www.usa-turk.com
yapan yapmışta bana daha fazla bilgi lazim konsolosluğa gidip asylum ve refugee hakkında bilgi edinebilirmiyim ?

abicim tamam yurt disina gidin yasayinda, mülteci olmaya özenmek ya da gercekten nedeni yokken bunu sorup sorusturmak nedir allaskina yahu.

güzelce oku, beceri elde et, güzel pozisyonlarla gidersin yurt disina.

politik veya düşünce suçlusu değilsen veya ülkede savaş yoksa anca gider bilgi alır geri gelirsin. belki onu da alamazsın. oku çalış iş bul göç veya yengen vizesi bul.

hocam o zor ya okumak zaten olmuyo bana iş varken halledemiyorum hariciyen askerlik problemim var evdede tek erkeğim işin kötü yanı askere gidersem evdekiler ne olcak nasıl geçincek diyorum yurt dışına cıkayım bir şekilde bir yolunu bulurdum. not ateistim ateistliği ve askerliği bahane ederek çıkmayı düşünüyordum.

gerekli gereksiz aldığın tüm eğitimleri yazabilirsin. alanla ilgili kongre, toplantı katılımlarını yazabilirsin. hatta gitmediysen de yaz bir şey olmaz.

O firmada kullanılmadığını bildiğin yazılım falan varsa, çok az da bilsen yapıştır. Adobe Photoshop, Adobe Flash, C# falan fistan.

lisanslı yaptığın bir spor falan varsa onları da yaz. sosyal sorumluluk namına bişey yaptıysan onu yaz ballandırıp.

valla öyle diyen sirketten hayir gelmez.

onun disinda arkadaslarin belirttigi sahte seyler illegal, yarin bugun en güzel duruma gelmisken karsiniza cikar hayatiniz kayar.

cv sisirmek nedir arkadasim? cv senin hayattaki yaptiklarini özetler, bunu pragmatist algilamaktansa hayatta yapmak istediklerinize odaklanip, onlari yapmak yerine sahtecilik yapmanin ne mantigi var?

Üniversitede popüler olan kulübe üye olduğunu yaz.

ingilizce için min 6.0 ielts ister yurtdışı okulları. Kalburüstü okullar 6.5 ister. Yani İngilizce olmadan unut o işi. İngilizceni ilerlet seneye mezun olana dek. İlk işin o olmalı.

ek:

Yurtdışına PARAN YOKSA gidebilmenin iki yolu var:

1- Burslu.
2- Çalışmaya.

1 için gerekli şartlar şunlar:

Çok iyi bir akademik başarı, yüksek GPA, taşaklı hocalardan referans, yurtdışındaki hocalar ile iletişime geçip tavlamak, çok iyi motivasyon mektubu. İngilizce yeterlilik (Toefl ya da IELTS ile belgelenmiş).

2 için gerekli şeyler:

Başarılı bir CV ve/veya yurtdışında bir şirkette tanıdık. Senin durumunda bu daha kolay olabilir gibi zira bölümün her ülkede iş yapabilecek bir bölüm.

ingilizcesi ya da gerekli diller kötü olup yurt disinda yasamak, calismak okumak isteyen insanlar biraz garip degil mi?

ingilizcesini düzeltsin en basta, bu parayla degil, istekle olan bir sey, su anda istenilen her dökümana bedavaya online ulasmak mümkün.

Sen git ben geliyorum iyi ozetlemis.

Okul parasi olmayan ulkeler cozum degil vize almak icin de para lazim. Vize alsa bile sponsor vs bulup sokakta yatip copten yemeyecek sonucta.

Serabetan a da katilmamak mumkun degil.

Acaba broşür diye kağıt yığınları oluşturup oluşturmayacaklarını ve ne kadarı reklam ne kadarı karbon ayak izi çöplüğü olacak diye düşündüm bir anda.

Fabrikalarinda, ofislerinde, Yenilenebilir enerji kullanan markalar geldi bir de aklima.

Birde surekli kendini yenileyen ve adapte olan.markalar elbette, coca cola, p&g gibi.

markalara bi sorun yoksa beyazitta cokca bulursunuz ayakkabi üreticilerinden. iyi tamirciler yardim eder.

independence day
i am legend
2012
k-pax

district 9

seeking a friend for the end of the world (bilimkurgu değil yalnız drama)

bahsedilenlerin hepsini izledim.

bu arada muhtemelen pek çoğunu izlemişimdir diye sormadım ancak zombili film de makbulumdur.

the fourth kind. korkudan altına sıçmak istiyorsan yalnız ve gece evde izlemelisin :)

maden iscilerinde bilmiyorum. fakat cok büyük sirketlerde, özellikle calisanlarin ya da müsterilerin risk altinda oldugu sirketlerde(ilac, tasimacilik etc) tazminat riski hesaplanir.

Maden icin degil tum islerde butcelenir. Demiryollari isleri ihaleye giderken bir istatistikci gibi meslek tutuyor. Arajman diye sallayacagim. Unuttum. Erken olursen "32 sene yasar 1200lira maas alirdi." hesabi yapan adam.


Yani her buyuk iste x adam olebilir diye hesaplaniyor.

(bkz: sigorta)

yapılır, çok büyük şirketlerde en tepedeki yöneticinin farklı senaryolarla ölümünün etkileri dahi hesaplanır.

doğru, medeniyet böyle bir şey.

Gelecekte olmasi muhtemel cesitli harcamalar icin ufrs'de karsilik ayrilir.

bu bahsettiklerinden sadece offshore wind turbine kullanimda.

pelamis olmadi, gelistiriyolar hala ama belirsiz gelecegi. mekanigi cok zor cünkü.

dalga enerjisinde 10larca farkli method var daha.

ocean current düsüncesi var, ocean kite var, tidal plantlar var , var oglu var aslinda.

Bir havacılık ve uzay mühendisliği ogrencisi olarak yapma etme diyorum. Pilot olmak icin okunacak bölüm değil bizimki

@Tam1Hi0n3 pilot olmak icin okunacak bolum olmadigini biliyorum efenim o kadar cahil degilim :) neden yapma etme zor diye mi? her bolumun kendine gore zorluklari var ayrintili yazarsan cok sevinirim.

dondurma sevmekle dondurma makinesi yapmayı öğrenmek tamamen farklı şeyler zira.

onu kastetmedim zaten. pilot olmak için başka mühendisliklerden de mezun olman yetiyo ya boşa bizimkine gelip ömrünü çürütme diye dedim :)

ucaklarla ilgilenmek istiyorsan, efendim ben söz sahibi olucam ucaklar konusunda diyorsan ucak mühendisligi filan okumana gerek yok, hatta soguyabilirsin bile sacma, gereksiz konulabilecek derslerden dolayi.

ucak, helikopter cizmek ile mühendisligi ile pilotaji arasinda hic bir baglanti yok maalesef. sadece cizmeyi sevdigini anladim ben acikcasi.

burda dersin ki, ben ucaklarin helikopterin mühendislik dizaynina hayranim, kanatlardaki mekanige hayranim, pitotuna kurban oldugumun a380 i, magnus efect, turboprop, pulsejetler rüyalarima giriyor, ha makine okumussun, ha ucak mühendisligi okumussun pek farketmez.

duyurudan basond bildiğim kadarıyla uçak mühendisi. sağolsun pilotaj konusunda da yardımcı olmuştu. yani benim anlattıklarından anladığım, hani bu hangarda kooooocaman ikiye üçe bölünmüş uçaklar oluyo ya, hep oralarda takılıyo o adam. ya da testlere gidiyo. bilmiyorum. çok güzel.

@Tam1Hi0n3 muhendis olmama gerek yok pilot olmak icin thy ye falan basvurmayacagim ama anladim demek istedigini :) Ama diger muhendislikler de kolay degil ki.

@serabetan haklisiniz. Ama benim en nihayetinde universite okuyup bir meslek sahibi olacagim. Ve duzgun para kazanacagim bir meslegim olmali ucabilmek icin. Ve ilgimi ceken baska hic bir konu yok. Ee ne yapacagim ben?

@pescador tamamdir sagol abi bi mesaj atayim.

@rain when i die hocam muhendislerin hepsi aliyor akiskanlar mekanigi, ucak zor da digerleri cocuk oyuncagi degil ki. hepsi zor. hakkiyla okursan isletme de zor sosyoloji de zor hatta. onemli olan ilgimi ceken bir seyler olmasi artik. acik ogretimden isletme mi okuyayim yani ne yapayim bir seyler okumam lazim :)

soyle bir ornek de vereyim arkadaslar yine dusuncenizi soyleyin usenmezseniz :)

cocuklugumdan beri kendim imal ettigim bir ucagi veya helikopteri ucurma hayalim var. bunu kit olarak alip yapan bir suru insan var tabi muhendis olmaya hic gerek yok ama bir level atlayip kiti bosverip kendim tasarlayip yapabilirim muhendis olursam. bir de o var. ha sirf onun icin yapilir mi tabi o ayri :) Ilerde deltakanatta dunya capinda bir yerlere gelme gibi bir hayalim de var. Aerodinamikten dizayndan anlamam cok isime yaramaz mi?

@rain when i die hahah. ne secerdin abi? isletme? sonra?

Gördüm kardeşim müsait olunca mesaj ve cevap yazacağım şimdi mobilim

www.talkceltic.net

yani? anladığım kadarıyla takımın kaptanı benim demek mi?

dogru anlamissin.

takımın kaptanından ziyade başı, teknik direktörü benim demek.

ekobilet

(bkz: aerobilet)

eger ödevleri okuyosa anlamasi lazim.

anlamiyorsa bir problem var.

alınmayacak bir risk... ödevden sıfır almanın yanında hocanın gözündeki imajını da sıfırlayabilir. bence anlar.

geçen dönem yaptım ben bunu, anlamadı. ama ödevin bir kısmını o arkadaş da yanlış yaptığı için biraz düşük not aldım. çok göreceli bir olay anlayıp anlayamayacağı. ödeve, derse, hocaya göre değişir. en azından rötuşlar yapmaya çalış, biraz değiştir. sıfırdan yapmak kadar zahmetli olmaz.

hocam sen naptın ya ders çalışıyorum şu an ama 1 saate falan kimse çevirmezse ben yardımcı olurum nefret ederim muhasebe terimlerinden de

yanlis anlama arkadasim ama bu ceviriyi yapamayacaksan bu ayarda bi jargona sahip isi almamalisin.

Bitirdim arkadaşlar, çok teşekkür ederim yine de:)

başka ülkeden getirip burda satma devri bitti artık.Kredi çekebilen herkes yapıyor bu işi.Size tavsiyem burdan bir ürünü yurtdışına pazarlamak.Örneğin antika ticaretine japon müşteriler bayılıyor.

@1tam1ayran, amacım japonya'nın giysi kalıplarının küçük olması sayesinde minyon kitleyi hedef almak. kendim de oradan ürünler tercih ettiğim için, yapılabilir bir ek iş gibi düşünmüştüm. küçük bedenli kişilerden oldukça ilgi görüyor bu ürünler.

çok küçük bir kesime hitap ettiğiniz için eğer girecekseniz çok iyi analiz yapmanız lazım.

@o da olur .Evet zekice düşünülmüş.Keşke bu işler internette bu denli yaygın olmasaydı da sizinde rakibiniz az olsaydı.Kısmet umarım kafanızdaki ek gelir hedefine ulaşabilirsiniz

japonyadan ithal etme türkiyede yaptir, hem transport masrafindan ve riskinden kurtulursun hemde daha ucuza yaptirirsin.

kalite olarak türk ürünü kalitesi özellikle tekstilde dünya standardinda.

@serabetan, kalıplarda sorun oluyor. hem öyle üretim yaptıracak kadar sermayem yok.

hayır. bir şey olmaz.

evet hiç bir şey olmaz

eksik kalmiyim, bir sey olmaz.

Fark yok. Sorun olmaz.

yok bir şey olacağını sanmıyorum. adaptörü farklı olunca bazen sapıtıyorlar ama adaptör kendininse sorun olmaz.

hıı, sadece usb diyorsun, ondan da sorun olmaz.

kablodan sorun olmuyor. adaptöre dikkat etmekte yarar var. samsunglar genelde 2.0 A 5 V ceker. bilgisayar usbsinden ise 500 mA alirsiniz. gerzeklesen aletler var ama kindleimi ben bunla sarj ediyorum sorun olmuyor.

sorun olmaz.

ben kindle fire sarj aletiyle sarj ediyorum herbiseyimi.

almanca, sebebim bütün dünya almanların daşşağını yemeli bence.

afrika kabile dilleri, çünkü çok diri vücutları var

Japonca, İsveççe, İspanyolca, Fince.

baldur +1

ingilizceyi kolayladık, italyanca zaten işimiz, bunun üzerine almanca koyarsam çok kız kaldırırım diye düşünüyorum

almanca, ispanyolca.

görüyor ve latince ile artırıyorum.

Rusça :d

1- su anda bildigim cat-pat ispanyolcayi ilerletirdim.

2- rusca ogrenirdim.

ispanyolca'ya devam ederdim. çok keyifli dinlemesi de konuşması da

portekizce biliyorum ve çok seviyorum ama ispanyolca ve italyanca da öğrenmek isterdim

fransızca.
sebep: charles aznavour, jacques brel, anne marie, marc aryan ve nicelerine eşlik edebilmek için.

ispanyolca.
sebep: manu chao, julieta venegas, daniel martín garcía, consuelo luz ve nicelerine eşlik edebilmek için.



hepsinin nedeni müzik ve kitap aslında.
beraber eşlik etmek.
yazıldığı dilden okumak.

gok yeleli bozkurt +1

ingilizcem fena değil ama diğer dillerden önce "adam gibi" ingilizce öğrenmek isterdim.

rusçamı ilerletir,
italyanca, ispanyolca ve isveççe öğrenirdim

İngilizcem beni götürür. Bundan ilerisi yurtdışında yaşayıp geliştirmek. Almancamı ilerletirim. İtalyancaya başlarım. Kitabım var boş boş duruyor. En iyisi yazın başlayayım ben :)

Nedeni de keşke otuz dil bilseydim. Her dilin kendince bir matematiği var. Sana başka bir şey katıyor. İtalya'da sanat var. Gidip orada rahatça yaşamak isterdim. Almanya da insana değer verilen bir yer. Mühendislik okusam direkt öğrenirdim. Temel bilimlerde de çok iyiler, gidip rahatça doktora veya araştırma yapabilirdim. Bir de uzak doğu dili katsam güzel olur.

arapça öğreniyorum şu an.
ama imkanım olsa boşnakça öğrenmek isterdim. veya yunanca. küçük bi şehirdeyseniz kurs, ders işi pek olmuyor. internetten, telefona indirdiğiniz programdan çabalıyorsunuz. kitaptan da olduğu kadar işte. ama dil öğrenirken telafuz etmek, edilişini görmek önemli bana kalırsa.

Latince isterdim, mistik gelir hep bana.

türkiyede cok degil 10 sene önce vardi bence. bu charity mariti adi ile degildi, insanlar yardim ederdi birbirine, ihtiyaci olana fitre zekat filan disinda, yardimlar yapilirdi, isler ayarlanirdi.

en azindan benim tanidigim, yasadigim büyüdügüm, orta gelir düzeyindeki topluluklarda böyleydi.

charity öyle ismarlama, zorunluluk hissetmekle olmaz, olmamasi lazim.

bir seyi yaparken icinde iyi hisler, yaptiktan sonra huzur oluyorsa o yardim iste.

bana greanpeace, amnesty gibi kurumlar cok popülist ve amacdisi geliyor. ek olarak bildigim daha büyük kurumlarda var bi seye derman olmayan.

ben duzenli bagis yapiyorum. unicef e maddi olarak ,kizilay ve buradaki kan duyurularina kan olarak yapiyorum

birde ekleme ihtiyaci duydum, para ile yardim korelasyonu diye bir sey yok.

varsa da genelde tersi oluyor istisnalar disinda.

söyle izah etmek lazim bence bunu, eger kisi parayi kendi sifirdan kazandi ise yardim eder parasal olarak, eger havadan geldi ise olmaz.

empati yapacak referansi olmaz cogu insanin, direk olarak suclamakta cok dogru degil.

Güzel bir soru, teşekkürler.
Genelde ne kadar gelir varsa o kadar gider olur ama az-çok demeden yapmak lazım. Ben kurumlara değil de daha çok yakınımda ihtiyacı olanlara yapmayı tercih ediyorum. her ne kadar çok yapamasamda :(

Düzenli olarak kan bağışında bulunuyorum ve bunu tamamen içimden gelerek isteyerek yapıyorum. Süresi dolsa da gidip kan versem diyorum. Elimden geldiğince çevremde bulunan insanlara maddi manevi yardım ediyorum.

Düzenli olarak bağış yaptığım bir yer var. Bunun haricinde internette denk geldiğim bağışlara katılıyorum. Sözlükteki evi yanan yaşlı çifte yardım etme, burada yapılan kör bi çocukla yine sözlükteki -felçli kız gibi bir durumdu sanırım- bikaç başka şey filan. Sokaktaki mendiller kalemler ne varsa bol bol alıyorum. Elbette hiçbiri yeterli değil ama bi gün daha çok kazanırsam tek hayalim bunların miktarını arttırabilmek.

serabetan +1

turkiye'de eskiden cok daha iyiydi durum bence.

Aklima bagis deyince thk-kizilay bir kac kurum daha onlar icin zarfa koydugumuz demir paralar 1 2 milyonlar geliyor ilkokuldayken :)

Dinle hic alakam yoktur ama islamin iyi oldugu bir konu bu. mesela kurban bayraminda etin bir kismi komsulara arkadaslara bir kismi durumu olmayanlara verilir. fitre zekat ayni sekilde.. tabi cami insaatlarina harcanan parayla milyarlar doyardi o ayri neyse konuyu karistirmayayim.

Oyle bir cevrem olmadigi icin Turkiye'de ne kadar yaygin bilmiyorum ama filmlerden de gordugumuz kadariyla fundraising olayi cok yaygin yurtdisinda. Nasil olsa restaurantlara gidip hayvani paralar harcayacak olan zengin insanlar bari daha fazla verelim hem bulusup sosyalleselim hem de yardim etmis oluruz diyorlar smokin vs takiliyorlar. Charity durumu olmasa da yapacaklar en azindan para toplayip yardim ediyorlar onu yaparken seviyorum ben onlari.
Bu tarzlar seyler yayginlassa guzel olur.

Ben? Benim kendime ait param olmadigi icin su an para yardimi yapmiyorum.

bende bu olay biraz daha farklı kuruma bağış olayı bana pek çekici gelmiyor -tabi ki kişisel tercihtir-
pek elit semt insanı değilim :) etrafımda ihtiyacı olan bi sürü aile var. Kendi akrabalarımdan başlayarak daha çok onları gözetiyorum. En çok da okuyan kız çocuklarını, ben binbir güçlükle okudum bi de kızlar daha gayretli ve kıymet biliyor gibime geliyor.
türkiyede insanların büyük kısmının hayır yaptığını düşünüyorum, değilse bu işsizlikle bu ücretlerle pek çok aile dağılır giderdi.

kan bağışı yapıyorum. para bağışını da fakirin hakkından çalıp zengin olanlar yapsın. sümeyye falan yapsın işte ne bilim. biz kırk yılda bi sadaka veririz anca.

yapıyoruz. bunu kimse kabul etmeyecek ama özellikle dini vakıflar fakir bölgelerde kimseyi aç bırakmıyor. kaymakamlıklar yine öyle.

(bkz: sadaka verecek kadar fakir değilim )
(bkz: taşıma suyla değirmen dönmez)

öyle baskasinin önerisi ile dövme olmaz, tasiyacak sensin ve acikcasi bir seyi cok seversin, önemlidir, onu yaptirirsin bence.

ilki güzel bence bide.

ama burda bize güzel gelen degil, sana olan anlami daha önemli.

dövme yaptırmak zorunda mısın?

size özel olmadıktan sonra hiç anlamı yoktur dövmenin. ama illaki birini yaptıracaksanız sondaki.

Bence üçü de abartılı boyutu daha küçük olacaksa 2 numara diyelim

@serabetan başkasının önerisi ile de olur, sevmesem de olur, önemli olmasa da olur, anlamlı olmasa da olur. dövme yaptırıcaz adam kural koyuyor aq sonra aynı adam kartal dövmesi yaptırır çönkö o özgööörr. kırın lan tabularınızı

1 ve 3 mükemmel. yaprağın işçiliği mükemmelmiş. memlekette o dövmeyi yapacak adam az.

@alaimisema bir kural koyucu daha :D ben çok mu özelim de dövmem de bana özel olsun. bu ne herkes farklılaşma çabasında.

1 kesinlikle.

yaprakli olan cok guzelmis. ama dovme artik herkeste var. olmayanlar daha bi cool sanki. -nacizane fikrim-

@all girls dream ne yazık ki evet :/

3. güzel Mehmetçim.

@teoridefeminist pratiktegeysa ahhaha mehmet ya da mahmut değil adım ama olsun ;)

ben 1 numara diyorum
2 numara da güzel ama gerçekte o şekilde durmaz dövme renkler falan o kadar canlı zor ihtimal.3. için de benzer şeyler geçerli tabi

@dostumturkdemissinamabukizzenci kimin hayatında kendine özgü bir şey var ki ? hepimiz önümüze sunulanı tüketiyoruz, kendine kandırmayı bırak bence
- berkcan neden yunan mitolojisine özgü özgürlük sembolü dövmesi yaptırdın ?
- çönkö ben çok özgöröm toğçe, ayrıca biliyorsun ki selanik göçmeniyiz yani yarı tanrı sayılırım ;))))

la bi gidin la

2.

%40 nambır tıri
%31 nambır van
%29 nambır tu

ve "yaprağın işçiliği mükemmelmiş. memlekette o dövmeyi yapacak adam az." +1

1. çok bariz hem de

İstanbulda itemsan demsan adı altında çalışan taşeron işçiler temizliyor dışarıda çelebinin temizlik elemanları yurtdışında anlaşmalı temizlik firmaları uçaktan ne kadar pislik çıktığını göresrn inanmazsın insan değil sığır taşımışlar sanarsın

Bir belgeselde izlemiştim. Yer ekibi yapıyor temizliği. Her seferden önce temizleniyor ve bu hızlıca yapılıyor gördüğüme göre, ayrıca basond doğru demiş sığır taşısan o kadar kirlenmeyebilir :)

Evet ilk yarım saatten sonra tuvaletin hali bile perişan oluyor zaten:/ Bi de mutfaklar tuvaletin yanında diye çıldırıyorum.

Havacılık sektöründe çalışıyorum hergün neler görüyoruz neler yaşıyoruz insan yerine kargo taşımak en güzeli

Evet ben de onu diyecektim, insan çalışıyor o uçakta ya. Afedersin senin s.çtığın kapının arkasında bi başkası yiyecek diziyor filan. Sonra senin dokunduğun duvara dokunup bastığın halıyı soluyorlar. Bi de tüm seferler Norveç'e değil ne yazık ki. Arabistan'ı var, Afrikası var. İnsan işi değil gerçekten.

www.youtube.com

ultimate airport-dubai, bu belgeselin yanlis bilmiyorsam 10 bölümü var, bi bölümünde yer ekibinin filan calismasini gösteriyor hangi bölüm hatirlamiyorum ama, o bölümde iranli bi teyze var filan, bu temizleyenleri yönetiyo.

kitap hediye edince daha kaba olur, direk söyleyin yüzüne, adabi ile tabikide.

anlayacagi varsa anlar, yoksa zaten hic bizimle olmamistir.

kavgam
evet düz adamım :)

www.boldsky.com

kitabın arasına da ayraç yerine mezura koy anlar belki ırkçı kafatascı olduğunu.

entelektuel degeri olan, muglak bir sey ariyorsaniz ralph ellison - invisible man olabilir.

dalga gecer gibi olsun istiyorsaniz da atilhan'dan bir seyler olabilir.

ben olsam çok aşağılayıcı bulurdum bunu.. biri bana yapsa sanki karşı taraf kendini üstün görüyormuş beni eziyormuş gibi düşünürdüm.. bence yapmayın.. yapacaksanız da bence de kavgam alın ama etmeyin..

telefon cekmiyor + wifi var anlamina geliyor. ya da 3g kullaniyordu ama cekmeyen bir yere girdi vs.

ucak modu+wifi olabilir.

Sistemde salliyorum 3-5 saat aktif olmazsan yolluyor olabilir, bunun yaninda sms lerinde key word takip eden yazilim varsa ordan da cikarim yapabilir , sonra sms atabilir.

biz fransa'da yapardık, ordaki puan sistemi biraz daha sıkıntılı olduğundan radara yakalandığında türk ehliyetini gösterir sadece para cezasını öderdik.
elinde türk ehliyeti olmayanda olandan isteyip sadece para cezasını öderdi.
soruna tam cevap olmasada yapılabiliniyor.

Sistem degisik simdi, eger polis sisteme islerse cezan o ülkeye de gidiyor.

Ya da turkiye ehliyetini verdin yurt disinda ceza+bildirim gelir.

Zaten su anda yurt disindan en azindan bazi ülkelerde, ehliyet alirsan turk ehliyetini veriyorsun o ülkedeki kuruma onlar tr ye yolluyorlar otomatik olarak sisteme isleniyor .

dışard falan konuşsanız olmaz mı ? Yada ilk zamanlar biraz sessiz konuş , yavaş yavaş alıştır yani

sik. bildiğim tek şey türklere hakaret edip aşağıladıkça değer kazandığın gerçeği.

headset al, birde sesini ayarla.

sahsen benimde sesim ayarsiz, farkediyorum bazen bagiriyorum konusurken, farkedince eski haline dönüyorum, ama öyle ortamda egitmeyi denerdim sesimi, sahsen ayarsiz sesli biriyle ayni ofiste olmak istemem benim sesim öyle bile olsa.

he birde yanlis anlama ama haksizsin arkadasim sonuna kadar.

sessiz konuş dediğinde uza deseydin. adama abi diye de hitap etme, abi dersen her türlü lafı söyler sana. mesafe koy.

adamın sesini duymama gibi bir durumu yok ama senin sesinin seviyesini alçaltma durumun var empati yap biraz.gerçekten yüksek insan sesi çok rahatsızlık verici.hele iş ortamında çekilmez bir durum.

konuşurken diyaframını kullanmayı, sesi direkt iletmeyi öğren böylece bağırmadan da sesini karşı tarafa duyurabilirsin.

pısırık davranma yeter. işini yapıyorsun sen orada. haklı olduğun bir konuda asla taviz verme. telefonun karşısındaki adam sen bağırınca anlıyorsa sesini yükselt. ofisteki ibneyi de umursama. şimdi bugün haklı olduğun bir konuda taviz verirsen yarın öbür gün daha fazlasını bekleyecektir bu adam. işini yap sadece. tatava yapanın da ağzının payını ver. başka türlüsünü düşünemiyorum.

nasıl ayarlanacak bu ses olayı peki herkes aynı şekilde konuşuyor yani şuan bakınca
kulaklarımda sorun olabilirmi kulaklarımımı temizleteyim acaba

ilk bi kulaklari temizletmeyi dene birde kulaklik al telefona, ciddi farkettiriyor.

telefonda tam duyulmuyor insan, refleks olarak oda duymuyomus gibi hissediyo insan. öyle olunca bagiriyosun belkide.

bence alttan al, sonucta rahatsız olabilir tabi ki insanlar.. biraz daha dikkat et sesini alcak tutmaya calıs. telefon elinde eger karsı taraf gurultulu bir yerde degilse anlasırsınız bence normal ses tonuyla da.

sakin gençler herkes alev gibi püskürmüş, trafikte yol vermedin kavgası yüzünden insanlar öldürülüyor bu memlekette, her duruma böyle mi çözüm arıyorsunuz hayatınızda

@jonh bak şimdi bende de sorun olabilir mi diye düşünmeye başlayarak önemli bir adım attın :)

hocam şimdi işyerindeki adam başım ağrıdı dedi diye gidip kulakları temizletmek benim yapacağım türden bir şey değil. bence sen de böyle davranma. hakkını araman lazım. orası iş yeri ve sen de işini yapıyorsun. çok kibar davranıp sesini indirmeni rica ederse sen de efendice çaba sarfedersin bu konuda. ancak senin durumun böyle değil gibi.

adamın kıllığına yaptığı belli, arkadaşı sevmemiş o yüzden. söyleme şeklinden bile ortada, kavga çıkarmaya çalıştığı. hadsizlik başka bişey değil.

belli ki açık ofis çalışıyorsunuz. bu sorunu çözecek olan ne sizsiniz ne de tartıştığınız kişi. Siz işiniz gereği telefonla konuşmak zorunda oldukça bu sorun yaşanacaktır. Gidip yönetime talepte bulunun. adama da abi biz niye tartışıyoruz ki deyin. Adam da gidip şikayette bulunusn. Artık araya paravan mı yaparlar, sizi ayrı bir yere mi alırlar, yoksa kulaklık mı temin ederler bilemem. Ama sorunu çözmesi gerekenler siz değilsiniz. Net

burda o sana karsi cikan elemanda duyuru acsa ayni yorumu yapicakti millet.

"abi elemanin teki var bas bas bagirip konusuyo, uyardim sallamiyo, basim agriyo sesinden"

cevaplar
"gir kafa göz"
"abi ben alttan almazdim, karakterim degil, is yerinde isini yapamadigini, söyle, olmadi adam toplayalim dalalim"
.....

seklinde gelicekti.

yani alttan alma degil senin durumunda, sen farkediyosan sesinin ayarsizligini, ki farkedemeyebilirsin, ilerde bissürü sorun yasarsin.

açıkçasını söylemek gerekirse sevdiğim bir işi severek yaptığım bir şirketteyim
ve şartlarımda çok iyi normalde bırakmam pabuç ben böyle insanlara gerekirse kavga ederim ama elimdeki imkanlar şuan buna izin vermiyor birde mantıklı hareket etmem lazım duygusal değil onun için bir kbb uzamanına gözükebilirim diye düşünüyorum

adamın atar yapma şekli yanlış olsa da nedeni haklı bana göre ya. çünkü ben de inanılmaz sinir oluyorum odada gürültü olunca. migreni filan olabilir belki, o zaman senin sesin normal bir tonda olsa bile ona bin kat fazlası olarak gidiyordur çünkü. sen onun atar yapmasına filan bakma, uzlaşmacı taraf ol. "ben bu konuşmaları yapmak zorundayım, bu kadar rahatsız olduğunun farkında değildim bundan sonra dikkat ederim ama sen de biraz idare et çünkü işim bu" filan de bence, işte orta yolu bulmaya çalış. ortada çok ciddi bir sorun-hak yeme filan olmadıkça iş yerinde öyle karşılıklı atarlanmalar, gerginlikler filan inanılmaz saçma ve huzur bozmaktan başka bir şeye yaramıyor. hiç o toplara girme derim.

ya ortak alanı kullanıyosanız ınsan gıbı davranacaksınız bu kadar basit. ama napıyım sesin böyleyse kısarak konus bıraz daha. kımse senın sesını ıstem dısı bagırıslarını dınlemek zorunda degıl. zaten çile doldurmaya gelmiş gibi calısıyor ınsanlar. zaten iş hayatı eziyetten baska bı sey degil. neden iyice zorlastırıyosunuz işleri?
bı de gerekırse kavga ederım demiş. teytey. alem oyuncu olmus sokaklar sahne kardeş.

ahahasdhfhg okul mu ahaha

okulla alakayı nasıl kurdun bilmiyorum ama: kafa kardeşim kafa, girişkenlik+özgüven

edit: okul önemsiz demedim ama esas olarak okulu baz almak çosaçma

sadece iyi bir okulda okuyor diye bütün kapılar ardına kadar kendisine açılacak zannedenler :) okul bitince de iş kısmı var tabi bunun

mezun olsanda cevren yoksa hikaye..
herşey cevre-girişkenlik de bitiyor bu ulkede. (cevrenın ıcıne torpil-para her bi boku ekle işde)

sikko üniversitelerde okudukları için göt korkusu ateşliyor onları. daha yüksek motivasyonla hareket ediyorlar.

'' ben Boğaziçili halimle '' sen bu ego ile iş bulamazsın zaten , ha bulsan da egonu yakın zamanda fark edip postalarlar'' boğaziçili olsan '' bile

akademik, okul basarisi ile is, staj direkt korelasyonda degil.

akademide de keza, illa not ortalamasi, hatta akademik calistigi alandaki not ortalamasi cok bagli degil birbirine.

öss ile giriskenlik, kisilik, zeka ölcülemiyor maalesef.

birde stajlarda torpil döner türkiyede, tiriska özel okullarda okuyanlarin azimsanmayacak kisminin ailesi kariyerli, öyle olunca saga sola sorusturuyorlar.

vallaha kusura bakma ama biraz senin mallığın.

ek olarak eger cok iyisen, yani böyle taktigin gözlügün iq sü bile 3 haneli ise, sirketler korkabiliyor, bu eleman durmaz bizde, kacar gider diye.

Öss zamanı dershaneye gitmedim.

Yeni açılan vakıf üniversitesini %75 burslu kazandım , daha sonra üstün başarı bursu aldım , BM , NATO Ve Afrika'da bulunan özel şirketlerde staj yaptım.

Şuan Boğaziçi , Odtü veya benzeri üniversitelere giden ve benimle aynı bölüm okuyarak mezun olacak adamlardan daha çok çevrem ve daha fazla iş imkanım var.

Olay ''sikko üniversite'' değil.kişiye bakar.

Üniversite sınavına eşşek gibi çalışıp iyi bir okula girip bir cacık olamayan ne kadar çok adam var şaşarsın.

Adam ben boğaziçiliyim ne uğraşacağım diyor ben yeri geldi yer bile sildim.

bazı arkadaşlarım var o sikko üniversiteleri bitirip müdür oldular şu anda. olay tamamen yetenek ve sempatiklikte bitiyor

bide boğaziçini bişey sanma, harvard değil. ayrıca boğaziçili halimle bulamadım yaa kafasıyla stajı bırak kahve içmeye giremezsin

sikko bir üniversitesi olan arel üniversitesindeyim. okuduğu alanda şahane bi üniversite olan bilgi üniversitesinden bir arkadaşım sikko bir ajansta staja zor kabul görmüşken ben bu yaz dünyanın en büyük oyun stüdyolarından birine staja gidiyorum.
Torpil mi? Göt korkusu mu?
Hayır.
Sadece o çok güzel üniversitede okuyan "sikko kafadan" daha iyiyim.

nerden bilelim boğaziçili olduğunu bi staj bul da görelim.

boğaziçililer genelde girilmesi zor olan yerlere başvuruyorlar. rekabet çok oluyor. haliyle boğaziçindeki insanlar staj bulamadım diyorlar.

şöyle bir gerçek var, eğer boğaziçi, bilkent, itü, koç, sabancı vs mezunu değilseniz bazı uluslarası şirketlere girmeniz çok zor. örneğin mckinsey istanbul sadece bu bahsettiğim üniversitelerdeki bazı bölümlerdeki ilk 10 öğrenciden cv kabul ediyor, yani o iyi üniversitelerde olup bölümünüzde ilk 10 da değilseniz sizi büyük olasılıkla kaale almıyorlar. keza goldman sachs londra ofisi için türkiyeden koç ve boğaziçi üniversitelerine geliyor, ordan cv topluyor.

şu an staj başvurularının büyük bir bölümü bitti, size tavsiyem hangi şirket olursa olsun staj başvurunuzu yapın, çok seçici olmayın. seneye seçici olursunuz

almanya çok sıkı o konuda.. orada değilim ama doğru. bi de canlı tv derken illegal olan (digitürk maçları filan gibi) kastetmiştir.

evet ben gittiğimde bana da denmişti, sakın diye.
ben gerçi yapmıştım çaktırmadan bir şey olmamıştı ama yine de sıkıntı olabilir. tavsiye etmem.

dogrudur, torrent kullanmasin arkadasin.

Keşke, maalesef yok. Pixel eklenemeyeceği için ancak photoshoptan vs. uğraşarak biraz netleştirilebilir. Bir de paralı programlar vardır kesin.

söyle acikliyim, bi yazi fotograflanmis, bunun contrastiyla neyin oynamak istiyorum aslinda, biraz olsun okunur oluyor bazi ayarlari degistirince ama pdf yapmislar bunu, ya print screen yapip o fotoda degisiklikler yapicam ya da pdf de, pdf üstünde contrast ayarlariyla nerde oynayabilirim?

malesef öyle bi teknoloji yok. yani en azından biz pc bilgisayarıyla haşır neşir faniler için yok. bence o CSI:NY olayları filan da saçmalık.. ama belki vardır.

o işin olabilmesi imaj dosyasının işlenmesiyle ilgili değil, bulanık kısımların nasıl bişey olabileceğini tahmin edip dolduran bi algoritma filan yazılarak yapılabilir. yani dediğim gibi öyle bi program filan yok

neyse, bunun için en yaygın kullanılan yöntem fotoğrafı Photoshop'a Raw dosyası gibi açtırıp içindeki ayarlardan keskinlik filan gibi özelliklerini çoğaltmak (bahsettiğim kontrast değil, hatırlamıyorum ama 15 tane değişken var, oradan kurcalanıp daha iyi hale getirilebilir)

@press

bende ondan bahsediyodum zaten, contrast ile oynaninca da bazen daha iyi okunabiliyo, negatifini blue channeldan alinca irfanview de keza daha iyi okunuyo , cok byük problem degil ama varsa bahsettigin tarz bulanikligi otomatik olarak en okunabilir sekle getiren program onlari sormustum.

nik software sharpener. try now ile deneyebilirsin. (raw uzantılı fotoğraf isteyebilir.)

ya da google'da fotoğraf keskinleştirme yaz, videoları izle.

Photoshop'ta ctrl+m yaparak biraz kontrastla oynarsın ama fotoğrafa bağlı olarak etkilemeyebilir de.

photoshop cc'de sarsıntı önleyici filtre var shake reduction diye. sharpen menüsünün altında olması lazım. bulanıklık sarsıntıdan ise biraz yardımcı olabiliyor. bulanıklık odaktansa işe yaramaz ama

evlilik cüzdani olduktan sonra evet.

Teşekkür ederim pasaport da değişiyorum dolayısıyla eski pasaportumu da yanımda taşımam gerekecek o zaman vize için heralde

pasaport degıstırıyosan kullanamazsın eskısını oyle elıne ıkı pasaport alıp havaalanına gıdeyım deme.. yenı pasaport yenı vıze ıster

Daha önce amerika vizesini bu şekilde kullandım yani iki pasaportla. Ama her eyalet kabul etmiyor yani new york kabul etti ama california kabul etmiyor.

almanyadan halledebilirsin herseyi ama en temiz bilgiyi bagli oldugun konsolosluktan alicaksin.

parisi bilmem ama bir cok ülkede bizdeki gibi meydana adam toplama isi var, elbette bizdeki gibi saksakcilik, onbinler seklinde sidik yarisi seklinde degil, isteyen gider isteyen gitmez modunda, ama "sevgili yurttaslariiimm" olayi aynen var.

bayrak asma olayi filan da var. o da bizdeki gibi abarti degil.

her yerde ayni ya. bazi yerlerde daha abarti yalnizca.

www.createspace.com

traş öncesi-sonrası, temizleme jelleri, solüsyonlar falan fena pazarı olmayan bir alan. bence ilk başta bu tür ürünleri satan bilindik internet sitelerinde yüz ve cilt bakımına ilişkin kategorilerden hangilerinin ihtiyacın olduğuna karar ver sonra marka detayına girersin. biraz deneme-yanılma metodu içerir haliyle, güvenilir bulduğun markalardan -araştır, karar ver bu markalara- ürünlerini temine dersin -ben tespit sonrası fiyat açısından internetten almanı öneririm, illaki indirimli yakalarsın-

piyasada çoğu yerde mesela Nivea'nın ürünlerini bulabilirsin, tam öğrenci işidir, kötü de olmayan ürünleri mevcuttur. Maddiyat problem değilse benim de severek kullandığım Vichy ürünlerine göz at derim -özellikle peeling ve temizleme jelleri iyidir-

ayrıca cilt tipini göz ardı etmemek lazım, cildinin/yüzünün vereceği tepkiye göre zamanla değerlendirirsin, mesela bir süre kullandığım Bioderma temizleme jelinin faydasını göremediğim için bıraktım. Traş sonrası için Clinique mesela benim için uygun, ama sana uymayabilir, baya bir marka var sonuçta piyasada iddialı. ayrıca etkili bulsan diğer yandan kokusunun da hoş olmasını isteyeceksin:)

Bunlar sonuçta kısmi fabrikasyon ürünler, güvendiğin/doğal bulduğun mesela bir defne sabununu da kullanabilirsin.

EK: Klinikvari bir test yaptırmadığım için o konuda bir şey diyemeyeceğim ama yeme-içmenin,stresin falan da cildinde büyük etkiler yaratacağını biliyorsundur. Kişisel tecrübem doğrultusunda protein ağırlıklı, düşük karbonhidratlı ve sıfıra yakın şeker tüketimli bir beslenmenin de (yağ olarak sadece tereyağ ve sızma z.yağı...) cildinde olumlu etkiler yapacağını düşünüyorum.

Artı, kil maskesini de bir araştır derim, yararını görebilirsin.

kisisel bakim olarak klasik kremlerden kullanabilirsin tras ve dus sonrasi, el kremi kullan kesinlikle.

tras jeli ya da köpük kullan cildine zarar gelmez öylece trasta.

bunlar disinda günlük deodorant, roll on disinda ekstra bir sey kullanmana gerek yok acikcasi.

test için herhangi bir boynere gidip biotherm ya da clarins standındaki uzmanlardan yardım alabilirsin. cilt tipin belirlenir, ona göre ürün tavsiye edilir. temizleyici, nemlendirici gibi. almak zorunda değilsin elbet ama bu iki markayı erkek kozmetikte tavsiye ederim. tester isteyip denedikten sonra da yapabilirsin alışverişini.

gerçi büyük ihtimalle yağlı/karmadır cilt tipin, klasik erkek cildi :) sabun içermeyen yumuşak bir temizleyici, su bazlı (yağ bazlı olmasın yani) mat görünüm veren bir nemlendirici, kırışık endişen varsa ona uygun bir nemlendirici de olabilir, belirgin gözenekler ve varsa siyah noktalar için haftada birkaç kez uygulanacak bir peeling temel ihtiyaçlarını görebilir.

Yatıracağınız para yüklüyse yapıyorlar. 10-15 bin pound için uğraşmazlar direkt nö derler.

türkiyedeyken yurtdisinda actiranlari duydum.

ben avusturyadayken, almanyadaki bi bankada actirmistim, normalde ona da olmaz filan dediler ilk basta, ayni grubum bankasi olunca emrivaki filan yaptirdim.

benim bildigim kadariyla osmanli seysi degil, modern cizgili oryantal hediyelik o.

ayrica turist kaziklamacasi demek yanlis, turistik esya klasik bu. bunun yaninda dünyanin baska memleketlerinde satilmasi dogru kilmayacak bunun dogrulugunu ya da gecerliligini, hee illa cevap istiyosan ben yurt disinda da gördüm bundan.

@divit 3 kere falan izledim onu. gerçekten efsane.

pursuit of happiness

21

the worlds fastest indian

spor kategorisinden ilintili
remember titans
moneyball
rookie
we are marshall
coach carter

@serabaten öneriler çok güzel ben anthony hopkins diyorum :)

glory road- keanu reeves'in, hatırladğım kadarıyla sporla alakalı

esaretin bedeli izlemissindir kesin.

yanlis mi anliyorum emin olamadim

örnekleyelim.

20 kg/gün x 7 gün= 140 kg /hafta

bunun 35 kg si, pazar, 30 kg si ctesi, gidiyor diyelim hafta ici ortalama 15 kg yapar.

total dagilima bakicaksiniz, data kac günlük, haftalik, aylik etc.

hafta sonu icin ayri, hafta ici icin ayri cikarin istatistikleri, haftasonunda pazar ile ctesi arasinda cok fark var ise ikisinide ayri tutun, yillik pazar günü ortalamasini cikarip , ek olarak tatil günlerinde satis grafigi degisiyorsa onlari da totalden cikarip kalan standart pazarlarin ortalamasi ve sapmasini cikarin.

aynisini ctesi ve hafta ici günler icinde yapin.

daha güzel degerler cikacaktir.

high sezon low sezonlari vardir bir de. onlarida ekleyebilirsiniz.

Öyle detaylı veri yok elimde. 1 haftanın 7 gününün verisi var elimde. 8. sınıf öğrencisinin histogram oluşturma sorusu bu.

Keşke dediğiniz gibi çok veri olsa istatistik sorusu gibi doğru sonuçlar bulsam.

Elimde ki bu verilerle ne diyeyim sizce ?

15 16 17 18 19 25 30

Standart sapma yorumunu zaten yapıcam ama aritmetik ortalamanın sonucunu nasıl yorumlayım ?

burada artimetik ortalamanın dezavantajını belirtmek için böyle bir örnek verilmiş. yani yorum şu şekilde olacak: aritmetik ortalama mahiyeti gereği uç değerlere aşırı duyarlı(güçsüz) olduğu için o değere yakınlaşma gösterir. dolayısıyla seride uç değerler varsa aritmetik ortalama ile yorum yapmak yanlıştır.

hevesini kıracağım ama iyi etmemişsin.

iade kuponları, hediye çekleri firmaların para yine cebimizde kalsın diye dağıttıkları şeylerdir. sen o kuponu aldığın için yine vatan dan alışveriş yapmak zorundasın.

halbuki cash canlı parayı alsaydın istediğin yerden alışveriş yapardın kafana göre..

@raskolnikov +1000

neyse vatanda bir kampanya yakaladığınızda indirimli fiyattan yararlanıp kullanmaya bakın.

alakasiz olarak ekliyim, ben vatanda indirimsiz satilan hic bir sey görmedim.

her sey sürekli indirimde.

www.vatanbilgisayar.com

aracı şirketleri en azından arayarak daha erkene randevu alıp alamayacaklarını öğrenebilirsin belki

alamıyorlarmış onlarda. başka ülke vizesi alıp direk avusturyaya gidemezmiyim?

araci sirketleri ara en basta.

ama cok muhtemelen sanmiyorum erkene bulabilecegini.

ayni gün icinde cikabilir ama ordaki görevlilere bagli bu.

Mimart (zaten varmış pardon)

MimArtium

Sven

myert diron & zechariah

serabetan:
myert diron & zechariah -- nece bu?

anlami yok, yabanci 3 ana ortakli basta ama sonradan gelismis köklü sirket gibi dursun diye öyle yaptim, ben karizmatik ve kurumsal buldum ismi.

hatta bak hikayesi bile oldu 3 ortakla baslama seklinde.

saka yapmiyorum bir de ciddiyim :)

Ark Yapı
Helik Mimarlık
Lento Dizayn
Tegre Tasarım

Ne olur şirket ortaklarının isimlerini - ile ayırıp yapmayın. Gına geldi.

Çızgı

1/1 (1bolu1)
hani "biz insan olceginde calisiyoruz" dercesine :)

edit: bu ismi ben kendi ofisime koyacagim sanirim.

sizin için değer ifade eden şeylerden yola çıkıp isim türetseniz?

ya da buraya yazın bulalım. daha kıymetli olur.

sıralı olarak RMY harflerini kullanmak önemli. hatta sadece RMY düşünüyordum ben. daha sonra serabetan'ın tavsiyesini revize ederek myert dyron & RMY" geldi aklıma

noter onayi.

İnşaat şantiyesinin 5 sene önce o halde olduğunu kanıtlamak da zor, belki 8 sene önce öyleydi, belki 2 sene önce..

Senin değiştirmen mümkün olmayan bir saat / kavram lazım. Bilmiyorum böyle bir imkan var mı ama aklıma IMKB ekranlarının canlı olarak kaydı geldi. Tarih ve saat olacağı için (ve asla tekrar etmeyeceği için) bu bir kanıt olabilir.

Edit : Bir maçtan canlı kayıt olabilir. Futbolcular da olacağı için o maçın hangi gün oynandığı federasyon kayıtlarında saklı kalacaktır.

Ülkeye nadiren gelen yabancı bir şarkıcının konser kaydı olabilir, konsere gidilmese bile insanların toplanma anı, konsere gelişleri. Orada canlı olarak siz.

Mesai ücreti verilmeden mi calismanizi istiyor?

ÇALIŞMA SAATLERİNDE DEĞİŞİKLİK

İş sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa çalışma saatlerinde de işveren tek taraflı değişiklik yapamaz. Bazı durumlarda iş sözleşmesinde çalışma saatleri ile ilgili bir hüküm olmamasına rağmen işveren çalışma saatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde tek taraflı değiştirebilmektedir. Örneğin gün ışığından daha çok yararlanmak amacıyla işverenin yaz ve kış dönemi için toplam çalışma saatleri süresini değiştirmemek koşulu ile işin başlama ve bitiş saatlerinde saat ayarlaması yapabilmesi gibi. Bu tür değişikliklerinde işletmenin gereklerinden kaynaklanması ve dürüstlük kuralı çerçevesinde uygulanması gerekir.,

sonuç olarak, sözleşmeyi fesh edip, tazminat alabilirsiniz.

Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda 270 saatten fazla olamaz. Kabataslak baktığımda sanırım sizin işveren de bu 270 sınırında kalmaya çalışmış.
Ücret olarak da normal çalışma ücretinin %50 artırılması ile ödenmelidir fazla mesailer.

Bunlar sağlansa dahi çalışanın onayı alınmalıdır. Sanırım yeni yapılacak sözleşmede bu fazla çalışmayı da onaylamanız istenecektir.

Ayrılmayı düşünürseniz istifa etmeyip tek taraflı fesh etmeniz lazım sözleşmenizi. O durumda kıdem tazminatı hakkınız var ise, talepte bulunabilirsiniz. Mahkemeye vermeniz gerekecek tabii işvereni. Buradan sonraki süreci bilmiyorum ama bildiğim şu: çalışma şartları önemli şekilde değişiyorsa tazminat hakkınız doğuyor.

Mesai ücretlerini vereceğini söylüyor. Ödemeler konusunda pek sıkıntı yaşamıyoruz ama çalışma şartlarındaki değişiklik çalışmaktan vazgeçmeme neden oluyor.

Değişiklik için bizden onay istiyor ama "İsteyen istifa edebilir" de diyor. Diyelim ki istifa etmedim ama sözleşmeyi de imzalamadım, ne olacak?

@pluto the planet o maddeyi inceledim ama hukuki bilgim sınırlı olduğu için benim durumuma uyup uymadığını bir türlü anlayamadım.

cevaplarınız için teşekkür ediyorum.

patronla bir sıkıntınız yok anladığım kadarıyla. o zaman burada insan ilişkileri devreye giriyor. patron için bu iyiliği yapacak mısınız? tabi bütün haklarınızı tam olarak sağladını düşünerek söylüyorum.

evet, herhangi bir sıkıntımız yok ama bu çalışma şartlarını kabul etmeyeceğim. kabul ettiğim takdirde sosyal hayatım sıfırlanacak. çıkma kararım kesin ama haklarımdan haberdar değilim.

işveren hukuka uygun davranmış nerede çalıştığınızı merak ettim. yaptığı şey çalışma koşullarında esaslı değişiklik ve yeni sözleşmeyle bunu kaul etmenizi istiyor. işveren çalışma koşullarında esaslı değişiklik kararını tek taraflı alamaz. Aşağıdaki kısmı da internetten buldum.
"

İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel
yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan
çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı
olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan
ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler
işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse,
işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için
başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim
süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda
4857 sayılı İş Kanunu 17 ve 21.madde hükümlerine göre dava açabilir
(Yrg.9.HK:2007/31073).
Çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olduğu konusunda
ispat yükü işçidedir. Çalışma koşullarının belirlenmesinin ardından, yapılmak
istenenin değişiklik olup olmadığı ve en sonunda işçi aleyhine olduğu
işçi tarafından kanıtlanmalıdır.
İş Kanunu hükmü, işverenin önerisini ve önerinin isçi tarafından kabul
edilmesini yazılı şekil şartına bağlamıştır. Diğer bir ifadeyle önerinin yazılı
olarak yapılmaması veya önerinin işçi tarafından kabul edildiğinin yazılı
olarak işverene bildirilmemiş olması, çalışma koşullarında değişiklik
yapılmasını
engelleyecek bir “geçerlilik koşulu” niteliği taşımaktadır.
İş Kanunu hükmü, işverenin değişiklik önerisinin isçi tarafından kabulünde
altı iş günlük süre kısıtlaması getirmiştir. Altı iş günü geçtikten sonra
işçinin
öneriyi yazılı olarak kabul ettiğini işverene bildirmesi halinde de,
kanaatimce işveren çalışma koşullarında esaslı değişikliği yapabilecektir.
İşçi çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmez ve işyerinde
çalışmaya devam edilirse, değişiklik gerçekleşmemiş ve sözleşme eski
şartlarla devam ediyor sayılır. Bu durumda işveren, değişiklik teklifinden
vazgeçerek sözleşmenin eski şartlarda devamını isteyebilir ya da çalışma
koşullarında değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için
başka bir nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine
uymak koşulu ile sözleşmeyi feshedebilir(Yrg.9.HK:2009/2936). "

Cumhur Sinan ÖZDEMİR*

şartları kabul etmediğini söyledikten sonra kovulmayı bekleyebilirsin.

30 ay kadar sürecek bir makina imalatı sanıyorum ki büyük paralar kazandıracaktır, dolayısıyla patronunuz sizi kovma kararını veresiye satan peşin satan tablosundaki peşin satan gibi gevşek oturuş, elde puro ile 5dk düşünmeden verebilir.

sonuçta senin kullandığın programı kullanabilen ve kafası çalışan eleman bulmak zor olmasa gerek.

sen haklarını değil istifa ettikten sonra her anlamda daha iyi bir iş bulabilir misin ona bak.

bulamayacaksan;

kırbaç geliyor.

@azizakin yaptığımız iş sadece program kullanmaktan ibaret değil. otomasyon makinelerinin tasarımını yapıyoruz, yaptığımız işi yapan çok fazla insan olmadığı için eleman arzı sınırlı. ben çıktıktan sonra aynı işi yapacak adamı bulması işin özelliğinden dolayı çok mümkün değil. elim biraz kuvvetli bu yüzden ama adam da işi yetiştirebilmek için bahsettiği şartlarda çalıştırmak zorunda.

@godsparticle sözleşmeyi şimdilik sözlü olarak ifade etti. elimde böyle bir sözleşme önerdiğine dair kanıt yok. çıktıktan sonra da kanıtlayabileceğimi sanmıyorum. şu ana kadar yazılanlardan anladığım kadarıyla tazminat alma hakkım yok gibi, alacaksam da şirketle davalık olmam gerekiyor. teşekkür ediyorum.

Sen istifa etme. Eğer sana derse ki neden dediğim saatlerde fazla mesai yapmıyorsun o zaman dersin ki ben fazla mesaiyi kabul etmedim. etmek zorunda değilsin. işveren işçisine zorla fazla mesai yaptıramaz. o zaman eğer seni işten çıkarmak isterse geçerli sebep bulmak zorunda. ben fazla mesai yap dedim yapmadı derse işe iade davası açarsın. iş mahkemeleri çok uç bir durum olmadıkça işçi lehine karar vermeye meyillidir ki bu zaten normal. dolayısıyla sizin istifa etmeniz bana kalırsa çok saçma.

ayrıca şirketle davalık olmak garip ya da yanlış bir durum değil. thy işten çıkardığı 305 işçisini seve seve geri aldı. almadıklarına da tazminatlarını ödedi çünkü davaları kaybetti. iş davaları öyle yıllar süren süreçler değil. korkulacak bir durum yok. ama dediğim gibi istifa etmeniz bana mantıklı gelmiyor.

yanlis anlamadiysam patron kil tüy bi adam degil.

gidin konusun, ben bu isi böyle kabul etmedim, motivasyonunuzun kalmayacagini belirtin, eger orda calismaktan memnun iseniz bunuda belirtin ama bu belirtilen saatlerde calismam mümkün degil diyin, yani dediginiz gibi zaten sosyal hayat sifirlanicak.

durumu anlatin, eger vazgecilmez biri iseniz ya da iyi niyetli ise anlar, duruma göre hafta flexible biseyler ayarlarsiniz, ya da benefitler filan olabilir.

bu noktada insan iliskileri ile cözemez iseniz hukuki yollara gidebilirsiniz.

emin olamayınca kendisiyle konuştum şimdi. sıkıntı çıkarmadı, tazminatı vereceğini söylüyor. hepinize tekrar teşekkür ederim yardımlarınız için.

işe iade davası yanlız toplu iş çıkarmada sözkonusu. onun dışında işveren belirsiz süreli işçiyi kıdem ve ihbar şartlarını gerçekleştirerek her zaman işten çıkarabilir, haklı sebepe ihtiyaç duymaz.

siz gene de istifa etmeyin. Bırakın o çıkarsın. İstifa edersiniz, sözünü tutmazsa hiçbirşey talep edemezsiniz.

Merak ettiğim 30 ay 2.5 yıl yapar. Bu kadar uzun süre kimse o şartlarda verimli çalışamaz. 30 ay boyunca sizden hergün 3 saat, haftada 20 saat, yılda 1040 saat fazla mesai istiyor. Kimse bu kadar uzun süre verimli çalışamaz. Niçin onunla konuşup bu 2.5 sene için 1-2 eleman almasını istemiyorsunuz?

dostum öncelikle, çalışma şartlarında köklü değişiklik nedeniyle tazminatını alarak ayrılma hakkın var.
ikincisi nereden baksan fazla mesailerle beraber %50 bir maaş artışı yaşayacak gibisin, e patron biraz mal mı bilmiyorum ama 2 personele bu kadar fazla mesai yaptıracağına 3. personel alsa aynı hesaba gelir ve de personeli kaçmaz.

@dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi @joe dalton eleman ihtiyacını kendisine sürekli söylüyordum zaten, ilan da veriyor sürekli ama daha önce de söylediğim gibi bu işte tecrübeli insan sayısı çok az. alıp yetiştirmek gerekiyor. bu da makinelerin kompleks olmasından dolayı 2-3 yıllık bir süreç gerektiriyor. o yüzden bizden faydalanabildiği kadar faydalanmak istiyor. kendisinden şimdiye kadar bir üçkağıtçılık görmedim, sözüne güvenirim ama o bile kelek yaparsa bir daha hiçbir işverene güvenmem :)

@kazma kramer
o zaman sizi kaybetmemek için elinden geleni yapması lazım.
yani "isteyen istifa edebilir" rahatlığında olmamalı.
şartları kolaylaştırabilir biraz ne bileyim, 1 hafta fazla mesai yaptırır, 1 hafta yaptırmaz, ya da istemeyene yaptırmaz vs. gibi.
çünkü bu dediğiniz şartlarda yine yetiştiremeyecek projeyi.
sizi anlıyorum, köle gibi çalışmak ve 30 ay kendinizi bağlamak istemiyorsunuz ama orta yol bulunamaz mı diye de aklımdan geçmiyor değil.
hem sizin açınızdan hem işvereniniz açısından kazançlı olacak orta bir yol yani.

ABD vizesinde, herbir ilave evrak kolaylik saglar. Evrakin tassakli olmasi kaydiyla tabii. Vizeye muracaat ederken, BG pasaportunuzu da birlikte verin. Ya da renkli fotokopisini verin.

türk pasaportu daha kolay olucaktir muhtemelen.

her pasaportu belirtmen gerek.

turkiyeden yapabilirsiniz ama basvuru sirasinda baska bir ulke vatandasi iseniz, diger ulkenin belgeleri isteniyor zaten.

rossmanda 30 tlye var bak. sadece filtre kahve yapıyor. ama memnunum. tchibonun makineleri de hoş

söyle bir sey al, markasi cok cok önemli degil.

www.gold.com.tr

sadece bu modda calissin yeter.

www.hementeslimal.com

şu nasıl bişey? zaman ayarlaması varmış.

Şimdi filtre kahve makinelerinde dikkat edilecek bir kaç husus var.

Kahve demleme hadisesi(brew) yöntem değişmeksizin 92-95 santigrad derece sıcaklığında suyla olmalı. Dolayısıyla makine suyu bu sıcaklığa çıkarabilmeli ki kaliteli olsun kahveniz. İkincil olarak filtre kahve yöntemsel olarak 5,6 bardaklık yapılır dolayısıyla kahve bayatlayana dek (ort 45 dk.) onu sıcak tutabilen bir mekanizmaya sahip olması ( termos şeklinde veya alttan ısıtmalı).
Bana göre önemli olan yine miktar yani 5 badaklık mı haznesi yoksa 20 mi mühim.
Son olarak Filtre tipi kağıt/metal/plastik diye ayrılıyor. Plastiği daha az kağıt ve metali daha çok tercih etmenizi tavsiye ederim. Kağıtta da kağıt filtrelerin aromayı tutması gibi bir handikap mevzu bahis yani mümkünse metal yoksa kağıt.

Bundan daha önemlisi kahve. Bütün kahve yöntemlerinde esas olan taze kavrulmuş kahve kullanmak (maks 20 günlük) ve kahveyi hazırlamadan önce öğütmektir. Gidip paket filtre kahve kullanacaksanız gidin en ucuz kahve makinesi neyse onu alın geçin çok farketmeyecektir. Samimiyim. Böyle bir durumda programlanabilite falan önem kazanabilir sizin için onu düşünün geceden koydunuz kahveyi sabah 6 da hazırla vb. gibi özellikler oluyor.

Tek kişiyseniz bütçeniz kısıtlıysa 600ml french press + hario değirmen (en azından sözen) alın. Paket kahveyle Filtre kahve makinesinden alacağınız verimin on katını alırsınız lezzet açısından.

calisiyor iseniz ve hala yesil pasaportu iade etmemis iseniz hakkinizda suc duyurusunda bulunulabilir.

olur.
giderken olmasa da döndüğünde olur. bir şekilde olur.
yalnız sen değil , sana vekil olup imza atan annen veya baban da zan altında kalır.

çalışan adamsın, vize kolay çıkar. maaşın da var ödersin.

*son olarak; aramaya inanalım.

arkadaşımın başına gelen olayı anlatıyorum. hiçbir şey olmamış gibi gidip geliyor, kimse sen napıyorsun demiyor ama dönüşünden sonra dava açılıyor. dava kendisine değil, ona bu imkanı sağlayan babasına açılıyor.

geçen yıl mezun olduktan sonra (ama memurluktan önce) sık sık avrupaya gittim geldim çakmadı pasaport görevlisi.
ama artık sigortam başladığı için anlar diye düşünüyorum. ama ya anlamazsa? :)
bordo pasaport çıkarmak ve vize işleri ne kadar zahmetli biliyorsunuz :(

emin olamadim tam ama

tamamen duruma bagli olmakla beraber genelde tüm görüsmeler bittiyse birkac güne onaylanir, belirtilir oldu diye, ama bu bazilarinda 1 haftayi bulur, kimisinde 1 ayi bulur.

eger siz basvuru yaptinizda aramadilar görüsmeye cagirma olarak soruyorsaniz tamamen sans, reklam amacli da acilmis olabilir ilan. ama genelde ona da bi hafta denebilir. bende basvurudan 2 ay sonra da arandigim oldu, 1 gün sonrada.

Keşke polisten bi kağıt isteseydiniz oturum kartı beklediğinize dair. Her ihtimale karşı yani. Almanya'da öyle bi uygulama vardı. Eğer hala vaktiniz varsa durumu anlatın, elinizde polisten alınmış bi belge mutlaka olsun, nolur nolmaz.

hocam bir kağıt alsaydın polisten falan oturumu için pasaportu bizde diye biraz riskli gibi geldi bana çünkü avrupa vatandaşları schengen içerisinde gezerken paspaort sorulmuyor ama bana bende munichden madride uçmuştum bi kere pasaportumu sordular gerçi damga filan basmıyorlar belki ehliyet göstersem olurdu ama genede riskli gibi geldi bana.

sanırım aufhentaltitel için başvurdun ve bir cevap bekliyorsun. o kartı hemen alman teknik olarak mümkün değil 3 ay sürebiliyor. Eğer seyahat ederken başvuru yaparken kullandığın elinde bulunan evrakların fotokopisini yanına alırsan iyi olur. Karayolu ile gitsen kesin bir şey olmaz derdim ama havalimanı olunca kesin bir yorumda bulunamıyorum. Yerinde olsam bir avukat bulur ona sorardım. Ya da türklere danışmanlık veren göçmen ofisleri var onlara danışman daha garanti olur.

Pasaportumu ve biletimi alip polise gideyim ben o zaman. En azindan sormus olurum belki yardimci olurlar. gerci hic sanmiyorum ama bakalim.

@lepetitprince evet, aynen o karti bekliyorum. Karayoluyla hic sansim yok cunku Yunanistana giderken ab uyesi olmayan ulkelerden gececegim icin gir-cik sikinti olur.
Turk danismanlik sirketleri cogu konuda cok bilgisiz ve ilgisizler, yardimci olabileceklerini sanmiyorum. Heralde en mantiklisi polise gitmem su an icin.

Karayolu veya trenyolu ile cikmanda hic bir sikinti yasamazsin ama ucak yolculugunda % 99 seni o ucaga bindirmeyecekler. Ben italyadayim ve senin ile ayni durumda olan bir arkadas havalanindan geri dondu, ben farkli otudma izni bekleme periyodlarinda interrail yaptim arabayla dolandim vs. Polise gidip danksildiginda ve biraz arastirildiginda ortaya cikan durum su; elinizde bulunan oturma izni yenileme belgesiyle ancak vatandasi oldugunuz ulkeye gidip geri yasadiginiz ab ulkesine donebilirsini. Lakin yenileme belgesi ile ab ici dolasma hakkiniz yok, eger bulundugunuz ulkeden baska bir ab ulkesine gitme durumu varsa yasanilan ab ulkesinden oturma izni beklenilen donemde ab ulkelerinde dolasim icin basvuruyla ayri bir gecici belge aliniyor. Onla cikilabiliyor, yoksa legal degil bundan dolayi da ucak oncesi kimlik kontrolunde yabanci pasaport gordugunde % 99 vize-oturma iznine bakiyor, kara sinirlarindA kontrol olmadigi icin ise rahatca dolasilabiliyor.

Lan olm başvurduğuna ve henüz çıkmadığına dair belge istesene auslaenderbehörde'den. Almanya'da fiktionsbescheinigung diye bir şey var, geçici olarak onu veriyorlar mesela, senin yaptığın resmen kaçak dolaşmak şu anda. Mutlaka o tarz bir belge almak zorundasın, ciddi sıkıntı yaşarsın yoksa. Hatta AB içerisinde dolaşamıyor olabilirsin şu anda.

@nwnd Eyvalla tesekkur ederim.
Yunanistan'a karayoluyla gittigim taktirde ab ulkesi olmayan Sirbistan Makedonya gibi ulkelerden gecme durumunda kalacagim ve bu ulkelerden Yunanistan'a girerken pasaport kontrolu olacaktir muhtemelen? Ama tabi Almanya, Slovenya, Macaristan, Italya vb. ulkelere gitmis olsaydim bir sikinti olmazdi dediginiz gibi.
Bugun vize ofisine gittigimde Yunanistan'a gidecegimi ve bana vizemi bekledigime dair bir belge vermelerini talep ettim ama zaten AB ulkesi oldugu icin bir belge veremeyiz dediler. Az once polise gittim ve onlarda bir belge veremeyiz dediler.
Eger Ab ulkesi olmayan bir ulkeye (Turkiye mesela) gidecegimi beyan etseydim 35 euro karsiliginda 3 aylik "notfall visum" dedikleri acil cikis vizesi veriyorlar.
Yarin ucaga binerken bir problem cikarirlarsa en fazla ucaga alinmayacagim icin cok sikinti yok. (sinir disi olmaya kiyasla)En azindan denemis olurum.
Ama benim asil korkum Yunanistan'dan Avusturya'ya geri donuste yasanabilecek bir sinir disi olayi. Pek neticem yemiyor acikcasi ama diger taraftan da gitmem gerekiyor. offf

@roket adam auslaenderbehörde dediginiz yer neresi oluyor? Polise mi yoksa bu vize islemleri icin magistrata bagli bir yer mi?
bu arada soyle bir entry gordum.

eksisozluk.com

magstrattan notfall vizesi alman gerek, polis veriyor mu emin degilim ama hic sanmiyorum. normalde notfall vizesi ayni gün verilebiliyor senin durumunda bekleyenlere. 60€ gibi ücreti var.

aufenthalte basvurdugun anda eski aufenthaltstitel gecersiz oluyor, yani ülke disina baska schengen olmadan cikamazsin, cikarsan giremezsin. ülke icindeki resmi durumlar icinde bir bestätigung verilir.

kontrol edilmiyor cogu zaman kartlar ama eger edilirse avusturyaya giremezsin tekrar türkiyeye dönüp tekrar oturum basvurusu yapmak zorunda kalirsin. direk bunu yasayan arkadasim oldu.

kisaca anlayis olayi olmaz bunda, kesinlikle illegal ve önerilmeyen br risk.

ek olarak 3 ay filan sürmez ülke icinde oturum uzatmak, genelde 1-2 hafta arasi. eksik olan belgenin cok önemli belge olmasi lazim uazamsi icin, mesela gerekli kredinin verilememesi, calisma izninin zamaninda cikmamasi etc.

bu arada kartlar ucakta %100 kontrol ediliyor, karayolunda aramalar oluyor orda kontrol edilir.

bir cok kisi belirtmis ama yanlis bilinen bir sey var, aufenthaltstiteller elektronik, yani bir makine yardimiyla okunuyor hizlica, bu schengen bölgesinde her ülke sinirinda gecerli, yani disarida da görülüyor gecerli olup olmadigi.

böyle durumlarda pek bilinmeyen ve herkesin ilgisini çekebilecek konular bana daha iyi geliyor. örneğin sinestezi.

kül+1

subliminal mesajlar olabilir. Yada bilinmeyen gerçekler tarzı.

hazır konu gündemdeyken, ben olsam avrupa hakkında yazardım...

the lord of the rings. <3

Oyun teorisi, prisoners dilemmayi cakiyosun 5 dakka suruyo zaten olayi anlatmak filan.

Futuristik enerji kaynaklari baska konu.

Smart grid trendlerden biri.

E mobility etc.

nerede, kime?

konu serbest dediğin için aklıma yabancı dilde bir anlatım geldi.
rafael'in tablosu atina okulu ilgi çekici olabilir. bir tabloda onlarca filozof var ve bazı filozofların tek görüntüsünü o tablodan alıyoruz.

maslow'un ihtiyaçlar piramidi olabilir. hatta bi kaç dk sonra ben bu konu hakkında bir sunum hazırlayacağım

gezi direnişi ile ilgili bir alt konu belirleyip onu sun. direnişte lgbt bireylerin yeri, direniş sürecinde medya vs.

Benim bildigim yok, standart fiyatlari.

en ucuzu 129 lira.

var. mesela oliviumda standları var, 50-65 ten başlıyor fiyatlar.

Erasmus stajinda calisma izni zorunlulugu yok, ondan turistik vizenin ir turevi veriliyor.

Fakat para alin almayin erasmus harici tum stajlarda sirketten alacaginiz belgeler ile calisma vizesine basvurmaniz gerekmekte.

serabetan + 1

çalışma vizesine başvurmak zor bir şey mi peki? yani vizenin çıkma süresi ne kadardır?

aslında sorun şu: ilk hollanda'ya gittiğimde karşıdaki ofis benim vize işlerim ile ilgilenmişti ve hatalı da olsa çalışma iznine başvurmuşlardı. -erasmus ile gittiğim halde- neyse onların başvurusu sonucu konsolosluk şöyle bir şey söylemiş. eğer çalışma izni olursa 800 euro gibi bir ücret ödemeleri gerekiyor aylık.bunu hiç bir ofis kabul etmiyor tabiki kriz vs. olduğu için. yani eğer ben çalışma iznine başvurursam ofis bana 800 euro gibi bir miktar ödemek zorunda kalacak ve bu yüzden stajım iptal edilebilir. yani ne kontrat yapıyorum ne bir şey yapıyorum. hala turist vizesiyle gidilebilir mi diye düşünmekteyim??

yapamazsin o durumda.

şu an valencia'da da staj yapıyorum hatta maaş da veriyorlar az da olsa. benim 5 aylık vizem var ve çalışma vizesi değil gayet d tipi multi. gerçekten çalışma izni çok uzun sürüyor diye duydum. hala bir çıkış noktası bile yok mu :)

@findik

d tipi multi verilir zaten stajlara genelde, ama vizenin icerigi önemli, ispanya da statünüz ne bilmiyorum basvurdugunuz vize egitim gibi bir vize ise onun iceriginde vardir belirli calisma izni.

calisma izni cogu ülkede vizeden bagimsiz ek bir belgedir zaten. bazi ülkelerde vizenin icinde belirli miktar olabilir, kimisinde direk calisma iznine baglidir. hollanda, almanya etc öyle mesela,