Giriş
(10)

meyve kilo yapar mı

tekila shot bardağı
Çilek armut incir şeftaliden bahsediyorum arkadaşlar?
Çilek armut incir şeftaliden bahsediyorum arkadaşlar?
0
tekila shot bardağı
(16.08.13)
Meyve şekerli olduğu için evet yapar eğer çok yersen
0
compumaster
(16.08.13)
Ha bir çikolata barına göre çok daha sağlıklı tabii
0
compumaster
(16.08.13)
inciri fazla yersen yapabilir,aşırı şekerli.diğerlerini bilemiyorum.
0
rock n roll
(16.08.13)
Abartmamak lazım, diyet listemde elma, şeftali gibi meyveleri küçükse 1 büyükse yarım, çilek, kiraz gibi meyveleri ise bir kase yazıyordu..
üzüm, incir, muz gibi bir kaç meyve daha yememek gerek diyordu unuttum şimdi hatırlayınca ekleyeceğim..
0
mutekebbir
(16.08.13)
kararinda tuketildiginde yapmaz. karari nedir onu bilmek lazim. ve ne zaman yedigin de onemli. gece yatmadan once yemek tavsiye edilmiyor diyetisyenler tarafindan.
0
rentts
(16.08.13)
her birinin kalori değerlerine ulaşabilirsin gugıldan, pay biçersin işte. Fruktoz, yani doğal olarak karbonhidrat içerdiğinden belli bir eşiği aştın mı yağ olarak depolar vücut.
0
dafaiss
(16.08.13)
çok yediğin sürece herşey kilo yapar kalorisiz yiyecek var mı ki.
0
feykalade
(16.08.13)
incir biraz daha kalorili, ama diğerlerini koyver gitsin, aslında inciri de koyver gitsin, oturup günde 5 kilo meyve yemediğin sürece ye gitsin yeaa
0
balpolen
(16.08.13)
yapar net.

cok filan denmiste, kilo verirken her türlü sekerden olabildigince uzak durulmali. günde maximal sadece bir tane elma filan diyete uygun denir cogu zaman.
0
serabetan
(17.08.13)
Muz kivi sakın yeme dediler.
0
0dy
(17.08.13)
(4)

Şirket - Çalışan Sayısı

Nocturne
Sevgili Trakyalılar!Herhangi bir şirkette, o şirketin çalışanı, tanıdığı vs. olmasam da sigortalı çalışan sayısını öğrenmemin bir yolu var mıdır? Şirket içinden kimseye soramadığımı varsayalım?
Sevgili Trakyalılar!

Herhangi bir şirkette, o şirketin çalışanı, tanıdığı vs. olmasam da sigortalı çalışan sayısını öğrenmemin bir yolu var mıdır? Şirket içinden kimseye soramadığımı varsayalım?
0
Nocturne
(16.08.13)
vikipedia var büyük sirketler icin, yaklasik deger veriyor.

ya da türkiyede nasil bilemiyorum ama bazen bagli olunan ticaret odasinda bakabilirsiniz salliyorum abc sirketi 20-50 calisan arasi büyüklükte sirket gözüküyordur.
0
serabetan
(16.08.13)
Bağlı olduğu ticaret odasının mesela web sitesinde mi vardır? Ya da bunun araması ne şekilde yapılır?

Not :şirket küçük.
0
🌸Nocturne
(16.08.13)
ticaret odasından ticaret sicil kayıtlarına bakabilirsin ancak sicilde şirkette kaç kişinin çalıştığı bilgisi olmaz; ortak, yk başkanı, yetkili müdür, şirket sermayesi vb bilgilere ulaşabilirsin.
0
fengari
(16.08.13)
sirketin adini buraya yazarsaniz, o sirkette calisan biri veya o birinin arkadasi ogrenip, buraya yazabilir.

sirket adi yazmasaniz bile, yer, is alani gibi ipuclari vererek, tahmin edilerek, size ulasilmasini saglayabilirsiniz.
0
for the record
(16.08.13)
(5)

Uyurken ingilizce ?!

kronik
http://www.uyurkeningilizceogrenme.com/?utm_source=mailsbu nedir yahu? Gerçek olma ihtimali yoktur dimi :)
www.uyurkeningilizceogrenme.com

bu nedir yahu? Gerçek olma ihtimali yoktur dimi :)
0
kronik
(16.08.13)
ecnebiler der ki

too good to be true
0
orijinal nick bulamadim
(16.08.13)
yok.
0
tezek
(16.08.13)
Şikayetvar.com
Dün araştırayım demiştim :)
0
dieselsingle2
(16.08.13)
olaydı iyiydi, uyurken öğrenirdik ne güzel, mis.
0
🌸kronik
(16.08.13)
yok öyle bir sistem. kuantum düsünce gücü, apokaliptik kilo verme yöntemi, sarmal ferenckov diyeti gibi bir sey.
0
serabetan
(16.08.13)
(21)

Yabancı dil bilen kimdir? Kime denir?

biglord
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette am
kime sorsam yabancı dil biliyor çevremde. bilmiyorum diyen yok. kimisi diyor ki playstation'dan öğrendim, kimi mmporg mudur nedir o oyunlardan öğrenmiş. kimi dizilerden öğrenmiş. bi insan playstation'dan ne kadar dil öğrenebilir ki? bu iş bu kadar basit mi ya allah aşkına. yetenek önemli elbette ama bana çok basite indirgeniyormuş gibi geliyor.

tamam iyi güzel öğrendin diyelim. peki reading, speaking, writing, listening yeteneklerinin hangisine bakarak bunu söylüyorsun. adama seviyesini soruyorsun upper-intermediate diyor. belki upper seviyesindeki makaleleri çok iyi anlayabiliyor, çeviriyor ama writing'i çok kötü. 2 cümle essay ya da herhangi bir yazı yazamıyor. speaking'te yok. eee şimdi bu adam nasıl upper-intermediate oluyor?

ya da ingilizce kurslarının yaptığı seviye sınavları. sadece reading'e bakarak senin seviyen şu diyorlar. başlıkta da sorduğum gibi yabancı dil bilmek tam olarak nedir?
0
biglord
(16.08.13)
yabanci dil bilmek bir kitabi alip okurken sözlük kullanmadan algilayabilmek, konusurken anadil seviyesinde muhabbet edebilmek, spontan olabilmektir o dil icin.
0
serabetan
(16.08.13)
iyi güzel de sözlük kullanmadan advanced kitapları okuyabilen ama iki kelime konuşamayanlar var. onlara ne diyeceğiz?
0
🌸biglord
(16.08.13)
yds'den 70 üstü alana denir...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
ben sorumu anlatabildiğimi sanmıyorum. daha mı uzun yazsam acaba
0
🌸biglord
(16.08.13)
çok çok çok iyi bir reading yeteneğine sahip olmak bir dili bilmek anlamına gelir mi? bana çok saçma geliyor bu mantık.
0
🌸biglord
(16.08.13)
hocam sorunun cevabı gayet basit... Bizim lisede Edebiyatı 80 olup kompozisyonu sıfır olan insanlar vardı. bazıları çok iyi konuşmasına rağmen bazıları iki kelimeyi bir araya getiremezdi. Biz bunlara Türkçe'yi bilmeyen mi diyeceğiz. Hakkıyla yazmak, konuşmak cevaplamak farklı, yabancı dil bilmek farklı...
0
inanmazsan inanma
(16.08.13)
akıcı ya da akıcıya yakın konuşabilen, karşıdakinin söylediğinin en az 10'da 8'ini anlayabilen, ortalama bir konu hakkında 1 sayfaya yakın yazı yazabilen, bir internet sitesinde haberi okuyup ne ile ilgili olduğunu anlayabilen o dili biliyordur.
0
japon askeri
(16.08.13)
biliyorum diyenlerin %80'i beginner seviyesinde biliyordur herhalde. turkiyedeki "ben ingilizce biliyorum"culardan bahsediyorum tabi ki.
0
gec
(16.08.13)
bana gore yabanci dili bilmek sudur; o dille yapilan bir telefon gorusmesini hic sorunsuz gerceklestirebiliyorsan ve karsindaki de her seyi tamamen anliyorsa iste o zaman o dili biliyorsundur.
0
gec
(16.08.13)
öğrendiğin dilin ülke vatandaşı ile oturup konuşabiliyorsan evet orta seviye o dili biliyorsun denir. ha sen bi de televizyonlarını, gazetelerini, dergilerini, kitaplarını okuyabiliyorsan tamam zaten olmuşsun sen. ne yani o dilde içinden düşünmeye başlayınca mı yabancı dili biliyor olacaksın? 100de100 ana dilim gibi biliyorum diyebilmen için zaten o ülkede yaşamış vakit geçirmiş olman gerekir.

almanca öğrendin diyelim az çok. e daha bunun aksanları var. sokak ağzı var. deyimleri terimleri var. kısaltmaları, geyikleri var..

ha son olarak ufak bir tespit; adam gibi telesekretere mesaj bırakabilen adam o dili biliyordur lamı cimi yok.
0
herospower
(16.08.13)
Öncelikle yazdıkların içinde gizli gizli hissedilen "mükemmel yabancı dil bilen demek ona tüm bileşenleriyle -yazmak, konuşmak, anlamak, çevirmek, dinlemek vb.-sahip olmaktı" algısını aş derim..

Misal yukarıda yazılanlardan yola çıkalım listening nedir allah aşkına ne zamandan beri dil için bir kriter oldu? Dinlemeden nasıl anlaşılacak ha buradaki listening dinlemeyi değil duymayı tınılıyorsa ok ona kimse bir şey diyemez.

Memlekette eşşek yüküyle yabancı dil eğitimi verilir. Bu kesinlikle abartı değil eşşek yüküyle verilir bu ama bilen yok demek ki problem sistematik. aynı sistem içinde çözüm ders saati arttır, içeriği yoğunlaştır, dışarıdan destek gerek de kursa gönder, sınavları arttır, sınav başarı notlarını yükselt-düşür sözde başarı sağlat. Yabancı dil öğretemiyoruz zira kişiler problemli -hayır sorun sistem meselesi-

Peki bilenler nasıl biliyor. Açık ve net bilmiyor :) Aslında kimse bir başka yabancı dil bilmiyor -tam ve bütün olarak tabii-

Bak durum şöyledir. Yabancı dilde yazarsın ama konuşamazsın -en azından kafandaki ideal gibi konuşamazsın ama derdini anlatırsın- okursun ama yazamazsı ya da konuşamazsın vb vb. varyasyonlar değişir.

yabancı dilin kullanımının tepe yaptığı kurumlar dış işleri falandır. Orada bile anlık çeviri yapan çeviri yapılan metni metin okuycularına yönlendirir. Okuyan yazan çeviren konuşan dinleyen bir bütün olarak yoktur.

derdini anlat-derdini anla- yazılanları akıcı olarak oku bu yeterlidir.
0
clive
(16.08.13)
(bkz: ingilizce kelime ezberleme yolları/@compadrito)

bu yaziyi okursaniz, bu konuya takintili oldugumu goreceksiniz.

sordugunuz bu mukemmel soru icin tesekkur ederim. ayrica, verilen cevaplardan bazilarini tatminkar bulmadiginiz icin de tebrik ederim.

gec'in cevabini cok begendim cunku, telefonda anlasmak, hele havaalanindaki anonslara ve diger gurultulere ragmen telefonda anlasmak cok guzel bir kriter.

ben size bisey diyim mi? ak got kara got yurtdisinda yasamaya ve calismaya basladiginizda belli oluyor.

belki su size bir fikir verir: bana yurtdisinda yasayan bir arkadasim bir kizdan bahsetti. kiz ona demis ki, "buraya geldikten 14 sene sonra, ingilizce ile artik bir problemim kalmadigina karar verdim".

ote yandan, abd'de 20 sene yasamis ama hala abuk sabuk konusan insanlar gormuslugum de var.

benim katildigim kriterler sunlar:

- bir filmi altyazisiz izleyip, ozellikle espriler dahil olmak uzere, filmin en az %70-80'ini anlayabilmek. ama burada da diyeceksiniz ki, "nasil olculuyor o %70-80"? ben de orada sicacam tabii. o zaman soyle duzeltelim: filmi ve filmdeki esprileri rahat anlayabilmek.

- telefonda, ozellikle; zenci, teksasli, british, hintli, cinli, latino gibi degisik aksanla konusan kisilerle sorunsuz ve takilmadan, tekrar ettirmeden, tekrar etmeden anlasabilmek. tabii ingilizce icin gecerli bu soyledigim.

- TIME gibi bir derginin rastgele ama fotografsiz yani tam sayfa yazi olan bir sayfasinda, 3-5'ten fazla bilinmeyen kelime ile karsilasmamak ve yaziyi ozetleyebilecek kadar iyi anlamak.

- bir tiyatro oyununu, bir romani, bir muzikali anlamak

- telefonda, felsefi, politik bir alanda gorus bildirebilmek. psikoloji, sosyoloji gibi sosyal bilimlerle ilgili bir alanda bir tartismaya katilabilmek.

- radyodaki reklamlari anlayabilmek

- sarki sozlerini anlayabilmek ve duyulan sarkinin sozlerini yaziya dokebilmek

- uluslararasi bir toplantida dinleyiciler arasindayken, ayaga kalkip, konusmaciya kompleks bir soru sorabilmek, orada, yuzlerce kisinin onunde o konusmaciyla fikir alisverisinde bulunabilmek, bir tartismaya girebilmek

- ders anlatabilmek, sunum yapabilmek

- karmasik bir konuyu, yalin ve anlasilir bir sekilde email ya da mektupla anlatabilmek

- sohbet ederken, akla gelen espriyi, hic ikinmadan, cekinmeden pat diye orada yapabilmek

- o dilde ruya gorebilmek

- o dilde dusunebilmek, kendinizi, farkinda olmadan o dilde dusunurken bulmaniz

simdilik aklima gelenler bunlar. bu soruyu silmezseniz sevinirim...

bu soylediklerimi yapamayanlar, "ehh iste, idare eder, ac kalmaz" seviyesinde yabanci dil biliyordur.

isin hazin tarafi ne biliyo musunuz? bu soylediklerimin birini bile yapamayan birisi, kalkip burada soru soruyor. diyor ki "ingilizceyi hallettim, bundan sonra hangi dili ogreneyim?"

cok uzucu bir durum...
0
compadrito
(16.08.13)
compadrito fazla detaylı yazmış.
cem yılmaz'ın son gösterisini izlediniz mi bilmiyorum ama orada yabancı dil bilmek ve konuşmak hakkında söylediklerine katılıyorum.
yani bizim türkler bir filmi altyazısız anlayabiliyorlarsa, ya da telefon görüşmesinde söylediklerini karşı tarafa tam olarak anlatabiliyorlarsa, ya da havaalanında pasaport görevlisiyle tam olarak anlaşabiliyorlarsa yabancı dili öğrenmiş kabul ediyorlar.
halbuki o kadar ağdalı bir dile gerek, gerektiğinde tarzanca anlaşarak da derdinizi anlatabiliyorsanız sorun yok demektir.
elin gavuru buraya gelip size "çultanahmet" dediğinde nasıl ki sultanahmet'e nasıl gidebilirim diye soruduğunu anlayabiliyorsak, bizde "hav maç" dediğimizde bunun fiyatı nedir oluğunu anlatabiliyoruzdur işte.
günlük dil için yeterli. ha iş için derseniz bu seviyeyi baya bi yükseltmek gerekir.
0
etna
(16.08.13)
yds'den almak, yabancı diziyi anlayabilmek falan değil. girersin ielts gibi bir sınava, en az 6.5 alırsın, o zaman belirli bir seviyede biliyorsundur mesela ingilizceyi. zira yabancı diziyi anlamak listening ve sözcük bilgisine dayanırken, writing çok daha ayrı bir klasman. hepsinin iyi olması lazım 'dil bilebilmek' için. writing, listening, speaking, vesaire tüm branşların en az belirli bir ortalamayı bulması lazım.

yabancı dizi anlayıp ingilizce biliyorum, ya da telefonda konuşabiliyorum çat pat deyip ingilizceyi hallettim diyenler de var, normaldir, olsun zaten. ülkedeki işletmelerin %90'ında o derece bir ingilizce bile yeterli, koca koca şirketlerde yapılan uluslararası yazışmaları falan görseniz ağlarsınız. türkiye zira burası. ama 'ingilizce biliyorum' olur mu, bence tam olarak olmuyor genel ortamalayı yakalayamadıysanız.

biglord, senin ikinci paragrafta bahsettiğin adam mesela upper int olamaz. writing'in elementary mi, o zaman senin seviyen odur. en düşüğe göre hesaplanır her zaman. ha yok ben üstünkörü şeyttireyim derseniz, ab yasaları şöyle diyor: en.wikipedia.org
0
roket adam
(16.08.13)
bana gore cogu bilmiyor.
ornek 1: "gramerim iyi ama konusamiyorum"
cevap: bilmiyor.

ornek 2: "catpat anlasiyorum"
cevap: bilmiyor

ornek3: "ingilizcem iyi"
cevap: bilmiyor.

nasil olculecek? muhtemelen uluslarasi kurumlarin yaptigi testlerle. devasa belirleyici olmasalar da, toefl, ielts'in gideri var.

gunluk konusma kaliplarini bilenler ve bunlari konusmalarina dogal yoldan dahil etmis insanlar bilirler o dili. geri kalanina itibar etmemek lazim.

seviyelere gelince, seviyelerden haberim hicbir zaman olmadi. cunku hicbir seviye belirleme sinavinda A'nin altinda not almisligim ve o siniflandirmaya maruz kalmisligim yok. hatta bu da belirleyici kriter. bir insan boyle seviyelerde zaman gecirdiyse, evet hep bir agizdan:
cevap: bilmiyor.

gelelim bolumlere. okuma, dinleme, yazma, konusma gibi alanlarin hepsinin iyi olmasi lazim bir dili bilmek icin.
aksi takdirde: 'konusabiliyorum ama yazamiyorum', 'dinledigimi anliyorum ama okurken aklim kayiyor' demek sacma.
konsantrasyon, duyma, gorme, elini kullanma, disleksi, ve sair sorunlar yasayan insanlari bile dahil edebiliriz bu sartlara. dil farkli bisey. sosyal kosullanmanin dil ogrenebilmede cok etkisi var.
neyse boyleyken boyle.
0
fauxhumanitas
(16.08.13)
öncelikle bu vesileyle compadrito'ya teşekkür etmek istiyorum, bana çok şey kattınız umarım hayatınızda hep siz de sizin gibi güzel insanlarla karşılaşırsınız.

soruya gelirsek de ben de kendimden örnek vereyim. ünide ingilizceyle alakam yoktu ama lise'de iyiydi temelim. sonra dizi- film alışkanlığım başladı ve bu şekilde bir aşinalığım oluştu. tabi ardından ingiltere'de master isteğim ortaya çıkınca 6 ay kursa, 6 ay bir alman'dan ing. dersi yaklaşık 8 ay da türk'ten ing. dersi alarak ve yaklaşık ielts'le ilgili 20 kitap bitirerek sınavdan istediğim sounucu alabildim. denemelerde daha iyi yapıyordum hatta. şu an mükemmel değilim tabi ama çok hevesliyim, okuyorum, araştırıyorum. bazen küsüyorum, sevgilim gibi yani. yakında da zaten ingiltere'ye taşınacağım, öyle işte. şu an istediğim şeyleri söyleyebiliyorum eskisi kadar düşünmeden, mesela vize görüşmesi için konferans diye bir şey varmış artık öğrencilerde. ingiliz kadınla 10 dk. konuştuk ve ben ne duraksadım hiç, ne de anlamadığım bir şey oldu. garipti aslında çünkü hissetmedim bile farklı bir dil konuştuğumu. beynim artık bunun normal bir şey olduğunu kabul ediyor sanki.
0
grimer
(16.08.13)
compadrito'nun yazdıkları derleyici-toparlayıcı olmuş sağolsun.

darknum'un bana hitaben yazdıklarına gelince toefl vb. sınavları kriter olması zaten yazdıklarım türettiği problemlerin ifşaası. Dil bilme ama sınavları geç memleket açısından ne kadar tanıdık bir mantık -özellikle memlekette sınavların nasıl hazırlandığı-sınavlara nasıl hazırlandırıldığı gördükçe-

compadrito'nun yazdıklarına dönecek olursak gerçekte tümünün yapılması demek yeni bir anadile doğru evrimleşme demek. Başka bir dilde yazma, düşünme, rüyalar görme vb. işte bu yüzden pedagoglar bir başka dil öğretmeyi çocukluktan başlayacak bir süreçle açıklamayı değerlendirmeyi gündemlerinde tutuyor.

Neyse compadrito zaten yazmış ama şerhim şudur. bunların gerçekleşmesi durumunda anadil neyse ondan uzaklaşılmış olunur ki normaldir. 20 yıl franızca konuşulan yerde yaşa tabii ki fransızca baskın olur ya da ingilizce konuşulan yerde yaşa ingilizce baskın olur vb vb.

Bir başka konu ise dikkat edilecek olursa cevapların büyük kısmı ingilizce düşünülerek verilmiş cevaplar ama dil başka bir şey. bugün git getir dışişlerinin bm daimi temsilciğinde çalışan çevirmeni-metin yazarını-okuyucusunu toefl-ielts-delf-dalf vb sınavlarında o müthiş notları alamayabilir. Zira sınavlar belli kalıplar üzerinden düşünmekle bağlıdır. Mükemmel dil öğrenimi ancak mükemmel olarak öğrenmek istediğin dilin egemen olduğu yerde yoğrulmakla olur ki bu da mükemmel bir dil için geçerli değildir. Kuramsal olarak lehçe-ağız farklıkların etkisi vb. vb. tartışılabilr

sonuçta sınavlar belirleyici mi? he yav he...
0
clive
(16.08.13)
dil bilmek kişiden kişiye değişen bir kavram anladığım kadarıyla. özellikle ingilizce konusunda çok büyük karmaşa. ben ikiye ayırmayı seviyorum: ingilizce bilenler ve ingilizce anlaşanlar.

ingilizce hakkaten bilenler, türkiye'de ve avrupa'da çok küçük bir azınlık durumunda (ana dil olarak konuşanlar hariç). genelde insanlar ingilizce "anlaşıyor". adam "i am going berlin tomorrow" diye bir cümle kuruyor mesela. ingilizce katliamı, ama anlaşıyor işte. "i went to the germany" diyor. tüm gelecek zamanları "will" ile kuruyor, nereye the koyacağını bilmiyor vs. benim kulağımı korkunç şekilde tırmalıyor, ama adam söylemek istediğini anlatıyor. ama ciddi bir konu konuşulacağı zaman adam orada tıkanıyor. misal, geçen almanya'daki türklerin sosyal hayattan dışlanmasıyla ilgili konuşuyoruz. almanlar ve türkler var masada, almanlar çatır çatır takip ediyor tartışmayı, türkler melül melül bakıyor mesela. adamlar ingilizce biliyor, bizimkiler "anlaşabiliyor" çünkü. "hadi bu gece içelim, off şu kıza bak ne güzel, kakara kikiri" muhabbeti yapabilen "ingilizce biliyorum" diyor işte, ama durum pek öyle değil. gerçi türkler bilmiyor dedim de, avrupa'da da dediğim gibi %80 falan pek bilmiyor. bir espri yapıyorsun anlayan yok, bir deyim kullanıyorsun, bir phrase kullanıyorsun öyle suratına bakıyorlar falan. esasen ingilizce az bilenler aralarında daha iyi anlaşıyor.

neyse konuyu dağıttık. bence dil bilen kişi, o dili gramer hatası yapmadan ve akıcı konuşabilen (meşhur yanlışlar hariç, mesela ana dil olarak türkçe bilen çoğu kişi yazarken -de'leri ayıramıyor, ya da "ne-ne de" kalıbını konuşurken yanlış kullanıyor), o dilde söylenen her şeyi anlayan, altyazı olmadan dizi veya film izlerken espri vs. kaçırmayan, sözlük kullanmadan en azından bir cinayet romanı okuyabilen kişidir. bunları yapamayan kişi anca o dilde "anlaşabiliyordur".

geçen gün facebook status'una "is anyone can reccomend me movie?" yazan bir arkadaşım var mesela. bu adam toefl verip çift diploma programına katılmaya hak kazandı. ama "ingilizce biliyor" dersek shakespeare mezarından kalkıp suratımıza tükürür. öyle.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.08.13)
gittim buldum... tartıştığınız durumun özeti biraz şöyle;

fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net
0
herospower
(16.08.13)
grimer ve clive hocalarim, kadirsinas ve yureklendirci sozleriniz icin cok tesekkur ederim. cevabimin eksik kalmis oldugunu farkettim ve geri dondum bu soruya. iyi ki de geri donmusum!



ilk cevabimi edit edersem, gozden kacabilir dusuncesiyle, ilaveleri bu cevapta yazacam.

bir kadin ya hamiledir ya da degildir. ama lisan bilen sifir ve bir gibi kodlanamaz. yabanci lisan, bir omur boyu suren bir yolculuk, bir seruvendir. sifir gibi kodlanir aslinda, 1 gibi de kodlanir ama Yes ile No arasinda uzuuuuuun bir gri bolge var.


ilk cevabimda cok onemli bir olcutu unutmusum. o olmazsa, yabanci dil bilen kime denir? sorusunun cevabi cok eksik kalir.

usage!

Turkcede bi laf vardir hani "Onu oyle demezler, peynir ekmek yemezler" diye...

Bildiginizi zannettiginiz dilde oyle bi laf yumurtlarsiniz ki, anadili o dil olan adamin hissettigi tam da bu olur. "o oyle denmez, dogrusu su" diye duzeltesi gelir. ABD'de, %50'si sahte ama %50'si de samimi kibarliklarindan dolayi pek duzeltmiyolar. Bi de ABD gocmenler tarafindan kurulmus ya, yeni jenerasyon gocmenin veya turistin, 4. kusak gocmene, "ne yani? senin buyuk deden cok mu guzel ingilizce konusuyodu? sen benim kadar falanca dil biliyon mu bakalim?" deme hakki var. bunu cok iyi bildikleri icin, ne zaman ingilizcenizden sikayet edecek, yetersizliginizden dem vuracak olsaniz, hemen "it's better than my ..." lafini yapistirirlar. o bosluga, bazen Turkish gelir, bazen Spanish, French, Portugese, Arabic filan. Her kime hitab ediyolarsa, o anda, onun anadili gelir o bosluga yani.

Lafin basina geri donecek olursak, usage cok onemli sevgili hocalarim. Kullanilis yani. Kelimenin hangi baglamda nasil kullanilacagi ve nasil anlam degistirdigi. Bu cok uzmanlik isteyen bir beceri iste! Ornek, TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli bir yabanci kiz dusunelim. Bu kiza, "yanagini sikmak" ve "topuguna sikmak" kavramlarindaki sikmak kelimelerinin farklarini nasil izah edersiniz? Yasar Nuri Ozturk'ten araklamak istedigim mukemmel bir usage ornegi var: Kalp ve yurek kelimeleri esanlamli di mi? Ya kalpsiz ve yureksiz kelimeleri???

Buna benzer cok guzel ornekler gelir arada sirada aklima... simdilik bunnarnan yetinelim.

usage'in bir adim otesinde, idiomatic usage and slang var.

yani deyimlerle konusma ve argo. simdi argo, neredeyse aylarla olculebilecek bir suratte degisen, ve seksen cesit "alt kultur"un kendine ozgu olusturdugu bir konfor alani, bir iletisim kanali. tamamini kapsamak mumkun degil. anadili ingilizce olanlar icin bile mumkun degil. ama gunluk hayatta kullanilan oyle kelimeler ve deyimler var ki, onlar artik argoluktan cikmis, yavastan yavastan dilin "asli" unsurlari haline gelmeye baslamis. onlari bilmek ve "cuk oturacak" sekilde kullanmak, deyimleri de tasi gedigine oturtacak sekilde kullanabilmek, yabanci dil ogrenmedeki en ileri asamalardan biri. TOMER'de Turkce ogrenen sevimli kizimiza, "tasi gedigine oturtma" lafini kolay annatabilir misiniz? o hissi yakalayabilir mi? anlatsaniz bile, yakin bir gelecekte, bu deyimi kendiliginden ve tam yerinde kullanabilir mi?

TOEFL konusuna da deginecektim.

TOEFL'in bir kriter oldugunu soylemis bazi dostlar. Ben o fikirde diilim. Eski puanlama usulune gore, TOEFL esdegerinden 550 puan almistim. Texas Tech 590, Harvard 600 puan istiyordu. Harvard'dan daha yuksek isteyen bir yer de yoktu. Keza TUS'un ingilizcesinden ve ceviri sinavlarindan bi kac defa full cekmisligim, KPDS'den de 92 almisligim vardi. Ama ne oldu? ABD'ye gelince yerlerde surundum, 10 seneden sonra hala da surunmeye ve kendimi amele gibi hissetmeye devam ediyorum.

Birazdan, Manhattan'a gidip, TOEFL'dan bu sene 110 cekmis bi abimizle bulusacam ve Ingilizce konusunda nasil sictigini gozlerimle gorecem ve kulaklarimla duyacam. Cunku ABD'ye ilk gelisi. Ilk cevabimda dedigim gibi: Ak got, kara got, tam manasiyla, ABD'deki isyerinde ve gunluk hayatta belli oluyor.

Benim su anda calistigim isyerinde, 4 ABD'li is arkadasim var. Bir de ABD'ye 4 yasinda gelmis bir arkadasim var. Bunlardan, dogma buyume Brooklynli ve universite mezunu olan arkadasi bi gorseniz, kendinizi Robert De Niro filmi seyrediyomus zannedersiniz. Mukemmel bir Brooklyn aksaniyla konusuyor. Iste bu arkadas, gecenlerde beni "The king of emails" ilan etti. Birine bir sey yazmak istediginde, bana soruyor. Baska bi tanesi gelip, sunu nasil yazarim, nasil derim diye bana soruyor. Durun, hemen atarlanmayin, birazdan annatacam durumu...

Ben hic bi tanesinin yazdigi emaili begenmiyorum. Anlatmak istenen seyi tam olarak ifade edemiyolar. Simdi ben Ingilizce biliyo mu oluyorum? Ehh, ekmek parami kazanacak kadar! Vaziyeti idare edecek kadar. is konusmaya gelince, kendimi onlarin yaninda bayaa bi ezik hissediyorum. Tabii ki, bende akicilik, kelime haznesi, gramer, telaffuz filan onlara gore yerlerde surunuyor ama asil yerlerde surunen, idiomatic usage ve slang. Bi de tabii, KODLAR!

Deyeceksiniz ki, nedir bu kod konusu?

TOMER'de Turkce ogrenmis sevimli kizimiz sokakta birinin, baska birine, "Seni tokat manyagi yaparim!" dedigini duysa, bu sozun kaynagini ve aslinda hangi soze gondermede bulundugunu annayabilir mi? Yani lisan ogrenmek, sadece gramer, telaffuz, kelime haznesi, hatta deyimler, usage ve argo ile bitmiyor. O kodlari da ogrenmek ve anlamak zorunda kaliyosunuz. Zaten cogunu da annayamadiginiz icin, bel bel bakiyosunuz. Siz aralarina girmediginiz zaman, o 3 Amerikali, ya da 4 Amerikali, firsattan istifade, mukemmel geyik ceviriyolar. Konusmaya siz de dalmaya kalkarsaniz, o geyigin sahiciligi bozuluyor, gazi kaciyor. Sirf o geyigin tadi kacmasin diye, siz de uzaktan onlari dinliyor, kulak kabartiyosunuz neler kacirdiginiza...

Dun bunnardan biri, dun bana "it's gonna be a breeze to me" dedi. Assaa yukari tahmin ettim konusmanin baglamindan ama ogrenmek icin ne demek istedigini sordum.

Kutsal bilgi kaynagimizdaki

eksisozluk.com

anlamini kastediyormus. Buradan suser phanaxa selam olsun. Daha da dumani ustunde bi entry!

Mesela,Home run guzel bi ornek sevgili hocalarim. Bilmiyodum abi, naapiyim? Cahilim iste! Herif home run, home run diyo, meger futboldaki golun beyzboldaki karsiligiymis. Ucuz ayakkabi bulmus ona home run diyo herif. Ben de mal mal bakiyorum suratina, o kadar ucuza ayakkabi buldum ki, eve kadar kosacam mi demek istiyo acaba? gibi dusunceler geciyo kafamdan. Home run'in ne oldugunu sordum. Ne kastettigini anlayinca, vaziyeti idare edebilmek icun, haaa, slam dunk gibi bisey, desene! dedim, "slam dunk"i o anlamda kullanmama cok sevindi.

Gunluk hayatta buna benzer onlarca durumla yani kulturel kodla karsilasiyosunuz. Kuvvetle tahmin ediyorum ki, TOEFL'dan baba puan cekmis olan abimiz, iste bu yuzden cuvallayacak. TOEFL tek kriter degil.

Usage dedik, idiomatic usage dedik, slang dedik, kulturel kodlar dedik, gelelim article ve preposition konusuna.

Saint Joseph'te Fransizca ogrenmis sevgili bir dostum, bir gun bana soyle demisti: "Lisani unutmaya ilk olarak prepositionlardan basliyosun."

Su on, in, at, beneath, under, underneath, behind, front gibi yer tarif eden kelimelerin gramerdeki adi her neyse, onlari hatasiz kullanmak bayaa bi zaman aliyo. bi de article'lari hatasiz kullanmak.

Psikolojide ve psikiyatrideki frustration kavramini ele alalim. Eger uluslararasi bir toplantida, ahalinin gozu onunde, is ortaminizda, sokakta, ise dair veya gunluk hayata dair telefon konusmalarinizda, gazete okur, televizyon seyreder, sarki dinler, muzikal dinlerken, frustration hissine kapilmiyosaniz, o dili artik ogreniyorsunuz demektir. bi seyleri ifade etmek istiyor, birinle cata cat fikir munakasasina girmek istiyor ve cok iyi bildiginiz veya cok hakli oldugunuz bir konuda eline vermek istiyosaniz, ama konusmanin sonunda iciniz hala sis olarak kaliyosaniz, daha gitmeniz gereken cok yol, yemeniz gereken cok firin ekmek var demektir.


Ulan ne ezikmisim be!
0
compadrito
(17.08.13)
compadrito'nun entry'si uzerine bir iki sey karalamak istedim.

türkiye'de ingilizce'yi belirli bir seviyenin üzerinde konuşanlar ve pek iyi konuşamayanlar/kendilerini gelistirme çabası içinde olanların arasında anlamsız bir savaş vardır. ingilizce bilenler icin dil bir namus gibidir, altini pek kabul etmezler. bu konuda biraz daha rahat olmakta fayda var :)

kendi dil öğrenme hikayemden kısaca bahsedeyim, daha ilkokuldayken (80ler, 90'larin basi) ingilizce öğrenmek bir gereklilik olmuştu beni için. babam kaptandı, yurt disindan getirdigi her halt ingilizceydi. bilgisayarin kitapçığı, şusu busu..zaten senede bir kaç kez görüuyordum babamı ona da soramıyordum, sozlukten suradan buradan cat pat her kelimeyi cevirerek bir seyler yapmaya calistim kendi kafamdan.

ortaokul'da turkiye'nin ingilizce konusunda zamaninin iyi okullarindan birinde temeli az cok soktukten sonra (derslerim not olarak pek parlak degildi) ogrenimim hiz kazandi, o zamanlar sirf iceriginin kalitesini kesfettigimden cnn'in, bbc'nin teletext'ini okuyordum, sozluk'e ihtiyac duymadim o gunden sonra. 10 kelimeden 5'ini anlamasam da cumleyi anliyordum. sonra internet geldi, the nyt, cnn...aman tanrim, maden!

yine hizli ileri saralim, 20'li yaslarima geldigimde okudugumu anlama, ozellikle de konusma alanlarinda cok iyi bir noktaya geldim. abd'ye gitmeye karar verdigimde dil zaten oturmustu diyebilirim. adapte olmakta hic gucluk cekmedim. orasi zaten tam bir madendi benim icin, periyodik yayinlar, dergiler, kutuphane duzenleri..oradaki yabancılara ingilizce ders veriyordum harcligimi cikarmak icin, bazan ogrenciler kendi dersleri ile ilgili makaleler getiriyordu onları bile meraktan okuyordum. atm'lerin tarihini bile siralayabilirim :)bir noktadan sonra hali ile ülkede yaptığım iş başvurularına seviye olarak native yazacak, hatta native'in de ötesinde iletişimi artı bir varlık olarak sunacak duruma geldim (burada okuduklarimin cok faydasi olmustur, dili native konuşan ülke vatandaşları da türkiye de olduğu gibi belirli bir kelime grubunun dışına pek çıkmıyorlar) . abd'de uzun yillar gecirdikten sonra is icin avrupa'ya döndüm ve aman tanrım, burada cogu kisinin ingilizcesi turkiye'den cok daha geri seviyede ama sorsan herkes advanced, herkes native. turkiye'ye ozgu bir durum degilmis bunu anladim.

özetlemek gerekirse, ne zaman dili tamamen öğrenmiş oldum bilmiyorum. yeteneğim var mıydı onu da bilmiyorum çünkü şu an bulunduğum ülkenin dilini öğrenmek için pek bir itici güç yok içimde, zor da geliyor. ingilizce öğrenmek kendiliğinden gelişen bir zorunluluktu çünkü ilgi duyduğum her şey o dildeydi.

hayatım boyunca yabancı dilimin sorgulandığı tek mecra türkiye, veya daha spesifik olarak eksi sozluk olmustur. sonuna smiley ekledigim bir espri sonrasi "hayirrr yanlissin!, ben ingilizce ogretmeniyim cv'mi gondereyim de gor!" tarzi onlarca mesaj almistim. hepsine "peki haklisiniz" duzleminde verdigim cevaplar da tatmin etmemis olsa gerek ki isi hakarete kadar goturmustu millet.

bir insan, ingilizce seviyesini kendi belirler. o nedenle gidip de şu şu şu şartları yerine getiren ingilizce biliyordur veya tersi maddeler sıralamayacağım. yine de illa ki zorlarsanız, bir gazetede okudugunu anlayan, ve iyi bir sekilde konusabilen biliyordur derim. çat pat anlayan ve kusursuz olmadığının farkında olan da, "bilecektir" derim. hic bir sey bilmeyen, konusamayan fakat "Biliyorum" diyene de "peki" derim.
0
kuja
(19.08.13)
(3)

pasaport vize işlerinden anlayanlara bi hesaplama sorusu

tikican
hos gelisler ola,sorum su :15-16 eylulde ingiltere seyahatim olacak yalnız pasaportumun suresi 23 subat 2014 te doluyormus.henuz vize basvurusu yapmadim.bu ayin 23 une kadar vizeye basvurursam 6 ay kala kurtarmis oluyor muyum, yoksa riske atmayip yenilemeli miyim pasaportu??
hos gelisler ola,

sorum su :

15-16 eylulde ingiltere seyahatim olacak yalnız pasaportumun suresi 23 subat 2014 te doluyormus.henuz vize basvurusu yapmadim.bu ayin 23 une kadar vizeye basvurursam 6 ay kala kurtarmis oluyor muyum, yoksa riske atmayip yenilemeli miyim pasaportu??
0
tikican
(15.08.13)
temiz yenile.
0
serabetan
(15.08.13)
kurtaramıyorsun.. yenileme şart..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(15.08.13)
kesinlikle yenilemen gerek. donus tarihinden itibaren 6 tam ay olmadiktan sonra o vize cikmaz.
0
for the record
(16.08.13)
(5)

Elinin altında Ulysses olan var mı?

electra kompleksi
Bende e-book var da biraz tuhaf gibi geldi. Gerçi Ulysses'in tuhaf bir kitap olduğunu biliyorum da çeviri ya da dizgi hatası mı diye merak ettim. Bendeki Ulysses şöyle başlıyor(ön söz, çevirmenin notu falan hariç kitabın başı):"Sarman, babaç buck mulligan, üzerine bir aynayla bir ustura haçvari konu
Bende e-book var da biraz tuhaf gibi geldi. Gerçi Ulysses'in tuhaf bir kitap olduğunu biliyorum da çeviri ya da dizgi hatası mı diye merak ettim. Bendeki Ulysses şöyle başlıyor(ön söz, çevirmenin notu falan hariç kitabın başı):
"Sarman, babaç buck mulligan, üzerine bir aynayla bir ustura haçvari konulmuş tıraş sabunu köpüğü dolu taşıyla merdiven başında belirdi. Sarı, kuşağı bağlanmamış ropdöşambrı tatlı sabah yeliyle ardında hafif hafif yalpalanıyordu. Tıraş tasını yukarı kaldırıp, okudu:
—Introibo ad altare Dei.
Durdu, loş merdiven sarmalından aşağıya bakarak ayı gibi ünedir —Çıksana, Kinch. Gel yahu, kansız düzenbaz.
Ağır ağır ilerleyerek atış platformunda durdu. Dönüp, ağırbaşlı, kuleyi, etrafındaki kırları ve uyanmaktaki dağları üç kez kutsalı. Sonra, gözü Stephen Dedalus'a ilişti, hançeresinden hırlar, başını sallarken, ona doğru eğilip havada art arda haçlar imledi. Step-ıen Dedalus, sıkkın ve mahmur, kollarıyla merdivenin üst bölü-Tiüne yaslandı ve sallana hırlaya kendisini kutsayan beygirimsi upuzun suratla tıraşsız tüylü, meşe odunu renginde pul pul tepesine yüz vermeksizin baktı.
Buck Mulligan bir an aynanın altından bir göz attı, ardından tıraş tasını güzelce örttü. —Haydin kodese, dedi sertçe. Vaaz verircesine de ekledi:"
0
electra kompleksi
(15.08.13)
serabetan
(15.08.13)
aynen öyle.
kitabı anlamayı beklemeyin.ben sonunda bişey olur herşey açıklanır diye sabır/inatla okudum.başı nasılsa sonu da öyle.
ulyssess okuma kılavuzu diye bir kitap var.belki onunla beraber okumalısınız.
0
rakicandir
(15.08.13)
başta stately diye bir kelime var mesela görkemli anlamına geliyor. türkçe çeviride:"sarman" buck diye bir kelime var ingilizce'sinde "tombul" anlamına geliyor. türkçe çeviride "babaç" nevzat erkmen'in ulysses'in yapısına nasıl bir hakimiyeti varmış maşallah yani. "ayı gibi ünedir" ne la?
0
🌸electra kompleksi
(15.08.13)
"Halted, he peered down the dark winding stairs and called out coarsely": mesela şu cümlenin çevirisini şöyle olması lazım: "durdu, karanlık sarmal merdivenlerden aşağı baktı ve ayı gibi(ya da kabaca) bağırdı."
nevzat erkmen burayı "Durdu, loş merdiven sarmalından aşağıya bakarak ayı gibi ünedir" diye çevirmiş. "ayı gibi ünedir" ne alaka onu anlamadım mesela.
0
🌸electra kompleksi
(15.08.13)
kitap şu an elimin altında diyil, ama ayı gibi ÜNLEDİ olabilir ve böyleyse dizgi hatası sayılabilir.
0
tedirginlik hucresi
(16.08.13)
(6)

Deodorant, ter önleyici, parfüm kullanıyor musunuz?

ermanen
istediğinizi cevaplayın:hangisini ne kadar sıklıkta kullanıyorsunuz?hangi deodorant türünü kullanıyorsunuz? (vücuda sıkılan, koltuk altına sıkılan, koltuk altına sürülen, ayağa sıkılan, ayağa sürülen)hangi parfümü kullanıyorsunuz?bunları hiç kullanmayanınız var mı? bunların yerine başka alternatif k
istediğinizi cevaplayın:

hangisini ne kadar sıklıkta kullanıyorsunuz?

hangi deodorant türünü kullanıyorsunuz? (vücuda sıkılan, koltuk altına sıkılan, koltuk altına sürülen, ayağa sıkılan, ayağa sürülen)

hangi parfümü kullanıyorsunuz?

bunları hiç kullanmayanınız var mı? bunların yerine başka alternatif kullanıyor musunuz?

bunların zararlı olduğunu düşünüyor musunuz? doğal olanı var mı?

başka?
0
ermanen
(15.08.13)
kristal deodorant kullanıyorum. kokusuz, doğal (öyle diyorlar en azından).
0
lemmiwinks
(15.08.13)
dışarı çıkmadan önce muhakkak duş alıp koltuk altına sürülenlerden kullanırım, genelde yine dışarı çıkmadan önce tıraş olduğum için (sadece zorunlu hallerde sokağa çıkıyorum asjfhs) tıraş losyonudur odur budur ondan da sürerim, güzel kokuyor hem.

axe, blade ve xs bi şey bi şey diye bi parfümüm daha var. elime hangisi gelirse onu sıkarım, giydiğim şeyde birinin kokusu hala duruyorsa hafiften, gidip onu sıkarım. her dışarı çıkışımda bakkala çakkala gitmiyorsam parfüm sıkarım.

zararlı olduğunu düşünüyorum ama zerre skimde değil açıkçası. bunlara rağmen sokağa çıktıktan 4 dakika sonra iğrenç, leş gibi hissetmeye başlıyorum. oto yıkama bile temizleyemez beni. insanlık uğruna kendimi kimyasala boğarak feda etmeye hazırım.
0
der meister
(15.08.13)
her gün duş alırım, her gün deodorant sıkarım. koltukaltı olanlardan. sağlıklı olup olmaması umrumda değil açıkçası. zaten haftanın 4-5 günü spor yaparak, öğünlere dikkat ederek sağlığıma yeterince önem veriyorum. ayrıca bir gün kendi leş ter kokumu içime çekersem o zaman intihar ederim.
0
papillon7
(15.08.13)
roll-on sürüyorum ben.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(15.08.13)
Vucut icin dalin mystic sprey kolonya kullanıyorum ki kizlar en cok hosuna bunu gidiyor. Nivea Sensitive Roll-On uzerine de Axe Excite ve Son olarak Calvin Klein parfum. Baska da bir sey yok bu kadar.
0
ggm
(15.08.13)
deodorant kullaniyorum, roll onlar en efektifleri ama 10-20 saat dus almaz isen yakiyor gibi. ondan deodorant en kullanislisi.

parfüm neredeyse hic kullanmiyorum.

ek olarak belirtme ihtiyaci duyarim ki orjinal ile sahte parfüm ayirt edilemez koku ile, orjinal alir, seyreltirsin koku degismez, sadece kalicilik degisir mesela.
0
serabetan
(15.08.13)
(5)

genleşen gaz soğur, büzülen gaz da ısınır. peki bilimsel açıklaması nedir?

bobinhoo
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
bobinhoo
(15.08.13)
atomların titreşmesidir.

www.mansfieldct.org
0
lejant
(15.08.13)
P.V=n.R.t olması lazım.
0
icim urperiyor
(15.08.13)
gaz tanecikleri bir nevi hiperaktiv yaramaz cocuk gibidir.

hacmi sabit isitilmis gaz daha da yaramazlasir , ordan oraya kosturur, carparlar hep birbirlerine duvara carptikca dururlar yön degistirir ama kostururlar bu sirada daha da isinirlar hep.

ama hacmi flexible yapar ve isitir isen, cocuklar gene kosturur ordan oraya ama bu sefer kostururken hacim kosturduklari duvara carpinca genisler, genisleyebilen duvara carparlar, o da genisler, tekrar büzüsmesine zaman birakmadan baska yaramaz cocuk carpar oraya sonradan.

ahanda cocugun anlayabilecegi bilimsel aciklamasi budur.

celal sengör mode on.
0
serabetan
(15.08.13)
@icim urperiyor

o formül iyice kafa karıştırıyor valla, yani o formülden düz mantıkla hacmi artan gazın sıcaklığının artması lazım ama tam tersi oluyor.
0
🌸bobinhoo
(15.08.13)
Hacmi artırırken basıncın sabit kalmasını istiyorsan ya gaz ekleyeceksiniz (+n) ya da sıcaklık artacak (+T)
0
marido
(16.08.13)
(1)

camasir makinasi deterjani

hatunun biri
Duyuru ahalisi selam,Camasir makinasi deterjani ureticileri kimler var akliniza gelen?Unilever, hayat kimya, P&G haricinde?Simdiden tesekkurrrr
Duyuru ahalisi selam,

Camasir makinasi deterjani ureticileri kimler var akliniza gelen?
Unilever, hayat kimya, P&G haricinde?

Simdiden tesekkurrrr
0
hatunun biri
(15.08.13)
henkel.
0
serabetan
(15.08.13)
(3)

Finans İngilizcesi geliştirmek için Türkçe kaynak?

patiska
Finans ingilizcesini geliştirmeye yönelik önerebileceğiniz kaynaklar var mı? Internet sitesi hazırlanmış pdf ya da ebook da olabilir.
Finans ingilizcesini geliştirmeye yönelik önerebileceğiniz kaynaklar var mı? Internet sitesi hazırlanmış pdf ya da ebook da olabilir.
0
patiska
(15.08.13)
finans ingilizcesi icin türkce kaynak derken?
(bkz: eksisözlük)

alin bi finans kitabi, önünüze terim ciktikca sözlükten bakin. zaten genelde terimleri cogu zaman aciklarlar ilk ciktiklarinda.
0
serabetan
(15.08.13)
biraz garip sordum farkındayım :) finansal çeviri demem daha doğru olurdu sanırım.

yani bilanço finansal tablolar vs hazırlayıp ingilizce-türkçe türkçe-ingilizce çevirebilmek için kullanımı kolay bir kaynak arıyorum. zaten ingilizce iktisat okuyorum şu an hali hazırda terim gördükçe anlamına bakma durumu mevcut ama yeterli değil. Bugün bir bilanço hazırlarken google'ın bile çıkaramadığı terimlerle karşılaştım. Ne anlama geldiğini biliyorum, ne halta yaradığını da ama Türkçe olarak kavram neye denk geliyor bilmiyorum.
0
🌸patiska
(15.08.13)
perferil
(10.03.15)
(8)

trafik kazalarını önleyecek akıl almaz çözüm 2

benjaminlinus
sürücü koltuğunda kabin gibi bir şey olsa, insanı tamamen sarmalayan(çok sıkmadan tabi) çelikten falan olsa bu da... 200 km'yle bir yere çarpsa, yuvarlansa bile vücudu hiç kıpırdamasa. olma mı?
sürücü koltuğunda kabin gibi bir şey olsa, insanı tamamen sarmalayan(çok sıkmadan tabi) çelikten falan olsa bu da... 200 km'yle bir yere çarpsa, yuvarlansa bile vücudu hiç kıpırdamasa.

olma mı?
0
benjaminlinus
(15.08.13)
anlik cok yuksek ivmelerde ic organlar hasar gorur, beyin sarsilir vs... bu sadece orada degil baska yerlerde de dusunulen bir olay. misal roller coaster'lar.
yani soyle dusun, arabayi 200km ile giderken hic kaydirmadan bir salisede durdurabilsek ve biz de arabada hareketsiz olsak, ic organlarimiz sahip oldugu potansiyel enerjiyle birbirinden ayrilirdi. beynimiz kafatasimiza baski falan yapardi. kalbimiz midemize duserdi.
0
bohr atom modeli
(15.08.13)
şöyle diyeyim, çoğu kazada emniyet kemeri çok sıkı olup ani frende kafanın ağırlığıyla boyun kırılarak adam ölüyor. Emniyet kemeri olmazsa da çoğu durumda sürücü pencereden fırlayabiliyor.

bunun için emniyet kemerleri stopper ile üretiliyor. dikkat edersen ani bir çekme durumunda yaklaşık 5 cm esnedikten sonra duruyor. bu da ani durumu bir nebze yavaşlatıyor.

hareketsiz bırakmak da hareketli bırakmak da anlamsız yani. senin hareketi engelleyen bir şeye değil hareketi "emen" bir şeye ihtiyacın olur ki bu da bizi şuna getiriyor...

"airbag"
0
wiillii
(15.08.13)
Yamulmuyorsam böyle bir şey var. Kaynak şimdilik götüm.
0
[silinmiş]
(15.08.13)
formula 1 araçlarının kokpitleri de benzer bir yapıda. hatta 2007 kanada gp'de çok kötü bir kaza yapan robert kubica'nın hayatta kalabilmesinde de büyük payı var bunun.
0
kibritsuyu
(15.08.13)
tarantino'nun filminde vardı bu. bir şey proof.
0
nereye bu gidis
(15.08.13)
www.youtube.com

buradaki sadece carpan disliler degil tüm dislerin bozulma nedeni de hayvani yüksek g ler.

kisaca bahsettiginiz teoride fikir verebilecek, trafik kazalarindaki yaralanmayi azaltacak bir sey ama maliyeti dolayisi ile yapilmaz su anda.

otomobil sirketleri bile herhangi sorun ciktiginda arac toplatmak ile hic bir sey yapmama secimlerini ödeyecekleri potansiyel mahkeme ve tazminat masrafi ile cagirma masrafini karsilastirarak veriyorlar.

hatta burada bir yöntemi var bunun.

www.youtube.com
0
serabetan
(15.08.13)
ralli arabalarında filan çelik kafes kullanılıyor.

rahatsız bir koltuk, bir kaç demir profil yanlarda tavanda vs vede sağlı sollu emniyet kemeri.

ama amaç belli zaten ralli yapmak, hız yapmak. günlük kullanımda zor ve sıkıcı olur.

hiç hasar almayan kabin veya araç işi mantıklı değil, arkadaşalr anlatmışlar ani durmalar organların o ivmeyle hasar alacağı vs.

bize lazım olan kesinlikle emniyet kemeri takmak ve airbag, ha birde ortalama 100-120 km hızları geçmemek.

çünkü yanlış hatırlamıyorsam bizim aracımız çok sağlam demek için milyarlarca dolar harcanıp arge yapılıp ve araçlara onay almak için ilgili kurumların uyguladığı testler 50 mil yada 60 mil hızlarda yapılıyordu, kısa bir google aramasıyla sonuca ulaşılabilir. (amma düşük cümle oldu lan.)

önemli olan sizin araçtaki güvenlik ekipmanlarını kullanmanız ve aracın iyi darbe emmesidir.

hani ortalıkta geyikler vardır, "hacı o araba kağıt amk geçen yolda gördüm kaza yapmıştı önü konpile dağılmış, halbuki bizim brodway bile taş gibi geçen bi bmw ye vurdum bmw nin arka dağıldı bizde birşey yok"

hah işte aslında kazada sağlam kalan araba dandik arabadır, kendi sağlam kalır ama içindekilere zarar verir.

kazada bilinçli bir şekilde darbeyi emip dağılan araba ise sağlam arabadır, kendi dağılır ama içindekileri korur.

yoksa her arabayı tank gibi sağlam üretmek hiçde zor değil, demirin kilosu kaç para?
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(15.08.13)
hızlı giderken çarptığında vücudun hiç kıpırdamasa beynin kafa tasına çarparak ön lobunu dağıtır. yani olması gereken şey düşük ivmeli yavaşlama. yukarıda bahsedildiği gibi arabaların eski evladiyelik ford'lar gibi olmak yerine en ufak çarpışmada katlanma sebebi maliyetten daha çok güvenlik. tabi takla vs gibi durumlarda tavanın ezilmemesi vs için iç kafes koyuluyor yarış arabalarında ama standart bir arabaya bunu koymak çok maliyetli ve ağırlığı arttırdığı için daha güçlü motor gerektirir.
0
r_u_h
(15.08.13)
(2)

Slovenya'dan aktarma yapmak

styx
arkadaşım fransa'ya erasmusa gidiyor. an itibariyle fransadan aldığı vizesi schengen değilmiş, oturma iznini alınca schengen olacakmış. ama fransaya gidişi slovenya aktarmalı. slovenya'da sıkıntı yaşar mı? benzer bir mesele yaşayan mutlaka vardır. teşekkür ettik.
arkadaşım fransa'ya erasmusa gidiyor. an itibariyle fransadan aldığı vizesi schengen değilmiş, oturma iznini alınca schengen olacakmış. ama fransaya gidişi slovenya aktarmalı. slovenya'da sıkıntı yaşar mı? benzer bir mesele yaşayan mutlaka vardır. teşekkür ettik.
0
styx
(15.08.13)
Yasar. Sadece fransaya girmek icin o vize. Direkt fransaya ucmasi gerekmekte.
0
serabetan
(15.08.13)
arkadaşınızın uçağı bağlantılıysa sorun yaşamaz. Slovenya'da gümrükten, havalanından çıkmadan düz devam eder.

en basitinden Londra aktarmalı Amerika uçuşlarında UK vizesi mi alınıyor?
0
archmage mahmut
(15.08.13)
(3)

Yurtdisinda burslu lisans egitimi almak icin gerekenler?

servicio
Internette arastirmama ragmen genelde yuksek lisans ve doktora icin gerekli sartlari ve nasil basvurulacagini yazmis.Lisans egitimini herhangi bir avrupa ulkesi'nde burslu okumak isteyen kisi ne yapmalidir, hangi sinavlara girip, hangi kriterleri saglamalidir? ABD eyaletlerinden herhangi biri de olu
Internette arastirmama ragmen genelde yuksek lisans ve doktora icin gerekli sartlari ve nasil basvurulacagini yazmis.

Lisans egitimini herhangi bir avrupa ulkesi'nde burslu okumak isteyen kisi ne yapmalidir, hangi sinavlara girip, hangi kriterleri saglamalidir? ABD eyaletlerinden herhangi biri de olur ama o daha zor sanirim amerika'da lisans egitimi cok pahali oldugu icin.

bilen, goren, daha once yapan varsa anlatirsa veya faydali bir link paylasirsa cok sevinirim. tesekkurler.
0
servicio
(15.08.13)
Burs olayini bilmiyorum ama Avrupa'da ucretsiz okullar var. Islandinav ulkeleri varsi daha once ama yeni yasa cikarmislar sanirim onlarda da egitim ucretli olmus. Almanya'da vardir mutlaka.
0
no love no glory
(15.08.13)
İskandinav ülkeleri ücretli oldu eu vatandaşı olmayanlara. Almanya'da almanca olan çoğu program ücretsiz ama almancanı belirli bir düzeyde kanıtlaman gerekiyor (almanca temeliniz yoksa 1-2 senede olacak bi iş değil akademik düzeyde öğrenmek).
0
roket adam
(15.08.13)
avrupanin cogu ülkesinde burslu lisans imkansiza yakin bir sey, sanirim bir tek bu konuda gelismis ingiltere var, kisisel basarilar cok cok yüksek ise ve gerekli sinavlar verilirse duruma göre bunlara bile gerek kalmiyor, ingiltere de en yüksek sans avrupada. ama acikcasi cok ekstrem bir kisilik degilse ya da robert kolej, üsküdar amerikan ya da diger yurt disi okullarindan mezun degilse imkansiza yakin.

ucuz ya da ücretsize yakin yerler var harc konusunda ama dil, yasam maliyetleri sorun oralardada. bunun yaninda türkleri hayvandan daha degersiz hale getirmeleri de cabasi.

abd en yüksek ihtimal her halukarda. en iyi verim alinabilecek yer de orasi.
0
serabetan
(15.08.13)
(2)

aynı gün içinde netten hediye teslimi yaptırabileceğimiz...

9kuyruklukedi
çiçeksepeti gibi hangi firmalar var?
çiçeksepeti gibi hangi firmalar var?
0
9kuyruklukedi
(15.08.13)
yani çiçek haricinde hangi kategori var :D
0
🌸9kuyruklukedi
(15.08.13)
cicek sepetine ben cok baktim ama tirt geldi cogu bana, pasta etc yollasaniz yemeksepetinden daha mantikli olur.
0
serabetan
(15.08.13)
(27)

Neden bu kadar büyük bir hata yapıyorlar?

adoramer3ku
Neredeyse tüm bilim-kurgu yapımlarında (paralel evren içerenler) paralel evrende herkesin farklı hali var. Ya arkadaş tamam da diğer evrende en ufak şey farklı olsa hiçbir şey aynı olmaz ki. Recep dede 1000 yıl önce arabistanda bir kadını yerine öbür kadınıyla birlikte olsa şu an yeryüzünde belki hi
Neredeyse tüm bilim-kurgu yapımlarında (paralel evren içerenler) paralel evrende herkesin farklı hali var. Ya arkadaş tamam da diğer evrende en ufak şey farklı olsa hiçbir şey aynı olmaz ki. Recep dede 1000 yıl önce arabistanda bir kadını yerine öbür kadınıyla birlikte olsa şu an yeryüzünde belki hiçbir insan aynı olmaz. Niye bu kadar büyük ve basit bir şeyi böyle saçma sapan bir şekilde görmezden geliyorlar? Paralel evren maralel evren, bilim kurgu filan ama film fantezi filmi bile olsa belirli mantık kuralları olur. Hani insanların gözleri burnunun üstünde olur, ağızları bıyığının altında olur. Değil mi? Şimdi gelip bana adamlar paralel evrene gidiyor, bu mu garip geldi demeyin. Çıldırıyorum arkadaş. Yani nasıl böyle bir detay atlanır ki?

Paralel bir şey varsa ya tamamen farklı ya tamamen aynı olacak, bunu bütün bilim-kurgu senaristlerine mektupla yazacağım amk. O raddeye geldi.
0
adoramer3ku
(15.08.13)
yav film olsun diye işte yoksa nasıl olacak öbür türlü. diğer evrene geçtiğinde öbür evrendeki karakterler bambaşka kişiler olur hatta hiç varolmayabilir bile. e nası film olacak o zaman? allah'ın işi bunlar sorgulamak bize düşmez.
0
ritu vs asas
(15.08.13)
O filmleri yapanlara sormak lazim valla, nasil olur ki ?
0
Kamyoncunun vitesi
(15.08.13)
kolay bu is diyorsan otur tamamen farkli bir dunya yaz, herkes okusun.
0
joelskellington
(15.08.13)
o gösterdikleri paralel evren de mümkün sonuçta.
0
king lizard
(15.08.13)
paralel evren bir tane yada iki tane degil ya. milyarlarca paralel evren vardir. bir tanesinde de hersey ayni kalmis sadece x ile y kisisinin pozisyonlari degismistir mesela. onlar da oraya gitmisler iste. baska birine gitseler, dedigin gibi hersey farkli da olabilirdi
0
crucio
(15.08.13)
Abi dünyadaki herkesin aynı şekilde var olduğu ancak farklı kişiliğe sahip oldukları bir şey olamaz. Benim dedemin dedesinin dedesinin dedesi o zamanki paralel evrende varsa ama bir akşam a restoranı yerine b restoranına giderse bugün ne ben olurum ne başkası bu dünyada. Acık mantık.

Sizin dediğinize göre sonsuz sayıda paralel evren olduğundan dolayı tam da bu ana kadar bizimkiyle aynı gidip o andan sonra farklılaşan bir evren de olabilir. Bu şu şekilde mantıksız:

1) Hep tam da o anda mı rastlıyoruz bu paralel evrenlere? Şansa bak!
2) Evren tam anlamıyla bizimkiyle aynıysa neden bir noktadan sonra farklılaşsın? Farklılaşması için hiçbir neden yok. Hatta evren doğduğu anda aynıysa bir daha asla farklılaşmaz.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
Derin bir konu ama temel olarak özetlemek gerekirse; kaç tane paralel evren var? Evet, bildiniz, sonsuz. Ve bu sonsuz paralel evrenlerden bir tanesinde de şu an gelene kadar tamamen aynı olaylar gerçekleşti ama ben buraya cevap yazmak yerine mutfağa gidip ice tea almaya karar verdim. Bir şey değişti mi? Hayır. Ama farklı bir paralel evren daha oluştu. Şimdi "sonsuz" kavramını beynimizin algılayamayacağını düşünmekle beraber yukarıda verdiğim örnekten hareketle şu anda yaşamakta olduğumuz evrenin tıpatıp aynısı olan sonsuz paralel evren var ve an sonsuz tane daha ekleniyor. Umarım buraya kadar bir sıkıntı yoktur. Konu burada biraz din-tanrı eksenine kayıyor, kaydırmayacağım, hızlı geçiyorum "bu mükemmel düzen kendi kendine oluşmuş olabilir mi" gerizekalılığı göz önünde bulunduralım. Diyorum ki; bir düzen var ve bu düzenin aynı kalmaması demek bizim bildiğimiz anlamda evrendeki yaşamın sona ermesi demek olduğu gibi yine aklımızın almayacağı kadar farklı bir evrenin oluşmasına da sebep olabilir. Velhasıl, hayal gücünün sınırı yok elbet ama bu konuda yapılan film ve yazılan kitapların her birinde ne yazık ki insanın tahayyül sınırlarında kalmak zorundayız haliyle. Yani hayal gücünün sınırı var ve "bu muhteşem düzen" diyerek içinden sıyrıldığımız sınırların içerisinde kalıyoruz. Filmlerde anlatılmak istenen hiçbir zaman çok uç noktalardaki paralel evrenlere işaret etmiyor çünkü verilmek istenen bir mesaj, bizim bildiğimiz dünya düzeni içindeki farklı karar ve olaylardan kaynaklanabilecek değişiklilerin etkileri üzerine oluyor.
Star wars ya da yüzüklerin efendisi gibi filmlerin bu kadar beğenilmesinin nedeni bizlere alternatif bir dünya sunulmuş olması (yine de çok dar sınırların içinde kalırlar dikkat ederseniz) ve bir bakıma tanrıcılık oynanmasıdır. Yoksa neden bu bahsettiğimiz seriler de birer paralel evren fikri olmasın? :)
0
yarin bos musun
(15.08.13)
looper da bunu önemsiyorlardı panpa.
0
zazazaraeta
(15.08.13)
Editte de dediğim gibi, şu ana kadar aynı geldiysem gidip farklı bir hareket yapmam. İmkan yok, çünkü evren kapalı bir sistem ve basit bir şekilde ilk anda aynıysa iki evren, son ana kadar aynı bitirirler çünkü değişmeleri için bir sebep yok.

Tanrı var derseniz anlarım ama bu durum ancak tanrının oturup sonsuz sayıda evreni tek tek farklı noktalarda etkileyecek kadar işsiz olması durumunda gerçek olabilir ki çok mantıksız bir hareket olur.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
paralel evren meselesi zaten başlı başına bir paradoks değil mi? Ben mi yanlış yorumluyorum? Paralel evreni amaç değil araç olarak kullanıyorlar, yani basit bir konusu var ve onu paralel evrenler gibi ilgi çekici/merak uyandırıcı bir şeyle bezeyerek mesajını iletiyor.
"Araç" olduğu için böyle.
izleyen varsa yapıyorlar işte, endüstri sonuçta, arz talep vs.
Para kazanmak, izlenmek, popülarite gibi kaygılardan arınabilirse sinema tamamen, o zaman bunları da düşünenler olur ancak.
0
dafaiss
(15.08.13)
Yaptığınız editten paralel evren kavramını tam olarak kavrayamamış olduğunuzu çıkartıyorum ne yazık ki. "evren kapalı bir sistem" ve "ben bu ana kadar böyle geldiysem kesinlikle böyle bir şey yapmam" cümlelerinizden bunu çıkartıyorum. Sizin algınızda paralel evren diye bir şey söz konusu değil. Evren tektir ve içerisinde bulunduğumuz an tek andır. Buna ancak "eyvallah" diyebilirim çünkü soyut bir kavram üzerinde konuşuyoruz ve paralel evren sadece ve sadece ben "var" dersem vardır ve ben "yok" dersem yoktur. Richard Bach'ın "bir" isimli romanında bahsettiği kendi gözünden "ya varsa?" görüşünü ve kendi gözünden bunu anlatışını çık beğenirim. Yaptığı seçimler neticesinde hayatını şekillendiren sonsuz sayıdaki yaşam ve sonsuz sayıdaki paralel evren, bizim kadercilik anlayışımıza ters düştüğü için bu konuya girince "ben şimdiye kadar böyle geldiysem şimdi de bunu böyle yaparım" fikrinden sıyrılmamız gerekiyor. Söylediğim gibi soyut bir kavram üzerinden konuşuyoruz ve çok komik, tabii ki böyle bir şey yok. Ama bir yandan da çok komik, nasıl böyle bir şey olmaz?
0
yarin bos musun
(15.08.13)
iki evren ayniysa o andan sonra hep ayni kalir diyorsun. bu varsayimin yanlis. evren deterministik bir sekilde calisiyor olsaydi dogru olurdu. ama evrenin icinde rastlantisal olaylar da var(benim dusunup, karar vermem, zarin 3 gelmesi, yazinin tura gelmesi vs..). bu da birbirinin aynisi evrenlerin bu rastlantisal olaylarin gerceklestigi andan itibaren farkli evrenlere evrimlesmesine sebep olur. belki bir sure sonra bu evren yine birbirinin ayni durumuna da gelebilir yine.
0
crucio
(15.08.13)
Tamam de dediğim şeye cevap vermiyorsun. Senin dediğine göre evren kapalı bir sistem değil, öyleyse ne? Evrenlerin birbirleriyle etkileşim içinde olduğunu mu iddia ediyorsun?

@crucio: Zar benim evrenimde 3 geliyorsa benimkiyle aynı başlamış başka bir evrende de 3 gelir. Çünkü o zarın 3 gelmesine neden olan tüm etkenler ve o ana kadar bütün gerçeklik aynıdır.

Rastlantı dediğimiz şey zaten basitçe bizim arkasındaki örüntüyü göremediğimiz olayların sonucudur. Zar düşerken ona etki eden şeyler gibi. Bu olayın sana iki aynı evrende aynı zarı atsak farklı gelebilecekmiş gibi görünüyor olması gerçekte öyle olacağı anlamına gelmez ki.

"Deterministik düşünme" diye kestirip atmamak gerek, eğer ben başka bir evrende tam şu anda bunu yazmak yerine başka bir şey yazıyorsam bunun bir nedeni olmalı. Zar canı istediği için 3 gelmiyor, canı istediği için 3 geliyor olsa bile canının 3 gelmek istemesi durumunu oluşturan belki tonla etken var.

@devilred: Tebrik ederim evrim teorisini çökerttin. Yarım saattir neden "olmayacağını" anlatmaya çalışıyorum zaten.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
sayısız paralel evren varken şartlardan sadece birinin değiştiği bir tanesi neden olmasın ki?
0
devilred
(15.08.13)
Şimdi "paralel evren" tanımını tekrar tekrar yapmak gerekiyor sanırım. Paralel evren dediğimiz hayal ürününün en saf tanımını hepimiz biliyoruz. Tekrar etmeye gerek yok. Evren kapalı bir sistem mi? Eğer paralel evreni tartışıyorsak hayır. Kapalı sistem değil demek birbirleriyle etkileşimli oldukları anlamına gelmiyor. -Gerçi etkileşimli olduğunu iddia eden hasta ruhlar da var evet- amiyane tabirle şöyle söyleyelim, geçmişi kapalı, geleceği açık bir sistem. Bahsettiğim romanda bunu ağaç dalları gibi dallanıp budaklanan yollar şeklinde betimlemişti richard bach ki benim aklıma çok yatan tanım da budur. Zamanın başlangıcından beri her "an" sonsuz parçaya daha ayrılan yollardan bahsediyoruz. Bu yüzden atıyorum şu anımızdaki evrenden 1 hafta sonrasına kadar sonsuz tane daha evren oluşacak ve oluşan bu evrenler şimdiki dünyamızdan pek farklı olmayacak, daha ileriki zamanda büyük değişikliklere neden olabilir fakat kısa vadede değişim az olacak. Bahsettiğiniz filmlerde de bu tip konular işleniyor zaten. Şu anda benim hayatımda vereceğim ya da vermekten vazgeçeceğim bir karar bundan 10 yıl sonra benim hayatımı çok farklı yönde etkileyecek ve dünya aynı dünya olduğu halde ben çok farklı bir ben olacağım. Bunun gibi. Sizin yaklaştığınız "ben bugüne kadar böyle geldiysem bugünden sonra da kaderimde ne varsa onu yaparım zaten" yaklaşımınız paralel evren kavramına tamamen ters ve bu yüzden kapalı sistem-kapalı sistem değil tartışmasını yaşıyoruz.
0
yarin bos musun
(15.08.13)
Dallanıp budaklanacağını söylüyorsun ama neden dallanacağını söylemiyorsun. Ben ve tüm evren, bak tüm evren, şu ana kadar aynıysa ben neden farklı bir şey yapayım ki? Aklımın alamayacağı belki milyon tane etken aynı seyrediyor. Aklım aynı seyrediyor. Beynime giden kanın içeriği aynı, şimdiye kadarki yaşanmışlığım aynı, duygusal durumum aynı...

Sadece "ihtimal" olduğu için mi dallanıyor? O zaman o evrenler olsa olsa benim zihnimde olur. Yine bunlar benim zihnimde olan evrenlerse, benimkiyle aynı seyretmekte olan diğer paralel evrenlerdeki benim zihnimde de aynı farklı ihtimalli paralel evrenler olabileceği olur.

Ama şu konuda haklısın, bunun sonucunda paralel evren fikrini kabul etmemem gerekiyor. Ama sırf bu fikri kabul etmeyen bir düşünce tarzına sahip olmam bu konudaki fikrimi kendi kendine geçersiz kılmaz ki.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
önce paralel evrenler kuramını bir gözden geçirmeni tavsiye ederim. nelerin çöküyor bilmiyorum ama, kapalı zihinle daha fazlasını zaten öğrenemezsin. senin "neden olmayacağı"nla yürümüyor bu işler.
0
devilred
(15.08.13)
@devilred: Saçma sapan tartışacaksan yürü git allasen ya, arkadaş sana sebep veriyorum ve sen gelmiş bana "neden olmasın?" diyorsun. Neden olacağını bir zahmet açıkla o zaman. Artistik yapmaya gerek yok gece gece. Bir de kapalı zihin filan demişsin, gözünü seveyim klişelerini de al git.

O kuramı da elbette gözden geçirdim, ayrıca senin gibi sözlükten gözden geçirmek yerine ciddi bir şekilde gözden geçirdim. Şu anda da cidden hiç ikili tartışmaya girecek halim yok biliyor musun? Soru "paralel evrenler var mı?" ya da "biri bana ekşisözlük paralel evren başlığını verebilir mi?" değil. Basitçe paralel bir evrende neden şu an farklı bir olay yaşanacağı ihtimalinin kabul edildiğini soruyorum.

Benim "neden olmayacak"larımla yürümüyor da senin "neden olmasın?"larınla mı yürüyor? Şaka gibi ya arkadaş. Gören de evrenin sırlarını tek tek anlattı da kabul etmedim sanır. "Zihni kapalı" demiş. Peki.

@yarın boş musun: Kapalı sistem değil dedin ama neden kapalı değiller onu belirtmedin
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
soruyu falan bosverdim onu bunu geç de bunlari düşünebilen beyin yoran kafasi ihtimallere acik bu kadar adam oldugunu gordum huzurlu uyuyabilirim sagolun la var olun
0
panthera onca
(15.08.13)
yazdıklarından anlaşılan şey senin paralel evren kavramından zerre bir şey anlamadığın ve sonsuzluk fikrini idrak etmede zorlandığın. yani büyük bir hata falan yok ortada.
0
disfori
(15.08.13)
He bir de "ya sen anlamamışsın ki"ci aynştaynlar neyini anlamadığımı söylerse ne güzel olur. Ya da neyini anlamadığımı bırakıp insan gibi sorduğuma cevap vermeyi deneyebilirler.

Basit bir şey soruyorum ya, her şeyin aynı olduğu başka bir evrende neden bir anda kırılma yaşansın?
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
Tamam işte konuyla ilgili görüşünüz gayet açık, aşağıdaki paragrafta anlatayım bunu ama önce şunu belirteyim, bir kurgudan bahsediyoruz, bir hayalden, bir kuramdan. Bunun için "bence vardır" ya da "bence yoktur" demek çok büyük cahillik olur ve ne yazık ki konunun mantığını anlatmak için çabalayabileceğim daha farklı cümlem kalmadı. Şimdi burada "tanrı yoktur" demem ne kadar saçma ise "paralel evren vardır" demem de o kadar saçmadır, aynı şekilde tersi durum da geçerli.

Ve cevaben; evet, sadece "ihtimal" olduğu için dallanıyor ve yine evet, sadece zihnimizde oluyor. Bunlar da görüldüğü gibi sadece konuyu tartışan kişinin "zihninde" olduğu için bahsi geçen kişinin tahayyülüyle sınırlı oluyor. Bu yüzden hala tartışıyor olmamıza rağmen ateşe körükle gidiyor ve bir kez daha paralel evren tanımına dönüyorum, paralel evren kuramına göre zihninizdeki diğer paralel evrendeki sizin zihninde de sadece o evrenin var olabileceği görüşü yatıyor.
0
yarin bos musun
(15.08.13)
@yarın boş musun:

Peki, diyelim ki var. Ben buradayım, benden sonsuz tane de öbürlerinde var. Hani benim hayal gücüm de olsa hepsi tam şu ana kadar aynı ya? Peki. Ben ne hayal edersem edeyim onlar da onu hayal edecek. Ama tek bir sorun var, ben hayal etmeden önce onlar yoklar. Demek istediğin bu, değil mi? Yani benim hayal ettiğim evrenlerde tam da benim hayal ettiğimi hayal eden benler olacak. Ben hayal ettiğim evreni mi yaratmış oldum yoksa hayal ettiğimi hayal eden benim olduğum evrenleri mi? Dediğine göre ikisini de.

Açıkçası benim ilgilendiğim bu değil ya, zaten sen "hayal ettiğin için" de demiyorsun. O başka bir şey. Ama yine de sonsuz sayıda evrende sonsuz sayıda ben aynı ihtimaller üzerinde duracağız. Bu benimki de dahil olmak üzere sonsuz çeşitte ve her çeşitten sonsuz sayıda evren mi yaratır diyorsun?

Gerçi benim bildiğim kadarıyla o evrenleri yaratan ben değilim, sadece sonsuz sayıda her an sonsuz çeşitte oluşmaya devam ediyorlar. E ortada bunun için hiçbir sebep görmediğim için galiba olay dediğin gibi sadece kurama inanıp inanmamada bitiyor. Neyse, ben yatayım.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
Evet evet kesinlikle doğru, en azından anlatmaya çalıştığım şeyin gayet net anlaşıldığı aşikar. Şimdi eğer "tanrı mı insanı yarattı yoksa insan mı tanrıyı yarattı" şeklinde bir soru düşünürsek olay daha net canlanabilir gözümüzde. Neden? Çünkü çocukluğumuzdan beri bize öğretilen bir "tanrının varlığı" konusu var. Bunu o kadar çok duyduk ve o kadar değişik inanış biçimleri gördük ki aslında en az paralel evren kuramı kadar realistik olan bir yaratan varlığı bize mantıklı geldi. Yeni doğan bir bebek yaradılış üzerinde en ufak bir bilgi verilmeden 30 yıl boyunca dünyadan izole yaşatılırsa ve bu bireye 30 yaşındayken tanrı fikri anlatılırsa vereceği tepki, soracağı sorular ve inanmaya yaklaşması bizim paralel evren kuramına bakış açımızdan farklı olmayacaktır. Soyut kavramlar üzerinden tartışmanın en can sıkıcı yönü bu ne yazık ki.

İkinci kısıma cevap, evet, kuramın mantığını düşünürsek daha önce de söylediğim gibi sonsuz tane sen var ve şu anda hepsi senin de içinde bulunduğun sonsuz tane evren canlandırıyor zihninde.
0
yarin bos musun
(15.08.13)
Bak yataktan geldim, aklıma başka bir şey geldi.

Bu zamanın her an sonsuz ihtimalde bölünme olayı. Bu benim aysti yerine kola içmeye karar vermem durumunda çok mantıksız oluyor. Ama kuantum düzeyinde kararsızlık halinde bölünme olsa sadece eyvallah derim. Şu kedi olayındaki gibi. Ama benim kararımı farklı anlamda kullanmam için hiçbir neden yok, değil mi?

Eğer kuantum seviyesindeki kararsızlıklar ya da o gözlemlenemeyen durumlar benim aysti veya kola alma kararımı da belirsiz bir duruma sokuyorsa o zaman işler değişir işte. Ama böyle bir şey okumamıştım hiç.
0
🌸adoramer3ku
(15.08.13)
Şimdi tekrara çok fazla düştüğümü hissediyorum ama bunun bir kuram olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Her cümleme "bu kurama göre", "paralel evrenin mantığına göre" diye başlama gayretim bundandır. Sözkonusu olan hem kuantum seviyesindeki kararsızlıklar hem de değil, şöyle ki, düşünce kapasitemiz materyalden çıkmamıza maalesef yetmiyor. Kurama göre diye başlıyorum tekrar, yaşadığımız evren ve biz yokuz, tüm yaşadıklarımız bir sanrıdan ibaret, madde yok, vücut yok, bir bütünün içerisindeki bilinç tanelerinden ibaretiz. Matrix gibi, bir de Jim Carrey'in bir filmi vardı galiba, o gibi filmlerde de buna değinilmiş. Bu mantıkla bizim varlığımız ne kadar gerçekse paralel evrenlerin varlığı da o kadar gerçek oluyor. Kuantum düzeyinde kararsızlıklardan kastınız bu durumda anlam kazanıyor. Yani kurama göre evet bizi yok olarak kabul edebilir ve bütüne bağlı -ki kendisini evren olarak tanımlarız- parçalar, bütünün kendi içerisinde oluşturduğu sanal benlikler olarak varız. Bu "bütün" diye kastettiğim şey de zaten filmde "matrix" olarak anlatılmış, tek bir merkeze işaret eder. Bu yüzden richard bach'in kitabının adı "bir" dir ve bu yüzden kurama göre paralel evrenler sonsuzdur ve aynı mantığı daha anlaşılabilir hale getirirsek bu "bir" kimi yerde "matrix", kimi yerde "yaşam ağacı", kimi yerde "doğa ana" kimi yerde de "allah" olarak karşımıza çıkar.
0
yarin bos musun
(15.08.13)
anlasilabilir olsun, izleyen en anlayamayacak bir insan bile anlasin diye.
0
serabetan
(15.08.13)
(7)

Hangisini alalım? (televizyon)

asilsiz suclama
Arkadaşlar bunlardan birini almayı düşünüyorum. Siz olsanız hangisini, neden alırdınız? Cevaplayan galyalılara şimdiden teşekkür ediyorum :)`PHILIPS 42PFL4208K, fiyatı 1499` http://www.teknosa.com/urunler/110012597/philips-42pfl4208k12-dvb-s-fhd-smart-led-lcd-tv`PHILIPS 46PFL4208K, fiyatı 1799` ht
0
asilsiz suclama
(14.08.13)
çok anlamam, teknoloji özürlüyüm ama referans istiyorsan samsung 42F5570 var bizde (42 inç yine, aynısı). alalı bir yıl oldu neredeyse, bimeks'ten almıştık ve sorunsuz kullanıyoruz. güzel televizyon.
0
sir gawain
(14.08.13)
kesinlikle su
www.darty.com.tr
0
serabetan
(14.08.13)
samsung iyidir ya.Modelini kendin karar ver ama samsungdan şaşma.
0
hystarie
(14.08.13)
Görüntü kalitesi üzerine çok ahkam kesemem ama ne için kullanacaksınız, kaç tane cihaz takacaksınız (PS3-4, Blu-ray player vs.), ileride HDMI ve USB girişleri yeterli olacak mı diye düşünün bence.

Ben de Samsung 42F5570 kullanıyorum bu arada ve memnunum.
0
dagog
(14.08.13)
smart olsun, kablosuz mouse-klavye ile browser kullanılabilen olsun, wi fi alıcı entegre olsun, hd uydu alıcı entegre olsun.
0
nereye bu gidis
(14.08.13)
@dagog ve @nereye bu gidis, bunlar isteklerimi karşılıyor. arasından seçeceğim bunların.
0
🌸asilsiz suclama
(14.08.13)
fakat mesela pilipis'te smart tv özelliği, desteklene uygulamalar diye sınırlandırılmış. "kablosuz mouse-klavye ile browser kullanılabilen olsun" derken, aynen bir internet pc gibi çalışabilsin demek istemiştim.
0
nereye bu gidis
(15.08.13)
(8)

Yurtdışına nereye gidelim?

thatam
Bu yıl ilk yurt dışı deneyimimizi yaşadık ve eşimle İspanya (Santiago, Madrid, Barcelona) ve Portekiz'e (Lizbon) gittik.Her şey çok güzel, Avrupa harika.Seneye yine yurt dışına çıkmayı planlıyoruz.Sizce hangi ülke ve hangi şehre gitmeliyiz?Benim aklımda İtalya var. Neden bilmiyorum.Not: Çok paramız
Bu yıl ilk yurt dışı deneyimimizi yaşadık ve eşimle İspanya (Santiago, Madrid, Barcelona) ve Portekiz'e (Lizbon) gittik.

Her şey çok güzel, Avrupa harika.

Seneye yine yurt dışına çıkmayı planlıyoruz.

Sizce hangi ülke ve hangi şehre gitmeliyiz?
Benim aklımda İtalya var. Neden bilmiyorum.

Not: Çok paramız yok, aç ve yolda kalmayacak kadar.
Not: 4-5 günlük bir seyahat yapmayı tercih ediyoruz, birden fazla şehir de olabilir.
0
thatam
(13.08.13)
Pragsiz olmaz.
0
nax
(13.08.13)
Yurt dışına gitme planımız dahi yokken rüyamda kendimi pragda görmüştüm :)
0
🌸thatam
(13.08.13)
(bkz: floransa)
0
panthera onca
(13.08.13)
viyana, prag, budapeste turu yapin kendiniz.

sonra da italyaya gidersiniz.
0
serabetan
(13.08.13)
Ispanya'dan sonra Italya pek mantikli degil bence. Yani ayni degiller tabi ki ama yakinlar birbirlerine. Kuzeye dogru gitmek mantikli. Para acisindan Budapeste, Prag falan avantajli olur.
0
natnan
(13.08.13)
viyana-bratislava-budapeşte
bu üçü iyi olur, bunların yanına prag'ı eklersen güzel olur
0
facebook
(13.08.13)
Süre 4-5 günse münih-viyana ya da prag-viyana olabilir.Ama süreyi 10 güne çekebilirseniz kesinlikle İtalya derim.Avrupada birçok yer gördüm hiçbiri İtalaya kadar etkilemedi beni.Roma'ya giderseniz benim için pompi'de birer tiramisu yiyin.
0
jpsartre
(13.08.13)
Prag-budapeşte yapın, 5 güne iki şehri de süper gezersiniz.
0
roket adam
(13.08.13)
(4)

Fiyat/Performans Tencere Seti

inrockwetrust
seneye evlilik var gibi. şimdi ben fissler solea tencere setini gördüğümden beri vurgunum o sete. lakin piyasadaki diğer ürünlerin (tefal,korkmaz fln işte)2-3 katı nerdeyse fiyatları. napalım alalım mı?daha ev var araba var var da var işte klasik evlilik masrafları. sıkıştıralım mı değer mi? yada fi
seneye evlilik var gibi. şimdi ben fissler solea tencere setini gördüğümden beri vurgunum o sete. lakin piyasadaki diğer ürünlerin (tefal,korkmaz fln işte)2-3 katı nerdeyse fiyatları. napalım alalım mı?daha ev var araba var var da var işte klasik evlilik masrafları. sıkıştıralım mı değer mi? yada fiyat kalite performans başka öneriler var mı?
0
inrockwetrust
(13.08.13)
bana değer gibi geliyor, şöyle: annemin fissler düdüklü tenceresi var, sanırım 20 yıldır kullanıyor, yenileyelim diye dijitalli falan bi tefal aldık, iki kullandı beğenmedi yine fissler'e geri döndü.
0
mocha
(13.08.13)
bence cok gerek yok. degmez. dünyada bir cok ürün eskisi oraninda uzun vadeli kullanilsin diye yapilmiyor. ek olarak tefal etc filan gayet iyi markalar hic sevmesemde firmasini.

ikeadan alin? 7€ ya 3 lü tava seti filan vardi, oranladim hemen 20€ya 3 lü düdüklü tencere filan vardir kesin :)))
0
serabetan
(13.08.13)
Tencere olarak seramik bir set alın, bir pilav bir normal tencere olsun, 1-2 tane de tavası olsun. Bende Delimano seti var seramik olarak, memnunum kendilerinden.
Onun yanına bir dar çelik çorba tenceresi ve bir düdüklü aldınız mı başka bir şeye ihtiyacınız kalmaz.
4 tencereye 800 lira biraz fazla.
0
whoosie
(13.08.13)
ikea kullan at mı yapmış o düdüklüyü?:))

evet 800 fazla da işte gönül.. çok da güzel,estetik meret
0
🌸inrockwetrust
(13.08.13)
(11)

58 yaşında çifte vatandaşlığı bulunan birisinin askerlik durumu?

candanag
bir tanıdığım 30 küsur senedir Türkiye'ye giriş yapmamış durumda ve şu an 58 yaşında. askerlik durumu ile ilgili bir sıkıntı yaşayabilir mi? GBT'de askerlik durumunun çıkmadığını biliyoruz ama gümrükte herhangi bir sıkıntı yaşayıp yaşamayacağını bilebilir miyiz? ilginç bir durum, bilen vardır belki
bir tanıdığım 30 küsur senedir Türkiye'ye giriş yapmamış durumda ve şu an 58 yaşında. askerlik durumu ile ilgili bir sıkıntı yaşayabilir mi? GBT'de askerlik durumunun çıkmadığını biliyoruz ama gümrükte herhangi bir sıkıntı yaşayıp yaşamayacağını bilebilir miyiz? ilginç bir durum, bilen vardır belki diye urada bi sorayım dedim. Yabancı ülke vatandaşı olarak da askerlik yapmamış birisi ayrıca.
0
candanag
(13.08.13)
artık kolundan tutup askere götürme yok bu yüzden içi rahat olsun oradaki çalışma süresiyle çoktan muaf olmuş durumdadır.
0
monkey
(13.08.13)
bu bilgiye yasal/resmi olarak ulaşabilirsem -kanun,karar vs.- kendisine ileteceğim ve büyük ihtimalle avukata danışma gibi masraflardan kurtaracağım. askerlik kanununa bir göz attım ama göremedim daha detay düzenlemelerde yer alıyor olabilir.
0
🌸candanag
(13.08.13)
40 yaş gibi genel bir hüküm yok mevzuata genel itibariyle baktım, çetrefilli biraz, genelleme yapılması zor, bir de işin içine çfte vatandaşlık girmesi olasılıkları artırıyor gibi geldi bana.
0
🌸candanag
(13.08.13)
teorik olarak yapilmasi gereken tanidiginin yakinindaki konsolosluga gidip 6000 Euro odeyip askerligi, dovizli askerlik olarak yapmasi gibi geliyor...

bu arada askerlik yapmadan ne vatandasliktan cikma ne de mavi kart almak mumkun degil. (cifte vatandaslar diger ulkede askerlik yaparsa askerlik muafiyeti kalkiyor ama sen zaten yapmadigini soylemissin)

ama bunlari yapmazsan yaptirimi ne olur basina ne gelir ben de tam bilmiyorum, monkey'in dedigi gibi artik kolundan tutup askere goturme yok (en azindan oyle diyorlar), belki yoklamaya gec gelenler gibi para cezasi felan veriyorlardir? ki devlete borclu olmak da ilerde onune zorluklar cikarabilir...
0
icince bokunu cikaran arap
(13.08.13)
ek olarak bir yasal düzenleme yapilmisti sanirim, askerligin dövizli kisminin maliyeti cok artti biliyorsunuz, artik millet yurt disinda askerlik yapmadan vatandaslik degistiremesin diye(cogu ülke o ülkenin vatandasligina gecebilmek icin eski vatandasligin iade edilmesini istiyor) , türk vatandasligini geri verebilmek icin askerlik yapma sartini öne sürüyordu.

bu benim almanyada calisirken duydugum bi olaydi ordaki türklerden, arastirmadim hic.
0
serabetan
(13.08.13)
aynen ben de gordum 52 yasinda bir asker. @fuskiye nerdeydin askerde? van?
0
kartonpiyer
(13.08.13)
@ içince bokunu çıkaran arap
askerlik yapmadan vatandaşlıktan çıkamıyorsun veya mavi kart alamıyorsun diye bişey yok. 2009'da 18'ine girer girmez vatandaşlıktan çıkıp mavi kart alabilen, çok yakınım birini tanıyorum. böyle bir şart yok yani.
@candanag sizin tanıdık da bi denesin vatandaşlıktan çıkmayı, türk vatandaşlığını doğumla kazandıysa mavi kart da alabilir, istediği gibi giriş çıkış yapar ülkeye, istediği kadar kalır, malk mülk edinme falan birçok hakkı devam eder ama askerlik yapmaz.

ha değişmiş olabilir şu an, ben 4 yıl öncesinde olanı anlattım.
0
trikotilomanyak
(13.08.13)
teşekkürler cevaplar için, kendisine ileteceğim.
0
🌸candanag
(13.08.13)
@trikotilomanyak
senin dedigin eskidendi. artik oyle uygulamiyorlar. 4 ay once ABD'de cifte vatandas bir tanidigim konsolosluktan geri dondu, bu sekilde size mavi kart veremeyiz diye... o da askerligini yapmamak icin cikmak istiyordu vatandasliktan ama artik yeni dovizli askerlik yasasiyla 6000 euro verip kurtulacak bu beladan...

Zaten askerligi hallettikten sonra mavi karti dusunmeye de gerek yok. TC vatandasligini koruyabilir tanidigin kisi.
0
icince bokunu cikaran arap
(13.08.13)
@icince bokunu cikaran arap ama adam o kadar parayı biriktirememiş olabilir veya vermek istemeyebilir, bu durumda ülkeye giriş yapmaması daha hayırlı duruyor gibi.
0
🌸candanag
(14.08.13)
haklisin. o da mumkun, ama asker kacagi olmanin sonu ya hapis cezasi ya da para cezasidir diye tahmin ediyorum.

gerci akil vermek istedigimden degil ama taksitle de halledebiliyorlar sanirim (gerci o 38 yasina mi kadardi emin olamadim).
0
icince bokunu cikaran arap
(14.08.13)
(8)

Denge olayı

adoramer3ku
Şimdi şöyle bir şey var, hani çoğu şeyin bir bedeli vardır ya; dengeleyici bir bedel. Nasıl anlatılır ki şimdi. Filmlerde birinin hayatını kurtarmak için başkasını öldürmek gerekmesi gibi. Neyse...Mesela elimizde bir program var. Açılması 5 dakika sürüyor. Ben bunu 5 dakikalık bir işime başlamadan ö
Şimdi şöyle bir şey var, hani çoğu şeyin bir bedeli vardır ya; dengeleyici bir bedel. Nasıl anlatılır ki şimdi. Filmlerde birinin hayatını kurtarmak için başkasını öldürmek gerekmesi gibi. Neyse...

Mesela elimizde bir program var. Açılması 5 dakika sürüyor. Ben bunu 5 dakikalık bir işime başlamadan önce de açabilirim, sonra da. Önce açarsam 5 dakikalık işimi halledip geldiğimde açılmış olacak, sonra açarsam 5 dakika beklemem gerekecek. Bu programı işimi yapmaya başlamadan açarsam 5 dakika kazanıyorum ama peki ne kaybediyorum? Yoksa ne getirisi ne de götürüsü mü var? Mesela eğer sonra açsam bile o 5 dakikayı yine bir işle doldurabilecek olma ihtimalim sebebiyle mi hiçbir şey kaybetmiyorum? Ya da önceden yaparak sonradan yapma imkanımdan feragat ediyorum ama aradaki yararlılık farkı benim tercihlerimden dolayı mı ortaya çıkıyor?

Kafam karıştı yahu.

Mesela paranın bulunmasından önce (altının ortak para olması) ticarette akıcılık yoktu. Takas için iki tarafın da birbirinin isteklerini gerçekleştirmeleri gerekiyordu. Para geldi ve inanılmaz bir yarar sağladı, belki ölçülemeyecek derecede bir fayda. Peki ya götürüsü ne oldu? Kimse para hırsı filan demesin şimdi.
0
adoramer3ku
(12.08.13)
elindeki programi 5 dakkada aciyorsan bu calisma sirasinda da tekleyecek, isini yaparken kat kut bekleye bekleye calisicaksin, mesela cizim yapiyosun bu ola kabul edilemez bir sey, motivasyonun kalmaz ve yapacagin isi 10 dakika yerine 1 saatte yaparsin. ve cok basarisizca bir ortaya cikar.

ek olarak o bosa harcayacagin beklemelerde baska isler yapabilirsin.

sey gibi bu olayi kavrayamiyorsan.

ise gidiceksin bi is 15 dakika sürüyor yürüyerek, o yürürken bi bok yapamiyosun. 15 dakka sonra istesin ama.
baska is te 2 saat uzaklikta o sirada kitap okuyabiliyosun, is yapabiliyosun, ama o 2 saat seni yoruyo di mi? o iki saatteki isten cok verim alamiyorsun di mi? hem 2 saat kaybedip hem yoruluyosun mental olarak, hem motivasyonun ve verimin düsüyor.

aynisi iste.
0
serabetan
(12.08.13)
dünya'da öyle bi denge yok.
0
rurouni
(12.08.13)
@serebatan: Öyle bir programım yok. Öte yandan, ben iş sırasında bir şey yapıp yapamamanın değil de önce veya sonra yapmanın arasında görünürde fark yokken bana götürüsüz bir şekilde fayda sağlamasının sebebini bulamıyorum.

@rurouni: En son bıraktığımda vardı.
0
🌸adoramer3ku
(12.08.13)
bulamiyosan zorlama bence. su anda anlayamiyosunda anlarsin ilerde. belki.
0
serabetan
(12.08.13)
üstteki bilgisayar programı ile ilgili düşündümüğüzde ; 2 farklı durum söz konusu anladığım kadarıyla.
1)İşten önce açılması
2)İşten sonra açılması
Olayı mantığa döktüğünüzde ; işten önce açılması aslında daha mantıklı olabilir.(bilinmezlikler ortamını düşündüğünüzde bu durum böyledir ; çünkü geri kalan hiç bir durum , problemi soran tarafından verilmediğinden, bu bilgisayara her durum için düşünmeniz gerekecektir.(Aynı zamanda bu problemi zincirsel bir tepkime oluşturma ihtimalide düşünülmelidir.Ast ve üst evreleride sisteme katılmalıdır.)Örneğin problemi soran üstteki soruya ek olarak şöyle deseydi ;"program çalışıyor fakat,açılışta bir hata veriyor" söylemi bile 2 ihtimalli seçimimizi tamamen değiştirecek ve bizi diğer seçeneği seçtirecekti.Biz yine Sistemi bilinmezlik içinde düşünürsek(*) ; burada şu paradigmaların yada alt dallanmaların da oluşabileceğini düşünmek gerekiyor.(mikro ve makro yapısıyla beraber)
a)Elektrik kesilebilir
b)Birisi sizin yerinize o bilgisayara oturabilir ve işiniz yarım kalabilir
c)Program açılmayabilir yada yazılımsal bir hata verebilir
d)Bilgisayar bazı problemlerinden dolayı resetlenebilir
e)... diye gider bu şıklar.

Bu 1. şık için olası durumlar bunun gibi 2.şık içinde olası durumlar vardır.Sizin bir "durum analizi" yaparak seçiminize karar vermeniz gerekmektedir.Bunun içinde en basitinden bir "SWOT Analizi" gerçekleştirebilirsiniz.(yada bir devre analizi kuamı :) )

Aslında bu işler satranç gibi denilebilir.İnsanoğlu mantıklı bir hamle yapar ve karşındakini bekler.Oysaki bu üstte saydığımız ihtimallerin hepsi bir bilinmezliktir ve hesapalyamadığınız bir hamledir.(hesaplayabiliyorsanız ne ala (sadece kötü olarak düşünme iyide olabilir bu olasılıklar)).Bu yüzden KADER'e karşı satranç oynama.Hep yenilirsin,çünkü hiç bir zaman ne yapacağını bilemezsin. :) Böylece bir bilinmezlikte insanoğlu sürünür gider.Nasip,kısmet napalım..

Üsttekini beğenmediysen Alternatif Son olarak ;
Aslında bu satranç hamleleri hep aynı sonuca varıyor.Ya yeneceksin yada yenileceksin.Yani hangi yoldan gittiğinin anlamı yok sonuç aynı aslında.sen sadece ara yolları seçiyorsun.Bir kan damlası olduğunu düşün ;ve Aorttan çıktığını farzet.Milyonlarca damar kıcal damar var.istediğin yolu seç ama sonuçta yine döneceğin yer Kalpteki aort.
(Senin probleme uyarlarsak ;5 dkyı ya harcayacaksın yada harcamayacaksın.Ama ne yaparsan yap her koşulda bu 2 sonuçtan biri geçerli olacak.Durumlara göre değişiklik göstermeyecek.)

* = Schrödinger'in Kedisini okumanı öneririm.(Herşey Gözlem işte HERŞEY !)

Kendime Dip not : Lan iyice kafayı yiyorum galiba :)
0
wiplex
(12.08.13)
Yani diyorsun ki "sen başında oturmuyorken hata verebileceği ihtimali o faydayı karşılayan zarardır". Öyle mi? E ben bunun başında oturarak 5 dakikalık işimi halledebiliyorsam ne olacak?

Bu arada programı unutun, öylesine söyledim onu ben. Herhangi bir şey olduğunu varsayın. Mesela 5 dakikalık bir kum saatim var ve onun bitmesini bekliyorum.
0
🌸adoramer3ku
(12.08.13)
öncelikle illaki birinin yaşaması için diğerinin ölmesi gerekmez, öyle olsaydı insan nüfusu artmazdı. 5 dakika kazanıyosun diye bir şey kaybetmen gerekmiyor illaki. bunun dengesi şöyle olabilir, sen zamanında deneyimler edindin, dakikalar kaybettin, aklını kullanmayı öğrendin, bunun karşılığında da 5 dakika kazancın oluyor.
0
r_u_h
(12.08.13)
@r_u_h: Arkadaşım örnek olsun diye söylüyorum niye anlamıyorsunuz ya? Gıcığına mı yapıyorsunuz sabahtan beri.

5 dakikalık süreci işimden önce başlatmanın daha mantıklı olacağını öğrenmemi sağlayan bir çocukluk deneyimi gerçekten de bunun bedeli olabilir ama ben bu andan itibaren seri bir şekilde bu işlemi yaparsam fayda bedeli geçer.
0
🌸adoramer3ku
(12.08.13)
(9)

Türkiye'de neden üç sıra koltuğu olan uçaklardan yok?

adoramer3ku
Hani şu filmlerde gördüğümüz, orta sırası 7'li-8'li olan uçaklardan.
Hani şu filmlerde gördüğümüz, orta sırası 7'li-8'li olan uçaklardan.
0
adoramer3ku
(12.08.13)
gerek yok.
0
serabetan
(12.08.13)
var ben küçükken binmiştim. ama ne uçağıydı hatırlamıyorum. belki antalya ya da yurtdışı olabilir, viyana filan. emin değilim, a kıbrıs da olabilir. zaten bi buralara gittim. genelde ucuza bilet alınca uçaklar da boktan oluyor.
0
kaputt
(12.08.13)
nereye uçtuğuna bağlı. abd'ye uçarsan var. ama aynı uçağı farklı havayolu şirketleri farklı koltuk dizaynlarıyla satın alıyor. american airlines'ta boeing 777'ye bindiğin zaman koltuk dizilişi 2-5-2 şeklinde, ama thy'de binersen 3-3-3 şeklinde, daha konforlu yani. iç hatlarda ise zaten daha küçük uçaklar kullanıldığı için iki sıra olur onlarda sadece.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(12.08.13)
o ucaklar uzun mesafeli seferlere veriliyor benim bildigim.
0
kendi ekseni etrafinda donen insan
(12.08.13)
kimden duyduysan yok diye, git ona söyle var.
0
eyyor
(12.08.13)
İzmir - Ankara Anadolu Jet'te 3 sıralıydı
0
bisi sorcam
(12.08.13)
Lufthansa ile Frankfurt uçuşum 2-4-2 oldu. 5-6 yıl önceydi gerçi.
0
gokyuzu gibi
(12.08.13)
kisa mesafelerde dolmaz cunku, buyuk ucak, fazla yakit demek, fazla masraf demek. erzurum-istanbul seferinde denk gelmistim bi kere.
0
she was my baby
(12.08.13)
abdye gittim thy ile 2-5-2 koltuk vardı. dönerkende lufthansa benzer şekildeydi.
0
ben smyrna
(12.08.13)
(7)

bozuk para almayan işletmeyi şikayet

like it or not
kağıt 5 lira + 25 tane 10 kuruş ile sigara almaya çalıştığım ama paraları istemeyen, tc parası değil mi kabul ediceksin kardeşim diyince de banane etmiyorum al paranı çık dükkandan diyen bakkalı ben bi yere şikayet edebilir miyim?
kağıt 5 lira + 25 tane 10 kuruş ile sigara almaya çalıştığım ama paraları istemeyen, tc parası değil mi kabul ediceksin kardeşim diyince de banane etmiyorum al paranı çık dükkandan diyen bakkalı ben bi yere şikayet edebilir miyim?
0
like it or not
(12.08.13)
adamın yaptığında suç yok. işletme sahibi olarak istediğin kişiye satma istemediğin kişiye satmama hakkın var. tipini beğenmedim sana satmıyorum kardeşim bile diyebilir. mal onun dükkan onun..
0
sadun.net
(12.08.13)
Tam hatırlamıyorum ama buna benzer bir soruyu ben de sorduğumda "dükkan işletmecisinin "malı satmıyorum" deme hakkı yok" denmiş ve buna dair bir yasal düzenleme referans verilmişti. Şu an mobil olduğum için arayıp bulamıyorum o düzenlemeyi, ama "mal onun, dükkan onun" mantığı geçersiz bir mantık. Hepimiz çok biliriz zaten :)
0
devilred
(12.08.13)
Satmıyorum deme hakkı yok. Yalnız 50 adet veya daha fazla madeni parayı kabul etmeme hakkı var.
0
kanepeee
(12.08.13)
yani bana satmak istememesi değil olay parayı kabul etmemesi. sonra aldım zaten sigarayı şöyle aldım, o sırada bakkala efes satan bi abi vardı tamam kardeşim gel dedi benim on kuruşlarımı aldı kendisi 2.5 koydu masaya. helal olsun o abiye de.
0
🌸like it or not
(12.08.13)
4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 sayılı TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’un 5. maddesine göre;

Üzerinde “numunedir” veya “satılık değildir” ibaresi bulunmayan bir malın; ticari bir kuruluşun vitrininde, rafında veya açıkça görülebilir herhangi bir yerinde teşhir edilmesi halinde satıcı bu malların satışından kaçınamaz.

tüketiciler derneğine şikayet edebilirsiniz.
0
kırmızıkaşekaban
(12.08.13)
evet reddetme hakki yok

antik.eksisozluk.com

25 bozuk para da bana gecmiyormus gibi geldi bu kurali.
0
serabetan
(12.08.13)
satmama hakkının olmamasının yanında parayı da kabul etmek zorunda, hangi yasada olduğunu hatırlamasamda " t.c. içinde her türlü borç türk lirası ile ödenebilir, reddedilemez" tarzı bir kanun maddesi vardı.
0
yakuza123
(12.08.13)
(14)

Bu ne şimdi?

bir ileti paylastim
http://www.bmw.com.tr/tr/en/newvehicles/i/i3/index.html (bkz: şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik)beğeneniniz var mı?edit: fosil yakıt kullanmayan, çevreci bir araç olmasından yana çok memnunum. sadece tasarımını zayıf buldum, soru o yöndedir. bmw'ye yakışmadı diye yaklaşmıyorum, markadan b
www.bmw.com.tr


(bkz: şakaysa hiç komik değil, ciddiyse çok komik)

beğeneniniz var mı?


edit: fosil yakıt kullanmayan, çevreci bir araç olmasından yana çok memnunum. sadece tasarımını zayıf buldum, soru o yöndedir. bmw'ye yakışmadı diye yaklaşmıyorum, markadan bağımsızdır.
0
bir ileti paylastim
(10.08.13)
çok kötü olmuş.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.08.13)
gayet hoş. Bmw'nin yaptığı bütün seriler 1 3 5 6 7 farketmez hepsi gayet başarılı fakat şu afedersin amele gibi i ve 1 serisini dışlayıp 3 , 5 ve diğer serisi fanboylarından kurtulsak ne güzel olacak. Yenilikci olmak lazım
0
false pretension
(10.08.13)
bmw fanboy olmuş birinden güzide tavsiyeler. yenilikçi olunur, konsept araçlara bakıyoruz, gelecek arabası diye yaptıklarına bakıyor, beğeniyoruz. tamam da bu araç yarın bir gün yolda olacak bir araba.

bmw ne yapsa yerim demek yenilikçilik değil.
0
🌸bir ileti paylastim
(10.08.13)
ben beğendim gayet. çıksa ve enerji dolum istasyonları az bi yaygınlaşsa alırım hani o kadar.
0
hjarteblod
(10.08.13)
Tasarımcısın sanırım?! bmw ne yapsa yerim demek yenilikcilik değildir doğrudur fanboy değilim fakat aracın nasıl olmasını bekliyordun? Elektrikli olduğu için kücük motor hacmine ancak böyle bir kasa yakışabilir.
0
false pretension
(10.08.13)
sanıyorum ki özellikleri ile fark yaratacak hybrid bir araba, zaten şehir içi mobilitede çığır açacak diyor.

tipi çok kötü değil, fakat sanıyorum bmw tasarımcıları bu aracın bu renklerle dikkat çekmesini istiyor.

ha şimdi bu araç 10 liraya 100 km yaparsa kimsede tipine bakmaz, doblolarla dolu bir dünyada bence modeli güzel. hele hele satışa sunulacak normal renklerde olunca, sırıtmayacaktır.
0
killerbee
(10.08.13)
benim aşırı hoşuma gitti tipi nedense. bilimkurgu filminden fırlamış gibi duruyor. gayet şık bence.
0
ritu vs asas
(10.08.13)
bu arabayi fabrikada incelemistim ben, o zaman daha bi prototip modundaydi, sonradan su gercek modelini cikardilar, ki o zaman fabrika testlerine yeni yeni geciyordu,

ilk test araclarindan biri,

www.google.at

www.google.at

testin gecen ve onaylanip sizmis kisimlari
www.google.at

bunlar bitince yavas yavas o sansürlenen stickerli kisimlar aciliyor.

ilk test araci cok daha basarisizdi. arkasi degisti sonradan.

ben sahsen i3 ün stratejisini begendim ama stil olarak basarisiz, i8 cok basarili olucak gibi geliyo bana.

cliomsu olmus i3.
0
serabetan
(10.08.13)
tasarımcı değilim. mesela mercedes'in eski a serisini de hiç beğenmezdim. sadece estetik üzerinden gidiyorum. ve estetik de öznel bir alan.

yenilikçi kişiliğe, ancak böyle bir şey yakışırdı da yakışmadı bence, daha yeni neler çıkacak..

ayrıca elektrikli araçlar keşke yaygınlaşsa, onla ilgili bir sorun yok.


ben sadece dış tasarımını zayıf buldum. önü ticari araç gibi olmuş, fiat fiorino'ya benziyor hatta. bagaj kapağının cam olması çok estetik olmuş bence. arka koltuk hizası olmamış, aracın içi de güzel ama bence biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. çok tutacak bir tasarım değil.
0
🌸bir ileti paylastim
(10.08.13)
4 serisini bekliyoruz almak için gençler bunlara kafa yormayın. değişik olmuş bunu da alan çıkar muhakkak
0
monkey
(10.08.13)
4 serisi de vergi kurbani oldu. Yoksa nerdeyse bir cla satışı olurdu.
0
🌸bir ileti paylastim
(10.08.13)
4 serisi 200000 220000 tl arası olacak. Fiyat alanlar olmuş.

Bence bu sene 1.6 motorlu 5 serisi çok satcak gibi.
0
false pretension
(10.08.13)
www.bmw.com.tr

Fiyati aciklanmis. 1.6 motor e ve 5 satacak bence de çokça.
0
🌸bir ileti paylastim
(10.08.13)
Bir bmw aşığı olarak olmamış diyorum. Tabiki çevreci araçlar daha minimal daha değişik yapılarda olucak ama bmw'nin yıllardır bozmadığı agresif çizgileri vardır tüm modellerde. Bu o çizgilere hiç uymuyor daha çok sevimli, alçak gönüllü bir tasarım bu :) . Bence compact kasalarda bir revizyona gidip onlar üzerinde çevreci araç tasarımlarını uygulamaları daha iyi olabilirdi.
0
blacKk
(11.08.13)
(1)

İş Modeli / İş Stratejisi, fark ne ?

ayn-i cemin bülbülü
Business Model ile Business STrategy arasındaki fark nedir? Bir de bu iki şeyin örneklerle açıklandığı referans kitaplara ihtiyacım var. Önerebilirseniz ne ala..
Business Model ile Business STrategy arasındaki fark nedir?

Bir de bu iki şeyin örneklerle açıklandığı referans kitaplara ihtiyacım var. Önerebilirseniz ne ala..
0
ayn-i cemin bülbülü
(10.08.13)
business strategy büyük bir sürec gibi, salliyorum bu sistem söyle uygulanicak su surda böyle uygulanicak gibi seyler,

is modelinde ise ara saticiyi cikarip direk satis yapilacak gibi, stratejinin bir parcasi olarak business model vardir.

anlatamadim belki ama böyle iste, model daha cok sirket olustugunda tam olarak ne yapacagi, salliyorum facebook, data toplayip, ücretsiz olma, premuium uygulamalar satma, coin satma seklinde modele sahipse, stratejisi ise bu modelide icine alan, büyümeden tut, hedeflerin de icerildigi daha genic bir process.
0
serabetan
(10.08.13)
(4)

ABD garantisi TR'de geçerli mi?

lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
ABD'den aldığım samsung telefonun garantisi burda geçerli oluyor mu?
ABD'den aldığım samsung telefonun garantisi burda geçerli oluyor mu?
0
lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
(09.08.13)
hayır.
0
himmet dayi
(09.08.13)
evet.

büyük markalar icin cogu ürün uluslarasi garantilidir. uluslarasi bir sirket ise ve türkiyede servisi var ise hizmet verecektir.

eger servis yohhh argadasim derse ana sirket ile iletisin .
0
serabetan
(09.08.13)
hayır. büyük markalar uluslararası garantileri ilave ücret ile verir. yani satın alırken uluslararası garanti belgesi yoksa/verilmedi ise yapılacak bir şey yok. ancak durum şu ki, ben sandiskten 8 gb hafıza kartı aldım abd'den. her iksii birden bozuldu. mail attım. sadece istanbula gönderdim. 15 gün sonra yeni iki kart dhl ile eve geldi. onları da yanlışıkla class 6 göndermişler. bir daha gönderdiler dhl ile. class 10 idi. yani aslında tamamen şirketin iyiniyetine kalmış. fakat telefonu alıp burada samsunga giderseniz hadi len derler emin olun.
0
ben smyrna
(09.08.13)
uluslarasi garanti sizin hakkinizdir bunu limited warranty filan olarak sunar, daha dogrusu sunmak zorunda firmalar. yani siz bugun ingiltereden aldiniz telefonu, avusturalyadasiniz orda yasamaya karar verdiniz, bozuldu ilk sene icinde, o garanti kapsaminda eger kosullari sagliyor ise size hizmet sunmak zorunda.

bu durumda söyle bi durum var ama sirketin legal temsilciligi gibi bir sey, yani lokal takim olmali. yok ise gene oluyor ama bu seferki cok karmasik.

ek olarak ab ici mesela regülasyonlarda var bu konuda, herhangi bir ülkede aldiginiz ürün ab icinde aldiginiz ülke ile ayni sartlarda garantilidir.
0
serabetan
(09.08.13)
(8)

klasik müzik sorusu - kendine güvenen - ses kaydı içerir

weeping guitar
https://soundcloud.com/a-y/unknown-track-final1. soundhound, shazam, audiotag, tunatic, watzatsong vs. işe yaramıyor malesef.2. vivaldi olmadığı kanaatindeyim, en azından bilindik bir eseri değil, 4 mevsim kesinlikle değil.3. ses kaydını bir törende yaptım, yani konser kaydı değil.4. latince bilen b
soundcloud.com

1. soundhound, shazam, audiotag, tunatic, watzatsong vs. işe yaramıyor malesef.
2. vivaldi olmadığı kanaatindeyim, en azından bilindik bir eseri değil, 4 mevsim kesinlikle değil.
3. ses kaydını bir törende yaptım, yani konser kaydı değil.
4. latince bilen biri çıkıp sözlerini yazsa keşke (:
5. reddit'te de sordum bu soruyu, bulan çıkmadı ama oradaki yorumlara da şuradan ulaşılabilir:
www.reddit.com

thx..

yeni ses kaydı editi:
soundcloud.com
0
weeping guitar
(08.08.13)
burada da sormuştun sanırım daha önce. veya soundcloudda yazıldığı gibi katılmış başka birisi sormuş olabilir.
0
ben smyrna
(08.08.13)
evet sürekli soruyorum, sıkıntı yarattı bende de bulamamak.
0
🌸weeping guitar
(08.08.13)
azcik azcik benzettigim kisimlari var sanki, yani eminde olamadim ama benziyo.

un pensiero nemico di pace-handel

www.youtube.com
0
serabetan
(08.08.13)
tekrar dinleyince diyebilirim ki o degil.
0
serabetan
(08.08.13)
tam olarak track track inceleyemiyorum su anda ama sacrificium-cecila bartoli de duydum gibi. tracklerin girislerine bakabilirsin amazonda.
0
serabetan
(08.08.13)
hemen inceliyorum
0
🌸weeping guitar
(08.08.13)
Vivaldi-concerto L'estate olabilir.
www.youtube.com
0
ilkot
(09.08.13)
@ilkot, bu değil malesef.
0
🌸weeping guitar
(09.08.13)
(1)

Leonardo Da Vinci Programı

boorphy
Merhaba ekşicanlar,Başvuru nasıl yapılıyor, bilen var mı?
Merhaba ekşicanlar,

Başvuru nasıl yapılıyor, bilen var mı?
0
boorphy
(08.08.13)
serabetan
(08.08.13)
(2)

ota boka uyanmak

natnan
Uykumda cok sik uyanirim. bu kismi daha iyi yatak alarak falan duzeltebilirim sanirim ama sorum bundan degil.ben her seye, her sese, her harekete, her isiga uyaniyorum. dolayisiyla uyku kalitesi yerlerde. kimisini yere yatirsan 8 saat misil misil uyur. ben yanindaki yatakta adamin nefes almasina uya
Uykumda cok sik uyanirim. bu kismi daha iyi yatak alarak falan duzeltebilirim sanirim ama sorum bundan degil.

ben her seye, her sese, her harekete, her isiga uyaniyorum. dolayisiyla uyku kalitesi yerlerde. kimisini yere yatirsan 8 saat misil misil uyur. ben yanindaki yatakta adamin nefes almasina uyanirim.

Var midir kendimi gelistirme yöntemi bu konuda? Sesi kisacak kulak tikacaklari pek mantikli gelmiyor, evde yangin ciksa cayir cayir yanarim örnegin. Kökten cozum ariyorum daha cok.
0
natnan
(08.08.13)
söyle seyler var, camlari siki siki kapali tutup ses gecirmez cam yaptiricaksiniz(yalitim camlari cok büyük oranda sesi kesiyolar),

eve böcek kapanlari koyucaksiniz lüpür lüpür yiiekler ses yapan sinekleri,

uyku maskesi takin, hic rahatsiz degiller, isiktan koruyor
www.medikal-urunler.com

kulak tikaci icinde cok konforlu tikaclar var. ses olarak yangin olursa sesine degil, kokusuna uyanirsiniz :)

ekleme
esya sesleri mesela düsen eden esyalari kutulayin,

daha sakin muhite tasinin,

modem, bilgisayar, tv gibi seyleri stand by da birakmayin, belli frekanslarda rahatsiz edici ses cikarirlar, uyku kaliteniz düser.

musluk gibi seyler icin siki siki kapatin.

evi temiz tutun.
0
serabetan
(08.08.13)
vala cocuklugum oldukca gurultulu bir evde gecti aslinda. bir televizyon hic mi susmaz amk; neyse..

Sonra baya sessiz muhitlerde yasamaya basladim son 3 yildir, eve gidince cildiriyorum artik. Ama gel gör ki evim eski, ses yalitimsiz falan; ust kattaki yuruyunce duyuyorum..
0
🌸natnan
(08.08.13)
(15)

esrarlı olay :)

benkoşarımaşaalara
apartman kapısındaki sensörlü harekete duyarlı aydınlatma her sabah bu saatlerde hiç bir hareket yokken yanıp sönüyor. nedeni ne olabilir acaba tırsıyoruzzzzzzzzzzz ?!!! (kedi yok fare yok sinek böcek yok bir şey yok)
apartman kapısındaki sensörlü harekete duyarlı aydınlatma her sabah bu saatlerde hiç bir hareket yokken yanıp sönüyor. nedeni ne olabilir acaba tırsıyoruzzzzzzzzzzz ?!!! (kedi yok fare yok sinek böcek yok bir şey yok)
0
benkoşarımaşaalara
(08.08.13)
havanin aydinlanmaya baslamasi onu uyariyor da olabilir.
0
sendelemeden
(08.08.13)
karanlık ya her yer aydınlanma yok
0
🌸benkoşarımaşaalara
(08.08.13)
her gun o saatte kendi saatini guncelliyor gibi bir seydir o zaman.
0
sendelemeden
(08.08.13)
nası yani hala tırsıyoruzzz
0
🌸benkoşarımaşaalara
(08.08.13)
e ne yapalım arkadaşım gelip kucağımıza alıp cici cici yapıp sevelim mi ? arkadaş açıklamış o saatte kendini güncelliyordur diye. daha neye tırsıyorsun apartmanı cinler basmış ebenize kayacak desek daha mı iyi ?
0
zazazaraeta
(08.08.13)
her gece bu saatlerde ezan okunduğu için, inanılmaz müthiş mistik canlılar ezandan kaçmaya başlıyor. ve kaçarlarken sensörü yakıyorlar. ardından kendi dünyalarına dönmüş oluyorlar. (sensör bedene değil, ruha duyarlıdır)

(istenen cevap)
0
kamera motor
(08.08.13)
kedidir kedi.

veya ninjadır.
0
icim urperiyor
(08.08.13)
cin olmasın la!!!
0
zombie0
(08.08.13)
tamam be uyuyoruzz :))
0
🌸benkoşarımaşaalara
(08.08.13)
uzaylılar geliyor.
0
ermanen
(08.08.13)
3 harfliler?
0
serabetan
(08.08.13)
kesinlikle cin!!!11
0
spirit crusher
(08.08.13)
etrafta çalışan bir motor vs elektriksel gürültü kaynağı, radyo vericisi vs bişey aleti tetikliyor olabilir.

o pır sensörler çok kaliteli şeyler değiller.
0
orpheus
(08.08.13)
Nikime bak da gonuuuşş
0
kedidir o kedi
(08.08.13)
harekete duyarlı olan sensör aynı zamanda ışığa da duyarlı. hava karanlık iken yanması gerekiyor. ama sabah olurken istediği ışık derecesini tam bulamadığı için yanıp sönüyor. ışık biraz daha artınca artık yanmaması için yeterli olan ışık derecesini buluyor ve sönüyor.
0
gerenkyok
(08.08.13)
(4)

işveren olsanız hangi gerekçeyi uygun görürdünüz?

letheavendangered
selam.hakkında burada milyonlarca soru sorduğum bir iş görüşmem var prag'da, bu ayın 29'unda. konsolosluk vizeyi muhtemelen sadece 2 günlük verecek ve o tarihlerde uçak biletleri yaklaşık 500 euro civarı ve benim o parayı ona verirsem, işe alınmam halinde ilk ayda harcayacağım param olmayacak.yarın
selam.

hakkında burada milyonlarca soru sorduğum bir iş görüşmem var prag'da, bu ayın 29'unda. konsolosluk vizeyi muhtemelen sadece 2 günlük verecek ve o tarihlerde uçak biletleri yaklaşık 500 euro civarı ve benim o parayı ona verirsem, işe alınmam halinde ilk ayda harcayacağım param olmayacak.

yarın şirketi arayıp mülakat tarihlerini değiştirmeyi mi talep etsem diyorum. gerekçe olarak da şu ikisi var:

1- açık açık paramın olmadığını, eğer mülakatı 10 gün sonrasına alırsak fiyatın yarı yarıya düşeceğini söylemek

2- "konsoloslukla konuştum, vize o tarihe yetişmiyor" diye yalan uydurmak. tabii bunun yalan olduğunu hiçbir zaman öğrenmeyecekler.

siz işveren olsanız, 1. seçeneği söylemem halinde ne düşünürsünüz? dürüst olmak mı gerek, yoksa maddi işleri hiç karıştırmadan olayı bürokrasinin azizliği olarak mı göstermeliyim?
0
letheavendangered
(07.08.13)
ben olsam 1 i seçerdim çünkü firma seni yurtdışına mülakata çağırıyorsa masraflarını karşılamak zorunda(yasalara göre değil tabi, etik olarak). ki daha önce bu şekilde iş görüşmelerine rastladım, hotel dahil yol ücretini karşıladılar.

bunu akıl etmeyip veya akıl edip salağa yatıp iki üç liradan kar edicem diye sizi çağırıyorlarsa 1. seçeneği mazeret olarak kabul etmek zorundalar.

bence firmanın bu cimri tavrı sizi ilerde sıkıntıya sokabilir. hakkınızın korunması gerektiğinde aynı işgüzarlığı yapıp sizi madur edebilir.
0
sttc
(07.08.13)
1. ters tepebilir ama.
0
sifirin altinda
(07.08.13)
sirket sizin masraflarinizi karsilamali. yani bunu sorun bence.

1. yi secelisiniz, 2. yi hic bir zaman ögrenmeyecekler diyemezsiniz, illaki ögrenirler , bi yerde cikar.
0
serabetan
(07.08.13)
paran olmadığını değil, buradaki bayram dolayısıyla bilet fiyatlarının iki kat fazla olduğunu, bayramın bitmesinin ardından fiyatlar normale döndüğünde bilet almak istediğini söylemelisin. fakir değil tasarruflu biri gibi davranmalısın.
0
derz dolgusu
(07.08.13)
(7)

Yemek yerken su icmek

Leopar..
Saglikli mi? Zararli mi? Herkes bisey soyluyor.
Saglikli mi? Zararli mi? Herkes bisey soyluyor.
0
Leopar..
(07.08.13)
azar azar içmekten bir şey olmaz ama tek seferde çok içerseniz mide asidi etkisini kaybeder, hazım zorluğu yaşanabilir.
0
zgrydn
(07.08.13)
Kilo aldiriyo diyolla
0
Idonthaveausername
(07.08.13)
bu ne sacma bir sey, hic bi etkisi yoktur, yedigimiz yemek zaten 60% su.
0
beriberi
(07.08.13)
yemek yerken su icmek diyorsaniz icecek olarak, sudan daha faydali ne vardir bilemiyorum pek.

ama bokunu cikarip 3 bardak derseniz o zaman dogru.
0
serabetan
(07.08.13)
iştah keser kilo vermeye yardımcı olur diye biliyorum
0
fuzzy olmak istemistim
(07.08.13)
Sen normal yemeğini yer üstüne ektradan 3 bardak su içersen,miden büyür.Ondan diyorlar kilo aldırır diye.

Uyduruyor da olabilirim şu an,söylediğim hiç mantıklı gelmedi,evet.
0
damba
(07.08.13)
azar azar için ve çok içmeyin. mide suyunu sulandırıyor.
yemekten bir yarım saat önce ılık su içmenin de sisteme faydası olduğunu biliyorum.
0
gang leader of wasseypur
(07.08.13)
(2)

Almanca Dil Kursu

gezentikcanlı
Selamlar...Almanca dil kursuna bakıyoruz. Başlangıç seviyesinde uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalı yurtdışı Almanca dil kursları için araştırmaya başladım. Bir de Almanya'nın hangi şehri daha uygun olur onu da bilemedim. Ben Hannover, Berlin, Hamburg veya Bremen olabilir diye düşünüyorum.O d
Selamlar...
Almanca dil kursuna bakıyoruz. Başlangıç seviyesinde uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalı yurtdışı Almanca dil kursları için araştırmaya başladım. Bir de Almanya'nın hangi şehri daha uygun olur onu da bilemedim. Ben Hannover, Berlin, Hamburg veya Bremen olabilir diye düşünüyorum.O da tarihi zengilnlik açısından. Kişi yeri geldiğinde uçağa veya ulaşım araçlarına yakın olsun gezsin istiyorum.

Önceden gitmiş olanlar veya bu konuda fikri olanlar yazabilir mi?

Teşekkürler.
0
gezentikcanlı
(07.08.13)
bence türkiyede ögrensin kisi cok daha faydali ve ucuz, almanyada cok daha farkli ögrenemyecek almancayi. sertifika almaksa amac türkiyede daha efektif olur almasi. hem daha cok ögrenir hem daha rahat hem de daha ucuz.
0
serabetan
(07.08.13)
Hangi şehirdesiniz? İstanbulda ilm ye gitmiştim ben. İyiydi
0
painted bird
(07.08.13)
(1)

sesle kontrol teknolojileri nasıl çalışır(siri, çağrı hizmetleri vs..)

dokunmakalbime
sanırım frekansları veritabanına tanımlayıp duyulan ses'i frekansına göre tanımlayıp birbirine en yakın frekanslarla karşılaştırıp sonuç çıkararak. ama emin olamadım. doğru mudur? bide hakkında makale, link vs..varsa süpe rolur.
sanırım frekansları veritabanına tanımlayıp duyulan ses'i frekansına göre tanımlayıp birbirine en yakın frekanslarla karşılaştırıp sonuç çıkararak. ama emin olamadım. doğru mudur? bide hakkında makale, link vs..varsa süpe rolur.
0
dokunmakalbime
(07.08.13)
en.wikipedia.org

ordaki kavram linklerine tikladikca aciklanicaktir.
0
serabetan
(07.08.13)
(5)

Amerikalilarin takim elbise secimi

badamli
ya arkadas bu insanlarin lacivert gomlek, sari kravat, 2 beden buyuk takim, kalin tabanli ayakkabilar giymekten baska akillarina bir sey gelmiyormu? siyasetcisinden doktoruna, is adamina sanki ulkede boyle bir zorunluluk varmiscasina hep ayni secimi yapar mi? evet beni geriyor buhttp://dahlecommunic
ya arkadas bu insanlarin lacivert gomlek, sari kravat, 2 beden buyuk takim, kalin tabanli ayakkabilar giymekten baska akillarina bir sey gelmiyormu? siyasetcisinden doktoruna, is adamina sanki ulkede boyle bir zorunluluk varmiscasina hep ayni secimi yapar mi? evet beni geriyor bu

dahlecommunication.typepad.com
0
badamli
(07.08.13)
tamam hocam konuşuyorum ben bir daha yapmazlar
0
nohut kokusu sacan duduklu tencere
(07.08.13)
e böyle giyineni de var napacagız?
fashionbombdaily.com

Amerikan ekşi duyurusunda
i42.tinypic.com
bu resmi koyup

Türkler neden hep böyle giyiniyor deseler, senin yaptıgınla aynı.
0
cruseo
(07.08.13)
nedenini tam bilememekle beraber benimde böyle giyinen iki hocam olmustu, ne zaman simdi bol kumas pantolon giysem aklima gelir biri.

bol takil elbise giyenin yaninda cok sik giyinen de var ama sanirim bu onlarda tarz meselesi, kimisi dar, kimisi bol giyiyor.
0
serabetan
(07.08.13)
hocam bu verdigin ornek amerikanin 1%i falan )...televizyonda internette gordugumuz )
0
🌸badamli
(07.08.13)
@cruseo ilk verdigin eleman aslinda ingiliz: en.wikipedia.org

tabi gene haklisin dediklerinde :D
0
tonakai
(07.08.13)
(3)

gelişmiş bir ülkede en kolay ve ucuz yollu oturma izni edinme

utq
ülkenin çağ atlamaya çalışırken yanlışlıkla ortaçağ'a atlaması sonucunda zaten bozuk olan sinirlerim her geçen gün daha da bozuluyor. ideallerim uğruna kendimden, fikrimden ödün vermek istemiyorum. gün geçtikçe bu ülke insanının çoğunluğuyla paylaştığım değerler azalıyor ve ben bu ülkede bu denli me
ülkenin çağ atlamaya çalışırken yanlışlıkla ortaçağ'a atlaması sonucunda zaten bozuk olan sinirlerim her geçen gün daha da bozuluyor. ideallerim uğruna kendimden, fikrimden ödün vermek istemiyorum. gün geçtikçe bu ülke insanının çoğunluğuyla paylaştığım değerler azalıyor ve ben bu ülkede bu denli meşrulaştırılmış cehalet olduğu sürece herhangi bir yöntemle iyiye gideceğine maalesef inanmıyorum.

biraz pesimist yaklaşıyorum, doğrudur. bu yaklaşımımla işler bir gün tamamen dönülmez noktaya gittiğinde en azından kendimi ve sevdiklerimi insanca yaşatabilmek için insanların inanç sistemiyle yargılanmadığı, insana doğaya ve hayvana saygılı bir ülkede oturma iznine sahip olmak istiyorum.

örneğin en uygun olarak letonya 72bin euro'luk bir ev aldığınızda 5 yıllık oturma izni veriyor. bunu alınca aynı zamanda çalışma izni de alabiliyorsunuz ve schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkına sahip oluyorsunuz.

www.emlakrotasi.com

portekiz'de en az 500 bin euro, ispanya'da da 160bin euro diye duydum. bunun gibi türkiye'de ev almakla hemen hemen aynı rakamlara gelen bildiğiniz başka yerler var mı? ve bu olayı hayata geçiren, gören bilen insan var mı?
0
utq
(05.08.13)
o bahsedilen seyler dolandiricilik en basta söyliyim. öyle ev aldim oturum iznim var diye bir sey yok yani.

500 bin € nuz var ise ve yatirim yaparsaniz ab icinde oturum ve calisma izniniz oluyor yatirimci durumundan.
0
serabetan
(05.08.13)
Nasıl bir dolandırıcılık peki biraz açar mısınız? Yerli yabancı pek çok bilinen gazetede haberleri var bu uygulamaların. Hatta ilgili ülkelerin bakanlarının açıklamaları da mevcut gayrimenkul satışlarıyla ilgili. Pratikte nasıl uygulanır bilmem ama en azından 100 bin € ile pek çok vatandaşlık hakkına sahip olunabileceği yazılıyor
0
🌸utq
(05.08.13)
söyle isliyor o.

yabancilarin ev alabilmesi icin araci kurumlara ihtiyac duyuyor insanlar genelde bu noktada ev fiyati iki katina cikiyor, arada ek masraflar isteniyor, olabildigince tirtiklanip kisi daha sonra ev satiliyor, bu noktada oturum alinabiliyor su anda.

5 yillik oturma izni verilmiyor, 3 yillik oturum veriliyor ama sadece oturum, calisma hakkiniz yok. diger ülkelerde yasama hakkinizda yok keza, sadece turistik vize oluyor litvanya da ise oturum yapilabiliyor.

3 seneden sonra tekrar uzatilmasi gerekiyor vizenin, evler, vergiler, araci komisyonu, 200 bin€ yu bulduruyorlar. yasam ve vize masraflari dahil degil buna.

5 sene oturumdan sonra sinirsiz oturum ve free movement hakki elde edilbiliyor eger gereken kriterler saglanirsa 10 yil olmasi lazim, 10 yilda vatandaslik aliniyor.

kisacasi gercekte litvanya icin 200 bin€ yatirim, 5 sene calismadan yasama ve yasam masraflarini gözden cikarmak lazim.

genel anlamda insanlari legal olarak dolandiriyorlar su anda.

bunun yaninda o 200 bin€ ile gider avrupada okur ve sonrasinda is bulmayi deneyebilirsiniz.
0
serabetan
(05.08.13)
(2)

Film hatirlamaca

tiny toon
Gecen sene digiturkte izlemistim, filmde bir polis ya da gizli servis elemani var, sovyet baskani amerikayi ziyaret ediyor, amerikan gizli servisinden elemanlar suikast yapmak istiyor, bu ilk bahsettigim kisi ise bunu onlemeye calisiyor, bu elemani bir yere kapatiyorlar ellerinden kelepceliyorlar, e
Gecen sene digiturkte izlemistim, filmde bir polis ya da gizli servis elemani var, sovyet baskani amerikayi ziyaret ediyor, amerikan gizli servisinden elemanlar suikast yapmak istiyor, bu ilk bahsettigim kisi ise bunu onlemeye calisiyor, bu elemani bir yere kapatiyorlar ellerinden kelepceliyorlar, eleman kurtuluyor bir sekilde. Ucu ucuna yetisiyor, tam baskani indireceklerken suikastciyi olduruyor.
0
tiny toon
(05.08.13)
(bkz: salt)
0
serabetan
(05.08.13)
Salt degil.
0
🌸tiny toon
(22.08.13)
(10)

Amerika'da Master yapanlar nasıl yapıyor?

eastanbool
Beyler bayanlar, türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde saçma sapan çirkin bir bölüm okuyorum.Master degree olarak American Studies üzerinden gidip akademik kariyer hedefindeyim.GPA'im gayet iyi, yaklaşık 3.5 İngilizce'de problem değil, journallarda yayınlanan reviewlerim falan varReference k
Beyler bayanlar, türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde saçma sapan çirkin bir bölüm okuyorum.

Master degree olarak American Studies üzerinden gidip akademik kariyer hedefindeyim.

GPA'im gayet iyi, yaklaşık 3.5
İngilizce'de problem değil, journallarda yayınlanan reviewlerim falan var
Reference konusu da sıkıntı değil bu alanda Türkiye'nin en yetkin kişilerinden referans alabilirim sanırım

Sorun PARA... baktığım tüm okullar yıllık 30k falan gösteriyor. bazılar 40k ya kadar çıkıyor falan.

Şimdi sorum şu ben bu kadar istekli ve girişkenken gidip istediğim yerde okuyamayacak mıyım? Yok mudur bunun yolu, bursu, sonradan ödemeli bir şeyleri? Gidenler nasıl okuyor, ne yapıyor? Her şey birikim mi?

Yardımlarınız için çok sağolun şimdiden.
0
eastanbool
(05.08.13)
o kadar giriskenseniz tek tek gitmek istediginiz üniversitelerin sayfalarina baksaniza, her birinin özel burslari var.

bunu gectim o kadar giriskenseniz bilmenizi beklerdim, sirketlerin programlari var siz gidip okuyorsunuz onlar karsiliyor sonra onlar icin calisiyorsunuz.

o kadar giriskenseniz keza yine bilmenizi beklerdim, fullbright var...

o kadar yazdim ettim diyorsunuz, hocalarla kontaga gecip sorabilirsiniz tek tek hocam beni alin diye.

bunu gectim okuldaki hocalariniza baski yapip güzel öneri mektuplari alip gidebilirsiniz parasiz, ki öneri mektubu eger iyi hocalariniz var ise cok büyük bir etkendir.

o kadar giriskenseniz zaten daha önceden calistiginiz yerlerle de kontaga gecin, o kadar dediginiz kadar basarili iseniz size biseyler verirler, yardim ederler, kontak bulurlar, olmadi geri ödemeli finansman saglarlar.
0
serabetan
(05.08.13)
tev master bursu var.

american studies için hangi şirketin programı var @serabetan?
0
ayn-i cemin bülbülü
(05.08.13)
@ayn...

uluslarasi neredeyse her sirketin var. özellikle amerikan sirketlerinde yaygin. ek olarak danismanlik sirketlerinde de cokca uygulanan bir sistem.

bazilarinda önce girip bi süre calisiyorsunuz sonra sizi programlara gönderiyorlar, o sirada masraflariniz karsilaniyor, sonra dönüp bir kac sene baglayici kontrat yapiyorsunuz. genelde masraflari ödeme bile degil sadece orda 3-5 sene calisacaginiza dair kontrat.
0
serabetan
(05.08.13)
Okuldan kabul aldıktan sonra bir de burs için yazabilirsin. Ya da bütünleşik doktoraya başvur, onda maaş alırsın bir de.
0
sen git ben geliyorum
(05.08.13)
- hepsinin sayfalarına baktım zaten, international students için burs çok az.
- bu şirketler hangi şirketler? hiç duymadım.
- fulbright? master'a? bir de american studies'e? yapma...
- iyi referans alıp ücretsiz okunduğunu/yaşandığını da ilk kez duyuyorum.
- geri ödemeli bir şeyler varsa profesörlerden önce buradan duymak istediğim için duyuruyu açtım zaten.

not: evet girişkenim.
0
🌸eastanbool
(05.08.13)
Fulbright niye olmuyormuş master'a? Türk mantığıyla düşünme. Adamlar her dala veriyor. Çok başarılıysan dediğin gibi, alırsın.
0
sen git ben geliyorum
(05.08.13)
-hepsinin sayfalarina bakip bulamadi isen hic bir lafim yok.

-ben ivy league deki bir üniversitenin sayfasina girdim simdi, ordan beni uluslarasi burs sayfasina atti ve orda ek olarak bir baska sayfada da her alandaki burs sayfasina yönlendirdi. alandan, bölümden, ülkeden bagimsiz onlarca burs var. he evet zor, evet cok iyi hatta cok cok iyi olman lazim. ama öyle oldugunu iddia ediyorsun zaten

-bu sirketlerden biri mesela mckinsey.

-fullbright master a evet american studiese evet.

-iyi referans alirsan, salliyorum nihat berkerden aldigin referansta "bu adam hayatimda gördügüm en basarili kisilerden biri, kacirmayin" mealli bir sey yazarsa, ki bunun illaki american studies kisminda bu ayarda hocalar vardir türkiyede, o an seni kacirmayacak onlarca üniversite bulursun!

-geri ödemeliler icin bahsettim, daha önceden calistigin ve basari ile beraber kendini kanitladigin yerler var ise burs veriyorlar, benim böyle giden arkadaslarim oldu.

ki bunlar disinda girisimci adam kendini kisitlamaz, sinirsiz düsün, hocalara mail atip sormadan olmaz, hocam ben büyük adam olucam, backgroundum budur, sunlari basardim, sunlari basaricam diyip, bunun icini doldurabiliyorsan alirlar.
0
serabetan
(05.08.13)
Serabetan

abi mobildeyim ve mesaj atamıyorum bir turlu. Bana bir mesaj atsana bir şey soracağım. Mesaja cevap yazabiliyorum çünkü.
0
sen git ben geliyorum
(05.08.13)
fulbright ile master yaptım abd'de. american studies de gayet uygun bir bölüm fulbright için, neden olmaz demişsiniz anlamadım?

ayrıca cv'nize göre okuldan da burs alma imkanınız var. ben half tuition da okuldan almıştım. yoksa fulbright tek de yetmezdi.
0
vejeteryanvampir
(05.08.13)
Direk doktoraya basvur. Hic ugrasma mastirla
0
kendi ekseni etrafinda donen insan
(06.08.13)
(2)

yurtdışından dedektör getirme

cekilmis gayfe
Avusturya'da yaşayan bir yakınım yanında dedektör getirmek istiyor. fakat faturası yok. gümrükten geçerken problem oldugunu söylüyorlar, bu konu hakkında bilgisi olan varmıdır acaba bi yardımcı olsa sevinecegim.
Avusturya'da yaşayan bir yakınım yanında dedektör getirmek istiyor. fakat faturası yok. gümrükten geçerken problem oldugunu söylüyorlar, bu konu hakkında bilgisi olan varmıdır acaba bi yardımcı olsa sevinecegim.
0
cekilmis gayfe
(05.08.13)
ne dedektörü?
0
serabetan
(05.08.13)
altın dedektörü
0
🌸cekilmis gayfe
(05.08.13)
(3)

Almanya- Avusturya da üniversite

raskolnikov2
Sağda solda görüyorum, Almanya'da veya Avusturya'da üniversiteye girmek için gerekli olan tek şey Türkiye'de bir bölüme yerleşmiş olmak. Ondan sonrası evrak işleri ve para olayları.Niye bu kadar basit üniversiteye girmek? Tamam okuması çok zor olabilir ama bizim burada öğrenciler bi Boğaziçine bi OD
Sağda solda görüyorum, Almanya'da veya Avusturya'da üniversiteye girmek için gerekli olan tek şey Türkiye'de bir bölüme yerleşmiş olmak. Ondan sonrası evrak işleri ve para olayları.

Niye bu kadar basit üniversiteye girmek? Tamam okuması çok zor olabilir ama bizim burada öğrenciler bi Boğaziçine bi ODTÜ ye girmek için eşşek gibi çalışıyorlar. Almanya ve Avusturya vb. ülkelerde de böyle zorlayıcı üniversiteye giriş sınavı yok mu?
0
raskolnikov2
(04.08.13)
abitur var
0
meriadoc
(04.08.13)
hem var hem yok.

abitur ve matura var, ama bu daha basit bir sinav, bir nevi okulda islenilenlerden hocalarin toplu sinav yapmasi. bunu %50 olmasi lazim, %50 ye ulastiklarinda alabiliyorlar, ne kadar yüksekse o kadar iyi notla aliniyor bu belge.

daha sonra üniversitelere bununla basvuru yapiliyor, bazi üniversiteler en yüksek matura notu olan 200 ü alicam dyebiliyor, ya da herkesi kabul ederim ama sene sonunda numerus clausus yaparim, ilk 200 benle devam eder, kalanlara nas nas diyor.

bazi bölümlerde ön sinav yapiliyor, tipta ems yapiliyor mesela, orada kontenjan dahilinde en yüksek ems puani yapanlara hak veriliyor, burada %5 eu disi, %20 ab ici, %75 avusturyali seklinde kontenjan belirtmisler ayrica avusturyada.

bunun yaninda psikoloji, gazetecilik, spor gibi bölümlerde giris sinavi var.

mühendisliklerde yok cünkü cok zor, cok insan secmiyor, secenler basarisiz olup kovuluyor. acik var ondan.

mühendisligi türkiyedeki gibi düsünmeyin, odtü mesela girmesi zor ama cikmasi kolaydir alman sistemine göre, alman sisteminde bir sey bilmeden mezun olamazsin, türkiyede mezun olmak hic bir sey ifade etmiyor ondan.

ögrenciler iyi türkiyede bu gercek ama okullar kötü.
0
serabetan
(04.08.13)
Girmek zor değil, bitirmek zor. Bir sürü farklı farklı kabul yöntemi var, serabetan güzel anlatmış.
0
roket adam
(04.08.13)
(7)

Faturasını Kestiğim Ürünü Geri Alamam :S

denizaya
Teyzem yatak almış 4 tane...fazla geldi diye açılmamış küçük yatağı geri iade etmek istemiş...Esnaf arkadaş faturasını kestim artık geri alamam, faturayı napcam demiş..-Diğer firmalar 7 gün içinde geri alıyor ama demiş teyzem..-Adamda ürün hasarlı ise bizde alıyoruz ama sıfır ürünü geri alamayız, tü
Teyzem yatak almış 4 tane...fazla geldi diye açılmamış küçük yatağı geri iade etmek istemiş...

Esnaf arkadaş faturasını kestim artık geri alamam, faturayı napcam demiş..
-Diğer firmalar 7 gün içinde geri alıyor ama demiş teyzem..
-Adamda ürün hasarlı ise bizde alıyoruz ama sıfır ürünü geri alamayız, tüketici mahkemesi bile karışmaz buna gibisinden bişiler söylemiş...

Biraz önce yatak bişeysini teslim etmeye araba ile gelmiş teyzemin binasına...Bi koşu gittim arabada patron yokmuş işçiler varmış, pek bişey söylemedim yatakları arabaya koyup gönderdim ama pişman olduğum şey yatakları verirken imzalı bir kağıt almadım, sinirden nasıl unuttum :S teyzemde senetle almış yatağı...senet adamda, yatakta adamda olmuş oldu böylece...bendeki salaklığıma bak yaa

Pazartsi gitcem yanına, bu sahtekar adama karşı nasıl bir yol izliyim?
0
denizaya
(03.08.13)
yok öyle bir sey.

fatura var ise iptal edicek, iade olarak alicak. hatta ürünü aldiniz, begenmedim, memnun degilim diyerek 4 ünü birden geri verebilirsiniz.
0
serabetan
(03.08.13)
O adam güzel laftan anlamayacağı için "beni yaşlı kadınla karıştırma" diye girip artık allah ne verdiyse sakince hafif tehditvari konuşacaksın. Önemli olan iade belgesi gibi bir şey alman, ondan sonra senetleri vermezse ver elini tüketici mahkemesi.
0
whoosie
(03.08.13)
ürün ayıplı değilse ve 7 günlük süreyi geçirdiyseniz almaz.
0
naksidil
(03.08.13)
kalabalık gidin biraz :) korksun
0
Caaannn
(03.08.13)
maalesef türkiyede tüketici hakları bağlamında bu ürün iadesi olayı sadece ayıplı mal söz konusu olduğunda oluyor, onun dışında satıcıları hukuken zorlayan bir şey yok. bazı şirketler yine de iade alıyor ama kendi insiyatiflerinde bir durum bu, hukuki bir zorunluluk değil.

bunun tek istisnası mesafeli satışlar ama o da sizin duruma uymuyor zaten.
0
fengari
(03.08.13)
Bence zaman kaybetmeden kaymakamliktan tuketici haklari d ne basvurun
0
sttc
(03.08.13)
@sttc: tüketici hakem heyeti bir şey yapamaz burada, ayıplı mal veya hizmet söz konusu değil.

gidip konuşacaksınız adamla, senedi iade alırsanız ne ala. yok vermiyor ise de, önce noterden bir ihbarname ardından dava açmanız gerekir bedelsiz kalan senedin iadesine dair.
0
fengari
(03.08.13)
(4)

Duty Free'den alınan içkiyi uçakta tüketmek?

nurigagarin
Selamlar ahali,Sabiha Gökçen'den Köln'e uçacağım, Sabiha'daki Duty Free'den içki satın alsam bunu uçakta tüketebilir miyim? Şimdi bu aldığımız şeyleri kapalı poşete falan koyuyorlar ya, onun yırtılması, açılması Almanya'da sorun yaratır mı?
Selamlar ahali,

Sabiha Gökçen'den Köln'e uçacağım, Sabiha'daki Duty Free'den içki satın alsam bunu uçakta tüketebilir miyim? Şimdi bu aldığımız şeyleri kapalı poşete falan koyuyorlar ya, onun yırtılması, açılması Almanya'da sorun yaratır mı?
0
nurigagarin
(03.08.13)
eğer Almanya'ya vardıktan sonra başka bir uçuşunuz yoksa sorun olmaz.
0
whoosie
(03.08.13)
eger sarhos olursaniz tutuklanabilirsiniz.
0
serabetan
(03.08.13)
yasak tüketemezsiniz. O torbayı da zaten gideceğiniz ülkeye kadar açmayasınız diye koyuyorlar. Uçakta yakalarlarsa kulağınızı çekerler, ancak uçakta satılıyorsa veya ikram ediliyorsa alkol alabilirsiniz.
0
bonjurkes
(03.08.13)
@bonjurkes valla Türkiye'ye girerken içen gördüm,hiç sorun çıkmadı, hatta hostesten bardak istedi ?
0
🌸nurigagarin
(03.08.13)
(4)

enerji sistemleri mühendisliği

murtazaaaaaa
cogzel değil mi?o değil bu mühendislik de mekatronik tekstil gibi patlar mı hacılar hafızlarmantar gibi her unide var bu mühve googla soruyosun arastırıyoun bölümü övücü yazılar tek kalemden cıkmıs gibisizce?
cogzel değil mi?

o değil bu mühendislik de mekatronik tekstil gibi patlar mı hacılar hafızlar

mantar gibi her unide var bu müh

ve googla soruyosun arastırıyoun bölümü övücü yazılar tek kalemden cıkmıs gibi

sizce?
0
murtazaaaaaa
(03.08.13)
mekatronigin patladigini kim soyledi sana?
0
bohr atom modeli
(03.08.13)
tamam mekatronik patlamadı ya valla sadece sıralamda puanları falan düştü abi yapmayın basbaya patladı
0
🌸murtazaaaaaa
(03.08.13)
bölümden bagimsiz, her bölümden iyi adamda tirt adamda cikar, b bölüm iyidir bu bölüm fiss olayi yok yani.

akilli adama enerji sis. müh. de iyidir, sanat tarihinde de kariyerin mina koyar, gider akilli adam sümeroloji okur sothebys e girer uzman olur gene kariyerin mina kor.

su "aagggbiii bu bölüm bommbaaa, senin bölüm tirt lan" geyigini gecin yahu. isletme tirt diye diye bokunu cikardilar, alin bakin bogazici isletmeden cikanlar nerelere gelmisler.

birah allasen ya.
0
serabetan
(03.08.13)
@serabetan o konuda inanılmaz halısın ben sadece plansız sekilde acılıyo kaç unide var neredeyse ilk mezunları aynı sene verilecek arada bi mühendsilik yoğsam sorun değil yani akıllı adam her sey yapar
0
🌸murtazaaaaaa
(03.08.13)
(7)

vize bittiği halde avrupada kalınırsa ne olur ?

cingenepembesicakmak
arkadaşım 17 günlük bir avrupa turu planlıyordu fakat vizesi 10 günlük çıktı,türkiyeye dönüşü almanyadan olacaktı 17 günlük planına göre.sorum şu eğerki 10 günlük vize süresi dolduğunda çıkmaz,almanyadan vizesi dolduğu zaman türkiyeye dönüş yapmaya çalışırsa ne olur???
arkadaşım 17 günlük bir avrupa turu planlıyordu fakat vizesi 10 günlük çıktı,türkiyeye dönüşü almanyadan olacaktı 17 günlük planına göre.sorum şu eğerki 10 günlük vize süresi dolduğunda çıkmaz,almanyadan vizesi dolduğu zaman türkiyeye dönüş yapmaya çalışırsa ne olur???
0
cingenepembesicakmak
(03.08.13)
en iyi ihtimalle çıkış yaparken tutanak tutulur, binmesi gereken uçağa bindirilir ve türkiye'ye döner. önümüzdeki 5 sene içinde tekrar schengen alamaz. en kötü ihtimalle çıkış yapmaya çalışırken gözaltına alınır mahkemeye sevk edilir 10.000lerce euro mahkeme ve çevirmen masrafı öder.
0
10032007
(03.08.13)
kesinlikle tutanak tutulur.

iyi durumda ucaga bindirilir ve schengenden standart 5 sene ban yer. ama realitede hayatboyu schengen alamaz.

kötü durumda, ucaga bindirilmez, tutuklanir, o sirada hapse atilir, bikac güne ya da bi aya kadar mahkemesi olur almanyada, bu sirada türk konsoloslugu ne kadar ilgili olur mechul, sonra mahkemeye cikar, o sirada eger kötü giderse tutuklulugu devam edebilir. yoksa türkiyeye deport edilir ve ciddi bir maddi ceza ile masraflari ödemesi gerekir bu masraf ve ceza onbinlerce € olur, ve hayatboyu schengen alamaz.
0
serabetan
(03.08.13)
polis yakalarsa görürsün
0
pek vokal
(03.08.13)
benim yakalanmayan arkadaşlarım var. gözümle gördüm ya adamlar fıldır fıldır giriş çıkış yapıyolardı vizeleri bitmesine rağmen.
0
kedidir o kedi
(03.08.13)
17. gun Almanyada problem cikar hafiz, Erasmusun ortasinda sirf oturma izni olmadigi icin arkadasi turkiye'ye postaladilar, ustelik schemgen vizersi devam ediyorken. Almanya izinsiz gezmeleri pek sevmiyor.
0
Golgi
(03.08.13)
vizen geçtiği tarihten kaldığın her gün için ceza ödemeni isterler. mesela günlük 50euro x 7= 350 euro ceza çıkartırlar bir haftalık süre için. eğer bunun hemen ödersen bir sorun yok fakat ödemeyebilirsin. tekrar almanyaya giriş yaptığında bu ceza karşına çıkar ve bu defa 2 katını yani 700€ isterler. bu ücreti ödemeden kesinlikle giriş yapamazsın, aynen geri gönderirler.

bu arada ücret kesin 50€ olmayabilir, tahmini bir rakam.
0
refreshing towel
(03.08.13)
arkadaşımın erasmus dönüşü almanyadan aktarması vardı ve uçağıda vizesinin bittiği son gün. ilk uçak rötar yapıyor ve almanyada 1 gece konaklaması gerekiyor. ertesi sabah uçağa binecekken alman polisi alıyor bunu durumu anlatıyor, ifadesini yazıyorlar. 1 gün olduğu için sorun çıkmıyor fakat bi göz altına alınma söz konusu. 7 gün kesinlikle farkedilir adamlar ayık.
0
jedilance
(03.08.13)
(8)

cuma namazı

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler, kafama takıldı kandiller, ramazan her sene değişiyor çünkü hicri takvim miladi takvimden daha kısa. peki cuma neden değişmiyor? ilk başladığımızda bu takvim olaylarına onu nasıl denk getirdik? hadi denk getirdik hiç mi sapmadı? kandiller sapıyor da cuma niye sapmıyor onu çözemedim. var
iyi geceler, kafama takıldı kandiller, ramazan her sene değişiyor çünkü hicri takvim miladi takvimden daha kısa. peki cuma neden değişmiyor? ilk başladığımızda bu takvim olaylarına onu nasıl denk getirdik? hadi denk getirdik hiç mi sapmadı? kandiller sapıyor da cuma niye sapmıyor onu çözemedim. var mıdır bilen?
0
nickimin hakkini veremedim
(03.08.13)
hafta bundan 1500 sene öncede 7 gündü su anda da 7 gün.

hatta, taaa eski tanrilar döneminde de öyle idi, cok tanrili zamanlardan, tek tanrili zamanlara tanri dünyayi 6 günde yaratip 1 gün dinlendi seklinde sekillendi 7 günlük takvim sistemi ki bunun temeli teee sümerlilere dayanan bir tarihi durumdur.
0
serabetan
(03.08.13)
değişik olan bir ayın kaç gün olduğu, haftanın değil.
0
desdinova
(03.08.13)
ek bilgi verelim birde. bildigim kadari ile

aslinda islamik gelenekte cuma, simdiki pazar gibidir, yani haftasonunun ilk günü persembe, sabat ise dinlenme günüdür bu da cuma(simdiki pazar). yahudi sabati bakis acisi olarak dinlenme günü yani pazar olarak tabir ettigimiz onlara göre cumartesi olan haftanin son gününe tekabül eder.

müslüman pratikte de ayetlerde bunlar gecer, 6 günde yaratilma olayi birebir aynidir, su anda meallerde 6 evre filan de se de kuranda "gün" der. yani ibrahim dinleri denen semavi olarak türkcelestirilen dinlerde 6 gün kavrami aynidir.

müslümanliktaki cuma da burdan gelir ve degiskenlik göstermez diger dinlerden, sadece baslangici konusunda degisiktir.

ayetler

secde suresi 4,www.kuran.gen.tr
yunus 3, www.kuranikerim.com

sadece iki tanesi.
0
serabetan
(03.08.13)
serabetan'ın açıklamalarına ek ve mini bir itiraz olarak şunu söylemek isterim ki, yahudilerin cumartesi ve hristiyanların pazar günlerinin tatil & dinlenme günü olduğu doğru. fakat müslümanların cuma günü "toplanma" günüdür, kelimenin sözlük anlamı da bu şekildedir ve "tatil" olma zorunluluğu yoktur, bilakis cuma suresinde (10.ayete bakınız) toplu namaz sonrası yeryüzüne dağılıp allahın lütfunu aramamız emredilmiştir. bunu "işimizin başına dönmek" olarak da algılayabiliriz. "cuma resmi tatil olsun" gibi çıkışlar doğru değildir, hatta şu anki durum ve gidişat dünya genelinde müslümanlar ve ehli kitap (yahudi ve hristiyanlar) çoğunluğun durumuna son derece uygun görünmektedir tarafımca. en doğrusunu allah bilir. saygılar & selamlar.
0
sekerse tehlike
(03.08.13)
cuma, cem, cami, cemaat... eğer yanlış bilmiyorsam (kaynağını hatırlamadığım için böyle diyorum) "toplanma" anlamına gelen bir kelime kökünden geliyor. Cuma toplantı günü, cem toplanmak, cami toplanılan yer, cemaat ise topluluk demek. Belki de ilk toplantı günlerinde o güne cuma dediler ve sonra takvimde de sabitlediler onu. Böyle bişey de olabilir.
0
dafaiss
(03.08.13)
islamda; selefte, gelenekte cuma hiç bir zaman dinlenme günü olmadı. hatta dinlenme günü diye belirli bir gün yoktur, zira allah 6 gün sonunda dinlenmiştir diye bir kabul yoktur, allah yorulmaktan dinlenmekten münezzehtir. cuma, özetle: haftalık gündem ve değerlendirme toplantısının yapıldığı günün adıdır.
0
katukatu
(03.08.13)
7 gün kavrami ibrahim dinlerinden kitaba dökülen yahudilikteki yaratilisa temellendirilir. buradaki kavram olan yaratilis icin 6 gün + 1 gün bunun kutlamasi dinlenmesi olarak gecen durumdan dolayi 7 gündür. daha gecmis temelleri bahsettigim gibi sümerliler ile daha öncesi cok tanrili dinlere dayanir.

ek bilgi.
fakat söyle bir durum var, eski zamanlarda toplanma günü ayni zamanda bir dinlenme olarak gecerdi. yani dinlenme, toplanma günü aynidir.
0
serabetan
(03.08.13)
Dostum cumaları ibadet ve finlenmeye ayrılmış ayrıca istedğin kadr geri git hep cuma çalışmazlar arap ülkeleri cumartedi pazar çalışır
0
netadam
(03.08.13)
(12)

İnterrail pahalı mı ne?

saykotek
olay şu:iki kişi gidiş - dönüş uçakla,10 gün italya'da olacağız.etaplar: venedik,floransa,romahem bu şehirler arasında hem de pisa, pompei vs hatlarında hızlı tren kullanıp vakit kaybetmeyelim diye düşünüyoruz. ama beş gün aktif olarak tren kullandığımızı düşünürsen totalde epey yekün tutuyor.interr
olay şu:
iki kişi gidiş - dönüş uçakla,10 gün italya'da olacağız.etaplar: venedik,floransa,roma
hem bu şehirler arasında hem de pisa, pompei vs hatlarında hızlı tren kullanıp vakit kaybetmeyelim diye düşünüyoruz.
ama beş gün aktif olarak tren kullandığımızı düşünürsen totalde epey yekün tutuyor.

interrail kart kullanın hesaplı olur dediler.az önce tcdd'yi aradım.
on gün içinde beş gün kullanacağın bilet 276 euro ve hızlı trenlerde
geçerli değilmiş.

bana hem pahalı geldi, hem de hızlı trenin zaman avantajından mahrumsun.

ben şöyle yaptım, bu işi çözdüm diyen gezgin ya da interrailci arkadaşlar varsa bi el atın gözünüzü seviim.
0
saykotek
(02.08.13)
bence cok pahali.

sadece italya ise, italyada bilet alirsaniz hem daha rahat rahat kafaniza göre takilirsiniz hem ucuz hemde eglenceli olur.

3 arkadas gitseniz araba kiralasaniz bile cok daha ucuza geliyor bakinca. 2 kisi icin bile ucuz.
0
serabetan
(02.08.13)
sadece italyada kullanmak için interrail pahalı elbette. o 15 gün boyunca 10 tane ülke gezdiğinizi düşünürseniz interraili anlayabilirsiniz.
bir de hızlı trende elbette geçerli olmayacak madem zamanın değerli farkını vereceksin mantığı vardır.
bence uçakla gidin orada da araç kiralayarak gezin en ucuz o olabilir. keyif açısından elbette.
0
ozdek
(02.08.13)
Yalnız o 10 gün 5 yolculuk global pass için olansa o kadar pahalı. Bir de one country pass tarzı bir ismi olan diğer seçeneği dene.

Edit: Tek ülkede öyle seçenekler yokmuş. Bence interrail çok kötü bir seçim bu tarz bir gezi için.
0
adoramer3ku
(02.08.13)
ben dediğin şehirleri gezmedim ama zamanında budapeşte-prag-viyana arasını otobüsle bilet başı max 13 euro'dan halletmiştik (2 sene önce). tren o zaman da 3-4 katı fiyattaydı. otobüs şirketlerini araştırın derim.
0
kronik
(02.08.13)
hızlı trenlerde geçerli değil fakat bu yüzden bilet bedelinin tamamını ödemiyosun, ek bir ücret ödüyosun diye biliyorum.
0
arakhna
(02.08.13)
hızlı trende geçersiz derken şöyle; interrail bileti olanlar fix 10 euro verip hızlı trene binebiliyo. ama yine de sizin durumunuzda pahalı. araba kiralamak daha akıllıca gibi. yine de tek ülkelik interrail biletine bakıp, her hızlı tren binişiniz için 10 euro ekleyip bi hesap yapın. www.interrail.eu
0
only the strong survive
(02.08.13)
Hizli trenlerde gecerli olmuyor dedigi olay;

Hizli trenlerde geciyor ama belli bir miktar supplement oduyorsunuz. Italya ici odeyeceginiz supp max 10 euro olur hizli trene.

pisa - floransa arasi zaten hizli tren gerekmiyor mesafe yakin. hizli trene cidden ihtiyac duyacaginiz tek yer de Roma - Floransa ya da Roma - Pisa arasi olacaktir.
0
archely
(02.08.13)
Her hızlı tren 10 euro değil. Onlar ülkeden ülkeye değişir, trenden trene değişir. Mesela bazı ülkelerde normal rezervasyon ücreti 10 euro, hızlı istersen direk interrail biletin yokmuş gibi para veriyorsun. Bazen mesela hızlı trene 40 euro veriyorsun rezervasyon için, indirimli.
0
adoramer3ku
(02.08.13)
only the strong survive'ın yazdığı www.interrail.eu linkinden 181 euro olan nası sizce tcdd 276 euro istiyor bu daha uygun göründü.
0
🌸saykotek
(02.08.13)
Oradan direk 127'yi de alabilirsin. Sana 3 bile fazla.
0
adoramer3ku
(02.08.13)
ben de baktım 276 euroyu görünce gittim 8 günlük 500 euroya uçak bileti otel şehirlerarası transferler dahil tur aldım.
0
kafkef
(02.08.13)
@ adomer3ku

zaten italya ici 10 euro civari demistim. Roma - Prag hizli treni 10 euro supp alacak degil ya :)
0
archely
(03.08.13)
(2)

internet sitesinden mail sömürme ile ilgili program önerisi

ramsesseum
Selamlar;şirketlerin veya organize sanayi bölgelerinin mail adreslerini sömürmek istiyorum. elimde web data extractor adlı bir program var ama cok verımli oldugunu dusunmuyorum. Bildiginiz daha verimli bir program var mı?
Selamlar;

şirketlerin veya organize sanayi bölgelerinin mail adreslerini sömürmek istiyorum. elimde web data extractor adlı bir program var ama cok verımli oldugunu dusunmuyorum. Bildiginiz daha verimli bir program var mı?
0
ramsesseum
(02.08.13)
bir kac farkli cözüm var .

en basiti tüm datalari indirip "@" icerek kelimelerin cekilmesi , burada fakat datanin kalitesi biraz tartismali.

diger cözüm ise, 1000 sayfa var ise bunun 50-50 seklinde tablara acilip multiple secim yapilarak ayni anda @ isareti secilmesiyle 50 tabin kontrol edilip hemen bi göz ucuyla, sonra toplu copy, paste i. bu islem icin 50 mail icin 5-10 dakika harcayabilirsiniz alistikca daha kisa sürer. ama datalar daha kaliteli olur.
0
serabetan
(02.08.13)
işi çözdüğünde listeyi paslayabilir misin bana ?
0
cagkan
(02.08.13)
(1)

TED benzeri bir sayfa var mı ?

kulustur
TED benzeri bir sayfa var mı Documentary hakkında, çeşit çeşit belgeseller olsun ingilizce altyazı da olursa süper olur bazı teknik konuları anlamadığımda altyazıya bakıyorum.çoook teşekkür ederim.
TED benzeri bir sayfa var mı Documentary hakkında, çeşit çeşit belgeseller olsun ingilizce altyazı da olursa süper olur bazı teknik konuları anlamadığımda altyazıya bakıyorum.

çoook teşekkür ederim.
0
kulustur
(02.08.13)
altyazili cok yoktur, ama daha güzeli var ingilizce ögrenin bikac ayda sonra youtube a saldirin.
0
serabetan
(02.08.13)
(2)

electroworld ürün değişimi

therevo
dün bi tane dvd player aldım ben burdan, cok bilgim olmadıgı icin hdmi cıkısı olunca sordum ordaki elemana mkv oynatır mı diye? sanırım cok bilmediginden hdmi yı destekledigi icin oynatır falan dedi, ama oynatmıomus eve gelince ogrendim. bi de eve geldigim zaman kutunun icinde garanti belgesi ve kum
dün bi tane dvd player aldım ben burdan, cok bilgim olmadıgı icin hdmi cıkısı olunca sordum ordaki elemana mkv oynatır mı diye? sanırım cok bilmediginden hdmi yı destekledigi icin oynatır falan dedi, ama oynatmıomus eve gelince ogrendim. bi de eve geldigim zaman kutunun icinde garanti belgesi ve kumanda olması gerekirken onlar da eksik cıktı. sanırım benim mkv playerı oynatmam icin media player almam lazımmıs. simdi gitsem degistirebilir miyim acaba? sorun cıkarırlar mı, yani cocuk demese oynatmaz diye almayı dusunmuyordum acıkcası. biraz acemilige geldi yani. bugun gitcem bakalım.

ayrıca simdi tekrar baktım , aldıgım urunle aynı fiyata mediaplayer varmıs :)
0
therevo
(02.08.13)
kumanda falan eksikse mecburen geri alacak. o arada media player ile değiştirirler heralde.
0
sutlu nescafe
(02.08.13)
cok rahat geri verebilirsiniz.

hir gür yaparlarsa calisanlarin isimlerini alip ana merkeze bildirin. ek olarak sözlesmeyi yaniniza alin.
0
serabetan
(02.08.13)
(1)

burs isteme dilekçesi

9kuyruklukedi
merhabalar, özel bir dersaneden burs almak isteyen zeki ve maddi durumu iyi olmayan bir öğrenci için hem resmi havada hem de dozunda duygusallık içeren bir dilekçe yazmam gerekiyor. (başkasının adına yazıyorum) bu konuda ilgisi/bilgisi olan arkadaşlardan metinle ilgili yardım rica ediyorum. nasıl bi
merhabalar, özel bir dersaneden burs almak isteyen zeki ve maddi durumu iyi olmayan bir öğrenci için hem resmi havada hem de dozunda duygusallık içeren bir dilekçe yazmam gerekiyor. (başkasının adına yazıyorum) bu konuda ilgisi/bilgisi olan arkadaşlardan metinle ilgili yardım rica ediyorum. nasıl bir üslup kullanacağımı bilemedim.
0
9kuyruklukedi
(02.08.13)
dilekce degil birebir görüsme daha efektif olur.
0
serabetan
(02.08.13)
(6)

bosaparaverme.com

gokyuzu gibi
Bavul ararken bu internet sitesine rastladım. Bilgisi olan var mı, güvenilirler mi?Ayrıca bavullara ne dersiniz, güzel duruyorlar ama sağlamlar mı pek emin olamadım?http://www.bosaparaverme.com/?kategori-2-Bavul-Setleri.html
Bavul ararken bu internet sitesine rastladım. Bilgisi olan var mı, güvenilirler mi?

Ayrıca bavullara ne dersiniz, güzel duruyorlar ama sağlamlar mı pek emin olamadım?

www.bosaparaverme.com
0
gokyuzu gibi
(01.08.13)
o bavullari gidip beyazit, mercandan o paraya belki daha da ucuza alabilirsiniz.
0
serabetan
(01.08.13)
metro marketlerde orta boy, üstelik aynı özelliklere sahip (4 yöne teker kilit vb), 65 cm 3,2 kg. kumaş valizi 119 tl'ye aldım.

daha uygun fiyatlıları da vardı.

bu tip valizler atılıp tutulmaya gelmiyor, uçak yolculuklarında kırılabiliyor bir kaç kullanımdan sonra. üstelik bez valizin kumaş olması sebebiyle azıcık daha esneme payı oluyor içine eşya koyarken.

sitede fiyatlar hiç uygun değil, ben almazdım buradan.

metro markete gidin, gözünüze gönlünüze göre seçin.
0
strawberry first
(01.08.13)
gecen sene mercandan en buyuk boy kumas valizi 100 ya da 110 TL gibi bir rakama almistim.

coklukla ucak yolculugunda kullanacaksan bence de kumas olanlardan al..

gorup almakta da fayda var derim.
0
hatunun biri
(01.08.13)
Aslında metro hiç aklımama gelmemişti. Mercan'a gidemiyorum zira Ankara'dayım. Ankara'da Mercan'ın muadili var mıdır? :)
0
🌸gokyuzu gibi
(01.08.13)
kesinlikle metro derim ankarada metro da var. metrodan bak bir sürü çeşit ve model var.
0
tuborg yesili
(01.08.13)
tekzende şu lacivert olanlar 79 lira hiç kaliteli bulmadık diye almadık
0
coca cola
(01.08.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.