlu binlerce yıldır yaşıyor. eğer bu kadar büyük sıkıntı olsaydı zaten komple yok olurduk. ancak çok açık tenlilerin kullanmasına bir şey diyemem. onlar için zor olabilir.
0
Beyaz tenliyim. Askerde haşlanmıştı kollarım. Düzenli olarak güneş kremi kullandım. Güneşin cilde aşırı zararı var. Bence en tehlikeli kısmı ben oluşturması. Bu da cilt kanseri açısından sorun oluşturabilir. Her dışarı çıkıldığında değil ama gün dışarıda geçecekse zarardan çok faydası var.
0
gunes kremi o nemlendiricilerden falan daha faydali. nemlendirici kullanacagina gunes kremi kullan mesela. el ve yuz icin.
0
Ben sürekli güneş kremi kullanırdım. Sonra kimyasal falan deyip işkillemdim sadece tatilde falan kullandım. 2 sene içinde inanılmaz kırışıklığım arttı. Cildim bozuldu.
0
Cildimiz sindirim organı değildir.
Kaliteli bir güneş kremi alırsanız, kaliteden kastım içeriğinin iyi olması, bir sorun olmaz.
Kaliteli bir güneş kremi alırsanız, kaliteden kastım içeriğinin iyi olması, bir sorun olmaz.
0
kimyasal = zararli diye bir sey yok. her sey kimyasal. o maktikla vitamin de almayalim vs. veya yuzumuzu koyup butun gece soludugumuz yastik kilifinda boya var, kimyasal. camasir deterjani kimyasal...
tip (=dermatoloji) gunese maruz kalmanin genel olarak zararli etkilerinin olabilecegini ve gunes kreminin bunu onlemye yardimci oldugunu soyluyor yapilan calismalar isiginda. tipta hicbir sey yuzde yuz degil, o ayri konu.
tip (=dermatoloji) gunese maruz kalmanin genel olarak zararli etkilerinin olabilecegini ve gunes kreminin bunu onlemye yardimci oldugunu soyluyor yapilan calismalar isiginda. tipta hicbir sey yuzde yuz degil, o ayri konu.
0
bana da çok saçma geliyor. tatil, deniz dışında asla güneş kremi kullanmam. nemlendirici de hiç kullanmadım. bana bunların hepsi çok zararlı geliyor.
0
@jazzabel
Hocam cildimiz sindirim organı değil ama kullandığımız kremlerdeki kimyasallar kana karışıyor.
www.bbc.com
Bunlardan biri olan oksibenzon oldukça tehlikeli. Evet bir yerden koruyor ama öte yandan cilt kanserine neden oluyor. Haliyle cildi neredeyse her gün buna maruz bırakmak ne kadar sağlıklı?
(bkz: oksibenzon )
Hocam cildimiz sindirim organı değil ama kullandığımız kremlerdeki kimyasallar kana karışıyor.
www.bbc.com
Bunlardan biri olan oksibenzon oldukça tehlikeli. Evet bir yerden koruyor ama öte yandan cilt kanserine neden oluyor. Haliyle cildi neredeyse her gün buna maruz bırakmak ne kadar sağlıklı?
(bkz: oksibenzon )
0
Kullanmıyorum, kullananlara saygı duyuyorum. Belki ben de kullanırım ileride. Öyle zararlı falan gelmiyor, nemlendiriciden farklı görmem sıradan bir vatandaş olarak.
Ama gerek yoktur diyenlere katılmıyorum. İnsanlık yüzyıllardır evet var fakat güneşin faydası olduğu kadar zararlarını da inkar edemeyiz.
Belki bu ışınlara önlem olarak vücut kılları işe yarıyordu o yüzden çok sorun olmuyordu. Fakat şimdi o kadar kıllı dolaşmıyoruz.
Belki eskiden dünyanın koruyucu tabakaları bu kadar zarar görmemişti fakat artık bizi etkileyecek düzeyde zararlı ışına maruz kalıyoruz?
O yüzden tam bilgim olmasa da, sürmek gerçekten faydalı olabilir.
Ama gerek yoktur diyenlere katılmıyorum. İnsanlık yüzyıllardır evet var fakat güneşin faydası olduğu kadar zararlarını da inkar edemeyiz.
Belki bu ışınlara önlem olarak vücut kılları işe yarıyordu o yüzden çok sorun olmuyordu. Fakat şimdi o kadar kıllı dolaşmıyoruz.
Belki eskiden dünyanın koruyucu tabakaları bu kadar zarar görmemişti fakat artık bizi etkileyecek düzeyde zararlı ışına maruz kalıyoruz?
O yüzden tam bilgim olmasa da, sürmek gerçekten faydalı olabilir.
0
Korku tüccarlığına gerek yok. Toksik etki olması için dozaj önemli. İçtiğiniz sudan, aromaterapide kullanılan bitkilere kadar bu konu geçerli. Bu yüzden ürün geliştirirken arkada planda ciddi bir arge olması gerekiyor.
Bunu da paylaşmadan geçemeyeceğim www.instagram.com
Bbc haberindeki gibi araştırmalar çok oluyor. Bir çok birbirine zıt araştırma var. Ben bu tarz durumlarda metod ve denek sayısına göre ciddiye alıyorum.
Bu mesela güneş kremi değil ama kozmetik ürünleriyle ilgili. 106bin kişiye bakılmış ve kozmetik ürünlerinin kanserle bir ilişkisi olmadığı çıkmış.
pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
Ama tabii ki her güneş kremi iyi değil. Onaylanmış belirli filtreler içermesi gerekiyor. Benim için piyasadakilerin çoğu çöp. Dermatologun verdiği belli başlı bir kaç tane var onları kullanıyorum sadece. Bu tarz şeylerde de doktor/eczacı dışında söylenenlere inanmam. Siz de aklınıza takılırsa eczacıya sorabilirsiniz. İçeriklerini en iyi eczacı bilir.
Bunu da paylaşmadan geçemeyeceğim www.instagram.com
Bbc haberindeki gibi araştırmalar çok oluyor. Bir çok birbirine zıt araştırma var. Ben bu tarz durumlarda metod ve denek sayısına göre ciddiye alıyorum.
Bu mesela güneş kremi değil ama kozmetik ürünleriyle ilgili. 106bin kişiye bakılmış ve kozmetik ürünlerinin kanserle bir ilişkisi olmadığı çıkmış.
pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
Ama tabii ki her güneş kremi iyi değil. Onaylanmış belirli filtreler içermesi gerekiyor. Benim için piyasadakilerin çoğu çöp. Dermatologun verdiği belli başlı bir kaç tane var onları kullanıyorum sadece. Bu tarz şeylerde de doktor/eczacı dışında söylenenlere inanmam. Siz de aklınıza takılırsa eczacıya sorabilirsiniz. İçeriklerini en iyi eczacı bilir.
0
Fritz-X
Geçen sene prolaktin ve lh az birşey yüksek çıktı. Komple hormon testi yalarlar mı?
Geçen sene prolaktin ve lh az birşey yüksek çıktı. Komple hormon testi yalarlar mı?
0
Zaman Tamircisi
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
0
Bazen bluetooth kulaklık vb takarken 3 kere çaldırma süre olarak kısa kalıyor karşı taraf için. Ben 4 ekolündenim, 3 kısa bence. Ama sonuna kadar hunharca çaldıranlardan da pek haz etmiyorum.
0
yaşlı insanları uzun uzun çaldırırım çünkü genelde geç açıyorlar zaten.
onun dışında ben de genelde 3.
illa açsın istiyorsan uzun uzun beklerim.
onun dışında ben de genelde 3.
illa açsın istiyorsan uzun uzun beklerim.
0
3 bence de çok az. Böyle yapan arkadaşım var, telefon yanımda olmuyor mesela ben telefonun başına gidene kadar kapanıyor, sinir bozucu. 5 bana da iyi gibi geldi ama saymadım da açıkçası hiç.
0
Uzun uzun çaldirmiyorum ama 3 de çok kısa +1. Erkek kardeşim sizin gibi; telefonuna yetisebildigim çok nadirdir. Hep ben tekrar ararim. Bu benim için de biraz sinir bozucu açıkçası.
Ben sanırım genelde 4,5 kere caldirip kapatiyorum.
Ben sanırım genelde 4,5 kere caldirip kapatiyorum.
0
uzun çaldırırım, bir daha da aramam. ekranda çağrı gözüküyor zaten, müsait olunca döner diyorum.
0
3'ten fazla çaldırana özellikle dönmeyen bi arkadaşım var;)
Bence de ideali 3, 90'ların analog telefon devrinde yaşamıyoruz sonuçta, yetişemeyen de arar müsait olunca.
Bence de ideali 3, 90'ların analog telefon devrinde yaşamıyoruz sonuçta, yetişemeyen de arar müsait olunca.
0
Açmazsa mesaj atıp olaydan kısaca bahsetmek hoş olabilir. Telesekreter olayı yok mesaj daha hoş hem.
Arkadaş falansa üç dört çaldırıp kapatabilirim ama yerel bir numarayı arıyorsam açana kadar, sonuna kadar.
Arkadaş falansa üç dört çaldırıp kapatabilirim ama yerel bir numarayı arıyorsam açana kadar, sonuna kadar.
0
Bir kere ararım. Çünkü beni arayan kişinin birden fazla kez çaldırması hoşuma gitmiyor
0
Cep telefonu genelde elde yakında oluyor diye 3 kez çaldırırım. Fazla rahatsız etmeyim diye düşünüyordum ama 3 az denilmiş.
4’e mi transfer olsam diye ikilemdeyim.
4’e mi transfer olsam diye ikilemdeyim.
0
ShadowOfMoon
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değilveya yemek siparişiyle gelenveya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuzo poşetleri kullanıyor musunuz tekrarben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesi
mesela getirden gelen kağıt veya plastik poşet için. nereye sürüldüğü belli değil
veya yemek siparişiyle gelen
veya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuz
o poşetleri kullanıyor musunuz tekrar
ben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesinde mağazada restoranda yere koyuldu. ayakla basılan yerlere değdi vs.
bunları düşünüyorum ama eve poşet gelince altını silmiyorum ve yatağıma bile koyuyorum.
veya yemek siparişiyle gelen
veya meyve geldiyse şeffaf poşetle direk buzdolabına mı atıyorsunuz
o poşetleri kullanıyor musunuz tekrar
ben mikrop virüsten çok kire hijyene takılıyorum. o poşeti kurye motoruna koydu, öncesinde mağazada restoranda yere koyuldu. ayakla basılan yerlere değdi vs.
bunları düşünüyorum ama eve poşet gelince altını silmiyorum ve yatağıma bile koyuyorum.
0
Seffaf posetle dolaba koyarim ama asil buyuk poseti yere koyarim sadece. Cunku dedigin gibi yere falab konuyor disarida.
0
direkt dolaba atıyorum. ya da siparişse poşedi açıp direkt yiyorum. henüz ölmedim. pandemiden beri gelen kargo ya da siparişi aldıktan sonra el yıkama alışkanlığı oldu ama.
0
eskiden de gelenleri hemen ayirir dolaba oyle koyardim, simdi de oyle; pandemi ile birlikte eskiden yaptiklarim devam ediyor. oyle temiz suyla, deterjanli suyla silme filan yapmadim hic. dediginiz gibi buyuk poset hafif kirli olabilir, onu da hemen cop poseti gibi yapar gelenlerden cikardigim plastik, kagit vb seyleri ona koyar oyle atarim
0
poşetleri kullanmıyorum.
covidden beri buzdolabına girecek ve paketinden kurtaramadığım ürünlerin paketini sabunluyoruz.
meyve sebzelerin poşetlerini değiştiriyoruz veya balkondaki kasaya bırakıyoruz. poşeti yıkayıp ne yapayım? sabun+su poşetten daha pahalı :D atıyoruz direkt.
covidden beri buzdolabına girecek ve paketinden kurtaramadığım ürünlerin paketini sabunluyoruz.
meyve sebzelerin poşetlerini değiştiriyoruz veya balkondaki kasaya bırakıyoruz. poşeti yıkayıp ne yapayım? sabun+su poşetten daha pahalı :D atıyoruz direkt.
0
hijyenden bağımsız olarak, poşetle bir şeyleri dolaba koyarsanız dolap çok pis naylon kokar bir süre sonra. şeffaf poşetten bile çıkarıyorum.
poşetleri poşetliğe koyuyor, çöp möp için tekrar kullanıyorum. tuvaletin çöp poşedi bittiyse oraya da taktığım oluyor zaman zaman.
poşetleri poşetliğe koyuyor, çöp möp için tekrar kullanıyorum. tuvaletin çöp poşedi bittiyse oraya da taktığım oluyor zaman zaman.
0
dolaba poşet hiç koymuyoruz ki. domates meyve vs dışında dolapta hiç poşet yok.
0
Büyük poşeti delik değilse kaldırıyorum kenara, çöpü falan koyarım sonra atarken diye,
Şeffaf poşetlerin hepsini atıyorum. Ambalajcıdan rulo şeffaf poşet alıyorum covidden beri, meyveyi sebzeyi kendi temiz poşetime koyuyorum. Yıkanabilecek ambalajlı her şeyi yıkıyorum. Ama tuvalet kağıdı, peçete vs. içine su kaçtığı için domestos spreyliyorum her tarafını, sonra kurulayıp kaldırıyorum.
Şeffaf poşetlerin hepsini atıyorum. Ambalajcıdan rulo şeffaf poşet alıyorum covidden beri, meyveyi sebzeyi kendi temiz poşetime koyuyorum. Yıkanabilecek ambalajlı her şeyi yıkıyorum. Ama tuvalet kağıdı, peçete vs. içine su kaçtığı için domestos spreyliyorum her tarafını, sonra kurulayıp kaldırıyorum.
0
garavel
Sb. Hiç yoksa gece 3-4 kere uyanıp bilinçli olarak sağıma soluma dönüyorum, oh daha sabah olmamış diyorum. İşe başladığımdan beri ( 3 ay ) neredeyse böyle deliksiz bi uyku çekemedim, sabah erken uyanıcağımı bilmek çok geriyor ( kafada başka düşünceler de var tabi salt iş değil )Sizde durumlar nasıl
Sb. Hiç yoksa gece 3-4 kere uyanıp bilinçli olarak sağıma soluma dönüyorum, oh daha sabah olmamış diyorum. İşe başladığımdan beri ( 3 ay ) neredeyse böyle deliksiz bi uyku çekemedim, sabah erken uyanıcağımı bilmek çok geriyor ( kafada başka düşünceler de var tabi salt iş değil )
Sizde durumlar nasıl ? Zamanla alışılır mı buna, bi çözümü var mıdır.
Sizde durumlar nasıl ? Zamanla alışılır mı buna, bi çözümü var mıdır.
0
ben alkollü olduğum zamanlar hariç (ki o zamanlarda bile hiç uyanmadan uyumuşluğum yoktur) deliksiz uyuduğumu bilmem. çok yorgun olarak uyusam bile minimum 3-4 kez bazen daha da fazla uyanırım, dönerim, yastığın şeklini değiştiririm vs tekrar uyumaya devam ederim. 4 senedir evden çalışıyorum, erken kalkma gibi bir derdim de yok ama uyku bölünmesi durumu asla değişmedi.
0
Kesintisiz uyuma konusunda çok iyiyim. Askerde bile çok nadir uyanmışımdır. Sadece stres varken dediğiniz gibi uyandım. Bu bence işe, sınava geç kalma korkusu nedeniyle oluyor. İki tane alarm kurmayı deneyebilirsiniz. Bir telefon, bir saat gibi.
0
Çok hasta olup antibiyotik vs icmedigim müddetçe ben de deliksiz uyuduğumu bilmem. Hiç uyanmasam 2-3 kere yine uyanırım. Saate bakarım vs. Erken de uyansam geç de uyansam durum bu bende maalesef. Alıştım artık.
0
asla. maalesef.
uyku düzeni, beslenme gibi faktörleri yoluna koyduğumda biraz daha iyi uyuyabiliyorum ama genel olarak uyuduğumu bile hissetmiyorum diyebilirim. 1-2 saat derin uykuduysam geri kalan 6-7'sinde istemsiz olarak bir şeyler düşündüğümü fark ediyorum, yani vücut tamamen kapanmıyor kesinlikle. böyle birkaç geceden sonra çooook yorgun düşünce artık belki 4-5 saat temiz uyuyabiliyorum.
uyku düzeni, beslenme gibi faktörleri yoluna koyduğumda biraz daha iyi uyuyabiliyorum ama genel olarak uyuduğumu bile hissetmiyorum diyebilirim. 1-2 saat derin uykuduysam geri kalan 6-7'sinde istemsiz olarak bir şeyler düşündüğümü fark ediyorum, yani vücut tamamen kapanmıyor kesinlikle. böyle birkaç geceden sonra çooook yorgun düşünce artık belki 4-5 saat temiz uyuyabiliyorum.
0
normalde deliksiz uyku benim işimdi çok güzel uyurdum, evlilik ve çocuktan sonra hayal oldu artık.
0
ayda yılda bir deliksiz uyuyorum.
ya terliyorum, ya tuvalete gidiyorum, ya ağzım kuruyor su içiyorum... bazen gürültü duyuyorum.
gürültüsüz bir yerde yaşasam da kulak tıkacı ile uyuyorum. komşum bazen ses yapıyor. tıkaç taktiğim zamanlarda uykumun kesilmesi daha zor.
zma denilen bir takviye var. onu bir araştırın belki hoşunuza gider.
ya terliyorum, ya tuvalete gidiyorum, ya ağzım kuruyor su içiyorum... bazen gürültü duyuyorum.
gürültüsüz bir yerde yaşasam da kulak tıkacı ile uyuyorum. komşum bazen ses yapıyor. tıkaç taktiğim zamanlarda uykumun kesilmesi daha zor.
zma denilen bir takviye var. onu bir araştırın belki hoşunuza gider.
0
33 yasindayim deliksiz uyku ne demek bilmiyorum. Kundakta iken deliksiz uyudum en son. Belki kundaktayken de deliksiz uyumamisimdir.
0
sirisum
Merhabalar. Cilt ve sac tipim asiri yagli. Gün sonunda berbat bir şekilde kafama yapışıyor saclarim. Kuru sampuanlar asiri pahalilasmis, başka bir oneriniz var mi?
Merhabalar. Cilt ve sac tipim asiri yagli. Gün sonunda berbat bir şekilde kafama yapışıyor saclarim. Kuru sampuanlar asiri pahalilasmis, başka bir oneriniz var mi?
0
Saçlarınızı her gün yıkıyorsanız yağlanması çok normal. 4 günde 1 yıkayın yağlanması geçecektir.
0
elini saçına sürme. farkında bile olmadan saçınla oynuyor olabilirsin. özellikle odaklandığında ne yaptığının farkına var. arada saçımla mı oynuyorum diye bi dönüp kendine bak mesela bugün.
0
Pudra o yağlı görüntüyü giderebilir, bazen daha beter de yapabiliyor.
Rossmann'da kuru şampuanlar biraz daha ucuz olabilir, hangi markayı kullanıyorsunuz bilmiyorum ama.
Rossmann'da kuru şampuanlar biraz daha ucuz olabilir, hangi markayı kullanıyorsunuz bilmiyorum ama.
0
Gün içerisinde yağlanması normal değil cilt doktoruna gittiniz mi? Yağlanmayı azaltan salisilik asit içeren şampuanlar var. Böyle bir şey önerebilir.
0
Pudra önerisine katılmakla birlikte şöyle inovatif bir fikrim var: Ben sizin yerinizde olsaydım (ki Roaccutane tedavisinden önce tam olarak öyleydim ve tedavi bittikten sonra yine hayatıma o şekilde devam etmem olası) ucuz maliyetli olması için büyük boy bebek pudrası alırdım; ama o çok beyaz olduğu için eğer saçlarınız koyu renk ise yedirmesi ve dağıtması zor olacaktır. Pudranın kapağını açıp içine bir miktar (miktarı artık saç renginize göre siz ayarlarsınız) kahve tonlarında bronzer/far tarzı bir toz üründen içine ufalayıp karıştırırdım. Böylece saç renginizle kaynaşır ve beyaz kalıntıyı dağıtayım diye ellerken saçlarınızı tekrar yağlandırmamış olursunuz.
0
çih
Merhaba arkadaşlar deneyimlemediğim bir kullanım biçimini sormak istiyorum.Laptop'ım bozuldu, eskidi ve atacağım. Bilgisayar toplamayı düşünüyorum. Minimalist biriyim ve evimde sadece çift kişilik yatağım var. Kasayı yatağın yanına koysam, yatağın üstüne de monitörü, klavyemi, faremi koysam, bu şeki
Merhaba arkadaşlar deneyimlemediğim bir kullanım biçimini sormak istiyorum.
Laptop'ım bozuldu, eskidi ve atacağım. Bilgisayar toplamayı düşünüyorum. Minimalist biriyim ve evimde sadece çift kişilik yatağım var. Kasayı yatağın yanına koysam, yatağın üstüne de monitörü, klavyemi, faremi koysam, bu şekilde bir kullanım mümkün olabilir mi? Yatak bazalı ve dolayısıyla yüksekte.
kasa ve monitör arasındaki kablolar yetişir mi yatağa kadar ve monitörün sabit durması için neler yapılabilir? En kötü ihtimalle yatağın başlık kısmına monitörü koyabilirim düşmemesi için.
Monitör ve kasa arasındaki kabloların uzunluğı yetişirse bi sıkıntı olmaz diye düşünüyorum ama ne kadardır kabloların uzunluğu?
Laptop'ım bozuldu, eskidi ve atacağım. Bilgisayar toplamayı düşünüyorum. Minimalist biriyim ve evimde sadece çift kişilik yatağım var. Kasayı yatağın yanına koysam, yatağın üstüne de monitörü, klavyemi, faremi koysam, bu şekilde bir kullanım mümkün olabilir mi? Yatak bazalı ve dolayısıyla yüksekte.
kasa ve monitör arasındaki kablolar yetişir mi yatağa kadar ve monitörün sabit durması için neler yapılabilir? En kötü ihtimalle yatağın başlık kısmına monitörü koyabilirim düşmemesi için.
Monitör ve kasa arasındaki kabloların uzunluğı yetişirse bi sıkıntı olmaz diye düşünüyorum ama ne kadardır kabloların uzunluğu?
0
1,5-2 metredir kabloların uzunlugu. desktop kullanacaksın anladıgım kadarıyla. kesinlikle masa öneririm.
0
Kucağında klavye olur, monitör nerede duracak? Kablo olayı rahatsız eder ama monitörü sabit tutabilirsen olur. Fare ve klavye kablosuz tabi.
0
@ismailond
fare ve klavye de kablolu düşünüyorum. monitör yatağın üzerinde duracak, çarşafın üstünde.
yatarak veya bağdaş kurarak takılmayı düşünüyorum
fare ve klavye de kablolu düşünüyorum. monitör yatağın üzerinde duracak, çarşafın üstünde.
yatarak veya bağdaş kurarak takılmayı düşünüyorum
0
Bir kere vücuduna ciddi etkisi olacak. Nereden biliyorum? Pandemi İlk çıktığı dönem evden çalışırken ikea komodin üstüne koydum. Yemin ediyorum çok kötüydü oturma pozisyonum. Sen ne sirt/bel desteği alacaksin, ne ayak uzatabileceksin. Çok ciddi sağlık sorunu olabilir uzun dönem kullanımda.
Buna ek olarak herhangi bir olayda o ekran düşebilir.
Ben mantıklı bulmuyorum. Çok ucuza masalar var onlar bile olsa olur.
Buna ek olarak herhangi bir olayda o ekran düşebilir.
Ben mantıklı bulmuyorum. Çok ucuza masalar var onlar bile olsa olur.
0
@logisticamanager
açıkçası laptop'ı da yatakta çok kullandım, ya bağdaş kurdum, ya da ayaklarımı uzattım film izledim yani ha lap top ha monitör ne fark eder ki diye düşünüyorum.
tabii uzun vadede nasıl bi omurga rahatsızlığı olur bilmiyorum, uzanarak yatarak ya da bağdaş kurarak takılıyorum.
masada oturmaktan daha rahat geliyor, esas masada otururken ağrı çekiyorum uzun süre oturduğum için
bundan sebeple yatağı düşündüm be danışmak istedim, ben de emin değilim.
açıkçası laptop'ı da yatakta çok kullandım, ya bağdaş kurdum, ya da ayaklarımı uzattım film izledim yani ha lap top ha monitör ne fark eder ki diye düşünüyorum.
tabii uzun vadede nasıl bi omurga rahatsızlığı olur bilmiyorum, uzanarak yatarak ya da bağdaş kurarak takılıyorum.
masada oturmaktan daha rahat geliyor, esas masada otururken ağrı çekiyorum uzun süre oturduğum için
bundan sebeple yatağı düşündüm be danışmak istedim, ben de emin değilim.
0
monitörü biraz büyük alıp karşındaki duvara monte et çok uzak değilse. bi de bluetooth klavye mouse seti, o iş tamam.
0
deartheodosia
1.5 yaşında çocuğum var. anne sütü alıyor. ne yemek yapsam ve ona ne kadar farklı sunsam da asla yemiyor. hiçbir eti (beyaz/kırmızı ya da yumuşak/parçalanmış) yutmuyor zaten atıyor onu geçiyorum ama çorba/makarna-pilav/sebze (haşlama/fırında vs bir sürü yöntem) yaptığımda iki kaşıktan fazla yemiyor.
1.5 yaşında çocuğum var. anne sütü alıyor. ne yemek yapsam ve ona ne kadar farklı sunsam da asla yemiyor. hiçbir eti (beyaz/kırmızı ya da yumuşak/parçalanmış) yutmuyor zaten atıyor onu geçiyorum ama çorba/makarna-pilav/sebze (haşlama/fırında vs bir sürü yöntem) yaptığımda iki kaşıktan fazla yemiyor. aylardır kilosu sabit (9.2 kg)
ben bu durumu çok önemsemiyordum çünkü emiyor ve memeye aşırı düşkün. babası çok problem yapıyor kg almamasını ve beni de etkilemeye başladı artık. bu bi problem mi? yemek yememesi, yemeğe itiraz etmesi?
ps. birkaç doktora danıştık, onlar korkulacak durum yok diyorlar. dedesi de (alan farklı) doktor ve problem görmüyor. ama internette (instagram) bi görüyorum oğlumla yaşıt bebeler bi tabak yemek yiyorlar hem kahvaltı hem akşam yemeklerinde (anne sütü almıyorlardır belki ama benim sütüm de ne kadar olacak ki zaten).
kafam karışık ve üzülüyorum. babası da hep baskı yapıyor bu çocuk neden yemiyor diye (ayrıyız, ne kadar denediğimi görmeden devamlı yargılıyor). tecrübeli anne babalardan yardım ve yorumlarını bekliyorum.
ben bu durumu çok önemsemiyordum çünkü emiyor ve memeye aşırı düşkün. babası çok problem yapıyor kg almamasını ve beni de etkilemeye başladı artık. bu bi problem mi? yemek yememesi, yemeğe itiraz etmesi?
ps. birkaç doktora danıştık, onlar korkulacak durum yok diyorlar. dedesi de (alan farklı) doktor ve problem görmüyor. ama internette (instagram) bi görüyorum oğlumla yaşıt bebeler bi tabak yemek yiyorlar hem kahvaltı hem akşam yemeklerinde (anne sütü almıyorlardır belki ama benim sütüm de ne kadar olacak ki zaten).
kafam karışık ve üzülüyorum. babası da hep baskı yapıyor bu çocuk neden yemiyor diye (ayrıyız, ne kadar denediğimi görmeden devamlı yargılıyor). tecrübeli anne babalardan yardım ve yorumlarını bekliyorum.
0
yani işin uzmanları söylemiş söyleneceği bence. bunu iletin, anlamıyorsa da umursamayın.
0
Doktorum ama alanım farklı. 20 aylık oğlum var. Çocuğun büyüme sürecinde defalarca pediatrist arkadaşlarla iletişim kurmuş biri olarak cevap vermek istiyorum.
Öncelikle -mutlaka duymuşsunuzdur- bebeklerin gelişimini gösteren persentil tabloları vardır. O tabloya göre oğlunuz 3-10 p arasında. Bu da gelişiminin yaşıtlarına göre geri olduğunu göstermekte. Aslında daha önemlisi aylardır kilosu sabit olduğu için persentil hep gerilemiş. Bu normal bir durum değil. Belli ki anne sütü yavrucağa yetmiyor. Babası endişelenmekte haklı. Mutlaka bir pediatriste başvurun. Ara ara kilonun sabit kalması görülebiliyor ama siz aylardır aynı diyorsunuz.
Öncelikle -mutlaka duymuşsunuzdur- bebeklerin gelişimini gösteren persentil tabloları vardır. O tabloya göre oğlunuz 3-10 p arasında. Bu da gelişiminin yaşıtlarına göre geri olduğunu göstermekte. Aslında daha önemlisi aylardır kilosu sabit olduğu için persentil hep gerilemiş. Bu normal bir durum değil. Belli ki anne sütü yavrucağa yetmiyor. Babası endişelenmekte haklı. Mutlaka bir pediatriste başvurun. Ara ara kilonun sabit kalması görülebiliyor ama siz aylardır aynı diyorsunuz.
0
kel aynak kusu
tamamen kişisel olduğunu bile bile sb. bence cips kesinlikle değil. en iyisine karar verecek kadar mezeli içmedim
tamamen kişisel olduğunu bile bile sb. bence cips kesinlikle değil. en iyisine karar verecek kadar mezeli içmedim
0
Salatalık turşusu ve patlamış mısır aynı anda olucak yanına da güzel bir Efes :)
0
kibritsuyu
abi 2 yıldır hiç covid testi olmadım, çünkü hiç gerek olmadı.bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara
abi 2 yıldır hiç covid testi olmadım, çünkü hiç gerek olmadı.
bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?
dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara 400 küsur, ekranda yanan numara 150. lan 300 kişi var önümde. geç gideyim tenha olur dedim, yine bi 50 kişi var, ekran durmuş, güvenlik bağırarak alıyor. bu sefer de 23:45'te sistem kapandı, 8 kişi kala yol verdiler.
şehir hastanesine eşimi götürmüştüm, orası daha beter kalabalık.
özeller kapıyı 200 lira'dan açıyor.
nerede olacaz olum test? ankara için adres verebilir misiniz?
bu aşı olmayanlar haftada iki kere test yaptırmak zorunda kalıyor falan. nerede yapılıyor olum bu testler? ankara için adres verebilir misiniz?
dün kendimi kötü hissettiğim için iş çıkışı dikmen 29 mayıs hastanesi'ne gittim. aldığım numara 400 küsur, ekranda yanan numara 150. lan 300 kişi var önümde. geç gideyim tenha olur dedim, yine bi 50 kişi var, ekran durmuş, güvenlik bağırarak alıyor. bu sefer de 23:45'te sistem kapandı, 8 kişi kala yol verdiler.
şehir hastanesine eşimi götürmüştüm, orası daha beter kalabalık.
özeller kapıyı 200 lira'dan açıyor.
nerede olacaz olum test? ankara için adres verebilir misiniz?
0
sirisum
Az önce böyle bir hata oluştu. Su an yeni hikayelerde de bu hata dsvam ediyor. Henuz görüntüleme yok diyor ama var. Onbellegi sildim, guncelledim ama olmadı..napmak lazim?
Az önce böyle bir hata oluştu. Su an yeni hikayelerde de bu hata dsvam ediyor. Henuz görüntüleme yok diyor ama var. Onbellegi sildim, guncelledim ama olmadı..napmak lazim?
0
Instagram o özelliği kaldırıyor artık. Normal yani gözükmemesi. Listemde çoğu kişide aynı durumda.
0
Olabilir fakat bu benim durumumda geçerli değil. Bir hikaye attim, sonra bir şeyi unuttuğumu fark ettim, aninda sildim. Yalnızca iki kisi görmüştü. Sonrasında yeniden hikaye attim ve bu sorun çıktı. Bence bununla alakalı bir durum.
0
Bazen bana da oluyor bu, uygulamayı arka plandan kapatıp açınca düzeliyor.
Bu olmazsa hesaptan çıkış yapıp tekrar girmeyi deneyebilirsin.
Bu olmazsa hesaptan çıkış yapıp tekrar girmeyi deneyebilirsin.
0
Şu an bende de var sorun. Dün akşam paylaştığım bir hikayede bir süre görüntüleyebildim. En son 98 kişi olmuştu ve öyle kaldı. Sayı bugün akşama kadar hiç artmadı.
0
alko ikarus
Renkleri bilmiyorum hiç. Sizce bu göz hangi renk? Bence ela. https://eksiup.com/p/eb533277nrivhttps://eksiup.com/p/it533276m38c
0
Yeşil de olabilir ela da, ela gözler güneşte ya da ışık yeşil gibi durur. Fotoğraf yanıltabilir o yüzden.
0
rebecca
bilgisayarı yalnızca dizi film izlemek internette gezinmek için kullanıyorum oyun oynamıyorum. tek istediğim yavaş olmasın, sesi iyi olsun ve mümkünse uzun ömürlü olsun. bu doğrultuda önerebileceğiniz en uygun marka model ne olurdu?
bilgisayarı yalnızca dizi film izlemek internette gezinmek için kullanıyorum oyun oynamıyorum. tek istediğim yavaş olmasın, sesi iyi olsun ve mümkünse uzun ömürlü olsun. bu doğrultuda önerebileceğiniz en uygun marka model ne olurdu?
0
iPad +1 —en az 5 sene, fiziksel bir sıkıntı çıkmazsa belki daha uzun süre kullanırsın.
0
ipad de güzel fikir ama zaman zaman office uygulamaları kullandığım oluyor. bu durumda tablet yerine fiziksel klavyeli bir laptop daha kullanışlı olur o yüzden bilgisayara yöneldim
0
Klavyeli tablet + bluetooth mouse daha performanslı olabilir o fiyat bandında.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Öncelikle hepinize mutlu, sağlıklı ve başarılı bir yeni yıl diliyorum.Ne olduysa önceden 3-4 günde 400-500 sayfalık kitabı hiç eden ben artık kitap okuyamaz hale geldim. Fiziksel kitap okuyamıyorum artık. Kitap alıyorum en fazla 50-100 sayfasını okuyup yarım bırakıyorum. Çok da ih
Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle hepinize mutlu, sağlıklı ve başarılı bir yeni yıl diliyorum.
Ne olduysa önceden 3-4 günde 400-500 sayfalık kitabı hiç eden ben artık kitap okuyamaz hale geldim. Fiziksel kitap okuyamıyorum artık. Kitap alıyorum en fazla 50-100 sayfasını okuyup yarım bırakıyorum. Çok da ihtiyacım var aslında okumaya. Çünkü kendimi ifade etmekte, düşüncelerimi ifade edecek kelimeler bulmakta zorlanıyorum son zamanlarda. Bir de bu sorun çıktı başıma nereden geldiyse. Ancak içimden okumak gelmiyor. Okuma alışkanlığı kazanırım belki diye Amazon'dan Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabını aldım, 50-60 sayfasını okudum sonra bi bıraktım bir daha elime almadım. Masamın üzerinde durup döküyor.
Kitabı ancak dijitalde okuyabiliyorum. Telefona bi ara Moon Reader yüklemiştim. O sayede hatırı sayılır miktarda kitap okumuştum. Ona da 2 sene önce ara verdim bir daha başlamadım. Kara Kule'nin 5. kitabında kalmıştım. Şimdi tekrar başlamak istiyorum. Ama zaten sabahtan akşama kadar telefon ve bilgisayar elimden düşmüyor. Ekran sürem çok fazla. Biraz uzaklaşmak istiyorum dijitalden. Kitabı da oraya taşırsam iyice androide bağlayacağım.
Keşke fiziksel kitap okuyabilsem. Siz ne önerirsiniz? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Öncelikle hepinize mutlu, sağlıklı ve başarılı bir yeni yıl diliyorum.
Ne olduysa önceden 3-4 günde 400-500 sayfalık kitabı hiç eden ben artık kitap okuyamaz hale geldim. Fiziksel kitap okuyamıyorum artık. Kitap alıyorum en fazla 50-100 sayfasını okuyup yarım bırakıyorum. Çok da ihtiyacım var aslında okumaya. Çünkü kendimi ifade etmekte, düşüncelerimi ifade edecek kelimeler bulmakta zorlanıyorum son zamanlarda. Bir de bu sorun çıktı başıma nereden geldiyse. Ancak içimden okumak gelmiyor. Okuma alışkanlığı kazanırım belki diye Amazon'dan Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan kitabını aldım, 50-60 sayfasını okudum sonra bi bıraktım bir daha elime almadım. Masamın üzerinde durup döküyor.
Kitabı ancak dijitalde okuyabiliyorum. Telefona bi ara Moon Reader yüklemiştim. O sayede hatırı sayılır miktarda kitap okumuştum. Ona da 2 sene önce ara verdim bir daha başlamadım. Kara Kule'nin 5. kitabında kalmıştım. Şimdi tekrar başlamak istiyorum. Ama zaten sabahtan akşama kadar telefon ve bilgisayar elimden düşmüyor. Ekran sürem çok fazla. Biraz uzaklaşmak istiyorum dijitalden. Kitabı da oraya taşırsam iyice androide bağlayacağım.
Keşke fiziksel kitap okuyabilsem. Siz ne önerirsiniz? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
Canın isteyince değil, gün içinde bir saat belirleyip kitabı eline al, buna sayfa sayısı ve süre de belirleyebilirsin, günde 50 sayfa ya da yarım saat gibi
Dikkatin dağılmasın diye bu sürede telefonu sessize alıp ekranı aşağı gelecek şekilde uzak bir yere koy, bildirim ses ışık dikkatini dağıtmasın
Dikkatin dağılmasın diye bu sürede telefonu sessize alıp ekranı aşağı gelecek şekilde uzak bir yere koy, bildirim ses ışık dikkatini dağıtmasın
0
Fiziksel kitap okuyamıyorsan bir ebook reader alabilirsin kindle tarzı. Ben de fiziksel okuyamıyorum.
0
e-okuyucu alabilirsiniz. telefon/tablet gibi LED ekranlardan çok daha rahat eder gözünüz. telefon/tablet kitap okumak için uygun aletler değil. hem baskı sevmiyorsanız sizin için motive edici bir alternatif olabilir.
onun dışında sürekli kitap okuyan insanların da başına gelen bir şey bu. yani siz okumuyorsunuz diye olmuyor. bazı dönemlerde ritimli ve sürekli okuma yaparken bazı aylar (belki yıl) insan bir sayfa bile okuyamıyor.
(bkz: reading slump)
bunu aşmanın çeşitli yöntemleri var. aklıma gelen önerilerden bazıları:
1- bunun normal olduğunu kabul edip bir süre kendinizi zorlamamanız. zaten dibi görünce burda duyuru açmanız gibi insana bir şeyler yapma isteği geliyor.
2- en başta ilginizi çeken ve görece kısa şeyleri okumanız.
3- daha önce okuduğunuz ve bildiğiniz bir seriyi ya da kitabı tekrar okumanız ritim kazanmak adına.
4-daha sistemli olmanız. alışkanlık kazanabilmek adına günün belli saatlerinde belli bir süreyle zor da olsa bir süre okuma yapmaya çalışmanız.
5- goodreads, 1000kitap vb. sitelerde kendinize mütevazi challengelar koyabilir, kitap okuyan insanlar ile etkileşime girebilir ve burdan da motivasyon bulabilirsiniz.
*** 6- sosyal medya gibi dikkat sürenizi mümkün oldukça kısa seviyelerde adapte eden alışkanlıkları zor da olsa azaltarak dopamin arama ve kazanma döngüsüne girmemeye alışarak zihninizi eğitmeniz daha uzun süreler kitaba konsantre olmanıza yardımcı olacaktır
7- okuma dönemlerinde de tür konusunda çeşitliliğe açık olmanız.
not : e-okuyucuyu basılı kitabın yerini alacak bir şey değil de bir alternatif olarak düşünmelisiniz. ben her iki türü de kullanıyorum böylelikle aslında bahanem daha az oluyor ve bazen okumayı daha kolaylaştırıyor.
onun dışında sürekli kitap okuyan insanların da başına gelen bir şey bu. yani siz okumuyorsunuz diye olmuyor. bazı dönemlerde ritimli ve sürekli okuma yaparken bazı aylar (belki yıl) insan bir sayfa bile okuyamıyor.
(bkz: reading slump)
bunu aşmanın çeşitli yöntemleri var. aklıma gelen önerilerden bazıları:
1- bunun normal olduğunu kabul edip bir süre kendinizi zorlamamanız. zaten dibi görünce burda duyuru açmanız gibi insana bir şeyler yapma isteği geliyor.
2- en başta ilginizi çeken ve görece kısa şeyleri okumanız.
3- daha önce okuduğunuz ve bildiğiniz bir seriyi ya da kitabı tekrar okumanız ritim kazanmak adına.
4-daha sistemli olmanız. alışkanlık kazanabilmek adına günün belli saatlerinde belli bir süreyle zor da olsa bir süre okuma yapmaya çalışmanız.
5- goodreads, 1000kitap vb. sitelerde kendinize mütevazi challengelar koyabilir, kitap okuyan insanlar ile etkileşime girebilir ve burdan da motivasyon bulabilirsiniz.
*** 6- sosyal medya gibi dikkat sürenizi mümkün oldukça kısa seviyelerde adapte eden alışkanlıkları zor da olsa azaltarak dopamin arama ve kazanma döngüsüne girmemeye alışarak zihninizi eğitmeniz daha uzun süreler kitaba konsantre olmanıza yardımcı olacaktır
7- okuma dönemlerinde de tür konusunda çeşitliliğe açık olmanız.
not : e-okuyucuyu basılı kitabın yerini alacak bir şey değil de bir alternatif olarak düşünmelisiniz. ben her iki türü de kullanıyorum böylelikle aslında bahanem daha az oluyor ve bazen okumayı daha kolaylaştırıyor.
0
invictae
3. Doz biontech çıkmıyor mu? Bizimkilerin mhrs'lerinden kontrol ediyorum, aşı süreciniz tamamlanmıştır diyor. Twitter'da bikaç yorum gördüm, bu şekilde 5. Dozu olduk/randevu aldık diyen yumurta kafalı hesaplar var. 4. Doz için bi yurtdışına gidecem atraksiyonuyla randevu butonunu aktif etmiştik. Yin
3. Doz biontech çıkmıyor mu? Bizimkilerin mhrs'lerinden kontrol ediyorum, aşı süreciniz tamamlanmıştır diyor. Twitter'da bikaç yorum gördüm, bu şekilde 5. Dozu olduk/randevu aldık diyen yumurta kafalı hesaplar var.
4. Doz için bi yurtdışına gidecem atraksiyonuyla randevu butonunu aktif etmiştik. Yine öyle bi şeyler mi var? Bu müptezeller uyduruyor mu 5. Doz olduk diye?
Danke.
4. Doz için bi yurtdışına gidecem atraksiyonuyla randevu butonunu aktif etmiştik. Yine öyle bi şeyler mi var? Bu müptezeller uyduruyor mu 5. Doz olduk diye?
Danke.
0
İki doz Sinovac ardından iki doz BioNTech aşısı (toplam 4 doz aşı) olanların hatırlatma dozunu 6 aydan önce olmalarına şimdiki bilgilere göre gerek yoktur. Altıncı ayda yeni veriler ışığında değerlendirilmelidir.
Bir kılavuz bilgisi.
Bu durumda olanlar için aşı açılmadı.
Bir kılavuz bilgisi.
Bu durumda olanlar için aşı açılmadı.
0
2 sinovac + 1 biontechlilere daha yeni 2. biontech cikti zaten. Bence herkes asilandiktan sonra acarlarsa 3. biontech'i acarlar yurt disina gidecek diye asi olmus olanlara.
Bence en az 2. biontech'ten 6 ay sonra acarlar 3. dozu.
Bence en az 2. biontech'ten 6 ay sonra acarlar 3. dozu.
0
Zaten belirtilmiş bir kılavuz bilgisi diye, ben de linki bırakayım. Başkaları için de faydası olur bi ihtimal. Buyrun:
www.klimik.org.tr
www.klimik.org.tr
0
Cevap veren herkese teşekkürler. Benim de bildiğim şu an 5. Dozun açılmadığıydı. "Twitter'da bikaç yorum gördüm, bu şekilde 5. Dozu olduk/randevu aldık diyen yumurta kafalı hesaplar var." Şunu okuyunca bir şey kaçırdım sandım. Uydurmuşlar demek ki...
0
ronartest
havalar soğuk, sıcakta bozulabilecek bir yiyeceği kargoyla göndersem paketleyip sorun olur mu? 1-2 güne gider diye tahmin ediyorum kargo. kargoun sıcak bir yerde bekleme ihtimali var mı, yoksa tam zamanı mıdır?
havalar soğuk, sıcakta bozulabilecek bir yiyeceği kargoyla göndersem paketleyip sorun olur mu? 1-2 güne gider diye tahmin ediyorum kargo.
kargoun sıcak bir yerde bekleme ihtimali var mı, yoksa tam zamanı mıdır?
kargoun sıcak bir yerde bekleme ihtimali var mı, yoksa tam zamanı mıdır?
0
üst üste konulmuş yüzlerce paket arasında dışardaki soğuktan etkilenmez tam aksine sıcakta da kalabilir.
0
lanre
Bu durum gerçekten aşırı moralimi bozuyor. Lise ve Üniversite giriş sınavlarında Türkiye derecelerim oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin en iyi okullarında okudum. Sayısal bir bölünde doktora terkim vs. Fotografik olmasa da iyi bir hafızam vardı. Kolay ezber yapıyordum. Kafadan işlem konusunda da iyiydim.
Bu durum gerçekten aşırı moralimi bozuyor.
Lise ve Üniversite giriş sınavlarında Türkiye derecelerim oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin en iyi okullarında okudum. Sayısal bir bölünde doktora terkim vs.
Fotografik olmasa da iyi bir hafızam vardı. Kolay ezber yapıyordum. Kafadan işlem konusunda da iyiydim. Yeni kavramları öğrenmede fena değildim.
Gelgelelim 20'li yaşların ortasında sonrasında milletin brain fog diye adlandırdığını öğrendiğim şeyden muzdarip oldum.
3 satır önce okuduğum şeyi şeyi unutuyorum
10 saniye önce aklıma gelen şeyi unutuyorum
Karşımdaki insan konuşurken takip etmekte çok güçlük yaşıyorum, bazen dalıp gidiyorum ama başka bir şey düşünmüyorum öyle boşluğa bakıyormuşum gibi oluyor.
Basit işlemleri yapmakta zorlanıyorum
Kafadan işlemleri yalan yanlış yapıyorum
Çevresel farkındalığım yok oldu. Aradığım eşya gözümün önünde ama farkedemiyorum.
O zaman bir beyin MR'ı ve kan testleri vs yaptırmıştım (B12 özellikle) her şey normal çıkmıştı. Tanrı büyük konuşturmasın, bir problem çıksa daha mutlu olurdum.
Aradan 5 sene geçti ve 5 sene önceye göre kesinlikle semptomlarımı daha kötü hissediyorum.
Uyuşturucu veya ilaç kullanımım yok.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Benzer semptomlar yaşayıp atlatan birileri var mıdır diye buraya yazmak aklıma geldi.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
Lise ve Üniversite giriş sınavlarında Türkiye derecelerim oldu. Dolayısıyla Türkiye'nin en iyi okullarında okudum. Sayısal bir bölünde doktora terkim vs.
Fotografik olmasa da iyi bir hafızam vardı. Kolay ezber yapıyordum. Kafadan işlem konusunda da iyiydim. Yeni kavramları öğrenmede fena değildim.
Gelgelelim 20'li yaşların ortasında sonrasında milletin brain fog diye adlandırdığını öğrendiğim şeyden muzdarip oldum.
3 satır önce okuduğum şeyi şeyi unutuyorum
10 saniye önce aklıma gelen şeyi unutuyorum
Karşımdaki insan konuşurken takip etmekte çok güçlük yaşıyorum, bazen dalıp gidiyorum ama başka bir şey düşünmüyorum öyle boşluğa bakıyormuşum gibi oluyor.
Basit işlemleri yapmakta zorlanıyorum
Kafadan işlemleri yalan yanlış yapıyorum
Çevresel farkındalığım yok oldu. Aradığım eşya gözümün önünde ama farkedemiyorum.
O zaman bir beyin MR'ı ve kan testleri vs yaptırmıştım (B12 özellikle) her şey normal çıkmıştı. Tanrı büyük konuşturmasın, bir problem çıksa daha mutlu olurdum.
Aradan 5 sene geçti ve 5 sene önceye göre kesinlikle semptomlarımı daha kötü hissediyorum.
Uyuşturucu veya ilaç kullanımım yok.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Benzer semptomlar yaşayıp atlatan birileri var mıdır diye buraya yazmak aklıma geldi.
Herkese sağlıklı günler dilerim.
0
bana da oluyor çevremden de duydum ama 30'a yaklaşıp geçince olan bir şey gibi algılamıştım özel bir adı olduğunu bilmiyordum ben.
İnsan vücudu (beyin de dahil) git gide deforme oluyor hissediyorsun aslında.(tanıdığım benden daha genç birkaç kişi tam olarak "olm 29 oldum bişeyleri unutmaya başladım bu neymiş böyle" dedi. Çok net duydum bu cümleyi) Hani ben de eskisi kadar odaklı iş yapamıyorum ama atıyorum bir dil sınavına girmem gerekti, gereklilik olunca en iyi şekilde yapabildim. Odaklanacak yeterli motivasyon olunca da mı unutuyorsun?
Bu arada bilgisayar, telefon kullanımı ilgi süremizi müthiş kısalttı. Konuşurken dinleyememek ondan kaynaklı bence. Ben de telefonla konuşup kapattığımda bazen "ne konuştuk yav, düzgün cevaplar verdim mi acaba ne dediğini hatırlamıyorum" diyorum. Ama sonuçta o an düzgün konuşmuş oluyoruz(sanırım)
Ek olarak, son yıllarda yaşadığımız şeyler (ülkenin durumu + covid) hepimizi fena etkiledi bence. Onun psikolojik etkileri de illa ki oluyor bence.
İşlem yapamama olayını da aynen kendimde fark ettim. Ama yıllardır yardımcı bir ekipman (telefon) kullanmanın sonucu diye düşündüm ben. Cidden telefonu kenara atıp interneti azaltıp 3-5 yıl yaşayabilsek eski halimize dönerdik (ama iş hayatı ona izin vermez)
İnsan vücudu (beyin de dahil) git gide deforme oluyor hissediyorsun aslında.(tanıdığım benden daha genç birkaç kişi tam olarak "olm 29 oldum bişeyleri unutmaya başladım bu neymiş böyle" dedi. Çok net duydum bu cümleyi) Hani ben de eskisi kadar odaklı iş yapamıyorum ama atıyorum bir dil sınavına girmem gerekti, gereklilik olunca en iyi şekilde yapabildim. Odaklanacak yeterli motivasyon olunca da mı unutuyorsun?
Bu arada bilgisayar, telefon kullanımı ilgi süremizi müthiş kısalttı. Konuşurken dinleyememek ondan kaynaklı bence. Ben de telefonla konuşup kapattığımda bazen "ne konuştuk yav, düzgün cevaplar verdim mi acaba ne dediğini hatırlamıyorum" diyorum. Ama sonuçta o an düzgün konuşmuş oluyoruz(sanırım)
Ek olarak, son yıllarda yaşadığımız şeyler (ülkenin durumu + covid) hepimizi fena etkiledi bence. Onun psikolojik etkileri de illa ki oluyor bence.
İşlem yapamama olayını da aynen kendimde fark ettim. Ama yıllardır yardımcı bir ekipman (telefon) kullanmanın sonucu diye düşündüm ben. Cidden telefonu kenara atıp interneti azaltıp 3-5 yıl yaşayabilsek eski halimize dönerdik (ama iş hayatı ona izin vermez)
0
ben de benzer şeyler yaşıyorum ve bayağı üzülüyorum. ingilizce kelimeleri unutuyorum, tekrarlamadığım şeyleri unutuyorum vs.. sosyal medyanın da etkisi var bence de. bir de kullanmadıkça atıl kalıyor sanırım. okul zamanı hep okur yazardık; en son, kalemle ne kadar yazı yazdınız mesela?
ben bunun için yeni bir dil öğrenmeye karar verdim, yeni şeyler öğrenmekten başka çare yok. beyinde kayıp olsa bile yeni hücreler kazandırmak bizim elimizde. plastisite diye bir şey var. beyin şekilleniyor.
bu arada omega 3 ilaç gibi geliyor, şiddetle tavsiye.
ben bunun için yeni bir dil öğrenmeye karar verdim, yeni şeyler öğrenmekten başka çare yok. beyinde kayıp olsa bile yeni hücreler kazandırmak bizim elimizde. plastisite diye bir şey var. beyin şekilleniyor.
bu arada omega 3 ilaç gibi geliyor, şiddetle tavsiye.
0
anladım, o zaman tekrar bi kontrole gidip baktırsan iyi olabilir, fiziksel bir durum var mı yok mu anlaşılır en azından. Dediğin gibi "şu eksik" deseler daha rahat olursun
bu arada @durme iyi demiş, ben de ikinci yabancı dil diye Fransızca öğrenmeye başlamıştım devam edeyim bak. Hani fiziksel bişey varsa o ayrı ama yoksa böyle şeylerle beyni aktif tutmak bizim elimizde. Mesela 60+ yaşlarda alzheimer'dan korunmak için de yeni şeyler yapın beyninizi aktif tutun diyorlar. O yaşlara doğru üçüncü dili öğreniriz artık :)
bu arada @durme iyi demiş, ben de ikinci yabancı dil diye Fransızca öğrenmeye başlamıştım devam edeyim bak. Hani fiziksel bişey varsa o ayrı ama yoksa böyle şeylerle beyni aktif tutmak bizim elimizde. Mesela 60+ yaşlarda alzheimer'dan korunmak için de yeni şeyler yapın beyninizi aktif tutun diyorlar. O yaşlara doğru üçüncü dili öğreniriz artık :)
0
Hocam sen çıtayı yüksek tutup kendini zora sokuyorsun. Yani herkesin 20'li yaşları ateş gibidir. Ben 20 yaşında üniversitede dersten çıkıp yaptığım sporun antrenmanına gidiyordum. Eve geç gelince hiçbir yorgunluk hissetmezdim. Şimdi bir gün yorulsam 12'yi göremeden uyuyorum. Lisede günde 200 soru çözerdim. Şimdi 200 soru çözsem kafamdan alev çıkar. Yapamadığımdan da değil, makine mühendisiyim, ama yaş ilerledikçe gençlik performansı hem bedenen hem zihnen kayboluyor. Bunu kabul etmek lazım.
Günümüzde dikkat dağıtıcı unsur çok fazla. Ben eskiden dizi izlerdim saatlerce ama artık Instagram, Youtube gibi şeyler bizi kısa süreli, hemen tüketilebilir şeylere alıştırdı. Bunlardan uzaklaşmayı deneyin. Kitap okumak faydalı olabilir odaklanma için. Satranç da tavsiye ederim. Spor demeden de olmaz. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
Günümüzde dikkat dağıtıcı unsur çok fazla. Ben eskiden dizi izlerdim saatlerce ama artık Instagram, Youtube gibi şeyler bizi kısa süreli, hemen tüketilebilir şeylere alıştırdı. Bunlardan uzaklaşmayı deneyin. Kitap okumak faydalı olabilir odaklanma için. Satranç da tavsiye ederim. Spor demeden de olmaz. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
0
Sizinle aynı durumdaydım, bende doğum yaptıktan sonra oldu bu 4 seneye yakın da geçmedi. Bu sene yavaş yavaş azaldı, çaresini de kafamı devamlı meşgul etmekte ve sosyalleşmekte buldum. Bu ikisini artırınca sis kalkmaya başladı. Devamlı yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
0
5 sene önce üniversiteyi bitirdim, ilk çalıştığım yerde mutlu bi çalışma ortamım ve tabi ki yoğun olsa da düzenli sayılabilecek sınırları belli bir işim vardı. Genel anlamda mutluydum, sosyaldim, aktiftim ve spor vs de yapıyordum.
2, iş yerimde ise full evden çalışma. Oturmamış bi iş düzeni, sosyallik sıfır, hareket daha az, yaptığım işin sınırları vs belli değil, beni çok strese sokan ve aslında hiç zorlamayan tasklardı, huzurum yoktu. Bi süre sonra Brain fog yaşamaya başladım. Hayata karışmaya karışmaya artık eski keskin zekamın köreldiğini düşündüm. Zaten kendime güvenim de kırılmıştı vs. Unutkanlıklar, basit işlemleri yapamamak, araba sürerken bile daha geç tepki veren biri haline gelmiştim. Ben zeka ve bulmaca oyunlarını çok severim. Onda bile performansım yerlerdeydi. Yapamadığım iiçin bırakıyordum.
15 gün sonra ülkeden ayrılacağım ve bu kesinleşir kesinleşmez mevcut işimden ayrıldım 2 aydır işsizim. Hem biraz hayata karıştım. Hem huzurum arttı. Hem taşınma işleri çok fazla farklı insanla farklı günlük hayat problemlerini çözmem gerekti. Hem de daha fazla sosyalleştim. Yavaş yavaş beynimdeki sis kalktı. Tekrar atikleştim. Pratik zekam, reflekslerim vs geri geldi. Geçen yarım bıraktığım zeka oyununa döndüm ve yapamadığım bölümleri tık tık geçtim inanamadım.
Yani ben bu btain fogu biraz sosyalleşerek, beni mutsuz eden şeylerden uzaklaşarak ve günlük hayatta tek düze olmayan aslında basit işlerle haşır neşir olarak çözdüm.
2, iş yerimde ise full evden çalışma. Oturmamış bi iş düzeni, sosyallik sıfır, hareket daha az, yaptığım işin sınırları vs belli değil, beni çok strese sokan ve aslında hiç zorlamayan tasklardı, huzurum yoktu. Bi süre sonra Brain fog yaşamaya başladım. Hayata karışmaya karışmaya artık eski keskin zekamın köreldiğini düşündüm. Zaten kendime güvenim de kırılmıştı vs. Unutkanlıklar, basit işlemleri yapamamak, araba sürerken bile daha geç tepki veren biri haline gelmiştim. Ben zeka ve bulmaca oyunlarını çok severim. Onda bile performansım yerlerdeydi. Yapamadığım iiçin bırakıyordum.
15 gün sonra ülkeden ayrılacağım ve bu kesinleşir kesinleşmez mevcut işimden ayrıldım 2 aydır işsizim. Hem biraz hayata karıştım. Hem huzurum arttı. Hem taşınma işleri çok fazla farklı insanla farklı günlük hayat problemlerini çözmem gerekti. Hem de daha fazla sosyalleştim. Yavaş yavaş beynimdeki sis kalktı. Tekrar atikleştim. Pratik zekam, reflekslerim vs geri geldi. Geçen yarım bıraktığım zeka oyununa döndüm ve yapamadığım bölümleri tık tık geçtim inanamadım.
Yani ben bu btain fogu biraz sosyalleşerek, beni mutsuz eden şeylerden uzaklaşarak ve günlük hayatta tek düze olmayan aslında basit işlerle haşır neşir olarak çözdüm.
0
beslenmeni düzenle, tahılı, şekeri hayatından çıkar. gerekli supplementler ve spor ile eski sağlığına kavuşursun. şu kitapları bir gözden geçir.
deniz şimşek - birim
mustafa atasoy - fonksiyonel tıp
deniz şimşek - birim
mustafa atasoy - fonksiyonel tıp
0
Ben zamanında bu beyin sisi olayını araştırmıştım belli başlı sebeplerden kaynaklanıyor bu zıkkım.
- Fazla glutenli gıdalar tüketmek
- porno ve mastürbasyon
- b 12 eksikliği
- Fazla glutenli gıdalar tüketmek
- porno ve mastürbasyon
- b 12 eksikliği
0
hrvl
Selam duyurucularBir iki aydır gebelik planlıyoruz, reglim biteli bir hafta kadar oldu. Bu süreden sonra birkaç denememiz de oldu. Tuttu mu tutmadı mı bilmiyoruz tabii. Şimdi 20’lik dişimde ağrı başladı hafiften. Çekilmesi gereken bir dişti zaten ama üzerine düşmedim ben salak gibi. Şimdi dişçiye gi
Selam duyurucular
Bir iki aydır gebelik planlıyoruz, reglim biteli bir hafta kadar oldu. Bu süreden sonra birkaç denememiz de oldu. Tuttu mu tutmadı mı bilmiyoruz tabii. Şimdi 20’lik dişimde ağrı başladı hafiften. Çekilmesi gereken bir dişti zaten ama üzerine düşmedim ben salak gibi. Şimdi dişçiye gitsem antibiyotik verecek muhtemelen. Ya da iltihap yoksa direkt çekecek uyuşturucu vs. ile. Ya ben hamileysem? Gebelikte diş tedavisi yapılamıyor diye biliyorum. Tekrar regl olana kadar ilaç içmemem, dişçiye gitmemem mi lazım şimdi? Gebelik planlanan dönemde insanlar ne yapıyorlar? Deneyimli arkadaşlardan yorum rica etsem ne güzel olur.
Bir iki aydır gebelik planlıyoruz, reglim biteli bir hafta kadar oldu. Bu süreden sonra birkaç denememiz de oldu. Tuttu mu tutmadı mı bilmiyoruz tabii. Şimdi 20’lik dişimde ağrı başladı hafiften. Çekilmesi gereken bir dişti zaten ama üzerine düşmedim ben salak gibi. Şimdi dişçiye gitsem antibiyotik verecek muhtemelen. Ya da iltihap yoksa direkt çekecek uyuşturucu vs. ile. Ya ben hamileysem? Gebelikte diş tedavisi yapılamıyor diye biliyorum. Tekrar regl olana kadar ilaç içmemem, dişçiye gitmemem mi lazım şimdi? Gebelik planlanan dönemde insanlar ne yapıyorlar? Deneyimli arkadaşlardan yorum rica etsem ne güzel olur.
0
Pozitif gebelik testi sonucu alana kadar endişe etmenize gerek yok. Yani bu mantıkla bir sene deneyenler, o bir sene boyunca ilaç kullanmamalı ki imkansız. Zaten o kadar erken dönemde embriyo henüz sizin yediğiniz içtiğiniz şeylerden beslenmiyor.
0
Ben hamile kalmayı düşünmeden önce diş hekimine gidip dişlerime baktırmıştım. Temizlik yaptırmıştım ve röntgen çektirmiştim bir sorun var mı diye. Hamile kaldıktan sonra da bir daha gitmedim.
0
regl gün sayınıza ve döngünüze göre değişir ama regl biteli bir hafta olduysa siz daha yumurtlama döneminde bile değilsiniz muhtemelen. boş günleri değerlendirmişsiniz biraz. tabi ki o günlerde de hamile kalınabilir ama çok düşük ihtimal.
ayrıca gmzo +1 diyorum. regl gecikmesine kadar bi çok insan hamile olduğunu bilmeden bu işlere girişiyor. hadi diyelim reglden sonraki ilk birliktelikte tuttu. daha 2 haftalık bile değil. o sebeple bi sorun olacağını sanmıyorum.
eğer dişinize müdahale gerekiyorsa ve gebelik planlıyorsanız şimdi halledin, tam zamanı. pozitifi gördükten sonra ilk 3 ay çok çok acil durumlar hariç müdahale edilemiyor diye biliyorum. zaten kalsiyum vb eksiklikler sebebiyle hamilelik döneminde diş problemi yaşama ihtimaliniz de yükseliyor. o sebeple şu an gitmeniz çok daha mantıklı.
ayrıca gmzo +1 diyorum. regl gecikmesine kadar bi çok insan hamile olduğunu bilmeden bu işlere girişiyor. hadi diyelim reglden sonraki ilk birliktelikte tuttu. daha 2 haftalık bile değil. o sebeple bi sorun olacağını sanmıyorum.
eğer dişinize müdahale gerekiyorsa ve gebelik planlıyorsanız şimdi halledin, tam zamanı. pozitifi gördükten sonra ilk 3 ay çok çok acil durumlar hariç müdahale edilemiyor diye biliyorum. zaten kalsiyum vb eksiklikler sebebiyle hamilelik döneminde diş problemi yaşama ihtimaliniz de yükseliyor. o sebeple şu an gitmeniz çok daha mantıklı.
0
mikahakkinen
kızım on aylık oldu. şu ana kadar gözlerinde anormal bir durum fark etmedim ancak dikkatlı bakınca sağ gözüyle yakına baktırınca göz bebeği biraz içte kalıyor. göz doktoruma götürmelimiyim? bebeklerde rutin göz kontrolü ne zamandır?
kızım on aylık oldu. şu ana kadar gözlerinde anormal bir durum fark etmedim ancak dikkatlı bakınca sağ gözüyle yakına baktırınca göz bebeği biraz içte kalıyor. göz doktoruma götürmelimiyim? bebeklerde rutin göz kontrolü ne zamandır?
0
Biz ilk 1 yaşındayken yaptırmıştık. Bebeklere de kontrol oluyor. Şimdi de her sene gidip kontrol yaptırıyoruz.
0
1 yaş ve takip eden her sene.
bu arada bebeklerde burun genişliği nedeni ile şaşılık gibi görünüm normal, bize de 1 yaş muayenesinde söylemişlerdi.
bu arada bebeklerde burun genişliği nedeni ile şaşılık gibi görünüm normal, bize de 1 yaş muayenesinde söylemişlerdi.
0
erenderk
sorum sadece hamilelere, doğurmuş olanlara, hamileliğine şahitlik ettiği bir eşi/sevgilisi olanlara.vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?eşi h
sorum sadece hamilelere, doğurmuş olanlara, hamileliğine şahitlik ettiği bir eşi/sevgilisi olanlara.
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
vücudunuzun içinde bir insan olmasından/büyüyor olmasından korkmuyor musunuz? özellikle bebek hareket ettiğinde ne hissediyorsunuz?
doğumdan korkmuyor musunuz? nasıl normal/sakin kalabiliyorsunuz?
eşi hamile olanlar eşinizin karnına dokunup bebekle bi nevi iletişime geçince ne hissediyorsunuz? hazır bi de iki canlıyken eşinize bi şey olur mu diye ekstra vesvese basmıyor mu?
0
hepimiz bir hamileliğin sonucuyuz korkacak bir şey yok, bu doğal bir süreç diye düşünüyorum. bedenim bir insan yapabiliyorsa elbet onu da çıkarabilir diyorum doğum kısmı için. ondan da korkmuyorum. (kendi hamile olan kadın)
tabii ki çok beter hikayeler var. ama bu her şey için söz konusu. iyi ihtimallerin haberi yapılmaz, sıradan süreçler genelde coşkuyla aktarılmaz, onu hatırlamak lazım bazen.
tabii ki çok beter hikayeler var. ama bu her şey için söz konusu. iyi ihtimallerin haberi yapılmaz, sıradan süreçler genelde coşkuyla aktarılmaz, onu hatırlamak lazım bazen.
0
ilk haberi aldığımdan beri pek de dank etmemişti. kalp sesini duyunca ohaa insan yapıyorum laan diye biraz dank etti. tekmelere başlayınca hele cidden çok değişik bi duygu, nasıl anlatsam bilemedim şimdi. bi bebek dünyaya getireceğimi idrak ettiğimi sanıyodum hamileyken. ta ki doğum anına kadar. doğduğu zaman ilk kez gösterdiklerinde fark ettim ki o ana kadar dank etmemiş bana. ne zaman ki doğurtup gösterdiler yukardan, ohaa insan yaptım laan dedim. o zaman anladım tüm ağırlığıyla ve sorumluluğuyla her şeyiyle birden.
doğumdan korkmuyodum ya, olacak bitecek bi şey sonuçta. sonraki evre korkutuyodu beni. nasıl bakıcam, dayanıcam, uykusuzluk, bebek ağlaması vs. o kısmı da büyük ölçüde hormonlar hallediyormuş zaten onu gördüm. büyük ölçüde diyorum özellikle, zaman zaman çocuğu camdan atasım geliyor çünkü hormonum yetmiyor evet.
doğumdan korkmuyodum ya, olacak bitecek bi şey sonuçta. sonraki evre korkutuyodu beni. nasıl bakıcam, dayanıcam, uykusuzluk, bebek ağlaması vs. o kısmı da büyük ölçüde hormonlar hallediyormuş zaten onu gördüm. büyük ölçüde diyorum özellikle, zaman zaman çocuğu camdan atasım geliyor çünkü hormonum yetmiyor evet.
0
henüz doğurmadım ama sorulara cevap verebilecek yerdeyim sanırım tam olarak :)
vücudun içinde bir insan olmasından korkmuyorum, sanırım bazı insanlara içlerinde "alien" var gibi geliyor olabilir :) ama bana hiç öyle gelmedi. hareket ettikçe mutlu oluyorum (zaten hareket etsin istiyor insan, etmedi mi sıkıntı). bazı hareketleriyle eğleniyorum. hele etkileşebilirseniz çok eğlenceli, en azından bana öyle geliyor. önceden de sağda solda gördüğüm böyle görüntüleri severdim, karnın içinde bir şey var, dışarıdan oynadığı gözüküyor falan. tüm süreç doğa belgeseli gibi :D
doğumdan da çok korkmuyorum açıkçası, yani bilinmez bir yer gibi görüyorum şimdilik. neler olabileceğini bilemediğiniz, çok bilinmeyenli denklem gibi bir zaman dilimi tüm doğum süreci. belki çok kolay olur, belki çok zor olur, belki sezaryen olması gerekir, belki acil durumlar çıkar, her şey olabilir, bilemeyiz şimdiden. doktora güvenip geçmekten başka çare olmadığını kabullendim, gidiyorum öyle. en azından doğum nasıl bir şeydir onunla ilgili bilinçlenmeye, bazı nefes teknikleri çalışmaya, egzersizle vücudu desteklemeye falan dikkat etmeye çalışıyorum. ama bunların hiç bir faydası da olmayabilir, herkesin süreci kendine özgü oluyormuş.
bir de insan bir çeşit memeli hayvan işte, hamilelik ve doğum da yapımızın normal bir parçası, normal dışı denebilecek bir durum yok. riskler var ama hep var ve her canlı için var. başımıza her an her şey gelebilir, korku belki o anlamda olabiliyor, "bebeğe bir şey olur mu" korkuları gibi, bebeğin kendisinden/hareketinden/büyümesinden korkmak gibi değil de. riskleri de kontrol etmeye, takip etmeye çalışarak ve en iyisini umarak süreçte ilerlemeye devam ediyorsunuz. gibi geliyor bana.
vücudun içinde bir insan olmasından korkmuyorum, sanırım bazı insanlara içlerinde "alien" var gibi geliyor olabilir :) ama bana hiç öyle gelmedi. hareket ettikçe mutlu oluyorum (zaten hareket etsin istiyor insan, etmedi mi sıkıntı). bazı hareketleriyle eğleniyorum. hele etkileşebilirseniz çok eğlenceli, en azından bana öyle geliyor. önceden de sağda solda gördüğüm böyle görüntüleri severdim, karnın içinde bir şey var, dışarıdan oynadığı gözüküyor falan. tüm süreç doğa belgeseli gibi :D
doğumdan da çok korkmuyorum açıkçası, yani bilinmez bir yer gibi görüyorum şimdilik. neler olabileceğini bilemediğiniz, çok bilinmeyenli denklem gibi bir zaman dilimi tüm doğum süreci. belki çok kolay olur, belki çok zor olur, belki sezaryen olması gerekir, belki acil durumlar çıkar, her şey olabilir, bilemeyiz şimdiden. doktora güvenip geçmekten başka çare olmadığını kabullendim, gidiyorum öyle. en azından doğum nasıl bir şeydir onunla ilgili bilinçlenmeye, bazı nefes teknikleri çalışmaya, egzersizle vücudu desteklemeye falan dikkat etmeye çalışıyorum. ama bunların hiç bir faydası da olmayabilir, herkesin süreci kendine özgü oluyormuş.
bir de insan bir çeşit memeli hayvan işte, hamilelik ve doğum da yapımızın normal bir parçası, normal dışı denebilecek bir durum yok. riskler var ama hep var ve her canlı için var. başımıza her an her şey gelebilir, korku belki o anlamda olabiliyor, "bebeğe bir şey olur mu" korkuları gibi, bebeğin kendisinden/hareketinden/büyümesinden korkmak gibi değil de. riskleri de kontrol etmeye, takip etmeye çalışarak ve en iyisini umarak süreçte ilerlemeye devam ediyorsunuz. gibi geliyor bana.
0
tchuck
windows ve macos iki sistemim var, ikisini de aynı masaüstünde, 2 farklı monitörde çalıştırıyorum.macos'i %70 oranında sadece magic trackpad ile kullanıyorum.bir mouse alıp, her ikisinde de kullanabilmek istiyorum.klavyelerde switcher oluyor örneğin, bluetooth ile bağlıyorsun. ve windowstan macbooka
windows ve macos iki sistemim var, ikisini de aynı masaüstünde, 2 farklı monitörde çalıştırıyorum.
macos'i %70 oranında sadece magic trackpad ile kullanıyorum.
bir mouse alıp, her ikisinde de kullanabilmek istiyorum.
klavyelerde switcher oluyor örneğin, bluetooth ile bağlıyorsun. ve windowstan macbooka switch ediyorsun vs. başka cihazlara geçiş sağlıyor.
logitech mx serisine baktım mouse'da. ancak mouse'lar için bir verici ihtiyacı oluyor. vericiyi de hangi makinaya takarsan ona bağlanabiliyor anca.
vericisiz bir şekilde yalnızca bluetooth ile bağlanabilen mouse yok mudur?
dediğim gibi switch edebileceğim bir model var mıdır?
macos'i %70 oranında sadece magic trackpad ile kullanıyorum.
bir mouse alıp, her ikisinde de kullanabilmek istiyorum.
klavyelerde switcher oluyor örneğin, bluetooth ile bağlıyorsun. ve windowstan macbooka switch ediyorsun vs. başka cihazlara geçiş sağlıyor.
logitech mx serisine baktım mouse'da. ancak mouse'lar için bir verici ihtiyacı oluyor. vericiyi de hangi makinaya takarsan ona bağlanabiliyor anca.
vericisiz bir şekilde yalnızca bluetooth ile bağlanabilen mouse yok mudur?
dediğim gibi switch edebileceğim bir model var mıdır?
0
Barrier mac'te nasıl çalışıyor bilmiyorum ama 2 pc arası barrier kullanıyorum. Klavye de destekliyor her derde deva, 0 maliyet.
0
Logitech'in flow diye bir özelliği var onunla istediğini yapabilirsin. Mouse'u bir bilgisayara kendi alıcısıyla diğerine bluetooth ile bağlıyorsun ekranın belirlerdiğin bir yerine gelince mouse diğer masaüstüne geçiyor. MX'lerin hepsinde bluetooth yok sanırım gerçi. Logitech klavye kullanıyorsan hangi masaüstü aktifse klavye de ona geçiyor.
Bahoho'nun önerdiği Barrier'ı bir dönem kullandım sonra logitech flow'u keşfedince ona geçtim ama Barrier da düzgün çalışıyordu illa gidip logitech mouse almana gerek yok.
Bahoho'nun önerdiği Barrier'ı bir dönem kullandım sonra logitech flow'u keşfedince ona geçtim ama Barrier da düzgün çalışıyordu illa gidip logitech mouse almana gerek yok.
0
öyleyse mx'lerde verici harici kullanımı olan bir version bulacağım sanırım doğru mu anladım?
0
www.hepsiburada.com
yorumlarda mac edition ile ilgili yorum yapmışlar ama, windowsta kulalnımı engelleyen bir durum var mı vs onu merak ettim
yorumlarda mac edition ile ilgili yorum yapmışlar ama, windowsta kulalnımı engelleyen bir durum var mı vs onu merak ettim
0
Mouse without borders diye bir uygulama var, tek mouse ile farklı cihazları tek bir ekran gibi kontrol edebiliyorsun, gecikme vs. yok. drag and drop dosya aktarımını da mümkün kılıyor. deneyin mutlaka işinizi göreceğini düşünüyorum. www.microsoft.com
0
@marlonbranda,
çok teşekkürler. burdaki tek kafamdaki soru, vericisiz çalışmıyorsa mouse'lar. switch edemem diye düşnüüyorum. o yüzden bundan emin olduğum bir model arıyorum.
çok teşekkürler. burdaki tek kafamdaki soru, vericisiz çalışmıyorsa mouse'lar. switch edemem diye düşnüüyorum. o yüzden bundan emin olduğum bir model arıyorum.
0
aslil
Canim çok istiyor son zamanlarda ama kışın pek alışık değilim. Siz ne içiyorsunuz.
Canim çok istiyor son zamanlarda ama kışın pek alışık değilim. Siz ne içiyorsunuz.
0
1.5 litrelik ucuz kırmızı şaraplardan (evin, dimitri, akdeniz incisi vs) ve cappy vişne suyu alarak o an içeceğin kadar miktarda bir cezvede kendine sıcak şarap hazırlayabilirsin
Her akşam 1 büyük kupa içsen bir haftada biter, bu sürede dolapta bekleyen şarap da bozulmaz
Tatlandırma çeşnilendirme kısmı sana kalmış, tarçın, karanfil, yarım dilim kabuğu ile birlikte portakal vs damak zevkine göre
Her akşam 1 büyük kupa içsen bir haftada biter, bu sürede dolapta bekleyen şarap da bozulmaz
Tatlandırma çeşnilendirme kısmı sana kalmış, tarçın, karanfil, yarım dilim kabuğu ile birlikte portakal vs damak zevkine göre
0
Valla alkolun mevsimi yok bende, hele biranin hic yok. Her daim icilirler.
0
biranin mevsimi yok+1 evde bi ton icki cesidi var duzenli olarak bira tuketmeye devam ediyorum :(
0
Ben her mevsim dizi, şarap, çerez yapabilirim.
Ama kışın bir de loş ışık, müzik, battaniye, sıcak şarap zevkimiz var. Yapması çok zor değil, ayrıca çok güzel uyku getiriyor. Tariflere bakabilirsiniz.
Ama kışın bir de loş ışık, müzik, battaniye, sıcak şarap zevkimiz var. Yapması çok zor değil, ayrıca çok güzel uyku getiriyor. Tariflere bakabilirsiniz.
0
su dışında hiçbir şey içesim yok. artık mevsimden mi benden mi kaynaklı bilemiyorum.
0
remy martin içiyorum. fransız konyağı. kışın soğuklara birebir. fiyatı biraz tuzlu ama tadı çok hoş. şiddetle önerilir.
0
shapes
5 aylık hamileyim. Anne ve anne adaylarının olduğu, bilgi paylaşımlarının yapıldığı bir forum, grup vs arıyorum. Happy mom app inin forum kısmını kullanıyordum ancak içerik çok kalitesiz ve bana hiçbir şey katmadı. Bildiğiniz forum veya gruplar var mı acaba?
5 aylık hamileyim. Anne ve anne adaylarının olduğu, bilgi paylaşımlarının yapıldığı bir forum, grup vs arıyorum. Happy mom app inin forum kısmını kullanıyordum ancak içerik çok kalitesiz ve bana hiçbir şey katmadı. Bildiğiniz forum veya gruplar var mı acaba?
0
instagram'da oluyor genellikle bu muhabbetler artık, portibon'u ve onun takip ettiklerini takip ederek belli bi ağ oluşturabilirsiniz sanırım.
0
Bence bu tarz konuların ve çeşitliliğin en fazla olduğu yer kadınlar kulübü.
0
santimantal
Geniş bir banyom var.Pencerelerim demirli olduğu için kıyafetlerimi bu banyoda çırpıyorum makineye atmadan önce.Yerlerde inanılmaz toz birikiyor.Sürekli yerleri yıkamam ve silmem mümkün değil, zamanım yok.Birkaç defa elektrikli süpürgeyle süpürdüm, sonra hafifçe sildim: Süper oldu.Sorun şu ki süpürg
Geniş bir banyom var.
Pencerelerim demirli olduğu için kıyafetlerimi bu banyoda çırpıyorum makineye atmadan önce.
Yerlerde inanılmaz toz birikiyor.
Sürekli yerleri yıkamam ve silmem mümkün değil, zamanım yok.
Birkaç defa elektrikli süpürgeyle süpürdüm, sonra hafifçe sildim: Süper oldu.
Sorun şu ki süpürgeyi banyo zemininde kullanmak istemiyorum. Değdirmek istemiyorum. aynı süpürgeyle salondaki halımı süpüremem.
Banyo için küçük bir süpürge alacağım.
İyi çeken bir şey olmalı, az yer kaplamalı.
Öneriniz var mı?
Pencerelerim demirli olduğu için kıyafetlerimi bu banyoda çırpıyorum makineye atmadan önce.
Yerlerde inanılmaz toz birikiyor.
Sürekli yerleri yıkamam ve silmem mümkün değil, zamanım yok.
Birkaç defa elektrikli süpürgeyle süpürdüm, sonra hafifçe sildim: Süper oldu.
Sorun şu ki süpürgeyi banyo zemininde kullanmak istemiyorum. Değdirmek istemiyorum. aynı süpürgeyle salondaki halımı süpüremem.
Banyo için küçük bir süpürge alacağım.
İyi çeken bir şey olmalı, az yer kaplamalı.
Öneriniz var mı?
0
Yeni süpürge yerine sadece başlığını da alabilirsiniz. O yeni başlıkla sadece banyoyu süpürürsünüz işiniz bitince çıkartır eski başlığı takarsınız.
0
Benim banyo süpürgem fantom'un dandik dikey süpürgesi. Banyoda bolca kedi kumu döküntüsü oluyor normal süpürgemle almak istemiyorum ben de. Bu iş görüyor, torbasız falan olması da iyi.
www.hepsiburada.com
ilk gelen linki attım daha iyi fiyata çıkabilir, ben yıllar evvel 50 liraya almıştım :D
www.hepsiburada.com
ilk gelen linki attım daha iyi fiyata çıkabilir, ben yıllar evvel 50 liraya almıştım :D
0
gazozailacatmauzmani
aldığım dövizi aldığım kur ile portföye eklediğimde anlık kura göre kar/zarar gösteren bir uygulama var mi acaba? daha önce böyle bir uygulama görmüştüm ama şu an bulamıyorum
aldığım dövizi aldığım kur ile portföye eklediğimde anlık kura göre kar/zarar gösteren bir uygulama var mi acaba? daha önce böyle bir uygulama görmüştüm ama şu an bulamıyorum
0
trixi
Biraz da gündemden uzaklaşalım diye soruyorum. Diyelim ki ofis içinde bira, öğle yemeği, tiyatro vs gibi etkinlikler oluyor. Bunlara genelde çağrılmayan bir insansınız. Konu ile ilgili sitem ettiğinizde ise organizasyonları düzenleyen elebaşları sizi ya kaale almıyor ya da olayları üzerine alınmıyor
Biraz da gündemden uzaklaşalım diye soruyorum.
Diyelim ki ofis içinde bira, öğle yemeği, tiyatro vs gibi etkinlikler oluyor. Bunlara genelde çağrılmayan bir insansınız. Konu ile ilgili sitem ettiğinizde ise organizasyonları düzenleyen elebaşları sizi ya kaale almıyor ya da olayları üzerine alınmıyor. Bu gibi durumlarda düşünceniz ne olurdu:
-Ben eğlenceli bir insan değilim, o yüzden çağrılmıyorum.
-Doğrucu olduğum için, doğru söyleyeni 9 köyden tabi...
-Denk gelmemiştir, unutmuşlardır.
-Organizasyonu düzenleyen çakal seçip seçip çağırmış, onun adiliği.
Diyelim ki ofis içinde bira, öğle yemeği, tiyatro vs gibi etkinlikler oluyor. Bunlara genelde çağrılmayan bir insansınız. Konu ile ilgili sitem ettiğinizde ise organizasyonları düzenleyen elebaşları sizi ya kaale almıyor ya da olayları üzerine alınmıyor. Bu gibi durumlarda düşünceniz ne olurdu:
-Ben eğlenceli bir insan değilim, o yüzden çağrılmıyorum.
-Doğrucu olduğum için, doğru söyleyeni 9 köyden tabi...
-Denk gelmemiştir, unutmuşlardır.
-Organizasyonu düzenleyen çakal seçip seçip çağırmış, onun adiliği.
0
Sorunu kendimde ararım. Organizatör adiliği olsa başka biri çıkar "trixi'yi niye çağırmadın, ona da söyle" der. Bir tanesinde unuttular da hepsinde mi unutacaklar? Ben uyuz biriysem o yüzden çağırmıyorlardır diye düşünürüm.
edit: hangi cevaplara tik verdiğin bu cevabımı doğrular nitelikte. Teşekkürler.
edit: hangi cevaplara tik verdiğin bu cevabımı doğrular nitelikte. Teşekkürler.
0
1 ya da 3
2 gibi düşünen biri isen senin hakkında 1. seçenekteki gibi düşünüyor olmaları kesin gibi bi şey.
Ama en başta denk gelmediyse devamında da çağırılmamış olabilirsin. Sitem etmek yerine kahve içmeye giderlerken peşlerine takılmak daha mantıklı bi seçenek
2 gibi düşünen biri isen senin hakkında 1. seçenekteki gibi düşünüyor olmaları kesin gibi bi şey.
Ama en başta denk gelmediyse devamında da çağırılmamış olabilirsin. Sitem etmek yerine kahve içmeye giderlerken peşlerine takılmak daha mantıklı bi seçenek
0
sende belki bir sorun var ama ofiste böyle bir ortama izin veren yönetim de suçlu.
0
yaptığın bir ya da birkaç şey (her zaman birden fazladır) bir veya birkaç kişiyi (her zaman birden fazladır) rahatsız etmiş. özellikle bu yaptığın şeyleri arkandan rahatça konuşabilmek için çağırmıyorlar. senin için çok önemsiz bir durum başkaları için doğrudan rahatsız edici olabiliyor. hatta senin için doğru olan bir şey, başkalarına yanlış olabiliyor. bunlar birikip böyle bir dışlanma oluşturuyor. eğer öz eleştiri yapıp bu durumları tespit edebilirsen bir veya birkaç ay içinde (hzbf) olanları nasıl unutup, etkinliklerde ilk sana haber verdiklerine inanamazsın. büyütülecek bir şey değil ama kendine dürüstlük gerektiriyor.
0
Kafa açıyor diye bir tabir var ya. Doğru söyleyeni kovmak değil de doğrunun sırası olmuyor bazen.
0
Sucun olmayabilir. Gruptan biriyle bir surtusme benzeri bir sey olmustur, arkandam dedikodu yapiyorsun kuyunu kaziyordur o yüzden cagirmiyorlardir.
Benim de basina geldi, yillardir birlikte disari ciktigim farkli milletten arkadaslarim arayip sormaz olmuslardi. Sebebi de herkese boncuk dagitan bir türk kiziydi. Cok kufrederdim de yeri degil. Takilma, muhtemelen cok bir sey kaybetmiyorsundur.
Benim de basina geldi, yillardir birlikte disari ciktigim farkli milletten arkadaslarim arayip sormaz olmuslardi. Sebebi de herkese boncuk dagitan bir türk kiziydi. Cok kufrederdim de yeri degil. Takilma, muhtemelen cok bir sey kaybetmiyorsundur.
0
himmetdayi: güzel bir edit yapmışsın öncelikle=) haklı yönleri var.
ben iki tarafta da pay olduğunu düşünüyorum. evet ben laf sokmayı seven bir insanım ama organizasyonu düzenleyenler de adilik yapıyor. biraz liseli psikolojisi. "buraya herkes çağrılmadı, ben özelim, düşünceli olmama da gerek yok, vsvs....
ek olarak, ben böyle durumlarda düşmanım olsa bile "şu niye gelmiyor" diye itiraz edenlerdenim. insanlardaki bu umursamazlığı da anlamıyorum.
ben iki tarafta da pay olduğunu düşünüyorum. evet ben laf sokmayı seven bir insanım ama organizasyonu düzenleyenler de adilik yapıyor. biraz liseli psikolojisi. "buraya herkes çağrılmadı, ben özelim, düşünceli olmama da gerek yok, vsvs....
ek olarak, ben böyle durumlarda düşmanım olsa bile "şu niye gelmiyor" diye itiraz edenlerdenim. insanlardaki bu umursamazlığı da anlamıyorum.
0
Bu etkinlikleri ekip etkinliği olarak değerlendirmemek lazım. Kafalarını dağıtmak için bir araya geliyorlar sonuçta. Seni sevmiyorlarsa neden seni çağırsınlar ki.
Ekipçe özellikle planlanan bir etkinlik olmadıktan sonra random bi günde iş çıkışı bi şeyler içmeye gitmek ekip etkinliği değil arkilerle dışarı çıkmak oluyor. Ve evet maalesef düşünceli olup herkesi çağırmak durumunda değiller.
Ekipçe özellikle planlanan bir etkinlik olmadıktan sonra random bi günde iş çıkışı bi şeyler içmeye gitmek ekip etkinliği değil arkilerle dışarı çıkmak oluyor. Ve evet maalesef düşünceli olup herkesi çağırmak durumunda değiller.
0
avatar is back
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
0
hayır. olay dolar değil tl. dolar 25 de olur 50 de olur 100 de olur 1000 de olur. "artık yükselmez" diye bi şey yok.
0
doyma sınırı diye bir şey yok. venezuela'da asgari ücret 10 yıl 400 küsür dolar iken bugün 4 dolar.
0
venezuela, iran, endonezya'daki dolar kurunun yerel para birimi karşısındaki o abuk subuk durumuna bakarsanız dediğiniz şeyin imkansız olduğunu görebilirsiniz.
zaten gidişatımız da o yönde. 1 dolar 2500 tl bile olur.
zaten gidişatımız da o yönde. 1 dolar 2500 tl bile olur.
0
aslında tam sormak istediğim, dışarıdan hiç müdahale de yok bişey de yok. ee belli kalemlerde ciddi bir ihracatla gelen dolar zaten var. artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş. dolarizasyon olmuş %70 neredeyse. artık vatandaşta çok talep gösteremeyecek o kadar alan aldı neredeyse. bundan sonraki artış neden olur anlamaya çalışıyorum
0
Para durma halinde degil bir akis icersinde. Zamani geldikce hazine odemeleri tl borclanarak yani tl arzi arttirilarak yapiliyor. Ek olarak verilen banka kredileri ile yine tl arzi artis icerisinde. Zamlarla ve artmis fiyatlarla herkesin geliri nominal olarak artiyor. Ayrica zaten halen mevduatlarin %30 kadari tl'de.
0
sağlam üretimimiz olsa, turizm gelirlerimiz düzgün işlese, para getiren & güven veren kurumlarımız olsa, adalet olsa doları frenleyebilirdik ekonomi kötü yönetilse bile. ama bunlar olmayınca sürekli bir düşüş yaşanıyor. paraların birbirleri arasındaki dengeyi bunlar sağlıyor. bunları sağlayamayan eli kolu beklemekten başka bir şey yapamıyor.
0
"artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş" şu yanlış bir önerme. artışın temel sebebi türkiye'de döviz kıtlığı olması, bunun da sebebi rezervleri çar çur eden, abuk subuk yerlere döviz harcayan, tüm garantili sözleşmeleri bile dolarla yapan hükümet. vatandaşın 3-5 kuruşunu dolara döndürmesi doları 1 lira bile oynatmaz.
0
ikinci sorunuza istinaden;
çünkü güvensizlik var. tl'ye güvensizlik, ülke içindeki sosyal güvensizlik.
şimdi yine hala aklına yatmayanlar, yav ne ilgisi var diyenler çıkacaktır ama; ekonomi adaletten hukuktan ve sürdürülebilir politikalardan bağımsız düşünülemez. gazetecinin soru sormaya korkmasıyla, kadının dayak yemesiyle, iş kuracak olası bir yatırımcının/girişimcinin kendini güvencesiz hissetmesi aynı şey ve aynı yere çıkıyor.
tl düşmeye,
para birimimizin değeri yani bu paranın alım gücü ve ülke değersizleşip, itibar kaybettikçe diğer para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam edecektir. dolarizasyonla tek başına ilgisi yok, dolar alamayan tuvalet kağıdı alıyor zaten. tl dışında herhangi bir şey alıyor.
hatta dolar nasıl yükseliyorsa benzer sebeplerden gıda fiyatları da aşırı artacak yakında. bu talebi karşılayacak gıda arzı da yok.
çünkü güvensizlik var. tl'ye güvensizlik, ülke içindeki sosyal güvensizlik.
şimdi yine hala aklına yatmayanlar, yav ne ilgisi var diyenler çıkacaktır ama; ekonomi adaletten hukuktan ve sürdürülebilir politikalardan bağımsız düşünülemez. gazetecinin soru sormaya korkmasıyla, kadının dayak yemesiyle, iş kuracak olası bir yatırımcının/girişimcinin kendini güvencesiz hissetmesi aynı şey ve aynı yere çıkıyor.
tl düşmeye,
para birimimizin değeri yani bu paranın alım gücü ve ülke değersizleşip, itibar kaybettikçe diğer para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam edecektir. dolarizasyonla tek başına ilgisi yok, dolar alamayan tuvalet kağıdı alıyor zaten. tl dışında herhangi bir şey alıyor.
hatta dolar nasıl yükseliyorsa benzer sebeplerden gıda fiyatları da aşırı artacak yakında. bu talebi karşılayacak gıda arzı da yok.
0
Sky is the limit denir buna.
Bir para birimi para olmanın temel fonksiyonlarını kaybedince ne olur onu görüyoruz yani devlet çıkıp değersizleştireceğini bunu tercih ettiğini açıklıyorsa merkez bankası da o para biriminin arkasında durmuyorsa o para birimi fonksiyonlarını yitirmiş demektir.
Bir para birimi para olmanın temel fonksiyonlarını kaybedince ne olur onu görüyoruz yani devlet çıkıp değersizleştireceğini bunu tercih ettiğini açıklıyorsa merkez bankası da o para biriminin arkasında durmuyorsa o para birimi fonksiyonlarını yitirmiş demektir.
0
mikahakkinen
kızım 10 aylık 2 gündür 38 altı ateşli, huysuz, iştahı kapalı. internette diş ateşi 38 üzeri olmaz deniyor ancak ilk diş zamanı 38leri geçtiğimiz oldu ancak dişten başka sıkıntısı yoktu. şu anda dışkısı normal başka bir hastalığı yok gibi ancak ateş bir artıyor bir azalıyor. duş aldırdık düştü calpo
kızım 10 aylık 2 gündür 38 altı ateşli, huysuz, iştahı kapalı. internette diş ateşi 38 üzeri olmaz deniyor ancak ilk diş zamanı 38leri geçtiğimiz oldu ancak dişten başka sıkıntısı yoktu. şu anda dışkısı normal başka bir hastalığı yok gibi ancak ateş bir artıyor bir azalıyor. duş aldırdık düştü calpol(parasetamol) vermek istemedik ama 2 kere ateş 38e dayanınca verdik. yani bu ateş ne kadar sürer? ne yapmalı? yarın doktora gideceğiz ama ateş tedirginlik yaratıyor.
0
Parasetamolden korkmayın bence. Tam da şu zaman için gerekli.
Kaşıntı için doğal jeller var, tam patlamak üzere dişin ucu demek ki. Gayet normal bir süreç bildiğiniz gibi. Canınızı sıkmayın, Sağlıkla büyüsün.
Kaşıntı için doğal jeller var, tam patlamak üzere dişin ucu demek ki. Gayet normal bir süreç bildiğiniz gibi. Canınızı sıkmayın, Sağlıkla büyüsün.
0
komando kani var bende
Merhaba; 4. doz aşınız çıkarsa olur musunuz? Neden? Teşekkürler.
Merhaba; 4. doz aşınız çıkarsa olur musunuz? Neden?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
covid aşısının belli bir etkinlik süresi var. etkinlik süresi sona erdiğinde tabi ki olurum. her sene evine dask yaptırmıyor musun?
0
Grip aşısı da tekrar tekrar uygulanıyor, farkı yok. Yani evet, yaptırırım. Keşke grip-covid karma aşı üretseler de onu kullansak.
0
himmet dayi
SB.TradingView'da XU100.USD çalışmıyor. Başka nereden görebilirim?Teşekkürler.
SB.
TradingView'da XU100.USD çalışmıyor. Başka nereden görebilirim?
Teşekkürler.
TradingView'da XU100.USD çalışmıyor. Başka nereden görebilirim?
Teşekkürler.
0
